You are on page 1of 557

C A ' F E R es-SDIK

CA'FER es-SDIK
( jjLdJl yue? )

Eb Abdillh Ca'fer b. Muhammed el-Bkr b. Al Zeynil'bidn (. 148/765)


snaeriyye'nin altnc, smiliyye'nin beinci i m a m , ^ C a ' f e r fkhnn k u r u c u s u . ^

80 (699) veya 83 (702) ylnda Medine'de dodu. Babas snaeriyye'nin beinci imam Muhammed el-Bkr, annesi Hz. Eb Bekir'in torunu olan Kasm b. Muhammed'in kz mm Ferve'dir. Bylece Ca'fer es-Sdk'n soyu baba tarafndan Hz. Ali'ye, anne tarafndan da Hz. Eb Bekir'e ulamaktadr. Knyesi byk olu smil'e nisbetle Eb smil ise de onun kendisinden nce vefat etmesi sebebiyle daha ok Eb Abdullah, bazan da Eb Ms diye anlmtr. Lakaplarnn en mehuru Sdk olup Sbir, Fzl, Thir ve tr lakaplaryla da zikredilmitir. Dedesi Zeynelbidn'in lm srasnda on be yanda olan Ca'fer es-Sdk, ilk bilgileri ondan ve babas Muhammed el-Bkr'dan ald. Babasnn on dokuz yl sren immetinden sonra kendisi de otuz drt yl ayn vazifeyi devam ettirdi. i limler, Hz. Ali'nin Hasan ve Hseyin'i kendisinden sonra imam tayin ettii gibi Muhammed el-Bkr'n da olu Ca'fer'i imam olarak belirledii grndedirler. Onlara gre Bakr, "Biz yeryznde gsz drlenlere lutufta bulunmak, onlar nderler yapmak, yine onlar vrisler yapmak istiyoruz" (el-Kasas 2 8 / 5 ) melindeki yette ifade edilen kimseler arasnda Ca'fer es-Sdk'n da bulunduunu belirtmi, vefat srasnda ona, mensuplarna kar iyi davranmasn tavsiye etmi ve kendisine "kiim'in kim olaca sorulduunda eliyle Ca'fer'e dokunarak, "Hz. Peygamber'in l-i beytinin kimi budur" diye cevap vermitir. Onun bu ifadeleri, Ca'fer es-Sdk'n immeti konusunda mtevtir deliller olarak kabul edilmitir (Tabers, s. 267-268, 273-276; Meclisi, XLVII, 12-15). Uzun sren imamet devresinde eitli kesimlere mensup geni slm toplumuyla iyi mnasebetler kuran Ca'fer esSdk, Snn kaynaklarda da daima hrmetle anlan ilm bir ahsiyet olarak benimsenmitir. Emev ve Abbs devirle-

rini idrak eden ve mensubu olduu Himler'in imam olarak onlarn durumunu korumaya alan Ca'fer, amcas Zeyd b. Ali'nin isyan edip ldrlmesinden sonra (122/740) arlaan artlarn tesiriyle siyasetten tamamen uzaklam, Medine'de ilimle megul olmu ve bu ekilde Emevler'in basklarndan kurtulabilmitir. Abbsler devrinde de siyas-idar tutum asndan nemli bir deiikliin olmadn grerek kendisini ilme vakfetmitir. zellikle amcazadeleri Muhammed en-Nefszzekiyye ile brhim b. Abdullah'n 145 (762) ylndaki isyanlarna muhalefet etmi, onlara baarl olamayp ldrlebileceklerini sylemitir. Hadiselerin Ca'fer es-Sdk'n tahmin ettii istikamette gelimesi, daha sonra a tarafndan onun gelecei bilmesi eklinde deerlendirilmitir. Ca'fer es-Sdk Medine'de vefat etti. i rivayetler onun Abbs Halifesi Eb Ca'fer el-Mansr tarafndan zehirlenerek ldrld eklindedir. Cenazesi Cennet'l-Bak'da babas Muhammed el-Bkr ve dedesi Zeynelbidn'in kabirlerinin yanna defnedildi. Mezar Vehhbler'in tahribine kadar ziyaret mahalli olarak kalmtr. Ca'fer es-Sdk'n, amcas Hseyin b. Ali Zeynelbidn'in kz olan ilk hanm Ftma'dan smil, Abdullah, mm Ferve; Hamde el-Berberiyye adl ikinci hanmndan Ms, shak, Ftma, Muhammed; dier hanmlarndan da Abbas, Ali ve Esm olmak zere on ocuu olmutur. lmnden sonra a, oullan smil adna kurulan smiliyye ve Ms el-Kzm' imam tanyan snaeriyye olmak zere iki byk gruba ayrld. Hadis, tefsir, fkh, akaid, cedel, lgat ve tarih gibi alanlarda youn bir faaliyetin grld, deiik fikir ve grlerin frkalamay meydana getirmeye balad II. (VIII.) yzylda slm konulardaki dncelerini daha toplayc bir tarzda ortaya koyan Ca'fer es-Sdk, bununla birlikte sapk frkalarla mcadele etmekten de geri durmamtr. Bu sebeple adalarnn takdirini kazanm, ancak eitli zmreler onun farkl meziyetlerini n plana karmlardr. snaeriyye'ye gre o btn gizli, felsef, tasavvuf!, fkh, kimyev ve tabii ilimlere, ayrca Zebur, Tevrat, ncil'e ve brahim'in suhufuna, Hz. Ftma'nn mushafma, her trl hell ve harama, gemi ve gele-

cekteki bilgi ve haberleri ihtiva eden cefr ilmine vkftr; ilh ilimlerin taycs ve a'nn altnc imamdr. Ayrca Kur'n- Kerm'de yer alan Ms ve Hzr kssasndaki ihtilfta her ikisinin de haberdar olmad hususlar bilen, balangtan kyamete kadar olmu ve olacak her eyi Hz. Peygamber'den veraset yoluyla renmi olan kimsedir (Kleyn, I, 223227). Hattbiyye, Bezgyye, Umeyriyye, Nvsiyye ve Mufaddaliyye gibi mfrit i frkalar, smiliyye imamlar ve dolaysyla Ca'fer es-Sdk hakknda bundan daha ar fikirler ileri srerken (Mufaddal b. mer el-Cu 'f, tr.yer.) onun Ali'den stn, mehd, peygamber ve hatta ilh olduunu iddia etmilerdir (Nevbaht, s. 37-41; E'ar, s. 11-13, 25-28). Buna karlk Ehl-i snnet Ca'fer'i hadisle uraan, fkhta mctehid derecesine ulam, sezgi gc yksek, doru szl, nakline ve grlerine gvenilir bir hadis ve fkh limi olarak deerlendirmektedir (fkh grleri iin bk. CA'FERYYE).

Hadis ilminde sika* kabul edilen Ca'f e r es-Sdk'n kendilerinden hadis rivayet ettii kimselerin banda babas ile anne tarafndan dedesi olan Kasm b. Muhammed b. Eb Bekir gelmektedir. Bunlardan baka Ubeydullah b. Eb Rfi', Urve b. Zbeyr, krime el-Berber, At b. Eb Rebh, Nfi' ve Zhr'den de rivayette bulunmutur. Mlik b. Enes, Sfyn es-Sevr, Sfyn b. Uyeyne, Eb Hanfe, bn Creyc, Eb sim en-Nebl, Yahya b. Sad el-Ensr, Yahy el-Kattn, oullar smil, Muhammed, Ms el-Kzm, shak ve a kaynaklarnda saylar 4000'e ulat belirtilen kimseler kendisinden hadis dinlemi ve rivayette bulunmulardr. Rivayetleri Buhrnin elCmi cu's-sahh"\ dnda Ktb-i Sitfe'de yer almtr. Buhrrnin bu eserinde Ca'fer'den rivayette bulunmamas, onun hadis konusunda zayf oluu yznden deil meclisine girip kan baz kimselerin kendisinin sylemedii mnker ve mevz hadisleri ona isnat etmeleri sebebiyledir (eyb, I, 194). Nitekim Buhr el-Edebul-mfred'me ve dier eserlerinde onun rivayetlerine yer vermitir. Ca'fer es-Sdk'n Eb Hanfe ile Medine ve Irak'ta, Amr b. Ubeyd, Vsl b. At ve Hafs b. Slim ile de Mekke'de ilm mnakaalar yapt bilinmektedir. Zrre b. A'yen ile kardeleri Bekir 1

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CA'FER es-SDIK ve Hamrn, Ceml b. Salih, Muhammed b. Mslim et-Tif, Breyd b. Muviye, Him b. Hakem, Him b. Slim, Eb Basr, Muhammed el-Haleb, Abdullah b. Sinn, Eb's-Sabbh el-Kinn rencilerinden bazlardr. Ca'fer es-Sdk tasavvuf tarihinde de nemli bir yere sahiptir. lk sflerin hayat hikyelerini anlatan Eb Nasr esSerrc, Eb Tlib el-Mekk, Muhammed b. Hseyin es-Slem ve Abdlkerm elKueyr gibi mutasavvf melliflerin ondan hi bahsetmemi veya nadiren atfta bulunmu olmalarna karlk Eb Nuaym el-sfahn Hilyet 1 - evliya3da kendisine geni yer ayrmtr (i, 3-20). Attr ise Tezkiret '1-evliya3 adi eserine onunla balar. Btn sflerin evliyadan saydklar Ca'fer es-Sdk tarikat silsilelerinde de nemli bir yer tutar. Nakibendiyye ve Bektaiyye mensuplar ona tarikat silsilelerinde yer verir, Byezfd-i Bistm'yi onun mridi olarak grrler (Abdlmecd el-Hn, s. 180-188). Bir tarikat olmaktan ok tasavvuf bir tavr ifade eden Akyye mensuplar silsilelerini Ca'fer es-Sdk'la balatrlar. Ni'metullhiyye, Nrbahiyye ve Zehebiyye gibi i tarikatlar da onun tasavvuf bakmndan nemini kabul etmilerdir. Bununla beraber genel olarak a Ca'fer es-Sdk'n tasavvufla hibir ilgisinin bulunmadn, sfleri kendisine dman bildiini ve onlarla mcadele etmeyi din bir grev saydn ileri srerler (Ma'sm Ali ah, I, 209; Mderris, s. 180-188). Cefr, havas, tlsm gibi birtakm gizli ilimlerin, gayb ve gelecei bilme ile ilgili baz olaan st yeteneklerin ona nisbet edilmesi (tbn Haldn, I, 781, 797; Kefii'z-zunn, I, 591), daha ziyade son dnem mutasavvflar iin ilgi ekici olmu, bu ise birok huraf inan ve uygulamalarn ortaya kmasna yol amtr (eyb, 1, 192-210). nsanlarn din konusunda bilmeleri zaruri olan balca hususlar, Allah' kinatn yaratcs ve yneticisi olarak tanmak, O'nun nimetlerini ve O'na kar yaplmas gereken vazifeleri bilmek, kfr ve irtidada sebep olacak eylere vkf olmak eklinde gsteren (eyh el-Mfd, s. 282) Ca'fer es-Sdk'a gre Allah hibir eye benzemez, hibir ey de O'na benzemez. Allah kullarn tasavvur ettii her trl hayal ve vehmin tesindedir, gzler O'nu idrak edemez. Ca'fer, Hz. Peygamber'in mi'racda Allah' grp grmedii hususu kendisine sorulduunda "kalbiyle grd" eklinde cevap vermitir (A'yt'-fa, 1, 661). nsanlarn ihti2 yar fiillerinin kendilerine nisbet edileceini, fiillerin hayr veya er olmasndan dolay mkfat ve ceza greceklerini belirten Ca'fer es-Sdk, kyamet gnnde Allah'n btn mahlkat toplayacan, onlar emirlerini yerine getirmemekten dolay mesul tutacan, iradeleri dnda mruz kaldklar eylerden dolay ise sorumlu tutmayacan sylemitir (eyh el-Mfd, s. 282). Byk gnah ileyen kimsenin durumu hakknda ona nisbet edilen gr, gnahkr mminin gnah miktarnca azap grdkten sonra cehennemden kp cennete girecei eklindedir. Ona gre byk gnahlar irk, Allah'n rahmetinden mit kesmek, ebeveyne itaatsizlik, adam ldrmek, namuslu kadnlara zina isnadnda bulunmak, yetim mal yemek, savatan kamak, yalan yere yemin etmek, rib, zina, hyanet, zekt vermemek, yalanc ahitlik, iki imek, namaz terketmek, ahdi bozmak, akrabalk mnasebetini kesmek, yalan sylemek, Allah'a kar nankrlk, l ve tartda hile yapmak, livta ve bid'at olmak zere yirmiyi akndr (Meclis, XLVII, 216217; A y n ' - a , 1,663). Kur'n- Kerm tefsirinin re'ye dayandrlmasn tasvip etmeyen Ca'fer es-Sdk, byle bir tefsirde isabet edilse bile sahibinin Allah katnda bir ecir elde edemeyeceini sylemitir. Re'y ile yaplan tefsiri tamamyla kabul veya reddetmeyen mmiyye ise imamlarn beyanna aykr olan aklamalara kar kmaktadr. Ca'fer es-Sdk'tan nakledilen, "Takyye* benim ve atalarmn dinidir, takyyeye uymayann dini yoktur" ve, "Durumumuzu ifa eden onu inkr eden gibidir" eklindeki szler, bakalarnn bilmedii, kendisinin de yaylmasn istemedii ve zellikle devlet ynetimini ilgilendiren baz dncelerinin bulunduu izlenimini vermektedir. Fakat muhtemel tehlikeleri nlemek amacyla konulan bu prensip, daha sonraki i frkalarnca zaman zaman istismar edilmi, sbjektif sebeplerle inanlarn gizleme, prensiplere aykr davranma ve taahhtlerini yerine getirmeme gibi uygulamalara yol amtr. Bed* konusundaki i dncesi de olu smail'in erken lm dolaysyla ona nisbet edilmitir (Nevbaht, s. 55). Gerekli artlar hazrlanmadan devlet reisine isyan etmenin faydadan ok zarar getireceini dnen Ca'fer es-Sdk, babas Muhammed el-Bkr ve dedesi Zeynelbidn'in yolunu takip ederek fitneden mmkn olduu kadar uzaklamaya gayret gstermi, Muhammed en-Nefszzekiyye ile kardei brhim b. Abdullah' da bu sebeple isyandan vazgeirmeye almtr. Ehi-i snnet kaynaklarnda ise Ca'fer es-Sdk rec'at, bed, tenash, gaybet, hull ve tebih ile ilgili hususlardan tamamen tenzih edilmitir (ehristn, I, 166). a'ya gre imamlarn bilgisi hata ihtimali bulunmayan lednn bilgi trnden olduu iin Ca'fer es-Sdk'n fkhla ilgili grleri de delillerinden istinbat edilerek ulalm akl bilgiler olmayp Hz. Peygamber'den kendisine intikal eden ilh bilginin sonucudur. Bu sebeple o hell ve haramlarla ilgili gerekleri bilmek iin dier mctehidler gibi ictihad ederek belli bir hkme ulama durumunda deildir. Ehl-i snnet limleri ise Ca'fer es-Sdk', bata Kitap ve Snnet olmak zere dayanaca kaynaklar ve itihadnda uygulayaca metotlar bulunan ve kesinlikle msum olmayan bir mctehid olarak kabul etmektedirler. a gruplar Ca'fer es-Sdk'a pek ok mcize isnat etmi, btn dua ve dileklerinin kabul olunduunu, dnyadaki btn lisanlar bildiini iddia ederek (Meclis, XLVII, 63-161) hemen her konuda sylenmi hikmetli szlerinin bulunduunu ileri srmlerdir. Bu szlere "nesr'd -drer" (salm inciler) denilmektedir. Ca'fer es-Sdk 'n tabii ilimler ve zellikle kimya konusunda geni almalar bulunduu, nitrik asit ve kezzap ile tuz ruhunun karmndan meydana gelen ve altn eritmeye mahsus bir sv olan "aqua regia'y (el-m'l-melik, kral suyu) kefettii ve kimya konusundaki bilgilerini kabiliyetli grd rencisi Cbir b. Hayyn'a rettii yaygn rivayetler arasndadr (geni bilgi iin bk. el-Him, tr.yer.). Ancak bu rivayetlerin doruluu ok phelidir. J. F. Ruska, P. Kraus gibi baz arkiyatlar kimya, cefr, havas gibi konularda Ca'fer'e isnat edilen rivayetlerin aslsz olduunu ileri srmlerdir. Ruska'ya gre o dnemde Medine'de kimya ile ilgilenmeyi mmkn klacak artlar mevcut deildi; ayrca "bu takv ehli insanlar'n teorik veya pratik kimya bilgilerine ulamalar imknszd. Ancak baz aratrmaclar, Ca'fer'in genellikle Medine'de yaamakla birlikte rak'a giderek bir sre orada kaldn (ehristn, I, 166) ve kimya, tp, astronomiye zel merak olan ve bu alanda birka kitabn Arapa'ya evrilmesini sa -

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CA'FER es-SDIK layan Hlid b. Yezd'in (Muviye'nin torunu) halasnn olu olduunu dikkate alarak kimya ile ilgilenmi olabileceini belirtmilerdir (Sezgin, IV, 129). Bununla birlikte gerek kimya gerekse cefr, tlsm, havas, hurf gibi srr ilimlerde uzman olduu, kitaplar yazd, renciler yetitirdii, keifler yapt yolundaki iddialar tamamen aslsz olmasa bile byk lde mbalaaldr. Bu hususta kendisine isnat edilen gr, bilgi ve eserlerin ou, aslnda sonraki i- Btn zmrelere ait olup Ca'fer'in btn mslmanlar nezdinde sayg gren kiiliini istismar etmek zere ona izfe edilmitir. Nitekim Buhr'nin, Ca'fer'in yanna girip kanlarn onun azndan hadis uydurduklarn gz nnde bulundurarak ondan nakledilen hadislere itibar etmemesi de daha hayatta iken evresinin kendisi hakknda yaktrmalar yapmaya baladn gstermektedir. Eserleri. Ca'fer es-Sdk'n yzlerce kitap ve risle yazd ileri srlmektedir. Bunlarn byk bir ksmnn ona nisbeti pheli olup yaad dnem, evresi, ilm ve din ahsiyeti dikkate alnrsa bilhassa kimya ve cefr gibi konulara dair kitaplarn onun telifleri olmas imknsz gibidir. Bu konuda hayli msamahakr olanlar bile Ca'fer'in bu alanlarda eser yazp yazmadnn bilinmediini sylemektedirler (Sezgin, IV, 129-130). Aslnda Ca'fer'in rencisi olduunu syleyen ve onu sz konusu ilimlerde otorite kabul eden Cbir b. Hayyn'n bu ilimlerle ilgili bir tek eserinin bile adn zikretmemesi, bu eserler zerindeki tereddtleri daha da arttrmtr. Ca'fer es-Sdk'n zamanmza ulaan eserleri unlardr: 1. Mibhu'-er'a ve mifthu'l-hakka. Ca'fer es-Sdk'n din ve ahlk muhteval szlerinin 100 babda ele alnd bu eserin eitli yazma nshalar British Museum'da, Mehed ve Haydarbd Osmaniye niversitesi ktphanelerinde bulunmaktadr. Kitap Delhi (1856), Tebriz (1278) ve Tahran'da (1314) yaymlanm, ayrca Farsa tercme ve erhiyle birlikte Hasan elMustafav tarafndan neredilmitir (Tahran 1363 h.). 2. Tesr'1-Kur*n. En eski nshas hicr X. asra ait olan bu eserin Bankipr, Bohr ve Aligarh ktphanelerinde yazmalar mevcuttur. 3. Kitb'l-Cefr. el-Hfiye fi'l-cefr, el-Hfiye f cilmi'1-hurf veya el-Hafiye adlaryla da anlan eserin yazma nshalar British Museum'da, skenderiye el-Mektebet' 1 - belediyye, Dr' 1 - ktbi' 1 - Msriyye (Tal'at), Sleymaniye (Crullah) ve Kprl ktphanelerinde bulunmaktadr. 4. htilc'l-a'z'. nsan organlarndaki titremeler ve bunlarn sebep olduu hastalklardan bahseden eserin yazma nshalar Berlin Staatsbibliothek ile Gotha, Topkap (III. Ahmed) ve Kastamonu ktphanelerinde mevcuttur, s. Heykil'n-nr {es-Seb'a). Tlsmdan bahseden bu eserin iki nshas Bibliothque Nationale ve Cambridge niversitesi Ktphanesi'ndedir. 6. Esrr'lvahy. Hicr X ve XIII. yzylda istinsah edilen iki yazmas Sleymaniye Ktphanesi'nde (Hamidiye ve Hasan H s n Paa) bulunan kk bir risledir. 7. Hav'l-Kur'ni'l-cazm. Hicr IV ve XI. yzylda istinsah edilmi nshalarnn bulunduu bilinen risalenin bir yazmas Dr'l-ktbi'z-Zhiriyye'dedir. 8. Kitb'tTevhd ve'l-ihllce. Mufaddal b. mer'den rivayet edilen bu eser Tevhd'lMufaddal diye de anlr. Mehed, Tebriz ve Kzmiye ktphanelerinde eitli nshalar bulunan eser, Kitb't-Tevhd ve'l-edille ve't-tedbr adyla 1329'da stanbul'da baslm, Fahreddin et-Trkistn tarafndan 1065'te (1654) Farsa'ya evrilmitir. 9. Rislet'l-vey ve'l-ful. Kimya ile ilgili olup Risle f 'ilmi ' - m 'a ve'l-ha eri '1 - m kerrem olarak da bilinir. Nuruosmaniye, Rmpr ve Halep ktphanelerinde yazma nshalar bulunan risle Almanca tercmesiyle birlikte J. Ruska tarafndan neredilmitir (Heidelberg 1924). 10. Du'''lceven. Birka varak hacmindeki rislenin hicr XI. yzylda istinsah edilmi bir nshas Bibliothque Nationale'de bulunmaktadr (bu eserler hakknda daha geni bilgi iin bk. Sezgin, I, 529-530). Bunlarn dnda Menfi'u sveri'lKur'n, Kitb f isbti'-ni', Es'ile 'ani'n-neb, Mnzarat'-Sdk fi'ttafzl beyne Eb Bekir ve cAl, el-Ed 'iyet'l-sbciyye, Du'\ Kitb'-rt, Hrz, el-Hikem'lCa'feriyye, Risle fi'l-kimy', Tacrf tedbri'l-hacer, el-Edlle 'ale'l-halk ve't-tedbr, Risle f fazli'l-Hacer ve Ms, htiyrt'l-eyym ve'-hr, Mahmdt'l-eyym, Cedvel f mezhehi's-sirn ve'-hr ve'l-eyym, Melhame, el-Kur'a, Risletul-fe'l, Sirc'z-zulm e v e es-Silk'n-ndir gibi eserler Ca'f e r es-Sdk'a nisbet edilmektedir (geni bilgi iin bk. Brockelmann, GAL Suppi, I, 104; Sezgin, I, 528-531; Muhsin el-Emn, I, 668-669). Ca'fer es-Sdk hakknda yazlm ok sayda monografiden bazlar unlardr: Meclis, Trhu'1-lmm Ca'fer es-dk (Bihrul-enur, Beyrut 1403/1983, XLVII. cilt iinde); Ahbr'l-mm Ca'fer e-dk ma'a'l-Manr (Zhiriyye Ktp., Mecmua, nr. 98/18); J. F. Ruska, Arabische Alchemisten II (Heidelberg 1924); Muhammed Yahy el-Him, el-lmm'-dk mlhim'l-kimy3 (Halep 1959); Abdlazz Seyyidlehl, Ca'fer b. Muhammed (Beyrut 1954); Muhammed Eb Zehre, el-lmm e-dk hayth ve ar'h ve fkhuh (Kahire, ts.); Muhammed el-Hall, Tbb'1-lmm e-dk (Necef 1385/1966); Abdlhalm elCnd, el-lmm Ca'fer e-dk (Kahire 1986).
BBLYOGRAFYA: M u f a d d a l b. m e r ei-Cu'f, et-Trhu'l-kebr, el-Heftu-ertf (nr. M . Glib), Beyrut 1980, tr.yer.; Buhr, II, 198; Ya'kb, Trih, II, 381(Ukke), s. 175, s. 37-41, 5 5 ; Ta3 8 2 ; bn Kuteybe, el-Ma"arif 2 1 5 ; Nevbaht, Fraku'-t'a, ber, Del'ilul-imme, 143; E'ar, Maklt Kleyn, el-l

Beyrut 1988, s. 110(Ritter), s. 11-16, 2 5 - 2 8 ; I, 223-227, 472( T e c e d d d ) , s. Beyrut 1979, lmi'l-hd 1399/1979, (nr. M .

mine'l-Kfl

4 7 6 ; b n ' n - N e d m , el-Fihrist

113, 2 2 3 ; eyh e l - M f d , ei-rd, 2 0 6 ; Tabers, 1'lm'Tver s. 2 6 6 - 2 8 5 ; ehristn, el-Milel bi-ac

s. 2 7 6 - 2 8 7 ; Eb Nuaym, Hilye, I, 3 - 2 0 ; 1 1 1 , 192(nr. A. Ekber el-Gaffr), Beyrut 166; bn Teymiyye, Minhc's-snne Zeheb, Vefeyt, Tezkiret'l-huffz,

(Kln), 1, 165-

R e d Salim), Ibask yeri yok] 1986, IV, 5 2 - 5 5 ; I, 1 6 6 - 1 6 7 ; a.mlf., Mukaddime Trthu'liinde), A'lmur-nbel\ VI, 2 5 5 - 2 7 0 ; bn Hallikn,

1, 3 2 2 - 3 2 8 ; ibn Haldun, I, 5 9 1 ; Meclis, {Bihr'l-envr el-Hn,

(trc. Sleyman Uluda), stanbul 1982, I, 781, 7 9 7 ; Kef'z-zunn, Imm Ca'feri'-Sdk

Beyrut 1 4 0 3 / 1 9 8 3 , XLVII, 12-15, 63-161, 2162 1 7 ; Abdlmecd diyye, ah, Jar'ik, el-Had'iku'l-uerSuppi, mlhiKahire 1308, s. 1 8 0 - 1 8 8 ; M a ' s u m Ali 1, 2 0 9 ; Brockelmann, GAL 1, 5 2 8 - 5 3 1 ; IV, 1 2 8 - 1 3 1 ;

I, 104; Sezgin, GAS, m'l-kimy',

M. Yahy el-Him, el-lmm'-dk. Ne'et'l-fikri'l-felsef r'l-slm, E5 immetr, eyb, e-la, il eyym bn Beyrut fi'l-slm, 1388/1969,

Haleb 1959; Ali Smi e n - N e r , Kahire 1384/ IV, 114-118;

1964, II, 162-168, 171-172; A h m e d Emn, ZuhSarton, Introductior, i, 5 0 8 ; A. M. Ali Duhayyil, I,

Beyrut 1 4 0 2 / 1 9 8 2 , I, 4 0 7 - 4 8 7 ; 1, 1 9 2 - 2 1 0 ; Acyn'-t'a, Haldun, Trthu'l-fikri'l-Arabt Beyrut 1983, s. 266e-dk, Kahire, el-E'ime-

6 5 9 - 6 7 7 ; m e r Ferrh, 2 6 9 ; M. Eb Zehre, el-lmm met'l-n'aer, dk, 'a bni-i

ts. (Drul-Fikri'l-Arab); dil el-Edb, 184; Abdlhalm el-Cnd, el-lmm ve't-teeyyu Irfn- slm, (e-ica Kum fi'l-Mzn 1410, s.

Beyrut 1 4 0 5 / 1 9 8 5 , s. 165Ca'fer

Kahire 1986; M. Cevd e l - M a n i y y e , eiinde), 180-188;

Beyrut 1 4 0 9 / 1 9 8 9 , s. 2 3 2 - 2 3 6 ; Mderrisi, MeJohn B. Taylor, " J a ' f a r a l - S d q , Spiritual F o r e b e a r of t h e Sfis", IC, sy. 2 (1966), s. 97-101; Cell Krca, " C a ' f e r e s - S a d k v e E d i l e n T e f s i r i " , Erciyes Fakltesi Dergisi, niversitesi Ona zafe llhiyat

sy. 6, Kayseri 1989, s. 95-

112; K. V. Z e t t e r s t e e n , " C a ' f e r " , A, III, 7 ; M. G. S. Hodgson, " D i a ' f a r a l - S d k " , El2 (ng.), II, 374-375. r-
IFFIL MUSTAFA Z

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CA'FER-I

TAYYR

CA'FER-t TAYYR
(bk. C A ' F E R b. E B T L B ) . L

CA'FER b. Y A H Y el-BERMEK
( J^J^ iy. )

kullanmtr. Ayrca Ca'fer'in vezirlik yapt bile phelidir. Suriye'den dndkten sonra Horasan ve Sicistan valiliine tayin edilen Ca'fer yirmi gn sonra halifenin muhafz birliinin kumandanlna getirildi. Ca'fer b. Yahy'nn tayin edildii valilik grevlerinde Badat'tan uzun sre ayr kalamamas halife ile olan yaknlndan kaynaklanmaktadr. Ca'fer halifeye her hususta yardmc oluyor ve bazan ona veklet bile ediyordu. Dvn- Resil'de halife adna yazlacak mektup ve fermanlar kaleme alyor ve baz mahkemelerde hazr bulunuyordu. Bu mektup ve fermanlarda kulland edeb dil ve ayrca hukuk bilgisinin derinlii herkesin dikkatini ekiyordu. Ca'fer b. Yahy Horasan valiliinden ayrlnca bir sre berd* tekiltnn ve darphne ile trz* atlyelerinin bana getirildi. Bu idar grevlerinin yannda veliaht Me'mn'un hocaln da yapt. Me'mn Horasan valiliine tayin edilince Ca'fer de lkenin dou eyaletlerinin idaresinde sz sahibi oldu. Ayn ekilde halifenin dier olu Emn bat eyaletlerinin valiliine getirilince onun hocas ve Ca'fer'in aabeyi Fazl da lkenin dier yarsn kontrol altna alm oldu. Bylece devlet idaresi babalar Vezir Yahy sayesinde merkezde, oullar sayesinde de eyaletlerde Bermekler'in eline gemi bulunuyordu. 186 (802) ylnda hacca giden halife yanna oullarn, vezirini ve oullarnn hocalarn da almt. Hac dnnde halife Enbr yaknnda Umr'da konaklad. Mesrr el-Hdim'e Ca'fer b. Yahy'nn derhal idam edilmesi emrini verdi. Bu emir zerine Ca'fer idam edildi (1 Safer 187/29 Ocak 803). Babas Yahy ile kardeleri de hapse atlarak Bermek ailesinin iktidarna son verildi. Ca'fer b. Yahy'nn niden idam edilmesi kaynaklarda halifenin kz kardei Abbse ile olan gizli ak macerasna balanmaktadr. Ancak Ca'fer'in idamn Bermekler'in bertaraf edilmesinden ayr dnmek ve yalnzca bu sebebe balamak mmkn deildir. Ca'fer b. Yahy Abbasler dneminin nemli devlet ve kltr adamlarndandr. Cmert bir insan olan Ca'fer airleri, musikiinas, edip ve limleri daima himaye etmitir. Belgat ve edeb slbunun mkemmelliiyle devrinin nde gelen edipleri arasnda yer alyordu. Adna altn ve gm sikkeler bastrmtr
(ayrca bk. BERMEKLER).

BBUYOGRAFYA: Halfe b. Hayyt, Trh (mer), tr. yer.; Ya'kb, Trih, II, 410, 421,"429; Taber, Trih yr, el-Vzer' ue'i-kttb, Badd, (de G o e j e ) , III,"626, 629, 631 -644, 6 6 6 - 6 6 8 ; Cehis. 2 1 1 - 3 2 1 ; MesIII, 384VII, 1-52-153; bd, Mrc'z-zeheb 3 9 2 ; Hatb, Trihu n'l-Esr, el-Km'il, 305; (Abdlhamd),

VI, 126, 140, 151, 161, 175IX, 9 1 ; II, bn

Eb'l-Fazl Ca'fer b. Yahy b. Hlid el-Bermek (. 187/803)


Abbsler'in n d e g e l e n devlet a d a m l a r n d a n .

180; bn Hallikn, Vefeyt (Abdlhamd), I, 292Zeheb, A'lm'n-nbel', en-Ncm'z-zhire, Tarberd, etpersons, Vizirat 123-124; arabes

L. Bouvat, Les Barmecides 'Abbaside, Damas

les auteurs 1959, I,

Paris 1912, s. 6 8 - 7 4 ; D. Sourdel, Le 134-180; Social (Fr.), I, 1 0 6 4 - 1 0 6 7 ; London 1979, s. 35-

a.mlf., " a l - B a r m i k a " , El2 Zirikl, el-A'lm, Life under the Abbasids,

II, 126; M. M. Ahsan,

150 (767) ylnda Medine'de dodu. Babas Hrnrred'in veziri Yahy b. Hlid, annesi Abbs ihtillinde nemli rol oynayan kumandanlardan Kahtabe b. ebb'in torunu Muhammed b. Hasan'n kzdr. Babas Yahy olunun yetitirilmesi grevini mehur kad Eb Ysufa havale etti. Ca'fer ocukluk ve genlik yllarn Abbs saraynda geirdi ve devrin nde gelen kiilerinden eitli konularda faydaland. ok iyi yetimesi ve sahip olduu edeb kltr sayesinde halifenin gzdesi oldu. Ca'fer 176'da ( 7 9 2 - 9 3 ) Eb'l-Heyzm'n isyan zerine halife ile birlikte Suriye'ye gitti; ancak halife, kendisi daha yolda iken sinin ldrlmesi zerine Badat'a dnnce Ca'fer bir sre daha Suriye'de kald ve Humus'ta kan bir karkl bastrd, ayn yl bat eyaletleri valiliine tayin edildi. Msr Valisi Ms b. s zalimce davranlar sebebiyle azledildi ve yerine Ca'fer getirildi. Fakat Ca'fer Msr'a gitmeyip yerine babasnn tavsiyesi zerine mer b. Mihrn' gnderdi. Msr valilii bir yl kadar devam eden Ca'fer daha sonra Badat'a dnd. Suriye'de kan olaylar zerine oraya gnderildi ( 1 8 0 / 7 9 6 ) . Ca'fer ksa srede isyan bastrp ileri dzene koyduktan sonra o srada Rakka'da bulunan halifenin yanna dnd. Halife ona bu baarsndan dolay hil'at ve kymetli hediyeler verdi. Baz aratrmalarda Taber'deki bir habere dayanlarak (Trih, III, 644) Ca'fer'in bir ara vezirlik yapt ileri srlmektedir. bn Haldun ise halifenin Ca'fer'i "sultan" unvanyla idarenin bana getirdiini kaydetmektedir. Ancak Hrnrred devrinde idar kademelerde sultan unvannn mevcut olduuna dair kaynaklarda herhangi bir bilgiye rastlanmamaktadr. Muhtemelen bn Haldn sultan unvann vezir karlnda 4

5 6 ; K. V. Zettersten, " C a ' f e r " , A, III, 7 - 8 ; I. Abbas, " B a r m a k i d s " , Elr., III, 808.
S HAKKI DURSUN YILDIZ

CA'FERYYE

Mu'tezile kelmclarndan C a ' f e r b . H a r b (. 2 3 6 / 8 5 0 - 5 1 ) v e Ca'fer b. Mbeir'in

(. 2 3 4 / 8 4 9 )
grlerini benimseyenlere verilen a d (bk. C A ' F E R b. H A R B ; C A ' F E R b. M B E R ) .

CA'FERYYE

)
J

snaeriyye as'nn fkh mezhebi.

mmet anlaynda Zeydiyye'den ayrlan a'nn btn kollar Ca'fer es-Sdk'n (. 148/765) immetinde ittifak etmilerdir. Ca'fer es-Sdk, Emev iktidarnn son dnemiyle Ehl-i beyt'e kar Abbs taassubunun henz kendini gstermedii bir dnemde yaad iin, dier imamlara nisbetle daha geni bir hrriyetten faydalanarak bilgisini ok sayda talebe ve rvileri aracl ile yayma imknn bulmutur. Bu sebeple snaeriyye as'nn fkhta imam olmu ve bu grubun fkh ekol onun adna nisbetle anlmtr. snaeriyye'ye gre hatadan korunmu, bulunmalar sebebiyle btn sz ve davranlar snnet olarak deerlendirilen imamlarn fkhnn, szl rivayetlere dayanmakla beraber ksmen yazl kaynaklarla nakledildiini gsteren deliller de vardr (Kleyn, I, 51-53). Hicr III. (IX.) asrdan itibaren btn rivayetleri toplayan hadis ve fkh kitaplarnn yazlmasna balanmtr. Ahbrler'e (Ahbriyye) gre bu kaynaklardan drdnde yer alan rivyetlerin tamam

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CA'FERYYE sahih olup kesin bir ekilde imamlarn sz ve fiillerini ifade etmektedir. Bu drt kitap KleynFnin (. 329/940-41) el-Kf, bn Bbeveyh'in (. 381/991) Men l yahduruh'l-fakh, Eb Ca'fer et-Tsfnin (. 460/1067) el-stibr f ma'htlife mine'l-ahbr ve Tehzb'l-ahkm adl eserleridir. Usller'e (Usuliyye) gre ise bunlarn ve benzeri kitaplarn ihtiva ettikleri rivayetlerin tamam sahih deildir. Bu kitaplarda bir yandan birbiriyle elien rivayetlerin yer almas, te yandan Kur'n- Kerm'de ilve veya eksiltmelerin bulunmad yolunda Ca'feriyye'nin ittifak ettii noktalara aykr ifadelerin gze arpmas da bunu gstermektedir. 16.000'den fazla rivayeti toplayan el-Kf zerinde yaplan bir aratrmann, bunlardan yalnzca 5072 rivayetin sahih olduunu ortaya koymas Usller'i teyit etmektedir. Buna gre adn mam Ca'fer'den alan bu mezhep, msumiyet asndan aralarnda fark bulunmayan dier on iki imama da nisbet edilen rivayetlerle bu rivayetlere ve dier delillere dayal ictihadlardan olumaktadr. A ) Tarihe. Ca'fer fkhnn tarihi, gaybet'ten nce ve sonra, yahut eyh Eb Ca'fer et-Ts, Muhakkik el-Hill gibi nemli fkhlardan nce ve sonrasn ifade etmek zere "ncekiler" (mtekaddimn) ve "sonrakiler" (mteahhirn) eklinde bir ayrma tbi tutulmusa da metodolojide meydana gelen nemli deime ve gelimeleri esas alan "dnemler ayrm" konunun anlalmas asndan daha uygun grnmektedir. Buna gre Ca'fer fkh sekiz dnemden geerek deimi ve gelimitir (Mderrisi Tabtab, s. 29 vd.).
1. Gaybetten nce mamlar Dnemi. Asr-1

ederek ictihad ve kyas reddetmi, fkh sadece hadislere dayandrmtr. Buna kar sonradan Usller adn alacak olan fakihlerin ncs durumunda bulunan dier bir grup ise yine ayn rivayet kaynaklarnda yer alan ve sadece genel ifadeli naslardan ictihadla hkm karmay tevik etmekle kalmayp aka, "Bizim iimiz usul ve prensipleri vermektir, bunlardan fru karmak sizin iinizdir" diyen hadislerden (Kleyn, I, 56, 57, 59; III, 33; Eb Ca'fer et-Ts, elstibr, I, 77-78; Hr el-mil, I, 327) hareket ederek rivayet fkh yannda ictihad fkhnn da temellerini atmlardr. Bunlara gre imamlarn mahkm ettii re'y ve kyas, naslarn karsnda akl kullanmaya dayanan re'y ile Snn fkhlarn zanna dayanan kyaslardr. Genel anlaml ve hkml naslar zel durumlara uygulama, delilin bulunmamas halinde istishb*a bavurma, akln kesin hkmne ve gerektirmesine gre er' hkm karma (er' hkm kefetme) vb. ekilleriyle ictihad, menedilen re'y ve kyastan farkldr. Elde yazl rnekleri bulunmamakla beraber fkh ve hadis mecmualarnda nakledilen ifadelerden, fkhn hadisten ayrlarak tedvn edilmesine de bu dnemde (II. yzyln sonlarnda) baland anlalmaktadr.
2. lk G a y b e t D n e m i . 2 6 0 - 3 2 9 (873-

sadet'ten itibaren 260 (873) ylna kadar sren bu dnem Hz. Peygamber; Hz. Ali, iki olu Hasan ve Hseyin ile ikincisinin soyundan gelen dokuz imam iine almaktadr. Bunlarn arasnda Hz. Ali, Muhammed el-Bkr, Ca'fer es-Sdk gibi Snnler tarafndan da benimsenen byk fakihler vardr. iler btn imamlar msum sayp sz ve davranlarn snnet kabul ettikleri iin ellerinde zengin bir rivayet malzemesi toplanm ve bu dnemde bir grup lim yalnzca rivayetlere dayal bir fkha meruiyet tanmtr. Sonraki dnemlerde gelierek Ahbrler mektebini kuracak olan fakihlerin ncleri durumunda bulunan bu grup, imamlarn re'y ve kyas mahkm eden szlerini her nevi itihada temil

941) yllan arasnda geen devreyi (gaybet-i sur) iine alr, hatta IV. (X.) yzyln sonuna kadar srd kabul edilir. Dnemin bandan IV. yzyln ortalarna kadar nce rivayet fkh taraftarlar (ehl'i-hads) duruma hkim olmu, o devrin en nemli i merkezi olan Kum fkhlan rivayet fkhn benimsemi ve her nevi ictihad, istidll ve akla dayal tefekkre kar kmlardr. Bunlardan Kleyn, eyh Sadk (. 381/991) gibi baz muhaddisler hadis rvilerini tenkide tbi tutmu ve rivayetlerin elitii yerlerde usul kaidelerinden sz etmilerdir. Dier muhaddisler ise bunlar da gerekli grmemi, Ehl-i beyt'ten i rviler aracl ile gelen her rivayeti kitaplarna alm ve delil olarak kabul etmilerdir. Devrin sonlarna doru yetien ve "kadmeyn" diye anlan bn Eb Ukayl el-Hazz' ile bn'l-Cneyd el-skf birinci dnemin ictihad fkhna canllk kazandrm, fkh hadisten ayrarak tedVn etmi, naslara dayansa bile akl istidll ve yorum metodunu kullanm, bylece bir sonraki dnemde ictihad fkhnn arlk kazanmasna zemin hazrlamlardr.

3. Kelmclar Dnemi. IV. yzyln sonlarna kadar i fkhna hkim olan hadisilerin ve rivayet fkhlarnn etkisini nce zayflatan, sonra bsbtn silip ortadan kaldran byk limin dnemi bu adla anlmaktadr. Bunlarn ilki eyh Mfd olup Ahbrler'e kar bilhassa Mikbs'l-envr fi'r-red cal ehli'lahb adl eseriyle mcadele etmitir. eyh Mfd'den sonra dnemin ikinci ahsiyeti olan talebesi erf el-Murtaz birok rislesinde ve zellikle Cevbt'l-mes* ili'l-Mevliyye es-lie, Risle fi'r-red cal ahbi'l- caded, Risle f ibtli'l-camel bi-ahbri'l-hd adl eserlerinde Ahbrler'e iddetle hcum etmi, eyh Sadk dnda kalanlar sapklkla itham etmitir. nc nemli ahsiyet ise Eb's-Salh el-Halebdir. el-Kf fi'l-fkh'm yazar olan Eb'sSalh ayn zamanda erf el-Murtaz'nn iyi yetimi bir rencisidir. Bu dneme damgalarn vuran, zgn dnce ve eserlere sahip bu limi erh ve hiyeler yazarak takip eden rencileri bundan sonra "kelma" ve "usl" diye anlacaklardr. Usller Kur'n- Kerm'e ve mezhepe kabul grm salam kaynakl hadislere, bunlardan kardklar genel hkm ve prensiplere dayanmakta, bu kaynaklardan ictihad yoluyla fer' hkmler karmaktadrlar. mamlardan nakledilen, ancak senedi salam olmayan (haber-i vhid de buna dahildir) hadislere itibar etmemekte, bunun yerine i fakihlerin veya btn slm limlerinin ihtilfsz olarak kabul ettikleri hkmleri "amel't-tife, icm" adyla benimseyip delil olarak kullanmaktadrlar.
4. eyhttife Dnemi. e y h t t i f e E b

Ca'fer et-Ts drdnc fkh dneminin en nemli ahsiyetidir. Ts, usulc okulunun istidll ve ictihad metodu ile hadisi - haberci okulunun haber-j vhidle amel prensiplerini alm, ikincisine hadisin shhatini tesbite katkda bulunan baz unsurlar katarak iki farkl yaklam uzlatrmaya alm ve bu sistem erevesinde yeni bir i fkh r amtr. Onun birok eseri arasnda el-Mebst (Tahran 1387, 1393), bir fkh meselesinin eitli boyutlarn ve zm yollarn gsteren "tefri fkh", elHilf (Tahran 1370, 1376, 1377), i ve Snn fkh mezheplerinin gr ve ictihadlarn ihtiva eden "mukayeseli fkh" nevilerinin beenilen rnekleri arasndadr. Ts ayrca en-Nihye (Tahran 13421343; Beyrut 1390) adl eserini i usule dayal Snn fkhna tahsis etmi, Teh5

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CA'FERYYE zb'l-ahkm (Tahran 1944) ve el-stibr (Tahran 1363) isimli iki nemli ve byk kitabnda ise i kaynakl hadisleri toplam, bunlar dzenlemi, zellikle sonuncu kitabnda hadisler arasndaki elikileri gidermeye almtr. cUddet'l-ul'e (Necef 1983) fkh usulnn btn konularn ele alm, bu konular tartm ve tercih ettii usul savunmutur. Tsnin at r asr kadar srm, bu zaman iinde gelip geen fkhlar u farkl yaklamlar gstermilerdir: Olu Hasan'n da iinde bulunduu bir grup lim Eb Ca'fer et-Ts'nin yazdklarn okumu, okutmu, aklam ve bunlara uygun fetvalar vermitir. Muhammed b. drs el-Hillnin (. 598/1202) temsil ettii baka bir grup ise Ts'yi bilhassa haber-i vhidi delil olarak kabul etmesi asndan iddetle eletirmitir. Muhakkik el-Hill ve onun rencisi bn'l-Mutahhar el-Hill, Eb Ca'fer et-Ts'nin yazdklarn sistemletirmek, Snn fkhtan aldklarn i fkh prensipleriyle kaynatrmak ve onun eksik braktklarn tamamlamak suretiyle nemli hizmetlerde bulunmulardr.
5. e h d - i Evvel D n e m i . a fkhnn

tedvni, fr-i dinden bahseden eserlerin hadis mecmualarndan ayrlmas ile ikinci dnemde gereklemise de fkh ilmi bu tarihlerde sistem ve muhteva olarak bamszln henz kazanmamt. Eb Ca'fer et-Ts, Snn fkhndan faydalanmak ve ondan nemli iktibaslar yapmak suretiyle bunu gerekletirmeye almt. Dnemin sonuna doru baz fkhlar i fkhn Snn nakillerden ayklamaya yneldiler. Esasen i fakihlerin Snn fkh kitaplarndan alntlar yapmaktan maksatlar, bunlar rnek alarak hadisten bamsz (itihada dayal) a fkhn ortaya koymakt. ehd-i Evvel de (. 786/1384) bu yolu takip ederek yeni bir fkh dneminin mjdecisi olmutur. zellikle el-Kavcid ve'l-fev'id adl eserinde (Tahran 1308; Necef 1399) Snn fkh kitaplarndan alntlar yapmadan i fkhn tedvn etmitir. lerinde ehd-i Sn'nin de (. 966/ 1559) bulunduu birok takipisi bir buuk asr kadar ehd-i Evvel'in gerekletirdii fkha ve usul trne bal kaldlar; onun eserlerini okutmak ve erhetmekle megul oldular.
6. Safevler Dnemi. Safevler devrinde

ekoln etkili olduu grlmektedir, a) Ali b. Hseyin el-Kerek (. 940/1533) ekol bir yandan fkh salam temellere ve delillere dayandrp her meseleyi delillendirme almalar yaparken te yandan dinin devlet iindeki gcnden faydalanarak fakihin yetkilerinin snr, cuma namaz, vergi gibi konular inceleme ve tartma alan iine almtr, b) Ahmed b. Muhammed el-Erdebl (. 9 9 3 / 1585) usl metodu destekleyip gelitirmeye gayret etmi, usul ve frda daha ncekilerin sylediklerine bakmakszn ictihad ve istidlallerde bulunmutur, c) Tenkit szgecinden geirmeden rivayet fkh ve muhaddisler (selef) hakknda risleler yazan ve onlar ven baz usl fakihlerin faaliyetleri, zemini Ahbrler'in yeniden canlanmasna uygun hale getirmi, muhtemelen iktidar da usl mctehidlerin kontrollerini ve glerini zayflatacak mezhep ii bir muhalefetin ortaya kmasnda fayda grmtr. Bu uygun artlardan istifade eden Muhammed Emn el-Esterbd (. 1036/ 1626) ile taraftarlar Usller'e kar yeni bir mcadele balattlar; er' delil olarak da akla, akl istidllin dayana ve metodu olarak Aristo mantna hcum ettiler. i kaynaklarda rivayet edilen btn hadislerin sahih olduunu ve fkhn bunlara dayanmas gerektiini ileri srdler. Ahbr yaklam bu dnemde bir fkh ekol vasfn kazand; ran, Irak ve Bahreyn'de o devirde gl temsilcileri bulunmayan Usller'i sindirerek buralara hkim oldu. Bu ekol daha sonraki dnemlerde ran ve Irak'ta gcn kaybetmekle birlikte Bahreyn'de hl etkisini srdrmektedir. Ahbr ekolnn kuvvetli temsilcilerinin says olduka azdr. Bunlarn iinde Feyz-i Kn (. 1090/ 1679) ile Ves'il'-'a (Beyrut 1991) adl hadis kitabnn yazar Hr el-mil (. 1104/1692-93) gibi nemli kiilerin Usller'e kar tavrlar daha yumuak ve uzlamac bir grnm arzetmektedir.
7. Bihbehn Dnemi. Ahbrler ctihad

8. e y h Ensr D n e m i . Flklh v e USl-

fkh alannda son gelimeyi gerekletiren, bu iki ilmi bir btn halinde ele alp baarl bir ekilde birletiren, ayrca konularn zenginletirip an ihtiyalarna cevap verecek hale getiren Murtaz el-Ensr (. 1281/1864) olmutur. Gnmze kadar ilm evrelerde eyh Ensr ekol hkim olmu, fr ve usul alannda yazd eserler rnek alnarak yeni kitaplar kaleme alnm, fkh retimi yaplm ve fetvalar verilmitir.
B ) Fkh U s u l ve er' Deliller. m a m -

i mslmanl devletin resm dini haline getirilince fkh da bundan etkilenmi, frda ve usulde kayda deer baz gelimeler olmutur. Bu dnem iinde 6

fkhna ve bunun metodolojisi olan fkh usulne kar olduklar iin bir buuk asr kadar sren bir zaman iinde i dnyasnda fkh usul itibardan dm, retimde ve uygulamada kullanlmamtr. XII. (XVIII.) yzyln ikinci yarsnda iyi yetimi bir fakih, akl istidll ve tahlil kabiliyetine sahip bir usulc olan Muhammed Bkr Bihbehn (. 1206/1791-92), Ahbrler'in hkimiyetini zayflatarak usl fkha yeniden canllk kazandrmtr.

lar ve onlarn ada olan a fakihlerinin bir ksm itihada dayal fkh tevik ve tatbik ettikleri gibi mnasebet dtke baz usul kaidelerini de zikretmilerdir. Ancak bu ilk devir fakihleri tarafndan yazlp zamanmza kadar intikal eden bir usul kitab mevcut deildir. Gnmze kadar gelen ilk usul kitab, eyh Mfd'in et-Tezkire bi-uli'l-fkh adl eseridir. Kk hacimli muhtasar bir kitap olan et-Tezkire ihtiyaca cevap vermedii iin eyh Mfd'in rencisi erf el-Murtaz usul konusunda birka eser yazm, bunlarn iinde ez-Zetza f cilmi uli'-er'a (I-II, Tahran 13461348) boluu dolduran kitap olmutur. erf el-Murtaz'nn rencisi Eb Ca'f e r et-Ts cUddet'l-ul adl eseriyle kendi grlerini fkh usulnde temellendirmitir. Bu iki kitap iki asr kadar usul sahasndaki ihtiyaca cevap vermi ve medreselerde ders kitab olarak okutulmutur. Daha sonra gelen ve yine Ts ekolne mensup olan Muhakkik elHillTnin Mecric'l-ul' ile rencisi bn'l-Mutahhar el-Hillnin Tehzb tarki'l-vl, Mebdi''l-vl, Nhyet'l-vl adl eserleri derli toplu ve kullanl olduklar iin nceki iki kitabn yerini almlardr. Bundan sonra zamanmza kadar yazlan birok usul kitab bu ilme nemli bir katkda bulunmam, ancak yeni batan tertip, konulan anlalr hale getirme, kark ve elikili ifadeleri uzlatrma ve ayklama gibi hizmetler ifa etmitir. Ahbr a fakihlerine gre hkm ve fetvalarn tek kayna hadislerdir; Kur'n- Kerm de hadislerin aklamas sayesinde anlalacak ve uygulanacaktr. Bunlarn dnda baka bir delil yoktur; ictihad da taklid de ciz deildir. Usl fkhlara gre ise mctehidlerin bilgi elde etmek ve hkm verebilmek iin bavuracaklar drt delil vardr; Kitap, snnet, icm ve akl. Bu kaynaklarda hkmn delilinin bulunamamas halinde uy-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CA'FERYYE gulama ilkelerine (el-usl'l-ameliyye) baklr. Snn fakihlerin bavurduu kyas ve istihsan* muteber birer delil deildir. 1. Kitap. Dorudan vahye dayand ve tevtren nakledildiinden kaynana aidiyetinde phe bulunmad iin birinci derecede bilgi ve hkm kayna kitap yani Kur'n- Kerm'dir. Ca'feriyye mezhebinde Kur'n- Kerm'in delil olmas konusunda herhangi bir gr ayrl yoktur. Tartlan hususlar, kitabn zhirinin delil olup olmad ve kitapta tahrifin (eksiltme veya ilvenin) bulunup bulunmaddr. Kitabn zhirinden maksat, bir mnaya dellet ihtimali daha kuvvetli olmakla beraber baka bir mnaya dellet ihtimalinin de bulunduu yetlerin ifadesidir. Ahbrler'e gre aadaki sebeplerden dolay Kur'an'n zhiri ile amel etmek ciz deildir: a) Herkese bilinmese bile bu yetlerdeki ihtimali ortadan kaldran bilgi mevcut olabilir. b) mamlar re'ye dayal tefsiri menetmilerdir, halbuki zhir mnay tercih etmek re'ye dayanmak demektir, c) Baz rivayetler, Kur'n- Kerm'i ancak nzl srasnda ona muhatap olanlarn anlayabileceklerini ifade etmektedir. Buna kar Usller'e gre Kur'an'n zhiri de delildir, a) Zhiri aklayan bilgiler kaynaklarndan aratrlr, bulunamazsa dil kurallarna ve rfe bavurulur. Her konuda olduu gibi burada da genel anlatm ve anlama yollar kullanlr ve uygulanr. b) Kur'n- Kerm'i dil kurallarna ve rfe dayanarak anlayp uygulamak re'y tefsiri deildir; re'y tefsiri akla dayanarak nass ve zhiri te'vil etmekle gerekleir, c) Kur'n- Kerm'i anlamay belli bir zmreye tahsis eden rivayetler salam deildir, kitabn gnderilme amacna ve evrensellik vasfna ters dmektedir; byle bir sonuca gtren haber-i vhidler delil olarak kabul edilemez. Kur'an'da tahrifin bulunup bulunmadna gelince, Kleyn'nin el-Kf'si gibi IV. yzyln birinci yarsna kadar uzanan i rivayet kaynaklarnda Kur'n- Kerm'in tahrif edildiine (ilveden ok baz yetlerin karldna) dair nakiller mevcuttur. Buna kar eyh Sadk Kur'n- Kerm'de hibir tahrifin bulunmad ilkesini, mam Ca'fer'e dayandrarak ve a'nn inan esaslarndan biri olarak zikretmektedir. erf el-Murtaz ve Eb Ca'fer et-Ts Sadk'u teyit etmiler, snaeriyye as'nda muteber olan inancn Kur'n- Kerm'de hibir deitirmenin yaplmad eklinde olduunu, bunun aksini ifade eden rivayetlerin aslsz bulunduunu kesin bir dille ifade etmilerdir. Bugn de i-Ca'fer cmiada bu inan hkimdir. 2. Snnet. On iki imam benimseyen Ca'ferler'e gre snnet masumlarn (Hz. Peygamber ile on iki imam) szleri, fiilleri ve tasviplerinden ibarettir. Msumlarn bilgisi ya ilham yoluyla veya buna mazhar olann dierine retmesi usulyle elde edilmitir; bu sebeple onlarn syledikleri, delilin nakil ve rivayeti deil bizzat kendisidir. Szler duruma ve karinelere gre balayc hkm de getirebilir, fiil ve takrirler ise gerekli artlar tad takdirde ancak cevaza ve serbestlie dellet eder. Snnetin delil olmas gvenilir olmasna, bu da onun rivayet edili ekline baldr. Tevtr yoluyla nakledilen snnet hem inan hem de amel sahalarnda delildir, hccettir. Tevtr snrna ulamam hadisler ile rvileri arasnda Snnler'in de bulunduu hadisler ise delil olma ynnden tartlmtr. Haber-i vhidin muteber bir delil olup olmad konusunda farkl gr ileri srlmtr, a) erf el-Murtaz, Tabers, Muhammed b. drs el-Hill gibi usulclere gre bu haberler zan ifade eder ve zan dinde hccet olmaz, b) Ahbrler'e gre mehur drt kitapta bulunan btn hadisler sahihtir ve bunlarla amel edilir, c) Eb Ca'fer etTs, bn Tvs, bn'l-Mutahhar el-Hill gibi usulclerin savunduklar ve zerinde ittifak bulunduunu ileri srdkleri gr ise haber-i vhidin baz artlarda delil olabilecei eklindedir. Genellikle haberin kayna -mesel msumlardan biri olmas gibi- ve rvileri noktalarnda younlaan bu artlara ilveten hadisin akla, kitaba, kesin snnete ve icma aykr bir hkm ve bilgi getirmemi olmas da gz nnde bulundurulmutur. zerinde gr birlii bulunmamakla beraber i-mm olmayan rviierin naklettikleri hadisleri muteber delil sayan usulcler de vardr. Burada aranan art, i-mm olmayan rvinin dindar ve hadis konusunda yalan sylemekten ekinen bir kii olmasdr. Bir konuda mm rvilerden herhangi bir haber nakledilmemise dier mezheplerden gvenilir rviierin hadisleriyle amel edilir. Mrsel hadisin rvisi gvenilir ise i usulclerin ouna gre onunla da amel edilir. 3. cm. Snnler'e gre ayn asrda yaayan btn mctehidlerin bir fkh meselesinin hkm zerinde birlemesiyle icm gereklemi olur. Ca'feriyye'ye gre ise bu nitelikteki icm er' delil tekil etmez. Asl delil msumun grdr. Buna gre icm, ittifak eden mctehidler arasnda imamn da bulunmas ve bylece onun grn ihtiva etmesi durumunda hccet olur. cm iinde imamn kavli veya tasvibinin yer alp almadn tesbit etmek amacyla ortaya konan birok usul vardr. Bunlar arasnda u drt usul yaygnlk kazanmtr: a) His yolu. erf el-Murtaz'nn savunduu bu usulde imam hayattadr, ahs deilse bile yaad blge bilinmektedir. Byle bir dnemde meydana gelen icm zerinde yaplacak inceleme sonunda msumun kavlinin de icma dahil olup olmad tesbit edilebilir, b) Lutuf yolu. Eb Ca'fer et-Ts'nin benimsedii bu gre gre imamn bir hidayet kayna olarak insanlara gnderilmesini gerekli klan ilh lutuf, dine ve geree aykr bir ittifak karsnda imamn skt etmemesini de gerekli klar, c) Hads yolu. Btn mm mctehidlerin asrlar boyu belli hkmler zerinde birlemi olmalar imamn da ayn grte olduunu gsterir, d) Takrir (tasvip) yolu. mamn kar grte olduunu aklamasna bir engel bulunmad halde skt etmi olmas ittifaka katldnn delili saylr. 4. Akl ve Kyas. Snn usulcler genellikle kyas bir delil olarak benimsemiler, buna kar Gazzl ve evkn gibi baz istisnalar dnda akla er' deliller arasnda yer vermemilerdir; yer verenlere gre de akl "beret-i asliyye" delili olarak telakki edilmitir. i usulcler ise Snn fakihlerin kyasn reddetmi, eyh Mfd'den beri akl drdnc bir delil olarak zikretmilerdir. Mstakil bir delil olarak akldan neyi kastettikleri ancak Muhakkik el-Hill ve ehd-i Evvel'den itibaren aklk kazanmaya balam, daha sonraki almalar baz yanlma ve kartrmalar da dzelterek akl delili ak ve seik bir ekilde ortaya koymutur. Buna gre akl delil, "er' hkm hakknda kesin bilgiye ulatran akla dayal bir kaziyyedir". Bu tarifin belirledii delil mantklarn kyasndan baka bir ey deildir. unu da belirtmek gerekir ki akl er' delil kabul eden i usulclere gre bu tr bir delil dorudan ve mstakil olarak din hkmn kayna olmayp sadece Allah nezdinde mevcut olan hkm kefeden, ortaya karan bir delildir. Btn akllar bir eyin iyi ve gzel olduu noktasnda ittifak edince Allah'n da ayn eyi iyi ve g7

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CA'FERYYE zel bulduuna, bu bir fiil ise yapan vp mkfatlandrdna, yapmayan ise yerip cezalandrdna akl aracl ile hkmedilmekte ve akl bu anlamda din deliller statsne girmektedir. s. Sret. i kaynaklarnda kendisine ska atfta bulunulan delillerden biri de "sreftir. Sretten btn insanlarn belli bir dnce ve davran benimsemi olmalar kastedilirse "bin'I-ukal", bir grubun mesel ia'nn benimsemesi kastedilirse "sret'l-mteerria" terimleri kullanlmaktadr. Yaplan inceleme ve tahliller sonunda sretin akla veya icma dahil bir delil olduu ortaya kmtr. 6. Dier Deliller. Snn kaynaklarn "istihsan", "istislh", "sahb kavli", "rf" gibi balklar altnda birer er' delil olarak ele alp inceledii deliller Ca'ferler'e gre ya mteber deildir (istihsan gibi) veya kitap, snnet, akl gibi dier delillerden birinin erevesine girmektedir.
7. Uygulama lkeleri (usl-i ameliyye). MS-

lamda kullanld dnem ve yerlerde Ca'fer fakihleri kyasa kar olduklar iin itihad da mahkm etmiler ve bu terimi kitaplarna aklayp reddetmek maksadyla almlardr. Ancak Snn limleri, Gazzl ve Cesss'n yapt gibi itihad kyastan daha farkl ve geni anlamda kullanmaya balaynca iier'in Usl mektep mensuplar da kelimeyi bu mnada alp kullanmlardr. Muhtemelen bunlarn ilki olan bn'l-Mutahhar el-Hil'ye gre ictihad, er' olup zanna dayanan meselelerin hkmn elde edebilmek iin dnme ve bilgi edinme gcn son snrna kadar kullanmaktan ibarettir. Hz. Peygamber'in ictihad etmesi ciz deildir; nk onun byle bir eye ihtiyac yoktur, ayrca ictihad sz konusu olduu takdirde tebli ettii eylerin Allah'tan geldii inancnn sarslmas da muhtemeldir. mamlarn da ictihad etmeleri ciz deildir, nk ictihadda isabet etmek de yanlmak da sz konusudur, halbuki onlar hatadan korunmulardr. mamlar er' hkmleri ya dorudan Reslullah'n retmesiyle veya Allah Tel'nn ilham ile elde ederler. Dier limlerin yani mctehidlerin ise elien deliller arasnda tercihler yapmak, Kitap ve Snnet'in gene! hkmleri zerinde dnmek suretiyle hkm karmalar cizdir. Ancak kyas ve istihsan metotlar ile hkm karmalar muteber deildir (Mebdi''ll, s. 240-248). Ca'fer Usller nceleri ictihad terimini kullanmadan, daha sonra bu terimi de kullanarak kyas ve istihsan dnda itihad ciz grp uyguladklar halde Ahbrler ictihad ve taklidi reddetmi, din bilgi ve hkmlerin hadislerde bulunduunu, hadislerin de mehur kitaplarda toplanm olduunu, bilginin bu kaynaklardan alnmas gerektiini savunmulardr. tihadn artlar ve tecezzsi konusunda a limlerinin zel bir gr yoktur. tihadn devamll konusunda ise iler Snnler'den farkl bir tutum benimsemi ve itihad devam ettirmilerdir. Bunda bir yandan din bilgi ve hkmlerin hadis kaynandan alnmas ile ilgili tevikler, te yandan fetvasna bavurulacak mctehidin hayatta olmas art etkili olmutur. Mctehidlerin tamam isabet etmi saylmaz. Ayn konuda farkl ictihadlarda bulunmu mctehidlerin bir grubu isabet etmise dierleri hata etmilerdir; ancak hatalarndan dolay gnahkr olmazlar.

2. Taklid. Delilini bilmeden bir mctehidin fetvasn benimsemek ve bununla amel etmekle taklid gereklemi olur. Ca'fer Usller'e gre bizzat ictihad edemeyenlerin taklid yolunu benimsemeleri u artlarda cizdir: a) Taklide konu olan hkm inanla veya dinden olduu kesinlikle bilinen ibadet vb. konularla (zarrt- dniyye) ilgili olmayacak. b) Taklit edilecek lim mctehid ve mttaki olacak, c) Mttaki ve gvenilir olmann bir teminat olarak snaeriyye mezhebine mensup bulunacak, d) Fetva veren mctehid hayatta olacak, e) Hayatta olan mctehidlerin birden fazla olmas halinde ilerinden en lim ve faziletli olan taklit edilecektir. 3. Merciiyyet. Merci, bata fetva verme yetkisi olmak zere birtakm din, hukuk ve siyas yetkileri bulunan mctehid (fakih) demektir. Byk gaybet dneminden sonra fakihlere ait yetkinin (bk. VELYET- FAKH) snr problemi ortaya km, ileri srlen zmler ayr merhalede farkl gelimeler gstermitir. a) XVIII. yzyla kadar genel kabul gren zm, "umumi ve siyas slahat iin mehdyi beklemek, fetva, kaz, zekt, humus, kstllarn ahs ve mallar zerinde velyet vb. konularda fakihlere bavurmak, onlar merci olarak kabul etmek" eklinde olmutur, b) XVIII. yzyldan XX. yzyln ikinci yarsna kadar Nerrk, Hasan e-rz, Hir, Nn gibi mctehidler, fakihin yetki ve sorumluluunun siyas slahat sahasn da iine ald grn savunmu, bu konuda nemli admlar atmlardr, c) Son merhale yetullah Humeyn ile balamtr. Humeyn'nin gelitirdii velyet-i fakh teorisine gre mmetin en lim ve faziletli fakihi, beklenen mehdnin nibi ve temsilcisidir. Buna gre siyas slahat ve devlet ynetimi de (amme velayeti) dahil olmak zere imamn btn yetkileri en lim ve faziletli fakihte mevcut demektir. Bu fakih "genel merci" olup amme velyeti bakmndan dier fakihler ona tbi olacaklar, hem onu murakabe edecek, hem de fetva, kaz, humus, zekt vb. konularda "snrl ve zel merciler" olarak faaliyet gstereceklerdir. Bu teori slm inklbndan sonra ran'da geni lde uygulanmtr. Btn i dnyasnda uygulanma ansnn ise en nemlisi siyas olan birok engel sebebiyle olduka az olduu kabul edilmektedir. D) Fr. Snn mezheplerle Ca'feriyye mezhebi arasnda deliller ve onlardan

lmann amac muteber delilleri kullanarak ilh hkm renmek ve uygulamaktr. Bazan tercihe imkn vermeyecek ekilde delillerin elimesi veya belli bir konuda delilin bulunamamas sebebiyle ilh hkm bilmek mmkn olmamaktadr. Ca'fer usulcleri bu durumda "uygulama ilkeleri'ni devreye sokmaktadrlar. Mkellef bu ilkelere gre hareket etmekte ve grevini yerine getirmi olmaktadr. Bu ilkeler arasnda istishb, beret, ihtiyat ve tahyrin uygulama alannn daha fazla olduu kabul edilmektedir. stishb ilkesine gre bir hkmn veya hakkn gemite kesin olarak varl bilindii halde u anda devam edip etmedii konusunda phe mevcutsa devam ettii kabul edilerek ilem yaplr. Beret, er' delilin bulunmad ve bilinmedii hallerde hkmn de bulunmadn kabul etmek ve buna gre davranmaktr. Ca'fer Usller beret prensibini hem balayc fiilde hem de mecburi terkte olmak zere Ahbrler'e nisbetle daha kapsaml bir ekilde kullanmlardr. htiyat, delilin bulunmamas halinde muhtemel btn klar yerine getirmekten ibarettir. Usller'in reddettikleri bu prensip, Ahbrler'ce yasak olmas muhtemel btn ekil ve klar terketmek suretiyle uygulanmtr. Daha az uygulanan tahyr prensibi ise ihtiyatn mmkn olmad yer ve zamanlarda sz konusudur.
C ) ctihad, Taklid ve Merciiyyet. 1. cti-

had. tihadn genellikle kyasla ayn an8

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CA'FERYYE hkm karma usul bakmndan baz farklarn bulunmas, karlan hkmlerin de farkl olmas sonucunu dourmutur. Btn Snn fkh mezhepleri bir camiann mezhebi, Ca'feriyye de dier cmianm mezhebi olarak ele alndnda belli bir Snn fkh mezhebine nisbetle fark ve ihtilf olduka azalmaktadr; nk bu mezhebin birok hkm fkh mezheplerinden herhangi birine uygun dmektedir. Ca'feriyye'ye ait olup Snn fkh mezheplerinden herhangi birine uygun dmeyen fr hkmlerini hem Snn fakihlerden hem de Ca'feriyye'den toplayp bir araya getiren, bunlara umumi veya hususi kitaplarda yer veren limler olmutur. Snnler'den Abdlazz ed-Dihlevnin snaeriyye as'na reddiye olarak yazd Tuhfe-i n cAeriyye adl eserin Mahmd kr el-ls tarafndan yaplan muhtasarnda tesbit edilen fr farknn says 123'tr. i erf el-Murtaz ise sz konusu farklar 110 olarak gstermitir (Res'il, I, 201-267). Tuhfe muhtasarnda plak ayak stne mesh, hal, kilim gibi -yeryz saylmayan- eyler zerine secdenin ciz olmamas gibi mehur farklar zikredilmemi, te yandan ia'nn benimsemedii veya zerinde ittifak etmedii baz hkmler onlara mal edilmitir. arabn, kmes hayvanlarnn dksnn necis saylmamas, boy abdesti alrken ayrca abdest almann haram olmas, imam veya onun tayin ettii bir kii bulunmadka cumann sahih olmamas bunlara rnektir (bu hususlarn iler'ce de benimsenmedii veya aralarnda ihtilf konusu olduu hususunda bk. erf el-Murtaz, I, 288; Muhakkik elHill, s. 9, 18, 27, 35). Ad geen iki mellif ayr ayr 100'den fazla ihtilfl mesele zikrettii halde bunlardan sadece dokuzunda birlemitir. 1. Farz namazlarda Ftiha'dan sonra iki ayr sre veya bir srenin sadece bir blm okunamaz. 2. Altn ve gm ancak para ve sikke eklinde dklp baslnca zekta tbi olur. 3. Kadnla normal olmayan yolla cins iliki cizdir (Hill'nin nakline gre bu konuda ihtilf vardr, ciz diyenlere gre de b u iliki mekruhtur, Muhtaar'nNfi\ s. 172). 4. Mt'a nikh cizdir. s. Teyze ve halann rzlar alnarak yeenleriyle nikhta cemedilmeleri, yani bir erkein birbiriyle teyze-yeen, hala-yeen durumunda olan iki kadn ayn zamanda e olarak almas cizdir. 6. Boama ancak iki ahit huzurunda olursa geerlidir. 7. Boama bunu ifade eden ak ve belli szlerle yaplabilir. 8. lnn ahs eyas (kl, yzk, mushaf vb.) byk oluna verilir. 9. Kadnlara gayri menkul terikenin ayn verilmez, bunlarn hakk tanmazn bedelinden denir. Farkl hkmleri derleyen iki mellifin tesbitleri birletirilirse fark says 215'i bulur, bunlardan birinin tesbiti esas alnrsa say 100 civarnda kalr. Binlerce fkh meselesi gz nnde bulundurulduu takdirde Ca'ferler'in 200 kadar meselede Snnler'den ayrlm olmasyla bu iki mezhep arasnda fkh asndan nemli bir farklln mevcut olmad anlalr. Sz konusu farklar da daha ok iki mezhebin snnet ve icm konularnda kendilerine has anlay ve uygulamalardan kaynaklanmaktadr. Ehl-i snnet limleri, i-mm gruplar inan ynnden bid'at mezhepleri iinde mtalaa edegelmi, akaid, kelm ve mezhepler tarihiyle ilgili eserlerde onlarn grlerini tenkide tbi tutmulardr. Ca'ferler de inan bakmndan mm - snaer olduklar iin Snn fkh limleri tarafndan ayrca deerlendirilmemi, fkhlar da inanlar gibi bid'at saylmtr. Ancak son dnemlerde slm lkeleri arasndaki siyas ilikilerde gze arpan nemli deiiklikler neticesinde, daha geni ereveli bir slm birliini gerekletirebilmek amacyla, iki taraf limlerinden bazlarnn birbirlerine bak ve deerlendirmelerinde yumuamalar ve yaknlamalar meydana gelmitir. zellikle Ca'ferler ile Snnler arasnda yaknlk fikrini ortaya atan ve bu fikri fiilen gerekletirmek iin gayret gsteren limler arasnda, Ca'ferler'den her biri taklid mercii olan Muhammed Hseyin Burcird, Seyyid erefeddin, Muhammed Hseyin Kiflgt, Acyn'-'a mellifi Muhsin el-Emn; Snnler'den Ezher eyhleri Abdlmecd Selm ve Mahmd eltt, hvn- Mslimn'in lideri Hasan el-Benn, ayrca Muhammed Eb Zehre gibi limler kaydedilmelidir. Yaknl, i birliini ve ilm alverii savunan Snn limlere gre Ca'feriyye mezhebinin Usl kolunun snneti deerlendirme anlay Ahbrler'e nisbetle Snn mezheplere daha yakndr. a'nn msum sayp szlerini snnet olarak kabul ettii imamlar msum olmasalar bile lim, faziletli ve ou mctehid derecesinde kiilerdir; bunlarn szlerinden ictihad erevesinde faydalanmak mmkndr. a'nn, ilerinde msum imam bulunduu iin benimsedii mmet icmn Snnler de mmetin icm olarak benimserler. Fr konusunda says fazla olmayan farklar bir tarafa braklrsa ok geni bir ortak saha bulunduu grlr. Gemite iki taraftan baz limlerin sert ve itici ifadelerini, taraflarn birbirlerini mmin saymamalarn, hsmlk ba kurmamak gibi davranlarn tarih, siyas ve sosyal sebeplere balamak ve geride brakmak gerekir. Bu dnceyi temsil edenlerden Mahmd eltt, 1 Ekim 1958'de Ca'feriyye mezhebinin mer bir slm mezhebi olduuna dair bir fetva neretmi, ardndan da Ezher'de bir i fkh krss kurulmutur (A. rz, s. 108112).

E) Literatr. Ca'fer fakihler tarafndan tarih ierisinde bu mezhebin usul ve fra ait grleri hakknda zengin bir literatr ortaya konmutur. Bunlar arasnda zellikle u eserler saylabilir: Kleyn, el-Kf; eyh Sadk bn Bbeveyh. Men l yahduruh'l-fakh; eyh Mfd (. 413/1022), el-Mukni'a fi'lfkh; erf el-Murtaz (. 436/1044), elntir, ez-Zerica f cilmi uli'-erica; Eb Ca'fer et-Ts, Tehzb'l-ahkm, el-stibr f ma'htlife mine'lahbr, el-Mebst fi'l-fkh, en-Nihye cUddef mcerredi!-fkh ve'l-fetv, t'l-ul; Tabers (. 548/1153), et-Temhd fi'l-usl; Eb Mansr Ahmed b. Ali et-Tabers (. 620/1223), el-Kf min fkhi'-fa; Muhakkik el-Hill (. 6 7 6 / 1277), er'i'u'l-slm f mes'ili'lhell ve'l-harm, el-Muhtaar'n-Nfic f fkhi'l-mmiyye, Mecric'l-ul; bn'l-Mutahhar el-Hill (. 726/1325), Tahrr '1 - ahkm ' - er ciyye cal mezhebi'1 -mmiyye, Mntehe'l-matlab f tahkki'l-mezheb, Nihyet'l-vl il cilmi'l-ul, Tehzb tariki'1-vl il cilmi '1 - usl, Mebdi3 'l- vl il cilmi'l-ul; ehd-i Evvel, el-Lmcat'dDmakyye-, ehd-i Sn, er-Ravzat'lhehiyye f erhi'l-Lm'ati'd-Dmakyye, Temhd'l-kavcid; Eb Mansr Hasan b. ehd-i Sn (. 1011/1602), Meclim'l-ul; Feyz-i Kn, el-Vf, Mefthu'-erca; Hr el-mil, Ves'il'-ca il ahkmi'-er'a, Bidyet'l-hidye-, Muhammed Bkr elMeclis (. 1110/ 1698 [?]), Bihr'l-envr; Ca'fer el-Cenh (. 1226/1811), Kef'l-tMuhammed Hasan b. Bkr b. Abdrrahm en-Necef (. 1266/184950), Cevhir'l-kelm f erhi er'i'i'lslm; Muhammed Kzm b. Abdl'azm el-Yezd (. 1337/1918-19), el-zUrvet'lvk. 9

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CA'FERYYE
BBLYOGRAFYA: Kleyn, el-Kf, 33; bn Bbeveyh, i lmmiyye'nin Res'tl, Kum miyye: Tahran 1365, I, 5 1 - 5 9 ; III, Risletul-i'tikidti'l-iminan Esaslar (trc.

E. Ruhi FlaJj), Ankara 1978, s. 9 8 - 1 0 3 ; erif el-Murtaz, 1405, I, 201-267, Necef, ts., I, 3; 288; Eb Ca'fer et-Ts, Tibyn, a.mlf.. el-stibr, 'Uddet'l-ul, 368-375; Nfic

Tahran 1363, I, 77-78; a.mlf., N e c e f 1 4 0 3 / 1 9 8 3 , s. 290, 336, el-Hill, el-MuhtaarunMebdi''l-vuTahran 1402, s. 9-35,

Muhakkik

f fkhi'l-immiyye,
cilmi'l-ul

172; bn'l-Mutahhar el-Hill, sul il

(nr. A b d l h s e y i n MuhamBeyrut 1991, i, 3 2 7 ; e-dk, ber Kahire, ts. Mderfa, Hseyin Fkh-

m e d Ali el-Bakkl), Kum 1404, s. 2 4 0 - 2 4 8 ; Hr el-mil, Ves' lu-'a, M. Eb Zehre, el-mm

IDr'l-Fikri'l-Arab), tr.yer.; Hseyin risi Tabtab, Mukaddime Kifigt, Aslu-'a li'l-fkhi'l-mukran, si der Bre-i teg-i islm, Mehed 1368, s. 29 vd.; M u h a m m e d ve uslh, s. 114 vd.; M. Taki el-Hakm, Merciiyyet slm,

si Ktphanesi'ne memur, daha sonra da Trkiyat Enstits'ne asistan oldu. 1925 ylnn sonlarna doru Almanya Dileri Bakanl'nn verdii burs ile Almanya'ya gitti. Bir smestr Berlin niversitesi'nde Bang Kaup, von Le Coq, Vasmer ve Westermann'n rencisi, be smestr de Breslau niversitesi'nde Giese, Brockelmann, Diels, Koschmieder ve Schaeder'in rencisi olarak Trkoloji tahsili yapt. 15 Mays 1929 tarihinde Breslau niversitesi'nde Giese'nin ynetiminde yapt 75 Azarbajanische Lieder "Bajaty" iri der Mundart von Ganga nebst einer sprachlichen Erklrung adl teziyle doktor unvann ald. 1929 ylnda Trkiye'ye dnen Caferolu, ayn yl Darlfnun Edebiyat Fakltesi Trk Dili Tarihi Krss'ne mderris muavini (doent), 1938'de de profesr olarak tayin edildi. M. Fuad Kprl'nn siyasete atlarak 1946 ylnda niversiteden ayrlmas zerine krsnn bakan oldu. Bu krs daha sonra Eski Trk Dili ve Yeni Trk Dili adyla ikiye ayrlnca Caferolu Yeni Trk Dili Krss'nn bakanlna getirildi ve bu grevi 1973 Temmuzundaki emekliliine kadar devam etti. Yarm asra yaklaan hocalk hayatnn krk drt yln youn bir ilm mesai ierisinde geiren Ahmet Caferolu 6 Ocak 1975'te stanbul'da ld ve Zincirlikuyu Mezarl'na defnedildi. Ahmet Caferolu hocal srasnda, her biri bir sonraki nesle retmenlik yapan dokuz nesil yetitirmitir. Bu elemanlar Trkiye niversitelerindeki dil ve edebiyat krslerinin bir ksmnn kuruluunu gerekletirdikleri gibi halen buralarda almaktadrlar. Verimli bir lim olan ve Rusa, Almanca, Franszca bilen Caferolu milletleraras birok ilm kuruluun yeliine seilmi, ayrca Nisan 1966'dan emekli oluncaya kadar stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi'ne bal Trkiyat Enstits'nn mdrln yapmtr. Eserleri. Ahmet Caferolu'nun yirmi bei akn kitab, her biri sahasnda orijinal deer tayan 380'i akn aratrmas vardr. Trkoloji'nin ok eitli alanlarnda daima nc almalar yapm, Trkiye'de yeni ilim dallarn tantm ve yaylmalarn salamtr. Caferolu'nun alt alanlar ve bu alanlardaki balca eserleri yle sralanabilir: A) Trk Dili Tarihi. Balangcndan aatay Trkesi'nin ortalarna kadar (XVI. yzyl) Anadolu dnda gelien Trke'yi inceleyen eseri nce Trk Dili Tarihi Notlar II (1. Blm, stanbul 1943) ve

Ahmet Caferolu

Necef 1965, el-Ulul-cmme BahTahHembes-

N e c e f 1983, tr.yer.; ve Rhniyyet,

ran, ts., s. 201 vd., 216 vd.; A. rz, Mezhib-i 108-112; M a h m d kir, n, el-Hkmetul-islmiyye, 119, 142; Bosvvorth, slm nu-ca, the Persian

Tahran 1 3 5 0 / 1 9 7 1 , s. Skkn'l-'lemi'lBeyrut 1399, s. 49, Devletleri Tarihi, s. in Acy-

Beyrut 1976, s. 25; yetullah el-Humey-

Trk Dili Tarihi Notlar 7(1. Blm, stanbul 1947) bal ile yaymlanmtr. Eserin geniletilmi ikinci basks Trk Dili Tarihi 1 (stanbul 1958) ve Trk Dili Tarihi II (1964) adyla, daha da geniletilmi ve indeks ilve edilmi nc basks ayn adla ve yine iki cilt halinde neredilmitir (stanbul 1970, 1974). Drdnc basks lmnden sonra tek cilt olarak yaymlanmtr (stanbul 1984).
B ) Azer Trkesi S a h a s . A z e r i Trke-

9, 25, 93, 126, 142, 214-215, 2 6 3 - 2 6 4 ; I, tr.yer.; R. K. Ramazan, Shi'ism Gulf,

N e w York 1986, s. 3 0 ; Muen-Nazariyyet'sA m m a n 1988, Tauzhu'l-mes'il, 1 3 6 8 / 1 9 8 9 , i-II; R. U'-'a,

h a m m e d Abdlkerm A t t m , siysiyyetl-mu'ra s . 102; EbT-Ksm el-H, z a f f e r . (Jl'l-fkh, Kum

Mehed 1409, s. 3 - 6 ; M u h a m m e d Rz el-MuStrothmann, "'a", M , XI, 502-513.

si'nin Caferolu iin ayr bir yeri olmutur. Doktorasn Gence az zerine yapt gibi daha sonra da bu alanla ilgili birok kitap ve makale neretmitir. zer Trkesi Szl adl henz yaymlanmam bir eseri de vardr. C) Szlkl. Trk szlkln Kgarl Mahmd'dan balayarak Anadolu Trkesi'nin son devrelerine kadar geni bir ekilde inceleyen Caferolu, zellikle Kpak ve aatay lgatilik mektebi hakkndaki aratrmalarn Trk Dili Tarihi adl eseri iinde yaymlamtr. Ayrca 1934-1938 yllar arasnda fasikl halinde nerettii Uygur Szl adl eserini daha sonra genileterek Eski Uygur Trkesi Szl adyla yeniden yaymlamtr (istanbul 1968). Caferolu'nun szlk almalarndan bir dieri de Eb Hayyn'n Kitb'l-drk li-lisni'l-etrk adl Kpak sahasna ait eserinin iki nshaya dayanan edisyon kritiidir (stanbul 1931).
D ) Diyalektoloji almalar. Caferolu

HAYREDDN

KARAMAN

CAFEROGLU, Ahmet (1899-1975)

T r k dili limi.

17 Nisan 1899'da Azerbaycan'n Gence ehrinde dodu. yanda iken babas smil Bey'in lm zerine annesi Gher Hanm tarafndan bytld. Orta renimini zel olarak Semerkant'ta (1908), lise renimini Gence ehrinde tamamlad (1909-1916); ayn yl Kiev Yksek Ticaret Okulu'na kaydoldu. Bu okula ancak smestr (Eyll 1916-Ocak 1918) devam edebildi, Rus htilli'nin patlak vermesi zerine Gence'ye dnd. Burada Azerbaycan'n istiklli iin alt; 1918 ylnda Azerbaycan'a gelen slm ordusuna gnll olarak yazld ve muharebelere katld. Caferolu 1919 ylnda Bak niversitesi arkiyat Blm'ne bir smestr devam etti; 1920'de Azerbaycan'n Sovyet ordular tarafndan igali zerine Trkiye'ye gitti ve Darlfnun Edebiyat Fakltesi'ne kaydoldu. 1924'te buradan mezun olan Caferolu, lahiyat Faklte10

yirmi be yl akn bir sre hemen hemen btn Anadolu'yu dolaarak derledii metinleri Anadolu Azlarndan Derlemeler genel bal altnda dokuz kitap halinde yaymlamtr: Anadolu Dialektolojisi zerine Malzeme I (stanbul 1940); Anadolu Dialektolojisi zerine Malzeme II (stanbul 1941); Dou llerimiz Azlarndan Toplamalar I (stanbul 1942); Anadolu Azlarndan Toplamalar (stanbul 1943); Sivas ve Tokat lleri Azlarndan Toplamalar

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CGR (stanbul 1944); Gney Dou lletimiz Azlarndan Toplamalar (stanbul 1945); Kuzey Dou llerimiz Azlarndan Toplamalar (stanbul 1946); Orta-Anadolu Azlarndan Derlemeler (stanbul 1948); Anadolu lleri Azlarndan Derlemeler (stanbul 1951). Bu konuda makale halindeki yaynlar da X. cildi dolduracak hacimdedir. Btn bu almalaryla krk bir il ve be ilenin az malzemeleri toplanm olmaktadr. Ayrca rencileriyle yapm olduu lisans tezlerinde geri kalan illerin az zelliklerini de deerlendirmitir. Caferolu'nun dier alma alanlar arasnda unlar zikredilebilir: Trk teaml hukuku, Gktrk ve Uygur devri aratrmalar, Moolca aratrmalar, gramer aratrmalar, gizli dil, ad bilimi (onomastik), insan adlar bilimi (antroponomi), tr ad bilimi (eponomi), yer adlar bilimi (toponimi), kavim adlar bilimi (etnonim), slp aratrmalar vb. Ahmet Caferolu'nun eserlerinin 1959 ylna kadarki listesi, doumunun 60. yl dnm dolaysyla Janos Eckmann tarafndan, 1969 ylna kadarki listesi de doumunun 70. yl dnm dolaysyla Osman Fikri Sertkaya tarafndan hazrlanmtr (bk. bibi.).
BBLYOGRAFYA: M e c d u t Mansurolu, " P o r t r a i t s : A h m e t C a ferolu. Philologue Orbis, Bulletin Linguistique, leri", TDED, et dialectologue de turc", International Documentation

CAGR

Hindistan'da hkm sren T r k d e v l e t l e r i n d e geliri m a a y e r i n e v e y a belli b i r h i z m e t k a r l n d a m e m u r v e k u m a n d a n l a r a t a h s i s edilen t o p r a k l a r a verilen a d . ^

V1I/2, Louvain 1958, s. 5 9 0 - 5 9 3 ; IX (1959), s. 1 - 1 8 ; Omeljan Prit-

Janos Eckmann, " A h m e t C a f e r o l u ' n u n E s e r sak, " Z u m 60. G e b u r t s t a g A h m e t C a f e r o l u s " , UAJ, XXXII/1-2 (1960), s. 8 8 - 8 9 ; M e h m e t Altunbay, "Prof. A . C a f e r o l u " , Mchit, sy. 30 (1960), s. 17-18; Osman F. Sertkaya, " A h m e t C a f e r o l u ' n u n H a y a t v e Eserleri", TDED, XVII (1969), s. 1972-1973 yat Fakltesi d a n " , Caferolu 1 - 2 8 ; a.mlf., " A h m e t Yllarnda retim Emekli yeleri, Olan Caferolu", I Edebi-

Farsa c (yer) ve gr (tutan) kelimelerinin birlemesiyle meydana gelen cgr, szlkte "tutulan, sahip olunan yer" anlamna gelir. Cgr usulnn Orta Asya'da Trkler ve Moollar arasnda kullanld ve Cengiz Han ile Timur'un kumandanlarna cgr dattklar bilinmektedir. Delhi sultanlarndan itibaren Hindistan'da da uygulanan cgr usul Bbrller dneminde sistemletirilmitir. Buna gre imparatorluun sahip olduu topraklar genel olarak hlisa* ve cgr olmak zere iki ksma ayrlyor, Bbrl hnedanna ait olanlara hlisa, bunun dndakilere de cgr deniliyordu. Yeni fethedilen topraklar da sultann izniyle cgr eklinde datlabilirdi. Ancak prensip olarak btn topraklar sultana ait olduu iin cgrler siyas veya ekonomik ihtiyalar sebebiyle hlisaya evrilebilirdi. Nitekim Ekber ah (1556-1605) bir ara btn cgrleri hlisa iln edip bunun yerine maa vermeyi denemi, fakat bir mddet sonra bundan vazgemitir. Ayn gerekelerle hlisa topraklar da cgr haline getirilebilirdi. Cgre dahil olan ehirler, kasabalar ve kyler devlet adamlar, memurlar ve kumandanlara hizmetlerine karlk olmak zere rtbe ve makamlarna gre veriliyordu. Ancak istisna olan ve hibir karlk gzetilmeden verilen bir eit cgr daha vard ki buna in'm* ad verilirdi. Tahsis edilen topran bykl hizmet karl olarak takdir edilen maa orannda hesaplanyordu. Kendisine bu ekilde toprak verilen kimse (cgrdar), belli sayda asker barndrmak ve gerektiinde bunlarla birlikte savaa katlmak zorundayd. Cgrdar maan ve dier masraflarn karlayabilmek iin kendisine ayrlan topraklar iletir ve artan gelirinin bir ksmn da vergi olarak devlete derdi. Bbrller'de genel olarak iki trl cgr uygulamas vard. Bir kimse yalnz bana cgr alabildii gibi birka kii ile birlikte ortak cgr almas da mmknd. Cgr, cgrdar devlete hizmet ettii srece devam ederdi. Bu adan cgrdar resm bir devlet grevlisi durumun-

dayd ve cgrin bymesi veya klmesi tamamen devlete bal idi. Herhangi bir blgede cgrdarlarn iyice yerleip etraflar ile birlikte kuvvetlenmelerine kar tedbir olmak zere bazan bunlarn grev yerleri deitirilir ve gittikleri yerde kendilerine ayn oranda yeni cgr verilirdi. Balangta cgr iin belli bir sre tayin edilmemekle birlikte Bbrller'de bu sre 10-15 yl kadard. Cgrdarlar hibir ekilde kendilerine verilen topra sahiplenemezlerdi. Cgrlerin miras yoluyla intikali de sz konusu deildi. Bununla birlikte bir cgrdann olu artlar uygunsa cgr isteyebilir ve bu istei kabul edildii takdirde ona da cgr verilebilirdi. Cgrdarlar ayn zamanda kendi blgelerinde asayii ve toplum dzenini salamakla ykml idiler ve zaman zaman blgeleriyle ilgili rapor hazrlayp devlete istatistik! bilgiler verirlerdi. Ancak cgrdarlar kendilerine verilen topran tek hkimi deillerdi, yani cgr ve o cgrde alan insanlar zerinde snrsz yetkileri yoktu. zellikle halk kt muameleden korumak iin dzenlenen bir uygulamaya gre cgrdarlar dier mlk idarecilerle beraber almak zorunda idiler ve onlar tarafndan da denetlenirlerdi. Mlk mirler her yl blgelerindeki cgrdarlarn durumunu devlete bildirirlerdi. Bunun yan sra yine cgrdarlarn durumunu rapor etmekle grevli halktan da bir kii bulunurdu. Btn bunlara ramen bir cgrdar yine de kanunlara riayet etmez ve grevini hakkyla yerine getirmezse mlk mirin teklifiyle cgri elinden alnr veya baka yere nakledilirdi. Cgrdarlar kendilerine verilen topraklar iletirken ayn zamanda devletin genel ekonomik artlarna uymak ve alanlarn durumunu gz nnde bulundurmak mecburiyetindeydiler. Mesel tabii fetler veya kuraklk zamanlarnda vergilerini azaltrlard. te yandan cgrdarlk bir bakma ekonomik rahatlk salad ve idar-siyas bir arlk tad iin artlar uygun olanlar nakit maa yerine bunu tercih ederlerdi. Cgr sistemi, uygulamada baz farkllklar olmakla birlikte, Byk Seluklular'daki ikt* ve Osmanl mparatorluu'ndaki timar* sistemine esasta ok benzemektedir. Bbrl Devleti'nin kuvvetli olduu zamanlarda cgr sistemi ok iyi ilemi, siyas ve ekonomik alardan idareye byk destek salamtr. zellikle Ekber ah'n ortaya koyduu esaslarla 11

stanbul 1974, Treni, Ankara Tarih 28

s. 9 - 3 8 ; a.mlf., " A h m e t C a f e r o l u ' n u n A r d n ue Mansel Anma Mart 1975, Hacettepe niversitesi, Dnyas 1975, Der-

s. 9 - 1 1 ; a.mlf., " T r k o l o j i y e H i z m e t E d e n l e r i A h m e t C a f e r o l u " , Trk gisi, sy. 1, stanbul 1987, s. 6 0 - 6 1 ; VVlodzimierz Zajaczkowski, " A h m e t C a f e r o l u (1899-1975)", Prz. Or IV/96 (1975), s. 4 2 2 ; Glen Bilgi, "Biy o g r a f i l e r / K a y b e t t i k l e r i m i z : Prof. Dr. A h m e t Caferolu, TFAYBelleten 17 N i s a n 1899 - 6 O c a k 1975", XXXI/ {1975), s. 195-197; Mustafa Can-

polat, " C a f e r o l u ' n u n A r d n d a n " , TDl,

281 (1975), s. 1 4 1 - 1 4 3 ; S a a d e t aatay, " A h m e t C a f e r o l u " , a.e X X X I / 2 8 2 (1975), s. 174175; Z e y n e p Korkmaz, "Prof. Dr. A h m e t ferolu Mansel ve Anma Mesleki Treni, Kiilii", 28 Mart Caferolu 1975, Cave

Hacettepe

niversitesi, GDAAD,

Ankara 1975, s. 3 - 8 ; Fahri . De-

rin, "Prof. Dr. A h m e d C a f e r o l u (1899-1975)", sy. 4 - 5 (1976), s. 298-300; TA, IX, 182; m
ili O S M A N FKR SERTKAYA

M , II, 728.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CGR cgr sistemi Bbri idar yapsnn temellerinden birini oluturmutur. Bu sistem bir taraftan cgrdarlarn devlete ok sk kontrol edilmesinden dolay merkez otoriteyi glendirmi, dier taraftan vergi toplama iini byk lde dzene koymutur. Ayn ekilde devleti belli dnemlerde ykl miktarlarda nakit maa demek klfetinden de kurtarmtr. Bunun yan sra cgr sistemi, gerektii anlarda sultana ok byk bir orduya sahip olma imkn salamtr. te yandan Hindistan gibi ok sayda farkl rklarn, eitli din ve dillere sahip insanlarn yaad bir lkede idar birlik ve btnln o gnk artlarda ancak merkez otoritenin gl olmas ile mmkn olaca ve cgr sisteminin de bu otoriteyi glendirdii gz nne alnrsa sistemin nemi aka anlalr. Ancak zellikle Evrengzb'den (1658-1707) sonra devletin gerilemeye yz tutmas ile birlikte deien artlar ierisinde cgr sistemi bir bakma devlet iin problem olmaya balamtr. Zira bir taraftan nfus oalp masraflar artarken dier taraftan para deer kaybetmi ve zellikle cgr blgelerinde hayat standartlar ok dmt. Btn bunlar birok kiiyi cgr yerine nakit paray tercih etmeye veya cgri bakalarna kiralamaya zorluyordu. Bu arada ok sayda cgrdar gittike otorite tanmamaya ve grevlerini yerine getirmemeye balamt. Bu da devlet otoritesinin sarslmasna ve lkedeki siyas birliin bozulmasna sebep oluyordu. Bu bakmdan cgr sisteminin iyi uygulanmas Bbrller'in ykselmesinde ne derece olumlu rol oynadysa sistemin bozulmasnn da imparatorluun gerilemesinde ayn derecede etkili olduu sylenebilir. C A A L O L U HAMAMI
stanbul'da XVIII. yzylda yaplan, b y k ar hamamlarnn sonuncusu. BBLYOGRAFYA: Eb'l-Fazl- Allm, Ain-i Akbari (trc. and H. PoState CalBlochman), New Delhi 1927-49 1989, l, 3283 2 9 ; II, 41-42, 50; S. Chandra, Parties litics at the Mughal and Society Court 1707-1740, India New Del-

Caalolu Hamam, Sultan l. Mahmd (1730-1754) tarafndan Ayasofya Camii iinde yaptrlarak vakfedilen ktphaneye gelir salamak zere ina edilmitir. Ahmed Refik'in yaymlad baz ariv belgeleri bu hususu ak olarak ortaya koymaktadr. 1153 Reblevvelinde (Haziran 1740) yazlan bir hkmde Marmara adas nibine, ktphane vakf iin ina edilecek ifte hamamda kullanlmak zere evvelce iskeleye indirilen mermerler yetmediinden ocaktan karlan stun ve dier mermerlerin araba ve hayvanlarla indirilmeleri emredilir. Ayn yln cemziyelhirinde Haremeyn-i erfeyn mfettiine ve su nazrna gnderilen dier bir emirnmede Byk Bent'ten getirilen suyun Ayasofya makseminden bir miktarnn hamama ayrlmas istenir. Yine ayn yln evval aynda Marmara nibiyle subasna yazAZMI ZCAN

hi 1979, s. XIX-LV; A. C. Banerjee, The in Northern 1206-1526,

cutta-New Delhi 1982, s. 106, 123-124, 3513 5 2 ; W. H. Moreland, India at the Death bar, AD N e w Delhi 1656-1668 Moghuls, Nizamul Under 1983, s. 67-70, 80-84, in the Mogul 134; F. Bernier, Trauels of Ak129, Empire of the

(trc. A. Constable), N e w Delhi N e w Delhi, ts., s. 1 4 - 2 2 ; M. Administration Asaf Jah, of Deccan NoMlk Bombay-Delhi

1983, s. 213, 2 2 4 ; W. irvine, The Army Indian Under bility A. N a y e e m , Mughal

1985, s. 159-209; P. S. Bedi, The Mughal Akbar, J. N. Sarkar, Mughal Economi,

N e w Delhi 1985, s. 8 2 - 9 6 ; Calcutta 1987, During ofOb-

s. 288-289, 2 9 7 ; Zakir Husain, " T h e W o r k i n g of t h e J g i r S y s t e m In t h e D e c c a n the Last Y e a r s of A u r a n g z e b " , Journal jectiue Studies,

[1/2, Delhi 1990, s. 72-80; mer (ng.l, II, 3 7 8 ; Cl. Cahen, " I k t ' " , [
IFLL

Ltfi Barkan, " T i m a r " , A, XII/1, s. 2 9 3 - 2 9 5 ; " D j g l r " , El2 a.e III, 1088-1091.

lan baka bir fermanda hamama tekrar mermer istendiinden inaatn henz tamamlanmad anlalmaktadr. Hamamn kaps stnde yer alan uzun manzum kitbe de binann Sultan I. Mah-

md tarafndan 1154 (1741-42) ylnda yaptrlm olduunu bildirir. Bu hamam hakknda etrafl tek incelemeyi 19161917'de yapan H. Glck, ileten kiinin burann Hsrev adnda bir mimarn eseri olduunu sylediini ihtiyat kayd ile bildirir. R. VValsh'n 1838'de yaymlanan kitabndaki Thomas Allom tarafndan izilen gravrde tasvir edilen hamam grntsnn buraya ait olduu sylentisinden, Caalolu Hamam'nn daha o tarihlerde bile yabanclarn iine girdikleri bir tesis olduu anlalmaktadr. Halen iletilmekte olan Caalolu Hamam bir ifte hamamdr. Daha byk lde olan soldaki erkekler ksmna cadde kotu ykseldiinden merdivenden inilir. Da alan giriin nnde, Trk mimarisinin hibir dnemine uymayan slpta garip biimli mermerden bir kemeri olan bir d kap bulunur. Soyunma yerine stnde kitbe olan bir kap geit verir. Kare planl soyunma yerini geii dilimli tromplarla salanan byk bir kubbe rter. Hamamn d mimarisi dardan grnmeyecek ekilde binalarla kapatlmtr. Fakat d mimarinin fazla itinal bir iilik gstermedii sylenebilir. Soyunma yeri iten 14 x 14 m. lsnde olup ortasnda biim bakmndan tamamen barok sanat karakterin-

Eminn ile Sultan II. Mahmd Trbesi arasnda ayn addaki semtte, Ayasofya Meydan'ndan Caalolu'na uzanan Yerebatan caddesinin sa tarafndadr. Eskiden burada Osmanl ileri gelenlerinin konaklar ve zel saraylar bulunuyordu. talyan asll Cicala ailesinden olup ihtida ederek Osmanl hizmetine giren ve Caalolu (Cigalazde) Sinan Paa olarak tannan vezirin de kona bu evrede bulunduundan semt onun adn ald gibi hamam da ayn adla hret bulmutur.

12

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

Caalolu Hamam istanbul

CABB de mermer bir adrvan havuzu bulunur. Byk kemerlerin ilerindeki dolgu duvarlarnda ortadaki byk, yanlardakiler daha kk olmak zere er pencere aldndan hamamn bu ksm olduka aydnlktr. Kubbenin ortasnda da ayrca bir aydnlk feneri vardr. ki kapdan geilen lklk ksm, klasik Trk hamamlarndan ok deiik bir biime sahiptir. Burada birbirlerine ve duvarlara kemerlerle balanm drt stun, ortadakiler geni, yanlardakiler dar dokuz blm meydana getirir. Ortadaki blmlerin bir beik tonoz ve bir kubbe ile rtl olmasna karlk yan blmleri aynal tonozlar rter. ki blm mermerden perdelerle birer hcre halinde ayrlmtr. Bu perdelerin kaplar barok profillidir. Buradaki stunlarn balklar da Trk sanatna tamamen yabanc bir slpta yaplm, st keleri voltl ve ortalar birer oval madalyonlu olarak ilenmitir. Bal ayrca barok drt yaprak ssler. Ilklk blmnn sanda, kadnlar taraf lklna taan, grevinin ne olduu bilinmeyen beik tonozlu dikdrtgen bir mekn bulunur. Solunda ise helalar sralanr. Ancak 0,70 m. kadar genilikteki bir kapdan geilen halvet ksm 12,50 m. lsnde bir kare olup hibir Trk hamamnda rastlanmayan bir mekn dzenine sahiptir. Ortada uzun sekiz stun bir sekizgen meydana getirir. Bu sekizgen taraftan klasik Trk mimarisinin eyvan ile ileriye taar. Ancak bu eyvanlar tonozlu deil kubbelidir. Kelerde drt halvet hcresi yer alr. Ayrca sa taraftaki eyvanda bulunan evli bir geitten kubbeli kk bir mekna geilir. Bunun bir benzeri de kadnlar tarafnda bulunur. Bu meknlar da Trk hamamlarnda rastlanmayan bir zelliktir. Kadnlar tarafnn soyunma yeri, erkekler tarafndan hangi gaye ile yapld anlalamayan byk kare bir bolukla ayrlmtr. Girii yan sokaktadr. Muntazam bir plan olmayan lkln solunda iki stunla ayrlm blm vardr, ortay ise byk bir kubbe rter. Halvet erkekler tarafnn benzeri bir mimaridedir, yalnz kelerde halvet hcrelerinin perde duvarlar ile ayrlmam olmas bir farkllk tekil eder. Her iki blmn dnda boydan boya su deposu uzanr. Caalolu Hamam, Trk hamam mimarisinde drt eyvanl ve drt halvet hcreli tipin ok deiik ve yeniliklerle
S SEMAVI EYCE

dolu bir rneidir. Bu bakmdan Sleymaniye, emberlita ve znik'te Yeni Hamam'da temsil edilen bu eitleme, Trk hamam mimarisinin istisna bir tipi olarak ortaya kmtr. Ayrca Caalolu Hamam stanbul'un son byk ar hamam olarak da ehir tarihinde nemli bir yere sahiptir. Zira Sultan III. Mustafa 1182 Reblevvelinde (Temmuz-Austos 1768), stanbul'un su ve odun ihtiyac sebebiyle bundan byle ehrin iinde. Galata, skdar, Eyp ve Boazii kylarnda yeni hamam ina ettirilmemesini istemi, yasaklamaya ramen yaplanlarn derhal yktrlmasn ve harap durumda olanlarn da ihya edilmemesini bir fermanla bildirmitir. Gerekten de bundan sonra artk ar hamam ina edilmemitir. Ayrca yapsnda barok slbun belirli oluu da Trk sanatnda yabanc sanat akmnn balangcna iaret eder. ehir tarihi ve Trk sanat bakmndan deeri azmsanamayacak olan ve sultan vakf olduu da aka bilinen bu kymetli eserin zel mlkiyette deerini hie sayan bir tutum iinde kalmas zcdr. Ayrca 1917'de Glck'n baz zorluklar yznden ok eksik olarak izebildii plannn daha iyi bir rlvesinin hl yaplamam olmas da byk eksikliktir.
BBLYOGRAFYA: H. Glck, Die Baeder r Onikinci Asrda Korstantinopels, Hayat Wien 1921, s. 131-136, 154-155; A h m e d Refik, Hicstanbul 1100-1200, stanbul 1930, s. 147, nr. 176, s. 150; nr. 179, s. 151; nr. 180, s. 2 1 7 ; nr. 261 (yeni hamam yaptrlmamas hak.); R. Walsh-Th. Allom, tinople of Asia Etd, ments manl and the Scenery Minr, of the Seven ConstanChurches Hamamlar les monu-

CABB

Libya'da Bingazi'nin gneyinde S e n s i y y e tarikatnn m e r k e z i o l a r a k bilinen y e r l e i m birimi.

Sensiyye tarikatnn kurucusu Muhammed b. Ali es-Sens'nin kabrinin bulunduu Cabb, Nil ve Sva vadilerinden Fizan'a ve Trablus'a giden yol zerinde bir vaha iinde yer alr. 1855'te blgeye yerleerek vahaya hkim kayalkta bir zaviye yaptran eyh Sens mridleriyle birlikte evreyi ksa zamanda imar etti. 1859'da vefat edince buraya defnedildi. Bat kaynaklarnda Carabub olarak geen Cabb, o yllarda kervan yollar bakmndan ok nemli olan Bat Afrika ve Sudan' Kahire'ye balayan bir yol zerinde yer alyordu. Blge eyhin burada balatt hareketle ilm ve ticar adan nem kazand. Ticarete de nem veren tarikat mensuplar bu yolu kullanan kervanlarn emniyetini saladlar. Ayrca Cabb'da ticar mallarn saklanp korunmas maksadyla ina edilmi bulunan depolar tccarlarn bu yolu tercih etmelerini salad. 1856'da Sultan Abdlmecid'in fermanyla tarikat mensuplarna ait emlkin vergiden muaf tutulmas ve mridlere zekt toplama yetkisi verilmesi blgeyi ticar bakmdan daha da glendirdi. Bylece Cabb bir ticaret merkezi olarak kervan sahiplerini buraya ekerken te yandan Sensiyye tarikatnn kurulan zaviyeler yoluyla yaylmasna alld. Cabb, Sensler'in liderliinde Batl smrgeci glere kar giriilen cihad hareketinin merkezi olmu, burada depolanan silhlarla donanan mslmanlar lkeleri iin savamlardr. eyh Sens'nin olu Muhammed Mehd'nin (. 1902) daha sonra Kufra'ya yerlemesi

London 1838, s. 3 4 - 3 5 arasn-

daki gravr; K. A h m e t Aru, Trk ce, stanbul, Petit guide a travers

stanbul 1949, s. 115-119; Semavi Eyibyzantins et turcs, stanbul 1955, s. 19, Hakknda Bir Deneme",

nr. 12; a.mlf., " z n i k ' t e B y k H a m a m v e O s Hamamlar TD, X I / 1 5 (1960), s. 9 9 - 1 2 0 ; R. E k r e m Kou, " C a a l o l u H a m a m " , st.A, VI, 3337-3341.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

13

CABB Cabb'un eski nemini kaybetmesine yo! at. Osmanl Devleti Senslliin merkezi olmas dolaysyla Cabb'a ok yakn bir ilgi gstermi, Trablus Valisi Reid Paa 1890'l yllarda blgeyi ziyaret etmitir. Msterikler, eyh Sens'nin Osmanl nfuzundan uzakta kalmak amacyla sahilden olduka ieride bir yerde bulunan Cabb'u merkez setiini, olu Muhammed MehdFnin de ayn amala Kufra'ya yerletiini iddia ederler. Ancak 1884 ve 1893 yllarnda blgeyi ziyaret eden piyade miralay Sdk el-Meyyed seyahatnamesinde blge halknn Osmanl Devleti'ne ve halifeye bal olduunu belirtmitir. Bugn kk bir yerleim birimi olan Cabb'un Sensliin merkezi olmas dnda bir nemi kalmamtr.
BIBLIYOGRAFYA : G. Rohifs, Von Tripolis nach Alexandrien, Bremen 1885, s. 81 vd.; Sdk el-Meyyed, Afrika Sahra-y Kebrinde Seyahat, stanbul 1314, s. 6, 10, 11, 19, 67, 71; Muhammed et-Tayyib el-Eheb, es-Sens el-Kebr, Kahire 1956, s. 210-211; N. A. Ziadeh, Sans'yah, Leiden 1983, s. 48, 50, 60, 63-64, 99; M. Morsy, North Africa 1800-1900, New York 1984, s. 274-280; H. Duveyrier, "La Confrerie musulmane de Sidi M o h a m m e d b e n A l i es-Senousi", Bulietin de la Societe de Oeographie, 7. serie, V, Paris 1884, s. 145-226; G. Yver. "Cabb", A, III, 10-11; "Sens", A, X, 500; J. Despois, "alDjaghbb", Ei2 (ng.), II, 378.
S MUSTAFA L . BLGE

Rz, s. 141). Kaynaklarda ch kelimesi yannda ayn veya yakn anlamlarda imaret, hret, itihar, st, mansb, menzile gibi daha baka kavramlara da rastlanr. Kur'n- Kerm'de ve sahih hadislerde cah terimi kullanlmamtr. Ancak insanlar dnya tutkusuna kar uyaran yetlerle Hz. Peygamber'in zhd hakkndaki aklamalar ve zellikle, "leride sizler yneticilie (imaret) ok dkn olacaksnz; fakat hirette bundan dolay pimanlk duyacaksnz" (Buhr, " A h km", 7; Nes, "B'at", 39) mealindeki hadisi ve Abdurrahman b. Semre'ye hitaben, "Emirlie talip olma I..." (Buhr, " A h k m " , 5, 6, "Eymn", 1) eklindeki buyruu, ahlk limleri ve mutasavvflarn mevki, an ve eref tutkusuna kar tavr almalarna yol amtr. Nitekim Eb Tlib el-Mekk, "fakirlii ve fakirleri sevmek, miskinlerle birlikte yaayp onlara kar alak gnll olmak" anlamnda ve hretin zdd olarak kulland huml hallerin en faziletlisi sayar. Ona gre zhdn en yksek mertebesi insanlar ynetmekten (riyaset), onlar nezdinde makam (menzile) ve mevki (ch) saylan mertebelerden uzak durmaktr. Hatta zhidler insan dnyaya, mevki ve makama ynelten bilgilerden bile ekinmeyi zhdn gerei saymlardr (Kt'lkulb, I, 266-267). Btn mutasavvflar mevkiden ka ve mevki tutkusundan kurtulma mcadelesinde, Belhli bir veliaht iken dnyev makam ve ikballeri terkederek tasavvuf yolunu semi olan brhim b. Edhem'i (. 161/777-78 I?]) ideal rnek olarak saygyla anarlar. slm ahlklar genellikle bir mevki ve itibar sahibi olmaktan ok "hubb'I-ch" dedikleri mevki ve hret ihtirasn reddetmilerdir. Hz. Ysuf'un, kendisinin gvenilir ve bilgili bir kimse olduunu syleyerek Msr melikinden hazine nazrl makamna getirilmeyi talep ettiini bildiren yete (Ysuf 12/55) dayanarak ehliyetli bir kimsenin, mevki ihtiras tamakszn, ihtiyalarn karlamak ve topluma hizmet etmek maksadyla makam ve grev talebinde bulunabileceine hkmedilmitir. Fahreddin er-Rz, bir kimsenin kendi istei olmakszn bir makama getirilmesinde hibir saknca bulunmadn belirtir ve buna Hz. Peygamber ile Hulef-yi Ridn'in durumlarn rnek gsterir. eitli hizmetlerin yerine getirilmesi, yeme ime, giyim, mesken gibi zaruri ihtiyalarn karlanmas iin grev ve mevki talebinde bulunmak gerekli olabilir. Dinen mubah olan imknlar el-

de etmek iin makam istemek ciz, riya ve yalan gibi gayri mer yollara bavurarak mevki elde etmeye almak ise haramdr (Rz, s. 137-138; Hdim, II, 65-66). Ch konusunu psikolojik, sosyal, ahlk ve tasavvuf! ynleriyle tahlil eden ilk slm dnr Gazzlfdir. Onun bu tahlilleri, eserlerinde ch konusuna yer veren sonraki ahlklar tarafndan hemen hemen aynen tekrar edilmitir (mesel bk. Rz, s. 127-157; Kn, s. 119128: Hdim, II, 123-124). Gazzl, btn sosyal huzursuzluklarn kayna olarak dnd mevki tutkusunun temelinde insann bencil arzularn gerekletirme eilimini grr. Ona gre esasnda dnyann iki rkn olan servet ve mevki arzusunun psikososyal sebebi insann bakalar nezdinde saygnlk kazanma eilimidir. zellikle mevki kazanma istei bulunan kii, sahip olduu veya sahipmi gibi grnd yksek meziyetler dolaysyla insanlarn gnllerinde kendisi hakknda hayranlk uyandrmak suretiyle onlarn ballklarn salar ve bu ekilde "hrleri kendisine kle yapar" (Ihy\ III, 279). Gazzl mevki ve makam arzusunu balca iki sebebe balar. Bunlardan ilki insann kendi gelecei hakkndaki kayglardr. Bu kayglar onu, mevki ve itibarn ykseltip yaygnlatrarak daha uzun zaman, daha geni evrede gvence iinde olaca bir gelecek hazrlama abasna iter. Gazzl mevki tutkusunun dier sebebi dolaysyla yapt aklamalar ile bu tutkunun metafizik temellerine inmeye almtr. Ona gre, "De ki, ruh rabbimin emrindendir" (el-sr 17/85) melindeki yetin de gsterdii gibi insan ruhu "rabbn bir varlk"tr. Rubbiyyet "varlk ve kemalde teklemek, esizlemek'tir. Kemal ilh sfatlardan olduu iin -yine ilh bir varlk olan- insan tarafndan tabii olarak istenir (a.g.e III, 281). Kudret ve hkimiyet birer kemaldir. u halde bakalar zerinde hkimiyet kurma arzusu insann tabiatnda vardr (a.g.e., III, 281-282). Servet gibi mevki ve mansb da dnya hayatnn geici ihtiyalarndandr. Dnyev olan her imkn gibi mevkiden de hiret iin faydalanlabilir. u halde mevki kendi bana bir gaye olarak alnmamal, zellikle din deerler bu gayeye vasta klnmamaldr. "badet vastasyla mal ve ch kazanmaya kalkmak dine kar ilenmi bir sutur ve haramdr" (a.g.e., III, 285). Ch terimini, "baz insanlarn sahip olduu ve dier insanlar ynetme im-

Kiiye toplumda saygnlk kazandran v e bir tutku halini a l a r a k ahlk hayata zarar verebilecei dnlen an, hret, mevki a n l a m n d a a h l k ve tasavvuf terimi.

Arapa vech ( ) kelimesinin harf srasnn deitirilmesiyle (kalb) meydana getirilmi olup szlkte "eref ve itibar" anlamna gelir (Lisn'l-cArab, "cvh" md.; Tc'l-Cars, "ch" md.}. Terim olarak bir kimsenin, sahip olduu veya sahipmi gibi grnd stn meziyetler sayesinde insanlarn zerinde sayg ve itaat hissi uyandrmak suretiyle kazanm olduu eref ve itibar, daha dar erevede ise idar, siyas, ilm vb. mevki ve makam anlamnda kullanlmtr. Byle bir zel mevki elde edebilmek iin halkn veya st makamlarda bulunanlarn nezdinde hret ve itibar sahibi olmak gerektii dikkate alnarak chn yukardaki iki anlam arasnda sk bir ba kurulmutur (bk. Gazzl, III, 278-279; 14

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAHEN, Claude knn salayan bir g" eklinde tarif eden bn Haldun, Zuhruf sresinin 32. yetini de delil gstererek sosyal hayatta farkl mertebelerde mevki ve makamlarn bulunmasn, gayesi insan trnn idmesi olan ilh bir kanun eklinde grmtr. bn Haldn'a gre bu kanun uyarnca mevki sahibi adalet lleri iinde, er' ve siyas hkmlere gre izin, yasak, zorlama gibi deiik tasarruflaryla fertleri sosyal dayanmaya sevkeder; faydal ilere yneltme, zararl olanlardan uzaklatrma abas gsterir ( Mukaddime, II, 9 1 9 - 9 2 5 ) . Klasik ahlk kitaplarnda mevki ve makam insanlarn yararna kullanma abas "ch bezletmek" deyimiyle ifade edilir ve bu abay gsterenler cmertlerin en ereflisi saylr (mesel bk. Mverd, s. 321-322; bn Haldn, II, 923).
BIBLIYOGRAFYA: Lisn'l-'Arb, "cvh" md.; Tc'l-'ars, "ch" md.; Buhr, "Ahkm", 5, 6, 7; "Eymn", 1; Nesl, "B c at", 39; Haris el-Muhsib, er-Ri'ye li-hukkllh (nr. Abdlkdir Ahmed At), Beyrut 1405/1985, s. 273-275; a.mlf., el-Vey, Beyrut 1406/1986, s. 246-247; Kt'l-kulb, I, 266-267; Mverdl, Edeb'd-dny ve'ddn, Beyrut 1397/1978, s. 321-322; Hcvr, Kef'l-mahcb, Beyrut 1980, s. 260-261, 269; Gazzl, ihya, 1 1 1 , 274-293; Fahreddin er-Rz, Kitb'n-Nefs ve'r-rh (nr. M. S. Hasan elMa'sm), Tahran 1364 h., s. 127-157; Kn, el-Hakyk f mehsini'l-ahlk (nr. Seyyid brhim el-Meync), Beyrut 1399/1979, s. 119-128; bn Haldn, Mukaddime, I, 351-354; II, 883, 919-925; Hdim, el-Berka, stanbul 1318,11,64-69,123-124.
H MUSTAFA ARICI

vardr. nkr, bilgisizliin sonucu olarak bir hkm tasdik ve itiraf etmemek, cahd ise bilerek ve inat gstererek gerei kabullenmemektir. Kfr de ister bilerek ister bilmeyerek olsun inkrn her trne verilen genel bir addr. Kur'n- Kerm'de on iki yerde tekrarlanan cahd, bir yette "ilh nimete kar gsterilen nankrlk" (en-Nahl 16/ 71), dierlerinde ise "Allah'n yetlerini bile bile grmemezlikten gelmek" anlamn ifade etmektedir. "Allah'n yetleri" vahiy rn olan Kur'an mnasna alnd gibi Allah'n varlna, birliine, esiz kudretine dellet eden nesneler ve tabiat olaylar, ayrca nbvvetin gerekliini belgeleyen mcizeler anlamnda da kullanlmtr. Bu yetlerin sz konusu ettii inkrclar ahdini bozan, fesat karan, kfir, zlim ve nankr kimseler diye vasflandrlr (bk. M . F. Abdlbk, Mu "cem, "chd" md.). Cahd muhtelif hadislerde de ayn mnalarla birlikte "hukuk ve ahlk bir hkm bile bile inkr etmek" anlamnda da kullanlmtr (bk. Wensinck, Mu'cem, "chd" md.). Kur'n- Kerm'de Ehl-i kitab'm, zellikle yahudilerin son peygamberin geleceinden haberdar olduklar ve Hz. Muhammed'in hak peygamber olduunu bildikleri halde onu inkr ettikleri haber verilir (msl. bk. el-Bakara 2/146). Bu gerei belirtmek amacyla olmaldr ki baz slm eserlerde yahudilerden cuhd (chidin linkrc] oulu) diye sz edilmitir.
BIBLIYOGRAFYA: Cevheri, e-hh, "cahd" md.; Rgb el-sfahn, el-Mfredat, "chd" md.; Lisn'l-'Arab, "chd" md.; Tehnev, Kef, "cahd" md.; Mustafav, et-Tahkik, "chd" md.; VVensinck, Mu"cem, "chd" md.; M. F. Abdlbk, Mu"cem, "chd" md.; Kamus Tercmesi, "cahd" md.; Muhammed smil brhim, Mu'cem'l-elfz ve'l-a'lmi'l-Kur'niyye, Kahire, ts. (Dr'l-Fikri'I-Arab), "cahd" md.; Fahreddin er-Rz, Mefthu'layb, IH, 200; XII, 205; XVIII, 15; Kurtub( elCmi', IX, 54; Henrico Lammens el-Yes, Fer'id'l-lua fi'l-furk, Beyrut 1889, I, 54; Muhammed Thir b. r, Tefsru t-tahrr ve't-tenr, Tunus 1984, XII, 105.
B A . SAM KILAVUZ

e - Arapa

blmnden

mezun

oldu.

1932'de tarih retmenlii

imtihann

kazanarak Amiens, Rouen ve Paris'te grev yapt ve aratrma faaliyetlerinde bulundu. 1936-1937 yllarn Trkiye'de geirdi. 1940'ta La Syrie l'epoque du Nord des Croisades adl teziyle dok-

tor unvann ald. II. Dnya Sava sresince be yl tutuklu kald. 1945-1959 yllarnda Strasbourg niversitesi'nde, daha sonra da kariyerini tamamlad Sorbonne niversitesi'nde (1959-1979) retim yelii yapt. 1973'ten itibaren Academie des Inscriptions et Belles-Lettres'in yesi ve Societe Asiatique'in bakan olan Cahen, Lgion d'Honneur nian sahibi idi. 18 Kasm 1991 tarihinde Savignysur-Orge'de ld. Cahen Ortadou'nun Ortaa tarihi alannda uzmand. Belgeleri aslndan inceleyebilmek iin gerekli olan dilleri iyi bildiinden vergiler, hukuk ve ticaret hayat gibi ok geni bir sahada dikkat ekici aratrmalarda bulundu. Anadolu, Suriye ve Msr'n idar kurumlar, ekonomik hayat ve sosyal yaplar zerinde derinliine incelemeler yapt. Anadolu'nun Seluklu ve Beylikler devirleriyle ilgili kitap ve makaleler yazd; slm, Bat ve Bizans kaynaklarn mukayese yaklat. Eserleri. 1. Leons d'histoire ne: VIIIe-XIe vements urbains Moyen-Age man Turkey: Material and populaires dans l'Asie et musulmas. (Paris 1957-61). 2. Mouautonomismes du of the and Trkler Preottomusulmane Survey Culture ederek Hal seferleri tarihine yeni bir anlayla

(Leiden 1959). 3. A General Spiritual

CAHD

History Circa 1071-1330 (Londres 1968; Osmanllardan nce Anadolu'da [trc. Yldz Moran], stanbul 1979; gzden geirilmi ilaveli Franszca neri; La Turquie pre-ottomane, 4. islam pire ottoman stanbul-Paris 1988). de but de l'emDodes origines

tikad hkmleri ksmen veya t a m a m e n bile bile inkr etmek a n l a m n d a kullanlan bir terim.

L_

_l

Cahd szlkte "bir eyi bildii halde kabullenmeyerek inkr etmek" mnasna gelir. Bu inkr, doruluu kalben tasdik edilen bir hkmn yanl olduunu ileri srmek eklinde olabilecei gibi yanl bilinen bir hususun doru olduunu iddia etmek eklinde de olabilir. Hangi ekilde olursa olsun netice itibariyle cahd insann realiteye uygun olan, yani duyularn ve akln verilerine dayanan kesin hkmn aksini savunarak kasten gere e kar tavr almas ve onu kabullenmekten kanmasdr. Cahd ile inkr ve kfr kelimeleri arasnda anlam benzerlii bulunmakla beraber baz farklar da

(Paris 1970; slamiyet

uundan Osmanl Devleti'nin bul 1990). S. Introduction l'Orient musulman s.): Methodologie liographie cident 1983). au temps

Kuruluude

na Kadar (trc. Esat Nermi Erendor], stan l'histoire medieval et elements des Croisades (VII-XV' de bibet Oc(Paris

C A H E N , Claude (1909-1991)

(Paris 1982). 6. Orient

Fransz arkiyats.

K. M. Setton tarafndan yaymlanan A 26 ubat 1909'da Paris'te dodu. Yksek renimine Ecole Normale Suprieure'de balad; 1931 ylnda Ecole Nationale des Langues Orientales'in TrkHistory of the Crusades (Philadelphie 1958-1961) adl eserin I ve II. ciltlerindeki Seluklular'la ilgili blmleri ve P. M. Holt, A. K. S. Lambton, B. Lewis'in neret15

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAHEN, Claude tikleri Cambridge History o islam'n (Cambridge 1970) II. cildindeki ekonomi, toplum ve kurumlarla ilgili blm de Cahen yazmtr. Ayrca l'Encyclopedie de TIslam'a ve Revue Historique, Le Moyen Age, Journal Asiatique, Bulletin de l'lnstitut Franais d'Etudes Orientales de Damas, Studia Islamica Byzantion, Turcica gibi dergilerde ok sayda makalesi yaymlanmtr. Makalelerinin byk bir ksm Turcobyzantina et Oriens ctristianus (Londres 1974), Les peuples musulmans dans l'histoire medievale (Damas 1977) ve Makhzmiyyat, etudes sur l'histoire economigue et financiere de l'Egypte medievale'e (Leiden 1977) toplanm, bazlar da Trke'ye evrilmitir: "XIII. Asr Ortalarnda Cezire" (trc. Neet aatay, AFD, 11/4 11953], s. 93-106); "slm Kaynaklarna Gre Malazgirt Sava" (trc. Zeynep Kerman, TM, 17 listanbul 1972], s. 77-100); "Baba shak, Baba lyas, Hac Bekta ve Dierleri" (trc. smet Kayaolu, AFD, XVIII 119721, s. 193-202); "Seluklu Devri Tarih Yazcl" (trc. smet KayaoluMehmed Da, AF slm limleri Enstits Dergisi, 11/2 11975), S. 175-198); "Osmanllardan nce Anadolu'da iilik Problemi" (trc. Sabri Hizmetli, a.e V (19821, s. 305-319); "lk Ahiler Hakknda" (trc. Mrsel ztrk, TTK Belleten, L / 1 9 7 (19861, s. 591-601); "slm ve Hallar" (trc. smet Kayaolu, a.e., L I / 2 0 0 |1987|, s. 1045-1051); "Trklerin Anadolu'ya lk Girii" (trc. Yaar Ycel Bahaeddin Yediyldz, a.e., L I / 2 0 1 [1988], s. 1375-1431).
BBLYOGRAFYA: C. Cahen. slamiyet. Devletinin Msterikn, C a h e n " , Mesa de monde Kuruluuna Douundan Osmanl Kadar (trc. Esat Nermi

intisabndan sonraki dnemine ilikin verdii bilgiler elikilidir. Sdk Vicdn onu Erikap Savaklar Dergh eyhi ve Ukyye'nin Cemliyye ubesinin kurucusu Cemleddin Edirnev'nin mridi olarak gstermise de (Tomar - Halvetiyye, s. 110) bu bilgi doru deildir. Zira Chid 1070'te (1659-60), Cemleddin ise 1164'te (1751) vefat etmitir. Bu yanllk sonraki yaynlarda da srdrlmtr (Bayr, s. 874; TDEA, II, 6). te yandan Hseyin Vassf ve Sadeddin Nzhet Ergun, Ayvansary'nin tek nshas stanbul niversitesi Ktphanesi'nde iken (TY, nr. 2466) bugn kaybolan Tercme-i Meyih adl eserine dayanarak Chid'nin Bosnal eyh Hasan Kim Efendi'ye (. 1091/1680) intisap ettiini ve ondan hilfet aldn sylerler. Chid'den yirmi yl sonra vefat eden Kim, zieli Muslihuddin Efendi'nin (. 1052/1642) mridi olup onun da eyhi Sofyal Bir Efendi'dir. Kaynaklarda Kim'nin Uk olduunu gsteren bir iaret bulunmadna gre onun Chid'nin eyhi olmas phelidir. Chid Ahmed Efendi muhtemelen Edirne'de bir Halvet-Uk eyhinden hilfet aldktan sonra anakkale'ye giderek Kilitbahir'de kurduu tekkesinde irad faaliyetinde bulunmutur. lmne "istirahat" (1070) kelimesi tarih drlmtr. Halk arasnda yanllkla "Chide Sultan" diye anlan Chid'nin trbesi anakkale'nin nemli ziyaret yerlerinden olup yine ayn adla anlan mescidin n tarafnda yer almaktadr. Chid Ahmed Efendi'ye nisbet edilen Chidiyye tarikat, eyhin vefatndan sonra olu Abdllatif Efendi tarafndan srdrlmtr. Tarikatn XVIII. yzylda anakkale, Bursa ve Edirne evresinde hayli yaygn olduu, ancak stanbul'a ulaamad anlalmaktadr. Halifelerinden Muslihuddin Karamn, Ukyye'nin Muslihiyye ubesinin kurucusudur (Harrzde, II, 292b). Bir baka halifesi olan eyh Ali Efendi'nin mridi Bursal eyh Muhyiddin Efendi (. 1091/1680), Chidiyye tarikatn Bursa'da kurduu kozlar Dergh'nda temsil etmi (eyh, I, 576), bu dergh son dnemlere kadar faaliyetini srdrmtr. Hseyin Vassf'n, anakkale'de uzun yllar Kl'- Mstahkeme tekiltnda grev yapan Seyyid Paa'dan aktard tarikatla ilgili bilgilere gre Chidiyye mensuplar XIX. yzyln balarndan itibaren Chid'nin takip ettii Snn iz-

giden uzaklaarak Bektalemiler ve saylar giderek azalmtr. XX. yzyln balarnda Chidiyye'nin tamamen ortadan kalkt anlalmaktadr (Sefne, IV, 253). Eserleri. 1. Divan. Yunus Emre'yi takip eden mutasavvf halk airlerinden olan Chid'nin divan, ou hece vezniyle yazlm 100 kadar gazel-ilh tarznda iirden meydana gelir. Vezin ve kafiyeye nem vermeksizin duygu ve dncelerini ifade eden airin, "Bir deirmendir bu dnya tr bir gn bizi" msran ihtiva eden mehur iiri, evi ve acem makamlarnda ilhi olarak bestelenmitir. ada air ve yazarlardan Cahit Zarifolu (. 1987), fikr yaz ve denemelerini derledii eserine Chid'den ilham alarak Bir Deirmendir Bu Dnya (istanbul 1985) adn vermitir. Divann yazma nshas Sleymaniye Ktphanesi'ndedir (Hasan Hsn Paa, nr. 796). M. Halid Bayr eserin kendisinde de bir nshas olduunu syler. 2. Kitb'n-Nasha. Tasavvufla ilgili genel bilgileri, slk db ve erknn, mellifin eitli szlerini ihtiva eden eserin Sleymaniye Ktphanesinde iki nshas bulunmaktadr (brhim Efendi, nr. 350; Yazma Balar, nr. 2141).

Chid Ahmed Efendi Camii ve Trbesi Kilitbahir/ anakkale

Erendor), stanbul 1990, s. 7; Necb el-Akk, elKahire 1964, 1, 342-346; " C l a u d e tiewsletter, IV/2, Arizona 1982, Revue Mediterranee,

s. 7; J. C. Garcin, "Sur C l a u d e C a h e n " , musulman et de la r~| n sy. 5 9 / 6 0 (1991).

M I C H E L BALIVET

CHD AHMED EFEND


(. 1 0 7 0 / 1 6 5 9 - 6 0 ) H a l v e t i y y e - U k y y e tarikatnn Chidiyye kolunun kurucusu, mutasavvf - air.

Edirne'de dodu. Hayat hakknda yeterli bilgi yoktur. Asl ad Ahmed, mahlas Chid'dir. Kitb'n-Nasha adl eserinden Rumelili bir aileden geldii ve babasnn adnn Muhammed olduu anlalmaktadr. Kaynaklarn tasavvufa 16

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHLYE
BBLYOGRAFYA: eyh, Vekyiu'l-fuzal, Ziyeddin, Glzr- Suleh I, 146, 5 7 6 ; A h m e d Vefeyt- Uref, Bur7eBursa IV, 252Tomar-HalTibyn,

sa Eski Yazma v e B a s m a Eserler Ktp., Orhan, nr. 1 0 1 8 / 2 , vr. 9 7 b ; Ayvansary, Mecma-i urth, s. 163; Osmanl Mehmed emseddin, Mellifleri, Yadigar-1 ems, I, 53-54, 148;

1332, s. 100; Hseyin Vassf, Sefne, 253; Nail Tuman, Tuhfe-i uetiyye, trma Merkezi Ktp., " C h i d " m d . ; II, 2 9 2 b ; Ergun, Trk TDEA, II, 6. airleri, m
LILL NIHAT

Nail, arkiyat Ara-

dan nceki inan, tutum ve davranlarn slm devirdekinden ayrt etmek iin kullanlmtr. Bu sebeple genellikle Araplar'n slm'dan nceki dnemine "Chiliye" veya "Chiliye a" (asr'l-chiliyye), o dnemde yaayan airlere de "Chiliye airleri" (uar'l-chiliyye) denilir. Hz. Peygamber'in ashab chiliye kelimesiyle slm ncesini, yani mild 610 ylnda vahyin inmeye balamasndan nce yaadklar devri kastediyorlard. Onlar mslman olduktan sonra bu devirle ilgili htralarn, inanlarn, tutum ve davranlarn anlatrken veya Hz. Peygamber'e o dnemde yaptklar ilerin slm'daki hkmnn ne olduunu sorarken ounlukla bu kelimeyi kullanmlardr. Kur'n- Kerm'de, Mekke devrinde nzil olan yetlerde chiliye kavramnn kullanlmam olmasna bakarak bu terimin o devirde henz yerlememi olduu dnlebilir. Buna karlk Medine dneminde inen drt yette chiliye kelimesi gemektedir. Nzl srasna gre bu kelimenin ilk defa iinde getii l-i mrn sresinin 154. yetinde, baz mnafklarn Allah hakkndaki yanl dncelerinin "Chiliye zannf'na benzedii belirtilerek chiliye kelimesi slm ncesini ifade eden bir kavram olarak kullanlmtr. Nzl srasna gre chiliye teriminin getii ikinci yette Hz. Peygamber'in hanmlar, "lk Chiliye devrindeki kadnlar gibi alp salmayn" (el-Ahzb 33/33) eklinde ikaz edilirken yine slm ncesi dneme iaret edilmitir (a. bk). nc yette "Chiliye taassubu" (hamiyyet'l-chiliyye) zerinde durulmaktadr. Burada Hudeybiye Antlamas srasnda (6/628) mriklerin ve Hz. Peygamber'le mslmanlarn iinde bulunduklar farkl ruh halleri tasvir edilirken, "O zaman kfirler kalplerine taassubu, Chiliye taassubunu yerletirmilerdi; Allah da Resl'ne ve mminlere sknetini indirdi ve onlar takv sz (kelime-i ehdet) zerinde sabit kld" buyurulmutur (el-Feth 48/26). Bu yette Chiliye ann taassup ve barbarlna, mrik toplumun hayatna hkim olan iddet, kin ve nefrete iaret edilmektedir. Chiliye kelimesinin yer ald drdnc yette ise, "Yoksa onlar Chiliye idaresini mi aryorlar? yi anlayan bir toplum iin hkmranl Allah'tan daha gzel kim vardr?" (el-Mide 5 / 50) eklinde yine slm ncesi dneme, o dnemin insanlar arasnda farkl uygulamalarda bulunan haksz ve zalim

idaresine dikkat ekilmektedir. Chiliye kelimesi birok hadiste de kullanlmtr (a. bk.). Araplar'n slm'dan nceki tarihlerinin chiliye kelimesiyle ifade edilmesinin sebepleri aratrlrken onlarn hayat tarzna bedevliin hkim olmas, evrelerinde yaayan insanlara gre medeniyet bakmndan geri kalmalar, bilgisizlik ve gaflet ierisinde gebe ve yar gebe hayat yaayan kabile topluluklarndan oluan, kayda deer nemli bir tarihleri olmayan, puta tapan, ktlk yapmalarn nleyen bir dine, bir peygambere ve semav bir kitaba sahip bulunmayan insanlar olmalar gibi hususlar zerinde durulmutur. Eskiden beri kabul edilen bu anlaya gre Chiliye a "bilgisizlik a" demektir; slmiyet ise aydnlanma ve bilgi devridir ve bu anlamda Chiliye ann kartdr. Buna karlk bata arkiyat Goldziher olmak zere modern aratrmaclarn ou, eskiden beri kabul edilen "bilgisizlik a" eklindeki bu anlaya Chiliye a iirlerinden, Kur'an ve hadis gibi ilk slm kaynaklardan rnekler vererek yeni bir yorum getirmilerdir. Onlara gre, eski Arap iirinde "cehl" "ilm"in zdd olarak da kullanlmakla birlikte bu kelimenin ikinci derecedeki anlamdr. Chiliye'yi "barbarlk dnemi" olarak anlayp tercme eden Goldziher, Hz. Peygamber'in slm' barbarln kart olarak aklam olduunu hatrlatr ve bu anlamdaki chiliyenin asl kartnn hilim (hilm) olduunu belirtir. Hilim kelimesi "metanet, g, fizik btnlk ve salk, teenn, sknet, balama, yumuak huyluluk, ahlk ve karakter salaml, fazla duygusal olmama, ihtiyat ve lmllk" gibi mnalara gelir. Buna gre halm, gnmzde "meden insan" diye adlandrlan kiidir. Bunun zdd olan cahil ise "azgn, arzularnn esiri, hayvan igdlerini takip eden, vahi, iddet taraftar ve aceleci bir karaktere sahip" yani "barbar kimse"dir. Bu anlamdaki Chiliye, barbarlk ve vahetin hkm srd dnemdir. Chiliye devri Araplar Allah' hakkyla bilmedikleri, O'na eksiz ve irksiz iman etmedikleri, gerek ferd gerekse itima hayat itibariyle bilgiden, nizamdan, sulh ve skndan uzak olduklar, gl ve asil saylanlar daima hakl kabul ettikleri ve adaletten yoksun bir hayat yaadklar iin bu dneme Chiliye denilmitir. Eski Arap iirinde cehlin "iddet, saldrganlk ve barbarlk" anlamnda kullanldn, hatta yerine gre bunun bir fazilet sayldn

s. 108, 110-111; Harrzde,

II, 8 9 4 ; M. Halid

Bayr, " C a h i d " , TFA, sy. 58 (1954), s. 8 7 4 - 8 7 5 ;


AZAMAT

CHDYYE
( djJjfcUf- ) Halvetiyye - U k y y e tarikatnn Chid A h m e d Efendi'ye

(. 1070/1659-60)
nisbet edilen bir kolu (bk. C H D A H M E D E F E N D ) .

CHLYE
( S-UUJI ) zel olarak Araplar'n s l m ' d a n n c e k i din v e s o s y a l h a y a t telakkilerini, g e n e l o l a r a k d a kiilerin v e t o p l u m l a r n g n a h v e isyanlarn i f a d e e d e n bir terim.

Cehl kknden tretilmi olup eski szlklerde bu kelimeye ilmin zdd olarak genellikle "bilgisizlik" anlam verilir (Cevher, e-hh, "chl" md.; LisrulcArab, "chl" md.; Tc'l-'ars, "chl" md.). Rgb el-sfahn cehlin deiik anlamndan sz ederek "nefsin bilgiden yoksun olmas" eklindeki ilk anlamn kelimenin asl mnas olduunu ifade eder. Dier iki anlam ise "bir konuda doru olann tersine inanma" ve "bir konuda yaplmas gerekenin tersini yapma"dr (el-Mfredt, "chl" md ). Chiliye (chiliyye) kelimesi ekil bakmndan ism-i mensub veya yapma (mec'ul) mastardr. sm-i mensub olarak "cahile ait, cahile zg, cahilce" gibi mnalara gelen chil ve bunun mennesi olan chiliyye, sfat tamlamalar iinde kullanlr. Ancak slm'dan nceki dnemi ifade etmek zere Kur'an ve hadislerde, dier slm literatrnde yaygn olarak kullanld ekliyle chiliyye, chil kelimesine -iyyet ekinin ilvesiyle elde edilen yapma bir masdardr. Bu durumda tek bana veya isim tamlamas iinde kullanlabilir. slm dnemde ortaya km bir terim olan chiliye, gerek Kur'n- Kerm'de gerekse hadislerde Araplar'n slm'-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

17

CHLYE gsteren pek ok rnek vardr. Mesel mehur Chiliye airi Amr b. Klsm'un, "Hele biri kalkp da bize kar cahillik etmeyegrsn, o zaman biz cahillikte btn cahillerden baskn karz" anlamndaki beyti (Zevzen, s. 178) bu rneklerin en arpc olanlanndandr. te yandan Chiliye devrine ait birok iirde "cehl" ve "hilm" kklerinden tremi kelimeler ayn beyit ierisinde birbirine zt anlaml olarak kullanlmtr. slm'dan nce cehl insann ahs bir vasf kabul ediliyor, zdd olan hilm ise ounlukla ahmaklk ve budalalk saylyordu. Chiliye devrinde fazilet kabul edilen birok telakki ve gelenek Hz. Peygamber tarafndan reddedilmi ve yasaklanm, buna karlk o devir Araplar'nca benimsenmeyen birok husus da fazilet statsne karlmtr ki hilim vasf buna en iyi rnektir. slm devirde cehl kknn "zorbalk" mnasnda kullanlmasna ihtiya kalmad iin bu kkten gelen kelimelerin yalnzca "bilmezlik ve tanmazlk" anlamnda kullanlageldiine iaret eden Nafiz Danman, cehile fiilinin "zorbalat" mnasnn deta unutulmu olduuna ve bu durumun gnmze kadar devam ettiine, bu tabirin yerine zulm, fsk, gurur, ceberut, tuyan ve fcur gibi kelimelerin kullanldna dikkati eker (AFD, I-IV, 192-197). Ancak cehlin bu anlamnn bsbtn unutulduu da dnlmemelidir. Frb, el-Mednetul-fzla adl kitabnda ve siyaset felsefesinin yer ald dier eserlerinde zorbaln hkmran olduu sitelere "zorba sitesi" mnasna el-mednet'l-chile adn vermitir. Frb'nin aklamasna gre, "Bu sitenin halk arasndaki kavga ve geimsizliin konusu selmet, eref, refah, lezzet ve bunlara ulatran vastalardr". Dolaysyla her zmre baka zmreleri soyup elindeki bu tr imknlar gasbetmek ister. Hangisi dierini ezerse o kazanl, bahtiyar ve imrenilecek biri saylr. Cahil site mensuplarna gre tabiata uygun olan eylerin hepsi adalete de uygundur-, bu sebeple dvmek ve bakasn ezmek tabiat dzenine uygun olduu iin adaletin ta kendisidir (el-Mednet'l-fzla, s. 157). Frb gibi bn Hibbn da slm dnemde cehl ile hilmi birbirine zt iki mefhum olarak kabul etmi ve bunlar ahlk sahada kullanmtr. Cehl-hilm kelimelerinin semantik yaplarn inceleyen Japon aratrmacs Izutsu, Chiliye dnemi ve slm devrindeki insanlarn birbirine zt hallerini or18 taya koyduktan sonra cehlin fiil tezahrnn zulm olduunu, Chiliye a insanlarnn Hz. Peygamber ve ashabna kar yaptklar btn zulm ve ikencelerin arkasnda da bu cehalet ruhunun bulunduunu belirtir. Ashb- kirm slmiyet'in Chiliye rf ve detlerini kaldrdn sylerken Chiliye kibir ve taassubunu, srekli ekimelere ve savalara sebep olan kabilecilik anlay ve kan davasn, affa yer vermeyen barbar detleri, vahet mantaiitesini ve putperestliin btn unsurlarn kastediyordu. Habe muhacirleri adna Nec ile konuan Ca'fer b. Eb Tlib'in u szleri, chiliye kavramnn daha o zamanlar kazanm olduu muhtevay ifade etmesi ve ayrca bu kavramn hicretten nce bir terim olarak kullanlmaya balandn gstermesi bakmndan dikkat ekicidir: "Ey hkmdar! Biz chiliye zihniyetine sahip bir kavimdik; putlara tapar, l hayvan eti yer, fuhu yapardk; akrabalk balarna riayet etmez, komularmza ktlk ederdik, gl olanlarmz zayflar ezerdi" (bn Him, 1 , 335-336). Chiliye kavram esas itibariyle Araplar'n slm'dan nceki durumlarn ifade etmekle birlikte Hz. Peygamber Chiliye'ye gemite kalan bir dnem olarak bakmam, aksine bunun her frsatta tekrar ortaya kabileceini dnm ve bu ynde uyarlarda bulunmutur. Resl-i Ekrem bu kaygsnda hakl olduunu gsteren baz olaylarla da karlamtr. Nitekim bn Him'n eserinde yer alan bn shak'n bir rivayetine gre, bir zamanlar dman iki kabile iken Hz. Peygamber'in nderliinde gl sevgi balaryla birbirine balanm olan Evs ve Hazrec'den baz kimseler dostane bir ekilde sohbet ettikleri srada mslmanlarn birlik ve beraberliini kskanan bir yahudi, iki kabilenin eski rekabetlerini hatrlatan baz iirlerle onlar tahrik etmiti. Taraflarn silha sarlarak dvmek zere harekete getiklerini renen Hz. Peygamber kendilerine yle hitap etti: "Ey mslman topluluk, Allah'tan korkun! Ben aranzda bulunuyorken, Allah sizi slm'a kavuturmu, onunla merref klm, Chiliye zihniyetinden kurtarm, kfrden uzaklatrm ve sizi birbirinize dost klmken nasl oluyor da yine Chiliye davasyla birbirinize debiliyorsunuz!" (bn Him, 1, 555-556). "Chiliye davas" Chiliye ars demektir ki bir kimsenin kabile mensuplarndan yardm istemek iin onlara, "Ey filn oullar, yetiiniz!" diye barmasdr. Bu l iiten kabile halk toplanarak ary yapan kimseye, hakl veya haksz, zalim veya mazlum olsun yardm ederdi. slmiyet kabile taassubuna dayanan bu ekildeki yardm ve kan davasn kaldrm, ihtilflar adalet ve hukuk kurallar erevesinde halletme yolunu tutmu, suun ferdlii esasn kabul etmi, bundan dolay Chiliye davasn srdrmeyi ve bu ekildeki davete icabet etmeyi de byk gnah saymtr. Reslullah, "Chiliye davasyla hak iddia eden kimse bizden deildir" demitir (Buhr, " C e n ' i z " , 39). Ensar ile muhacirler arasnda meydana gelen benzer bir tartma zerine de Hz. Peygamber yle sylemitir: "u Chiliye ln braknz! O ne kt eydir!" (Buhr, "Menkb", 8). slmiyet tevhid inancn getirerek putperestlie kar kesin tavr alm, bu inann eseri olan ve insan erefine yakmayan btn kt detleri ortadan kaldrm, putlara tapmay yasaklamtr. Hukuk ve ahlk cephesiyle de Chiliye ruhu ile sonuna kadar mcadele etmi, sefih, gayr-i ahlk ve zalimane davranlara son vermi, Chiliye zihniyetinin btn tezahrlerini ortadan kaldrarak yerine hilimden kaynaklanan davranlarn hkim olduu yeni bir hayat dzeni kurmutur. Ved haccndaki mehur hutbesinde Hz. Peygamber Chiliye devrinin ribsm, kan davasn, hac hizmetlerinden olan sikye (su salama) ve sidne (Kabe'nin bakm) dndaki din gelenek ve uygulamalarn yasaklamtr. Bununla birlikte Hz. Peygamber'in Chiliye devri Araplar'nn kltrel yapsn, deerlerini, telakkilerini tamamyla reddetmedii, slm'n temel hkmlerine aykr olmayan baz hususlar kabul ettii grlmektedir. Mesel onun bir sahbye hitaben syledii, "Ey Sib! Chiliye anda yaptn faziletli eylere slm devrinde de devam et; misafiri arla; yetime ikram et ve komuna iyi davran!" (Msned, li, 425) melindeki szleri buna bir rnektir. "nsanlarn Chiliye devrinde hayrl olanlar slm devrinde de hayrldr" (Buhr, "Enbiy5", 8; "Menkb", 1) hadisi de ayn anlaya iaret eder. Chiliye dnemi Hz. Muhammed'in peygamber olmas, yani vahyin nzil olmaya balamasyla sona ermitir. Ancak bu dnemin, Chiliye zihniyetinin merkezi haline gelen Mekke'nin fethiyle (8/

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAHM 630) son bulduunu ileri srenler de olmutur. Asl ihtilf ise Chiliye ann balangcn tayin hususunda ortaya kmaktadr. Nitekim mfessirler, Ahzb sresinin 33. yetindeki "ilk chiliye" (elchiliyyet'l-l) tabirinin delleti ve bununla hangi devrin murad edildii hususunda farkl grler ileri srmler, bazlar chiliyeyi ilk (veya eski) ve ikinci (veya dier) olmak zere ikiye ayrmlardr. lk Chiliye'nin hangi dnemleri iine ald hususunda da farkl grler belirtilmi; dem-Nh, dem-brhim, Nh-drs, Nh-brhim, Dvd-Sleyman veya Ms-s arasnda geen devirleri ihtiva ettii eklinde deiik zaman dilimleri ileri srlmtr. Chiliye an ikiye ayran bu anlay benimseyenlere gre ikinci Chiliye devri ise Hz. s ile Hz. Muhammed arasnda geen dnem veya slmiyet'in zuhurundan az nceki, yani V. yzyldan Hz. Peygamber'in slm dinini teblie balamasna kadar sren zaman dilimidir. Bu dnemde yaayan ve Hanfler diye anlan tevhid ehline de bunlar mrik Chiliye halkndan ayrmak iin "fetret ehli" denilmitir. Bu taksimi benimsemeyen baz limler ise ilk Chiliye'nin ayr bir devir olmadn, slm dininden nceki btn devirleri iine aldn ileri srmlerdir. Bu arada ilk Chiliye ile slm'dan nceki devirleri, ikinci veya dier Chiliye ile de slm devirdeki Chiliye tezahrlerini anlamak gerektiini savunanlar da olmutur. Bunlara gre mutlak Chiliye, bi'set-i nebeviden hemen nceki Araplar'n putperestlik dnemidir; bununla birlikte slm dnemde de ayn zihniyete sahip olanlara bu sfat verilir. Nitekim Hz. Peygamber, bir tartma srasnda Bill-i Habe'ye "kara kadnn olu" diye hakaret eden Eb Zer el-Gfrrye, "Onu annesinin renginden dolay m ayplyorsun? Demek ki sen kendisinde hl Chiliye ahlk kalm bir kimsesin" demitir (Buhr, "mn", 22). Buna gre Chiliye, bir an ad olmas yannda belli bir ahlk ve zihniyet tarznn ifadesi olup her ada varln hissettirebilir. Orijinal mnada Chiliye'nin "slm'dan nceki dnem" diye tercme edilemeyeceini, zira onun daha ok bugn gsterdiini belirten Izutsu, bu terimin pozitif olarak slm olana aykrlk ifade ettiini; Hz. Peygamber ve ashabnn da Chiliye'yi artk gemite kalan bir devir addetmediklerini; yeni slm akm tarafndan uzaklatrlm, ancak mminlerin kafalarnda bile gizliden gizliye varln srdrebilen, hortlamaya hazr dinamik bir ey olarak anladklarn; Hz. Peygamber'e gre de bu durumun yeni dine ynelik bir tehlike olduunu belirtir. Chiliyenin mrik Araplar'la birlikte ortadan kalkmadn gsteren hadislerin birinde Hz. Peygamber yle demitir: "mmetimin iinde Chiliye dneminden kalma, tamamen terkedemeyecekleri drt det vardr: Asletleriyle vnmek, bakalarnn soyuna dil uzatmak, yldzlar vesile edinerek yamur beklemek, lnn arkasndan yksek sesle alamak" (Mslim, "Cen'iz", 29). Baz ilim ve fikir adamlar da Chiliye devrini yalnzca Araplar'n putperestliine, kan davalarna ve dier ahlk bozukluklarna inhisar ettirmenin, Chiliye tezahrlerini Chiliye'nin kendisi diye kabul etmenin yanl olduunu belirtmilerdir. Buna gre insanlarn nefsn ve keyf arzularna kle olduklar, ilh kitaba tbi olmay reddettikleri, zulm, smr ve rklk gibi yaygn ktlklerle beslenip ayakta duran sistem ve rejimlerin hkim olduu her zaman ve meknda chiliye varln srdrmektedir.
BBLYOGRAFYA: Cevheri, e-hh, hn, el-Mfredat, " c h l " m d . ; Tc'l-'ars, " c h l " m d . ; Rgb e l - s f a "chl" md.; Lisn'l-'Arab, III, " c h l " m d . ; Msned,

r
( )
Genel olarak c e h e n n e m i v e y a o n u n a z a b en iddetli t a b a k a l a r n d a n birini i f a d e e d e n terim.

Szlkte "iddetle tutumu alevli ate, kat kat yanan ate, ukurda yanan byk ate" veya "derin vadi" gibi anlamlara gelir. Baz arkiyatlar Kur'an'daki cahm kelimesinin, Eski Ahid ile (Tekvn, 15/17) onun rmce tefsirlerinde bulunan ve "saf ate oca" mnasna gelen brnce gehinnom kelimesinden geldiini ileri srmlerdir (bk. Thomas, s. 451). Arap dilcilerine gre ise cahm Arapa asll bir kelime olup slm ncesi Arap iirinde de mevcuttur. Nitekim Taberrnin naklettii bir msrada Chiliye devri airlerinden meyye b. Eb's-Salt'n bu kelimeyi kulland grlmektedir ( Tefsir; II, 562). Kur'n- Kerm'de yirmi alt yerde geen cahm, cehennem iin kullanlan yedi isim (cehennem, cahm, hviye, sar, lez, sakar, hutame) iinde cehennemden sonra en ok tekrar edilenidir. yerde belirsiz isim veya sfat (cahm), dier yerlerde ise belirli isim olarak (ei-cahm) geer. Bunlardan, Hz. brhim'in atld atei ifade eden biri (es-Sfft 37/97) dndakiler "cehennem" veya "cehennemde bulunan iddetli ate" mnasn tar. lgili yetlerde belirtildiine gre cahmin dibinden, cehennemliklerin yiyecei olan ve eytanlarn balarna benzeyen zakkum aac kar (es-Sfft 3 7 / 64-66). lmden sonraki dirili gerekleince cahm tututurularak herkese apak bir ekilde gsterilecek (et-Teksr 102/6) ve zalimlerle yardmclar ona doru sevkedileceklerdir (es-Sfft 3 7 / 23). Yine bu yetlerde kaydedildiine gre Allah' tanmayanlar, peygamberlere verilen mcizeleri ve ilh kitaplar yalanlayanlar, kfirler, zalimler, sapklar, gnahkrlar, yeniden dirilii ve hiret lemini inkr edenler, azgnlk yolunu tutup dnya hayatn tercih edenler, amel defterleri sol taraftan verilenler cahmin ortasna atlacak; buna karlk mttakiler ve gnahlarndan tvbe edip ilh buyruklara uygun hareket edenler onun azabndan korunacaklardr. Cahm hadislerde de cehennem karlnda ve onun isimlerinden biri olarak kullanlmtr. Baz mfessirler, kelimenin szlk anlamna ve zayf kabul edilen bir ksm ri19

4 2 5 ; Buhr, " m n " , 22, " C e n ' i z " , 39, " M e n k b " , 1, 7, 8, 12, " E d e b " , 50, "Istitbe", 1, " E n b i y 3 " , 8 ; Mslim, " C e n ' i z " , 2 9 ; bn Him, es-Stre, et-Tabakt, I, 335-336, 5 5 5 - 5 5 7 ; bn Sa'd, Cmi'u'l-be(nr. Fr. VIII, 198-199; Taber,

yn (Buak), IV, 9 3 - 9 4 ; VI, 177; XXII, 3 - 5 ; XXVI, 6 5 - 6 7 ; bn Dreyd, Cemheret'l-lua Frb, el-Mednet'l-fzla Mu'allakt, K r e n k o w v.dr.), Haydarbd 1344-51, II, 114; (nr. A l b e r t N . Naerhu'lue Dri'l-Beder), Beyrut 1986, s. 151-157; Zevzen, Beyrut, ts. ( M e k t e b e t yn), s. 178; bn Hibbn, Rauzatul-'ukal' nzhet'l-fuzal' ls, Rhu'l-me'n, rid Tercemesi, m d v.dr.), Beyrut 1 3 9 7 / 1 9 7 7 , s.

{nr. M . M u h y i d d i n A b d l h a 208-211; XXII, 7 - 9 ; XXVI, 116; Tec-

I, 4 2 - 4 3 ; IV, 4 0 8 - 4 1 0 ; V, 1861, 15-18; Cevd Ali, el-MuFecrulKuranDn ue

188; IX, 215-216, 2 2 8 - 2 3 1 ; M a h m d kr ells, Bulu'l-ereb, faal, I, 37,106; IV, 603-605, 6 5 0 - 6 5 2 ; V, 88100; VI, 102-162, 227 vd.; A h m e d Emn, Islm, Kahire 1969, s. 69-83; T. Izutsu, da Allah Ahlk ue nsan Kavramlar ra 1975, s. 187-207; a.mlf.. Kuranda bul, ts., s. 51 - 6 1 ; I. Goldziher, Mslim sle fi'l-hilm, Uur, Hicri

(trc. Sleyman Ate), Anka(trc. Selahattin Ayaz), stanStudies,

N e w York 1977, s. 2 1 9 - 2 2 8 ; Charles Pellat, RiBeyrut, ts., s. 151-158; Mcteba Birinci Asrda islm Toplumu, s-

tanbul 1980, s. 1 - 2 9 ; N a f i z Danman, " C h i liyye Kelimesinin M n v e Menei", hiliyye Kelimesinin M n ve Menei", Weir, " C h i l i y e " , A, III, 11-12; E/ 2 (Fr.), II, 393-394. m
H MUSTAFA FAYDA

AFD, FD,

I-IV (1956), s. 192-197; Sleyman Tlc, " C IV (1980), s. 2 7 9 - 2 8 5 ; TA, IX, 186-187; T. H. "Dihiliyya",

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAHM vayetlere dayanarak cahmi cehennemin altnc tabakas olarak yorumlamlar ve burann Arap mriklerine has olduunu ileri srmlerdir. Elmall ise cahmin cehennemin en iddetli tabakas olduunu kaydeder (Hak Dini, VllI, 5333). Bir ksm mfessirler de cehennem hakknda kullanlan yedi isimden her birinin onun kaplarnn ad olduunu sylemilerse de bu yorum isabetli grlmemitir. i kaynaklarnn bir ksm (Muh a m m e d er-Riyehr, II, 186) cahmi cehennemin en st ve azab en hafif tabakas olarak gsterir (bk. CEHENNEM).
BIBLIYOGRAFYA: Cevher, e-hh, "chm" md.; Rb el-tsfahn, el-Mfredt, "chm" md.; bn Kesr, enriihye (Zeyn), U, 259; Lisn'l-'Amb, "chm" md.; M. F. Abdlbk, Mu.'cem, "cahm" md.; MustafaV, et-Tahkik, "chm" md.; Msned, II, 230; III, 183; Buhr, "Kader", 15; Nes, "Siyam", 5; Taber, Cm u'l-beyn (kir), II, 562; bn'l-Cevz, Zd'l-mesr, I, 136; Fahreddin er-Rz, Meftthu'l-ayb, XXVI, 150; Beyzv, Enur't-tenzl, stanbul 1285, II, 329; Elmall, Hak Dini, V, 3065; VIII, 5333; IX, 6058; Muhammedi er-Riyehr, Mzn'l-hikme, Kum 1362-63 h./1403-1405, II, 186; Thomas O'Shaughnessy, "The S e v e n N a m e s for H e l l in the GJur'n", BSOAS, XXIV (1961), s. 451455; Bustn, DM, Tahran 1299/1882, IV, 397B A . SAM K I L A V U Z

byk lim Basra'da bulunuyordu. Chiz bu limlerin derslerine devam ederek gramer, iir, tarih ve edebiyat rendi. Bir yandan da geimini saiamak iin ticaretle urat. Bu arada Basra Camii'ndeki ilm ve edeb meclislere, Basra panayrnn kurulduu, l Araplar'nm geldii, airlerin ve hatiplerin iirlerini ve hutbelerini okuduklar Mirbed'e (Ykt, Muccemil'l-bldn, V, 97-99) devam etti. Fasih Arapa'y onlardan rendi. Ayrca kelmclarn, eitli mezhep mensuplarnn, mslmanlarla dier dinlere mensup olanlarn ve ubiyye'nin aralarnda tarttklar meseleleri dinledi. limlerin ve ediplerin meclislerine katlmak iin bazan Kfe'ye ve Badat'a kadar gitti. Chiz eserlerini 200 (815) ylndan daha nce yazmaya balam olmaldr. Zira hilfet ve dier konularla ilgili eserlerinin Halife Me'mn tarafndan beenilmesi ve kendisinin Badat'a arlmas 200 ylna rastlar. Chiz bundan sonra zaman zaman Badat ve Smerr'da halifenin ve devlet byklerinin muhitinde kalm ve eitli eserler yazp onlara takdim ederek olduka byk bir yekn tutan cizeler almtr. Bu durum, 247 (861) ylnda Halife Mtevekkil-Alellah ile Feth b. Hkn el-Fris'nin Smerr yaknnda ldrlmelerine kadar devam etmitir. Chiz Badat'ta bulunduu srada bilhassa Aristo'dan yaplan tercmelerden faydalanmtr. Veda Th Necm bu konuyu Menklt'l Kitbi'l-Hayevn - Chiz "an Aristo f adl eserinde (Kveyt

duu itibar Hatb el-Baddfnin naklettii bir hadise gstermektedir ( Trhu Badd, XII, 219). Chiz bu arada am, Humus ve Antakya'y ziyaret etti. 233 (847) ylnda bn'z-Zeyyt ldrlnce kendisi de yakalanp hapsedildi. Daha sonra Ahmed b. Eb Dud onu affetti. Bunun zerine eserlerinin bir ksmn bn Eb Dud ve olu Muhammed'e ithaf etti. Bir ara Halife Mtevekkil-Alellah Chiz'i ocuklarna hoca tayin etmek istediyse de irkin yzl olduu iin bundan vazgeti. bn Eb Dud ve olunun lmesinden sonra ise Halife Mtevekkil-Alellah ile Feth b. Hkn'm himayelerini grd ve baz eserlerini onlara ithaf etti. Bu srada Feth ile birlikte am'a gitti. Hayatnn sonuna doru fel olan Chiz, ayrca damla hastalndan mustarip ve ok yalanm olarak Basra'ya ekildi. Bir ara Halife Mtevekkil-Alellah kendisini Smerr'ya davet ettiyse de bu davete icabet edemedi (Ykt, m'l-deb\ Mu'ceXVI, 113). 255 yl Muhar-

reminde (Ocak 869) doksan be yalarnda iken Basra'da v e f a t etti. Patlak gzl, ince boyunlu, kaln dudakl, esmer tenli, ksa boylu olan Chiz neeli, akac, zeki, nktedan, biraz cimri ve tartmadan holanan bir kimse idi. irkinliine ramen meziyetleriyle kendisini sevdirmi, en yksek makamlarda bulunan devlet adamlar ile mnasebet kurabilmitir. Kaynaklarda onun evlendiine ve ocuk sahibi olduuna dair bilgi yoktur. Meymn b. Hrn'un rivayetine gre bir criyesi, bir de hizmetisi vard (bnu n - N e d m , s. 39). Dier bir rivayete gre ise satn ald bir Trk criyeden bir olu olmutur (Ch. Pellat, Le Milieu barien..., s. 242, not 2). slbu ve ahsiyeti. Chiz'in slm dnce tarihinde nemli bir yeri bulunmakla beraber onun asl hreti yazarl ve ediplii dolaysyladr. Halife Me'mn ile Chiz'den bahseden mellifler onun slbunu takdir etmilerdir. Her ne kadar daha nce bn'l-Mukaffa', Sehl b. Hrn gibi byk nesir ustalar yetimise de Arap nesrine mkemmel eklini veren Chiz olmutur. Onun slbunda lzumsuz seciler ve sunlik yoktur. Geni eserlerinde konu danklna rastlanmakla beraber rislelerinde bu durum grlmez. slbundaki ahengi, seci yerine ayn fikri iki deiik ekilde ifade e t m e k suretiyle salamtr. Bylece kendisinden nceki nesirciler gibi ksa ve zl ifade yerine konuyu biraz daha

C A H T SITKI T A R A N C I
(bk. TARANCI, Cahit Stk).

_J

r
(

CHIZ

..
)

Eb Osmn Amr b. Bahr b. Mahbb el-Chiz el-Kinn (. 255/869)


A r a p edebiyatnn en byk nesir yazarlarndan L ve Mu'tezile kelmclarndan biri. _l

1985) ele almtr. Edindii bu kltr Nazzm, Smme b. Eres gibi Mu'tezile byklerinin tesiri altnda teekkl eden kelma dair fikirlerinin olgunlamasna yardm etti. Me'mn devrinde bir ara Dvn'r-resil bakanlna getirildiyse de birka gn sonra bu grevden istifa etti. Daha sonra bu makamda brhim b. Abbas es-Sl'ye veklet ettii bilinmektedir. Geimini, eserlerini ithaf ettii kimselerden ald cizelerle salayan Chiz'in Kitb'l-Hayevn, b'l-Beyn, Kitb'z-Zerc Kitve'n-nahl

150-160 (767-777) yllar arasnda Basra'da doduu tahmin edilmektedir. lk kaynaklara dayanarak biyografisini yazan Sendbfye gre dedesi Mahbb deve oban bir zenci idi. Buna gre Chiz bir Arap-zenci melezi olmaldr. "Chiz" lakab kendisine patlak gzl olmasndan dolay verilmitir. Kk yatan itibaren ilim renmeye kar iddetli bir arzusu olan Chiz'in genliinde, en parlak devrini yaayan Basra'da ok canl bir ilim ve kltr hayat vard. Hain b. Ahmed, Sbeveyhi, Ahfe, Eb Ubeyde Ma'mer b. Msenn, Eb Zeyd el-Ensr, Asma gibi birok 20

adl eserlerinin her biri iin 5000 dinar mkfat ald rivayet edilir. Chiz'in asl parlak devri, 220-233 (835847) yllar arasnda vezirlik makamnda bulunan bn'z-Zeyyt Muhammed b. Abdlmelik zamanna rastlar. Bu srada kaleme ald birok risalesini bn'z-Zeyyt'a ithaf etti. Onun bu devirde yaad mreffeh hayat ve sahip ol-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHZ uzun bir tarzda ele almay tercih etmitir. Chiz'e gre kitap, okuyan ve dinleyenlerin kolayca anlayabilmeleri iin ak bir ifade ile yazlmal ve mnay aklayan gerekli ayrntlardan mahrum olmamaldr. Eer mellif zl anlatm tercih ederse kendisini sadece yksek kltrl kiiler anlayabilir. Arap ve slm kltrnn altn anda yaayan Chiz bu kltrn en byk temsilcilerinden biri olmu, hem din hem din d alanlarda eserler vermitir. slm aklclnn beii olan Basra'da domas ve elde ettii dier imknlar onu byk zeklardan biri yapmtr. Dinsiyas sahadaki eserlerinde slm'n ilk devirlerindeki meseleleri, din d eserlerinde ise slm kltrn ve hmanizmasn inceledi. Gnmze pek az ulaan eserlerinden kan sonuca gre Chiz, imann snrlarn amadan tabii hadiseleri, eski tarihi, gerek gibi nakledilmi efsanev rivayetleri byk bir ustalkla tenkit szgecinden geirir ve bunlarn akla uygun zm yollarn arar. Nakledilen hadiselerin kabul edilebilmesi iin ok mehur olmalarnn ve senedlere dayanmalarnn yeterli olmadn, bazan nemsiz ve yanl olan bir eyin byk hret kazanabileceini syler. Chiz ok kimse tarafndan rivayet edilen hususlarn muhteva bakmndan psikolojik bir tenkide tbi tutulmas gerektii kanaatindedir. Bu grnden ve akac tabiatndan dolay muhaddisler onu gvenilir bir kii olarak kabul etmemilerdir. bn Askir'in bir kaydna gre ifah rivayete pek itimat etmezdi. Chiz Arap mirasndan, eski Yunan-Hint kltrnden faydal grd eyleri dindalarna retmeye alm, bununla beraber bazan Aristo gibi byk otoriteleri tenkit etmekten de geri kalmamtr. Chiz'in en ok dikkat eken taraflarndan biri de psikolojik tahlilleridir. Bu tahlillere bilhassa kk rislelerinde
siv^jiij^'

meselesini ele alr. u var ki o her eyden nce Arap kltrnn ateli bir savunucusudur. Eserlerinde verdii rnek insan tipleri hep Araplar'dan seilmitir. Chiz ayn zamanda hilfetin kuvvetli bir mdafii olduu iin eserlerinde devletin gelimesinde etkili olan unsurlar darltmamaya alm, hatta frsat dtke onlar vmtr. Eserleri. Chiz Arap edebiyatnda en ok eser veren mellifler arasnda yer alr. Kitaplarnn says hakknda kesin bir ey sylemek mmkn deildir. Sbt bn'l-Cevz, onun 360 eseri olduunu ve bunlarn ounu Badat'ta Eb Hanfe Trbesi Ktphanesi'nde grdn syler (bk. Ayn, IX, vr. 72 a ; een, M, VI, 113). Chiz'in, eserlerini genellikle belirli adlar altnda zikretmeyip eitli yerlerde farkl isimlerle kaydettii veya onlar yeniden telif ettii, genliinde baz eserlerini bn'l-Mukaffa' ve Hall b. Ahmed gibi limlerin adlaryla yazd, bu arada bakalarnn onun hretinden istifade iin kendi kitaplarn Chiz'e isnat ettikleri de bilinmektedir. Pellat tarafndan eserleri zerinde yaplan son aratrmada 244 kitap ad tesbit edilmitir (Arabica, X X X I / 2 , s. 117-164; een, TED, I, 231-272). Eserlerinin yirmi be kadar gnmze tam, altm be kadar da eksik olarak gelebilmitir. Bir ksm kk risleler halinde maclar tarafndan Mecm'at li'l-Chiz kaleme res'ialnm olan bu eserler, deiik aratr(nr. Ss, Kahire 1325/1907; (nr. Sendb, Ka-

Suppi., I, 239-247). Chiz'in hemen hepsi ansiklopedik mahiyette olan eserlerini konularna gre kesin snrlarla tasnif etmek gse de bunlarn belli ballarn aadaki gruplar altnda ele almak mmkndr (eserlerinin tamam iin bk. Pellat, Arabica, III, 147-180; a.mlf., The Life and Works of Jahlz; Sezgin, 111, 368375 ; VII, 240-241; ayrca bk. ciltlerin sonundaki indeksler): A ) Dil ve Edebiyat. 1. el-Beyn ve't-tebyn*. Arap dilinin zellikleri zerinde duran ve Araplar'n iir ve hitabetteki kabiliyetlerini ortaya koyan Chiz'in bu konudaki en nemli eseridir. Tarih ehemmiyeti olan eitli vesika ve kaytlar da ihtiva eden ve birok defa baslan eserin en iyi neri Abdsselm Hrn tarafndan drt cilt halinde yaplmtr (Kahire 1378/ 1958). 2. Kitb yi'1-Ku'n. Kur'n- Kerm'in Arap gramerine uygunluundan, belgat ve i'czndan bahseder (bk. een, TED, I, 240). 3. Risle fi'l-bela mniyye*. ve'l-iccz (bk. a.g.e., I, 240).
"O-

B ) K e l m ve M e z h e p l e r Tarihi. 1. el-

iler'in iddialarna kar ilk

halifeyi savunan bir eserdir (nr. A. Hrn, Kahire 1955). Chiz bu kitabnda daha sonraki kelmclarn aksine sosyopsikolojik ve tarih deliller kullanr. 2. Kitb fi'l-cAbbsiyye. Hilfetin Hz. Abbas'n soyundan gelenlerin hakk olduunu iddia edenlerin grlerini konu edinir (nr. Sendb, Res'il'l-Chiz de). 3. Tasvb "Al f iintahkimi'1-hake-

P. Kraus Th el -Hcir, Kahire 1943) veya Res'il'l-Chiz hire 1352/1933; A b d s s e l m Hrn, M I , Kahire 1964-1965; III-IV, Kahire 1979) adlaryla bir araya getirilerek neredilmitir. Brockelmann onun eserlerinden tesbit edebildiklerini konularna gre tasnif etmeye almtr (GAL, 1, 158-159;

meyn. Hakem Vak'asnda Hricler'e kar Hz. Ali'yi savunan eser, onun bu olayda en uygun yolu takip ettiini ispata alr. Eserde ayrca her iki tarafa mensup askerler psikolojik ve sosyolojik zellikleri asndan tahlile tbi tutulur (nr. Ch. Pellat, el-Merk, LII IBeyrut 19581, s. 417-491). 4. Fazlet'l - Mu" tezile (bk. Pellat, Arabica, III, 168). S. Kitb'r-Red

rastlanr. Tabii evrenin insan ve hayvanlara etkisi zerinde srarla duran Chiz, bu hususta sosyal evrenin etkisinden de nemle sz ederken Kitb'l-BeJ&JL. Chiz'in el-Beyn ue't-tebyr adl eserinin ilk iki sayfas
(Sleymaniye Ktp.. Esad Elendi, nr. 3 8 8 3 1

yn'da arkc bir criyeyi rnek olarak ele alr, onun meslei ve ald terbiye gerei drst bir hayat yaamasnn mmkn olmadn syler (H. el -Fhr, s. 68-69). Chiz, birok slm mellifinin aksine, edeb eserlerinde yaad toplumdan, toplum hayatndan sz etmeyi ihmal etmez ve gnlk hayatn birok

.>kj" " -

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

21

CHZ sle fi'1-fal m beynei-'adve ve'l-

hased. Psikolojik davranlarn tahlil edildii edeb bir eserdir (nr. A. Hrn, Res'il'l-Chiz mni's-sr iinde; kr. een, TED, I, Risle f zem- Hicb 246, 247). Chiz bu konuda Risle f kitve hfzi'l-lisn, mi ahlki'l-kttb ve zemmh
Chz'in Kitbul-Hayeun adl eserinden minyatrl iki sayfa
(Milano Ambrosiana Ktp.,

ve Kitb'l

adl eserleri de kaleme alKit-

mtr. Muhammed Krd Ali tarafndan Chiz'e nisbet edilerek neredilen b Tehzbi 1-ahlkn (Dmak 1924) Yah-

y b. Ad'ye ait olduu sonraki aratrmalarla ortaya konmutur.


E ) S a n a t ve T i c a r e t . 1. Kitb't-Teba-

vr.

nr. 140, R.F.D., 10". 41")

ur bi't-ticre.

Ziynet eyas, mcevhe-

rat ve triyat gibi deerli ticar mallarn


cal

ahbi'l-ilhm.

lham bilgi vasta-

dullah e-erkv tarafndan yaplm, bu neirden Osman Cilac tarafndan Hristiyanla Reddiye adyla Trke'ye evrilmitir (Konya 1992). 10. Risle il Ahmed b. Eb Du'd f Kitbi'r-Red "ale'l-Mebbihe. Chiz'in, muhaddislerin ve a'nn t e b i h ' e dair fikirlerini red iin kaleme alm olduu eserini tantmak ve onlarn Mu'tezile'ye kar tehlike oluturduklarn belirtmek zere bn Eb Dud'a hitaben yazd mektup tarznda bir eserdir (nr. A. Hrn, Res'il'l-Chiz iinde). 11. Risle f beyni mezhibi'-'a (nr. Sendb, Res'il'l-Chiz iinde). C) Tarih ve Siyaset. 1. Risle meyye. 2. Kitb f Ben sur

yapm, kaliteleri, alm ve satm vb. konular ileyen bir eserdir (nr. H. H. Abdlvehhb, Beyrut 1966). 2. Risle f sm
cati'l-kuvvd.

larndan biri olarak kabul edenleri reddetmek amacyla yazlan eser (bk. a.g.e., III, 160), konunun ilenii bakmndan Chiz'in orijinal teliflerinden biridir. 6. Kitb Halk'l-Kur'n. Kur'n- Kerm'in mahlk olduu tezini mdafaa eder. 7. Hucec'n-nbvve*. Peygamberliin ve mcizelerin lzumuna dairdir (her iki eser iin bk. Sendb, Res'il'l-Chiz). 8. Tafzl sm cati'l-kelm (bk. een, TED, i, 263, 265). 9. er-Red "ale'n-nar ve'l-yehd. Chiz bu reddiyesinde, Kur'n- Kerm'in yahudi ve hristiyanlara dair verdii bilgilerin yanlln iddia eden hristiyanlarm ynelttikleri alt soruya cevap vermektedir. Eserin temel zellii, bu sorular cevaplandrmas dolaysyla, slm'a dil uzatan hristiyanlarm kendi dinlerinin savunulacak bir yan olmadn onlara gstermesidir. Bir dier zellii de slm'n ortaya kndan mild IX. yzyla kadar geen dnemde gayri mslimlerin sosyal durumlar hakknda bilgi vermesidir. Chiz'in reddiyesinin asl metni gnmze ulamamtr. Sadece Ubeydullah b. Hassn tarafndan seilmi baz ksmlar mevcuttur. Eser Ezher Ktphanesi ile (nr. 6836) Ahmed Teymur Paa Ktphanes i n d e (Edeb, nr. 19) bulunmaktadr. Eldeki reddiyenin byk bir ksm, Mberred'in el-Kmil adl eserinin kenarnda (Kahire 1324), daha sonra da J. Finkel tarafndan neredilen Sel res'il (Kahire 1926) iinde yer almaktadr. Finkel bu reddiyeyi "A Risla of Al-Jhiz" adyla ngilizce'ye de evirmitir (JAOS, X L V I I (1927), s. 311-334). J. Finkel'in neri esas alnarak I. S. Allouche tarafndan "Un traite de pol6mique Christiano-Musulmane au lX e siecle" ( Hesperis, X X V I (Paris 1939), s. 123-156) adyla Franszca'ya tercme edilen eserin tahkikli neri Abdsselm Hrn ve Muhammed Ab22

Halife ocuklarna muh-

telif ilim ve sanatlarn retilmesini tavsiye ettii ve eitli mesleklerden on bir kiiye kendi mesleklerinin terim ve ifadeleriyle bir sava sahnesini hikye ettirdii rislesidir (nr. A. Hrn, l'l-Chiz iinde). 3. Risle f tccr ve zemmi "ameli's-sultn. Res'imedhi'tSer-

best meslek sahiplerini ven, buna karlk devlet ilerinde ve sultann maiyetinde alanlar yeren bir risledir. 4. Kitb'l-Mu "allimn. ocuk terbiyesine edairdir. S. Kitb Gi's-sn't.

Cemhereti'l-m-

itli mesleklerin hilelerini anlatr. 6. Risle f tabakti'l-mugannin. Msiki alannda hret bulmu arkclarn isimlerini ihtiva eden bir listedir (son drt eser iin bk. een, TED, I, 256, 259, 248, 268). 7. Kitb'l-Kyn. Eserde ikili arkl toplant dzenleyenler eletirilmektedir. Ancak criyelerin erkekler arasnda rtnmeye riayet etmeden ark sylemelerinin sakncal olmad belirtilmekte ve ran kltrnde edeb*in, Grek kltrnde ise felsefenin bir blm saylan mziin meruiyetiyle gzellik ve akla ilikisi zerinde durulmaktadr (Amnon Shiloah, s. 92). Eser Abdsselm Hrn tarafndan Res'il'l - Chiz iinde on Sinneredilmi (Kahire 1964), ayrca A. F. L. Beeston tarafndan The Epistle ging-girls adyla ngilizce'ye evrilerek

lk (trc. Pellat, Le liure de couronne 3. Kitb'l-Mlk ve'l-bkye b, Res' il'l-Chiz}.

les regles de corduite des rois, Paris 1954). ve'l-memi's-slife (her eser iin bk. Send-

D) Ahlk. 1. et-Tc f ahlki'1-mlk". Halife Mtevekkil-Alellah 'm veziri Feth b. Hkan'a ithaf edilen, siyasetnme trne de giren bir eserdir (nr. A. Zeki Paa, istanbul 1914; Fevz Atav, Beyrut 1970; eserin Chiz'e nisbeti konusunda bk. A. Zeki Paa'nn neri, s. 23-65; een, TED. I, 238, 269). Eser bir girile drt blmden oluur. zellikle Emevler ve Abbsler'de elence ve msiki ile ilgili det ve uygulamalarn, folklorik bilgilerin yer ald nc blm kltr tarihi bakmndan byk deer tar. 2. Kitb'lMehsin ve'l-azdd. nsanlarn iyi ve kt davranlarn psikolojik tahliller sonucu tenkide tbi tutan bir eserdir (bk. Pellat, Arabica, 1 1 1 , 165). 3. Risle fi'n-nbl ve't-tenebbl ve zemmi'l-kibr (nr. ve trc. Pellat, Arabica, XlV/3, s. 259-283; na i r bunun Kitb'l-Kibr el-mstahsen ue'l-

Arapa metniyle birlikte yaymlanmtr (Warminster 1980).


F ) D i e r Eserleri. 1. Kitb'l-Hayevn*.

Chiz'in en nemli eseri saylr (I-VII, Kahire 1323-1325; nr. A. Hrn, I-VIl, Kahire 1939-1945). Zoolojinin eitli blmlerine, hayvan trlerinin evrimine, iklim ve muhitin tesirine dair mellifin geni bilgisi yannda tecrbeye de dayanan an-

mstakbah ile ayn eser olduu kanaatindedir; kr. een, TED, 1 , 254, 261). 4. Ri-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHZ sonra), brhim b. Muhammed el-Beyhak (. 320/932). mehur edip Eb Mansr es-Selib (. 429 1038), eserlerinden iktibaslarda bulunan, bata Ali b. Hseyin el-Mes'd (5. 345 - 956) olmak zere Kazvn (. 6 8 2 / 1 2 8 3 ) ve Demr (. 8 0 8 / 1 4 0 5 ) gibi birok takipisi olan Chiz, slm kltrnn zayflad alarda ihmal edilmise de XIX. yzylda
1. T * t . t' ' I * 1 % ... . '

Avrupa'da balayan arkiyat incelemeleri ve slm dnyasndaki


Chiz'in Fez^ l'i-etrk adl eserinin ilk iki sayfas
(Sleymaniye Ktp., Damad ibrhim

-T^'t?

'vrr3**

uyan ile

f^Ui^c^^y^^tJJs; ^ - ^ l i v ^ t v A i ; .3 &>u>>; j : t i n i

eserleri aratrlarak birou yaymlanm, bir ksm da Bat dillerine ve Trke'ye tercme edilmitir. Ch. Pellat, Chiz ve eserleri konusunda nemli almalar yapm ve bunlarn bir ksmn Bat kltrne kazandrmtr. Bunun dnda Chiz'in hayatn, eserlerini ve ilm ahsiyetini inceleyen eitli aratrmalar mevcuttur. Muhammed mn'im Hafc'nin Eb hiz f haytih m a n el-Chiz ve edebih
cOsmn

JU* JJH P '^"f^KSH-ajumuttum i

1 /

tfc^ftbtgpMuflb

P a a . nr. 9 4 9 / 1 )

siklopedik mahiyette bir eserdir. 2. Kitb'l - Buhal'. Cimrilii tahlil ederek toplumdaki eitli snftan cimrileri ve zellikle Araplar'dan baka milletleri hicveder. Cemiyet hayatn inceleyen ve edebiyat tarihi iin de deerli bir kaynak olan eser ilk defa G. von Vloten tarafndan yaymlanm {Leiden 1900), daha sonra deiik kiilerce de neirleri yaplmtr (Ss, Kahire 1323/1905; Ali el-Crim Ahmed el-Avmir, 1-11, Kahire 1357-1358 1938-1939; Th el-Hcir, Kahire 1948, 1963; Franszca trc. Pellat, Le tiure des auares, Paris 1951). 3. Kitb't-Terbf ve't-tedvr. Felsefe, kozmoloji, astroloji, sihir ve mzik gibi konularda ilm tartmaya zemin tekil edecek sorularn yer ald, bilhassa eski Yunan ve ran mzisyenleriyle msiki f o r m ve aletlerinden bahseden bir eserdir (nr. Pellat, Dmak 1955; Franszca trc. iin bk. Maurice Adad, Arabica, X I V / 3 , s. 298-319; A m n o n Shiloah, s. 95). 4. Fez'il'I-Etrk*. slm leminde Trkler'e dair yazlan en eski eserdir. A. Hrn tarafndan Res'il'l-Chiz iinde neredilen (Kahire 1964) kitab Ramazan een Hilfet Ordusunun Menkbeleri ve Trklerin Faziletleri adyla Trke'ye evirmitir
cale'l(Ankara 1967). S. Fahr's-sdn bzn. Zencilerin beyazlara kar stn-

n ispata alr (bk. een, TED, 1, 239). 10. Kitb'l-Esm' ve'l-kn ve'l-elkb ve'l-enbz (bk. een, TED, i, 239). 11. Kitb'z-Zerc ve'n-nahl ve'z-zeytn ve'l-a'nb. Bitkilere dair nemli bir eser olup zamanmza kadar gelmemitir (bk. een, TED, i, 270-271 i. 12. Kitb'l-Kavi fi'l-bil. Kitb'l-Hayevn'a ek olarak yazlm olup katrlar konu edinir (nr. Pellat, Kahire 1955; A. Hrn, Res'lul-Chiz iinde). 13. Kitb'l-Bldn. Kitb'l-Emr vezac'ib'l-bldn adyla da bilinen eser (een, TED, I. 243i Mekke, Medine. Basra ve Kfe gibi ehirlerin ahalisinden ve onlarn meziyetinden bahseden bir corafya ve folklor kitabdr (nr. Slih Ali, Badad 1970). hreti ve Tesiri. irkinlii yannda nkteciliiyle de Arap edebiyatnda birok fkra ve hikyeye konu olan Chiz, daha hayatta iken hretin zirvesine ulam ndir ahsiyetlerden biridir. ada Eb Hiffn'a, "Chiz seni perian etti, onu niin hicvetmiyorsun?" denildiinde, "Benim aklmdan zorum mu var! Vallahi, sabahleyin aleyhimde bir risle yazsa akam olmadan hreti in'e ular" cevabn vermitir. Chiz bir beytinde, "Benden nce birok kimse ileri mesafeler katettiyse de nemi yok, ben yava yava yryerek onlarn hepsini getim" der. byk ahsiyete sahip olduu iin Arap milletine gpta ettiini syleyen Sbit b. Kurre, eitli stnlklerini anlatt Hz. mer ile Hasan- Basr'den sonra nc kii olarak mslmanlarn hatibi, edibi ve kelmclarn hocas sayd Chiz'in adn zikreder (Ykt, Mu'ce mul-deb', XVI, 95-98). Daha sonraki nesiller iinde kendisini taklit eden elKmil mellifi Mberred (. 285/898), corafyac bn'l-Fakh (5. 2 8 9 / 9 0 2 ' d e n

Abdlel-Cel-C'Os-

hiz (Beyrut 19821, Ceml Cebr'in rut 1974), Ahmed et-Tavl'nin Eb vd'un en-Nakd'l-menhec el-Chiz d'iret ma'rifi
casrih

ve fikrih (Bey-

(Tunus 1983), Sellm Dcinde'l-

Chiz (Beyrut 19861, Fevz Hall Atav'nin (Beyve'lcinde'l-C-

rut 1971), Muhammed es-Saglr Bennn'in en-Nazariyyt'l-lisniyye belyye bazlardr.


BBLYOGRAFYA: Chiz, el-Beyn ue't-tebytn. i, 98, 145-146; II, 59, 61, 164; III, 1-50, 58, 235-236, 3 7 4 - 3 7 5 ; a.mlf., Kitb 1-Hayeun, bl-Buhal' s. 24-38, Ordusunun i, 11, 89-91, 9 3 - 9 4 ; KitHilfet FaziletIII, 3 6 0 ; IV, 71, 2 0 8 - 2 0 9 ; V, 3 7 3 ; a.mlf., 108; a.mlf.. Fezil'l-etrk: Menkbeleri ue Trklerin (nr.

ve'l-edebiyye

hiz (Beyrut 1986) adl eserleri bunlardan

( n r . T h e l - H c i r ) , Kahire 1963,

leri ( t r c . R a m a z a n e e n l , Ankara 1967, s. 1121; a.mlf., Res'il'l-Chiz mezhibi'-f iinde); Maklt Abdsselm beyn E'ar, Res'il'l-Chiz s. 342-343. llVieynardl, (Flgell. Inr.
cateyn

M. H r n ) , Kahire 1964; a.mlf., Risle f a (nr. S e n d b , istanbul 1930, Hayyt, el-ntir, (Ritter), s. 70 vd.;

4 0 8 - 5 5 5 ; Mes'd. Mrc'z-zeheb VIII, 3 3 - 3 6 ; bnun-Nedm. el-Fihrist bk. indeks; Asker, Kitb-n

Muhammed Eb'1-Fazl ibrhim Ali Muhamm e d e l - B i c v l , Kahire 1952, s. 5; Abdlkhir el-Badd, el-Fark hu Badd. beyne'l-frak (nr. izzet Attr). Kahire 1367/1948, s. 105-107; Hatb, TrXII, 2 1 3 - 2 1 9 ; bn'l-Murtaz. Jai, 195-199; l- deb', Bedzzamn XVI, 74-114; Beyrut 1921, s. 72V, 97-99; bn HaliiI, 195; IV, 155-157; li. A h m e d , nr. Edebul-Chiz, baktul-Mu'tezile, 73; Ykt, Mu'cemu a.mlf., Mu'cemul-bldn, bn Hacer, Lisnul-Mzn, Ayn,
cikdi-cmn,

lk iddialarn ele alr (nr. A. Hrn, Res' il'l-Chiz iinde). 6. Kitbur-Recl ve'l-mer'e. Erkekle kadn arasndaki farklardan bahseder (bk. een, TED, i, 261-262). 7. M f h a r e t ' 1 -cevr ve'llmn (nr. Pellat, Beyrut 1957; A. Hrn, Res'il'l-Chiz iinde). 8. el-Bursn ve'l-zurcn ve'l-'umyn ve'l-hln. Sakat ve hastalkl olan mehur kiileri konu edinir (nr. M. M . el-Hl, Kahire 1972), 9. Kitb'l- "Arab ve'l-mevl. Mellif bu eserinde Araplar'n stnl-

el-Hemedn, el-Makmt,

kn, Vefeyt ( A b d l h a m d ) , i, 4 1 3 ; ili, 140-144; TSMK,

2911, IX, vr. 7 2 a - 7 3 b ; Sendb, 160; Suppi,

Kahire 1 3 5 0 / 1 9 3 1 ; Brockelmann, G A L , 1, 158I, 2 3 9 - 2 4 7 ; a.e. (Ar.), III, 114; H. Beyrut 1953; Ch. Pellat. Le el-Fhr, el-Chiz,

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

23

CHZ
Milieu ofjhiz, par la barier et la formatlon de Gahiz, Paris Works Leiden essai

(Te'ol

muhtelifi'l-hadt, s. 59). Yaad-

2. Ulhiyet. lemin asl Allah tarafndan yaratlm olup btn varlklar eitli birleimler sonucu meydana gelmi ve her varlk, cevherinde bulunan hkim zellie gre olumutur. Madde hibir zaman yok olmaz, sadece arazlar deiir ve bozulur (bnu 1-Arab, s. 111; Ahmed Emn, III, 135). Her insan Allah'n varlna iman etmesini salayacak zaruri bilgiye doutan sahiptir. Allah'n varln benimsemeyenler ya gerek karsnda direnen inat kimselerdir veya gerei bilmekle beraber kendi kanaatlerine ar ballktan doan bunalmn bir sonucu olarak gerei bildiklerinin farkna varamayanlardr. Maddenin cevheri ve nitelikleri zerinde akl yrterek lemin engin bilgiye ve esiz gce sahip bir yaratcs bulunduu sonucuna ulamak insan iin mmkn olmakla birlikte bu herkesin altndan kalkamayaca kadar zor bir ykmllktr. Bundan dolay Allah'n varlna inanmak iin gereken bilgi her insana doutan verilmitir; yani insanlarn Allah hakkndaki ilk bilgileri tecrb deil "apriorik" bilgidir (el-'Omniyye, s. 255; Eb'l-Ksm el-Belh, s. 73). "Allah'n ilmi ve iradesi vardr" demekle O'nun lim ve mrd olduunu sylemek benzer hkmlerdir. kisi de hibir eyin Allah'a gizli kalmad, unutma, yanlma, bilgisizlik, mecburiyet ve malbiyetin Allah hakknda dnlemeyecei anlamna gelir. Allah kullar iin aslah* olan fiilleri terketmeye, yalan konumaya, zulmetmeye, mminlere ve ocuklara azap etmeye gc yetmekle nitelendirilemez; zira btn bunlar O'nun hakknda dnlmesi imknsz olan eksiklik ve ihtiya emareleridir. Kullarn fiilleri tabii yolla (bir nevi tevld*) meydana gelir, bu hususta fiili yapmay istemek dnda kulun bir fonksiyonu yoktur. Fiilin meydana gelmesinde etkili olan g (istitat) fiilden nce mevcuttur. Nitekim Hz. Sleyman'n istei zerine bir cinnnin (ifrit) Belks'a ait taht ksa srede getirme gcne sahip olduunu sylemesi (en-Neml 27/39), bu hususun nemli delillerinden biridir (Kitb'l-Hayeun, II, 192; E'ar, s. 407). 3. Nbvvet. Akl bilgi kaynaklarnn en mkemmeli olmakla birlikte tek bana yeterli deildir. Bundan dolay insanlar din ve dnyev konularda gerekli bilgileri kendilerine salayacak baka bir kaynaa muhtatr ki bu peygamberler vastasyla gelen vahiydir. Ne var

1953, s. 136, 2 4 2 ; a.mlf., The Life arid p o s t e r i t e " , Arabica, XXVI1/1, III,,

dnemde zndklar, Mecsler ve Maniheistler'le mnazaralar yaparak slm dinini dirayetle savunan Chiz, dier dinler ve felsef grler karsnda mslmanlarn inanlarn yok olmaktan kurtaranlarn kelm limleri olduunu, bu sebeple kelm ilmiyle megul olacak kimselerin felsefe ve tabiat ilimlerini de renmeleri ve bunlarn verileriyle itikad esaslar desteklemeleri gerektiini belirtir. Ayrca ona gre kelm limleri naslar, zellikle hadisleri objektif bilgi vastalarnn altnda incelemeli, bu llere uymayan haberleri reddetmelidirler (Kitb'l-Hayeun, I, 11; II, 134; VI, 206). Chiz'in baz kelm grleri ylece zetlenebilir: 1. Bilgi Problemi. Bilgi kaynaklar duyular, akl ve haberden ibarettir. Duyular vastasyla idraki gerekletiren nefis olduuna gre btn duyumlar tek cinse irca edilmelidir. Bununla birlikte alglanacak hususlar farkl olduundan farkl idrakler meydana gelmektedir. zerinde ittifak edilmeyen haberler gvenilir bilgi kayna saylamaz. Ayn konudaki farkl rivayetlerin doru olann belirleyebilmek iin onlar tarih olaylarla karlatrmak ve akl tenkitten geirmek lzmdr. Buna gre birbiriyle elien veya akln gereklemesini imknsz grd haberlerin sahih saylan ller iinde rivayet edilmi olmas onlar kabul etmeyi gerektirmez. Akl her ne kadar duyu ve haber desteinden yoksun olduu takdirde bazan gerei kavramakta yetersiz kalabilirse de duyularn yanlmas ve haberin sahih olmamas muhtemel bulunduundan bilgi kaynaklarnn en gvenilir olan yine de akldr. Bu sebeple gzn gsterdiine deil akln hkmettiine itibar etmek daha dorudur (el-cOmniyye, s. 6, 31, 42, 50, 116; Kitb'l-Hayevr, I, 207; III, 238; E'ar, s. 340, 341). Sz edilen bilgi vastalaryla kazanlan bilgilerin zihinde teekkl yaratln bir gerei olarak tabii ve zaruridir. Gzn aan insann karsndaki objeyi grmesi zorunlu olduu gibi akletme gcn nazar konulara yneltip dnenlerin belli sonulara ulamas da zorunludur. Bilginin oluumunda insann etkisi, duyularn ve akletme gcn kullanma iradesiyle snrldr. Ancak insanlarn yaratllar ve dolaysyla istidatlar farkl olduundan farkl dzeyde veya keyfiyette bilgilere ulamalar tabiidir.

L o n d o n 1969; a.mlf., " a l - G h i z J i g e

1956, s. 1 - 6 7 ; a.mlf., " G h i z i a n a

d ' i n v e n t a i r e d e l ' o e u v r e G h i z i e n n e " , a.e., III (1957), s. 1 4 7 - 1 8 0 ; a.mlf., " N o u v e l essai d ' i n v e n t a i r e d e l ' o e u v r e G h i z i e n n e " , a.e., X X X I / 2 (1960), s. 117-164; a.mf., " U n e risla 3 ( i 9 6 7 ) , s. 2 5 9 - 2 8 3 ; a.mlf., " a l - D i h i z " , de El2 G a h i z sur l e - s n o b i s m e - e t l'orguel.", a.e., XIV/ (Fr.), II, 3 9 5 - 3 9 8 ; M. Adad, " L e K i t b a l - T a r b i e w a - l - t a d w i r d ' a l - G h i z " , A r a b i c a , XIII/3 (1966), s. 268-294; X1V/1 (967). s. 32-59; XIV/ 2 (1967), s. 167-190; XIV/3 (1967), s. 298-319; Cemil Cebr, el-Chiz, Kahire 1959; Sezgin, sonundaki indeksler; Fevzi Atav, el-Chiz, rut 1971; A m n o n Shiloah, The Theory in Arabic man Writings, of GAS, BeyMusic
cOs-

III, 3 6 8 - 3 7 5 ; VII, 240-241, ayrca bk. ciltlerin

Mnchen 1979, s. 92, 93,

9 5 ; M u h a m m e d Abdlmn'im Hafc, Eb el-Chiz, b e r a l - G h i z " , RAAD,

Beyrut 1982; " E i n e B i o g r a p h i e IV (1929), s. 2 0 3 - 2 1 7 ; Nshalar", "Chiz'in "Chiz'in

Ramazan een, " C h i z ' i n E s e r l e r i n i n stanbul Ktphnelerindeki Y a z m a M, TED, VI (1966), s. 1 1 3 - 1 3 4 ; I (1970), s. 2 3 1 - 2 7 2 ; Eserleri H a k k n d a Bz Y e n i a.mlf., a.mlf.,

Malzemeler",

E s e r l e r i n d e F a r s a K e l i m e l e r " , M, VII (1972), s. 1 3 7 - 1 8 1 ; " C h i z " , A, III, 12-14.


S R A M A Z A N EEN

Kelm Grleri. Nazzm ekolnde yetien nl Mu'tezile limlerinden biri olan ve hocasndan sonra Basra Mu'tezilesi'nin reisi kabul edilen Chiz bilgi problemi, tabiat felsefesi, ilh sfatlar, kullarn fiilleri, nbvvet ve immet bata olmak zere kelm ilminin konusuna giren nemli problemlerle ilgilenmi, ayrca Zeydiyye, Rfiza, bzyye, Sufriyye, Cebriyye, Cehmiyye gibi itikad mezheplerin grlerini nakledip tenkide tbi tutmu byk bir kelm limidir. Kelma ve mezheplere dair yazd yirmiyi akn eserin pek az gnmze kadar ulaabilmitir. Her ne kadar Eb'l-Hseyin el-Malat gibi baz mellifler Chiz'in bir kelm limi olmadn ileri srmlerse de Mu'tezile ve Ehl-i snnet limleri onu ekol kurmu bir kelmc olarak kabul etmilerdir. Chiziyye ad verilen bir grubun ona ait grleri benimsediinin nakledilmesi de bu kanaati desteklemektedir. adalarndan bn Kuteybe Chiz'i dneminin son kelmcs olarak gsterir ve onun, muarzlarna ait aklar yakalayp gsterdiini, delilleri en gzel ekilde kullandn, birbirine zt grleri bile baaryla savunabilecek kadar usta bir tartmac olduunu, nitekim ilme, manta ve tarih gereklere ters den baz i grler karsnda Ehl-i snnet'i savunduunu, bazan da bunun aksini yaptn belirtir 24

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHZ ki btn insanlar peygamberleri ve mcizelerini mahede edememekte, sadece onlar mahede edenlerin verdikleri haberleri incelemek suretiyle bilgi sahibi olabilmektedirler. u halde haber nbvvetin ispat edilmesinde ilk merhaleyi tekil etmektedir. kinci merhale ise peygamberin, nbvvetini ispat etmek iin sunduu delilin iddiasn dorulayp dorulamadnn tesbitidir ki bu da ancak akl yrtme ile mmkndr. Son peygamber Hz. Muhammed'ln nbvvetine dair en nemli delil Kur'n- Kerm olduuna gre bu konuda yle bir istidll yolu takip edilebilir: Hz. Muhammed, ilerinde sekin airler ve ediplerin yaad Araplar'n hepsine Kur'an'a bir nazre yapmalarn srarla teklif ettii halde onlar baka trl mcadele ekillerine bavurarak Kur'an'a kar direnmeye devam etmilerdir. Bu husus, hem Arap kavmi iin hem de Arap edebiyatn bilmeyen yabanc milletler iin kuvvetli bir delil tekil eder. Ayrca Hz. Peygamber'in gayba dair verdii haberlerin gereklemesi ve hibir insanda grlemeyecek derecede stn bir ahlka sahip olmas da nbvvetini kantlayan delillerdendir. Peygamberler beer olmann tabii bir sonucu olarak baz hatalar da ilemilerdir. Ancak bu hatalar onlarn peygamberlikle grevlendirilmelerini zedeleyecek nitelikte olmamtr (el-cOsmriyye, s. 89-92).
4. hret Halleri. G n a h k r l a r l a kfir-

lunacan sylemek, cennette mminlerle birlikte olacaklarn kabul etmekten daha dorudur. slm davetiyle karlamayan, yani fetret* dneminde yaayan insanlar btl inanlarndan dolay hesaba ekilmeyeceklerdir. Fakat slm davetiyle karlatklar halde bu hususta akl istidlallerde bulunmayanlarla eski dinlerinde srar eden inatlarn sorumlu olacaklarnda phe yoktur. slm dinini iyi niyetle inceleyip de inanmay mmkn klacak tatmin edici delillere ulaamadklar iin mslman olmayanlar da mzur saylr. Zira Allah hi kimseyi gcnn yetmeyecei eyle mkellef tutmaz. 6. mmet. Hz. Peygamber ashaptan hibirini halife olarak belirlememitir. Hulef-yi Ridn'in hepsi mer halifelerdir. Hibir halife msum deildir. Cemel ve Sffn'de Hz. Ali hakl, muhalifleri hakszdr. Grlerinde aklcln ar bast Chiz, kelm sisteminde Nazzm'dan olduka etkilenmesine ramen hocasna ve bal bulunduu mezhebe muhalefet edip kendine has fikirler reten bir kelma olarak grnmektedir. Eb Ali elCbb, Chiz'in sadece bilginin insanda doutan mevcudiyeti ve zaruri oluu ile a'y tenkit noktasnda temayz ettiini sylyor, Abdllatf Hamza da onun Mu'tezile'ye hibir katkda bulunmadn iddia ediyorsa da bu grlere katlmak olduka zordur. Zira Chiz maddenin yok olmayp sadece ekil deitirdiini, Allah'n varlna ilikin bilginin (O'na inanma duygusunun) insanlarda doutan bulunduunu, eriilmez nazm gzellii tayan Kur'an'n Hz. Peygamber'in nbvvetine dair akl bir delil tekil ettiini, din sorumluluun bilgiyle yakndan ilgili olduunu ve gerek karsnda direnen inatlar hari slm dini hakknda bilgisi bulunmayanlarn hirette sorumlu tutulmayacan, nihayet kfirlerin ve mminlerin tabiatlar ile cennet ve cehennem arasnda bir alkann mevcut olduunu savunarak ou kendine has olan fikirleri benimsemitir. Kelm sisteminde genel ereve itibariyle Mu'tezile'ye bal kalmakla birlikte i'cz konusunda Nazzm'n sarfe* teorisini tenkit etmi, ancak Dehriyye'nin tenkitlerine cevap verirken Kur'an'n eriilmezliine zarar getirmeyen bir yaklamla bu teoriden faydalanmtr. Chiz'in Eb'l-Hzeyl el-Allf, Nazzm ve Sehl b. Hrn dnda Yunan felsefesine bal tabiat filozoflardan, ayrca Aris-

to'dan etkilendii kabul edilir. Sokrat'n bilgi teorisiyle onun bilgi problemine yaklam arasnda ilgi kuranlar da vardr. Kendisinden sonra Chiziyye ad verilen bir frka tarafndan grlerinin benimsendii nakledilirse de bu frkaya kimlerin dahil olduu bilinmemektedir. Bilgi teorisinde Fahreddin er-Rz Chiz'le ayn gr paylam, gayri mslimlerin din sorumluluu meselesinde Gazzl Fayal't-tefrika adl eserinde (s. 105-106) onun grne meyletmi, ancak son kitaplarndan biri olan elMstaf'da bu fikri tenkit etmi (II, 359), nbvvetin ispat edilmesiyle ilgili metotta ise ksmen tesirinde kalmtr. bn'r-Rvend Chiz'in Hz. Peygamber'e dmanlk beslediini (Hayyt, s. 111), Eb Bekir bn'l-Arab, onun btn beer problemlerin akl vastasyla zlebilecei gerekesiyle peygamberlere ihtiya bulunmadna inandn ve peygamberlerin msum olmadklarn sylediini, ada yazarlardan Hann elFhr de lemin ezel olduu grn savunduunu ileri srerler. Ancak bu grlerin Chiz'e nisbet edilmesi doru deildir. Zira o lemin yaratlm olduu tezini konu edinen Uhdet'lclem, peygamberlik messesesini ve zellikle Hz. Peygamber'in nbvvetini ispat etmek maksadyla Kitb'l-Hcce f tesbti'n-nbvve (Hucec'n-nbvoe) adl eserleri yazm (bn'n-Nedim, s. 211), peygamberlerin deil imamlarn msum olamayacaklarn aka belirtmitir (el-"Omniyye, s. 91-92). Chiz'in byk apta tabiat felsefeye dayanan bilgi teorisini ve kendine has dier kelm grlerini tenkit edenlerin banda Eb Ali el-Cbb ile olu Eb Him gelir. Eb Ali Nakzu Kitbi'l-Ma'rife, Eb Him de Kitb'tcale'l-k'ilne Tab'i' ve'n-naki bih adl eserleri ona reddiye olarak yazmlardr. Daha sonra Kd Abdlcebbr eitli eserlerinde zellikle bilginin zaruri oluu meselesinde onu tenkit etmitir (el-Munt, XII, 140-141, 235, 306). Bunlarn dnda Ca'fer b. Mbeir el-Macrif "ale'l-Chiz, Eb Bekir Muhammed b. Zekeriyy er-Rz er-Red "ale'l-Chiz f Nakz't-pb ve Mnkazat'l-Chiz f kitbih f Fez'ili'l-kelm adl eserleriyle Chiz'e reddiye yazanlar arasnda yer almlardr (bnu n-Nedm, s. 208, 222, 358). Chiz'in a'ya ynelttii eletirileri Eb Ca'fer el-skf Mnkazt'ta, Cemleddin Tvs da Bin''lmakleti'l- "Aleviyye f nakzi'r-Ris25

ler cehenneme, mminler cennete gireceklerdir. Mminlerin tabiat cennetle, kfirlerin tabiat da cehennemle uyum salayaca iin bunlar cennetle cehennem tarafndan deta cezbedileceklerdir. Cehenneme girenlerin bnyesi bir mddet sonra ate tabiatna dnecek ve artk cehennem onlar iin azap yeri olmaktan kacaktr (Hann el-Fhr, s. 23). Anne ve babas mrik veya kfir de olsa hibir ocuk ilh gazab celbetmez; dolaysyla mkellef olmadan len ocuklar azap grmeyeceklerdir. 5. man-Kfr. Allah'a ve son peygamber Hz. Muhammed'e ayrntlara girmeden icmlen inanan herkes gerek mmindir. Zira tafsil iman zaruri deildir. Ancak iman konularnn ayrntlarna giren kimse Allah'n cisim olmadna, gzle grlemeyeceine, kullarna zulmetmeyeceine inanp tebih ve cebir grlerini reddetmelidir. Aksi takdirde mrik veya kfir statsne girer (ehristn, I, 75-76). Byk gnah ileyenlerin cehennemde kfirlerle beraber bu-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHZ leti'l- "Osmniyye'e cevaplandrmlardr (Tzhu'l-mekrn, 1, 197). Abdlkihir el-Badd ise eitli grlerinden dolay Chiz'i tekfir etmitir (el-Fark, s. 105, 106, 197).
BBLYOGRAFYA: Chiz, Kitb'l-Hayeun, a.mlf., Kitb't-Terbf Res'il I, 11, 2 0 7 ; II, 109, (Mecm
cat

CHIZIYYE
( iJi>.WI )

Mu'tezile kelmclanndan A m r b. B a h r el-Chiz'in

(. 255/869)
grlerini benimseyenlere verilen a d

134, 192; III, 238, 299, 303-304, 3 9 7 ; VI, 2 0 6 ; ve't-tedvtr (nr. iinde, nr. Ss), Kahire 1324, s. 88, Abdsselm

(bk. CHZ).

129; a.mlf., el-'Omniyye

M . Hrn), Kahire" 1 3 7 4 / 1 9 5 5 , s. 6, 17, 20, 31, 42, 50, 89-94, 116, 2 5 5 ; a.mlf., "Risle f i ' l h a k e m e y n " (nr. Charles Pellat), el-Merk, ne 52, Kahire 1958, s. 4 6 0 ; bn Kuteybe, l muhtelifi'l-hads Neccr), Kahire, ts., s. 5 9 - 6 0 ; Hayyt, Belh, Zikr 'l-Mu 'tezile (Fazl'l-i'tizl seTe'vTel-IntiR

CAIFE (bk. CRH).

t.

n
^

(nr. M u h a m m e d Zhr en-

CIHA

r, s. 24, 27, 70, 72, 111, 120; Eb'l-Ksm elve'/-Mu'tezile iinde, nr. Fud Seyyid), Tunus 1 3 9 3 / 1984, s. 7 3 ; ' E'ar, Maklt 3 9 ; bn'n-Nedim, el-Fihrist cebbr, el-Mun, hu'l-Uli'l-hamse, 76; a.mlf., Tebtt 'tezile, (Ritter), s. 340ue'r-red, s. 341, 407, 5 5 5 ; Malat, et-Terbth

Meyve v e sebzelere zarar veren tabii fet a n l a m n d a b i r f k h terimi.

(Teceddd), s. 133-

134, 204, 208, 210, 211, 222, 3 5 8 ; Kd AbdlVI/I, s. 127; VI/II, s. 5 ; IX, ers. (nr. s. ets. 5 2 ; a.mlf., el-Muhit, del'ili'n-nbuve Beyrut s. 6 7 - 6 8 ; 11; XII, 140-141, 235, 306, 3 1 6 ; a.mlf.,

Abdlkerlm Osman), Beyrut 1966, II, 511; a.mlf., Tabakt'l-Mu a.mlf., 1380/1961, sferyn, 276; Badad, el-Fark (Kevser), s. 105-106, 197; l'd-dtn, Tebtr (Ht), s. 8 2 ; Gazzl, el-Mstaf, a.mlf., Fayal't-tefrika ndka, n'l-Arab, el-'Avm 4 7 6 ; ehristn, el-Milel Teymiyye, en-Hbvvt, beyne'l-slm II, 3 5 9 ; ue'z-ze-

Beyrut 1986, s. 105-106; Eb Bekir b(Tlib), s. 99-101, 111, (Kln), I, 7 5 - 7 6 ; bn Beyrut 1 4 0 5 / 1 9 8 5 , s. II, 4 3 0 ; bn'ls. 6 8 ; a.mlf., aus aus den

Szlkte "fet ve musibet" mnasna gelen ciha, slm hukukunda meyve ve sebzelere ksmen veya tamamen zarar veren, nceden beklenmeyen ve nlenemeyen fet demektir. Kelime hadis metinlerinde hem szlk (mesel bk. Eb Dvd, "Zekt", 26), hem terim (mesel bk. Mslim, "Mskt", 14) anlamlarnda kullanlmtr. Dalnda veya tarlada iken satlan, fakat mteri tarafndan henz kaldrlmayan meyve ve sebzelerin fete mruz kalmas halinde zararn kime ait olaca, baka bir ifade ile mterinin deyecei bedelin (semen) zarar orannca indirilip indirilmeyecei hususu (vad'u'lciha) slm hukukular arasnda tartlmtr. Hz. Peygamber'den nakledilen, satlan bir meyveye fet isabet ettii takdirde mteriden herhangi bir bedelin alnmasnn hell olmadn belirten hadisin (Mslim, "Mskt", 14-17; Eb Dvd, "By c ", 58; Nes, "By c ", 29) sbtu, rivayet farkllklar ve deiik yorumlara tbi tutulmas, ayrca dalda veya tarladaki meyve ve sebzelerin satnda kabzn ne zaman tamam olmu saylaca meselesi, hukukular tarafndan bu konuda farkl sonularn karlmasna zemin hazrlamtr. Satlan mala gelecek zararn kabz ncesi satc, kabz sonras ise alc tarafndan stlenilecei noktasnda genelde ittifak bulunduu halde, burada kabzn ne zaman gerekletii hususu tartmal olduundan farkl grler ortaya kmtr. Bunun sonucu olarak Hanef ve f hukukular sz konusu alverite kabzn, dolaysyla akdin tamamland noktasndan ha-

reketle olay mal teslim alan mterinin zarara uramas eklinde deerlendirmi ve akde ball esas alarak zarar sebebiyle bedel indirimini doru bulmamlardr. Buna karlk Mlik ve Hanbeller, aralarnda baz gr farkllklar bulunmakla birlikte, prensip olarak cihay mterinin deyecei bedelin indirilmesi iin yeterli ve uygun bir sebep saymlardr. Bu hukukulara gre zira hastalklar, dolu, kuraklk ve su baskn gibi fetler ciha saylr. nsanlarn fiil ve mdahalesi sonucu meydana gelen zararlara gelince, Mlikler'de bir gre gre, saknlamaz olmas veya mterinin fiili dnda meydana gelmi bulunmas artyla bunlar da ciha saylr ve mal bedelinde indirime gidilir. Hanbeller ise bu nevi zararlar ciha saymazlar, dolaysyla bedelde indirimi kabul etmezler. Sadece mteriye, ya akdi feshetme veya haksz fiil sahibinden zararn tazminini talep etme hakk tanrlar. Ayrca ciha sebebiyle bedelin indirilmesi meyvelerde ittifakla benimsenirken bu hkmn sebzelere de uygulanp uygulanmayaca da tartmaldr. Bu konularda mevcut gr farkllklar, ilgili hadiste geen lafzlarn zhirinin veya gayesinin esas alnmasndan kaynaklanmaktadr. Cihann tanm ve mahalli kadar meydana geli vakti de nemlidir. Mteri meyve ve sebzeyi, dalnda veya tarlada olgunlamasn beklemek gibi hakl bir sebebe dayanarak brakm ve ciha bu esnada isabet etmise her iki mezhep de sat bedelinin zarar orannca indirilmesinde mttefiktir. Buna karlk meyve ve sebzeler olgunlat halde mal tedricen satma veya fiyat artn bekleme gayesiyle bunlar bir mddet daha yerinde brakmsa durum tartmaldr. Hanbeller ile baz Mlikler bunu bedelde indirim sebebi saymazken bir ksm Mlikler mterinin rn taze veya uygun fiyatla satma isteini de olgunlamay bekleme gibi hakl bir sebep olarak grmektedirler. Cihada bir baka nemli nokta ise meydana gelen zararn miktardr. Mlikler'e gre bedelde indirimi gerektirecek zarar miktar genelde te birden az olmamaldr. Daha az miktardaki zarar ciha olarak kabul edilmez; olaan saylan bu zarara mteri katlanmak zorundadr. Hanbeller'de byle bir oran konmasndan ziyade zararn mkul bir snr amas l olarak alnmtr. Sz

3 6 4 ; Crcn, erhu'l-Mevkf, Murtaz, Tabakt'l-Mu'tezile, el-Mnye Schriften Stuttgart ue'l-emel, Rescher, Excerpte

Rabat 1912, s. 140; Oskar und bersetzungen Ghz Emn, Bara,

und Dogmatikers 1931; A h m e d

Duha'l-slm,

Beyrut 1 3 5 1 - 5 5 / 1 9 3 3 - 3 6 , I, 129, 3 9 4 ; III, 134139; zhu'l-meknn, Kelm rinden Paralar, lmine Amr Giri bin Bahril I, 197; N a f i z Danman, ue Mutezile Chiz'in MtekellimleKitaplarndan el-Cof JBeymin Kahire

Ankara 1955; Hann el-Fhr, and lem Works yner

hiz [bask yeri y o k ] (Dr'l-Marif), 1956, s. 23, 5 9 - 6 4 ; Ch. Pellat, The Life rut 1975, s. 26-30, 109; Ma turi'l-Chiz hiz, London 1969; Corc Gureyyib, el-Chiz, (nr. H. S. e z - Z m i n ) ,

Badad

1979; A. M u h a m m e d el-Hf, el-Chiz, 1 9 8 0 ; W. M o n t g o m e r y Watt, slm nin Teekkl Devri

Dncesi-

(trc. E t h e m Ruhi Flal), fi'l-bela, Am-

Ankara 1981, s. 1, 206, 278, 2 8 4 ; M. A b d l g a n el-Masr, Nazariyyet'l-Chiz man 1983; A h m e d Eb Zeyd, l fi'l-beyn Fikrul-'akdt pe Cczi'l-Kur*n, el-Menha'l-i'tizRabat 1986, s.

79-82, 255, 259, 266-268, 2 8 2 ; B. Hasan, el'inde'l-Chiz, Tunus 1 9 8 7 ; Veda KHine KlTh Necm, el-Chiz Essays of Al-Jahiz, ve'n-Hakd'l-edeb,

veyt 1 4 0 9 - 1 0 / 1 9 8 8 - 8 9 ; W. M.' Hutchins, Hamza, " e l - C h i z e l - M u c t e z i l " , Mecellet liyyeti'l-db,X)X/2,

N e w York 1989; Abdllatf Kahire 1957, s. 1 2 9 - 1 3 3 ;

G. Vajda, " L a C o n n a i s s a n c e N a t u r e l l e d e D i e u S e l o n a l - G h z " , St.l, XXIV (1966), s. 19-33.

Y U S U F EVKI Y A V U Z

26

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAZ konusu zarar orannn hesaplanmasnda lnn m, yoksa deerin mi esas alnaca hususu bilhassa Mlik hukuk doktrininde tartlm ve her iki ynde de grler gelitirilmitir. Hanbel ve zellikle Mliki hukukular cihay "beklenmeyen hal" (ez-zurf'ttrie) olarak deerlendirmiler ve satcy da zarara ortak ederek alveri akdinde karlkl dengeyi korumaya almlardr. Bu durum, Bat hukukunda ancak XX. yzyln banda ortaya kan "beklenmeyen hal nazariyesi"nin zel bor mnasebetlerine yansyan uygulamasnda ve hkimin beklenmeyen hal sebebiyle mevcut szlemeyi tdil edebilmesinde gze arpmaktadr. Konunun hicr III. yzyldan itibaren, mnferit olaylarda da olsa, slm hukukularnca tartmaya alm olmas dikkat ekici bir husustur.
BIBLIYOGRAFYA: el-Muvatta , "By'", 16; Mslim, "Mskt", 14-17; Eb Dvd, "Zekt", 26, "By'", 58; Nes, "By e ", 29; Sahnn, el-Mdevvene, V, 25-39; Bc, el-Mntek, Kahire 1332, IV, 231-236; bn Rd, Bidyetul-mctehid, Kahire 1975, II, 207-215; bn Kudme, el-Mun, Kahire 1389, IV, 80-82; bn Teymiyye, Mecm'atur-res'il, V, 208-225; bn Kayyim elCevziyye, P lmul-muuakk'n, Beyrut, ts., II, 356-358; evkn, Heyl'-evtr, V, 200-201; Senhr, Medirul-hak, VI, 103-110; M. Eb Zehre, bn Teymiyye, Kahire 1977, s. 396-405; Abdsselm et-Termnn, Nazariyyetuz-zurfi't-tri" e, Dmak 1971, s. 60-71; Karaman, slm Hukuku, II, 409-412; Ali Bardakolu, "slm Hukukunda v e M o d e r n Hukukta B e k l e n m e y e n H l Nazariyesi", E lahiyat Fakltesi Dergisi, sy. 2, Kayseri 1985, s. 63-97.
B AL BARDAKOLU

n veya hukuk esaslara uygunluunu, yaplmasnn serbest ve geerli olduunu belirtmek iin kullanlmtr. Kur'an'da birtakm fiillerin serbest olup yasak veya gnah grubuna girmedii deiik ifade tarzlaryla bildirilmise de bunun iin ciz kelimesi kullanlmamtr. Hadislerde ise kelime terim anlamyla yer almtr (mesel bk. bn Mce, " A h k m " , 23; E b Dvd, " A k d i y e " , 12, " D a hy", 6). lk devirlerden itibaren slm limleri tarafndan ok yaygn bir ekilde kullanlan cizin (ciz olur-ciz olmaz) giderek slm hukukunun belli alanlarnda farkl kullanm ve anlamlar kazand grlmektedir. Fkh usulnde cizin, dinin be temel teklif hkmnden (a. bk.) biri olan mubah ile yakn ilgisi vardr. Aralarnda GazzlFnin de bulunduu bir grup usulcye gre ciz mubah ile e anlaml olup kiinin yapma veya yapmama hususunda dinen serbest brakld fiilleri ifade eder. Bu anlamda ciz, yaplmas zorunlu olan vacip ile yaplmas tavsiye edilen menduptan farkldr. Fakat Cemleddin bn'l-Hcib, Sadrera, bn'l-Hmm, bn Abdekr gibi baz usulclere gre ciz, mubahn yan sra dinen veya aklen imknsz olmayan yahut iki yn de eit olan fiilleri de ifade eder. Bu anlaya gre ciz mubahtan daha kapsaml bir kavram olup haram ve tahrmen mekruh dnda kalan teklif hkmlerin hepsini, dier bir ifadeyle vcip, mendup, mubah ve tenzhen mekruhu iine alr. Ancak bu ikinci tanm, biraz da kelm ve mantk ilmindeki cizi de tarif kapsamna alma kaynaklanmaktadr. gayretinden

dii fiilleri ifadede ve fiilin din hukuka (er') uygunluu anlamnda kullanlr. Bu anlamda ciz ile hell ve mer kavramlar arasnda yakn ilgi vardr. Nitekim hell ile ciz, "hell olmaz" ile "ciz olmaz" ifadelerinin fr kitaplarnda e anlaml olarak sk sk kullanld grlr. Dier ynden zellikle Hanef kaynaklarnda akidlerin Kur'an'a, Snnet'e ve hukuk mantna uygunluu belirtilirken zaman zaman mer yerine ciz tabiri de kullanlmaktadr. slm hukukular ibadet, fiil, akid ve hukuk ilemleri sahih, btl ve fsit eklinde hukuk bir deerlendirmeye tbi tutmalarnn yan sra onlar din esaslar veya dinin yazl kaynaklar nda gelitirdikleri rey asndan da deerlendirmiler ve burada da genelde ciz tabirini kullanmlardr. Bu anlamda ciz, bilhassa ibadet alannda sahih ile e anlaml ise de mumeltta "kazen hkm-diyneten hkm" ayrmna paralel olarak sahihten daha farkl bir anlam kazanmtr. Bu ynyle ciz, daha ok konunun din adan deerlendirmesini ifade eder. lk nesil slm hukukularnda bu ayrma pek rastlanmamakta ise de (bk. Buhr, "ehdt", 8; Drim, " V e y " , 15) sonraki devirlerde bu ayrm dorultusunda kullanmn gelitii grlmektedir. Bundan dolay, mesel kaynaklarda geen "kendisiyle abdest veya temizlenmenin ciz olduu sular", "namazn, secdenin ciz olmas" gibi ifadelerdeki ciz ile shhat kastedilmiken yet veya hadisle yasaklanm baz alveri trlerinin ciz grlmemesi, fakat sahih yani hukuk sonu dourabilir kabul edilmesi bu ayrmla aklanabilir. Ciz kelimesi, genel akid nazariyesi alannda da giderek zel bir anlam kazanm, zellikle Hanef ekol dndaki hukuk ekolleri gayri lzm akidleri "ciz akidler" olarak vasflandrmtr. Dier bir ifadeyle "ciz akid" riyet, veda, veklet akidlerinde olduu gibi iki tarafn veya rehin ve kefalet akidlerinde olduu gibi ilgili t e k tarafn dilediinde feshetme imknna sahip olduu akid nevini ifade eder. Sorumluluk hukuku asndan ciz, zararl sonular olsa da kanun snr amayan, hukuken izin verilmi fiil demektir. Bu anlamda cevaz hukuk ve ceza mesuliyeti kaldrr. Nitekim, "Cevz- er' zamna (tazmine) mnf olur" ( Mecelle, md. 91) kll kaidesinde sz konusu edi27

CIZ

Fkh usulnde ciz konusunda ortaya kan bir baka tartma da cevazn er' hkm olup olmaddr. ounluu tekil eden usulcler er' hkm vcb, hrmet ve cevaz = ibha eklinde temel kategoride ele alm, cevaz da "ri'in hitabnn bir sonucu" olarak deerlendirip onu er' hkmden saymtr. Aralarnda baz Hanef ve filer'in de bulunduu dier usulcler ise cevaz, "eriat ve kanunun kapsam dnda kalan, hakknda hkm verilmemi veya serbestlik bildirilmi asl durum" olarak tanmlam, eyada ibhann esas olduundan hareketle cizi de "ri'in hitabnn yokluunun sonucu" eklinde aklamlardr. Fkh kaynaklarnda ise ciz genelde, ilenmesine bir gnahn terettp etme-

" Z a t n a nisbetle varl ve yokluu eit o l a n " anlamndaki akl h k m

(bk. HKM).
L

CIZ

Dinen veya hukuken yaplmasna izin verilen veya serbest olan fiilleri ifade eden bir terim. L

"Geip gitmek, mmkn, geerli ve serbest olmak" gibi anlamlara gelen cevaz kknden tremi bir isim olup slm hukukunda bir sz ve davrann di-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CZE len er' cevaz da bir iin yaplmas veya terkedilmesi ynnde hukukun bata tand mutlak msaade anlamndadr.
BBLYOGRAFYA: Lisnul-'Arab, " c v z " md.; Drim, " V e y " , 15; Buhr, " e h d t " , 8 ; bn Mce, " A h k m " , 23; Eb Dvd, " A k d i y e " , 12, " D a h y " , 6 ; Nes, " R u k b " , 1-2, " c U m r " , 1 - 2 ; Bc, Hudd fi'l-ul 1973, s. 5 9 - 6 0 ; Gazzl, el-Mstaf, M a h f z b. A h m e d el-Kelvezn, uli'l-fkh (nr. M f d M u h a m m e d Kitb'l1, 7 3 - 7 4 ; f Eb 1, BuII, (nr. N e z h H a m m d e ) , Humus et-Temhd

A m e e ) , Cidde 1985, I, 6 7 ; mid, el-hkm, 117; bn'l-Hcib, Muhtaar'l-Mnteh, et-Tauzh, I, 11; bn'l-Hmm, et-Tahrr,

lak 1316 Beyrut 1983, II, 5 - 6 ; Sadrera, 1 4 3 - 1 4 4 ; bn Abdekr, I, 103-104; Mecelle, An Introduction riyyet'l-ibha to Islamic Msellem'-bt, Law, Oxford 1964, ue'l-fukah',

md. 9 1 ; Joseph Schacht,

s. 1 2 0 - 1 2 3 ; M u h a m m e d Selm Medkr, Mazacinde'l-uliyyn

Kahire 1965, s. 8 9 - 9 1 ; Mansrzde Sad, " C e v a z n e r ' A h k m d a n O l m a d n a D a i r " , slm Mecmuas, X, stanbul, ts., s. 2 9 5 - 3 0 3 ; zmirli smail Hakk, " C e v z m A h k m - e r a t t e n O l u p O l m a d " , SR, X I I / 3 0 3 - 3 0 7 (1332), s. 296-301, 315-319, 326-329, 345-351, 3583 6 0 ; XIII/329-332 (1333), s. 128-129, 135-137, 144-145, 1 5 2 - 1 5 3 ; Chafik Chehata, El2 (tng.), II, 389-390. m
S A BARDAKOLU

"Di'iz",

CIZE

rm b. Sinn el-Mrr, dnemin byk airinden biri olan Zheyr b. Eb Slm'ya samimi methiyelerine karlk her frsatta ihsanlarda bulunmutu. Nitekim Hz. mer, Harm'in ocuklarnn birinden Zheyr'in, babas hakknda syledii iirlerden birini okumasn istemi, dinlediklerini ok beenip air hakknda takdirlerini bildirince Harm'in olu bu iirler iin aire cizeler verildiini sylemiti (etin, s. 1-2). Kaynaklar, istemedii halde kendisine verilen cizelerle Zheyr'in mreffeh bir hayat srdn belirtirler. Cize vermenin slm'dan sonraki en mehur rnei olduu kadar airlere cize vermeyi deta slm bir gelenek haline getiren bir olay da Zheyr'in air olan olu K'b'n Hz. Peygamber'e sunduu iir sebebiyle peygamberin kendisine hrkasn (brde) hediye ederek onu mkfatlandrmasdr. K'b'n bu iiri daha sonra "Kasde-i Brde" adyla tannmtr. Hz. Peygamber'e na't yazan sonraki airler bu cizeye telmihte bulunarak ondan efaat dilemilerdir. Emev ve Abbs halifeleriyle dier mslman hkmdarlar da iir ve eserlerini beendikleri airlere pek ok atyye ve ihsanda bulunmulardr. Cizenin medih maksadyla yazlan iirler (kasideler) karlnda vlenler tarafndan verildii bir gerektir. Methiyelerin bir karlk beklenmeden yazlanlar olduu gibi birtakm taleplerin yerine getirilmesine ynelik olanlar da vardr. Bunun slm tarihindeki en mehur rnei, Hevzin Gazvesi'nde esir denler arasnda bulunan air Eb Cervel elCem'nin Hz. Peygamber'e okuduu, balanmalarn isteyen iiridir. Kasideyi beenen Reslullah, "Bana ve Abdlmuttaliboullan'na ait ne varsa sizindir" deyince muhacir ve ensar da, "Bize ait ne varsa hepsi peygamberindir" diyerek btn ganimetlerden vazgetiler. Kaynaklarda bu ekilde balanan esirlerin 6000 kii, develerin 24.000, koyunlarn 40.000 ba olduu, 4000 ukyye gmn de geri verildii belirtilmektedir (Kettn, I, 290-291). Ancak bu kadar byk bir ikram cize olarak grmek yerine, Osmanl airlerinden Ahmed Paa'nn Ftih'ten af dilemek iin yazd, divan edebiyatnda pek ok rnei bulunan "kerem" redifli kasidelerin karlnda elde edilen af ve ihsanlarn Hz. Peygamber'in uygulamasndaki bir rnei kabul etmek daha uygun olsa gerektir. Divan airleri arasnda yazd i-

irlerden dolay olduka fazla cize elde edenler arasnda ad geen Fuzl, mehur "Badat" kasidesi iin gnde 9 ake alm, bir kasidesinden dolay Nef' Vezir Osman Paa tarafndan bir at, bir kle, birok deerli eyadan ibaret atyye ile mkfatlandrlm, Nevehirli Damad brhim Paa da iirlerine cize olmak zere Nedm'e eitli mcevher ihsan etmitir. Methiye yazma (kasidecilik) iinin zamanla istismar edildii bilinmektedir. Birok air srf cize elde etmek amacyla iirler yazarak vdkleri kimselerin ihsanna kavumak istemiler ve bu ii bir geim vastas telakki etmilerdir. Trk edebiyatnda ramazann gelii, ramazan ve kurban bayramlar, yeni yl, sefere kma ve seferden dnme, fetihler, dnler, doum ve lmler, tahta kma gibi olaylarn kaside yazp cize almaya vesile addedildii grlmektedir. Nitekim Kann Sultan Sleyman devrine ait bir in'mat defterinde rastlanan "det-i cize-i uar-i mezkrn ki der yd-i adh kasde dde-end" kayd ve benzerlerinden (Ernsal, Osm.Ar., s. 16, nr. 38, s. 17, nr. 43), bu vesilelerle sunulan kasideler karlnda airlere cize vermenin Osmanl saraynda resm kaytlara geecek derecede bir uygulama olduu anlalmaktadr. n'mat defterlerinde, saraydan maa alan airler de dahil olmak zere her snftan pek ok sanatkra, imparatorluun uzak yakn her blgesinden padiaha sunduklar iir ve eserleri dolaysyla eitli cizelerin verildii grlmektedir. Bu defterlerde cize yerine genellikle ayn anlamda in'am, tasadduk, ydne (ydiyye) kelimeleri kullanlmtr. Tasadduk, hem mersiye ve tziye gibi iirler veya bir eser karlnda verilen hediyeyi, hem de karlksz yaplan ihsanlar ifade etmektedir. Cizeler ya para (nakdiyye) olarak veya kuma, elbise, cbbe eklinde verilirdi. Nakd olanlarn dnda en ok grlen cize eklinin elbise veya cbbe olmasnn, Hz. Peygamber'in K'b b. Zheyr'e mkfat olarak hrkasn ihsan etmesinden kaynakland dnlebilir. eitli vesilelerle iir takdim etme ve aka baz taleplerde bulunarak cize koparma gayretleri, bilhassa son asrlarda bu iin deta dilencilik seviyesine dtn gstermektedir. "Kymet-i i'ri eden himmet-i ir gibi pest / irin meskenet-i cize-cynesidir" beyti bu hususu anlatr. Hicviyelerde ve nasi-

Sanat, edebiyat v e O s m a n l idar tekiltnda m k f a t , hediye a n l a m n d a kullanlan bir terim.

Arapa "geip gitmek" anlamndaki cevz masdarndan tremi bir kelime olan caize (oulu ceviz), genel olarak beenilen bir ii yapan kimseye, lim ve sanatkrlara yazdrlan veya bunlar tarafndan devlet adamlarna takdim edilen eserlere verilen mkfat, hediye ve ihsan mnalarna gelir. Ancak cize daha ok yazdklar iirler karlnda airlere verilen her trl hediyeyi ifade etmek iin kullanlm ve bu sebeple bir edebiyat terimi nitelii kazanmtr. Arapa, Farsa ve Trke'de ayn anlamda sla, in'm, sevb (Thir'l-Mevlev, s. 28) ve atyye kelimeleri de kullanlmtr. iir Chiliye devrindeki kadar olmasa bile gelien slm medeniyeti iinde yerini ve nemini korumu, her snftan hmilerce desteklenmitir. airin ve sanatnn eitli vesilelerle itibar grmesine yol aan bu anlayn deiik rneklerini ilk devirlerden itibaren grmek mmkndr. Chiliye devrinin tannm asillerinden ve cmert simalarndan Ha28

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CZE hat kitaplarnda da bu duruma iaret edildii grlr. Nitekim Snblzde Vehb, olu LutfTye nasihat iin yazd "Lutfiyye"de bu airleri, "Szleri bir rk ake etmez / Cize almasa kalkp gitmez" beytiyle tasvir eder ve bu duruma dlmemesi gerektiini belirtir. Ayn air "shan" redifli kasidesinde de, "Nice n-ehl-i ged-tynet sil-mereb / Cerri sermye eder eylese iml-y shan" diyerek ii bu derecede ayaa drenleri yerer. Eskiden, yazlan eserler karlnda devlet byklerinden alnan bir nevi telif creti olarak da kabul edilebilecek olan cize gnmzde bir anlamda ekil deitirerek messeselemi, eitli sanat ve edebiyat kurulularnn jriler araclyla seilen yazar ve eserlere verdikleri dl biimine dnmtr.
Osmanl Tekiltnda Cize. C i z e ta-

biri Osmanl idar ve mal tekiltnda, zellikle yksek makamlara tayin edilen kiiler tarafndan verilmesi mtat olan ayn ve nakd eitli hediyeler (gelirler) iin kullanlmtr. Nitekim bata padiah ve sadrazam olmak zere tayinin yaplmasnda yetkili olanlara ve maiyetlerindeki memurlara rtbelerine uygun olarak hediyeler (cize /pke) verilmesi yerlemi bir usuld. Padiahlara verilen cizeye "Tu- Hmyn cizesi" denilirdi. Sadrazam dahil pek ok devlet adamnn, Tanzimat'a kadar aylk belirli bir maa yerine has, zemet vb. isimlerle alman yllk gelirler yannda (Uur, s. 246} byle bir gelirden de faydalanmas, o gnn artlarna gre bir ihtiya ve belki de bir zaruretti. XVI. yzylda Vezir Damad brhim Paa'nn "hare ve havyicine lzm olan mhimmat masraf iin bir miktar cize elde etmek maksadyla" bir kiiyi Eflak voyvodalna tayin ettiini Selnik tabii bir hareket olarak bildirmektedir. Balangcndan itibaren uyguland her dnemde eitli mahzurlarn ortaya kmas, XVII ve XVIII. yzyllarda rvet dedikodularna sebebiyet vermesi, hatta son devirlerde rvete dnmesi dolaysyla zaman zaman uygulamadan kaldrlmakla birlikte uzun mddet geerli olmu bu usuln bir ara hazineye gelir salamak zere kullanld da grlmektedir. Nitekim 1109'da (1697-98) sadrazamlara Msr eyaletinden verilen SO kese cize hazineye gelir kaydedilmitir (Karamursal, s. 192). Uygulanmaya baland tarih kesin olarak tesbit edilemeyen ve XVI. yzyl-

da artk bir kanun haline gelen bu usule gre, bir kiinin herhangi bir ekilde divanda grevlendirilmesinde (mensb- dvniyye) kendisinden, eyalet tevcihlerinde ise valilerden, tayin edildikleri vilyetin vridtna gre kanunen bir miktar cize alnarak sadrazama ve maiyetine verilirdi. Pke olarak adlandrlan bu mebla bazan tayinden nce de verilmekle birlikte tayinden sonra verilmesi usul daha yaygnd. Ancak cizenin zamanla deta tayinin yaplmas iin nceden verilen bir rvet haline geldii ve rvetle e anlaml olarak kullanld grlmektedir (Koi Bey, s. 21). Hatta bazan cize pein alnd halde tayinin gereklemedii de olurdu. Selnikfnin bildirdiine gre nceden cizesi alnp Msr'da Circe beyliine tayini emredilen Hseyin Paa'nn buraya gitmesi mmkn olmam, grevi Lahs beylerbeyiliine evrilmitir. En ok cizesi olan yerlerden biri Msr valilii idi. Bu husustaki pek ok rnek arasnda, Osman Paa'nn (. 1686) Msr valilii iin 900 kese altn dedii kaynaklarda belirtilmektedir (Mumcu, s. 91). XVIII. yzylda vali tayinlerinden 10.000 kuru olarak alman cizenin defterdar ve yenieri aas tayinlerinden yirmier bin, gmrk emini tayininden 30.000 kuru olarak alnd bilinmektedir. Vezirlerden ise tayin edildikleri hizmete gre eitli miktarlarda olmak zere "tu cizesi" ve "mansb cizesi" adyla iki trl vergi alnrd. Tayinlerden baka yksek dereceli memurlarn, bulunduklar yerde brakldklarnda yani senelik ibkalarda sadrazamla sadret kethdsma krk ve kuma hediye ettikleri gibi nakd cizeler gnderdikleri de bilinmektedir. Tayinlerin yllk olarak yaplmasnn veya her yl yenilenmesinin sebepleri arasnda, devlet erknnn bu yolla gelir elde etmesinin de tesiri olduu belirtilmektedir. XVII ve XVIII. yzyllarda bir yerin cizyesini mlikne olarak alan kiinin bu sebeple verdii cizeye "cizye cizesi" denilmektedir (Cezar, s. 106, 346). 1779 ylnda sadrazamdan bakasna tevcihat dolaysyla cize verilmemesi emredilmitir (Uzunarl, s. 157). Vezirlerin yapt tayinlerden cize alma usul 1828'de kaldrlmsa da bir sre sonra yeniden konmu, alnan para muktaat hazinesine gelir kaydedilmitir (a.g.e., s. 202). Sultan Abdlmecid zamannda ise

sadrazamlara maa balanarak cize alma usul kesin olarak kaldrlmtr. Cizenin bir makama tayin iin pein olarak alnan bir rvet haline dnmesi, vak'anvis tarihlerinde, siyasetnmelerde vb. klasik kaynaklarda ikyet konusu olduu gibi (Selnik, II, 479) yeni yaynlarda da umumiyetle bu ekilde telakki edilmektedir (Mumcu, s. 86). Ancak cize meselesini her ynyle ele alan mstakil almalar yaplmadka konunun btnyle aydnla kavumas ve kesin hkmler verilmesi mmkn deildir.
BIBLIYOGRAFYA: Dihhud, Luatnme, "c 3 ize", "la" md.leri; Thir'l-mevlevT, Edebiyat Lgati, stanbul 1973, s. 28-29; Selnik, Trih (tpirli), I, 200, 239; II, 479, ayrca bk. ndeks; Koi Bey, Risle (Akst), s. 21; Ziya Karamursal, Osmanl Mal Tarihi Hakknda Tetkikler (Ankara 1940), Ankara 1989, s. 192; Uzunarl, Merkez-Bahriye, s. 157, 164, 165, 199, 202; Nihat zn, Edebiyat ve Tenkit Szl, stanbul 1954, s. 43-45; Nihad M. etin, Eski Arap iiri, stanbul 1973, s. 1-2; Ahmet Mumcu, Osmanl Devletinde Rvet (zellikle Adl Rvet), istanbul 1985, s. 86, 90-91; Yavuz Cezar, Osmanl Maliyesinde Bunalm ve Deiim Dnemi, stanbul 1986, s. 106, 346, ayrca bk. ndeks; Ceml Kurnaz, Halk Divan iirinin Mterekleri zerine Denemeler, Ankara 1990, s. 49-50; Abdlhay el-Kettn, et-Tertb'l-idriyye (zel), I, 286-291; Ahmet Uur, " s a f - n m e - i V e z i r Ltfi Paa", AFD, N (1980), s. 246; smail E. Ernsal, "Trk Edebiyat Tarihinin Ariv Kaynaklar I. II. B y e z i d Devrine A i t Bir n'mt Defteri", TED, X-X1 (1981), s. 303-342; a.mlf., "Trk Edebiyat Tarihinin A r i v Kaynaklar II. Kanun Sultan Sleyman Devrine A i t Bir n'mt Defteri", Osm.Ar., IV (1984), s. 1-17; Mehmed avuolu, "Divan iiri", TDl. (Trk iiri zel Says U .- Divan iiri), LI/415-417 (1986), s. 10; Pakaln, I, 254-255.
H MUSTAFA UZUN

FIKIH. Yaplan bir i veya elde edilen bir baardan dolay cize vermek ve almak, faydal ve hayrl eylere zendirdii iin mubah kabul edilmitir. Gayri mer olmamas artyla cizenin din veya dnyev bir i karlnda verilmesi bu hkm deitirmez. Ancak fkh kaynaklarnda cize ele alnrken konuya iki adan bakld grlmektedir. 1. Hanef limleri, servetlerinin ounu mer olmayan yollardan elde eden kimselerle mallarn bu ekilde elde etmeleri ihtimali kuvvetli olan zlim devlet adamlarndan cize almay mer grmemilerdir. Byle olduu bilinmeyen devlet adamlarndan veya dier kimselerden Eb Hanfe ve mam Muhammed'e gre cize alnmasnda bir 29

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CZE mahzur yoktur. filer'e gre servetinin ou haram olduu bilinen kimseden, dorudan haram maldan vermemesi artyla sadaka, hediye ve benzeri eyler almak haram olmamakla birlikte mekruhtur. Ahmed b. Hanbel de devlet adamlarndan cize almay mekruh grm ve yaknlarn bundan menetmitir. Ona gre byielerinin mallarna genellikle haram karr ve onlardan alnacak herhangi bir ey, Hz. Peygamber'in sakndrd "pheli eyler" (bk. Buhr, "mn", 39, " B y c " , 2; Mslim, " M s kt", 107-108) grubuna girer. Ayrca devlet adamlarndan cize almak, minnet altnda kalma ve dolaysyla onlarn hak ve hukuka uymayan icraatlarn tasvip e t m e veya gerei dile getirmeme sonucunu dourabilir. zellikle davranlar rnek olarak kabul edilen ilim ve fazilet sahibi kimselerin bu tr hareketlerden kanmas gerekli grlmtr. Nitekim Huzeyfe b. Yemn, Eb Ubeyde b. Cerrh, Muz b. Cebel, Eb Hreyre ve Abdullah b. mer gibi sahbler devlet adamlarndan herhangi bir ey kabul etmemilerdir. Ancak Ahmed b. Hanbel cizeyi haram kabul etmemi ve sultandan cize almann sadaka almaya tercih edileceini sylemitir (bn Kudme, VI, 443-444). nk sadaka insanlarn mnev kiri saylm, Hz. Peygamber kendisini sadakadan uzak tuttuu gibi ailesini de sakndrmtr. 2. Cizeye vesile olan hususlar, ilim ve sanat alannda elde edilmi baarlar veya takdir ve tevike deer stn hizmet gibi mer eyler trnden olmaldr. Bundan baka binicilik, atclk, kou ve yzme gibi sportif faaliyetlerle ilgili yarmalar fakihler tarafndan mer kabul edilmitir. Salk asndan zararl olan, israfa sebebiyet veren, tabiatn tahribine yol aan, hayvanlara ikence yapan, din ve ahlk kurallarna aykr olan yarmalar ve bunlar iin konulan dller mer saylmamtr (bk. MSABAKA). te yandan cizenin mer saylabilmesi iin cins ve miktarnn belirlenmesi, slm'da mal olarak kabul edilen bir nesne olmas, devlet bakan veya yetkili kld kimse yahut yaran taraflardan yalnzca biri tarafndan konmu olmas da gerekli kabul edilmitir. Yaran taraflardan her birinin bir bedel koymas ve kazanan tarafn onu almas kumar saylacandan ciz grlmemitir. Hanef, fi ve Hanbel mezheplerine gre iki yarmacnn karlkl dl koyarak yaptklar msabakaya nc bir 30
I

yarmacnn dl koymakszn katlmas halinde kumar nitelii ortadan kalkacandan dln alnmas merdur. Mlik mezhebinde ise byle bir durumda da msabakann kumara dnme ihtimali mevcut olduundan sz konusu cizeyi almak haram saylmtr.
BIBLIYOGRAFYA : Msned, 1 1 , 256, 358, 425, 505; III, 402; V, 267, 269-271, 275; Drim, "By c ", 1, "Cihd", 35; Buhr, "alt", 41, "Cihd", 57-58, " c tim", 16, "mn", 39, "By c ", 2; Mslim, "mre", 95, "Mskt", 107-108, "Zekt", 161168; bn Mce, "Cihd", 44, "Fiten", 14; Eb Dvd, "Cihd", 60, "By e ", 3, "mre", 20; Tirmiz, "By'", 1, "Cihd", 22; Nes, "Hayl", 12, 14, "Zekt", 95; fi, el-m, IV, 148; bn Hazm, el-Muhall, VII, 354; Ksn. Bed'i\ VI, 206; bn Kudme, el-Murt, VI, 443-444; VIII, 654-655; Nevev, el-Mecmu, XV, 128-129; Salih el-Ezher, Ceohir'l-ikltl, Beyrut, ts. (Dr'l-Ma'rife), I, 271; bn Hacer el-Heytem, Tuhfet'l-muhtc bi-erhi'l-Minhc Ibask yeri ve yl yok], IX, 389; irbn, Munil-muhtc, IV, 305, 311-314; Buht, Keful-kn', IV, 4849; a.mlf., erhu Mnteha'l-irdt, Beyrut, ts., II, 384; Kalyb, Haiye 'al erhi'l-Minhc Ibask yeri vc yl yok|, IV, 262; el-Fetua'l-Hindiyye, V, 342; evkn, Neylul-eutr, VIII, 8794; bn bidn, Reddul-muhtr, V, 258; Mu.F, XV, 76-81. nn
S SALIM T

krfezinin gerisinde ve Tjilivvung rmann aznda kurulmu olan Cakarta ok nemli bir konuma sahiptir. Bol yal (yllk ortalama ya 1760 mm.), ar nemli (yl boyunca nisb nem % 80-85) ve ok scak olan (aylarn ortalama scakl 26-28* C) iklimi sala elverili deildir. klimin yal ve nemli olmasndan dolay ehrin evresi yaz k yeil kalan ay ve benzeri bitkilerle kapldr. Gneydou Asya'nn en kalabalk ehri olan Cakarta'nn nfusu, Endonezya'nn bamszln iln ettii 1 1 . Dnya Sava sonras yllarda 1 milyon dolaynda iken 1950'de 1.4 milyona, 1961'de 2.9 milyona, 1971'de 4.S milyona ve 1988'de 7.991.939'a ulamtr. Nfusta gzlenen bu hzl art, Cakarta'nn ticaret, kltr, finans ve eitim merkezi oluunun yan sra i bulma imknlarnn dier ehirlere gre daha ok olmasndan dolay kylerden buraya ynelen gler sebebiyledir. Ksa zamanda ehir nfusunun drt be misli artmas konut, aydnlanma, ime suyu ve istihdam sorunu gibi baz ciddi problemler ortaya karmtr. Merkez ve mahall ynetimler bu problemlere zm getirmede zorlanmaktadrlar. Cakarta'nn nfusu

CAKARTA
Endonezya Cumhuriyeti'nin baehri.

hem etnik hem de din bakmdan eitlilik arzeder. ounluu mslman olmakla birlikte smrge dneminde h-

ristiyanlatrlm olan yerlilerle Amerika ve Avrupa lkelerine mensup Katolik ve Protestanlar da nemli bir nisbet e sahiptirler; daha ok ticaret alannda alan yahudilere de rastlanr. Nfusun ounu Endonezya'nn eitli yerlerinden buraya gelip yerlemi yerli halk oluturmakta ise de smrge dneminde lke dndan gelen inliler'in, Araplar'n ve Avrupallar'n says az deildir. XVII. yzyln balarndan itibaren

Geni bir alana (578 km 2 ) yaylm olup lkenin en byk liman ehridir ve idar bakmdan Cava'nn (Java) vilyet statsnde ayr bir ynetim birimini (Jakarta Raya) tekil eder. Cava adasnn kuzeybat kysnda, Cava denizi ile Sunda, Karimata ve Malaka (Maiacca) boazlar gibi nemli ticaret yollarnn getii sular denetlemeye elverili Teluk Cakarta

"S?*

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAKARTA ehir ekonomisinde etkileri grlen inliler'in 1740 ylnda kale iinde 2500 evi olduu ve saylarnn en az 15.000'e ulat belirtilmektedir. 1778'de yaplan bir sayma gre de o ylki nfusun % 36'snm inli olduu anlalmaktadr. Gnmzde de nfus ierisinde nemli bir nisbete sahip olan inliler, daha ok btn Endonezya'nn en nemli ticaret, maliye ve i merkezi durumunda olan ehrin kuzeydeki Kota (kale) veya Mentena ad verilen en eski semtinde yaamaktadrlar. Buras gndz insanlarn kaynat, gece ise byk lde tenhalaan bir yerdir. Cakarta'nn ekonomik hayattaki nn ve nemini artran milletleraras liman tesisleri, ehir merkezinin 10 km. dousunda yer alan Tanjung Priok'tadr. Her trl ykleme ve boaltmaya uygun olan bu modern liman, ehre demiryolu, karayolu ve ayrca bir kanalla baldr. Cava adasndaki ithalt ve ihracatn byk bir blm bu limandan yaplr. Tjilivvung nehrinin azndaki eski limandan ise kk tekneler faydalanmaktadr. ehir eski yerleim yerinin gneyine doru genilemitir. Burada oluan modern bahe-ehrin ortasnda geni Medan Merdeka (hrriyet meydan) ve Lapangan Banteng meydanlar bulunmakta, bunlarn evresinde de Hrriyet bidesi, stikll Camii gibi nemli antlarla parlamento, bakanlklar, bakanlk saray, radyoevi, merkez bankas ve mze gibi resm binalarn en bykleri yer almaktadr. Bu kesimi ynde yine baheler iinde kurulmu daha yeni ve dzenli yerleme alanlar ile bunlarn arasnda mantar gibi remi grn ho olmayan gecekondu mahalleleri (kampong) kuatmtr. lkenin en byk niversitesi olan Endonezya niversitesi'nin (Universitas Indonesia) kamps ile 1858'den bu yana faaliyet gsteren meteoroloji merkezi, devlet ktphanesi, baz yksek okul ve zel niversite binalar da bu civarda bulunmaktadr. Cava adasnn dier ehirlerine demiryolu, karayolu ve havayoluyla, d dnyaya da Tanjung Priok Liman ve Sukarno-Hatta havaalanyla balanm olan Cakarta ayn zamanda Endonezya'nn balca sanayi ehridir. Kt, cam eya, sigara, otomobil montaj ve otomobil lastii, margarin, bira ve dokuma fabrikalar ile tersaneler buradaki en nemli sanayi kurululardr. ehrin gelimesinde ve dardan buraya nfus gnn ynelmesinde sanayinin rol byktr.
1879 ylnda Hollandallar tarafndan yaplan ve bugn cumhurbakanl kk olarak kullanlan Hrriyet Saray; Cakarta

Ayrca Endonezya'nn ve Cava adasnn en nemli kltr merkezi olan Cakarta'da, aralarnda Endonezya niversitesi ile Mill niversite'nin de (Universitas Nasional) yer ald ok sayda yksek retim kurumu, resm ve zel ktphaneler, mzeler, radyo televizyon merkezi ve mill ariv gibi kurulular bulunmaktadr. slm ilimlerin okutulduu nstitut Aama islam Negeri ile Muhammediye niversitesi (Universitas Muhammadiyah), bn Haldn niversitesi (Universitas ibnu Chaldun), Cakarta slm niversitesi de (Universitas slam Jakarta) bu ehirde faaliyet gstermektedir. Cakarta'nn ne zaman kurulduu hakknda kesin bilgi yoktur. XVI. yzyln balarnda ilk defa bir Portekiz gemisi Cava denizine geldiinde koy kysnda Sunda Kalapa adnda bir ehrin mevcut olduu bilinmektedir. Portekizliler Tjilivvung nehrinin aznda devaml bir yerleme merkezi salamak iin Sundanes Pajajaran Krall'yla bir anlama yaparak lkelerine dndler (1522). Ancak be yl sonra geri geldiklerinde Sunda Kalapa'nn mslman Bentem Sultanl tarafndan igal edildiini ve Jajakarta adn aldn grdler. "Mreffeh ve muzaffer" anlamna gelen ehrin yeni ad zamanla Cakarta (Jakarta) ekline dnd ve 1619 ylna kadar bylece kald. Portekizliler burada kara biber ticaretiyle ilgilendiler. Bu yllarda Cava adasnn kara biber ticareti yaplan en nemli liman haline gelen Cakarta'ya inli, Arap, ranl ve yahudi tccarlar yerleerek ticar faaliyetlerde bulundular. XIII. yzyldan itibaren mslman Arap tccarlarn etkisinde kalan Cava ve dier adalarda slmiyet'in yaylmas, daha ok yerli kadnlarla evlenen bu tccarlarn sayesinde olmutur (bk. CAVA). XVII. yzyln banda Bentem Sultanl'na bal mslman Prens Pangeran

Wjayakrama tarafndan ynetilen Cakarta'ya Hollandal smrgeciler geldiler ve 1811-1816 arasndaki be yllk geici ngiliz idaresi dnemi hari II. Dnya Sava'na kadar buraya hkim oldular. Hollandallar igal srasnda tahrip ettikleri Cakarta'nn harabeleri zerine, yksek surlarla evrilmesi 1619'da biten yeni bir kale-ehir kurarak buraya lka'da Hollanda'nn kuzeybat kylarnda yaayan Cermen kkenli Batavlar'a izfeten Batavia adn verdiler ve 1949 ylna kadar ehir bu adla anld. 16251627 yllarnda ba gsteren bulac hastalklardan yaklak nfusun te ikisi hayatn kaybetti; fakat sonralar dardan gelen gmenler ehrin nfusunu yeniden arttrmlardr. 1628-1629 yllarnda Mataram Sultan Agung'un saldrlarndan sonra balayan bar dneminde ehir hzla geliti. Hollandallar burada ehrin ekirdeini oluturan kale ile okul ve ynetim binalarnn yan sra tarm ve endstri tesisleri kurdular ve kanal kenarna Hollanda stilinde evler ve kiliseler ina ettiler. 1611 ylndan itibaren Hollanda Dou Hint irketi'nin (Vereenigde Oost-lndische Compagnie), 1799'dan itibaren de Hollanda Dou Hint Smrgesi'nin merkezini tekil ettii halde XIX. yzyln balarna kadar kk bir ehir olarak kalan Batavia, bu tarihten sonra daha salkl ve daha yksek yerlere doru hzla gelierek eski kale-ehrin gneyinde bahelerle evrili yaplar, geni meydanlar ve bulvarlar ile gzel bir smrge baehri halini almtr. Geici ngiliz ynetimi srasnda blgedeki misyonerlik faaliyetlerinin de merkezi olmas, milletleraras ticaret sebebiyle yabanclarn oald ehri daha kozmopolit bir hale getirdi; ayrca burada yeni kiliseler, misyoner okullar ve eitli din kurulular tesis edildi. nl arkiyat C. S. Hurgronje'un

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

31

CAKARTA Hollanda hkmeti tarafndan burada grevlendirilmesinden sonra Batavia teorik ve pratik slm ilimler zerine almalarn yapld bir merkez haline geldi; 1924 ylnda da hukuk fakltesi kuruldu ve burada slm hukuku okutulmaya baland. 1. Dnya Sava'ndan sonra Hollanda Hindistan'nda balayan milliyeti hareketin merkezi olan ehir II. Dnya Sava srasnda da Japonya'nn igalinde kald (1942-1945). Savatan sonra Amerikan ve ngiliz hkmetlerinin desteiyle Endonezya Devleti'nin kurulup bamszln burada iln edilmesi ( 17 Austos 1945) srasnda ehrin ad, yabanc boyunduruundan kurtulmann simgesi olarak Hollanda igali ncesindeki Cakarta ile deitirildi. Ancak Hollanda'nn Endonezya'nn bamszln resmen kabul ettii 27 Aralk 1949 tarihine kadar yine smrge dnemindeki ismi olan Batavia kullanlmaya devam etti. Bamszln gereklemesinden sonra Endonezya Cumhuriyeti'nin baehri oldu ve bu tarihten itibaren nfusu eine az rastlanr bir hzla artmaya balad. Bugn Endonezya'nn ticaret, sanayi, kltr ve finans merkezi haline gelen Cakarta, blgenin en kalabalk ehridir.
BIBLIYOGRAFYA: A. de Wit, Ja.ua Facts and Fancies, The Hague 1912, s. 29-56; D. G. H. Hail, A History of SouthEastAsia, London 1981, s. 267-268, 302, 330, 343-344, 350-365; M. C. Rcklefs, A History of Modern Indonesia, Hong Kong 1981, s. 27, 28, 34, 86, 87, 221, 226; S. D. Brunn - J. F. Williams, Cities of the World, New York 1983, s. 371, 376, 379-380, 383-385; H. de la Bastide, "Les Universites islamiques d'Indonesie", Orient, VI/21, Paris 1962, s. 81-84; "Djakarta", EAm., IX, 212 a -212 b ; C. C. Berg, "Diakarta", EIS (Fr.), II, 400-401; "Jakarta", EBr., XII, 848-849. r W S IRRI E RIN

farkl tesbitlerde bulunmulardr. Bu sonuncular iinde doruya en yakn olan bn Eb Usaybia'nn tesbitidir. Bu mellif Clns'un doumunun, Trayinus (Trajan) adl Roma imparatorunun (98117) tahta geiinin onuncu ylnda olduunu syler. Buna gre Clns mild 108 ylnda domu olmaldr. Modern aratrmalara gre ise yaklak 130'da domutur. Clns'un doum yeri Bat Anadolu'daki Pergamon'dur (bugnk Bergama). bn Eb Usaybia'nn Clns'un kendi eseri olan F Mertibi kr3ati ktbih'ten (Sezgin, III, 79) aktardna gre bir mimar olan babas kendisine on be yana kadar aritmetik ve geometri retmi, ardndan onu mantk, sonra da tp tahsiline yneltmitir. Clns Bergama, Smyrna (zmir), Corinthos ve skenderiye'de tp renimi yapt. Daha sonra Roma'ya giderek Vali Boethius'un himayesinde anatomi almalarnda bulundu, ayrca ou Aristocu filozoflardan oluan felsefecilerle temaslar oldu. Roma'dan Bergama'ya dnd. Ksa sre sonra, bn Eb Usaybia'nn Antonius lakabyla and Marcus Aurelius tarafndan Adriya denizinin st kesimindeki Aquilee (Ar. Akuly) ehrine arld ; oradan Roma'ya getirildi ve kraln kk olu Commodus'n zel hekimi olarak grevlendirildi. Antonius'un bu srada kt Cermen seferlerinin planlanandan uzun srmesi Clns'a ilm faaliyet iin gerekli bo zaman salam, tp ve felsefe konularnda dersler verip ok sayda eser yazm, fakat 191 ylnda kan bir yangnda kaleme ald birok kitap yanmtr. Clns FNefyi'lam adl eserinde sz konusu Roma yangnnda Aristo ve Anaxagoras gibi nl filozoflara ait mellif hatt yazmalarn da yok olduunu kaydetmektedir (bn Eb Usaybia, s. 126). Clns'un bundan sonraki hayat hakknda fazla bilgi yoktur. lm yeri olarak Msr'n dousundaki Ferma veya Sicilya gibi farkl blgeler gsterilmitir. Modern aratrmalara gre ise Roma veya Bergama'da 200 yl dolaylarnda vefat ettii sanlmaktadr (ER, V, 463). Antika tbbnda metot asndan akl istidll yanllar (ashb'l-kys) ve deney-gzlem yanllar (ashb't-tecribe) eklinde iki farkl anlay mevcuttur. Hipokrat ile Clns birinci anlayn temsilcileri olarak bilinmektedir. Kkleri Asclepios Mbedi'ne kadar uzanan bu telakkiye gre tp bir Tanr vergisidir ve bunda ilhamn pay byktr. Dolaysyla sa-

dece gzlem ve deneyle tbbn knhne ulamak mmkn deildir. Nitekim Clns, Hipokratik tp yemini zerine yazd ve slm dnyasnda "F Tefsri Kitbi'l-Eymn li-bukrt" (Sezgin, III, 123) adyla bilinen yorumunda aka tbbn insanla Allah tarafndan ilham edildiini, bu sebeple ayn ilh kaynaa bal olan felsefe ile eit deerde olduunu sylemektedir. kinci anlay mensuplar ise tbbn geliip ilerlemesi iin ampirizmin vazgeilmez bir art olduunu savunmu ve bu fikir tp tarihinde hayli etkili olmutur. Onun tannm takipilerinden skenderiyeli Yahy en-Nahv, daha nce tp sahasna sofistler hkimken Clns'un onlarn aksine bir gelenek olan Hipokrat tbbini ihya ettiini yazmaktadr (bn Eb Usaybia, s. 109). Clns, Hipokratik tp ilmi ve ahlkna sk skya bal olmakla birlikte tecrbenin nemini inkr etmemi, bizzat Hipokrat ve takipilerinin tecrb metoda youn ekilde bavurduklarn ifade ederek Hipokrat tbbna dair geleneklemi yorumu amaya almtr. Clns'a gre tp srekli gzlem ve tecrbeyle gelitirilip temellendirilen bir teoridir; tp hakkndaki bilgilerimiz yalnzca geleneksel teoriden istidlalle domaz; yeni tecrbeler yeni bilgilerin de kaynadr. Tp ilmi tecrbesiz ilerleyemez (Rosenthal, s. 189-191). Nitekim mslmanlar da Clns'un Hipokrat tbbini yeni yorumlarla zenginletirmekle kalmayp tamamen kendine has tecrb ve klinik gzleme dayal birikimler oluturduunun farkndaydlar. Mesel onun F Takdimeti'1-ma crife (Sezgin, III, 114, 123), F Sm cati't-b (a.g.e III, 80-81) ve F Mihneti 't-ta bbi 1 - fzl {a.g.e., III, 125) adl eserlerinde yer alan farmakolojik bulularn, orijinal tedavi ekillerini ve anatomi uygulamalarn biliyorlard. Anatomi incelemelerinin sonular XVI-XVII. yzyllarn anatomi bilginleri iin bile bavuru kayna olabilmitir. Fizyoloji alanndaki en nemli buluu, skenderiye tp okulunun 400 yldan beri kabul ettiinin aksine, damarlarda hava deil kann dolatn ortaya koymas ve kk kan dolamn ksmen kavram olmasdr. Clns'un tabiat grn byk lde Aristo'dan ald bilinmektedir. zellikle drt unsur ve drt tabiat doktrinini ahlt- erbaa* kavramyla ustaca irtibatlandrmas, tabiatn boluk kabul etmediine, kinatta bir gayenin mevcut olduuna inanmas hep Aristocu tema-

CLNS
(. 2 0 0 [ ? ] ) slm tbbim etkileyen

nl G r e k tabip ve filozofu.

Asl ad Galenos olup bu isim slm literatrde Clns eklinde hret bulmutur. bn Eb Usaybia Clns kelimesinin "sakin, doru yolu gsteren" veya "faziletli" anlamlarna geldiini belirtir Cynl-enb', s. 129). ada Bat dillerinde Clns ad Galen veya Galien ekillerinde yazlmaktadr. Doum tarihi konusunda modern aratrmaclar gibi mslman mellifler de 32

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CLNS yllerdir. Gaye-sebep telakkisinin yer ald F Menfi'i'l-a'z0 {a.g.e., III, 106107) adl eserinde Tann'nn her organ grevine en uygun ekilde yarattn savunmu, bununla gayeyi belirleyen ve eyada ona uygunluu temin edenin Tanr olduu inancn temellendirmek istemitir. St. Peter'den beri talya'da yaylan Hristiyanla sempati beslemi olan Clns yine de bu dine girmemitir. bn Eb Usaybia, Clns'un F Tefsiri Kitabi ltn frs-siysetii-medeniyye liteia yanlar hakkndaki gzlemlerini Efadl Poaktarrak anlan bu klliyat Bat'da Latince Summaria tannr. Clns'un ahlt- erbaaya dayal hmorolojisi olduka erken dnemde konuyla ilgili yeni teliflere zemin hazrlamtr. Mesel Cbir b. Hayyn'n rislelerinde Clns'un tp teorisinin bir zeti yer almaktadr. Bu zette nce drt unsur, drt keyfiyet ve drt mevsim arasnda irtibat kurulmakta, ardndan ahlt- erbaa younluk, hareket ve renk zelliklerine gre bu emaya dahil edilmektedir. Yine Cbir b. Hayyn'n risalelerinde, Clns tbbna uygun olarak, mizalar arasndaki fizyolojik dengenin mevcudiyeti saln, bu dengenin bozulmas ise hastaln veya lmn sebebi saylmaktadr ( Muhtru Res'ili eserlerinden biri olan Cbir b. Hayyn, s. 49-52). En eski slm tp Firdevs'l-hikme'nin yazar Ali b. Rabben et-Taber, Clns tbbndaki bu mizalar teorisini etraflca aktarmtr ( Firdeosul-hikme, s. 42-43). Clns'un btn hayat fonksiyonlar "pneuma" (ruh) kavramna balayan sistemini takip eden mslman fizyologlar, maddeden ayr bir cevher olarak nefs ile kartrlmamas gereken ve kalbin kvrmlarnda latif bir cisim olarak tasavvur edilen "ruh" kavramn benimsemilerdir (S. H. Nasr, s. 159-162). Clns, Efltun psikolojisindeki nefsin ehvet, f k e ve akl glerini de srasyla karacier, kalp ve beynin mizacyla zdeletirdii, bylece organlarn mizalarndaki bozulmann onlarla ilikili buiunan ruhun da lm olduunu ileri srd F Erine kuva'n-nefs vabi" li-mizci'l-beden teadl eserinde Alexandrinorum unvanyla kanmasnn, zararldan uzaklap faydalya ynelmesinin, ksaca psikolojik motivasyonlarn akl bir boyutu yoktur. nk henz akl gelimemi ocuklarda ve akldan yoksun hayvanlarda da ahlk davranlar gzlenmektedir. Byle bir tabii ahlk kavramyla akl faaliyeti birbirinden ayrmak ve tabii eilimleri akln kontrolne vermek gerekir. Esasen Clns'un btn meselesi huylarn kaynann akl olmadn, insanlar iyilie veya ktle sevkeden motifin tabii olduunu ortaya koymaktr. Huy o kadar tabiidir ki sonradan kazandmz alkanlklarmz bile ikinci tabiat olarak adlandrlmaldr (Clns, [Muhtasar Kitbi'l-Ahlk, s. 25, 30, 42, 47). min]

erhinden iktibasla onun hristi-

maktadr. Buna gre ada olan hristiyanlar, mcize inancndan kaynaklanan sembolizme dayal bir ahde bal, lmden korkmayan, iffetli, ilerinde kadnlar olduu halde cins ilikide bulunmayan, yiyip imede kontroll, adalete dkn insanlardr ve f e l s e f ahlka uygun hareket etmektedirler. Clns yahudiler hakknda ise genellikle eletirici bir tutum taknmtr. Onun Kitb- Mukaddesi okuduu anlalmaktadr. Kinat gr itibariyle Hristiyanlk ve Stoaclk arasnda yer alr. Kendisi bir yandan Stoac tabiat kanunu fikrini kabul ederken Stoac astrolojiyi reddetmekte, te yandan ilh hidayet ve tek tanr inancna ramen mcizeyi inkr etmektedir. Ancak onun benimsedii Tanr yaratan deil yapan yani mimar Tanr (demiurgos) olup bu inancn kayna bir telhisini yazd Efltun'un Timaios adl eseridir. Clns, "Tekvin "e dayandrlan yoktan yaratma (creatio ex nihilo) fikrini de eletirmekten geri durmam, birok Romal'nn yaptnn aksine Hristiyanl btl bir mezhep olarak grme yerine hatalar ihtiva eden bir felsef sistem eklinde deerlendirmitir. Hatta onun monoteist felsefesi hristiyan teologlar zerinde etkisini gstermekte gecikmemi, Bizansl Theodotus nderliinde bir grup Anadolulu teolog, Clns'un etkisiyle Hristiyanl felsef terimlerle ortaya koyduklar iin kilise tarafndan aforoz edilmitir {ER, V, 465). Ancak onun gerek hayranlar skenderiye okulu mensuplardr. slm'n ortaya kndan nce aralarnda Yahy en-NahvFnin de bulunduu skenderiye okuluna bal hekim ve dnrler Clns'un eserleri zerinde inceleme, ihtisar ve tefsir eklinde youn almalar yapmlardr. slm dnyasnda ksaca Cevmizu'l-skendernYYn ola-

Clns slm dnyasnda gerek tp gerekse ahlk teorileri bakmndan hayli tesirli olmutur. Ancak "slm dnyasnn Clns'u" lakabyla tannan (bn E b Usaybia, s. 415) ve el-Hv Eb Bekir er-RzFnin
cal

adl eserinKitb'-kk

de onun kitaplarndan ok faydalanan Clns adl bir eletiri kaleme al-

m olmas, onun slm dnyasnda mutlak bir otoriteye sahip olmadnn erken iaretlerinden biri saylabilir. Bu eletiri Clns'un hem tbb hem de f e l s e f grlerine yneliktir. Klinik gzlemciliiyle tannan Rz, Rey ve Badat hastahanelerindeki baz gzlemlerinin Clns'un tp klliyatna uymadn belirtmektedir. Rz kendi birikiminin Clns'unkinden fazla olduunun kesin olarak farkndadr. Ayrca Rz'ye gre Clns teorik hatalar da yapmtr. Mesel onun soutucu veya hararet verici eylerin, bunlarn tesiriyle soutulmu veya stlm eylerden daha souk veya scak olduu eklindeki forml tp bakmndan her zaman geerli deildir. Zira tecrbeler gstermitir ki lk bir merubat, hastalk durumunda kendi hararetinden daha fazla bir hararete yol aabilir. Rz'ye gre ayrca Clns'un grme teorisi, onun matematik izahlara ar dknl sebebiyle kusurludur. En nemlisi de Rz'nin, Clns'un insan nefsini cisman addeden yaklamn reddetmesidir (DSB, VI, 325-326). Ancak Clns'un tptaki otoritesini muhafaza etmek isteyen tp evreleri bu eletiriye reddiyeler yazmlardr. Bunlarn en nls, Ali b. Rdvn'n F Halli Rz
cal

(s. 183-186) beden zelliklerin ahlkla ilikisi zerinde de durarak eitimin karakter formasyonundaki rolnn sanldndan daha az olduunu ve yalnzca insandaki gizli zellik ve kabiliyetlerin aa kmasna veya kmamasna yardm ettiini savunur. slm dnyasnda tannan ve gnmze bir muhtasaryla ulaan Kitb'l-Ahlk adl eserinde de yine insann mizac ve tabii eilimleriyle ahlk (karakter) arasnda iliki kurmakta, tabiat gerei eitimi kabul etmeyen ehvet gcn f k e gcnn de yardmyla ak! tarafndan bastrmann mmkn olduunu belirtmektedir. Buna gre eitimi kabul eden fke gc ve akldr. Ancak Clns undan emindir: nsan ruhunun hazlara ynelip elemlerden

kki'r-

ktbi

Clns

adl kitabdr.

Ayn bal tayan dier iki reddiye ise bn Sn'nn bn Eb Sdk en-Nsbr adl bir rencisiyle Eb'l-Al b. Zhr 33

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CLNS (Latin dnyasndaki Avenzoar) adl Endlsl bir hekime aittir (bn E b Usaybia, s. 461, 519). Kitb'-kk, yahudi filozof Ms b. Meymn'a da Clns'u eletirme fikrini ilham etmitir. Rz'nin eserini gya srf felsef adan yaplm bir eletiri eklinde deerlendiren bn Meymn, kendi eserinin ondan farkl olarak ayn zamanda tbb ama tadn belirtir (Mehd Muhakkik, s. 14). bn Meymn Ful Ms fi't-tb (Fulul-Kurtub) adl eserinde Clns'un krktan fazla elikisini ortaya koyduu iddiasndadr ve onu felsef meselelerde bilgisizlikle itham etmektedir. Buna karlk Clns klliyat konusunda shak b. Ali er-Ruhv gibi uzman hekimler yetimi, Rz ve bn Rd onun balca tbb eserlerine ihtisarlar yazm, nl hekim-filozof bn Sn bile onun tp teorisinden faydalandn belirtmitir ki btn bunlar Clns'un slm tbbndaki nemini ortaya koymaktadr. Onun slm ahlk ilminde karakter formasyonu konusundaki tesirleri de ayrca kayda deer mahiyettedir. Eserleri. Clns'a 400'den fazla eser nisbet edilmekteyse de bunlarn ou kayptr. 140 civarnda eseri tamamen veya ksmen Greke orijinalleriyle gnmze ulamtr. Tbba dair on dokuz eserinin pheli, krk beinin nisbetinin ise uydurma olduu kabul edilmektedir. Clns'a ait eserlerin eksiksiz bir Latince koleksiyonu C. G. Khn tarafndan Claudii Galeni Opera Omnia balyla yirmi cilt halinde neredilmitir (Lipsiae 1821-1833; 2. bs. Hildesheim 19641965). Onun eserlerinden yaplm iktibaslardan oluan bir ngilizce antoloji Arthur John Brock tarafndan Medicine Greek adl bir alma iinde (Lonulamtr. Huneyn b. shak'n, Halife Mtevekkil-Alellah'n dostu ve ktibi Ali b. Yahy el-Mneccim (. 275/888-89) iin yazd Risle f zikri m trcime ktbi Clns bi-cilmih lem ytercem ve ba'zi min m
BIBLIYOGRAFYA: ClTns, [Muhtasar min] Kitbi'l-Ahlk (nr. P. Kraus, Mecellet Klliyyeti'l-db, V / 1, Kahire 1937 iinde), s. 25, 30, 42, 47; a.mlf., [Muhtaaru Makali Clns] Fi'l-Ha 'al ta'allmi'l-'ulm ve'-n't (nr. A. Bedev, Dirst ve nus fi'l-felsefe ve'l-'ulm 'inde'l'Arab, Beyrut 1981 iinde), s. 187-189; a.mlf., F Enne kuva'n-nefs tevbi' li-mizci'l-beden (nr. A. Bedevi, a.e. iinde), s. 183-186; Cbir b. Hayyn, Muhtru Res'ili Cbir b. Hayyn (nr. P. Kraus)" Kahire 1354, s. 49-52'; Ali b. Rabben et-Taber, Firdevs'l-hikme (nr. M. Z. Sddq), Berlin 1928, s. 42-43; Huneyn b. shak, Rsle f zikri m trcime min ktbi Clns bi-'ilmih ve ba'zi m lem ytercem (nr. A. Bedev, Dirst ve nuu fi'l-felsefe ve'l-'ulm "inde'l-'Arab iinde), s. 149-179; shak b. Huneyn, Trhu'l-etbb' ve'l-felsife (nr. F. Seyyid), Beyrut"l405/1985, s. 152, 156; bn Clcl, Tabakt'l-etbb' ue'l-hkem' (shak b. Huneyn, Trhu'l-etbb' ve'l-felsife iinde), s. 41-50; bn'n-Nedm, el-Fihrist (Teceddd), s. 347-350; bn'l-Kft, Ihbr'l-'ulem', s. 86; bn Eb Usaybia, 'yn'l-enb', s. 12-13, 20, 30, 40, 106-107, 109-130, 149, 157, 295, 324-325, 342, 415, 461, 519, 532; Sezgin, GAS, III, 68-150; Richard VValzer, Greek into Arabic, Oxford 1962, s. 142-174; a.mlf., "Dilins", El2 (ng.), II, 402-403; F. Rosenthal, The Classical Heritage in slam (trc. Emile Jenny Marmorstein), London 1975, s. 187-192; Sarton, Introduction, I, 288-307; S. H. Nasr, slm ve lim: slm Medeniyetinde Akl limlerin Tarihi ue Esaslar (trc. lhan Kutluer), stanbul 1989, s. 159-162; lhan Kutluer, slm Felsefesi Tarihinde Ahlak lminin Teekkl (doktora tezi, 1989), M Sosyal Bilimler Enstits, nr. 647, s. 40-42, 146-147, 163, 166, 171, 216, 276, 282-283; Max Meyerhof, " N e w Light on Hunain ibn Ishaq and his Period", ISIS, VIII (1926), s. 685-724; a.mlf. - Joseph Schacht, "Maimonides Against Galen on Philosophy and Cosmogony", Mecellet Klliyyeti'l-db, V / l , Kahire 1937, s. 54-64; Mehdi Muhakkik, " R e d d - i Ms b. M e y m n Ber Clns v e Dif c ez Ms b. I m r n " , Mecelle-i Dnikede-i Edebiyyt u 'Ulm-i nsn, sy. 1, Tahran 1346 h., s. 1-34; a.mlf., "Kitb al-ukk 'al Jlns (Le livre des doutes sur Galien) d e M u h a m m a d b. Zakariyy al-Rz", Etudes Orientales, nr. 9/10, Cedex (Paris) 1990, s. 826; Muhammed Zheyr el-Bb, "Clns, hayth, m^ellefth, mahttthu t-tbbiyyet'l- "Arabiyye f i ' l - M e k t e b e t i ' l - V a t a n i y y e bi-Brs", MMMA (Kuveyt), XXI/1 (1407/1987), s. 211-229; "Galen", EBr., IX, 1083-1084; a.e. (19901, V, 82-83; Shiomo Pines, "Ai-Raz, A b u Bakr M u h a m m a d ibn Zakariyy", DSB, VI, 323-326; "Galen", ER, V, 463-465.
S LHAN KUTLUER

adl zamanmza ulam

bir eseri, Clns'un Arapa'ya evrilmi olan kitaplarnn listesini ihtiva eder. Huneyn b. shak, Clns'un tp ve felsefe kitaplarn iki makale halinde tantan Pinax (Ar. Fneks) adl fihristin orijinalini grm, bunu hem Srynce'ye hem de Arapa'ya evirmi, fihristte zikredilmeyen eserleri de nc bir liste halinde Pinax evirisine ilve etmitir. Yine bn shak'n Risle'sinden anlaldna gre bu nl mtercim, Ben Ms ailesinden Muhammed ve Ahmed'in himayesiyle, ilerinde shak b. Huneyn, Hubey b. Hasan, stefan b. Bsil, s b. Ali gibi isimlerin yer ald mtercim kadrosuyla birlikte Clns'un 129 eserini Srynce nshalardan Arapa'ya tercme etmitir (Huneyn b. shak, Risle, s. 149179). bn shak'n bu rislesi Max Meyerhof'un ayrntl bir incelemesine konu olmu (bk. bibi.), yazar onun verdii listedeki 129 eseri Latince'deki adlaryla sralamtr. Clns hakknda en geni bilgiyi aktaran bn Eb Usaybia ise Huneyn'in ad geen sahih ve pheli eserler bibliyografyasn aktarmakta ve daha sonra birok pheli eserin adn da bu listeye ilve etmektedir Cyn'lenbs. 149). Muhammed Zbeyr elBb, Clns'un eserlerini Hipokratik erhler, anatomi ve embriyolojiye dair eserler, fizyolojiye dair eserler, tehise dair eserler, tedavi ekillerine dair eserler, farmakolojik eserler, hfzsshhaya dair eserler eklinde tasnif eden bir liste vermektedir (bk. bibi.). Clns'un zellikle tbb eserlerine dair ayrntl bir bibliyografya Fuat Sezgin'in kitabnda mevcuttur (GAS, III, 68-140). Ayn eser, slm dnyasnda Cevmi "u'l-skenderniyyn adyla anlan Clns koleksiyonunu da tantmaktadr (III, 140-150). Clns'un Fi'l-Ahik, Enne'l-ahyre fi'ne nefs tevbc Kitb r'i mine'n-ns bi-a'z'ihim, Fi'l-dt, kad F Enne l F

d o n 1929) yaymlanmtr. Baz eserleri de mstakil olarak ngilizce'ye tercme edilerek neredilmitir. Tatmin edici bulunmamakla birlikte George Sarton'un Galen ol Pergamon (Lawrence, Kansas Press 1954) adl monografisi toplu bir deerlendirme bakmndan kayda deerdir. Ovvsei Temkin'in Galenism: and Decline ol a Medical Rise Philosophy

yentekuva'nF En-

CLYE

( )
Genel olarak O s m a n l topraklarndan g edip A m e r i k a ktasna yerleen topluluklar ifade eden bir terim. ^

li-mizci'l-beden, Bukrt

(Ithaca, N. Y., 1973) adl almas Clns'un tp tarihindeki etkilerini konu edinmitir. Clns'un Greke orijinalleri kayp olan baz tbb ve felsef eserleri Arapa ve Latince tercmeleriyle gnmze 34

ne'1-muharrike'1-evvel

yeteharrek, gibi

ve Feltn

baz balklarla anlan felsef eserleri de slm dnyasnda belirli bir ilgi ve tesire sahip olmutur. Bunlardan bazlar muhtasar halde de olsa gnmze ulam ve neredilmitir (bk. bibi.). Arapa "g etmek" anlamndaki cel masdarndan tretilmitir. Hicret kavramndan farkl bir anlam tamakta olup XIX ve XX. yzyllarda Osmanl hkimi-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CLYE yetlndeki topraklardan Gney ve Kuzey Amerika'ya yaplan gleri ifade etmektedir. Son otuz krk yl iinde bu terimin kapsam, Amerika ktasna ve Orta Amerika adalarna yaplan dier mslman glerini de iine alacak ekilde geniletilmitir. Hatta bugn sadece Amerika'ya g eden mslmanlar iin kullanlmaya balanmtr. II. Dnya Sava'na kadar Yeni Dnya'ya g edenlerin byk bir ksmn hristiyanlar oluturmaktayd. Fakat son yllarda Asya ve Afrika'dan mslman gnn artmas cliyenin bu anlamda kullanlmasnda etkili olmutur. te yandan son otuz krk yl iinde Amerika'da bir ksm zencilerin eski kltr ve din kkenlerini aratrmaya koyulmalar, cliye ile ilgili almalara yeni ve dikkat ekici boyutlar kazandrmtr. XVI. yzylda balayan kle ticareti hakknda ariv belgeleri ve aile evrak iinde kalm ahs htralara dayanlarak Amerika Birleik Devletleri'nden J. C. Fletcher, D. P. Kidder, Roger Bastide, Folarin Shyllon, Clyde Ahmed VVinters ve Brezilya'dan Gilberto Freyte, Nina Rodrigues gibi yazarlarla birok enstit ve aratrma merkezi tarafndan yaplan incelemelerde Amerika'ya getirilen klelerin nemli bir ksmnn mslman olduu, bunlarn arasnda tahsil grm, yksek ailelere mensup kiilerin de bulunduu ortaya kmtr. Bu aratrmalarda ayrca Afrika kkenli mslmanlarn nemli bir ksmnn Gana, Mali, Sokotro, Knim-Bomu, Songay ve Sudan gibi yerlerden getirildii tesbit edilmitir. Bunlardan bir ksm, Amerika'ya ulatklarnda din deitirmeye mecbur edilmelerine ramen esas dinlerini muhafaza ederek ibadetlerini srdrmlerdir. Bu sebeple Brezilya'da siyah kleler arasnda slmiyet bir hayli yaygn olarak XIX. yzyla kadar varln korumutur. Ussa (Havsa) ve Mali'den getirilen kleler, XVII. yzylda merkezleri Pemambuco ve Alagoas olmak zere Palamares Cumhuriyeti'ni kurarak Portekizliler ve Hollandallarla mcadele etmilerdir. Ayrca Brezilya'nn Bahia eyaletinde bulunan siyahlar 1830 ylnda Antonio Conselheiro'nun liderliinde Brezilya tarihinde ok nemli yeri olan bir isyan hazrlamlardr. Sf yn arlk tayan bu isyan bastrldktan sonra harekete katlan siyahlarn bir ksm Afrika'ya dnm, bir ksm da Dahomey vb. blgelere yerleerek camiler ina edip eski slm geleneklerini srdrmlerdir. Cliye teriminin kapsamn ok daha geni anlamda ele alan baz aratrmaclar, Kristof Kolomb'un Amerika'y kefi srasnda yannda yeni hristiyan olmu, fakat slm inanlarn muhafaza eden gemiciler bulunduunu iddia etmektedirler. Hatta Amerika'nn i taraflarna giden ilk kifler arasnda birok mslmann bulunduunu ileri srenler de vardr. Endls'n 1492'de spanyollar taralndan tamamen geri alnmasndan sonra uygulanan baskdan kurtulmak iin birok mslman grnte din deitirerek (takyye*ye bavurarak) kurtuluu Yeni Dnya'ya g etmekte bulmutur. Genellikle Orta Amerika'ya ynelen bu g o derece artmtr ki spanya kraliesi 1531 ylnda bir emirnme kararak kendi ahs izni olmadan mslmanlarn Amerika'ya gitmelerini yasaklamtr. Cliyenin kapsamnn bu ekilde genilemesi, yaplacak aratrmalarn yeni bir metot ve anlayla ele alnmasn ve cliye tarihinin en azndan drt blme ayrlarak incelenmesini gerektirmektedir. Birinci devre Amerika'nn kefinden XIX. yzyla kadar olan zaman, ikinci devre XIX. yzyln ortalarndan I. Dnya Sava'na kadar olan zaman, nc devre iki dnya sava arasn, drdnc devre de mslmanlar bakmndan en nemlisi olan ve II. Dnya Savandan bugne kadar geen zaman iine alan dnemdir. Bunlardan ikinci devrede Amerika'ya en youn g meydana gelmitir. Osmanl Devleti'nden Amerika'ya ilk glerin 1820'de ve zellikle 1860'lardan sonra balad bilinmektedir. Amerika Birleik Devletleri statistik Dairesi'nin yaynlarndan g edenlerin kkenleri ve saylar tesbit edilebilmektedir. Buna gre 1869-1875 arasnda Anadolu ve Suriye'den yalnz on alt muhacirin gelmesine karlk 18861890 arasnda bu say 2215'e ykselmitir. 1901 ile 1905 arasnda ise gmen says 30.515'e ulamtr. Gn en kesif yllar saylan 1911-1915 yllarnda muhacir says 72.231 kiiye ykselmitir. Bylece 1869-1915 arasnda Anadolu ve Suriye'den Amerika Birleik Devletleri'ne giden gmenlerin yekn 178.712 olmutur. Baz kaynaklar Rumeli'den g edenlerin saysn 1891'de 265, 1892'de 227 kii olarak gstermektedir. Ancak dier baz kaynaklar, Osmanl Rumelisi'nden Amerika'ya glerin daha 1857'de baladn ve 1903'ten itibaren her yl bu glerin 1000 kiinin zerine ktn, 1907'de 20.767, 1908'de 11.209 kiiye ulatn ve 1911 1914 arasnda 14.000 civarnda olduunu belirtmektedir. 1890-1910 yllarnda Anadolu ve Suriye'den Amerika'ya ortalama olarak ylda 40.000 kiinin g ettii bilinmektedir. Gmenlerin byk blm Gney Amerika'da Brezilya ve Arjantin'e gitmitir. Ayrca Meksika, Kba ve dier lkelere de nemli miktarda g olmutur. Latin Amerikallar'ca Turcos (Trkler) denilen (1992 Maysnda Trkiye'yi ziyaret eden Arjantin Cumhurbakan Carlos M e n e m de "Turco" lakabn tayordu) bu gmenlerden Arjantin'e 1895 ylna kadar 11.585, 1896-1905 aras 66.558, 1906-1915 aras ise 59.272 kii, yani yirmi drt yl iinde yaklak 138.000 kii g etmitir. Brezilya'ya da 1897-1915 yllar arasnda Suriye, Anadolu ve Filistin'den 45.000 gmen gitmitir. Ayn sre iinde Kba'ya giden Osmanl gmenlerinin says ise 4500'dr. Buna gre 1880-1914 yllar arasnda ktann dier lkelerine gidenlerle birlikte yaklak 200.000 kii Gney Amerika'ya g etmitir. Bu sayya Amerika Birleik Devletleri'ne gidenler de eklenirse Kuzey ve Gney Amerika'daki gmen saysnn en azndan yarm milyona ulat grlr. Baz kaynaklar bu sayy 1 milyona kadar karmaktadr. ounluunu hristiyan Araplar'n tekil ettii gmenler, Osmanl topraklarnda zulme uradklarn syleyerek Amerika halknn acma duygusunu istismar etmilerdir. Halbuki Osmanl arivleri incelendiinde g edenler arasnda ok sayda mslmann da bulunduu grlr. Nitekim glerle ilgili bir Osmanl konsolosluu raporunda, Malta adasna urayan bir gemide 201 Suriyeli muhacirin bulunduu ve bunlarn yarsnn mslman olduu belirtilmektedir. Marsilya'da bulunan dier bir Osmanl konsolosu ise Amerika'ya giden gmenler arasnda Elaz, Aydn ve Trabzon'dan ok sayda mslman gencin bulunduuna iaret etmektedir. Ayrca VVashington'da bulunan Osmanl sefreti 1900 ylnda Massachusetts, Michigan ve Saint Louis'de 200'den fazla mslmann yaadn tesbit etmitir. Yine resm istatistiklere gre 1909'da Arjantin'e giri yapan 11.765 Suriyeli muhacir arasnda 5111 kii mslman olarak kaydedilmitir. Bununla beraber ayrm yaplaca veya Amerika'ya kabul edilmeyecekleri korkusu ile nemli miktarda mslmann dinlerini sakladklar 35

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CLYE da bir gerektir. te yandan Hristiyanl kabul ettikleri takdirde glerinin kolaylaaca ve i bulacaklar eklinde misyoner propagandasnn tesiriyle birok mslmann dinini deitirmedii halde hristiyan ismi ald da grlmtr. Bu arada bekr mslman muhacirlerden nemli bir ksm Amerikal kadnlarla evlenip ocuklarn hristiyan olarak yetitirmek zorunda kalmtr. Makedonya'da 1900-1913 yllar arasnda meydana gelen karklklar sonucunda nemli bir g hareketi olmutur. Bu kargaa dneminde zellikle Dahil Makedon htill rgt (Vnatrena Makedonska Revolucionerna Organizaciya; VMRO) tarafndan ldrlen Trkler'in ocuklarnn bir ksm, Amerika'ya g eden Bulgarlar tarafndan beraberlerinde gtrlmtr. Bu ocuklar kendi aileleri arasnda gsteren Makedonyal Bulgarlar onlar hristiyan olarak yetitirmilerdir. Ancak bugn bunlardan birou Trk asll olduunu ifade etmektedir. Osmanl lkesinden Amerika'ya glerin yalnz Suriye ve Lbnan'dan olduu eklindeki gr yanltr. Mevcut baz vesikalar, Dou Anadolu'dan da ok sayda insann Amerika'ya g ettiini gstermektedir. Amerika'ya yaplan gn sebepleri zamana gre deiiklik gstermitir. Gmenler arasnda fakir kyllerden yksek okul mezunu kimselere kadar eitli snftan insanlar bulunmaktadr. Mesel bunlarn iinde Beyrut'taki Suriye Protestan Koleji'nden (bugnk Beyrut Amerikan niversitesi) mezun olanlar bulunduu gibi fakirlikten ve toprakszlktan kurtulmak isteyen kyller de vardr. te yandan yerli ekonominin urad sarsntlar, geleneksel sanatlarn gittike nemini kaybetmeye balamas, yatrmlarn yok denecek kadar az oluu, Lbnan'da filoksera hastalnn balar kurutmas, ipek bceklerini ldren bir hastaln ipek sanayiine byk zarar vermesi, Cebelilbnan'n muhtariyet kazanmas ile onu besleyen i blgeyle ilikilerin kesilmesi gibi sebepler fakirlie ve isizlie yol amtr. Ayrca ttihat ve Terakk hkmetinin 1911 ylnda hristiyaniar da askerlik yapmaya mecbur tutmas, zellikle Suriye ve Lbnan'dan glerin artmasna yol amtr. Bu olumsuz etkenler yannda cazip baz sebepler de gte etkili olmutur. Nitekim Amerika'da iiye olan ihtiya, yevmiyeleri Avrupa ve bilhassa Osmanl Devleti'ne kyasla ok ykseklere kar36 mtr. Hatta Arjantin ve Brezilya'da tarm kolundaki ii ihtiyac dolaysyla bu lkelerden gelen i adamlar Suriye'nin ky ve kasabalarnda gezerek ii toplamlardr. Bu ekilde almak iin Amerika'ya giden gmenlerin byk ounluu bir sre alp para biriktirdikten sonra yurduna geri dnmtr. Yaklak te birinin geri dnd bilinen gmenlerin hayat seviyelerinin ykselmesi, fakir komularnn da Amerika'ya g etmesinde etkili olmutur. Osmanl Devleti, 1856-1914 yllar arasnda byk bir muhacir aknna mruz kalmasna ve bunlara toprak datmasna ramen hl ziraata almam geni topraklara sahipti. Bu sebeple dnya ekonomik konjonktrnn ziraat aleyhine gelimesine ramen devlet kurtuluu ziraatn ilerlemesinde grerek darya g yasaklamtr. Pasaport verilmedii halde mrur tezkereleri kullanlarak gn gizlice srdrlmesi ve gte devletin karlarnn da olduunun grlmesi zerine yasaklama 1892 ylndan itibaren kaldrlmtr. Amerika'ya giden gmenler geride kalan ailelerine ve akrabalarna olduka byk miktarlara ulaan paralar gndermekteydiler. Mesel XIX. yzyln sonlarnda Cebelilbnan'n 220 milyon frank olan yllk gelirinin 90 milyonunu gmenlerin gnderdii paralar oluturmaktayd. Arjantin'den 1913 ylnda tek bir bankadan Osmanl Devleti'ne 11.800.000 pesos, btn Arjantin'den ise bir ylda 240 milyon Osmanl kuruu yollanmt (Karpat, 1JMES, XVII, 188). Bununla beraber gmenlerden bir ksmnn Osmanl Devleti aleyhine alt grlmtr. zellikle Suriyeli baz hristiyan milliyetilerle Ermeniler kardklar dergi ve gazeteler yoluyla Osmanl hkmetine, saltanata ve genellikle Trkler'e hcum etmiler, hatta Amerikan vatandalna geen baz Ermeni militanlar Osmanl topraklarnda siyas tekiltlanma yoluna gitmilerdir. Takibe uradklar zaman da Amerikan vatanda olduklarn ileri srerek kapitlasyon hkmlerinden istifade edip kurtulmulardr. Bu sebeple hkmet, aslen Osmanl vatanda olup daha sonra Amerikan vatandalna gemi kimselerin Osmanl lkesinde Osmanl kanunlarna tbi olacaklarna dair bir karar karmtr. Cliyenin ikinci devresinde Amerika Birleik Devletleri'ne giden ve zellikle Orta Amerika'daki Michigan, Ohio ve Illinois eyaletlerine yerleen mslman gmenlerle New York, New Jersey ve Massachusetts'de yerlemi bulunan mslman gmenlerin din ve geleneksel hayatlarn devam ettirme abas iinde olduklar grlmektedir. Bu mslman gmenlerden bazlarnn yaymlanan htralarnda din ve kltrel bakmdan ne gibi glklerle karlatklar anlatlmaktadr. Bununla birlikte mslmanlarn Amerika ile olan ilikileri iyi balamt. Amerika Birleik Devletleri 1776'da istikllini elde ettikten sonra Cezayir, Tunus ve Trablusgarp'tan baz mslmanlarn Amerika'ya gitmesini tevik etmiti. Buna karlk 1783'te Amerika'y ilk tanyan ve oraya eli gnderen lke Fas olmutu. 1840 ylnda da Uman imamn temsilen Ahmed Ben Naaman adnda bir eli Massachusetts eyaletini ziyaret etmiti. Fakat bu temaslar mslmanlara zellikle cami, vakf gibi messeseler kurmalar asndan fayda salamad. Bu hususta ilk gmenlerin fazla baar gsterememelerinde kendi din ve kltrleri konusundaki bilgisizlikleri, gerek anlamda din hrriyetine yer veren Amerika anayasasndan faydalanmay bilmemeleri ve bir lde de olsa Amerikan halknn baka dinlere kar hogrl davranmamasnn rol vardr. Bununla beraber mslman gmenler 1912 ylnda Detroit'te ilk camiyi ina etmeyi baardlar. 1930'da Nation of slam adyla ilk mslman tekilt kuruldu. Yeni bir din eklinde ortaya kan bu tekilt, 1975 ylndan sonra VVallace b. Muhammed tarafndan Snn esaslara gre yeniden dzenlenmitir (DA, III, 48-49). slmiyet'in Amerika Birleik Devletleri'nde ve zellikle orta eyaletlerinde yaylmasnda, ilki 1876 ylnda Amerika'nn istikllinin 100. yl kutlamalar dolaysyla Chicago'da, ikincisi 1893'te Amerika'nn kefinin 400. yl mnasebetiyle New York'ta, ncs de 1904'te Saint Louis'de alan fuarlar etkili olmutur. Bunlarn ilkinde Osmanl mparatorluu, Msr hidivlii, Tunus beyi ve Cezayir kahraman Abdlkdir el-Cezir tarafndan verilen birok kymetli sanat eyas tehir edildikten sonra blgedeki mzelere hediye edilmitir. kincisinde ise fuarn ortasnda Sultan II. Abdlhamd tarafndan ina ettirilen cami ok olumlu tesir brakmtr. zellikle camide ezan okunup namaz klnmas, bunu gren ve dinlerini aa vurmaktan ekinen birok mslman cesaretlendirerek mescid ve cami yaptrmalarna zemin hazrlamtr. Bu fuarda salanan

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CLYE baardan sonra Osmanl hkmeti Saint Louis'de kurulan nc fuara da katlmay kararlatrm, Osmanl Devleti'ni Washington sefiri efik Bey, Msr' ise Butrus Gali Paa temsil etmitir. Bu fuarlarda Osmanl Devleti'nde bastrlan binlerce kitap sergilenmi, daha sonra bunlar eitli ktphanelere hediye edilmitir. Bylece ikinci cliye devri sona ererken Amerika Birleik Devletleri'nde slmiyet nemli mesafe katetmi olarak 1910'lardan sonra Amerika'ya g eden mslmanlara kendi okullarn, cami ve mescidlerini kurma cesaretini vermitir. nc cliye devrinde I. Dnya Sava'nn bir sonucu olarak Kuzey Amerika'ya giden gmenlerin saysnda byk bir azalma olmutur. Nitekim yalnz 1914 ylnda Osmanl Devleti'nden toplam 29.913 muhacir km iken savan devam ettii 1915-1919 yllar arasnda ancak 6000 kii g etmitir. Savatan sonra meydana gelen siyas deiiklikler de g durumunu yakndan etkilemitir. Balkanlar'n ve Suriye, Filistin, Irak gibi Araplar'la meskn topraklarn Osmanl Devleti'nden ayrlmas sonucu 1921-1924 yllar arasnda yirmi alts Anadolu'dan, dierleri Balkanlardan olmak zere sadece 2500 Trk Brezilya ve Arjantin'e gitmitir. Buna karlk ayn yllarda eski Osmanl topraklarndan Amerika Birleik Devletleri'ne gidenlerin says yaklak 33.000 kii olup bunlardan altm ikisi Trk, yirmi biri Arap, kalan da Ermeni ve Rumlar'dan olumaktayd. Bu srada Kanada'ya da g balam ve eski Osmanl Devleti tebaasna mensup yaklak 6000 kii bu lkeye g etmitir. Ayn devre iinde Kanada'ya g eden Ermeniler'in says ise 820 civarndadr. Amerika Birleik Devletleri 1924 ylndan itibaren, lkeye yaplacak glerle ilgili olarak her memleket iin ayr ayr doum yeri esasna dayal kota koyan bir kanun karmtr. Buna gre Trkiye'nin g kotas ylda 100 kii olarak belirlenmi ve ksa sre iinde bu kotann 1940 ylna kadar olan dnemi, ounluu Ermeni, Rum ve dier aznlklar tarafndan doldurulmutur. Kota uygulanmayan Gney Amerika'ya gler ise zellikle kotas daha dk olan Suriye ve Lbnan'dan srdrlmtr. nc devir cliyesinin en nemli zellii, hristiyan gmenlerin iktisad durumlarn glendirmeleri yannda din-mill cemaatler oluturarak kiliseler yoluyla kltrlerini ve din vasflarn korumalar ve kimliklerini devam ettirmeleri olmutur. Buna karlk byk bir ksm bekr olan mslmanlarn, yerli hristiyan kadnlarla evlenmeleri ve ocuklarnn da hristiyan olarak yetitirilmesi sonucunda ilk mslman kuan vefatndan sonra din varlklar tamamen ortadan kalkmtr. Hristiyanlarda olduu gibi kendi cemiyetlerini de oluturamayan mslman muhacirlerden 1860-1945 yllar arasnda Amerika'ya yerleen yaklak 250.000 kii bu ekilde tarihten silinmitir. II. Dnya Sava sonrasnda kan siyas karklklar sebebiyle Gney Amerika'da ekonomik gelimelerin durmas buradaki lkelere g nlemi, buna karlk Amerika Birleik Devletleri ekonomik gelimesiyle gmenler iin en czip lke haline gelmitir. Ancak kota sistemi kitle glerini engellediinden Amerika Birleik Devletleri'ne g 19001924 yllarna kyasla ok dk kalmtr. Nitekim 1931-1950 yllar arasnda eski Osmanl lkesinin Avrupa'da kalan blgelerinden 1317, 1951-1970 yllar arasnda 8960, Asya'da kalan blgelerinden de ayn yllarda toplam 5246 kii Amerika'ya g etmitir. Ancak gmen saysnn azalmasna karlk gmenlerin eitim seviyeleri ykselmitir. Bunda Amerika'nn sekin elemanlara olan ihtiyac rol oynam, bu sebeple doduklar lkelere ayrlan kota listelerinin bana konan eitli uzmanlarn lkeye girii kolaylatrlmtr. Bu sayede yz binlerce kii ve bu arada 10.000'i akn Trk doktor, mhendis, profesr, iktisat vb. meslek sahibi kimse Amerika'ya yerlemitir. Ayn durum Ortadou lkeleriyle Pakistan, Malezya, Endonezya gibi birok mslman lkede de grlmtr. te yandan 1960'lardan sonra sava dolaysyla veya siyas sebeplerle ge mecbur kalan birka milyon insan Amerika Birleik Devletleri'ne yerleme imkn bulmutur. Bu ekilde 80.000 Filistinli, 250.000 ranl, 300.000 Afgan (bunlarn iinde ok sayda zbek, Trkmen vb. Trk vardr) Amerika'ya yerlemitir. Daha sonra bunlara Yemen, Suriye, Irak gibi lkelerden gelen ve ou mslman olan gmenler de katlm, bylece II. Dnya Sava'ndan sonra Amerika Birleik Devletleri'nde mslman nfusu hzla artmtr. Dolaysyla 1950'lerden sonra cliye teriminin anlam yava yava deimeye balam ve artk eskiden olduu gibi din, rk ve milliyet fark gzetilmeden Osmanl Devleti'nden g edenlerin btnn kapsamak yerine sadece mslman muhacirleri ifade eden bir tabir haline gelmitir. Bu husus tam anlamyla yerlememi olmakla birlikte genel eilim bu yndedir. Eski Osmanl lkelerinden gelerek Amerika ktasna yerleen hristiyan ve mslman gmenlerin bazlar nemli mevkilere kadar ykselmilerdir. Mesel daha 1920'lerde Meksika'nn Sonora eyaletinde devrimle ie balam ve daha sonra devlet bakanl yapm olan Plutarco Elias Cales Arap aslldr. Columbia'da hristiyan Arap kkenli Julio Turbay Ayala cumhurbakanlna kadar ykselmitir. Brezilya'da Paulo Salim Malouf, ok zengin olan Sao Paulo eyaletinin valiliini yapm, daha sonra cumhurbakan aday olmutur. Nikaragua'da Arap asll hristiyan gmenler bakanlk mevkilerini igal etmilerdir. Amerika Birleik Devletleri'nde ise Arap asll Aburezk Gney Dakota'dan senatr seildii gibi California'dan hristiyan asll Arap gmenlerin ocuklar federal kongreye ye olmulardr. Amerika Birleik Devletleri'nde Osmanl lkesinden gelen gmenlerin ocuklarn diplomaside (Philip Habib), niversite rektrlklerinde (Donna Shalala), byk irketlerin bakanlklarnda ve birounu niversite profesrlnde grmek mmkndr. Bu arada yine Osmanl lkelerinden g eden hristiyanlar kltrel ve din alanlarda byk faaliyet gstermiler, 1924'e kadar 219 kilise ve din hizmet yeri ina etmilerdir. 1929 ylna kadar Amerika Birleik Devletleri'nde Arapa olarak toplam 1021 gazete ve dergi yaymlanmtr. Bunlardan Al-Huda gazetesi 1943'ten beri yaymlanmaktadr. Ayn yllarda Gney Amerika'da 166 kadar gazete ve dergi karlmaktayd. Buna karlk 1952'de Amerika Birleik Devletleri'nde cami says dokuz kadard. Mslmanlarn says ise zenciler hari 50.000 civarnda tahmin edilmektedir. Amerika Birleik Devletleri'nde 1960'tan itibaren hzla artmaya balayan mslmanlarn says, yaplan bir aratrmaya gre 1983'te 1.950.000'e, 1992 yl balarnda ise 3-4 milyona ykselmitir. Bugn Amerika Birleik Devletleri'ndeki cami says 302, mescid says ise 199'dur. Yaklak 100'e yakn dernek kurmu olan mslmanlarn en kalabalk olduu yerler Chicago, New York ve Detroit gibi ehirlerdir. Cami inaatnda, Amerika'da renim grmekte olan yaklak 30.000 mslman renciyi temsil 37

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CLYE eden Mslim Students Association (MSA, 19631 adl kuruluun etkisi byktr. 1983'te adn islamic Society of North America ( S N A ) olarak deitiren ve merkezi Indiana'da bulunan kurulu, mslman devletlerden salad yardmlarla camiler ina ettirmi, din dersleri veren okullar am, hapishanelerdeki binlerce zenciyi mslman yapmtr. Bundan baka merkezi Chicago'da bulunan bir slm federasyonu daha kurulmutur. Ayrca eitli yerlerde ilm ve kltrel faaliyetlerde bulunan mslman kurulular mevcuttur. Amerika Birleik Devletleri'nde slmiyet'in bugnk gelimesinde Araplar'n nemli katklar olduu gibi Trkler'in ve dier milletlerin de byk katklar vardr. slmiyet Amerika'da Hristiyanlk ve Yahudilik gibi lkenin ana dinleri arasnda yer almakta ve anayasa hkmlerine gre her trl hakka sahip bulunmaktadr.
BIBLIYOGRAFYA : Juan A. Alsina, La Inmigracion non to Vermont, Mukhtarat Europea, LebaBuenos Aires 1896; George Haddad, Mt

CALUT

(^^ )
Hz. D v d tarafndan ldrlen

rnce Golyat'n karsna kmak ister ve sapanyla att ta ile onu alnndan vurur, sonra da klla ban keser (I. Samuel, 17). J Ahd-i Atk'te Golyat'n ldrlmesiyle ilgili olarak elikili bilgiler vardr. Bir yerde Golyat'n Dvd tarafndan ldrld belirtilirken (I. Samuel, 17/5051) baka bir yerde Gatl Golyat' Elhanan'n ldrd (II. Samuel, 21/19) bildirilmektedir. te yandan Kitb- Mukaddes'in brnce nshas ile Bat dillerine yaplan evirilerinde, "Beytlahmli Elhanan Gatl Golyat' vurdu" denilirken Trke tercmesinde, "Beytlahmli Elhanan Gatl Golyat'n kardeini vurdu" denilmektedir. Bu son ifade Ahd-i Atk'in baka bir blmnde de yer almaktadr (I. Tarihler, 20/5). Ahd-i Atk Golyat' Filist (pelit-pelitm) diye takdim ederken slm kaynaklarda o Bbilli (Mes ud, I, 54) veya d ya da Semd kavimlerinin ahfadndan bir kii olarak gsterilmekte (Taber, I, 467), hatta Berberler'in kral olduu da nakledilmektedir (Mes ud, I, 56-58). Tarih ve tefsir kitaplarnda Clt'un kimlii ve Dvd'la mcadelesine dair sriliyyat trnde eitli rivayetler yer almaktadr ki bunlar Ahd-i Atk'teki kssaya benzer mahiyettedir.
BIBLIYOGRAFYA: Taber, Trh (Eb'1-Fazl), I, 467-474; Mes'd, Mrc'z-zeheb (Abdlhamd), I, 54-58; NKahire 1362/1943, XIV, I, 223-226; veyr, Hihyet'l-ereb,

nl bir sava.

Rutland 1916; Tawfk Da'un, Migrationa, Yankee, fi al-Arabi

Tlt'un (Saul) krall dneminde sriloullar'nn savatklar dman kavimlerden birinin reisidir. Kur'an'da bildirildiine gre sriloullar Hz. Ms'dan sonraki bir peygamberden, kendilerini Allah yolunda savaa gtrecek bir kral tayin etmesini istemiler, peygamberleri onlara Tlt'un kral olarak seildiini bildirmi, fakat sriloullar onun krallna itiraz etmilerdir. Bunun zerine peygamberleri onlara Allah'n Tlt'u kendilerinden daha stn kldn, bilgi ve kuvvetini artrdn, onun krallnn en belirgin almetinin ise dman elinde bulunan tabutu (ahid sand*) geri getirmek olduunu bildirmitir. Daha sonra Tlt kumandasndaki sril ordusu Clt ve ordusuyla savap onlar yenmi, Dvd da Clt'u ldrmtr (el-Bakara 2/246-251). Kur'n- Kerm'de Clt olarak adlandrlan bu kiinin ismi Ahd-i Atk'te Golyat eklinde gemektedir. Filist kavminden (br. pelitm) ve Gat ehrinden olan Golyat iri cssesi sebebiyle deta dev gibi tasvir edilmekte, onun Refam denilen ve devs csseleriyle mehur olan rkn bir bakiyesi olduuna inanlmaktadr (Tesniye, 2/11; II. Samuel, 21/19-20; I. Tarihler, 20/8). Golyat'n boyu brnce Ahd-i Atk'e gre 6 arn 1 kar (2,93 m.), Ahd-i Atk'in Yunanca tercmesine ve yahudi tarihisi F. Josephus'a gre ise 4 arn 1 kartr (2,03 m.) (I. Samuel, 17/ 4 ; Mangenot, DB2, III/1, s. 268). Kuand zrhn arl 5000 ekel tun (yaklak 60 kg.), mzrann ucundaki demirin arl ise 600 ekeldir (I. Samuel, 17/5-7). Kral Saul dneminde sril topran igal eden Filist ordusunda yer alan Golyat zorlu bir savadr. sril ordusu ile Filist ordusu kar karya geldiinde banda tun balk, zerinde pullu zrh, baldrlarnda tun zrhlar, omuzlar arasnda tun karg ve elinde mzra ile sril ordusuna meydan okuyarak onlar mbrezeye davet eder. Bu meydan okuma krk gn srer, fakat sril ordusundan hi kimse onun karsna kmaya cesaret edemez. Orduya katlan byk kardelerini ziyaret iin karargha gelen gen yataki Dvd bu durumu g-

al-Jadid, Sao Paulo 1922; Imre Fe-

renczi W. F. Wilcox, Interanitonal New York 1943; Wadi Dib, al-Shi'r al Mahdjar L'emigration al-Ameriki, libanaise,

I, New York 1929; Salom Rizk, Syrian

Beirut 1955; Elie Safa, Beirut 1960; Charles History of the Middle

Issavvi, The Economic The Arab Moslems tes Response of the United

East, 1800-1914, Chicago 1966; Abdo A. Elkholy, in the United States, New Sta1914Statistics Hationalism, Haven 1966; Roger R. Trask, The United to Turkish 1939, Minneapolis 1971; Historical States, Colonial

45-53; bn Kesir, Tefstrul-Kur'n,

Times to 1970

Elmall, Hak Dini, II, 827-837; E. Mangenot, "Goliath", DB2, 111/1, s. 268-269; Abdullah Aydemir, Tefsirde srtliyyt, Ankara 1979, s. 179203; B. Carra de Vaux, "Clt", A, III, 15; G. Vajda, "Dilt", El2 (Fr.), II, 417; B. O. H "Goliath", EJd., VII, 756-758.
ABDURRAHMAN KK

(haz. ABD Ticaret Bakanl Nfus Saym Blm), Washington 1971; Philip K. Hitti, The Syrians in America, New York 1974; a.mlf., 1492-1977, "Djliya", E/2 (ng.), II, 403-404; Beverly Turner Mehdi, The Arabs in America, New York 1978; Arabs in the Hew World (nr. Sameer Y. Abraham Nabeel Abraham), Detroit 1983; The Mslim America Community in North 1830(nr. E. H. Waugh), Edmonton 1983; Ottoman

H. Z.

Kemal H. Karpat, The Ottoman Population 1914, Madison 1985; a.mlf., "The

CAM

~1

Emigration to A m e r i c a 1860-1914", 1JMES, XVII (19851, s. 175-209; C. Umhau Wolf, "Muslims in the A m e r i c a n M i d - W e s t " , MW, sy. 50 (1960), s. 39-48; ME, XXXHI/4 (1961), s. 468470; Donald M. Reid, " T h e Syrian Christians, the Rags-to-Riches Story and Free Enterprise", IJMES, 1 (1970), s. 353-366; Sleyman S. Myang, "islam in the United States, R e v i e v s of Sources", JMMA, II (1980), s. 189-204; Al'Arabi; sy. 339, Kuveyt 1981, s. 164-183; Arif Ghayur, "Ethnic Distribution of American Muslims and Selected Socio - Economic Characteristics", JMMA, V (1983), s. 47-59; T. B. Irving, "Relations B e t w e e n Latin A m e r i c a and the islamic World", IC, LX (1986), s. 31-39.
S KEMAL KARPAT

Silisli kumun potas veya soda, kire ve bazan daha baka katk maddeleriyle birlikte eritilmesiyle elde edilir. Erimi haldeyken (1500-1600' C) akc olup daha dk sda (1100-1200' C) kolayca ekillendirilebilme zelliine sahiptir. Tamamen souduunda ise ok sert ve krlabilir bir yap kazanr. Sun camn tabiattaki karl kaya kristali ve obsidyen olarak grlr. Parlak siyah renkli volkanik bir madde olan obsidyen Neolitik ada ok ve mzrak ucu gibi aletlerin yapmnda kullanlmtr. Kaya kristali

38

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM ise hemen hemen renksiz ve yar saydamdr. Tamamen renksiz ve tam saydam olan en kaliteli trne necef denir; necef alar boyunca cam yapmclar iin ilham kayna olmu ve taklit edilmitir. Camn keif tarihi ve yeri kesin olarak tayin edilememekle birlikte ilk cam rnekleri milttan nce III. binyla kadar gider. Tarihlenebilen en eski eya kolye paralardr; cam kaplar ancak milttan nce XVI. yzyln sonlarndan itibaren grlmeye balar (Harden, s. 31). Asur, Nuzi ve Alalah gibi Bat Asya ehirlerindeki kazlarda ortaya karlan bu en eski cam kaplarn ilk yapmclar muhtemelen Mitanniler'dir (Goldstein, s. 35). Cam yapm, seramik kaplarn veya fayans eyann srla kaplanmas deneylerinin tabii bir sonucu olarak ortaya km ve byk bir hzla Dou Akdeniz lkelerine yaylmtr. Genellikle ili. Tutmosis'in (m.. 1504-1450) Bat Asya'daki istillar srasnda cam ustalarn toplayarak bu sanat Msr'a gtrd kabul edilir. Cam yapmnda en tannm Msr ehirleri Malkata, Lit ve Amarna'dr. Milttan nce XV-X1I. yzyllarda camclk doruk noktasna ulamtr. Bu erken dnemin i kalp ve mozaik cam rnekleri titiz ve stn bir iiliin rndr. kalp camn yaplnda bir ekirdek zerine cam liflerin sarlmas sz konusu olup ssleme amacyla da renkli cam iplikler kullanlr. Mozaik cam ise renkli ubuklardan kesilerek kalp iine yerletirilen paralarn frnlanma sonucunda birbirine yapmasyla meydana gelir. Milttan nce 1200 dolaylarnda Son Tun devri uygarlnn genel kyle camclk da geriler ve milttan nce X. yzylda Dou Akdeniz'in karanlk adan, kurtulmasndan sonra tekrar canlanr. kalp camlarn yan sra renksiz, yar saydam dkm kseler, vazolar ve alabastronlar da grlmeye balar. Dkm kaplar, kalbn iine kk cam paralarnn doldurulup frnlanmasyla elde edilir. Byk bir ihtimalle Anadolu'dan g eden Etrskler tarafndan Kuzey talya'da balatlan retim ok deiik ynlerde geliir. Akdeniz lkelerindeki i kalp eserlerde Yunan seramik formlar taklit edilir. Helenistik dnemin en sekin formlar ise kalba dklm ve arkta dekore edilmi kseler, mozaik cam ve reticelli kaplar ile altn varakl camlardr. Cam retimi Roma mparatorluu dneminde byk oranda artar. Dkm kaplarn yapm devam ederken Suriye-Filistin blgesinde milttan nce I. yzyln ortalarnda fleme teknii kefedilir. Bu teknikte piponun (fleme borusu) ucuna bir para scak cam alnr ve dndrlerek flenir; eer kalbn iine flenirse kabartma motifler elde edilir. fleme teknii giderek btn cam endstrisine hkim olur. Bat Roma mparatorluu'nun yklyla Avrupa'da cam sanat geriler; gelime douda Bizans ve Ssn dnyasnda devam eder. Bizans'ta dekoratif veya gnlk kullanma hitap eden kaplarn yan sra ss eyas, dz cam ve mozaikler retilirken Ssnler geometrik motifli kesme cam yapmnda ustalamlard. Ortaa'n Avrupa camlarnda ise harmann iyi temizlenememesinden ileri gelen zrler gze arpar. Almanya, Bohemya, Fransa, Belika, Hollanda ve Ren blgelerinde Frank camndan treyen "orman cam" yaygndr. Bu tr camlarn tipik zellii grimsi, yeilimsi veya kahverengimsi olmalardr. slm leminin erken dnemlerine ait camlar Ssn etkileri tar; sonralar yava yava daha zgn f o r m ve bezem e ekilleri ortaya kar. Bu yenilik Abbs ve Ftm camlarnda aka grlr. XIII-XIV. yzyllarda Memlk sultanlar tarafndan Halep, am ve Rakka'ya smarlanan yaldzl ve mineli cami kandilleri dnya camclnn en etkileyici rneklerindendir. II. Gyseddin Keyhusrev'in adn tayan bir Anadolu Seluklu taba da Memlk tiplerini hatrlatr. slm camlar Hallar tarafndan Bat'ya gtrlm ve byk bir hayranlk kazanmtr. 1400 yllarndaki Timur istils sonunda slm camclnn gerilemesine karlk Venedik camcl ilerler ve Venedik camlarndaki biimsel elemanlar XVII. yzylda btn Avrupa'ya yaylr. Yeni ve ar cam trlerinin bulunuuyla Venedik nemini kaybetmeye balar. Bohemya'da potasl karma kire katlarak elde edilen berrak ve dayankl cam oymaya ve derin kesmeye ok elverilidir. ngiltere'de George Ravenscroft potas kire karmna kurunoksit ilve ederek 1676'da "kurun cam'n bulur. Avrupa'nn dier lkelerinde ise XVIII. yzyln sonuna kadar kesme camn baarsz taklitleri yaplr. 1820'yi takip eden yllarda Bohemya'da "Biedermeier stili" grlr. Bu dneme ait mineli ve yaldzl renkli camlar veya kesmeli yahut arktral sarma camlar Fransz ve ngilizler tarafndan kopya edilir. Camclk alannda ngiltere ve Bohemya'nn XIX. yzyl ortalarndaki nderliini yzyln sonuna doru Fransa ele geirir; bu arada Amerika Birleik Devletleri de kendini gstermeye balar. Burmese, satin, amberina ve peach blow gibi yeni cam tipleri ortaya kar. "Art Nouveau"nun etkileri ise 1. Dnya Sava'na kadar srer. XX. yzyl camcl gerek fonksiyonel gerekse artistik alanda ok eitli kollara ayrlarak gelimeye devam eder.
Osmanllar'da C a m S a n a t . B e y k o z i.

Osmanl camclnn parlak devri de Bohemya'nn atlmyla ayn zamana rastlar. XIX. yzylda stanbul'da Beykoz civarnda ok deiik zellikler tayan cam eyann retildii atlyelerin kurulduu bilinmektedir. lk atlye 111. Selim zamannda (1789-1807), opal camn yaMaydanozlu trde Beykoz ist bir hac sisesi ile yine Beykoz isi bir sekerlik
(Trkiye i e ve C a m Fabrikalar! koleksiyonu!

pm tekniini Venedik'te renip stanbul'a dnen Mevlev dervii Mehmed Dede tarafndan kurulmutur. 21 Muharrem 1263 (9 Ocak 1847) tarihli Vekyi' Takvm-i gazetesinde de ncirky'de Bur-

sa Valisi Mustafa Nri Paa tarafndan Sultan Mustafa Vakf arazisinde kurulan 39

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM bir billr fabrikasndan sz edilir. Daha sonra Mustafa Nri Paa'nn ricas ile fabrikann ynetimi Darphne-i mire'ye devredilmi ve bana Darphne Nzn Thir Efendi getirilmitir. Beykoz camlarnn retildii dnemde bata Fransa ve Bohemya olmak zere Avrupa lkelerinden ok sayda Trk zevkine hitap eden cam eya satn alnmtr. Osmanllar'n beenecei trden camlarn yapm Avrupa'da "alla Turchesca" ve " la Turque" diye adlandrlan cam biimlerinin gelimesine yol amtr. Ayrca Beykoz atlyelerinde Avrupal camclarn da alt bilinir. Fakat retilen eserler btn inceliiyle Trk zevkini yanstr. En ok kullanlan formlar glbdan, ibrik, vazo, lledan, daldrma, ku, ekerlik, kse ve tabaktr; Beykoz ii tebihler de yaplmtr. Beykoz camlarndan bazlarnn kapak kulplar Mevlevi dervilerinin balklarna benzer. Beykoz ileri eitli gruplara ayrlr. Renksiz camlarn en tannmlar "maydanozlu" denilen trdr. Bunlar kesmeli olup zellikle maydanoz yapraklarn ieren yaldz bezemelidir. Ayrca eitli iek ve bitki motifleriyle mine dekor da grlr. Bu tip camlar arasnda klasik Beykoz formlarndan baka leenibrik, tabakl byk kseler ve byk ieler de yer alr. Renkli camlar kobalt mavisi, meneke rengi ve koyu mavi gibi renklerde olup saydamdrlar. Bezemelerinde sade yaldz veya hem yaldz hem de mine kullanlmtr. Opal camlar Beykoz ilerinin nemli bir blmn tekil eder. Bu tip cam XVI. yzylda Venedik'te, XVII. yzylda Almanya'da ve XVIII. yzylda da btn Avrupa lkelerinde yaygn olarak imal edilmitir. Osmanl mparatorluu'nda ise opal camlar XIX. yzylda, bu teknii Bat'da renmi Trk ustalar ve Trk atlyelerinde alan Batl ustalar tarafndan retilmitir. Bu camlar nceleri opal renginde olduklar iin opal cam adn almlardr; daha sonra ayn ismi tamakla beraber ok eitli renklerde yapldklar da grlmektedir. XIX. yzylda Fransa'da retilen bir tr camlara ise "opaline" ad verilir. Cam opalletirmek iin cam harmanna nceleri kirelemi kemik kl ve kalay oksit katlrken sonralar ok eitli maddeler kullanlmtr. Katk maddesinin lsne, ilemin uzunluuna ve sonuta meydana gelen kristallerin byklne bal olarak yar saydamdan tam mata kadar istenilen derecede opal cam elde edilir. Opal cam a doru tutulunca koyu turuncu yahut krmz renk verir. Bunlar da Beykoz tipi cam eya temel formlarnda retilmi olup onlar gibi sade yaldzl veya hem yaldzl hem de minelidir. Krmz Beykoz camlar ise renksiz camlarn krmzya boyanmasyla elde edilmitir. emiblbl. emiblbl camlara bu adn verilme sebebi kesin olarak bilinmemekle beraber fabrikann bulunduu yerin emiblbl adn tamas veya camn iindeki paralel izgilerin blbl gzndeki harelere benzetilmesi olabilir. Bu tr camlar da Beykoz ii grubuna girer. Trkiye'de emiblbl olarak tannan camlar ilk defa XVI. yzylda Venedik'te ortaya kar (Newmann, s. 116). Venedikli ustalarn bu gzel buluu yava yava Avrupa'nn btn lkelerine yaylr; Osmanl mparatorluu'nda ise XIX. yzylda nem kazanr. emiblbllerin yaplnda yle bir yol takip edilir; fleme piposu nce erimi cama daldrlp evrilerek ucuna cam toplanr. Potadan karlan cam darda biimlendirilir ve yeterli sya indirilir. inde renkli cam ubuklarn dizili olduu kalba sokulan fska (piponun ucundaki cam ktlesi) flenip iirilir ve ubuklarn scak cama yapmas salanr. Daha sonra pipo yeniden potaya daldrlarak ubuklarn zerine cam sarlr ve dndrlerek tekrar flenir. Bu tip camlar Venedik, Bohemya, Silezya, Hollanda, Belika, Fransa, spanya, Amerika Birleik Devletleri ve in'de de grlmekle beraber bunlarn Trk rnlerinden farkl olduu bilinmektedir.
esmiblb! bir srahi
(Topkap Saray Mzesi) e m i b l b l b i r k s e ( T i i r k ve i s l m E s e r l e r i M z e s i )

cere camlardr. Avrupa sanatnn kurun ereveli vitraylarnn geliiminde byk etkisi olan Bizans rnekleri yapm teknii bakmndan Osmanllar'mkinden farkldr. Bizans vitraynda geometrik biimli (keli veya yuvarlak) kk cam levhalar renklendirilerek, bazan da desenlerle bezenerek ahap, pimi toprak, ta veya kurun erevelere geirilmitir. Bizans vitray rneklerini veren en nemli yaplar Ravenna'da San Vitale Kilisesi, stanbul'da Pantokrator Kilisesi (Zeyrek Camii) ve Khora Manastr Kilisesi'dir (Kariye Camii). Seluklu ve Osmanl dnemlerine ait nakl pencereler, camlarn al ebekeler iinde yer almas bakmndan deiik bir zellik gsterir. Osmanl pencerelerinde bir adm daha ileri gidilerek ift caml bir dzenlemeye ulalmtr. Dilik denilen petek pencerede al bir ereve iinde renksiz ve geometrik kesimli camlar kullanlr. Bunlar yuvarlak, yumurta biimi ve filgz denilen ekillerdedir. Dtakilerin sade olarak yalnz renksiz camdan yaplmalarna karlk ieride renkli camlar kullanlmtr. Bu renkli cam paralar, revzen atmas denilen aldan dekoratif ebekelerin ilerine yerletirilir. Elde edilen nakl pencere erevesi pencere aklnn i tarafna taklr. Bunlarn desenleri ok deiik ve gz alcdr. Duvarlar kaln olduu iin i yzeye intibak ettirilen nakl camlarn d tarafnda duvar kalnl kadar bir boluk kalr. Boluun glgesi

Revzen-i menk. Bugnk ad vitray olan ve daha ok cami duvarlarnn i yzlerinde grlen bezemeli sabit pen-

40

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CM gnein durumuna gre cephenin mimarisini deitireceinden oraya cephenin yzeyi ile ayn hizada olmak zere ikinci bir al pencere geirilir. Bylece pencere aklklar biri ieriden dieri dardan iki ayr al ereve ile kapatlr. Nakl pencere camilerde, saraylarda ve hatta zel evlerde sslemenin ana elemanlarndan biri durumuna gelmitir. Sleymaniye Camii ve mareti'nin inaatna ait defterlerdeki kaytlarda, 1557 ylnda alan sanat erbab arasnda camc ustalarnn da (camgern) adlar verilmitir. Osmanl binalarndaki vitraylar dz ve kemerli pencerelerin her ikisinde de grlr ve u ekilde yaplr: nce sslenecek pencerenin aklndan biraz daha byk dz bir tahta levha hazrlanr. Yatay olarak yere konulan tahtaya renkli camlarn uygulanaca pencere aklnn ekli izilir. izgilerin stne kenarlklar aklarak bir ereve meydana getirilir ve iine de kompozisyonun deseni karlr. Daha sonra modelde belirtilen biim ve renklere gre camlar kesilir; bu camlar kenarlar alyla tutturulabilsin diye daha byke olur. Cam yerletirilecek yerler al pervazlarn kalnlnn yarsna kadar lleci hamuruyla doldurulur; al pervazlara tekabl eden yerler ise serbest ve ukurda kalr. lem farkl bir ekilde de yaplabilir: Levhann st belirli kalnlkta bir tabaka ile kaplanr ve desen kalb bunun stne alnr. Sonra al doldurulacak ksmlar bir bak yardm ile oyulur. Bylece birbiriyle balantl kanallarn ayrd topraktan bir adacklar serisi elde edilir. Bu adacklar cam paralarnn dz bir yzey meydana getirmesi iin ayn kalnlkta olmak zorundadrlar. Bundan sonra uygun ekilde kesilmi her cam paras yerine konur. Camlarn kenarlar toprak adacklardan aa yukar 1 cm. taar. Btn paralar yerlerine yerletirilince camlarn stne de toprak doldurulur. Altta bulunan kanallara uyacak ekilde stteki kanallarn kenarlar kesilir, dzenlenir ve ilerine sv al aktlarak kurumaya braklr. Al kanallar takip ederek btn boluu doldurur ve camlarn kenarlarn kavrar. Daha sonra toprak kaldrlr ve bir bakla yzey temizlenir. Belli ykseklikteki pencerelere konacak renkli camlarda amurdan adacklarn cidarlarn aydnln odaya giri asna gre ieri doru eik olarak kesmek gerekir. Daha ince ve ssl vitraylarn yaplmas iin baka bir yola bavurulur. Bu metotta motif sertlemi bir al tabakasn zel baklarla kazyarak elde edilir. Oyma ilemi bitince camlar modele uygun olarak yerletirilip aralarndaki boluklara hafife camlarn stne taacak ekilde sv al aktlr. Bu ksm al ubuklarn dier yzn oluturur. Hazrlanan pano daha sonra yerine oturtulur.
BBLYOGRAFYA: Takvm-i Vekayi', 21 Muharrem 1263; Y. Amic, L 'Opaline Paris stan(1550-

CM

( )
D i v a n iirinde eitli h a y a l l e r v e e d e b s a n a t l a r l a birlikte en o k k u l l a n l a n k e l i m e l e r d e n biri.

"ki barda" mnasnda olup kadeh, rtl, peymne, piyle, sgar, sarak, ayak, dolu kelimeleri de ayn anlamda kullanlr. Yapld maddeyi ve rengini ifade eden kelimelerle cm- zerrin, cm- zernigr, cm- la'ln, cm- ykt, cm- billr, cm- mn, cm- musaff, cm- ren, cm- te-reng, cm- gl-gn (gi-fm. gl-reng) gibi terkipler iinde yer alr. eklinden dolay at kula, deve taban, dostkn, hilli, rtl-i girn gibi adlarla tannan eitleri de vardr. Cm divan edebiyatnda daha ok iindeki iki ile birlikte sz konusu edilir. Renk ve ekil ynnden az, dudak, lle, gl, gne, hill ve n gz ile benzerlik kurularak ele alnr. Az ve dudak gzel sz, bse veya gl dolaysyla a ak arab sunan bir kadehtir. Her ikisinin rengi krmz olduundan leb (dudak) ile cm arasnda devaml bir mnasebet gzetilmitir. Gne ve hill de renk, ekil ve parlaklk yannda hi durmadan dnmeleri sebebiyle mecliste elden ele dolaan kadehe benzetilirler. "Hill" denilen kadeh eidi hillle benzerliinden dolay bu ad almtr. Kanl gz yalar araba tebih edilerek kullanldnda ortaya kan cm- em terkibiyle n gzleri de kadeh olarak hayal edilir. Bu mnasebet ayrca kadehlerin ilenip sslenmesiyle de ilgilidir. Zira n gzlerine, tpk kadehin zerine ss olarak izilmi ekiller gibi sevgilinin sreti veya hayali dm veya ilenmitir. Ayrca mest ve harap ettii iin gzellik de arap kadehine benzetilir. Ayak ekmek, ayaa dmek (veya drmek), ban ayaa salmak gibi deyimlerde "kadeh" anlamna gelen ayak kelimesi tevriyeli olarak kullanlr. Farsa'da ay "byk ayakl kadeh" demek olup Trke ayak kelimesinden bu dile girmitir. Buna bal olarak ayak seyri sz de hem gezinti hem de iki imek demektir. Tevriyeli kullanlarnda ok defa ayak ile ba arasnda tezat sanat da yaplr: "Ayaa d dilersen baa kmak / Bununla baa kt cm- sahb" (Hayal Bey). Cm gerek anlamda iindeki ikiden teye, mecazi olarak, kendisiyle sunul41

franaise

au XIXe siecle, Sanat, naat

1952; Celal Esat Arseven, Trk leymaniye lu, Trk of Glass, Roman Museum Camii Cam Sanat ve mareti ve Beykoz

bul 1970, s. 197-201; mer Ltfi Barkan, S1557), Ankara 1972, tr.yer.; Fuat B a y r a m o leri, stanbul Dictionary PreCorning Sarof Cam British Cam Trk 1974; H. Nevvmann, An and Early Roman of Glass, and lllustrated Glass in the

London 1977; S. M. Goldstein.

New York 1980; A. v. SalByzantine Glass from

dern, Ancient

dis, London 1980; D. B. Harden, Catalogue Greek and Roman ve Porselenleri, talogue Museum, Eserler kerman. Camclndan Glass in the British London 1981; N e d r e t Bayraktar, stanbul of Western Asiatic London Koleksiyonu, 1985; Glass in The zlifat Canav, ve Geleneksel

Museum,

stanbul 1982; D. P. Barag, Ca-

stanbul 1985; nder KAnkara 1985; a.mlf., XX11/66, stanbul 1992, Recent

C a m Sanal rnekler,

"Boazii Camclnn nl Eserleri: emiblbller", Trkiyemiz, s. 4 - 1 2 ; A. H. S. Megavv, " N o t e s o n Dumberton s. 3 3 3 - 3 7 1 ; Oaks Papers, Semavi

W o r k of t h e B y z a n t i n e Institute in istanbul", sy. 17, London 1963, Verrerie des en Jol'epoque 1969, TTK KaEyice, " L a

Turquie de l ' e p o q u e byzantine a T u r q u e " , Annales urnees Ortaa Sleymaniye Camii'nin mihrap duvarndan bir revzen-i menk Belleten, du 4 eme Congres Internationales Camcl de Verre,

Liege

s. 162-182; a.mlf., "Uluslararas B a l k a n l a r d a Sanat K o n f e r a n s " , XXXIX/153 (19751, s. 197-199; K. Otnder, " K u b a d - b d Trk Ankara r S Z L F A T ZGM 1965, s. Arkeoloji 237-247;

to-Dorn-Mehmed Dergisi, XIV/l-2,

z l a r 1965 Y l n R a p o r u " , SA, 1, 309-323.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CM duu tasavvur olunan kader, baht, ecel gibi baka eyleri de anlatmaktadr. eyyad Hamza'nn u beyti buna bir rnek tekil eder: "Ecel tutmu elinde bir ulu cm / Ki ol cmn ii dolu serencm". Tasavvuff mnada kullanldnda kadehe konulan arap ilh! ak, kadeh de n gnln veya mrid-i kmilin tlibe telkin eyledii "ismullah' ifade eder. Eski iirde cma bal olarak ok geen szlerden biri de "cm- Cem'dir (bk. CM- CEM). Cem'in bu sihirli kadehinin dnyada olan biteni aksettirmesi veya gstermesi sebebiyle cm kelimesi "cm- cihn-nm", "cm- cihn-bn", "cm- gt-nm", "cm- lem-nm" gibi terkiplerde "ayna" mnasnda kullanlmtr. "Cm- skender" de bunlardan biri olarak byk skender'e atfedilen mehur ayna anlamndadr. Fakat divan edebiyatnda daha ok "yne-i skender" ve benzeri terkipler halinde ge e r (bk. YNE- SKENDER).

deh), cm- cihn-nm (dnyay gsteren kadeh), cm- cihn-bn (dnyay gren kadeh), cm- gt-nm (dnyay gsteren kadeh) adlaryla da anlr. Daha ok efsanev ran hkmdar Cemd'e atfedilen cm- Cem'in kimin tarafndan icat edildii kesin olarak belli deildir. Cemd'den ran mill destan ehname'de genie sz edildii halde onun byle bir kadehi bulunduuna dair herhangi bir bilgiye rastlanmamaktadr. te yandan ayn eserde Keyhusrev'den bahsedilirken onun bu nitelikleri tayan bir kadehi olduu ve bu kadehin kullanld olay hakknda bilgi verilmektedir. ehname'ye gre ran'n nl pehlivanlarndan Gv'in olu Bjen, Efrsiyb tarafndan yakalanp bir kuyuya atlm, olunun hasretiyle yanp tutuan babas onu aramaktan midini kestii srada Keyhusrev kadehine bakarak Bjen'in bir kuyu iinde bulunduunu Gv'e haber vermi, Rstem de gidip onu kurtarmtr. arabn Cemd dneminde icat edilmesi ve VI. yzyldan itibaren Cemd'in Sleyman peygamberle kartrlmas bu kadehin Cemd'e mal edilmesine sebep olmu, devlere ve cinlere hkim olmak, havada seyahat etmek gibi olaan st olaylar her ikisinin de ortak zellikleri olarak grlmtr. ran destanlarnda bata Cemd olmak zere Keyhusrev'in de baehri saylan ve harabeleri gnmze kadar gelen Taht- Cemd (Persepolis), ayn zamanda Hz. Sleyman'n da baehri saylmtr. Cemd ve Keyhusrev rivayetini badatrmak iin kadehin Cemd tarafndan bulunduu, Keyhusrev'in de iine birtakm ekiller yaparak onu sihirli bir hale getirdii ileri srlmtr. Cm- Cem'de muhtemelen yedi yatay izgi bulunduu, kadehin dudan dedii ksmna yakn olan ilk izgiye hatt- cevr (eziyet izgisi) dendii, bu izgiye kadar iilen arabn insan yere ykt sylenir ( Burhn- Kt', II, 756; Burhn- Kt' Tercmesi, s. 246; Gyseddin, s. 160). Daha sonra srasyla hatt- Badd, hatt- Basra, hatt- ezrak, hatt- ek (veya hatt- Vereger), hatt- Kseger, hatt- Furudne gelir. Birok szlkte sadece isimleri geen bu terkiplerin nereden kaynakland ve ne anlama geldii bilinmemektedir. Kaynaklarda cm- Cem'in yne-i skender'le ayn olduuna dair bilgilere de rastlanr. Bu gr, her ikisinde de uzak-

ta olanlar gsterebilme nitelii bulunmasnn bir sonucu olarak ortaya km olmaldr. Edeb bir metinde cm- Cem yzk ve rzgr szleriyle birlikte geiyorsa Hz. Sleyman'la, sed ve b- hayat tabirleriyle birlikte ise skender'le, bunlarn dnda kullanlyorsa Cemd veya Keyhusrev'le ilgilidir. Cm- Cem tasavvuf metinlerinde "her trl ktlkten arnm tertemiz gnl ve ruh" anlamnda kullanlmtr. Sffler cm- Cem'i bazan Hz. Sleyman'la, bazan Attr'da olduu gibi Hzr ve b- Hzr'la ilgili gsterirler.
BIBLIYOGRAFYA: Mstevf, Trh-i Czde (Browne), s. 94; Kat' Muhammed Hseyn-i Tebrz, Burhn-

(nr. Muhammed Mun), Tahran 1342 h., II, 756; Burhn- Kt' Tercmesi, s. 246; Muhammed Mun, Mezdeyesn 'l-lut, ve Edeb-i Prs, TahGyran 1338 h., s. 445-446; Gyseddin, Murtazav, " C a m - C e m " , Neriyye-i DMF, I, 722; Dihhud, Luatnme,

Nawal Kishor, ts., s. 160; Minihr-i Dnike-

de-i Tebriz, sy. 1, Tebriz 1333, s. 9-38, 42-57; X, 66-69.

Divan iirinde cm ndir de olsa "cam" anlamnda da kullanlr. Bu maksatla zikredildiinde pencerelerinde cam bulunan evin aydnlk olaca belirtilir ve n kula sevgilinin kaps halkasna, gzleri de pencerelerin camlarna benzetilir.
BIBLIYOGRAFYA: Burhn- Kt' Tercmesi, s. 198; Levend, Diuan Edebiyat, s. 156-157, 336-342; A. Nihad Tarlan, eyh Divann Tedkik, stanbul 1964, s. 142, 165; Mehmed avuolu, liecti Bey Diuan'nn Tahlili, stanbul 1971, s. 47, 128, 170, 171, 210, 231; Harun Tolasa, Ahmed Paa'nn iir Dnyas, Ankara 1973, s. 136, 253-254, 258, 359, 412, 440, 446, 509, 512; Ceml Kurnaz, Hayli Bey Dvn (Tahlil), Ankara 1987, s. 157-158, 271, 361, 427, 450, 459; a.mlf., "Necati Be, A h m e d Paa, H a y l B e v e N e v ' Divanlarmdaki Tebih v e M e c a z Unsurlar", TKA, XXV/1 (1988), s. 137, 143, 147, 149, 151, 155, 159, 162, 163; Abdurrahman Gzel, "Sual v e C e v a p Y o l u y l a Tasavvufun Tarifi", a.e XXIII/1-2 (1985), s.
B CEML KURNAZ

TAHSN YAZICI

CM- CEM

ranl air E v h a d d d n - i Merg'nin

(. 738/1337-38)
L ahlk ve tasavvuf mesnevisi. J

733 Ramazannn Kadir gecesinde (10 Haziran 1333) tamamland kaydedilen yaklak S000 beyitlik bir mesnevidir. Yazld zaman byk ilgi gren eser bir ay iinde 400 nsha istinsah edilerek ok pahalya satlmtr. air eserini, mehur Cmi cu't- tevrh mellifi tarihi ve vezir Redddin Fazlullah'n olu Gyseddin Muhammed'e ithaf etmitir. Ba tarafnda lhanl hkmdarlarndan Eb Sad Bahadr Han (13161335) hakknda bir methiye vardr. Sennin Hadkat'l-haMka's da ve ayn vezinle yazlan Cm- tarznCem'-

CM- CEM
( r ^ )

de o tarihe kadar hibir ran airinin temas etmedii ahlk disiplin, beer mnasebetler, ocuklarn tahsil ve terbiyesi, hkimlerin vazifeleri ve tasavvuf esaslaryla ilgili hususlar son derecede baarl bir ekilde ele alnmtr. Cm- Cem'in yazma nshalarna ol-

Efsanev ran hkmdarlarndan C e m d ile Keyhusrev'e, ayrca H z . S l e y m a n ' a ve B y k skender'e atfedilen sihirli k a d e h .

ine bakld zaman dnyada olup biten her eyin grldne inanlan cm- Cem, ran ve Trk edebiyatlarnda cm- cihn-r (dnyay ssleyen ka42

duka sk tesadf edilmektedir. Eser Vahd-i Destgird (Tahran 1307 h.) ve Sad-i Nefs tarafndan (Tahran 1340 h.) neredilmitir.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CMASBNME
BBLYOGRAFYA : Rypka, HU, s. 2 5 4 ; FME, I, 2 5 2 - 2 5 6 ; G. M e redith-Ovvens, " A w h a d " , El2 (ng.), I, 764; DMF,

kpaazde'nin Tevrh-i l-i Osman', Ner'nin Cihannm's ve drs-i Bitlis'nin Het Bihit'indeki listelere dayanr. Cm- Cem-yn' ad geen tarihiler gibi II. Bayezid zamannda yazm olan Bayat Hasan eserini onlardan nce bitirmitir. Bu sebeple eser bilinen en eski silsilenamedir. Ayrca kaynann "Ouznme" olduunu belirtmesi, mahiyeti henz bilinmeyen Trk tarihinin bu en eski kaynandan krullah'n Behcet't-tevrih'i dnda nakillerde bulunan bir baka eserin mevcut olmay, Cm- Cem-yn'm deerini daha da arttrmaktadr. Mellif kendi zamanna kadar gelen Osmanl padiahlarnn her birinin ismini, bu isimlerin mnalarn, her padiahn ahsiyetini aklad gibi peygamberlerden, halifelerden, nl hkmdarlardan da sz eder. Bayt Hasan'n zellikle ensb ve tarih ilminde geni bilgi sahibi olduu anlalmaktadr. Cm- Cem-yn'\n ilk neri Ali Emr tarafndan "Nevdir-i Eslf Klliyat"nn beinci kitab olarak yaplm (1331), daha sonra Fahrettin Krzolu eseri sadeletirerek Nihal Atsz'n "Osmanl Tarihleri" serisi arasnda yaymlamtr (1949). Ali Emr neri, nirin Yanya vilyetinin Delvine kazasnda 1896'da bulduu, 1005 (1596) ylnda mellif nshasndan istinsah edilen bir yazmaya dayanmaktadr. Krzolu'nun nerinde ise yine Aii Emr tarafndan daha sonra bulunan, Millet Ktphanesi'nde kaytl (Tarih, nr. 203), 1008 (1599) ylnda istinsah edilmi baka bir nsha esas alnmtr.
BBLYOGRAFYA: Hasan b. Mahmd- Bayt, Cm- lu Fahrettin), Osmanl s. 3 7 1 - 4 0 3 ; Osmanl Dokuz Boy Trkleri Tarihleri Mellifleri, ue Osmanl Cem-yr (nr. Ali Emr), stanbul 1331; a.e. (nr. KrzoI, istanbul 1949, III, 2 9 ; Atsz, Sultanlar TaOs-

ORHAN

BILGIN

CM- CEM-YN ( ^ V f M
Bayat H a s a n b. M a h m d ' u n k a l e m e ald O s m a n l silsilenmesi.

_l

Mellif hakknda ok az bilgi vardr. Eserinden anlaldna gre Ouzlar'n Bayat boyundan olup uzun sre Tebriz'deki Dede mer Ren Dergh'nda bulunmu, 886 (1481) ylnda am haclaryla birlikte Hicaz'a gitmi, orada yazd bir Farsa gazel mnasebetiyle ehzade Cem'le tanmtr. Adn bu ehzadeden alan Cm- Cem-yr, mellifin yannda bulunduunu syledii bir "Ouznme"den Cem Sultan'n emriyle zetlenmi ve ona ithaf edilmitir. Eserde Osmanoulian'nn atalar ve Kay boyunun ileri gelenlerinden sz edilmi, Osmanl padiahlarnn eceresi efsanev bir ekilde Hz. dem'e kadar gtrlmtr. Mellif, Cem Sultan'n Msr'a dnmek zere olmasndan dolay eserini bir hafta gibi ok ksa bir srede tamamladn belirtmektedir. Daha sonra Msr'a giden Bayat Hasan, orada iken Cem'in Roma'da bana gelenleri renmi ve Cm- Cem-yn'\ tekrar ele alarak baz ilvelerde bulunmutur. Gnmze eserin her iki ekli de intikal etmitir. Behcet't-tevrih mellifi kruilah da Osmanl silsilesini bir "Ouznme"den almt. lk Osmanl tarihlerinin verdii silsilenamelerde Osmanllar'n Mvernnehir'den geldikleri belirtilir, ancak bu bilginin kaynaklar gsterilmez. Daha sonraki silsilenmeler ise genellikle

ve hakm diye nitelendirilen Vezir Cmasb'n verdii cevaplardan oluan, Pehlevce yazlm yaklak 500 beyitlik bir risledir (Gr.IPh., II, 110; Rzzde-i afak, s. 53). Bu soru ve cevaplarda eitli din ve ahlk konular ele alnm, Keymert'ten Lohrasb'a kadar olan dnemin tarihi ve ran hkmdarlarnn efsaneleri anlatlmtr. Rislenin son ksmlarnda ran lkesinin geleceinden ve Zerdt dinindeki vaadlerden sz edilmitir (DMF, l-II, 725). Eser Yeni Farsa'ya da evrilmitir (Ferheng-i Frs, V, 419). Farsa kaleme alnan bir baka Cmsbnme ise Nasrddn-i Ts'nin (. 672/1274) gizli ilimlerden bahseden "yldznme" trnde otuz beyitlik mesnevisidir (bk. Sleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 4795, vr. l b ). Trke'de manzum ve mensur birka Cmasbnme tercmesi mevcuttur. Bilindii kadaryla bunlarn ilki, Ahmed-i D'nin (. 824/ 1421'den sonra), Nasrddn-i Ts'nin ayn adl eserinden biraz genileterek yapt eviridir. Yetmi beyit olan mesnevi Farsa'snda olduu gibi "feln / feln / feln / fel" kalbyla kaleme alnmtr. smail Hikmet Ertaylan iki nshadan faydalanarak eseri eski harflerle yaymlamtr (Ahmed-i Df Hayat ve Eserleri, s. 75-78, 144-154). Trke'deki en nemli Cmasbnme evirisi, XV. yzyl airlerinden Ms Abdi'ye aittir. Kaynaklarda hayat hakknda yeterli bilgi bulunmayan Abdi, II. Murad devri airlerinden olup eserinde adn Ms, mahlasn Abdi olarak vermektedir (vr. 4 b -5 a ). Cmasbnme'yi 11. Murad'n istei zerine kaleme aldn syleyen Abdi (vr. 5a, 118a), onu ayn ad tayan bir kitaptan nazmen tercme ettiini bildirmekte (vr. 16a), fakat eserin asl ve dili hakknda bilgi vermemektedir. Muhtemelen Farsa mensur bir Cmsbnme'den tercme edildii belirtilen (Kocatrk, s. 219) Abdi'nin eseriyle Farsa Cmsbnme'ler konular bakmndan birbirinden olduka farkldr. Bu husus, Abdi'nin eserini baka bir kaynaktan faydalanarak kaleme alm olabileceini dndrmektedir. Nitekim Gibb, bunun Bin Bir Gece Masallar'ndaki "Ylanlar Kraliesi" hikyesinin manzum tercmesi olduunu (HOP, I, 432), M. Mlikoff ise Taber tarihinden alndn ileri srmektedir (JA, s. 453). Ancak Abdi, Tevrat kaynakl olan ve sonradan slm ekle sokulan Cmasbnme'nin konusunu daha geni bir biimde nazma ekerken eserine pek ok telif unsuru da katmtr. 43

rihi, stanbul 1939, s. 27; Babinger (ok), s. 3 4 ; Paul Wittek, " D e r S t a m m b a u m d e r m a n e n " , si, XIV (1925), s. 9 4 - 1 0 0 ; T A V , 441.

A? j u K i v - j

ABDLKADR

ZCAN

CMASBNME
| iuljv >Ul>. ) Divan edebiyatnda k l a s i k m e s n e v i k o n u l a r n d a n biri,

. cS"n

^Ik^r.slkt

vi'J^iljIil^JUji^fJjVu^ L_ Cm- Cem-yr' in ilk sayfas


(iMillet K t p . . T a r i h . nr. 2 0 3 )

X V . yzyl airi M s A b d i ' n i n b u k o n u d a k i m a n z u m eseri. _l

lk rneklerine Farsa'da rastlanan Cdmsbnme'lerin asl, Keynler'den ah Gtasb'n kinat ve yaratlla ilgili sorularna, ran mitolojisinde ileri grl

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CMASBNME Abdi Cmasbnme'yi Bandrma'nm

Aydnck kasabasnda bir ylda kaleme alm ve 833'te (1429-30) tamamlamtr. 5122 beyitten meydana gelen mesnevi "filtn / filtn / filn" kalbyla yazlmtr. Eserde ayrca aruzun deiik kalplaryla yazlm seksen sekiz beyit tutarnda on drt gazel vardr. Cmasbnme'e bundan baka mesnevi tarznda bir tevhid, bir na't, biri Sultan II. Murad, dieri Sadrazam Hoca Mehmed Paa iin sylenmi iki methiye ile gazel eklinde bir de mersiye yer alr. Dnyl peygamberin olu Cmasb'n bandan geenleri ve ahmaran'n (h- Mrn) yannda geirdii gnleri anlatan Cmasbnme, i ie girmi birka hikyeden meydana gelmektedir. Bunlar Bulkya, ah Sahre, Kaf da. Cihan ah, Mrg ah, ah Peri, Gevhernign Kalesi, ems Bn, Kigal Hind ve Giriftr- ehriah hikyeleridir. Masal unsurlarnn hkim olduu eserdeki ana hikyenin konusu yledir: Dnyl peygamber kinatn btn srlarn bilen, her derde are bulan hikmet sahibi bir kimsedir. leceine yakn hikmet dolu kitabn, doacak ocuuna bydkten sonra vermesi iin hanmna teslim eder. Dnyl'n lmnden sonra doan oluna Cmasb ad verilir. Cmasb yedi yana girince annesi onu mektebe gnderir; fakat Cmasb bir harf bile renemez ve herhangi bir sanatta da baar salayamaz. Bunun zerine dadan odun getirip satmaya balar. Bir gn arkadalaryla ktklar dada yamur dolaysyla bir maaraya snrlar ve burada bal dolu bir kuyu bulurlar. Kuyuya inen Cmasb'a arkadalar ihanet ederek bal alrlar ve onu kuyu dibinde brakp giderler. Kuyuda at bir delikten yerin altna giren Cmasb bir sarayla karlar. Buras ylanlar lkesidir. Ancak ylanlarn ah ahmaran kendisine iyi muamele eder ve ikramda bulunur. Cmasb bandan geenleri anlatr, ahmaran da ona Bulkya hikyesini nakleder. Daha sonra Cmasb ahmaran'dan kendisini yurduna gndermesini rica eder. ahmaran, grdklerinden hi kimseye bahsetmemesi artyla onu bal kuyusundan dar karr. Bu srada lkenin hkmdar olan Keyhusrev ok hastadr. Hastalna ahmaran'n etinden baka hibir eyin are olamayacan renen hkmdar Cmasb'dan ahmaran'n yerini sylemesini ister. O da ldrlecei korkusu ile srrn aklar. ahmaran tlsmla yakalanp ldrlr ve etinden yaplan illa hkmdar kurtulur. Bu arada Cmasb ahmaran'dan rendii ve babasnn kendisine brakt kitaptan edindii bilgilerle btn dnyann srlarna vkf byk bir hakm olur. Cmasbnme'nin yurt ii ve yurt d 427; Koyun olu Mzesi Ktp., nr. 11.398 stanbul Arkeoloji Mzesi Ktp., nr. 237 Millet Ktp., Ali Emr, Manzum, nr. 1202 stanbul Belediyesi Atatrk Kitapl, Osman Ergin, nr. 587; Biblioteca Apostolica, Barb. Orientale, nr. 103 IMevln Mahm d tarafndan XV. yzylda istinsah edildii anlalan bu nsha mevcut yazmalarn en eskisidirl; Bibliotheque Nationale, nr. 1363; British M u s e u m , Add., 24.962; Oxford Bodleian Ktp., nr. 2086; Biblioteca Vaticana, Turco, nr. 52.156; Leiden Ktp., nr. 1558 vb.). Sade ve akc bir slpla kaleme alnan, Arapa, Farsa kelimelere az yer verilen Cmasbnme'de halk syleyiine ve deyimlere olduka sk rastlanr. Kelime hazinesi ve dil bilgisi bakmndan Eski Anadolu Trkesi'nin zelliklerini tayan eser zerinde erif Ali Bozkaplan bir doktora almas yapmtr (bk. bibi ). Trke'de D ve Abdi'nin Cmasbnme'lerinden baka bir ksm Abdi'nin eserinden faydalanlarak yazlm, yer yer ondan alnm baz manzumeler ihtiva eden mensur Cmasbnme'ler de vardr ( Ktp., TY, nr. 9542 11159/1746 tarihli|; stanbul Belediyesi Atatrk Kitapl, O s m a n
1
r

t**

Cmasbnme'n in manzum nshalarndan birinin ilk ve son sayfalar


(Millet K t p . , Ali Emr, Manzum, nr. 1 2 0 2 )

ktphanelerinde pek ok yazma nshas bulunmaktadr (Ankara Cebeci Halk Ktp., nr. 239 [ba ve s o n u eksik, 2863 beyitlik bir nshal; TTK Ktp., nr. 429; Atatrk niversitesi Ktp., Seyfettin zee, nr.

Ergin, nr. 161). Bunlardan

1196'da (1780) Yazc ksz'n kopya ettii ve yalnz Cihan ah'n maceralarn ihtiva eden nshada hikye Abdi'ninkinden daha geni biimde anlatlmaktadr {Kocatrk, s. 219). 1911 ylnda Ah-

s^jicnj uJffi^-at^^yi

t
4i

' " ' . " t !' r.

. ,.'

'.'

r-r^-r

iiHf'

med adl bir halk airi tarafndan derlenen Mntzet'lHikyesi emsl / ahmaran ise Abdi'nin mesnevisinden k-

'H'v.

-j's'r

iA<-Ai/

saltlmtr (a.g.e., s. 219). Ayrca halk arasnda dolaan ve "ahmaran" adyla


Cmasbnme' mensur nshalarndan nin

bilinen hikyeler de (S. Abdullah Himmetzde, ahmaran Hikyesi, stanbul 1333; Sleyman Tevfik, ahmaran [Hikyesi], stanbul 1341) Cmasbnme'den mitir. zetlen-

^.^l^lfiL-Jut^IjJ^l/taUlfttiJii^

birinin iki safyas


( Ktp.. T Y . nr. 9 5 4 2 )

44

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CMEKYYE BBLYOGRAFYA:
Abd, Cmasbnme, Frst, V, 4 1 9 ; stanbul Belediyesi AtaFerheng-i Cmsbntrk Kitapl, O s m a n Ergin, nr. 5 8 7 ; Nasrddn-i Ts,

Cmedar kelimesi Memlk devlet tekiltnda cemdr (cemdriyye) eklinde kullanlmtr. Sultann muhafz birliine mensup kleler arasndan seilen cemdrlar hkmdarn elbiselerine nezaret eder ve alaylarda sultann arkasnda bir boha tarlard. Ayrca hkmdarn baka hizmetlerini de grr ve hkmdar uyuyuncaya kadar yanndan ayrlmazlard. Uyuduktan sonra da kapsnda sra ile nbet tutarlard (Kalkaend, IV, 49). Cemdrlarn emr veya reisine "re's nevbeti'l-cemdriyye" denilirdi. BBLYOGRAFYA:
Nizmlmlk, Siysetnme 134, 2 7 0 ; Eflk, Ariflerin Sbk, Mu'dun-ni'am hu'l-a'a, tlht- Medhal, l Devlet ve (Kymen), s. 133II, 3 2 1 ; ubSelcmbd'n-nikam, Menkbeleri,

nen bu vazifeler aylk olarak veriliyorsa cmekiyye veya rzk, alt aylk veya yllk olarak veriliyorsa at adn alr. Btn vazifelerde olduu gibi cmekiyye adyla denenler de verilen ahsn durumuna, ayrca verili sebebine gre hukuk adan ayr ayr nitelendirilmektedir. Cmekiyye bir hizmet karl veriliyorsa hukuk bakmdan bir cret mahiyetindedir. Hizmet karl deilse ya fakirlere verilen sadakadr, yahut sz konusu tahsisat vakfedenin art gerei bir hizmet karl olmadan zengine verilir ki buna da sla ad verilir. Osmanl uygulamasnda daha ok bir hizmet karl olmadan verilen aylk maa ve tahsisatlara cmekiyye denilmitir. Ancak fkh kitaplarnda byle bir ayrm yaplmamaktadr. slm hukukundaki bte esaslarna gre devlet bakan, kayna cizye, hara ve benzeri eyler olan gelirler faslndan (beytlml-i harc) uygun grd kimselerle ihtiya sahibi kiilere (askerler, limler, fakirler) aylk, alt aylk veya yllk olarak belli bir tahsisatta bulunabilir. Bu tr tahsisatn aylk olanlarna da vakflardan yaplan demelerde olduu gibi cmekiyye veya rzk, dierlerine ise at denilmitir. Osmanl uygulamasnda Hz. Peygamber'in neslinden gelen seyyid ve eriflere, son zamanlarda ise Osmanl sllesinden gelenlere bu eit tahsisatlar ayrlmtr.

me, Sleymaniye Ktp., A y a s o f y a , nr. 4 7 9 5 ; Ahm e d - i D, Cmasbnme, 291-299; Gibb, HOP, Ed.Fak., Trk DiI, 431-440; Cr.Ph., II, li v e Edebiyat Seminer Kitapl, nr. 4028, s. 110; Ergun, Trk l. Trk Edebiyat airleri, I, 183-186; Kpr-

Tarihi, s. 3 5 7 ; a.mlf., " A n a -

dolu'da Trk Dili v e Edebiyatnn T e k m l n e U m u m i Bir Bak", YT, 1/5 (1933), s. 3 7 9 ; smail H i k m e t Ertaylan, Ahmed-i ve Eserleri, biyat yat Tarihi, Tarihi, D Hayat EdeEdebistanbul 1952, s. 73-79, 1 4 4 - 1 5 4 ; s. 2 1 6 - 2 2 0 ; Levend. Trk s. 126; zee, Katalog, Edebiyyt-

Banarl, RTET, I, 4 7 8 - 4 7 9 ; Kocatrk, Trk

IV, 1 6 2 3 ; ran, TahII.

Rzzde-i afak, Trh-i Murad Devri Mesnevileri

ran 1352 h., s. 5 3 ; m i l elebiolu, Sultan

(doentlik tezi, 1976), Ca-

Erzurum Atatrk niversitesi slm limler Fakltesi, s. 2 7 2 - 2 9 1 ; erif Ali Bozkaplan, masb-name: yon-Sz Dil zellikleri-Ksm Dizini Transkripsi-

Beyrut 1 4 0 7 / 1 9 8 6 , s. 3 4 - 3 5 ; Kalkaend, Dvn-yi Devre-yi Gaznev ve

IV, 44, 49, 6 0 - 6 1 ; Hasan Enver, I-

( d o k t o r a tezi, 1989), nn niNe-

ki, Tahran 1355 h./1936, s. 2 6 ; Uzunarl, s. 35, 2 2 8 - 2 2 9 ; Reat Gen, Tekilt, ve Zaman, KarahanAnkaTarihi, El2 stanbul 1981, s. 2 2 8 - 2 2 9 ;

versitesi Sosyal Bilimler Enstits; a.mlf., " A b d v e C m a s b - n m e s i " , Prof. Dr. Osman dim Tuna Armaan, Malatya 1989, s. 11-20;

M. A l t a y Kymen, Alparslan

M. Mlikoff, "Sur L e J a m a s p n a m e " , JA, CCXLI1 (1954), s. 242-243, 4 5 3 ; TA, 1, 3 1 ; XXXII, 109; TDEA, I, 9, 10; DMF, I-II, 725; Gnay Kut, " A h m e d - i D " , DA, II, 57.
LAL MUSTAFA ERKAN

ra 1983, 1 1 , 32, 3 4 ; smail Yiit, slm 88; TA, IX, 2 5 2 ;

stanbul 1991, VII, 192, 2 1 0 ; " C e m d r " , A, III, D. Ayalon, " D j a m d r " , m
M AYDIN TANER

(ng.), II, 421.

CMEDAR
(jb.uk. ) B a z s l m devletlerinde h k m d a r n elbiselerine nezaret eden ^ s a r a y grevlisi. ^

CMEGH

D o u h a m a m mimarisinde h a m a m a g i r e r k e n elbiselerin k a r l p brakld, c m e k n d a denilen s o y u n m a yeri

Farsa cme (elbise) ve dr (tutan, sahip olan) kelimelerinden oluan bu tbire Karahanllar, Gazneliler, Seluklular gibi slm devletlerinin saray tekiltlarnda rastlanmaktadr. Ortaa'da hil'at vermek saraylardaki en yaygn ve en eski detlerden biriydi. Bu maksatla yaplan ve iinde kumalarn ve hazr elbiselerin bulunduu cmehne ad verilen odalar vard. Hil'at verilmek istenen kii iki hcib tarafndan bu elbiselerin bulunduu odaya gtrlr ve kendisine uygun bir elbise (hil'at) giydirilirdi. Cmedarlk saraydaki nemli grevlerden biriydi. Hkmdarn elbiselerine bakmakla ykml olan cmedarlar onun elbiselerini giyip karmasna da yardmc olurlard. Bunlar arasnda terfi ederek nemli mevkilere ykselenler de vardr. Mesel Gazneli Mesud zamannda cmedar olan hcib Yark Tomu daha sonra ordu kumandanlna kadar ykselmiti.
F

(bk. HAMAM).

Cmekiyye slm hukukundaki mcerred haklar grubuna girer. Bu tr haklarn bakalarna bedelli veya bedelsiz olarak devredilip edilemeyecei hukukular arasnda tartlmtr. Hanefler'in bir grubu ile dier slm hukukular bu eit haklarn, dolaysyla cmekiyyelerin bakasna devredilemeyeceini, me-

CMEKYYE
( 3_5COWI )

Vakflardan veya devlet btesinden verilen aylk a n l a m n d a kullanlan b i r s l m h u k u k u terimi.

sel satm akdine konu tekil edemeyeceini belirtmilerdir. Baz Hanef limleri ve zellikle Osmanl hukukular ise cmekiyyenin de iinde bulunduu bu tr haklarn bedelli veya bedelsiz olarak bakasna devredilebileceini (nzl ani'lvezif, fera) kabul etmilerdir. Bilhassa sadaka ve sla mahiyetindeki cmekiyyelerin buna dahil edilmemesi gerektiini savunan grlere ramen, 1295 (1878) tarihinde sz konusu haklarn devredilebileceini destekleyen resm bir karar da karlnca, cmekiyyeler birer ek gibi tedavl etmeye balam ve vakflarn bozulmasnda bu uygulamann da byk tesiri olmutur. 45

Farsa'da "elbise paras; hizmetilere verilen cret, maa" anlamlarna gelen cmeg kelimesinin Arapalatrlm eklidir. Maal kiilere de cmeg-hr denilmektedir. Cmekiyye slm hukukunda ve zellikle Osmanl uygulamasnda bir hukuk terimi olarak devlet hazinesinden veya bir vakfn gelirinden genellikle aylk eklinde verilen maa ve tahsisat mnasnda kullanlmtr. Vakfn gelirinden vakf grevlilerine

veya vakftan faydalananlara (mevkufun aleyh) verilen maa ve tahsisatlara vazife ad verilmektedir. Mretteb de de-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CMEKYYE BBLYOGRAFYA:
Burhn- Kt' Tercmesi, Lgat, I, Tekmile, s. 8 2 ; I, 639, 6 4 0 ; OsMihyet'l'lm's-skn, Farsa-Trke

nrd (BA, MD, nr. 6, s. 135; nr. 9, s. 14). Topkap Saray'ndan baka Edirne Saray, Eski Saray, Galata Saray ve brhim Paa Saray'nda da acemilerden amarc olarak hizmet eden grevliler vard (BA, MD, nr. 64, s. 42, 44, 139). Buralarda belirli sre alan amarclar kapkulu ocaklarna verilirdi. Topkap Saray'nn amarhanesi imirlik* tarafnda bodrumda idi. amarc ustann dairesi de bu civardayd. Klasik dnemde Harem halknn amarlar ta tekneler iinde ykanrd. XIX. yzylda sarayn Dolmabahe'den Yldz'a tanmasndan sonra amar ykama usulnde de baz deiiklikler olmutur. II. Abdlhamid zamannda padiahn amarlar beyaz elbiseli amarc kalfalar tarafndan gm leenler iinde ykanr, ykanan amarlar bahede sadece padiaha ait amar iplerinde kurutulur, daha sonra da yine amar kalAHMET AKGNDZ

birinin tenkit edilmi olmasn {Mecma"u'z-zeua'id, II, 46) gz nne alarak bu rivayeti ihtiyatla karlamak gerekir. Bununla beraber baz hadis senedlerinde geen ifadelerden, bu tabirin tbin dneminde kesin olarak kullanldn sylemek mmkndr. Eb mer el-Kindfnin el-Vlt mescidlerdeki ve'l-kudt'mda kaz kadlarn faaliyetlerinden

manl T e m y i z M a h k e m e s i Karar (I. HD), Cerde-i Adliyye, nr. 2355-2369; Nveyr, ereb, VIII, 205, 218, 2 1 9 ; Zerke, hu'l-', el-Bahr, z'ir

cid, Kahire 1403/1982, s. 397; Kalkaend, ubIII, 453, 455, 460, 519; IV, 41; V, 140; V, 2 4 7 - 2 4 8 ; a.mlf., el-Ebh ue'n-neamz'uyXI, 42, 3 2 2 ; XIII, 100; XIV, 3 9 8 ; bn Nceym, (nr. A b d l a z z M u h a m m e d el-Vekl), Kastanbul 1290, s. 3 1 3 - 3 1 4 ; bn biIV, 434, 5 1 7 - 5 2 0 ; Dede ft emuli beytilml Slve merifih, - sunf ft ahkm'

hire 1 3 8 7 / 1 9 6 8 , s. 2 0 1 ; Hamev, ni'l-be'ir, dn, Redd'l-muhtr, ve aksmih

bahsedilirken "el-mescid'l-cmi'" tabirine yer verildii halde zeylinde zaman zaman sadece "el-cmi'" ifadesinin gemesi, hicr IV. (X.) yzyln balarnda "cami" kelimesinin t e k bana kullanlmaya balandn gstermektedir. Daha sonra, iinde cuma namaz klnan ve hatibin hutbe okumas iin minber bulunan mescidler cami, minberi bulunmayan yani cuma namaz klnmayan kk mbedler ise sadece mescid olarak anlr olmutur. V. (XI.) yzyl hukukularndan Mverd ve Eb Ya'l da bu ayrm aka belirtirler. Ancak Mescid-i Harm, Mescid-i Nebev, Mescid-i Aks ve genellikle mezhep imamlaryla ileri gelenlerinin kabirlerinin bulunduu camilere de mescid denilmektedir. Mescid, Arapa'da "eilmek, tevazu ile aln yere koymak" mnasna gelen scd kknden "secde edilen yer" anlamnda bir mekn ismidir. Secde namazn rknleri iinde en nemlisi, Kur'n'a gre insann daha ilk yaratlnda ahit olduu bir hrmet ifadesidir (el-Bakara 2/34). Hz. Peygamber'in bildirdiine gre kulun Allah'a en yakn olduu an secde andr (Nes, "Tatbk", 78). Kur'n- Kerm, hadisler ve ilk slm kaynaklarnda cami karlnda mescid kelimesi gemektedir. Bu kelimenin Sm kkenli dillerde telaffuz ve anlam bakmndan benzerleri vardr. Mesel milttan nce V. yzyla ait olduu tesbit edilen yahudi Elephantine papirslerinde kelime "ibadet yeri" anlamnda gemektedir. Milttan nce I. yzylda yaayan

b. Bah b. brhim, Risle ve ahkmih

leymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 3560, vr. O ' 1 1 " ; Ali Haydar, Terttb's vukf, stanbul 1340, md. 115; Bilmen, Kamus2, Lgat TatbiHussain

IV, 2 9 1 ; Hilmi Ergne, Trk Hukukunda ve Istlahlar, gndz, slm katnda Hukukunda ve Osmanl

stanbul 1973, s. 7 5 ; A h m e t A k Ankara 1988, s. 268(ng.), II, 4 1 3 - 4 1 4 ; el-Kms'l-

Vakf Messesesi,

269, 272-273, 4 3 3 ; Pakaln, I, 2 5 6 ; Mons, " D j m a k i y y a " , El2 Dihhud, Luatnme, slmt, I, 564. rn
IFFIL

X, 9 7 - 9 8 ;

falar tarafndan tlenir ve hnkr dairesinde grevli drdnc hazinedara ise Seferli teslim edilirdi (Osmanolu, s. 87). Enderun halknn amarlarn Kouu *nun i olanlar ykard.

CMEYN

Osmanl saraylarnda amarlar y k a m a k l a grevli olan kimselere verilen a d .

BBLYOGRAFYA:
BA, MD, nr. 6, s. 135; nr. 9, s. 14; nr. 64, s.

42, 44, 139; T S M A , D 2233, 7992, 8075, 9385, 9917, 10.052; Uzunarl, Kapukulu Ocaklar, Tekilt, s. TopkaUluay, I, 58, 118, 138, 4 0 1 ; a.mlf., Saray p Saray'nda Harem, Yaam (trc. Perran

Farsa cme (elbise) ve y (ykayan) kelimelerinden yaplm olan cmeyun oul eklidir. Trke'de kullanlan amar kelimesinin de buradan geldii kabul edilmektedir. Harem'e ait amarlar ykayanlara cmeyn- hssa, bunlarn mirine "cmey usta" veya "amaraba", bunun maiyetindeki kalfalarn en kdemlisine "ikinci" denirdi. amarcbann emrinde amarclarla "mteferrika" denilen amarc mstahdemler vard. XVIII. yzyln ortalarnda amarcbann yevmiyesi 12 ake idi. Has Oda kadrolarnda boalmalar olursa gmcba ve pekir aas ile birlikte amarcba da oraya nakledilirdi. amarc usta uzun etekli entari giyerdi. Belirli maandan baka yln belli zamanlarnda yaplan baz balardan ve giyecek yardmlarndan da faydalanrd. 1 1 1 . Ahmed zamannda (17031730) cmey ustaya 100 kuru yardm yaplm, 1786 ylnda ise "hatab-bah" adyla 85 kuru odun paras ihsan edilmiti. teki ustalar gibi bunun da emeklilik hakk vard. amarclar arasnda bo yer olursa amarc kirdlerinin kdemlileri amarc olurdu. Onlardan boalan kadrolara da acemilerden nefer al46

14, 303, 401, 4 6 0 - 4 6 1 ; J. B. Tavernier, stanbul 1984, s. 29, 7 6 ; M. aatay A y e Osmanolu, Babam Saray, Sultan

stnda),

Ankara 1985, s. 34, 133-134, 140-141; Abdlhamid, Topkap

stanbul 1986, s. 8 7 ; R. E k r e m Kou, m a r c Ba", st A


E

stanbul, ts., s. 129-130; a.mlf., " a VII, 3 6 9 8 ; Pakaln, 1, 252,


ABDLKADR ZCAN

CAMI

I. DN ve SOSYOKLTREL TARH II. MMAR TARH III. DN HKMLER I. DN ve SOSYOKLTREL TARH A ) Cami ve Mescid Kavramlar. Arapa cem' kknden treyen, "toplayan, bir araya getiren" anlamndaki cmi' kelimesi, balangta sadece cuma namaz klnan byk mescidler iin kullanlan el-mescid'1-cmi' (cemaati toplayan mescid) tamlamasnn ksaltlm eklidir, "elMescid'I-cmi'" tabiri, Tabernfnin bir rivayetine gre bizzat Hz. Peygamber tarafndan kullanlmtr (el-Muccem'l-evsat, I, 143). Ancak hadisin rvilerinden
J

ve "ldeniz yazmalar" kendilerine izfe edilen Essenler de ibadet yerlerine mescid diyorlard. Zeccc, Hz. Peygamber'in, "Yeryz bana -teyemmm iin- temiz ve mescid klnd" hadisini delil gstererek ibadet edilen her yerin mescid olduunu syler. "lerinde Allah'n adnn anld mescidlere girmeyi yasaklayan ve onlar tahribe alandan daha zalim kim olabilir?" (elBakara 2/114) yetini de, "Allah'n dinine muhalefet edenden daha zalim kim olabilir?" eklinde aklar ( Lisn'l-'Arab, "scd" md.). Kur'an'da, "iinde Allah'a iba-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM det edilen yer" eklindeki genel anlamyla mescid Ehl-i kitab'n mbedleriyle beraber zikredilmektedir: "Allah insanlarn bir ksmn bir ksmyla defetmeseydi her halde manastrlar, kiliseler, havralar ve mescidler yklp giderdi ki buralarda Allah'n ad ok anlr" (el-Hac 2 2 / 40). bn Haldn da kelimeyi, hangi dine ait olursa olsun, genel olarak ibadet yerleri iin kullanmtr (Mukaddime, s. 635). Herhalde bundan dolay ashaptan bazlar Ehl-i kitab'n mbedlerinde namaz klmakta bir mahzur grmemilerdir. ekindikleri nokta ise Tevrat'n da buralarda bulunmasn yasaklad resim ve heykellerdi (bk. Buhr, "alt", 54). Mescid kelimesi Kur'an'da tekil ve oul olarak, ayrca sfat tamlamas eklinde birok yerde geer. Kbe ve evresini ifade eden Mescid-i Harm on be yerde, Mescid-i Nebev veya Mescid-i Kub'nn kastedildii "takv temeli zerine kurulu mescid" (et-Tevbe 9/108), Kuds hareminin kastedildii Mescid-i Aks (el-sr 17/1) ve mnafklarn Hz. Peygamber'e suikast tertiplemek zere bina ettikleri Mescid-i Drr (et-Tevbe 9/107) birer yette zikredilmektedir. Mescid kelimesinin oulu olan mescid Kur'an'da alt yerde geer. Buralarda genel olarak mescidler kastedilmekle beraber kelimenin ayn zamanda mimli masdar ve alet isminin de oulu olmas sebebiyle, "Secdeler Allah iindir" (el-Cin 72/18) yeti, "Secde organlar veya secde yerleri (mescidler) Allah'ndr" eklinde de anlalabilir. Kehf sresinde geen ve Ashb- Kehfin zerine yaplan binann mescid olarak zikredilmesi (18/21), Ehl-i kitab'n peygamber ve azizlerinin kabirleri zerine yaptklar binalar bu ekilde adlandrdklarn ve bunlarn iinde ibadet ettiklerini gsterir. Nitekim mm Habbe ve mm Seleme Habeistan'a hicret ettiklerinde resimlerle sslenmi byle mescidler grmlerdir. Bu durumu Hz. Peygamber'e haber verince Reslullah, hristiyanlarn, ilerinden slih bir kii ldnde onun kabri stne mescid ina ettiklerini ve iine resimler yaptklarn, bu kiilerin kyamet gnnde mahlkatn en ktleri olacan belirtmi, bu hareketlerinden dolay yahudi ve hristiyanlar lnetlemitir (Buhr, "alt", 45, 54; Mslim, "Mescid", 16-23). Osmanllar dneminde padiahlar tarafndan ina ettirilen byk camilere "seltin camileri", vezirler ve dier devlet ricli tarafndan yaptrlan orta byklkteki camilere bnisinin adna izfeten sadece cami, kk olanlara da mescid denilmitir (Arseven, I, 219). Mescidlerin cuma namaz klnan camiye tahvili ise berat ve izinle olmaktayd (mesel orum'daki bir mescidin camiye tahviliyle ilgili 13 Cemziyelevvel 1209 tarihli bir arza iin bk. BA, Cevdet-Evkaf, nr. 721). Bat dillerinde cami karl olarak kullanlan mosque, mosquee vb. kelimelerin mescidin farkl telaffuzundan doduu sylenmektedir. "Namaz klman yer" demek olan musalla, Hz. Peygamber dneminde bayram ve cenaze namaz klnan yerler iin kullanlmtr. Yol boylarndaki st ak mescidlere ise Farsa'da namazgah denilmitir. Kur'an'da biri oul (mehrb) olmak zere be yerde geen mihrb kelimesi de dilcilerin ouna gre mescid anlamndadr. Makrz, Msr'da baz mihraplardan sz eder ki ( el-Htat, II, 455) bununla mihraplar olan musalllar kastetmektedir.
B) lk Camiler. 1. slm ncesi. Hz.

ka vadisinden geerken oray pnara dndrr (Mezmurlar, 84/6-7) cmleleri, Hz. Dvd'un Kbe'ye duyduu zlemin bir ifadesi olmaldr. Batlamyus'a izfe edilen Asya'nn "altnc haritas"nda Makoraba (mbed) adyla kaydedilen Mekke, Eskialardan beri mescidin yeri olarak bilinmekteydi.
2. slm'n O r t a y a kndan S o n r a , a )

Hicretten nce. Hz. P e y g a m b e r

slmi-

yet'i teblie balad zaman Mekke mriklerinin byk bir tepki gsterdii bilinmektedir. Kendisine yaplan bask ve hakaretlere ramen zaman zaman Mescid-i Harm'da Hacerlesved ile Rknlyemn arasnda namaz klard. lk mslmanlar Drlerkam' bir mescid haline getirmilerdi. Ayrca evlerinde, vadilerde gizlice ibadet ediyorlard. Hz. Peygamber'in, "mirbed" denilen allarn, harmanlarn temiz blmlerinde namaz kld rivayet edilir (Buhr, "alt", 49; Msned, II, 178; 111,404; IV, 85). Hz. Eb Bekir'in Mekke'deki evinin bahesinde kendisi iin yapt kk mescid, zel olmakla beraber bir mslman tarafndan ina edilen ilk mesciddir. Yank sesiyle Kur'an okuyan Hz. Eb Bekir, mrik ocuk ve kadnlarnn slm'a sempati duymasna vesile oluyor, bu da mriklerin tepkisini ekiyordu. Hz. mer slmiyet'i kabul ettikten sonra mslmanlar Mescid-i Harm'da aka namaz klmaya baladlar (bn Him, I, 367). Baz rivayetler, Hz. Peygamber'in hicretinden nce Medine'de mescidler yapldn gstermektedir. Akabe Matlarndan sonra mslmanlarn says artnca Medine'de mescide ihtiya duyulmutu. Akabe'de Resl-i Ekrem'e ilk biat eden Eb mme Es'ad b. Zrre, Mescid-i Nebevfnin yapld arazideki bir hurma kurutma yerinin etrafn duvarla evirerek mescid haline getirmiti. Kblesi Kuds'e doru olan bu mescidde Eb mme arkadalar ile birlikte namaz klard. Hicretten nce burada cuma namaz da klnmtr (bn Sa'd, I, 239). lk muhacirler Kub'ya geldiklerinde burada bir mescid yapm ve Eb Huzeyfe'nin zatls Slim'in arkasnda namaz klmlard. Hz. Peygamber'in Medine'de ilk cuma namazn Ben Slim'in mescidinde (Mescid-i tike) kldna dair rivayet de (bn ebbe, I, 68) onlarn hicretten nce mescidlerinin olduunu gstermektedir.
b ) Hicretten S o n r a . Medine ve Civarnda

dem'in yeryzne ilk ayak bast yer kabul edilen Serendib'de (Seylan) (Taber, I, 121 ; Hzin, I, 108) dem tepesinde bulunan dev bir ayak izi burada yaayan Budistler'ce Buda'ya, Hindlar'ca iva'ya, mslmanlarca da Hz. dem'e izfe edilir. bn Haldn, Serendib'de Hz. dem'e nisbet edilen bir mescidden sz edildiini, ancak bunun gvenilir bir rivayet olmadn syler. Burada Hz. dem'e mahsus bir mescidin bulunmas mmknse de Kur'an'n bildirdiine gre "insanlar iin ina edilen ilk beyt (mbed)" Kbe'dir (l-i mrn 3/96). Rivayete gre onun da ilk bnisi Hz. dem'dir. Eb Zerr'in sorduu sorular zerine Hz. Peygamber yeryznde ilk mescidin Mescid-i Harm, ikincisinin ise Mescid-i Aks olduunu aklamtr (Buhr, "Enbiy 3 ", 40; Mslim, "Mescid", 1-2). Ayn hadiste aralarnn zaman olarak krk yl olduunun belirtilmesi, Hz. brhim ve Sleyman'n eski temelleri zerine bunlar yenilediklerini gstermektedir. Bu mescidlere "beyt" denilmi, Kbe iin "elBeyt" (el-Bakara 2/125, 127, 158; l-i mrn 3/96, 97), "Beytlharm" (el-Mide 5/2, 97), "Beytlatk" (el-Hac 22/29, 33) ifadeleri kullanlmtr. Mezmurlar'daki, "Ne mbrektir senin beytinin sakinleri ki daima sana hamdederler. Ne mbrektir o insan ki kuvveti sendendir. Beytine giden yollara gnl veren adam Be-

Yaplan Mescidler. Hz. Peygamber hicret 47

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM srasnda Medine'ye 2 mil kadar uzaklkta olan Kub'da Ben Amr b. Avf yurdunda Klsm b. Hidm'in evinde bir mddet misafir oldu ve bir mescid ina ettirdi. Temeli bir nevi merasimle atlan mescid, 66 x 66 zir ebadnda drt duvardan ibaret bir yap idi. Sheylfnin kaydettiine gre bu mescidin inasn Hz. Peygamber'e tavsiye etmesi, mescid iin ta toplamas ve yaplrken byk gayret gstermesi sebebiyle Ammr b. Ysir'in slm'da ilk mescidin bnisi olduu sylenmitir (er-Rauz'l-nf, IV, 266). Hz. Peygamber Kub'dan Medine'ye doru giderken yanlarndan getii kiiler kendisini davet ettiler. Ancak Resl-i Ekrem devesinin serbest braklmasn istedi ve mescidin yaplaca yerin tesbitini kastederek onun grevli olduunu syledi. Deve Mlik b. Neccr'larn evlerinin nnde bir dzlkte kt. Hz. Peygamber bu yeri Sehl ve Sheyl adlarndaki iki yetimden satn alarak Mescid-i NebevFyi yaptrd (Buhr, " M e nkb 'l -enr", 45). Bu mescidin temeli de Kub'da olduu gibi bir nevi merasimle atlm ve Hz. Peygamber inaatta bizzat almtr. Mescid-i NebevFnin ilk lleri 100 X 100 zir idi. lk yapnn 60 X 70 zir ebadnda olduu ve sonradan geniletildii de rivayet edilir. Daha Hz. Peygamber'in hayatnda 200 X 200 zira (yaklak 90 x 90 m.) ulat rivayeti ise doru deildir (Semhd, I, 242). Mescidin arka ksmnda fakir sahblerin barnmas iin Suffe adyla bir yer ayrlm, dou duvar boyunca Hz. Peygamber ve ailesine ait zamanla saylar dokuza kan odalar ina edilmitir. Yedi ay kadar sren inaat srasnda Hz. Peygamber Eb Eyyb el-Ensrfnin evinde misafir kalmtr. Hz. Peygamber mahallelerde ve kabilelerin iinde mslmanlarn says artnca buralarda mescidler ina edilmesini emretti. Ksa bir mddet sonra Medine ve evresinde birok mescidin yapld kaydedilmektedir. bn ebbe, bazlarnda Hz. Peygamber'in de namaz kld bu mescidlerin bir ksmn zikreder (Trthu'l-Medtneti'l-Mnevoere, I, 5775). Belzr'nin naklettiine gre ise Mescid-i Nebev ile Mescid-i Kub dnda Medine'de dokuz mescid vard. Buralarda vakit namazlar klnmakla beraber cuma namaz sadece Mescid-i Nebevrde klnmaktayd (Ersb, I, 273). Eb Dvd'un rivayetine gre bu mescidler unlard: Mescid-i Ben Amr b. 48 Mebzul, Mescid-i Side, Mescid-i Ubeyd, Mescid-i Seleme, Mescid-i Rbih, Mescid-i Zreyk, Mescid-i Gfr, Mescid-i Elem, Mescid-i Cheyne. Bunlardan bir ksmnn yeri ve kblesi bizzat Hz. Peygamber tarafndan tesbit edilmitir (bn ebbe, 1, 63).
Civar Kabilelerdeki Mescidler. eitli ka-

naklettiine gre Mekke ile Yemen arasndaki Teble'de bulunan ve Has'am, Becle, Ezd ve Hevzin kabilelerinden bir ksmnn tapnd Zlhalesa putu, Teble Camii'nin kap eiine konulmutu. Yemmeliler de eski kiliselerinin yerinde onun enkaz ile cami ina etmilerdi.
C ) H u l e f - y i Ridn D n e m i n d e cidler. 1. Fethedilen Yerlerde MesMescidler.

bileler slmiyet'i kabul ettike bulunduklar yerlerde kendi adlaryla anlan mescidler yaplmtr. Buhr, Hz. Peygamber zamannda mescidlerin kabilelere nisbet edildiini ve bunun ciz olduunu gstermek iin eserinde, "Falan oullar mescidi denir mi?" ( J v b jj Jti ) adyla bir balk amtr ("alt", 41). Hz. Peygamber'in yeni mescidler ina edilmesiyle ilgili emrinden ksa bir mddet sonra mescid ina etmeyen kabile kalmamt. Ancak Asr- sadet'te mescidler sadece Medine ve evresi gibi dar bir alana skm deildi. Buhri'nin bir rivayetinden, Medine'ye olduka uzak kabilelerde dahi camilerin yapld anlalmaktadr. Mescid-i Nebev'den sonra ierisinde ilk cuma namaz klnan mescid, Ben Abdlkays yurdundaki Cvs Mescidi'dir (Buhr, "Cuma", 11). Cvs, Arap yarmadasnn dousunda bugnk Riyad ve Zehrn arasndadr. Ben Abdlkays'n erken dnemde mslman olduu dikkate alnrsa mescidlerin daha o zamanlar ok geni bir alana yayld sylenebilir. Arkeolojik kazlar sonucunda bu mescidin yeri tesbit edilmi ve temelleri aa karlmtr. Mescidin abdest almak iin yaplm bir emesinin olduu anlalmaktadr. Hz. Peygamber gnderdii asker birliklere, gittikleri yerlerde mescidi bulunan blgelerin halkna dokunmamalarn emrederdi. Nitekim Yelemlem'de oturan Cezmeoullar, zerlerine gelen Hlid b. Veld'e mslman olduklarn ispat etmek iin mescidlerini gstermilerdi (Vkd, III, 875-884). Ayn ekilde Kzldeniz sahilinde Kadd yaknnda ve Mreys su kayna civarnda oturan Ben Mustalik topraklarnda da mescidler yaplmt. slmiyet'i kabul eden kabilelerin bir ksm eski mbedlerinin yerine cami yapmt. T i f t e Sakf kabilesi, camilerini daha nce Lt'n bulunduu yere ina etmiti; bir rivayete gre ise bunu bizzat Hz. Peygamber istemitir (bn Mce, "Mescid", 3). Baz eski mbedlerin talar da putlarla birlikte mescidlerin yapmnda kullanlmtr. bn'l-Kelb'nin

slmiyet Hulef-yi Ridn dneminde doudan batya, kuzeyden gneye ok geni bir alana yayld. "Allah'n mescidlerini ancak Allah'a ve hiret gnne inanan, namaz dosdoru klan, zekt veren ve Allah'tan bakasndan korkmayan kimseler imar eder" (et-Tevbe 9/18) melindeki yetle Hz. Peygamber'in, "Kim Allah rzs iin bir mescid yaptrrsa Allah da bunun karlnda ona cennette bir kk ihsan eder" (Buhr, "alt", 65; Mslim, "Mescid", 24, 25) hadisinden ilham alan Hulef-yi Ridn, ilk merhalede Mescid-i Harm ve Mescid-i Nebevrde baz yenileme ve geniletme almalar yaptlar. Kuds' fetheden Hz. mer, Mescid-i Aks'nn bir plk haline getirilmi olan yerini tesbit ettirerek burada byk bir mescid yaptrmtr. Basit bir yaps olmasna ramen bu mescidde 3000 kii namaz klabiliyordu. Hz. Osman Mescid-i NebevFyi daha da geniletip kaliteli inaat malzemesi kullanmak suretiyle yeniden ina ettirmitir. Mslmanlarn eline geen yerlerde -fethedili ekline gre- ya eski mbedler ksmen veya tamamen camiye evriliyor veya mbedler olduklar gibi braklarak sadece yeni mescidler bina edilmek zere bir arazi ayrlyordu. Rivayete gre Dmak hicretin 14. ylnda ksmen bar yoluyla fethedilmi, iki taraftan ehre giren ordu tam ortada Ioannes (Yuhann) Kilisesi'nin bulunduu yerde bulutuu iin mbedin yars hristiyanlara braklm, dier yars camiye tahvil edilmitir (A, XI, 299). Humus'ta bulunan loannes Kilisesi de ksmen camiye evrilmitir. Eb Ubeyde ehir halkyla, canlarna ve mallarna dokunmamak, ayrca ehir surlar, kilise ve deirmenleri korunmak zere anlama yapm, ad geen kilisenin drtte birini bu anlamann dnda tutmutur (Belzr, Fthu'l-bldn, s. 137). Bar yoluyla fethedildii iin mbedlerine dokunulmayan yerlerin says pek oktur. Bunlardan biri de Taberiye idi. rahbl b. Hasene gnlerce sren muhasara-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM dan sonra ehri bar yolu ile fethetti. Yaplan anlamaya gre halkn canlar, mallar, ocuklar, kilise ve evleri korunacak, ancak ehri terkedenlerin bo braktklar evler alnacak ve cami iin bir arazi ayrlacakt (a.g.e., s. 122). Hulef-yi Ridn'in uygulamalar daha sonraki dnemlerde rnek tekil etmitir. slm idaresine balanan ehirlerin halkyla yaplan anlama artlarna uygun olarak mbedler muhafaza edilmi ve halkn ibadetlerini serbeste yapmasna izin verilmitir. Hrunrred, zamann kads Eb Ysuf'a zimmlere ait kilise ve havralarn durumunu sorduunda Eb Ysuf kilise ve havralar olduu gibi brakmalar gerektiini, drt halife ve kumandanlarnn uygulamalarndan rneklerle aklamtr (el-Harc, s. 138).
2. Y e n i Kurulan ehirlerde Mescidler.

ede kurulan bu cami 30 x 50 zir ebadnda idi. Seksen kadar sahbnin tesbit ettii kblesi douya doru meyilli olmu ve sonradan dzeltilmitir. Hz. mer, yeni kurulan yerleim merkezlerinde bir merkez camiinin bulunmasn ve kabileler iin ayr mescidler ina edilmesini istemitir. Vakit namazlarnn kabile veya mahalle mescidlerinde klnabileceini belirtmi, cuma gn ise herkesin byk camide toplanmasn emretmitir. Eb Ms, Sa'd ve Amr'a da buna dair mektuplar gndermitir. Yeni kurulan yerlerde ina edilen mescidler genellikle bd (Basra), Cezme, Behdele , Anz ve Abs oullar mescidleri gibi kabile adlaryla anlyordu. sim ve Simk gibi ahslara nisbet edilen mescidler de vard.
D ) H u l e f - y i Ridn'den S o n r a Mescid-

evrilen kiliselerin tekrar eski statlerine kavuturulmas artyla hristiyanlar raz etmi ve cami olduu gibi kalmtr (Belzr, Fthu'l-bldn, s. 122). slm dnyasnn her tarafnda zamanla birok cami ina edilmitir. bn Havkal'in verdii bilgiye gre Palermo'nun merkezinde 300, yukar ksmlardaki kylerinde 200 cami vard (A, VIII, 13). Mslmanlarn yaad her kyde mutlaka bir cami bulunuyor, daha ilk asrlardan itibaren ky camilerinde cuma namaz klnyordu. Msr'da hicretin 132. (750.) ylnda ky camilerine minber konulmutur. Daha sonraki asrlarda devlet adamlar glerinin simgesi olarak muhteem camiler ina ettirdikleri gibi baz kiiler de cami yaptrmaya zel bir gayret gstermilerdir. Bylece ehirlerdeki cami says hzla artmtr. Hicr V. (XI.) yzyln balarnda Hkim-Biemrillh zamannda Msr'da 800 cami, ayn yzyln ortalarnda Badat'taki yzlerce kk mescidin yannda alt cuma camii vard. Nuaym, X. (XVI.) yzylda Dmak'taki 600'e yakn cami ve mescid hakknda bilgi verir (ed-Dris f trihi'l-medris, II, 303-370). Fustat'ta kurulu yllarnda cuma namaz sadece iki camide klnyordu. Bunlar Amr b. s ve el-Asker camileriydi. 259'da (873) el-Asker Camii yerini Ahmed b. Tolun Camii'ne brakt. 360'ta (971) bunlara Ezher Camii eklendi ve cuma camii says e kt. 380'de (990) Hkim - Biemrillh, Maks ve Ride camilerini ina ettirdi. Trkler'in hkimiyeti dneminde cami says 130'a ulat. Makrz bunlarn byk bir ksm hakknda bilgi vermektedir. Osmanllar dneminde de bata Bursa, Edirne ve stanbul olmak zere gelien mimari slplaryla birok cami ve mescid yaplmtr. Ayvansary'nin 1195'te (1781) yazd, Ali Sti' Efendi'nin ilaveleriyle 1281'de (1865) yaymlanan Hadkat'l-cevmi'e gre XIX. yzyln ortalarnda stanbul'da 900'e yakn cami ve mescid bulunuyordu.
E ) Caminin Fonksiyonlar. 1. M b e d O l a rak Cami v e Caminin Kutsiyeti. M e s c i d b a -

slm topraklar genileyince yeni yerlerin fethedilebilmesi ve fethedilen yerlerin muhafazas iin zellikle asker amal yeni yerleim merkezleri, ordugh ehirleri kurulmutur. Bunlarn ilk rnekleri Kfe, Basra ve Fustat'tr. Kfe, Hz. mer'in emriyle yer seimi iin uzun bir aratrmadan sonra Sa'd b. Eb Vakks tarafndan kurulmutur. ehir plannda nce cami yeri tesbit edilmi, gl bir okuya drt ynde oklar attrlarak bunlarn dt yerin tesine evlerin yaplmasna izin verilmitir. Ana yollar 40, yan yollar 20 ve ara sokaklar da en az 7 zir olarak planlanmt. Mugre b. u'be tarafndan geniletilen Kfe Camii'ni daha sonra Ziyd b. Ebh byk masraflarla tamir ettirmitir. Cami 40.000 kiiyi alabilecek byklkte yaplmtr. Her bir stunu iin 500 dirhem harcayan Ziyd zemine mozaik detmitir. Basra'nn yeri Utbe b. Gazvn tarafndan tesbit edilmi ve burada 14 (63536) ylnda sazdan bir cami yaplmtr. Savaa gidilecei zaman saz evler ve cami toplanp bir yere ylr ve dnte tekrar kurulurdu. Eb Ms el-E'ar valilii srasnda camiyi ve vali konan kerpiten yaptrm, tavann ise otlarla kapattrmtr. Basra Camii de Ziyd tarafndan geniletilerek yenilenmitir. Fustat bugn Kahire'nin bulunduu yerde harabeler zerine kurulmutu ve adn muhtemelen balangta meskenleri oluturan adrlardan (fustat) almaktayd (Makrz, I, 285-286). Hicretin 21. ylnda (641-42) kurulmu olan ehirde Amr b. s kendi adyla anlan bir cami ina ettirdi. Amr'n sancan diktii bir bah-

ler. Emevler ve Abbsler zamannda mescidler sayca artt ve mimari adan byk gelime gsterdi. Bu dnemde binlerce cami ve mescid ina edilmitir. Eskiden basit inaat malzemesiyle yaplm olanlar daha kaliteli malzemelerle yenilendi. Muviye Kfe, Basra ve Fustat rneinde olduu gibi ortasnda cami ve drlimre bulunan ordugh ehri Kayrevan' tesis etti. Hz. Peygamber'in Medine'deki mescidi rnek alnarak birok ehre yeni camiler yapld. Zaman zaman fethedilen yerlerdeki eski mbedler cami olarak yeniden imar edildi. Hz. mer ehirlerde sadece bir cuma camii olmasn emrettii halde Emev ve Abbsler dneminde byyen ehirlerde birka cuma camiine ihtiya duyulmutur. mara byk nem veren halifelerden biri de Emev Halifesi 1. Veld idi. Dnyann sayl mimari eserleri arasnda kabul edilen ve onun eseri olan am (Dmak) Emeviyye Camii halen ayaktadr. Geri bu caminin asl binasnn yukarda sz edilen loannes Kilisesi olup olmad henz tam akla kavumu deildir. Veld, kilisenin hristiyanlara braklan ksmnn kendilerine satlmasn istemi ve byk bir servet teklif etmi, ancak hristiyanlar bunu kabul etmeyince aradaki duvar yktrarak kilisenin tamamn mescide katmtr. mer b. Abdlazz halife olunca hristiyanlarn ikyeti zerine ilve ksmn geri verilmesini emretmi, fakat bu defa da mslmanlar buna raz olmamlardr. Zamann fakihlerinden Sleyman b. Habb elMuhrib, Dmak'n savala fethedilen Gota adl mahallinde nceden camiye

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

langta idare, eitim ve retim merkezi gibi deiik amalar iin kullanlmsa da onun asl fonksiyonu bir mbed oluudur. yetlerde geen, "Allah'n ad anlan, sabah akam tebih edilip namaz klnan evler" (en-Nr 24/36); "lk gnden takv temeli zerine kurulan 49

CAM mescid, iinde namaz klmana daha uygundur" (et-Tevbe 9/108); "Eer Allah insanlarn bir ksmn bir ksmyla defetmeseydi ilerinde Allah'n adnn oka anld mescidler... yklp giderdi" (el-Hac 22/40) vb. ifadeler buna dellet eder. Hz. Peygamber, bir kiinin mescide girip kayp devesini sormasn ho grmeyerek mescidlerin ibadet yeri olduunu ima etmi ve yapl maksatlarna uygun olarak kullanlmalarn istemitir (bn Mce, "Mescid", 11). slmiyet'te btn yeryz mescid kabul edilmekle beraber namazlarn cemaatle camide klnmas, gerek sevap bakmndan gerekse sosyal ynden byk bir nem tar. Ashaptan bazlar, farz namazlar evlerde klp camiye gitmemeyi Hz. Peygamber'in snnetini terketme olarak yorumlamlardr (Nes, "mmet", 50; E b Dvd, "alt", 46). Cuma ve bayram namazlar ise mutlaka cemaatle klnr. slmiyet ylda bir defa her renkten ve snftan mslman cemaatin ilk mescidde (Mescid-i Harm) dnya apnda, her cuma da merkez camilerde blge apnda bir araya gelip topluca ibadet etmesini emretmitir. badet iin belli bir yere ekilmeyi ifade eden i'tikfa en elverili meknlar Kur'an'a gre camilerdir (el-Bakara 2/187). Hz. Peygamber her ramazan aynda Mescid-i Nebevde kurulan zel bir adrda i'tikfa girerdi. Hz. Peygamber'in bir hadisine gre, adnn anld ve kendisine kulluk grevinin yerine getirildii yerler olarak mescidler Allah'a en sevimli meknlardr (Mslim, "Mescid", 288). Allah Tel mescidleri nurunun aydnlatt yerler olarak zikreder (en-Nr 24/35-36). Bu bakmdan orada edeple hareket edilmesi emredilir. Cenb- Hak ilk mescidi "evim" (el-Bakara 2 / 1 2 5 ; el-Hac 22/26) ve "bu beytin rabbi" (Kurey 106/3) ifadeleriyle yceltmitir. Bundan dolay Kbe'ye "Beytullah" denilmitir. Mbed veya mbedlerin bulunduu yerler iin "beytullah" ve benzeri ifadelere Ahd-i Atk'te de rastlanr. Hz. Peygamber bu ifadeyi dier mescidler iin de kullanmtr (bk. E b Dvd, "Vitir", 14; bn Mce, " M u k a d d i me", 17). Ancak Resl-i Ekrem Mescid-i Harm, Mescid-i Nebev ve Mescid-i Aks'ya zel bir deer atfetmi, buralarda yaplan ibadetin dier mescidlerde yaplandan daha faziletli olduunu syle50 mitir (bk. Mslim, "Hac", 250). Bunlarn dnda Hz. Peygamber'in iinde ibadet etmeyi en ok sevdii mescid, slm'da ilk mescid olan Mescid-i Kub'dr. Kendisi her cumartesi buray ziyaret ederdi. Resl-i Ekrem, eytandan Allah'a snarak ve rahmet kaplarnn almasn dileyerek mescidlere sa aya ile girer ve Allah'n lutfunu temenni ederek kard (bn Mce, "Mescid", 13). Mescide girdiinde iki rek'at "tahiyyet'l-mescid" namaz klard (Buhr, "alt", 60).
2. Eitim-retim ve Kltr Merkezi O l a -

lardaki geni kltrleri, kendilerine Hz. mer gibi sertliiyle tannan bir halifeye ekinmeden itiraz edebilme cesareti vermitir. Nitekim Hz. mer, mehirlere snrlama getiren kararndan bir hanmn itiraz zerine vazgemitir. Mezhep imamlar camide yetimiler ve buralarda ders okutmulardr. mam fi kk yalarda mescidlerdeki ders halkalarna katlm, daha sonra buralarda ders vermitir. Eb Hanfe kendi mescidinde ders okutur, talebelerinin mescidde yksek sesle mzakere yapmalarna msaade ederdi. mam Mlik Mescid-i Nebevde, Hasan- Basr Basra Camii'nde retimle megul olmulardr. Tefsir, hadis, tarih, mantk, matematik, cebir, tp alanlarnda olduka bilgi sahibi olan Taber gnnn bir ksmn eser yazmaya, bir ksmn mescidde ders vermeye ayrrd. Badat camilerinde eitli konularda dersler verilirdi. Buralara hoca tayini "nakb'n-nkab" veya "nakb'l-Himiyyn" denilen resm bir grevli tarafndan yaplrd. Bu grevli ayn zamanda derslerin sknet iinde gemesini salard. Badat'taki camilerden farkl olarak Dmak ve Kahire camilerinde zviyeler bulunurdu. Nitekim Emeviyye Camii'nde ve Kahire'deki Cmiu'l-atk'te sekizer zviye vard ki bu say Osmanllar dneminde Sleymaniye Medresesi'ne rnek tekil etmitir. Mescidler sadece din eitim ve retimin yapld yerler deildi. Kur'an ve hadisi anlamadaki neminden dolay daha ilk asrlardan itibaren edebiyat, bilhassa eski Arap iiri de bu derslerin konular arasna girmitir. Tbinden Sad b. Mseyyeb, Mescid-i Nebev'deki meclisinde sk sk Arap iiri zerinde dururdu. Daha sonra camilerde nazar tp dersleri dahi verilmitir. Mesel V. (XI.) yzylda Hkim-Biemrillh devrinde bn'lHeysem Ezher Camii'nde tp dersleri veriyordu. Camiler ilm eserlerin muhafazas ve limlerin istifadesine sunulmas bakmndan da grev yapmtr. Kfeli dil limi Eb Amr e-eybnrye gre mellifler bal olduklar ehir veya mahalle camilerine, isteyenlerin okumas iin eserlerinin birer nshasn balamay det edinmilerdi (A, VI, 1126). Bunlar "hizne" denilen dolaplarda muhafaza edilir, bazan da caminin bir kesinde ktphane eklinde dzenlenirdi. Ykt el-Hamev'nin rivayetine gre Horasan'-

rak Mescid. Hz. Peygamber'in, bir gn

mescide girdiinde cemaatin bir ksmn dua ve zikirle, dier bir ksmn ilimle megul halde grp, "Ben muallim olarak gnderildim" diyerek ilimle megul olanlarn yanna oturmas (bn Mce, " M u kaddime", 17), Asr- sadet'te mescidin eitim ve retim alanndaki fonksiyonunu gstermeye yeterlidir. Hatb elBadd, ilim meclisinin zikir meclisine stnl hakknda bir konu aarak buna dair rivayetleri sralar (el-Fakih ue'lmtefakkih, I, 10-12). Mescidin bu fonksiyonunun slm'dan nceye giden bir gemii vardr. mrn'n karsnn, doacak ocuunu mescidde yetitirilmek zere adamas (l-i mrn 3/35-37), Mescid-i Aks'nn buna uygun bir plan olduunu gsterir. slm'da ilk eitim ve retim faaliyetleri Mekke dneminde Drlerkam'da balam, Medine'de Mescid-i Nebev'nin inasndan sonra buna hz veril mitir. Mesciddeki retim faaliyetleri "meclis" kelimesiyle ifade edilir. Hz. Peygamber'in Mescid-i Nebev'deki derslerine "meclis'l-ilm" denilmitir ki bu ilk asrda hadis derslerini ifade ediyordu. Bu meclislerde Hz. Peygamber'in etrafnda i ie daire eklinde oturan dinleyici grubuna "halka" denilmitir (Buhr, " c lim", 8). Halkalara ders vermede baz sahbler de kendisine yardmc olmutur. Ubde b. Smit bunlardan biriydi ve mescidde Kur'an ve okuma yazma retiyordu. Mescidde barnan ve saylar zaman zaman 400'e kadar kan (Kettn, II, 232233) ashb- Suffe, vakitlerinin byk bir ksmn renimle geiriyordu. lerinden bir ksm srf bunun iin ticaret, zenaat ve tarm gibi ilerden ekilmitir. Mescidde eitim ve retim sadece erkeklere mnhasr deildi; kadnlar iin de Mescid-i Nebevrde ayr bir gn tahsis edilmiti. Kadnlarn din konu-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM n en byk ehri olan Merv'deki on ktphanenin ikisi camide bulunuyordu. Vakf eserlerden oluan, Azziye ve Kemliye denilen bu iki ktphaneden sadece birincide 12.000 civarnda kitap vard ( Mu'cemul-bldn, V, 114). Msr camilerinin bazlarnda olduka byk ktphaneler mevcuttu. Kal'atlcebel'deki muhtelif ilimlere dair pek ok kitap, Meyyediyye Camii'ndeki ktphaneye nakledilmiti. Ayrca Muhammed el-Briz 1000 dinar tutarndaki 500 cilt kitabn buraya balamt. Sultan da mkfat olarak Briz'yi cami hatiplii ve ktphane mdrlne getirmi, bu grevin kendisinden sonra evldna kalmasn emretmitir (Makrz, II, 329-332). sfahan Cuma Camii'nde Tclmlk'e ait bir ktphane vard. Camilerin eitim ve retim mahalli olarak kullanlmas gelenei Osmanllar'da da balangtan beri benimsenen ve devam ettirilen bir uygulama olmutur. Osmanl medreselerinde mevcut odalarda (hcreler) renci ikamet etmekte, medrese dershanesinde belirli dersleri grmekte, bunun dnda genel dersleri camilerde takip etmekteydi. Takrir eklinde halka ak olarak verilen bu dersler iin XVII. yzyldan itibaren dersiamlarn tayin edildii bilinmektedir. Osmanl Devleti'nin yklmasna kadar aralksz sren bu usule Cumhuriyet dneminde de devam edilmitir. Bunun yannda hat meki, Kur'an tlimi ve hfz gibi uygulamal derslerin camilerde verildii de bilinmektedir. Hatta o dnemde stanbul'da baz camiler geleneksel olarak yerlemi dersleriyle mehur olmutur. Mesel Nuruosmaniye ve Amasya Beyazt gibi baz camilerde hat mekedilirdi. Nitekim Arif Efendi Nuruosmaniye'de verdii hat dersleriyle tannmt (DA, III, 364). Bu dersler bazan camiye bir kap ile alan bitiik odalarda yaplrd. Osmanl camilerindeki eitim ve kltr faaliyetlerini tamamlayan nemli bir unsur da ok yaygn olarak grlen camilerde ktphane tesisi geleneiydi. Cami derslerini takip eden talebe ve namaz vakitleri arasnda bo vakti olan cemaat iin bu ktphaneler ok faydal olmutur. Osmanl cami ktphaneleri, ya Mekke ve Medine Harem-i eriflerindeki Mahmdiye ktphanelerinde, Ayasofya ve Sleymaniye rneklerinde olduu gibi cami ierisinde demir ebeke ile ayrlan bir ksma yerletirilmi veya Beyazt Veliyyddin Efendi, Kayseri Rid Efendi, Konya Ysuf Aa ktphanelerinde olduu gibi camiye bitiik olan ve bir i kap ile girilip klan ek binalarda tesis edilmitir (Ernsal, tr. yer.). Osmanllar'da zellikle XVI-XVII. yzyllarda medreselere tayin edilecek mderrisler arasnda yaplan yarma imtihanlar ile ilgili olarak mderrislerin uygulamal dersleri genellikle Ftih, Sleymaniye ve Beyazt gibi byk camilerde halka ak olarak yaplmaktayd. Burada aday, ilim heyetinin ve hazr bulunan cemaatin nnde nceden belirlenen konudaki dersini verir, daha sonra deerlendirmesi yaplrd. Osmanl dneminde ehir, kasaba ve kylerde sbyan mektebi olmayan yerlerde camilerin ocuklarn eitimi iin okul olarak kullanlmas ok yaygnd. Bu gelenek, zellikle 1950'lerden itibaren yaz aylarnda ilkokul rencilerine camilerde Kur'an retilmesi ve baz srelerin ezberletilmesi eklinde devam etmektedir.
3. Caminin Hizmetleri, a) Devlet Messesesi Merkezi Olarak Olarak Siyasetin

s'a msaade etmedi. Hz. Eb Bekir'den itibaren halifeye biat minberde yaplyordu. Halife de biattan sonra idarede takip edecei genel prensipleri minberde okuduu ilk hutbe ile iln ederdi. Minber bu fonksiyonuyla anayasaya sahip toplumlarda zerinde devlet siyasetinin akland krslere benzetilmitir (Hasan brhim, II, 242). Hz. Osman muhaliflerine kar kendi icraatn minberde savunmu ve bu det ondan sonra da devam etmitir. Halifeler hacca gittikleri zaman Mekke ve Medine'deki camilerin minberlerinden, slm dnyasnn her tarafndan gelen msimanlara hitap etme imkn buluyorlard. Halifenin vilyetlerdeki temsilcileri olan valiler merkez camide imamlk yapar, bazan kadlk, kumandanlk gibi grevleri de stlenirlerdi. Zira valilerin halkla btnlemesi istenmi, halkn kendilerine ulaabilmesi iin cami en uygun yer kabul edilmitir. Hz. mer, ahaptan ilenmi ssl kapsndan muhtemelen halkn girmekten ekineceini dnerek Kfe Drlimresi'ni yaktrm ve Vali Sa'd b. Eb Vakks bir sre Kfe camilerinden birinde ikamet etmiti (Belzr, Fthu'l-bldn, s. 286). Hz. Peygamber diplomatik grmeleri de mescidde yapar, yabanc elileri en gzel elbiselerini giyerek burada kabul ederdi. Onun elileri kabul ettii yer halen "stvnet'l-vfd'' (sefirler stunu) olarak bilinmektedir. Camiler daha sonra bu fonksiyonlarn kaybettiler. Artk minberlerde sadece Allah'a dua ediliyor, Hz. Peygamber'e salt selm getiriliyor, sahbeye rahmet okunuyor ve halifeye hayr duada bulunuluyordu. Halifenin camilerde, otoritesinin kabul edildiini itirafa benzer bir ekilde isminin anlmasndan baka siyas bir fonksiyonu kalmamt.
b ) K a m u Ynetimi Asndan C a m i . C a -

Cami. slm dininin teblicisi olduu gibi slm devletinin de bakan olan Hz. Peygamber'in evi mescide bitiik bulunuyordu ve cami ile evini din ve idar mnasebetler ynnden deta btnletirmiti. slm asndan din ve devlet ilerinin birbirinden ayrlmazlnn bir ifadesi olan Hz. Peygamber'in bu uygulamas, daha sonraki dnemlerde de uzun bir sre devam etti. "Drlimre" denilen hkmet konaklar cami yannda ina ediliyordu. Yeni kurulan Kfe, Basra ve Fustat'ta byle yapld. Dmak'ta olduu gibi fethedilen ehirlerde de cami ve drlimre ounlukla yanyana bulunuyordu. Bu uygulama Emev ve Abbsler'de de devam etti. Nitekim Emev Halifesi Sleyman b. Abdlmelik Remle ehrini kurarken vali kona ile camiyi kar karya planlad. Hz. Peygamber'in devlet ynetimiyle ilgili meseleleri mescidde grp kararlar almas ve orada bu kararlar halka duyurmas snneti kendisinden sonra devam etmi, devlete ait idare binalar yapldnda da bu det srmtr. Halifeler baehrin merkez camiinde immet grevini yerine getiriyor ve idarede minberden byk lde faydalanyorlard. Minber balangta merkez idarenin bir sembol idi ve sadece Mescid-i Nebevde bulunmasna izin verilmiti. Hz. mer, valilii srasnda Msr'da minber yaptrmak isteyen Amr b.

miler ilk dnemden itibaren idarecilerin halkla bir araya geldii yerlerdi. Asr- sadet'te her trl istek ve meseleler burada dile getiriliyordu. Mslmanlar Hz. Peygamber'e, ilk halifelere ve dier idarecilere namaz ncesinde ve sonrasnda talep ve ikyetlerini kolayca intikal ettirebiliyorlard. Bir vali hakknda merkeze ikyet ulatnda mfettiler camileri gezerek tahkikat yaparlard (Belzr, Fthu'l-bldn, s. 287). Hz. Peygamber'in iktisad hayata dair sz ve uygulamalar hadis kitaplarnda byk bir yer tutar. Mukaddes kitaplar 51

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM iinde devlet btesi ve harcamalar ile ilgili hkmler ihtiva eden tek kitap olan Kur'an'n bu iktisad hkmleri Asr- sadet'te camide yrtlrd. Vergilerin tahsili ve tevziine bizzat nezaret eden Hz. Peygamber, mescidde toplanan mallar gerekli yerlere ve ihtiya sahiplerine datrd. Bu gelenek Hulef-yi Ridn dneminde de bir sre devam etti. Hz. Peygamber devrinde Mescid-i Nebev'ye bitiik "merebe", "gurfe" veya "hizne" adlaryla anlan bir oda beytlml olarak kullanlyordu (Muhammed Hamdullah, slam Peygamberi, II, 1121). darenin cami ile olan ilgisinden dolay balangta beytlml genellikle camiye bitiikti, hatta bazan caminin iinde yer alrd. Hz. Ali dneminde Basra beytlmli ayn zamanda ehrin byk camii durumundayd. Muviye Basra'daki adamlar vastasyla Hz. Ali'ye kar harekete getii zaman Vali Ziyd b. Ebh beytlmli Huddn kabilesi camiine nakletmitir (Taber, V, 110-111). Fustat'ta maliyeden sorumlu sme b. Zeyd, 97 (716) veya 99 (718) ylnda Amr b. s Camii'nde minberin karsnda stunlu ve kubbeli bir beytlml yaptrd. Kfe gibi baz yerlerde ise beytlml drlimre iinde yer alyordu (Taber, IV, 45).
c ) Caminin A d a l e t Hizmetlerindeki Yeri.

mer ve Mervnn davalara baktklar yer minberin yanndayd. Ayn rivayette Buhr, reyh, a'b, Yahy b. Ya'mer gibi nl kadlarn mescidde kaz faaliyette bulunduklarn nakleder (Buhr, " A h k m " , 18). Ayrca eitli kaynaklarda drt halifenin mescidlerde davalara baktklar kaydedilmektedir. Merkez yerlerde olmas, kuvvetli-zayf, byk-kk her snftan insann ekinmeden oraya ulaabilmesi ynnden mam Mlik mescidleri kaz iin daha uygun grmtr (Sahnn, V, 144). Hanefler de buna yakn bir gre sahiptirler. fi, davallarn din hviyeti ve dava srasnda hasmlarn syleyebilecekleri kt szler sebebiyle bunu tenzhen mekruh saymsa da (bn Eb'd-Dem, s. 109) camilerde kaz faaliyetler eksik olmamtr. mer b. Abdlazz gibi baz halifelerin mescidde kazya kar olmalar da din kimlikle ilgilidir. Mrikler necis kabul edildii iin dava maksadyla da olsa mescide girmeleri istenmemitir. Msr kadlaryla ilgili rivayetlerden, onlarn da ounlukla camide faaliyet gsterdikleri anlalmaktadr (Kind, s. 428, 443, 444, 469, 487-495). Osmanllar'da ilk zamanlar birine kadlk grevi verildiinde grev yapaca yerin camiine gtrlr, tayiniyle ilgili berat orada okunur ve merasim yaplrd. Kadlar davalar grmek iin camide otururlard. Bu uygulama daha nceden intikal etmi bir det olmaldr. nk benzer uygulamalar Ftmler'de de grlmektedir. Mild 976'da Halife AzzBillh zamannda Ali b. Nu'mn'n kadla tayin kararnamesi, Amr b. s Camii minberinden okunarak duyurulmutur. stanbul kadlar ise davalara genellikle evlerinde bakmlardr. Ancak mahkeme iin zel binalar yapldktan sonra da zaman zaman camilerin bu i iin kullanld anlalmaktadr. Osmanllar'da uzun sre devam eden baz tefti ve tahkikatlar halka ak olarak camilerde yaplmtr. Nitekim Kanun Sultan Sleyman devrinde (1520-1566) Rumeli Kazaskeri Bostan elebi, Anadolu Kazaskeri Sinan Efendi ve stanbul Kads Sal Emr Efendi hakknda kad ve mderrislerden ikyetler gelmi, bunun zerine Kann Sultan Sleyman tahkikat almasn emretmitir. Ftih Camii'nde devrin tannm limlerinden oluan bir heyet huzurunda gnlerce devam eden tahkikattan sonra her lim de temize kmtr (pirli, TED, VIII/1-4, s. 209).

Mescidlerde hkm verilmekle birlikte had* cezalar buralarda ndiren uygulanmtr. Zira Hz. Peygamber mescidlerde had tatbikini ve ksas uygulamasn yasaklamtr (Msned, III, 434). Bununla beraber camide had cezas uygulayanlar olmutur. Nitekim otuz yldan fazla Kfe kadl yapm olan bn Eb Leyl, mescidde had uygulad iin Eb Hanfe tarafndan tenkit edilmitir (Serahs, XXX, 165).
d ) Mescidin Asker A m a l a r in Kulla-

slmiyet'in kendine has hukuk sistemi mescidlerdeki ders halkalarnda tlim edilmitir. Ashb- kirm hukuk konular mescidlerde mzakere ederdi (Drim, " M u k a d d i m e " , 51). Hatb el-Badadnin el-Fakh ve'l-mtefakkih'mde konu balklarndan biri de "Mescidlerde Fkh Tedrisinin Fazileti" adn tar (II, 129-130). Hz. Peygamber'in minberi ahkmn retildii, yanl hukuk uygulamalarn dzeltildii bir yerdi. Mesel kendisi "vel hakk"yla ilgili yanl bir uygulamay minberde dile getirip dzeltmitir (Buhr, "alt", 70). Asr- sadet'te mescid kaz faaliyetlerin yrtld bir mekn olarak da hukuka hizmet etmitir. Baz limler, "Sana o davaclarn haberi geldi mi? Hani onlar duvardan mescide trmanmlard" (Sd 38/21) melindeki yeti, mescidlerde kaz faaliyette bulunulabileceine delil gstermilerdir. Hz. Peygamber'in, "Benim u minberimin dibinde kim yalan yere yemin ederse cehennemdeki yerine hazrlansn" (Eb Dvd, "mn", 3) melindeki hadisi, davalara Mescid-i Nebev'nin minberi yannda bakldn gstermektedir. Nitekim Buhrnin naklettiine gre Hz. 52

nlmas. Kur'an'da cihadla ilgili yetlerin says olduka fazladr. Bunlarn devaml olarak namazlarda okunmas, mslmanlan dmanla mcadeleye hazr tutard. Kendisinden nceki birok peygamber gibi Hz. Peygamber'in bir vasf da ordu kumandan olmasdr. Bu bakmdan Asr- sadet'te mescid asker bir karargh, bir nevi asker ra meclisi ve asker hastahane olarak da grev yapmtr. Hz. Peygamber savatan nce ashabyla istiare eder ve aksine bir vahiy gelmedike onlarn fikirlerine uyard. Uhud Gazvesi ncesinde Mescid-i Nebevrde byle bir toplant yaplm, ounluun fikri dmanla ehir dnda karlamak ynnde olduu iin buna uyulmutur. Resl-i Ekrem cuma namazn kldrdktan sonra onlar cihada tevik etmi ve sabrettikleri takdirde zafer kazanacaklarn bildirmitir. Hz. Peygamber sava kararlarn genellikle mescidde verir ve bunu minberden iln ederdi; alan deftere gnlllerin adlarn yazdrmalarn isterdi. Sefer halinde orduyu donatmak zere halk yardma arrd. Bir seriyye gnderecei zaman kumandanna mescidde tlimat verirdi. Nitekim Abdullah b. Cah' Nahle'ye gnderdiinde onu gizli bir yazl tlimatla Mescid-i NebevTden uurlamtr. Orduya bizzat kumanda edecei zaman mescidde iki rek'at namaz klar, zrhn giyerek dar kar ve kapya getirilen atna binip seferi balatrd. Kumandanlar sefer dnnde mescidde rapor verirlerdi. Mescid-i NebevTde barnan, Kur'an'n kendilerini cihada adam kimseler olarak tantt (bk. el-Bakara 2/273) ashb- Suffe, ni asker grevler iin hazr birlik zellii tayordu. Devlet bakannn oturduu yerin hemen bitiiinde bulunan ve umumiyetle ticaret ve toprakla uramayan, en zhid, en heyecanl kiilerden oluan ashb- Suffe, sevkedildikleri hedeflere hemen gider ve grevlerini lykyla ifa ederlerdi.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM Mescidler sefer esnasnda ordunun mneviyatnn zinde tutulduu, gereken talimatn ve taktiin verildii meknlar olmutur. Hz. Peygamber asker seferler srasnda getii blgelerde ve sava alanlarnn uygun yerlerinde mescidler edinmitir. Bedir'de, Hendek'te ve Tebk Gazvesi'nde bunlarn rnekleri grlmektedir. Tebk Gazvesi srasnda ordunun konaklad on be kadar yerde mescid yaplmtr. Bu mescidler mimari adan mtevazi olmakla beraber fonksiyonlar bakmndan nemli yaplard. Mescidler hastahane olarak da kullanlmtr. Hendek Gazvesi'nde yaralanan Sa'd b. Muz iin Mescid-i Nebevde bir adr kurulmutu (Buhr, "alt", 59; Mslim, "Cihd", 67). Bazan da sava esirleri geici olarak mescidlerde muhafaza edilmitir. Ancak bununla esirin slmiyet'i kabul etmesi amalanm ve bunda da genellikle baarya ulalmtr (Buhr, "alt", 83; Mslim, "Cihd", 59). Osmanllar'da da Balkan Sava'nn btn iddetiyle devam ettii 1912 ylnda, askerin koleradan krld bir srada, bunlarn bakm iin elverili yer bulunamamas zerine eyhlislm Cemleddin Efendi'nin yardm ve desteiyle stanbul'da baz camiler hasta ve yararllara tahsis edilmitir. Mescidlerin asker fonksiyonlar Hz. Peygamber'den sonra da devam etmitir. Ordugh ehirlerinde ve dier yerleim birimlerinde valiler ordu kumandanl yannda merkez camilerde imamlk grevini de yklenmilerdir. Trk stikll Harbi'nde de camiler mill birliin saland ve dmana kar ilk toplu hareketin balad yerler olmutur. Bu srada Mehmed Akif'in Kastamonu Nasrullah Camii'nde verdii vaazlar ok etkili olmutur. Mescidin bunlarn dnda daha birok itima fonksiyonu vard. Mesel mescid misafirhane olarak kullanlm, burada sava gsterileri yaplm, iir sylenmitir. Hz. Peygamber nikhlarn mescidlerde iln edilmesini istemitir (Tirmiz, " N i k h " , 6). Fakat bnyesinde toplad hizmetler zamanla mescide smaz oldu ve sonuta klliyeler dodu. Bylece mescid birok messesenin kendisinden kaynakland bir ana messese olmutur. Ayrca Osmanllar'da birok merasimin icras iin camiler seilmitir. Bunlarn ierisinde en nemli ve ihtiaml olan kl alay* merasimidir. Genellikle Eyp Camii avlusunda Eyp Trbesi'nde yaplan bu merasim, stanbul'un fethinden nce ve daha sonra bazan Edirne'deki Eskicami'de de yaplmtr.
F) Camilerin daresi ve Grevlileri. 1. daresi, a ) Camilerde Merkez dare ve zel

Camilerin daresi. "mam" olarak da adlandrlan slm devletinin bakan, mslmanlarn imam sfat ile camilere nezret hakkna sahipti. Eyaletlerde bu yetki, halifenin temsilcisi olan valilere ve grevlendirdikleri kadlara ait bulunuyordu. Camilerin i siyasetteki rol bilindiinden halifeler zellikle byk camilere itina gsteriyorlard. Hutbe halife adna okunur ve hutbede halifenin adnn anlmas blgenin idareye olan itaatinin iareti saylrd. Camilerin inas ve tamiri ok defa ahslar ya da vakflar eliyle olmutur. Yalnz Mescid-i Harm ve Mescid-i Nebev ile benzeri byk camiler ayr bir nem tadklarndan tamir ve geniletme ileriyle halifeler zel olarak ilgilenmilerdir. mam bata olmak zere cami grevlilerinin tayin ve kontrolleri kadlar tarafndan yaplmaktayd. Ancak zel camilerde durum biraz farklyd. Genellikle camiyi yaptran kiinin bizzat kendisi cami ile ilgileniyor ve bu kimselere "nazr" deniyordu. ldkten sonra veya bazan salnda caminin vakfiyesinde yazl artlara gre nezret ii bir mtevelliye intikal ediyordu. Nzr veya mtevelli caminin gelirlerini toplar ve ihtiya yerlerine sarfederdi. Bunlar grevlilerin tayininde de yetki sahibiydiler. Ancak baz durumlarda kadlar zel camilerdeki imam, hatip, mderris gibi grevlilerin denetimine mdahale etmiler ve cami idaresinde nzrlardan daha etkin bir rol oynamlardr. b) Mal Durum. Camilerin yapm iin gerekli olan mal harcamalar umumiyetle hkmdar, vezir, emr, eraf gibi nfuzlu kiiler stlenmi; bakm, malzeme temini, grevlilere deme yaplmas gibi masraflar ise camiye vakfedilen gayri menkul gelirleriyle karlanmtr. Baka alanlarda da hizmet veren vakflar slm leminde o kadar yaygnlamt ki hemen hemen her caminin en az bir gayri menkul vakf vard. Baz camilerin, bulunduklar yerden ok uzaktaki lkelerde vakf mlkleri bulunabiliyordu. Mesel Mescid-i NebevFnin Suriye'de, Msr'da, rak'ta vakflar var-

d. Vakf gelirleri vakfiyede yazl artlara gre harcanrd. Bazan vakfn gelirleri caminin ihtiyalarn karlayamayacak kadar azalyor veya vakflar ortadan kalkyordu. Bu durumda ya yeni vakflar kuruluyor veya hayr severler yardmda bulunuyordu. Devlet btesinden tahsisat ayrld da olmutur. Nitekim Ftm Halifesi Hkim-Biemrillh, 403 (1012) ylnda yaptrd bir tahkikat sonunda 800'den fazla caminin gelirden mahrum olduunu renmi, bu camiler iin beytlmlden her ay 9220 dirhem ayrm, 405 (1014) ylnda da cami hizmetlileri iin yeni arazi vakflar kurmutur.
c ) Trkiye 'deki Camilerin daresi. Os-

manl dneminde camiler bnilerinin kurduu vakflarn mtevellileri tarafndan ynetiliyordu. Bu vakflarn hukuk stats vakfiyelerle belirlenmekteydi. Camiye ait vakflarn ynetiminden sorumlu olan mtevellilerin her yl muhasebe sonularn mahall kad araclyla merkeze gnderip tasdik ettirmeleri gerekiyordu. Camide bir grev boaldnda mtevellinin dorudan tayin yapma yetkisi olmadndan kadya mnasip birini teklif eder, kad da bir i'Imla durumu stanbul'da Dvn- Hmyun'a arzeder, teklif edilen ahsn durumu incelendikten sonra uygun grlrse kendisine grev verilirdi. Vakf sahibinin vakfiyede tesbit ettii imam, mezzin, hatip, kayyim, czhan, devirhan, srehan, dersim gibi cami grevlilerinin cretleri mtevellilerce denirdi. Artan rm vb. ihtiyalar iin kullanlrd. II. Mahmd dneminde Evkf- Hmyun Nezreti kurularak (1826) imparatorluk iindeki btn vakflarn gelirleri bu nezretin denetimine verilince byk bir yekne ulaan fazla gelirin vakf gayeleri dnda devlet hazinesine aktarlmas, dier vakflarla birlikte cami vakflarn da zayflatm, birok cami vakf personel ve tamir giderlerini karlayamaz hale gelmitir. Camilerin ynetimi 1920'de, Trkiye Byk Millet Meclisi hkmeti kararyla kurulan er'iyye ve Evkaf Vekleti'ne devredilmitir. Daha sonra 3 Mart 1924 tarih ve 429 sayl kanunla bu veklet ilga edilerek yerine baveklete bal Diyanet leri Reislii makam tesis edilmitir. Bu kanunla Trkiye Cumhuriyeti snrlar iindeki btn cami, mescid, tekke ve zviyelerin ynetimiyle imam, 53 gelirler de (zevid-i evkaf) caminin bakm, ona-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM hatip, viz, eyh, mezzin, kayyim ve dier grevlilerin tayin ve azillerine Diyanet leri Reislii grevli klnmtr (md. 5). Cami vakflar dahil btn vakflarn ynetimi nce babakanla, daha sonra da yeni kurulan Vakflar Umum Mdrl'ne balanmtr. 30 Kasm 1925'te trbe, tekke ve zaviyelerin kapatlmas, Diyanet leri Reislii'nin yetki alann daraltmtr. Bu dnemde cami grevlilerinin cretleri ok dk dzeyde tutulmu, "ciht- fer'iyye" denilen czhanlk, devirhanlk, srehanlk gibi ikinci derecedeki grevlerin boalmas halinde buralara yeni tayin yaplmam, imam, hatip, mezzin ve kayyim kadrolar byk apta daraltlmtr. 15 Aralk 1927 tarihli r-y Devlet kararyla cami grevlilerinin aylklar devlet btesinden karlanmakla birlikte bunlarn memur veya mstahdem saylmamalar kararlatrlmtr. 8 Haziran 1931 tarih ve 1827 sayl kanunla camilerin ynetimiyle cami grevlilerini tayin ve azletme yetkisi Diyanet leri'nden alnarak Vakflar Umum Mdrl'ne verilmitir. Bu kanunla elien 429 sayl kanunun 5. maddesinin yrrlkten kalkm olduu, Trkiye Byk Millet Meclisi'nin 4 Ocak 1932 tarihli kararyla kesinlik kazanmtr. 25 Aralk 1932'de yrrle giren "Cami ve Mescidlerin Tasnifi Hakkndaki Nizmnme" hkmleri gereince il ve ilelerde vakflar mdr ve memurlarnn, bunlarn bulunmad yerlerde vali ve kaymakamlarn uygun grd bir kiinin bakanl altnda yaplan sbjektif deerlendirmeler sonucunda, 15 Kasm 1935 tarih ve 2845 sayl kanunla ihtiya d grlen birok cami baka maksatlarla kullanlmak zere kapatlm, kapanan camilerin ou ordu tarafndan depo olarak kullanlm, bazlar Cumhuriyet Halk Partisi'ne ve zel kiilere satlmtr. Ak kalan camilere de ok snrl grevli tayini yaplmtr. 25 Aralk 1932 tarihli nizmnme ile camilerdeki czhanlk, devirhanlk, srehanlk gibi hizmetler imam, hatip ve mezzinlik grevleriyle birletirilmi ve bu grevlerin yrtlmesi iinin Vakflar Umum Mdrl'nn yetki alan iinde olduu belirtilmitir. 11 Kasm 1937 tarihli "Cami Hademesi Nizamnmesi"nde cami grevlilerinin her trl denetiminin Vakflar Umum Mdrl'ne ait olduu vurgulanarak Diyanet leri Reislii'nin grevi sadece vizlerle hatiplerin 54 vaaz ve hutbelerini kontrol etmekle snrlandrlm, devlet memurlarnn cami ve mescidlerde grev yapmalar yasaklanmtr. Bu dnemde ilgisizlik ve bakmszlktan birok cami harap olmutur. Camilerin ynetimi, 29 Nisan 1950'de yrrle giren 5634 sayl kanunla, Diyanet leri Reislii yeniden tekiltlandrlarak daha nce Vakflar Umum Mdrl'ne intikal etmi olan cami grevlileri kadrolaryla birlikte yeniden bu kuruma balanmtr. Cami grevlilerinin kanun statleri ve zlk haklar, 22 Haziran 1965 tarihli ve 633 sayl "Diyanet leri Bakanl Kurulu ve Grevleri Hakknda Kanun"la belirlenmitir. Trkiye'de bugn cami yapma, mevcutlar tamir ve yaatma ahslar, dernekler ve zel vakflar eliyle yaplmaktadr. Vakflar Genel Mdrl, mlkiyetindeki camilerin bakm ve onarmndan sorumludur. Ayrca derneklere ve zel vakflara da projelerini Vakflar Genel Mdrl'ne onaylatmak artyla ve bu kurumun denetimi altnda, yklm camilerin yerine aslna uygun olarak ina ve onarm izni verilmektedir. Diyanet leri Bakanl'nn yurt iinde ve yurt dnda yrtt hizmetlere yardmc olmak amacyla 1975 ylnda kurulan Trkiye Diyanet Vakf, 735 ubesiyle dier hizmetlerinin yan sra cami yapm, bakm ve onarm konusunda nemli hizmetlerde bulunmaktadr. Cumhuriyet devrinde yaplan en byk cami olan Ankara Kocatepe Camii'nin inas da byk lde bu vakfn desteiyle gerekletirilmitir. Ocak 1992 tarihi itibariyle Trkiye genelinde 66.674 cami mevcut olup bu camilerde 56.135 imam-hatip, 9560 mezzin-kayyim ve 739 viz kadrolu olarak grev yapmaktayd. Camilerin ou kadrolu olduu halde bunlardan bir ksmnn grevlisi bulunmamakta, kadro tahsis edilmemi camilerdeki grevlilerin creti ise vatandalar ve eitli dernekler tarafndan salanmaktadr. Cami grevlilerinin hizmet ii eitimiyle bilgilerinin arttrlmas da Diyanet leri Bakanlnca yrtlmekte olup bu maksatla Bolu (1973), stanbul-Haseki (1976), Elaz-Harput (1982), Antalya (1982), Ankara (1983), Kastamonu (1984) ve Manisa'da (1986) eitim merkezleri almtr. Diyanet leri Bakanl btesinde camiler iin ayrlm bir tahsisat olmadndan camilerin yapm, bakm, onarm ve her trl malzeme temini gibi masraflar ahslar veya dernek, vakf gibi kurulular tarafndan karlanmaktadr. Bundan dolay baz camilerin mlkiyetleri eitli ahs veya kurulular zerinde grnmektedir. 1 Ocak 1992 tarihi itibariyle Trkiye'de cami bulunmayan bucak ve kasaba says 47, ky says ise 2125'tir. 2. Cami Grevlileri. Camide grevli olan kiiler imam, hatip, mezzin, viz, kusss, kri, czhan, bevvb ve hademeler (kayyim) eklinde sralanabilir. mam cemaate namaz kldran kiidir. Baz blgelerde halifeden ayrmak iin imama "shib's-salt" denilmekteydi. lk dnemlerde merkezde devlet bakan, eyaletlerde valiler ehirdeki en byk caminin imamln yapmlardr. Valinin bulunmad zamanlarda shib'-urta (emniyet miri) ona veklet ederdi. Ancak Emevler'den itibaren halifeler ve valiler istisna durumlar dnda imamlk yapmamlar, bu i iin grevliler tayin etmilerdir. Bu grevlilerin maa beytlmlden veya vakf gelirlerinden deniyordu. Cuma ve bayram namazlarnda hutbe okuyan hatip umumiyetle imamlk grevini de yrten ahst. Yalnz baz byk camilerde imamdan ayr bir, bazan da birka hatip grev yapard. Hutbe siyas bir nem tadndan hatip de nem kazanm, bu sebeple ok defa kadlar hatiplik grevini bizzat stlenmilerdir. slm tarihinde ilk mezzin, hicr 1. ylda Hz. Peygamber tarafndan grevlendirilen Bill-i Habe'dir. m sahb Abdullah b. mm Mektm da Hz. Peygamber'e mezzinlik yapmtr. Bunlardan baka zaman zaman Reslullah'a mezzinlik yapan baka sahbler de vard (bk. Kettn, 1, 156-159). Mezzin, namaz vaktinin geldiini bildiren ezan yksek sesle okuyarak cemaati toplar, imam namaza arr, onun gelmesi zerine de namazn baladn belirtmek iin kamet getirir. Minareler yaplmadan nce ezan genellikle camiye yakn yksek bir yerden okunurdu. Bill-i Habe, Mescid-i Nebev'ye yakn en yksek evin damna karak ezan okurdu. Mekke'nin fethinde de Hz. Peygamber'in emri zerine Kabe'nin damna karak ezan okumutur. Mezzinlere ilk defa maa balayan kiinin Hz. Osman olduu nakledilir. Zamanla mezzinlere yklenen grevler oald. Camide tebih, zikir, mevlid ve tilvet gibi detler geliti. Buna bal olarak da camilerde mezzin sa-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM ys artt. bn Battta Emeviyye Camii'nde yetmi mezzin bulunduunu kaydeder {Seyahatname, I, 95). Hz. Peygamber, ashabn istekli anlarn gzeterek belli zamanlarda camide vaaz veriyordu; Abdullah b. Mes'd da bunu rnek alarak etrafnda toplananlara haftada bir gn vaaz etmeyi uygun bulmutu. Hz. mer dneminde Temm ed-Dr, halife cuma namaz iin camiye gelmeden nce vaaza balard; Hz. Osman dneminde de kendisine haftada iki defa vaaz e t m e izni verilmiti ki bu zat ilk ks (kssac viz, oulu kusss) olarak kabul edilir. Viz ve ks tabirleri ok defa birbirinin yerine kullanlrsa da kusss, daha ok dinleyici toplamak maksadyla anlatmlarna aslsz hikye, efsane ve masallar kartrdklar iin vizlerden ayr deerlendirilmi ve kendilerine iltifat edilmemesi istenmitir. Hz. Ali'nin Basra Camii'nden kusss kovduu rivayet edilir. Ancak kusss, hemen her dnemde camilerde viz olarak konumalar yapmtr. Nitekim Abbsler dneminde kusss camilerde rum devam etmitir. Camilerde kri (oulu kurr) tarafndan Kur'an tilvet edilmesi detine Emevler dneminden itibaren rastlanmaktadr. bn Cbeyr'e gre Emeviyye Camii'nde kurr sabah ve ikindi namazlarndan sonra dzenli bir ekilde Kur'an okurdu ( er-Rihle, s. 244 vd.). zellikle cuma vb. gnlerde Kur'an tilvetine nem verilirdi. Osmanllar'da seltin camilerinde czhan ad verilen kriler namazlardan nce Kur'an'dan birer cz okurlard. Seltin camilerinde czhanlar iin mstakil krsler yaplmt. Bunlar viz krslerinden daha kk olup genellikle iki duvar arasna yerletirilmiti. Baz cami ve trbelerde ise cretleri bir vakf tarafndan karlanan ve gece gndz aralksz bir ekilde nbetlee Kur'an okuyan kriler bulunurdu. Hz. Peygamber'in mescidini spren zenci bir kadn veya erkein bulunduu nakledilir (Buhr, "alt", 72, 74). Daha sonra bu i iin hademeler altrlmtr. Bunlarn says caminin byklne gre deiiyordu. Mesel 300 (912) yllarna doru Kuds Camii'nde 140 veya 230 hademenin bulunduu kaydedilmektedir. Hademe saysnn ok olduu durumlarda i blm yaplyordu. Kayyim tabiri ise aslnda temizlik, lambalarn yaklmas, sularn tanmas gibi iresmen grev yapyordu. Ftmler'de de ayn dulere nezaret eden, mum, lamba ya, temizlik malzemesi vb. cami ihtiyalarn tesbit ve temin eden kiiye dellet ediyor olmaldr. Bazan imam, hatip, hatta kad caminin kayyimliini de yapyordu. Buna karlk kayyimler dorudan doruya hademelerin yapt temizlik ileriyle de uramlar ve sonralar kayyim tabiri bu mnada kullanlmtr. Osmanl dneminde cami personelinde gerek tr gerekse say bakmndan nemli bir artn olduu gzlenmektedir. Ky ve mahalle camilerinde cretini cami vakfndan alan bir imam ve mezzin bulunmakta, kk ve geliri snrl olan camilerde ise sadece imam grevi ifa etmekteydi. Bunun yannda vezirlerin, aa ve paalarn, baz varlkl kimselerin ina ettirdii camilerde cami vakfndan cret alarak grev yapan personel saysnn artt grlmektedir. stanbul Vakflar Tahrir Defteri'nde bunun binlerce deiik rneine rastlamak mmkndr. Dier taraftan ok geni vakflara sahip seltin camilerinde grevli says olduka fazla idi. Mesel 1 1 1 . Murad'n Manisa'da ina ettirdii Murdiye Camii'nde iki imam, bir hatip, bir viz, dokuz mezzin, doksan drt czhan, otuz iki hademe olmak zere toplam 139 kii cami vakfndan ok farkl seviyelerde cret almaktayd. Sleymaniye Camii'ndeki grevli says ise daha fazla idi. Sleymaniy e Klliyesi'nden cret alan toplam 936 kiiden 303' dorudan Sleymaniye Camii'ne balyd. Bunlarn ierisinde imam, mezzin, hatip, viz, kayyim, ferr gibi cami hizmeti ifa edenlerin says ancak yirmi otuz kadard. Bunun dnda saylar yzleri bulan czhan, devirhan, en'mhan, musallihan gibi hizmetliler ise ilim tahsil edenlere, baz tarikat erbabna tahsis edilen czi burs niteliinde daha az bir cret alyorlard. XVII-XVIII. yzyllarda camilerde krs eyhlii, dersimlk gibi grevlere de rastlanmaktadr. Osmanllar'da btn cami personeli asker* zmre kapsamna alnm, bylece kendilerine vergilerden muafiyet ve baka imtiyazlar tannmtr. Dier taraftan terifat defterlerinde, zellikle seltin camilerinin viz, hatip ve imamlarna devlet protokolnde yer verildiine dair bilgilere rastlanmaktadr. BBLYOGRAFYA:
bn'l-Esr, en-Nihye,
cArab,

"scd" md.; BA. Cevdet-Evkaf, nr. 721; Vakflar Eb eybe, el-Muannef

stanbul

Tahrir Defteri 953 (1546), tr.yer.; bn (nr. Kemal Ysuf elMs-

Ht), Beyrut 1409/1989, IV, 432-433;

ned, 1 1 , 106, 178; 1 1 1 , 404, 434; IV, 85, 229, 247; V, 156, 157, 185, 328; Drim, " M u k a d dime", 32, 51; Buhr, "Ezn", 46, 49, 81, "alt", 41, 42, 44, 45, 49, 52, 54, 59, 60, 65, 7072, 74, 77, 83, " T e h e c c d " 25, " ' t i k f " , 17, " c lim", 6, 8, 23, 24, 52, " I d e y n " , 7-8, " M e s c i d M e k k e " , 1, 6, "Enbiy 3 ", 40, " M e n k b ' l enr", 45, " C u m ' a " , 11, "avm", 68, "Mektib", 1-3, "Ahkm", 18-29, "Humt", 4, "ulh", 9-13; Mslim, "Mescid", 1-316, "ft'l-mnfikin", 82-83, "Hac", 250, 415, 511, 512, "Zhd", 43, 44, "Cihd", 59, 67, "Msfirn", 69-70, 213; bn Mce, " M e s c i d " , 119, " M u k a d d i m e " , 17, " A h k m " , 9; Eb Dvd, "alt", 13, 46, 199, "Talk", 40, " M e n sik", 94, "Vitir", 14, "mn", 3, "By 1 " 37, " e Itk", 53; a.mlf., el-Mersl, "Menkb", mul-evsat ma'u'z-zev' Esnm: Kahire 1310, s. 4; Tirmiz, "alt", 126, " C u m V , 64, "Nikh", 6, 18; Nes, "Tatbk", 78, " M e s el-Mu'ceRiyad Mec(nr. Mahmd et-Tahhn), I, 143; Heysem, id, II, 46; Eb Ysuf, cid", 1-46, "mmet", 50; Tabern, 1405-1406/1985-86,

el-Harc, Kitb'lel-MeKahire

Kahire 1382, s. 138-149; bn'l-Kelb,

Putlar Kitab (trc. ve nr. Beyza Dn-

gen), Ankara 1969, s. 11, 23-24; Vkd, 875-884, 980, 999; bn Him. es-Stre, Sa'd, et-Tabakt, rhu'l-Medneti'T bldn,

z, I, 13, 336-337; II, 531-533; III, 761-762, 1355/1936, I, 367; II, 143, 509; IV, 179; bn I, 239-241, 313; II, 37-38; 144; bn ebbe, TI, 57-75; BelFthu'lmnevvere, Sahnn, el-Mdevvene,V,

zr, Ensb, I, 264, 266, 273; a.mlf.,

Kahire 1318-19/1901, s. 12, 42, 122,

137, 285-294, 354-380; Ya'kb, Trh, II, 60; Taber, Trih (Eb-Fazl), I, 121; III, 447, 610; IV, 45, 87-88, 361-367, 500; V, 110-111, 234, 355, 369; Mes'd, Mrc'z-zeheb, II, 251; III, 158; Kind, el-Vlat Ferec el-sfahn, el-Egant, Ahkm's-sultniyye, el-Ahkm's-sultniyye, Cmi'u beyni'l-'ilm Kum 1984, (Guve'l-kudt

est), s. 428, 443, 444, 469, 487-495; Eb'l1, 113; Mverd, els. 130, 248; Eb Ya'l, s. 227; bn Abdlber, (nr. Abdurrahman Have'lel-MebIV, er-

san Mahmd), Kahire 1975, s. 164, 174-175, 185-186, 305; Hatb el-Badd, el-Fakh mtefakkih, a.mlf., Trhu Badd, I, 73; Serahs, Riyad 1969, I, 10-12; II, 129-130;

st, XXX, 165; Sheyl, er-Ravz'l-nf 254-255, 261-264, 266-267; bn Cbeyr, Rihle, 244 vd., 246-254; Ykt, bn'l-Esir, sd'l-be

Beyrut 1400/1980, s. 21-24, 92, 173, Muccem'l-deb\ V, 114; Edebi'l-kaz' Lbb't-te'vl (Benn), I, 301-302;

XVIII, 61; a.mlf., Mu'cem'l-bldn, III, 92; bn Eb'd-Dem, Kitb 1402/1982, (Mecm'a s. 109; Hzin,

(nr. Muhammed Mustafa ez-Zhayl), Dmak mine't-tefsr iinde), stanbul 1324 1, 95; ibn KeMukad-

Beyrut, ts. (Dru hyi't-trsi'l-Arab), I, II, 229-231; V, 106; a.mlf.,

108; bn Battta, Seyahatname, sr, Tefsr'l-Kur'n, el-Bidye,

III, 210; VII, 21; bn Haldn,

dime, Beyrut 1967, s. 477, 635; Makrz, el-Htat, I, 285-286; II, 244-247, 329-332, 455; Tec"dr" md.; Lisn'lMu'cem, el-Mu'cem, rid Tercemesi, aym, ed-Dris X, 107; Semhd, f trhi'l-medris Vef*'l-vef I, 451; Nu(nr. Ca'fer I, 242; Syt, Hsn'l-muhdara,

"hrb", "scd" md.leri; VVensinck,

"muall" md.; M. F. Abdlbkf,

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

55

CAM
ei-Hasen), Dmak 1988, II, 303-370; Ayvansary, Hadkat'l-cevmi', stanbul 1281, I-II; Mevlna ibl, Asr- Saadet (trc. . Rza Dorul), stanbul 1928, I, 169; Ahmed Emn, Duha'l-slm, Kahire 1932, II, 52; C. Zeydan, Medeniyyet-i slmiyye, V, 251; Osman Nuri Ergin, Trkiyede ehirciliin Tarihi nkiaf, stanbul 1936, s. 78; Mez, el-Hadretul-slmiyye, III, 124; Uzunarl, Saray Tekilt, s. 29, 373-374; a.mlf., lmiye Tekilt, s. 139; Ronart, CEAC, s. 373-376; Muhammed Hamdullah, slamda Devlet daresi (trc. Kemal Kuu), stanbul 1963, s. 118-119; a.mlf., slam Peygamberi, II, 1121; a.mlf., Le Saint Coran, Paris 1989, s. 294; a.mlf., slm Messeselerine Giri (trc. hsan Sreyya Srma), stanbul 1981, s. 45-73; a.mlf., Hz. Peygamber'in Savalar, s. 262; Cell Esad Arseven, Trk Sanat Tarihi, stanbul, ts. (Maarif Basmevi), I, 219; Cezfr, elMezhib'l-erba" a, I, 284-291; Buh mutemeri risleti'l-mescid, Mekke 1395/1975, s. 1568 (Rbtat'l-lemi'l-slm'nin 15-20 Ramazan 1395/20-25 Eyll 1975'te tertipledii mescidlerle ilgili sempozyum bildirileri); Ahmed elebi, slm'da Eitim retim Tarihi (trc. Ali Yardm), stanbul 1976, s. 95-107, 228-234; Seyyid Sabk, Fkh's-snne, Beyrut 1977, I, 246-259, 535; Fahrettin Atar, slam Adliye Tekilt, Ankara 1980, s. 153; Muhammed Mhir Hammde, el-Mektebt fi'l-slm, Beyrut 1981, s. 82-86; G. Makdisi, The Rise of Colleges, Edinburgh 1981, s. 10-24; Hseyin Abdullah Bselme, Trthu'l-Kcbeti'l-Mucaz-zama Ibask yeri yok] 1982, s. 50; Nebi Bozkurt, Asr- Saadette Mescid ve Fonksiyonlar (yksek lisans tezi, 1984), M Sosyal Bilimler Enstits; Ziya Kazc, slami ve Sosyal Adan Vakflar, stanbul 1985, s. 104-110; Ernsal, Trk Ktphaneleri Tarihi II, tr.yer.; Muhittin Serin, Hattat Aziz Efendi, stanbul 1988, s. 13; Hasan brhim Hasan, slm Tarihi, II, 242246; KettnI, et-Tertb'l-driyye (zel), I, 156-160, 301-302; II, 29-31, 53-55, 58, 232233, 301-307; Sheyl nver, "Anadolu'da Seluklu Devleti Beylikleri Resm Daireleri v e Toplant Yerlerine Dair", VD, VIII (1969), s. 323-324; mer Lutfi Barkan, "Sleymaniye Camii v e mareti Tesislerine A i t Yllk Bir M u h a s e b e Bilanosu 993/994 (1585-1586)", a.e., IX (1971), s. 134; Bahaeddin Yediyldz, "Vakf Messesesinin XVIII. Asr Trk T o p lumundaki Rol", a.e., XIV (1982), s. 15; Ahmet nkal, " A s r - Sadet'te Mescidin nemi v e Y a p t Grevler", Diyanet Dergisi, XIX/ 3, Ankara 1983, s. 49-55; S. M. Imadddin, " M o s q u e as a Centre of Education in the Early M i d d l e A g e s " , IS, XXIII (1984), s. 159170; Mehmet pirli, "Anadolu Kadaskeri Sinan Efendi Hakknda Y a p l a n Tahkikat v e Bunun l m i y e Tekilt Bakmndan nemi", TED, VIII/1 -4 (1984), s. 209; a.mlf., "eyhlislm Sun'ullah Efendi", TED, sy. 13 (1987), s. 210-211; Feridun Emecen, "Manisa M u r a diye Camii nasna Dair", a.e., s. 185; "Cami", TA, IX, 255-279; S A I, 324-328; Jons. Pedersen, "Mescid", A, VIII, 1-86; a.mlf., "Masdjid", El2 (ng.), VI, 644-677; F. Buhl., "Kuds", A, VI, 956; F. Krenkovv, "Ktphane", a.e., VI, 1126; R. Hartmann, "am", a.e., XI, 299; M. Uur Derman, "Arif Efendi, Filibeli", DA, III, 364. . MIMARI TARIHI

Btn slm lkeleriyle mslmanlarn bir sre hkim olduklar yerlerde yaplan camiler mimari bakmdan birbirinden deiik zellikler gsterir. Dnya zerindeki btn camilere dair aratrma ve monografiler elde olmadndan cami mimarisinin btnn ortaya koyacak geni kapsaml bir alma yapmak imdiki halde ok gtr. Bu gle ramen evvelce Trk Ansiklopedisi (IX, 257-279) ile slm Ansiklopedisi (VIII, 101-112) iin tarafmzdan yazlan "Cami" (mimari) ve "Anadolu ve Rumeli'de Trk Mescid ve Camileri" maddeleri, aradan geen uzun zaman iinde elde edilen yeni bilgiler ve ortaya konan yeni almalarla tekrar ilenerek bu maddenin daha tam olmasna allmtr. Ayrca bu maddede adlar geen camiler hakknda ayrntlara girilmemi, camilerin tarihe ve sanat deerlerinin aklanmas kendi maddelerine braklmtr. Trk ehirlerinde cemaatin topland, ana ibadet yeri niteliinde olan byk camilere, hristiyanlarn katedral denilen kiliseleri gibi ulucami, cmi-i kebr, Osmanl dneminde sultanlar tarafndan yaptrlan byk camilere ise seltin camii denilir. Esasnda ok daha genel bir anlam olan ve ran, Hindistan, Arabistan gibi blgelerde cami mnasnda kullanlan mescid kelimesi ise Trke'de yalnz kk ibadet yerlerini ve mahalle camilerini ifade etmektedir. Nitekim Trkiye dnda ok byk llerde yaplar olmalarna ramen Medine'de Mescid-i Nebev, Kuds'te Mescid-i Aks, sfahan'da Mescid-i Cum'a vb. pek ok eserde mescid ad ulucami veya seltin camii mnasnda yaamaya devam etmektedir. Trkiye dnda, Asya'da birok yerde vel olarak tannan ahslarn mezar stnde veya evresinde kurulan ziyaret camilerine ise mehed ad verilmektedir. Arap lkelerinde, akta byk kitlenin topluca namaz klmas iin, etraf bir duvarla evrilmi ve iinde sadece kble ynn gsteren bir mihrap olan yerlere musalla denilmekte, Trke'de ise bu terim daha ok bir caminin yannda cenaze namaz klmak iin toplanlan yeri ve burada bulunan, zerine tabutun konulduu ta (musalla ta, seng-i musalla) ifade etmektedir. Buna karlk Trke'de ak havada cuma ve bayram namazlar iin byk kalabaln ibadet etmesi maksadyla ayrlan yerlere namazgh denilir. Bunlar-

dan bazlar olduka geni olup Okmeydan Namazgh'ndaki gibi mihraplar ve hatta minberleri de vardr. Sadece bir mihrap tana sahip, imenlik bir sahadan ibaret olan daha kk namazghlar da mevcuttur. Ulucami, byk camiler, kk llerdeki mahalle mescidleri dnda insanlarn toplu olarak bulunduklar kervansaray, kla, esnaf ve sanatkr hanlar vb. baz binalarda da mescidler bulunmaktadr. Genel olarak byk bir cami, onu ehrin kalabalndan ayran ve gerektiinde yangnlardan da koruyan bir d avluya sahiptir. Camiler Trkiye'de dou-gney arasnda bulunan kbleye gre yerletirilirler. Bu sebeple camilerin ana giri kaplar ekseriya binann kuzeybat duvarnda alr ve giri kbleyi gsterir. Byk bir cmle kaps veya takap ile dier yardmc kaplardan geilen i avlu veya harem (sahn), i tarafta stunlu bir galeriyle evrilidir ki bunlara revak denir. Bu i avlunun ortasnda abdest almaya yarayan bir eme (adrvan) bulunur; bu avluya dierinden ayrmak iin adrvan avlusu da denilir. Avlunun camiye giri cephesinde uzanan revak son cemaat yeri olarak adlandrlr. Namaz vaktine yetiemeyenlere veya fazla kalabalkta ieri giremeyenlerin ibadetine mahsus olan bu ksm, ayn zamanda caminin iine dorudan doruya girilmesini nleyen bir n mekn durumundadr. Taban avlu seviyesinden biraz ykseke olan son cemaat yerinin kble duvarnda genel olarak sal sollu birer kk mihrap bulunur. Ayrca byke camilerde tekbirleri tekrarlayarak son cemaat yerindekilere duyurmak iin kullanlan, bu mihraplarn stlerinde kk cumbalar biiminde dar takn "mkebbire"ler vardr. Son cemaat yerinden esas ibadet meknna alan byk cmle kaps veya takap, byk veya sanat deeri olan camilerde itinal bir iilikle bezenmi bir niin iinde almtr. Camiyi yaptrann adn ve ina tarihini veren kitbe de bu giriin stnde yer alr. Esas ibadet meknna Trke'de harm denilirse de yabanc dillerdeki "nef", "schiff" karl olarak sahn da denilir (Arapa'da sahn avlu anlamnda kullanlr). Cami meknnn ortasnda daha geni olan ana veya orta sahn bulunur. Bunun tam orta ksmna kubbealt, yanlardakilere de yan sahn denir. Namaz esnasnda ynelinen kble istikametini belirten ve imamn namaza durduu

A H M E T N K A L NEBI BOZKURT

56

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM yer olan mihrap, kble duvarnda ieri kavisli bir girinti biimindedir. Mahiyeti gerei mihrap caminin en ssl ksmn tekil eder. Bunun nnde caminin esas demesinden az yksek olan bir kademe vardr ki buna da mihrap sekisi ad verilir. Mihrabn sa tarafnda, balangta yalnz cuma namaz klnabilecek byk camilerde bulunurken sonralar en ufak mahalle mescidlerine bile konulan minber yer almaktadr. Birok hallerde ok itinal bir iilikle ilenmi, ahaptan veya mermerden yaplm olan minber, bir kap kemerinin arkasndan basamakla klan ve en st noktasnda drt ince stun veya diree oturan bir klh ile rtlm loca biiminde bir "kk"ten ibarettir. Asl Hz. Peygamber devrinde, zerinde hutbe okunan basamakl bir merdiven halinde olan minber daha sonra gelimi ve Emev dnemi sonunda camilerde yer almaya balamtr. Kiliseden evrilmi camilerde minber kknn iki yanna birer sancak aslmas ve imamn hutbeye bir klla kmas usuldendi. Mihrabn sol tarafnda kble duvarna, yan duvara veya pyeye bitiik olarak birka basamak merdivenle klan bir vaaz krss bulunur. Bu da ahap veya mermerden genellikle sanatkrane ekilde yaplmtr. Camiye gelen hkmdarlarn namaz kldklar yeri halktan ayran blmeye Arap memleketlerinde maksre denilmektedir. Osmanl dneminde bu ksma ufak bir loca biimi verilmi ve yksekte olmasna zen gsterilmitir. Hnkr mahfili ad verilen bu blm genellikle caminin sol kesinde yer alr ve darya dorudan balantldr. lk maksrenin Mescid-i Nebevde Halife Osman (644-656) tarafndan tuladan yaptrld sylenir. Bunu Veld zamannda (705-715) Medine valisi olan mer b. Abdlazz abanoz aacndan yeniletmitir. bn Haldn'a gre ise Hz. Ali'nin camide namazda iken bir suikaste kurban gitmesi zerine Muviye (661-680), cami iinde halifeye mahsus namaz yerini bir emniyet tedbiri olarak ayrmay lzumlu grerek ilk maksreyi yaptrmtr. Osmanl dnemi Trk mimarisinde hnkr mahfilinin dardan giriinde kk bir saray odas gibi bezenmi ve denmi bir mekn yer alr. Sultann camiye geldiinde ksa sre dinlenmesi iin yaplan bu kasr- hmyun (hnkr kasr), evvelce Sultan Ahmed Camii ve Yenicami'de olduu gibi caminin esas kitlesi dnda ona bitiik olurken ge dnem Osmanl-Trk mimarisinde son cemaat yerinin stne alnarak cami mimarisiyle btnletirilmitir. Caminin iinde mezzinler iin ayrlm ykseke bir yer mezzin mahfili olarak adlandrlr. Ancak byk camilerde rastlanan bu unsurdan baka esas giriin iki tarafnda alak korkuluklarla ayrlm kadnlar mahfili de bulunur. Cami mimarisinin nemli bir paras da ezan okunmaya mahsus olan minaredir. Minare slm leminin eitli blgelerine gre deiik biimler gsterir. Osmanllar'da binann genellikle sa tarafnda bulunur. Yine sadece Osmanl seltin camilerinde iki ve daha ok minare yaplm olmakla beraber bunlar son derece ndirdir. Sultanlar ve baz hnedan mensuplar dndaki kiiler tarafndan yaptrlan camilerde birden fazla minare bulunmamas titizlikle riayet edilen bir usuldr. Ancak son yllarda yaplan modern camilerde minare ve erefe saysnda bir snrlama ve l kalmamtr. Camiler genellikle tek bana yaplar halinde olmayp bilhassa Trkler'de imaret, klliye veya manzume adlar verilen eitli vakf binalardan oluan bir yap topluluunun merkezini tekil ederler. Bylece camilerin etrafnda onlara ek olarak yaplm arasta (ar), drif, hamam, hazre, trbe, medrese, sbyan mektebi, kervansaray, ktphane, muvakkithne, sebil, tabhne, ahne-imaret gibi vakf yaplar da bulunur. Osmanl dneminde ehirler aras ana kervan ve sefer yollar stnde, zellikle XVI. yzylda durak yerlerinde menzil klliyelerinin de ina edildii grlr ki bunlarn da merkezlerini bir cami tekil eder.
A ) slmiyet'in D o u u n d a lk C a m i l e r . Klasik Osmanl devri camilerinin ksmlar ile dzenlemesini gsteren
C UMIS KAPISI

slmiyet'in

Mekke

dneminde

toplu

ibadet iin belirli bir bina yaplmad bilinmektedir. Hz. Peygamber, hicret srasnda Medine'ye girmeden bir sre kald Kub'da daha sonra "Takv Mescidi" adyla da anlan ilk ibadet yerini kurdurmutur. Bununla birlikte slm dn57

ematik plan

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM yasnn ilk camii olarak Medine'deki Mescid-i Nebev kabul edilir. Burada Hz. Peygamber'in kalmas iin bir mesken yaplrken ilk nemli caminin de temeli atlmtr. Etraf 3 arn derinliinde ta temeller zerinde bir adam boyu kadar ykseklikteki kerpi duvarlarn snrlad bir avlunun bir kenar boyunca, iinde Hz. Peygamber ve ailesinin barnaca odalar sralanmt. Kuds ynndeki kuzey duvarn i tarafna ise ibadet edenleri gneten korumak zere hurma aacndan direklere oturan ve hurma dallarndan ibaret basit bir ardak kurulmutu. Kble 624'te Kuds'ten Mekke'ye evrildikten sonra avlunun gney duvar nne de yeni bir ardak yaplmtr. Bu ilk cami, nce Hz. Osman, daha sonra 706-709'da Emev Halifesi Veld, VIII. yzyln ikinci yarsnda MehdBillh tarafndan yaplan yenileme ve eklemeler, XIII, XV ve XIX. yzyllardaki tamirlerden sonra ilk yapsnn btn izlerini tamamen kaybetmitir. Sadece yazl kaynaklarn yardmyla tannan bu caminin basit emasnn ilk camilerin planlarnn belirlenmesinde byk rol oynad, hatta slm mimarisinde daha sonra yaplan ibadet yerlerine ilham kayna olduu kabul edilir. Birtakm ihtiyalarn en basit biimde cevaplandrlmasndan doan, ortasnda avlu eklinde aklk olan ve direklere oturan bir ardak veya damdan ibaret bu yap tipinin baz Batl sanat tarihilerinin iddia ettikleri gibi lka'n Helenistik ar tesislerine yani agora mimarisine dayanmad da aka bellidir. Medine'deki bu ilk ibadet yeri, ondan sonra gelien cami mimarisine n rnek (prototip) olmutur denilebilir. slmiyet ilk fetihlerle yaylmaya baladnda slm ordularnn gittii yerlerde kurulan ilk camiler ordugh camileri olmutur. Bylece Arap yarmadasnda ordugh ehirleri olarak kurulan Basra, Kfe ve Msr'da Kahire yaknnda Fustat'ta bu trden camiler ina edilmitir. Sa'd b. Eb Vakks'n 639'da yaptrd ve Muviye zamannda yenilendii bilinen Kfe Camii, etraf evrili bir avlu ile bunu ksmen glgelendiren bir ardaktan ibaret olmakla beraber bu arda tayan destekler artk hurma aac gvdeleri deil, yakndaki antik Hira ehri harabelerinden getirilmi mermer stunlard. Amr b. s'n 642'de Fustat'ta yaptrd Amr b. s Camii, eitli deiiklik ve tamirlerle zamanmza kadar gelmitir. Bugnk mimarisinin ilk yapsndan pek farkl olmad belirtilen bu camide balangta kble ynn duvara yaptrlm bir ta gsteriyordu. Makrz'ye gre ilk mihrap bu camide Muviye zamannda 673'te Mesleme tarafndan bina bytlrken yaplmtr. Baka tarihilere gre ise ilk mihrap mer b. Abdlazz tarafndan Mescid-i Nebev nin tamirinde yaplmtr. lk lleri ok kk olan Amr b. s Camii'nde harim, direklerle ayrlm nef veya sahnlardan ibaretti. Amr'n yaptrd minberin Halife mer'in emriyle yktrlmasndan az sonra Nubia Kral Zakharia'nn (Zekeriyy) hediyesi olan yeni bir minberin ayn camiye konulmu olmas, buna daha en erken devirlerde bile nem verilmeye balandn gsterir. lk camilerde ezan ykseke bir yerden, bilhassa damn zerinden okunuyordu. Kaynaklarda Hz. Bill'in ezan Mescid-i Nebevnin kble tarafnda, zerine iple trmanarak kt, "stvane" olarak anlan silindir biiminde yksek bir yerde okuduu kaydedilir ki bunu minarenin ilk ekli olarak dnmek mmkndr (Kettn, I, 161-162). bn'z-Zeyyt'a gre daha 656'da Amr b. s Camii'nin drt keli bir minaresi vard. Makrz'ye gre ise Muviye zamannda bu caminin drt kesine drt minare eklenmitir ve bunlar slm mimarisindeki ilk minarelerdir. deta Mslmanln bir zafer ant grnmnde olan minarenin Arap lkelerinde kare biimde olmasna karlk Asya-Trk minarelerinin yuvarlak gvdeleri vardr. Minarelerin sslemeleri de lkelere gre deiik olduu gibi saylar ve cami binasna gre yerletirilmeleri de farkllklar gsterir. slmiyet glendike fethedilen topraklardaki dier dinlere ait ibadethanelerin cami haline getirilmesinden de kanlmamlar. Hatta balangta baz eski ibadet yerleri paylalmak suretiyle hristiyanlarla beraber kullanlmtr. Humus'ta loannes Kilisesi'nin drtte biri, Halep'te bir kilisenin yars mslmanlar tarafndan cami olarak kullanlmtr. Hama'da ise Kenset'l-uzm (byk kilise) 636-637'de camiye evrilmitir. Ayrca yerli halkn ok eski devirlerden beri kutsal sayd yerlerdeki binalarn cami haline getirilmesine veya buralarda yeni bir cami kurulmasna da zel bir nem verilmitir.
B ) Erken slm D n e m . E r k e n slm

devirdeki camilerde Arap sanat unsurlar hkim olduundan bu dnemdeki camilere "Arap lemi camileri" de denilebilir. Bu ilk safhay, birbirini takip eden iki byk slm devleti zamannda coraf blgelere gre ele almak gerekir. 1. Emevler Devri. lk slm ibadet yerleri son derece gsterisiz ve sade, yalnzca namaza duran mminleri d tesirlerden tesislerdi. korumak gayesiyle yaplm Emevler dneminde (661-

749), Antika'n byk eski sanat merkezlerini ele geirerek yaylan bu devletin snrlar iinde ncekilerden daha iddial ve sanat eseri hviyetine sahip yaplarn meydana getirildii grlmektedir. Bu durum, muzaffer slm inancnn ele geirilen yabanc 58 topraklarda

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM temsil edilmesi iin hametli ve ifadeli yaplara ihtiya duyulmasyla aklanabilir. Baehrin 661'den itibaren am'a nakledilmesiyle balayan imar almalarnda evredeki yerli halktan olan ustalardan da faydalanlmt. Bizansl Ortodoks, Suriyeli Nestr ve Sryn, Msrl Kopt, ranl Ssn usta ve sanatlar bu yeni yaplarda sahip olduklar bilgi ve tecrbelerini ortaya koyarlarken ayn yerdeki veya yakn evrede bulunan Eskia'lara ait ilenmi paralar da devirme malzeme olarak tekrar kullanmaktaydlar.
a ) D o u A k d e n i z - A r a p Y a r m a d a s . lk

fetih yllarnda acele olarak yaplan ordugh camileri, Emevler dneminde daha esasl biimde yeniden ina edilmitir. Bylece be sra stunlu, tavan tik aacndan kirili ve duvarlar tuladan Basra Camii 665'te, kemersiz, tavan kirileri dorudan stunlara oturan, be sra stunlu Kfe Camii 670'te, Amr b. s Camii 673'te ve Medine'deki Mescid-i Nebev 709'da yenilenirken baka yerlerde de byk llerde temelden yeni ibadet yerleri yaplyordu. 717-720 yllar arasnda yaplan Remle Camii'nin muazzam bir mihrab ile kare planl yksek bir minaresi vard. Yalnz burada iki istisnaya da iaret etmek

Mescid-i Aksa ve plan - Kuds

gerekir. Aslnda Kur'an'n ifadesine gre yeryzndeki ilk ibadethne olan Mekke'deki Kbe ile (bk. l-i mrn 3/96), etrafn evreleyen revakl byk bir avlu ve minarelerden meydana gelen Mescid-i Harm bir cami saylamayaca gibi Emevler dneminin nemli eserlerinden yanl olarak mer Camii olarak da adlandrlan Kuds'teki Kubbet'ssahre de yap bakmndan gerek bir cami deildir. Mervn'n olu Abdlmelik'in buradaki kutsal kayann stnde 691'de kurdurduu Kubbet's-sahre Kbe gibi bir ziyaret ve tavaf yeridir. Ge lka ve Bizans mimarilerindeki merkez planl yaplar tipinde ina edilen bu nemli bina, ancak yapl gayesinin deiik oluu yzndendir ki bu dnemin cami mimarisinde bir tesir gsteremeyerek tek kalmtr. Fakat yine Kuds'te, bununla ayn yksek dzlk zerinde bulunan ve evvelce Bizans mparatoru Iustinianos zamannda (527565) yaplan Meryem Kilisesi'nin yerinde yine Abdlmelik tarafndan 702'de yaptrlan Mescid-i Aks, kble duvarna dikey olarak uzanan birok sahnl bir yapdr. Bu bakmdan erken hristiyan mimarisindeki ok nefli bazilikalar andrr. 771, 831, 1187 ve 1236 yllarnda eitli tamirler gren ve geniletilen bu byk caminin kble duvar boyunca enlemesine uzanan bir sahn olup hristiyan yaplarnn "transept" ad verilen meknn hatrlatr. Bunun tam ortada, mihrabn hizasnda ana sahnia birletii yerde meydana gelen kare planl blm bir kubbe ile rtlmtr. Halifeye mahsus bir maksre olduu bilinen bu ksm, bu ekliyle uzun sre cami mimarisinin n planda gelen bir unsuru olarak slm mimarisine yerlemitir. am'da I. Veld'in, evvelce Roma dnemine ait bir Jpiter mbedinin yerinde kurulmu olan Hagios loannes Prodromos Kilisesi'ni yktrarak 706'da yaptrd, Emeviyye Camii de denilen meyye Camii, cami mimarisine geni lde tesir eden en eski Emev camilerinden biri olarak kabul edilir. Cami 1894'te yanm ve stanbul'dan gnderilen Trk mimarlar tarafndan tamir edilmitir. Burada geniliine yaylan iten drt taraf revakl bir avlu mevcuttur. Dardan avluya alan cmle kapsnn stnde masif bir kule halinde bir minare ykselmektedir, dier minareler daha ge devirlere aittir. Harim ksm, at nal biimindeki kemerleri tayan iki stun dizisi ile kble duvarna paralel, st ah-

ap atl (atlar 1894 yangnndan sonra yeniden yaplmtr) sahn halinde enine doru uzanr. Harime alan cmle kapsndan olduka ssl mihraba uzanan ana eksen, caminin orta ksmn esas sahnlara apraz bir sahn halinde kesen bir dehlizle belirtilmitir. Bunun mihrap nndeki ucunda, drt pyeye dayanan drt kemerin tad kubbeli bir maksre yer alr. Eksen zerindeki uzun ve daha yksek ats ile nemi belirtilmi olan sahn, kubbeli maksre ve bunun da nihayetindeki mihraptan meydana gelen mimari kompozisyon, btn Emevler devri cami tipinin karakteristik bir unsuru olarak daha sonraki camilerde de tesirini gstermitir. Ancak bu mimari kompozisyonun, kk Helenistik saraylarn kabul salonlarna dayanan Emevler dnemi saraylarnn ilham ile ortaya km bir zellik olduu yolunda J. Sauvaget tarafndan 1947'de ortaya atlan gr, delillerinin yetersizlii yznden pek kabule ayan olmamtr. Emevler dnemi cami mimarisinin karakteristik bir vasf olan ana eksen zerindeki geni ve ats binay rten dier at seviyelerinden yksek olan boyuna sahnn, hristiyan bazilikalarnn mimarisine bir benzerlik gstermesi bakmndan bu camilerde bir dereceye kadar bir bazilika karakteri de olduu ileri srlmtr. 670'te yenilenen Kfe Camii'nin kemersiz olarak dorudan doruya be sra stuna dayanan ahap dz

Emeviyye Camii ve iinden bir grn - Sam / Suriye

T^rrrr^y
* (

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

59

CAM oturduu Harran'da II. Mervn'n yaptrd ve Selhaddn-i Eyyb'nin tamir ettirdii byk camiden bn Cbeyr de bahseder. Geni kemerleri olan bu caminin paralel drt sahn, geni bir avlusu vard. Minaresi ise avlu cephesi dnda eksene uyulmakszn yaplmt. Gnmze baz izleri kalan bu ok eski caminin kalntlar son yllarda ortaya karlmtr. Bu dneme ait kare planl, d cepheleri pencereler ve mimari sslemelerle bezenmi, ykseklii 30 metreyi aan bir minare, cami ksm ortadan kalkm olarak Remle'de bulunmaktadr. Sleyman veya Veld'in yaptrd Halep Ulucamii ise 962'de Seyfddevle, 1169'da smiller tarafndan yaklmas zerine Nreddin Zeng tarafndan tamir edildikten sonra 1285'te bir tamir daha grm, eksendeki ats XV. yzylda ykseltilmekle beraber esas mimarisini gnmze kadar korumutur. Emevler dneminde yaplan pyeli ve dz daml camilerin yksek minarelerinin gnmze kadar gelmelerine karlk esas cami binalarnn ancak kazlarda kalntlar tesbit edilebilmitir. Frat rma kysnda Rakka'da yaplan kazlarda biri sur iinde Abbs dnemi, dieri sur dnda Emev dnemine ait olmak zere pyeli iki cami kalnts bulunmutur. Emevler devrine ait kasrlardaki camilerin ise ok kk lde olmakla beraber bir mihrap ile kble duvarna paralel bir veya iki kemerle ayrlm sahnlardan ibaret olduklar Kusayr'l-hallbt, Hrbet'l-minye, mm'lVeld ve Cebeliseys kasrlarnda grlen rneklerden anlalmaktadr.
b) Kuzey Afrika. Tunus'ta Kayrevan'da

am Emeviyye Camii'nin enine izimi

tavanl olmasna karlk bu dnemin hemen btn camilerinde eksen zerindeki yksek atl sahn veya dehlizin mevcudiyeti tesbit edilebilmektedir. Veld b. Abdlmelik veya kardei Sleyman devrine ait Halep Ulucamii (XV. yzyldaki durumu), Rusfe Camii (728), II. Mervn'n (744-750) yaptrd Harran Ulucamii, II. Yezd'in 720-721'de yaptrd veya minare ilvesiyle tamir ettirdii Busr Camii ve tarihi bilinmeyen Der' Camii hep bu zellii gsterir. Ancak bunu umumiletirmenin doru olmayaca da muhakkaktr. Nitekim Badat ile Basra arasnda Haccc tarafndan 702'de yaptrlan Vst Camii kalntlarnda, ortada geni bir eksen sahn izine rastlanmamtr. Burada 103 X 104 m. lsndeki revakl kare bir avluyu, eit aralkl be sra direkli bir harim ksm takip etmektedir. Kble duvarnda herhangi bir mihrap izine rastlanmam olmasna karlk burada bir maksre bulunduu tahmin edilmektedir. Vst Camii, 1009 ve 1343'te tamamen yeniden iki defa daha yapldndan ilk mimari karakterini daha fazla tesbit mmkn deildir. Cami 916'da yaplan minaresiyle birlikte 1009'da yklm, kble yn deitirildikten sonra ayn mimari biimde tekrar ina edilmitir. Son Emev halifesi Me'mn'un

kpsml
Sfd Ukbe Camii ve plan - Kayrevan / Tunus

Ukbe b. Nfi' tarafndan 670'te bir ordugh camii olarak yaptrlan Sd Ukbe Camii (Kayrevan Ulucamii), 693-697'de yeni batan ina edilmi ve 724'te de bina kuzey istikametinde geniletilerek

Suriye'deki Rakka Ulucamii'nin plan ile Harran Ulucamii'nin plan (K. A. C. Cresweil, Early
Muslim

bugn hl duran masif minare yaplm, nihayet 836'da yeni ilvelerle zenginletirilmitir. Daha birok tamire ramen Sd Ukbe Camii orijinal plann kaybetmemitir. Topografya gerei d evresi dzensiz olan caminin avlu cmle kaps stnde, drt ke ar bir kale burcu grnmnde olan, st ksm modern bir minare ykselir. Etraf iki stun sras ile evrili olan revakl avlu, Emeviyye Camii'nde olduu gibi enine deil derinliine uzanr. ok derin olan harim de kble duvarna dikey sralanan kemerler ve stunlarla ayrlan sahnlardan meydana gelmitir. Esas eksen stnde uzanan orta geni sahnn gerek cmle kaps nndeki gerekse mihrap nndeki ular iki kubbe ile rtlmtr. Dikey sahnlar ile Mescid-i Aks'y hatrlatan bu camide kble duvar boyunca enlemesine bir sahnn, bir transeptin uzand da grlr. stn dz bir damn kapatt, d grn deta bir kaleyi andran camide at nal kemer kullanlm, ancak iki kubbesiyle orta sahnn rts binann dier at seviyesini amtr. Mihrabn inilerle kapl olmas bu ksma artk zel nem verildiini gsterir. slm sanatnn oymalarla sslenmi en eski ahap minberi de bu camide bulunmaktadr. Ayn mimari zellikler, Tunus'ta Emev Valisi bn'i-Habhb tarafndan 732'de yaptrlan ve Alebler'den Eb brhim Ahmed'in 863'e doru tamir ettirdii Zeytne Camii'nde de grlr. Buradaki maksrenin tromplu kubbesi 864'te yaptrlmtr. c) Endls. Emevler dnemi cami tipinin tesirlerini Endls'te de (spanya)

Architeclure, s. 151, ekil 29)

60

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM bulmak mmkndr. Bu hususta tek ve klasik rnei, en eski ksmnn inasna 1. Abdurrahman zamannda 785786'da balanan Kurtuba Ulucamii tekil eder. Aslnda avlulu ve harim ksm stunlu olan bu cami Emeviyye Camii rnek alnarak yaplmt. Yap, revakl bir avludan sonra kble duvarna dikey uzanan on bir sahndan ibaret bir harime sahipti. II. Abdurrahman 833'te caminin kble duvarn sekiz stun sras ilve ederek ileriye doru uzatm, II. Hakem 961'de kble duvarn bir miktar daha ileri alarak son mihrab yaptrm, bunun n Bizans'tan getirtilen bir ustann eseri olan mozaiklerle ssl muhteem bir kubbe ile rtlmtr. 987'de bn Eb mir el-Mansr camiyi bu defa dou tarafna, yine kble duvarna dikey sekiz sahn halinde uzanan byk bir kanat eklemek suretiyle geniletmitir. Ancak mihrap eski yerinde brakldndan cami simetrisini kaybetmitir. Bu genilemeler avlulu, pyeli Emev cami tipinin btnlnden birey kaybetmeden ve estetik deerini bozmadan etrafa almaya, yaylmaya ne derece uygun olduunu gstermesi bakmndan ok nemlidir. Emeviyye Camii'nde olduu gibi sahnlarn stleri ifte meyilli atlarla rtldr. Avlu kapsna bitiik olarak I. Him'n yaptrd minarenin yerinde III. Abdurrahman'n ina ettirdii d yzleri tezyinatl drt ke muhteem minare, cami kilise haline getirildiinde 1593'te yktrlm olmakla beraber onun benzeri olan bliye'deki (Sevilla) Giralda ad verilen minare bu hususta bir fikir verebilir. Bir stun orman halinde yaylan mekn, saylar 500' bulan kemerleri ve bunlarn renkli tezyinat ile gz alc bir tesire sahiptir. Endls Emevleri Pirene dalarn aarak Gney Fransa'ya girdikten sonra burada kurduklar ksa hkimiyetleri srasnda VIII. yzyl balarndan 759'a kadar baz izler brakmlardr. Arbne'de (Narbonne) mslmanlardan kalan izlere rastland gibi bu blgede bir kaz

Kurtuba Ulucamii'nin stunlu maksresi, plan ve iinden bir grn - ispanya

sonunda byk bir caminin temel kalntlar da meydana karlmtr.


2. A b b s l e r D e v r i , a ) M e z o p o t a m y a ve Arabistan. A b b s l e r ' i n (750-1258) ilk yl-

larnda baehir olan Badat'ta Mansr'un 766'da yaptrd cami, 96 m. boyunda ve byk ihtimalle Emevler dnemi camileri biiminde idi. Yalnz burada aty tik aacndan ahap direkler tamaktayd. Bu cami 807'de Hrnrred tarafndan tuladan yeniden yaplm, 875 ve 893'te geniletilmi, fakat XIV. yzylda Mool istils srasnda yklmtr. Abbsler devrinin bu ilk camiinden kalan tek htra, oradaki Haseki Camii'nde zamanmza kadar korunan yekpre Musul mermerinden oyulmu mihraptr. Burmal iki stunun tad istiridye kabuu eklindeki bir yarm kubbecikten ibaret olan bu mihrap, artk bu unsura ayr bir nem verildiini aka gsterir. Abbsler'in hizmetindeki Trk askerleriyle halk arasnda kan anlamazlklar yznden baehrin, Dicle kysnda kurulan ve 883'te terkedilen Smerr'ya nakli ile Mtevekkil-Alellah'n orada yaptrd muazzam Smerr Ulucamii'nin harabesi henz durmaktadr. 180 X 260 m. lsnde, 100.000'in stnde bir cema-

atin namaz klmasn mmkn klacak bir genilikte olan bu caminin plan Emevler dnemi cami tipine uygundur. Vst Camii'nde olduu gibi d duvarlar bur eklinde takn payelerle takviye edilmi, etraf revakl bir avluyu takip eden i ksmdaki stunlarn yerini ise kitlev grnlerinin yuvarlatlmas suretiyle hafifletilmi kaln tula pyeler almtr. Eski Bbil zikkuratlarndan ilham alnarak yapld tahmin edilen garip minare ise caminin dnda ve yapdan ayrdr. Melviye ad verilen koni biimli minarenin merdiveni dtan helezon bir rampa halinde ykselir. Bu minarenin tek benzerine, Smerr'nn az ilerisindeki Eb Dlef Camii'nde rastlanr. Bu caminin ncekinden fark, desteklerin stnde atlar tutan kemer dizilerinin oluudur. VIII. yzyla ait Rakka Camii ise kaln pyelerin ayrd kble duvarna paralel sahn ile bir yenilik gstermemektedir. b) Msr. Msr'da Tolunoullan Devleti'ni kuran Trk asll bn Tolun tarafndan 877-879'da Kahire'de yaplan ve bnisinin adyla anlan cami, birtakm yenilikler ihtiva etmesi bakmndan nemlidir. Plan, Emevler dnemi geleneine uygun olarak ift stun dizili revakl bir avlu ile kble duvarna paralel be sahndan (avluya komu bir stun dizisi sonra kaldrlmtr) ibaret olmakla beraber keleri yuvarlatlm pyelerin stlerindeki kemerler krk sivri kemerlerdir. Burada ayrca caminin d grn-

7J , J . ( >1> t
I 1 * M U 4 r_bj

jrr;t
j H M M k a B a a

Smerr Ulucamii ve Melviye ad verilen minaresi

nn bir kaleyi andrmasndan vazgeilmi ve duvarlarda darya pencereler almtr. Abbsler dneminde Trkler'in nfuz kazanmas ile Smerr'ya gelen al61

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM ney Mezopotamya ve ran'da ok yaygn olan eski bir cami tipinin devamna delil olarak gsterilmitir. Ancak ran blgesinde bu dnemde yaplan camilerin hepsinin ahap direkli olmad da muhakkaktr. Nitekim Makdis'ye (X. yzyl) gre Persepolis harabeleri, yaknnda stahr'daki cami mermer stunlu idi. 1220'de Moollar tarafndan yklan Belh Camii'nin de mermer stunlu olduunu bn Battta bildirmektedir. Afganistan'n kuzeyinde zbekistan snr yaknnda Belh (Vezirbd) ehrinde 1968'den sonra ortaya karlan Hac Piyad Camii'nin VIll-lX. yzyllara, Abbsler dnemine ait olduu tahmin edilmektedir. Klasik pyeli camiler tipinde olmakla beraber baz yenilikler de ihtiva eden bu yapnn destekleri yuvarlak olup bunlarn bilezikler halinde balklar vardr. zerlerine atlm kgir sivri kemerler, harimi rten dz aty tayordu. Bu camide ilgi ekici baka bir husus da pye gvdelerinin, balklarn, kemerlerin alt yzleriyle alnlarnn sva zerine tamamen kabartma bezemelerle kaplanm olmasdr. Belh'teki bu cami basit, ok pyeli, dz daml ibadet yeri mimarisinin Asya'da gsterdii gelimeyi belli eden nemli bir eserdir. ok eski bir mimari gelenee sahip olan ran'da, bilhassa Ssnler dneminden kalan kubbeli tekedelerin bir mihrap ilvesiyle cami haline getirildii ileri srlmtr. Yerli yap sanatnda, kuvvetli bir tonoz ve kemer bilgisinin varlna ramen, ran'da pyeli-avlulu cami tipinin balangta hkim olduu aka grlr. Damgan'da 750-786 yllar arasnda yaplan Tarkhne Camii, etraf kemerli revaklarla evrili drt ke bir avlu ile sahnl, tonozlu bir harimden ibarettir. Yuvarlak, bodur ve sathlar plak tula pyeler, kble duvarna dikey uzanan sivri kemer dizilerini tar. Kare planl ilk minaresi (imdiki yuvarlak minare yenidir) cami binasndan ayrdr. 875 'te Amr b. Leys'in yaptrd raz'daki Cmi-i Atk (Mescid-i Cum'a), halen duran harim ksmndan anlaldna gre, o blgede stun bulunmadndan tatan rme payelerden ve sivri kemerlerden ibaretti ve st ahap bir at ile kapatlmt. Avlulu tipin yeknesaklnn yer yer ufak teferruat deiiklikleriyle giderildiinin gzel bir rneini, X. yzyla ait Nn Camii gsterir. Etraf revakl avluyu takip eden derinliine sahnl harimi, deiik kesitli pyelerle blmlere ayrlmtr. Ahap zengili balkl pyeler, sivri kemerler, mihrap, maksre zengin al kabartma tezyinat ile kaplanarak i grnn yeknesakl giderilmitir. Bu caminin bir benzeri Hazar denizi kysnda Demvend'de bulunmutur (XI. yzyl). sfahan Cuma Camii de (Mescid-i Cum'a) Abbs Halifesi Mansr zamannda 760-762'de yapldnda dier avlulu-pyeli camilerden farkszd. Makdis, stunlar sval ve 70 arn boyunda minaresi olan bu on dokuz sahnl camiden bahseder. Byk Seluklu Sultan Melikah zamannda yaplan ilveler, cami mimarisinde yeni bir cereyann baladn aka gsterir. 1121'de Abbsler dnemine ait pyeli ksmn yanmas ve birok ek ve tamirler, sfahan Cuma Camii'nin yeni karakterine daha uygun dmesini salamtr. A. Godard tarafndan ortaya atlan ve yeter derecede inandrc olmayan bir faraziyeye gre mahall ran mimarisinde ok yaygn bir unsur olan eyvan, cami mimarisinde ok erken dnemlerden balayarak kullanlmtr. 951 tarihine ait Niriz Camii'nde (Mescid-i Cum'a), harim yerinde ortada 18 m. derinliinde byk bir eyvan grlr. Sonralar ok deien bu caminin ortasnda kalan, avlu yz ak bu eski eyvann, aslnda mslmanlar iin ibadet yeri haline getirilmi eski bir Ssn eyvan olmas da mmkndr.
C ) O r t a slm D n e m . T r k l e r ' i n slm

ibn Tolun Camii ve plan - Kahire / Msr

dan duvar sslemesi motiflerinin benzerleri bn Tolun Camii'nde de grlr. Alt taraf drt ke, st yuvarlak, dtan rampal minare ise bir dereceye kadar Smerr'nn Melviye'sini andrmaktadr.
c ) H o r a s a n ve ran. M s l m a n l n do-

u istikametinde Asya ilerinde yaylmas ile birlikte buralarda da camiler yaplmtr. Ancak bu ilk eserlerden zamanmza kadar gelen rnekler tannmamaktadr. Eb Mslim'in 750'ye doru Merv'de, byk camiden Yenicami adyla mehur olann yaptrd sylenir. Bir rivayete gre yine Eb Mslim, baka bir rivayete gre ise Saffr Emri Amr b. Leys (879-901) Nbur'un ilk cuma mescidinin kurucusudur. Eb'l-Kasm es-Sehm'nin (. 1036) Trihu Grcan'nda (s. 16 vd.), Crcn'da Emevler dnemine ait en eski camilerin yirmi altsnn adlar ile bir listesi bulunmaktadr. Ahap direkli olduklar sanlan bu avlulu camilerin benzerleri Crcn'da, Basra krfezinde Srf'ta, Badat'ta bulunmu ve yine ayn krfezde Bahreyn adasnda Menme yaknnda harabesi grlen 1340 tarihii, oymal ahap direkli ve kirili cami, erken slm dnemde G62

leminde nemli bir mevki almalar ile Arap cami mimarisi gelenei yannda bir de Trk cami tipi gelenei ortaya kmtr. Baz lkelerde ise, Memlk mimarisinde olduu gibi, bunlarn birbirlerine veya Hindistan'da grld zere yerli mimari slplara kararak yeni tipler meydana getirdikleri de olmutur. Bunlar karma slp gsteren camiler olarak incelemek mmkndr.
1 . A r a p Dnyas, a ) Ftmler Devri. U b e y -

dullah el-Mehd (909-934) tarafndan X. yzyl balarndan itibaren Kuzey Afrika'da yaylan ilik, Mehdiye'nin baehir yaplmas ile kuvvetlendi. Bu srada ina edilen Mehdiye Camii, halifelik iddiasnda bulunan Mehd'nin merkez camii idi. Mehdiye Camii'nin plan btnyle Marib geleneine uygundur. Kbleye dikey dokuz sahndan ortadaki geni ve iki ucu kubbeli olup kble duvar nnde ise enine geni bir sahn vardr. At nal biimindeki kemerleri tayan stunlar eski harabelerden toplanarak yeniden kullanlmtr. Caminin avludan takn bir cmle kaps vardr. 969'da Msr'

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM dolulu iilerin burada altklar ihti7f


* - - -

malini akla getirir. Cami, yapda 1010'da ve 1087'd e Bedr el-Ceml'nin, 1304't e II. Baybars'm yaptrd ekler dikkat e alnmazsa revakl avlulu pyeli camidir. Ancak avlunun giri cephesi, takn

_ r j

i'.'i

cmle kaps ve iki kedeki minare kaideleriyle d mimari fikrinin balangcna iaret eder. Harim, kble duvarna paralel sivri kemerli be sahna ayrlmtr. Ana eksen zerinde ise kaln pyelerle snrlanan yksek atl eksen sahn uzanmaktadr ki bunun da mihrap ucunda sonralar yklan maksre kubbesi bulunuyordu. Ezher'de olduu gibi kble duvar kelerinde de birer kubbe mevcuttu. Her taraf aa, al ve ta zerine oyma ve kabartmalarla zengin ekilde sslenmi olan Hkim Camii yeni bir mimari slbun baladna iaret eder. Arap cami mimarisinde bir d cephe estetiinin balad ilk nce burada grlr. Asya'dan gelen tesir, kemerlerin at nal biiminde deil sivri oluunda da kendisini belli eder. Emr'l-cy (bakumandan) Bedr el-Ceml tarafndan Kahire'de Mukattam tepesinde 1085'te yaptrlan Cy Camii ise her bakmdan yenilikler gsteren bir binadr. Bu meye baladn aka belirtir. Bat Asya mimari zelliklerinin Ftmler dneminde Msr'da tesirini gsterdiinin bir delili, kubbeye geii kat kat tromplarla yaplan Seyyide Rukyye Camii'dir. Kahire suru dnda Vezir Slih Talay'n 1153'te yaptrd kk Slih Talay Camii de ayn zamanda Hz. Hseyin'in ba burada muhafaza edildiinden bir mehed durumundadr. Harim kble duvarna paralel sahnlar halindedir. at eski gelenee uygun olarak dzdr. Krk sivri kemerler ran'dan gelen bir tesiri aka gsterir. Burada ok zengin kf yaz frizleriyle kemerlerde, ahap kemer gergi kirilerinde, minber ve maksrede ince oyma ileri dikkati eker. Halen mzede saklanan pencereleri ise en eski tezyinatl slm pencere rnekleri olarak zel bir deere sahiptirler. b) Kuzey Afrika. Kuzey Afrika'da Ftmler'in tayin ettii valiler ksa zaman sonra bamszlklarn iln etmekle beraber yaptklar byk camilerde Ubeydullah el-Mehd'nin camiindeki gelene e bal kalmlardr. Halbuki Msr'daki Ftm sanat, Seluklulardan gelen tesirlerle esas geleneinden uzaklam bulunuyordu. Muhafazakr bir slp takip eden Kuzey Afrika'da, esas 849'a ait olmakla beraber yeni batan 981'de yaplan ve sonralar tamir gren Sefkus (Sfaks) Camii pyeli bir yap olup stunlarn stnde zengi balklarna sa63
Hkim Camii ve restitsyonu - Kahire / Msr

.....
- - 1

Ezher Camii ve plan - Kahire / Msr

alan Fatm klelerinden Cevher es-Skll, bugnk Kahire'yi kurarken yeni idarenin ilk byk camii olarak, eski Kopt kiliselerinin stun ve balklarn kullanp 972'de biten Ezher Camii'ni yaptrmtr. Sonralar ayn zamanda medrese olarak kullanlan bu cami, etraf revakl byk bir avlu (Azz-Billh zamannda |976-996| revaklar rencilerin barnmas iin avlunun daraltlmas pahasna geniletilmitir) ve kble duvarna paralel be sahndan ibaret olup ana eksen zerinde iki kubbeli geni eksen sahn mevcuttur. ran'dan gelen bir tesirle kubbe intikali krk sivri kemerli tromplarla yaplm, ayn ekil sahn kemerlerinde de kullanlmtr. Ayrca kble duvarna bitiik i kelerde birer kubbe olduu bilinmektedir ki bu da eski geleneklere bal pyeli cami tipinde uygulanm bir yeniliktir. Ayn yenilik, 991'de Azz - Billh'n Kahire'de yaptrmaya balad, ancak 1012'de Hkim - Biemrillh zamannda biten Hkim Camii'nde de grlr. O zamana kadar hibir camide rastlanmayan son derece temiz ve itinal bir ta iilii, bu malzemeyi eskiden beri kullanmakta byk ustalk gsteren Suriye veya Gneydou Ana-

kk camide dz at terkedilmi, bat tarafnda blml geni bir methal binas, solda ise kubbeli bir trbe yapya bititirilmitir ki sonralar ok genel bir hal alan bu husus Msr'da ilk rnektir. ki yannda tonozlu odalar olan ufak bir i avludan ifte stunlu gzl bir kemerle geilen harim, ikisi serbest, ikisi kble duvarna bitiik drt pyeye binen tromplu bir kubbenin rtt maksre ksm ile bunu tarafndan saran apraz tonozlu be blmden ibarettir. Burada kullanlan sivri kemerlerle Msr'da ilk defa rastlanan tezyin tula mukarnaslar (stalaktitler), Asya'dan gelen bir tesirin ak izleridir. Caminin evvelce zengin ekilde bezenmi olduu muhteem al mihraptan anlalr. Kare bir kule halinde olan, erefesi kubbeli ar bir minare avlu giriinin stnde ykselir. 1125'te yaplan kk Akmer Camii'nin en nemli tarafn, tamamen tatan yaplm, ileri istiridye kabuu eklinde ilenmi sivri kemerli niler, stalaktitler, kff yaz frizleri, madalyonlarla ssl ve evvelce zerinde bir de minare bulunan methal cephesi tekil eder. Bu bina, cami mimarisinde kuvvetli bir cephe mimarisi fikrinin yerle-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM d) Endls. Endls'te yaplan camilerden Kurtuba Ulucamii'nden baka rnek kalmam gibidir. Bu camide II. Hakem zamannda yaplan maksre ksm, kemerleri ve kubbeleri, slm mimarisinde yeni bir eilime iaret ederler. Birok eklerle geniletilen Kurtuba Ulucamii ok sayda stun, bunlara oturan 500 kadar kemer ve bunlarn renkli sslemeleriyle gz alc bir tesire sahiptir. Plann btn sadeliine ramen st ste bindirilmi kemerler ve stunlarla deta oynayan cretli bir mimari, 961 'de yaplan maksre blmnde doruk noktasna erimitir. Sivri kemerlerin i kenarlar di halinde kntlarla sslenmi, kubbeler ise zengin bir kaburga sistemiyle kurulmutur. Tuleytula'da (Toledo) X. yzyla ait Bib Mardom Camii'nde de (imdi Cristo de la Luz Kilisesi) tamamen kaburgalarla kurulmu ok sayda kubbeler bulunduu grlr. Hatta belki de bu cami, yksek bir ana kubbe etrafnda tertip edilmi daha ufak ldeki sekiz kk kubbeden meydana gelmiti. Bu caminin dier bir zellii de niler, tula kemerler ve yine tula bir yaz frizi ile ssl cephesidir ki cephenin byle oluu, bu caminin etraf kapal bir avlusu olmadna delil saylabilir. spanya'daki hemen hemen btn camilerin tahrip edilmi olmas, buradaki gelimelerin tam olarak renilmesine imkn brakmamaktadr. Elhamra Saray sayesinde ok zengin bir mimariye sahip olduu bilinen Grnata'da XII-XV. yzyllara ait camilerden bugne hibir iz kalmamtr. Bu yzden gelimenin cami mimarisindeki akisleri anlalmamaktadr. Sadece Elhamra Saray'ndaki iki mescid, sslemeye byk nem verdii anlalan devrin mimarisi hakknda bir dereceye kadar fikir verir. e) Kuzeybat Afrika. Medeniyet bakmndan tamamen Endls'n tesiri altnda kalan Murbtlar'n Afrika'nn bu blgesinde yaptklar camiler, mimari bakmdan eski Arap geleneine uygundur. Murbtlar'n en nemli eseri, Cezayir'de 1096'da tamamlanan el-Cmiu'lkebr'dir. Plan eski gelenee tamamen uygundur. Yalnz minare avlu duvarnn bir kesine sonradan eklenmitir. Be sahn derinliinde olan harimde, kaln pyelerin tad kemerlerden kbleye dikey sralananlarn kenarlar sade, paralel olanlarn ise di halinde kntldr. 1135'te tamamlanan Tilimsn Ulucamii de i grn bakmndan tamamen

t i

Beni Hammd Kalesi iindeki caminin minaresinin XX. yzyl bana ekilmi bir fotoraf
{Beylie, La Kalaa des

Kutbiye Camii Merkes/ Fas

K L

^ . J ^ J U f | "Jirj ~"|3> ' j d f f ' A 4 l J X ! j r ^ ^ S

Beni-Hammad, Levha IX)

! ' I TSni

hiptir. At nal kemerlerle ayrlan sahnlarn stleri dz bir dam ile deil apraz tonozlarla rtlmtr. Gelenekteki yap tipi zerinde uygulanan bu ok nemli deiiklik Manastr Byk Camii'nde de grlr. Sefkus Camii'nin minaresi ise, Sd Ukbe Camii minaresi gibi, yukar doru hafife daralan kare gvde ile daha ufak bir orta ksmdan ve nihayet yuvarlak bir st ksmdan ibarettir. Hammdler'in 1007'de kurulan hkmet merkezi Kal'at Ben Hammd'da yaplan Ben Hammd Camii, ehrin 1090'da terkedilmesiyle yklmsa da kalntlar mimarisi hakknda bir fikir vermektedir. Etraf revakl bir avlunun ekseni zerinde bulunan, yalnz avluya bakan cephesi niler ve geometrik motiflerle ssl 25 m. boyundaki drt ke minaresi henz ayaktadr. Yedi sra halindeki on iki stunla sekiz sahna ayrlan harimde, evvelce duvarla tecrit olunmu bir maksre olduu da tesbit edilmitir. Bu bakmdan eski Arap cami tipine tamamen uygundur. c) Sicilya ve Malta. 827'de I. Ziydetullah tarafndan fethine giriilerek 1089'a kadar slm idaresinde kalan Sicilya adasndaki camiler tamamen tahrip edildiinden bunlarn mimarileri hakknda fikir verecek hibir iz kalmamtr. Ancak Normanlar devrinde yaplan binalarda grlen tezyinat, bu camilerde kullanlan bezeme slbu hakknda tahminler yrtmeye yarayabilir. Bilhassa Capella Palatina'nn (saray kilisesi) i sslemesi tamamen slm slpta olduundan buradaki slm tesirlerine ve ustalarna balanr. Herhalde camiler de ayn slpta tezyin edilmiti. Ksa sre slm hkimiyetinde kalan Malta'da da (870-1090) camiler yaplm olmaldr. Fakat bunlardan da bir iz kalmamtr. Yalnz kazlarda rastlanan baz mezar talar, burada vaktiyle yaam mslmanlarn son htralardr. 64

el-Cmiu'l-kebr'e uyar. Maksre blm yerinde kaburgal bir kubbe ykselmektedir. Fas'ta her ikisi de 859'da yaplm olmakla beraber 956'da yine beraberce geniletilerek minare eklenen Karaviyyin ve Endls camilerinin bugnk grnleri, Muhammed Nsr-Lidnillh el-Muvahhid zamanna aittir. Bu camilerde avlu olduka ufalm, yan revaklar hayli derinlemi, harim ise (kbleye paralel birincide on, dierinde yedi sahn olmak zere) ok derin bir ekil almtr. Sahnlarn stleri ifte meyilli atlarla rtlm, ortada mihraba uzanan yksek eksen sahn, havari kesitli pyelerle kare blmlere ayrlmtr. Endls Camii'nde avluda bulunan minarenin ekseninin camininkinden 28 derece farkl oluu, ilk caminin kble ynnn imdikinden deiik olduunu gsterir. Byle kble yn deitirilmi camilerin en tannm rnei ise Muvahhidler sllesinden Abdlm'min el-Km'nin Merke'i 1147'de zaptettiinde yaptrd muazzam camidir. Merke Camii'nin inas bitmeden kble ynnn hatal olduu anlaldndan derhal yktrlm, yalnz kble duvar, onun nne yaplan Ktbiye Camii'ne cephe duvar olarak muhafaza edilmitir. Sonralar tamamlanan kare minaresinin d sathlar ise parlak k altnda kuvvetli glge-k oyununa imkn veren zengin kemerler ve rg motifleriyle sslenmitir. Ktbiye Camii'nin avlusu da klm, yan revaklarn derinlii drt sahn geniliini bulmutur. Harimde sahnlar kbleye dikey olup ortada geni bir eksen sahn ve kble duvar nnde de geni enine sahn vardr. Bunun stnde be yerde mukarnasl kubbeler yaplmtr. Bundan, Marib'de kubbe gibi bir mimari elemann cami mimarisinde kullanlmaya alld, fakat gelenekteki cami plannn hkimiyetinden bir trl kurtulunamad anlalmaktadr. Abdlm'min, Atlaslar'da Tinml kyn-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM lanan, ancak 1336'da tamamlanan bu byk caminin, kalntlarnn azlna ramen birtakm yenilikler gsterdii anlalmaktadr. Byk kare minare, cephenin ortasnda dar takn bir knt halindedir. Kare olan avluda yan revaklar derin, harimin on sahn kbleye dikeydir. Ancak kble duvarna paralel sahn bunlar kesmekte, mihrap nnde ise kubbeli, her bir kenar 14 m. olan byk bir kare maksre ksm bulunmaktadr. 38 m. boyundaki minare, Marib minarelerinin kabartma ve renkli grnm bakmndan en gzellerinden saylr.
Hassan Camii'nin plan ve drt kseli minaresi ile Tz Camii'nin plan - Fas 2. T r k D n y a s , a ) O r t a A s y a . H e r ne

de de yine gayet byk bir cami yaptrm olup Ktbiye'ye ok benzeyen bu caminin balca fark minaresinin mihrabn zerinde ykselmesidir. Hep ayn emann ufak detay farklar veya tezyinat zellikleriyle tekrarland bu camilerin iinde yine Muvahhidler'den Eb Ysuf el-Mansr (1184-1199) tarafndan Rabat'ta yaplmasna balanan, fakat tamamlanmayan 183 X 140 m. lsndeki Hassan Camii zel bir nem tar. Bu dev llerdeki caminin harabesinden anlaldna gre, olduka ufak olan normal bir i avludan baka mermer stunlardan meydana gelen harimin iki yannda derinliine uzanan sal sollu iki uzun avlu daha vardr ki bylece cami avlulu olmaktadr. Eksen sahn dierlerinden biraz geni olduuna gre bir maksre kubbesi bulunduuna ihtimal verilebilir. Caminin bir zellii de stunlarn yekpare olmayp st ste konmu kasnaklardan meydana gelmesidir. Aslnda 60 m. yksekliinde olmas dnlen kare minarenin ancak 44 metrelik ksm yaplmtr. Avlu cmle kaps cephesi ortasnda ykselen bu minarenin i rampas ortadaki katlarn etrafnda dolanr. Minarenin d sathlar, kuvvetli Afrika gnei altnda cazip bir glge-k tesiri brakan kemer ve kabartma rglerle sslenmitir ki bylece Ktbiye, Sevilia Giraldas ve Kasba Camii minarelerinin tekil ettii gruba girer. Yine Eb Ysuf el-Mansr'un Merke'te yaptrd Kasba Camii'nde de minare tezyinat artk son haddini bulmu ve bu husus Marib'in sonraki camilerine ve dolaysyla minare mimarisine geni lde tesir etmitir.

1393'te yaplan Fas Camii Muvahhidler geleneinin devamna iaret eder. Fas'n kk camileri de gelenee bal tipin kk lde benzerleri olarak kble duvarna paralel bir iki sahndan ibaret binalardr. Eski Arap cami tipinin avlulu, pyeli, geni eksen sahnl ve kubbeli maksreli planna sadk kalnmasna ramen bu camilerde zengin al ssleme gitgide arttrlmtr. Mernler'den Eb Ya'kb Ysuf'un 1294'te tamamlad ve Eb nn'n 1353'te ilveler yaptrd Tz Camii'nde, eski plann yan sra yeni zengin tezyinat merak (bilhassa maksre kubbesinde) kendisini gsterir. Ayn zellik daha ileri derecede, Tilimsn'da 1296'da yaplan Sd Belhasan ve 1310'a ait Evld'l-imm adlarndaki olduka kk camilerde bulunur. Mernler'in en dikkat ekici eserleri, Tilimsn'n muhasaras esnasnda Mansre denen ordughta yaptklar 6085 m. lsndeki etraf su hendeiyle evrili Mansre Camii'dir. 1303'te ba-

kadar Horasan mslmanlar tarafndan 651-652'de fethedilmise de slmiyet'in Trk kavimleri arasnda kklemesi olduka uzun srmtr. Kuteybe b. Mslim'in 705'te Horasan valisi olmas zerine Buhara, Semerkant vb. yerlerde camiler yapld bilinmektedir. Abbs Halifesi Me'mn'un 819'da idareyi Smnouiiar'na brakmas ile blgede slmiyet iyice yerlemi oldu. Ancak bu dneme ait camileri tanmak mmkn olmamtr. Buradaki en eski slm Trk binas, Buhara'da Smnolu smil b. Ahmed'in trbesidir. Trbe, gerek bir hasr rgsn andran tula cephe sslemesi, gerekse ke tromplarna binen byk kubbesiyle Trkler'de kubbeli yaplara kar olan eilimi aka gsterir. Dier taraftan 962'ye doru Trkistan'dan Afganistan'a gelen Alp Tegin'in ve onu takip eden Sebk Tegin'in 977'de Gazne'de kurduklar kk devlet. Sultan Mahmd zamannda en parlak devrini yaadnda Mahmd tarafndan birok cami yaptrlmsa da 1150'ye doru bunlar tahrip edildiinden gnmze fazla izleri kalmamtr. Ancak Gazneli Mahmd ve Sultan Mesud'un

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

Kalyan Camii ve minaresi Buhara

65

CAM yldz biiminde kesitleri olan d cepheleri tezyinatl zafer kuleleri, Trk tipi ince uzun minarelerin mimarisine ve bilhassa mnasna nc saylabilirler. Afganistan'da Gazneli Mahmud'un yaptrd Leker-i Bzr Camii, kble duvarna paralel iki sra destekten meydana gelmi, enine uzanan byk dikdrtgen bir yapdr. Mihrap hizasnda kaln payelere oturan byk bir kubbe bulunuyordu. Bylece bu cami sonraki Artukolu ve Byk Seluklu camilerinin bir ncs olmutur. Hint'te ve Hazar denizi kysnda Derbend'de de bu caminin benzerlerine rastlanr. Karahanllar'dan Arslan Han (1102-1130) bilhassa byk binalar yaptrmtr. 1120'de Buhara'da bir musall kurdurmu, 1121'de ehristan'da, 1068'de harap olan caminin yerinde yeni bir cami yaptrmtr. Fakat bu devrin en nemli eseri, hi phesiz Buhara'daki Kalyan Camii ve minaresidir. Arslan Han'n 1121'de ehristan'da eski gelenee uygun olarak yaptrd avlulu ve pyeli caminin sivri kemerli olan bir ksm bu tarihe ait olup 1400'e doru byk lde tamir grm, fakat camiden ayr olan 52 m. boyundaki minare, st ksmdaki baz tamirler istisna edilirse aynen kalmtr. Gvdesi tula kuaklarla ssl olan minare uzun bir koni biimindedir. Buhara'da sur dndaki musall ise byk kare bir meydanlktan ve bunun bat kenarnda ykselen bir camiden ibarettir. Kble duvar XII. yzyla, bugnk yaps ise ge dneme ait olan bu cami enine uzanan bir sahndan ibarettir ve bu sahnlar avluya ortadaki 15 m. yksekliinde olan sivri kemerle alr. zkent'te XI. yzyla ait 17 m. boyundaki minare de (cami moderndir) Kalyan minaresiyle ayn zelliklere sahiptir. Gvdesi bir ubuk demeti eklinde takn kntlara sahip olan ar Kurgan minaresi ise eski Trk mimarisinin trbe ve minare inasnda kullanlan ok sevilen motiflerini aksettirir. eitli istillar ve inceleme glkleri yznden bu blgelerdeki Trk camilerinin mimarileri hakknda ak fikir edinilememekte ise de tannan birka rnek sayesinde Arap minaresinden gerek mna gerekse estetik bakmdan tamamen deiik bir Trk minaresinin varl anlalmaktadr. b) ran. Seluklu Trkleri'nin siyaset lemine giriiyle cami mimarisinde yeni bir tipin douu balamt. Sultan Melikah (1072-1092) sfahan Cuma Camii'ni tamir ettirdii srada burada dikka66 te deer ilveler de yaptrmtr. Melikah'n en nemli ilvesi, mihrabn nnde ve pyeli ksmn tam ortasnda ykselen muhteem kubbeli mekndr. Avlu tarafnda byk bir eyvana bitiik olan bu kubbeli ksmn, Trk-slm sanatn Ssn tekedelerine balamak isteyenler tarafndan ate tapnaklarndan ilham alnarak yapld ileri srlm, bazlar ise bunlar mstakil bir bina farzederek "kk-cami" adyla muayyen bir kubbeli cami tipine esas kabul etmitir. Ancak yeni esaslara gre yaplm sadece bidev bir maksre olan bu blmn harimin dier ksmlarndan ak ekilde ayrlm olmas, A. Gabriel tarafndan ileri srld gibi burann sultann cuma namazna tahsis edilmi olduunu gsterir. Bylece XII. yzylda sfahan Cuma Camii'nin avlu cephelerinin her birinin ortasna birer eyvan yaplarak sonralar klasik bir Asya camii tipi oluturan drt eyvanl cami tipinin en bidev (170 x 140 m.) rneklerinden biri meydana getirilmitir. Nizmlmlk tarafndan 1058'de yaptrlm bir cami olduu tahmin edilen Hargird'deki kerpi bir harabede, mihrap 6,80 m. enindeki dip duvarnda ise de dikkate deer ok gzel kabartma tezyinat kalntlarna sahip olan bu ykntnn mahiyeti kesin olarak bilinmemektedir. sfahan Cuma Camii'nin drt eyvanl ekli bugnk bilgilerle n rnek olmu izlenimini brakmaktadr. Dou Trkistan'daki Budist ve Nestr manastrlarna, ribtlarna veya sadece kervansaraylara dayand yolunda ortaya atlan iddialara ramen bir avluya alan drt eyvan ve bunlarn arasnda sralanan kemerli iki katl revaklarla arkalarndaki hcrelerden ibaret medresecami tipinin douu genel gre gre Seluklu dneminde olmutur. ran topTaklarnda, Ssn yaps olan Badat yaknnda Tk- Kisr gibi yerli mimarinin ba unsuru olan eyvann cami mimarisinde Seluklular'dan nce de kullanld yolunda ileri srlen faraziye (mesel Niriz Camii) inandrc olamamtr. Eyvann Seluklular ile cami mimarisinde uygulandn ileri sren gre kar yaplan itirazlar da yeter derecede inandrc deildir. sfahan Cuma Camii'nden sonraki btn aksam ayn zamana ait bir rnei, 1135'te yaplan Zevvre Cuma Camii tekil eder. Dier ksmlar XIX. yzylda yaplan Gulpyegn Camii'nde, XII. yzyl bana ait esas binada, harimde byk kubbeli bir ksmn hkimiyeti dikkati eker. Ayn tipin dier bir rneini tekil eden Erdistan Cuma Camii'nde (1160) ok nemli bir unsur olan kubbe ksmnda intikal, pek zengin bir kemer ve tromp sistemiyle salanmtr. Seluklu mimarisinde cephe tesirine byk bir nem verildiinin delili de ana eyvann iki yannda cmle kaps stnde ykselen yuvarlak gvdeli ve d tula tezyinatl ince uzun bir ift minaredir. Byk Seluklular devrine ait camilerden pek az iz kalmtr. Ancak bunlardan bazlarnn minareleri, bugnk yaplar hayli yeni olan camilerin yanlarnda mevcuttur. 1092'de Melikah'n Badat'ta yaptrd cami tamamen kaybolmusa da burada eski pyeli-avlulu tip uygulanm olmakla beraber mihrap nndeki her drt pyenin meydana getirdii kare blmn stnn kk bir kubbe tarafndan rtl olduu bilinmektedir. Byk Seluklular'dan Sultan Sencer'in (1118-1157) Merv ehrindeki muazzam eserleri ise Mool aknlarnda tamamen yok olmutur. Merv'in Seluklular devrindeki ihtiamn anlatan, 1217-1219'da orada yaayan Ykt, Sultan Sencer'in trbesine bitiik ve ondan bir parmaklkla ayrlm byk ve muhteem bir camiden bahseder ki trbenin harabesi durmakla beraber bugn bu yapdan toprak stnde hibir iz yoktur. c) Suriye-Dou Anadolu. Byk Seluklu Devleti'nin paralanmas ile ortaya kan kk devletler devrinde de cami mimarisinde gerek tip gerekse tezyinatta nemli gelimeler kaydeden bir ilerleme dikkati ekmektedir. Musul ve Halep Atabei Nreddin Zeng tarafndan 1148'de yaptrlan Musul Cmi-i Kebri'nin, gvdesi zengin ufk frizler halinde deiik kabartma rg motifleriyle ssl ince yuvarlak minaresi ve su mer-

Meliksah'n sfahan Cuma Camii'ne eklettii kubbeli ksm

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM kesin olarak bilinmeyen (1190 |?|) Urfa Ulucamii, enine uzanan sahndan ibaret basit bir yapdr. Bu caminin tek zellii, pyeler arasndaki blmleri rten apraz tonozlardr. Halep, Diyarbakr, Urfa camilerinin kare planl minareleri ise bu hususta hl eski Emev geleneine bal kalndn gsterir. Artukolu Yavlak Arslan zamannda (1184-1200) balanan ve Artuk Arslan (1200-1239) tarafndan tamamlanan Dneysir (Kzltepe) Ulucamii, Artukoullar cami tipinin zelliklerini tar. Revakl avlu artk kaybolmu (belki de yklmtr), harim ise enine alan bir mekndan ibaret kalmtr. Bu mekn kbleye paralel pyeli sahndan meydana gelmekte, mihrap nnde kuvvetli pyelere oturan ve caminin genel mimarisine hkim byk ve yksek 10,50 m. apnda bir kubbe bulunmaktadr. Bu caminin evvelce zengin tezyinatl iki minaresi olduu zannedilmektedir. Mihrap nndeki
Diyarbakr Ulucamii'nin plan ve ift katl olarak dzenlenmi avlu cephesi Hasankeyf / Mardin

yl sonuna ait Ko Camii ise yine mihrap kubbesine ve 30 m. boyunda tatan hrikulde bir minareye sahiptir. Blgenin tatan yuvarlak gvdeli minareleri ekil bakmndan Trk, kabartma sslemeleri bakmndan Arap-Suriye minare mimarisine balanrlar.
d) Anadolu'da Cami. Pyeli Camiler.

artk

basit bir maksre olmaktan km byk kubbeli mekn bir at nal eklinde pyelerle saran tipin biraz deiik bir rnei de XIII. yzyla ait olduu tahmin ediien Van Ulucamii'dir. Yalnz burada giri ksmnda ayrca bir pye dizisi da-

1071'de kazanlan Malazgirt Zaferi ile Seluklu Trkleri'ne alan Anadolu'nun ilk camilerinin mimarilerinde pyeli tipe sadk kalnd anlalmaktadr. Ancak bu pyeli tipte iklim artlar yznden ve sanat zevki bakmndan birtakm yenilikler meydana geldii tesbit edilmektedir. 1100'e doru yaplan Ani Camii'nde bodur ta pyelerin yine tatan tonozlar tad grlr. Heybetli bir prizma halindeki ta minare ise Trk minarelerinin zafer ant karakterini eski rmniye'nin bu baehrinde ok gzel belirtir. Anadolu'nun en eski camilerinden biri saylan, 1100'e doru yaplan ve 1135't e tamir edilen Sivas Ulucamii Dnimendliler dnemine aittir. Bu caminin st dz bir dam ile rtlm (yakn tarihlerde yaplan byk tamirde betona dntrlmtr), harim ksm ise her srada be pye ile kble duvarna dikey on bir sahna ayrlmtr. Binann kble du-

merinden muhteem mihrab bu zellikleri ok iyi aksettirir. Esas Melikah devrine ait olan Diyarbakr Ulucamii eski Emevf geleneine uygundur. Revakl bir avluyu, enine uzanan kbleye paralel pyeli sahndan ibaret bir harim takip eder. Ana eksen zerinde, mihraba uzanan yksek atl eksen sahn da vardr. am Emeviyye Camii'ne ok benzeyen bu eserin en ilgi ekici taraf, Artukolu Elald tarafndan 1118'e doru yaptrlan, deta lka'n tiyatro sahnesi cephelerini (skene frons) hatrlatan ihtiaml bezemelerle kapl ve zengin bir stun tertibine sahip gsterili mimarili cephesidir. Diyarbakr Ulucamii'nin plan bakmndan eski gelenee uygun olmasna karlk 1031'de yaplan bir caminin yerinde Artukolu Necmeddin Alp'nm (1152-1176) yaptrd Meyyfrikn'deki (Silvan) Ulucami, Trk cami mimarisindeki deiikliin dikkate deer bir rnei olarak ortaya kar. tinal bir ta iiliine sahip olan bu cami yeni zellikler de gsterir. Yap enine uzanmakta, mihrap nnde ise ok byk bir kubbe mekn bulunmaktadr ki buray saran kanatlar pyelerle ayrlmtr. 1 1 7 6 ' da yaplan Mardin Ulucamii, Silvan Ulucamii gibi avlusuz ve kubbeli, enine alan bir mekndan ibarettir. na tarihi

ha bulunmakta ve cami nnde eskiden bir avlu olduu tahmin edilmektedir. Mimar Hsrev tarafndan 1247'de yaplan ve imdiki eklini 1274'te alan Malatya Ulucamii'nde deiik bir uygulama ile karlalr. Cami derinliine uzanmakla beraber pyeli yan kanatlarn kemerleri kbleye paralel sralanmakta, ortada geni bir eyvan, geii alveoilu bir kubbe takip etmektedir. Bylece Malatya Ulucamii, ran'da grlen eyvanl - kubbeli tipin bir temsilcisi olmaktadr. Ayn zellikler 1 3 9 4 ' t e yaplan Hasankeyf (Hsnkeyf) Ulucamii'nde de vardr. Yine Has a n k e y f t e Eyybler'den Gz b. Mehmed'in 1 371 de yaptrd Sleyman Camii ile (minaresi 1407'de yaplmtr) XIV. yz-

Van Ulucamii'nin plan ve Anadolu'nun pyeli tipteki ilk camilerinden biri olan Ani Camii Ocakl ky / Kars

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

67

CAM remah, belki caminin mimar da odur) bitiik olarak ina edilen bu caminin d grnnde temiz ta iiliine sahip cmle kaplar ve bilhassa kuzeye bakan cmle kaps kabartma sslemesiyle dikkati eker. Bina, her biri be stunlu drt stun dizisiyle uzunlamasna be sahna ayrlmtr. Kemerler kble duvarna dikey sralanmakta olup ortadaki sahn daha geni tutulmutur. Mihrap nnde byk bir kubbe bulunmaktadr. Harimi tekil eden blmlerin tonozlarnn (on dokuzu orijinaldir) gei ekilleri hep deiiktir. Monoton olmaya ok elverili bu rnekte bylece gz alc bir tesir elde edilmitir. Kgir tonozlu Anadolu Trk camileri mimarisinde en son merhaleye Divrii'de ulalmtr. Kayseri'de 1237'de yaplan medrese ve trbesiyle bir klliye tekil eden Huand Hatun Camii'nde sahnlar kare pyeler ayrr. Mihrap nnde kubbeli bir blmle avlu htras olan kare bir i blm vardr. Ancak bu blmn st yakn bir tarihte binann d grnn ok bozan, yksek kasnakl irkin bir kubbe ile kapatlmtr. Muhtemelen 1243'te yaplan Amasya Burmal Minare Camii, adn binadan ayr olarak yaplm, gvdesi helezonlu ubuklu minaresinden alr. Pyelerin ayrd, derinliine sralanan dokuz blmden eksen zerindeki tanesi kubbelidir. Konya'da 1258'de ina edilen Vezir Shib Ata'nn Lrende Camii, harim plannn basit oluuna karlk muhteem bir cmle kapsna sa-

Anadolu'daki ilk Seluklu camilerinden Konya ve Nide Aleddin camilerinin planlan

varna bitiik olan minaresi 1220'de yaplmtr. Rkneddin Mesud dneminde 1155'te inasna balanarak 1220'de I. Aleddin Keykubad zamannda tamamlanan Konya'da Aleddin Camii, eitli ek ve deiiklikler yznden hayli aprak bir biim alan planna ramen ilk eklini aka belli eder. aml Mehmed b. Havln adl bir mimarn eseri olan bu camide revakl avlu yoktur. klim sert olduundan avlu cephesi kapatlmtr. Mihrap nnde kubbeli bir ksm ve bunun etrafnda eski binalardan toplanma stunlarla (bir tanesi zerindeki Greke kitbeden renildiine gre bir kiliseye vakfedilmitir) ayrlm sahnl kanatlar vardr. Stunlar balayan sivri kemerler kble duvarna paralel uzanr. 1140'a doru ina edilen Kayseri Ulucamii'nde grlen tip daha farkl olup pyeli tip geleneinde yaplan deiiklik aka belli olur. Burada derinliine sekiz sahn, enine ise be kemer dizisi vardr. Tam ortada bulunan, gnmzde rtl bir blmn stnn evvelce ak olduu ve bunun avlu geleneinin son derece klm ve mahiyetini kaybetmi bir htras nitelii tad anlalmaktadr. Mihrap nndeki blm de byk bir kubbeye sahiptir. Konya'da II. Klcarslan'n (1155-1192) veziri Eb Said Altna-

Erzurum Ulucamii'nin plan

pa'nn yaptrd, 1332'de tamir gren pliki Camii enine uzanan avlusuz bir binadr. Havari kesitli iki sra halindeki on iki pye, mekn zerleri apraz tonozlarla rtl yirmi iki blme ayrr. Yalnz cmle kapsndan mihraba doru sralanan blmn stleri, gen geili kubbeli tonozlarla kapatlmtr. Bylece Anadolu'da Trk cami yap sanatnda pyeli camilerin kgir tonozlarla rtlmesi sisteminin yerlemeye balad anlalr. Minare, kble duvar nne ve binadan ayr olarak sonralar yaplmtr. Saltukoiu Mehmed Kzlarslan'n 1179'da yaptrd Erzurum Ulucamii de sivri kemerlerle bal yirmi drt pye ve on alt duvar pyesi zerine ina edilmi kubbe ve tonozlarla rtldr. Atsz Elti adna 1210'da yaptrlan veya tamir ettirilen Kayseri Klk Camii, ortada st ak olan avlu blmne ve mihrap nnde drt kemere binen kubbeye sahiptir. Bu tipin daha gelimi bir rnei ise Nide'de 1223'te yaplan Aleddin Camii'dir. Derinliine uzanan bu caminin stn kaln pyeler zerine binen on be tonoz rter. Kble duvar boyunca sralanan blmlerin stleri ise kubbelerle kapatlmtr. Binann tam ortasnda olan yksek ksmn st, geleneksel i avlunun bir htras olarak ak braklmken sonralar kapatlmtr. tinal ta iilii bilhassa cmle kapsnn d cephesinde grlen bu camide Trk geleneine uygun yuvarlak bir minare vardr. Kble istikametine doru iki pye dizisiyle ayrldklarndan dolay aralarnda hristiyan sanatnn bazilikalar ile mphem bir benzerlik gren M. van Berchem tarafndan bu camileri ifade iin ortaya atlan "kilise tipi cami" (mosquee-eglise) tabirinin yersiz ve manta aykr olduu da aka bellidir. Mengckler'den Ahmed ah b. Sleyman ah tarafndan 1228-1229'da yaptrlan Divrii Ulucamii ise birok bakmdan ok nemli bir Trk eseridir. Ayn eksene sahip bir ifhneye (mimar Ahlatl Hr-

Divrii ulucamii ve ifhnesi'nin plan ile caminin iinden bir grn

68

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM bad tarafndan yaptrlmakla beraber 1267, 1385 ve 1861'de ciddi ekilde tamir edilen Sinop Ulucamii'nde ise blmlerin tonozlarla rtld grlr. Ayn mimari Milas Ulucamii'nde (1378) tekrarlanmakla beraber burada mihrap nnde kubbe ile bir eyvan bulunmakta, yanlarda tonozlar sralanmaktadr. Bu cami mimarisi anlaynn en gelimi biiminde, kaln pyelere oturan kemerlerle ayrlan blmlerin her birinin zerleri birer kubbe ile rtlmtr ki "ok kubbeli camiler" denilen bu tipteki ibadet yerlerinin en byk ldeki rnei, Yldrm Bayezid tarafndan 1399'da yaptrlan Bursa Ulucamii'dir. Burada drt sra halinde beer kubbeden yirmi kubbe vardr. Ortada bulunan bir blmn iindeki adrvan, eski i avlu geleneinin bir htrasdr. Bu adrvann stndeki kubbenin tepesinde de i avlu fikrini destekleyen bir aydnlk feneri yer almtr. Cami kitlesinin iki kesinde ykselen kaln gvdeli ifte minare, caminin nemli paras olan bu unsurun onunla artk kaynatn belli eder. Gelibolu'da 1385'te yaplan Cmi-i Kebr tarafndan da evvelce temsil edilen bu rnek, I. Murad'n (1362-1389) vakflarndan olan Filibe'deki Cuma Camii'nde de tek farkla, yan blmleri tonozlarla rtl olarak uygulanmtr. Edirne'de elebi Sultan Mehmed'in (1413-1421) yaptrd Eskicami'de ise ayn rnein dokuz kubbeli bir rnei ile karlalr. Ortada drt ar pye, blmleri ayran geni kemerlere dayanak olmakta, ana eksen zerinde sralanan blmn kubbeleri ise deiik ve daha zengin grnl gei unsurlar ile bu blmlerin en eski camilerde olduu gibi hl nemlerinin kuvvvetle vurgulanmak istendiini gsterir. Trkler'in hkim olduu topraklarda pyeli ve ok blml

Divrii Kale Camii'nin plan

nTTT i X "K %
Antalya Yivli Minare Camii'nin plan

hiptir. Stalaktitli derin bir niin iindeki methalin stnde gvdeleri ubuklu bir ift minarenin bulunduu bilinir. Fakat bunlardan biri tamamen, dieri ise yarsna kadar yklmtr. Bylece burada eski Trk cephe mimarisinin nemli bir unsuru olan, takapy ifte minare ile belirtmek prensibinin tekrar uygulan grlr. Fikir bakmndan kk AsyaTrk sanatna dayanan bu kap, cephesini ssleyen tezyinat ve nisbetleri bakmndan tamamen Anadolu Seluklu slbundadr. Cami meknn gz alc biimde bezeme eilimi, burada mihrabn en gzel Seluklu inileriyle kaplanmas suretiyle kendisini belli eder. Kayseri'de 1250 tarihli Hac Kl Camii de tonozlu tipin rneklerindendir. Nihayet her ikisi de belki XIV. yzyla ait Amasya Gkmedrese Camii ile Divrii'de Kale Camii, uzunlamasna sralanan pye dizileriyle sahnlara ayrlm ve blmlerin her biri birer kubbe ile rtlm camilerdir ki bunlardan Anadolu'da cami tipinin deiik bir esasa gre gelimek imknn bulduu anlalr. Bylece Anadolu'da stunlar veya pyelerle tanan, ahap kirili ve dz daml cami mimarisinin, kubbe gibi nemli bir mimari unsuru n plana almak suretiyle kubbeli cami tipine doru gelitii dikkati ekmektedir. XIV. yzylda Anadolu'da ok destekli camiler deiik biimlerde ina edilmitir. Nitekim Ermenek (1302), Birgi (1312), Tire (1350), Konya Erelisi (ina tarihi mehul) ulucamilerinin gelenee bal, dz ahap at ile rtl, pye dizileriyle kble duvarna paralel sahnlara ayrlm, basit mimarili ve sade grnl, enlemesine gelien yaplar olmalarna karlk Karaman'da Gaferyat Camii gibi derinliine uzanan baz daha ndir misalleri de olmas yannda, ayn mimari tipin blmleri kubbelerle rtl olan rneine Antalya'da, esas ve minaresi Aleddin Keykubad zamanna ait olan ve 1372'de tamir gren Yivli Minare Camii'nde rastlanr. Esas Aleddin Keyku-

cami mimarisi az ok deiik ekillerde geliirken daha baka tiplerin de denendii grlr. Ahap Destekli Camiler. Anadolu'nun kgir eski camileri yannda st rty ahap desteklerin tad baz rneklerle de karlalr. Bunlardan birou eitli sebeplerle ortadan kalkmsa da (Konya'da Energe Camii gibi) baz gzel ve stn sanat deerine sahip rnekler gnmze kadar gelebilmitir. Beyehir'deki Erefolu Camii, XIII. yzyl sonu yapm mukarnasl ahap balklar olan aa direklerle yalnz ortadaki blm biraz geni eit sahnlara ayrlmtr. Caminin d avlusu yoktur. Harimde orta blmn stnn ak oluu ve burada bir adrvann bulunuu, bu blmn avlu fikri esasndan geldii hakknda phe brakmaz. 46-32 m. lsndeki bu cami krk be aa diree sahip bulunmakta ve gerek tavandaki kalem ii sslemeler, gerekse mihrap kubbesindeki ini mozaikler zengin tezyinata iaret etmektedir. 1272'de yaplarak 1341'de Karamanllar dneminde tamir gren Afyon Ulucamii de duvarlarnn tatan olmasna ramen ii 5,10 m. boyunda aatan yontulmu dikmelerle

Bursa Ulucamii ve plan

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

69

CAM sahnlara ayrlmtr. Direkleri balayan kiriler kble duvarna dikey uzanmaktadr. Eksen sahn ise dierlerine gre daha geni tutulmutur ki bu bakmdan kgir camileri hatrlatr. Ayn esaslara gre yaplm ahap direkli camilere baka yerlerde de rastlanmaktadr. Ankara'da kbleye dikey be sahnl Aslanhane Camii bu hususta bir rnek tekil eder. Caminin ahap minberi 1290 tarihli olduuna gre yap da bu tarihlerde ina edilmi olmaldr. Bu caminin bir benzeri, yine ayn ehirde yaptrann adyla anlan Ahf Elvan Camii'dir (XIV. yzyl). Nihayet Candaroullan'ndan Mahmd Bey'in 1366'da Kastamonu - Daday yolunda Kasaba'da yaptrd cami de uzunluuna sahnlar halinde dzenlenmi bu dz daml, ahap direkli camilerin lleri bakmndan mtevazi, fakat muhteem nakl bir rneidir.
Deiik Tiplerde Camiler. Pyeli veya Edirne'de Eskicami ve plan

direkli, st dz dam, kgir tonozlar veya kubbelerle rtl camilerin dnda Trk mimarisinde baka denemeler de yaplmtr. Aydnolu Is Bey tarafndan aml Ali adnda bir mimara 1375'te yaptrlan Ayasuluk'taki (Seluk) byk cami, enlemesine uzanan bir yap olmas bakmndan bir dereceye kadar am'-

Beylikler dnemine ait s Bey Camii ve plan Seluk / izmir

daki Emeviyye Camii'ni hatrlatr. Kble duvarna paralel, zerleri ifte meyilli atlarla rtl ikier sahndan baka ana eksen stnde mihraba doru birbirini takip eden iki kubbesi vardr. Bir taraftan Emev cami rneinde bir gelimeye iaret eden s Bey Camii, bir taraftan da dardan bir duvarla ayrlm, aslnda revakl olan avlusu ve harimle avlu duvarnn birletii yerde ykselen biri yklm ifte minaresiyle, ilk Osmanl dnemi cami mimarisinde birtakm yeniliklerin balamasnda nc olmutur. D cepheleri eski harabelerden devirilmi mermerlerle kapl bu ok deerli camide zengin bir ta ssleme de grlr. Geen yzylda harap olan ve senelerce bakmsz bir yknt durumunda kalan s Bey Camii, son yllarda ihya edilerek yeniden ibadete alm ve kurtarlmtr. Bu caminin avlusuna benzeyen, yalnz yanndaki revaklar daha derin bir avlu da Manisa'da Saruhanoullarndan shak Bey tarafndan 1366'da ina ettirilen Ulucami'de grlr. Bu yapnn en dikkate deer taraf, iinde tam ortada, rme sekiz destee dayanan 10,80 m. apndaki byk kubbedir. Bu merkez ksmn taraf kk tonozlu kare blmlerle sarlmtr ki bu dzenleme, Artukoullar dnemindeki cami mimarisinin bir kademe daha gelitiini gstermesi bakmndan ok nemlidir. Manisa'daki bu dzen, Osmanl dneminde Edirne'de 1438-1447 yllar arasnda yaplan erefeli Cami'de ok daha gelimi bir biimde ortaya kar. Artk Osmanl mimarisinde son eklini bulan kubbeli ve revakl avlu ile bunun drt kesinde ykselen, deiik renkli motiflerle sslenmi drt minareye (st ksmlar XVIII. yzyla aittir) sahip bulunan bu yapnn enlemesine uzanan bir harimi vardr. Bu i ksmn tam ortas 24 m. apnda bir ana kubbe ile, altgen eklindeki bu mekndan birer pye ile ayrlan yan kanatlarn her biri ikier kk kubbe ile rtlmtr. Trk yap sanatnn byk kubbelerinin ilki-

nin ina edildii binada bazlarna gre biraz olumsuz gibi grnen tek husus, orta mekn ile yan meknlar arasnda kalan gen biimindeki kk blmlerdir. Bylece Trk mimarisi basit ok destekli tipten bir byk kubbenin hkim olduu camiye doru gelimitir. Tek Kubbeli Camiler. Daha Seluklular dneminde Anadolu'da kk llerdeki ibadet yerleri iin tek kubbe ile rtl camiler yapld bilinmektedir. Konya'da bunlardan birka zamanmza kadar gelmitir. 1. Keykvus devrinde Hac Ferruh tarafndan 1215'te yaptrlan Akegizlenmez Camii en eski rneklerdendir. Halen bu caminin st at ile kapatlmtr. 1220'de yaplm ekerfr Hseyin b. a'bn, 1275 tarihli Abdlm'min, 1279'da yaplan nce Minareli Drlhadis Camii (1930'lu yllarda yktrld), Beyhekim ve benzersiz bir minareye sahip Hoca Hasan camileri bu zellikteki yaplarn rnekleri olarak gsterilebilir. Bu tipin mtevazi llerine bal kalnarak kendi iinde bir gelime de salandn, erken Osmanl dneminde Bursa'nn 1326'da fethinden hemen sonra yaplan Aleddin Bey Camii gsterir.

Manisa Ulucamii'nin plan

70

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM Ayn dnemde znik'te 1333'te yaplan Hac zbey ve 1345 tarihli Hac Hamza b. Ardunah camileri, stunlu bir son cemaat yerini takip eden, tek kubbe ile rtl kare biimli bir mekndan ibarettir. Bunlardan Hac Hamza b. Ardunah Camii, yanndaki 1349-1350 tarihli trbesiyle birlikte 1930'lu yllarda yerine belediye binas yaplmak zere yktrlmtr. Ayn yerde Vezir andarl Hayreddn Paa'nn, mimar Hac Ms'ya 1378-1391 yllar arasnda yaptrd ve adn yeil inilerle kapl muhteem minaresinden alan Yeilcami, biri kubbe, ikisi aynal tonozla rtl blml bir son cemaat yerini takip eden hariminde yeni bir zellik gsterir. Mekn giri tarafnda blml bir ilve ile uzatlmtr. Yeilcami, itinal ve zengin biimde yaplm mermer iiliiyle de dikkati eker. Yine znik'te 1442 tarihli Mahmd elebi Camii, tek kubbeli tipin sade ve zarif rneklerindendir. nn'de 1370 tarihli Ydigr, Ezine yaknnda Kemaller kynde 1382'de yaplm Aslhan Bey camileri de ayn mimari biimin
iznik'te Yeilcami ve plan

mtevazi temsilcileridir. Fakat tek kubbeli camilerin arasnda Yeilcami derecesinde nemli ve bilhassa cephe iilii bakmndan ok deerli olan baka bir eser de Ske yaknndaki Balat'ta Menteeolu lyas Bey tarafndan 1404'te yaptrlan camidir. Burada kk llerde ve tek kubbe ile rtl caminin giri cephesi mermer malzemenin yardmyla zarif biimde dzenlenmi ve ilenmitir. Osmanllar'n Mentee valisi Hoca Fruz Bey iin 1394'te Milas'ta mimar Hasan b. Abdullah tarafndan yaplan cami, gerek plan gerekse sslemesi ba-

ik kubbeli iki veya drt kk mekndan oluur. Yanlardaki odalar ocakldr. Ortadaki iki meknn demeleri arasnda da seviye fark vardr. Bu camileri adlandrmak iin nce iki yanlardaki odalarn ne ie yaradn aratrarak bunlarn "yende ve revende"nin misafir edilmelerine mahsus tabhneler olduklarn tesbit etmi ve bylece bunlarn zviye-camiler veya tabhneli olduklarn ileri srmtk. camiler Konunun

zne hi girmeyen baz aratrmaclar, sadece bir ad vermek gayesiyle bu tip ibadet yerlerine "ok fonksiyonlu", "yan meknlf, "apraz aksl" camiler gibi adlar vermilerdir. Ancak bunlar aynen "ters T" gibi yalnz ekle dayanan, fakat binann ne ie yaradn ifade etmeyen geersiz adlardr. Kitabelerinde, vakfiyelerinde ve eski yazl kaynaklar-

Edirne'de erefeli Cami ve plan

kmndan Trk sanatnn nemli eserlerindendir. Pyeli ak bir son cemaat yerinin arkasndaki tek kubbeli mekna, st bindirme tekniinde yaplm bir giri blmnden geilir. Bu blmdeki bindirme teknikli rt, Orta Asya mimarisinde ok yaygn olup Trkler tarafndan Anadolu'da ok kullanlm, hatta Erzurum'un eski evlerinde olduu gibi douda ev mimarisine de uygulanmtr. Fakat ayn tekniin Antika'da da bilindiini, zmir civarnda Belevi'ndeki mezar binas gsterir. Fruz Bey Camii'nin methal blmnn iki yannda esas namaz mekn ile balants olmayan kubbeli kanatlar vardr ki bunlar caminin bir zviye-cami veya tabhneli cami olarak dnldn gsterir.
Zviye- Camiler (Tabhneli Camiler). Os-

Tek kubbeli Osmanl camilerinin ilk rneklerinden biri olan Hac zbek Camii - iznik / Bursa

manl Devleti'nin ilk gelime safhasnda deiik bir cami tipi ortaya kmtr. Trk kltrnn dnda olan yabanc sanat tarihileri, bunlar binann ekline bakarak "ters T planl camiler" olarak adlandrmlardr. Bu camiler genellikle ana eksen zerinde birbirini takip eden iki mekndan ve bunlardan ilkine biti-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

71

CAM Kaplca mareti veya Hdvendigr Camii, bu plan eklinin ok deiik uygulanna sahiptir. ki katl olan bu yapda biri beik tonozlu, dieri kapal avlu halindeki kubbeli iki mekn st katta at nal gibi saran hcrelerden ibaret medrese tekil eder. Alt katta kubbeli meknn yanlarnda tabhne odalar yer almtr. Be kubbeli son cemaat yerinin stnde uzanan ikiz kemerli galeri halinde dar alan kat ise binann cephesine bir saray grnm verir. Bu o yllarda eitli Akdeniz lkelerinde uygulanan bir mimari zevkin Trklemi eklidir. Hdvendigr Camii, medrese ile ayn bina kitlesi
Menteseoullar'na ait Fruz Bey Camii ve plan - Milas / Mula

iinde birlemi bir yap olarak Trk sanatnda tektir. znik'te 1. Murad tarafndan 1389'da annesi Nilfer Hatun iin yaptrlan zviye-imaret-cami de itinal bir ta ve tula iiliiyle birlikte aralar

da imaret olarak gsterilen bu eit yaplarn sonraki ahne-imaretle de bir ilgisi yoktur. Bu tip camilerde ilk kubbeli blm, stndeki aydnlk fenerinin de iaret ettii gibi, eski avlu htras olarak yaplm bir kapal avludur. Bunun nnde olan mihrapl blm ise esas namaz mekndr. Genellikle bu blm zengin ekilde iniler, kalem ileri veya malakr kabartmalarla tezyin edilmitir. XVI. yzyln ortalarndan itibaren bu binalar esas grevlerini kaybedip normal mahalle camiine dntrldklerinde yan odalarla orta ksmn arasndaki duvarlar pek ok hallerde kaldrlm, ka-

pal avlu mekn ile namaz blm arasndaki seviye fark da yok edilmi ve arada olan pabuluklar ortadan kaldrlmtr. Trkler'in Orta Asya'dan getirdikleri bir mimari dzenlemenin gelitirilmi ekli olan bu yaplarn Bizans sanatna veya yabanc baz ilham kaynaklarna dayandrlmak istenmesi de hibir ciddi dayana olmayan hayal rn faraziyelerdir. Bu tipteki camilerin ilk rneklerinden biri, znik surlar dnda Orhan Gazi'nin 1334-1335'te yaptrd maret Camii'dir. 1963'te kitbesinin paralar ile temelleri bulunan bu bina, eksen zerinde ifte meknl ve yanlarda tabhne odalar bulunan bir cami idi. Bursa'nn fethinin hemen arkasndan yine Orhan Gazi'nin 1339'da yaptrd ve 1418'de tamir edildii bilinen cami de bu tipin temsilcisidir. Burada cephelerde iyi bir ta ve tula iilii kullanlarak yapya renkli bir ifade verilmitir. Osmanl dneminin ilk yzyllarnda (XIV ve XV. yzyllar) ok reva bulan bu tip camiler Trk topraklarnn hemen her tarafnda yaplmtr. Yeniehir'de (Bursa) Orhan Gazi tarafndan bir tepe stnde ina ettirilen ve ok ilgi ekici tula iilii gsteren Postinp Baba (Seyyid Mehmed) Zviye-Camii, byk kubbeli bir cami mekn ile yanlardaki birer kubbeli odadan ibarettir. Bir eyvan biiminde olan giri dehlizlerinden yan odalara geii salayan kk ve dar koridorlar, yine de avlu htras olarak minyatr kubbeciklerle rtlm ve bunlarn ortalarnda aydnlk feneri yerini tutan birer delik braklmtr. Bursa ekirge'de 1. Murad'n

stunlu ve pyeli be blml bir son cemaat yeri, tepesinde aydnlk feneri bulunan kubbeli bir kapal avlu, yanlarda kubbeli odalarn bulunduu bir yapdr. Geni bir kemer ve seki ile ayrlan namaz mekn zengin geili bir ift kk kubbe ile rtl olup mihrap eksende deil sol yan duvardadr. Ayn yerdeki 1389'da ldrlen Ykub elebi iin yaplan zviye-cami de be blml son cemaat yeri, iki kubbeli mekn ve yanlarda aynal tonozlarla rtl birer oda-

Bursa Hdvendigr Camii'nin alt kat plan

Bursa Yeniehir'de Postinps Baba Zviye-Camii ve plan

72

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM kalan blmleri beik tonozlu, kelerde ise kk kubbeli meknlar bulunan bir baka tip camiler daha vardr. Trk mimarisinin erken dneminde cami yaplarnda yenilikler aranmasnn gze arpc rneklerinin banda, Bat Trakya'daki Dimetoka'da mimar Hac vaz (Paa) tarafndan 1420'de yaplmasna balanan, fakat bnisinin lm zerine acele tamamlanan elebi Sultan Mehmed Camii gelir. Osmanl mimarisinin parlak dnemindeki seltin camilerinin ncs olan bu byk ve kesme tatan gzel cami, bugn Yunanllar tarafndan ambar olarak kullanlmasna ramen heybetli mimarisini belli etmektedir. Kubbesi yok olmu ve zeri sivri bir at ile rtlmtr. nce drt yarm kubbe ile desteklenen bir ana kubbeli olmasn mmkn gren Ayverdi, sonra yeni bir gr ortaya atarak, bu caminin esasnda mihrap ekseni zerinde iki kubbeli olarak tasarlandn ve bnisinin lm zerine bitirilmeden stnn ahap olarak rtldn ileri srmtr ki, bizce inandrc deildir. Benzerleri pek az tannan bu tipin baka bir temsilcisi Atina'da Fethiye Camii ise de bu yapnn tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Ta ve tuladan rlm bir duvar tekniine sahip bu caminin stun balklar daha ok XVIII. yzyla iaret etmektedir. Harput'ta Sre Hatun, Diyarbakr'da Bykl Mehmed Paa'nn 1522'de yaptrd Ftih Paa camileri de ayn tipin daha ge temsilcileridir. Bu son rnek, drt yarm kubbesiyle bir kademe daha ileri bir safhaya iaret eder. 3. Mool stillar Dnemi. XIII. yzylda ortaya kan Mool istils slm leminde geni akisler yapm ve korkun tahribat birok caminin yklmasna sebep olmutur. aman, Hristiyan veya Budist olan Moollar'dan Gazan Han'n (1295-1304) slmiyet'i kabul etmesiyle bu defa slm mimarisinde yeniden bir canlanma grldyse de sonraki siyas durum, mslman Moollar'n ortaya koyduu eserlerden pek aznn yaamasna imkn vermitir. Urmiye civarnda Rizaya'da yaplan Mescid-i Cum'a (XIII. yzyl), benzerlerine Anadolu'da rastlanan, uzunluuna gelien pyelerle ayrlm sahnl bir camidir. Mihrap ksmnda yine kubbeli bir blm vardr. Gazan Han'n Tebriz'in varou am'daki camii ile, veziri ve tarih yazar Redddin Fazlullah'n kurduu Rab'- Red mahallesi ve buradaki camiden bir iz kalmamtr. Dier veziri Tceddin Ali'nin 13121322'de Tebriz nnde yaptrd, sonralar "el-Arg" (kale) ad verilen Mescid-i Ali ah dev lde ok byk bir yap idi. Kalnts 1809'da kale haline getirilen bu cami hakknda ancak kaynaklardan bilgi edinmek mmkndr. Duvarlar 6-10 m. kalnlnda olan, yalnz avlusu 285 X 225 m. lsn bulan bu cami, sfahan Cuma Camii gibi drt eyvanl idi ve orta eyvann akl 30 metreyi buluyordu. Avlu revaklar ise mermer pyeli idi. Kn vilyetinde Natanz'da 1304-1309'da yaplan Mescid-i Cum'a, 14 m. lsnde olan kare avlusu, deiik derinlikte drt eyvan ile ayn tipin ok kk lde baka bir rneidir. Ancak burada pyeli kanatlar bulunmamakta ve ana eksenin dnda olan byk kubbe sekiz keli bir mekn rtmektedir. Olcaytu Han'n kurduu Sultniye'de (1309-1319) kubbeli bina, inasnn gelime derecesini gstermesi bakmndan nemlidir. Tahran yaknnda Veramin'de Eb Said Bahadr Han tarafndan 1325-1326'da yaptrlan ve 1412'de hruh'un tamir ettirdii Mescid-i Cum'a, bir avluya alan drt eyvanla kubbeli mihrap blmnden ibaret genel emaya uygun olmakla beraber, byk eyvan ve kubbeli ksmn kaplayan zarif kompozisyonlu ini tezyinat ile bu devrin muhteem mimarisinin gzel bir rneidir. Ayn emay Yezd civarnda, mihrab 1338 tarihini tayan Eberkh Mescid-i Cmii'nde bulmak mmkndr. Ancak Kirman'daki Mescid-i Cum'a (1349) bidev eyvana sahip ise de mihrap nndeki kubbeli mekn olmadndan normal tipten ayrlmaktadr. Yezd'de 1325'te Atabeg Seyyid Rkneddin'in yaptrd, yalnz camii ayakta kalan Vak-

Erken Osmanl devrinin tabhneli camilerinden Gazi Mihal Camii - Edirne

dan meydana gelmitir. Bursa'da Yldrm Bayezid (1390 [?]), Amasya'da Bayezid Paa (1414), Edirne'de Gazi Mihal (1422) camileri, bu eit yaplarn her biri deiik zelliklere sahip rnekleridir. Fakat Bursa'da elebi Sultan Mehmed iin mimar Hac vaz tarafndan yaplan ve baz teferruat hari ancak 1424'te bitirilen Yeilcami, bu tipin en nemli ve en muhteem eseridir. Zengin mukarnasl kavsaras olan takapdan girilen kubbeli ilk meknda hl adrvan bulunduundan bunun geleneksel kapal i avlunun htras olduu aka bellidir. Camide altn yaldzl yeil iniler, baz ksmlar bitirilmemi mermere ilenen bezemeler ve yazlar, pencerelerdeki lokma parmaklklarda grlen altn kakma sslemeler, Yeilcami'nin her bakmdan gz kamatrc bir tabhneli cami olmasna zen gsterildiini ortaya koyar. Ayn plan dzeni Amasya'da Yrg Paa (1428), Bursa'da Murdiye (1426-1428) ve Hamza Bey (ayn dnem), Ankara'da Karacabey (XV. yzyln ilk yars), Kastamonu'da 1451'de Candarolu smil Bey'in yaptrd camilerde de grlr. Bu tip Rumeli'de de rnekler vermi olup skp'te shak Bey (Alaca Cami, 1438), Sofya yaknnda htiman'da Gazi Mihaioullar, Edirne'de II. Murad'n eseri Muradiye camileri de bunlar arasnda anlabilir. Tire'de Yahi Bey (Yeilce maret) Camii, nceleri yanl bir tarihleme ile 1333 ylna ait olarak tannmken sonralar bu caminin XV. yzyl eseri olduu anlalmtr. Burada mihrap kilise mihraplar gibi keli olarak dar taan bir kntnn iindedir. Bu ksmn yarm kubbesi iten dilimlerle sslenmi, minare gvdesi de allmam biimde yivlerle bezenmitir. Drt Destekli Camiler. Orta kubbesi drt pye veya stuna oturan drt kemer tarafndan tanan, d duvarlar arasnda

Tire Yahi Bey (Yeilce imaret) Camii'nin plan

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

73

CAM nareler d duvarn drt kesine yerletirilmise de malzemesinin ktl yznden daha yapld yllarda cami yklmaya baladndan bunlar da devrilmitir. Ulu Bey Camii ve Medresesi de (1417-1420) ncekinin methal burlar hari olmak zere daha ufak lde tam bir benzeridir. Eb'l-Ksm Bahadr Han'n 1446'da yaptrd Anav Kale Camii ise byk bir eyvan ve yanlar kubbeli kanatlar olan bir binadr. Bunun en dikkate deer taraf, in tesirine balanan, eyvan cephesini ssleyen iki muazzam ejder motifidir. Bu dnemde ran'da yaplanlar arasnda, zerinde durulmaya deer nemli bir eser de Trkmen Karakoyunlular'dan Cihan ah'm (1436-1467) Tebriz'de yaptrd Mescid-i Kebd'dur (Mavi Cami). Burada artk kubbenin hkimiyeti ak bir ekil almakta, sekiz istinada dayanan byk bir kubbenin rtt ana mekn, tarafndan kubbeli blmlerden meydana gelmi bir dehliz at nal biiminde sarmaktadr. Caminin kble duvar dnda havari planl bir mekn vardr. Kelerinde minareler bulunan cephesinin ortasndaki byk bir eyvan ise methali tekil eder. 1780'de kubbesi ktnden beri ok harap olmasna ramen gnmze kadar (1992) devam eden tamirlerle kurtarlmaya allan, duvarlarnda ve eyvanlarnda hl muhteem bir sslemenin kalntlar grlen bu caminin dier bir benzeri de 1451'de Mehed'de Emr Melikah'n yaptrd Mescid-i h'tr. Orta Asya'daki ziyaret camilerinin en nemlilerinden biri de Kuzey Afganistan'da Mezrerif te bulunmaktadr. Hz. Ali'nin kabri olduuna inanlan bu yerde olduka ge bir dnemde bir makam olarak yaplan bu cami Hint mimarisine uygun bir grnmdedir. Fakat daha ok ran tesiriyle btn d aksam inilerle kaplanmtr.
4. K a r m a s l p l a r d a C a m i l e r . s l m s a -

Tahran yaknndaki Veramin Mescid-i Cum'as - iran

t's-sat adndaki, bir cami etrafnda toplanan ktphane, medrese ve rasathneden ibaret bir klliye idi. Esas 1119'a ait olan ve yine drt eyvan emasna sadk Yezd Mescid-i Cum'as ise 1375'te yeniden yaplrken mihrap ksm mozaik inilerle sslenmek suretiyle mihrap tezyinine verilen nemin gittike arttna iaret eder. XIV. yzyl sonundaki Timur istils, ncekinden daha da tahripkr olmu ve Timur ile sllesi imar faaliyetlerini kendi ehirlerine ve bilhassa Semerkant'a inhisar ettirmilerdir. Timur devrinde cami yapmnn ikinci plana atlmasna karlk medrese, trbe ve mehed inas nem kazanmtr. Bu arada baz musalllar da yaplmtr. Bunlardan Semerkant'takinde geni bir meydann kenarnda ina edilen bir eyvann dip duvarna bir mihrap yerletirilmi, bunun iki tarafna kadnlara mahsus daha kk birer eyvan yaplmtr. Kalabalk bu eyvanlarn nndeki meydanda toplandndan minber Herat musallsnda olduu gibi sadaki eyvann d kenarna yerletirilmitir. Byle bir musall Buhara'da sur dnda mevcuttur. Orta ksm 15 m. kadar ykseklikte olan musallnn kble duvarnn ok eski (belki XII. yzyl), dier ksmlarnn ise XVII. yzyla ait olduu tahmin edilmitir. Timur'un doum yeri olan Ke'te 1396'da tamamlanan muhteem saraynn ortada byk bir eyvanla yanlardan ileri takn birer burtan ibaret cmle kaps, o devrin cami ta kaplarna tesir etmi gibidir. Timur'un 1397'de Trkistan ehrinde Ahmed Yesev iin mimar razl Hoca Hseyin'e yaptrd mehed-cami, cephesinin btn ini tezyinatnn dklmesine ramen bu benzerlii aka gsterir. ki yan burlu methal eyvan, emas drt eyvanl ve mihrab kubbeli bir cami planna tamamen uygun olan Bbl Hanm (Saray Melik Hanm) Medresesi'nde de (1399-1405) gze arpar. Burada mi74

natnn Ortaa'nda muayyen bir devirden sonra Trk slbunun hkim olmas, baz blgelerde bunun yerli slplarla kararak deiik birtakm yeni slplarn ortaya kmasna sebep olmutur ki bunlardan biri Hint-slm, dieri ise Eyyb ve Memlk cami mimarileridir. a) Hint. slm ordular ilk olarak 710'da Hint topraklarna, Gucert ve Sind'e girmilerse de o srada yaplan ve pyeli olduklarna ihtimal verilen camilerden bugne kadar hibir bina kalmamtr. Yalnz Hint lkesine slmiyet'in girmesiyle ilk yaplan camilerden birinin temel izleri, Sind'de Haydarbd civarndaki Man-

sre'de meydana karlmtr. Pyeli tipte bir bina olduu anlalan bu caminin sadece kavisli mihrap temeliyle, pyelerin kare eklinde ta kaideleri bulunmutur. Bir maksrenin varlna iaret saylabilecek kaideler ise grlmemektedir. Kuzey Hindistan'da ilk kuvvetli slm idaresi Gazneliler'in hkimiyetiyle balar. 1175'ten itibaren Muhammed Gr idaresinde Hint'e nfuz etmeye balayan mslman Afganlar ok byk lde, tesirli ve bidev ordugh camileri yaptrmlar, bunun iin de orada mevcut eski Hind tapnaklarndan istifade yolunu tutmulardr. Delhi'de Gr kumandanlarndan Kutbddin Aybeg'in kurduu ve harabesi mevcut olan Kuvvet'l-slm Camii, esasnda bol miktarda girift kabartmalarla ssl, tatan pyelerden ibaret bir mimariye sahip Jain tapmana mihrapl bir kble duvarnn ilvesiyle meydana getirilmitir. Her biri tatan kk bir kubbe ile rtl kare blmlerden oluan bu cami binasnn slm mimarisine aykr Hind tesirlere sahip d grn, 1197'de d tarafnda be sivri kemer bulunan 150 ayak uzunluundaki tamamen slm karakterde bir cephenin ina edilmesiyle gizlenmitir. Bu kemerlerin dikkate deer bir zellii, kemer talarnn normal kemer inaatnda olduu gibi bir kasnak yardmyla dairev ekilde deil sahte kemer denen bindirme tekniinde yaplm olmasdr. Sonralar birok ilvelerle byk bir manzume halini alan bu caminin 1310'da yaplan ve Ali Dervze adn tayan methal binas, Hintslm sanatnn karakteristik eserlerindendir. Bu caminin avlusunda, yine Kutbddin tarafndan yaptrlan ve Kutub Minr denen 72,5 m. boyundaki (st ksm 1803'te yklm ve tamir grmtr) ta minare, Hint'te hkim slm sanatnn Trk meneine aka iaret eder. eitli rneklerine Orta Asya ve ran'da rastlanan koni biimindeki bu minare onlar gibi ufk yaz frizleriyle sslenmi ve gvdesinin masif grn sivri knt ve yivlerle hafifletilmitir. Ecmr'de ehir dnda Muhammed GrFnin yine 1193'te bir Hind tapnandan evirdii Arh-dink Chonpr Camii, son derece zengin ilemeli stunlar, tatan yontma kubbeli tavanlar ile yerli Hint mimarisinin tipik bir eseri olmakla beraber burada da Sultan ltutm zamannda (1210-1236) yine d grn slm karakterde be kemerli bir cephe ina edilmek suretiyle gizlenmi, tam ortadaki byk sivri ke-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM merli kapnn stnde ise Trk geleneine uygun olarak biri yklm veya bitmemi, gvdeleri ubuklu bir ift minare ina edilmitir. Bu ta cephenin yzeyi ok ince sslemeler ve bilhassa Seluklu geleneine uygun nesih ve kf! yaz frizleriyle kaplanmtr. Hint'teki dier camiler de Hint ile slm sanatnn bir arada topland kark slplu eserler halinde yaplmtr. Delhi yaknnda ah lem Camii'nin (1351-1388) avlulu bir cami olmasna karlk Delhi'de 1380'e doru yaplan Khirki Camii, sade ve basit mimarisinde slm karakterin hkimiyetini gsterir. indeki sivri kemerleri kaba ve kaln tek tatan yontulmu pyeler tamaktadr. D grn tamamen slm mimarisi zelliklerine sahip cmle kapsnn iki yannda erefesiz ksa iki minare vardr ki bunlarn koni biiminde olmalar, menelerinin Orta Asya olduunu aka gsterir. Harim ksm kemerlerle kare blmlere ayrlm ve stleri kubbeciklerle rtlmtr. Bengal'de Pandua yaknndaki Adina Camii'nin (1358-1389) slm gelenee uygun mihrap cephesinde tamamen Hint slbunda yarm stunlar grlr. Delhi civarnda Bagampr Camii ise (1370) ok kubbeli harimiyle bir taraftan Hint, byk eyvan ve ana kubbeli ksma alan cmle kaps ile dier taraftan da AsyaTrk sanat geleneine balanr. Cavnpr'da kubbeli Atala Camii (1408), bu cmle kaps ve cephe eyvan motifinin Hint topraklarnda ald yeni ekli ok iyi belirtir. inde Hint mimarisinden alnma bir pencere bulunan, krk sivri kemerli methal eyvannn iki yanndaki cephe, sathlar pencereli kat halinde taksim edilmitir ki bu da Hint sanatndan gelmi bir zelliktir.
b) Eyybler Devri. Eyybler devrinde

(1171-1250) Kahire, am, Halep geni lde imara sahne olmusa da cami inasna pek nem verilmemitir. Yaylma tehlikesi gsteren ilie kar cephe alan Snn Eyybler, kendi grlerini yayacak byk medrese yapmna daha fazla nem vermilerdir. Kahire'de el-Melik'sSlih Necmeddin Eyyb tarafndan 1242'de yaplan Slihiye Medresesi, kap stndeki dilimli adr biimindeki klhl minaresi, ta cephesindeki nesih yaz frizleri ve mukarnaslar bakmndan o devrin cami mimarisinde Asya'dan gelen bir slbun kuvvetli hkimiyetine iaret eder. Suriye ve Msr'da Eyybler'in bu dnemde yaptklar medreselerde de Asya karakterini bulmak mmkndr.

c) Memlkler Devri. Trk asll Bahr Memlkleri'yle (1250-1382) erkez asll Burc Memlkleri (1382-1517) dnemlerinde bilhassa Kahire'de yeni bir slbun doduu grlmektedir. Tamamen Asya'daki Trk sanat zevki ve geleneinin izlerini tayan bu slp, Memlkler'in yaptrd bidelerde en gzel ifadesini bulmutur. Ancak bu slp da mahall ve dardan gelen Trk meneli unsurlarn kaynamas sonucunda ortaya ktndan her ikisinin de zelliklerine sahiptir. Buradaki inaatlarda ta kullanld gibi binalarda genel olarak ahap dz bir at ile rtl eyvana yer verilmi, Asya'daki ini tezyinatnn yerini renkli ta kaplamalar almtr. Sultan Baybars'n Kahire'de 1269'da yaptrd cami bu zellikleri gsterir. Ancak burada plann yerli gelenee bal kald grlr. Geni bir avluyu takip eden harim, kble duvarna paralel pyeli alt sahndan (sahnlar ayran kemerler yklmtr) ve mihrap nndeki sahn geniliindeki gnmzde ykk olan byk maksre kubbesinden ibarettir. Bir kale kapsn andran dar takn cmle kaps, ince ta iilii ve sslemesiyle Seluklu kaplarnn yakn bir benzeridir. 1340'ta yaplan Merdn Camii'nde de revakl avlu ve stunlu harim muhafaza edilmitir. eyh Meyyed Camii (14151420) ve daha baka kk camilerde avlulu-stunlu veya pyeli cami geleneinin yaamaya devam ettii grlr (Kankah'ta Barsbay 114371, Bulak'ta Kad Yahy i 1448! camileri gibi). Buna karlk Trkler'in drt eyvanl medrese-cami tipi, Msr'da bilhassa Kahire'de cami mimarisi zerinde byk bir tesir gstermitir. Sultan Kalavun'un 1284-1285'te yaptrd bmristan, medrese ve trbeye ekli olarak kurulan Kalavun Camii bu tipin en bidev temsilcisidir. Ancak burada byk bir avlunun gney tarafnda uzanan avlu geniliindeki cami, aynen bir bazilikada olduu gibi harimi uzunlamasna sahna blen iki stun dizisiyle ayrlmtr. Caminin beik rtsne hametli bir ykseklik salanmas iin boylar ksa olan stunlarn stlerine ok yksek zengi talar, uzun kemer ayaklar konmutur. Asya mimarisine ait bir unsur olan eyvan bylece i grnn mahall mimarinin, hatta belki de hristiyan mimarisinin tesiriyle olduka deitirmitir. Kalavun Camii'nin d cephesi de bidev kemer ve pencere dizileriyle gsterili: bir ifadeye sahiptir. Sslemede Seluk, Arap (Marib) ve Gotik unsurlar tesbit mmkn olmutur. kat

Sultan Hasan Medrese Camii - Kahire / Msr

halinde olan minare altta kare eklinde, stte yuvarlaktr. Bunun da nl skenderiye Feneri'nden ilham alnarak yapld bir faraziye olarak ileri srlmtr. Avlunun kar tarafnda medrese bulunmakta, yan kenarlarnda ise hcreler sralanmaktadr. Drt eyvanl cami rneklerinden Melik Camii'nde (1319) esas harimi tekil eden byk eyvann, avlu geniliini de aan enine bir salon halini ald grlr. Drt eyvanl byk Memluk manzumelerinin hi phesiz en muhteem rnei, 1356-1363'te yaplan Kahire'deki Sultan Hasan Medrese-Camii ile trbesidir. Muntazam kesme tatan yaplm yksek ve ok katl cephesi ve bu cephenin bidev karakterini bilhassa belirten yksek cmle kaps dikkati eker. Ortadaki byk avlunun etrafnda drt eyvan bulunmaktaysa da bunlardan yalnz gneydeki esas byk eyvan camidir. 86 ayak yksekliindeki bu cami eyvan Makrz tarafndan mehur Tk- Kisr'ya benzetilir. Binann d snr ile drt eyvann aralarnda kalan ksmlar ise kk i avlular etrafnda toplanan hcrelerden ibaret birer medresedir ki bunlarn her biri drt mezhepten birine tahsis edilmitir. Kubbeli trbe, caminin kble duvar nne bitiik olarak yaplmtr. Bu manzumenin ikisi kble duvar stnde, ikisi methalde drt minaresi olmas dnlmse de bunlardan ikisi yaplmam, ikisi de zamanla yklmtr. Ayn plan, kk farklar ve bilhassa cami hariminin derinliinden ziyade enine almas suretiyle Emr'l-Ysuf Camii (1373), Berkuk Medre75

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM sesi ve Camii (1386) ve ayn zellikleri gsteren dier eserlerde de uygulanmtr. Bu sonuncuda beik tonoz yerine ahap atnn tercih edildii grlr ki bunun sebebi belki de iklim artlarnda aranmaldr. Filistin'de imdi srail snrlar iinde kalan Safed'de 1275-1276'da yapld ileri srlen Cmiu'l-ahmer, son derece deiik ve ilgi ekici bir mimariye sahiptir. Mukarnasl bir takaps olan cami kare bir plana sahip olup ortada drt pye ile dokuz blme ayrlmtr. Bunlardan mihrap nndeki kubbelidir. Dierleri ise apraz tonozlarla rtlm, yalnz tam ortadakinin tonozu ssl bir biimde ilenmitir. Bylece burada Trkler'le Asya'dan gelmi olmasna ihtimal verilen cami mimarisinde yeni ve deiik bir uygulamann rnei ile karlalr. erkez Memlkleri dneminde medreselerin evvelki nemlerini kaybetmesine karlk cami etrafnda gelien manzumelerde yeni birtakm ilveler ortaya kmtr. Bunlarn banda genel olarak bir trbe ile birleen sebil ve kttb (mektep) gelir. Memlkler dneminde cami ile birlikte muhteem kubbeli antlar halini alan trbeler arasnda Kahire'de yaplan Sultan Berkuk Camii dikkati eker. Tam bir simetriye uygun olarak yaplan bu byk bina cmle kapsnda ifte minareye, geni bir avluya ve harimin iki tarafnda yksek kubbeli birer trbeye sahiptir. Trbe, sebil ve camiden ibaret bu manzumenin kk lde bir rnei olarak Kahire'de 1430'da yaplan Cevher Lala Camii'nde (Medreset Cevher ellala) yan eyvanlar eski nemlerini kaybederek deta kk bir hcre haline gelmi, esas eksen stndekiler ise avlu ile ayn genilie ulamtr. Ancak bunlardan da geridekinin ok ksalmasna karlk esas harim eyvan, yani cami ksm ok derinlemitir. Bylece burada drt eyvanl cami tipinin hayli deimi olduu grlr. Yine Kahire'de medrese, trbe ve sebilden meydana gelen kk bir manzumenin merkezinde yer alan Kaytbay Camii ayn mimari zellikleri gsterir. Yalnz burada mihrap eyvannn genilii avlu geniliini de am, buna karlk arka eyvan daha da daraltlmtr. Bu enine genileme ile birlikte yine ahap dz at kullanlmtr. Kaytbay Camii'ndeki mimari zelliklerin shki (1481) ve Gan Bey (1427) camilerinde de bulunmas bunun genelletiini gsterir. Yan eyvanlar kk hcreler halini alm, minareler ok ss76 lenmitir. Bu son zellik, kalabalk sslemeye nem veren Memlk sanat iin tabiidir. Msr dnda Afrika'da slmiyet'in yayld yerlerde de olduka eski tarihli camilerin bulunduu bilinmekteyse de bunlar hakknda yeteri kadar bilgi edinilememektedir. Yalnz Kenya Gedi'deki en nemli caminin 1450'ye doru yapld, iki defa tamir edildikten sonra 16001650 arasnda ehir terkedildiinde harap olduu tesbit edilmitir. Bu da klasik Arap camileri mimarisinde yaplm ok pyeli bir binadr.
D ) Y e n i s l m D n e m . 1. r a n . M o o l v e

Trk idaresinden sonra ran'da kurulan Safev idaresi zamannda XVI-XVH. yzyllarda byk camiler yapld bilinmektedir. Bu dnemin en byk ldeki camii, ah Abbas'n sfahan'da Meydn- h'n bir kenarna 1603'te yaptrd eyh Lutfullah Camii'dir. Muhteem bir cmle kapsna sahip olan bu kubbeli binada ve bu devrin camilerinde dikkati eken en nemli husus, yaplarn i ve dlarnn renkli inilerle tezyini ve ini yaz kuaklar ile sslenmesidir. Ayn meydann dier tarafnda. ah Abbas'n 1616'da tamamlanan Mescid-i h adndaki camii ise plan bakmndan avlulu ve drt eyvanl cami tipinin yeni bir rneidir. Meydann ekseniyle camininki ayn olmadndan ifte minareli cmle kaps meydanla cami arasndaki irtibat salayacak ekilde eri olarak yaplmtr. avluya alan eyvanlardan ortadaki daha geni olup mihrap nndeki byk kubbeli ksma bitiiktir. Yan eyvanlarn da nlerine yine kubbeli birer mekn eklenmitir. Geleneksel tipte bir yenilik olarak kubbeli harimin iki yannda, her biri sekizer kubbe ile rtl, derinliine uzanan birer salon ve revakl birer avlu vardr. Bylece Mescid-i

XVII. yzyl baslarna ait Mescid-i h - sfahan / iran

h, esas emasnn eski gelenee uygun olmasna karlk baz yeniliklere de sahiptir. ran'da bu dnemde ayrca byk, muhteem mehedler yaplmasna da nem verilmitir. Safev ailesinin kurucusu eyh Safiyyddn-i Erdebl (. 1334) iin Erdebil'de yaplan mehedin, kubbesi yklm olan cami ksm sekiz keli plan ile bir istisna tekil eder. Ek binalar arasnda yer alan ve inihne denilen hazine ve ktphane binas ise drt kanatl yonca eklindeki plan ile dorudan doruya hristiyan mezar binalarn hatrlatr. Duvarlar niler ve bilhassa binann dna zengin bir grn veren renkli inilerle ssl olan bu caminin yine byk bir meydana alan cmle kaps da ah II. Abbas zamanna aittir (1648). Mehed'de esas hayli eski olan, 819'da len iler'in sekizinci imam Ali er-Rz iin yaplan cami de Safevler devrinde ve 1855'e kadar geni lde tamir ve ilvelerle zenginletirilmi, ii ve d tezyin edilmitir. ok byk ve muhteem bir manzume tekil eden mam Ali er-Rz Mehedi'nin kubbeleri altn yaldz, i ve d duvarlar ise zengin iniler ve aynakr tezyinatla kaplanmtr. ran'daki dier byk mehedlerden biri de Kum'da Hz. Ftma Mehedi'dir. ah I. Abbas zamannda yaplan Ftma el-Ma'sme Camii, XIX. yzyl banda Feth Ali ah tarafndan esasl bir ekilde tamir edilmitir. ok byk bir avlu etrafnda toplanan drt avlulu normal bir cami olan bu eserin altn yaldzl ana kubbesi, ekil bakmndan her ne kadar Asya kubbelerine uygun ise de gvdeleri renkli tezyinatl minareler, en tepede olan stleri kapal erefeleriyle deiik bir zevke iaret ederler. Irak'ta ran'n nfuzu altnda olduu mddete, zellikle 1638'e kadar iler'in kutsal tandklar yerlerde yaplan camiler de bu esaslara uygun olarak meydana getirilmitir. Kerbel'da Hz. Hseyin'in makam stnde kurulan Mehed-i Hseyin, Kfe yaknnda Necefte Hz. Ali'nin mezar, Smerr'da 874'te on ikinci imamn kaybolduu yerde yaplan mehed ve nihayet Badat'ta yedinci ve dokuzuncu imamlarn mezarlar stnde kurulan Kzmiye Klliyesi, Irak'taki balca drt byk i mehedini tekil eder. Hepsi de muhteem d grnleri, soan biiminde altn yaldzl kubbeleri, "gldeste" ad verilen, stleri birer saakla rtl erefelere sahip minareleriyle ok uzaklardan kendilerini belirtirler. Geni bir sahay kaplayan ve eitli ek binalarn ortasnda bulunan bu trbe ziyaretgh camilerin iinde Badat'ta

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM Kzmiye Camii, nisbetii drt minaresiyie (dierlerinde ikier minare vardr) henkli bir siluete sahiptir. 2. Hint. Trk-ran-Hint sanatlarnn karmndan meydana gelen Hint-slm sanat bu eklektik karakterinden syrlamamtr. Gucert camilerinde Hint slbunun hkimiyeti daha ak grlr. Ahmedbd'da 1500'e doru yaplan Rani Rupavati/Kralie Camii'nin cephesinde de slm mimarisi unsurlarndan sivri sakin hatl byk eyvan kemeriyle, ileri takn ve tamamen Hint slbunda kalabalk tezyinatl, hareketli iki minare kaidesinin (minarelerin st ksmlar 1819'da yklmtr) yer ald grlr. Ayrca cephenin yan kanatlarnda stleri konsollu yamurluklu, ahniin halindeki takn pencereler de tamamen Hind saray mimarisinden alnm unsurlardr. Bu caminin harimindeki istinatlar, eski Jain tapnaklarndan devirilen ilenmi paralardr. Ayn hususlar Ahmedbd'da, Ahmed ah'n 1423'te yaptrd on be kubbeli Mescid-i Cum'a'da ve XV. yzyl sonlarna ait Muhfz Han ve Sipri camilerinde de kendilerini gsterirler. Bu son iki camiden ilki, balca Hint sanat zellii olarak stun demetleri halindeki ifte minareye, dieri ise bir Hind saray cephesi gibi olan cephe taksimatna sahiptir. Hint-slm sanat mimaride byk bir yenilik yaratmamasna karlk mermer iiliinde ok byk bir hamle kaydetmitir ki bunun en gzel rnei, XVI. yzyla ait eydi Seyyid Camii'nin deta dantela gibi oyulmu mermer ebekeli pencereleridir. Pyeli byk camilerin yan sra daha kk camiler iin, yan yana kubbenin rtt enine alan bir harimden ibaret bir tip daha kabul edilmitir. Bu tipi Delhi'de XV. yzyla ait Bar Gumbad Camii'nde bulmak mmkn olduu gibi 1505'te yaplan Delhi'deki Mothki Mescidi'nde de grmek mmkndr. Kemerli bir sun terasn zerinde olan caminin bu zellii, sonralar Hint cami mimarisinde genel bir karakter halini alr. Hint-Trk imparatorlar dneminde ana izgileri bylece belirmi olan cami mimarisi ayn esaslar iinde gelimitir. Delhi yaknnda 1539-1545 yllar arasnda Hmyun'un balatarak ondan sonra rah'n bitirttii Kal'a-i Khne Camii enine uzanan dar bir binadr. Harimdeki ana blmn stleri tatan birer kubbe ile rtlm, yanlarda ayrca yarm kubbelerle desteklenmi daha kk kubbeli birer blm yaplmtr. Blmleri karlayan cephe eyvanlarnn ortalarnda konsollara dayanan balkonlar vardr. Tezyinatta Trk-slm slbunun hkim olmasna karlk balkonlar, bilhassa kubbe geiini temin eden konsollar, yarm stunlar tamamen Hind slbundadr. Bu lkede plan bakmndan nemli yenilikler gsteren iki camiden birincisi, Ahmedbd'da 1452 tarihli Rakiye Melik ban Camii'dir. Burada kble duvarna doru tedrcen daralan bir d evre vardr. Kk kubbelerle rtlen, pyelerle ayrlm bu meknlar, tam ortada sekiz pyeye dayanan byk bir orta mekn evirmektedir. kinci nemli eser olan, sanpr'da mdlmlk'n XVI. yzylda yaplan camii ise Bat Anadolu'da Manisa Ulucamii ile byk benzerlik gsterir. Enlemesine uzanan pyeli dikdrtgen harimin, mihrap nnde sekizgen bir mekn rten byk bir kubbesi vardr. Erken Osmanl dneminin ok kubbeli ulucami mimarisinin bir benzerini de eydi Seyyid'in 1572 tarihli Ll Dervze Camii'nde bulmak mmkndr. Enine uzun bir dikdrtgen biiminde, d kesme ta kapl bu camide, her bir dizide be tane olmak zere sra halinde on be kubbe harimin blmlerini rtmektedir. ki yuvarlak gvdeli minare de Bursa Ulucamii'nde olduu gibi giri cephesinin ilk kesinde ykselir. Ekber ah (1556-1605) tarafndan Agra'nn 37 km. uzanda kurulan Fetihpr Sikri ehrinde bu ehrin kuruluuna sebep olan vel Selim itFnin mezar etrafnda "Kbe benzeri olarak" ina edilen Cuma Mescidi de bu ifte slbun kaynamasndan domu bir eserdir. Burada Hind slbunda pyeler kullanlmtr. Ayrca sivri kemerli eyvanlarn tezyinatnn Seluklu slbunda olmasna karlk avlu revaklarmn stndeki localar Hind slbunun hkimiyetine iaret eder. Muazzam bir merdivenin nihayetinde ykselen ve okgen eklinde dar takn 41 m. yksekliinde bidev d cmle kaps (1601), her iki slbun da izlerini gsteren muhteem bir eserdir. Caminin mihrab ise tamamen ran-Trk slbundadr. 1. Ali dil ah zamannda (1557-1579) balanan ve inaat bitmeyen, kaplad alan 11.000 m 2 'den fazla olan devs ll Bcpr Camii de plan bakmndan pyeli camilerle Hind tapnaklarnn bir karmdr. Geni bir avluyu takip eden harim, krk sivri kemerler ve her biri ancak ieriden belirli kubbeciklerle rtl kare blmlere ayrlr. Bu otuz alt kk blmn ortasndaki mihrap nnde ise dokuz blmlk bir sahay rten bask fakat hkim bir ana kubbe bulunmaktadr. Ancak Hint'te ana kubbeli pyeli cami tipi yerine, bir srada kubbenin rtt enine harimden ibaret cami tipinin tercih edildiini birok rnek gstermektedir. ahcihanbd'da ah Cihan'n 1644-1658'de yaptrd Mescid-i Cum'a bu tipin en byk ldeki rneidir. 10 m. yksekliinde bir teras zerinde krmz kum ta ve mermerden yaplan bu caminin byk bir d merdiveni, heybetli eyvana sahip bir d cmle kaps ile revakl avlusu vardr. Yine bir eyvanla geilen harim ise kubbe ile rtlmtr. Lahor'da 1674'te Evrengzb tarafndan ina ettirilen Pdih (Badh) Camii, ayn hkmdarn Benres'te Ganj rma kysnda, Hindlar'n mukaddes ykanma yerlerinde ve iva'nn en kutsal tapnann yerinde kurdurduu kk cami hep bu mimari tipin rnekleridir. Hepsinin birletikleri husus, caminin olduka yksek bir terasn stnde kurulmas, bidev bir d cmle kaps, bir avlu, bu avluya alan eyvanl bir harim cephesine ve bir srada kubbenin rtt bir harime sahip olmalardr. Evrengzb'in Lahor'da ina ettirdii caminin 161 metreyi bulan boyu ve eni ile slm leminin en byk ibadet yerlerinden olmas da ayrca dikkati eker. Bu drt minareli camide 100.000 kiinin namaz klabilecei sylenmektedir. Ayn tip, Delhi'de 1659 tarihli Mti (nci) Mescidi, Agra'da Nagina Camii'nde olduu gibi ok daha kk ldeki ve mermerden ina edilmi zarif grnl saray camilerinde de uygulanmtr. Mti Mescidi tamamen beyaz mermerden olup temiz, sakin hatlara sahiptir. Harimi kaln pyelere binen dilimli sivri kemerlerle blmlere ayrlmtr. Burada ar Hind sslemesi grlmez. Nagina Camii ise ah Cihan tarafndan saray kadnlar iin yaptrlmtr. Beyaz mermerden olan bina, kble duvarna para-

Delhi yaknndaki Kal'a-i Khne Camii - Hindistan

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

77

CAM lel iki sra payeye sahiptir. stn dilimli kemerlere oturan kubbe rter. Daha kesin bir karakter alan Hint-Trkslm mimarisi, bu son eserlerde soan biimli kubbe ile i kenarlar kntl kemerlerin reva bulduunu gsterir. Delhi'de XVIII. yzylda yaplan Sneri Camii de bunlardan biridir. Hint cami mimarisinin sonraki gelimesi, Trk hkmdarlar devrinde kurulan esaslara gre devam etmitir. XVIII. yzylda Leknev'de yaplan mambr Camii, btn byk llerine ramen monoton bir ifadeye sahip olmaktan kurtulamamtr. slmbd'n yannda Ravalpindi'nin 110 km. kadar gneyindeki Byk Cami (Jhelum Camii), bir rman hemen kenarnda bulunmas bakmndan dikkat ekicidir. Burada ince gvdeli fakat kaln erefeli minarelerden baka cami binasnn kelerinde yerli Hint mimarisinin ilham ile yaplm, ahniin biiminde, ince stunlara dayanan saakl kklerin varl grlmektedir. 3. Osmanl Trkleri. Cami mimarisi bu yeni dnemde, nceki dnemde balam olan yeni tipler ve tertipler arama yolundaki tecrbelere devam ederek yepyeni sonulara ulaabilmitir. Az bir zaman iinde varlan bu birbirinden farkl ve dier slm lkelerinde pek rastlanmayan ok ileri sonular, Trk sanatnn bu devirdeki canlln gsterir. uras bir gerek ki nceleri, henz tannan rnekler ok snrl ve bunlar hakkndaki bilgiler yanl veya eksik iken iddia edildii gibi bu eserlerde Bizans sanatnn tesirini aramak doru olmaz. Bizans sanatnn son safhas ile, ada ve stanbul'un fethini hemen takip eden Osmanl-Trk mimarisi arasnda ayn kaynaktan beslenen gelenein devamna iaret eden izlere rastlanmaz. Ancak erken Bizans devrinde bir tecrbe eseri olarak yaplm olan ve gerek lleri gerekse kullanlan mimari usuller bakmndan eski Roma geleneklerine bal olan stanbul'daki Ayasofya, Trk mimarlarna yeni tecrbelerinde faydal bir rnek olmutur. Bu devirde de yine eitli eski tipler uyguland gibi yeni tecrbelere de giriilmitir. Camiler bulunduklar yerlere gre ayrntlarnda baz farkllklar da gsterirler. Rumeli'nin baz yerlerinde ar derecede uzun minareler yaplm, Tiran'da Edhem Bey Camii, Makedonya'da Kalkandelen Camii gibi baz eserlerde camilerin ileri ve hatta d cepheleri btnyle renkli kalem ii naklarla bezenmitir. Yenia'daki Os78 manl dnemi camileri gei, klasik ve yabanc tesirler devirleri olmak zere balca safhada incelenebilir.
a) Gei Dnemi Camileri. Osmanl Dev-

leti fetihlerle yeni lkelere sahip olduka buralardaki ehir ve kasabalarda bulunan kiliselerden en byn, bir bakma fetih almeti olmak zere camiye evirmitir. imdi harabe halinde olan Antalya'da ehzade Korkut, Karadeniz Erelisi'nde Orhan Bey, Tirilye'de (Zeytinba) Byk Cami, Trabzon'da Yenicuma camileri eski kiliselerdir. Selnik Trk idaresinde iken birok kilise Ksmiyye, Hortac Sleyman, shakyye, Suluca, Eskicuma vb. adlarla camiye evrilmiti. Bunun iin kble istikametine uygun bir mihrap yaplm, minber ve krs gibi gerekli olan eyler ilve edilerek minare, adrvan ina edilmitir. Kiliseden evrilen camiler bazan devrinde fethin gerekletii padiahn, bazan da vezirlerin evkafndandr. Bata stanbul'daki Ayasofya olmak zere Edirne, znik, Trabzon, Vize, Enez, Sofya, Selnik, Ohri ve Benefe'de (Monembasia) eski Bizans kiliseleri, Kbrs'ta Lefkoe'de gotik mimarili Katolik katedrali "Ayasofya Camii" adyla ibadete uygun hale getirilmitir. stanbul, Atina, Amasra'da olduu gibi baz yaplar ise Ftih veya Fethiye camii adyla anlmtr. Bata stanbul olmak zere birok yerleme yerinde eski kiliseler hayr sahipleri tarafndan peyderpey camiye evrilmitir. stanbul'da Kk Ayasofya, Hrm Ahmed Paa, Koca Mustafa Paa, mrahor lyas Bey, Bodrum (Mesih Paa), Kariye, Atik Mustafa Paa, Fenr s, Vefa Molla Grnf, Zeyrek, Eski maret vb. camiler bunlardandr. Gei dneminde daha bir sre pyeli ve ok kubbeli cami mimarisine sadk kalndn baz yerlerdeki rnekler gstermektedir. Alaehir'de iki stunun yardmyla alt kubbenin rtt 1465'e doru yaplan eyh Sinan Camii, Kre'de yalnz derinliine sralanan blmleri kubbeli, dierleri ise tonozlu 1472 tarihli Hoca emseddin Camii, Sofya'da ortada drt pyenin yardmyla dokuz kubbenin rtt 1474 ylna doru yaplm Byk Cami (Mahmd Paa Camii), Kastamonu'da yine dokuz kubbeli ve 1506'da yaplarak 1746'da geniletilen Nasrullah Paa Camii, Tokat'ta drt pyeye dayanan, dokuz kubbeli Takyeciler Camii, bu tipte yaplarn balca rnekleridir. stanbul'da her ne kadar ok kubbeli bir ulucami yaplmamsa da Karagmrk'te Vezir Atik Ali Paa (. 1511) tara-

fndan ina ettirilen camide bu mimari ekil uygulanmtr. Bu caminin, iki stun yardmyla eit byklkte alt kubbenin rtt enine uzanan dikdrtgen biiminde bir harimi vardr. Edirne'de erefeli Cami ve Manisa'da Ulucami ile nceki dnemde ortaya km enine uzanan cami tipi ise daha gelimi olarak stanbul'da Mimar Sinn- Atk tarafndan 1462-1470 yllar arasnda yaplan ilk Ftih Camii'nde uygulanmtr. 1765 zelzelesinde ykld iin III. Mustafa tarafndan daha deiik biimde imdiki ekliyle yeniden yaplan bu binann baz eski ksmlar hl durduktan baka ilk plan hakknda da bilgi veren belgeler vardr. lk Ftih Camii'nde revakl avluyu takip eden harim, byk bir kubbe ve bunu mihrap ynnde destekleyen bir yarm kubbe ile rtlm, bu merkez meknn iki yannda tabhneli camilerdeki gibi duvarlarla deil sadece stunlarla ayrlm kubbeli er blm sralanmtr. Ftih Camii stanbul'un siluetine hkim bir tepede, btnyle simetrik bir plana gre dzenlenmi byk bir manzumenin merkezini tekil eder. Trk sanatnn bu en geni ve en zengin klliyesi birok medrese, drif, tabhne, trbe, kervansaray, hamam ve ardan meydana gelmise de bugn bunlardan birou (medreselerin bir ksm, hamam, ar, drif) tamamen ortadan kalkmtr. Ftih Camii'nin mimari bakmdan en yakn benzeri, Atik Ali Paa'nn yaptrd emberlita'ta kendi adyla anlan camidir. Burada da byk kubbeli meknn kble tarafnda yarm kubbeli bir knt, iki yanlarda da harimden birer stunla ayrlm yan kanatlar vardr. erefeli Cami'nin benzerleri olarak XV. yzyln ikinci yarsnda yapld tahmin edilen, fakat her ksmnn ayn zamana ait olup olmadnn incelenmesi gerekli Tokat'ta Gdkminare Camii, Manisa'da 1474 tarihli Sinan b. Abdullah'n yaptrd anigr, 1484 tarihli vaz Paa (ayba), II. Bayezid'in zevcesi ve I. Selim'in annesi Hsnah Hatun iin 1491'de ina edilen Hatuniye camileri hep bu tipin rnekleridir. Hayrabolu'da 1496 tarihli Gzelce Hasan Bey Camii, Manisa'da Kanun Sultan Sleyman'n annesi Hafsa Sultan iin 1522'de ina edilen Sultan Camii, ayn tipin olduka kk lde uygulann gsteren rneklerdir. Trk cami mimarisinin gelimesinin bir halkas olan bu tip, ksa sre iinde yerini daha deiik biimlere brakm-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM hircilik anlay ile deta ehrin bir blgesine serpitirilmitir. Kk ldeki baz ibadet yerlerinde ise stanbul iinde ve dnda pek ok rneklerine rastlanan tek kubbeli cami tipi uygulanmtr. Bunlarda genellikle iki veya blml, darya ak bir son cemaat yerini takip eden bir kubbenin rtt kare eklinde bir harim bulunur. Bursa'daki binalarda renkli bir grnm salayan ta ve tula rglerinin varl dikkati ektikten baka Osmanl mimarisinin sonralar btnyle programndan kard, n cephede ykselen duvar da grlr. Tek kubbeli camilerin stanbul'daki en gzel rnei, 1491 ylnda yaplan, kesme ta kaplamal ve blml son cemaat yerine sahip Sultanahmet'teki Firuz Aa Camii'dir. Bu hususta en bidev yap, phe yok ki skp'te XV. yzyl sonlarnda veya XVI. yzyl balarnda yaplan Mustafa Paa Camii'dir. Edirne'de Beyazt Klliyesi'nin ortasnda bulunan byk Beyazt Camii ile ondan az sonra yaplan stanbul'daki Sultan Selim Camii de tek kubbeli camilerin en byklerindendir. Her ikisinde de esas kitleye iki yandan bititirilmi olan tabhneler, bu camileri ayn zamanda tabhneli camilerin en bidev olanlar arasna sokmaktadr. Bu dnemde kk mahalle mescidleri, genellikle st kiremit kapl ahap bir atnn rtt, dikdrtgen bir mekndan ibaret basit yaplard. Bunlardan bazlarnn stunlu, kemerli son cemaat yerleri vard. Cami kitlesinin, llerine nisbetli mtevazi minareleri de ihmal edilmemiti. Bu minareler bazan ahaptan yaplyor, bazan da ait olduklar caminin kklk ve basitliini giderip dikkati ekmek istercesine ok deiik biimlerde ina ediliyordu. stanbul'da byle ahap atl kk camilerin en gzeli, XV. yzyln sonlarna ait Yataan Camii'dir. Yine Ftih dneminde yaplan Samanveren Camii, d cephelerindeki ta ve tula rgs yannda minaresindeki tula ssleme ve erefe knts olmakszn yaplan ezan okuma yerindeki baca eklinde pencerelerle dikkati eker. Tahtakale'de han ve i yerleri arasnda skp kalan Timurta Mescidi ise duvarnn bir kenarna asl cumba biiminde ve sadece drt ezan penceresi olan bir minareye sahiptir. XVI. yzyl balarnda Kad Emin Nreddin'in ina ettirdii Burmal Mescid, burmal yivlerle ssl minare gvdesi bakmndan nemlidir. Esas bina ise basit bir drtgen mekn halinde olup son cemaat yeri devirme stunlara oturan kemerlere sahiptir. Ahenkli biimde kullanlm ta ve tula malzeme d grne renk vermi olup yirmi yl kadar nceki tamirde yaplan ahap at binann btnn rter. Zviye-camilerin (tabhneli camilerin) bu dnemde olduka fazla sayda yapld grlmektedir. Edirne'de 1484-1488 arasnda yaplan Beyazt ve stanbul'da 1520-1522'de ina edilen Yavuz Selim camileri, bu tipin seltin camilerinde uygulann gsteren rneklerdir. Bunlarda tabhnelerin ortalarna kapal avlu htras olarak, kubbesinde bir aydnlk feneri bulunan bir orta sofaya alan drt eyvan ile kelerde drt oda bulunur. Amasya'da bir klliyenin merkezi olan Beyazt Camii'nin de esasnda bu tipte bir yap olduu sanlr. Tabhneli camiler genellikle devlet ileri gelenleri tarafndan yaptrlmtr. Kapal avlu ksm kubbe, kble tarafndaki blm eit veya daha kk bir kubbe ile rtl olanlar arasnda, Bursa Karacabey'de 1456'da yaplan Karaca Bey Camii, stanbul'da i kemeri birer dehlizle ayrlan tabhne odalarna sahip 1464 tarihli Mahmd Paa, d duvarlarnn ta ve tula iiliiyle dikkati eken 1465 tarihli Murad Paa, skp'te 1470'e doru yaplan ve ayn duvar rgsne sahip s Bey, Selnik'te shak Paa (Alaca), negl'de ayn bninin eseri dier shak Paa, Afyonkarahisar'da 1472'ye doru ina edilen Gedik Ahmed Paa, Filibe'de ehbeddin Paa, Edirne'de Murdiye camileri bu tipin balca rnekleridir.

istanbul'da eski Ftih Camii'nin plan

tr. Bu da harimin ana meknnn iki yarm kubbe ile rtld tiptir. Bu tip bilindii kadaryla ilk olarak stanbul'da XV. yzyl sonunda eski bir kiliseden evrilen Koca Mustafa Paa Camii'nde uygulanmtr. Ayn ema, 1501 1505 tarihlerinde yine stanbul'da muhtemelen Mimar Hayreddn tarafndan yaplan Beyazt Camii'nde bidev eklini bulmutur. lk Ftih Camii'nin bir kademe daha gelimi ekli olan bu binada, ana eksen zerinde sralanan esas kubbe ile iki yarm kubbe ve yanlarda ana mekndan pye ve stunlarla ayrlm kubbeli blmler vardr. Bu plan ana izgileri bakmndan Ayasofya'y hatrlattndan iki yap arasnda bir balant kurmak isteyenler kmtr. Halbuki Ayasofya ve Beyazt birbirine benzer neticeye ayr yollardan giderek ulamlardr ve bu arada Ayasofya'nn rol, byle bir tecrbeye girien Trk mimarlarna mahhas bir misal tekil etmekten ibaret kalmtr. Gsterili revaklarn evreledii bir avluya sahip olan Beyazt Camii, yanlarda dar taan tabhneleri ve bunlarn kelerinde ykselen en st derecede estetik deerlerini bulmu minareleriyle d mimarinin de gelimesini tamamladnn delilleridir. Ftih ve Edirne'deki Beyazt camileri gibi byk bir imaret manzumesinin merkezi olmasna ramen bu camiyi saran eitli hayr binalar, Ftih Camii'ndeki gibi tam simetrik bir dzene gre deil yeni bir e-

Ftih Sultan Mehmed devri tabhneli camilerinden Rum Mehmed Paa Camii skdar / istanbul

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

79

CAM Tokat'ta II. Bayezid'in annesi Glbahar Hatun adna 1485'te yaplan Hatuniye, Amasya'da 1486 tarihli Mehmed Paa, stanbul'da 1485 tarihli Dvud Paa camileri ise tabhneli camiler arasnda tek kubbeli ve yanlarnda odalar bulunan yaplardr. Bunlarn hepsinin revakl son cemaat yerleri vardr. stanbul skdar'da 1473 tarihli Rum Mehmed Paa Camii'nde byk kubbeli harimin kble tarafnda bir yarm kubbe vardr. Tire'de Yeilce ve Edirne'de Beylerbeyi camilerinde kble tarafnda zengin gei unsurlar ile ssl, dar takn ve tonozlu namaz yerleri mevcuttur.
b ) M i m a r S i n a n ve Takipileri Dnemi

orlu'da Ali Paa camileri ile etraflarndaki yaplar da bu tipe rnek olarak anlabilir. slm sanatnn ilk camilerinden gelen pyeli cami tipinin, Osmanl mimarisinin bu ilerlemi anda eski hkimiyetini btnyle kaybettii ve pek ndir hallerde uyguland grlmektedir. stanbul'da 1573'te Mimar Sinan'n bir deiiklik ortaya koyma gayesiyle Piyle Paa Camii'nde uygulad plan, iki destein yardmyla eit alt kubbenin rtt enine uzanan dikdrtgen biimli bir harime sahip olmakla beraber, binay dtan eviren iki kat stunlu galeriler ve cephenin tam ortasnda ykselen minare, nihayet gnmzde ksmen alnm zarif ini sslemesiyle ok kubbeli camilerde genellikle grlen yeknesaklktan uzaklamtr. ok eski, destekli ve dz daml cami mimarisinin bu ilerlemi dnemde hl kullanldn gsteren rnekler de vardr. Nitekim Sivas'ta 1564 tarihli Meydan Camii enine uzanan bir harime sahip olup stndeki dz dam ahap kirilerle tanr. Tokat Ulucamii, belki esas eski olmakla beraber XVIII. yzylda yeniden yaplarak tavan pyeler, kemerler, son derece zengin naklarla bezenmitir. Burada yap uzunluuna gelimi, ii iki sra drder pye ile sahna ayrlmtr. Ancak dikkate deer bir zellik, son cemaat yerinin mihrabn karsndaki duvarn dnda deil uzun iki yan cephe boyunca uzanmasdr. Caminin girileri de tabiatyla iki yanda almtr. Edirne'de ilk defa olarak erefeli Cami'de uygulandktan sonra eitli yerlerde tekrarlanarak Mimar Sinan tarafndan stanbul Beikta'ta Sinan Paa Camii'nde 1555'te az bir deiiklikle son defa kullanlan dzen, son cemaat yerini takip eden haremi, ieride drd kubbe, ortadaki ise aynal tonozla rtl be blmle daha derinletirilmitir. Bu eser Sinan'n klasiklemi eski bir plana yenilikler getirmesinin gzel bir rneidir. Bu zellikleri aynen tekrarlayan bir cami de zmir'de zdemiroiu Ykub Bey'in 1598'de yaptrd Hisar Camii'dir. Konya'da Yavuz Sultan Selim iin XVI. yzyln ilk yarsnda yaplan Selimiye Camii'nde, bir kubbe ve yarm kubbe dzeniyle ilk Ftih Camii mimarisi deta aynen tekrarlanmtr. skdar'da Kann Sultan Sleyman'n kz Mihrimah Sultan iin 1547'de Mimar Sinan tarafndan ina edilen skele Camii, Beyazt Camii plan dzeninden hareket etmek-

(Klasik Dnem). Artk zelliklerini kesin ekilde bularak gelime yolundaki yn aka izilen Osmanl-Trk mimarisinde cami, Mimar Sinan ve onun slbunu devam ettiren mimarlar dneminde gerek yap sanat gerekse yer seilmesi, ehirlerin imar program, d hatlarn gzellii gibi hususlarda en yksek seviyesini bulmutur. Bu camilerde zarif, sade fakat zgn ve her eyi ll olarak kullanan bir slp, ini, mermer, malakr veya kalem ii nak gibi sslemenin bir btn olarak dnldn gsterir. Cami inasnda zaman zaman eski baz tiplere uyulmakla beraber nemli yenilikler de getirilmitir. nceki dnemde balam olmakla beraber bu dnemde ok sayda ina edilen menzil klliyelerindeki camiler de ayr bir tr tekil ederler. Anadolu'da ve Rumeli'de dou ve bat ynlerinde uzanan sefer ve kervan yollarnn zerinde kurulan bu tesisler, zamanla evrelerinde yerleme merkezlerinin yaylmas ile buralardaki ehirlemenin ekirdeini oluturmulardr. Dou ynnde 1523'e doru Gebze'de oban Mustafa Paa tarafndan kurulan menzil klliyesinin benzerleri zmit'te Pertev Paa, Yeniehir'de (Bursa) 1588 tarihli Sinan Paa, Bozyk'te Kasm Paa ve Karapnar'da (Konya) Mimar Sinan tarafndan Sultan Selim iin ina edilmitir. Kayseri yaknnda ncesu'daki 1670 tarihli Merzifonlu Kara Mustafa Paa Camii de etrafndaki yaplarla asker mahiyette bir menzil klliyesinin ge tarihlere ait bir rneidir. Yine Mimar Sinan'n eseri olan, skenderun krfezi yaknnda Payas'ta Sokullu Mehmed Paa Klliyesi bu eit manzumelerin en byklerindendir. Bat ynnde byle menzil klliyelerinden Tekirda'da Rstem Paa, Lleburgaz'da Sokullu Mehmed Paa, 80

ehzade Camii ve plan stanbul

le beraber, ortadaki ana kubbenin giri taraf istisna edilerek taraftan yarm kubbelerle desteklenmek suretiyle bir derece daha ileri bir safhaya iaret eder. Sinan 1544-1548 yllar arasnda yine stanbul'da yapt ehzade Camii'nde, orta kubbeyi destekleyen yarm kubbeleri drde karmak suretiyle, cami mimarisinin merkez plana sahip ve statik bakmndan en gvenli, mkemmel eserlerinden birini vermitir. Medrese, trbe gibi mtemilt da iine almak suretiyle geni bir avlu ile snrlanan bu binann dikkate deer bir zellii de ifte minaresinin baka hibir yerde tekrarlanmayan kabartma bezemelerle kapl olmasdr. Yine Sinan'n 1550-1557 yllar arasnda Kann Sultan Sleyman iin ina ettii Sleymaniye Camii, ana izgileri bakmndan Beyazt Camii tertibine uymaktadr. Burada ahenkli bir plan, binann st yapsnn uurlu bir ekilde kuruluu ile hem binann yapm gvenlii, hem de d grn bakmndan tam mnas ile mkemmellie erimitir. Yan cephelerdeki d galeriler cami kitlesini hareketlendirmi ve hafifletmitir. Yapnn iindeki ssleme mimarinin hkimiyetine saygl olmu ve onun gl hatlarn gizlemeyecek ekilde dikkatle uygulanmtr. Etrafn saran ve ehrin topografya yapsna tam uygunluk gsteren zengin ve geni manzumenin merkezini tekil eden Sleyma-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM niye Camii, i avlusunun drt kesinde ykselen drt minaresi ve ehram biiminde kademelenen kubbesiyle ehrin ufka den izgisinde hkim ve engebelerle henkli bir yer almtr. Sinan Tophane'de son eserlerinden Kl Ali Paa Camii'nde (1580) ayn plan dzenlemesini daha mtevazi lde uygulam ve bir lde Ayasofya'nn kk apta bir benzerini ortaya koymaya zen gstermitir. Osmanl-Trk mimarisi, 1588'de Sinan'n lmnden sonra onun gelitirmi olduu esaslar iinde alan mimarlar tarafndan eser vermeyi srdrmtr. Harimi rten ana kubbeyi destekleyen drt yarm kubbe ve kelerde kk drt kubbe sistemi, stanbul'da Sultan I. Ahmed iin 1609-1617 yllar arasnda Sedefkr Mehmed Aa tarafndan yaplan Sultan Ahmed Camii'nde uygulanmtr. Burada Trk mimarisinde ilk ve son defa olarak cami yaps ile tam uyum halinde alt minare yaplm, klliyenin dier ek yaplar evreye datlmtr. inde kullanlan mavi ieklerle ssl iniler, son yllarda ortaya kan "Mavi Cami" adnn esas kayna olmutur. Ayn plan dzeni, Safiye Sultan'n Mimar Dvud Aa'ya 1597'de balatarak ancak Mustafa Aa tarafndan 1663'te Turhan Sultan iin tamamlanabilen stanbul Yeni Vlide Camii'nde de uygulanmtr. D avlusunda bir taraftan Msr ars ad verilen bir arastas ile Turhan Sultan'n trbesi bulunan bu seltin camiinin baka klliyeler gibi baz ek binalar yoktur. Hamam yakn tarihlerde yktrld gibi d avlu da ortadan kalkmtr. Hnkr mahfiline geii salayan, gzel bir sivri kemer stne oturtulmu Kasr- Hmyun, mimarisi ve ini ssleri bakmndan esiz deerdedir. Bu plan baz Anadolu camilerinde de kullanlmtr. ankr'da 1558'de yapld tahmin edilen Byk Cami'de ve Tosya'da 1584 tarihli Abdurrahman Paa Camii'nde de grlmesi, plann yalnz baehirdeki seltin camilerine inhisar etmediini gsterir. Suriye'de Humus'ta (Hms) kabristan yanndaki ifte minareli byk cami de ana kubbesi drt taraftan drt yarm kubbe ile desteklenen tipin bir temsilcisidir. Kelerde de drt kk kubbe vardr. Mimari slbu bu yapnn ge bir dneme ait olduunu gsterir. Mimar Sinan, nisbeten kk ldeki cami yaplarnda da yenilikler uygulamtr. Kubbesini drt byk kemerin tad ve kubbe basks kelerde arlk kuleleriyle dengelenen, XVI. yzyln ortalarna ait Edirnekap'daki Mihrimah Sultan Camii'nde byle bir rnekle karlalmaktadr. Eyp'te 1560-1566 arasnda yaplan, bask kubbesini eviren taraf dehlizli Zal Mahmd Paa Camii, tek kubbeli cami mimarisinde nemli bir merhaleye iaret eder. Sinan'n Kuzey Yunanistan'daki Trhala'da (Trikkala) XVI. yzyl ortalarnda yapt Osman ah Camii, tek kubbeli camilerin bidev uygulamalarndandr. Bu tip camilerin ekserisi kk lde yaplar olup bunlara her yerde rastlanr. Rodos'ta 1540 tarihli brhim Paa, 1588 tarihli Receb Paa ve Murad Reis camileri bunlardandr. Yine Mimar Sinan'n yapt
Sleymaniye Klliyesi'nin plan Sleymaniye Camii - istanbul

Sofya'da Bosnal Mehmed Paa Camii, ok deimi olmasna ramen heybetli mimarisini iinde hl belli etmektedir. Sofya'daki Seyfullah Camii de tek kubbeli tipin zelliklerine sahip bir dier eserdir. Macaristan'da Pe ehrinde byk meydann kenarndaki Kasm Paa Camii, kiliseye evrildiinde gerek mimarisini gizleyen klf kaldrldktan sonra tek kubbeli camilerin en byklerinden biri olarak tekrar ortaya kmtr. Mimar Sinan baz camilerinde harimin orta ksmn, etraf duvarlara gml veya serbest alt pye ile belirlenmi alt keli bir saha halinde meydana getirmi, bunun zerine geii ke tromplar ile salamtr. stanbul'da 1556'ya doru yaplan Ahmed Paa Camii bu tiptedir. Son yllarda ortaya atlan bir faraziyeye gre bu cami erefeli Cami gibi olacakken bnisinin idam yznden esas projesi tam olarak uygulanamamtr. Bu gr doru olmasa bile alt pyeli camilerin erefeli Cami emas ile yakn akrabaln ve bylece Trk cami

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

81

CAM mi naklarla bezenmitir. Ayn mimariyi Sinan stanbul'da Azapkap'da Sokullu Mehmed Paa Camii'nde de uygulamtr. Ayrca bu plan 1586 tarihli Mesih Paa, 1588'de yaplan Nianc Mehmed Paa, Tokat'ta Ali Paa, skdar'da 1708-1711 yllar arasnda ina edilen Yeni Vlide (Gln Emetullah Sultan), Nevehir'de 1727'de yaplan Damad brhim Paa ve Bulgaristan'da umnu'da 1745'te geni bir klliyenin merkezi olarak ina edilen erif Halil Paa camilerinde de grlr. Mimar Sinan'n son eserlerinden olan stanbul'da Kazasker vaz Efendi Camii, giri cephesinin pencereli bir duvar halinde oluu, cmle kaps yerine cephede sada solda ifte giriler almas, minarenin kble duvar dnda sa kede ykselmesi, nihayet caminin iki yan cephesi boyunda sundurma biiminde kanatlarn oluu bakmndan Osmanl dnemi Trk mimarisinde deiik bir rnek tekil eder. Bylece Mimar Sinan'n bu nisbeten kk eserinde bile yenilikler arad aka grlr. Sinan dneminde ancak XVI. yzyln balarnda Rodos'ta Sleymaniye ve Halep'te Hsreviye camilerinde tabhneli camilerin sonuncular yaplmtr. Bundan sonra Osmanl-Trk mimarisi bu eit camileri artk tamamen terketmitir. Sokullu Mehmed Paa, Edirnekap Mihrimah Sultan camileri gibi orta byklkteki baz camilerde avlunun tarafnda medrese odalarnn sraland grlr. Seltin camilerinden yalnz am'daki Sleymaniye Camii'nde tekke olarak kullanlan byle bir dzenleme bulunmaktadr. Osmanl-Trk mimarisinin bu klasik dneminde devletin sahip olduu geni topraklarn her tarafnda ahap at ile rtl mtevazi camiler de yaplmtr. ok basit ve sade olan, genellikle varlkl esnaf tarafndan vakfedilen bu kk camiler arasnda, i sslemesi ve baz zellikleri bakmndan kendi apnda bir aheser saylabilecek binalara da rastlanr. Eyp'te Silh, Balat'ta 1562 tarihli Ferruh Kethd, Mimar Sinan'n kendi vakf olarak Yenibahe'de yapt Mimar Sinan, 1592'te Topkap dnda Takyeci brhim Aa, Kocamustafapaa'da Ramazan Efendi (Bezirgnba), ehremini civarnda Odaba vb. camileri, ahap atl kk ibadet yerlerinden sadece birkadr. Bunlarn arasnda stn kalitede iniler, ahap zerine renkli naklarla bezenmi olanlar vardr. Takyeci brhim Aa Camii'nde ahaptan kubbe biiminde bir tavann bulunuu, ahap atl camilerin birounun esasnda byle olduunu hatra getirmektedir. Kahire'de Sinan Paa Camii, 1571'de yaplm bir Osmanl eseri olmakla beraber bilhassa hibir slba ait olmayan kasnakl kubbesiyle dtan yabanc tesiri brakr. Halbuki tek kubbeli bir Osmanl camii olan bu yapnn tarafn saran bir revak vardr. Kahire'de Safiye Sultan adna 1610'a doru yaplan Safiye Sultan Camii de tek kubbeli, Trk slbunda revakl bir avlusu ile minaresi

XVII. yzyl balarnda ina edilen seltin camilerinin en by olan Sultan Ahmed CamII - istanbul

mimarisinin en mkemmele giden hzl gelimesini gstermesi bakmndan nemlidir. Sinan bu rnei, stanbul Kadrga'da 1571'de yapt Sokullu Mehmed Paa, skdar'da 1583'te ina edilen Atik Valide (Nurbn Sultan) camilerinde de uygulamtr. Sinan'dan sonra ayn mimari dzen, stanbul'da 1594 tarihli Cerrah Mehmed Paa Camii'nde ve ok daha sonralar 1734'te ina edilen Hekimolu Ali Paa Camii'nde de kullanlmtr. Ayn mimari sistemin bir kademe daha gelimii olan sekizgen harimli ve sekiz pyeli camilerin ilk rnei olarak Mimar Sinan'n Silivrikap'da yapt brhim Paa Camii gsterilir. Bu plan 1561'e doru yaplan Rstem Paa Camii'nde de uygulandktan sonra dnya mimarlk tarihinin nemli yaplarndan olan ve merkez plann en mkemmel eserini tekil eden Edirne'de Sultan II. Selim (Selimiye) Camii'nde tatbik edilmitir. ehrin evvelce sarayn bulunduu yksek yerinde 1569-1575 yllar arasnda ina edilen bu yapda, her biri er erefeli drt minarenin ortasndaki 31,5 m. apnda ana kubbesi, harimin btnne hkim olarak yapnn stn rtmektedir. Duvarlara yakn sekiz pyenin salad sekiz keden geii pandantiflerle salanan bu kubbe caminin yaps ile btnlemitir. Selimiye Camii etrafnda baka seltin camilerinde olduu gibi ok sayda klliye yaplar yoktur-, yalnz iki medrese ile bir tarafnda az bir zaman sonra ilve edilmi bir arastas vardr. Cami XVI. yzyln en gzel znik inileri ve pek az yerlerde kalabil82

Edirne'de Selimiye Camii ve iinden bir grn

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM olan, tarafndan revaklarla sarl ve mihrabnda znik inileriyle ssl, yerli slpla kark bir Osmanl yapsdr. Filistin'de (imdi srail'de) Remle'de, 1504'te len Seyyid Eb'l-Avn Muhammed el-Gazz adna yaplan cami, enlemesine dikdrtgen meknl ve iinde iki pye ile alt blme ayrlan, bunlarn da stleri alt kubbe ile rtl olan Osmanl camilerinin bir benzeridir. Ayn blgede, Kfar Sirkin'de en-Nebi Sri Camii ise (tarihi mehul) Edirne'deki erefeli Cami gibi enine bir harime, ortada iki pye ile desteklenmi byk bir kubbeye ve yanlarda ikier blme sahiptir. Taberiye'deki Cmiu'l-bahr de Osmanl dneminde yaplm gibi grnmektedir. En azndan minaresi buna iaret eder. Harim tam bir kare biiminde olup ortada tek bir stun mekn drt blme ayrr. Bunlardan her birininin stnde kasnaksz birer kubbe bulunmaktadr. Bu cami, slm mimarisinde deiik bir tip meydana getirmesi bakmndan ilgi ekicidir. Anadolu'da Zile'de, ortasnda kare kaln bir pye olan byle drt kubbeli kare bir cami varsa da bunun esasnda bir bedesten olarak yapld ve sonra camiye evrildii sylenmektedir.
c ) Y a b a n c Tesirler Dnemi Camileri. Os-

manl-Trk sanatnda, XVIII. yzyln ortalarndan itibaren gittike glenerek hkim olan Bat Avrupa meneli sanat tesirleri nce Trk-barou, daha sonralar da Trk-empire slplarnn domasna sebep olmutur. Bunlar, XIX. yzyln sonlarnda grlen ve pek az yaayan, hem Trk hem de yabanc sanatlardan unsurlar alan karma bir slp dnemi takip etmitir. Yabanc tesirler dneminde yaplan camilerin mimari bakmndan nemli bir yenilik ortaya koyamadklar dikkati eker. Fakat d sslemelerde, kemer biimlerinde, nisbetlerde byk farkllklar olduktan baka i bezemeler btnyle yabanc bir karakter almtr. Balangta mimaride henz nceki dnemin yap geleneklerinin srdrldn, XVIII. yzylda yaplan baz byk seltin camileri belli eder. 1759-1763 yllar arasnda stanbul'da Sultan III. Mustafa'nn yaptrd Lleli Camii'nde, ana izgilerde hl klasik dnemin baz unsurlarnn yaad, plann ise sekiz destekli emaya uygun olmasna karlk btn kemerlerde barok profillerin kullanld grlr. Bir seltin camii olmasna ramen eski klliye dzeninden de uzaklalarak ok de-

iik bir dzenleme ile altnda bir ar, bir tarafnda da medrese ile avlu kaps yannda sebil ve trbe yaplmtr. Drt byk kemerin tad tek kubbe ile rtlen ve 1748-1755 yllar arasnda I. Mahmud'un balatp III. Osman'n bitirttii Nuruosmaniye Camii, sslemesi, yap unsurlar, bilhassa yarm yuvarlak avlusu ile barok slbunun tam bir temsilcisidir. Ancak Trk camilerinde barok mimari kstl kalm, barok kiliselerin cephelerinde grlen iki taraftan "S" biimli payandalarla desteklenen yksek duvar hibir vakit yaplmamtr. 1765 zelzelesinde ar ekilde zarar gren ilk Ftih Camii de Sultan III. Mustafa tarafndan 1766-1771 yllar arasnda yeniden ina edilirken plan btnyle deitirilmi ve daha nce ehzade, Sultan Ahmed, Yeni Vlide camilerinde kullanlan tertibin aynen uygulanmas suretiyle, bir ana kubbeyi drt tarafndan destekleyen drt yarm kubbe ile ina edilmitir. Bunun iin de kble duvar eskisine gre epeyce ileriye alnmtr. Rodos'ta 1765 tarihli Sultan Mustafa Camii'nde kubbeli harim mekn iki stunun yardm ile uzatlm ve yanlarda da birer dehliz yaplmtr. Tek byk kubbenin rtt mekn derinliine uzatma fikri, bu dnemin byk camilerinin ounda uygulanmtr. Yine Sultan li. Mustafa tarafndan 1758-1761 yllarnda ina ettirilen skdar'daki Ayazma Camii ile 1853'te Dolmabahe'de empire slbunda Balyan ailesi mimarlar tarafndan Bezmilem Vlide Sultan iin yaplan camide de ayn zellii bulmak mmkndr. Bu seltin camiinde ifte minare ar derecede ince gvdeli olarak ve erefe kmalarna birer korint

stun bal biimi verilerek yaplmtr. Klasik mimariye ters decek ekilde son cemaat yerinin stnde kk lde bir saray gibi dzenlenerek tezyin edilmi bir hnkr kasr vardr. Dolmabahe Camii'nde bir muvakkithneden baka ek bina yoktur. Evvelce etrafn eviren pencereli d duvar ve bunun kaplar 1940'lara doru yktrlmtr. Sultan 1 . Abdlhamid'in 1778'de Beylerbeyi'nde Boaz kysnda ina ettirdii caminin dier mtemilt stanbul'un iinde Bahekap semtinde yaplmak suretiyle klliye datlmtr. Caminin Boaz'n Anadolu yakasnda olmasna karlk bnisinin trbesi, medrese, ktphane, yktrlarak yerinde IV. Vakf Han yaplan ahne-imaret ve yerinden kaldrlarak Alemdar Yokuu banda yeniden kurulan sebil ehrin ilek bir muhitinde ina edilmitir. Yabanc slplu camilerin kk rneklerinden biri de Atatrk bulvar kenarndaki 1788 tarihli ebsaf Kadn Camii'dir. Yeni asker tekiltn kurulmasndan sonra Anadolu yakasnda yapmna balanan Selimiye Klas ve etrafnda ina edilen yeni mahallelere hizmet etmek gayesiyle 1805-1806 yllarnda III. Selim'in yaptrd kendi adyla tannan cami de barok slbun tesiri altndadr. Barok ile empire slplarnn bir karm olarak Sultan l. Mahmud'un 1822-1826'da Tophane'de ina ettirdii Nusretiye Camii yksek kitlesiyle deiik bir grnme sahiptir. Drt byk kemerin tad bir kubbe ile rtl binada eski Trk sanatndan hibir iz yoktur. ifte merdivenle klan son cemaat yeri stnde yine hnkr kasr bulunur. rice minareleri inaat bittikten sonra kaln bulununca dlarndan 83

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM yontularak inceltilmeye giriilmi, fakat sert bir frtna srasnda yklmt. ki minare arasnda kurulan mahyann kubbenin arkasnda kalmas yznden denizden grlmemesi zerine minareleri daha da uzatlmt. Btn bunlar, ge dnem cami mimarisinde tasarlarn ciddi mimari projelere dayanmadnn belirtisidir. Nusretiye Camii'nde klliye binalarnn yerini, caddenin karsnda yaptrlm olan ve hepsi 1956'da yktrlan Tophane klalar alm, adrvan caminin yannda yaplm, evvelce karda kla kaps yannda olan sebil ve muvakkithne ise 1956'da yandaki adrvan avlusuna tanmtr. Caminin evvelce etrafn eviren avlu duvar ok daha nceleri yklp kaldrlmtr. Burada artk klasik Osmanl seltin klliyesi dzeninin btnyle unutulduu grlmektedir. Nihayet 1851'de ehrin iinde ina edilen Hrka-i erif ve 1854'te Sultan Abdlmecid'in yaptrd Ortaky camileri de empire slbunun balca rnekleridir. Her ikisinin de minare erefeleri korint stun balklarnn taklididir. Karma slbun daha ge rnekleri, Konya'da 1872'de yapmna balanp birka ylda bitirilen Aziziye, stanbul'da Aksaray'da 1871'de yabanc bir mimarn eseri olan Vlide Pertevniyal ve 1886'da Sultan II. Abdlhamid'in yaptrd Yldz camilerinde grlr. Bu son iki camide yabanc mimari, eski Trk sanatndan ilham alnan baz unsurlarla birlikte uygulanmtr. Son Osmanl sultanlar seltin camilerini, stanbul iinde yer kalmadndan ve Boazii kylar daha itibarl hale geldiinden bu blgelerde kurdurmulardr. Sultan Abdlaziz'in 1876 ylna doru Maka srtlarnda, temellerinden dolay Talk adyla anlan yerde mimar Serkis Balyan'a yaptrmaya balad ve drt minareli olarak tasarlanan Aziziye Camii bitirilmeden kalmtr. Eer tamamlanm olsayd bu cami de karma slpta, onun gelir temini iin yaplan Akaretler evleri mimarisinde bir cami olacakt. Planlar bakmndan nemli yenilik ortaya koymayan bu dnem Osmanl camilerinde, harimlerinde zengin malzemeli bol bir bezeme ve hayret verici derecede ince minarelerle karlalmaktadr. Bunun yannda Aksaray Vlide Camii'nde olduu gibi Bat'nn gotik sanat unsurlarnn Trk sanat ss unsurlar ile beraberce kullanlmas da bu dnemin zelliklerindendir. Bu dnemin daha kk llerdeki camilerinde de bu zel84 likler daha kstl olarak varlklarn gsterir. Anadolu'nun muhtelif ehirlerinde XIX. yzyl ilerinde yaplan baz byk camiler, Erzincan'da 1939 zelzelesinde yklm olan zzet Paa Camii, Malatya'da yeni Ulucami ve daha birok baka rnekler, drt beik tonozla desteklenen bir ana kubbeli binalar ile Bizans mimarisindeki "kapal ha planl" kiliseleri hatrlatr. Bunlar da herhalde yabanc mimarlarn eserleri olmaldr. Osmanl Devleti'ne kar bakaldran ve kendilerini sultana denk gibi gren baz kiilerin hkim olduklar yerlerde XVIII ve XIX. yzyllarda yaptklar camilerde de stanbul'un seltin camilerine benzeme eilimi grlr. Bunun en belirgin rnei, Yozgat'ta apanoullar'nn ina ettirdikleri byk ve gsterili camidir. apanolu Mustafa Paa tarafndan 1779'da yaptrlan bu camide blml son cemaat yerini takip eden harim, znik'teki Yeilcami gibi kubbeli ana mekndan iki pye ile ayrlan blml bir ara mekna sahiptir. Barok slbun hkim olduu cami zengin ekilde bezenmitir. 1208'de ( 1 7 9 3 - 9 4 ) camiye, genilii cami geniliini aan, ortas aynal tonozlu, yanlarda iki kubbesi bulunan bir para ilve edilmi, bunun da girii stunlu ve yine blml daha dar bir sundurma ile korunmutur. Arnavutluk'ta kodra'da Mahmd Paa Buat'nin yaptrd Kurunlu Cami de revakl avlusu, kubbeli harimiyle byk stanbul camilerinin kk llerde bir taklididir. Kahire'de 1774'te tamamlanan Muhammed Bey (Eb Zeheb) Camii, esasnda medrese, ktphane ve tekkeden meydana gelmi bir klliyenin mer-

Kahire'de Osmanl mimari slbunda ina edilen Kavalal Mehmed Ali Paa Camii - Msr

ishak Paa Saray Camii - Doubayazt / Ar

keziydi. Bu da dier Osmanl dnemi yaplar gibi etraf revakl tek kubbeli bir cami olup Memlk hnedann ihya etmeye heveslenen bir bninin eseridir; fakat d grnm ve kubbe biimi Osmanl mimari slbuna sahiptir. Muhteem saray ile birlikte bir klliye tekil eden Doubayazt'ta shak Paa Camii, bir derebeyinin bu tutumunun bidelemi rneidir. Genel hatlar ile Osmanl tek kubbeli cami mimarisinin benzeri gibi ina edilen bu yapda, Kafkaslardan gelen yabanc sanat tesirlerinin izleri de sezilir. Nitekim iinde stunlar bulunan ve bylece geni bir mekn haline getirilen son cemaat yeri, bu haliyle benzerine ancak hristiyan mimarisinde rastlanan bir unsurdur. Fakat phesiz bu gr aksettiren en byk eser, Kahire'de 1824-1848 yllarnda Kavalal Mehmed Ali Paa'nn ina ettirdii camidir. Kahire'ye hkim bir tepe olan Kal'atlcebel stnde ykselen bu heybetli yap, ana kubbesi drt yarm kubbe ile desteklenen klasik Osmanl camilerinin ge bir rneidir. inde bir saray ihtiam ile bezenmi bu byk caminin bir seltin camii gibi boylar 82 metreyi bulan iki minaresi vardr. Btn heybetine ramen Osmanl camilerinin henkli nisbetlerinden yoksun olan yapnn Trk seltin camileri gibi adrvanl, revakl bir avlusu vardr. Bir Rum mimar tarafndan yaplan binann 19311939 yllar arasnda duvarlar ve kubbesi atladndan kubbesi btnyle yeniden yaplmtr. Anadolu'nun baz yerlerinde kk llerde ahap camiler de bulunmaktadr. Bilhassa i aksamlarnda sanat de-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM eri yksek olan aa iiliine sahip paralar bulunan bu camilere Dou Karadeniz kylarnn dalk kesimlerinde, Rize ve evresinde rastlanr. d) Osmanl Trkleri'nde Ziyaret Camileri. Asya'da mslmanlarda grlen mehed gelenei, Osmanllar'da mimari bakmdan deiiklie urayarak yaamaya devam etmitir. Bu sebeple baz vel trbelerinin yannda bir manzume (veya klliye) tekil eden ziyaret camileri yaplmtr. Bunlarn en nls, hi phesiz stanbul'da Hali'in ucunda kurulmu olan ve Eb Eyyb el-Ensr'ye ait kabul edilen makamn veya mezarn yannda ina edilen byk camidir. Osmanl padiahlar, byk deer verdikleri ve clslarnda kl kuanma treninin yapld bu caminin bakm ile daima ilgilenmiler ve onun yeni batan inasna da zen gstermilerdir. Ankara'nn byk velsi Hac Bayram'n, Antika'n Augustus Mbedi'nin bitiiinde ina edilen camii de ayn karakterde bir eserdir. Zamanla bu cami etrafnda hazre ve trbeler olumu, fakat yakn zamanlarda tarih dokunun nemini bilmeyen idarecilerin tutumu sonucunda ou ortadan kaldrlmtr. Eskiehir'e bal Seyitgazi ile merkezinde kurulan Seyyit Battal Gazi manzumesi ise Antika'a ait bir yapdan da ksmen istifade edilmek suretiyle meydana getirilmi tekke ve camiden ibarettir. Bizans-slm mcadelelerinin efsanev ahsiyeti Seyyit Battal Gazi'nin makam etrafnda kurulan bu nemli tekkenin byke bir camisi vardr. Konya'da Mevln ve Krehir'de Hac Bekt- Vel trbelerinin yanlarnda da birer cami bulunur. Bu arada 1925'te tekkeler resmen kapatldktan sonra bazlarnn tevhidhneieri bir minber ve minare ilvesiyle mahalle camii olarak hizmete devam etmitir. stanbul'da sur dndaki Yenikap Mevlevihnesi iinde Sultan V. Mehmed Read tarafndan yaptrlan cami de merkez planl kk bir bina olup Osmanl dnemi Trk mimarisinin son yllarnda ortaya kan Trk neoklasik slbundadr.
4. Azerbaycan'da Cami. Bak'de kale

Bu tonoz dz bir damla gizlenmi, mihrap ise esas kitleden dar tamtr. Caminin giri ksmnda ok kk ve yine iten tonozlu bir mekn vardr. Camiye nisbetle ok kaln olan yuvarlak gvdeli minare her bakmdan Trk sanat geleneine uygundur. erefe knts kaln mukarnasl olup altnda bir yaz kua dolar, klh yerinde de bask bir kubbecik vardr ki bu Azerbaycan minarelerine mahsus bir zelliktir. Genellikle buradaki camiler fazla bir mimari iddias olmayan, basit planl yaplardr. irvanahlar Saray iindeki Keykubad Camii de (Eskicami, XV. yzyl [?]) basit bir dikdrtgenden ibaret olup kble duvarna Seyyid Yahy'nn sekizgen planl kmbet-trbesi bititirilmitir. Camide harim, bodur drt pyenin tad kemerlere oturan kasnaksz, yalnz drt tarafnda pencereleri olan bir kubbe ile rtlmtr. Fakat kubbe etrafndaki blmlerin rt sistemleri bilinmemektedir. Yine ayn manzume iindeki Saray Camii ok daha iddial bir minareye sahiptir. 1441'de yapld bilinen bu caminin baz ksmlar iki katldr. Bizans mimarisinin kapal ha planl kiliselerini andran bu yapnn bir bakma Asya'nn eski geleneklere bal drt eyvanl binalar ile de yaknl vardr. Harimi, ortada yine kasnaksz ve penceresiz bir kubbe rter. Drt eyvann stleri beik tonozludur. Binay dikdrtgen d duvarlar arasnda tamamlayan ke odalarnda deiik tonoz biimleri uygulanmtr. Giriin yanndaki kaln yuvarlak gvdeli minare, yine mukarnasl erefe kmas ile dilimli kubbecik biiminde bir klha sahiptir. Bak-emahi yolu stnde 1256'da yaplan hankahn camii yklm, erefesine kadar harap minaresi de Bak'deki camilerin kaln gvdeli minarelerinin bir benzeridir. Ykk caminin basit dikdrtgen biiminde bir harimden ibaret olduu anlalmakta, zengin al kabartma (stucco) bezemelere sahip mihrab, aslnda caminin de gsterili bir i sslemesi olduunu belli etmektedir. Bak'nn kuzeyinde Hazar denizi kysnda Mardakan'de 1482 tarihli Tb ah Camii, penceresiz kasnakl kubbesi ve kesme ta duvar rgsyle Osmanl mimarisini hatrlatr. Yine Osmanl camilerinde olduu gibi yksek kemerli bir geii vardr. Burada birbirine bitiik bina olduundan bunlardan ortada bulunan Bak'deki Saray Camii'nin ok yakn bir benzeridir.

Azerbaycan'n bat kesimi olan Nahcvan'da muhteem bir klliye olduu anlalan 1186 tarihli Mmine Hatun Trbesi yanndaki Ulucami'den hibir iz kalmamtr. Geen yzyl sonlarna kadar duran ve Mmine Hatun'un olu Kzlarslan tarafndan A'cem b. Eb Bekir adl mimara yaptrlan caminin eski resimlerden ifte minareli bir takaps olduu anlalmaktadr. Bylece bu bina, benzerleri Anadolu'da pek ok olan bir mimarinin temsilcisiydi. Tula sslemelere sahip olan minareler, yksek sivri kemerli takapy ereveliyordu. Caminin hi deilse maksre ksmnda, sfahan Cuma Camii'nde olduu gibi, ok byk bir kubbenin bulunduu eski resimlerden anlalmaktadr. Bu nemli caminin tam plan hakknda ise elde yeteri kadar bilgi yoktur. Azerbaycan'n snrlar dnda daha kuzeyde Hazar denizi kysndaki Derbend'de Mimar Tceddin tarafndan yaplan Cuma Camii ok nemli bir eserdir. Yap, geni bir avludan girilen harimi 86 X 10,50 m. llerinde enine byk bir dikdrtgen eklindedir. Kble duvarna paralel iki sra pye zerinde, kbleye dikey atlm kemerler dz dam tar. Mihrap nndeki byk kubbeli maksre mekn ileriye bir knt tekil eder. Bylece burada, Gazneli Mahmud'un Leker-i Bzr Camii ile Anadolu'da Silvan, Mardin, Dneysir'de bulunan Artukoullar camileri arasndaki mimari gelimenin bir halkas ile karlalr. Bu gelimenin iinde sfahan'da Sultan Melikah'n yeniledii Cuma Camii de yer alr.
E ) Modern C a m i Mimarisi. 1. Trkiye.

Sultan II. Abdlhamid dneminde stanbul'da bir sre kalarak gerek Yldz Saray'nda gerekse darda, Avrupa'nn o sralarda moda olan "art nouveau" (Almanca Jugendstil) slbunda eitli binalar yapan talyan mimar Raimondo D'Aronco da (. 1932) 1903-1904 yllarna doru iki cami projesi hazrlamt. Bunlardan birinin, tek kubbesi ve sa tarafndaki minaresiyle klasik camilerden yalnz Gotik pencereleriyle farkl olmasna karlk dieri kubbe biimi ve drt kesinde ykselen dikili ta benzeri kuleleri (?) ve drt cephesinde dar takn yarm kubbe eklindeki sundurmalar ile gerekten garip bir binadr. D'Aronco bu projeleri uygulayamadan stanbul'dan ayrlm, ancak Yldz Yokuu'nda eyh Zfir Trbesi ile Karaky'de 1956'da yktrlan Kara Mustafa Paa Camii'nde bu slpta f a k a t fazla 85

iinde

1078'de yaplan

Mescid-i

Mu-

hammedi, minaresi zerindeki kitbeye gre stat Mehmed b. Eb Bekir tarafndan ina edilmitir. Caminin kendisi pek muntazam olmayan basit bir dikdrtgen biiminde olup bu sade meknn st bir beik tonozla rtlmtr.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM abartmadan iki bina ina etmitir. XX. yzyl balarnda Trk mimarisinde balayan, mill mimarlk dnemi slbu da denilen neo-klasik slp, bilhassa Mimar Kemleddin Bey (. 1927) tarafndan kk lde ina edilen baz camilerde uygulanmtr. Kemleddin Bey stanbul dnda Bandrma, sparta, Geyve, Konya, Samsun, Aydn ve Ankara iin cami projeleri dnmse de bunlar gereklememitir. 1909'da stanbul Yeilky'de ina edilen Mecidiye Camii'nde kare planl mekn tek kubbe rter, giri cephesinde ise son cemaat yerinde kapal dikdrtgen biimli bir mekn vardr. Burada tam olarak Trk neo-klasiinin uygulanmad grlr. Halbuki 1913'te Bostanc'da ina ettii Kulolu Mustafa Bey Camii'nde yine tek kubbe ile rtl kare mekn yer almakla beraber blml son cemaat yeri eski camilerde olduu gibi ihmal edilmemitir. Bu eserlerde btn mimari unsurlarn klasik dnem (XVI-XVII. yzyl) TrkOsmanl camilerinin benzeri olarak yaplmasna byk zen gsterilmitir. Ayn yl yine Kemleddin Bey tarafndan Boazii'nde ina edilen Bebek Camii de onun bir benzeri olarak tek kubbenin rtt kare bir harimle bunun nnde bulunan stunlu revakl blml bir son cemaat yerinden ibarettir. Yalnz burada kareden kubbe yuvarlana gei pandantiflerle salanmtr. Ayn mimari Kartaltepe'de mine Hatun Camii'nde de tekrarlanmtr. Trk neoklasii slbunda olan Beyolu'nda Kamer Hatun Camii ise kk apta, krma ahap atl bir binadr. Ayn yllarda stanbul'da Byk Postahane arkasnda Mimar Muzaffer Bey (. 1920) tarafndan yaplan Kk Hobyar Camii'nde sekizgen bir plan zerine oturtulmu kubbe vardr. Ancak burada Trk neo-klasii deiik bir biimde uygulanmak istenmi, binann d yzleri de geleneklere aykr olarak inilerle kaplanmtr. Cumhuriyet dneminde uzunca bir sre yeni camiler yaplmad grlmektedir. zmir'de (Alsancak) ve Zonguldak'ta Mimar Ali Saim lgen (. 1963) tarafndan yaplan camiler Kemleddin Bey'in balatt Trk neo-klasiinin devam ettirildii yaplardr. Fakat hi phe yok ki bu akmn en nemli eseri, Mimar Vasfi Egeli (. 1962) tarafndan yaplan ili Camii'dir. Burada, skdar'da Mihrimah Sultan Camii'nde olduu gibi tek kubbeyi taraftan destekleyen yarm kubbeler sistemi uygulanmtr. Ayrca ca86 refesiz olan minare ise ince uzun bir obelisk eklinde dnlmt. Modern mimarideki camilerin en by olarak Mimar Vedat Dalokay (. 1992) tarafndan Ankara Kocatepe'de yaplmas tasarlanan projede son cemaat yerinin st dz bir beton saakla kapatlm, esas cami de kare bir plana gre dzenlenerek st o yllarda pek moda olan, drt ayaa oturan muazzam bir tonozla rtlm, kelerine erefe knts olmayan drt minare yaplmas uygun grlmt. Ancak ok ar tenkitlere urayan bu proje uygulanamam ve bunun yerine bugnk Kocatepe Camii Mimar Husrev Tayla ve Fatin Uluengin tarafndan hazrlanan plana gre ina edilmitir. Bu ok byk llerdeki camide, klasik dnemin mimari esaslar kullanlarak byk kubbeyi drt taraftan destekleyen drt yarm kubbe sistemi uygulanmtr. Betondan olan drt minareli cami kitlesinin btnyle eski Osmanl dnemi seltin camilerine benzemesine zen gsterilmi, sadece son cemaat yerinde iki yanlarda kubbeler yaplmas gibi baz kstl yenilikler getirilmesine allmtr. Bylece Trk neo-klasiine tekrar dnldn gsteren ok byk llerde bir cami oluturulmutur. Trk yap sanatnda modern mimari akmna gre tasarlanm bir cami mimarisinin oluturulmasn isteyen baz evreler, Kocatepe Camii'nin klasik dnem OsmanlTrk camileri geleneine tamamen uygun bir biimde yaplmasn tenkit etmektedirler. Son yllarda stanbul'un eitli yerlerinde, bilhassa yeni kurulan mahallelerde yaplan camilerden ou belirli bir slbu aksettirmezler. 1960'l yllarda yaplan Stleme camii, neo-klasik slbun bir rneini tekil eder. Sirkeci tren gar yannda Mimar Aydn Yksel tarafndan projelendirilerek ina edilen Mustafa Paa camii ise Trk klasik s-

Kocatepe Camii - Ankara

minin btnnde en ufak ayrntya kadar klasik dnem Osmanl mimarisinin eleman ve motiflerinin aynen kullanlmasna da dikkat edilmitir. Bu arada 1930'lardan itibaren baz mimarlar Bat'nn modern mimari anlayn takip ederek btnyle modern slpta yeni camiler meydana getirme yolunda projeler yapmlarsa da bunlar genellikle kt zerinde kalmtr. Kbizm cereyannn kuvvetli olduu yllarda yaplan byle bir projede, drt ke planl bir kule biiminde bir minare tasarlanarak bunun tepesine de tepsi biiminde yuvarlak bir rt konulmu ve Trk mimari geleneine tamamen aykr bir yap dnlmt. Mimar E. Artan tarafndan tasarlanan baka bir projede ise yaplacak caminin st bir beik tonozla rtlerek minarenin erefeye doru genilemesi teklif edilmitir. 1956'da Gemlik'te yaplmas dnlen (mimarlar Evren, Dutipek, Bankolu, Tre) bir camide, drt destekli bir son cemaat yerini takip eden harim kbik bir kitleden ibaret olup son cemaat yeri stndeki katla btnlemiti. st bir dz dam halinde olan caminin harimini son derece bask, kasnaksz bir kubbeyi andran kabark bir ekil rtmekteydi. e-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM lbunun tekrarland kk bir camidir. Burada caminin aksayan tek taraf, bu kadar ufak ldeki bir binada, klasik dnem Trk mimarisinin btn unsurlarnn hemen hemen hepsinin de bir arada kullanlm olmasdr. Son yllarda camiler mahall derneklerin zevki ve yap anlaynn tesiri altnda kalmtr. Trkiye'nin gerek byk ehirlerinde gerekse kk yerleim birimlerinde ksa srede saysz denilecek kadar ok cami yaplm, hatta birok yerde imar ve yol ama bahanesiyle eski ve tarih camiler yktrldndan ortaya kan ihtiya sebebiyle ok daha byk apta yenileri yaplmtr. Genellikle ciddi projelere dayanmayan bu camilerde altta dkknlar, arlar, bunun stnde lojmanlar, en st blmde ise cami bulunmaktadr. Estetik bakmdan son derece zayf olan bu camilerin ounlukla kubbeli oluuna nem verilmekte, fakat nisbetlere dikkat edilmediinden ortaya gzel saylamayacak binalar kmaktadr. Nisbetlerdeki aksaklk minarelerde de kendisini belli etmekte, eski geleneklere aykr olarak her birinde pek ok erefe bulunan iki veya drt minareli camiler yapld gibi uzunluklar bakmndan ana kitleye son derece ters den ykseklikleriyle de eski Trk mimarisinde byk bir hassasiyetle sadk kalnan l ve prensiplere uymamaktadr. Ancak bunlarn yannda klasik cami mimarisinin belli bal unsurlarn yeni ina tekniklerinden de faydalanarak kullanmaya ynelik kayda deer eserler de grlmektedir. Mimar mer Kirazolu'nun projelendirdii stanbul'da Beykoz, Paabahe, Fstkaac ve lhiyat Fakltesi camileri bu anlayn eitli uygulamalarn tekil etmektedir. Mimar Cevat lger ise projelerini her ynyle klasik zelliklere sahip olarak hazrlad Kayseri'de Brngz, Eskiehir'de Rediye ve Tepeba camileriyle stanbul'daki Kksu camilerinde ayn zamanda geleneksel ina tekniklerini kullanm, detaylarda ise salamlk ve ekonomik olma gibi zellikleri sebebiyle ada malzeme ve tekniklerden de faydalanmtr. Projesini Yurdaer Zrhlolu'nun izdii, harimi bir byk kubbe ile yanlarda iki yarm kubbenin rtt ift minareli Ataky Camii de klasik llere gre betonarme olarak ina edilmi ift minareli yeni bir camidir. Cengiz Bekta tarafndan yaplan Ankara - Etimesgut Camii bunlardan ayr olarak modern bir anlay getirmektedir. Burada cami dz, masif, kubbesiz bir kitleden ibarettir. Minare yerine de basit bir "kk" yaplmtr. Bolu'daki bir camide ise V. Dalokay'n tasarlad projenin bir benzeri. btn kemer ileri camdan olmak zere uygulanmtr. Minaresi de btn gvdesi, erefesi ve klh ile cam kapldr. Drende yaknlarnda Abdurrahman Erzincn Trbesi yanna ina edilen cami, trbe, ktphane ve merutadan meydana gelen kk klliye, adr eklindeki mescidi, mzrak ucu eklindeki minaresi ve dier yaplaryla modern mimari anlayta ina edilmi bir baka eserdir. 2. slm lkeleri. slm lkelerinde veya ok sayda mslmann yaad memleketlerde son yllarda yaplan camilerde modern slplarn denendii grlmektedir. Fakat bunun yannda bu lkelerde orann kendi cami geleneini srdren binalarn ina edildii de dikkati eker. Hindistan'da 1938'de Yeni Delhi'de yaplan cami (Secretariat Mosque), soan biimli kubbeleri, sade ve sakin hatlar ile eski Hint-slm cami mimarisinin modern bir temsilcisi olmutur. Myanmar'da (Birmanya) gayet ihtiaml ve byk llerde modern camilerin yapld bilinmektedir. Bunlarn slplarnda da mahall gelenee bal kalnmtr. Msr'da yaplan son dnem camileri, yerli eski slbun pek iyi sonu vermemi rnekleri olarak kabul edilirler. Kahire'deki Seyyide Zeyneb Camii ile Selhaddn-i Eyyb ve Rbiat'l-Adeviyye camileri bu yeni eserlere rnektir. Btn slm dnyasnda cami mimarisinde yenilikler gerekletirmek iin byk giriimlere henz geilememitir. Genellikle yaplan btn yeniliklerde cami esprisinden ok ayrntlar zerinde durularak modern mimarinin eitli gr ve este-

Bong Camii - Pakistan

tik anlaylar, caminin gerektirdii zelliklere ve onun gelimesine dikkat edilmeksizin kabul edilmitir. Suudi Arabistan, Kveyt ve Birleik Arap Emirlikleri gibi zengin lkelerde yaplan masrafl ve byk camilerde de bu durum grlmektedir. Bu da modern cami mimarisinin beendirici bir sonuca ulaamamasna sebep olmutur. slm topraklar olmakla beraber talyanlar tarafndan Afrika'daki smrgelerinde yaplan camiler de mimari tipleri bakmndan eski gelenekleri srdren yaplardr. Libya'da Trablus'ta 1937'de ina edilen Bu-Harida, Suani Terria, eydi Ahmed el-Magrum, Sulk Acedabia, Bardia; Dou Afrika'da Asmara, Massua; Etiyopya'da Keren, Harar, Gondar camileri bunlarn balcalardr. Dikkate deer bir husus, bu modern camilerin ana izgilerinde Trk-Osmanl cami tipinin az veya ok deitirilmi olarak uygulanmasdr. Bu camilerde tek ana kubbeden ibaret bir rt sistemiyle yuvarlak gvdeli, takn erefeli ve konik sivri klhl Trk minaresinin tercih edildii grlmektedir. Modern mimarinin camide uygulannn en belirgin rnei, projesini Vedat Dalokay'n izdii, Pakistan'n yeni baehri slmbd'da ina edilen camidir. Burada ayn mimarn Kocatepe Camii'nde tasarlad biimden farkl olarak mekn muazzam bir apraz tonoz gibi tasavvur edilmi, bir noktada birleen drt blm drt semerdam ile rtlmtr. Caminin kelerinde ince uzun drt minare ykselir. Cami mimarisinde yeni araylarn rneklerinden biri de Pakistan'da Mimar Babed Hamid tarafndan projesi yaplarak 1969'da ina edilen Mescid-i Tb'dr. Burada belirli bir beden duvar yoktur. Caminin bt87

Kral Faysal Camii islmbd / Pakistan

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM 3. slm lkeleri Dnda. Batl'nin Londra, Paris, Petrograd, Washington, Berlin gibi merkezlerinde slm cemaati iin yaplan camilerde, o lkelerin sk balar olan smrgelerinin veya madd imknlar saladklar lkelerin yerli slplar hkim olmutur. Almanya'da Berlin'de I. Dnya Sava'ndan nce yaplan Fehrbellinerplatz Camii, ifte minareSfal!

sinin biimleri ve soan eklindeki kubbesiyle Hint camilerini tamamen olmasa bile bir dereceye kadar hatrlatr. Bu minarelerden II. Dnya Sava srasnda bir tanesi tamamen dieri ise alt erefesine kadar yklmtr. Fakat garip geometrik ekillerin topland bu binada kale bedeni gibi duvarlarn stnde sralanan dendanlara bir anlam verilemez. Paris Camii ise d yzleri kabartmalarla bezenmi kare eklindeki minaresiyle, Kuzey Afrika'daki Marib slbunda yaplm camilerinin bir taklididir. LondBerlin Camii (stte) ve Marl-Hamm Camii - Almanya Kstence Camii Romanya

i p 11

P f
M

I I

nus'ta XVII. yzylda yaplan Ysuf Day ve Hammde Bey camilerinin minarelerini andrmaktadr. Yerine yenisi yaplmak zere birka yl nce yklm olan Tokyo'daki cami de tek kubbeli olmakla beraber bilinen minare biimlerine uymayan, kat halinde ve alt katta balkonlar olan bir minareye sahipti. Caminin duvarlar Berlin'deki gibi dendanidr. 1960 ylnda teebbse geilen, fakat ina edilemeyen Almanya'da Hamburg ve Aachen camileri de projelerine gre modern slpta yaplar olacakt. Byk bir Trk ve mslman nfusun yaad Almanya'da ortaya kan ibadethne ihtiyac, nceleri iilerin kurduu mahall derneklerce satn alnan eitli bina ve salonlarn mescid haline getirilmesiyle karlanmaktayd. Artan ihtiyalara paralel olarak oalan ve glenen bu dernekler son yllarda daha iyi mal imknlara da kavuunca satn aldklar arsalar zerine zellikle kubbeli, minareli, mill ve din mimariden youn izler tayan camiler ina ettirmeye balamtr. Halen birounun inaat devam eden bu yeni camilerden tamamlanarak ibadete alanlar unlardr: Kuzey Ren VVestfalya eyaletinin kk bir

ra yaknnda 1883'te yaplan VVoking Camii, cephesinde ka kemerli byk eyvan, bunun stndeki kulecikleri, garip kasnakl kubbesiyle Hint mimarisinden alnma unsurlarla meydana getirilmi-

nn, hibir ksm darda brakmakszn ok byk yayvan bir kubbe rtmektedir. Caminin nnde de byk bir havuz vardr. Gney'de Sind'de Sukkur Camii'nde de grlen havuz gelenei burada tekrarlanmtr. Pakistan'da dern camiler de yaplmtr. Pakistan'n dou blgesinde 1982'de yaplan Bong Camii, genel zellikleri bakmndan Tac Mahal'i andrmaktadr. Gazi Muhammed Reis'in projesine gre ina edilen yap bir klliye olarak tasarlanmtr. Bir ana cami ile kk mescidlerden oluan yaplar topluluu, yerden ykseltilmi bir teras zerindedir. Ktle kompozisyonu, soan formundaki kubbeler ve kapal erefeli minarelerle olduka hareketli bir grnt sunmaktadr. Tula, betonarme ve kesme ta malzeme ahap, fildii, mermer, sedef, renkli cam, ayna, ini fresko, altn yaldzla alabildiine zenginletirilerek ykl bir ssleme uygulanmtr. Fakat cami ve bilhassa minare mimarilerinde en modern yenilikler Asya'nn gneydousundaki slm lkelerinde grlr. Suudi Arabistan'da bilhassa Cidde'de son yllarda youn olarak yeni camiler yaplmaktadr. Bunlarn ounda Msr Memlk slbunun hkim olduu grlr. 88 eski yerli mimari gelenekleri srdren mo-

tir. Londra'nn iinde yaplmas tasarlanan yeni cami iin Yaar Marulyal ile Levent Akst tarafndan hazrlanan ve ikincilik dl alan projede, aynen sivri bir adr andran ve sadece drt keden yere balanan bir rtnn hkimiyeti grlr. Bu bakmdan Vedat Dalokay'n Kocatepe Camii projesiyle yakn benzerlik vardr. Romanya'da Kstence'deki cami ise V. G. Stefanescu adl bir Rumen mimar tarafndan, tarih Mahmdiye Camii yktrlarak yerinde hibir slba uymayan bir biimde, 1910'da ina edilmitir. Minaresi 45 m. uzunluunda olan bu cami, drt beik tonozla desteklenen yksek bir kubbeye sahiptir ve ana izgileriyle Msr'daki Memlk yaplarn hatrlatr. Ancak minaresi, Tu-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM r kaplayan iniler Trk slbunda olarak Ktahya'da imal edilmitir. 1940'l yllarda modern bir anlayla epeevre pyeli bir revakn kuatt kubbeli yuvarlak bir bina eklinde ina edilen Zagrep Camii, Antika'n "tholos" denilen yaplarnn slm sanatna uydurulmasndan domutur. Camiden ayr olarak da minaresi vard. Sonradan komnist idare tarafndan minareleri yktrlarak mze haline getirilen bu cami gnmzde (1992) Revolition mzesi olarak kullanlmaktadr. Mimar Konieczny'nin projesine gre Varova'da inas tasarlanan cami, kare bir kitlenin zerinWerl Camii - Almanya Dnmeler Camii (Yenicami) - Selnik / Yunanistan

de yksek bir kasnaa oturan bir kubbeden ibarettir. Osmanl minarelerini andran drt minarenin avlunun kelerinde ykselmesi dnlmtr. talya'nn ve ayn zamanda Bat Katoliklii'nin
halen kmakta olan dergilerde de konunun tek tek veya toplu olarak her ynyle ilendii yzlerce makale v e eser yaymlanmtr. Burada sad e c e genel fikir veren yaynlardan bir derleme yaplmtr. Genel. H. Saladin, Manuel I, L'architecture, der islamischen d'art musulman, Kunst Paris 1907; E. Diez, Die

kasabas olan VVerl'de mtemiltyla birlikte 900 m 2 bir arsa zerine ina edilen kubbeli, tek minareli ve 400 kii kapasiteli cami 1990 ylnda ibadete almtr. Mimar Heiner Heuschfer'dir. Ayn eyaletin kk bir yerleim merkezi olan Marl-Hamm'da ise projesini mimar VValter Gantenberg'in izdii kubbeli-minareli 1500 kiilik byk bir cami yaplmtr. Yine bu eyaletteki VVasseling kasabasnda Lebib Kaya'nn 250 m 2 zerine kurulu cami projesi tamamlanmtr. Baden VVrtenberg eyaletinin tarih ehirlerinden biri olan Pforzheim'de Diyanet Trk-slm Kltr Dernei tarafndan 700 m 2 inaat alan olan kubbeli, tek minareli bir cami yaptrlmtr. Gken Sungur Tekin'in projelendirdii cami 1500 kii kapasiteli bir yapdr. Amerika Birleik Devletleri'nde Washington'da 1960'l yllarda yaplan byk cami bir slm kltr merkezi ile birliktedir. Burada da Kuzey Afrika, Msr ile Hint mimarilerinin karm olan bir yap meydana getirilmitir. Yalnz iinde duvarla-

merkezi olan Roma'da yaplmakta olan byk caminin kaba inaatnn tamamland bilinmektedir. svire'nin Cenevre (Geneve) ehrinde yakn tarihlerde yaplm kk caminin ok basit d mimarisi yannda, sekizgen biimli gvdeli ifte erefeli, Osmanl tipine yaklaan bir minaresi vardr. sslemesi ise btnyle Arap slbundadr. Yunanistan'da Selnik'in henz Trk idaresinde olduu yllarda 1902'de, Vitaliano Pozelli adnda bir talyan mimar tarafndan ina edilen Yenicami, aslnda bu ehirde youn bir kitle tekil eden dnmeler iin yaplmt. i renkli mermerlerle kapl ve ok deiik mimarili olan bu caminin d grn, kemerleri, pencereleri, kelerinde ykselen kuleleriyle Trk cami geleneine tamamen ters dmektedir.
BBLYOGRAFYA: Cami konusu ile ilgili yaynlarn bu bibliyografyada ksmen de olsa bildirilmesi mmkn slm deildir. Btn sanat tarihi v e bilhassa

Vlker, Potsdam 1908; a.mlf.

H. Glck, Kunst des slam, Berlin 1925 ( P r o p y l n Kunstgeschichte dizisinde bol resimli); 0. Hver, Kultbauten und Kultur des slam, Leipzig 1922 (bol resimKunst der arabischen Welt, HeidelbergMoschee, Kunst", Leehirue li, fakat metin olarak yetersiz); E. Khnel, Berlin-Magdeburg toplu 1943; a.mlf., Die islamische

Berlin 1949 (eksiklerine ramen bu konuda tek e s e r ) ; a.mlf., " D i e Springer-Handbueh lerinde Osmanl tecture liography of slam, Suut maret der Kunstgeschichte,

ipzig 1929, VI; Osman Nuri Ergin, Trk Sistemi, mali Sylemezolu, slm Camileri, well, A Short Account Dini,

stanbul 1939; H. Kelk Camiler Muslim Arts and

stanbul 1955; K. A. C. Cresof Early ArchiBibCrafts 1984; Ankara in der trLeiden Moschee,

(Penguin Books), 1958; a.mlf., A of the Architecture, Yetkin, slm Kahire 1961; zeyilleri, 1973, Mimarisi,

Kemal

1965; Semra gel, Der Kuppeiraum kischen ban, 1974, Architektur, l-II; Ulya Muslim Religious sakraler Architecture, Die Baukunst,

stanbul 1972; Doan Ku-

Vogt-Gknil,

Grundformen

Zrich 1978; architecture", XLVI, Paris Moscheen", "Les

H. Lammens, "Pharos, m i n a r e t s , c l o c h e r s e t m o s q u e e s : Leur origine, leur Revue des Ouestiors Historiues,

sanatna dair eserlerde cami mimarisi ele alnd gibi eitli lkelerde evvelce km veya

1911, s. 5 - 2 7 ; W. Barthold, " D i e O r i e n t i e r u n g der ersten m u h a m m e d a n i s c h e n si, VIII (1929), s. 2 4 5 - 2 5 0 ; E. Lambert,

o r i g i n e s d e la m o s q u e e e t l ' a r c h i t e c t u r e r e l i g i e u s e d e s O m e i y a d e s " , SLI, VI (1956), s. 118; M. Balba, " T h e M o s q u e in i s l a m " , mul-fikr, X / 2 (1979), s. 295-342. "le-

lk Camiler Msr v e Suriye / Filistin. Abdlhay el-Kettn, et-Tertbul-idriyye 161-162; E. Herzfeld, Samarra, Reise und Untersuchungen, Sarre, Archologische Tigris-Gebiet, (zel), 1, Aufnahmen und

Berlin 1907; a.mlf. F. im Euphrat Die

Berlin 1911-20, I-IV; K. VVulzinislamische Baugruppe in Egypt

g e r C. VVatzinger, Damaskus, des Sultans and Qaln

Stadt, Berlin 1924; Herz Pascha, Die S. Briggs, Muhammedan Architecture

in Kairo, Hamburg 1919; M.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

Palestine,

Oxford 1 9 2 4 ; E. T. Richmond,

89

CAM
Moslem and Architecture, 623 to 1516, Some Causes G. A. Pugaenkova uskyst sbekistana, L. 1. Rempeli, Historia neme, stanbul 1954; a.mlf., " L e s m o s q u e e s base hexagonale", Asiers-In Tarihi, Beitrge zur Ernst Memoriam

Consequences,

London 1926; L. Hautedu Caire, Paris ArchitecAbbasids, Oxford 1941;

Moskva 1965; A. Dietrich,

coupole

coeur G. Wlet, Les Mosquees ture I: Umayads, a.mlf., Architecture Fuad Safar, Wsit, La Mosquee Aqsa Egypt Mosque, from

" D i e M o s c h e e n v o n G u r g a n zur O m a i j a d e n z e i t " , isi, XL (1964), s. 1-17. Azerbaycan. Oktay Aslanapa, Krm Azerbaycan 'da Trk Eserleri, A g a e v a v.dr., Bak, Bak 1986. Moghul Historical of Indian Charm BomArchiof ve Kuzey

Kunstgeschichte ven, Trk Sanat les monuments

1 9 3 2 ; K. A. C. Cresvvell, Early Muslim Oxford 1932; a.e. II: of Muslim Egypte, Paris Oxford 1 9 4 0 ; a.e. III: Fatimlds, 1952-59, M I ; H. Sauvaget, Alep, Omeyyade de Medine,

Diez, stanbul 1963, s. 3 5 - 4 7 ; Cell Esad A r s e stanbul, ts. [1955-591, petit guide et turcs, travers stanbul Zviyeli sMI; Semavi Eyice, stanbul byzantins

Oxford 1 9 5 2 ;

stanbul 1979; E.

Kahire 1 9 4 5 ; J. Sauvaget, Paris 1947; of the of (haz. Mahir, KahiMamKaJ. W. History

Hint v e Pakistan. E. W. Smith, The Architecture Memoir Bateley, of Indo of Fathpur-Sikri, Delhi, ni basks 1985, I-IV; J. A. P a g e , An on the Qutb. The slamic Design Development

1955; a.mlf., "lk O s m a n l D e v r i n i n D i n - t i m a Bir M e s s e s e s i ; Z a v i y e l e r v e Anadolu Beyliklerinde Cami C a m i l e r " , FM, XXI (1963), s. 1 - 8 0 ; Ali Kzltan, ve Mescitler, tanbul 1958; K. Erdmann, " D i e S o n d e r s t e l l u n g der anatolischen M o s c h e e des XII. Jahrhunderts", /. Milletleraras si-Bildiriler de Cami, (1959), Trk Sanatlar Osmanl KongreMimarisinSpace Mosque Int. dell'arAnkara 1961, s. 9 4 - 1 0 1 ;

Delhi 1894, yeCalcutta 1926; C.

R. W. Hamilton, The Structural

Oxford 1949; The Mosques Kahire 1955; Suad

21 H. to 1365 H. (641-1946) Mr ve evliy*he'-lihn,

Vezret'I-Evkaf), Mescid

Architecture,

London 1954; J. Ferry, The Architecture, Period,

L o n d o n 1955; P.

re 1971-83, I-V; 0. Grabar, The Art of the lks, L o n d o n 1973; R. B. Parker C. VVilliams, slamic Hirschberg, Some Buildigns Monuments Principal hire 1985; L. A. M a y e r in Cairo,

Brown, Indian Architecture-islamic tecture, Mughol

R. Sabin

Aptullah Kuran, lk Devir

bay 1 9 5 6 ; 1981 (7. b s . ) ; a.mlf., Indian

Ankara 1 9 6 4 ; a.mlf., "Basic

J. Pinkerfeld Muslim

L o n d o n 1959-64; S. Welch, The Art of Indo-slamic Through

a n d f o r m C o n c e p t in E a r l y Ottoman A r c h i t e c t u r e " , Atti del II. Congresso te Tunca, The Chicago Mosque in Early Ottoman Mi'mrsi Devri Mi'mrsi, of Ottoman

Religious

India, New York 1964; Rustam J. MehArchitecture, D. Willetts Pakistan, NairoJ. Bur-

in Israel, Jerusaiem 1950; C. Saarda,

ta, Masterpieces

1963, Napoli 1965, s. 181-187; a.mlf., Architecture, Sinan, Mi'mrsi, stanbul stanI-II, stanbul 1968; a.mlf., Mimar

" O r i g i n of t h e M o s q u e 6 2 2 - 6 5 0 " , MW, XXVIII (1968), s. 336-344. A f r i k a v e spanya. spanya'daki slm eserleri hakknda yaymlanan makaleler Al-Andalus gisinde bulunmaktadr. H. Saladin, La de Sidi Okba Kairouan, Marais, Les monuments mosquees, etde historique arabes et de derMosquee Tlemcen, et leurs MusulEsL'archi1954; Mos-

B o m b a y 1 9 7 6 ; M o h a m e d Amin G. Hancock, Journey bi 1 9 8 2 ; G. Michell t o n - P a g e , Ahmadabad,

Snekal Shah -

1986; Ayverdi, Osmanl 1966-72; a.mlf., Ftih 250 Senenin Osmanl

Bombay 1988; E. Diez, Ekim 1941; S.

" M o s c h e e n in I n d i e n " , Atlantis, re", Pakistan 209. Archaeology,

bul 1973-74, I-II; a.mlf. a.mlf., Osmanl London Devri yarbakr Anadolu'da Trkiyede Dnemi lu'da Nayr, Klliyesi Anadolu'da Gelimesi, Trk Mimari ollar, Mi'mrsi

. Aydn Yksel, lk stanbul 1976; Architecture, Trk V, stanbul 1983; G.

M. A s h f a q u e , " T h e G r a n d M o s q u e of B a n b h o VI (1969), s. 182-

Paris 1903; W . - G . Snous d'art

Goodvvin, A History Yaplar, Trk

Paris 1903; A. Bel, Les Beni

archeologique, Maroc, Paris

Endonezya. Mimarileri hakknda bilgimiz olmayan Endonezya camilerine dair bibliyografya olarak " M o s k e e " , landsch-Indie", Encyclopaedie van NederLeiden 1917-39, II, 787-790'ver de Geschiedenis van

1971; Gnl ney, Ankara'da Mimarisi,

Ankara 1971; Metin Szen, Distanbul 1971; a.mlf., Mimarisi, stanbul 1981; Eserler, AnBatllama AnadoAhmet ve Eski

Paris 1922; G. Marais, Manuel man, VArchitecture: pagne, tecture quee Sicile, Musulmane Kairouan, Mosquee

Tunisie, Algerie, d'Occident,

Akkoyunlu

Paris 1926-27, I-II; a.mlf., et plafonds de la Grande

da bulunabilir. Ayrca, G. F. Pijper, " D e M o s k e e n v a n J a v a " , Studien de slam in Indonesie", Leiden 1977, s. 13-62,

Vakf Abideler Trk Mimarisi

kara 1972-86, I-IV; Rhan Ark, rneklerinden Sultan Trk Ahap Osmanl Cami,

a.mlf., Coupole Grande Maroc, quee

Tunus-Paris 1 9 2 5 ; A. Fikry, La de Kairouan, Paris 1934; B. du Mosde Fes et du Nord

Ankara 1 9 7 3 ; Z e y n e p

Trkiye ( A n a d o l u v e Rumeli). J. H. Lytved, Konisi, Irschriften Gurlitt, Die der Seldschukischen Konstantinopels, Bauten, Berlin Berlin 1907; H. Wilde, Brussa, Baukunst Berlin 1909; C.

Mimarlnda Devri

Maslovv, Les mosquees

ve Sonras, Artuklu Eserleri,

stanbul 1 9 7 5 ; Ara Altun, Mimarisinin

Paris 1937; H. Terrasse, Le Grande de Taza, Paris 1943; a.mlf., La City of Gedi, Excaoations National

mosquee Great

stanbul 1978; S e d a t Hakk Eldem, stanbul 1979; Orhan CezSeluklu Mimarisi ve MoDulkadir-

des Andalous The Arab Parks riode

Fes, Paris, ts.; J. S. Kirkman, at the Park, and Finds, Royal National Oxford de la pe-

1909-12, MI; a.mlf., " D i e Bauten A d r i a n o p e l s " , OA, I (1910), s. 1 - 4 ; F. Sarre, Konia, Berlin 1910; J. Strzygovvski M. van Berchem, Amida, berg 1910; W. Bachmann, Kirchen in Kurdistan, Technischen P i r u z - Moschee zu Milas", und HeidelMoscheen der Berlin Milet,

Mosque-Architecture of Kenya-Gedi turque Alger,

mi Tuncer, Anadolu li Beylii kflar yon Yll Mimarisi, Sinan

Ankara, ts.; Hamza Gndodu, Yaplar,

1 9 5 4 ; Rachid Dokali, Les mosquees Cezayir 1974.

Ankara 1986; Ali Saim lAnkara 1989; Vave Sanat RestorasTarihi Rlve Fakltesi

Leipzig 1913; K. VVulzinger, " D i e Festschrift Hochschule zu Karlsruhe, slamische

gen, Mimar Dergisi,

Dergisi,

Arkitekt, Edebiyat

ran. A. Godard, Athare-i Service Archeologique

Iran Annales

du

de l'Iran,

1936'dan iti-

1925; a.mlf. v.dr., Das in South marisi, turcs yages V/estern Anatolia,

v e daha birok dergide bu konuda ma50 Ylda Yaymlanm Tarihi ile lgili Tarihi, Arkeoloji, YaynI, s-

baren birok cildi yaymlanan bu dergide monografyalar halinde ran'daki eski camilerin ou ilm biimde incelenmitir; F. Sarre, ler persischer pe, A Survey Baukunst, of Persian DenkmBerlin 1910; A. U. PoArt, L o n d o n 1938-39, et Sites Iran, The historillkhanid Kunst, Wien 1944; Nos-

Berlin 1 9 3 5 ; R. Riefstahl, Turkish 1931; a.e.: Cenubi-Garbi d'Anatolie, Anadolu'da

Architecture Trk Mi-

kaleler bulunmaktadr. Ayrca bk. Ayla dekan, Trkiye'de Sanat Tarihi ve Mimarlk

Cambridge-Mass. Monuments OrienTur-

Ankara 1941; A. Gabriel, archeologiques dans

lar Bibliyografyas,

stanbul 1 9 7 4 ; a.mlf., " M i -

Paris 1931-34, I-II; a.mlf., Vola Turquie Capitale

m a r l k v e S a n a t T a r i h i " , Trkiye

I-Vl; E. Diez, Iranische

tanbul 1987, s. 3 6 3 - 4 9 9 ; 1 1 (1988), s. 2 1 1 - 3 4 0 ; III (1988), s. 3 4 5 - 4 3 5 ; IV (1988), s. 5 0 3 - 5 9 0 ;

ratollah Mechkati, Monuments The Architecture of slamic

tale, Paris 1940, I-II - a.mlf., ne

ques de l'Iran [bask yeri v e yl y o k [ ; D. VVilber, Period, Princeton 1955; A. Gabriel, " L e m a s d j i d - i d j u m ' a I s f a h a n " , Al, 11/1 (1935), s. 7 - 4 4 . H o r a s a n v e O r t a A s y a . Eb'l-Ksm es-Sehm, Trhu Crcn, Haydarbd 1950, s. 16 vd.; Baudenkmler, slamische slamische Berlin in Baukunst E. Diez, Churasanische 1 9 1 8 ; a.mlf., Persien, Chursn, in

que, Paris 1958, I-II; a.mlf., " L e s m o s q u e e s d e C o n s t a n t i n o p l e " , Syria, VII (1926); Halil Edhem [Eldem], Camilerimiz, Dorn, Das slamische ducci, Rodos'ta Mimar Eserleri: Trk stanbul 1933; K. O t t o znik, Berlin 1941; H. BalMimarsi Devri, trkische (trc. Cellettin Trk ViTurstanbul 1946Studien, Osman-

Mill Snrlar Dnda Kalan Trk Camileri. E.


Foerk, Trk Antlar, numents Oszmn mr emlekek Magya rorszagrar, BuTrk moBuMi'pod dapest 1 9 1 8 ; J. Molnar, Macaristan'daki Ankara 1 9 7 3 ; G. Gyz, Turkish in Hungary, - Trk epiteszet Magyarorszgon, Osmanl varo

R o d o s l u ) , Ankara 1945; S e d a t etinta, Osmanl 52, I-II; H. Duda, Balkan l Devri Osmanl Abideleri, Devri

Budapest 1976; a.mlf.,

dapest 1980; Ayverdi, Avrupa'da Eserleri Zamolo, Beograd Turcima, kao orijentalna

yana 1949; Oktay Aslanapa, Edirnede kish Art and Architecture, Mimarisi, Devri v.dr.. Karaman

I-IV, stanbul 1 9 7 7 - 8 2 ; D. Duric-

Hagen I. W.-Darmstadt-Gotha 1923; Baukunst IBerlin 1930; N. M. Bacinskij, yadgrlklar,

stanbul 1 9 4 9 ; a.mlf.,

E. Cohn-Wiener, Turan, Mittelasien, Trkmenistann Gsterilii, Mecet'

London 1971; a.mlf., stanbul 1985; a.mlf. Sanat, Velidi stanbul 1950; stanOsDoan Bir De-

B e o g r a d 1977; Semavi Eyice, " Y u n a -

nistan'da T r k Eserleri", TM, XI (1954), s. 157182; XII (1955), s. 2 0 5 - 2 3 0 ; Modern Trk Mimarisi. Metin Szen M e t e Tapan, 5 0 Yln Ulusal Mimarlk Trk Mimarisi, stanbul 1973; ve Birinci Yldrm Yavuz, Mimar Dnemi, Kemalettin

arhitektura

Moskva-Akabat 1 9 3 9 ; S. E. Ratija, v Samarkande, Monumets Moskva of slam -

R. A n h e g g e r , " B e i t r g e zur f r h o s m a n i s c h e n B a u g e s c h i c h t e " , Zeki manischer Glanzzeit, Armaan, 1954; bul 1953; E. Egli, Sinan, Kuban, Trk Barok Der Baumeister Hakknda

Bibi-Chanym

1 9 5 0 ; Anonim, Historical in the USSR

(haz. Orta Asya v e Kazakistan Din

Stuttgart

Ankara 1981.
S SEMAV EYCE

Eserler Enstits), Takent 1 9 6 2 ; M. Hrbas

Mimarisi

E. Knobloch, The Art of Central Asia, Prag 1965;

90

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM III. DN HKMLER


A ) C a m i naat, Onarm ve Bakm. " A l -

limlerden erbs, din ve siyas ynden saknca grlmedii takdirde gayri mslimlerin cami yapmna katkda bulunabileceklerini syler ve Ezher Fetva Komisyonu'nun Mlik. fi ve Hanbel mezheplerine gre bir hristiyan tarafndan yaptrlan camide cuma namaz ve dier namazlarn klnabileceine dair fetvasn nakleder (Yes'elneke hayt, IV, 19). Camilerin yapl maksad dnda kullanlmas, yktrlmas, satlmas ciz deildir. Kur'n- Kerm'de, "Allah'n mescidlerinde O'nun isminin anlmasn engelleyen ve onlarn harap olmasna alan kimseden daha zalim kim olabilir?" (el-Bakara 2 / 1 1 4 ) buyurulmaktadr. Ancak toplum hayatnda konuyla ilgili farkl durumlara rastlamak daima mmkndr. Mesel bir ky halknn kylerini tamamen terketmesi sebebiyle kullanlmaz hale gelen caminin kbeti tartlmtr. mam fi, mam Mlik ve Eb Ysuf'a gre bu yer hkmen cami olup sat ciz deildir. Muhammed e-eybnfye gre ise cami olarak vakfedenlerin veya vrislerinin mlkiyetine geri dner. Eb Hanfe'nin Eb Ysuf'la veya eybn ile ayn grte olduuna dair farkl rivayetler mevcuttur. Hanbeller'in grne gre bu yer satlr ve paras baka bir vakfta kullanlr. Bu gr Eb Ysuf'a nisbet eden dier bir rivayet de vardr. Cmi ve mescidlerin prensip olarak sade bir grnmde olmas kabul edilmitir. Sadelikten uzak sslemeler, dikkat ekici yazlar ibadet esnasnda kiiyi megul edecei ve namazn nemli unsurlarndan olan huun zedelenmesine sebep olabilecei iin mekruh saylmtr. Ancak bata Hanefler olmak zere baz limler camilerin kble duvar dndaki blmlerine vakf malndan harcanmamak, vnme ve gsteri maksad tamamak, israftan uzak olmak artyla yaz yazlmasnda, ssleme yaplmasnda saknca grmemilerdir. Namaz klnacak yerin temiz olmas namazn artlarndan birini oluturduuna gre camilerin temiz tutulmas mminler iin bata gelen bir grevdir. Kur'n- Kerm'de Hz. brhim ile olu smH'e, "Allah'n evi" diye nitelendirilen Kbe'yi temiz tutmalar emredilmitir (bk. el-Bakara 2 / 1 2 5 ; el-Hac 22/26). Yine Kur'an'da Allah'a nisbet edilen (el-Cin 7 2 / 1 8 ) ve birer ibadet yeri olan camilerin bakm ve temizliine zen gsterilmesi ilh buyruk eklinde yer almtr. Konu ile fi'd-dn ue'l-

ilgili olarak birok hadis de mevcuttur (bk. Wensinck, Mifthu knzi's-snne, " m e s c i d " md.). Camilerin temizlii yannda camiye girenlerin de vcut ve elbise temizliine dikkat etmeleri gerekir. Kur'n- Kerm'de camilere gzel elbiselerle gidilmesi emredilmitir (bk. elA'rf 7/31). zellikle cemaatin dier zamanlara nisbetle daha kalabalk olduu cuma ve bayram gnlerinde ykanarak camiye gitmenin snnet olmas da bunu gstermektedir. B) Cami Adb. "Allah'n evi" diye nitelendirilerek yceltilen camilere girecek kimselerin madd pisliklerden temizlenmi olmalar yannda cnplk gibi hkm ve kfr gibi mnev kirliliklerden de arnm olmalar gerekir. Bu sebeple cnp, hayz ve nifas halinde bulunan kimselerin gusl abdesti almadan camiye girmeleri haramdr (Eb Dvd, " T a haret", 93; bn Mce, "Taharet", 126). Caminin st ile camiye dahil alt ve st katlar da ayn hkme tbidir. Ancak Hanef ve Mlik mezheplerine gre mecburi hallerde bylelerinin teyemmm ederek camiye girmeleri mmkndr. Camide kalmadan sadece bir yol olarak oradan geeceklerse fi ve Hanbel mezheplerine gre teyemmm etmelerine de gerek yoktur. Hanbeller'e gre ise bir mecburiyet olmasa bile cnp olan kimsenin abdest alarak camide durmas cizdir. Bayram ve cenaze namazlar iin dzenlenmi ak namazgahlarla camiye bitiik avlu, revak gibi meknlar, cnp vb. durumdaki kimselerin girmeleri bakmndan cami hkm dnda tutulmutur. Apartmanlarda bulunan mescitlerin alt ve stndeki daireler de bunun gibidir. Camiye abdestsiz girmek ciz olmakla birlikte mekruhtur. Birden fazla kaps bulunan camileri yol olarak kullanmak da ho karlanmamtr. Kur'n- Kerm'de mriklerin, daha kapsaml bir ifadeyle gayri mslimlerin Mescid-i Harm'a yaklamalar genel anlamda menedilmise de (bk. et-Tevbe 9/28) konunun ayrntlarna inen fkh limleri arasnda baz farkl grler ortaya kmtr. Hanef limlerine gre hac veya umre amac tamamak artyla bunlar Mescid-i Harm dahil olmak zere btn camilere girebilirler. nk onlarn bu tr ziyaretleri, slm dininin yceliini anlamalarna ve onu benimsemelerine vesile olabilir. Mlikler gayri mslimlerin herhangi bir camiye, bu arada Mescid-i Harm'a girmesine msaade edilemeyecei grnde ol91

lah'n mescidlerini ancak Allah'a ve hiret gnne iman eden, namaz klan, zekt veren ve Allah'tan bakasndan korkmayan kimseler imar eder" (et-Tevbe 9/18) melindeki yet-i kerme ile konuya dair dier yet ve hadisleri (bk. M . F. Abdlbk, Muccem, "mescid" md.; "meWensinck, Mifthu knzi's-snne,

scid" md.) gz nnde bulunduran slm limlerinin ouna gre sz konusu naslarda yer alan "imar" tabiri camilerin inas, onarm, denmesi, aydnlatlmas ve temiz tutulmas gibi madd imar iine ald gibi oralarda ibadet etmek, Kur'an okumak ve okutmak, ilim renmek ve retmek gibi mnev imar faaliyetlerini de ihtiva eder. Cami yaptrmann mminlere ait bir imtiyaz olduunu vurgulayan Kur'an yetlerinin yannda bunu tevik eden birok hadis de mevcuttur. Hz. Peygamber Medine'ye hicretinden hemen sonra Mescid-i Nebev'nin inaatn balatm ve ksa zamanda tamamlanmasn salamtr. Baz slm limleri, bulunduklar beldelerin durumunu gz nnde bulundurarak, cami imar ve inas ile ilgili yet ve hadislerin yorumunu yapmlar, slm'da cami yaptrmann mendup veya mstehap olduu sonucuna varmlardr. Hanbeller'in de yer ald dier bir grup lim ise daha kapsaml dnerek yerleim birimlerinde ihtiyaca yetecek kadar cami yaptrmann farz- kifye olduu grn benimsemilerdir. Cami inaatnda kullanlan ana malzemelerin, hatta har suyu gibi katk maddelerinin dinen necis saylmayan temiz eylerden olmasnn gerei zerinde ayrca durulmutur. "Mriklerin, kendi kfrlerinin uurunda olup onu bizzat itiraf ederken Allah'n mescidlerini imar etmeye ehliyet ve selhiyetleri yoktur" (et-Tevbe 9 / 1 7 ) melindeki yet-i kermede ifade edildii zere mslman olmayanlarn cami yaptrmalar veya yapmna katkda bulunmalar ho karlanmam, yette yer alan "imar'la ilgili olarak yukarda sz edilen iki yorumdan madd imarn esas alnmas halinde ise bunun ciz olmad belirtilmitir. Bu gr kaydeden Fahreddin er-Rz, ayrca gayri mslimlerin cami inasna katkda bulunmalarnn mslmanlar minnet altnda brakabileceine, bunun ise kabul edilemez bir ey olduuna dikkat ekmitir (Mefthu'l-ayb, XVI, 7). ada Msrl

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAM makla birlikte Harem blgesine girmelerinde saknca grmemilerdir. filer'le Hanbeller'e gre ise Mescid-i Harm dndaki camilere izinle girebilirler, ancak Harem snrlar iine girmelerine izin verilmez. Gnmzde Haremeyn-i erfeyn'in ynetiminde sz sahibi olan lkede Hanbel fkh uyguland iin bu mezhebin gr dorultusunda tedbirler alnmtr. Mekke ve Medne haremlerinin giriinde kurulan kontrol merkezleri, uyar levhalar ve gayri mslimler iin yaplm evre yollar sayesinde bu hkmn uygulanmasna zami titizlik gsterilmektedir. Cami dbna riayet edemeyecek yata olan ocuklarla akl hastalarnn camilere girmeleri genellikle uygun grlmemise de temyiz ana gelmi ocuklarn camiye gtrlmesi, cemaatle namaza altrlmas ve kendilerine camide Kur'n- Kerm retilmesi tevik edilmitir. Hz. Peygamber'in camiye girerken okuduu eitli dualar hadis kaynaklarnda yer almaktadr (mesel bk. Mslim, " M sfirn", 191). Resl-i Ekrem bir hadisinde, camiye girerken salt selmdan sonra, "Allahm, bana rahmet kaplarn a!" ( J p^Ul), karken de yine salt selmdan sonra, "Allahm, senin lutuf ve keremini dilerim!" ( l i U U j>\ jvjiJI) eklinde dua edilmesini tavsiye etmitir (Mslim, " M s firn", 68; E b Dvd, "alt", 18). Camiye sa ayakla girmek, sol ayakla kmak snnettir. Camiye giren kimsenin tahiyy e t ' l - m e s c i d * niyetiyle iki rek'at namaz klmas da snnettir. Ezan okunduu srada camide bulunan bir kiinin mer mazereti olmakszn namaz klmadan kp gitmesi mekruhtur. badet yerleri olan camilerde cemaati rahatsz eden, onlarn huzurunu bozan her trl davrantan uzak durmak gerekir. Soan, sarmsak gibi ar kokulu eyleri yedikten sonra camiye gitmek mekruh sayld gibi bakalarn inciterek ne gemek, rahatszlk verecek ekilde saflar sktrmak ve namaz klann nnden gemek de saknlmas gereken davranlar olarak kabul edilmitir. Camilerde taraflara karlkl menfaat salayan alm, satm, kira vb. akidler veya gelir getirici dier iler yaplmasnn hkm mezheplere gre mekruh veya haram saylm, hibe akdi ise ciz grlmtr. Camide dilenmenin veya dilenen kimseye bir ey vermenin mek92 ruh veya haram olduunu syleyen limler vardr. Ancak ihtiya sahiplerine kendileri istemeden sadaka vermek cizdir. Cami iinde, orada bulunanlar rahatsz etmeyecek ekilde konumann bir sakncas yoktur. Bununla birlikte srf sohbet etmek maksadyla camiye gitmek, yksek sesle konumak, hatta bakalarn rahatsz edecek ekilde yksek sesle zikir yapmak tasvip edilmemitir. Camiyi kirletmemek artyla orada uyumakta ve bir eyler yemekte mahzur grmeyen fakihler bulunmakla birlikte Hanef ve Mlik limleri i'tikf, yolculuk veya misafirlik gibi zel durumlar dnda bunu mekruh saymtr. Namaz vakitleri dnda caminin kapatlmas, ierideki eyaya zarar verilme endiesi sz konusu olduu durumlarda ciz grlm, aksi takdirde mekruh saylmtr. Eb Hanfe ve mam Mlik'e gre yamur vb. mazeretler yokken cenaze namaznn cami iinde klnmas da mekruhtur. mam fi ve Ahmed b. Hanbel'e gre ise bunda bir saknca yoktur. Namaz klmak bakmndan camilerin en faziletlisi Hanef, fi ve Hanbel mezheplerine gre srasyla Mescid-i Harm, Mescid-i Nebev ve Mescid-i Aks'dr. Mlikler ise birinci srada Mescid-i Nebev'yi, ikinci srada ise Mescid-i Harm' zikrederler. Faziletleri birok hadiste de dile getirilen (Buhr, "Fazlu'-alt f mescidi M e k k e v e ' l - M e d n e " , 1, 6; M s lim, "Hac", 505-511) bu mescidden sonra ise byk ve cemaati kalabalk camiler gelmektedir. Ancak bu camilere devam etmek semt veya mahalle camiinin cemaatsiz ve metruk kalmasna yol aacaksa mahalle camiinde namaz klmak daha faziletli kabul edilmitir. Cami inaat, onarm, bakm ve cami db ile ilgili hkmlere fkh kitaplarnn genel olarak " Kitb'-alt" blmnde "mmet" veya "Cemat" balklar altnda, "Kitb'l-vakf", "Kitb'lhazr ve'l-ibha" ve "Kitb'l-kerhiyye ve'l-istihsn" blmlerinde yer verilir. Hadis kaynaklarnda ise "el-Mescid" ve dier ilgili balklar altnda ele alnr. Camilerle ilgili eitli hkmlere dair mstakil risleler kaleme alnd gibi birok konular ele alp ileyen kitaplar da yazlmtr. ZerkeFnin 1 "lmus-scid ahkmi'l - mescid, t'-r-rkic ve's-scid Cerr'nin f biTuhfeArapa'da "toplamak, bir araya getirmek" anlamndaki cem' kknden sfat olan ve szlkte "toplayan, bir araya getiren, buluturup birletiren" anlamna gelen cmi' bu ekliyle, ayrca ayn kkten treyen fiil kalplaryla eitli yet ve hadislerde Allah'a nisbet edilmitir. Bu kullanlarla yirmiyi akn yette yer alan cem' kavram gerek bu yetlerde gerekse ilgili hadislerde daha ok Allah'n kyamet gnndeki cem' fiilini ifade etmekte, baz yet ve hadislerde ise O'nun dnya hayatyla ilgili toplama ve dzenleme fiillerine iaret edilmektedir (bk. M. F. Abdlbk, Muccem, "cm c a" md.; Wensinck, Mu"cem, "cm c a" md.). ^
r

BBLYOGRAFYA: VVensinck, Mifthu md.; Msned, knzi's-snne, "mes"mescid" c i d " m d . ; M. F. Abdlbk, Mu'cem,

II, 349, 420, 503; Buhr, " ' l i m " ,

6; "alt", 47, 62, 6 5 ; " E z a n " , 160; " M e n k b ' l - e n r " , 45; "Fazlu'-alt f m e s c i d i M e k k e v e ' l - M e d i n e " , 1 , 6 ; Mslim, " M e s c i d " , 24, 25, 69, 73, 79-81; " M s f i r n " , 68, 191; " H a c " , 505-511; bn Mce, T a h a r e t " , 78, 126; " M e s cid", 5, 11; " k m e t " , 53, 194; " H u d d " , 3 1 ; " D i y t " , 2 ; Eb Dvd, "Tahret", 9 3 ; "alt", 18, 23, 53, 54; " E t ' i m e " , 4 1 ; "Hudd", 37; Heysem, Mecma" Ahkm7-Kur'n, fthu'l-ayb, el-Cmic, el-Medhal u'z-zeu'id, II, 10, 11; Cesss, el-Mebel-MuIV, III, 8 7 - 8 9 ; Serahsi, XVI, 7 - 1 0 ; bn Kudme,

st, XII, 34, 36, 42 vd.; Fahreddin er-Rz, Men, , 145, 307, 4 5 5 ; V, 607, 6 3 4 - 6 3 5 ; Kurtub, VIII, 1 0 4 - 1 0 6 ; Nevev, el-Mecmu, 51, 53; V, 4-5; VIII, 476; XV, 361-362; bn'l-Hc, (bask yeri yok| 1 4 0 1 / 1 9 8 1 , I, 39bi-ahkmi'l-meel-db'-er'iy4 8 ; II, 203-238, 245-247, 264, 281-283, 2892 9 2 ; Zerke, 'lmus-scid scid hire 1 4 0 3 / 1 9 8 2 ; bn Mflih,
cUmdet'l-kri;

(nr. Eb'l-Vef Mustafa e l - M e r g ) , Ka-

ye, Kahire, ts., II, 3 2 4 - 3 2 5 ; III, 3 7 8 - 4 3 0 ; Ayni, Kahire 1348, III, 171; IV, 206(Kahire), I, II, 36Hccetullhi'lel-Fet2 0 7 ; bn'l-Hmm, Fethu'l-kadr 4 0 ; ah Veliyyullah ed-Dihlev, blia

2 9 8 - 3 0 0 ; V, 61-65; bn Nceym, ei-Bahr,

(nr. S e y y i d Sabk), Kahire, ts. (Dr'lI, 1 0 9 - 1 1 0 ; V, 3 1 9 - 3 2 2 ; evkII, 136-138, 1 6 4 - 1 8 5 ; bn biI, 441, 442, 4 4 6 ; III, 369Dini, IV, 2 4 7 9 - 2 5 0 3 ; Beyrut Mu1377; fi'd-dn mine'l-bida' elTahzir's-scid

Ktbi'l-hadse), I, 379-380, 4 0 6 - 4 1 0 ; va'l-Hindiyye, n, Neyl'l-eotr,

dn, Redd'l-muhtr, 3 7 6 ; Elmall, Hak min ittihzi'l-kubri

h a m m e d Nsrddin el-Elbn, mescid, Cezr, e-Mezhib'l-erba oe'l-hayt, ve'l-'au'id

"a, I, 121-123, 284-

290, 3 3 2 - 3 3 4 ; erbs, Yes'elneke leddin el-Ksm, Ilhu'l-mescid

Beyrut 1980-81, IV, 19; M. Cem(nr. M u h a m m e d N s r d d i n

Elbn), Beyrut 1 4 0 3 / 1 9 8 3 ; Abdlhay el-Kettn, et-Tertb7-idriyye (zel), I, 170-174; II,

M E H M E T ENER

CM'

)
^

Allah'n isimlerinden

(esm-i hsn) biri.

ahkmi'l-mead-

scid, Cemleddin el-Ksmnin Ilhu'lmescid mine'l-bidac ve'l-cav'id l eserleri bunlardan bazlardr.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

C M ' Muhtelif naslarda Allah'n ztna nisbet edilen cmi' ismi veya sfatnn, hem madde lemi ve dnya hayat hem de hiret hayat plannda kapsad mnalar geniletmek mmkndr. lgili yetlerin muhtevasnda grlmemekle birlikte ilk dnem limlerinden itibaren cmi' ismi iin "btn vg ve erdemleri ztnda toplayan" eklinde bir mna da dnlmtr (mesel bk. Badad, vr. 85 b ). Bu geni mna, sz konusu ismin esm-i hsn hadisinde (Tirmiz, " D a ' a v t " , 82; bn Mce, " D u ' 3 " , 10) mutlak olarak zikrediliine dayanlarak verilmi olmaldr. Bu telakkiye gre cmi' Allah'n ztn niteleyen isimler grubuna girer. Gazzl cmi'in, kinatn yaratl ve ynetiliiyle ilgili bir isim olarak da dnlebilecei grndedir. nk kinat birbirine benzeyen ve benzemeyen, hatta birbiriyle elien birok unsurun oluturduu tabii nesnelerden meydana gelmitir. Bu kadar farkl malzemeden tam bir henk ve nizam arzeden kinat kompleksinin meydana getirilii (cem'), Allah'n cmi' isminin bir tecellisi olarak kabul edilmelidir. Bu ilh terkibin nasl gerekletiini anlayabilmek iin kinattaki btn birleimleri ve etkileimleri bilmek gerekir. phe yok ki tabiat bilimleri alannda kaydedilen ilerlemeler evrenin tannmasna, dolaysyla cmi' isminin srlarnn peyderpey almasna yardmc olacaktr. Cmi' isminin dnya hayatyla ilgili bir tecellisi de Allah'n gnlleri birletirmesinde gzlenir. Eler, ebeveyn-evlt, kardeler, meslektalar, gaye arkadalar, hatta hemcins olmann tesinde ortak taraflar bulunmayan insan trnn fertleri arasnda mevcut olan kalb ballk, cmi' isminin tecellileriyle gerekleen ilh lutuftan baka bir ey deildir (bk. el-Enfl 8 / 6 3 ) . Cem' kavramn Allah'a nisbet eden yetlerin ou bu ilh fiilin hiret leminde gerekleeceini ifade eder. Bu sebeple Kur'n- Kerm'de hiretten "toplanma gn" (yevm'l-cem') diye de sz edilmitir (e-r 4 2 / 7 ; et-Tegbn 6 4 / 9). Yce yaratc, lp yok olan ve madd varlklar gzle grlemeyecek halde fen bulan insanlar hiret hayatnda, bedenlerinin temel unsurlarn bir araya getirmek suretiyle yeniden canlandrr, hesaba ekmek ve aralarndaki anlamazlklar gidermek iin toplar ve nihayet iyileri cennette, ktleri de cehennemde cem' eder. Cmi' isminin hiretle ilgili bu tecellisi, Kur'n- Kerm'de yine "toplamak" mnasna gelen har kelimesiyle de ifade edilmitir (bk. HAR). Bu uhrev tecellisiyle de cmi' insanlar ilgilendiren ilh isimler grubuna girer.
BIBLIYOGRAFYA : Rgb el-sfahn, el-Mfredt, " c m ' a " md.; M. F. Abdlbk, Mu'cem, " c m ' a " md.; Wensinck, Mu'cem, "cm'a" md.; bn Mce, "Du c = ", 10; Tirmiz, "Da'avt", 82; Halm, el-Minhc, 1, 207; Badd, el-Esm' ve'-ft, vr. 85 0 b ; Beyhakl, el-Esm' ve'-ft (mdddin), I, 149; Gazzl, el-Makad'l-esn, s. 113; Fahreddin er-Rz, Levmi'u'l-beyyint, s. 343.
S BEKIR TOPALOLU

letirmesi sonunda meydana gelen mnasebettir; gzel ile irkin, ac ile tatl gibi. 3. Cmi'-i hayl. Duyularla alglanan iki ey arasnda hayal yoluyla kurulan mnasebettir. Bu tr mnasebetler insanlarn evrelerine, yetitikleri artlara ve zamana, rf, det ve mesleklerine bal olarak farkllk arzeder. Mesel kalem kavram, bir yazarn hayalinde canlandrd eyleri (kt, mrekkep, kitap vb.) bir terzinin hayalinde canlandrmaz. Buna karlk ine terzinin hayalinde canlandrd eyleri yazarn hayalinde canlandrmaz. Men ilminin kurallarna gre zihnin kelime veya cmleleri birbirine balayabilmesi iin aralarnda bu birletirme ynlerinden birinin bulunmas gerekir. Aksi takdirde cmleler arasnda kopukluklar meydana gelir ve fikr insicam kaybolur (bk. FASL). Cmi', beyan ilminin konularndan birini oluturan istiarede taraflar (mstern minh-mstern leh) arasndaki mnasebet anlamnda kullanlmtr (bk. STIARE). Ayrca usl-i fkhta kyasa gidebilmek iin asl ile fer' arasnda bulunmas gereken mterek illet, mantkta ise usulne uygun olarak yaplan (efradn cmi, ayrm mni) tarif iin de kullanlmtr (bk. KYAS; TARIF). Cmi' slm literatrnde birok kitap adnn ilk kelimesini tekil etmi, "toplayan, bir araya getiren" anlamndan dolay kendi alan ile ilgili btn hususlar, nemli meseleleri veya belli konular ihtiva eden tefsir, fkh, kelm gibi ana slm ilimlerle tp, matematik ve biyografi gibi eitli ilim dallarnda yazlan birok eserin ad bu kelime ile balamtr. Nitekim Ktib eleb'nin Kef'z-zunn'unda 130, zeylinde ise 100 civarndaki eserin adnn cmi' kelimesiyle balad grlr.
BIBLIYOGRAFYA: Tehnev, Kef, 1, 236-237; Hatb el-Kazvn, el-Izh (nr. M. Abdlmn'im Hafc), Kahire 1400/1980, I, 263-266; Kef'z-zunn, 533-577; Jzhu'l-meknn, Rifat, Mecmiu'l-edeb: Bilgi ve Teorileri llm-i Men, 1, I, 349-359; Mehmet stanbul Edebiyat

CM'

(
I_

)
J

A r a p edebiyat, fkh usul ve mantkta kullanlan bir terim.

Men ilminde cmi', "iki eyi zihinde birbirine balayan alka ve mnasebet" anlamnda kullanlr. ki mfred veya iki cmle arasnda atf harflerinden "vav" ile kurulabilen bu alka zihnin fonksiyonlarna gre akl, vehm ve hayal olmak zere ksma ayrlr.
1. C m i ' - i akl. A k l y o l u y l a iki e y a r a -

snda kurulan mnasebetten ibaret olup grup halinde mtalaa edilir, a) Temsl. Ayn trden olan iki eyi zihinde birletiren mnasebettir; saf-berrak, ilimirfan, gl-lle gibi. b) Tezat. Aralarnda ztlk bulunan iki eyi birletiren mnasebettir; siyah-beyaz, souk-scak, yergk gibi. c) Tezyf. Birinin dnlmesi dierini de hatra getiren eyler arasndaki mnasebettir; kar-koca, babaoul, az-ok gibi.
2. Cmi'-i vehm. Duyu o r g a n l a r n a d a -

yanmadan elde edilen baz idrakler arasnda vehim tarafndan kurulan zihn balantlardan ibaret olup ksmda
i n c e l e n m i t i r , a ) ibh-i temsl. A s l n d a

birbirine zt olan iki ey arasnda vehmin onlar benzer telakki etmesi sebebiyle meydana gelen ilgidir. Mesel akl, beyaz ile siyahn zt olduuna hkmettii gibi ak sarnn da bu iki renge zt olduuna hkmeder. Vehim ise ak sar beyaza benzediinden onunla beyaz arasnda mnasebet kurar, b) ibh-i tezat. Akln benzer kabul ettii iki eyi vehmin zt grmesi suretiyle meydana gelen ilgidir. Mesel akl kitap ile defterin benzer olduuna hkmettii halde vehim rfteki mnalarna bakarak bunlar ztlk alkasyla zihinde birletirebilir, c)
ibh-i tezyf. G e r e k t e aralarnda te-

1308, s. 195-199; M. Kaya Bilgegil, 106-108; Bedev Tabne, ti'l-'Arabiyye,

I: Belgat, Ankara 1980, s. Muccem'l-bela-

Riyad 1402/1982, I, 153-155, ve tetavBeyrhut-

262-263; 1 1 , 567-568, 952-954; Ahmed Matlb, Mu'cem'l-mustalahti'Tbelyye vruh, Badad 1406/1986, II, 402-404; Ahmed Mustafa el-Merg, 'Ulmul-bela, rut, ts. (Dru 1-Kalem), s. 150-152; Telhs Ibask yeri ve yl yok], III, 76-109.
B HULUSI KILI

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

zat bulunan iki eyi vehmin zihinde bir-

93

CM' CM'
( f "
1

eitli k o n u l a r a d a i r h a d i s l e r i ^ ihtiva e d e n k i t a p tr. ^

Cmi' kelimesi "toplamak, bir araya getirmek" anlamndaki cem' kknden gelmektedir. Hadis ilminde, dinle ilgili meselelerin tamamn, dolaysyla hadisin btn ksmlarn iine alan sekiz ana konuyu bir araya getiren eserlere cmi' ad verilmektedir. Bu konular unlardr: man ve akaid; ibadet ve mumelt (ahkm); ahlk ve nefis terbiyesi (rikk); yeme, ime ve sefer dbi; tefsir, tarih ve siyer; oturup kalkma db (email); fiten* ve melhim* ; peygamberlerin ve ashabn menkb. Cmi'lerin muhtevasn oluturan sekiz bahis, bu eserler kaleme alnmadan nce mstakil almalara konu olmaktayd. "lm-i tevhid" diye anlan akaide dair hadisleri toplayan bn Huzeyme'nin Kitb't-Tevhd'i, temizlik (taharet) bahislerinden vasiyet konularna kadar ahkmla ilgili her eyi fkh kitaplar tertibinde bablara gre sralayan Eb Dvd, Nes ve bn Mce'nin es- Snen 'leri, "ilm-i slk" diye bilinen zhd ve takv ile ilgili hadisleri toplayan Abdullah b. Mbrek ve Ahmed b. Hanbel'in Kitb'z-Zhd adl eserleri, "ilm-i edeb" denen ahlk hadislerini bir araya getiren Buhrrnin el-Edeb'l-mfred'i, tefsirle ilgili rivayetleri ihtiva eden Mchid ve bn Cerr et-Taber'nin tefsirleri, varlklarn yaratlna (bed''l-halk) dair rivayetlerle Hz. Peygamber'in ve ashabnn hayatn konu alan bn shak ve bn Him'm siyerleri, "ilm-i fiten" denilen ve ileride meydana gelecek karklklara dair rivayetleri bir araya getiren Nuaym b. Hammd'n Kitb'l-Fiten'i, "ilm-i menkb" diye anlan ve mesel Kurey'in, ensarn, aere-i mbeerenin menkbelerine dair olan birok eserle Hz. Peygamber'in zelliklerini dile getiren rivayetleri toplayan Tirmiz'nin e-em'il'i bu sekiz ana konunun rneklerini tekil etmektedir. Cmi'ler hicr II. (VIII.) yzyldan itibaren tasnif edilmeye balanmtr. Bu trn ilk rnei, Ma'mer b. Rid'in (. 153/770) el-Camf 'dir. el-Cmi"i rivayet eden talebesi Abdrrezzk es-San'n eseri el-Muannef adl kitabnn sonuna eklemitir (X, 379-468; XI. cilt), el-Cmi' in gnmze kadar geldii bilinen iki nshasndan biri Ankara'da (DTCF Ktp., smail Saib Sencer, nr. 164, 79 varak), dieri stanbul'da (Millet Ktp., Feyzullah Efendi, 94

nr. 541, 121 varak) bulunmaktadr. Yine II. yzyln mehur limlerinden Sfyn esSevr ile Sfyn b. Uyeyne'nin gnmze kadar gelip gelmedii bilinmeyen cmi'leri ile bn Vehb'in (. 197/813) baz ksmlar gnmze ulaan el-Cmi"i de (Sezgin, I, 466) bu trn ilk rnekleridir. Hicr III. (IX.) yzylda tasnif edilen hadis kitaplar iinde sekiz konuyu ihtiva etmeleri sebebiyle cmi' adn alan eser Buhr, Mslim ve Tirmiz'nin el-Cmi'u's-sahihleridir. Baz limler, sekiz ana konudan tefsir ve kraatle ilgili hadisleri ihtiva etmedii iin ahh-i Mslim'i cmi' olarak kabul etmemilerdir (Sddk Hasan Han, s. 67). Ktb-i Sitfe'nin tamamn konularna gre alfabetik olarak sralamas sebebiyle bn'lEsr'in el-Cmicu'l-ur de bu trn farkl bir rnei saylabilir. Daha sonraki yzyllarda kaleme alnan ve eitli kitaplar veya hadisleri bir araya getiren baz eserlerin cmi' adyla anlmas terim anlamnda deildir. bn'l-Cevzfnin, Sahihayn ile Tirmiz'nin el-Cmi'ini ve Ahmed b. Hanbel'in elMsned'ini bir araya getiren Cmi'ulmesnd ve'l-elkb adl eseri; bn Kesr'in Ktb-i Sitte ile Ahmed b. Hanbel, Bezzr ve Eb Ya'l el-Mevsl'nin msnedlerinde ve Tabern'nin el-Mu Ccem'l-kebr'indeki hadisleri sahb olan rviierin adlarna gre msned* tertibinde sralad Cmicu'l-mesnd ve'ssneni'l-hd li-akvemi snen'i; Sytfnin el-Cmi'u'-airve el-Cmi'u'lkebr'i szlk anlamnda birer cmi'dir.
BBLYOGRAFYA: Abdrrezzk es-San'n, el-Muannef, zikri'-hhi's-sitte, X, 379f 4 6 8 ; XI, 3 - 4 7 1 ; Sddk Hasan Han, el-Htta Kettn, er-Rislet'l-mstetrafe, 176; Mbrekfr, Mukaddimet I, 4 6 6 ; Subh es-Slih, Hads Istlahlar ds ftMr, 66-68. (trc. M . Yaar ilimleri

dimesinde (s. 290) Cm ehrine nisbetle ve Ahmed-i Nmek-yi Cm'nin (. 536/ 1141) htrasna saygsnn bir ifadesi olarak Cm mahlasn aldn syler. sfahan'dan Horasan'a g eden dedesi emseddin Muhammed, burada mam Muhammed b. Hasan e-eybn (. 189/ 805) neslinden gelen birinin kzyla evlenmi, bu evlilikten babas Nizmeddin Ahmed dnyaya gelmitir. Cm ilk tahsiline babasnn yannda balad. Babas Herat'a gidip Nizmiye Medresesi'ne mderris olunca (823/1420) renimini orada srdrd. Devrinin mehur limlerinden Mevln Cneyd-i Usi'den Arap dili ve edebiyatnn temel eserlerini okudu. Ardndan Seyyid erf el-Crcn'nin rencisi Ali es-Semerkand ile Teftzn'nin rencisi ehbeddin Muhammed el-Ccerm gibi nl bilginlerin derslerine devam etti. Daha sonra Ulu Bey zamannda byk bir ilim merkezi haline gelen Semerkant'a giderek orada dokuz yl kald. Ulu Bey Medresesi'nde Bursal Kadzde-i Rum'den (. 841/1437) riyziyyat dersleri ald. Bu arada Mevln Fethullah- TebrzFnin derslerinden de faydaland. Keskin zeks, yetenei, ilm meseleleri anlatma gc ve grn ok ak olarak ortaya koyabilme kabiliyeti sayesinde herkesin hayranln kazand. Kif Reaht'ta Cm'nin tahsiliyle ilgili hayret verici htralar nakleder. nl astronomi ve matematik limi Ali Kuu Herat'a gittiinde CmFye astronomiyle ilgili zor sorular sormu, cevabn hemen alnca hayranln gizleyememi, onunla riyz meseleler zerinde almalar yapm ve kendisini takdir etmiti. Gen yata dneminin btn ilimlerine vkf olmasna ramen bu ilimler Cm'yi tatmin etmedi. Semerkant dnnde Nakibend eyhlerinden Sa'deddn-i Kgar'ye intisap etti. Onun vefatndan sonra (860/1456) halefi Hce Ubeydullah Ahrr'a baland. Ubeydullah ile birka defa grt. Ayrca mektuplamak suretiyle kendisiyle devaml temasta bulundu. Manzum ve mensur eserlerinin eitli yerlerinde onu her frsatta ven Cm lmnde de (895/1490) uzunca bir mersiye kaleme ald. Ubeydullah Ahrr'n Cm zerindeki tesirinin dier Nak eyhlerinden daha fazla olduunda phe yoktur. Cm 877'de (1472) hacca gitmek iin Herat'tan ayrld. Bu yolculuk srasnda Badat'ta iken baz iler Silsilet'z-zeheb mesnevisinin Ehl-i beyt sevgisiyle

Beyrut 1 4 0 5 / 1 9 8 5 , s. 6 7 ; s. 41-42, 175Tuhfeti'l-ahGAS, Hads ue

uez, Kahire 1386/1967, I, 6 4 - 6 6 ; Sezgin, Kandemir),

Ankara

1973, s. 9 9 ; M. Red Halfe, lt Koyiit, Hadis Istlahlar, [Tl


I F F L T L

Medreset'l-haAnkara 1985, s.

Kahire 1 4 0 3 / 1 9 8 3 , s. 2 4 3 - 2 4 4 ; Ta-

M . YAAR KANDEMR

'

CM, Abdurrahman
( L**^ )

Nrddn Abdurrahmn b. Nizmiddn Ahmed b. Muhammed el-Cm (. 8 9 8 / 1 4 9 2 )


N a k i b e n d tarikatna m e n s u p I ranl lim v e air. j

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

23 ban 817'de (7 Kasm 1414) Horasan'n Cm ehrinin Harcird kasabasnda dodu. Daha ok Molla Cm unvanyla tannr. Birinci divannn mukad-

CM, A b d u r r a h m a n ilgili blmn tahrif ederek CmFnin aleyhinde kullanmak istedilerse de Cm Ehl-i beyt'i sevmenin Kur'an'n emri olduunu syledi ve Silsilet'z-zeheb'in (bk. Heft Eureng, s. 141-153) Ehl-i beyt'le ilgili blmlerini okuyarak muarzlarn susturdu, orada bulunan limlerin takdirini kazand. Hac dnnde Tebriz'e gitti. Akkoyunlu Hkmdar Uzun Hasan'n Tebriz'de kalmasn istemesine ramen oradan ayrld. 18 aban 878 (8 Ocak 1474) tarihinde Herat'a dnd. Burada Sultan Hseyin Baykara'nm kendisi iin yaptrd medresede Arap dili ve edebiyat, hadis ve tefsir dersleri okuttu. 18 Muharrem 898 (9 Kasm 1492) cuma gn Herat'ta vefat etti. Cenazesi, bata Hseyin Baykara ve Ali r Nev olmak zere devrin btn ileri gelenlerinin itirakiyle kaldrld, eyhi Sa'deddn-i Kgarnin kabrinin yanna defnedildi. Ali r Nev, Cm'nin vefatndan sonra terkibibend tarznda uzun bir mersiye yazm ( Dun- Fn, s. 205-208), ayrca hayatna dair Hamset'l-mtehayyirin adl bir eser kaleme almtr. Mridlerinden Sheyl de uzun bir mersiye yazarak onun kaybndan duyduu znty ifade etmitir ( Dun- Sheyl, s. 359-362). Cm'nin ilk evlilii hakknda bilgi yoktur. Bir manzumesinden (Dvn- Kmil-i Cm, s. 789) onun aile fertlerinin hepsini kaybettii, bu olaydan sonra bir sre yalnz yaad anlalmaktadr. Daha sonra mridi Sa'deddn-i Kgar'nin byk olu Hce Keln'n iki kzndan biriyle kendisi, dieriyle de Reaht'n mellifi Fahreddin Ali Saf evlenmitir. Kaynaklarda Mevln Muhammed adl air, lim ve fzl bir kardeinin bulunduu, tarih ve msiki dalnda stat olduu zikredilmekte, Cm de onun gen yata lm zerine yazd mersiyede (Dun- Kmil-i Cm, s. 117) bu bilgiyi dorulamaktadr. renim hayat Mirza hruh'un saltanat dneminde (1404-1446) geen CmFnin Timurlu saray ile temas kurmas Mirza Eb'l-Kasm Bbr devrine (14481457) rastlar. Bbr'e muamma ile ilgili bir eserini ithaf eden Cm, daha sonra Sultan Eb Said dneminde (1451-1468) ilk divann tertip edip baz tasavvuf risleler kaleme ald. Onun sanat hayatnn, ilm ve mnev otoritesinin zirvede olduu yllar Hseyin Baykara dnemidir (1470-1505). Btn sultanlarn ve saray ileri gelenlerinin kendisine sonsuz hrmeti olmasna ramen hibir zaman hkmdarlara ho grnmeye almamtr. Cm, ilim ve sanat hmisi Hseyin Baykara gibi hkmdarlar vmekle birlikte asla arla kamam, methettii kiileri hayra tevik edici ve eitici bir slp kullanmtr. Sultan Hseyin Baykara da kendi devrinin lim ve airlerini anlatt risiesinde Cm'den byk bir vgyle bahseder. Cm sadece Mvernnehir ve Horasan'da tannmakla kalmam, Hindistan'dan Balkanlar'a kadar uzanan geni bir alanda sultanlarn, limlerin ve airlerin saygsn kazanmtr. Ftih Sultan Mehmed, CmFyi hacdan dnerken stanbul'a davet etmek iin Hoca Atullah Kirmn'yi 5000 altn hediye ile Halep'e gnderdiyse de Kirmn varmadan az nce Cm oradan ayrlm olduundan bu davet gereklememitir. Ftih ikinci defa yine deerli hediyelerle Cm'ye bir eli gnderip ondan kelmclar, felsefeciler ve mutasavvflarn grlerini mukayese eden bir eser yazmasn istemi, bunun zerine Cm ed-Drret'l- fhire adl eserini kaleme alm, ancak eser kendisine sunulmak zere gnderildiinde Ftih vefat etmiti. Cm'nin divannda Ftih Sultan Mehmed'in fetihlerini anlatan mesnevi tarznda bir iiri yer almaktadr (s. 777-778). Ftih'in olu II. Bayezid ile Cm arasnda karlkl yazlm mektuplar (Feridun Bey, Mnet, I, 361, 365), sultann ona kar besledii sayg ve sevgiyi aka gstermektedir. Cm II. Bayezid'in bir mektubuna bir kaside ile ( Dun- Kmil-i Cm, s. 36-38) cevap vermi, baka bir kasidesinde de (a.g.e., s. 31-33) onu vmtr. Silsilet'z-zeheb'in nc ksmn yine II. Bayezid adna telif etmitir. Eserlerinden, onun Karakoyunlu Cihan ah ile Akkoyunlu Uzun Hasan ve Ykub Bey gibi hkmdarlarla da dostane mnasebetleri olduu anlalmaktadr. Cm'nin, Baykara devrinin emirlerinden Ali r Nev ve Sheyl gibi airlerle de yakn dostluu vard. Nev ve Sheyl onun mridleri arasnda bulunuyordu. Cm Nev'yi sevip takdir ettiini her vesile ile aklam, Hrednme-i skenderi adl mesnevisinin hatimesinde (Heft Eureng, s. 1012-1013) onu vm, Nev de mesnevilerinde Cm'yi saygyla anmtr. Mridlerinin en mehuru olan Abdlgafr-i Lr, mridinin Nefeht'na yazd hiyeye Tekmile-i Nefeht'l-ns adn vermitir. Bu eser Cm'nin hayat ve ahsiyeti hakknda nemli bir kaynaktr. Genlik yllarndan hayatnn sonuna kadar daima renmek ve retmekten zevk alan Cm, bu asil megaleden bir an bile geri kalmamtr. Onun, vefatndan birka ay nce olu iin hazrlad el-Fev'idz-Ziy*iyye adl Arapa gramer kitab bunun bir delilidir. Bir rubsinde (Dun- Kmil-i Cm, s. 815) dnyada kitaptan daha gzel arkada ve dert orta bulunmadn ifade etmektedir. Divannda (s. 61, 72, 789, 797, 800) ve mesnevilerinde ( Heft Eureng, s. 62-65, 300301, 437-438, 465-467, 747-748) nazmn nesirden daha stn olduunu, iyi ve kt iirin niteliklerini, iirin nasl olmas gerektiini aklam, gnmz anlayna uygun "iir tenkidi" metodunu kullanarak isabetli deerlendirmeler yapmtr. Bir mesnevisinde ilgi duyduu

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

95

CM, A b d u r r a h m a n iir trlerinden sz ederek sonunda mesnevide karar kldn belirten ve mesnevi trndeki statlarnn adlarn saygyla anan Cm, nesrin ve iirin eriata uygunluklar nisbetinde gereklerin ortaya konulmasnda ok etkili vastalar olduklarn, aksi halde de btn ktlklerin kayna olacaklarn syler. Ona gre iir insanlara doru yolu gstermek iin kullanlmal, ahs menfaatlere alet
e d i l m e m e l i d i r {Heft Eureng, s. 64).

Fars iirinin en byk statlarnn sonuncusu saylan Cm, stn airlik kabiliyeti yannda din, edeb ve akl ilimlerle tasavvuftaki derin vukufundan btn iirlerinde, mesnevilerinde ve zellikle tasavvuf mesnevilerinde geni bir ekilde faydalanm, ele ald konular ok rahat ve sade bir dille anlatma gcn gstermitir. Onun "Hint slbu" (sebk-i Hind) diye anlan iir akmnn ilk nclerinden biri olduu ileri srlmekt e d i r (Dun- Kmil-i Cm, mukaddime,

rfnin yan sra Muhammed Prs, Ubeydullah Ahrr, Mevln Fahreddin Lristn, Baheddin mer Bstn gibi devrinin nde gelen Nak eyhleriyle yakn ilikiler kurmu, bunlardan Muhammed Prs ve Ubeydullah Ahrr'a zel bir ilgi duymutur. Cm'nin Nakibend tarikatna mensup oluu dier tarikat mensuplarndan faydalanmasna engel olmam, vahdet-i vcd*cu mutasavvflara deta hayran olarak onlarn eserlerini erh ve telhis etmitir. Muhyiddin bn'l-Arab ile bn'l-Frz tarafndan ilenen ve vahdet-i vcdu esas alan tasavvuf anlay, XV. yzylda Dou slm dnyasnda bir hayli yaylm olan ve Timurlular tarafndan da himaye edilen Nakibendiyye tarikatnn tasavvuf anlay ile Cm vastasyla kaynatrlmtr. bn'l-Arabi'nin Fu'l-hikem'mi erheden, daha sonra Nak'l-Fu adyla zetleyen, bn'lFrz'n kasidesine erh yazan, Mevln'nn Mesnevf'sindeki ilk iki beyti aklamak iin bir risle kaleme alan, Fahreddn-i rki'nin Lema't'n Eiccat'lLema "t adyla erheden Cm, te yandan Shnn- Hce Prs gibi Nak eyhleriyle ilgili bir eser yazmak suretiyle Dou ve Bat tasavvuflarnn sentezini yapmtr. Cm gibi cesur, hamleci, cokun ve atak ruhlu kiiler sayesinde Nakibendiyye tasavvuf tarihinin en deerli rnlerini vermeye uygun bir ortam oluturmutur. Bu tarikattan sz edildiinde akia hemen mm- Rabbn geldii halde onun kadar, belki de ondan daha ehemmiyetli bir ahsiyet olan Cm'nin unutulmas, zerinde durulma-

s gereken nemli bir husustur. Zira bugn Cm, eskiden medreselerde okutulan bir gramer kitab (Molla Cm) sayesinde tannmaktadr. Cm tasavvuf ve irfann zor meselelerini bir lime yarar tarzda sade bir anlatmla aklam, bu meslei en yksek seviyede temsil etmitir. Hce Ubeydullah Ahrr' anlatt blmn sonunda, "Hcegn tarikatna mensup byk ahsiyetlerin, bilhassa Baheddin Nakibend ve arkadalarnn sz ve davranlar ile tarikattaki metotlar incelendiinde bunlarn Ehl-i snnet mezhebi akdesine tamamyla bal olduklar, eriat ve snnete uygun bir yol tuttuklar aka anlalmaktadr" (Nefeht, s. 413) diyerek bu konuda kendi grn de ortaya koymutur. Tasavvufun filozof ve kelmclarn mesleklerinden daha stn
olduunu syleyen (Heft Eureng, s. 4 7 0 -

s. 250-251). Cm'nin balca edeb eserleri Farsa'dr. Ayrca Arapa eserler de yazm, bu dile olan hkimiyetini Arap airlerinden Ferezdak'n bir kasidesini manzum olarak Farsa'ya evirerek de gstermit i r (Heft Eureng, s. 141-145).

Mensup olduu Trk muhiti dolaysyla Trkler'le ok sk mnasebeti bulunan Cm'nin eserleri daha salnda btn Trk lemine yaylm, o devrin lim ve airlerinin ilgisini ekmitir. nemli eserlerinin Trke'ye evrilmi olmas onun Trk edebiyat zerindeki tesirini gstermektedir. Tahsilini Semerkant ve Herat gibi ilim merkezlerinde E'ar mezhebi kelmclaryla fi fkh esaslarna gre tamamlayan Cm, 'tikdnme (Nuruosmaniye Ktp., nr. 3652, vr. 69-73) adl mesnevisinde slm esaslarn Ehl-i snnet inanlarna gre aklayarak kendisinin de bu grte olduunu gstermitir. Samimi bir mutasavvf olan ve bunu yaad rnek hayatla gsteren Cm, eyhi Sa'deddn-i Kgarden irad izni ald halde bir tekkede eyhlik yapmak yerine medresede ders verip talebe yetitirmeyi tercih etmitir. "Kendisinden ancak ie yarar iki sz iittim" diyerek hafife ald statlarndan Ccerm onun tasavvufa intisap etmesini esefle karladn ifade eder. Cm'nin tarikat silsilesi Sa'deddn-i Kgar, Nizmeddin Hm, Aleddin Attr vastasyla Nakibendiyye tarikatnn kurucusu Baheddin Nakibend'e ular. eyhi Kga96

471) Cm'ye gre insan ebed saadete ulatracak ey ancak gerek aktr. Varlk lemindeki btn olu ve tezahrlerde cilveleen "ak sultan'dr. Seven de sevilen de her mertebede Hakk'n kendisidir. Mutlak ak btn mazharbardan parlamakta, her idrak ve uurda belirmekte ve kinattaki her bir varlkta Allah'n birliinin delilleri mahede edilmektedir. Cm, saf zihinleri bulandrmak isteyen sf klndaki cahillerden ateten kaar gibi kamak gerektiine dikkat eker (Heft Eureng, s. 22, 29, 126127, 129) ve bunlarn tuzana dmemek iin gerek tasavvufun ve hakiki sfnin zelliklerini anlatr (a.g.e., s. 478-479). Eserleri. Kaynaklarda Cm'nin Farsa ve Arapa krk bein zerinde eseri bu-

Abdurrahman- Cm'nin Tefsrul-Kur'r adl bir eserin basnda kendi el yazsyla Ykub Bey'e ithaf ettii bir manzumesi
(Sleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 4 0 5 )

\ft*

m
^St-"-'^. ~ - -.t*

.s ' O LI^JUS-AI jS^Z' U V ^ L ? J t G.1 -1

ve bir dier yazma eserin zahriyesindeki el yazs (


Ktp., F Y , nr. 1 4 2 3 , vr. 3 9 0 ' )

" i * ? * >->&*.

\w

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CM, A b d u r r a h m a n lunduu zikredilmektedir. Ancak bunlarn bir ksm gnmze ulamamtr. Eserlerinin konusunu tasavvuf, edebiyat, edeb ve din ilimler tekil eder. Cm, tasavvufa dair yazd mstakil risle ve kitaplar yannda tasavvuf grlerini btn manzum ve mensur eserlerine serpitirmitir. Bu bakmdan eserlerinin konu itibariyle tasnife tbi tutulmas olduka gtr.
A ) M a n z u m Eserleri. 1. D i v a n l a r . C m ,

mstakil mesnevileri dndaki kaside, terciibend, terkibibend, gazel, ksa mesnevi, kta, rub ve muammalardan ibaret olan iirlerini divanda toplamtr. Ali r Nev'nin arzusu zerine bu divanlarn her birini yazldklar dnemleri belirtecek ekilde adlandrm, birincisine olduka uzun olmak zere her divana birer mukaddime yazmtr. Bu mukaddimelerde nesir ve iir halinde ifade edilen szn neminden bahsederek nesir yazarl gibi airliin de asla vazgeilmesi mmkn olmayan ilerden biri olduunu sylemi, iir ve edebiyatn deerini yet ve hadislerden deliller getirmek suretiyle ispata almtr. Ftihat'-ebb adn verdii ilk divan 884 (1479) ylnda tertip edilmi olup genlik yllarna ait iirlerini, ertesi yl dzenledii Vstat'l-Ckd adl divan orta ya iirlerini ihtiva eder. Htimet'l-hayt adyla 896 (1491) ylnda dzenledii nc divan ise yallk dnemi manzumelerinden olumaktadr. Cm, divanlarnda ounlukla kane gazeller olmak zere uur ve irfan kaynandan szlm hikmetli tlerin yer aldn, insann dnya ve hiretini telef edecek alaklarn vgsne dair bir ey bulunmadn, sultanlarla ilgili methiyelerin gnl almak ve kendini beendirmek maksadyla deil birer zaruret sonucu kaleme alndn syler ( Dun- Kmil-i Cm, s. 803). Cm'nin divanlar ran dnda stanbul (1284 [ 18671), Leknev (1876), Kanpr (1890) ve Lahor'da (1933) baslmtr. Divanlarn ran'da Hseyin Pejman'n nszyle yaplan basksnda (Tahran 1317 h.) Cm'nin btn iirleri mevcut deildir. Him Rz'nin 302 sayfalk mukaddimesiyle birlikte Dvn- Kmil-i Cm adyla yaplan bask ise (Tahran 1341 h.) Cm'nin divann da kapsamaktadr. Divanlarn olduka eksik olarak Almanca'ya yaplan tercmeleri Leipzig (1855) ve VVien'de (1858) yaymlanmtr. 2. Heft Evreng*. Cm'nin Silsilet'z-zeheb, Selmn Ebsl, Tuhfet'l-ahrr, ubhat'l-eb-

rr, Ysuf u Zleyh, Leyl v Mecnn, Hrednme-i skender adl yedi mesnevisinden oluan bir eserdir. eitli yazma nshalar bulunan eser Murtaz Mderris-i Gln tarafndan neredilmitir (Tahran 1337 h.). 3. Had-i Erba cn. ihl Hads diye de anlan bu risle, krk hadisin Farsa manzum tercmelerinden ibarettir. Eser Erba cn adyla Tahran'da (1295) ta basmas olarak neredilmitir (ayrca bk. Karahan, TDED, IV/4, s. 345-371). 4. Risle-i Terceme-i Kelimt- Kudsiyye. Hz. Ali'nin baz szlerinin manzum tercmeleridir ( Ktp., FY, nr. 455, vr. 272 b -274 b ). S. Risle-i Sar der Mucamm. 890 (1475) ylnda yazlan eserin (Nuruosmaniye Ktp., nr. 4171, vr. 538 b -540 b ) Bihit Ramazan Efendi tarafndan erh-i Manzme-i Muamm adyla yaplan Trke erhi 977'de (1569-70) tamamlanmtr (Sleymaniye Ktp., Tarlan, nr. 52/8).
B ) M e n s u r Eserleri. 1. Nefeht'l-ns*.

CmFnin, erkek ve kadn byk sofilerin hal tercmeleriyle tasavvuf terimlerin aklamalarn ihtiva eden en nemli eseridir. Birok yazma nshas bulunan eser, Lmi elebi tarafndan eitli ilvelerle Trke'ye tercme edilmitir (/Yefeht Tercmesi, stanbul 1289). 2. Nakd'n-nu f erhi Naki'l-Fu. Cm, Muhyiddin bn'l-Arab'nin mehur eseri Fu'l-hikem'i Nak'l-Fu adyla ihtisar etmi, daha sonra Farsa olarak Nakd'n-nus adyla erhetmitir. nce Fus'l-hikem'deki terimlerle prensipler anlatlm, daha sonra eserin blmleri belli bir tertibe gre er-

hedilmitir. Telifi 863 (1459) ylnda tamamlanan ve eitli basklar olan eser (Bombay 1306/ 1888, 1326/ 1908) son olarak W. C. Chittikk tarafndan yaymlanmtr (Tahran 1977). 3. erhu Fu'lhikem. Fu'l-hikem'm Arapa erhi olup 896 (1491) ylnda kaleme alnmtr. Eser, Abdlgan en-Nabls'nin erhu Cevhiri'n-Nu f halli kelimti'l-Fu adl eserinin (I, stanbul 1304, II, Kahire 1323) kenarnda baslmtr. 4. Eiccat'l-Lemact. erh-i Lemazt olarak da anlan bu kitap, Fahreddn-i lrkl'nin Lema't adl eserinin erhidir. Cm'nin Ali r Nev'nin istei zerine yapt bu erh 886 (1481) ylnda tamamlanmtr. ok sayda yazma nshas bulunan eser ayrca Tahran'da baslmtr (1353 h.). S. Lev'ih. Farsa seili nesirle ksa makaleler halinde yazlm olup tasavvuf konular ihtiva eden eserin 870 (1465) ylnda telif edildii sanlmaktadr. Birok yazma nshas bulunan eser stanbul (1312), Leknev (1880, 1936) ve Tahran'da (1312 h.) neredilmitir. Lev3ih, E. H. VVhinfield ile Mirza Muhammed Kazvn tarafndan Levih Treatise of Sufism adyla ngilizce'ye (Londra 1928) ve sadece ilk blm Trke'ye evrilmitir (stanbul 1291). 6. Risle-i Tehlliyye. Kelime-i tevhid hakknda kaleme alnan bir risledir (Lahor 1297/1879; Madras 1290/1873). 7. Shnn- Hce Prs. Nakibend eyhi Muhammed Prs'nn eserlerindeki baz szlerden derlenmi bir risledir (Nuruosmaniye Ktp., nr. 4171, vr. 589 a 592 a ). 8. Risle fi'l-vcd. Varln ma-

M
W

' - '
X

Y / ' '

ImM JfiJ^-J
r p ^ J mM s ^ l i r F a p ^ - " "
- f i M

' - " - I ' -i

Abdurrahman- Cm'nin Ysufu Zleyh adl eserinden minyatrl iki sayfa (10 Ktp..
F Y . nr. 1 3 1 8 ,

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

vr. l'-2")

ir

97

CM, A b d u r r a h m a n hiyeti ve Allah'n varlnn ispatna dair bir eser olup (Nuruosmaniye Ktp., nr. 4376, vr. 175-176; nr. 3646, vr. 581 -582; nr. 4406, vr. 263-266) N. L. Heer tarafndan Arapa metni ve ngilizce tercmesiyle birlikte neredilmitir ( " A l - J m ' s Tratise on Existence", slamic PhilosophicalTheology, Albany 1975). 9. Serrite-i Tark-i Hcegn. Risle f zikr adyla da anlan eser, Nakibend esaslarna gre zikirden ve kulun bununla Allah'a ynelmesinden bahseder (Kabil 1343 h.). to. Tefsrii'l-Kur'n. Ftiha'dan itibaren Bakara sresinin 23. yetine kadar olan ksmn tefsiridir. nsznden anlaldna gre Cm Kur'n- Kerm'in tamamn tefsir etmeyi dnm, ancak eserini tamamlayamamtr. 883 (1478) ylndan sonra telif edilen eserin bir nshas Sleymaniye Ktphanesi'nde bulunmaktadr (Ayasofya, nr. 405). 11. Risle-i erh-i Hads. Eb Zer el-Ukayl'nin rivayet ettii bir hadisin erhidir (Nuruosmaniye Ktp., nr. 4171). 12. Risle der Mensik'l-hac. Cm bu eserini hacca giderken ksa bir sre kald Badat'ta 22 ban 877 (22 Ocak 1473) tarihinde tamamlamtr. Bir girile yedi blmden oluan eserin son ksm Arapa'dr. eitli ktphanelerde (mesel bk. Nuruosmaniye Ktp., nr. 3646, vr. 219235) yazma nshalar mevcuttur. 13. evhid'n-nbvve*. Peygamberliin delilleri ve Hz. Peygamber'in risletinden, Ehl-i beyt, sahbe ve tbinden balayarak din byklerinin hayat ve faziletlerinden bahseden eseri Cm, Ali r Nev'nin arzusu zerine 885 (1480) ylnda telif etmitir. Nefeht'l-rs' tamamlar mahiyette olan kitabn henz ilm bir neri yaplmamtr. Hindistan (1279, 1288) ve Leknev'de (1876, 1882) baslan eseri Lmi elebi Terceme-i evhid'n-nbvve adyla Trke'ye evirmitir. 14. Bahristn*. Sa'dFnin Glistan \ rnek alnarak yazlm Farsa ahlk ve edeb bir eser olup M. Nuri Gencosman tarafndan ayn adla Trke'ye tercme edilmitir (stanbul 1949). 1S. el-Fev'idz-Ziy'iyye. Hayatta kalan tek olu Ziyeddin Ysuf iin kaleme ald bu eser, Cemleddin bn'l-Hcib'in el-Kfiye'sinin erhidir. Telifi 11 Ramazan 897'de (7 Temmuz 1492) tamamlanan ve erh-i Molla Cm, Molla Cm veya sadece Cm adlaryla anlan Arap gramerine dair bu eser, Trk medreselerinde son zamanlara kadar ders kitab olarak okutulmutur. Bu erhin de hiyeleri yaplm (bk. Brockelmann, GAL Suppi, I, 533 vd.), Terceme-i Fev'idz-Ziy'iyye adyla Abbas Kul Sipihr tarafndan 1282'de (1865) Farsa'ya evrilmitir (eserin ok saydaki basklar iin bk. Ethe, Catalogue of the Persian Manuscripts, s. 1357). 16. Risle der clm-i Kfiye. Risle-i Kfiye olarak da anlan eserde redif ve kafiyenin tarifinden sonra kafiye ilmine ait terimler aklanmaktadr (Kalkta 1872). 17. Tecns'lluat. Cinas sanat hakknda bir risledir (Kalkta I8I8). 18. Risle-i Msik*. Msiki nazariyat hakkndaki bu eser 890 (1485) ylnda kaleme alnmtr (Takent 1960). 19. Kitb- Sarf. Risle-i Sarf adyla da anlan eser Arapa'nn sarfn Farsa olarak aklar (Nuruosmaniye Ktp., nr. 3646, vr. 248-252). 20. Risle-i Mne't. Cm'nin mektuplarndan oluan bir eserdir (Nuruosmaniye Ktp., nr. 4171, vr. 497 a 526 a ). Be blme ayrlan rislede Farsa manzum mektuplar da yer almaktadr. Cm'nin, ada olan eyh, lim, sultan ve devlet ileri gelenlerine yazd bu mektuplar tarih adan da nemlidir. Sadece Mne't adyla da anlan risle baslmtr (Kalkta 1811; Leknev 1264/1847; Kanpr 1873). 21. Risle-i Kbr der Mu'amm. Cm'nin muammaya dair yazd en byk risle olup Risle-i Evvel der Mu camm adyla da anlmaktadr (Nuruosmaniye Ktp., nr. 4171, vr. 559 a -594 a ). 22. Risle-i Mutavasst der M u a m m a (Nuruosmaniye Ktp., nr. 4171, vr. 524 a -538 b ). 23. Risle der Beyn- Kav'id-i Mu'amm (Nuruosmaniye Ktp., nr. 4171, vr. 510 b -524 a ). 24. ed-Drret'l-fhire. Kelmclar, felsefeciler ve mutasavvflarn akidelerinin mukayese ve muhakemesine dair orijinal bir eser olup Ftih Sultan Mehmed'in istei zerine 886 (1481) ylnda Arapa olarak kaleme alnmtr. Cm bu eserinde, asrlarca zerinde tartlan Allah'n varl ve birlii, sfatlarnn, ilminin, iradesinin mahiyeti, kelmnn kadm ve lemin ezel olup olmad gibi konular ilm usullere uygun olarak incelemitir. ed-Drret'l-fhire'nin ilm neri, Abdlgafr-i Lrnin erhi ve mdddevle'nin Farsa'ya tercmesiyle birlikte N. L. Heer ve A. Msev Bihbehn tarafndan yaplm (Tahran 1980), ayrca Abdlgafr-i Lr'nin erhiyle birlikte yine N. L. Heer tarafndan ngilizce'ye evrilmitir (Albany 1979). 25. erh-i Mmiyye-i Hamriyye-i Frizyye. bn'l-Frz'n "Hamriyye" kasidesinin erhi olup 875 (1470) ylnda kaleme alnmtr (stanbul 1309). 26. erh-i Kade-i T'iyye-i Frizyye. Ayn airin "Tiyye" kasidesinin erhidir. 27. Risle der erh-i Rub'iyyt. Vahdet-i vcd hakkndaki eitli rublerin erhi olup bir mecmua iinde baslmtr (stanbul 1309). 28. Risle-i erh-i Beyt-i Hsrev-i Dihlev (Nuruosmaniye Ktp., nr. 4171, vr. 588 a 589a). 29. Risle-i erh-i Beyteyn-i Menev-i Mevlev. Menev'nin ilk iki beytinin erhidir (Nuruosmaniye Ktp., nr. 4171,

Abdurrahman- Cm'nin Ysuf u Zleyh adl eserinden bir sayfa (10 Ktp., FY, nr. 1326, vr. 72")

Abdurrahman- Cm'nin Risle fi'l-'arz Kade-i T'iyye-i Frizyye


( K t p . , Mecm'at'r-res'il.

ile erh-i

adi] rislesinin ilk sayfalan

F Y , nr. 2 3 . vr. l b , 1 2 3 b )

.- ~ ' J ' -

/ -

. . -J.~

ryv 'As.*-1' -t"'.-! .:

--

-A...* ."L" - '." -'-'^J

_.

98

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CM, A h m e d - i Nmek vr. 586 a -588 b ). Sleyman Ne'et tarafndan yaplan tercmesi ( Terceme-i D Beyt-i Mesneu1 baslmtr (stanbul 1263). 30. Risle fi'l-carz (Nuruosmaniye Ktp., nr. 3254, vr. 404-409; nr. 3652, vr. 639648). 31. Risle-i Fihrist ( Ktp., FY, nr. 23, vr. 139 b - 142a). Cm'nin btn eserlerinin isminin zikredildii bu fihrist hayatnn son ylnda hazrlanm olmaldr (Cm'nin eserlerinin yazma nshalar iin ayrca bk. Ethe, Catalogue, nr. 894-976; Mnzev, Fihrist, tr.yer.; FME, s. 392-446; Karatay, Farsa Yazmalar, s. 234-259; baslm eserleri iin bk. Fihrist-i Kitbh-yi p-i Frs, tr.yer.).
BBLYOGRAFYA: Abdurrahman- Cm, Dun- Kmil-i Cm {nr. Him Rad), Tahran 1341 h . / 1 9 6 2 ; a.mlf., ed-Drret'l-fhire Eureng (nr. N. L. H e e r A. Heft M u s e v Bihbehn), Tahran 1980; a.mlf., ran 1337 h . / 1 9 5 8 ; a.mlf., Mefeht Sultn Risle-i Hseyin Mrz Baykara

CM, Ahmed-i ( j r ^ * ^

Nmeki )

Eb Nasr Ahmed b. Ebi'l-Hasen en-Nmek (. 5 3 6 / 1 1 4 1 )


C m i y y e tarikatnn k u r u c u s u , mutasavvf-air.

etmitir. Mensur eserlerinde zhd ve takvya nem veren Ahmed-i Cm iirlerinde daha ok sevgiden bahsetmi, kane, hatta zaman zaman rindne manzumeler kaleme almtr. Menkbeye gre Cm krk yandayken ilham yoluyla kendisine inzivay terketmesi bildirilmi, bunun zerine insanlarn arasna kararak elli yldan fazla bir sre iradla megul olmutur. Vaaz vermek ve nasihat etmek zere gittii Serahs, Bzcn, Herat, Merv, Bharz ve Nbur'da bulunan lim ve emirlerle tant; din gereklerin yaygnlamas ve halkn ahlk bakmndan dzelmesi iin aba gsterdi. 1140'ta hacca gitti, dnte Nbur'a urad ve ehrin ileri gelenleriyle grt. 10 Muharrem 536'da (15 Austos 1141) Cm ehri civarnda Me'dbd (Mehdbd) kyndeki zaviyesinde vefat etti ve buraya defnedildi. Uzun bir mr sren Cm'nin 300.000, baz kaytlara gre 600.000 kiinin hidayetine vesile olduu rivayet edilir. Me'dbd o devirde nemli bir yer olmamakla beraber gerek eyhin trbesinin burada olmas, gerekse ocuklar ve torunlarnn burada oturmalar sebebiyle mridlerinin ziyaret ettii, hatta yerletii bir belde haline geldi. Timur ve Hmyun gibi mehur hkmdarlar da bu ziyaretiler arasndadr. Ksa bir sre sonra Me'dbd ehri Trbet-i Cm veya Trbet-i eyh-i Cm diye anlmaya baland. Mezar zerinde ina edilen ve bir sanat aheseri saylan trbesi Kmbed-i Sebz veya Kmbed-i Frzh adyla mehurdur. Baz mutasavvflarn bekr yaamay tercih ettikleri bir devirde yaam olan

(nr. Murtaz Mderris-i Gln), Tah(nr. M e h Dun- be-lnzimm-

d Tevhdpr), Tahran 1336 h./1957;

441'de (1049) Horasan'n Kemir blgesindeki Nmek kynde dodu. eyhlislm, eyh-i Cm, Pr-i Cm ve zellikle Jendepi (Zendefl) gibi unvanlarla tannr. Mehur sahb Cerr b. Abdullah el-BecelFnin soyundan geldii iin eyh Ahmed el-Arab veya Ahmed el-Becel adyla da anlr. Doduu yer olan Horasan'n Nmek kyne nisbetle kendisine Ahmd-i Nmek denildii gibi daha sonra yerletii Cm ehrinde mehur olduu iin Ahmed-i Cm veya Ahmed-i Cm de denilmitir. Cm, Sircus-s'irin adl eserinde bizzat anlattna gre genlik yllarn avare ve ayya olarak geirdi. Dost ve arkadalar iin dzenledii bir iret meclisi srasnda karlat birtakm hrikulde haller tvbekr olmasna vesile oldu. Ailesini ve kyn terkederek Cm ehri civarndaki bir dada inzivaya ekildi. On sekiz yl boyunca devam eden inziva hayatnda fkh, kelm, hadis, tefsir, edebiyat ve tasavvuf sahalarnda bilgi sahibi oldu. Menkbnmesinde bu bilgileri kendisine Hzr'n rettii nakledilen Cmnin mnev ve tasavvuf hayat mehur sff Eb Sad-i Eb'l-Hayr'n (. 444/1052) ruhan tesirine balanmaktadr. Menkbeye gre Eb Sad, Hz. Eb Bekir'den kendisine intikal eden hrkann ileride ortaya kacak olan Ahmed-i Cm'ye verilmesini olu Eb Thir'e vasiyet etmi ve bu vasiyet yerine getirilmitir. Bu menkbe sebebiyle Cm, Eb Sad'e mnen mrid olan krk velden biri kabul edilmitir. Bu vellerden biri de mam Gazzl'nin mridi Eb Ali elFrmed olup Ahmed-i Cm'nin tasavvuftaki makamnn Nak silsilesinde yer alan bu zattan daha stn olduu sylenir. Cm ile Eb Sad'in ruhaniyeti arasnda varl kabul edilen bu alkaya gre onun veys olduu sylenebilir. Ancak Cm ile Eb Sad hemen hemen birbirinin zdd denilecek kadar farkl dncelere sahiptirler. Eb Sad insanlar tvbe, zhd ve takvya, Ahmed-i Cm ise ak ve msamahaya davet eder. Birincisi iradda sert ve atk kal, ikincisi yumuak ve gler yzl olmay tercih

(nr. M u h a m m e d Ya'kb Vhid-i Czis (nr. Ali A s g a r Hik-

cn), Kabil 1346 h./1968, s. 2 2 0 - 2 2 1 ; Ali r Nev, Meclisun-nef' Dun- ranf met), Tahran 1323 h./1944, s. 56, 229; a.mlf., (nr. Rkneddin Hmyunferrh), KansTercmesi, Tahran 1342 h . / 1 9 6 3 ; Kiff, Reaht, pur 1912, s. 133-163; Reaht tanbul 1279, s. 1 5 0 - 1 8 0 ; Hndmr, kprizde, e-ek'ik,

Habbus159-

siyer, Tahran 1333 h./1954, IV, 3 3 7 - 3 3 8 ; TaBeyrut 1975, s. 160; Feridun Bey, Mnet, Mirza, Tezkire-i Hmyunferrh), hr, Mzekkir-i Dun- Sheyl Tuhfe - i Sm Tahran Ahbb I, 361, 3 6 5 ; Sm (nr. Rkneddin h./1967, s. 1346

143-152; Hce Baheddin Hasan Nisr-i Bu(nr. M u h a m m e d Faz174-178; doktoCataloPerGAL CaHalullah), Haydarbd 1969, s. 6 4 - 6 7 ,

(haz. m e r Okumu,

ra tezi, Tahran 1352 h . / 1973); Ethe, gue, nr. 8 9 4 - 9 7 6 ; a.mlf., Catalogue sian Manuscripts, Suppi,

of the

s. 1357; Brockelmann,

I, 533 vd.; A s a f Halet elebi. Molla

mi, stanbul 1940; Ali A s g a r Hikmet, Cm, yat ue Eserleri bul 1949; Saf, Edebiyyt, 517 ; E. Brovvne. EzSa'dt Karatay, Farsa 103-110; FME, Yazmalar, s. 3 9 2 - 4 4 6 ;

(trc. M . Nuri Gencosman), stanIV, 347-368, 514Cm (trc. Ali Ass. 2 3 4 - 2 5 9 ; Mnzev, Agh Fihrist, i'r-i FrTrh-i

gar Hikmet), Tahran 1339 h./1960, s. 745-792; Srr Levend, Ali irHeua, Ankara 1965-68, IV,

Ahmed-i Cm'nin mezar - Me'dbd / iran

Tahran 1349 h., I-VI (konu v e kitap adna g r e ilgili ciltlere bk.); Z. M'temen, Tahauvl-i 331, 3 3 9 - 3 4 1 ; Fihrist-i Edebiyyt- Kitbh-yi p-i Frs, Tahran 1352 h./1973, s. 109-110, 172, s, Tahran 1352 h./1973, I-III; J. Rypka,

hn (trc. s ihb), Tahran 1354 eleiinIV/

h./1975, s. 3 5 4 - 3 5 7 ; Sleyman Uluda, " T a bakt- Sfiye Kitaplar, Cm, Lmi bi, N e f e h t ' l - n s " , Nefeht Tercmesi de, s. 2 2 - 3 0 ; Abdlkadr Karahan, 4 (1952), s. 3 4 5 - 3 7 1 ; BSOAS, 4 3 3 - 4 3 4 ; Z. Velidi T o g a n A, III, 15-20; Cl. Huart E7 2 (Fr.), II, 432-433. rn
TTL MER OKUMU

"Cm'nin

A r b a ' n ' i v e T r k e T e r c m e l e r i " , TDED,

XL1V (1981), s.

H. Ritter, " C m " , H. Masse, " D i m i " ,

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

99

CM, A h m e d - i Nmek Cm'nin otuz dokuzu erkek, kz olmak zere krk iki ocuu olmu, bakalarna da evlenmeyi tavsiye etmitir. Soyu dokuz asrdr ran'da Meyih-i Cm adyla anlmakta ve bugn de mnev nfuzu devam etmektedir. bn Battta onu Hint padiahnn ldrttn, bu devirde Cm ehrinin eyhin ocuklarnn elinde bulunduunu, bunlarn byk servetlere sahip olduklarn, bolluk ve refah iinde yaadklarn kaydetmekteyse de bn Battta'nin eyhin lm konusunda verdii bilgi doru deildir. Ahmed-i Cm'nin soyundan geldiklerini iddia eden baz mehur ahslar vardr. Mesel Hmyun'un annesi Mhim Begm, Ekber ab'n annesi Bn Begm ve Bn Aa soy ecerelerini eyhe balamlardr. Gerek elde bulunan ns't-t'ibn ve Mifthu'n-nect adl eserlerinden, gerekse menkbelerinden anlaldna gre Cm Snn bir mutasavvftr. Mifthu'r-nect'ta Allah'a imandan sonra Ehl-i snnet ve-cemaat'a sadakatle bal kalmay en nemli vazife sayar ve Snnliin esaslarn izah eder. Sem*n haram olmadna dikkat ektikten sonra kendi zamannda sem yapanlarn nefsan arzularna uyduklarn, birounun bilerek veya bilmeyerek bhlie ve zndkla kaydn syler. Mensuplarna cehr zikir yerine haf zikri tavsiye eder. Cahil ve menfaatperest eyhleri, murdar eyleri ok uzaklardan gren ve kokusunu alan kartallara benzetir ve menfaat peinde koan bir eyhin, mridini ancak murdar le peinde koturacan ifade eder. "Her emeden su iilmez, her otlakta otlamak doru olmaz" diyerek byle eyhlere intisap edenleri uyarr. 0 yalnz cahil eyhlere deil devrinin zhir ulemsna da hcum eder; Arapa bilmek ve konumakla lim olunamayacan, Arapa bilmeyen herkesin de cahil olmadn srarla belirtir. Bu tvizsiz tavr Cm'ye bir hayli dman kazandrmtr. Ancak halk zerindeki gl tesiri muhaliflerinin kendisine zarar vermesine imkn brakmam, aksine eyhin itibar ve nfuzu gittike artm ve bu tesir lmnden sonra da devam etmitir. ocuklar, torunlar ve mridleri onun mnev htrasn byk bir itina ile devam ettirmiler ve zamanla bu hareket Cmiyye* tarikat haline gelmitir. eyhin, Zahrddin s ve ehbeddin smil adl iki olu ile emseddin Mutahhar adl olundan olan torunu Kut100 bddin Muhammed'in eserleri gnmze kadar ulamtr. Rumz'l-hak'ik ve Srr'l-bedyic adl eserlerin mellifi Zahrddin s ilim ve edebiyatta ann ileri gelenlerindendi. ehbeddin smil, babas hakknda Der bt- Bzrg-i eyh-i Cm adl bir menkbnme yazarak muhaliflerinin eyhe ynelttikleri ithamlar cevaplandrmtr. Abdurrahman- Cm Nefeht'l-ns'te eyhi anlatrken bu eserden faydalanmtr. bn Mutahhar mahlasn kullanan torunu Kutbddin Muhammed'in Hadkat'l-hakka (Tahran 1343 h.) adl tasavvuf bir eseri vardr. Eserleri. Cm'nin eserleri genellikle tasavvuf, db, mev'iza ve nasihata dair olup sade ve basit bir slpla Farsa olarak kaleme alnmtr. Mellif maksadn diyaloglarla anlatmay tercih etmi, sk sk tebih ve temsillere bavurmutur. Balca eserleri unlardr.-1. Mifthu'n-nect. Tvbekr olan olu Necmeddin'in arzusu zerine ona kurtuluun anahtarn vermek maksadyla yazlm olup bir mukaddime ile yedi blmden ibaret tasavvuf bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi'nde (Lala smil, nr. 682/2; Hac Mahmd, nr. 1042/2 )yazmalar bulunan eser Ali Fzl tarafndan neredilmitir (Tahran 1347 h.). 2. ns (Ers) 't-t'ibn rt'Ilhi'I-mstakim. Taraftarlarnn oaldn ve herkesle grmenin mmkn olmadn gren eyh, fikirlerini mntesiplerine doru olarak aktarabilmek iin bu eseri yazmak lzumunu duymutur. Tasavvuf inan, hal ve hareketlerin diyaloglar eklinde ilendii eser Ali Fzl tarafndan iki cilt halinde neredilmitir (Tahran 1350 h.). 3. Ravzat'l-mznibn. 526'da (1132) telif edilen bu eser de Ali Fzl tarafndan neredilmitir (Tahran 1355 h.). 4. Risle-i Semerkandiyye. Cm'nin Semerkant'tan yazd mektuplardan meydana gelir. Gaznev'nin Makmt- Jendepl (Tahran 1340 h.) adl eserinin eki olarak (s. 329-347) ksmen neredilen bu eserin yazma bir nshas Sleymaniye Ktphanesi'nde bulunmaktadr (Nfiz Paa, nr. 399, l a -37 b ). S. Dvn. Ahmed, Ahmed-i Cm, Ahmed-i Cm mahlaslarn kullanan airin kane hatta rindne saylabilecek manzumeleriyle zhd iirlerinin yer ald eser 13021342 yllar arasnda Hindistan'da eitli defalar baslmtr. Eserin baz basmlar 2820, bazlar 4000 beyittir. Divann 2537 beyitten meydana gelen yazma bir nshas, mesnevi tarznda kaleme alnan Kalendernme'si fiz Paa, nr. 399). 527'de (1133) telif edilen z'l-hikme Bihr'lKnadl hakka ve 533'te (1139) yazlan yazmalar vardr. Sirc's-s'irn Mill Ktphanesi'ndedir (nr. 4625). Kaynaklarn zikrettii Vkdnme, meknn Fthu'r-rh, Zhdiyes-Srr'lfi't-tlMahabbetnme, ile birlikte Sleymani-

ye Ktphanesi'nde bulunmaktadr (N-

adl eserlerinin de muhtelif

ciltlik eserinin bir nshas ise Tahran

yt (iirler), Sz u Gdz ve ve'l-cikd'l-manzm

smt adl eserler bugne ulamamtr.


BBLYOGRAFYA: Heshmat Moayyad, Die "Maqamt" des Gaznawi, eine legerdre Vita Ahmad-i Gams, genannt Zardapil, 1049-1141, Frankfurt 1959; a.mlf., " A h m a d - e Jm", Elr., I, 648-649; Vladimir Ivanovv, " A Biography of Shaykh A h mad-i Djm", JRAS (1917), s. 308-365; F. Meier, "Zur Biograpbie A h m a d - i Gm's und zur uellenkunde von Gm's Nafahtu'l-Uns", ZDMG, sy. 97 (1943), s. 47-67; a.mlf., " A h m a d - i Dim", El2 (Fr.), I, 291-293; A. S. Beveridge, "Cm", A, III, 15; V. F. Bchner, "Trb e t - i e y h - C m " , a.e., XII/2, s. 140.

SLEYMAN ULUDA

el-CM' li-AHKM'l-KUR'N ( ol^V13^'5' j - M 1 ) Eb Abdullah Muhammed b. A h m e d el-Kurtub'nin

(. 6 7 1 / 1 2 7 3 )
:

K u r ' n - Kerm tefsiri.

Kurtub'nin en hacimli ve nemli eseri olan el-Cmic li - ahkmi'l - Kur'n (Tefsr'l-Kurtub) tefsir kaynaklan arasnda sekin bir yere sahiptir. Eserin mukaddimesinde, takip ettii metot hakknda ksa bilgi veren mfessir daha sonra tilvet db, Kur'an renmenin nemi, knanan re'y tefsiri, tefsirde snnetin yeri, el-ahruf's-seb'a (yedi harf), sre ve yetlerin tertibi, Kur'an'n faziletiyle ilgili olarak uydurulan hadisler vb. baz konulara yer vermi, istize* ve besmelenin tefsiriyle asl tefsire girerek sra ile sreleri ele almtr. Mukaddimede belirtildii zere yetler aklanrken faydalanlan kaynaklara iaret edilmi, baz istisnalarla birlikte genellikle nakledilen grlerin kimlere ait olduu zikredilmitir. Mfessirlerin naklettikleri kssalara ancak ihtiya halinde yer verilmi, nzl sebepleri, kraat ihtilflar, lgat, nahiv, nesih gibi konular zerinde titizlikle durulmu, makbul re'y tefsiriyle me'sr (rivayete daya-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el - CM' 1i - AHLKI' r - RV
nan) tefsirin birlikte ele alnmasnn gzel rnekleri ortaya konmutur. yetlerin ihtiva ettii hkm ve meseleler birinci mesele, ikinci mesele... eklinde numaralanarak ayrntlaryla ele alnm, bu srada tefsir, hadis, fkh ve dier ilimlere dair ok geni kaynaklara bavurulmu, bu eserlerdeki grler bazan aynen nakledilmekle yetinilirken bazan da tartlm, sebepleri zikredilerek tercihler yaplmtr. Ehl-i snnet dndaki frkalarn ve zellikle Mu'tezile'nin grleri ele alnarak rtlmeye allmtr. Kurtub bu titizlii yannda er' asllara aykr olmayan ir tefsir* lere zaman zaman yer vermekte mahzur grmez. Kendisi Mlik olmakla beraber mezhep taassubu da gtmez. Delillerini kuvvetli bulduu dier mezheplerin baz grlerini tercih ettii olmutur. Mesel Bakara sresinin 43. yetinin tefsiri srasnda Mlikler'in aykr grlerine ramen, kri* olan ocuun immeti cizdir" ve ayn srenin 187. yetinin tefsiri vesilesiyle, "Unutarak orucunu bozan kimsenin bunu kaza etmesi gerekmez" eklindeki hkmleri benimsedii grlr. Muhalifleriyle tartmasnda naziktir. Eb Bekir bn'lArab'yi sertlii sebebiyle tenkit eder. Endls limlerinin hkim tutumunu takip eden Kurtub belgat nktelerine pek temas etmez. Usulcler kadar ayrntl olmasa da zaman zaman usl-i fkh kaidelerine bavurur ve frun bu kaidelere bina ediliinin gzel rneklerini verir. Hadis ilmine vukufu sebebiyle rivayetleri deerlendirmeye tbi tutan mfessirin, az da olsa zayf ve ndiren de mevz hadislerle sriliyat'a yer verip bunlar hakknda herhangi bir deerlendirme yapmad da olur. Bu ynyle onun bn Kesr smil b. mer (. 7 7 4 / 1373) ve evkn (. 1250/1834) gibi mfessirlere rnek tekil ettii sylenebilir. KurtubFnin faydaland pek ok kaynak arasnda bn Atyye el-Endels'nin (. 542/1148) el-Muharrer'l-veciz adl tefsirinin ayr bir yeri olduunda ve zellikle Kurtubnin takip ettii metot bakmndan bu eserden etkilendiinde phe yoksa da bn Atyye'nin bu eserini "byk lde Kurtub'nin tefsirinin esas" olarak deerlendiren A. Jeffery'nin bu grnde mbalaa bulunduunu kabul etmek gerekir (bk. Mukaddimetn, Giri, s. 4). Zira bilhassa hadislerin kaynaklarna iaret edilerek bunlarn deerlendirmesi, kraat ihtilflaryla dil ve nahiv asndan meselelerin daha geni ekilde ele alnmas gibi pek ok husus gz nne alnrsa KurtubFnin bn Atyye'yi gerilerde braktn sylemek doru olur. Safed, bn Ferhn ve Dvd gibi limlerin kendisinden vg ile sz ettikleri KurtubFnin bu eseri byk hacmine ramen ilim evrelerinde, zellikle Dou'da (Ortadou'da, bk. bn Haldn, III, 1032) byk ilgi grm ve muhtelif basklar yaplmtr (I-IV, Kahire 1950; 1353-1369/ 1935-1950; 1380; I-XX, 1386-1387/19661967).
BBLYOGRAFYA: Kurtub, el-Cmi'; Safed, el-Vf, II, 122-123; II, 3 0 8 - 3 0 9 ; Mukaddimetn Ki(nr. bn 'Atyye li, 1032; Dvd, 7aMukaddimet bn Ferhn, ed-Dbc'l-mzheb, bn Haldn, Mukaddime, bakt'l-mfessirn, ft'ulmi'l-Kur'n tbi'l-Mebnt II, 6 5 - 6 6 ; ue hm: ue Mukaddimet

mesi, klk kyafetine dikkat etmesi, talebelerine ders verirken belli kaideleri gzetmesi gerektii belirtilmekte ve kimlere hadis rivayet edebilecei anlatlmaktadr. Daha sonra muhaddisin rivayet srasnda hataya dmemek iin dikkat edecei hususlar ele alnmakta, iml* meclisi ve iml db, hadis renimi iin yaplacak seyahatler ve db, renilen hadisleri iyi muhafaza etmenin yollar ve unutmamann areleri zikredilmektedir. Hatb el-Badad eserine ald her bilgiyi senedleriyle beraber nakletmekte ve hemen her konuyu hadislerle, sahb szleri ve uygulamalaryla, tbin grleriyle ve nihayet konunun uzmanlarnn tesbit ve tavsiyeleriyle delillendirmektedir. Farkl grler arasndan benimsediklerini, "Bizim tercih ettiimiz budur" diyerek deerlendirmekte, bazlarn da tenkide tbi tutmaktadr. Mesel yrrken, ayakta dururken, yatarken ve abdestsizken hadis rivayet etmeyi ho grmeyenlerin kanaatlerini naklettikten sonra, bu hallerde hadis rivayet etmeyi uygun bulmayanlarn asl maksadnn hadise sayg gstermek olduunu, yoksa sz konusu hallerde hadis rivayet eden kimsenin gnah ilemedii gibi yanl bir i de yapm saylmayacan belirtir. Hrmete en lyk olan Kur'n- Kerm'in sz konusu hallerde okunmas ciz olduuna gre hadis rivayetinin de ciz olmas gerektiini syler (1,410). el-Cmi", hemen hemen yars merf* olan 1924 rivayeti ihtiva etmektedir. Bu rivayetlerin iinde gvenilemeyecek kadar zayf olanlara rastlanmaktadr. Mellifin bunlara iaret etmemesinin sebebi, o devirde hadisi senediyle zikrettikten sonra ayrca shhat durumunu aklamaya gerek duyulmay olabilir. Fakat Hatb el-Badd gibi bir otoritenin, zerine hkm bina etmek zere zikrettii delillerin durumunu aklamamas yanlmalara sebep olaca iin nemli bir kusur olarak deerlendirilebilir. Eserin bu eksii onu nere hazrlayanlardan bilhassa Mahmd et-Tahhn'n tahkikiyle telfi edilmitir. Eser ilk defa Muhammed Re'fet Sad tarafndan yaymlanmtr (Kveyt 1401/ 1981). Bu nerin mellifin hayat, eserleri ve el-Cmi"in deerlendirilmesine dair 162 sayfalk mukaddimesiyle hatimesi dnda pek nem arzetmedii ve metinle ilgili kayda deer bir alma yaplmad grlmektedir. Nitekim ese101

A . leffery), Kahire 1954, nairin girii, s. 4 ; M. Hseyin e z - Z e h e b , et-Tefsr Kahire 1381/1961-62, III, M a h m d Zelat, el-Kurtub ue'l-mfessirn, 123-130; el-Kasb fi'ts.

ue menhech

tefsr, Kahire 1 3 9 9 / 1 9 7 9 ; Ma'a'l-Mektebe, 3 8 0 - 3 8 1 ; M u s t a f a brhim el-Men, tu t-tefsr


v>

Medrese(ng.),

fi'l-Endels,

Beyrut 1 4 0 6 / 1 9 8 6 , s. m
LLIL SUAT YILDISIM

6 9 1 - 7 0 2 ; R. Arneldez, "al - K u r t u b " , El2 512-513.

el-CM' li-AHLKI'r-RV
( ^yijsiy.' )

Hatb el-Badd'nin

(. 4 6 3 / 1 0 7 1 )
hadis renim ve ^ r e t i m u s u l l e r i n e d a i r eseri.

Tam ad el-Cmi" li-ahlk'r-rv ve dbi's-smi" olan eserde hadis rivayetiyle megul olanlarn bu ilmin retimi srasnda uymalar ve uygulamalar gerekli olan kurallar tesbit edilmektedir. Eser on blm olup her biri farkl hacimlerde otuz bab ve 233 fasldan meydana gelmektedir. Mukaddimede Hz. Peygamber'in ve slm byklerinin ahlk ve dbna uyarak hadis renmek gerektiinden sz edilmekte, daha sonraki blmlerde hadis tlibinin (smi') iyi niyet sahibi olmas, hocalarn iyi semesi, derse giderken, hocann huzuruna girerken, ders dinlerken, soru sorarken belli kaidelere riayet etmesi, hadisleri yazarken, yazdktan sonra mukabele* ederken hata etmemeye almas gibi konular zerinde durulmaktadr. Daha sonraki blmlerde rvinin (hoca) ahlkna temas edilmekte, onun talebelerine durumlarna uygun ekilde davranmas, yneticilerden menfaat bekleme-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el-CM' li-AHLKI'r-RV ri daha sonra tekrar yaymlayan (Riyad 1403/1983) Mahmd et-Tahhn bu neri ilm usuller bakmndan tenkit etmi ve tesbit ettii belli bal hatalar sralamtr (1, 7-11). Tahhn'n neri eserdeki rivayetlerin numaralanmas, yer yer harekelenmesi, mellife ait deerlendirmelerin mstakil paragraflar halinde yldz iaretiyle belirlenmesi ve nihayet dier tahrc* ve tahkik esaslarnn yerine getirilmesiyle nem kazanmaktadr.
BBLYOGRAFYA: Hatb el-Badd, ve dbi's-smi' el-Cmf li-ahlk'r-ru (nr. M u h a m m e d R e ' f e t Sad),

temcd, mnct, sal (salt), tardiye, tekbir, mevlid, mi'rciye, Muhammediye, tevh, cami na't ve ramazan ilhileri de cami msikisinin nemli birer formu olarak ortaya kmaktadr. Cami msikisinde gfteyi tekil eden metinler ounlukla Arapa olup Trk din msikisi zelliklerine gre bestelenmilerdir. Baz tasavvuf konularn da yer ald bu gftelerde zhd, takv, ubdiyyet ve dua unsurlar hkimdir. Cami msikisine ait eserler genellikle tek kiinin icrasna dayanmaktaysa da bunlardan besteli olanlar bazan mezzinler tarafndan koro halinde okunur. Bu toplu icraya "cumhur mezzinlii" ad verilmitir. Din d Trk msikisinin, rnei zamanmza kadar ulam hemen btn makamlarnn kullanld cami msikisinde acem, acem-airan, bayat, bestenigr, evi, hicaz, hseyn, hzzam, rak, rast, sab, segh, uak vb. makamlar daha ok kullanlmtr.
BBLYOGRAFYA: Ergun. Antoloji, zcan, Onsekizinci Musik I, 11-12, 13; II, 4 0 1 ; Nuri Asrda Osmanllarda Din sy. 291
OZCAN

mre ktiplii yapmtr. Burada kan bir veba salgnnda drt olunu birden kaybedince Kann tarafndan Kbe'nin tamiri iine nezaret etmek zere Mekke'ye gnderildi ve yl sren tamir srasnda burada kald. Kann zamanndaki bu ilk nemli tamirin 1551-1555 yllar arasnda devam ettii bilinmektedir. Grevinin sona ermesi zerine stanbul'a giden Cm, padiah tarafndan mkfatlandrldktan sonra daha bir grevle Msr'a dnd. Bu dnemde Hseyin Viz-i KifTnin Kerbel Vak'as'na dair d' Ravzatu-headyla isimli eserini Sadetnme st

Kveyt 1 4 0 1 / 1 9 8 1 , I-II, ayrca bk. Giri v e Son u ; a.e. (nr. M a h m d et-Tahhn), [-II, Riyad 1 4 0 3 / 1 9 8 3 I-II, ayrca bk. Giri.
SMAIL L . AKAN

tercme ederek padiaha ithaf etti. Bu eseriyle stanbul airleri ve ulems arasnda daha iyi tannd gibi hreti de yayld. Belki de bu sebeple Msr'da bir sancak beyliine tayin edilerek mkfatlandrld. air, Knalzde ve Riyz'nin verdii bilgilere gre 1 1 1 . Murad zamannda da (1574-1595) bu grevi yrtmekteydi. Kaynaklarda lm tarihine rastlanmamakla beraber Msr'da vef a t ettii bilinmektedir. Mrettep bir divan bulunmayan, iirlerine eitli mecmualarda rastlanan Cm'nin kaside, gazel ve mseddeslerinden gl bir air olduu ve divan iirine her ynyle vkf bulunduu anlalmaktadr. Baz tezkirelerde yer almamas, stanbul dnda yaamasna ve divan tertip etmemesine balanabilir. Bir ksm iirleri, Cm mahlasn kullanan dier airlerin manzumeleriyle karm-

r
L

CM- MYNE
(bk. O R T A C A M ) .

CAM MSKS Din Trk msikisinin camidc icra edilen ksm. Nitelik bakmndan cami ve tekke (tasavvuf) msikisi olmak zere ikiye ayrlan din Trk msikisinin camide icra edilen, gerek ibadet srasnda gerekse ibadet ncesi ve sonrasnda ortaya kan ses msikisinden ibarettir. Camideki ibadetin esasn namaz tekil ettiinden cami msikisi denince akla ilk gelen ey, namazn cemaatle klnmas srasnda imam ve mezzinin (mezzinlerin) ok defa irticl olarak, yani hfzalarndaki melodi kalplarna belirli ibareleri demeleri eklinde tanmlanabilecek bir ses msikisine dayal faaliyetleri olmaktadr. Bu faaliyet esnasnda herhangi bir alg aleti kullanlmadndan ses en nemli unsurdur. mam ve mezzinin birbirinin ardndan okumalarnda dikkat edilecek en mhim husus, ayn makamlar icra etmeleri veya birbiriyle uyuan makam ve dizileri kullanmalardr. Cami msikisi mezzinin ezan okumas, hls sresinin kraati, kamet getirmesi, namazn cemaatle klnmas srasnda imamn ilk tekbirden selm verinceye kadar geen sredeki nan ibareler, tesbhat, arada kraati, okunan selmdan sonra mezzin tarafndan okumahfel srmesi*, dua ve mihrbiyenin btnne verilen isimdir. Ancak bu arada zaman zaman bu trler iine giren 102

( d o k t o r a tezi, 1982), M( lahiyat Fak., s. m


IFFL NURI

10-11; Halil Can, " D i n M u s i k i " , MM, (1974), s. 11.

e l - C M ' li-MFREDT'1 - E D V Y E ve'l-AZYE


(bk. el-MFREDT).

CM-i RM
( lfJJ t f ^ )

'

tr. Nitekim tezkirelerde rnek olarak kaydedilen iirlerinden yalnz Riyz ve Kafzde Fiz'dekiler ona aittir. iirleri arasnda "em'" redifli kasidesiyle HabbFnin "dedim-dedi" redifli mseddesine yazd nazre en tannm eserleri arasndadr. lk olarak smail Hikmet Ertaylan onun bu naziresini neretmi (Hayat, nr. 67, s. 5), daha sonra Sadeddin Nzhet Ergun bu nazre ile birlikte eitli mecmualardan derledii baz iirlerini yaymlamtr. Cm'nin en tannm eseri, Sadetnme adyla yapt Ravzat ' - hed' tercmesidir. Daha nce Fuzl'nin Hadlkatus-sad'da byk lde faydaland bu eserin tercmesinde gsterdii baar aire asl hretini salamtr. Sade bir dille kaleme alnp yer yer airin duygularna tercman olan manzum ve mensur ifadelerle sslenen Sadetnme, baz Trk ve ran airlerinin konuya uygun iirleriyle de zenginletirilmitir. Eser aslna bal kalnarak on

XVI. yzyl divan airi.

Gelibolulu l'nin asl adn Ahmed olarak bildirdii air, Molla Cm (. 8 9 8 / 1492) ile kartrlmamas iin Cm-i Rm, uzun sre Msr'da bulunduundan dolay da Cm-i Msr olarak anlmtr. Latf, Molla Cm'ye hizmet ettiinden Cm mahlasn aldn belirtirse de (Tezkire, s. 116) yaadklar dnemler itibariyle bu mmkn deildir. Latf'ye gre Kastamonulu, Riyz ve l y e gre ise Geliboluludur. uar tezkirelerinde (Knalzde, I, 245-246; Riyz, vr. 44 a " b ) Davutpaal Cm ile ve ayn mahlas tayan dier baz airlerle kartrlan Cm-i Rm hakknda en doru bilgi Sadetnme adl kendi eserinin mukaddimesinde bulunmaktadr. Buna gre sipahi olanlar zmresine mensup olan air Kann devrinde Msr'da Hazne-i

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el - CMAT' I - OSMNYYE
bab halinde tercme edilmi, banda ve sonunda Kannryi ven paralara yer verilmitir. Ktphanelerde birok yazma nshas bulunan eserin (TCYK, 455458) bilinen en eski tarihli nshas 986'da (1578) istinsah edilmi olup Topkap Saray Mzesi Ktphanesi'ndedir (Revan, nr. 1092). Ancak bu ktphanedeki drt nsha (Revan nr. 1092, 1361, 1497; Koular, nr. 1000) yanl olarak Hachasanzde Cm'ye ait gsterilmitir (Karatay, II, 77-78). Ayn ekilde Glpnarl da Mevln Mzesi'nde mevcut bir Sadetnme nshasn (nr. 5426) HachaRavsanzde'nin eseri olarak zikretmi (Katalog, III, 318), Karatay ise Tercme-i zat'-hed adyla eserine ald bir raftan ngilizce resm dil olurken dier taraftan ngiliz eitim sistemi de uygulanmaya balanmtr. Fakat muhtar bir devlet olarak kalan Haydarbd Nizaml, kendi para birimi, gmrk, ulam, posta, ordu gibi messeselerin yan sra resm dili Farsa ile geleneksel eitim sistemini de muhafaza etmitir. 1856'da Babakan Sir Slr Cang, devletin en nemli eitim messesesi olan Drlulm'u kurdu. Burada dzenlenen imtihanlar sonunda kazanan rencilere bugnk ilk, orta, lise, niversite ve yksek lisans dereceleri seviyesinde rdiye, mn, mulv, lim, fzl ve kmil derecelerinde diplomalar veriliyordu. 1884't e resm dil Farsa'dan Urduca'ya evrildi ve o tarihten itibaren halk arasnda, Urduca eitim yapan bir niversitenin kurulmas yolunda devaml dile getirilen bir istek belirdi. 191 l ' d e Nevvb Mr Osman Ali Han, Haydarbd nizam olduunda birtakm politik ve idar reformlara giriti ve zellikle eitime ncelik verdi. Bu arada Eitim Bakanl himayesinde devletin en nemli ahsiyetlerinin katlmasyla dzenlenen eitim rasnn 1 Mart 1915'te ald kararlarda sanat, bilim ve teknoloji alanlarnda
Riyzus. 116-117; Riyz, I, 2 4 5 - 2 4 6 ; Izm- ertfeyndeki Hmyunlarndan

fizik, kimya, biyoloji, ekonomi gibi her bilim dal iin ayr bir terim komisyonu oluturuldu. Her komisyon o bilim dalnn uzmanlar ile dilcilerden meydana geliyordu. Bu komisyonlarda dile hkimiyetlerinin yan sra konu hakknda da bilgi sahibi olan uzmanlar bu iki grup arasnda kpr grevini stlendiler. Bylece her birine nemli zaman ve aba harcanarak 1917'den 1939 ylma kadar eitli konu ve bilim dallarnda 55.000'e yakn Urduca teknik terim tretildi. Urduca olarak yksek retim 1918'de Drlulm Yksek Okulu'nda hazrlk snf ile balad. O zamana kadar bir hkmet kuruluu olan ve klasik eitim metodu takip edilen okulda o yl alan hazrlk snf Osmaniye niversitesi ad altnda retime balad. Hazrlk dnemi yld. Osmaniye niversitesi Koleji 28 Austos 1919'da 22S renci ve yirmi be retim yesiyle sanat, bilimf e n ve dil alanlarnda birka dalda snf aarak resmen retime balad. 1919'da Hint yarmadasnn tek gzlemevi olan Nizamiye Rasathnesi de niversiteye baland. niversite daha sonraki yllarda hzla geliti. Baehirdekilere ek olarak lkenin dier blgelerinde de Osmaniye niversitesi'ne bal yksek okul ve kolejler ald. Bylece Haydarbd Devleti, yarmadann dier devlet ve eyaletlerindeki genel uygulamann aksine btn fakltelerin niversitenin bir paras olduu Amerika ve Avrupa'nn "niter" eitim sistemini uygulamaya koydu. XIX. yzylda eitime balam olan Drlulm, 1919'un balarnda niversite ile birletirilerek Kur'an, tefsir, hadis ve fkh gibi derslerin okutulduu bir ilhiyat fakltesi haline getirildi. Dier fakltelerin rencilerine olduu gibi ngilizce burann rencileri iin de mecburi ders haline getirildi. Derslerin standard Hint yarmadasndaki dier niversitelerin stnde tutulmutu. Osmaniye niversitesi retim yeleri mesleklerini sadece hayatlarn kazanmann bir arac olarak deil, btn evk ve enerjilerini adadklar bir misyon olarak dnen kiilerden oluuyordu. niversite ynetimi de btn yarmadada bu vasflar haiz elemanlar bulabilmek iin bir hayli aba sarfetmitir. Osmaniye niversitesi 1943-1944 retim ylna kadar btn birimleri ve personeliyle hkmete bal bir kurulutu. Devletin en yksek otoritesi olan nizam niversitenin sahibi, babakan rektr, eitim bakan da rektr yardmcs idi. 103

baka nshay (TSMK, Badat Kk, nr. 290) Hasan Cm-i Msr adna kaydetmitir (Katalog, I, 367). stanbul niversitesi Ktphanesi'nde de Cm-i Msr adna kaytl yazma bulunmaktadr (TY, nr. 1702, 2374 listinsah tarihi 999/159091], 3310). Ali Emr nshas (Millet Ktp., nr. 326) yaz ve tezhip bakmndan olduka deerlidir. Eserin bir baka nshas ise Nuruosmaniye (nr. 3417).
BBLYOGRAFYA: Latf, Tezkire, uar, Knalzde, Hazretlerinin Mebrre Nuruosmaniye Ktp., nr. 3724, vr. 4 4 a b ; Tezkire, Muhammeci Osmniyye sr- Ba-

Ktphanesi'ndedir

yksek retimin Urdu dilinde yaplaca belirtildi. Bu karar retmenler, renciler ve btn Haydarbd halk tarafndan desteklendi. Eitim Bakanl tarafndan Mr Osman Ali Han'a sunulan bir dileke zerine 26 Nisan 1917'de, nizamn adn tayacak olan Osmaniye niversitesi'nin temelini oluturan bir karar yaymland. Bundan sonra Eitim Dairesi tasarya pratik bir ekil vermeye balad. ncelikle Urduca yksek eitim verebilmek iin okul amadan nce eitli konularda ve yeterli sayda ders kitabna sahip olmak gerektii konusu zerinde duruldu ve bu ama iin iki yllk bir hazrlk dnemi dnld. lk merhalede niversitede okutulacak deiik konulardaki standart ders kitaplarnn stn nitelikli, konuyu retmeye yetenekli ve Urduca'ya hkim bilim adamlar tarafndan tercme edilmesine karar verildi ve 14 Austos 1917 de bir tercme ve derleme brosu kuruldu. 1950'ye kadar bu broda 130 mtercim grev yapm

Emin el-Mekkf, Hulef-y Haremeyn-i ve Mekre-i

his Tarih Bir Eserdir, stanbul 1318, s. 24; Kprlzde Fuad, "Habb", DEFM, VIII, nr. 5 (1932), s. 9 7 ; smail H i k m e t [Ertaylan], " H a b b " , Hayat, nr. 67 (1928), s. 5; Ergun, Trk airleri, 900-902; Yazmalar, TCYK, s. 4 5 5 - 4 5 8 ; Karatay, I, 3 6 7 ; II, 7 7 - 7 8 ; Glpnarl, II, Trke Katalog,

III, 3 1 8 ; TA, IX, 2 8 1 ; TDEA, II, 14.


S MUSTAFA UZUN

CMA
(bk. NVERSTE).

CMAT'd - DVEL'l - ARABYYE


(bk. A H A P BRL).

el-CMAT'l-OSMNYYE Haydarbd'da 1918 ylnda kurulan ve bugn de faaliyetini srdren niversite.

ve 400'den fazla kitap hazrlanmtr. Mtercimler ie baladnda ncelikle ve nemle standart ilm terimlerin hazrlanmas problemi ele alnd. Bu noktada iyi dnlm bir plan ve sistematik bir usul takip edildi. Matematik,

Hindistan yarmadasnda gittike zayflayan Bbrl mparatorluu'nun yerine XIX. yzyl ortalarnda ngiliz idaresinin hkim olmaya balamasyla bir ta-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el-CMAT' I - OSMNYYE
1943-1944 retim ylnda rektr yardmcl bakanlktan ayrld ve dnyann dier niversitelerinde olduu gibi retim yeleri arasndan mstakil bir ynetici seilmeye baland. nceleri baehir Haydarbd'da kiralanm birka binada eitimini srdren niversite, 1930'lu yllarda ehrin banliysndeki geni bir arazide lojman ve renci yurtlaryla birlikte kurulan yeni kampsne tand. Organizasyonun tamamlanmas ve ileri dzeyde alma ve aratrmalarn gelimesi bu dnemde gerekleti. Yine bu dnemde temel aratrmalar yaplan bir enstit ile laboratuvarlar ald. Daha sonraki yllarda, XIX. yzylda tesis edilmi olan Diret'l-marifi'n-nizmiyye adl yayn kuruluu da niversiteye baland ve milletleraras dzeyde faaliyete geti. Zamanla Hint yarmadas ve dier lkelerdeki aratrmac ve retim elemanlar ile ilikiler gelitirildi. niversite, eitim dilinin Urduca olmasna ramen dnya niversiteleriyle eit dzeyde kabul edildi; mill ve milletleraras birok konferansa ev sahiplii yapt. Osmaniye niversitesi kurulmadan nce Haydarbd'da Dou bilimleri okutulan birka okul ve kolej ile ngilizce eitim yapan baz kurumlar bulunuyordu ve bu imknlardan sadece belirli bir halk kesimi faydalanabiliyordu. niversite alnca orta snf aileden birok gen buradan mezun oldu; bunlar gazete ve dergilerde makaleler yazarak, kitaplar yaymlayarak ilmin ilerleyip gelimesine katkda bulundular. Ayrca niversitenin renci ve mezunlar okul dnda dzenlenen halk konferanslar vastasyla ekonomik, sosyal ve politik alanlarda ve ilmin her dalnda topluma bilgi verdiler. Bu durum da halk arasnda fikr uyana ve adalamaya vesile oldu. ngiliz ynetimi srasnda muhtar bir statye sahip olan Haydarbd Nizaml, Pakistan ve Hindistan devletlerinin kuruluu (14, 15 A u s t o s 1947) srasnda da ngilizler'le yaplan zel bir anlamaya gre statsn muhafaza etti. Ancak Hindistan hkmeti bu durumu kabul etmeyip Haydarbd'a birleme teklifinde bulundu. Teklifinin reddi zerine de drt gn sren asker bir harektla yaklak 17 milyon nfuslu bu devletin topraklarn ilhak etti. Ardndan blgenin ynetimini Hindistan ordusunun kumandan stlendi ve niversitenin kanunu gereince bu general rektrle de getirilmi oldu. Bu siyas deimenin Os104
Cmi u'l-beyn fi'l-kr" ti's-sebc in ilk iki sayfas
(Nuruosmaniye Ktp.. nr. 621 ' >'
F

maniye niversitesi zerindeki asl etkisi ise devletin resm dilinin Urduca'dan ngilizce'ye evrilmesiyle birlikte niversitenin ve ona bal btn kurulularn retim dilinin de ngilizce'ye dndrlmesi eklinde kendini gsterdi. O tarihten itibaren niversite ayn adla fakat eitim dili ngilizce olarak retimine devam etmektedir. BBLYOGRAFYA:
S. Abul Hasan Ali Nadvvi, Muslims s. 9 7 - 9 8 ; W. C. Smith, Modern sity Administration Report slam 1948-49, in in India India, ClnioerHyderaCause of His(trc. M o h a m m a d Asif Kidwai), Lucknovv 1960, N e w Delhi 1979, s. 110-112; Osmania

Cmi"u'l-beyn'

rivayet eden Dn'-

nin talebesi Eb Dvd Sleyman b. Nech, eseri hocasndan Reblevvel 440'ta (Austos 1048) okuduunu belirttiine gre (Cmi'u'l-beyn, s. 3) bu tarihten nce telif edildii anlalan eser otuz babdan meydana gelmitir. Bablar iindeki blmler iin "Zikr" bal kullanlm, mesel kraat imamlarnn adlar, onlardan kraat nakledenlerle ilgili bab incelenirken "Zikru Nfi' el-Meden", "Zikru ruvtih"... gibi alt balklara yer verilerek konunun anlalmas kolaylatrlmtr. 1-31. bablarda el-ahruf ' s - s e b ' a * , kraat imamlarnn hal tercmeleri, onlarn hocalar, talebeleri, kraat ilmindeki senedleri hakknda bilgiler verilmi, istize*, besmele ve Ftiha sresindeki kraat farkllklar, kraat imamlarnn genel balklar altnda incelenebilecek usul ve ihtilflar etraflca ele alnmtr. Eserde en geni yeri alan 32. babda, her srenin bana "Zikru ihtilfihim f sreti..." bal konularak

bad, ts., s. 6 6 - 6 7 ; A. Q. M. Shomsul Alam, " U r du as t h e M e d i u m of Instruction. A Study tory


2 7 35

of

the R o l e Culture,

of

Osmania

University, 1988, s.

H y d a r a b a d I n d i a " , Pakistan and ' IX/1,

Journal

slmbd S

M . R . SIDDIQI

CMU'l-BEYN fi'l - KIRT's - SEB' ( J )

Bakara sresinden Ns sresinin sonuna kadar, genel balklar altnda incelenmesi mmkn olmayan kraat ihtilf^ larna ve bu ihtilflarla ilgili rivayetlere yer verilmitir. Farkl kraatler aklanrken de her bir ihtilf konusu iin "baka bir ihtilf" anlamna "harf" kelimesi kullanlmtr. 33. bab ise krat-i seb'a* imamlarndan bn Kesr'in (. 120/738) kraatinde yer alan tekbir konusuna ve bu konudaki rivayetlerin incelenmesine ayrlmtr. bn Mchid'in (. 324/936) Kitb's-

Eb Amr ed-Dn'nin (0.444/1053) krat-i seb'aya dair eseri.

Mukaddimesinde baz kimselerin, bu ilme dair gereksiz tafsilt ve tekrarlardan uzak ve baka bir kaynaa ihtiya gstermeyecek kadar doyurucu bir eser yazmasn istemeleri zerine bu kitabn telif ettiini syleyen Dn eserde kraat ilminin usul ve fru, rivayet ve tarikleri, sahih olan ve olmayan unsurlar hakknda yeteri kadar bilgi verdiini belirtmektedir.

Seb'a 'sndan sonra bu konuda telif edilen kitaplar arasnda nemli bir yeri olan

v*-'
' " V " >S'/-J-S'

>, -

J - O - '.>

"

"

b^r

-v.^v .i'.juS^ r'f-y" v - - * ' . -.'.'^-v.--.-^'vsrJV*

V - 'V ' '

'-i

s-r-J"j/>-'Ji"'>. v ^ / ^ v ^ v - . ' J". /' l-jOs>-f, -Jt/S* -'f v ' *

'/'-^""/'' ^ J j ' L . K ^ ' ' " w

^At^-

'((jlJ' /.l^' t^.J..

J-^-j-.'

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

C M U ' I - B E Y N an TE'VL Y ' l - K U R ' N ve daha sonraki mellifler iin nemli bir kaynak olma vasfn kazanan Dnfnin bu eserinde kraat ihtilflaryla ilgili rivayetler Taber'nin tefsir konusunda yapt gibi geni ekilde bir araya getirilmi ve bu ihtilflar genelde salam ve muttasl* senedlerle kraat imamlarna kadar ulatrlmtr. Mukaddimede de belirtildii zere (Cmi'u'l-beyn, s. 4), kraat imamlarnn okuyularyla ilgili olarak eitli kaynaklarda mevcut bilgiler ve s e m * yoluyla gelen rivayetlerle yetinilmeyerek onlarn kraatlerini tilvet yoluyla rivayet eden ve ayn zamanda bunlar uygulayan kurrnn rivayetleri esas alnm ve kraatin rvisi olarak yedi imamn her biri iin bu vasftaki kiiler seilmitir. bn'l-Cezer ve Ktib elebi eserde mehur yedi imama dayanan 500'den fazla rivayet ve tarikin bulunduunu zikretmekte ise de (en-Ner, 1, 61; Kef'z-zunn, I, 538) bunlarn srekli gz nnde bulundurulan ve dikkate almanlar deil yer yer ve ok seyrek olarak zikredilen rivayet ve tarikler olduu anlalmaktadr. Zira bizzat Dn mukaddimesinde bu eserde krk rivayetle 160 tarikin bir araya getirildiini belirtmektedir ( Cmi'u'l-beyn, s. 7). M n k a t ' * baz senedlerin de yer ald eserde (bk. a.e., Giri [Atik], s. 69; a.e., s. 107) rivayet zincirinde mevcut zayf rvilere dikkat ekilmi, yanllara iaret edilmi ve delilleri ortaya konulmutur (mesel bk. a.e., s. 443, 496, 515, 528, 534, 535-536, 622). Bu arada yer yer doru veya yanl olduu belirtilmeden farkl okuyular arasnda tercihler yaplmtr (mesel bk. a.e., s. 514). Eserde Dvd b. Eb Tayyibe'nin (. 2 2 3 / 8 3 8 ) Kitb'l-Vakf 838) Kitb'l-Mecn r't'i, b'l-Vakf Mcerred'i, ve'l-ibda, L
r r

baz rneklerin hid olarak kullanld eserde (mesel bk. Cmi'u'l-beyn, s. 55, 662), kraat ihtilflarnn tesbitine esas olmak zere, kraat imamlarndan gelen rivayetlerle bu konuda telif edilmi kitaplar ve Hz. Osman'n muhtelif ehirlere gnderdii mushaflar yannda zaman zaman bn s el-Kff (. 130/747), Muhammed b. Seb'n (. 2 1 2 / 8 2 7 ) ve Yahy b. Muhammed e!-Uleym (. 2 4 3 / 857) gibi baz limlerin zel mushaflarndan da faydalanlm olmas onun orijinalliini daha da arttrmtr (mesel bk.
a.e.,

ne 270 (883) ylnda yazdrdn sylediine gre (Ykt, XVIII, 62) eserin bu tarihten nce telif edildii anlalmaktadr. Eb Bekir b. Blye, onun bu eserini talebelerine 283-290 (896-903) yllar arasnda yazdrdn sylemekte ise de (Hatb, II, 164; Ykt, XVIII, 42) bunun ayr bir talebe topluluu olduu tahmin edilmektedir. Taber, tefsirine yazd uzunca mukaddimede Kur'n- Kerm'in dier szlere olan stnl, Kur'an'n Arap diliyle nzil olduu, Kur'an'n tefsiri ve te'vili, yedi harf (el-ahruf's-seb'a*), Kur'an'n r e ' y * ile tefsiri, Kur'an' tefsir eden sahbler, Kur'an'n tefsir edilmesini ho grenler ve grmeyenler, Kur'an ve srelerin isimleri, sre ve yetin mnalar gibi konular ilemekte, zellikle Kur'n- Kerm'in indirildii dil zerinde durarak Kur'an'da Arapa'dan baka kelimeler bulunduunu iddia edenlerin grlerini reddetmektedir. Taber'ye gre Kur'an'da mevcut olduu ileri srlen yabanc kelimeler lafz ve mna itibariyle Arapa ile uyumu, Kur'an'n nzlnden nce Arapalatrlm kelimeler olup saylar da ok azdr ve Kur'an'n Arap diliyle nzil olduu gereini zayflatacak eyler deildir. Taber eserinde nce Hz. Peygamberden gelen haberlere, sonra sahbe ve tabilerin grlerine dayanr. Sad b. Cbeyr, Mchid, krime, Katde, Hasan- Basr, bn Creyc, Sdd, Abdrrezzk, Ferr, Eb Ubeyde, Ali b. Eb Talha ve daha pek ok kiinin nakillerinden ve tefsirlerinden faydalanr. Kis, Ferr, Ahfe, Eb Ali el-Kutrub gibi Basra ve Kfe lugat ve nahivcilerinin grlerine yer verir. Tarih kitaplarndan da faydalanarak Vehb b. Mnebbih, bn shak

s. 623).

Geni muhtevas sebebiyle daha ok bir mracaat kitab vasfn tayan eser zerinde M. Kemal Atik Atatrk niversitesi lhiyat Fakltesi'nde bir doktora almas yapmtr. Atik Nuruosmaniye Ktphanesi'nde (nr. 62) mevcut en eski yazma nshay esas alp bu nshadan istinsah edilmi olan Kahire (Dr'lktbi'l-Msriyye, 1, 94) ve Bankipr (Patna, I, 13, 110) nshalarndan da faydalanarak eserin edisyon kritiini yapm, buna Dnrnin hayat ve eserine dair 88 sayfalk bir de mukaddime eklemitir. BBLYOGRAFYA:
Dn, Cmi'u'l-beyn bn'l-Cezer, en-Ner, (doktora tezi, 1982, haz. 1, 6 1 ; Kef'z-zunn, I, M. Kemal Atik), EAF Ktp., Giri, s. 69, tr.yer.; 5 3 8 ; Brockelmann, CAL, I, 5 1 7 ; Supp,
S

1, 719.
ATIK

M . KEMAL

CMU'I-BEYN fi TEFSR'l - K U R ' N


( jyill j - J j ^ UI^Uf. )

Eb Ubeyd el-Ksm b. Sellm'n (. 2 2 4 / ve yirmi be imaKitb'l-KKitve elEb Tmn kraatini ihtiv eden ve'l-ibtidel-Cmic

Munddin el-c'nin (. 905/1500) Kur'an tefsiri (bk. C, Munddin).

J
n

ve dierlerinden nakillerde bulunur. Muhammed b. Sib el-Kelb, Muktil b. Sleyman ve Vkdfden mehur tarihinde istifade ettii halde hadis tenkitileri tarafndan itham edilmeleri tr. sebebiyle bunlarn rivayetlerini tefsirine almam-

bn Sa'dn'n (. 2 3 1 / 8 4 5 )

CMU'I-BEYN an TE'VL Y ' l - K U R ' N


( u i ^ ^ js. ^y )

Eb Htim es-Sicistn'nin

(. 255/869) Kitb'l-Kr'fl el-Fal ve el-Beyn'

hir Abdlvhid b. mer'in (. 3 4 9 / 9 6 0 ) gibi zamanmza ^ ulamayan pek ok kaynaktan faydalanlm ve iktibaslar yaplm olmas esere ayr bir nem kazandrmtr (bk. Cmi'u'l-beyn, s. 200, 224, 356, 444, 537, 548, 549, 592). Dn bu eserlerde mevcut bilgi ve rivayetleri bize aktarmakla kalmam, zaman zaman onlar tenkit etmi, tercihlerde bulunmutur. bn'l-CezerFnin "bir benzeri telif edilmemitir" dedii (en-Ner, 1, 61) ve Arap iirinden

bn Cerr et-Taber'nin (. 310/923) Kur'n- Kerm tefsiri.

Tefsir e t m e k istedii yete "el-kavl f te'vfli kavlih tel" diye balar ve daha sonra yetin tefsirini yapar. O yet hakknda Hz. Peygamber, sahbe ve tabilerden gelen haberleri nakleder; bu rivayetleri kendi aralarnda birbirine uygun olup olmama asndan tasnif eder. yeti yetle ve snnetle, eer bunlar yoksa Arap dili kaideleriyle aklamaya alr. Bu bakmdan onun bu eseri nakl (rivayete dayal) tefsirler trne girer105

Zengin tefsir malzemesini bir araya toplayan eser, gerek daha sonraki t e f sir almalar gerekse ilm ve tarih tetkikler iin ok deerli bir kaynak niteliinde olup Cmi'u'l-beyn f tefsri'lKur'Jn ve Tefsru bn Cerr, Tefsr'tTaberi adlaryla da bilinmektedir. Talebelerinden Eb Bekir Ahmed b. Kmil, Taber'nin bu tefsirini kendileri-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

C M U ' I - B E Y N an TE'VL Y ' l - K U R ' N se de tenkit ve tercihlere yer verilmi olmas ona ayr bir zellik kazandrr. Taber Kur'an yetlerini sadece re'y ile aklamaktan kanm ve bu ekilde hareket edenlere kar kmtr. Bir kimsenin Hz. Peygamber'den gelen bir nas veya ona dellet edecek bir husus bulunmadka Kur'an' tefsir etmesini doru bulmaz. Bu kiinin re'yinde isabet de etse hata etmi olacan syler. Taber bu grn, Hz. Peygamber'den rivayet edilen ve hadisiler tarafndan g a rb* olarak deerlendirilen, "Kim Kur'an hakknda kendi re'yiyle sz sylerse, isabet etmi de olsa, hata yapm olur" (Eb Dvd, "'lm", 5; Tirmiz, "Tefsir", 1) hadisiyle teyit etmeye alr. Hadis ilmine vkf olan ve hadis tenkitilerince de gvenilir bir lim saylan Taber, tefsirinde yer verdii rivayetlerin isnadlarn genellikle tam olarak ve titizlikle zikreder; hatta baz rviler hakknda bilgiler verir ve rvinin adn unutmusa bunu da aka syler (mesel bk. Cmi'u'l-beyn, 1, 32). Ancak zaman zaman ilk eyhinin adn zikretmeden, "haddesen ba'z'u ashbin" diyerek rivayett e bulunduu da olur. Dil ynnden kelimelerin szlk anlamlar zerinde durur ve onlarn Arap dilindeki kullanllarn inceler. Sarf ve nahiv meselelerinde Basra ve Kfe limlerine dayanr. Ancak genelde Kfe nahivcilerinin grlerini tercih eder. Zaman zaman kelimelerin i'rablar zerinde nemle durur ve nahivcilerin mnay aklayc mahiyetteki grlerine yer verir. Kelimelerden kastedilen mnay aklamak iin bazan airin adn zikrederek, bazan da zikretmeden eski Arap iirlerinden bol miktarda rnekler (evhid) getirir. Ayn zamanda bir kraat limi olan Taber, yeri geldike kraat ihtilflarna iaret eder ve bunlar arasnda tercihler yapar. Bu tercihlerinde genellikle Kfe kurrsnn okuyularn dikkate ald grlr. Bazan da her iki kraati uygun bulduundan tercihi okuyuculara brakr (mesel bk. Cmi'u'l-beyn, IV, 328-329; tercih ettiine iaret eder; bu grlerden hibirini beenmiyorsa kendi grn delilleriyle birlikte ortaya koyar. Taber, tefsirinde pek fazla olmasa da sriliyat'a yer vermitir. Genellikle bu gibi haberlerin isnad K'b el-Ahbr, Vehb b. Mnebbih, bn Creyc, bn shak ve Sddfye dayanmaktadr. Tarihinde daha ok olan bu tr rivayetleri Taber sadece bir haber olarak nakletmi, isnadlarn vererek bunlar deerlendirmeyi genellikle okuyucuya brakmtr. Taber'nin eseri, gerek ilk devirlere ait olan ve gnmze intikal etmemi bulunan tefsirlere ulamak, gerekse lgat, tarih, fkh, kraat, kelm, nahiv ve eski Arap iiri konularnda aratrma yapmak isteyenler iin vazgeilmez bir kaynaktr. Eserin nemi sadece bu devirlere ait bilgi ve haberleri toplayp daha sonraki nesillere aktarmasnda deil, ayn zamanda deerli bir lim olan mellifinin gr ve tercihleriyle daha da zengin bir kaynak haline gelmi olmasndadr. Bu bakmdan onun nakl tefsirin en mkemmel ve hacimli rneini tekil ettiini sylemek gerekir. Nitekim bn'l-Kft bu eserden daha byk ve faydal bir tefsir grlmediini syler. Syt de bunu tefsirlerin en deerlisi olarak nitelendirir (nbh'r-rut, IV, 212; el-Hf, s. 157). Noeldeke'nin 1860'l yllara kadar tam bir yazma nshasnn bulunmadna iaret ederek, "Bu kitap elimizde olsayd daha sonra yazlm tefsir kaynaklarnn hepsinden mstani olurduk" (bk. Goldziher, s. 108) dedii Taber tefsiri, nir Mustafa b. Muhammed el-Bb el-Haleb'nin anlattna gre (bk. Fihrist, s. 2), Necid emirlerine ait zel bir nsha esas alnarak Msr'daki Hidiv ve Halep'teki Ahmediyye ktphanelerinde mevcut nshalarla karlatrlm ve eser Ezher limlerinden bir heyet tarafndan tashih edilerek kenarnda Nizmeddin Hasan b. Muhammed en-Nsbr'nin (. 850/1446) Tefsru ar'ibi'l-Kur'n re'ibi'l-furkn ve adl eseri olduu halIII, 89; el-Itkn, bir fihrist hazrlamtr (Strassbourg 1912). Cmi^u'1-beyn Mustafa es-Sekk'nn tahkikiyle Mustafa el-Bb el-Haleb messesesi tarafndan otuz cz halinde iki defa daha baslmtr (Kahire 1373-1376/ 1954-1957). Son olarak Ahmed Muhammed kir ve Mahmd Muhammed kir kardeler, eserin matbu ve Kahire'de mevcut yazma nshalarn, ayrca daha sonraki tefsir kaynaklarnda TaberFden nakledilen metinleri karlatrarak eserin yaklak te birini (Enfl sresinin 47. yetine kadar) tahkik ve tahrc edip on cilt halinde basmlarsa da (Kahire 1955-1958) bu ortak alma Ahmed Muhammed kir'in 1958'de lm zerine Mahmd Muhammed kir tarafndan t e k bana srdrlm, o tarihten bu yana cilt daha (brhm sresinin 27. yetinin s o n u n a kadar) neredilmitir (Kahire 1958-1969). Muhtasarlar ve Tercmeleri. Cmi
zu'l-

beyn, Eb Yahy Muhammed b. Sumdih et-Tcb (. 4 1 9 / 1 0 2 8 ) tarafndan Muhtasar min Tesri'l-mm et-Taber adyla ve eserdeki g a r b ' l - K u r ' n * la ilgili metin ve aklamalarn bir araya getirilmesi suretiyle ihtisar edilmitir. Yazma bir nshas San'a'da (Mtevekkiliyye Ktp., nr. 107, 242 varak) bulunan eserin birinci cz Muhammed Hasan ezZeftrnin tahkikiyle el-Hey'et'l-Msryyet'l-mme tarafndan Kahire'de neredilmitir (bk. M u h a m m e d Abdlgan Hasan, s. 5). Fuat Sezgin bu muhtasarn bir heyet tarafndan Farsa'ya tercme edildiini sylerse de (CMS, I, 328) Farsa'ya tercme edilen eserin Tcbfye ait olan bu eser deil Sezgin'in mellifi mehul olarak kaydettii aadaki muhtasar olduu anlalmaktadr. Nitekim eser Mansr b. Nh es-Smn'nin (. 3 6 6 / 977) emriyle kurulan bir heyet tarafndan senedleri, baz rivayet ve haberleri karlarak Farsa'ya tercme edilmitir. eitli ktphanelerde yazma nshalar bulunan ve Terceme-i Teisr-i Taber adn tayan eser Habb Yam tarafndan yedi cilt olarak neredilmitir (Tahran 1339 h./1960). te Fuat Sezgin bu eseri mellifi bilinmeyen bir muhtasarn tercmesi olarak zikretmekte ise de bu Farsa eserin Arapa muhtasar bir aslndan sz etmenin doru olmad, Cmicu'l-beyn'm Badat'tan getirilen Arapa nshasnn bir heyet tarafndan ihtisar edilerek dorudan Farsa'ya tercme suretiyle meydana getiril-

VIII, 351). Zaman zaman "cedelciler" diye adlandrd kelmclarn grlerini ele alp tartan Taber esas olarak Selefiyye grn benimser (el-Hf, s. 140). Fkhta ise mstakil bir mezhep sahibi olup (Abdlhalim M a h m d , s. 39) bu sahada ayr eserler vermi olmasna ramen tefsirinde bilhassa ahkm yetlerinde fkh grlere yer verir. Burada nce limler ve mezhepler arasndaki tartmalar nakleder, sonra bunlardan 106

de fihristle birlikte otuz bir cz olarak baslmtr (Kahire 1321). Daha sonra bu matbu nsha Hidiv Ktphanesi'nde mevcut yazma nsha ile tekrar karlatrlp gerekli tashihler yapldktan sonra Msr Hidivi II. Abbas Hilmi Paa'nn himaye ve desteiyle otuz cz olarak tekrar baslmtr (Kahire 1323-1330). Eser iin Hermann Haussleiter Register Qur3 nkommentcr des Tabar zum adyla

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CMU'I-ELHN dii anlalmaktadr (bk. Keramet Ra'n Hseyn, s. 646-650). Muhammed Ali esSbn ve Slih Ahmed Rz'nn birlikte yaptklar ihtisar almas ise Muhtaaru Tefsri't-Taber adyla iki cilt olarak baslmtr (Beyrut 1403/1983). Cmi cu'l-beyn J. Cooper tarafndan giri ve notlar ilvesiyle ngilizce'ye de muhtasar olarak tercme edilmitir. W. F. Madelung ve A. Jones tarafndan The Commentary on the Qur'an, Being an Abridged Translation of Jami' al-Bay an 'an ta'wil al-Qur'an adyla neredilmekte olan bu tercme, Cmicu'l-beyn'm Ahmed Muhammed kir ve Mahmd Muhammed kir basksna dayanlarak yaplm, Kur'an yetlerinin tercmesinde genellikle Arbery, bazan da M. Pickthall'n ngilizce Kur'an tercmeleri esas alnmtr. Tamam be cilt olarak planlanan bu almann Bakara sresinin 103. yetine kadar gelen birinci cildi yaymlanmtr (Oxford 1987). Cmi cu'l-beyn'n Pierre God tarafndan yaplan ve ilk cildi Paris'te 1983 ylnda baslan muhtasar Franszca tercmesinin de (Commentaire du Coran, Abrege, traduit et annote) imdiye kadar cildi baslmtr. BBLYOGRAFYA:
Eb Dvd, " c l l m " , 5 ; Tirmiz, " T e f s r " , Tber, Cmi'u'l-beyn; bn'n-Nedm, Badd, rist, s. 2 9 1 - 2 9 3 ; Hatb, Trihu 168; bn'l-Cevzl, el-Muntazm, kt, Mu'cemul-deba, Kftl, nbhur-ruvt, ret'l-huffz, 1; el-FihH, 162bn'lTezki^

CMIU BEYN'1-ILM
( ( v U l j L ^.Isf ) bn A b d l b e r e n - N e m e r el-Kurtub'nin

(. 463/1071)

bi'l-ilm" ifadesi, genel anlamda yaplan ilim yolculuklarndan ziyade hadis tahsil etmek maksadyla yaplan seyahatler iin kullanlmtr. Ahmed b. mer el-Mahmesn el-Beyrt tarafndan nce Muhtaaru Cmi'i beyn 1-cilm adyla senedleri zikredilmeksizin (Kahire 1320), daha sonra da senedleriyle birlikte (I-II, Kahire 1346, 1368) yaymlanan eserin baka neirleri de vardr (I II, Kahire 1388/1968 [nr. Abdurrahman Muhammed Osman]; I-II, Kahire 1978 [nr. Abdlkerm el-Hatbl; I-II, Beyrut, ts.). BBLYOGRAFYA:
bn Abdlber, Cmi'u beyni'l-'ilm, Kahire 1 3 6 8 / 1 9 4 8 ; Serks, Mu'cem, I, 1 5 9 - 1 6 0 ; II,

ilim, ilim tahsili v e eitim retim konularna dair rivayetleri t o p l a y a n e s e r i . j

Tam ad Cmicu beyni'l-cilm ve fazlih ve m yenbal f rivyetih ve hamlih'dir. Mellif mukaddimesinde belirttiine gre kendisinden, ilmin mna ve ehemmiyeti, ilim yolunda sarfedilen abalarn deeri, tartmann iimlii, Allah'n dini hakknda bilmeden konumann uygun olmad, delilsiz hkm vermenin haram olduu, tartmann db, taklidin ciz grleni ve haram olan gibi konularda bir kitap yazmas istenmi, o da ncelikle ilim renmenin dbn inceleyerek bu eserini kaleme almtr. Bir mukaddimeden sonra altm dokuz bab ve on bir fasln yer ald eserde her ne kadar temel konular ana balk halinde gsterilmemise de mellifin bazan "crni'" bal altnda zikrettii belli bal blmler unlardr: lmin her mslmana farz oluu, ilmin ve limin fazileti, ilim tahsilinde dikkat edilmesi gereken noktalar, ilmi yayma, eitim ve retimde hoca ve talebenin dikkat etmesi gereken prensipler, ilimle amel etme, ulemnn ihtilflarnda dikkate alnacak hususlar. Cmicu beyni'l-cilm'de Hz. Peygamber bata olmak zere ashap, tbin ve daha sonraki slm byklerinin ilim, ilim tahsili, eitim ve retim konular etrafndaki tavsiye ve tecrbeleri senedleriyle birlikte tesbit edilmitir. lim konusu teden beri gerek hadis kitaplarnn bir blm olarak gerekse mstakil eserler halinde ilenegelmitir. Nitekim eitli hadis kitaplarnda bu konu "Kitb'l- c lm" bal altnda ele alnd gibi Eb Hayseme Zheyr b. Harb tarafndan Kitb'l-clm adyla mstakil bir eserde de ilenmitir (nr. ve trc. Salih Tu, stanbul 1984). Hatb el-Badd de Takyd'l-Cilm, eref ahbi'lhadsve el-Cmi" li-ahlk'r-rv adlarn tayan eserinde bu konular daha geni bir ekilde ele almtr. Bu dnemde eserlerin blm balklarnda ve ayrca kitap isimleri arasnda geen "ilim" kelimesinin genellikle "hadis" mnasnda kullanld dikkati ekmektedir. Yine bu eserlerde "er-rihle f tale-

1 7

'

AL

YARDIM

CMIU'-ELHN
( ubJVI^l) Abdlkdir-i Merg'nin

(. 838/1435)

msiki nazariyatna d a i r temel eseri.

VI, 170; Y-

XVIII, 4 0 - 9 4 ; III, 8 9 - 9 0 ; Zeheb,

II, 7 1 0 - 7 1 6 ; a.mlf.,

Mtznul-i'tiGyetun-nihV, Kefuz-zuel-Bb Serks,

dal, III, 4 9 8 - 4 9 9 ; bn'l-Cezer, 100-103; Syt, el-ltkn, nn, el-Haleb, Mu'cem, Suppl., Fihrist, Kahire IV, 2 1 2 ;

ye, II, 1 0 6 - 1 0 8 ; bn Hacer, Lisnul-Mtzn, I, 4 3 7 ; M u s t a f a b. M u h a m m e d 1321, s. 2 ;

II, 1 2 3 1 ; Brockelmann, GAL, I, 149; I, 217; Sezgin, GAS, I, 323-328; E. Mon(Introduction), Paris 1949, s. 59; (trc. A b oe'l-m205-224; Kahire

Hepsi msiki konusunda alt eseri bulunan Abdlkdir-i Merg kitaplarn, H. G. Farmer'in bildirdiine gre, Leiden niversitesi Ktphanesi'nde kaytl (Or., nr. 1175) Trke Kitb'l-Edvr dnda (A, I, 84) dnemin ilim dili olan Farsa ile yazmtr. Ancak bu eser incelendiinde Merg'nin dier kitaplarndan tamamen farkl bir slp ve muhteva ile karlalmakta, bu da kitabn Merg'ye ait olduu grn olduka zayflatmaktadr. Gittike olgunlamak zere birbirlerini tamamlayan bu eserlerin en mehurlar Cmi'u'l-elhn ve Makd'l-elhn olup Makd'l-elhn dierlerinin zeti saylabilir. Merg, msiki nazariyatnn en deerli eserleri arasnda yer alan Cmi'u'lelhn'i 1405 ylnda Semerkant'ta yazm ve olu Nreddin Abdurrahman'a ithaf etmitir. Eser yazldktan sekiz yl sonra mellif tarafndan yeniden gzden geirilerek baz ilvelerle 1415'te Timurlular Devleti'nin nc hkmdar Sultan hruh'a, 1418'de de onun olu Gyseddin Baysungur'a ayr ayr ithaflarla sunulmutur. Eser bir mukaddime, on iki bab ve bir htimeden olumaktadr. Mellifin, kk yata eitli ilimler tahsil ettikten sonra msikiye yneldiini, kendisinden nce bu konuda yaplan almalar inceleyerek bilgisini ilerlettiini, eserini oullar Nreddin Abdurrahman ve Ni107

tet, Le Coran

I. Goldziher, Mezhib't-tefsri'l-lslmt 120; M. Hseyin ez-Zeheb, et-Tefsr fessirn, Kahire 1381/1961-62, I, A h m e d M u h a m m e d el-Hf, et-Tabert, 3 6 3 - 3 6 8 ; M. Abdlhalim M a h m d , mfessirtn, Kahire 1978, s. 3 9 - 4 6 ;

d l h a l m N e c c r ) , Kahire 1 3 7 4 / 1 9 5 5 , s. 107-

1 3 9 0 / 1 9 7 0 , s. 8 5 - 1 7 2 ; Bilmen, Tefsir Tarihi, I, Menhic'lMa'a'l-MekTaber",

tebe, s. 372-374; Kermet Ra'n Hseyn, " N s ha-i Khen ez T e r c e m e - i Tefsr-i Yama, ire X X / 1 2 , Tahran 1346 h., s. 6 4 6 - 6 5 0 ; Mecelletulsy. 53,

M u h a m m e d Abdlgan Hasan, " A h d e m nfi'l-mahttti'l-cArabiyye", Book Journal, Kitbi'l-'Arab/Arabic

Kahire 1971, s. 5 ; A h m e d Hattb el-mer, " e t T a b e r e n - N a h v e l - K f i m i n h i l l i tefsrih", db'r-rfidn, IX, Musul 1978, s. 2 3 5 - 2 6 3 ; Fikret Iltan " T a b e r " , lA, XI, 595.

ISMAIL CERRAHOLU

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CMU'l - ELHN zmeddin Abdrrahim'e msiki ilmini retmek maksadyla kaleme aldn ifade ettii giri ksmndan sonra be fasldan meydana gelen mukaddime yer alr. Mukaddimede msikinin tarifi, ortaya k, konusu ve gayesi ele alnmtr. Msiki nazariyatnn ana konularn ileyen on iki bablk asl ksm ise toplam krk fasldan meydana gelir. Burada incelenen konular u ekilde zetlenebilir: Savt ile namenin tarifi ve meydana gelmesi, namenin iitilmesi, tesiri ve ondaki tizlik ve pestlik sebepleri; destnin (msiki aletindeki teller zerinde parmak ucunun yerleri) taksimi; Safiyyddin Abdlm'min'in sistemine ve bir baka sisteme gre on sekiz sesin elde edilmesi; msiki aletlerinde perdeleri meydana getiren telin boyu ve en az iki ses arasndaki tizlik ve pestlik farkn gsteren buutlarn nisbetleri, birletirilmesi, cinsleri, saylar ve tasnifi; drtl ve belilerin uyumlu ekilleri; birinci ve ikinci tabakadaki ksmlarn birletirilmesinden meydana gelen devirler. Daha sonra iki, , drt ve be telin pozisyonlar ile mehur devirler (on iki makam), devirlerin tabakalar, Kutbddn-i rz'nin Safiyyddin'e ve Abdlkdir'in her ikisine cevaplar ile baz itirazlar yer almaktadr. Ardndan mehur devirlerin topluca gsterilmesi, uyumlu namelerin Arapa ve Yunanca isimleri, vze ve ubelerle perdelerin mnasebetleri, udda g pozisyonlar ve udla icrann kaideleri, hanende olacaklarn ses eitimi, yakn ve uzak anlaml terkipler, alt parma kullanma yollar ve msiki formlar gibi konular ilenmitir. Msiki usullerine ait bilgilerin yer ald on birinci babda mellifin yaad devirde ve daha nceki dnemlerde kullanlan usullerle kendi buluu olan usuller aklanmtr. Htimede ise msikide ed konusu, msiki renmeye balayanlarn uymas gereken meclis db, msikide meleke kazanma yollar, kkler (Trk, Mool ve Htaylar tarafndan alman msiki paralar), mehur msikiinaslar ele alnmtr. Cmicu'l-elhn'm stanbul'da, de Avrupa ktphanelerinde olmak zere alt nshas tesbit edilmitir. stanbul'daki nshalardan ikisi Nuruosmaniye Ktphanesi'nde bulunmaktadr (nr. 3644, 3645). stanbul Belediyesi Atatrk Kitapl'nda kaytl olan (Belediye Yazmalar, nr. 0.57) nshann XX. yzyln balarnda Nuruosmaniye Ktphanesi'ndeki nshadan (nr. 3645) istinsah edildii anlalmaktadr. Avrupa'daki nshalar ise Oxford Bodleian Ktphanesi'nde kaytl iki nsha ile (biri Marsh, nr. 282) Paris Bibliothgue Nationale'de kaytl (Supplement, nr. 1774) yazmalardr. Bunlar arasnda Nuruosmaniye (nr. 3644) ve Oxford Bodleian (Marsh, nr. 282) ktphanelerinde bulunan nshalar mellif hatt olup Safer 818 (Nisan 1415) tarihini tayan ilkini Merg Sultan hruh'a, dierini Muharrem 808'de (Temmuz 1405) kendi olu Nreddin Abdurrahman'a ithaf etmitir. Daha sonra gzden geirdii bu nshaya baz ilveler yapmtr. Oxford Bodleian'deki ikinci nsha ise (bk. A h m e d Mnzev, s. 3892, ktphane numaras verilmemitir) Sultan hruh'un olu Baysungur Mirza'ya mi'u'l-elhn'm ithaf edilmitir. CParis nshas, 16 Reb-

levvel 1067 (2 Ocak 1657) tarihinde Ali b. Lin Mahmd Muhammed tarafndan sfahan'da istinsah edilen, ilk bab eksik bir yazmadr. Baron Rodophe D'erlanger, Oxford Bodleian Ktphanesi'nde kaytl (nr. 828) bir hn Cmicu'l-elnshasndan sz ediyorsa da bu

eserin yukarda belirtilen ayn blmdeki (nr. 282) nsha olduu ve bir dizgi hatas sonucu numarasnn yanl verildii anlalmaktadr. Cmi'u'l-elhn, tphanesi'ndeki Nuruosmaniye Knshalardan biri (nr.

3644) esas alnarak baz aklamalarla birlikte Tak Bni tarafndan neredilmise de (Tahran 1366 h./ 1987) eserin tenkitli yeni bir nerine ihtiya vardr.
BBLYOGRAFYA: Abdlkdir e l - M e r g i , Cmi'u'l-elhn talogue, 1, 1058-1060; Blochet, Catalogue, (nr. V, MusiTak Bni), Tahran 1366 h . / 1 9 8 7 ; Ethe, Ca3 3 6 - 3 3 7 ; Baron Rodolphe D'erlanger, La que Arabe, gin, " H c e A b d l k d i r M a r g ' n i n Bir A r z h l i " , Kemal jh, Fihrist-i kez-i a Armaan, Ktbhne-i

Paris 1949, V, 3 9 8 ; M. Kemal zerManzum stanbul Meru MerTheory MnMara-

1984, s. 133, 139; M u h a m m e d Tak DnipeMikrofilmh-yi TahrSn, Dnigh- Tahran 1348 h., s.

261; a.mlf., " M s i k n m e h - 4 - " , Hner zev, Fihrist, s. 3892; Amnon Shiloah, The of Music gah in Arabic Writings stanbul in Oriental (e. 900-1900), 1986, s. Music, chen 1979, s. 1 7 1 - 1 7 2 ; M u r a t Bardak, Abdlkadr,

dum, sy. 148, Tahran 1353 h., s. 7 2 - 7 3 ; Mn-

139-142;

Henry G e o r g e Farmer. " T h e O r g a n of t h e A r cients", Studies II, Frankfurt 1986, s. 416-417; a.mlf.. " A b d a l q d i r ibn G a i b i on I n s t r u m e n t s of M u s i c " , a.e., s. 6 0 5 - 6 0 7 ; a.mlf., " A b d l k a d r " , A, I, 83-84. S NUR ZCAN

Crni'u't-elhn'n

mellif hatt nshasnn son sayfas ile dier bir nshasnn iki sayfas

( N u r u o s m a n i y e K t p . , nr. 3 6 4 4 ve 3 6 4 5 , vr. 5 8 - V j j

CMU'l-EZHER
(bk. E Z H E R ) . ^

?
> jiAal - ' \
P

-'jZsi'. 1 ^L-'.t .i '^^JjlJLij! / - -

llkbZlil

CMU'l-FUSLEYN
( j i ^
1

Bedreddin Simv'nin

(. 823/1420)
slm h u k u k u n a dair

A r a p a eseri.

Mecdddin el-sren'nin (. 6 3 2 /
J^fif'. P'M'J
: * - '

^il4>j!

I 4,;, / j

1235) el-Ful'
tj'^^r /

ile Zeynddin el-MerFul'l-ihkm adl eserinin bir araya

gnn'nin (. 670/1271) f uli'l-ahkm

getirilmesinden olumutur. Mellif bu iki eseri zetlerken bunlarda bulunan

108

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el-CMU'I-KEBR tekrar ve ayrntlar, ayrca Merglnnnin Ful'l-ihkm'maKi "Feriz" blmn eserine almam, gerekli grd yerlerde ise ilvelerde bulunarak kendi grn belirtmitir. Cmicu'l-fuleyn bu iki eserin drtte bir hacminde olup krk fasldan ibarettir. Hem muamelt hem de yarglama hukukuyla ilgili nemli konulara yer veren Cmi'u'l-fuleyr, zellikle kaz ve fetva ile ilgili meseleleri ele almas sebebiyle uzun sre mft ve kadlarn mracaat kitab olmu, Mecelle'nin de el-Cmi'us-sar'de sadece hocas Eb Hanfe'den Eb Ysuf vastasyla gelen grleri bir araya getiren eybn, el-Cmicu'l-kebr"\ bizzat kendisi telif etmitir. Eseri yazdktan sonra tekrar gzden geirmi, baz bablar ve meseleler ilve ederek daha hacimli ve kapsaml hale getirmitir. Eb Hafs elKebr, Eb Sleyman el-Czcn, Him b. Ubeydullah er-Rz, bn Sema ve dier baz talebeleri tarafndan rivayet edilen el - Cmi
cu'l-kebr'de

el-CMU'I-KEBR (bk. e l - H V ) .

dilmitir. Eserde genel olarak ibadet konular ok ksa tutulmu, buna karlk mumelt nisbeten genie ele alnmtr. el - Cmi cu'l-kebr zerinde erh ve

el-CMU'I-KEBR ( ^^JOI )

ihtisar mahiyetinde birok alma yaplm, ayrca eser manzum hale de getirilmitir. Ktib elebi bu kitaba erh yazan krktan fazla kiinin adn sayar (Kef'z-zunn,
^

M u h a m m e d b. H a s a n e-eybn'nin

(. 189/805)
" z h i r ' r - r i v y e " diye bilinen ve Hanef mezhebinin a n a kaynaklarn oluturan alt e s e r i n d e n biri.

I, 568-570). Yazma ns-

halar bugne ulaan balca erhlerin mellifleri unlardr: Eb Bekir el-Cesss, Ahmed b. Mansr el-sbcb, emsleimme es-Serahs, Sadrehd mer b. Abdlazz, Hherzde, Rkneddin elKirmn, Aleddin el-smend, Eb Nasr el-Attb ve Cemleddin el-Hasr. Ahmed b. Eb'l-Meyyed en-Nesef tarafndan manzum hale getirilen el -Cmi cu'l-kebr 'i Eb Nasr el-Attb ve Muhammed b. Abbd Hlt de ihtisar etmilerdir. Hlt'nin mehur muhtasarna yaplan ve yazmalar bugne ulaan nemli erhler arasnda bn Balabn ei-Fris, Mes'd b. Muhammed el-Gucduvn, Ekmeleddin el-Bbert ve Sa'deddin et-Teftzn'nin erhleri zikredilebilir (bu eserlerin yazma nshalar iin bk. Sezgin, I, 423-428). Hlt'nin muhtasarnn bir ksm Mevkft Muhammed Efendi tarafndan Trke'ye evrilerek erhedilmi olup bir nshas Kitb Tercemei Telhsi'l-Cmii'l-kebr adyla S-

kaynaklar arasnda yer almtr. Hanef mezhebinden olan mellifin hukuk meseleleri serbeste tartmas ve otorite kabul edilen klasik melliflerin baz grlerine itiraz etmesi dikkatleri zerinde toplam, sonraki devirlerde yazlan baz eserlerde mellifin bu itirazlar tartma konusu olmutur. Bunlardan Sleyman b. Ali el-KaramnFnin (.
9 2 4 / 1 5 1 8 ) el-Es'ile te'allika bi-Cmi'i'l-fuleyn ve'l-ecvibet'l-m(Sley-

maniye Ktp., Turhan Vlide Sultan, nr. 97), Zeynddin b. Nceym'in (. 970/
1563) Cmicu'l-fuleyn'e yapt h-

mellif

me-

seleyi ve hkmn sylemekle yetinir, hkmn dayand delillere yer vermez. Eseri erhedenlerden Cemleddin elHasr (. 1238), et-Tahrr adl erhinde

iye (Brockelmann, II, 402) ve Nianczde Muhyiddin Mehmed'in (. 1031/1622)


Nr'l-'ayr slh Cmi'i'l-fuleyr

her konu balndan sonra o konuda eybn'nin dikkate ald ana prensibi zikretmektedir. Eserde delillere yer verilmemesine karlk Eb Hanfe, Eb Ysuf ve eybn arasnda gr ayrl bulunan konulara iaret edilmitir. Ayrca meselelerin zet halinde bile olsa btn ynleriyle ele alnmad, konuyla ilgili sadece baz meselelere yer verildii dikkati ekmektedir. Mesel "Bb'ssalt" ile balayan kitapta bu balk altnda sadece meselenin hkm zikre-

adl eseri (Sleymaniye Ktp., ir Efendi, nr. 127) nemli olanlardr. leyn'de Cmizu'l-fuele alnan konular yeniden

tertip eden Nianczde, ayrntl bulduu bilgileri kararak baz yeni ilveler yapmtr. Necmeddin er-Reml, babas Hayreddin er-Reml'nin (. 1081/1670) Cmizu'l-fuleyn"m kenarna kaydetel-Le^li'dadn

leymaniye Ktphanesi'nde kaytldr (ehid Ali Paa, nr. 719). Haydarbd'da neredilen kitabn (1356) Beyrut'ta ofset basks yaplmtr (1399). Eseri nere hazrlayan Eb'l-Vef el-Efgan, stanbul'da Beyazt Devlet (Veliyyddin Efendi), Kahire'de Dr'l-ktbi'lMsriyye ve Tonk'ta Abdrrahim Shib-

tii hiyeyi temize ekerek ayr bir eser haline getirmi ve kitabna
drriyye fi'l-fev'idi'l-Hayriyye

vermitir.
Cmicu'l-fuleyn,
mi'u'-r

sren'nin

C-

j / y. f .-"""* j .' s> J-7J.1 jj-z. --' "S-J ' W V* -tZ* .J -y J* s-^- > w i^- ' ^ * s-Sf.rS S
1

(Ahkmu-r),

Zenbilli

Ali Efendi'nin db'l-evy' leri ve Necmeddin er-Reml'nin li'd-drriyye'siyle

adl eserel-Le'-

.*

-- '

-Kr -"Vk ^ '

- ' * '^'.t-r.
"

-!.' , t j - ^ ' ' ' ^ J v " " " '-is*' -'tiy v V '

birlikte iki cilt halinHilt'nin et-Cmi^a'ikebr muhtasarnn Mevkft tarafndan yaplm Trke tercme ve erhinin ilk ve son sayfalar
(Sleymaniye Ktp., ehid Ali Paa,

de baslmtr (Kahire 1300). Eserde kaynaklara iaret iin kullanlan harflerle hangi kitaplarn kastedildiini gsteren bir cetvel I. cildin ba tarafna konmutur. Bulak 1301 basksnn kenarnda da Reml'nin haiyesi vardr.
BBLYOGRAFYA: Bedreddin Simv, Cmi'u'l-fuleyn, re 1300, I-II; Kef'z-zunn, ks, Mu'cem, I, 2 1 0 ; 290-291, 4 0 2 ; Suppi, II, 315. S A L I BARDAKOLU Brockelmann, KahiCAL, II, I, 5 6 6 - 5 6 7 ; Ser-

*j

.fr* . . >

J'*^* J-HV* *?._ 'C-'**

!-.: ..> An/fJ'ifJ-Ai./r

nr. 7 1 9 )

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

109

el-CMU'l-KEBR zde ktphanelerinde bulunan nshalarla Hasr ve Eb Nasr el-Attb'nin erhlerinden faydalanm, bu neirde stanbul nshasn esas alarak dier nshalardaki farklara iaret etmitir. stanbul ve Tonk nshalarnda, bata Eb Ysuf'un el-Eml's Muhammed'in el-Al Ziydt' olmak zere mam (el-Mebst) ve ezyaplan lmde kermet-mcize-istidrc meseleleri, ikinci blmde tayy-i zamn, tayy-i mekn, lleri diriltmek, su zerinde yrmek vb. yirmi be kermet eidi sz konusu edilmitir. nc blmde ibadetin nemi ve gerei vurgulanarak kerametlerin ancak ibadet ve taatlerin neticesinde ortaya kabilecei konusu ilenmitir. Drdnc blm ise vellerin mertebe ve snflar hakkndaki bilgileri ihtiva eder. Burada veller balca grupta ele alnmtr. Birinci grup aktb, abdl, nkab, nceb, havriyyn, recebiyyn gibi saylar belli olanlar-, ikinci grup melmler, fakirler, sfler, ubbd, zhhd, kurr, ahbb, muhaddesn giel-CmCu'lr

Eser, nce hmiinde Yfi'nin r'l-mehsini'l yihi'-fiyye rak


(I-II,

Neme-

- galiye

f fazli

adl eseriyle birlikte (I-II,

Kahire 1329), daha sonra da mstakil olaKahire 1394/1974) baslmtr.


KahiII, 1838; elBBLYOGRAFYA: Nebhn, Cmi'u Brockelmann, GAL A'lm kermti'l-evliy', SuppL, re 1 3 9 4 / 1 9 7 4 , I-II; Serks, Mu'cem, (Fethullah), VIII, 218.
E MUSTAFA KARA

ile bn Sema ve Him b.

II, 7 6 4 ; Zirikl,

Ubeydullah'n Nevdir'lermden

ilvelere de bu baskda metinden ayr olarak yer verilmitir. Bunlar muhtemelen kitab rivayet edenler tarafndan konuyla ilgileri dolaysyla konulmu notlardr.
BBLYOGRAFYA: Muhammed b. Hasan e-eybnl, kebr (nr. E b ' l - V e f el-Efgn), Haydarbd 1, 5 6 7 - 5 7 0 ; bn bidfn, Res'it, I, 289-

CMU'l-MEN

X I I - X V I . yzyllarda y a a y a n eitli a i r v e m e l l i f l e r i n T r k e v e F a r s a m a n z u m - m e n s u r eserlerinden ^ semelerin yer ald m e c m u a .

bi saylar bilinmeyenlerdir. nc grupta ise saylar belli olan ve olmayan veller vardr; nebler, resuller, sddklar, ehidler, slihler gibi. Nebhn vellere ait kerametlerin aslnda Hz. Peygamber'in mcizesi olduunu syleyerek bu eserinin Hccetullh zt ister. Eserin ilk sayfalarnda mellif Hz. Peygamber'in mcizeleriyle ilgili 100 hadis metnini iktibas etmi, daha sonra elli drt sahbden nakledilen kermetleri bunlarn adlarna gre alfabe srasyla vermitir (I, 75-97). Nebhn Hz. Peygamber'e hrmeten ad Muhammed olan sfleri ne alm, daha sonra harf srasn takip ederek 1450 kadar sfyi hayat ve kermetleriyle birlikte tantmtr. eyhi Ali el-mer e-zel et-Trablus (. 1904) hakknda geni bilgi veren mellif (11, 202-216), "Htimet'l-kitb" blmnde (II, 297330) kaynaklarda zikredilen, f a k a t belli bir ahsa nisbet edilmeyen kermetleri sralamtr. Nebhn eserin sonunda yer alan "Kitb Esbbi't-te'lf" adl risalesinde (II, 331-394) kendi eserleri ve bu eserleri kaleme alrken dikkat ettii hususlar hakknda bilgi vermi ve kitaplarna dair mehur kiilerin yazdklar takrizleri iktibas etmitir. Cmicu kermti'l - evliy\ balangtan XX. yzyla kadar yaayan pek ok sfyi ksaca da olsa konu edinmesi, zellikle son asrda yaayan baz sfleri tantmas, ayrca mellifin, mridi bata olmak zere grt ve tant sflerin yan sra zellikle Yemenli B Alev ailesine mensup mutasavvflar hakknda geni bilgi vermesi bakmndan byk nem tamaktadr. bir devam
caie'l-zlemn

1356; ayrca bk. nairin mukaddimesi, s. 3 - 7 ; Kef'z-zunn, Beyrut, ts. (Dru hyi't-trsi'l-Arab), I, 18-19; Brockelmann, GAL, 1, 178-179; SuppL, 2 9 0 ; M. Eb Zehre, Eb Hanfe, Zhid Kevserl, Bulu Eb Hanfe en-Hu'mn, T
MI YUNUS VEHB YAVUZ

Kimin tarafndan tertip edildii bilinmeyen eser, sonundaki istinsah kaydndan anlaldna gre 940 yl ban aynn balarnda (ubat 1534) stanbul'da tamamlanmtr. Mecmuay hazrlayann Farsa ve Trke'yi iyi bilen, kltrl, devrine gre iyi bir hattat, zevk sahibi ve bilgili bir kii olduu anlalmaktadr. Derleyicisinin hattyla yazld kabul edilen mecmuann bilinen tek nshas Nuruosmaniye Ktphanesi'ndedir (nr. 4904). Cmiu'l-men, nazre eitli airlerin eserbakmndan benzemekteyse

Kahire 1 3 6 9 / Humus 1969, el-mm'l-A'zam 1403/1983,

1947, s. 2 1 1 - 2 1 3 ; Sezgin, GAS, 1, 4 2 3 - 4 2 8 ; M. l-emn, Kahire s. 7 9 - 8 0 ; M u s t a f a e-ek'a, s. 228-230.

fm'ci-

seyyidi'l-mrseln olarak

adl kitabnn deerlendirilmesini

CMU KERMT'l-EVLY

Y s u f b. smil e n - N e b h n ' n i n

(. 1932)

sflerin hayat, m e n k b e v e ^ kermetlerine d a i r eseri.

lerini bir araya getirmesi mecmualarna

de daha ok bir antoloji mahiyetindedir. Yer yer iir ve eserlerinden rnekler kaydettii air ve yazarlarn hemen hemen btn eserlerini toplamakta, bu sebeple bilhassa Trke manzumeler bakmndan, baz XIV-XVI. yzyl airlerinin iirlerine geni bir ekilde yer veren tek veya en eski kaynak olma niteliini tamaktadr. Bata M. Fuad Kprl olmak zere Abdlbaki Glpnarl ve S. Nzhet Ergun gibi aratrmaclar, Ynus Emre ve Kaygusuz'un eserleri zerinde ilk almalar yaparken bu yazmay kullanmlardr. Farsa, Trkiye Trkesi ve aatay Trkesi'yle yazlm hemen hepsi din ve tasavvuf metinlerden ibaret olan mecmua, Seyyid Yahy-y irvn'nin (. 868/ 1463-64) Farsa dokuz rislesiyle balamaktadr. Ahmet Ate'in mecmuadaki btn Farsa eserlerle beraber geni bir ekilde tavsif edip fihristini verdii bu klliyat, Halvetliin ikinci pri kabul edilen Seyyid Yahy'nn eserlerinin stanbul ktphanelerinde bulunan en iyi nshas durumundadr (FME, s. 371-373). Da-

Mellif eserin mukaddimeden nceki sayfalarnda (I, 1-7) kaynaklar hakknda bilgi vermitir. Kaynak olarak sralanan elli eserin mellifleri arasnda Kueyr, bn'l-Arab, a'rn, Nablus, Yfi, skender gibi sf mellifler yannda Fahreddin er-Rz gibi limler de vardr. Nebhn kaynaklar konusunda bilgi verirken bn Hanbel'in Kitb'z-Zhd' adl esefat'Eb Nuaym'n Hilyet'l-evliy* ri, Eb'l-Ferec bn'l-CevzFnin afve'si

gibi baz eserlerdeki bilgilerin

daha sonra yazlan eserlerde aktarlm olduunu, bundan dolay sz konusu ilk kaynaklan okumaya gerek grmediini belirtir. Kaynaklarda kendilerine dair bilgi bulunmayan veya hakknda mstakil eserler yazlan sflere eserde daha az yer ayrdn syler. Osmanl dnemi sfleri hakknda sadece Nu'mniyye'nm mektedir. Eserin mukaddimesi (I, 7-55) drt blmden meydana gelmitir. Birinci b110 e-ek'iku'nkullanlm olmas bu

dnemle ilgili bir eksiklik olarak grl-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CMU'n-NEZR ha sonra Mevln'nn (. 672/1273) Menevf'sinden semeler gelmekte, ardndan srasyla Ferdddln Attr (. 618/ 1221), Seyyid Hseyn (Emr Hseyin Hseyn, . 7 2 9 / 1 3 2 9 |?|), Ni'metullah Vel (. 834/1431), Nsr- Hsrev (. 4 8 1 / 1088) ve XV. yzyl airlerinden Edhem-i ark'nin eserlerinden derlenmi blmlerle mecmuann Farsa olan ilk ksm tamamlanmaktadr. Bundan sonra gelen Trke ksmnda, X1V-XV1. yzyllar arasnda yetimi birok airin Trke eserlerinden geni blmler ve seilmi manzumeler bulunmaktadr. Halvetiyye'den Glenliin tekkesini Kahire'de tesis eden Pri brahim Glen (. 940/1533) ve onun eyhi, Renliin kurucusu Dede mer Ren ile (. 892/1487) Ftih devri airlerinden Ceml, Kaygusuz Vizeli Aleddin (. 9 7 0 / 1 5 6 3 |?|) ve Keml mm (. 8 8 0 / 1475) gibi airlerin eserleri de bu blmde yer alr. Dede mer Ren'nin, Trkiye ktphanelerinde mevcut en eski tarihli yazma klliyat bu mecmuada bulunmaktadr (Uzun, s. 68). Ayn yerde Mahmd- ebster'nin (. 7 2 0 / 1 3 2 0 ) Farsa Glen-i ic/z'nn zeti de kaydedilmitir (vr. 218-219). Daha sonra devam eden Trke ksmda Nesm (. 821/ 1418 |?|), Hall (. 8 9 0 / 1 4 8 5 ) ve Caferi'nin gazelleri yer almaktadr. Mecmuann en deerli eserlerinden birini tekil eden Ynus Emre'nin 219 ilhisi ve t'n-nushiyye'smm Risleardndan Kul UbeyEserde, XIII. yzyldan XVI. yzyln balarna kadar Anadolu'da yaayan airlerden bir ksmnn iirlerinden rneklerle bunlara yaplan baz nazreler yer almaktadr. Hayat hakknda Eridirli olduundan baka hemen hibir ey bilinmeyen air Hac Kemal, bu mecmuada 266 airle birlikte kendisinin de baz manzumelerine yer vermitir. mer b. Mezd'in 840'ta (1437) tamamlad Mecmat'n-nezir'inden sonra dzenlenmi ikinci nazre mecmuas olan ve ondan ok daha hacimli bulunan eserin yakn zamana kadar bilinen tek nshas, Beyazt Dev^
F

iinde, Osmanl lkesi snrlar dndaki belli bal kltr merkezlerinde yaayan mutasavvf ve airlere de yer vermesi ile bunlarn eserlerine stanbul'da duyulan ilgiyi, dolaysyla da hretlerinin yaygnln gstermi olmasdr. BBLYOGRAFYA:
Abdlbaki Glpnarl, Kaygusuz din Hayat gun, Trk ve iirleri, airleri, Vizeli AledFME, Hastanbul 1933, s. 8 ; Er-

let Ktphanesi'ndeki (nr. 5782) 496 varaklk nsha idi. Daha sonra Ankara niversitesi Dil ve Tarih-Corafya Fakltesi Ktphanesi yazmalar arasnda (smail Saib, I, nr. 804-805) iki cilt halinde biraz eksik yeni bir nshas bulunmutur. Hac Kemal, Beyazt Devlet Ktphanesi'ndeki nshann iki sayfalk mukaddimesinde eserle ilgili olarak, "smini Cmiu'n-nezir koydum. 496 varak birle dedikten mcelled bir kitap eyledim"

III, 9 8 1 ; TCYK, I, 6 - 7 ; mer - nme Ren,

s. 17, 99, 122, 139, 218-219, 228, 323, 3713 7 3 ; Mustafa Uzun, Dede yat, Eserleri ue Miskinlik (doktora tezi, Mesnevisi

1982), M lahiyat Fakltesi, s.

sonra eser hakknda eitli bilgiler vermektedir. Buna gre mecmua 29.461 beyitten meydana gelmektedir. Mecmuada mevcut 232 kasidenin otuz tevhid, on bei na't, on ikisi terciibend, drd mersiye, ikisi feleknme, otuz drd murabba, dokuzu muhammes, biri mseddes, on mstezad, drd bahr-i tavl, ikisi muaer, on mncttr. Bunlardan baka eserde 2832 gazel yer

6 5 - 6 8 ; Muharrem Ergin, " C m i ' l - M e n ' d e ki T r k e iirler", TDED, 111/3-4 (1949), s. 539S MUSTAFA UZUN

CMU'n-NEZR
( ^UiJl^L. )

Eridirli H a c K e m a l t a r a f n d a n 918'de (1512) hazrlanan iir m e c m u a s . ^

almakta, bunlarn iinde de mveahlar, mfettahlar, mlemma'lar, muammalar ve ilhiler bulunmaktadr. "Mellif Hac Kemal'in bu kitap iinde ebyt ve e'r vardr" demek suretiyle de son ksmlarda kendi iirlerinin bulunduunu belirtmektedir. Mecmua bu mukaddimeden sonra klasik manzum eserlerdeki sraya gre (tevhid, na't, kasideler, gazeller vb.) dzenlenmitir. Ahmed Fakih, eyyad Hamza, Glehr gibi Anadolu'daki Trk edebiyatnn balang dnemini temsil eden airlerin eserlerinin de yer ald Cmiu'nnezir, birok air ve eser iin tek kaynak olmas bakmndan byk bir nem tamaktadr. Ahmed Fakih'in arhn-

d mahlasyla aatayca iirler yazan eybn Hkmdar Ubeydullah Han'n (. 9 4 6 / 1 5 3 9 ) klliyatndan semeler bulunmaktadr. Din - didaktik mahiyette

baz mesnevilerle terciibend ve gazellerden meydana gelen bu manzumeler, Buhara'da yaayan Ubeydullah Han'n henz hayatta iken iirlerinin stanbul'da sevilerek okunduunu gstermesi bakmndan dikkat ekicidir. Kaygusuz'un iirlerinden semelerle sona eren ikinci ksm Attr, Nizm-i Gencev, Hc-yi Kirmn, Mevln, Ksm- Envr, Ahmed-i Cm ve Hfz- rzFden yaplan derlemelerin yer ald Farsa blmle sona ermektedir. Mecmuann banda, farkl bir yaz ile olduu iin sonradan yapld kabul edilen bir fihrist bulunmaktadr. Daha geni bir fihrist ise Hall, Cfer ve Kasm'n mecmuadaki iirlerini nereden Muharrem Ergin'in makalesinde verilmitir (bk. bibi.). Cmiu'l-men'nin zelliklerinden biri, eserlerini derledii airler kadrosu
Cmiu'n-nezir' in iik ve son sayfalar (Beyazt Devlet Ktp., nr. 5782) Uf lif t > (^'-itV Mi&.m-iS/if fir,, C r^/vf l*1/ -'Jksj >!>'t :
:

l ^jiirf--J>ii

J,i

> Of

j^y^ iiijinSt/jbfcSi" gfoy

;,#v>fjVf JW>> f ! i4f J?S> ^bii^ijf'y

S)$h\ n
s yjmfyv't d*/t>i>*

fM^'j^r-ffi/ii'1

fy^iyi'-^-fi-

r-H&sfyt

r W '

't/jPfc^jA^slJ-lS

^ - s ^ l j ^ J J

JM

il

Ifl4t/,

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

111

CMU'n-NEZR me adl mesnevisinin bilinen tek nshas da bu mecmuadaki manzumeler arasnda bulunmaktadr (vr. 289 a -291 b ). Ayrca eserde, mer b. Mezd'in t'n-nezir'mde Mecmayer vermedii Ynus tirerek telif ettii bir eserdir. Kaynaklarda eybn'nin el-Cmi" u'-sar'i Eb Ysuf'un istei zerine kaleme ald belirtilmektedir. Tamamlanmasndan sonra eserini Eb Ysuf'a okuyan mam Muhammed onun iltifatna mazhar olmutur. Baz kaynaklarda mi "u'-ar'in mam el-CMuhammed'le kh literatr ierisinde nemli bir yer tutmu, zerine ok sayda erh ve hiye yazlmtr. Leknev bunlardan otuz kadarn zikretmektedir (en-Nfi'u'lkebtr, s. 46-60). Bu erhlerden, zellikle gnmze ulam bulunan Eb'l-Usr elPezdev, emsleimme es-Serahs, Muhammed b. Ahmed el-sbcb, Eb Thir ed-Debbs, Sadrehd mer b. Abdiaziz, Eb'l-Mefhir Tceddin el-Kerder, Eb'l-Leys es-Semerkand, Eb Nasr el-Attb, Kdhan, Cemleddin elHasr, Zahrddin Ahmed b. smil et-Timurta (yazma nshalar iin bk. Brockelmann, GAL, I, 179; Suppi, I, 290-291; Sezgin, 1, 429-430) ve Abdlhay el-Leknev'nin eserleri saylabilir (rihlerin geni bir listesi iin bk. Kefuz-zunn, 1, 562-564; el-CLeknev, s. 46-60). te yandan

Emre'nin iirlerinin bulunmas ve ilhi tarznda yazlan baka iirlerin de isabetli olarak Ynus Emre'ye nazre olarak gsterilmesi dikkat ekmektedir. Bunun yan sra mecmuada baz ran airlerinin iirlerine de yer verilmitir. Bugne kadar eserin tamamnn ilm neri yaplmadndan ve divan edebiyatnn balang dnemiyle ilgili olarak tam bir kronoloji de bulunmadndan Cmiu'n-nezir'de zaman zaman, daha sonra yaayan airlere daha nce yaayanlarn nazre yazm gibi gsterildii yolundaki eletiriler (mesel bk. K p rl, lk Mutasavvflar, s. 263) tam bir akla kavumamtr. Fuat Kprl, Hammmzde hsan'n yapt bir fihristten faydalanarak eserde yer alan airleri Arap harflerine gre alfabetik sra ile vermise de (Mill Edebiyat Cereyannn lk Mbeirleri, s. 6162) baz airlerin adnn iki defa yazlmas, bazlarnn iki ayr yerde farkl ekillerde gsterilmesi sebebiyle (Avn-Sultan M u h a m m e d Han, A h m e d - i D-D, Sultan C e m - C e m , Ahzde bn A h vb.) liste bir hayli kabarmtr. Bu liste tekrarlardan arndrldnda Hac Kemal'in belirttii gibi mecmuada 266 airin yer ald grlr. BBLYOGRAFYA:
Eridirli Hac Keml, Cmiu'n-nezir, zt Devlet Ktp., nr. 5 7 8 2 ; Osmanl II, 132; Kprl, lk Mutasavvflar, 282, 289, 291, 3 3 9 ; a.mlf., Mill reyannn lk Mbeirleri, BeyaMellifleri, s. 236, 263, Edebiyat CeEdebi-

Eb Ysuf'un mtereken kaleme aldklar bir kitap olduu ileri srlmekteyse de gerek eserin Eb Ysuf'un istei zerine yazld ve onun tarafndan takdir edildii rivayeti, gerekse her blmn banda "Muhammed, Ya'kb'dan (Eb Ysuf), o da Eb Hanfe'den rivayet etmektedir ki" ifadesi, lif edildii grn el-Cmi"u'-akuvvetlendirmekr'in tek bana eybn tarafndan tetedir. Eseri mam Muhammed'den s b. Ebn ve bn Sema rivayet etmilerdir. Fr *a ait olan el - Cmi" u'-sar 1532 fkh meseleyi ele almakta ve bunlar hakkndaki hkmleri delillerini belirtmeksizin nakletmektedir. eybn eserini, muhtemelen muhtasar oluu sebebiyle blm ve alt blmlere ayrmadan kaleme almsa da daha sonra Eb Thir ed-Debbs kitab bablar halinde tertip ve tasnif etmitir. Hasan b. Ahmed ez-Za'fern tarafndan ayr bir tasnifinin daha yapld bilinmektedir. Debbs'n tasnifinin ba tarafnda mam Muhammed'in eseri krk kitap halinde kaleme ald belirtilmekte, ancak onun tasnifi otuz kitab ihtiva etmektedir. Bu farklla, birbirine yakn konular ileyen baz kitaplarn Debbs tarafndan birletirilmesi yol am olmaldr. eybn'nin daha nce telif etmi olduu el-Mebst'un aksine, bu eserinde Eb Hanfe ile Eb Ysuf ve kendisinin gr birlii iinde olduklar meseleleri bir araya getirmek istedii ileri srlmse de (Desk, s. 152) 170 kadar meselede ihtilflarn da zikredilmi olmas, bu hedefin her zaman gz nnde bulundurulmadn ortaya koymaktadr. Bununla birlikte baz blmlerde mam Zfer'in grlerinin de belirtilmesi bir tarafa braklacak olursa eserin esas olarak Eb Hanfe ile iki talebesinin fkh grlerini ihtiva ettii grlmektedir. Eb Ysuf'un el-Cmi"u'-air'i ya-

mi" u'-sar Necmeddin en-Nesef, Mahmd b. Eb Bekir el-Ferh ve am mfts Mahmd Hamza tarafndan manzum hale getirilmitir (yazma nshalar iin bk. Sezgin, I, 430; eseri nazma evirenlerin geni bir listesi iin ayrca bk. Kef'z-zunun, el-Cm 1, 564). "u'-air Leknev (1291, 1294,

1328), Bulak (1302, E b Y s u f ' u n Kitb'lHarc'inin kenarnda) ve Beyrut'ta (1406/ 1986) baslmtr. Beyrut basksnda Abdlhay el-Leknev'nin erhi ve bu erhin banda mukaddime mahiyetinde onun, Hanef fakihlerinin tabakalar, metin kitaplar, el-Cmi" kebr li -men yutli"u'lnemli ve "u'lu'-air Cmi

erhleri hakknda bilgi veren en-Nfi

"a'-a-

r adl rislesi de yer almaktadr. e i - C d mi" u'-sar "m bir blm I. Dimitroff tarafndan Almanca'ya evrilmitir ( " A s c h S c h a i b a n i u n d sein corpus juris a l - m i a s - s a g r " , MSOS, X I (1908), s. 60-206). BBLYOGRAFYA:
Muhammed b. Hasan e-eybn, ar, Beyrut 1406/1986; Kefuz-zunn, 5 6 4 ; bn bidn, Redd'l-muhtar 170; a.mlf., Res'il, Rihlet'l-Hicziyye el-Cmi'uI, 561(Kahire), I,

stanbul 1928, s. 61 -

6 2 ; Banarl, RTET, 1, 6 1 8 ; Levend, Trk miu'n-nezir", bul 1927. Mill Mecmua, rr


M MUSTAFA

yat Tarihi, s. 168; M e h m e d Hlid [Bayr], " C V11I/89, stanCANPOLAT

Beyrut, ts. (Dru hyi't-t(nr. Ali e-ennf), Tunus II, I, 2901-

rsi'l-Arab), I, 16, 18; Muhammed es-Sens, er1396-98/1976-78, 1 1 1 , 2 2 6 ; Serks, Mu'cem, 1163; Brockelmann, GAL, I, 179; Suppi, 2 9 1 ; M. Eb Zehre, Eb Hanfe, emn,

el - C M U ' s - S A R
(jjjuJl^.UJI ) M u h a m m e d b. H a s a n e-eybn'nin

Kahire 1 3 6 9 / slm

(. 1 8 9 / 8 0 5 )
" z h i r ' r - r i v y e " diye bilinen ve H a n e f mezhebinin a n a kaynaklarn oluturan alt e s e r i n d e n biri.

1947, s. 2 1 2 - 2 1 3 ; M. Zhid Kevser, Bulu' Humus 1969, s. 78-79; J. Schacht, Hukukuna

Giri (trc. M e h m e t Da Abdlkadr u'l-kebr (el-Cmi'u'-

ener), Ankara 1977, s. 2 3 9 ; Sezgin, GAS, I, 4284 3 0 ; Leknev, en-Nfi' sar iinde), Beyrut 1 4 0 6 / 1 9 8 6 , s. 32-33, 4660, 67-69; M u h a m m e d ed-Desk", el- 'lmm Muhammed b. el-Hasan e-eybn Fkh ve eeruh Ankafi'l-fkhi'l-slm, ra 1990, s. 23. Devha m
IM YUNUS VEHB YAVUZ

J Hanef fkhnn ilk yazl kaynaklarn-

nndan hi ayrmad belirtilmekte, zellikle ilk dnemlerde kad ve mft olmak isteyenlerin bu eseri ezberlemeleri gerektii bilinmektedir. el-Cmi'u'ar kk hacmine ramen Hanef f-

dan olup mam Muhammed'in, hocas Eb Hanfe'den Eb Ysuf vastasyla kendisine ulaan grleri bir araya ge112

1 4 0 7 / 1 9 8 7 , s". 151limleri,

154; A h m e t zel, Hanef

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el - CM i U' s - S AGR ler iin birer rumuz kullanm, daha az faydaland eserlerin ise adn yazmtr. Syt, hadis uydurmakla tannm veya yalanclkla itham edilmi rvilerden eserine hadis almadn, hadislerin salamlk derecesini farkl bir usulle ortaya koyduunu ifade etmektedir. Buna gre Buhr, Mslim, bn Hibbn, Hkim ve Ziyeddin el-Makdis'den ald btn hadisleri sahih kabul etmitir, elMstedrek'ten nakledilen hadisler arasnda tenkide urayanlar varsa bunlar zikretmitir. mam Mlik'in el-Muvatto'ndan, bn Huzeyme'nin aMh'inden, Eb Avne el-Vstnin el-Msned'lmuhrec'inden ve bn's-Seken'in ahh' ile bn'l-Crd'un el-Mntek'sndan naklettii rivayetleri ve Eb Dvd'un, hakknda herhangi bir tenkidde bulunmadan es-Snen'ine ald hadisleri de sahih kabul etmitir. Buna karlk Tirmiz, bn Mce, Eb Dvd et-Taylis, Ahmed b. Hanbel, Abdrrezzk, Sad b. Mansr, bn Eb eybe, Eb Ya'l el-Mevsl'nin eserleri, Tabern'nin Mu"cem'l-kebr ve Evsat', Drekutn, Eb Nuaym ve Beyhak'nin kitaplarnda sahihle birlikte hasen ve zayf hadisler de bulunduu iin bunlardan naklettii hadislerle ilgili hkmlere ayrca iaret etmitir. Ukayl, bn Ad, Hatb el-Badd, bn Askir, Hakm etTirmiz'nin eserleri, Hkim en-Nsbr'nin Trhu Nsbr'u, bn'n-Neccr el-Badd'nin Zeyl Trihi Badd' ve Deylem'nin Msned'l-firdevs'inden ald hadisleri ise zayf olarak nitelendirmitir. Hadisleri sahih, hasen ve zayf diye deerlendirirken ( > 4 c ' ) rumuzlarn kullanm olmakla beraber bu rumuzlar mstensihlerin veya nirlerin dikkatsizlii yznden bazan yanl yazlmtr. Bu sebeple Abdrraf elMnvFnin de belirttii gibi sadece rumuzlara gvenmek doru deildir. Ahmed b. Mekk el-Hamev el-Hasen'nin bu eserde kullanlan rumuzlar, 1056 (1646) ylnda otuz alt beyit halinde toplad "Dav''l-kabesi'l-mnr li-rumzi ricli'l-CmMS-ar" adl manzumesi, Muhammed Bkr Ulvn tarafndan Mecellet Ma"hedi'l-mahttti'l-"Arabiyye'de (Kahire 1975, XXI, s. 142-147) yaymlanmtr. Ulvn ayn dergide daha nce de "Sel ercz f rumzi'l-Cmi c i'-ar" adl bir makale yaymlamt (1972, XVIII, s. 151-152). el-Cmi "u'-ar'in ihtiva ettii hadisler SytFye gre genelde sahih ve hasen olmakla birlikte zayflar da vardr. Baz limlere gre ise eserde mevz rivayetler de bulunmaktadr. Nsrddin el-Elbn, el-Le* li'l-man'a ve zeylinde bizzat Syt tarafndan mevz olarak nitelendirilen baz hadislerin el-Cmi"u'-air'de yer almasn mellifin onlar deerlendirmeye frsat bulamamas ile aklamaktadr (ahhu'lCmici'-air, I, 28). Eserdeki hadislerin says baz kaynaklarda 10.031 ve 10.934 olarak gsterilmekle beraber Ysuf b. smil en-Nebhn, yapt dikkatli bir saym sonucunda doru rakamn 10.010 olduunu sylemektedir. Syt daha sonra 4440 hadis ilve ederek eserine Ziydet'l-Cmi" adyla bir zeyil yazm, bu hadisler Ysuf enNebhn tarafndan alfabe srasna gre ait olduklar yerlere konularak bu ekilde geniletilmi olan eser el-Fethu'lkebr f zammi'z-ziydeti ile'l-Cmi "i'ar adyla cilt halinde neredilmitir (Kahire 1351/1932). Mttaki el-Hind de el-Cmi"u'-sar ile Ziydet'l-Cmi"i'-sar'deki hadisleri fkh bablarna gre tertip ederek meydana getirdii esere Menhec'l-" umml f sneni'l-akvl adn vermitir. el-Cmi"u'-sar ilk defa 1286'da Kahire'de baslm, daha sonra basks birok defa tekrarlanmtr. Ayrca Feyz'l-kadr ile birlikte yaplan Kahire basks da gvenilir bir neirdir. Hadis metinlerinin ksa ve eserin alfabetik oluu, kaynaklarnn rumuzlarla ksaca zikredilmesi ve dier baz zellikleri eseri ok kullanl hale getirmitir. Osmanl limleri bu esere byk nem vermiler, yaptklar hadis derlemelerinde onu belli bal kaynaklar arasna almlardr. Nitekim Mehmed Arif Bey 1001 Hadis adl eserinin bir tanesi hari btn hadislerini el-Cmi"u'-air'den semitir. Mehmed Zihni Efendi de el-Hak'ik mimm fi'l-Cmi"i'-ar ve'l-Merk min hadsi hayri'l-hal3ik adl eserinde el-Cmi'u'-ar'de rvi olarak zikredilen sahblerin hal tercmelerini yazm (stanbul 1311), fakat eserin " > " harfinden sonras neredilmemitir. el-Cmi'u'-sar'de bulunan hadislerin salamlk derecesini tesbit etmek iin mstakil eserler kaleme alnmtr. Mnv Feyz'l-kadir de bu hadisleri erhederken onlarn ne lde gvenilir olduunu da belirtmitir. B Sabreyn diye tannan Ali b. Ahmed b. Sad 1266 (1850) ylnda tamamlad thf'n-nkdi'l-bar bi-hui sahihi (bi-kauiy-

el - CMU 's - SAGR

Syt'nin

(. 911/1505)
derledii k s a hadisleri

ihtiva eden eseri.

Syt yetmi bir hadis kitabn Cem "u'l-Cevm" adyla bir araya toplamaya balam, fakat buna mr yetmemitir. el-Cmi'u'-ar, tamamlanamayan bu byk eserin bir eit muhtasardr. Mellifin 28 Reblevvel 907'de (11 Ekim 1501) bitirdii ve el-Cmi "u'-sar min hadi'l-beri'n-nezr adn verdii eser alfabetik olup hadisler genellikle kelimenin ilk iki harfine gre sralanm ve takip edilen metodun gerei olarak senedler alnmamtr. Eserde kavl hadisler bulunmakla beraber fiil hadislere de kk bir blm ayrlmtr. Hz. Peygamber'in yasaklad eylere ayrlan bir blmde ise "neh" fiiliyle balayan hadisler nakledilmitir. Umumiyetle bir veya birka cmlelik ksa hadislerden meydana gelen eser daha ok akaid, db, tp, tergb ve terhb, ilim, dua ve zikir, tvbe ve istifar, emil ve fezil konularna dairdir. Ahkm hadisleri yok denecek kadar azdr. Hadislerin kimler tarafndan rivayet edildii ve hangi kaynaklarda yer ald, hadislerin sonuna konan baz rumuzlarla belirtilmitir. Eserin balca kaynaklar unlardr: Ktb-i Sitte, Ahmed b. Hanbel'in elMsned'i, olu Abdullah'n el-Msned zerine Zev'id'i, Hkim en-NsbrFnin el-Mstedrek'i, Buhr'nin el-Edeb'lmfred ve et-Trhu'l-kebr'i, bn Hibbn'n ahh'i, Tabernnin Mu'cem'i, Sad b. Mansr'un es-Snen'i, bn Eb eybe ve Abdrrezzk'n el-Muannef adl eserleri, Eb Ya'l el-Mevsl'nin elMsned'l-kebr'i, Drekutnfnin es-Snen' i, DeylemFnin Msned'l-firdevs'i, Eb Nuaym'n Hilyet'l-evliya adl eseri, Eb Bekir el-Beyhak'nin es-Snen'l-kbr's ve u'ab'l-mn', bn Adnin el-Kmil'i, UkaylFnin ed-Du"af', Hatb el - BaddFnin Trhu Badd', Ahmed b. Ali el-Mevhib'nin Kitb'l-"llm'i, Eb Ms el-MednFnin Kitb'z-Zeyl'i, Eb'l-Ferec bn'l-Cevz'nin el-'lell-mtenhiye'si, Karrb'n Kitb Fazli'r-remy'u Mstafir'nin Kitb't-Tbb', bn Abdlber en-Nemer'nin Cmi"u beyni'l-" ilm"\. Syt kaynak verirken ok faydaland eser-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

113

el - CM iU' s - SAIR yi ehdi) '1-Cmi'i'-air adl kitabnda eserdeki sahih rivayetleri bir araya getirmitir. Bu konuda son zamanlarda yaplan almalardan biri de Nsrddin el-Elbn'ye aittir. el-Fethu'lkebr'i esas alan Elbn bu eserdeki 8202 rivayeti sahih ve hasen diye deerlendirerek Sahhu'l-Cmi'i'-sar ve ziydeth adyla iki cilt halinde (Beyrut 1406/1986), 6469 zayf rivayeti de "zaf", "zaf cidden" ve "mevz" ifadeleriyle deerlendirerek Za ' f'1 - Cmi 'i 's-sar ve ziydeth adyla alt cilt halinde yaymlamtr (Beyrut 1398/1978). Ahmed b. Muhammed b. Sddk el-Gumr de el-Cmi'u'-ar'de bulunduunu syledii 453 mevz hadisi el-Muir 'ale'lehdi7-mevz'a 'l-Cmi"i'-air adl kk hacimli kitapta toplamtr (Beyrut 1402/1982). el-Cmi'u'-ar'in belli bal erhleri unlardr: 1. el-Kevkeb'l-mnr. Sytf'nin talebesi bn'l-Alkam'ye ait olup Sleymaniye Ktphanesi'nde nshalar bulunmaktadr (Hamidiye, nr. 301303; ehid Ali Paa, nr. 454-456). 2. el-stidrk'n-nadir 'ale'l - Cmi 'i-sar. Ahmed b. Muhammed el-Metbl el-Ensr tarafndan yazlmtr. Eb'l-Vef el-Mergl'nin aratrmasna gre eserin bir cildi Mektebet'l-Ezher'de, bir cildi Dr' 1 - ktbi' 1 - Msriyye' de ( Mektebet Talat, nr. 597), bir baka cildi de el-Mibhu'l-bri'i'n-nadr ve'l-mth li'lCmi'i'-sar adyla Bibliothque Nationale'de bulunmaktadr (nr. 767). Dier ciltlerin nerede olduu bilinmemektedir. 3. Feyz'l-kadr erhu'l-Cmi'i'sar. el-Cmi'u'-sar erhleri arasnda en ok kabul gren Mnv'nin bu eseri olmutur. Mellif hadislerin kaynan tesbit ederken bazan Syt'nin grlerini nakletmekle yetinir, bazan da onun temas etmedii nemli kaynaklara atflar yaparak faydal bilgiler verir. Mnv'nin bu eseri, sayfalarn st tarafnda el - Cmic u'-ar'in harekelenmi ve numaralanm metniyle birlikte alt cilt halinde baslmtr (Kahire 1357). Mellif fazla geni bulduu bu erhi daha sonra et-Teysr bi-erhi'1Cmi 'i- sar adyla ihtisar etmi, bu eser de iki cilt halinde yaymlanmtr (Kahire 1286). Mnv'nin el-Cmi'u'air'in zeyli zerine de Mifthu'-a'de bi-erhiz-ziyde adl yarm kalm bir erhi bulunduu kaydedilmektedir. 4. es-Sirc'l-mnr bi-erhi'l-Cmi'i'air. Azz diye tannan Ali b. Ahmed el-Blki'nin bu ciltlik eseri birok 114 defa baslmtr (Kahire 1286, 1292, 1304, 1305, 1312).
BBLYOGRAFYA: Syt, el-Cmi'u'-sar, Riyad 1988; Kef'z-zurn, 1, 560, 561; Mnv. Feyz'l-kadr (nr. M. Muhyiddin Abdlhamd), Kahire, ts., nirin girii; Hediyyetul-'rifn, I, 752; Serks, Mu'cem, il, 1326, 1799; Brockelmann, GAL, 1 1 , 186-187; Suppi, II, 183-184; Ahmed e-erkv kbal, Mektebet'l-Cell es-Syt, Ribat 1397/1977, s. 154-155; Elbn. Za'f'l-Cmi'i'-ar, Beyrut 1398/1978; a.mlf., ahh.u'1-Cmi' i's-air, Beyrut 1406/1986; Ahmed b. Muhmmed b. Sddk el-Gumr, el-Mur 'ale 7- ehd 7- mevz 'a fi'l- Cmi 'i '-ar, Beyrut 1402/1982; smail L. akan, Hads Edebiyt, stanbul 1985, s. 116; Eb'l-Vef el-Mergi, "el - stidrkii 'n- ndir", ME, XXVl/7 (1374/ 1954), s. 366-369.
H MCTEBA UUR

hr senedle nakledilmeyen rivayetleri kitabnn dnda tutmutur. Mslim'in eserini daha stn bulanlar eer bununla ondaki hadislerin daha sahih olduunu kastediyorlarsa bu iddia slm limlerinin byk ounluu tarafndan reddedilmitir. Drekutn, Buhr olmasayd Mslim'in byle bir eser telif edemeyeceini, zaten almasnda onun eserini esas aldn syler (ayrca bk. SAHHAYN).

el - CMU 's - S A H H
( J J ^ I )

Buhr'nin

(. 256/870)
K u r ' n - Kerm'den sonra en gvenilir kitap olarak kabul edilen, sahih hadisleri toplayan eseri.

Ad kaynaklarda farkl ekillerde tesbit edilmitir. Nevevtam adnn el-Cmi'u'l- m sredi ' - ahhi '1-muhtasar min umri Reslillh allallah 'aleyhi ve sellem ve snenih ve eyymih (M Temess ileyhi hcet'l-krli-ahhi'l-Buhr, s. 39), bn Hacer el-Askaln ise el-Cmi'u'-ahhi'l-msned min hadsi Reslillh allallah 'aleyhi ve sellem ve snenih ve eyymih (Hedy's-sr, s. 10) olduunu sylemektedir. Fakat eser ahhu'l-Buhr diye hret bulmutur. Zeheb'nin Kur'n- Kerm'den sonra mslmanlarn elindeki kitaplarn en stn olduunu syledii el-Cmi'u'ahh, yalnz sahih hadisleri toplayan ilk eserdir. mam fi, yeryznde mam Mlik'in el-Muvatta'indan daha sahih bir hadis kitab bulunmadn syledii zaman el-Cmi'u'-ahh henz ortada yoktu. ou Maribli olmak zere Mslim'in el-Cmi'u'-ahh'ini ona tercih edenler de vardr. Bu tercih, Mslim'in, eserinin mukaddimesi dnda sahih olmayan hibir hadisi almamasna karlk Buhr'nin bab balklarnda sahih olmayan hadislere de yer vermi olmasndan ileri geliyorsa bu dorudur; ancak aada grlecei zere Buhr'nin bu yolu semesinde hakl gerekeleri vardr. Eserin adndaki "msned" kelimesinden de anlalaca zere Bu-

Telifi. 1 1 1 . (IX.) yzyla kadar meydana getirilen hadis klliyat sahih hadislerin yan sra hasen ve zayf hadisleri de ihtiva etmekteydi. Buhr'nin hocas shak b. Rhye, sadece sahih hadisleri ihtiva eden muhtasar bir kitaba duyulan ihtiyatan sz etmiti. Buhr o gnlerde bir rya grd. Elindeki bir yelpaze ile Hz. Peygamber'in huzurunda onu serinletiyordu. Rya tabircileri bunu, Hz. Peygamber'i ona isnat edilen yalanlardan koruma eklinde yorumladlar. Bunun zerine Buhr el-Cmi'u's-ahh"\, toplad 600.000 hadisten seerek meydana getirdi. Eserin hacmini bytmemek dncesiyle sahih hadislerin tamamn kitabna almad. bn'l-Kaysern, el-Cmi'u'-ahh'in geni apl bir eserin hulsas olduunu, Buhr'nin elindeki btn hadisleri el-Mebst adl bir eserde nce bablara gre tasnif ettiini, bunun en salam rivayetlerini bir araya getirerek mehur eserini ortaya kardn syler. Buhr almasn tamamladktan sonra onu Ahmed b. Hanbel, Yahy b. Man ve Ali b. Medn gibi hadis otoritelerine sundu; onlar da drd dnda btn hadislerin sahih olduunu belirttiler. Ukayl, tenkide konu olan hadislerin shhati hakknda son szn yine de Buhr'ye ait olduunu ifade etmektedir. Nitekim daha sonralar Drekutn ve benzeri mnekkitler eserdeki 110 hadisin senedlerine teknik bakmdan baz tenkitler yneltmilerse de hadis limlerinin byk ounluu bu tenkitleri isabetsiz bulmu, bn Hacer tenkit edilen rivayetlerin ve rviierin hepsini savunmutur (bk. Hedy's-sri, s. 364488). Eseri inceleyenlerden Yahy b. Man'in 233'te (847), Ali b. Medn'nin 234'te (849) vefat ettii dikkate alnrsa kitabn, mellifinin vefatndan en az yirmi yl nce tamamland anlalr. Buhr eserini bir ibadet vecdi iinde hazrlam, her hadisi nce abdest alp (bn Hacer el-Askaln, Hedyus-sr, s. 6; a.mlf., Talku't-ta'lk, V, 421) veya gusledip (Hatb, II, 9; Nevev, s. 41; bn Ha-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el-CMU'S-SAHH cer el-Askaln, Talku't-tac lk, V, 421) in her Bab Balklar. el-Cmizu'-ahh"m suretiyle destekler. Bu nevi balklara bakarak Buhr'nin eserini temize ekmeye frsat bulamadn zannedenleri dikkatsizlikle sulayan bn Hacer, bu metotla onun sz konusu meselede artlarna uygun hadis bulamadn anlatmak istediini syler. Baz bab balklarnn altnda hibir hadis zikretmeyen Buhr bununla eserinde yer almasa bile o konuda gvenilir hadislerin bulunduuna iaret etmi olur. Bu duruma dikkat eken Msteml, Firebr nshasn istinsah ederken orada baz bab balklarnn altnda herhangi bir hadis bulunmadn, baz hadislere de bab bal konulmadn belirttikten sonra kendilerinin bunlar bir bab bal altnda topladklarn haber verir. Bu husus, ayn a s l ' d a n yazldklar halde baz nshalar arasnda grlen farkllklarn nereden kaynakland hakknda da fikir vermektedir. emseddin el-Kirmn, tercemelerde Buhr'nin hocalarn taklit ettiini ileri srmekteyse de bn Hacer el-Askaln daha nce hi kimsenin byle bir iddiada bulunmadn syleyerek bu gr reddetmektedir. Fuat Sezgin, Kaynaklan adl Buhr'nin Kirmalmasnda

iki rek'at namaz kldktan sonra yazmtr. Baz kaynaklarda ise el-Cmf babn Hz. Peygamber'in kabriyle minberi arasnda ve her bab iin iki rek'at namaz kldktan sonra yazd rivayet edilmektedir (bk. Zeheb, XII, 40). bn'l-Kaysern mi cu'-ahh"\ Buhr'nin el-CBuhara'da, bazlar ise

"terceme" ad verilen bab balklar ve bu bablann muhtevalar teki hadis kitaplarndan farkl zellikler tamaktadr. Buhr, bir hadisin ihtiva ettii hkmlerin her birini gstermek maksadyla bazan ayn hadisi -deiik senedlerle- birbirini takip eden bablarda zikretmekten kanmamtr. artlarna uygun yeteri kadar hadis bulamad bir babda veya fkh grn zellikle belirtmek istedii bir konuda ilgili yetleri, ta'lik yoluyla rivayet ettii hadisleri, sahbe, tbin ve mehur imamlarn szlerini tercemede zikreder. Herhangi bir mezhebe bal olmayan Buhr bir fkh kitab grnts veren bu gibi yerlerde (mesel bk. "ehdt", 8) daha ok kendi kanaatini destekleyen grleri nakleder. artlarna uymamakla beraber delil olmaya elverili hadisleri de burada ya aynen veya melen zikreder. Nitekim "Bb'l-mer' min Kurey" adl terceme, Hz. Ali tarafndan rivayet edilen bir hadisle ilgili metinden ibarettir. Bu hadis Buhr'nin artlarna uymad iin onu tercemede mna olarak zikretmi, konuyu daha farkl ekilde ele alan ve artlarna uyan bir baka hadisi ise bu tercemenin altnda senediyle birlikte vermitir. Tercemelerde kesinlik ifade eden kalplarla (cezm sigalaryla) zikrettii rivayetlerin gvenilir olduu, kesinlik ifade etmeyen mehul fiil kalplaryla (temrz sigalaryla) zikrettii rivayetlerin ise zayf olduu anlalr. Bu sebeple bab balklarnda grlen bir rivayet kaynak olarak verilmek istendiinde onun Cmi'u-ahh'te bulunduu elmutlak

Mekke'de yazdn sylemektedirler. Telifinin on alt yl srd ve Buhr'nin Mekke'de bu kadar kalmad dikkate alnnca eserini Mekke'de yazmaya balad, daha sonra Buhara'da ve uzun sre kald Medine ve Basra'da yazp tamamlad anlalr. Eserin bab balklarn Hz. Peygamber'in kabriyle minberi arasnda yazdna dair rivayet de byle yorumlanabilir.
Hadis Says. el-Cmi'u'-ahh'i Fi-

rebr'den rivayet edenlerden Abdullah b. Ahmed el-Hamev'nin saymna gre eserde 108 kitb, Ktib elebi'ye gre ise 100 ksur kitb, 3450 kadar bab bulunmaktadr. Muhammed erif Tokad kitb saysnn 68, bab saysnn 3730, Muhammed Fud Abdlbk ise kitb saysnn 97, bab saysnn 3889 olduunu sylemektedir. Eser zerinde geni bir fihrist hazrlayan Abdullah b. Muhammed Guneymn'a gre eserde 91 kitb, 3867 bab bulunmaktadr. bn's-Salh'a gre eserde mkerrerleriyle birlikte 7275 hadis olup tekrarsz rivayetlerin says 4000, bunlarn iinde muttasl senedle rivayet edilenler ise 2602 'dir. Ta'likler arasnda bulunan merf rivayetleri de hesaba katnca tekrarsz muttasl hadislerin says 2761'i bulur. bn Hacer'e gre ise eserde muallak* ve mtbi'*lerin dnda mkerrerleriyle birlikte 7397 hadis, 1341 muallak rivayet, 341 adet de mtbi' bulunmakta, bylece hadislerin toplam 9082'ye ulamaktadr. Bu rakama sahb ve tbi szleri dahil deildir. CevzakI eserde 25.480 isnad zinciri bulunduunu tesbit etmitir. Buhr'nin el-Cmicu'-ahh'te kendilerinden hadis rivayet ettii hocalarnn says 289'dur. Eserdeki kitb ve bablarla hadis saysnn deiik rakamlarla tesbiti baz bablann kitb kabul edilmesinden, bir hadisin bazan uzun bazan ksa olarak birka yerde gemesi sebebiyle bunlarn farkl saymndan ve iki ayr isnadla rivayet edilen hadislerin kimine gre bir, kimine gre iki rivayet kabul edilmesinden kaynakland gibi baz nshalar arasndaki farklar da bu deiik tesbitlere yol amtr.

n'nin gr dorultusunda deliller bulmaya gayret etmitir (bu konudaki baz almalar iin a. bk.). Ta'likleri. Bir senedin ba tarafndan bir veya birden ok rvinin adn zikretmeyip sadece ilk rvisinin adn vermek (ta'lik) suretiyle yaplan nakiller micu's-ahh"m el-Cbab balklarnda ok-

a grlr. Ta'lik bir isnad kusuru kabul edildii iin Buhr baz limlerin tenkidine uram, ancak o, eserini mmkn olduu kadar ksa ve zl telif etmek dncesiyle bu yola bavurmutur. Hadislerin kusursuz bir isnadla nakledilmesinde ar titizliiyle bilinen Buhr, bir baka babda muttasl senedle verdii veya gvendii bir muhaddisin kitabnda muntazam bir senedle nakledildiini bildii ve o devirde limlerin delil olarak kulland baz rivayetleri, kanaatini desteklemek zere bab balklarnda zikretmek istediinde bu ekilde nakletmeyi uygun grmtr. Saylar 1341'i bulan bu hadislerden 160' dndakilerin senedlerini baka bablarda muttasl olarak zikretmitir. Bunlardan cezm sigasyla rivayet ettikleri, kendi artlarna uygun olup hocalarndan bizzat duyduu hadislerdir. Temrz sigasyla rivayet ettikleri ise kendi artlarnn btn zelliklerini tamamakla beraber dier tannm muhaddislerin 115

bir ifadeyle sylenmemen, rivayetin tercemede yer ald zellikle belirtilmelidir. Buhr fkh kanaatlerini bab balklarnda aksettirdii iin, "Buhr'nin fkh tercemelerinde bulunur" sz hret bulmutur. Tercemeleri bazan bir yet, bazan ksa bir hadis, bazan da hadisin bir blm veya muhtevas oluturur. Buhr burada fkh bir hkm kesin bir ifadeyle anlatma imkn bulamad zaman tercemeyi soru eklinde verir. Bylece okuyucuya bu konuda eitli rivayetler bulunduunu, meselenin farkl cepheleri olduunu anlatmak ister. oka ihtilf edilen bir konuyu da "bb m yzker f..." eklinde mphem bir ifade ile vermeyi uygun grr. Buhr konular yetle, sahbe ve tbin szleriyle ve eserinin bir baka yerinde muttasl senedle yer alm bir hadisin bir blmn senedsiz olarak vermek

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el-CMU's-SAHH artlarna uyan ve onlarn kitaplarnda yer alan rivayetlerdir. bn Hacer, el-Cmicu'-ahh'teki btn muallak rivayetlerin muttasl senedlerini Talku'tta'lk adl eserinde toplamtr. Be ciltlik bu hacimli eserde el-Cmi"in tertibi zere merf, mevkuf ve makt btn ta'likler ile Buhr'nin "Tbeah fln" veya "Revh fln" diyerek bir ksmn verdii senedlerin muttasl rivayetlerini tesbit etmi ve bunlarn sahih, hasen veya zayf olduklarn da belirtmitir. Sahasnn bu en nemli kitabn yine bn Hacer nce et-Tevk il vali'l-mhim mine't-taclk adyla ihtisar etmi, daha sonra bunu da et-Tevk li-vali'lmhim mine't-taclk adyla ikinci defa ihtisar etmitir. Bu sonuncu eserde Buhr'nin el-Cmicin herhangi bir yerinde senedini vermedii ad geen 160 hadisin tam senedlerini zikretmitir. Bu eseri Hedy's-sr'rim drdnc faslnda da (s. 22-76) zetlemitir. Tekrarlan. Birden fazla hkm ihtiva eden bir hadisi ilgili olduu konularn her birinde deiik isnadlarla rivayet etmek ve bylece ayn hadisten zami surette faydalanmaya imkn salamak Buhr'nin ska bavurduu bir metottur. Hadisten elde edilmesi mmkn olan btn fkh hkmleri gstermek istedii zaman sahb rvisi ayn olmakla beraber hadisin muhtelif tariklerle gelen rivayetlerini bazan ayn kitap iinde alt alta sralar. Mesel "Kitb'l-stisk 3 "da byle bir hadisi on bir ayr bab bal altnda tekrarlamtr (bab 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 21, 24). Hz. Peygamber'in bir yahudiye zrhn rehin brakarak ondan yiyecek satn almasn on yerde, Hz. ie'nin Berre'yi satn alp klelikten kurtarmas olayn, ihtiva ettii eitli hkmler sebebiyle, muhtelif blmlerde yirmi ikiden fazla yerde zikretmitir. En fazla tekrarlad rivayet bu Berire hadisidir. Bir hadisi ayn senedle iki yerde rivayet etmesi ise pek ndir olup bunlarn says yirmi tr. Her ne kadar Buhr'nin bu usul tekrara meydan verdii gerekesiyle tenkide uramsa da faydalar dikkate alnarak bu tekrarlarn hadis rivayetine kazandrd zenginlii takdirle karlamak gerekir. Hadislerdeki farkl bilgi ve hkmlerin renilmesi, onlarn birden fazla sahb tarafndan rivayet edildiinin anlalmas, birbirine zt gibi grnen baz hadislerin salam isnad zincirlerinin ortaya kmas, bazan ksaca rivayet edilen bir hadisin uzun bir metni olduunun grl116 mesi bu yolla mmkn olmaktadr. Esasen farkl bilgiler ihtiva eden rivayetlerin her biri ayr birer hadis sayldna gre bunlar tekrar olarak kabul etmek de doru deildir. Ayrca muhtelif hkmler ihtiva eden bir hadisin bu hkmler saysnca tekrar edilmesi, rivayetin sadece bir blmn hatrlayan okuyucuya hadisi daha kolay bir ekilde bulma imkn salayaca da muhakkaktr. el - Cmicu - ahh 'teki tekrarlarn gereksiz olmadn en iyi gsteren husus, Buhr'nin metin ve senedlerle ilgili birok meseleyi en ksa yoldan anlatma konusundaki titizliidir. Bir babda naklettii hadisin ayn veya benzeri, onun zengin hadis koleksiyonu arasnda farkl bir senedle bulunuyor ve bu senedi zikretmeye ihtiya hissediyorsa metni tekrarlamaz; "bi-hz" diyerek hadisin ayn metinle veya "bi-nahvih" diyerek benzeri bir metinle rivayet edildiini gsterir. Ayn metne drt farkl senedle sahip olduu ve bu senedleri okuyucuya gstermek istedii zaman metni bir defa verir, senedleri ise aralarna "tahvil iareti" (h) koyarak tekrarlar (bk. "By ' " , 2). Bu durumda metinler arasndaki nemli bir fark belirtmek istediinde sadece o kelimeyi zikreder (bk. " ' U m re", 17). artlan. Buhr, kendi hocasndan sahb rviye varncaya kadar son derece gvenilir muhaddisler tarafndan muttasl bir isnad ile nakledilen rivayetleri kitabna almay prensip edinmitir. Bazlarnn ileri srd gibi her tabakada birden fazla rvinin bulunmasn gerekli grmemitir. Yalnz seneddeki her bir hoca ile talebesinin uzun sre grm olmas esastr. An'ane* yoluyla gelen rivayetlerde talebelerden birinin hocasndan hadisi bizzat duymad halde duymu gibi rivayet ettii (bk. TEDLS) ihtimali hatra gelebilir. Bu gibi durumlarda Buhr'ye gre seneddeki rvilerin en az bir defa birbirleriyle grtkleri bilinmelidir. Buna lzum grmeyen Mslim ise rvilerin ayn asrda yaam olmasn ve grmelerinin imkn dahilinde bulunmasn yeterli sayar. u halde Buhr bu konuda Mslim'den ok daha titizdir. Hadisi Buhr tarafndan an'ane yoluyla rivayet edilen bir rvinin hocas ile grmedii iddias varsa, Buhr bu kiinin hadisini rivayet ettii yerde, srf bu iddiay rtmek maksadyla, konu ile ilgili olmasa bile, o rvinin hocas ile grtn aka belirten bir hadisi naklettii de olur. Bu husus, konu iindeki mna birliinin bozulmas pahasna Buhr'nin rivayet tekniini n planda tuttuunu gstermektedir. Dier Ktb-i Sitte imamlar gibi Buhr de eserine ald hadisleri hangi artlara gre setiini zikretmemitir. Ona nisbet edilen artlar eseri incelenmek suretiyle tesbit edilmi olmakla beraber bu konuda alma yapanlarn vard sonular ayn deildir. Rivayeti, el - Cmi'u'-ahh'] Buhr'den 90.000 kii dinlemi olmakla beraber (Hatb, II, 9) onu daha sonraki nesillere aktaran rvilerin says olduka azdr. Bunlarn banda el-Cmi'u'ahh'i, biri Firebr'de (248/862), dieri Buhara'da (252/866) olmak zere hocasndan iki defa dinleyen Eb Abdullah Muhammed b. Ysuf b. Matar el-Firebr gelir. Dierleri, eserin son ksmndan bir blmn BuhrFden dinleme imkn bulamayan Hammd b. kir en-Nesev, "Kitb'I-Ahkm'dan sonrasn bizzat duymad iin bu ksmlar Buhr'den iczet* yoluyla alan brahim b. Ma'kl en-Nesef ve Buhr'den el-Cmi'i en son rivayet eden Eb Talha Mansr b. Muhammed el-Bezdev'dir. Hseyin b. smail el-Mehmil'nin rivayeti ise eseri sem* yoluyla almayp Buhr'nin Badat'taki iml* meclislerinde yazdklaryla ok hatal bir nsha meydana getirdii iin pek itibar grmemitir. Firebr nshas dndaki dier nshann zamanla hretlerini kaybettii ve yerlerini bugn elimizde bulunan Buhr metninin yegne rivayeti olan Firebr nshasna brakt anlalmaktadr. Buhr'nin mehur talebesi Firebr'den el-Cmf i rivayet edenlerin en tannm olanlar unlardr: bn's-Seken diye tannan Eb Ali Sad b. Osman el-Msr, Eb Zeyd Muhammed b. Ahmed el-Mervez, Eb Ahmed Muhammed b. Muhammed el-Crcn, Eb shak brahim b. Ahmed el-Msteml, Eb Muhammed Abdullah b. Ahmed b. Hammye el-Hamev (es-Serahs), Eb Ali Muhammed b. mer b. ebbye e-ebev (e-ebbv), Eb'l-Heysem Muhammed b. MekkelKmhenve Firebr'den el-Cmici en son dinleyen Eb Ali smil b. Muhammed el-Kn ile Eb Nasr Ahmed b. Muhammed el-Ahskes. Firebr nshasn nc kademede devam ettirenler arasnda yer alanlardan Eb Zer el-Herev ile hayatn hadise adam olan kadn muhaddis Kerme bint Ahmed retim faaliyetlerini Mekke'de devam ettirdikleri iin eserin s-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el-CMU's-SAHH Buhr hatmi yapldn haber veren zann 27. gecesi okuma ii sona ererdi. Eserin son hadisi olan "Sbhnallhi ve bi-hamdih sbhnallihi'l-azm"e gelince herkes ayaa kalkar ve bu hadisi 101 defa tekrar ederdi. Daha sonra Bsr'nin Kadetl-brde ve el-Kadet'l-hemziyye'sinden muhtelif beyitler toplu halde okunurdu. Bu merasim hkmdarn saraynda da tekrarland gibi ramazan bayramnn 1. ve 7. gnlerinde hkmdarn bulunduu ehir merkezlerinde tekrarlanrd. Trkiye'de Birinci Byk Millet Meclisi alaca zaman lkenin her yerinde ahh-i Buhr hatimleri yaplmtr. 21 Nisan 1920'de Hey'et-i Temsliyye adna Mustafa Kemal imzasyla 61. frka kumandan Refet Bey'e ekilen telgrafta, "Bi-mennihi'l-kerm Nisan'n 23. Cuma gn cuma namazn mteakip Ankara'da Byk Millet Meclisi kd edilecektir" dendikten sonra, "yevm-i mezkrun te'yd-i kudsiyyeti iin bugnden itibaren merkez-i vilyett e vali beyefendi hazretlerinin tertibiyle hatim ve Buhr-i erif tilvetine bed' olunaca... mukaddes ve mecruh vatanmzn her kesinde ayn suretle bugnden itibaren Buhr ve hatemt-i erife kraatine r edilecei" bildirilmekteydi (Gazi Mustafa Kemal, s. 272-273). Eserin dua niyetiyle hatminin, Kur'n- Kerm czlerinin ayr ayr ahslar tarafndan okunmas gibi muhtelif celselerde tamamland anlalmaktadr. Basklar. ahh-i Buhr stanbul, Kahire, Bulak, Hindistan ve Avrupa'da birok defa baslmtr. Bunlarn iinde en mkemmeli, Ynn nshas esas alnarak kenarnda dier nsha farklar gsterilmek suretiyle 11. Abdlhamid'nin emriyle yaplan neirdir (1-IX, Bulak 13131315). Bunu Hac Zihni Efendi'nin tashihiyle yaplan basks takip eder (I-V1II, stanbul 1315). L. Krehl'in (I-III, Leiden 1862-1868) ve Theodor W. Juynboll'un (I-IV, Leiden 1908) basklar iyi birer neir deildir. E. Levi-Provenal Buhr'yi ahh-i Franszca tercmesiyle birlikis'in notlarla birlikte ngilizce neri (Srinagar 1935), Reinfried'in ksmen yapt Almanca tercmesi de (Um 1913) zikredilebilir. Baz msterikler eserin muhtelif blmlerini Bat dillerine tercme ederek yaymlamlardr (Brockelmann, {Mu'cem, erhetGAL SuppL, 1, 261). Serks eserin dier basklarn da tesbit etmitir I, 535-536). erhleri. el-Cmi'u'-ahh'i menin slm mmetinin boynuna bor olduunu syleyen bn Haldn'un sz gereklemi ve eser zerinde en iyi ekilde anlalmas ve btn problemlerinin zlmesi iin eitli almalar yaplmtr. Ktib elebi ou erh olmak zere ahh-i Buhr etrafnda yaplan almalardan seksen ikisinin adn vermektedir. Daha sonra yazlan erhler ve benzeri almalar dikkate alnnca bu rakamn ok artaca muhakkaktr. Eserin tannm erhleri unlardr: 1. m's -snen. lk ahh-i Buhr clerhi

Msrl tarihi bn ys, daha nceki tarihlerde eserin sarayda okunduunu, hatim merasiminin byk sarayda yapldn, bu esnada kadlara ve ileri gelen limlere hil'atlar giydirilip keselerle bahiler verildiini, fakat sonralar hatmin Kale Camii'nde okunup sultann huzurunda yaplan ksa bir merasimle bitirildiini sylemektedir {Bed'i'u'z-zhr, ordusundan IV, 88). 1581'de Osmanl

korkarak Merake'teki tahtn brakp Fas'a kaan Sultan Ahmed el-Mansr, 1 1 1 . Murad'n kendisini balamas zerine tekrar tahtna dnerken Fasllar tarafndan -halifelere yapld gibi- ahh-i Buhr okunarak uurland. O devirlerde Marib'de dmana kar zafer kazanld zaman yaplan merasimlerde Kur'n- Kerm ile birlikte Buhr ahh-i hatimleri yapld, hatta yemin zerine de ye-

merasimlerinde Kur'n- Kerm zerine olduu kadar ahhayn min edildii bilinmektedir (ifren, s. 72, 100). Fas Sultan smil b. erif (16461727), zenci klelerden oluan "Abd'lBuhr" (Buhr'nin hizmetkrlar) adnda bir muhafz alay kurdu. ahh-i Buhr zerine yemin ettirerek onlardan sadakat sz ald ve kendilerine bir ahh-i Buhr nshas teslim edip onu titizlikle korumalarn, ata bindikleri zaman yanlarndan ayrmamalarn ve sriloulan'nn ahid sand'n tadklar gibi onu savalarda en nde tamalarn emretti. Fas'ta yaamakta olan bir inana gre bir velnin kabrini ziyaret ederken ahh-i Buhr'nin herhangi bir sayfasn ap gzne ilk ilien hadisi okuyan, sened zincirindeki rviler ve Hz. Peygamber vastasyla Allah'tan muradnn hsl olmasn isteyen bir kimsenin dilei ok gemeden yerine gelir (E. Levi-Provenal, s. 212-213; A, V / 2 , s. 1112). 1798'de Ezher Camii'nde Napolyon Bonapart'n ehre girmemesi dileiyle, 12 Eyll 1902'de yine ayn yerde kolera tehlikesi sebebiyle ahh-i Buhr hatmedildi (I. Goldziher, V l / 2 , s. 214). Balkan Sava'nm balad gnlerde Ezher eyhi, Osmanl ordularnn zaferini niyaz etmek maksadyla ileri gelen limlerden kbleye ynelerek ahh-i Buhr okumalarn istemitir (el-Menr; X V I I / 2 , s. 112). nemli ilere balarken de ahh-i Buhr'yi hatmetme gelenei vardr. Marib'de yaplan byk hatim merasimleri iin receb aynn ilk gn Sahh-i Buhr okunmaya balanr, rama-

olarak bilinen eser Hattb (. 388/998) tarafndan kaleme alnmtr. M e c l i m 's - Snen 'i Mellif, Eb Dvd'un es-Snen'inin erhi olan tamamladktan sonra yaknlarnn istei zerine bu kitab yazmtr. Eserde, sahasnda yazlan dier byk kitaplarda olduu gibi her mkl zmek yerine bilgi verilmesi zaruri grlen baz nemli hususlara ksaca temas edilmekle yetinilmitir. erhin Sleymaniye (Ayasofya, nr. 687), Millet (Feyzullah Efendi, nr. 261, 262, 437) ve Topkap Saray Mzesi (III. Ahmed, nr. 393) ktphaneferiyle dier baz ktphanelerde yazmalar mevcuttur. 2. bn Battl el-Kurtubrnin (. 4 4 9 / 1 0 5 7 ) ad bilinmeyen erhi daha sonraki rihlerin faydaland nemli bir eserdir. Bu erh, hadis meselelerinden ok Mlik fkhna arlk vermekle tenkit edilmitir. Topkap Saray Mzesi Ktphanesi'ndeki nshas (Medine, nr. 230) eksik olmakla beraber dier slm lkeleri ktphanelerinde tamam bulunmaktadr (Sezgin, GAS, I, 118). 3. ri's-sr i'l-kelm
cale'l

el-Bedr'l-mn- Buhr. Kut-

t e yaymlamtr (I-1V, Paris 1928). Octave Houdas ile W. Marais'in Franszca tercmelerindeki (I-IV, Paris 1903-1914) hatalar gstermek zere Muhammed Hamdullah bu kitaplarn drtte biri hacminde bir alma yapmak zorunda kalmtr (el-Bokhari, Les traditior lslamiques |Tome-51 Introduction et notes correctives de la traduction franaise de Octave Houdas et William Marais, Paris 1401/ 1981). Bu arada Muhammed Es'ad We-

bddin el-Haleb diye tannan Abdlkerm b. Abdnnr'un (. 735/1334-35) bu eseri, Ktib elebi'nin sylediine gre on cilt olup eI-Cmicm ancak yarsnn ererhinden ibarettir (baz blmleri iin bk. Sezgin, GAS, I, 119). 4. et-Telvh hu'l-Cmi'i'-ahh. Trk limi Mool-

tay b. Kl'n (. 762/1361) yirmi cilt olduu sylenen (bn Hacer el-Askaln, Lisn'l-Mzn, VI, 72) bu eserinin nerede

118

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el - C M U ' s - S A H H bulunduu bilinmemektedir. S. kib'd-deri. el-Kevmi'i's-ahh. bn'l-Mlakkn'a (. 804/ tavzh Millet Ktphanesi'nde (Feyzullah Efendi, nr. 435), bir cildi de Sleymaniye Ktphanesi'nde (Ayasofya, nr. 689) bulunmaktadr. 11. Fethu'l-br bi-erhi Sahhi'l-Buhr. bn Hacer el-Askaln'nin (. 852/ 1449) bu eseri, ahh-i Buhr erhlerinin en mkemmeli olarak kabul edilmektedir. bn Hacer ahh-i Buhr zerindeki almalarna, nce bu eserdeki muallak hadisleri konu alan be ciltlik Talku't-ta'lk'i ile balam ve onu 1401'de tamamlamtr. Daha sonra byk erhinin mukaddimesi olan mstakil bir cilt halindeki Hedy's-sriyi kaleme alm ve bunu da 1410'da bitirmitir. ahh-i Buhr hakknda bilinmesi zaruri bilgileri ihtiva eden Hedy's-sri, daha ziyade el-Cmi'u'-ahh'te hadislerin neden blnerek (takt"), ihtisar edilerek ve muhtelif bahislerde tekrarlanarak verildii, tercemelerdeki hadislerin neden senedsiz zikredildii (ta'lik), eserdeki ndir (garb) kelimelerle yazl ayn okunuu farkl isim, knye, lakap ve nisbelerin hangileri olduu, ayrc bir vasf sylemeden Buhr'nin mphem bir ekilde zikrettii isimlerle kimleri kastettii, Drekutn ile dier mnekkitlerin Buhr'yi tenkit etmek maksadyla ileri srdkleri btn grlerin mahiyeti ve geerlilii, tenkit edilen Buhr rvileri iin sylenenler ile bunlarn isabet derecesi hakknda on ayr blmde geni bilgiler vermekte, eserin sonunda ahh-i Buhr'nin dier zelliklerini tantarak Buhr'nin hayatn da geni bir ekilde anlatmaktadr. bn Hacer Fethu'l-br'yi 1414 ylnda yazmaya balam, hadis metinlerinde byk lde el-Cmicu's-ahh"m Eb Zer nshasna bal kalmtr. Esere yeni balad sralarda hadisleri olduka geni bir ekilde erhetmi, fakat daha sonra orta bir yol tutmay tercih etmitir. Kitabn 1438'de bitirmekle beraber vefatndan bir mddet ncesine kadar eitli ilveler yapmaya devam etmitir. Eserin muhtelif nshalar arasndaki farklarn en nemli sebebi budur. bn Hacer, aklamaya gerek grd kelimelerin lgat mnasn, i'rabn, hadisteki edeb incelikleri, fkh hkmleri ve bu konularda limler arasnda mevcut olan gr farkllklarn ayrntl bir ekilde ortaya koymaktadr. zellikle erhettii hadisin dier rivayetlerini tesbit etmek ve bunlarn salamlk derecesini belirtmek suretiyle hadis etrafndaki gr ayrlklarnn kaynana inmektedir. M-

Eserin mellifi olan Trk

1401-1402) ait bu eserden sz ederken Ktib elebi adnn evhid'tolduunu ve yirmi ciltten ibaret bulunduunu sylemektedir (Kef'z-zunn, i, 547). rih, hocas Mooltay b. Kl ile Kutbddin el-Halebnin eserlerinden byk lde faydalanmtr. bn Hacer eserin ilk yarsnn daha faydal olduunu sylemektedir. erhin on alt cildi Millet Ktphanesi'nde (Feyzullah Efendi, nr. 377-392), X ve XI. ciltleri Topkap Saray Mzesi Ktphanesi'nde (III. Ahmed, nr. 396/10, 396/11) bulunmaktadr. Ayrca dier ktphanelerde de nshalar mevcuttur (bk. Sezgin, GAS, I, 120). 8. el-Lmicu'-abh
cale'l-Cmi'i-ahh.

limi emseddin Muhammed b. Ysuf el-Kirmn (. 786/1384), muhtelif lkeleri dolat halde el-Cmi' u'-ahh'in btn problemlerini zecek tarzda muhteval bir erhine rastlamadn sylemekte, bn Battl'm erhini Mlik fkhna arlk verdii iin, Hattb ile Mooltay b. Kl'n erhlerini ise eserin tamamn ele almadklar iin yeterli bulmadn belirtmektedir. Kendisi ise hadislerdeki m k l e n aklamakta, gramere, hadis usulne, fkha, rvilere ve onlarn eitli durumlarna dair bilgiler vermekte, birbirine zt gibi grnen hadislerin arasn telif etmektedir. Kirmn, ahh-i Buhr erhleri arasnda nemli bir yere sahip olan orta byklkteki eserini 1373 ylnda Mekke'de tamamlamtr. Bedreddin el-Ayn bu eserden faydalanm, bn Hacer ise onu faydal bulmakla beraber daha ok tenkit etmek maksadyla sz konusu etmitir. Yazma nshalarnn ou Trkiye ktphanelerinde bulunan eser Kahire'de yirmi be cilt halinde baslmtr (1935-1945). 6. et-Tenkh ret olan bu eseri, li-elzi'l-Cmici'-ahh. el-Cmicu's-sahh'Zerke'nin (. 794/1392) bir ciltten ibateki garb* kelimeleri, mkil i'rablar, yanl okunabilecek isim ve nisbeleri belirgin hale getirdii ve kolayca anlalmayan baz ksmlar aklad iin faydal ve yeterli bir erh olarak kabul edilmitir. Yazmalarnn byk bir ksm Trkiye ktphanelerindedir GAS, I, 120). 7. et-Tavzh (bk. Sezgin, li-erhi'l-C-

Mu-

hammed b. Abdddim el-Birmv'nin (. 831/1428), Kirmn ve Zerke erhleriyle bn Hacer'in Hedy's-sr'sinden faydalanarak yazd drt cilt hacmindeki bu eserin hemen hemen btn nshalar stanbul ktphanelerinde ve bulunmaktadr (bk. Sezgin, GAS, I, 121). 9. Mecma'u'l-bahreyr cevhir'l-habreyn. bn'l-Kirmn diye tannan Yahy b. Muhammed b. Ysuf'un (. 8 3 3 / 1430) bu eseri, babas Kirmn ile bn'lMlakkn'n ahh-i Buhr erhlerini birletirmektedir. Bilindii kadaryla sekiz ciltlik mellif hatt yegne nshas Topkap Saray Mzesi Ktphanesi'nde bulunmaktadr (111. Ahmed, nr. 402/1-8). 10. et-Telkh li-fehmi kri'i'-ahh. Sbt bn'l-Acem'ye (. 841/1438) ait olan bu erhin yazmalarnn 1 ve II. ciltleri Topkap Saray Mzesi Ktphanesi'nde (III. Ahmed, nr. 392/1-2), bir cildi

bn'l-Kirmn'nin Mecma'u'l-bahreyr
( T S M K . III. A h m e d . nr. 4 0 2 / 1 . vr. 1. 2 \ 9 6 6 )

ue ceuhir'I-habreyn

adl eserinin mellif hattyla olan nshasndan sayfa

^J l

'-V

'i-

yvi-M M^m^&v^/f

- t^ \

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

119

e! - C M U ' s - S A H H kerrer hadislerin her birini erhederken bulunduu konu ile ilgisi nisbetinde bilgi vermekte, ihtiva ettii dier hususlar iin rivayetin getii dier konulara gnderme yapmaktadr. Eserin en nemli zellii, rivayetleri hadis teknii asndan deerlendirmeye tbi tutmasdr. erhettii hadisin ve onu takviye eden dier rivayetlerin senedlerini ve metinleri arasndaki farklar eitli alardan incelemesi, ahh-i Buhr'nin en nemli zelliklerinden biri olan tercemelerdeki muallak rivayetlerin muttasl senedlerini tesbite gayret etmesi ve esere yneltilen eitli tenkidleri cevaplandrmas dier erhlerde grlmeyen meziyetleridir. Fethu'l-br daha sonra yazlan bir erh yazbtn erhlere kaynak olmutur. evknden el-Cmicu'-ahh'e mas istendii zaman "L hicrete ba'de'lfeth = Mekke fethinden sonra artk hicret yoktur" hadisiyle tevriye yaparak bn Hacer'in bu deerli eserinden sonra baka bir ahh-i Buhr erhi yazmaya gerek olmadn anlatmak istemitir. Fethu'l-br'nm Eb'l-Feth Muhammed b. Hseyin el-Merg (. 859/1455) tarafndan yaplan bir muhtasar bulunmaktadr (Kastalln, I, 42). Fuat Sezgin, eserin bizzat bn Hacer tarafndan ket
cal

er-N-

ahhi'l-Buhr

adyla ihtisar en-Nket'i li-elfzi'l-C-

edildiini sylyorsa da (GAS, I, 121) bu doru deildir. Zira bn Hacer Zerke'nin mici'-sahh et-Tenkh

adl eserini tenkit etmek

maksadyla yazmaya balam, ancak tamamlayamamtr. bn Hacer eserinde

gereksiz bilgi bulunmadn sylediine gre onu ihtisar etmeyi herhalde dnmemitir. ffedy's-srfnin eitli slm lkelerinde grd kabul Fethu'lbr'ye duyulan ilgiyi arttrm, Timurlenk'in dindar olu hruh Mirza lkesindeki limlerin istei zerine, tpk dier melikler gibi, kurduu muhteem ktphane iin bn Hacer'den Fethu'lbr'nin bir nshasn getirtmitir. bn Hacer, saylan zelliklerinden baka, Hedy's-sr gibi nemli ve hacimli bir eseri erhine mukaddime olarak yazmas, eserinin batan sona kadar mkemmel bir insicam iinde bulunmas, her blmn sonunda deta bir dkm yaparak orada ne kadar merf, mevkuf, muallak ve mkerrer rivayet bulunduunu ve bu rivayetlerden hangilerinin ahh-i Mslim'de yer aldn sylemesi vb. hususlarla eserini dier erhlerden daha stn hale getirmitir. Fethu'l-br 1890 ylnda Delhi'de ta basks olarak yaymlanmtr. Hedy's-sr'rim ayr bir cilt halinde basld on ciltlik Bulak basks (1300-1301) eserin en iyi neri kabul edilmekle beraber yine de bask hatalar bulunmaktadr. Bu hatalar daha sonra Hindistan'da yaplan nerinde Sddk Hasan Han tarafndan gsterilmitir. Eser 1348'de de Muhibbddin el-Hatb, Muhammed Fud Abdlbk, Kusay Muhibbddin el-Hatb tarafndan hadislerin eserde getii yerler gsterilmek suretiyle yaymlanmtr (1-XIII, Kahire 1407/ 1986-87). Hedy's-sr bu basklarn her birinde "Mukaddime" adyla mstakil olarak baslmtr.

12. cUmdet'l-kr Buhr.

f erhi ahhi'l ile bir-

Byk Trk limi Ayn'nin (. Buhr erhleri iinde en

855/ 1451) bu eseri, Fethu'l-br likte ahh-i

fazla itibar grenidir. Ayn erhini 1418 ylnda yazmaya balam ve 1443'te tamamlamtr. Firebr'nin talebelerinden Kmhen, ebev ve Hamev nshalarna sahip olduu bilinmekle beraber belli bir nshay esas almad anlalmaktadr. Eb Zer nshas ile Ynn nshasndan hi bahsetmemesi ise dikkat ekicidir. Zaten Ayn, bn Hacer ve Kastalln'nin aksine nsha farklarndan pek az sz etmektedir. lk hadisin erhinde takip ettii, hadisi otuz deiik adan inceleme metodunu ikinci hadisten itibaren azaltarak terketmi, daha sonra rivayetleri be alt ynden ele almakla yetinmitir. Bablann birbiriyle ve hadislerin ait olduklar babla ilgisini belirterek erhe balayan Ayn, genellikle "Beyn riclih" bal altnda hadisin senedinde bulunan rvileri ilk getikleri yerde haklarnda yeterli bilgi vererek tantr ve ne derece gvenilir olduklarn belirtir. "Beyn letifi isndih" bal ile senedin zelliklerini sz konusu ederek isnad zincirinde kullanlan sigalar, rvilerin birbiriyle olan ilgisini, memleketlerini, hangi nesle mensup olduklarn zikreder. "Beyn ta'adddi mevz'ih ve men ahreceh gayrh" ksmnda hadisin ahh-i Buhr'de baka hangi blmlerde nasl bir isnadla tekrarlandn ve Ktb-i Sitte melliflerinden kimlerin onu kitaplarna aldn syler. "Beyn'l-lugt ve i'rbih" ksmnda hadiste geen kelimeleri birer birer ele ala-

<

rak onlarn mnalarn ve gramer asndan durumlarn aklar. "Beyn istinbti'l-ahkm" bal altnda ise hadis-- -c 1. i

ten elde edilen fkh neticeleri sayar. nemli grd baz bahislerin sonunda ve daha ok "el-Es'ile ve'l-ecvibe" bal altnda hadisin ihtiva ettii dier nemli konular ele alr. Eserini byle dzenlemekle Ayn okuyucularnn karlaabilecei eitli problemleri halletmi, rvilerin hal tercmesi, metinde geen kelimelerin izah ve edeb incelikleri gibi hususlarda doyurucu bilgiler vermitir. bn Hacer ei-Askaln'ye, hadislerdeki
Molla

Mk/v-

'

'

'

"

f*

Grn'ye ait el-Keuerul-cr il riyzi'l'Buhr adl eserin ilk iki sayfas


(Murad Molla Ktp.. nr. 5 1 4 )

edeb incelikleri ve benzeri hususlar ele almas sebebiyle 'Umdet'l-kr'yi kendi eserine tercih edenler bulunduu sylenmi, o da Ayn'nin bu hususlar Hanef limi Rkneddin Ahmed b. Muhammed b. Abdlm'min el-Krm'nin ta-

120

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el - C M U ' s - SAHH marnlanmam ahh-i Buhr erhinden iktibas ettiini, kendisi ise eksik olmas sebebiyle bu eseri kaynaklar arasna almadn sylemitir. Ayn'nin en ok faydaland eserlerin banda Fethu'l-br gelmektedir. erhini yazmaya ara verdii zamanlarda bile bn Hacer'in almalarn -onun yakn talebesi Burhneddin b. Hzr'n yardmyla- devaml surette takip etmi ve bazan bu eserin uzun bir blmn isim vermeden iktibas etmekte mahzur grmemitir. Bunun yannda fi olan bn Hacer'in Hanef mezhebinin grlerine ters den fikirlerini isim vermeksizin, "kale ba'zuhum" diyerek ar bir dille tenkit etmekten de geri durmamtr. bn Hacer, eserinin hkmdarlar tarafndan takdir edilmesinin Ayn'yi kskandrdn syleyerek onun tenkitlerinin bir ksmn ntikd'l-i'tirz adl rislesinde cevaplandrmaya almsa da eserini tamamlamaya mr yetmemitir. Fuat Sezgin'in, bu eseri tantrken tam tersine kitabn Fethu'l-br'deki itirazlara Ayn'nin verdii cevaplardan meydana geldiini sylemesi (GAS, I, 121) bir zhul olmaldr. cUmdet'l-kr on bir cilt halinde stanbul'da (1308-1311), yirmi be cilt olarak da Kahire'de (1348) yaymlanmtr. 13. el-Kevser'1-cr il riyzi'l-BucUmdetul-kte olup Fethu'l-br ve rf'den sonra nc srada anlagelmitir. fi mezhebine mensup bir lim olan Kastalln eserini yazarken en ok Fethu'l-br'den faydalanm, hatta bir bakma onu zetlemitir. rd's-sr'nin krk be sayfalk mukaddimesi, hadisle megul olanlarn faziletine, hadisleri ilk tedvin edenlere, nemli hadis stlahlarna, Buhr ve el-Cmic u'-sahih' ine dair deerli bilgiler ihtiva etmektedir. Bu mukaddime Abdlhd el-Ebyr (. 1305/1888) tarafndan Neyl'l-emn f tavzihi mukaddimeti'l - Kastalln adyla erhedilmitir (Kahire 1325-1326). Kastalln'nin hadis metinlerine esas ald kendi nshasn Ynn nshas ile karlatrd bilinmektedir. Bununla beraber Ynn nshasna da bal kalmam, zikrettii eitli nshalar arasnda kendine gre tercihler yapmtr. Onun nsha farklarna dair verdii bilgiler bn Hacer'in verdii bilgilerden daha oktur. Bu husus eserin en nemli zelliini tekil eder. zd- Bilgrm (. 1200/1786), rd's-sr'yi "Kitb'zZ e k f n sonuna kadar ihtisar etmi ve almasna Dav''d-derr adn vermitir. rd's-sr, kenarnda Nevev'nin ahh-i Mslim erhiyle birlikte on cilt halinde Bulak'ta (1267, 1275, 1276, 1285, 1288, 1292, 1304-1306) ve Kahire'de (1276, 1306, 1307, 1325-26), Neyl'lemnve Zekeriy el-Ensr'nin Tuhfet'l-br cal ahhi'l-Buhr adl er-

hr. Molla Grn'nin (. 893/1488) Kirmn ve bn Hacer'e yer yer itirazlar ynelttii ve garb kelimelerle mkil isimleri aklad bu orta byklkteki erhinin nshalar, bilindii kadaryla sadece Trkiye'de Sleymaniye (Ayasofya, nr. 686; Hamidiye, nr. 300), Rgb Paa (nr. 297), Murad Molla (nr. 514) ve Topkap Saray Mzesi (III. Ahmed, nr. 390) ktphanelerinde mevcuttur. 14. et-Tevh cale'l-Cmi'i'-ahh. Syt'nin (. 9 1 1 / 1505) bu ksa ve zl eserinin gnmze kadar gelmi nshalarnn ou Trkiye ktphanelerinde bulunmaktadr. Topkap Saray Mzesi Ktphanesi'ndeki nshann (Medine, nr. 262) mellif hattyla olduu tahmin edilmektedir. Eserin Ali b. Sleyman ed-Dimnt (ed-Diment) el-Bcum'av (. 1306/1888) tarafndan yaplan muhtasar yaymlanmtr (Kahire 1298). 15. rd's-sr erhi ahhi'l-Buhr. liKastalln'nin (.

hiyle birlikte on iki cilt halinde yine Kahire'de (1307), ayrca Leknev'de (1876) ve Nevalkior'da (1284) yaymlanmtr. 16. Tuhfet'l-br zal ahhi'l-Buhr. Zekeriy el-Ensr (. 926/1520) tarafndan kaleme alnan erh, on iki cilt halinde yaymlanan rd's-sr'nin kenarnda Kahire'de baslmtr (1307, 1326). Eser Muhammed b. Abdlhd es-Sind (. 1138/1726) tarafndan ihtisar edilmitir (Kahire 1300). 17. Me'netul-kr li-ahhi'l-Buhr. Ali b. Muhammed el-Menf'nin (. 939/1532) 921 (1515) ylnda tamamlad bu hayli hacimli tek ciltlik eserinden baka ynet'l-kr cani'l-hata'i ve'l-lahni fi'l - Buhr adl bir baka kitab daha bulunmaktadr (Zirikl, V, 11). 18. erhu ciddeti ehdi ahhi'l-Buhr. Muhammed b. mer b. Ahmed es-Sefirnin (. 956/1549) iki ciltlik eserinin dnya ktphanelerinde muhtelif yazmalar vardr (bk. Sezgin, GAS, 1, 124). 19. Feyz'l-br f erhi garibi ahhi'l-Buhr. Abdrrahim b. Abdurrahman b. Ahmed el-Abbs'nin (. 9 6 3 / 1556) bu eserinin tf Efendi Ktphanesi ile (nr. 529) Topkap Saray Mzesi Ktphanesi'ndeki (III. Ahmed, nr. 391) nshalar mellif hattyladr. Eserin Rgp Paa Ktphanesi (nr. 298, 299) ve Sleymaniye Ktphanesi'nde (Hamidiye, nr. 298) birer nshas daha bulunmaktadr. 20. Teysr'l - kri f erhi ahhi'l-Buhr. Nrlhak b. Abdlhak elBuhr e-ahcihanbd'nin (. 1073/

Abdrrahim el-Abbas'ye ait Feyzul-birt

f erhi arbi ahhi'l-Buhr

adil eserin ilk iki sayfas (tf Efendi, Ktp., nr. 529)

i-

, , ..

j ,

- r - - - "-w'-' - - hJjl/f
3

s , - -

^ A - j > r-i i / J A U 1'O-1V*

Z , i u jr-i^jj'

-'i

. ' i z > j >

923/1517) lmnden yedi yl nce tamamlad bu eser, daha nceki erhlerin aksine her kelimeyi tekrardan kanmadan ksa ve zl bir ekilde aklamas sebebiyle her seviyedeki okuyucunun kolayca faydalanabilecei mahiyet - j-.*^L^UjU-y .ju. ^ i "cji ' O ^-aJ - M

v > iki^ - - U f ^ i - U '

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

121

el-CMU's-SAHH 1663) Farsa olan bu erhi baslmtr (l-V, Leknev 1305). 21.
cal

a, nr. 229), Nuruosmaniye (nr. 894-922, 923-932) ve Beyazt Devlet (Veliyyddin Efendi, nr. 627, 628, 630-632) ktphaneleriyle Topkap Saray Mzesi Ktphanesi'nde (111. Ahmed, nr. 384) nshalar bulunmaktadr. M lahiyat Fakltesi retim grevlisi Ahmet Tobay eser zerinde "Ysufefendizde Abdullah Hilmi ve Hadis erhciliindeki Yeri" adl bir doktora almas yapmtr (1991). 24. Zd'l-mciddi's-sr li-metliZi'l-Buhr. et-Tvd diye de bilinen Mlik fakihi bn Sde el-Fs'nin (. 1209/1795) bu eseri Fas'n Fes ehrinde 1307'de tabask olarak, 1327-1330'da da iye
cal

(1357/1938). 27. derr f kefi haby

Kever'l-me'ni'dahhi'l-Buhr.

ez-Ziy''s-sr Abdullah b. Slim

ahhi'l-Buhr.

Muhammed Hdr e-inkt (. 1354/ 1936) tarafndan kaleme alman eserin yaymlanan ilk iki cildinde batan itibaren elli bir hadisin erhi bulunmaktadr (Amman 1408-1409/1988-1989). el-Cmicu'-sahh'e erh yazmaya balayan, fakat eserleri yarm kalm olan Nevev, bn Kesr, bn Receb el-Hanbel, Frzbd gibi nemli kiiler vardr. Frzbd krk cilt olarak dnd almasnn yirmi cildini yazabilmi, sahas hadis olmad iin de eseri fazla itibar grmemitir. Hindistanl limlerin de ahh-i Buhr zerinde ou erh olmak zere muhtelif almalar vardr (bk. Abdlhay el-Hasen, s. 150-151). Muhtasarlar, el - Cmic u - sahih 'ten semeler yaparak meydana getirilen almalar arasnda u eserler zikredilebilir: 1. Cem'u'n-nihye*. bn Eb Cemre'nin (. 699/1300) bu eseri (Kahire 1286), bata kendisi olmak zere birok lim tarafndan erhedilmitir. 2. d'-arih*. et-TecrAhmed b. Ahmed ez-Zeb-

b. Muhammed el-Basrfnin (. 1 135/172223) ciltlik erhinin Nuruosmaniye nshasnn (nr. 581-583) mellif hatt olduu tahmin edilmektedir. Beyazt Devlet Ktphanesi'nde de (Veliyyddin Efendi, nr. 596-598) bir nshas bulunmaktadr. 22. el - Feyz'l - cr li-erhi ahhi'l-Buhr. Acln smail b. Muhammed'in f. 1162/1749) yarm kalm bu erhinin alt byk cilt halindeki yazma nshas Topkap Saray Mzesi Ktphanesi'nde (Medine, nr. 220-225) ve Medine Mahmdiyye Ktphanesi'nde (nr. 140) bulunmaktadr. 23. Nechu'l-kr li-ahhi'l-Buhr. Ysufefendizde Abdullah Hilmi'nin (. 1167/1754) daha nceki erhlerden derleyerek kaleme ald otuz cilt hacmindeki bu erhinin Sleymaniye (Ftih, nr. 844-873; Ayasofya, nr. 685 nshalar mellif hatt; Yahya Efendi, nr. 54-64; Hamidiye, nr. 267-275, 279-284; Hac Mahmd, nr. 4 5 6 / 1 , 4 5 6 / 2 ; Hasan Hsn Pa-

el-H-

ahhi'l-Buhr

adyla drt ert-Nr's-

cilt halinde baslmtr. 25.

sr min feyzi ahhi'l - Buhr. Idv diye tannan Msrl Mlik lim Hasan elHamzav'nin (. 1303/1886) erhi mi'u'-ahh'm ahhi'l-Buhr. cilt halinde (I-V, Kahire 1279). 26. Feyzul-br el-Ccal

kenarnda baslmtr Kemr Muhammed Enyaymlanmtr

verah'm (. 1352/1933) bu eseri drt Kahire'de

d'nin (. 893/1488) bu mehur eseri Bulak'ta (1287) ve Kahire'de (1312) baslm, zerinde muhtelif almalar yaplm,
Buhr'nin el-Cmi'u's-ahh'inin Ysufefendizde tarafndan yazlan Nechu'l-kar li-ahhi'l-Buhr adl erhinin

Babanzde Ahmed Naim Bey ( M I . cilt 1346/1928, III. cilt 1984, 8. bask) ile Kmil Miras (IV-XI1. cilt 1984, 8. bask) tarafndan Trke'ye evrilerek erhedilmitir. 3. Zbdet'l-Buhr. hh-i Buhr'deki mer Ziyeddin Dstn (. 1920) tarafndan aPeygamber buyruklarnn (kavl hadislerin) tamamn derlemek maksadyla yaplan bu alma 1524 hadisi ihtiva etmektedir. Eser Kahire'de (1330), daha sonra yine Dstn'nin Trke tercmesiyle birlikte cilt halinde stanbul'da (1341) yaymlanmtr. 4. Cevhir'l-Buhr. Mustafa MuhamBuh-

ilk i k i s a y f a s ( S l e y m a n i y e Ktp-, A y a s o f y a , nr. 6 8 5 )

...

...

,t

med Umre tarafndan ahh-i r'den

seilerek ksaca erhedilen 850

hadisi ihtiva eden eser Kahire'de baslm (1341), Hasan Aliolu tarafndan Trke'ye evrilerek ayn adla stanbul'da yaymlanmtr (1988)
126-128).

(el-Cmicu'-ahh"m

dier muhtasarlar iin bk. Sezgin, GAS, 1, Dier almalar, el-Cmic kil kitaplar kaleme alnmtr. nn ile birlikte ahh-i vhid't-tavzh

us-sahih el-Elliy-

teki baz mkil kelimelere dair mstaye yazar bn Mlik'in (. 672/1274) YBuhr'deki yetli-mkilmi bir adet dil problemini hallettii eve't-tahh ti'l-Cmici'-ahh adl eseri nce Hin-

122

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el - C M U ' s - SAHH distan'da (1319), daha sonra Muhammed Fud Abdlbkl'nin yeniden tertibi ve tahkikiyle Kahire'de (1957) yaymlanmtr. Zerkefnin de (. 794/1392) bu konuda et-Tenkh li-elfzi'l-Cmi'i'-ahh adl bir almas bulunmaktadr. bn Hacer el-Askalnfnin et-Tenkh zerine yazd en-Nket cal Tenkihi'z-Zerke! adl eseri yarm kalmtr. Bulkn'nin (. 824/1421) baz kaynaklarda erhu'l - Buhr adyla zikredilen el-fhm lim fi'l-Buhr mine'l-ibhm adl eserinin bir nshas Sleymaniye Ktphanesi'nde bulunmaktadr (Ayasofya, nr. 679). el-Cmi'u'-ahh'te rvi ile rivayet edilen yirmi iki kadar hadis, muhtelif kimseler tarafndan "es-SIiyyt" adyla bir araya getirilmi ve erhedilmitir. Bu almalarn yazmalar Sezgin tarafndan tesbit edilmitir (GAS, I, 128-129). Buhr'nin bab balklar da mstakil almalara konu olmutur. Bunlarn en nemlileri unlardr: 1. Kitb'l-Mtevr 'al tercimi'l-Buhr. Ktib elebi'nin ahh-i Buhr'yi on cilt halinde erhettiini syledii bn'l-Mneyyir'in (. 683/1284) Beyazt Devlet Ktphanesi'nde (nr. 1115) bir yazma nshas bulunan bu eseri Selhaddin Makbl Ahmed tarafndan neredilmitir (Kuveyt 1407/1987). 2. Talku't-ta'lk. bn Hacer tarafndan kaleme alnan sahasnn bu en nemli eseri el-Cmi'u'-ahh'in ta'likleri ksmnda tantlmtr. 3. el-Fev3id'l-mte'allika bi-ahhi'l-Buhr. Muhammed b. Abdlhd es-Sind (. 1138/1726) tarafndan yazlan eserin yazma nshas Kahire'de bulunmaktadr (bk. Sezgin, GAS, I, 129). 4. erhu temcimi ebvbi ahhi'l-Buhr. ah Veliyyullah ed-Dihlev'nin (. 1176/1762) bu eseri yaymlanmtr (Haydarbd 1321; nr. erefeddin Osman, Haydarbd 1402/ 1982). 5. Fkh'l-mmi'l-Buhr. Bu almada ahh-i Buhr'deki 1290 bab bal Muhammed Abdlkdir Eb Fris tarafndan derlenerek iki cilt halinde yaymlanmtr (Amman 1409/1989). el-Cmi'u'-ahh'i okumaya balarken, okuma srasnda ve bitirirken riayet edilecek hususlara dair kitaplar yazlmtr. Hatm'l - Buhr adyla yazlanlarn ounda ise eserin son hadisi erhedilmektedir. Bu nevi eserlerin ilki, Eb Hmid Muhammed el-Kuds'nin (. 888/ 1483) Tuhfet'l-kr 'inde hatmi'l-Buhr'si olup eserin bir nshas Ankara Dil ve Tarih-Corafya Fakltesi Ktphanesi'nde bulunmaktadr (Saib Sencer, nr. 3732; dier nshalar iin bk. Sezgin, GAS, I, 129-130). el-Cmi'u'-ahh'm rvilerine dair de muhtelif eserler kaleme alnmtr (bk. a.g.e I, 130-132). Bu almalarn ilk rneklerinden biri olan Ahmed b. Muhammed el-KelbzFnin (. 398/1007-1008) Ricl ahhi'l-Buhr adl eseri Abdullah el-Leys tarafndan baslmtr illi, Beyrut 1407/1987). Eb'I-Veid el-BcFnin (. 474/1081) et-Tacdl ve't-tecrh li-men harrece leh'l-Buhr fi'lCmi'i'-ahh'ini Eb Lbbe Hseyin neretmitir (I-1II, Riyad 1406/1986). el-Cmi'u'-ahh Mehmet Sofuolu tarafndan Sahh-i Buhri ve Tercemesi adyla Trke'ye tercme edilmi ve yaymlanmtr (I-XVI, stanbul 1987-1989; Buhr ile Mslim'in el - Cmi' u'-ahh' leri zerindeki ortak almalar iin bk. elCEM' B E Y N E ' s - S A H H A Y N ; S A H H A Y N ) .

adl eserleri birbirinden farkl faydal almalardr.


BBLYOGRAFYA: Buhr, el-Cmi'u'-ahh, VIII; Hatb, Trhu Badd, sern, urt'l-e'immeti's-sitte, 1984, s. 17-19, 2 2 - 2 4 ; Hzim, meti'l-hamse, hhi'l-Buhr Beyrut, ts. A'lmun-nbel', kib'd-derr Beyrut 1405/1984, Nevev, M Temess ileyhi stanbul 1315, Il, 4 - 3 6 ; bn'l-KayBeyrut 1405/ urt'l-e'ims. 31-76; li-aZeheb, el-KevBeyrut

hcet'l-kr

(nr. Ali Hasan Ali A b d l h a m d ) , (Dr'l-Ktbi'l-ilmiyye); XII, 4 0 ; Kirmn, f erhi ahhi'l-Buhr,

1401 / 1 9 8 1 ; Irkl, Fethu'l-mui el-Askaln, Talku't-ta'lk

(nr. M a h m d

Reb'), Kahire 1 3 5 5 / 1 9 3 7 , I, 15-19; bn Hacer (nr. Sad A b d u r 1405/1985, mukaddimeel-Hatb Fethu'lSehrd'sbiVI, 7 2 ; Ayrahman Ms el-Kazeki), A m m a n V, 4 1 9 - 4 3 5 ; a.mlf., Hedy's-sr t Fethi'l-br (nr. Muhibbddin

v.dr.), Kahire 1 4 0 7 / 1 9 8 6 - 8 7 ; a.mlf., br ( H a t b ) ; a.mlf., Lisn'l-Mzr, n,


cUmdet'l-kir;

Kahire 1 3 9 2 / 1 9 7 2 ;

v, ed-Dau' sr, ahbri zhr, Kahire

'l-lmi',

II, 3 8 ; X, 2 5 9 - 2 6 1 ; Sy-

t, Tedrb'r-rv,

I, 9 1 - 9 8 ; Kastalln,

1327; fren, Nzhet'l-hd

mlki'l-karni'i-hd IV, 8 8 ; Kef'z-zunn, f

(nr. O. H o u d a s ) , Bed'i'uzI, 5 4 1 - 5 5 5 ; Sdzikri'-hhi's-sitte, MiftAnka-

el-Cmi'u'-ahh'le ilgili olarak yaplan fihristler iinde zikre deer iki almadan biri Muhammed erif Tokad'nin Mifthu ahhi'l-Buhr'sidir (stanbul 1313). Mellif nce ahh-i Buhr'deki her bir kitbda ka bab ve ka hadis bulunduunu, ayrca adlarn alfabe srasna koyduu sahblerin eserde ka rivayeti olduunu tesbit etmi ve daha sonra kavl hadisleri alfabetik sraya dizerek bunlarn el - Cmi 'u'- ahh 'te (Kahire 1296) hangi kitb, bab, cilt ve sayfada bulunduunu, rd's-sr (Kahire 1293), Fethu'l-br (Kahire 1301) ve cUmdet'l-kr'de (stanbul 1309) hangi cilt ve sayfada yer aldn gstermitir. Dier alma ise Abdullah b. Muhammed Guneyman tarafndan hazrlanan Dell'l-kr il mevz 'i'l-hads f ahhi '1 - Buhr'dir. Mektebet' n - Nehza tarafndan yaymlanan ahh-i Buhr'yi esas alan mellif, eserdeki kitb ve bablar numaraladktan sonra hadisin merf veya mevkuf, kavl veya fiil olduunu dikkate almakszn btn rivayetleri alfabetik olarak sralam, rvisini, hangi kitb ve bablarda bulunduunu gstermitir. Eser el-Cmiat'l-slmiyye tarafndan yaymlanmtr (Medine, ts ). Bunlardan baka Muhammed kr el-Ankarav'nin Mifthu'l-Buhr (stanbul 1313, tabask), Hindistanl muhaddis Abdlazz el-FencbFnin Nibrs'ssrf etrfi'l-Buhr (Lahor 1345), Mustafa b. Al el-Beyymfnin Dell fehrisi'l-Buhr li'l-ktbi ve'l-ebvbi'l-essiyye (Kahire 1352), Rdvn Muhammed Rdvn'n Fehris'l-Buhr (Kahire 1368)

Paris 1888, s. 55, 72, 100; bn ys, dk Hasan Han, el-Htta hu'-ahhayn,

Beyrut 1 4 0 5 / 1 9 8 5 , % . 168*197 ; T o k a d , 1975, s. 6 ; Gazi Mustafa Kemal, Nutuk, 165-166; Suppi, kaddimet

stanbul 1313 Beyrut 1395/

ra 1928, s. 272-273; Brockelmann, GAL, I, 163, I, 2 6 0 - 2 6 5 ; Mbrekfr, MuKahire 1386/1967, I, 535Tuhfeti'l-ahuez,

i', 111-115, 251 - 2 5 7 ; Serks, Mu'cem, 5 3 6 ; Zirikl, el-A'lm Buhr'nin bn Hacer Kaynaklar, el-Askaln,

(Fethullah), V, 11; Sezgin, stanbul 1956; a.mlf., Badad 1978, I, 306Ktb's-snmuhaddi(nr.

GAS, 1, 116-132; kir M a h m d Abdlmn'im, 3 2 3 ; Rifat Fevzi Abdlmuttalib, dlmecd Him, el-mm'l-Buhr en ue fakhen, sen, es-Sekfetul-slmiyye fi'l-Hind

ne, Kahire 1 3 9 9 / 1 9 7 9 , i, 5 3 - 1 7 9 ; Hseyn A b Kahire 1982; Abdlhay el-Ha-

Eb'l-Hasan Ali en-Nedv), Dmak 1403/1983, s. 150-151; Abdlvehhb brhim Eb Sleyman, Kitbetul-bahi'l-'ilm, mmi'l-Buhr, 'ilmi'l-hads, Cidde 1403/1983, Rub'iyyt'lue eeruh f s. 2 0 9 - 2 1 7 ; Ysuf e l - K e t t n , suf Ma'tk, Bedrddn M. Fud Abdlbk, el-'Ayn

Rabat 1 4 0 4 / 1 9 8 4 ; Slih YBeyrut 1 4 0 7 / 1 9 8 7 , s. 2 1 0 - 2 5 1 ; Teysr'l-menfa'a,'Kahire

1409/1988, 1. Kitap, s. 1 - 7 0 ; a.mlf., " e l - B u h r", DM, III, 4 2 4 - 4 2 5 ; A b d l f e t t h Eb Gudde, Fehris ll'l-kr r, Cidde, Sneni'n-Nes', il meuazi'i'l-hads Beyrut 1409/1988, f ahhi'l-BuhXVII/ s. 5 - 8 ; Abdullah b. M u h a m m e d Guneymn, Dets. (Dr'l-sfahn); el-Menr,

2, Kahire 1913, s. 112; I. Goldziher, " C h a t m a l Buhr", si, V I / 2 (1915), s. 2 1 4 ; E. Lvi-Provenal, " R e c e n s i o n M a g h r i b i n e du Sahh d ' a l B o h r " , JA, 2 0 2 (1923), s. 2 0 9 - 2 3 3 ; J. FckHalle, " B e i t r g e zur b e r l i e f e r u n g s g e s c h i c h t e v o n Buhr's T r a d i t i o n s s a m m l u n g " , ZDMG, sy. 92 (1938), s. 60-87; M u h a m m e d A h m e d Bedev, " K e y f e t a k r a ' ' l - B u h r " , ME, sy. 5 3 (1981), s. 8 5 8 - 8 7 0 ; Kasm Kufral, "Buhri", A, I, 771772; A. Cour, "smail (Mly)", A, V / 2 , s. 1112; J. Robson, " a l - B u k h r " , El2 (Fr.), I, 1336-1337.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

M . YAAR KANDEMR

123

el-CMU's-SAHH snne' deki saymna gre ise eserdeki hadislerin tamam 7581 'dir. Bu rakam bn Salh'n belirttii, mkerrerleriyle birlikte 7275 rakamna olduka yakndr. Mevkuf ve makt rivayetlere yer vermedii halde ahh-i Mslim'de ahh-i Buhr'ye gre daha ok mkerrer hadisin bulunmas rivayetlerin btn isnadlarn bir arada vermesi sebebiyledir. artlan. Mslim, sahih rivayetlerin hepsini derlemeyi dnmemekle beraber eserine alaca hadislerin sahih olmasn prensip edinmi, bunun iin de bir hadisin sahih artlarn tamasnda Sad b. Mansr, Yahy b. Man, Osman b. Eb eybe ve Ahmed b. Hanbel gibi devrinin nl muhaddislerinin ittifak etmesini yeterli grmtr. bn Salh'n dedii gibi Mslim'in en belirgin art, senedin bandan sonuna kadar hepsi gvenilir olan kimselerin birbirinden muttasl isnadlarla -z ve illetli olmayarak- rivayet etmeleridir. Dier taraftan Mslim, eserinde yer almayan rivayetleri zayf kabul etmediini zellikle belirtmitir. Ona gre bir hadisin sahih olabilmesi iin senedde yer alan her bir hoca ile talebenin birbiriyle grtklerini bilmek gerekli deildir. kisinin de ayn asrda yaamas -gvenilir olmalar ve biribirlerinden an'ane* yoluyla rivayet etmeleri artyla- yeterlidir. Buhr'nin en nemli zellii olan hoca ile talebesinin buluup grmesi artn, "sonradan ortaya km bir sz" diye reddeder. Mdellis olmayan (bk. MDELLES) muhaddislerin bu kabil rivayetlerini zayf saymay doru bulmaz. Hadisin sem yoluyla alndn bilmenin sadece mdellislerin rivayetlerinde gerekli olduunu syler. Fakat Ali b. Medn ve Buhr gibi baz hadis otoriteleri bu konuda farkl gr belirtmilerdir. Bu sebeple de Mslim'in artlarna gre sahih olan baz hadisler Buhr'ye gre sahih olmamaktadr.
Rivayeti. el-Cmi'u'-ahh'i Ms-

el-CMU's-SAHH ( J s - J I ^lasll ) Mslim'in

(. 261/875)
sahih hadislerden m e y d a n a gelen eseri.

Asl ad el-Cmi'u'-ahh olmakla beraber daha ok ahh-i Mslim diye bilinmektedir. Bizzat mellif eserinden el-Msned ve el-Msned'-ahh diye sz etmekte ve bununla kitabnn Hz. Peygamber'e ulaan sahih rivayetlerden meydana geldiini kastetmektedir. Ayrca muhaddisler iki asr boyunca hadis yazsalar bile yine el-Cmi'u'-ahh'e bavurmak zorunda olduklarn syleyerek eserinin deerini ifade etmektedir. Mslim'in hocalarndan sem* yoluyla rivayet ettii 300.000 hadisten seerek hazrladn syledii eserini 235 (849) ylnda, henz yirmi dokuz yanda iken tasnife balad, on be yl sren titiz bir alma sonunda 250 (864) ylnda tamamlad anlalmaktadr. Daha sonra bu almasn Eb Zr'a er-Rz'nin incelemesine sunmu, onun kusur bulduu rivayetleri kitabndan karmtr. Sadece sahih hadisleri toplama konusunda hocas Buhr'nin metodundan faydalandnda phe yoktur.
Hadis Says. el-Cmi'u'-ahh'te 54

lim'den birok muhaddis dinlemi olmakla beraber bunlar arasnda bn Sfyn diye tannan Eb shk brhim b. Muhammed b. Sfyn en-Nsbr (. 308/920) ile Kalnis diye bilinen Eb Muhammed Ahmed b. Ali'nin rivayetleri onu daha sonraki alara iletebilmitir. bn Sfyn 257 Ramazannda (Austos 871) Nbur'da el-Cmi'u'-ahh'i

kitb, 1329 bab bulunmaktadr. Kitb adlarn bizzat mellif tesbit etmekle beraber bab adlarn (tercemeler) o yazmamtr. Bunu -Nevev'nin dedii gibi- kitabn hacmini bytmemek iin mi, yoksa konu btnln salamak iin mi yapt bilinmemektedir. Baz limler eseri erhederken uygun grdkleri ekilde bab adlar yazmakla beraber hibiri bu konuda Nevev kadar baarl olamamtr. Bugn elimizde bulunan matbu ahh-i Mslim'lerin bab balklar Nevev tarafndan konmu ve bylece konular birbirinden kesin hatlarla ayrlmtr. Mslim'in ilm seyahatlerinde yol arkada olan ve ahh'i tasnifi srasnda on iki (veya on be) yl onunla birlikte bulunan muhaddis Ahmed b. Seleme'nin belirttiine gre eserdeki hadis says tekrarlaryla birlikte 12.000 (bazlarna gre 8000), tekrarsz olarak 4000'dir. Fakat Muhammed Fud Abdlbkl'nin be cilt halindeki nerinde eserin tekrarsz olarak 3033 hadisi, dolaysyla bu kadar konuyu ihtiva ettii tesbit edilmitir. VVensinck'in Mifthu 124 knzi's-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el - C M U ' s - SAHH -pek az bir ksm mstesna- Mslim'den dinlemitir. Ondan da Cld diye tannan Eb Ahmed Muhammed b. Is b. Amrye en-Nsbr (. 368/979) ile Kis diye bilinen Eb Bekir Muhammed b. Ibrhim b. Yahy en-Nsbr (. 385/ 995) rivayet etmilerdir. Fakat Kis ile gren Hkim en-Nsbr onun rivayetini pek gvenilir bulmadn sylemitir (Zeheb, XVI, 465). CldFnin nshas Eb'l-Hseyin Abdlgfir b. Muhammed b. Abdlgfir el-Fris (. 4 4 8 / 1056), Eb'l-Abbas Ahmed b. Hasan b. Bndr er-Rz (. 4 0 9 / 1018'den sonra) ve Eb Sad mer b. Muhammed b. Muhammed es-Sicz tarafndan, Kis'nin nshas Eb'l-Abbas Ahmed b. Muhammed b. Zekeriyy en-Nesevve Eb Muhammed Abdlmelik b. Hasan b. Abdullah es-Skll tarafndan nakledilmitir. Mslim'in dier talebesi Kalnis'nin rivayeti ise hemen hemen sadece Marib'de yaylmtr. Ondan Ekar diye tannan Eb Bekir Ahmed b. Muhammed b. Yahy, Ekar'dan da bn Mhn Abdlvehhb b. s b. Abdurrahman el-Fris (. 387/997) rivayet etmilerdir. bn Mhn ahh-i Mslim'i Cld'den de nakletmitir. Eser bn Mhn'dan drt talebesi tarafndan rivayet edilmitir. Eserin Mslim'den Nevev'ye alt rvi ile ulaan rivayet zinciri yandaki emada gsterildii gibidir.
Rivayet zellikleri. Bir hadisin g v e n i l i r

Mslim'in gerekietiremeden vefat ettiini, eserine sadece birinci gruba giren gvenilir hadis hafzlarnn rivayetlerini aldn ileri srmler, bazlar da bu l tasniften dolay muteber olmayan kimselerin rivayetlerine eserinde yer vermesi sebebiyle Mslim'i tenkit etmilerdir. l tasnifin ahh-i Mslim'de bulunduunu Kad yz ve bn's-Salh kesinlikle ifade etmekte, ayrca bn'sSalh Mslim'i bu tasnifi sebebiyle savunmaktadr (ynet ahthi Mslim, s. 94-99). Mtehasss limlerin bile ihtilf ettii bu konuda ihtiyatl davranmay tercih edenler eserde bu l tasnifin ilk iki kknn bulunduunu, fakat ok zayf rvilere ait rivayetlerin yer almadn sylemilerdir. te yandan konular sralarken Mslim'in gzettii nemli hususlardan biri -Buhr'nin yapt gibi muhtelif bahislerde tekrara dmemek iin- hadisi en fazla ilgili olduu yerde eitli tarikleriyle birlikte zikretmektir. Bununla beraber pek ndir de olsa hadisi ayn isnadla veya bir dier senedle baka konuda tekrarlad da grlr. Nitekim "el-Libs ve'z-zne" kitbndaki bir hadisi (nr. 114) "es-Selm" kitbnda da (nr. 3) aynen zikretmitir. Mslim el - Cmi cu's-sahih 'te bizzat hocasndan duyduu rivayetleri "haddesen", hocaya okunanlar da "ahberen" ifadeleriyle rivayet etmeye nem verir. Hocasnn sylemedii bir ismi -seneddeki rvinin mphem kalmasna yol asa bile- ilve etmez. Bunun yerine rvinin kimliini tayin edecek kelimeyi "ya'n..." diyerek ekler. Buna benzer aklamalar, gerektiinde metinde de yapar. Bir hadis metnini senediyle birlikte zikrettikten sonra, ayn hadise dair dier salam senedleri de vermekle beraber, kitabn hacmini bytmemek iin onlarn metinlerini tekrarlamaz; bunun yerine senedin sonunda o metne "bi - mislih", "mislh" veya "bi-hze'l-isnd" szleriyle iaret etmekle yetinir. Ayn titizlii hadis metinlerinde de gsteren Mslim, eer bir senedde iki veya daha fazla hocasnn adn zikretmi, onlar da hadisi farkl kelimelerle rivayet etmilerse kimin hangi kelimeyi nasl telaffuz ettiini zellikle belirtir. ki muhaddisin rivayeti arasndaki fark bir harften ibaret bile olsa ona iaret eder. Bu durum onun "mna ile r i v a y e f e iltifat etmediini gstermektedir. Senedlerde Mslim ile Hz. Peygamber arasndaki rvi says drt-dokuz arasn-

da deimektedir. Dokuz rvili senedlerin says yediden fazla deildir (a. bk.). ahh-i Buhr'deki 1341 ta'lik 'in aksine ahh-i Mslim'de sadece on yedi (veya on drt, yahut on iki) hadis, senedin ba tarafndan bir, iki veya daha fazla rvinin dmesiyle muallak olarak rivayet edilmitir. Bunlarn ou muttasl bir rivayeti desteklemek maksadyla kullanlmtr. Zaten biri dnda geri kalanlar ahh-i Mslim'de noksansz birer senedle de nakledilmitir.
slm Dnyasndaki Yeri. ahh-i Ms-

rivayetlerinin tamamn muhtelif senedlerle bir araya toplamak el-Cmi cu'sahh'in en bata gelen zelliidir. Hz. Peygamber'den bir konuya dair nakledilen salam rivayetlerin bir yerde toplanmas, onlardan hkm karmada byk kolaylk salamas bakmndan nemlidir. Her konuda nce son derece gvenilir hadis hafzlarnn rivayetlerini vermek, sonra derece itibariyle bu grubu takip eden muhaddislerin, en sonra da tenkide uram baz rvilerin rivayetlerini sralamak Mslim'in takip ettii dier bir metottur. Muteber olmayan kimselerin nakillerine eserinde nc srada yer vermesi, onlarn rivayetlerini de sahih kabul ettii iin deil ilk srada yer verdii sahih hadisleri bir lde desteklemek ve o konudaki btn rivayetleri -mtbi" ve hid* olarak- bir arada sergilemek iindir. Bu zayf rvilerden bir ksmnn nceleri sika* iken bu zelliklerini eitli sebeplerle yitirmi kimseler olmas, Mslim'in de onlardan salkl dnemlerinde rivayette bulunmas mmkndr. Hkim en-Nsbr ile Eb Bekir el-Beyhak bu l tasnifi

lim kaleme alnd devirden itibaren ahh-i Buhr ile birlikte Kur'n- Kerm'den sonra en gvenilir iki kaynak olarak kabul edilegelmitir. Onu bata Eb Ali en-Nsbr (. 349/960) olmak zere Maribli baz limler, bir hadisin btn rivayetlerini bir araya toplayan gzel tertibi, hadisin belli bir ksmn deil tamamn stelik mnen deil mutlaka lafzen rivayet etmesi, mukaddimesi dnda Hz. Peygamber'in hadislerinden baka szleri (mevkuf ve maktu) ihtiva etmemesi sebebiyle Buhr'nin eserine tercih etmilerdir. Ancak limlerin byk ounluu, ashap ve tbin szlerine yer verse bile hh-i Buhr'yi btn itibariyle, zellikle de hadislerden kolaylkla fkh sonu elde etmeye imkn vermesi bakmndan daha stn tutmulardr (bk. SAHHAYN). Kald ki ahh-i Mslim'de az da olsa ashap ve tbin sz bulmak mmkndr. Nitekim bn Hacer el-Askaln eserdeki mevkuf rivayetler cal m f ahhi iin el-Vuk Mslim mine'l-mevk adl kitabn, Red el-Attr da makt rivayetler iin Gurer'l-ev*idi'l-mecm'a'sm kaleme almtr (a. bk.). Bazlarna gre ad geen limlerin onu Buhr'nin eserine tercih etmelerinin sebebi, Mslim'in el-Cmi'u'-ahh'te iki gvenilir tabinin iki sahbden duyduu ve senedin sonuna kadar hep ikier kiinin birbirinden rivayet ettii hadisleri toplamay prensip edinmesidir. Mslim'in her hadisi en uygun bulduu babda ve umumiyetle sadece bir defa zikrederek hadisin dier tariklerini ve farkl lafzlarn burada vermesi ve eserini kendi memleketinde, kaynaklarnn yannda ve eyhlerinin hayatta bulunduu bir zamanda tasnif etmesi, bazlar tarafndan onun ahh-i Buhr'ye tercih edilmesine sebep tekil eden en nemli zellii olmutur. Bu tercihte eserin ihtiva ettii hadisleri daha sahih bulma gibi bir kanaat sz konusu deildir. 125

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el-CMU's-SAHH bulunan eser yaymlanmtr (l-VIl, Kahire 1328). Daha sonra Muhammed b. Y^ J ' " - > / -/tfC* ; ^ -

suf es-Sens (. 895/1490), bbnin erhini esas alarak onu ihtisar etmi ve bir miktar ilvede bulunmutur. bb'den farkl olarak Nevev'nin eseri iin "h" ( ), bb'nin eseri iin de "b" rumuzunu kullanm, yazd bu erhe Mk-

l t l j K lii;,'/ s'

iifip

U-js S I ^ ^ V ^ b ^ ^ ^ - ^ c * ' "{)M,Ujg^t^U)! (S

P f ^ J ^

sa**}' ttk

Kurtub'nin el-Mfhim [im ekele min telhisi Kitabi Mslim adl eserinin ilk iki sayfas
(Sleymaniye Ktp.. Crullah Efendi,

mil kmli!-kml

adn vermitir. Kif Ms-

tap bb'nin erhiyle birlikte Kahire'de yaymlanmtr (1328). 2. el-Minhc erhi ahhi Mslim lim nin (. 676/1277) bu eseri ahh-i b. Haccc. Nevev'-

erhlerinin en nemlilerinden biri-

dir. Mellif bu erhi ne pek ksa ne de gereinden fazla uzun tutmamaya zellikle dikkat ettiini sylemektedir. Eserin uzun mukaddimesinde ahh-i lim'in Mseitli rivayetleri hakknda bilgi Buhr'Sahh-i

J^^Sy

JJlj^Abv^-Mjtjj*

nr.

.353)

Basklar. Sahh-i Mslim Kaikta'da (1265), Bulak'ta (1290), Delhi ve Leknev'de (1319), Kahire'de (1327) ve stanbul'da (1329-1332) yaymlanmtr. Bunlarn iinde, eserin muhtelif nshalar gzden geirilerek Mehmed Zihni Efendi tarafndan tashih edilip harekelenmek suretiyle stanbul'da Matbaa-i mire'de sekiz cilt halinde yaplan basks en deerli olandr. Daha sonra Muhammed Fud Abdlbk el-Cmi'u'-ahh'in hadislerini Wensinck'in Concordance'taki usulne gre numaralam, V. cildi sadece fihriste ayrmtr. Fihrist elli drt kitabn ihtiva ettii bablara (s. 3-84), mkerrer olmayan 3033 hadisin getii kitblara, bunlarn ashaptan rvilerine ve Sahh-i Buhr'e geiyorsa oradaki numaralarna (s. 85-210), 137 mkerrer hadisin bulunduu yerlere (s. 212-222), her bir sahbnin rivayet ettii hadislere (s. 223-371), kavl hadislerin alfabetik sralanna (s. 373-462) ve hadisleri ndir kelimelerden hareketle bulma dncesiyle garb kelimelerin alfabetik diziliine (s. 463-576) gre hazrlanmtr. Eser Kahire'de yaymlanmtr (1955-1956). erhleri. el-Cmi'u's-ahh zerinde

taya karlmasna gayret edilmitir. Muhammed e-zel tarafndan neredilen (I-Ili, Tunus 1987-1988) eserin pek fazla olmayan yazma nshalarndan birine ait I. cilt Kprl Ktphanesi'nde (nr. 329, 163 varak), II. cilt de Topkap Saray Mzesi Ktphanesi'nde (ili. Ahmed, nr. 414, 194 varak) bulunmaktadr. Dier lkelerdeki nshalar eksiktir (bk. Sezgin, 1 , 136). Kd yz el-Mu'lim'de kml'l-Mu'lim grd birtaMslim 'lim bizkm noksanlar tamamlamak maksadyla bi-fev'idi adyla bir erh yazmtr. el-Mu

verdikten sonra daha ok bn's-Salh'n grlerine dayanarak ahh-i nin ahh-i Mslim'in Mslim'e le her birinin stn yanlarn, tercih sebepleriy-

artlarn ve muhtelif zel-

liklerini anlatmakta, genel olarak hadislerin shhat dereceleri, baz hadis meseleleri ve stlahlar ile bunlarn deerleri ve balayclk durumlarn incelemekte, son olarak da ahhayn'dak muhtelif rvi isimlerinin okunuu hakknda genel bilgi vermektedir. Hadisleri erhederken Mzer'nin el-Mu'lim'i yz'n kmlul-Mu'lim'inden ile Kd oka

zat Mzer tarafndan yazlmayp talebelerinin ders srasnda tuttuu notlarn birletirilmesiyle meydana geldii iin baz yanllar ihtiva ettiini, ayrca eserde Mslim'in tertip tarzna uymayan baz tasnif hatalar bulunduunu syleyen Kad yz, gerekli grd yerlerde kendi erhini bir zeyil mahiyetinde yazmtr. Eserin mevcut nshalarnn ou stanbul ktphanelerindedir. Bunlar arasnda en mkemmeli, Nuruosmaniye'deki nshadr (nr. 1035, 404 varak; dier nshalar iin bk. Sezgin, 1 , 136-137). Tunuslu Muhammed b. Hiife b. mer ei-Vett el-bb de (. 827/1424) kml'l-Mu'lim rine kml kmli'1-Mu'lim zeadl bir

faydaland anlalmaktadr. Nevev, hadislerin senedlerindeki ndir isimlerin okunuunu titiz bir ekilde tarif etmekte, metinleri ilk getii yerde etraflca aklamaktadr. Ele ald hadisin muhtevasnda bulunan, ileride bir baka hadis dolaysyla geecek bahisleri sonraya brakmakta, daha nce erhedilmi konularn getii yerleri belirtmekte, sonunda da hadisin ihtiva ettii hkmleri aklamaktadr. ahh-i Mslim'deki her bir hadisin tamamn deil erhedilmesini gerekli grd ksmn ele alrken metindeki garb kelimelerin okunuunu da vermektedir. Yazld devirden beri byk bir rabet gren hc'n erlileri stanbul el-Minyazmalarnn birou ve en dektphanelerindedir.

erh, hiye, ihtisar ve miistahrec* nevinden birok alma yaplm, rvileri ve garb kelimelerine dair eserler yazlm olmakla beraber bunlarn pek az yaymlanabilmitir. En tannm erhleri unlardr: 1. el-Mu'lim Mslim. bi-fev'idi Sicilyal muhaddis ve fakih MMslim'in ilk erhi-

eser kaleme almtr. Kendinden nce Mzer, Kd yz, Ahmed b. mer elKurtub ve Nevev tarafndan yazlan Sahh-i Mslim erhlerinden oka faydalanm, bu kaynaklardan nakil yaparken Mzer iin "mim", Kd yz iin "ayn", Kurtub iin "t", Muhyiddin en-Nevev iin "dl" rumuzlarn kullanm, yer yer kendisi de ilvelerde bulunmutur, "eeyh" ksaltmasyla da bn A r e f e diye tannan hocas Eb Abdullah Muhammed b. Muhammed b. Arefe'yi kastetmitir. stanbul ktphanelerinde birok nshas

Eser Kahire (1-1V, 1271; l-V, 1283), Leknev 1285) ve Delhi'de (1304, 1309), dokuz ciltte on sekiz cz halinde (1929-1930) mstakil olarak, Kahire'de rd's-

zer'nin (. 536/1141) bu eseri bilindii kadaryla ahh-i dir. Hadisler batan sona kadar erhedilmeyip gerekli grlen yerlerde aklamalar yaplmtr. erhte daha ok hadislerdeki ince mnalarn yakalanmasna ve elde edilebilecek hkmlerin or126

sr'nin kenarnda on cilt halinde Bulak'ta (1267, 1275, 1276, 1285, 1288, 1292, 1304-1306) ve yine Kahire'de (1276, 1306, 1307, 1325-1326) yaymlanmtr. el-Minhc' Abdullah b. Muhammed b. Abdlkdir el-Ensr (. 724/1324) ihtisar et-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el - C M U ' s - SAHH mi, Ahmed b. L'l' b. Nakb de (. 769/ Cale'l-Min1368) eser zerinde en-Nket hc adyla bir haiye yazmtr (Sezgin,
I, 138). 3. Fazlul-mn'im f erhi Sa>- U Iftj-V J ^ /jO

^'^tBy-^t^uiitiitfj

hihi Mslim.

M u h a m m e d b. Atullah elp^'lJ-Uoj^fUUJI - y i ^ l ,

Herev'ye (. 829/ 1426) ait olan bu eserin iki ciltten ibaret bir nshas Millet Ktphanesi'nde bulunmaktadr (Feyzullah E f e n d i , nr. 4 4 2 - 4 3 , 2 4 8 + 2 3 0 v a r a k ) .

Eserin bir nshas da Hindistan'dadr


( B a n k i p r 5 / 1 / 8 8 - 8 9 , nr. 202, 341 v a r a k ) . 4. ed-Dbc
cal

I.JL,

: !

ahhi

Mslim

b.

Hac3

cc. Syt bu kk hacimli eserinin mukaddimesinde ksaca Mslim'in artlar ile eserinde kulland terimler hakknda bilgi vermekte, knyesiyle bahsedilen ahslarn adlarn alfabetik olarak sralamakta, erh ksmnda da az kullanlan baz isim, lakap ve kelimelerin okunuunu belirtmekte, ayrca rivayet farklarna iaret etmektedir. Eser Ali b. Sleyman ed-Dimnt'nin (. 1306/1888)
Vey'd-Dbc
cal

I Ali b. Ahmed es-Sad'nin mellif hatt ahh-i Mslim hsiyesinin ilk iki sayfas ile son sayfas
( S l e y m a n l y e K t p . , L l e l i , nr. 2 6 2 8 1

ahhi

Mslim

b.

Haccc adl eseriyle birlikte yaymlanmtr (Kahire 1299). S. 'nyet'l-meliki'l-mrcim li-erhi ahhi Mslim.

ahh-i Buhr'ye otuz ciltlik bir erh yazm olan Ysufefendizde Abdullah Hilmi'nin (. 1167/1753-54) bu eserinin yazmalar stanbul ktphanelerinde bulunmaktadr. Nuruosmaniye (nr. 1042, 368
v a r a k ; nr. 1043, 247 v a r a k ) v e T o p k a p S a -

man b. Meshzzaman el-Haydarbd'nin (. 1920) el-Muclim adl Urduca alt ciltlik almas (Lahor 1304-1306), Abdlazz b. Gulm Resl'n Pencap dilindeki tercme ve erhi (Lahor 1307), Veliyyullah b. Ahmed Ali el-Ferruhbd'nin
(. 1 2 4 9 / 1 8 3 3 ) Farsa el-Matarus-sec-

ray Mzesi Ktphanesi'ndeki nshalar


( M e d i n e , nr. 245, I. cilt 245 v a r a k , 11. cilt Ysufefendizde'nin 'inyetu
( N u r u o s m a n i y e K t p . , nr. 1 0 4 2 )

cdc' zikredilebilir (Hindistanl limlerin


ahh-i Mslim e r h l e r i iin b k . A b d l h a y fi'l-Hind, e l - H a s e n , e-ekfet'l-slmiyye

l-meliki'l-mn'im

2 4 6 v a r a k , III. cilt 3 1 7 v a r a k ) m e l l i f

hat-

li-erhi ahhi Mslim adl eserinin ilk sayfas

tyladr. Eserin Sleymaniye (Esad Efendi, nr. 381-382; Hamidiye, nr. 343-345; Laleli, nr. 560-562) ve skdar Selim Aa (nr. 205) ktphanelerinde de nshalar
v a r d r . 6. Fethu'l-mlhim f erhi a-

M S

s. 152). Kastalln'nin sekiz byk cz halindeki Minhcud-dbc' ve Ali elKr'nin drt cilt halindeki erhi yarm kalmtr.
el - Cmi' u's-ahh"\n mukaddimesi,

i e!

hhi Mslim. Hindistanl Fazlullah Cbir (ebbTr) Ahmed ed-Diybend el-Osmn tarafndan be ciltte tamamlanmas dnlen eser, byk hacimli cildi Delhi'de (1934) yaymlandktan sonra mellifinin vefat zerine yarm kalmtr. Zhid el-Kevser hadisleri erhederken btn mezheplerin grlerine ve delillerine yer vermesi, isimlerin okunuu, garb kelimelerin aklanmas, rvilerin gerektii ekilde tantlmas ve zellikle de Mslim'in mukaddimesini mkemmel olarak erhetmesi sebebiyle eseri, bugne kadar yazlm ahh-i Mslim erhlerinin hepsinden daha stn ve doyurucu bulduunu sylemektedir (Maklt, s. 103-106). el-Cmi'u'-ahh'in Sbt bn'l-Cevz (. 654/ 1256), bn'l-Mlakkn (. 804/ 1401), Zekeriyy el-Ensr (. 926/1520) ve Ali el-Kr (. 1014/1605) gibi nl muhaddisler tarafndan yaplan daha baka erhleri de vardr. Hindistanl limlerin muhtelif dillerdeki dier erhleri ve tercmeleri arasnda Mevlev Vahdzza-

son hadisi (hatmi) ve dier baz ksmlar zerine yazlan erhler de vardr. Seh v ' n i n Gunyet'l-muhtc hhi Mslim b. Haccc' f hatmi a( D r u 1-ktbi'l-

M s r i y y e , H a d i s , nr. 2569, 26 v a r a k ) i l e K a s t a l l n ' n i n erhu cc' hutbeti Mslim b. Hac-

( S e z g i n , 1, 140) b u n l a r d a n d r .

ahh-i Mslim'e hiyeler de yazlmtr. Ktb-i Sitte'nin her birine yazd hiyelerle tannan Hindistanl lim Muhammed b. Abdlhd es-Sind'nin (. 1138/1726) eseri Mltan'da tarihsiz olarak baslmtr. Eser zerinde Ali b. Ahmed es-Sad'nin de (. 1168/1754ten sonra) bir hiyesi vardr (Sleyman i y e K t p . , L l e l i , nr. 2 6 2 8 , 197 varak, ellif h a t t ) . m-

Muhtasarlar. Tannm baz muhaddisler el-Cmi'u'-ahh"\ ihtisar etmilerdir. 1. bn Tmert'in (6. 5 2 4 / l 3 0 ) muh-

tasar
Chester

rlanda'da
Beatty

bulunmaktadr
nr. 4 1 4 6 , 65 Mslim.

(The
vaEb'l-

Library, ahhi

rak). 2. Telhu

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

127

el-CMU's-SAHH
mlhim ifj i j ^ U > i j P* uv-1 s j^i ^rO''j U" ^ ^^l^M** UiaV.l^fr* 1 ^J?ti^J * j l tSJ vyijiM, tiu^ av, i ^ j i j j uy. =w J - ^ s i A A ) ' ^ y ^ t , us Jl^aLvI, vJ (Jj| rj.Slw,j iLJ! i ^ ! Ci UpL Vb s'iU tt^j'iu! jj Os-i Jtij=^.J.J-iitUauj^(ttusli.l, . U i V tptilJijjjjta > a- t'-iifstesyj tSu iW y Muhammed b. Atullah el-Herev'nin Fazlul-mn'im f erhi ahhi Mslim adh eserinin ilk ve son sayfalar
(Millet K t p . , Feyzullah Efendi, nr. 4 4 2 |

li-me'n

ahhi

Mslim.

Eb

Abdullah Muhammed b. Yahy b. Him el-Ensr (. 646/1248) tarafndan kaleme alnan eserin Kahire'de bir nshas vardr (Talat, Hadis, nr. 794, 106 varak).
6. urerul-fev'idi'l-mecm'a y n m vaka 'a f ahhi Mslim f bemi-

ne'l-ehdi'l-makt'a.

Red el-Attr'n

Sil ctefr&kr {^toe^iiy^ugiH : O^j^lli^'j 1 jii^il o O^' o J U' r - i''

(. 662/1264) bu almasnn bir nshas Sleymaniye Ktphanesi'nde (Damad brhim, nr. 396/6, vr. 164a-173b) bulunmaktadr (dier nshalar iin bk.
S e z g i n , I, 141; Z i r i k l , V I I I , 159). 7. b'iyyt min ahhi Mslim. er-RuEmnd-

f i A y i f r i p>"ly uc/fijwu ys ^ J ^ U ' y K j i l ' ti i r i L t l l M i JUurtu ^Urf'J^JAJsj'^iilj ts^JiC-ijiLrJ 11 Jl* t jjogfijkfij itoatao

din Muhammed b. brhim el-Vn (. 735/1335), ahh-i Msiim'deki drt rvili hadisleri bu kk rislesinde bir araya getirmitir. Eser Hindistan'da bulunmaktadr (Bankipr 5 / 2 / 184, nr. 462/ 2, vr. 15-19). Mslim'in dokuz rvi ile Hz. Peygamber'e ulaan rivayetlerini Eb Abdullah Muhammed b. Abdlvhid elMakdis (. 642/1245) Ts'iyyt Mslim adl kk bir czde toplamtr. Bu alma Zhiriyye Ktphanesi'ndedir (Hadis, nr. 348, vr. 51 a -55 b ). 8. Tuhfet'lmncid ve'l-mthim f arbi ahhi

Abbas Ahmed b. mer b. brhim el-Kurtub'nin (. 656/1258) bu almasnn ikinci cildi Sleymaniye Ktphanesi'ndedir (Crullah, nr. 264, 196 varak; dier iki nshas iin bk. Sezgin, I, 140). Mellif daha sonra eserini el-Mfhim lim ekele min telhi Kitbi Mslim adyla

erhederek hadislerde geen garb kelimeleri aklam, gerekli grd yerlerde kelimeleri harekelemi ve hadislerin ihtiva ettii eitli hkmleri ortaya koymutur. Nevev'nin ve Fethu'l-br'yi yazarken bn Hacer'in byk lde faydaland bu eserin muhtelif nshalarn Fuat Sezgin kaydetmektedir (GAS, I, 137). V. cildinin bir nshas Sleymaniye Ktphanesi'nde bulunmaktadr (Crull a h , n r . 353, 2 4 3 v a r a k ) . 3. mu'lim bi-mekdi Cmici el-Cmi'u'lMslim.

Eb 'Avne diye bilinmektedir. ki cilt halinde Haydarbd'da baslmtr (1363/ 1944). Mslim'in el-Cmi'u'-ahh'ine mstahrec yazan dier muhaddisler arasnda Eb Ca'fer Ahmed b. Hamdn enNsbr (. 311/923), Eb mrn Ms b. Abbas el-Cveyn (. 323/935), Eb Muhammed Kasm b. Asba el-Kurtub (. 340/951), Eb'n-Nadr Muhammed b. Muhammed et-Ts (. 344/955), Eb'lVeld Hassan b. Muhammed el-mev (. 349/960) ve Cevzak diye tannan Eb Bekir Muhammed b. Abdullah (. 388/
9 9 8 ) s a y l a b i l i r . 2. Ricl ahhi Mslim.

Mslim.

Sbt bn'l-Acem (. 841/1438),


Mslim ns-

k e n d i s i n e a i t b i r ahh-i

Abdlazm b. Abdlkav el-Mnzir'nin (. 656/1258) bu muhtasar, Sddk Hasan Han tarafndan yaplan es-Sirc'lvehhc min kefi metlibi ahhi Ms-

ahhayn rvileri zerine yazlm birok eser bulunmakla beraber bn Mencye (. 428/1036) bu almasnda sadece Mslim'in rvilerini ele alm, haklarnda ksa bilgiler vererek rivayetlerinin ahh-i Mslim'de hangi babda getiini kaydetmitir. Alfabetik olan eser Abdullah el - Leys tarafndan Beyrut'ta iki cilt halinde neredilmitir (1407/1987).
3. el-Mfhim Mslim. ahh-i li-erhi ( f erhi) arbi ndir keMslim'deki

hasnn kenarna bu eserdeki garb kelimelerle ilgili notlar yazm, bu notlar Slih b. Ahmed b. Slih es-Seffh ei-Haleb'nin bir araya getirmesiyle Tuhfet'lmncid ortaya kmtr. Eserin bilinen tek nshas Sleymaniye Ktphanesi'ndedir (Reslkttb, nr. 118, 348 varak). 9.
el-Vukf 'al m f ahhi Mslim mi-

ne'l-mevkf. bn Hacer el-Askaln (. 852/1448), ahh-i Mslim'de merf hadislerin arasnda geen 192 rivayeti mevkuf kabul ederek onlar bu kitabnda toplam, eser Abdullah el-Leys elEnsr tarafndan Beyrut'ta yaymlanmtr (1406/1986). 10. Mifthu ahhi Mslim. Muhammed erif Tokad tarafndan kavl hadislere gre alfabetik olarak hazrlanan bu fihristte, 1290'da Kah i r e ' d e y a y m l a n a n ahh-i Mslim met-

lim b. Haccc adl Arapa erhiyle birlikte Hindistan'da baslmtr (Bhopal 1302). Mstakil olarak Beyrut'ta (1389) ve Muhammed Nsrddin el-Elbn'nin tahkikiyle Beyrut-Dmak'ta da yaymlanmtr (1407/1987,6. bask).
Dier almalar. el-Cmi'u'-ahh

limeleri aklamak zere Abdlgfir elFris'nin (. 529/1134-35) kaleme ald bu eserin herhangi bir nshas tesbit
e d i l e m e m i t i r . 4. ynet lim mine'l-ihlli mine'l-iskat ve'l-alat ahhi ve Mshimyebn's-

niyle rd's-sr'nin

kenarnda on cilt

zerinde hadislerini baka tariklerle glendirmek, rvileri hakknda bilgi vermek, garb kelimeleri aklamak, esere yneltilen tenkitleri cevaplandrmak, iindeki mevkuf ve makt rivayetleri tesbit etmek gibi muhtelif almalar yaplmtr. Bunlarn belli ballar unlardr-. 1.
el-Msned'l-muhrec 'al kitbi Ms-

th

ve's-sakt.

Salh'n (. 643/1245) on blmden ibaret olan bu eseri ahh-i Mslim hakknda genel bilgiler vermekte, ona yneltilen baz tenkitleri cevaplandrmakta ve mukaddime ile baz hadislerdeki garb kelimeleri aklamaktadr. Sleymaniye Ktphanesi'ndeki yegne nshas (Ayasofya, nr. 475, 35 varak) Muvaffak b. Abdullah b. Abdlkdir tarafndan Beyrut'ta yaymlanmtr (1404/ 1984). 5.
el-Mfhu'l-mfhim ve'l-mdhu'1 -

halinde baslan (Kahire 1293) Nevev'nin ahh-i Mslim erhi esas alnmtr. Hadislerin hangi kitbn hangi babnda ve ad geen iki eserin hangi cilt ve sayfasnda bulunduu gsterilmitir. Eser, mellifin Mifthu ahhi'l-Buhr adl almasyla birlikte ve Mifthu'-ahhayn ismiyle stanbul'da neredilmitir (1313). el-Cmi'u'-ahh Trke'ye iki defa Ms-

lim b. Haccc. Eser Eb Avne Ya'kb b. shak el-sferyn (. 316/928) tarafndan ahh-i Mslim zerine yaplan bir mstahrec almas olup Msned 128

tercme edilmitir. Bunlardan ilki Mehm e t Sofuolu tarafndan Sahh-i

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el - C M U ' s - S A H H lim ve Tercemesi adyla ve yer yer ksa dipnotlar ilvesiyle yaplmtr (I-VII1, stanbul 1386-1390/1967-1970). Daha sonra Ahmet Davutolu eseri tercme ve erhetmi, bu alma da Sahh-i Mslim Tercme ve erhi adyla yaymlanmtr (1-XI, stanbul 1973-1980). XII. cilt olarak neredilen fihrist (stanbul 1986), her bir cildin indeksi mstakil yapld iin faydal deildir.
BBLYOGRAFYA: Mslim, ahh (nr. Muhammed Fud Abdlbk), Kahire 1374-75/1955-56; Hkim enNsbr, Tesmiyet men ahrecehm'l-Buhr ue Mslim (nr. Keml Ysuf el-Ht), Beyrut 1407/1987, nairin girii, s. 15-16, 20-22; bn'l-Kaysern, rt'l-e'immeti's-sitte, Beyrut 1405/1984, s. 17-19, 22-24; Hzim, rtul-e'immeti'l-hamse, Beyrut 1405/1984, s. 66-76; bn's-Salh, ynet ahhi Mslim mine'l-ihlli ue'l-alat ue himyeth mine'l-iskt ue's-sakt (nr. Muvaffak b. Abdullah b. Abdlkdirj, Beyrut 1404/1984, s. 9499; Nevev, erhu Mslim, Kahire 1392/1972, I, 4-27; Zeheb A'lmun-nbel', XVI, 465; Tecrid Tercemesi, I, 216-220, ayrca bk. ndeks; Sytr, Tedrb'r-ru, 1, 208-210; Kef'z-zunn, I, 555-559; Sddk Hasan Han, elHtta f zikri'-hhi's-sitte, Beyrut 1405/1985, s. 198-206; Serks! Mu'cem, I, 528, 1080; II, 1204; Abdlhay ei-Hasen, Nzhet'l-havtr, VIII, 513-516; a.mlf., e-ekfet'l-slmiyye fi'l-Hind (nr. Ebu 1-Hasan Ali en-Nedv), Dmak 1403/1983, s. 152; Zirikl, el-A'lm, VII, 159; Sezgin. GAS, I, 136-143; Mbrekfr, Mukaddimet Tuhfeti'l-ahvez, Kahire 1386-87/ 1967, I, 111, 257-260; WL Zhid Kevser, Maklt, Humus 1388, s. 103-106; Mahmd Fhr, el-mm Mslim b. Haccc, Haleb 1399/ 1979; Rifat Fevzi Abdlmuttalib, Ktbus-snne, Kahire 1399/1979, I, 185-221; Halil brhim Molla Htr, Meknetu-ahhayn, Kahire 1402, s. 69-72, 90-94, 113-114,' 175-176; Abdlvehhb brahim Eb Sleyman, Kitbet'lbahi'l-'ilm, Cidde 1403/1983, s. 217-221; Kays l-i Kays, el-rniyyan, II/1, s. 222-234; James Robson, "Sahih-i Mslim Nshalarnn Rivayeti" (trc. Talt Koyiit), AFD, sy. 3-4 (1955), s. 8-20; A. J. VVensinck, "Mslim", l'A, VIII, 821-822. ryn
S M . YAAR KANDEMR

tiva ettii iin el-Cmi'u'-ahh veya el- Cmi'u't-Tirmiz ismi de yaygn olarak kullanlmaktadr. Tirmiz'nin 270 (883) ylnda tamamlad esere "sahih" denilmesinin sebebi, Ktb-i Sitte'ye e-hhu's-sitte denildii gibi, eserin ihtiva ettii hadislerin byk ksmnn sahih* nitelikli olmasdr. ahhu't-Tirmizve el-Cmi'u'-sahih adlarn, h a -

dis kitaplar hakknda yeterli bilgisi bulunmayanlar kitaptaki btn hadislerin sahih olduu eklinde yanl bir anlaya sevkedebilecei iin sakncal grenler de vardr (bk. Nreddin Itr, s. 45). Tirmiz el-Cmicu-sahh'\ yazdktan sonra onu Hicaz, Irak ve Horasan limlerinin tenkidine sunmu ve hepsinin takdirini kazanmtr. Bunun zerine eserini, "Kimin evinde bu kitap bulunursa onun evinde konumakta olan Peygamber var demektir" szyle ilim lemine takdim etmitir. Tirmiz bu sz vnmek iin deil eserine olan gvenini belirtmek iin sylemitir. el-Cmic, ahhayn'm aksine telif edildii yllarda mehur olmam, ancak V. (XI.) yzyldan sonra rabet kazanarak Ktb-i Sitte arasndaki yerini almtr. Yaygn kanaate gre el-Cmi'u'-ahh, Ktb-i Sitte iinde Eb Dvd'un es-Snen 'inden sonra drdnc sray almaktadr. Ancak Eb Bekir bn'l-Arab ve Ktib elebi gibi eski, Tirmiz rihi Mbrekfr ve Nreddin Itr gibi ada baz mellifler onun nc srada yer almas gerektiini ileri srmlerdir. Tirmiz'nin hadis kabul artlarnda Eb Dvd'dan daha titiz davranmas, eserin din her konuyu kapsamas gibi zellikleri onu Ktb-i Sitte'nin nc srasnda grme dncesine hakllk kazandrmaktadr. Her ne kadar Zeheb, el - Cmi cu's- ahh 'te, zndkl sebebiyle idam edilen Muhammed b. Sad elEsed ve Muhammed b. Sib el-Kelb gibi son derece zayf kimselerin rivayetlerine yer verildii iin onun Eb Dvd ve Nes'nin snenlerinden sonra geldiini ileri srmse de Tirmiz her hadisin hangi sebepten dolay zayf olduunu aklad ve kitabnda rviler yznden tereddt ve gvensizlie yer brakmad iin Zeheb'nin bu gr fazla kabul grmemitir. Ancak Tirmiz'nin hocalaryla uzun zaman beraber olmamas, durumlarn aklasa bile tenkide uram drdnc tabaka rvilerinden hadis almas, Hzim gibi baz limlerin Eb Dvd'u ona tercih etmelerine sebebiyet vermitir. ah Veliyyullah ed-

Dihlev, slbunun ak ve kolay olmas, hadislerinin gvenilirlik derecesinin tek tek belirlenmesi sebebiyle eseri ahhayn'an bile faydal bulduunu sylemi, derece itibariyle el-Muvatta3 ile ahhayn'dan sonraki tabakada (ikinci tabaka) gelmesi gerektiini belirtmitir. Ferr el-Begav'nin, eseri hasen* hadis kaynaklarndan biri kabul etmesi ok genel bir deerlendirme saylarak isabetli bulunmamtr.
Hadis Says, el - Cmi'u'-ahh, so-

nundaki "ilel" bahsiyle birlikte krk alt blm (ebvb) iinde 2496 babdan meydana gelmektedir. lk iki cildi Ahmed Muhammed kir tarafndan yaymlanan be ciltlik baskya gre 39S6, Tuhiet'lahvez ile birlikte baslm olan nshadaki rakamlamaya gre ise 4051 hadis ihtiva etmektedir. Drt snenin her birinde mevz hadis bulunduunu iddia eden Eb'l-Ferec bn'l-Cevz, bu eserdeki hadislerden de yirmi nn uydurma olduunu ileri srm, ancak Sy t el-Kavl'l-hasen ii'z-zebbi 'ari's-

Snen adl eserinde sz edilen hadislerin uydurma olmadn ispat etmitir (bk. Mbrekfr, I, 365-367). ahhayn'm her biri kadar hadis ihtiva eden el-Cmi' tekrarlarnn azl ile tannr. Tirmiz rihi MbrekfrFnin birok bab ve hadisin mkerrer olduunu sylemesine ramen gsterdii on bir bab ve seksen kadar hadisin byk ounluunun iki defa, pek aznn ise defa (mesel bk. Urenler hadisi, "Taharet", 55; "Et'ime", 38 ; "Tb", 6) tekrarland grlmektedir ki bunlarn nemli bir ksm kanlmaz tekrarlardr. Eserde ta'lik* miktar da son derece azdr. Tertibi. Ktb-i Sitte'ye dahil olan dier eserler gibi el-Cmi'u'-ahh de konularna gre (ale'l-ebvb) tasnif edilmitir. Konularn sralanmas ve konu balklarnn belirlenmesinde Tirmiz'nin zellikle hocas Buhr'den etkilenmi olmakla beraber ondan ayrld noktalar da vardr. Eserin snenlerde olduu gibi "Kitb't-Tahre" ile balamas, blm adlarn verirken "kitb" yerine "ebvb" kelimesini kullanmas ve hadislerin merf olduunu belirtmek zere her defasnda "an resiillh sallallhu aleyhi ve sellem" kaydn koymas belirgin zelliklerindendir. Eserde mevkuf ve makt hadisler sadece merf hadisler deerlendirilirken zikredilmitir. elCmi' in Ahmed Muhammed kir tarafndan yaymlanan I. ve II. ciltlerinde blm adlar "ebvb" eklinde muhafaza 129

el-CMU's-SAHH ( ^t^ll^lnll ) Tirmiz'nin

(. 279/892)
L Ktb-i Sitte'ye dahil olan eseri. J

Snen't-Tirmiz, ahhu't - Tirmiz, el-Msned'-ahh,

Cmi el - Cmi

'u't-

Tirmiz,

'us-ahh, el-Cmi'u'l-ke-

br gibi deiik adlarla kaynaklara gemi olan eser daha ok Sren't-Tirmiz adyla mehur olmutur. Sadece ahkm hadislerini deil cmi '*lerde bulunan dier konulara dair hadisleri de ih-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el - C M U ' s - S A H H edilmi, ancak eserin nerini tamamlayan dier iki nair tarafndan be ciltlik Kahire basksnn br ciltlerinde "ebvb" kelimeleri "kitb" olarak deitirilmitir. Tirmiz bab adlarn (tercim) ok defa o babn hadislerindeki ifadelerden seerek "bb m ce f kez" eklinde ve bir sonu belirtmeyecek tarzda tesbit etmitir. Baz konularda da bab bal konulmad, baz bab balklar ile konu arasndaki ilginin zorlukla kurulduu grlmektedir. Neshin sz konusu olduu bahislerde genellikle nce mensuh, sonra da nsih hadisler sralanmaktadr (bk. "Taharet", 6-7, 8-9, 58-59). Bab bal konulmad zaman ilgili fasllar ya sadece "bab" veya "bbn minhu", "bbn minhu eydan" veya "bbn minhu har" ifadeleriyle ayrlmaktadr. Tirmiz'nin bir zellii de senedinde g a r b ' l i k bulunan hadisleri umumiyetle konuya girerken zikretmesidir. bn Receb el-Hanbel, hadislerdeki illetlerin aklanmas ve senedin durumunun belirtilmesi sebebiyle bunun bir kusur olarak grlmemesi gerektiine iaret eder ve nce kusurlu senedleri, ardndan da salam senedleri sralamann Nes tarafndan da devam ettirildiini syler ( erhu 'leli't-Tirmiz, s. 302). Tirmiz, "Kale Eb Is" diye balayan deerlendirmelerinde hemen her babda srasyla nce hadislerin shhat durumunu ve rvilerin gvenilirlik derecelerini belirtir; sonra da seneddeki illetleri, hadisin dier tariklerini ve fakihlerin grlerini aklar. O konuya dair dier sahblerden gelen rivayetler varsa onlara da "ve fi'l-bbi an fln" diye sahb isimlerini sayarak iaret eder. Sadece Tirmiz'de grlen bu uygulama, Mslim'in, hadislerin btn senedlerini bir araya toplamak suretiyle tekrardan kanma prensibine benzedii gibi ayn zamanda hadislerin bir nevi t a h r c ' i saylmaktadr. Tirmiz'nin "ve fi'l-bbi an fln" diye varlna iaret ettii birok rivayeti rihler mevcut hadis kaynaklarnda bulamamlardr. Bu durum, Tirmiz tarafndan bilinen birok rivayetin elimizdeki eserlere intikal etmediini, dolaysyla el-Cmi'in kaynaklarnn zenginliini gstermektedir. bn Hacer el-Askaln'nin gnmz e g e l m e d i i anlalan el-Lbb f erhi

bi tek terim kullanmaz. Hadisin en belirgin zelliini -Zeynddin el-Irk'nin dedii gibi- ilk kelimede gstermek kaydyla ok defa "hasen-sahih", "hasengarb", "sahih-hasen-garb" gibi iki veya kelimeden oluan terimler kullanr. Tirmiz bu sonuncu ekli hangi anlamlar iin kullandn bizzat aklamad iin eser zerinde aratrma yapanlar bu konuda farkl yorumlar yapmlardr. Hadislerdeki garblik durumunu ya "bu senedle garbdir" ( f j ! 1 ^ y ) diyerek ya da garbliin nereden kaynaklandn belirterek gerekeli bir ekilde aklar. Baz terimleri de yaygn olann aksine farkl mnalarda kulland grlr. Mesel "tbinden birinin sahbyi atlayarak dorudan Hz. Peygamberden rivayet ettii hadis" anlamndaki mrsel terimini ok defa "senedinde kopukluk bulunan hadis (mnkat')" anlamnda, ceyyid ve kav terimlerini sahih yerinde, zhib'l-hads terkibini de hadisleri ezberledikten sonra abuk unutan kimse hakknda kullanr. Hadis metnini verdikten sonra rvilerin kimliklerini aklar ve yer yer hadislerdeki lafzlarn hangi rviye ait olduunu gsterir (bk. " a v m " , 28); bazan da hadisin farkl senedlerini kaydettikten sonra Mslim'in yapt gibi metni tekrarlamak yerine "nahveh", "nahve hz" veya "misleh" kelimelerini koymay tercih eder. Eserde garib'l-hads ve muhtelif'l-hads ilimlerine dair aklamalarda bulunur (bk. "Zekt", 33 ; " A h k m " , 38). Hadisler

arasndaki teruz*lar kendisinden nceki limlerin grlerine dayanarak gidermeye alr (bk. "ehdt", 4). Tirmiz ahkm hadisleri hakknda fakihlerin kanaatlerini zikrederek o hususta aralarnda ittifak bulunup bulunmadn ve uygulamann hangi gr istikametinde olduunu syler. cm varsa bunu zellikle belirtir. Onun limlerin grlerini tesbit etmedeki titizliine bakarak baz sahb ve tbilerin fkh grlerini bu nakillerden derlemenin mmkn olduu sylenmitir. Brockelmann'n da belirttii gibi el-Cmi'u'-ahh nusunda nemli bir kaynaktr. Rivayeti. Tirmiz'den pek ok kimse rivayette bulunmakla mi'u'-ahh' beraber el-Ci ondan btnyle veya fkh mezhepleri arasndaki ihtilflar ko-

ksmen ka kiinin rivayet ettii kesin olarak bilinmemektedir. Fakat eserin rvisi olarak bilhassa u alt kiinin ismi zikredilmektedir: Eb'l-Abbas Muhammed b. Ahmed b. Mahbb el-Mahbb, Eb Sad Heysem b. Kuleyb e-, Eb Zer Muhammed b. brhim b. Muhammed et-Tirmiz, Eb Muhammed Hasan b. brhim el-Kattn, Eb Hmid Ahmed b. Abdullah et-Tcir, Eb'l-Hasan el-Fezr. Bunlardan Mahbb'nin rivayeti bize kadar ulam ve eserin birok basksna esas alnmtr. Mahbb nshasnn mehur tarihi ve muhaddis bn Askir ile el-Cmi'in ilk rihi bn'lArab'ye ulaan iki senedi yledir:

kavli't-Tirmiz

ve fi'l-bb

adl eseri bu

konuya k tutmaktayd (el-Cmi'usahh, nairin girii, I, 66). Mbrekfr,


Mukaddimetii Tuhfeti'l-ahvez'e bu

meseleyi ele almaktadr (1, 386-396). Tirmiz hadisleri deerlendirirken her zaman "sahih", "hasen" veya "zayf" gi130

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el - C M U ' s - S A H H Basklar. stanbul ktphanelerinde ilk defa erhiyle grlerini de tartma konusu yapmtr. erhler " f e r " , "tahkik", "tekmile", "terkib", "nkte" ve "tefr'" gibi daha sonraki erhlerde pek rastlanmayan balklar altnda yaplm ve erhedilecek hadis metni "kavlh" kelimesiyle zikredilmitir. Eser ilk defa Tirmiz erhlerinden yle birlikte Hindistan'da Mecm'a-i rh-i Erba'-i Tirmiz adyla baslmtr (Kanpr 1299). Daha sonra mstakil olarak Tirmiz'nin metniyle birlikte on cilt halinde Kahire'de neredilmitir (1350-1352). 2. z er hu Sneni't-Tirmiz. yazlan ve el-Cmi'm en-Nefhu'-ebn SeyyidnTirmiz. Muhammed Enver ah el-Kemr'nin (. 1933) el-Cmi'u'-ahh' i okuttuu srada talebeleri tarafndan derlenmi takrirlerinden meydana gelen bu bir ciltlik erh Hindistan'da tabask usulyle baslmtr (1344). 6. Tuhfet'l-ahvez bi-erhi Cmi'T t-Tirmiz. Hindistanl hadis limi Mbrekfr (. 1934) tarafndan kaleme alnmtr. Eserde Tirmiz'nin rvileri hakknda bilgi verilmi, hadislerin getii dier nemli kaynaklar belirtilmi, sened ve metinler hakknda aklama yaplmtr. Muhaddis fakihlerle selefin grlerine de yer verilen erhte Tirmiz'nin "hasen", "sahih" gibi deerlendirmeleri dier muhaddislerin grleriyle desteklenmitir. Tirmiz tarafndan genel mahiyette zikredilen gr ve ihtilflarn kimlere ait olduu, delilleri ve bunlardan tercih edilenler gsterilmitir. erhedilecek ifadeler "kavlh" bal altnda verilmitir. erhin iki ciltlik mukaddimesinde hadis ilmi, muhaddislerin deeri, tedvin*, hadisle amel, hadis ilminin Hindistan'daki durumu ve nemli hadis kitaplar hakknda bilgi verilmi, daha sonra el-Cmi'u'-ahh muhtelif ynleriyle ilk ele alnmtr. Tuhfet'l-ahvez'n\n

birok yazma nshas bulunan (bk. Sezgin, I, 154-155) el-Cmi'u'-ahh Daha sonra 'rizatul - ahvez iki cilt halinde Bulakta baslmtr (1292). birlikte on cilt olarak Kahire'de yaymlanmtr (1350-1352). Ayrca Leknev'de (1876, 1310, 1317), Delhi'de (1269, 1270, 1302, 1315) ve ilk iki cildi Ahmed Muhammed kir (Kahire 1356/1937), III. cildi Muhammed Fud Abdlbki (Kahire 1356/1937), IV ve V. ciltleri de brhim Utve Avd tarafndan olmak zere Kahire'de (1382/1962) neredilmitir. Eserin 1. cildi Abdlvehhb Abdllatf, dierleri Abdurrahman Muhammed Osman tarafndan tahkik edilen be ciltlik basks ile (Medine 1384-1387/1964-1967) zzet Ubeyd tarafndan son cildi fihrist olmak zere on cilt halinde yaymlanan bir baka basks daha vardr (Humus, ts.). elCm'u'-ahh'i cemesi Snen-i Tirmiz Teradyla Osman Zeki Mollameh-

ns el-Ya'mur (. 734/1334) tarafndan te ikisini ihtiva eden yarm kalm bir erhtir. Ktib elebi'nin on cilt kadar olduunu syledii eserin bir cildi Sleymaniye Ktphanesi'nde bulunmaktadr (Lleli, nr. 514, 276 varak). Zeynddin el-lrk (. 806/ 1404) bu erhe bir tekmile yazmtr. Bu tekmilenin mellif hatt olduu tahmin edilen nshas Dr'l-ktbi'l-Msriyye'dedir (Hadis, nr. 2504). Abdurrahman b. Slih Muhyiddin Medine slm niversitesi'nde en-Nefhu'-ez Sneni't-Tirmiz. zerinde bir doktora almas yapmtr. 3. erhu Zeynddin el-Irk'nin ad geen tekmilesinden ayr olarak kaleme ald bir erhtir. 226 varaklk I. cildi ile mellif hatt olan 275 varaklk VII. cildi Millet Ktphanesi'nde kaytldr (Feyzullah, nr. 363, 364). 4. mutez 'al Cmi'i't-Tirmiz. KtulSy-

medolu sened zincirinde sadece sahb olan rvileri kaydederek Trke'ye tercme etmitir (I-VI, stanbul 1981). erhleri. 1. 'rizat'l-ahvez f erhi't-

Tirmiz. Eb Bekir bn'l-Arab (. 543/ 1148) tarafndan kaleme alnan bu eser el-Cmi'u'-ahh'in tamamn kapsayan ilk erhtir. Bununla beraber her hadisin, hatta her babn erhini ihtiva etmemektedir. Bu ekliyle eser erhten ok ta'lik mahiyetindedir. bn'l-Arab baz garb kelimeleri aklamak, fkh hkmleri belirtmek ve birbirine zt grnen baz hadislerde ztlk bulunmadn gstermekle yetinmitir. erh metodu Hattb'nin erhlerini andran bn'l-Arab tercihlerinde mensup olduu Mlik mezhebinin grlerini esas alm, zaman zaman dier mezheplerin

basks Hindistan'da drt byk cilt halinde yaplm (1353), bab ve hadislerin numaraland ikinci basksnn I. cildi Abdlvehhb Abdllatf, dier ciltleri Abdurrahman Muhammed Osman tarafndan iki ciltlik mukaddimeden ayr olarak on cilt halinde Kahire'de yaymlanmtr (1349-1353/1930-1934).
Dier almalar, el -Cmi'u' -a-

t'ye (. 911/1505) ait olan bu erh daha nceki erhlerden zellikle Eb Bekir bn'l-Arab'nin grlerine dayal zl bir eserdir (Kanpr 1299). Dimnt (. 1306/1888) bu erhi Nef'u mutez 1298). S. el-'Urf'-ez 'al Kti'lCmi'i'tadyla ihtisar etmitir (Kahire

hh'm

Necmeddin Sleyman b. Abdl-

kav es-Sarsar (6. 716/1316) tarafndan yaplan muhtasar Kahire'de, Muhammed b. Akl el-Blis (. 729/1329) tarafndan yaplan iki ciltlik muhtasar Paris'te, Eb'1-Fazl Muhammed Tceddin Abdlmuhsin el-Kala tarafndan 1147 (1735) ylnda kaleme alnan muhtasar yine Kahire'de bulunmaktadr (Sezgin, I, 156). Eb Ali Hasan b. Ali b. Nasr el-Horasn et-Ts (6. 312/924) ile bn Mencye'nin (. 428/1036) eser zerinde mstahrec'leri bulunduu kaydedilmektedir (Kettn, s. 30). el-Cmi'u'-a-

'f. J !.-(

L^/^t >

*. 1, ~ L*fl u IL i-J. SI i L 'II

1 . ( 2 / , . . . V A J ' A ^ Ll.a^t fjyrfr

jfJteujy^L&fy^

UUV'f'^V'i ifiJukii'

jfafsassaeaa^

Tirmiz'nin el-Cmieu -ahh adl eserinin unvan sayfas iie ilk sayfas
(Sleymaniye Ktp., A y a s o f y a , nr. 2 7 )

hh'te

senedinde rvisi olan bir sl-

s hadis (bk. SLASIYYT) bulunmaktadr ("Fiten", 73). Bu hadis Abdlhamd nhe tarafndan yaymlanan (Beyrut 1405/ 1985) Tahrc liyyt'ta (s. 41), Ali Rz Abdullah ve Ahmed Bizre tarafn131

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el - C M U ' s - S A H H dan neredilen (Beyrut 1406/1986) eliyyt'ta (s. 45-48) ve Eref b. Abdrrahim tarafndan yaymlanan (Beyrut 1407/1987) es-liyyt fi'l-hadi'nnebev'de (s. 119-123) yer almaktadr. Eserdeki "rub" hadislere dair mellifi mehul yirmi varaklk bir risle Sleymaniye Ktphanesi'ndedir (Crullah Efendi, nr. 282). Bunlardan baka eserle ilgili u almalar vardr: 1. Fez'ilulkitbi'l-Cmic. Eb'l-Ksm Ubeyd b. Muhammed b. Abbas el-sird (. 6 9 2 / 1293) tarafndan yazlan, el-Cmicin zelliklerine ve rvilerinin durumlarna dair on varaklk bu aratrmann tek yazmas Dil ve Tarih - Corafya Fakltesi Ktphanesi'nde mevcuttur (smail Saib Sencer, nr. 2167). 2. el-Ehd'l-mstarabeti '1-vride fi '1-Cmi ci ' - ahh li't-Tirmiz. VIII. (XIV.) yzylda yaam olan Ahmed b. Al e-fi'ye ait bu almann bilinen tek nshas Sleymaniye Ktphanesi'nde bulunmaktadr (ehid Ali Paa, nr. 353, 177 varak). 3. el-mm't-Tirmiz ve'l-muvzenet beyne Cmi'ih ve beyne'-ahhayn. Nreddin ltr tarafndan doktora tezi olarak hazrlanan bu eser mukayeseli bir aratrmadr. Kitapta Tirmiz hakknda geni bilgi verildikten sonra el-Cmi'u'ahh' in rivayeti istinbat* usulleri bakmndan birbiriyle karlatrlmaktadr. Eser ilk defa 1970 ylnda Kahire'de baslmtr. J. Robson'un el-Cmizu'-ahh'in rivayet zincirlerine dair aratrmas (BSOAS, s. 258-270) ile eserin bir yazmasna dair A. J. Arberry'nin makalesi de ( RSO, s. 315-327) anlmaya deer ilm almalardr. Nsrddin el-Elbn, el-Cmi'u'ahh' in sahih rivayetlerini bir araya getirerek ahhu Sneni't-Tirmiz adyla cilt halinde yaymlamtr (Beyrut 1988).
v.* BBLYOGRAFYA: Tirmiz, el-Cmi'u'-ahh (nr. A h m e d MuIhtilful-hads Beyrut rt'limh a m m e d kir v . d r ), Kahire 1 3 5 6 / 1 9 3 7 , nairin girii, I, 14-15, 6 6 ; fi, (nr. Muhammed Ahmed Abdlazz),

kmdar Gazan Han'n istei zerine yazmaya balamtr. lka'dan itibaren Ortaa Avrupas ve slm dnyasnda birok kii kendi inan, kltr ve dncesi dorultusunda birtakm umumi tarihler yazmsa da Asya ve Avrupa ktalarndaki eitli kavim ve milletlerin, buralarda kurulmu devletlerin tarihini ilk defa tarafsz bir grle kaleme alan Redddin olmutur. Orijinalinin baz blmleri Farsa, baz blmleri Moolca yazlm ve daha sonra ksmen Arapa'ya da evrilmi olan Cmicu't-tevrih"m iki ayr versiyonu vardr. 1306-1307 yllarnda tamamlanan birinci versiyonu cilt, 1310'da tamamlanan ikinci versiyonu ise drt cilt olarak dzenlenmitir. Gazan Han'n eser tamamlanmadan vefat zerine (1304) mellif tarihini halefi Olcaytu'ya ithaf etmeyi dndyse de Olcaytu bunu kabul etmedi ve eseri yine Gazan Han'a ithaf etmesini, kendisi iin de ayr bir umumi tarih yazmasn istedi. Bundan dolay I. cilt Trh-i Gzn, Trh-i brek-i Gzn veya Dstn- MGazan

1 4 0 6 / 1 9 8 6 , s. 165; bn'l-Kaysern. e= immeti's-sitte, Sem'n, el-Ensb, meti'l-hamse,

Beyrut 1 4 0 5 / 1 9 8 4 , s. 21, 2 4 ; V, 61; Hzimi, rtul-e' Beyrut 1 4 0 5 / 1 9 8 4 , s. 5 7 ; Eb'lA D T C F Ktp., sA'lm'n'leli't-TirBadad Tezkiret'l-huf-

Ksm Ubeyd b. M u h a m m e d b. A b b a s el-s'ird, Fez'ilul-kitbi'l-Cmi', nbel", miz mail Sib Sencer, nr. 2 1 6 7 ; Zeheb, XIII, 2 7 0 - 2 7 7 ; a.mlf., fz, II, 6 3 3 - 6 3 5 ; bn Receb. erhu (nr. Subh Csim e l - H u m e y d ) , 1396, s. 2 8 7 - 3 2 4 ; bn Hacer, IX, 3 8 7 - 3 8 9 ; Kef'z-zunn, el-Had ue'l-muhaddin,

Tehzb't-Tehzb, I, 5 5 9 ; Eb Zehv.

Kahire 1958, s. 415i, s. Tuhfeti'l1387/

4 1 8 ; Brockelmann, GAL, I, 161-162; Suppi, 2 6 7 - 2 6 9 ; Kettn, er-Rislet'l-mstetrafe, 30-31; ahuez, Mbrekfr, Mukaddimet Kahire

Kahire 1 3 8 6 - 8 7 / 9 6 7 , I, 3 3 7 - 4 2 8 ; il,

17-30; a.mlf., Tuhfet'l-ahvez, Nreddin ltr, el-mm't-Tirmiz net beyne Cmi'ih ue Kahire 1 3 9 0 / 1 9 7 0 ;

1967, X, 4 6 1 - 4 6 4 ; Sezgin. GAS, I, 1 5 4 - 1 5 6 ; ue'l-muuzebeyne'-ahhayn, s. 413liyyt,

Ma'a'l-mektebe,

4 1 5 ; Abdlhamd nhe, Tahrc Teysr"I-menfe'a,

Beyrut 1 4 0 5 / 1 9 8 5 , s. 4 1 ; M. Fud Abdlbk, Kahire 1 4 0 9 / 1 9 8 8 , 4. KiEdebtyRSO, tap, s. 1 - 4 3 ; smail L. akan, Hads

t, stanbul 1989, s. 68-75, 165-166; A. J. Arberry, " N o t e s o n a T i r m i d M a n u s c r i p t " , Transmission of T i r m i d h ' s - J m i ' , " XVIII (1940), s. 3 1 5 - 3 2 7 ; J a m e s Robson, " T h e BSOAS, XVI (1954), s. 2 5 8 - 2 7 0 ; brahim Canan, " K t b - i Sitte m a m l a r n n a r t l a n " , FD, 1(1/1-2 (1979), s. 123-125. (Tl

Hn adlarn tar. Bu cildin birinci blmnde Trk ve Mool kabileleri, bunlarn eitli kollar, ecereleri, Gazan Han'n soyu, Argun Han'n (1284-1291)

L$H

SMAIL L .

AKAN

tahta k. Gazan Han'n hanmlar ve ocuklar hakknda bilgi verilir. kinci blm ise Cengiz Han'dan Gazan Han dnemine kadar gelen Mool tarihinden ibarettir. Cmi'u't- tevrh'm 1. cildinin ilk blmleri geni apta "Altn Defter" adndaki bir Mool tarihine dayanmaktadr. Bu eser zamanmza ulamam, ancak 1284 tarihli ince bir evirisi Sheng-Wu Ching-Cheng Lu (kutsal savann -Cengiz'in- ahs mcadelelerinin tantm) adyla gnmze kadar gelebilmitir. Redddin 1. cildi kaleme alrken eldeki kaynaklardan, Kubilay Han (1260-1294) ve olu Meng Timur'un (1294-1307) saltanatlar zamanndaki resm yazmalardan, Dou Asya'dan gelen tccar ve elilerle yaplan grmelerden de faydalanmtr. Mool tarihinin balangc ve in hakkndaki yazlarnda byk han gedey'in temsilcisi Bolad Ching-sang'n verdii bilgilere gvenmi, Kubilay'n seferlerini anlatrken de dorudan Mool ve in kaynaklarndan istifade etmitir. Bu kaynaklar Yuan Shih'in topografik ve kronolojik bilgilerine dayal olmas yannda birok folklorik unsuru da ihtiva etmekteydi.

CMU't-TEVRH ( fr-j^c^ )

Redddin Fazlullah- Hemedn'nin

(. 718/1318)

m o d e r n a n l a m d a ilk d n y a tarihi o l a r a k ^ k a b u l edilen F a r s a e s e r i . j

Ortaa slm dnyasnn yetitirdii sekin devlet adamlarndan, lim ve tabiplerden biri olan Redddin Fazluliah- Hemedn, bu eserini lhanl H-

Cmicu'tteurh' in ilk ve son sayfalan


(Sleymaniye Ktp.. Ayasofya, nr. 3 0 3 4 )

132

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CMU't-TEVRH I. cildin Moollar'la ilgili blmn E. M. Quatremre Franszca tercmesiyle birlikte (Histoire des Mongols de la Perse, Paris 1836), dier baz blmlerini de 1. N. Berezin Rusa tercmesiyle beraber (Sbornik letopisei. lstoria Mongolou, sochinenie Rashid-edina, St. Petersburg 1858-1888) yaymlamtr. Bu cilt G. J. E. Blochet (Leiden-London 1911) ve Kari Jahn (London 1940) tarafndan da neredilmitir. Blochet'nin yaymlad metin Tahran'da (1313 h.), Jahn'n nerettii metin de sfahan'da (1336 h.) tekrar baslmtr. Kari Jahn eserin Abaka Han, Ahmed Tekder, Argun Han ve Geyhatu ile ilgili blmn 1941'de Viyana'da yaymlam, daha sonra da ofset olarak neretmitir (Gravenhage 1957). I. cildin metni ve tercmesi Rus limler Akademisi tarafndan drt cilt halinde yaymlanmtr (1946-1960). Abdlkerim Aliolu da Cmicu't-tevrih"m sn karlatrarak lhanl alt nshaHkmdar leri, Frank imparatorlar, Hindistanllar, Buda ve Budizm hakknda bilgi verilir. II. cildin Farsa nshas mehur olmakla birlikte Arapa nshalar da vardr. Avrupa, Orta Asya ve Uzakdou hakknda coraf kaytlar da ihtiva eden eserin zellikle Mool tarihiyle ilgili blm deerlidir. 1 1 . cilt I. cilt kadar nemli deilse de Redddin burada Moollar'n mnasebet kurduu btn Asya ve Avrupa halklarnn genel bir tarihini zet halinde kaleme almtr. Cmicu't-tevrh'in bu cildinin sonunda "Zeyl-i Eb Hmid" adnda bir blm yer almaktadr. Burada Eb Hmid b. brhim adl bir kii, son Irak Seluklu hkmdar Sultan II. Turul devrine (i 177-1194) dair olduka geni bilgi vermitir. Cmicu't-tevrh'in Gazan Han ve Olcaytu dnemleriyle ilgili olaylar bizzat Redddin tarafndan kaleme alnm, dier blmler ise onun planna uygun olarak deiik bilginlere yazdrlmtr. Mesel Mool tarihini, byk Mool hannn lhanl sarayndaki temsilcisi Chingsang, in tarihini Li Tachi Maksun (Kamsun), Avrupa tarihini Tebriz'de bulunan hristiyan rahipler kaleme almtr. Yazlanlarn doruluunu tahkik iin de baka bilginlerden faydalanlm, yaplan dzeltmeler ve aklamalar esere eklenmitir. Hindistan tarihi hakknda lhanl saraynda yaayan Kemirli bir Hind rahip bilgi vermitir. Franklar'a dair bilgiler de Avrupal rahiplerden elde edilmitir. Eserde tarih olaylar yannda eitli din inanlar ve gelenekler hakknda da nemli bilgiler verilir. II. cildin Frank tarihiyle ilgili ksm Franszca tercmesiyle birlikte Kari Jahn tarafndan (Leiden 1951 ; tpkbasm Tahran 1339), Gazneliler (Ankara 1957) ve Seluklular'a (Ankara 1960) dair ksmlar Ahmet Ate tarafndan, smiller, Ftmler ve Nizrler'le ilgili blmleri ise Dni-Padjuh ve Muhammed Debr-i Siyak tarafndan (Tahran 1338) yaymlanmtr. Bu cildin Hindistan tarihi hakkndaki blmnn zet ngilizce evirisi Bibliographical Muhammedan lndex to the Historians of India nin I. cildinde ne-

redilmitir (Delhi 1850, 1976). Dier blmler ise henz baslmamtr ( Cmi'u't teurh'm neirleri iin bk. Hnbb, II, 1491-1492). II. cildin son ksmlarnn titiz bir almann rn olduu anlalmaktadr. Baz kaynaklarda Redddin'in corafyaya dair "el-meslik ve'l-memiik" tarznda mstakil bir eseri olduu kaydedilirse de dier baz kaynaklarda bu eser Cmi'u't-tevrih'm 1 1 1 . cildi olaad verak gsterilir. uver'l-eklm

Hlg'dan Gazan Han'a kadar gelen ksmn Farsa orijinali ve Rusa tercmesiyle birlikte neretmitir (Bak 1957). Eserin lhanllar devriyle ilgili ksm neredilirken Topkap Saray Mzesi Ktphanesi'ndeki nsha ile (Revan Kk, nr. 1518) Sleymaniye Ktphanesi'nde bulunan Arapa nsha (Ayasofya, nr. 3034) dikkate alnmamtr. Bu cildin tamam 1960'ta Tahran'da yaymlanmtr. Cengiz Han'dan sonraki Mool tarihiyle ilgili baz blmler O. I. Smirnova tarafndan Rusa'ya ( Sbornik letopisei, Moskova-Leningrad 1952), Muhammed Sdk Ne'et ve arkadalar tarafndan Arapa'ya (Kahire 1960), J. A. Byle tarafndan da ngilizce'ye ( The Successors of Genghis Khn, L o n d o n - N e w York 1971) evrilmitir. Olcaytu Han'n emriyle yazlan ve umumi tarih niteliini tayan II. cildin orijinal nshasnn bana, bu cildin birinci blmn oluturan, Olcaytu Han'n doumundan 706 (1306-1307) ylna kadar geen dnemin bir tarihi eklenmitir. 1312'de tamamlanan bu blmn bir nshas Zeki Velidi Togan tarafndan Mehed'de bulunmutur. kinci blmde Hz. dem ile Ben sril peygamberleri, Hz. Muhammed'in hayat, Hulef-yi Ridn, Emevler ve 1258 ylnda yklna kadar Abbsler'in tarihi anlatlr. Ayrca Gazneliler, Seluklular, Hrizmahlar, Salgurlular, smiller, Ouz Han'n ahfad, Trkler, inliler, yahudiler, Ortaa'n Germen ve Avrupal dier kavim-

rilen bu cildin, Mool mparatorluu'nun yol sistemi, yollardaki mesafe talar ve posta konaklama yerlerine dair bilgileri ihtiva ettii belirtilmektedir. Ancak III. cildin bir nshasna henz rastlanmamtr. Orijinal ad ucab- olan

Cmi'u't-teurih'ten
(Aramca World Magazine.

minvatrl bir sayfa


X X X [ I / 1 [ N e w Y o r k 1 9 8 1 ] , s. 7 )

Pengne

IV. cilt Arap, Trk, yahudi, Frank ve inliler'den mteekkil devlet idaresinde sz sahibi olan be byk sllenin ecerelerini, Trk ve Mool hanlarnn aile fertlerini, yksek rtbeli memurlarn ve ordu mevcudunu anlatan bir eserdir. Bu cilt de 1927'de Zeki Velidi Togan tarafndan Topkap Saray Mzesi Ktphanesi'nde ortaya karlmtr (III. Ahmed, nr. 2937). IV. cildin, Timurlular devrinde hruh Mirza'nn (1405-1447) emriyle kaleme alnan M u ' i z z l - e n s b adl esere kaynak tekil ettii ve asl nshasnn dier ciltlerden ayr olarak Moolca yazld rivayet edilmektedir. Bu cildin bir ksm, Mecm'a-i Rediyye 3415). Cmicu't-tevrih'e Hfz- Ebr taCmi'u't133 Tevrih-i adl eserin iinde Nuruosma-

niye Ktphanesi'nde bulunmaktadr (nr.

rafndan yazlan zeyil, Zeyl-i

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CMU't-TEVRH

tevrh-i Red adyla ran'da neredilmitir (Tahran 1350/1971). Cmi'u't-tevrh birok tarihi tarafndan kaynak olarak kullanlmtr. BenkitFnin Ravzat li'l-elbb f tevrhi'l-ekbir ve'l-ensb (Trh-i Benkitt) adl eseri esas itibariyle Cmi'ut-tevrih'in zeti mahiyetindedir. Redddin Cmi'u't-tevrh'te slm dnyasnn dnda kalan toplumlara ayr bir uygarln mensuplar nazaryla bakm ve onlara zel bir yer ayrmtr. Bundan baka eserini sanat deeri yksek minyatrlerle sslemi, messeselere ve iktisad konulara yer vermi ve slm tarih yazclnda yeni bir r amtr.
BBLYOGRAFYA : Redddin, Kitb- ni: Dsitn- don Gazan Trh-i Mbrek-i GaziHan (nr. Kari Jahn), Lon(nr. Ah-

CMIU'-ULM

)
j

Fahreddin er-Rz'nin (. 6 0 6 / 1 2 0 9 ) F a r s a ansiklopedik eseri.

1940; a.mlf., Cmi'u't-tevrh

m e d Ate). Ankara 1960, II, 5. cz (Seluklular Tarihi), III. seri nr. 6, nairin mukaddimesi, s. 52 6 ; E. Blochet, ntroduction Mongols rih de Fadl Allah Rashid i'histoire ed-Din, des Leiden T-

1910; M. emseddin [Gnaltay], slm'da ue Mverrihler, 3 0 9 ; Sarton, ntroduction, b. Fihrist, raphical dan World india, lndex History

stanbul 1339-42, s. 298li, 9 7 0 - 9 7 1 ; HnbBibllogThe of Muhamme-

1 1 , 1491-1492; H. M. Elliot, to the Historians of Rashid al-Din,

Delhi 1976, f, 1 - 6 9 ; B. Gray,

London 1978;

a.mlf., " A n U n k n o w n F r a g m e n t of t h e J a m i a l - T a w a r i k h in t h e A s i a t i c S o c i e t y of B e n g a l " , Ars Orientalis, I, Washington 1954, s. 65s. 4 6 - 5 0 ; E. G. Brow7 5 ; Barthold, Trkistan,

Had'iku'l-envr f hak 'iki 7 - esrar adyla da tannan ve mellifin yaad dnemdeki ilimlerin tanmn, tasnifini ve bu ilimlerin konularyla ilgili eitli bilgileri ihtiva eden eser (telifi 574/ 1178), Hrizmahlar'dan Aleddin Teki'e ithaf edilmitir. Mellifin, kendi dnemine kadar bu alanda yazlm olan Cbir b. Hayyn'n Kitb'l-Hudd, Hrizm'nin Mefthu'l-'ulm, Frb'nin h''l-'ulm, Res'il hvni'-af ve bn Sn'nn Risle fi'l-hudd gibi temel eserleri grd phesizdir. Fakat Rz, sistematik bir ilimler tasnifi yapmak yerine sadece ilimlerin adlarn zikredip mahiyet ve muhtevalarn tantmakla yetinmitir. Eserin baz nshalarnda (mesel bk. Sleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 3832) krk ilmin ad yer almaktadr. Baz kaynaklar, kitabn altm ilim ihtiva ettiini ve bu sebeple Sittn adyla anldn kaydediyorsa da (bk. Saf, II. 1016) byle bir nshann mevcudiyeti tesbit edilememitir. Cmi'u'l-'ulm'un 866'da (1461-62) Dmak'ta istinsah edilen ve 246 varak olan Sleymaniye nshasnda krk ilim yle sralanmaktadr: Kelm, fkh usul, cedel, hilfiyat, ilm'l-mezheb, ilm'Iferiz, ilm'l-vesy, tefsir, delil'l-i'cz,

kraat, hadis, esmi'r-ricl, tarih, megz, nahiv, sarf, ilm'l-itikk, ilm'l-emsl, ilm'l-kavf, ilm'1-arz, ilm bedyii'-i'r, ilm'1-beyn, mantk, ilm'ttabiyyt, ilm't-ta'br, ilm'l-firse, tp, ilm't-terh, ilm's-saydele, ilm'l-havs, ilm'l-iksr, ilm'l-cevhir, ilm'ttlesmt, ilm'l-filha, ilm kal'i'l-sr, ilm'l-buzt, hendese, ilm'l-baytara, ilm'l-mesha, ilm cerri'l-eskll. Eserde bu ilimler dolaysyla baz tarih bilgiler verilmekte ve kssalar anlatlmaktadr. Fahreddin er-Rz'nin bu tasnifi, ayn dnemde yaayan SekkkFnin Mifthu'l'ulm adl eserinden ayr bir nitelik tar. Cmi'u'l-'ulm Bombay (1323) ve Tahran'da (1346 h.) baslmtr.
BBLYOGRAFYA: Fahreddin er-Rz, rh-i Cihng, Cmi'u'l-'ulm, Sleymaniye Ktp., A y a s o f y a , nr. 3 8 3 2 ; Cveyn, TII, 1-2, not 1; GAL, Kef'z-zunn, I, HistoGencne-i
KURTULU

I, 5 6 5 ; Brockelmann, riography, Shan,

1, 6 6 9 ; Suppi, of Mslim

9 2 4 ; F. Rosenthal, A History f . Edebiyyt,

Leiden 1968, s. 37-38, 540-541; SaII, 1 0 1 6 - 1 0 1 7 ; a.mlf.,


S RIZA

III, 173-176.

CMIU'-USL
( J^VI^oU. )

A h m e d Ziyeddin Gmhnev'nin (. 1 8 9 3 ) t a r i k a t l a r n u s u l v e d b ile t a s a v v u f terimlerini ihtiva e d e n eseri.

ne, " S u g g e s t i o n s f o r a C o m p l e t e E d i t i o n of the J a m i ' u ' t - T a w a r i k h of R a s h i d u ' d - D i n F a d lu'llah", JRAS (1908), s. 17-37; R. Levy. " T h e A c c o u n t of t h e I s m a ' i l i D o c t r i n e s in t h e Jam i 1 a l - T a w a r i k h of Rashid a l - D i n Fadla'llah", a.e. (1930), s. 5 0 9 - 5 3 6 ; N. Poppe, " O n HJAS, some G e o g r a p h i c N a m e s in t h e J a m i ' a l - T a w a r i x " , XIX (1956), s. 3 3 - 4 1 ; K. Jahn, " C i h a n TED, 111/3-4 n", Tarihisi Olarak Radddin",

(1959-60), s. 227-236; Minihr Murtazav, " C mi'u't-tevrh ve M'ellif-i V a k ' - y i Neriye-yi Dnikede-i Edebiyyt, Tebrz 1340,

13. yl bahar says, s. 31-92, 311-349, 516-526; Mcteb Mnov, " C m i V t - t e v r h - i R e d d din Fazlullh-i H e m e d n Vezr", Dnikede-i Edebiyyt, Mecelle-i Trmah, Tahran 1349,

s. 1 - 5 1 ; Meredith-Ovvens, " S o m e R e m a r k s o n the M i n i a t u r e s in the S o c i e t y ' s J m i a l - T a w r k h " , JRAS (1970), s. 195-199; J. A. Byle. al-Tawarkh Iran-Shinda, The (1970), s. of the Colthe Ars C o f - ^ y + J c e t ' - ^ t o j
VJJ &

" T h e S i g n i f i c a n c e of the J a m i c as a S o u r c e of M o n g o l H i s t o r y " ,

II (1970), s. 1 - 8 ; a.mlf., " R a s h i d a l - D i n ; first W o r l d H i s t o r i a n " , IC, XLIV/1 J a m i 1 a l - T a w r k h " , Proceedings loquium Jmic on Rashid al-Tawrkh al-Din of

9 - 1 7 ; K. A. Luter, " T h e S a l j u q n a m a h a n d t h e Fadlallh, 1971, s. Cmi'u'l'u/m'un ilk sayfas


[Sleymaniye Ktp,. Ayasofya,

2 6 - 3 5 ; Terry Ailen, " B y z a n t i n e Sources for Rashid al-Din", Orientalis,

XV, Washington 1985, s. 121-133; |


Ha R A M A Z A N EEN

Zeki Velidi T o g a n , " R e d - d - d i n T a b b " , A, IX, 709-710.

nr. 3 8 3 2 )

Nakibendiyye-Hlidiyye tarikatnn stanbul'da XIX. yzyln sonlarndaki en nemli simas olan eyh Ahmed Ziyeddin tasavvufun usul ve dbnn kaybolmaya yz tuttuunu, bunu nlemek amacyla tarikatlarn zellikleri, vellerin nitelikleri ve tasavvuf terimlerini ihtiva eden bu eseri kaleme aldn syler. Arapa olan eserin unvan sayfasnda tam ad Cmi' u'l -usl fi'l-evliy3 ve env'ihim ve evsfihim ve uli klli tarkm ve mhimmti'l-mrdi ve rti'-eyhi ve kelimti'-fiyye ve tlhihim ve erv'i't-tasavvuf ve elti makmat eklinde kaydedilmitir. Mellif eserin ba tarafnda Nakibendiyye, Kdiriyye, zeliyye, Rifiyye, Deskyye, Bedeviyye, Ekberiyye, Mevleviyye, Shreverdiyye, Halvetiyye, Celvetiyye, Bektalik, Gazzliyye ve Rmiyye tarikatlarn temel eserleriyle birlikte kaydettikten sonra ayrca yirmi drt tarikatn daha adn zikreder-, ardndan da

134

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CMU'l-USL siyle birlikte anlatlrken rbta kelimesinin kullanlmam olmas (s. 68) dikkat ekicidir. Sohbet db, rabbn, tabii ve eytan haller arasndaki farklar, nefis, ukbat, efaat, kabz-bast, istihre, ubbd, zhhd, halvet, sabr gibi tasavvuf terim, makam ve hallerle ilgili bilgiler klasik tasavvuf eserlerinden derlenmitir (s. 85-211). Mellif Nakibend olmasna ramen konularla ilgili aklayc mahiyetteki szleri Nak meyihinden deil genellikle Eb'l-Hasan e-zel'den nakletmitir. Tasavvufun aksm, mertib ve ahvalinin anlatlmaya baland sayfalardan (s. 212) eserin sonuna kadar da (s. 263) Nakibendliin grleri anlatlmtr. Bu blmde letif-i aere, fen-bek, vahdet-i vcd ve hd, velyet-i kbr ve sur meseleleri ele alnm, son iki kavrama bal olarak Nakibendlik'teki "direler" aklanCm/ c u7-u/'n ilk sayfas (istanbul, ts.)

Mtemmimtm sonunda (s. 223-265), slikin, slknn balangcndan nihayetine kadar amas gereken makamlar on blmde (bidyt, ebvb, muamelt, ahlk, usul, edviye, ahval, vilyt, hakyik, nihyt) ele alp her blmde on "menzil" olmak zere 100 menzile ulatran Herev'nin Menzil's-s' irin adl eseri rnek alnm, bu 100 menzilin her birinin on blmdeki tecellileri anlatlarak makam (menzil) says 1000'e ulatrlmtr. Eserin adnda yer alan "elf makmt" ifadesi buradan kaynaklanmaktadr. Ancak burada 1000 makam fikrinin Gmhnevye ait olmayp Znnn el-Msr, Byezd-i Bistm, Cneyd-i Baddve Eb Bekir el-Kettn gibi ilk mutasavvflarda da bulunduunu kaydetmek gerekir. Asl metinde bulunmayp mtemmimt ksmnda yer alan krk iki sayfalk bu 1000 makam snflandrmasna dayanarak Cmi'u'l-usl'n s"irinin Menzil'sgenie bir erhi olduunu Medricus-

mtr. Mellifin eseri tamamladktan sonra yapt ilveler (mtemmimt) sayfa kenarlarnda yer almaktadr. Eserin son sayfasna kadar devam eden ve C-

sylemek (bk. Gndz, s. 87) yanltr. Ayrca eserin bn Kayyim'e ait slikn'in bir zeti olduunu ileri sr-

tasavvufun temel eserleriyle tabakat kitaplarnn adn sayar. Cmi'u'l-usl'de mukaddime, bab ve hatime gibi klasik ekle uyulmam, konular birbiri ardnca sralanmtr. nce kutub, nceb, abdal, evtd gibi ricl'l-gayb tabakalar ve vellerin makamlar hakknda bilgi verilmi (s. 7-131, daha sonra Baheddin Nakibend, Abdlkdir-i Geyln, Eb'l-Hasan e-zel, brhim ed-Desk vb. tarikat kurucusu vellerin sahip olduklar belli bal zellikler zerinde durulmu ve genel olarak evliyann tasarruflarndan bahsedilmitir. Kn'nin Itlht's-fiyye'sinde bn'l-Arab'den iktibas ettii esma-i hsnnn vellerdeki tecelllerine dair olan ksm aynen nakledilmitir (s. 13-48). Tarikatlarn esaslar bilgi verilirken sadece hakknda Nakibendiyye,

mi cu'i-uJ'n metninden daha hacimli olan ilveler ksmnn ba tarafnda, Kn'nin ebced srasyla olan ve 510 tasavvuf terimini ihtiva eden t'-fiyye'si Itlhalfabetik ekle dn-

mek de (bk. a.e., a y.) isabetli deildir. Nakibendliin Hlidiyye kolunun stanbul'da yaylmasn salayan Gmhnev'nin bu eseri Hlidler'ce byk ilgiyle karlanm ve bu tarikatn temel kitab haline gelmitir. Cmi'u'l-usl'n sonunda Gmhnev'nin hocalarndan ehr Hfz, eyh Murad Tekkesi eyhi mesnevihan Feyzullah Efendi, Babanzde eyh Ali Harpt ve Kemalzde Ahmed Nakibend'nin takrizleri yer almaktadr. Bu sonuncunun takrizinden eserin telifinin 1276'da (1859) tamamland anlalmaktadr. Cmi'u'l-usl ayn yl stanbul'da ta basksyla baslm, bunu eitli tarihsiz basklar takip etmi, ayrca Msr'da birka defa yaymlanmtr ((298, 1319, 1328, 1331). Eserin Rahmi Serin ve Ramazan Nazl tarafndan Veliler ve Tarikatlarda sizdir.
BBLYOGRAFYA: Herev, Menzil's-s'irtr fiyye (nr. M . Keml (nr. Revn Ferhd), Tahran 1361 h.; Kn, 1981; Serks, Mu'cem, Itlahtu- Kahire

trlerek kaynak belirtilmeden iktibas edilmitir (s. 1-38). Baheddin Nakibend ve Abdlkdir-i Geyln hakknda ksa bilgi verildikten sonra Cmi'u'lul metnindeki konulara paralel olarak ricl'l-gayb ile ilgili ayrntl aklamalar yaplm, Nakibendiyye, Ekberiyye ve zeliyye tarikatlarnn usul ve db genie anlatlm (s. 40-55), baz tasavvuf terimleri ve tarifleri yine klasik kaynaklardan derlenerek sralanmtr (s. 56-223).

Kdiriyye, zeliyye tarikatlar zerinde durulmu, dier tarikatlar hakknda genel ve ortak bir aklama yaplmtr (s. 48-50). eyhlik ve mridlik db tasavvufun genel prensipleri erevesinde anlatlm, zikir, zikrin mertebeleri konusunda ise Hlid Nakibendlii'nin gr ve uygulamalar esas alnmtr (s. 51-84). Nakliin temel ilkelerinden rbta* meselesi zikir bahsinde vukf- kalb ilkeCmi'u'lu/'n unvan sayfas
( s t a n b u l , ts.)

Usul (istanbul 1977) adyla ya-

plan Trke tercmesi eksik ve yeter-

brhim v.dr.),

II, 1569; Karatay, ArapGmhastanbul 1989, s. 87H NIHAT AZAMAT

a Basmalar, neu Ahmed

s. 136; rfan Gndz, Ziyddn,

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

135

C M U ' I - USL li - E H D S ' r - RESL de yer ald esere iaret e t m e k zere ( ^ . J . O . J . ! . ^ ) gibi rumuzlar ko)

CMU'I-USL li-EHDS'r-RESL
( J ^ - J I -JJU-'S

rki'l-vul Cmi'i'l-ul

ile'l-ehdsi'z-z'

ide

'al

adl bir zevid* kaleme

nulmutur. Baz dikkatsiz mstensihlerin bu rumuzlar yazmayacan hesaba katan mellif bu iaretleri hadis metinlerinin sonunda "... fJy
^

almtr (Kettn, s. 175). Rdndiye bilinen Muhammed b. Sleyman el-Marib de Cmi'u'l-usl'eki hadislerle Heysemin C'id adysem'nin Mecma'u'z-zev'id'inden tii hadisleri Cem'u'l-fev'id mi'i'l-ul ve Mecma 'i'z-zev

bn'l-Esr M b r e k b. M u h a m m e d ' i n

(. 6 0 6 / 1 2 1 0 )
Ktb-i ^ Sitte ' d e k i h a d i s l e r i bir a r a y a t o p l a y a n eseri.

" ek-

linde aka yazmtr. Hadis metinlerinin Buhr ve Mslim'deki ekliyle verilmesi tercih edilmi, teki kaynaklardaki nemli farklar ayrca kaydedilmitir. bn'l-Esr Sahhayr hadisleri iin Humeyd'nin el-Cemc beyne'-ahhayn'n, dier drt snendeki hadisler iin de hocalarndan okuduu kendi nshalarn esas almtr. Bu eserlerde bulunmad halde Rezn'in kitabnda rastlanan hadisleri Cmi'u'l-usl'e almakla beraber bunlarn kaynan bulamadn gstermek iin balarna rumuz yazmam, hadis metninin sonuna " otb kaydn koymakla yetinmitir. Eserin en nemli zelliklerinden biri de hadislerde bulunan garb kelimelerin her harfin sonunda "erhu garbi'lelif", "erhu garbi'n-nn" gibi balklar altnda aklanmasdr. Cmi'u'l-usl'n muhtelif neirleri vardr. Hindistan'da (Merut 1346), Muhammed Hmid el-Fk" tarafndan on iki cilt halinde Kahire'de (1370/1950), Abdlkdir el-Amat tarafndan on bir cilt olarak Dmak'ta (1389/1969) yaymlanmtr. Bu sonuncu neri esas alan Ysuf Muhammed el-Bik eserdeki hadislerin fihristini yaparak iki cilt halinde neretmitir (Beyrut 1405/1984). Fk" nerine gre eserde 9483, Arnat nerine gre 9S23 hadis bulunmaktadr. Aradaki krk hadislik fark numaralama sisteminden kaynaklanm olmaldr. Arnat nerinde hadislerdeki garb kelimelerle ilgili aklamalar, ait olduklar hadisin hemen altnda verilmitir. Cmi'u'l-ul'n Muttaki el-Hind adl bir ertarafndan yaplan el-Ful "

la bir araya getirmitir (Cidde 1973).


BBLYOGRAFYA: bn'l-Esr, Cmi'u'l-usl letul-mstetrafe, I, 106; Tecrid GAL, biyat, (nr. Abdlkdir eler-RisMu'cem, I, 607Edeand Arnat), Dmak 1969-74, I-XI; Kettn, s. 1 7 4 - 1 7 6 ; Serks, Tercemesi,

Ktb-i

Sitte'yi bir araya getirme d-

ncesini ilk gerekletiren, Endlsl muhaddis Rezn b. Muviye es-Sarakustrdir (. 535/1140). bn Mce'nin nen'i ta'n yerine mam Mlik'in alarak Ktb-i li'-hah Sitte'deki ve's-snen es-Shadisdiye de el-Muvat-

I, 2 6 3 ; Brockelmann.

I, 4 3 8 - 4 3 9 ; II, 5 0 3 - 5 0 4 ; SuppL,

6 0 8 ; II, 5 1 8 - 5 1 9 ; smail L. akan, Hadis mad, " i b n a l - A t h i r a l - M u h a d d i t h - L i f e W o r k s " , IS, XXIII/1 (1984), s.' 33-43.
B SMAIL L .

leri erhetmeksizin bir araya getirdii, et-Tecrid anlan eserine el-Cem' beyne'l-uli's-

istanbul 1985, s. 1 0 2 - 1 0 4 ; Imtiaz Ah-

sitte adn vermitir. bn'l-Esr, Rezn'in bu eserinde birok hadisin olmas gerektii yerde zikredilmediini, mkerrer rivayetlerin fazlaca bulunduunu, baz hadislerin de eserde yer almadn tesbit etmi, bu eksikleri tamamlayp ayrca hadislerdeki garb* kelimeleri de aklamak suretiyle onu kitap adlarna gre alfabetik olarak yeniden tertip etmitir. Buna gre "mn ve slm", "i'tism", "l", "niye", "ihy'l-mevt", "emel ve ecel" gibi muhteva itibariyle birbirinden farkl konular hemze ile balad iin elif harfinde toplamtr. Eser balca blmden meydana gelmitir. "Mebd" blmnde hadis usulne dair bilgiler zetlenmi, "Makd" adl blmde hadislerin metni verilmi, "Kitb'l-Levhk" adn tayan son blmde ise kitap adlarna gre alfabetik olarak tertip edilen eserde muhtevalar itibariyle herhangi bir blme konulamayan hadisler yer almtr. Kitabn tertibinde harf-i ta'rifler dikkate alnmam ve kelimeyi meydana getiren harflerin asl harf olup olmayna da itibar edilmemitir. Bunun yan sra konularn btnlne nem verildii iin, uygulanan sistem gerei baka harflerde yer almas gereken ksmlar da ait olduklar ana blme dercedilmitir. Mesel fey, gull, nefl, humus ve ehdet (ehitlik) konulan ilgileri sebebiyle Kitb'lCihd'da ("cim" harfinde) ilenmi, alfabetik olarak bulunmalar gereken harfin sonunda her biri iin "Kitb'l-Cihd'da geti" kayd konulmutur. Hadislerin senedlerinde yalnz sahb olan rviler kaydedilmi, sahbe szlerinin rivayetinde ise o szleri rivayet eden tabilerin adlar verilmitir. Hadis metinlerinden nce o hadisin Ktb-i 136 Sitte'-

AKAN

CMYYE

(
^

Ahmed-i Cm'ye

(. 536/1141)

nisbet edilen bir tarikat.

Cm hayatta iken bir tarikat kurmam olmakla birlikte etrafnda toplanan mridleri ve halifeleri lmnden sonra onun fikirlerini Trkistan, Horasan ve daha sonra Anadolu'da yaydlar. Cmler adn alan bu dervilerin faaliyetleri hakknda fazla bilgi yoktur. Ancak Vahid 929'da (1523) yazd Menkb- ce-i Cihn ve Netce-i HCn adl eserin-

de andaki Cm dervileri hakknda nemli bilgiler verir. Vhid'nin anlattna gre Cmler ak ehli olup sem ve msikiye dkn idiler. Gzel sese nem verir, msiki aletleri alar ve dinlerlerdi. Sakallarn keser, byk brakrlard. Yaln ayak gezer, ayaklarna halhal, bellerine zincir ve kemer, kulaklarna kpe takar, ok defa keeden aba giyerlerdi. Salar uzun ve rgl idi. Cmler'in bu zel klk kyafetleri ve davranlar belli sembolik mnalar tar. Nitekim anlattklarna gre vcut gemisini sabit hale getirmek iin ayaklarna, blis'le el birlii etmesin diye ellerine demir halkalar geirir, ilh srdan baka bir ey iitmesin diye kulaklarna kpe takar, kendilerini Hakk'a ulatracak bir "salam ip" (habl-i metn, bk. l-i mrn 3 / 1 0 3 ) olsun diye salarn rerlerdi. Vhid'nin, dinin hkmlerine nem vermeyen ve yollarn aran bir zmre olarak nitelendirdii Cmler pr olarak irvanl Baba Mahmud'u tanr, o vasta ile Ahmed-i Cm'ye mensup olduklar-

hi bulunduunu kaydeden Brockelmann (GAL, I, 438), ad geen erhi Muttaki" elHindFnin eserleri arasnda zikretmemitir (GAL, II, 503-504; SuppL, II, 518-519), Eser zerinde yaplan eitli ihtisar almalarnn balcalar, bn'l-Briz Hibetullah'n yazd Tecnd'l-ul rd Cmi'i'1-ul miri (Tecehdti'r-Resul)

(GAL, I, 438-439; SuppL, I, 608) ile bn'dDeyba' Abdurrahman'm kaleme ald Teysr'l-vul hadi'r-Resl'dr il Cmi'Tl -usl min (Kalkta 1252; Lek-

nev 1884; Cavnpr 1897; Lahor 1904-1909; Kahire 1331, 1346). Ayrca Mecdddin elFrzbd, eserle ilgili olarak Teshl ta-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAMM n iddia ederlerdi. Dnyaya hi deer vermediklerini ve zhid olduklarn iddia ettikleri halde zevk ve keyiflerine dkn olup ibadetler konusunda ok ihmalkr davranrlard. Vhid aslnda zhir ve er' hkmlere son derece bal bir mutasavvf olan Cm'ye mensup olduklarn iddia eden Cmler'i er' hkmlere bal kalmayan btl bir zmre olarak tantr.
BBLYOGRAFYA : Vahid, Menkb- Hce-i Cihn, Sleymanic kd,

neliler ehri yamalam, fakat idareleri altna alamamlardr. Daha sonra Gazne'yi fetheden (1173) ve bir sre sonra da Pencap'ta Hsrev Mlik'i esir alarak Gazneliler'i ortadan kaldran Gurluiar'm son byk hkmdar Muizzddin Muhammed'in eline gemise de onun lm zerine (1206) devletin paralanmas sebebiyle yine yerli Hind racalarn ynetiminde kalmtr. Timur'un Delhi seferi srasnda (1398) esir ald Camm racasnn cannn balanmas iin mslman olduu, fakat ondan sonra gelenlerin Hind dininde kaldklar bilinmektedir. Kemir sultanlarndan Zeynelbidn h Han'n (1417-1467) Camm racasnn kzlar ile evlenmesi ve Seyyidler'den Sultan Mizzddin Mbrek ah'n (1421-1433) Lahor'u alrken Camm ra-

gunath Hind Mbedi

bulunmaktadr;

sokaklar dar ve dzensiz, evler basit grnml ve amur svaldr. Eitim her seviyede cretsizdir. ehrin yaknlarnda Hindlar tarafndan ziyaret edilen Sudh Mahadev, Mandelek ve Sakrala Devi iva gibi mbedler vardr. Rajaori kasabasndaki ahidra erif Trbesi ise mslmanlarn ska ziyaret ettii bir yerdir. ehirde halkn ou el sanatlaryla urar; maden ilemecilii, oymaclk, kakmaclk, dokumaclk ve mlekilik yaplr. nceleri Tav nehrinin her iki kysnda uzanan Camm idar blgesi XVI. yzylda nehrin bir taraf Camm, dier taraf Bahu idar blgeleri olmak zere ikiye ayrlm, XVII. yzylda Bbrller idaresine geince tekrar birlemitir. Bugn yzlm 3165 km 2 olan Camm idar blgesi bata Camm olmak zere Samba, Aknur, Kathua, Riasi, Rajaori, Udhampur, Bhadarva, Kisthvvar ehirleriyle bunlarn yannda birok kk kasabay iine alr. Genel nfus 943.395'tir (1981). Blgede Dogra Racptlar, Gucerler ve atlar gibi mahall topluluklar yaamaktadr. Bunlarn byk bir ksm gebedirler ve el dokumacl, dericilik, hayvanclk ve tarmla urarlar. Koyun, kei, yak ve midilli besler, msr, arpa, buday ve pirin yetitirirler. Ortalama scaklk ocak aynda 14 C, temmuz aynda 33 C'dir. Halkn ou Dogr Pencab dilini konuur. Mslmanlar Camm, Udhampur ve Kathua ehirlerinde youn olmakla birlikte idar blge nfusunun ancak % 34'n olutururlar; halkn geri kalan Hind ve Sih'tir. Bugn bamszlk iin mcadele eden CammKemir eyaletinin genelinde mslmanlar ounluktadr-, 1981'de 5.987.389 olan nfusun 3.843.451'i mslmand.

ye Ktp., Halet Efendi, nr. 2 4 2 ; Zebd, S

s.

SLEYMAN U L U D A

CAMLI K K
D o l m a b a h e Saray'nn cadde kenarndaki alay kk (bk. D O L M A B A H E S A R A Y I ) . ^

casndan yardm istemesi, blgede Hind arlnn devaml olarak hissedildiini gsterir. 1480'lerde Camm raca-

CAMM
Hindistan'da C a m m - K e m i r eyaletinde bir idar b l g e v e b u n u n m e r k e z i o l a n ehir.

lar Pencap hkimi Tatar Han Ld'nin saldrsna kar koymak iin Kemir'deki Hasan ah ile i birlii yaptlar. Camm XVII. yzylda Bbrl mparator-

luu'nun hkimiyetine girdi ve bu durum XVIII. yzyla kadar devam etti. Kemir Sih Devleti'nin eline getii zaman (1819) Camm da bu devlete katlm ve Kemir'i ngilizler istil ettiklerinde de blge valisi Cammlu Gulb Singh 1834'te, Sih Devleti adna ald Ladak ve Kisthvvar'da hkimiyetine devam etmitir. Nihayet ngilizler Kemir blgesini 1846'da 7.5 milyon rupi karlnda Gulb Singh'e verdiler. 1947'de Hindistan-Pakistan ayrm srasnda mslmanlar Pakistan'a katlmak zere ayaklannca Hind mihrace Hari Singh Camm-Kemir blgesi adna yapt bir anlama ile Hindistan'n idaresine geti. Ancak mslmanlarn ounlukta olmas sebebiyle Hindistan bugn blgeyi tam kontrol altnda tutamamakta ve Camm-Kemir eyaleti halk oylamas yaparak bamsz bir lke olmaya almaktadr (bk. KEMR).

Hindistan-Pakistan snrnda yer alan ok eski bir yerleim merkezi olup Camm - Kemir eyaletinin baehir Srinagar'dan sonra ikinci byk ehri ve klk idare merkezi durumundadr. Himalaya dalarnn eteklerinde Tav nehrinin sa kysnda ve deniz seviyesinden 400 m. ykseklikte kurulmutur. Kuzeyinde Sivalik sradalar yer alr, Pakistan'n snr ehri Siyalkt'a 40 km. mesafede bulunur; nfusu 206.135'tir (1981). Genellikle tarihte Kemir'e hkim olan gler Camm'ya da hkim olmulardr. Buraya giren ilk mslman g, Pencap'ta hkm sren son Gazneli Sultan Hsrev Mlik'in (1160-1187) ordusudur; Gaz-

Amar Mahal Sanat Galerisi - Camm / Hindistan

Camm ile dier yerleim merkezleri arasndaki ulam, yollarn zellikle bahar selleri yznden ok defa kapanmas sebebiyle olduka gtr. En uygun ulam vastas olan Siyalkt-Camm demiryolu, Siyalkt'un Pakistan tarafnda kalmas sebebiyle 1948'den beri kullanlmamaktadr. Hindistan'n kuzey demiryolunun son dura burasdr. ehirde racalarn oturduklar saraylar, resm binalar, niversite, minyatrlerin sergilendii Amar Mahal Sanat Galerisi ve Raand

Camm'da elde dokunmu yn hal


( D . N. S a r a f , Arts and

Crafts Jammu Kashmir. i l.-..'. D e l h i 1 9 8 7 , s. 9 8 |

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

137

CAMM
BBLYOGRAFYA: Kashmir s. 32-35, Kashmir, and Jammu. (nr. Imperial Gazetteer 1 1 4 - 1 1 5 ; A. Neve, Ladakh, Skardu, The Legacy of of India Provincial Series), Lahore 1969 1983, Lahore, ts., s. 16, V, 124, 158, 643as Told by Its Own Arts Delhi

139, 140, 142-145; CHIn, son, The History Historians, and Crafts of India

644, 7 5 8 - 7 6 0 ; IX, 2 0 - 2 8 ; H. M. Elliot - J. DowLahore 1976, III, 468, 5 1 7 ; IV, 56, Jammu and Kashmir, New

58, 4 1 5 ; VI, 125, 374, 5 5 5 ; D. N. Saraf,

1987, s. 16, 26, 28, 142, 181, 200, ayrca bk. ndeks; " 1 9 8 1 ; Statistics of M a j r C o m m u n i t i e s i n I n d i a " , Mslim Religious 111/27, India,

N e w Delhi 1985, s. 102; "BJP R e p o r t on H i n d u M i n o r i t y in J a m m u a n d K a s h m i r , 30 J u n e 1986", a.e., I V / 4 6 (1986), s. 4 7 5 ; EBr.2, 4 9 1 ; P. Jackson, " D i a m m " , EI2 Suppl. s. 241-242. m
IHI RECEP U S L U

VI,

(ng.),

D i v a n ve k edebiyatlarnda o k kullanlan bir remiz ve tasavvuf! terim.

Aslnn Sanskrite olduu ileri srlen kelime buradan Farsa'ya gemi ve farkl mnalar kazanarak ince ile Arapa dahil belli bal ark dilleriyle Trke'de birbirine yakn ekilde telaffuz edilmitir (btn Sm ve ana r dillerde bulunan kelimenin etimolojik deerlendirmesi iin bk. C. Zeydan, s. 27). Szlkte "rzgr, nefis, ruh, bedenin hayatiyetini salayan ana unsur" mnalarna gelmekte ve Trke'de daha ok son iki anlamda kullanlmaktadr. Arap edebiyatnda "ruh", Trk ve Fars edebiyatlarnda ise ruhla beraber daha ok "bedenin canlln salayan unsur" mnasnda kullanld grlen kelimenin her iki edebiyatta bu anlamdaki eitli kullanllarna dair pek ok rnek Ali Nihad Tarlan tarafndan mukayeseli bir ekilde verilmitir ( eyh Divann Teclkik, s. 137-138). Ayrca Dihhud da kelime ve mtaklarnn Fars edebiyatndaki eitli anlamlarn ve edeb rneklerini Luatnme'de aklamtr (X, 110120). Trke'de elliye yakn atasz ve 200'den fazla deyimde yer alan kelime (bk. Eybolu, I, 53-54; II, 91-108; Tolasa, s. 346) ok yaygn bir kullanm alan bulmutur. Divan edebiyatnn hayal ve remiz dnyasnda can, genel olarak varl bilinen fakat gzle grlp elle tutulamayan bir zelliktedir ve mcerret olduundan yok kabul edilmektedir. Dier bir ad "rh- musavver" olan can, mekn belli 138

olmad iin Nev''nin, "Sana herclik ayb olmaz ey rh- musavver sen / Cihnn cnsn cn ise hergiz i-mekndir" beytinde ifadesini bulduu zere "imekn" diye vasflandrlr ve sevgilinin herc oluunun sebebi de buna balanr. Bu arada hem gizli hem de hayat verici oluu bakmndan b- hayta benzetilir. Yine Nev''nin, "Nakd-i can verdi dil b- hayt- la Tine / Kim-durur dvnede yokdur diyen akl- ma" beyti bu anlayn bir ifadesidir. Can ayrca ten, beden, cisim, kalp gibi isimlerle anlan madd varla hayat veren esas unsur olduundan bunlarla ve zellikle ten ile ok sk bir iliki iinde ele alnr. Nev''nin, "Ten cn K'be-i maksdun zlerler misafirdir / Demezler rh- ak ire giden gitsin kalan kalsn" beytinde grld gibi can, ak yolunda konup gen bir yolcu olarak zikredilirken bir taraftan da gelip geici olduuna dikkat ekilir. nk slm inana gre can da ten de Allah'n insana emanetidir. Vakti gelince can kuu (mrg-i cn) Azrail'in tuzana (dm- ecel) decek ve onun tarafndan avlanacaktr. Ayrca can uucu oluundan dolay kebter, blbl, tt, hdhd ve kumru gibi kulara benzetilerek bunlarla ilgili eitli vasflarla anlr. Divan airleri nazarnda n en deerli varl can nakdidir. Can nakit olunca ten de met olarak alnr. Bunun tersi, yani can met olduunda ise sevgili onun mterisi eklinde tasavvur edilir. Nakit her an kullanmaya hazr bir deer ve sermaye olduu iin sevgisi veya sevgilisi uruna n verebilecei, vermekten ekinmeyecei, bu yolda hesapszca harcayaca, kurban ve feda edecei en deerli varldr. Gerek ak ve k candan geebilmekle llr. Fuzl'nin, "k oldur kim klar cnn fed cnnna / Meyi-i cnn etmesin her kim ki kymaz cnna" beyti bu dncenin deta darbmesel haline gelmi bir ifadesidir. Ynus Emre'nin, "Sen cnndan gemeden cnn arzu klarsn / Belden znnar kesmeden mn arzu klarsn" beyti de bu dncenin tasavvuf bir ifadesi olarak ilh aka ulamak iin cann feda edilmesi gerektiini anlatmaktadr. Divan edebiyatnda ok tekrar edildii gibi kln ilk merhalesine sevgili uruna cann vermekle ulalr. Zaten can sevgiliye aittir. Fuzl'nin, "Cn cnn dilemi vermemek olmaz ey dil / Ne niz eyleyelim ol ne senindir ne benim" beyti bunu anlatr. Can bazan sevgili yerine kullanldndan iirlerde "ey can"

veya "cn" hitabna sk sk rastland gibi sevgilinin bir dier ad olan "cnn/ cnne" de ok zikredilir. Bu kelimeler arasnda Hayl Bey'in, "Nedir can kim an sen nzenn cnna vermezler / Sana k olanlar yoluna cn ne vermezler" beyti ile Ahmed Paa'nn, "h kim mrm cihn mlknde cnnsz geer / Ben cihn mlkn n'iderem nk cn ansz geer" beytinde grld gibi kelime oyunlar yaplarak can ile hem k hem sevgili kastedilir. Cnnsz can, cansz ten gibidir. Sevgilinin ktan yz evirmesi cann bedenden kmasna benzer. Sevgili l bir cismi dirilten taze bir ruhtur, a can balar, hayat verir. Bu bakmdan can Hz. fs'nn "can-bah" nefesine benzetilir, "dem-i s" veya "Mesh-dem" eklinde anlr. Ahmed Paa'nn, "Ne Mesh-dem olursun ki dem-i lutfun ile / Kevser-i cn aktr ravza-i rdvn- kerem" beytinde bu fikir ilendii gibi ayn zellikler yannda tatl (rn) ve akc oluu sebebiyle can insana hayat balayan Kevser'e de benzetilmitir. k ile sevgilisi arasndaki iliki bir can pazar veya oyunu olarak da anlalr. Can ok defa gnl (dil) ile birlikte zikredilir. Gnl mnev hislerin, ac ve strabn idrak merkezi olduu gibi can da madd veya uzv arzu, itiyak ve straplarn hissedildii bir merkez kabul edilmitir. k ise sevgisi ve sevgilisinden dolay daima bu iki trl strabn iinde yaar-, ancak bunlar bir bakma onun akn besleyen gdalar ve klnn almetleri olduu iin durumundan ikyeti deildir. nk Nev''nin, "Bzr- ehr-i ak ire aceb krgh olur / Kim anda cn u dil satlr tr-i gam geer" beytinde de grld gibi ak pazarnda "gam oku" geer akedir. Cann mmin oluu, n inanc uruna cann feda edebilmesi dncesinden doduu gibi cismin topraa, sevgilinin yanaklarna kar duyulan arzunun da imana tebihine dayanr. Asl Hakk'n nuru veya nr- Muhammed olan ve bu sebeple din metinlerde bazan Hz. Peygamber'le birlikte zikredilen can, ayrca eitli peygamber kssalarndaki rivayetlere telmihler yaplarak Hz. s, Hz. Ms ve bilhassa Hz. Ysuf'la da anlr. Hallc- Mansr'un ak uruna cann "berdr" etmesi dolaysyla veller iinde en ok Mansr ve onun etrafnda meydana gelen eitli rivayetlerde anlatlanlarla zikredilir.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CN Can iin ayrca aziz, hayran, hasta, bmr, miskin, garip, btb, harap, mehcr, pr-sz, zr u nizr, bre, bkarr, sabrsz, zaf gibi vasflar da kullanlr. Tebih ve mecaz yoluyla canla ilgili olarak kullanlan dier baz kelimeler de unlardr: Bezm-i elest, lem, asuman, memleket, il, mlk, sultan, padiah, han, hkan, hsrev, ah, ordu, leker, kul, kle, krbn, K'beteyn, em', pervne, ney, micmer, top, rite, tr, bezm, bostan, glzr, hrmen, sayfa, varak. Tasavvuf bir terim olarak can insan ruhu mnasna geldii gibi nefs-i rahmn ve tecelliyt- ilhden kinaye olarak da kullanlmtr. Ayrca ilm-i zhirin lem-i vhidiyyet ve ceberttaki tecelllerinden meydana gelen a 'yn-1 sbite ve hakkat-i kevniyyeye denir (Seyyid Sdk Ghern, IV, 7). Cn- evvel ise lem-i ervh veya bezm-i ezeldeki ilk yaratlta ortaya kan rh- hayvn demektir. Bir tasavvuf terimi olarak cnn, btn mevcudatn kendisiyle kaim olduu "kayymiyyet" sfatn ifade eder. Cn- cn ise lugatta rh- a'zam ve Allah mnasna gelmekle birlikte tasavvuf stlahnda hakikatler hakikati eklinde de ifade edilen hakiki vahdet demektir. Mesnevide sk sk rastlanan bu terim, bazan rh- hayvnnin hayat bulduu doum la (vildet-i sniye) ortaya kan rh- insn olarak getii gibi bazan da enbi.ya, evliya ve inn- kmilin ruhunu ifade eder. Mevln, Mesnevi'nin VI. cildinin banda can "hayr ve erden haberi olan, ihsana sevinen, zarara uradnda alayp inleyen, haber anlayp dinleyen bir ey" olarak anlatmakta, "kimde daha fazla haber al ve anlay kabiliyeti varsa o Allah'a daha yakndr" diyerek melek ve eytan bu bakmdan karlatrmaktadr. "Melekler can sahibi olduklarndan can idrak ederek ona hizmet ve itaat ettiler, eytan ise can olmadndan onun iin cann feda edemedi ve o canla birleemedi" demektedir (Altnc defter, beyit nr. 148-158; Glpmarl,
Mesneuerhi, VI, 2 4 - 2 5 ) .

(Cn- evvel [rh- hayvn] Allah'n derghna ulama erefine nail oldu, cn- cn ise bizzat Allah'a kavuma ile ereflendi)" demektedir. Tasavvuf stlahnda cn- cn tabiri kmil insann gnlndeki ebed ruhu ifade eder. Can ve trevlerinin hem divan hem de tasavvuf edebiyatndaki ele aln ekline ve'halk kltrnde gnmze kadar yaamaya devam eden kullanmlarna dair en gzel rnekler Ynus Emre'nin iirlerinde grlmektedir (bu anlamdaki bir ksm deerlendirmeler iin bk. Tat, I, 276-285). Mevlevlik ve Bektalik'te derviler birbirlerine can diye hitap ederler veya isimlerin sonuna bu kelimeyi ilve ederek kullanrlar.
BIBLIYOGRAFYA: Burhn- Kt' Tercmesi, stanbul 1287, 1 1 , Itlht- Ferheng, 83-84; Seyyid Sdk Ghern, erh-i Tahran 1364, 1, 1209; Ca'fer Seccd, Tahran 1403, s. 151; C. Zeydan, ti'l-Arabiyye, Tarlan, eyh Divann Dvn 'nin

ratld anlatlrken (el-Hicr 15/27; erRahmn 55/15) cinlerin atas mnasnda, cennet hrilerinin tavsifi srasnda, "daha nce hibir insan ve cin (cn) eli dememi" denilmek suretiyle de (erRahmn 55/56, 74) cin tr anlamnda kullanlmtr. Hz. Ms'ya verilen as mcizesinde, denein bir ylan gibi hareket ettiini belirten yetlerde (en-Neml 27/10; el-Kasas 28/31) cn kelimesi "ylan" mnasna gelmektedir. Hz. ie'den rivayet edilen bir hadiste Reslullah cnnn saf ate alevinden yaratldn beyan etmitir (Mslim, "Zhd", 60). bn Abbas'in ise cnn cin trnden dntrlm (bk. MESH) ylan anlamnda kulland rivayet edilmektedir (Msned, I, 348). Mfessirler cn kelimesinin tefsirinde farkl grler ileri srmlerdir. Bu grleri u be noktada toplamak mmkndr: 1. Cinlerin atas. Bu grte olanlara gre cn ve onun soyundan gelen cinlerle bls ve onun neslinden olan eytanlar birbirinden tamamen ayr cin taifeleridir. nk cinler lr, mmin ve kfir gruplarna ayrlr. eytanlar ise bls'le birlikte lecektir ve hepsi de kfirdir. limlerin ounluu bu kanaattedir. 2. bls. Hasan- Basr, Katde b. Dime ve Muktil b. Sleyman gibi limler bu gr benimsemilerdir. Baz mellifler, cnna bls mnas verilmesinin Eski Ahid'de yer alan bir kssa ile balantl olduunu savunurlar (bk. TA, XI, 10). Zira Eski Ahid'de, cennette bulunduu srada Hz. Havv'y yahudilerce ktlk ruhunu temsil eden ylann aldatt ifade edilmektedir (Tekvn, 3). Bu ylann ise bls olduu bilinmektedir. Ayn yorumu, cnnn ateten yaratldn,

Tasavvuf, Tahran 1326, IV, 7-9; Ferheng-i Frs, Trhu'l-Lua-

Kahire 1904, s. 27; Ali Nihad Tedkik, stanbul 1964, Bey

s. 137-138; Mehmed avuolu, Necti Harun Tolasa, Ahmed On nc de ve Halk Yzyldan Dilinde Paa'nn iir

Tahlili, stanbul 1970, s. 206-207; Dnyas,

Ankara 1973, s. 343-352; E. Kemal Eybolu, Gnmze Ataszleri Dilimize ve Geen Kadar iirDeyimler, Deyim-

stanbul 1973-75, I, 53-54; II, 91-108; Abdlbki Glpnarl, Tasavvuftan ler ve Ataszleri, Kurnaz, Hayl vnnn stanbul 1977, s. 67; a.mlf., Bey Dvn (Tahlil), Ankara D-

Mesnev erhi, stanbul 1985, VI, 24-25; Ceml 1987, s. 353-356; Nejat Seferciolu, Hev' Mustafa Tat, Yunus 130; Pakaln, I, 256. Emre illi Divan,

Tahlili, Ankara 1990, s. 129, 279-286; Ankara X, 110-

1990, I, 276-285; Dihhud, Luatnme,

MUSTAFA UZUN

bls'in de kendisinin ateten yaratlm olmasn gereke gstererek dem'den stn olduunu ve bu sebeple ona secde etmediini haber veren (el-A'rf 7 / J H - 1 2 ) Kur'n- Kerm'e dayandrmak da mmkndr. 3. Cin iken ylana d-

Genellikle cinlerin atas veya cin tr a n l a m n d a kullanlan bir terim.

"Bir eyi rtmek, gizlemek" mnasndaki cenn kknden tremi bir isim olup "kendisini rten, duyulardan gizlenen varlk" demektir. Baz arkiyatlar cn kelimesinin Arapa asll olmadn ileri srmlerse de iddialarn kantlayc deliller ortaya koyamamlardr. Kur'n- Kerm'de yedi yerde geen cn kelimesinin ayr anlamda kullanld anlalmaktadr. Hz. dem'in kuru balktan, cnnn ise s derecesi yksek, dumansz ve saf ate alevinden ya-

ntrlm bir taife. 4. Cinnin e anlamls, eytanlarn dndaki cin tr. 5. Kur'an'da Hz. dem'in yaratlmasndan nce yeryznde fesat karp kan dktkleri meleklerin diliyle ifade edilen (elBakara 2 / 3 0 ) yaratklar. Bu yorumlarn hepsi cnnn, kelimenin szlk anlamna ve Kur'an'daki kullanlna da uygun den "duyularla alglanamayan varlk" olduu noktasnda birlemektedir. Bu muhtevann yaygn ifadesi ise cin eklinde olmaktadr (bk. CIN). 139

Tasavvuf eserlerde can kelimesi bazan Allah anlamnda, bazan Reslullah, bazan da eyh iin kullanldndan btn mutasavvflarda olduu gibi bu tevcihler Mevln'da da grlmektedir. Ayrca melekleri imanl (cn- m'min), eytan ise can olmad iin onu Allah'a feda edemeyen (kfir) diye vasflandrmakta ve, "Cn- evvel mazhar- dergh od / Cn- cn hod mazhar- Allah od

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CN
BBLYOGRAFYA: Rgb e l - s f a h n , el-Mfredt, Lisnul-'Arab, m d . ; Mustafav, et-Tahkk, maher, el-KeflKahire), z, Zdul-mesr, Mefthu'l-ayb, el-CmiX, "cnn" md.; "cnn" Ms" c n n " md.; Tc'l-'ars, " c e n n e " md.;

ned, I, 3 4 8 ; VI, 168; Mslim, " Z h d " , 60; ZeII, 3 9 0 ; bn'l-Cever-Rz, Kahire IV, 3 9 9 ; Fahreddin
emdet'l-krt;

si hocalnda bulundu. 23 Mays 1973'te vefat etti ve Karacaahmet'teki aile mezarlna defnedildi. hsaniye'de doduu evin bulunduu sokaa vefatndan bir yl sonra "Neyzenba Halil Can" ad verildi. Halil Can msikideki icracl, aratrmacl ve hocal ile n yapmtr. Babasnn Ukyye tarikatna mensup olmas dolaysyla haftann belli gnlerinde evlerinde yaplan toplantlarda din msiki eserlerine inalk kazand. lk msiki bilgilerini Drlfeyz-i Msik Cemiyeti'nde (skdar Msiki Cemiyeti) edindi. 1919 ylnda kurulan bu cemiyetin ilk talebelerindendir. Yine ayn yllarda Galata Mevlevhnesi neyzenbas hattat Mehmed Emin Dede'den (Yazc) ney dersleri ald. Meke baladktan ay sonra ayn mevlevhnenin mutrip heyetine girdi. Daha sonra Emin Dede'nin evinde verilen derslere katlarak din msiki bilgisini ilerletti. Bu arada skdar Mevlevhnesi eyhi Ahmed Remzi Dede'nin (Akyrek), sikkesini "tekbirlemesi" ile Mevlev tarikatna intisap etti. Klasik Trk msikisi eserlerini Bestenigr Ziy Bey'den, msiki nazariyatn Rauf Yekt Bey'den, nota bilgisi ve msiki tavrn Endern Hfz mer Efendi'den renerek kendini yetitirdi. Uzun mddet tasavvuf sohbetlerinde bulunduu Ahmet Avni Bey'den (Konuk) yin meketti. Ayrca tekkeler kapatlncaya kadar (1925) Ahmed Celleddin (Baykara) ve Ahmed Remzi dedelerin hizmetinde bulundu. Adana Hastahanesi eczaclna tayin edildii srada (1927) burann Trk Oca'nda fahr olarak verdii derslerle ilk msiki hocalna balad. Daha sonraki yllarda Ankara ve stanbul'daki evlerinde yaplan toplantlar birer msiki, edebiyat ve tasavvuf dersi mahiyetindeydi. Ankara'da bulunduu sralarda Ankara Radyosu'nda neyzenlik ve msiki hocal grevlerinde de bulunmutur. Yetitirdii neyzenler arasnda Ulvi Erguner, Selmi Bertu, mit Grelman ve mer Erdodular en mehurlardr. 1954'ten beri Konya'da yaplagelen sem ve Mevln'y anma trenlerinin kurucusu olup 1972 ylna kadar bu trenlerde neyzenbalk yapan Halil Can, kuvvetli hfzas sayesinde ender rastlanan zenginlikte bir repertuvara sahipti. Kendi ifadesine gre 1500 ilhi, elli be yn-i erif, 400 civarnda nefes, altma yakn na't ve durak ile geri kalan din d formlarda saz ve szl eserlerden oluan 5-6000'in zerinde eserin yer ald bir nota koleksiyonu vard. Bu ko-

XIX, 180; XXIX, 9 8 ; Kurtub, 2 5 ; Ayn, SytT, Lekat'l-mercan

1 3 9 2 / 1 9 7 2 , V, 9 4 ; 2 3 - 2 4 ; Kef'z-zunn,

(nr. M. Abdlkdir At), Beyrut 4 0 6 / 1 9 8 6 , s. i, 141; II, 1488; Elmallil, fzhu'l-meknn, Hak Dini, IV, 3 0 5 9 ; VII, 4 6 6 9 ; TA,

leksiyonun vefatndan sonra talebelerinden Sakp Arkan'n eline getii sylenmektedir. Eser kayt ve tetkiklerindeki hassasiyeti onun en nemli zelliklerindendi. Devlet radyolar arivlerindeki Hamparsum nota koleksiyonlarnn Bat notasna evrilme almalarnda da byk emei gemitir. Halil an'n din msiki sahasnda son devrin en nemli birka simasndan biri olduu muhakkaktr. Msiki tarihi ve zellikle din msikiyle ilgili eitli makale, aratrma ve tenkit yazlar kaleme alan, bu arada konferanslar veren Halil an'n makaleleri
M u s i k i Mecmuas, gisi ve Mevlna Trk Musikisi DernereGl destesi'nde

I, 39; II, 111; D. B. Macdonald, "Cin", A, III, 192;

x, o.

Bil

rr

A H M E T SAM K I L A V U Z

CAN, Halil (1905-1973)


T r k din m s i k i s i n i n s o n temsilcilerinden, neyzen.

7 Aralk 1905'te stanbul skdar'da dodu. Babas Bahriye Kolaas kr Efendi, annesi Makbule Hanm'dr. skdar mrahor'daki Vakf Rstem Paa Mektebi'nde balad ilk tahsiline Selm-i Slis Numune Mektebi'nde devam etti. Daha sonra kaydolduu skdar Sultnsi'nin sekizinci snfnda iken Darlfnun imtihanlarn kazanarak 1923'te Eczac Mektebi'ne girdi. 25 Temmuz 1925'te mezuniyetinden bir yl sonra yedek subay olarak askere alnd ve tezkere brakarak askerlik mesleine intisap etti. 1927-1948 yllar arasnda Adana, Mara, Bitlis, Van, Elaz, Ankara, stanbul gibi ehirlerdeki asker hastahanelerde baeczaclk yapt. 28 Ekim 1948 tarihinde yarbay iken askerlik grevinden istifa etti. Ankara ve stanbul'da eitli vazifelerde bulunan Halil Can, 1961'de emekliye ayrldktan sonra da eczaclk mesleine devam etti. 1953-1971 yllarnda stanbul Belediye Konservatuvar Eserleri Tasnif ve Tesbit Heyeti yeliinde, 1960-1971 yllar arasnda da stanbul Yksek slm Enstits din msiki der-

dilmitir. Bunlar arasnda, Trk Musikisi Dergisi'nde yaymlamaya balad "Trk Musikisi Lgati" "D" harfine kadar gelmi (1, nr. 3-22), Musiki Mecmuas'nda neredilen "Dini Trk Musikisi Lgati" ise tamamlanmtr (nr. 218-226). stanbul Yksek slm Ensitits'ndeki hocal srasnda okuttuu Trk din msikisi ders notlar vefatndan sonra
Musiki Mecmuas'rda yaymlanmtr

(nr. 291-294, 296-297, 300, 308-309, 316).


Bestekrlk alannda pek almas bulunmayan Halil Can, arkada Sadettin Heper'in istei zerine besteledii hisar-bselik ve bayat-bselik makamlarndaki iki perevi ona ithaf etmitir. Rkm Elkutlu'nun Karcar Mevlev yini'ndeki saz terennmleri de onundur. Ayrca evk-efz makamnda bir Mevlev yini bestelemekte olduunu yaknlarna sylemitir.
Musiki Mecmuas 2 8 3 - 2 8 4 . saysn

(Mays - Haziran 1973) Halil an'a tahsis etmi, daha sonra Bedi N. ehsuvarolu, ayn mecmuadaki yazlarla birlikte onun makale ve eserlerinden baz rneklerin ve yaynlarnn bibliyografyasnn bulunduu, ayrca hakknda eitli gazete ve mecmualarda kan makalelerin de yer ald bir anma kitab karmtr (bk. bibi.).
BBLYOGRAFYA: Sadk Yiitba, Musiki c Yarbay Neyzen Halil ile Can, Tedoi, stanbul Ecza1974; Can'm 1972, s. 2 7 2 - 2 7 3 ; Bedi N. ehsuvarolu. stanbul [Cavidan Arn], " R p o r t a j : 12 H a l i l

C e v a p l a n " , MM, sy. 220 (1966), s. 105; E t e m ngr, " T r k M u s i k i s i R e p e r t u a r v e K o l e k siyonlar H a k k n d a S a y m H a l i l C a n i l e Bir K o n u m a " , a.e., s. 106-110; M u s t a f a Tat, " S e r neyzen Halil Can'm Kendi Dilinden t v e Kemal Edib Krkolu'nun Gazi niuersitesi Eitim HayaNeyzen Fakltesi

C a n ' m V e f a t n a D r d Bir T a r i h M a n zumesi", Dergisi, III/1, Ankara 1988 s. 67-73.


B NURI ZCAN

140

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

C A N B R D CAZL tiyle bunlara karanlar ve ihtida edenler de canbz saylrlard. Kanunnmedeki bu kaytlar, iddia edildii gibi canbznn hristiyan reydan tekil edil^

CANBZN
( ! ) ^ )

likeli marifetler gsteren sanat erbab iin de kullanlr. Evliya elebi'nin "esnf- bzbzn-i cnbzn-i pehlevnn" diye adlandrd bu snf, bilhassa stanbul'da yaplan saray dnlerinde eitli gsterilerle herkesin dikkatini ekerdi.
BBLYOGRAFYA: BA, TD, nr. 226 (Knunnme-i Canbzn); Knunnme-i Liv-i Bosna, Millet Ktp., Ali Emr, nr. 76, vr. 2 5 a b ; Ayn Ali, Kavnn-i l-i Osman, s. 45; Cellzde, Tabakt'l-memlik, Ftih Ktp., nr. 4467, vr. 8 a b ; Evliya elebi, Seyahatnme, I, 625 vd.; Hammer, Staatsuerfassung und Staatsuerwaltung, MI, bk. ndeks; d'Ohsson, Tableau general, VII, 309; Knunnme-i l-i Osmn (nr. Mehmed Arif, TOEM ilvesi), stanbul 1329, tr.yer.; Grzegorjevvski, Z Sidjyllatow Rumelijskich Epoki Wyprawy Wiedenskiej, Lwow 1912, s. 53 vd.; Barbar, Zur Wirtschaftllchen Grundlage des Feldzuges der Trken gegen Wien im jahre 1683, Wien 1916, s. 29 vd.; Uzunarl, Kapukulu Ocaklar, s. 2; M. Tayyib Gkbilgin, "Cnbzn", A, III, 21-22; (Bu madde mellifin bibliyografyada ad geen maddesi esas alnarak Cevdet Kk tarafndan dzenlenmitir], 8 M . TAYYB GKBLGN

O s m a n l askeri tekiltnda bir snfa verilen ad.

mediini ve aksine yrklerin mensup olduu etnik meneden geldiklerini ve ilerinde yabanclarla mhtedilerin de

Kelime Farsa olup "can ile oynayan" anlamndaki cn-bzn ouludur. Canbzn tekiltnn ne zaman kurulduu tam olarak bilinmemekle beraber Orhan Gazi dneminde (1326-1360) veya daha sonraki bir tarihte Osmanl ordusunda azeb, garip ve cerehor tekiltlarna benzer tarzda sadece sava zamannda f a aliyet gsteren bir snfn kurulduu tahmin edilmektedir. Bunun yannda canbznn mehur Macar Kumandan Hunyady Jano'un Balkanlar'a ilk akn srasnda II. Murad tarafndan tekil edildii (1440) ve bunlarn Varna Sava'na katldklar da baz eserlerde kaydedilmektedir (Grzegorjewski, s. 53 vd.). Canbzn sava balad zaman orduya nclk ederler, cesurane bir ekilde kendilerini tehlikeye atmaktan ekinmezlerdi. Bundan dolay Hammer bu asker snf yine ayn mahiyette olan serdengeti, gnll ve deli gibi orduda zaman zaman hizmet gren dier snflarla ilikili grmektedir. Buna karlk Grzegorjevvski'nin canbzn'beylerbeyi veya sancak beyinin muhafz ktas sayarak candar'a benzetmesi, dier taraftan d'Ohsson'un bunlar gariplerle birlikte Anadolu sahillerindeki kuvvetlerden saymas doru olmasa gerektir. Daha sonra muhtemelen yenieri snfnn nem kazanmas sonucu Osmanl ordusunun ilk muvazzaf kuvvetlerini tekil eden yaya ve m s e l l e m l e r gibi Rumeli'deki dier asker snflardan yrkler ve tatarlarla birlikte canbzn da ordunun geri hizmetlerinde istihdam edildiler. Bylece ordunun bu nevi hizmetleri geni ve daha esasl bir ekle konmu oldu. Canbzn- vilyet-i Rumeli adn alan "bu asker snfn XVI. yzyl ortasnda kendine has bir kanunnmesi vard ve tekilt da tesbit edilmiti. Buna gre on canbz bir ocak tekil etmekteydi. Sava olduu zaman bunlardan biri nbetle sefere gider, dier dokuzu da buna 50'er ake harlk verirdi. Kanunnmede bunlarn "l-mekn cinsinden" olduklar, b d - h e v * rsmunu kendi subalarna deyecekleri ve sancak beyleriyle millerden hibirinin bunlara karmayaca belirtilmiti. Canbzn akrabas ile zatllar ve dardan gelip aralarnda evlenmek sure-

bulunduunu gstermektedir. Esasen Vize yrkleri zemetine dahil olmalar ve onlarla birlikte tahrir* edilmeleri de bunun bir delili saylabilir. Canbznn su iledikleri takdirde cezalandrlmalar, sakat ve hastalar hakknda uygulanacak hususlar, bir kye yerletikleri zaman timar sahibine deyecekleri ift resmi, rlerin nakil ekli vb. tamamen yrklerde olduu gibi idi. Yalnz bunlarn muaf tutulduklar a v rz*- dvniyye mkellefiyetleri yrklerdekinden daha eitli idi. Kanunnmede belirtildii zere bunlar ulaktan, cerehordan, doancdan, sekbandan, arpa, saman ve otluk salgnndan, nzl tahlndan, hisar yapmndan, krekiden ve azebden muaftlar. Dier taraftan bunlardan s e f e r e gidenler asker* saylmakta idi. Resm-i ksmetlerini 100 akeye kadar vilyet kads, daha fazla olursa kazasker alrd. Yamaklar ise (harlk) dier halktan saylarak rsm- ksmet, nikh ve hccetleri tamamen vilyet kadlarna braklmt. Bununla birlikte bu kayt da sonradan kaldrld ve hepsi asker saylarak bunlarn bu gibi vergileri tamamyla Rumeli kazaskerine terkedildi. Canbzn taifesi 1543'te otuz dokuz, 1557'de ise krk bir ocakt. Ayn Ali Efendi ise bunlar azeblerle birlikte 1280 nef e r gstermekte ve onda birinin nbetle s e f e r e gittiini belirtmektedir (Kaunn-il-i Osman, s. 45). 1543'te canbznn bulunduklar yerler, zemetine dahil olduklar Vize yrklerinden daha geni bir sahaya yaylmakta, fakat Krkkilise, Dimetoka, Malkara, Hayrabolu, Eski Zara ve Varna gibi daha mahdut yerlere inhisar etmekte idi. Canbzn XVI. yzyl sonlarna doru bu tr bir asker snf olan yaya ve msellemler gibi lavedilerek iftlikleri timara, kendileri de deniz hizmetinde grevli rey arasna kaydedildiler. Canbznn msellemler gibi svarilerden ibaret bir snf olmas, ordu iin ,at beslemeleri veya at satn almalar hususu, tekilt kalktktan sonra bu tabirin bugne kadar "at delllf mnasna at canbaz eklinde yaamasna sebep olmutur. Bu kelime ayn zamanda teh^
r

C A N B R D GAZL (. 927/1521)
K a n n Sultan Sleyman'n tahta kndan hemen sonra ilk byk isyan karan eski bir Memlkl emri, Osmanllar'n a m beylerbeyi.

Aslen Slovenyal olduu rivayet edilir. Hatta, II. Bayezid devrinde Osmanl aknclar tarafndan esir alnp stanbul'a getirildii ve oradan Memlk sultanna hediye olarak gnderilen yirmi esir arasnda bulunduundan da bahsedilir. Memluk Sultan Kaytbay'n memlklerinden olup Gazl nisbesini bir mddet idarecisi olarak bulunduu arkiye'deki Minye Gazl kynden alr. XVI. yzyl Osmanl kaynaklarnda ad Canberd Gazl, Canberd Gazzl ekillerinde de gemektedir. Getirildii eitli grevlerde yeteneini ispat ettikten sonra sratle ykseldi. eitli idar hizmetlerde bulundu, ardndan Sultan Gavri zamannda Halep ve am hcibi oldu. 1 5 l l ' d e Safed nibliine getirildi, bir yl sonra da Hama'ya nakledildi. Hama nibi iken 1516'da Mercidbk Sava'na katld ve malbiyetten sonra am taraflarna ekildi. Tomanbay tarafndan am nibliine getirilerek Osmanl kuvvetlerine kar bu blgedeki direnii yrtmekle grevlendirildi. Burada byk bir glkle top141

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAN BRD GAZL iad kuvvetlerle Osmanllar': Gazze'de durdurmak istedi. Ancak Han Ynus mevkiinde Veziriazam Sinan Paa'nn kuvvetleri karsnda yenildi (21 Aralk 1516) ve ok az bir kuvvetle Kahire'ye kaabildi. Daha sonra Tomanbay'n yannda Ridniye Sava'na (23 Ocak 1517) katlan Canbirdi yenilgiden sonra onunla birlikte gitmeyip Gazze tarafna ekildi ve Slihiye'de beklemeye balad. Hatta bu sava srasnda onun Hayr Bey ile birlikte gizlice Osmanllar'a yardmda bulunduu da rivayet edilir. Ardndan Tomanbay'n Kahire'de gn sren kanl mcadeleden sonra yenilerek katn iitince muhtemelen Hayr Bey'in de tevikiyle Yavuz Sultan Selim'e bavurdu (8 ubat 1517). Selim de henz Msr'da emniyeti tam olarak salayamadndan bu hususta faydal olabilecei dncesiyle isteini kabul etti. bn ys'a gre 400 kadar Memlk mersyla, bir Osmanl kaynana gre ise 300 cnd ile Osmanl kararghna geldi ve Vezrzam Ynus Paa tarafndan ikramla karland; ardndan Selim'in huzuruna karld ve hil'at giydirildi (10 ubat). Kendisine burada 400.000 akelik has*la Sofya sancak beylii verildi. Silhor'un kaydna gre Kahire'de karklklar srd iin Selim bu hususta onun fikrini sormu, o da fitnenin ancak Msr tahtna oturmas halinde bertaraf olacan ve herkesin ona itaat edeceini bildirmi, bunun zerine Yavuz Sultan Selim 15 ubat'ta Kahire'ye gelerek Msr tahtna oturmutu (Tansel, s. 444-449). Canbirdi ayrca baz blgelerde isyan halinde bulunan memlk gruplar ve baz airetlerin zerine gnderildii gibi Tomanbay' takip ile grevlendirilen Osmanl kuvvetlerine de katld. Yakalanan Tomanbay'n idam hususunda Hayr Bey ile birlikte Yavuz Sultan Selim'e tavsiye ve telkinde dahi bulundu. Selim Msr'dan dn srasnda (25 Eyll 1517) hizmetleri karl kendisine Gazze, Safed, Kuds, Kerek ve Nablus'u bir sancak beyilik olarak verdi. Bu vazifede iken si Arap airetlerinin zerine gnderildi. 15 ubat 1518'de am beylerbeyiliine getirildi ve si bn Hane'in ortadan kaldrlmasn salad (TSMA, nr. E 8120). Yavuz Sultan Selim'in lmne kadar am vilyetinde si airetlerin isyan ile uraan ve hac yollarnn emniyetini salamaya alan Canbirdi'nin tutumu Kann'nin tahta geiiyle deiti. Yeni padiahn gen ve tecrbesiz oluundan istifade etmek istedi ve istikll davas ile harekete geti. Maksad nce am ve civarn ele geirmek, ardndan da hkimiyetini Msr'a kadar uzatp Memlk sultanln tekrar canlandrmakt. Hatta bu gaye ile Msr Valisi Hayr Bey'le mektuplam, Hayr Bey bir taraftan onu oyalayc cevaplar verirken bir taraftan da durumu stanbul'a bildirmiti. Bu arada Canbirdi etrafna Osmanl idaresinden memnun olmayan Memlk beylerini ve Araplar' toplayarak bir ordu kurdu. Kuvvetleri iinde tfekli gruplar bile vard. am'daki Osmanl muhafzlarn bertaraf edip tam bir hkimiyet kurduktan sonra adna hutbe okutup para bastrd ve "el-melik'l-eref" unvann ald. Rodos valyelerine bavurarak silh, top, mhimmat ve gemi istedi. Onlardan gelen destekle Beyrut, Trablusam gibi ky eridindeki yerleri ele geirdi. Ardndan Halep zerine yrd ve ehri kuatt (1 Kasm 1520). syan haberinin ve Halep kuatmasnn duyulmas zerine stanbul'da divanda yaplan grmeler sonucu nce Karaman Beylerbeyi Hsrev Paa Karaman askeriyle, Silhdar aas Mehmed Aa 1000 kadar silhdar ve sol ulfeciler aas Bostanc Ali Bey de 1000 kapukulu askeriyle 21 Kasm'da yola karldlar. Daha sonra nc vezir Ferhad Paa kumandan tayin edildi ; Anadolu ve Rum beylerbeyileri, Dulkadrl ehsuvarolu Ali Bey ve Ramazanolu Pr Bey'e sefere katlmalar iin emirler gnderildi. Osmanl kuvvetlerinin hareketini renen Canbirdi ise bir taraftan ehsuvarolu Ali Bey ve Ramazanolu Pr Bey'e haber gndererek kendi safnda yer almalarn isterken bir taraftan da teden beri gizlice mnasebette bulunduu ah smil'den yardm talep etti. Daha Yavuz Sultan Selim dneminde Safevler'le irtibata geen Canbirdi, o sralarda Kaan'da bulunan ah smil'e ve Badat hkimi ah Ali'ye eliler yollamt. Bir Osmanl casusundan alnan habere gre, ah smil'in bizzat gelip kendisine yardmda bulunmasn veya asker gndermesini istemi, Msr'dakilerin de kendisini desteklediklerini ah smil'e bildirmiti (TSMA, nr. E 5469, 5599). syan boyunca da Safevler'le irtibatn srdren Canbirdi Osmanl kuvvetlerinin basks sonucu kuatmay kaldrarak am'a ekilmek zorunda kald. Ferhad Paa idaresindeki Osmanl kuvvetleri iki kol halinde am'a ilerledi, Canbirdi bu kuvvetleri am yaknlarnda Mastaba'da karlamak iin hazrlklar yapt. 27 Ocak 1521'de yaplan savata Canbirdi'nin ordusu bozguna urad. Kendisi ise bir rivayete gre kaarken arkadan yetien bir asker tarafndan ldrld; dier bir rivayete gre dervi kyafetinde izini kaybettirmeye alrken yakn adamlarndan hazinedar eydi Ali tarafndan ldrlerek kesik ba Ferhad Paa'ya teslim edildi. Bylece am blgesi yeniden sknete kavutuu gibi ah smil de umduu frsat bulamad. Bu arada isyann bastrlmas Kahire'-

Canbirdi Gazl'nin I. Selim'e gnderdii bir arz


(TSMA.nr. E 81200)

Canbirdi Gazl'nin ldrln tasvir eden bir minyatr


[Sleymanrme. T S M K . Hazine, nr. 1 5 1 7 . vr. 6 3 " )

142

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

C A N B O L A T el-EREF de de sevinle karland. Zira isyan sresince am blgesi ile kesilen balant yeniden salanmt. Canbirdi'nin bertaraf edilmesi dolaysyla olduka rahatlayan Msr Beylerbeyi Hayr Bey am yolunun aldn tccarlara bildirmi, ayrca Canbirdi isyanna katlm olup da Kahire'de saklananlarn derhal teslim olmalar iin gnderilen ferman halka iln ettirmiti.
BBLYOGRAFYA: TSMA, nr. E 5469, 5599, 6198, 8120, 8313; bn ys, Bed'icuz-zhr, 388; Scd, Selimnme, V, 130-132, 159380-383, Revan, nr. STSMK, 161, 320, 338, 367-368, 375-377,

bolat Bey, ehre girii engellemek zere yaplm ve zerinde keskin baklar olan ark denilen byk bir tekerlein dnn durdurmak iin atyla birlikte bu korkun savunma silhnn zerine atlamtr. Ancak yabanc kaynaklar byle bir savunma aletinin varlndan bahsetmezler. Canbolat Bey'in kuatmaya katlarak Magosa istihkmlar nnde ehid olduu ise bir gerektir. Magosa Kalesi'nin gneydou ucunda olan Venedikliler'in mhimmat deposunu koruyan byk yuvarlak bur (Torrine del Arsenale-Arsenal Bastion), 1571'de Trk topularnn iddetle hcum ettikleri yer olmutu. Top mermileriyle tahrip edilen bu bur fetihten sonra onarlarak ii bir trbeye dntrlm ve buraya Canbolat Bey'in kabri yaplmtr. Eski bir f o t o r a f t a etraf demir parmaklkla evrili basit bir sanduka grlmektedir. Kbrs Vakflar Arivi'nde bu trbe ile ilgili bir dosyann bulunduu M. Haim Altan'm yaynndan renilmektedir. Trbe 1968 ylnda yeniden dzenlenerek mze haline getirilmitir.
BBLYOGRAFYA: G. J e f f e r y , numents Konur, Kbrs tabelerle Eserleri, Kbrs Tarihi, Description Trkleri, of the Historic Moof Cyprus, Kbrs 1918, s. 1 0 9 ; s m e t stanbul 1938, rs. 19 ve KiLefkoe Trk Eserleri,

caz'a gtrp getirdi. Bir mddet sonra "emr-i aere" rtbesine ykseltildi (894/ 1489). Bu rtbede iken Kbe rtsn tayan kafileye emirlik yapt ve hankah nazrl grevlerini stlendi. 1496'da emr-i tablhne oldu ve Osmanl lkesine eli olarak gnderildi. Kendisine Memlk Devleti iin hayat ehemmiyeti olan memlk satn alma grevi verildi. Ardndan "emr-i mie" rtbesine ykseldi. Kaytbay'n lmne kadar Memlkler'in en yksek asker rtbesi olan bu rtbesini korudu. Kaytbay'n olu el-Melik'n-Nsr Muhammed'in saltanat srasnda devdr- kebr, bir mddet sonra da Halep nibi oldu. el-Melik'z-Zhir Kansu Gavri Canbolat' nce am (Suriye) niblii, ardndan da Msr lkesi atabeg'I-askirlii grevine getirdi. Bylece Canbolat Memlk Devleti'nde sultanlktan sonraki en yksek makama kadar km oldu. Tomanbay'n isyan srasnda Kansu Gavri silerle ba edemeyeceini anlayarak gizlice Kal'atlcebel'den inip saklannca Msr iki gn sultansz kald. Bunun zerine 2 Zilhicce 905'te (29 Haziran 1500) mer ve askerler kaleye karak kimi sultan yapacaklarn mzakere ettiler. syann elebas olan Emr Tomanbay sultan olmak istedii halde Canbolat'tan ve emr-i silh Tenibek'ten ekindii iin bu arzusunu aa vurmaya cesaret edemedi; askerlerin muhalefetine ramen Canbolat'n sultan olmasnda srar etti. Halife Mstemsik - Billh ve drt mezhebin bakadlarnn da onay ile el-Melik'z-Zhir Kansu tahttan indirildi, yerine el-Melik'l-Eref lakabyla Canbolat sultan iln edildi. Canbolat'n saltanatnn ilk gnlerinden itibaren balayan karklklar bir trl yatmad. Canbolat sultan olduu srada isyan halinde bulunan am nibi Kasrh'a haberci gndererek kendisini atabeg'l-askir olarak Kahire'ye davet etti. Ancak Kasrh isyann srdrd. te yandan Msr'daki askerlere cls bahii verebilmek iin Canbolat mslman, hristiyan, yahudi, tccar, devlet grevlisi ayrm yapmadan herkesten zorla para toplamaya balad. Bir taraftan da Kasrh'un isyann bastrmak maksadyla Tomanbay'a vezirlik, stdddrlk, devdr- kebrlik ve emr-i silhlk gibi nemli grevler verdi. Bylece Canbolat'tan daha gl duruma gelen Tomanbay sultandan yana grnyor, ancak bir trl Kasrh'un zerine yrmyordu. Nihayet kalabalk bir ordu ile Kasm 143

1284, vr. 6 0 b - 6 6 a , 7 9 " ; KefT, Selimnme, 89 b , 107 b ; Bostan, Sleymannme,

leymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 2147, vr. 87TSMK, Revan, nr. 128, vr. 7 a - 1 0 a ; Matrak Nasuh, Sleymannme, 1340, vr. T S M K , Revan, nr. 1286, vr. 13'T S M K , Hazine, nr. bn Tolun Muhammed b. Ali, 3 3 " ; Sivs, Sleymannme, 12a-19b; 'lm'l-ver 297-299;

(nr. M . A h m e d Dhmn), DCelalzde, Tabaktul-memlik, Feridun Bey, Mneat, vr. I,

mak 1984, s. 195-196, 230, 236-237, 244-253, 2 9 b - 4 0 a ; L u t f Paa, Trih, 253-256, 2 9 4 - 2 9 6 ; stanbul 1341, s.

4 5 2 - 4 5 7 ; II, 482-483, 486-488, 492, 494, 497; Hoca Sdeddin, Tc't-teurth, GazzI, el-Keukib's-s' 1 1 , 361-364, 381; ire, 1, 168-171; SolakKanunf-

zde, Trih, s. 4 3 7 ; H a m m e r (At Bey), V, 1314, 2 7 0 - 2 7 1 ; Hseyin Gazi Yurdaydm, nin Clsu ue lk Seferleri, l'in 14; Danimend, Kronoloji, hamid Zanati, Selim Hakknda limnmelerle Memlklu bn ys'da Kaynaklar Ankara 1961, s. 7ue Msr Haberlerin Bir Seferi SeTetkik

II, 65-67; Harb AbdlSuriye Meucut

(kabrin f o t o r a f ) ; C e v d e t ada, Resim Kbrsta Trk Devri 1965, s. 4 5 ; Oktay Aslanapa, Kbrs'ta Rehberi,

Mukayesesi:

XVI. Asr

Osmanl-

Hakknda

stanbul 1975, s. 2 5 ; M. Kmil Drst, stanbul 1983, s. 5 9 ; M u s t a f a Kbrs Trk Vakflar

( d o k t o r a tezi, 1980), Ktp., nr. 14517, s. 146155; Salahaddin Tansel, " S i l a h o r u n Fetihnm e - i D i y r - A r a b A d l Eseri", TY, 1/2 (1958), s. 294-320; 1/3 (1961), s. 430-454; J. L. BacquGrammont, " U n e Lettre d e Cnberdi Gazzl", Studies on Turkish-Arab Relations, I, stanbul 1986, s. 2 3 - 2 9 ; a.mlf., " a h smail v e C a n b e r d i G a z a l i syan", (trc. M. akirolu), Erdem, V/13 (1990), s. 2 2 7 - 2 3 7 ; M. Tayyib Gkbilgin, " S l e y m a n I", A, XI, 101-102; [Bekir Ktkolu], " S i n a n Paa", a.e., X, 664-665; P. M. Holt, " a l - G h a z l i , D i n b i r d i " , El2 II, 1042. m
lal FERIDUN EMECEN

Haim Altan, Belgelerle

Kbrs 1986, I, 8 4 7 ; II, 1347, nr. 522 TTK Belleteni Kbrs

(vakf d o s y a s hak.); Semavi Eyice, " K b r s T a rihi v e T r k Eserleri", zel Says, sy. 4 4 - 3 2 3 (1974), s. 14.
B SEMAVI EYICE

C A N B O L A T el-EREF
( kik )

(ng.),

el-Melik'l-Eref Eb'n-Nasr Cnbult el-Eref (. 9 0 6 / 1 5 0 1 ) Memlk sultan (1500-1501). 1461 ylnda doduu tahmin edilmek-

C A N B O L A T BEY TRBES Kbrs Magosa'da adann fethi srasnda ehid den kumandanlardan birinin trbesi.

tedir. Emr Yebek'in erkez asll m e m lk* olup onun yannda bir mddet kald ve bu srada Kur'an' ezberledi. Daha sonra Yebek tarafndan dier memlklerle birlikte Sultan Kaytbay'a takdim edildi. Canbolat' satn alarak asker eitime tbi tutan Kaytbay onu zat etti. Hkmdarn muhafzlar arasna katlan Canbolat haseki olarak grev yapt srada birka defa hac kervann Hi-

Kilis emri olup nce Lefkoe savalarnda bulunduktan sonra Magosa kuatmasna katlan Canbolat Bey ve trbesine dair fazla bilgi yoktur. Ancak Magosa kuatmas srasnda ehid den birok Osmanl kumandanndan biri olduu tahmin edilen Canbolat Bey hakknda ilgi ekici bir efsane anlatlr. Buna gre Can-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CANBOLAT el-EREF 1500'de Suriye'ye doru yola kt, Dmak'a varnca da ilk ii kendisini sultan iln etmek oldu. Canbolat bu haberi duyunca Suriye'deki emirlerin grevlerine son verdi ve evlerini yamalatt. Ayrca Msr'daki kumandan ve askerleri kendi lehine kazanmak iin her trl areye bavurdu. Kaleyi ve ehri savunmak iin btn tedbirleri ald. Tomanbay 906 ylnn Cemzyelhir balarnda (Aralk 1500) Dmak'tan kt ve 2 Ocak 1501'de Kahire'ye girerek kaleyi kuatt. Bir hafta sren kuatmadan sonra kale zaptedilip Canbolat yakaland (18 Cemziyelhir/9 Ocak). Buradan skenderiye'ye gnderilerek hapsedildi ve daha sonra Tomanbay'n emriyle boularak ldrld (23 ubat 1501). Cesedi yaklak bir ay sonra Sultan Kaytbay'n trbesine gmld; oradan da kendisi iin yaptrm olduu Babnnasr'n karsndaki trbeye nakledildi. Ayn yerdeki Canbolat Medresesi de onun tarafndan ina ettirilmitir.
BBLYOGRAFYA: bn Iys, Bed'i'u'z-zhr, n'l-md, ezert, nuel, s. 105; Bosworth, slm 1 1 1 , 438-464; 1bMaTariDevletleri VIII, 27-28; Zambaur,

hi, s. 8 2 ; ZiriklT, el-A'lm Doutan Kltrel Gnmze Sosyal slm

(Fethullah), II, 107; slm Tarihi, sDini 648-

Kzm Y a a r Kopraman, " M s r M e m l k l e r i " , Byk Tarihi tanbul 1987, VI, 5 2 5 ; smail Yiit, Siyasi (Memlkler 923/1250-1517),

stanbul 1991, s. 124; M. So-

bernheim, " C a n b u l a t " , A, III, 23-24.


S K Z I M YAAR KOPRAMAN

CANBOLATOULLARI
Kilis, A z z v e H a l e p t a r a f l a r n d a ortaya kan ve d a h a sonra L b n a n ' a k a d a r yaylan

b i r D r z ailesi.

Canbolat Bey'in olu olan Hseyin Paa'ya da babasndan sonra Osmanl hkmeti tarafndan Kilis sanca ocaklk olarak verilmiti. Canbolat Bey'in Hseyin Paa'dan baka olu daha bulunuyordu ve bunlara eitli timarlar tevcih edilmiti. Hseyin Paa sancak beyi iken am silerine kar cephe ald gibi vali Nasuh Paa'y Halep'te kardeinin olu Ali vastasyla muhasaradan kurtarmt. Daha sonra Kilis emri olan kardei Celil Bey ile bir mddet mcadele ederek blgedeki nfuzunu geniletti. Osmanl hkmeti Suriye'deki itaatsizliklere kar kendisinden byk lde faydaland. Bu arada, Urfa blgesinde ortaya kan Abdlhalim'in isyannn bastrlmas srasnda Sinanpaazde Mehmed Paa'ya yardmda bulundu (1599). Bylece nfuz ve itibar kazanan Hseyin Paa, az sonra Cigalazde Sinan Paa'nn ran serdar olarak tayin e'dilmesi zerine azledilen Nasuh Paa'nn yerine Halep valiliine getirildi. Ancak ocaklk olarak sancak beyi bulunanlara eyalet tevcihinin kanuna aykr olduunu ileri sren Nasuh Paa ehri teslim etmemekte direndi. Bunun zerine Hseyin Paa ehri ay kuatt ve Halep kadsnn aracl ile kaleye girmeyi baard (Ktib elebi, I, 291; Nam, II, 5-6). Ardndan Cigalazde'nin ran seferine itirak etmek zere yola ktysa da esas orduya katlmakta gecikti. Ordunun Urmiye civarnda malp olduu haberini alnca da 30.000 kiilik ordusuyla Van'da beklemeyi tercih etti (1604). Ancak Cigalazde geri ekilerek Van'a ulatnda urad yenilginin msebbibi olarak grd Hseyin Paa'y idam ettirdi (Mustafa Sf, II, vr. 49 a b ). Hseyin Paa'nn idam zerine Halep'e dnen kuvvetleri, kendisine veklet eden yeeni Ali Paa'nn yanna sndlar. Ali Paa bu srada Kilis sancak beyliinde bulunuyordu. Amcasnn kuvvetlerinin bana geen Ali Paa sratle blgeye hkim olmaya balad (1606). Ali Paa'nn isyan zerine, i ve d meselelerle uraan hkmet merkezi onu oyalamak iin Halep eyaletine tayin edildiine dair bir menur gnderdiyse de isyanna engel olamad. O sralarda Osmanl Devleti ran savalar ile urayor ve uzun zamandr devam etmekte olan Avusturya savalarn bir neticeye balamaya alyordu. Dier taraftan Anadolu'da yer yer Celller ve sipahi zorbalar hkm sryor, hkmet bunlarn hakkndan gelmekte ciz kalyordu.

Hkmetin zor durumda bulunuunu frsat bilen Canbolatolu, Trablusam Hkimi Seyfolu Emr Ysuf zerine yryp onu malp etti ve ehri kuatma altna ald. Seyfolu'ndan byk paralar alarak ve onunla akrabalk kurarak anlama yaptktan sonra am askeriyle olan eski dmanl sebebiyle onlarla mcadeleye giriip galip geldi. Halkn btn mal ve mlkne el koydu. Buradan Halep'e yrd ve iki zafer daha kazand. Artk Osmanl idaresine kafa tutabilecek gce eritiini dnen Canbolatolu Ali Paa blgede istikllini iln etti. Halep hazinesine el koyarak Osmanl ordusuna benzer ekilde atl ve piyade askerinden oluan iki ayr ordu kurdu. Piyade askerini tpk yenieriler gibi 162 ble ayrp her birinin bana birer orbac getirdi. Ayrca bunlara 3'er ake ulfenin yan sra terakk ve yevmiye de veriyordu. Bundan baka ayda bir postal, koyun akesi, barut, fitil ve kurun dattryordu. Toplad tfekli asker says 16.700 kadard. Atl askeri ise kapkulu svarisi tarznda olup sa ve sol olmak zere ikiye ayrlmt. Saylar da 18.000'i buluyordu. Bir devlet reisi gibi davranarak adna hutbe okutup para bastran Canbolatolu Toskana hkmdar ile mnasebet kurduu gibi dier Avrupa devletleriyle de haberlemeye balad. Bu srada Anadolu'da byk bir karklk hkm sryordu. Celller'den Kalenderolu Mehmed, Kara Said, Tavil Ahmedoullar, Cemid, Tavil Halil ve kardei Meymun, Muslu avu ve Ysuf Paa gibi siler hkmeti olduka zor bir duruma sokmulard. Bunlardan Cemid Canbolatolu'na tbi olup Adana'y igal ederek buraya vali olmutu ( Ahvl-i Celliyn, vr. 5 b ). Nihayet isyanlar bastrmakla Kuyucu Murad Paa grevlendirildi ve vezrizamla getirildi ( 11 Aralk 1606). Murad Paa Haziran 1607'de doruca Canbolatolu'nun zerine yrd. si Kalenderolu'na Ankara sancak beyliini verip Orta Anadolu'da skneti saladktan ve baz azl Celller'i bertaraf ettikten sonra Halep'e yneldi. Bakras derbendi civarnda Canbulatolu'nun pusu kurduunu anlaynca Arslanbeli istikametinden Gercinlik sahrasna vard ve oradan Oru ovasna ulat. Bu arada Canbolatolu'nun Murad Paa'ya mektup gndererek bar istedii rivayet edilmektedir. Oru ovasnda iki taraf arasnda iddetli bir mcadele balad (3 Receb 1016/

Bu ailenin atas Kasm Bey'dir. Onun olu olan ve aileye adn veren Canbolat Bey Osmanl saraynda yetimi, daha sonra Kilis sanca kendisine ocaklk olarak verilmitir. Canbolat blgeyi silerden temizledii iin byk itibar kazand ve Ulyanolu'nun isyann bastrmak zere Basra tarafna gnderilen Badat Beylerbeyi skender Paa'ya yardm etmekle grevlendirildi. Canbolat Bey 200 para gemi ve piyade askeriyle Birecik Liman'ndan hareket ederek bu sefere katld (Seyyid Lokman el-Urmev, vr. 106b). Ayrca Kbrs'n fethinde de bulundu; hizmetlerinden dolay kendisine 50.000, oullar Habib ve Hseyin'e 30'ar bin ake terakki* verildi (BA, MD, nr. 16, hk. 429). 1572'de de vefat etti. 144

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CANDAR 24 Ekim 1607). Lbnan'n Drz reisi Ma'nolu Fahreddin ile birlikte hareket eden Canbolatolu 30.000'den fazla tfekli askeriyle nce Osmanl kuvvetlerini zor durumda brakt. Asker bozulmak zere iken Murad Paa ve Rumeli Beylerbeyi Tiryaki Hasan Paa'nn ileri atlmasyla yeniden silerin zerine saldrdlar ve onlar malp ettiler. Bu srada Canbolatolu Ali Paa nce Kilis'e, oradan Halep'e kat (Hasan Beyzde, II, 306-307; Mustafa Sff, II, vr. 80 b ). Bu hadise zerine ordu defterdar Bk Paa, "Bin on altda krld sekbn" msra ile tarih drmtr. Malp olan Canbolatolu Halep'e varr varmaz ehri yamalayarak halka eziyet etti. Dier taraftan Canbolatolu'nun mttefiki Ma'nolu Fahreddin ise Drz ordusu ile akif Kalesi'ne kat. Canbolatolu Ali Halep'te barmamayarak Anadolu'ya geti ve maiyetindeki 140 kii ile Eskiehir'e kadar geldi. Yannda bulunan ihtiyar amcas Haydar Bey'i af dilemek zere stanbul'a gnderdi. Bu srada Anadolu'da isyan halinde bulunan Kalenderolu, kendisine katlmas iin haber gnderdiyse de Canbolatolu bu teklifi reddetti (Mustafa Sf, II, vr. 88b). stanbul yolunda iken affedildiini rendi ve derhal ehre girerek padiahn huzuruna kt. 1. Ahmed ona Tmvar beylerbeyiliini verdi. Canboiatolu'nun yannda getirdii yeeni Mustafa henz kk yata olduu iin saray hizmetine alnd. Tmvar'a giden Ali Paa ise yenieriler ve ehir halkyla geinemeyerek Belgrad'a kat ve burada Vezrizam Murad Paa'nn emriyle idam edildi (1611). Bu aileye mensup olan ve Osmanl saraynda yetien Hseyin Paa'nn olu Mustafa, daha sonra IV. Murad'n yakn adamlarndan biri olduu gibi, vezirlik pyesini alm ve Rumeli beylerbeyiliine kadar ykselmitir (Nam, 111, 48; Peuylu brhim, II, 425, 436). te yandan Ali Paa'nn torunu olduu tahmin edilen Canbolat b. Sad (. 1640) ve olu Ribah bir mddet Kilis ve Halep'te ikamet ettiler. Bunlar 1630'dan sonra Emr Fahreddin'in daveti zerine Lbnan'a giderek uf'ta yerletiler. Canbolat'n lmnden sonra ailenin bana nce Ribah, ardndan da olu Ali geti. Ali Lbnan'daki mehur Tanuh ailesinden kz alarak bu nfuzlu aileye intisap etti. Kaynpederi eyh Kaplan'n lm ile "eyhlmeyih" oldu. Bylece byk itibar kazanan Ali Muhtre Kalesi'ni ina ettirerek mrnn sonuna kadar burada oturdu. Ali blgede nemli siyas faaliyetlerde bulundu, ihbouliar arasndaki mcadelelerde ara buluculuk yapt, zaman zaman da bu mcadeleyi srdren taraflardan birine destek verdi. ihbouliar'ndan Emr Ysuf ile birlikt e Zhir el-mer'e kar mcadele etti, 1778'de seksen yanda iken ld. Ailenin Canbolad kolu XVIII. yzyln ilk yarsnda ekillendi ve Ali tarafndan glendirildi. Bylece aile Canbolad ve Yezbek adl iki kola ayrlm oldu. Canbolat koluna mensup olan Kasm ihbouliar ile ihtilfa dt. Kasm'dan sonra ailenin bana geen Beir Cebelidrz emri oldu. Bir mddet sonra itaatsizlikleri dolaysyla kardei Hasan ile birlikte Cezzr Ahmed Paa tarafndan Sayda'da ikamete mecbur edildiler. Daha sonra emirlik makamnda grlen Beir Muhtre de Akk'dakine benzer bir cami yaptrd, ayrca sulama iine de nem verdi. Aile ondan sonra da bu blgede g ve nfuzunu devam ettirdi. Bu aileden olan Said Bey 1860'ta "Lbnan Vak'as" diye bilinen karklklarda nderlik yapt ve ele geirilerek hapsedildi, 1861'de hapiste ld. Bu ailenin kollar devam etmedi, ancak bunlarn braktklar miras ve mcadele ortam bugnk modern Lbnan'n kark siyas hayatnda hl etkili olmaktadr.
BBLYOGRAFYA: BA, MD, nr. 16, hk. 4 2 9 ; Seyyid Lokman elUrmev, Mcmel't-tomr, British Museum, Or., (pirZbdetut-teurh, Celliyn, Sleynr. 1135, vr. 106, 117 b ; Selnik, Trih li), s. 78, 6 8 8 ; Mustafa Sf, II, vr. 4 9 b, 80 b , 8 8 b ; Ahul-i

CANDAR
( J
1

- ^

E s k i d e n baz s l m devletlerinde h k m d a r ve sarayn k o r u m a k l a grevli muhafzlar h a k k n d a kullanlan b i r terim.

Farsa cn (silh) ve dr (tutan) kelimelerinden oluan candar terimine Ortaa'da kurulan Karahanllar, Gazneliler, Seluklular, Hrizmahlar, Eyybler ve Memlkler gibi slm devletlerinin saray tekiltnda rastlanmaktadr. Candar geni yetkileri olan nemli bir grevli idi. Byk Seluklular'da dier saray grevlileri gibi candarlar da eitli milletlere mensup gulm*lar arasndan seilen hassa askerleri olup hkmdarn ve sarayn gvenliini salamaktan sorumlu idiler. Candarlarn kumandanna "emr-i candar" denilirdi. Yksek rtbeli bir kumandan olan emr-i candarlar arasnda Gmtegin Candar ve avl Candar gibi atabeglie kadar ykselenler de vard. Anadolu Seluklularmda da candar denilen ve svarilerden tekil edilen bir muhafz birlii vard. Bunlar kllarn kaylar altn ilemeli knlarnda tarlard. I. Aleddin Keykubad tahta ktnda 120 candardan oluan muhafz birliine sahipti (bn Bb, s. 216). I. Gyseddin Keyhusrev Bizans mparatoru I. Laskaris ile yapt savata cesaretine aldanp candarlarndan uzaklat srada ehid edilmiti. Candaroullan Beylii'nin kurucusu olarak kabul edilen Emr emseddin Yaman'n candar lakabn tadna baklrsa onun da Anadolu Seluklularmda emr-i candar olarak hizmet ettii sylenebilir. Eyybler devrinde mevcut olan candarlarn en nde gelen kumandanlarndan Turul Candar, Halep ve Ba'lebek muhasaralaryla Kuds Krall ve Antakya Prenslii'nin hakimiyetindeki yerlerin fethinde nemli hizmetlerde bulunmutur (een, s. 143-144). Eyybler'den Memlkler'e geen candarlk bu dnemde en yksek rtbeli memuriyetlerden biri haline gelmitir. Asl grevi sultann ve sarayn emniyetini salamak olan candarlarn siyas sulular yakalayp zeredhne denilen yerde hapsetmek, idam mahkmlarnn cezalarn infaz etmek, huzura girmek isteyen emirleri sultana takdim etmek, gelen postay devtdar ve ktib-i sr ile beraber sultana arzetmek ve merasim145

Beyazt Devlet Ktp., Veliyyddin Efendi, nr. 2429, maniye Ktp., Esad Efendi, nr. 2236, vr. 5 b , 8 b 9, 1 0 a b , 14 b , 15", 1 7 a b , 24 b -25 a , 2 6 ; Hasan Beyzde, Trih (doktora tezi, 1980, haz. Nezihi Aykut), Ed. Fak. Ktp., nr. 57, II, 3 0 6 - 3 0 7 ; Ktib elebi, Fezleke, I, 291, 2 9 9 - 3 0 0 ; II, 6 - 7 ; PeI, 4 8 ; II, 2 6 5 - 2 6 6 , 330istanbul Efendi Tauylu brhim, Trih,

331, 425, 4 3 6 ; Solakzde, Trih, s. 6 9 5 ; Mehm e d b. M e h m e d , riuhbetut-teurth, Topular Ktibi Abdikdir (Kadri) 1276, s. 334 vd.; Nam, Trih, II, 5 - 6 ; III, 4 8 ; rihi (doktora tezi, 1990, haz. Ziya Ylmazer), Ed.Fak. Ktp., nr. T E 80, s. 260, 4 0 0 - 4 1 6 ; Muhibbi, Hulat'l-eer, II, 8 4 - 8 7 ; III, 135-140, 301-302; Cevdet, Trih, VI, 114-115, 211; Hamm e r (At Bey), VIII, 67, 86; 8 7 ; Tannn e-idyk, Ahbrul-a'yn f cebeli Lbnan, Beyrut 1859, s. 130-136; Sicill-i Osmn, II, 6 7 ; Mc-

teba lgrel, " O s m a n l m p a r a t o r l u u n d a A t e li Silhlarn Y a y l " , TD, sy. 32 (19791, s. 3013 1 8 ; A b d u l - K a r i m R a f e q , " T h e R e v o l t of P a s h a J n b l d (1605-1607) in the TTK Bildiriler, 'Al Contem-

p o r a r y A r a b i c S o u r c e s a n d its S i g n i f i c a n c e " , III (1983), s. 1 5 1 5 - 1 5 3 4 ; M. C. (ng.), II, 443ehabeddin Tekinda, " C a n b o l a t " , A, III, 222 3 ; P. Rondot, " D j n b u l t " , El2
S

MCTEBA LGREL

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CANDAR lerde etr tamak gibi grevleri de vard. Perdedarlar, rikbdarlar ve hazinedarlar da onun emrindeydi. Candar seferlerde sultann etrafnda bulunan muhafz alaynn nnde yrrd. Candarlarn tekil ettii muhafz alay "mukaddem elf" veya "emr-i tablhne" tarafndan idare edilirdi. Memlkler dneminde bu messesenin banda bulunan mukaddem elf rtbesindeki emrler arasnda lcy el-Ysuf ve Can Beg elHamzav zikredilebilir. Candarlk IX. (XV.) yzyln ortalarnda nemini kaybetmeye balad ve Memlkler'in yklna kadar bu grev sradan askerler tarafndan yerine getirildi.
BBLYOGRAFYA: Ravendi. Rhat'-sudur 359; Ahbrud-deuleti's-Seickiyye, 127; bn Bb. el-Eumirl-'al' Kalkaend. ubhul-a', 9 8 ; Hasan Enver, Istlht- Gazneu 27-28; Devrinde ue Selck, Memlk M. C. ehbeddin Sultanl, (Ate), I, 2 2 3 ; 1 1 , s. 75, 118, iyye, s. 2 1 6 ; Deure-yi Berkuk

IV, 20; XIII, 93, 97DTurT-yi Tekinda,

Tahran 1355 h./1936, s. stanbul 1961, s. I, 5 6 6 ; UzunarZamannda stanbul Trkiye

129-132; el-Kamsul-islm, l, Medhal, Tarihi, man Turan, Seluklular Karahanl de Devlet

s. 32, 34, 101, 187-188, 3 2 7 ; Os-

rak hkimiyet sahasn geniletti ve beyliin merkezini Kastamonu'ya nakletti. Daha sonra Sinop'u da ele geirerek burann idaresini oullarndan brhim Bey'e, Safranbolu'nun idaresini ise teki olu Ali Bey'e verdi. Beyliin topraklarn geniletmesine ramen Sleyman Paa'nn lhanl hkimiyetini tanmaya ve onlara vergi vermeye devam ettii anlalmaktadr. Ancak 1327 ylnda Demirta'm Anadolu genel valiliinin sona ermesi ve 1335'te Mool Hkmdar Eb Said Bahadr Han'n lm ile ortaya kan karklklardan faydalanan Sleyman Paa bamszln iln etti. Nitekim hkmdarlnn son be ylnda kestirdii sikkelerde "es-sultn'l-a'zam" unvann kullanmas bunun ak delilidir. Mevln ailesiyle de dosta mnasebetlerde bulunan Sleyman Paa, Mevln'nn torunu rif elebi tarafndan iki defa ziyaret edilmitir. U beylerine yaplan bu ziyaretin gayesi, Bizans'a kar yaptklar gazlar neticesinde nfuzlar artan bey ailelerini Rfiz eyhlerinin tesirinden kurtarmaya ynelikti. Candaroullar Beylii'nin gerek kurucusu olan I. Sleyman Paa, komular

Bizans, Osmanl ve Tceddinoullar'na kar dengeli bir siyaset takip etti. Bat ve Orta Anadolu'ya doru fetih teebbslerinde bulunmad. Bununla birlikte ada olan Orhan Gazi ile aralarnda zaman zaman anlamazlklar kt kaynaklarda belirtilmektedir (bn Fazlullah el-mer, s. 42). Osmanllar'm ve Candaroullar'nn srekli aknlarna mruz kalan Bizansllar, hristiyan bir Tatar olan zmit Valisi Nogay'n araclyla Sleyman Paa'ya bar teklifinde bulundular, bylece Osmanllar'a kar Candaroullar'n kazanmak istediler. Ancak Sleyman Paa Bizans kalelerini muhasaraya devam etti. Sleyman Paa dneminin en byk baars. Sinop'un ilhak ve buna bal olarak Karadeniz ticaretini ellerinde tutan Cenevizliler'le temasa geilmesidir. Sleyman Paa'nn olu brhim Bey'in Sinop emirlii zamannda Sinop Liman'ndaki on kadar Ceneviz gemisi zaptedildi. 1331-1332 yllarnda Safranbolu ve Kastamonu'ya urayan seyyah bn Battta, Sleyman Paa'nn vakur ve heybetli bir hkmdar olduunu ve etrafnda itibar sahibi din limlerinin bulunduunu yazmaktadr. Bu arada Sley-

stanbul 1971, s. 136-187; Reat Gen, Tekilt, 1981, s. Devrin143-

2 1 8 - 2 1 9 ; Ramazan een, Salhaddn Eyybler Deuleti, stanbul

1983, s.

144; David Ayalon, " S t u d i e s on t h e S t r u c t u r e of the M a m l u k A r m y III", BSOAS, XVI (1954), A, s. 6 3 - 6 4 ; Mecdud Mansurolu, " C n d r " , li, 2 4 - 2 5 ; " D j n d r " , / 2 ( i n g , ) , II, 444.
S AYDIN TANER

CANDAROULLARI X I V . yzyln b a l a r n d a K a s t a m o n u ve Sinop civarnda k u r u l a n b i r T r k beylii.

obanoullar Beylii'nin yerini alan Candaroullar'nn tarih sahnesine k, devirle ilgili kaynaklarn yetersizlii yznden tam olarak bilinmemektedir. Anadolu Seluklular arasndaki taht mcadelelerine karan emseddin Yaman Candar'a lhanl Hkmdar Geyhatu tarafndan Eflani ve civar ikt* olarak verildi. Beyliin kurucusu olan ve ona adn veren Candar'n hangi Trkmen boyuna mensup olduu belli deildir. Candar'Tk sfatn Seluklu sarayna intisabndan dolay alan emseddin Yaman beylii sresince lhanllarn hkimiyetini tanm, ancak Eflni yresini aam a d a n muhtemelen 1308 ylnda lm ve yerine olu Sleyman Paa gemitir. Bir sre Eflni'de oturan Sleyman Paa, Kastamonu ve Safranbolu'yu ala146
Candaroullar ailesinin soy kt

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CANDAROULLARI man Paa tarafndan kabul edildiini de belirten bn Battta, kendisine iyi cins bir at ve elbiseler verildiini syler. Hkmdarn her gn ikindi namazndan sonra kabul treni yaptn, her hafta cuma selmlna ktn ilve eder (ibn Battta, 11, 464-465). mer de yaklak ayn bilgileri nakletmekte, ayrca Kastamonu'da 25.000 atl askerin bulunduunu, burada iyi cins at, doan ve atmaca yetitirildiini yazmaktadr [Meslik, s. 40). Bu bilgilerden, Candaroullar Beylii'nin ekonomik bakmdan gl bir yapya ve ileri bir devlet tekiltna sahip olduu anlalmaktadr. Sleyman Paa 1341 ylnda vefat etmi olmaldr. nk olu brhim'in bu yl iinde hkmdar olduu bilinmektedir. Gyseddin unvanyla anlan I. brhim Bey babasnn salnda Sinop emriydi. Taht elde edebilmek iin babasna kar iktidar mcadelesinde bulundu (bn Fazlullah el-mer, s. 39). Onun hkmdarlk dnemine ait en nemli olay, 1341'de Venedik ve Cenevizlilerle yaplan deniz sava sonunda birok dman gemisinin ele geirilmesidir. Bundan da Candaroullar donanmasnn Cenevizlilerle ba edebilecek gte olduu anlalmaktadr. 1344 ylnda Sinop'ta dzenlenen vakfiyesinde "Emr'l-muazzam shib'lilm ve'l-kalem v e ' s - s e y f " memektedir. brhim Bey'in yerine muhtemelen amcas Ykub Bey gemise de onun beylik dneminde cereyan eden olaylar hakknda bilgi yoktur. Ykub Bey'in olu dil'in 1346 ylnda beylie getii kabul edilmektedir. Uzunca bir sre Candaroullar Beylii'nin banda bulunan dil Bey'in adaletli bir hkmdar olduu anlalmakta, fakat devrinin olaylar hakknda kaynaklarda fazla bilgiye rastlanmamaktadr. Ancak Sinop'ta ilk Ceneviz ve Venedik ticaret kolonilerinin tekiline bu bey zamannda izin verildii ve yine o sralarda Anadolu beyliklerinin hl Mool tekiltna dahil olduklar anlalmaktadr. dil Bey'in de lm tarihi belli deildir. dil Bey'in yerine Osmanl kaynaklarnda "Ktrm" lakabyla anlan olu Bayezid geti. Kestirdii paralarda unvan Celleddin olan Ktrm Bayezid muhtemelen 1361 ylnda bey oldu. eyrek yzyl kadar sren beylii zamannda Karadeniz'de Venedik ve Cenevizliler'le nfuz mcadeleleri olmu, Osmanl Devleti ile mnasebetleri ise dosta unvanlaryla anlan brhim Bey'in lm tarihi bilingelimitir. Devrin Osmanl padiah I. Murad'n, Balkanlar'daki fetih hareketleri mnasebetiyle bu dostlua ayr bir nem verdii anlalmaktadr. Ancak l. Murad'n Avrupa topraklarndaki baarlar, ayrca Germiyanoullar Beylii topraklarn oluna ald Germiyan beyinin kznn eyizi olarak, Hamdoullar Beylii'ne ait baz yerleri de satn alarak lke snrlarn Anadolu'da da geniletmesi Ktrm Bayezid'i endieye drd. Fakat bar taraftar olan Osmanl padiahna itaatini arzetmekten de geri kalmad. Bu arada, damad olan Amasya Trkmen Emri Ahmed'le iliki kurarak Osmanllar'a kar g birlii teebbsnde bulundu. Kendisi de zaman zaman Sivas Hkmdar Kad Burhneddin'e kar damadna asker yardmda bulunmutu. Ktrm Bayezid dnemi, oullan arasnda taht mcadelelerine de sahne olmutur. Babasnn, taht kk olu skender'e brakma niyetini anlayan byk olu Sleyman kardeini ldrm, bunun zerine Bayezid Sleyman'n ocuklarn ve bu ite rol olduu anlalan kendi kzn ldrtmtr. Sleyman ise Osmanl padiahna snm, bu iltica olay iki devlet arasndaki bar devrinin sona ermesine sebep olmutur. teden beri rakip grd Osmanllar'n bu iktidar buhranndan faydalanmak istediini anlayan Ktrm Bayezid, hemen Kad Burhneddin ile ilikilerini dzeltme teebbsnde bulunmutur. I. Murad bir Osmanl ordusu ile Sleyman' babasnn zerine gnderdi. Kastamonu'da yaplan savata Ktrm Bayezid yenilerek Sinop'a ekildi. Kastamonu'yu ele geiren Sleyman Paa ise hkmdarln iln etti. Bylece Candaroullar Beylii ikiye ayrld. Bu srada Amasya'da bulunan Ktrm Bayezid'in dier olu sfendiyar sratle Sinop'a babasnn yanna dnd. Osmanl padiahnn himayesinde Kastamonu beyi olan l. Sleyman Paa'nn hkmdarl uzun srmedi; zira I. Murad bizzat Kastamonu'ya gelerek Sleyman Paa'y hapsetti ve Candaroullar Beylii'nin Kastamonu ubesini Osmanl topraklarna katt. Fakat Kastamonu halknn Sleyman lehine harekete gemesi zerine Sultan Murad bir sre sonra buray ona brakmak zorunda kald. Ancak Sleyman Paa babasnn sratle Kastamonu'ya gelmesi zerine tekrar Osmanl padiahna snd ve ikinci defa Kastamonu'ya hkim oldu (1384). kinci ilticas srasn147
Candaroullar'ndan Kasm Bev'in 867 (1463) tarihli bir ber a t (UzunE-l. Anadolu Beylikleri. A n k a r a 1 9 S 4 . resim 4 8 )

da Osmanl padiah, kz Sultan Hatun'u Sleyman Paa ile evlendirerek onu kendisine damad edindi. Ktrm Bayezid'in 1385 ylnda lmesi zerine Sinop beyliine olu sfendiyar geti. Sleyman Paa ise hmisi olan Osmanl Devleti ile bir sre iyi geindi; I. Murad'n 1386'da yapt Karaman seferinde ve I. Kosova Sava'nda asker yardmlarda bulundu. Bu dostluk Yldrm Bayezid'in saltanatnn ilk zamanlarnda da devam etti. Nitekim Yldrm'a kar Anadolu beylikleri arasnda yaplan ittifaka Sleyman Paa katlmam, hatta Osmanl padiahna yardm etmitir. Ancak bir yandan da Yldrm Bayezid'in Anadolu birliini kurma yolundaki baarlarndan rkerek ok gemeden Osmanllar'a kar dmanca bir tavr taknmaya balad. Bu yzden Kad Burhneddin ile bir dostluk antlamas yapt ve 1392 ylnda Yldrm'a kar Karamanolu A Bey'e yardmda bulundu. Bu son olay, Karamanoullar Beylii'ni tbiiyeti altna alan Yldrm Bayezid'in Candaroullar'na kar tutumu-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CANDAROULLARI nun deimesine sebep oldu. 1391 'de Kastamonu zerine yryen Osmanl padiah, Kad Burhneddin'in araya girmesiyle bu seferden vazgeti. Ertesi yl tekrar Kastamonu'yu ilhak teebbsnde bulunan Yldrm'a kar Sleyman Paa yine Kad Burhneddin ve Karamanolu'na bavurduysa da bir sonu alamad. Yldrm Bayezid byk bir ordu ile Candarolu lkesine girdi ve Sleyman Paa'yi malp ederek ldrd. Bylece Candaroullar Beylii'nin Kastamonu ubesi Osmanl Devleti topraklarna katlm oldu (1392). Candaroullar Beylii'nin Sinop ubesinin banda bulunan sfendiyar Bey, bir yandan lkeleri ellerinden alman Aydn, Saruhan ve Mentee beylerini Sinop'ta himaye ederken bir yandan da Eflak Beyi Mirea'y Osmanl topraklarna saldrmaya tevik ediyordu. Fakat bu tahrik hareketinden dolay Osmanl padiahndan zr dileyerek ona tbi olacan, ancak Sinop'un kendisine braklmasn istedi. Bu srada asl hedefi Sivas Hkmdar Kad Burhneddin olan Yldrm bu teklifi kabul etti. Fakat 1392'de Yldrm ile Kad Burhneddin kuvvetleri arasnda yaplan savan Sivas hkmdar lehine sonulanmas, sfendiyar Bey'in de ona meyletmesi zerine Candarolu'nu cezalandrmaya karar veren Osmanl padiah Sinop'u kuattysa da teslim alamad; baz yerlerin kendisine terkedilmesi artyla bir anlama yaparak geri ekildi. Timur'un Anadolu'da grnmesinden sonra onun etrafnda toplanan beyler arasnda sfendiyar da vard. Ankara Sava'nda (1402) Yldrm Bayezid'in yenilmesi zerine Kastamonu dahil beyliin eski topraklarna tekrar sahip olan sfendiyar Bey'e, kendisiyle birlikte Bat Anadolu seferine katlmasndan dolay Timur ankr ve Kalecik'i de vermiti. Bylece sfendiyar Bey Timur'a tbi olarak Candaroullar Beylii'nin bana geti. Timur'un Semerkant'a dnmesinden sonra Yldrm'm oullar arasnda kan taht kavgalarna da karan sfendiyar Bey'in gl ehzadeye kar zayf tutarak mcadelelerin uzamasn salamaya alt grlmektedir. Dzmece Mustafa olaynda Mustafa elebi'yi, eyh Bedreddin olaynda da Bedreddin'i destekledi. Ancak olu Kasm'n Osmanl padiahna snarak Kastamonu ve ankr dolaylarnn kendisine verilmesini istemesi, elebi Mehmed'in de onu desteklemesi iki lke arasndaki ilikilerin iyice bozulmasna sebep oldu. sfendiyar Bey, elebi Mehmed'in bu yerleri Kasm'a terketmesi teklifini reddedince Osmanl padiah Kastamonu'ya yrd ve sfendiyar'n ekildii Sinop'u muhasara etti. aresiz kalan Candarolu beyi Osmanllar'a tbi oldu. lgaz da snr kabul edilerek Osmanl himayesindeki Kasm Bey'e istedii yerler verildi. Bylece Candaroullar Beylii tekrar ikiye blnd. Ancak elebi Mehmed'in lmnden sonra harekete geen sfendiyar Bey olu Kasm' ankr, Kalecik ve Tosya'dan kard. Yeni padiah 1 1 . Murad'n sfendiyar Bey'e kar kuvvet gndermesi zerine de bar yapld. sfendiyar Bey, elebi Mehmed'in kk olu Mustafa'nn aabeyi II. Murad'a kar ayaklanmas olaynda ehzade Mustafa'y destekledi ve emrindeki kuvvetlerle Tarakl - Borluya kadar ilerledi. ehzadenin ldrlmesinden sonra Bolu-Gerede arasnda yaplan sava kaybederek Sinop'a ekildi ve tekrar Osmanl tbiiyetini kabul etti. sfendiyar Bey'i takip eden Osmanl kuvvetleri Kastamonu ve Bakr Kresi'ni aldlar. Bunun zerine sfendiyar Bey kk olu Murad bakanlnda gnderdii bir heyetle bar istedi. Ayrca devlet adamlarna yollad hediyeler ve yazd mektuplarla bar hususunda arac olmalarn rica etti. Bu arada torunu Hatice Sultan'n Osmanl padiahyla evlenmesi teklifinde de bulundu. Devlet adamlarnn araya girmesiyle 1 1 . Murad bara raz oldu ve Hatice Sultan'la evlendi. 1423 ylnda yaplan anlamaya gre Kasm Bey'e istedii yerler geri verilecek, Osmanl igali altndaki Kastamonu ve Bakr Kresi sfendiyar Bey'e iade edilecek, ancak Candarolu, Bakr Kresi hslatnn nemli bir ksmn Osmanl Devleti'ne gnderecek ve gerektiinde Osmanl ordusunu asker ynden destekleyecekti. sfendiyar Bey 1412-1429 yllar arasnda Memlk Sultanl ile de dosta mnasebetlere girmi, frsat dtke Osmanllar aleyhine faaliyetlerde bulunmaktan da geri durmamtr. Candaroullar Beylii'nin baz kaynaklarda sfendiyaroullar adyla anlmas, bu beyin yarm asr kadar sren hkmdarl sebebiyledir. sfendiyar Bey 842'de (1439) lnce yerine olu brhim geti. Tceddin unvann alan bu hkmdar zamannda nemli bir hadise olmad. II. Murad'n enitesi ve kaynpederi olan Tceddin brhim Bey 1443 ylnda Sinop'ta ld ve yerine byk olu smil geti. Kemleddin unvanyla anlan smil Bey zamannda bir iktidar buhran ortaya kt. smil Bey hkmdarlnn ilk yllarnda kardei Kzl Ahmed'le urat. Osmanllar'a bavuran Kzl Ahmed beylik iin gerekli destei alamad, sadece Bolu sancan elde edebildi. 1444 ylnda smil Bey II. Murad'a eli ve hediyeler gndererek dostluunu pekitirdi. Ancak bu tarihteki ilk clsunda II. Mehmed ve etrafndakilerin bu bar politikay desteklemedikleri grlmektedir. l. Murad'n idareyi tekrar ele almasndan sonra ise Candarolu-Osmanl mnasebetleri tekrar dosta devam etti. 1450'de Dulkadroiu Sleyman Bey'in kzyla evlenen ehzade Mehmed'in dnne gelenler arasnda Candarolu smil Bey de vard. 1 1 . Mehmed'in kesin clsundan sonra da dostluu srdren smil Bey stanbul muhasarasnda asker yardmda bulunmu, bir rivayete gre bizzat muhasaraya da katlmtr (Chalkokondyles, 1, 390-391). stanbul'un fethinden sonra Ftih Sultan Mehmed'in Anadolu birlii politika-

Candaroullar'ndan Ktrm Bayezid, olu isfendiyar Bey ve torunu ibrhim Bey'in sandukalarnn bulunduu trbenin iinden bir grn Sinop

148

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CANDAROULLARI sndan Candaroullar Beylii de etkilendi. smil Bey. mttefik bulmak iin Trabzon-Rum imparatorunu arac yaparak Bat hristiyan dnyas ile temasa gemiti. Nitekim 1460'ta Roma'ya giden eliler arasnda smil Bey'in elisi de vard. te yandan Trabzon-Rum imparatoru, Akkoyunlu Hkmdar Uzun Hasan ve Karamanoullar Beylii kendi aralarnda bir g birlii oluturmulard. Fakat ertesi yl Ftih Sultan Mehmed'in nce Kastamonu, sonra da Sinop'u alarak Candaroullar Beylii'nin topraklarn ilhak etmesi zerine bu teebbsten bir sonu alnamad. Sinop'ta Ftih'in huzuruna kan smil Bey Osmanl padiahnn iltifatna mazhar oldu. smil Bey'e Bursa civarndaki Yeniehir ve Yarhisar timarlarn tevcih eden Ftih, olu Hasan Bey'e de Bolu sancan verdi. Ancak kardei Kzl Ahmed'in Uzun Hasan'a iltica etmesi zerine Anadolu'da kalmas mahzurlu grlen smil Bey Filibe'ye nakledildi ve 1479 ylnda orada ld. Filibe civarnda mescid ve su yollar yaptran smil Bey zamannda ilim ve sanatta byk ilerlemeler olmu, bata Kastamonu ve Sinop olmak zere birok yerde cami, mescid, han, hamam, eme gibi sosyal tesisler ina edilmitir. smil Bey'in yerine Candaroullarnm bana 1461 ylnda Osmanl himayesinde Kzl Ahmed Bey geti. Fakat bunun beylii tamamen grnte kald ve ok ksa srd. nk Ftih Kzl Ahmed'e Mora sancan vererek Candaroullar Beylii'ni kesin olarak ilhak etti. Ancak Kzl Ahmed Mora'ya gitmeyerek nce Karamanolu brhim Bey'e, sonra da Uzun Hasan'a snd. FtihUzun Hasan rekabetinin gelimesinde nemli rol oynayan Kzl Ahmed, Otlukbeli Meydan Sava'nm kmasna sebep olanlardandr. Savan Osmanllar lehine sonulanmas zerine Kzl Ahmed bir sre daha Uzun Hasan'm yannda kald ve II. Bayezid zamannda Osmanl Devleti'ne iltica etti. Bundan sonraki hayat hakknda bilgi bulunmayan Kzl Ahmed'in lm tarihi de belli deildir. Olu Mehmed Bey, 1 1 . Bayezid'in kzlarndan biriyle evlendi. 1 1 . Selim ve 1 1 1 . Murad dnemlerinin nfuzlu ahsiyetlerinden ems Ahmed Paa Mehmed Bey'in oludur. Dalk bir alanda kurulan Candaroullar Beylii, Karamanoullarndan sonra Anadolu beyliklerinin en uzun mrl olandr. Nfusunun hemen tamam Trkmenler'den oluan beylikte sosyal hayat kyl ve ehirlilerin hayat olarak iki grupta ele alnabilir. Kyller tarm ve hayvanclkla urarken ehirli nfus ticaret ve sanatla megul oluyordu. Candaroullar hkmdarlarnn limleri himaye etmesi, eitli eserlerin kaleme alnmasna vesile olmutur. Mahmd- rz, ntihb- Sleymr adl Farsa tasavvuf eserini I. Sleyman Paa adna kaleme almtr. Cevhir'lasdf adl tefsir sfendiyar Bey'in emriyle yazlm, Maktel-i Hseyin adyla yaplan Mesnevi tercmesi ise Ktrm Bayezid adna evrilmitir. Sinoplu hekim M'min b. Mukbil, Kitb- Mifthu'n-nr ve hazin's-srr adl tbba dair Trke eserini sfendiyar Bey adna yazmtr. Hulsat't-tb, sfendiyar Bey'in olu Kasm adna Trke olarak yazlm, Mi'racnme ise yine sfendiyar Bey'in olu Hzr adna tercme edilmitir. mer b. Ahmed Risle-i Mnciye adl Trke tecvidini smil Bey'in emriyle kaleme alrken Ynus b. Hall de Mi'yr'l-ahyr ve'l-err adl Trke eseri yine bu bey adna telif etmitir. Bu arada bizzat smil Bey'in Hulviyyt- h adyla fkha dair Trke bir eser yazd da belirtilmektedir. Eserin bir nshas Sleymaniye Ktphanesi'nd e b u l u n m a k t a d r ( E s a d E f e n d i , nr. 6 7 0 ) .

bu zelliini Osmanllar zamannda da korumutur. Candaroullar devri mimari eserleri arasnda, Kastamonu'da bn Neccr (Eligzei) Camii, Safranbolu'da Gazi Sleyman Paa Camii, Sinop'ta Ktrm Bayezid Camii ve saray ile brhim Bey ve olu smil Bey'e ait Kastamonu'daki cami, medrese, ktphane, mektep ve imaret zikredilebilir.
BBLYOGRAFYA : VGMA, nr. 580, s. 74, 2 1 4 ; nr. 581, s. 226, 3 7 6 ; nr. 582, s. 153, 225-228, 2 7 1 ; nr. 597, s. 9 8 ; Kanunnme, tf Efendi Ktp., nr. 1970, s. s. 3 1 1 ; bn I, of bn (trc. (Taeschnerl, s. 31Trauels 75; Aksary, Msmeret'l-ahbr, Fazlullah el-mer, Mesalik

32, 39 vd., 40, 4 2 ; Eflk, Menkbul-'rifn, 4 6 3 ; II, 9 3 4 ; bn Battta, The Battta

(trc. H. Gibb), London 1962, II, 460-

468, 5 3 2 ; Nizmeddin m, Zafernme rz, Kitb's-Slk, Ali, Trh-i vr. 279" l-i Seluk, IV/1, s. 3 6 9 ;

Necati Lugal), Ankara 1957, s. 315 vd.; MakYazczde (nr. T S M K , Revan, nr. 1390, Rezm

vd.; Esterbd, Bezm

Kilisli Muallim Rfat), stanbul 1928, s. 296, 302, 3 8 7 ; erefeddin, Zafernme, cm'z-zhire Deurinde 91; Calcutta 1888, s. en-NTimur (trc. de 85, 377-378, 467 vd.; bn Tarberd, ( P o p p e r ) , tr.yer.; Clavijo, Semerkand'a Georgii Seyahat Pachymeris Kadis'ten

m e r Rza Dorul), stanbul 1933, I, 74-77, 90G. Pachymeres, et Andronico Michaele Palaeolopis Libri (ed. I. Chalcocondylae Kritovulos, (trc. KaroFethin(nr. Os-

Becker), Bonnae 1835, II, 316, 345, 389; Laonikos Chalkokondyies, Laonici Athenieusis Trh-i Historiarum Mehmed Libri X ( e d . I. Becker), Hn- Sn

Bonnae 1843, i, 37, 74, 3 9 0 - 3 9 1 ; Sultn

smil Bey ayrca Niksarl Muhyiddin Mehmed iin yaptrd ktphaneye 300 kitap vakfetmitir. Candaroullar Beylii iktisad bakmdan iyi bir mevkide bulunuyordu. nk Karadeniz'in en iyi liman ehirlerinden olan Sinop bu beyliin elindeydi. Buras hem ihracat liman hem de gemi tersanesinin bulunduu bir yerdi. Beyliin en nemli ihra maddelerini bakr ve demir tekil ediyordu. Cins atlar ve avc kularyla da nl olan Kastamonu

lidi), stanbul 1328, s. 146; istanbul'un den nce kas, Bizans Yazlm Tarihi Tarih Takvimler

man Turan), Ankara 1954, s. 20 vd., 6 8 ; Du(trc. VI. Mirmirolu), stans. Osl-i bul 1956, s. 148-149; kpaazde, Trh, 72, 77, 80, 157; bn Keml, Teurh-i Ebul-Feth Osmn, mn, i, 6 1 - 6 3 ; VII, tr.yer.; Tursun Bey, s. 42 vd., 9 7 - 1 0 0 ; Oru b. dil, Teurh-i s. 24 vd.; Ner, Cihannm

Trh-i l-i

(nr. M e h m e d rif), stanbul 1330, (Unat), I,

204-209, 294, 3 1 6 - 3 1 7 ; II, 527-529, 536, 740, 746, 7 5 4 ; Feridun Bey, Mneat, d, ekik Tcut-teurh, ahbr, Osmanl Tercmesi, I, 2 2 0 ; Mecs. 2 9 1 ; Hoca Sdeddin, Sahif'l-

I, 63, 94-115, 128, 284, 301-

305, 315, 4 7 4 - 4 7 5 ; Mneccimba, l. Anadolu du commerce Candaroullar Trbesi'nin dtan grn - Sinop Trk Tarihine Beylikleri,

III, 29 vd.; 307, 377, 3 9 9 - 4 0 2 ; Uzunars. 121-147, 230; a.mlf., Histoire Umumi s. au Moyen ge, LeipTarihi, I, 3 9 3 - 3 9 4 ; W. Heyd,

du Leuant

zig 1936, I, 551-553; Zeki Velid Togan, vd., 3 2 5 ; Gkbilgin, Edirne Ycel, oban-oullar e Beylii ue Paa

Giri, stanbul 1946, s. 68, 315 Lius, Yaar BeylikMente-

328-330, vakfiyeler ksm, s. 2 6 8 - 2 7 7 ; Candar-oullar leri, Ankara 1980, s. 5 3 - 1 8 1 ; P. VVttek,

(trc. O. aik Gkyay), Ankara 1986, Sultn Tarih ue Ekim

s. 84-85, 89; Abdulkerim Abdulkadirolu, " C a n d a r o l u smail Bey v e H u l v i y y t - Adl Eseri zerine Notlar", Trk Kltrnde Kastamonu, Tebliler,

19-21

1988, Ankara 1989, s. 4 3 - 5 4 ; Ali, " C a n d a r o lu H k m e t i " , TOEM, XIV/ 1 (1340), s. 1-24.
S YAAR YCEL

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

149

C A N F E D HATUN Canfed Hatun'u nfuzunun zirvede olduu bir dnemde rahatsz eden ve tenkit edilmesine sebep olan hususlarn banda, kardei Deli (Divane) brhim Paa'nn baarsz icraat gelmekteydi. O

CANFED

HATUN

(. 1009/1600 [?])
III. M u r a d z a m a n n d a sarayn h a r e m dairesinin nfuzlu kethdas.

_i

srada Diyarbekir beylerbeyi olarak vazife gren brhim Paa kt idaresi yznden halkn ikyetiyie grevinden alnm ve hapsedilmiti. Canfed Hatun ise kardeini takibe urad dnemlerde yalnz brakmam, onun temize kmas ve tekrar grevine iadesi iin nfuzunu kullanmaktan ekinmemitir. Nitekim btn baarszlna ramen paa, kz kardeinin teebbsleri ve 1 1 1 . Murad'a sunduu deerli hediyeler sayesinde grevine iade edilmitir (Selnik, I, 256, 351). Canfed Hatun'un bundan baka birok nemli hadisede de rol oynad bilinmektedir. 26 Ocak 1593'te yenieri ve sipahiye masar* ulfesinin datlmas srasnda parann yetimemesi yznden sipahilere eksik deme yaplmas isyana sebep olmutu. siler Sadrazam Siyavu Paa ve Badefterdar Emr Paa ile birlikte harem kethds Canfed Hatun'un da kendilerine teslim edilmesini istemiler, ancak uzun mcadelelerden sonra padiah ve saray halknn sert tutumu ile hadise yattrlmt (Selnik, 1, 302). III. Murad'n lmnde (. 1595) gelenee uygun olarak Vlide Sultan dndaki harem halk Eski Saray'a nakledilirken artk yalanan ve nfuzu azalan Canfed Hatun da Selnik'nin belirttiine gre "h el-mevt el-firk" diyerek hamallar ve arabalarla tanan eyas ile Eski Saray'a gitmitir. Hayatnn bundan sonraki dneminde Eski Saray'da oturan kzlarn gelin edilmesiyle uraan Canfed Hatun'a III. Mehmed gnde 100 ake uife ile senede drt "kat" yllk ve dier baz tahsisatlarda bulunmutur. Cmertliiyle tannan Canfed Hatun'un bir ara para sknts ektiini haber alan padiah ulfesini 200 akeye, yllk tahsisatn da sekiz " k a f a karmtr (l, vr. 500 a ). Canfed Hatun'un stanbul ve evresinde eitli hayr eserleri bulunmaktadr. stanbul Karagmrk (Gmrkhane) semtinde ukurbostan yaknnda harap durumdaki bir mescidi ihya ederek cami haline getirmi, ayrca Sarahane yaknnda bir sebil yaptrm, karsndaki bir mescidi de tamir ettirmitir. "Shib-i sebl rhuna iip de Fatiha" ( 1002/ 1594) msra ile tarih drlen bu sebil ile mescid iin 2 milyon ake sarfettii kaydedilmektedir. Sebilin alnda 180 kymetli serser, atlas ve kemh datlmtr (l, vr. 500). Canfed Hatun'un Beykoz Akbaba'da ve baka yerlerde de eitli hayrat mevcuttur.
-t- jr. ( , ^ Akbaba kyndeki Canfed Hatun Camii Beykoz / istanbul

III. Murad'n annesi Nurbn Sultan'm cariyelerinden olup Kethd Kadn olarak da anlan Canfed Hatun'un doum ve lm tarihleri hakknda herhangi bir bilgi bulunmamaktadr. nceleri Eski Saray'da hizmet ettikten sonra III. Murad zamannda kabiliyeti ve iyi huyu sayesinde n plana km, Nurbn Sultan'n en gzde criyesi ve sa kolu haline gelmitir. III. Murad'n saltanatnn balarnda haremde etkili ve birbirine rakip iki taraftan birini Nurbn ve smihan Sultan ile Canfed Hatun, dierini ise tek bana Haseki Safiye Sultan tekil etmekteydi. Bylece bu dnemde Canfed Hatun sarayn drt gl kadnndan birisi durumundayd. Harem-i Hmyun kethds mevkiine geldikten sonra da btn haseki ve criyelerin sorumlusu ve idarecisi oldu. Nurbn Sultan lm srasnda olu III. Murad'a kendisinden sonra her bakmdan Canfed Hatun'a gvenmesini sylemiti. Bylece Nurbn Sultan'n lmnden sonra nfuzu daha da artan Canfed Hatun ksa srede Vlide Safiye Sultan'n da gvenini kazand.

Dirayetli bir insan olan, ayn zamanda dindarl ile de tannan Canfed Hatun zaman zaman sahip olduu nfuz ve iktidardan faydalanm ve pek ok hadisede rol oynamtr. Ancak baz eserlerCanfed Hatun evkafnn sicil kaytlar
(stanbul er'iyye Sicilleri Arivi, nr. 4 . s. 2 )

Z.Vt^Utftefcrt

fil

de onun Vlide Nurbn ve Safiye sultanlarn rvet ve hediye arac olduundan sz edilmesi ar bir ithamdr. Nitekim devrinin btn devlet erknn eitli vesilelerle ar bir dille tenkit eden Gelibolulu l, Canfed Hatun'dan byk bir sitayile bahsetmektedir.

150

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CANKL HACI AL PASA ALES


BBLYOGRAFYA: stanbul Mahkemesi Sicilleri, stanbul er'iyKnhul-ahbr, ye Sicilleri Arivi, nr. 4, s. 2 ; l, Trih

da kendisine "bervech-i mlikne" Trabzon sanca verildi. 21 Temmuz 1774'te Rusya ile Kk Kaynarca Antlamas imzalannca Krm'dan geri dnd. Ali Paa, 1775 ylnda ran ile mnasebetlerin bozulmas zerine balayan savata ve sonraki siyas gelimelerde devletin kendisine muhta olmasn frsat bildi ve aile fertlerine nemli tevcihlerin yaplmasn salad. Nitekim 3 Aralk 1776 tarihinde Trabzon ve Erzurum eyaletleri uhdesinde olduu halde Kars seraskerliine tayin edildi. Bu arada byk olu Battal Hseyin Bey'e mlikne suretiyle Karahisr- ark (ebinkarahisar) hass voyvodal verildi. Bylece Canik evresinde ailece gcn arttrmaya ve yaymaya balad. 1777 yl sonunda Sivas ile Trabzon valisi ve Canik muhassl olarak grnen Ali Paa Krm'da kan karklklar zerine ikinci defa Krm seraskerliine tayin edildi. Bu arada kendisine mlikne olarak Kastamonu sanca verildi. Ardndan 1778 ylnda tekrar Erzurum valiliine getirilirken zerinden alnan Sivas valilii de vezirlikle henz on sekiz yanda bulunan kk olu Mikdad Ahmed Bey'e tevcih edildi. Bu oluna ayrca Soucak muhafzl da verildi. Byk olu Battal Hseyin Bey ise kapcbalk unvann elde etti. Ayn yl iinde yeeni Mehmed Bey de (Sleyman Paa'nn olu) mr-i mrnlkla orum sancann idaresini ele ald. Btn bu tevcihler karlnda Bbli kendisinden

40.000 asker hazrlayp Krm zerine gitmesini istedi. Paa istenilenden daha az sayda asker toplayp deniz yoluyla Sivastopol nlerine kadar gittiyse de sava yapmadan geri dnd. Bunun zerine Bbli, Krm seferi srasnda gerekli sayda asker toplayamamas, sefere ge katlmas, Krm'da vazifesini lykyla yapmamas, halka eziyet edip servetini haksz bir biimde arttrmas ve Bozok sanca mutasarrf apanolu (Cebbarzde) Mustafa Bey ile bozumas gibi sebeplerle Canikii Hac Ali Paa'y ortadan kaldrmaya karar verdi. Canikliler'in Karadeniz kylarndan Anadolu'nun i blgelerine doru nfuzlarn yaymalar, Orta Anadolu'nun gl hanedanlarndan apanoullar ve onlarn temsilcisi Mustafa Bey'in aleyhine bir gelime idi. ki aile arasnda bu husustaki rekabetin ilk izlerine 1772 ylnda Amasya'nn, ardndan da Sivas'n Canikliler'e verilmesi srasnda rastlanr. Buralar kendi nfuz alan olarak gren apanolu Mustafa Bey, ran ve Krm seraskerlikleri srasnda rakibi Canikii Hac Ali Paa'nn istemi olduu yardmlar yapmayarak onun Bbli'nin gznden dmesine almt. Ali Paa'nn son Krm seferindeki baarszl stanbul'da memnuniyetsizlik dourduu gibi kendisine tbi topraklarda da huzursuzlua sebebiyet verdi. Nitekim Mikdad Ahmed Paa'nn basksna dayanamayan Amasya yanlar 1778 yl sonlarnda apanolu Mustafa Bey'e

Ktp., T Y , nr. 5959, vr. 4 9 9 a - 5 0 0 b ; Selnik, (Ipirli), 1, 247, 256, 302, 3 5 1 ; 1 1 , 436; Teurh, s. 132; a.mlf., stanbul Kronoloji, Cami11, 150; Tank, Ayvansary, Mecma-i Hadkatul-cevm, emeleri,

1, 2 0 6 - 2 0 7 ; Danimend,

III, 3, 71, 125, 145; Tahsin z, stanbul Kou, " C a n f e d a H a t u n " , ist A, VI, 3370. S

leri, Ankara 1962, I, 8 8 ; TA, IX, 3 2 4 ; R. Ekrem

M E H M E T PRL

CANKL H A C I AL P A A ALES
^ O s m a n l l a r ' d a bir y a n ailesi.

Ailenin kurucusu olan Canikii Hac Ali Paa 1133'te (1720-21) stanbul'da dodu. Dergh- l kapcbalarndan Fatsal Ahmed Aa'nn kk oludur. ocukluu stanbul'da geti. Daha sonra Canik'e gitti. Babasnn Terme ve Fatsa evresinde yapt zulmler yznden 1741 yl Austosunda onunla birlikte Ankara'ya srld. 1748'de babasnn lmnden bir sre sonra aabeyi Sleyman (Paa) ile birlikte tekrar Canik'e dnd. 1762 ylnda Grcistan'da kan ayaklanma zerine bu isyan bastrmakla grevlendirilen ldr Valisi Hasan Paa'ya yardm etmesi emredildi. Hasan Paa ile isyan blgesine gidip bir ksm kaleleri yeniden Osmanl idaresine balamas zerine, Canik muktaa*s yznden mcadele halinde olduu aabeyi Sleyman Paa'nn kendisini gzden drme gayretlerine ramen, Bbli'nin gvenini kazanarak Canik muhassl olmay baard (1762). Daha sonra hacca giden Ali Bey dndkten sonra sosyal ynden blgede nfuzunu daha da arttrd. 1768 ylnda balayan Osmanl - Rus savana katld. 1769 Ekiminde Hotin tarafna gnderildi; bir ara dmana esir dme tehlikesiyle karlat. Daha sonra izin alp yeniden Canik'e dnd. Samsun ve Amasya evresini ekyadan temizledi. Rakiplerinin bir ksmn bertaraf etti," dier bir ksmn da kendine balamay baard. Bu gelimeler zerine 30 Mays 1772 tarihinde kendisine Amasya sanca malikne* olarak verildi, ardndan da Tokat sanca voyvodal baland. Bu arada kapcbalk unvann ald. Eski Krm Han Devlet Giray'n tavsiyesi zerine vezirlikle Krm seraskerliine getirildii 1773 ylnn Aralk ayn-

fe

M - K l f

4 r

dlr' I N > . iA

&-M

HJ ijU

J^AJ"

I M H N H N M

S li U > Canikii Hac Ali Paa'nn Tedbtr 7gazaut adl risalesinin iik iki sayfas ( Ktp.. nr 6999)

n;
i i'l

^ y U l ^ p l j j j U i i J t>iWW&L* r s

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

151

CANKL HACI AL PASA ALES snmlard. Bunun zerine Babli 1779 yl balarnda bu paay Sivas valiliinden uzaklatrarak Trabzon'a nakletti ve haksz yere el koyduu mallar ve emlki de sahiplerine geri vermesini emretti. apanolu Mustafa Bey bu durumdan faydalanarak 1779 yl ortalarnda Mikdad Ahmed Paa'ya Bbli'nin emrine uymas hakknda bir yaz gnderdi. Vezir unvanna sahip bir paa olarak Mikdad Ahmed, mrhr- sn unvanyla sancak mutasarrf olan ve kendisinden aa derecede bir idar mevkide bulunan apanolu'nun mdahalesine sert tepki gstererek onun topraklarna saldrd. kan atmay olunun kaybetmesi ve Amasya'nn apanolu Mustafa Bey'in eline gemesi zerine Ali Paa devreye girdi. Paa stanbul'a bavurarak apanolu'nun idam edilmesini, aksi halde kendisinin onu cezalandracan bildirdi. Bbli iki aile arasndaki bu mcadelede apanoullan'nn yannda yer ald. apanolu Mustafa Bey'in kuvvetleri karsnda birliklerinin tutunamamas zerine Canikli Hac Ali Paa ve olu Battal Hseyin Bey Krm'a katlar. Her ikisinin de rtbe ve unvanlar geri alnp mallar ve eyalar stanbul'a gnderildi. Krm'a kamasndan tr Ali Paa ve olu hakknda yazlan belgelerde "firari" ve "hain" sfatlar bulunmaktadr. Dier olu Mikdad Ahmed Paa ise Bursa'da gzaltna alnd. Krm'da iki yl kadar kalan Ali Paa stanbul'da taraftar bulunan baz vezirlerin telkinleri zerine affedildi. Trabzon'un kendisine, Erzurum'un da olu Mikdad Ahmed Paa'ya verilmesi iin I. Abdlhamid'e bavurdu. Krm Han hin Giray da ayn konuda araclk yapt. Sivas Valisi zzet Mehmed Paa'nn, Canik ve evresinde apanoullar lehine bozulan dengeyi tekrar istikrarl bir duruma sokmak iin, 20 ubat 1781 tarihinde ikinci defa sadrete getirilmesinden ksa bir sre sonra ayn yln eyll aynda Canikliier affedildi. Ailenin reisi Canikli Hac Ali Paa'ya vezirlikle Trabzon eyaleti verilip malikneleri iade edildi. Kk olu Mikdad Ahmed Paa'ya da Erzurum valilii ile arpalk olarak Amasya sanca tevcih edildi. Bylece Canikliler'le apanoullar yeniden komu duruma geldiler. ki aile arasnda gizlice de olsa geimsizlik ve dmanlk tekrar balad. Ancak bu defa Canikli Hac Ali Paa daha temkinli davrand. nce gl ve tehlikeli rakibi152 nin klelerinden bazlarn elde etti. Bu kleler vastasyla 1782 ylnn Nisan aynda apanolu Mustafa Bey'i ldrtt. 1782 ylnda Krm'da karklklarn balamas zerine Bbli, orann durumunu bilen Canikli Hac Ali Paa'dan Rusya ve Krm hakknda birka defa gr ve rapor istedi. Paa iyice hazrlanlmadan sefere klmamas yolunda ve hin Giray lehinde gr bildirdi. Ancak daha sonra hin Giray'n Rusya ile anlamas ve Krm'n Rusya'ya katlmas zerine I. Abdlhamid Canikli Hac Ali Paa'nn ortadan kaldrlmasn istediyse de Sadrazam Yeen Mehmed Paa ile Halil Hamid Paa padiah bu kararndan vazgeirdiler. Canikli Hac Ali Paa'nn son yllarnda olu Mikdad Ahmed Paa, 1782 ylnn Austos aynda orum sanca mutasarrflna, Aralk aynda da Konya (Karaman) valiliine tayin edildi. 9 Austos 1784 tarihinde babasnn Grcistan'daki karklklara son vermekle grevlendirilerek Erzurum valiliine getirilmesi zerine ondan boalan Trabzon valiliine ikinci defa tayin edildi. 12 Mart 1785 gn de erde babuluuyla Trablusam ve 14 Haziran 1785'te de Sivas valisi oldu. erkez kabilelerinin Osmanl Devleti'nin yannda birlemelerini salamaya ve Grc hanlarn itaat altna almaya alan Canikli Hac Ali Paa, bu son grev yeri olan Erzurum'da 1785 yl ortalarnda ld. Bbli onun lm zerine 2 Temmuz 1785'te byk olu Kapcba Battal Hseyin Bey'i vezirlikle Erzurum beylerbeyiliine ve ark seraskerliine tayin etti. 1 Temmuz 1786'da Trabzon'u da onun idaresine verdi. Battal Hseyin Bey daha sonra kargaa iindeki Suriye blgesinde asayii salamakla grevlendirildi. Bunun zerine kendisine 24 Eyll 1786 tarihinde nce Halep eyaleti, ardndan da ayn yln Kasm aynda am valilii ve ayrca hac emirlii verildi. Bbli Ali Paa'nn kk olu Mikdad Ahmed Paa'y ise apanoullar ile iyi geinememesi zerine 20 Kasm 1785'te Sivas valiliinden alp Diyarbekir'e gnderdi. Daha sonra srasyla 1 Temmuz 1786'da tekrar Konya eyaletine, 3 ubat 1786'da Sinop'u da muhafazas artyla ikinci defa Sivas valiliine getirdi. 1787-1792 Osmanl-Rus ve Avusturya sava srasndaki gelimeler Canikli ailesi iin tam bir ykm oldu. Bu dnemde Caniklizdeler'in verilen grevleri zaTayyar Mahmd Paa'nn rikb- hmyun kaymakamlna tayiniyle ilgili IV. Mustafa'nn sadrazama beyaz zerine hatt- hmyunu

mannda yerine getirmemeleri, gayretsizlikleri ve halka kar yaptklar zulmler aile fertlerinin byk darbeler yemesine yol at. Mikdad Ahmed Paa 1787'da nce Halep, sonra Diyarbekir valiliine, ardndan da Bodan babuluuna getirildi. Ya tarafndaki savalarda baarszlnn grlmesi zerine grevinden alnd. 1790 ylnda bir ara src olan paa yine istenilen baary gsteremeyince Filibe'ye gnderildi. Battal Hseyin Paa ise 1788 senesinde nce Trabzon valiliine getirildi, sonra da Anapa zerine gnderildiyse de grev yerine gitmedi. Ertesi yl emir tekrarlannca bu defa Anapa'ya kendisinden istenilmi olan 10.000 kiilik kuvvet yerine birka yz kiilik bir birlikle gitti. Ciddi bir atmaya girmedii Ruslar'a 1790 yl Ekim aynda yenildi ve esir dt. Bunun zerine Anapa seraskerliine babasnn kethds olan Erzurum ve Trabzon Valisi Sar Abdullah Paa getirildi. O da cepheye gitme konusunda ii ardan alnca 1791'de Anapa Ruslar'n eline geti. Bu duruma ok ierleyen gen padiah III. Selim, 1792 ylnda Sar Abdullah Paa ile beraber blgesinde kargaa kmasna sebep olan Battal Hseyin Paa'nn olu Canik muhassl ve arkkarahisar voyvodas Hayreddin Rgb Paa'y ve Filibe'de srgnde bulunan kardei Mikdad Ahmed Paa'y idam ettirdi. Kesik ba Karacaahmet'e gmlen Mikdad Ahmed Paa'nn olu Hasan' da Seddlbahir'e gnderdi. Canikli Hac Ali Paazdeler'in emlk ve eyalar msadere edildi. Canikli Hac Ali Paa'nn hayatta kalan tek olu Battal Hseyin Paa, olu Tayyar Mahmd Bey ile beraber dokuz yl kadar esaret hayat yaad. Bulunduu ehir Battalpainsk diye anld. Paa 1799 ylnn Mart ay sonlarnda Rus ar I. Pavel'in de ricas zerine affedilerek vezirlikle Trabzon valiliine tayin edildi.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CANKL HACI AL PASA ALES oluna da Canik ve Amasya sancaklar verildi. Daha sonra Trabzon eyaletini oluna terkederek Canik sancan alp Erzurum valisi olan Battal Hseyin Paa 1801 ylnn Mart aynda ld. zerinde malikne olarak bulunan Canik sanca da 23 Ekim 1800 tarihinde Rumeli'deki dal ekyasna kar gnderilen Tayyar Mahmd Paa'ya braklmt. Tayyar Mahmd Paa ailenin reisi olunca gerek Bbli'ye gerekse evredeki yanlara kar uyumsuz ve geimsiz davranlarda bulundu. Bu durum karsnda Trabzon'dan uzaklatrlarak nce Diyarbekir, sonra da Erzurum valiliklerine gnderildi. Ardndan ikinci defa Trabzon valisi ve Canik muhassl oldu. 1803 ylnda Bbli'den Sivas valiliini isteyecek kadar ileri gitti. III. Selim bu talebi reddettii gibi paann Rus casuslar ile irtibat kurmasndan endieye kaplarak onu Karadeniz kysnda durdurmaya ve Anadolu ilerine doru ilerlemesine engel olmaya karar verdi. Dier taraftan Canikli ailesinin can dman olan apanoullar ailesinin reisi Bozok sanca mutasarrf Sleyman Bey ise Sultan III. Selim ve Bbli ile uyum iinde bulunmaya gayret ediyordu. Nitekim hkmet 1805 ylnn ubat aynda Nizm- Cedd ordusunu Amasya'da yaymak artyla burann idaresini de apanolu Sleyman Bey'e verdi. Bir buuk ay kadar sonra da daha nce Tayyar Mahmd Paa'ya verilmeyen Sivas valilii vezirlikle rakibinin ocuklarndan Mehmed Celleddin Bey'e tevcih edildi. Bu gelimeler Tayyar Mahmd Paa'nn padiah, Bbli ve apanoullar'na kar hareketlerini sertletirmesine yol at. Amasya ve Sivas blgelerinin 1770'lerde Canikliler'in idaresine verilmesi apanoullar'nn iddetli tepkisine sebep olmutu. imdi de bu yerlerin apanoullan'nn ynetimine girmesi Canikliler'in rekabetini tahrik etti. 1804 ylndan itibaren ikinci defa vali bulunduu Trabzon'dan Canik sancana gelen Tayyar Mahmd Paa kuvvet toplamaya balad. Bunun zerine Bbli, Rumeli'deki dal ekyas ile Srp silerinin faaliyetlerini gz nnde tutarak Anadolu'da yeni bir atmann kmasn nlemek iin Amasya sancan apanolu Sleyman Bey'den geri alp stanbul'dan gnderdii birine verdi. Alnan tedbire ramen Tayyar Mahmd Paa hareketine son vermedi. Aralarnda ehzade Mustafa'nn da (IV. Mustafa) bulunduu stanbul'daki Nizm- Cedd dmanlarnn kkrtmalarna kaplarak kuvvet toplamay srdrd. Yeni ordunun mal kayna olan rd- ceddi kaldracan iln etti. Ardndan Nizm- Cedd'i savunan apanoullan'nn topraklarna saldrarak Tokat ve Zile'yi ele geirdi. Bbli'ye kar hareketlerinde Rusya'dan para ve silh yardm ald ne srlen Tayyar Mahmd Paa zerinde bulunan Trabzon eyaletiyle Canik ve arkkarahisar sancaklar 27 Mays 1805 gn geri alnd. Erzurum Valisi Ysuf Ziya Paa da bu siyi ortadan kaldrmakla grevlendirildi. Durumun ciddiyetini kavrayan Tayyar Mahmd Paa 3 Temmuz 1805'te hkmete bavurarak affn ve Nizm- Cedd askeri yetitirmek zere Trabzon valiliine ilve olarak Sivas eyaletiyle Kastamonu sancann kendisine verilmesini istedi. Fakat Bbli kendisini affetmedi. Tayyar Mahmd Paa kan atmalarda hkmet kuvvetlerine malp oldu ve Sohum Kalesi'ne snd. Buradan yapt kkrtmalarla Samsun ve Trabzon blgelerinde karklklar karttysa da bir sonu elde edemedi. Bu arada yeeni Hasan yakalanp idam edildi. Hkmetin isyanclara kar taknd kararl tutum zerine daha nce dedesi ve babasnn yapt gibi 1806 yl yaznda Krm'a kamak zorunda kald. 1807 ylnn Mays ay sonlarnda stanbul'da patlak veren Kabak Mustafa syan ile nce Nizm- Cedd'in ortadan kaldrl, ardndan da III. Selim'in yerine IV. Mustafa'nn tahta karl Tayyar Mahmd Paa iin sevindirici bir gelime oldu. Gerekten de paa yeni padiah tarafndan affedilerek 20 Ekim 1807 gn bir Rus gemisiyle stanbul'a dnd. Kendisine derhal Trabzon valilii ile Canik ve arkkarahisar sancaklar verildi. Ekim ay sonlarnda da sadret kaymakamlna getirildi. Bu Caniklioullar'nn devlet ynetiminde ulat en yksek makam oldu. Tayyar Mahmd Paa'nn bu ni ykselii ve rakiplerinden intikam almaya almas dmanlarn harekete geirdi. Onun eyhlislm erifzde Seyyid Mehmed Atullah Efendi ile geinememesi ve Sadrazam elebi Mustafa Paa'ya rakip olmas, ayrca III. Selim'in idamn nlemeye alan Rusuk yran ile olan mnasebetleri, 11 Mart 1808'de azledilip Dimetoka'ya srlmesine yol at. Birka gn sonra da vezirlii kaldrld ve Hacolupazarfna gnderildi. Burada sadrazama dargn olan Alemdar Mustafa Paa ile grt ve onun telkiniyle Varna muhafzlna tayin edildi. 1808 ylnn Temmuz aynda Alemdar Mustafa Paa'nn gayretleriyle IV. Mustafa'nn yerine II. Mahmd tahta knca Tayyar Mahmd Paa'nn kaderi deiti ve bu merkeziyeti padiah zamannda idam edildi. Onun katli ile Canikli ailesinin Kuzeydou Anadolu dolaylarnda, XVIII. yzyl ortalarndan ti sona ermi oldu. Ailenin kurucusu olan ve basiretli, muktedir bir kimse olarak tannan Canikli Hac Ali Paa, dneminin vali ve kumandanlarndan farkl bir biimde bir aydn zorba ynetici olarak dikkati ekmektedir. Bu hususu, onun 1774 ylnda Krm'dan dndkten sonra kaleme almaya balad ve 25 Kasm 1776 tarihinde bitirdii Tedbr '1-gazavt adl rislesi de ispat etmektedir. Cedd-i Ndir ve Tedbr-i Tedbr-i Ndir adlaitibaren kesintilerle de olsa sregelen hkimiye-

ryla da anlan ve deta bir nasihatnme zellii tayan bu eserinde Hac Ali Paa III. Mustafa ve I. Abdlhamid dnemi olaylarn ve messeselerini tenkit etmekte, ilenen hatalar gzler nne sermektedir. Ayrca bozukluklarn dzeltilmesi hususunda ne gibi tedbirler alnmas gerektiini de aklamakta, sosyal, ekonomik, idar ve asker konulara temas etmekte ve arazi sistemiyle askerlik dzeninin slahn savunmaktadr. Bu eserin Topkap Saray Mzesi Ktphanesi'nde ve Sleymaniye Ktphanesi'nde er, stanbul niversitesi Ktphanesi'nde iki, Trk Tarih Kurumu, Dil ve Tarih - Corafya Fakltesi ve Sofya'daki Oriental Department of the Cyril and Methodius National ktphaneleriyle Uppsala'daki bir ktphanede birer adet olmak zere on iki nshas mevcuttur. Eser Ycel zkaya tarafndan yaymlanmtr (TAD, VII/12-13, s. 119-191). Kalemi kuvvetli Osmanl valilerinden biri olan Canikli Hac Ali Paa'nn torunlarndan Hayreddin Rgb ve Tayyar Mahmd paalarn ikisi de airdi. Canikli Hac Ali Paa grev yapt blgelerin imar ve inasyla da megul olmu bir devlet adamdr. Soucak ve Anapa'da bu alanda faaliyetlerde bulunmutur. Oullar Battal Hseyin Paa'nn arkkarahisar dolaylarnda, Mikdad Ahmed Paa'nn ise Amasya ve evresinde vakflar bulunmaktadr. 153

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CANKL HACI AL P A S A ALES


BBLYOGRAFYA: BA, Ali Emr-III. Mustafa, nr. 28.970; BA, Cevdet-Dahiliye, nr. 575, 1164, 1677, 1923, 15.485; BA, Cevdet-Maarif, nr. 3005, BA, Erzurum Ahkm Defteri, nr. 6, s. 31, 98, 144, 162, 192; |Canikli) el-Hc Ali Paa, Tedbr-i Cedd-i N-

Can Muhammed Hrizm zerinden Buhara'ya kaarak eybnf Hkmdar skender Han'a sndlar. Can Muhammed burada skender Han'n kz Zehra ile evlendi. Can Muhammed'in kaynbiraderi olan eybn Hkmdar II. Abdullah Han'n 1598'de lm zerine yerine geen olu Abdlm'min Semerkant'a gelerek biatlar kabul etti (ubat 1598). Abdlm'min, Can Muhammed'in asker ve idar mevkilerde grev alm olan ocuklarn kendine rakip grerek bertaraf etmeye kalkt. Can Muhammed'i hapsettii gibi dedeleri Yr Muhammed'i de Belh dna srd. Can Muhammed'in byk olu Din Muhammed, Abdlm'min'e biat etmeyi redderek Horasan' ele geirmeye alt. Abdlm'min ayn yln haziran aynda Takent'ten dnerken ldrlnce Mvernnehir ve Belh't e eybn hkimiyeti sona erdi. Abdullah Han'n akrabalarndan Pr Muhammed'in Belh'te, Abdlemn'in de Buhara'da hkm srmesine ramen lkenin batdaki topraklar Safev Hkmdar ah I. Abbas tarafndan istil edilirken dousu da Kazaklar'n tehdidine mruz kald. eybnler'in bu k dneminde Bk Muhammed ve kardeleri Horasan, Khistan ve Sstan'da ok geni bir alanda kontrol ele geirmek iin seferber oldular. Bu srada Herat valisi, ah I. Abbas'n Horasan zerine yrdn grnce kaplarn Din Muhammed'e at ve ona eybn tahtn teklif etti. 0 da Herat'a yerleerek btn Mvernnehir'e sahip olmak iin Horasan' kontrol altnda tutmaya alB ZCAN MERT

Canoullar ailesi 1599 baharnda Mvernnehir'de ilk kurultay toplad. Ailenin en yal simas Yr Muhammed hanlk teklifini kabul etmeyince bu grevi olu Can Muhammed stlendi ve Buhara-Semerkant arasndaki topraklar hnedan mensuplar arasnda paylald. "Sultn- sri" (ismen hkmdar) Can Muhammed Semerkant'ta hkm srd. Ailenin en gl simas ve Canoullar hnedannn kurucusu kabul edilen "sultn- ma'nev" (gerek hkmdar) Bk Muhammed ise ikt * olan Buhara'da kalp devlet idaresiyle ilgili politikalar gelitirdi ve idar reform iin hazrlklar yapt. Can Muhammed 1603 sonbaharnda lnce babas Yr Muhammed hanlk teklifini yine kabul etmedi. Bunun zerine Bk Muhammed han unvanyla hnedann bana getirildi (12 Cemziyelhir 1 0 1 2 / 1 7 K a s m 1603). Buhara'y baehir yapt ve iktm Semerkant' da iine alacak ekilde genileterek zamannn byk bir blmn burada geirdi. Bu srada l-i Barak'tan (Suyun) Kildi Sultan Muhammed, Canoullan'nn topraklarna saldrd. hrhiye yaknlarnda meydana gelen sava kaybeden Bk" Muhammed Buhara'ya ekildi. Kild Sultan Muhammed Semerkant' bir sre muhasara ettikten sonra Takent'e dnd. Baz idari reformlar da gerekletiren Bk Muhammed 1 0 1 3 (1605) veya 1014 (1606) ylnda ld. Onun dneminde Osmanl Devleti'yle iyi ilikiler kuruldu. Bk Muhammed III. Mehmed'e eli gnderip ondan ah I. Abbas'a kar top ve tfek istedi (Orhonlu, s. 79-80). mam Kul Han dneminde (1611-1643) Canoullar daha da glendi. ada kaynaklar onun zamannda lkenin refah seviyesinin ykseldiini kaydederler. Halefi Nezr (Nezr) Muhammed Han, olu Abdlazz karsnda tutunamayarak tahtn ona terketmek mecburiyetinde kalnca (1645) Bbrl Hkmdar ah Cihan'a mracaat edip ondan yardm istedi. Bunun zerine blgeye gelen Bbrl kuvvetleri Canoullar'na ait topraklar istil etmeye baladlar. Bu gelimeler zerine Nezr Muhammed Osmanl Devleti'ne eli gnderip yardm istedi. Osmanl Padiah IV. Mehmed nce nasihat yollu bir nme gnderdi, sonra da ah Cihan ile Safev Hkmdar II. Abbas'tan bu hususta araclk etmelerini istedi. Bu srada Nezr Han ld ve Abdlazz tahta geti. Hnedann en mhim simalarndan biri de Abdlazz Han'dr (1645-1680). Onun dneminde Os-

dir (nr. Ycel zkaya), TAD, VII/12-13, s. 119191; Vsf, Trih (lgrel), s. 154-155, 185, 189, 211, 219, 221-224, 248-249, 259, 263, 264, 277-278, 298, 353, 367, 370, 379; Cevdet, Trih, II, 130-131, 171-172; III, 144-146; IV, 29; V, 133 vd., 254-256; VI, 319; VII, 95-97, 177; VIII, 218-219, 284-285, 333; Sicill-i Osman, II, 217-218, 317; III, 83-84, 258-259, 548-549; IV, 506; Uzunarl, Osmanl Tarihi, IV/1, s. 436, 439, 447-452, 460-461, 510, 537, 582-584, 606, 609-611, 612; N/2, s. 31, 32, 33; a.mlf., Mehur Rumeli Ayanlanndan Tirsinikli smail ue Ylk Olu Sleyman Aalar ue Alemdar Mustafa Paa, stanbul 1942, s. 89-94; Enver Ziya Karal, Selim IH'n Hatt- Hmayunlar (Nizam-1 Cedit) 1789-1807, Ankara 1946, s. 5556; Halis Turgut Cinliolu, Osmanllar Zamannda Tokat, Tokat 1950, s. 67-69; J. S. Shaw, Between Old and Ne w the Ottoman Empire nder Sultan Selim III: 1789-1807, CambridgeMassachusetts 1971, s. 58-59, 215-217, 283285, 304, 312-313, 367, 398-399, 400; Yuzo Nagata, Muhsinzde Mehmed Paa ve ynlk Messesesi, Tokyo 1976, s. 25, 26, 76; A. W. Fisher, The Crimean Tatars, California 1978, s. 61, 65, 85; Ycel zkaya, Osmanl mparatorluunda Dal syanlar, Ankara 1983, s. 70-73, 127; a.mlf., "Canikli A l i Paa", TTK Belleten, XXXVI/144 (1972), s. 483-525; Bahaeddin Yediyldz, Institution du Vaqf au XVIIIe siecle en Turquie etudesocio-historique, Ankara 1990, s. 91, 96, 122, 333; B. A. Cvetkova, "To the Prehistory of the Tanzimat (An U n k n o w n Ottoman

Political Treatise of the 18th Century)", EH, VII,


133-146; zcan Mert, XVIII. ue XIX. Yzyllarda apanoullar, Ankara 1980, s. 40-45, 4647, 49, 50, 51, 52-53, 55-62; J. H. Mordtmann, "Derebeyler", A, III, 540; B. Lewis, "Dinikli H d j d j ' A l Paha", El2 (ng.), II, 446-447.

t. Ancak Din Muhammed Pulisir Sava'nda Safevler'e yenildi (7 M u h a r r e m 1 0 0 7 / 1 0 A u s t o s 1598) ve savata ald yara sebebiyle bir sre sonra ld. Btn Horasan ran'n hkimiyetine geti. Yr Muhammed ile btn akrabalar Meymene ehrine kaarak II. Pr Muhammed'in hanl sresince burada kaldlar. Bu gelimeler zerine mitler Bk Muhammed'e baland. Bk Muhammed, son eybn Hkmdar Pr Muhammed'i destekleyerek Buhara'y muhasara etmekte olan Kazak kuvvetlerini geri ekilmeye mecbur edince kendisine Semerkant valilii verildi. Ancak 1598 sonbahar ve 1599 knda Buhara'da baz karklklar kt. Pr Muhammed emrlerini tasfiye etmeye kalknca Bk Muhammed'in mdahalesiyle karlat ve yaplan savata Pr Muhammed'e bal kuvvetler bozguna uratld, kendisi de sefer srasnda ld.

CNLER
(bk. CANOULLARI).

CANOULLARI
1 5 9 9 - 1 7 8 5 yllar a r a s n d a B u h a r a ve civarnda h k m sren bir T r k - s l m hnedan.

Caniler olarak da anlan hanedan, adn kurucusu Bk Muhammed'in babas Can Muhammed'den alr. Canoullar'na, Volga nehri kysndaki anayurtlar Astarhan (Hac Tarhan) ehrinden dolay Astarhanllar denildii gibi atalar Cuci'nin olu Toga Timur'a nisbetle Toga Timurlular da denilmektedir. Ruslar 963'te (1556) Astarhan' istil edip kendi topraklarna katnca Astarhan Hkmdar Yr Muhammed ile olu 154

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CANTACASIN manllar'la iyi ilikiler kuruldu ve karlkl olarak eli teati edildi. Abdlazz Han'n lmnden sonra mahall beyler bamszlklarn iln ederek hanedann otoritesinin sarslmasna sebep oldular. lke ekonomik ve siyas adan bir k dnemine girdi. 1681'de Hve Han Eb'l-Gz'nin olu Ene Han Buhara'y zaptederek yamalad ve adna hutbe okuttu. zellikle Sbhan Kul Han zamannda (1682-1702) zbek kabileleri Canoullar aleyhine glendiler. Ene Han bu dnemde Mvernnehir'in merkez blgelerini defa igal ettii gibi iki defa da Semerkant' ele geirdi. Sbhan Kul Han zamannda da Osmanllarca iyi ilikiler srdrld. Bu hkmdar II. Ahmed'in clsu mnasebetiyle Abdlm'min adl bir elinin bakanlnda krk kiilik bir heyeti stanbul'a gndermi, tebriklerini arzederek hediyeler sunmutur. ( Mme-i Hmyun, nr. 5, s. 1 19-124). Ubeydullah Han (1702-1711) merkez hkmeti glendirmek ve devlet otoritesini yeniden tesis etmek istedi. Fakat takip ettii ekonomik politika 1708'de isyana sebep oldu. 1710'da Fergana vadisi Buhara ile balantsn kopararak Hokand Hanl'n oluturdu. Ubeydullah Han 1712'de ldrlnce hanlk beylikler halinde paraland. Beylikler birbirleriyle savaa girdiler. Halefi Eb'l Feyz'in otoritesi Buhara ve civaryla snrl kald. Gerek otorite, zbek asll Mangt kabilesi reisi ve saray nzn Atalk Muhammed Hakm Bey'e geti. Otorite boluundan faydalanan gebe Kazaklar baz yreleri igale baladlar. si zbek kabileleri de bu karklklardan istifade ederek yedi yl boyunca Mvernnehir'i ve zellikle Buhara'y yamaladlar. Bu yzden pek ok aile yurdunu terketmek zorunda kald. 1730'da Kazaklar geri ekildi. 1740'ta Ndir ah Buhara'y igal etti. Canoullar Hkmdar Eb'l-Feyz Han, Ndir ah'a itaat arzetti. O da Eb'l-Feyz Han' yerinde brakt. Amuderya nehri snr kabul edildi ve Canoullar'nn Ndir ah'm emrine zbek ve Trkmenler'den oluan 20.000 kiilik bir birlik vermesi kararlatrld. Bu olaydan sonra Buhara tamamen Ndir ah'm kontrol altna girmi oldu. 1747'de Ndir ah ve Eb'l-Feyz Han'n ldrlmelerinden sonra Canoullar hanedan yeniden bamszlna kavutuysa da lkede gerek hkimiyet Mangtlar'dan Atalk Muhammed Rahm'in eline geti. Son Canoullar hkmdar Eb'lGz (1757-1785) sadece ismen han idi'. Bu arada Afganistan Devleti'nin kurucusu Ahmed ah Drrn 1770'te Buhara zerine yrdyse de her iki hkmdar "hamiyyet-i slmiyye'ye binen" savamadlar; Amuderya snr kabul edilerek bir bar antlamas imzaland. Bu durum 1785 (baz tarihilere gre 1789) ylma kadar srd. Bu tarihten itibaren Canoullar tarihe kart ve yerlerini, Eb'l-Gz Han'n kzyla evli olan Mangt reisi Murad Ma'sm ah'm kurduu Mangtlar hnedan ald. En gl dnemlerinde Semerkant, Buhara, Fergana, Bedahan ve Belh'e hkim olan Canoullar, Snn bir hanedan olduklar iin ran'n ilii yayma gayretlerine kar verilen mcadelelerde nemli rol oynadlar. Bu dnemde edebiyat dili zbek Trkesi'nden ok Farsa idi ve tarih sahasnda nemli eserler verildi.
BBLYOGRAFYA: BA, Nme-i Hmyun, nr. 5, s. 119-124; Feridun Bey, Mneat, II, 281-282, 358; Silhdar, Trih, i, 673; Zambaur, Manuel, s. 273; A. Zeki Velid Togan. Bugnk Trkili Trkistan ue Yakn Tarihi (istanbul 1942-47), stanbul 1981, s. 198-202; Uzunarl, Osmanl Tarihi, ill/2, s. 254-260; S. Lane-Pool, The Mohammadan Dynasties, Beyrut 1966, s. 274275; Cengiz Orhonlu, Osmanl Tarihine Aid Belgeler Telhisler (1597-1607), stanbul 1970, s. 79-80; A. Vambery, History of Bokhara. Nendeln 1979, s. 304-346; R. Grousset, Bozkr imparatorluu Attila/Cengiz Han/Timur (trc. Reat zmen), stanbul 1980, s. 448-449; Mehmet Saray, Rus igali Deurinde Osmanl Devleti ile Trkistan Hanlklar Arasndaki Siyasi Mnasebetler 1775-1875, stanbul 1984, s. 722; B. Spuler, "Central Asia From the Sixtenth Century to the Russian Canquests", CHIs., I, 470 vd 484-485; a.mlf., "Djnids", El2 (ng.), II, 446; R. D. McChesney. "The Reforms of Ba" Muhammad Khn", CAJ, XXIV 11980), s. 69-84; a.mlf., "'Abd a l - M o ' m e n b. 'Abdallh", Elr., I, 129-130; J. Audrey Burton, " W h o w e r e T h e first Ashtarkhnld Rulers of Bukhara ?", BSOAS, LI/3 (1988), s. 482-498; Mirza Bala, "Buhara", A, il, 768; V. Minorsky, "Ndir", A, IX, 26; W. Barthold. "eybnler", A, XI, 457; a.mlf. - [R. N. Frye], "Bukhara", El2 (ing.), I, 1295; Yuri Bregel, "Bukhara", Elr., IV, 517-518. S ABDLKER M ZAYDIN

karan nl Kantakuzenos ailesinden kaynaklanr. Kitabnn talyanca aslnda stanbullu olduu ve bu imparator soyundan geldii belirtilmektedir, stanbul'un fethinden (1453) sonraki yllarda kardei Alessandro buraya yerleerek ticaretle uramaya balam, fakat 1499'da Venedik Cumhuriyeti ile Osmanl Devleti arasnda sava knca gzaltna alnarak mallarna el konmu ve bu arada zntsnden lmtr. 1502'de kardeinin mallarn geri almak iin stanbul'a giden Cantacasin Venedik'e dndkten sonra bir sre ticaretle urat. Venedik ile Fransa arasndaki ilikilerin bozulmas zerine Fransz elisinin yakn dostu olduu ileri srlerek Fransa'ya srgne gnderildi. Cantacasin buradan Roma'ya gitti ve Papa X. Leon'u (1513-1521) Osmanllar'a kar bir Hal seferi amas iin ikna etmeye alt; ancak baarl olamad. Olduka ayrntl bilgi verdiinden dolay 1526'da Moha Muharebesi'ne katld sanlr. Kann Sultan Sleyman'n Viyana Kuatmas'ndan (Ekim 1529) az sonra stanbul'a gidip Osmanl Devleti ve Trkler'e dair bilgiler toplad. talya'ya dndnde Toscana blgesine geerek Floransa'nn 50 km. uzandaki Lucca'ya yerleen Cantacasin'in 1538'den sonra doksan yalarnda burada ld tahmin edilmektedir. Cantacasin stanbul'a yapt birinci seyahatinin arkasndan yazd Trkler hakkndaki kitabnn 1519'da yaymlanan Franszca tercmesinde, bu eseri kardeinin mallarn kurtarmak iin gittii stanbul'da hazrlad ve bu hususta Osmanl Devleti'nin ileri gelenlerinden iki kiinin kendisine yardmc olduu bildirilmektedir. Kitabn yeni basksn yapan Ch. Schefer'e gre bu iki kii Mesih Paa (. 1501) ile Hersekzde Ah-

PETT TRAIGTE

L'ORIGINE DES T U R C Q Z

CANTACASIN
(. 1538'den sonra) Batllar tarafndan Osmanllar hakknda kaleme alnan ilk eserlerden birinin yazar. Cantacasin'in Petit Iralcle de i origlne de5 Turcqz adl kitabnn i kapa Chaklbs SCHEFER

Muhtemelen Rum kkenli bir talyan olup asl ad Theodoro Spandoni'dir (Spandugino, Spandugnino). Cantacasin lakab annesinin mensup bulunduu, Bizans'n bir imparator (VI. loannes 11347-13551)

PARIS ERNEST LEROUX, KDTEUR

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

155

CANTACASN med Paa'dr (. 1517). Ancak bu tahminlerden Mesih Paa ile ilgili olan doru deildir. nk Cantacasin stanbul'a bu vezirin lmnden sonra gitmitir. Schefer, Cantacasin'in yazd gine e costumi dei Turchi Dell'oriadl kitabn falk bir nsz ile eitli notlar ve F. Antoine Geuffroy'un (Geuffre) ilk basks 1542'de yaplan Description du Grand eklenmitir. Schefer'in yaymlad ekliyle Cantacasin'in kitab iki blmden meydana gelmektedir. Bunlarn birincisi, Osmanllar'n tarih sahnesine klarndan II. Bayezid devrinin sonlarna doru 1510 ylna kadar geen olaylar anlatan zet halinde bir tarihedir (s. 1-55). ok daha geni olan ikinci ksmda ise (s. 55264) Osmanl devlet idaresi ve saray dzeni hakknda bilgiler verilmitir. Trke ad ve unvanlar ok bozuk bir iml ile Rumca'y andrr biimde yazlm olmakla beraber (mesel casnatarbassi hazinedarba, spacoillains sipahiolan, sillictarbassi silhtarba ve allophasotbassi = ulfeciba gibi) kitabn bu ksm konu itibariyle daha nemlidir. Bu blmde nce devlet tekilatndaki btn makamlarla saray hizmetlileri hakknda ksa bilgiler verilmi, daha sonra kyafetler, oru, hac, kadlar, din grler, nikh, snnet, okul, kurban gibi konular zerinde durulmutur. En sonda da Trkler'in yiyecekleri, cenaze trenleri, mezarlar vb. hakknda aklamalar yaplarak XVI. yzyl balarndaki Trk hayat bir yabancnn grebildii kadaryla Bat insanna anlatlmaya mtr. Cantacasin'in kitab, Schefer'in bol haiyelerine ramen yeniden ilenmesi gereken nemli bir kaynaktr. Fransa ve talya'daki btn yazma ve basma nshalar gzden geirilerek hazrlanacak erken tenkitli bir bask, Osmanllar'm allSpanCantade corte, klasik diller zerine lisans (1924) ve yksek lisans (1926) yapt; ayrca Ecole Pratique des Hautes Etudes'den ve Ecole du Louvre'dan diploma ald (1928, 1929). 1928-1933 yllar arasnda yesi olduu Institut Franais de Damas adna, rm dil ve kltrn benimsemi Arap kkenli eski Nabatler'in oturduu blgede, arkasndan da Palmira'da (Tedmr) aratrmalar yaparak rmce'nin Nabat ve Tedmr lehelerini inceledi. 1933'ten sonra Kuzey Afrika'ya geerek Cezayir niversitesi'nin Edebiyat Fakltesi'nde Sm diller ve genel dil bilimi zerine dersler verdi. Bu arada Sorbonne niversitesine sunduu L e dialecte Palmyre ve Grammaire epigraphique versitesi'ndeki du arabe de palmyrenien
Jean Cantineau

de la

court

Turc adl kitabndan alnan

Trkler'in fetihlerine dair bir blm de

yazma bir nshasnn Fransa'da Montpellier niversitesi'nin Tp Fakltesi Ktphanesi'nde bulunduunu (MS, nr. 389) bildirmektedir. Bu eserin Balarin de Raconis tarafndan yaplan Franszca tercmesinin iki yazmas yine Schefer'in bildirdiine gre Paris'te Bibliothque Nationale'de (nr. 5640, 14.681), bir ncs de Chantilly'de Duc d'Aumale Ktphanesi'ndedir. Franszca tercme eserin talyanca aslndan otuz yl nce (1519) yaymlanmtr; dolaysyla bunun iinde Cantacasin'in sonradan yazd zeyil yoktur. Schefer'in tesbitine gre bu basknn bilinen tek nshas Chantilly Ktphanesi'ndedir. Daha sonra ayn tercme Etienne Denie tarafndan 1556'da tekrar baslmtr. Bu ikinci basknn sonuna, ayn yl N. Moffan tarafndan Latince olarak yazlan ve Paris'te baslan Kann Sultan Sleyman'n byk olu ehzade Mustafa'nn ldrlmesi hakkndaki bir metnin Franszca'ya tercme edilerek eklendii grlmektedir. Kitabn orijinal talyanca metni iki defa baslmtr. lk bask Theodoro dugnino cusini, pincipi della ...delle casa regale historie ordine de della

adl tezlerle doktor unvaalmalaryla profesr

nn ald ( 1935) ; ertesi yl da Cezayir nioldu. Bu niversitede bir fonetik laboratuvar at. 1947 ylna kadar grevini srdrdkten sonra Fransa'ya dnerek Paris'teki Ecole Nationale des Langues Orientales Vivantes'ta yeni kurulan Dou Arapas krssnn bana geti. Burada 1954 ylna kadar alan Cantineau, hayatnn son dnemlerinde yerletii Paris yaknlarndaki hinde ld. Sainte-Genevive-des-Bois'da 8 Nisan 1956 tariAcadmie des Inscriptions et Belles Letteres, Societ Asiatique, Societe Linguistique de Paris, Groupe Linguistique d'Etudes Chamito-Smitiques, Deutsche Morgenlndische Gesellschaft ve Linguistic Society of America gibi eitli bilim kurulularna ye olan Cantineau nl Orbis mecmuasnn da yayn kurulunda idi. Eserleri. Cantineau'nun Arapa dil bilimi, Arap leheleri, genel dil bilimi, Sm dil bilimi ve yaztlar hakknda olmak zere drt grupta toplanabilecek eserlerinin balcalar unlardr: 1. Le Nabateen. Nabat dili ve grameriyle ilgili iki

et origine

di Turchi,

loro rito et costumi...

(Kantakuzenos ha-

nedanndan Theodoro Spandugnino'nun Trkler'in tarihi ve hkmdarlarnn menei ile saraylarnn nizam, rf ve detleri hakknda...) baln tamaktadr (Lucca 1550). kinci bask ise bir yl sonra daha deiik bir biimde ve metni biraz farkl olarak Floransa'da yaplmtr. talyanca basklarda, Cantacasin'in 1538'de kitabnn sonuna ekledii, Msr'da Ahmed Paa'nn (Hain) isyanndan (1524) V. Charles'n Cezayir seferine (1535) kadar geen dnemi iine alan bir zeyil de yer almaktadr. Yazma nshas Paris'te Bibliothegue Nationale'de bulunan bu zeyilde Safev Hkmdar ah smil ile olu ah Tahmasb'a ayrlmtr. Eserin Franszca tercmesinin Schefer tarafndan hazrlanan yeni basks traicte de 1'origine des Turcqz Petit adyla da birka sayfa

dnemlerinde Trk devlet tekilt ile gnlk hayatn Batllar tarafndan nasl grldn ortaya koyacaktr.
BBLYOGRAFYA: Theodore Spandouyn Cantacasin, Petit de l'origine des Turcqz ris 1896, nairin n s z . rn lifti traicte (nr. C h . S c h e f e r ) , PaSEMAVI EYCE

C A N T I N E A U , Jean (1899-1956)
S m diller z e r i n d e k i almalaryla tannan Fransz arkiyats.

I_

_l

1896 ylnda Paris'te yaplmtr. Bu baskda metne Schefer'in ok limane bir slpla, fakat metotsuz, aprak ve zor anlalr biimde yazd yetmi yedi say156

Epinal'de (Vosges) dodu. ocukluu Paris yaknlarndaki Saint-Cloud'da geti. Orta renimini Saint Louis'de tamamladktan sonra Aix-en-Provence'da

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAR ciltlik bir eser olup bu konuda yaplm ilk dzenli almadr. Fondation Bordin eref dlne lyk grlen eserin 1. cildi ( Notions generales, ecriture, grammaire, Paris 1930) gramerle ilgili olup 11. cildi (Choix de textes, Lexique, Paris 1932) seme metinler ve bir lugateden olumaktadr. 2. Inventaie Palmyre des inscriptions de (Beyrut 1930-1949). Toplam on dialecte GramL pee taklmaktadr. Car genellikle ok ince kumalardan yapld iin bazan yz tamamen rtecek ekilde de kullanlabilmektedir. zellikle Konya blgeZar eklinde de telaffuz edilen car kelimesi "rt" ve "petemal" anlamlarn tayan Arapa izrdan bozularak Trke'ye girmitir. Bu kyafete eitli blgelerde ar, araf, adr, ehram, futa, brg, brk gibi isimler verilmekte ve ok yerde bu isimler birlikte kullanlmaktadr-, bunlarn Arapa'daki genel karl ise mledir (rt). Kadnn batan ayaa rtnmesinde en kolay kyafeti tekil eden car, vcuda gre kesim ve dikimi olmayan, baz yrelerde sadece kelerinin sivrilii yuvarlatlm, ortalama 185 x 215 cm. boyutlarnda drt ke bir rtden ibarettir. Brnlmek suretiyle ba dahil topuklaa ..adar btn vcudu rter; bu sebeple Trke ad brg veya brktr. Brgnn Arapa'ya brku' / berk' / brka' eklinde getii ileri srlmekte (SA, I, 301) ve baz Arapa-Trke szlklerde brku'un karl "brg" olarak verilmekte ise de (bk. msl. elMeurid, " b r k u ' " md.) gerek brku'un yalnz "yz rts, pee, maske" anlamlarna gelmesi, gerekse brgnn Trkler tarafndan ge dnemlerde benimsenmi olmasna karlk brku' kelimesinin bn'l-A'rb (. 231/845), Shib b. Abbd (. 3 8 5 / 9 9 5 ) ve bn Manzr (. 711/1311) gibi szlk limleri tarafndan kullanlm olmas (bk. Lane, I, 192193), bu iddiann sadece kelimeler arasndaki zhir benzerlie dayandn gstermektedir. Car yn, ipek, keten ve pamuktan genellikle siyah, beyaz, kahverengi, duma1906-1955, Islamicus D. Bibof
L

CAR
Bir kadn sokak kyafeti.

sinde alt ular bele sokulmak, st ular ban zerinden alnp ene altnda birbirine inelenmek suretiyle de rtlmektedir. arafn da kelime anlam car gibi "rt" olduu ve pek ok yerde cara araf denildii halde gerekte bu iki elbise tr birbirinden farkldr. araf dz bir rt olmayp biilip dikilen bir giyim eyasdr ve carn gelimi eklidir (bk. ARAF). Bu iki elbisenin birbirine olan benzerlii daha ok genel grnm asndandr ve her ikisinde de kullanlan pee bu benzerlii arttrmtr. Car ile arafn birbirine kartrlmasndaki dier bir sebep ise isimler arasndaki benzerliktir. Asl Arapa olan car, ar eklinde de sylenmekte ve halk arasnda bunun Farsa kkenli arafn ksaltlm ekli olduu sanlmaktadr (carn din h k m iin bk. CLBB).
BBLYOGRAFYA: Lane, Lexicon, I, 52-53, 192-193; Kms- Trk, s. 464; Mevlt Sar, el-Mevrid: Arapa-Trke Lgat, "brku c " md.; Pakaln, I, 6770, 258-259, 327-329; R. Ekrem Kou, Trk Giyim Kuam ve Sslenme Szl, Ankara 1967, s. 47-48, 50-51, 65-68; Blgesel Trk Giysileri, stanbul 1972, s. 29, 122; Neriman Grgnay, Erzurum Merkez lesi ile Civar Kylerinde Kadn Giyimi zerine Aratrmalar, Erzurum 1973, s. 42; Pars Tulac, Osmanl Dneminde stanbul Kadnlar, stanbul 1984; SA,
S SARGON ERDEM

fasiklden meydana gelen bir Tedmr kitabeleri envanteridir. 3. L e arabe maire de Palmyre mr Arap lehesiyle ilgilidir. 4. du palmyrenier (Beyrut 1934). Tedepigraphique

(Kahire 1935). Kitabelerde kullanlan Tedmr dilinin grameri konusundadr, s. Cours netique de phonetique arabe (Millon et pho1941). kinci basks Phonologie

arabe adyla yaplan eser, Ce-

zayir niversitesi'nde verdii Arapa'nn fonetiiyle ilgili dersin notlarndan olumaktadr. 6. Les parlers arabes du H6rn (Paris 1946). Havran Arapas zerine kaleme alnm bir almadr. 7. Principes logie de Phonologie (Paris 1948). N. S. der PhonoTroubetzkoy'un Grundzge

adl eserinin Franszca tercmesi d'arabe oriental (parler de

olup genel fonolojiyle ilgilidir. 8. Manuel elementaire Damas |Paris 1953)). Dou (Dmak) Arapas zerine Y. Helbaoui ile birlikte hazrlad bir el kitabdr. zellikle kitabeler ve Sm dil bilimi zerine yapt almalarla, Academie des nscriptions et Belles Lettres tarafndan Clermont-Ganneau dlne lyk grlen (1953) Cantineau'nun eitli dergi ve armaanlarda yaymlanm elli kadar makale ve teblii de bulunmaktadr (bk. Fleisch-Starcky, s. 18-20).
BBLYOGRAFYA: J. D. Pearson, Index Islamicus 723, 725, 726, 820; a.mlf., Index London 1958, s. 9, 57, 293, 460, 700, 705, 722, 1956-1960, London 1962, s. 242; a.mlf. Grimvvood J. D. Hopvvood, Arab Islamic liography, Arabic M. Lings, Secord Supplementary Prirted Books Catalogue

CR
(bk. K O M U ) .

n renklerde dz, yollu veya siyah-beyaz damal olarak zel ekilde dokunmu ince kumalardan yaplmakta, ekseriya ipeklileri klaptanla ilenmektedir. Dou ve Gneydou Anadolu'da cara ehram denilmekte ve bunlar Erzurum evresi gibi souk blgelerde mor koyun ynnn evde dokunmu tabii kahverengi kumandan, Urfa evresi gibi scak blgelerde ise ak koyun ynnden dokunmu ok ince kumalardan yaplmaktadr. Car, ya alndan itibaren yz ak brakacak ekilde veya aln da kapatp kuman kenarlarn i yzden elle burun zerinde tutmak suretiyle yalnz gzleri akta brakacak ekilde kullanlmakta ve

CR
( J M M

Eskiden Medine'nin Kzldeniz kysndaki zahire ithal liman olan v e b u g n el-Breyke adyla anlan L kk bir yerleim merkezi.

Sussex 1977, s. 73; A. S. Fulton in the British of Islamic Museum, Science, J.

London 1959, s. 234; Seyyed Hossein Nasr, An Annotated Bibliography Tahran 1358/1978, II, 136; H. Fleisch s. 14-20; TA, IX, 348.

Starcky, "Jean Cantineau", ZDMG, CV1II (1958), m


LLI CENGIZ KALLEK

Yaklak olarak Bedir'e 28, Cuhfe'ye 150, Medine'ye 200 km. mesafede yer alr. Asr- sadet'te ve daha sonraki dnemlerde Msr, Habeistan, Aden, in ve Hindistan'dan gelen ticaret gemilerinin rahatlkla yanap yklerini boalttklar kk bir sahil ehri ve nemli bir limand. Medine'den kalkan bir ker157

CAPE TOWN
G n e y A f r i k a Cumhuriyeti'nin y a s a m a baehri

(bk. GNEY AFRKA CUMHURYET).

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

ndiren uygulanan birinci ekilde yze

CAR van drt be gnlk bir yolculuktan sonra Cr'a ulard. ehrin bir blm sahilde, bir blm de Karfe kynn bulunduu adada yer alyordu. zellikle Habeistan'dan gelen tccar gemileri Karfe'de demir atard. ehir halk ticaretle urar ve su ihtiyalarn Vdiiyelyel'deki kaynaklardan karlard. Habeistan'a hicret eden mslmanlar dnlerinde Kzldeniz yoluyla Cr Liman'na kmlardr. Hz. mer, Msr Valisi Amr b. s'a Medine halknn erzak sknts ektiini bildirerek hara olarak alman hububat deniz yoluyla gndermesini emretti. Bunun zerine Msr'dan Cr Liman'na gnderilen hububat ve zeytinya buradan Medine'ye sevkedildi. Cr'a gelen erzakla yakndan ilgilenen Hz. mer bizzat Cr'a giderek yirmi gemiyle gnderilen erzakn muhafaza edilmesi iin iki depo yaptrmtr. Zeyd b. Sbit'e de halk durumlarna gre bir deftere kaydetmesini ve gelen erzakla ilgili olarak her biri iin bir senet yazp altn mhrlemesini istedi. slm tarihinde senetle hububat satyla ilgili ilk rnek budur. Cr zerinden Medine'ye erzak nakli Hz. Osman zamannda karklklar kncaya kadar srd. Daha sonra Muviye ve Yezd devrinde yeniden balayan sevkiyat i isyanlar yznden zaman zaman sekteye uramakla beraber Abbs Halifesi Eb Ca'fer el-Mansr zamanna (754-7751 kadar devam etti. Ortaan sonlarna doru Yenb Liman daha fazla nem kazanarak Cr'n yerini ald. Bugn el-Breyke adyla anlan Cr'da tarih eserlere ait baz kalntlar mevcuttur.
BBLYOGRAFYA : bn Sa'd, et-Tabakt, I, 208; 1 1 1 , 282, 311; bn Abdlhakem, Fthu Mr (Torrey), s. 166; Belzr, Fth (Fayda), s. 309; bn'l-Fakh, Kitb'l-Bldn, s. 78; Ya'kb, Trh, II, 154; a.mlf., Kitb'l-Bldn, s. 313, 341; bn Hurdzbih, el-Meslik ve'l-memlik, s. 153; Taber, Trh (Eb-Fazl), II, 654; IX, 553; Eb'I-Ferec ei-sfahn, Mektilut-tlibiyyn (nr. S e y y i d A h -

CRYE
( 3JJWI )

riye b. Kudme'nin Basra'ya bn'l-Hadram ile beraber Muviye tarafndan gnderildii, fakat onun Basra'da Muviye'den koptuu rivayeti doru deildir. Ziyd b. Ebh, bu baarsndan dolay

Kadn kle a n l a m n d a bir fkh terimi (bk. KLE). j

Criye b. Kudme'yi Hz. Ali'ye "slih kul" diye vm, buna karlk Criye de Fars blgesinde kan karkl bastracak becerikli bir vali arand zaman Hz. Ali'y e Ziyd b. Ebh'i tavsiye etmi ve onun tayinini salamtr (39/659). Baz kaynaklara gre Fars blgesindeki bu karkln sebebi, Criye'nin Basra'da bn'l-Hadram ile taraftarlarn diri diri yakmasnn dourduu dehet ve tepkilerdir. Criye b. Kudme son seferini 660 ylnda Bsr b. Eb Ertt'a kar HicazYemen blgesinde yapt. Halife Muviye adna faaliyet gsteren Bsr ve taraftarlarnn cezalandrlmas iin 2000 askerle blgeye gnderildi ve giritii savata birok yeri yakp ykt. Ya'kb ona el-Muharrik lakabnn bu sebeple verildiini belirtir. Hezimete urayarak kaan Bsr' takip eden Criye Mekke'ye geldii zaman burada Hz. Ali'nin ldrld haberini ald ve Mekke halkna, Ali taraftarlarnn gsterecei halifeyi kabul edeceklerine dair yemin verdirdi. Medine'ye gelince de ehir halknn Hasan b. Ali'ye biatini salad. Hz. Hasan'n ok ksa sren halifeliinden sonra Muviye i bana geldii zaman Criye b. Kudme'ye birok ihsanda bulunarak aralarndaki eski anlamazl giderdi. lm tarihi kesin olarak belli olmayan Criye b. Kudme 680-683 yllar arasnda Basra'da ld. Cesur bir asker, szne gvenilir bir kimseydi. Temm kabilesi arasnda mmtaz bir yeri vard. Drt rivayeti bulunduu kaydedilen Criye'nin Hz. Peygamber'den ksa ve zl bir nasihat istedii, Reslullah'm da ona, "fkelenme!" dedii, ikinci ve nc isteklerinde de ayn cevab ald bilinmektedir ( Msned, V, 34).
BBLYOGRAFYA: Msned, III, 484; V, 34, 39; Buhr, "Fiten", 8; a.mlf., et-Trhu'l-kebr, II, 237, 241; bn Sa'd, ue's-siyse, I, 65; et-Tabakt, VII, 56; el-mme

C R Y E b. K U D M E
( JJ )

E b Eyyb Criye b. Kudme b. Zheyr (Mlik) es-Sa'd


(. 6 4 / 6 8 3 [ ? ] ) Hz. Ali taraftarl ile tannan s a h b .

Temm kabilesinin Ben Sa'd koluna mensuptur. Cveyriye adyla ve Eb Kudme, Eb Yezd, Eb A m r knyeleriyle de anlmaktadr. Kendisine "el-Muharrik" (yakan, yangn karan) lakab da verilmitir (a. bk.). Sahb oluu hususunda baz tereddtler varsa da bunlar yerinde deildir; nk Hz. Peygamber'den rivayeti bulunmaktadr. Criye Hz. mer'e yaplan suikasta ahit oldu. Kendisini daha ok Hz. Ali devri olaylarnda gsterdi. Cemel Vak'asndan nce Basra'da bulundu. ehre ordusuyla gelen Hz. ie ile konutu ve onu sert bir dille tenkit ederek bu hareketinden vazgeirmeye alt; ancak bir sonu alamad. Cemel Vak'as'nda kabilesi Ben Sa'd'n savatan uzak durmasna ramen kendisi Hz. Ali'nin birlikleri arasnda yer ald. Sffn Sava'nda ise kumandan olduu birliin baarya ulamasn salad. Hakem tayin edilmesi fikrini kabul ettii anlalan Criye b. Kudme Hakem Olay'ndan sonra da Hz. Ali'ye balln srdrd. Abdullah b. Abbas'm Basra'da glkle hazrlad ordunun bana kumandan tayin edilerek Hricler'e kar etin savalar yapt (37-38/657-658). Onun "el-Muharrik" lakabn almasna sebep olan olay ise yle cereyan etmitir: Muviye b. Eb Sfyn Hz. Ali ile yapaca savaa taraftar toplamak zere bn'l-Hadram diye tannan Abdullah b. mir el-Hadram'yi Basra'ya gnderdii zaman Hz. Ali'nin Basra mili Ziyd b. Ebh zor durumda kalarak Hz. Ali'den yardm istedi. Onun gnderdii A'yen b. Dubey'a el-Mci, Hricler tarafndan tertiplenen bir suikastta ldrld. Bu defa ehre Criye b. Kudme gnderildi. Basra'ya elli (dier rivayetlere gre 500, 1000 veya 1500) muhariple giren Criye Abdullah b. mir'i bozguna uratt ve onun yetmi veya krk kiiyle snd evi iindekilerle beraber atee verdi. C-

med Sakr), Beyrut, ts. (Dr-Ma'rife), s. 706717; bn Havkal, ret'l-arz, I, 21, 31; Hudd'l-'lem (Minorsky), s. 81-148; Bekr, Mu'cem, I, 355-356; Kd yz, Meriku'l-envr, Kahire 1333, I, 169; Ykt, Mu'cem'l-bldn, II, 9394; Eb'l-Fid, Takumul-bldn (trc. A b d l -

muhammed yet), Tahran 1349, s. 113, 166;


Mstevf, Nzhet'l-kulb (Strange), s. 15; Kms'l-a'lm, III, 1754; Atik b. Gays el-Bild, Kalb'l-Hicz, Mekke 1405/1985, s. 146, 150, 155, 156. [Tl
ISI ABDLKERM OZAYDIN

Ya'kb, Trh, II, 198-200; Taber, Trh (EbFazl), IV, 465"; V, 79, 112, 137, 140, 242; bn Hazm, Ceumi'us-sre, 468; a.mlf., sd'l-abe, s. 290; bn'l-Esr, elI, 314; bn Kesr, elel-lbe, II, 54-55, Kmil, III, 213, 340, 362, 363, 372, 381, 384, Bidye, VII, 317, 321, 323; bn Hacer, I, 218, 264; a.mlf., Tehzb't-Tehzb, 125; a.mlf., Fethu'l-br E/2 (Fr.), II, 492-493.

(Hatb), VI, 308-309; rr


I AHMET NKAL

CRBERD (bk. RPERD).

XIII, 31-32; M. J. Kister, "Djriya b. Kudma",

158

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CARRA de VAUX, Bernard olarak tantan eserleri, Fransz d n r Ernest Renan'n bu dini ilim dman iln eden yazlaryla karlatrldnda, onun sz k o n u s u olumlu yaklam daha ak bir biimde ortaya kmaktadr. Eserleri. 1. Le lvre de l'avertissemert et de la revision (Paris 1896). Mes'd'nin Kitbut-Tenbh ve 1-irf adl eserinin Franszca'ya tercmesi olup Carra de Vaux'nun tercme almalarnn en tannmdr. 2. Avicenne (Paris 1900). 3. Gazali (Paris 1902). Bu iki eser, iinde Leibnitz, Galileo ve Nevvton gibi nl ahsiyetlerin hayatlarna yer verilen Les Grands Philosophes adl monografi dizisinde yaymlanmtr. Gazzl hakkndaki kitab M e h m e t Ali Ayni tarafndan baz deiikliklerle Trke'ye tercme edilip Hccet'l-slm mm Gazzl adyla baslmtr (stanbul 1327). Ayn eserin Arapa'ya tercmesi de dil Zaytir tarafndan yaplmtr (el Gazzl, 2. bs Beyrut 1983). 4. Le Mahometisme: Le genie semitique et le genie aryen dans l'Islam (Paris 1898). 5. La doctrine de l'Islam (Paris 1909). Her iki kitap da genel anlamda slm dini ve medeniyeti zerinedir. Bu eserlerinde slmiyet'i bir vahiy dini olmaktan ok bir kltr fenomeni olarak ele alan Carra de Vaux, L e Mahometisme'de slm'n Sm kltr evresinde doduunu, fakat daha sonra Grek, Fars ve Hint-r kltr evreleriyle temasa getiini, slm medeniyetinin de bu iki farkl karaktere ait dehann bir terkibi olduunu ileri srm, ancak bu medeniyetin her eye r a m e n Sm meneine sadk kalmay baardn savunmutur. 6. Les penseurs de l'Islam (i-V, Paris 1921-1926). Carra de V a u x ' n u n en tannm eseridir. Eserin 1. cildi hkmdar, tarihi ve siyaset dnrlerine, 11. cildi tabii ilimler, corafya ve matematik sahalarnda m e h u r olmu bilim adamlarna ayrlmtr. 111. cildi tefsir, hadis ve fkh gibi t a m a m e n er' ilimleri, IV. cildi akaid, kelm ve tasavvuf sahalarn, V. cildi ise mezhepleri ve slm dnyasndaki modern akmlar ele almaktadr. Son cildin ikinci yars, Batl fikirlerin slm dnyasna szmasyla gelien modern liberal akmlar tasvir eder ve Trkiye'den balamak zere Msr, Arabistan, Hindistan ve ran corafyasnda younlar. 7. L'Avicennism latin (Paris 1934). Daha nce kaleme ald bn Sn monografisine ek olarak yazlm olan eser, bu byk slm filozofunun Latin kltrndeki tesirini incelemektedir. Carra de Vaux, eitli ansiklopedi maddeleriyle ilm periyodiklerde yaymlanm birok makalenin de sahibidir. Encyclopedie de l'Islam (Leiden 1913-1942) ve Encyclopeadiea ol Religion and Ethics'e (Edinburgh 1908, yeni bask 19791980) yazd slmiyet'le ilgili maddelerin ou bugn de ilm deerini korumaktadr. Bunlardan Journal Asiatique'te kan makaleleri iinde Eb'l-Vef elBzcn'nin el-Mecist'si (8e serie, X I X |1892|, s. 408-471), skenderiyeli Heron'un Mekanik'mm Kust b. Lk'ya ait Arapa versiyonunun neri ve Franszca'ya tercmesi (9e serie, 1 118931, s. 386-472; 11, 152-209, 420-514), Nasrddn-i Ts'nin usturlap hakkndaki rislesi (9e serie, XIV |1899|, s. 157-173) ve Shreverd el-Maktl'n rak felsefesine dair makalesi 19e serie, XIX 11902], s. 63-94) zikredilebilir. Onun slm ilim tarihine ynelik ilgisi, Bibliotheca Mathematica adl periyodie yazd makalelerde de grlmektedir. teki yazlar arasnda, Gazzl hakknda yaymlanan eserinden nce kaleme ald hy' culmi'd-dn'e dair bir deerlendirme ile ( Comte rendu du 3C Congres Scientlfique International des Catholiques 11891], s. 209-234) yine Gazzl'nin Tehft'l-felsiie sine ait baz blmlerin Franszca tercmeleri de (Museon, XVIII ILouvain 1899], s. 143-157, 274308, 400-408; 1 11900], s. 346-379) kayda deer niteliktedir. Dou Hristiyanl'na dair Luvs eyho ve Habb Zeyyt ile birlikte Corpus Scriptorum Christianorum Orientalum serisinde nerettii skenderiye Patrii Eutykhios'a ait vekyi'nmenin Arapa's (Paris 1909), Sm dillerin karlatrmal sentaks konulu makalesi ( Comte rendu du 31' Congres Scientifique International des CathoIique, s. 71-90) ve Etrsk dili ile Trke arasndaki ilikiye iaret eden makalesi (Museon, V 119041, s. 60-75), Carra de Vaux'nun ayrca zerinde durulacak almalardr. Son makalenin konusuyla ilgili olarak 1919'da yaymlad La langue etrusque, sa place parmi les langues, etde de quelques textes adl eserinin Trkiye'de 1935-1936 yllarnda ortaya atlan Gne-Dil Teorisi'nin douunda rol oynad bilinmektedir ( TA, IX, 432). Ayrca Sir Thomas Arnold ve Alfred Guillaume'un editrln yaptklar The Legacy of islam'm (Oxford 1931) son blmn kaleme alm, bu blmde mslmanlarn ilme katklar ve modern bilimin bu katklara 159

C A R R A de V A U X , Bernard (1867-1953) slm kltr ve medeniyeti zerine yapt aratrmalarla tannan Fransz arkiyats.

Aristokrat bir ailenin ocuu olarak Bar-sur-Aube'da dodu. Teknik niversiteden mezun olunca herhangi bir resm grev almayp kendisini sosyal faaliyetlere ve yakn ilgi duyduu slmiyat zerine almaya, Dou dillerini, zellikle Arapa'y renmeye verdi. Daha sonra Paris'teki nstitut Catholique'te fahr Arapa profesrl yapt. Dou dillerine ilgi duymas, Dou Hristiyanl'na ve slmiyet'e olan meraknn tabii bir sonucudur. Nitekim Revue de l'Oriertt Chretien dergisinin kurucular arasnda yer alm ve Corpus Scriptorum Christianorum Orientalum gibi Dou Hristiyanl ile ilgili periyodiklere de dzenli katklarda bulunmutur. Onun Congrs Scientifiques International des Catholiques tekiltnda fiilen alm olmasnn yan sra Annales de la Philosophie Chretienne ve La Revue Biblique gibi dergilere yaz gndermesi dindar bir kiilie sahip olduunu, sosyal ve ilm gayretlerinin de bir bakma Hristiyanla hizmet amac tadn gstermektedir. Katolik bir arkiyat olarak slmiyet'e dair yazlarnda yer yer hristiyan bak asnn hkim bulunduu gzlenmekle birlikte Carra de Vaux'nun slm kltr ve medeniyetine yaklam genellikle, Fransz oryantalizm gelenei iinde nemli bir yeri olan Louis Massignon gibi sempatik ve olumludur. Katolik inanc sebebiyle slmiyet'i vahiy dini kabul etmemi, ancak slm medeniyetinin insanln ykseliine ok olumlu katklarda bulunduunu kabul etmitir. zellikle slm' bir ilim dini

Baron Bernard Carra de Vaux

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CARRA de VAUX, B e r n a r d neler borlu olduu meselesi zerinde durmutur.


BBLYOGRAFYA: Necb el-Aklkf, el-Msterikn, I, 2 3 8 - 2 3 9 ; Eb'l-Ksm Sehb, V a u x " , Ferheng-i Huerinsn, Kahire 1980, "Carra Carra de de IS, Tahran, ts., s.

grevi de yapt. Vefat tarihi ve yeri konusunda farkl rivayetler mevcuttur. Bir rivayete gre, Al b. Hadram ile denizden Fars blgesine yaplan karmada Bahreynliler'e kumanda etmi ve 17 (638) ylnda Tvs mevkiinde, bir baka rivayete gre ise 20, 21 veya 23 (641, 642, 644) yllarnda vuku bulan stahr'n fethi srasnda ordunun sa cenah kumandanln yrtrken Akabetttn mevkiinde ehid dm ve buras daha sonra Akabetlcrd adn almtr. Onun Nihvend Harbi'nde (21/642) Nu'mn b. Mukarrin'le birlikte ehid dt veya Hz. Osman devrine kadar yaayp o dnemde ld de rivayet edilir.

grevlendirildi (1925). Ertesi yl Kahire'de ld. Eserleri. 1. Inventaire Sommaire de la Collecon des Monnaies Musulmanes (Paris 1896). Bibliothque Nationale'de bulunan ve daha nce Henri Lavoix'nn zerinde alma yapt slm paralar katalogudur. 2. Mohammed et la Fin du Monde (Paris 1911). slm akaidine gre kyamet konusunun ilendii bir eserdir. Casanova ayrca MakrzFnin elHtat'min corafya ile ilgili ksmlarn U. Bouriant ile birlikte Description topographigue et historigue de l'Egypte adyla Franszca'ya evirerek czler halinde yaymlamtr ( MIFAO, 1893-1920). Makalelerinden bazlar da unlardr: "Etde sur les inscriptions arabes des poids et mesures en verre", B1E, seri 3,11 (1891), s. 89-121; "Notes de numismatique himyarite", Revue Numismatique, seri 3, XI (Paris 1893), s. 176-189; "Monnaie des Assassins de Perse". a.e., seri 2, XI (1893), s. 343-352; "Monnaie du Chef des Zendj (264 hegire=877-878), a.e., seri 3, XI (1893), s. 510-516; "Numismatique des Danishmendites", a.e., seri 3, XII (1894), s. 307-321, 433-460; XIII (1895), s. 389402; XIV (1895), s. 210-230, 306-315; "Notice sur une manuscript de la secte des assassins", JA, seri 9, XI (1898), s. 151159; "Les ispehbeds de Firm", Braune Festschriit (1922), s. 117-126.
BBLYOGRAFYA: D. G. Pfanmller, Handbuch ratr, heng-i Berling-Leipzig Huerinsn, ks, Mu'cem, der slam-Lite1923, s. 198, 2 0 2 ; SerTahran 1317 h., s. 9 2 ; Islamicus (1906-1955), el-Akki,

9 1 - 9 2 ; Shaikh nayatullah, " B a r o n

V a u x : H i s L i f e a n d W o r k s (1867-1953)", X (1971), s. 2 0 1 - 2 0 7 ; TA, IX, 4 3 1 - 4 3 2 .


B

LHAN KUTLUER

C R D b. M U A L L ( ji ^jyM )

Eb'l-Mnzir el-Crd Bir b. Amr b. Hane b. el-Mu'all el-Abd (. 2 0 / 6 4 1 [?])


^ Sahb. j

Eb Hreyre ile hsml olan Crd evresinde cesaretiyle tannmtr. Her biri Abdlkays kabilesinin erafndan olan oullarndan Mnzir Hz. Ali tarafndan stahr'a vali tayin edilmi, Abdullah Haccc tarafndan idam edilmi, Hakem de Haccc tarafndan hapsedilmi ve hapishanede lmtr. Crd Hz. Peygamber'den iki hadis rivayet etmitir (Tirmiz, " A h k m " , 35, "Eribe", 11; Drim, " B y 1 " , 6 1 ; Msned, V, 80).

Adnnler'den Reba kabilesinin Abdlkays koluna mensuptur. Asl ad Bir b. Amr'dr. Hem adnda hem de nesep silsilesinde farkl rivayetler mevcuttur. "Soyan, kurutan; uursuz adam" anlamna gelen Crd lakabn almasyla ilgili olarak iki rivayet nakledilmektedir. Bunlardan birine gre slm ncesi dnemde Bekir b. Vil kabilesine yapt bir basknda onlar hezimete uratarak soyduu iin kendisine Crd denilmitir. Dier rivayete gre ise bir ktlk ylnda daylar olan Bekir b. Vil kabilesine hastalkl develeriyle gitmi, hastalk oradaki develere bulaarak hepsini krp geirdiinden bu lakapla anlmtr. Eb'lMnzir'den baka Eb Gys ve Eb Atta b knyelerine sahip olduu, Muall adnn baz kaynaklarda Al diye getii kaydedilmektedir. Crd Abdlkays kabilesinin reisiydi. 10 (631) ylnda kabilesinden bir heyetle Medine'ye giderek Hz. Peygamberle grt ve onun iltifat ve ihsanlarna mazhar oldu. 0 srada hristiyan olan Crd. Hz. Peygamber'in telkinleriyle mslman oldu ve bir sre Medine'de kalarak slm' rendi. Ya'kb'nin sylediine gre memleketine dnerken Hz. Peygamber tarafndan kabilesine emr tayin edildi. Onun davetiyle btn kabile halk slmiyet'i kabul etti. Hz. Peygamber'in vefatndan sonra Arap yarmadasnda irtidad olaylar balad zaman Abdlkays kabilesinden de irtidad edenler olmutu. Ancak Crd iyilikle ve nfuzunu kullanmak suretiyle bunlara engel oldu. Ayrca evredeki mrtedlere kar Al b. Hadram'nin yannda mcadele etti. Daha sonra Basra'ya yerleti ve Hz. mer devrinde zaman zaman Fars blgesindeki fetihlere katildi; bunlarn bir ksmnda kumandanlk 160

BBLYOGRAFYA: Msned, V, 8 0 ; Drim. " B y ' " , 6 1 ; TirmiV, 559(Ukkz, " A h k m " , 35, "Eribe", 11; bn Him, esSre, IV, 5 7 5 - 5 7 6 ; bn Sa'd, et-Tabakt, 5 6 1 ; VII, 8 6 - 8 7 ; bn Kuteybe, el-Ma'rif e), s. 3 3 8 - 3 3 9 ; Ya'kb, Trh,

II, 7 9 ; Taber, s

Trh (Eb-Fazl), III, 136, 137, 301, 303, 308


IV, 80, 177; VI, 154; bn Dreyd, el-tikk, 306, 326, 3 2 7 ; bn Abdlber, el-lstfb, 2 4 9 ; bn-Esr, sd'l-abe, a.mlf., el-Kmil, s't-slm, bn Hacer, el-ibe, , 247

I, 226, 3 1 1 - 3 1 2 el-Km-

II, 368, 370, 5 3 8 ; III, 21, 41 I, 156, 2 1 6 - 2 1 7 ; m lli

II, 1781; Eb'l-Ksm Sehb, Fer-

I, 553-554.

J. D. Pearson, lndex AHMET ONKAL Cambridge el-Msterikn, Kahire

1958, bk. ndeks; Necb

1980, I, 2 1 9 - 2 2 0 ; CI. V / 4 (1925), s. 170; stanbul 1986,

CRDYYE ( )

Huart, " e d - D r s ' l - c A r a b i y y e f F r a n s a " (trc. A b d u l l a h Bek), MMADm., ML, II, 8 0 1 ; Byk m IV, 2206. Larousse,

Zeydiyye'den E b ' l - C r d Ziyd b. Mnzir'in (. 1 5 0 / 7 6 7 [ ? ] ) grlerini benimseyenlere verilen a d (bk. Z E Y D Y Y E ) . L


J

lift]

ABDLKERM

OZAYDIN

C A S I R I , Michaei (1710-1791)
arkiyat alannda m o d e r n k a t a l o g l a m a sistemini k u r a n a r a t r m a c l a r d a n biri.

H CASANOVA, Paul
L

(1861-1926) F r a n s z a r k i y a t s v e nnisrat. L

eitli kltrlerin kaynat ve youn olduu Lbnan'n Trablusam ehrinde dodu. lk genlik yllarnda Katolik misyonerlerin tesiri altnda kald ve daha sonra onlar tarafndan Roma'ya gtrld. Burada Collegio dei Maroniti'de tahsil grerek Latince iie birlikte ark dilleri zerindeki bilgisini ilerletti ve bu alanda baar kazand. 0 sralarda, kendisi

Orleansville'de dodu. 1920'den itibaren College de France'da Arapa dersleri vermeye balad. Daha sonra Msr'a gitti ve Msr (Kahire) niversitesi tarafndan Arap Dili Felsefesi (Fkh'l-lugati'lArabiyye) Krss'nde profesr olarak

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CSYE SRES gibi Lbnanl bir Mrn din adam olan ve talya'da almalarn srdren Assemani ile tant; devrin ileri gelen kltr ve ilim adamlar ile temaslarn arttrd. 1748 ylnda spanya'da Escurial Saray'nda bulunan Arapa yazma eserlerin katalogunu hazrlamakla grevlendirildi; 1763'te de bu nl saray-manastrn ktphane mdrlne getirildi ve lnceye kadar bu grevde kald. Casiri, spanya Kral II. Felipe'nin (15561598) Madrid yaknlarndaki San Lorenzo del Escurial'de yaptrd bu sarayn yine onun dneminde kurulmasna balanan ktphanesinde mrn geirmi ve bir asr nce byk bir yangnda ou yanm olan Arapa yazmalardan geriye kalan 1851 tanesini, 1760-1770 yllarnda Madrid'de baslan ve iki cilt tutan Bibliotheca rialensis Arabico - Hispana Escuadl katalogunda tarif ve tahF

BBLYOGRAFYA: G. Gabrieli, Manuale mana, Roma Arabischen Studien di bibliografia Leipzig musulDie Ka1955, 1916, s. 2 2 1 - 2 2 2 ; J. Fck. in Europa,

meydana gelmektedir. Birinci blmde (yet 1-11) vahyin nemine ve buna inanmann gereine dikkat ekilmektedir. nk vahiy yegne galip ve hakm olan Allah tarafndan indirilmitir. Vahiy haberlerinin doruluunu ve Allah'n stn kudretini gsteren deliller o kadar oktur ki yaratl ve hayat olaylarndan ibret alanlar iin buna inanmak g deildir. Yeniden dirilii inkr edenler, kuruyup lm olan yerin gkten yaan yamur sayesinde yeniden canlandn grmezler mi? Aslnda Kur'an bir hidyettir. Fakat kfirler kibirleri ve gnaha olan meyilleri yznden iman etmeye yanamazlar; ayrca yetleri hafife alr, onlarla alay ederler. Birinci blm, sz konusu inkrclara madd ve mnev et-

s. 125-126; Necb el-Akikl, ei-Msterikn, hire 1980, III, 3 2 8 ; Bedevi. terikin, demia

Meus'ati-msRoyal Aca-

s. 2 6 0 - 2 7 0 ; P. Massad, " C a s i r i y u n o Historica, sy. 144 (1959), s. 1 5 - 4 7 ; Paz

d e sus e s t u d i o s i n e d i t o s " , Bolletin

Femndez, " A r a b i s m o e s p a n o l d e l s i g l o X V I I I , o r i g e n d e u n a q u i m e r a " (Felix iVlaria Pareja, Cuadernos Enciclopedia Americano, de la Biblioteca Uniuersal Islmic iinde), EuropeoMadrid 1991, s. 5-12, 32, 5 1 - 5 2 ; Gr.E, IX, 6 7 0 ; llustrada XII, 153; TA, IX, 459. B M A H M U T H . AKROLU

CSYE SRES
( iLbJ! 'j^M ) K u r ' n - K e r m ' i n krk b e i n c i s r e s i .

kisi byk bir azabn uygulanacan bildiren yetle son bulur. kinci blmde (yet 12-21) ilh vahyin doruluunu ispat eden akl ve nakl deliller sralanr. Gklerde, yerde ve denizlerde Allah'n kudretini gsteren olaylara dikkat ekildikten sonra vaktiyle sriloullan'na da kitap, nbvvet ve hikmet verilmi olduu hatrlatlr ve Allah'n peygamber gndermesinin yadrganacak bir ey olmad anlatlr. Zalimler birbirinin yardmcsdr; ancak onlarn abalarnn peygamberi grevinden vazgeirmeye yetmeyecei, nk Allah'n iyilerin dostu ve yardmcs olduu bildirilir. kinci blm, Kur'an'n basret ve rahmet vesilesi olduunu, hibir zaman inananlarla inanmayanlarn ayn deerde olmadn bildiren yetle son bulur. nc blm (yet 22-37), hirete ve hesap gnne inanmayanlarn dnce tarzna ve zihniyetlerine yer verir, bu zihniyetin ne kadar temelsiz ve tutarsz olduunu aklar. Nefsan dnce ve arzularn putlatranlar, "Bize gre hayat bu dnyada yaadmz hayattan ibarettir, bizi ancak zamann ak (dehr) helk eder" derler. Bir de, "Madem ki ldkten sonra yeniden dirilmek varm, yleyse haydi bize lm atalarmz diriltip getirin" gibi szler sarfederler. "hiret hakknda bir ey bilmiyoruz, fakat yle bir ey olacan da sanmyoruz" diyerek zan zerine hkm yrtrler. Halbuki Allah'n sz haktr ve kyamet mutlaka kopacaktr. nsanlarn btn fiilleri kayda gemi olup o gn bu fiillerinin kar-

Mekke devrinde muhtemelen Duhn sresinden sonra ve Ahkf sresinden nce nzil olmutur. "H-mm" ile balayan ve Mushaf'ta ardarda gelen yedi srenin altncsdr. Kfeliler'in saymna gre otuz yedi, dierlerine gre otuz alt yettir. Bu fark, sre bandaki "hmm" harflerinin mstakil bir yet saylp saylmamasndan ileri gelmektedir. Fsla*s ( J f ) harfleridir. Adn, yirmi sekizinci yette geen ve "diz km" veya "bir araya gelmi" anlamlarna gelen csiye kelimesinden alr. Ayrca on sekizinci yetteki eriat ve yirmi drdnc yetteki dehr kelimelerinden dolay bu sreye eriat sresi ve Dehr sresi de denilmitir. Kaynaklarda nzl sebebi hakknda

lil ederek alnt yapt seme paralarla ilim lemine tantmtr. Birinci ciltte filoloji, lgat, edebiyat, siyaset, tp, matematik ve ilhiyat, ikinci ciltte corafya ve tarih konular zerinde kaleme alnm eserler yer alr. Bu katalog, spanya'daki Arap-slm medeniyeti zerine XIX. yzylda meydana getirilen btn almalarn deta ekirdeini oluturur. Casiri'nin zellikle alntlar yaparak haklarnda geni bilgi verdii yazmalar bu alanda yaplan ilm almalara k tutmu ve hzlanmalarna yol amtr. Eserin yaymlanmasndan bir asr sonra arkiyat Hartwig Derenbourg (. 1908) geni lde bu almadan faydalanmak suretiyle Escurial'deki yazmalar tekrar ele alm ve daha sistemli biimde hazrlad, fakat bitiremedii katalogunu Les nuscrits arabes de l'Esconal ymlamtr (Paris 1884). maadyla ya-

herhangi bir olaydan sz edilmemektedir. Dier Mekk srelerde olduu gibi bunda da iman ve itikad konular ele alnmakta, zellikle hirete iman meselesi zerinde durulmaktadr. Sre birbiriyle balantl olan ana blmden

Csiye sresinin muhakkak hattyla yazlm ilk yetleri Ansiklopedisi : Cafer

ln greceklerdir. man edip iyi iler yapanlar ilh rahmete ve byk mkfata nil olacaklardr. Kibir ve inatlar yznden Allah'n yetlerini alaya alan-

Trkiye Diyanet Vakf slm es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

161

CSYE S R E S lar ve dnya hayatna aldanp inkra sapanlar ise cehenneme atlacaklardr. Onlar cehennemde deta unutulacaklar, kendilerine ne ilgi gsterilecek ne de zrleri dinlenecektir. Sre, btn lemlerin rabbi olan, gklerde ve yerde kendisinden baka azamet (kibriy) sahibi bulunmayan Allah'a hamd ve tzimle son bulur. Csiye sresini okumann faziletine dair bey b. K'b'dan nakledilen ve baz tefsir kitaplarnda yer alan (Zemaher, IV, 232), "H-mm Csiye sresini okuyan kimsenin gnahlarn kyamet gnnde Allah balar ve heyecann teskin eder" anlamndaki hadisin ve benzerlerinin mevz olduu kabul edilmitir (Zerke, I, 432).
BBLYOGRAFYA: Rgb el-sfahn, el-Mfredat, "csv" md.; Lisn'l-'Arab, "csv" md.; Buhr, "Tefsir", 45/ 1; Zemaher, el-Keaf (Beyrut), IV, 224-232; Kurtub, el-Cmi\ XVI, 156-178; Zerke, elBurhn, I, 432; Ayn, c Umdet'l-kri ; Beyrut 1972, XVI, 8-10; ls. Rhu'l-me'nt, VIII, 58-74; Elmall, Hak Dini, V, 4305-4326; mer Rza Dorul, Tanr Buyruu, stanbul 1947, II, 772-776; Muhammed et-Thir b. r, Tefstrut-tahrr ue't-tenutr, Tunus 1984, XXV, 32378

bertiinde Arabiyat ve slmiyat konularnda aratrmalar yapt. 1924 Temmuzunda dinler tarihi sahasnda hazrlad tezle doktor oldu. Ayn yl, daha nce hizmetine girdii Alman diplomat ve arkeologu Max Freiherr von Oppenheim'n aratrma seferlerinin neticelerini ilm bakmdan deerlendirmeye balad. 1928 ylnda Berlin niversitesi'nde doent oldu ve 1930'da Greifsvvald niversitesi'nde doent kadrosuna tayin edildi. Ancak 1933 ylnda Naziler'in iktidara gelmesiyle profesrle ykselmesi imknszlat gibi 1938'de doentlikten de azledildi. II. Dnya Sava srasnda Von Oppenheim Vakf'nda alt. Daha sonra savata dalan ve byk ksm tahrip edilen vakfn mal varl onun ahs abasyla toparlanarak Kln'de yeni kurulan vakfa dahil edildi. 1946'da Berlin Humboldt niversitesi'nde profesr oldu. 1948'de Kln niversitesi'nde yeni kurulan ark Filolojisi Krss'ne getirildi. 1964'te emekliye ayrld, 28 Ocak 1970 tarihinde ld. Caskel, nl Arabiyat August Fischer'in talebesi olarak onun ekoln devam ettirmitir. Kendisinin 70. doum yl dnmnde (1966) karlan armaanda (Festschrift Werner Caskel zum siebzigsten Geburtstag 5 Mrz 1966, nr. Erwin Grf, Leiden 1968) "Erinnerungen" balyla yazd htratnda Alman arkiyatlnn 1939'a kadarki tarihesi yer alr. Eserlerinin balcalar Das Schicksal der altarabischen Poesie Leipzig 1926) ve Aijm iki ciltlik Gamharat nealogie des ibn al-cArab die in (doGeL

C A S T E L L , Edmund (1606-1685)
Y e d i dilde yazd byk szlkle tannan ngiliz arkiyats ve S m diller limi. _1

Cambridgeshire East Hatley'de varlkl bir ailenin olu olarak dodu. 1621'de Dou dilleri tahsili iin Cambridge'de Emmanuel College'e girdi ve 1625 ylnda buradan mezun oldu. 1628'de mastrn, 1635'te bakaloryasn tamamlayan Castell, B. VValton'un Biblia Polyglotta'snn (Kitb- Mukaddes'in ok dilde tercmesi) hazrlanmas almalarna birinci derecede yardmda bulundu. VValton'un kendisinin de itiraf ettii gibi, Londra'da 1654-1657 yllar arasnda alt cilt halinde yaymlanan Biblia Polyglotta'nn Smirce, Srynce, Arapa ve Habee tercmelerinin sorumluluu tamamen Castell'e aitti. Ancak VValton, Castell'in bu sorumluluuna, ok youn ve titiz bir ekilde almasna, hatta yaym masraflar iin kendi btesinden 1000 sterlin harcama fedakrlnda bulunmu olmasna ramen onun esere yapt byk katky ayn lde takdir etmemitir. 1660 ylnda 11. Charles'n tahta kn kutlamak amacyla brn, Keldn, Sryn, Smir, Habe, Arap, Fars ve Yunan dillerinde yazd iirleri Sol Angliae ens auspiciis Caroli II regum origloriosis-

'

E M I N I IK

CASKEL, Werner (1896-1970)


A l m a n arkiyats.

~
,

5 Mart 1896 tarihinde Danzig ehrinde dodu. 1914'te Tbingen niversitesi'nde ilhiyat ve Farsa okumaya balad. Ayn yln sonlarna doru Berlin'e gidip tahsiline orada devam etti ve mehur Delitzsch'ten Kur'an zerine dersler ald. I. Dnya Sava'nda Anadolu, Filistin, Suriye ve Mezopotamya'daki asker hizmetleri srasnda Trke rendi. Savan ardndan Berlin'de renimine devam etti. Daha sonra Leipzig'e gidip zellikle A. Fischer ve R. Hartmann'n reh-

(doktora tezi,

simi (London 1650) ad altnda bastrarak krala takdim etti ve nil olduu bir miktar ihsanla bozulmu olan mal durumunu dzene koymaya alt. 1661'de doktorasn bitirdikten sonra byk bir ktphanesi bulunduu iin Saint John's College'e geti ve Biblia Polyglotta'nm hazrlanmasnda sarfettii mesainin ilhamyla 1651 ylndan beri zerinde alt Lexicon cum, sicum tanum, Heptaglotton, Syriacum, Arabicum HebraiSamariet PerChaldaicum, Ethiopicum,

entlik tezi, Islamica, IV 119311, s. 1-99) ile an-nasab, al-Kalb'dir (Leiden

1966; bu eseri G. Strenzick ile birlikte neretmitir). Son eserde Caskel, kendisine ait olan "slm'dan nceki Arabistan tarihi destanlardan ibarettir" hipotezine gre tarih gerekleri ortaya koyarken eski Arap iirinden hareket edip iiri tarih kaynak olarak deerlendirir. Ayrca Von Oppenheim'n aratrmalarn bir araya toplayan drt ciltlik byk eserin (Die Beduinen, 1-111, Leipzig 1939-1952; IV, Wiesbaden 1968) 1 ve II. ciltlerini Brunlich'le birlikte, 1 1 1 ve IV. ciltlerini ise tek bana derlemitir.
BBLYOGRAFYA: Necb el-Akik, el-Msterikn, Kahire 1980, II, 465-466; Bedev, Mevs'atl-msterikn, s. 314-316; "ed-Dktr W e r n e r Caskel", Mecellet'i'Arab, V/10, Riyad 1971, s. 961-963; E. Meyer. "Werner Caskel", ZDMC, sy. 122

(yedi dilde szlk; brnce, Keldn-

ce, Srynce, Smirce, Habee, Arapa ve Farsa) adl eserinin telifinde burann ktphanesinden ok faydaland. 1666'da saray papazlna, 1667'de Canterbury Katedrali'nde zel bir greve tayin edildi ; fakat salk sebeplerinden ve niversitedeki Arapa hocalndan dolay kilisedeki grevinden muaf tutuldu. 1674't e Royal Society yeliine seildi. Yllarca almaktan ypranm durumda iken Essex'teki Hatfield Peverell blgesi pa-

162

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

Werner Caskel

(1972), s. 1-5.

m
lal H . A H M E D SCHMIEDE

CASUS pazln kabul etti; oradan ayn vilyetteki VVodeham VValter Kilisesi papazlna, son olarak da Bedfordshire Higham Gobion Kilisesi'ne tayin edildi ve burada ld. niversitesinden yeterince ilgi grmemesine ramen bu evreye olan balln sonuna kadar srdren Castell, elinde bulunan yaklak krk adet brnce, Arapa ve Habee yazma eseri niversite ktphanesine, kendi ktphanesinden seilmi 111 adet kitab da Emmanue! College'e vasiyet etmitir. Castell, youn bir mesai sarfederek ve yardmclarnn da katksyla on sekiz ylda tamamlad, birden fazla dilde dzenlenmi szlklerin en mehurlarndan olan byk lgatini 1669 ylnda iki cilt halinde Londra'da yaymlamtr. Szln Arapa ksmna Kur'n- Kerm'de ve bn Sn ile Arap corafyaclarnn eserlerinde geen kelimeleri almtr. Semttik filoloji iin bir merhale tekil eden eserin Sryn'ce blmn ayr olarak nereden J. D. Michaelis (Gttingen 1788), Castell'in alkanlndan vgyle bahseder. Eserin brnce blm de Gttingen'de Tier tarafndan yaymlanmtr (1790-1792). Fakat bu orijinal szlk ilk ktnda fazla rabet grmemitir. Castell ld zaman lugatm satlmayp elde kalan SOO nshas, vasiyetlerini yerine getirmekle grevlendirdii yeeni Mrs. Crisp tarafndan kiraya verdii evinde emanet braklm ve daha sonra birka yl iinde byk lde farelerin tahribatna urayan kitaplarn salam kalm sayfalarndan ancak bir t e k nsha derlenebilmitir. II. Charles'a ithafen yazd szln nsznde telifin hikyesini anlatan Castell, byk bir servet harcanarak hazrlanan eserin, eitli strap verici hastalklara ramen aralksz srdrlen titiz ve dikkatli bir almann rn olduunu yazar. Bu yorucu almaya dayanamayan yardmclarndan bazlar yal halinde onu terketmi, birisi niden lm ve Castell onun cenaze masraflarn karlad gibi yetim ocuuna da sahip kmtr. Eser uruna yalnz hayatn ve gcn deil servetini de harcayarak fakir den Castell borca girmi ve kendi borlarnn yannda kardeinin borlarndan da sorumlu tutularak bir ara hapse dahi atlmtr-, ayrca byk bir yangnda da ktphanesinin ve ev eyasnn nemli bir ksmn kaybetmitir. Biblia Polyglotta'ya yapt katkile Sol Arapa ces kknden "gzetleyen, aratran" mnasnda isim olan casus kelimesi, "dmann srlarn aratrp bilgi szdran, dman iinde eitli ykc faaliyetlerde bulunan kii" anlamna gelmektedir. Bu faaliyet srasnda gz nemli bir fonksiyon icra ettiinden Arapa'da casusa "gz" anlamna gelen ayn ad da verilmitir. Kur'n- Kerm'de casus kelimesi yer almamakla beraber ayn kkten gelen tecesss fiil olarak gemektedir (el-Hucurt 49/12).
A ) Tarihe. 1. A s r - Sadet Dnemi. Hz.
F

Angliae'nin

dnda Castell'in Arapa

leri rapor etmek zere Eb Temm elEslem, Abbas b. Abdlmuttalib, Enes b. Eb Mersed, mer b. Sid ve Hseyl b. Nveyre el-Eca; Kurey'in daha sonra Bedir Sava'na sebebiyet veren Suriye kervann takip etmek zere Talha b. Ubeydullah ve Sad b. Zeyd; mslman olduunu gizleyen Mekkeli bir demirci ile irtibat kurarak Ayy b. Eb Reba ve Seleme b. Him adl iki mslman mahkmu karmak zere Veld b. Veld b. Mugre; Mrey Gazvesi ncesinde mensubu bulunduu Ben Mustalik kabilesinin Medine'ye saldrmak iin balatt hazrlk hakknda bilgi toplamak zere Breyde b. Husayb; Hlid b. Sfyn b. Nbeyh el-Hzel'nin Medine'ye hcum e t m e k maksadyla Urene'de taraftar toplamaya baladna dair haberlerin asln aratrmak ve doru olduu takdirde Hlid'i ldrmek, ayrca drt be kiilik bir grupla beraber slm dman yahudi Eb Rf'i ldrmek zere

renmenin deeri ve faydalan zerine yapt bir niversite a konumasn Kapp Clarissimorum tiones selectae Virorum Oraadl kitabnda yaymla-

mtr. Ayrca yakn dostu Lightfoot'a hitaben yazd yine sonradan yaymlanm yirmi mektubu bulunmakta, bn Sn'nn el-Knn ish Museum'da dir.
BBLYOGRAFYA: S. Lane-Poole, "Castell, Edmund", The Dictionary of National Biography (ed. L. Stephan S . Lee), Oxford 1959-60, III, 1180-1181; Necb el-Akk, el-Msterikn, Zirikl, el-A'lm Kahire 1964, II, 42-43; (Fethullah), I, 282; TA IX, 471Larousse, istanbul

fi't-tbb'mm muhafaza

Plem-

pius nshasna ekledii hiye ise Britedilmekte-

472; ML, II, 805; R. Loevve, "Castell, Edmund", EJd., V, 236-237; Byk 1986, IV, 2210.
L ZLFKAR TCCAR

CASUS
(-^M )

Abdullah b. neys el-Chen,- Hendek Muhasaras srasnda, mslman olduunu gizleyerek mttefik ordularnn arasna girmek ve blc faaliyetlerde bulunmak suretiyle ordu mensuplarn birbirine drp ittifakn dalmasn salamak zere Ben Eca' kabilesinin reisi Nuaym b. Mes'd; ayn ordunun iine szarak bilgi toplamak zere Cbeyle b. mir el-Belev ve Huzeyfe b. Yemn; yine Hendek Muhasaras srasnda Ben Kurayza yahudilerinin tutumunu renmek zere Zbeyr b. Avvm; Hudeybiye Antlamas ile sonulanan umre yolculuuna kar Kurey'in ald tavr tesbit e t m e k iin Bsr b. Sfyn; Huneyn Gazvesi'nden nce Hevzin, Sakif, Nasr ve Cem gibi kabilelerin toplandklar haberinin alnmas zerine Medine'ye kar bir sava hazrl iinde olup olmadklarn aratrmak maksadyla Abdullah b. Eb Hadred; Tebk Seferi'nden nce Ben K'b kabilesini dmana kar kkrtmak zere Bdeyl b. Verk, A m r b. Slim ve Bsr b. Sfyn; Bedir Sava'nda yenik den Kurey kabilesini mslmanlara kar kkrtp siyas-asker bir ittifak teklif ettii ve Hz. Peygamber ile yapt anlamay bozan benzeri hareketlerde bulunduu tesbit edilen Medine yahudilerinin reisi K'b b. E r e f i ldrmek zere Eb Nile'nin de aralarnda bulunduu bir grup ve Mekke'deki mslman esirleri Medine'ye karmak zere Mersed b. Eb Mersed el-Ganev grevlendirilmiti. Hz. Peygamber'in casuslar zaman zaman dl-

Peygamber slm devletinin bakan olarak bar ve sava halinde stnlk salamak amacyla dmann siyas, asker ve iktisad faaliyetlerine dair istihbarat almalarna byk nem vermitir. Bedir Sava'na balamadan nce Kurey ordusuyla ilgili aratrmalara bizzat katld gibi nemli savalarn hemen hepsinde dman hakknda bilgi toplayacak gzcler gndermi ve dman lkesinde yaayarak merkeze bilgi aktaran casuslar grevlendirmitir. Hz. Peygamber'in istihbarat almalarna verdii nemi ve bu tr faaliyet alanlarnn geniliini gsteren rnekler olarak o dnemde grevlendirilen baz casuslar ve grevlerini zikretmek gerekir. Mslman olduklar halde kimliklerini gizleyerek oturduklar Mekke, Evts, Necid ve Diyrgatafn'dan siyas, asker ve iktisad btn nemli faaliyet-

larn ve Lexicon

Heptaglotton

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

163

CASUS lendirdii de bilinmektedir. Mesel Kurey kervann takiple grevli olan Talha b. Ubeydullah ile Sad b. Zeyd Bedir Gazvesi'ne katlmadklar halde ganimetten pay almlardr. slmiyet'ten nce, Arabistan ticaretine hkim olan Kurey bata olmak zere btn Arap kabileleri hayatlarna ve mal varlklar ile ticaret kervanlarna ynelik her trl tecavz nlemek iin casusluk faaliyetlerine nem vermilerdir. Kurey kabilesi slm'dan sonra bu faaliyetleri ba dman olarak grd mslmanlara yneltmitir. Bunun en belirgin rneklerinden biri, Eb Sfyn'n liderliinde Suriye'den gelen Kurey kervannn ald salam istihbarat sayesinde hem Hz. Peygamber'in gnderdii casuslar, hem de kendisini bekleyen slm ordusunu atlatarak Mekke'ye ulamasdr. Bundan dolay Hz. Peygamber, kar casusluk faaliyetlerini de ihmal etmemitir. Bu ynde ald ilk tedbir, Tebk Gazvesi hari btn asker sefer ve seriyyelerde en yaknlarna bile gerek hedefi sylemeyerek dikkatleri baka taraflara ekmek olmutur. Hatta Abdullah b. Cah seriyyesinde olduu gibi bazan gnderdii bir asker birliin kumandanna bile gerek hedefi sylemedii, eline mhrl bir mektup vererek belli bir sre sonra okuyup gidecei yeri renmesini emrettii grlmektedir. Bunun yannda dman adna alan casuslarn yakalanarak etkisiz hale getirilmesi almalar da vardr. Mesel Htb b. Eb Beltea'nn Mekke'nin fethi iin yaplan hazrlklar ihbar giriimi ortaya karlm, Eb Sfyn adna casusluk yapan Furt b. Hayyn yakalanm, Ben Mustalik, Gazvesi'nden hemen nce slm ordusunun iine szp bilgi toplayan bir casus ve Huneyn Gazvesi'nden nce yine ayn grevi yapan bir baka casus ldrlmtr. Ayrca Hz. Peygamber'in, Hudeybiye Antlamas ile sonulanan Mekke yolculuu srasnda Kurey hakknda bilgi toplamak iin Huzal bir gayri mslimi grevlendirdiine dair rivayetler, slm devletinin gerektiinde gayri mslim casuslar kullanmasnn da ciz olduunu gstermektedir. 2. Sonraki Dnemler. stihbarat faaliyetlerine Asr- sadet'ten sonra da gerekli nemin verildii grlmektedir. Hilfet dnemi i ve d savalarla geen Hz. Eb Bekir ridde* olaylar sresince her tarafa casuslar gndermi, am ve Filistin ordularnn kumandanlar Yezd b. Eb Sfyn ile Amr b. s'a, dier cep164 helerdeki slm ordularnn durumunu rapor edecek ve dman hakknda bilgi toplayacak casuslar grevlendirmelerini ve kendileriyle ilgili srlar gizlemelerini emretmitir. Ecndeyn Sava srasnda kimliini gizleyerek eli sfatyla girdii dman kararghnda incelemelerde bulunan kumandan Amr b. s'm, Filistin blgesindeki Kaysriye'nin muhasaras esnasnda yakalanan dman casuslarn elde ederek kendi hesabna altrd da rivayet edilmektedir. Yine Hz. Eb Bekir dneminde am ftihi Eb Ubeyde b. Cerrh blgede tutunabilmek iin gayri mslim Nabatler'den casus olarak faydalanmtr. Sevd ordular kumandan Hlid b. Veld de ls ve Hre halk ile, ranllar'a kar casusluk yapmalar artyla antlama yapmtr. Hz. mer istihbarat faaliyetlerine byk nem vermi, Eb Ubeyde ve Sa'd b. Eb Vakks gibi ordu kumandanlarna Hz. Eb Bekir'inkine benzer tavsiyelerde bulunmutur. Eb Ubeyde'nin blge zimmlerinden Bizans ordusu iinde faaliyet gsterecek casuslar setii, Hlid b. Veld'in de eitli blgelerde casusluk ve kar casusluk faaliyetlerinde bulunan adamlar olduu bilinmektedir. Filistin ordularnn Gazze kanad kumandan Alkame b. Mcezziz, elilerinin yeterli istihbarat salayamamas zerine eli sfatyla girdii dman kalesinde bizzat bilgi toplamt. Eb Ubeyde b. Cerrh, Antakya civarndaki Curcme halk ile (Cercime), ayrca rdn ve Filistin'deki Smirler'le cizyeden muaf tutulmalar karlnda casusluk yapmalar hususunda anlamtr. am'n fethinden sonra Bizansllar hesabna casusluk yaptklar anlalan Arbesss (Misis veya bugnk Kozan civar) zimmlerini, blgeyi bir yl sonra veya -btn mal varlklarnn iki katnn kendilerine denmesi karlnda- derhal boaltmalar hususunda muhayyer brakm, birinci seenei tercih etmeleri zerine de verilen sre sonunda bu yerleim merkezini yktrmtr. Ayrca gayri mslimlerin Medine'ye giriini kontrol altna almak ve giyim kuamlarnda mslmanlara benzemelerini yasaklamakla da dman casuslarnn hilfet merkezine szmalarn engellemeye almtr. stihbarat faaliyetleri Hz. Osman dneminde de devam etmitir. Kbrs ftihi Muviye b. Eb Sfyn'n ada halkyla yapt zimmet antlamasna gerektiinde dmann durumunu rapor etmeleri artn da koyduu bilinmektedir. Daha sonra ise ortaya kan tefrika dolaysyla istihbarat daha ok Hz. Ali ile Muviye arasnda gelimitir. Bununla birlikte Hz. Ali genel istihbarat faaliyetlerini de ihmal etmemi ve mesel Msr valiliine tayin ettii Eter'e her tarafa gvenilir casuslar gndermesini emretmitir. Emevler devrinde istihbarat tekilt daha dzenli bir yapya kavuturulmutur. Bu dnemde oluturulan Dvn'lberd'e mensup memurlar ayn zamanda istihbarat faaliyetlerini de yrtyorlard. Bunlar bilgi toplayarak merkeze ulatrrken yine ayn dnemde oluturulan Dvn'r-resil mensuplar da elde edilen gizli belgeleri deerlendirmek ve istihbaratla ilgili yazmalar yrtmekle vazifelendirilmiti. Ayrca toplumun her kesiminden casuslarn grevlendirildii bu dnemde snrlarda giri klar da kontrol altna alnmt. Abbsler devrinde Dvn'l-berd'den ayr olarak sava srasnda faaliyet gsterecek zel haber alma tekilt (el-burudharbiyye) kurulmutu. Bveyhler zamannda ilk defa Muizzddevle tarafndan s ve gammaz ad verilen casuslar grevlendirilmi, Ftmler dneminde ise bu tr faaliyetler Dvn'l-in erevesinde yrtlmtr. Casuslar dorudan Dvn'l-in bakan tarafndan grevlendirilir, maalar onun tarafndan denir ve bilgiler dorudan doruya ona aktarlrd. Memlkler devrinde ilk defa 1. Baybars tarafndan zellikle Moollar ve Franklar'a kar faaliyet gsterecek yeni bir istihbarat servisi kurulmutur. Memlk kaynaklarnda bu gizli servis elemanlar kisd adyla zikredilmektedir. Kimlikleri pek ok Memlk devlet riclinden dahi gizlenen, adlar divanlara kaydedilmeyen bu servis elemanlar dorudan doruya mstakil bir mire bal olup raporlarn ona sunuyor ve maalarn gizli bir denekten alyorlard. B) Fkh Hkmler. slm hukukuna gre slm devleti lehine casusluk yapmak cizdir. Hatta devletin bekas iin zaruret halini alrsa bu tr faaliyetlerde bulunmak vciptir. Nis sresinin 71. yetinde mminlere dmana kar tedbir almalar, Enfl sresinin 60. yetinde dmana kar kuvvet hazrlamalar emredilmektedir. Bu yetlerden anlaldna gre savata stn gelebilmek iin barta tedbir almak ve hazrlkl olmak gerekmektedir. Bu ise dmann siyas, asker ve iktisad durumunu bilmek ve gerekli tedbirleri almakla mmkndr.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CASUS Bir mslmann dman lehine casusluk yapmasnn haram olduu konusunda icm vardr. Enfl sresinin 27. yetinde mminlerin Allah'a, Resul'ne ve birbirlerine kar hainlik etmeleri, Mide sresinin 51. yetinde yahudi ve hristiyanlan dost edinmeleri, Mmtehine sresinin 1. yetinde ise Allah'n ve inananlarn dmanlaryla yaknlk kurmalar yasaklanmtr. Bu yetler ve Hz. Peygamber'in kar casusluk faaliyetleriyle ilgili snneti, dman casuslarnn ihbar edilmesinin vcip olduuna delil tekil etmektedir. Dman hesabna alan casuslara, bunlara yardm ve yataklk edenlere verilecek cezalar konusunda deiik grler mevcut olup konu ile ilgili hkmler sulunun mslman, zimm, harb mste'men oluuna gre de farkllk arzetmektedir.
1. Mslman Casus. m a m Mlik'ten

gelen bir rivayete gre dindalarna zarar dokunduu ve yeryznde fesat kmasna sebebiyet verdii iin ldrlr. Dman lehine alan mslman casusun zndk* hkmnde olduunu ileri sren bn'l-Ksm, bn Rd ve Sahnn gibi Mlikler'e gre sululuu ortaya ktktan sonra tvbe etse bile lmle cezalandrlr. Derdr de bu gr benimsemekte, ancak sululuu ortaya kmadan nce ikrarda bulunup tvbe eden casusun tvbesinin kabul edilmesi gerektiini sylemektedir. bn Vehb bu gr daha da yumuatp sululuunun ortaya kmasndan sonraki tvbenin de kabul edilmesini savunmakta, bn'lMcin ise sulunun bir defaya mahsus olmak zere ta'zir*le cezalandrlmas, suun tekerrr halinde ise ldrlmesi gerektiini ileri srmektedir. Eheb el-Kays ve kendilerinden nakledilen dier rivayetlere gre mam Mlik ile bn'l-Ksm bu hususta hkmn devlet bakanna ait olduunu belirtmektedirler. bn Kayyim el-Cevziyye'nin de iinde bulunduu baz Hanbeller'e gre bu su, gerektii takdirde lm de dahil olmak zere ta'zirle cezalandrlr. Ahmed b. Hanbel, bn Akil ve bn Teymiyye, dmana bilgi szdran mslman casusun ta'zren ldrlecei grn benimserken Eb'l-Mehsin bn'l-Cevz, ancak tekrar casusluk yapacandan korkulmas halinde bu cezann verilebileceini belirtmitir. Baz Mlikler'le Haneliler, filer, Zeydler'e ve Evzye gre dman hesabna casusluk yapan

mslman ldrlmez. Bir rivayete gre Ahmed b. Hanbel ile Eb Ya'l el-Ferr da bu grtedirler. Eb Hanfe ile Eb Ysuf gibi baz Hanefler ise bir daha ilememek zere tvbe edinceye kadar fizik bask (Ar. vec': dayak vb.) ve uzun sreli hapsi ihtiva eden bir ta'zir cezasnn uygulanmasndan yanadrlar. Muhammed b. Hasan es-eybn, suunu bizzat ikrar etmesi veya sululuunun sbut bulmas halinde devlet bakan tarafndan fizik cezaya arptrlmas gerektiini sylemektedir. Baz Mlikler de sululuunun sabit olmas durumunda fiziki bask, hapis ve srgn ihtiva eden bir ta'zir cezas uygulanmas grndedirler. mam f ise daha ok sulunun kimlii zerinde durmaktadr. Ona gre mslmanlarn ileri gelenlerinden gvenilir bir kii fiilin hkmn bilmeden bu suu ilemise cezalandrlmaz, bu vasflar tamayan biri ise ta'zren cezalandrlr. Sonu olarak, Mlik ve Hanbel mezheplerine mensup baz limler, bu sua uygulanacak ta'zir cezasnn snrn geni tutup sulunun lmle cezalandrlacan sylerken bata Hanefi ve filer olmak zere slm hukukularnn ounluu fiziki bask, hapis, srgn gibi bir cezann verilebilecei grn benimsemilerdir. Devlet bakannn, ta'zir grubuna giren cezalarn takdiri konusunundaki geni yetkisi de gz nne alnrsa cezann uygulanmas srasnda duruma gre farkl hkmler uygulama imknnn her zaman mevcut olduu anlalr. 2. Zimm Casus. slm devletinin gayri mslim vatanda olan zimm, casusluk yapmas halinde, mam Mlik ve talebeleri, Ahmed b. Hanbel ve EvzFye, ayrca mmiyye ile Zeydiyye mezheplerine gre zimmet akdini bozduundan devlet bakan tarafndan lmle, aslarak tehir edilmek veya kle statsne geirilmek suretiyle cezalandrlr. Eb Ysuf ise sadece lm cezasn gerekli grmektedir. fler'in ounluuna gre, eer zimmet akdinde slm devletiyle ilgili srlarn dmana aktarlmasn yasaklayan bir madde bulunmuyorsa, bu suun ilenmesi halinde akid bozulmayacandan sulu ldrlmez. Hanbeller de bu gr tercih etmilerdir. Eb Ysuf dndaki Hanefler'le baz fler'e gre, zimmet akdinde byle bir madde bulunsun veya bulunmasn, casusluk suu akdi bozmad gibi sulu da ldrlmez, ancak her iki halde de fizik ceza uygulanr.

3. Harb-Kfir Casus. Gayri mslim bir devletin vatanda olup mste'men statsnde bulunmayan casuslarn ldrlmesi hususunda ittifak vardr. eybnFye gre bula ermemi casuslar katledilmeyip fey* hkm uygulanr.
4. Mste'men Casus. slm lkesine

eman'la girmek isteyen gayri mslim bir kiide ilke olarak casusluk, sabotaj, kkrtclk gibi slm devletine zarar vermeye ynelik bir kastn bulunmamas art aranr. Eman akdinde, slm devletiyle ilgili srlar dmana aktarmasn ya da dman casuslarna yardm ve yataklk etmesini yasaklayan bir madde bulunmasna ramen casusluk suunu ilerse ldrlecei konusunda gr birlii mevcuttur. Byle bir maddenin mevcut olmamas halinde Hanbeller, Mlikler ve Eb Ysuf, bu sula sreli bir eman akdinin bozulacan ileri srerek yine lm cezasna hkmetmekte, ancak devlet bakannn mste'men casusu kle statsne geirmeyi tercih edebileceini de sylemektedirler. Evz, emann kaldrlp casusun snr d edilmesi gerektiini ileri srmektedir. Ayrca eybn sululuu kesinlik kazanmam casus zanlsnn snr d edileceini belirtir. Eb Ysuf dndaki Hanefler ile filer ise eman akdinin byle bir sula bozulmayaca, dolaysyla sulunun ldrlemeyecei, ancak fizik ceza uygulanp hapsedilecei grndedirler. Sonu olarak casusluk suunun ta'zir grubuna girdii ve devlet bakannn bu konuda geni takdir yetkisinin bulunduu gz nne alnrsa casusa verilecek cezann gnn artlarna gre belirlenme imknnn her zaman mevcut olduu sylenebilir. slm kaynaklarnda, kendi devleti lehine casusluk yapan bir mslmann din grevlerini yerine getirirken karlat zorluklar srasnda faydalanabilecei ruhsat* lara dair bilgiye rastlanmamaktadr. Bununla ilgili literatrde tesbit edilebilen tek rnek, Medine'ye saldrmak zere Urene'de taraftar toplamaya balayan Hlid b. Sfyn b. Nbeyh el-Hzelfyi ldrmekle grevlendirilen Abdullah b. neys el-Chen'nin itihaddr. slm hukukular esas itibariyle, erknna riayet imkn brakmayan hastalk veya iddetli sava hali dnda farz namazlarn yrrken, kbleden baka bir tarafa ynelerek veya ima ile edasna ruhsat vermemilerdir. Ancak dmann karmamak iin ardndan takip eden Abdullah b. neys'in bu 165

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CASUS srada ima ile namazn da kld, Hz. Peygamber'in ise onun bu itihadn onaylad rivayet edilmektedir. Bu hususta hkm verirken maslahat* ve zaruret*le ilgili genel kurallara bavurmann zorunlu olduu anlalmaktadr. Uhud Gazvesi'nden hemen nce Hz. Peygamber tarafndan gnderilen Ali b. Eb Tlib kumandasndaki keif kolunun, ele geirdii iki dman gzcsn bilgi vermekten kanmalar zerine dvmeleri, gerektii takdirde dman casuslarna konumaya zorlamak iin fizik bask uygulanabileceini gstermektedir. Ancak eybnrye gre fizik basknn suun ispat iin uygulanmas halinde meydana gelecek bir ikrar, ikrah altnda gerekletiinden geerli deildir.
BBLYOGRAFYA: Buhr, "Cihd", 141, 195, " M e g z " , 9, 13, 46, "Tefsir", 61/1, "sti'zn", 23, "stitbet'lmrteddn", 9; Mslim, "Fezil'-ahbe", 161; Eb Dvd, "Cihd", 98; Tirmiz, "Tefsir", 61; Beyhak, es-Snen'l-kbra, IX, 146-151; Eb Ysuf, el-Harc, s. 189-190; fi, el-m, IV, 118, 166-1*67; Vkd, el-Megz, II, 797799; bn Him, es-Sre, II, 601, 614, 615-618; III, 236-238; IV, 397, 398-399; Eb Ubeyd, elEmul, s. 1661; bn Sa'd, et-Tabakt, II, 63; III, 105-106, 216-217, 382-383, 480,'496, 526; IV, 132-133, 199, 278-279, 280, 294, 299, 310; V, 352, 353; Belzr, Fth (Rdvn), s. 159, 161, 162, 164; a.mlf., Ensb, I, 332, 337-338, 373-374, 376, 378; III, 480, 526; IV, 299; Taber, Trh (Eb'1-Fazl), II, 584-585; III, 418, 604, 605-606; Kudme b. Ca'fer, el-Harc (de Goeje), s. 354-355; bn Hibbn, es-Sret'nNebeuiyye ue ahbr'l-hulefBeyrut 1987, s. 238, 272, 300" 324, 327, 443; Mverd, elAhkm's-sultniyye, s. 184-185; Eb Ya'l, el-Ahkm's-sultniyye, s. 158-159; rz, elMhezzeb, II, 258; Serahs, el-Mebst, X, 8586; a.mlf., erhu's-Siyeri'l-kebr, Kahire 1972, V, 2040-2044;'Eb Bekir bn'l-Arab, Ahkm'l-Kur'n, IV, 1782-1784; Ksn, Bed'i VII, 113; bn'l -Esr, el-Kmil, II, 370, 404, 437, 446, 460-461, 496, 497-498; III, 9, 271, 352; bn't-Tktak, el-Fahr, s. 270; Kurtub, el-Cmi", V, 273; XVIII, 51-53; Nevev, el-Mecmu, XIX, 340-343; a.mlf., erhu Mslim, XII, 125-126; XVI, 55-57; Muhibbddin et-Taber, er-Riyz'n-razira f menkbi'l-'aere, Beyrut 1405/1984, IV, 277, 280, 283; Mevsl, elIhtiyr, IV, 130; bn Teymiyye, el-Fetua'l-kbr, Beyrut 1397/1978, IV, 603; bn Kudme, el-Mur, VIII, 525; bn Kayyim el-Cevziyye, Zd'l-me'd, II, 68, 122, 123, 127, 150, 170, 186, 190; III, 19, 215; a.mlf., Ahkm ehli'zzimme (nr. Subh es-Slih), Beyrut 1403/1983, II, 713-714, 800-810; a.mlf., et-Turuku'l-hkmiyye (nr. Muhammed Hmid el-Fk), Kahire 1372/1953, s. 266; bn'n-Nehhs, Meri'u'l-euk f mer'i'l-'uk (nr. Muhammed Hlid el-lstanbl), Beyrut 1990, II, 1062, 1075-1077; Kalkaend, ubhu'l-a', I, 159162; Makrz, Kitb's-Slk, I, 51-52; bn Hacer, Fethu'l-br (Sa'd), XII, 109, 164; XVI, 109110; XVIII, 271-273; a.mlf., el-lbe (Bicv), I,

126, 132, 247, 248, 273, 288, 297-298; II, 56; V, 316; Ayn, c Umdet'l-kr, Kahire 1392/1972, XII, 71-74; bn'I-Hmm, Fethu'l-kadr, 1361, IV, 351; Hatb e-irbn, IV, 258, 262; Reml, Nihyet'l-muhtc, Bulak Beyrut II, Muni'l-muhtc,

1984, VIII, 81, 104; Haleb, nsn'l-'uyn, nme (Bayburtlugil), s. 110; Derdr, kebr, II, 182; Deski, Haiye bn bidn, Redd'l-muhtr, ls, Rhul-me'an, II, 182, 205; evkn, Neyl'l-eutr,

293-294, 583, 584-585; Nizmlmlk, Siysete-erhu'lVIII, 8-11; 'ale'-erhi'l-kebr, III, 249, 277, 278;

lke iinde de casus kullanlmasn, ancak casuslara kar da uyank bulunulmasn tavsiye etmitir (Siysetnme, s. 110 vd.). Ayn ekilde XI-XIII. yzyllar arasnda yazlan idar tekiltla ilgili eserlerde sf mellifler bile lkenin selmeti bakmndan istihbarat iinin nemini belirtmilerdir. Mslman Trk devletlerinden Gazneliler'de berd* tekilt ve istihbarat ilerinin byk nem kazand bilinmektedir (Beyhak, I, 27, 386). Gazneliler'de casusluk zellikle Sultan Mahmd zamannda ok gelimitir. Onun casusluk faaliyetlerini younlatrd lke ise Karahanl Devleti'ydi. Byk Seluklu Devleti'nin ilk yllarnda casusluk ilerine nem verilmemi, Dvn- Berd de kaldrlmtr. Nizm-i Arz Seluklu idarecilerini, saltanata mahsus det ve kurulularn ounu, bu arada haberleme tekiltn kaldrmakla itham etmektedir (ehr Makale, GMS, XI, 24). Gerekten kaynaklarda belirtildii gibi casusluktan ve casuslardan holanmayan Alparslan bu tekilt kaldrmtr (Bndr, s. 67). Nizmlmlk, smiller'in uzun sre gizli faaliyetlerde bulunduktan sonra iyice glenip birden bire ortaya kmalarn haber alma tekiltnn bulunmayna balamaktadr. Daha sonra Seluklular'da Nizmlmlk'n gayretleriyle haberleme sistemi kurulmu, Sultan Melikah'la veziri zel casuslar kullanmlardr. Sultan Sencer'in Edb Sbir adl airi casusluk greviyle Hrizm'e gnderdii ve onun yollad bir resim sayesinde kendisine kar dzenlenen bir suikastten kurtulduu bilinmektedir (Devletah, I, 136-137). Byk Seluklu Devleti'nin uzantlar saylan dier Trk devletlerinde de istihbarat iine nem verilmitir. Kirman Seluklular hkmdarlarndan Muhammed b. Arslanah yalnz lkesinde deil sfahan, Horasan vb. yerlerde "shib-i haber" denilen casuslar bulundurmutur. Hrizmahlar'da casusluk tekiltna nem verilmi, Hallar'la srekli mcadele halinde bulunan Zengler ve Eyybler zamannda da tekiltn gelimesi iin byk gayretler sarfedilmitir. Casusluun, hkmdarlarn bu ie nem verip vermeyiine gre geliip zayflad anlalmaktadr. Anadolu Seluklular'nda berd tekilt mevcut olmamakla birlikte istihbarat ilerinin artarak nem kazand bilinmektedir. Esasen daha Byk Seluklulardan itibaren Arapa berdin yerine

XXVIII, 66; Abdrraf Avn, el-MutalahBeyrut 1386/ fi'-eif'i'l-

el-Fenn'T harb f sadr i-slm, Kahire 1961, s. 213-216; Mahmd t Hattb, t'l-'akeriyye fi'l-Kur*ni'l-Kerm,

1966, I, 143-144; Azmbd, ' u n ' l - m a ' b d , VII, 310-317; Abdlazz mir, et-Ta'zr r'ati'l-slmiyye, 'all, 313; Ettafeyyi, erhu Kitbi'n-Nl dullah, Hz. Peygamberin ue Kahire 1389/1969, s. 311-

Beyrut 1392/1972, XVII, 664 vd. ; HamSavalar, s. 227-251; Beyrut 1403/ menn fd-

a.mlf., el-Ves'iku's-siysiyye, Ahkm'z-zimmiyyn ri'l-slm, lhaddin el-Mneccid, siyye fi'l-slm, ue'l-mste'

1983, s. 400, 403, 470; Abdlkerm Zeydn, Beyrut 1402/1982, s. 240-244; Seen-Huzum'd-diblmfi'l-fkhi'l-slel-'Alet-TeBeyrut 1403/1983, s. 103-106;

Vehbe ez-Zhayl, r'l-harb kt'd-deuliyye fi'l-slm,

m, Dmak 1983, s. 388-392; a.mlf., s. 61-64; Muhammed Rkn ed-Dam, cesss ue ahkmh

Beyrut 1409/1989, fi'-er'ati'l-slmiyye, Beyrut 1985, D-

Amman 1404/1984; Vefk ed-Dakdk, el-Cndiyye f cahdi'd-deuleti'l-Emeviyye, neminde Asker keriyye fi'l-slm, s. 175-178; Mustafa Zeki Terzi, Abbsiler 126; Abdullah Mnsara,

Tekilt, Ankara 1986, s. 125el-stihbrtul-'as(zel), Beyrut 1407/1987, tr.yer.;

Abdlhay el-Kettn, et-Tertb'l-idriyye

II, 110, 121-127; Mohammad Suleman, "Espio n a g e in p r e - i s l a m i c Arabia", Q, XXXII/1 (1988), s. 21-33; Ysuf Ali Mahmd Hseyin, " c Ukbet tecesssi'l-mslim li-lihi'i-'adv f i ' - e r ' a t i ' l - s l m i y y e " , Dirst, XV/3, Amman 1988, s. 179-210; Reuven Amitai, " M a m lk Espionage among M o n g o l s and Franks", AAS, XXII (1988), s. 173-181; Mv.F, X, 162-166; M. Canard, "Djss", El2 (tng.), II, 486-488.
S CENGZ KALLEK

C ) Trk Devletlerinde Casusluk. T a r i h

boyunca ok sayda devlet kuran ve pek ok devletle siyas mnasebetlerde bulunan Trkler istihbarat iine byk nem vermilerdir. Orta Asya Trk devletlerinde casuslara aut, ihbara ise autlama denirdi. Eski siyaset bilimcileri, lkenin ve halkn menfaati iin casus kullanmann gerei zerinde durmulardr. Nizmlmlk, dnyann her yerine tccar, seyyah, sf, eczac klnda casuslar gnderilmesini ve bunlardan lkelerin durumlar hakknda haberler alnmasn, taradaki idarecilerin padiaha muhalefetlerine ve muhtemel isyanlarna kar

166

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CASUS Trke ulak kelimesinin baland grlmektedir. kullanlmaya Seluklular, inan karkl karmak, zellikle Alevler'i Anadolu'nun dousundan balayarak Gneydou'ya ve Orta Anadolu'ya doru ilerletmekti. Timur ksa srede muvaffak olmu, Yldrm Bayezid zamannda hemen hemen siyas birlii kurulmu olan Anadolu'yu Ankara Sava'ndan sonra paralamay baarmtr. Timur'un Ankara Sava'n kazanmasnda casuslarn byk rol olmutur. Osmanllar zamannda, ou Nizmlmlk'n Siy setnme' sinin etkisinde kalnarak yazlm nasihatnme ve siysetnme trndeki eserlerde casus kullanmann nemi srarla vurgulanmtr. Bu eserlerde lke iinde olduu gibi d dmanlara kar da casus kullanlmas tlenmi, dmann durumunu bilmenin nemi ve lkenin ancak bu sayede ayakta kalabilecei belirtilmitir. Gerekten Osmanl Devleti'nin gerilemesinde, XVI. yzyln sonlarndan itibaren istihbarata gereken nemin verilmeyiinin byk rol olduu bilinmektedir. Nitekim dnemin siyaset bilimcileri de bu hususa dikkat ekmilerdir (Defterdar Sar M e h m e d Paa, Nesyih'l-zer, s. 79).

rumu hakknda bilgi edinmitir (kpaazde, s. 134). Ftih devrinde Macaristan'a yaplan aknlar srasnda grnt e hristiyan, gerekte ise mslman olan krk martolosun kullanld bilinmektedir (Anhegger, TD, sy. 1, s. 156). XV. yzyln ikinci yarsndan itibaren martoloslar Anadolu'da zellikle Uzun Hasan'a kar gerekletirilen seferlerde de faaliyet gstermilerdir (Anhegger, a.e., s. 285 vd.). Martoloslar dikkat ekmemek iin bulunduklar lkenin geleneklerine uygun olarak yaarlar ve mutlaka bir ile megul olurlard. Osmanllar voynuk'Iar da muhbir olarak kullanmlardr (Ercan, s. 75, 96). Asker amal istihbaratta Osmanllar, daha nceki Trk devletlerinde olduu gibi dil denilen dman esirlerinden de istifade etmilerdir. Savalarda diri olarak elde edilen ve kendilerinden ordular ve lkeleri hakknda bilgi edinilen diller (Selnik, 1, 32; II, 645), genellikle dman topraklarna giren aknclar ve bunlarla birlikte akna kan martoloslar, bazan da timarl sipahiler tarafndan yakalanrd (Koi Bey, s. 25). Aknclara bu diller klavuzluk yaparlard. Ancak dillerin bazan lkeleri lehine altklar, sefer gzerghn saptrarak Trkler'i tuzaa drdkleri de olmutur. Byk seferler iin mutlaka casuslarn verecei bilgilere ihtiya duyulurdu. Nitekim Kann Sultan Sleyman'n Sigetvar seferinde ( 1566) Osmanl ordusuna, Macar kalelerinde uzun sre hizmette bulunmu Mezorich Mortan adl bir Bonak klavuzluk etmitir. Ykseli dneminde Osmanllar kendi lkelerine krgn baz Batllar'dan da casus olarak faydalanmlardr. Ftih Sultan Mehmed'in, sarayna getirttii talyan sanatlardan lkeleri hakknda bilgi edindii bilinmektedir (Babinger, s. 609-612). Buna karlk yine Ftih zamannda eitli yerlerden bilgin, sanatkr, hekim kisvesinde gelen casuslarn lkeleri lehine faaliyet gsterdii de kaydedilmektedir. Gerekten hemen tamam yabanc olan saray hekimleri, Batllar iin her zaman kullanlan ideal muhbirler olmulardr. Ftih'in pheli lmne ad karan Ykub Paa'dan, Lord Byron'n hekimi olup daha sonra Osmanl sarayna yerleen ngiliz Millingen'e ve casuslara dair bir kitap yazan Mavroyani Paa'ya kadar saray hekimleri genellikle Osmanllar aleyhine casusluk yapmlardr (Cevdet, V, 63-64). Elilikler de yine Batllar'n kulland deta resm 167

nceleri Bizans mparatorluu'nun casuslar ve ran'daki Btn zmrelerin gizli fedaileriyle (bk. D) urarken XI. yzyldan itibaren bunlara Mool casuslar da katlmtr. Anadolu Seluklular zellikle Mool casuslarna kar Bizans'a yaklama ve bu devletle siyas mnasebet kurma yollarn aramlardr. XII ve XIII. yzyllarda Anadolu Seluklulan'nn Bizans mparatorluu ile kurduu ilikiler, grnte resm eli, gerekte ise casus olan grevlilerle olmutur. Seluklularn gelimesini ve Bat'ya yaylmasn istemeyen Mool hkmdarlar daha ziyade Btn casuslar kullanmlardr. II. Gyseddin Keyhusrev zamannda Anadolu'da Baba shak- Horasn adl Trkmen eyhinin balatt Babaler ayaklanmasnn amac sadece din deildi; Moollar'n Anadolu'yu ele geirmelerine ynelik nceden tasarlanm planl bir hareketti. Baba mridleri arasna giren Mool casuslar Seluklu ordusunun baar kazanmasn gletiriyordu. Nitekim o yllarda Mool ordusu Kseda'da Seluklular' yenmi ve bu devlete son vermitir (1243). lhanllar zamannda. Hasan Sabbh'n yolundan giderek casusluu Btnlii yayma faaliyeti iin kullanan dervilerin almalar nlenmitir. Hlg Han'n kumandas altndaki Mool ordusu, Haha casuslarnn yuvaland Alamut Kalesi'ni alm ve gizli faaliyetlerde bulunan Btnler'i ortadan kaldrmtr. Moollar daha sonra Anadolu birliini kuran, Trakya'y alarak Balkanlar'a yaylan Osmanllar zamannda da faaliyetlerini srdrmlerdir. XIV. yzyl sonlarnda Anadolu'da yine Btn dnceleri benimseyen gizli bir akm yaylmaya balad. Horasan taraflarndan gelen ve kendilerine dervi ss veren Btnler Cengiz Han'n haleflerince himaye edilmi, Osmanl, Altn Orda, Trkistan ve ran lkelerine gnderilmitir. Timur devrinde, komu lkelerde ve halk arasnda dolaarak haber toplayan dervi, tccar, mneccim, asker, sanatkr, pehlivan klnda casuslar kullanld bilinmektedir. Bizzat Timur tarafndan grevlendirilen bu kiiler genellikle iki koldan faaliyet gsteriyorlard. Bunlardan biri, Osmanl idaresindeki Anadolu beyliklerini Osmanllar'a kar ayaklandrmak, dieri ise Mool hkimiyeti altnda bulunan yerlerde yaayan Btnler'i Snnler arasna sokarak

Osmanllar'da muhbirlik ve "nakl-i kelm" pek ho karlanmamakla birlikte istihbarat, daha kurulu yllarndan itibaren zerinde nemle durulan bir konu olmutur. Timur darbesinden sonra XV. yzyln ilk eyreinde tekrar toparlanan Osmanllar darda ve ieride casusluk faaliyetlerini srdrmlerdir. Dardaki faaliyetler genellikle, bata Bizans mparatorluu olmak zere Macaristan Krall'na, Venedik Cumhuriyeti'ne ve papala kar olmutur. Osmanllar Anadolu birliini salamak iin beyliklere ve zellikle Karamanoullar'na kar da casus kullanmlardr. Hristiyan dnyasyla ilgili olarak daha ziyade yahudilerden ve zel olarak yetitirilmi hristiyan casuslardan faydalanlmtr. Genellikle talya'da ve Avusturya'da faaliyet gsteren bu casuslara m a r tolos* denirdi. Bir rivayete gre martoloslar daha Osman Gazi ve Orhan Gazi zamanlarnda casus ve haberci olarak kullanlmtr (Neri, I, 25, 51, 174). talya'da grevli martoloslarn sadece yahudilerden olmasna zen gsterilir, bylece yahudilerin Hristiyanla kar Musevlik gayretlerinden de istifade edilirdi. zel eitimden geirilen hristiyan martoloslar ise genellikle Macaristan ve Avusturya'da faaliyet gsterirlerdi. II. Murad, II. Kosova Sava ncesinde Doan adl bir martolostan dmann du-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CASUS birer casusluk tekiltyd (Koi Bey, s. 66). Erken devirlerden itibaren bundan en ok Venedikliler faydalanmlardr. Daha XV. yzylda bu devletin stanbul'da balyos* ad altnda dim eli bulundurduu bilinmektedir. stanbul'un fethinden sonra Osmanllarn Anadolu'da ve Avrupa'da glenip yaylmalar, Bat'da biri papalk, dieri krallarca yrtlen iki byk casusluk tekiltnn gelimesine yol amtr. Katolik hristiyan dnyasnn temsilcisi olan papa, Trkler'e kar btn Avrupallar' birlie arrken kulland casuslar aracl ile btn kiliseleri ve krallar Osmanl Trkleri aleyhine kar kkrtmtr. Merkezi stanbul'da bulunan Ortodoks Patriklii de papann mnasebet kurduu bir messeseydi. Hristiyan dnyasn blmek iin Ftih tarafndan ihya edilip himaye gren Ortodoks kilisesi daha sonraki dnemlerde Trkler aleyhine Vatikan'la i birlii yapmtr. XV. yzylda casusluk faaliyetlerinin en byklerinden birine, nce Rodos valyelerine snan, daha sonra talya'ya geen ve papann eline den Cem Sultan sebep olmutur. Bu olay yllarca Roma-Venedik ve stanbul arasnda gizli casusluk ve kar oyunlarna yol amtr. Douda bir devlet tekilt olarak casusluk, XVI. yzyln ilk eyreinde Safev Devleti zamannda ran'da yeniden ortaya kmtr. Bu tekiltn amac Snn Osmanl Devleti'ni ykmak, ilii slm dnyasna hkim klmak ve btn slm lkelerini ele geirmekti. Osmanl kaynaklarnda Rfiz, kzlba veya Alev adlaryla anlan i Safevler, ah smail'in baa gemesiyle ran'da idareyi ele aldktan sonra zellikle Dou Anadolu'da faaliyet gstermilerdir. ah smil ksa srede burada manev bir nfuz kazanmay baarmtr. Bunda kulland propagandistlerin etkin rol olduu kesindir. Aslnda birer casus olan i dler yalnz tekkelerde ve halk arasnda deil kendilerini Bektalie nisbet eden yenieriler arasnda da faaliyet gstermilerdir. Dede, baba, halife, sultan, eyh, pr gibi sfatlarla anlan i propagandacs casuslar, II. Bayezid zamannda sarayda bile sayg grm ve taraftar bulmulardr. "Hat" mahlasyla Trke iirler yazan ah smil bu sayede ksa srede Osmanl Devleti'nin btnln sarsacak bir gce ulamtr. Bu hkmdar daha da ileri giderek ca168 suslar vastasyla Dou seferi srasnda Yavuz Sultan Selim'i ldrtmek istemi, ancak baarl olamamtr (Lutf Paa, s. 249). Osmanl padiahlar iinde gerek lke dahilinde gerekse lke dnda casusluktan en ok faydalanan hkmdarlardan biri Yavuz Sultan Selim'dir. Daha ehzadelii zamannda stanbul'da olup bitenlerden, bu arada babas II. Bayezid'in byk olu ehzade Ahmed'i veliaht yapma niyetinden haberdar olan Yavuz Selim, ah smil'in Anadolu'daki blc faaliyetlerinin ne dereceye ulatn da biliyordu. Padiah olduktan sonra ah smil'i aldran'da yenerek Anadolu'daki gizli kzlba faaliyetlerine geici de olsa son vermitir. Kann Sultan Sleyman zamannda zellikle Bat'daki casusluk faaliyetlerine nem verilmitir. Bu hkmdar sefere kmadan nce martoloslardan bilgi alr, Avrupa devletlerinin durumlarn, asker glerini, sava teknik ve kabiliyetlerini renir, kendi ordularn da ona gre tehiz ederdi. Kann martoloslar bar zamanlarnda da srekli muhbirlik ilerinde kullanm, bylece martolos tekiltna ayr bir nitelik kazandrmtr. Bu dnemde martoloslarn bir grevi de dman devletlerin halk arasna kararak Trkler'in gcn, asker stnln anlatmak suretiyle morallerini bozmak ve devletlerine olan gvenlerini sarsmakt. XVI. yzylda Osmanllar Bat'da kral saraylarnda zellikle Slav ve Hrvat snrlarnda papazlar ve asilzadeleri de casus olarak kullanmlardr. Kaptandery Kk Ali Paa'nn kardelii Sicilyal Mehmed Aa, Titus Moldariensis Clericus adyla krk yla yakn Osmanl himayesindeki Fransa kralnn saraynda Osmanl casusu olarak grev yapmtr. Mehmed Aa Avrupa devletleri ve zellikle Osmanl Devleti'nin Bat'daki en byk rakibi olan Avusturya hakknda da stanbul'a muntazaman bilgiler gndermitir. te yandan Trkler'in fethettikleri yerler halkna hogrl davranmalar, yzyllarca oralarda tutunabilmelerinin en byk sebebi olmu, hatta bu yerler halk ok defa Trkler lehine muhbirlik bile yapmlardr. Kann zamannda batda Bodan, Moha, Bosna, douda Erzurum, Van, Lahsa bey ve beylerbeyilerine gnderilen fermanlarda dman gzetlemeleri istenirken (BA, MD, nr. 3, tr.yer.) lke iindeki haber alma tekilt da gelitirilmitir. XVII. yzyl balarndan itibaren gittike glenen ve Osmanl tebaas Ortodokslar'n koruyuculuunu stlenerek gayri mslimleri Osmanl Devleti aleyhine kar srekli kkrtan Rus arl'na kar da bir casusluk tekilt kurulmu tur. Bu tekilta zellikle Tatarlar aln mtr. Ulak adyla anlan bu haberciler karavul denilen menzillerde gzclk ya parlar ve aldklar bilgileri sratle mer keze ulatrrlard. Casus ulaklar zellik le Balkanlar'da, Rus ve ran snrlarna kullanlmtr. IV. Murad zaman, Osmar I tarihinde casusluk faaliyetlerinin yo un olduu dnemlerdendir. Bu hkm darn ocuk yata tahta kmas sebe biyle devlet idaresi Ksem Sultan'n eli ne gemi, gevek idare yznden Safev Devleti douda casusluk faaliyetlerini arttrm ve Anadolu Alevleri'ni merkez hkmete kar isyana tevik etmitir. Sultan Murad 1632'de idareyi eline aldktan sonra merkezde ve tarada durumu dzeltmeye alm, ran ahnr propagandac olan casuslarn birou nu ldrtm, bu arada Fener Rum O todoks Patrikhnesi'nin devlet aleyhne faaliyetlerini arttrmas zerine pat rii astrmtr. XVII. yzylda Kprl ailesinden slahat vezirler de ieride ve darda ok sayda casus kullanmlardr. XVII. yzylda Osmanl Devleti'ne tercman, hekim, eli olarak gelen, saraya giren ve padiahla yakn iliki kuran Ermeni, yahudi, Rum gibi gayri mslimlerden baka Arap, Grc, Tatar, Arnavut ve Bonak gibi mslman unsurlarn iinden de casus kt, hatta bunlarn II. Viyana Kuatmas'nda devlete kar ykc faaliyetlerde bulunduklar bilinmektedir. Bunlarn en nemlisi, Merzifonlu Kara Mustafa Paa ile Tatarlar arasnda cereyan eden olaydr. Krm Tatarlar arasna karan dman casuslar, Mustafa Paa'nn zaferden sonra yamaya izin vermeyecei ayiasn yayarak onlarn savama evklerini krmlard. XVIII. yzylda Osmanllar dmanlar hakknda daha ziyade gemi reislerinden bilgi edinmiler ve Batl devletler nezdinde dim eli bulundurmamann cezasn ok ar demilerdir. Halbuki stanbul yzyllardan beri eitli sefirlerin ticar ve asker uzmanlarnn deta bir mcadele alan olmutu. Bu mcadeleler bir sre sonra ark meselesini dourmutur. XVIII. yzylda Fransa'dan getirtilen Baron de Tott ile XIX. yzylda Almanya'dan arlan Helmut von

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CASUS Moltke, hem asker uzman hem de siyas diplomat olarak faaliyet gstermilerdir. Bunlar bir yandan Osmanl ordusunun slah iin gayret gsterirken bir yandan da bu hizmetlerini kendi lkelerinin karlar iin kullanmlardr. Baron de Tott Trkler'e kar tutumunu htralarnda aka ifade etmitir. 1. Mahmd zamannda Avusturya'dan kaarak Osmanl Devleti'ne snan Fransz asll Comte de Bonneval'in (Humbarac Ahmed Paa) durumu da phelidir. Osmanllar' srekli olarak Avusturya'ya kar savaa kkrtan Comte de Bonneval'in hkmete sunduu her raporun bir nshasnn Fransa'ya gnderilmesi, hayatnn sonlarna doru kendisinin de lkesine dnmenin yollarn aramas, hakkndaki casusluk phelerini kuvvetlendirmektedir. I. Abdlhamid ve III. Selim dnemlerinde casusluk ve kar casusluk faaliyetleri artm, muhbirlik bir devlet kuruluu haline getirilmi, dorudan devletten maa alan casuslar kullanlmtr. Casusluk nceleri hemen sadece Rum ve Ermeni gibi gayri mslimlere mnhasrken bu dnemde Trkler'den de casus yetitirilmitir. Hlet Efendi'nin sraryla tercman olan Kostaki'nin casusluu ortaya knca idam edilmitir. Onun yerine Dvn- Hmyun tercmanlna Fenerli Rum ailesinden stavraki Efendi getirilmise de gizli belgeler buna deil Rum asll mslman Yahy Efendi'ye tercme ettirilmi, Yahy Efendi Bbli'deki Tercme Odas' nda yabanc dil renmek isteyen genlere Franszca retmekle de grevlendirilmitir (nzde, IV, 33). Daha sonra ise divan tercmanlklarna mslmanlar getirilmitir (Orhonlu, Atatrk Konferanslar, V, 17). III. Selim zamannda Avrupa'nn nemli merkezlerinde dim ikamet eliliklerinin kurulmasyla Osmanl istihbaratnda byk bir adm atlmtr. Zira elilerin gizli grevi, bulunduklar lke hakknda hkmete raporlar sunmakt. Ancak bu elilerin yabanc dil bilmemeleri, onlar ou casus olan Rum tercmanlarn yardmna muhta brakmtr (Kuran, s. 64). XIX. yzylda casusluk faaliyetleri yle artmtr ki Kabak Mustafa nderliindeki isyanda siler bile ldrecekleri devlet riclini ele geirmek iin casus kullanmlardr (///. Selim'in
Hal'ine Dair Risle, vr. 9
a b

yetlerinde bulunmutur (At Bey, III, 132134). Osmanl gizli polis tekilt, yabanc ajanlarn faaliyetlerinin younlat XIX. yzyl ortalarnda, ngiliz elisi Statford Canning'in Mustafa Reid Paa'ya telkiniyle kurulmu ve tekiltn bana Civinis Efendi getirilmitir. Sultan Abdlmecid zamannda kurulan bu ilk polis tekilt yine bu padiah zamannda kapatlm, fakat 1863'te yeniden almtr. Bu defa bana Ermeni asll biri getirilmi ve o da zararl faaliyetlerde bulunmutur. II. Abdlhamid devrinde Osmanl istihbarat tekilt gelitirilmi ve modernletirilmitir. Yine bu dnemde Midhat Paa Tuna valilii srasnda burada zellikle Bulgarlar'a kar rnek bir gizli polis tekilt kurmutur. Makedonya'daki ayaklanmalar ve gizli tekilt iin Aynaroz'a Bonak Hasib adl bir ajan yerletirilmi, bundan eitli ihbarlar alnmtr. II. Abdlhamid'in zel casuslar hafiyelerdi. Bu hkmdar zamannda kar faaliyette bulunan ou gayri mslim casuslar da vard. Bunlardan yahudi asll Emanuel Karasu, II. Abdlhamid'e kar kurulan casusluk tekiltnn bana getirilmi, padiahn tahttan indirilmesi iin alm ve sonunda bunu baarmtr. II. Abdlhamid'i tahttan indiren ttihat ve Terakk Cemiyeti'nin iktidar zamannda kurulan Teklt- Mahssa ise gerek mnada ada bir casusluk tekiltyd. Devlet aleyhine faaliyet gsterenlerin cezas her devirde ar olmutur. Nitekim stanbul'un fethi srasnda Bizans lehine casusluk yapmakla itham edilen Vezrizam andarl Halil Paa XV. yzyl ortalarnda, yine casuslukla itham edilen Yorgaki adl zimm ise XVII. yzyl sonlarnda lmle cezalandrlmtr (Defterdar Sar M e h m e d Paa, Zbde-i Vekyit, s. 4 3 0 ) . BBLYOGRAFYA: BA, MD, nr. 3, s. 49, 186, 384, 388, 435, 451, 509, 528; nr. 14, s. 960; TSMA, nr. E 866/5, 2434, 5116, 5801/3, 7252, 7662; Nigr Anafarta, Osmanl mparatorluu sndaki Mnasebetlerle lgili ile Lehistan Tarihi AraBelgeler, Siysetn-

stanbul, ts., tr.yer.; Nizmlmlk,

me (Bayburtlugil), s. 110-126, 320; Beyhak, Trih (nr. Sad Nefs), Tahran 1309, I, 27, 386; Nizm-i Arz, ehr Makale (nr. Muhammed Kazvn), GMS, London 1910, XI, 24; Bndr, Zbdet'n-Nura, ck s. 67; Gazauatnme-i Sultan Murad b. Mehemmed Hn (nr. Halil nal-

) . II. M a h m d

zamannda Msr Valisi Mehmed Ali Paa da Osmanllar'a kar casusluk faali-

Mevld Ouz), Ankara 1978, s. 3, 4, 5,

134; Ner, Cihannm (Taeschner), I, 25, 51, 174; Hadd, Tevrh-i l-i Osmn: 1299-1523 (nr. Necdet ztrk), stanbul 1991, tr.yer.; Lutf Paa, safnme (nr. Ahmet Uur, slm limleri Enstits Dergisi, IV, Ankara 1980 iinde), s. 249; l, Meuid'n-nefis ft kavidi'lmeclis, stanbul 1956, s. 37 vd.; Selnik, Trih (pirli), I, 13, 22; II, 645, ayrca bk. ndeks; Cellzde Mustafa elebi, Selimnme (nr. Ahmet Uur Mustafa uhadar), Ankara 1990, s. 367; Kitb Meslihi'l-mslimtn ve menfii'l-mminin (nr. Yaar Ycel), Ankara 1980, s. 59, 99; Koi Bey, Risle (Akst), s. 25, 66; Solakzde, Trih, s. 361; Defterdar Sar Mehmed Paa, Zbde-i Vekyit (haz. Abdlkadir zcan, doktora tezi, 1979), I Ed.Fak., Tarih Seminer Kitapl, nr. 3276, s. 430; a.mlf., Nesyih'l-vzer ue'l-mer: Devlet Adamlarna tler (nr. Hseyin Ragp Uural), Ankara 1969, s. 43, 79; L'Espion turc chez les princes chretiens, La Haye 1734, tr.yer.; Baron de Tott, Trkler ve Tatarlara Dir Htralar (trc. Mehmet R. zmen), stanbul, ts. (Tercman 1001 Temel Eser), tr.yer.; III. Selim'in Hal'ine Dair Risle, Millet Ktp., Ali Emr, Tarih, nr. 333, vr. 9 a b ; nzde, Trih, IV, 33; At Bey, Trih, III, 132-134; Cevdet, Trih, V, 63-64; XI, 166; XII, 179; Hseyin Namk Orkun, Trk stilas Devrinde Macaristan'da ve Avusturya' da Casuslar, Ankara 1939; Uzunarl, Merkez-Bahriye, s. 72; Franz Babinger, Mahomet II. Le Conuerant et Son Temps, Paris 1954, s. 609-612; Orhan Kololu, Le Turc dans la Presse Franaise, Beyrouth 1971, s. 106-107; Nizamettin Nazif Tepedelenliolu, Sultan II. Abdlhamid ve Osmanl mparatorluunda Komitaclar, stanbul 1964, s. 45 vd.; Ercmend Kuran, Avrupa'da Osmanl kamet Eliliklerinin Kuruluu ve lk Elilerin Siyasi Faaliyetleri 1793-1821, Ankara 1968, s. 9-12, 64-65; Balangtan Bugne Kadar Dnya Casusluk Tarihi (Artel Yaynlar), stanbul 1974, s. 3-17; smet Mirolu, XVI. Yzylda Bayburt Sanca, stanbul 1975, s. 149; Korkmaz Alemdar, Trkiye'de ada Haberlemenin Tarihsel Kkenleri, Ankara 1981, s. 51 vd.; Mim Keml ke, ngiliz Casusu Prof. Arminius Vambery'nin Gizli Raporlarnda II. Abdlhamid ve Dnemi, stanbul 1983, tr.yer.; Yavuz Ercan, Osmanl mparatorluunda Bulgarlar ve Voynuklar, Ankara 1986, s. 75, 96; smail Aka, Timur ve Devleti, Ankara 1991, s. 111; Robert Anhegger, "Martoloslar Hakknda", TM, VII VIII/1 (1944), s. 282-300; a.mlf., " M u l ' n i n Hnkarnmesi", TD, sy. 1 (1950), s. 150-151, 156, 285; a.mlf., "Martolos", M, VII, 341-342; Yusuf Halaolu, "Osmanl mparatorluunda M e n z i l Tekilt Hakknda Baz Mlahazalar", Osm.Ar., II (1980), s. 130; V. L. Mnage. "The Mission of an Ottoman Secret in France in 1486", JRAS (1965), s. 112-132; Cengiz Orhonlu, "Osmanl Devletinde Tercmanlk", Atatrk Konferanslar (1971-1972), Ankara 1972, V, 17-18; a.mlf., "Tercman", A, XII/1, s. 178 vd.; Taner Timur, "Mavroyari Paa A n latyor; Osmanl Gizli Polis rgt Nasl Kuruldu?", TT, 1/6 (1984), s. 414-419; Fuad Kprl, "Berd", A, II, 544 vd.; M. Canard, "Djcs", El2 (Fr.), II, 499-500; Mahmut akirolu, "Balyos", DA, V, 45, 46; ibrahim Harekt, "Berd", a.e., V, 499, 500.

9; Devletah, Tezkire (trc. Necati Lugal), stanbul 1977, I, 136-137; kpaazde, Trih, s.
S ABDLKADIR ZCAN

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

169

CAT l'histoire des Arabes... Paris'te cilt Sunda), doudaki Bali adasndan Bali Boaz (Selat Bali) ve Madura adasndan ise dar Madura Boaz'yia (Selat Madura) ayrlr. Ortalama eni 180 km. (baz yerlerde 100 km. kadar), boyu yaklak 1000 km. olan bir dikdrtgen eklindeki ada Byk Okyanus'u kuatan volkanik kuaa dahildir. Cava'da yzey ekilleri bakmndan dou-bat dorultusunda eritler halinde uzanan birbirinden farkl blge ayrt edilir. Bunlar kuzeyde genellikle bataklk bir ky ile snrlanan alviyal ovalar ve tepelikler; ortada kvrml tersiyer tortullar zerine yerlemi, evreleri verimli topraklarla kapl fakat patlamalar zaman zaman can ve mal kaybna yol aan gen volkanlar dizisi (en yksekleri D o u Cava'daki G u n u n g Semeru, 3676 m.) ; Pliyosen kvrmlar ile ekillenmi ve ykselmi Neojen oluuklaS ABDLKERM ZAYDIN

CAT (bk. ZUTLAR).

halinde neredilmitir (1847-1849). Caussin'in nemli makalelerinden bazlar da unlardr: "Mmoire sur le ca~ lendrier arabe avant l'Islamisme", JA, seri IV, 1 (1843), s. 342-379; "Notice sur les trois potes arabes, Akhtal, Farazdak et Djerir", JA, seri II, X I I I (1844), s. 507-552.
BBLYOGRAFYA: D. G. Pfannmller, Handbuch der slam-Literatr. Berlin-Leipzig 1923, s. 91, 96, 178-179; J. Fck, Die Arabischen Studien in Europa, Leipzig 1955, s. 148, 151, 224; Necb el-Akk. el-Msterikn, Kahire 1980, s. 177-178; Bedev, Meusu'atul-msterikin, s. 341-342; W. H. Behn, lndex Islamicus (1665-1905), Millersville 1989, s. 219, 239, 725; Ci. Huart, " e d - D rs'l- = Arabiyye f Fransa" (trc. Abdullah Bek), MMADm., V/4 (1925), s. 161-162; TA, X, 9; ML, li, 818; Cr.E, IX, 913.

C A U S S I N de PERCEVAL, Armand Pierrc (. 1871)


Fransz arkiyats.

13 Ocak 1795'te Paris'te dodu. Msterik olan babas Jean Jacques Antoine Caussin de Percevai'in tesirinde kalarak Dou dillerine yakn ilgi duydu. 1817'de Trkiye'ye geldi. Bir mddet sonra Lbnan'a gitti ve orada yl kald. Arap lkelerindeki Fransz sefaret ve konsolosluklarnda tercman olarak alt. Dnnde Paris'teki Ecole des Langues Orientales Vivantes'a halk Arapa's hocas tayin edildi (1822). 1833'te College de France'ta Arap dili ve edebiyat profesr olarak grev ald. 15 Ocak 1871'de Paris'te ld.
Eserleri. 1. Grammaire Arabe vulgai-

rndan meydana gelip adann hemen gneyindeki derin okyanus ukuruna dz ve dik bir ky ile inen 1000-2000 m. yksekliindeki platolarla dalar blgesidir.

CAVA
Gneydou Asya'da Endonezya'ya bal S u n d a

Cava genelde, kuzeybat musonunun

takmadalarndan biri.

hkim olduu yamur mevsimi ekimden maysa kadar sren ve ortalama scakl 26-28 C arasnda olan scak (Cakarta'da ocak ortalamas 26' C, ekim ortalamas 28' C) ve bol yal (yllk ya 15004000 mm. arasnda) bir ekvatoral muson ikliminin etkisindedir. Bununla beraber adada zellikle ya bakmndan baz blgesel farklar grlr; douya gidildike yalar azalr ve kurak mevsim (gneydou m u s o n u zaman) uzar. Bu scak ve nemli iklim artlar, adann byk ksmn kaplayan ormanlarn ok zengin flora ve faunas zerinde de etkilidir. Cava tarih ncesi alardan beri meskn olan bir adadr (en eski Hominide fosillerinden yaklak 2 milyon yl ncesine ait Pithecanthropus erectus 1891'de burada bulunmutur). lke yzlmnn ancak % 7'si kadar bir topraa sahip olduu halde nfusun yaklak % 60' burada yaar ve ortalama nfus younluu da 8 0 0 / k m 2 civarndadr. Etnik bakmdan halkn en byk ksmn Cavallar oluturur; ikinci byk grup adaya ok eski yllardan beri gmen olarak gelen inliler'dir. Endonezya'nn en byk ehirleri de bu adada olup balcalar kuzey kylarndaki Cakarta (1986'da 7.6 milyon nfus), Surabaya (2.3 milyon) ve Semarang (1.3 milyon) limanlar ile adann bat kesimindeki Bandung'dur (1.6 milyon). XVIII. yzylda toplam 4 milyon kadar insann yaad Cava'nn n-

re. Cezayir, Msr ve Suriye'de konuulan Arapa'nn grameri hakkndaki bu eser 1824'te Paris'te yaymlanm, daha sonra eitli basklar yaplmtr. 2.
naire Frarais - Arabe.

Cava (Java) Endonezya'nn yzlm bakmndan drdnc, nfus bakmndan en kalabalk, siyas bakmdan en nemli ve iktisaden en gelimi adas olup devlet merkezi Cakarta da (Jakarta) burada bulunmaktadr. Yzlm 126.100 km 2 (hemen h e m e n bitiik olan M a d u r a adas ile birlikte 132.187 km 2 ), nfusu 1985 saymna gre 99.852.812'dir (1990 tah. 110 milyon). dar bakmdan Bat, Orta ve Dou Cava eyaletleriyle birer eyalet olarak kabul edilen Cakarta Raya ve Cokyakarta zel blgelerine ayrlmtr. elf alannn derinlii 60 metreyi gemeyen Cava deniziyle Hint Okyanusu'nun en derin ukurlarndan biri olan Cava ukurunun (7450 m.) arasndaki volkanik adalar yaynn orta kesiminde yer alr ve ayn ada yaynn bat uzantsndaki Sumatra'dan ortasnda nl Krakatau volkannn bulunduu Sunda Boaz (Selat
1 1 2 1 1 4

Diction-

Ellious B o c t h o r ' -

un ayn ad tayan Franszca - Arapa szln gzden geirerek ve baz ilvelerle iki cilt halinde yeniden yaymlamtr (Paris 1828-1829). 3. Essai sur l'histoire des Arabes l'epoque avant de Mahomet de toutes les l'Islamisme, et Justribus pendart qu'

la reduction

sous la loi musulmare.

Klasik slm ta-

rihi kaynaklarndan faydalanarak slm ncesi Arap tarihini, hicretten itibaren kronolojik bir srayla Asr- sadet'i, Arap kabilelerinin slm hkimiyeti altna alnmasn, Hz. Eb Bekir ve 18 (639) ylna kadar Hz. mer devirlerini anlatt bu eser Caussin de Percevai'in en nemli eseridir. Bu sahada yazlm kitaplar arasnda sekin bir yeri olan Essai sur
106 108 110"

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAVA fusu zellikle son yzylda byk bir hzla artarak 100 milyonu amtr. Her yl yaklak 1.8 milyon kiiyi bulan bu hzl nfus art karsnda geim kaynaklarnn giderek yetersiz kalmas sebebiyle ortaya eitli problemler kmakta ve yz binlerce Caval'y teki adalara nakletmek suretiyle bunlarn halline allmaktadr. Ada halknn % 90'dan ou Snn mslman olup afi mezhebine mensupturlar. slmiyet Cava'ya zellikle XV. yzyln balarnda in, Gucert, Malezya, Sumatra ve Basra krfezi kylarndan gelen mslman tcirler tarafndan yaylm ve ksa bir sre iinde btn adada bar iinde ve gnl rzas ile benimsenmitir. Bu dnem ncesinde ada IV ve V. yzyllardan balayarak uzun bir sre boyunca Hinduizm'in ve Budizm'in etkisi altnda kalmtr. Hint medeniyetinin derin izleri eski yaplarda, eitli sanat eserlerinde ve hl yaayan baz geleneklerle trenlerde aka grlmektedir. Cava'nn bats XII. yzyl ile XIII. yzyln balar arasnda, blgedeki deniz yollarn denetleyen Srivijaya Devleti'nin, dousu ise Kediri Devleti'nin snrlar iine girdi. XIII. yzyl sonlarndan XV. yzyl sonlarna kadar adann tamam, bugnk Endonezya'y oluturan adalardan birounun ve bunlarn kylarndaki limanlar birbirine balayan deniz ticaret yollarnn zerinde hkimiyet kuran (bu sebeple de gnmzde Endonezya milliyetiliinin dayand "eitlilikte birlik" ilkesinin mazideki ilham kaynan oluturan) Macapahit mparatorluunun ana topraklar oldu. 1511'de Portekizlilerin adaya ayak basmas ile Cava tarihinde yeni bir dnem balad. Kk prenslikler ve sultanlklar istilclara direnemeyip ykldlar; adann kuzeyindeki Bentem ve Demak sultanlklar ise onlarla baz ticaret anlamalar yaparak bir sre daha bamszlklarn koruyabildiler. Bu ksm smrgeleme dnemini, 1595'te Hollandallarn adaya kmas ile balayan ve Endonezya Devleti'nin kuruluuna kadar yaklak 350 yl sren ok kat bir smr dnemi takip etti. Hollandallar bu smry ynetmek zere 1600'de Vereenigde Oostindische Compagnie'yi kurdular; 1619'da Bentem sultannn Portekizliler'e kar kazand bir zaferin ansna ina ettii Cakarta Kalesi'ni ykarak harabesi zerine Batavia adn verdikleri bugnk Cakarta'nn ekirdeini oluturan ehrin temellerini attlar (bk. CAKARTA) ve 1816-1830 yllar arasnda da adann dier ksmlarn hkimiyetleri altna aldlar. 1942-1945 yllarnda komu adalarla birlikte Japon igalinde kalan Cava 17 Austos 1945'te Sukarno'nun iln ettii bamsz cumhuriyete baland. Fakat II. Dnya Sava'nn sonunda ngilizler'le Hollandallar Cava'nn baz nemli ehirlerini igal ettiler. Hollandallar 1948'de adann bat ve dou blgelerinde iki ayr zerk devlet kurdular. Daha sonra Hollanda hkmetiyle yeni Endonezya Cumhuriyeti hkmeti arasnda yaplan grmelerde Endonezya adalar tam olarak bamszlk kazandlar (27 Aralk 1949). Ayn tarihte federal sisteme bal bir de bamsz Endonezya Birleik Devletleri Cumhuriyeti kuruldu. Endonezyallar Hollanda'nn basks altnda kurulan bu devleti 17 Austos 1950'de tekrar niter bir cumhuriyete dntrdler ve Cava adasnn tamam da bu cumhuriyete baland. nemli bir tarm lkesi olan Cava pirin, kauuk, ay, eker kam, manyok, ttn ve eitli baharat retmekte, ayn zamanda petrol, doal gaz, demir, manganez, bakr ve boksit gibi baz zengin yer alt kaynaklarna da sahip bulunmaktadr. Ayrca ormanlarndan kymetli kereste trleri elde edilir.
BIBLIYOGRAFYA : R. W. Van Bemmelen, The Ceology nesia, Lahey Asia, London 1965; L. E. VVilliams, Asia: A History, A History of Modern Indonesia, of Indo East 1949; C. A. Fisher, South

South-East

New York 1976; M. C. Ricklefs, London 1981, Facts

s. 7, 14-15, 66-77; Augusta de Wit, Java: and Fancies,

Singapore 1985; " T h e I s l a m i s a Larousse, s-

tion of Java", St.1, IV (1955), s. 111-142; "Java", Etin., X, 530-533; " C a v a " , Byk tanbul 1986, IV, 2224-2227. BH SIRRI ERIN

Cava'da slmiyet. slmiyet'in Cava adasna ne zaman geldii kesin olarak tesbit edilememekte, ancak bar yoluyla ve iradlar neticesinde meydana gelen toplu ihtidalarla yaygnlat bilinmektedir. Eski Cava mezarlar zerinde yaplan bir inceleme srasnda bulunan XII. yzyla ait bir mslman kadn mezar burada bir mslmann yaadn gstermekte ise de bu dnemde Cavallar arasnda slmiyet'i kabul edenlerin bulunup bulunmad henz tam olarak tesbit edilmi deildir. Cava halknn slmiyet'le bilinen ilk temas XV. yzyln balarnda, Hindistan-Uzakdou ticar mnasebetleri vesilesiyle Hindistan'n Gucert taraflarndan gelen mslman tccarlarn gayretleri sonucu gereklemitir. htida hareketleri nceleri sadece liman ehirlerinde balam, ksa srede ierilere doru yaylmtr. Bu sratli slmlamada tasavvuf cereyanlarn etkileri grlmekle birlikte adaya gelen mslman tccarlarn yerli kadnlarla evlendiklerini ve bu ekilde kurulan ok sayda mslman ailenin blgenin hzl slmlamasnda nemli rol oynadn unutmamak gerekir. slmiyet XV. yzyl balarnda Cava'da yaylmaya balad zaman adada Hind - Budist bir devlet olan Macapahitler (1300-1525) hkm sryordu. Gucert'tan gelen tccarlar, lkede yksek tabakay oluturan Hind kltrn benimsemi idareci snfla temas kurmu ve onlar slm'a kazandrmlardr. Bu slm almalar, bir rivayete gre halk arasnda Vel Sanga diye bilinen dokuz

Cava'da ziraatla urasan iftiler ve Orta Cava'da Surakarta ehrinden bir grn

velnin ortak faaliyetleri sonucunda gereklemitir. Sunan (Susuhunan) eref unvanyla anlan bu ilk slm davetilerinin adlar yledir: Sunan Mlik brhim (. 1419, Mevln Marib olarak da bilinir), Sunan Ngampel (. 1470, Raden 171

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAVA Rahmet olarak da bilinir, mezar Surabaya'dadr). Sunan Bonang (. 1525). Sunan Giri (Raden Paka), Sunan Gunung Cati (. 1570), Sunan Kudus, Sunan Muria, Sunan Dracat, Sunan Kali Caa. slmiyet'in sosyal hayatn her ynyle ilgilenmesi ve her meseleye zm getirmesi, Hind kltrnn tesiri altnda bulunan Cava halk tarafndan kolaylkla benimsenOrta Cava'nn Cokyakarta ehrindeki Sultan Saray avlusundan bir grn

mesinde etkili olmutur. Toplumu din bir birlik gibi gren Cava halk fertleri bu din birliin yeleri olarak kabul etmi, Hint kltrnden deiik olarak slm'la birlikte Allah katnda toplum fertlerinin her birinin eit olduunu renmitir. Ayrca Cava halknn mutedil bir karaktere sahip olmas da slm yaylmay kolaylatrmtr denilebilir. slm'a ballk, Hind kltrn benimsemi olan Macapahit idarecilerine kar bir korunma vastas olarak ortaya knca slm evre bir anda geniledi. Kuzey sahilleri halk da slmiyet'i kabul etti ve silha sarlarak Macapahitler'e kar savat. 1520 yllarnda Demak Sultan Raden Patah son Macapahit idarecisine kar zafer elde ederek Hind ynetimine son verdi. slmiyet'in bamszla ulamada nemli bir unsur tekil ettiinin anlalmas zerine nceki dnemde idareci snf oluturanlar durumlarn korumak iin slmiyet'i kabul etmek zorunda kaldlar. Bylece yeni dzende kendilerine bir yer edinerek sosyal hayattaki eski durumlarn ksmen de olsa koruyabildiler. XVI. yzyln sonlarna doru Orta Cava blgesinde Mataram Sultanl adyla geni bir politik g ortaya kt (1585). Bu yeni devlet Cava kuzey sahili slm devletleri gibi tamamen slm bir devlet grnts vermedi. Mataram idarecileri mslman olmakla birlikte onlarn ynetiminde eski Hind Macapahit Krall dneminden kalma birtakm politik unsurlarn izlerini grmek mmkndr. Mataram Sultanl ynetiminde eski dneme ait Macapahit idareci ve aristokratlar faaliyetlerini srdrdler. Mataram hukuk sistemi kuzey sahili devletlerindeki gibi Kur'n esaslara deil geleneksel Cava hukuk dzeninin arln koruduu bir sisteme dayanyordu. Bununla beraber bu sistemin slm esaslardan ok uzak olduu da sylenemez. Sunan Giri gibi din liderler Madura ve Molukkalar arasnda byk bir otoriteye sahiptiler. Mataram hkimi Sultan Agung (1613-1646), 1628 ylnda Sunan Giri'nin gcn denemek 172 iin harekete geti ve onu yenerek esir ald. Bundan sonra Sultan Agung din liderlere kar mcadelesini devam ettirdi. Kuzeyde bulunan limanlardan Lasem (1616), Tuban (1618), Gresik (1622), Surabaya (1625) ile Madura adasnn (1627) Sultan Agung tarafndan igal ve tahribi Cava'nn d ticaretini ve deniz ulamn olumsuz ynde etkiledi. Avrupal smrgecilerden Hollandallarla ngiliz ve Danimarkallar bu durumdan ok istifade ettiler. Hollandallar 1619'da eski Sunda Kalapa veya Cakarta'nn bulunduu yerde Batavia'y kurarak Mataram hkiminin arazisinde ticar ve idar bir merkez elde etmi oldular. Bu tarihten sonra ne 1631'den beri Cava'nn batsnda bamsz bir sultanlk olan Bentemliler, ne de Mataramllar onlar bu topraklardan karabildiler. Bu arada Hollandallar, ticar bir irket gibi grnen fakat birok siyas faaliyetleri olan Birleik Dou Hindistan irketi'ni (Vereenigde Oostindische Compagnie) faaliyete geirdiler. Sultan Agung'dan sonra gelen olu Susuhunan I. Amangkurat (1645-1677) babasnn yolunu takip ederek kuzey sahili devletlerinin din liderlerini kltan geirdi ve bylece Mataram Orta Cava Sultanl, siyas otoritesinde boluk dourduu iddiasyla bu mslman devletlere kar da tam bir dman kesildiini gstermi oldu. Mataram liderleri kendilerinin Macapahit Devleti'nin bir devam olduklarn sylemeye baladlar. Ancak bu dnemde de slm'a katlanlar oald ve slm kltr Hint-Cava kltr yannda etkinliini korudu. Yine bu yllarda slm dnce tarihi iinde yerini alan vahdet-i vcd*culuk akm da kendini gsterdi. Burada slm leminin dier blgelerindekilerden farkl bir ekilde ortaya kan bu akmda Hint felsef grnn izlerine rastland ve neticede Cava'daki vellerden biri olan eyh Siti Jenar kartrc ve inan bozucu fikirlerinden dolay idam edildi; gerek slm akdesini retmek zere de Orta Cava kylerine irad iin din adamlar gnderildi. Bu arada Mataram yneticileri tenkit edilmeye balandlar; bunun zerine 1. Amangkurat babas Sultan Agung gibi Dou Cava'daki mslmaniara kar bask ve hatta tenkil hareketlerine giriti. Bunun sonucunda Dou Cava'da mslmanlarn haklarn mdafaa iin Madura Prensi Trunajaya bakanlnda ayaklanmalar meydana geldi. 1. Amangkurat'n lm zerine yerine geen olu Susuhunan 1 1 . Amangkurat (1677-1703) babas gibi Hollandallar'la i birlii yaparak gittike gelien mslman hareketini bastrma abalar iine girdi ve onlarn yardmyla baar salad. Bu yardma karlk olarak Hollandallara Pasisir limanlarnn idaresi brakld ve 1 1 . Amangkurat smrgeci Hollandallarla i birlii iinde hkm srmeye devam etti. 1718-1723 Surabaya savalarnda Mataram Devleti ile Hollandallar yine ortak hareket ettiler; onlara kar olan kuvvetler ise daima slm mefkresine bal kaldlar. Cava'da slm'a ve mslmanlara kar srekli mcadele iinde olan Hollandallarn bu tutumlarn 7 Aralk 1643 tarihli kilise deklarasyonunda aka grmek mmkndr. Burada Batavia belediyesi ve mhtedi paganlar bahane edilerek hkmete mslman okullarnn kapatlmas ve snnet geleneine son verilmesi tavsiye edilmekteydi. Hollanda hkmeti 1726'da iddet lsn biraz daha arttrarak mslmanlarn Dou Hindistan irketi gemileriyle hacca

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CAVA gitmelerini yasaklad. Ancak daha sonra bu gibi sert tedbirlerin kendileri iin kt sonular dourabileceini hesaplamaya baladlar. nk Caval mslmanlarn hacca gitmeye kar zel bir tutkular vard ve hacca din bir emir olmas yannda ayrca byk bir sosyal deer veriyorlard. XVI. yzyldan sonra bu eilimin halk arasnda daha da artm olduu sylenebilir. Caval liderler "sultan" unvann ancak hacca gittikleri zaman kazanabiliyorlard. Sultan Agung er' mahkemeler ve dier meselelerde mslmanlar zen uygulamalarna ramen hacca giderek bu unvan alm ve slm evrelerde Sultan Abdul Muhammed Mevln Mataran adyla anlmtr. Caval dier bir lider olan Sultan Haci de 1669-1671 ve 1674-1676 yllarnda iki defa Mekke'ye gitmi ve Sultan Ebnnazar Abdlkahhr adn almt. Smrgeci Hollandallar toplum iinde stn tutulan hac vazifesini yerine getirmi kiilerden daima ekinmiler, ngilizler ise blgede bulunduklar sre iinde hacca gitmeyi daha da zorlatrmlardr. Geici ngiliz ynetimi dneminde (1811-1816) burada grevli bulunan idareciler hacca gitmeyi politik bir su olarak grmler ve hacc zorlatrc tedbirlere bavurarak haclardan ada iindeki seyahatlerinde dahi pasaport sormulardr. Hollandallar, halk arasnda stn bir ilmi ve etkinlii olduu sanlarak ar sayg gsterilen bu gibi kiilerin nderliinde herhangi bir ayaklanmann kolaylkla ortaya kabileceine inanmlar ve onlar birinci derecede tehlike kabul etmilerdir. Gerekten de hacdan dnen kiiler toplum iinde smrgecilerin houna gitmeyecek birok nemli grevler ifa etmilerdir. slm kardelii ve birlii zerinde duran haclar lkedeki mslmanlarn dier slm mmetleriyle beraber olduklarn hissetmeleri ve kuvvet bulmalar gerektiini anlatmlardr. Bylece mslmanlar smrge kuvvetlerine kar yanlz olmadklarn kabul etmiler ve daima bamszla kavuma zlemini ilerinde tamlardr. Bunun sonucunda Cavallar'da kfire kar yrtlecek bir cihad hareketi, her an iin gereklemesi beklenen ve hazrl yaplan bir zlem olmutur. Smrgeci Hollandallarn zamanla Cava mahkemelerine ve mahall siyas meselelere mdahalesi oaldka mslman ve hristiyanlar arasndaki izgi keskinlemi, mnasebetler sertlemitir. Bu sertlemelerin sonucu olarak 1742'de Semarang'da Hollanda garnizonuna yaplan bir basknla 450 Hollandal kltan geirilmitir. Din inan ve akmlarn izlerini 1825-1830 yllar arasnda sren Cava Sava'nda da grmek mmkndr. Cava 1808 ylndan itibaren Avrupal smrgecilerin planl bir ekilde yaylma hareketlerine mruz kald. Halk arasnda bu hareketlere kar zaman zaman ayaklanmalar grlmtr. Bunlarn en ciddi olan Prens Diponegoro (. 1855) bakanlnda gerekleti. II. Amangkubuvvono dneminde dindar bir kiilie sahip olan ana kralie Ratu Ageng tarafndan saraydan ve saray entrikalarndan uzakta yetitirilen ve 1803'te onun lm zerine arazilerinin idaresini stlenen Prens Diponegoro din ilimler tahsil etmiti. 1805 ylnda yirmi yanda iken Cokyakarta civarnda bulunan slm ilim merkezlerini ziyaret ederek ulem ile grt ve sonralar da bu ziyaretlerine devam edip Cava'da yaayan geni mslman halk kitleleriyle srekli temas halinde bulundu. Bu arada halkn sosyal hayat ve iktisad problemleriyle ilgilenen Prens Diponegoro 1825 ylnda Hollandallarn er' mahkemelere mdahale etmesi zerine smrge idaresine kar bakaldrd. Zaten smrge idarecilerinin keyf hareketleri, yerli halkn eitli bask ve iktisad zorluk altnda yaamakta oluu ve mnev deerlere kar idarecilerin saygsz hareketleri byle bir ayaklanmann zeminini hazrlamt. Prens Diponegoro, artlarn olumas ve olaylarn gelimesiyle bir anda Avrupal smrgeci glere kar balayan, aristokratlarla din gruplarn da katldklar halk hareketinin lideri haline geldi. Tarihe Cava Sava olarak geen bu mcadele 1825-1830 yllar arasnda devam etmi ve Avrupal smrgeci gleri bir hayli uratrmtr. Hollanda smrge ordusunun Palembang ve Bone blgelerinde seferde oluu dolaysyla Cava'daki hareket ilk anda halkn lehine gelime gsterdi. Fakat daha sonra General de Kock Orta Cava'ya gelerek Susuhunan ve Surakarta gibi liderleri Diponegoro ile i birlii yapmamalar hususunda ikna etti. Buna ramen "sultan" ve "Cava'da slm'n savunucusu" sfatlarn alan Prens Diponegoro Hollandallara kar mcadelesini baaryin

la srdrd. Ancak 1828'de yerli halk arasnda kan kolera ve 1829'da amcas Mangkubumi ile en gvendii kumandan Sentot'un Hollandallar'a snmas hareketi zayflatt. Savan sonunda esir edilen Diponegoro srgne gnderildii Makassar (Ujungpandang) ehrinde 1855'te vefat etti. 20 milyon florine mal olduu hesaplanan bu savan bedeli de sonradan yine Cava kyl ve iftisinden karld. Mslman Cava halk smrgecilii hazmedemeyen ve yabanc idaresine kar daima isyan eden bir ruh hali iinde bulunmutur. Nitekim XIX. yzyln ikinci yarsnda Hollandallar'a kar gelien kyl ayaklanmalar daima slm dnceden kaynaklanm ve din adamlarnn liderliinde gereklemitir. Blgede geici ngiliz idaresi dneminde adann bat tarafnda bulunan Bentem gibi sultanlklarn topraklar ve ayrca Orta Cava ile dou kesimlerindeki nemli blgeler Hollanda Hindistan arazisine katlm, bylece Hollanda smrge idaresi yeni toprak ilhaklar sonucunda adann yaklak % 93'n eline geirmiti. 1870 ve 1910 yllar arasnda Hollandallar Cava adasnda smrge idaresi kurallarn en kat biimde uygulamlar ve bu dnem zarfnda Cava halknn sosyal bnyesinde mnev deerler asndan byk tahribat meydana getirmilerdir. Bu dnemde Cava'da slm kaynakl kyl ayaklanmalar o kadar artt ki sonunda Hollanda hkmeti msterik C. S. Hurgronje'yi bir slm politikas oluturmas iin yeni kurulan Yerli ler Brosu'na (Kantoor voor nlandsche Zaken) tayin etti (1889). Hurgronje ve dier Hollanda idarecileri mslman halka itikad ve ibadetle ilgili hususlarda tam bir hr-

Cava'da Grestik yaknlarnda Leran'da bulunan


1082 (1671-72)

tarihli Ftma bint Meymn adn tayan mezar tas


(N. A . B a l o c h , The ol Aduenl slam

Indonasia. islmbd

1 9 8 0 , s. 2 8 ) Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

173

CAVA riyet tanmalarna ramen siyasette slm birlii (panislmizm) taraftar fikir ve hareketleri iddetle takip edip bastrmlardr. Bu konudaki her trl kitap, mecmua ve gazetenin lkeye giriini yasaklamlar ya da sansre tbi tutmulardr. te yandan hacca ynelik kstlamalar kkrtc olduu dncesiyle 1905'te kaldrarak bir yumuamann olumasna ve din tarafszln devlet idaresinde hkim klnmasna almlarsa da mslman halkla smrge idarecileri arasndaki dmanlk ve gvensizlik duygular hibir zaman kaybolmamtr. Aksine bu durum Cava'da birtakm slm uyan hareketlerinin douuna zemin hazrlamtr. 1900'lerden sonra hristiyan misyoner okullarnn gittike yaylmas ve Hollanda hkmetinin bu okullar lehine mslmanlara bask yapmas, mevcut din eitim ve retimin yetersizlii eitim grm Caval mslmanlar uyandrm ve eitli din teekkller kurmalarna sebep olmutur. Hollanda smrge idaresine kar slm kaynakl bamszlk mcadelesini destekleyen ilk mill ve siyas hareketler de yine Cava adasnda ortaya kmtr. ehirlerde yaayan ve genellikle ticaretle megul olan mslmanlar, ticar faaliyetlerinin XX. yzyln balarndan itibaren inliler'in rekabeti karsnda tehdit edildiinin farkna vardlar. 1905 ylnda, Orta Cava'da Surakarta'da Endonezya mill hareketinin babas saylan Hac Samanhudi, yerli tccarlara yardm etmek ve din hayat canlandrmak gayesiyle Sarekat Dagang islam adnda bir tekilt kurdu. 1912'de bu tekilt ismini Sarekat islam olarak deitirdi. lk Endonezya mill hareketi olarak telakki edilen bu teekkl, ksa bir sre sonra eitim grm gen Cavallar, din liderler, tccarlar, kyller ve iiler arasnda taraftar bularak bir siyas halk hareketi haline dnt ve 1920'lerden sonra Hollanda hkmetinden Endonezya iin muhtariyet isteklerine olumlu cevap alamaynca Hollandallarla i birlii yapmama karar ald. Bu arada din reform hareketleri de ayn tarihlerden itibaren Cava'da yaylmaya balad. Bu yndeki ilk adm Arap asll Cavallar tarafndan atld. 1905 ylnda Cakarta'da Jamiyyat al-Khair adl bir cemiyet kuruldu. Daha sonra 1915'te aslen Sudanl olan eyh Ahmed Surkati de Jamiyyat al-Islah wal-Irsjad adn174 da ayr bir dernek kurdu. Bat Cava'daki mslman liderler de harekete geerek Hac Abdlhalim nderliinde 1917'de Majalengka ehrinde modernist fikirleri savunan, fakat ayn zamanda da pesantren ad verilen din okullarda yetien muhafazakr din limlerinin grlerine sayg duyan Persjarikatan Ulama adnda bir din teekkl kurdular. Bu blgede kurulan dier din bir teekkl de 1920'lerden sonra zellikle Bandung ehrinde faaliyet gsteren Persatuan slam adl teekkldr. Ancak bu alandaki en nemli kurulu, Orta Cava'nn Cokyakarta ehrinde 18 Kasm 1912 tarihinde Kiai Hac Ahmed Dahlan tarafndan kurulan ve gnmze kadar yaayan Muhammediyye (Muhammadiyah) olmutur. Muhammediyye'nin, Cava Mslmanl'n Hind tesiri altndaki yerli rf ve detlerden kurtarmak, slm akidesini modern bilgi ve dnceler nda yeniden dzenlemek, slm eitiminde slahat yapmak, slmiyet'i d tesirler ve hcumlara kar korumak ve misyonerlerin faaliyetlerini rtecek ekilde slm programlar hazrlamak gibi temel hedefleri vard. Muhammediyye 1938'de 853 ubeye ve eyrek milyon yeye ulat. 800'n zerinde cami ve mescid, 1700'den fazla ilk ve ortaokul seviyesinde okul, klinik ve yetim yuvalar aarak Cava'da slm modemizminin temsilcisi oldu. Cava'da modernizmin gsterdii gelime, bir reaksiyon olmak zere muhafazakr gr ve faaliyetlere de bir canllk ve hz kazandrd. Muhafazakr cemaat menfaatlerini korumak iin Dou Cava'nn Surabaya ehrinde 31 Ocak 1926'da Jombangl bir pesantren lideri olan Kiai Hac Hasjim Asjari nderliinde toplanarak Nahdatul Ulama adl bir teekkl kurdular. Bu teekkln her blgedeki reisliini halk zerinde esasl bir tesir icra eden mahall din hocalar stlendi. Cemiyet mensuplar, modernistlerin aksine mutlaka drt mezhepten birine balanmay ve dinle ilgili hususlarda bu mezhebin grleri istikametinde hareket etmeyi gerekli grmler ve bunu temel hedefleri olarak kabul etmilerdir. eitli mahall teekkller ierisinde ekillenen Cava'daki slmiyet, Hollanda smrge idaresinin sonuna doru (1942) birlemi bir kuvvet olarak ortaya kt. Eyll 1937'de Surabaya'da Nahdatul Ulama ve Muhammediyye liderleri mslmanlarn birliini ve aralarndaki fikr anlamazlklar tartarak gidermeyi hedefleyen Madjlis slam A'laa Indonesia adnda bir federasyon kurdular. Persatuan islam ve Jamiyyat al-Islah wal-Irsjad da dahil olmak zere Cava'daki dier mslman teekkller federasyona katldlar. Fakat bu federasyon, 1943 ylnda Cava'y ve dier Endonezya adalarn II. Dnya Sava sresince igal eden Japonlar tarafndan feshedildi. Btn bu teekkllerin din, itima sahada ve eitim alannda yaptklar hizmetlerin yannda Cava mslmanlar arasnda mill uurun gelimesine ve Endonezya'nn bamszlk mcadelesine nemli katklar olmutur (ayrca bk. ENDONEZYA).
BBLYOGRAFYA: T. S. Raffles, The History 1830, II, 3; Kmsul-a'lm, W. Arnold, Intir- of Jaua, London III, 1763-1765; T.

slm Tarihi (trc. M. Halil of islam in

Hlid), stanbul 1343, s. 394-397, 404-406; C. A. 0. van Nieuvvenhuijze, Aspects Post-Colonial Indonesia, 42; C. Geertz, The Religion The Hague 1958, s. of Jaua, London and Po-

1960, s. 11, 40-41; a.mlf., slam Obserued, New Haven 1968, s. 65; R. R. Jay, Religion litics in Rural Central Jaua, New Haven 1963, s. 11; a.mlf., "Religious and Political Conflict in Java", Religion and Change in ContempoMuslim MoUnrary Asia (nr. R. F. Spencer), Bombay 1971, s. 145; Deliar Noer, The Modernist uement in Indonesia, 1900-1942, Singapore

1973, s. 56-161; M. C. Ricklefs, Jogjakarta der Sultan Mangkubumi of the Diuislon

1749-1792: A History Movements

of Java, London 1974, s. 7-20;

Sartono Kartodirdjo, "Religious

of Java in the 19th and 20th Centuries", Profiles of Malay Culture, Jakarta 1976, s. 85-104; G. W. J. Drevves, An Early Jauanese da, The Crescent and the Rising Sun: sian islam under the Japanese Code of IndoneMuslim Ethics, The Hague 1978; Harry J. BenOccupation,

1942-1945, The Hague 1983, s. 9-99; a.mlf., "Christian Snouck Hurgronje and the Foundations of Dutch islamic Policy in Indonesia", The Journal South-East of Modern History, sy. 30, Chicago of Asia, London 1987, s. 56-104, 4971958, s. 338-347; D. G. H. Hail. A History

513, 585; L. E. VVilliams, Southeast Asia: A History, New York 1987, s. 43, 46; "Cava Mslmanlar Ahvlinden", SR, VI/131 (1326), s. 910; VI/132, s. 25-26; VI/133, s. 39-41; VI/ 134, s. 57-59; Raden Abdul Kadir VVidjoatmodjo, "islam in the Netherlands Indies", The Far Eastern Quarterly, VIII (1949), s. 55-56; J. Vredenbregt, "The Haddj", Anthropologiea, III/ 118 (1962), s. 97; Ahmat Adam, "islam and Javanese Society: Some Religious Considerations in P r e - 2 0 t h Century Java", Jebat, sy. 7-8, Bangi 1979, s. 43-51; E. Ruhi Flal, "Endonezya'da ada slam Dncesi", DFD, II (1985), s. 9-23; A. W. Nieuvvenhuis. "Cava", lA, III, 27-34; S. Maqbul Ahmad, "Djba", El2 (ng.), II, 352; P. VVheatley v.dr., "Indonesia", a.e III, 1213-1235. r-
I F F L L MUSTAFA L . BLGE

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CVD BEY, M e h m e d 1917 yllarnda ttihat ve TerakkFnin ynetici kadrolar iinde yer ald. Cvid Bey ilk defa Tevfik Paa kabinesinde (14 Nisan - 5 Mays 1909) Maliye nzrlna getirilmek istendiyse de kendilerinden izin alnmad gerekesiyle ttihat ve Terakk'nin kar kmas ytinin ttihatlar'! yarglamak zere oluturduu Dvn- Harb-i rf'de yargland ve gyabnda on be yl krek cezasna mahkm edildi. Bunun zerine bir mddet stanbul'da saklandktan sonra Fransa'ya, oradan da svire'ye kat. svire'de iken kendisi gibi Avrupa'ya dalm ttihat liderlerle temaslarn srdrd. Bu arada Avrupa'daki gen Trk rencilerini ynlendirerek ttihat ve Terakk'ye yeni g odaklar salamaya alt. svire'de bulunduu srada ehzade Burhneddin Efendi'nin eski kars Aliye Hanm'la evlendi (1921). ubat 1921'de toplanan Londra Konferans'na Ankara hkmeti delegasyonunun danmanlarndan biri olarak katld. Buradaki hizmetlerinin "mill hkmet" temsilcilerince beenilmi olmasnn verdii gvenle otuz drt aylk bir ayrlktan sonra stanbul'a dnd ve yeniden Dyn- Ummiyye dyinler vekillii grevine balad. 21 Kasm 1922'de Lozan'da balayan konferansa Trk delegeleri mavirlerinden biri olarak katlan Cvid Bey, Trk heyeti bakan smet Paa ile iktisad konularda gr ayrlna dt. Bu hususun daha sonra basna aksetmesi zerine smet Paa, aralarnda Cvid Bey'in de bulunduu baz mavirleri heyetten kard. Bylece Cvid Bey yeni siyas oluumun dna itilmi oldu. 1924 yl balarnda, meclis reisi ve stanbul milletvekili Fethi Bey'in (Okyar) stanbul Ticaret ve Sanayi Odas'ndan istemi olduu bir raporu hazrlayan heyet e bakanlk etti. Haziran 1926'da Mustafa Kemal'e kar hazrlanan suikast giriimi, bu harekete teebbs eden ve etmeyen btn ttihatlarn ve genel olarak muhalefetin tasfiyesini mmkn klan bir ortam hazrlaynca, olaydan sorumlu tutularak 19 Haziran 1926'da tutukland ; ancak ksa sre sonra serbest brakld. Ardndan tekrar tutukland ve stikll Mahkemesi tarafndan sorguya ekildi. Lozan Konferans sonrasnda Kara Kemal'in teklifiyle baz ttihatlar'n Cvid Bey'in evinde yaptklar iki gnlk toplant ve bu toplantda ele alnm dokuz maddelik bir program tasla gizli bir komitenin varlnn delilleri sayld; bu komitenin ttihat ve Terakk'yi yeniden diriltmeye ve anayasay zorla deitirmeye dnk bir teebbs iinde olduu ileri srld. Bunun zerine Cvid Bey lm cezasna arptrld ve iki gn sonra da cezas infaz edildi (26 Austos
1926).

C V D BEY, M e h m e d
(1875-1926)

ttihat ve Terakki Cemiyeti'nin mal siyasetinin belirlenmesinde nemli rol oynayan Osmanl Maliye nzr ve iktisats.

znden greve balayamadan istifa etmek zorunda kald. Az sonra 25 Haziran 1909'da Hseyin Hilmi Paa'nn kurduu kabinede Maliye nzrlna getirildi ve brhim Hakk Paa hkmetind e d e (12 O c a k 1 9 1 0 - 2 9 E y l l 1 9 1 1 ) a y n

Selanik'te dodu. Dnme cmiasndan tccar Receb Nam Efendi'nin oludur. lk ve orta renimini Selanik'te yaptktan sonra stanbul'a giderek Dersadet Mekteb-i dd-i Mlk (stanbul Lisesi) ve Mekteb-i Mlkiyye-i hne'de okudu. 1896'da mezun olunca Ziraat Bankas Muhasebe Kalemi'nde greve balad. Bir yl sonra Maarif Nezreti Mektb Kalemi statistik ubesi'ne geti. 1898'den itibaren bu greve ek olarak Ayasofya Merkez Rdiyesi'nde hesap, Drlmuallimn-i liye'de ilm-i servet (iktisat) hocal yapt. 1899 ylnda Maarif Nezreti Rdiye daresi kitbetine getirildi. 1902'de siyas gayelerle grevinden ayrlarak gelimi iktisad yaps ve etnik durumuyla merutiyet taraftar muhalefetin geliip glendii bir merkez olan Selnik'e dnd ve yeni kurulan Mekteb-i Feyziyye adl lise seviyesindeki bir okulun mdrln stlendi. Burada iken gizli Osmanl Hrriyet Cemiyeti'nin tekiltlanmasnda ve Selnik mason locasnda aktif rol alan Cvid Bey, 1907'de cemiyetin ttihat ve Terakk Cemiyeti'yle birlemesinden sonra da faaliyetlerini srdrd. II. Merutiyet'in ilnndan hemen sonra Selnik'ten ayrlarak stanbul'a dnd ve seimlere hazrlanmaya balad. Seimler sonunda Meclis-i Meb'san'da I. (1908-1912) ve II. (1912) dnem Selnik mebusu, Selnik'in Balkan Sava sonunda Yunanistan snrlar iinde kalmas zerine de III. dnemde (1914-1918) Kal'a-i Sultn (anakka-

grevi yrtt. Fakat mal ve idar alanda nemli reformlar yapmaya alt bir dnemde baz anlamazlklar yznden nzrlktan istifa etti. 1912 seimlerinin ardndan Said Paa kabinesine Nfia nzn olarak tayin edildi. Savalar dolaysyla artan asker harcamalar yznden daha da bozulan mal durumla baa kamayacan anlayan Maliye nzrnn istifas zerine yeniden bu greve getirildi ve 22 Temmuz 1912'de Said Paa'nn istifasna kadar grevde kald. ttihat ve Terakk'nin Bbli Baskn ile (23 Ocak 1913) iktidar ele geirmesinden bir yl sonra tekrar Maliye nzn oldu. Nazrl srasnda, giderek yaklaan dnya savanda Osmanllar'n tarafsz kalmas karlnda kapitlasyonlarn kaldrlabileceini dnyordu. Hatta bu ynde Franszlar ve ngilizler'le temaslarda bile bulundu. Ancak Osmanllar'n Enver Paa'nn zorlamalaryla Almanya yannda savaa girdiini renince hemen kabineden istifa etti. 1917 yl balarnda zel teebbs gelitirip glendirmeyi amalayan Osmanl 'tibr- Mill Bankas'nn kuruluunu gerekletirdi. Talat Paa'nn ubat 1917'de sadrazamla gelmesinden bir sre sonra Maliye nazrln stlendi. Savan kaybedilmesi zerine kabine ile birlikte nzrlktan ayrlmak istediyse de mal durumun ciddiyeti sebebiyle yaplan srarlar zerine Ahmed zzet Paa kabinesinde de ayn grevi kabul etti. Ancak Talat, Enver ve Cemal paalarn yurt dna kamalarndan sonra ttihat ve Terakk'nin en nde gelen yelerinden birisi olarak kabinede bulunmu olmas kendisini bu partiye dnk hcumlarn ana hedefi haline getirdi. Bu ok ksa mrl kabine ile birlikte Cvid Bey de nzrlktan ayrld (8 Kasm
1918).

le) sanca mebusu oldu. Ayrca 1916 ve

Ajf
' * t'-"" Rpi Mehmed cvid Bev

Ksa bir sre sonra Dyn- Ummiyye daresi Trk dyinler vekilliine se-

ildi. Fakat Damad Ferid Paa hkmeTrkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

175

CVD BEY, M e h m e d Liberal bir iktisat anlayna sahip olan ve iktisad kalknmay dnya ekonomisiyle btnlemede gren Cvid Bey, on yllk ttihat ve Terakk dneminin (19081918) alt yl akn bir blmnde bizzat Maliye nzn, dier zamanlarda da maliye ile ilgili aktif almalarn srdrm bir siyaset adam olarak ttihat ve TerakkFnin iktisad politikalarna damgasn vurmutur. lkedeki sermaye birikiminin dnya ekonomisiyle btnlemeyi salayacak gte olmamas sebebiyle bir yandan zel teebbs gelitirmeye, te yandan da yabanc sermayeyi ekmeye ynelik dncelerinin uygulamaya yansyan en belirgin ynlerinden biri, yabanc sermayeli irket ve bankalarn korunmas ve desteklenmesi oldu. Ne var ki siyas istikrarszlklarn da etkisiyle kalknmay harekete geirecek lde bir yabanc sermaye akm salanamad. mparatorluun hzla dalmas, milliyeti akmlarn g kazanmas ve I. Dnya Sava gibi olaylar Cvid Bey'in dncelerinde deilse bile uygulamalarnda nemli farkllamalara yol at. Kapitlasyonlar kaldrma teebbsleri, Osmanl 'tibr- Mill Bankas'nn kurulmasna nclk etmesi, stihlk-i Mill Cemiyeti'ne katlmas onun bu tr uygulamalarnn rnekleridir. Cvid Bey'in bata Maliye Nezreti olmak zere birok kamu kuruluunda ok nemli yeniden tekiltlanma faaliyetleri gerekletirmesi, muhaliflerinin bile kabul ettii analiz ve tartma gcyle siyas tartmalar zenginletirmi olmas gibi zellikleri zerinde pek durulmamtr. Buna ramen "Cvid Bey maliyesi", "Cvidizm" gibi tanmlarla onun yabanc sermaye ve d borlarla ilgili olumlu grleri ok sk tekrar edilegelmitir. Kendisine yaplan bu tr atflar, devletiliin ar bast dnemde onun liberal iktisat anlayn olabildiince eletirerek uygulanmakta olan mill iktisat politikasnn farklln gstermek ve savunmak amacna yneliktir. Cvid Bey'in bu anlamda gncelliini uzun sre korumu olmasnn sebebi, onun liberal dncenin en nemli temsilcilerinden biri olmasnda aranmaldr. Cvid Bey'in maliye ve iktisat alannda yaymlanm kitap ve makaleleri de vardr. lk yazlar, Abdlhamid dneminde Servet-i Fnrida "lm-i Servet" balkl tefrikasyla neredilmitir. Daha ok Paul Leroy Beaulieu ve Charles Gide'e dayanarak yazd lm-i ktisd adl kitab (I-IV, stanbul 1315-1317), dnemin 176 en kapsaml eseri olarak bir temel kaynak nitelii tamtr. Bir sre sonra bu kitabn iki basks daha yaplmtr (lm-i ktisd, stanbul 1326; Ma'lmt- I'ktisdiyye, stanbul 1329). Ayrca yine nc nitelikte hsiyyat adl bir istatistik kitab vardr (stanbul 1325). II. Merutiyetin ilnndan sonra, arkadalar Rz Tevflk ve Ahmed uayb ile birlikte, Trkiye'deki pozitivist hareketin belli bal yayn organlarndan biri kabul edilen Ulm- ktisdiyye ve ctimiyye Mecmuas'nin (Aralk 1908-Austos 1910 arasnda 24 say) mdr ve yazarlarndan biri olan Cvid Bey, 1908 ncesinde Sabah, sonra da Tanin gazetelerinde makaleler yazmtr.
BBLYOGRAFYA: BA, Sicill-i Ahval Defteri, nr. 79, s. 467; Kandemir, zmir Suikastnn yz, Ankara 1955, II, 29-49; Mcellitolu Ali ankaya. Mlkiye Tarihi ve Mlkiyeliler, Ankara 1968-69, III, 678717; Yahya Kemal (Beyatl), Siys ve Edeb Portreler, stanbul 1976, s. 141-153; Mehmet Zeki Pakaln, Maliye Tekilt Tarihi (14421930), Ankara 1978, IV, 237-266; Zafer Toprak, Trkiye'de Mill ktisat' 1908-1918, Ankara 1982, s. 18, 23-24, 51-52, 370-371, 422, ayrca bk. Dizin; Tark Zafer Tunaya, Trkiye'de Siyasal Partiler, stanbul 1989, III, 331-335; Samet Aaolu, Babamn Arkadalar, stanbul, ts., s. 66, 69; "M. C a v i d Bey'in Hatrat", Tanin, 30 Austos 1943 - 22 Aralk 1946; ayn makale, Devrim, 26 Ocak 1971 - 30 Mart 1971; Dankvvart A. Rustow, "Diwd", El2 (ng.), II, 497-498; "Cavid Bey", Trk ue Dnya nlleri Ansiklopedisi, stanbul 1983-85, III, 13031311

ad vermesinden onun erken bir dnemde yazlm olduu, hatta ilk teliflerinden biri olarak kabul edilebilecei sonucunu karmaktaysa da (cAr'd-duel ue'l-imrt, s. 468) bizzat mellifin Cvdn-hred iinde daha nce yazd Tehzb'l-ahlk'a atfta bulunmas (s. 25), Cvdn-hred'in bu eserden sonra yazldn gstermektedir. Nitekim Muhammed Arkoun Tehzb'l-ahlk'm 372-376 (982-986), yllar arasnda, Cvdn-hred'in ise 382'ye doru, yani mellifin mrnn altml yllarnda yazlm olduu ihtimali zerinde durmaktadr (L'HumanismeArabe, s. 118). "Cvdn-hred" tabiri ilk defa bn Miskeveyh tarafndan kullanlm deildir. Onun da naklettii (bk. s. 5-6) geleneksel inanca gre bu ad tayan ilk eser, kaynaklarda Helenistik literatrdeki Hermes gibi destan bir ahsiyet olarak anlatlan, Nh tufanndan ksa zaman sonra yaad ne srlen, demirin bulunmas ve kullanlmas, sulama tesisleri kurulmas, bina yapm gibi baz yeniliklerin mucidi olarak kabul edilen, Zerdt'ten nce bir din kurucusu ve adalet timsali diye tantlan Hoeng (Araplar'da Uhenc) adl bir ran hkmdar ve bilgesine aittir. bn Miskeveyh'in de Chiz'e nisbet ettii ve hakknda bakaca bilgi bulunmayan stitlet'l-fehm adl bir eserden naklettii ( el-Hikmet'l-hlide: Cvdn-hred, s. 5-6, 18-20) rivayete gre Hoeng bu eseri halefine nasihatnme olarak yazm, daha sonra eser, ran hkmdar olmas dnda hakknda herhangi bir bilgi bulunmayan Kencr b. sfendiyr tarafndan eski Farsa'dan (Pehlevce) yeni Farsa'ya adapte edilmitir. Nihayet Hasan b. Sehl de eserin nemli bir ksmn Arapa'ya evirmitir ki Cvdn-hred'in ilk blm bu eseri ihtiva etmektedir (s. 6-18). Ancak bn Miskeveyh'in Cvdn-hred'ini el-Hikmet'l-hlide adyla nereden Abdurrahman Bedev, esere yazd uzun mukaddimede yukardaki rivayetlerin kesinlikten uzak olduunu belirtmitir. Ona gre eserin Hoeng'e nisbeti, hatta Hoeng'in ahsiyeti hakknda anlatlanlar aslszdr. Cvdn-hred adl Farsa mstakil bir asl nshann varl kesin olmakla birlikte bunun, Ssn Devleti'nin son zamanlarnda yani mild VI. yzylda yazlm olmas gerekir (el-Hikmet'l-hlide, "Giri", s. 31, 33). Hoeng'e nisbet edilen Cvdn-hred'in bn Miskeveyh'in eserindekinden baka birka nshas daha vardr. Bunlardan biri, Bedevi'nin bn Miskeveyh'e

'

SELM LKN
N

CVDN - HRED
( Ci^J^T )

bn Miskeveyh'in (. 421/1030) ran, Hint, Yunan ve Arap-slm kltrnde ahlk ve dba dair hikmetleri toplad Arapa eseri.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

bn Miskeveyh'e pek az yer veren klasik biyografi kaynaklarnda Cvdnhred' den veya eserin baz yazmaiardaki dier ad olan db'l-'Arab ve'lFs'ten sz edilmemektedir. Ancak Ykt'un M u ' c e m ' l - d e b a adl eserinde hem bn Miskeveyh hakknda geni bilgi verilmi, hem de eserleri arasnda Cvdn-hred'in ad zikredilmitir (V, 10). bn Miskeveyh'in Cvdn-hred iinde nl eseri Tehzb'l-ahlk' anmas (s. 25), ayrca kitabn btn yazmalarnda mellif adnn bn Miskeveyh olarak kaydedilmi olmas, eserin ona ait olduunu kesin olarak gstermektedir. evki Dayf, mellifin bu esere Farsa bir

CAVIDAN-HIRED ait eseri tahkik ederken dikkate ald, bn'l-Mukaffa'a nisbet edilen ve Yetmet's-sultn adn tayan nshadr (Dr'l-ktbi'l-Msriyye, nr. 672, vr. 27 b 44 b ). Ancak bu nshada Hoeng'den hi sz edilmemesi ve mellif olarak bn'lMukaffa'n gsterilmesi, bunun bn'lMukaffa' tarafndan yaplm bir tercme veya bizzat onun bir telifi olma ihtimalinin ortaya atlmasna yol amtr (Henrting, CVI, 75). Dier bir nsha ise Kitb Tafiyeti'l-ezhn ve neiz'l-ikr ve ahz'l-kulb baln tamakta olup Kencr b. sfendiyr'n telifi olarak gsterilmitir. Hoeng'e nisbet edilen eseri nereden Abdlazz el-Meymen bu son nshann Chiz'in stitlet'l-fehm'mde sz edilen nsha olabileceini belirtmektedir ( MMADm., I X / 3 , s. 130). bn Miskeveyh, uzun araytan sonra ran'da bir Zerdt rahipleri reisinden aldn belirttii (s. 5) asl Cvdn-hred'e (s. 6-18) "db'l-Frs" bal altnda zerbz, Bzrgmihr, Kisr Kubz, Enirvn, Behmen el-Melik gibi eski ran hakimlerinin hikemiyatmdan derlemeleri de eklemitir (s. 26-88). Eserin bu blmndeki koleksiyonun otantik deeri zerine bir makale yaymlayan Von W. Bruno Henning'in tesbitlerine gre bn Miskeveyh, Pehlev metinlerini olduu gibi almak yerine metinlerin sralarn deitirmek, slm telakkilere aykr szleri ayklamak veya baz dzeltmeler yapmak gibi tasarruflarla bu metinleri, iinde yaad mslman evrenin beklentilerine ve inanlarna uygun hale getirmeye almtr. Nitekim Zerdtlik'te Ehrimen'in insanlarn zerine gnderdii kt ruhlar bn Miskeveyh'in eserinde tabii ihtiraslar veya eytan, Zerdt din adam ise fakih olarak ifade edilmitir. Bu sebeple artk eserin bu blmnn btnyle yabanc kaynakl olduunu sylemek gtr (Henning, CVI, 76). Cvdn-hred'in "Hikmet'l-Hind" adl blm (s. 89-100) teki blmlere gre olduka ksadr; ayrca dier blmlerin aksine buradaki hikmetlerin sahipleri olarak hibir isme yer verilmemitir. Bu durum, mellifin Hint literatr hakkndaki bilgisinin kstl ve sath olduunu gstermektedir. "Hikmet'l- c Arab" blm ise (s. 101208) teki blmlerden hayli geni tutulmu ve en bata Hz. Muhammed'in szlerine yer verilmitir. Bunlar eserin mahiyetine uygun olarak genellikle zdeyiler ve hakmne ksa ifadelerdir. HadisCudnhred'ln unvan sayfas ile son sayfas
(Sleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 4 3 0 4 1

ler Bedev nerinde tahrc edilmi olup bunlar arasnda hemen hemen hibir mevzu veya zayf hadis bulunmamaktadr. Bu blmde daha sonra Hz. Ali, Hasan - Basr ve dier baz ashap ve tbin ileri gelenleriyle mutasavvflarn zdeyilerinden, ayrca Hz. Lokman'n oluna tlerinden, Chiliye dneminin tek tanrc bilgesi Kus b. Side ile Eksem b. Sayf gibi nl Arap ediplerinden semeler yer alr. "Hikmet'r-Rm" adl blm (s. 209282) Sokrat'a isnat edilen hikemiyatla balar ve Hermes, Diogenes ve Batlamyus'a mal edilen hikemiyatla devam eder. Daha sonra slm dnyasnda ok tannan "Efltun'un rencisi Aristo'ya tleri", "Arsito'nun skender'e tleri", Ptagoras'n "ez-Zehebiyye" (ez-Zehebiyyt) adyla bilinen vasiyeti yer alr. Bedev, tamamen ge dnem Helenistik muhayyilenin mahsulleri olan bu tlerin ve "Efltun'un ocuklarn eitimine dair tleri" gibi daha sonraki fragmanlarn nemli bir ksmnn bn Hind'nun Kelim'r-rhniyye'si, bn Ftik'in Muhtr'l - hikem'i, bn'l-Kft'nin hbr'1 -culem3 bi -ahbri'l-hkem cUynul-enb', bn Eb Usaybia'nn ehristn'nin el-Milel ve'n-nihal'i gibi slm kaynaklarda getii yerleri dipnotlarla gstermitir. Bu fragmanlarn slm literatre hangi yollarla intikal ettii henz tam olarak tesbit edilmi deildir. Cvdn-hred1 de geni yer tutan (s. 229-262) ve tam metni slm dnyasna bn Miskeveyh tarafndan tantlm olan Luaz Kbis'e gelince buradaki Kbis'in, Sokrat'n arkada ve Efltun'un Phaidon diyalogundaki kiilerden Kebes olduu sanlmaktadr. Ona nisbet

edilen Luaz veya Levh'm ise byk lde Stoa felsefesi karakteri tad, bu sebeple eserin tamamn veya bir ksmn Kebes'e isnat etmenin imknsz olduu gr yaygndr. Bu arada eserin Yunanca metni krknc paragraf ortasnda, Latince metni ise krk birinci paragrafn bitiminde sona ermektedir. Bu durum, krk drdnc paragrafla son bulan Cvdn-hred iindeki Arapa tercmenin eserin tam metni olduunu gstermektedir. Luaz Kabis'm Arapa'ya ilk defa kimin tarafndan evrildii bilinmemektedir. R. Basset mtercimin (bn) Miskeveyh olabileceini sylyorsa da onun Yunanca bildiine dair hibir delil yoktur. Bedev'ye gre eser muhtemelen hicr 1 1 1 . yzylda veya IV. yzyln banda tercme iiyle uraanlardan biri tarafndan evrilmitir (el-Hikmet'l-hlide, "Giri", s. 54). Cvdn-hred'm "Hikem'l-slmiyyn el-muhdesn" blmnde (s. 285-342) mellifin kendisi ile bn'l-Mukaffa' ve Frb'nin hikmetli szlerine yer verilmitir. bn'l-Mukaffa'a ait ksm onun el-Edeb'l-kebr'mden iktibas edilmitir. Eserin htimesinde szde Efltun'a ait baz hikmetli szlerle Eb'l-Hasan el-mir'ye isnat edilen fragmanlar bulunur. Htime, mellifinin Cvdn-hred'i telif etmekteki maksadnn, insanln ortak kltr miras durumundaki hikemiyatn her zaman ve her yerde ayn olup milletlerin ayn akl gerekleri paylatn ortaya koymak olduunu ve bu sebeple esere Cvdn-hred (ebed hikmet veya ebed akl) adn verdiini belirten ifadelerle son bulur. Cvdn-hred'm Trk ve dnya ktphanelerinde birok yazma nshas

iti

uS"

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

177

CVDN-HIRED bulunmaktadr. Abdurrahman Bedev eserin nerine yazd uzun girite bu yazmalar geni olarak tantmtr (s. 5463). Kitabn ilk tam ve doru neri de ayn kii tarafndan yaplmtr (el-Hikmet'l-hlide: Cvdn-hred, Tahran 1952). Eserin XI. yzyl balarnda Takyyddin Muhammed ster tarafndan yaplan Farsa tercmesi, Muhammed Arkoun ve nir B. Thirvatian'n yazd geni mukaddimelerle birlikte 1976'da Tahran'da yaymlanmtr.
BBLYOGRAFYA: bn Miskeveyh, el-Hikmet'l-hlide: Cvdn-hred (nr. A b d u r r a h m a n Bedev), Tahran

1358, ayrca bk. nirin girii, s. 7 - 6 4 ; a.e. (trc. Takyyddin M u h a m m e d ster), Tahran 1976, M u h a m m e d Arkoun'un mukaddimesi, s. 1 - 2 4 ; Y k t Mu'cem'l-deb\ Arkoun, L'Humanisme Miskauayh imrt, Philosophe V, 10; M u h a m m e d Arabe au IVe/Xe sieele, vejet historien, Paris 1982,

riye, Anadolu ve Balkanlar'a kadar yaylan Hurfflik frkasnn kurucusu Esterbdl Fazlullah- Hurf'nin en nemli eseridir. Yaklak 788'de ( 1386) kaleme alnan kitabn baz blmleri Esterbd lehesiyle yazldndan anlalmas olduka gtr. Esterbd blgesine ait mahall ifadelerin yan sra eitli sembol ve ksaltmalarn (mesel Cvidnnme, > dem, Bit u Het, j F S v d, f j Vesselam) kullanld eserde Fazlullah Kur'n- Kerm'i kendi Btn grleri dorultusunda te'vil ve tefsir etmi, baz srelerin banda bulunan hurf- mukattaann srlarn zdn syleyerek Cvidnnme'nin Kur'n'n bir tefsiri olduunu ileri srmtr (Sdk Key, s. 34). Btn Hurf eserlerin ana kayna olan Cvidnnme'nin Esterbd lehesiyle yazlan asl nshas Cvidnnme-i lh veya Cvidnnme-i Kebr olarak adlandrlr. Eser Fazlullah tarafndan klasik Farsa ile yeniden kaleme alnmtr. Asl Cvidnnme'ye oranla daha ksa olan bu nshaya Cvidnnme-i Sar denir (Glpnarl, s. 12). Cdvidnnme-i Kebr, alt defa ardarda tekrarlanan "ibtid" ( ) kelimesiyle, Cvidnnme-i Sar ise "... j'... ^ " szleriyle balar. Dzensiz bir ekilde yazlm olan Cvidnnme' nin muhtevasn alt blmde incelemek mmkndr. Birinci blmde mellifin itikad gr ve dnceleri sralanm, baz kelm konular ele alnm, ikinci blmde kinatn yaratl, sema, arz, ay, gne ve burlarla ilgili bilgiler verilmitir. nc b-

lmde dem ile Havv'nn ve dier varlklarn yaratl, drdnc blmde hiret, kyamet ve har anlatlm, beinci blmde peygamberlerin gnderilmesi, Hz. s ve eriat hakkndaki gr ve te'viller zikredilmitir. Cvidnnme'deki konularn tahlillerinin tekrarland altnc blm ise Allah'n sfatlar ve srlarn kefiyle son bulmaktadr. Hurf mellifler tarafndan yazlan btn eserlerde Cvidnnme esas alnm ve esere bol bol atflarda bulunulmutur. Kitaplarn "nme" szyle bitirmeyi bir gelenek haline getiren melliflerin ou Cvidnnme'den iktibas ettikleri blmlerin erhleriyle yetinmilerdir. Henz tenkitli bir neri yaplmam olan Cvidnnme'nin dnyann eitli ktphanelerinde birok yazma nshas bulunmaktadr (bk. Mnzev, 11/1, s. 11111112; Dihhud, XI, 485-486, 488; Browne, s. 69-86; Glpnarl, s. 56-59, 100-102). Grgn lehesiyle yazlan eserler ve zellikle Cvidnnme iin eitli szlkler hazrlanmtr. Bunlarn ilki, anonim bir eser olan Luat- Esterbd'dir. Ayn konuda son zamanlarda Sdk Key tarafndan Vjenme-i Grgn adyla bir eser daha yaymlanmtr (Tahran 1330 h.). Cvidnnme, Cvidnnme-i Sar esas alnarak 1048 (1638-39) ylnda Dervi Murtaz adl bir Bekta tarafndan Drr-i Yetm adyla Trke'ye tercme edilmitir. Drr-i Yetm'in mtercim hattyla olan nshas Konya Mevln Mzesi Ktphanesi'nde Abdlbaki Glpnarl'nin kitaplar arasnda bulunmaktadr (Glpnarl, s. 144-147). Eseri ayrca Abdlmecid Firiteolu da (. 864/1459-60) Iknme (stanbul 1288) adyla ksaltarak Trke'ye tercme etmitir.
BBLYOGRAFYA : Fazlullah- Hurf, Cvidnnme, Millet Ktp., Persian Maof the Ali Emr, F, nr. 9 2 0 ; Ktp., FY, nr. 8 6 9 ; E. G, Browne, A nuscripts Cambridge, Catalogue of the in the Library of the Uniuersity

s. 118, 146-153; evki D a y f , ' A r ' d - d v e l men, " A k d e m k i t b f i ' l - ' l e m MMADm., 'al

Kahire 1980, s. 4 6 8 ; Abdlazz e l - M e y re'y", IX/3 (1929), s. 129-132; Von WalVersion ZDMQ,

t e r Bruno Henning, " E i n e a r a b i s c h e Mittelpersischer Weisheitsschriften", CV1 (1956), s. 73-77.


ISI

M U S T A F A ARICI

CVDNNME ( bjljjlsf )

Fazlullah- Hurf'nin

(. 796/1394)
Hurfler tarafndan a n a k a y n a k s a y l a n eseri.

Vlli. (XIV.) yzyln ikinci yarsnda, gnmzde Grgn diye adlandrlan Hazar denizi kysndaki Esterbd blgesinde ortaya kan ve ran zerinden Su-

'/ i V T j'iy'ijjf

"r ^"y. -*V>' m > s * S y > " UJ'-'> t c"J'J < T ,. .'ir" ujC f i t ess* 3 w...

Cambridge 1896, s. 6 9 - 8 6 ; S. Nzairleri, stanbul 1930, s. Key, II, 156; Sdk

het Ergun, Bekt Vjenme-i Grgn,

4 7 5 - 4 7 7 ; eyb, e-la,

Tahran 1330 h., s. 34, 39Cvidnnme'nin NesiMetinleri Gystion-

4 0 ; DMF, I, 724; Mnzev, Fihrist, K / l , s. 11 l l i 12; Ali Alparslan, mi'ye j; Tesiri (doentlik tezi, 1967), Ed.Fak., Ankara 1973, s. 12, 56-59, 69, 100el-Esterbd ve

i';
""s'-

tr-r
11 . '' -J ' j j . l > - v t j i f c . ' .v .v'".' sr

s. 2 8 ; Abdlbki Glpnarl, Hurflik Katalogu, seddin 102, 1 4 4 - 1 4 9 ; Hsamettin Aksu, Emr Cvidnnme' ilk iki sayfas
(Millet K t p . , Ali Emr.

K i 1 c 1 ",'>' \r V

iyi l

nin

Muhammed

m e ' s i (doktora tezi, 1981), DA Ktp., s. 71-73, 77-78; Dihhud, Luatnme, H XI, 485-486, 488. HSAMETTN A K S U

178

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

F a r . , nr. 9 2 0 )

CVDNME yeni gelenin kim olduunu renip onunla tantktan sonra aire eitli sorular sorar. Maksat onun ruhan tekml seviyesini lmektir. air bu mlkattan baar ile kar. Daha sonra ad Yargamd olan "tavsn deresi'ne ulalr. Burada Buda, Zerdt, Hz. s ve Hz. Muhammed'in "tsnler"iyle, yani bu kiileri ve onlarn insanla getirdiklerini zl biimde anlatan "levhalar'la karlalr. kbal bu levhalar tasvir etmekte, onlarn arasnda karlatrmalar yapmaktadr. Bu drt byk levha ile drt byk sima, drt byk medeniyetin temsilcileri durumundadr. kbal gerek burada gerekse daha sonraki blmlerde ad geen medeniyetleri ciddi bir eletiriye tbi tutarak mnev yolculuuna devam eder. 2. Utrid (Merkr) felei. Burada bir yandan Cemleddn-i Efgn, Said Halim Paa gibi slm dnyasnn nl fikir ve aksiyon adamlaryla, bir yandan da Cneyd-i Badd, Byezd-i Bistm gibi byk sflerle karlalr. Bu durum kbal'e slm medeniyetini bir szgeten geirme frsat verir. Efgn Rus halkna bir mesaj gnderir ve emperyalizmin gayri insan ynlerini grd iin Marks' ver; ancak "meleksiz bir peygamber" (dinsiz ve ateist) olduu iin de onu yerer. Said Halim Paa ile konuulacak en nemli konu, slm'n Bat dnyasna doru hzla komasnn ortaya kard problemlerdir. zellikle hzla Batc bir yol takip eden Trk toplumunun bir temsilcisini orada bulmak air iin son derece nemli bir hadisedir. kbal bu lemden itibaren artk Mevln'nn kendisine verdii "Zinderd" (yaayan rmak) adyla bilinecektir (beyit 514). rmak sembol Goethe'nin "Mahomets Gesang" (Muhammed'in nameleri) adl iirinde de kullanlmtr. Orada Hz. Peygamber bu pnardan kan ve daha sonra btn teki akarsular sinesinde toplayarak ilh ummana ulaan rmaa benzetilmitir. rmak sembol ayn anlamda slm literatrnde de kullanlmtr. 3. Zhre (Vens) felei. Buras eski ran tanrs Marduh ve Araplar'n tanrs Baal gibi putlarn diyardr. Zulmn byk temsilcileri firavunlar, Lord Kitchener'ler de (Sudan'da Mehd hareketini bastran ngiliz) burada ikamet etmektedirler. Putlar memnundurlar, nk insanlar yeniden "grnen'e tapmaya balamlardr. Firavunlarn, yani kudret sarhou olup gayb hesaba katmayanlarn saysnda da bir art vardr. Bu lemde hkim olan zihniyet, "Fesat kar, bl ve hkim ol" zihniyetidir. air burada slm dnyasnn byle bir siyasete mruz kaldn belirtir ve rklk, madd gelime, makam ve hret gibi "putlar" uruna muhteem iman ve ahlk binasnn feda edilmekte olduundan yaknr. 4. Merih (Mars) felei. kbal mnev yolculuunun bu safhasnda, bugn Bat leminde grlen teknoloji arlkl medeniyetten ok stn bir medeniyetle karlar. Burann sakinleri henz ruhlarn bedenlerine satmamlardr. Fakat onlarn da balarnda byk bir bel vardr. eytan (Farmarz) ngiltere'den bir kadn karm ve "siyaset" ad altnda ne kadar hile ve kurnazlk varsa hepsini ona retmitir. Kadn peygamberlik iddiasndadr. Ona gre dnyaya kadn hkim olmadka, hatta erkeklerin dnyaya gelmesi nlenmedike huzur olmayacaktr. "ki vcudun birlemesinden kurtulmak kadnn tevhidi" olacaktr (beyit 1046). Mevln burada Zinderd'a yle der: "Bu yeni yinli asrn mezhebine bak; dinsizlik terbiyesinin mahsuln gr" (beyit 1047). Cvdnme'nin bu ksmnda aslnda faydal olan bilim ve teknolojinin kurnaz ve hilekr siyaset yznden ykc hale sokulduu anlatlr ve zellikle Mevln'nn diliyle Bat medeniyeti derin bir tahlil ve tenkitten geirilir. s. Mteri (Jpiter) felei. air burada Hallc, "Glib" mahlasyla tannan Trk asll ranl air Mirza Esedullah Han ve 1852'de ran'da idam edilen Kurretlayn Thire gibi byk sf ve airlerle karlar. Glib ile iir stne konuulur. Hallc, ayann altnda ate bulunan klarn nderidir. Onlara cennette emin bir yer teklif edilmi, fakat onlar kinatn sonsuzluu iinde dim bir hareket halini tercih etmilerdir. Allah'n yetlerinin sonsuz olduu bir lemde k bir yerde nasl kapanp kalabilir! Bu arada eytanla karlalr; onun da derdi, byk bir kolaylkla zafer stne zafer kazanmann getirdii bkknlktr. nsanlar artk onu yormamakta, her istediini yapmaktadrlar. eytan derdini yle anlatr: "Boynumu bkecek yiit istiyorum; her emrimi yerine getiren kullardan bktm". kbal'in bu lemi anlatrken iledii tema, ac ekmenin benliin idrak ve takviyesi zerindeki derin etkileridir. 6. Zhal (Satrn) felei. Cehennemin bile kabul etmedii hainler ve sefiller 179

CVDNME ( uljjjjb? ) M u h a m m e d kbal'in (. 1938) f e l s e f i - t a s a v v u f ! mahiyetteki F a r s a m a n z u m eseri.

Aruzun remel bahriyle yazlm 196S beyitlik bir mesnevi olan Cvdnme (ezellik kitab), mellifinin deyimiyle "mi'racm bir eit felsefesi" mahiyetindedir. Bu felsefenin gerisinde ise slm inancnn evrensellii yatar. kbal kitabn son blmnde ad Cvid olan oluna seslenmekte, eseri ona ithaf etmekte ve onun ahsnda sonsuza doru akp giden slm genliine bu dinin ezel mesajn duyurmak istemektedir. Cvdnme, gerek peinde koan mneviyat yolcusunun bir tr mi racn terennm etmektedir. Bu yolcu semalar dolaan "zerre'dir. Fakat onun kalbi eitli duygu, dnce ve tasalarla yanp tutumaktadr. O, "gnln kimseye kaptrmam olan hr" insandr. phesiz ki yolcu kbal'in kendisidir. Onu Cemleddn-i EfgnFye takdim eden de Mevln Celleddn-i Rum'dir. Cvdnme'nin ana "senaryosu"nu kbal'in bizzat kendisi zet halinde bir hayranna yazdrmtr. Eser klasik edeb gelenee bal olarak bir mnct ile balar. Bunu alt felee yaplan yolculuk takip eder ve kitap felekler tesi lemde karlalan olaylarn tasviriyle son bulur. Mnct esere -ve yolculua- bir balangtr. Vakit akamdr; air deniz kenarnda Mevln'dan beyitler okumaktadr. Sonunda gerek rehber Mevln mna leminde kendini gsterir. air byk bir edep iinde mridi soru yamuruna tutar. Bunlarn bir ksm mi'racn esrar ile ilgilidir. Asl renmek istedii de insan ruhunun zaman ve meknn tesine nasl geebildiidir. Burada zaman - mekn kavramlar Zarvan (Zurvan) ad altnda kiiletirilmitir. Zarvan (eski ran'da zaman ilh) aire zamanmekn kaydndan kurtulmann art olduunu anlatr. Bir mddet sonra air, Mevln'nn refakatinde gklere doru ykselmeye balar. Bu yolculuk esnasnda srasyla u feleklerden geilir: 1. Ay felei. MneV yolculuun bu ilk basamanda bir Hint arifi olan Cihan Dost ile karlalr (bu zat byk bir ihtimalle Bivamitra'dr). Tefekkr ve teemml zere olan Cihan Dost, Mevln'dan

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CVDNME bu felekte dolamaktadrlar. Bunlar arasnda nde gelen iki kii Mr Sdk ve Mr Cfer'dir. Her ikisi de dmanla i birlii yapm, vatanlarna ihanet etmilerdir. Daha sonra Hindistan'n ruhu ile karlalr. kbal burada Hint cemiyetini ne srerek btn Dou topluluklarnn mzilerine kr krne ballklarn tenkit eder. Kat gelenekilik fanuslarndaki alevi sndrm ve onlara "eski rneklerden bir hapishane yapmtr" (beyit 1307). Onlar kendi srlarn (imkn ve kabiliyetlerini) unuttuklar iin artk kendi sazlarn alamamaktadrlar. "Sabr ve cebir" onlarn hayat felsefesi olmutur. Felekler tesi. Burada karlalan en nemli sima. kalbi mmin kafas kfir olan Alman filozofu Nietzsche'dir. O "daraac olmayan Hallc"dr (beyit 1357). Bu filozof her eyi aklla len, ak kapdan ieri sokmak istemeyen, dini bile bir trenden ibaret sayan Avrupa'nn kafasna tokmak indirdi. Ne yazk ki kbal'e gre kendisi de "l'da kald v e "ill "yi syleyip tevhide varamad. Bu onun "abdh" makamn bilmemesinden ileri geliyordu (beyit 1373). Daha sonra cennet-i frdevse hareket edilir. air burada mna leminin uzun bir tasvirini yapar; akl (kyas) ile kalbi (derun tecrbe) karlatrr. Bu arada erefnnis'nn (Kemir halknn mnev nderi ve Lahor Valisi A b d s s a m e d H a n ' n kz) sarayna gidilir ve orada Kemir'in dertleri dile getirilir. Kl (madd g) ve Kur'an'n birlikte bulunmasnn art olduu ifade edilir. Burada ayrca Ali Hemedn. Molla Thir Gan, Ndir ah ve Tp Sultan'la da sohbet edilir. zellikle devlet adamlaryla yaplan konumalarda Trkler, ranllar ve Araplar'm Bat medeniyetinin cazibesine kaplmalarnn tehlikelerine iaret edilir. kbal ok mehur olan u beytini burada syler: "Daha abuk ol, vuruun daha sert olsun; yoksa iki cihanda bedbaht olursun" (beyit 1454). Hriler Zinderd'dan bir sre kendileriyle kalmasn rica ederler. Ate ve iir sahibi Zinderd kalamayacan syler; nk o ktr ve k "ibn sebTdir (gezgin). Nihayet huzura doru yolculuk balar. Cebrail mi'racn son halkasnda Hz. Peygamber'i nasl yalnz braktysa Mevln da Zinderd'u yalnz brakr. nsan ilh huzura tek bana gitmek durumundadr. Burada cemPin nidasn duyar. Kendisine ilh tecell, Allah-insan ilikisi, insann nasl bir varlk olmas gerektii hususunda bilgiler verilir. Sonra c e l P i n tecellisine nil olur. 180 kbal'in iman, ahlk, ak ve kudrete dayanan "ene" felsefesinin bir zeti eserin bu son ksmnda yer alr. Gklere yolculuk ok eski zamanlardan beri eitli kltrlerde edeb bir tema olarak kullanlmtr. Zerdt geleneinin Arda Virafnme'si, Arda Viraf'm Ah ura Mazda'nn huzuruna kadar ulat bir seyahati anlatr. Benzer eserler eski in, Msr ve Yunan kltrlerinde de vardr. slm'daki mi'rac motifinin, eitli mslman melliflerin bu konudaki eserleri yannda, Eb'l-Al el-Maarr ve bn'l-Arab'nin eserleri vastasyla bu alann en nl eserlerinden biri olan Dante'nin lh Komedya 'sna ilham kayna olduu Asin Palacios ve Enrica Cerulli gibi aratrmaclar tarafndan ispatlanmtr. Goethe'nin Faust'u vdnme, da bu alann nemli eserlerinden saylr. Cbu gelenein son ve yksek rneklerinden biri olup gklere ykseli, eitli gezegenlerde veya gk tabakalarnda iyi ve kt ruhlarla, eytan ve meleklerle karlap konuma, cennet, cehennem, ilh huzura ve en yksek mutluluk lkesine kavuma gibi trn balca ortak konular bu eserde de vardr. Ayrca Cvdnme ile lh Komedya Cvdnarasnda mesel Utrid, Merih, Mteri ile ilgili mahedelerde, yine me ile Faust arasnda zellikle Allah-bls diyaloguyla ilgili ifadelerde benzerlikler grlmektedir. Ancak bunlar sz konusu edeb trn geleneksel slbu olup Cvdnme'nin delemez. slm dnyasnda Farsa olarak yazlm manzum eserler zincirinin ok nemli bir halkasn oluturan Cvdnme, Muhammed kbal'in iir hayatnn bir aheseri saylr. Eser neredildii zaman (Lahor 1932), kbal daha nce kaleme ald Esrr- Hod (Lahor 1915), Bhod (Lahor 1918), Peym- Rumz- Merk orijinalitesini zeni'nin yapt talyanca tercme 11 Poema Celeste Buch (Roma 1952), Annemarie Schim(Mnih 1952), yine Trke (Ankara 1958, 1989) Livre de l'Eternite mel'in hazrlad Almanca tercme Das der Ewigkeit SchimmeHin yapt aklamal tercme Cvidnme ca tercmesi Le

adlaryla yaymlanmtr. Eserin Franszadyla Muhammed Mukr ve Eva Meyerovitch tarafndan yaplmtr (Paris 1962). Mahmd Ahmed'in tercmesi Pilgrimage tercme Javid Nama ngilizce manzum (Laof Eternity

hor 1961, 1964), A. J. Arberry'nin yapt( L o n d o n 1966) baln tar. n amuilah Han Nsr ve Asgar Hseyin Han Nzir'in birlikte hazrladklar Urduca manzum tercmeyi (Lahor 1966) eitli Hint dillerinde daha baka manzum ve mensur tercmeler takip etmitir (Karai 1967; Mltan 1973; Lahor 1976, 1977). Muhammed Sad Cemleddin, 1972'de Kahire Ayniems niversitesi Edebiyat Fakltesi'nde hazrlad doktora tezi iinde Cvdnme'nin ev Arapa tercmesini de yapm ve bu tercmeyi daha sonra Rislet'l-huld Cvdnme adyla yaymlamtr (Kahi-

re 1974). Hseyin Mcb el-Msr de eseri manzum olarak Arapa'ya evirmi ve Fi's-Sem3 hire 1973).
BBLYOGRAFYA: Muhammed kbal, Cvdnme (Klliyyt iinde, nr. Ahmed Ser), Tahran 1343; a.e. (trc. A. Schimmel), Ankara 1989, ayrca bk. mtercimin nsz, s. V-XLIV; S. A. Vahid, Glimpses of Igbat, Karai 1974, s. 173-174; Khurshid Alam, " T h e Vision of Utopia in J a v e e d N a ma", Iqbal: A Critical Study (nr. M. H. Siddiqui), Lahore 1977, s. 51-58; N. M. Khan, "Jav e e d N a m a : In Iqbals O w n Words", a.e., s. 102-107; Saiyed Abdul Hai, Iqbal The Philosopher, Dacca 1980, s. 60-66; Ahmed Muavvad, el-'AUme Muhammed kbl, Kahire 1980, s. 262-266; M. Maruf, "Javeed N a m a : A Study of the W o r l d Civization", lqbal Congress Papers (University of the Pancab), Lahore 9-11 November 1983, V/II, s. 229-241.
S MEHMET S. A Y D I N

balyla neretmitir (Ka-

(Lahor 1923), Z e h r - cAcem (Lahor 1927) gibi iir kitaplar ve The of Religious Thought Reconstruction (Lahore
r

in islam

1930) gibi nesirleriyle bir mtefekkirair olarak nnn doruundayd. Gerek bu Farsa eserlerde, gerekse Urduca yazlm baka eserlerindeki duygu ve dncelerin nemli bir ksm, vdnme'de Cvdnme seviyesiyle tekrar ortaya konmutur. ilk defa Lahor'da 1932'de baslm, sonraki yllarda da birok basks yaplm v e kbal'in teki eserleri gibi balca dnya dillerine tercme edilmitir. Bunlardan Alessandro BausaCparlak bir dil ve tefekkr

CAWNPUR (bk. K A N P R ) .

CEALYYN
( Cy^
1

)
;

S u d a n ' d a bir kabile g r u b u .

Esasn, yerleik hayata gemi olan ve daha ziyade Dongola'dan gneydeki Sabalka'ya kadar uzanan sahalarda yaayan kabileler tekil etmektedir. Kor-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEBBR dofan ve baka yerlerdeki airet ve kabileler kendilerini hep bu gruptan saymaktadrlar. Cealiyyn airetleri arasndaki irtibat eskiden beri nesep bayla salanmtr. Bu gruba adn veren ahs, Abbsler'e mensup olduu iddia edilen brhim Ceal'dir. Cealiyyn'un ortak vasflar daha belirgin olarak Nbye'deki kolunda grlr. Denkle veya grubun kuzey kabileleri hl bir Nbye dili konuurlar. Tarih boyunca Nil vadisinden sk sk gler olmutur. Bu ise Sudan'n dier ksmlarnda yaayanlarn Ceal soyuna mensup olduklarna dair iddialarn temelini tekil etmektedir. Mesel Sinnr blgesindeki Hamac ile Nil'in bat yakasnda yaayan kabileler bu iddiadadrlar. Dier yerlerde ise baa gemi olan kabile, bir Ceal muhacirin mahall bir kadnla evlenmesinden doan bir slleden geldiini iddia etmektedir. XVII ve XVIII. yzyllarda ikyye Konfederasyonumun kuruluuyla Drfr'un kltr ve ticaretine tesir eden Denkle-Cealiyyn gleri balad. nana gre brhim Ceal Abbas'n ahfadndan kabul edildii iin Abbs kelimesi Sudan dilinde Ceal ile e anlaml olarak kullanlmaktadr. Drfr ve Veday hanedanlarnn Abbsler'e mensup olduklar hakkndaki iddialar buradan kaynaklanmaktadr. Atbara ile Nil'in birletii yerle Sabalka alayan arasnda yaayan grubun en gneyindeki kabile de Cealiyyn adyla anlmaktadr. Cealler, Func Krall'nn hkim olduu dnemde gney komular olan Abdallb'a balydlar. Abdallb'n irs reisi olan Ved Acb, Sultan Sinnr'n riyasetindeki Arap kabilelerine hkim bir durumda bulunuyordu. Cealiyyn'un kurduu mahall krallk, XVI. yzyln sonundan itibaren Sa'db airetinin m e k (oulu mkk) denilen reisleri tarafndan idare ediliyordu. Bunlarn merkezi Nil'in sa yakasndaki end idi. Meczbler adyla mehur olan fakih ailesi, XVIII. yzylda Atbara kavann gneyindeki Cealler arasnda din esaslara dayal bir kabile ynetimi kurdu. Bu idarenin kurucusu Hamad b. Muhammed el-Meczb (. 1776) bir zhid ve daveti olarak Cealler arasnda byk bir hrete kavumu, Damer merkez olmak zere blgenin en gl hkmdar olmutu. 1814'te Damer'i ziyaret eden Burckhardt yrede Hamad'n torunu Muhammed ei-Meczb'un (1796-1831) hkm srdn syler. Msr ve Mekke'de renim grm olan hocalar Cealler'in okullarnda din dersleri veriyorlard. Ceal Krall, son reis (mek) Nimr Muhammed'in idaresinde olduka zayflam olan Abdallb'mkinden ok daha nemliydi. Kzldeniz ve Msr'n i ksmlarndan gelen yolun kavak noktasnda bulunan end 1814'te Dou Sudan'n ticaret merkezi olmutu. Kavalal Mehmed Ali Paa'nn Sudan'a mdahalesi srasnda Mek Nimr, Serasker smil Kmil Paa'ya teslim oldu (28 Mart 1821). Ertesi yl smil Paa Sinnr'dan dnd zaman end'de Mek Nimr tarafndan karland. Daha sonra kle ticareti yznden aralarnda ihtilf kt. Bu durum yeni fethedilen topraklarda byk bir gerginlie yol at. Bunu Cealler'in ve bunlarn gneyindeki kabilelerin isyan takip etti. Bu isyan serasker Defterdar Mehmed Hsrev Bey tarafndan Kordofan'da kanl bir ekilde bastrld. end kasabas tahrip edilince Nil'in sol yakasnda yer alan M e t e m m e kasabas kabilenin taradaki balca merkezi oldu. Ticaret kabiliyeti stn ve zeki bir topluluk olan Cealiyyn Osmanl idaresi altnda umumiyetle ok mreffeh yaamlardr. Cealiyyn, Kordofan ile Drfr'da ve zellikle lkenin kk tccarlar iin daha uygun bir ticaret merkezi olan gney tarafnda dank olarak bulunurlar. Cellbe denilen bu tccarlarn kle ticaretiyle megul olmalar, vali C. G. Gordon Paa'nn 1879'da ciddi tedbirler almasna sebep oldu. Bundan dolay Cealiyyn'un Muhammed Ahmed elMehd (. 1885) taraftan olmas artc deildir. Cealiyyn ve nehir kenarnda yaayan dier kabileler Mehdfnin ilk yllarnda hkim mevkideydiler. Msr'daki ngiliz kuvvetlerinin kumandan olan general H. Herbert Kitchener, Sudan' igal etmek iin mmdrmn'a doru ilerledii zaman Metemme'deki Ceal reisi Abdullah Sa'd, Muhammed Ahmed elMehd'nin yerine geen Halfe'nin Mehd'ye bal kuvvetlere s yapmak istedii ehri tahliye etmeyi reddetti. Metemme daha sonra MehdFnin askerleri tarafndan ele geirildi ve Abdullah Sa'd ldrld (1 Temmuz 1897). Daha sonraki yllarda ticaret ve eitim sahasnda byk imknlar elde eden Cealler bugn Sudan Cumhuriyeti'nin her tarafnda yaamaktadrlar. "Bozuk olan bir eyi slah edip dzeltmek, birine zor kullanarak i yaptrmak" anlamndaki cebr kknden mbalaa ifade eden bir sfattr. Rgb el-sfahn'ye gre cebr kelimesinin asl mnas "herhangi bir ekilde zor kullanarak bir eyi slah e t m e k ' t i r : bununla beraber kelime bazan zor kullanmakszn dzeltme, bazan da dzeltme sz konusu olmadan zor kullanmay da ifade eder. Bu szlk anlamlarna gre cebbr "krk dkk ve bozuk olan eyleri dzeltip onaran, her eyi tasarrufu altna alan ve iradesini her durumda yrten" demektir. Cebbr, "alabildiine boy verip ykselen hurma aac" anlamndaki "nahletn cebbre" kullanmndan hareketle "ulalamayacak derecede azamet (ceberut) sahibi" mnasnda da kullanlmtr ( " z ' l - c e b e r u t " iin bk. E b Dvd, "alt", 147; Msned, V, 388, 396-397). Kelim e beer bir sfat olarak kullanldnda "bakasna hak tanmayan, bencil, kibirli, zorba, Allah'a kar boyun e m e k istemeyen, fizyolojik ve ruh yaps bakmndan kaba insan" anlamlanna gelir. 181 L
F

BBLYOGRAFYA: Muhammed b. mer et-Tnis, Tehrul-ezhn bi-sreti bildi'l-'Arab ue's-Sdn (nr. H. M. Askir - M. M. Muscid), Kahire 1965, s. 85; J. S. Trimingham, slam in the Sudan, London 1965, s. 17-19, 82, 84, 96, 110, 180, 182, 198, 224-226, 237, 245; Yusuf Fadl Hasan, The Arabs and the Sudan, Edinburgh 1967, s. 136, 145-154; Drr Siih Drr, Trhu's-Sdn elhads, Beyrut 1968, s. 26, 28-30, 32-34, 3637, 45-46, 48-49, 86, 96-97, 195, 202, 214; Magali Morsy, North Africa 1800-1900, London 1984, s. 18, 123, 125, 127, 222, 249, 254, 262; P. M. Holt, el-Mehdiyye fi's-Sdn (trc. Cemil Ubeyd), Kahire 1978, s. 16, 27, 55, 70; a.mf., "Dja'aliyyn", El2 (ng.), II, 351-352; P. M. Holt - M. W. Daly, A History of the Sudan, London 1988, s. 3-5, 10, 34-35, 40-41, 50-51, 55-57, 59, 64, 88, 99, 111; S. Hillelson, "Sdan", A, X, 777, 778, 780. m
IHI HULS YAVUZ

CEB- H M Y U N (bk. CEYB-i HMYUN).

CEBNET
(bk. KORKAKLIK).

CEBBR ( j ^ )

Allah'n isimlerinden (esm-i hsn) biri.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEBBR Kur'n- Kerm'de cebbr, ikisi oul (cebbrn) eklinde olmak zere on yette gemektedir. Bir grup esm-i hsny ihtiva eden bir yette (el-Har 59/23) cebbr ismi azz ve mtekebbir isimleri arasnda yer alm, doksan dokuz ismi ihtiva eden hadiste de ayn tertip iinde zikredilmitir (Tirmiz, "Da c avt", 82; bn Mce, "Du c = ", 10). Hasan Basri antay Kur'an tercmesinde, "el-azz'lcebbr'l-mtekebbir" diye sralanan bu ilh isimleri "glib-i mutlak, halkn halini keml-i salha gtren, byklkte ei olmayan" eklinde tercme etmek suretiyle cebbra "slah" mnas vermeyi uygun bulmutur. Cebbr kelimesi dier dokuz yette yergi ifade eden beer mnalar tar. Bunlarn bir ksmnda Hz. Muhammed ile Hz. s'nin, beer anlamda kt olan bu sfattan mnezzeh olduklar ifade edilir. Cebbr hadislerde de szlk ve terim mnalaryia gemekte, esm-i hsndan biri olarak Allah'a nisbet edilmektedir (bk. Wensinck, Mu'cern, "cbr" md.). Cebbrn asl mnas, Rgb el-sfahn'nin de belirttii zere, bozulan, nizamndan kan her eyi yerine gre zor kullanarak slah etmektir. Gerekten Allah, "yaratlmlarn halini iyiletiren, hakk galip getiren, her gl kolaylatran, her kr onarandr" (Rz, s. 198). Abdullah b. Abbas'n rivayetine gre Hz. Peygamber namazn iki secdesi arasnda okuduu duada cebr kknden treyen emir sigasn kullanarak, "Allahml... Danklm toparla, bana dirlik dzenlik ihsan eti..." eklinde niyazda bulunurdu (Tirmiz, "alt", 95; bn Mce, "kmet", 23). Hz. Ali'ye nisbet edilen bir duada da, "Ey her krlan onaran (cbir) ve her gl kolaylatran!..." yakar yer almaktadr. Cebbr bu muhteva ile birlikte cebir anlam tayan bir unsuru da ihtiva etmektedir. Ancak buradaki cebir hakszlk ve zulm gibi beer zellikler tamaz. Aksine hakszlklar, zulm ve zorbal ortadan kaldrmay hedef alan bir nitelie sahiptir. Cebbr ismi bu mnalaryla Allah'n kinat ve insanla ilgili isimlerinden ve fiil sfatlarndan biri olarak kabul edilir. Cebbrn kapsad azamet ve akmlk (mte! olu) anlam gz nnde bulundurulduu takdirde ise Allah' niteleyen zt isim ve tenzh sfatlar grubuna girer. nk zt- ilhiyyeyi duyularla idrak etmek, mahiyetini akl yoluyla kavramak veya O'nu hayalde canlandrmak mmkn deildir. 182
BBLYOGRAFYA: Rgb el-sfahn, el-Mfredt, "cbr" md.; bn'l-Esr, en-Nihye, F. Abdlbk, Mu'cem, "cbr" md.; Lisnul-'Arab, "cbr" md.; M. Msned, "cbr" md.; VVensinck, Mu'cem,

"cebbr" md.;

de bulundu. Hz. mer'in yahudiieri Hayber'den kardktan sonra paylatrd Vdilkur arazisinden Cebbr'a da bir hisse dt. Hz. Osman'n halifelii dneminde Medine'de vefat eden Cebbr'n Hz. Peygamber'den rivayet ettii bir hadis Ahmed b. Hanbel'in el-Msned'indedir (III, 421).
BBLYOGRAFYA: Msned, III, 421; Mslim, "Zhd", 74; Vkd, el-Megz, I, 91, 92, 138, 170, 234, 375; II, III, 161; bn sdul691, 720, 721; III, 985, 993; bn Him, es-Sre, III, 369; bn Sa'd. et-Tabakt, Abdlber, el-sti'b, I, 88; bn'l-Esr,

V, 388, 396-397; bn Mce. " D u ' ' " , 10, "kmet", 23; Eb Dvd, "alt", 147; Tirmiz, "Da'avt", 82, "alt", 95; Haim, I, 195, 203-204; Badd, el-Esm' vr. 8 7 a b ; Beyhak, el-Esm* bn'l-Cevz, din), 1, 122; Gazzl, el-Makad'l-esn, Nzhetul-a'yn, s. Fahreddin er-Rz, Leumi'u'l-beyyint s. 197-200; Eb'l-Ksm es-Sem'n, eruh fTerhi esm'i'l-Meliki'l-Fetth 59; Red Rz, Tefsrut-menr, Yldrm, Kuranda 271-272. Ulhiyyet, r-
HL] BEKIR TOPALOLU

el-Minhc, ue'-ft, s. 51; (Sa'd), Rauhu'l(nr. Ne-

ue'-ft (mdd232-233;

cb Myil-i Herev), Tahran 1368/1989, s. 53Vi, 330; Suat stanbul 1987, s.

be, I, 316; bn Hacer, el-be (Bicv), I, 449S MCTEBA UUR

C E B B R b. S A H R

CEBEC O s m a n l Devleti'nin merkez kuvvetlerini oluturan kapkulu ocaklarndan biri.

Eb Abdillh Cebbr b. Sahr b. meyye el-Ensr (. 3 0 / 6 5 0 - 5 1 )


Hz. P e y g a m b e r ve Hz. m e r zamanlarnda vergi tahmin memurluu yapan sahb.

Medineli olup Hazrec kabilesinin Ben Selime kolundandr. Hz. Peygamber'e biat eden hanmlardan biri olan annesi Sud bint Seleme de ayn kabiledendir. Hicretten yaklak otuz iki yl nce dodu. Ne zaman mslman olduu bilinmemektedir. Birinci ve ikinci Akabe biatlarnda bulundu. Hicretten sonra Hz. Peygamber onunla Mikdd b. Amr arasnda kardelik ba (muht) kurdu. Bedir ve Uhud savalarna katld. Dier btn gazvelerde de Hz. Peygamber'in yannda yer aidi. Hayber'in fethedilmesi zerine (7/628) Hz. Peygamber tarafndan Zeyd b. Sbit'le birlikte ganimet mallarnn tesbitiyle grevlendirildi. Hayber'de kalan yahudilerin deyecei vergileri tahmin etmekle grevli olan (haris) Abdullah b. Revha Mte Sava'nda ehid dnce Hz. Peygamber tarafndan bu greve tayin edildi. Cebbr hasat zaman Hayber'e gider, zm ve hurma gibi mahsul aa zerinde tahmin eder, hasattan sonra yarya blerek yahudilere hakkn verir, kalan ksm beytlml adna teslim alrd. Birka yl bu grevi yapt. Bir ara Hz. Peygamber onu su kuyularnn dzeltilmesi iiyle grevlendirdi. Hz. mer zamannda da Medine'de vergi tahmin memurluunu yrtt. Bunun yan sra pazar kolculuu (hisbe) grevin-

"Silh, zrh" anlamna gelen Moolca cebe kelimesinden Trke + ci ekiyle tretilen cebeci Yenieri Oca neferlerine ok, yay, kl, zrh, tfek, barut, kurun, kazma, krek gibi silh ve sava malzemesi temini, bunlarn yapm, tamiri ve korunmas ile uraan ocan addr. Kurulu tarihi kesin olarak tesbit edilememekle beraber XV. yzyl ortalarndan itibaren varl bilinmektedir. Cebeci Ocana nefer salanmas Yenieri Oca'nnki gibi acemi olanlarndan olurdu. Ocaa yeni alnan nefere nceleri kird, daha sonra ise usta denirdi. Ocak nizamnn bozulmas ile birlikte Acemi Oca dndan da nefer alnm, evlenen cebecilerin ocuklarnn kayd yaplr olmutu. Sava zaman yazlan gnll cebecilere "cebeci serdengetisi" denirdi.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEBELE Cebeci Oca da Yenieri Oca gibi orta ve blklere ayrlrd. Bunlarn bir ksm nakkan, trgern, t ve saykal! gibi zel isimli blklerdi. Blk says altm altya, cemaat ortas adedi ise altm ikiye varrd. Ocan en byk zabiti cebeciba idi. Bunun terifattaki yeri kapclar kethdasndan sonra, topubamdan nce gelirdi. Bu makama ocak iinden tayin yapldnda genellikle bakethd cebeciba olursa da bazan cebehne baavuunun da getirildii olurdu. Ocan cebecibandan sonra gelen yksek rtbeli zabitleri drt kethda ile cebeciler baavuu idi. Bunlarn ardndan orta ve blk kumandanlar, daha aada odabalar, onlarn da altnda her birine usta denilen teki kk rtbeli zabitler gelirdi. Cebeci Oca'nda ayrca kalem ilerini yrten cebeciler ktibi, bahalife ve kesedar gibi grevliler de vard. Bunlar cebehne masraflarn, cebecilerin mulfe defterlerini tutarlard. Her cebeciba deiikliinde cebehnedeki himmatn hesab karlarak noksan ve fazlalk tesbit edilir, eksik mhimmatn yarsn cebeciba, br yarsn ise cebehne bahalifesi derdi. Cebecibann grevlerinden biri de Ahrkap, Ayasofya ve Hocapaa taraflarnn asayiini salamakt. Ordunun banda padiah veya serdr- ekrem sfatyla sadrazam sefere karsa cebecilerin tamam, eer bir bakas serasker sfatyla orduya kumanda ederse gerei kadar cebeci katlr ve cebehne gtrlrd. Cebecilerin mevcudu Yenieri Oca'nnki ile paralel olarak azalp oalmtr. Kann devrindeki saylar 700 iken XVI. yzyln sonlarnda 4000'e yaklam, IV. Murad zamannda 7 0 0 0 - 8 0 0 0 ' e varm, fakat daha sonra 2500 civarna dmtr. Cebeciler k aylarnda haftada bir, lirdi. Nzr cebehnenin teknik ilerinden sorumlu idi. Yeni sisteme gre cebehne neferleri iki ana kola ayrlm, bunlarn her biri sa ve sol kol blkbas ad altnda iki zbitin emrine verilmitir. Bunlarn stnde iki beyzba ile bir bablkba vard. Blkbalarn altndaki 105'er kiilik beer safn banda birer yzba bulunurdu. Kumanda zincirinin en altnda bulunan onbalarn emrinde ise onar nefer vard. Her safa birer imam, sancaktar ve avu ile hepsine birden iki yoklama ktibi, tabip ve cerrah tayin edilmiti. Yeni dzenlemeye gre cebeci gul olacaklar, pazartesi ve gnleri ise Sultanahmet neferleri perembe her gn klalarnda "kuru tlim"le meMeydan'nda

yaz aylarnda ise haftada iki gn tfek tlimi yaparlard. Maalarn teki kapkulu ocaklar gibi ulfe veya mevcib adyla ayda bir alan cebeci neferlerine ayrca ylda bir defa 30'ar ake yay paras (det-i kemanbah) verilirdi. Cebeci maalar iin gerek merkezdeki gerekse taradaki kale cebehnelerinde muntazam mevcib defterleri tutulurdu. Yenierilerin mevcut olduu baz serhad kalelerinde bulunan cebecilerin bandaki mirlere de cebeciba ad verildii olurdu. Ancak merkezdeki asl cebeciba ile kartrlmamalar iin bunlara genellikle cebeciba vekili denirdi. Cebecilerin klalar Ayasofya Camii karsnda idi. Bunlarn yannda malzeme deposu ile her cins malzemenin yapld ve tamir edildii atlyeler bulunurdu. mal edilecek malzemenin temini iin gerekli para mhimmat akesi adyla devlet hazinesinden tahsis edilirdi. Gerekirse ocak dndaki esnafa da creti denerek mhimmat imalt iin sipari verilebilirdi. Ocak iin gerekli adrlarn kuma Mehterhne'den satn alnr ve adrlar adrclar esnafna yaptrlrd. Taradaki kale cebehnelerine mhimmat gnderilmesi ii, oralardaki cebeciba vekillerinin arz zerine merkezden grevlendirilen mbairler tarafndan yerine getirilirdi. Cebeci Oca Yenieri Oca'nn ilgas ile birlikte 1826 ylnda ortadan kaldrlm, fakat ksa sre sonra yaplan bir dzenleme ile Cebehne-i mire adyla yeniden kurulmutur. Hazrlanan kanunnmeye gre cebeciba tabirinin yerini "cebehneciba" alm ve ocan mevcudu 1054 kii olarak belirlenmitir. Yeni ocaa alnacak neferler iin on beotuz ya snr da getirilmitir. Cebehneciba'dan sonra cebehne nzn ge-

ateli silhlarla tlim yapacaklard. Cebehnede grevli bir nefer on iki yl hizmetten sonra dilerse emekliye ayrlabilecekti. Yallk veya hastalktan dolay emekli olursa maann yars ile, savata yaralanmsa te ikisi veya duruma gre daha fazlasyla emekli olabilecekti.
BBLYOGRAFYA: BA, MD, IX, 2 8 1 ; Lll, 112; LIII, 8 5 ; LVIII, 200; BA, MAD, 792, 795, 16.315, 21.179; BA. HH, 17.655, 19.471; BA, Cevdet-Asker, nr. 2557, 2708, 3852, 6979, 13.180, 14.347, 23.599; BA, KK, 7413; Ayn Ali, Kavnn-i Al-i Osman, s. 90; geneSilhdar, Trih, I, 12; d'Ohsson, Tabieau ral, VII, 3 6 2 - 3 6 3 ; Marsigli, Osmanl luunun pukulu Asker Ocaklar,

mparator-

Vaziyeti, s. 8 9 ; Uzunarl, KaII, 3 - 3 1 ; a.mlf., " C e b e c i " , A, Tekilt ue Kyafeti (nr.

III, 3 5 - 3 6 ; Pakaln, I, 2 6 3 - 2 6 4 ; Mahmd evket Paa, Osmanl N. Trsan Asker . Trsan), Ankara 1983, s. 3; AbKanunn-

dlkadir zcan, " F t i h ' i n T e k i l t selesi", TD, sy. 33 (1982), s. 32.


S YASEMN

m e s i v e N i z m - l e m in K a r d e K a t l i M e -

KILIARSLAN

CEBEHNE- MRE
(bk. C E B E C ) .

CEBELE

**

Suriye'de Lazkiye'nin g n e y d o u s u n d a Cebeciler kethdas


{Mahmd evket Paa, Osmanl Tekilt ve Ktyfet-i

k k b i r l i m a n ehri.

Nusayriye da eteklerinde kurulmu olan Cebele, eski tarihlerden beri nemli bir ticaret merkezi ve Ortaa'n mstahkem ehirlerinden biriydi. Hz. mer zamannda Eb Ubeyde b. Cerrh'n kumandanlarndan Ubde b. Smit tara183

Askeriyyesi. Ktp., T Y . nr. 9 3 9 1 )

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEBELE fmdan fethedildi (17/638). O srada Bizans mparatorluu'nun hkimiyetinde bulunan Suriye'nin sahil ehirlerinden Lazkiye'nin fethi zerine Rumlar Cebele'yi tahliye ettikleri iin slm ordusu hibir mukavemetle karlamadan ehre girerek surlar ve kaleyi tahrip etti. Daha sonra Muviye b. Eb Sfyn surlarn dnda yeni bir kale ina ettirerek buraya mslmanlar yerletirdi. Uzun yllar slm hkimiyetinde kalan ehir 245'te (859-60) vuku bulan depremde byk zarar grd. Hamdn Emri Seyfddevle'nin lm zerine 968'de Bizans mparatoru Nikephoros Phokas, 975'te de lohannes imiskes tarafndan igal edildi. Kad bn Suleyha (Eb Muhammed Ubeydullah b. Mansr) 1080'de Rumlar' kovarak ehre hkim oldu ve Trablusam'da hkm sren Ammroullar'n metb tanyarak hkimiyetini srdrd. Antakya'y igal eden Hal reislerinden Godefroi de Bouillon ile Robert de Flandre 1099 yl ubat ay sonunda Cebele'yi ele geirdiler ve buradan Arka'ya hareket ettiler. Kad bn Suleyha daha sonra Ammroullar'yla ilikilerini kesti ve Ftmler yerine Abbsler adna hutbe okutmaya balad. Bunun zerine Fahrlmlk bn Ammr Dmak Seluklu Meliki Dukak'a haber gnderip onu Cebele'yi zaptetmesi iin tahrik etti. Dukak Atabei Tutegin ile birlikte ehri kuattysa da sonu alamad (1100). Ardndan Hallar ehre gz diktiler. Tancred Lazkiye evresini igal ederek daha gneyde bulunan Cebele'yi ele geirmeye teebbs etti. 11 OO'de Bahemund da Cebele'ye baarsz bir sefer dzenledi. Tancred 1101'de ehri tekrar kuatnca bn Suleyha Hallarla baa kamayacan dnerek Atabeg Tutegin'e haber gnderip Cebele'yi Dukak'a teslim etmeye karar verdiini bildirdi, ailesi ve arlklaryla Badat'a ulancaya kadar bir muhafz birliinin kendisine refakat etmesini istedi. Tutegin bu teklifi kabul ederek olu Bri'yi gnderip ehri teslim ald. Bu gelimelerden haberdar olan Trablusam Hkimi Kad bn Ammr Dukak'a, bn Suleyha'y kendisine teslim etmesi halinde 300.000 dinar vereceini bildirdi. Ancak Dukak byle bir davran tasvip etmedi (1101). Cebele'yi teslim alan Bri ve adamlar halka ok kt davranmaya baladlar. Halkn ikyeti zerine bn Ammr asker gndererek Cebele'yi zaptetti ve B184 ri'yi esir ald. nce Trablusam'a gtrlen Bri burada bn Ammr'dan yakn ilgi grd ve daha sonra babasnn yanma gnderildi. bn Ammr bu hareketinden dolay Tutegin'den zr diledi ve ehrin Hal istilsna mruz kalmasndan endie ettii iin byle davranmak zorunda kaldn bildirdi. Bylece Cebele tekrar Ammroullar'nn hkimiyetine girdi. Hallar'a kar yardm salamak niyetiyle Seluklu Sultan Muhammed Tapar ve Abbs Halifesi Mstazhir-Billh ile grmek iin Badat'a giden bn Ammr dnnde Trablusam'n Hallar tarafndan igal edildiini duyunca Cebele'ye gitti. Tancred 1109 Maysnda ehri kuatnca bn Ammr onun vassli sfatyla burada kalmas artyla teslim oldu. Ancak Tancred sznde durmad ve onu ehri terketmek zorunda brakt (23 Temmuz 1109). Yaklak seksen yl Hal igali altnda kalan Cebele, Kad Mansr b. Nebl'in davet ve tevikiyle Selhaddn-i Eyyb tarafndan fethedildi (18 Cemziyelevvel 584/15 Temmuz 1188). Selhaddin Cebele'de ileri yoluna koyduktan sonra ehri eyzer Hkimi Sbkuddin Osman b. Dye'ye tevdi ederek oradan ayrld. Eyyb Hkmdar el-Melik'l-Kmil 1221'de Dimyat' tahliye etmeleri artyla Cebele ile birok sahil ehrini Hallar'a brakacan bildirdiyse de Hallar bunu kabul etmediler. 1192-1285 yllar arasnda Templier ve Hospitalier valyeleri ehri ele geirmek iin srekli mcadele verdiler. 628'de (1230-31) Cebele'ye girip birok esir ve ganimet aldlar, fakat daha sonra zerlerine gnderilen kuvvetler karsnda esir ve ganimetleri iade etmek zorunda kaldlar. Memlk Sultan Kalavun 1285'te ehri zaptederek idar adan Hama'ya balad. Yavuz Sultan Selim 1516'da Cebele'yi de Osmanl topraklarna katt. XIX. yzylda Cebele Beyrut vilyetinde Lazkiye sancana bal ve 5000 nfuslu bir kaza merkezi olup 216 ky vard. Bugn Cebele blgesinin merkezi olan Cebele'de ehir nfusuna kaytl 32.000 kii vardr. Ancak dardan gelenlerle bu rakam 45.000-50.000'i bulmaktadr. Kk bir liman olan ehrin ekonomik hayat tarm ve ticarete dayanmaktadr. Cebele'de drt lise, drt ortaokul ve on iki ilkokul vardr. 1968'de kurulan Kltr Merkezi'nin 8000 ciltlik bir ktphanesi mevcut olup merkez tarafndan et-Trs'l-slm adl aylk bir dergi yaymL
F

lanmaktadr. ehirdeki on iki cami ve mescidin en nemlileri Memlk Sultan Kalavun (1280-1290) adna yaptrlm olan el-Cmiu'l-Mansr ile mehur sf brhim b. Edhem'in (. 161/777-78) adn tayan Cmiu's-Sultn brahim'dir. brhim b. Edhem'in mezarnn burada olduu rivayet edilmektedir.
BBLYOGRAFYA: Belzr, Fth (Fayda), s. 190-191; Ya'kb, Kitb'l-Bldn, Meslik ue'l-memlik, s. 325; bn Hurdzbih, els. 76, 98; Taber, Tarih s. Dnemiyle

(Eb-Fazl), IX, 243; bn Havkal, retul-arz, 165, 178; Azim Tarihi (Seluklular lgili Blmler:

h. 430-538) (trc. ve nr. Ali Se-

vim), Ankara 1988, s. 26, 27, 30; bn'l-Kalnis, Trhu Dmak (Zekkr), s. 226, 527; Ykt, Mucem'l-bldn, 1 1 , 105-106; bn-Esr, elKmil, 1 1 , 492; VII, 87; X, 308, 311-312, 411, 454; XII, 7, 9, 12, 49, 50, 110, 329, 504; Eb'lFerec, Trih, II, 448, 509; Kms'l-a'lm, 1770; Ali Cevd, Memlik-i Osmniyye'nin III, Tue Fi-

rih ue Corafya Lgati, stanbul 1313-17,1, 281; Philip K. Hitti, Trhu Sriye ue Lbnn msul-slm, Suriye haddn listn, Kahire 1958-59, II, 195, 203, 228; e/-aI, 581; Kemal M. Salibi, Syria Seluklular Eyybler Tarihi, Ankara Deuleti, stanbul Dimak Under islam, New York 1977, s. 70; Ali Sevim, ve Filistin Deurinde 1983, s. 252-254, 258; Ramazan een, Sal1983, s. 105-132; Cokun Alptekin, Atabeglii, 38, 87; Runciman, Hal Seferleri

stanbul 1985, s. 16, 17, 26, 29, Tarihi, I, 24,

208, 231-232, 250; II, 9, 27, 44, 47, 53, 54, 95, 151, 256, 260, 394; III, 70, 75, 86, 89, 151, 181; Fr. Buhl, "Cebele", A, III, 36-37; N. Elisseeff, "Djabala", E/2 (ng.), II, 353.
S ABDLKERM ZAYDIN

C E B E L E b. E Y H E M

( r*^

oi

Eb'l-Mnzir Cebele b. el-Eyhem el-Gassn (. 21/642'den sonra)


Suriye'de h k m sren Gassnler'in son emri.

Ata binince ayaklar yere deecek kadar uzun boylu olduu sylenen Cebele b. Eyhem'in hayat hakknda fazla bilgi yoktur. Bizans kaynaklarnda, belki de Herakleios'un Suriye ve Filistin'deki Ssn igaline son vermesinden sonra, ok gsz ve nemsiz bir duruma gelmi olmalarndan dolay, son Gassn emirlerine ve bu arada Cebele'ye hi yer verilmemitir. Gassnler'in Cefneoullar koluna mensup olan Cebele aslen Yemenin Ezd kabilesine mensuptu. Bu bakmdan Medine'de yaayan Evs ve Hazrec kabiieleriyle akraba idi. Hz. Peygam-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEBELBEREKET ber'in mehur airlerinden Hassan b. Sbit'in Chiiiye anda sk sk Suriye'ye gidip Cebele'yi ziyaret ettii, onu ve Cefneoullan'n metheden iirler syledii ve onlardan eitli hediyeler ald rivayet edilmektedir. Cebele'nin slmiyet'i kabul ettii, sonra da hristiyan olup Bizans'a snd, stanbul'da Herakleios tarafndan byk bir merasimle karland ve orada ok atafatl bir hayat yaad hemen btn kaynaklarda zikredilmektedir. Ancak efsane ile kark olarak ve ok mbalaal bir ekilde anlatlan bu rivayetlerin bir ksmnda Hz. Peygamber'in, elisi c' b. Vehb elEsed ile kendisine gnderdii davet mektubunu alnca mslman olduu zikredilirken dier baz rivayetlerde onun Hz. mer'in hilfetinde Yermk Sava'ndan sonra (15/636) mslman olduu nakledilmektedir. Cebele'nin slmiyet'i kabul ettiine dair rivayetlerin tutarsz olduu ve gerekle hibir ilgisi bulunmad anlalmaktadr. Doru olan rivayetlere gre ise Yermk Sava'dan nce Bizans mparatoru Herakleios Lahm, Czm ve dier hristiyan Arap kabilelerinden oluan 12.000 kiilik bir kuvveti ordusunun nc birlii olarak Cebele'nin kumandasna verdi. Ancak savata Bizans ordusu malp oldu ve Cebele kabilesiyle birlikt e kendi topraklarna ekildi. Sonradan kendisine mslman olup zekt vermesi veya kendi dininde kalp cizye demesi yahut yurdundan ayrlp istedii yere gitmesi teklif edildi. Buna cevap olarak zekt verebileceini, ancak dininden dnmeyeceini bildiren Cebele'ye dininde kald takdirde cizye demesi gerektii hatrlatld. 0 da cizye demeyi kklk kabul ederek yanndaki 30.000 kiiyle Bizans'a gitti. Beizr. Hz. mer'in bu haberi alnca piman olduunu kaydetmekte ve tannm sahblerden Ubde b. Smit'in halifeye. "Eer onun zekt vermesini kabul etseydin kendisini slmiyet'e sndrm olurdun!" dediini bildirmektedir. Hz. mer 21 (642) ylnda Umeyr b. Sa'd el-EnsrFyi byk bir ordunun banda Bizans topraklarna aralarndaki gnderirken kendisinden, Bi'setten nce doduu sanlmaktadr. Babas Hrise de sahbdir. Cebele henz ocuk yalarnda iken annesi lnce kk kardei Zeyd'le birlikte ksz kald. ki karde bir sre annelerinin babas olan dedelerinin himayesine girdiler. Daha sonra amcalar gelerek yeenlerini bytmeye kendilerinin daha lyk olduklarn sylediler ve Cebele ile Zeyd'i istediler. Ancak dedelerinin arzusu zerine Zeyd'i ona braktlar, Cebele'yi yanlarna aldlar. Kabilelerine yaplan bir baskn sonucu esir alnan Zeyd Mekke'de Hz. Hatice tarafndan satn alnd ve sonra Reslullah'a hediye edildi. Hz. Peygamber Mekke'de iken Cebele bir ara babasyla Mekke'ye gitti. Babas Zeyd'in yannda kald. Cebele geri dnd. D a h a sonra tekrar Resl-i Ekrem'in huzuruna karak mslman oldu. Muhtemelen babasnn lm zerine Hz. Peygamber'in yanna tekrar geldi ve kardei Zeyd'i istedi. Resl-i Ekrem zat etmi olduu Zeyd'i aabeyi ile gidip gitmemekte serbest brakt. Ancak Zeyd hi kimseyi Hz. Peygamber'e tercih edemeyeceini syleyince Cebele geri dnmek zorunda kald. Esasen daha nce de Zeyd'i alp gtrmek zere babas ile amcas Mekke'ye gelmi, Zeyd ise Hz. Peygamber'in yannda kalmay tercih etmiti. Cebele'ye. "Sen mi byksn yoksa Zeyd mi ?" diye sorulduu, onun da. "Ben nce doCebelibereket (bereket da) ad. Frka-i sihiyye'nin bu yrede slahatta bulunmasndan sonra, tahminen 1890 ylndan biraz nce arazinin verimliliini ifade etmek iin kullanlmtr. Cevdet Paa 1891'de kaleme ald Ma lrzt adl eserinde Gvurda'na yakn zamanlarda hkmete Cebelibereket ismi verildiini belirtmektedir (s. 124). Blgede daha 1568 ylndan itibaren Halep eyaletine bal, merkezi Payas olan zeyr sanca bulunuyordu. Sancan bu stats Frka-i sihiyye'nin 1865 ylnda yreden ayrlmasndan sonra da devam etmitir. Nitekim Ekim 1881'de yeniden kurulan Halep vilyetinin bir sanca olarak grlmektedir. Bu srada sancak Payas. Osmaniye ve Belen kazalarndan olumaktayd. Sancak merkezi 1880'de Payas'tan, Cebelibereket zerinde hkim bir noktada bulunan Yarpuza nakledilmitir. 1890 ylnda Adana vilyetine balanan ve Cebelibereket ad verilen sanca185
|

BBLYOGRAFYA: bn Him, es-SIre, Emul, II, 6 0 7 ; Eb Ubeyd, els. 4 2 - 4 3 ; bn Sa'd, et-Tabakt, I, 265,

dum, ama o benden byktr" dedii rivayet edilir. Cebele'nin ne zaman ve nerede v e f a t ettii belli deildir. Tbin limlerinden Eb shak es-Seb ile Eb A m r e-eybn'nin kendisinden rivayette bulunduklar kaynaklarda zikredilen Cebele'nin Hz. Peygamb e r d e n rivayet ettii bir hadise Nes'nin es-Snen'inde yer verdii anlalmaktadr (bk. bn Hacer, I, 456-457). Bu rivayete gre Cebele Hz. P e y g a m b e r den kendisine faydal bir ey retmesini istemi, Hz. Peygamber de yatana girdii zaman uyumadan nce Kfirn sresini okumasn tavsiye etmitir.
BBLYOGRAFYA: Tirmiz, " M e n k b " , 4 0 ; Buhr, kebtr,
M MUSTAFA FAYDA

3 3 8 - 3 3 9 ; bn Kuteybe, el-Ma'rif

(Ukke), s. Trh

593, 6 4 4 ; Beizr, Ftah. ( M n e c c i d ) , s. 160161, 194; Ya'kb, Trth, II, 132; Taber, "kd'l-ferd Mrc'z-zeheb (nr. M f d M u h a m m e d ( d e G o e j e ) , I, 2065, 2 3 4 7 ; bn Abdrabbih, eKamha v.dr.), Beyrut 1404/1983, I, 310-315; Mes'd, (Abdlhamd), II, 84-86; Eb'lXV, 157-173; Zehe5 3 2 ; bn f Azmddin), Hudeyde, 1405/ III, Mskttbi'n-nebiyyi'Tmmt Beyrut II, 102; el-KFerec el-sfahn, el-En, b, A'lmun-nbelIII, el-Mibhu'l-mud (nr. M u h a m m e d ms'Tlslmt,

1985, II, 242-249; Zirikl, el-A'lm,

I, 581; Cevd Ali, el-Mufaal, Zamannda Gayr-i

418-419, 426-435, 4 4 4 - 4 4 7 ; IV, 240-242; Must a f a Fayda, Hz. mer limler, stanbul 1989, s. 158, 160; J. Schleifer,

" G a s s n l e r " , A, IV, 7 2 0 ; rfan Kawar, " D j a b a l a b. a l - A y h a m " , El2 (Fr.), II, 364.

et-Trhu'lI, e-

II, 217, 2 1 8 ; bn Abdlber, el-st'b, 223-225; bn Hacer,

9 3 ; bn'l-Esr, sd'l-be, lm'n-nbelI,

I, 3 1 9 ; Zeheb, A' Tehztb't-TehUUR

CEBELE b. H R S E
(Vit )

be (Bicv), I, 456-457; a.mlf.,

zb, 11,61.

m
LL MCTEBA

Cebele b. Harise b. erhl el-Kelb Zeyd b. Hrise'nin byk kardei, sahb.


F

CEBEL
(bk. C E B E L ) .

CEBELBEREKET
( cSji }

Eski ad Gvurda o l a n bugnk A m a n o s dalarnn Dldl dandan B e l e n Boaz'na kadarki b l m n e ve merkezi Y a r p u z olan s a n c a a verilen a d . ^

akrabalk dolaysyla Cebele'nin dostluunu ve gnln kazanmasn, zekt verm e teklifinin geerli olduunu syleyerek onu slm topraklarna dndrmesini istedi. Ancak bu daveti kabul etmeyen Cebele Bizans topraklarnda hristiyan olarak ld.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEBELBEREKET a Payas ve Osmaniye kazalar dnda slhiye, Hassa ve Bulank kazalar da eklenmi, sancak bu ekilde kuzeyden Ceyhan nehri ve Kozan sancana, doudan Halep vilyetine, gneyden skenderun krfezi ve batdan Adana sancana kadar olan alana yaylmtr. 3020 mslman, 357 hristiyan nfusa sahip sancak merkezi Yarpuz'da bir cami, bir rdiye, bir sbyan mektebi, yirmi be dkkn, frn, iki han ve bir salhne bulunuyordu. Be nahiye ve altm ky olan slhiye kazasnda da 8355 mslman, 293 hristiyan nfus yaamaktayd. slhiye, 1865'te Frka-i Islhiyye'nin blgeye gelmesi srasnda Gvurdalar'nda Nigolu Kalesi civarnda yredeki airetlerden bir miktar hne yerletirilmek suretiyle kurulmu ve Frka-i Islhiyye'den dolay bu ad almtr. eltik ziraatnn yaygn olarak yapld slhiye'de bir cami, bir mektep, altm ev, on be dkkn ve deirmen vard. Hassa kazasnn merkezi olan Hassa kasabas da Frka-i Islhiyye tarafndan kurulmu ve ilk hassa taburlarnn buraya gelmesi dolaysyla kasabaya Hassa denilmitir. Hassa, Ekbaz, Tiyek, Haclar ve avulu nahiyeleri buraya balanmak suretiyle bir kaza haline getirilmitir. Otuz yedi kyn bulunduu kazada 7080 mslman, 595 hristiyan yaamaktayd. Burada yedi cami, be kilise, bir kla, bir kale, yirmi iki deirmen ve on eme mevcut olup bez, kilim, seccade vb. dokunmakta ve kereste retimi yaplmaktayd. Merkezi Bahe kasabas olan Bulank kazasnda ise 8747 mslman ve 2317 hristiyan nfus bulunmaktayd. Bahe kasabasnda bir cami, bir mektep, frn, yirmi yedi dkkn, iki kilise ve yaknlarnda da bir kaplca vard. Osmaniye kazas ise Ky kyleri, Cerid, Tecirli ve endolu nahiyelerinden meydana geliyordu. Kaza dahilinde 7764 mslman, 100 de hristiyan yaamaktayd. Hacosmanl ky zerinde Frka-i Islhiyye tarafndan kurulmu olan Osmaniye kasabasna da Tecirli, Cerid ve Ulal airetlerinden bir miktar hne yerletirilmitir. Kazada bir cami, be han, frn, otuz dkkn, iki mektep, yedi deirmen ve iki dink bulunmaktayd. Ulal airetinin ve zellikle bu airete mensup Kkalioullar'nn elinde olan Payas, hac yolunun getii ok nemli bir mevkide yer almaktayd. Ayn zamanda sancan eski merkezi olan Payas'm Yumurtalk adyla bir nahiyesi olup kaza186
Cebelirahrne'den iki ayr grn - Mekke / Suudi Arabistan . I
F r

da 13.207 mslman ve 3623 hristiyan nfus mevcuttu. Btn sancakta toplam 48.173 mslman ve 7285 hristiyan yayordu. 1908'de merkezi Yarpuz'dan Osmaniye'ye nakledilen Cebelibereket sanca, 23 Aralk 1918'de Franszlar tarafndan igal edildi. Ancak Ankara tilfnmesi ile 24 Aralk 1921'de kurtuldu ve mutasarrflk haline getirildi. 1923'te vilyet yapld, 1933'te ise ikiye blnerek bir ksm Adana'ya, bir ksm da Gaziantep'e baland. Hatay'n anavatana zalar bu vilyete dahil edildi.
BBLYOGRAFYA : Cevdet, Tezkir, 1 1 1 , 223; a.mlf., Ma'rzt, s. 124, 127; Cuinet, II, 98-108; Adana Salnmesi 1308, s. 152-159; Cengiz Orhonlu, Osmanl mparatorluunda Derbent Tekilt, stanbul 1967, s. 116-117; Metin Kunt, Sancaktan Eyalete, stanbul 1978, s. 141, 157; Yusuf Halaolu, "Frka-i slhiye v e Yapm Olduu skn", TD, sy. 27 (1973), s. 6-12. S YUSUF HALAOLU

bu adlarla anlan dan esas ismi ll veya Ell'dir. Birinci ekil dil limlerinin ounluu, ikinci ekil ise Cevheri tarafndan tercih edilmitir. Haclar buray grnce vakfe yerine bir an evvel ulamak zere yrylerini hzlandrdklar iin bu mnay ifade eden elv kknden tremi bir isimle adlandrlmtr {Tc'l-'ars, "eli" md.). ll adnn slmiyet'ten nce burada bulunan bir putun veya makamn isminden gelebilecei de ileri srlmtr (E/ 2 (ng.], I, 604). Ayrca Cebelirahme'nin asl adnn Kebkeb olduu da rivayet edilmitir. Ancak Muhibbddin et-Taber, Kebkeb ady) yala mehur olan dan Seny (

katlma-

sndan (1939) sonra Hassa ve Drtyol ka-

knlarndaki Na'mn'n st ksmlar olduunu, burada yaayan insanlara da Kebkbe denildiini kaydetmektedir (elKr, s. 386).

Hz. Peygamber Ved haccnda, Cebelirahme'nin eteinde bulunan ve Neb'a ile Nbey'a tepeleri arasnda kalan Nbit tepesi zerinde vakfe yapmtr. Bu mevki Eb Dvd hadisinde "Habllolarak mt" ( ^ l 1 Jr~ ) veya bir nokta farkyla Cebellmt ( J ^ t - ) gemektedir (Eb Dvd, " M e n s i k " , 56). bn Kayyim'e gre bu adn, "insanlarn toplanma yeri" anlamn ifade eden Habllmt eklinde okunmas daha uygundur. Hz. Peygamber'in vakfe yapt yerde vakfeye durmak, bu mmkn olmad

CEBELNUR

Mekke'nin kuzeydousunda Hz. P e y g a m b e r ' e ilk vahyin geldii m a a r a n n bulunduu Hira dann dier ad (bk. HRA).
J

CEBELRAHME

takdirde oraya yaklamak mstehaptr. Bu yer Cebelirahme'nin eteinde olduuna gre arefe gn tepeye trmanmak iin zel gayret sarfetmeyi gerektirecek hibir sebep yoktur. Hatta baz limler bunu bid'at olarak kabul etmilerdir. Azmbd'nin Nevev'den naklettiine gre insanlarn bu daa kar gsterdikleri ar ilginin sebeplerinden biri de vakfenin yalnzca burada yaplaca-

A r a f a t vadisinde bulunan, eteinde Hz. Peygamber'in v a k f e yapt kk d a . I

Arafat vadisinin kuzeydousunda yer alan 70 m. yksekliinde bir tepedir. zerinde bulunduu vadiye nisbetle Cebeliarafat olarak da bilinir. Halk tarafndan

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEBELTARIK n zannetmeleridir. Halbuki Arafat vadisinin tamam vakfe yeridir. Cebelirahme'de zamanla baz yaplar ina edilmi ve eitli deiiklikler meydana gelmitir. bn Cbeyr (. 614/1217), Cebelirahme'nin ta paralarndan olumu klmas zor bir tepe olduunu, Zeng Veziri Cemleddin el-Cevd tarafndan drt tarafna basamaklar ina ettirildiini, dan tepesinde mm Seleme'ye nisbet edilen bir kubbe ile kubbenin ortasnda mescid ve mescidin etrafnda Arafat'a hkim bir dzln bulunduunu nakleder. Kble ynnde ise iine mihraplarn yerletirildii bir duvar, dan eteinde ve kble ynnn solunda, zerinde odalar bulunan ve Hz. dem'e nisbet edilen ok eski bir ev, bunun sanda Hz. Peygamber'in vakfe yeri, ayrca Cebelirahme'nin etrafnda byk su sarnlar ile kuyularn ve kk bir mescidin mevcut olduunu syler. Evliya elebi (. 1093/1682), ziyaret ettii Cebelirahme'nin, sahrann dou tarafnda yer alan, evresi 5000 adm uzunluunda alak ve siyah bir da olduunu, dan gney tarafnda Hz. Peygamber'in hutbesini okuduu Makm- Suffe-i Reslullah'a 70, tepesine ise 170 basamakl bir merdivenle kldn belirtir. Yine onun kaydettiine gre burada Hz. dem ile Havv'nm bulutuklar rivayet edilen Kubbe-i Araft vardr. Drt kemer zerine oturtulan bu kubbenin her taraf ak olup sadece kble ynnde mihraplar bulunmaktadr. Dan dibindeki byk havuzlarn ilkini Hrnrred'in hanm Zbeyde, dier n de 931 (1524-25) ylnda Kann Sultan Sleyman yaptrmtr. Eyyb Sabri Paa (. 1890), Cebelirahme'nin gney eteinde 30 ayak uzunluunda ve 28 ayak eninde Mescid-i Cebeliarafat bulunduunu, Mekke mollasnn arefe gn hutbeyi burada okuduunu kaydeder. Bugn Cebelirahme'de, tepesine klan bir merdiven ve tepe noktasndaki dikili tatan baka hibir ey bulunmamaktadr. ok yaknndaki su deposu, daha byk ve modern depolarn ina edilmesi sonucu devre d kalmtr. Cebelirahme her mevsimde en ok ziyaret edilen bir makam olma zelliini gnmzde de korumaktadr.
BBLYOGRAFYA: Tc'l-'ars, "eli" md.; Eb Dvd, " M e n sik", 56; Fkih, Ahbru Mekke (nr. Abdlmelik b. Abdullah), Mekke 1407/1986-87, V, 7-8, 13; bn Cbeyr, er-Rihle, Yakut, Mu'cem'l Beyrut 1400/1980, s. 151-152; bn Kudme, el-Mun, III, 409-410; bldn, I, 242-243; Muhibli-ksidi mmilkur bddin et-Taber. el-Kr

CEBELTARIK

spanya'nn gneyinde ayn ad tayan dan eteinde kurulmu kasaba ve Avrupa ile Afrika'y birbirinden ayran boaz.

(nr. Mustafa es-Sekk), Kahire 1390/1970, s. 385-387; Nevev, ei-Mecmu, beledi'l-harm, VIII, 111-112; Tabi-ahbri'iSeyahatna'al kyyddin el-Fs, if' ul-arm miyye), s. 303-304; Evliya elebi, Kifayeti't-talibi'r-rabbn,

Beyrut, ts. (Dar'i-Ktbi'l-il-

me, IX, 692-694, 696-697; Adev, Hiye Fikr), I, 474; bn bidn, Reddul-muhtr re), II, 506; Mir'at'l-Haremeyn remeyn, i, 46-47; Azmbd, 1138-1142; brhim Rifat Paa,

Cebelitrk, spanya'nn gney vilyetlerinden Cdiz'in (Kadis) gneybatsnda, kalkerli kayalklardan oluan 425 m. ykseklikte bir dadr. Bu dan eteinde kurulmu olan kasaba ile Kuzey Afrika'y berik yarmadasna balayan boaz da ayn adla anlmaktadr. Daha nce Calpe adn tayan ve eski alarda Akdeniz havzasnda yaayan toplumlarca dnyann bat istikametindeki en son noktas olarak kabul edilen sz konusu da, Endls ftihi Trik b. Ziyd'n 92 (711) ylnda ordusuyla birlikte ilk ayak bast ve asker karargh olarak kulland yer olmas sebebiyle slm kaynaklarnda "Cebel Trik" diye adlandrlmtr. Bu isim talyanca'ya Cebiltarre, teki Avrupa dillerine de Gibraltar eklinde gemitir. Cebelitrk'a slm kaynaklarnda Cebel'l-feth de denilmektedir. Muvahhidler'in Endls'e geiine kadar Cebelitark ve eteindeki koy daha ziyade muhtelif cins gemiler iin bir snak mahalliydi. Endls Muvahhidler'in hkimiyetine geince (540/1145) Muvahhid Hkmdar Abdlm'min (1130-1163) Afrika seferinden dnnde bliye'de bulunan veliahd Ysuf b. Abdlm'min'e haber gndererek hristiyanlara kar dzenleyecei seferlerde karargh ve kla olarak kullanmak zere Cebelitrk'n eteinde bir ehir kurmasn emretti. Bunun zerine Ysuf, Grnata'da bulunan kardei Osman'n da yardmyla ok sayda usta ve ii toplayarak 554-555'te (1159-1160), iinde byk bir cami, saray, resm binalar, kla, gzel baheler ve su datm ebekesinin bulunmas planlanan ehrin inasn balatt. ehrin mimarnn Hadd lakabn tayan bir kii olduu anlalmaktadr. naat devam ettii srada Kastilya (Castilla) Kral VIII. Alfonso Kurtuba'ya hcum etmiti. Bunun zerine Muvahhidler Endls'e yardma geldiler. Her ne kadar Endls'n batsnn byk bir blmn kontrolleri altna almay baardlarsa da dou blgesini elinde bulunduran ve hristiyanlardan destek salam olan bn Merden karsnda ayn baary gsteremediler. Ayrca bn Merden, Mu187

Beyrut, ts. (Dr'l(Kahi(Mekke), II/2, s. Mir'tul-Ha'Aun'l-ma'bd,

V, 379-380; [A. J. VVensinck], "Arafat", A, I, 549550; a.mlf. - H. A. R. Gibb, "'Arafa", El2 (ng.),
B SALIM T

Piri Reis'in

Kitb-1
Bahriyye adl
eserinde Cebelitark Boaz ve kalesini gsteren haritalar
(Sleymaniye Ktp., Ayasofya. nr. 2612. vr. 303 b , 3 0 5 " )

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEBELTARIK vahhidler'in bu srada Kendi i meseleleriyle megul olmalarndan faydalanarak snrlarn batya doru geniletmek istedi. Bunun zerine Marib'de bulunan Muvahhid Hkmdar Abdlm'min bizzat Endls'e geti. Askerleriyle birlikte olu tarafndan Cebelitrk'n eteinde ina edilen ehre yerleti; ayrca Endls'e gei gayesinin hristiyanlar karsnda zafer kazanmak olduunu ifade etmek zere bu ehre "Mednet'l-feth" adn verdi. Abdlm'min Cebelitark ve Mednet'l-feth'i s olarak kullanp hem hristiyanlara hem de bn Merden'e kar baarl seferler dzenledi. Endls'te Muvahhidler hkimiyetinin sona ermesine paralel olarak hristiyan krallklarnn Endls zerindeki basklar da nemli lde artt. Bu durumda Grnata ve evresini ellerinde bulunduran Nasrler (Ben Ahmer), o srada Muvahhidler Devleti'ni ykarak Marib'in byk bir blmn hkimiyetleri altna alm bulunan Mernler'den yardm istemek zorunda kaldlar. Mernler Endls'e getiklerinde Cebelitark ve Mednetlfeth'i karargh olarak kullanp hristiyanlara kar cihad yaptlar. Ancak bir sre sonra Grnata emri ile Mern Hkmdar Eb Ysuf'un aras ald. Grnata emri Mernler'in Endls'e gemesini engellemek iin Kastilya Kral X. Alfonso ile antlama yapt. Bu ittifak her ne kadar Mernler'in Endls'e gemesini engellediyse de ittifaka taraf olan Kastilya kraln Endls topraklarn igal fikrinden alkoymad. Nitekim 709 (1309) ylnda Alonso Perez de Guzmn el-Bueno Kastilya Kral IV. Ferdinand adna Cebelitnk' istil etti. Grnata Emri Muhammed b. smil Mernler'i yardma armak zorunda kald. Bunun zerine Endls'e geen bir Mern ordusu 733'te (1333) Cebelitnk' geri ald. Ancak ok gemeden bu ordu. mttefik Portekiz ve Kastilya ordusu nnde yenilgiye urad. 741 de (1340) Kastilya Kral XI. Alfonso Cebelitnk' kuatt; ancak baanl olamad. 756'da (1355) Merni Valisi Sleyman b. Davud'un idaresinde olan Cebelitrk 1410-1462 yllar arasnda Nasrler'in elinde kald. Daha sonra ezne (Sidonia) dk tarafndan istil edildi. Cebelitrk'n hristiyanlarn hkimiyetine gemesinden sonra Endls mslmanlar Marib ile irtibatlann salayan nemli bir stratejik noktay kaybetmi oldular. Nitekim bundan sonra Marib'den gerekli yardmn salanamamas sebebiyle elde kalan Endls e188 hirleri teker teker kaybedildi ve nihayet 897'de (1492) Endls'te slm hkimiyeti tamamen sona erdi. 1. Isabella 1502'de Cebelitnk' spanya Krall'na katt. 947'de (1540) Barbaros Hayreddn Paa'nn Cebelitrk zerine bir sefer dzenlemesi zerine ehir V. Kari tarafndan iyice tahkim edildi. XVI. yzylda spanya'da takip edilen zorla hristiyanlatrma ve asimilasyon politikasna kar kan ve bu sebeple spanya'dan srgn edilen Endls mslmanlarnn (Moriskolar) byk bir ksm Kuzey Afrika'ya gemek iin Cebelitark'tan gemilere bindirildi. Bylece sekiz asr nce spanya'y fethe gelen mslmanlarn ayak bastklar ilk Endls topra olan Cebelitrk, bu defa sekiz asrlk yurtlarndan srlrlerken ayrldklar son Endls topra oldu. 1704'te ngilizlerin eline geen Cebelitrk gnmzde de ngiliz idaresinde bulunmaktadr.
BBLYOGRAFYA:

llardan nceki Trk-slm devletlerinde cebe asker bir terim olarak cebep eklinde gemektedir. Osmanllar'da da hemen hemen ayn mnada kullanlmakla beraber timar tekilt iindeki uygulamay belirten zel bir anlam kazanmtr. Cebel asker, timar sahibinin geliriyle dorudan ilgili olup saylar bu gelirlere gre tesbit edilmitir. 1 1 . Murad devrine ait 1431 tarihli Arvanid Sanca Deeri'nde bu uygulamann ilk rnekleri yer almaktadr. Bu deftere gre geliri 1000 akenin altnda olan timar sahipleri "kendleri cebel" ifadesiyle belirtilmitir. Yani bunlar bizzat tam tehizatl olarak sefere katlacaklard. 15002000 ake timar olanlar yine kendileri cebel ve yanlarnda kendi hizmetlerini gren bir "gulm" veya "olan" getirmekle ykml tutulmulard. 2000 akenin stnde timar olanlar ise kendileri "brme" denilen mkemmel bir zrh ile ve gelirlerinin durumuna gre belirli sayda tam tehizatl cebel ile sefere katlrlard. Mesel 16.410 akelik geliri olan bir sipahi, brme ile sefere katlmak ve ayrca cebel. bir gulm ve adr getirmekle ykmlyd. Yine ayn deftere gre Arnavud Belgrad (Berat) subas olup 50.762 akelik geliri olan Adlu Bey on cebel ile sefere gitmekteydi. Cebel miktarlar Ftih Kanunnmesi ile standart hale getirildi. Buna gre 1000 ake timan bulunan kendi cebel, 2000 ake timan olan kendi cebel ve bir gulm, 4000-5000 akelik timar sahibi kendi brme ve bir cebel, 9000 akeye kadar iki cebel, 9000-11.000 akelik timar sahipleri cebel, 12.000 akelik timar olanlar drt cebel, 15.000 akelik timar bulunanlar ise be cebel getirmeye mecburdu. 15.000'i aan timarlann her 3000 akesi iin bir cebel kartlrd. Bu genel hkmlere ramen Ftih dnemine ait baz tahrir defterlerinde farkl rakamlara da rastlanmaktadr. Mesel 867 (1463) tarihli Ankara Sanca Defteri'ne gre 370 akelik bir timar sahibi bir cebel ile sefere giderken (BA, MAD, nr. 9, vr. 187a) 835 akelik timar sahibi brme ile, 945 ake timar geliri olan ise bir cebel ile sefere katlyordu. Bununla beraber Ftih dnemine ait 1455 tarihli Teke-ili (BA, MAD, nr. 14), yine ayn tarihli Trhala (BA, MAD, nr. 10) ve 1465 tarihli Akehir (BA, MAD, nr. 241) defterlerinde kanunun genel hkmleri

drs, fat'l-Marib, 'ani'l-Endels dels

s. 177; Uzr,

Husus

(nr. A b d l a z z el-Ehvn), MadTrhu'l-EnII, (nr.

rid 1965, s. 182; bn'l-Kerdebs,

(nr. A h m e d Muhtar e l - A b b d ) , Madrid

1971, s. 4 6 ; bn zr, el-Beyn'l-Murib, 9 ; Lisnddin bn'l-Hatlb, A'mlul-a'lm Micyr'l-ihtiyr Rauzul-mCtr sr, el-stik, Huici

E. L e v i - P r o v e n a l ) , Beyrut 1956, s. 6 ; a.mlf., (nr. M u h a m m e d Keml e(nr. E. L e v i - P r o v e n a l ) , Ibask Drlbeyz 1954-56, I, 97-99; II, 121-123, 137-138; A. politica Franco Arabe), islam, del de imperio Estudios bne), Muhammediye, ts., s. 82-83; Himyer, eryeri v e yl yok|, s. 121; A h m e d b. Hlid e n - N 1 4 0 - 1 4 1 ; ili, 109-110, Miranda, Historia (Instuto Hispano almohade

General

e Inuestigacin Muslim Spain,

Madrid 1956, bil-

I, 198; Dozy, Spanish di'l-Endels Emeuiyye

s. 2 3 1 ; Chejne,

s. 8, 99, 101, 138; Zikru

(nr. Luis Molina), Madrid 1983, d-deuleti'lfi'l-Endels, Beyrut, ts., s. 47, 50,
=abre'l-

s. 9 8 ; Abdlmecd Na'na, Trhu

52, 55, 143, 1 5 9 ; Emn et-Tb, " C e b e l T r i k ( C e b e l Feth) M a ' k a l n I s l m i y y n kurni'l-vust", Mecellet'iBuhsi't-trhiy|A. Huici

ye, I, Trablus 1979, s. 45-68; C. F. Seybold, " C e b e l - i T r i k " , A, III, 3 7 - 3 8 ; a.mlf. Philip VVilliam Coleridge EBr., X, 3 9 9 - 4 0 1 . m
S MEHMET ZDEMR

Miranda], "Djabal T r i k " , El2 (ng.), II, 352-353; Dennis, "Gibraltar",

CEBEL Osmanllar'da tinar sahiplerinin sefere gtrmekle ykml olduklar tam tehizatl asker.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

"Silh, zrh" anlamna gelen Moolca cebe kelimesinden Trke + l ekiyle tretilen cebel (cebeli) "zrhl, tehizatl asker" demektir. Moollar'da ve Osman-

CEBERT, Hasan b. ibr aynen uygulanmtr. Trhala Sancak Beyi mer Bey sefer srasnda altm cebel getirirken Akehir Beyi Ali Bey'in bir olu Anadolu'ya sefer olduunda 300, Rumeli'ye sefer olduunda elli cebel ile gelirdi. Ayn Ali Rislesi'ne gre XVI. yzyl sonlarnda timar sahipleri 3000 akelik gelire karlk bir cebel, 10.000'den 20.000'e kadar olan gelirleri iin cebel karrlard. Subalar gelirlerinin her 4000 akesi, zeamet sahipleri ve sancak beyileri her 5000 akesi iin tam tehizatt bir cebel getirirlerdi. Bylece en dk gelire sahip bir beylerbeyi 200-300, sancak beyi ise 100-150 cebei ile sefere katlrd. XV. yzyla nisbetle XVI. yzylda askere olan ihtiyacn biraz daha artmas cebel saysnn da fazlalamasna yol at. 1 1 . Bayezid devrinde cebel says 5372 olan Anadolu eyaletinde bu rakam 1560- 1580'lerde 10.000'i at. XVI. yzyln sonlarna doru sadece Anadolu eyaletinden 17.000, Rumeli eyaletinden ise 33.000 cebel salanyor ve bylece devlet hemen hibir masraf yapmakszn nemli sayda asker temin etmi oluyordu. XVII. yzyln balarna ait bir yoklama defterine gre zeamet, timar sahipleri ve cebellerin says Anadolu ksmndaki eyaletlerde 373.890, Rumeli ksmndaki eyaletlerde ise 127.883 idi. Ayrca Rumeli'de yaya-msellem statsnde tekiltlanm olan yrklerin ve voynuk statsndeki gayri mslimlerin sefer srasnda kardklar "ekinci"ye de cebel denirdi. Ftih kanununa gre cebel mzrak, kl, ok, yay ve kalkan gibi silhlar tar, svari olarak sefere katlrd. Kanun hkmlerine gre bir sipahinin cebels yolda firar ederse, sipahi onun yerine bedel olarak bir bakasn koymak mecburiyetinde idi. Yaplan yoklamalarda sipahiler ve cebellerin teftiini dorudan beylerbeyiler yrtrlerdi. Sipahi, cebelsn genellikle timar toprandaki ky ahalisinden seerdi. Kylerde zellikle bennk* kaytl, evli ve ok az topraa sahip olan veya hi topra bulunmayan kiiler cebel olarak tercih edilirdi. Nitekim 1463 tarihli Ankara ca Defteri'nde Sanbennkler arasnda kayararlklar gsteren cebellerin anslar daha fazla idi. Sadece normal timarlar deil ayn zamanda tasarruf bakmndan baz zelliklere sahip dier timarlar da cebel kartrlard. Mesel ekincili mlk timara sahip olanlar cebel kartmakla mkellef tutulmulard. Bunlarn cebelleri sefere gitmezse, timarlarnm bir yllk haslatna devlet tarafndan el konulurdu. Ayrca yurtluk ve ocaklk olarak temlik edilmi sancak ve has sahipleri de belirli sayda cebel getirtmekte idiler. Mnvebe statsndeki timarlar ise cebel kartmakla ykml deillerdi. Yalar kk olan timar sahipleri sefere gidecek yaa geldikleri vakit cebel getirmekle mkellef tutulurdu. Sipahiler gelirleri karl cebel kartmazlarsa, kendilerinden "bedel-i cebel" ad altnda vergi talep edilirdi. Cebel bedeliyesi uygulamas hazinenin paraya olan ihtiyac sebebiyle XVII ve XVIII. yzyllarda yaygnlatrlmtr. Yeni sava tekniklerin ortaya kmas ve timar sisteminin giderek bozulmas sonucu bu asker tekilt zamanla nemini yitirmitir.
BBLYOGRAFYA: BA, MAD, nr. 9, vr. 18 b , 19 a , 75 b , 1 8 7 " ; nr. 10, vr. l a b , 1 4 0 " ; nr. 14, vr. 181 b , 191 b , 120 b , 2 0 3 " ; nr. 66, vr. l l b , 1 4 b ; nr. 241, vr. 27, 2 9 ; BA, TD, nr. 370, s. 9 6 ; Hicr Defter-i nn-l-i Sancak- Osman, Aruanid 835 Tarihli Sret-i Kav(nr. Halil nalck),

CEBERT

(
,

)
^

Habeistanl mslmanlara verilen isim.

Cebert veya Cebere esas olarak, Kuzey Somali'de liman ehri Zeyla'n batsnda kalan ve Evft diye bilinen bir blgenin addr. Daha sonra Gney Habeistan'daki (Etiyopya) mslman emirliklerin hepsine, nihayet btn Habeistan mslmanlarna cebert denilmitir. Daha yaygn olarak Cebert eklinde nisbet ekiyle kullanlan bu kelime ne tarih ne de modern anlamda bir milletin etnik addr (bk. T r i m i n g h a m , s. 150-153).

Habeistanl hristiyanlarn Arap yarmadasndaki mslmanlara da cebert demeleri, bunun genel anlamda "mslman" karlnda kullanldn gstermektedir. Habeistan kaynaklarna gre cebert, Etiyopya dilinde "Tanrnn hizmetileri" mnasna gelen gabr kelimesinin oulu agbertten alnmtr. Habeistanl hristiyanlar gnmzde mslmanlara Amhari dilinde eslm (oulu eslmo) derler. Habeistan'n dalk blgelerinde dank, kk gruplar ve aileler halinde yaayan Cebertler, etnik ve dil bakmndan hristiyan komularndan ayrt edilemezler. Tigre (Tigrai) dilini konuan Cebertler'in ounluu ise Eritre eyaleti ve orann baehri Asmara'da yaamaktadrlar. Cebertler'in en nemli kolu, Hz. Osman'n ve Habeistan'a ilk hicret edenler arasnda bulunan hanm ile Hz. Peygamber'in kz Rukiyye'nin ve dier muhacirlerin soyundan geldiklerini iddia ederler. Aslnda bunlar, slm'a davetle megul olmu ve Tigre'deki trbesi Cebertler tarafndan kutsal bir yer saylan Maribli eyh d e m el-Kinn'nin soyundandrlar. Soylu bir aileden geldiklerini iddia eden Seri'deki Ad Hi'de yaayan Cebertler dier Cebertler yannda byk ve erefli bir mevkiye sahiptirler. Cebertler'den bazlar, hicr birinci yzylda, Hz. Peygamber'in Habeli bir sahbsi olan ve bugn Tigre'deki trbesi hl nemli bir ziyaret yeri kabul edilen Ahmed en-Nece sayesinde mslman olduklarn sylerler. Dier gruplarn zellikle ziraat kylerin slm'a dn ise Gneydou Habeistan'daki mslman devletlere ve mam Ahmed el-Mchid'in 189

Ankara 1954, s. 1 - 1 2 0 ; A y n Ali Efendi,

s. 39, 40, 43, 4 7 ; Avn m e r Belleten, (nr. YaMoollarn Empire, Al-i

Efendi, " K a n n - i O s m n M e f h m - i D e f t e r - i H a k a n " (nr. . H. Uzunarl), TTK X V / 5 9 (1951), s. 3 9 0 ; Kitb- Gizli Mstetb ar Ycel), Ankara 1974, s. 15-16; 147; P. Rycaut, State Osman of the Ottoman

Tarihi (trc. A h m e t Temir), Ankara 1986, s.

L o n d o n 1668, s. 172-183; Kanunnme-i (nr. M e h m e t Arif, TOEM de Lois II: Kitb- qaunin-i bul 1329, s. 11-13; Code de Mehmet

ilvesi), stanCoutumieres 'Osmn (nr. Sur

N . Beldiceanu), W i e s b a d e n 11 b - 1 2 ; V. P. Mutafcieva l'etat du systeme des timars,

1967, vr. 9 b - 1 0 a , Str. Dimitrov, des XVIIe -XVIIIe TMEN, XVI.

ss Sofia 1968, s. 26, tablo IV; Doerfer, I, 2 8 4 - 2 8 6 ; N. Beldiceanu, XIV. yzyldan yzyla Osmanl Devletinde Tmar

(trc. M e h -

m e t Ali Klbay), Ankara 1984, s. 36-37, 88, 9 0 ; lhan ahin, " T m a r S i s t e m i H a k k n d a Bir R i s a l e " , TD, XXXII (1979), s. 9 1 1 - 9 2 1 ; Tuncer Glensoy, " C e b e A d H a k k n d a " , Atsz an, ya, " K e l i m e Daarcmzdan (2): Armastanbul 1976, s. 2 5 7 - 2 6 5 ; O. F. SertkaCEBEL 'plak'",

'zrhl' v e Y A L A N A ~ Y A L I N A

TDL, L V I / 4 3 9 (1988), s. 2 - 3 ; m e r Ltfi Barkan, " T i m a r " , A, XII/1, s. 2 8 9 ; Halil nalck, " D j e b e l i " , El2 (ng.), II, 5 2 8 - 5 2 9 ; a.mlf., " C e b e li", UDMi,\m, 106-107. n n
LLIL FERIDUN EMECEN

ytl "cebel bennk" tabiri bu durumun bir iareti olmaldr (BA, MAD, nr. 9, vr. 18b, 19a). Ayrca sipahinin kendi oullarn veya yaknlarn da cebel olarak gtrd dnlebilir. nk "ibtid"dan timara geite, savalarda byk

CEBELLHRS
(bk. A R D A I ) .

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEBERT, Hasan b. ibrhim aknlarna kadar uzanr. Bunlarn dnda ticar merkezlere yerlemi ve Habe dil ve geleneklerini benimsemi mslman tccar ailelerden gelenler de vardr. Seyyahlar bu blgede slm'n baarsn buradaki mslmanlarn ahlkl, aktif ve enerjik olularna balamaktadrlar. Afrika'nn dier blgelerinde olduu gibi burada da slm'n yaylmasnda ticaretin de rol byk olmutur. Genel olarak Cebertler evrelerindeki hristiyanlarla iyi ilikiler ierisinde yaarlar. Zira ayn dili konumaktadrlar ve byk ailelerin ou evliliklerle birbirine akraba olmulardr. Hatta ayn kabilede hem mslman hem de hristiyanlar bulunmaktadr. Kuzeydou Afrikal birok mslman topluluktan daha yksek bir hayat seviyesine sahip olan Cebertler din yaaylarnda fazla hassas deildirler. Oru ve namaz konusunda yeterince duyarl olmadklar gibi hacca da nem vermezler; ilerinde pek az kimse hacca gitmitir. ahs ve aile hukuku ile ilgili hususlarda er' hkmlere uymakla birlikte bu sahadaki uygulamalarda det ve geleneklerinin tesiri de byktr. Kyn reisi eyh diye adlandrlr ve fkh konularda hkm verir. Bunun dnda pek ok kyde genellikle Kur'an kurslarnda hoca olan ve mescidlerin imamln yapan kadlar bulunur. Mezhep bakmndan halk fi ve Mlik'dir, az da olsa Hanefler'e de rastlanr. dem el-Kinn Cebertler arasnda Smniyye tarikatn yaymtr. Kahire'ye g edip orada Ezher'de Cebertiyye revaknda ilim tahsil etmi aslen Habeistanl ve Cebert nisbesiyle bilinen pek ok lim vardr. Tannm tarihi Abdurrahman b. Hasan el-Cebert (. 1240/ 18251, cAc*ib'l-r'mda bu limlerden bahseder. 1983 tahminlerine gre Etiyopya'da 207.000 Cebert yaamaktayd ( Muslim Peoples, II, 887, 918).
BBLYOGRAFYA: Cebert, cAc'ib'l-sr, Beyrut, ts. (DrFris), -11I; J. S. Trimingham, slam in Ethiopia, London 1952, s. 30, 78, 103, 113, 147, 150153, 227, 247; el-Kmsul-slm, 1, 574-575; E. Ullendorff, The Ethiopians, Oxford 1973, bk. ndeks; a.mlf., "Djabart", El2 (ng.), II, 355; Cengiz Orhonlu, Osmanl mparatorluunun Gney Siyaseti: Habe Eyleti, stanbul 1974, s. 23-29, 134-135; Muhammed Abdullah en-Nakire, ntir'l-slm ft ark frtkyye ue m nhedtul-Garbi leh, Riyad 1402/1982, s 226-239, 276-278; Muslim Peoples, I, 345 349; II, 887, 918; E. Mittwoch, "Cebert", A, III 39; Yusuf Halaolu, " A h m e d e l - M c h i d " DA, II, 109. [Tl
SI MEHMET AYKA

CEBERT, Abdurrahman b. Hasan

ca Ysuf Paa Cebert nin astronomi alanndaki engin bilgisine vkf olup ona takvimler hazrlatt ve bundan dolay kendisini dllendirdi. Cebert iyi yetimi Ezher limlerinin geleneine uyaf

(
cAc'ib'I-sr

Ji j ^ J ^ (. 1 2 4 0 / 1 8 2 5 )

adl eseriyle mehur Msrl tarihi.

rak retim halkalar tekil etti, renci yetitirmeye nem verdi. Napolyon Msr' igal edince onu lke ynetiminde bir vasta olarak kulland yan ve eraf divanna ye tayin etti. Mehmed Ali Paa'nn saray muvakkiti olarak da grev yapan Cebert Hanefler'le ilgili ift dairesine de nezret etti. Cebert Kavalal Mehmed Ali Paa'ya batan beri cephe ald ve lmne kadar muhalefetini srdrd. 1822'de olu Hall ldrld. Bu konuda birok sylenti kt ve olayn, Cebert'nin Mehmed Ali Paa'nn idaresini tenkit etmesiyle ilgili olduu dedikodular yayld. Bu olaydan duyduu byk znt sebebiyle Cebert'nin gzleri grmez oldu, evine kapand, vefatna kadar byle kald. Onun bir suikasta kurban gittii de sylenir. Cebert ilm usullere riayet eden objektif bir ilim adam idi. Eserleri. 1. Ac'ib'1-sr* fi't-tercim ve'l-ahbr. 1688'den 1821'e kadar meydana gelen olaylar ihtiva eden drt ciltlik bir Msr tarihidir (Bulak 1297). 2. Mazhar't-takdis (Muzhirut-takdts) bizehbi (zevli) Devleti'!-Franss. Cebert Msr'n Franszlar tarafndan igalini (1798-1801) konu alan bu eserini 1216'da (1801-1802) tamamlayarak Osmanl Veziri Ysuf Paa'ya ithaf etti. Kitabnda kendisinin Franszlar'la ilikisinden. General Menou zamannda divanda ye olduundan sz etmedii gibi "Ac'b'l-sr'daki fikirlerinin aksine Napolyon Bonapart' ve Franszlar! kk drc tenkitlere, Osmanllar!, padiah ve veziri ven ifadelere yer verir. Osmanl Veziri Ysuf Paa stanbul'a dnnce eseri III. Selim'e sundu. Eser padiahn istei zerine Hekimba Mustafa Behet Efendi tarafndan Trke'ye tercme edildi. 1807 ylnda tamamlanan tercme Trh-i Msr adyla yaymlanmtr (stanbul 1282). Mazhar't-takdis Mtercim sim Efendi tarafndan da tercme edilmi ( Osmanl Mellifleri, I, 377), ayrca Alexandre Cardin eseri Franszca'ya evirmitir ( Journal d'Abdurrahman Gabarti pendant l'occupaon franaise en Egypte, skenderiye 1835, Paris 1838). Muhammed At Mazhar'ttakds'in Arapa orijinalini Yevmiyyt'l-Cebert adyla iki cilt halinde ner e t m i t i r (Kahire 1958).

1167 (1753-54) ylnda Kahire'de dodu. Atalar Habeistan'n Cebert blgesinden geldikleri iin kendisi de Cebert nisbesiyle hret buldu. Mensup olduu Cebert ailesi Hanefi mezhebinde ve slm'a ok bal kimseler olarak tannmtr. Hac iin veya mcvir* olarak Medine ve Mekke'ye yryerek gelmeleriyle mehur olan bu aileye mensup limlerin Mescid-i Nebev'de, Harem-i e r i f t e ve Ezher'de ders verdikleri revak vard. Babas eyh Hasan da Ezher limlerindendi. Cebert on bir yanda iken Kur'n- Kerm'i ezberledi. Babas olunda kabiliyet grd iin onun yetimesine zen gsterdi. Ona byk bir servet, kymetli hocalar, renciler ve devlet ileri gelenlerinden meydana gelen ok iyi bir evre brakt. Cebert Ezher'den mezun olduktan sonra astronomi, matematik, geometri alanlarndaki bilgisini arttrd. Osmanl Veziri Ko-

Abdurrahman b. Hasan el-Cebert'nin


(Sleymaniye Ktp., Yahy Tevfik, nr. 2 7 5 )

'Ac'ibul-r

fi't-tericim ve'l-ahbiraU eserinin ilk sayfas

K^M

SU V U V S V - ^ ^ - - ^ I U ^ ^ j S U

C i Ui M

V, i V A V S - ^ A N ^ U

190

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEBERT, Hasan b. ibrhim Cebert'nin Muhtaaru Artk, kaynaklarda li-Kitabi zikredilen Dvd E11 leyle elve rnbll'nin derslerine katlarak icazet ald (1123/1711). Hocasnn lmnden sonra Seyyid Ali ed-Darr es-Svs ile Muhammed b. Abdlazz ez-Ziyd'den fkh, Sabb lakabyla bilinen Ahmed b. Mustafa el-skender'den akaid, tefsir, hadis, Td en-Nemres'den cebir,
Beyrut, ts. (Dr'lMsr (trc. Mustafa Brockelmann. GAL I, 377; ve Te'l Kaeb'aer,

ona "Eb't-Tedn" knyesini vermitir. Hat sanatyla da megul olan Cebert Abdullah Efendi el-Ens ile Hasan Efendi ez-Ziyden sls ve nesih, Hintli nakka Ahmed Efendi'den de ta'lik meketti ve iczet ald; ayrca divan de renen Cebert ok iyi Trke ve Farsa biliyordu. Yetitirdii ok saydaki rencilerinin en nlleri olu Abdurrahman el-Cebert, Muhammed b. smil en-Neferv, Abdurrahman el-Ar, Muhammed b. Ali es-Sabbn ve Muhammed el-Emr'dir. Bunlardan baka Ali b. Ahmed elAdev, brhim ez-Zemzem, Ahmed b. Ahmed es-Sc, Hasan el-Cedv, Ahmed b. Ynus el-Huleyf, Muhammed b. Ahmed el-Cevher, Slim el-Kayrevn ve Cezayir mfts Muhammed Efendi gibi Anadolu, Dastan, am, Hicaz ve Kuzey Afrika'dan gelen birok tannm bilgin de onun rencisi olmutur. Olu Abdurrahman'n bildirdiine gre Avrupa lkelerinden gelen baz renciler de kendisinden geometri dersi almlardr. Son gnlerinde hastal sebebiyle sokaa kamadndan yarm yzyldan beri Ezher'de okuttuu derslerini evinde vermeye devam eden Cebert, 1188 yl Safer ay balarnda (Nisan 1774) vefat etti; Ezher'de klnan cenaze namazndan sonra Trbetssahr'da Hatb e-irbn ve emseddin el-Bbiirnin mezarlar civarnda seleflerinin yanna defnedildi. Orta boylu, beyaz tenli, iri gzl, gr sakall ve heybetli bir kimse olan Cebert ziyaretilerini bizzat karlar, onlara kendisi hizmet ederdi. Zengin bir kadn

Tezkireti'-eyh

Nakdn

leyle ve Dstru
hle, V, 133). BBLYOGRAFYA:

takvimi'1-kevkibi's-

seb'a adl eseri daha vardr (bk. Kel-

Cebert. 'Ac* ib'l-r, Fris), HII; a.mlf., Trh-i Behet), stanbul 1282;

geometri, matematik, Ahmed el-md'den hadis, Hasan b. Ali el-Medbig'den de edebiyat okudu. Bylece Ezher ve Sinniyye medreselerinde din ve akl ilimler tahsil eden Cebert byk bir gayret gstererek akranlar arasnda temayz etti. 1144 (1731) ylndan itibaren zellikle ilgi duyduu matematik, cebir, geometri, mantk ve corafya alanlarnda bilgisini artrmak amacyla Muhammed enNechve Hsmeddin el-Hnd gibi limlerden ders ald. Sudan'n ilm'l-hurf alannda yetimi nl limi Muhammed el-Flln el-Kinv ile beraber kalarak onun lmne kadar kendisinden istifade etti. Hacca gittiinde Mekke ve Medine'de oturan limlerden Ahmed b. Muhammed en-Nahl, Abdullah b. Slim elBasr, Eb'l-Hasan es-Sind ve Muhammed Hayt es-Sind ile grerek onlardan iczet ald. Cemleddin Ysuf elKilrc, Ramazan el-Hnk es-Seft, Ezher hocalarndan Ahmed el-Cevher, daysnn olu Ahmed ed-Delc, Ahmed erRid, brhim Haleb, Sleyman b. Ahmed el-Fitl el-Fs Cebert'nin karlkl bilgi alveriinde bulunduu limlerden sadece birkadr. Kendisine zel bir deer veren Kutub Abdlhlik b. Ve-

SuppL, II, 730-731; Osmanl Mellifleri, Serks, Mu'cem, dullah nn, M'errih mesdir't-trhi'l-Mr, ma verede f trhi'i-Cebert rst f trh ve m'errihMsr ni'l-'ari'l-'Osmn, Mri'l-islmiyye Kahire

I, 675-676; Muhammed Ab1388/1969,

s. 177-189; Sleyman Ahmed es-Sad, mine'd-dahl, ve'-m

hire 1979, tr.yer.; Leyl Abdllatf Ahmed, DiKahire 1980, s. 190-214;

Halil Mardem Bey, A'ynul-karni'-li bfu'l-fikri'l-Mriyyl-mu'sr, hayti'i-fikriyye,

Beyrut 1981, s. 144; Abdlfetth ed-DTdT, YenKahire 1982, s. li-ezmetil


c Ac = i-

9-15; Ali Berekt, R'yet'l-Cebert

Kahire 1987; Muhammed Ens, Klliyyeti'l-db, XVIII/

"el-Cebert beyne Mazhari't-takds ve bi'l-sr", Mecellet

1, Kahire 1956, s. 59-70; David Ayalon, "The Historian al-Jabarti and his Background", BSOAS, XXIII (1960), s. 217-249; a.mlf., "Djabartl", El2 (ng.), II, 355-357; P. M. Holt, " A l Jabart's introduction to the History of Ottoman Egypt", BSOAS, XXV (1962), s. 38-51; S. Moreh, "Reputed Autographs of 'Abd al-Rahman al-Jabarti and Related Problems", a.e., XXVIII (1965), s. 524-540; ismail K. Poonavvala, " T h e Evolution of al-abarti's Historical Thinking as Reflected in the Muzhir and the "Ac'ib", Arabica, V, Leiden 1968, s. 270-288; D. B. Macdonald, "Cebert", A, III, 39-40; Ahmed Abdrrahm Mustafa, " c A c ' i b u 1-r f i ' t - t e r c i m v e ' l - a h b r li- = Abdirrahmn e l Cebert", T, IV, 553-563.

MEHMET

MAKSUDOLU

f bana Vefiyye tacn giydirmi ve

CEBERT, Hasan b. brhim


( J'jr^ p^l*1 ) Bedrddn H a s e n b. brhm b. H a s e n el-Akl el-Cebert ez-Zeyla (. 1 1 8 8 / 1 7 7 4 )

nl Msr mfts ve ilim adam.

J
! r '

1110'da (1698-99) Kahire'de dodu ve burada yetiti. Habeistan'n Cebert blgesine mensup bir ulem ailesindendir. Bir aylkken babasn kaybeden Cebert, annesi Abdlvehhb Efendi edDelc'nin kz Steyte'nin yannda byd. Daha sonra dedeleri gibi Ezher'de bu aileye ait bulunan Cebert revakma yerleerek tahsiline devam etti. On yanda tant Hanef fukahasndan eyh rnbll'nin olu Hasan b. Hasan eCebert'nin

'I' :

'.i* " ^ V j ! SM,?! al

ft\

- p j

CJ*
T

^ti-J ^

w t

ui |
!

K T Y Y V! J!

el-'ikdu-emn fm yete 'alleku bi'l-meuzn


adl e s e r i n d e n iki sayfa
(Sleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 3169, vr. I 1 . 7 1 b )

Cga i v A *

j.CsS '^pr jJ-1 e > > ^

Q/

usTj i V i ^ i t ^ ^ a ^

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

191

CEBERT, Hasan b. ibrhim olan bykannesinin yardmlar sebebiyle madd durumu iyi idi. Bir ara ticaretle de uram ve zellikle bu sayede yirmi yl sreyle evinde barndrd baz rencilerinin btn ihtiyalarn karlamt. Hayat boyunca yatana uzanp yatmad sylenen Cebert ounlukla yasland yerde uyur, gece ibadetlerini terketmez, btn davranlarnda snnete uymaya alr, ilim dndaki btn megaleleri bo eyler olarak kabul ederdi. Dnyalk iin hi kimseye kin beslemez, rencilerine kar bir hocadan ok arkada gibi davranr, kendisine ar sayg gsterilmesine ve elinin plmesine raz olmazd. Din ilimler dnda matematik, astronomi, kimya ve tp alanlarndaki bilgisiyle XVIII. yzyl slm kltrnn son temsilcilerinden olan Cebert'nin halkn meselelerini isabetli fetvalaryla zmesi, ilim evrelerinde ve halk arasnda hakl bir hrete kavumasna sebep olmutur. Devlet erkn nazarnda da itibar sahibiydi; zellikle Hekimolu Ali Paa ve Koca Rgb Paa'nn ona derin sayg besledikleri ve sk sk ziyaretine gittikleri bilinmektedir. Cebert'nin, birou Osmanl ve Msr devlet adamlar ile Tunus ve Cezayir paalarnn hediye ettikleri kymetli kitaplardan meydana gelen zengin bir ktphanesi ve eitli ilm letlerden oluan bir koleksiyonu vard. Ancak dn vermede ok cmert davrandndan bunlarn byk bir ksm kaybolmutur; bugn sadece bazlar Dr'l-ktbi'l-Msriyye'de (Dr'l-ktbi'l-kavmiyye) muhafaza edilmektedir. ayn evi ve her birinde hizmeti ve criyelerle beraber birer hanm bulunan Cebert'nin sylendiine gre saylar krk bulan ocuklarndan sadece Abdurrahman el-Cebert hayatta kalm, dierleri kk yata lmlerdir. Eserleri. Kendi icad olan yn tayini ve a-meyil lme aletleriyle derece pergeli ve bir de tarih tablosu bulunan Cebert, zellikle zerinde durduu baz aratrmalar dnda kitap yazmaya pek nem vermemitir. Kaleme ald yirmiden fazla rislenin balcalar unlardr: 1. el-Akvl'l-mu'ribe 'an ahvli'leribe. Hanef mezhebine gre iilmesi haram ve ciz olan iecekler hakkndadr; bugne kadar yaymlanm tek eseri budur (Kahire 1327). 2. f keyfiyyeti'l-istikbl. Bulu'l-ml Kble ve kble Htime blmnde Kbe ve evresinde bulunan makamlarn Msr zirana gre lleri verilmektedir (Sleymaniye Ktp.,
H a l e t E f e n d i , nr. 3 6 2 / 1 , vr. l b - 1 6 b ; Z h i r i y y e Ktp., nr. 2680, 17 v a r a k ; Dru 1-ktb i ' l - M s r i y y e , T e y m r , Riyza, nr. 155). 3.

(fm) yete'allaku bi'l-estha. Bir mukaddime, bab ve bir hatimeden olu a n b i r r i s l e d i r ( S l e y m a n i y e Ktp., L a l e li, nr. 2719, 28 varak, h. 1181; Drul-k-

t b i - M s r i y y e , T e y m r , Riyza, nr. 3 4 3 / 1 , 55 varak, D r ' l - k t b , H e y ' e t , nr. 97, 19 varak |son ksm n o k s a n ] ) . 10. e-Seme-

Ref'u'l-ikl f libi'l-ekl.

bi-zuhri'l-'ar

fi'l-car

Havuz sularna ait fk-

h hkmlerden bahseder (Sleymaniye


Ktp., R e s l k t t b , nr. 1 1 7 1 / 9 , vr. 68-75

Imellif nshas], Badatl Vehbi, nr. 560/


1, vr. l b - 2 7 b ; D r u 1 - k t b i ' l - M s r i y y e , A h m e d Z e k i P a a , nr. 421, M u s t a f a Fzl, Riyza, nr. 20, D r ' l - k t b , F e l e k v e Riyza, nr. 4527, T a l a t , Riyza, nr. 121, 55 varak, T e y m r , R i y z a , nr. 344, nr. 289, nr.

rt'l-mecniyye min ebvbi'l-Fethiyye. Sbtu'l-Mardnnin a'ml-i ceybiyye (sins ilemleri) konusundaki er-Rislet'l-fethiyye'sinen istifade edilerek yazlmtr (Dr'l-Ktbi'l-Msriyye, Mkt,

nr. 502, 5 varak). 11.

en-Nesemt'l-fey-

hiyye 'ale'r-Risleti slet'l-fethiyye'ye

7 - fethiyye. er-Riek olarak yazlm-

t r ( D r - k t b i ' l - M s r i y y e , Mkt, nr. 259, 8 v a r a k ; M u s t a f a Fzl, Mkt, nr. 232, 10

339). 4. Ilhu'l-isfr

'an vchi

ba'z

muhadderti'd-Diirri'l-muhtar.

MuhamHas-

varak). 12. Hak'iku'd-dek

'ik 'al

De-

med b. Abdullah et-Timurta'nin (. 1004/1595) eseri Tenvr'l-ebr'a Drrul-muhtr kefnin (. 1088/1677) erhi olan edzerinde yaplm bir
a l m a d r ( Z h i r i y y e Ktp., nr. 2682, 7 varak , d i e r n s h a l a r iin bk. B r o c k e l m a n n ,

k3 iki '1 - hak3 ik. Sbtu' 1 - Mardn' nin Dek'iku'l-hak'ik f ma'rifeti hisbi'd-derec ve'd-dek' ik' zerinde yaplan bir almadr (Nuruosmaniye Ktp.,
nr. 2542, 51 v a r a k ; Dru 1-ktbi'l-Msriyy e , nr. 1 8 6 / 3 , vr. 1 4 b - 4 9 b , nr. 49, nr. 652, M u s t a f a Fzl, Mkt, nr. 78, A h m e d P a a , nr. 7 4 8 / 2 ) . 13. Zeki

GAL, II, 404; Suppi, II, 428). S. Risle cevbi 'an luazin yete'alleku cibi'-alt. Tenvr'l-ebr

fi'l-

bi-v-

Cedvel't-tevk't

erhi ed-

ve mevki 'u 'akrabi's-s


ri'l-Kbtyye

'a

fi'-h-

Drr'l-muhtr'm,

"Namazn 390 vci-

(Dr'l-ktbi'l-Msriyye, M-

bi vardr" ibaresi zerine sorulan bir soruya cevap olarak yazd bu rislede namazn vcipleri ele alnmtr (Sleym a n i y e Ktp., B a d a t l V e h b i , nr. 5 6 0 / 2 , vr. 2 9 b - 3 6 b ; Z h i r i y y e K t p . , nr. 2681, 16 va-

kt, nr. 789, 7 v a r a k ; T e y m r , Riyza, nr.

346). 14. el- 'Ucle

'al a 'deli le (Da-

r'1-ktbi'1-Msriyye, T e y m r , R i y z a , nr. 2 5 6 ; A h m e d Zeki P a a , nr. 402, 10 varak).

15. Risle f ma 'ne'l-heyelc


hudh... (Dr'l-ktbi'l-Msriyye, rf v e ' l - e v f k , nr. 82, 4 varak). 16.

ve'l-ketel-HuRisle

rak). 6. Niizhet 1 - 'ayneyn ma'deneyn.

f zekt 1-

Zektn kimlere farz oldu-

f ma'rifeti
mnharif

bu'di'-ems

'ale's-sathi'l(NuruAh-

u ve kimlere verilecei, altn ve gmn nisab miktar ve zektn Ben Him'e verilemeyecei gibi meseleleri konu alan bu risle bir mukaddime, bab ve bir hatimeden ibarettir (Sleyman i y e Ktp., B a d a t l V e h b i , nr. 5 6 0 / 3 , vr. 3 9 b - 5 4 a ; Z h i r i y y e K t p . , nr. 2679, 22 v a rak; D r u 1-ktbi' 1 - M s r i y y e , F e l e k v e Riyza, nr. 10970, 15 varak). 7. el-Vey'l-

( N u r u o s m a n i y e K t p . , nr. 2488).

17. ez-Zll'l-menku's-sittn ar-muhtaart


tart BBLYOGRAFYA: Cebert, 'Ac"ibul-r, Mu'cem, 404, 472; Suppi, Mu'cem'l-mu s'l-slm, Fihris mahttti

o s m a n i y e Ktp., nr. 4352, vr. 25-34). 18.

'al

rub'i'l-mukan-

( M n i h , S t a a t s b i b l i o t h e k , nr. 860).

I, 440-466; Serks, zhu'l-meknn, I, 300; Kehhle, el-Kmel-

I, 674-675; Brockelmann, GAL, II, 217, II, 428, 487; 'l- 'rifin, ellifr,

mcmel

fi'n-nesebi'l-muhmel

(Zhiriyel-'kd'-

II, 640; Hedyyet

y e Ktp., nr. 2678, 5 varak). 8.

III, 193-194;

emn fm yete'allaku

bi'l-mevzn.

I, 575; Muhammed M u t el-Hfiz, Dri'l-Ktbi'z-Zhiriyye: Dmak 1400-1401/1980-81, I, et politiques musulmanes dans

Tart aletleri ve arlk l birimleri hakknda olup son blmleri muhtelif blgelerde kullanlan l birimi deerlerini gsteren cetvellere ve bunlara dair aklamalara ayrlmtr (Sleymaniye Ktp.,
E s a d E f e n d i , nr. 3169, 4 0 v a r a k ; P a r i s Bibl i o t h e q u e N a t i o n a l e , nr. 2476). P a r i s n s h a s n n b i r k s m ( 3 5 - 4 5 . varaklar, S l e y m a n i y e nshasna g r e 2 7 b - 3 7 a aras) M .

fkh'l-Hanef, Moralistes l'Egypte A. King,

67, 111, 395-396; II, 245-246, 290; G. Delanoue, duXtXe siecle (1798-1882), Caire 1982,

I, 5-6; Zirikl, el-A'lm

(Fethullah), II, 178; D. Kahire 1986, II, Erschliessung in Deutschen

Fihrisl-mahttti'l-cilmiyyeti'l-mah-

fuza bi-Dri'l-Ktbi'l-Mriyye, 956, 990; Fuat Sezgin, Beitrge der arabischen Bibliotheken Handschriften

205-206, 258, 316, 505, 571, 603-604, 763-764,

H. Sauvaire tarafndan Franszca'ya tercme edilmitir ( JRAS, X 11878], s. 253284). 9. er-Rislet'1-mufha 'amm

(Mnchen und Hamburg), Frank-

furt 1987, II, 378; M. H. Sauvaire, " A r a b metr o l o g y " , JRAS, X (1878), s. 253-284.
S KASIM KIRBIYIK

tayiniyle ilgili fkh meselelere dairdir. 192

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEBERT,Hasanb.i Zebd'de vefat eden Cebert Bbssihm Mezarl'nda topraa verildi ve burada kendisi iin.muhteem bir trbe yapld. Zebd'in mnev sahibi ve koruyucusu saylan Cebertrye, Cebertiyye adl bir tarikat nisbet 'edilmektedir. Cebert'nin eyhi Eb Bekir b. mer el-Ehdel'e Ehdeliyye tarikatf nisbet edildiinden Cebertiyye de bu tarikatn bir ubesi saylmtr. Kaynaklarda Ehdeliyye bazan Muhyiddin bn'l-Arabi'ye isnat edilen Ekberiyye'nin, bazan da bn'l-Arabi'nin Abdlkdir-i Geyln ile mnasebeti dolaysyla Kdiriyye'nin ubelerinden biri olarak gsterilir. Cebert'nin, yannda Fu'l-hikem bulunmayan mridlere iltifat etmedii gz nne alnrsa Cebertiyye'yi Ekberiyye'nin bir ubesi olarak kabul etmek daha doru olur. Cebertiyye tarikat eyhin lmnden sonra olu Radyyddin tarafndan devam ettirilmitir.
BBLYOGRAFYA: Ahmed b. Ahmed ez-Zebd, Jabakt'l-havas, Beyrut 1406/1986, s. 101-108; Sehv, edDav'ul-lmi', II, 282-284; evknI, el-Bedr'ttlf, I, 139-140; Harrzde, Tibyr, I, 212 a 213 b ; Zebd, c kd, s. 45; Nebhn, Kermt'levliyaI, 358. m
m RFAN G N D Z

CEBERT, smil b. brhim


( JIs^1 ( ^ I h 1 c* J ^ U - I ) sml b. brhm b. A b d i s s a m e d e l - C e b e r t (. 8 0 6 / 1 4 0 3 )

Cebertiyye tarikatnn kurucusu Yemenli mutasawf.

yiddin bn'l-Arab, Azz Nesef, Abdlkerim ei-Clve Shreverdel-Maktl gibi mutasavvflar cebert kelimesini tasavvuf! bir kavram haline getirmiler, bazan bunu ideler lemi eklinde aklamlar, bazan da a ' y n - sbite* anlayyla birletirmilerdir. Bir ksm mutasavvflara gre cebert, mlk* ile melekt* lemi arasnda
b i r o r t a l e m d i r (Gazzl, IV, 250; bn'lA r a b , ltlht, "cebert" md.). Dier ba-

722'de (1322) Yemen'in Zebd ehrinde dodu. Genliinde ilim tahsiliyle megul oldu, bir sre hocalk yapt, daha sonra kendisini zhd ve ibadete verdi. Ksa srede blgenin en tannan ve itibar gren bir eyhi oldu. evresine birok mrid topland. Bunlar arasnda devrin hkmdar Sultan Eref de dahil olmak zere birok devlet adam ve limler de bulunmaktayd. Ordusu Zeydler'in imam Sabahaddin Herev tarafndan kuatlan Sultan Eref'e bu kuatmann baarszlkla sonulanacan mjdelemesi Cebert'nin itibarn daha da arttrd. evkn'nin ifadesine gre dindarlar ibadet ve zikir maksadyla, ihtiya sahipleri itibarndan faydalanmak iin, ii gc olmayanlar da sem iin evresinde toplanmlard (el-Bedr't-tlf, 1 , 139). Vird* olarak Ysn sresini okur ve bu sreyi her gn belli sayda okumann madd ve mnev btn ihtiyalar gidereceini sylerdi. Bundan dolay mensuplarna "ehl-i Ysn" de denilmitir. Muhyiddin bn'l-Arab'nin grlerine son derece bal olduundan onun Fu'lMtem'inin bir nshasna mutlaka sahip olunmasn tavsiye ederdi. Gerek bu dnceleri gerekse Ysn sresinin faziletine dair yazd bir rislede mevz hadislere yer vermesi sebebiyle eitli tenkitlere mruz kald. Ulemdan Ahmed en-Nir CebertTye ve mridlerine iddetle kar km, ancak Sultan Eref eyhe sahip knca giritii mcadeleden bir sonu alamamtr. Yemenli air Zvl, Slih el-Msr adl bir limin bir manzumesinde eyhi eletirdii iin Hindistan'a srgn edildiini syler (bk.
Sehv, II, 284).

z kaynaklarda genellikle lemin en yksei cebert, ortas melekt, en alttaki mlk olarak kaydedilir. Mesel Shreverd bu l lem sralamasn verdikten sonra bunlar akl, nefis ve madde lemi olarak da adlandrr ve feyzin yukar lemlerden aaya doru basamak basamak indiini belirtir (Se Risle, s. 103, 166). Azz Nesef, yokluk leminin kuvve halinde bulunan varlklarna cebert, mkul varlklar lemine melekt, madd varlklar lemine de mlk adn verir. Mlk melektun, melekt da cebertun rnei ve aynas olduundan bunlardan altta bulunan stndeki lemi daha ayrntl biimde yanstr. Bundan dolay ceberta "cuma gecesi", melekta "cuma gn" denilmitir. Her ey cebertta takdir edilir, melekt ve mlkte bunlarn ayrntlar verilir. Cebert mhiyetler, melekt mkuller, mlk maddeler lemidir. Erzurumlu brhim Hakk ise lemin en st tarafna ar, ortaya cebertu, en alta krsy koyar; bu lemleri gsteren bir de ema verir ( Marifetnme, s. 5, 22). Bunlardan bir stteki alttakini her ynden kuatr. Buna gre cebert, melekt ve mlk lemini kuatan geni lemdir. Ayrca brhim Hakk, en latif, en nurlu ve en yce lemin cebert olduunu, bunu ruhlar leminin takip ettiini syler. Baz mutasavvflar Allah'n ztna cebert, ezel sfatlarna melekt, dier bazlar zta lht, sfatlara cebert adn verirler. Buna gre cebert ztla melekt arasnda bulunur. Nitekim Eb Tlib el-Mekk de cebertu sfatlar ve isimler lemi eklinde anlamtr. Vahdet ve hakikat-i Muhammediyye mertebesine de cebert denilmitir. Cebert leminde tam bir cebir hali hkm srer. Burada Hak, halk iin neyi irade ve takdir etmise o olur. Bu lemde insan iradesinden eser yoktur. Btn eyann cebert lemindeki klli sretleri ve a'yn- sbiteleri, daha aa lemlerdeki cz' sretlerini varlk sahasna 193

CEBERTYYE
( IJ^JI )

smil b. brhim el-Cebert'ye


(. 8 0 6 / 1 4 0 3 )

nisbet edilen bir tarikat (bk. CEBERT, smil b. brhim).

CEBERT

Mlk ile melekt lemleri arasnda veya melekt leminin stnde zaruretin hkm srd lem; Allah'n zt, azamet ve cell sfat.

Mridlerine kerametten ok istikamete deer vermelerini tavsiye eden Cebert semn vellerin yolu olduunu syler ve "sem insann mihenk tadr" derdi. Sema dkn olduu halde mnasn kavrayamayanlarn ve sem esnasnda okunan iirlerden uygun anlamlar karamayanlarn sem yapmalarnn haram olduunu ifade ederdi. Ona gre "sem kaygan bir zemindir; bu zeminde ancak er olanlar yryebilir".

Arap dilcileri cebert kelimesinin "kahr, zorlama, hkimiyet" anlamndaki cebr kknden geldiini, bu mnay daha kuvvetle ifade etmesi iin sonuna bir " t " harfinin eklendiini ileri srerler ( Tc'lcars, "cbr" md.). Bunun yan sra cebertun brnce'deki gebrah kelimesinin Arapalam ekli olduunu syleyenler de vardr (M, III, 40). Kur'an'da rastlanmayan cebert kelimesi hadislerde "kibriy, azamet, cebbarlk, zorbalk" anlarlarnda geer. lk sflerde genellikle cebert tabirine rastlanmaz. Daha-sonra gelen Muh-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEBERT,Hasanb.ibrhim kmaya zorlad iin buna cebert lemi denildii de sylenir.


BBLYOGRAFYA: bn'l-Esr. en-Nihye, n'l-Arabf, ltlht, Ftaht, Ta'rft, Mu'cem, Tehnev, d, Ferherg-i Gazzl, ihy', tbt, " c e b e r t " m d . ; b" c e b e r t " md.; a.mlf., el"cbr" md.; VVensinck,

I, 2 4 6 ; 1 1 1 , 2 0 6 ; IV, 4 6 1 ; VI, 3 7 1 ; et"cebert" md.; Tcul-'ars, Kef, "cebert" 'Akl, md.;

" c e b e r t " md.; Seyyid Ca'fer Secc'(Jlm-i Tahran 1361, " c e "cebert", md.; Mek-

tafa Kemal Paa'nn yerine Yedinci Ordu kumandanlna veklet etti, daha sonra stanbul'a gitti. stanbul'da vatann kurtarlmas iin areler arayan asker-sivil birok kii ile grt. Bu arada Mustafa Kemal'e destek vaadinde bulundu ve onun da isteiyle 20. Kolordunun hazer karargh olan Ankara'ya dnd. Mustafa Kemal'in Anadolu'ya geiiyle beraber kolordusunun btn imknlarn kullanmak suretiyle gerek Amasya Tamimi gerekse Sivas Kongresi hazrlklar ve Hey'et-i Temsliyye'nin almalarnda batda en byk destei Ali Fuat Paa tekil etmitir. Bu kolordu, ileride Mill Mcadele yllarnda kurulacak bat cephesinin de temelini oluturmutur. stanbul hkmetince grevden alnmasna ramen Hey'et-i Temsliyye kendisine Garb Anadolu Umum Kuv-y Milliyye kumandan unvan ve selhiyetini verdi (9 Eyll 1919). 0 da 1. ve 1 1 . Eskiehir Harekt ile (Eyll-Ekim 1919, 18-28

b e r t " md.; a.mlf., Ferherg,

IV, 2 5 0 ; l m m - Rabbn, stanbul

stanbul 1366, II, 4 7 - 5 0 ; brhim Hakk 1310, s. 5, Elfzuez K-

Erzurm, Ma'rifetnme, fiyye, eyh-i

2 2 - 2 3 ; Hasan M u h a m m e d e-erkv, rk

skenderiye, ts., s. 122; Se Risle

letvekillii grevini srdrd. 17 Kasm 1924'te kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Frkas'nda umumi ktip olarak grev ald. Frka ksa zamanda mecliste etkili bir muhalefet olarak kendini gsterdi. Ali Fuat Paa frkann kurulu maksadnn Mustafa Kemal'e deil hkmete muhalefet olduunu ve mecliste bir murakabe sisteminin olumasn temine altn ifade ettii halde parti kapatld; yelerinin ou zmir Suikasti davasnda yarglandlar. Ancak Ali Fuat Paa ile dier Mill Mcadele liderleri beraat ettiler. Ali Fuat Paa'nn emekliye sevkediliinin arkasndan yaad skntl yllar, 1933'te Atatrk'n isteiyle Konya'dan bamsz milletvekili seilince sona erdi. 1934'te Atatrk kendisine Cebesoy soyadn verdi. 24 Mart 1939'dan itibaren de Cumhuriyet Halk Partisi Konya mebusu sfatyla Nfia (1939-1943) ve Mnakalt vekillikleri (1943-1946) grevini yrtt. Kzm Karabekir'in lm zerine meclis bakanlna seildi (OcakEkim 1948). Daha sonra Cumhuriyet Halk Partisi'nden ayrlarak 14 Mays 1950 seimlerinde Demokrat Parti listesinden Eskiehir bamsz milletvekili, 1954 ve 1957 seimlerinde ise stanbul bamsz milletvekili seildi. 27 Mays 1960 htilli'nden sonra aktif siyas hayattan ekildi. 10 Ocak 1968'de vefat etti, vasiyeti zerine Sakarya'nn Geyve ilesine bal Ali Fuat Paa adyla anlan kasabaya defnedildi. Ali Fuat Cebesoy'un Atatrk ile Harp Okulu'nda balayan dostluklar mr boyu devam etmi, Mill Mcadele'nin kader ve ideal arkadalar arasnda daha sonra ortaya kan siyas dargnlklarda kendisi arabuluculuk yapmak gibi gnll bir faaliyet iinde bulunmutur. Rauf Orbay ve Kzm Karabekir ile Atatrk' grtrme gayretleri baz evrelerin engellemesiyle olumlu sonulanmamtr. Katld savalarda gsterdii baarlar dolaysyla Osmanl Devleti ile Alman ve Avusturya devletlerince kendisine eitli madalya ve nianlar verilmi,

(nr. N e c e f Kuli Habb), Tahran

1397, s. 51, 103, 166; Azz Nesef, nsn- 3 4 4 - 3 9 0 ; M. Gz Arab, er-iu hi't-Taauouf f

mil (nr, Marijan M o l e ) , Tahran 1 4 0 3 / 1 9 8 3 , s. mutalaDmak 1985, s. 2 6 ; B. Carra de M . RFAN G N D Z

Vaux, " C e b e r t " , A, III, 4 0 ; L. Gardet, " c l a m " , El2 (ng.), I, 351.

CEBESOY, Ali Fuat


(1882-1968)

stikll Sava'nda ilk bat cephesi kumandan ve siyaset adam. istanbul'da dodu. Anne tarafndan dedesi 93 Harbi'nin nl kumandanlarndan Mehmed Ali Paa, babas Byk Millet Meclisi'nin ilk Nfia Vekili smil Fzl Paa'dr. Erzincan Asker Rdiyesi'ni ve Saint Joseph Lisesi'ni bitirdikten sonra girdii Harp Okulu'nda Mustafa Kemal ile tant. 1902'de Harp Okulu'ndan, 1905'te de Harp Akademisi'nden mezun oldu. Beyrut ve Rumeli'de grev yapt, burada ttihat ve Terakk Cemiyeti mensuplaryla mnasebeti oldu. Roma ataemiliterliinden (1909-1911) sonra 7. Kolordu'da (Manastr-skp) grev ald, Balkan Harbi'nde Yanya Kalesi mdafaalarna katld. I. Dnya Sava'nda nce 25. Tmen kumandan olarak 1. Kanal Seferi'nde, arkasndan 14. Tmen kumandan olarak dou cephesinde 1916 yl muharebelerinde grev ald. 1917'de tekrar Sn-Filistin cephesine gnderildi, daha sonra 20. Kolordu kumandan olarak Bi'rssebi'-Gazze muharebeleri ve Kuds mdafaasnda byk yararlklar gsterdi. Bu srada generallie terfi ettirildi. Mtareke srasnda dier kumandanlarla birlikte ordu kalntlarn, silh ve malzemeyi sratle Anadolu'ya tamaya alt; blgesinde jandarmay glendirme gayretleri daha sonra gneyde Mill Mcadele'nin ekirdeini tekil etti. Bir sre Mus194

Mart 1920) ngilizler'in zmit'e kadar ekilmelerini salayarak Anadolu'da mill iradenin kuvvetle yerlemesine vesile oldu. Bat cephesi kumandanl srasnda Yunan ilerleyiini durdurmak iin giritii Gediz taarruzundan istenilen sonu elde edilemeyince cephe kumandanlndan alnarak Moskova bykeliliine tayin edildi. Ali Fuat Paa'nn Moskova'daki faaliyetleri, Bolevik rejiminin uzak yakn gerek niyetlerini renmek, Mill Mcadele'ye gerek diplomatik gerekse madd adan destek salamak, Rusya'daki ttihat ve Terakk liderleri ve Trk unsurlaryla temas ederek Ankara'ya bilgi vermek eklinde zetlenebilir. Buradaki faaliyetleri erevesinde 16 Mart 1921 tarihli Moskova Antlamas'nn hkmlerinin uygulanmasna alt gibi Sakarya Sava'nn kazanlmasnda nemli rol oynayan Sovyet mal yardmnn abuklatrlmasn da salad. Ayrca Enver ve Cemal paalarla yapt temaslar sonucu Anadolu'daki Mill Mcadele'ye dardan yaplabilecek olumsuz tesirleri nlemeye alt. 1922 Maysnda Ankara'ya dnd; nce Mdfaa-y Hukuk grubu reisliine, arkasndan Byk Millet Meclisi il. bakanlna seildi (13 Aralk 1922). Olduka etin mzakerelerle geen Lozan grmelerinde meclis oturumlarnn ounu dirayetle idare etti. Daha sonra bu grevden ayrlarak (24 Ekim 1923) ordu mfettiliine tayin edildi. Bir yl sonra bu vazifeden de istifa etti ve sadece mil-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEBR 1920'de karlan bir kanunla da stikll madalyas ile taltif edilmitir. Eserleri. eitli basklar yaplan eserleri yer yer belge niteliinde olup Mill Mcadele'nin balca kaynaklan arasndadr. 1. Bi'rssebiharebesi Gazze Mey dan Mu(Ankara 1938). HatraKlasik kaynaklarda "ilm'l-cebr ve'lmukbele" terkibi iinde kullanlan elcebr, Arapa'da "krk kemii yerine koyma, dzeltme; zorlama" gibi mnalara gelmekte ve kelimenin Bat dillerine algebra eklinde getii grlmektedir. Mukabele ise "karlama; karlatrma, rneini getirme" anlamlarn tamaktad r ( g e n i bilgi iin bk. Saliba, s. 189-204).

CEBR

f(x), h(x)

g(x),

h(x) tek terimli olmak zere g(x) => f(x) = g(x) +

)
slm matematik tarihinde denklemlerin dzenlenme, incelenme ve zmlenmesine verilen ad. ^

eer f(x) -h(x)^

olmasdr. Mukabele ise eitliin

her iki tarafnda bulunan benzer terimlerin karma yoluyla izlesidir; yani f(x), g(x) tek terimli ve a ile b sabit saylar g(x)+b=~> olmasdr. slm ceolmak zere eer f(x) + a = f(x) = g(x) + (b-a)

ve 20. Kolordu

Filistin Cephesi'ne ait belgesel nitelikte bir eserdir. 2. Mill Mcadele lar (stanbul 1953). Tamamen belgelere dayanlarak hazrlanmtr. 3. Siyas Hatralar (stanbul 1957, 1960). 1 9 2 2 s o n -

birinde bu iki temel kavramn yan sra ilemlerde kullanlan dier iki nemli kavram da red (geri evirme) ve ikmal veya tekmildir (tamamlama). Red, f(x) tek terimli ve a, b sabit saylar olmak zere af(x) = b => f(x) = b/a olmasdr. Ayn ekilde ikmal de yine f(x) tek terimli ve a, b sabit saylar olmak zere f(x) / a b f (x) = ab ekline dnmesidir (Saliba, s. 195). Bu iki ilemin amac, denklemde birinci terim olan ax'in a 1 olacak ekilde dzenlenmesidir. slm ncesi Dnem. Msr-Bbil. Eer cebir "saylabilen, llebilen ve tartlabilen eylerin aralarndaki ilikinin matematiksel ifadesi" eklinde tanmlanrsa cebirin bu ifadeyi veren ilk matematiksel dnce ile baladn kabul etmek gerekir. Ancak ilim tarihileri bu tanmdan daha zel olan "bilinmeyenin tesbitine ynelik hisbn dallarndan bir dal" eklindeki tanmlamay benimsemi ve buna uygun "cebir bilgisi"nin Msr, Bbil, Hint ve Grek medeniyetlerinde mevcut olduunu ifade etmilerdir. Geometride nemli yol kateden Msrllarda cebir fikrinin baz temel zellikleri bulunmakla beraber onlarn geni ve dzenli bir cebir bilgisine sahip olduklar sylenemez. Bu alanda ilk sistematik teebbs Bbilliler'de grlmektedir. Altm tabanl-konumsal say sistemine sahip olan Bbilliler, birinci dereceden (linear) ve ikinci dereceden (quadratic) denklemleri kurmu ve zmlerdir. Bu denklemler bir bilinmeyenli olabildii gibi ok bilinmeyenli de olabiliyordu. Bugne kadar incelenen tabletlerden elde edilen bilgilere gre Bbilliler, HrizmFnin tasnifine benzer bir denklemler tasnifine sahiptiler; ayrca nc dereceden (cubic) baz denklemleri de zmlerdi. Baz aratrmaclara gre ise kk pozitif say olmak artyla her trl nc dereceden denklemi zebilecek cebir bilgileri mevcuttu. Ancak bu zmler iin cebirsel veya geometrik ispata sahip olup olmadklar bilinmemektedir. Hint. Hint kltrnde cebir, BrnFnin ifade ettii ekliyle tatbiki kolay, ancak belirli bir ispat anlayna dayanmayan 495

ras Trk siyas hayatn anlatan birinci elden bir kaynaktr. 4. Snf Arkadam Atatrk (stanbul 1967). Atatrk'n genlik ve yetime a ile ilgili olarak kaleme alnan eitli eserlere kaynaklk etmitir. S. Moskova Haralar (Ankara 1982). Mill Mcadele yllarndaki TrkSovyet mnasebetleri ve ttihat Terakk liderlerinin yurt dndaki faaliyetleriyle ilgili kaynak mahiyetinde bir eserdir. Bunlardan baka eitli dergilerde neredilen, htralarn esas alarak hazrlad makaleleri de vardr.
BBLYOGRAFYA: Ali Fuat Cebesoy, Mill Mcadele Hatralar, stanbul 1953; a.mlf., Siyas Hatralar, stanbul 1957; a.mlf.. Snf Arkadam Atatrk, stanbul 1967; Gazi Mustafa Kemal, Nutuk (Ankara 1927), stanbul 1981, 1, 17-49, 100-103, 139176, 215-217, 239-240; II (1982), s. 440-461, 495-511, 594-596, 661-696, 718-727, 792798, 804-808, 852-861, 881-895; K. von Kressenstein Mazhar Besim zalpsan, Trklerle Beraber Svey Kanalna, stanbul 1943, s. 41-58, 164-175, 185-187; Cemal Paa, Hatralar (haz. Behet Cemal), stanbul 1959, s. 154215; Kzm Karabekir, stikll Harbimiz (stanbul 1960), 2. bs. stanbul 1988, s. 48, 69, 111151, 302-364, 414 vd., 868-880, 900-905, 954975, 1067-1069; L. von Sanders, Trkiye'de Be Yl (trc. M. evki Yazman), stanbul 1965, s. 43, 61-62, 282-283, 344-345; A. Andonyan, Balkan Harbi Tarihi (trc. Zaver Biberyan), stanbul 1975, s. 425-438; Selhattin Tansel, Mondros'tan Mudanya'ya Kadar, Ankara 1977, 1, 3878, 226; 1 1 , 38-39, 412; 1 1 1 , 124-125, 175-176; IV, 48-62; S. Yerasimos, Trk-Sovyet likileri, stanbul 1979, s. 166-229, 288-291, 314-349, 397-398; Yusuf Kemal Tengirek, Vatan Hizmetinde, Ankara 1981, s. 141-239; Mete Tunay, Trkiye Cumhuriyetinde Tek Parti Ynetiminin Kurulmas (1923-1931), Ankara 1981, s. 103-115, 160-164; ErgnAybars, stikll Mahkemeleri (1923-1927), Ankara 1982, s. 22-56, 91-112, 345-391; Sina Akin, stanbul Hkmetleri ve Mill Mcadele, stanbul 1983, s. 287, 424-437; smet nn, Hatralar (haz. Sabahattin Selek), Ankara 1985, I, 109-122, 211-213; II (1987), s. 43, 200-214; E. J. Zurcher, Mill Mcadelede ttihatlk (trc. Nzhet Saliholu), stanbul 1987, s. 67-94, 247-255, 268-278; Ayf e r zelik, Ali Fuat Cebesoy: Hayat ve Faaliyetleri (doktora tezi, 1989), AC Trk nklp Tarihi Enstits. rn
M AYFER ZELK

Klasik dnemde ilimlerin tasnifi hakknda eser yazan mellifler, ilm'l-cebr ve'l-mukbeleyi genelde "ilm'l-hisb"n bir dal olarak kabul etmilerdir. Muhammed b. Ahmed el-Hrizm (. 387/997) Mefthu'l-'ulm adl eserinde (s. 116) bu ilmin konusunu "hisb sanatlarndan bir sanat" olarak tanmlam ve gayesinin mumelt, miras, vasiyet vb. konulardaki zor problemlerin zm olduunu sylemitir. bn Haldn ise (. 808/ 1406) ilm'l-cebr ve'l-mukbeleyi ncekilerden farkl olarak ilm'l-hisb gibi saylar teorisinin (el-ulm'l-adediyye) bir dal olarak grm ve "var saylan bilinenlerden bilinmeyen niceliin karlmas" eklinde daha matematiksel bir tanm vermitir (el-'ber, II, 898). Takprizde ise (. 968/1561) farkl bir yaklamla ilm'l-aded ve ilm'l-hisb ayn konunun farkl iki ad eklinde benimsemi ve ilm'l-cebr ve'l-mukbeleyi bu ilimlerin dal olarak "denklem yoluyla bilinenlerden bilinmeyen niceliklerin karlmas yntemini reten ilim" diye tarif etmitir (Mifthus-sa'de, tib elebi'nin (. 1067/1657) zunn (. 1889) Ebced'l-Culm'da I, 391). Kef'zDaha sonraki dnemlerde bu tarif, K(I, 578) ve Sddk Hasan Han'n (II, 205) yap-

tklar tanmlamalarla son eklini alm ve ilm'l-cebr ve'l-mukbele, "denklem yoluyla bilinenlerden bilinmeyen niceliklerin karlmas yntemini reten ilim" olarak ilm'l-hisbn bir dal eklinde kabul grmtr. slm
el-K, s. 392).

matematikileri

de bu tanm benimsemilerdir (Cemd

Kaynaklarda cebir ve mukabele terimlerinin matematik ilem anlamlar u ekilde verilmektedir: Cebir, eitliin herhangi bir tarafnda bulunan negatif (mstesna) bir terimin dier tarafa ayns eklenmek suretiyle izle edilmesidir; yani

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEBR kurallardan olumaktayd. Hintli bilginler, Grek matematikisi Diophantos (. 410 |?1) gibi belirsiz denklemlerle uramlar, ancak ondan farkl olarak sadece bir zmle yetinmeyip btn zmleri incelemilerdir. zellikle ryabhat
(. 499 l?]} v e B r a h m a g u p t a (VII. yzyl),

ax + by c tipinden herhangi bir belirsiz denklemi gerekleyebilecek btn tam say kklerini aratrm, ayrca xy = ax + by + c tipi bir denklemi zmeyi baarmlardr. Hintliler'in nemli bir ynleri de zellikle negatif ve irrasyonel saylarla ilgilenmeleridir. Bunlarn yan sra cebirde baz sembolleri kullanmaya teebbs ettikleri de dikkati ekmektedir. Hint cebirinin slm cebirine en nemli etkisi ise "hisb'l-hataeyn" ve "hisb't-teks" gibi cebir problemlerinin zmnde kullanlan metotlarladr. Ayrca slm cebir kitaplarnda ska geen baz lafz problem tipleri de Hint eserlerinden alnmtr. Ancak bu seviyeye varan Hint cebir bilgisi onu matematiin bir dal eklinde kurmaya yetmemi ve cebir Hint matematiinde bir hesap yolu olarak kalmtr. Grek. Grek medeniyetinde mevcut olan cebir bilgisi hakkndaki ilk nemli iaret, klid'in (m.. III. yzyl) Elemento Geometricae'me {Usl'l-hendese) bulunmaktadr. Bu eserde klid x 2 -t-ax=-b 2 denklemi iin geometrik zm vermi ve x y = z 2 , x + y = a ve x 2 - y 2 = a2 gibi denklemlerin zmnde de kareye tamamlama yntemini kullanmtr. Ancak Grekler'in gerek cebir tavr, Diophantos'un Aritmetica adn verdii, Kust b. Lki el-Ba'lebekk tarafndan nc a tul-cebr adyla Arapa'ya tercme edilen ve drt makalesi zamanmza kadar gelen eserde grlmektedir. Bu eserin slm cebiri zerindeki etkisi byk olmu, Eb'l-Vef el-Bzcn ve Hasan b. Heysem gibi nl matematikiler tarafndan erhedilmitir. te yandan Kerec, Kitb'l-Fahri adl eserinde Diophantos'tan pek ok problem alm, Muhammed b. Hseyin, Abdlkhir el-Badd gibi limler de kitapta zikredilen baz problemleri zmlerdir. Diophantos'un Aritmetica'snn eitli cebir problemleri ihtiva ettii, ancak bunlarn zmnde belirli bir yntem izlemedii grlr. Problemler birinci ve ikinci, hatta daha st dereceden olmalarna ramen zmleri birinci veya ikinci dereceden denklem tiplerinin zelliklerine gre verilmitir. Yalnzca zel bir nc dereceden denklem ie196

ren eserde denklemlerden bazlar bir, iki veya daha ok bilinmeyene sahip olabilmektedir-, ancak ounluk byk oranda belirsiz denklem tiplerinden meydana gelmektedir. Eserde grlen cebir tavrna ramen Diophantos hibir zaman ortaya koyduu problemler iin genel bir zm yolu veya bir kaide (forml) tesbit etmemitir. Ayrca belirsiz denklemler iin birok zmn varln idrak etmesine ramen zm gerekleyen pozitif bir tam say bulmakla yetinmi, dierlerini zikretmemitir. Diophantos cebirinin bir zellii de baz nemli cebirsel kavramlar iin semboller kullanmasdr. x, x2, x 3 iin Greke isimlerinin ilk harflerini benimsemi, dier baz cebirsel ilemler iin de semboller icat etmitir. slm! Dnem. A ) Dou slm Dnyasnda Cebir. Me'mn dneminde (813-833) Muhammed b. Ms el-Hrizm tarafndan yazlan ve tarihte ilk defa ismi ierisinde "cebir" kelimesini tayan Kitb'l-Muhtaar fi'l-cebr ve'l-mukbele adl eserle cebir, eski ve yeni birok ilim adamnn zerinde birletii gre gre bamsz bir bilim halinde kurulmu oluyordu. Bu genel gre itiraz eden tek kii, o erefin dedesi Abdlhamid b. Vsi' b. Trk'e ait olduunu iddia eden Eb Berze'dir; ancak onun bu itiraz ada Eb Kmil e-c' tarafndan iddetle reddedilmitir (KitbulCebr ve'l-mukabele, vr. 2a). Ayrca Hrizmfnin cebirdeki ncl, kendisinden sonra gelen Sinn b. Feth, Hasan b. Ysuf ve bn Mlik ed-Dmakl gibi limler tarafndan da kabul edilmektedir. Ayn gr daha sonraki dnemlerde bn Haldn ( el-Vber ; II, 899) ve Ktib elebi de ( Kef'z-zunn, II, 1407-1408) desteklemilerdir. Hrizmnin eserinin bu konuda ilk olmad eklindeki iddialar, kitabn isminde "muhtasar" kelimesinin yer almas, bizzat Hrizmrnin kendi eserinin ilk olduunu ileri srmemesi, zikredilen cebir bilgilerinin ve kullanlan terminolojinin nisbeten gelimi olmas, bn Trk'n kitab ile Sind b. Ali'nin zamanmza ulamayan konuyla ilgili benzer bir eserinin mevcut olmas gibi sebeplere dayanmaktadr. Gerekte dier slm ilimlerde grld gibi slm matematiinde de bir eserin nce muhtasar telif edilip daha sonra erh ile mufassal hale getirilmesi veya tam tersinin yaplmas ska grlen bir husustur. Ancak zellikle ikinci ve nc sebepler, Hrizm cebirinin

menei problemini gndeme getirmektedir. Bu konuda imdiye kadar olduka youn tartmalar yaplmtr. Baz matematik tarihileri, Hrizm cebirinin temelinde Mezopotamya-Bbil, bazlar Hint-ran, bir ksm Mezopotamya-Yunan, dier bir ksm ise Mezopotamyabrn geleneinin bulunduunu iddia
etmilerdir (Sezgin, V, 228-239). Bunlarn

yannda drdnc sebebin ifade ettii, Hrizm ncesi slm medeniyetindeki cebir bilgisinin seviye itibariyle tesbit edilememi olmas hususu, bu konudaki tartmalar daha da karmak hale getirmektedir. Son dnemlerde, cebirle ilgili genel bilgilerin daima "hisb'l-yed'den bahseden kitaplarda bulunmas ve tamamen cebire ait birok eserin de "hisb" adn tamas gibi noktalardan hareketle slm dnyasndaki cebirin yine slm dnyasnda gelien hisb'l-yedden tredii ileri srlmtr (A. Selm
Sadn, Trhu'ilmi'l-hisbi'l-'ArabT, s.

48; a.mlf., Trhu zilmi'l-cebr, II, 611). Bugn genellikle kabul edilen gr, Hrizmnin, zamannda var olan cebir ve mukabele bilgilerini derleyip toparlad ve bir ilim dal haline getirdii eklindedir. Hrizm eserinin nsznde, Halife Me'mn'un istei zerine insanlara miras, ller, ticaret, yer lm ve benzeri konulardaki problemlerini zmede yol gsterecek muhtasar bir kitap telif ettiini kaydeder. Bu amacna uygun olarak eseri cebir problemleri, geometrik lmler ve miras-vasiyet konular eklinde e ayrr. ncelikle cebirin dayand temel kavramn (durb) cezr ( x ) , mal ( x 2 ) ve el-aded'l-mfred (c) olduunu syler ve adedi cezr ile maldan ayrmak iin "dirhem" diye adlandrr. Hrizm cebiri, zellikle cezr ve mal kavramlarnn kullanm asndan yer yer mulaklk gstermesine ramen daha sonra gelen slm matematikileri tarafndan btn Ortaa boyunca deitirilmeden aynen benimsenmi, daha ak tanmlamalar yaplmakla birlikte daha dakik mefhumlar getirilememitir (A. Selm Sadn, Trhu cilmi'i-cebr, I, 32). Hrizm, ortaya koyduu bu temel kavramdan hareket ederek alt cebir forml (ei-mesil's-sitte) verir. Bylece kendinden sonraki slm ve Avrupa matematiinde kullanlacak olan temel cebirsel denklem formllerini kurar. Hrizm cebirinde bu formller, eitliin iki yannda birer terim bulunduunda "mfredt", herhangi bir tarafnda iki terim

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEBR bulunduunda da "mukterent" olarak adlandrlr. Buna gre, 1. ax2 = bx ilim dal arasndaki ilikiye de ak olarak iaret etmitir. Hrizm'nin eserinin daha sonra gelen matematikiler zerindeki etkisi gl olmu, Abdullah b. Hasan el-Hsib, Sinn b. Feth el-Harrn ve Eb'l-Vef el-Bzcn gibi nl matematikiler taralndan erhedilmitir. HrizmFnin eserini erheden bu limlerin yan sra ada Abdlhamd b. Vsi' b. Trk, Sbit b. Kurre, Saydan ve Eb Kmil e-c' gibi byk matematikiler tarafndan da cebir ilmine ciddi katklar yaplmaya balanmtr. bn Trk, zellikle mukterent denklemlerini inceledii bir risle kaleme alm ve ax2 + c=-bx denkleminin baz zel hallerini Hrizmden daha ayrntl bir ekilde tartmtr. bn Trk cebiri dier ynleriyle Hrizm cebiriyle ayn zellikleri tamaktadr (Sayl, Abdlhamd Trk'n..., s. 28, 67). slm cebirine ikinci nemli katk, Eb Kmil e-c' b. Elem b. Muhammed b. c' el-Msr el-Hsib (III./IX. yzyl) tarafndan
X I + [ ( 1 )
2

zerinde, saysal ifadeler zerinde yaplanlara benzer ilemler yaplabileceini gstermitir. Bylece cebir hisb ilmini tamamen ihtiva eder hale gelmitir. Ayrca Kerec ( x + l) n alm ile ilgilenmi, Pascal genini kefetmi ve eitli trde serilerle uram, bunlarn yan sra eitli Diophantik denklemleri incelemi ve zmtr. KerecFnin eserleriyle onun rencisi olmu Semev'el b. Yahy el-Marib (. 570/1175), ksmen el-Fahr'nin hi olan el-Bhir fi'l-cebr bir eradl kitabn-

2. ax2 = c

3. bx = c mfredt, 4. ax2 + bx = c 5. ax2 + c = bx 6. ax2 = bx + c ise mukterenttr. Hrizm nce bu formllerle eitli saysal rnekler zer, daha sonra kareye tamamlama yntemiyle geometrik ispatlarn verir; ancak buradaki ispat kavram daha ok formllerin geometrik yolla resmedilmesi anlamn tamaktadr. Ortaya koyduu bu formllerin kklerinin tesbitiyle ilgili ifadeleri ise u ekilde verir:

da ilk defa Hint rakamlarna yer vermi ve bundan daha nemlisi, say ve miktarlar harflerle sembolletirerek bugnk cebirde kullanlan tarzda soyut bir slp takip etmitir. Eserinde, Kerec ve daha nceki matematikilerin zikrettikleri, ancak ispatlayamadklar cebirsel ifadeleri ispatlam, ispatlanm olanlara da yeni ve daha gl zmler getirmitir. Semev'el b. Yahy, KerecFnin balatt cebirin aritmetikletirilmesi anlayn gelitirerek eserinin ikinci blmnde slm matematiindeki en geni seri incelemelerinden birini yapm ve bu konudaki ispatlarn verirken matematiksel tmevarm yntemini (el-istintc'r-riyz) baarl bir ekilde kullanmtr. Eserinin drdnc blmnde, Me filozoflarn varl zorunlu, mmkin ve imknsz eklindeki tasnifinden esinlenerek slm matematiindeki genel ontolojik-epistemolojik yapy ifade eder tarzda cebirsel problemleri ksma ayrmtr. 1. Doruluu ispatlanabilen ve sonlu veya sonsuz zm bulunabilen problemler (el-mesil'l-vcibe). 2. zmsz problemler (el-mesil'l-mmtenia). 3. zm mmkn olan, ancak doruluu veya yanll konusunda ispat bulunamayan -gelecek nesillerin belki ispat bulabilecei- problemler (el-mesil'l-mmkine \el-Bhir fi'l-cebr, s. 227251|). Bu zellikleriyle Semev'el b. Yahy'nn eseri, slm dnyasnda yazlm ve bugne ulam cebir konusundaki en mkemmel birka eserden biridir. Buraya kadar ele alnan slm cebiri, genelde temel cebirsel ifadelerin yannda birinci ve ikinci dereceden denklemlerin incelenmesini esas kabul eden bir cebirdir. Bu dnem zarfnda nc ve daha yksek dereceden denklemlerin ancak baz zel halleri ele alnmtr. Mesel Eb'l-Vef el-Bzcn, x4 + bx3 = c gibi drdnc dereceden bir denklemi geometrik yolla zmeyi baarmtr. nc dereceden cebirsel denklemleri 197

bn

yaplmtr.

Kitb'l-Cebr

]'".

ve'l-mukabele

adl eserinde Eb K-

mil, HrizmFnin amel aklamalarn kullanmayarak cebiri sk mantk kurallarna balam ve cebirin temel kavramlarn gelimi klid geometrisine dayandrmtr. Eb Kmil ilk defa irrasyonel saylar (el-a'dd's-semm) kullanm ve klid'in geometrik problemlerini cebir yoluyla zmtr. Eserinin nc blmnde ise Diophantos'un Aritmetidenklemde c>(|)2=>X'in

Bu ifadelerde dikkati eken nokta, Hrizm'nin be rakaml C = ( ! ) = > X1 ve eer

zmnn "mstahil" (imknsz) olduunu belirtmesidir; bylece bu denklem iin ihtimal (zm) vermi olmaktadr. Ardndan ( a b ) ( c d ) , a, b, c, d

Q+ arpmlarn ayr ayr verir. Drdnc babda ise a\fb = \f5*b, V.Vb = \fb,... ca 'sndan etkilenmeksizin belirsiz denklemlerle (el-mudelt's-seyyle) uragibi cebirsel ilemleri zikreder ve daha sonraki blmlerde srasyla alt cebir formlne indirgenebilir problemleri, "ela d e d ' l - e r b a a t ' l - m t e n s i b e " (drt oran-

mtr. Cebirin hisb da iine alacak ekilde geniletilebileceini ilk olarak gren ve onun mekanik algoritmik tekrarlardan uzak bir yaratclk alan olduunu vurgulayan Eb Kmil ile bu ilmin hem muhtevas hem de ekli deimi ve bylece cebir yeni bir yn kazanmaya balamtr. HrizmFnin temelini att cebir Eb Kmil ile bir bina halini alm, ancak bu binann tamamlanmas KerecFnin balatt yeni cebir hareketiyle gereklemitir. Eb Bekir Muhammed b. Hasan el-Hsib el-Kerec (. 410/1029), b'l-Fahri f ri Catii-cebr esasna Kitadl eseriydayal cebir

tl say) yoluyla zlen ticar problemleri ve yer lm ile vasiyet problemlerini ele alr. Hrizm cebirinin genel zellii, Hint ve Grek cebirinden farkl bir biimde tamamen lafz olmasdr. Ayrca denklemler iin sadece pozitif kk kabul edilmekte, negatif kk zikredilmemektedir. te yandan gerek kulland geometri, gerekse yer lm (el-mesha) blmnde verdii bilgi ve kaideler olduka iptidaidir. Ancak Hrizm yeni bir ilmin temellerini atm ve eserinde sadece uzmanlara deil tacir, kad, devlet memuru ve dier insanlara hitap etmeyi amalamtr; bundan dolay kitabnn yarsndan fazlas pratik cebir problemlerinden olumaktadr. Bu iptidailik yannda baz geometri problemlerinin cebirle nasl zlebileceini gstermi, bylece bu iki

le slm matematik tarihinde cebirin aritmetikletirilmesi okulunun kurucusu ve R. Rid'in ifadesiyle bu ilmin yenileyicisidir (Trhu rriyziyyti'l-'Arabiyye, s. 33-47). Kerec bu anlayla cebiri klid geometrisinin dna tayarak tamamen bamsz bir ilim haline getirmi ve cebir ifadeleri

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEBR matematik tarihinde ilk defa sistematik bir snflandrmaya tbi tutan ve Hrizmnin birinci ve ikinci dereceden denklemlerde yapt formlasyonu bu tr denklemlerde gerekletiren kii mer Hayym'dr (. 526/1132 |?j); ayrca Hayym, bu konuda kendinden nceki teebbslerin de bir tarihesini vermitir. Ona gre slm dnyasnda nc dereceden bir denklemi formle eden ilk kii Eb Abdullah Muhammed b. s el-MehnFdir (6. 2 6 1 / 8 7 4 veya 2 7 1 / 8 8 4 ) . M e -

hn, Arimed'in Arapa'ya Kitb'l-Krt ve'l-stuvne adyla evrilen eserindeki bir problemi cebirsel olarak zmeye kalkm, karsna x3 + c = ax2 tipinde nc dereceden bir denklem knca zm baaramam ve onu Semev'el b. Yahy'nn tasnifindeki ikinci kategoriye yerletirmitir. Mehn'den yaklak bir asr sonra gelen Eb Ca'fer Muhammed b. Hasan el-Hzin (. 350/961 veya 361/971) bu denklemi zmeyi baarm, Eb'l-Vef el-Bzcn'nin rencisi ve Brn'nin hocas Emr Eb Mansr b. rk ise (. 427/1036) x3 + ax2 = c tipinde bir nc dereceden denklemi koni kesitleriyle (tektuu'l-kuti'l-mahrtiyye) zmtr. Yine mer Hayym'n verdii bilgilere gre bu ilim adamlarnn yan sra Eb'l-Cd Muhammed b. Leys (. 440/1048) nc dereceden, bn'l-Heysem de (. 431/1039) drdnc dereceden bir denklemi koni kesitleri yardmyla zmlerdir (Res' il'l-Hayym elcebriyye, s. 1-2,90-91). Kendi dnemine kadar yaplan almalar derleyip toparlayan mer Hayym, telif ettii cebire ait iki risle ile slm medeniyetinde ilk defa nc dereceden denklemleri sistematik bir ekilde incelemi ve bunlar on ksma ayrmtr. 1. x 3 -t-fox = c Z.x3 + c = bx
3. c +

mer Hayym bu denklemlerin her biri iin geometrik ispat ve koni kesitlerine dayal zmler bulmu ve bu zmlerden yalnz pozitif olan kk kabul etmitir. Bylece bu nemli baars ile "el-mesil'l-mmtenia"nn zmleri iin bir yol am ve analitik geometrinin temellerini atmtr. mer Hayym cebire getirdii yeniliin farkndadr ve bu denklemler iin ortaya koyduu ispatlarn geometrik olduunu, saysal ispatn mmkn grnmediini belirtmektedir. Ancak, "Umulur ki bizden sonra gelenler bunu zebilirler" ifadesiyle cebirin ilerlemeye ak bir ilim olduuna ve o gn zlemeyen meselelerin daha sonra zlmesinin mmkn olabileceine iaret etmitir. mer Hayym'dan yaklak bir asr sonra gelen erefeddin Muzaffer b. Muhammed et-Ts (. 610/1213 [?]), onun izgisini takip ederek nc dereceden denklemleri on ksma ayrr ve bunlar, sekizi "en az bir pozitif kke sahip denklemler", bei de "bazan zm imknsz olan denklemler" olmak zere iki grupta inceler. Ts, mer Hayym gibi pozitif kk zm olarak alr ve spatlarn ayn ekilde koni kesitleriyle verir; ancak bu ispat tarzn onun gibi zm bulmak iin deil saysal biimde tesbit ettii zm Hrizm gibi resmetmek iin kullanr. Ts'nin bu zm anlaynda, bugnk matematikte mevcut olan varlk teorisinin (existence theorem) benzeri bir yorum grlmektedir. Ayn ekilde Ts, her denklem tipi iin mmkn olan zmleri tek tek aratrrken modern matematikte ilk nce Pierre de Fermat (. 1665) tarafndan kullanlan "minima" ve "maxima" anlayna benzer bir tavr sergilemitir. Bugnk bilgilerin nda, Tsfden sonra slm ilim tarihinde nc dereceden denklemlerle ilgili orijinal katklarn sona erdii sylenebilir. Ancak bu konuda Gyseddin Cemd el-K'nin
(. 832/1429) Mifthu'l-hisb'mda ver-

dir; geriye kalanlarn ve be terimden fazla olan denklemlerin zmn daha nceki matematikiler verememilerdir. Cemd el-K, kendisinin ise Mes'd'nin zd on dokuz denklemle yedi tane daha denklemin nasl zldn akladn, bunlardan baka birok denklemin zmn verdiini ve ayrca bu konuda ayr bir kitap telif edeceini belirtmektedir; ancak bununla ilgili gnmze herhangi bir eseri ulamamtr. Cemd el-K'nin bu ifadesi, ada bn Haldn'un aklamalarn dorulamaktadr. bn Haldun, "Bize ulaan bilgilere gre Dou matematik limlerinden bazlar alt trden daha fazla denklem kurmu ve yirmiden ok denklem tesbit etmilerdir; ayrca her biri iin yeterli rnekler vermi ve geometrik ispatlarn yapmlardr" (el-cber, IT, 899) demektedir. Slih Zeki'nin verdii bilgilere gre, yine ayn yzylda yaam ismi bilinmeyen bir matematiki, 834 (1430) ylnda telif ettii Ziydet'l-mecale's-sitte s 'ili'l-cedide adl eserinde Cemd el-K'nin cmlelerini hatrlatan ifadeler kullanm ve a, x, x2, x3 drt terimlisinden yirmi be eit denklem elde edileceini belirtmitir. Bu bilgiler, Ts'den sonraki slm cebirinde nc ve daha st dereceden denklemlerle uraldn gstermektedir. Son olarak Dou slm dnyasnda, K'den sonra Hulat'l-hisb adl mehur eserinde cebire zel bir yer ayran, ancak herhangi bir yenilik getirmeyen Baheddin el-miirnin (6.1031/1622) ad anlmaldr. B) Bat slm Dnyasnda Cebir. Cebir tarihinin Bat slm dnyasndaki durumu Dou'dakinden pek farkl deildir. Bu alanda eser veren birok matematikinin varlna ramen sembolletirme dnda konunun zne bir yenilik getirilmemitir. Cebir konusunda bn'l-Ysemn (. 601/1204) yazd el-Urczet'l-Ysemniyye adl manzum eser daha sonra bn'l-Him, Kalasd ve Sbtu'l-Mardn gibi nl matematikiler tarafndan erhedilmi, Bat ve Dou slm dnyasnda yaygn bir el kitab olarak kullanlmtr. Sbtu'l-MardnFnin erhinde dikkati eken nokta, mesil-i sitteden mfredt denklemlerinin "Marib-Msr" ve "Acem" adlaryla iki ayr tertipte verilmesidir (elLem'at'l-Mrdniyye, s. 31). Bat slm dnyasnda, bundan baka Eb Abdullah bn Bedr'in (VII./XIII. yzyl) Kitb

bx = x3

4. x 3 + ax2 = c 5. x3 + c = ax2

6. c + ax2 = x3
7. x3 + ax2 + bx = c 8. x3 + ax2 + c bx 9. x3 + bx + c = ax2 10.
x3 =

ax2 + bx + c

11. x3 + ax2 = bx + c 12. x3 +bx


13. x 3 + c =

= ax2 + c ax2 + bx

dii bilgiler olduka ilgintir (s. 413-414). Ona gre eer a, x, x2, x3 gibi drt terim eitli ekillerde dzenlenirse yirmi be denklem ortaya kar. Bunlarn ilk alts mehur "el-mesil's-sitte"dir; geriye kalan on dokuz denklemi ise mdddin el-K'nin bildirdiine gre erefeddin Mes'd zmtr. Cemd elK'ye gre eer a, x, x2, x3, X4 gibi be terim yine farkl ekillerde tertip edilirse doksan be denklem elde edilir. Bunlarn yirmi bei yukarda zikredilenler-

htiri'l-cebr

ve'l-mukbele

ve Eb'l-

198

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEBR Abbas Ahmed b. Muhammed b. Osman bn'l-Benn el-MerrkFnin (. 721/ 1321) Kitb'l-Cebr ve'l-mukbele adl eserleri grlmektedir. Bu iki eserin yannda Ali b. Muhammed b. Muhamm e d b. Ali el-KalasdFnin (. 891/1486)
can cebiri de ihtiva eden Kef'l-esrr 'ilmi'l-ubr adl kitab da zikre deer niteliktedir.

Mehmed EdimeV tarafndan devam ettirilmitir. Daha sonra Abdlazz b. Abdlvcid el-Mikns (. 964/1557) Nzhet'l-elbb ve zbdet't-telhis li'lhisb adl eserinde cebire zel bir blm ayrm, Matrak Nasuh (. 971/1564 (?]) Trke kaleme ald Umdet'l-hisb adl kitabnn drdnc blmn cebire tahsis etmi ve Abdlmcid es-Sumul (X./XV1. yzyl) e r - Rislet 'n - nti "a

Bat slm dnyasnn cebire yapt en nemli iki katk, slm ilmiyle beraber slm cebirinin Avrupa'ya gemesini salamas ve cebirsel sembolleri ilk defa kullanmasdr. C) Osmanl Dneminde Cebir. Osmanl cebiri zerine henz mstakil almalar yaplmad iin bu dnemdeki cebirin tarih geliimini muhtevadan ok, nemli eserlerin ve melliflerinin isimlerini vermek suretiyle snrl biimde gstermek mmkn olmaktadr. Osmanllar Seluklu Trkleri vastasyla klasik slm medeniyetinin bu konudaki birikimine sahip olmular ve ilk dnemlerden itibaren telif eserler vermeye balamlardr. Osmanl ilminin nclerinden Kadzde-i Rm (. 835/1431 [?]), Semerkant'a gitmeden nce Bursa'da 784 (1382) ylnda Muhtasar fi'l-hisb (er-Risletu adl alhiyye fi'l-kav'idi'l-hisbiyye)

fi'l-hisb ve'l-cebr ve'-hendese da bir eser yazmtr.

adn-

eserini telif etmi ve ikinci blmn cebir ve mukabeleye ayrarak burada temel cebirsel ifadelerle mesil-i sitteyi incelemitir. Bu durum, daha Osmanllarn ilk dneminde Anadolu'da byle bir eserin telifini mmkn klacak bilgi birikiminin mevcut olduunu gstermektedir. Bu esere ksa bir sre sonra (786/ 1385) ad bilinmeyen bir mellif tarafndan erhu Muhtasar fi'l-hisb adyla bir erh yazlm ve bylece Osmanl ilminin Ftih Sultan Mehmed ncesine rastlayan bu teekkl dneminde telif edilen genel hisb kitaplar iinde cebir zel olarak ele alnmtr. Ftih Sultan Mehmed ile balayan Osmanl ilminin ykseli dneminde Semerkant'tan stanbul'a giden Kadzde'nin rencileri Ali Kuu (. 879/1474) ve Fethullah e-irvn (. 891/1486) ile beraber matematik sahasnda bir canlanma grlr. Bu birikim zerinde Zekeriyy el Ensr (. 926/1520) Fethu'lMbdc f erhi!-MuMi" adyla bn'lHim'in cebire dair eserini erhetmi ve bu telif hareketi Mrim elebi (. 931/
1524), Abdlal el-Bircend (. 934/1527-

XVI. yzyln sonlarna doru byk astronom - matematiki Takiyyddin erRsd (. 993/1585), Kitb'n-Nisebi'lmtekile li'l-cebr ve'l-mukbele adyla bir kitap telif etmitir. Ayn dnemde Dvd-i Antk de (. 1008/1599) Rislet!-muhtasar fi'l-cebr ve'l-mukbele adl eserini yazmtr. Bu yllarda ortaya konan en nemli matematikcebir kitab, Ali b. Vel Hamza el-Marib'nin 999 (1590) ylnda Trke olarak telif ettii Tuhfet'l-a'dd li-zevi'r-rd ve's-sedd isimli eserdir. Farkl bir terkim usulnn (yk usul) kullanld eserin nc makalesinde "erbaa mtensibe" ve "hisb'l-hataeyn" yntemleri incelendikten sonra nc blmde cebir ve mukabele ele alnmtr. Marib bu blmde denklemler konusunda yenilik getirmemesine ramen meseleyi btn ayrntlar ile incelemi ve oran (tenasp) bahsinde bir aritmetik dizi ile bir geometrik dizi arasnda iliki kurarak logaritmaya olduka yaklamtr. Drdnc makalede ise birok problemi cebir ve mukabele yoluyla zmtr. Slih Zeki'nin ifadesine gre bu eserin cebir asndan tad dier bir nemli zellik de KalasdFden daha gelimi biimde cebirsel notasyon ve sembol kullanmasdr. Bu durum, XVI. yzyl sonlarnda Osmanl cebirinde notasyon ve sembollerin kullanldn aka gstermektedir. Osmanl cebirinin XVI. yzyln sonlarna doru bulunduu seviye ve ortaya koyduu cebir anlay, phesiz en iyi ekilde Takprizde'nin Mifth's-sacde adl eserinden takip edilebilir. Takprizde, cebir ve mukabele tanmlamalarndan sonra muhtasar kitap olarak bn Fells el-Mardnnin Nib'l-cebr ve bn Mahall el-MevslFnin el-Mfd'ini verir. Orta tipte (mutavasst) eser olarak Muzaffer et-TsFnin nc dereceden denklemleri ele alan Kitb'z-Zafer'mi zikretmesi ise olduka ilgintir. Geni kitap (mebst) olarak da bn Mahall'-

nin Cmi zu'l-usl' ile Eb c' b. EsIem'in el-Kmil'ini kaydeder. Muhtemelen bu tasnifte, eserlerin ihtiva ettii bilgilerin mahiyetinden ok hacimleri gz nne alnmtr. Takprizde'nin ifadelerinde dikkati eken dier bir nokta, slm cebirinde aritmetiksel cebir ile geometrik cebir ekollerinin varln bilmesidir. Nitekim, "Semev'el cebir meselelerini aritmetikle, Hayym ise geometri ile ispat etmitir" demektedir [Mlfthu's-sacde, I, 391). Daha sonra Bat slm leminin nl matematikisi bn'lYsemn'in Ureuze'sinin ve erhinin nemini ifade eden Takprizde, arkasndan da daha faydal bilgi iin Cemd elK'nin Mifthu'1 -hisb'mda nc dereceden denklemlerle ilgili bilgi verirken zikrettii erefeddin Muhammed b. Mes'd b. Muhammed el-Mes'dFnin rislesini kaydeder. Bu bilgiler, XVI. yzyl Osmanl cebirinin daha nceki klasik slm kltrnn btn cebir bilgisini kapsadn, ayrca Osmanl ilim adamlarnn ve matematik okuyan rencilerin takip ettikleri temel kitaplarn klasik slm cebirinin ulat seviye ile orantl olduunu gstermesi bakmndan nemlidir. XVII. yzyl Osmanl matematiinde cebirle ilgili telif hareketleri devam etmi, zellikle medreselerde temel ders kitab olarak okutulan Baheddin el-mil'nin bu ilim dalna zel bir yer ayran Hulat'l-hisb' (el-Bah* iyye), Hasan es-Suhran, Tekfurd Mustafa Efendi, Ramazan b. Eb Hreyre b. Cezer, mer b. Ahmed el-M el-Cl gibi limler tarafndan erhedilmitir. Bu erhlerin yzlerce nshasnn mevcudiyeti, XVII. yzyl Osmanl matematik ve cebirinde, klasik ilim paradigmas erevesinde de olsa, youn bir telif hareketi bulunduunu gstermektedir. XVIII. yzylda el-Bah'iyye geleneine bal cebir anlay devam etmi, Muhammed b. Ahmed b. Hasan el-Gazz ve Maral Abdrrahim b. Eb Bekir gibi matematikiler tarafndan bu eser yeniden erhedilmitir. Ayrca yeni yazlan genel hisb kitaplar iinde klasik slm cebiriyle ilgili bilgiler daima muhafaza edilmitir. Osmanl klasik ilminden Bat ilmine gei izgisinde yer alan ve modern matematik konularndan logaritma hakknda eseri bulunan Gelenbev smil Efendi (. 1205/1791) Osmanl dnyasnda klasik slm cebirinin son nl temsilcisi saylabilir. Bir yenilik getirmemekle 199

28 [?]), Hayreddn Hall b. brhim ve

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEBR birlikte Trke telif ettii Hisb'l-ksr adl eserin drdnc blmnde klasik gelenee bal cebir bilgisini sunmu ve mesil-i sitteyi incelemitir. Dikkati eken nokta Gelenbev'nin, Cemd eiKFnin Mifthu'l-hisb'mda mesil-i sitte dndaki denklemler hakknda yazacan vaad ettii risleyi bulamad iin nc ve daha st dereceden denklemlerden bahsedemediini sylemesidir. Bu durum, o dnem (XVIII-XIX. yzyl) limlerinin muhtemelen mer Hayym ve erefeddin et-Tsnin bu konulardaki almalarndan haberdar olunmadklarn gstermektedir. Gelenbev, alt denklem iin geometrik ispat dahi vermemi, eserinin son blmnde ise cebir ve mukabele ile zd baz probl e m l e r i z i k r e t m i t i r (Slih Zeki, s r - Ba-

n'l-Benn'nn ayn eserine baka bir erh yazan Ya'kb b. Eyyb b. Abdlvhid'in de ayn notasyon ve sembolleri takip ettiini gstermitir. Bu semboller, x iin t P 'in ilk harfi x 3 iin = ~ veya *;

x 2 iin Jl 'm ilk harfi 'n ilk harfi i x4 iin JU JU 'n ilk harfleri - iin J->~ 'nn son harfi J 'dir. Daha sonra Kalasd bu sembolleri biraz deitirmi ve x iin sadece ^ Vlin 'in ilk harfi iin "s" veya ^ 'in ilk harfi t: iin ise * ekillerini kullanp dier iaretleri aynen benimsemitir. Ancak bu notasyon ve sembol sisteminde x 4 'ten byk kuvvetler, 7 ' " " gibi ters deerler-, ( + ), ( x ) ve blme iaretleri ile dier baz iaretler eksikti. Slih Zeki, 1888'de elde ettii, Osmanl matematikisi Ali b. Vel b. Hamza elMarib tarafndan 999'da ( 1 5 9 0 ) yazlan Tuhfet'l-a'dd li-zevi'r-rd ve'ssedd adl eserle 834 ( 1 4 3 0 ) ylnda yazlm Ziydetul-mes'ili'1 - cedide 'ale'ssitte isimli yazar bilinmeyen bir cebir kitabnda notasyon ve sembollerin gelitirildiini ve bylece slm cebirindeki bu notasyon ve sembol sisteminin Osmanl dneminde en olgun halini aldn ortaya koymutur. Bu sisteme gre, 1. Bilinmeyen ve kuvvetleri Arapa isimlerinin ilk harfleriyle gsterilmekte ve bu harfler katsaylar ile birlikte yazlmaktayd : 1 kuvvet x = 2 kuvvet harfi, 4 kuvvet x 4 = harfleri, S" kuvvet x 5 = ilk harfleri, 6 kuvvet x 6 = ilk harfleri, T kuvvet x 7 = J u 'in ilk harfleri, 8 kuvvet x 8 = s-* 'in ilk harfleri, 9 kuvvet x 9 = s-"* 'in ilk harfleri. 2. Ters deerler iin ayn notasyon tatbik edilmekte, yalnz cz para tabiri iin kullanlan kelimesinin ilk harfi veya ^ veya ^ ^ , J" veya * -, J^ veya S S, v-^'in veya-S=-, J1* 'in > , JU JU 'm ilk xz = 3 kuvvet x 3 = , cP 'in ilk harfi, - , Jl 'in ilk harfi, S veya
s

t- n tarafa konulmaktayd. Bilinmeyenin cz (J-), . 'in ilk harfleri ; karenin cz f-jr) , f ? , JUl.j*- 'in ilk harfleri ve kpn cz de (75-), ^ veya , y * 'in ilk harfleriyle gsteriliyordu. 3. Bir denklemde bilinen miktarlar, kelimesinin ilk harfi 'n ekliyle belirtilir ve bu sembol saylarn st tarafna yazlrd; mesel " = 42 demekti. 4. Toplama ( + ) iin \L veya i _ iaretlerinden biri kullanlmaktayd. Bu iaret toplamann gramatik zelliini tamamen kaldryor ve ona basit bir cebirsel sembol anlam veriyordu-, ayrca j ve J[ da toplama ileminin baz durumlarnda kullanlrd. s. karma ( - ) iin ilemin durumuna gre j * , ^ veya ^ ; 6. arpma ( x ) iin J edat;

kiye, II, 294-301). tslm Cebirinde Notasyo ve Sembol. HrizmTden itibaren slm cebirinin lafz cebir olduu bilinmektedir. Buna ramen baz lafz semboller, baka bir deyile ksaltmalar, mesel toplama iin j veya Jl, karma iin ^ , arpma iin <J, blme iin J*- ve oran (nisbet) iin Jl kullanlmtr. slm cebirinde notasyon ve sembol konusundaki tartmalar, Woepcke'nin 1854 ylnda Kalasd'nin Kef'l-esrr adl eserini incelemesiyle balam ve VVoepcke bu eserde grlen sembollerle bn Haldn'un Mukaddime'sindeki baz ifadelerden hareket ederek slm cebirinde notasyon ve sembol kullanmnn en erken XIII. yzylda baladn belirtmitir. Ancak Slih Zeki, kitaplarda yer almamasna ramen cebir retiminde notasyon ve sembollerin Hrizm'den itibaren kullanlm olabileceini ileri srmektedir. Bu sistemin kitaplarda mevcut olmamasn ise Arap dilinin yapsna ve " 3 " taksnn zel durumundan kaynaklanan "bir metnin iine zel iaretler sokulmas gl"ne balar; ayrca bu noktann kendisinden 100 yl nce Gelenbev smil Efendi tarafndan tesbit edildiini zikreder. Slih Zeki bu teze delil olarak da slm matematii ve cebirinde notasyon ve sembollerle yaplan ilemlerin metnin iinde deil daima hmilerde bulunmasn gstermektedir. Son zamanlarda A. Selim Sadn, Kalasdfden ok nce bn Kunfz el-CezirFnin (. 810/1407), bn'l-Benn'nn Kitb't-Telh fi'l-hisb adl eserine yazd Hatt'n-nikb Ccm vechi'l-'amel bi'l-hisb adl erhinde ilk cebir notasyon ve sembollerini kullandn ve b200

7. Blme ( : ) ilemi iin J*- edat; 8. Karekk ( v - ) iin kelimesinin ilk harfi kpkk ( V - ) iin s - i ^ 'in ilk harfleri V e drdnc dereceden kk ( V ~ ) '" ' i n i' k harfleri kullanlyordu. 9. Oran ifadesi ise * iaretiyle gsterilir, eer oranda "bilinmeyen" varsa kelimesinin ilk harfi - ile deil cebirde ona e anlaml olan kelimesinin ilk harfiyle belirtilirdi. 10. ki cebirsel ifadenin eitlii, bunlar arasna yerletirilen J k e l i m e s i nin son harfi J ile gsterilirdi. Ancak denklemin son halinde nce negatif terimler yazlr ve bunlar ^ ile birbirinden ayrlrd. 11. Cebirsel ilemlerin birbirine karmamas iin satrlar arasna dz izgi ekilirdi. Btn bunlar slm cebirinin notasyon ve sembol konusunda ne derece yol aldn ve XVI. yzyl sonlarna doru Osmanl limlerince en olgun hale getirildiini gsterir. Ancak bu durum btn cebir eserlerinde grlmez. Slih Zeki'ye gre bunun sebebi, zellikle mellif nshalarnda mevcut olan bu sistemin mstensihler tarafndan anlalamayarak eser istinsah edilirken atlmasdr {JA [ 1898),
s. 3 5 - 5 2 ) .

'in ilk

D) Avrupa'ya Tesiri. XI. yzylda slm dnyasndan Avrupa'ya tercmelerin balamas ile HrizmFnin Kitbii'l-Hisb elHind adl eseri Algoritmus de numero indorum, Kitbii'l - Muhtasar f hisbi'l-cebr ve'l-mukabele'sinin birinci blm de 1145'te Liber algebrae et

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEBR almucabala adyla Chesterli Robert tajinal Arapa metnini ngilizce tercmesiyle birlikte neretmitir (London 1831).
228, 235-236; Sbt'l-Mardn, Mrdniyye f'z-zunn, f erhi'l-Ysemniyye el-Lem'at'l(nr. Mu-

rafndan Latince'ye evrildi; bir sre sonra da ikinci eserin birinci blmnn tercmesi Cremonal Gerard (. 1187) tarafndan De Jebra et al-Mucbala adyla tekrar yapld. Bu tercmelerin arkasndan HrizmFnin ismi, algorithma eklinde nemli bir matematik yntemini tanmlamak iin kullanlmaya baland; ayn kelime spanyolca'da guarismoya dnerek rakam ve saylara dellet eder hale geldi. Benzer biimde el-cebr ve'lmukbele kelimeleri de yaygn olarak kullanld. Pizal Leonardo Libera abaci (1202) adl eserinde algebra ve mucabaia terimlerinin yan sra Latince tercmelerini vermeyi de ihmal etmedi (restaurato et opposito). H. Suter'e gre algebra kelimesini tek bana kullanan ilk Avrupal matematiki Floransal Canacci'dir (XIV. yzyl). Canacci ayn zamanda kelimenin Gaber'den (Cbir) trediini de sylemi, fakat bununla mehur kimyac Cbir'i mi, yoksa ayn ismi tayan Endlsl astronomu mu kastettiini aklamamtr. Almucabala kelimesi en son Gosselin (. 1577) tarafndan kullanlm, Michael Stifel ise Arithmetica integra adl eserinde regula gebri tabirine yer vermitir. Bunlarn yan sra slm cebirinde kullanlan dier temel tabirler de Latince'ye tercme edilmeye balanm ve mesel dirhem dragma, cezr radix, ey res, mal census kelimeleriyle karlanmtr. Ayrca cebir iin Latince'de ars magna veya ars rei et census, talyanca'da arte maggiore veya arte (regola) della cosa ve Almanca'da ise regel coss yahut die coss gibi farkl isimler de kullanlmt r (E/2 [ng.], II, 361; DM, VI, 275).

Avrupa cebirine etki eden ikinci isim Eb Kmil e-c' b. Eslem'dir. Kitb'l-Cebr ve'l-mukbele adl eserinin tamam brnce'ye (nr. M. Levey, The Algebra of Abu Kamil. Kitab fi al-Jabr waimuqabala in a Commentary by Mordecai Finzi; London 1966) ve ayrca ilk iki blm ile nc blmnn ba Latince'ye evrilmitir. Leonardo Fibonacci ise (. 1240 [?]) Liber abaci ve Practica geometriae adl eserlerinde Eb Kmil'den pek ok alnt yapmtr. slm cebiri XIX. yzyl ierisinde Avrupa'da trl alardan incelenmi ve Hrizm ile Eb Kmil'in yan sra Kerec, Kalasd ve Baheddin milFnin eserleri eitli Bat dillerine evrilmitir. XX. yzylda ise Semev'el, bn'l-Heysem, mer Hayym, erefeddin et-Ts ve dier slm cebircileri hakknda pek ok aratrma yaplm ve bunlarn eserleri yine eitli dillere tercme edilmitir. Bugn matematik tarihileri, Avrupa'da gelien modern cebirin temel cebirsel ilemler, denklemler teorisi, cebir-geometri ilikisi ve cebirsel semboller gibi temel konularda slm cebirine olan borcunu kabul etmektedirler.
BBLYOGRAFYA: brhim Mustafa v.dr., el-Mu'cem'Tvast, "cbr", "kbl" md.leri; n'at'Tcebr li-Diyofentes (trc. Kust b. Lk, nr. Rdl Rid), Paris 1974, s. 7-21; Hrizm, Kitb'l-Cebr ve'l-mukbele (nr. Ali Mustafa Merefe Muhammed Mers Ahmed), Kahire 1939, s. 15-16; Muhammed b. Ahmed el-Hrizm, Mefthu'l'ulm, Beyrut, ts., s. 116-117; Eb Kmil e-c' b. Elem, Kitb'l-Cebr ve'l-mukbele, Kara Mustafa Paa Ktp., nr. 379, vr. 2"; a.mlf., Kitb Tar'ifi'l-hisb (nr. Ahmed Selm Sadn, Trhu Cilmi'l-cebr fi'l- 'lemi'l-'Arab iinde), Kveyt 1986, I, 67-80; a.mlf., The Book of Algebra, Kitb al-Jabr va'l-muqbala (ed. Fuat Sezgin), Frankfurt 1986, XXIV, Jan P. Hogendijk'in nsz; Kerec, Kitb'l-Fahr (Trhu 'ilmi'l-cebr iinde), I, 132-141, 145^170; a.mlf., 'le'l-Hisbi'l-eebr ve'l-mukbele rfe'l-burhn'aleyh (a.e. iinde), I, 354-369; a.mlf., el-Kf fi'l-hisb (nr. Sm elhb), Haleb 1986, s. 169-176; Semev'el b. Yahy el-Marib, el-Bhir fi'.l-cebr (nr. Salh Ahmed - Rd Rid), am 1972, s. 73, 227-251; Res' il'l-Hayym el-Cebriyye (nr. Rd Rid - Ahmed Cebbr), Haleb 1981, s. 1-3, 6, 90-91; bn Bedr, Kitb htiri'l-Cebr ve'l-mukbele (Trhu 'ilmi'l-cebr iinde), II, 431; bn'l-Benn, Kitb'l-Cebr ve'l-mukbele (a.e. iinde), II, 542-555; Cemd el-K, Mifthu'l-hisb (nr. Ndir en-Nablus), am 1977, s. 392-393, 412-414, 415-417; bn Haldn, el'ber; Beyrut 1983, II, 898-899; Takprizde, Mifths-sa'de, I, 391-392; bn Gz el-Mikns, Buyet't-tullb f erhi Mnyeti'l-hisb (nr. Muhammed Sveys), Haleb 1983, s. 227-

hammed Sveys), Kuveyt 1983, s. 26, 31; KeI, 578-579; II, 1407-1408; Sddk (nr. Abdlcebbr Hasan Han, Ebced'l-'ulm

Zekkr), am 1978, II, 205-207; Slih Zeki, Asr- Bkye, stanbul 1329, II, 246-301; a.mlf., "Notation A l g e b r i q u e Chez les Orientaux", JA (1898), s. 35-52, seri (9), 11; Advar, Osmanl Trklerinde b, hy''l-cebr, lim, s. 19, 47-49, 96-99, 104, Beyrut 1955, s. 1-3, 16-17; bn Mus al-Harez203-204; Brockelmann, GAL, I-V; dil EnbHamit Dilgan, Muhammed Tkn, ve'l-felek, 'Ulm Tr'l-'Arabi'T'ilm 'inde'l-'Arab,

m, stanbul 1957, s. 9-10, 11 -19; Kadr Hfiz fi'r-riyziyyt Nablus 1963, s. 61-67; a.mlf., elNablus, ts., s. 55-59; Tho-

mas Heath, A History of Greek Mathematics, Oxford 1965, I, 373-415; II, 440-517; Sezgin, GAS, V, 228-242, 277-281, 321-329; D. J. Struik, A Source The Exact Trhu Books in Mathematics in Antiqulty, 1200-1800, New York Hisb'l-yed, 'ilmi'l-cebr Cambridge 1969, s. 55-60; Otto Neugebauer, Sciences 1970, s. 29-49, 71-82; Ahmed Selm Sadn, ' ilmi'l-hisbi'l-Arabi Amman 1971, s. 48; a.mlf., Trhu fi'l-'lemi'l-'Arab,

Kuveyt 1986" I, 31-45, 58Pozitif Bilimi, zmir

59, 373-390; II, 409-412, 431, 502-503, 611613; Cell Sara, yonya 1971, s. 62-63, 81-86; Sarton, c. I; H. Eves, An Introduction Mathematics, yallarda I-XVI; Aydn Sayl, Msrllarda Matematik, Astronomi Introduction,

to the History of ve MezopotamAbdlhaMantCebri,

New York 1976, s. 190-191; DSB, ve Tp, Anka-

ra 1982, s. 42-46, 205-246; a.mlf., md bn Trk'n ki Zaruretler den, A History Mathematic, ne'l-cebr Katk Denklemlerde Yazs ve Zamann Adl

Ankara 1985, s. 6, 28, 67; B. L. van der Waerof Algebra, Zrich 1985, s. 3of bey15, 24-31; David M. Burton, The History d Rid, Trhr-riyziyyti'T'Arabiyye ve'l-hisb

New York 1985, s. 182-185; R(trc. Hseyin Zeynddin),

Beyrut 1989, s. 19-47, 74-101, 173-231; a.mlf., "islam and the Flowering of the Exact Sciences", islm, Philosophy and Science iinde (nr. 'inde'lUnesco), Paris 1981, s. 135-152; Hikmet Necb Abdurrahman, Dirst f trhi'l-'ulm 'Arab, Badad, ts., s. 113-135; "The Origin and D e v e l o p m e n t of the Quadratic Equation in Babylonian, G r e e k and Early Arabic A l g e b ra", Osiris, III, Bruges, s. 515-516; S. Gandz, "Studies in Babylonian Mathematics I, Indeterminate Analysis in Babylonian M a t h e m a tics", a.e VIII, 12-40; a.mlf., " T h e Sources of al-Khwarizmi's-Algebra", w a ' l - M u q b a l a " , Centaurus, a.e., I, 273-275; George A. Saliba, " T h e M e a n i n g of al-Jabr sy. 17 (1973), s. 189-204; Calal S. A. Shavvki, "Formulation and Development of Algebra by Muslim Scholars", IS, XXIII/4 (1984), s. 337-351; J. Hoyrup. "alKhawarizmi, ibn Turk and Liber Mensuration on the Origins of islamic A l g e b r a " , Erdem, II, Ankara 1986, s. 445-526; Jan P. Hogendijk, "Sharaf a l - D i n on the N u m b e r of Positive Roots of Cubic Equations", Historia Mathematica, sy. 16 (1989), s. 69-81; W. Hartner, "alDjabr wa'l-mukbala", El2 (ng.), II, 360-362; H. Suter, "el-Cebr", DM, VI, 274-276.

HrizmFnin Avrupa'ya yapt etki ok byk olmu ve Latince'ye evrilen iki eseri, hesap ve cebir konusundaki ilk dnem teliflerine esas tekil etmitir. XVI. yzylda, yani HrizmFnin kitabn kaleme almasndan 700 yl sonra bile talyan bilim adam Cardano Ars Magna adl eserinde hl Hrizm'yi esas alyor ye onu insanln o dneme kadar yetitirdii en byk on iki dhiden biri olarak kabul ediyordu (dil Enbb, s. 1). Hrizm'nin Cremonal Gerard tercmesi, G. Libri tarafndan Histoire des sciences mathematiques'\r\ iinde (Paris 1838, s. 253-297), Chesterli Robert'inki ise L. C. Karpinski tarafndan New York'ta mstakil olarak yaymlanmtr (1915). Bunlardan baka F. Rosen de eserin ori-

HSAN FAZLIOLU

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

201

CEBR slm dininde Cebril Hz. Peygamber'e ilh emirleri bildiren vahiy meleidir ve drt byk melekten biridir. Arapa'da vahiy melei deiik kelimelerle ifade edilmekle birlikte en mehurlar Cebrl, Cebrel, Cebrl, Cibrn ve Cibril'dir. Mslman dilcilerin ou, muhtemelen hadis mecmualanndaki baz rivayetlere
(Msned, V, 15-16; Buhr, " T e f s r " , 2 / 6 , g e t i r m i t i r (Buhr, " T a c b r " , 1, " B e d ' ' l h a l k " , 7; Mslim, " m n " , 257, 258). M i ' -

CEBR

)
Kullarn btn fiillerini ilh irade ve kudretin zorlayc tesiriyle yaptklarn ifade eden kavram L
F

(bk. CEBRYYE).

J ^
^

rac'dan nce Hz. Peygamber'in kalbini "hikmet'le doldurmu, bu sayede Peygamber'in cismi ruh gibi hafiflemi ve bu mcizev yolculukta ona asl sretinde ikinci defa grnm, melekt lemi hakknda bilgiler vermitir (Msned, 1 , 257;
Buhr, " a l t " , 1; " B e d ' ' l - h a l k " , 6).

el-CEBR ve'l-MUKBELE
(bk. CEBR).

CEBRL
( o - v - )

lh emirleri meleklere ve peygamberlere ulatran vahiy melei.

16/1) dayanarak Cebril'in, "Allah'n kulu" anlamna gelen brnce asll bir kelime olduunu kabul ederken bazlar da "Allah'n gc" demek olan Arapa cebertullah tamlamasndan geldiini ileri srmlerdir. Cebril'in "kuvvet" mnasna gelen cebr ile alkas dikkate alnarak bu anlam da kapsad dnlebilir. Cebril Kur'n- Kerm'de Cibrl, Rhulkuds, Rhulemn, Rh ve Resul eklinde be deiik isimle ifade edilir. lgili yetlerde belirtildiine gre Cebril kar konulamayan mthi bir gce, stn bir akla ve kesin bilgilere sahiptir; "arn sahibi" nezdinde ok itibarldr ve meleklerin kendisine mutlaka itaat ettii erefli bir elidir (en-Necm 53/5-6;
et-Tekvr 8 1 / 1 9 - 2 1 ) . Hz. M e r y e m ' e nor-

Hadislerde Cebril'in zaman zaman gzel bir insan eklinde, birka defa da Dihye b. Halfe adl sahbnin sretinde Hz. Peygamber'e gelerek onu abdest, namaz, kurban, hac gibi ibadetlerin mahiyeti ve uygulama ekilleri hakknda eittii, itikad, fkh ve ahlk konularda aklamalarda bulunduu, ashaptan bazlarnn da bunlarn bir ksmna ahit olduu rivayet edilir (Msned, II, 325;
IV, 129, 161; Mslim, " M e s c i d " , 166, 167).

Yahudi ve hristiyan kaynaklarnda Gabriel eklinde geer. "Gl insan" anlamndaki geber ile "Tanr" mnasndaki el kelimelerinden oluan Gabriel'in Keldn veya Sryn meneli olduu kabul edilir. Kelime Yunanca ve Latince'ye de ayn ekilde gemitir. Cebril Yahudilik ve Hristiyanlk'ta byk meleklerden olup Kitb- Mukaddes'te ismi geen melekten biridir. Adndan ilk defa Daniel kitabnda (8/15-26, 9/21-27) sz edilir. Ahd-i Atk'te ve apokriflerde verilen bilgilere gre Cebril alt melekle birlikte Tanr'nn huzurunda sol tarafta durur, azzlerin duasn O'na iletir, cennete nezaret eder; birinci semann hkimidir; en nemli efaatidir. Ktleri yok eder, eytanlar ate frnna atar ve tabii gleri ynetir (Tobit,
1 2 / 1 5 ; E n o c h , 9 / 1 , 9-10, 2 0 / 7 , 4 0 / 1 - 9 , 5 4 / 6 ; Hezekiel, 9 / 3 , 10/2). Yahudilik'-

Hatta Medine'de Hz. Peygamber'in huzurunda otururken grld yer, daha sonra "makm- Cibrl" diye anlmtr. Cebril zellikle ramazan aylarnda her gece Reslullah'a gelerek nzil olan yetleri batan sona kadar onun azndan dinlerdi. Hz. Peygamber'in vefat ettii yl bu ii iki defa tekrarlamtr (Msned, I, 288, 325; Buhr, " a v m " , 7). Y i n e

mal bir insan eklinde grnerek rabbinin elisi olduunu ve ona temiz bir erkek ocuu balamak iin geldiini
s y l e m i ( M e r y e m 19/17-19), Hz. s d o -

te Cebril, Tanr'nn buyruklarn yaratklara bildirip elilik grevi yapan bir melektir, ayn zamanda adalet ilkesidir. Hz. Ysuf'u kardelerine gtrm, Hz. Ya'kb'la gre tutmu, Mkil ile birlikte Hz. Ms'nn defnediliine katlmtr
(DB, II, 333; D a v i d s o n , s. 119).

duktan sonra Allah'n emriyle ona destek olmu, Hz. Peygamber'e Kur'n- Kerm'i vahyedip retmitir. Hz. Peygamber onu bir kere "ak ufuk"ta, bir kere de "sidret'I-mnteh"da asl hviyetiyle grmtr. nkrclara kar Hz. Peygamber'in dostu, mminlerin destekleyicisidir. Kadir gecesinde meleklerle birlikte yeryzne iner, hirette insanlar hesaba ekilirken maherde saf saf dizilen meleklerin yannda bulunur
(bk. M . F. Abdlbk, Mu cem, s. 163, 326).

hadislerde belirtildiine gre Cebril, yahudilerin sorularna cevap vermede, inkrclara kar gerek bir peygamber olduunu ispatlamak iin mcizeler gstermede Hz. Peygamber'e yardmc olmu (Msned, III, 108, 113), insan ekline girip mslmanlarla birlikte baz savalara katlm, kfirleri hicveden air Hassn b. Sbit'e iirlerinde ilham vermitir (Msned, IV, 286; VI, 56; Buhr,
" M e z " , 17; Mslim, " F e z ' i l " , 46, 47).

Ahd-i Cedd'de ise Cebrail'den iki defa sz edilir. Bunlardan birinde Hz. Zekeriyy'ya grnerek ona "Tanr'nn nnde duran Cebril" olduunu syledii ve Hz. Yahy'nn doacan haber verdii, dierinde Hz. Meryem'e grnerek ona Hz. Ts'y mjdeledii anlatlr (Luka, 1/11-20, 26-38). Hristiyanla gre de Cebril, peygamberlere insan eklinde grnerek Tanr'dan vahiy getiren byk bir mel e k t i r ( A h m e d A b d l v e h h b , s. 38-48).

Cebril hadislerde Hz. Peygamber'e vahiy getiren, Kur'an' reten ve deiik konularda hkmler bildiren, Resl-i Ekrem'e, hatta bazan ashaba insan eklinde grnen bir melek olarak sk sk anlr. lgili hadislere gre Cebril dnyada ve hirette Allah ile kullar arasnda elidir; hem meleklere hem peygamberlere ilh emirleri tebli eder, bu sebeple de Allah'la vastasz konuur
(Msned, II, 267; III, 230; Buhr, " T e v -

Hz. Peygamber, Cebril'in Allah nezdindeki stn mertebesini dikkate alarak dualarnda "Cibril'in rabbi" ifadesini kullanm ve bir anlamda onunla tevesslde bulunmutur (Msned, VI, 61, 156; Nes, "Sehv", 88). slm gelenekte Cebrail'in ad anlnca ona salt selm getirmek din terbiyenin bir gerei saylmtr. Tefsir, hadis erhi, siyer, tasavvuf, tarih, kelm, felsefe kitaplar vb. slm kaynaklarda Cebril'in isimleri, nitelikleri, grevleri, insan eklinde grn ve stnl gibi konularda geni bir literatr olumutur. Bu kaynaklarda Cebril Kur'n- Kerm'deki isimleri yannda Rhullah, Hdimullah, er-Rhu'la'zam, el-Akl'l-ekrem, en-Nms'lekber, el-Akl'l-fa"l, Vhib's-suver, Hzin'l-kuds, Tvs'l-melike" gibi

hd", 33). lk defa Hira danda, btn ufku kaplam ve bir taht zerinde oturmu halde Hz. Peygamber'e gelip asl sretinde grnm, onu kuvvetle skarak okumasn istemi, bylece ilk vahyi

202

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEBRL unvanlarla da anlr. Ayn kaynaklarda ayrca Kur'n- Kerm'deki isimlerinin mnalar aklanmtr. Buna gre o, karsnda durulmayacak stn gce ve zaruri bilgilere sahip olduu iin Cibrl, sayg duyulmas gereken stn bir mevkide bulunduu veya din hayatn gereklemesinde nemli rol oynad yahut latif olduu iin Rh, ilh buyruklar tahrif etmeden Hz. Peygamber'e ulatrd iin Rhulemn, insanlarn mnev adan temizlenmesini salayan vahyi getirdii veya hi gnah ilemeyen tertemiz bir kul olduu iin Rhulkuds diye nitelendirilmitir ( R g b e l - s f a h n , s. 411; F a h r e d d i n e r - R z , XXIV, 166; ls, I, 317; Elmall, I, 432).

nn Hz. Peygamber'e isnat edilen, ancak muteber hadis mecmualarnda yer almayan rivayetlere, bir ksmnn ise sriliyat'a dayand kabul edilmektedir. Cebril'in mahiyeti ve sahip olduu niteliklerin yorumuyla ilgili speklasyonlar tam bir skolastik grnm arzetmektedir. Mesel kelmclar bata olmak zere birok slm bilgini, Cebril'in Kur'n- Kerm'de Hz. brhim'le (bn'l-Cevz, IV, 127) Hz. Meryem'e normal insan eklind e , p e k o k h a d i s t e d e ( R e d Rz, IX,

ber'e bir insan eklinde grnebileceini dnmtr (er-Rh, s. 101-102). Selef temayl ile tannan Syt, Aynnin grn sflere ait "ruhlarn tecessd" nazariyesiyle birletirerek kabul eder. Buna gre Cebril'in ruhu asl bnyesini terketmeden ayn anda ikinci bir bedene girerek insanlara temessl edebilir (el-Hab'ik f ahbri'l-mel'ik, s. 262-263). Kirmn, temessln keyfiyetini sadece Allah'n bildiini belirtmekle yetinirken ada limlerden M. Red Rz, modern fen bilimlerinin verileri sayesinde Cebrail'in temessl gibi metafizik olaylarn akl izahnn kolaylat grndedir. Ona gre gazlarn sv veya kat cisimlere dnmesi ve bunun tersi olan deiim, Cebril'in farkl ekillere girebileceini gsterir (Tefsr'lmenr, 1 , 220). Buna karlk Fazlurrahman, Kur'n- Kerm'de, Hz. Peygamber'in vahiy srasnda herhangi bir ahs grdnden sz edilmediini, aksine Cebril'in vahyi Peygamber'in kalbine indirdiinin (el-Bakara 2/97) ifade edildiini, buna gre Cebrail'in temesslne ilikin hadislerin, vahyin objektifliini korumak amacyla Ehl-i snnet limlerince uydurulduunu ileri srerek Cebril'in d varl bulunduu grn reddetmitir (slm, s. 17-19, 43). Sflere gre Cebril, yedinci felein hayyiz *inde olan semav ve arz sretlerden dilediiyle temessl edip grnebilir. Ancak deiik ekillerde grnmesinde asla hull* dnlmemelidir. Zira hull "vcd" olan iki ey arasnda gerekleir; halbuki Cebril temessl ettiinde insanlara grnen ekil onun varlndan ayr olarak mevcut deildir. Dihye eklinde grnmesi "sret-i vcdiyye" deil bir "sret-i misliyye'dir
( A b d u l l a h B o s n e v , vr. l a - 3 b ) . s m a i l F e n n

163) Hz. Peygamber'e ashaptan Dihye b. Halfe veya tannmayan gzel bir "A'rb" sretinde grnmesini (temessl) dikkate alarak onun eitli ekillere girebilen ve peygamberler dndaki insanlarca da grlebilen "latif cisim" trnde bir varlk olduunu kabul etmilerdir. Bununla birlikte onun, "yerle gn arasn dolduracak kadar byk olan 600 kanatl bnyesi"nin nasl olup da bir insan bedeni halini alacak kadar klebildii konusu izaha muhta grlmtr. mm'l-Haremeyn el-Cveyn, Cebril'in insan ekline brnmesi annda insan bnyesinden fazla olan ksmlarnn Allah tarafndan yok edilip sonra tekrar iade edildii veya Cebril'in asl bnyesinde bir deiiklik olmayp sadece onu grenlerin gznde insana benzer bir varln canland grndedir. nk Cebril farkl ekle girmekle kendine has meleklik vasf deimez (bk. Syt, erhu Sneni'n-Nes', II, 148). Fahreddin er-RzFye gre, eer Cebril cisman bir varlk ise czlerinin az bir ksmnn asl, byk bir ksmnn fazlalk olduu ve insan ekline girdii srada bu fazlaln Allah tarafndan yok edildii dnlebilir; eer tamamen ruhan bir varlk ise ok farkl ekillere girebilmesi aklen imknsz deildir (Mefthu'l-ayb, XXI, 197). zzeddin b. Abdsselm da Fahreddin er-Rz'nin ikinci yorumuna katlr. Ayn ise Cebril'in asl varlnn temessl annda bir deiiklie uramadn, ancak onun ruhunun geici olarak insan bedenine girdiini ileri srmtr (cmdet'l-kr, I, 51). Selef limlerinden Eb Ya'l el-Ferr temessl, Cebril'in insanlarn gzne hayal bir varlk gsterme gcne sahip olmas ile aklam (el-Mu'temed fuli'd-dtn, s. 175); bn Kayyim el-Cevziyye, Cebril'in temessl srasnda asl varl ile gklerin stndeki makamnda bulunduu halde yeryznde Hz. Peygam-

slm kaynaklara gre Cebril, ar tayan ve "mukarrebn" ad verilen meleklerdendir. Emrinde arn evresinde bulunan meleklerden bir ordu vardr. Mkemmel bilgilere ve tasavvur edilemeyecek derecede stn gce sahiptir. Nurdan yaratlm olup grn son derece gzeldir. Mnev bir varlk olmasna ramen Cebril'i cisman varlk eklinde tasvir eden bir klt olumutur. Buna gre onun yz beyaz, sa mercan gibidir. nci ve ykutlarla sslenmi olan yeil renkli 600 kanad vardr. Her bir kanad arasndaki mesafe dou ile bat arasndaki mesafe kadardr. Banda beyaz sark vardr. Bedir Gazvesi'ne sar renkli bir sarkla katld grlmtr. Makam yedinci kat gkteki sidret'l-mntehdr. Allah nezdinde stn makam sahibi olmasna ramen O'nu gremez. En son lecek ve hirette ilk dirilecek varlklardandr. Son derece sratli hareket eder. Hz. Muhammed dnda hibir peygamber onu asl ekliyle grmemitir. Reslullah'a peygamberlii sresince 26.000 defa vahiy getirmitir. slm kaynaklarda Cebril'in eski peygamberler ve kavimleriyle ilgisine dair bilgiler de vardr. Buna gre Cebril Hz. dem'e harfleri ve ziraatl retip onu Mekke'ye gtrm, Hz. Nuh'a gemi yapmnda yardmc olmu, Lt kavmiyle dier isyankr mmetleri eitli felketlere uratm, Hz. brhim'i ateten korumu, Hz. Ms'ya Msrl sihirbazlar karsnda yardm etmitir. Ayn kaynaklarda Cebril'in, kyamette amellerin tartlmasna nezaret edip Allah ile yaratklar arasnda elilik grevini srdrecei sylenir. Mslman melliflerin verdii bu bilgilerin bir ksm-

Erturul'un, tasavvuftaki "nr-i Muhammed" veya "hakkat-i Muhammediyye" telakkisine dayanan ve ksmen Fazlurrahman'n grn hatrlatan aklamasna gre Cebril Hz. Muhammed'in hakikati olan "rh-i a'zarrfn temesslnden baka birey deildir. u halde vahiy Hz. Peygamber'e kendi ruhaniyetinden gelmitir. Ona eitli ekillerde grnmesi "sret-i melekiyye" deil "suver-i hayliyye" tarznda olmutur (Hakikat Nurlar, s. 468). phesiz bu ar te'vilin naslarla badamas mmkn deildir. Hatta iman esaslarndan saylan meleklerin gerek varlklar olduu 203

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEBRAL ilkesine ters dtnden sakncal bir anlaytr. slm filozoflarndan Frb ve bn Sn, Cebril'in, kozmik akllar dizisinin onuncusu olan ve kuvve halindeki insan aklnn fiil haline gelerek bilgi retmesini salayan faal akl olduunu savunmulardr. Onlara gre kemal mertebesinde bulunan peygamberin "kuvve-i mtehayyile'si, uyanklk halinde bile faal akl ile ittisal* kurarak ondan ald sretleri duyular lemindeki rneklerle
a k l a r (bn Sn, s. 339; C a ' f e r l-i Ysn, 69, 77; e l - H i c r 1 5 / 5 1 , 6 8 ; M e r y e m 19/ Mu'cemul-felsefi, m'-f, Kahire 1979, II, 86; el-Mu'ceDictiI,

s. 208). Bazan "Vhib's-suver" ve "Rhulkuds" de denilen faal akl, asla madd olmayan mufrk sratlerden ibarettir. Fahreddin er-Rz ve bn Teymiyye gibi baz bilginler, filozoflarn aslnda Cebril'in harite bir varl bulunduuna inanmadklarn ileri srmlerdir (bk. el-Metlib'l-'liye, VIII, 133, 135; Der' te'ruzi'l-'akl ve'r-nakl, X, 217). Kaynaklarda Cebril ile ilgili tartmalardan biri de onun tafdli konusudur. Fahreddin er-Rz ile Zemaher gibi baz Snn ve Mu'tezil limlerin, Cebril'in Hz. Peygamber de dahil olmak zere btn yaratklarn en stn olduunu kabul etmelerine karlk slm limlerinin ounluuna gre Cebril btn meleklerden ve peygamberler dndaki insanlardan stndr (Fahreddin er-Rz, II,
2 2 6 - 2 2 7 ; ls, I, 334; XXX, 60).

17). Baz yetlerde Cebril'in vahyi Hz. Peygamber'in kalbine indirdiinin belirtilmesi temessln reddi iin delil tekil etmez. Ayrca eer peygamber meleklerden seilseydi onun da ancak insan eklinde gnderileceini belirten yet de (el-En'm 6/9) Cebril'in temesslnn mmkn olduunu gstermektedir. Cebril'in mahiyetiyle ilgili hadislerin tamamn sriliyat cinsinden kabul etmek de imknszdr. Zira mesel Cebril'in kanatl olduuna dair rivayetler, Kur'n- Kerm'de melek hakknda verilen bilgilere uymaktadr (Ftr 35/1). Kald ki temesslle ilgili hadisler, deiik sahbler tarafndan rivayet edilmek suretiyle neredeyse tevtr derecesine ulamtr. Filozoflarn ve baz sflerin Cebrail'i peygamberin zihn tasavvurlarnn sembolik bir ifadesi gibi gsteren yorumlar da yet ve hadislerin ak ifadelerine uymamaktadr. Nitekim Kur'n- Kerm'de, bir yerde Hz. Peygamber'in Cebril'i apak bir ufukta, baka bir yerde de onu sidret'l-mntehda kesin olarak grd ve gznn grdn gnlnn yalanlamad aka bildirildikten sonra bu konuda Hz. Peygamber'le tartlmasn yasaklayc bir slp kullanlmaktadr. slm filozoflarnn Cebril'i faal akl olarak kabul etmeleri ise tamamen Aristocu ve Yeni Efltuncu felsefelerin bir sonucu olup ilm ve din bir deer tamayan kozmik akllar nazariyesine dayanmaktadr. J. Pedersen gibi baz msteriklerin, Hz. Peygamber'in Cebril hakkndaki bilgileri yahudilerden aldna ilikin iddialar ciddiyetten uzaktr. Zira Hz. Ms'ya gelen Cebril'in Hz. Muhammed'e de gelebileceini kabul etmemek ancak din taassupla izah edilebilir. Cebril hakknda yazlm mstakil risleler mevcuttur. Shreverd el-Maktl'n Risle-i Per-i Cibril'i (Sleyman i y e Ktp., A y a s o f y a , nr. 4821), Muham-

"vahy" md.; G. Davidson, A

onary of Angels, New York 1968, s. 119; M. F. Abdlbk, Mu'cem, s. 163, 326; Msned, 53, 257, 274, 288, 313, 325, 394, 395; II, 267, 325; III, 20, 108, 113, 139, 230, 334, 377; IV, 56, 129, 161, 218, 286; V, 15-16, 41; VI, 56, 61, 120, 156; Buhr, "Tevhd", 33, " M e g z", 17, 30, " B e d ' ' l - h a l k " , 6, 7, "Ta'br", 1, "alt", 1, "avm", 7, "sti'zn", 30, "Cen'iz", 93, "Menkb", 25, "Tefsir", 2/16, 16/1; Mslim, "mn", 1, 5, 257, 258, "alt", 148, "Fez'il", 46, 47, 64, "Mescid", 166, 167; Tirmiz, "Taharet", 38, "Da'avt", 7; Nes, "Sehv", 88, "Mevkt" 6, 10; bn Him, es-Sre, I, 226238, 299; II, 410, 633; Bklln, el-Beyn, Beyrut 1958, s. 101; Badd, el-Fark (AbdlhaTahran Mtemd), s. 250-251; bn Sn, en-Hect, 1364 h., s. 339; Kd Abdlcebbr, bih'l-Kur'n f uli'd-dn 1969, s. 622; Eb Ya'l el-Ferr,

(nr. Adnan M. Zerzr), Kahire el-Mu'temed (nr. Ved' Zeydn Haddd), BeyII,

rut 1974, s. 175; Zemaher, el-Kef (Beyrut), II, 407; Fahreddin er-Rz, Mefthu'l-ayb, bn Hacer, el-Metlib'l-'liye Cevz, Zd'l-mesr, 162, 226-227; XXI, 197; XXIV, 166; XXX, 244; (nr. A. Hicz es-Sekk), Beyrut 1987, VIII, 133-135; bn'lIV, 127; Zekeriyy b. Mu(nr. (nr. M. hammed el-Kazvn, 'Ac'ib'l-mahlkt ye, Der' te'ruzi'l-'akl ue'n-nakl

Fruk Sa'd), Beyrut 1978, s. 102; bn TeymiyRed Slim), Riyad 1979, X, 217; bn Kayyim el-Cevziyye, er-Rh, Riyad 1386/1966, s. 101102; Kirmn, erhu ahhi'l-Buhr, Beyrut 'Umde(nr. 1401 /1981, s. 28, 30, 93, 199; Ayn, r, Behcet'l-mehfil ue buyet'l-emil f

t'l-kr, Kahire 1392/1972, I, 50, 51, 333; miM. Sultan en-Nemnekn), Kahire 1330-31, I, 67-69; Syt, el-Hab'ik ahbri'l-mel'ik (nr. Muhammed Zall), Beyrut 1985, s. 910, 16, 24, 29, 262-264, 272-274; a.mlf., erhu Sneni'n-Hes' (Snen iinde), Beyrut 1988, s. 68, Cibril (Mecma-i 1 1 , 148-149; Beyzzde, Irt'l-merm, 69; Glen, erhu Muhy-yi Res'it, Glen hadsi

slm limleri arasnda Cebril konusundaki bu tartmalar daha ok onun mahiyeti, temesslnn keyfiyeti ve reel varlnn bulunup bulunmad noktalarnda toplanmaktadr ki esasen bu hususlarda akl yrterek kesin bir sonuca varmak mmkn grnmemektedir. Zira Cebril gayb lemine ait varlklardan biri olduundan onun mahiyeti ve nitelikleri konusu akln snrlar tesinde kalmaktadr. Bununla birlikte Cebril'in cisman deil ruhan bir varlk olduunu kabul edenlerin gr daha ar basmaktadr. Zira onu cisim kabul edenler, daha ok d dnyada gereklii bulunan her eyi duyular lemindeki varlklara kyas etmilerdir ki bunun yanll aktr. Fazlurrahman'n, Cebril'in insan ekline girerek Hz. Peygamber'e geldiine dair hadislerin Ehl-i snnet limlerince uydurulmu olduu yolundaki iddias ilm dayanaklardan yoksundur. Zira sz konusu hadislerden baka Kur'n- Kerm'de de Cebril'in insan eklinde Hz. Lt'a, Hz. brhim'e ve Hz. Meryem'e grnd aka bildirilmitir (Hd 11/ 204

iinde), Dr' 1- Ktbi' 1-kav-

miyye, Hidiviyye, nr. 7128, vr. 209 b ; bn Kemal, stanbul 1316, I, 118; Abdullah BosneCibril, Sleymaniye Ktp., Rhu'lTefsr'lv, Risle f temessli me'n,

Nazif Paa, nr. 509, vr. l a - 3 b ; ls, 41; XXVII, 47; XXX, 60; Red Rz,

I, 317, 334; II, 162-163; XIX, 120; XXII,

menr, I, 220; IV, 113; VII, 314, 315; IX, 163; Elmall, Hak Dini, I, 430-432; smail Fenni Erturul, Hakikat l'ike, Hurlan, stanbul 1949, s. 329, ue'l-me468; Ahmed Abdlvehhb, el-Vahy

med b. Ysuf el-KirmnFnin erhu hadsi s'li Cibril'i (Sleymaniye Ktp.,


Y e n i c a m i , nr. 1181), Fu'l-hikem -

Kahire 1979, s. 38-48, 70; Ca'fer l-i 'lem'l-mel'iketi'l-eb-

Ysn, Feylesf 'Alim, Beyrut 1984, s. 208, 209; . Sleyman el-Ekr, Humeyr, el-Frb, rr, Kveyt 1985, s. 9-12, 17, 20-24, 42, 86; Y. Beyrut 1986, s. 92, 107; Fazlurrahman, slm (trc. Mehmet Da Mehmet Aydn), stanbul 1992, s. 17-22, 43; Sad Zyed, el-Frb, Kahire, ts., s. 61, 62; Halim Sabit ibay, "Cebril", A, III, 43; D. B. Macdonald, "Melike", a.e., VII, 661; J. Pedersen, "Diabr'l", El2 (ng.), II, 362-363; H. Lesetre. "Gabriel", DB, III/1, s. 22-23; W. Brueggemann, "Gabriel", IDB, II, 332-333; H. L. Ginsberg v.dr.,

rihi Abdullah BosnevTnin Trke olarak kaleme ald Risle f temessli Cibril'i (Sleymaniye Ktp., Nfiz Paa, nr. 509;

Crullah, nr. 2129) ve Ahmed Muhyiddin GlenFnin erhu hadsi Cibril'i (Dru 1ktbi'l-kavmiyye, Hidiviyye, nr. 7128) bun-

lardan bazlardr.
BBLYOGRAFYA: Rgb el-sfahnt, el-Mfredt tafav, et-Tahkk, (nr. Nedim Mar'al), Beyrut, ts. (Drl-Fikr), s. 411; Mus"cbr" md.; Cemil Salib, el-

"Michael and Gabriel", EJd.,Xl,


S

1487-1490.

Y U S U F EVKI Y A V U Z ZF.K N A L

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEBRYYE fr'a kadar uzanan btn topraklarn hkimi olarak tannd (1521). Hnedan XVI. yzylda Osmanl aknlar karsnda tutunamad ve Osmanllar'a tbi Mntefik kabilesinden Rid b. Mugmis tarafndan ortadan kaldrld (931/152425). Lahs'nn merkezi Hff'taki Mescid'd-Dibs ilk Osmanl Valisi Mehmed Ferruh Paa tarafndan yaptrlmtr (1556). Lahs'da Cebrler dneminde yaplan en nemli iki eser ise Mescid'lCebr ve Kasru Ecved'dir.
BBLYOGRAFYA: Sehv, ed-Dav''l-lmC, I, 190; Semhd, Vef'ul-vef, II, 228; Mahmd kir, el-Bahreyn, Beyrut 1406/1986, s. 61-62; Wemer Caskel, "Eine Unbekannte, Dynastie in Arabien", Oriens, II, Leiden 1949, s. 66-71; Hamd el-Csir, "Bild'l-Ahs", el-'Arab,XII/9-10, Riyad 1979, s. 785-787; Ahmed Hseyin erefddin, "el-Hff", Faysal, 47, Riyad 1981, s. 115; Abdullah Ahmed ubat, "el-Ahs el- uyn v e ' n nahil", a.e 64, Riyad 1982, s. 42-43; G. Rentz, "Djabrids", El2 Suppl. (ng.), s. 234-235.
B ABDLKERM ZAYDIN

CEBRLER

)
XV-XVI. yzyllarda Lahs merkez olmak zere Dou Arabistan'da hkm sren bir hnedan.

ye'ye dahildir. Ehl-i snnet kelmclarnn ounluuna gre ise insanlara ait fiillerin, kendilerinin hibir etkisi olmakszn yalnz ilh irade ve kudretin tesiriyle gerekletiini ve insanlarn gerek anlamda herhangi bir fiil sahibi olmadklarn iddia edenlere Cebriyye denilir. Kur'n- Kerm'de cebr veya cebriyye kelimeleri yer almamakla birlikte cebr kknden treyen cebbr kelimesi gemektedir ki bir yerde yce Allah'a, dokuz yerde de zorba insanlara verilen bir isim veya sfat olarak kullanlmtr (bk. M. F. Abdlbk, Mu'cem, "cbr" md.). Bunun dnda ilh iradenin her eyi kuattn ve Allah'n mutlak kudret sahibi olduunu belirten birok yetin yannda mriklerin Tanr'ya ortak komalarna ilh iradenin sebep olduu iddialarn naklederek cebir grne dolayl yoldan temas eden yetler de mevcuttur (el-Enam 6/148; en-Nahl 16/35).

Hnedan adn Ukayller'e mensup olan kurucusu Seyf b. Zmil'in dedesi Cebr'den alr. Seyf, Karmatler'in Lahs'ya hkim olan kalntlar Cervnler'in son emri brhim b. Nsr' ldrerek lkesini zaptetti ve Cebrler hnedann kurdu (820/1417). Halka adaletle muamele ederek ksa srede huzur ve gveni salad. Onun lm zerine yerine kardei Ecved b. Zmil geti, hkimiyet sahalarn genileterek Basra krfezi sahillerini de ele geirdi ve civardaki baz emirleri haraca balad. Hnedan onun zamannda en parlak devrini yaad. dil ve cmert bir emr olan Ecved ilim ve edebiyatn yaylmasna hizmet etmi ve halkn sevgisini kazanmt. Nitekim 1481'den nceki bir tarihte Emr Ecved ile gren Vei''lve/ mellifi Semhd ondan cmert ve iyi bir insan olarak vgyle sz eder. Onun zamannda Ca'fer-i Tayyr'n ahfadndan eyh Nasrullah, Cebrler'in yaptrd bir camide imamlk yapmak zere Lahs'ya gelmi ve oraya yerlemitir. lim ve faziletleriyle mehur Hazredi Abdlkdiroullar da ayn dnemde Lahs'ya g etmi ve ilmin yaylmasnda nemli hizmetlerde bulunmulardr. Ecved 1507'de Basra krfezine saldran Portekizliler'e iddetle kar koydu. Ayn yl lmyle yerine byk olu Mukrin geti. Ancak kardeleri onunla mcadeleye girerek hnedann zayflamasna sebep oldular. Mukrin 1520'de hac mnasebetiyle bulunduu Mekke'de Msrllar tarafndan ziyaret edilmi ve doudaki Bedevler'in reisi olarak byk bir ilgi ve itibar grmtr. Mukrin Hicaz'dan dndnde Bahreyn adasna gemi olan Portekizliler'e kar Mekke emrinin de yardmyla gl bir donanma tekiline alt. ranl ve Trk okularla ordusunu takviye etti. Portekizliler'le yapt bir savata kahramanca savat ve ald yarann tesiriyle gn sonra ld (27 Temmuz 1521), Portekizliler de Cebrler'in hakimiyetindeki sahilleri igal ettiler. Cebrler'in Uman Emri Hseyin b. Sad Suhr'daki ran kuvvetlerini blgeden uzaklatrd ve Portekiz tarafndan Za-

CEBRYYE

nsanlara ait ihtiyar fiillerin ilh irade ve kudretin zorlayc tesiriyle meydana geldiini savunan gruplarn ortak ad.

Hadislerde de esm-i hsn arasnda zikredilen cebbr isminden ayr olarak kadere iman ve ilh iradenin yaratklar zerindeki tesirini ifade eden aklamalar vardr. Bununla birlikte hem Kur'an'da hem de hadis literatrnde insann kendisine has irade, kudret ve fiillerinin bulunduunu bildiren naslar da mevcuttur. Kkleri dnce tarihinin ve dinlerin balang dnemine kadar uzanan cebir grnn izlerine Chiliyye dneminde ve Asr- sadet Araplan'nda da rastlam a k m m k n d r ( C e v d Ali, VI, 121-122).

Szlkte "bozuk olan bir eyi slah edip dzeltmek, birine zor kullanarak i yaptrmak" gibi anlamlara gelen cebr kelimesine nisbet ekinin ilve edilmesiyle meydana gelen bir terim olup zorlayc bir gcn hkimiyeti fikrini benimseyenler iin kullanlmtr. Btn kelmclarn kabul ettii bir tarifi bulunmamakla birlikte genellikle "insanlarn kendilerine has bir iradeye sahip olmadn, zihn ve amel btn fiillerinin ilh gcn zorlayc tesiriyle meydana geldiini savunanlar" diye tanmlanabilmektedir. Bununla beraber Mu'tezile mensuplaryla Ehl-i snnet kelmclarnn Cebriyye kavramna ykledikleri anlamlar nemli lde birbirinden farkldr. Mu'tezile'ye gre Cebriyye, kullara ait btn fiillerin nceden belirlenmi bir plan (kader) dahilinde gerekletiini ve bu tr fiillerin, kulun ksm tesiri sz konusu olsa bile ilh irade ve kudretten bamsz olarak meydana gelmesinin mmkn olmadn kabul eden gruplarn addr. Buna gre kadere inanan ve kullara ait fiillerin Allah'n yaratmasyla olutuunu savunan btn Snn ekoller Cebriy-

Pratik sonular vermeyen, zm zor bu tr konular zerinde tartmann tasvip grmedii Asr- sadet dneminden sonra gelien eitli siyas, din-fikr hareketlerin tesiriyle nceki devreye ait sade ve teslimiyeti tavr deierek bunun yerine din anlaylarda derin etkiler meydana getiren yeni bir tartma ortam domutur. Kelm tarihileri ilk itikad problemlerden birini oluturduu kabul edilen "cebir" ve "ihtiyar" meselesi etrafndaki tartmalarn douunu farkl sebeplere balarlarsa da bunlar noktada toplamak mmkndr. 1. Siyas ve Sosyal Sebepler. Hz. Peygamber'in hayatnda her eylerini paylaacak derecede kardelik balar kuvvetli olan mslmanlarn onun vefatndan sonra farkl siyas grleri benimsedikleri iin i savalara gtrecek kadar ayrla dmelerine anlalabilir bir aklama getirme abalarnn yan sra baz Emev idarecilerinin, Hz. Ali taraftarlar205

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEBRYYE na kar siyas otoritelerini hkim klmak ve yanl icraatlarndan dolay kendilerini mzur gstermek, bu uygulamalar herkese kabul ettirmek gayesiyle ilh irade ve takdirin deimezlii fikrini desteklemeleri konuyla ilgili siyas sebeplerin banda kabul edilmitir. 2. Din-Fikr Sebepler. nsanlarn hr bir iradeye sahip olduunu ifade eden naslar yannda cebir grn temellendirecek mtebih naslarn da mevcudiyeti, ilh sfatlarla ilgili yorumlarn balamas ve nihayet tasavvuf dncenin telkin ettii tevhid anlay, cebir grn tartma alanna eken din-fikr sebeplerin en nemlileri telakki edilmitir. Zira varlklarn en yetkini olan Allah'n zt gibi sfatlarnn da yetkin olmas akn tanr anlaynn bir gerei olarak grlm, buna bal olarak da ilim, kudret ve irade sfatlarnn btn varlk ve olaylar kuattna, bu arada insanlarn da bu metafizik gcn koyduu zorunluluk kanunlarna tbi (mecbr) olduklarna inanmak gerektii gr ortaya atlmtr. te yandan tasavvuf dncenin, "vahdet-i vcd" denilen varlk felsefesi yannda amel bakmdan da hakiki mnada bir tevhidin gerekleebilmesi iin insann ilh irade karsnda btn benliiyle kendisini yok farzederek "fenfillh" olmas ve her eyin O'ndan geldiine inanmas gerektiini telkin ederek koyu bir teslimiyet ve ar bir tevekkl fikrini yerletirmeye almas cebir grnn yaygnlamasnda etkili olmutur. 3. Kltrel Sebepler. Baz mslman yazarlarla eitli arkiyatlar tarafndan ileri srlen bir iddiaya gre mslmanlarn yabanc kltrlerle tam olarak temas kurmalarn salayan fetihler sonunda, insann fiilerinde hr veya "mecbr" oluu problemini youn bir ekilde tartan yabanc kltrle, zellikle hristiyan ve yahudi teolojisiyle karlatktan sonra slm limlerinin ister istemez bu konulardaki slm inanc belirlemeye almalar Cebriyye'nin teekklnde rol oynamtr (Goldziher, s. 77 vd ). Ancak bundan nce sz konusu edilen iki faktrden zellikle din-fikr olann dikkate almadan cebir grn sadece yabanc kltrn tesirine balamak isabetli grlmemitir. Hz. Peygamber devrinde baz mriklerin, inanlarn ilh iradenin zorlamasna balamalar bir yana braklrsa slm dnce tarihinde cebir grnn ilk defa kimler tarafndan ortaya atld kesin bir ekilde belirlenememekte206 dir. Hz. Ali ile bn Abbas'n Cemel ve Sffn savalarndan sonra cebir telakkisini ileri srenleri tenkit ettiklerine dair baz rivayetler doru kabul edilirse (bn'lMurtaz, s. 9-10) cebir tartmasnn balang tarihi ashb- kirmn son dnemlerine kadar gtrlebilir. Sz konusu rivayetlerde insanlarn btn fiillerinin kesinlikle kaz ve kadere gre cereyan ettii, fakat bu durumun onlar zorlamak anlamna gelmedii, yani Allah'n insanlar kendisine isyan etmeye zorlamad, kaz ve kaderin hrriyetlere engel oluturmad, ashabn anlay olarak bildirilmesine ramen Emev idarecilerinin cebir grn teyit edecek beyanlarda bulunduklar, halifeler adna sylenen iirlerde bu inancn ilendii kelm tarihilerince kabul edilmektedir (bn'lM u r t a z , s. 6 ; Ali S m e n - N e r , 1, 231232).

c bulunmadn savunan (bk. STTAT) btn Snn kelmclan Cebriyye ricli arasnda grerek onlardan genellikle Mcbire, bazan Mcebbire, cbriyye veya Kaderiyye ("kader inancn benimse-

yenler" anlamnda) diye bahsetmilerdir


(Kd Abdlcebbr, erhu7-Uli'l-hamse, s. 324, 772, 7 7 5 ; b n ' l - M u r t a z , s. 49,

Tesbit edilebildii kadaryla kullara ait fiillerin Allah tarafndan yaratldn, onlarn gerek anlamda bir fiile sahip olmadklarn ve dolaysyla cebir altnda bulunduklarn ilk defa Ca'd b. Dirhem ileri srerek grn am blgesinde yaymaya almtr. Emev hkmdarlarndan Mervn'a "Ca'd" lakabnn verilmesi, Ca'd'n tesirini gstermesi bakmndan dikkat ekicidir. Ca'd' Sad b. Cbeyr, Eb Ru'be ve Hris b. Sreye etTemm takip etmitir. Cebir fikrini temellendirerek kelm ilmine mal edenin Cehm b. Safvn olduu kabul edilir. Eb'l-Hasan el-E'arFnin Cehm'e nisbet ettii bir gre gre insanlarn eliyle gerekleen fiillerin yaratcs Allah'tr ve lemde O'ndan bakasna ait hibir fiil yoktur. Ancak Allah bunu, fiilin meydana gelmesini salayan irade ve kudreti kullarnda yaratmak suretiyle gerekletirmektedir (E'ar, s. 279). Daha sonra gelen kelm tarihileri Cehm'e atfedilen bu gr, fiilin meydana gelmesinde kulun hibir fonkisyonu bulunmayan mutlak cebir tarznda yorumlamlardr. Cehm'den sonra Mu'tezile'den Drr b. Amr, a'dan Him b. Hakem, Neccriyye'nin kurucusu Hseyin b. Muhammed en-Neccr, Muhammed b. Burgs, Yahy b. Eb Kmil gibi kiiler, zellikle kullara ait fiillerin meydana geliiyle ilgili grlerinden dolay hemen btn kelmclarca Cebriyye'nin temsilcileri kabul edilmilerdir. Mutezile limleri ise kullarn fiillerinin nceden belirlenen kaz ve kadere gre Allah tarafndan yaratldn ve fiilin meydana gelii anndan nce insanlarn fiil yapma g-

97). Ancak E'ar ve Mtrd, Ehl-i snnet'i bu ekilde adlandrmay reddetmilerdir. zellikle Mtrd, Allah tarafndan yaratlm da olsa kulda fiilin meydana gelmesinde rol oynayan irade ve kudretin var olduunu syleyen Ehl-i snneti Mu'tezile'nin Cebriyye'den saymasn mantksz bulur. nk Ehl-i snnet, fiilin ilenmesi srasnda kulda irade ve kudret bulunduunu kabul eder. Ona gre Cebriyye ad, fiilin meydana gelii annda kulun kudreti bulunmadn iddia eden Mu'tezile'ye daha uygun dmektedir (Kitb't-Teohd, s. 320, 322). Mtrd, muhtemelen, Mutezile tarafndan da benimsenen kudretin (istitat) bir araz olduu, arazlarnsa iki ayr zamanda bulunamayaca dncesinden hareketle bu sonuca varmtr. nk Mu'tezile insanda fiilin ilenmesinden nce kudretin var olduunu savunur. Bu durumda bir araz olan kudretin baka bir zaman olan fiil annda bulunmamas gerekir ki bu cebirden baka bir sonuca gtrmez. Fahreddin er-Rz de Cebriyye adnn, kulun fiilinin yaratcs olmadn syleyenlere deil kulun fiilini gerekletirecek gc bulunmadn iddia edenlere lyk olduunu belirtir ('tikdt, s. 103). Geri Rz, Mu'tezile'nin Mcbire'ye ynelttii tenkitleri cevaplandrarak bir anlamda bu ad kabullenmi gibi grnrse de (Mefthu'l-ayb, XIV, 79) onun cebir grn benimsemedii kendi ifadelerinden ak bir ekilde anlalmaktadr. Takyyddin bn Teymiyye de Ehl-i snnet'e mensup olan mutasavvflar Cebriyye'nin temsilcileri olarak mtalaa eder. Kaynaklarda Cebriyye'ye atfedilen grleri iki noktada toplamak mmkndr. 1. Kaz ve Kader. Kur'n- Kerm'de her eyin yaratlmadan nce Allah'n ezel ilim ve iradesine gre bir kitapta (levh-i mahfuz) yazld ve bylece kaderin tayin edildii, Allah'n diledii kullarn hidyete erdirdii, dilediklerini dallete sevkedip doru yolu bulmalarna engel olduu, kfirlere azap etmeyi murad edip onlarn kalplerini imandan evirdii, mlknde dilediini yapt ve bundan sorumlu tutulamayaca ve ni-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEBRYYE hayet her eyin Allah tarafndan yaratld b i l d i r i l m e k t e d i r (ilgili y e t l e r iin bk. A h m e d b. M u h a m m e d er-Rz, s. 17-34).

er ahslarn fikirleri hakknda ak bilgiler mevcut deildir. Bu durumda Cebriyye-i Hlisa'nn tevhidi, Allah'n irade ve kudreti karsnda kulun btn benliiyle kendisini yok farzetmesi eklinde anlayan sflerce temsil edildii kabul edilmektedir. Her ne kadar Kelbz, btn mutasavvflarn insanlara gerek anlamda fiil isnat ettiklerini, cebir ve zorlama altnda bulunmadklar grnde birletiklerini belirtmise de bu melliften nce ve sonra birok mutasavvf kesin bir cebir anlayn benimsemitir. Nitekim Abdlkerim el-KueyrFnin naklettiine gre Cneyd-i Badd tevhidi "btn yaratlmlarn her trl davranlarnn Allah'tan olduunu bilmek" eklinde tarif etmitir. Znnn el-MsrFye gre tevhid ve tevekkl ncelikle Allah'tan baka tanrlar edinmeyi, ikinci olarak da O'ndan baka sebepler gstermeyi imknsz klar. HerevFye gre bunlarn ilki "avmn tevhidi", ikincisi de "havss m t e v h i d i " d i r (bk. arc, s. 31-32). bn

yaptklarn kabul etmekte, buna karlk Allah'n kullarn inkr veya isyan etmeye zorlad fikrini ise reddetmektedir. Cebir gr. slm dnce tarihinde itikad ve fikr bir hareket olarak ortaya kt hicr I. yzyln ilk yarsndan itibaren tenkit edilmitir. lk defa Hz. mer, Hz. Ali, Abdullah b. Abbas gibi ileri gelen sahbler tarafndan balatlan ve daha sonra Hasan- Basrnin srdrd eletirilerde Allah'n kullarn buyruklarna kar gelmeye zorlamad, yaratc hakknda bu tr inanlar beslemenin yanl olduu belirtilmitir (Risle fi'l-kader, 1 , 83, 85). Mu'tezile kelmclar eitli akl ve nakl delillere dayanarak Cebriyye'ye kar tekfire kadar varan tenkitler yneltirken Eb Hanfe ve Ahmed b. Hanbel gibi Snn limler, insanlarn fiillerini icbar altnda yapmadklarn, bununla birlikte ihtiyar fiiller de dahil olmak zere her eyin ilh irade ve kudret erevesinde vuku bulduunu sylemek suretiyle Mu'tezile'nin insan tamamen hr kabul eden tutumu ile Cebriyye'nin hibir noktada insana hrriyet tanmayan ar tutumu arasnda naslara daha uygun den mkul bir gr savunmulardr. Gerek Selefi gerekse kelmc olsun Ehl-i snnet limlerinin kanaatine gre ihtiyar fiillerin ilh iradenin zorlamasyla gerekletiini sylemek Allah'n adalet, rahmet ve hikmet sfatlaryla badatrlamaz; ayrca peygamber gndermek suretiyle insanlar buyruklarna uymakla ykml tutmasna ve sonuta uymayanlar cezalandrmasna hem naslar hem de apak akl ilkeler asndan savunulabilir bir aklama getirmek de mmkn deildir. Zira kullarna kar rahmetle muamele ettiini beyan eden (el-En'm 6/12) Allah'n, insanlar iman ve itaati salayacak irade ve kudretten yoksun braktktan sonra inkr ve isyanlar sebebiyle cezalandrmas adalet ve rahmet anlayna aykrdr (Mtrd, s. 319320). unu da belirtmek gerekir ki cebir gr, insann iinde yaad "teebbs etme-alma-baarma" dnyasnn realiteleri ve kendi vicdan kanaatleriyle de badamamaktadr. Kaz ve kader telakkisinin insanlar hrriyetten yoksun hale getirecei tarznda Mu'tezile tarafndan ne srlen iddia Ehl-i snnet limlerince reddedilmitir. Aslnda Ehl-i snnet nazarnda kader, Allah'n her eyi meydana gel207

u halde kullarn iman-inkr, hidyetdallet, itaat-isyan cinsinden yapt btn fiilleri dileyen Allah'tr. nsanlar her taraftan kuatan kader izgisinin dna kmak mmkn olmadndan onlarn btn fiilleri kaderin bir sonucu olup Allah'n ilim ve irade sfatlarna baldr. Aksi takdirde O'nun her eyi bilmediini ve mlknde irade etmedii birtakm fiillerin meydana geldiini sylemek gerekir ki bu ulhiyyet makam iin dnlemeyecek bir eksiklik ve cizliktir. u halde lemde vuku bulan iyi ve kt btn fiillerin, olaylarn Allah'n dilemesiyle gerekletiine inanmak gerekir. Buna bal olarak Allah'n kullarna g yetiremeyecekleri sorumluluklar yklemesi de mmkndr. Nitekim iman etme imkn bulunmayan kfirleri sorumlu tutmutur. 2. Kullarn Fiilleri. Kur'an'da Allah'n her eyin yaratcs olduu bildirildiine g r e (mesel bk. el-En'm 6 / 102; er-Ra'd 13/16) kullara ait fiillerin

Teymiyye, Muhammed Abduh ve ada baz yazarlara gre mutasavvflarn bu ekilde bir taraftan kulun ilh irade karsnda kendisini yok farzetmesi gerektiini savunmas, dier taraftan onun cebir altnda bulunmadn ileri srmesi tutarl deildir (bn Teymiyye, IV, 299302; Ali S m e n - N e r , III, 286).

de Allah tarafndan yaratlm olmas icap eder. nsanlara ait fiillerin kendileri tarafndan yaratldn iddia etmek bir anlamda yaratclkta O'na ortak tanmak demektir. Mstakil olarak fiil yapma imknndan yoksun olan insanlarn hr olduklar sylenemez. Kul vastasyla meydana gelen kt fiilleri yaratmak Allah'a nisbetle gzel, kula nisbetle irkindir. Mezhepler tarihi yazarlar Cebriyye'yi ar ve mutedil grlere sahip olmalar asndan iki gruba ayrmlardr. nsann fiillerinde hibir etkisi bulunmad ve irade hrriyetinden tamamen yoksun olduu temel grn savunan arlarn ( C e b r i y y e - i Hlisa, M c b i r e - i G u l t )

nsanlara ait ihtiyar fiillerin Allah tarafndan yaratldn ve onlarn fiillerini mstakil olarak gerekletiremediini benimsemekle birlikte sorumlulua ahlk adan salam bir zemin bulmak amacyla bu fiillerde insanlarn da etkisi bulunduunu kabul eden mutedil (mutavasst) Cebriyye'nin hangi frkalardan olutuu hususunda farkl grler mevcuttur. ehristn ve Fahreddin erRz bu gruba sadece Drr b. Amr ile Hseyin b. Muhammed en-Neccr'a nisbetle anlan Drriyye ve Neccriyye'yi dahil edip Ehl-i snnet gruplarn bunun dnda tutarken bn Teymiyye, Seyyid erf el-Crcn ve Muhammed Red Rz E'ariyye'yi, Tehnev ise btn Ehl-i snnet'i mutavasst Cebriyye iinde mtalaa etmitir. Cebriyye teriminin esas itibariyle insanlarn irade hrriyetinden tamamen yoksun bulunduklarn savunanlar anlamna geldii dikkate alnrsa, baz istisnalar bir yana, Ehl-i snnet'i bu mezhebe dahil etmek isabetli grnmemektedir. Zira Snn limlerin ounluu insanlarn sorumlulua konu tekil eden fiillerini kendi iradeleriyle

Cehm b. Safvn, smil el-Bitth, Bekir b. Uht Abdlvhid ve Eb Sabbh b. Muammer es-Semerkand tarafndan temsil edildii kabul edilir. Bu sebeple Cebriyye mensuplar nderlerine nisbetle Cehmiyye, Bitthiyye, Bekriyye ve Sabbhiyye diye de anlrlar. Ancak kula, fiillerinde rol oynayan bir kudret ve irade verildii tarznda E'ar tarafndan Cehm'e atfedilen gr (Maklt, s. 279) doru kabul edildii takdirde onu hlis Cebriyye'den saymamak gerekir. Nitekim erf el-Murtaz da E'arFnin rivayetine yakn bir gr Cehm'e nisbet eder (nkz'l-beer, I, 258). Hlis Cebriyye'nin temsilcileri arasnda saylan di-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEBRYYE meden nce bilip levh-i mahfuza yazmas esasna dayanr ki Mu'tezile'ye gre de Allah'n ilim sfat, olmu ve olacak her eyi kapsayacak bir yetkinlie sahiptir. yle grnyor ki Mutezile ile Ehl-i snnet arasnda cebirle ilgili olarak srdrlen tartmalar daha ok hangi grn cebri gerektirecei noktasnda toplanmaktadr. bn Rd'n de belirttii gibi insan iradesinin gzlenebilen d tesirlerden kurtulmas hemen hemen imknszdr. Her ne kadar irade ve fiil gcne sahip olduumuz uurunu tayorsak da beer fiillerin ilh irade ve kudretten tamamen bamsz olarak gerekletii tarznda elimizde ne din ne de akl delil vardr. Esasen ilh sfatlarn varlk ve olaylarla ne tr bir irtibat iinde bulunduu hususunda yeterli bilgiye de sahip deiliz. nemli olan insann bir fiil yapmay dileyebilmesi, sonra da hangi ekilde olursa olsun onu gerekletirebilmesidir; bu da onun icbar altnda olmadn ispat etmek iin yeterli grlmelidir bk. KADER; KESB). ( d a h a g e n i bilgi iin

Muhyiddin bn'l-Arab'nin fikeri'l-mnkz


ve'l-kader'i

ms'l-

miri

zulmti'l-cebr

CEDEL
( JJJI )

( S l e y m a n i y e Ktp., H a m i d i -

ye, nr. 1440), Nasrddn-i TsFnin Risle fi'l-cebr ve'l-kader'i (Sleymaniye "ani'l'1 - beer
L Ktp., Esad Efendi, nr. 3570), M . Z h i d K e v -

ser'nin el-stibr cebr ve'l-ihtiyr'

fi't-tahadd

(Kahire 1370) ve Musi, cebir konusun-

tafa Sabri Efendi'nin Mevkf tahte sultni'l-kader rdr.


BBLYOGRAFYA: Lisn'l-'Arab, riyye"

Mehur olan veya doruluu herkes tarafndan kabul edilen nermelere dayanan kyas; tartmada rakibi susturma yntemi anlamnda kullanlan mantk, felsefe ve kelm terimi.
J

da gnmze ulaan eserlerden bazla-

Szlkte "ipi salamca bkmek-, birini sert bir yere drmek; dmanlk veya tartmada etin olmak, cephe al-

"cbr" md.; et-Ta'rft,

"ceb-

mak" gibi anlamlara gelen cedl veya cedel kknden isim olup Latince'deki dialectica kelimesinin Arapa karldr. Terim olarak mantk, felsefe ve ilgili dier ilimlerde farkl ekillerde tarif edilir. Mantkta cedel, "mehur olan (mehrat) ve doru kabul edilen (msellemat) ncllerden olumu kyas" demektir. Felsefe ve kelmda farkl tarifleri bulunmakla beraber genellikle "bir dncedeki elikileri tartarak gsterme sanat" diye tanmlanr. Ayrca cedel, bir tezin doruluk veya yanlln gstermek amacyla yaplan tartma kurallarndan bahseden ilmin ad olarak da kullanlmtr. Kur'an'da iki yerde cedel, iki yerde cidal, yirmi alt yerde mcdele kknden treyen deiik ekiller kullanlmtr. Tartmada bavurulan ve "delil" anlamna gelen hccet, sultan, burhan gibi kelimeler altm yerde gemektedir. Mira' ile muhcce de Kur'n- Kerm'de "karlkl tartma ve delil getirme" mnasnda kullanlmtr (bk. M. F. Abdlbk, Mu'cem, ilgili k e l i m e l e r ) . Kur'an'-

md.; bn'l-Esr, en-Nihye,

"cebriyye"

md.; Tehnev, Keaf, " c e b r i y y e " md.; M. F. Abdlbk, Mu'cem, Tahklk, kader "cbr" md.; Mustafav, etfi'lUmre, Res'il'l'ale'lve'l(a.e. II, 45-46; Hasan- Basr, Risle (nr. Muhammed

'adi ve't-tevhd Mcbire

iinde), Kahire 1971, I, 83-

87; Kasm b. brhim er-Ress, er-Red rf el-Murtaz, nkz'l-beer hak, er-Red ' ale'l-Mcbire mine'l-cebr

(a.e. iinde), I, 115-117, 144-149; e-

kader (a.e. iinde), , 257-260, 268; Hd-lelue'l-Kaderiyye iinde), II, 64; Buhr, Halku ef'li'l-'ibd,

Beyrut 1984, s. 112; Fadl b. zn, el-zh, Tahran 1351 h., s. 6; Hayyt, el-ntir, s. 17-18, 29, 54, 55; E'ar, Maklt Makdis, el-Bed' Nedm, el-Fihrist bn Hazm, el-Fal (Ritter), s. 40-41, s. 319-322; 279, 430; Mtrdf, Kitb't-Tevhd,

Kaynaklar, hicr II. yzyln balarndan itibaren cebir veya kader konusu ile ilgili olarak yazlan pek ok eserin adn zikreder. Tesbit edilebildii kadaryla bunlarn ilki tbinden Hasan- Basr'ye aittir. Risle ti'l-kader adndaki bu muhRes'il'lel-Fikr'l-ahl-

ve't-trh, V, 146, 147; bn'n(Teceddd), s. 203-215; HKahire 1923, s. 20; s. 287-288, (Umeyre), III, 35; Kd Ab-

rizm, Mefthu 7- 'ulm,

dlcebbr, erhu'l-Uli'l-hamse, bihul-Kur'

313, 324, 483, 772, 773, 775; a.mlf., Mten (nr. Adnan M. Zerzr), Kahire (Kevser), s. 204; ehKahire 1968, s. 120, (Sa'd), s. XIV, 79; XV, Hucec'lsiamolo1969, s. 274, 288, 330-331, 362, 379, 537, 626; Badd, el-Fark ristn, el-Milel (Kln), I, 85-91; bn Rd, el-

tasar belge eitli eserler iinde yaymlanmtr (Muhammed Umre,


'adl, I, 83-87; M c i d Fahr,

ki el-'Arabi, I, 19-28). i limlerinden Zrre b. A'yn'n el-stit'a Him b. Hakem'in el-Cebr (zhu'l-meknn, den Amr b. Ubeyd'in er-Red Red
Cale'l-Mcbire'si,

ve'l-Cebr'i, ve'l-kader'i
Cale'l-Ka-

Kef 'an menhici'l-edille,

123; Fahreddin er-Rz, el-'tikdt 103, 106; a.mlf., Mefthu'l-ayb, Kur'n, 117; Ahmed b. Muhammed er-Rz, Nesef, er-Red 'ale'l-bida' (Annales

II, 266, 285), Mu'tezile'-

Beyrut 1986, s. 17-34; Eb Mut en-

da gerek bilgiye ve kesin delile dayanmayan, yanl doru, doruyu yanl gstermek suretiyle hakikati reddetme ve btl savunma amacna ynelik tartma yasaklanm, buna karlk kesin delil ve gerek bilgiden hareketle yanl fikirleri rtme ve gerei ispat edip savunma maksadyla yaplan tartmalar ciz grlm, hatta bu anlamda Hz. Peygamber'e muhalifleriyle cedel yapmas e m r e d i l m i t i r (bk. en-Nahl 16/125). Ha-

deriyye'si, bn Keysn el-Esamm'n erEb'l-Hzeyl elve'lel-Vacd Allf'm er-Red Mcbire'si,


cale'l-Mcbire'si, cale'l-Kaderiyye

ques iinde), Kahire 1980, s. 61-65; bn Teymiyye, Mecm'at'r-res'il, 316; Crcn, erhu'l-Meokf, Murtaz, Tabakt'l-Mu'tezile, zhu'l-meknn, z, Tefsr'l-menr, IV, 299-302, 315II, 491; bn'ls. 6, 9-10, 15,

Bir b. Mu'temir'in

cebir grne ilikin

49, 63, 80, 81, 96, 97, 99, 112, 113-114, 119; I, 363; II, 266, 285; Red RX, 138, 197, 198; XI, 101; fi'l-

olarak kaynaklarda ad geen, fakat gnmze ulat bilinmeyen eserlerdir


(bn'n-Nedm, s. 203-215). Kasm er-Res-

Ali Sm en-Ner, Ne'et'l-fikri'l-felsef 286; M. Ali Eb Reyn, fi'l-slm, vd Ali, el-Mufaal,

slm, Kahire 1977, I, 231-232, 343-344; III, Trhu'l-fikri'l-felsef skenderiye 1986, s. 257-261; CeVI, 121-122; Muhammed Kabildi'-

s'nin er-Red ve'l-kader'i, Kaderiyye'si,

cale'1

-Mcbire'si,

erf elmine'l-cebr ve'lve't-tevRi-

Murtaz'nn nkz'l-beer seyin'in er-Red


cale'l-Mcbire

Hd- lelhak Yahy b. HRes'il'l-'adl

Eb Zehre, Trhu'l-mezhibi'l-slmiyye, seyin Atvn, el-Fraku'Tslmiyye Mine'l-'Akde ile'-evre, f

dis mecmualarnda cedeli yasaklayan ba z hadisler mevcutsa da (Msned, IV, 156;


V, 252, 258; Drim, " M u k a d d i m e " , 17, 29; bn M c e , " M u k a d d i m e " , 7) b u n l a r

hire, ts. (Dru 1-Fikri'l-Arab), s. 103-105; Hm, Amman 1986, s. 91-95; Hasan Hanef, Beyrut 1988, III, 80Dncesinde 109; Mustafa arc, slm 'Akide ue'-er'a

hd adl bir kitapta yaymlanmtr (bs.


yeri yok, Dru 1-hill 1971). G a z z l F n i n

Kur'an'n ho karlamad trden tar.tmalar eklinde anlamak gerekir. Birok yette, slm daveti karsnda direnen mrikleri susturmak veya ikna etmek iin tartmalara giriildii gr-

slet'l-Cebri'1-mutavasst'

(Sleymaer-

Ahlk, stanbul 1989, s. 31-32; I. Goldziher, el(trc. M. Ysuf Ms v.dr.). m


t

n i y e Ktp., Ftih, nr. 5391), F a h r e d d i n

Rz'nin Risle

ti'l-cebr

ve'l-kader'i

Kahire, ts., s. 77-133; M. Watt, "al-Diabriyya", E!2 (ng.), II, 365. .


ABDLHAMID FFIL R F A N

( S l e y m a n i y e Ktp., E s a d E f e n d i , nr. 1278),

208

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEDEL lr. Ayrca daha nceki peygamberlerin kendi kavimleriyle aralarnda geen tartmalardan da rnekler verilir. Kur'an'n sergiledii tartmalarda deiik slplarn kullanld, inanmamakta srar edenlerin sonu gelmeyen itirazlarna cevap verilirken insann btn yetenek ve zellikleri dikkate alnarak yerine gre felsef, psikolojik, sosyolojik ve tarih bilgiler ihtiva eden delillerden yararlanld grlr. slm dnce tarihi boyunca Kur'n- Kerm'in tartma yntemlerini konu alan "cedel-Kur'n" adl bir ilim dal teekkl etmi ve bu alanda eitli eserler kaleme alnmtr. brhim b. Hammd el-Mlik'nin Hicc'l-Kur'n' rc'l-cedel Cedel Kerm'de mine (bn'nNedm, s. 252), bn'l-HanbelFnin stih1-Kur'ni'l-Kerm'i (Tunus Kur'n- Meto(Riyad 1981), Muhammed et-Tm'nin elfi'l-Kur'ni'l-Kerm'i Tefekkr ve Tartma 1980), Yusuf evki Yavuz'un timal ncllerden sonu karan kyas" (bk. Mantku Aristo, II, 489) eklinde tarif etmi ve bu ekilde cedelin, II. Analitiklerde iledii kesin ncllere dayanan burhandan farkn ortaya koymutur. Buna gre burhann ncllerinin biztihi ilk ve kesin dorular olmasna karlk cedelin nclleri "btn insanlarn veya ounun, yahut filozoflardan bir blmnn ya da ounun veya en nl ve yetikinlerin zanlarndan oluan bilgilendir (a.g.e., II, 490). Topica Arapa'ya orijinal ismi yannda el-Cedel ve Kitb Mevzci'l-cedel adlaryla birka defa tercme edilmi, ayrca Frb, Yahy b. Ad ve Eb'lFerec bn't-Tayyib gibi filozoflar tarafndan erhedilmi, Frb eserin bir de zetini yazmtr (Kaya, s. 107). Frb, bn Sn, bn Rd ve dier birok slm dnr nemli lde Topica' y esas alarak Kitb'l-Cedel genellikle "verilen yahut benzer isimler altnda cedele dair eserler yazmlar ve cedeli Aristo'nun anlayna uygun bir ekilde aklamlardr. Frb cedeli, bir cevaba veya kabul edilen bir dnceye zt olan baka bir dnceyi benimsememeye gayret gsterme sanat" diye tarif etmitir. Bu tarifte cedel, bir fikri savunurken veya tenkit ederken elikiye dmeme sanat olarak grlmtr. Ona gre diyalektik ispat ekillerinde gvenilebilecek doru bilgiler olduka azdr. Frb, Organon iinde Burhan 'dan sonraki drt kitabn konularn ( c e d e l , h a t b e [ h i t a b e t ] , s a f s a t a v e iir)

aya ait mukaddimedeki

konu-yklem

mnasebeti tarif, cins, nevi ve hassa asndan incelenecei iin her ispat ve iptal bu noktalar dikkate alnarak gerekletirilmelidir. Tartmada bir fikri kabul ettirmek iin yaplacak kyaslarla varlmak istenen sonu gizlenmeli, bu maksatla akl yrtme durumunda bulunanlar sonuca en uzak olan mukaddimelerden balayarak gayelerine ulamaldrlar ( b n Sn, s. 18-20, 24, 25, 72, 75).

FrbFden itibaren btn slm mantklar cedeli, gerek ncllerinin gerekse sonucunun kesinlii bakmndan burhandan zayf bir kyas tr olarak kabul etmilerdir. Bu kyasn nclleri, kendiliinden doru olup olmad belli olmayan, ancak insanlar nezdinde doru kabul edilen ve ylece yaygnlam (msellemat ve mehrat) olan nermelerdir. Cedelden gaye, doru bilgilere ulamaktan ziyade ya bir gr ve inanc kabul ettirmek veya hasm susturmaktr (Ts, I, 4 6 2 ; Ta'rft, " c e d e l " m d . ) ; bu s e b e p -

du (stanbul 1983), Zhir Avvd el-Elmanin Menhic'l-cedel Kerm'i rdr. Cedelin Bat dillerindeki karl olan diyalektik, lka felsefesinde Zenon tarafndan "kart grl kimselerin dncelerindeki elikinin tartma yoluyla ortaya karlmas" anlamnda kullanlmtr. Sokrat'a gre diyalektik geree ulamak, kavramlar akla kavuturmak ve tarif etmek iin tez ve antitez halinde yrtlen karlkl konuma yntemidir. Efltun'un, varlklar cinslere ve trlere ayrarak duyular leminden ideler lemine (mahssattan ma'klta) ulama vastas ve mutlak gerei kefetme mant olarak grd diyalektik, Aristo'nun sisteminde muhataba belli bir dnceyi kabul ettirmede rol oynayan ve sonucu itibariyle ihtimal ifade eden akl yrtmelerde kullanlabilecek zannn mant halini alr. slm felsefesinde cedelin zel bir tartma yahut ispat metodu ve bir mantk disiplini olarak benimsenmesinde Aristo'nun Organon adl mantk klliyatnemnn beinci kitab olan Topica'nin fi'l-Kur'ni'l(Riyad 1984) bunlardan bazla-

le cedel daha ok bir tartma metodu kabul edilmitir. Ancak bn Sn bu tartmann yalnzca muhtevasz bir mcadele olmayp bir mnzara, yani "nazar" (gr, fikir) ykl bir tartma olduuna dikkat eker. slm filozoflarnn cedelle ilgili bu almalarndan ayr olarak itikad ve fikr mezheplerin teekkl edip yaygnlamasndan sonra, Selef limlerinin din konularda tartmay reddetmelerine karlk kelm ve usl-i fkh limleri tartma kurallarn konu edinen eitli eserler yazmlardr. Bu eserlerde balca iki metot takip edilmitir: 1. Sadece nas, icm ve kyasa dayanan delillerin kullanlmas gerektiini savunan Pezdev metodu. 2. Hangi ilme ve konuya ait olursa olsun delil nitelii tayan btn bilgilerle istidll edilebileceini benimseyen mid metodu. Bu metotlarn teekklnden sonra cedelin tarifinde baz deiiklikler yapld anlalmaktadr. Nitekim bu husus bn Haldn'da aka grlmektedir. Ona gre cedel, "farkl itikad ve fkh mezhep mensuplar arasnda meydana gelen mnzara dbn reten ilim'dir (el-clber, I, 381). Tehnevbu tarifi daha da genileterek cedeli "din konularla ilgili delilleri kullanma usullerini reten bir ilim" diye tanmlar (Keaf, "cedel" md.). Bylece onu btn din konulara ilikin delillerden bahseden bir ilim dal olarak kabul eder. Mnzara ve hilf ilimleri de cedel gibi tartma kurallarn inceleyen alanlar 209

burhann uyguland yerler eklinde kabul ederek bunlardan cedeli "yalan dorusundan az" olan bir ispat ekli olarak deerlendirmitir ( el-Mecmu, s. 61). Aristo gibi Frb de cedeli yakn bilgiye ulamann bir hizmetisi ve aleti saym, bununla birlikte yakln bilginin asl metodunun burhan olduunu, cedelinse ancak gl bir zan verebileceini belirtmitir (Ca'fer l Ysin, s. 178). bn Sn cedeli epistemolojik bakmdan yle tarif etmitir: "Cedel, bir fikri mehur veya genellikle kabul grm mukaddimelerle ispat etme ve savunulan fikre zt bir gr benimsememe sanatdr". Ona gre akl ve tabii ilimlerde akl zaruretlerden doan burhann kullanlmasna karlk din, ahlk, siyas ve sosyal problemlerin zmnde insanlarn ortaklaa kabul ettikleri hkmlere dayanan cedel metoduna da bavurulmaldr. spat veya iptal edilmesi istenen bir iddi-

li lde etkisi olmutur. Sekiz blmden meydana gelen bu eserin zellikle I ve VIII. blmleri dorudan doruya diyalektik konusuyla ilgili olup 1. blmde diyalektik zerine genel dnceler ve diyalektiin kanunlar, VIII. blmde ise diyalektiin kurallar ele alnmtr. Aristo Topica'da diyalektii ksaca "ih-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEDEL olmakla birlikte aralarnda baz farkiar vardr. Mnzara ilmi, din olsun din d olsun her trl tartma kurallarn iine alan ve daha ok gerei kefetmeyi hedefleyen geni kapsaml bir alandr. Hilf ilmi de fkh mezheplerde mctehidlerin grlerine ve fkh delillerine ilikin tartma kurallarn konu edinen bir dal olup sadece fkh konularla snrldr. Cedel ise din veya din d konulara ilikin tartmalarda herhangi bir grn savunulmasn hedef alr (Takprizde, I, 3 0 7 - 3 0 8 ; Kefuz-zunn, I, BBLYOGRAFYA: Rgb el-sfahn. el-Mfredt, "cdl" md.; et-Ta'rft, "cedel" md.; Tehnev, Keaf, "cedel" md.; M. F. Abdlbk, Mu'cem, "cdl" md.; Msned, II, 258, 478; IV, 156; V, 252, 258; Drim, "Mukaddime", 17, 29; bn Mce, " M u kaddime", 7; Mantku Aristo (nr. Abdurrahman Bedev), Beyrut 1980, II, 489-490; E'ar, Maklt (Ritter), s. 294; Frb, el-Mecmu , Kahire 1325/1907, s. 61; bn'n-Nedm, elFihrist (Teceddd), s. 219, 252; bn Sn, Kitb'l-Cedel, Kahire, ts., s. 18-20, 24, 25, 72, 75; Cveyn, el-Kfiye fi'l-cedel (nr. Fevkye Hseyin Mahmd), Kahire 1399/1979, nirin takdimi, s. 26-27, 52-53; Gazzl, Ihy' (Beyrut), i, 40, 94-95, 97; Nesef, Tebrat'l-edille, Kayseri Rid Efendi Ktp., nr. 496, vr. l l l a ; Fahreddin er-Rz, Mefthu'l-ayb, V, 165, 167; XX, 29, 139-140; mid. el-Mbtn, s. 91; Nsrddn-i Ts, erhu'l-lrt ve't-tenbht (bn Sn, el-rt ve't-tenbiht ile birlikte, nr. Sleyman Dnya), Kahire, ts. (Dru 1-Marif), I, 462, 464; Sbk, Tabakt, IV, 261; VIII, 307; bn Haldn, el-'Iber, I, 381-382, 410; Syt, el-tkn (Beyrut), II, 1054-1060; Takprizde, Mifthu's-sa'de, I, 307-308; Kefuz-zunn, 1, 487, 579-580; II, 1359, 1408; ah Veliyyullah ed-Dihlev, el-Feuz'l-kebir (trc. Selman Hseyin en-Nedv), Beyrut 1407/1987, s. 22, 26-28, 29-38; Abdurrahman Bedev, M'elleft'l-Cazzl, Kveyt 1977, s. 32; M. Eb Zehre, Trhl-cedel, Kahire 1980, s. 34-46, 4951, 60-64; Yusuf evki Yavuz, Kur'n- Kerm'de Tefekkr ue Tartma Metodu, stanbul 1983, s. 4-12, 16, 21, 108-115, 125, 126-159; Mahmut Kaya, islm Kaynaklar Inda Aristoteles ue Felsefesi, stanbul 1983, s. 103-107; Ca'f e r l Ysin, el-Frb f huddih ue rusmih, Beyrut 1405/1985, s. 178.
S Y U S U F EVKI Y A V U Z

edilmitir. Cedd erefler oalncaya kadar Msr ve eski stanbul erefleriyle Tunus ve Cezayir altnlarnn, zamanla taradan gelecek olanlarn ve tccar arasnda tedavl eden mahlt ve 100 adedi 110 dirhem altn itibariyle rayi meskktm doruca Darphne-i mire'ye getirilip eritildikten sonra tural olarak darbedilmesi, ayrca Edirne ve zmir'de de zel darphneler kurularak stanbul'dakiler gibi tural altnlar kestirilmesi hakknda irade kmtr. Ayn ekilde Msr'da da bu cedd tural altnlardan 22 ayarnda ve 100 adedi 115 veznine eit sikke kesilmesi hususunda ayn yl iinde Msr valisine fermanlar
g n d e r i l m i t i r ( H a m m e r , XII, 409). Dev-

580). Btl bir fikrin savunulmasnda da kullanlan cedel, savunmada baarya ulamak gayesiyle formel manta sarlmaya ve kelime oyunlarna bavurmaya kap at iin tek bana geree ulatrc bir vasta olarak grlmemitir. Bununla birlikte kullanlan delillerin kesin bilgiye dayanmas durumunda tartma yoluyla doru sonulara varlacan kabul edenler de vardr. Nitekim mtekaddimn dnemi kelmclar bir grn doruluunu veya yanlln belirlemede en messir yolun tartma olduunu savunmular ve bu grleriyle Aristo geleneini benimseyen slm filozoflarndan ayrlmlardr (Cveyn, el-Kfiye fi'lcedel, nirin takdimi, s. 26-27, 52-53). M-

rin vak'anvisi Rid Mehmed Efendi, yeni meskktm tedavle girmesi ve cizye gelirlerinin de bu paralar zerinden tahsil edilmesiyle devlet hazinesinin yzde elli kazanl ktn belirtmekted i r (Trih, II, 384).

teahhir dnemde ise bbrlenme, kendini temize karma, muarzlar ekememe, onlara kar kin besleme, gybet etme, onlarn eksiklik ve yanllarn arama gibi slm dininin yasaklad ahlk d tutum ve davranlara yol aabilecei dncesiyle cedel yerine mnzara metodu tercih edilmi, genellikle delil isteme (men'), delili boa karma (nakz) ve iddiay iptal e t m e (muraza) tarznda uygulanan tartma kurallar geni biimde bu disiplinde inceleme konusu yap l m t r (bk. M N Z A R A ) .

CEDEL'l - K U R ' N
(bk. CEDEL).

L_
r

CEDD

EREF

""

Bu altn paralar birka eit karlmtr. Bir ksm eski erefler gibi geni, bir ksm da kk ve dar kuturda darbedilmitir. Ayrca altn meskktta ilk defa olmak zere ifte altn yani iki kat vezinde sikkeler tedavle karlmtr. Ancak bunlarn hibirinde l bakmndan tam bir uyum salanamam, ufak t e f e k noksanlklar hep bulunmutur. Bununla birlikte cedd altn sikkelerin eski Osmanl paralar arasnda gerekten zel bir yeri olduu ve daha sonras iin de bir rnek tekil ettii belirtilmelidir. O zamana kadar padiah turas sadece gm meskkt zerine nakedilirken bu tarihte (1696) altn sikkelere de vurulmas Osmanl para darb iin gerekten nemli bir olaydr. Bu tu-

Kelm limleri tarafndan erken devirden itibaren yazlmaya balanan ve telifleri her dnemde devam eden eitli cedel kitaplar mevcuttur. Eb Mansr el-Mtrd'nin Kitbul-Cedel'i sef, vr. 11 l a ), K'b'nin el-Cedel
b ehlih'i

II. Mustafa adna 1696'da ilk defa tural olarak baslan altn para.

stanbul'da baslan erefi altnlarla Msr'da kesilen altnlar arasnda dirhem ve ayar fark bulunduu halde her ikisinin rayici eit tutuluyordu. Fakat tam ayarl stanbul altnnn tccar tarafndan toplanarak Msr'a ve baka yerlere gtrlmesi piyasada halis altnn azalmasna, buna karlk arlklar eksik ve ayarlar bozuk Msr altnlarnn oalmasna yol amt. Hkmet bu duruma engel olmak iin iine gm ve bakr kartrarak ilk defa stnde tura bulunan bir altn para bastrm, buna cedd eref ad verilmi ve bu yeni paralarn 300 akeye e deer olmas kabul
.1696 tarihli cedd eref
(istanbul Arkeoloji Mzesi, Tehir, nr, 1722)

(Nev e d-

(bnu n - N e d m , s. 219), E b

shak el-sferyn'nin eden tehal f

Edeb'l-cedeJ'i filel-Mn-

(Sbk, IV, 261), Cveyn'nin el-Kfiye (Kahire 1399), Gazzl'nin


Cilmi!-cedei'\

(Abdurrahman Be-

dev, s. 32), Fahreddin er-Rz'nin Kef'l-esrr' erhu fil


cal

(bn Haldn, I, 410), mid'nin Tenbh'r-recli'l-(Ke-

Cedeli' -erf 'i (Sbk, VIII, 307), temvhi'l-cedeli'1-bl'

bn Teymiyye'nin fuz-zunn, 210

1, 487) bunlardan bazlardr.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEDDCLK ral altnlara resmen cedd eref ad verildii halde halk arasnda sadece eref veya tural altn denilmitir. Osmanllar'da kullanlan altn paralarn adlar genellikle Msr'dan sirayet ederdi. Hatta stanbul'da belli bir adla bastrlp piyasaya srlen altnlar Msr'a gidince isim deitirir ve bu yeni isimle anlmaya balard. Nitekim cedd ereffler de Msr'da zer-i mahbb* adyla darbedilmitir. Halbuki bu adla stanbul'da para darb ancak III. Ahmed zamannda gerekletirilmitir.
BBLYOGRAFYA: Rid, Trih, II, 383-384; Hammer, HEO, XII, 409; smil Glib, Takum-i Meskkt- Osmniyye, Kostantiniye 1307, s. 250-253; Hasan Ferd, Nakd ve 'tibr- Ml, 1. Kitap, stanbul 1330-33, s. 203; Nuri Pere, Osmanllarda Mdeni Paralar, stanbul 1968, s. 185; Abbas elAzzv, Trlhu'n-nukdi'l-'Irkyye li-m ba'de'lcuhdi'l-'Abbsiyye, Badad 1377/1958, s. 137; Artuk. slmt Sikkeler Katalogu, II, 606-612; Pakaln. I, 267. m .
M BRAHIM A R T U K

diahn turas, dier yznde "duribe f slmbol" yazldr. 3'er kuru rayile 1696'da baslan altnlardan ayrmak iin bunlara "zer-i slmbol" ad verilmitir.
BBLYOGRAFYA : Rid, Trih, IV, 192-193; smil Galib, Taklm-i Meskkt- Osmniyye, Kostantiniye 1307, s. 273; Sleyman Sd, CJsul-i Meskkt- Osmniyye ve Ecnebiyye, stanbul 1311, s. 69; Nuri Pere, Osmanllarda Mdeni Paralar, stanbul 1968, s. 191; Artuk, slmt Sikkeler Katalogu, II, 625-626; Pakaln, I, 267.
S BRAHM A R T U K

lerek sadece okuma yazma ve ilmihal bilgisi retiliyor, ayrca Kur'an'dan baz srelerin ezberletilmesiyle yetiniliyordu. "Usl-i kadm" denilen bu ynteme kar karak yerine usl-i cedd adyla Bat'daki eitim sisteminden etkilenen bir yntem neren kiilere Ceddciler (Bat dillerinde Djadids) ve bunlar vastasyla gelien akma da Ceddcilik (Djadidisme) denilmitir. lk retimin slah ve yeni eitim sisteminin uygulanmas dncesinin bata gelen temsilcisi Gaspral smil Bey'dir (. 1914). Krml olan smil Bey eitim ve retim amacyla bulunduu stanbul'da Gen Trkler'den, Paris'te iken de sosyalist ve liberalistlerden etkilenmi, bu ekilde Bat'daki eitim sistemini tanma imkn bulmutur. Gaspral smil Bey, Krm'da ve Rusya'daki dier Trk beldelerinde halkn iinde bulunduu gerilikten kurtulmas iin ncelikle eitim ve kltre nem verilmesini istiyor, slah almalarnn ilkokullardan balatlmas, bu okullarda uygulanagelen usl-i kadmin terkedilerek yerine usl-i ceddin yerletirilmesi gerektiini savunuyordu. 1883 ylnda Krm'da "Dilde, Fikirde ve te Birlik" alt balyla karmaya balad Tercman gazetesinde usl-i ceddle ilgili fikirlerini dile getiriyor ve ilk retimdeki sistemi eletiriyordu. Ona gre mektepler medreselerden ayrlmal, ilkokullarn zel retmenleri olmal, retmenler aylk almaldr. lkokullarda okumann yannda yazma da retilmeli ve corafya, matematik, hayat bilgisi gibi dersleri de iine alan bir program uygulanmaldr. Kzlar iin ayr okullar almal ve eitimin her seviyesine uygun kitaplar hazrlanmaldr. Gaspral bu hedefler ve ilkeler dorultusunda 1884'te Bahesaray'da usl-i cedd mektebini at ve yeni yntemi burada bizzat kendisi uygulamaya alt. Bu mektep rnek alnarak alan okullara "usl-i cedd mektepleri" denmitir. Gaspral, eitim dili Trke olan ve ksa zamanda okuma yazmay reten bu okullardaki usl-i ceddi Rusya mslmanlarna anlatmak ve yaygnlatrmak iin belli bal Trk merkezlerine seyahatler yapt. Balangta fazla ilgi grmeyen usl-i cedd mektebinden mezun olan rencilerin baarlar halkn dikkatini ektike okula ilgi artt. Bunun zerine Kafkasya, Kazan ve Trkistan'n uzak blgelerinden usl-i ceddi tanmak ve renmek zere retmenler ve mollalar Bahesaray'a gelmeye baladlar. 211

CEDID ZENCIRIKLI III. Ahmed adna 1138'de (1725-26) Tebriz, Tiflis ve Revan darphnelerinde baslan altn para.

CEDD SLAMBOL 1716'da stanbul'da baslan altn para. Bu sikkeye "sikke-i cedd-i zer-i Islmbol" da denilirdi. 1696'da bastrlan cedd eref*lerin para buhrann ortadan kaldramamas ve stanbul'da baslan altnlarla dier sikkelerin de mauiyeti yznden, halk arasnda muteber ve makbul olan Venedik altnndan tam vezinli, ayar halis olarak 100 adedi 110 dirhem gelmek zere kesilerek piyasaya srlmtr. Kenar zincirli, dairesinin etraf rm nakl, ortas ayna gibi parlak, bir yznn ortasnda pa-

Tebriz Seraskeri Abdullah Paa'nn mracaat zerine Tebriz'de bir darphne almasna izin verilmi ve burada cedd zencirikli adyla sikkeler baslmtr. Daha sonra bu sikkelerin birer rnei stanbul'a da gnderilmitir. 24 ayar halis altndan olup her yz adedi 110 dirhem arlnda ve her biri 400 akeye rayi olmak zere kesilen cedd zencirikli paralar stanbul altnlar ile eit deerde tutulmutur. Ancak ziynet zellii tamadklar iin ayar doruluu bakmndan pheli grlmeleri zerine stanbul Darphnesi'nde birer rnek altn bastrlarak Tebriz seraskeriyle Revan ve Tiflis muhafzlarna gnderilmi ve bundan byle buna gre baslmas istenmitir.
BBLYOGRAFYA: Kk elebizde sim. Trih, stanbul 1282, s. 306-307, 330-331; ismil Glib, Takvlm-i Meskkt- Osmniyye, Kostantiniye 1307, s. 274; Hasan Ferd, Nakd ve 'tibr- Mli, 1. Kitap, stanbul 1330-33, s. 183; Artuk. slmt Sikkeler Katalogu, II, 631-632; Pakaln, I, 267.
S BRAHM A R T U K

CEDDCLK XIX. yzyln sonuna doru Rusya mslmanlar arasnda eitim ve kltr alannda balayan yenileme hareketi.

1143 (1730) tarihli cedd islmbol


(istanbul Arkeoloji Mzesi. Tehir, nr. 1780)

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

Bat'daki aydnlanma felsefesinin slm dnyasna yansmas ve "usl-i cedd" adl eitim hareketinin etkisiyle ortaya kmtr. XIX. yzyln sonlarna kadar Rusya mslmanlarnda ilk retim ehirlerde medrese bnyesinde, kylerde ise camilerin yannda bulunan mekteplerde geleneksel yntemlerle yrt-

CEDDCLK 1552 ylnda Rus hkimiyetine giren Kazan Trkleri arasnda, Gaspral'dan nce Abdnnsr Kursav (. 1812) tarafndan balatlan eski-yeni tartmas, medreselerde Kazan Trkesi'yle eitim yaplmas fikrinin gelimesinde etkili olmutur. Kazan Trkleri'nin nde gelen aydnlarndan kelm bilgini, tarihi ve arkeolog ehbeddn-i Mercn tarih aratrmalaryla, Kad Rzeddin Fahreddinolu hikayeleriyle, Hseyin Feyizhan ve Abdlkayym Nasr dil alanndaki almalaryla, Ms Crullah Bigi de ilhiyat sahasndaki eserleriyle Ceddcilik hareketine nemli katklarda bulundular. Mderris limcan Barud Gaspral'nn izinden giderek Kazan'da usl-i cedde gre Muhammediyye Medresesi'ni kurmu (1901) ve ynetmitir. Burada renim dili Trke idi. Barud, Ceddciler arasnda yer almakla beraber slm birliini zayflataca endiesiyle milliyetilik ve Batclk akmlarna taraftar olmad. Bununla birlikte usl-i cedde gre at medrese Ceddciliin glenmesine katkda bulunmutur. Ceddcilik dneminde Kazan'da yetien bilim, dnce, edebiyat ve sanat adamlar arasnda, lem-i slm (stanbul 1328-1329) adl eserin mellifi Abdrreid brahim'den baka Hd Atlas, Ftih Kerm, Abdullah Tukay, Ftih Emirhan. Kerim Tinur, Hd Maksudi, Sadri Maksudi, Yusuf Akura'y, ayrca Bolevizm devrindeki faaliyetleriyle de tannan Ayaz shk ve Sultan Galiev (Mr Said Sultan Aliolu) gibi isimleri zikretmek mmkndr. Ceddcilik hareketi din, dil, kltr ve ideal birliinden dolay Rusya mslmanlar arasnda sratle yaylm, Kazan'n yan sra zellikle Azerbaycan ve Trkistan'da tesirini gstermitir. Gaspralnm usl-i cedd hareketini balatmasndan nce de Azerbaycan'da Arapa'ya dayal klasik eitim sisteminin yanll ve zararlar zerinde duran kiiler olmutur. Bunlardan lim, edip ve air Abbaskulu Aa Han Bkhanl (. 1846) eitim dilinin Trke olmas gerektiini savunmu ve bunun iin baz teebbslerde bulunmutur. ok ynl bir ilim adam, zellikle gl bir eitimci olan Hasan Zerdb de (. 1907) eitimin Trke yaplmasn Azerbaycan maarifinin en nemli meselesi saymtr. Zerdb, ilk zer gazetesi olan Ekini'yi (1875-1877) kararak yeniliki fikirleri yaymaya almas yannda ilk Trk kz ortaokulunu da amtr. Bundan sonra Azerbaycan'n irvan, Bak, Ordubd ve Nahcvan gibi ehirlerinde usl-i cedd mektepleri alm ve buralardan Ceddci aydnlar yetimitir. Ceddcilik hareketi ve usl-i cedd mektepleri sanayi ve ticaretin bir lde gelitii, nisbeten ehirlemi olan Kazan, Krm ve Azerbaycan'da byk bir yaygnlk kazand halde kapal tarm toplumu niteliindeki Trkistan (bugnk
z b e k i s t a n , T r k m e n i s t a n , Kazakistan, Krgzistan v e Tacikistan) bu h a r e k e t e ba-

ver Kiri Abdrreid, Ahmed Dni, Hoca Mahmd Behbudi ve an Hoca Han gibi kiilerdi. Trkistan'da Ceddciliin gelimesinde Gaspral'nn Tercman gazetesiyle Kazan ve Azerbaycan'da bu hareketi savunan yaynlarn etkisi olmutur. Burada ilk usl-i cedd mektepleri Buhara (1900), Takent (1901) ve Semerkant'ta (1903) almtr. Buna ramen, sosyal yap sebebiyle kadmci zihniyetin gcn korumas yznden, Trkistan'da Ceddcilik teki Trk lkelerindeki kadar baarl olamamtr. Nitekim 1910 ylna doru Rusya'daki mslman Trk toplumlarnda alan usl-i cedd mekteplerinin says 5000'e ulat halde (A,
Battal T a y m a s , TK, 11/18, s. 125) T r k i s -

langta tamamen ilgisiz kalm, hatta Gaspralnn bu ilgisizlii gidermek maksadyla 1893'te yapt seyahatten sonra bile 1900 ylna kadar kayda deer bir gelime salanamamtr. Ancak bu tarihten itibaren Trkistan'da kadmcilerle "emr" denilen feodal hkmdarlarn direnilerine ramen Ceddcilik snrl da olsa bir gelime gsterdi. Burada Ceddcilik hareketinin ncleri Mnev-

tan'da 100' bulmamt (brhim Yarkn, TK, 11/18, s. 140). Basnn gelimesi de buna gre olmutur. 1905 ihtilline kadar Rusya Trkleri tarafndan karlan on iki gazete ve derginin alts zer, drd Tatar (Krm ve Kazan) Trkesi'yle yaymlanrken zbeke ve Kazaka olarak sadece birer gazete kyordu; bunlar da Rus hkmetinin kontrol altndaki "resm" vilyet gazeteleriydi. Ancak Trkistan'da 1906'dan itibaren Ceddci neriyatta bir art grld. Terakki, Hurid, hret, Asya, Buhr-y erif, Turan, Semerkand, Sad-y Fergana, Sad - y Trkistan, Kazak ve Balapan gazeteleri, Ayna, Islh ve Yurt dergileri bu dnemde yaymland. Ceddcilik hareketi bir yandan siyas otoritelerin, te yandan Rusya Trkleri'nin birliini slm'da gren ve yenilemenin halkn Ruslamasna yol aacan ileri sren kadmcilerin muhalefetiyle karlamtr. Genel olarak ynetim yeni tip okullarn almasna aka engel olmuyor, fakat bunlara madd yardm da salamyordu. Ceddciler'e kar olanlarn jurnalleri zerine okullar kapatlyor, buralardaki grevliler baka yerlere srgn ediliyor, bu ekilde Rus mill eitim tekilt ve mfettileri usl-i cedd mekteplerinde uyanan Trklk dncesini kontrol altnda tutmaya alyorlard. Buna ramen Rus sosyalistleri ve Batclar tarafndan desteklenen Ceddciler'le bunlara kar olan kadmciler arasndaki mcadele Ceddciler'in lehine kapanm, ancak kadmcilerin muhalefeti sistemin baarsn olduka yavalatmtr. 1905 ylna kadar ilkokullar slah meselesinden ibaret olan Ceddcilik, bu tarihten sonra sosyal ve kltrel hayatta da yenilii savunan bir hareket haline

Azerbaycanl Cedidciler d e n Hasan Zerdb ve A b b a s k u l u Aa Han Bkhanl ile Trkistanl M n e v v e r Kari

212

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEDS (Ben Ceds) geldi. Eitim alannda medreselerin slah, okuma yazmann kolaylatrlmas, okuma orannn arttrlmas ve kadnn toplumdaki yerinin ykseltilmesi gibi konularda baarl hizmetler gren bu hareket, teki alanlarda ynetimin olumsuz tutumu ve dier engeller sebebiyle yeterince baar salayamamtr. Bununla birlikte Ceddciler 1905-1917 arasndaki dnemde siyas faaliyetlerde de bulundular. Ancak bazlarnn sol siyas hareketler iinde yer almas, kadmcilerin onlar dinsizlik ve sosyalistlikle sulamasna ve arlk idaresinin de kendilerine kar harekete gemesine sebep olmutur. Usl-i cedd mekteplerini "ihtill ocaklar" olarak grmeye balayan arlk 1912'de ok sayda Ceddci retmeni tutuklamtr. 1917 ihtilline doru Ceddciler milliyetilikten Boleviklie kadar uzanan geni bir yelpaze iinde yer almlardr. Bu ekilde balangta bir "aydnlanma hareketi" olarak ortaya kan Ceddcilik, kltrel tezlerine uygun olarak zamanla politik hedeflere de ynelmi ve Rusya Trkleri'nin istikll mcadelelerinin siyas ideolojisi haline gelmitir. Ceddciler, btn milletlere kendi kaderlerini tayin etme hakknn verilecei vaadiyle ortaya kan Bolevizm'den kendi gayeleri dorultusunda faydalanma midine kaplmlar, Bolevizm'in gerek niteliinin henz tam anlalmad bir dnemde birok Ceddci Bolevik Partisi'ne girerek mslman fraksiyonlar oluturmular ve parti iinde kendi idealleri dorultusunda almalar yapmlardr. Ceddciliin 1917 ihtilli sonrasndaki kuandan Kazanl Mr Said Sultan Galiev (Aliyev, Aliolu), Stalin'in milliyetler halk komiserlii yardmclna kadar ykselmitir. Galiev, Marksizm'in snf mcadelesi tezini yeniden yorumlayarak ezen milletlerle ezilen milletler arasnda mcadele tezine dntrm, Rus sosyalizmine kar Turanclk lksn savunmu, her Trk boyundan Ceddciler'i bu ama uruna bir araya getirmeye alm, bylece Sovyetler'in tek partisi olan Bolevik Partisi iinde rgtl bir mslman fraksiyon olumutur. Bununla birlikte eski Ceddciler gibi ilk mslman komnistler de -arlk veya Sovyet fark gzetmeksizin- Rus devletine, Rus halkna ve genel olarak Batllar'a kar derin bir gvensizlik duymul a r d r (A. Bennigsen C. L.-Quelquejay, s.

da bu gvensizlik duygusu yn vermitir. Nitekim Stalin, glendikten sonra zellikle 1930'lu yllarn ortalarndan itibaren Bolevik Partisi'ndeki mslman fraksiyona kar harekete geti. "Devlet ve Komnist Partisi kadrolarn halk dmanlarndan ve milliyetilerden temizleme" sloganyla Ceddizm'in Sovyet idar kademelerinde almakta olan btn temsilcileri hapsedildi ve bunlarn ou kuruna dizildi. Bu ekilde balayan tasfiye hareketiyle Trk toplumlarnn aydn tabakasn oluturan Ceddci binlerce aydn ldrlm, Trk toplumlar mill kadrolardan mahrum braklmtr. ldrlenler arasnda Sultan Galiev, Ekmel kram, Mnevver Kri, Abdlhamid olpan, Abdrraf Ftrat, Bekir obanzade gibi Ceddciliin en deerli temsilcileri de vard. Rusya Trkleri'nin tarihine "byk ziyallar (aydnlar) krm" olarak geen bu katliamda sadece Azerbaycan'da 20.000 aydn ldrlm veya srlmtr. Bu katliam srasnda Stalin Gaspral smil Bey'in Bahesaray'daki mezarn tahrip ettirip zerinde blok apartmanlar yaptrarak Ceddciliin btn izlerini silmek istemi, Ceddciler'in eserlerinin ktphanelerde bulundurulmas yasaklanm ve Trk okullarnda Ceddciler'in emperyalist ajan, burjuva, pantrkist snf dmanlar olduu telkin edilmitir. Ceddciliin tarihi son derece trajik olmakla beraber boa yaanmam ve zellikle Gorbaov zamannda gerekleen demokratik ortamda meydana kan mill hareketlerin fikir ve ilham kaynan oluturmutur. Nitekim Sovyet Trkleri'nin bu ikinci dnemdeki mill uyan hareketlerinin hedeflerinden biri, Stalin tarafndan mahkm edilen Ceddci nderlerin itibarlarnn iadesini salamak olmutur. Kazan, Krm, Azerbaycan ve Orta Asya'da yaanan uyan hareketleri tarih-siyas kklerini Ceddcilie dayandrmaktadr. Krm Trkleri, milletleraras smil Gaspral sempozyumu (Mart 1991) dzenlemiler ve Gaspral adna bir ant yapmaya karar vermilerdir. Kazan Trkleri'nin tekilt olan Tatar tima zei, Sultan Galiev ve ehbeddn-i Mercn gibi Ceddci aydnlarn eserlerini yaymlamaya balamtr. Azerbaycan Halk Cephesi dorudan doruya Ceddcilik hareketine dayanmaktadr ve Ceddci eserler yaymlanmaktadr. zbekistan'daki Erk hareketi de Ceddci tezleri ilemektedir.

BBLYOGRAFYA: Mirza Bala, Azerbaycan Mill Hareketi, Berlin 1938; Hseyin Baykara, Azerbaycan'da Yenileme Hareketleri, Ankara 1966, s. 57-59, 129 vd.; A. Zeki Velidi Togan, Bugnk Trkili Trkistan ue Yakn Tarihi, stanbul 1942-47 stanbul 1981, s. 551-560, 568-571; Abdullah Battal Taymas, Kazan Trkleri, Ankara 1966, s. 160-166, 210-213; a.mlf., "Trk Dnyasnda Usul-i Cedit Hareketi", TK 11/18 (1964), s. 119-125; a.mlf., "Usl- Kadm", a.e IV/40 (1966), s. 403-410; Hlfene Carrre d'Encausse, "Social and Political Reform", Central Asia a Century ofRussian Rule (ed. Edward Allworth), New York-London 1967, s. 189-207; A. Bennigsen C. Lemercier-Quelquejay, L'Islam en Union Soui<Stique, Paris 1968, s. 38-57, 122123; Hilmi Ziya Olken, Trkiye'de ada Dnce Tarihi, stanbul 1979, s. 208-209; Nadir Devlet, Rusya Trklerinin Milli Mcadele Tarihi, Ankara 1985, s. 8-40, ayrca bk. tr.yer.; a.mlf., smail Bey (Gaspral), Ankara 1988, s. 9-14, 54-72; Baymirza Hayit, Souyetler Birlii'ndeki Trkln ue slm'n Baz Meseleleri, stanbul 1987, s. 80-90; hsan lgar, Rusya Birinci Mslman Kongresi, stanbul 1988, tr.yer.; Akdes Nimet Kurat, Trkiye ue Rusya, Ankara 1990, s. 495 vd.; Ayhan Gksan, "Gaspral smail Bey v e Usulceditilii", TK, II/18 (1964), s. 126-129; Ahmet Caferolu, "Azerbaycanda Maarif Hareketleri", a.e., s. 130-136; brahim Yarkn, "Trkistan'n Eitim v e Kltr lerine Bir Bak", a.e., s. 137145; a.mlf., "Trkistan'n Cedidci Devri Simalarndan dealist r e t m e n v e Tekilat an Hoca Ham", a.e V/58 (1967), s. 773-777; TA, X, 93; B. Spuler, "Diadd", El2 (ng.), II, 366; ABr., V, 434-435. m
L I F F L T AHA A K Y O L

CEDIS (Ben Ceds)

n
^

Eski bir Arap kabilesi.

Ceds'in nesep silsilesi Hz. Nh'a kadar genellikle u iki ekilde ulatrlr: 1. Ceds b. Lvez (Lviz veya Lz) b. rem b. Sm b. Nh. 2. Ceds b. bir (mir, Gsir,
Ksir, Csir, Cir) b. r e m b . S m b. N h .

Baz rivayetlerde Ceds ile Tasm'n veya Ceds ile Semd'un karde olduu, bir ksmnda ise bu kabilenin birbiriyle karde olduu belirtilir. Ceds kabilesi Yemme blgesinde Bahreyn'e kadar uzanan sahada Tasm kabilesiyle beraber yayordu. Her iki kabile zaman zaman efsanev bir ahs olduu sylenen Arap hkmdar Cezme el-Ebra'n saldrlarna mruz kald gibi kendi aralarnda da sk sk muharebe ediyorlard. Efsanev bir mahiyet arzeden nakillere gre bir ara Tasm'dan Amlk adnda zalim ve ahlksz bir hkmdar blgede hkimiyet kurmu, verdii keyf bir karara Cedsli bir kadnn itiraz etmesine kzarak Ceds'ten evle213

122-123); Sultan Galiev'in almalarna

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEDS (Ben Ceds) necek her bkirenin ilk geceyi yannda geirmesini art komutu. Bu zulme bir sre boyun een Cedsliler, Amlk ile kabilesini tuzaa drerek ldrmlerdi. Bu katliamdan kurtulabilen bir kii Himyer Meliki Hassn b. Tbba'dan yardm istemi, o da ordusuyla gelerek Ceds'i imha etmi, bylece her iki kabile helk olarak tarihe karmt. Cezm e el-Ebra ile balant kurulduu zaman bu olaylarn mild III. yzyln ortalarnda vuku bulduu tahmin edilmektedir. Araplar'n mehur atas Adnn'n annesi ve karsnn Ceds'ten olduu sylenmektedir.
BBLYOGRAFYA: bn Him, es-Sre, 1, 7; bn Kuteybe, el-Ma'rif (Ukke), s. 27, 632; Belzr, Ensb, I, 4, 7, 12, 13; Taber, Trh (Eb-Fazl), ndeks; bn Hazm, Cemhere, s. 462, 486; bnT-EsTr, el-Kmil, ndeks; bn Haldn, el-'ber, 1 1 , 19, 24-25; Kalkaend, Nihyet'l-ereb, Beyrut 1405/1984, s. 191; Zirikl, el-A'lm, II, 113-114; Muhammed Beyym Mehrn, Dirst f trhi'T'Arabi'l-kadm, Riyad 1400/1980, s. 167-173; Kehhle, Mu'cem kab'ili'l-Arab, Beyrut 1402/ 1982, I, 172; Mustafa Murd ed-Debb, elKab'il'l-'Arabiyye ve sel'ilh f bildir Filistin, Beyrut 1986, s. 12-14; T. H. Weir, " C e ds",'M, 1 1 1 , 42-43; H. H. Briu, "Tasm", a.e XII/ 1, s. 31-32. rn Isffil AHMET ONKAL

nelere esrarl olduuna inanlan semboller, isimler, Arap alfabesinden baz harfler veya bunlarn ebced hesabndaki say deerlerini ifade eden rakamlar yazlr. Cedveldeki hnelerin iine konulan sembol, isim, harf ve rakamlar, sihir ve tlsmn yapld amaca gre deiiklik gstermektedir. Mesel ktlklerden, cin, eytan ve perilerin zararlarndan korunmak veya bir istee kavumak iin hazrlananlara Allah'n, byk meleklerin, cinlerin ve Ashb- Kehf'in isimleri, ayrca gezegenlerin adlar, haftann gnleri ve drt unsur (toprak, su, hava, ate) yazlr. eitli tlsm cedvelleri arasnda en yaygn olan "da'vet'-ems" ise yle yaplr: Bir dikdrtgen zerine enine ve boyuna altar izgi ekilerek yedilik kareler halinde krk dokuz hne elde edilir; bunlarn iine mhr-i Sleyman, baz esrarl ekiller, peri padiahlarna ait olduu sylenen yedi isim, haftann yedi gn ve yedi gezegenin adlar vb. yazlr. Bunlarn arasnda gizli bir iliki olduuna ve bir araya gelince tekil ettikleri deerlerin etkisiyle cedvelden beklenen yararn elde edileceine inanlr. Cedveller hazrlan sebebine g r e deiik biimlerde kullanlr; ok defa korunma, g ve ifa bulma amacyla boyuna, pazuya, omuza veya belden yukar olmak artyla vcudun baka bir yerine takld gibi (muska) suda eritilerek ilgili kiiye iirilir yahut yaklarak kii duman ile ttslendirilir. Pisagorcular'n gelitirdii sihirli karelerin, slm kltr dnyasna girdikten sonra baz evrelerde geni ilgi grd bilinmektedir. zellikle Cbir b. Hayyn ile balayan bu ilgi hvn- Saf risalelerinde gelierek (bk. Res'il, I, 108113) Btnler iin nemli bir malzeme oluturmutur. Gizli ilimler alanndaki eserlerde bedh ve v e f k cedvelleri adyla anlan ve mahiyetleri bakmndan slm inanlaryla hibir ekilde badamasna imkn olmayan bu tlsm ekil-

lerinden bir ksm GazzlFye mal edilmi bulunmaktadr. Doumu kolaylatrdna inanlan ve "Gazzl cedveli" olarak bilinen sihirli kare yle hazrlanr: Dokuz haneye aynlan karenin her hnesine yukardan aaya, sadan sola ve keden keye, say deerleri on be toplamn veren harfler yazlr. nana gre, hi suya girmemi iki bez zerine yazlan bu cedveli doum yapmakta olan kadn grdkten sonra ayaklarnn altna koyarsa doum abuk gerekleir. Bu cedvelin niin GazzlFye mal edildiini anlamak zordur. nk Gazzl bunun bir hurafe olduunu sylemekte ve, "Keke bilseydim, acaba buna inanan var m?" diyerek hayretini belirtmektedir (elMnkz mine'd-dall, s. 85). te yandan bu cedvelin GazzlFden ok nce hvn- Saf risalelerinde yer ald da bilinmektedir (bk. Res'il, I, 109, 112). yle anlalyor ki bu durum, Btnlii ve Huruflii yaymak isteyenlerin Gazzl gibi byk bir otoriteyi istismar etmelerinden
b a k a b i r e y d e i l d i r ( g e n i bilgi iin bk. BEDH). BBLYOGRAFYA: Lane, Lexicon, II, 392; J. W. Redhouse, Turkish and Engtish Lexicon, Constantinople 1890 stanbul 1978, s. 648; hvn- Saf, Res'il, Beyrut 1376-77/1957, I, 108-113; Gazzl, el-Mnkz mine'd-dall, Beyrut 1408/1987, s. 85; bn Haldn, Mukaddime, III, 1177 vd.; Takprizde, Mifthu's-sa'de, I, 395; mer Ferruh, Tcinde'l-'Arab, rhu'l-'um Beyrut 1984, s. 98, 147 vd.; E. Graefe, "Cedvel", A, III, 43; a.mlf. D. B. Macdonald M. Plessner, "Diadwal", El2 (ng.), II, 370; Cengiz Kallek, "Bedh", DA, V,
336

CEDVEL

)
j

eitli amalarla zerine isim, iaret, harf ve rakamlarn yazld izelge, tablo.

-337-

SLI

lil

CENGIZ A Y D I N

Asl Arapa cedvel veya cidvel (oulu cedvil) olan kelime szlkte "dere, ay, ark, su kanal" anlamna gelmektedir (geni bilgi iin bk. L a n e , II, 392; R e d h o u s e ,

SANAT.

Yazma kitaplarla murak-

ka'lar ve hat levhalarnda, yaznn kt zerinde igal ettii alann drt bir tarafna izilen izgiye de cedvel denir. Manzum eserlerde msralarn aralarna ekilen basit bir izgiden ibaret cedveller olduu gibi kaln veya ince, i ie birka izgi halinde siyah, beyaz (stbe), sar, mavi, lcivert, yeil, krmz (srh, la, glgn) mrekkeple, sar veya yeil altn (zer mrekkep) ve yaldzla ekilmi olanlar da vardr. Eski kitap sanatlarn-

s. 648). E. Graefe'nin, "masa" ve "plan" anlamna alnd takdirde cedvel ile Lat i n c e ' d e k i s c h e d u l a (kitap y a p r a , s a y f a )

kelimesi arasnda bir ilikinin dnlebilecei tarzndaki grne (A, III, 43) ve Fraenkel'in birer astronomi terimi olarak zc ile cedvelin rmce'den geldii yolundaki tahminine (El2 (ng.], II, 370) katlmak mmkn deildir. Literatre daha ok sihir, tlsm ve vefk* terimi olarak geen ve bugn artk itibar edilmedii grlen cedvel, zerinde eitli semboller bulunan htem ile (mhr-yzk) yaklak ayn eyi ifade etmektedir. Bir cedvel yapmak iin kare, dikdrtgen, gen ve daire gibi geometrik ekiller kullanlr. Bunlarn zeri enine ve boyuna izgilerle blnerek eit haneler elde edilir, sonra da bu h214

'Gazzl cedveli" olarak bilinen dokuz haneli sihirli kare (Gazzl, el-Mnku, s. 8 5 )

da ayr bir nemi olan cedvel ekme ii, yaz ile sayfa kenar boluklarnn, dier bir ifade ile sayfadaki yazl ksmla yazsz ksmlarn birbirinden ayrlmasn ve metnin n plana kmasn salar. Metne sonradan yaplacak mdahalenin n-

t
T

_
I

lenmesiyle metnin bir standart l iinde yazlmasn temin ettii gibi ayrca sayfa kenarlarna yazlan erh, hiye ve ta'likat gibi ilvelerin metne karma-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEFR sn da nler. Baz eserlerde ve bilhassa ders kitab zelliine sahip olanlarda ise sayfalar cedvellerle uygun ekillerde blnerek bir kitabn iine birden fazla eser yerletirilmesi mmkn olmutur. Bu durumda asl metin sayfann ortasna yazlarak kenarlardaki boluklara metnin erhi, hiyesi, ta'likat gibi bir arada bulunmas faydal olan tamamlayclar da yazlrd. Bask sanat gelitikten sonra bile bir kitabn iinde bu ekilde birka eserin basld olmutur. Nitekim Kitb Mecm'a mine't-tefsr adyla anlan eserde (stanbul 1324) Beyzv, Nesef, Hzin ve bn Abbas tefsirleri bir sayfaya yerletirilerek basld gibi rhu't-telhis adyla tannan kitapta da Hatb el-Kazvn'nin Telhs'l-Mifth' ve bunun erh ve hiyeleri beraberce baslmtr (Bulak 1282). Ayrca zc ve zye gibi takvimle ilgili kitaplar, mahiyetleri icab tamamen cedvellerle blnm sayfalardan ibarettir. Bunlarn cedvellerini izmek ise ok byk dikkat ve mahareti gerektirir. Cedveller bir kitabn tezhibinde nemli bir unsur olduundan mzehhipler arasnda ayr bir i olarak cedvelke denilen sanatkrlar tarafndan yaplrd. Ayrca Kur'n- Kerm'de ilk iki sayfa ve sre balar, dier kitaplarda da ilk sayfalar (serlevha) genellikle tezhip edildiinden buralardaki cedveller daha sanatkrane yaplr, renkli mrekkeplerle veya altnla ekilirdi. Yazma eserlerin sonunda metnin bittii yerden balaya' rak yaznn kaplad alana uygun bir ekilde ayr bir cedvel ekilir, altna dz veya verev olarak yazlan istinsahla ilgili kaytlar da baka bir cedvel iine alnrd. Kitabn hattat elindeki ii bittikten sonra cedvelke ve vassl ad verilen sanatkrlar tarafndan sayfalar dzenlenir, eser tezhibe veya cilde hazrlanrd. Gelibolulu Al, Menkb- Hnerverri da (s. 76) bir vassli, "Halkr, zerefn ve pervz, cedveli / Klm musahhar ana o hallk- pr-keml" beytiyle verken onun ayn zamanda cedvelke olduunu da belirtir. Cedveller bir izgiden ibaret olursa buna tek cedvel, iki izgiden ibaret olursa ift cedvel denir. Ayrca izgilerden biri kaln, dieri ince olursa "tek kuzulu", kalnca bir cedvelin iki tarafna ince birer cedvel izilmise buna da "ift kuzulu" ad verilirdi. Cedvel izmeye mahsus kalemlere cedvel kalemi denir. Bunlar bir vida yardm ile alp kapanabilen ve istenilen kalnla ayarlanabilen iki utan ibarettir. Gnmzde trling (Fr. tire-ligne) olarak da adlandrlan ve pergel takmlar iinde yer alan bu alet yardmyla istenilen kalnlkta dzgn ve przsz izgiler izilebilir. Bilhassa byk ldeki levhalarda iki izginin aras fra ile doldurulmak suretiyle ok kaln cedveller elde edilebilir. Buna "cedvel doldurma" denir. Cedveller izildikleri mrekkep eidine gre de altn, gm vb. isimlerle anlrlar. Cedvel kalemi ayrca yapma kf yazlarn hazrlanmasnda da kullanlr. Edebiyat. Cedvel divan edebiyatnda, hat ve kitap sanatlarndaki anlamnn yannda daha ok "cedvel-i b" (su yolu) ve kk akarsu iin bir tebih ve mecaz unsuru olarak da kullanlmtr. Su ve akarsu etrafnda teekkl etmi tebih ve mecazlarda yer alan kelimeye-genellikle bahardan, baheden (emen) bahseden msra ve beyitlerle bu konular mstakil olarak ele alan bahriyye ve ehrengizlerdeki mekn tasvirlerinde, tabiat manzaralarnda rastlanr. Nedm'in, "Bir nihiistan kitbdr o sahrlar meer / Kim ona havz- dilr smden cedvel eker" beytinde cedvel kelimesi hem hat sanatndaki cedvel, hem de su yolu mnasnda tevriyeli olarak kullanlmtr. Kelimeye ayrca n gzlerinden seller gibi akan gzyalarnn okluunu ifade etmek iin de bavurulduu grlmektedir. Ahmed Paa'nn, "Ekim ryumda hn ile cedveller eyleyip / Bu mcer-y derdimi yazd hezr br" beyti buna bir rnektir. Lle devrinin mehur elence ve gezinti yerlerinden olan Kthane'deki Sdbd'da ina edilen alayanlardan sonra derenin bir blmnn ii ve kenarlar mermer kaplanarak dzenlenmi ve bu ksma "cedvel-i smn" ad verilmitir. Devrin btn airlerince gzelliine temas edilen bu su yolu, zellikle Nedm'in iirlerinde en gzel ekilde kltr ve edebiyat tarihine intikal etmitir: "Gm renginde bir db biinmi cedvel-i smn / Velkin hre gibi mevci var effaf nrn"; "eme-i nr ise Nr yetin eyler tefsr / Cedvel-i sm ile bulsa n'ola zb n"; "Cedvel-i sm ire dem binse bir zevrakeye / stese mmkn varlmak cennetin t yanna". Yahya Kemal de "Mhurdan Gazel" adl iirinde, "Halk- Sa'dbd iki sahil boyunca fevc fevc / Va'de-i terifine alk tutarken drdan // Cedvel-i smn kenarndan bu vzn Keml / Koptu bir fevvre-i zerrin gibi mhrdan" msralarnda bu mehur su yoluna temas etmitir.
BBLYOGRAFYA: Kumm. Glistn- Hner, s. 160-165; l, Menkb- Hnemern, s. 76; Nedim, Divan (nr. Abdlbki Glpnarl), stanbul 1951, s. 55, 79, 83; Harun Tolasa, Ahmed Paa'nn iir Dnyas, Ankara 1973, s. 354-355, 470; M. Mnir Aktepe, " K d h n e ' y e Dir Baz Bilgiler", Ord. Prof. smail Hakk Uzunarl'ya Armaan, Ankara 1976, s. 350, 352, 354; Yazr. Kalem Gzeli, I, 141; A. Sheyl Onver, "Seluklu K e l m - Kadimlerinde Ssleme K a y naklar", Atatrk Konferanslar 1975-1976, Ankara 1983, s. 134; R. Ekrem Kou, "Cedvel, C e d v e l - i Sm", st A, VI, 3413; SA, I, 332; Dihhud, Luatnme, X, 264-265; Pakaln, I, 268; TDEA, II, 22. m
FFIL M U S T A F A UZUN

CEFR

)
I Gelecekte vuku bulacak olaylar deiik metotlarla rettiine inanlan ilmin ad. _j

Arapa bir kelime olan cefr szlkte "stten kesilmi kuzu, olak; ii tala rlmemi geni kuyu" anlamlarna gelir. Terim olarak deiik metotlarla gelecekten haber verdii iddia edilen ilmi veya bu ilmi kapsayan eserleri ifade eder ve cifr olarak da anlr. DemrTnin yanllkla bn Kuteybe'nin Edeb'l-ktib'ini kaynak gstererek aktard bir rivayete gre (Hayt'l-hayeun, I, 279) Ca'fer es-Sdk (. 148/765), Hz. Peygamber soyundan gelenlerin gemi ve gelecekle ilgili olarak muhta bulunduklar btn gizli bilgileri bir kuzu veya olak (cefr) derisinin zerine yazm, muhtemelen bundan dolay bu eit bilgilere ve eser trne cefr denilmitir. Cefr ile uraanlara cefr veya ceffr denilir. Daha ok iler tarafndan gelecee ilikin haberleri ihtiva ettii ne srlen ve Hz. Ali ile Ca'fer es-Sdk'a nisbet edilen eserlere de genellikle "el-Cefr" veya "elCefr ve'l-cmia" ad verilir. Bu son adlandrmadan dolay cefr ilminin ad baz kaynaklarda el-cefr ve'l-cmia eklinde de geer. bn Haldn ise yaygn telakkinin aksine cefrin bir ilm disiplin ad deil ferd kabiliyet olduunu ileri srm, bunun kef ve ilham ile ilikisi zerinde durmutur (Mukaddime, II, 823, 828). eitli metotlara bavurmak suretiyle gelecei kefetme merak slm ncesinde yaayan eski milletlere kadar uzanr. Keldnler. Asurlular, Bbilliler, Msrllar ve daha sonra yahudilerle hristiyanlar arasnda yaayan khinler, mneccimler ve baz mistiklerin kinatn sonu, devletlerin kbeti gibi konularda 215

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEFR eitli haberler verdikleri bilinmektedir. lka filozoflarndan Pisagor varlklarla saylar ve geometrik ekiller arasnda kesin ilikiler bulunduunu savunmutur. slm kaynaklarnda say ve harflerin srlarn konu edinen Kitb'l-Glib ve'lmalb adl bir eserle yine gaybdan haber alma ile ilgili et-Tenebbu bi'r-r'y adl bir risle Aristo'ya nisbet edilmise de bunlarn apokrif olduu anlalmtr
(bn Haldn, 1, 4 2 8 ; Kaya, s. 195, 299). t e

Kur an daki hurf- mukattaa* ile di e r baz yetlerin btn mnalarna dayanan ve gelecee ilikin olaylarn bilgisini kefettii ne srlen bir ilmi Ca'fer es-Sdk'a atfetmeleri neticesinde cefr slm literatrde bir ilim dal olarak telakki edilmeye balanm, zellikle smiliyye ve hvn- Saf mensuplarnca btn yorumlarn temel kayna haline getirilmitir. smiller'e gre varlklarla harfler arasnda gizli bir iliki vardr; kinatn dzeni 7 rakam ile alt peygambere ve bir "kim"e dellet eden yedi harfe dayanlarak aklanmaldr. hvn- Saf'nn Res'il'inde ise saylar, her insanda bilkuvve mevcut olan ve aritmetik, geometri, astronomi ve msikiden oluan riyz ilimleri kuatan bir ilim kabul edilerek btn saylar ilk drt rakamda toplanm (Res'il, I, 49, 75); temeline Tanr, akl, nefis ve madde (heyl) eklinde sralanan drt prensibin konduu kozmolojik oluum bu drtl sisteme gre aklanmak istenmi ve bunlar rakamlarla sembolletirilmitir (a.g.e., I, 5354). Sz konusu zmrelerce benimsenen bu kltrn yaylmasndan sonra cefr, gelecee ilikin olaylar haber veren bir ilim dal olarak grlmeye balanm ve eitli ekillerde tarif edilmitir. Bu farkl tarifler, cefrin gelecein bilgisini ieren bir ilim olmas asndan deil gaybn kefedilmesinde kullanlacak metodun ne olmas gerektii noktasndaki gr ayrlklarndan kaynaklanmaktadr. Gelecee dair bilgilerin Ehl-i beyt'e vastasz olarak (vehb) balandn savunan iler'e gre cefr rabbn ilim ve nebev hikmet rndr. Bazlarna gre ise cefr ilminde gayb kefedebilmek iin harflerin tad btn mnalara bavurmak gerekir. Bundan dolay cefr ile ilm-i hurf birletirilmi ve bazan ilm-i hurf veya ilm-i teksr adyla da anlmtr. Gayb kefetme vastas olarak ilm-i ncmdan faydalanlabileceini benimseyenler de vardr. Bunlar cefr ile ilm-i ncmu birletirerek m e l h i m * trnden eserler yazmlar ve bu eserleri cefr ilminin kapsamna almlardr. lm-i ncm gibi cefr ilmi de zamanla ilm-i hurf, ilm-i aded, ilm-i mkefe, ilm-i lednn gibi alanlar iine alarak geni bir muhteva kazanmtr. Cefr ilmine dair eserlerde genellikle "terkb-i harfi" ve "terkb-i aded" ad verilen metotlar kullanlmtr. Farkl grler ileri srlmekle birlikte cefr metotlar hakknda verilen bilgiler ylece zetlenebilir; Arapa harfler ems - ka-

yandan Tevrat'n btn yorumlarnda ve Aziz Augustinus gibi kilise babalarnn yazlarnda birok cefr rneklerine rastlanr. Tevrat'ta brhim'in, vekili Elizer'i 368 askerle drt krala kar savamaya
g n d e r d i i bildirilir (Tekvn, 1 4 / 1 - 4 ) ; bu

rakam brnf harfleriyle Elizer'in saysal deerine eittir. Yahudi mistik hareketi kabalann temel eseri olan ve Tevrat'n btn yorumunu ihtiva eden Zohar'da harflerin srlarna dayanan bir ilimden sz edilir. Yaygn kanaate gre kabalistlerin en nemli kitaplarndan biri olan Sefer Yezirah, Hz. Musa'nn Trisn'da yaknlarna rettii "ilm-i esrr"dan olumutur. Buna gre birer "ilh kelime" olan d varlklar arasndaki mnasebetlerin, uyum ve ztlklarn hepsi brnce'nin yirmi iki harfi arasnda da mevcuttur. i kaynaklarna gre Hz. Ali Kur'an'n btn mnalarn Hz. Peygamber'den renmi ve insanlarn muhta olduu btn bilgileri cefr ad verilen kuzu veya olak derisi zerine yazarak el-Cefr ve el-Cmica adl iki eser telif etmitir. Gemi peygamberlere verilen kitaplarn zn, ayrca kyamete kadar gerekleecek btn din ve siyas olaylarla karlalacak problemlerin zm yollarn ihtiva eden bu eserler ancak Ehl-i beyt'e mensup imamlarca zlebilecek rumuzlarla doludur. Dier baz kaynaklara gre ise sz konusu kitaplar yazarak cefr ilmini kuran Ca'fer es-Sdk'tr. Ona " e l - c e f r ' l - a h m e r " (krmz deriden yaplm t o r b a ) ile "el-cefr'l-ebyaz" (beyaz deriden yaplm t o r b a ) e k l i n d e iki

mer, dier bir ifade ile nrn - zulmn olmak zere ikiye,- mesrr, mebrr, melfz olmak zere e blnr veya yirmi sekiz harf ebceddeki sraya gre ilk yedisi ate, ikinci yedisi hava, ncs su, drdncs de toprak karakterli olmak zere drt gruba ayrlr. Harflerdeki tasarrufun srr tekil edilen terkipteki mizaca balanr, yahut harflere yine ebced sralamasna gre saysal deerler verilerek harfler ve saylar arasndaki mnasebetlerle bunlara tekabl eden remizlerden oluan bir yol takip edilir. Bu sonuncu metoda "cefr-i mutavasst" denilir. Arap alfabesinden, kendilerince belirlenmi yirmi iki harfin kullanlmas ile elde edilen cefre "cefr-i sagr", yirmi sekiz harfin kullanlmasyla gerekletirilene ise "cefr-i kebr" ad verilir. smiller vastasyla Kuzey Afrika'da yaylan cefr ilmiyle ilgili esaslar, Meslem e b. Ahmed el-Mecrt, Ahmed b. Ali el-Bn, Abdurrahman el-Marib, Abdurrahman el-Bistm gibi melliflerin eserlerinde "lm esrri'l-hurf", "lm'ttasarruf bi'l-hurf" ve "lm havssi'lhurf" balklar altnda incelenmitir. smil yazarlardan sonra cefr ilminin Kuzey Afrika'daki en nemli temsilcisi, Muvahhidler'in lideri bn Tmert (. 524/ 1130) olmutur. Her ne kadar D. B. Macdonald, bn Tmert'in cefri Gazzl (. 505/1111) tarafndan kendisine verilen Kitb'l-Cefr adl bir eserden rendiini ne sryorsa da (A, III, 44) GazzlFnin harflerin esrar konusunda Btnler'e ynelttii tenkitler ( Fed'ihu'l-Btmiyye, s. 66-72) dikkate alnrsa bu grn isabetsiz olduu ortaya kar. bn Tmert'in etkisiyle cefr ilmi Kuzey Afrika'daki sflerce benimsenmi ve yaylmtr. Daha sonra Muhyiddin bn'l-Arab de (. 638/1240) harflerle varlklar arasnda sk bir ilikinin bulunduuna dikkat ekerek harflerin srlarna vkf olan birinin gelecekte meydana gelecek btn olaylar kefedebileceini savunmu ve mehur eseri el-Ftht'l-Mekkiyye'sinde harflerin mertebelerine geni
y e r a y r m t r (I, 231-361; II, 51-81). b-

cefr nisbet edilmekte, bunlarn ilkinde Hz. Peygamber'in "silh', ikincisinde ise Zebur, Tevrat, ncil ve Hz. brhim'e verilen suhuf ile hell ve harama dair btn bilgilerin bulunduu rivayet edilmekt e d i r ( M e c l i s , XXVI, 18; Kleyn, I, 240).

Ca'fer es-Sdk'n rencisi iken ona tanrlk nisbet eden ve bu ekilde dinden kt kabul edilen Eb'l-Hattb el-Esed'nin (. 143/760) ve ondan sonra da Mufaddal b. mer el-Cu'f, Sedr es-Sayraf, Ebn b. Sa'leb gibi ar iler'in, 216

n'l-ArabFnin konu ile ilgili grleri byk yanklar uyandrm, onun tesirleri bn'l-Arab ekolnn nemli temsilcilerinden Abdlgan en-Nablus ile XVIII. yzyla kadar devam etmi (akraf, s. 89), hatta bu tesirler Muhammed Mz Eb'lAzim ve Said Nursi gibi isimlerle zamanmza kadar ulamtr. Said Nursi eitli risalelerinde besmelenin, baz ksa sre ve yetlerle belli kelimelerin harf-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEFR leri, ayrca Cenb- Hakk'm Allah, rahman, rahm, rab isimleriyle bunlarn yerini tutan "h" zamirinin Kur'n- Kerm'de kullanlndaki uyum ve lye dikkat ekmitir. Sz konusu metinlerdeki harflerin cefr ilminin bir tr olan "tevfuk metodu" ve ebced hesabna gre birok gizli mnalar ihtiva ettiini aklamaya almtr. Hatta bu metottan hareketle Kur'an'n otuz yerinde "nur risleleri'ne iaret edildiini ileri srmt r (Zlfikar, s. 574-598, 635-645; a.mlf.,

rn, Ca'fer es-Sdk'a nisbet edilen cefri tenkit edip bunun aslsz olduunu bild i r m i t i r (bn K u t e y b e , s. 70-71; B a d -

Sikke-i Tasdk-i Gayb, s. 60-86). Fransz asll mslman yazar Abdlvhid Yahy (Rene Guenon) astroloji, esrr- hurf, simya vb. ilimlerin ayn konularn muhtelif tasvirlerinden ve farkl ifadelerle anlatmndan ibaret olduunu belirtir ve gelecekteki olaylar k e f e t m e iddiasnda bulunan cefrin bu ilimlerin dna kmadn savunur. Kur'n- Kerm'de gayb bilgisinin ulhiyyet vasflarndan olduu ve insanlarn bilgi edinme vastalarnn dnda kald, ancak Allah'n baz peygamberlerini diledii bilgilere muttali kld aka belirtilmitir (bk. M. F. Abdlbk, Mu'cem, "yb" md ). Kur'an'a gre gayba ait haberlerin yegne kayna vahiydir. a mensuplarnn, Hz. Peygamber'in kendisine gelen vahiylerin bir ksmn yalnz Hz. Ali'ye bildirdiini, bu sebeple Ali'nin bilgilerinin de vahye dayandn iddia etmeleri, Reslullah'm nzil olan vahiylerin tamamn btn mmete tebli ettiini ifade eden Kur'an yetleriyle eliir (bk. e l - M i d e 5 / 6 7 ; H d 1 1 / 1 2 ; e l -

d, s. 252-253). Esasen gerek el-Cefr v e el-Cmica, gerekse Ca'fer es-Sdk'a isnat edilen dier birok eserin gerekt e ona ait olduu hususunda ciddi tereddt ve itirazlar vardr (bk. CA'FER esSDIK). Ayn kanaat baz i gruplarnda da mevcuttur (Kleyn, 1, 240). yle anlalyor ki cefre dair ilk telakkiler, Btn-smil evreler ve eski din-felsef kltrleri nakleden kaynaklar yoluyla slm dnyasna girmi, iler'in ounluu ile baz Snn limler de bundan etkilenerek cefrin, herkes tarafndan merak edilen gelecein bilgisini ierdiini zannetmilerdir. Ancak vahiy sona erip tebli tamamlandna g r e cefr ile veya baka metotlarla gelecee ilikin kesin bilgiler ortaya koyma dncesi iddiadan te bir anlam tamaz. Ayrca cefr ilemlerinde kullanlan metinler ilm kurallara dayanmaktan uzak ve bilmece niteliindedir. Gazzl'nin de belirttii gibi harflerin belli anlamlar ve saysal deerler ifade ettii konusunda hibir tutarl ve ilm delil yoktur (Fed'ihu'lBtniyye, s. 66-71).

olmayan bilgiler zikredilmektedir. Mu'tezile'nin Badat ekolnn kurucusu Bir b. Mu'temir'in (. 210/825), cefr denilen szde ilmi veya Kitb'l-Cefr' i a gruplarn oyalayan anlamsz bir iddia olarak telakki ettii nakledilir (Chiz, VI, 289). a tarafndan Ca'fer es-Sdk'a da cefr kitab nisbet edilmitir. Kitb'l-Cefr, cilmi'lel-Hafiye fi'l-cet, el-Hafiye f hurf veya sadece el-Hfiye gibi adlarla anlan bu eserin eitli yazma nshalar m e v c u t t u r ( m e s e l bk. S l e y m a n i y e Ktp., Crullah Efendi, nr. 1 5 3 4 / 1 ; K p -

rl Ktp., nr. 946/2). Kitb'l - Cefr' in Ca'fer es-Sdk'a ait olduu yolunda DemrFnin verdii bilgi (Hayt'l-hayevn, I, 279-280), bn'n-Nedm gibi klasik kaynaklarca dorulanmamtr. Brockelmann da bu konudaki rivayetlerin aslszln savunanlarn bulunduuna dikkat ekmektedir (GAL SuppL, I, 104; kr. Sezgin, I, 530). Ca'fer es-Sdk'n gzde talebesi ve bab *lardan biri olduu ileri srlen Cbir b. Hayyn'a (. 200/815) ilk dnemlerden itibaren Kitb'l-Cefri'l-esved
(el-Mektebet'r-Rzviyye 5269) v e Rislet'l-cefr IMehed], nr. (Sleymaniye Ktp.,

Crullah Efendi, nr. 895) adl e s e r l e r nisb e t e d i l m i t i r (Sezgin, IV, 264, 268).

Kehf 18/27). Ayrca bu iddialar, Hz. ie, Hz. Ali ve bn Abbas gibi sahblerden nakledilen rivayetlere de aykrdr (bk.
Buhr, " c lirt", 39, " C i h d " 71; Mslim,

"Edh", 8; Msned, 1, 108). Cefr ilminin Hz. Peygamber'den Ehl-i beyt'e nebev bir miras olarak intikal ettii konusunda da hibir delil yoktur. Esasen cefr ile ilgili rivayetlerin kayna, Ca'fer es-Sdk'a tanrlk nisbet edecek kadar ar fikirlere sahip bulunan Eb'l-Hattb elEsed ile Btnler'e nclk yapan Mufaddal b. mer el-Cu'fTdir. Nitekim bn'n-Nedm gibi a'ya mtemayil bir mellif bile Ca'fer es-Sdk'a nisbet edilen kitaplar arasnda cefre dair herhangi bir eserden bahsetmemitir (bk. elFihrist, s. 279). Ayrca cefrin Ca'fer es-Sdk'tan rivayet edilmesi hususundaki grlerin baz elikiler arzettiini de belirtmek gerekir. Mesel i ve Snn kaynaklarnda cefr ilmini Ca'fer es-Sdk'tan rivayet edenin Hrn b. Sad el-cl olduu nakledilir. Halbuki dneminde Zeydiyye'nin ileri gelenlerinden olan H-

Literatr. Baz i kaynaklarnda cefr ilmi Hz. d e m ' d e n balatlarak btn peygamberlere nisbet edilir (Ali el-Yezd el-Hir, I, 232). Biyografik eserlerde milletlerin, devletlerin veya slm dnyasnn gelecekteki siyas ve itima mukadderatn aka veya rumuzlar yoluyla vukuundan nce bildiren, "Kitb'l-Hidsn" genel balyla da anlan melhame trndeki eserler cefr literatrne dahil edilir. zellikle Ben sril peygamberlerinden Dnyl'a, mstakbel dnya saltanatlarnn seyri hakknda kaleme alnm bir Kitb'l-Cefr nisbet edilmitir. Bu kitabn yazma bir nshas Sleymaniye Ktphanesi'nde bulunmaktadr (Badatl V e h b i E f e n d i , nr. 234).

i kaynaklarn Hz. Ali'ye nisbet ettii ve Hz. Peygamber tarafndan kendisine yazdrldn ileri srd el-Cefr, elCmi'ave el-Cefr'l-cmic ve'n-nr'l-lmic adl eserlerin menei ve hvn- Saf'nn Res'il'iyle olan mnasebeti konusunda mstakil aratrmalar yaplmtr (bk. A, III, 44). Brockelmann bu eserlerin eitli ktphanelerdeki nshalarn kaydeder (GAL, I, 39, 578; SuppL, I, 75, 798). Ancak bunlarn gerekte Hz. Ali'ye ait olmadna muhakkak nazaryla baklmaktadr. Zira sz konusu eserlerde Ca'fer es-Sdk'n bu ilmi bizzat Hz. Ali'den dinleyip rendii ifade edilmekte ve tarih adan doru

bn Haldn, Halife Hrnrred ile Me'mn'un mneccimliini yapan Ya'kb b. shak el-KindFnin (. 252/866), ilm-i ncm hesaplarna dayanarak Abbs hilfetinin mukadderatn anlatt Kitb'l-Cefr adl bir eser telif ettiini, bu eserin Mool istils srasnda kaybolduunu, baz paralarna el-Cefr's-sar adyla Marib'de rastlandn kaydeder (Mukaddime, II, 834). Gnmze ulamayan bu risle ile, bn'n-Nedm tarafndan el-stidll bi'l-ksftcale'lhavdi adyla KindFye nisbet edilen (elFihrist, s. 318) risle ve baz kaynaklarcale'l-ksf da Risle fi'l-kaz' eklinde anlp yine ona izfe edilen rislenin ayn eser olmas muhtemeldir. Chiz de ahkm- ncma dayal olarak kaleme alnan, yln mstakbel meteoroloji olaylar hakknda birtakm tahminler ihtiva eden baz Hint kaynakl cefr kitaplarnn bulunduunu belirtir (Et2 |ng.|,
II, 376-377).

"Gayb ilimleri" veya "garb ilimler" diye bilinen simya, huruf, havas, tlsm konularnda geni bilgilere sahip Ahmed b. Ali el-BnFnin (. 622/1225) ems'lmacrifi'l-kbr adl eseri de cefr literatr arasnda yer alr. Bn, say ve harfler arasndaki mnasebetlerden (vefk*), ayrca baz geometrik ve girift ekillerden ruhan tesirlerin meydana gelebilecei dncesindedir. Bu eserini, bata 217

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEFR esm-i hsn, besmele, Fatiha ve yet'l-krs olmak zere baz dua, yet ve srelerin mnev tesirlerine dayanarak madd lemde birtakm tasarruflarda bulunmann mmkn olduu grnden hareketle telif etmitir. Muhyiddin bn'l-ArabFye Cefr'l-mm cAl h. Eb Tlib, ed-Drr'l-munazzam, Mifthu'l- Cefri '1 - cmic, Ceirun-nihye adlaryla izfe edilen konuyla ilgili eserler
y a n n d a (Brockelmann, 1, 578; El2 |!ng.j,
calkatih

bi-cilmi'l-ayb

adyla yaym-

l a n m t r (Kahire 1987). BBLYOGRAFYA: Tehnev, Kef, "cefr" md.; M. F. AbdlbkT, Mu"cem, " y b " md.; Msned, I, 108; Buhr, "Tm", 39, "Cihd", 71; Mslim, "Edh", 8; Kleyn, ei-Ul mine'l-Kf, I, 221-223, 238242, 255-258, 263; Chiz, Kitb'l-Hayevn, VI, 289; Fazl b. zn, el-zh, Tahran 1363, s. 460-469; bn Kuteybe, Te'vl muhtelefi't-hads, Beyrut 1393/1973, s. 70-71; Eb Ya'kb es-Sicistn, Kitb'l-ftihr, Beyrut, ts., s. 4756; bn'n-Nedm, el-Fihrist (Teceddd), s. 279, 318; hvn- Saf, Res'il, Beyrut 1376-77/ 1957, I, 49, 53-54, 75; Kd Abdlcebbr, etMun, XV, 277; Badd, el-Fark (Abdlhamd), s. 252-253; Gazzl, Fed'ihu'l-Btmiyye (nr. Abdurrahman Bedev), Kahire 1383/ 1964, s. 66-72; Tabers, el-hticc, Beyrut 1983, I, 372; bn'l-Arab, el-Ftht, Kahire 1405/ 1985, I, 231-361; II, 51-81; Muhammed b. Ysuf e-Genc, Kifyet't-tlib f menkbi 'Al b. Eb Tlib (nr. Muhammed Hd el-Emn), Tahran 1404, s. 119, 200-204, 292; bn Teymiyye, Mecmu u fetu, XXXV, 183-184; a.mlf., Buyet'l-mrtd Ibask yeri yok|, 1408/1988, s. 321, 328; Demr, Hayt'l-hayevn, I, 279280; bn Haldn, Mukaddime, I, 428, 431, II, 823, 828, 834; Takprizde, Mifthu's-sacde, II, 594; Meclisi, Bihr'l-envr, Beyrut 1403/ 1983, XXVI, 18-19; Kef'z-zunn, I, 591-592; Sddk Hasan Han, Ebcedul-'ulm, Dmak 1978, II, 214-216; M. Red Rz, Mezhibin Telfk ve slmn Bir Noktaya Cemi (trc. . Hamdi Akseki), stanbul 1332, s. 97-120; a.e. (sadeletiren H. Karaman), Ankara 1974, s. 6980; M. Ali Ayn, eyh-i Ekber'i Niin Severim, stanbul 1341, s. 21-27; Alfred Weber, Felsefe Tarihi (trc. Vehbi Eralp), stanbul 1938, s. 2225; Brockelmann, GAL, I, 39, 578; SuppL, I, 75, 104, 798-799; II, 171; A. Schimmel, Dinler Tarihine Giri, Ankara 1955, s. 246; Ali Mahfz, el-lbdc f medrri'l-ibtid', Kahire 1375/ 1956, s. 348; Said Nurs, Sikke-i Tasdk-i Gayb, stanbul 1960, s. 44-46, 60-86, 157-159; a.mlf., Zlfikar Ibask yeri ve yl yokl, s. 574598, 635-645; Sarton, ntroduction, III/1, s. 623; Sezgin, GAS, I, 529-530, IV, 264, 268; VII, 313; M. Eb Zehre, el-mm'-dk, Dmak, ts. (Dr' 1 - Fi kri' 1 - Arab), s. 33-39; Ms Crullah, el-Vefa f nakzi "ak'idi'-fa, Kahire 1982, s. 173-174, 182; M. Rid Ukayl, e-'a, Amman 1400/1980, s. 328; Mahmut Kaya, slm Kaynaklar Inda Aristoteles ve Felsefesi, stanbul 1983, s. 195, 299; Ali el-Yezd elHir, lzm'n-nb f ibti'l-hucceti'l-'ib, Beyrut 1404/1984,1, 232-235; Moojan Momen, An introduction to Shi'i islam, London 1985, s. 148-150; Abdlmn'im Muhammed akraf, Vlm'l-cefr fi'l-lslm, Kahire 1987, s. 69-130; Mustafa Glib, Trhu'd-da'veti'l-sm'liyye, Beyrut, ts. (Dr'l-Endels), s. 118-121; lyas elebi, slm nancnda Gayb Problemi (doktora tezi, 1991), DA Ktp.; nr. 11.538, s. 227-299; Abdlkerm el-Yf, "Min Esrri'l-ebcediyyeti'lc Arabiyye", MMLADm., LIV/10 (1979), s, 77-85; Ren Gunon, "slm Tasavvufu" (trc. Mustafa Tahral), KAM, y. 14, sy. 1 (1985), s. 13-16; D. B. Macdonald, "Cefr", A, III, 43-45; A. Ate, "Muhy i ' d - d n Arab, a.e VIII, 547; T. Fahd, "Diafr", El2 (ng.), II, 375-377; DMF, I, 742; "Kabbalah", EJd., X, 506-508. m
AL METIN YURDAGR

CEHLET

Bilgisizlik, kibir, bozgunculuk, serkelik gibi anlamlara gelen ahlk terimi.

Cehl gibi "bilmemek, bilgi ve grgden yoksun olmak" anlamnda bir masdar olup isim olarak da kullanlr. Kur'n- Kerm'de drt yette cehlet eklinde, yirmi yette de ayn kkten gelen muhtelif isim ve fiiller eklinde gemektedir (bk. M. F. Abdlbk, Mu'cem, "chl" md.). Bu yetlerde genellikle cehletin fenal, cahillerin yanlglar, ktlk ve zararlar zerinde durulmutur. Yine Kur'an'da ilim ve hikmetin Allah'n sfatlan arasnda yer almas, ayrca Hz. dem'den itibaren btn peygamberlere verilen en nemli meziyetler iinde ilim ve hikmet i n z i k r e d i l m e s i ( m e s e l bk. el-Bakara 2 / 31-33, 151, 251; e n - N i s 4 / 1 1 3 ; Ysuf 12/

II, 376), Osmanl hnedan ve sultanlarnn hkmranlk sreleri hakknda baz tahminlerde bulunan e-eceret'nnu "mniyye ii'd devleti'l-cOsmniyye adl melhame trnden mevsuk olmayan bir eser de nisbet edilmektedir (Brockelmann, GAL SuppL, I, 799; A, VIII, 547). Eser el-Lem "atun-nrniyye f haili mkileti'n-nu:mniyye adyla Sadreddin
K o n e v (Sleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 3738; e h i d Ali Paa, nr. 1824; Crullah

Efendi, nr. 2057), erhu's-alh e-afed cal lumzi'-ecereli'n - nu cmniyye adyla Hall b. Aybek es-Safed (Beyazt D e v l e t Ktp., V e l i y y d d i n E f e n d i , nr. 2294; S l e y m a n i y e Ktp., Crullah E f e n d i ,

22), cehlete kar bir tavr olarak yorumlanmtr. Kur'an'n ilk inen yetlerinde kalem kullanmann ve Allah'n insana bilmedii eyleri retmesinin neminin
vurgulanmas (bk. e l - A l a k 9 6 / 4 - 5 ) , do-

nr. 2057), en-Nemat'l-ekmel f zikri'lmstakbel adyla Ahmed b. Muhammed


e l - M a k a r r e l - M a r i b (Beyazt Devlet Ktp., V e l i y y d d i n Efendi, nr. 2292) v e D'ire-

layl olarak cehletin insan iin en bata gelen kusur ve tehlikelerden biri olduunu gstermektedir. Nitekim Rgb el-Jsfahn, insan dier canllardan ayran meziyetlerin banda akl ve bilginin geldii eklindeki yaygn gr hatrlatarak hayatn bilgisizlik iinde geiren bir kimsenin hayvanlk mertebesini aamayacan, hatta varlk alanna km dahi saylamayacan belirtmitir. nk hayvan kendi varlk imknlarndan yani duyumlarndan tam olarak faydalanrken cehlete raz olan insan bilgi edinme imknn kullanmamtr ( ez-Zerfa il mekrimi'-erfa, s. 99). sfahnFye gre hayatla bilgi arasndaki sk ilikiden dolay Kur'an'da ilim "ruh" kelimesiyle de ifade edilmitir (bk. e-r
42/52).

t'l - cifriyye cale'- ecere ti 'n-nu cmniyye adyla da Mustafa b. Shrb (Sl e y m a n i y e Ktp., Serez, nr. 1926) t a r a f n -

dan erhedilmitir. Beyazt Devlet Ktphanesi'nde (Veliyyddin Efendi, nr. 2295) eyh Kemleddin Muhammed b. Talha'nn (. 562/1167) Mifthu cet adl bir eseri bulunmaktadr. Ktib elebi ve Sddk Hasan Han, Eb Slim en-Nasb'ye el-Cefr'l-cmic ve'n-nr'l-Imic adl bir eser nisbet etmilerdir ( Kef'z-zunn, I, 592; Ebced'l-'ulm, II, 215). Baz kaynaklarda emseddin Muhammed b. Slim el-Halll'in de Kitbii'l-Cefri'l-kebr adl bir esere sahip olduu kaydedilir (Brockelmann, GAL SuppL, 11, 171; Sarton, 111/1,

s. 623). Mahmd Paa el-Askernin elMntehab'n-nefs min zilmi nebiyyillh drs, Muhammed Mz Eb'l-Azim'in el-Cefrve Ul'l-vl, Muhammed el-Harrfnin Tenezzlt'1 -emr f cefri'l-car, Serbestzde Ahmed Hamdi'nin el-Kevkibud-drriyye f uli'l - cifriyye adl eserleri cefr konusunda son dnemlerde yazlan kitaplardandr. Cefr ilminin lehinde ve aleyhinde sylenenleri toplamaya ynelik bir alma Abdlmn'im Muhammed akraf tarafndan yaplm ve c l m ' l - c e f r fi'l-slm m leh ve m caleyhi ve med 218

Hadislerde de gerek cehlet ve cehl, gerekse bunlardan tremi olan dier kelimeler ska kullanlm, Hz. Peygamber hem szleriyle hem de icraatyla mslmanlar din ve dnya ilerinde cehletten kurtarmak iin byk aba sarfetmitir. Nitekim hicretten hemen sonra, ilki Mescid-i Nebev bitiiindeki Suff e olmak zere Medine'nin eitli mahallelerinde mektepler alm, Hz. Peygamber'in salnda bu ehirde saylar dokuza ulaan mescidler ayn zamanda

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEHLET birer mektep olarak kullanlmtr. Suffe'de bizzat Hz. Peygamber ders verdii gibi sahblerden de retmenlik yapanlar vard. Mesel Ubde b. Smit okuma yazma, Abdullah b. Sad de hikmet mahiyetindeki zdeyileri retiyordu. Hz. Peygamber'in, Bedir Sava'nda esir denler arasndan okuma yazma bilen mrik askerlerinden her birinin 4000 dirhemlik kurtulu fidyesi yerine on mslmana okuma yazma retmesini art komas, onun cehleti yenme abalarnn nemli bir rneidir. Esasen slm dnyasnda, zellikle ilk yzyllarda din ve din d ilimlerde gzlenen hzl gelimeler, Kur'an ve Snnet'te cehletin yerilmesine ve bilgi donanmna verilen byk nemin sonucudur. slm bilginleri cehletin ktl ve ilmin deeri zerinde srarla durmular, bata hadis mecmualar olmak zere ahlk, edeb, eitim ve retime dair kitaplarla bibliyografik eserler vb. kaynaklarda cehletin ktlk ve zararlar, sebepleri ve areleri, cahillerin yanlglar, ilimler ve limler karsndaki olumsuz tavrlar, ilmin nemi, eitim ve retimin artlar ve kurallar gibi konular ilenmitir. Bata Goldziher olmak zere birok ada aratrmac, zellikle Chiliye dnemindeki kullanmna dayanarak cehlin esas olarak "azgnlk, serkelik, arzularn etkisinde kalma, hayvan igdlere boyun eme", ksaca "barbarlk" anlamna geldiini ortaya koymulardr. Buna gre chilin kart, limden ziyade ihtiyatl, arbal, ahlk btn, bugn "meden" denilen insan ifade eden
h a l i m d i r ( M u s l i m Studies, s. 202-206). C-

sirlere gre bu yette, cahillerin satamalar Chiliye Araplan'nn bozguncu, geimsiz ve iddetten yana olan ahlk temayllerini, bu satamalara arbal mslmanlarn selmla karlk vermeleri de uzlama, bar, gvenilirlik gibi erdemleri kapsayan ve genellikle hilim terimiyle ifade edilen slm ahlknn asl karakterini gstermektedir. Cehlet teriminin bu anlamdaki kullanmna hadislerde de rastlanmaktadr. Hz. Peygamber, orulu mslmanlara tavsiyelerini ihtiva eden bir hadisinde, "Biri ona kar bir cahillik ederse orulu olduunu sylesin" (bn Mce, "ym", 21) derken kelimenin bu mnasn kastetmitir. "O iyi bir insand, fakat fke onu cahilletirdi" (Mslim, "Tevbe", 56, 57; Msned, VI, 196) melindeki hadiste de ayn anlam vurgulanmtr. Gerek bu hadislerde gerekse konuyla ilgili dier yet ve hadislerde mslmanlarn, bilginin zdd olan cehletle birlikte Chiliye dnemi ahlk anlayn yanstan fke, iddet, kibir ve saldrganlk anlamndaki cehletten arnmalar emredilmitir ( m e s e l bk. el-Bakara 2 / 6 7 ; el-A'rf 7 / 1 9 9 ; Buhr, " a v m " , 2 ; Mslim, "Bir", 11; bn M c e , " D u c 5 " , 18). B B L Y O G R A F Y A :* Rgb el-sfahn, el-Mfredt, a.mlf., ez-Zer'a Yezd e-Acem), il mekrimi'-er'a "chl" md.; (nr. Eb"chl"

ise onun adlet* vasfn zedeleyebilir. Rvinin tannmamasnn balca iki sebebi vardr. Birka ismi, knyesi, lakab, nisbesi bulunan bir rvi bunlardan biri veya ikisiyle hret bulmu olmakla beraber ondan hadis rivayet eden baz talebeleri onu yaygn olmayan isim ve sfatlaryla anm olabilirler. Mesel Muhammed b. Sib el-Kelb'yi bazlar dedesine nisbet ederek Muhammed b. Bir veya Hammd b. Sib adlaryla yahut Eb'n-Nadr, Eb Sad, Eb Him knyelerinden biriyle andklar iin Kelb bilinmeyen bir kii durumuna dmtr. Rvinin tannmamasnn dier bir sebebi de az hadis rivayet etmesi veya kendinden sadece bir kiinin rivayette bulunmu olmasdr (bk. MBHEM; MEHUL). Fazla tannmayan isimler bazan hi zikredilmez; bunlarn yerine "ahberen flnn", "ahberen racln", "ahberen eyhn" gibi umumi ve mphem ifadeler kullanlr. Sadece bir rvisi bulunan veya az hadis rivayet eden bir kimseden, adn aka syleyerek iki kiinin rivayette bulunmas halinde onun kimliiyle ilgili cehlet vasf ortadan kalkar. Zeheb ile Sehv, hakknda "fihi cehletn" denilen bir rvinin cerhin en son derecesinde yer aldn sylemilerdir. Rvinin bir hadisi hangi eyhinden aldn tayin edemeyerek "ahberen fln ve fln" diye hocalarnn adlarn vermesi de bir nevi cehlet saylr. Fakat hocalarnn sika 4 olmas halinde bu durum bir mahzur tekil etmez.
BIBLIYOGRAFYA: Hatb, el-Kifye, Haydarbd 1357 Medine, ts. (el-Mektebet-lmiyye), s. 88; bn'sSalh, 'Ulm'l-had, s. 111; Irk, ehli'l-eer, Fethu'ls. 210stanmui, II, 21-25; Syt, Tedrb'r-rv, 215; Ali el-Kr, Mutalaht 326; Ahmed

Beyrut 1400/1980, s. 99, 131"chl" md.; M. F. Ab-

134, 144, 154, 158, 279; Lisnul-'Arab, md.; VVensinck, Mu'cem, dlbk, Mu'cem,

"chl" md.; Msned, VI, 196;

Buhr, "avm", 2; Mslim, "Bir", 11, " T e v b e " , 56, 57; bn Mce, "ym", 21, " D u ' ' " , 18; Taber, Cmi'l-beyn Mverd, Edeb'd-dny (Bulak), XIX, 21-22; ue'd-dn, Beyrut 1978, (nr. M.

hiliye edebiyatnda cehl ve trevlerinin bu anlamda kullanldn gsteren pek ok rnek vardr. Mesel Amr b. Klsm'un Mu'allaka'snda yer alan, "Hele biri kalkp bize kar cahillik etmeyegrsn, biz cehlette herkesten ste kar, cahillerden daha cahil oluruz" (Zevzen, s. 178) anlamndaki beyitte cehlet "iddet ve saldrganlk" mnasnda kullanlm ve bir erdem saylmtr. Kur'n- Kerm ve hadislerle dier baz slm kaynaklarda da cehl ve cehlet, ilmin zdd olan bilgisizlik yannda fke, iddet, saldrganlk, serkelik gibi ahlk ktlkleri ifade eden bir terim olarak gemektedir. Nitekim Furkn sresinde (25/63) Allah'n iyi kullarnn faziletli davranlar anlatlrken, "Onlar yeryznde arbal bir ekilde yrrler, cahiller kendilerine szle satanca 'selm' derler" buyurulmutur. Btn mfes-

s. 45-47; Zevzen. erhl-Mu'allakt

Muhyiddin Abdlhamd), Beyrut, ts. (Mektebet Dri'l-Beyn), s. 178; Fahreddin er-Rz, Mefthu'l-ayb, X, 4-6; XII, 5; XIX, 133; XXVII, n, VI, 131Beyrut 1969, Studies, New 102, 121; bn Kesr, Tefstr'l-Kur3 132; Ahmed Emn, Fecr'l-slm, s. 69-70; I. Goldziher, Muslim slm Peygamberi, II, 830-836.

bul 1327, s. 122, 149; Tecrid Tercemesi, I, 319Muhammed kir, el-B'i'lhat, Kahire 1377/1958, s. 97, 98, 207; Talt Koyiit, Hadis Istlahtan, Ankara 1980, s. 65.
H SMAIL L . AKAN

York 1977, s. 202-206, 219-228; Hamdullah,

MUSTAFA ARICI
F

CEHLET

CEHLET

Bir rvinin bilinmediini ifade eden hadis terimi.

Din hkmleri bilmeme, hukuk ilemlerde ilem konusunun belirsizlik veya bilinmezlii anlamlarna gelen fkh terimi.

Cehlet'r-rv eklinde de kullanlan terim, rvinin kim olduunun veya cerh v e ta'dPine sebep olabilecek bir halinin bilinmediini ifade eder. Bu durum

Cehlet veya cehl szlkte "bilmemek" anlamna gelir. Bu iki kavramn fkh terimi olarak kullanlnda ise genellikle u farkllk gze arpar: Cehl kiinin inan, 219

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEHLET sz veya davranlar konusundaki bilgisizliini, cehlet ise kendi dnda kalan durumlara ilikin bilinmezlii ifade eder. Bir baka ifadeyle cehl insann, cehlet varlk ve olaylarn vasf olarak kullanlr. Mesel yeni mslman olan bir kimsenin, namaz klarken konumann namaz bozacan bilmemesi cehl terimiyle, akid srasnda kiralanan evin zelliklerinin kirac tarafndan bilinmemesi cehlet terimiyle ifade edilir. Bununla birlikte bazan bu iki terimin birbirinin yerine kullanld da grlr. te yandan fkh eserlerinde yer yer cehl, rz ve iradenin bulunmadn ifade etmek zere "hata" ve "galat" kavramlaryla e anlaml olarak kullanlmtr. Esasen cehl, bilinebilecek bir durum hakkndaki bilgisizlik, hata (galat) ise bir eyi olduundan baka trl bilmek veya yanl tasavvur etmek anlamndadr (galat ile hata a r a s n d a k i fark iin bk. H A T A ) . B u n l a r -

inin kinatn yaratcsnn varlna ve birliine iman etmesi gerektiine ilikin gr ok defa bu ilkenin bir istisnas olarak zikredilirse de iyi tahlil edildii takdirde bunun da ayn ilkenin bir uzants olarak ortaya konduu sylenebilir. Zira sz konusu gr benimseyenlerin asl maksad, dier din ykmllkleri srf akl ile bilmek mmkn deilse de mevcut delillere bakarak kinat yaratan tek bir yce varln bulunduunun akl yolu ile bilinebileceini savunmaktan ibarettir. Fakihler, din hkmlerden haberdar olmama halinde bunlarla ykml olunmayaca ilkesinin uygulamasnda kural olarak drlislm 'da bulunmay bilgi karinesi, drlharp 'te bulunmay da bilgisizlik karinesi olarak kabul etmilerdir. Buna gre drlharpte mslman olup da din hkmler konusunda bilgisi bulunmayan kii, ilh emirleri yerine getirme ve yasaklardan kanma sorumluluu asndan mzur saylmtr. Ancak fakihler, bu durumdaki kiiden din
vecbeleri e d (zamannda yerine getirme)

cehle balanan bir sonu olmadn belirtir ve mam fi'nin yle dediini nakleder: "Eer cahil cehlinden tr mzur saylsayd bilgisizlik ilimden stn tutulmu olurdu" [el-Menr fi'l-kav'id, II, 16-17). te yandan ehbeddin el-Karf, din vecbelerin nasl yerine
g e t i r i l e c e i n e ( m e s e l n a m a z n ifa ekli-

ne) ilikin bilgileri edinmeyi ihmal etmenin bir eit msiyet olduuna, dolaysyla bu erevedeki temel bilgileri renmemi olmann da mazeret saylamayacana iaret eder. Karf burada "nisyan" ile "cehrin birbiriyle kartrlmamas gerektiine de dikkat eker (Envr'l-buruk, II, 148-149). slm lkesinde yaayan kii iin ounluun bilgisi dnda kalamayacak din hkmleri bilmemenin mazeret saylamayaca kural olmakla birlikte bunun baz istisnalar tesbit edilmitir. slm lkesi vatanda olmayan bir gayri mslimin (harb) slm lkesine girdikten sonra ihtida etmesi, fakat henz zerinden fazla zaman gememi veya slm lkesinde bulunsa bile yerleim merkezlerinin ok uzanda kalp oralarda yetimi olmas gibi sebeplerle din hkmleri bilmeme konusunda fiil imknszlk bulunmas mer bir mazeret saylmtr. Baz yazarlarn belirttii gibi (mesel Abdlkdir Odeh, 1 , 431) bunlar da esasen birer istisna deil "bilme imkn bulunmadka sorumlu tutmama" ilkesinin bir gerei saylmaldr. Kesin delillerle sabit olmayan ve geni kitleler arasnda yaygn olarak bilinmeyen hkmler hakkndaki bilgisizlik ise hemen btn limlerce drlislmda bulunanlar bakmndan da mazeret olarak kabul edilmitir. Cehlin mazeret saylmas hallerinde dikkat edilmesi gereken bir husus, davrana balanan hukuk sonucu bilmemenin deil davrann yasak olduunu bilmemenin zr kabul ediliidir. Buna gre bir kimse, mesel zina ve iki ime fiillerinin haram klndn bilmekle beraber bu fiillerin cezas olduunu bilmese kendisine ceza uygulanr, nk o davrantan kanmakla ykml olduunu bilmektedir (Syt, s. 201). Baz limler, Allah haklar ile ilgili hkmlerde cehlin mazeret saylmasna temas ederken yasaklanan ve emredilen davranlar arasnda bir ayrm yaparak bunun sadece yasaklar konusunda zr kabul edilebileceini savunmulardr. Kul haklarnn sz konusu olduu durumlarda ise cehlin mazeret saylmasnn hu-

dan birincisi "el-cehl'l-bast", ikincisi "el-cehl'l-mrekkeb" diye anlr. Buna gre hata cehlin bir trn oluturmaktadr. 1. Bilgisizlik (cehl). Fkh usul eserlerinin, slm hukukunda sorumluluk ve haklarn genel teorisini ele almay hedefledii sylenebilecek olan "el-mahkm
f f h " (veya "el-mahkm bih") blmn-

ykmllnn m skt olduu, yoksa bu ykmlln temelden mi kalkm olduu, yine bu durumun din yasaklara uymayan kii bakmndan sadece cezay dren bir sebep mi, yoksa suun olumasn engelleyen (su niteliini o r t a d a n k a l d r a n ) b i r g e r e k e m i s a -

de sorumluluun temel ilkeleri aklanrken ncelikle kiinin ne ile ykml olduunu bilmesi art zerinde durulur. Bu art, slm'da kiinin sorumlu tutulmas iin ykmllnn kendisine bildirilmi olmas gereini ifade eden tebli ilkesinden kaynaklanr. Peygamber gnderilmedike kimseye azap edilmeyeceini (el-sr 17/15), mjdeleyici v e

ylaca hususunda farkl grler belirtmilerdir. ounlua gre kiinin bu konudaki bilgisizlii, yapma ve yapmama ykmlln tamamyla kaldran bir mazerettir. mam Zfer gibi baz fakihlere gre ise ykmllk ortadan kalkmaz. Kii namaz ve benzeri vecbeleri zamannda yerine getirmemekten tr mzur saylrsa da bu mazereti ortadan kalknca ibadetlerini kaz etmesi gerekir. Yine bunun gibi iledii yasak fiil su olmaktan kmaz, fakat bu mazereti cezay dren bir sebep olarak kabul edilir. Drlislmda bulunan kii bakmndan, namaz klmann farz ve namuslu kadnlara iftira etmenin haram olmas gibi dinin kesin hkmlerini bilmeme bal bana gnah sayld iin, byle bir kiinin bu tr hkmleri bilmemesi mazeret olarak kabul edilmemitir. Aksi halde gnahtan aklanma gerekesi olarak baka bir gnaha dayanlm olur. Bu hususu vurgulamak zere Zerke, bilgisizliin mazeret saylmasnn bir kolaylk hkm olduunu, yoksa biztihi

sakndrc olarak peygamberlerin gnderildiini (en-Nis 4/165) bildiren yetler ve benzeri naslar bu ilkenin dayanan oluturur. Bu konu ile sk ilikisi bulunan, ilh bir tebli olmakszn davranlarn din anlamda "iyi" veya "kt" olarak nitelendirilmesi iin akln yeterli olup olmad meselesinde (hsn ve kubuh) Ehl-i snnet limleri arasnda da gr ayrlklar bulunmakla beraber tebli olmadan sorumluluun bulunmayaca sonucu hemen btn Ehl-i snnet limlerince kabul edilmitir. Burada sorumluluun temel art olan "bilme"den maksadn, daima bilfiil bilgi sahibi olma deil bilgiye yahut bilme imknna sahip bulunma olduuna dikkat edilmelidir. Mtrd limlerinin, ilh tebli bulunmasa bile mmeyyiz ve ergin bir ki220

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEHLET kuk gvenliini sarsaca gereine genellikle iaret edilmektedir. Fakat bilmemenin zr olarak kabuln srf Allah haklar ile snrl tutmann doru olmayacan ifade eden hukukular da vardr (Mu.F, XVI, 201, 202). Cehlin sorumlulua etkisi konusundaki temel yaklamlar yukarda zetlendii ekilde olmakla birlikte detaylar incelendii takdirde bu yaklamlarda fakihlerin kendi dnemlerindeki artlarn belirleyici bir rol oynad ve birok somut olayda farkl deerlendirmeler yapld dikkat ekmektedir. Bir yandan haddi gerektiren sularda phenin cezay drmesi ilkesinin uygulanmas, te yandan cehlin daima geerli bir mazeret saylmas halinde hukuk gvenlii asndan nemli sakncalarn ortaya kabilecei dncesinin, konu ile ilgili deerlendirme farkllklarnn domasna vesile tekil ettii gzlenmektedir. Fkh tarihi boyunca zellikle ta'zir cezalar ile ilgili uygulama ne olursa olsun, slm hukuk felsefesinde sorumluluk ile k a n u n u b i l m e ( v e y a b i l m e konu-

mamakla birlikte insann gerek hviyetini aan ve kklk hali gibi bazan bulunup bazan bulunmayan olumsuz bir durum olduu iin "rza" olarak nitelendirilmi ve kiinin kendi abas ile bilgi sahibi olup bu olumsuz zellii giderme imknna sahip bulunmas sebebiyle mktesep rzalar arasnda saylmtr (a.g.e IV, 263, 330). Hanef fkh usul eserlerinin ilk rn e k l e r i n d e ( m e s e l bk. P e z d e v , IV, 330-

sz etmenin, dolaysyla bunlar hata, galat, rz, kast, taksir ve itibh gibi kavramlarla aklamann daha uygun olaca anlalmaktadr (bk. HATA; PHE). 2. Bilinmezlik (cehlet). slm hukukunda hukuk ilemlerle, bilhassa iki tarafa bor ykleyen szlemelerde hukuk ilem konusunun biliniyor (mlum) olmas ve belirlenmi (muayyen) bulunmas esas zerinde nemle durulmutur. zellikle Nis sresinin 29. yeti, belirsizlik ve bilinmezlik zellii tayan satm trlerini yasaklayan hadislerle ekimeleri en az dzeye indirme ilkesi, fakihleri bu konuda hassasiyet gstermeye yneltmitir. Akdin konusu ile (muavaza akidlerinde
her iki e d i m i i f a d e etmek zere " e l - m a ' k d

350) cehl drde ayrlm ve gnmze kadar kaleme alnan slm hukuku ile ilgili eserlerde genellikle bu ayrm esas alnmtr. Bu drt neviden ilk ikisi, Allah' ve sfatlarnn inkr meselelerinin hkmlerine gre tasavvur edilmi olup mazeret saylamayacak cehl trnden kabul edilmitir; ancak limlerin birou ikinci tr, yani ilh sfatlar hakknda daha toleransl dnlmesi gerektiini savunmutur (mesel bk. Zerke, II,

aleyh") ilgili belirsizlik iin garar, bilinmezlik iin ise cehlet terimleri kullanlr. Ancak KarfTnin iaret ettii gibi limler bu iki kavram birbirinin yerine de kullanmlardr. Bundan dolay cehlet ve garar kavramlarnn akde etkisi konusu genellikle karma bir biimde ncelenmekte ve bu arada cehlet kavram iin ar, orta ve az (fahie, mutavassta ve yesre) eklinde l bir derecelendirme yaplmaktadr. Bunlardan birincisi, taraflar arasnda ekimeye yol amas kuvvetle muhtemel olan durumlar kapsar ki slm hukukular bunlarn akdin shhatine engel olduu hususunda ittifak etmilerdir. ekimeye yol amayaca kuvvetle muhtemel olan durumlar nc gruba girer ve bunlar yine ittifakla kabul edildii zere akdin shhatine engel deildir. kincisi ise birinci veya nc gruba katlmas hususunda ihtilf edilen durumlar ierir. Cehletin (ve gararn) akdin shhatine engel saylmas durumlarna slm hukukularnn ounluuna gre tek dereceli bir geersizlik meyyidesi balanr ve e anlaml olmak zere hepsi hakknda btl veya fsit terimleri kullanlr. Hanefler, akdin zn etkileyen (rkn ve
in'ikad artlarna ilikin) s a k a t l k l a r a b u t -

13). nc nevide, hakknda kesin delil


bulunmayan (itihada ak) m e s e l e l e r d e

yanl bilgi sahibi olma durumlar ile phenin cezay drmesi ilkesinin uygulanabilecei durumlara temas edilmitir. Drdncsnde ise slm lkesi dnda mslman olup slm hkmleri henz renmemi bulunan kii (harb) ve kendisine veklet verildiinden haberdar olmayan vekil gibi sorumluluk ve yetkilerine ilikin bilgi henz kendisine ulamam kiilerin durumlar incelenmitir. Bu son iki nevi arasndaki ortak noktay, mazeret saylabilecek cehl olma zellii tekil etmektedir. Son iki trden saylan cehl erevesinde, bir szn hukuk anlamn bilmeden onu telaffuz etme, bir merubat arap olduunu bilmeden ime, susuz olduunu bilmeden bir kimseyi dava etme veya mahkmiyetine karar verme, sava srasnda karsndaki kiiyi dman sanarak ldrme, bakasna ait olduunu bilmeden bir mala zarar verme, kblenin ne ynde bulunduunu, iki sudan hangisinin pis olduunu bilememe gibi bir hkmn madd olaylara uygulanmasna, yahut hukuk sonu balanan fiillere yn veren madd olaylara ilikin bilgisizliin sz konusu olduu pek ok meseleye temas edilmitir. Fakat bu gibi rnekler incelendiinde, esasen srf bilgisizlikten deil dorunun hilfna bir zan tamaktan (cehl-i mrekkeb) veya iki durumun birbiriyle kartrlmasndan yahut kast ve iradenin bulunmayndan

munda olma) arasnda bylesine sk bir ilikinin kurulmas hukuk devleti anlaynn, ayrca su ve cezada kanunilik ilkesinin benimsenmesi asndan byk bir nem tad phesizdir. Cehle balanan fkh sonular, kelmclarn metodunu esas alan eserlerde "sorumlulukta bilgi art" konusu ilenirken ele alnmakla beraber fukaha metoduna gre kaleme alnan eserlerde arlkl olarak "ehliyet rzalar" bal altnda incelenmitir. Hanef limlerinin ncl ile fkh usul eserlerinde nemli bir yer tutan ehliyet teorisine gre ehliyet arzalar semav ve mktesep olmak zere iki ksma ayrlr. Birincisi insanlarn iradesi dnda oluur, ikincisi ise onlarn iradesine bal sebepleri ifade eder ki bu ikinci grup iinde cehl de yer almtr. Ancak bu erevede sz konusu edilen durumlarn tamam ehliyeti ortadan kaldrc veya daraltc zellikte deildir. Abdlazz el-Buhr'nin belirttii gibi baz rzalar ehliyeti etkilememekle beraber ilgili kiiler bakmndan baz hkmlerde deiiklikler meydana getirdiklerinden bu teori iinde yer almlardr (Kef'l-esrr, IV, 262). "Allah sizi analarnzn karnndan hibir ey bilmez halde karmtr" (en-Nahl 16/78) mellndeki yette de ifade edildii zere cehl sonradan oluan bir zellik ol-

ln, akdin zn etkilemeyen (shhat artlarna ilikin) sakatlklara ise fesat meyyidesi uygulamlardr. Bu ayrmn en nemli sonularndan biri, fsit akidlerde fesada hkmettiren zelliin ortadan kalkmas ile akdin geerli hale gelmesi, btl akidlerde ise hibir ekilde akde shhat kazandrlamamasdr. Bununla birlikte Hanefler dndaki baz mezheplerde de bir ksm akidler iin b221

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEHLET tl-fsit ayrm yaplmtr (Mahmesn, II, 14). Ayrca bata Mlikler olmak zere baz slm hukukular, garann ivazsz a k i d l e r i n (ukdu t - t e b e r r u t ) s h h a t i -

vasiyet tasarruflar gibi konularn asl erevesini irade beyan ve hukuk tasarruf kavramlarnn oluturduunu da belirtmek gerekir.
BBLYOGRAFYA : et-Ta'rft, "chl" md.; fi, er-Risle, s. 357359, 366; Bklln, el-Inf f m yecib ictikdh ue l yecOz'l-cehl bih (nr. Imdddin Ahmed Haydar), Beyrut 1407/1986; Eb'IVeld BcI, Risle fi'l-hudd (Revista, II/1-2 iinde), Madrid 1954, s. 6-7; Pezdev, Kenz'lvl, IV, 330-350; Gazzl, el-Mstaf, I, 86; Karf, Enur'l-burk fenu'i'l-furk, Kahire 1347 Beyrut, ts., I, 141; II, 148-149; III, 265-266; IV, 12-13; Abdlazz el-Buhr, Kef'l-esrr, IV, 262, 263, 330; Zerke, el-Menr fi'l-kau'id (nr. Fik Ahmed Mahmd), Kuveyt'1402/1982, II, 12 vd.; Syt, el-Ebh ue'n-nez"ir, Kahire 1378/1959, s. 199 vd.; Mecelle', md. 200, 213, 237, 238, 246, 248, 364, 449, 450, 451, 630, 688, 811, 858, 1025, 1336, 1441, 1434, 1435, 1444, 1459, 1468, 1547, 1567, 1578, 1617, 1619; Subh Mahmesn, enNazariyyet'l-'mme li'l-mcebt ue'l-'ukd, Beyrut 1948, II, 13-14, 70-71, 164 vd.; bn bidnzde, /furre c uyni'l-ahyr li-tekmeti Reddi'l-muhtar, Kahire 1386/1966, VII, 297 vd.; Sddk Muhammed el-Emn ed-Darr, elGarar ue eeruh fi'l-'ukd fi'l-fkhi'l-slm, Kahire 1386/1967; Muhammed Eb Zehre, el-Cerme, Kahire 1976, s. 461-474; Muhammed Selm el-Aw, FUli'n-nizmi'l-cin'iyyi'l-slm, Kahire 1983, s. 58-60, 95 vd.; Muhammed Bahrlulm, 'Uybul-irde fi'-er'ati'l-slmiyye, Beyrut 1404/1984, s. 656; Abdlkdir deh, et-Terf u'l-cin'iyy'l-tslmt, Beyrut 1405/1985, I, 430 vd.; Mu.F, IX, 5273 (zellikle 15 vd., 52 vd., 98 vd., 143 vd.); XVI, 167-178, 197-207; Mu.F, XVI, 228 vd.; Hayreddn Karaman. "Akid", DA, II, 253-254; Ali Bardakolu, "Bey"', a.e VI, 14-16.
fi BRAHM K F D N M E Z

ni etkilemeyeceini belirtmilerdir (bk.


Sddk M u h a m m e d 521 v d . ) . e l - E m n e d - D a r r , s.

Mecelle'e hukuk tasarrufun geerlilii iin mlum olma (mehul olmama) artnn arand belli bal hususlar unlardr: Satmda satm konusu mal (alc
bakmndan, m d . 200, 213, 364), s a t m b e -

deli (md. 237, 238, 364), vade ve taksit durumu (md. 246, 248); kirada kiralanan (md. 449, 451), kira bedeli (md. 450); kef a l e t t e (kefalet konusu mal deil ahs ise)

Abbs halifeleri Mansr (754-775) ve Hrnrred (786-809) devirlerinden itibaren kaynaklarda cehbezden ska sz edilmeye balanmtr. Cehiyr, Hrnrred dneminde Msr divanna bakan mer b. Mihrn'n bir ksm hediyelerin satlp paraya evrilmesi iini cehbeze havale ettiini kaydetmektedir (elVzera ve'l-kttb, s. 220). Muktedir-Billh zamannda (908-932) cehbezler hemen btn ehirlere yaylmlar, sarraflk ve ticaretten byk servetler elde etmilerdi. Abbsler dneminde ticaretin genilemesine paralel olarak sarraflar faaliyetlerini artrarak bor para vermeye, emanet para kabul etmeye ve halkla darphne arasnda arac olmaya da baladlar. Bir yandan ticar zaruretler, te yandan devletin nakit paraya ihtiyac bunlarn bir banka gibi faaliyet gstermelerine yol at ve artk sradan bir sarraf deil cehbez olarak anlmaya balandlar. Cehbezler para havalesi yaptklar gibi takas ilerine de araclk ediyorlar, nakil zorluunu ve gasp gibi baz tehlikeleri ortadan kaldrmak gayesiyle ve belli bir cret karlnda para yerine bir eit kredi mektubu ve "sftece" (polie) tanzim ediyorlard. Sftece usulyle bir tccar istedii ehirdeki bir mal, kendi ehrindeki mal veya parasn teminat gsterip teslim alabildii gibi kar taraf da gelip onun maln gtrebiliyordu. Bu tr ilem ve araclklarla kendilerine emanet braklan mevduat koruma ve iletme karlnda cret aldklar iin cehbezler simsar olarak da nitelendirilmilerdir. Cehbezler bir eit ek de tanzim ediyorlard. bn Havkal Basra, Kfe ve Badatl tccarlarn devaml ekilde Magrib'e mal gtrp getirdiklerini anlattktan sonra orada ahitler huzurunda tanzim edilen ekleri grdn ve yerli tccarlardan Muhammed b. Sa'dn adnda birinin borcu iin 42.000 dinarlk bir ek yazldn kaydetmektedir (ret'l-arz,
s. 65).

kefil olunan (md. 630); havalede havale edilen miktar (md. 688); riyette ariyet konusu (md. 811); balamada balanan mal (md. 858),- ortaklkta krn ortaklar arasnda ne ekilde bllecei
( m d . 1336, 1411, 1434, 1435, 1444); v e k -

lette (zel veklet ise) veklet konusu


( m d . 1459, 1468); s u l h t e (kabz v e teslimi

gerektiriyorsa) sulh konusu ve sulh bedeli (md. 1547); ibrda ibr edilen (md. 1567); f'ada f'a bedeli (md. 1025); ikrarda lehine ikrarda bulunulan (md. 1578); davada daval (md. 1617) ve dava
k o n u s u ( m d . 1619).

Karf, garar ve cehlet zellii tayan akidlere dair hadislerde yer alan yasaklarn kul hakk da iermekle beraber Allah haklar erevesindeki hkmlerden olduunu, zira Allah'n bunlar kulun maln zayi olmaktan korumak iin yasakladn belirttikten sonra, "Kul raz olsa da bu konudaki hakkn iskat edemez" der (Enor'l-buruk, I, 141). Bugnn hukuk diliyle ifade edilecek olursa bu yasak hkmleri slm hukukunda kamu dzeninden saylmaktadr; fertler aksini kararlatrmak suretiyle bunlar bertaraf edemezler.
H a d i s l e r d e v e fkh l i t e r a t r n d e y e r a l a n bilinmezlik v e belirsizlik d u r u m l a rna ilikin yasaklar, d a h a ok g a r a r kavram e t r a f n d a younlat iin, kaps a m a v e a k d e etkisi g e n e l hatlaryla y u karda gsterilen cehletin d a h a ak bir b i i m d e o r t a y a konabilmesi, anlan s o m u t d u r u m l a r n g z d e n geirilmesini ve g a r a r kavramnn tahlilini gerekli klmakt a d r (bk. GARAR).

CEHBEZ

(^

Eskiden piyasada sarraflk, devlet maliyesinde ise bata para ayar olmak zere, eitli mal ileri yapan kimselere verilen ad. L J Cehbez veya cihbiz kelimesi Farsa kkenli olup Arapa'da oulu cehbizedir. "inde maden eritilen kap" anlamndaki kehbedden alnmtr. Szlkte "efendi, sahip, mdr; iyiyi ktden, doruyu yanltan ayran kimse; dil tenkiti ve tahlilci" gibi mnalara gelmektedir. Bundan dolay iyi mallar ktlerinden ayran tccara da tcir-i cehbez denilmekteydi. Piyasada bir eit bankaclk ve bankerlik yapanlar yannda sarraf, muhasip, vergi memuru, hazinedar ve vergi dairesi mdrne de cehbez ad verilmitir.

Cehl ve cehlet terimlerinin temelindeki ilkelerle ilikisi olmakla beraber, yneltilmesi gerekli olan ve olmayan irade beyanlar, kamuya yaplan icaplar, dl vaadi, lehtarlan belirli olmayan vakf ve 222

Cehbezlerin yan sra sadece sarraflkla uraanlar da faaliyet sahalarn geniletmiler ve faizle kredi verme yoluna saptklar iin 300 (912-13) ylnda bundan menedilmilerdi. Baz vezirler ve aileler ahs sermayelerinin iletilmesini zel cehbezlerine havale etmilerdi. Bunlar paralarn emniyet altna almak dncesiyle cehbez-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEHBEZ lerin yannda tutmular ve iletilen sermayelerin elde edilen krlarndan onlara bir pay demilerdir. Tccarlar cehbezlerden kredi aldklar gibi vezirler de devlet giderlerini karlayamadklarnda onlardan bor para almaya baladlar. lk defa Muktedir-Billh'n veziri bn'l-Furt baz yahudi cehbezlerden bor para ald. Buna karlk devlete msadere edilen mallar beytlml ve beytlmli'l-hssa yerine bu yahudi cehbezler nezdinde topland. bn'lFurt, cehbezlerin hesaplarn denetlemek ve devlet alacaklarn tesbit iin de ktibi bn Ferceveyh'i grevlendirdi. Halife Muktedir-Billh tarafndan vezirlie getirilen Ali b. s devlet alacaklar hususunda cehbezlerle mcadele etti; sonunda onlarla yeni bir anlama yapt. On alt yl sren bu anlamaya gre her ayn ilk gnnde maalarn denmesi iin cehbezler devlete 150.000 dirhem verecekler, buna karlk bir teminat olarak Ahvaz blgesinin gelirleri onlara ait olacakt. Bylece vilyetin vergi gelirleri devlet hazinesi yerine cehbezlerin kasalarnda toplanm oluyordu. Cehbezler bu vergileri kullanyorlar ve hazine gelirlerinin yeterli olmad zamanlarda topladklar veya toplayacaklar vergilere mahsuben devlete para veriyorlard. Muktedir-Billh devrinde cehbezlerle hilfet merkezi dndaki vilyetlerde de i birlii yapld bilinmektedir. Nitekim Kum vilyetine tayin edilen cehbez, hara ve devlete ait dy' gelirlerini kendi kasasnda toplamtr. Bu blgenin vergi mkellefleri halifeye ve hazine mdrne kar mteselsil olarak cehbez iin kefil olacak ve istenildiinde onu hazr bulunduracaklard. Cehbezle mkellefler ve devlet hazinesi arasndaki btn muameleler makbuz (bere) ve bir eit ek (sak d ) kullanlarak yrtlecekti. Cehbezler, devlet adna yaptklar bu ilerden belli bir cret veya hak almaktaydlar ki buna "cehbezlik hakk" veya "cehbezlik mal" denilmektedir. Muktedir-Billh zamanndan balayarak Bveyhller dneminde ve hatta VII. (XIII.) yzyla kadar cehbezler. bata Badat ve Basra olmak zere AbbsUer'in dier btn ehirlerinde faaliyet gstermiler ve devletle ilikilerini srdrmlerdir. Bunlarn ounu yahudi ve hristiyanlar tekil etmekle beraber az sayda mslman da bu ile urayordu. rak'ta Seluklular dneminde de durum aynyd. Anadolu Seluklularnda ise bu iler Trkler tarafndan yaplyordu. Seluklular dneminde de cehbezler, zenginlere ve devlet adamlarna ait paralar kr karl kullanmlar, bazan devlete kredi amlar ve buna mukabil bir ksm vilyetlerin vergilerini iltizam* usulyle kendileri toplayp almlardr. Irak dnda bu ileri ounlukla mslmanlarn yrtmesine karlk Byk Seluklular dneminde cehbezlikte yahudilerin ilk sray ald grlr. Melikah zamannda (1072-1092) yahudi bn Alln, Vezir Nizmlmlk vastasyla bir ksm byk vilyetlerin vergilerini iltizam usulyle alm. bn Semh adnda bir dier yahudi de Melikah'n Badat'taki bir inaatnda mteahhitlik hizmetlerini stlenmitir. Sultan Berkyaruk da (10921104) devlet adna sermaye sahiplerinden bor alp sonra bunu hazineden demitir. Sultan Sencer devrinde de (11181157) baz devlet bykleri kendi sermayelerini cehbezlere ilettirmiler veya bor alp krdan demilerdir. Para sisteminin altn ve gme dayanmas. sarraflara para basm, paralarda krpma yapma veya baka madenler kartrma gibi olaylar, esas meslekleri sarraflk olan cehbezlerin maliyede altrlmalar ihtiyacn dourmu ve zellikle mild IX ve X. yzyllarda gerek piyasada gerekse devlet dairelerinde cehbezlerin itibar ok artmtr. Kalkaend Memlkler devrindeki sarraflardan bahsederken eskiden bu memurlara cehbez denildiini syler (ubhu'l-a', V, 466). Osmanl Devleti'nde bu vazifeyi "shib-i ayar" denilen darphne grevlisi yerine getiriyordu. Cehbezlerin hazine ile ilgili hesaplarn tefti ve piyasadaki faaliyetlerini denetlemek iin "dvn'l-cehbez" adl bir divan kurulmutur. Merkezde yani Badat'ta bulunan cehbez divannn yan sra vilyetlerde de byle bir daire bulunmaktayd. Beytlml ile daha sk iliki iinde bulunan cehbez divan "para deitirme dairesi" olarak da gsterilmektedir. Devlet kasalarnda biriken muhtelif cins paralar bu divanda ihtiyaca gre birbiriyle deitirildii gibi ayn gelirler de paraya evriliyordu. Bir ksm haralar ve dier baz gelirleri de tahsil eden cehbez dairesi demede bulunan mkellefe bir makbuz (bere veya vuslt) veriyordu. Eer deme takside balanmsa bu defa onlar iin "rzt" denilen belgeler tanzim ediyordu. Cehbez divan, gnlk gelir miktarlarn gsteren bir gelir cetveli (kime) tanzim eder ve bunu gelir belgeleriyle karlatrarak denetimini yapard. Mal dairelerin gnlk gelir ve giderlerini kardklar cetvellere ise "rznme" ad verilmektedir. Cehbez divan tarafndan gnlk kasa girdisini gsteren listelerden ayr olarak aylk ve yllk gelir yekn ile gider (nafakt) hesaplarn ve hazine bakiyesini (hsl) gsteren cetveller kartlr ve bunlar beytlmle takdim edilirdi ki bunlardan aylk olanna "hatme" nilirdi. Cehbez divan sadece kendisi iin deil devlet hazinesi iin de aylk ve yllk olarak gelir ve gider hesap cetvelleri kartmaktayd. Hara divan da buna benzer bir cetvel (a'ml) hazrlard ki muhtemelen cehbez divan aylk ve yllk bte hesaplarn yaparken bunlardan da faydplanyordu. Ancak bu hesaplar, maliyedeki sistem gerei "ezimme divan" diye anlan maliye denetleme dairesinin tetkikine sunulmu olmaldr.
BBLYOGRAFYA: R. Dozy, Supplement aux Dictionraires Arabes, Beyrut 1968, I, 226; Cehiyr, el-Vzer' ve'l-kttb, s. 220; Kudme b. Ca'fer, el-Harc (nr. Fuat Sezgin), Frankfurt 1407/1986, s. 4142; bn Havkal, ret'l-ari, s. 65; Hasan b. Muhammed Kumm, Trth-i Kum (trc. Hasan b. Ali Kumm, nr. Seyyid Cellddin Tahrn), Tahran 1341 h., s. 149-150; Eb Ali et-Tenh, Cmi'u't-tevrth (nr. D. S. Margoliouth), Kahire 1921, I, 109; Muhammed b. Ahmed elHrizm, Mefthu'l-'ulm, Beyrut, ts., s. 3738, 41; Hill es-Sb, el-Vzera (nr. Abdssettr Ahmed Ferrc), Kahire 1958, s. 90-93, 140-141, 277-278, 451-452; bn Memmt, Kavntnud-devvn (nr. Aziz Suryal Atiya), Kahire 1299/1943, s. 9; Nevev, Tehztb, 1 1 1 , 56; bn'l-Fuvat, el-Havdi'l-cmica (nr. Nu'mn el-A'zam), Badad 1351/1932, s. 64-71; KalkaendI, ubhu'l-a', V, 466; VI, 44; X, 16, 27, 41; Kd Esad, Kavntn'd-devvtn, Sleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 3360, vr. 113 b ; Syt, Trthu'l-hulef5 (nr. M. Muhyiddin Abdlhamid), Kahire 1371/1952, s. 462; Barthold, slm Medeniyeti s. 118; Uzunarl, Medhal, s. 377-378; Abdlazz ed-Dr, Trhu'l-'lrk'l-iktid fl'l-karni'r-rbi'iT-hicr, Badad 948, s. 159-163 168-173; F. Lokkegard, Islamic Taxation, Copenhagen 1950, s. 158-159; Muhammed Krd Ali, el-lslm ve'l-hadret'l'Arabiyye, Kahire 1950-59, II, 260-261; Mez, el-Hadret'l-lslmiyye, I, 136-137; Osman Turan, Seluklular Tarihi ue Trk slm Medeniyeti, stanbul 1969, s. 301-302, 351-352; Cell Yenieri, slmda Devlet Btesi, stanbul 1984, s. 119-123, 132-136, 169; W. J. Fischel. Dlahbadh", / 2 (ng.), II, 382-383.
L! CELL YENER

( ) ,

yllk olanna da "el-hatmet'l-cmia" de-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

223

CEHCH el-GIFR Tabakat kitaplarnda anlatldna gre Cehch bir gn Hz. Osman minberde hutbe okurken bilinmeyen bir sebeple dayand bastonu alp sa dizinde krm, krlan bastonun kym dizine batm ve bundan sonra kemik erimesi hasJ

CEHCH el-GIFR
( ^ j U i l l I^S-. ) C e h c h b. Sad el-Gfr (. 3 6 / 6 5 7 )

k asr boyunca birok deerli lim yetitiren bir aileye mensuptur. Cehdam kk yata ilme alka duydu; bn'lMuazzel'den fkh, Ali b. Medn'den hadis rendi. Bunlardan baka aralarnda Msedded b. Mserhed, Ka'neb, Eb Bekir b. Eb eybe, Sleyman b. Harb ve kendi babas shak b. smil gibi muhaddisierin bulunduu birok hocadan hadis rivayet etti. Ms b. Hrn, Nes, bn Mchid, Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, Eb'l-Ksm el-Begav, Eb Amr bn's-Semmk, Niftaveyh, Eb Bekir bn'l-Enbr gibi tannm limler de kendisinden rivayette bulundular. Mtevekkil - Alellah zamannda 860

Bey'atmdvn'da bulunan sahblerden biri.

talna tutularak Hz. Osman'n ehid edilmesinden birka ay sonra vefat etmitir. At b. Yesr ve Sleymn b. Yesr ile bn mer'in zatls Nfi'in kendisinden hadis rivayet ettii syleniyorsa da Buhr bunun doru olmadn kaydetmektedir. Tirmiz onun Hz. Peygamber'den rivayeti bulunduunu sylemektedir ("Etcme", 20). BBLYOGRAFYA: Buhr, "Tefsir", 63/5; a.mlf., et-Trthu'l-kebr, II, 249; Tirmiz, "Tefsr", 63, "Et'ime", 20; a.mlf., Tesmiyet ahbi'n-neb (nr. Ali Yardm), zmir 1985, s. 334; Vkd, el-Mez, II, 415, 416, 435; Taber, Trih (Eb-Fazl), II, 605; bn Abdlber, el-lstfb, I, 252-253; bn'I-Esr, sd'l-be, I, 365-366; a.mlf., el-Kmil, II, 192; III, 168, 403; bn Hacer, el-be, I, 253; Elmall, Hak Dini, VI, 5005. r n lli A L YARDIM

Mekke ile Medine arasnda bulunan Gfr kabilesindendir. Babasnn adnn Kays veya Mes'd olduu da sylenmektedir. Cehch kabilesinden baz kimselerle Hz. Peygamber'e gelerek mslman oldu. Bey 'atmdvn 'da bulundu ve Ben Mustalik kabilesiyle yaplan Mreys'
Gazvesi'ne ( a b a n 5 / O c a k 627) katld.

Vkdnin rivayetine gre muhacirlerin fakirlerinden olduu iin bu srada cretli olarak Hz. mer'in hizmetini gryor ve onun atn ekiyordu. Muharebe mslmanlarn zaferiyle sonulandktan sonra Mreys' Kuyusu banda su almak zere bir kalabalk toplanmt. Bu srada Cehch ile ensardan Cheyneli Sinn b. Vebre arasnda su yznden kavga kt ve Cehch Sinan'a birka tekme att. Bunun zerine Sinn b. Vebre, "Yetiin ey ensarl" diye bard; Cehch da, "Yetiin ey muhacirler!" diye seslendi. Hz. Peygamber'i ok zen bu kavga, orada bulunan ve ayn zamanda Sinn b. Vebre'nn dostu olan Abdullah b. beyy'in muhacirlere kar besledii kin ve fkeyi aa vurmasna ve Medine'ye dndklerinde mslmanlar oradan karacaklarna dair Mnfikn sresinin 8. yetinde, "Eer bu savatan Medine'ye dnersek andolsun ki erefli kimseler alaklar oradan karacaktr" eklinde ifade edilen szleri sylemesine sebep olmutur.
L
F

ylnda Badat'n dou tarafna kad tayin edilen Cehdam, Mhted-Billh tarafndan 869'da bu grevden alnd. Ancak Mu'temid-Alellah ertesi yl onu grevine iade etti. Daha sonra kendi isteiyle Badat'n bat taraf kadlna nakledildi (872). Drt yl sonra da Badat'n tamamna kad oldu ve lnceye kadar
bu g r e v i n i s r d r d (Hatb, VI, 287-288).

Cehdam ayrca halife tarafndan SafCEHDAM


n

frler'den Ya'kb b. Leys'e gnderilen heyetlerin iinde yer alm (870, 875), Fars blgesini ele geiren Abdurrahman b. Vsl'a, esir ald Ahvaz nibi bn Mflih'i serbest brakmas iin eli olarak gnderilmitir (875). Kaynaklarn ounda 22 Zilhicce 282 (11 ubat 896) tarihinde vefat ettii kaydedilirken baz eserlerde 284'te (897) ldne dair bir rivayete de yer verilir. Mlik fkhnda byk otorite olan Cehdam bu mezhebin delillerini ortaya koymu ve Irak'ta yaylmasn salamtr. Yahy b. Eksem'in (. 242/857), Medineliler'in fkh grlerinin tartld bir meclise Cehdam'nin gelmesi zerine, "te Medine geldi" demesi, onun
M e d i n e f k h n (Mlik fkhn) o k iyi bil-

Eb shk sml b. shk b. sml el-Ezd e l - C e h d a m (. 2 8 2 / 8 9 6 )

Mlik fakihi ve muhaddis.

199 (815) veya 200 (816) yinda Basra'da dodu. Daha sonra Badat'a yerleti. Basra'da Ezd kabilesinden Cehdme kolunun yerletii mahalleye nisbetle anlr. Byk dedesi Hammd b. Zeyd'den (. 179/795) Eb'l-Hseyin bn Eb Ya'l'ya (. 526/1131) kadar yakla-

diini gstermektedir. Eb'l-Veld elBc ictihad derecesini anlatrken mam Mlik'ten sonra Cehdam'den bakasnn bu dereceye ulamadn syler. Ceh^'J^-'j^.J.JOU'J.L^-^1 -' ^ U U j - u t |i't . - ' J - W ot,'' -i.' \ m \ t m ! Cehdam'nin Kitb Fazti'-alt cale'r-nebt adl eserinin ilk ve son sayfalar
(Kprl Ktp., nr. 4 2 8 / 3 , vr. 117 b , 1 3 5 " )

dam hadis limlerince sika* kabul edilmi, uzun mrl olmas sebebiyle de yaad devirde "l isnd'T hadis rivayet etmek isteyen hadis talebeleri kendisine bavurmutur. Bid'at ehline iddetle kar kt sylenen Cehdam, resm grevinden artakalan zamannn byk ksmn hadise ve dier ilm almalara ayrmtr. Sarf, nahiv ve lgat ilminde ileri bir seviyeye

224

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEHENNEM ulam, ayn zamanda iirle de megul olmutur. Mberred'in (. 286/899) kendisine ok sayg duyduu ve, "Cehdam sarf ilmi konusunda benden daha bilgilidir" dedii rivayet edilir. Kraat ilminde de belli bir yeri olan Cehdam, mehur yedi imamdan Eb Amr b. Al'nn kraatini Nasr b. Ali el-CehdamFden, bn Kesr'in kraatini babasndan ve Nfi'in kraatini Kln'dan rendi. Kd yz, onun bir sonraki nesilden olan bn Mchid ve bn'l-Enbr'den de kraat rivayet ettiini sylemekteyse de Zeheb onu bu ilimde bn'l-Enbr'nin hocalar arasnda zikretmi, bn'l-Cezer de bu iki limin kraat ilminde Cehdam'den faydalandn belirtmitir. Dier taraftan bn Mchid, Nfi'in Kln tarafndan rivayet edilen kraatini smil b. shak'tan rendiini sylediine gre Kd yz'n sz edilen tesbitinin doru olmad anlalmaktadr. Eserleri. Kur'an ilimleri, hadis ve fkha dair kaleme ald eserlerden ancak birka zamanmza ulaabilmitir. 1. Ahkrnu'l-Kur^n. ki ciltten ibaret olan eserin bir blm Kayrevan Camii Ktphanesi'nde mevcuttur. 2. Msned hadsi Mlik b. Enes. Bir nshas Dr'l-ktbi'z-Zhiriyye'dedir. 3. Msned (Tenkihu) hadsi Eyyb es-Sahtiyn. Bu eser de Dr'l-ktbi'z-Zhir i y y e ' d e d i r (bu e s e r i n y a z m a nshalar iin bk. Sezgin, I, 88, 476). 4. Kitb FaiBBLYOGRAFYA: Taber, Trih (Eb'1-Fazl), IX, 476, 513, 516, 526; bn Mchid, Kitb's-Seb'a (nr. evki Dayf), Kahire 1972, s. 88; el-Cerh ve't-ta'dil, II, 158; bn'n-Nedm, el-Fihrist, s. 252; Hatb, Trhu Badad, Vi, 284-290; Kd yz, Terttbul-medrik, II, 166-181; Ykt, Mu'cem'ldebaVI, 129-140; Zeheb, A'lmun-nbel', XIII, 339-341; a.mlf., Tezkiretul-huffz, II, 625-626; a.mlf., Ma'rifetul-kurr', I, 280; Safed, el-Vft, IX, 91-93; bn Ferhn, ed-Dlbc'lmzheb, s. 92-93; bn'l-Cezer, Gayet'n-nihye, I, 162; Syt, Buyet'Tvu't, I, 443; Dvd, Tabakt'Tmfessirtn, I, 105-107; Kef'z-zunn, I, 20, 585; II, 1279, 1449, 1730; Brockelmann, GAL SuppL, I, 273; Sezgin, GAS, I, 88, 475-476; Ch. Pellat, "al-Azd", El2 SuppL
(ING )

reformu srasnda (m.. 622) bu deti yasaklamtr (II. Krallar, 23/10). badet adna ocuklarn katledilip yaklmas yznden sril peygamberlerinin ge-Hinnom'u lnetlemeleri zerine bu yer aya'dan itibaren (aya, 66/24) zamanla gelien yahudi eskatolojisindeki cehennemin sembol olmu ve lm sonrasnda azap ekilecek yere bu ad verilmitir. lmden sonraki hayatla ilgili inanlar hemen hemen btn dinlerde mevcuttur. Buna paralel olarak kt davranlarn cezalandrlaca da kabul edilmektedir. Eski Mezopotamya dinlerinde insann lmden sonra yeryznn bat tarafnda bulunan, yedi sur ve yedi kap ile evrili yere gittiine, dn olmayan bu yere tanra Allatu'nun hkmettiine, oradakilerin gdasnn toz, bulank su ve toprak olduuna inanlmaktayd. Eski Msr dinine gre lenler Oziris'in yer alt dnyasna gitmekte, hesaba ekildikten sonra sulu bulunanlar cezalandrlmaktadr. Mecslie gre, inanmayan kiinin ruhu Sinvat Kprs'nden geemeyip cehennemin derinliklerine der. Bu aa leme "yalancnn evi" anlamnda drjdemna veya "yalancnn ukuru" anlamnda drztmn denilmekteydi. Karanlk, strap ve grlt ile dolu olan bu yer alt dnyasnda ktlerin gdas pislikten ibarettir. Hinduizm'deki ruh g (tenash) inanc, cehennemle ilgili motiflerin gelimesini nlemitir. Naraloka ad verilen cehennem, bu dnyada herhangi bir din kural ihll eden kiiye teki dnyada buna denk bir cezann uyguland aclarla dolu yerdir. Hinduizm'de cehennem bir nevi arnma yeridir. Kii burada cezasn ektikten sonra arnm olarak yeniden yeryzne dner. Budizm'de yedi cehennem inanc vardr. Bu cehennemler yeryznn altndadr ve kt davranlarda bulunanlar burada uzun sre ok eitli ikencelere mruz kalrlar. nsanlarn paralanmas, alevli silhlarla kesilmesi, ezilme, aalara aslp yaklma balca ceza eitleridir. Budizm'deki cehennem telakkisinde ne alevler sner ne de aclar diner. Ahd-i Atk'te ak ve net bir cehennem tasviri yoktur. Tevrat'ta lm hadisesi ilk insann hatasyla irtibatlandrlm (Tekvn, 2/17; 3/19), fakat lm sonras hayat aklanmamtr. "Atalarna selmetle gideceksin" (Tekvn, 15/
15; 2 5 / 8 , 17; 3 5 / 2 9 ; 4 9 / 2 9 ) ; " A t a l a r n la u y u y a c a k s n " (Tesniye, 3 1 / 1 6 ) ; "Kav-

'

'

1 1 3

'

ALICAN

TATLI

CEHENNEM

(
^

)
j

nkarclarn ve gnahkrlarn hirette cezalandrlacaklar yer.

C e h e n n e m i n (cehennm, cihinnm) " d e -

rin kuyu; hayrsz, uursuz" anlamna gelen Arapa asll bir kelime olduunu ileri sren slm bilginleri olmusa da dil limleri bu konuda tereddt etmil e r d i r ( m e s e l bk. Lisn'l-'Arab, "cehen-

nem" md.). Greke'de geenna, Latince'de gehenna olarak kullanlan kelimenin asl, byk ihtimalle brnce ge-Hinnom'dan
(Hinnom vadisi) g e l m e k t e d i r . Nitekim bu
isim "g b e n H i n n o m " (Hinnom olu vadisi), " g e b e n H i n n o m " (Hinnom oullar vadisi)

li'-alt cale'n-neb. 104 hadisten meydana gelen bir czdr. Drt yazma nshas mevcut olan eser Nsrddin el-Elbn tarafndan neredilmitir (Dmak
1383/1963; Beyrut 1389/1969, 1397/

ve "g Hinnom" eklinde Ahd-i Atk'te


d e g e m e k t e d i r (Ye, 15/8,- 1 8 / 1 6 ; II. Tarihler, 2 8 / 3 ; 3 3 / 6 ; Y e r e m y a , 7 / 3 1 , 32; 19/2,6; 3 2 / 3 5 ; II. Krallar, 2 3 / 1 0 ; N e h e m -

1977). Alican Tatl, Kprl ve Ezher nshalarn esas alarak eseri Marmara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits'nde yksek lisans tezi olarak nere hazrlamtr (1989). S. Kitb'l-Kr't. Cehdam'nin nemli eserlerinden biri olup yirmi imamn kraatini ihtiva etmekte, ancak gnmze ulap ulamad bilinmemektedir. Cehdam'nin kaynaklarda ad geen dier balca eserleri de unlardr: Me'ni'l-Kur'n ve icrbh, el-hticc bi'lKur'n, el-Muvatta*, Ziydt'l-Cmic mine'l-Muvatta', evhid'l-MuvattaMsned hadsi bit el-Bnn, Msned hadsi Eb Hreyre, es-Snen, el-Mebst, Muhtaar'lMebst, Kitb'l-Fer'iz, Kitb'r-Red cale'-fic f mes'eletil-humus, Kical Eb Hanfe, tb'r-Red Kitb'rRed cal Muhammed b. el-Hasan, Kitb'l-Emvl, Kitb'-fca.

ya, 11/30). Chiliye airlerinden A' ile ("cehennm" eklinde) meyye b. Eb'sSalt'n iirlerinde yer alan cehennemin slm 'dakine benzer bir ekilde tasvir edilmesi tereddtle karlanm ve bu iirlerin meyye'ye sonradan nisbet edildii dnlmtr.
DNLER TARH. Ge-Hinnom s-

ril tarihinde, sriloullan'nn szde ibadet saydklar gayri insan ve gayri ahlk faaliyetleri ifade ettii iin kt bir hrete sahiptir. Orada saltanatn sava ve salgn hastalklarla srdren bir cehennem tanrs olduuna inanlan Molek'e taplmakta ve onun fkesini yattrmak iin ocuk kurban edilmekteydi. lk defa Yahuda Kral Ahaz (m.. 735-716), Hinnom vadisinde buhur yakp ocuklarn "ateten geirmi" (yakm), Ahaz'dan sonraki ikinci kral Manasse de yine orada oluna ayni muameleyi yapmtr
(II. Tarihler, 2 8 / 3 ; II. Krallar, 1 6 / 3 ; 21/

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

6; Yeremya, 2/20-24). Kral Yoiya din

225

CEHENNEM mine katlacaksn" (Tesniye, 35/50) gibi dolayl ifadeler lm anlatmaktadr. lm sonrasndaki hayat ise "ller diyar" anlamndaki eol kelimesiyle ifade edilmektedir ki bu kelime Asur dilindeki kigallu (byk yer) veya arallu (ller krall) ile eski Msr'daki det'in (aa dnya) karldr. eol kelimesinin "oymak, kazmak, ukurlatrmak" ve "istemek" anlamlarndaki al kknden tredii, eoln doymak bilmeyen ve her zaman yeni kurbanlar isteyen bir yer olduu iin bu ad ald rivayet edilmektedir (DB, 11/2, s. 1793). Tevrat'n Yunanca tercmesinde eol kelimesi, Grek kltrnde "ruhlarn vcuttan ayrldktan sonra gittikleri yer" anlamna gelen hades ile karlanm, Kitb- Mukaddes'in Latince tercmesi olan Vulgate'ta ise inf e r n u s (aa, alt tabaka), inferi ( c e h e n nemler), i n f e r u s ( a a d a o l a n ) e k l i n d e

tlerin azap grecei bir yer olarak da gsterilmektedir. Apokrif kitaplardan Assomption de Moise'e gre iyilerin mkfat grecei cennetin yannda (DBS, III, 575), Secrets d'Henoch'a gre onun kuzeyinde (a.e II, 1070) bulunan cehennem, yahudi inancnda gnahkrlar iin bir ikence ve azap yeridir. Byk gnn muhakemesinden sonra sulular oraya atlacaklar, snnetli olanlar oraya girmeyeceklerdir. Tanr ile sriloullar arasnda snnet ile tesbit edilen ahid o derece nemlidir ki srail soyundan gelen biri cehenneme mahkm olsa, bu ksa bir mddet iin de olsa, snnet derisi kendisine iade edilecektir (a.e., III, 579). Cehennemdeki azap ate, duman, susuzluk ve karanlk eklinde olacaktr. Baz yahudi bilginleri hirette kefret deyerek gnahtan arnmann ve hirette azaptan kurtulmann mmkn olmadn savunurlar. Ancak baz metinlere gre yaayanlarn dua ve sadakalar ly cehennemden kurtarabilir. Gnah az olanlar cehennemde on iki ay kalp kacaklar, dierleri orada ebediyen kalacaklardr (DBS, III, 579). Dinlerinden dnen yahudiler iin azap ebeddir (aya, 66/24). Oras geri dnlmeyen, derin, gizli, her eyin toz ve koyu karanlklarla karartld bir yerdir (Eyub, 10/21; 11/
8 ; 1 4 / 1 3 ; 2 4 / 1 9 ; 2 6 / 6 ; 1 7 / 1 6 , 13). Le

vardr. Orada ikenceye dnyada gnah ileyen organdan balanr. Yakma ve dumanla boma azap trlerindendir. Cehennemde cumartesi gn azap yoktur. Ktler bazan atee bazan da buzlara atlr (a.e., XII, 998). Ahd-i Cedd'de cehennem, yahudi inancnda olduu gibi eoln ktlere tahsis edilen ksmdr. Hristiyan inancna gre Hz. s armha gerildikten sonra yer altndaki eoln iyiler ksmna (limbos) inmi, iyileri oradan kararak onlara semann kaplarn amtr. Cehennem artk sadece semada olmayan llerin ikamet yeridir (DB, II/2, s. 1795). ncil'lerde Hz. s oradan "cehennem" (Matta, 5/29, 30), "cehennem atei" (Matta, 5 / 2 2 ) , "frn a t e i " (Matta, 13/42, 50),

"ebed ate" (Matta, 18/8; 25/41) ve "snm e z a t e " (Markos, 9 / 4 3 ; Luka, 1 6 / 19-

evrilmitir. eol kelimesi Ahd-i Atk'te ilk defa Hz. Ya'kb'un, olu Ysuf iin tuttuu yas mnasebetiyle zikredilir. Hz. Ya'kb, Ysuf'u bir canavarn paralayp yediini dnerek, "Olumun yanna, ller diyarna (eol) yas tutarak ineceim" demitir (Tekvn, 37/35). Ahd-i Atk'teki bu ve benzeri ifadeler lmle her eyin bitmediini, lm sonrasnda baka bir hayatn mevcut olduunu gstermektedir. Ahd-i Atk'e gre eol yerin derinl i k l e r i n d e d i r (Tesniye, 3 2 / 2 2 ; Mezmurlar, 4 8 / 1 8 ; 5 4 / 1 6 ; 6 2 / 1 0 ; 8 5 / 1 3 ; 8 7 / 7 ; 138/ 8 ; Eyub, 17/16; Sleyman'n Meselleri, Mezmurlar,

31) diye bahsetmektedir. Ayrca bu yer "karanlklar ve ceza yeri" (Matta, 8/12;
22/13; 2 5 / 3 0 ; Y a h u d a ' n n Mektubu, 6, 17), 13; P e t r u s ' u n kinci M e k t u b u , 2 / 4 ,

" u u r u m " (Luka, 8 / 3 1 ; Vahiy, 9 / 1 1 ; 2 0 /

1, 3), "kkrt ve ate gl" (Vahiy, 19/ 20; 20/9; 21/8) eklinde de nitelendirilmektedir. Ahd-i Cedd'e gre cehennem eytann ve cehennemliklerin ceza yeridir (Matta, 25/41); gnahkrlar ldkten hemen sonra oraya inerler (Luka, 16/22); ruh ve vcutlaryla azap ekerler (Matta, 10/ 28). Orada koyu karanlklar iinde (Matta, 1 3 / 1 2 ; 2 2 / 1 3 ; 2 5 / 3 0 ) , l m e y e n k u r t -

9/18); n nfuz edemedii karanlk


b i r y e r d i r (Eyub, 1 0 / 2 1 , 22;

48/20; 87/13); girii kaplarla kapaldr


(Mezmurlar, 9 / 1 5 ; 106/18; Eyub, 3 8 / 1 7 ) ;

oraya bir defa girildi mi tekrar hayata dnmek iin kmak mmkn deildir (Eyub, 7/9, 10); oras btn canllarn varacaklar bir yerdir (Eyub, 30/23); orada oturanlar "refam/rephaim" (zayflar) diye adlandrlr (Meseller, 9/18; 21/ 16; Eyub, 26/5); ller diyar hi doymaz
(Sleyman'n Meselleri, 27/20; 30/15,

livre d'Henoch'a gre cehennem yerin altndaki bir uurum ve atetir; ktler oraya hapsedilir; oradakilerin affedilme umutlar yoktur (DBS, II, 1070). Secrets d'Henoch'a gre ise cehennem ok souk, karanlk ve atelidir; gnahkrlar orada hem donar hem yanarlar (a.e II, 1070). Oradakiler duyulardan tamamen mahrum olmayp uyuyanlar gibi zayf ve sessizdirler (Eyub, 14/22; 3/13, 17, 18). Yeryznde olanlardan haberdar deildirler-, Tanr'ya hamdedemezler (Eyub,
1 4 / 2 1 ; Vaiz, 9 / 5, 6, 10; Mezmurlar, 6 / 6 ; 2 9 / 1 0 ; 8 7 / 1 1 ; 113/17). K t l e r i n c e -

lar ve snmeyen atele (Markos, 9/43, 45, 47) korkun azaplar vardr (Matta, 8/
12; 1 3 / 5 0 ; 2 2 / 1 3 ; Luka, 8 / 2 8 ) . Hristi-

yan kutsal metinleri cehennemdeki azabn atele olacan ve ebedliini vurg u l a r (Matta, 18/8; 25/41; Yahuda'nn Mektubu, 7 ; Vahiy, 1 9 / 3 ) . Hz. s c e z a n n

sulara gre olacan belirtmitir (Matta, 10/15; 11/21-24; Luka, 10/12-15; 1 2 / 4 7 - 4 8 ; Vahiy, 1 8 / 6 , 7). BBLYOGRAFYA: Lisn'l-'Arab, "cehennem" md.; Ekrem Sarkolu, Balangtan Gnmze Dinler Tarihi, stanbul 1983, s. 33, 63-64, 113-114, 164; M. Eliade, Histoire des croyances et des idies religieuses, Paris 1984, I, 76-79; M. Richard, "Enfer", DTC, V / l , s. 28-120; A. Vacaut, "Enfer", DB, 11/ 2, s. 1792-1796; H. Lestre, "Geennom", a.e III/1, s. 153-155; F. Vigouroux, "Gehenne", a.e., III/1, s. 155; J. Chaine, "Gehenne", DBS, III, 563-579; P. Antoine, "Enfer", a.e II, 1063-1076; T. H. Gaster, "Gehenna", IDB, II, 361-362; a.mlf., "Dead, A b o d e of the", a.e., I, 787-788; Halim Sabit ibay, "Cehennem", A, III, 45; TA, X, 9598; C. Harris, "State of the Dead", ERE, XI, 833838; E. J. Thomas, "State of the Dead", a.e XII, 829-833; L. J. Apple - B. Kedar, "Nethervvorid", EJd.,XH, 9 9 6 - 9 9 8 . M
41

hennemdeki azap ekli daha ok atel e d i r (aya, 3 3 / 1 4 ; 6 6 / 2 4 ; 50/9, 11). K -

16); insanlar yutmak iin azn am bir dev gibidir (aya, 5/14). eol iin "helk ukuru" (Mezmurlar, 55/23), "karanlk diyar" (Mezmurlar, 107/10), "unutma diyar" da (Mezmurlar, 8 9 / 1 2 ) denilmek-

tler orada korkun bir azaba urayacaklar, ate ve kurt onlarn bedenlerini
y o k e d e c e k t i r (aya, 1 4 / 1 1 ; Siracide, 7 /

19). Snnetsiz lenler ve klla ldrlenler de (kfirler) en aa tabakaya atlacaklardr (Hezekiel, 32/17-32).

tedir,- nk oraya giren unutulacak ve bir daha anlmayacaktr (Eyub, 24/20). Dnyadaki durumlar ne olursa olsun btn canllar eol diyarna gideceklerd i r (Eyub, 3 / 1 3 , 19; 3 0 / 2 3 ) .

Ahd-i Atk'te eol, btn ller iin mterek bir ikamet yeri olarak kabul edilmekle birlikte iyilerin mkfat, k226

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

Yahudi literatrnde cehennemin lde, denizde ve Kuds'te kaplarnn olduu, bir giriinin Kuds yaknlarndaki Hinnom vadisinde bulunduu, cehennemin gkte veya karanlk dalarn tesinde olduu da ifade edilmektedir (EJd., XII, 998). Cehennem kaplarnn bekileri

..
MER FARUK HARMAN

CEHENNEM KELM. Cehennemin simleri. Kur'n-1 Kerm'in yetmi yedi yetinde yer alan cehennem, herhangi bir szlk anlam tamaktan ok kfirlerin, mnafklarn, zalimlerin, geree boyun emeyenlerin azap grecekleri yer olarak tasvir edilir. Nitekim sz konusu yetlerin birounda cehennem "mesv, me'v" (mekn) kelimeleri veya "azb cehennem, nr cehennem" Kur'an'da, terkipleriyie ktlerin kullanlmtr. hayatnda hiret ne, birka yette de "tututurulan yakc ate" anlamnda kullanlmtr (bk.
CAHM).

mna ve Kur'an'daki kullanmna da uygun dmektedir. Kur'an'da cehennem iin kullanlan baka kelime ve terkipler de mevcuttur. Be yette "azb'l-hark" terkibi iinde yer alan hark "yakc, yangn" veya "ate" mnasn ifade etmektedir. Bir yette, "Erkek ve kadn mminleri -srf iman etmeleri sebebiyle- ikenceye tbi tutup da tvbe etmeyenler iin cehennem azab ve yangn azab (azb-hark)
v a r d r " (el-Burc 8 5 / 1 0 ) d e n i l m e k t e ve

3. Hviye. "Yukardan aaya dmek" anlamndaki hviy kknden isim olan hviye "uurum, derin ukur" mnasna gelir. Kur'an'da sadece bir yerde zikredilmi ve ayn yerde "harareti yksek ate" diye de tefsir edilmitir (el-Kria 101/9-11). Hviye cehennemin ad olarak bir hadiste de gemektedir (Nes,
" C e n ' i z " , 9).

cezalandrlacaklar yeri ifade eden baka kavramlar da mevcuttur. HalmFnin kanaatine gre (el-Minhc, I, 472) bu kelime veya terkipler btnyle cehennemin ad olmayp amellerine gre cehennemliklere azap edilecek tabakalar veya azap eitlerini gsterir. Mesel "cehennem atei" anlamnda geen nr kelimesi, cehennem azabnn eitli ekillerinden sadece yakc olann ifade eder. Lez, sar, hutame gibi dier kelimeler de nrn yakcln tasvir etmektedir. Cehennem kelimesinin getii yetmi yedi yetin elli biri Mekk, yirmi alts Meden sreler iinde yer alr. Bundan dolay baz yabanc aratrmaclarn ileri srd gibi, Hz. Peygamber'in hiret azabn ifade etmek zere nceleri ak bir kanaat e sahip deilken daha sonra Habeli hristiyan danmanlarndan faydalanarak kararl bir ekilde cehennem kelimesini kullanm olmas (T. O'shaughnssy, s. 465) sz konusu deildir. Cehennem birok hadiste de Kur'n- Kerm'deki kullanmna paralel olarak yer almtr (bk. Wensinck, Mu'cem: Mifthu Fehris, " c e h e n n e m " m d . ; " c e h e n n e m " md.). knzi's-snne,

4. Hutame. "Krmak, ufalayp tahrip etmek" anlamndaki hatm kknden mbalaa ifade eden bir sfat olup Kur'an'da yer ald bir tek srede, "Allah'n yreklere kadar trmanan tututurulmu atei" diye aklanmtr (el-Hmeze 104/ 4-7). Hutame cehennemin btnne ait bir isim olabilecei gibi belli bir ksmn ifade etmek zere de kullanlm olabilir. Kelimenin szlk anlam ile Kur'an'daki aklamas arasnda tam bir uygunluk vardr. Zira tututurulmu iddetli ate karlat her eyi yakp tahrip eder ve onun en i ksmna kadar iler. hiretteki cezay ve dolaysyla cehennem ateini madd deil de mnev olarak kabul edenler hutamenin yetteki izahna dayanarak "kalpleri saran ateli kayg" eklinde bir yorum getirirler. Ancak cehennem azabyla ilgili yetlerin btnne bakldnda byle bir yorumu doru bulmak mmkn grnmemektedir. 5. Lez. "Hlis ate" anlamna gelen kelime Kur'an'da bir yerde gemekte ve "bedenin u organlarn skp koparan" diye nitelendirilmektedir (el-Meric
70/15-16).

cehennemdeki

cezalandrmann

atele

olaca belirtilmektedir. On iki yette geen hamm "kaynar su" anlamnda olup cehennemdeki azap trlerinden biri olmak zere cehennemliklere iirilecei ve balarndan aa dklecei beyan edilir. Ayn kkten treyen ve bir yette geen yahmm, hamm mnasna gelebilecei gibi "s derecesi yksek kapkara duman" anlamnda da olabilir. Nitekim yette cehennemlikler iin, "Serin ve ho olmayan kapkara bir duman iinde kalacaklardr" denilmektedir (el-Vka 56/43-44). Fahreddin er-RzFye gre yahmmu cehennemin isimlerinden biri olarak da kabul etmek mmkndr
(Mefthu'1-gayb, XXIX, 168). " T e m a s e t -

tii eyi zehir gibi etkileyip dokularna ileyen scak rzgr" (sam yeli) mnasndaki semm da cehennem azabnn trlerinden olmak zere iki yette yer almtr. Bunlardan "azbe's-semm" (et-Tr 52/27) terkibindeki semm cehennemin isimlerinden biri olabilir. "Hapishane, derin ukur" anlamndaki siccn k e l i m e s i n i n (bk. e l - M u t a f f i f n 8 3 / 7 -

slm

literatrnde

genel

anlamda

8) cehennemin veya oradaki vadilerden birinin ad olduunu kabul edenler vard r ( R g b el-sfahn, el-Mfredt, "sen"

cehennemi, azap trlerini veya onun blmlerinden birini ifade etmek zere eitli kelimeler kullanlmtr. Muhtemelen cehennemin yedi kaps olduunu beyan eden yet (el-Hicr 15/44) sebebiyle bunlardan yedisi zellikle nem kazanmtr. 1. Cehennem. Cehennem tabakalarna ait yedili tasnif sisteminde azab en hafif olan en st tabakadr. Snn limlere gre buras gnahkr mminlerin azap yeri olacak, bunlarn azab sona erdikten sonra ise bo kalacaktr. Bu durumda cehennem genel olarak hiretteki azap yerinin btnnn, zel olarak da en st tabakasnn ad olmaktadr. 2. Cahm. "Kat kat yanan, alevi ve s derecesi yksek ate" anlamnda olup yirmi alt yette ve baz hadislerde geer. Kur'an'da daha ok cehennem yeri-

6. Sar. "Tututurmak, alevlendirmek" anlamndaki sa'r kknden sfat olup Kur'n- Kerm'de biri fiil eklinde olmak zere on yedi yette yer alr. Sar Kur'an'da ounlukla cehennemin bir ad olarak, bazan da "tututurulmu, alevli ate" mnasnda kullanlmtr. Ayn kullanl hadislerde de mevcuttur (Wensinck,
Mu'cem, "sacr" md.).

md ). "Azp sapmak, yanl inanlar benimsemek" anlamna gelen gay kelimesinin cehennem kuyularndan, nehirlerinden veya vadilerinden birinin ad olduu baz mfessirlerce ileri srlmt r (Taber, XVI, 75-76). eitli s r e l e r d e

yirmi yedi defa geen veyl, bir ktlk ve musibetin vukuu halinde, "Yazklar olsun, vay haline!" anlamnda kullanlan bir nlem olmakla birlikte bir ksm mfessirler bunun cehennemdeki bir kuyunun, vadinin veya dan ad olduunu sylemilerdir (a.g.e I, 299-300). Cehennem iin kullanlan terkiplerden biri "dr ' l - b e v r " (helk yurdu librhm 14/281),

7. Sakar. "iddetli bir s ile yakp kavurmak" anlamndaki sakr kknden isimdir. Drt yette cehennem kelimesi yerine kullanlm, bunlardan Mddessir sresinde (74/28-29), "yakt eyi tketircesine tahrip etmekle birlikte snmeyip yakmaya devam eden ve insann derisini kavuran" eklinde nitelendirilmitir. Kurtub'ye gre sakar kemii deil eti yakp tahrip eder ( et-Tezkire, s. 448). Bu yorum kelimenin szlk anla-

bir dieri de "s'd-dr'dr (kt yurt


ler-Ra'd 13/251). T n s r e s i n d e (95/5)

yer alan "esfele sfiln" (aalarn aas) tabiri, Katde ve Mchid gibi mfes-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

227

CEHENNEM sirlerce cehennem mnasna alnm, Taber ise terkibe "erzel-i mr" anlam veren bn Abbas'n grn tercih etmitir (Cmi'u'l-beyn, XXX, 156-157). Kur'n- Kerm'de cehennemle ilgili olarak yer alan isimlerin hemen hepsi, uhrev cezalarn en yaygn olaca anlalan atele buna ait eitli etkileri ifade etmektedir. Bu isimleri, muhtelif yetlerde 126 defa geen ve 101 yerde "cehennem atei" mnasna geldii anlalan nr kelimesi iinde mtalaa etmek mmkndr. Rgb el-sfahn, nrn gzle alglanan alevli ate anlamna geldiini syler (el-Mfredt, "nr" md.). Nr dndaki isimlerin tad baz farkl anlamlar da yine atein zellikleri ve etkileriyle ilgilidir. Hadis literatrnde cehennem kelimesi ve onun dier isimleri fazla yer almad halde nr iin M u c c e m ' d e verilen kaynak listesi yirmi sayfaya yaklamaktadr. Hadis kitaplarnn bir ksmnda (bk.
bn Kesr, II, 248-253; kr. Kurtub, s. 468-

btn dinlerde, zellikle de bunlarn semav olanlarnda lm sonrasndaki cezalandrmann cehennemle (atele), mkfatlandrmann da cennetle olaca kabul edilmitir. slm literatrnde gerek Kur'an ve Snnet'te yer alan, gerekse bunlara dayanan veya baka etkilerle oluan cennet ve cehennem tasvirleri olduka zengindir. Baz slm limlerinin, geni halk kitlelerini etkilemek amacyla cehennem tasvirlerinde zaman zaman kendilerine has pedagojik anlay ve metotlar erevesinde mbalaal slp ve ifadeler kullandklar, doruluu belgelenemeyen haberler naklettikleri de grlr. Cehennemin tasviri, yani yaps ve ileyiiyle ilgili olarak iki mesele ile karlalmaktadr: Kur'an dnda kalan nakillerin shhati, doruluu sabit olan naslarn anlalmas. slm kelmclar, hiret hayatyla ilgili naslarn mtebih* grubuna girdiini ve asl anlamlar dnda mecazi mnalar da tayabileceklerini kabul etmilerdir. nk hiret lemi duyularla alglanamad gibi duyularn verilerine dayanan akl yoluyla da tek bana idrak edilemez. Bu sebeple dier hiret hallerinde olduu gibi cehennem konusunda da nassa bal kalmann en doru yol olduu anlalmaktadr. Bununla birlikte inan sahibi herkesi ilgilendirdii iin ebed hayatla orada grlecek ceza ve mkfat hakknda eski dnemlerden beri ok eitli senaryolar gelitirilmi ve bir nevi hiret edebiyat oluturulmutur. Konunun deney lemi dnda oluu da farkl duyularla farkl yorumlarn yaplmasna vesile tekil etmitir. Kur'n- Kerm'de cennet nimetlerinin hibir nefsin anlayamayaca bir mahiyet tad ifade edilmi (es-Secde 32/ 17), bir kuds hadiste de iyi kullar iin hibir gzn grmedii, hibir kulan duymad ve hibir zihnin tasavvur edemedii nimetler hazrland haber verilmitir (Buhr, "Tevh d " , 35; Mslim, " C e n n e t " , 3-5). M a k d i s

lunmayan tasvirleri yapanlarn bu hadise dayandklarn syler (a.g.e., I, 190-191, 194). Cennet ve cehennemle ilgili olarak bn Kesr'in toplad zengin dokman iinde zellikle Tabern, bn Eb'd-Dny, Eb Ya'l, Eb Nuaym, bn'l-Mbrek ve Ahmed b. Hanbel'den, muhteva asndan yadrganacak aklamalarn nakledildii dikkati eker (bk. en-Nihye, II, tr.yer.).

472) sahih olup olmadklar tartlabilen rivayetlerde, Hz. Peygamber tarafndan kullanld kaydedilen cehennemle ilgili baz isimler de vardr. "Bls hapishanesi, hzn kuyusu, lemlem vadisi, hebheb vadisi, kallt nehri" gibi. Mddessir sresinde geen (74/17) sad kelimesi "glk ve meakkat" anlam tamakla birlikte baz rivayetlerde cehennemdeki bir dan ad olduu kaydedilmitir (Tab e r , XIX, 9 7 - 9 8 ; bn Kesr, II, 252-253).

Naslarda hkim olan temaya gre insanla Allah arasndaki asl mnasebet sevgi ve rahmete dayanr. Esm-i hsn iinde kinata ve zellikle insana ynelik olanlardan sadece iki veya kahr ve gazap ifade etmekte, dierleri karlkl rz ve muhabbet anlamn iermektedir. slm'da aslolan kulun itaat etmesi, Allah'n dnya ve hirette mkfatlandrmasdr. Ceza asl unsur olmayp ktlklerin nlenmesi iin bir tedbirdir. Mkfat ve ceza ile ilgili eitli naslardan elde edilen sonu udur ki en byk mkfat saadet iinde ebediyet, en byk ceza da strap ve yok olutur. MakdisFnin de belirttii gibi bekadan te bir nimet, ztlar yeyip mahveden ateten te bir azap yoktur (el-Bed5 ue't-trih, I, 185). Cehennemin tasvirinden nce halen mevcut olup olmad meselesine temas etmek gerekir. slm bilginlerinin ou cennet ile cehennemin halen mevcut olduunu kabul ederken Cehmiyye, Mutezile ve Hricler'den bir grup bunlarn kyametin vukuundan sonra yaratlacan ileri srer. Konu inan asndan nem tamamakla birlikte mezhepler tarihiyle kelm kitaplarnda ve ilgili dier eserlerde tartlmtr. Ancak halen mevcut olduklarn benimseyenler de dahil olmak zere btn limler bu ceza ve mkfat yerlerinin kyametten nce iskn edilmeyecei noktasnda fikir birlii iindedirler. zellikle baz hadislerde yer alan ve cennet ile cehennemin halen meskn olduunu andran ifadeler te'vil edilmitir. Nitekim Kur'n- Kerm'de Allah'n yetlerini inkr edenlerin "ileride" cehenneme atlacaklar (enNis 4/56) ifade edilmekte, ayrca inkrc Firavun taraftarlarnn "kyamet koptuu zaman" azaba duar olaca (elM'min 40/46) haber verilmektedir. Mu'tezile'nin yannda yer alan gruplara gre amacna hizmet etmeyen cennet ile cehennemin nceden yaratlm olmas Allah'a nisbet edilemeyecek abes bir eydir, bunlarn mevcudiyetini ileri srenler nerede bulunduklarn ispat ede-

"Sarp yoku, almas zor geit" mnasndaki akabe kelimesi, Kur'n- Kerm'de "kle zat etmek, alk gnnde yakn olan bir yetimi veya yerde srnen bir yoksulu doyurmak" (el-Beled 90/11 17) gibi ahlk meziyetler iin kullanlan mecazi bir ifade olduu halde baz limlere "cehennem, oradaki bir da, almas zor geit" veya "cehennem zerindeki srat" mnasna alnmak istenmit i r (Kurtub, s. 4 7 4 - 4 7 6 ) .

Tasviri. Dinler tarihi alanndaki aratrmalar, hemen btn dinlerde lmden sonra ikinci bir hayat yaanaca, orada insanlara dnya hayatnda yaptklarnn karl olarak mkfat veya ceza verilecei dncesinin mevcut olduunu gstermitir. nsandaki adalet duygusu ve meyyide anlay da hiret hayatndaki ceza ve mkfatn varln gerekli klar. Makdis'ye gre (el-Bed5 ve'ttrth, 1 , 184-185) bir konuda insanlarn ounun fikir birliine varmas, akln da bunu tasvip etmesi o konunun hak olduunun en byk delilidir. Genellikle 228

gibi baz limler, naslarda tasvir edilen cennet nimetleri ve cehennem skntlar ile dnyadaki benzerleri arasnda mevcut mnasebetin mnada ve mahiyette deil sadece isimlerde ve kelimelerde olduunu ileri srmlerdir ( el-Bed 3 ve'ttrh, I, 194-195). Yine Makdis, "Cennetten istediiniz gibi bahsedin, nasl olsa o sizin yapabileceiniz tasvirlerden ok daha stndr" melinde mrsel bir hadisin rivayet edildiini kaydederek cennet ve cehennem hakknda naslarda bu-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEHENNEM memektedirler. Kyametin kopmasndan nce her eyin heik olacan ifade eden yet (el-Kasas 28/88) gereince cennet ile cehennem eer mevcutsa nce yok edilecek, sonra tekrar yaratlacaktr; byle bir ilemin hikmetten uzak olduu aktr. Bunlarn mevcut olduunu kabul eden grup ise delil olarak cennetten karlan dem ile Havva'nn Kur'an'da yer alan kssalarn, yine Kur'n- Kerm'de cennet ile cehennemden sz edildii yerlerde kullanlan mzi sigalarn ve her iki yerin Hz. Peygamber'e gsterildiini ifade eden baz hadisleri zikrederler. Buna karlk dem'in bir sre iskn edilip sonra karld cennetin ebediyet cenneti deil yksek bir mevkide bulunan bir baheden ibaret bulunduunu syleyen limler de vardr (bk. bn Hazm, elFa, IV, 82-83). Nitekim Ahd-i Atk'in ifadeleri de bu dorultudadr (bk. DEM). Muhyiddin bn-Arab, cennet ile cehennemin halen ina halinde olduunu ve bunun kyamete kadar devam edeceini ileri srmtr; zira bunlarn her ikisi de mkelleflerin iyi ve kt amelleriyle ina edilmektedir (bk. a'rn, II,
155).

rlmektedir. slm limleri cehennemin yedi kapl oluu zerinde durmulardr. Ebssud'a gre kaplarn daha az veya daha ok deil de yedi oluu, oraya girmeye sebep olan vastalarnn (be duyu
organ, ehvet ve gazap temaylleri) ayn

le bunlar adlandrmak ve sakinlerini belirlemek ilm bir esasa dayanmamaktadr. Nitekim Kurtub, hiret halleriyle ilgili mehur eserinde yedi kap-yedi tabaka etrafndaki grlerden sz ederken bu konuda sahih hibir naklin mevcut olmadn belirtmekte ve Kur'an'da yer alan cehennem isimlerinin onun belli bir yerinin deil tamamnn ad olduunu sylemektedir (et-Tezkire, s. 444445). Muhaddis bn Kesr de Hz. Peygamber'e nisbet edilen ve yedi tabakadan bahseden hadisin sahih olmadn kaydeder (en-Nihye, II, 237). Esasen Kur'n- Kerm'de yer alan bu yedi isimle cehennemin yaygn ad olan nr kelimesinin Kur'an'daki kullanllar incelenecek olursa bu kelimelerin hepsinin cehennemin tamamn kapsayacak ekilde tekrar edildii grlr. yle ki, brnce asll olduu anlalan cehennem kelimesi dnda dier alt kelimenin tamamna yakn ilgili yetlerin sonlarnda yer almtr. zel bir slbu olan Kur'an metninde yet sonlarndaki ses uyumu dikkate alnarak hepsi de cehennemin ad olan alt ismin seiminde seci salama amacnn gzetildii kabul edilebilir. Kur'n- Kerm'de cehennemin tasviriyle ilgili olarak ayrca etrafn saran bir duvardan da sz edilir (el-Kehf 18/ 29). Srdik kelimesiyle ifade edilen bu ihata duvarn, kelimenin szlk anlamndan faydalanarak "ateten veya dumandan olumu bir engel" olarak aklamak mmkndr. Cehennemin yapsna dair hadis literatrnde yer alan rivayetlerin sahih olanlarndan anlalan tek ey, onun ok geni ve derin bir mekn oluundan ibar e t t i r ( s z k o n u s u r i v a y e t l e r iin bk. b n

sayda olmasyla ilgilidir ( rd'l-'akli'sselm, V, 79). Elmall Muhammed Hamdi ise yle bir yorum yapmaktadr: nsann mkellefiyet organlar be duyu ile birlikte kalp ve tensl uzvudur. Mnev anlamdaki kalp kaps ak olursa kii doru yoldan yryerek cennete girer, aksi takdirde yedi organ mkellefi yedi eit azaba srkler. Nitekim cennet ehlinden sz eden yetlerde onlarn kalplerinde kin ve ktln bulunmad ifade edilir ( Hak Dini, IV, 3065-3067). Baz limler, Kur'an'da yer alan "yedi
k a p " (seb'at e b v b ) i f a d e s i n d e n ( e l - H i c r

15/44) gerek anlamdaki kap mefhumunu anlamlar ve cehenneme gireceklerin saysnn ok olmas sebebiyle kaplarn da oaltldn kabul etmilerdir. Nitekim Zmer sresinde (39/71) inkrclarn cehenneme grup grup sevkedilecei ve yanma vardklarnda kaplarnn alaca beyan edilir. Yedi kapnn, cehenneme gireceklerin din hayat durumuna gre azap asndan farkl nitelikler tamas ve girenleri farkl meknlara gtrmesi de mmkndr; Hicr sresindeki ilgili yetin devam da bunu gstermektedir. Dier baz limler ise yedi kapnn cehennemin yedi tabakasna iaret ettiini kabul etmilerdir. st ste katlar eklinde dnlen tabakalarn en stte bulunan birincisinin cehennem, en altta bulunan yedincisinin hviye olduu bu limlerce benimsenmitir. Cehennem, azab en hafif, hviye ise en iddetli olandr. kisi arasnda kalan tabakalar, cehennemin isimleri saylrken sz konusu edilen tabakalar olup yukardan aaya doru unlardr: Lez, hutame, sar, sakar, cahm. Bunlarn sralanmasnda farkllklar gze arpt gibi buralarda cezalandrlacak kiilerin kim olduu konusunda da farkl telakkiler mevcuttur. Hemen btn Snn limler, azab en hafif olan birinci tabakada gnahkr mminlerin bir sre kaldktan sonra buradan karlacan, yedinci tabakada ise mnafklarn azap greceini kabul ederler. kinci tabakadan itibaren de yahudiler, hristiyanlar, Sbiler, atee tapanlar ve mrikler cezalandrlacaktr. Ancak yedi kap ifadesini yedi tabaka eklinde anlamak, Kur'an'da geen baz isimler-

Cennet ile cehennemin halen mevcut olduunu savunanlar, bunlarn bulunduu yerler hakknda farkl grler ileri srmlerdir. Cennetin yukarda arn altnda, cehennemin aada arzn altnda bulunduu gr epeyce taraftar toplarken nerede olduklarnn bilinmediini, hatta hiret leminin imdiden mevcut olup cennet ile cehennemin orada yer aldn syleyenler de vardr. Ancak ortaya konan bu fikirler gvenilir dayanaklardan yoksun grnd gibi yer kresi ve gezegenlerle ilgili bilgilere de ters dmektedir. Erzurumlu brhim Hakk, cehennemi deiik ve artc bir sistem iinde arzn derinliklerinde gsterirken eskilerden intikal etmi baz telakkileri aktarm bulunmaktadr
(Mrifetnme, s. 16-17).

Kesr, II, 225-234). Fecr sresinin kyameti tasvir eden yetleri iinde, "O gn cehennem getirilecek ve o gn insan her eyi anlayacak" (89/23) melindeki ilh beyana dayanarak cehennemin fiilen hareket ettirileceini sylemek isabetli deildir. Fahreddin er-RzFnin belirttii (Mefthu'l-ayb, XXI, 175) ve mfessir Elmall Muhammed Hamdi'nin de tercih ettii gibi (Hak Dini, VII, 5811) bu yette sz konusu edilen getirili, cehennemin kyamet halkna gsterilmesinden ibarettir. Nitekim yine kyameti tasvir eden uar sresindeki yette, tedir. Geri Mslim'in nen'inde "Cehennem azgnlara gsterilir" (26/91) denilmekel-Cmicu'-aes-Shh'i ile ("Cennet", 29) Tirmiz'nin

Kur'n- Kerm'de cehennemin tasviriyle ilgili yetler (bu yetler iin bk. bn Kesr, II, 202-211) onun yapsndan ok ileyiini, yani azap trlerini konu edinmitir. Ancak mnafklarn cehennemin en aa tabakasnda olacan (en-Nis 4/145) ve cehennemin yedi kapsnn bulunduunu (el-Hicr 15/44) ifade eden yetlerle cehennemdeki "dar mekndan bahseden yet (el-Furkn 25/13) ve "derin kuyu" demek olan hviyeden (yk. bk.) sz eden yetlerde cehennemin yaps hakknda baz bilgiler verildii g-

("Cehennem", 1) rivayet edilen

bir hadiste kyamet gn cehennemin, 229

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEHENNEM 70.000 yularn her birinde grevlendirilmi 70.000 melein ekmesi suretiyle getirilecei ifade edilmektedir. Ancak slbundan da anlalaca zere nakledilen metin, pedagojik amalarla kyametin dehetini anlatmay hedeflemitir. Esasen bu metin, Mslim ile Tirmiz'nin bir rivayetinde Hz. Peygamber'e nisbet edildii halde Taber'nin beyn'nda Cmi'u'l(XXX, 120) ve Tirmiz'nin sz yakt insanlar ve yanma zellii bulunan
t a l a r d a n (yahut putlardan) i b a r e t t i r . B u

Muhyiddin bn'l-Arab, "Cehennemliklerin atei yavaladka onlarn alevini artrrz" (el-sr 17/97) melindeki yett e yer alan "artrma" kavramna dayanarak atein can sknts, vicdan azab gibi sadece mnev deil duyulabilir olduunu sylemitir; bununla birlikte cehennemlikler mnev azaptan da kurtulamayacaklardr (el-Ftht, V, 85-86). Cehennem Ehli. Dnyada ilenen gnahlara karlk hirette uygulanacak cezann yeri anlamndaki cehenneme sadece "lyk olanlar" (ashb'n-nr, ehl'nnr) girer. Rahmeti gazabn am bulunan Allah, "dilediini hak ettiinden fazla mkfatlandrd halde" (el-Bakara 2/105) kimseye hak ettiinden fazla azap vermez. Cehenneme lyk olanlar kimlerdir? Yaratklarn en ereflisi klnan insan, Allah' tanmak gibi stn bir yetenekle donatldna gre (ez-Zriyt 51/56), kinatn yaratc ve yneticisini tanyp O'nu tzime dnen bir sevgi ile sevmedike, yani selim yaratl istikametinden ayrlp inkra yneldii srece cehennem ehlinden saylmaya lyk olur. bn'l-Arab, mcrimler diye nitelendirdii cehennemlikleri drt gruba ayrr: Hibir tanr kabul etmeyenler, Firavunlar gibi tanrl kendilerine nisbet edenler, Allah'a ortak koanlar ve mnafklar (el-Ftht, IV, 393-394). Bu tr gruplandrmalar farkl kompozisyonlarla oaltmak mmkndr. Uhrev cezadan kurtulmann yegne aresi olan iman Allah ile kul arasnda oluan bir sevgi telakki eden Kur'n- Kerm, Allah'tan kula ynelik sevginin gerekleebilmesi iin btn semav kitaplar kucaklayan son ilh mesajn teblicisi, gemi nebilerin tasdikisi, son peygamber Muhammed aleyhisselma uymay art komutur (l-i mrn 3/31). nceki peygamberlerin mmetleri de dnemlerinde nebilerine samimiyetle uymularsa ebed cezadan kurtulmulardr. Allah Tel kendilerinden ahid ald sriloullan'na yle demitir: "Ben sizinle beraberim. Eer namaz klar, zekt verir, peygamberlerime inanr, onlar desteklerseniz ve ihtiyac olanlara faizsiz bor para verirseniz gnahlarnz rter, sizi zemininden rmaklar akan cennetlerime koyarm. Bundan sonra inkr yolunu tutannz iyi bilsin ki doru yoldan sapmt r " ( e l - M i d e 5 / 1 2 ) . N e v a r ki b u n u t a -

ate alevlenen, snmeye yz tuttuka tekrar tututurulan, vcudu saran, tahripkr yakcl ile bedeni piirip paralayan ve i organlara kadar nfuz eden bir atetir. Mrselt sresinde (77/3233) cehennem ateinin develer ve saraylar kadar kvlcm sat belirtilir. Bir hadiste, dnya ateinin kemiyet ve keyfiyet asndan cehennem ateinin yetmite biri olduu ifade edilmitir (Mslim, " C e n n e t " , 3 0 ; Tirmiz, "Cehennem", 8). Bir y e t i n d o l a y l ( e l - n s n 7 6 / 1 3 ) , b i r

konusu rivayete dt bir kaytta bn Mes'd'a nisbet edilmi, muhaddis bn Kesr de bu konudaki teredddn belirtmitir ( en-Nihye, II, 87, 229). Ayn muhtevay, bn Kesr'in "benzer haberlerin en yadrganan" dedii olduka uzun ilvelerle, rivayetlerin sahih olann olmayanndan ayrma hususunda titiz davranmadklar bilinen bn Eb'd-Dny'nn Eb Hreyre'den, Eb Nuaym'n K'b el-Ahbr'dan rivayet etmeleri de mevcut tereddtleri arttrmaktadr (bk.
bn K e s r , II, 2 6 4 - 2 6 7 ) .

hadisin de ak ifadesine gre (Buhr,


"Bed'l-halk", 10; Tirmiz, " C e h e n n e m " ,

9) cehennemin yakc atei gibi dondurucu souu da bir azap trdr. eitli yetlerde cehenneme gireceklerin simalarndan tannacaklar, peremlerinden ve ayaklarndan yakalanarak yzleri st atee atlacaklar, cehennemin kaynamaktan doan uultusunu duyacaklar, hiddetli ve dehetli grntsn mahede edecekleri anlatlr. Yine Kur'an'n beyanlarna gre cehennemlikler kaynar sular, ateten lleler ve zincirler, ateten elbiselerle cezalandrlacaktr. Kur'an'daki en ak ve etkili azap tasviri ise yledir: Altn ve gm biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar iin bu altn ve gmler cehennem ateinde kzdrlacak, sahiplerinin alnlar, brleri ve srtlar onlarla dalanacaktr (et-Tevbe 9/34-35). Cehennem ehli

Eserleriyle geni halk kitlelerine tesir etmeyi amalayan baz mellifler, eski kltrlerden de faydalanarak kyamet halleri, cennet ve cehennem hayatyla ilgili etkileyici ve dndrc aklamalar yapmlardr. Ancak zhd v e rekik* trne giren bu eserler, az ok hayal unsurlar tamalar sebebiyle slm limleri tarafndan inanca veya pratie dair konularda (usul ve fr) mesnet kabul edilmemitir. Bu sebeple Gazzl'nin zhde dair baz eserleriyle Erzurumlu brhim Hakk'nn ayn mahiyetteki Mrifetnme'sinde mevcut grlerin Carra de Veaux tarafndan slm'n cehennem telakkisi gibi sunulmas (El Ing.1, II, 998-999) isabetsiz olup akaid asndan herhangi bir nem tamaz. Esasen Yazcolu Mehmed'in Muhammedi yye'si rneinde aka grld gibi sz konusu eserler, slm inan esaslarnn tesbiti maksadyla deil terbiye amacyla telif edilmitir. Naslar erevesindeki slm telakkiye gre Allah ile kul arasndaki ban ulhiyyet asndan rahmete, kulluk asndan tzime dnen bir muhabbete dayanmas esas alnm olmakla birlikt e eitilmesi ok zor olan insanlar iin azap, dier dinlerde olduu gibi slm'da da bir meyyide olarak kullanlmtr. Kur'n- Kerm'de cehennem azab eitli etkileriyle yakc olan atele tasvir edilmitir. bn Kesr tarafndan bir araya getirilen balca azap yetlerinin (enNihye, II, 202-211) incelenmesinden anlalaca zere ate madd bir ate olup 230

alk ve susuzluk hissedecek, fakat yemek olarak kendilerine, karnlarnda erimi madenler gibi kaynayacak zakkum aac, dari' denilen zehirli nebat, iecek olarak da barsaklar paralayan kaynar su, kanla karm irin verilecektir. Cehennem azabnn iddet ve dehetini ifade eden bu tasvirlerin gerekte vuku bulmayaca, caydrc bir meyyide olarak insanlarn bunlarla sadece korkutulduu eklinde bir iddiann ileri srldn kaydeden Takiyyddin bn Teymiyye, sz konusu iddiann dinin emir ve yasaklarn hie saymay amaladn syler. Byle olsayd ilh beyanlarn btn inceliklerine vkf bulunan Hz. Peygamber'le baz ashabn en azndan kendi hayatlar asndan umursamaz bir tavr iine girmeleri gerekirdi (Mecm'u fet, VII, 502-503). bh-Btn zihniyetli kiilerin ne srebilecei bu iddiaya mesnet olmak zere Kur'n- Kerm'den gsterilen delil de aslnda bu gr destekler nitelikte deildir (bk. Fahreddin er-Rz, Mefthu'l-ayb, XXVI, 257).

kip eden yetlerde anlatld zere sriloullar da kendilerinden benzer ahid alnan hristiyanlar da ahidlerini bozmular, Allah'tan "bir nur ve apak bir ki-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEHENNEM tap" getiren son peygambere uymamlar ve bylece Allah'n rzsndan uzaklamlardr (el-Mide 5/13-16). man kiinin dnme ve duyu yeteneklerini gelitirerek eitir ve onu erdemli insan haline getirir. Bu sebeple Allah her eyden mstani olduu halde mminden, davranlarn aralarndaki sevgi paralelinde dzenlemesini ister. nsanlar fert, aile ve toplum olarak erdemli davranlara muhtatrlar. Bu adan iman ile davranlar arasnda sk bir mnasebet kurulmu ve Kur'n- Kerm'de hemen btn kurtulu vesileleri iman-amel mutabakatna balanmtr. slm tarihinin ilk dnemlerinden itibaren, mminlerde gze arpacak davran bozukluklarnn yani gnahlarn ebed mutluluk asndan douraca sakncalar zerinde durulmutur. Havric ve Mu'tezile limleri, samimi bir tvbe ile telfi edilmeyen byk gnahlarn muhabbet ilkesini ortadan kaldracan kabul ederek faillerinin inkarclar zmresine gireceini ve ebed olarak cehennemde kalacan sylemilerdir. slm tarihinde daima byk ounluu oluturan Ehl-i snnet limleri ise irade zaaf ve benzeri faktrlerle ilenecek gnahlarn kalpteki iman, dolaysyla hlik ile mahlk arasndaki muhabbeti yok etmeyeceine kani olmular ve ak inkr dnda kalan gnahlar ileyenlerin, bir sre cehennemde cezalandrlsalar bile eninde sonunda oradan kp cennete gireceklerini kabul etmilerdir (bk. KEBRE). Meryem sresinde cehennemden ve onun ehlinden bahsedildikten sonra, "inizden oraya gitmeyecek hibir kimse yoktur" (19/71) denilmektedir. Buradaki gidiin (vrd) yorumu hakknda eitli grler ileri srlmtr. Sz konusu yetlerden edinilen ilk kanaat, mminler de dahil olmak zere herkesin cehenneme urayaca ve onu grecei eklindedir. Fakat bu ziyaret dorudan cennete gireceklere bir zarar vermeyecektir. Buna karlk cehennemlikler cehenneme girmeden nce cenneti grecekler midir? Yazcolu Mehmed, mnafklarn nce kendilerine cennet gsterilip sonra cehenneme gtrleceklerini kaydediyorsa da (Muhammediyye, s. 323) ilm literatrde byle bir bilgi tesbit edilememitir. Bununla birlikte cennet ile cehennem halk arasnda vuku bulaca haber verilen karlkl konumalardan, cehennemliklerin cennetteki nimetlerden haberdar olacaklar anlalm a k t a d r (bk. e l - A ' r f 7 / 5 0 ) .

Cehennem azab ile cezalandrlacak kiiler, ilgili yetlerin altnda tasnife tbi tutulacak olursa epeyce grup ortaya kar. Bir ana fikir vermek amacyla Tanr haklan (hukkullah) ile kul haklarna (hukku-ibd) tecavz edenler eklinde bir gruplandrma yapmak mmkndr. Hukkullaha tecavz, hlik ile mahlk arasnda tabii olarak mevcut bulunan sevgi alkasn kesmek yani iman yolunu terkedip inkra sapmak eklinde zetlenebilir. Bu tecavz tr kfr, irk, nifak, Allah'n yetlerini ve peygamberlerini tekzip gibi kavramlarla birok yette dile getirilerek eletirilmi ve mcrimler diye nitelendirilen bu mtecavizler iin "Allah'n dmanlar" tabiri kullanlmtr (bk. M. F. Abdlbk, Mu'cem, " c adv" md.). Yanlmak kulun deta bir zellii ise balamak da Allah'n en ok vurgulanan bir sfatdr. Ancak kul hatalarnda srar eder ve "suu kendisini epevre kuatrsa" muhakkak ki ebediyen cehennemde kalr (el-Bakara 2/ 81). u yetler de cehennemlik insan tipini etkileyici bir ekilde tasvir etmektedir: "Alabildiine inat eden, hayra (veya Allah y o l u n d a h a r c a m a y a ) v a r g c y l e

memesi iin sz konusu rivayeti, Hz. Peygamber'in, babann evldna kar olan efkat ve merhametinin tesinde bir rikkatle mmetine yakn olduunu, zevcelerinin de mminlerin anneleri sayldn ifade eden yetler (et-Tevbe 9/128; el-Ahzb 33/6) ve bu konumu ile dnyada en ok ilgi ve sayg duyduu eyden birinin kadn olduunu belirten hadis (Nes, " I r e t ' n - n i s 3 " , 1; Msned,

III, 128, 199, 285) paralelinde deerlendirme mecburiyeti vardr. eitli hadislerde, mmin olduklar anlalan, fakat gnahlar sebebiyle cehenneme giren kimselerin secde halindeyken yere temas eden organlarna, iman mahalli olan kalplerine, Allah korkusundan yaaran ve Allah yolunda uykusuz kalan gzlerine cehennem ateinin nfuz etmeyecei belirtilmitir (bk. Wensinck, Mu'cem,
" n r " m d.).

engel olan, Allah'a ortak koan, pheci, nankr" (Kf 50/24-26). Kul hakkna tecavz eden tiplerle ilgili birok yet ve hadis mevcuttur. yetlerde bu kiiler hakknda zalim, katil, kibirli, inananlara ikence yapan, yetim mal yiyen gibi vasflar sralanmakta, duyu organlar salam ve zihn muhakemeleri yerinde olduu halde gerei grp idrak etmeyen bu kiiler iin "drt ayakl hayvanlar gibi, hatta onlardan da akn" (elA'rf 7/179) ifadesi kullanlmaktadr. Bir yetin tasviri de yledir: "Alabildiine yemin eden, izzet-i nefsi bulunmayan, tekini berikini ayplayan, laf getirip gtren, cimri, ar zalim, gnaha dadanm, kaba, hain, erefsiz ve soysuz" (elKalem 68/10-13). Hadis kitaplarnda yer alan eitli rivayetler de bu tr tasvirleri dile getirmektedir. Bir hadiste, kiileri cehenneme en ok srkleyen iki eyin az ile tensl organ olduu ifade edilmitir (Msned, II, 291, 392, 442). Kadnlarn cehennem halknn ounluunu tekil ettiini belirten rivayet (Buhr, " R i k k " , 16; Mslim, " m n " , 132), e e r

Ebediyeti. Cehennemin veya azabnn sonsuzluu konusu slm'dan nceki inan sistemlerinde tartlmtr. Dinler tarihi alannda nemli incelemeleriyle tannan Makdis, uhrev cezann mevcudiyetini benimsemeyen hibir din mensubunun bulunmadn ve genellikle cezann hak ediidii kadar devam edip bir gn sona ereceinin kabul edildiini syler ( el-Bed' ue't-trh, I, 199). Kur'n- Kerm'de bildirildiine gre (bk. el-Bakara 2/80) yahudiler, kendilerinden cezaya lyk olanlarn bir sre azap grdkten sonra cehennemden karlacan sylyorlard. Ahd-i Cedd'de cehennemin ebedlii ak ve net deildir. "Bedeni ldrp de can ldrmeye kudreti olmayanlardan korkmayn-, ancak daha ziyade cehennemde hem bedeni hem de can helk etmeye kudreti olandan korkun" eklinde Matta ncili'nde yer alan ifade (10/28), cehennemliklerin lmesi suretiyle azabn sona ereceine iaret eder. slm literatrnde konu ile ilgili olarak ileri srlen grleri drt noktada toplamak mmkndr. 1. Cehenneme giren kii hibir ekilde oradan kamayp sonsuz olarak azap grr. 2. Cehennemlikler ebediyen orada kalrlar, fakat bir mddet azap grdkten sonra bir nevi baklk kazanarak elem duymayacak hale gelirler. 3. Mminler ktktan sonra kfirlerin azab uzun zaman devam ederse de ebed deildir, bir gn sona erecektir. 4. Mminler kar, kfirlerin azab sonsuza kadar srer, elcAkidet't-Tahviyye zerine yaplm tatminkr bir erhin kendisine nisbet edildii bn Eb'l-z, baz kk farkllk231

hadis kritii asndan sahih ise, genelde kadn nfusun erkek nfustan fazla olduunu gstermi olabilir. nk naslar arasnda bir elikinin meydana gel-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEHENNEM lar arzetmeleri sebebiyle saylarn sekize kard bu telakkilerin sadece son ikisinin Snn limlere ait olduunu ve ilm deer tadn kaydeder (erhu lAkdeti't-Tahviyye, s. 421-422). Bu drt temel telakkiden Hricler'e ve Mu'tezile'ye ait olan birincisi, gnahlar sebebiyle bir sre iin cehenneme girecek mminleri de kapsadndan, Ehl-i snnet'in tamam ile bir ksm i limleri tarafndan reddedilmi, bu anlaya bal olarak slm tarihi boyunca evlenme, boanma, cenaze namaznn klnmas, miras taksimi gibi kiilerin din statleriyle ilgili uygulamalarda da dikkate alnmamtr. Cehennemliklerin bir sre azap grdkten sonra baklk kazanaca eklinde zetlenen telakkinin sahibi, kaynaklarn ounda Muhyiddin bn'l-Arab olarak gsteriliyorsa da benzer bir yorumun hicr II. yzyln sonlarnda vefat etmi bulunan Him b. Hakem'de mevcut olduu nakledilir (Pezdev, s. 166-167). Ayrca Eb'l-Hzeyl el-AUf ile Bitthyye'nin de buna yakn bir kanaat tad
belirtilir (E'ar, s. 474-475, 543). Aslnda

el-Ftht'l-Mekkiyye'de azabn ebediyetiyle ilgili aklamalar incelendiind e (bk. III, 9 6 - 9 9 ; IV, 173-175, 4 0 2 - 4 0 3 ; V, 8 4 - 8 5 ; VIII, 57-59; IX, 4 2 1 - 4 2 2 ) b n ' l - A r a -

ilh rahmeti snrlamakta, ayrca ebediyet fikrini ortadan kaldrmaktadr. Eb'lHzeyl'in, bn'l-Arabrnin grne benzer ekilde cehennem iin ileri srd yorumu cennete de temil etmesi, cehennem azabn hissetmenin ve cennet nimetlerinden zevk almann bir gn sona erecei sonucuna gtren bir telakki olup bu da limlerce ciddiye alnmamtr. te yandan Abdikhir el-Badd ile birlikte (Ual'd-dn, s. 238) genellikle kelm kitaplar ve konu ile ilgili dier eserlerin ou, btn Ehl-i snnet bilginlerinin ve mmetin gemi hayrllarnn cehennem azabnn ebediyetini benimsediklerini kaydederlerse de bu isabetli deildir. nk bilindii kadaryla, ilerinde Hz. mer, Ali ve bn Abbas'n da bulunduu sekiz kadar sahb ile tbin ve onlar takip eden nesillerden nemli baz limlerle bn Teymiyye ve onun yolunu benimseyenlerden oluan bir grup lim, cehennem azabnn bir gn sona ereceini kabul etmilerdir. Bunlarn bir ksmna gre azapla birlikte cehennemin kendisi de yok olacak, dier bir telakkiye gre ise cehennem bo kaiacaktr. Hatta azab sona eren kfirlerin cennete girecekleri bile iddia edilmise de bu gr taraftar bulmam t r ( k o n u i l e ilgili o l a r a k n e srlen g r l e r i n delilleri v e b u n l a r n d e e r l e n d i rilmesi iin bk. A Z A P ) .

men fnilie dellet eden istisna yetlerine ebediyet taraftarlar tatminkr bir yorum getiremedikleri gibi azabn sresini snrlandran ahkb kavramn da tarafsz bir ekilde ebediyet lehine yorumlayamamlardr. Adalet ilkesine gelince, kiiyi azaba srkleyen kfr ve inkr insan mr ile snrl olduu halde uhrev cezann ebed olmas su ve ceza dengesi asndan tereddtlere yol amtr. Meselenin zm iin su ve ceza dengesinin kemiyette deil keyfiyette aranmasnn gerektii eklinde ortaya konan yorum da tatminkr grnmemektedir. Beer adalet mekanizmalar elden geldiince hakl ile haksz birbirinden ayrmaya alsa da mutlak adaleti salayamamaktadr. Hkimlerin hkimi olan Allah, hiret hayatnda mcrimlerin mutlaka ayr bir statye tbi tutulacan birok yette aklamtr. Bu bakmdan iyi ile ktnn farkl artlarda, farkl sonularla karlaaca phesizdir. Kur'an ile birlikte btn semav kitaplarda yer alan bu temel hkm yok farz edecek bir yorumun isabetli olmayaca aktr. Ancak suluya uygulanacak cezann sonsuza kadar ate ve cehennem olmas gerekli deildir. Tabiat dolduran saysz canllar iinde duygu ve dnce gibi yksek iki yetenee sahip klnan insann bedenine ynelik olumsuz bir eylem nasl ceza nitelii tarsa onu arzulad, gelimesi ve ycelmesi iin muhta olduu baz eylerden yoksun brakmak da ceza nitelii tar. slm inancna gre ilh ruhun flenii ile deer kazanm olan insann ebed mutluluu ancak Allah'n rzsna kavumak, O'na muhatap olmak, O'nun cemlini mhede etmekle gerekleir. Cehennemdeki insan bir gn gelip de azaptan kurtulacak olsa bile kuds lemin dnda kalmak gibi byk bir cezadan kurtulamayacak, eer lecek olursa cennette ebedleenlerin aksine yok oluun karanlklarna gmlecektir. Ycelerin ycesiyle ebediyete kadar beraber olmaktan, O'nun rahmet ve ceml leminde yer almaktan byk bir saadet tasavvur edilemeyecei gibi bundan mahrum olmaktan byk ceza da dnlemez. Literatr. hiret hayatnn safhalarndan birini oluturan cehennem, kyamet ve hiret hakknda telif edilen eserlerin balca konulanndandr. Hadis kitaplarndan Tirmiz'nin es-Snerii ile mam Mlik'in el-Muvatta nda cehenneme ait mstakil birer blm ayrlmtr (Tir-

b'nin bu konuda mtereddit olduu grlr. bn'l-Arab, naslarn cehennem ile sakinlerinin ebediyetini kesin bir ifade ile belirttiine kani olmakla birlikte ilh rahmetin gazabn akn olmas ve baz yetlerin delleti sebebiyle azabn devaml olmayaca, bir anlamda araya baz dinlenme dnemlerinin girecei eklinde bir yorum getirmek istemitir. Abdlvehhb e-a'rn, bir taraftan bn'l-Arab'nin bu teredddnden, dier taraftan Snn limlerin ounluunun kesin tavrndan etkilenmi olacaktr ki bn'l-Arab'nin grnn Ehl-i snnetle paralel olduunu ispat etmek amacyla kaleme ald eserinde, Fu'lhkem ve el-Ftht'ta bu gr belirten ibarelerin bakalar tarafndan sonradan eklendiini, bu sebeple kendisinin kaleme ald el-Ftht muhtasarna bu tr fikirleri almadn sylemektedir (el-Yevkt ve'l-cevahir, II, 163, 165). Cehennemin ebediyeti konusundaki kart iki grten ilkinin temsilcilerinden Cehm b. Safvn'a gre hem cehennem hem de cennetin fni olmas gerekir; zira mantk olarak hdis olan bir ey ebed olamaz. Ancak bu gr dier hibir slm ekolnce itibar grmemitir. nk hem ilh kudreti hem de 232

Azabn ebediyetini savunanlarn dayanaklar, Kur'n- Kerm'de ok defa tekrar edilen ve "ebediyet" veya "uzun zaman" mnas tayan huld kavram, bunun yette ebeden kaydyla tekit edilmesi, azabn devamllk arzedeceini ve orada lmn bulunmadn belirten dier yetler ve bu hususlar teyit eden hadislerdir. Onlar ayrca hak ile btl veya iman ile kfr arasndaki fark, din hamiyetten gelen samimi bir duygu ile korumak istemilerdir. Bu gr savunanlara gre kfirler eninde sonunda azaptan kurtulacaksa hakl ile haksz ve iyi ile kt arasnda fazla bir fark kalmam olur. Ayrca azap ve cezann meyyide gc de nemli lde zayflar. Buna karlk azabn bir gn sona ereceini savunanlar baz yetlere, zellikle En'm (6/128) ve Hd (11/106-108) srelerinde yer alan istisnalara, ayrca Nebe' sresinde (18/23) "snrl bir zaman dilimi" mnasna gelen ahkb kavramna, adalet ilkesine ve ilh rahmetin gazabn kuatt inancna dayanrlar. Kur'n- Kerm'de ebediyet anlamna gelebilecek yetlerin okluuna ra-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

C E H M b. S A F V N
miz, " [ f a t ] C e h e n n e m " , 37. kitap; Muuatta', " C e h e n n e m " , 57. kitap). B u n l a r d a n kik, "chm" md.; Msned, II, 179, 291, 392, 442; II, 128, 199, 285; Buhr, " B e d ' u l - h a l k " , 10, "Rikk", 16, "Tevhd", 35; Mslim, "Cennet", 3-5, 29, 30, "mn", 132; Tirmiz, "Cehennem", I, 8, 9, "Kyamet", 47; Nes, "Cen'iz", 9, " e ret'n-nis 3 ", 1; Hd-lelhak, Kitb'r-Red ue'l-ihticc 'ale'l-Hasan b. Muhammed b. Hanefiyye fi'l-cebr ue ibti'l-hak (Res'il'l-'adl iinde, nr. Muhammed Umre), Kahire 1971, II, 140; Hayyt, ei-intir, s. 18, 170; Taber, Cmi'u'ibeyn (Bulak), I, 299-300; XIV, 2425; XV, 44; XVI, 75-76; XIX, 97-98; XXX, 120, 156-157; E'ar, Maklt (Ritter), s. 474-475, 542-543; Mtrd, Te'ult, I, 76-77; a.e skdar Hac Selim Aa Ktp., nr. 40, vr. 3 4 7 0 b ; Makdis, el-Bed' ue't-trh, I, 184-203; Halm, el-Minhc, I, 460-461, 472, 473-474, 478-480, 485-486; Badd, Ui'd-dtn, s. 238; bn Hazm, el-Fal, IV, 81-84; a.mlf., el-Ul ue'lfuru, Beyrut 1404/1984, s. 39-45; Eb'l-Ysr el-Pezdev, Usld-dtn (nr. Hans Peter Linss), Kahire 1383/1963, s. 165-167; Gazzl, el-Madnn bih 'al gayri ehlih (Mecm'at res'il iinde), Beyrut 1406/1986, s. 156-158; a.mlf., ed-Drret'l-fhire (nr. M. Abdlkdir Ahmed At), Beyrut 1407/1987, s. 61-62; bnT-Cevz, Zd'l-mestr, IV, 160-161; Fahreddin erRz, Mefthu'i-gayb, II, 126; IX, 3-4; XI, 87; XVIII, 63-67; XIX, 190; XXI, 175, 242-244; XXIII, 62-67, 192-193; XXV, 257; XXVI, 257; XXIX, 168; XXX, 127; XXXI, 13-14; a.mlf., Leumi'u'lbeyyint (Sa'd), s. 330-333; bn'I-Arab, elFtht, II, 289-290; III, 96-99; IV, 173-175, 388-389, 393-398, 402-404; V, 84-86, 167168; VIII, 57-59; IX, 421-422; bn Eb'l-Hadd, erhu Nehci'l-bela (nr. Muhammed EbFazl), Kahire 1385-87/1965-67, I, 108-109; Kurtub, et-Tezkire, Kahire 1407/1987, s. 386389, 430, 439, 441, 444-445, 446-450, 462464, 468-472, 473-476, 510-513; Ali b. Eb'lz, erhl-'Akdeti't-Jahuiyye, Beyrut 1398, s. 409, 414-419, 421-426; bn Teymiyye, Mecm'u fetu, V, 44; VI, 464, 492, 563; VII, 66, 386, 502-503; VIII, 65, 67; bn Kayyim el-Cevziyye, Hdi'l-ervh (nr. Ysuf Ali Bdeyv), Beyrut 1411/1991, s. 488-528; Takyyddin esSbk, el-1'tibr bi-beka'i'l-cenneti ue'n-nr, Dmak 1347, s. 71-72; Teftzn, erhu'l-Makd, II, 167-169; Crcn, erhu'l-Mevkf, stanbul 1321, III, 235-236; bn-Vezr, Ir'lhak 'ale'l-halk, Beyrut 1403/1983, s. 185, 215, 217, 219, 221, 227, 367; Yazcolu Mehmed, Muhammediyye, stanbul 1299, s. 323, 12981299; Syt, ed-Drr'l-menr, Beyrut 1403/ 1983, IV, 475-478; a'rn, el-Yeukt ue'l-ceuhir, Kahire 1317 Beyrut, ts. (Dr-Ma'rife), II, 155-157, 162-165, 167; Ebssud, rdu l-'akli's-selm, Kahire, ts. (Dr-Mushaf), V, 79; Meclis, Bihr'l-enur, Beyrut 1403/ 1983, VIII, 246, 275-276, 283-285, 292, 296, 301-316, 324; brhim Hakk Erzurum, Mrifetnme, stanbul 1310, s. 16-17; evkn, Fethu'l-kadr, Kahire 1349-51, II, 153-154, 500501; li, 126; zhu'l-meknn, I, 25, 474; II, 69, 286; Red Rz, Tefsr'l-menr, V, 164; VI, 78-79; VIII, 99; XII, 161-162, 215-216; Elmall, Hak Dini, IV, 3065-3067; VII, 5811; Cevd Ali, el-Mufaal, VI, 678-680; T. O'shaughnssy, "The seven names for H e l l in the ur'an", BSOAS, XXIV (1961), s. 444-469; B. Carra De Veaux, "D}ahannam", El (ng.), II, 998-999; D. B. Macdonald, "Kyamet", A, VI, 778.
S BEKIR TOPALOLU

CEHENNEMLK Osmanl hamam mimarisinde iinde scak hava dolaarak zeminin snmasn salayan sistemin ana elemanna verilen ad L
(bk. HAMAM).

baka Buhr'nin el-Cmi'u'-ahh'indeki "Bed''l-halk'n 10. bab ile bn Mce'nin es-Snen'indeki "Zhd"n 38. bab cehenneme dair hadislere ayrlmtr. mam Mslim ise cennet konusuna tahsis ettii blm iinde cehennemle ilgili baz hadislere de yer vermitir (hadis nr. 29-30, 37-38). Mslim ayrca elCmi'u'-ahh'mm S0. kitabn oluturan "ft'l-mnfkn" iinde kyamet, cennet ve cehenneme dair baz hadisler zikretmitir. slm literatrnde cehennemle ilgili mstakil eserler de kaleme alnmtr. Bunlarn balcalar, bn Receb'in vf mine'n-n ri'l-bevr(Beyrut verede
(Kahire

CEHR
(bk. BEN CEHR).

CEHL
(bk. CEHLET). L

et-Tahd-

ve't-ta'rf

bi-hli

1405/1985), Sddk Hamimm ahbi'n-nr


Hak-

C E H M b. S A F V N

san Han'n Yakazat'l-i'tibr f zikri'n-nr Ebediyet ve

&

Eb Muhriz C e h m b. S a f v n e s - S e m e r k a n d et-Tirmiz (. 1 2 8 / 7 4 5 - 4 6 )

1398/1971), zmirli s m a i l

k'nn Nrn

ve Devam

Hak-

knda Tedkkat (stanbul 1341) adl eserleridir. Cennet ve cehennemi birlikte konu edinen eserlere rnek olarak Eb'lLeys es-Semerkandnin br f zikri'1-cenneti
meknn,

lk kelmclardan, Cehmiyye frkasnn kurucusu.

Dek'iku'l-ah(zhu'l-

Hayat hakknda fazla bilgi yoktur. Ezd kabilesinden Ben Rsib'in zatl klesidir. Horasan'da yaayan Cehm'in Kfe asll olduu sylenmekle birlikte eitli kaynaklardan ve nisbesinden anlalaca zere Semerkantl olup orada yetimitir. Bir mddet Tirmiz'de ikamet etti, oradan Kfe'ye giderek Ca'd b. Dirhem'le grt. Bir sre Belh'te bulunduktan sonra Tirmiz'e yerleti ve ldrlnceye kadar burada kald. 734-746 yllar arasnda Emevler'e kar isyan ederek Horasan'n dou blgesini idaresi altna alan Hris b. Sreyc'in ktibi ve yardmcs olarak tannd. Emevler'in son Horasan valisi Nasr b. Seyyr ile, halk Kur'an ve Snnet'ten ayrlmamaya aran Hris b. Sreye arasndaki siyas olaylarda fikren ve fiilen nemli roller oynad; hitabetiyle halka ve askerlere tesir etti; anlamazln zmnde hakemlik yapt. Baz kaynaklarn verdii bilgiye gre Cehm b. Safvn, Nasr b. Seyyr ile Hris b. Sreye arasnda daha sonra kan atmada Slim (Selm) b. Ahvz el-Mzen tarafndan ldrld. Cehm b. Safvn edip, son derece zeki bir mtefekkirdi; ayrca cedelci bir karaktere sahipti. Kaynaklar Cehm'in Merv, Tirmiz, Belh ve Kfe gibi eitli yerlerde bulunduunu zikreder. Bu merkezlerde karlat nemli kiilerin ve farkl kltr evrelerine mensup kimselerin onun fikr hayatnn teekklnde byk te233

ve'n-nr

I, 474; bu eser mellifi belirtilme-

d e n m u h t e m e l e n niri o l a n baka bir ;,dla yaymlanmtr, Beyrut 1404/1983), T a -

kyyddin es-Sbk'nin el-lctibr bek* i'l-cenneti yim'in Hdi'l-ervah ve'n-nr Gazzlnin ed-Drret'l-fhire, Mahmd'un Mucbt'l-cenne Ayrca bn Kesr'in en-Nihye, b'nin et-Tezkire, r's-sfire'si Syt'nin

bi-

(Kahire 1987), bn Kayve'n-nr Kurtuel-Bud-

ve Fazl Abdrrzk

(Kahire 1986) adl eserleri zikredilebilir.

gibi genel eserlerde de cead ge-

hennem konusu genie ilenmitir. Bunlarn dnda zhu'l-meknn'da en kitaplar da unlardr: Ahmed b. Ahmed el-Bceyrim, cbet'l-kerimi! affr li-muhcce'l-cenneti d, fat'1-cenneti Cenneti
286). BBLYOGRAFYA: Rgb el-sfahn, el-Mfredt, "sen", "nr" md.leri; bn Kesr, en-Nihye (Zeyn), II, 82, 87, 183-188, 202-212, 225-234, 237, 244-253, 259, 264-267, 541-547; Lisn'l-'Arab, "cehennem", "nr" md.leri; VVensinck, Mu'cem, "nr", "sa e r" md.leri; a.e.: Fehris, "cehennem" md.; Mifthu knzi's-snne, "cehennem", "nr" md.leri; M. F. Abdlbk, Mu'cem, "cehennem", "cahm", "hviye", "hutame", "lez", "sa'r", "sakar", "nr", " c adv" md.leri; Mustafav, et-Tah-

ve'n-nr (II, 69); Ali Kitb'l(II,

(I, 25); Muhammed b. Abdlvhid es-Sa've'n-nr b. Muhammed Berzec el-Kf, ve'n-nr el-Kf, Kitb'l-Cenneti

(II, 286); Ali b. Hasan ve'n-nr

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEHM b. SAFVN sir icra ettikleri muhakkaktr. Nitekim bn Teymiyye'ye gre Cehm Kfe'de Ca'd b. Dirhem'le karlam ve ilh sfatlar, kader ve halku'l-Kur'n* gibi konularda onun tesiri altnda kalmtr. Tirmiz'de kelm meselelerde kendisiyle tartmalara giritii Hafs b. Slim (Selm) onun etkilendii kiilerden biridir. Cehm'in, ada olan Eb Hanfe'nin yan sra Vsl b. At ile de fikir alveriinde bulunduu ve talebeleriyle mnakaalar yapt bilinmektedir. Ayrca Merv'de ilh sfatlar ispat etmekte ar gittiinden Mebbihe'ye mensup olduu kabul edilen Muktil b. Sleyman'la da etin mnazaralarda bulundu. Grlerini tenkit etmek iin Muktil tarafndan kaleme alnan eserlere reddiyeler yazd (Ksim, s. 11). Ahmed b. Hanbel, hicr II. yzyln balarnda kelm meseleleriyle ilk defa uraanlardan biri olan Cehm'in bu konularla ilgilenmeye balamasn, Allah'n varl ve sfatlar hususunda Hint felsefesine bal Smenler'Ie yapt baz mnazaralara balamaktadr. Onun birtakm nakillerle akl arasnda atma (tearuz) grd ve bu tr atmalar gidermek iin akl yanlmaz bir hakem kabul ettii anlalmaktadr. Tbin dneminde yaamasna ramen Cehm b. Safvn'n hadis rivayet etmedii bilinmektedir. Dier din ilimlerde de derin bilgisi bulunmamakla birlikte zeki ve ilgi ekici bir hatip olduundan akaid sahasnda ilk defa ortaya att fikirlerle dikkatleri zerine ekmitir. Nitekim fikirlerini reddetmek iin mstakil kitaplar yazlmas da bunu gstermektedir. Cehm b. Safvn grlerini ilk defa Horasan ve Tirmiz civarnda yaymaya balamtr. Te'vil, ilh sfatlar, kader, r'yetullah, hiret halleri gibi balca kelm meseleleri hakkndaki grleri ciddi tartmalara konu olmutur. Cehm, aklla nassn atmas halinde akln esas alnmas ve nassn buna gre te'vil edilmesi gerektiini savunan ilk kelmclardan biridir. Onun dncesine gre Allah yaratklara has hibir sfatla nitelendirilemez ve mesel O'nun iin "ey" denilemez. Allah'tan baka her ey hdis (sonradan yaratlm) olduuna gre ezelde ilh ilim ve kudrete konu tekil edecek bir obje mevcut deildi. Bu bakmdan Allah'n ezelde lim ve kadir olduunu sylemek mmkn deildir. Allah ar gibi belli bir yerde mekn tutmayan, snrsz ve sonsuz bir varlktr. O'na s234 bt ve haberi sfatlar nisbet edilemez. Cehm, mutlak cebre kail olduu iin Cebriyye-i Hlisa'nn da kurucusu kabul edilmitir. Ayrca Allah'n hirette grlmeyeceini sylemi, kabir azabn, srat ve mzan inkr etmi, cennet ve cehennemin bir sre devam ettikten sonra yok olacan ileri srmtr. man konusunda kalbin fonksiyonunu zihin iinde mtalaa ederek imann bilgiden ibaret olduunu savunmutur. Fakat kendisinden intikal eden herhangi bir eser bulunmadndan ona nisbet edilen bu tr grler ne bizzat kendi beyanlarndan ne de tarafsz saylabilecek kaynaklardan alnmtr. Hadisiler ve mctehid imamlar tarafndan tenkit ve tekfir edilen (Drim, s. 93-97), hatta Mutezile uiemsnca bile sapk kabul edilen (Hayyt, s. 92) Cehm b. Safvn'n buna ramen kelm ilminin kurucusu saylan Mu'tezile'ye genel anlamda tesir ettii, ayrca imamet konusundaki grlerinin Mrcie'yi, irade konusundaki grlerinin daha sonra gelien Cebriyye'yi, bir lde de E'ariyye'yi etkiledii kabul edilmektedir. Tebihten kurtulmak iin Allah'a "vcd" sfatn bile atfetmekten kanacak derecede ar bir tenzih anlay gelitiren Cehm b. Safvn'n grleri daha ziyade lmnden sonra yaylm ve taraftarlar hicr V. yzyla kadar mstakil bir frka olarak Cehmiyye adyla devam etmitir (ayrca bk. CEHMYYE).
BBLYOGRAFYA:
cale'z-zendka Ahmed b. Hanbel, er-Red ue'l-Cehmiyye (cAk'id's-seIef iinde), s. 6566; Drim, er-Red 'ale'l-Cehmiyye (nr. Gsta Vitestam), Leiden 1960, s. 4, 93-97; Hayyt, el-ntir, s. 92; Taber, Trih (Eb'1-Fazl), VII, 330-331; Mtrd, Kitb't-Teuhd, s. 66, 102, 103; Makdis, el-Bed' ve't-trh, I, 105; Kd Abdlcebbr, el-Muhlt, s. 407; Badd, el-Fark (Abdlhamd), s. 212; bn Hazm. el-Fal, II, 129; ehristn, el-Milel (Vekl), I, 86-88; bn'l-Esr, el-Kmil, V, 342-344; erhu'l-'Akldeti't-Tahviyye, s. 531; bn Teymiyye, Mecm'at'r-res'il, I, 435; bn'l-Murtaz, Tabaktul-Mu'tezile, s. 32, 42; Zeheb, Mznul i'tidl, I, 426; Safed, el-Vfl XI, 209; Bezzz, Menkb Eb Hanfe, Beyrut 1981, s. 201; bn Hacer, Lisn'l-Mzn, II, 142; Ksm, Trhu'l-Cehmiyye ve'TMu'tezile, Kahire 1331, s, 7, 11; Ahmed Emn, Duha'l-slm, Beyrut 135155/1933-36, II, 10; A. S. Tritton, slm Kelm (trc. Mehmet Da), Ankara 1983, s. 66; brhim Medkr, Fi'l-Felsefeti'l-slmiyye, Kahire 1983, II, 27-28, 100; Sezgin, GAS, I, 597598; M. erefeddin, "Cehmiyye", DFM, IV/15 (1930), s. 14; "Cehm", A, III, 47; W. Montgomery Watt, "Diahm b. afwn", El2 (Fr.), II,

CEHMYYE
( V ^
1

Cehm b. Safvn'n
(. 1 2 8 / 7 4 5 - 4 6 )

itikad grlerinden oluan mezhebe ve bu mezhebi benimseyenlere verilen ad.

slm leminde ilk ortaya kan frkalardan biri olan Cehmiyye, Muattla ve Cebriyye-i Hlisa adlaryla da anld gibi bazlarnca zendka *dan saylmtr. Ayrca ilk dnemlerde kelm ve felsefe ile megul olanlar iin de Cehmiyye tabiri kullanlyor, bununla genel olarak fikir hareketlerine katlan, zel olarak da yabanc fikirlere ilgi duyan kimseler kastediliyordu. Cehmiyye'nin, kurucusu Cehm b. Safvn'dan baka nemli bir simas tannmamaktadr. Bununla birlikte slm dnyasnda felsef eserlerin tercmesinden sonra gelien fikir muhiti iinde Bir b. Gys el-MersFnin (. 218/ 833) Cehmiyye'nin grlerini savunanlardan biri olduu bilinmektedir. Cehmiyye'nin Allah'n sfatlar, kader, irade hrriyeti, hiret leminin fni olup olmad gibi nemli meselelerde Mebbihe ve Mcessime'ye bir tepki olarak doduunu sylemek mmkndr. Ancak ortaya kt andan itibaren bu ekol iddetle tenkit eden hadisilere ve mctehid imamlara gre Cehmiyye'nin domasnda, Hint felsefesi kaynakl Smeniyye ile dier felsef akmlarn yan sra slm akidesini bozmaya alan yahudi ve hristiyanlarn da tesiri olmut u r ( A h m e d b . H a n b e l , s. 65).

Cehmiyye'ye ait grler sadece tabakat kitaplar ile mezhepler tarihi alanndaki kitaplarda ve muhaliflerinin tenkit maksadyla yazd eserlerde yer almaktadr. Ayrntya dair bilgilerle deerlendirmelerde kaynaklarn tamamen tarafsz olduu sylenemezse de mezhebin temel grleri hakknda verilen bilgilerin doruluundan phe edilmesi iin hibir sebep yoktur. Mtebihatn te'viline ilk defa bavuran Cehmiyye aklla naklin eliebileceini iddia etmi ve naklin aklla te'vil edilmesi gerektiini savunmutur. Cehmiyye, baz durumlarda akln nassn zhir mnasn terketmeyi gerektiren kuvvetli bir bilgi kayna olduunu kabul eder. Eb'l-Hseyin el-Malat, bu ilkeden hareket eden Cehmiyye'ye ait itikad grleri benim-

ERAFETTIN G L C K

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEHMYYE seyenlerin sekiz snf tekil ettiini sylemektedir. Cehmiyye'nin grlerini ylece zetlemek mmkndr: 1. Varl ancak akl yoluyla idrak edilebilen Allah, benzeri bulunmayan, duyu organlaryla ihata edilemeyen, ulhiyyetiyle gklerde ve yerde mevcut olan yce bir varlktr. Cenb- Hak, yaratklara nisbet edilen alm, hay, sem', basr gibi hibir sfatla nitelendirilemez. Byle bir tavsif tebihe yol aabilecei gibi araz olan sfatlarn zt- ilhiyyeye nisbeti, O'nun hdis varlklara mahal tekil etmesi neticesini dourur. Ancak Allah'a kidir, hlik ve fil denebilir. nk yaratklarn hibirinde bu vasflar yoktur. Allah' ar gibi belli bir mekna veya cihete nisbet etmek mmkn deildir; zira O daima kullaryla beraberdir. Nitekim, "Allah'n gklerde ve yerde olanlar bildiini grmez misin! kii gizli konumaz ki drdncs Allah olmasn; be kii gizli konumaz ki altncs Allah olmasn. Bundan daha az olsun veya daha ok olsun, nerede bulunurlarsa bulunsunlar Allah onlarn yanndadr" (el-Mcdile 58/7) mealindeki yet bunun ak bir delilidir. stiv* yetinin asl mnas ise Allah'n ara hkim olmasdr. Her yerde mevcut olan snrsz varln bir yere inmesinden de (nzl*) elbette sz edilemez. Kur'an ve hadislerde Allah hakknda geen "yed", "vech", "hicb" vb. tabirlerin zhir mnalarnda alnmayp aklla te'vil edilmeleri gerekir. Zihinde canlanan btn ekillerden mnezzeh bulunduu iin Allah'a "ey" de denemez. 2. Allah'n ilmi hdistir; bu sebeple bir varl yaratmadan nce onun hakknda bilgi sahibi deildir, nk ma'dm*u bilmek imknszdr. "ey", varlk sahasna km cisim anlamna geldiine gre henz mevcut olmayana "ey" denemez, dolaysyla ma'dm bilgiye konu tekil edemez. Cenb- Hak nce bilip sonra yaratm olsayd bilgisinde deiiklik olmas gerekirdi. Zira bir eyi "yaratacan" bilmesiyle "yarattn" bilmesi arasnda mahiyet bakmndan fark vardr. Bu iki bilginin ilkinden ikincisine geite bir deiiklik sz konusudur, deiiklik ise yaratlm varlklar iin dnlebilir. Eer Allah'n, varl yaratmadan nceki bilgisiyle yarattktan sonraki bilgisi ayn kalmsa yarattn bilmiyor demektir. Bu deliller Allah'n bilgisinin hdis olduu ihtimalini glendirmektedir. Bu durum karsnda ilh bilginin herhangi bir mahalde bulunmakszn var olduunu kabul etmek gerekir. Aksi bir gr, Allah'n ztnn yaratlmlara mahal tekil ettii dncesine yol aar ki bu imknszdr. lim sfat ezel farzedilecek olursa bu ilim ya Allah'n ayn veya gayr olur. Gayr ise ezeliyette ona erik tannm olur ki bu kfrdr; eer ilim sfat Allah'n ayn ise bu da "Allah ilimden ibarettir" sonucunu dourur ki byle bir dnce inkrla ayn anlama gelir. Cehmiyye, "Sizi deneyeceiz, ta ki gayret gsterenlerinizi ve sabredenlerinizi bilelim" (Muhammed 47/31) yetindeki "bilelim" ifadesini Allah'n bilgisinin sonradan olduuna delil saymtr. 3. Kelm sfatnn Allah'a nisbet edilmesi mmkn deildir. O ezelde ve u anda konumad gibi gelecekte de konumaz. nk konuma bir organa ihtiya gsterir. Allah'n Ms ile konumas, herhangi bir varlkta ses yaratmas ve bu sesi Hz. Ms'nm kulana ulatrmas eklinde olmutur. Bu mnada hdis bir kelmn O'na nisbeti ise cizdir. Cehmiyye'nin Ehl-i snnet'e ters den grlerinden biri de Kur'an'n yaratlm olduu iddiasdr. Onlara gre akl ve nakil Kur'an'n yaratlm olduunu gstermektedir. Nitekim, "Biz onu Arapa yaptk" (ez-Zuhruf 43/3) melindeki yette yer alan "biz onu yaptk" (*=c) ibaresi "biz onu yarattk" ( l ^ U . ) anlamna gelmektedir. Ayrca Kur'an bir "ey"dir; "her ey"in yaratlm olduu ise yetle
sabittir (bk. el-En'm 6/102). Akl bir de-

dir. s. Kinatta yegne "fil" ve "mrd" Allah'tr; insan da dahil olmak zere btn varlklarda cereyan eden fiillerin yaratcs O'dur. u halde gerek anlamda insana has bir irade hrriyetinden sz etmek mmkn deildir. Cansz varlklarda olduu gibi insann fiilleri de sadece mecazi mnada O'na nisbet edilebilir. nsana irade ve istitat adn tayan bir g verilmise de bu, iradesi dnda kendisine verilmi olan fizyolojik vasflar gibi zaruret kanunlarna tbidir. 6. nsann amellerini yazan zel melekleri yoktur; ruhu bedenden ayran da lm melei deildir. Kabir azab, sorgu melekleri, mzan, srat, efaat yoktur. Cennet ve cehennem henz yaratlmamtr. Bunlar hirette yaratldktan ve her birinin ehli iinde uzun mddet kaldktan sonra dier btn varlklarla birlikte yok olacaktr. nk hibir hareket ezel ve ebed olamaz. Ezele doru gidilince sonlu olan varln ebed istikametinde de sonlu olmas gerekir. "Rabbinin dilemesi mstesna, yer ve gkler devam ettii mddete orada ebed olarak kalacaklardr" (Hd 11/107-108) melindeki yette geen art ve istisna bunu gstermektedir. art ve istisnann zikredilmedii "tahld" yetlerinden
( m e s e l bk. e l - B a k a r a 2 / 2 5 , 39) k a s t e d i -

len mna ise uzun sre kalmadr. Ayrca Allah'n "hir" isminin tecelli etmesi iin de btn varlklarn yok olmas gerekir. 7. man Allah, peygamber ve ondan gelen btn haberler konusunda kiide kesin bir bilginin meydana gelmesi, inkr ise bu bilginin teekkl etmemesidir. Byle bir bilgi ancak aklla elde edilebilir. Kalbin tasdiki zihnin karar vermesinden baka bir ey deildir. Mrifetin dnda kalan dil ile ikrar, organlarla amel imandan deildir. Takyye* dncesiyle olmasa bile dil ile inkr kiiyi kfre gtrmez, nk bilgi inkrla ortadan kalkmaz. mann mahiyeti deimediine gre derece itibariyle iman ehli arasnda bir farkllk yoktur. slm dnce tarihinde naslar ilk defa serbest bir aklclkla yorumlamaya alan bu grubun yukardaki grleri, zellikle Mu'tezile'nin Ahmed b. Hanbel'e kar elde ettii fikr stnlk dneminde hret bulmu, hicr IV. yzyln balarna kadar Tirmiz, Nihvend ve Horasan blgelerinde yaylmtr. Bu frka, mensuplarnn bir ksmnn za235

lil olarak da yle dnmek mmkndr: Kur'an Allah'n kendisi mi, yoksa O'ndan baka bir "ey" midir? phe yok ki "Kur'an Allah'tr" demek kfr gerektirir. u halde Kur'an Allah'tan baka bir "ey"dir. Allah'n bir fiili olduu iin ayn zamanda bir cisimdir, dolaysyla yaratlmtr. 4. Allah'n dnyada ve hirette grlmesi mmkn deildir, sadece fiilleri grlebilir. "Gzler O'nu idrak edemez" (el-En'm 6/103) melindeki yet Allah'n grlemeyeceini, "Rabbine bakmadn m, glgeyi nasl uzatm!" (elFurkn 25/45) melindeki yet ise fiillerinin grlebileceini ifade etmektedir. Ayrca r'yet yetinden (el-Kyme 75/ 22) kastedilen de Allah'n fiilleridir. Allah'n grlmesi aklen de mmkn deildir. Zira grme bir mesafeyi gerektirir, halbuki O'nunla yaratklar arasnda herhangi bir mesafe sz konusu deil-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEHMYYE man iinde E'ariyye'ye katlmasyla dalmtr. Cehmiyye'nin, Allah' tenzih maksadyla da olsa naslarn ifade ettii mnalar aacak derecede te'vile gitmesi, din konularda tek bana yeterli olmayan akl nassa tercih etmesi ve dolaysyla Hz. Peygamber devrinden itibaren akaid sahasnda devam eden saflk ve muhafazakrl bozmas, zellikle snnete bal Selef limleri arasnda iddetli tepkilere yol am, hatta slm frkalar dnda saylmasna sebep olmutur. Bu tepkiye daha sonra Ehl-i snnet kelmclar, Mu'tezile ve a'ya bal limler de katlmtr. Bununla beraber Cenb- Hakk'n yaratlanlara benzemekten tenzihi ve mtebihatn te'vili konularnda Ehl-i snnet kelmclarna; mrifetullahn aklen vcbu konusunda Mtrdiyye'ye; sftullahn nefyi (ta'tl*) ile r'yetullah*. kabir azab, efaat, mzan ve sratn inkr konularnda Mu'tezile'ye-, cennet ve cehennemin ebed olmad grnde Eb'l-Hzeyl el-Allf'a ve iman anlaynda Mrcie'ye tesir ettii, en azndan Cehmiyye ile bu gruplar arasnda fikr bir paralelliin bulunduu kabul edilmektedir. Esasen Malat'nin Cehmiyye'yi sekiz snfa ayrmasndan ve mezhebin itikad sistemini bu gruplara yaymasndan da anlalaca gibi Cehmiyye, kklemi bir itikad mezhep olmaktan ok hr bir aklclkla iman esaslarn yorumlama rn aan ve eitli ekollere tesir eden bir akmdr. Cehmiyye mezhebini benimseyen belli bal limlerin olmay da bunu gstermektedir. Cehmiyye'nin grleri eitli akaid ve kelm kitaplarnda ele alnp tenkide tbi tutulduu gibi mstakil kitaplarda da incelenip reddedilmitir. Ahmed b. Hanbel'in er-Red Cehmiyye'si, fi'l-lafz er-Red
Ner
F L F

BBLYOGRAFYA: Ahmed b. Hanbel, er-Red "ale'z-zerdka ve'l-Cehmiyye ('Ak'id's-selef iinde), s. 62, 65, 67-68, 75-76, 82-84; Drim, er-Red 'ale'lCehmiyye (nr. Gsta Vitestam), Leiden 1960, s. 8, 24, 39, 42, 93-100; E'ar, Maklt (Ritter), bk. Fihrist, s. 626, 671; Mtrd, KitbtTeuhtd, s. 66; Malat, et-Tenbh ue'r-red, s. 91140; a.e., M. Zhid Kevser'nin girii, s. 7; Kd Abdlcebbr, el-Muhtt, s. 117, 437; Badd, el-Fark (Abdlhamd), s. 212; bn Hazm, elFal, II, 127, 204; ehristn, el-Milel (Vekl), 1, 86-87; erhu'l-cAkldeti't-Tahoiyye, s. 531532; bn Teymiyye, Mecm'at'r-res'il, i, 181, 197; bn Kayyim el-Cevziyye, e-av'ikl mrsele (bask yeri ve tarihi yok], s. 84; Safed, el-Vft, XI, 208-209; bn'l-Vezr, sr'lhak 'ale'l-halk, Beyrut 1403/1983, s. 285, 287; "Aka'idu s-selef, nirin mukaddimesi, s. 25; Abdurrahman Bedev, Mezhib'l-islmiyytn, Beyrut 1979, I, 134; zmirli, "Drz M e z h e b i " , DFM, 1/2 (1926), s. 41-42; M. erefeddin Yaltkaya, "Ceberiye", A, III, 38-39; W. Montgomery Watt, "Djahmiyya", El2 (Fr.), II, 398-399.
B ERAFETTN GLCK

CEHR

)
Arap alfabesinin baz harflerindeki belli bir zellii ifade eden terim (bk. HARF). CEHYR

Eb Abdillh M u h a m m e d b. A b d s b. Abdillh el-Cehiyr (. 3 3 1 / 9 4 2 - 4 3 )

Kitb'1-Vzer' ve'l-kttb adl eseriyle mehur olan Abbs devlet adam.

Eserleri. En nemli eseri Kitb'l-Vzer' ve'l-kttb'd\r. Cehiyr bu eserinde yaznn (kitabet) gelimesini, Ssn mparatorluu'nun divan tekiltn, Hz. Peygamber, Hulef-yi Ridn ve Emevler devrindeki ktipleri, ilk Abbs veziri Eb Seleme Hafs b. Sleyman elHalll (. 132/750) ile Eb Ahmed Abbas b. Hasan el-Cercer (. 296/908) arasndaki otuzdan fazla Abbs veziriyle birok ktibin hayatn ele almtr. Cehiyr bu vezir ve ktiplerin bir ksmn bizzat tanm, devirlerindeki hadiseleri, siyas, asker ve kltrel gelimeleri mhede ettikten sonra eserini kaleme almtr. Ayrca Abbs vezirlerine dair baz bilgileri, eserinde anlatt vezirlerin sonuncusu Abbas b. Hasan'dan renmitir. Baka kaynaklarda bulunmayan deerli bilgileri ihtiva eden eser, Abbsler zamanndaki messeselere dair en eski ve en nemli kaynaklardan biridir. Cehiyr, Halife Hrnrred devri ve zellikle onun Bermek ailesini devlet idaresinden uzaklatrmas gibi tarihilerin gerekten merak ettikleri konular ele almaya, bata halifeler ve vezirler olmak zere siyas ve idar faaliyetleri yrten dier devlet adamlarnn sahip olduklar yksek kltr seviyesini ve edeb zevklerini gstermeye zellikle dikkat etmitir. Eser iir ve anekdotlara yer verilerek kaleme alnm olduundan ayrca edeb deere de sahiptir. Cehiyri'nin bu kitab daha sonraki birok mellif tarafndan nemli bir kaynak olarak kabul edilmi ve pek ok rivayeti iktibas edilmitir. Kronolojik sraya riayet edilerek yazlm olan Kitb'l-Vzer' ve'l-kttb tam olarak zamanmza intikal etmemitir. Eserin eksik haldeki tek yazma nshas Viyana Mill Ktphanesi'ndedir (nr. 916). H. von Mzik, Bibliothek Arab Historiker und Geographen'm birinci serisinden kitabn tpkbasmn yaymlamtr (Leipzig 1926). Bu basky esas alan Mustafa es-Sekk, brhim el-Ebyr ve Abdlhafz eleb kitab tahkik ederek yaymlamlardr (Kahire 1357/ 1938, 1401/1980). Eser ayn yl Abdullah smil es-Sv tarafndan da neredilm i t i r (Kahire 1938).

Kfe'de dodu. bn Abds adyla da tannr. Kk yata babas ile Badat'a gitti ve orada yetiti. Babas, Abbs hnedannn ileri gelen simalarndan Muvaffak b. Mtevekkil'in hcibi Eb'l-Hasan Ali b. Cehiyr'n yakn adam olduu iin Cehiyr nisbesiyle mehur olmutur. Babas Abds da Abbs Halifesi Muktedir-Billh'n veziri Ali b. s'nn hcibi idi. Cehiyr babasnn lmnden sonra ayn vezirin, daha sonra da vezir Hmid b. Abbas'n hcibliini yapt. 928'den itibaren bn Mukle'nin taraftarlar arasnda yer ald ve onun vezir olmas iin alt. bn Mukle tarafndan rak hac kafilesinin emirliine tayin edildi ve halife adna Kabe'nin rtsn tad (317/929-30). Ancak bn Mukle'nin vezirlikten azledilmesi zerine tutukland ve 80.000 dinar demeye mahkm edildi; mallarna da el kondu. Cehiyr Badat'ta vefat etti.

' ale'z-zendka
cale'l-Cehmiyye

ve'lve'ler-Red
adl

bn Kuteybe'nin

el-lhtilf

ve'r-red
c ale'l

Mebbihe'si,
Cale'l-Mers'si

Eb Sad ed-Drim'nin -Cehmiyye


cAk'

ile
id's-selef

(bu kitaplar Ali S m e n -

tarafndan

d e r l e m e kitap iinde yaymlanmtr, sken-

deriye 1971), bn Eb Htim er-RzFnin er-Red miyye


z ale'l-Cehmiyye'si,

bn Kayyim "u'l-cyi'l-slve'l-Ceh-

el-Cevziyye'nin ctim
cal

azvi'l-Mu"attla

miyye'si

(Beyrut 1404/1984) ve CemTrhu'1-Cehmiy( S a y d a 1320; Kahi-

leddin el-Ksm'nin
ye ve'l-Mu'tezile'si

re 1321) bunlardan bazlardr. 236

Mhl Avvd, Cehiyri'nin bu eserini tamamlamak iin baz kaynaklarda yer alan ve Me'mn devriyle balayan rivayetleri bir araya getirmi, bunlar nce iki ayr makale halinde, sonra da Nu z'i'a min Kitbi'l- Vzer* ve'l-kttb adyla kitap halinde neretmitir (Beyrut 1965). Benzer bir almay D. Sourdel de yapm, Muhassin b. Ali et-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEHVERLER TenhFnin (. 384/994) el-Ferec bade'idde'siyle bn'l-Ebbr el-KudFnin (. 658/1260) 'tb'l-kttb adl eserinde yer alan rivayetleri bir makalede toplamtr. Eserin Hulef-yi Ridn ve Emevler devriyle ilgili blmleri Josef Latz tarafndan Almanca'ya evrilmitir (Das Buch der Wezire und Staatssekretre uon bn cAbds Al-Gahsyar: Anfnge und
maiyadenzeit, W a l l d o r f - H e s s e n 1958).

CEHVERLER (jj^jk ) Endls Emev Devleti'nin yklmas zerine 1031 -1070 yllar arasnda Kurtuba ve civarnda hkm sren bir hnedan. L J XI. yzyln ilk eyreinde Endls'te meydana gelen karklklar sonunda, eitli blge ve ehirlerde mahall erafn bamszlklarn iln etmesiyle, Emev Halifelii'nin elinde sadece Kurtuba ve evresindeki birka kk ehir kalmt. Bu srada baa geen halifeler hadiseleri nleyecek hemen hibir tedbir alamyorlard. Bunun sonucu olarak Kurtuba halk Emevler'e kar ayaklanarak, Vezir Eb Hazm Cehver b. Muhammed'in desteiyle, artk gc ve nemi kalmam ve hatta siyas ekime vastas haline getirilmi olan halifelii ilga ederek Emevler'i Kurtuba'dan srd. Eb Hazm Cehver halkn srar zerine 1031 yl balarnda Kurtuba'da ynetimi zerine ald. Bylece Kurtuba merkez olmak zere Ceyyn (Jaen) gibi yakn ehirleri de snrlar iine alan Cehverler hnedan kurulmu oldu. Eb Hazm Cehver'in mensup olduu Cehverler (Ben Cehver) ailesi Fars asll olup Emevler'in mevl*s idi. Bu aileden gelenler eskiden beri Emevler'e ve Endls Emevleri'ne kumandan olarak nemli hizmetlerde bulunmulardr. bn zr, ad geen aileyi Endls'n nde gelen aileleri arasnda zikretmektedir. Cehverler hnedannn kurucusu olan Eb Hazm Cehver, mirler dneminin sonlarna doru ynetimde ktip olarak grev alm, daha sonra Hammdler devrinde de vezirlik yapmt. Vezir iken ahidi olduu "fitne dnemi" hadiseleri srasnda hep halkn menfaatlerini n planda tutmu, isabetli gr ve ynlendirmeleriyle halkn bu olaylardan en az zararla kmas iin aba sarfetmitir. Bu husus kendisine Kurtuballar'n sevgi ve gvenini kazandrm ve onun halk nezdinde rakipsiz bir nder durumuna gelmesini salamtr. Baa getii zaman birtakm ciddi problemlerle karlat; nk uzun sredir devam eden fitne geriye huzur ve asayiin yok olduu, insanlarn fakirletii, hnelerin boald bir Kurtuba brakmt. Eb Hazm Cehver derhal halkn nde gelen simalarnn grev ald bir ra idaresinin tekili yoluna gitti. Onun mevcut gele-

nein dna karak bu tr bir idare oluturmasnda nceki tecrbelerinin byk rol bulunmu olmaldr. Zira Emevler'in son dnemlerine doru halife olanlar ok ksa bir sre bata kalabiliyorlard. Bunun balca sebebi, halifelerin halkn ve halk nezdinde nfuz sahibi olan erafn isteklerini bilmemeleri, bu arada eraftan bazlarn yanlarna ekerken bazlarn karlarna almalar ve nihayet bu durumun i mcadeleleri alevlendirmesiydi. Byle bir ynetim sonuta siyas istikrarszlk, itima srtme ve iktisad zayflama ile kar karya kalyordu. Bu durumu yakndan bilen tecrbeli vezir Eb Hazm saltanat yerine ra idaresini tercih etmi olmaldr. Eb Hazm devleti ilgilendiren hususlarda rann kararlarna gre hareket etti. Vezirlerin desteini almadan hibir ie girimedi. Hazineye bakacak grevlileri son derece gvenilir kimseler arasndan seti. Kurtuba'da emniyet ve asayiin salanmas iine byk nem verdi. Bundan dolay daha nce ehirde bulunmalar fitneye sebep olduu iin Kurtuba'dan uzaklatrlan Emev soyundan baz kimselerin ehre geri dnmelerini yasaklad. Ayrca ehir halkn, zellikle de esnaf silhlandrarak onlar kendi gvenliklerini salar hale getirdi. Eb Hazm yalnz kendi devleti iinde deil btn Endls'te barn hkim olmasn istiyordu. Nitekim m l k ' t - t a v i f * arasndaki atmalarn sona ermesi iin de ok gayret sarfetti. Hayatn halka hizmetle geiren Eb Hazm 43S (1043) ylnda vefat etti. darenin bana en ehliyetli kimsenin gemesinden yana olduu iin lmnden nce oullarndan birisini yerine veliaht tayin etme yoluna gitmedi. Fakat Kurtuballar onun yerine olu Eb'l-Veld Muhammed'i geirdiler. Eb'l-Veld esas itibariyle babasnn balatt icraat devam ettirdi ve ekonomik hayatn canlanmas iin ok alt. Bu srada Kurtuba dndaki devletler asndan baz nemli deiiklikler meydana gelmekteydi. Grnata'y merkez yapan Zrler, yaknlarndaki dier Berberi hnedanlarn da kendilerine baladlar-, ayrca Malaga'daki i Hammd halifeliine tbi olduklarn iln ettiler. Buna karlk bliye'deki (Sevilla) Abbdler ise Snn-Emev halifeliini tekrar canlandrma yoluna gittiler. Bunun iin kibeti mehul Emev Halifesi II. Him el-Meyyed'in hayatta olup bliye'de yaadn ve kendilerinin mer halife olarak 237

Cehiyrrnin gnmze kadar gelmeyen dier eserleri de unlardr: 1. Esmr'l-'Arab ve'l-cAcem ve'r-Rm ve ayrihim. bn'n-Nedm, Cehiyr'nin Arap, Acem, Rum ve dier milletlere ait ndir kssa ve destanlardan meydana gelen
bin " s e m e r ' i (gece sohbetleri srasnda okunan h i k y e ) b u a d a l t n d a bir k i t a p t a

topladn, her parann mstakil olduunu, gece sohbetlerine gelenlerden bildikleri en gzel hikyeleri aldn, ayrca baz kitaplardan da hikyeler setiini, her gece iin elli varak civarnda hikyeyi bir araya getirdiini ve 480 gecelik "esmr" derlediini anlatmaktadr. 2. Ahbr'l-Muktedir el-'Abbasi. Abbs Halifesi Muktedir-Billh devrine ait olaylar ihtiva eden bir eserdir. Mes'd, Cehiyr'nin 1000 varaklk Ahbr'l Muktedir adl eserinin baz ksmlarn ve'l-itiml
cal

bizzat grp okuduunu syler. 3. Kitb Mzni'-i'r v'i'l-'arz. enbn'n-Nedm ve Safed

Cehiyr'nin byle bir eser yazdn zikrederler; Ktib elebi ise bu eseri bn Abds Ali b. Muhammed el-Kf adl bir mellife nisbet eder.
BBLYOGRAFYA: Cehiyr, el-Vzer' ue'l-kttb (nr. Mustafa es-Sekk v.dr.), nairlerin mukaddimesi; Mes'd, Mrc'z-zeheb (Abdlhamd), IV, 203; bn'n-Nedm, el-Fihrist, Kahire 1348, s. 190, 437; Safed, el-Vfl, III, 205; Ykt, Mu'cem'l-deba , II, 137; Kef'z-zunn, II, 1469, 1918; Brockelmann, GAL SuppL, I, 219-220; a.mlf., "Zu al-ahsijrs Wezirgeschichte", Islamica, III/l, Leipzig 1927, s. 32-38; Zirikl, elA'lm, VII, 135; Kehhle, Mu'cemul-m'ellifn, V, 275; D. Sourdel, Le Vizirat 'Abbside, Damas 1959-60, I, 3-8, 11, 13, 20, 25, 35, 39, 215; II, 447, 483, 492, 672, ayrca bk. ndeks; a.mlf., "La V a l e u r Litteraire et Documentaire du Livre des vizirs d'al-ahsiyr", Arabica, II, Leiden 1955, s. 193-210; a.mlf., "Nouvelles recherches sur la duexieme partie du livre des vizirs d ' a l - a h s i y r " , Melanges Louis Massignon, III, Damas 1957, s. 271-299; a.mlf., "al-Djahshiyr", El2 (Fr.), II, 399; Sezgin, GAS (Ar.), 1/2, s. 175-176; el-Kmsul-slm, I, 647; Mhl Avvd, Nu z'ica min-Kitbi'lVzer= ue'l-kttb, Beyrut 1384/1964-65; a.mlf., " e l - K s m ' z - z V min-Kitbil-Vzer' li'lCehiyr", MMLADm., XVIII (1943), s. 318332; 435-442. nn
mi MUSTAFA FAYDA

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEHVERLER onu tandklarn syleyerek teki mlk't-tavifin de ona biat etmesini istediler. Aslnda Cehverler ne Hammdler'e tbi olmak ne de Him'a biat etmek istiyorlard. Ancak Abbdler gibi baka hnedanlarn da Him'a biat etmeleri karsnda yalnz kalmamak iin onlar da ayn yolu takip ettiler. Eb'l-Veld Muhammed babasnn aksine daha hayatta iken oullarndan Abdlmelik'i yerine veliaht tayin etti. Abdlmelik emr olunca babasnn ve dedesinin mtevazi hayat tarzlarn terkederek "el-Mansr Billh" ve "ez-Zfir Bifadlillh" eklinde iki unvan birden ald. Ayrca minberlerde hutbeyi kendi adna okutma emri verdi ve kt bir idarecilik rnei gsterdi; makamlarn ehil olmayanlarn eline gemesine de zemin hazrlad. Kurtuba'da ilerin yeniden karmas zerine Abdlmelik idareyi, halkn arasndan sivrilerek vezirlik makamna kadar ykselen brhim b. Sekki'ya brakt. bn's-Sekk ileri tekrar yoluna koymay ve huzuru salamay baard. Ancak onun bu baarlar Kurtuba'y ele geirme planlar yapan Abbdler'in hi houna gitmiyor ve onu kendileri iin nemli bir engel olarak gryorlard. Bu engelden kurtulmak iin de Abdlmelik'e, bn's-Sekki'nm Cehverler hnedann kendi sultas altna almak niyeti tadna dair haberler ulatrarak ondan kurtulmas gerektiini telkin ettiler. Bunun zerine Abdlmelik 455 ylnda (1063) bu deerli vezirini ldrtt. bn's-Sekk'nn ldrlmesi Kurtuba'da dzenin bozulmasna sebep oldu-, bu arada Abdlmelik'in kardei Abdurrahman taht ele geirmek iin harekete geti. Fakat Abdlmelik ok gemeden kardeini hapsetti. dare tekrar ehil olmayanlarn ve frsatlarn eline geti. Tuleytula'da (Toledo) hkm sren Znnnler bunu frsat bilerek Kurtuba'y kuattlar. Abdlmelik'in istei zerine Abbdler Cehverler'e yardm gnderince Znnnler geri ekilmek zorunda kaldlar. Abbdler Cehverler'e yardm etmekten ziyade Kurtuba'y ele geirme gayesi tayorlard. Bu sebeple Znnnler'e kar yardma gelen Abbd kuvvetleri 1070 yl Mays aynda ehri istil ettiler. Abdlmelik aldatldn ge anlad. Ailesiyle birlikte nce bliye'ye, oradan da Saltis adasna srgne gnderildi. Bylece Kurtuba ve evresinde kurulup yaklak krk yl sren Cehverler hnedan da yklm oldu. 238
BBLYOGRAFYA: Humeyd, Cezuetul-rnuktebis Feth b. Hkn el-Kays, Kal' (nr. Muhamid'l-cikyn, med Tvt et-Tanc), Kahire 1372, s. 27-28; Kahire 1283, s. 71; bn B essm e-entern, ez-Zahre f mehsini ehli'l-Cezre, Kahire 1365, i/2, s. 112-119; Dabb, Buyetul-mltemis, el-Mu'cib (nr. M. Sad s. 23-24; Abdivhid el-Merrk, f telhi ahbri dueli'l-Marib

ancak drtte biri meskn kalabilmitir


(.Kitb- Mstetb, s. 12, 22).

el-Uryn Muhammed el-Arab), Kahire 1368/ 1949, s. 90, 92, 109; Muhammed b. Abdullah bn'l-Ebbr, el-Hullet's-siyer' ei-Marib, el-Murib, (nr. Hseyin Mnis), Madrid 1963, i, 245, 251; bn Sad Kahire 1964, i, 56; bn 1 1 1 , 190, 198, 210, A'mlulzr, el-Beyn'1-murib, a'lm

213, 232, 251, 256; bn'l-Hatb,

(nr. E. Levi-Provenal), Beyrut 1956, I, 650; M. Abdullah nn, s. 57-58; Hseyin Mnis, Kahire 1980, s. 359Dmak Musuldes

s. 145-151; bn'l-md, ezert, III, 255-260; el-Kmsul-slm, Duel't-tao' ne, Mslim Me'lim Spain, if Kahire 1969, s. 20-30; Chej-

Cell isyanlarnn younlat XVI. yzyl sonlar ile XVII. yzyl balarnda eitli blgelere yerlemi bulunan Cell liderleri, getikleri yerleri ve bulunduklar blgelerdeki ky ve kasabalar dayanlmaz bir bask altna almlard. Halk ar hakaretlere uruyor, elindeki btn mahsuln ekyaya vermek zorunda kalyor ve hayat tehlike iinde bulunuyordu. Cell gruplar hareket halinde iken halk fakirleiyor, oraya buraya kayor ve perian oluyordu. Genler iin ekyaya katlma mecburiyeti de vard. Bu gvensizlik yznden halk oluk ocuunu alp daha emin yerlere veya ehirlere g ediyordu. Ayn yllarda bir ksm medrese talebelerinin (suhte) zulmleri de Celller'den aa kalmyordu. Bunlar da adam ldryor, kadn karyor veya bedava yiyecek temin etmek iin eitli zulmler yapyorlard. XVII. yzyl balarnda suhte gruplarnn basks had safhaya ulamt. Hkmet merkezine her yandan, "taadd ve tecavzn nihayeti olmayp halkn terk-i diyr ve cel-yi vatan" etmek zere olduklar yolunda ha-

trhi'l-Endels,

360; Ahmed Bedr, Trhu l-Endels, 1983, s. 46 vd.; R. Dozy, Histoire mans d'Espagne,

Madrid 1984, III, 274 vd.; D.

VVasserstein, The Rise and Fail of the Party Kings, New Jersey 1985, s. 87; C. SanchezAlbornoz, Espaha Musulmana, Madrid 1986, II, 23 vd.; C. F. Seybold, "Cehver", A, III, 47; A. Huici-Miranda, "Diahwarids", EP (ng.), II, 389.

MEHMET

ZDEMR

CEL-yi VATAN
( dhiS^r )

berler geliyordu. Kalenderolu Mehmed ve Karayazc Abdlhalim gibi Celller'in isyan srasnda Erzurum ve Sivas blgelerinden birok insan daha batya g etmi, sparta, Burdur ve Mula taraflarndan da birok kii daha emin yerlere kamt. Cennetolu adli Cell'nin faaliyetleri dolaysyla Karesi, zmir, Aydn ve Saruhan sancaklarndan terk-i diyr edenleri yerlerine iade etmek ok zor olmutu. Abaza Hasan Paa isyannda da Anadolu, Karaman, Mara ve Sivas eyaletlerinden binlerce kii ran'a, Badat'a ve Erzurum'a g etmiti. Halkn yerini yurdunu terketmesi sadece Cell ve medreseli isyanlar sonucu deil ayn zamanda resm devlet grevlilerinin, askerlerin basklar yannda baz iktisad-sosyal sebepler ve sava hali dolaysyla da meydana geliyordu. zellikle "ehl-i rf" denilen tara idarecilerinin zulmleri, Cell isyanlarndan sonra halkn cel-yi vatan etmesinin en bata gelen sebeplerinden birini oluturuyordu. Ehl-i rfn yani beylerbeyi, sancak beyi ve bunlarn adamlar ile suba, kad ve timarl sipahilerin, resm belgelerde "mugyir-i defter", "hilf- knn", "mugyir-i narh- rz ve resm-i

XVI. yzyln sonlarna doru artan Cell saldrlar ve suhte basklar yznden halkn yerini yurdunu terketmesini ifade eden bir tabir.
L J

Umumiyetle devlet otoritesinin zayflad devirlerde meydana gelen bu olay kaynaklarda genel olarak "zalemenin zulmnden cel-yi vatan, terk-i diyr" eklinde geer. Ayrca "terk-i mesken" ve "ift bozan rey" ifadeleri de ayn hususu belirtir. zellikle XVI. yzyl sonunda balayan Osmanl-ran savalarnda Anadolu'nun dousunun ran saldrlarna uramas ve Cell isyanlar bu hareketin balca sebebini tekil eder. Bu ortamda Anadolu'da halkn kitleler halinde yerlerini terketmeleri yani cel-yi vatan etmeleri, resm kaytlarda "byk kagunluk" veya "byk firar" adlaryla anlan yedi yl srecek ok kark bir dnemin (1603-1610) yaanmasna yol amtr. Anadolu'daki sosyal ve iktisad yapy altst eden bu olaylar sonucu skdar'dan Karaman'a, Halep'ten Badat'a ve Sivas'tan Erzurum'a ve Van'a kadar mevcut yerleim birimlerinden

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELA-yi VATAN
yaylak" ekillerinde i f a d e edilen zulmlerde bulunduktan baka gelen yiyecek o n yl i i n d e y a k a l a n m a l a r h a l i n d e kettikleri yurtlarna nakledilmeleri, nn a v a r z " hnesine kaydedilen ve ise b u l u n d u k l a r teroraon

leri de (Barkan, Kanunlar, s. 67, 131,317)


halkn dalmasna yol ayordu. Halk dzerindeki nemlerde basklarn younlat halk

m a d d e l e r i n e el k o y u p f a h i f i y a t l a s a t yorlard. Bundan baka Erzurum'un, dou snrna y a k n bir s e r h a d kaps olbu-

yl g e i r e n l e r i n braklmalar

yerde Bu

devlet merkezi

himaye

masndan

dolay burada t o p l a n m

hkme

balanmt.

iin a d l e t n m e * l e r k a r y o r v e b u k o n u d a b e y l e r b e y i l e r i , s a n c a k b e y l e r i n i , kadlar, nibleri, ve timar sahiplerini, itham vakf edi(nal-

l u n a n b l k halk, c e b e c i , t o p u v e a r a bac g i b i s n f l a r n d a h a l k z e r i n d e b a s klar eksik deildi. Her iki durumdan merkezine

h k m n d e r b e n d v e v a k f r e y s n a uyg u l a n m a y a c a v e h a n g i a r t t a o l u r s a olsun bunlarn eski y e r l e r i n e leri g e r e k t i i nr. gnderilme(BA, MAD,

idarecilerini

voyvodalar

ikyeti olan halk h k m e t

d e belirtilmiti

y o r d u . 1 5 4 0 tarihli a d l e t n m e d e

b a v u r u p , "Bizi r e n c i d e v r e m d e e d e r ler, c e l - y i v a t a n e t m e m i z mukarrerdir sebep-

1 0 . 1 5 9 , s. 10). Bu g l e r

imparatoret-

ck, n / 3 - 4 , s. 114-115), bunlarn kendi


h i z m e t l e r i iin h a l k a a n g a r y a yklemeleri dolaysyla m e m l e k e t v e r e y n n " t a mam miti. ihtill" iinde te yandan bulunduu kapkulu belirtilklndaasker halkn

luun son devirlerine k a d a r d e v a m mitir. Cel-yi vatan etmek zorunda

v e y a h u t kll k a b a h a t v e f e s a d a tir" diye f e r y a t ediyorlard.

kalan ka-

Bundan baka tefecilerin eline den halkn da' yerlerini terketmek zorunda faizle

ve genellikle

kaleye sahip ehir v e

ki s a r c a v e s e k b a n g i b i b a b o gruplarn kylere basknlar da

sabalara s m a n halk b a z a n d a l a r a kaar, yanlarnda t a y a m a y a c a k l a r eya-

kaldklar

grlmektedir. Yksek

yerini t e r k e t m e s i n i n bir b a k a tekil ediyordu. Nitekim

sebebini Sarublkka-

b o r v e r e n t e f e c i l e r borlarn yenlerin kendi emlk ve arazilerini rgat

deyemealyorlar, d-

y e i t l i y e r l e r e s a k l a r l a r d . B a z l a r e kyaya direnir, bulunduklar y e r l e r d e sav u n m a t e d b i r l e r i alrlar, h a t t a b u satla lerdi. nsanlarn s a a sola kamalar letin z a r a r a uramasna da yol devkale veya palanga da ina makeder-

1688'de

han b l g e s i n d e sarca v e s e k b a n lerinin z u l m l e r i

topranda

durumuna edilen

sebebiyle kyller

en veya de areyi

hapse mahkm cel-yi nr. vatanda

kiiler

dya t e m s i l c i l e r g n d e r i p bunlarn d e v a m h a l i n d e t e r k - i d i y r e d e c e k l e r i y o l u n da t e h d i t t e bulunmulard. zorlayan bir re-

buluyorlard ziraat ky-

( B A , MD,

16, h k . 5 2 5 ) . A y r c a

yapmann g olduu blgelerdeki llerin zaman zaman

ayor-

kendiliklerinden kanunnmelerde 1540 tarihli

du. Zira has, z e m e t , t i m a r v e v a k f a ait y e r l e m e yerlerinin reysz kalmas, vergi gelirlerinde byk lde azalmaya bo dev-

Halk c e l - y i v a t a n a nek de Erzurum'da hirdeki yenieriler

yerlerini

terkettikleri

grlmektedir. halka eitli

zikredilmektedir.

Nitekim

zulm-

E r z u r u m s a n c a k a n u n u ile 1 5 8 3 t a r i h li T r a b z o n s a n c a k a n u n u n d a z i r a a t s a halarnn y e t e r s i z l i i v e o u n u n ziraata uygun cel-yi olmamas vatan dolaysyla insanlarn

s e b e p o l u y o r d u . Dolaysyla a r a z i n i n kalmasn nleyici t e d b i r l e r i a l m a k letin e s a s h e d e f i n i t e k i l e d e r ,

normal ift-

artlar altnda topran t e r k e d e n

ettikleri

zikredilmektedir

i d e n " i f t b o z a n r e s m i " alnrd. F e v k a l d e b i r hal o l a r a k y o r u m l a n d n d a n h a n g i bir z o r l a m a ile c e l - y i v a t a n heret-

Y e r l e r i n i t e r k e d e n l e r l e ilgili O s m a n l i s k n (BA. MAD, nr. 10159, s. 10)

kanunu

( B a r k a n , Kanunlar,

s . 6 0 , 72). B a z y l l a r -

d a o r t a y a k a n ktlk d a g iin bir s e b e p t e k i l e t m e k t e y d i ( B A , MD, nr. 3, h k .

m i o l a n l a r iin belli bir s r e t a y i n e d i l m i v e b u n l a r n yl i i n d e dnmeleri

949).
stanbul nemli cel-yi vatan edenlerin Nitekim en snma yeriydi. Ktib ile

halinde

eski

topraklarn

alabilecekleri bu sre

h k m e balanm, daha sonra

elebi bu h u s u s t a , "Celller z u h u r u

o n yla k a d a r u z a t l m t . B o k a l a n t o p raklarn eski sakinleri tarafndan en-

reyya za'f gelip terk-i diyr v e karyel e r d e n e h r e f i r a r ettiler, hl stanbul

l e n d i r i l m e s i t e m e l p r e n s i p t i . Bu s e b e p l e k a a n halk y e r i n e d n d r m e k iin b-

e t r a f bile d o l d u " d e m e k t e d i r ( D s t r ' l amel, s. 127). ze-

y k g a y r e t s a r f e d i l m i , b u i iin e i t l i tevikler, vergi muafiyeti saland bi m e m u r l a r da grevlendirilmiti. gi-

Savalarn y e n i l g i y l e s o n u l a n m a s

rine m e y d a n a g e l e n t o p r a k kayplar da stanbul'a d o r u g hzlandrd. zel-

H k m e t i n bu h a s s a s i y e t i b i r b a k m a h a l k iin d e merkezin nemli bir a v a n t a j mahalli olmu, idarecikur-

likle R u m e l i ' d e k i b o z g u n l a r z e r i n e T r k ahalinin b y k k i t l e l e r h a l i n d e s t a n b u l ' a veya Anadolu'ya geldii bilinmektedir. sonra byk ehirde devkald. fer-

ilgisini

ekip ve

lerin z u l m n d e n

basklarndan

Karlofa A n t l a m a s n d a n

t u l a b i l m e k iin c e l - y i v a t a n h a l k t a r a f n d a n b i r t e h d i t u n s u r u o l a r a k kullanlmtr. Cel-yi vatan ve t e r k - i diyr A n a dolu'nun sosyal yapsnn k k n d e n imesini hazrlam, XVI. yzyln deson-

kitlelerin stanbul'a g e t m e s i

s k n t l a r a s e b e p o l d u . Bu h u s u s t a let ciddi t e d b i r l e r a l m a k z o r u n d a Nitekim 1 7 1 6 ylnda karlan bir

m a n d a , "bild- s e l s e " denilen stanbul, B u r s a v e E d i r n e ' y e bu e k i l d e g e l i p y e r lemi "zaman ahalinin iskn kanunu eski hilfna yerleri-

larna d o r u b a l a y a n b u h a r e k e t elli yl k a d a r A n a d o l u insannn s a a sola rulmasna sebep olmutur. ift bozan Bu sav-

ekilde

itibar o l u n m a d a n "

gibi b y y e n

ynlarnn

n e nakli i s t e n m i t i . skn k a n u n u n d a cel-yi vatan e d e n l e r d e n t i m a r reysnn

mal klfetleri de devletin zerine yklenmitir.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

239

CEL-yi VATAN
BBLYOGRAFYA: BA, MD, nr. 3, hk. 433, 760, 891, 897, 1122, 1123; nr. 7, hk. 130; nr. 16, hk. 525; BA, MAD, nr. 5152, vr. 222, 326; nr. 10.159, s. 10; Selanik!, Trih (pirli), s. 4, 263-264, 755; Koi Bey, Risle (Akst), s. 54; Ktib elebi, Dstr'l-amel Kitb- li-slhi'l-amel, Mstetb stanbul 1280, s. 127; I, 186; (nr. Yaar Ycel), Ankara

tuf ve rzsna dellet eden isim ve sfatlarn da ceml tabiriyle ifade ederler. Kn celli, Hakk'n mahiyetinin bilinemeyecek bir ekilde izzet perdesiyle gizli kalmas, ztn kendinden baka kimsenin bilmemesi ve grmemesi eklinde tarif eder. Perdelenme ve izzet cellin zellii olduundan cellde Hak asndan ycelik ve kahhriyet, kul asndan boyun eme ve heybet* hissetme sz konusudur. Bu tr isim ve sfatlara sahip olmas itibariyle Allah'a cell ismi verilmitir. Cell Allah'n en yksek seviyede ululuunu ifade eder; bu anlamdaki cellin Allah'tan baka hibir kimse tarafndan bilinmesi mmkn olmadndan cell ile ilgili aklamalardan sadece ceml (ilh gzellik) ve bu cemlin celli (cell'l-ceml) yani gzelliin aknl anlalr. Akl Allah'n mutlak cellini kavrayamadndan (bn'l-Arab, Kitb'l-Cell ue'l-ceml, s. 2) cell denilince mutlak deil izf cell yani cemlin celli anlalmaldr. Fahreddin er-Rz cell kelimesinin Allah'n selb sfatlarna dellet ettiini syler (Tefsir, VIII, 25, 52). Abdlkerm el-Cl, Allah'n cellinin genelde O'nun yce vasflarn ve gzel isimlerini, zel olarak da lutuf ve kerem trnden vasflarn ifade ettiini syler. Cell ile ceml sfatlar arasnda bir ynyle ilkine, dier ynyle ikincisine benzeyen rab ve rahmn gibi sfatlar da vardr ( el-lnsn'l-kmil, I, 75). bn'd-Debb Allah'n sfatlarn cell, ceml ve keml olmak zere e ayrr. Eer Hak bir kimseye ihsan, lutuf, rahmet, iyilik, yaknlk, rz ve nrniyet, sevgi ve kerem gibi sfatlaryla tecelli ederse o kimse ceml sfatlarn temaa halinde bulunur; izzet, kibriy, kahr, cebr, gazab ve kudret gibi heybet ve azamet sfatlaryla tecelli ederse bu tecelliye mazJ har olan kii cell sfatlarn temaa eder. lim, kudret, halk ve kayymiyyet gibi Allah'a mahsus sfatlar seven ve kmil mrifete zlem duyan bir kimse keml sfatlarn temaa halinde bulunur. Ceml sfat neelenme, cell sfat fni olma, keml sfat sevme sonucunu ^ verir. Cell sfatlan slik zerinde heybet, ce-

yin cell ve cemle bal olarak bir mtekabiliyet iinde olduunu gstermeye almtr. Mesel, "Allah'n azab iddetlidir" yeti (el-Bakara 2/165, 196, 211) celli, "Allah tvbeleri kabul eder" yeti ise (e-ra 42/25) cemli ifade eder. "Allah'tan gerei gibi korkun" (l-i mrn 3/50) cell, "Gcnz yettiince Allah'tan korkun" (et-Tegbn 64/16) ceml iinde mtalaa edilir. "Allah'n iki eli'nden (bk. el-Mide 5/64) maksat da budur; Allah her eyi bu "iki el" ile yani cell ve ceml ile yapar. Kmil insanlarla veller Allah'n cell ve ceml tecelllerini ayn derecede gnl rahatlyla karlar, "Lutfun da ho, kahrn da ho" der, tam bir rz ve teslimiyet hali iinde bulunurlar. Zira bunlarn ikisi de ayn kaynaktan ve zden gelir, zt mertebesinde hepsi birdir. Mutasavvflar genellikle insanlarn karakterlerini cell ve ceml tecelllerinden aldklar nasip miktaryla aklamlardr. Cell sfatlarnn tecellsine mazhar olan kiiler celdetli ve heybetli olduundan bylelerine "abdlcell", ceml sfatlarnn tecellsine mazhar olan halim selim kiilere de "abdlceml" denilmi, ilkine Hz. mer, ikincisine Hz. Eb Bekir rnek gsterilmitir (ayrca bk. CEML). BBLYOGRAFYA: Rgb el-sfahn, el-Mfredt, ll", "ceml" md.leri; et-Ta'rft, Mu'cem-f, "cell", "ce"ce"cell", "ceTaksm ml" md.leri; Kn, Itlht'-fiyye,

1974, s. 12, 22; eyh, Vekyiu'l-fuzal, Barkan, Kanunlar,

Rid, Trih, IV, 179; Cevdet, Trih, IV, 288; s. 60, 67, 72, 131, 317; ve a.mlf., "Tarih D e m o g r a f i Aratrmalar ay, XVI!. Asrda Cell syanlar Byk Saruhan, (1550-1603),

Osmanl Tarihi", TM, X (1953), s. 1-27; Ulus. 36, 86, 95-96, Ankara 1963, s. Balamas, ErTAD, 140-146, 200, 208-214, 285; Mustafa Akda, 41, 109-114, 155-158, 210, 229, 253; a.mlf.. Cell Karklklarnn zurum 1963, s. 27-33; a.mlf., "Cell syanlarnda Byk Kagunluk 1603-1606", II/2-3 (1964), s. 1-50; a.mlf., "Trkiye Tarihinde tima Buhranlar Serisinden M e d r e seli syanlar", FM, 11/14 (1949-50), s. 361378; Mustafa Cezar, Osmanl M. A. Cook, Population tolia (1450-1600), teb lgrel, Abaza Tarihinde Leuendler, stanbul 1965, s. 112, 113, 191-196; Pressure in Rural AnaHasan Paa syan (doOxford 1972, s. 30-44; Mc-

entlik tezi, 1976), Ed.Fak. Genel Kitaplk, TE, nr. 34, s. 35-36; Hrand D. Andreasyan, "Celllerden Armaan, Kaan Anadolu Hakk Halknn Geri Gnderilmesi", smail cer, Kanun Knunnme, luunda tirilmesi, Sultan Uzunarl'ya Zamanna id

Ankara 1976, s. 45-53; Hadiye TunSleyman Ankara 1988, s. 193-195; Yusuf imparatorYerleue Airetlerin

Halaolu, XVIII. Yzylda Osmanl skn Siyaseti

Ankara 1988, s. 6, 77-79; Feridun

M. Emecen, XVI. Asrda Manisa Kazs, Ankara 1989, s. 121-123, not 37, s. 157-158, not 170; Abdurrahman eref, "stanbul'da M e ' k lt M z a y a k a s 1179 Senesine A i t Baz V e saik", TOEM, sy. 40 (1913), s. 193-196; M. Mnir Aktepe, "XVIII. A s r m lk Yarsnda stanbul'un N f u s M e s e l e s i n e Dair Baz V e s i k a lar", TD, sy. 13 (1958), s. 1-30; Halil nalck, "Adletnmeler", TTK Belgeler, s. 114-115, 136-137. m lli MCTEBA LGREL II/3-4 (1967),

ml" md.leri; Tehnev, Kef, "cell" md.; el"sfat" md.; Zeccc, ve'd-dn, esma' illhi'l-hsn, verd, Edeb'd-dny Hcvr, Kef'Tmahcb, Beyrut 1979, s. 50; MKahire 1973, ue'-ft, I, 83, 84; Tahran 1338, s. 220, IV, 290; a.mlf., stanbul s. 303, enuri'lel-Ftht, ue'lve hiye

s. 339; Beyhak, el-Esm'

370, 385, 429; Gazzl, hy',

el - Maksad 'l - esn, Kahire 1322, s. 84, 103; Fahreddin er-Rz, Mefthu'l-ayb, 1308, VIII, 25, 52; a.mlf., nt, s. 342; Bakl, erh-i kulb, athiyyt, Levmi'uT-beyyi-

CELL
(bk. e l - A K D ' l - A D U D Y Y E ) .

304, 606; bn'd-Debb, Meriku nr. 1828, vr. 22 b -23 a ; bn'l-Arab,

Sleymaniye Ktp., Veliyyddin Efendi,

CELL
( J%l )

II, 711-714; IV, 322-324, 346-348; a.mlf., Fu (Aff), s. 54; a.mlf., Kitb'l-Cell ceml {Res'il kelimetullh bni'l-'Arab bd 1361, s. 1-7; a.mlf., Kitb'l-Cell el-Cl, el-lnsn'l-kmil, iinde), Haydar-

Allah'n kahr ve gazabna dellet eden isim ve sfatlar iin kullanlan bir tasavvuf terimi.

(a.e. iinde), I, 13; Abdlkerm stanbul 1300, I, 75(nr. Muham-

80; Lisnddin, Ravzatut-ta'rf Rabbn, el-Mektbt, niyye ve's-fiyye

med el-Kettn), Beyrut 1970, I, 288-294; Imm- stanbul 1963, I, 375; f'l-felsefeti'd-dKahire 1978, leAbdlkadir Mahmd, Dlrst ve'l-'ilmiyye,

Mutasavvflar Allah'n isim ve sfatlarn cell ve ceml olmak zere ikiye ayrr ve iki trl zuhr* ve tecell* den bahsederler. Allah'n kahr ve gazabna dellet eden isim ve sfatlarn cell, lu240

ml sfatlar ns* tesiri meydana getirir. Cellin sonucu korkma, sklma ve zlme, cemlin sonucu mitlenme, rahatlama ve sevinmedir. bn'l-Arab Kur'an'dan verdii rneklerle lemdeki her e-

s. 347-354; Ahmed e-erbs, Mevs'a h'l-esm'llhi'l-hsn, 230,407-409. [T]


HA SLEYMAN

Beyrut 1981, I, 226ULUDA

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELL HOCA
n

CELL MSI
(. 8 9 3 / 1 4 8 8 )

lemine yaylarak hkim slp olmutur. Cell Ams kolu ise Amasya'da ksa bir mddet devam etmi, eyh Hamdullah mektebinin daha ok rabet grmesi sebebiyle daha sonra ilerleyememitir.
BBLYOGRAFYA: Glzr- Savb, s. 54; Suyolcuzde, Deuhatul-kttb, s. 30; l, Menkb- Hneruerr, s. 24, 25; Mstakimzde, Tuhfe, s. 152; Amasya Trihi, Sleymaniye Ktp., Mikrofilm Arivi, nr. 3681-3682, VIII, 135-137; Ayverdi. Ftih Devri Hattatlar, s. 22. m M MUHTTN SERIN

dlma tayin edildi. Daha sonra uzun yllar Kahire'de kad niblii yapt, bu arada talebe okuttu. 875'te (1470-71) niblikten ayrld. Kyt'nin lmnden sonra Baybars Medresesi eyhliine getirildi. ki defa hacca giderek bir mddet orada mcvir kald. 891 Reblhirinde (Nisan 1486) Kahire'de v e f a t etti. Zamannda fi fkhn en iyi bilen hukukulardan biri olarak tannan ve mrnn byk bir ksmn talebe okutmak ve fetva vermekle geiren Cell el-Bekr, fi fkhna dair eitli erh ve haiyeler kaleme ald. Kaynaklarda ad geen eserlerinin balcalar unlardr; erhu Terkhi'l-Lbb (hocas Veliyyddin
a d l esebn'l-Irk'nin Tenkihu'l-Lbb

Ftih Sultan Mehmed devri hattatlarndan.

Ali elebizde Aleddin Hasan elebi'nin olu, mehur hattat eyh Hamdullah'n daysdr. Oullan Mehmed Cemleddin ve Cellzde Muhyiddin efendiler de devrin hattatlarndandr. "Cell oullan" diye anlan bu iki hattatla akrabas ve talebesi Abdullah b. lys Efendi (Abdullah Ams), Anadolu'nun yedi stadndan (estize-i Rm) kabul edilir. Cell Ams hat sanatn Hayreddin Mara ile beraber Yahy Sf elebi'den bir mddet mekettikten sonra Fetth Yahy Nsbr'den eitli hatlar renerek ^ iczet ald. Hatla beraber Tokatlolu Cemleddin Ysuf elebi'den ilim tahsil etti. II. Bayezid Amasya valisi olunca onun yaknlar arasna girdi. Bayezid tahta kt zaman kendisini stanbul'a davet etti. Cell Ams bir sre stanbul'da kaldktan sonra Amasya'ya geri dnd. Amasya Valisi ehzade Ahmed'e hat hocas oldu. 9 Zilhicce 893'te (14 Kasm 1488) arefe gn burada v e f a t etti. Osmanl hat ekolnn douunda
r

CELL el-BEKR
( J^ )

Eb'l-Beka' Cellddn M u h a m m e d b. Abdirrahmn b. A h m e d el-Bekr es-Sddk (. 8 9 1 / 1 4 8 6 )

rinin erhidir); el-Fethu'l-cazz


ar't-Tebrz
cal

(Muhta(Haiye)

nin erhidir); Nket

Minhci't-tlibn;

Behcetur-r(son iki

fi fakihi.

bn bi-hav

Ravzati't-tlibr

kitap Yahy b. eref en-Nevev'nin eserle2 Safer 807'de (10 Austos 1404) Behnes yaknlarnda Nil'in bat kysnda bulunan Dehrt'ta dodu. Soyu Hz. Eb Bekir'e ulaan Bekri ailesine mensuptur. Mehur mutasavvf ve lim Eb'l-Hasan el-Bekr'nin babas, zeliyye tarikatnn Bekriyye kolunun kurucusu Eb'l-Mekrim ei-Bekr'nin dedesidir. lk renimini Dehrt'ta yapt. Fkh dersi ald dedesinin lm zerine Kahire'ye giderek oraya yerleti. Kahire'de Takyyddin b. Abdlbr, emseddin Sbt bn'l-Lebbn, Zeynddin el-Kumn, Muhammed b. Abdddim el-Birmv, Alemddin elBulkin, Celleddin el-Bulkin, Eb'l-Feth bn'l-Kyt ve Veliyyddin bn'I-Irkl gibi hocalardan fkh, usl-i fkh ve hadis okudu. 863'te (1459) skenderiye kaAsl ad Mahmut Cellettin (kten) olup Trabzon'da dodu. Baba tarafndan Grczdeler olarak bilinen, din ilimler alatjMij^/.fysfiiiMj'
F

ri zerine yazlmtr).
BBLYOGRAFYA : Sehv, ed-Dau' ul-lmi', VII, 284-286; evkn, el-Bedrut-tlC, il, 182-183; Kefuz-zunn, II, 1542, 1626; Ali Paa Mbarek, el-Htat't-Tevfkyye, Kahire 1983, III, 431; iahu'l-meknn, I, 200, 271; II, 588; Hediyyetul'ritn, II, 214; Zirikl, el-A'lm, VII, 67; Kehhle, Mu'cem'Tm'ellifr, X, 134; el-Kamsu I-slm, I, 344. T S HALTUNAL

nemli rol olan Cell Ams'nin kendine has bir tavr vard. Bu tarihlerde hat sanat alannda nemli gelimelere sahne olan Amasya'da iki hattat etrafnda mektep teekkl etmiti. Bunlardan biri Hayreddin Mara, dieri de Cell Ams idi. Osmanl-Trk hattatlar bu iki koldan gelmitir. Hayreddin Mara kolu stanbul'da eyh Hamdullah mektebiyle devam edip bugne kadar btn slm

CELL H O C A
(1882-1961)

mam-hatip okullarnn almasndaki gayretleriyle tannan, bu okullarda mdrlk ve hocalk yapan din limi.

nnda isim yapm kkl bir aileye mensuptur. Drt yanda iken babas Slih Zihni Efendi'nin, ksa bir sre sonra da annesi Gller Hanm'n vefat zerine babaannesinin himayesinde byd. Kk yata hfzn tamamlad. Rdiyeyi bitirdikten sonra Trabzon ddsi'ne kaydoldu ; bir yandan da medreseye devam etti. ddde okuduu yllarda
Cell el-Bekr'nin Haiye 'ale"l-Minhac adl eserinin ilk iki sayfas
(Sleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 1120)

lIvJijs.'IJsMii-i^vj^tik&uApYi/i mtMU, uHMU^Utyltlr*

dedesi

mer Feyzi Efendi'nin yerine Trabzon ar Camii'nin imam-hatipliini yapt. Mezun olunca stanbul'a giderek Drlmuallimn-i liyye'ye girdi (1905). Bu okulu bitirdikten sonra Drlfnun Edebiyat ubesi'ne kaydoldu. 11. Merutiyet'in iln ile stanbul'da huzurun bozulmas zerine renimini yarda brakarak bir 241

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELL HOCA gerektii kanaatine vard. Bu konuyla ilgili olarak daha sonra bata dnemin Maarif Vekili Tevfik leri olmak zere birok yetkiliyle grmeler yapt. Sonuta imam-hatip okullarnn almas ynnde karar alnd ve Cell Hoca, 17 Ekim 1951 tarihinde retime balayan stanbul mam-Hatip Okulu'nun ilk mdr oldu. Trkiye'nin din, ilm, kltrel ve sosyal hayatnda nemli yeri olan imamhatip okullarnn kurulmas fikrinin ilk sahibi ve ilk program yapmclarndan
Cell Hoca

noktada kaynak eserleri uzun uzadya tahkik edii gibi sebeplerle baz makaleleri dnda yaymlanm herhangi bir eseri bulunmamaktadr. Dou ve Bat kaynaklarndan tercme ederek derledii sarf, nahiv, edebiyat, kelm, slm felsefesi, f e l s e f e ve ahlka dair kitap ve makaleleri 100 kadar defter tutmaktadr. slm ilimlerde modern metodoloji ve sosyolojinin uygulanmasn arzu eden, klasik kelmn, amz insannn ve slm dnyasnn ihtiyacn karlayacak yeni ilm-i kelm haline getirilmesini gerekli gren Cell Hoca'nn bu gaye ile hazrlad tamamlanmam baz almalar da bulunmaktadr. 1000 cildi akn eserden oluan kitapln Sleymaniye Ktphanesi'ne balamtr. Vefatndan sonra dost ve talebeleri tarafndan Celal Hoca: Hayat ve ahsiyeti adl bir anma kitab neredilmi, bu kitapta hocann tercme eserlerinden baz rneklere de yer verilmitir.
BBLYOGRAFYA:
Celal Hoca: Hayat ve ahsiyeti, stanbul 1962; Nahit Diner, 1913'ten Bu Gne ImamHatip Okullar Meselesi, stanbul 1974, s. 61; Mahir z, Yllarn zi, stanbul 1975, s. 184, 259, 337-339, 342, 379; Hilmi Ziya lken. Trkiye'de ada Dnce Tarihi, stanbul 1979, s. 83; Tahsin Banguoiu, Kendimize Geleceiz, stanbul 1984, s. 100-101. m
S E M I N IIK

biri olmas dolaysyla Cell Hoca'nn bu okullarn tarihinde ok nemli ve unutulmaz bir yeri vardr. 1956, 1959 ve 1960 yllarnda defa hacca gitti. stanbul Yksek slm Enstits'nde iki yl ilm-i tevhid ve kelm derslerini okutan Cell Hoca 21 Kasm 1961'de v e f a t etti, Edirnekap (Sakzaac) ehitlii'ndeki aile kabristanna defnedildi. Olu Sadettin kten halen Mimar Sinan niversitesi Mimarlk Faklt e s i n d e retim yesidir. Arapa, Farsa, Franszca bilen, zellikle Arap edebiyatna vukufuyla tannan, slm ilimler yannda Bat kltrn de yakndan incelemi bir din limi olan Cell Hoca, btn ilm hayat boyunca tahkik metodunu uygulamtr. Genel felsefe, kelm ve slm felsefesi alanlarnda iyi yetimi, bu konularla ilgili olarak Arapa ve Franszca'dan tercmeler yapmtr. Resm derslerinin yan sra Beyazt'ta evinin yaknndaki Soanaa Camii'nde cumartesi gnleri alt yl sreyle hy' mutur. Birok din limi ve muhafazakr mnevverin bir keye ekildii Cumhuriyet Trkiyesi'nin ilk yllarnda Cell Hoca, her zaman ve her artta yaplabilecek iler olduunu dnen iyimser kiiler arasnda yer ald. Gayretli, ayn zamanda sabrl ve kanaatkar bir anlayla eski kltrn yeni nesle aktarlmasnda baarl hizmetler gerekletirdi. Gnmz insannn tasavvur edemeyecei kadar sade bir hayat yaard. Bununla birlikte hayat severdi. Ona gre hayat, mer snrlar erevesinde, gzel insanlarla gzel meknlarda geirilen gzel zamanlardr. evresindeki iten muhabbet ve sayg kua lmne kadar devam ettii iin Cell Hoca yalln terkedilmiliini hi tatmad. Cell Hoca'nn, tabiatndaki ar titizlik ve mklpesentlik, okuduu ve yazd her kelime zerinde duruu, her
culmi'd-dn

arkadayla

birlikte Turgutlu'ya

gidip

edebiyat retmenliine baladysa da (24 Haziran 1909) burada fazla kalmayarak stanbul'a dnd (5 Kasm 1909) ve tahsiline devam etti. Drlfununda hocalar Babanzde Ahmed Naim, zmirli smil Hakk ve Mehmed kif beylerin yakn ilgi ve sevgilerine mazhar oldu. Arap edebiyatn Ali Fehmi (Cbi) ve evket efendilerden okudu. Bu arada Fatih dersiamlarndan Mustafa sim ve Mulal Ali Rz efendilerden kelm ve usl-i fkh sahasnda zel dersler ald. Cellettin Efendi 1911 ylnda Darlfnun Edebiyat ubesi'den mezun olunca stanbul Sultnsi Arapa muallimliine tayin edildi (29 Ocak 1912). lm yetikinlii yannda baarl retim metodu sayesinde ksa srede "Cell Hoca" olarak hret buldu. Mtareke yllarnda kaynpederinin yerine Vasat Atik Ali Paa Camii'nde on yl kadar imamlk grevinde de bulunmu olan Cell Hoca, 1925'te stanbul mam-Hatip Mektebi Arapa muallimliine tayin edildi. Bir sre sonra "Tevhd-i Tedrisat Kanunu"nun aleyhinde konutuu iddiasyla aa almdysada yaplan tahkikat neticesinde grevine iade edildi. Ardndan da stanbul Sultnsi Arapa muallimliine geti. Harf inklbndan sonra Arapa derslerinin kaldrlmas zerine okulun Trke hocaln zerine ald. Uzun yllar stanbul'un eitli okullarnda Trke, edebiyat, felsef e ve mantk dersleri okuttu. Vefa Lisesi'nde f e l s e f e hocas iken 1947 ylnda emekliye ayrld. Cell Hoca, 1949 ylnda Maarif Vekleti'nce stanbul'da alan imam-hatip kursuna mdr ve retmen olarak tayin edildi. Bu vesile ile sadece pratik bilgiler vermeyi hedef alan bu tip kurslarn yeterli olmadn grd ve bunlarn orta dereceli okullar haline getirilmesi 242

CELL N U R LER
(1882-1936)

okutL

II. Merutiyet ve Cumhuriyet devrinin tannm gazetecisi, fikir ve siyaset adam.

Gelibolu'da dodu. Babas, mektupuluktan valilie kadar eitli hizmetlerde bulunduktan sonra 1908'de Meclis-i A'yn yeliine seilen Mustafa Nuri Bey, annesi de Mesnevi mtercim ve rihi bidin Paa'nn kz Nefise Hanm'dr. Cell Nuri'nin ocukluu babasnn grevli olarak bulunduu Gelibolu, Sakz ve Canik'te geti. lk renimini tara mekteplerinde ve zel hocalardan grd. Orta renimini Galata Saray Mekteb-i Sultnsi'nde yapt. Daha sonra Mekteb-i Hukuk'a devam etti ve II. Merutiyetin ilnndan nce buradan mezun oldu. alma hayatna avukat olarak balayan Cell Nuri'nin asl faaliyet gsterdii alan gazeteciliktir. Gazetecilie 1909'da Ebzziy Tevfik ile birlikte d'Orient'da Cunier balad. Cell Nuri 1911 y-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELL NUR LER d Msk- Mill kararnn msveddesini kaleme alan Cell Nuri (leri, nr. 1358, 11 Terinisani 1337), stanbul'un igaliyle basn zerindeki basklar iyice artnca igalciler tarafndan Malta'ya srld. 3 Kasm 1921'de Malta'dan stanbul'a dnd ve Ankara'ya geip Gelibolu milletvekili sfatyla Trkiye Byk Millet Meclisi'ne girdi. 10 ubat 1922'de Kinn- Ess Encmeni reisliine seildi. Buradaki almalaryla Knn- Ess'yi, gerekli deiiklii yaparak Cumhuriy e t i n ilnn mmkn klacak duruma getirdi. li sonlarna kadar alt, Ebzziy'nn ayrlmasndan sonra ad Le Jeune Turc olan bu gazetede fikir hrriyeti, Avrupa'ya kar Osmanl hukukunun mdafaas, Rus aleyhtarl ve ittihd- slm taraftarl konularnda birok yaz yazd. 1912 ylndan itibaren youn bir yazm faaliyetine girerek, Tanin gazeteleriyle ctihad lardan yapt ve Hak mecmuasnda makitap haline Lozan Antlamasfndan sonra kanunsuz yollarla stanbul'a dnen Rum ve Ermeniler'e kolaylk salayan ve Yunus Nadi. Kl Ali gibi baz mebuslarn adlarnn da kart "i komitesi" hakknda yapt neriyattan sonra gelien olaylar zerine leri 30 Kasm 1924'te kapatld. Ad 1928 ylna kadar herhangi bir gazetede grlmeyen yazarn bu sre iinde tek yayn faaliyeti, 1926'da yaymlad Trk nklb kdam'da adl eseridir. 1928'de yeniden yaz hayatna dnen lb (stanbul 1926). Mill Mcadele'nin kazanlmasndan sonra Trkiye'de gerekletirilen inklplara dair dncelerini ihtiva eden eseridir. Trk inklbn H. Taine'in metoduyla deerlendirdikten sonra medeniyet, Batllama, dil, edebiyat, iktisat ve inklp fikirleri zerinde durur. Hukuk. 1. Kendi dan Hukk- Dvel Nokta-i Nazarm(stanbul 1330). e-

itli gazete ve mecmualarda yaymlad makalelerden yapt semeleri ihtiva eder. Cell Nuri bu kitabnda James Lorimer, F. de Martens, Henri Bonfils ve Paul Fauchille gibi Batl hukukularn eserlerinden ve Batl devletlerin Osmanllar'a kar tutumundan hareket ederek Batllar'n, birincisi kendi aralarnda, ikincisi de bizimle mnasebetlerinde uyguladklar iki trl hukuk anlaylarnn bulunduunu syler. Cell Nuri eserinde, gnmzde de hl geerli olduu grlen Batllar'n bu ikili hukuk anlaynn yanlln ispatlamaya alr. Eserin sonuna, ilk defa ctihad'da kan ve nemli tartmalara sebep olan "slm'da Vcb- Teceddd" adl makalesi ilve edilmitir (s. 163-191). blmden meydana gelen makalenin birinci blmnde mslmanlarn XIII. yzyldan beri hz gittike artan bir k halinde olduklarn belirtir. Bu k, XIX. yzylda Hristiyanlk leminin slm' nfuzu altna almas sonucunu dourmutur. kinci blmde mslmanlara bu nfuzdan kurtulmann yollarn gsterir. nc blmde ise Bat smrsne kar verilecek mcadelede sosyalistlerle i birlii yapmann ciz olduunu syler. 2. Havic-i Knniyyemiz (stanbul 1331). Cell Nuri'nin ctihad mecmuasnda yazd hukukla ilgili makalelerinin bir araya toplanmasndan meydana gelen eseridir. Mukaddimede kanunlarla ilgili genel dncelerini anlatr. Ona gre bir memleketi kanunla "ihya arzusunda bulunmak", insanlarn tabiatn ve milletlerin mizacn bilmemek demektir. Nitekim ngiliz hukuku, bu lkede mevcut olan rf, det ve muamelelerin tesbitinden baka bir ey deildir. Bu noktadan hareketle mevcut kanunlar zerindeki dncelerini ve tekliflerini ortaya koyar. Ancak bunu yaparken kendi iinde tutarszlktan kurtulamaz. Bir taraftan hukukun sosyal bnyeye uygun bulunmasn, taklit eseri olmamasn savunurken ayn fikirleri benimseyen Cevdet Paa'ya ve eseri Mecelle'ye iddetle hcum eder. Bir baka yerde de tam ter-

kaleler yaymlarken bir yandan da bunsemeleri getirdi. Ayn yl Rusya ve skandinavya'ya bir seyahat yapt; 1913'te ilk Trk yazar olarak kuzey kutbuna gitti. Cell Nuri, 1914 yl balarnda Abdullah Cevdet ile aralarnda kan bir fikir tartmas yznden ctihad'dan Hrriyet-i Fikriyye ayrld ve mecmuasnda yaz-

Cell Nuri, harf inklbnn gereklemesinde ve tutunmasnda nemli rol oynamtr. 1934'te soyad kanunu knca gazetesi leri nin adn soyad olarak seti. 2 Kasm 1936'da stanbul'da ld. Eserleri. Cell Nuri siyaset, hukuk, tarih, din, seyahat, dil ve edebiyat alanlarnda ok sayda makale ve kitap yaymlamtr. Bunlar konularna gre yle sralanabilir: Siyaset. 1. 1327 Senesinde Mn'akid sine Cell dim Klman ttihad Nuri ve Terakki Bey Tarafndan Selnik'te KongreTak-

maya balad. Ayn yl yaklak iki ay sren bir Amerika seyahatine kt. 1916'da kdam'm bayazarln yaparken bir Ummiyye Mecyandan da Edebiyyt-

muas 'n kard. Btn fikr ve ilm enerjisini zerinde toplayaca ti gazetesini 1 Ocak 1918'de yaymlamaya baladnda artk mehur bir yazar, tecrbeli bir gazeteci ve usta bir polemiki olmutu. Hkmetin basn hrriyetini snrlayc teebbsleri karsnda tenkit dozunu iyice arttrnca ti 10 ubat 1919'da kapatld; fakat hemen ertesi gn leri adyla yaymna devam etti. Cell Nuri tenkitlerini Hrriyet ve tilf Frkas'na da yneltince o gnlerde bu frkann umumi ktibi olan ve Sabah gazetesinde yazan Ali Kemal'le aralarnda bir tartma balad. Bu polemik, Cell Nuri'nin yurt dna kmasna ve yaklak drt ay kadar Roma'da kalmasna sebep oldu. Ali Kemal'in Dahiliye vekilliinden ayrlmas zerine 24 Temmuz 1919'da stanbul'a dnd. 22 Kasm 1919 tarihinde Gelibolu'dan mebus seildi; bylece 1935 ylna kadar devam edecek siyas hayat da balam oldu. Son Osmanl Meclis-i Meb'san'nn al-

Muhtradr

(stanbul 1327).

Bu muhtrada devletin iinde bulunduu durumu, Rusya, ngiltere, Fransa ve talya'nn Osmanl Devleti hakkndaki meselesi, emellerini, yabanc unsurlar

Avrupallama, hkmetlerin hangi temele dayanmas gerektii ve nihayet Jn Trk hkmetinin grevleri konusundaki dncelerini dile getirmitir. 2. Ta Giyen Millet (stanbul 1339 r./1341). Cell Nuri bu kitapta genel olarak tarih ve milliyet, devlet ekilleri, Tanzimat hareketi ve Merutiyet rejimiyle mill hkimiyetin mukayesesi, inklp, eski ve yeni din anlay zerinde durmaktadr. Ona gre zamanla dinin esasyla ilgisi olmayan birtakm gelenekler dine ilve edilmitir. Bunlar gittike oalarak dinin hakikatini rtmtr. Cell Nuri dinsizliin ve din aleyhtarlnn bu ilvelerden kt kanaatindedir. 3. Trk nk-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

243

CELL N U R LER sini savunarak, "Garp karmzda bir ktbhne-i kavnn arzediyor. Bunlarn ahz ve iktibas pek o kadar mkil bir i deildir" (s. 48-49) demekte bir saknca grmez. Tarih. 1. Trh-i niyye Tederniyt- Osm(stanbul 1330). Eserde OsmanlTrTedennicmlesiyle tantlan eserde Hz. Muhammed ve slm dini mevcut siyer geleneinin dnda yeni bir adan ele alnmaktadr. Yazara gre Hz. Muhammed "tarih nokta-i nazarndan madurdur"; gayri mslim tarihiler "byk ve irs bir husumetin zebunudurlar". Mslman tarihiler ise Hz. Muhammed'i bir insan olarak deil insan st varlk olarak grmlerdir. Mellif daha sonra Dr. Sprenger, R. Dozy ve E. Renan'n Hz. Peygamber'le ilgili iddialarna cevaplar verir. 4. lel-i Ahlkyyemiz (stanbul 1332). Eserde ahlk anlaymzn teekkl, zamanla bu anlayn bozulmas, bunun sebepleri ve yeniden salam bir ahlk mnasebetler sistemine ulamann yollar zerinde durulur. S. Trh-i il-i Fikriyye slm ysiyye timiyye Fikriyye'de stikbl. MesSic(stanbul 1331), Mesil-i rol olan byk hareketten coraf keifleri, Rnesans ve Reform'u tantmakta, bunlarn Osmanl tarihiyle mnasebeti zerinde durmaktadr. 9. Kara Tehlike Edebiyyt- (Dersaadet 1334). Cell Nuri, Ummiyye Mecmuas'nda

yazd Trkler'in Osmanllar'dan nceki devirlerine ait makaleler arasnda zellikle "Osmanllar'dan Evvel" (c. II, nr. 30, 31) baln tayan makalesinde eski Trkler'in "secy-yi milliyyesi"ni aratrmtr. Ona g r e tarih boyunca Trkler tarafndan gerekletirilen aknlar srasnda insanlar kltan geirilmi, servetler yama edilerek medeniyet eserleri tahrip edilmitir. Cell Nuri'nin bu dnceleri devrin aydnlar arasnda iddetli itirazlara yol am, 3 Haziran 1917'de baz gazetelerde Yahya Kemal, Cell Sahir, Aaolu Ahmed, Ziya Gkalp ve Hamdullah Suphi'nin imzalarn tayan bir "protestonme" neredilerek (Tanin, s. 3; Tasur-i Efkr, s. 2) mecmua yaklak iki ay kapattrlmtr. Kara Tehlike, bu tartma dolaysyla Cell Nuri'nin yazd makalelerin bir araya toplanmasndan meydana gelmitir. Dil ve Edebiyat. Cell Nuri, Trk dili ve edebiyatyla ilgili makalelerinin yan sra mecmua ve gazetelerde hikye ve roman trnde eserler de kaleme almtr. Hikyeleri kitap haline gelmemise de Perviz (stanbul 1332), lmeyen tantiniye 1917), Merhume hir Zaman (Kos(stanbul 1334), (sgazeMecmuburada

larn gerileyi ve k sebepleri zerinde durulur. 2. Mukaddert- hiyye yt- (stanbul 1330). Trh-i Osmriyye'rim

zeylidir. Bu eser-

de de Trk toplumunun maarif, kadn, ahlk, iktisad gerileme, kanunlar ve idarenin yenilenmesiyle aznlklar gibi belli bal meseleleri zerinde durur. Bu iki eser daha sonra birletirilerek Tedenniyt- rt- Trhiyye Trh-i Osmniyye-Mukaddeadyla tek cilt halinde

yeniden baslmtr (stanbul 1331). Din ve Fikr Eserleri. 1. Ittihd- (stanbul 1331). "slm'n Mzisi, Hali, stikbali" alt baln tayan eserde, XX. yzyln balarnda dnyada meydana gelen siyas deiiklikler gz nnde bulundurularak mslmanlarn gelecei ele alnmakta ve slm birlii fikri tartlmaktadr. Cell Nuri de slm birliini gerekli grmekte ve bunun gereklemesiyle ilgili grlerini belirtmektedir. 2. Kadnlarmz (stanbul 1331). Kadnn toplumdaki sosyal ve hukuk durumunu inceleyen bir eserdir. Cell Nuri'ye gre kadn Osmanl toplumunda ikinci plana itilmitir. Bunun sebebi slm dini deil bizim Mslmanlk anlaymzdr. Cell Nuri kadnlarn erken yata evlenmesine, ok evlilie, resm memur nnde kylmayan nikhlara iddetle kar kmaktadr. Yine ona gre Osmanllar'da uygulanan boanma usulleri deitirilmeli, ancak mahkeme kararyla yaplan boanmalar geerli saylmaldr. te yandan Cell Nuri kadnlarn rtnmesine deilse de en azndan o dnemdeki rtnme biimlerine kardr. Eserin kalem e alnd yllar Batclar, Trkler ve slmclar arasnda kadn meselesinin youn biimde tartld yllardr. Cell Nuri de bu mcadelede Batclar safnda yer alm ve zellikle slmclar'n fikirlerini reddeden grler ileri srmeye gayret etmitir. Cell Nuri'nin bu fikirleri ksmen Hukk- ile Kararnmesi'ne ve daha ziyade Cumhuriyetin ilk yllarnda gerekletirilen hukuk inklplarna tesir etmitir. 3. Htem'lenbiy (stanbul 1332). Kapandaki "Garazkrn- Garb ve hurft-perestn- ark'a kar mevki-i trh-i Ahmed'yi muhafazaten yaplm tecrbe-i kalemiyyedir" 244

(stanbul 1331) ve Mesil-i

(stanbul 1332) adl ayr kiMesil-i speklatif felsefenin artk

taptan meydana gelmektedir.

sona erdiini, insan zeksnn gittike pratikletiini, bunun sonucu olarak da gnmzde zan ve hayale dayanan nazariyelerin ortadan kalkmakta olduunu syler. Cell Nuri'nin bu kitabndaki fikirlere, bata Ferit Kam (Seblrread, c. XI, nr. 283, 30 Knunusni 1329, s. 358) ve ehbenderzde Ahmed Hilmi ( Huzr- Akl u Fende Maddiyyn Meslek-i Dalleti, stanbul 1332) olmak zere birok yazar tarafndan cevap verilmitir. 6. Mslmanlara, Trklere Hakaret, Dmanlara Riayet ve Muhabbet (stanbul 1332).

(stanbul 1335) adl roman

denemeleri baslmtr. Trkemiz tanbul 1917) adl kitab ise kdam tesiyle Edebiyyt- Ummiyye

Cell Nuri'nin Abdullah Cevdet ile aralarnda kan tartmada kendi grlerini anlatt bir risledir. Cell Nuri, Balkan felketi zerine yazd "me-i Husmet" adl yazsnda {ctihad, nr. 89, 9 Knunusni 1329) vatan ve milletimize kasteden Batl devletlere kar dmanlk beslememiz gerektiini telkin ederken Abdullah Cevdet buna "me-i Muhabbet" makalesiyle cevap verir ve bu yazda ilerleyebilmemiz iin Batllar'a ayrlmak sevgi beslememiz gerektiini syler. Tartma byynce ctihad'dan zorunda kalan Cell Nuri, o srada baka bir yayn organnda yazmad iin Abdullah Cevdet'e bu risle ile cevap vermitir. 7. Harpten seltelim Sonra Trkleri Yk(Kostantiniye 1917). Bu eserin-

as 'nda yaymlanan konuyla ilgili makalelerini iine almakta, mellif Trk dilinin gramer, lgat, iml ve alfabe gibi belli bal meseleleri iin baz zm yollar gstermektedir. Cell Nuri'nin skandinavya, Rusya ve kuzey kutbuna yapt seyahatleri anlatt imal ile Kutub Hralan (stanbul 1330) (stanbul 1331) Mushabeleri

adl iki eseri daha bulunmaktadr. Eserlerinin nemli bir ksmn imparatorluktan mill devlete gei dneminin alkantl yllarnda kaleme alan Cell Nuri'nin fikir izgisinde srekli deiiklikler, hatta elikiler grlr. Ancak Trkiye Byk Millet Meclisi'ne girdikten sonra bir daha deitirmeyecei yolunu bulmu, Mill Mcadele'nin kazanlmasnn ardndan gerekletirilen inklplarn hazrlanmasnda ve tutunmasnda nemli rol oynamtr.

de mellif devam etmekte olan I. Dnya Sava'nn dourduu problemler zerinde durur. 8. tirak Etmediimiz t medeniyetinin meydana Harekt (stanbul 1917). Eser, bugnk Bagelmesinde

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELL SAHR E R O Z A N
BBLYOGRAFYA :

da nemli rol oynayan ve III. Ahmed taMesil-i Fikriyyesi Yz Nev-

henkli ve alegorik takma adlar kulland. Henz on alt yanda iken ismine "Sahir" adn da ekleyerek ve grubun en gen airi olarak Servet-i Fnn'da iirleri neredilmeye baland. Merutiyetin ilnndan sonra Seyyare ve Demet dergilerini yaymlad. 1909'da Fecr-i t ad verilen edeb topluluk onun bakanlnda kuruldu. Cell Sahir 1909'dan itibaren "yeni lisan" hareketine, bu akm mdafaa eden yazlaryla, iirindeki nisb dil sadelemesiyle, hatta aruzdan heceye gemek suretiyle katld. Trk Ocaklar, Trk Dernei, Piyer Loti Dernei gibi Trk ve vatanperver derneklere girdi; Sultanahmet'teki evini Trk Dernei'ne lokal olarak tahsis etti. Dernein yayn organ olan Bilgi Mecmuas'n kard. Trk Ocaklar'nn 1931'de kapatlmasna kadar faal bir ye olarak almalarn srdrd. Bu yllarda Musavver Yeni Doru Kitab, Edeb, Muhit, Ss, Halka Mehsin,

A. F Cell ne Bir Atf- Sene-i sl-i Osmn,

Nri

Bey'in

rafndan kendisine irvan hanl verilen Hac Dvud Han sllesinden Fehme Nzhet Hanm'dr. Numne-i Terakk Mektebi ve Dvud Paa Rdiyesi'nden sonra Vefa ddsi'ni bitirdi, iki yl Mekteb-i Hukuk'a devam ettiyse de buradan mezun olamad. 1903'te Hariciye Nezreti'nde ktiplikle memuriyet hayatna balad. Daha sonra Mercan ve Kabata iddleriyie stanbul Lisesi'nde, Mekteb-i Sultn'de (Galatasaray Lisesi), stanbul Muallim Mektebi'nde kitbet (kompozisyon), edebiyat ve Franszca hocal yapt. Mtareke devrinde komisyonculuk ve ticaretle megul oldu (1917-1918). Barut irketi komiseri olarak alt. Atatrk'n isteiyle Byk Millet Meclisi'nin III. dnemi sonlarndan lmne kadar (1928-1935) Zonguldak mebusluu yapt. Bu arada yeni Trk alfabesinin tesbiti iin kurulan heyete girdi. Trk Dili Tedkik Cemiyeti'nin (Trk Dil Kurumu) bakan vekilliinde de bulundu. Zayf bnyeli olan ve sk sk hastalanan Cell Sahir, son zamanlarda tutulduu akcier kanserinden 16 Kasm 1935'te Kadky'deki evinde ld. Mezar Bakrky Kabristan'ndadr. Cell Sahir'in iirle ilgisi ocuk yalarnda balar. Gzel iir okuma ve hitabet kabiliyeti daha dokuz on yalarnda iken mektep merasimlerinde n plana kmasna vesile oldu. Bu hreti ona, ocuk yata 1 1 . Abdlhamid'in huzurunda da iir okuma ve ondan bir liyakat nianyla nakd mkfat alma frsatn verdi. Bir divan oluturacak kadar iirleri bulunan annesinin de tesiriyle 1899'dan itibaren ilk iirleri rtik, Musavver Malmat, Lisan Fen ve Edeb, Pul ve

Hazar, stanbul 1329; Bin Mahsus Cell Musauuer Nri

Mliyyesine

stanbul 1329, s. 3 2 ; Server Bed Bey, stanbul stansMadCezri Turkish Shoving Trkiye'de SayMGeirstanbul nklbna Cell Baklar, Nri Akl Nri Bey,

[Peyami Safa], Zavall 1329; a.mlf.. Trk tikbl diyyn Fikirleri, Euents Mnasebetiyle Meslek-i

bul 1958, s. 4 2 - 4 5 ; Haydar Kemal, Trh-i 1331; A h m e d Hilmi. Huzr- Dalleti, A h m e d Ski (Girid), Cell Press-Selections from u Fende Bey Press ve

stanbul 1332, tr.yer.;

stanbul 1338; L. Lvonian, The Turkish and Opinions 1925-1932,

Athens 1932,

s. 88-92, 132-139; A. Cerraholu, Sosyalizm,

stanbul 1965, s. 12-15; Sami N.zer-

dim, " C e l a l N u r i leri v e Dilimiz", Dilcilere lay, Trkiye'de cadelesi, diklerim, Ruhu ue Maddeci Grdklerim ada Dnr Grn ve

g, Ankara 1966, s. 329-347; Sleyman Hayri BoAnkara, ts., s. 163-183; A h m e t Emin stanbul 1970, II, 118, 119, 144, 2 1 2 ; Dnce Olarak ve

Yalman, Y a k n Tarihde

Hilmi Ziya lken, Trkiye'de M. kr Haniolu, Bir Siyasal Abdullah Cevdet ve Dnemi,

Tarihi, stanbul 1966 2.bs. 1979, s. 392-401; stanbul 1981, s.

357-374; Bill N. imir, D Basnda Atatrk Trk Devrimi, vetolu. Milli Malta Srgnleri,

Ankara 1981, I, 2 0 7 - 2 0 8 ; a.mlf.. Ankara 1985, s. 180; Fethi TeYllarndaki Kurulular, Mcadele

ve Trk Sz gibi dergilerde iir Fnn

Ankara 1988, s. 120, 125, 149, 156, 168, 174; uayb Karaka. Sleyman Girii ve lk Etkileri, Nazif, Ankara 1988, s. Trkiye'ye ve Basn (doktora 134; M e h m e t Akgn, Materyalizmin Ycel zkaya, Milli Mcadelede (1919-1921), maz, Cell Nuri leri ve ti Atatrk Gazetesi

ve makaleler yaymlamaya devam etti. Edebiyat tarihlerine Servet-i airi olarak geen Cell Sahir'in bu toplulukla ilgisi, dalma yllarna yakn bir zamanda (1899) aralarna katlmaktan ibaret kalmtr. Onun Trk iirinde byk bir iz brakmadan unutulmu olmasn, Servet-i Fnn da dahil olmak zere hemen her edeb devreye ve her nesle ayak uydurmaya almas, yeni bir r amak yerine balam olan edeb hareketlere katlan vasat bir air olmasyla izah etmek mmkndr. Hemen btn biyografilerinde kadn ve ak airi, buna bal olarak feminist bir yazar olarak takdim edilen Cell Sahir'in iirleri tema olarak incelendiinde kadn ve aka dair kanaatleri dorularsa da feministlii hakkndaki hkm yerinde deildir. Birok yazsnda kadn haklarn savunmu, ancak bu haklarn baz kaideler ve artlar altnda itima bnyemizi sarsntya uratmayacak ekilde elde edilmesini istemitir. Cell Sahir'in iirlerinde kadna kar ar hiss (gerek platonik, gerekse erotik anlamda) temayllerini, babasnn ve annesinin ayrlarak yeniden evlilik yapmalar, kendisinin ok otoriter olan annesiyle beraber kalmas, hatta ancak bu annenin manevralaryla defa evlilik yapm olmasyla aklanabilir. Kadn ve ak iirlerindeki maraz temayller de ayn faraziyeyi dndrr. Bu tip iirlerinin dnda, bilhassa Merutiyetten 245

Ankara 1988, s. 3 4 5 - 3 7 8 ;

Ankara 1989, s. 3 6 ; Recep Duy-

tezi, 1991), M Sosyal Bilimler Enstits; a.mlf., "leri, C e l l N u r i " , TDEA, "Trh-i stikbal-Cell 283 (30 Knunusni IV, 3 5 9 - 3 6 0 ; Ferid, Nuri Bey", SR, XI/ Fik t,

1329), s. 3 5 8 - 3 6 1 ;

l, " M u h i b b - i N e c i b i m C e l l N r i ' y e " , sy. 96, stanbul 6 Nisan 1 3 3 4 / 1 9 1 8 ;

Hseyin

Rahmi Grpnar, " C e l l N r i " , a.e., sy. 100 (10 Nisan 1334/1918), s. 1, 2 ; Naci Fikret. " C e l l Nri Beyefendiye", Edebiyyt- Clmmiyye, 1918, s. 1044Asil IV/88, stanbul 5 Terinievvel

1045; Aka Gndz, " C e l l N r i ' n i n ki

H a t r a s " , Tan, sy. 1178, stanbul 9 kincitern 1938; Suphi Nuri leri, " G a z e t e c i l i k H a t r a l a rm", Yeni Adam, sy. 3 6 4 - 4 0 6 , stanbul 18 lk1942, tr.yer.; Cemil knun 1941 - 8 lktern

Meri, " C e l l N u r i ' n i n T r k n k l b 1 - 2 " , TT, sy. 9-10 (1984), s. 55-62; Rasih Nuri leri, " S u p hi N u r i leri", a.e., sy. 22 (1985), s. 12-17; Gvsa, Trk Mehurlar, s. 8 0 - 8 1 ; Gnay Alpay, "ileri, D j e l l N n " , 7 2 ( l n g . ) , III, 1117-1118.

gibi devrin tannm dergilerinde yaymlanmaya baland. iir ve nesir yazlarnda devrin modasna uyarak Ahmed Cell, Hikmet Cell, Velhan, ark gibi

RECEP D U Y M A Z

C E L L SAHR E R O Z A N
(1883-1935)

Servet-i Fnn ve II. Merutiyet devri air ve yazar. ^

29 Eyll 1883'te stanbul Aksaray'da dodu. Babas II. Abdlhamid devri kumandanlarndan Botgorieli smil Hakk Paa, annesi ran'da Snn harektn-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELL SAHR E R O Z A N sonra ou Mehmed Emin'in (Yurdakul) iirlerini taklit seviyesinde baz millf temalar ilemise de bunlar sadece birka iirine inhisar eder. Bununla beraber adalar ak iirlerini fazla deerli bulmamlar, yeni lisan konusunda, Trklk akmna katlmasnda ve hece vezniyle hiss iirler yazmasnda Trk edebiyat iin nemli bir rol oynadna kani olmulardr. Eserleri. Karde Sesi (iir, stanbul 1324/ 1908); Beyaz 1325); Siyah Glgeler Kitap (iirler, stanbul (iirler-mensreler, (Eugene Brieux'Krat-i iirleri Namzedle(s1325); Buhran (iirler-mensreler, stanbul stanbul 1328); Simon Edebiyye Hindistan zerine yapt seferler srasnda ncelikle bu ehri ele geirmi, ardndan da Hayber Geidi'ne doru ilerlemitir. Daha sonra stratejik mevkii sebebiyle ngilizler buraya byk nem vermilerdir. ngilizler hkimiyetlerini Afganistan'a yaymak, ayn zamanda kuzeyden gelecek tehlikelere kar Hindistan smrgesini koruyabilmek iin Cellbd ' daima ellerinde tutmak istemilerdir. 1839-1842 ve 1878-1880'de Afganistan' igalleri srasnda bu ehri asker bir s olarak kullanmlardr. A f g a n hanlarnn kla olan Cellbd, gemite olduu gibi bugn de Afganistan'da stratejik nemi byk olan bir ehirdir. Nitekim Ruslar'n ekilmesinden sonra A f g a n mcahitleri ilk i olarak bu ehri almay planlamlardr. Bunun dier bir sebebi de ehrin Kbil'e ulaan veya buray kontrol eden bir mevkide bulunmasdr. Cellbd sadece asker bakmdan deil ayn zamanda ticar ynden de nemli bir transit merkezidir ve Orta Asya Trk lkeleriyle Hindistan arasndaki ticaretin transit yolu zerinde bulunmaktadr. Buras ayrca tarih pek yolu ticareti iin de nemli bir mevkiye sahipti. Cellbd bu canl ticar hayat dolaysyla iktisad bakmdan zengin bir ehir olmutur. Cellbd'n ticar geliri bu ehirde yaayan insanlarn sosyal hayatlar zerinde de olumlu bir tesir yapmtr. Bylece birok mektep, medrese, cami ve mescidiyle bir slm ehri olarak temayz etmitir. Cellbd bugn de bu vasflarn nemli lde korumaktadr. Nfusu 57.824 (1982 tah.) olup halF

C E L L E D D N A A , Mehmed (. 1863) Osmanl Devleti'nin son yenieri aas.

'

Yenieri Oca'ndan yetiti. Saksoncuba, zaarcba, 1825'te kul kethds ve ayn yl iinde yenieri aas oldu. Yenieri Oca'nn iyice bozulduu ve mutlaka ortadan kaldrlmas gerektii hususunda devrin padiah II. Mahmud'la ayn fikirdeydi. Ocan ilgas hazrlklar gizlice onun zamannda da devam etti. zellikle ocaktan yana olan zbitler yava yava grevlerinden uzaklatrld. Celleddin Aa, Nizm- Cedd tarznda tekili kararlatrlan, fakat neferleri Yenieri Oca blklerinden seilen Ekinci Oca'nn kurulmasyla bizzat ilgilendi. 15 Haziran 1826 tarihinde balayan son yenieri ayaklanmas srasnda ldrlecei korkusuyla Sleymaniye Camii civarnda bir evde saklanmak zorunda kald. Gerekten de baz zorbalar aay ldrmek iin gece yars bu eve baskn yapmlarsa da o srada kendisinin abdesthanede bulunmas hayatn kurtard (Cevdet, XII, 154). Yenieri Oca'nn lavedilmesinden sonra kendisine teklif edilen vezirlik ve seraskerlik grevini zamann kritik olmasndan dolay kabul etmedi. Byk mrhurluk pyesiyle dergh- l kapcbal, daha sonra babki kulluu ve Gemlik kereste nzrl grevlerinde bulundu. 1834'te emekliye ayrld; uzun bir emeklilik hayatndan sonra stanbul'da ld.
BBLYOGRAFYA:
Esad Efendi, ss-i Zafer, stanbul 1293, s. 13-15, 64-65, 71-72, 92, 109, 116; Mustafa Nri Paa, Netyic'Tuukt, 170; Sicill-i stanbul 1327, IV, 76; Cevdet, Tarih, XII, 147-148, 154, 169, Osmn, II, 81; Uzunarl, KapuI, 524, 530-531, 535, 545.
S ABDLKADR ZCAN

den trc. tiyatro, stanbul 1329); 1328-1330); Mntehab 1335); stanbul ocuk

(F. Kprl ile, I-III, stanbul

(Mehmed sim |Us] ile, I-III, stanbul 1334in Mebus rim (hiciv iirleri, stanbul 1335, Hakk Nair adyla); Resimli Ay ml Lgati tanbul 1928). Ayrca 1920-1921 yllarnda, eski Fecr-i t airleriyle dierlerinin iir ve yazlarn ihtiva eden antoloji mahiyetinde Birinci tr.
BBLYOGRAFYA :
bnlemin, Son Asr Trk airleri, s. 221-222; Ergun, Trk airleri, II, 930-939; Kenan Akyz. Bat Tesirinde Trk iiri Antolojisi (18601923), Ankara 1953 (4. bs.), stanbul 1986, s. 432-460; Samed Aaolu, Babamn Arkadatan, stanbul 1969, s. 59-62; Avni Baman, "Cell Shir", A, III, 47-48; Mustafa Nihat zn, "Cell Shir Erozan", AA, II, 588.
S M . ORHAN OKAY

Kitap,

kinci

Kitap...

adlarn tayan sekiz kitap yaymlam-

CELLBD
( jUJafcc )

kn

ounluunu

Petular

oluturur. Habbullah

1919'da Cellbd yaknlarnda ldrlen Afganistan Hkmdar mezarlar da buradadr.


BBLYOGRAFYA:

Afganistan'da Nengrehar eyaletinin merkezi olan ehir.

Han ile olu ve halefi Emnullah Han'n J

kulu Ocaktan, Bayur, Hindistan Tarihi, III, 8, 267-270, 451, Highvay AfghaF

Kabil'in yaklak 117 km. dousunda ve Pakistan snrna yakn bir yerde bulunan ehir, 1570'te Bbrl Hkmdar Celleddin Ekber ah tarafndan kurulmu ve onun adna nisbetle Cellbd ismini almtr. Kurulduu mevki bakmndan en byk zellii, Hayber Geidi'ne varmadan nce nemli bir konaklama ve toplanma merkezi oluudur. Hayber Geidi'ne varabilmek veya oradan geebilmek iin mutlaka elde bulundurulmas gereken stratejik nemi byk bir merkezdir. Nitekim ran ah Ndir ah (1736-1747) 246

530-533; A. Fletcher, Afghanistan, V. Gregorian, The Emergenee of Modern

of Conguest, New York 1966, s. 115, 132, 183; nistan, Stanford 1969; Mac Munn, tan From Darius to Amanullah, Afghanis-

C E L L E D D N RF (1875-1930)

Ouetta 1979, f

s. 15, 16, 132, 143, 147, 152, 174, 268; Muhammed Abdlkdir Ahmed, el-Mslimn Afnistn, Pever 1404/1984, s. 23; MehLon-

Trk siyaset adam ve hukuku.

met Saray, Afganistan ue Trkler, stanbul 1987, s. 90-93; The Far East and Australasia, don 1987, s. 162; J. S. Cotton, "Cellbd", A, III, 49; M. Longvvorth Dames Abdlvehhb Tara, "Efganistan", a.e IV, 135, 165, 170-171; C. E. Bosworth, "D}allbd", El2 Suppi s. 237-238. rn
I M E H M E T SARAY

19 Ocak 1875'te Erzurum'da dodu. Hukuku ve yazar Mehmed r i f in oludur. Soukeme Asker Rdiyesi'nden sonra stanbul'daki Mekteb-i SultnFde (Galatasaray Lisesi) okudu. 1895'te liseyi bitirince Paris'e gitti ve burada hukuk tahsili yapt. 1901'de Msr'a giderek Ka-

(ng.),

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELLEDDN ERGUN hire'de avukatla balad. 1 1 . Merutiyet'in ilnndan sonra Austos 1908'de stanbul'a dnd. ttihat ve Terakki Partisi'ne kar 13 Eyll 1908'de kurulan ilk muhalefet partisi Ahrar Frkas'nn kurucular arasnda yer ald. Hukuk Mektebi ile Mlkiye Mektebi'nin hukk- essiyye muallimliine tayin edildi (1909). Burada verdii dersleri Hukk- Essiyye adyla yaymlad (I-I1I, stanbul 1325 r.). Ayn zamanda avukatlk da yapan Celleddin Arif 1914'te stanbul Baro bakanlna seildi ve bu grevini 1920'ye kadar srdrd. Mondros Mtarekesi'nden sonra Dvn- Harb'e verilen ttihat ve Terakki Partisi mensuplarnn muhakemesinde savunma avukat olarak bulundu. zmir'in Yunanllar'ca igalinden sonra 26 Mays 1919'da sarayda Sultan Vahdeddin bakanlnda toplanan Saltanat ras'na katld ve burada heyecanl bir konuma yapt. Mill Ahrar Frkas ve Osmanl iftiler Dernei'nin aday olarak katld seimlerde stanbul mebusu seildi (18 Aralk 1919). 12 Ocak 1920'de almalarna balayan son Osmanl Meb'san Meclisi'nde geici bakanla getirildi. 31 Ocak 1920'de bakan olan Read Hikmet'in lm zerine meclis bakanlna seildi (4 Mart 1920). stanbul'un igali ve meclisin datlmasndan sonra 2 Nisan 1920'de Ankara'ya gitti. Mustafa Kemal ile gr ayrl iinde olmasna ramen Mill Mcadele'yi destekledi. 23 Nisan 1920'de alan Trkiye Byk Millet Meclisi'ne Erzurum milletvekili olarak katld ve meclis ikinci bakanlna getirildi. ki gn sonra kurulan Muvakkat cra Encmeni'ne, 3 Mays 1920'de de Adliye vekilliine getirildi. Mill Mcadele'ye katld iin stanbul'da kurulan Dvn- Harb tarafndan gyabnda lme mahkm edildi. Salk durumu ve seim blgesini tefti etmek gibi bahaneler ileri srerek meclisten ald iki aylk izinle 15 Austos 1920'de Erzurum milletvekili Hseyin Avni (Ula) ile birlikte Erzurum'a gitti ve burada Kzm Karabekir tarafndan trenle karland (6 Eyll 1920). Erzurum'dan Ankara'ya gnderdii
r

CEIALEDDN BAYKARA

(bk. AHMED CELLEDDN DEDE).

CELLEDDN ed-DEVVN
^ (bk. DEVVN).

telgraflarla buradaki yolsuzluk iddialarnn tahkikini ve bir ksm memurlarn deitirilmesini istedi. Fakat bu istekleri Mustafa Kemal tarafndan inandrc bulunmad. Bu arada Kzm Karabekir, Celleddin rif'in ark vilyetleri umumi valiliine veya mfettiliine tayini iin Trkiye Byk Millet Meclisi'ne teklifte bulundu. Mustafa Kemal'in kar kmasna ramen geici olarak Erzurum vali vekilliine getirildi. Fakat baz faaliyetlerinden dolay Kzm Karabekir Celleddin rif Bey iin yapt tekliften vazgeti. Bunun zerine Ankara'ya geri arlan Celleddin rif seim blgesinin teftiini tamamlamadan gelemeyecei cevabn verdi. Ancak daha sonra Ankara'ya dnmesi saland. 24 Ocak 1921'de Adliye vekilliinden ve meclis ikinci bakanlndan istifa etti. 1911'de % 10 hisse alarak Ereli kmr madenlerini ileten talyan irketinin imtiyazn uzatt iddias zerine itibar sarsld. Mustafa Kemal tarafndan tedavi bahanesiyle Avrupa'ya gnderildi (14 Mays 1921). Asl ama ise talya ve Fransa ile ilikileri yumuatmas idi. Aralk 1921'de de Cami Bey'in (Baykut) yerine Roma temsilciliine tayin edildi. 12 Temmuz 1922'de gyabnda ikinci defa Adliye vekilliine tayin edildiyse de bu grevi kabul etmedi. Haziran 1923'te Roma temsilcilii grevinden ayrld ve Paris'e yerleti. 18 Ocak 1930'da burada v e f a t etti.
BBLYOGRAFYA:

CELLEDDN ERGUN
(. 7 7 5 / 1 3 7 3 )

Mevlevliin yaylmasn salayan ilk Mevlev eyhlerinden. Ktahya'da dodu. lmnden yakla-

k buuk asr sonra kaleme alnan ve hayat hakknda tek kaynak olan Ktahya Mevlevhnesi eyhlerinden Skb Dede'nin (. 1148/1735) Sefne-i Mevleviyye 'sindeki bilgilere gre Burhneddin lyas Paa'nn olu, Germiyanolu Sleyman Paa'nn torunudur. Sleyman Paa Sultan Veled'in kzyla evlendiinden Celleddin Ergun'a da elebi unvan verilmitir. Ulu rif elebi (. 719/ 1320), Emr lim elebi (. 739/1338) ve Emr Vcid elebi'den (. 742/1342) feyiz ald. Skb Dede, Mevlevliin ilk dnemlerinde tarikatn yaylmasnda byk hizmetleri olan Dvne Mehmed elebi'nin babas Abp-i Vel'den de (. 890/1485) istifade ettiini sylerse de bu tarih bakmndan mmkn deildir. Bir ara Bursa'ya giderek Geyikli Baha'nn sohbetlerine katld. Skb Dede, Ah Evran'm Celleddin Ergun'un mridi olduunu, Ah Mustafa ve Ah Erbasan adl iki ftvvet eyhinin de kendisine intisap ettiini syler. Konya'da ems makamnda yedi terkli ems tac giyerek hilfet alan Ergun elebi, bir sre sonra Ktahya'da mdddin Hezr tarafndan yaptrlan mevlevhnenin ilk postniini oldu. Uzun md-

Gazi Mustafa Kemal, Nutuk,

stanbul 1934, Paa'nn

det eyhlik yaptktan sonra burada ld ve derghn hazresine defnedildi. Vefatndan nce makamn olu Burhneddin lyas elebi'ye brakt. Onun yerine de lyas Paa'nn torunu Zeyneddin elebi eyh oldu. Erguniyye Dergh diye anlan Ktahya Mevlevhnesi, Konya ve Karahisar (Afyon) mevlevhnelerinden sonra Mevlevliin nc nemli merkezi haline gelmitir. Skb Dede Celleddin elebi'yle ilgili birok olay ve menkbe anlatr. A. Glpnarl, Sefne-i Mevleviyye'de onunla ilgili olarak yer alan baz bilgilerin (s. 5996) tarih gereklere uymadn syle247

I, 246, 247, 286, 288, 302-305; II, 29-40, 120121; III, 304-305; Talat Paa, Talat ri Erk, Mehur Trk Hukukular, Hatrat, stanbul 1946, s. 121-130; Hasan Basstanbul 1958, s. 419; evket Sreyya Aydemir, Tek Adam, stanbul 1964, II, 234, 237, 238, 277-279, 305, 393; M. Tayyib Gkbilgin, Mill Mcadele Balarken, Ankara 1965, I, 102-103; II, 166, 268, 295, 325, 368, 369, 381, 382; Celal Bayar, Ben de Yazdm, stanbul 1968, VI, 1878; Kazm Karabekir, stikll Harbimiz, stanbul 1969, s. s543, 562, 822, 823, 829-831, 834-836, 879, 880; H. Adnan nelin, Nutuk'un tanbul 1981, s. 34-35; stanbul 29-35. (1
IHI UFUK GLSOY

inden, Barosu

Mec-

muas, X, stanbul 1930, s. 26-73; XII (1930), s.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELLEDDN ERGUN yerek bunlarn ihtiyatla kullanlmas gerektiine iaret eder. Mevlevlik tarihinde nemli bir yeri olan Celleddin Ergun hakknda, tarikatn ana biyografik eseri Ahmed Eflknin Menkb'l-'rin' dikkat ekici bir husustur. Eserleri. 1. Gencnme. "nsn- kmil" kavramn anlatan Trke krk beyitlik bu mesneviyi Skb Dede eserine iktibas etmitir ( Sefine, s. 67-68, ondan naklen Ergun, s. 1310). Mesnevinin bir beytinde geen "Fiz" mahlsmdan hareketle Gencnme'nin Celleddin ErMevgun'a ait olmad ne srlmtr (Glpnarl, s. 123). 2. ret'l-bere. levi yininin zelliklerinin anlatld eser on sekiz "nkte"ye ayrlmtr. Skb Dede'nin kendi slbuna dntrerek eserine ald (s. 77-831 bu rislenin de Mevlevi yininin son eklini aldktan sonra kaleme alnd iin baka bir mellife ait olduu ileri srlmtr (Glpnarl, s. 123). Celleddin Ergun'un Arapa ve Farsa baz tasavvuf-ahlk szlerini aktararak tercme ve erheden Skb Dede (Sefne, s. 68-75), onun ayrca ihl me-i Tayyibe duunu syler.
BBLYOGRAFYA: Skb Dede, Sefne, s. 59-96; smail Hakk Uzunarl, Ktahya ehri, stanbul 1932, s. 67, 148, 225, 226-227; Ergun, Trk airleri, III, 1310-1311; Ktahya: Atatrk'n Doumunun 100, Ylma Armaan, stanbul 1981, s. 223224, 347-354; Abdlbki Glpnarl, Mevln'dan Sonra Mevlevlik, stanbul 1983, s. 122124; "Ergun Celleddin elebi", Musavver Diret'l-marif, s. 989-990; "Celleddin Ergun", TDEA, II, 27. m M NURI OZCAN

CELLEDDN HALAC
(bk. FRZ AH HALAC).

soyundan olan Kanki - Kpak asll sava Trk unsurlarna yer vererek dncelerini gerekletirmeye uygun bir ortam hazrlamt. Ordu kumandanlklarnn ouna da akrabas olan emrleri tayin etmiti. Bu derece nfuz ve kudret sahibi olan Terken Hatun'un veliahtlk meselesinde sz sahibi olaca akt. Nitekim Terken Hatun, annesi Kankl bir kadn olan torunu Uzlagah' veliaht taJ

in-

de herhangi bir bilginin bulunmamas

CELLEDDN HRZMAH
( U a j j l j S . JJJJSU )

(6. 629/1231)

Hrizmahlar Devleti'nin son hkmdar (1220-1231).

yin ettirmi ve ona Hrizm, Horasan ve Mzenderan gibi en mhim eyaletler verilmiti. Ancak Moollar 1220'de Hrizm'i istil etmiler ve Hrizmah Aleddin'i de Hazar denizinde biskn adalarndan birine snmaya mecbur brakmlard. Bu olaylar srasnda Terken Hatun Moollar'a esir dm ve bylece Celleddin'in saltanat yolu zerindeki engel de kendiliinden ortadan kalkmt. Sultan Aleddin Muhammed lmnden birka gn nce, yannda bulunan oullar Celleddin, Akah ve veliaht Uzlagah' toplayarak Celleddin'i veliaht tayin ettiini aklad ve ksa sre sonra da ld (evval 617/Aralk 1220). Celleddin kardeleriyle beraber biskn'dan baehre dnnce halka Sultan Aleddin'in veliahtla onu tayin ettii bildirildi. Ancak Kutlu Han Tui Pehlivan'n mensup olduu Bayagut Kabilesi'nden 7000 asker Uzlagah'a balyd. ki ehzade Celleddin'e kar olan emirlerle anlaarak onu ldrmek iin bir komplo hazrladlar. Bu komployu haber alan sadk emirlerinden nan Han durumu ona bildirdi ve ehirden uzaklamasn tavsiye etti. Bunun zerine Celleddin, Timur Melik kumandasndaki 300 svariyle Horasan'n dalk taraflarna ve daha sonra da Nes'ya ekildi. ehzadeler ve taraftarlar ise gn Hrizm'de kaldktan sonra onun arkasndan Ho-

Asl ad Mengbirt olup doum tarihi bilinmemektedir. Celleddin, devrin geleneine uyularak ona verilen lakaptr. Babas Hrizmah Aleddin Muhammed, annesi Hintli bir criye olan Ayiek Hatun'dur. Celleddin devrin deerli hocalarndan ders almtr. Hrizmah Aleddin Muhammed 1215'te Gr ve Gazne blgesini hkimiyeti altna ald zaman olu Celleddin'i, Gazne merkez olmak zere Gr, Herat, Garcistan ve Sicistan lkelerine melik olarak tayin etmi, vezirliine de ehbeddin Alp el-HerevFyi getirmiti. Fakat ok sevdii ve deer verdii olunu merkezde kendi yannda brakmay ve onun yerine ad geen eyaletlere Kerber Melik'i gndermeyi uygun bulmutu. Kerber Melik baarl bir idareci olarak Mool istilsndan sonra Celleddin'in Hindistan'dan dnne kadar bu blgeyi elinde tutmutur. Celleddin'in, babas tarafndan ok takdir edilmesine ve merkezde alkonulmasna ramen babasna halef olma hususundaki ans byk annesi Terken Hatun tarafndan azaltlyordu. Terken Hatun, imparatorluk ordusunda kendi

Keli-

adl mensur bir eseri ol-

Celleddin Ergun'un eyhlik yapt Ktahya Mevlevihnesi ve iinden bir grn

rasan'a gittiler. Mool basks yznden Hrizm'i terkeden Akah ve Uzlagah Nbur civarnda kendilerini takip eden Moollar'la arpmak zorunda kaldlar. nce malp olan Moollar daha sonra yetien yardmc kuvvetler sayesinde galip gelerek ehzadeleri ldrdler. Moollar 1220 yl sonlarnda Hrizm blgesine geldiler ve Hrizmahlar'n baehri Grgen'i bir sre kuattktan sonra ele geirdiler. Bu srada Nbur'a gelen Celleddin emirlere ve snr beylerine haber yollayarak kendisine katlmalarn istedi; fakat Moollar'm yaklamas zerine Zevzen civarndaki Kahire

248

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELLEDDN HRZMSAH Kalesi'ne gitti. Kale hazinesindeki altnlarn bir ksmn maiyetindekilere dattktan sonra Gazne'ye geldi ve halk tarafndan sevinle karland (Mart 1221). Celleddin daha sonra Veliyon Kalesi'ni kuatan Mool kumandanlar Tekeck ve Molghor'a hcum ederek onlar bozguna uratt. Cengiz Han malbiyet haberini alnca iki Kutugu Noyan kumandasnda bir ordu gnderdi. Parvan mevkiinde yaplan savata Moollar malp oldu. Fakat ganimetlerin bllmesi srasnda Celleddin'in kumandanlar arasnda anlamazlk ktn haber alan Cengiz Han kalabalk bir ordu ile onu takibe balad. Bunun zerine Celleddin Sind nehrini geip Hindistan'a snmaya karar verdi. Ancak Cengiz Han nehrin kysnda ona yetiti ve ordusunu ember iine ald (26 Kasm 1221). Celleddin askerlerinin azlna ramen Mool ordusunun merkezine hcum ederek onlar datt; sava kazanmak zereyken Cengiz ihtiyattaki 10.000 kiilik kuvvetini harp nizamna soktu ve durumu lehine evirdi. Celleddin, Moollar'n eline gemesinden endie ederek annesini ve haremini tekil eden kadnlar nehre attrdktan sonra baz Hrizmliler'le kar tarafa geti. Cengiz Han onu ele geirmek maksadyla aatay kumandasndaki bir orduyu Hindistan'a gnderdiyse de Moollar sonu alamadan geri dndler. Celleddin Hindistan'da nce Rana atra kumandasndaki bir piyade ktasnn ni saldrsna urad. Rana mcadelede ldrlnce Hint askerleri geri ekildiler. Celleddin Rana'nn at ile tehizatn ve silhlarn ele geirdi. Bunun ardndan Debdaba Usakun hkimi Kabaca'nn kz ile siyas bir evlilik yapt. Daha sonra Delhi Hkmdar emseddin ltutm'a bir eli gndererek kendisine uygun bir arazi istedi. emseddin, Celleddin'in hret ve nfuzundan ekinerek o civarda iklimi uygun bir yer temin edemeyeceini syledi. Bunun zerine Kokar blgesine ynelen Celleddin, Kokar havalisi hkimi Rai Kokar Sangin'e bir eli gnderip ondan kzn istedi. Rai bu istei kabul etti; bu arada olunu da byk bir ordu ile Celleddin'e yollad. Celleddin Rai'nin oluna Kutlu Han lakabn verdi. Ancak bir mddet sonra emseddin, Kabaca ve onlarn mttefiki olan Hint hkimleri Hrizmliler'e kar harekete getiler. DuruCelleddin Hrizmah' tasvir e d e n bir m i n y a t r
( D e r v i M e h m e d , Sbhat'lahbr, Osterreichischen N a t i o n a l b i b l i o t h e k , C o d A F , nr. 5 0 . v r . 1 0 " )

yesiyle harekete geti ve Merga'y teslim ald. Sonra Tebriz zerine yrd ve 1225 Temmuzunda ehri zaptetti. Bylece Azerbaycan' ilhak eden sultan Grcistan seferine kt. Celleddin Grcistan'da iken Tebriz reisi Nizmeddin ve kardei emseddin Tur isyan ettiler. Bunu haber alan sultan derhal Tebriz'e dnd ve Nizmeddin'i ldrtt. Bundan sonra Horasan veziri Orhan' ordu ile Gence'ye yollad. Orhan Gence ile beraber Beylekn, Berdea, emkr ve z'i zaptetti. Arrn nibi Cemleddin Kumm'nin itaat arzetmesiyle Arrn da ele geirilmi oldu. Celleddin Azerbaycan ve Arrn' topraklarna katp Tebriz'i baehir yaptktan sonra Grcistan Krall'na kar harekete geti. nce diplomatik yollara bavurdu; Grcler'e eli gndererek mzakerelere giriti. Fakat Grcler Celleddin'in tekliflerini reddettiler ve Kerb'de yaplan savata byk yenilgiye uradlar (Austos 1225). Celleddin 1226 yl banda tekrar Grcistan'a yneldi; Tiflis'i kuatt ve ald (Nisan 1227). Daha sonra Kirman'a gitti ve dnte Ani'yi kuatt (Austos 1227). Ordunun bir ksm da Kars' kuatt, fakat sonu alamad. Celleddin 626 yl sonunda (1229) Lori ehrini zaptetti. ok gemeden de

mun tehlikeli bir safhaya girdiini gren Celleddin sratle Cihan Pehlivan' nib tayin ederek Hindistan'dan ayrld (1224 yl balar). Hkimiyet sahas kesin olarak tesbit edilemeyen Cihan Pehlivan birka yl daha Hindistan'da kald. Ancak sonunda emseddin ltutm'n saldrlarna kar koyamayarak o da bu lkeyi terketmek zorunda kald (628/ 1230-31 ) ve 700 svari ile rk- Acem'e geldi. Celleddin Kirman'a gelince burann hkimi Barak Hcib itaat arzetti. Bu srada Celleddin'in kardei Gyseddin Prah Azerbaycan, Arrn ve rk- Acem'de, Salgurlular'dan Sa'd b. Zeng de Fars'ta hkm sryordu. Celleddin Sa'd b. Zeng ile siyas mnasebetlere giriti ve onun kz ile evlendi. Kardei Gyseddin Prah' bertaraf etmek iin sratle harekete geti ve Akuta mevkiinde onu malp etti. Gyseddin huzura gelerek aabeyine itaat arzetti. Celleddin yaplan bir trenle Hrizmahlar'n yeni sultan olarak tahta oturdu. Btn ran' itaat altna alan Celled-

Celleddin H r i z m a h ' n C e n g i z H a n ' d a n kan tasvir


e d e n b i r minyatr (Orierttal Miniatures, T a s b k e n t 1 9 8 0 . s. 2 3 )

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

din, Azerbaycan' devletine katmak ga-

249

CELLEDDN HRZMAH Grcler'in Ermeni, Alan, Sabir, Laz ve Kpaklar'dan oluan 40.000 kiilik bir ordu meydana getirdiklerini haber ald. ki ordu Betak gl civarnda karlatnda Kpaklar ordudan ayrld ve yaplan muharebede Celleddin Grcler'le mttefiklerini ar hezimete uratt. Celleddin 1224'te Abbs Halifesi Nsr-Lidnillh'n hkimiyetinde bulunan Hzistan'a gitti ve k orada geirdi. Halifelik arazisine kar genel bir saldrya gemeye kararl grnen Celleddin bir nc birlii yollad. Bu birlik halifeye bal kuvvetleri bozguna uratt ve Ziylmlk' halifeye eli olarak gnderdi. Eli halifeden Hrizmahlar'a yardmc olmasn istediyse de Celleddin'in niyetlerini bilen halife bunu reddetti. Bundan sonra harekete geen Celleddin nce Tuster ehrini kuatt. Sonra Basra'ya indi, ehir kuatld fakat alnamad. Celleddin Badat yaknlarndaki Dakka'y ele geirdikten sonra Bevzc ehrine geldi ve buray da teslim ald. Bu srada Halife Nsr-Lidnillh Celleddin'i Irak'tan atmak iin Ku Timur kumandasnda 20.000 kiiden oluan bir ordu hazrlad. Yaplan savata Celleddin Ku Timur'un ordusunu hezimete uratp Badat civarna kadar takip etti. Bu srada Artukoullar Seluklu tbiiyetinden karak Msr Eyyb hkmdarna balanmlard. Meyyfrikln (Silvan) hkimi el-Meiik'I-Eref Ms'nn da Seluklular'la mnasebeti bozulmutu. Bununla beraber I. Aleddin Keykubad, Celleddin Hrizmah'n Anadolu Seluklu Devleti iin bir tehlike olduunu gryor ve Eyybler'le dosta ilikiler kurmaya alyordu. 1225 Temmuzunda Azerbaycan'n Anadolu Seluklu Devleti'ni ortadan kaldrp Anadolu'yu ele geirmek maksadyla nce Ahlat' zaptetti (Nisan 1230). Aleddin ise Celleddin'in Tiflis'in f e t hinden vazgemesini ve Moollar'la anlamasn tavsiye eden bir mektup gnderdi, aksi takdirde ona kar cephe alacan bildirdi. Celleddin bu tavsiyeleri dinlemedii gibi Aleddin'in elisini de alkoydu. Dier taraftan Aleddin Keykubad Eyybler'le anlaarak Celleddin'i Dou Anadolu'dan karmaya karar verdi. Aleddin ve el-Melik'l-Eref'in hazrlk yaptn renen Celleddin Erzurum'dan Sivas'a doru yola kt. ki ordu Yass imen mevkiinde karlat (Austos 1230). iddetli mcadele srerken Celleddin dman ordusunun sayca stnlnden dolay sava alann terketti. Neticede Hrizmliler byk kayplar verdiler, Celleddin'in deerli eyas ile hazinesi de Seluklularn eline geti. Celleddin Mooliar'n kendisini takibe ktklarn duyunca Gence'ye gitti, ancak orada kalmay uygun bulmayarak el-Cezre'ye inmeye karar verdi. ArasElekirt-Malazgirt-Hani yolunu takip ederek mid nne geldi (1231). Moollar ise Bargiri-Ahlat yolundan inerek bir gece sabaha kar Dicle Kprs kenarnda Celleddin'e baskn yaptlar. Celleddin'in btn maiyeti ldrld veya dald, kendisi de Meyyfrikn tarafna kat. Nesev'ye gre Mool svarileri tarafndan takip edilen Celleddin trmand sarp dada ekya ile karlat ve ldrld. At Melik Cveynye gre ise Celleddin mid dalarna vard zaman geceyi geirmek iin adr kurdu. Ekyadan bir grup elbiselerini almak iin, "ne yaptklarn ve ne eit bir av yakalamakta olduklarn bilmeden" onu gsnden baklayarak ldrdler. Grc kaynaklar da hadiseyi Cveyn'nin beyanna uygun olarak kaydederler. Ancak halk Celleddin'in lmne inanmad. Onun hakknda birok efsane yayld. Bu ise lmnden yllarca sonra bile Mooliar'n endie duymalarna sebep oldu. Celleddin'in maiyetindeki emirlerden bazlar Anadolu Seluklu Devleti'nin hizmetine girmi, geri kalanlar da Suriye ve el-Cezre'ye dalmlardr. Trk devletlerinin devamllk ve btnlk arzettiine inanan Celleddin Hrizmah kendisini Byk Seluklular'n mi7 0 7 ' d e (1308) Hindistan'n Bahvelpr blgesine bal U'ta dodu. ehbeddin es-Shreverdnin halifelerinden Baheddin Zekeriyy'nn mridi olan deE b Abdillh Cellddn Hseyn b. A h m e d el-Buhr (. 7 8 5 / 1 3 8 4 ) Celliyye tarikatnn kurucusu olarak kabul edilen Hindistanl mutasavvf.
F F

rass kabul ediyordu. O Trk-slm tarihinin en cesur ve bahadr hkmdarlarndan biridir. Grcler'e ve Moollar'a kar mcadelesiyle byk bir hrete kavumu ve slmiyet'i savunan bir kahraman olarak tannmtr. Nmk Kemal de Celleddin Hrizmah adl piyesinde onu bu zelliiyle tantr. BBLYOGRAFYA:
NesevT, Sret-i Celleddn-i Mngburn (trc. Anonim, nr. Mcteb Mnov), Tahran 1344 h./1965, tr.yer.; bn-Esr, el-Kmil, Bulak 1356, XII, 177-180, 186-188, 190, 191, 194, 332; Czcn, Tabakt- Hr, 1 , 284, 296, 309, 312-313, 315-317; bn Bb, el-Evmir'l-'al'iyye, s. 368-371, 374-384; Cveyn, Trh-i Cihrg, tr.yer.; bn Vsl, Mferric'l-krb f ahbri mlki Ben Eyyb, Sleymaniye Ktp., Molla elebi, nr. 119, vr. 90", 91', 116; Eflk, Menkb'l-'rifn, I, 23; a.mlf., Ariflerin Menkbelerime. Tahsin Yazc), stanbul 1984, I, 19; Mrhnd Muhammed, Sultans du Kharezm, Paris 1840, s. 101; M. Brosset, Histoire de la Georgie, Petersburg 1849, s. 510, 513; W. Barthold, Turkestan down to the Mongol Inuasion, London 1927, s. 372; a.mlf., "aatay", A, III, 266; brahim Kafesolu, Harezmahlar Devleti Tarihi, Ankara 1956, s. 38 vd., 156 vd., 196-198, 214-239; Osman Turan, Trkiye Seluklular Hakknda Resm Vesikalar, Ankara 1958, s. 82-101, ek s. 93-105; a.mlf., "Keykubd I", A, VI, 653-655; Khorandez Zeydr Nasavv, Hafthatu'l-Masolr, Tahran 1965, s. 159; Ghulam Rabbani Aziz, A Short History of the Khvarazmshahs, Karachi 1978, s. 119 vd.; Nazif Hamev, "Der Bericht des bn Nazif al-Hamav ber die Schlacht von jasyeimen", WZKM, LVI (1960), s. 55, 56, 58, 62; Mkrimin Halil Ynan, "Celleddin Harzemah", A, III, 49-53; Mirza Bala, "Grcistan", a.e IV, 840841; M. Fuad Kprl, "Harizmahlar", a.e., V/ 1, s. 275 ; J. A. Byle, "Djall al-Dn Khwrazm-Shh", E/2 (ng.), II, 392-393.
S AYDIN TANER

CELLEDDN HM
(bk. HM, Celleddin).

nemli ehirlerinden Merga'y zapteden Celleddin ile I. Aleddin Keykubad Mool tehlikesine kar dostane mnasebetler tesis e t m e k iin gayret sarfettiler ve birbirlerine mektup gnderdiler (Turan, s. 82-101; mektuplarn metni iin bk. ek, s. 93-105). Celleddin, 1226'daki Grcistan seferinden sonra ganimetleri Ahlat civarnda Hcib Ali tarafndan elinden alnnca Ahlat' kuatt, fakat baarl olamayarak Tutab'a dnd. Tutab'da iken I. Aleddin Keykubad ile mnasebetleri gerginleti. Aleddin Keykubad Celleddin'in Moollar'a kar koyamayacan anlaynca ekingen bir politika takip etmeye balad. Bunun zerine Celleddin 250

CELLEDDN HSEYN el-BUHR

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELLEDDN KARATAY desi Celleddin Ahmer Hseyin b. Ahmed (. 691/1292), Shreverdiyye tarikatnn Buhriyye kolunun kurucusudur. U'ta Kad Burhneddin el-Urden, Mltan'da Rkneddin Eb'l-Feth el-Mltn ve Mecdddin el-MltnFden ilim tahsil eden Celleddin tarikat hrkasn babasndan giydi. Shreverdiyye ve itiyye tarikatlarndan hilfet ald. Kaynaklarda bir bayram gn eyh Baheddin ve eyh Sadreddin adl iki eyhin trbelerini ziyaret ettii srada, "Allah lemdeki her eyi senin hizmetine vermi; senin bayramn ite budur" eklinde bir ses iittii, bu olaydan sonra "lemde var olan her eyin kendisine hizmet ettii kii" anlamna gelen Mahdm-i Cihniyn unvann ald belirtilir. Delhi'ye giderek "er- Dihl" (Delhi'nin kandili) lakabyla tannan mehur eyh Nasrddn-i it ile gren Celleddin Hseyin daha sonra bilgisini arttrmak amacyla Hicaz'a gitti. Mir't'l-cinn Kmellifi eyh Abdullah b. Es'ad el-Yfi ile birlikte eitli muhaddislerden tb-i Siffe'yi, Medine'de iki yl yannda okudu. Hicaz'F

ca'ya evrilmitir. Meniub- Cihniyn ll, Sirc'l-hidye ve

Mahdm-i CeHiznet'l-e-

ce d e v t d r * (emr-i devt) olarak grev yaptn kaydeder. Karatay, Keykubad'n saltanat sresince tatdrlk grevini muhafaza etmi grnmektedir. Karatay'n sonraki yllarda grlen nfuz ve tesirinin yerlemesinde, Keykubad tarafndan ona verilen mevkiin ve onun da sultann mahremi olarak edindii tecrbe ve bilgilerin byk rol vardr. Keykubad'n ni lmnden sonra yerine geen olu II. Gyseddin Keyhusrev zayf bir hkmdard. Onun 1243'te Kseda'da lhanllar'a yenilmesi zerine Celleddin Karatay da baz devlet adamlaryla birlikte bir keye ekildi. Fakat ilerin ktye gitmesi zerine Shib emseddin Muhammed ve Mhezzebddin Ali gibi devlet adamlar tekrar i bana getirildi; Celleddin Karatay da eski grevi olan tatdrlkla birlikte hazne-i hssa emirliine tayin edil-

adyla tannan Hizne-i

v'idil-Celliyye

adl eserler de m-

ridleri tarafndan derlenmitir. Abdlhay el-Hasen bu son eserden baz alntlar yapmtr ( Nzhet'l-havtr , II, 2632).

BBLYOGRAFYA:
Dr kh, Seftnetul-evliy\ Leknev 1876, s. 116-117; Zebd, 'kd, s. 40-41; Ma'sum Ali ah, Tar'ik, II, 525; Schimmel, Mystical Dimensiors of islam, s. 354; a.mlf., Tasavvufun Boyutlar, s. 303; "Cell Buhar", A, III, 47; A. S. Bazmee Ansar, "Djall al-Dn Husayn al-Bukhri", El2 (ng.), II, 392.
S H . KMIL YILMAZ

CELLEDDN K A R A T A Y (. 652/1254) Anadolu Seluklularnn tannm devlet adamlarndan.

di. Celleddin Karatay Keyhusrev'in lmne kadar bu grevde kald. Sultann lmnden sonra olunun ayr ayr ve birlikte saltanat srdkleri dnemde ise daha etkin bir rol oynad. II. Gyseddin Keyhusrev, Grc melikesinin kzndan olan en kk olu Aleddin Keykubad' veliaht tayin etmiti. Fakat lmnden sonra Vezir emseddin Muhammed el-sfahn, Celleddin Karatay, Has Ouz, Esedddin Rzbe ve Fahreddin Eb Bekir gibi devrin gl devlet adamlarnn ortak karar ile tahta byk ehzade II. zzeddin Keykvus karld. Karatay da nib-i saltanat tayin edildi. bn Bb, Vezir Shib emseddin'in kesin hkimiyetinden nceki devrede Karatay'n fikrini almadan memleket ilerini grmediini kaydeder. Gyk Han'n cls merasimine katlmak zere Moolistan'a giden II. Gyseddin Keyhusrev'in ortanca olu IV. Klcarslan ve taraftarlarnn Sultan Keykvus ve veziri emseddin'in azillerine dair yarlk getirmeleri zerine Celleddin Karatay, IV. Klcarslan'n elisi sfatyla gelen Hotanl Cemleddin'in de katld mecliste byk karde dururken kn sultan olmasnn eriata ve rfe uygun olmadn, kardein birlikte tahta karlmasnn ve Klcarslan'la birlikte gelen 2000 Mool svarisinin geri gnderilmesinin gerektiini syledi. Nihayet onun nfuz ve gayretleriyle yalnz kardeler arasndaki ihtilflar deil bunlara intisap ederek ahs ihtiraslar peinde koan beyler de yattrld. Ancak 251

Doum tarihi bilinmemektedir. bn Bb, Celleddin'in aslen bir Rum g u l m ' olduunu syler. Eb'l-Ferec bn'l-br ise onu Aleddin Keykubad'n yetitirmelerinden biri olarak kaydeder. Ancak bu bilgi, Karatay'n sultanla mevcut mnasebetleri dolaysyla bir yaktrma olmaldr. Bu iki kaynan onun hakknda kulland "Rm" nisbesi, o dnemde Bizansl, daha genel anlamyla Ortodoks mezhebinde bulunan her kavme mensup hristiyan ve Anadolu'da yaayan mslman Trk mnasna gelen bir tabirdir. Bununla beraber Karatay byk bir ihtimalle mslman Trk asll deildir. Zira o devir vesikalarnda mhtedilerin baba ad daima "Abdullah" eklinde deitirilmektedir. Karatay'a ait vakfiye ve kitbelerde adnn her yerde Karatay b. Abdullah olarak zikredilmesi, onun mslman olmayan bir aileden geldiine dair grleri desteklemektedir. bn BbFye gre Karatay, Keykubad'n tahta kndan lmne kadar hazarda ve seferde bu byk sultann hizmetinden ayrlmamtr. Sultann clsu srasnda onun orta yan zerinde ve nemli bir mevkide bulunduu muhakkaktr. nk Keykubad'n saltanatn tasdik ve tebrik maksadyla halife tarafndan gnderilen eli ehbeddin esShreverd'yi dnte Konya'dan uurlayanlarn bana bizzat sultan tarafndan Karatay ile Necmeddin Ts tayin edilmiti. bn Bb, onun tatdr'iktan n-

kald Affddin Abdullah el-Mata r'den cAvi'l-macii"\ dan sonra Kzern, Msr, Suriye, Filistin, Irak, Belh, Buhara ve Horasan' dolat. Bu sebeple kendisine "dnyay dolaan seyyah" anlamna gelen Cihnget lakab verildi ve "Mahdm-i Cihniyn u Cihnget" unvanyla anlmaya baland. Seyahatlerini ve htralarn me-i Cihniyn Sefern(Lahor 1909) adl seya-

hatnamesinde menkbe slbuyla anlatan Celleddin el-Buhr, Tuluk hanedannn kurucusu Tuluk'un olu Sultan II. Muhammed ah tarafndan eyhlislmla getirildiyse de grevine balamadan hacca gitti. Dnnde Fruzah Tuluk'un yakn ilgisini grd; krk hankahn denetimi kendisine verildi. Ancak o dedesinin U'ta bulunan derghnda inzivaya ekilmeyi tercih etti. Dedesinin kurduu Snn Buhriyye tarikatnn db ve erknndan bir lde uzaklaarak Kalenderler gibi yaamaya balad. U'ta 10 Zilhicce 7 8 5 ' t e (3 ubat 1384) v e f a t etti. Celleddin Hseyin hakknda baz menkbnmeler kaleme alnmtr. Bunlardan Cmi zu'l- culm, mridlerinden Aleddin Al b. Sad tarafndan 1380'de Celleddin Hseyin'in salnda derlenmi menkbelerden meydana gelir. Eser edDrr'l-manzm zti'l-Mahdm tercemeti teleu(Delhi, ts.) adyla Urdu-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELLEDDN KARATAY bu srada Keykvus ile Klcarslan arasnda anlamazlk kt. Aralarndaki silhl mcadelede Klcarslan malp oldu, fakat kardei onu affetti. Celleddin Karatay, kardein birlikte saltanat srmelerini temin ederek devletin paralanmasn nledi. Celleddin Karatay'n, Keykvus'un medresesinin yanndaki (veya kervansaray ndaki) trbede defnedildi. Btn kaynaklar, Mool mdahale ve basklarnn en youn olduu bir dnemde devlete sahip kan, lkede dirlik ve dzeni salamak iin samimiyetle alan Karatay'n dindarl, hayr severlii, ahlk meziyetleri ve gl bir devlet adam olduu zerinde birlemektedir. bn Bb Karatay'n ibadetle megul olduunu, her trl madd zevkten sakndn, mslman ve zimm herkesin de Karaonun ihsan ve iyiliklerine nil olduunu yazar. Menkb'l-'rifn'de tay'n iyiliklerinden ve Mevln'nn ona sayg duyduundan sz edilir. bn Bb ile Aksary, menur ve fermanlarda kendisine "veliyyullah fi'l-arz" diye hitap edildiini kaydederler. Mbrizddin Ertoku'a ait 669 (1270) tarihli vakfiyede Karatay'dan "el-Emr'r-Rabbn" diye bahsedilmektedir. Medresesi dnda yaptrd eserler zerindeki kitbelerde adn zikretmemesi tevazuunu gsterir. Eb'l-Ferec de Anadolu'da halk ve yksek tabakann ona byk bir hrmet beslediini yazar. bn Bb, Karatay'n lkenin her tarafnda mescid, medrese, hankah ve kervansaray gibi hayr eserleri yaptrdn belirtir. Ancak vakfiye ve kitabelerden tesbit edilebilen eserleri, Trkiye-Suriye arasndaki yol zerinde. Kayseri'nin Bnyan ilesi yaknlarnda bulunan Karatay Kervansaray, Konya'daki Karatay Medresesi ve Antalya'daki h'dan ibarettir. BBLYOGRAFYA: bn Bb, el-Evmirul-'al' iyye, s. 226, 233, 297, 462, 569, 594; Eb'l-Ferec, Trih, 1 1 , 549, 560; a.mlf., Trhu muhtasar d-dvel (nr. A. Salhn), Beyrut 1890, s. 255, 257, 264; Aksary, Msmeret'l-ahbr, s. 36-38, 95; Eflk, Menkb7-crifn, ,"l21, 181, 209, 218, 228, 292, 510, 558; Osman Turan, Seluklular Zamannda Trkiye Tarihi, stanbul 1971, s. 330, 341, 388-389, 471-479, 513, 518, 532, 534; a.mlf., Trkiye Seluklular Hakknda Resm Vesikalar, Ankara 1980, s. 5, 18, 20, 37, 50, 54, 80, 134; a.mlf., "Seluk Devri Vakfiyeleri III; Celleddin Karatay, Vakflar ve Vakfiyeleri", TTK Belleten, X11/45 (19481, s. 17-158; Cl. Cahen, Osmanllardan nce Anadolu'da Trkler (trc. Yldz Moran), stanbul 1979, s. 142, 153, 190, 202, 242, 252, 258, 266-268, 315,326,333. m
HH AYDIN TANER

r
L

CELLEDDN MEHMED DEDE (bk. MEHMED CELLEDDN DEDE).

CELLEDDN- RM (bk. MEVLN CELLEDDN-i RM). j ~

clsundan ortak hkimiyetin balad 647 (1249) ylna kadar yrtt saltanat nibliini brakarak atabeglik (atabeg-i Rm) mevkiine getii kaydedilmektedir. lmne kadar kald bu makamda kardeler arasnda geimsizlie meydan vermedi, devlet adamlarnn onlar menfaat ve ihtiraslarna vasta klmalarn nledi. Nitekim bu mevkide bulunduu mddete kardelerin birlikte hkm srmeleri kabil olabilmi ve lmnden sonra tekrar dirlik ve dzen bozulmutur. Karatay'n nfuz ve kudreti yalnz kendi mevkiinin verdii yetkilerle snrl kalmam, dier btn nemli ilerin hallinde ve byk mevkilere getirilecek kiilerin seiminde de rol oynamtr. Celleddin Karatay, Mool hkmdar Meng Han'n huzuruna kmak zere Moolistan'a hareket eden Keykvus'u yolcu etmek iin gittii Kayseri'de vefat etti. Sivas'ta iken durumu renen Keykvus memleketin basz kaldn grerek geri dnd. Kendi yerine ise kk kardei Aleddin Keykubad' baz devlet adamlaryla birlikte gnderdi. Karatay'n cenazesi Konya'ya getirilerek

CELLEDDN es-SYT (bk. SYT).

CELLEYN (bk. TEFSR'I-CELALEYN).

CELL SYANLARI XVI ve XVII. yzyllarda Osmanl idaresine kar Anadolu'da meydana gelen isyanlarn genel ad.

Drssule-

"Cell'e mensup" anlamna gelen Cell tabiri, XVI. yzyl balarnda isyan eden Bozoklu eyh Cell'le ilgilidir. Cell isyanlar balangta, Osmanl idaresinden memnun olmayan zmrelerin ve i eilimli Trkmen gruplarnn Safevler'in de tahrikiyle devlete ba kaldrmalar eklinde ortaya km, XVI. yzyln sonlarndan itibaren byk bir mesele halini alarak deiik bir mahiyet kazanmtr. Osmanl devlet anlay, bu isyanlar "hurc ale's-sultn" olarak deerlendirmi ve kaynaklarda bu ifade sk sk kullanlmtr. 1 1 . Bayezid zamannda (1481-1512) ah smil'in propagandas en ok Hamd ve Teke illerinde kendini gsterdi. ahkulu (eytankulu) Baba Tekeli liderliinde devlete ba kaldranlar "devlet ve saltanat bizimdir" iddiasmdaydlar. Yine 1. Selim tahta kt sralarda Nur Ali adl bir si Tokat ve Amasya taraflarna hkim olmutu. aldran Zaferi (1514) ah smil'in tesirini azaltmakla birlikte tamamen ortadan kaldramad. 1519'da Bozoklu eyh Cell adnda bir kii mehdlik iddiasyla Tokat civarnda isyan edince bundan sonraki isyanlar, hangi gaye ile ve ne trden olursa olsun, halk arasnda onun adna nisbetle Cell sfatyla anlmaya baland. Artk halk kendisine zarar veren her siyi Cell olarak gryor, kaynaklarda da si liderinin ismi Cell tabiriyle birlikte geiyordu. Bozoklu eyh Cell'in kard isyann iddetle bastrlmasndan sonra Kann Sul-

Karatay Medresesi'nin iinden bir g r n - Konya

CELLEDDN el-MAHALL (bk. MAHALL).

252

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELL SYANLARI tan Sleyman'n saltanatnn ilk yllarnda da din eilimli bir dizi isyan kt. Safev tahrikleri yannda hkmetin ve mahall idarecilerin mal uygulamalarndan ikyeti olanlarla bir ksm Trkmen gruplar devlet iin olduka byk bir tehlike haline geldiler. Alevlik davasyla isyan eden Sln, Baba Znnn, Domuzolan, Yeke (Yenice), Karaisal cemaatinden Vel Halfe evrede byk tahribat yaptlar. si Kalender ise Hac Bekt- Vel sllesinden olduunu iddia ederek etrafna abdallar, derviler ve mridier toplamt. Onun isyan ile Celllik hareketi yeni bir ekil alyordu. Artk hedef sadece mezhep davas olmayp saltanat davas ekline dnm, hatta Kalender de ah unvanyla anlmaya balanmt. ehzade Mustafa'nn idamndan (1553) sonra ortaya kan Dzmece Mustafa isyan da kaynaklarda Celllik olarak gemektedir (Peuylu brhim, I, 341). ehzade Mustafa'nn idamndan sonra Rumeli'de ehzade Mustafa olduunu iddia eden bir si, etrafna halinden ikyeti timar'llar, iftbozan rey ve s u h t e ' l e ri toplad. Bu isyan Kann'yi istemeyen bir zmrenin destekledii anlalmaktadr. Dzmece Mustafa tekiltlanp kendisine bir vezrizam tayin etmi ve dorudan doruya devlet idaresini ele geirmeyi hedef almt. Dzmece Mustafa hadisesinin ardndan Kanunnin dier oullar Selim ve Bayezid'in mcadeleleri yeni bir karkla yol at. Bu devirde yksek grevlerin Enderun'dan yetienlere verilmeye balanmas Anadolu'daki istikrarn daha da bozulmasna sebep oldu. Seferlere katlmaktan baka bulunduklar blgenin asayiini temin etmekle de grevli olan bir ksm timar erbab si ehzade Bayezid'in etrafnda yer almt. syann bastrlmasndan sonra ba bo kalan bu timar erleri ii ekyala dkerek Cellliin kaynan tekil ettiler. Ayrca Bayezid'in isyan sonrasnda, maa karl toplad "yevml" ad verilen silhl askerlerin takibata urayanlar da Celller'e katld. Asayii salamak iin Anadolu'da birok merkeze yenieri blkleri yerletirilmesi de problemlere yol at. Zira herhangi bir sebeple takibata urayan ve timarlar ellerinden alnan sipahilerin dirlikleri bunlara ve dier kapkullarna veriliyordu. Kapkullarnn dirlikler almalar yannda ziraat ve ticaretle uramalar da halkn honutsuzluunu ve ikyetlerini arttrd (Turan, s. 37-41). Dier taraftan XVI. yzylda Anadolu'da nemli bir nfus art olmu (Cook, s. 33, 37), fakat zira alanlardaki art buna cevap verememiti. Bu nfus art Anadolu'da yersiz yurtsuz bir kalabaln meydana gelmesine yol at. Topraklarn yetmemesi sonucu iftbozan olan bu gruplar iin devlet ve mer kapsnda "kap halk" olmak tek kar yoldu. Bunlarn bazlar snr kalelerine azeb, yenieri, donanmada levent ve gnll de olabiliyorlard. bulamayp bota kalanlarsa "garip-yiit" adlar altnda ounluu tekil ediyordu. Bunlarn bir ksm medreselere giriyor, ancak ou istihdam edilemedikleri iin imaretlerin etrafnda ba bo gruplar oluturuyorlard. Btn bunlar baz sosyal karklklara zemin tekil ediyordu. II. Selim devrinde bu ba bo kalabalk gruplarn zararlar yava yava grlmeye baland. Bunun zerine henz bymemi bu tehlikeye kar mahallinde mdafaa tedbirleri dnld. Hkmet, kyller arasndan seilen bir yiitba ile onun idaresinde ky delikanllarndan meydana gelen otuz krk kiilik mahall koruma birliklerinin kurulmasn tevik etti. Ky halk bir yiitba ve onun emrinde il erleri* semek suretiyle bu gruplarn saldrlarndan korunmaya alt. l erleri tekilt Cell mcadelesinde nem kazand. Ancak bu tekilt ayn zamanda kar tarafn glenmesine de sebep oldu. Nitekim taradaki beyler levent blklerini himaye ederken kadlar da il erleri tekiltn gelitirmeye alyorlard. Bu rekabet iki taraf arasnda zamanla nefreti arttrd ve bu nefret Celllii glendirdi. Bunlarn bir ksm Cell gruplarna katld. Nitekim Cell reislerinden Nesliolu bir yiitba idi. Osmanl iktisad hayatndaki bozulmalar da Cell isyanlarnn ortaya kp genilemesinde nemli rol oynad. XVI. yzyln sonlarna doru Osmanl Devleti'nin iine dt iktisad bunalm, artan enflasyon halk zerinde olduka menfi bir tesir yapt. ar ve pazarlar ayar dk parayla (zyf ake) doldu ve piyasadaki denge altst oldu. Reynn bir ksmnn ziraat terketmesi ktlk tehlikesini de beraberinde getirmiti. Yasak olmasna ramen sahillerden Avrupa tccarna hububat satlmas ktlk tehlikesini bir kat daha arttryordu. Ayrca Avrupa'da yeni yeni gelien ticar anlay erevesinde Avrupal tccarlarn Osmanl Devleti'ni tek tarafl bir pazar haline getirme abalar da ticaret dengesinin bozulmasna ve nemli lde iktisad sarsntlara yol at. te yandan devlet grevlilerinin basklar, devlet dzeninde bozulmaya sebep olan bir baka nemli husustu. Taradaki idarecilerin ou grevleri para karlnda satn alyorlar, bunlarn byk bir ksm da ksa bir sre iin tayin edildiklerinden bu sre iinde eitli "salgun'lar salarak fazla mal ve vergi toplamaya alyorlard. Nitekim bu durum Ktb- Mstetb'da, "Aikre bey' iderler kahbe-zenler mansb / Nie kopmasun Cell nice olmasun ktl" beytiyle belirtilir (s. 5). Bu da halkn devlet merkezine hakl ikyetlerine yol ayordu. "Ehl-i rf" denilen taradaki idareci zmrenin bu eit zulm daha Kann'nin son zamanlarnda balam ve bu durumla ilgili bir adletnme 1565 ylnda imparatorluun her kesine gnderilmiti. Bir taraftan idarecilerin zulmne, dier taraftan ekya saldrlarna gs germek zorunda kalan ahalinin ou ya yurt ve kylerini terkederek (celyi vatan) daha emin yerlere gidiyor veya ekya (Cell) gruplarna katlyordu. zellikle 1596'dan sonra binlerce insan Cell saldrlarndan kurtulmak iin civarda emniyetli ehir ve kasabalara, stanbul'a, hatta Rumeli'ye kat. Bunlardan bir ksm "murabahaclk" kurban olmutu. III. Mehmed dneminde (1595-1603) yaymlanan adletnme, reyy ehl-i rfe kar himayeyi ve Celller'e kar korumay esas almt. 1. Ahmed'in 1609'da kard adletnme ise reyy dorudan doruya tefecilerden, ehl-i rfn bask ve haksz salgunlarndan korumay amalyordu. Btn bu iktisad ve sosyal sebepler ekyaln giderek yaylmasna yol at. II. Selim devrinde genilemeye balayan medreseli (suhte) isyanlar 1 1 1 . Murad devrinde younluk kazand ve bunlar giderek mahiyet deitirip XVI. yzyl sonlar ile XVII. yzyl balarndaki byk Cell karklklarna zemin hazrlad. Suhteler "ba ve bu" olarak tayin ettikleri reisleri etrafnda tekiltlanmlard. Osmanl-ran savalarnda suhte hareketi Anadolu'nun her tarafna yayld. Ardm253

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELL SYANLARI dan balayan Osmanl-Avusturya savalar isyanlarn daha da artmasna sebep oldu. Her trl ekyalk hareketinden ylm bulunan halk bu gruplara da Cell demeye balad. Bu ekilde suhte ayaklanmalar Celllik hareketlerine dnt. Bundan sonra Celller eskiye gre daha gl reisler etrafnda toplanmaya baladlar. Artk daha iyi tekiltlanabiliyorlar ve devleti daha rahat tehdit edebiliyorlard. Bu liderler genel olarak azledilmi veya gadre uram hkmet mensuplar ile rey arasnda itibar kazanm ahslard. Uzun sren Osmanl-Avusturya savalar dneminde ilk byk Cell isyann balatan Karayazc Abdlhalim de sekbanbalk ve subalk gibi grevlerde bulunduktan sonra Malatya taraflarnda ekyalarla mcadele eden il erlerine yiitba olmu, ardndan evresine toplad levent ve sekbanlarla Urfa civarn yamalamt. Cigalazde Sinan Paa'nn yoklamas srasnda (1596) Anadolu'ya kaan zem e t ve timar sahipleri ile kapkulundan 30.000 kii Karayazc'nn yanndaki silerin saylarnn artmasna yol at. Hkmete kskn mzul beylerle alt blk halkna mensup birok eleba Karayazc'nn maiyetine girdiler. siler kapkulu tekiltna benzer bir asker tekilt da kurdular. Urfa'y zapteden Karayazc rivayete gre hkmdarln iln edip etrafa "Halim ah m u z a f f e r bd" ibareli fermanlar gndermeye balad. zerine gnderilen bir orduyu Kayseri civarnda malp ettiyse de Malatya yaknlarnda Sokulluzde Hasan Paa'ya yenildi. Karayazc'nn maiyetinden artakalan Cell topluluklar ise yeni liderlerin emrinde eskisine gre daha tekiltl olarak faaliyetlerini srdrdler. Karayazc'nn yerine geen kardei Deli Hasan'n emrinde ahverdi, Yularkapt ve Tavil gibi Cell liderleri de bulunuyordu. Avusturya savalarnn btn iddetiyle srmesi, Celller'in daha serbest hareket etmelerine ve Anadolu'nun bunlara kar mdafaasz kalmasna yol at. Frsat karmayan Deli Hasan Ktahya'y istil ederek Afyonkarahisar zerine yrd. Bu zor durum karsnda mesele tatllkla halledilerek Deli Hasan Bosna beylerbeyiliine tayin edildi (1603). Avusturya ve ran seferleri yznden Celller'e kar bir varlk gsterilemiyordu. Bu srada Kapkulu sipahileri III. Mehmed'den ayak divan talep ederek padiaha Anadolu'da reynn Cell elinde ektii eziyeti arzettiler. Bundan kap 254 aas Gazanfer ile kzlar aas Osman mesul tutuldular (Ktib elebi, Fezleke, I, 185-186). Bu tarihten 1608 ylna kadar Anadolu'da "byk kagunluk" devri yaand. Halk perian bir vaziyette yerini yurdunu terkederek daha emniyetli grd mahallere, bilhassa mstahkem ehir ve kasabalara kat. Anadolu deta bir harabe haline geldi (Akda, TAD, II/2-3, s. 1-50). Dier byk bir si lideri olan Tavil Ahmed de sekbanlktan yetimeydi. zerine gnderilen kuvvetleri malp ederek byk g kazanmas zerine (1605) Deli Hasan rneinde olduu gibi ona da ehrizor beylerbeyilii teklif edildi. Ancak Tavil isyana devam ederek Harput Kalesi'ni kuatt gibi oullarndan biri de sahte fermanla Badat valiliini ele geirdi. Daha sonra bunlarn kuvvetleri zorlukla da olsa datlabildi. Cell isyanlarndaki benzer zellikler Canbulatolu isyannda daha ak ekilde grlmektedir. Canbulatolu Hseyin Paa ran seferine katlmakta gecikince Cigalazde Sinan Paa tarafndan idam edildi (1604). Bunun zerine yeeni Ali, Kilis ve civarnda isyan edip etraf a hkim oldu. Kendisine Halep eyaleti valilii verilerek isyann bymesi nlenmek istendi. Bir mddet sonra am ve Halep'e de hkim olan Canbulatolu Ali, Osmanl ordusundaki gibi piyade ve atl tekilt kurarak adna hutbe okutup sikke kestirdi ve bamszln iln ederek Avrupa devletleriyle de temasa geti. ok tehlikeli bir hale gelen bu isyan ancak 1607 ylnda Kuyucu Murad Paa tarafndan bastrlabildi. Cell Kalenderolu da dierleri gibi devlet hizmetinde bulunmu, beylerbeyi kethds ve mtesellim olmu, hatta Kuyucu Murad Paa Canbulatolu isyann bastrmaya giderken ona Ankara sancak beyiliini vermiti. Fakat Kalenderolu Ankara'ya bilfiil sahip olamaynca yeniden isyan etmi, Manisa ve evresini nfuzu altna almt (1607). Kara Said, Meymun ve Aatan Pr gibi mehur Cell reisleri de kendisine katld. zerine gnderilen kuvvetleri malp eden, ehirleri yakp ykan Kalenderolu daha sonra Kuyucu Murad Paa karsnda tutunamayp ran'a kat. Anadolu halk zerindeki Cell basks bilhassa Kuyucu Murad Paa'nn sert ve kanl tedbirleri sonucu tesirini kaybetti. Binlerce CellFnin ortadan kaldrlmasyla sknet salanm, isyana meyilli olanlar da can korkusuyla sinmiti. Bu temizlik harekt ile salanan sknet bir mddet daha devam etti. Ancak II. Osman'n kann dava ederek Erzurum'da isyan eden Abaza Mehmed Paa bu skneti bozdu. Abaza'nn Anadolu'da kolayca taraftar bulmasnn bir sebebi de Kuyucu Murad Paa tarafndan sindirilmi olan Cell kalntlarnn kendisine katlmasdr. Bu isyann bastrlmasndan sonra Anadolu'da devleti megul edecek byk apta Celllik hareketi bir mddet iin meydana gelmedi. IV. Murad'n 1632'de devlet ilerini bizzat ele almasyla Anadolu'da daha huzurlu bir dnem yaand. Sultan brhim devri de (1640-1648) IV. Murad zamannda (1623-1640) salanan disiplin sayesinde ksmen sakin geti. Sivas Valisi Varvar Ali Paa'nn isyanna ise Sultan brhim'in yersiz talepleri sebep olmutu. Ali Paa'nn etrafna toplad levent ve sekbanlar tpk Celller gibi hareket ettiler. Kara Haydar da sparta ve Uluborlu civarnda yol kesip kervan soyan tipik bir Cell reisiydi. IV. Mehmed'in saltanatnn Kprl

Mehmed Paa'nn sadrazamlna kadar olan ilk sekiz yllk devresinde Anadolu yine karklklar iine derek birok yerde mahall siler tredi, bunlarn arasnda en azls Haydarolu idi. Bu Cell lideri Kara Haydar'n oluydu ve babasnn intikamn almak maksadyla isyan etmiti. si Katrcolu ile birlikte hareket eden Haydarolu zerine gnderilen kuvvetleri malp etti. Afyonkarahisar' basp sparta'y haraca baladysa da Abaza Hasan Aa tarafndan yakalanp cezalandrld. "Cell olu Cell" olan Haydarolu'nu dier liderlerden ayran taraf daha nce devlet hizmetinde bulunmam olmasdr. Ardndan Katrcolu bir mddet etraf yama ve talan ettiyse de sonra vazgeip affn istedi. Bundan sonra Karaman beylerbeyi olarak Celller zerine sefere gidecek kadar devlete sadakat gsterdi, hatta Fzl Ahmed Paa'nn Girit seferine dahi katld. Bu devredeki dier bir si, Grc Abdnneb adl kapkulu svarisiydi. Kapclar kethdlna kadar ykselip Nide ve Bor taraflarnda iftlikler elde ederek nfuzunu arttran ve Safed voyvodaln elde eden Abdnneb, saltanat deiikliinden dolay stanbul'a gnderdii parann hkmet tarafndan yeniden talep edilmesi zerine madur duruma dmt. Ayrca stanbul'da Sultan Ahmed Vak'as'nda ldrlen sipahilerin kanlarn da dava ediyordu. s-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELL SYANLARI tanbul zerine yryen Abdnneb skdar'da Bulgurlu civarnda yenilgiye uratld; daha sonra, "Anadolu bizim, Ktahya'da otururuz, Rumeli sizin olsun" diyerek ekildiyse de Krehir mutasarrf shak Paa tarafndan Karapnar'da yakalanp idam edildi. En byk Cell isyann balatan Abaza Hasan Paa da bir mansb maduru idi. ktidara hkim olan ocak aalar tarafndan mansb elinden alnm, deta isyana itilmiti. Bu yzden Abaza hkmet merkezine kar byk bir dmanlk besliyordu. Hatta kendisini ran ahndan daha gl bir dman olarak tantyor ve, "Rumeli onlarn, Anadolu bizim olsun" diye stanbul'a haberler gnderiyordu. Ancak o da halka dier siler gibi davrand. Etraf yamalayp tahribatta bulundu. Kprl Mehmed Paa'nn gayretleriyle bu isyan da glkle bastrlabildi. Bundan sonra Anadolu'da yer yer mahall isyan hareketlerine rastlanmakla beraber byk bir isyan kmad. Bu dneme ait kaynaklarda Cell kelimesine tesadf edilmekle birlikte daha ok "ekya" veya "tredi ekyas" tabirleri kullanlmtr. Bir mezhep mcadelesi eklinde ve d tahriklerle balayan Celllik daha sonra hkmete kar oian zmreleri de iine alarak genilemi, mezhep mcadeleleri geri planda kalarak XVII. yzyln ilk yansndan itibaren tamamen idareye kar bir hareket mahiyetini kazanmtr. Bu dnemin Cell liderleri idar tekiltn iinden geliyorlard. Hemen hemen hepsi devlet tekiltnda grevli iken hakl veya haksz azledilmilerdi. Baz hallerde idareye hkim olan ocak aalarnn mdahaleleri de buna sebep oluyordu. syanlarn bir hak arama davas eklinde gsteren Cell liderlerinin etrafnda bulunan ikinci snf reisler, genellikle beylerin maiyetindeki gayri memnun grevlilerden oluuyordu. Mansb maduru olup can korkusuyla bir liderin etrafnda toplananlar, ok defa verilen grevi yerine getirmemek veya grev mahalline gitmemekle itham edilenler, sefere katlmakta gecikmi veya hi katlmam timar sahipleri Cell gruplarn tekil ediyorlard. Bundan baka alnan yenilgilerin sorumlusu olarak gsterilen veya cepheden kam ve takibata uram timar sahiplerinin de areyi Celller'e katlmakta bulduklar bilinmektedir. Ftih'in imparatorlukta yerletirmeye alt merkeziyeti idare, gittike genileyen topraklarda hkimiyetin devamn zorlatrm, bilhassa Kann devrinde pepee gelen seferler dolaysyla btn imknlar bu yne tahsis edilmiti. Devlet idaresi asker ve siyas gayelerle Rumeli'de daha tedbirli ve dikkatli davranrken Anadolu'ya kar ilgisiz kald. Bu da Anadolu'da halkn baz keyf uygulamalarla kar karya braklmasna ve dolaysyla infialine zemin hazrlamt. Buna gre XVI. yzylda Celllii, merkeziyeti idareye adem-i merkeziyeti Trkmen topluluklarnn kar koymas eklinde dnmek mmkndr. Bu devirde Trkmenler daha serbest ve byk topluluklar halindeydiler. Onlar merkeziyeti idarenin gerei olarak kontrol altnda tutma abalar ve idarecilerin hatal davranlar ekyala yol aan sebeplerden birini tekil etmiti. Dier taraftan KannFden sonra tedric bir otorite boluunun meydana gelmesi, timar rejiminin iyi ilememesi ve kapkulu ocaklarnn eski gcn kaybetmesi Cellliin yaylmasna sebep oldu. Devlet otoritesinin zedelendii bir devir de IV. Murad'n lmnden Kprl Mehmed Paa'nn sadretine kadar geen on yedi yla yakn zamandr. Ocak aalarnn bir mddet devlet idaresine hkim olmalar ve Ksem Sultan ile Turhan Sultan'n nfuz mcadeleleri otorit e boluu meydana getirdi. Sadrete gelenlerin makamlarnda fazla kalamamalar da devlet tekilatndaki dzeni bozdu. Kprl Mehmed Paa'nn pazarlkla sadrete getirildii 1656 yl, devlet otoritesinin tekrar yerletirilmeye baland tarih kabul edilir. Celllik faaliyetleri bozuk ortam dolaysyla her zaman pek ok taraftar buluyor, bigenin ekyas ile si ruhlu isiz gsz taifesi ve ift bozan rey bu kalabala katlyordu. Devleti tehdit eden, katliam yapan, getii yerleri yama ve tahrip eden bu korkutucu kalabalk ehirleri ve kaleleri de igal edebiliyordu. Nitekim kaynaklarda "katl-i nefs, gret-i emvl" ifadelerine sk sk rastlanmaktadr. Bu srada perian olan kyller ehirlere katklar gibi zenginler de stanbul'a, hatta Rumeli'ye g ediyordu. Cell tehdidi altnda bunalan ehir ve kasaba halk ise kendilerini korumak iin ya bunlara para, yiyecek ve giyecek veriyor ya da ehir etrafn surla evirip mukavemet ediyordu. Ancak Cell takibi iin devlet tarafndan gnderilen kuvvetlerin de halka eitli zulmler yapt oluyordu. Bu maksatla gnderilen bir liderin silere katld veya bizzat Cell reisi olduu da vki idi. Celllik hareketlerini kolaylatran ve silere cesaret veren bir dier nemli husus, bir ateli silh olarak tfein her yerde bol miktarda bulunmasyd. KannFnin olu Bayezid Anadolu'da "yevml" adyla asker kaydederken bunlarn iinde tfekli gruplar da yer almt. Bayezid bunlardan Tfengciyn ad altnda bir snf tekil etmiti. Anadolu'da siler arasnda tfein yaylmas bu tarihten itibaren balam ve sratle artmtr. Kaynaklarda "tfeng bis-i fesd", "tfeng Cell zuhruna bis ve bd olman", "tfeng eky eline dp Cell zuhruna ve memleket ihtilline bis olduu" ifadelerine de sk sk rastlanmaktadr. Cell basknlarndan zarar gren halk da kendilerini mdafaa etmek durumunda kalnca silhlanmay tercih ediyordu. Mellifi mehul Ahvl-i liyn Celadl eserde halkn iftini ubuu-

nu datp, kzn satp at ald, sapan demiri yerine tfek kullanmaya balad ifade edilir (vr. 5 b ). Dier taraftan ehir ve kasabalar igal eden Cell topluluklar kalelerde bulunan toplara el koyarak bunlar da kullanmlardr. Ancak devlet ekyala sebep olarak grd tfein halk arasnda yaylmasn ho karlamyordu. Bu yzden XVI. yzyln bandan itibaren halkn elinde t f e k bulunmas yasaklanmt. Zaman zaman da Anadolu'ya mfettiler gnderilip tefti yaptrlyordu. Yzyln ikinci yarsnda bu teftiler arttrlm ve ekya takibini de iine alacak ekilde daha planl hale getirilmiti. Teftiler genellikle isyanlar bastrldktan sonra Cell bakiyelerini temizlemek iin yaplyordu. Sancak beyleri ve subalar bu ile vazifelendirildii gibi bazan da stanbul'dan zel olarak grevliler gnderiliyordu. Baz geni apl Cell teftilerinde binlerce kiinin Cell thmetiyle katledildii de oluyordu. Vezrizam Kuyucu Murad Paa'nn yapt teftile Sadrazam Kprl Mehmed Paa'nn Mfetti smil Paa'ya yaptrtt teftilerde binlerce insan Cell olduklar gerekesiyle katledilmiti. Bu arada Cell bakiyeleriyle reynn elinden alnan tfek says ise byk miktarlara ulamt. 255

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELL SYANLARI Cell isyanlarnn kesif bir hal ald devirlerde Anadolu deta bir sava alan halini almt. Devlet isyan bastrmakta aresizlie dnce eitli yollara bavurmak zorunda kalyordu. Bu durumda ilk akla gelen ey Cell liderlerini affetmekti. Affedilen liderlere genellikle Rumeli'de serhad blgelerinde grev veriliyordu. Ancak ok defa devlet bunlar affedip tu ve sancak teslim etmekte gnlsz davranmtr. nk bunlarn ok az itaatkr davranyor, birou eski detlerini tayin edildikleri blgelerde de srdryordu. Ayrca devlet eski Cell liderlerinin emrindeki ahslar kanuna aykr olarak kapkuluna kaydediyor, bu da messesenin bozulmasna sebep oluyordu. Ancak yine d e bu af ve istihdam siyaseti sayesinde baz Anadolu ehirleri Cell kuatmasndan kurtulduu gibi snr boylarnda yaplacak asker harektlar ve faaliyetleri daha hzl, rahat ve kesif bir ekilde srdrme frsat veriyor, endielerin dalmasn salyordu. Zira Cell karklklar yznden yeterli kuvvet ve malzeme tahsis edilemediinden istenilen harekt gerekletirilemiyor, zaman zaman dman karsnda bu sebeple yenilgilere dahi uranlyordu. te yandan Cell karklklar srasnda yerini yurdunu terketmi insanlar eski yurtlarna dndrmek iin de ok gayret sarfedilmitir. Bunlara birka yl vergi muafiyeti tanmak, bulunduklar yerleri enlendirmek yine devlete dyordu. Celller zerine gnderilen askerlere evk vermek, bunlar menfi propagandadan uzak tutmak ve halkn da desteini salamak iin bu isyanlarn er' ynden izah nem kazanyordu. Fetva makam Celllii "hurc ale's-sultn" ve "sa'y bi'l-fesd" eklinde deerlendiriyor ve silerin devlet bakannn emriyle katledilebileceine cevaz veriyordu. Bu bakmdan nefr-i m* iln edilerek halkn destei salanyordu. Halkn destei, mukavemet gcnn salaml veya zayfl Celller iin hayat nem tayordu. Birka istisna dnda Cell reislerinde Anadolu'yu Osmanl hkimiyetinden karma hevesi olmad gibi esasen bu gte bir lider de bulunmuyordu. Dier taraftan Celllik hareketleri yalnzca insafszca yama ve katliam esasna da dayanmyordu. Byk ve kalabalk gruplarn meskn yerlere taarruzlar ok def a ie temini iindi. Ancak Cell gruplar disiplinden mahrum olduundan yol256 lan zerindeki ky, kasaba ve ehirleri yamalyor, direnmeler olursa buralar atee veriyordu. rza tecavz ve kadnlarn daa kaldrlmas olaan hadiselerdendi. Kk gruplar sratle byyerek halk zerinde dehet ve korku meydana getiriyordu. Celller'in yamadan ve soygundan baka tek dnceleri bir lider etrafnda tekiltlanmakt. Ancak bunu gerekletirmek uursuz kalabalklar iin kolay olmuyordu. ok defa bir lider etrafnda kolayca toplanabilmiler, f a k a t birlii uzun sre devam ettirememilerdir. Binlerce insann iesini temin etmek ve kn barnak bulmak en nemli sknt idi. Bu yzden ehir ve kasabalarla kyler konak yeri olurdu. Cell blkleri eitli yerlerde yerletirilir ve halk zulm ve yokluktan inlerdi. Celller eer malp edilirse ar ekilde cezalandrlmalar mukadderdi. Kaabilenler genellikle ran'a snmay tercih ediyorlard. Fakat burada tekiltlanp Anadolu'ya dnebilen olmamtr. Ancak ran bu sayede Anadolu'nun durumunu daima takip etmi ve uygun bir frsat kollamtr. Nitekim ah Abbas'n 1603'teki ni taaruzu Anadolu'daki karklktan istif a d e etmek iindi. Celller arasnda "yalanc kapkullar" ad verilen blkler de bulunuyordu. Bunlar kanuna aykn olarak alnp daha sonra ocaktan uzaklatrlan leventler veya mer kaplarndaki devriye blkleri mensuplaryd. Bu yzden eski leventler kapkulu tarznda alt ble ait sar, krmz ve yeil bayrak ayorlard. Celller kendilerine g r e kabaca bir blk dzeni de kurmulard. Her bln bir zorbabas bulunuyor, bunlar da birer bayrak tayorlard. Her bayrakta cel hattyla zorbabann ad yazl idi. Cell gruplarnn bayraklarnn kesin saylarn tayin etmek imdilik mmkn deildir. Baz kaynaklarda 70.000'e varan Cell gruplarndan sz edilmekteyse de bunlar mbalaal rakamlar olmaldr. Cell zorbabalan rey arasnda garip isimlerle hret bulmulard. Bunlardan bazlar Aatan Pr, Tanrbilmez, nciryemez, Kabresmaz, Kfir Murad, eklaz Ahmed, Deli lh, Domuzolan, Isolan, Gnurusu, Dalardelisi, Rum Mehmed, Yularkst, Kilindirurusu gibi adlar tayorlard. Sosyal bir buhran sonucu ortaya kan Cell isyanlar, devlet tekiltnda bozulma ve otoritenin zayflamas ile giderek bymtr. Baz kaynaklarn Cell isyanlarn Cigalazde Sinan Paa'nn Haova firarilerini cezalandrmasna balamas doru deildir. Binlerce insann si olmasnn sebeplerini ba bo leventlerde, madur timarl sipahilerde, isiz suhteierde ve sahipsiz reyda aramak gerekir. Bu derin yaray tedavi etmek iin yaplan teebbsler ise baarl olamam, I. Ahmed'in yenilik getiren fermanlarndan bir sonu alnamamtr. Reform mahiyetindeki yeniliklerde kapkulunun gcnn azaltlmas ve bu ekilde reynn himayesi esas alnmtr. Fakat yaplacak yenilikler ancak eyalet askerleri sayesinde uygulanabilirdi. Nitekim II. Osman'n bu yoldaki ilk teebbs yannda Erzurum Valisi Abaza Mehmed Paa'nn yenieri dmanl ile sekbanlara dayanmas bu gerei ortaya koymakla birlikte meselenin halli ancak iki asr sonra gerekleecektir. BBLYOGRAFYA : Telhisler (1597-1607) (haz. Cengiz OrhonIu), stanbul 1970, s. 5, 16, 86-87, 120; Hoca Sdeddin, Tc't-teurh, II, 382-383; Selnik. Trih (pirli), I, 215-216; II, 581, 816-817, 827-828; Mustafa Sf, Zbdet't-teurh, Beyazt Devlet Ktp., Veliyyddin Efendi, nr. 2429, II, vr. 80b; Ahvl-i Celliyr, Sleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 2236, vr. 5-15, 18-22b, 2325; At, Zeyl-i ekik, s. 478-480, 609-610; Mehmed b. Mehmed, Nuhbet't-tevrh ve'lahbr, stanbul 1276, s. 60-62, 207-208, 210213, 234-236; Polonyal Simeon'un Seyahatnmesi 1608-1619 (trc. H. D. Andreasyan), stanbul 1964, s. 4, 17, 45, 87, 88, 93, 106, 158, 159; Hasan Beyzde, Trih (haz. Nezihi Aykut,

doktora tezi, 1980), Ed.Fak., Tarih Seminer


Kitapl, nr. 3277, s. 240-243; Topular Ktibi Abdlkadir Efendi, Trih (haz. Ziya Ylmazer,

doktora tezi, 1990), 10 Ed.Fak., Genel Kitaplk,


nr. TE, 80, s. 259-264, 392-414, 415-417, 419420, 422-439; Peuylu brhim, Trih, I, 311, 341; II, 154, 204-205, 252, 335; Ktib elebi, Fezleke, I, 185-186, 270, 289-290, 310-311; II, 339, 343-344, 348, 372; a.mlf., Dstra'l-amel li-slhi'l-halel, stanbul 1280, s. 127; Solakzde. Trih, s. 662-664; Karaelebizde Abdlaziz Efendi, Zeyl-i Rauzat'l-ebrr (haz. Nevzat

Kaya, doktora tezi, 1990), Ed.Fak., Genel


Kitaplk, TE, nr. 81, s. 132-133, 200, 293; Kitb- Mstetb (nr. Yaar Ycel), Ankara 1974, s. VII-XII, 5, 9, 17-23, 26, 36-41; Evliya elebi, Seyahatnme, II, 383-456, 474; III, 74-84; IV, 264-268; V, 235-254; Behcet, Trh-i Slle-i Kprl, Kprl Ktphanesi, Hafz Ahmed Paa, nr. 212, vr. 38b; Vech Hseyin, Trih, Sleymaniye Ktp., Hamidiye, nr. 917, vr. 29b33b, 38b-41a, 59b-62, 63a-64; Abdurrahman Abdi Paa, Vekyi'nme, TSMK, Koular, nr. 915, vr. 4b, 5b, 10b, 12b, 34; Nam. Trih, I, 165, 223-225, 236-238, 281-284; II, 1-22, 2639, 238, 245, 296, 303-316, 325, 418; III, 187, 213-220; IV, 328, 367-369, 405-407; V, 83-87, 91, 96-97, 158-162, 276-277; VI, 50, 72, 100, 115-120, 261-263; Silhdar, Trih, 1 , 19, 47, 67, 132-139, 144-157; Hammer (At Bey), VIII, 14-16, 85-87, 104; X, 199, 202-203, 235; Mustafa Nri Paa, Netyic'l-vukt (nr. Seyyid

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELL TAKVM
Mustafa Efendi), stanbul 1294-96, 1 , 15-31; Amasya Tarihi, III, 253-267, 328-338, 350; Pertev Naili Boratav, Krolu Destan, stanbul 1931, s. 99, 120; Uluay, XVII. Asrda Saruhan, s. 140-146; a.mlf., XVIII. oe XIX. Asrlarda Saruhan, s. 43, 50, 63-68; a.mlf.. "Celaller", TA, X, 117-120; Uzunarl, Osmanl Tarihi, III/1, s. 110-113, 149-168, 386-399; Danimend, Kronoloji, II, 49-50, 121-125, 251; III, 204, 208, 212, 216-217, 245-246, 250-253, 255256; erafettn Turan, Kanunfnin Olu ehzade Bayezid Vak'as, Ankara 1961, s. 37-41, 159-173, 175-179; Mustafa Akda, Byk Cellt Karklklarnn Balamas, Erzurum 1963; a.mlf.. Cellt syanlar, 1550-1603, Ankara 1963; a.mlf., "Trkiye Tarihinde timai Buhranlar Serisinden Medreseli syanlar", FM, 11/14 (1950), s. 361-378; a.mlf., "Celli syanlarnda Byk Kagunluk 16031606; I", TAD, II/2-3 (1964), s. 1-50; Mustafa Cezar, Osmanl Tarihinde Leuendler, stanbul 1965, s. 78-142, 196-215; M. A. Cook, Population Pressure in Rural Anatolia (1450-1600), Cambridge 1972, s. 33, 37; Bernard Levvis, Ottoman Obseruers of Ottoman Decline, islam in History Ideas, Men and Euents, London 1973, s. 199-213; Mcteba lgrel, Abaza Hasan Paa syan (doentlik tezi, 1976), Ed.Fak., Genel Kitaplk, nr. TE, 34; a.mlf., "Osmanl mparatorluunda Ateli Silahlarn Yayl", TD, sy. 32 (1979), s. 301-308; a.mlf., "Abaza Hasan", DA, I, 10-11; a.mlf., "Abaza Paa", a.e., I, 11-12; H. D. Andreasyan, "Cellilerden Kaan Anadolu Halknn Geri Gnderilmesi", smail Hakk Uzunarl'ya Armaan, Ankara 1979, s. 45-53; a.mlf., "Bir Ermeni Kaynana Gre Cell syanlar", TD, sy. 1718 (1963), s. 27-42; VVilliam J. Grisvvold, The Great Anatolian Rebellion 1000-1020/15911611, Berlin 1983; a.mlf., "Diall", El2 Suppi. (ng.), s. 238-239; Fernand Braudel, Akdeniz

CELL TAKVM Byk Seluklu Sultan Melikah tarafndan hazrlatlan gne takvimine verilen ad.

min balangc hicr 9 Ramazan 471 Cuma (15 Mart 1079), yl ba gnein Ko burcuna giri gn, yani ilkbahar lnm gndr. Aylar baz bilginlere gre gnein on iki burca girii gnlerinde balar; bazlarna gre ise -eski Msr takviminde olduu gibi- her biri otuzar gnlk on iki ay, art be ya da alt ekleme gnldr. Ay adlar eski Fars takvimindeki gibidir; ancak sonlarna "kadm" yerine "cell" kelimesi getirilmektedir. Bu takvimde ylba gnn ilkbahar lnm gnnde tutmak iin drt ylda bir gn artklama getirilir, ancak alt yedi defa drt ylda bir artklamann ardndan bir defa 5. yl artklanr. Gne Ko burcu balangcna geldii zaman yeni yl girer ve dolaysyla Cell yl ilkbahar lnm noktasnda (mild 21 Mart) balar. Takvim ylnn ilk gn veya yeni yln ilk gn, le vakti gnein Ko burcu noktasna geldii zamandr. Zc-i Ulu Bey'de mevsimler yl ortalama sresi 365, 242, 534, 876, 543, 209, 876... gn olup 365,25 olan skender ylnn sz konusu yl sresine gre yanlg pay, 134 ylda bir gn olarak verilmektedir. Cell takvimi iin balang olan 1079 yl ilkbahar lnm lmnn karlatrma iin hangi lme dayandrld ad geen zcde belirtilmemitir. Ancak bunun iin 1079'dan 134'er yl gerilere gidilirse 7 x 134 = 938 ylda 141 ylna varlr ki bu yl ( 1 3 9 / 1 4 0 yl), lka'n nl gkbilimci-matematikisi Batlamyus'un lnmlar ve gn dnm lmleri ylna kmaktadr. Osmanl dneminde devletin resm takvimi demek olan "mneccimba takvimleri" Cell takvimi dzeninde hazrlanrd. Bunlarda her bir sayfa otuz gnlk Cell aylarna ayrlm, on iki aydan artakalan be ya da a l t ekleme gn de en sonda ayr bir sayfaya alnmtr. Ylba, ilkbahar lnm gn olan "nevrz-i sultn" idi. Mesel 374 Cell (1452 rm) yl takvimi, 1 Ferverdn mh- Cell - 19 Safer 856 hicr = 11 Mart 1764 skender / 1452 Jlyen = 19 Tr mh- kadm 821 eski Fars - Yezdicerd = 20 Aram ay ( = birinci ay) maymun yl, Trk gnyle balamaktadr. Cell yllarnn rm/mildye evrilebilmesi iin sz konusu olan yla 1078 rakamnn eklenmesi gerekmektedir. Mesel 374 Cell yl = 1452 rm ylna denk gelmektedir. Rm / mild ylndan CellFye gemek iin de verilecek yldan 1078 karlmaldr. Cell takviminde ylba, mneccimba takvimlerinde olduu gibi ya her 257 Bey'den

Sultan Melikah'n lakab olan Cellddevle'den dolay bu ad alan takvim ayrca Melik olarak da adlandrlr. Balang gn 9 Ramazan 471 Cuma'dr (15 Mart 1079, Greenwich zamanna gre 21 Mart). Seluklu idaresinde yer alan bugnk ran'da kullanlan Yezdicerd takvimi, eski Msr takviminden alnma, her biri otuzar gn ektirilen on iki ay, art be gn eklemeli, toplam 365 tam gnl bir takvimdi. Balangc, III. Yezdicerd'in tahta k ylnn yl ba olan 16 Haziran 632 (yaz g n d n m gn) idi. Bu takvim, 365 1 / 4 gnl skender (Jlyen) takvimine gre ylda 1 / 4 gn hesabyla drt ylda bir gn gerilemekteydi. Bylece ylba olan 1 Ferverdn, 636 ylnda 15 Haziran'a, 640'ta 14 Haziran'a, 644'te 13 Haziran'a... 1064'te 29 ubat'a, 1065'te 28 ubat'a, 1069'da 27 ubat'a, 1073'te 26 ubat'a ve 1077'de 25 ubat'a dmt. Yine bu yllarda ilkbahar lnm gn olan 15 Mart, Ferverdn'in 15, 16, 17, 18 ve 19. gnlerine gelir olmutu. Jlyen takviminin ad deitirilmi bir ekli olan skender takvimi de bu lde olmamakla birlikte yanlgl idi; mesel ilkbahar lnm 632'de 18 Mart'a gelirken 134 (veya 128) ylda bir gn gerileyerek 17, 16 ve Melikah dneminde de 15 Mart'a dmt. Buna karlk yibann her yl mevsimler ylnn belli bir gnne denk dmesi ve binyllar boyunca da deimeksizin byle kalmas, gkbilimcilerin en ok istedikleri bir eydi. Gemite bilginlerin bu istei gerekletirmeye ynelik almalar hep baarszlkla sonulanmt. Bu defa Seluklu Sultan Celleddin Melikah'n takvimin dzeltilmesi yolundaki emri zerine mer Hayym'n bakanlnda Eb'l-Muzaffer sfizr, Meymn b. Necb el-Vst, Abdurrahman Hris ve Muhammed Hzin'den teekkl eden bir kurul oluturuldu. Kurul Yezdicerd ve skender takvimlerini inceledikten sonra bunlar dzeltmek yerine yeni bir takvim tertibine karar verdi ve sonu olarak Cell takvimi ortaya kt. Cell takvimi konusunda en eski kaynaklardan biri olan Zc-i Ulu (dzenlenii 1436'dan sonra) edinilen bil-

ve Akdeniz Dnyas (trc. Mehmet Ali Klbay), stanbul 1989, I, 273; Feridun M. Emecen, XVI. Asrda Manisa Kazas, Ankara 1989, s. 121, 154, 158, 213; Ahmed Refik, "Osmanl Devrinde Rfizlik ve Bektalik (1558-1591)", DEFM, sy. 2 (1932), s. 21-59; mer Ltf Barkan, "Tarih Demografi Aratrmalar ve Osmanl Tarihi", TM, X (1953), s. 1-27; a.mlf., "Timar", A, XII/1, s. 286-333; Halil nalck, "Adaletnmeler", TTK Belgeler, II/3-4 (1967), s. 49-145; a.mlf., "The Heyday and Decline of the Ottoman Empire", CHls., I/A, s. 324353; Sahabettin Tekinda, "ah Kulu Baba Tekeli syan", BTTD, 1/3 (1967), s. 34-39; 1/4 (1968), s. 54-59; M. Mnir Aktepe, "pir Mustafa Paa ve Kendisile lgili Baz Belgeler", TD, sy. 24 (1970), s. 45-58; Yaar Ycel, "Osmanl mparatorluunda Desantrilizasyona (Adem-i Merkeziyet) Dair Genel Gzlemler", TTK Belleten, XXXVIII/152 (1974), s. 657-708; Suraiya Faroqhi, "Rural Society in Anatolia and the Balkans During the Sixteenth Century", Tureica, IX/1, Paris 1977, s. 163, 190191; Mehmet pirli, "Hasan Kf el-Akhisar ve Devlet Dzenine Ait Eseri Usl'l-Hikem f Nizmi'l-lem", TED, X-XI (1981), s. 239278; Jean-Louis Bacqu - Grammont, "Notes et documents sur la revolte de h Vel b. eyh Cell", Ar.OtL, VII (1982), s. 5-69; a.mlf., "1527 Anadolu syan Hakknda Yaynlanmam Bir Rapor", TTK Belleten, LI/199 (1987), s. 107-117. m
I F F F L ] M C T E B A LGREL

gilere gre (1. konu, blm 5), bu takvi-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELL TAKVM yl yeniden lmlenerek veya mer Hayym bilim kurulunun ortaya koymu olduu artklama yntemine gre belirlenmekteydi. Kurulun bu konuda nasl bir uygulama yapt kesin olarak bilinmemektedir. Ancak bu hususta deiik gr ve yorumlar yaplmtr. Mesel Zc-i Ulu Beyde kaydedildii gibi, alt yedi kere 4. yl ile ardndan gelen 5. yln artklanmas kural uygulanrsa altm iki yllk bir dnm ierisindeki 4 8 12 16 20 24 ( 2 9 ) 33 37 41 45 49 53 57 (62). yllarn artklanaca (366 g n ektirilecei) grlr. Bylece skender takvimindeki altm ylda on be yl yerine burada altm iki ylda on be yl artklanmaktadr. Bu durumda takvim yl sresi 365 1 5 / 6 2 = 365, 241 935... gn olacaktr. Kutbddn-i rzFye gre artklanacak yllar, yedi sekiz kere 4. yl ile bunlar takip eden 5. yldr. Burada 4 8 12 16 20 24 28 (33) 37 41 45 49 53 57 61 65 (70). yllar artklanacaktr. Bylece skender'deki altm sekiz yllk bir dnm yerine yetmi yllk bir dnm ierisinde on yedi yl artklanm olacaktr. Ahmed Cevdet Paa ise 130 ylda otuz iki yerine otuz bir defa artklama yaplmasn, Gazi Ahmed Muhtar Paa da ardarda yedi kere 4. yllarn ve ardndan 5. yln ve dolaysyla 4 8 12 16 20 24 28 (33). yllarn artklanmas gerektiini belirtmektedir. Ayn dncenin Ahmed kir Paa tarafndan da benimsendii grlr. Bunlarn dnda kalan dier baz ilim adamlar tarafndan bir sra alt, sra yedi kere 4. yllar ile bunlar takip eden 5. yl kural ortaya atlmtr. Buna gre 4 8 12 16 20 24 ( 2 9 ) 33 37 41 45 49 53 57 ( 6 2 ) 66 70 74 78 82 86 90 ( 9 5 ) 99 103 107 111 115 119 123 ( 1 2 8 ) yllar artklanmaldr. Bu ekilde Jlyen'deki 128 ylda otuz iki yl yerine 128 ylda otuz bir yl artklanm olmaktadr. Bu Gregoryen takviminin artklama usulne de uygun dmektedir. nk Gregoryen'de 400 yllk dnm ierisinde her drt ylda bir artklama yaplmakta, ancak 100, 200 ve 300 yllar artklanmakszn braklmaktadr. Bylece burada sekiz yllk boluklar oluuyor. Cell takvimi artklamasnda ise artklanacak yllarn dalm boluksuz gerekletirilmektedir. Bu durum Cell takvimini daha iyi bir konuma karmaktadr. Takvimlerdeki yanlg payna gelince: Jlyen yl sresi olan 365,25'ten gerek yl sresi 365,2422 karlacak olursa yanlg pay 0,0078, yani 1000 ylda yedi sekiz gn veya 128 ylda bir gndr. Gregoryen takviminde ise 128 ylda bir gn yerine 400 ylda gn kural uygulanmaktadr. Dolaysyla yanlg pay, 365,2425 olan Gregoryen ylndan gerek yl sresi olan 365,2422 Ahmed Cevdet, Gazi Ahmed Muhtar ve Ahmed kir paalar tarafndan vgyle sz edilen Cell takvimi, Gregoryen'den yaklak 500 yl nce tertip edilen ve mevsimlere tam olarak uyan, dolaysyla doru tarihleme veren, yanlgsz takvimlerin ilk uygulamasdr. Gregoryen takvimi Cell takvimi rnek alnarak tertip edilmitir. BBLYOGRAFYA: Zc-i Ulu Bey (trc. Abdurrahman b. Osman),
Ktp., TY, nr. 6551; Ali Kuu, Mirkt's-sem (trc. Abdullah b. Pervz), TSMK, nr. H. 473, H. 456; Mneccimba Takvimleri, Sleymaniye Ktp., nr. 551; TSMK, nr. R. 1711; Ahmed Cevdet Paa, Takum'l-edur, stanbul 1287, s. 41-43; Ahmed kir Paa, Takum-i Ncdm, stanbul 1306, s. 59; a.mlf.. Sene-i Mliye Hakknda Mtlat, stanbul 1308, s. 19; Ahmed Muhtar Paa, Ilhu't-takum, Kahire 1307, s. 22, 39-40; F. K. Ginzel, Handbuch der Mathematischen und Technischen Chronologie, Leipzig 1906, I, 300-305; Osman Turan, Tarih Kronolojinin Esaslar, Ankara 1954, s. 53 vd.; S. H. Taqizadeh, "Various Eras and Calendars used in the Countries of islam", BSOAS, X (1939-42), s. 108-117; a.mlf., "Dialli", El2 (ng.), II, 397-399; Syed Hasan Baran, "The JellI Calender", IC, XVI/2 (1943), s. 166-172; A. Necati Akgr, "Cell Takvimi", TDA, sy. 61 (1989), s. 169-183; H. Suter, "Cell", A III, 59-60; V. Minorsky, "mer Hayym", a.e., IX,
S A . NECAT AKGR

karlacak olursa 0,0003 gn / yl, yani 10.000 ylda gn veya 3333 ylda bir gndr. Cell takvimlerinin 62, 70, 130, 33 ve 128 yl dnml eitlemelerinde yanlg pay yledir:
15/62 Cell'de 17/70 31/130 8/33 31/128 10.000 ylda 1000 10.000 100.000
10.000

2,65 gn 6,57 3,74 2,24 1,25

Cell Takviminin Gnmzdeki Uygulamas (Ar = artk yl) CELL Aylar (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) (10) 9 1 3 - 9 1 4 Ar. 9 1 5 - 9 1 6 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 17 18 1 1 15 16 17 1 5 6 Ferverdn m h - Cell rdibehit m h - Cell Hordd m h - Cell Tir m h - Cell Mordd m h - Cell ehrver m h - Cell Mihr m h - Cell bn m h - Cell zer m h - Cell Dey m h - Cell Dey m h - Cell Dey m h - Cell B e h m e n m h - Cell isfendrmz m h - Cell sfendrmz m h - Cell isfendrmz m h - Cell isfendrmz m h - Cell Ekleme Ekleme Ekleme 1991 21 20 20 19 19 18 17 17 16 16 1 2 15 14 28 29 1 15 19 MLD 1992 1993-94 20 Mart 21 Mart Mart Nisan 19 Nisan 20 Nisan 20 Mays Mays 19 Mays 18 Haziran 19 Haziran Haziran 19 T e m m u z Temmuz 18 T e m m u z 17 A u s t o s 18 A u s t o s Austos 17 Eyll Eyll 16 Eyll 17 Ekim Ekim 16 Ekim Kasm 15 Kasm 16 Kasm 16 Aralk 1994-95 Aralk 1992 Ar. 15 Aralk 1 Ocak Ocak 31 Aralk 1993 1 Ocak 2 Ocak Ocak Ocak 14 Ocak 15 Ocak 13 u b a t 14 u b a t ubat 27 ubat 28 u b a t ubat 1 Mart ubat 28 u b a t 2 Mart Mart 1 Mart Mart 15 Mart 16 Mart 20 Mart Mart 19 Mart 20 Mart

CELLYYE

Celleddin Hseyin el-Buhr'ye (. 7 8 5 / 1 3 8 4 ) nisbet edilen gayri Snn bir Hint ve ran tarikat.

(11) (12)

Hindistan'da muhtemelen XVII. yzyldan sonra ortaya kmtr. Mensuplarnn tarikatn kurucusu olduunu kabul ettikleri Cell-i SnFnin kimlii kesin olarak bilinmemekle birlikte onun 785'te (1384) v e f a t eden Shreverdiyye tarikatnn Buhriyye kolu eyhlerinden Celleddin Hseyin el-Buhr olduu tahmin edilmektedir. Ancak Celleddin H-

(Burada 20 Mart g n ile balayan yl sralamasndaki Cell yln alt ekleme gnl artk yl o l d u u grlmektedir.) 258

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELLDDEVLE seyin'in yaad dnemle ona mensup olduunu iddia edenler arasnda byk bir zaman boluu vardr ve dolaysyla Celliyye'nin tarihi olduka karanlktr. Aslnda Cemleddn-i SvTnin (. 6 3 0 / 1232-33) r d a r b * dbm benimseyenlerin arta kalanlarndan bir zmre olan Celliyye tarikat mensuplar, Cevlakler gibi Allah'a yneli iin nefislerini ldrmeyi salamak amacyla toplumun gelenek ve greneklerine aykr tutum ve davranlarda bulunurlar, gerek bu davran gerekse klk ve kyafetlerine kar toplumun gsterdii tepkiden etkilenmedikleri zaman nefislerini ldrdklerine inanrlard. Bustn's-seyha ellifi Zeynelbidn-i irvn (. m1253/ orada braktklarn, ondan sonra kendilerine bir klh verildiini, bu klh balarna koyup ecerelerini de boyunlarna astklarn, Azril can almaya geldiinde ok irkin olan yzn g r m e m e k iin klh gzlerine kadar indirdiklerini, pirlerin mridlerinin hanm ve kzlarndan gayri mer bir ekilde faydalandklarn, mridlerin de bunu ho karladklarn bildirir (Tarn'ik, II, 525). Ni'metullhiyye tarikatna mensup olan Ma'sm Ali ah'n ifadesine gre, Zendler dneminin sonlarna doru sfahan'da bulunan bir Dervn-i Devregerd-i Cell grubunun uygunsuz davranlar yznden dier derviler ve zellikle Ni'metullhiyye mensuplar da Zend hnedannn gazabna uramtr. Cemleddn-i SvTnin izinden gidenler gibi Celller de ba, ka, sakal ve byklarn tra etmeyi tarikatlarnn ilkeleri arasnda sayarlard. Tnme adl mesnevi ile baz risalelerde rdarbn nelere dellet ettii anlatlmaktadr. Bir yoruma gre rdarb, tlibin dnya sevgisini kendi varlndan kovduunu, yrrlkte olan detlere deer vermediini gsterir. Celliyye tarikat Hksriyye, Dde-i Acem, Ehl-i Hak, Gulm Ali ah Cellleri gibi byk lde inan ve uygulama farkllklar tayan birok kola ayrlmtr. Genellikle cahil olan tarikat mensuplar inan, db ve meslekleriyle ilgili konular sr olarak kabul ettikleri iin tarikat hakknda bizzat kendileri tarafndan yazl bilgi intikal ettirilmemitir. Dolaysyla bu konudaki bilgiler kendileri dndaki yazarlarn anlattklaryla snrl kalmtr.
BBLYOGRAFYA: Zeynelbidn-i irvn, Bustn's-seyha (nr.

ti. Cellddevle, Sultnddevle'nin 415't e (1024) lmne kadar burada kald. Onun lm zerine Cellddevle emr'l-mer iln edildi. Ancak baz devlet adamlar Sultnddevle'nin olu Eb Klcr'n emr'l-mer olmasn istiyorlard. Bu tereddt devresinde hutbelerde adnn ve unvanlarnn zikredilmediini renen Cellddevle Badat zerine yrd. Ancak Abbs halifesine bal kuvvetlerce durdurulunca Basra'ya ekildi. Daha sonra halifenin ordusundaki Trk emrlerin daveti zerine Badat'a girdi (418/1027). Sultnddevle'nin olu Eb Klcr baz emrlerin tevikiyle Cellddevle'ye kar hasmne tavrlar taknd. kisi arasndaki iddetli mcadeleye halifenin ordusunda grevli olan Trkler de katldlar. Sonunda Cellddevle Badat'a hkim oldu. Daha sonraki yllarda hilfet ordusunun nfuzlu emirlerinden Bars Togan Cellddevle'yi Badat'tan uzaklatrarak Eb Klcr' davet etti. Ancak Cellddevle Dbeys b. Ali ile anlaarak Bars Togan' malp etti ve esir alarak ldrtt. Bu gelimeler zerine Eb Klcr Cellddevle ile anlamaya mecbur kald; bu arada Cellddevle'nin kz Eb Klcr'n olu ile evlendirildi. Bu durum Cellddevle'nin iktidarn glendirdi ve yllardan beri zlemini duyduu "ehinah" unvanna kavuturdu. Turul Bey Cellddevle'ye bir eli gndererek Irak'a gelmek niyetinde olduunu bildirdi. Ayrca Turul Bey Cellddevle'den halife Kim-Biemrillh ve Badat halkna dil davranmasn istiyordu. Kim - Biemrillh Turul Bey yaknlamasnn kendisi iin douraca tehlikeyi sezen Cellddevle, halifeye kar daha mutedil bir siyaset takip etmeye mecbur kald. Cellddevle yakaland verem hastalndan kurtulamayarak 5 ban 435 (8 Mart 1044) tarihinde v e f a t etti (bn'l-Cevz, VIII, 118; bn Kesr, XII, 52; b n ' l - E s r ' e gre [IX, 516) 6 b a n 435'te lmtr) ve Adudddevle ile Bahddevle'nin Badat'tan Necef'e nakledilmeden nce defnedildikleri Drlmemleke'deki evinde topraa verildi. Korkak ve ciz bir hkmdar olan Cellddevle, kendisini Badat'a davet eden Trk askerleri zerinde hibir zaman

1838) Celller'in kendilerini i saydklarn, ilk halife ile Emevler'e kfrettiklerini syler. irvnFye gre Celller namaz, oru gibi ibadetle ilgili hususlar bilmedikleri gibi sflere has riyzet, mcahede, zikir, evrd ve murakabe-

den de habersizdirler. Bata esrar ve afyon olmak zere her trl uyuturucu madde ve iki kullanrlar, bazlar ylan ve akrep gibi canllar yer, ylda bir defa kap kap dolap dilenmeyi gerekli sayarlard. Mal biriktirmeyen ve evlenmeyen, "Kadn haram, lokma hell, dem Seyyid Cell'in demidir" diyen Celller, eyhlerinin sabah abdest alp kbleye dnerek tarikatlarnn byklerini anmasn ibadet sayarlard. Celller'in bir pirleri, bir de mridleri vard. Prin grevi irad ve telkinde bulunmakt. Seyyid Cell'in torunlarndan olan mrid U'ta oturur, Cell dervileri ylda bir defa onun yanna giderek kendisinden niyazda bulunurlard. Ayn mellif, Seyyid Celleddin Hseyin el-Buhr'nin yaad ve ld U ehri sakinlerinin Cell dervilerinden ibaret olduunu kaydeder. Kalenderler'in bir kolu zellikle Hindistan'da Celliyye diye tannmlardr. Muhtemelen Zend hnedannn (17501794) son dnemlerinde yaayan Cell eyhlerinden Gulm Ali h- Cell mntesiplerinden bir kol Kaarlar dneminde (1779-1924) Dervn-i Devregerd-i Cell adn almtr. Gulm Ali h- Cell tarikata ilii hkim klm, Haydariyye ve Ehl-i Hakk'n etkisi altna sokmak suretiyle de onu eski hviyetinden uzaklat rmtr.

Seyyid Sad-i Tabtab), sfahan 1342 h., s.


152 vd.; Seyyid Muhammed Ali Hceddin, Kekl-i Hkst, Tebriz 1360 h., tr.yer.; Ma'sm Ali ah, Tar'ik, II, 525.
FFL ZEHR THR HAKK

CELLDDEVLE
( SjjJlJife. )

E b Thir Cellddevle b. Bahiddevle

(. 435/1044)
Irak Bveyh hkmdar (1025-1044).

L Ma'sm Ali ah Celller'in rdarb olup dnyay gezdiklerini, bazlarnn ne bulurlarsa pirlerine gtrdklerini, hidayet iin prlerinin huzuruna gittiklerinde para ve eya olarak neleri varsa

otorite kuramad. Emr'l-merlk dnemi hemen her yl kan asker isyanlar, iler'le Snnler arasndaki atmalar ve ayyr'larn apulculuklanyla geti. 423-431 (1032-1040) yllar arasnda en az be defa sarayn terketmek zo259

383'te (994) dodu. Babalar Bahddevle'nin 4 0 3 ' t e (1012) vefat zerine aabeyi Emr'l-mer Sultnddevle Cellddevle'yi Basra valiliine tayin et-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELLDDEVLE runda kalan Cellddevle bunlarn ikisinde Kerh'teki Alevler'in nakibine snm, defa da vassl emrlerden ve dier hkmdarlardan yardm istemitir. 423'teki (1032) isyan srasnda veziri Amdddevle askerler tarafndan yakalanp sokaklarda srklendii gibi kendisi de benzeri veya daha kt durumlarla karlamtr. Ayyrlar ve bedevler halkn maln yamalayarak ve yol keserek lkede huzur brakmamlardr. Hatta ayyrlar, reisleri Burcum adna hutbe okunmasn isteyecek kadar ileri gitmilerdir. ldnde nfuz ve hkimiyeti sadece Badat ve evresine mnhasr kalmt. Vst, olu elMelik'l-Azz'in elindeydi. Basra ve Hzistan Eb Klcr tarafndan topraklarna katlmt. Cellddevle oyun ve avcla, zellikle evgna dknd. yi bir hattat ve samimi bir i idi. Hz. Ali ve Hz. Hseyin'in trbelerini ziyarete giderken onlara saygsndan dolay en az 1 fersahlk (6-8 km.) mesafeyi yryerek katederdi. Mehur edip Nasr b. Ya'kb ed-Dnever ile fi fakihi Mahmd b. Hasan el-Kazvn onun yakn dostlaryd.
BBLYOGRAFYA: Azim Tarihi (Seluklular Dnemiyle lgili Blmler: h. 430-538) (trc. ve nr. Ali Sevim), Ankara 1988, s. 6-7; bn'l-Cevz, el-Muntazam, Vlll, 35, 57, 64, 72-73, 78-79, 82-83, 89, 91, 104-105, 116-118; bn'l-Esr, el-Kmil, IX, 361-362, 366, 374, 408, 430-431, 446, 453, 455, 459, 471, 489, 514, 516; Eb'l-Fid, elMuhtasar, il, 166; Nveyr, Hihyet'l-ereb, XXVI, 250 vd.; bn Kesr, el-Bidye, XII, 52; Mafizullah Kabir, The Buuayhid Dynasty of Baghdad, Caicutta 1964, s. 102-109; H. Busse, Chalif und Grossknig: Die Buyiden im Iraq (945-1055), Beirut 1969, s. 91, 96, 102, 103, 139, 187, 211, 232, 324, 336, 370, 398, ayrca bk. ndeks; M. Altay Kymen, Turul Bey ue Zaman, stanbul 1976, s. 36-37; Bosvvorth, slm Devletleri Tarihi, s. 119 vd.; Abdlmecd Eb'l-Fth Bedevi, et-Trhu's-siys ue'l-fikr, Cidde 1403/1983, s. 178, 198; K. V. Zettersteen, "Cellddevle", A, 1 1 1 , 60-61; a.mlf., "Djall al-Dawla", Ei2 (ng ), 1 1 , 391; Sdk Seccd, "l-i Bveyh", DMB, I, 632.
IIU A Y D I N TANER Cellzde
F

etmesi sonucu bir kltr ve sanat merkezi haline gelen bu ehirde yetimitir. A k l m - sitte *yi babasndan renerek iczet ald. inde bulunduu evrenin hat sanatna olan rabet ve desteiyle kendini yetitirerek Ftih devrinin (1451-1481) nl hattatlar arasna girdi. Hayat hakknda ok az bilgi bulunmakla beraber Ceilzde'nin yaklak
r

BBLYOGRAFYA :
l, Menkb- Hnervern, s. 30; Glzr- Savb, s. 19; Suyolcuzde, Devhat'l-kttb, s. 116; Mstakimzde, Tuhfe, s. 515; Mustafa Hilmi Efendi, Mzn'l-hat, Millet Ktp., Ali Emr, Tarih, nr. 812, s. 142-143; Habib, Hat ve Hatttn, stanbul 1306, s. 82, 83; Fevzi Olcay, Amasya Mehiri, Ktp., TY, nr. 9382, s. 150; Amasya Trihi, I, 222; Ayverdi, Ftih Devri Hattatlar, s. 47, 48; Uzunarl, Osmanl Tarihi, II, 515. r~
HBI M U H I T T I N SERIN

100 yl yaad ve Kann Sultan Sleyman zamannda da hayatta olduu bilinmektedir. Glzr- Savb'da kaydedildiine gre Kann clsunun ilk aylarnda, dedesinin dostu eyh Hamdullah' saraya davet ederek kendisinden bir Mushaf- erif yazmasn istedi. Hamdullah ihtiyarln ileri srerek Cellzde'yi tavsiye etti. Bunun zerine Cellzde Amasya'dan davet edilerek bir mushaf yazmakla grevlendirildi. Mushafn yazlmas bittikten sonra kendisine 1000 flori cize verildi. Ayrca stanbul'da kalmas iin yaplan teklifi kabul etmeyip memleketine dnd ve orada v e f a t etti. Anadolu'nun yedi byk hat stadndan biri kabul edilen Cellzde Muhyiddin'in yazsnn bilinen tek rnei, Ekrem Hakk Ayverdi koleksiyonunda bulunan nesih hatla yazlm "Kadet'l-br'e"dir. XV. yzyl Osmanl hattnn karakterini tayan bu eser, onun Ykt el-Msta'sm yolundan farkl, daha sevimli ve yuvarlak harfleriyle yeni bir slbun sahibi olduunu gstermektedir. kb- Hnervern'a, Men"Cellolu ki hat"Koca Nianc" lakab ile hret bulmutur. Meslek hayat Rumeli'nin eitli kazalarnda geen Tosyal Kad Celleddin'in (. 9 3 5 / 1 5 2 8 ) olunun en bydr. Doum tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber kendisi Selimnme adl eserinde, 964'te (1557) nianclktan emekli olduunda yann yetmie yaklatn belirttiine gre 895-896 (1490-1491) yllarnda doduu kabul edilebilir. Medrese tahsilini Sahn- Semn dnimendliine kadar srdren Cellzde Mustafa, 922'de (1516) Vezir Pr Mehmed Paa ile nianc eydi Bey'in himayesiyle Dvn- Hmyun ktipliine tayin edilerek devlet hizmetine girdi. Yavuz Sultan Selim'in vezirlerden gizli tutmak istedii ilere ait yazlar kalem e aldrd Mustafa elebi, padiahn bizzat yazdrd fermanlarda usule aykr grd ifadelerin dzeltilmesini arzetmekten ekinmezdi. Ayn zamanda Pr Paa'nn alt yl sreyle tezkireciliini de yapt. Pr Paa'nn 1523'te emekliye ayrlmasyla vezrizamla devlet ilerinde hi tecrbesi olmakszn dorudan doruya saraydan terfi ettirilen brhim Paa, Cellzde'yi geni bilgi ve becerisi sebebiyle ayn hizmette kulland. 1524't e brhim Paa, Hin Ahmed Paa'nn isyanndan sonra incelemeler ve yeni dzenlemeler yapmak zere Msr'a gnderildiinde Cellzde Mustafa'y da beraberinde gtrd. Bu almalarn sonucunda karlan yeni Msr kanunnmesinin dzenlenmesinde Mustafa elebi nemli bir rol oynam olmaldr. Cellzde Msr'dan dndkten hemen
nin Muhyiddin Ams'nin nesih hatla istinsah

C E L L Z D E M U S T A F A ELEB (. 975/1567) Osmanl tarihisi, nianc.

tt- cihndr / Nazri gelmemi nesh celde" beytiyle onun nesih ve celde stat olduu ifade edilmektedir.

H U l H :
r : :
s

CELLZDE MUHYDDN A M S n Ftih Sultan Mehmed devrinde hret bulan Osmanl hattat.

ettii KadetulBrde' lk sayfas


(Ayverdi, Fatih Deuri Hattatlar, rs. 2 7 )

Amasyal

olup mehur hattat Cell

sonra reslkttb oldu (931/ 1525) ve on yl bu grevi srdrd. Reslkttb olarak Kann Sultan Sleyman'n Irakeyn Seferi'ne katlan Cellzde Mustaf a elebi, Badat'a girildikten gn

Ams'nin olu, Cemal Ams'nin kardei, eyh Hamdullah'n halazadesidir. Amasya'da valilik yapan ehzade II. Bayezid'in sanatkrlar tevik ve himaye 260

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELLZDE MUSTAFA CELEB


sonra toplanan divann kararyla, yolda lm olan eydi Bey'in yerine niancla tayin edildi (Aralk 1534). XVI. yzylda bir niancda aranan balca iki zellik, resm yazmalarn "in"snda ustalk ve devlet kanunlarnda uzmanlkt. Yirmi yl aralksz olarak nianclk hizmetinde bulunan Mustafa elebi bu niteliklerin ikisine de tam olarak sahipti. Ferman, menur, nme gibi padiah adna karlan yazlarda Cellzde'nin kulland hitaplar ve ifade biimleri, en az XVII. yzyln ilk eyreine kadar Osmanl brokrasisinde rnek tutulmutur. Kendisinden sonra dzenlenen birok kanunnmede kanunlarn geerlilii iin Cellzde'nin yetkili merci olarak anld grlmektedir. Salam bir medrese renimi grm olan Cellzde, Osmanl rf hukukunu oluturan kanunlarn yalnz birbiriyle deil ayn zamanda eriatla badamalar yolunda ok emek vererek bu hususta eyhlislm Ebssud Efendi ile i birlii yapmtr. Osmanl kanunlarnn tutarl ve kullanl bir hukuk sistemi olarak gelitirilmesinde, niancya "mft-i knn" denilecek kadar bu hukukun itibarnn artmasnda, hatta Sultan Sleyman'a "Kann" lakabnn verilmesinde Cellzde Mustafa'nn byk pay olduu phesizdir. Hizmetleri padiah tarafndan takdir edilerek has* lan o zamana kadar hibir niancya nasip olmayan 300.000 akeye karld. 1557'de emekli olduunda Kann onu iki ynden mkfatlandrd. Seleflerinden hibirine gsterilmemi bir lutuf olarak nianclk haslarnn tamamn stnde brakt gibi trenler ve seferlerde padiahn maiyetinde bulunma erefini baheden mteferrikalk rtbesine de kavuturdu. Nev'zde At ve Peuylu brhim Cellzde'nin mteferrikaba olmasndan bahsediyorlarsa da yetmi lanmaktadr. Birka aamada yazld ve ilk tertibinin 1534'e kadar tamamland anlalan (bk. Kappert, Geschichte, 13-14) Tabakt'l-memlik s. son eklini

yalarnda bulunan ve asker tecrbesi olmayan bir kiinin ocan kumandanlna getirilmi olabilecei phelidir. Cellzde'yi yakndan tanyan ve onun hayran olan Gelibolulu Mustafa l'nin Knh'l-ahbr'da anlattna gre nianclktan ekilmesine Vezrizam Rstem Paa'nn bir oyunu sebep olmutur (bk. Uzunarl, Belleten, sy. 87, s. 398). Rstem Paa Cellzde'yi sevmedii iin kendisine, nianclktan ekildii takdirde yerine o srada divan ktibi bulunan olu Mahmud'un tayin edileceine dair sz vermi, bunun zerine Mustafa elebi istifa etmitir. Ancak yerine olu getirilmeyip reslkttblk ve defterdarlk hizmetlerinde bulunmu olan Eri Abdizde Mehmed Bey tayin edilmitir. Cellzde ise emekli olduktan sonra kaleme ald eserlerde kendi zgemiinden bahsederken bu hususu sktla geitirerek nianclktan srf yallk sebebiyle ekildii intiban vermektedir. Mteferrika olarak katld Sigetvar seferi esnasnda Eri Abdizde Mehmed'in ni lm zerine yeniden niancla getirilen (1566) Cellzde Mustafa'nn bu tayini Kann Sultan Sleyman'n lmnn gizli tutulduu gnlere rastlamaktadr. On ay kadar sren bu ikinci niancl lmyle sona ermitir. Kaynaklarn hepsi Cellzde Mustafa'nn cmertliinden ve efkatinden bahsetmektedir. Eyp'te kendisine atfen Nianc (bir zamanlar Nianclar) adn alan s e m t t e yaptrd baheli konak, lim ve ediplerin srekli uradklar bir yer olmutu. Bu kiilerle sohbetten ok holanan Mustafa elebi airlerin himayesini de stlenerek onlara yksek cizeler verirdi. Eyp'te evinin yaknnda bir cami, bir Haivet tekkesi ve Mimar Sinan'n eseri olan bir hamam yaptrmsa da bunlardan yalnz cami (Nianc Camii) bugn ayakta kalm durumdadr. Cellzde Mustafa'nn mezar bu caminin bahesinde, kendisinden nce len (1565) kardei Cellzde Slih elebi'nin kabrinin yanndadr. Eserleri. A ) Tarihe Dair Eserleri. 1. Taba-

Cellzde'nin emekli oluundan sonra ve en ge 968'de (1561) almtr. Eserin tpkbasm Petra Kappert tarafndan yaplmtr (Wiesbaden 1981). 2. Mesir-i lim Hni. Daha ok Selimnme anlan ve Tabakt'l-memlik tan Selim'in ehzadelii, Seadyla tamamkardeleriyle

landktan sonra yazlan eser, Yavuz Sulolan taht mcadelesi ve saltanat dneminin olaylarn anlatr. Eserin nsznde, Sultan Selim hakknda yazlm kitaplarn hepsinin olaylarn i yznden habersiz kiilerin duyduklar yanl rivayetlere ve uydurmalara dayandn, kendisinin ise devlet idaresindeki mevkiinden dolay gerekleri bildiini ileri sren Cellzde, zellikle Selim'in babasna kar ayaklanm olduu grn yalanlamak abasndadr. Mellif, padiahn asker seferlerini menzil menzil anlatan "rznme" niteliindeki zl blmlerin dnda genellikle ssl bir slp kullanmaktadr. Sanatkrane insyla ve aralara soktuu manzum yorumlaryla Cellzde Mustafa, olaylarn objektif ayrntlarn kaydetmekten ok olup bitenleri belli bir gr asndan deerlendirmeyi amalamaktadr. Osmanl Devleti'ni idealletirmek, gerek d dmanlarn gerekse i dzenini tehdit eder grnen kiileri ktlemek eilimlerini tayan bu gr gereince Sultan Selim, padiahl ve zaferleri doutan takdir edilmi bir ehzade olarak gsterildii gibi balca rakibi ehzade Ahmed ve onun tarafn tutan vezirler Allah'n iradesini anlamamakla, sefahate dknlk ve sorumsuzlukla Mesir-i Selim Hni'rim sulanmaktadr. Selim'in cl-

suna kadarki ksmnn tenkitli metni ve ngilizce evirisi Oxford niversitesi'nde doktora tezi olarak hazrlanmtr (bk. bibi.). Btn metni ise asl diliyle transkripsiyonlu ve ayrca gnmz Trke'sine daha yakn bir dile aktarlm olarak Kltr Bakanl yaynlar arasnda kmtr (Ankara 1990). lm bir iddias olmayan ve yer yer yanllar ihtiva eden bu yayn Cellzde'nin Selimnme'si hakknda genel bir fikir verebilir. B) Din ve Ahlkla lgili Eserleri. 1. Mevhib'l-hallk f mertibi'l-ahlk. Emeklilik dneminde yazlan eser, elli alt bab halinde ahlk ilgilendiren eitli konu261

Cellzde Mustafa eleb'nin Nianc

kt'l-memlik*. memlik

Tam ad Tabakt'l

ve derect'l-meslik

olan

eser, Kann Sultan Sleyman dneminin 1555 ylna kadarki olaylarn ihtiva eder. Baz blmlerine Fetihnme-i dos, Mohanme rabodan ve Fetihnme-i RoKa-

\ l m
m

Camii hazresindeki mezar Eyp / istanbul

adlaryla ayr olarak da rast-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELLZDE MUSTAFA ELEB


lar ele almaktadr. 2. Delil-i Muhammedi* Ahmed. ve emil-i Nbwet-i Ftvvet-i C E L L Z D E S L H ELEB
(. 973/1565)
1

lerek bir sre sonra Sahn- Semn mderrisliine getirildi (1536). Bu srada KannFnin istei zerine Frz ah hikyelerini ksa zamanda Farsa'dan Trke'ye tercme ederek padiaha takdim etti. Ardndan da 1542'de Edirne Beyazt Medresesi mderrisi oldu. Slih elebi, ilme ve talebe yetitirmeye olan hevesi sebebiyle daima mderrislii tercih etmise de meslek hayatnda baz nemli kadlklarda da bulunmutur. 1544'te Halep kadlna tayin edilince buraya gitmek zorunda kalm, iki ay sonra Msr Beylerbeyi Hadm Dvud Paa hakkndaki ithamlar aratrmak ve Msr evkafn tefti etmekle grevlendirilmi, bu zor ii de ksa zamanda tamamlayarak stanbul'a dnmtr. Bu srada Halep kadl yeniden kendisine verilmek istendiyse de kabul etmediinden stanbul Beyazt Medresesi mderrisliine tayin edildi (1546). Ancak bu grevi ksa srd, tekrar kadlk mesleine geerek nce am, ardndan Msr kadlna getirildi. yl kadar kald bu grevden 1550'de 80 ake yevmiye ile emekli oldu, creti daha sonra 100 akeye ykseltildi. Hayatnn bundan sonraki yllarn Eyp Niancas'nda aabeyi Mustafa elebi'nin camii yaknndaki evinde geiren Slih elebi, zamann ilm aratrma ve eser telifiyle geirdi. Bu srada ehzade Bayezid'in istei zerine Cemleddin Muhammed Avf'nin tarih ve ahlka dair Farsa eserini Trke'ye evirdi. ehzade de 100 akelik emekli maana denk bir cretle istei zerine Eyp Medresesi mderrisliinin kendisine verilme-

1552-1557 yllar arasnda kaI

leme alnm grnen bu eser, Molla Miskin diye tannan Horasanl Munddin Muhammed b. Abdullah el-Ferh'nin (. 954/1547) Me'ric'n-nbvve drici'i-ftvve m'minn. bnn Trke evirisidir. 3. i meadl Farsa siyer kitaHediyyet'lf

Kann Sultan Sleyman devrinin tannm limi.

_j

Nianc Cellzde Mustafa elebi'nin kardeidir. Babasnn kadl srasnda 900 (1494-95) yl civarnda Vulitrin'de dodu. Tahsilini tamamladktan sonra Kemalpaazde'ye intisap ederek derslerine devam etti. Ayrca Hattat eyh Hamdullah'tan hat dersleri ald; Kemalpaazde'nin tarihe ve fkha dair baz eserlerini temize ekti. 1520'de Kann Sultan Sleyman'n tahta k mnasebetiyle, det zere btn ulemya dnimend *lerinden ileri gelenlerini mlzm verme hakk tanndnda, Kannrnin hocas Hayreddin Efendi'nin yeterli sayda talebesi olmadndan Slih elebi Kemalpaazde'den ayrlarak Hayreddin Efendi'nin talebeleri arasnda mlzm oldu. Ancak bu hareketi vefaszlk saylarak tenkit edildi (Knalzde, I, 548). Bylece 25 ake yevmiye ile Edirne'de Saraciye Medresesi mderrisliine gnderildi. Bu grevi srasnda Kann'nin Belgrad, Rodos ve Budin seferlerine dair eserini kaleme ald. Ayrca Vezrizam brhim Paa'nn faaliyetleri hakknda yazd ve muhtemelen aabeyi Mustafa elebi vastasyla paaya sunduu manzumeleri ok beenildi ve grevi stanbul Murad Paa Medresesi'ne nakledildi. Burada uzun sre mderrislik yaptktan sonra 1535'te 40 ake ile Divanyolu'nda Atik Ali Paa Medresesi'ne geti. Vezrizam Ayas Paa'ya yazd kasideleri beeni-

eitli din konulara dair kEb Hafs Sircddin Zehr'l-kimm

k bir risledir. 4. Cevhir'l-ahbr hasili'l-ahyr.

mer b. brhim el-Ensr'nin Kur'an'daki Kssa-i Ysuf'a dair adl Arapa eserinin Trke tercmesi olup 972'de (1565) yazlmtr (din ve ahlkla ilgili eserleri ve bunlarn yazma nshalar hakknda daha geni bilgi iin bk. Uzunarl, Belleten, sy. 87, s. 411-415). Eserlerinin ounda kendi manzumeleri bulunan, baz kaside ve gazelleri olduu da bilinen Cellzde Mustaf'nn divan yoktur. BBLYOGRAFYA :
Cellzde, Tabakt'l-memlik ue derectulmeslik (faksimile nr. P. Kappert: Geschichte Sultan Sleyman Knns von 1520 bis 1557, oder Tabakt I-Memlik ve Derect l-Meslik von Cellzde Mustaf genannt Koca Nianc), Wiesbaden 1981; a.mlf., Selimnme (nr. Ahmet Uur Mustafa uhadar), Ankara 1990; Celia J. Kerslake, A Critical Edition and Translation of the Introductory Sections and the first Thirteen Chapters of the "Selimnme" of Cellzde Mustaf elebi (doktora tezi, 1975); Oxford niversity; a.mlf., "The Selim-nme of Cell-zde Mustaf elebi as a Historical Source", Turcica, X/2-X, Paris 1978, s. 39-51; Seh, Tezkire, s. 33-34; k elebi, Meir'-uar.vr. 134"-135a; Latf, Tezkire, s. 335-337; At, Zeyl-i ekik, s. 113-114; Peuylu brhim, Trih, s. 43; Uzunarl, Merkez - Bahriye, s. 215, 220, 225-226; a.mlf., "Onaltmc Asr Ortalarnda Yaam Olan ki Byk ahsiyet: Tosyal Cellzde Mustafa ve Salih elebiler", TTK Belleten, XXII/ 87 (1958), s. 391-441; U. Heyd, Studies in Old Ottoman Criminal Law (nr. V. L. Menage), Oxford 1973, s. 23-26; Josef Matuz. Das Karzleiuesen Sultan Sleymns des Prchtigen, Wiesbaden 1974, s. 30-32, ayrca bk. ndeks; Petra Kappert, "Mustaf b. Cells "Tabakt el-memlik" als Quelle fr die osmanische Geschichte des 16. Jahrhunderts", Studi Preottomani e Ottomani: Atti del Convegno di Napoli 1974, Napoli 1976, s. 135-141; Comell H. Fleischer, Bureaucrat and Intellectual in the Ottoman Empire: The Historian Mustaf li (1541-1600), Princeton 1986, bk. ndeks; Agh Srr Levend, "mmet anda Ahlk Kitaplarmz", TDAYBelleten, sy. 234 (1963), s. 98; M. Tayyib Gkbilgin, "Cell-zde", A, III, 6163; V. L. Menage, "Djallzde Mustaf Celebi", El2(ng.), II, 400. m
1 C E L I A J. K E R S L A K E

Cellzde Mustafa elebi'nin Tabaktulmemlik derect'i meslik adl eserinin ilk iki sayfas
(Sleymaniye Ktp., Ayasofya. nr. 3 2 9 6 1

ue

262

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELLZDE SLH ELEB Ktphanesi'nde (Revan, nr. 1280) yer alan ve 1530 Austosunda tamamlanan Trh-i Budin (Trh-i Feth-i Budin) adyla kaytl mellif nshasn buna rnek olarak gsterir. Bunun Trh-i ngrus adyla kaytl ikinci bir nshas Topkap Saray Mzesi Ktphanesi'nde (III. Ahmed, nr. 3096), Mohanme adyla kaytl dier bir nshas ise stanbul niversitesi Ktphanesi'ndedir (TY, nr. 1285). Rodos Seferi'ne ait ksmn ( Rodos Kalas Fetihnamesi) mstakil bir nshas, Viyana'da (Nationalbibliothek, H. O., nr. 159) bulunan bir yazmann 19 a -39 a varaklar arasnda yer almakta ve iindeki bir kaytta bunun Cellzde Slih'in "musannif nshasndan" istinsah edildii belirtilmektedir. Agh Srr Levend, Slih elebi'nin Leyl v Mecnn adl mesnevisi ve Mneat' ile birlikte Belgrad Fetihnmesi'nin bir nshasnn kendisinde bulunduunu yazar (Gazavatnmeler, s. 379). 2. Trh-i Msr. Mellif, Syt, bn Makrz ve Melik smil gibi Arap melliflerin eserlerinden faydalanarak kaleme ald bu eserine Msr evkafn teftile grevlendirildii 1544 ylnda balam, grevini tamamlayp 1547'de stanbul'a dnd zaman bitirmitir. Eserde kinatn yaratlndan itibaren 953'e (1546) kadar btnyle Msr tarihi, Msr'da cereyan eden belli bal olaylar, imar faaliyetleri ve zellikle Memlkler ve Osmanllar zamannda Msr'n tarih ve corafyas yer yer menkbeler de eklenerek anlatlmtr. Trh-i Msr'n stanbul niversitesi (TY, nr. 778, 1524, 2588, 4134, 4404), Topkap Saray Mzesi (Revan, nr. 1405) ve Sleymaniye (Esad Efendi, nr. 2176; D a m a d brhim Paa, nr. 920; Hlet Efendi, lve, nr. 190) ktphanelerinde eitli nshalar mevcuttur. Eser ayrca spanyolca'ya da tercme edilmitir (Babinger, s. 112). B) Dier Eserleri. 1. Kssa-i Behmen h b. Frz h (Kssa-i Frz h Tercmesi). 1536'da Sahn- Semn mderrisi olduktan sonra Kann Sultan Sleyman'n istei zerine Farsa'dan tercmesine balad bu eser sekiz cilttir. Slih elebi, her cildin sonunda o cildi hangi tarihte ve ne kadar zamanda tamamladn belirtmitir. Eserin stanbul niversitesi Ktphanesi'nde bazlarnn ba taraf eksik be cildi ile stanbul Belediyesi Atatrk Kitapl'nda yine ba taraf eksik cildi mevcuttur (Uzunarl, s. 429-430). Ayrca IV. cildi Topkap Saray Mzesi Ktphanesi'nde bulunmaktadr (Revan, nr. 1485). Bu tercmenin zamannda ok beenildii kaynaklarda belirtilmektedir. 2. Tercme-i Cevmiu'l-hikyt ve levmiu'r-rivyt. Cemleddin Muhammed Avf'nin asl Farsa olan eserini Kannnin olu ehzade Bayezid'in istei zerine tercme etmitir. Tarih ve ahlka dair olan eserde yer yer konulara uygun hikyeler de anlatlmtr. byk ciltten meydana gelen tercmenin Sleymaniye (Hekimolu Ali Paa, nr. 603), Topkap Saray Mzesi (Revan, nr. 1086), Nuruosmaniye ve Millet ktphanelerinde nshalar mevcuttur (Uzunarl, s. 436-

Cellzde Slih elebi'nin Niana Camii hazresindeki mezar ta Eyp / istanbul

sini salad (1558). yl sonra gzlerine perde inince mderrislikten ayrlmak zorunda kald. Vefatnda Eyp'te aabeyinin yaptrd Nianca Camii hazresine defnedildi. Manzum mezar ta kitabesi Mustafa elebi'ye aittir. Slih elebi'nin hak ve adalet kavramlarna bal olduu, zellikle Msr, am ve Halep'te kadlk yapt dnemlerde zorbal nledii ve mazlumlar himaye ettii kaynaklarda belirtilir. Kad iken merkeze sunduu tayin tekliflerinde ok titiz ve drst davrand, o blgelerin Arap tarihileri tarafndan da kaydedilir. Eserleri. Slih elebi ok ynl bir mellif olup bata tarih olmak zere edebiyat, gramer ve fkh alanlarnda eitli eserler kaleme almtr. A ) Tarihe Dair Eserleri. 1. Trh-i tn Sleymn. Fleischer SulBilinen tek nshas Leip-

zig Stadtbibliothek'te bulunan (H. O. F. Delitzsch, s. 522, nr. 288) eser, Kann Sultan Sleyman'n clsundan itibaren 935 (1528) ylna kadar cereyan eden olaylar iine alr. F. Tauer, eserde mukaddimeden sonra 7 b -194 a varaklar arasnda Kann'nin clsu, Canbirdi Gazl isyan, Belgrad Seferi, Rodos Seferi, Msr'da cereyan eden olaylar, Moha Muharebesi ve Anadolu'daki isyanlarn konu edildiini, 197. varaa kadar da padiahn Vize taraflarna ava gidii anlatlarak eserin bitirildiini yazar. Slih elebi'nin tarihe dair eserleri zerinde bir inceleme yapm olan Hseyin G. Yurdaydn ise bu eserin baz ksmlarnn mstakil yazma nshalar halinde eitli ktphanelerde bulunduunu, k elebi ve Knalzde Hasan elebi tarafndan Cellzde Slih'in Belgrad, Rodos ve Moha seferlerinin tarihlerini yazdnn belirtildiini, aslnda bunlarn eserin eitli ksmlarnn muhtelif istinsahlar olduunu kaydeder. Bu nshalardan bazlarnn mstakil eser zellii tadn da belirten Yurdaydn, Moha Seferi'ne ait ksmn Topkap Saray Mzesi

Cellzde Slih elebi'nin Tarh-i Msr adl eserinin ilk sayfas


(Sleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 2 1 7 6 )

c. u

c -

ile

Leyl uj Mecnn adl eserinin ilk sayfas


(Nuruosmaniye Ktp., nr. 3 8 4 6 )

; j' > >f! J> V KJ1"

-J <"/-- ('* >>

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

263

CELLZDE SLH ELEB 437). 3. Divan. "Slih" ve "Salh" mahlaslaryla Arapa, Farsa ve Trke iirler yazan Slih elebi'nin divan, hayatnn sonlarna doru gzlerine perde indikten sonra hatrnda kalan manzumelerini dikte ettirmek suretiyle meydana gelmitir. Divann tezhipli ve ta'lik hatla yazlm gzel bir nshas Nuruosmaniye Ktphanesi'nde (nr. 3846). bulunmaktadr. Divann sonunda "Drer-i Nesyih" adl seksen beyitlik nasihatnme eklinde bir manzume ile kk yata kaybettii olunun acsyla kaleme ald "Leyl v Mecnun" adl dier bir manzume yer almaktadr. Slih elebi'nin bunlardan baka Mifthu'l-zvlm, el-Mevkf, el-Vikaye erhlerine ve Ilhu'l-zh'a hiyeleri bulunmaktadr (Uzunarl, s. 437-438). Ayrca gzlerine perde inmesi sebebiyle temize ekemedii msvedde halinde kalm baka almalarnn da olduu gerek kendisi gerekse At tarafndan ifade edilmitir. BBLYOGRAFYA:
k elebi, Meiru-uar, vr. 214b-216a; Latifi, Tezkire, s. 218; Knalzde, Tezkire, I, 548-551; At, Zeyl-i ekik, s. 47-49; Mstakimzde, Tuhfe, s. 229; Hammer (At Bey), VI, 151; Sicill-i OsmnT, III, 300; H. O. Fleischer F. Delitzche, Catalogus Librorum Manuscriptorum Qui in Biblitoheca Senatoria Ciuitatis Lipsiensis Assenuantur, Cadices Orientalium Linguarum, Grimde 1838, s. 522, nr. 288; Osmanl Mellifleri, 1 1 , 278; Levend, Oazauatnmeler, s. 38, 40-42, 47, 379; a.mlf., Leyla ve Mecnun Hikayesi, Ankara 1959, s. 278 vd.; Babinger (Ook), s. 111-113; Abdlkadir zcan, "Historiography in the Reign of Sleyman the Magnificent", The Ottoman Empire in the Reign of Sleyman the Magnificent, stanbul 1988, II, 185-187; F. Tauer, "Addition mon ouvrage, Histoire de la Campagne du Sultan Sleyman I er contre Belgrade en 1521, tirees de l'histoire de Sleyman I er par Djellzde Slih Efendi", Ar. O, VII/1-2 (1935), s. 191-196; . Hakk Uzunarl, "Onaltnc Asr Ortalarnda Yaam Olan ki Byk ahsiyet: Tosyal Cellzde Mustafa ve Salih elebiler", TTK Belleten, XXII/87 (1958), s. 422-441; Hseyin G. Yurdaydn, "Cell-zde Salih'in Sleymanmesi", AFD, XIV (1967), s. 1-12; Tayyib Gkbilgin, "Cell-zde", A, III, 63-64; J. R. Walsh, "Diallzde Slih Celebi", El2(ng.), yy d . a

rum civarnda gebe olarak yayordu. X. yzylda Htaylar'n saldrlarna urayan Celyirliler zayfladlar. Ancak bir mddet sonra toparlanarak Cengiz Han'n kabilesi olan Kytlar'a saldrp kayp verdirmelerine ramen Cengiz Han'n atalarndan Kaydu'nun iddetle karlk vermesinden sonra onlarla anlamlar ve daima dost ve mttefik kalmlardr. Celyirliler, Cengiz Han'n seferlerine yardmc kuvvet olarak katlp onun cephelerde galip gelmesine yardmc olmulardr. Mesel Cengiz'in in seferinde ordunun sol kanat kumandan olup in'in kuzey ksmlarnn ele geirilmesinde byk yararlk gsteren, Cengiz'in gelien olaylar sebebiyle in'den ayrlarak Trkistan ve Mvernnehir seferlerine kt srada kendisine in'de veklet edip ordusunu idare eden Mool kumandan Mukal Noyan, Celyirliler'in Cat kabilesi reislerindendi. Bunun oullar da sonralar yine devlet hizmetinde nemli mevkilerde bulunmulardr. Cengiz Han Mool, Trk, Tibetli vb. kavimlerin boylarn datarak kendi asl kuvvetleriyle kartrp meydana getirdii yeni ordu birliklerine Celyirliler'i de dahil etmiti. Bu sebeple Celyirliler Moolistan, in, Trkistan, Mvernnehir ve Kpak blgesine kadar eitli sahalara dalmlar, bir ksm da lhanllarn maiyetinde ran ve rak'a kadar yaylmlardr. inde yaadklar kavimlere gre nf u s bakmndan daha az olmalar, coraf yerlemeye gre Mool kalmalarn da zorlatrmtr. Moolistan'da kalanlarn dnda in'dekiler inlileiyor, Trkistan, Kpak, ran ve Irak'takilerin byk bir blm dinin de tesiriyle Trkler'in ierisinde benliklerini kaybediyorlard. aatay ve Timur'un kumandanlanyla lhanllar'n devlet idaresinde nemli mevkilerde bulunan Celyirliler'in says bir hayli kabarktr. lhanl Devleti'ne hizmet eden Celyirliler'in en mehurlar ise Hlg ile Badat'a giren ve Suriye seferine katlan lkn Noyan ile Geyhatu zamannda beylerbeyilik yapan olu Ak Boa ve bunun Gazan Han ve Olcaytu zamannda valilik yapan Emr Hseyin'dir. olu

ri durmad. Bu karklklardan faydalanarak byk dedesi lkn'a nisbetle lknliar, kabilesine nisbetle de Celyirliler adyla anlan bamsz bir devlet kurdu (1340). Emr oban'n torunu eyh Hasan'la kartrlmamas iin kendisi daha ziyade Hasan- Bzrg diye anlmtr. Hasan'n lmnden sonra yerine olu eyh veys geti (1356). veys 1358'de Azerbaycan ile Tebriz'i, 1364'te Musul ve Diyarbekir'i ele geirerek devletin snrlarn geniletti. veys'in olu eyh Hseyin, ran'n dou blgesinde bulunan Muzafferiler ve Karakoyunlular ile mcadeleye girdi (1374). Hseyin'in 1382'de lmyle devlet zayflamaya balad ve onun iki kardei Ahmed ile Bayezid arasnda paylald. Sultan Ahmed Celyir'e Azerbaycan ve Irak, Bayezid'e ise geri kalan blgelerle rk- Acem verildi. ki karde arasndaki mcadele 1384'te Ahmed'in Bayezid'i esir almas ile sonuland. Timur'un bu tarihten balayarak Kuzey ran ile Ermenistan' ve daha sonra 1393'ten itibaren de Badat, Diyarbekir ve el-Cezre blgelerini ele geirmesi, Ahmed Celyir'i Memlk sultanna snmaya mecbur ettti. Ancak Ahmed, Timur Semerkant'a dnnce Memlk Sultan Berkuk'un yardm ile Badat' geri ald. Daha sonra Karakoyunlu Kara Ysuf ile birlikte Timur'a kar giritikleri mcadeleyi kaybedince tekrar Msr'a katlar (1400). Fakat Timur'dan korkan Msr hkmdar onlar kabul etmeyince Osmanl Hkmdar Yldrm Bayezid'in yanna gittiler. Timur'un Yldrm Bayezid'den bunlar kendisine teslim etmesini istemesi ve bu istein Yldrm Bayezid tarafndan reddedilmesi, Ankara Sava'na (1402) sebebiyet veren olaylardan biridir. Sultan Ahmed Celyir, Timur-Yldrm mcadelesini frsat bilerek Badat' ele geirdiyse de daha sonra buray Karakoyunlu Kara Ysuf'a brakmak zorunda kald ve ancak Timur'un 1405't e lmnden sonra tekrar Badat'a hkim olabildi. Bir mddet sonra Karakoyunlular'la aras alan Sultan Ahmed onlarla yapt mcadeleyi kaybedince kamaya alrken yakalanp ocuklaryla birlikte ldrld (813/1410). Ahmed'in lmnden sonra Celyirliler'in bana henz kk yata bulunan ah Veled, ardndan ah Mahmd, veys ve Muhammed tahta gemilerdir. Sultan Ahmed Celyir'in torunu olan Hseyin son hkmdar olarak tahta geip baz yerleri ele geirdiyse de Karako-

CELYIRLILER 1340-1431 yllar arasnda ran'n bats ile Kuzey Irak'ta hkm sren Mool hnedan.

lhanl Hkmdar Eb Sad Bahadr Han'n lmyle balayan taht kavgalar srasnda bamsz bir devlet kurmak iin frsat bekleyen Emr Hseyin'in olu Hasan, nce ehzadelerden Muhamm e d i destekleyerek onun ilhan olmasn salad; ancak ehzadeler arasndaki kanl mcadeleleri kkrtmaktan da ge-

Hnedana adn veren Celyir byk bir Mool kabilesidir. Bu kabile Moolistan'n dousunda Onon rma kylarnda ve Moolistan'n merkezi Karaku264

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELL, Hmidzde yunlu ah Muhammed b. Kara Ysuf'un saldrsna mruz kalnca Hille Kalesi'ne kat. Uzun bir kuatmadan sonra Karakoyunlular kaleyi ele geirip Hseyin'i ldrdler (1431). Bu ekilde Celyirliler hnedan son bulmu oldu. Celyirliler tekilt bakmndan lhanl Devleti ile tam bir benzerlik iindedir. Esasen devletin kurucular ve ilk yllarda idar kadroya tayin edilenler daha nce lhanllar'n hizmetinde alm kimselerdi. dar tekilt u divanlardan oluuyordu: Dvn- saltanat, dvn- vezret, dvn- istf, dvn- irf, dvn- ulu bitiki, dvn- nazar, dvn- kaz ve dvn- in. Celyirliler zamannda ok sayda Trk rak'a yerlemi ve Trke Arapa'dan sonra ikinci nemli dil haline gelmitir. Yine bu dnemde Badat ve evresi imar edilmi, ilim ve sanat erbab hnedan mensuplar tarafndan korunmutur. O ) ^ bn'n-Nedm, Veld b. Abdlmelik devrinde (705-715) Mescid-i NebevTnin kble duvarna cel-kf hatla ems sresini yazan Hattat Sa'd'n ilk "cel-nvs" olduunu kaydeder. Ancak bu tarz kfnin ayr bir ad olup olmad bilinmemekteCel kelimesi bir yaz eidini deil karakterini ifade eder. Hemen btn hat nevilerinde yaznn, bir yaz cinsi mekedilirken kullanlan mek kaleminden daha geni bir kalemle yazlan iri ekline cel denir. Emevler'in son ve Abbsler'in ilk asrnda (II/VIII) kfnin tdil edilmesiyle ortaya kmaya balayan a k l m - sitte'nin ve ayn tipteki deiik isimleri olan yazlarn iri olanlarna cel yerine cell ad verilmekteydi. Byk boydaki ktlarda kullanlmas dolaysyla tmr ad da verilen cel, dier yazlarn babas (eb'l-aklm) telakki edildii gibi kalem aznn enini tesbit etmekte bir genilik birimi olarak da kullanlyordu. Kalkaend (. 821 /1418), tmr yazda kaCELYRL HKMDARLARI Hasan- Bzrg 1 . veys 1 . Hseyin Ahmed Sah veled Sah Mahmd II. veys Muhammed Sah Mahmd II. Hseyin 740/1340 757/1356 776/1374 784/1382 813/1410 814/1411 (birinci defa) 818/1415 824/1421 825/1422 (ikinci defa) 827-835 (1424-1431).

Hat sanatnda her cins yaznn iri yazlan ekline verilen ad.

dir. Bundan sonraki devirde kf dnda kullanlan ve herhangi bir rnei zamanmza intikal etmeyen cel yazlara da "kalem'l-cell" denilmekteydi. Aklm- sitte ad verilen muhakkak, reyhn, sls, nesih, tevki' ve rik' yazlarndan her birinin cel olarak yazlaca akla gelirse de yalnz muhakkak, sls ve pek az olarak da nesih yazlarnn cel eklinde yazld grlr. lk ikisine "cell'l- muhakkak" ve "cell'ssls" ad verilmektedir. Reyhn muhakkakn kdr. Bu sebeple yalnz muhakkakn celsi mmkndr. Tevki' ile rik' kullanldklar yerler itibariyle kabul edilmi llerin dna kmadklar iin bunlarn da cel ekilleri dnlemez, ancak rik' cel yazlm olsa tevkf gibi olur. Cel yazlmas mmkn olan yazlardan muhakkak ile celsi, herhalde fazla yer kaplad ve istife uygun gelmedii iin, bilhassa Osmanl sanatkrlarnn elinde gelien sls ve celsi sebebiyle btn slm lkelerinde XVI. yzyldan itibaren yerini sls ve cel-slse brakt. Reyhnnin yerini de nesih alnca cel olarak ortada yalnz sls ve neshin celsi kald. Aklm- sitte ile birlikte gelitii ileri srlen ve menei Emevler devrine kadar geriye gtrlen, Anadolu Seluklular devrinde kullanld bn BbFnin tarihinden renilen siykat yazsnn ise maliye kaytlarn tutmaya yarad iin cel ekli yoktur. Aklm- sitteden sonra XI-XII. yzyllarda tarih sahnesine kmaya balayan ve ranl sanatkrlar tarafndan icat edilen ta'lik adl yaz, XVI. yzyla kadar divanlarda ve yazmalarda kullanlmtr. Cel ekli yazlmayan bu yazdan sonra yine ran'da XIV. yzylda icat edilen nesta'lik adl yaz yaygnlanca sls celsiyle birlikte cel-nesta'lik de btn slm lkelerinin ortak yazs oldu. Bu yazlar Trkler'in icat ettii divan, cel-divan ve rik'a yazlar takip etti. Bunlardan yalnz cel-divan ile rik'a cel tarznda yazlabildi. Divannin ise kullanld yer ve grd vazife dolaysyla cel eklinde yazlmas mmkn deildir. Bu sebeple slm yaz eitlerinden yalnz kf, cel-sls, cel-nesih, celnesta'lik, cel-divan ve cel-rik'a yazlar kullanlmaktadr. 265

lem az eninin 24 beygir kuyruu kl (15 mm.) olduunu bildirir, yani ona gre celde asgari lnn bu olduu anlalmaktadr. Yine onun ifadesine gre tmrn te biri lsnde olduu kabul edilen sls yaz kaleminin az eni 2 4 / 3 = 8 kl (5 mm.) idi. Ayrca sls yazda dikey bir harf olan elifin boyunu bulmak iin slsn birim ls olan 8 rakamn kendiyle arpmak gerekiyordu. Bu hesaba gre elifin ve dolaysyla kede verilmeyen ufk bir harfin boyu (mesel B [ v ] harfi) 8 X 8 = 64 kl (40 mm.) idi. Bu ller bugn hattatlarn benimsedii llerden pek farkl deildir. Eskiden beri ve bugn, mesel sls ve nesta'lik yazlarnda kalem ucunun genilii 2,5-3 mm., nesihte ise 1 mm. kadardr. Bu yazlardan biri bu llerin stnde bir kalnlkta yazlrsa o yaz celleiyor demektir. Hattatlar genellikle mek kaleminin misli geniliinde yazlan bir yazy cel olarak kabul ederler. Yalnz cel-divan bir istisna olarak bu llere uymaz, yani divan geni bir kalemle yazlmakla cel-divan adn almaz. Cel yazlar, yazlacak yerin yksekliine ve meknn lsne gre hazrlanr. Harflerin incelik ve kalnlklar, harf aralklar, bnyeleri m e s a f e ve mekna gre hesaplanr. Cel hatlarn yazlmas ok zor olduundan nce kalplar yaplr. Sonra inelenip kmr tozuyla silkilerek yaz bunun stnden zemine aktarlr, bu kalp zerinden yazlr veya mermere hakkedilir.

BBLYOGRAFYA: bn Arabah, ' c'ibul-makdr ; Kahire 1285, s. 24, 40, 43, 45, 47, 75-76, 80-81, 118119; bn Tarberd, el-Menhel'-f, Kahire 1956, 1 , 232-240; Sehv, ed-Dav''l-lmi\ 1 , 244-245; evkn, ei-Bedrut-tli1, 42-43; S. Lane-Poole, The Coins of the Mongols in the British Museum, London 1890-91, VI, 206-226; X, 128, 131; Dvel-i slmiyye, s. 391-393; Zambaur, Manuel, s. 253; rn Beyn, Trh-i Al-i Celyir, Tahran 1345; W. Barthold, Orta Asya Trk Tarihi Hakknda Dersler, Ankara 1975, s. 297-298; A. Y. Yakubovskiy, Altn Or-

du ue k (trc. Hasan Eren), Ankara 1976,


s. 191; Bosvvorth, slm Devletleri Tarihi, s. 203-204; a'bn Reb1 Turtr, ez-Zevhir'l-hadriyye li'd-devleti'l-Cel'iriyye, Kahire 1983; Faruk Smer, Karakoyunlular, Ankara 1984, s. 43-44; a.mlf., "Ahmed Celyir", DA, II, 5354; Spuler, ran Moollan, s. 330, 383; Nr Abdlhamid el-n, el-'lrk fi'l-'ahdi'l-Celyir! 738-814 h./1337-1411 m., Dirse f eud'ihi'Tidriyye ve'l-iktisdiyye, Badad 1986; brhim Hall, "EvdVl-'Trk's-siysiyye f 'ahdi's-Sultn el-'Cel'ir 1382-1410", db'r-rfidn, VIII, Musul 1977, s. 127-159; Mkrimin Halil Ynan, "Celyir", A, III, 64-65; "Hasan Bzrg", a.e., V/l, s. 316; " l - i Celyir", DMF, I, 255; J. M. Smith, "Dialyir", El2 (Fr.), II, 401-402; a.mlf., "'Al b. Oways", Elr., I, 853L MUZAFFER REKL

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELL, Hmidzde Cel yaz yazan hattatlara cel-nvs denir. Herhangi bir yaznn cel eklini yazmak zor olduundan bu sahada kendini gstermi hattatlar sayldr. En usta cel-nvsler Trk sanatkrlar arasndan km olup ran'da celde gl sanatkrlar yetimemitir. Kendi anlaylarna gre cel aklm- sitteye istikamet verenlerin en nemlileri, Timur'un torunu Baysungur Mirza (. 1433) ile Ali Rz-yi Abbs'dir (XVII. yzyl). Dier slm lkelerinde ise kayda deer nemli sanatkrlar tannmamaktadr. Cel-Sls. Sls yaz 2 , 5 - 3 mm. geniliindeki bir kalemle yazldna gre bu lnn zerindeki bir kalnlkla yazlan yazya cel-sls denilir. Hattatlar ise daha ziyade bu lnn misli geniliindeki yazy cel sayarlar. Trk hattatlar arasnda genellikle cel-sls yerine yalnzca cel sz kullanlmaktadr. XVI. yzyldan itibaren cel-muhakkakn da yerini alan ve halen rabet gren cel-sls, levha yazlmasnda kullanlmakla beraber yaama alann daha ziyade mimari yaplarn kitbelerinde, duvarlarnda ve kubbelerinin iinde bulmutur. Aklm- sittede olduu gibi cel de Trk ve ranl hattatlarn elinde uzun zaman alan bir gelime gsterdi. ranllar, son Abbs halifesi Msta'sm-Billh'n saray hattat Ykt el-Msta'sm'nin (. 698/1299) sls yazlarndan istifade ederek cel-sls gelitirmeye gayret ettilerse de bu sanatkrn slbu iinde kaldlar ve slste olduu gibi celisinde de dikkate deer bir gelime gsteremediler. Anadolu Seluklular devrinde de kayda deer bir gelime tesbit edilememitir. Devaml bir aray iinde olan Osmanl sanatkrlar ise XVII. yzyla kadar istif hususunda az ok Seluklularn etkisinde kalm olmakla birlikt e daha XIV. yzylda bir Osmanl slbunun temellerini atmay baardlar. Murad Hdvendigr devrinde yaplan Edremit-Tuzla'daki Hdvendigr Camii (768/1366) ile znik'teki Nilfer Hatun mareti'nin (791/1389) yazlar bunun ilk rnekleridir. Osmanl cel-slsnn ilk gzel rneine Ftih Sultan Mehmed devrinde (1451-1481) rastland iin gelime tarihinin balangcn 1453 yl olarak kabul etmek gerekir. Bu tarihten sonra olgunluk devri olan XIX. yzyln balarna kadar tedrc bir gelime safhas iinde yetien byk sanatkrlardan her biri celye katkda bulundu. Ali b. Yahy esSf (Ftih devri) ve Hasan elebi'nin (. 1594) ardndan Kasm Gubr (. 1625), Teknecizde brhim'den (. 1689) sonra Mehmed Bursev (. 1740), Mustafa b. Sleyman (. 1744) ve Morali Beir Aa (. 1752) gibi nllerin elinde ilenen bu yaz, nihayet Mustafa Rkm'n (. 1826) kaleminde en gzel ekline ulat. Bugn de hattatlar Rkm'n kurduu mektebin kurallarna baldrlar. Him Efendi (. 1845), arambal rif Bey (. 1892), Abdlfettah Efendi (. 1896), Smi Efendi (. 1912), Nazif Bey (. 1913), smil Hakk Altunbezer (. 1946), Macit Ayral (. 1961), Mustafa Halim zyazc (. 1964) ve Hamit Ayta (. 1982) bu mektebin en nl hattatlardr. Trk hattatlar uzun almalar sonucunda XIX. yzyl banda bu yazy gzelliinin doruuna ulatrdlar. Bu yzylda Mahmd Celleddin (. 1829) adndaki bir hattat celde kendi adyla anlan bir ekol kurmusa da slbu sert bir grnme sahip olduu iin Sultan Abdlmecid ile Mehmed Thir Efendi (. 1846) ve daha birka hattat dnda kimse tarafndan takip edilmediinden gelime gstermemitir. Cel-slste Mustafa Rkm ile Mahmd Celleddin arasnda olmakla birlikt e slbu daha ziyade birinci hattata yakn olan Kazasker Mustafa zzet (. 1876) ve bu ekoln temsilcilerinden Abdullah Zhdi Efendi (. 1879) ile Mehmed efik Bey de (. 1880) deerli sanatkrlardr. Cel-Nesta'lik. Nesta'likin mek kaleminin eni 2,5-3 mm. kadar olduuna gre bu ly aan nesta'likin cel-nesta'lik olmas gerekir. Hattatlar ise genellikle bu lnn misli geniliindeki kalemle yazlan yazy cel-nesta'lik olarak kabul ederler. Cel-nesta'likle nesta'lik arasnda ancak birka noktada fark vardr. Celde elifler ve anakl harfler yarm nokta fazla uzun ve geni yazlr. Levha ve kitbelerin yazlmasnda bolca kullanlan bu yaz, IX. (XV.) yzylda kurallar Mr Ali Tebrz tarafndan tesbit edilen nesta'likle birlikte gelimitir. Fakat ranllar ince nesta'likte gsterdikleri ustal celsinde ortaya koyamadlar. Buna karlk Trk hattatlar byk bir maharet gstererek bu yazy en gzel bir ekilde yazmay baardlar. A f g a nistan, Hindistan ve Mvernnehir lkeleri gibi Trkiye de XVIII. yzyln sonlarna kadar nesta'lik ve cel-nesta'likte ran ekolnn etkisinde kalmtr. An266
(1 Ktp.. bnlemin, nr. 13)

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELL atmtr) Dvn- Hmyun'dan kan di-

'

'JIIM
lar vcuda getirmitir.

Necmettin Okyay'n hattyla cel-ta'lik bir levha


(Mimar Sinan niversitesi Ktp.)

van ve cel-divan vesikalarn kimler tarafndan yazldn bilmek mmkn deildir. Divanyi yazan bir hattat cel-divanyi de kolaylkla yazd iin bu iki yaznn hattatlar mterektir.
BBLYOGRAFYA: bn'n-Nedm, el-Fihrist (nr. ve trc. Bayard Dodge), New York 1970, s. 6-15; Kalkaend. ubhu'l-a', 1 1 1 , 52; ismayl Hakk [Baltacolu]. Sanat, stanbul 1934, s. 98; a.mlf., Trklerde Yaz Sanat, Ankara 1958, s. 35-71; Mahmut Bedreddin Yazr, Eski Yazlar Okuma Anahtar, stanbul 1942, s. 114; a.mlf.. Kalem Gzeli, s. 78; Muhittin Serin, Hat Sanatmz, stanbul 1982, s. 46; Ali Alparslan, "Mimar Yaplarn Yaz Sanat Bakmndan nemi", BD, 1V-V (1976), s. 1-13; a.mlf., "slm Yaz eitleri; 3. Cel Sls", Sanat Dnyamz, XI /33, stanbul 1985, s. 27-33; Uur Derman, "Cel Yazlar", lgi, XIV/29, stanbul 1980, s. 30-34; a.mlf., "Hat", TA, XIX, 52; Nihad M. etin, "Aklm- Sitte", D/A, II, 276, 279. fT|
M ALI ALPARSLAN

cak bu devirde yetien Yesr Mehmed Esad'n (. 1798) yazlarnda mill bir karakter ve zevkin izleri grlmeye balad. Olu Yesrizde Mustafa zzet (. 1849) bu slbu ileyerek XIX. yzyln ilk eyreinde Trk nesta'lik ve cel- nesta'lik ekoln kurmutur. Sultan II. Mahmd devrinde yaplm olan tarih binalardaki kitabelerin ou onun tarafndan yazlmtr. Bunlar arasnda Nusretiye Camii Sebili, II. Mahmd Trbesi'nin ve Bbli'nin kitabeleri kendisinin en gzel yazlarndandr. Yesrizde Mustafa zzet ekolnn ilk temsilcilerinden olan Kbrszde smil Hakk (. 1862), Ali Haydar Bey (. 1870), Kazasker Mustafa zzet Efendi, arambal Arif Bey ve Abdlfettah Efendi'den sonra yetien ve Yesrizde ekolnn bir kolunu kuracak kadar usta bir hattat olan Smi Efendi, Yesrizde'den sonra bu vadide ikinci byk sanatkrdr. Talebeleri arasnda en tannmlar Nazif Bey, mer Vasfi (. 1928), Aziz Efendi (. 1934), Mehm e t Hulsi Yazgan (. 1940) ve Necmettin Okyay'dr (. 1976). Ayrca Mustafa Halim zyazc, Kemal Batanay (. 1981) ve Hamit Ayta da bu eski kuan son byk temsilcileridir. Cel-Divan. Trk hattatlar tarafndan icat edilen bu yaz eidi, divannin celsi yani irisi mnasna geliyorsa da ikisi arasnda olduka fark vardr. Ne zaman ve 'kimin tarafndan icat edildii bilinmeyen bu yaznn gelimesinde, divanye istikam e t verdii bildirilen Tceddin'in (XVI. yzyl) rol olduu muhakkaktr. XVI. yzyln cel-divan yazlarnda harfler henz clz bir grnme sahip olmakla birlikte bu tarzn daha nceki bir tarihte meydana kt anlalmaktadr. Bu demirde bilhassa ( j 3 ) gibi harflerin "anak" denilen alt ksmlar fazla geni olduu gibi istif de (kompozisyon) ok zayftr. Cel-divan, kusurlarndan yava yava kurtularak en gzel ekline XIX. yzylda Dvn- Hmyun'da ulamtr. stif bakmndan giriftlik arzetmesine karlk ( j - j J 1 ) harfleri kendinden sonraki harfle birlemedii iin bu yaznn

okunuu bir dereceye kadar divanden daha kolay grnmektedir. Mehmed efik Bey cel-divannin azametli grnnden istifade ederek baz tipik levhaCel-divan divanye nisbetle daha geni bir kalemle yazlr. Harfleri daha ssldr. stifli yazlr. Harfler slsteki gibi birbirini keser. Kompozisyon icab satrda boluk braklmamasna dikkat edilir. Anatomisi daha girifttir. Aklm- sittede kullanlan hareke eitleri bu yazda da kullanlr. Harfler ve kelimeler arasnda kalan boluklar ss iaretleri ve kk noktalarla doldurulur. Bu yaz temliknmelerde, fermanlarda, menurlarda ve antlamalarda kullanlmtr. Biri altn, biri siyah mrekkeple (bazan krmz, siyah, hatta yeil mrekkeple) yazlan satrlarn sonu divande olduu gibi yukar doru ykselir. Bata ssl bir turay da ihtiva eden byle resm bir yaz, geni ebad ve uzun boyu ile muhteem bir grn arzeder. Gerek divan gerekse cel-divan, yazllar kadar okunularyla da byk meleke istedikleri, ayrca satra bir harf veya kelime ilvesi yahut karlmas hemen hissedilecei iin devletin resm yazmalarna tahsis edilerek ciddiyet temin edilmitir. Resm evraka imza atma deti olmad iin (XIX. yzyldan itibaren bazan vesikalarn arkasna o n u yazank hattat imza

( J=M )

Allah'n isimlerinden (esm-i hsn) biri.

"Azamet sahibi, byk, yce ve mnezzeh olmak; uzun mrl olmak" mnalarna gelen cell (veya celle) kknden tremi bir sfattr. Allah'a nisbet edildiinde "hibir kayt ve kyas kabul etmeksizin azamet sahibi, kadr kymeti ve mertebesi en yce olan" gibi anlamlar tar. Kur'n- Kerm'de ayn muhtevada olmak zere z'I-cell terkibiyle iki yette yer almtr (er-Rahmn 55/27, 78). Hadislerde ise doksan dokuz isim iinde saylmakta (bn Mce, " D u ' 3 " , 10; Tirmiz, " D a ' a v t " , 82), ayrca Allah iin tzim ifade eden "azze ve celle" (daima galip ve azamet sahibi olan) cmlesinde ve

Ali Alparslan hattyla cel-divani levha

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELL, Hmidzde daha baka kelime kalplaryla Allah' niteleyen bir kavram olarak gemektedir (bk. Wensinck, Mu'cem, "cll" md.). Cell kelimesinin i f l babndan gelen icll masdarmn tad szlk mnalarndan hareketle cell isminin muhtevasn belirlemek de mmkndr. 1. Cell, Allah'n ztn sfatlarndan tecrit etmenin (ta'tl) mmkn olmadn ifade ettii gibi ztna izfe edilecek sfatlarn yaratlmlk zellikleri (tebih) tamadn da ifade eder. Ayrca O, varlna delil tekil edecek hrikulde mkemmel nesneleri yaratmas, duyularla idrak edilmekten ve mahiyetinin akl yoluyla kavranlmasndan mnezzeh bulunmas asndan da cell yani yce ve akndr. 2. "Fal" kalbndaki bir sfatn " m e f l" mnasna da kullanlabildii gz nne alnarak cellin "kendisine tzim edilen, ulhiyeti ve aknl benimsenen" anlamn ifade edebilecei dnlmtr. 3. Cellin tad "uzun mrl olu" eklindeki szlk anlam, zamandan mnezzeh bulunan Allah'a nisbet edildiinde "varlnn balangc olmama" (kdem) anlamna dnr. Bu adan cell "kadm" mnasna gelir. Cell bu anlamyla Allah'n zt isimleri ve tenzh sfatlar grubuna girer. 4. Cell kk icll (yceltmek) masdar ile e anlaml kabul edilirse cell "mminleri ycelten, onlarn amellerini kabul edip mkfatlarn arttran" mnasna gelir. 5. cllin bir anlam da "vermek" (i't) olduundan cell "bol bol veren, lutufta bulunan" anlamn da tar. Bu sonuncu kullanlar bakmndan cell, Allah'n kinat ve insanla ilgili isimleri ve fiil sfatlar grubuna girer. Esm-i hsn iinde yer alan kebr, cell ve azm isimleri yakn anlaml kelimeler olmakla birlikte kebr Allah'n ztnn, cell sfatlarnn, azm ise hem zt hem de sfatlarnn kemalini ifade etmek iin kullanlmtr. Gazzl'nin de belirttii gibi ( el-Makad'l-esn, s. 38) doksan dokuz isim iinde e anlaml baz kelimelerin tekrar niteliinde yer ald zannedilirse de gerekte durum byle deildir. nk szlk anlamlar yakn veya ayn olsa bile kelimelerin eitli alanlarda kullanlmalaryla kazandklar mnalar, aralarnda muhteva farkllklar meydana getirmektedir. Cellin fi'l-i mzisini oluturan cele ile "daima galip ve stn" anlamndaki azz isminin mzisini oluturan azze fiilleri, "azze ve celle" eklinde slm metinlerde Allah' tzim iin en ok kullanlan cmlelerden biri olmutur (bk. CELLE CELLUH; ayrca bk. Z'1-CELL ve'l-KRM). Ailenin ilk ferdi olarak bilinen Abdlcelil'in hristiyan olduu, Musul paasnn maiyetinde bulunduu ve mezarnn da bir kilise avlusunda olduu hakkndaki bilgiler ancak bir rivayet olarak kalmtr. Aile Abdlcelil'in olu smil'den itibaren belirginlik kazanmaktadr. yi bir tahsil grm olan smil eitli devlet hizmetlerinde bulunduktan sonra Musul valisi olmutur. smil Paa'nn oullar Hac Hseyin ile Abdlfettah'n da Musul valilii yaptklar bilinmektedir. zellikle Hac Hseyin Paa, sekiz defa Musul valilii yapmas ve ran'daki Kaar hanedannn aknlarna kar Mu[ F

BBLYOGRAFYA: Rgb el-sfahn, el-Mfredt, "cll" md.; bn'l-Esr, en-Nihye, "cll" md.; Lisnul-'Arab, "cll" md.; VVensinck, Mu'cem, "cll" md.; bn Mce, "D'5", 10; Tirmiz, "Da'avt", 82; Halm, el-Minhc, i, 160, 192; Badad, el-Esm' ue'-ft, vr. 86ab; Gazzl, el-Makad'l-esn (Fazluh), s. 38, 126-127.
S BEKIR TOPALOLU

CELL ( J ^ ) 1726-1834 yllar arasnda Musul eyaletinde birok ferdi valilik yapm olan bir yerli aile.

Oullar

268

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELL, H m i d z d e sul'u baar ile savunmas sebebiyle ailenin en tannm ferdi olmutur. 1730'dan vefatna kadar (1759) devlet hizmetinde alan Hseyin Paa Musul valilii dnda Amasya, Badat, Basra, Erzurum, Sivas, Kars gibi yerlerde de mutasarrflk ve valilik yapmtr (SLcill-i Osmn, 11, 209-210). 1733'te ah Tahmasb'n kumandanlarndan Nergis Han'n idaresindeki bir ordu Musul'a bir basknda bulundu; ancak Hseyin Paa tarafndan buna iddetle kar konularak basknda birok eleba ldrld, dierleri de geri ekilmek zorunda brakld. 1743'te de Ndir ah byk bir ordu ile Kerkk ve Erbil'den getikten sonra ran reslulems imzasyla Musul mftsne gnderdii mektubunda kan dklmeden ehrin teslimini istemiti. Bu durum karsnda Hseyin Paa halk Kzlcami'ye toplayarak tehlikeyi anlatnca halk galeyana gelerek ehri ran saldrsna kar korumaya karar verdi. Bu srada Hac Hseyin Paa, kardei Abdlfettah ve oullar Murad ve Mehmed Emin beylerle Musul muhafz Kazk Hseyin Paa youn bir hazrlk iine girerek surlar tamir ettirdiler ve hendekler kazdrdlar. Bylece Ndir ah'n ordusu geri pskrtlm oldu. Bu baarlarndan dolay valiye ve Kazk Hseyin Paa'ya I. Mahmd tarafndan bir ferman gnderilmi, ayrca iki hil'at, iki kl ve 7500'er sikke-i hasene ile taltif edilmilerdir (Subh, s. 235-236). Hseyin Paa'dan sonra olu, torunlar ve yeenlerinden birok kimse Musul'da ve baka eyaletlerde idarecilik yapt; bylece aile Musul'daki dier aileler arasnda stnln kabul ettirdi. 11. Mahmd'un merkez idareyi glendirme teebbsleri ve ayrca Musul'da baka ailelerin zamanla g ve itibar kazanmalar neticesinde Cell ailesi giderek nfuzunu kaybetti. Cellzdeler'den son olarak Yahy Paa 1833'te glkle Musul valiliini elde ettiyse de bir yl sonra o da grevinden uzaklatrld. Bundan sonra aile nfuz ve iktidarn tamamen kaybetti. BBLYOGRAFYA:
Subhl, Trih, s. 235-236; Murd, Silk'ddrer, 1 1 , 51; Vsf, Tarih (lgrel), s. 185-186; Sicill-i Osmn, II, 51, 209-210; S. H. Longrigg, Four Certuries of Modern lraq, Oxford 1925, s. 150, 158, 176-177, 210, 284, 347; a.mlf., "Dialil", El2 (ng.), II, 402; Besim Darkot, "Musul", A, VIII, 742. m
IHSI M E H M E T PRL

CELL, H m i d z d e (. 977/1569) Daha ok hamsesiyle tannan divan airi.

hamsesinde u mesneviler bulunmaktadr: a) Hsrev rn (vr. 3 b -64 a ). air 1967 beyitlik bu mesnevisine 14 Austos 1512'de balam ve 10 Aralk'ta taJ mamlamtr. Yavuz Sultan Selim'e takdim ettii eserin 2019 beyitlik baka bir nshas Ankara niversitesi Dil ve Tarih-Corafya Fakltesi Ktphanesi'ndedir (nr. 44.923; geni bilgi iin bk. Levend, TDAYBelleten 1965, s. 103-127). b) Leyl v Mecnn (vr. 64 b -128 b ). Ocak 1514'te nazmedilen 2116 beyitlik bu mesnevi iki tevhid, bir mnct, bir na't ve Yavuz Sultan Selim'e bir methiyeden sonra balamaktadr (geni bilgi iin bk. Ayan, TDA, s. 67-93). c) Gl-i Sadberk-i b-Hr. Klliyatn 3 b - 8 6 b varaklar arasnda sayfa kenarnda yer alan eser mesnevi ve gazellerden meydana gelmektedir. Baz kaynaklarda sondaki gazellerden dolay divane zannedilerek "Gl-i Sadberk Divan" eklinde adlandrlmtr. Tevhid, na't ve dbce denilebilecek altm yedi beyitlik bir mesneviden sonra gazeller ksm gelmektedir. Dbcede gl bahesinde yaplan bir gezinti srasnda 100 yaprakl bir gle rastland anlatlmakta, ayrca blbln feryad ve gllerin geicilii dile getirilmektedir. Bundan sonra gelen 100 gazel gl ile blbln birbiriyle mnazaras mahiyetindedir (bk. Ayan, TKA, s. 22-23, 30-34). d) Hecrnme (vr. 108 b -121 a ). Ayn klliyatta sayfa kenarnda yer alan 483 beyitlik mesnevi, CellFnin yirmi iki yanda iken nazmettii bir eserdir. 915'te (1509) kaleme alnan ve airin ayn zamanda Hazannme adn verdii eser yirmi beyitlik bir besmele manzumesiyle balamaktadr. Daha sonra tevhid, na't ve ryr-i gzn methiyesinin yer ald, ak konusunun ilendii eserde olaylarn kahraman dorudan doruya mellifin kendisidir. air gen yata bandan geen bir akn tesiriyle yazd bu orijinal mesnevide kendi i dnyasna da k tutmaktadr (eserin metni iin bk. Ayan, EFAD, s. 155-173). e ) Meheknme (vr. 89 b -92 a ). Klliyatn sayfa kenarnda yer alan eser seksen yedi beyitlik kk bir mesnevidir. Tevhid ve na'ttan sonra gelen sekiz beyitlik bir "pend'in ardndan elli yedi beyit tutan asl hikyeye geilir. Altn, gm ve mehek (mihenk ta) arasnda geen hikyede air maln, mlkn, gzelliin geiciliini, bunlarn cazibesinin aldatc olduunu belirtmektedir (eserin metni iin bk. Ayan, TDEAr., II, 5-13). Bunlardan baka baz kaynaklar CellFnin Terceme-i ehnme ile Ysf u 269

893'te (1488) Bursa'da dodu. Asl ad Abdlcelil olup Hmid-i Acem veya Hmid-i sfahn olarak da tannan, Farsa ve Trke iirleri bulunan Mevln HmidFnin kk oludur (nver, s. 197198). Trk edebiyatnda Cell mahlasn tayan znikli ve Edirneli iki airin daha bulunduu kaydedilmektedir. Bu sebeple baz kaynaklar Hmidzde'yi yanllkla znikli olarak gsterirler. yi bir tahsil gren Cell bir ara stanbul'a gitti. Kaynaklarn bildirdiine gre bu srada h (Benli Hasan, . 1517) ile dostluk kurdu. Yavuz Sultan Selim'e methiyeler yazmasna ramen padiahtan herhangi bir iltifat gremedi. Bursa'ya dnp Muradiye zevid*inden ald 6 ake ile geimini salamaya mecbur kald. Daha sonra 3 akeye inen bu cretle ok skntl gnler geirdi. Yalnz yaamay seven, iine kapank bir mizaca sahip olan Cell'nin son zamanlarnda kimse ile konumak istemedii kaynaklarda zikredilmektedir. Gittike daha mnzevi bir hayat srmeye alan Cell Bursa'da v e f a t etti. Kk yata yazmaya balad iirlerinde genellikle sade, akc bir slp grlr. Baz tezkirelerde bilhassa mesnevi ve gazel yazmakta baarl olduu belirtilmektedir. Son aratrmalara gre Trk edebiyatnda Ali r Nev (. 9 0 6 / 1501), Hamdullah Hamd (. 9 0 9 / 1 5 0 3 ) ve Bihit Ahmed Sinan elebi'den (. 917/1511-121?]) sonra hamse yazan airler arasnda drdnc srada yer ald halde gerek yaad dnemde gerekse daha sonraki devirlerde pek tannmamtr. Eserlerine Trkiye ktphanelerinde rastlanmamas da bunu gsterir. airin eserleri zerinde Hseyin Ayan tarafndan eitli aratrmalar yaplmtr (bk. bibi.). Eserleri. 1. Divan. Tek nshas Bibliothque Nationale'deki (Les manus. Turc (Supplementj, nr. 364) 130 varaklk klliyat iinde (5 a -89 b varaklar arasnda sayfa kenarnda) yer alan mrettep divannda yirmi Farsa 303 gazel, ikisi Farsa, ikisi Arapa, biri mlemma' alt kta, Farsa rub, ikisi Farsa yedi matla', ikisi Farsa mfred, Farsa-Trke on iki tarih ve sekiz muamma mevcuttur. 2. H a m s e . Ayn yazmada yer alan

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELL, H m i d z d e Zleyh adl iki eseri daha olduunu kaydederler. k elebi, Terceme-i ehnme'nin yarsnn yazlm olduunu bizzat melliften nakletmektedir. A. Srr Levend ise bir fotokopisinin kendisinde bulunduunu belirttii Cell'nin klliyat iinde Ysf u Zleyh'nm da mevcut olduunu bildirmektedir (TDAY Belleten 1967, s. 99). airin ayrca eitli iir mecmualarnda baz gazellerine rastlanmaktadr. BBLYOGRAFYA:
Sehf, Tezkire, s. 114; a.e. (Kut), vr. 103""; k elebi. Meir'-uar, vr. 65"-67B; Latifi, Tezkire, s. 119-120; Ahd, Glen-i uar, Millet Ktp., Ali Emr, nr. 774, vr. 71b-72i'; Knalzde. Tezkire, I, 257-259; Kef'z-zunn, I, 724; 1 1 , 1571; Gibb, HOP, ili, 159-160; Sicill-i Osmnt, II, 81-82; Ergun, Trk airleri, s. 955960; stanbul Ktphaneleri Trke Hamseler Katalogu (T.C. Mill Eitim Bakanl Ktphaneler Kataloglar Yaymlarndan, seri 4, nr. 1), stanbul 1961, s. V; Levend, Trk Edebiyat Tarihi, s. 79, 111, 130, 142; a.mlf., "Celil'nin Husrev irini", TDAY Belleten 7965 (1966), s. 103-127; a.mlf., "Divan Edebiyatnda Hikye", TDAY Belleten 1967 (1968), s. 99, 100, 102; smail Onver, "Hmid'nin Trke iirleri", TDe., VI/1 (1974), s. 197-233; Hseyin Ayan, "Hmid-zde Cell", TKA, XVI-XXI/l-2 (1983), s. 15-45; a.mlf., "Hmid-zde Cell'nin Leyl v Mecnnu", TDA, sy. 27 (1983), s. 6793; a.mlf., "Cell'nin Mehek-nmesi", TDEAr., II (1983), s. 5-13; a.mlf., "Cell'nin Hecr-nmesi", EFAD, sy, 14 (1986), s. 155-173; "Cell, Hmidzde", TA, X, 125; Mecdud Mansurolu. "Cell", A, III, 66; Ziya Bakrcolu, "Cell Hmidzde", TDEA, II, 31-32.
B H A S A N A K S O Y

slm dnyasnda da lm cezalarnn infaz iin eitli kimseler grevlendirilmitir. Asr- sadet'te lme mahkm olanlarn bizzat Hz. Peygamber'in emriyle boyunlarnn vurulduu bilinmektedir. Kettn, Hz. Peygamber'in huzurunda sahbeden Ali b. Eb Tlib, Zbeyr b. Avvm, Mikdd b. Amr, Muhammed b. Mesleme, Dahhk b. Sfyn ve sim b. Sbit'in lm cezalarn yerine getirdiklerini, bunlardan bazlarnn bu ii birok defa yaptn yazmaktadr (etTerttb 1-idriyye, II, 107-108). Evliya elebi, "Esnf- Celldn- Bamn" bal altnda bu zmreye ayrd blmde, celltlarn prinin Hz. Peygamber'in huzurunda bir katilin ban gvdesinden ayran Eyyb-i Basr olduunu sylemektedir. Ayrca Eyyb-i Basr'nin infazdan nce ldrlecek kiiyi ykattn, teselli ettiini, kelime-i ehdet getirttiini, boynunu kbleye evirdiini, klc iki eliyle kullandn, infazdan sonra ise hazr bulunanlara ruhu iin Ftiha okuttuunu ve bu olaydan ibret almalarn hatrlattn yazarak ok yal len Eyyb-i Basr iin Muviye'nin am'da Paa Saray civarnda bir trbe yaptrdn ilve etmektedir (Seyahatname, 1,518). bn Ferhn, Hz. Ali'nin Hz. Eb Bekir ve mer zamanlarnda da idam cezalarn yerine getirdiini belirtmektedir. Daha sonraki slm devletlerinde ise bu cezalar "urt"ler infaz ederdi (Atar, s. 216). Seluklular'da bu grevin genellikle candar ve emr-i hares tarafndan yapld bilinmektedir. Osmanl Devleti'nde celltln bir kurulu olarak ne zaman ortaya kt ve nereye bal olduu bilinmemekle birlikte XV. yzyldan itibaren infaz iin celltlarn kullanld anlalmaktadr. XVI. yzylda padiahn koruma hizmetinde bulunan dilsizlerin ileri gelen devlet adamlar ve hnedan mensuplarnn idamlarn infaz ettikleri ve bunlarn da cellt olarak adlandrldklar grlmektedir (Peuylu brhim, 1, 441). Tekilttaki yerleri tam olarak belirlenemeyen celltlarn bostancba ve avubann emri altnda altklar, esas tekilt sarayda olmakla birlikte tarada da celltlarn bulunduu sylenebilir. Celltlar suba, asesba ve stanbul'da muhzr aann eleman olarak da grev yaparlard. Sarayda celltbann emrinde birok cellt, bunlarn da yamak ve akirtleri bulunurdu. "stdn- Dvn- Hmyun", "meydn- siyset ustalar", "cemat- celldn" adlaryla anlan celltlar Topkap Saray'nda ayr bir blk

C e t v e c e l l t b a ! ( r i f M e h m e d P a a . Mecma-i mniyye. istanbul 1 2 7 9 , levha X ! V )

Tesvr-i

Os-

tekil ederlerdi (BA, KK, Ruus, nr. 255, s. 56). Bunlarn says XVII. yzylda be iken XVIII. yzylda yetmie kmtr (Pakaln, II, 526-527). Celltlarn idam hkmn infaz, mahkmun stats ve seviyesine gre farkl olurdu. Padiah, vlide sultan ve ehzadeler hnedan mensubu olduklarndan eski Trk geleneine gre kanlarnn yere akmas uygun grlmez, yay veya kementle boularak ldrlrlerdi. dam hkmnn teblii ve infaznda bazan bir veya birka devlet erkn da hazr bulunurdu. 1622'de II. Osman'n ldrlmesi esnasnda celltlk grevini yapan cebeciba ve yardmclarnn yannda bizzat Vezrizam Kara Dvud Paa (Nam, II, 230), mehur cellt Kara Ali'nin kementle boduu Sultan brahim'in idamnda ise Sadrazam Sofu Mehmed Paa, eyhlislm Hoca Abdrrahim Efendi ve yenieri aas hazr bulunmulard. Devlet erkn ve siyas mahkmlarn cezas kendi evlerinde, hapsedildikleri yerde veya sarayda infaz edilirdi. dam emrini alan bostancba veya avu grevli celltlarla birlikte giderek emri hrmetle bildirir, mahkmun abdest alp namaz klmasna, son arzusunun yerine getirilmesine msaade ederdi. Bu seviyedeki mahkmlar ok defa karar metanetle karlar, hatta celltla latife yaptklar bile olurdu. 1683 Viyana bozgu-

CELLT

(^

)
ge-

Arapa "krbalamak" mnasna

len celd masdarndan mbalaal ism-i fil olan cellt, "krbalayan, eitli eziyetler uygulayan" anlamna gelmekle birlikte daha ok lm cezalarn infaz edenler iin kullanlmtr. Celltln bir grev olarak ne zaman ortaya kt tesbit edilememekte, ancak eski alardan beri var olduu bilinmektedir. Eski Roma'da lm cezalarn nceleri halk yerine getirirken daha sonra bu i iin zel grevliler tayin edilmitir. Avrupa lkelerinde infaz grevinin deiik kiiler tarafndan ifa edildii, mesel Ortaalarda Almanya ve Rusya'da idam kararlarn bazan hkimlerin uygulad kaynaklarda belirtilmektedir. Fransa'da XIII. yzyldan itibaren "yksek adaletin infazcs" sfatyla merkezde ve eyaletlerde celltlar bulundurulur, her idam iin bunlara belirli cretler denirdi. 270

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELL, Hmidzde nundan sorumlu tutularak Belgrad'da dan deil ocak ierisinde nezretinde ifa edilirdi. dam edilen kimselerin mcevherleri dndaki eyalar genellikle celltlara ait olurdu. Bu tr eya biriktirilerek ylda bir iki defa pazara gtrlr, "cellt mezad" adyla topluca sata karlr, bedeli celltlar arasnda paylalrd. 1592 sipahi ayaklanmasnda ldrlen yzden fazla sinin elbiseleri arabalarla bit pazarna gtrlerek celltlar tarafndan satlmt (Selnik, I, 384). Cellt mezadnda bazan ok deerli eyler bulunur, fakat uursuzluk getirecei inancyla alcs az olduundan bunlar umumiyetle deerinin ok altnda fiyatla satlrd. Celltlar idamn ekline gre farkl aletler kullanrlard. Bunlarn banda kl, eitli kementler, kiri, yay, balta vb. gelmektedir. Evliya elebi, cellt yardmclarnn yedier para alet tadklarn, "hibirisinin yznde nur eseri grlmeyip ehrelerinden zehir aktn" sylemektedir ( Seyahatname, I, 518). Osmanl saraynda cellt bulundurulmas deti Tanzimat dnemine kadar devam etmi, Sultan Abdlmecid bu uygulamaya son vermitir. Bundan sonra infazlar cretle tutulan kimselere yaptrlmtr. Trk toplumunda celltlara ve yaptklar ie daima menfi gzle baklmtr. lmlerinde cesetleri normal mezarlklara defnedilmeyerek cellt mezarlnda topraa verilmitir. stanbul Eyp't e byle bir mezarlk bulunmaktadr.
BBLYOGRAFYA: L Celle celluh lafznn "Allah" ismiyle birlikte yazl o i d u u bir levha - Ayasofya Camii / istanbul

asesbann

kementle boulan Merzifonlu Kara Mustafa Paa infazdan nce namazn klm, vcudunun topraa dmesi iin bulunduu odann kilimlerini toplatm ve cellda sanatn maharetle icra etmesini sylemiti (Silhdar, II, 123-124). Ayn ekilde Budin Beylerbeyi Arslan Paa cellt kirdi Tur Ali'den kabzay sk tutup ii abucak bitirmesini istemiti (Selnik, 1, 26-27). Saraydaki infazlar birinci avluda Bbsselm yaknnda sadaki eme nnde veya Divan Meydannda yaplrd. "Cellt emesi" adyla bilinen bu emenin ve ibret tann rpertici bir hreti vard. Boyunlar vurulan sulularn balar ibret iin bu ta zerine konulur, celltlar kullandklar aletlerin kanlarn bu emede ykarlard. Divan Meydannda yaplan infazlar padiah Kasr- Adl'den seyredebilirdi. Nitekim 1600'de isyan eden Hseyin Paa'nn idamn III. Mehmed Kasr- Adl'den seyretmi, bunu farkeden mahkm padiahtan affedilmesini istemi, ancak hkm infaz edilmiti. Sarayda celltlar tarafndan yaplan infazlar hakknda duyduklarn anlatan baz Batllar bu arada yanl bilgiler vermilerdir (bk. Eremya elebi, s. 156). stanbul'da saray dnda idam hkmleri daha ok Yedikule Zindan'nda infaz edilirdi. Sulu grlen devlet adamlar nce burada hapsedilir, daha sonra avuba veya bostancnn nezretinde birka cellt tarafndan idam hkm yerine getirilirdi. Ftih Sultan Mehmed devrinin (1451-1481) nl vezrizam Mahmd Paa 1474 ylnda burada idam edilmitir. Ayn ekilde 1595'te Sadrazam Ferhad Paa Yedikule'de hapsedildii odada boularak ldrlmtr (Selnik, I, 384). dam hkmn stanbul dnda vilyet ve kazalara ulatranlar bazan beraberlerinde cellt gtrr, ok defa da gittikleri yerlerde beylerbeyi veya kaddan cellt isterlerdi. Tarada idam edilen siyas mahkmlarn kesik balar stanbul'a getirilir ve Bb- Hmyun nnde tehir edilirdi. di sulardan mahkm olanlar, sabkal hrszlar ehrin belli yerlerinde ve zellikle su iledikleri yerde, bazan soyduklar ev veya dkknn kaps nnde aslrlard. Sulularn infazdan nce veya sonra ibret iin sokaklarda gezdirilmesi yahut belli bir yerde tehir edilmesi detti. Asker ocaklardan idama mahkm olanlarn lm cezalar celltlar tarafn-

CELLE C E L L U H ( life- J*. ) Allah Tel hakknda kullanlan bir sayg ifadesi. "Byklk, ululuk, ycelik" mnasn-

daki cell ile ayn kkten treyen ve "byk ve yce oldu" anlamna gelen celle fiilinden olumu bir tabirdir. Allah lafz ve Allah'n isimlerinden biriyle zikredildii yerde "azameti yce ve ulu olan" anlamnda bir sayg ifadesidir. Bunun yerine celle nuh (n yce olan) veya celle ve al (azametli ve yce olan) ifadeleri de kullanlmaktadr. Hat sanatnda lafza-i cellin yannda onun karakterine uygun bir istifle yazlmaktadr. Bilhassa cami ve mescidlerin kble duvarlarna konulmas det olan cel-sls levhalarda ok gzel istiflerine rastlanmaktadr (bk. CELL; Z'1-CELL ve'1-KRAM).
BBLYOGRAFYA :

BA, KK, Ruus, nr. 255, s. 56; bn Ferhn, Tebrat'l-hkkm, Kahire 1301, il, 195; bn Haldn, el-'iber, I, 185; Hadd, Teurh-i l-i Osman (haz. Necdet ztrk), stanbul 1991, s. 173, 270; Selnik, Trih (tpirli), I, 26-27, 384; II, 439, 840, 846-847; Peuylu brhim, Trih, 1 , 441; Evliya elebi, Seyahatname, 1 , 517-518; Nam, Trih, II, 230; Silhdar, Trih, II, 123124; Eremya elebi Kmrciyan, stanbul Tarihi (XVII. Asrda stanbul) (trc. H. D. Andreasyan), stanbul 1988, s. 156; d'Ohsson, Tableau general, III, 241; VI, 256, 258; Mecelle-i Umr- Belediyye, I, 900-901; Danimend, Kronoloji, III, 311, 319-320, 413; Ahmet Mumcu, Osmanl Devletinde Siyseten Kati, Ankara 1963, s. 118, 122, 124, 141; R. Ekrem Kou, Osmanl Tarihinin Panoramas, stanbul 1964, s. 279281; a.mlf., "Cellad, Cellad Oca", st.A, VI, 3426-3428; Uriel Heyd, Old Ottoman Criminal La w, Oxford 1973, s. 267, 269; Fahreddin Atar, slm Adliye Tekilt, Ankara 1979, s. 216217; Abdlhay el-Kettn, et-Tertb'l-idriyye (zel), II, 107-108; Pakaln, I, 273; II, 526527; TA, X, 127-129; Abdlkadr zcan, "Asesba", DA, III, 464. m
Bil M E H M E T IPSRL

Lisn'l-cArab, "cll" md.; FTrzbd, el-Kms'Tmuht, "cll" md.; Kms- Trk, "cell" md.; Trk Lgati, "cell" md.; Ahmed eerbs, Meus'at leh'l-esm' 'l-hsn, Beyrut 1402/1981, I, 226-230, 402-409.
HULS KILI

CELLE N U H ( J. )

"an yce olsun" mnasnda Allah lafznn getii yerde zikredilen bir sayg ifadesi
(bk. CELLE L CELLUH).

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

271

CELL, Hmidzde

CELSE ( i-UJI ) Namazda iki secde arasndaki oturu anlamnda kullanlan terim.

ileri srlen nc bir gr de yalnzca hasta, yal veya zayf olanlarn bu celseyi yapmas, salkl ve gl olanlarn ise dorudan ayaa kalkmas eklindedir. Hz. Peygamber'in celse-i istirahatn, hayatnn son dneminde yallktan tr zaruri bir davran olarak aklayan bu telakki nceki iki gr telif etmi bulunmaktadr. zellikle secde halindeki tebihlerin uzun srmesi durumunda birden ayaa kalkmaktan doacak ba dnmesini nlemek amacyla istirahat oturuunun yaplmasnda bir saknca yoktur. BBLYOGRAFYA: Msned, V1, 31, 194; Mslim, "alt", 240; bn Mce, "kmet", 22, 23; Eb Dvd, "alt", 148; Beyhak, es-Snen'l-kbr, l, 123124; fi, el-m, I, 100-101; bn Kudme, elMugnf(Herrs), I, 523, 529; Nevev, el-Mecm III, 436-444; irbn, Muni'l-muhtc, 1 , 171172; Reml, Nihyet'l-muhtc, Kahire 1389/ 1969 Beyrut 1404/1984, I, 518; el-Fetua'l-Hindiyye, I, 72, 75; Slih el-Ezher, Cevhir'l-Ikll, Beyrut, ts. (Dr'l-Ma'rife), I, 49; Desk, el-Hiye 'ale'-erhi'l-kebtr; I, 249; evkn, Neyl'l-eutr, II, 292-301; bn bidn, Redd'l-muhtr, I, 312, 321, 340; Zhayl, elFkh'l-slm, I, 664, 710-713; Mu.F, "Cls", XV, 262, 266-267. m
IFFL SALM T

gibi tarih konularda yazlm kitaplar vardr. Fkhla ilgili olan eserleri b'd-Derhim Mt'a Mrid Nsih ve'd-dennr, Kitb baka
cAl

Kit-

Kitb'lKitb'lM ruKitb'n-

ve m c d ' e f tahllih, ve'l-msterid, ve'l-mensh, kr'ti

viye fi'-ahane'dan Mecm'u

Szlkte "oturmak, oturu ekli" anlamna gelir. Arapa'da k a ' d e * de oturma mnasnda olmakla birlikte ka'de ayakta duran kimsenin, celse ise yatan veya secde yapan kimsenin oturuunu anlatmak iin kullanlr. Fkh terimi olarak celse namazda iki secde arasndaki oturuu ifade eder. fi, Mlik ve Hanbel fakihlerine gre namaz klan kimsenin birinci secdeden sonra oturmas ve bu oturuun acele etmeksizin tam olarak yaplmas (ta'dl-i erkn) farzdr. nk Hz. Peygamb e r d e n nakledilen hadislerde onun iki secde arasnda byle oturduu (Mslim, "alt", 240; bn Mce, "kme", 22), aksine davranan bir sahbye de namazn iade ederek secdeler arasnda bu ekilde oturmasn emrettii (Eb Dvd, " a lt", 148) bildirilmektedir. Hanef mezhebinin mehur olan grne gre bu celse snnettir. Son dnem Hanef fakihlerden bn'l-Hmm'n tercih ettii, bn bidn'in de delillere daha uygun bulduu dier gre gre ise vciptir. Oturmann ekline gelince, fi ile Hanbel mezheplerine, Hanef imamlarndan da Eb Ysuf'a gre sa aya, parmak ular kbleye gelecek ekilde dikme, sol aya da yere deyerek zerine oturma (iftir), Mlik mezhebine gre ka'dede olduu gibi ayaklar sa taraftan karma ve sol oturak zerine oturma (teverrk) tercih edilmitir. Ellerin uyluklar zerine konulmasnda ise mezhepler arasnda gr birlii vardr. Celsede "
J y ^ - ^ j

Kitb'l-Kr't, b. Eb Tlib ad-

l tefsir ve kraate dair eserleri de vardr. Arap edebiyatyla ilgili baz eserleri ise unlardr.- Kitb't-Teml Kitb Ahbru Tabakti'l-cArab Hassn, Ahbru Ahbru 'Amr bi'-i V, ve'-u'ar*,
cAbdirrahmn

b. Hassn, alt, Ahbru

me yy e b. b. Ma'dkerib, Ahbru Eb

Ebi'AhNvs

br'l-Ferezdak,

(eserlerinin geni bir listesi iin bk. Hediyyet'l- 'rifn, I, 576-577; Seyyid H a s a n esSadr, s. 244-247). Basra'da v e f a t eden Celd'nin eserleri zamanmza etmemitir. BBLYOGRAFYA: bn'n-Nedm, el-Fihrist, s. 128, 246; Eb Ca'fer et-Ts, el-Fihrist, Beyrut 1403/1983, s. 149; Hediyyet'l-'rifn, l, 576-577; Kehhle, Mu'cem'l-m'elliftn, V, 263; Sezgin, GAS, II, 91, 96, 100, 138, 266, ayrca bk. ndeks; Seyyid Hasan es-Sadr, Te'ssu-fa, Beyrut 1401/ 1981, s. 244-247; Nveyhiz, Mu'cemul-mfessirtn, I, 290; Zirikl, el-A'lm (Fethullah), IV, 29; Abbas el-Kumm, Seftnet'l-bihr, Beyrut, ts. (Dr'l-Murtaz), I, 165. m
m MUSTAFA OZ

intikal

CELDI (ts->jM ) E b A h m e d Abdlazz b. Yahy b. A h m e d el-Celd (. 3 3 2 / 9 4 4 ) mmiyye as'na mensup Basral lim, edip ve tarihi.

CELL SAVA

(.*>

*>J

L
Basra'nn Celd kynden veya Ezd kabilesinin Celd kolundan olduu iin Celd diye anlmaktadr. Kaynaklarda kendisinden, Basra'da i-mmiyye'nin ileri gelenlerinden, fkh limi, gvenilir rvi ve tarihilerinden biri olarak bahsedilen CeldFnin hayat hakknda hemen hibir bilgi bulunmamaktadr. eitli konularda yazd ve ekseriyeti risle eklinde olan eserlerinin says 185'tir. Sret Ahbru muttalib, ru Ben bn emri-m' mi nn
cAkl cAl

Hz. mer devrinde Irak'ta mslmanlarla Ssnler arasnda cereyan eden meydan muharebesi.

Badat'n bir nahiyesi olan Cell Dicle nehrinin dou tarafnda ayn ad tayan rman kenarnda, Sevd ile ran arasnda ve Horasan yolu zerinde kurulmutur. Hnikn'den yaklak 40 km., Medin'den de 180 km. uzaklktadr. Cell Hz. mer zamannda Ssnler'e kar mslmanlarn kazandklar byk bir meydan muharebesi dolaysyla mehur olmutur. Kdisiye Sava'nda yenilen ve Medin ehrini mslmanlara teslim etmek mecburiyetinde kalan Ssn kuvvetleri, Hulvn'a snan Kisr Yezdicerd'in tevikiyle Cell'da toplanmlar, etrafna hendek ve siperler kazarak ve barikatlar kurarak ehri tahkim etmilerdi. Kisr, Hulvn ve Cibl'den asker ve silh gndermek suretiyle bu ordusuna destek salamaya alyordu. Ordunun kumandan, Kdisiye Sa-

" (Allahm, beni ba-

la!) diyerek dua edilmesi snnettir (bn Mce, "kme", 23). ki secde arasndaki oturutan baka bir de "istirahat celsesi" denilen ve ikinci secdeden hemen sonra ayaa kalkmadan yaplan bir oturu daha vardr ki Hanef ve Mlik mezhepleriyle baz f i fakihlerine gre mekruh, fi mezhebinde sahih kabul edilen gr ile Ahmed b. Hanbel'den nakledilen ikinci bir rivayete gre ise snnettir. Yapld takdirde sz konusu celsenin ksa olmas gerekir. Cemaatle klnan namazlarda imam dorudan ayaa kalksa bile cemaatin istirahat celsesi yapmas ciz grlmtr (Nevev, 111, 442). Bu konuda 272

b. Eb Tlib, Ahbru Eb Beki ve


cAbbs,

'mer, b.
cAbdil-

Ahbru Hamza b. b. 'Al,

Eb Tlib,

Ahbru Ahbru Mervn,

Zeyd

Ahbb. gi-

Ahbru

Ekem

ayi, Ahbru Cemel, meyn,


cArab

'mer fin,

b. 'Abdil'azz

bi biyografik eserleri yannda Kitb Kitb'l ve'l-Frs - Havric, ve Ahbru

Kitb'lAhbr'lt-Tevvbn

Kitb'l-Hake-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELL, Hmidzde va'nda ldrlm olan bakumandan Rstem'in kardei Hurrezd idi. Dmann hazrlklarn renen Irak cephesi bakumandan Sa'd b. Eb Vakks, nasl hareket edeceini bir mektupla Halife Hz. mer'e sordu. Halife verdii cevapta kendisinin yerinde kalmasn ve onlarn zerine bir ordu gndermesini emretti. Bunun zerine Sa'd b. Eb Vakks 12.000 kiilik bir orduyu, yeeni Him b. Utbe b. Eb Vakks'n (baz kaynaklarda A m r b. Mlik) kumandasnda Cell'ya evketti. Sa kola Hucr b. Ad el-Kind'yi, svarilerin bana A m r b. Ma'dkerib'i, piyadelerin bana da Tuleyha b. Huveylid'i getiren Him Cell'y kuatt. Sava iin ciddi hazrlk yapm olan Ssn askerleri siperlerinden karak ni basknlarla slm ordusuna saldryorlar, sonra da geri ekiliyorlard. ok iddetli arpmalardan sonra mslmanlar byk bir hamle ile Ssn ordusunu malp ettiler ve birok ganimet ele geirdiler. Ordusunun Cell'da bozguna uradn renen Yezdicerd Hulvn'dan ayrlarak Rey'e gitmek mecburiyetinde kald. Him b. Utbe askerlerinin bir ksmn dman takibe gnderdi; kendisi de Hulvn'a girdi. Seyf b. mer'in Taber tarihindeki rivayetleri bata olmak zere baz tarihiler Cell Sava'nn 16 yl Zilkade ay banda (24 Kasm 637) meydana geldiini kaydederken Halfe b. Hayyt bu muharebeyi 17 yl olaylar arasnda anlatr. Ayrca Seyf'in 17 ylna ait bir rivayeti yannda 19 yln zikreden bir baka haberini de nakleder. Cell Sava'yla mslmanlar bir taraftan bu ehri ve Hulvn' ele geirirlerken dier taraftan da Kdisiye'den sonra Ssnler'e byk bir darbe daha vurmak suretiyle Dicle Sevd'ndaki blgelerin fethini tamamlama imknn elde etmilerdir. Seluklu Sultan Melikah'n (10721092), bugn Kzlribt stasyonu'nun bulunduu yerde kervansaray olarak da kullanlmak zere yaptrd ribt* (Ribt- Cell) kervanlarn urak yeri olmutur (Hamdullah Mstevf, s. 165). frkye'de (Tunus) Kayrevan'a yaklak 38 km. uzaklkta Cell adl bir baka tarih ehir daha vardr. Muviye b. Hudeyc'in ordusunda bulunan Abdlmelik b. Mervn tarafndan Muviye b. Eb Sfyn'n hilfeti srasnda fethedilen ve Slikin belli bir sre iin toplumu terkederek inzivaya ekilmesi, bu sre iinde kt huylarn brakp iyi huylar edinmeye almas halvet, bu ii baardktan sonra toplum hayatna dnmesi celvettir. Celvet halindeki kulda benlikten eser kalmad iin fiilleri Hakk'a nisbet edilir ve bunun mmkn olduuna, "Attnda sen atmadn, ancak Allah att" (el-Enfl 8 / 1 7 ) melindeki yet delil gsterilir. Halk ile iyi mnasebet kurmaya (celvet) ihtiya duyan bir sf mutlaka Hak ile salam bir halvete sahip olmaldr. Ancak bu sayede celveti halvetinin himayesinde olabilir. O zhirde halk, btnda ise Hak iledir. Celvette iken halvette, halvette iken celvettedir; celveti halvetine, halveti celvetine engel deildir. lk sflerin "kevn-bevn" dedikleri bu hal daha sonralar celvet-halvet deyimiyle ifade edilmitir. Nakibendler "halvet der-encmen" (halk iinde Hak ile olma) ifadesini ayn anlamda kullanmlardr. Muhyiddin bn'l-ArabFye gre insan nerede olursa olsun grr ve grlr (hid ve mehd) bir halde bulunduundan bir bakma halvet mmkn deildir. Gerek halvet kulun kendi vcudunun Allah'a ait olduunu bilerek benliinden syrlmas ve lemde zhir olan her eyin Allah olduunu anlamasdr. Bu idr

bugn harabe halinde olan ehir Aynicell diye bilinmektedir. BBLYOGRAFYA: Halfe b. Hayyt, Trh (Zekkr), s. 127-129; bn Abdlhakem. Fthu Mr (Torrey), s. 192193; bn Kuteybe, el-Ma'rif(Ukke), s. 182, 451; Belzr, Fth (Fayda), s. 377, 379, 383, 402, 432; Dinever, el-Ahbr't-twl, Kahire 1330, s. 128-129; Ya'kb, Trh, II, 141; Taber, Trh (de Goeje), I, 2457-2473, 2579; Ykt, Mu'cem'l-bldn, II, 156; a.mlf., el-Mterik, s. 106; bn Kesr, el-Bidye, VII, 69-71; Nveyr, Nihyet'l-ereb, XIX, 230-233; Mstevf, Nzhet'l-kulb (Strange), s. 165; G. Le Strange, The Lands of the Eastern Caliphate, Cambridge 1966, s. 62, 80; Hudar, Muhdart (Emeviyye), I, 215-216; Abdlazz es-Selib, Trhu imli frkyye (nr. Ahmed b. Mld Muhammed drs), Beyrut 1407/1987, s. 39-40; M. Streck, "Cell", A, III, 66-67; a.mlf., "DJall", El2 (Fr.), II, 417. m
I MUSTAFA FAYDA

rake ulaan bir kimse her yerde ve her eyde tecelli eden Allah' greceinden celvette iken bile halvettedir. Esasen bu mertebede celvetle halvet ayn eydir. Bununla beraber bn'l-Arab celvetin daha stn bir hal olduunu syler. Slk ehli varlk leminde grlen oklukla (kesret) perdeli olduklarndan halveti tercih ederler-, birlie (vahdet) ulaan rifler ise celvet-halvet ayrmndan bahsetmez, halvette olmak iin toplum hayatn terketmezler. Onlar celveti deil halveti terkederler. BBLYOGRAFYA: et-Ta'rft, "celvet" md.; el-Mu'cem'-f, "tehall" md.; Shreverd, 'Aurif'l-ma'rif, Beyrut 1966, s. 542; bn'l-Arab, el-Ftht, II, 201, 638. m
IFLA SLEYMAN ULUDA

CELVET

CELVETYYE ( VjM ) Bayramiyye tarikatnn Aziz Mahmd Hdy (. 1038/1628) tarafndan kurulan bir kolu.

Slikin benliinden arnm ve ilh vasflarla bezenmi olarak halvetten kp insanlara karmas anlamna gelen bir tasavvuf terimi.

^ Tasavvufta ilk dnemlerde bir merep ve makam ad olan halvet* ve celvet*, daha sonra birer tarikat ad olarak kullanlmaya balanmtr. Bir Ceivet eyhi olan smil Hakk Bursev (. 1137/1725), Celvetiyye'nin ilk defa brhim Zhid-i GeylnFden (. 6 9 0 / 1 2 9 1 ) zuhur ettiini syler. Ancak Celvetiyye tarikat olarak Aziz Mahmd Hdy zamannda teekkl etmitir. Baz mellifler Celvetiyye'nin brhim Zhid-i GeylnFnin devrinde "hill", ftde (. 9 8 8 / 1580) zamannda "ay", Hdy dneminde "dolunay" durumunda bulunduunu ifade ederler (Bursev, Silsile-i ye, s. 63). Esas itibariyle Halvetiyye'nin bir kolu olan Celvetiyye'nin silsilesi, brhim Zhid-i GeylnFde ayn tarikatn kollarndan Zhidiyye, Safiyyddn-i ErdeblFde (. 7 3 5 / 1 3 3 4 ) Safeviyye, Hac Bayrm- V e l d e (. 8 3 3 / 1 4 2 9 - 3 0 ) Bayramiyye ile birlemektedir. Tarikatn kurucusu Aziz Mahmd Hdy'nin eyhi ftde'nin Snbl Sinan'a, kendisinin de Nreddinzde ve Kermddin Halvet gibi Halvet ricline mensup olmalar, Celvetiyye'nin Halvetiyye ile ilgisini ortaya koymaktadr. Nitekim Hdy de, "Bizim tarkimiz hem Halvet hem CelvetFdir" diyerek tarikatnn Halvetiyye ile i ie olduuna iaret eder. te yandan Celvetiyye'nin Bayramiyye ile dorudan ilgisi vardr. 273 Celvetiy-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELL, Hmidzde Celvet eyhlerinden Ykub Afv (. 1149/ 1736) Celvetiyye'nin Bayramiyye'den doduunu syler ( Hediyyetus-slikTr, s. 4). Aziz Mahmd Hdy'nin tarikat silsilesi ftde, Hzr Dede (. 918/1512), Akbyk Sultan (, 860/' 1456) vastasyla Hac Bayrm- Vel'ye ulatndan Celvetiyye Bayramiyye'nin bir ubesi saylr. te yandan Bayramiyye silsilesinin Nakibendiyye ile mnasebeti dolaysyla Celvetiyye bu tarikattan da baz izler tar. Mesel Nakibendiyye'deki "nazar berkadem", "halvet der-encmen" ve "haf zikir" Celvetiyye'de de vardr. Aziz Mahmd Hdy'nin stanbul'da byk sayya ulaan mridlerinin yan sra eitli blgelere gnderdii halifeleri sayesinde Anadolu ve Balkanlar'da yaylmaya balayan Celvetiyye zellikle stanbul, zmir, Balkesir, Orta Anadolu ve Balkanlar'da bir hayli yaygnlamt. Hdy'den sonra stanbul'da ayn kuvvetle temsil edilmemekle birlikte nfuzunu devam ettirmi ve stanbul son dnemlere kadar tarikatn en yaygn bulunduu yer olma hviyetini srdrmtr. Gerek Hdy devrinde gerekse daha sonraki devirlerde Balkanlar'da Filibeli smil Efendi, Sal brhim Efendi, Atpazar Osman Fazl Efendi gibi sekin eyhler tarafndan temsil edilen Celvetiyye Balkanlar'n en yaygn tarikatlarndan biri olmu, ikinci merkezi durumunda bulunan Bursa'da ise ftde ve torunlaryla, smil Hakk Bursev gibi eyhler vastasyla son dnemlere kadar itibarn devam ettirmitir. Celvetiyye, Aziz Mahmd vefatndan sonra Selmiyye Hdy'nin (kurucusu Selmi Ali Efendi |. 1104/16921), Hakkyye (kurucusu smil Hakk Bursev), Feniyye (kurucusu Fen Ali Efendi |. 1158/ 1745i), Himiyve (kurucusu Him Baba l. 1197/17831) adl drt ubeye ayrlmtr. Hz. Ali kanalyla geldii iin cehr zikri esas alan bir tarikat olan Celvetiyye'nin slk dbnn temelini, Hdy'nin "tevhid zikri" adn verdii ( Vkt Tercmesi, vr. 9 a ) kelime-i tevhid zikri tekil eder. Slike intisabndan itibaren tevhid zikri telkin edilir. Slik bu zikre kendi durumuna gre mertebede ve her birine ayr ayr niyet ederek devam eder. Mbted olan slik kelime-i tevhidi "l ma'bde illallah"n (Allah'tan baka mbud yoktur) mnasn dnerek zikreder. Bu mertebe tevhidin ilk mertebesi olup bunun mnas er' ve zhir mnadr. Mutavasst olan slik ise kelime-i tevhidi "l matlbe illallah" veya "l maksde illallah" (Allah'tan baka maksadm yoktur) dncesiyle icra eder. Bu srada kalpt e bir Allah'n dnda bir sevgi hissi duyulur ve o varlk peygamber veya vel snfndan bir vasta deilse o zaman "l mahbbe illallah" (Allah'tan baka sevgili yoktur) diye dnlerek zikredilir. Mnteh olan slik ise tevhidin "l mevcde illallah" (Allah'tan baka varlk yoktur) mnasn dnerek zikreder. Slik bu zikre, kinatn itibar varl nazarnda zil olup tevhidin nuru zhir olana kadar devam eder. Hdy tevhid zikrinin uygulama tarzn anlatrken (Ecvibe-i Mutasavvfre, vr. 5 a ) belli bir zaman tesbiti yapmakla beraber asl amacn her an bu zikre devam etmek olduunu syler. Mbted slik tevhid zikrini cehr, mertebesi ykseldike haf olarak icra eder. Celvetiyye tarikatnda tevhid zikri esas olmakla beraber Halvet slknn esaCelvetiyye tarikatnn k u r u c u s u Aziz M a h m u d Hdy adna d z e n l e n e n bir levha
(Aziz M a h m u d H d y T r b e s i s k d a r / istanbul und

Celvet dervii tasviri


(Turkische Geuander Osmanische Gesellschaft. stanbul 1966, Levha 146)

okumasn, sabah namazndan sonra tefekkrle megul olmasn, sonra da drt veya alt rek'at irak, kuluk vaktinde iki, drt veya alt rek'at duh (kuluk), akam namazndan sonra alt rek'at evvbn, gece de iki veya on iki rek'at teheccd namaz klmasn, pazartesi, perembe gnleriyle zilhicce ve muharremin on gnnde, receb ve bann tamamnda, evvalin alt gnnde oru tutmasn, daima abdestli bulunmasn, abdest ald zaman iki rek'at kr namaz klmasn syler. Mride ayrca sabah namazndan sonra Hdynin tertip ettii ve "hizb-i Hdy" diye mehur olan virdin okunmas telkin edilir. Celvetiyye'de slkn tabiat, nefis, ruh ve sr olmak zere drt mertebesi vardr. eriatn mukabili olan ilk mertebede slik beden ihtiyalarn ibadetini engellemeyecek ekilde karlar ve hell olanlarla yetinirse nefis mertebesine ykselir. Bu mertebe, nefsi kt huy ve fiillerden arndrma mertebesidir. Bu ise ancak srekli mcahede ve riyzetle gerekletirilebilir. Ruh ve srrn slah bu mcadele neticesinde mmkn olur. Bu mertebenin mukabili de tarikattr. Ruh mertebesi, slikin ruhu ile ilgi kurduu ve mrifetullaha yneldii mertebedir. Bu mertebede ilm-i ledn esrar da zhir olmaya baladndan ayn zamanda kef mertebesidir ve mrifet makamna tekabl eder. Mrifet ve ilh ak makamna ulaan slik son olarak sr mertebesine ykselir. Hakikatin mukabili olan bu mertebe mahv, fen, tecell ve vuslat makamdr. Slik bu mertebede kemale ermi olarak mchedattan lezzet duymaya balar (Vkt vr. 13 a -17 b ). Tercmesi,

s olan esm-i seb'a (l ilahe illallah, Allah, h, hak, hay, kayym, kahhr) zikrinin de byk nemi vardr. zellikle Hdy'den sonraki dnemde Celvet eyhleri slike esm-i seb'a zikrini telkin etmilerdir. Tarikatn dbma gre Celvetiyye'ye intisap etmek isteyen mrid aday istihare, istiare ve abdest gibi n hazrlklar yaptktan sonra eyhin huzuruna varp elini dizine koyarak oturur ve eyhi ile beraber defa, "Allah'tan amel, fiil ve kavl btn gnahlarmn balanmasn dilerim" ( ' ^ - j ^H? J^ y ) dedikten sonra yine istifar ederek "ment"y okur. Bundan sonra eyh talibe her gn 100 defa istifar etmesini, 100 salavat, 700 defa kelime-i tevhid v-1-5

Bu drt makamn her birini ayr ayr sembolik renklerle yorumlayan Hdy'ye gre tabiat mertebesinin rengi siyahtr; siyah bedenin asl olan topran sem-

274

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CELL, Hmidzde boldr. Nefis mertebesinin rengi olan krmz havann semboldr. Ruh mertebesi sar renk ile temsil edilir ve atee tekabl eder. Sr mertebesi ise saydam olup suyu temsil eder. Bylece drt makam ve mertebe "ansr- erbaa" ile temsil edilmi olur. Slik bu mertebeleri anca kendi vcudu ortadan kalkar, geriye vcib'l-vcd olan Hakk'n vcudu kalr. Celvet dervii, bu usul zere slkn tamamladktan ne irad grevi verilir. Celvet tac on terkli olup kubbesi siyaha yakn koyu yeildir; ortasnda ayn renk bir dme vardr. Celvet sitnesi'ne mensup dervilerin giydikleri tacn destarnn ucu tu gibi n taraftan gsterilir ve bu cemal almeti saylr. Tacn on terkinden on ikisi kelime-i tevhidin harflerine, on iki imama ve esm-i seb'adan mazhar olunan isme dellet eder (Bursev, Tamm'l-feyz, vr. 51 a b l. Bir baka rivayete gre on terk on iki imam ile Hdy'nin kutbiyetine iaret olup tacn tepesindeki dme nbvvet-i Muhammediyye'nin ifadesidir. Tacn n ksm mihrab ve minberi, arka taraf da kafes biimde sarlr ki bu ekil dier tarikat talarnn hibirinde yoktur. Celvet sitnesi'ne devam eden muhiblere intisaplarndan nce beyaz destarl ta giydirilirdi. Tepesi siyah olmakla birlikte destarnn sarlma ekli ilmiye sarna benzediinden bu tac giyen muhiblere "Celvet sofusu" denilmitir. Tarikata intisap edip dervi olanlar yeil destar sararlard. Dier tarikatlarda kyam, devran, sem gibi isimler verilen yine Celvetiyye'de "nsf- kym" ad verilir. Diz stne kalklarak icra edilen bu yine "Hzr kyam" da denir. Bu zikir tarz ile ilgili iki rivayet vardr. Kud tevhidi esnasnda Hdy postunda otururken Hz. Peygamber'in ruhaniyetini mahede etmi, tzim iin ayaa kalkmak isteyince Hz. Peygamber iaret ederek ayaa kalkmamasn emretmi, o da zikre dizi zerinde devam etmi, bu olaydan sonra Celvetiyye'de bu ekilde zikir yapmak gelenek halini almtr. Bir baka rivayete gre Hdy Hz. Peygamber'i deil Hzr' mahede etmitir. Bu sebeple nsf- kyma Hzr kyam da denilir.
Celvet tacn ihtiva eden bir kompozisyon
(Aziz M a h m d Hdy

zkirba "Y Allah h" deyince diz st kalklr. Bu srada zkirler Hdynin ilhilerinden birini okurlar. lhi bitip zkirba, "Y Allah h" deyince kyama kalklrd. Bir sre ism-i h zikrine devam edildikten sonra zkirba ism-i Cell (Allah) zikrine geer, daha sonra defa "h" der, zkirler de uygun bir ilhi okurlar, ilhi bitmeden eyh efendi yerini alr, ilhinin sonunda okunan durak sessizce dinlenirdi. Daha sonra eyh efendi, "Y Allah h" deyince zikrin ikinci safhas balam olur. Giderek hzlanan "h zikri" balar, bir saa, bir sola evrilerek devam eder. Bu arada zkirler usule gre ilhi okurlar, yine bu srada eyh efendi ritmi deitirerek ism-i Cell okur. lhiler zikrin henk ve temposuna gre bir sre devam edip sona erdiinde zkirba zkirlerin birine iaret eder, o da bir baka ilhiyi kendi bana okur, bitirince bakas devam ederdi. eyh efendinin geliiyle birlikte balayan zikrin bu blm yarm saat kadar devam ettikten sonra eyh yksek sesle syledii uzun bir "h" ile zikri keser. Zkirler daha sonra ar aksak usulnde cumhur ilhisi okurlar, bu da bitince eyh efendi ksa bir dua yapar ve bylece yin tamamlanm olur. Celvetiyye'nin skdar'daki merkez derghnda Hdynin vefatndan tekkelerin kapatlmasna kadar yirmi eyh postniin olmutur (bunlarn isimleri iin bk. Ylmaz, s. 258). Derghn son eyhi Abdlgafir bid Efendi'dir (. 1946). Tarikatn merkezi olan stanbul'da Celvet meihat vaz'olunduu tesbit edilen otuz kadar tekkenin on alts skdar'dadr. Bu otuz tekkeden dokuzu (Hdy sitnesi, Selmsz, Acbadem, Kskl Selmi Ali Efendi tekkeleriyle Fen Ali, skender Baba, Bandrmal, eyh Camii, Sarmak tekkeleri) kurulularndan son dnemlerine kadar tarikat deitirmeden Celvet olarak kalm, bazlar birka de-

fa (Kkayasofya, M e h m e d Paa tekkeleri gibi), bir ksm ise (Bezirgan Tekkesi) bir defa Celvetler'in eline gemitir. Mutasavvf ve air hviyetinin yan sra bir msikiinas olan tarikatn kurucusu Aziz Mahmd Hdy yazd ilhileri bizzat besteleyerek tekkesinde okutmu, sonraki asrlarda yaayan msikiinaslar onun manzumelerinden besteler yapmlardr. Hdy devrinde tekkede, ayn zamanda halifeleri olan Hfz Kumral ve ban Dede gibi mehur msikiinaslarn zkirbalk yapmalar ve Celvet eyhlerinin birounun bestekr olmas, bu tarikatta msikiye verilen nemi gsterir. sitne eyhlerinden Divitizde Mehmed Efendi (. 1090/ 1679), Tlib mahlasyla yazd ilhilerden bir ksmn bestelemiti. stanbul'daki Celvet meyihi ve mensuplarnn yan sra Bursa Celvetler'i de msikiyle yakndan ilgilenmilerdir. Mehur Celvet eyhi smil Hakk Bursev, Hdynin baz ilhileriyle kendi yazd iirleri eitli makamlarda bestelemitir. BBLYOGRAFYA :
Aziz Mahmd Hdy, Vkt Tercmesi (trc. Mehmed Muizzddin), . Ernsal'daki yazma nsha, vr. 9", 12, 13a-17b, 18, 23 a ; a.mlf., Hulsat' l-ahbr, skdar Selim Aa Ktp., Hdy, nr. 258, vr. 156, 158, 160a, 163, 164; a.mlf., Ecvibe-i Mutasavufre, . Ernsal'daki yazma nsha, vr. 5a; a.mlf., Klliyyt- Hazret-i Hdy (nr. Mehmed Glen), stanbul 1340, s. 19, 25, 33, 151, 163; a.mlf., Tecelliyt Tercmesi, skdar Selim Aa Ktp., Hdy, nr. 593/3, vr. 133; Okuzde Mehmed h, Ahsen'l-hads, stanbul 1314, s. 9; Hulv, Lemezt, Sleymaniye Ktp., Hac Mahmd, nr. 4536, vr. 115-117, 187; smil Hakk Bursev. Tamm'l-feyz, Sleymaniye Ktp., Hlet Efendi, nr. 244, vr. 23-35, 50, 51 ab ; a.mlf., Fal'lhitb, stanbul 1256, s. 282; a.mlf., Silsile-i Celvetiyye, stanbul 1291, s. 6, 63, 75, 94; Ykub Afv, Hediyyet's-slikn, stanbul 1329, s. 4, 6, 7, 8, 9, 16, 17, 21; Mstakimzde, Risle-i Tciyye, Sleymaniye Ktp., Pertev Paa, nr. 611, vr. 169"; Harrzde, Tibyn, I, 227a245; Dvn- ftde, stanbul 1328, s. 15; Mehmed Sami Snbl, Esmr- Esrr, stanbul 1316, s. 40; Bandrmalzde, Mir't't-turuk, stanbul 1306, s. 38, 45; a.mlf., Mecma-i Teky, stanbul 1307, s. 5; Zkir kr, Mecma-i Teky (Tayi), s. 21, 72-74; Hseyin Vassf, Sefne, I, 372-382; Cemleddin Server Revnakolu, stanbul Tekkeleri Tarihi Notlar, Divan Edebiyat Mzesi Arivi (stanbul), Ariv: A-B; Hasan Kmil Ylmaz, Azz Mahmd Hdy ve Celvetiyye Tarikat, istanbul 1984; Mustafa Bahadrolu, ftde: Tasavvuf Grleri ve Celvetiyye Tarikat (yksek lisans tezi, 1990), ( Sosyal Bilimler Enstits; Abdlbk Glpnarl, "Djihvatiyya", El2 (ng.), 1 1 , 542-543; I. Beldiceanu-Steinherr, "Hd'", a.e., III, 538-

sonra

eyhi

tarafndan halife tayin edilerek kendisi-

Nsf- kym, Celvetiyye'nin merkezi Hdy Derghnda cuma namazndan sonra icra edilirdi. Zkirba kelime-i tevhid zikrini balatr, toplu olarak ar ar on iki kelime-i tevhid ekildikten sonra

HASAN KMIL

YILMAZ

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

275

CEM' Fakat birinin sylemek, dierinin dinlemek zelliine sahip olmas ayrlan yn)

CEM'
( t^
1

BBLYOGRAFYA:
Tehnev, Keaf, "cemc" md.; Thirlmevlev, Edebiyt Lgati, stanbul 1973, s. 29-30, 153-154; Hatb el-Kazvn, el-Izh (nr. Muhammed Abdlmn'im Hafc), Kahire 1400/1980, II, 505, 507-509; Tb, et-Tibyn f 'ilmi'l-me'n ve'l-bedf ve'l-beyn (nr. Hd Atyye), Beyrut 1407/1987, s. 401-402, 404-410; Yahy b. Hamza el-Meyyed, et-Trzul-mutazammin li - esrri'l-bela, Beyrut 1402/1982, III, 142144; Ahmed Mustafa el-Merg, Trhu culmi'Tbela ue't-ta'rf bi-riclih, Beyrut, ts. (Drul-Kalem), s. 308, 310-311; Mehmed zzet, Def'u'Tmeslib f dbi'-ir ue'l-ktib, stanbul 1325, s. 87-90; Bedev Tabne, Mu'cem'l-belati'l-'Arabiyye, Riyad 1402/1982, I, 155-156; Ahmed Matlb, Mu'cem'Tmutalahti'l-beliyye ve tetauvuruh, Badad 1406/ 1986, II, 406, 410-414; Mehmed Thir, Tercme-i Mzn'l-edeb, istanbul 1257, s. 300-301; Sleyman Paa, Mebni'l-ina, stanbul 1289, II, 73-77; Abdnnfi ffet, en-Nef'u'l-muavvel, stanbul 1290, II, 172-174; Ali Cemleddin, Arz-i Trk, stanbul 1291, s. 135-136; Ahmed Cevdet Paa, Belgat- Osmniyye, stanbul 1299, s. 160; Diyarbekirli Said Paa. Mzn'l-edeb, stanbul 1305, s. 354-356; Mehmed Rifat, Mecmiu'l-edeb, IV: lm-i Bed', istanbul 1308, s. 347-351; Kaya Bilgegil, Edebiyt Bilgi ve Teorileri I: Belgat, Ankara 1980, s. 283-289.
S KZIM YET HULS KILI

leridir, tefriktir. , 2. Cem' maa't-taksm. eitli eyleri bir hkm altnda topladktan sonra onlar ayr ayr hkmlere balamaktr. "Ben ve sen ikimiz de megulz. Ancak sen oyun ve elence ile ben ilim tahsiliyle" rneinde birinci ve ikinci ahslar megul olma bakmndan cemedilmi, sonra ikinci ahs oyun ve elence ile, birinci ahs ise ilim tahsiliyle megul gsterilerek ikiye taksim edilmitir. BkFnin, "Yayld bahs-i la'l-i hatt u hlin b- rdvna / Suyun kevser, nebtn ney-eker, hkin abr ettin" beytinde sevgilinin duda, yznn hat ve beni bahsi cennet bana yaylmakta nce birleiyor, ikinci msrada ise bunlar srasyla cennetteki kevser, nebat ve topraa nisbet edilerek tekrar ayrlyorlar. Bu sanatn, muhtelif eyleri nce taksim edip sonra da bir hkm altnda bir araya getirme ekli de vardr. 3. Cem' maa't-tefrk ve't-taksm. Bir hkmde toplanan iki veya daha ok ey arasna farkllk koyup sonra bunlar ayr ayr vasflandrmaktr. "O gn gelince Allah'n izni olmadan hi kimse konuamaz. lerinde bedbaht olanlar da mesut olanlar da vardr. Bedbaht olanlar cehennemdedir. Onlar orada ah edip inlerler. Rabbinin dilemesi bir yana, gkler ve yer durduka orada temelli kalacaklardr. phesiz rabbin her istediini yapar. Mesut olanlar ise cennettedir. Rabbinin dilemesi bir yana, sonsuz bir lutuf olarak gkler ve yer durduka orada temelli kalacaklardr" ( H d 1 1 / 1 0 5 108) melindeki yetlerde nce btn varlklar, "Hi kimse konuamaz" hkmnde toplanm, sonra bazlar bedbaht, bazlar mesut eklinde vasflandrlp gruplara ayrlarak tefrik sanat yaplm, ardndan da bedbahtlarn cehenneme, mesutlarn cennete girecei ifade edilerek taksimde bulunulmutur. Sleyman Paa'nn Mebni'1 -in'daki u ktas da bunun iin bir rnektir: "Leb-i yre akk-i nb dedim / Mu'teriz oldular btn yrn / Dediler seng-pre-i Yemen o / Bu ise gerd-i eme-i hayvn". lk msrada sevgilinin duda saf akike benzetilmi, bylece cem' sanat meydana gelmitir. kinci msrada dudak ile akikin bu ekildeki cem'ine itiraz edilince tefrik meydana gelmitir. nc ve drdnc msralarda ise her birinin deiik bir vasf verilerek taksim yaplmtr.

Belagatn bed' ksmna ait bir edeb sanat.

Szlkte "toplamak, bir araya getirmek" anlamna gelen cem', edebiyat terimi olarak birden fazla eyi tek hkm altnda toplama yolu ile yaplan bir sanat ifade eder. Arap edebiyatnda belagata dair eserlerde, "Mal ve ocuklar dnya hayatnn ssdr" (el-Kehf 1 8 / 46) melindeki yet bu sanata rnek olarak gsterilmektedir. yette Allah, mal ile ocuu dnya hayatnn ss olmalar bakmndan cemetmitir. Ayn ekilde, "Gne ve ayn hareketleri bir hesaba gredir. Bitkiler ve aalar onun emrine boyun eerler" (er-Rahmn 5 5 / 5 - 6 ) melindeki yetlerde de hesap iin gne ile ay, boyun e m e iin de nebat ile aac bir hkmde cemetmitir. Nef''nin, "Hem kadeh hem bde hem bir h skdir gnl / Ehl-i akn hsl shibmezkdr gnl" beytinde kadeh, bde, sk ve ehl-i akn shib-mezk hkmen gnlde birlemitir. Cem' sanat kendi iinde baz ksmlara ayrlr. Bunlarn saysn altya kadar karan blmlemelere rastlanrsa da (mesel bk. Ali Cemleddin, s. 135-136) genel olarak ekli zerinde durulmaktadr. Aslnda bunlar da iki ayr sanat olan taksim* ile tefrik *in birlemesinden meydana gelmitir. 1. Cem' maa't-tefrk. Cem'in tefrik sanat ile birlikte kullanlmasdr ki bir hkm altnda toplanan iki veya daha fazla eyin arasna farkllk koymaktr. "Gece ve gndz varlmza birer delil kldk. Bir delil olan geceyi kaldrp yine bir delil olan gndz aydnlk kldk" (el-sr 17/12) melindeki yette gece ve gndz Allah'n varlna delil olma konusunda bir hkm altnda birletirilmi, sonra bunlarn delil olma ynleri arasna farkllk koymak suretiyle cem' maa'ttefrk yaplmtr. NbFnin, "Bin-y intizm- dn dnyya edip let / Zebna nutk vermi, ga vermi kuvvet-i sg" beytinde dil ve kulak nce din ve dnyann dzenini salayan birer alet olarak bir hkm altnda birletirilmi, sonra da bunlar biribirinden ayran farkl taraflar belirtilmitir ki dilin fark konuma (nutk), kulan fark dinleme (sg) kuvvetidir. Burada dil ile kulan din ve dnya dzenine alet olmalar cem'dir. 276

f ^

Aralarnda yakn akrabalk ba bulunan iki kadnla ayn anda evli olma anlamna gelen fkh terimi.

Szlkte "toplamak, bir araya getirmek, birletirmek" anlamna gelen cem', slm aile hukukunda bir erkein kendileriyle ayn anda evli olmas haram saylan kadnlarn durumuyla ilgili olarak gemektedir. slm hukukunda bir erkein en fazla drt kadnla evlenmesine izin verilmitir. Ancak bu kadnlarn birbirleriyle yakn akraba olmamalar gerekir. Yakn akrabaln kan veya st yoluyla olumas hkm deitirmez. Bu konuda genel esas, iki kadndan her birinin erkek, dierinin kadn kabul edilmesi halinde aralarnda evlenmeleri haram olacak kadar yakn akrabaln bulunmasdr. Buna karlk kadnlardan biri erkek kabul edildiinde evlenmeleri haram, dieri erkek kabul edildiinde evlenmeleri hell ise cem' sebebiyle geici bir evlenme engelinden sz edilmez. Bu son duruma rnek olarak bir erkein bir kadnla ve onun vey annesiyle ayn anda evli olmas hali gsterilebilir. Kadnn erkek kabul edilmesi halinde vey anne-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEM' siyle aralarnda evlenme engeli doacak, ancak vey anne erkek farzedildiinde onun baba ile evlenmesi ve kzyla aralarnda shr hsmla dayal bir evlilik engelinin domas sz konusu olmayacaktr. Bylece bu iki kadnn ayn anda bir erkein ei olmalarnda saknca yoktur. te yandan bir erkek, kars hayatta olduu ve nikh altnda bulunduu srece onun kz kardei, halas, teyzesi veya kardeinin kzyla evlenemez. Bunlarn hangisi erkek kabul edilirse edilsin dieriyle evlenmesi yasaktr. Kur'n- Kerm'de iki kz kardein bir nikh altnda birletirilmesinin haram olduu ifade edilmitir (en-Nis 4/23). Hz. Peygamber de bir kadnn, halas veya teyzesiyle birlikte ayn erkein kars olmasn yasaklam (Buhr, "Nikh", 27), bn Hibbn'n rivayetine gre bunun sebebini de, "Byle yaparsanz phesiz akrabalk ilikilerini kesmi olursunuz (kat'- rahim)" le-ahh, VI, 166) diyerek aklamtr. slm hukukular bundan hareketle, akrabalarla iyi ilikiler iinde olmann (sla-i rahim) farz olduunu belirtmiler ve bu derecede yaknl bulunan iki kadnn ayn kiinin kars pozisyonunda genellikle birbirleriyle iyi ilikiler iinde olamayacan, dolaysyla sla-i rahim gibi bir farzn yerine getirilmesine engel tekil edecek durumun aklen de haram olmas gerektiini sylemilerdir. Ancak buradaki evlenme engeli geicidir. Erkein, kars ile arasndaki nikh bann lm veya boanma gibi bir sebeple sona ermesi halinde bu nikhtan doan evlenme engeli de ortadan kalkacandan karsnn yukarda sz edilen akrabalarndan herhangi biriyle evlenmesi mmkndr. Ric' talkla karsn boayan bir erkek iin evlenme engeli iddet bitinceye kadar devam eder. Hanefler'e ve Hanbeller'e gre bin talkta da durum ayndr. Mlikler'le filer ise kocann, bin talk iddeti bekleyen karsnn yakn akrabalarndan biriyle evlenebileceini kabul ederler. a'dan Ca'feriyye'nin Ehl-i snnet mezheplerinden ayrld belli bal konulardan biri de cem' olup bu mezhebe gre teyze ve halann rzlar alnarak yeenleriyle ayn nikh altnda birletirilmesi, yani bir erkein birbiriyle teyze-yeen veya hala-yeen durumunda olan iki kadn ayn zamanda e olarak almas cizdir. Akrabalk bandan kaynaklanan bu durumdan baka drt kadnla evli olan erkein beincisiyle evlenmesi de cem'in baka bir trdr. Byle bir kimse anL
( c ^ )

cak hanmlarndan birinin ayrlmas veya lmesi halinde baka bir kadnla evlenebilir.
BBLYOGRAFYA: Buhr, "Nikh", 26, 27; Mslim, "Nikh", 33-40; bn Mce, "Nikh", 31; Eb Dvd, "Nikh", 13; Tirmiz, "Nikh", 31; Nes, "Nikh", 45-48; bn Hibbn, e-ahh (nr. Kemal Ysuf el-Ht), Beyrut 1407/1987,'VI, 166; bn Rd, Bidyet'I-mctehid, II, 35-36; bn Kudme, el-Mun, VIII, 436, 489-490; bn'l-Hmm, FethT-kadr, III, 212-218; irbn, Muni'lmuhtc, III, 180-182; Buht, Kef'1-km', V, 74-82; evkn, Neyl'l-eutr, VI, 166-171.
E HALIT NAL

Akamn farz ile yatsnn farz arasnda snnet klnmaz ve ara verilmeden her iki namaz eda edilir. Bu arta riayet edilmezse yats namaz iin ayrca kamet getirilir. Ayrntlarda baz gr farkllklar bulunmakla birlikte fi, Mlik ve Hanbeller'e gre yolculuk ve yamur, son iki mezhebe gre ayrca hastalk cem'i ciz klan sebeplerdendir. filer'le Hanbeller, namazlar cem' edebilmek iin yolculuun drt rek'atl farzlar iki rek'at klmaya imkn verecek lde olmasn (seferi hali) art koarken Mlikler bunu dahi gerekli grmezler. Yamur, kar ve dolu yamas, hastalk vb. mazeretlerin bulunmas durumunda, namazla-

le ile ikindi ve akam ile yats namazlarnn birlikte klnmasn ifade eden fkh terimi.

rn birletirilmesinde istismar ve lubalilikten uzak bir deerlendirme ile mslmann kendi zaruretini belirlemesi ve ona gre hareket etmesi esastr. J Cem' konusunda mkellefin zaruret ve ihtiyalarna dier mezheplere nisbetle daha fazla nem veren Hanbel fakihlerine gre zr* sahibi olma, her namaz iin abdest almaktan ciz bulunma vb. sebeplerle de namazlar birletirmek cizdir. lerinde bn brme ile bn Srn'in de bulunduu baz slm hukukular, alkanlk haline getirmemek artyla, bu sebepler dnda da mutlak olarak cem'in ciz olduunu sylemektedirler. Ancak A r a f a t ve Mzdelife dnda cem'i ciz grenlerin bunu bir ruhsat* olarak aldklarn, her namaz vaktinde klmann daha faziletli olduunu ifade ettiklerini de belirtmek gerekir. slm limleri iinde namazlarn birletirilmesi konusunda en msamahal gre sahip olanlar Ca'fer fakihleridir. Ca'fer fakihleri, Arafat ve Mzdelife'deki cem'ler konusunda Snn mezheplerle ayn gr paylatktan baka herhangi bir mazeret olmakszn le ile ikindi ve akamla yats namazlarn birletirmeyi de ciz grrler. Onlara gre zevalden gnein batna kadar olan sre le ve ikindi namazlarnn ortak vaktidir. Ancak zevalden hemen sonra drt rek'at farz klacak kadar sre sadece le namaznn, gne batmndan nce drt rek'at farz klacak kadar sre de sadece ikindi namaznn vaktidir. Ayn ekilde gnein batndan fecre kadar olan vakit akam ile yats namazlarnn ortak vakti olup bu vaktin banda rek'at namaz klacak kadar sre sadece akam namaznn, sonunda drt rek'at klacak kadar sre de sadece yats namaznn vaktidir. Namazn esasta 277

Be vakit namazdan her birinin kendine ayrlan vakit iinde klnmas farz olmakla beraber baz zel durumlarda le ile ikindi ve akam ile yats namazlarnn birletirilerek (cem') klnmas ciz grlmtr. Birletirilen iki namazn, ncekinin vaktinde klnmasna cem'-i takdm, sonrakinin vaktinde klnmasna da cem'-i te'hr ad verilir. nceki namazn kendisine ayrlan vaktin son ksmnda, sonraki namazn vaktinin ilk ksmnda klnmas halinde ise cem'-i sr denilen sadece d grnte bir cem' meydana gelmi olur. Hac ibadeti srasnda a r e f e gn Arafat'ta le ile ikindi namaz le vaktinde, akam ile yats namaz ise Mzdelif e ' d e yats vakti iinde cem' ile klnr. Buradaki cem'in snnet olduunda ittif a k vardr. Bunun dnda cem' yaplmas Hanefler'e gre ciz deildir. Dier mezhep ise baz mazeretlerin bulunmas halinde cem'i mer grrler (a. bk.). Eb Hanfe, arefe gn Arafat'ta birletirilerek klnan le ile ikindi namaznn cemaatle klnmasn art kotuu halde dier fkh limleri bu art aramaz. Cem' ile namaz klnrken bir defa ezan okunur, ancak her namaz iin ayr ayr kamet getirilir. le namaznn farz eda edilince arada snnet klnmadan ikindinin farzna geilir. kindi namaz le namazna tbi olduundan herhangi bir sebeple lenin sahih olmamas halinde ikindinin de iadesi gerekir. Mzdelife'de ise akam ile yats namaz tek ezan ve tek kametle klnr.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEM' be vakit olarak farz klndn kabul eden Ca'fer fakihleri, ayrca her namaz iin Snn mezheplerin be vakitle ilgili olarak tesbit ettikleri srelere benzer ekilde fazilet ve kifayet (cevaz), olmak zere iki vakit belirlemilerdir. Ancak uygulamada le ile ikindi ve akam ile yats namazlar hep cem'-i takdm ile klnagelmi, bu da be vakit namazn vakitte eda edilmesi gibi bir sonu dourmutur. Bu durum, namaz ayr ayr zamanlarda klnmak zere be vakit olarak f a r z klan riin maksadna ve ter hikmetine ters dt gibi Hz. Peygamber ve ashab ile daha sonraki mslman nesillerin uygulamalarna da aykrdr. Namazlarn cem'i hususunda Hanef limlerinin telakkisi ihtiyat asndan ve istismarn nlenmesi bakmndan nem tarken dier Snn mezhep fakihlerinin grleri, Hz. Peygamber'in uygulamalarna ve kolaylk dini olan slm'n genel prensiplerine daha uygun grnmektedir.
BBLYOGRAFYA: Buhr, "Taksrii'-alt", 6, 13, 14, 15, 17, "Cihd", 136, "Hac", 93, 96; Mslim, "alt'lmsfir", 42-48, 49, 51-54, 56; Eb Dvd, "Mensik", 60, 65; Tirmiz, "alt", 24, "Cumea", 42, "Hac", 56; Nes, "Mevkit", 42-47, 49; bn Kudme, el-Mun, II, 110-126; Nevev, elMecmu, VI, 374-384; Muhakkik el-Hill, er' i'u'l-Islm f mes'ili'l-hell ue'l-harm (nr. Abdlhseyin Muhammed Ali), Beyrut 1403/1983, I, 60-61, 255; bn Hacer, Fethu'lbt (Sa'd), III, 206, 226; bn'l-Hmm, Fethu'l-kadr, II, 48, 468-472, 478-479; irbn, Muni'l-muhtc, I, 271-275; Bahrn, el-Had* iku'n-ndre (nr. Muhammed Tak ei-ravn), Beyrut 1405/1985, VI, 87-200; XVI, 384, 422-423; evkn, Neyl'l-evtr, III, 241-248; Muhammed Hasan en-Necef, Cevhir'l-kelm f erhi er'i'i'l-slm, Beyrut, ts. (Dru hyi't-trsi'l-Arab), VII, 71-170; XIX, 13, 16, 21, 23, 63; Mahmd Muhammed eltt - Muhammed Ali es-Syis, Mukrenet'l-mezhib fi'l-fkh, Kahire 1373/1953,'s. 38-46; Cezr, elFkh 'ale'l-mezhibi'l-erba'a, I, 483-488; Muhammed Cevd Maniyye, Fkh'l-mm Ca'fer e-Sdk, Beyrut 1404/1984, I, 134-138; II, 229; Mu.F, XV, 284-292. rn
M HALTUNAL

birlikte kullanlr. Ruh ilh gzellii seyre dalnca zt- ilh nurunun galebesi karsnda eyay birbirinden ayran akln nuru sner; bylece hakkn ortaya kmas ve btln kaybolmas sebebiyle kadm (Allah) ile hdis (mahlk) arasndaki fark ortadan kalkar ki bu hale cem' denir. Daha sonra ztn yzne izzet perdesi ekilip ruhun zttan uzaklaarak halk lemine dnmesi ve kadm ile hdis arasndaki ayrmn yeniden belirmesiyle tefrika hali meydana gelir. Hcvr, cem' ve fark anlaynn temsilcisinin Eb'l-Abbas Kasm es-Seyyr (. 3 4 2 / 953) olduunu ve bu grn taraftarlarna bundan dolay Seyyriyye (cem' ile fark arasnda gidip gelenler) adnn verildiini syler. Byezd-i Bistm, Eb Hafs el-Haddd, Eb Bekir e-ibl ve Sehl et-Tster cem' fikrini benimseyen ilk mutasavvflardandr. Cneyd-i Badd, Bndr b. Hseyin ve Eb Ya'kb enNehrecr cem'i "vecd halinde Allah ile beraber olmak", fark "beeriyet sfat iinde Hak ile halk birbirinden ayrmak, ayr ayr varlklar olarak grmek" eklinde tarif etmilerdir. Baz mutasavvflar insann yaratl ile cem' hali arasnda ilgi kurarlar. Onlara gre cem' yaratl srasnda Hakk'n konumasdr. nsanlar o zaman gaybet* halinde olduklar iin konuan da cevap veren de Hakk'n kendisiydi. Hak insanlara peygamberler araclyla hitap edince fark hali ortaya kmtr. Bu anlaya gre cem' varln Hak'tan ibaret oluu, fark ise varlklarn ehdet* leminde ayr ayr ortaya kdr. Varlklarn zuhur edip fark halinin domasndan sonra Allah'n, kulunu kendisiyle birletirmesine de cem' ad verilir. Bu balamda kulun kendine bakmas fark, rabbine bakmas cem'dir. Nitekim Eb Ali edDekkk, "Fark sana nisbet edilen, cem' ise sana nisbet edilmesi mmkn olmayan eydir" der. Cem', dank bir halde bulunan ilgi ve dikkati t e k noktada toplamak olduuna gre dikkat ve ilgisini Allah'ta younlatran sf zikrederken yalnz "Allah" der, baka hibir ey sylemez ve grmez. lgi ve dikkatini Hakk'n dndaki varlklara ynelten ise yaratklar-

lirtmi ve cem'i mertebede incelemitir. 1. Cem'uT-ilm. Slikin btn dikkat ve bilgilerini tek noktada toplayarak lednn bilgi iinde yok olmasdr. Bu mertebede slik Hakk'n varlna delil aramaz hale gelir; nk btn kaygsn teke indirmitir. "Kayglarn teke indirenin dier kayglarna Allah kefil olur" (bn Mce, " M u k a d d i m e " , 23) melindeki hadis mutasavvflara gre cem'u'l-ilme iarettir. 2. Cem'u'l-vcd. Slikin kendi madd ve fni varlndan syrlarak Hakk'n varlna ermesidir. 3. Cem'u'layn (ayn'l-cem'). Kulun Hakk'n ztnda fni olarak iki ayr vcut grmekten kurtulmasdr. Bu anlamyla cem' slikin f e nsdr. nk slikin bsbtn vcut kaydndan kurtulmas mmkn deildir. Fen yoluyla vcut ortadan kalkmadan vuslat hsl olur ve cem' gerekleir. Sflere gre gerek tevhid budur. Onlar, Hz. Ms'nn daa tecelli eden Hakk'n nurunu grmesini (bk. el-A'rf 7 / 1 4 3 ) cem'in bu eidine rnek verirler. Bazlar buna "enelhak makam" da derler. Cem' halini kavrayan tevhidin hakikatine erer. nk fark ayrr, cem' birletirir, tevhide gtrr. Cem' huzur halinden gaybet haline geme, kendini ilh tasarruf altnda grmedir. Kulun Allah'a amellerle ulamas fark, Allah'a yine Allah ile ulamas cem'dir. Bir baka tarif e gre cem' olaan st fiiller, fark da olaan fiillerdir. Buna g r e mcize ve kermetler cem', yaratklarn normal fiilleri farktr. Yaratklarn fiillerini yaratana izfe etmekle yaratann fiillerini yaratklara nisbet e t m e k arasnda fark vardr. Biri Hakk' tzim edip halk ve kendini kk grmektir, dieri ise varlk ve byklk iddiasdr. Bir kimseden insanlarn fiillerine benzemeyen olaan st bir fiil ve hal zuhur edince onun faili mutlaka Allah'tr. Atee atlan Hz. brhim'in yanmamas, kuyuya atlan Hz. Ysuf'un kurtulmas gibi. Nitekim Cenb- Hak, Hz. Peygamber'in cem' halindeki fiillerini kendisine nisbet etmi ve, "Attn zaman sen atmadn, Allah att" (el-Enfl 8 / 1 7 ) buyurmutur. Bir hads-i kudsde, kulluun tadna vararak ibadet eden kimselerin fiillerinin Cenb- Hakk'a izfe edilmesine baklrsa (bk. Buhr, " R i k k " , 38), Allah'n sevgisine mazhar olan kulun bu fiillerin ksibi olmaktan bile kt ve bunlarn Hakk'n fiilleri haline gelmesiyle cem'in gerekletii anlalr.

r
(

CEM'

n
)
^

Slikin her eyi Allah'tan bilerek halk yok, hlik var grmesi hali anlamna gelen tasavvuf terimi.

dan baka bir ey grmez. Menzil 's - s 'irn adl eserinde tasavvuf makam ve halleri 100 "menzil"de toplayan Hce Abdullah- Herev, bunlardan doksan dokuzuncusunun cem', yzncsnn de tevhid olduunu be-

Szlkte "toplamak, bir araya getirm e k ; dikkat ve iradeyi bir noktaya teksif etmek" anlamna gelen cem' tasavvufta bir hal olup fark veya tefrika* ile 278

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEM' bn'l-Arab, "Cem' halk grmeksizin Hakk'a iarettir" diyerek a h a d i y y e t ' i n cem' ile beraber bulunduunu ifade eder. Ona gre ahad ancak cem' ile, cem' de ahad ile olur. Nitekim, "Nerede bulunursanz Allah sizinle beraberdir" (el-Bakara 2 / 1 1 5 ) melindeki yette ifade edilen beraberlik cem'dir. lemin varlna ramen Hak ile beraberlik devam ettii srece cem'in hkm de devam eder. Cem' ile fark, k ile karanln birbirini takip etmesi gibi daima birbirini izler; cem' ortaya knca fark kaybolur-, fark zhir olunca cem' zil olur. Birinin varl dierinin yokluudur. Slik iin her ikisi de zaruridir. nk fark olmaynca kulluk, cem' olmaynca da Hakk' tanma (marifet) gereklemez. Bundan dolay Ftiha sresindeki, "Ancak sana kulluk ederiz" ifadesi farka, "Ancak senden yardm dileriz" ifadesi de cem'e iaret saylr. Tasavvufta cem' ve farkn birlikte bulunmas hali gerek tevhid eklinde yorumlanmtr. Nitekim Aziz Mahmd Hdy, Nect'l-gark ve't-tefrik fi'l-cem' adl manzum rislesindeki bir
BBLYOGRAFYA:

den retimi ve sava aletleri yine ilk defa Cem zamannda yaplm, tp ilmi bu srada Ybel adl bir kii tarafndan balatlm, Ybel'in kardei Ybel msikiyi icat etmitir. Ybel'in dier kardei Tbei ise birok sanatn kurucusudur. ok akll bir hkmdar olan Cem, dnemindeki bu byk ilerlemenin verdii gururla tanr olduunu iddia etmi ve insanlarn tapmalar iin heykellerini yaptrarak her tarafa gndermitir. 700 yl hkm sren Cem, yine Pddiyn soyundan gelen Dahhk tarafndan tahtndan indirildikten sonra 100 yl daha yaamtr. Zalim bir hkmdar olan Dahhk da Gve adl bir demircinin balatt isyan sonucu ldrlm ve tahta Cem'in neslinden adaletiyle tannan Ferdn gemitir. Yine mitolojiye gre Cem, gnein Ko (Hamel) burcuna girdii 21 Mart gn Azerbaycan'a gelmi, dou ynnde ykseke bir yere tahtn kurdurarak oturmu, gne dounca Cem'in taht ve tacnda bulunan mcevherlerin parlamas ve gece ile gndzn eit olmas sonucu bu gne "nevruz" (yeni gn) denilmitir. Nevruzu bayram olarak iln eden Cem'e halk d unvann vermitir (S-

beyitte bunu yle ifade etmitir: "unun kim cem'i yok irfan yoktur / unun kim fark yok ilhd oktur". Cem'in en st derecesi olan cern'u'lcem', btn varlk ve yaratklar Hak ile grerek birinin varl dierine engel olmadan kesrette vahdeti, vahdette kesreti mahede etmektir. Kulun "bek billh" vasfn kazanmas sekr*den sonraki s a h v * , cem'den sonraki ikinci fark halidir. Slik, cem'u'l-cem' halinde her eyi hakikati zere Hak ile kaim grerek her hak sahibine hakkn verir. Cem'u'lcem', cem' ile farkn ayn anda bulunmasdr. Bu hale sahip olan kii eyaya cem' nazaryla baktnda da gznden fark hali bsbtn zil olmaz-, fark nazaryla baktnda da eyay Hak ile kaim grd iin cem' hali yok olmaz. Bu ekilde ubdiyyet ile rubbiyyet arasndaki farklar grerek tevhidin gereine erer. Cem' halinde ise slik msivdan btnyle fni olarak ahadiyyet mertebesine ermekte, Hakk'm dndaki eya ile ilgili hislerini tamamen kaybetmekt e (sekr), kendini Hakk'n tasarrufunda kabul etmekte, fakat kulluk grevlerini ifa iin de sahv haline dnmesi gerekmektedir. Bu sebeple cem'den sonraki bir hal olan ve cem' ile fark birletiren cem'u'l-cem'e "sahv- sn" de denilir.

et-T'rft, "Cemc" md.; Tehnev, Keaf, 1 , 234-235; el-Mu'cem'-f, s. 270-272; Hasan M. e-erkv, Elfz'-fiyye, skenderiye, ts. (Dr-Ma'rifeti'l-cmiiyye), s. 126-127; Kn, Itlht'-fiyye, s. 41; Buhri, "Rikk", 38; bn Mce, "Mukaddime", 23, "Zhd", 2; Hris el-Muhsib, er-Ri'ye li-hukkillh (nr. Abdlkdir Ahmed At), Beyrut 1405/ 1985, s. 79-80; Serrc, el-Lma\ s. 283-284, 416, 549-550; Keibz. et-Ta'arruf, s. 142144; Slem, Tabakt, s. 70, 157, 166, 333, 380, 468; a.mlf., Res'il (nr. ve trc. Sleyman Ate), Ankara 1982, s. 33, 132; Kueyr, er-Risle, 1 , 222-227; Hcvr, Kef'l-mahcb (trc. Sud Abdlbk Kandil), Kahire 1975, II, 493-500; Abdullah el-Ensr. Menzil's-s'irin, Kahire 1326/1908, s. 50-51; Baki, erh-i athiyyt, s. 563-564; a.mlf., Mereb'l-ervh, s. 149; Shreverd, 'Avrif'l-ma'rif, Kahire 1973, s. 474478; bn'l-Friz, Dvn (nr. Abdihlik Mahmd), Kahire 1984, s. 102, 104, 121; bn'lArab, el-Ftht, I, 65; II, 133, 516, 632; III, 318; IV, 306-307; a.mlf., Fud, Beyrut 1400/ 1980, I, 79, 93; bn'l-Kayyim el-Cevziyye, Medric's-slikn, Kahire 1403/1983, III, 444461; Aziz Mahmd Hdy, nect'l-gark fi'lcem' ve't-tefrik (nr. Mehmed Glen, Klliyt-: Hazret-i Hdy iinde), stanbul 133840, s. 37; Hasan s, et-Tefsr'l-Kur'n ue'lluati's-sf f felsefeti bn Sn, Beyrut 1938, s. 178; E. V. Meyerovitch, Mystiues et poesie en slam, Paris 1972, s. 114-115; M. Gz Arab, en-hu f mustalhti't-tasavvuf, Dmak 1985, s. 82-83. m
LL HASAN KML YILMAZ

(
^

)
^

Klasik Fars ve Trk edebiyatlarnda oka anlan efsanev ran hkmdarlarndan biri.

Bir silsilenamede Cem'i tasvir e d e n bir minyatr


(Dervi Mehmed, Sbhatul-ahbr, O s t e r r e i c h i s c h e n N a t i o n a l b i b l i o t h e k , C o d A F , nr. 5 0 , vr. 5' 1 )

ran'da hkm sren ilk sllelerden Pddiyn'n drdnc ve en byk hkmdardr. Hamdullah Mstevf Gzde'de Trih- (s. 80 vd.), Cem'in baz tarih-

ilere gre Hz. dem'le ayn kii, bazlarna gre ise Hz. dem'in yedinci olu Geymers'in torunu olduuna dair rivayetleri naklederek soyunu yle kaydetmektedir: Tahmras-Heng-SiymekGeymers. Cem'e gzel yzl oluu sebebiyle Pehlevce "k ve nur" anlamna gelen d lakab verilmi ve Cemd adyla da anlmtr (bnu 1-Belh, s. 29-30; Mrhnd, 1, 516). Bu gre Arap tarihileri de katlmaktadr (Taber, 1, 174). bn'lEsr ise Cem'in "ay" mnasna geldiini syler (el-Kmil, I, 64). ran mitolojisine gre insanlar ilk def a Cem dneminde askerler, sanatkrlar ve iftiler olmak zere snfa ayrlm, birok meslek de yine onun zamannda ortaya kmtr. Topraktan ma-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

279

CEM' dik Kiy, s. 103). Cem'le ilgili bu efsanenin Hint kaynakl olduu ileri srlmektedir. Nitekim ran'n slm ncesi kutsal kitab Avesta'da Zerdt'n Brahman'n dininden ayrlp yeni bir din icat ettii, lkesinden uzaklatrlnca ran'a giderek orada halka eski Hint mitolojisini rettii anlatlmaktadr. Cem'in ad Avesta'da Pehlevce ekliyle "Yima", lakab d ise "Haseeta" olarak gemektedir. te yandan ran'n slmlamasndan sonra ran mitolojisiyle Sm peygamberler hakkndaki kssalar arasnda ilgi kurulmu ( M u h a m m e d Mun, s. 83), bu arada baz zellikleri dolaysyla Hz. Sleyman Cem'e benzetilmitir. Bu sebeple Cem klasik Fars ve Trk edebiyatlarnda ku, dev, peri ve yzk kelimeleriyle birlikte kullanldnda Hz. Sleyman kastedilmitir. Efsaneye gre bir gn havada ayaklarna ylan sarlm bir ku gren Cem, okularna kuu yaralamadan ylan ldrmelerini emreder. Okular kuu kurtarrlar, ku da bu iyiliine karlk Cem'e birka tohum getirir. Cem bu tohumlardan yetien asmalardan zm, zmden de arap elde eder; yedi keli bir kadeh (cm) yaptrarak kabiliyetlerine gre evresindekilere bu kadehin birer kesinden arap sunar. Cm- Cem, cm- Cemd, cm- cihnnm, cm- gt-nm gibi adlar verilen Cem'in bu kadehinin zellii sadece onunla iki sunulmasdr. Kinatta olup biten her eyin grld, ayn adlarla anlan kadeh eklindeki aynay ise yine Pddiyn soyundan Keyhusrev yapmtr. Firdevs, ehname'sindeki a Bjen ile Mnye" hikyesinde Keyhusrev'in bu aynada Bjen'in nerede olduunu grp onu kurtardn anlatr. Cm- Cem tabiri slm dnem ran edebiyatnda tasavvuf bir muhteva kazanmtr. Sen ona gnl, Attr Hzr ve b- hayt, Mevln gnl gz ve gnl aynas, ebster nefs-i dn (insn- kmil) mnasn vermitir. Hfz ise cm- cihn-bn, kadeh-i yne-kirdr, yne-i skender tamlamalarn cm- Cem anlamnda kullanmtr (M. Kelm ehresm, s. 109 vd.). Divan edebiyatnda Cem genellikle kadehiyle birlikte ve arabn mucidi olarak anlmtr. Bezm (iki meclisi) ve Nevruz vesilesiyle de zikredilen Cem ayn zamanda kudretiyle ele alnr. Fuzl'nin, "Hk-i Cem zre kp lle tutup cmn der / Ki kimin var ise bir cmi bugn oldur Cem" beyti btn bu zellikleri hatrlatan bir 280 Eserin tam ad el-Cern yi'l-hakmeyn totls'tir. Kitb tn beyne Ittiflu re'yeyni beyne re 3 yeve ArisEflfi 1 - cemc RieklinEfltn el-lh re'yi'l-hakmeyn Makale Efltn ve Aristo, ^
F

rnektir. Cem, ayna ile beraber kullanldnda ise skender kastedilir. BBLYOGRAFYA:
Trk Lgati, II, 316; Gyseddin Mustafa bd, Gys'l-lut, Leknev 1359, "cm- cem" md.; kn, Farsa - Trke Lgat, I, 659; Mustafa Nihat zn, Edebiyat ue Tenkit Szl, stanbul 1954, s. 48; Ca'fer Seccd, Ferheng, Tahran 1983, s. 148-151; Taber, Trh (Eb'IFazl), I, 174; Firdevs, ehname (trc. Necati Lugal), Ankara 1967, I, 38-98; bn'l-Esr, el-Kmil, I, 64; bn'l-Belh, Farsnme (nr. G. Le Strange), London 1962, s. 29-30; Mstevf, Trh-i Gztde (Browne), s. 80 vd.; Mrhnd, Ravzat'-af', I, 516; Necmettin Halil Onan, zahl Divan iiri Antolojisi, stanbul (1940) 1989, s. 494-495; Levend, Divan Edebiyat, s. 156157; Sdk Kiy, Arymihr, Tahran 1346 h., s. 101-108; Abdlbaki Glpnarl, Mesnevi ve erhi, stanbul (1973-74) 1985, 1 , 284; 1 1 , 256-257; Harun Tolasa, eyhlislm Bahyt Efendi Dvnndan Semeler, stanbul 1979, s. 250-251; Cemal Kurnaz, Hayl Bey Dvn Tahlili, Ankara 1987, s. 123-124; Osman Horata, Nedm-i Kadm Dvanesi, Ankara 1987, s. 191; Muhammed Mun, Mecm'a-i Maklt, Tahran 1367, s. 83; skender Pala, Ansiklopedik Divan iiri Szl, Ankara 1989, s. 182-183; Muhammed Kelm ehresm, "Istlh- Cm- Cem der ir-i Hfz", Dni, XIII, slmbd 1367, s. 109-116; Kmsul-alm, III, 1834; IV, 2997; Dihhud, Luatnme, X/2, s, 87-88; Seluk Eraydn, "Cem", TDEA, II, 33-34.
B NURETTN ALBAYRAK

yanlarn zihinlerinde meydana gelebilecek pheleri gidermek iin ikisinin grlerini uzlatrmak, dncelerinin ne ifade ettiini akla kavuturmak, eserlerinde phe ve tereddde yol aan noktalar izah etmek istediini belirtmitir (bk. Frb, Felsefe Arkivi, s. 221). phesiz bu uzlatrma teebbsnn asl sebebi, Frbnin burada gsterdiinden ok daha derinlere inmektedir. Bu sebep, slm toplumunda filozoflara ve f e l s e f bilgiye kar duyulan gvensizliktir. Zira dnce tarihi boyunca felsefeye yneltilen en nemli eletirilerden biri udur: Her peygamber kendisinden nceki peygamberleri tasdik ettii, ilimler daha nceki ilm veriler zerinde ykselip gelimelerini srdrd halde filozoflar genellikle birbirinin doktrinlerini reddetmektedirler. Nitekim Antika'n iki nl filozofu olan Efltunla rencisi Aristo'nun felsef sistemleri bile birbirinden ok farkldr. Bu gibi eletirilere cevap vermek zere Helenistik ve Patristik dnemlerde Efltun'la Aristo'nun sistemlerini uzlatrma, dolaysyla felsefeyi savunma amacyla birok eser kaleme alnmtr. zellikle skenderiye okulundan yetien Yeni Efltuncu filozoflar bu problem zerinde srarla durmu ve felsefenin birlii tezini her vesile ile savunmulardr. Mesel Porphyrius (. 304) On the that the systems of Plato and of fact Aris-

el-CEM' BEYNE RE'YEY'l-HAKMEYN


( Cc^
1

i A )

Frb'nin (. 3 3 9 / 9 5 0 ) Efltun ile Aristo'nun felsef sistemlerini uzlatrmak amacyla yazd kitap.

totle are one and the Same adl bir risle yazm (Lyons, s. 56), Romal bir filozof ve teolog olan Boethius da (. 525) bu konuda bir eser kaleme almtr. F^ rb'nin kendinden nceki bu almalardan haberi olduu u ifadesinden anlalmaktadr-, "Ammonius'un (. V. yzyln sonlar), Allah'n varl hakknda bu iki filozofun grlerini anlatan bir rislesi vardr" (Felsefe Arkivi, s. 246). Bu uzlatrma abalan f e l s e f olduu kadar din bir gerekeden kaynaklanmaktadr. yle ki: Bu filozoflara gre bir tek hakikatin farkl alardan yorumlanmas neticesinde felsefedeki ekoller ortaya kmtr. Dolaysyla f e l s e f e doktrinleri arasndaki ayrlk hakiki deil lafz ve zhiridir. Bu sebeple filozoflarn farkl grlerini yorumlamak suretiyle aralarnda bir uzlama salamak her zaman mmkndr. Yine bu filozoflar, f e l s e f e ile dinin kaynak ve amalarnn bir ve ayn olduunu, aralarndaki ihtilfn terminolojiden ve hitap ettikleri kesimlerin zihn kapasitelerinin farkl olmasndan kaynaklandn iddia etmek-

Baz yazma nshalarnda ise

ve Aristotls,

slet'l-cemc

beyne'r-re'yeyn

de farkl yazllara rastlanmaktadr. Frb, hacim bakmndan kk, fakat konu ve muhteva itibariyle ok nemli olan bu eseri yazmaktaki amacn aklarken kendi dneminde birok kimsenin lemin kdemi, ilk yaratcnn ispat, nefis ve akl problemiyle siyaset, ahlk ve manta dair konularda Efltun ile Aristo arasnda ok derin gr ayrlklar bulunduu kanaatinde olduunu hatrlatarak kendisinin bu kitapta iki filozofun sistemlerinde esasta bir farkllk bulunmadn ortaya koymak ve kitaplarn oku-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el-CEM' BEYNE RE'YEY'l-HAKMEYN


tedirler. O halde yaplmas gereken ey, nce bu filozoflarn grleri arasnda temelde bir fark olmadn gstererek felsefenin birlii ilkesini tesbit etmek, son tahlilde de felsefe ile din arasnda uzlamay salamak suretiyle gerein birlii ilkesini ortaya koymaktr. Frb, Efltun'la Aristo'nun grlerini uzlatrmak iin felsefenin tarifinden yola kar. Ona gre her iki filozof da felsefeyi "varlk olarak varln bilgisi" eklinde tarif etmilerdir. Tarifte gr birlii olduktan sonra ayrntlardaki farkllk nemli deildir. Ona gre ayrlk olduu yolundaki iddia u yanl anlayn birinden kaynaklanmaktadr: Ya felsefenin mahiyetini aklayan yukardaki tarif doru deildir veya bu iki filozofun sistemleri hakknda herkesin sahip olduu dnce zayf ve tutarszdr, yahut da ihtilf bulunduunu savunanlarn bilgisinde eksiklik vardr. Frb, bunlardan ilk ikisinin ihtimal d olduunu syleyerek nc k zerinde durur ve, "Efltun'la Aristo'nun yaaylar, davranlar ve ou dnceleri arasndaki ihtilf grnten ibaretken birtakm zorlama ve hayaller sonucu aralarnda tam bir ihtilf bulunduunu nasl olur da akl kabul eder!" (a.e., s. 224) diyerek gr ayrl fikrini ortaya atanlara kar hayretini belirtir. Her ne kadar Frb el-Cemcin giri ksmnda kendi dneminde balca yedi mesele zerinde tartldn sylyorsa da gerekte uzlatrmay on problem zerinde denemitir. Fakat bu teebbsnde baarl olduu sylenemez. nk Efltun'la Aristo arasndaki gr ayrl, filozofun iddia ettii gibi yzeysel deil kkl ve temel problemlere ilikindir. Dolaysyla gaye ve hedeflerinin ayn olmas sistemlerinin de ayn olmasn gerektirmez. Mesel en nemli gr ayrlklarndan birini tekil eden "cevher" konusunda Efltun nce mnev cevherlerin yani idealarn geldiini savunurken Aristo "ilk cevherler" dedii madd varlklara ncelik vermitir. Bu sebeple dnya gr itibariyle bu iki filozoftan birincisi idealist, ikincisi ise realist olarak tannr. FrbFye gre bu iki gr arasndaki ztlk, cevher teriminin farkl alanlarda kullanlmasndan kaynaklanmaktadr. Nitekim Efltun cevher konusundaki dncelerini Timaios ve Kk Politeia'da metafizik problemleri tartrken, Aristo ise Kategoriler ve I. Analitikler'de mantk ve fizie dair grlerini temellendirirken ortaya koymutur. Dolaysyla gr ayrl bir problemi farkl alanlarda tartmaktan kaynaklanmtr ve bu da sanld kadar nemli bir ey deildir. "nk cevherleri ayn adan ele aldklar ve ayn gayeyi gttkleri halde farkl sonuca varsalard ite o zaman ihtilf sz konusu olurdu. Durum byle olmadna gre, cevherlerin nce gelmesi ve stn tutulmas hakknda ikisinin grlerinin birletii aklk kazanm oluyor" (a.e., s. 227-228). Ancak bu iki filozofun dnya grlerini belirleyecek ve sistemlerinin temelini oluturacak kadar nemli olan bu ihtilf ayn terimi farkl alanlarda kullanmaktan kaynaklanan bir ihtilf eklinde yorumlayarak problemi basite irca etmek mmkn deildir. FrbFnin uzlatrmay denedii problemlerden biri de idealar teorisiyle ilgilidir. Efltun felsefesinin temel karakterini oluturan bu teoriyi Aristo her frsatta eletirdii halde Frb, yanllkla Aristo'ya mal edilen, muhteva itibariyle Plotin'in Enneades adl eserinin IV, V ve VI. blmlerinden ibaret olan ve Eslcy (Theologia) diye tannan kitaba dayanarak bu uzlatrmay gerekletirmeye alr. Plotin idealarn varln kabul etmekte, fakat onlar Allah'n varlk hakkndaki ezel bilgisi eklinde yorumlamaktayd. Geri Frb Aristo'nun teki eserlerindeki fikirleriyle Elcy'daki grler arasnda briz bir eliki bulunduunun farkndadr. Bu yzden kitabn Aristo'ya ait olup olmad hususunda baz ihtimalleri tartr; fakat sonuta, "Bu gibi dnceleri dile getiren kitaplar uydurma olduklar iddia edilemeyecek derecede n yapmlardr" diyerek Elcya nin yaygn hreti karsnda onun Aristo'ya ait bir eser olduunu kabul eder. dealar konusunda Frb de Yeni Efltuncu filozoflar gibi dnerek onlar Allah'n varlk hakkndaki ezel bilgisi eklinde yorumlar. Ona gre her eyi yaratan ve icat eden Allah'n ztnda icat etmek istedii eylerin suretlerinin (idealar) bulunmas gerekir. Allah'n zt ezel ve ebed olduuna gre onun nezdindeki idealar da ezel ve ebed olacaktr. Eer Allah'n ztnda yaratmak istedii varln plan, sret ve izleri bulunmam olsayd yaratnda neyi rnek alacakt? Allah'n ztnda bu ekildeki tasavvurlarn bulunmadn iddia etmek, O'nun varl tahmine gre, geliigzel, gayesiz ve iradesiz yaratt anlamna geleceinden son derece sakncaldr. O halde bu anlamda idealarn varln kabul etmek bir zorunluluktur (a.e., s. 250). Frb idealar bu ekilde yorumlamakla hem Efltun ile Aristo arasnda bir asgari mterek aram, hem de din telakki ile felsefe arasnda bir uzlatrmay amalam grnmektedir. Halbuki Efltun'un idealardan anlad ey bundan ok farkldr. Efltun idealar bu varln aretipi (ilk rnei) olan reel varlklar eklinde gryordu. Onlar kll fikirler veya ilh tasavvurlar eklinde yorumlamak Efltun felsefesinin zne aykrdr. Dolaysyla iki filozofun sistemleri erevesinde bu ynde bir uzlama aramak hem gereksiz hem de imknszdr. slm dnce tarihinde nemli tartmalara sebep olan lemin ezellii veya yaratlml meselesi, FrbFnin bu eserde uzlatrma konusu olarak ele ald problemlerin en nemlisini tekil etmektedir. Efltun lemin yaratlmln (buradaki yaratma, kaostan kosmosa gei anlamndadr), Aristo ise ezelliini savunur. Frb Aristo'nun baz eserlerinden lemin ezelliini ifade eden cmleler aktararak onlarn yorumunu yapar. Mesel es-Sem3 ve'l-clem {De Caelo et Mundo) adl kitabndaki, "Btn varlk iin zaman bakmndan bir balang yoktur" cmlesi ona gre lemin ezel olduunu ifade etmez. nk Aristo birok eserinde zamann felein hareketi sonucu meydana geldiini syler. Bir eyden meydana gelen ise kendini meydana getireni kuatamaz. O halde, "lemin zaman bakmndan bir balangc yoktur" sznn anlam, lem organik veya inorganik varlklar gibi tedric olarak meydana gelmi deildir; yce yaratc zaman olmakszn bir anda felei yaratm, onun hareketi sonucunda zaman meydana gelmi demektir (a.e, s. 244). Frb bu konudaki grn kantlamak iin yine Elcya ya bavurur. O bu konuda fil sebeple yaratc sebep arasnda bir fark gzetmez. Oysa her yaratc sebep ayn zamanda fil sebeptir; fakat her fil sebep yaratc sebep deildir. Kald ki Aristo'nun terminolojisinde yaratma diye bir kavram mevcut deildir. Birbirini gerekli klan heyl (madde), hareket ve zaman ezeldir. Onun bu konudaki kesin tavrn u cmle ifade etmektedir: "Her ne olursa olsun, ezel olduu halde lemin yaratlm olduunu iddia etmek bir imknszl tasdik etmektir" (De Caelo et Mundo, vr. 279 b ). Frb, Aristo'nun eserle281

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el-CEM' BEYNE RE'YEY'I - HAKMEYN


rinde lemin ezellii ile ilgili dncelerini deta grmezlikten gelmitir. stelik daha da ileri giderek yle der: "Bu iki filozofun yaratma problemini ak ve inandrc delillerle izah eden takipilerinin sayesinde Allah akl ve dnce sahiplerini kurtarmam olsayd insanlar hayret ve aknlk iinde kalrlard" (Felsefe Arkm, s. 246). phesiz bu iki filozofun ahsnda felsefeyi savunmak amacyla sylenen bu abartlm ifadenin tarih ve ilm adan bir deeri yoktur. nk slm kelmclarnn bu hususta ortaya koyduu almalar grmezlikten gelmek mmkn deildir. Sonu olarak Frb, Efltun ile Aristo'nun grlerini uzlatrma abasnda baarl olamam, baz konularda Efltun'un, bazlarnda ise Aristo'nun yannda yer almtr. Esasen bu uzlatrma abalar Helenistik dnemden beri sregelmitir. Bu adan Frb'yi bu gelenein slm toplumundaki bir devam olarak grmek gerekir. Ancak eser, Frb'nin dier kitaplarnda yer almayan baz fikirlerini renme imkn salad ve faydaland kaynaklar verdii iin gerekten nemlidir. el-Cem', Frb'nin baz rislelerini adyla yaymlanan elihtiva eden ve F. Dieterici tarafndan eemeret'l-marziyye En gvenilir hadisleri ihtiva etmeleri sebebiyle ksaca Sahhayn Buhr ile Mslim'in hh' leri, yazldklar diye anlan el-Cmi'u'-adevirden itibaren (Leiden 1890) mecmuada ilk risle olarak (s. 1-33) yer almtr. Ayn risleler Mecm' hire 1325/ 1907) el-Cem' adyla tekrar yaymlanrken (Kaburada da yiF

tercme edilmi ve Felsefe 221-254).


BIBLIYOGRAFYA:

Arkivi'nde

ahh'lerden memitir.

sadece birinde veya her iki-

neredilmitir (sy. 24, stanbul 1984, s.

sinde bulunmas arasnda fark gzetilBu trn ilk rneini Cevzak (. 3 8 8 / 998) ortaya koymu, onun hh mine'l-ahbr Kitbu-aadyla da anlan ese-

Aristoteles [Aristo], De Caelo et Mundo (trc. J. L. Stocks), New York 1941, s. 279"; Frb, es-Semeret'l-marziyye f ba'zi'r-rislti'l-Frbiyye (nr. F. Dieterici), Leiden 1890, s. 133; a.mlf., "Eflatun ile Aristoteles'in Grlerinin Uzlatrlmas" (trc. Mahmut Kaya), Felsefe Arkiui, sy. 24, stanbul 1984, s. 221, 224, 227-228, 244, 246, 249, 250; Ceml Salb, Min Efltun il bn Sn, Dmak 1935, s. 39-58; Abdurrahman Bedev, Efltn 'inde'l-'Arab, Kveyt 1977; a.mlf., Aristo cinde'l-'Arab, Kahire 1947; Mjgn Cumbur, Frb Bibliyografyas, Ankara 1973, s. 6; Mahmut Kaya, islm Kaynaklar Inda Aristoteles ue Felsefesi, stanbul 1983, s. 290-291; M. C. Lyons, "A Greek Ethicol Treatise", Oriens, sy. 13-14 (1960-61), s. 56; Roger Arnaldez, "slam'da Felsef Dnce Nasl Ktrmleti" (trc. Ahmet Aslan), DTCFD, XXVIII/1-2 (1974), s. 231-241.
S MAHMUT KAYA

ri gnmze gelmitir (Rabat, Evkaf, nr. 118; Dru 1-ktbi'l-Mtsriyye, nr. 20.075 b). Berkn'nin (. 4 2 5 / 1 0 3 4 ) msned tertibinde olmas sebebiyle el-Msned adyla bilinen eseri ile (Haydarbd, safiye Ktp., nr. 1, 670, hadis 595) Humeyd'nin (. 4 8 8 / 1 0 9 5 ) ayn tarzda telif ettii el-Cem' beyne's - Sahhayn * i de bu el-Cggruba dahildir. Ayn konuda Begav elFerr'nn (. 5 1 6 / 1 1 2 2 ) yazd mi' (el-Cem') beyne'-ahhayn'm

nmze gelip gelmedii bilinmemektedir. Eb Nuaym Ubeydullah b. Hasan b. Ahmed'in (. 517/1123) el-Cmi' ne'-ahhayn'i (Dublin, The beyChester

Beatty Library, nr. 3447), ayrca bn'l-Harrt (. 581/1185) (Nuruosmaniye Ktp., nr. 769, 770 ; Sleymaniye Ktp., Lleli, nr. 395), Eb Abdullah Muhammed b. Hseyin b. Ahmed el-Mer (. 5 8 2 / 1 1 8 6 ) ve mer b. Bedr el-Mevsl'nin de (6. 6 2 2 / 1 2 2 5 ) (British M u s e u m , Or. 5910) ayn adla an-

el-CEM' BEYNE's- S A H H A Y N
( J-Pe-Ps^aji )

Buhr ile Mslim'in el-Cmi cu ' - ahh 'lerindeki hadisleri bir araya toplayan eserlerin ortak ad.

lan eserleri bulunmaktadr. Radyyddin es-Sgn'nin (. 650/1252) Merikulenvr diye hret bulan, senedlerini vermeden 2267 merf* hadisi alfabetik olarak bir araya getiren eseri, Eref b. Abdlmaksd tarafndan el-Cem' ahhayn beyne'adyla Beyrut'ta yaymlanm-

mslmanlar arasnda byk itibar grm ve deiik trde pek ok almaya konu olmutur. Bu alma nevilerinden biri olan el-Cem' beyne '-Sahhayn hadisleri ya adl eserlerde Sahhayn'm

ne ilk risleyi tekil etmitir (s. 1-39). Daha sonraki yllarda yaplan ticar neirlerin ardndan Albir Nasr Ndir risalenin tenkitli metnini yaymlamtr (Beyrut 1968). Farsa bir evirisi bulunan (Cumbur, s. 6) el-Cem', Mahmut Kaya tarafndan "Eflatun ile Aristoteles'in Grlerinin Uzlatrlmas" adyla Trke'ye

tr (1409/1989). bn Hacer el-Askaln ise (. 8 5 2 / 1 4 4 9 ) hadislerin senedlerini de zikretmek suretiyle konularna gre dzenledii el-Cem' beyne'-ahhayn'inde eitli mstahrec* lerden ilvelerde bulunmutur. Onun bundan baka HumeydFnin ayn adl eserini ihtisar ettiini Ktib elebi zikretmektedir. Etrf'-Sahhayn adyla anlan eserha-

ok defa senedleri olmakszn alfabetik ekilde veya sahb rvilerine gre msned* tertibinde bir araya getirilmitir. Bu eserlere alnan hadislerin el-Cmicu'-

leri de bu tr arasnda deerlendirmek mmkndr. Bu eserlerde Sahhayn dislerini rivayet eden sahblerin isimleri alfabetik olarak sralandktan sonra
Eb'l-Mec ismil b. Hibetuah tarafndan yazlan el-Beyn

rivayetlerinin ba tarafndan bir blm yine alfabetik olarak zikredilmekte ve bu hadislerin eitli isnadlar verilmektedir. Halef el-Vst (. 401/1010) Etrf'-ahhayn adl eseriyle (Sezgin, I, 220) Buhr hem bu nevin ilk rneini meydana getirmitir (bk. ETRF). Hem ahh-i ahh-i Mslim'de bulunmalar sebe-

. . ...
'."

.'ir

amme'ttefeka

*aleyh.i'eyhn adl eserin unvan sayfas ile ilk sayfas


(Atf E f e n d i K t p . , nr. 5 9 9 )

, ,
....

K^^fa.

biyle "mttefekun aleyh" ad verilen hadisleri bir araya getirme faaliyetleri de daha dar kapsaml olmakla beraber elCem' beyne'-Sahhayn almasnn

4 t ; * ?

282

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEM SULTAN bir tr kabul edilmelidir. Bilindii kadaryla bu sahann ilk eseri, Eb'l-Mecd smil b. Hibetullah b. Bt el-Mevsl (. 655/1257) tarafndan telif edilen elBeyn hn'dr
camme'tteieka

dan vermemitir. bn'l-Esr u/'n telif ederken ahh-i ile ahh-i el-Cemc Mslim'deki

Cmi'u'lBuhr

snda Karamanoullar ile iyi geindi ve bu sayede onlarn gizli emellerini engelleyebildi. Burada etrafna toplad lim ve sanatkrlarla mmtaz bir kltr evresi meydana getiren Cem, babasnn lm ve Bayezid'in tahta gemesiyle hak iddiacs olarak ortaya kt. Babasnn taht iin kendisini setiini, Bayezid'in haksz olarak baa getiini ileri srerek ordu toplad ve Bursa'ya gitti. On sekiz gn kadar ehirde kald, bu srada adna para bastrd, hutbe okuttu ve kendisini padiah iln etti. Ancak 1481 Hazirannda Yeniehir'de ar bir yenilgiye urad-, ekildii Konya'da da yeterince destek bulamaynca Tarsus'a, Msr sultanndan ald davet zerine de Kahire'ye gitti. Kahire'de byk bir ilgi grd ve orada kald sre iinde Mekke'ye giderek hac vazifesini yerine getirdi. Anadolu'dan gelen haberler onu taht yolu iin tekrar mitlendirdi. Fakat Ankara sancak beyi Mehmed Bey'in srar ile giritii harekt bir sonu vermedi. 1482'de Karamanolu Kasm ile

hadisler iin bir k-

Humeyd'nin bu eserini esas almtr. beyne'-ahhayn'm sm yazma nshalar Sleymaniye Ktphanesi'nde bulunmaktadr (Lleli, nr. 437; Ysuf Aa, nr. 101; dier nshalar iin bk. GAL SuppL, I, 578). Eser zerine baz erh ve ihtisar almalar da yaplmtr. Bunlardan Vezir bn Hbeyre'nin (el-lzh) Halep'te Makdis
can

'aleyhi'-ey-

(tf Efendi Ktp., nr. 599). hadisleri olduu ka-

ahhayn'daki

dar onlarn rvilerini de bir araya getirmek zere Drekutn'nin (. 385/995) Tesmiyet v e Mslim men ahrecehm'l-Buhr (Beyrut 1407/1987) adl ese-

el-fh adl eseri Ziyeddin el-

riyle balatt alma tr gelierek devam etmitir (bk. SAHIHAYN). BIBLIYOGRAFYA: Sgn, el-Cem' beyne'-ahhayn (nr. Eref b. Abdlmaksd), Beyrut 1409/1989, nairin girii, s. 17-19; Zeheb, Aclm'n-nbel', XIX, 440; Tecrid Tercemesi, I, 262-263; Kef'z-zunn, I, 599-600; Brockelmann, GAL, I, 458\ SuppL, I, 610, 634; Sezgin, GAS, I, 132, 142-143, 220; Kettn, er-Rislet'l-mstetrafe, s. 173, 179; kir Mahmd Abdlmn'im, bn Hacer el-Askaln, Badad, ts. (Dr'r-Risle),
H M . YAAR KANDEMR

me'ni'-hh (1928). min

Muhammed

Rgb Tabbh tarafndan Kelm'z-Ziy3

baslmtr
cal

Makdis'ye ait olan ey'in beyne'-ahhayn'm

ehdi'l-CemQ

bir nshas ise Z-

hiriyye Ktphanesi'nde bulunmaktadr (Mecma, nr. 85/12). Ayrca Hasan b. Hatr ez-Zahr'in el-Hh' el-Hcce ihtisar edip baz el-Cem'e ihtisar ilvelerde bulunmak suretiyle cer el-Askaln'nin de el-Cem"i
600).

adyla bir erh yazd, bn Ha-

ettii bilinmektedir (bk. Kef'z-zunn, 1,

el-CEM" B E Y N E ' s - S A H H A Y N

BIBLIYOGRAFYA : bn'l-Esr, Cmi'u'1-ul (nr. Abdlkdir e!-Arnat), Beyrut 1403/1983, I, 55; Zeheb, A'lm'n-nbel', 1 , nirin girii; XIX, 121; Irkl, Fethu'l-mus (nr. Mahmd Reb'), Beyrut 1408/1988, s. 20; Tecrid Tercemesi, I, 262-263; Kef'z-zunn, 1 , 599-600; Dlhlev, Bustn'lmuhaddin, s. 150-152; Brockelmann, GAL Suppi., I, 578; a.mlf., "Mayurk", A, VII, 417; Sezgin, GAS, 1 , 132, 142; Kettn, er-Rislet'lmstetrafe, s. 173; kir Mahmd Abdlmn'im. bn Hacer el-Askaln, Badad, ts. (Dr'r-Risle), I, 336. m .
ML SMAIL L . AKAN

Humeyd'nin (. 4 8 8 / 1 0 9 5 ) ahhayn ' msned eklinde bir araya getiren eseri.

C e m Sultan'n Meir'-uar'daki
(Millet K t p . , A l i E r n r , nr. 7 7 2 , vr. 9 6 b )

minyatr

Buhr ile Mslim'in

el-Cmicu'-a-

hh' leri zerinde yaplan muhtelif alma nevilerinden biri de bu iki eseri bir araya getirme (cem') faaliyetidir. Cevzakl (. 388/998) ile balayan ve gnmze kadar deiik hacimlerde ondan fazla eserin yazlmasyla sonulanan bu almalarn en gzeli, bn'l-Esr'in de belirttii gibi Humeyd'nin bu kitabdr. Tam ad el-Cemc beyne'-ahhayn ve ahhi Mslim rivayeti aholan eserhi'l-Buhr

CEM S U L T A N (. 900/1495)

Osmanl ehzadesi.

de, a e r e - i m b e e r e * bata olmak zere ahhayn'da bulunan sahbler fazilet derecelerine gre sralandktan sonra her birinin rivayet ettii hadisler bir arada topluca verilmitir. Humeyd ahhayn zerine yazlan rniistahrec*lerden faydalanarak bunlardaki baz rivayetleri de eserine alm, ancak ahhayn'da olmayan bu rivayetleri kitabna ilve etmesi sebebiyle Zeynddin el-Irk tarafndan tenkit edilmitir. Mellif, sml ve Berkn'nin mstahreclerinde grd baz bilgileri eserine almakla beraber Buhri ve Mslim'in rivayetlerinin nerede balayp nerede son bulduunu, ilvelerin kime ait olduunu ok defa belirtmi ve karkla mey-

Ftih Sultan Mehmed'in nc olu olup 27 Safer 864'te (23 Aralk 1459) Edirne'de dodu. ki lalas ile birlikte henz on yanda iken 1469'da Kastamonu'ya sancak beyi olarak gnderildi. Burada ksa bir sre kaldktan sonra nce stanbul'a, oradan da Rumeli'ye gitmesi emredildi. Babasnn 1473'te Otlukbeli'de Akkoyunlular'la mcadelesi srasnda malp olduu yolundaki sylentiler zerine lalalar Nasuh ve Kara Sleyman kendisine biat ettiler. Ancak bunu duyan Ftih olunu azarlad gibi lalalarn da ldrtt. Aabeyi ehzade Mustafa'nn Konya'da lm zerine 1474'te sancak beyi olarak oraya gnderildi. Bu grevi sra283

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

C E M SULTAN anlap Konya'y almaya kalktysa da geri pskrtld, taraftarlar datld. Artk Anadolu'da kalma imkn ortadan kalkan Cem otuz kadar adam ile Rodos'a gitti. Bundan sonra bir daha vatanna dnemedi ve bylece Avrupa hayat balam oldu. maceral
Pinturicchio'nun "Disputa di S. Caterina" adl tablosundan alnan bir detayda C e m Sultan Vatikan

birok eser yazlmtr. Dou'da ve Bat'da portreleri yaplm olan Cem Sultan'n hayat sonraki dnemlerde ok ilgi ekmi, hakknda eitli ilm aratrma yapld gibi roman, piyes ve izgi romanlara da konu olmutur. Avrupa literatrnde isminin "Zizim" eklinde yazlmas muhtemelen "Cimcime"den kaynaklanmaktadr. BBLYOGRAFYA:
Haydar Bey. "Vkt- Sultan Cem", TOEM ilvesi (nr. M. Arif), stanbul 1330; Marino Sanudo, I Diarri, Venezia 1879, I, 21, 56, 94, 427, 437, 1007; II, 430, 436, 463, 596, 610, 660, 684, 697-698, 700, 714, 734, 1023, 1112; Feridun Bey, Mneat, I, 290-294; Hoca Sdeddin, Tc't-teurh, I, 8-40; L. Thuasne, DjemSultan, etde sur la question d'Orient a la fin du XVe siecle, Paris 1892; M. Koman, ikr'nin Karaman Oullar Tarihi, Konya 1946, s. 199-204; smail Hikmet Ertaylan, Sultan Cem, stanbul 1951; J. Lefort, Topkap Saray Arivlerinin Yunanca Belgeleri, Cem Sultan'n Tarihine Katk (trc. H. Gonnet), Ankara 1981; G. E. Careetto, Un sultano prigioniero del Papa, Venezia 1989; a.mlf.. Gem Sultan. Pellegrino d'Oriente, Paese (Treviso) 1991; H. Heidenheimer, "Die Korrespondeuz Sultan Bajazet mit Papst Alexander VI", Zeitschrift fr Kirschengeschichte, V (1882), s. 511-573; . Hami Danimend, "Vkt'a Nisbetle Gurbetnme", Fatih ue stanbul, II/7-12, stanbul 1954, s. 211270; brahim Artuk, "Fatih Sultan Mehmed ve Onu Mteakb Bayezid'Ie Cem Adna Kesilen Sikkeler", a.e s. 39; . Hakk Uzunarl, "Cem Sultan'a Dir Be Orijinal Vesika", TTK Belleten, XXIV/95 (1960), s. 457-483; erafettn Turan, "Barak Reis'in ehzade Cem Meselesiyle lgili Olarak Savoie'ye Gnderilmesi", a.e., XXVI/103 (1962), s. 539-555; M. zzeddin, "Un Prince Turc en France et en Italie au XV e siecle: Djem Sultan", Orient, nr. 30 (1964), s. 79-99; Semavi Eyice, "Sultan Cem'in Portreleri Hakknda", TTK Belleten, XXXVIII/145 (1973), s. 1-49; Halil nalck, "A Case Study in Renaissance Diplomacy, The Agreement between Innocent VIII and Bajazd on Djem Sultan", JTS, III (1979), s. 209230; a.mlf., "Ojem", El2 (ng.), II, 529-531; A. Gallotta G. Bova, "Venedik Devlet Arivi'nde Osmanl ehzdesi Sultan Cem ile lgili Belgeler" (trc. Mahmut akirolu), TT, V/30 (1986), s. 19-27; M. Cavit Baysun, "Cem", A, 111,69-81.

29 Temmuz 1482'de Rodos'a varan Cem Sultan, Rodos valyelerinin sbitriyye reisi Pierre d'Aubusson tarafndan byk bir trenle karland. Cem Sultan valyelerin yardm ile Rumeli tarafna olarak gemeyi kulanmay umarken valyeler P. onu Osmanl Devleti'ne kar bir koz dnyorlard.

nu ile ilgilerini canl tutmaktayd. Btn bunlar yakndan takip eden II. Bayezid, Cem'in sa olarak iadesi iin eitli teebbslerde bulunuyor, te yandan bata Barak Reis olmak zere gizlice gnderdii adamlarndan onun hakknda bilgi almaya alyordu. Bu arada Macar kral Cem'i karma teebbsnde bulunduysa da baarl olamad. Memlk sultan 1487'de 20.000 filori karlnda Cem'in kendilerine verilmesi teklifinde bulundu. Papa VIII. Innocente bir hal seferi gerekletirmek iin Cem'den faydalanmay umuyordu. Pierre d'Aubusson ile anlaarak Cem'i Roma'ya getirtti (4 Mart 1489). II. Bayezid durumdan haberdar olunca Cem'i muhafaza altnda tutmas iin valyelere verecei paray papaya gnderdi. 30 Kasm 1490'da Roma'ya giden Osmanl elisi Mustafa Bey, papaya yl iin 120.000 altn verdi. Papa Innocente'in lmnden sonra Fransa Kral VIII. Charles, Cem'in Napoli'ye evki iin yeni Papa VI. Alessandro ile anlat. Fransa kral onu siyas emelleri iin bir koz olarak kullanmak istiyordu. Ancak 27 Ocak 1495'te Roma'dan ayrlan Cem, Castel Capuana denilen yerde 29 Cemziyelevvel 900 (25 ubat 1495) tarihinde ld. Onun, elindeki kymetli rehineyi brakmak zorunda kalan papa tarafndan zehirlendii rivayet edilmektedir. Cem'in lmn haber alan Bayezid

d'Aubusson papaya, Macaristan ve Napoli krallarna mektup yazarak durumu izah etti ve nasl bir yol takip edileceini sordu. ltica haberini renen II. Bayezid ise Rodos valyeleriyle anlama yolunu seti. Cem'e yardm edilmemesi iin Venedik'le de anlaan ve onlara vergi muafiyeti baheden II. Bayezid, valyelere 40.000 altn vermeyi kabul etti. valyeler Cem'in Rumeli'ye gitme isteini geri evirdikleri gibi Fransa'ya gnderdiler. 15 Ekim 1482'de Savoia dkasna bal Villefranche'ye gtrlen Cem, veba salgn sebebiyle Nice ehrine gnderildi. Burada drt ay kald, bu sre iinde Bat dnyasnn sosyal yaayna ahit oldu, ad eitli sylentilere kart. 5 ubat 1483'te Chambery'e gtrld. Orada iken Macar kralna yollad adamlarnn yakalanp ldrldn haber ald. Bu arada II. Bayezid de kardei ve Avrupa'nn durumu hakknda bilgi almak iin srekli olarak casuslar gnderiyordu. Cem'in Avrupa'da bulunmas ve II. Bayezid'in faaliyetleri, Venedik dahil olmak zere Macaristan kral, papa, Napoli kral ve hatta Memlk sultannn kokontrollerini daha da arttrdlar ve kendisini gizlice

lifti

MAHMUT H .

AKIROLU

C e m Sultan'n kabri - Muradiye / Bursa

gnlk yas iln ettii gibi gyb cenaze namazn da kldrtmtr. Tahnit edilmek suretiyle sadk adamlar tarafndan Gaeta denilen yerde topraa verilen cesedi 1499'da Napoli kral tarafndan Osmanllar'a teslim edilerek Bursa'da Muradiye Camii hazresine defnedilmitir. Hayat olduka maceral geen ve Avrupal devletlerin siyas oyunlarna hedef olan Cem Sultan iyi bir air olup Farsa ve Trke iki divan vardr. Ayrca adna

Edeb Yn. Henz kk bir ocukken Edirne Saray'nda ald zel derslerle Arapa ve Farsa'y renmeye balayan Cem'in, 873 (1469) ylnda devrin kltr merkezlerinden biri olan Kastamonu sancak beyliine tayin edildii srada on yalarnda iken gazel yazd rivayet edilir. 1474'te ehzade Mustafa'nn lm zerine sancak beyi olarak gnderildii Konya'da tahsiline devam eden Cem Sultan, ilim ve kltr faaliyetlerinin yan sra silhrlk ve binicilik

284

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

C E M SULTAN gibi asker nitelikleri de kazanmt. Konya'ya gider gitmez etrafnda Sa'd-i Cem, Haydar, Sehy, La'l, Kand ve hid gibi baz airler topland. Bunlarn bir ksm, daha sonra memleketinden ayrlmak zorunda kaldnda bile onu yalnz brakmamlar ve bu sebeple "Cem airleri" olarak anlmlardr. 1481'de aabeyi II. Bayezid karsnda Yeniehir ovasnda kesin bir yenilgiye uraynca yurdunu terketmeye mecbur kalan Cem, bundan sonra lmne kadar gurbette skntl, kederli ve hasret iinde bir hayat srmtr. Baz iirlerinde bu ayrlktan ne kadar znt duyduu aka belli olur. Birinci bendi "felek" redifiyle balayan terkibibendinde talihsizliinden kinaye olarak felekten ikyet etmekle birlikt e kendisiyle de hesaplat grlmektedir. Seh, Cem'in iirlerinin hayal dolu, gazellerinin retici olduunu syler. Latf onun airliini ver. l de ayn grleri paylar. k elebi, tezkiresinde onun musahiplerinden Sa'd-i Cem ile divann ve "kerem" redifli kasidesini 1 1 . Bayezid'e gnderdiini bildirmektedir. Affedilmesi umuduyla aabeyine yollad yetmi drt beyitlik kaside olumlu bir sonu vermemitir. Yine ayn tezkireden, onun "Riyye Kasidesi"nin daha o zamanlar bir hayli nl olduu anlalmaktadr. Cem Sultan, kkl bir kltre sahip olmas ve klasik edebiyat ok iyi bilmesinin yan sra Farsa'ya ve ran edebiyatna da derin vukufu sayesinde zengin hayallerle dolu iirler yazmtr. Birinci snf bir air olmamakla birlikte iirlerinde klasik edeb mazmunlar, kssa, hikye ve efsanelerle divan edebiyatnn hayal dnyasna ait unsurlar ok iyi kullanmtr. Cem'in iirde rnek ald kiilerden biri Bursal Ahmed Paa'dr. Divannda onun baz iirlerine nazreler yazd grlr. Ayrca eyh ve Nizm'den de etkilenmitir. iirlerinde devaml olarak yalnzlktan ikyet eden Cem Sultan romantik bir ruh hali iinde grlmektedir. Olu Ouz Han'n ldrlmesi zerine yazd mersiyede kederli bir babann acsn ok iyi yanstmtr. smail Hikmet Ertaylan, Cem'in Farsa iirlerinin Trke iirlerinden daha stn olduunu sylemektedir. Eserleri. 1. Trke Divan. k elebi'nin kaydettii, Cem'in divann musahibi Sa'd aracl ile Bayezid'e gnderdii eklindeki bilgiye dayanarak ve zellikle divann iindeki baz kaside ve gazellerden hareketle onun divann gurbette iken tamamlad sonucu karlabilir. Yine k elebi'nin ifadesinden, divann babas II. Mehmed adna tertip ettii anlalmaktadr. . Halil Ersoylu'nun hazrlad C e m Sultanin Divan Trke (Ankara 1989) adl tenkitli yayhas bilinmektedir (Sleymaniye Ktp., Lala smil, nr. 431, Ftih, nr. 3794; Millet Ktp., Ali Emr, Manzum, nr. 81; Ktp., TY, nr. 5474, 5547; Bursa Orhan-Hara Ktp., nr. E. 6; Kayseri Rid Efendi Ktp., nr. 1262; stanbul Belediyesi Atatrk Kitapl, Muallim Cevdet kitaplar, nr. 416; T S M K , Revan, nr. 739; Bibliotheque Na~ tionale, Suppl. 1163; M n i h Devlet Ktphanesi, Cod. or. 136). Vatikan Ktphanesi'nde de sadece muammalar ihtiva eden bir nsha mevcuttur (Rossi, s. 105). 2. Farsa Divan. Trke divan ile bir arada Bursa Orhan-Hara (nr. E. 6), Topkap Saray Mzesi (Revan, nr. 739), Sleymaniye (Ftih, nr. 3794) ve Millet (Ali Emr, Manzum, nr. 328) ktphanelerinde olmak zere toplam drt nshas bilinmektedir. Bursa nshas, Trke divan ile birlikte . Hikmet Ertaylan'n Sultan Cem (stanbul 1951) adl eseri iinde tpkbasm olarak yaymlanmtr. 3. Cemd Hurd (yt- Uak). Selmn- Svec'nin <. 7 7 8 / 1 3 7 6 ) Farsa mesnevisi nce Ahmed, daha sonra da Cem tarafndan Trke'ye evrilmitir. Seh ve smil Bel'in bahsettii Cem'in bu tercmesine uzun zaman rastlanmad iin zerinde durulmamtr. Cem airlerinden hid de kendi yazm olduu L e y l v Mecnn mesnevisinde bu eserden sz ederek iki mesnevinin ayn tarihte bittiini kaydeder. Buna gre eserin telif tarihi 883'tr (1478). d Hurd Cemilk defa Mnevver Okur (nr. 1666) bulunarak

nnda iki tevhid, bir mnct, iki na't, drt kaside, bir terkibibend, bir terciibend, 348 gazel, bir rub, krk bir muamma ve on dokuz mfred bulunmaktadr. Ersoylu'nun sadece be nshasndan sz ettii divann bugn on bir ns-

tarafndan Ktahya Vhid Paa l Halk Ktphanesi'nde 1958 ylnda ilim dnyasna tantlmtr. Eserin ikinci nshas Cahit ztelli tarafndan 1972'de Ankara lhiyat Fakltesi Ktphanesi'nde (nr. 18.464) bulunmutur. Bu nshadaki, "Dedim ann adn "yt- Uk" / Hesb ederseniz ehl-i tevrh / Gir ad olur kendye trih" msralarnda hem eserin ad hem de telif tarihi ("yt- U k " - 883) verilmektedir. Ayrca bir beyitte Cemd Hur-

d'in Ftih Sultan Mehmed iin yazld aka belirtilmektedir. in Padiah Fafr'un olu Cemd ile Rum kayserinin kz Hurd arasndaki ak macerasnn anlatld eser 5000 beyitten faz-

1
f , .,

ladr. Mesnevi zerinde Adnan nce tarafndan bir doktora almas yaplmtr (bk. bibi ). 4. Fl- Reyhn-
Cem Sultan'n Trke divannn ilk ve s o n sayfalar X
(10 Ktp., T Y , nr. 5 5 7 4 )

U ?

Cem Sul-

tn. Krk sekiz beyitlik bir mesnevi olup stanbul niversitesi Ktphanesi'nde iki nshas bulunmaktadr (nr. 5474,5547). inde Cem'in ad gememekle birlikte eser Cem'e ait iki divan nshasnda da

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

285

C E M SULTAN mevcuttur. smail Hikmet Ertaylan tarafndan yaymlanan Fal-nme rilmitir.


BBLYOGRAFYA : Cem Sultan'n Trke Divan (nr. Halil Ersoylu), stanbul 1981, I-III; a.e., Ankara 1989; Haydar Bey. Vkt- Sultn Cem, TOEM ilvesi (nr. M. Arif), stanbul 1330; Seh, Tezkire, s. 14-15; a.e. (Kut), s. 101-102, 245; k elebi, Meir'-uar, vr. 67a-68a; Latifi, Tezkire, s. 64-65, 188; l, Knh'l-ahbr, Ktp., TY, nr. 5959, vr. 136a-138a; Bel, Gldeste, s. 4752; J. Aumer, Verzeichnis der Orient, Mnih 1875; Osmanl Mellifleri, II, 122; Blochet, Catalogue, II, 1933; SuppL, s. 1163; Ergun, Trk airleri, s. 960-963; TYDK, I, 40-42; smail Hikmet Ertaylan, Sultan Cem, stanbul 1951; a.mlf., Fal-nme, stanbul 1951; E. Rossi, Elenco Dei Manoscritti Turchi Biblioteca Vaticana, Roma 1953, s. 105; Karatay, Trke Yazmalar, il, 9899; Banarl, RTET, 1 , 450-451; Adnan nce, Cem

(stan-

bul 1951) adl eser iinde tpkbasm ve-

Mustafa Trbesi'nin 1479'da yaplm olduu kabul edilmektedir. Haremeyn evkaf mfettilerinin raporuna gre 1209'da (1795) harap durumda olan trbenin kurunlarnn yenilenmesi, adrvanla sanduka rtleri ve kavuklarnn tamirleri iin nce 1453,5 kuru masraf ngrlm, 23 Reblhir 1210'daki (6 Kasm 1795) ikinci bir keifte masraf 1422,5 kurua indirilmitir (Bursa Kad Sicilleri, 1209 yl, s. 5, 9). Trbenin iindeki drt sandukadan biri Sultan Mustafa'ya, dieri Cem'e, ncs Sultan Bayezid'in olu Abdullah'a, drdncs ise yine Bayezid'in olu lemah'a ait olarak gsterilmektedir. Sandukalarda sabit levhalar olmadndan hangisinin kime ait olduu kesin olarak anlalamamaktadr. Trbe, her kenar 7 m. uzunluunda bir altgen biiminde ina edilmitir. Yap malzemesi olarak Bursa'daki Trk mimarisinde grld zere ta ve tula kullanlmtr. Duvarlarda iki sra tula kuaktan sonra tek sra ta gelmekte, bunlarn aralarnda da dikine konulmu bir tula bulunmaktadr. Yalnz giriin, mermerden iki yan duvarl bir hol halinde korunduu grlr. Da bir Trk kemeriyle alan bu geni dehlizin stnde ok takn ahap bir saak vardr. ki yan duvarda da pencereler almtr. Trbe mekn, her cephedeki altl stl pencerelerden k aldktan baka mihrap stnde de bir pencere vardr. AyrC e m Sultan Trbesi'nin ini desenlerinden bazlarnn Sheyl nver tarafndan yaplan izimi

ca kubbe kasnanda da pencereler bulunmaktadr. E. Hakk Ayverdi'ye gre al pencerelerin camlar genellikle trbenin ilk yapsndan kalmtr. eride duvarlarn her bir yz "Bursa kemeri" ile hareketlendirilmi ve bunlarn ilerine kble istikametinde bir mihrap, dier drdnde ifte pencereler yer almtr. Kubbe geii, binay epeevre dolaan prizma biimindeki "badem "lerle salanmtr. Cem Sultan Trbesi'ni Trk sanat bakmndan nemli yapan i sslemesidir. Duvarlar, alt sradaki pencerelerin st sveleri hizasna kadar alt keli frze renkli inilerle kaplanmtr. Aralarda az sayda koyu lcivert iniler de kullanlmtr. zerlerinde altn yaldzl birer ereve ile ortalarnda yine altn yaldzl damga usulyle baslm rozetler bulunur. Kenar eritleri ise iekli ve rmiidir. Mihrabn mukarnasl yama lcivert renkli inilerle bezenmitir. Mihrabn iki yannda alnlk iinde msenn birer besmele ile altlarnda cel-slsle "Allahu hku klli ey' ve hve l klli ey'" ibaresi yazlmtr. Duvarlarn st ksmlar, kemerler ve aralar kasnak eridiyle, kubbe ise tamamen kalem ii naklarla sslenmitir.

Sultan Cemd Hurd (doktora tezi, 1981),


Atatrk niversitesi Ed.Fak.; a.mlf., "Cemd Hurd Mesnevileri", Frat niversitesi Der-

gisi (Sosyal Bilimler), IH/2, Elaz 1989, s. 109139; R. C. Morris, Jem, Memoirs of an Ottoman Secret Agent, London 1988, s. 330; Mnevver Okur, "Cem Sultan, Cemid Hurid", TD, VII/84 (1958), s. 612-614; a.mlf., "Cem Sultan'n Yeni Bulunan Fl- Reyhn- Sultan Cem Adl Eseri", TT, XVI/96 (1991), s. 24-27; XVII/97 (1992), s. 64; Cahit ztelli, "Cem Sultan'n Yeni Bulunan Cemid Hurid Mesnevisi", TD, XXVI/248 (1972), s. 124-128; Halil Ersoylu, "Fal, Falnme ve Fl- Reyhn- Cem Sultan", si. Med., V/2 (1981), s. 69-81; M. Cavit Baysun, "Cem", A, III, 80-81; TA, X,
S GNAY KUT

CEM S U L T A N T R B E S Bursa'da Sultan II. Mehmed'in ehzadesi Cem Sultan'a ait trbe.
C e m Sultan Trbesi'nin iinden bir grn ve pencere alnlnda! kalem isi ssleme

Bata Sultan II. Murad'nki olmak zere Murdiye Camii'nin geni hazresi iinde bulunan pek ok trbeden biridir. ou sanat asndan stn bir deerde olan bu trbeler arasnda Cem Sultan Trbesi diye anlan yap i sslemesi bakmndan en zariflerindendir. Kitbesi olmayan trbe, kubbe iindeki naklarda bulunan "Sultan Mustaf a " ve "rahmetullah" yazlarndan anlaldna gre Ftih Sultan Mehmed'in byk olu ehzade Mustafa (. 1474) iin yaptrlmtr. Ancak maceral bir srgn hayatndan sonra 1495'te talya'da len Cem Sultan'n cenazesi 1499'da yurda getirildikten sonra buraya defnedilmi ve trbe, daha nl olduu iin onun adyla anlr olmutur. Bursa kad sicillerindeki bir kayttan hareketle (bk. Ayverdi, s. 161) ehzade 286
t-A:- mj ' , '

v', / - J-

- >

"m? \ K

Kubbe eteinde besmele-i erif ile yet'l-krs yazldr. Kubbe sathn haty ve rm motifler kaplar. Bunlarn aralarnda kk kartularn ilerinde "Sultan Mustafa" ad yer alr. Bir dizi tekil eden alt rozetin aralarnda da on iki defa "rahmetullah" yazs tekrarlanr. Mihrap du-

m M M M m m L

R S
-A- v, Ar ' r ^iBr1

var son derece zengin olarak hemen hemen boluk kalmayacak ekilde yazlar ve naklarla bezenmitir. Pencereli duvarlarda, st pencerelerin iki yanlarnda, ifte kulplu bir saksdan kan stilize edilmi birer byk bitki motifi yer alr. iekler ve selviyi andrr biimde olan bu motiflerin duvardan 2 - 5 mm. kadar tat tesbit edilmitir. Bu ok zengin kalem ii naklarn btnyle olmasa bile ksmen ge devirde tazelen-

" i

"^rT* **

llIBpj! i i l i
-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMAAT dii genellikle kabul olunursa da bunun ne derecede olduu pek aka anlalamamaktadr. Bursa Trk eserleri zerinde hazrlad doktora tezi 1909'da baslan Wilde, trbenin ok yakn tarihlerde tamir edildiini ve bu srada ok irkin ve parlak renkli naklarn yapldn bildirir. Ahmed Tevhid Bey de Bursa valilii srasnda Ahmed Vefk Paa'nn trbedeki badanalarn altnda orijinal naklar bizzat bulduunu ve onlar restore ettirdiini yazar. Sonu olarak bu trbenin i sslemesi, bir btn halinde XV. yzyln Trk i bezeme sanatn ve estetiini mkemmel aksettiren bir rnek kabul edilir. Trbenin ahap kndekr kap kanatlar da itinal ve kaliteli bir iilie sahiptir. Bunlarn panolarna oyma iek ve yaprak motifleri ilenmitir. Kanatlarn demir kuaklar da kabartmalarla bezenmitir. Trbenin iinde eit byklkte drt mermer lahit vardr. Bunlarn ahap sandukalar, dolaysyla rtleri ve kavuklar yok olmutur. A. Gabriel, giri hol kemerinin iki yannda grlen 8 cm. apndaki kurun doldurulmu oyma sekizgenin, binann mimarnn adn koymak iin yapldn ileri srmekte, f a k a t bu tahminini destekleyecek bir ip ucuvermemektedir. BBLYOGRAFYA: giderme esasna dayanmaktadr. nk peygamber olmas itibariyle Resiullah'n tenkuza dmesi, tutarsz szler sylemesi dnlemez. Buna gre Hz. Peygamber'e aidiyeti kesinlikle bilinen hadisler arasnda daima mkul bir izah bulunabilir. Abdlhay el-Leknev, bu tr hadislerde limlerden birinin dikkatinden kaan bir ittifak noktasnn bir bakas taralndan bulunabileceini ileri srerek cem' ve te'lf usulnn snrsz olduunu sylemektedir. Tevfk diye de adlandrlan cem' ve te'lf metoduyla hadisler ekilde badatrlr. 1. Hkm umumi olan delili bir mnaya tahsis ederek; 2. Mutlak olan snrlandrarak; 3. Hadislerin ayr ayr durum ve olaylara ait olduunu gstererek. Hadisleri badatrmada dikkate alnacak husus, sonuta her iki delilin de yrrlkte kalmasdr. Bu sebeple problemin zmnde hadisiler daha ok cem' ve te'lf metoduna ncelik vermiler, Hz. Peygamber'e ait olma ihtimali bulunan rivayetlerin hibirini terketmemek iin zorlanmadan te'vil etmenin gereini savunmulardr. Bunun her zaman mmkn olduunu syleyen bn Huzeyme, "Reslullah'tan sahih senedle gelmi birbirine zt iki hadis bilmiyorum; kimin elinde byle hadis varsa getirsin te'lif edeyim" demitir. Bu sznden, onun aslnda cem' ve te'lf snrlar dnda kabirine zt grnen her iki hadisi te'vil etmektir. Buna da rnek olarak u hadisler gsterilebilir: "En hayrl ahit, istenmeden ahadette bulunandr" (Mslim, " A k z i y e " , 19; E b Dvd, " A k z i y e " , 13; Tirmiz, "ehdt", 1; bn Mce, " A h k m " , 26). "Nesillerin en hayrls adalarm, sonra onlar takip edenler, sonra onlar takip edenlerdir" hadisinin devamnda "daha sonra istenmeden ahitlik yapacak bir neslin gelecei" belirtilmitir (bk. Buhr, " F e z ' i l ahbi'-neb", 1, "Rikk", 7; Mslim, "Fez'il'-ahbe", 210212, 214-215). Birinci hadiste dava sahibi tarafndan tannmayan, ikinci hadist e tannan ahit kastedilmitir. nk tannan ahit istenmeden gelirse bunu yaranmak iin yapm olabileceinden uygundur. arlmay beklemesi daha

Bu tr te'lflerde hadislerin zelliklerine gre daha ok izah ekli bulmak da mmkndr. Nitekim bu son iki hadisle ilgili ayr te'vil daha yaplmtr. Cem' ve te'lfin pratikteki sonucu, her hadisi uygulama imknna kavuturmaktr. Ancak yaplan te'villeri destekleyen er' delillerin bulunmas temel arttr. Byle olmadan srf r e ' y * ile yaplacak bir cem' ve te'vil makbul deildir. Bu sebeple cem' ve te'lf, hadis ve fkh ilimlerini ve bunlarn usullerini iyi bilenler tarafndan yaplabilir. slm limleri, zorlama olmadan yaplan tevillerle cem' ve te'lf edilmi hadislerin her ikisiyle birlikte amel etmenin vcip olduu hususunda gr birlii iindedirler. BBLYOGRAFYA: Drim, "Siyer", 25; Buhr, "Cihd", 149, "'tim", 28, "stitbetT-mrteddn", 2, "Fez'il ahbi'n-neb", 1, "Rikk", 7; Mslim, "Akziye", 19, "Fez'ilu -ahbe", 210-212, 214-215; bn Mce, "Cihd\ 30, "Ahkm", 26; Eb Dvd, "Hudd", 1, "Cihd", 111, "Akziye", 13; Tirmiz, "ehdt", 1; Hattb, Me'alim's-Snen (nr. M. Rgb et-Tabbh), Haieb 1932, 1 1 1 , 80; evkn, rd'l-fuhl, s. 3842; Leknev, el-Ecuibet'l-fzla (nr. Abdlfetth Eb Gudde), Haleb 1384/1964, s. 160-221; smil Hakk zmirli, lm-i Hilf, stanbul 1914, s. 202-203; smail L. akan, Hadslerde Grlen htilaflar ue zm Yollan, stanbul 1982, s. 169-194. r-
LIY SMAL L . AKAN

lan nesih, tercih ve tevakkuf gibi usulH. Wilde, Brussa, Eine Entuickelungssttte leri de te'lf yolu kabul ettii anlalmakTrkischer Architektur, Berlin 1909, s. 76-78; Sheyl nver Zeki Pakaln, Bursa'da Ftih'in tadr. Oullar Mustafa ue Sultan Cem ue Trbeleri, Cem' ve te'lfe rnek olarak u hadisBursa 1946; Kzm Baykal, Bursa ue Antlar, Bursa 1950, s. 42, nr. 11; A. Gabriel, ne capiler zikredilebilir: "Dinini deitireni ltale turque: Brousse-Bursa, Paris 1958, I, 121- drnz" (Buhr, " C i h d " , 149, "'tim", 122, v. LIX, LX1V, C1V; Ayverdi, Osmanl Mi'm28, "stitbetT-mrteddn", 2; E b Drsi ili, s. 161-168; Ahmed Tevhid, "lk Al Pavd, " H u d d " , 1) hadisiyle -dinden dnen diahmzn Bursa'da Kin Trbeleri", TOEM, kadnlar sz konusu olduunda- "Res111/17(1331), s. 1058-1059. r-| LIY S E M A V E Y C E lullah kadnlar ldrmekten menetti" (Eb Dvd, " C i h d " , 111; bn Mce, " C i r

C E M ' ve T E ' I F ( ciJfcJlj j ^ l ) Hadisler arasnda grlen ihtilflar giderme yollarndan biri.

hd", 30; Drim, "Siyer", 25) hadisi birbiriyle elikili grnmektedir. Birinci hadisi bir genelleme kabul edip dinini terkeden kadn erkek herkesin ldrlecei, ikinci hadisi de savaa katlmayan gayri mslim kadnlara tahsis etmek suretiyle onlarn ldrlmeyecei sonucunu karmak mmkndr. Ayrca birinci hadisteki genel hkmn ikinci hadisle tahsis edildiini dnerek hadisleri cemetmek ve dinden d n e n kadnlar ldrlmez sonucuna ulamak da mmkndr. Nitekim Hanefler bu ikinci zm benimsemilerdir. Dier bir cem' ve te'lf ekli de bir sebep ve zaruretin bulunmas kaydyla bir-

Hadislerden birinin emrettiini tekinin nehyetmesi eklinde zetlenebilecek olan "ihtilf'l-hads" meselesinin zm iin cem', nesih, tercih ve tevakkuf gibi eitli usuller bulunmaktadr. Birbirine zt gibi grnen iki hadisten her biriyle ayn zamanda amel etmeyi mmkn klan bu usullerin banda cem' ve te'lf metodu yer almaktadr. Bu metot, iki hadis arasndaki ihtilf te'vil yoluyla

CEMAAT ( SfcUJI ) Ashap, mctehid imamlar veya her devirdeki mslmanlarn byk ounluu gibi anlamlara gelen ve Ehl-i snnet iin kullanlan bir tabir (bk. EHL- SNNET).

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

287

CEMAAT yaklaca tehdidinde bulunulmutur (bk. Mifthu knzi's-snne, "alt" md). Bir rek'at imamla klan kimsenin o namazn tamamn imamla klm gibi olacan ifade eden hadisi deerlendiren mam Mlik, imam selm vermeden nce namaza yetien kimsenin ona uymakla mkellef bulunduunu, ancak cemaat sevabn alabilmesi iin en az bir rek'at
F

CEMAAT
( atUJI )

turmas cizdir. Nitekim Hz. Peygamber, nfle namaz klarken kendisine uyan Abdullah b. Abbas'a imamlk etmitir. Cemaatle namaz klmann fazileti kadn ve erkek iin ayn derecededir. eitli hadis kaynaklarnda yer alan rivayetlerden anlaldna gre Hz. Peygamber, kadnlarn camiye gitmelerine engel olunmamasn srarla istemi, onlarn geceleri bile camiye gitme taleplerinin olumlu karlanmasn emretmitir (mesel bk. Buhr, " E z n " , 162, " N i k h " , 116; M s lim, "alt", 134-136; E b Dvd, "alt", 52). Buna karlk Ahmed b. Hanbel'in naklettii bir hadiste, kadnlar iin en hayrl namaz klma yerinin evleri olduu ifade edilmitir ( Msned, VI, 297, 301). Ancak baz limler bu rivayeti, herhangi bir fitneye sebebiyet verilmesi haline tahsis etmilerdir. Gelien sosyal hayat erevesinde toplumun eitli kesimlerinde, birok i yerinde ve alveri mahallinde bulunabilen mslman kadnnn, bilhassa kendileri iin zel yerler ayrlmas durumunda, cami ibadetlerine katlmasnn fitneye sebebiyet verebileceini ileri srmek mkul olmasa gerektir. Cemaatle klnan namazlar esas itibariyle farz namazlardr. Bayram namazn vacip kabul edenlere gre bayram namazlar ile teravihten sonraki vitir namaz cemaatle klnan vcip namazlar; teravih namaz, yamur duas (istisk) namaz ve gne tutulmas dolaysyla klnan namaz da (ksf namaz) cemaatle klnan snnetleri tekil eder. Btn mezheplerin ittifak ettiine g r e cuma namaz ancak cemaatle klmabilir. Fakat cuma namaznda cemaat iin gerekli olan say dier namazlardan farkldr (bk. CUMA). Cuma klnan yerde bu namaz klamayan kimsenin o gnn le namazn cemaatle klmas filer'e gre snnettir. Hanefler'e gre ancak cuma klnmayan yerlerde le namaz cemaatle klmabilir, aksi halde cemaat mekruh saylr. Mlik fakihleri ise mazeretsiz olarak cuma namazn klmayan kimse iin cemaati mekruh grrken mazeretten dolay klamayan iin ciz telakki ederler. Hanbeller, bu durumdaki kimselerin fitneden korkmadklar takdirde aka, byle bir ihtimalin bulunmas halinde ise gizli olarak cemaatle klabilecei grndedirler. Hanef, Mlik ve Hanbeller cuma namaz gibi bayram namazlarnn da ancak cemaatle klnabileceini sylerler. filer'e gre ise bay-

Mslmanlarn din kardelii esasna dayal olarak gerekletirdikleri ve katlmak zorunda olduklar birlik, beraberlik (bk. TEFRKA).

CEMAAT
( stUJI )

imamla birlikte klmasnn gerekli olduunu sylemitir. mam fi, cuma dndaki namazlarda imamla en az kyam, rk, secde gibi bir rknde beraber bulunan kimsenin, batan imama

Namazda imama uyanlar anlamna geien fkh terimi.

uyann faziletini elde etmese de cemaat faziletini kazanabileceini, Hanefler'le Hanbeller ise imam selm vermeden cemaate yetien kiinin cemaat sevabn alabileceini belirtmilerdir. Namazlar cemaatle klmak Hanbeller'e gre farz- ayn, filer'e gre farz- kifyedir. Hanef ve Mlik fakihlerinin bir ksm ilgili hadislerden baka, "Rk edenlerle birlikte siz de rk ediniz" (el-Bakara 2 / 4 3 ) melindeki yete dayanarak cemaatin vacip olduunu syiemise de cemaatle klnan namazn tek bana klnana gre daha fazla sevap kazandrdn ifade eden hadislerden rknlehareketle cemaatin namazn

"Toplamak, bir araya getirmek" anlamndaki cem' masdarndan treyen Arapa bir isim olup szlkte "insan topluluu" mnasna gelir. Fkh terimi olarak namaz imamla birlikte klan topluluu ifade etmek iin kullanlr. slm dininde cemaat halinde ibadet tevik edilmi, hatta baz ibadetler iin cemaat art koulmutur. Her gn klnan be vakit namaz, haftada bir klnan cuma namaz, bayram namazlar cemaatle eda edilen belli bal ibadetlerdir. Cemaatle namaz, mslmanlar arasnda mevcut mnev ban en nemli tezahrlerinden biridir. Namazlarn cemaatle klnmasnn hikmeti, mslmanlarn birbirleriyle grp hallerinden haberdar olmalarn, bilgi alveriinde bulunmalarn, aralarnda disiplin, sevgi ve dzenin yerlemesini ve ibadetlerini severek yapmalarn salama amacna ynelik olmaldr. Hz. Peygamber'in hayat boyunca cemaate namaz kldrmas, hastalandnda da cemaate katlarak Eb Bekir'in arkasnda klmas, konunun slm'daki yerini gstermesi bakmndan nemlidir. Hz. Peygamber'den, dman korkusunun bulunduu sefer halinde bile mslmanlara namaz cemaatle kldrmasnn istenmesi (bk. en-Nis 4/101-102), namazn normal zamanlarda ncelikle cemaatle klnmas gereini ortaya koyar. te yandan sahih hadislerde, cemaatle klnan namaza verilecek sevabn tek bana klnan namazn sevabndan yirmi be veya yirmi yedi kat fazla olduu ve cemaate gitmek iin atlacak her admn mkfatlandrlaca bildirilmi, ayrca cemaate katlanlarn says arttka klnan namazn sevabnn da ona gre artaca haber verilmitir. Bu arada cemaate gelmeyenlerin evlerinin 288

rinden olmayp bu ibadeti daha kmil ve daha etkili hale getiren tamamlayc bir unsur olduu ileri srlmtr. Bu sebeple de Hanef ve Mlik fakihlerin ounluuna gre cemaatle namaz klmak mekked snnettir. Bu gr, zamanmzda eitli ilerle megul olmak mecburiyetinde kalan mslmanlara kolaylk salamaktadr. Ancak vakti olan mslmanlarn namazlarn cemaatle klmak suretiyle bu din ve itima grevi yerine getirmeleri gerekir. Hatta fakihlerin ounluuna gre, slm'n iarndan saylan cemaati tamamen terkederek camilerini kapal, minarelerini ezansz brakan belde halk bu iar ihya etmeye zorlanr. Hz. Peygamber, cemaatin iki kiiden meydana gelebileceini ifade etmitir (Buhr, "Ezn", 35; Nes, "tmmet", 4345). Buna gre imamdan baka bir kiinin katlmasyla cemaat oluur. Hanef ve fi fakihleri cemaatin mmeyyiz bir ocukla dahi teekkl edebileceini ileri srerlerse de Mlikler bununla cemaatin teekkl etmi saylamayacan belirtirler. Hanbeller'e gre ise farz namazlarda deilse bile nfle namazlarda mmeyyiz kn cemaati olu-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMAAT ram namazn cemaatle klmak snnettir. Vitir namazn cemaatle klmak ramazanda snnet, ramazan dnda Hanefler'ce mekruh, Hanbeller'ce mubahtr. Snnet namazlardan teravihi cemaatle klmak Mlikler'e gre mendup, dier mezhebe gre snnettir. Istisk namaz da Mlik ve filer'e gre cemaatle, Hanefler'e gre ise tek bana klnr. Cemaatin slm dinindeki nemine ramen belirli mazeretlerin varl halinde terkedilmesi mmkndr. Hz. Peygamber can gvenliinin bulunmayn, zellikle hastal, sefer halinde iken gece karanln ve yerin amurlu olmasn cemaate engel kabul etmitir. Bu hadisleri, ayrca dinde kolayln tercih edildiini (bk. el-Hac 2 2 / 7 8 ) ve kimseye gcnn zerinde yk yklenmeyeceini (bk. el-Bakara 2 / 2 8 6 ) belirten yetleri gz nnde bulunduran slm limleri havann ok souk veya ok scak olmasn, iddetli rzgr, kar, yamur, amur vb. tabii engelleri, hastalk, krlk veya yryemeyecek kadar felli olma gibi nemli beden zrleri, ayrca can gvenliinin bulunmayn, hastaya bakma, cemaate gittii takdirde bir daha elde edemeyecei ilm bir frsat karma, cenaze hizmetleriyle megul bulunma, kaybolan bir mal arama gibi nemli meguliyetleri ve soan, sarmsak vb. eyleri yemi olma gibi durumlar cemaate katlmama iin mazeret kabul etmilerdir. Cemaatle namaz klmann kendine has db vardr. Hz. Peygamber kamet duyulduunda namaza kalklmasn, camiye giderken vakarl ve rahat olunmasn, yetiilen kadarnn klnp kalan ksmn tamamlanmasn emretmitir (Buhr, "Ezn", 23). Buna gre cemaate yetimek iin komak ho karlanmamakla birlikte acele ile yrnebilir. Ayrca mezzin kamet getirmeye balaynca veya farz namaza durulunca baka namaz klnmayacam bildiren hadisleri (Buhr, "Ezn", 38; Mslim, "Msfirn", 63-64) dikkate alan fakihler, cemaate gelen kimsenin, farz namazn klnmaya balanm olmas halinde vaktin snneti de olsa nafile namaza durmamas gerektiini sylemilerdir. le veya cuma namaznn snnetine balandktan sonra cemaatin farza durmas veya hatibin hutbeye kmas halinde iki rek'at tamamlannca selm verilir. Mlik, fi ve Hanbeller, cemaatle klnan farzn karlmasndan endie edildii takdirde nfle namazn hemen kesilebileceini sylemilerdir. Mlikler'e gre, devam ettii takdirde bir rek'at da olsa cemaate yetiebileceini, Hanefler'e gre ise yalnzca bir rek'at karacan tahmin eden kimse iki rek'at klarak selm verir. nk Kur'an'da, "Amellerinizi iptal etmeyiniz" ( M u h a m m e d 4 7 / 3 3 ) buyurulmutur. Buna gre nc rek'ata balayan kimsenin drt rek'at tamamlamas gerekir. te yandan drt rek'atl bir farz namaz tek bana klmakta olan kimse, cemaatle namaz iin kamet getirildiinde henz bir rek'at tamamlamamsa hemen, birinci rek'atn secdesini yapmsa ikinci rek'at tamamladktan sonra namazn keserek cemaat e katlr. Mlikler'e gre, nc rek'ata balamsa secdesini yapmadka dnp oturur ve namazdan kp cemaate katlr. Fakat nc rek'at da tamamlamsa namazn t e k bana bitirir. rek'atl akam ve iki rek'atl sabah namazlarna gelince, Hanefler'e gre sabah veya akam namazn tek bana klmakta olan kimse, ikinci rek'atn secdesini yapmadka namazn keser ve cemaate katlr. Namazn tamamlayan kii daha sonra cemaate katlabilir. Byle bir kimsenin cemaate katlmasnn ciz olduu ve ikinci namaznn nfile saylaca konusunda limler ittifak etmilerdir. nk Hz. Peygamber, evde namazn klp gelen ve bu sebeple cemaate katlmayan kimseye, "Namaz klm olsan bile cemaatle birlikte bir daha kl" demitir (Tirmiz, "alt", 49; Nes, "mamet", 54). Ancak Hanefler, sabah ve ikindi namazlarndan sonra nfle klnmas mekruh olduundan bu iki namazn ve tek rek'atl nfile bulunmad iin de akam namaznn cemaatle tekrarlanmasn mekruh kabul etmilerdir. Hanbeller'e gre akam, Mlikler'e gre de akam ve ayrca vitir klnmsa yats namaz cemaatle tekrarlanmaz. Bunlarn dndaki namazlar tekrarlanabilir. filer'e gre ise nfile olarak klnmalar sz konusu olmayan adak ve cenaze namazlar hari her namaz cemaatle tekrar klmabilir. Belli bir imam ve cemaati bulunan bir mahalle mescidinde namaz cemaatle klamayanlarn veya imamdan holanmama vb. sebeplerle cemaate katlmayanlarn namaz yeni bir cemaatle klmalar ho karlanmamtr. nk bu davran cemaatin anlam ve zelliini kaybettirdii gibi fitneye ve mslman cemaat arasnda paralanmaya Hadis rihleri, kaynan tesbite altklar bir hadisin Ktb-i Msned'me Sitte veya eionunla birlikte Ahmed b. Hanbel'in L
F

da sebep olabilir. Belirli bir imam ve cemaati olmayan yerlerde ise ayr ayr cemaatle namaz klmakta bir mahzur yoktur. Mukim ile misafirin cemaatle namaz klmalar ciz olup mukimin imam olmas daha uygundur. Ancak misafirin imam olmas halinde mukim olan cemaate kendisinin sefer halinde olduunu, drt rek'atlk farz iki rek'at klp selm vereceini, cemaatin geri kalan iki rek'at kendi kendilerine tamamlamalar gerektiini hatrlatmas tavsiye edilmitir. BBLYOGRAFYA:
Tc'l-'ars, "cm'a" md.; Mifthu knzi'ssnne, "alt" md.; el-Muuatta"alt'l-cem V , 8; Msned, VI, 297-301; Drim, "alt", 97; Buhr, "Ezn", 10, 18, 23, 35, 38, 40, 162, "Cum'a", 12, "Nikh", 116; Mslim, "Mescid", 247, 249, 251-253, "Tahret", 41, "Msfirn", 22-24, 63-64, "alt", 134-136; bn Mce, "kmet", 44, "Mescid", 17; Eb Dvd, "alt", 46, 52, 207, "Tetawu c ", 5; Tirmiz, "Tahret", 39, "alt", 48-49; Nes, "mmet", 42, 43-45, 51, 54, "Tahret", 106, "Mescid", 15; fi, el-m, Kahire 1388/1968, 1 , 136, 137, 138; bn Hazm, el-Muhall, Beyrut 1408/1988, III, 104, 106, 107, 111-113, 117120; Serahs, el-Mebst, I, 135, 136; II, 29, 144, 145; Kn, Bed'f, I, 155-156; bn Rd, Bidyet'l-mctehid, Kahire 1975, I, 160-164; bn Kudme, el-Munt (Herrs), II, 176-181; Zeyla, fiab'r-rye, el-Mektebet'l-lslmiyye 1393/1973, II, 22, 23, 24, 198; bn Receb, elKav'id fi'l-fkhi'l-slmt, Kahire 1391/1971, s. 13; bn'I-Hmm, Fethu'l-kadr (Bulak), I, 243-245, 335 vd.; a'rn, el-Mzn'l-kbr, Kahire 1328, I, 186, 187; irbn, Muni'l-muhte, I, 229-236; evkn, Neyl'l-eutr, III, 139142, 144-151, 161, 170-171, 174', 176-177; bn bidn, Redd'l-muhtar, I, 265, 371, 372; Slih el-Ezher, Ceuhir'l-lkll, Kahire, ts., I, 76, 77; Mehmed Zihn, Ni'met-i slm, stanbul 1326, s. 189-191, 217-220; Muhammed b. Ahmed el-Mortn e-inkt, Fethu'r-rahm cal fkhi'l-lmm Mlik bi'l-edille, Kahire 1389/ 1969, I, 83, 84; Cezr, el-Mezhibul-erba'a, I, 336, 340, 341, 349, 358, 362, 402, 404, 405, 407; Zhayl, el-Fkhul-lslm, II, 146-172; Abdlazz b. Muhammed b. Dvd, "Beyn hkmi alti'l-cemV', Edv''-er'a, XIV, Riyad 1403, s. 189-207; Mv.F, XV, 280-283.
S MUSTAFA UZUNPOSTALCI

CEMAAT
( a&UJ! )

Daha ok Ktb-i Sitte mellifleri hakknda kullanlan hadis terimi.

yer almas halinde, btn 289

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMAAT bu eserleri ayr ayr zikretmek yerine ksaca "revh'l-cema" (st-UJI Bekir bn'l-Arab Mecdddin ahbr'da ) demeyi uygun grmlerdir. Mesel Eb "rizatii'l-Ahvez'de, Mnteka'lKtb-i esm'i'rmusanbn Teymiyye ler ayn anne ve babadan gelir, fakat aralarnda cemaatin himayesine girenler, hizmetiler ve evlilik yoluyla akraba olanlar gibi yabanclar da bulunabilirdi. Cemaat slm dnemde toplantlarn genellikle cami ve mescidlerde yapard. Bul ana eren herkes cemaatin bir yesi saylr ve prensip olarak o da dierlerinin sahip olduu yetkilere sahip kabul edilirdi. Cemaat reisi "eyh" Sitanlamna gelen ehgr lakabyla anlrd. Fakat son asrlarda eyh tabiri daha yaygn olarak kullanlmtr. Baz kabilelerde onun yerine el-emn de kullanlrd. Cemaat otoritesi siyas, sosyal ve ekonomik konularda tek sz sahibiydi. Bilhassa herhangi bir sebeple merkez otoritenin zayflad gnlerde bu otorite daha ok hissedilirdi. Cemaatin balca gelir kaynaklar ar, pazar ve ahs vergilerle hayr sever kimselerin balarndan ibaretti. Fas'n gneyindeki baz blgelerde topraklarn topluca iletilmesi, cemaate ait depolarn bulunmasn mecburi hale getirmitir. nk elde edilen rnn dil bir ekilde datlmas, fevkalde durumlara kar korunmas ancak byle mmkn olabiliyordu. Bu hal tam bir hrriy e t iinde ticaret yapmaya da engel der

s Fas Byk Atlas'nda olduu gibi krka kadar ykselebilirdi. Bakanlarna mukaddem denirdi ve bu kii eyhten sonra gelirdi. nk mukaddem arn bakan, eyh ise kabilenin ve kabile meclisinin bakandr. Bakan idarede genellikle tayin edilen sreden daha ok kalr, bylece yetki ailelerin temsilcilerinin elinden bir tek ahsn eline gemi olurdu. Bu durum sz konusu ahsn servetinin artmasna da yol aard. Ancak dier aile bakanlarnn onu desteklemeleri de mmknd. Hasan el-Vezzn (Afrikal Leon), XVI. yzylda Fas'ta eitli cemaat bakanlarnn idareyi t e k balarna ellerine aldklarna dair bilgi vermektedir. Birka nesil sonra dalan, iki veya daha ok cemaate ayrlan cemaatler de vard. Bazan zayf ve kk bir cemaatin kendisinden daha gl baka bir cemaate katld da grlrd. 1912 ylnda Fransa ve spanya'nn Fas' igal etmesinden sonra cemaat nizamnda byk deiiklikler olmutur. nk zira mlkiyet sistemleri smrgecilikten nemli lde etkilenmi, igal gleri cemaatin ihtiyalarndan fazla olduunu kabul ettii topraklar istil etmi ve cemaatin dorudan doruya toprak satmasn da yasaklamtr. Bu konuyla ilgili olarak birok karar alnm ve nizmnmeler yaymlanmtr. Bu topraklarn kiralanmas da birok resm formalite ve yarg ilemlerinin tamamlanmasn gerektiriyordu. Fas'n bamszln kazand ilk yllardan beri baz nfuzlu kimselerin cemaate ait arazilerin sz konusu cemaat hesabna geirilmesi iin aba gsterdikleri grlmtr. Bamszlktan bu yana cemaatler birka defa yeni dzenlemelere tbi tutulmu, yetkileri bazan snrlandrlm, bazan da geniletilmitir. Son olarak 800' bulan cemaatlerin saysnn yaknda bir misli daha artmas beklenmektedir. Eski cemaatlerin ynetim ve yarg yetkileri mevcut olup bunlardan her biri dierine hususi rflerle balyd. Mlik fakihler ziraat alannda slm dininin esaslarna ters dmedii srece bu rflere itibar ederek onlar muhafaza etmilerdir. Fas Devleti de yllarca nce cemaatler iin zel mahkemeler kurmu, bylece aralarndaki davalar rf ve eriat kanunlar ile kolayca halletme imkn hsl olmutur.

"el-cema" terimini f Sitte

Sitte musannifleri ve Ahmed b. Hanbel iin, Cemml de el-Keml ricl'e sadece Ktb-i nifleri iin kullanmlardr. Bir muhaddisin rivayetleri Ktb-i

te gibi ana kaynaklarda yer almsa bu durumu ksaca belirtmek iin de "rev leh'l-cema" ( < 1 j ) veya "ah) taSitte imamrece leh'l-cema" (&UsJI J birleri kullanlmtr. Ktb-i

larnn hepsinin bir muhaddise talebelik ettiklerini belirtmek zere "rev anh'lcemat sitthm" ( ^ 124). BBLYOGRAFYA:
Tirmiz, el-Cmi'u'-ahh (nr. Ahmed Muhammed kir), Kahire 1357/1938, I, 336; Hatb el-Badd, er-Rihle f talebi'l-hads (nr. Nreddin ltr), Beyrut 1395/1975, s. 178; Mizz, Tehzb'l-Keml, 1 , 39; Zeheb, A'lm'r-nbel', XII, 124; evkn, Neyl'l-evtr, I, 22.
B SMAL L . AKAN

dendii de grlmektedir (Zeheb, XII,

CEMAAT
( tUJI )

ildi. Sadece sava zamanlarnda veya ulamn zorlat sralarda cemaat, orada yaayan halkn pazardan alabilecei gda maddesinin en yksek miktarn belirleyerek bir snrlama getirirdi. Byle durumlarda hasta, hamile ve lohusalarla bir felkete mruz kalm olanlarn ihtiyacnn giderilmesine ncelik verilirdi. Bu bilhassa kabilelerde uygulanan bir husustu. Zira oralarda kadn haklarn koruma zel bir durum arzederdi. Bu sebeple cemaat, gen kzlarn ve ocuksuz dul kadnlarn mesken ve gda ihtiyalarnn en yakn akrabalar tarafndan karlanmas iin gerekli mdahalede bulunabilirdi. Fas'ta cemaat nizam birok krsal blgede vard. Her cemaatin, snrlar tam olarak belirlenmi arazileri bulunurdu. Cemaatin siyas nizam gerek ekil gerekse z bakmndan cumhuriyet nizamna benzerdi. Bakan demokratik yolla ve belli bir sre iin seilmekle birlikt e toplumun idaresi byk ailelerin elindeydi. R. Montagne'nin benzetmesine gre byk aileler sanki senato meclisini oluturuyordu. Fakat meclis birok ky veya ar da (er) denilen yerleim birimini temsil ediyorsa yelerinin say-

Kuzey Afrika'da zellikle Fas'n merkeze tbi olmayan blgelerinde idar yetkiyi ellerinde tutanlarn oluturduu meclis.

Kuzey Afrika'da "kabile, boy ve ayn atadan gelip ayn topraklar zerinde yaayan on on be ailelik gruplarn oluturduu dvvr gibi topluluklar temsil eden heyet" eklinde tarif edilen ve slm ncesi dnemlere kadar uzanan cemaat sistemi, genellikle ehir merkezleri dnda yaayan kabilelerin kendi ilerindeki idar meselelerin hallinde nemli bir yere sahipti. Kabilelerin bir meclisi niteliini tayan cemaatler mlk, adl, ceza, mal ve siyas btn ilerle megul olurdu. Adaleti genellikle mahall rf e gre yerine getirir ve kanunlar icraya memur bir eyh seerdi. Kabile cemaatlerinin yannda yetkileri snrl ikinci derecede cemaatler de vard. Topluluklarn cemaat halinde faydalandklar topraklara "bild'l-cema" denirdi. Bu blgelerin byk bir ksmnda dvvrn gnlk hayatta nemli yeri vard. Bu aile290

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

C E M A T - i SLM' BBLYOGRAFYA:
H. et Letoumeux, La Kabylie et les coutumes kabyles, Paris 1893, II, 4-6, 305; III, 9, 247, 268; L. Africanus, Description de Afrique, Paris 1896, s. 73, 76, 94, 133 vd.; L. Milliot, Les terres collectiues (Bld Djem'a): etde de legislation marocaine, Paris 1922, s. 59, 123164, ayrca bk. nsz; R. Montagne, Les Berberes et le makhzen, Paris 1930, tr.yer.; a.mlf., La uie sociale et politique des Berberes, Paris 1986, s. 39-41, 45-46, 64; J. Berque, Structures sociales de Haut-Atlas, Paris 1955, tr.yer.; a.mlf., "Djam'a", El2 (Fr.), II, 423-424; A. Guiltaume, La propriete collective au Maroe, Paris 1960, s. 50-51, 75; Hasan es-Sih, el-Hadret'lIslmiyye fi'l-Marib, Drlbeyz 1406/1986, s. 80-81, 271-282. rr .
I BRAHIM H A R E K T

nin esas yayn organ olan aylk Tercmn'l-Kur'n dergisinin editrlne getirildi. 1938 ylnda, nl air ve dnr Muhammed kbal'in daveti zerine Dou Pencap'taki Pathankon'a giderek bir aratrma ve eitim kurumu olan ve daha sonra Cemat-i slmrnin merkezi haline gelen Drlislm' kurdu. 1941'de Cemat-i slmFnin kuruluu zerine bakan (emr) seildi ve 1972'de salk sebebiyle ayrlncaya kadar bu grevde kald. 1947 ylnda Pakistan Devleti kurulunca Lahor'a giderek Ichchra'ya yerleti; buras tekiltn yeni merkezi oldu ve kendisi de v e f a t edince (1979) buraya gmld. 1947'de Pakistan'n kuruluundan sonra Cemat-i slm Hindistan ve Pakistan'da Cemat-i slm-i Pkistan ve Cemat-i slm-i Hind adlaryla bamsz iki ayr tekilt haline getirildi; daha sonra da Hindistan'n eline geen ihtilafl Kemir blgesinde, Sri Lanka'da ve 1970'ii yllarn ortalarnda Benglade'te yine bamsz olarak ortaya kt. Bu be ayr tekilt ayn isim altnda faaliyet gstermelerine, benzer hedef ve ideolojik yaklamlara sahip olmalarna ramen birbirlerine bal deildir. Her biri, iinde bulunduu siyas-ideolojik ortama gre kendi program ve stratejisini gelitirmitir. Mslmanlar Hindistan ve Sri Lanka'da aznlk statsnde olduklarndan buralardaki Cemat-i slm hareketleri din uyan hareketi durumundadr. Pakistan, Benglade ve Kemir'de ise bu tekiltlar siyas faaliyetlerde nemli rol stlenmiler, seimlere katlmlar ve meclislerde birok sandalye kazanmlardr. Bugn de (1990'dan sonra) Kemir Cemat-i slmsi bata olmak zere her birden bu blgenin Hindistan ynetiminden kurtarlmas iin mcadale vermektedir. Cemat-i slmFnin kuruluu ile ngiliz Hindistan'nn blnmesi arasndaki dnemin (1941-1947) karakteristik zellii yaylma, yerleme, organizasyon ve eitim faaliyetleridir. Bu dnemdeki almalarn ounu tekiltlanma, tebli ve yaynlar, mensuplarn ahlk ve mnev eitimi ile nasyonalizm ve laisizme kar kan ve mslman mmetin evrensel kardeliini savunan iki millet teorisini yayma ii tekil etti. 1947'deki blnmeden sonra Pakistan tarafndaki liderlik Mevdd'de kalrken Hindistan'da Mevln Eb'l-Leys Islh lider oldu. Pakistan'n kuruluundan 1 9 7 l ' d e Benglade'in ayrlna kadar geen dnemde tekilt, lkede slm hayatn

CEMAT- SLM
( ^L.1 C--U- )

Hint-Pakistan alt ktasnda kurulan en byk slm tekilt.

Gney Asya'daki en etkili ve en iyi tekilta sahip slm hareket olan Cemat-i slm Austos 194l'de, ngiliz Hindistan'nda slm uyan balatmak isteyen Seyyid EbT-Al el-Mevdd'nin ars zerine yetmi be delege taralndan Lahor'da kurulmutur. Hareketin hedefi, Kur'an ve Snnet rehberliinde insan hayatnn btnyle deitirilmesini ve slm'n sosyal hayata yerletirilmesini salamakt. Cemat-i slm'nin tarihi, kurucusu olan Mevddfnin hayatyla yakndan balantldr. nemli bir slm dnr ve iyi bir yazar olduu kadar dinamik bir hatip, gl bir siyaseti, usta bir organizatr ve karizmatik bir lider olan Mevdd, yalnz Hindistan alt ktasnda deil btn dnyada slm uyann sembol haline gelmitir. Hindistan'n Haydarbd eyaletinde Evrengbd'da doan Mevdd, mehur tarikat liderleri yetitirmi olan sekin bir aileye mensuptur. On yedi yanda babasn kaybettiinden normal okul eitimi alamad ; bu sebeple renimi ve entellektel geliimi byk lde kendi almalarnn rndr. 1920-1928 yllar arasnda, ilerinde Hint limler Cemiyeti'nin yayn organ olan Cem c iyyef'in de bulunduu eitli Urduca gazete ve dergilerin editrln yapt. 1927'de henz yirmi drt yanda iken slm hukukunda sava ve bar zerine yazd, "slm'n klla yayld" yolundaki iddialara cevap veren eseriyle Hindistan'daki akademik hayatta yank uyandrd. 1928 ylnda Dekken'e yerleti. 1932'de, bugn de Pakistan'da Cemat-i slm'-

yerlemesi ve kurumlamas ynnde youn bir siyaset ve eitim program uygulad; zellikle 1948-1956 yllar arasnda lkeyi slm devlet statsne doru ynlendirmede byk gayret sarfetti. Mart 1949'da, kurucu meclisin yaymlad ve Pakistan anayasasnn temelini oluturacak olan "hedef kararlarfnn slm muhteva tamasnda kamuoyunu da harekete geirerek en nemli rol oynad. Hkmetin bu grlere kar olumsuz, hatta dmanca tavr almas ve mezhep farkllklarna dayanarak slm' karalamaya almas zerine Diybend, BirM, ehl-i hadis ve a gruplarna mensup limleri toplantya ard. Ocak 1951'de Karai'de yaplan tarih toplantnn sonunda slm devletinin yirmi iki prensibinin ortaya konduu ortak bir bildiri yaymland ve bylece hkmetin slm anayasaya kar yrtt propaganda ve faaliyetler boa karlm oldu. 1956'da kabul edilen ilk anayasada, "slm temellere dayanan bir toplum oluturmay ve btn mevcut kanunlar Kur'an ve Snnet nda dzenlemeyi" esas alan maddelere yer verilmesi byk lde Cemat-i slmFnin eseridir. Pakistan'da slm kurallarn yerletirilmesi konusunda taviz vermez tutumu ve hkmetin slm olmayan uygulamalarna ynelik eletirilerinden dolay 1948-1967 yllar arasnda toplam be yl olmak zere drt defa hapse atlan Cemat-i slm nin lideri Mevdd, Mart 1953'te skynetim mahkemesi tarafndan, Pencap'ta Kdynler'e kar balatlan kanl olaylar yazlaryla kkrtt iddiasyla lme mahkm edildi. Ancak yurt iinden ve dndan gelen basklar karsnda cezas mr boyu hapse evrildi; iki yl sonra da Nisan 1955'te serbest brakld. 1956 ylnda yeni kabul edilen anayasaya gre seim hazrlklarna baland,f a k a t 1958'de Eyp Han'n skynetim ilanyla bu giriim durdurularak Cemat-i slm dahil btn siyas partilerin faaliyetleri yasakland. 1962 ylnda Eyp Han yeni bir anayasa hazrlatt. Buna kar kan Cemat-i slmFnin faaliyetleri tekrar yasaklanarak (1964) liderleri tutukland; f a k a t sonuta mahkeme tekilt lehine karar verdi. 1965 cumhurbakanl seimlerinde Cemat-i slm Eyp Han'a kar Ftma Cinnah' destekledi ve 1969'da da ncln yapt youn protestolar zerine Eyp Han istifa etmek zorunda kald. Ancak sivil ynetim kurulamad ve asker rejim bu defa da General Yahy Han'n liderliinde devam etti. 1970 seiminde tekilt % 20'nin zerinde oy almakla birlikte 291

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

C E M A T - i SLM seim sistemi dolaysyla bunun karl olan sandalyeyi kazanamad. Dou Pakistan'daki savata Cemat-i slm hkmet tarafnda ayrlklara ve Hint ordusuna kar arpt. 16 Aralk 1971'de Dou Pakistan'n Benglade adyla sosyalist eilimli bir devlet olarak bamszln kazanmas zerine tekiltn burada kalan yeleriyle taraftarlar byk can ve mal kaybna uradlar; parti hemen hemen btn tekiltyla birlikte yok oldu. 1975'te siyas partiler zerindeki yasan kaldrlmasndan sonra eski yeler tekilt canlandrmak iin almaya baladlar. Ksa srede kendini toparlayan parti 1991'de yaplan seimlerde baarl sonular ald ve parlamentoda yirmi sandalye kazanarak drdnc parti konumuna ykseldi. 1971-1991 yllar arasndaki dnemde Cemat-i slm Pakistan'da demokrasi, eriat uygulatma ve hkmete katlma mcadelesi verdi. 1971-1977 arasnda iktidarda olan sol eilimli Zlfikar Ali Butto hkmeti slm faaliyetleri engelledi. Bu sebeple tekilt 1977 ylnda balayan Ziylhak asker ynetimini destekleyerek muhalefet partilerinin oluturduu mill ittifaka katld ve drt bakanlk ald. Ksa zamanda Ziylhakk'm programn slm adan yetersiz bulan ve millete verilen seim sznn yerine getirilmediini gren bu drt bakan, bir yl hizmetten sonra dier bakanlarn ouyla birlikte istifa etti. Bylece hkmetten ekilen Cemat-i slm, asker ynetimi eletirmekle yetinmeyerek muhalefet partileriyle birlikte hareket etmeye balad ve lkede demokratik bir deiim iin kamuoyu basks oluturma abalarna katld. Ziylhakk'm 1987'de bir uak kazasnda lm btn lkeyi bir krizin iine soktu. Tekilt 1988'deki seimlere katld, fakat dier slm partiler gibi yeterince baarl olamad ve Zlfikar Ali Butto'nun kz Benzir Butto iktidara geldi. 1990'da Butto hkmetinin yolsuzluk ve etkisizlik sebebiyle cumhurbakan tarafndan azledilmesi zerine yaplan yeni seimlerde Cemat-i slm dier slm partilerle ittifak kurdu; ancak bu ittifak (slamic Democratic Alliance) seimleri kazandnda cemiyet hkmette bakanlk almay reddetti ve seim kampanyalarnda slm hukukunun uygulanaca ynnde verilen szlerin yerine getirilmesi iin bask kurma politikas takip etti. Bunun sonucu olarak ksa zamanda hkmetle anlamazla dt ve Mays 1992'de ittifaktan ayrlarak muhalef e t e ekildi. 292 Cemat-i slm ok etkili bir merkez organizasyona sahiptir. Tekiltn nizmnmesi artlara gre birka kere deitirilmitir. st dzey ynetimi "emr" ve "Merkez ra Meclisi"nden oluur. Lider olan emr be yllna seilir ve yeniden seilmesinin de snr yoktur. Emre bal be yardmc (nib) ile genel sekreter (kayyim) ve yardmclar gibi bro personeli vardr. Merkez ra Meclisi'nde yeler tarafndan gizli oyla yllna seilen elli ye bulunur ve emr bunlar arasndan setii on iki yeden bir alma komitesi (meclis-i mile) kurar. Merkez tekiltn altnda her birinin bir emr, danma meclisi ve sekretere sahip olduu mahall organizasyonlar mevcuttur. Merkez ynetim, Lahor'da Mansre'de bu amala ina edilen binada grev yapmaktadr. Mal durumlar, eleman eitimi, sosyal servisler, eitim, eviri ve yayn, halkla ilikiler, d ilikiler, parlamento ileri gibi blmler dorudan blm bakanlarnn gzetiminde alr. tekilt itibariyle Cemat-i slm en demokratik siyas organizasyonlar arasnda yer almaktadr. Tekilt yapsnn en arpc unsurlarndan biri kademeli yelik sistemidir. Tam yelik sadece kendini btnyle slm'a adayanlara ve tekilta sadk olanlara verilir. uurlu olarak slm' uygulayan ve haramlardan kananlar dostluk ve eitim yoluyla yetitirilir ve organizasyona kazandrlr. Cemat-i slm, f e r t ve toplumun tamamen deiimini hedefleyen ideolojik bir hareket olduundan tekiltn temeli saylan yelerin (erkn) topluma ve lkeye ilm, ahlk, din ve siyas alanlarda liderlik yapmas beklenir; emirlik ve Merkez ra Meclisi seimlerinde de sadece bunlar oy kullanabilirler. Sk tutulan ller sebebiyle tam yelerin says daima ok az olmutur. Mesel bu say Pakistan'da 1978'de toplam 3497, 1983'te 4430, 1989'da 6044 ve Benglade'te 1989'da 5000 idi. kinci kademe yardmc yeliktir (krkn). leride tam yelik kazanmay arzulayan bu elemanlar emr ve Merkez ra Meclisi seimlerinde oy kullanamazlar; ancak mahall tekiltlarn gnlk ileyiinde nemli grevlere sahiptirler. 1989'da bu kademede Pakistan'da 16.364, Benglade'te 50.000 eleman bulunuyordu. nc kademeyi, cemaatin ounluunu tekil eden ve kendilerine "mttefik" denilen taraftarlar oluturur. Bunlar ideoloji ve program onaylayan, seimlerde ve dier faaliyetlerde destek veren, madd katkda bulunan, fakat henz tekiltn sk disiplinine hazr olmayan sempatizanlardr. Bunlarn says 1989'da Benglade'te yarm milyon, Pakistan'da ise 400.000 civarnda idi. Taraftarlarn nemli bir ksm renciler (cemiyetin gayri resm renci tekilt slm Cem'iyyet-i Talebe'dir), sendika yeleri, doktorlar, retmenler, mhendisler, gazeteciler, yazarlar ve hukukulardan meydana gelir. Cemat-i slm, ideolojisinin her eyi iine almasna nem verir. slm yalnz Allah ile insan arasnda bir iliki deildir ve sosyal, ekonomik, siyas hayat da dzenlemelidir. Mslmanlk sadece bir inan olmayp tam bir hayat tarzdr,- dolaysyla kendine ait bir dnya gr ve sosyopolitik dzeni vardr. lhamn Hz. Peygamber rneinden ve slm tecdid ve ihya geleneinden alr; insann temel tavrn deitirmedike gnlk hayattaki reform plannn bir sonu getirmeyeceine inanr. Kiide kendine yeterlikten ilh rehberlii benimsemeye, dar materyalizmden madd ve mnev unsurlar, her ikisi de ayn maksada hizm e t edecek ekilde dengelemeye doru bir gidi olmaldr. nsan varlnn btn alanlarnda ilh hkimiyet tesis edilmelidir. Cami ve parlamento, takv ve adalet, zikir ve eriat ayn gerein birbirinden ayrlmaz paralardr. Cemat-i Tebl'in ferd takvay savunmasna karlk Cemat-i slm, slm toplumu ve devletinin kuruluunun en az ferd kemal ve cins ahlk kadar nebev modelin bir paras olduunu vurgular. Cemat-i slm'ye gre insan hkmdar, devlet veya gelenekler gibi Allah'n dndaki baz glere boyun edii iin yanlg iindedir. lh rehberlik btn insan faaliyetlerini iine aldndan slm devleti evrensel ve herkesi kucaklayc olmaldr. Devletin amac slm ideolojisini (eriat) yerletirmek olaca iin devlet, eriata inanan ve onun ruhunu kavram kimseler tarafndan ynetilmelidir. Allah hukukun kayna, insan da onun halifesidir. Bu sebeple Cemat-i slmnin devlet anlay, slm toplumunun temsilciler yoluyla ilh kanunlar eriat erevesinde yorumlad bir eit teo-demokrasidir. dareci veya hkmet bakan uygun bir seim tarzyla seilebilir; yeter ki halkn gvenini kazanm ve slm'n llerine uymu olsun. Cemat-i slm seim yanls olmad gibi hizipi yaklama da sahip deildir; hizipi grleri ve geleneksel din ihtilflar ortadan kaldrmaya alr. Modern an gereklerine g r e ictihad yolunu ak kabul etmekle beraber fkhta Hanef mezhebine baldr. Devrim-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMAT- TEBLG ci ideolojisine ramen iddeti gayri mer sayar ve slm devletine bar, demokratik ve parlamenter yollardan gidileceine inanr. Cemat-i slm, slm dzenin kurulmas ve sonu olarak Allah'n rzsn kazanma ve hirette kurtulma hedefine ulamak iin drt maddelik bir program benimsemitir. 1. lh deerler ve prensiplerin nda insan dncesini yeniden ekillendirmek. 2. Ferdi deitirip kt huylarndan temizleyerek gerek bir slm ahsiyete kavuturmak. Davete uyanlarn tamamn bir nizama sokarak onlarn da insanlar Allah'n yoluna davet e t m e k zere dzenli almalar yapmalarna yardmc olmak. 3. Toplumun btn kurumlarn ve kiiler arasndaki ilikileri slm retisine gre tanzim etmek ve dzeni yeniden kurmak zere mmkn olan btn admlar atmak. Bu amala eitim programlarn, sosyal hizmetleri ve kltrel faaliyetleri desteklemek. 4. slm toplumunun liderliinde bir inklp yapmak; lkedeki siyas ve sosyoekonomik hayat slm lleriyle yeniden dzene sokmak ve nihayet bir slm devleti kurmak. Faaliyet ve hedeflerinin geni kapsaml oluu sebebiyle Cemat-i slm bandan beri byk problemlerle karlamtr. Bunda toplumun iinden, Batl glerden ve onlarn temsilcilerinden gelen muhalefetin pay byktr. Pakistan'daki en nemli engeller, brokratlarla ordunun temsil ettii feodal ve laik gruplardr. Ayrca baz slm partiler de seimlerde Cemat-i slm'yi kendilerine rakip grdler. Tekiltn eitim grm kesimde nemli bir tabana sahip olmasna ramen krsal kesimde ve sradan insanlar zerindeki etkisi snrl kalm, slm siyasete yeni bir anlay getirmise de toplumdaki geleneksel g oda engellerini aamamtr. Bunun sonucu olarak da kendi ahlk ve ideolojik arln btnyle ve doru bir ekilde siyas arla dntrememitir. Tekiltn nemli baarlarndan biri, mslmanlar arasnda yaygn olan kendine gvensizlik duygusunu ortadan kaldrmas, din ve politika arasndaki koparlan balar yeniden salamlatrmas ve slmiyet'in yalnz mslmanlarn deil btn insanln bugn karlat problemleri zebilecek bir alternatif dnya dzeni olduu inancn getirmesidir. Bu ada en azndan Gney Asya'daki slm anlaya yeni bir siyas slp kazandrm ve artk "slm ideolojisi, slm devleti, slm anayasas, slm'n ekonomik ve politik sistemi" gibi ifadeler mslman yazarlar ve siyaset adamlar tarafndan her yerde kullanlmaya balanmtr.
BBLYOGRAFYA: Abd al-Samad Rahmani, Cem'at-i slmt ki Da'vet, Hizmet or Tarka-i Kar kije Izh, Deoband 1352/1933; a.mlf., Meuln Mevdad ki Trh-i slmt, Lahore 1956; S. A. A. Mawdudi, Cem'at-i slm ki Da'vet, Rmpr 1948; a.mlf., Cem'at-i slm, us ki Makad, Lahor 1953; a.mlf., Cem'at-i slm ki 29 Sl, Lahor 1970; Misbahul slam Faruqi, Jamaat-i islami Pakistan: Literatre, Leadership, Organization, deal, Achieuements, Programme, Lahore 1957; L. Binder, Religion and Politics in Pakistan, Berkeley 1961, s. 263-298; Khurshid Ahmad, Tahrk-i slm, Karachi 1963; Ali Mmtaz si, Meuln Eb'l-A'l Mevdd or Cem'at-i slm, Lahor 1964; Israr Ahmad, Tahrk-i Cem 'at-i slm, Lahore 1966; C. J. Adams, "The Ideology of Mawlana Mawdudi", South Asian Politics and Religion (ed. D. E. Smith), Princeton 1966, s. 371-397; a.mlf., "Jamcat-i islm", ER VII, 515-517; F. K. Abbot, slam and Pakistan, New York 1968, s. 171-228; a.mlf., "Mawlana Mawdudi on uranic Interpretation", MW, sy. 48 (1948), s. 6-19; a.mlf., "The Jamaat-i Islami of Pakistan", MEJ, XI/1 (1957), s. 37-51; Kausar Niyazi, Cem'at-i slm 'Aum 'dlet mn, Lahor 1974; Kalim Bahadur, The Jamaat-i Islami of Pakistan, Delhi 1977; Syed Asad Gilani, Maududi; Thought and Movement, Lahore 1978; a.mlf., Trh-i Cem'at-i slm, Lahor 1982; Q. Z. Sddqi v.dr., Islamic Perspectives: Studies in Honour of Mavlana Sayyid Abul Ala Mavdudi, Leicester 1979, s. 3-14; Asaf Hussain, The Islamic Mouement in Pakistan, Islamic Movements in Egypt, Pakistan and Iran: An Annonated Bibtiography, London 1983, s. 47-83; Ashiq Kashmiri, Trh-i Tahrk-i slm Camm ve Kemr, Lahor 1989; Abad Shahpuri, Trh-i Cem'at-i slm, Lahor 1989; Khalil Ahmad al-Hamidi, Tahrk-i slm ki 'lem Ert, Lahor 1990; Mmtaz Ahmad, "Islamic Fundamentalism in South Asia: The Jamaat-i Islami and the Tablighi Jamaat", Fundamentalism Observed (ed. M. E. Marty R. S. Appleby), Chicago 1991, s. 430-457; K. B. Sayeed, "The Jamaat-i Islami Movement in Pakistan", Pacific Affairs, XXX/1 (March 1957), s. 59-68; Aziz Ahmad, "Mawdudi and Orthodox Fundamentalism", MEJ, XXI (1967), s. 369-380; Sibte Mehdi, "Jamaat-i Islami's Policy Towards the Zia Regime", Saura al-lslam, V/7 (1978), s. 6-17; a.mlf., "The Way Ahead for Jamaat-i Islami", a.e VI/1 (1979), s. 8-16; W. L. Richter, "The Political Dinamics of Islamic Resurgence in Pakistan", Asian Suruey, XIX/6, Berkeley 1979, s. 547-557; H. Mintjes, "Mawlana Mawdudi's Last Years and the Resurgence of Fundamentalist islam", Al-Mushir, XXII/2 (1980), s. 46-73; M. Manazir Ahsan M. A. Anees, "Contemporary Islamic Resurgance - A Selected Bibliography (1979-1982)", The Mslim World Book Reviev, 11/4, Leicester 1982, s. 55-67; Javed Ansari, "Jamaat-i Islami and the Politics of Pakistan", Arabia, London 1985, s. 64-65; F. Robinson, "Mawddi", El2

CEMAT- TEBL
( jij )

Hind - Pakistan alt ktasnda kurulan ve ferd takvy savunan milletleraras din cemiyet. ^ Tebl Cemat, Tebl Tahrk, Tahrk-i mn ve Dn Da'vet adlaryla da bilinen Cemat-i Tebl, Mevln Muhamm e d lyas tarafndan 1926 yl civarnda Delhi'nin gneybatsnda yer alan Mevat'ta kuruldu. Daha sonra Delhi'nin eski kesimindeki Bastinizmeddin'e tand ve buras zamanla hareketin milletleraras merkezi haline geldi. Mevln lyas, Delhi'nin kuzeyindeki Muzaffernagar'n Kandehle kasabasndan sekin limler ve sfller ailesine mensuptur. Kk yata hfz oldu ve Diybend'deki Drlulm'da Mevln Red Ahmed Gangh gibi limlerden din ilimler tahsil etti. Diybend yaknlarndaki Sahranpr'da bir sre hocalk yaptktan sonra 1917 ylnda babasnn Delhi'deki medresesinin bana geti. Ksa zamanda, uygulanmakta olan eitim sisteminin kendini tatmin etmediini grerek hurafeler iinde yaayan ve hayatlarnda slm'n izlerine ok az rastlanan Mevat mslmanlan arasnda tebli ve slah almalarna balad. 1926'da ikinci haccndan dnnde bugn cemaat mensuplarnn btn dnyada uyguladklar tebli yntemlerini gelitirdi. Mevln lyas vefat edince (1944) "Hazratci" lakabyla hret bulan olu Mevln Ysuf emirlie geti. Babasnn almalarn gelitiren Mevln Ysuf, Cemat-i Tebl'i yalnz Hindistan alt ktasnda deil baz Arap lkeleriyle Avrupa, Amerika Birleik Devletleri ve Japonya'da da yayarak dnyann balca reform hareketlerinden biri haline getirdi. Mevln lyas'n lmnden sonra Mevat dnda Muradbd'da toplanan ilk yllk konferansa birka yz kii katlrken 1988'de Lahor yaknlarndaki Rayvend'de tertip edilene doksan lkeden gelen 1 milyondan fazla mslman katld. Bu konferansla her yl Benglade't e yaplan yllk toplantlarn (tongi itim) hacdan sonra en ok mslmann bir araya geldii toplantlar olduu kabul edilmektedir. Bat'da ise ngiltere'de ylda bir defa yaplan Devvsbury toplantlar birka bin cemaat mensubunu bir araya getirir; Amerika Birleik Devletleri'nde 1988'de Chicago'da yaplan 293

(ng.), VI, 872-874.

l a l M . MANAZIR AHSAN Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMAT- TEBL
kongreye ise 6000 civarnda mslman katlmtr. Mevln Ysuf'un Lahor'da lmnden sonra (1965) kendisi gibi bir lim olan kaynbiraderi Mevln nml Hasan hareketin nc emri oldu. Cemat-i Tebl, slm tarihinde siyaseti nemsiz, hatta gereksiz sayan ve dinden ayrlabileceini ne sren ilk harekettir. Bu sebeple liderler iman tazelemeyi, tebli ruhu alamay, slm bilgi elde etmeyi ve yaymay, iyilii emredip ktlkten sakndrmay ve karlkl sevgiyle birlikte almay vurgularken yelerin tebli srasnda her trl siyasetten uzak durmasn isterler. Bu arada dikkat edilmesi istenen bir baka husus da eriata tbi olmak ve din konularda tartmamaktr. Bu dar erevedeki din kavramnn veya eksik boyutlu slm anlayn onlara zarar vermedii, hatta fayda getirdii sylenebilir. nk Cemat-i Tebl'i bir grup olarak grmeyen mslman ve gayri mslim hkmetler, faaliyetlerine msaade ettikleri gibi eitli konularda yardmda da bulunmaktadrlar. Bu tutum ayrca hareketin her tr mslman emsiyesi altnda toplamasn salamtr. Ancak Cemat-i Tebl, ibadetlerin yannda siyas etkinlii savunan Cemat-i slm'ye kar prensipte ayrldklar iin bandan beri bir honutsuzluk, hatta dmanlk beslemi ve bu hareketin lideri Mevln Mevdd aleyhine fetva dahi karmtr. almalarn sistematik ekilde yrtlebilmesi iin alt temel prensip gelitirilmi ve bunlar zamanla topluluun iareti haline gelmitir. 1. Kelime-i tevhid ve tayyibe. mann ifadesi olarak devaml surette Allah' zikretmek ve kelime-i ehdet getirmek, gnlk hayatta Allah ve Resul'ne tam itaat etmek. z. Namaz. Be vakit namaz dosdoru klmak ve bu yolla kendini devaml yenileyerek gnlk hayatta namazn etkisini grmek; ayrca nfile namazlara da devam ederek Allah'a yaklamaya almak. 3. lim ve zikrullah. Hz. peygamber'in insanla rehber olarak neler getirdiini bilmeden dinin hakikati renilemez. Bunlar renmek ve retmek her mslmann grevidir. Bu sebeple sabah ve akam saatlerinin bir ksm slm'n temel prensiplerini renmekle ve zikir, namaz, istifarla geirilmelidir. lim ve zikir birbirini tamamlar. limsiz zikir etkili olmaz, zikirsiz ilim de bo bir kabuktur. 4. krm- mslimn ve ihtirm- mslimn. n294 sanlara kar saygl ve yumuak olmak yalnz din bir grev deil tebliin etkili olmas iin gerekli bir arttr. Bakalarnn, zellikle yallarn, komularn, yoksullarn haklarna riayet edilmeli ve daima kendi haklarndan fedakrlk yapmaya hazr olunmaldr, s. hls- niyyet. Davranlar samimi ve Allah rzs iin olmal, dnyev kazan kaygs tamamaldr. 6. Tefr-i vakt. Dnya ilerinden tebli almalar iin gnll olarak vakit ayrmak. Bu husus, Cemat-i Tebl'in kendi buluu ve en nemli ilkesidir. Bazan bu alt maddeye bir yedincisi eklenir ki o da gereksiz, faydasz, yasaklanm konuma ve davranlar terketmek (terk-i mlya'n), vakti mnev kazan salamayan eylerle geirmemektir. Cemat-i Tebl'in balca zellii, resm bir yelik sistemine ve brokratik organizasyona sahip bulunmaydr. alma merkezleri camiler olup ayrca brolar yoktur. Tekilt, eitimleri ve ekonomik durumlar ne olursa olsun mslmanlar bir araya gelmeye arr. Tefr-i vakt ilkesine uymay taahht edenler cemaate alnr ve eitilerek bir tebli grubunda grevlendirilir. "Vaktin tasadduk edilmesi" anlamna gelen bu ilke uyarnca cemaat yesi, tebli almalar iin krk gnn ayrarak kap kap, ehir ehir, lke lke dolap zamanndan, parasndan ve rahatndan f e dakrlkta bulunacak, bylece Hz. Peygamber'in izinden gitmi olacak ve hizmetlerinin karln almay da hirete brakacaktr. Yaklak onar kiiden oluan tebli gruplar ortak bir ekilde kardelik, uyum ve sevgi ortamnda yaarlar. Her grubun mensuplar, aralarndan slm bilgisi en fazla olan "muallim", idarecilik yetenei olan da "emr" seerler. Grup yeleri namaz ve zikir iin camide toplandktan sonra temiz ve ciddi bir grnmle dar karlar ve davranlarna ok dikkat ederler. Tebli grevine "illa" (ile) veya "mihnet" ad verilir. Tebli almasnn limlerin nclnde yaplmas gerektiini savunan dier slm gruplarn aksine Cemat-i Tebl'e gre bu i her mslman tarafndan yaplabilir ve lim olsun olmasn her mslmann grevidir. nk tebli almas zaten retici ve eiticidir; diyar diyar gezerek insanlara slm' anlatan bir kimse mnev ve sosyal birok tecrbe kazanr ve bylece bu yolda yetimi olur. badetlere itina gstermesi, davaya

ball ve sadelii sebebiyle ksa srede 100.000'lerce sradan mslman Cemat-i Tebl'e katld. Ancak ok hzl bymesine ramen bu hareket zamanla kapal bir sistem haline geldi. Mevln lyas'n 1920'li yllarda ortaya koyduu tebli metotlar hi deimedi. yelere siyasetten uzak durmalarnn yan sra cemaate mensup birka limin kitaplarndan bakasn okumamalar empoze edildi. Cemat-i Tebl'in bir zellii de kadnlar ve gayri mslimler arasnda faaliyet gstermemesidir. Liderler basnda grnmekten ve propagandadan kanrlar, ayrca dergi veya akademik yaynlarn tebli arac olarak kullanlmasna da taraftar deildirler. Ticarette ve endstride gelimi lkelerin ortaya kard problemlere cevap verebilecek herhangi bir aydn veya lim yetitirilmemitir; nk snrl slm anlay sebebiyle bu konular ilgiye deer bulunmamaktadr. Btn bunlara ramen Cemat-i Tebl amzn en nemli milletleraras slm hareketlerinden biri olmaya devam etmektedir. BBLYOGRAFYA:
Ebul Hasan Ali Nedvi, Ek Ehem Dn Da'vet, Leknev 1941; a.mlf., Life and Mission of Maulana Muhammad llyas, Lucknovv 1983; Mavlana Muhammed llyas, A Cali to Muslims, Message to an Ali-India Conference of Ulama and the Muslim Political Leaders at Delhi in April 1944, Lyallpur 1944; ftihar Ferd, Tebl-i Kem, Delhi 1967; M. Anvvarul Haq, The Faith Movement of Mawlana llyas, London 1972; 1 . S. Marwah, "Tabligh Movement Among the Meos of Mewat", Soeial Movements in India (ed. M. S. A. Roa), New Delhi 1979, II, 79-100; Takyyddin el-Hill, es-Sirc'l-mnr f tenbhi Cema'ati't-Tebli il akt'ihim, Casablanca 1979; C. W. Troll, Five Letters of Maulana llyas (1885-1944), the Founder of the Tablighi Jamaat, Bombay 1985; Mavvlana VVahiduddin Khan, Tabligh Movement, New Delhi 1986; F. Robinson, Varieties of South Asian islam, Coventry 1988, s. 14-16; F. Dassetto, "The Tabligh Organization in Belgium", The Netv slamic Presence in Western Europe (ed. T. Gerholm - Y. G. Lithman), London 1988, s. 159173; Muhammed Thani Hasan, Sevnih-i Hazret-i Mevln Muhammad Ysuf Kandehlev, Leknev 1989; Mavvlana Manzur Numani, Tebl-i Cem'at, Cema'at-i slm o BarelvHazret, Leknev 1989, s. 20-37; Abdlhlik Brzdeh, e-eyh Muhammed llyas ed-Dihlev, Kahire 1990; Mmtaz Ahmad, "islamic Fundamentalism in South Asia: The Jamaat-i Islami and the Tablighi Jamaat", Fundamentalism Observed (ed. M. E. Marty R. S. Appleby), Chicago 1991, s. 451-530; S. Ebul Ala Mevdudi, "Ek Ehem Din Tahrik", Tarjuman al-Qur'an, sy. 15, Ekim 1939; Emin Ahsan Islahi, "Mevln Muhammed lys ki Tebl-i Tahrk", a.e., sy. 29 (1946). El
1 M . MANAZIR AHSAN

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el-CEMHR ak yapmnda kullanmann akl ve ahlk asndan savunulacak bir yannn olmadn ve bu anlayn salkl mbdele imknn ortadan kaldracan savunur. Bylece para aknn nemini ve servetin belirli ellerde verimsiz ekilde ^ birikmesinin meydana getirecei ekonomik ve ahlk bunalmlar vurgular. Mrvvet ve ftvvet gibi erdemlerin n plana kt, daha ok kalc ve mnev deerlere nem verildii, d gzellik ve sslerden ziyade i gzellik ve temizliin kymet ifade ettii toplumlarda bu bunalmlarn olmayacan ima eder. Hkmdarlarn, saltanatlarn srdrebilmek iin mal ve servet toplamak zorunda olduklarn kabul etmekle birlikte bu servetten toplumun faydalanmasn nleyecek savurganlktan kanlmasn tler. Sk sk Kur'an yetleriyle de desteklenen bu dnceler, bir bakma Brn'nin sultana servetin tasarrufuyla ilgili bir nasihatnmesi grnmndedir. Kitabn asl konusu, bir fasl ve iki makaleden oluan ikinci blmde ele alnmtr. Bu blmde kaynaklarn da veren Brn, en bata Eb Ysuf Ya'kb b. shak el-KindFnin gnmze ulamayan Risle f env'i'l-cevhir ve'l-ebh adl eserinden faydalandn aklamaktadr. Zikrettii bir baka kaynak ise Nasr b. Ya'kb ed-Dnever'nin konuyla ilgili olan ve genellikle Kind'nin bilgilerini tekrarlayan Farsa eseridir. Ayrca yanl olarak Aristo'ya nisbet edilen Kitbii'l-Ahcr adl bir eserden de (Das Steinbuch des Aristoteles adyla Julius Ruska tarafndan neredilmitir, Heidelberg 1912) faydalanan Brn, bu almann filozofa ait olamayacan isabetle kaydetmitir. kinci blmn slm fizik tarihini ilgilendiren en nemli yn, BrnFnin baz deerli ta ve minerallerle madenlerin zgl arlklarn modern lmlere ok yakn deerleriyle vermesidir. Gnmzde piknometre adyla anlan cihazn en eski rnei saylabilecek bir aletle yapt lmler, bilim tarihi bakmndan hayranlk uyandrcdr (bk. Sayl, s. 2427). Eserin bu blmnde en fazla zerinde durulan deerli ta yakuttur. nl yakutlardan, hatta yakut hakknda efsaneye varan ilgin rivayetlerden bahseden Brn'nin daha sonra safir, elmas, korindon, zmrt, akik, oniks, kaya kristali (billur), yeim (jad, yamur ta), magnetit (mknats ta), serpantin (ylan ta) ve frze (turkuvaz) gibi deerli talar hakknda verdii bilgiler, dier kymetli malzemelerden mercan, inci ve cama kadar uzanmaktadr. zellikle bir kuars eidi olan oniksin nitelikleri hakkndaki bilgiler, Johannes Kepler ve Nicolaus Steno'dan alt yzyl nce yaplm nemli tesbitlerdir ve bu alma gnmz kristalografisinde byk bir baar olarak kabul edilmektedir. BrnFnin ikinci blmde yer alan zmrt ve yeimle ilgili gzlem ve deneyleri ise onun msbet ilim anlayn ortaya koymas bakmndan deer tar. Zmrdn ylann gzn kr ettiine dair edebiyata da girmi olan yaygn inanc dokuz ay boyunca srdrd eitli deneylerle ykm, bundan baka yeimin yamur yadrd eklindeki amanist inann da bunun doruluunu iddia eden bir Trk'n nnde yine deney yaparak rtmtr. Ayrca BrnFnin, su birikintisine cnp veya hayz halindeki birinin elinin d e m e siyle yamur yaaca gibi hurafelere kar da yamurun olumasndaki tabii sebepleri ortaya koyarak mcadele ettii anlalmaktadr. kinci blmn ikinci makalesini madenler ve metaluji konular tekil etmektedir. Altn, gm, bakr, demir elik, kurun, inko gibi madenlerin yan sra slfr ve civay, giderek balk, tebeir ve pudray tek t e k ele alan Brn, bunlarn fizik ve kimyev zellikleri, karmlar, benzerleri, kullanm alanlar ve zgl arlklar hakknda bilgi vermektedir. el-Cemhir'in bilinen drt yazma nshas Topkap Saray Mzesi (III. A h m e d , nr. 2047), Kayseri Rid Efendi (nr. 3) ve spanya Escurial (nr. 2, 905) ktphaneleriyle Kahire'deki el-Hiznet't-Teymriyye'de (nr. 153, sadece bir blm) kaytldr. Bu nshalarn en iyisi, sonundaki kk bir eksiklie ramen Topkap nshasdr. Eserin ilk neri, Alman arkiyats Fritz Salim Krenkovv tarafndan Teymriyye nshas dndaki yazmalara dayanlarak yaplmtr ( H a y d a r b d Dekken 1936). Bu nerin sonraki basklarnda ilk baskda yer alan takdim ve indeks bulunmamakta, 1984'te Beyrut'ta yaplan nc basknn da yanl ve eksiklikler ihtiva ettii grlmektedir. Krenkow'un eseri ngilizce'ye evirdii bilinmekteyse de bu tercmenin yalnz incilerle ilgili olan blm "The Chapter on Pearls in the Book on Precious Stones by el-Beruni" balyla yaymlanmtr (Islamic Culture, X V [1941], s. 399421; X V I [1942|, s. 11-36). Eser A. M. Belenitzki ve G. G. Lammlein tarafndan Rusa'ya da tercme edilmi olup aklamal 518 sayfa halinde Sobranie Svedenii dlya Pozramia drago dragotser295

el-CEMHR

Brn'nin (. 4 5 3 / 1 0 6 1 [?]) zellikle kymetli talar, mineraller ve madenler zerine kaleme ald eseri.

Brn'nin 4 3 5 ' t e (1043) Gazneli Hkmdar Sultan Mevdd'a ithaf ettii kitabn bal, mellifin Fihrist adl bibliyografik eserinde el-Cemhir ti'l-cevahir eklinde geerken bugne ulaan yazma nshalar Kitbii'l-Cemhir f macrifeti'l-cevhir adn tamaktadr. Eser iki blmdr. Bir fasl ve on be "ten/ta'dan (dinlendirme) oluan birinci blm, Brn'nin teki eserlerinde de takip ettii yola uygun olarak eitli genel kltr konularna ayrlmtr. Bu blmde mellif, okuyucusunu asl konuya hazrlayacak ve o hususta aydnlatacak ok genel bir ereve sunmaktadr. Sz konusu ereve iinde temas edilen hususlar bata ahlk, siyaset ve ekonomi olmak zere psikoloji, fizyoloji, sosyoloji, tp, tarih, eitim ve etnoloji alanlarn ilgilendirmektedir. ncelikle varln srdrme imknlar bakmndan insana dier canllar arasnda zel bir yer veren Brn, duyular ve bilhassa akl sayesinde onun d dnya ile nasl temas kurduunu, teki canllar arasnda nasl stn bir konuma sahip olduunu aklar; insanlar arasndaki lfet (istns) ve hemcins olma (tecns) duygusunun, ihtiyalarn t e k bana salanamamas gereiyle birleerek onlar toplum halinde yaamaya sevkettiini, medeniyetlerin de bu ekilde doduunu anlatr. Ruhun insan varlndaki dengeleri salamas gibi toplumdaki hak ve adalet duygusunun da peygamberler ve hkmdarlarca salandn savunan mellif, buradan hareketle bir mbdele arac olan altn ve gm sikkelere gemekte ve nemleri zerinde durmaktadr. Brnrye g r e dengeli bir siyas ve ekonomik hayat iin salkl bir mbdele sistemi arttr. Byle bir sistemin ileyiini engelleyecek iki nemli husustan birincisi kalpazanlk, ikincisi biriktirme hrsdr. Kalpazanln nlenmesi siyas otoritenin varln daha da nemli klmaktadr. Brn, hrsla biriktirilmek istenen altn ve gm gibi madenlerin asl ve tabii bir d e e r e sahip olmadn, deerlerinin itibar olduunu hatrlatarak servet hrsyla bunlar biriktirmenin, toprak altna g m m e veya kap ka-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el-CEMHR nostei ( Mineralogla ) adyla ( M o s c o w 1963). BBLYOGRAFYA: Brnl, el-Cemhir ft ma'rifeti'l-cevhir (nr. F. S. Krenkow), Beyrut 1984; Brockelmann, GAL, I, 476; Suppi, I, 874; S. Hseyin Nasr, al-Biruni: An Annotated Bibliography, Tahran 1947, s. 87-94; Aydn Sayl, "Doumunun 1000'inci Ylnda Beyrun", Beyrunfye Armaan, Ankara 1974, s. 22-28; Gnay Tmer, Biruni'ye Gre Dinler ve slam Dini, Ankara 1975, s. 37; G. C. Anawati, "Kitab al-Jamahir of al-Birani", Al-Biruni, Commemorative Volume, Karachi 1979, s. 437-453; M. erefeddin Yaltkaya, "Eb'r - Reyhan'n Bir Kitab", TM, V (1930), s. 1-26; D. J. Boilot, "L'oeuvres d'al-Beruni: essai bibliographique", MIDEO, sy. 2 (1955), s. 230-231; Ahmed Saeed Khan, "A Bibliography of Soviet Publications on al-Birui", Arabica, XXIII/1, Leiden 1976, s. 77-83; Sami K. Hamarneh, "Mukaddimet Kitbi'l-Cemhir f ma'rifeti'l-cevhir liT-Brn", MTUA, VII/1-2 (1983), s. 3-38; a.mlf., "Evaluation of Al-Brni's Book on Precious Stones and Minerals (al-)amhir fi Ma'rifat al-fawhir)", Hamdard Medicus, XXXI/2, Nzmbd 1988, s. 3-34.
8 GNAY TMER

baslmtr

(esm-i hsn) ve sfatlarnn anlamlar mneV cemli meydana getirir; bu cemli sadece Hak temaa eder. Sr ceml ise bu lemdeki gzelliktir. Btn ayrntlar ve trleriyle lem mutlak olarak ilh bir gzellie sahiptir. Baka bir ifadeyle lemdeki gzellik ilh gzelliin yansmasndan ibarettir. Muhyiddin bn'l-Arabi'nin ifadesiyle gzel (ceml) olan Allah lemi kendi sreti zere yaratt iin lem btnyle gzeldir. lem ilh gzellikleri yanstan bir ayna olduundan bn'l-Arab lemi ve ondaki gzellii sevmeye lyk bulur. Gzel olduu iin Allah' sevenin lemi de sevmesi, ayn ekilde gzel olan lemi sevenin de Allah' sevmesi gerektiine iaret eder (el-Ftht, IV, 346). Zhidlerin genellikle irkin sayp nefret ettikleri lemi rifler, zellikle v a h det-i vcd* grn benimseyen mutasavvflar fevkalde gzel bulmulardr. Onlara gre irkin denilen eyler de kendilerinde ilh gzelliin tecelli etmesi bakmndan gzeldir. Bu tr eyler tuz deerinde olup lemin gzelliine gzellik katar. Aslnda lemdeki hibir ey z itibariyle irkin deildir. Gzellik asl, irkinlik rzdir. Bir varln var-

leri olduundan bunlar temaa ede ede ilh gzellie ve Hakk'a ermek mmkndr. En yksek ve en derin ruh hazlar ilh gzelliin temaa edilmesinden hasl olduu iin cennette Allah'n mutlak gzelliini (ceml-i b-keml) seyretmek en byk gaye olmutur. Mutlak ve yegne gzelliin Allah ve tecelllerinden ibaret olduunu vurgulayan slm limleri ilh ve beer sevgiyi de bununla aklamlardr. Gazzl ekil ve sret gzelliini "bir eyin, kendisine yaraan ve mmkn olan kemle sahip olmasdr" eklinde tarif ettikten sonra mnev ve ruh gzelliklerden de bahseder ve her iki gzelliin sevgi sebebi olduunu anlatr. Ona gre gzel, srf gzel olduu iin insan tarafndan tabii olarak sevilir. nsan madd ve hissi gzelleri beden gz, mnev ve ruh gzelleri ise kalp gzyle idrak eder. Kmil insan iin nemli olan mnev gzelliktir. zellikle gnl ehli buna nem verir. Fizii gzel olan insanlardan ok karakteri gzel olanlar sevilir. Fakat en ok sevilen de mutlak anlamda gzel olan Allah'tr (hy\ IV, 291-297; el-Makad'lesn, s. 84, 103). lemden daha gzel bir eyin olmadn syleyen bn'l-ArabFye gre sslenmek gzellie gzellik katar. Namaz klarken gzel olan Allah'n huzuruna km olan kul kendine ekidzen vermeli, temiz olmal ve temiz giyinmelidir. Nitekim Kur'an'da camiye giderken gzel giyinmek tavsiye edilmitir (el-A'rf 7/31). Zira, "Allah gzeldir, gzeli sever" (Mslim, "mn", 147; bn Mce, "Du c 3 ", 10; ayrca bk. CELL). BBLYOGRAFYA: M. F. Abdlbk, Mu'cem, "hayt" md.; etTa'rtft, "cell", "ceml" md.leri; Kn, Istlht'-fiyye, "cell", "ceml" md.leri; Mslim, "mn", 147; bn Mce, "Du''", 10; Gazzl. IhyIV, 291-297; a.mlf., el-Makad'lesn, s. 84, 103; bn'l-Arab, el-Ftlht, IV, 346; Lisnddin, Raviat't-ta'rf (nr. Abdlkdir Ahmed At), Kahire 1968, s. 285-292; Abdlkerm el-Cl, el-Insn'l-kmil, stanbul 1300, I, 75-77, rn
IFFIL SLEYMAN U L U D A

CEML (bk. LM'l-CEMAL).

CEML

lklar lemindeki yerini almas ve gzelliini belli etmesi iin itibar bir irkinliin var olmas gerekli olmutur (Abdlkerm el-Cl, I, 75-76). Bununla birlikte zhidlerin irkin saydklar ey, Allah'n eseri olan lemin kendisi olmayp hrs ve kt emelleriyle dnya hayatn irkinletirip onun tabii gzelliini kirleten kt insanlarn davranlardr. Nitekim birok yette de bu nitelie brnen dnya hayat yerilmektedir (bk. M. F. Abdlbk, Mu'cem, "hayt" md.). Cemli mutlak ve mukayyet olmak zere ikiye ayran Lisnddin bn'l-Hatb'e gre mutlak ceml, mahiyetini Allah'tan baka kimsenin bilmedii esiz gzelliktir. Mukayyet ceml de kll ve cz' olarak ikiye ayrlr. Kll ceml mutlak cemlden br varlklara yaylan gzelliktir; madd-mnev her varlk kendi kabiliyetine gre bu gzellikten bir pay almtr. Eyann var olu sebebi de bu gzelliktir. Cz' ceml de cel (ak) ve haf (kapal) olmak zere ikiye ayrlr. Haf ceml sadece aklla kavranan eyann mcerret gzelliidir. Akl bu gzellii takip ederek onun aslna ulaabilir. Cel ceml ise duyu organlaryla kavranan eyann gzelliidir ( R a v z a t u t - t a ' r f , s. 285-292). Madd lemde grlen gzeller mutlak gzelliin eitli derecedeki tecelli-

Allah'n lutuf ve rzsna dellet eden isim ve sfatlarn ve O'nun mutlak gzelliini ifade etmek iin kullanlan bir tasavvuf terimi.

Mutasavvflar Allah'n lutuf ve rzsn gsteren sfatlarn ceml tabiriyle ifade etmilerdir. Kn cemli, Hakk'n, zt (vechi) ile ztna tecelli etmesi olarak tanmlar ( ltlht'-fiyye, "ceml" md.) Bu tecelli esnasnda her eyin yok olmasndan ve O'nu grecek hibir kimsenin kalmamasndan ibaret olan hale "cemlin aknl" (ulvv'l-ceml) veya "cemlin celli" (cell'l-ceml) denir. Bir de Hakk'n insana yaklamasnda arac olan ceml vardr ki bu O'nun her eyde zuhur etmesinden ibarettir. Abdlkerm el-ClFye gre zuhuru iddetli olan her ceml cell adn alr. lk zuhuru itibariyle celle de ceml denir. Bu yzden cellsiz ceml, cemlsiz cell yoktur (el-nsnul-kmil, I, 77). Yaklama ve alma cemlin zellii olduundan burada Hak asndan lutuf ve rahmet, kul asndan nee ve ns* sz konusudur. Mutasavvflar bu anlamdaki cemli mnev ve sr (madd) olmak zere iki ekilde ele almlardr. Allah'n en gzel isimlerinin 296

CEMAL A B D N N S I R ( ^ U l - i j . JUs. )

(1918-1970) L
Msrl devlet adam.

15 Ocak 1918'de Asyt'un Ben Mr kynde dodu; genellikle Nasr adyla tannmaktadr. ocukluu posta memuru olan babasnn grevi sebebiyle de-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMAL ABDNNSIR bir dizi karklk ve istikrarszla yol aarken 1950'li yllarn banda Kral Fruk ynetimi ciddi buhranlarla kar karya geldi. 1952 yl balarnda Babakan Nehhs Paa'nn ngiltere'nin Msr'daki varlnn devamn salayan 1936 tarihli antlamay iptal etmesi ve savatan sonra Msr' tahliye edeceine sz veren ngiltere'nin szn tutmamas sebebiyle kamuoyunda hkim olan kukulu bekleyi bir anda byk bir heyecana dnt ve halk gsterilere balad. 25 Ocak 1952'de smiliye'de harekete geen ngiliz kuvvetleriyle polisler araiik ehirlerde geti. 1930'lu yllarda ngilizler'e kar oluturulan milliyetilik hareketlerine katld. 1936'da hukuk fakltesine kaydoldu, fakat ertesi yl buradan ayrlarak harp okuluna girdi. Bu okuldan mezun olduktan sonra Asyt ve skenderiye'de grev yapt, bir sre sonra da Sudan'a gnderildi. Burada Enver Sedat (Enver es-Sdt), Abdlhakm mir ve Zekeriyy Muhyiddin'le ilikilerini gelitirdi. 1942'de Msr'a dnd ve harp akademisini bitirdi. ngiltere o srada 1936 tarihli Msr-ngiltere antlamasna dayanarak Msr'n btn havaalanlar ve limanlarn igal etmiti. Bu olay ngiliz aleyhtar milliyeti hareketlerin gelimesini ve halk arasnda igalcilere kar nefretin artmasn hzlandrd. Byle bir ortamda Nsr, arkadalar Kemleddin Hseyin ve Abdlhakm mir'le birlikte lkeyi ngiliz emperyalizminden kurtarmak iin gizli Hr Subaylar (Dubbt'l-ahrr) tekiltn kurdu (1942). 7 ubat 1943 tarihinde asker akademiye retim yesi olarak tayin edilen Nsr burada gen subaylarla daha rahat iliki kurma imknn buldu. Savatan sonra ngiltere'nin Msr'dan ekilmemesi, idealist milliyeti subaylar arasnda smrgeci ve igalcilere kar duyulan kini krklerken Hr Subaylar'n faaliyetlerini younlatrmasnda da etkili oldu. Nsr, srail'in kuruluundan sonra balayan I. Arap-srail Sava'nda (1948) Filistin'deki arpmalara bir birliin kumandan olarak katld, Flce'de nemli bir baar gsterdi ve bu baarsndan dolay "Kral Fud asker nian"na lyk grld. Bundan sonra "Flce kaplan" olarak anld. Arap-srail savandaki yenilgi Kral Fruk'un prestijini sarsarken Hr Subaylar'n orduda glenmesinde etkili oldu. ngilizler'in oldubittileri karsnda kararsz kalan hkmetin tavr toplumca snda meydana gelen kanl atma byk bir infiale sebep oldu ve kzgn halk sokaklara dkld. Nehhs Paa grevden alnd, yerine Ali Mhir Paa babakanla getirildi. Yeni babakann da Msr-ngiltere grmelerinden bir sonu alnamamas zerine istifa etmesi, kamuoyunda ihtillden baka bir zmn kalmad eklinde bir kanaatin glenmesine yol at. Nsr ve arkadalar bu sosyal ortamdan faydalanarak 2 2 / 2 3 Temmuz 1952 gecesi ynetime el koydular. 23 Temmuz gn sabahn erken saatlerinde Kahire darbecilerin eline geerken Nsr, saray evresine yaknl ile tannan General Muhammed Necb'le iliki kurdu ve onu darbenin bana geirmeyi baard. Bylece hem Msr hem de Nsr iin yeni bir dnem balam oldu. htillin planlanmas ve gerekletirilmesinde birinci derecede rol oynayan Nsr bu srada ad henz duyulmayan bir albayd. Genliinde hvn- Mslimn (Mslman Kardeler), ngiltere hesabna alan Gen Msrllar, Hrriyet Taraftarlar ve Komnist Tekilt gibi amalar birbirinden olduka farkl kurululara girmi, ayrca Vefd Partisi'ne ilgi duymutu. htille kadar olan davranlar, onun nceden her gruptan insan tanmak ve iyi ilikiler kurmak iin planl ekilde altn gstermektedir. Nsr'n ihtillden sonraki hayatn drt safhada ele almak gerekir: 1952-1956, 1956-1961, 1961-1967 ve 1967-1970. htillin yapld 23 Temmuz 1952 sabah Kral Fruk darbecilerin btn artlarn kabul ettiini bildirmekle beraber Nsr, Kral Fruk'un tahtta kalmasn hem ihtill hem de lkenin bamszl iin doru bulmuyordu. htill Konseyi'ne (Meclis's-sevre) dnen Hr Subaylar tekilt konuyu grerek kraln tahttan indirilip lke dna karlmasn kararlatrd. Bunun zerine Kral Fruk, 26 Temmuz 1952 gn iki yandaki olu Ahmed Fud lehine tahttan f e r a g a t ettiine dair belgeyi imzalayarak Msr' terketti. htillin lideri olarak Muhammed Necb grnyordu, fakat gerekte btn gcn Nsr'n elinde olduu birka ay iinde anlald. htill Konseyi'nde grevli Hr Subaylar'n nde gelen isimlerinden hibiri Nsr'a kar kacak durumda deildi. Yeni dnemde Nsr, nce devletin ihtille kar olan unsurlardan arndrlmas iin istihbarata ve polise zel nem vererek kurdurduu istihbarat tekiltyla muhalifleri bask altna ald. Mesken dokunulmazl ve her trl hrriyetin tehlikeye girmesiyle Nsr'n eseri olan ihtill ynetimi yava yava diktatrle dnmeye balad. Gerekletirilen toprak reformu topraksz Msrllar' memnun ederken kar kanlar sert ekilde cezalandrld. Sonunda Ali Mhir Paa bakanlndaki hkmet istifa etmek zorunda kald (7 Eyll 1952) ve yerine htill Konseyi Bakan Muhammed Necb'in bakanlnda yeni bir hkmet kuruldu. Ardndan karlan bir kanunla, kendisini bir dernek olarak tantan hvn- Mslimn tekilt dndaki btn siyas partiler kapatld ve mallarna el kondu. Ksa bir sre sonra Hey'et't-tahrr adyla yeni bir parti kurularak genel sekreterliine Nsr'n en sadk adamlarndan Tahv getirildi, fakat bu parti pek ilgi grmedi. htill Konseyi'nde konsey bakan ve babakan Necb ile Nsr arasnda ksa bir sre sonra, Nsr'n bakann haberi ve bilgisi olmadan baz kararlar almas dolaysyla anlamazlk kt. Aslnda siyas partiler, anayasa ve devlet yaps gibi temel konularda Nsr'la Necb arasnda gr ayrlklar vard. Necb parlamenter demokrasiyi ve merut monariyi savunurken Nsr monariye karyd ve parlamenter demokrasiyi de dnmyordu. Necb'in halk nezdinde itibarnn artmas da Nsr' kayglandryordu. 18 Temmuz 1953 tarihinde monari ynetimine son verilerek Cumhuriyet iln edildi. Muhammed Necb babakanln yan sra cumhurbakanl grevini de stlenirken iktidarn gerek sahibi Nsr babakan yardmcs ve ileri bakan oldu. htill Konseyi yelerinin ou bakan olarak grev ald. Nsr-Necb an297

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMAL ABDNNSIR lamazl, Necb'den habersiz olarak htill Konseyi'nin 25 ubat 1954'te Necb'in babakanlk ve konsey bakanlndan istifa ettiinin ve bu grevlere Nsr'n getirildiinin duyurulmasyla yeni bir safhaya girdi. Bylece Nsr yetkilerini fiilen kulland makamlara bizzat gelmi oluyordu. Muhammed Necb'in babakanlk ve htill Konseyi bakanl grevlerinden alnmas hem ordu iinde hem de halk arasnda byk karklklara sebep oldu. Muhammed Necb'in 27 ubat 1954 tarihinde evinden karlmas zerine baz ordu birlikleri onun greve iadesi iin ayaklanrken hvn- Mslimn de Necb lehine tavr alnca Nsr'n emrindeki htill Konseyi Necb'i grevine iade etmek zorunda kald. Ardndan tek dereceli seimle bir temsilciler meclisi oluturulmas, skynetimin kaldrlmas ve sansrn gevetilmesi karar alndysa da (5 Mart 1954) ksa bir sre sonra Nsr bu kararlar ertelediini iln etti (29 Mart 1954). Bylece Necb'in kurmak istedii demokratik ynetime kar olan Nsr Msr'da tek adam oldu ve tam bir diktatrlk kurdu. nndeki engelleri birer birer kaldrmaya balayan Nsr nihayet srann hvn- Mslimn'e geldiine karar verdi. Nsr'n hvn- Mslimn'le olan mnasebeti 1945 ylnda balamt. Ksa zamanda tekiltn en faal yesi haline gelen Nsr gizli toplantlara da katlyordu. Bir sre sonra bakanla aras aldndan 1948'den itibaren tekilttan yava yava uzaklatysa da 1951 ylnda ilikileri yeniden gelitirdi. Nsr ihtill iin hvn- Mslimn'den destek isteyince ordu hareketiyle slm esaslara dayal bir rejimin kurulmasn isteyen hvn- Mslimn bakan Hasan el-Hudeyb tekiltn btn birimlerine bir genelge yaymlayarak hareketin desteklenmesini salad. Ayrca ihtillden sonra tekilta mensup Abdlhakm mir, Abdllatf el-Badd ile Kemleddin Hseyin gibi kiiler htill Konseyi yeliine getirildiler. Kendisine verilen destek sebebiyle Nsr hvn- Mslimn tekiltn hemen kapatma yoluna gitmedi. Fakat tekiltn kamuoyunda giderek gelime gstermesi Nsr' rahatsz etmeye balad. Bu yzden tekilt kertmek iin nce bakan Hasan el-HudeybFye muhalif olanlarla temasa geti; bundan bir sonu alamaynca ordu298 da hvn- Mslimn'e mensup olanlarn bir ksmn uzaklatrrken okullardakileri de sk bir kontrol altna ald. hvn- Mslimn'e yakn renciler 1954 yl balarnda Nsr ve asker rejim aleyhine gsterilere balaynca ordu tekiltn bakanyla ileri gelenlerini tutuklad. Byk bir hzla srdrlen takibat sonunda birka gn iinde tekilta mensup binlerce kii tutukland ve tekiltn gc yok edildi. Bu gelimeler htill Konseyi'ndeki gr ayrlklarn da su yzne kard. Babakan Muhammed Necb'in srarlar zerine Nsr Hasan el-Hudeyb ile arkadalarn serbest braktysa da 26 Ekim 1954 tarihinde Nsr'n skenderiye'de halkn nnde konuma yapt srada patlayan silh sesleri arasnda tutuklanan Mahmd Abdllatf adl gencin hvn- Mslimn'e mensup olduunun anlalmas zerine bu suikast tekiltn planlad sulamasyla tutuklamalar yeniden balatld. Nsr hvn- Mslimn tekiltnn btn mensuplarn tutuklatmak iin harekete geti ve birka hafta iinde pek ok kii gz altna alnd. htille ve memleket menfaatlerine kar gelenleri cezalandrmak iin kurulan ihtill mahkemesi tekiltn ileri gelen yedi yesini lme mahkm etti. Baz slm devletlerinin araya girmesi zerine sadece bakan Hasan el-HudeybFnin cezas mebbete evrilirken tekiltn Abdlkdir Odeh, Mahmd Abdllatf, eyh Muhammed Fargal, Ysuf Tal'at ve brhim Tayyib gibi nde gelen adamlar idam edildi (9 Aralk 1954). Hapishanelerde kalanlarn ou ise hi kimsenin dikkatini ekmeden birer birer ldler. Nsr bylece hvn- Mslimn engelini de at ve ahs otoriteye dayal diktatrln kurma yolunda byk bir merhale katetti. Nsr ieride iktidarn glendirmek ve muhalifleri sindirmekle urarken milletleraras alanda lkesinin ve kendisinin prestij ve nfuzunu arttracak nemli baarlar da elde etti. Kanal blgesinde bulunan ngiliz askerlerinin Msr'dan ekilmesi konusunda len grmeler srdr27 sonulandrld ve etkisini gstermeye balad. Kuzey Atlantik ttifak'n Gney Asya'ya balayarak Sovyetler Birlii'ni gneyden evrelemek amacyla kurulan Badat Paktna katlmas iin davet edilen Nsr buna iddetle kar kt. Aslnda ilk yllarda B a t ile yaknlamay denemi, 1953't e hazrlatt plana gre retimin arttrlmas iin yukar Nil blgesinde bir baraj yaplmasna karar vermiti. Barajn yerli sermaye ile inas mmkn olmadndan finansman iin ngiltere, Amerika Birleik Devletleri ve milletleraras kurululara bavuran Nsr'a ilgili hkmetler sz vermilerdi. Fakat 1949 Arapsrail savanda bozguna urayan Msr ordusuna silh temin etmeye ynelik isteklerine Bat lkelerinden olumlu cevap alamamas ve baz artlara balanmak istenmesi zerine Nsr'n ihtiyac olan silhlar Sovyetler Birlii'nin izniyle ekoslovakya'dan satn almaya karar Birleik vermesi, ngiltere ile Amerika

Devletleri'nin sert tepkilerine sebep olmu ve ilikiler kopma noktasna gelmiti. Bunun zerine Nsr, Hindistan lideri Nehru'nun ve in Halk Cumhuriyeti Babakan u En Lai'nin de tesiriyle milletleraras ilikilerde "balantszlk" politikasna yanat ve Bandung Konferans ile (18-24 Nisan 1955) bu politikann liderlerinden biri haline geldi. Bu tarihten itibaren Nsr, Nehru ve Tito ile birlikte balantszlar hareketinin nde gelen liderinden biri oldu ve d politika alannda nc Dnya lkelerinde nfuzu giderek artt. Bu arada referandum sonunda kabul edilen yeni anayasa ile beraber Nsr da Msr'n ikinci cumhurbakan seildi (26 Haziran 1956) ve devletin btn iktidar alanlarn ele geirmi oldu. Bylece hem ieride hem de darda daha rahat hareket edebilme imkn buldu. ekoslovakya ile yaplan silh alm anlamas zerine Amerika Birleik Devletleri ve ngiltere'nin Asvan Baraj'nn finansman konusunda verdikleri yardm sznden vazgetiklerini aklamalarna byk tepki gsteren Nsr, bu lkelere 23 Temmuz 1956 tarihinde Svey Kanal'n millletirerek cevap verdi. Nsr'n bu karar Bat'y tellandrrken Arap dnyasnda byk sevinle karland. Meselenin halli iin Batl lkelerin eitli teebbsleri sonusuz kald. Bir anda patlak veren Svey problemi Nsr'n Bat karsnda glenmesine

Temmuz 1954'te iki lke arasnda bir antlama imzaland. Bu arada Cezayir'de smrgeci Franszlar'a kar balatlan kurtulu mcadelesine destek vermesi mslmanlar nezdinde prestijini arttrrken Fransa ile ilikilerin gerginlemesine yol at. Bu yllarda dnyada btn hzyla devam eden souk sava Ortadou'da da

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMAL ABDNNSIR yardm ederken ngiltere, Fransa ve srail Nsr'a ders vermek ve onu i bandan uzaklatrmak iin Sn yarmadasn igal etme karar aldlar. 29 Ekim 1956 tarihinde srail birlikleri ngiliz ve Fransz hava kuvvetleri desteinde Msr'a saldrd ve Sn yarmadas igal edildi. Ardndan ngiliz ve Fransz uaklar Msr'n eitli ehirlerini bombalamann tesinde Port Said ve Port Fuad'a da asker birlikler kardlar (6 Kasm 1956). Birlemi Milletler'ce iln edilen atekes kararna uymak zorunda kalan Nsr' Arap dnyas ile balantszlarn byk ounluu destekledi. Sovyetler Birlii'nin ngiltere ve Fransa'y protesto etmesi, ardndan Amerika Birleik Devletleri'nin saldr hakknda kendisine bilgi verilmediinden dolay kar tavr taknarak srail'e yapt asker ve ekonomik yardm durdurmas ve konuyu Birlemi Milletler'e gtrmesi, milletleraras camiann igal birliklerinin Msr'dan derhal ekilmelerini istemesi zerine ngiltere ve Fransa'nn ekilmek zorunda kalmalar, Nsr'n hem lke iinde hem de darda prestijinin birden bire artmasna sebep oldu. Svey sava Nsr iin asker bakmdan tam bir hezimet olmakla beraber siyas sonular bakmndan ona tam bir zafer kazandrmtr. 1956-1961 yllar arasndaki ikinci dnemde Nsr, Svey savandan siyas bir zaferle kt iin iktisad ve siyas alandaki politikasn daha cesur bir ekilde uygulama alanna koydu ve toplumun ekonomik hayatn dzeltmek iin baz tedbirler ald. nce Msr'daki ngiliz ve Fransz irketlerine el kondu; 1957 yl bandan itibaren btn yabanc bankalarla sigorta irketleri millletirilirken baz basmevleriyle bankalar da devletletirildi. 1957'de be yllk kalknma plan yrrle kondu. Ekonomik hayatta devletin pay giderek arttrld, sanayi ve ticaret sektrnde faaliyet gsteren ok sayda irket devletletiriidi. Dier taraftan basn, seyahat hrriyeti ve siyas hrriyetler alannda kstlamalar devam etti. htillden sonra kurulan Hey'et'ttahrr partisi kapatlarak yerine el-ttihd'l-kavm adyla yeni bir parti kuruldu (Mays 1957). Bu dnemde Nsr'n en nemli faaliyeti, Arap milliyetilii ve birlii dncesini bayraklatrmas oldu. Nsr' btn hayat boyunca ilgilendiren esas konu Arap birlii olmu ve slm birlii fikrine daima kar kmtr. Suudi Arabistan Kral Faysal b. Abdlazz'in savunduu slm pakt dncesi, Nsr'a gre Amerika Birleik Devletleri tarafndan gelimeyi durdurmak amacyla ortaya atlmt. Bu sebeple onun d politikasn Arap birlii faktr belirlemi ve bu birliin hibir byk devletin etkisinde olmamas gerektiini ileri srmtr. Svey sava Bat ile ilikileri koparrken Sovyetler Birlii ile yaknlamasnda rol oynayan temel faktr oldu. Birlemi Milletler'de Kruev'in igale kar Msr' savunmas iki lideri birbirine yaklatrd. 28 Nisan - 1 6 Mays 1958 tarihleri arasnda Nsr'n Moskova'y resmen ziyaret etmesi, iki lke arasnda ok ynl ilikilerin kurulmasn ve Sovyetler Birlii'nin Msr'da nfuzunun giderek artmasn saladysa da 14 Temmuz 1958'de rak'ta gerekletirilen kanl asker darbe sonunda iktidar ele geiren Abdlkerm Kism'n milliyetileri ezmeye almas zerine Sovyetler Birlii'nin Ksm' desteklemesi ve Kruev'in parti kongresinde komnistlere kar olduu iin Nsr'a cephe almas, Nsr'n da ona sert bir ekilde cevap vermesi ilikileri zayflatt. 1964 ylna kadar sren Nsr-Kruev soukluu, Kruev'in Asvan Baraj'nn ilk blmnn alna katlmak zere Msr' ziyaret etmesiyle son buldu. 1 ubat 1958 tarihinde Msr ve Suriye'nin birleerek Birleik Arap Cumhuriyeti'ni kurmalar, Nsr'n Arap birlii dncesi erevesinde gerekletirdii en ileri admdr. rdn ve Suudi Arabistan' da Birleik Arap Cumhuriyeti'ne katlmalar iin zorlamakla birlikte bunda baarl olamad. Bunun zerine Nsr'ia Kral Sud b. Abdlazz arasnda balayan iddetli mcadele, her iki tarafn birbirini i ilerine karmak ve suikast teebbsnde bulunmakla itham etmelerine kadar vard. Sonunda Kral Sud, Nsr'a kar dzenledii suikastn henz teebbs halindeyken renilmesi zerine bu mcadelede makamn kaybetti. Temmuz 1958'de rak'ta gerekletirilen ihtillden sonra Nsr'n fotoraflar her tarafa aslp lehinde tezahrat yapldysa da Irak'n yeni ynetimi birlie katlmay reddetti ve Sovyetler Birlii'ne yanat. te yandan 1960 ylnda ahla aras alan Nsr'n ran'a kar balatt iddetli kampanya, ran ile Msr arasndaki diplomatik ilikilerin kesilmesine kadar vard. Eyll 1961'de Suriye'de birlik muhalifi komnist subaylarn gerekletirdii darbeden sonra Suriye'nin birlikten ayrlmas zerine Nsr'n Arap birliini gerekletirme abalar baarszla urad. Bu baarszlktan sonra Nsr'n gayretlerini ieride Msr'a uygun bir sosyalizm kurmaya, darda ise politikasn daha ok Afrika'ya ynelttii yeni bir dnem balam oldu. 1961 ylnn ortalarndan itibaren devletletirmeler yeniden hzlandrld; byk ticar ve sna iletmelerle ithalt ve ihracat tamamen devletin tekeline geti. Nsr'n Arap milliyetiliine sk skya bal olan sosyalizm anlay ne teorik bir tutarlla sahipti, ne de Marksizm'le bir ilgisi vard. Nsr snf mcadelesine kesinlikle kar idi ve sosyalizmi snflar aras i birlii, devlet nclnde kalknma ve kaynamay hzlandracak bir yol olarak anlyordu. Bu erevede bir yandan devlet yeniden tekiltlandrrken te yandan ekonomik ve sosyal kalknmaya nem verildi. 4 Temmuz 1962'de Arap Sosyalist Birlii Partisi (el-ttihd'l-itiraki el-Arab) kuruldu ve bakanln Nsr stlendi. kinci be yllk kalknma plan yrrle konuldu. 1960'ta balanan Asvan Baraj inaatnn birinci blm 1964'te bitirildi. Toplam yatrmlar ierisinde devletin pay % 90'a kadar ykseldi. Sosyal nitelikli yatrmlarda byk bir art oldu. Bu yllarda Msr ekonomisi Afrika'nn ve Ortadou'nun en gl ekonomisi haline geldi. Nsr, Ortadou ve Afrika'daki btn smrge lkelerde Bat'ya ve zellikle ngiltere'ye kar radyo araclyla youn bir kampanya balatt. Eyll 1962'de Yemen'de Nsr yanls bir grup subay tarafndan gerekletirilen darbeden sonra Suudi Arabistan'n destekledii kralclarla Nsr'n destekledii cumhuriyetiler arasnda patlak veren i savata Msr ile Suudi Arabistan kar karya geldiler. Nihayet olaylar Yemen'in 299

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMAL ABDNNSIR ikiye blnmesine kadar vard ve Sovyetler Birlii'nin Yemen'e nfuz etmesinde Nsr'n byk rol oldu. Nisbeten souk olan Msr-Sovyetler Birlii ilikileri Kruev'in 1964'te Msr' ziyaretiyle yeniden canlanmt. Ayn yl Kahire'de Arap, Afrika ve Balantszlar zirvelerinin toplanmas Nsr'n d dnyadaki nfuzunu arttrrken Amerika Birleik Devletleri'yle ilikilerini gergin hale getirdi. Nsr'n hvn- Mslimn'in nde gelen simalarndan olan ve F Zil li'1-Kur'n adl tefsiriyle btn slm dnyasnda tannan Seyyid Kutub'u 22 Austos 1966 tarihinde idam ettirmesi mslmanlarn nefretine sebep oldu. 1954'ten beri hapiste olan Seyyid Kutub Irak devlet bakannn ricas zerine 1964'te serbest braklm, ancak bir yl sonra fi't-tark narak idama mahkm edilmiti. Nsr'n hayatnn drdnc dnemi 1967 srail-Arap savayla balad. Savaa giden yolda olaylar hzla geliirken 30 Mays 1967 tarihinde Msr, rdn ve Irak arasnda bir asker ittifak imzaland ve ayn tarihte Nsr Kral Hseyin aleyhine Kahire Radyosu'nun yapt yaynlar durdurdu. Nsr savan kmas durumunda birka gn iinde srail'in haritadan silineceine inanyordu, fakat gelimeler umduu gibi olmad. srail 5 Haziran gn beklenmedik bir ekilde Msr hava alanlarna yapt bir basknla sava balatt ve Msr'n hava gcn tamamen imha etti. Sn yarmadasndaki kara savanda da Msr birlikleri herhangi bir varlk gsteremedi ve Alt Gn Sava btn Araplar iin tam bir hezimetle sonuland. Bu yenilgiyle hem Arap dnyasnda hem de Msr'da Nsr'a duyulan gven sarsld. Bunun zerine Nsr her trl resm grevden istifa ettiini akiadysa da Msr halknn lehine yapt byk gsteriler zerine istifasn geri almak zorunda kald. Fakat prestiji sarslm ve eski gcn kaybetmiti. Baskyla sindirilmi olan muhalef e t yava yava ortaya karken yaygnlaan ii ve renci hareketleri de Nsr'n g kaybetmesini hzlandrd. rdn Kral Hseyin'in lkesindeki Filistinliler'i ezmek iin Eyll 1970'te harekete gemesiyle ortaya kan problemleri grmek zere 22 Eyll 1970 tarihinde Kahire'de toplanan Arap Zirvesi'ne son defa katlan Nsr, Kveyt eyhini havaalannda uurlarken geir300
Cemal Abdnnsr'n cenaze treninden bir g r n

dii kalp krizi sonucunda 28 Eyll 1970'te ld. Ertesi gn byk bir trenle topraa verildi. Msr'da krallk rejimine son veren ihtille nderlik yapan Nsr, Arap dnyasnn son dnemde yetitirdii en nemli ahsiyetlerden biridir. Hayat boyunca smrgeci Batllar'a kar sava, Arap birlii, Arap milliyetilii ve balantszlk hareketinin baars iin alm, Msr'n olduu kadar Arap dnyasnn da modern tarihine damgasn vurmutur. ktidar ele geirdikten sonra yllardr ngiliz emperyalizminin ezdii, horlad, smrd Msrllar'a ve btn Arap halkna mill gurur, onur ve kiilik vermek, Bat karsnda ayakta duran bir millet oluturmak iin gayret sarfetmitir. Ateli bir Arap birlii savunucusu olan Nsr bu birlii gerekletirmek iin byk gayret gstermekle birlikte paralanm Araplar' bir siyas at altnda toplama baarsn gsteremedi. Bununla birlikte Arap lkelerinde kendi dncelerini ve siyas tutumlarn paylaan taraftarlar edindi, ihtillci ahsiyetiyle Arap dnyasndaki muhafazakrlarla atrken Bat yanls krallk ynetimlerine kar da bir tavr benimsedi. Bat lkeleriyle ortak organizasyonlar iinde bulunmamak ve balantszl savunmak onun d politika ilkelerinin banda gelmitir. Amerika Birleik Devletleri ve ngiltere'nin Ortadou'da giritikleri tertiplere iddetle kar koymu ve onlarn desteiyle oluturulmu olan Badat Paktn, Msr' Arap dnyasnn dnda tutmaya ynelik bir teebbs olarak deerlendirmitir. Batdan asker ve ekonomik yardm alamaynca Sovyetler Birlii'ne yanamakta mahzur grmemekle birlikte lkesindeki komnistleri sindirme politikasn da srdrmtr. Bat aleyhtar bir d siyaset takip eden Nsr'n Trkiye ile mnasebetleri de iyi

gitmemitir. Trkiye genel anlamda Arap dnyas ve Msr'la ilikilerini II. Dnya Sava sonuna kadar ilgisizlik ve Araplar' kendi hallerine brakma eklinde yrtm, bu tarihten sonra da zellikle Ortadou ile ilgili eitli konularda Trkiye ile Msr farkl politikalar takip etmilerdir. Bandung Konferansnda (19551 Bat dnyasnn szcln stlenmi olan Trkiye ile balantszl savunan Nsr'n politikalar atmtr. Ardndan Svey krizinde ve srail, Fransa ve ngiltere'nin Msr'a yaptklar saldrlarda Bat'nn grlerinin desteklenmesi, Trkiye-Msr ilikilerinin daha da soumasnda etkili olmutur. Trkiye'nin Suriye buhran (1957) ve rak ihtillindeki (1958) tutumu Nsr'n tepkisine sebep olmu, onun gayretleriyle kurulan Birleik Arap Cumhuriyeti'ni Trkiye olumlu karlamamtr. Suriye'nin 29 Eyll 1961 tarihinde birlikten ayrlmasnn hemen ardndan Trkiye'nin am hkmetini tanmasna da Nsr sert tepki gstermitir. Trkiye ile Msr arasndaki soukluk 1967 savana kadar devam etmitir. Trkiye, 1965'lerde milletleraras camiada iine dt yalnzlktan kurtulmak iin balatt ok ynl d politika erevesinde Arap lkeleriyle ve Msr'la iyi ilikiler kurmann yollarn aram ve 1967 sava bu politika iin iyi bir frsat olmutur. 1967 yl balarnda, tam otuz yl sonra, Trkiye Dileri bakannn Kahire'ye resm bir ziyaret yapmas Nsr'n Trkiye'ye kar politikasn yumuatmasnda etkili olmutur. Ardndan Msr Dileri bakan da Trkiye'ye resm bir ziyarette bulunmutur; bu ise 1952'den beri bakanlk dzeyinde gerekletirilen ilk ziyaret olmutur. 1967 savanda Trkiye'nin dolayl da olsa Arap lkelerini ve Msr' desteklemesi, yiyecek, il ve gda maddesi yardm yapmas, savatan sonra meselenin Birlemi Milletler'de grlmesi srasnda srail'in igal ettii topraklardan ekilmesi kararna Arap lkeleri lehinde oy kullanmas Arap dnyasnda memnuniyetle karlanm ve Nsr'n Trkiye hakkndaki kanaatlerinin deimesinde etkili olmutur. Nsr'n siyas nitelikli birka eserinden en tannmlar Felsefet'-evre (Kahire 1954; Trke tercmesi: Felsefem, trc. Mustafa Saliholu, stanbul 1970), evretne'l-itim'iyye ku'l-mli'l-vatan'dir (Kahire 1959) ve M(Kahire 1962).

Me'lim

adl kitab dolaysyla tutukla-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMAL EFEND, Aksarayl BBLYOGRAFYA:


Zirikl, el-A'lm, II, 134-135; Anvvar al-Sadat, Revolte Sur le Nil, Paris 1957; Selhaddin el-Mneccid, Sriye ve Mr: Beyne'l-vahde ve'l-infil, Beyrut 1962; Ahmet Abu el-Feth, Msr htillinin yz ve Hasr (trc. Nusret Kuruolu), stanbul 1965; J. Lacouture. Nasser, Paris 1971; mer Krkolu, Trkiye'nin Arap Ortadousuna Kar Politikas (19451970), Ankara 1972, s. 33-36, 72-76, 91-99, 154-158; M. Hasaneyn Heykel, Kahire Dosyas (trc. Berin Bkta), Ankara 1974; a.mlf., 1973 Arap-srail Sava ve Ortadou (trc. Melek Ulagay Nakiye Boran), stanbul 1977, s. 59165; J. C. B. Richmond, Egypt 1798-1952, New York 1977, s. 217-226; P. Balta - C. Rulleau, La Vision nasserienne, Paris 1982; P. J. Vatikiotis, The History of Egypt: From Muhammad Ali to Mubarak, London 1985, s. 372-411; Ekmeleddin hsanolu, A Review of School History Books in Egypt Betveen 1912-1980 on Relations of the Ottoman State With the Arab World, stanbul 1986, s. 85-118, 331-340; Fahir Armaolu, Filistin Meselesi ve Arap-srail Savalar (1948-1988), Ankara 1989, s. 116273; Mahmut Dikerdem, Ortadou'da Devrim Yllar, stanbul 1990, s. 9-120; Semih Tiryakiolu, "Dnk ve Bugnk Trkiye - Msr likileri", Stratejik Ettler Blteni, XIII/65, Ankara 1970, s. 68-100; Mv. A, I, 641 ; A. AbdelMalek, "Nasser (Gamal Abdel-)", EUn., XI, 558559; D. Hopvvood, "Abd al-Nsr", El2 Suppl. (Fr ), s. 5-9; Nazm Gven, "Cemal Abd'nNasr", ada Liderler Ansiklopedisi, stanbul 1986, V, 1482-1483. m
I DAVUT DURSUN

diine gre 835-840 (1432-1437) yllar arasnda domu olmaldr. Anadolu'nun yedi stadndan (estize-i Rm) kabul edilir. Aklm- sitteyi babas Cell Ams'den renerek iczet ald. Nesihte eyh Hamdullah yolunda kendine has bir tavra sahip olmutur. Zamannda sls, nesih ve rik' hatlarn en gzel ekilde yazanlardand. stanbul'da Nihat Karani hat koleksiyonunda bulunan "Du-i sbiyye"si, onun muhakkak ve rik' hatlarnda eritii mkemmellii gstermektedir. Amasya'da Beyazt Camii kubbe gbeine msenn cel hatla Fetih sresini yazd Glzr- Savb'da bildirilmekteyse de kubbe tamir grd iin bu yaz imdi mevcut deildir. Ayrca stanbul Trk ve slm Eserleri Mzesi'nde kaytl (nr. 97), 913 (1507) ylnda yallk dneminde yazd bir mushaf bulunmaktadr. Cemal Ams, eyh Hamdullah, Muhyiddin ve Abdullah Ams gibi Osmanl hat slbunun teekklnde nclk etmi bir hattattr. Kardei Cellzde Muhyiddin Ams hakknda sylenmi bir methiyenin son beytinde Cemal Ams'nin de hat sanatndaki mevkii yle dile getirilmitir: "Karnda Ceml'in hatt dahi / Teberrkdr Sfhn u Her'de". BBLYOGRAFYA:
Mstakimzde, Tuhfe, s. 397; Suyolcuzde, Devhat'l-kttb, s. 30; Glzr- Savb, s. 54; Habb, Hat ve Hatttn, stanbul 1306, s. 82; Mustafa Hilmi Efendi, Mzan'l-hat, Millet Ktp., Ali Emr, Tarih, nr. 812, s. 144, 145; Amasya Trihi, I, 219; Ayverdi, Ftih Devri Hattatlar, s. 22; evket Rado, Trk Hattatlar, stanbul, ts. (Yayn Matbaaclk), s. 47; Uzunarl, Osmanl Tarihi, II, 614. m
S MUHTTN SERN

C E M A L EFEND, Aksarayl
(. 1946)

Okuduu ezanlarla mehur olan bamezzin ve mevlidhan.

istanbul'da dodu ve orada yaad. Doum tarihi hakknda kesin bilgi yoksa da Vakflar Genel Mdrl Arivi'ndeki bir belgede grlen 1297 (1880) kaydn onun doum yl olarak kabul etmek mmkndr. Babas, skdar'daki Atik Vlide Sultan Camii mezzini iken bir sabah ezann Yldz Saray'ndan dinleyen Pertevniyal Vlide Sultan'n istei zerine irde-i seniyye ile Aksaray Vlide Camii bamezzinliine tayin edilen "Nalnc Hfz"dr. Cemal Efendi adliyede mubassr iken babasnn v e f a t ettii gn okuduu bir ezandan sonra cemaatin istei zerine Vlide Camii bamezzinliine getirildi. Son zamanlarndaki rahatszl sebebiyle grevinden ayrlncaya kadar bu camide mezzinlik vazifesini srdrd. Devrin nl hafzlarndan biri olarak soyad kanunundan sonra Grses soyadn aldysa da "Hfz Cemal" olarak hret buldu. 11 Mays 1946'da stanbul'da v e f a t etti. Tabii bir ses gzelliine sahip olan, zamann nde gelen mevlidhan ve na'thanlarndan Hfz Cemal Efendi, asl hretini tiz perdelerden okuduu ezanlarla yapmtr. Arkadalarndan tarihi ve msikiinas Ali Rza Saman, Mehur Hafz Smi Merhum adl eserinde ondan bahsederken, "Yalnz ezan okumak iin yaratlm, ezanda bir Biil-i Sn idi. Mevlid nasl ki Smi'de (Hfz Smi) en ulv sesini kaybetmi ise ezan okumak da Hfz Cemal ile gitmitir. Cemal ezan okumaya balaynca btn muhit vecd iinde titrerdi. Ezan bitinceye kadar evler, yollar, meydan mutlak bir skt iinde kalrd" demektedir. Sleymaniye Camii mezzinleriyle karlkl

CEMAL AMS ! Ftih Sultan Mehmed devri hattatlarndan.

Asl ad Mehmed Cemleddin olup eyh Hamdullah'n dayzadesidir. Hayat hakknda yeterli bilgi yoktur. Hattat tezkirelerinde seksen yl yaad kaydedil-

pi
fi
11

t:
Cemal Ams'nin nesih hatt ile yazd Mushaf- eriften Bakara sresinin ilk yetleri ve m u s h a f n hatt- icze ile ketebe sayfas
( T E M Ktp.. nr. 9 7 )

olarak okuduu sabah ezanlar da mehurdur. Mill Mcadele'yi takiben "ehitlikleri mar Cemiyeti" tarafndan Anafartalar'da anakkale ehidleri iin mevlid okumak zere davet edilen heyette yer alan Hfz Cemal'in Gelibolu nlerinde vapurdan okuduu sabah ezan, hafzalarda derin iz brakan bir okuyu olarak kaynaklara gemitir. Yurt iinden ve yurt dndan gelip onun ezan ve salasn dinlemek iin minare dibinde bekleenlerin bulunduu da ifah rivayetler arasndadr. Cemal Efendi'nin ezan

'A I

asilli
M

t; v .e.*;

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

301

CEMAL EFEND, Aksarayl mridi Abdullah Karaman'ye, onun vefatndan sonra da Tokat'a giderek mm eyh Thirzde'ye intisap etti. Nefaht'l-ns ve e-ek'ik'ta Tokat'ta yaad etin riyzet hayat ile ilgili dikkat ekici bilgiler vardr. Daha sonra Bak'de bulunan Halvetiyye'nin ikinci pri Seyyid Yahy irvn'den istifade etmek zere yola kt. Onun v e f a t haberi zerine Molla Pri diye bilinen halifesi MuAksarayl Hafz Cemal Efendi

tevhid-srr's-sr, hayret, fen'l-fencem'u'l-cem'. Bu tavrlar aklanrken baka yet ve hadisler de delil olarak gsterilmitir. M'minn sresinin, "te onlar, temelli kalacaklar firdevs cennetine vris olanlardr" melindeki 11. yetini aklarken drt eit cennetten bahsetmitir. 1. Cennet'l-ef'l. Cennet'n-nefs diye de adlandrlan bu cennet amel-i slihlere karlk madd arzular tatmin eden bir cennettir. 2. Cennet'l-vrise. Cennet'lahlk adn da alan bu cennet Hz. Peygamber'e samimi olarak tbi olmakla kazanlr. 3. Cennet's-sft. Cennet'lkabz diye de adlandrlan bu cennet ilh isim ve sfatlarn tecelllerinden meydana gelir. 4. Cennet'z-zt. Cennet'rrh diye de adlandrlr. lh cemlin mhedesiyle iie olan bu cennet ancak tezkiye, tasfiye ve tediye ile gerekleebilir. Ceml-i Halvet'nin Snbl Efendi'den baka mehur halifeleri unlardr: dris Efendi, Cemal Efendi, Kasm Efendi, Aleddn-i Uk, Hayreddn Tokad, veys Dede, Cemh- Karamn, Sinn- Erdebl, Muslihuddin Efendi, Selhaddin Efendi, Bayezid Halfe, Ali Dede, Dvud Dede (Hseyin Vassf, H, 233). Ceml-i Halvet'nin kurucusu olduu Cemliyye tarikat Halvetiyye tarikatnn drt ana ubesinden biridir. Cemliyye'den Snbliyye, bniyye, Assliyye ve Bahsiyye adl drt tal kol domu, bunlardan bniyye birok alt kola ayrlmtr. Eserleri. Ceml-i Halvet Osmanl dneminde en ok eser yazan sofilerden biridir. Bundan dolay onu sadece Halvetiyye'nin deil genelde tasavvuf ve tarikat kltrnn tannmas ve yaygnlamasnda eserleriyle katkda bulunan sflerden biri olarak grmek gerekir. Eserlerinin hemen hepsini Arapa olarak kaleme alan Ceml-i Halvet'nin risalelerinin ou baz sre ve yetlerin tasavvuf tefsir ve yorumlaryla ilgilidir. 1. Tefsr'l - Fatiha ve'd-Duh, let hviyyeti'l - mutlaka, re'sii 3. klli "hubb'd-dny 2. RisTe'vl hat'e-

hammed Baheddin Erzincn'ye intisap etti. czetnmesini aldktan sonra bir sre Amasya'da hizmet veren Ceml-i Halvet, II. Bayezid ve Koca Mustafa Paa'nn daveti zerine stanbul'a geldi. nce Ayvansaray'da Gl Camii'nin yannda, daha sonra da Kocamustafapaa'daki derghta postniin olarak irad vazifesinde bulundu. Padiah tarafndan veba hastalna yakalananlara dua etmesi iin krk derviiyle beraber hacca gnderilen elebi Halfe, yerine Snbl Sinan' vekil brakarak yola kt. Yolda Tebk yaknlarnda v e f a t etti. Vefatna, "kad mte h- evliy" (899) cmlesi tarih olarak drlmtr. Ceml-i Halvet'nin tasavvuf tarihi ve Anadolu'da gelien tasavvuf dnce asndan en nemli zellii, Halvetiyye tarikatnn stanbul'daki ilk byk temsilcisi olmasdr. Hseyin Vassf'a gre stanbul'da ilk Halvet yinini Ceml-i Halvet icra etmitir ( Sefne, 1 1 1 , 229). Tasavvuftan baka tefsir ve hadisle de megul olan ve ayn zamanda air olan elebi Halfe ksa zamanda stanbul'un mehur eyhlerinden biri olmutur. 1 1 . Bayezid'in Amasya valisi iken onunla taJ nmas, valinin kapucubas olmas, onun stanbul'daki ldr. "Mefhar- aktb- devrn" diye anlan Ceml-i Halvet, Envr'l-kulb adl risalesinin ilk satrlarnda sr sresinin 70-72. yetlerini naklettikten ve bu yetlere iri izahlar getirdikten sonra tasavvuf hayattaki yedi mertebeyi bunlara dayandrmtr. Bu mertebeler unlardr: Sadr, kalb, ruh, sr, fen fillh, hayret, fen filfen. Ona gre bu mertebeler srayla u seyir eitleri ile ilgilidir: Seyr ilellah, seyr lillh, seyr alellah, seyr billh, seyr maallah, seyr fillh, seyr anillh (Harrzde, I, vr. 247 b -254 b ). Ayn rislede M'minn sresinin ilk on bir yetinden hareketle etvr- seb'a diye mehur olan yedi tavr aklamtr. Bu tavrlar unlardr . Sadr, kalb, ruh, sr, Mustafa Aa'nn (Koca Mustafa Paa) eyhe mrid

okuma tavr, bu camide kendinden sonra gelen mezzinler tarafndan uzun mddet devam ettirilmise de gnmze kadar ulamamtr.
BBLYOGRAFYA: Evkaf Umum Mdrl Hayrat Hademesi Maa Defterleri, 1937-38, s. 184; 1939-40, s. 178; 1941-42, s, 178; 1943-44, s. 173; 194546, s. 177; Ali Rza Saman, Mehur Hafz Sami Merhum, stanbul 1947, s. 97-104; Ergun, Antoloji, II, 634; Trkiye Maarif Tarihi, V, 1832; Rdvan Lle, "stat ve Maruf Bestekr Zeki Arif Bey", TMD, sy, 35 (1950), s. 16-17; H. Zeki Altn, "Hafz Ceml (Aksarayl)", Kk, 11/14, stanbul 1982, s. 23; R. Ekrem Kou, "Cemal Efendi (Aksarayl Hafz)", st A VI, 3438-3439; ztuna, BTMA, I, 175. r-
M NURI ZCAN

CEML-i HALVET ( J M ^ )
(. 899/1494)

Halvetiyye tarikatnn Cemliyye kolunun kurucusu ve bu tarikatn stanbul'daki ilk temsilcisi, lim ve air.

elebi Halfe diye mehur olan Ceml-i Halvet'nin tam ad Eb'l-Fyzt Muhammed b. Hamdddin b. Mahmd b. Muhammed b. Cemleddin el-Aksary'dir. Doum tarihi bilinmemektedir. mar- Turuk- A / i y y e ve Osmanl elliflerinde ToM-

durumunu

hazrlayan sebeplerin banda saylma-

Amasya'da doduu kaytl

ise de dier kaynaklar onun Aksaray'da doduunda birleirler. lk tahsilini doduu yerde yaptktan sonra stanbul'a gitti. Medrese ilimleriyle megul olurken tasavvuf hayata meyletti. Sefne'ye gre (IH, 230) Zeyniyye tarikat eyhlerinden olup Hac Halfe diye tannan Seyyid Abdullah el-Kastamon'ye intisap etti. Slkn tamamladktan sonra iczet ald. Bir mddet sonra iinde duyduu tatminsizlii gidermek iin yollar aramaya balad. nce Karaman'da olduunu duyduu Aleddin 302 Halvet'nin

f i n " (bu eser Sleymaniye Ktp., ehid Ali Paa, nr. 1352'de kaytl mecmua iindedir). 4. Kitb'n-Nriyye. yet'lkrs'nin tefsiridir (bu eser ve b u n d a n sonraki o n bir eser Sleymaniye Ktp., Lala smil, nr. 686'daki mecmua iindedir). S. Rislet'l-kevseriyye. Har sresinin son yetlerinin atvr- seb'a* asndan

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEML el-HSEYN hdr. 16. Tefsiru 'al retih"


i^ttJl/Jtfly^tih-^l, tyS&Jt^J^lgljM&lilzz

"halekallh

deme Krk

din'den tefsir, hadis ve dier din ilimleri okudu. Zhd ve takvs ile ksa zamanda tannd, vaazlaryla halk etkiledi. Sultan Hseyin Mirza, Eb Sad'in oullarna kar verdii mcadelede onun tesirli vaazlarndan faydaland. Herat' almak iin byk bir ordu ile yola kan Sultan Hseyin asker arasndaki isteksizlik ve kargaay haber alnca cuma gn Horasan'da mola verdi. Ceml elHseyn Ulucami'deki lerinden bahsederek hutbesinde cemaati Hz. Peygamber ve on iki imamn menkbecoturdu. Herat'n alnmasndan sonra birka yl Sultaniye Medresesi'nde ders okuttu; haftada bir gn de Ulucami'de vaaz verdi. Sultan Hseyin tarafndan vezirlik makamna getirilen Ceml el-Hseyn anlay, kabiliyet ve zeks sayesinde sultan katnda byk bir itibar kazand. Hseyin Mirza'nn lmnden sonra resm grev kabul etmediyse de emrler ve vezirler pek ok konuda onun gr ve tavsiyelerine bavururlard. Bu dnemde inzivya ekildi, vaktini ibadetle geirdi

(Sleymaniye Ktp., Crullah

Efendi, nr. 1084). 17. Sirc'l-kulb.

bir bab iinde baz tasavvuf terimler incelenmitir (Sleymaniye Ktp., Crullah Efendi, nr. 1084). 18. Dvane
^jftrSt-jaijlZt^Sji: ^VU^^tHgptt A-bM^^Si-s^J m t ^ ^ ^ ^ i S e '^ItfMibtyjLleni-'tUl

(Sleyma-

niye Ktp., E s a d Efendi, nr. 2709). 19. Fal f dbi'z-zikr a'zameyn: (Sleymaniye Ktp., Hlet ismeyni'l(Sleyve Rahmn Efendi, nr. 805). 20. Risle f Allah maniye Ktp., Thir Aa, nr. 142).

^^U^jjjduie/i^-'eifiilrf' ^lifiS^AOlff^lULcJI J^lc^l^^&tp'jltl/t^ fl&l+Jjlgp^tjiylSCH, tp^Jlr&iftZplltljlll^ljv

C e m l - i H a l v e t ' n i n Tefstrul-Fatiha a d l r i s a l e s i n i n ilk iki s a y f a s ( S l e y m a n i y e K t p . . e h i d Ali P a a , nr. 1 3 5 2 }

ue

ue'd-Duh

tefsiridir. 6. Ervr'l-ilhiyye. let'l-slmiyye. baz beyitlerin erhidir. 8. kin ve minhc't-tlibn.

7. RisSirc's-sli-

Ferdddin Attr'a ait Mellif eseri 11-

BBLYOGRAFYA: Lmi, Nefeht Tercmesi, s. 579; Takprizde, e-ek'ik, s. 267; l, Knh'l-ahbr, Ktp., TY, nr. 5959, vr. 131ab; Cemleddin Hulv, Lemezt-i Huluiyye, Millet Ktp., Ali Emr-er'iyye, nr. 1100, vr. 152b-177b; Ayvansary, Vefeyt- Seltn, vr. 3a b; Mstakimzde, Mecellet'n-Hisb, Sleymaniye Ktp., Hlet Efendi, nr. 628, vr. 459b; Harrzde, Tibyn, I, vr. 245b-254b; Tarkatnme-i Prn ue Meyih-i Tarkat- liyye-i Haluetiyye, stanbul 1290, s. 16-17; Sicili-i Osmn, V, 105; Osmanl Mellifleri, I, 51-52; Tomar-Haluetiyye, s. 55, 57; Hseyin Vassf, Sefne, III, 228-233; Tahsin Yazc, "Fetihten Sonra stanbul'da lk Halveti eyhleri", istanbul Enstits Dergisi, sy. 2, stanbul 1956, s. 150.
S M E H M E D SERHAN TAY

nce Trke yazm, daha sonra Arapa'ya evirmitir. 9. Envr'l-kulb talebi ru yeti'l-mahbb. vudYedi
F

ve 2 Reblevvel 927'de (10 ubat 1521) v e f a t etti. Ceml el-Hseyn'nin Mrek ah diye tannan olu Emr Nesmddin Muhammed de eitli ilimlerde, zellikle hadis ilminde zamannn ileri gelen limlerindendi. Babasndan sonra ayn camide vizlik yapm ve ayn medresede ders vermitir. Eserleri. 1. Ravzat'l-ahbb neb ve'l-l ve'l-ahb. f siyeri'n-

sr sresinin

CEML el-HSEYN ( j ^ 1 J ^ ) Emr Cemlddn Atullh b. Mahmd b. Fazlillh el-Hseyn ed-Detek e-rz (. 927/1521)

70-73. yetlerinin tefsiridir. 10. Esrr'lfaslda abdestin srlar anEz Makale Molla ^ latlr. 11. Rislet'r-rahmiyye. besmelenin izahna dairdir. 12. tevkyye ve risle tevhdiyye.

ranl viz ve tarihi. raz'da dodu. Timurlular'dan Eb

Cm'nin kelime-i tevhidle ilgili bir beytinin erhidir. 13. 14. erhu erba'ne 15. Te'vlt Habbet'l-mahabbe. hadisen kudsiyyen. Zhd Sad Mirza zamannda (1457-1469) ailesiyle birlikte Herat'a yerleti. Vaaz ve tefsir sahasnda zamannn nde gelen limlerinden biri olan amcas Seyyid Asld-

900 (1494-95)

Krk hads-i kudsnin erhini ihtiva eder. erba'ine hadisen. ve takvya dair krk hadisin tefsir ve iza-

ylnda tamamlad bu eserini Ali r Nev'nin istei zerine yazm ve ona ithaf etmitir. blm halindeki eserin birinci blm Hz. Peygamber'in nesebi, doumu, sreti ve aile hayatna dair bilgiler ihtiva eder. kinci blmde Hulef-yi Ridn dnemi ve ashb- kirm

' ...

;;

-* . v\ ,'; .- -.-. ." .- t : . -* -. -.-.' ...-Ji, .--i. ..5

'.-.-.

hakknda bilgi verilmektedir. nc blm Hz. Ali'nin fazileti ve on iki imamn hayat hikyelerini, Emevler ve Abbsler'in sonuna kadar meydana gelen olay|li^^r^A. . JV^BV, lar ihtiva eder. Eser Leknev (1297) ve Haydarbd'da (1310) yaymlanmtr. Benlizde MahOsmanl
Ceml ---ei-Hseyni'nin Rauzat adl e s e r i n i n ilk iki s a y f a s (Sleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 3 2 0 8 ) 'l-ahbb

- -

1 f&isSicJ^.y a k

II

- --* - -- ---. "> ...s

.-.---.-e-. ---.'
-_.--.i- - -

limlerinden

md el-Manisav tarafndan 1695 ylnda Farsa'dan Trke'ye yaplan tercmesi de iki defa baslmtr (I-III, stanbul 1268, I-IV, 1288). 2. f menkbi'l-l Tuhfet'l-ahibb3 Riyz'sve'l-b3.

-.-. - -ti

siyer diye de bilinen eser Hz. Peygamber, Hz. Ali ve Hz. Ftma'nn faziletleri303

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEML el-HSEYN ne dair olup iki blmden oluur. Birinci blme ait eksik bir yazma nshas Library of India Office'de bulunmaktadr (bk. Ethe, s. 145). Baz kaynaklarda Ceml el-Hseynnin bunlardan baka aruza dair Farsa Tekml'-m'a bahsedilmektedir.
BBLYOGRAFYA: Ceml el-Hseynf. Rauzat'l-ahbb (trc. Benlizde Mahmd el-Manisav), stanbul 1268, Mil; Hndmr, Habbus-siyer, IV, 112, 332-333, 358-359, 377, 515, 583, 616; Nrullah et-Tster, MecS.lis'1-m'minin, Tahran 1365 h., s. 526-528; Hr el-mil, Emel'l-mil (nr. Ahmed el-Hseyn), Badad 1385, I, 170; Eth, Catalogue of the Persian Manuscripts, s. 145; Storey, Persian Literatre, l/l, s. 184, 189191; 1/2, s. 1254-1255; Hnbb. Fihrist, II, 2703; Kehhle. Mu'cemul-m'ellifn,V\, 285; Rieu, Catalogue of the Persian Manuscripts, 1 , 147; Hediyyet'l-'rifn, 1 , 664; A'ynu-fa, VIII, 145; "Cemllhseyn", A, III, 88; R. M. Savory, "Djaml al-Husayn", El2 (ng.), II,

d Bedreddin Muhammed el-Farah'nin hizmetine girdi (646/1248-49). Ardndan Turul Han unvanyla bir hnedan kuran Buzar'n olu Sunak Tegin'in tevecchn kazanarak Sunak'n olu lbutar ile Cuci'nin kz olan Mool Prensesi Bulgan Biki'nin hocalna getirildi. Divanda kendisi iin yer salayan Sadr Burhneddin'in himayesinden de faydaland ve Kar lakabyla anlmaya baland. 662'de (1263-64) Kgar'a srgn edildi, burada Sadr Kemleddin ile tanarak onun iltifatlarna mazhar oldu. Bundan sonra 1303'e kadar Orta Asya'nn nemli ehirlerini dolat ve devrin pek ok lim ve eyhiyle tant. Bu seyahatler, nl eseri Mlhakt'm hazrlanmasnda faydal oldu. Nitekim 1273 ylnda 'tan (Takent) Aa Seyhun boylarna inerek Barkend ve end ehirlerini ziyaret eden Kar, Barkend'de tant Hsmeddin Hmid b. sim el-Barnlg (Barn, Barkend) adl fkh liminin eserlerini inceleme imkn buldu ve Mlhakt'ta bu eserlere dair bilgiler verdi. Ceml-i Kar'nin lm tarihi bilinmemekle birlikte Mlhakat'n aatay Han Kaydu'nun olu apar'n tahta geia lgatini ksaltarak her kelimenin Farsa karln vermitir. Birok yazmas bulunan eser defalarca baslmtr (bk. GAS, VIII, 220-221). 2. e-urh Mlhakt'-urh. XIV. yzyl baskomire'-hh'a
Ceml-i Kar'nin e-urh mire'-hh adl eserinin unvan sayfas

adl bir eserinden de

MEHMET

AYKA

nda yazd uzunca bir zeyildir. Barthold'un Turkestan go raestviya v epoxu Mongol' adl eserinin I. cildini (Pe-

CEML-i K A R
( J-J J1^ ) (. 702/ 1303'ten sonra)

tersburg 1898) oluturan "Metinler" (s. 128-152) iinde bir zeti yaymlanan Mlhakat Arapa'dr. Eser Trkistan'da kurulan devletler, zellikle Karahanllar ve aatay hanlar hakknda deerli bilgiler ihtiva eder; ayrca hret kazanm olan eyhler ve limlerden de bahseder. Verilen bilgiler ounlukla efsane kabilinden ise de bazan tarih ve kronolojik mlumata rastlanr. zellikle mellifin ada eyh ve limler hakknda eserde yer alan rivayetler bu devrin fikir hayat bakmndan nemlidir. Barthoid'a gre, eserde zaman zaman Arap-Fars ve Trk dillerinin mukayeselerine rastlanmas, bugne kadar elde edilen bilgiler erevesinde ilk karlatrma rnekleri olarak dikkati eker. M. Fuad Kprl ise eseri, Karahanllar devrinde Dou Trkistan'da slm ve edeb ilimlerdeki gelimenin nemli bir delili kabul eder. Kar bu eserinde ayrca gezdii

XIII. yzylda yaayan Trkistanl ilim adam ve idareci.


L J

inin ilk yllarnda tamamlanm olmas, 702'den (1303) sonra fazla yaamadn dndrmektedir. Kar nisbesi (kar = saray) kendisine Almal'daki yneticilerle ilikilerinden dolay verilmi olup Kurey ile bir ilgisi yoktur. Eserleri. 1. e-urh mire'-hh. Ceml-i Kar 1282'de kaleme ald bu eserinde Cevher'nin es-hh adl Arap-

628'de

(1230-31) Almal

civarnda

dodu. Babas Balasagunlu bir hfz olup annesi Merv ehrinden kkl bir aileye mensuptur. lk renimini ha sonra, eseri Zahrddin Eref b. Necb el-Ksn'den yapt. DaMlhakt'-urh'ta byk bir slm limi olarak tantp v-

V" ^ .

/
>

- 'J - . . ' c . -

"i--' ^ - ; -J

i- v '^j- *.r.

Ceml Kar'nin e-urh mire'-hh eserinin II. Bayezid'in mtalaas iin hazrlanan nshasnn ilk iki sayfas
(Sleymaniye Ktp.. Damad ibrhim Paa, nr. 1 1 2 4 )

yerlerin corafyas ile blge insanlarnn etnik yaplar hakknda da bilgiler verir.
adl

~ -

Mesel Sinak'n da iinde bulunduu baz ehirleri Trkmen lkeleri (bild'tterkime) olarak adlandrr ve zellikle Barkend'in Trkmen yurdu olduunu belirtir. Faruk Smer, Aa Seyhun blgesi hakknda verdii bilgilere dayanarak bu blgedeki Trkmenlerin Seluklularla ilgili htralar saklayabilmi olacaklarn ifade eder.

304

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMAL PASA BBLYOGRAFYA: Kef'z-zunn, II, 1077; Serks, Mu'cem, I, 707; Kprl, Trk Edebiyat Tarihi, s. 156, 279; Rieu, Catalogue, II, 507; H. F. Hoffman, Turkish Literatre, A Bio-Bibliographical Survey, Cltrecht 1969, IH/1-3, s. 84-89; Sezgin, GAS, Vlll, 220-221; Barthold, Trkistan, s. 6768; a.mlf., Orta Asya Trk Tarihi Hakknda Dersler (haz. K. Yaar Kopraman ismail Aka), Ankara 1975, s. 200, 345; Faruk Smer, Ouzlar: Trkmenler, stanbul 1980, s. 112, 571573; Zeki Velid Togan, Bugnk Trkili Trkistan ue Yakn Tarihi, stanbul 1981, s. 109110; P. Jackson, Djaml Karsh", El2 Suppl. (ng.), s. 240. m ' lifti M U S T A F A B U D A K
r

ad Halep'te zellikle ne* denilen bir sat eidi yoluyla byk servet kazand, ancak Timur ordularnn blgeyi istils sonunda hepsini kaybettii belirtilmektedir. Blge limlerini toplayarak halkn mallarna el koymak iin fetva isteyen Timur'a kar karak bunun er'an ciz olmayacana onu ikna etmesi ve her gn belli miktarda sadaka datmas iyilikleri arasnda zikredilmektedir. TahvFnin Mkilul-r'na Veld el-Bc'nin Muhtaaru sar olan el-Muc Eb'lMkili'l-

tan sonra erkn- harbiyye tahsilini tamamlayarak erknharp yzbas rtbesini ald (1895). Bir sre Seraskerlik Erkn- Harbiyye Dairesi Birinci ubesi'nde ve kinci Ordu'ya bal Krkkilise stihkm naat ubesi'nde altktan sonra 1898 ylnda nc Ordu'ya bal redif frkas erkn- harbiyye reisi olarak Selnik'te grevlendirildi. Bu srada Osmanl ttihat ve Terakk Cemiyeti tarafndan gerekletirilen asker tekiltlanma faaliyetlerine sempati duymakla birlikte hareket iinde aktif olarak yer almad. 1905 ylnda binba olan Cemal Bey, blgede younlaan Jn Trklk faaliyetlerine ilgi duydu ve Ekim 1906'da Osmanl Hrriyet Cemiyeti'ne ye oldu. 1908 Jn Trk ihtillinden sonra Osmanl ttihat ve Terakk Cemiyeti'nin asker kadrosu ierisinde dikkati ekti, cemiyet tarafndan stanbul'da siyas durumu kontrol altnda tutmak zere gnderilen on kiilik heyette yer ald. Daha sonra kaymakamla terfi etti ve Hey'et-i Islhyye zas olarak Anadolu'ya gnderildi. 31 Mart Vak'as zerine stanbul'a gelerek Ayastefanos'ta Hareket Ordusu'na ve bu ordunun stanbul'daki harektna katld. stanbul'da durumun kontrol altna alnmasndan sonra skdar'da mutasarrf olarak grevlendirildi. Bu g-

sr adyla yazd muhtasarn muhtatasar mine'l - Muhtasar adl eseri Haydarbd'da baslmtr (1307, 1317-1318, 1362). Kaynaklarda dier baz eserleri olduu da kaydedilmektedir. BBLYOGRAFYA: bn Hacer, inb''l-umr, III, 357, 375; IV, 346-351; bn Tarberd, en-Ncmuz-zhire, XII, 170; a.mlf., el-Menhel'-f, III, 332; IV, 32; Sehv, ed-Dav' ul-lmi', X, 335-336; a.mlf., ez-Zeyl 'al Ref'i'l-ir (nr. Cde Hill Muhammed Mahmd Subh), Kahire 1966, s. 409, 430; Syt, Hsn'l-muhdara, I, 473; II, 185; bn ys, Bed'i'u'z-zhr, 1/2, s. 496, 518, 536, 603; bn'1-md, ezert, VII, 4041; Serks, Mu'cem, I, 344; Brockelmann, GAL SuppL, I, 293; zhu'l-meknn, II, 507-508; Hediyyet'l-'rifn, II, 558; Karatay, Arapa Basmalar, II, 594; Zirikl. el-A'lm, IX, 335; Kehhle, Mu'cemul-m'ellifn, XIII, 338; Sezgin. GAS, I, 440-441.
E MUSTAFA UZUNPOSTALCI

CEML el-MALAT ( J J J I JU>- ) Eb'l-Mehsin Cemlddn Ysuf b. Ms b. Muhammed el-Malat el-Haleb (. 803/1400)

Hanef fakihi.

Aslen Harputlu olup 725 (1325) veya 726 (1326) ylnda Malatya'da dodu. Kk yata Kur'n- Kerm'i ve baz temel metinleri ezberledi. Tahsiline daha sonra yerletii Halep'te devam etti. Ardndan Msr'a giderek Kvmddin eltkn, Aleddin et-Trkmn, bn Him en-Nahv, zzeddin bn Cema ve Hfz Mooltay b. Kl'tan dersler ald. renimini tamamladktan sonra Halep'e dnerek ders ve fetva vermeye balad. Emr Tarberd tarafndan Halep'te yaptrlan camide ders okutmakla grevlendirildi. Daha sonra Sultan Berkuk tarafndan davet edilerek Msr Hanef kadlna getirildi (Reblhir 8 0 0 / 0 c a k 1398). Ayn zamanda Sarktmiyye Medresesi'nde de ders verdi. Malat Hanef olmasna ramen Zemaher'nin el-Kef n okutur. eitli mezheplere mensup talebelere kendi fkhlarn retirdi. Bedreddin el-Ayn bata olmak zere birok talebe yetitirdi. Reblhir 803'te (Kasm-Aralk 1400) Kahire'de v e f a t etti. Vakflarn i s t i b d r i n e izin verme konusunda ar gitmek, hristiyana karlk mslmana ksas uygulamak gibi birtakm icraat yannda faizli baz muameleleri mer sayan eitli hle-i er'iyye yollarn ciz kabul etmesi ve esrar imalinde kullanlan Hint kenevirinin yenilebileceine fetva vermesi sebebiyle eletirilmitir. Malat'nin mal edinme konusunda da ok gayretli olduu, otuz yl kadar ya-

revi srasnda ald sert tedbirler dikkati ekti.

CEMAL PAA (1872-1922) ttihat ve Terakk Cemiyeti liderlerinden, Bahriye nzr.

Cemal Bey, Adana'da Ermeniler'in kard olaylar zerine (14 Nisan 1909) vali ve "kuvve-i m r e f f e h e " kumandan olarak oraya gnderildi. Olaylarn bastJ rlmasnda ve sorumlularn cezalandrlmasnda baar gsterdi. 1910 ylnda hastalanarak stanbul'a dnd. 1911'de Badat'a vali tayin edildi. Burada bilhassa Arap milliyetilerinin faaliyetlerine engel olmak iin youn aba gsterdi. Gazi Ahmed Muhtar Paa tarafndan 22 Temmuz 1912'de kurulan "byk kabine" ile almak istemediinden istifa ederek stanbul'a geldi. Kendi isteiyle Balkan Sava'nda Konya Redif Frkas kumandan olarak grev ald ve frkas Pnarhisan'nda yenilince atalca'daki savunma hattna ekildi. Ekim 1912'de miralayla terfi eden Cemal Bey koleraya yakaland iin stanbul'a dnd. Kmil Paa kabinesi tarafndan ttihatlar aleyhine gerekletirilen takibat erevesinde byk kabine aleyhine propaganda yapt iddias ile Dvn- Harb-i rf'ye
Cemal Paa

Asl ad Ahmed Cemal olup 6 Mays 1872'de Midilli'de dodu. Babas asker eczac Mehmed Nesib Bey'dir. Kuleli Asker ddsi'nden (1890) ve Mekteb-i Harbiyye-i hne'den (1893) mezun olduk-

teslim edildiyse de davas balamadan 305

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMAL PASA serbest brakld. Tekrar atalca'ya dnerek kinci Kolordu Drdnc Frka kumandanl ve daha sonra menzil mfetti-i umumlii grevlerine getirildi. Kmil Paa kabinesince 1. Balkan Sava sonunda byk devletlerle yaplan pazarlklara kar ttihat ve Terakk tarafndan yrtlen propaganda hareketinde nemli rol oynad. Enver Bey'in (Paa) nclk ettii darbe giriimine destek verdi. 23 Ocak 1913'te Enver Bey liderliinde gerekletirilen Bbli Baskn ile sadrete getirilen Mahmud evket Paa'nn emriyle stanbul muhafzlna tayin edildi. Grevine hemen balayan Cemal Bey, darbe sonrasndaki karkln sona erdirilmesinde nemli rol oynad. ttihatlar tarafndan byk kin beslenen nzrlar korumaya alarak onlarn stanbul'u terketmelerini salad. Gazetelerde mutedil yazlar yaymlatarak durumu sakinletirmeye alt. nl muhaliflerden Ali Kemal ve Rza Nur beyleri Avusturya ve Fransa'ya gnderdi. stanbul muhafzl grevinin yan sra atalca'da bulunan ordunun "ss'lhareke" kumandanln da yrten Cemal Bey, muhafzl esnasnda esas olarak ttihat ve Terakk kartlarnn hkmet aleyhine faaliyetleriyle uramakla birlikte kaakla ve zellikle kaak ttn satna kar birtakm iddetli tedbirler ald. Prens Sabahaddin Bey'in ktibi Satvet Lutf Bey'in tekiltlandrd muhalifler grubunun hkmet deiiklii teebbsn daha hazrlk safhasnda iken bastrd. Muhaliflere kar ald tedbirler gerek ttihat ve Terakk liderleri, gerekse Sadrazam Mahmud evket Paa ile olan ilikilerinde sorunlara yol at. Cemal Bey'in tutuklamak istedii Prens Sabahaddin Bey, Talat Bey'in (Paa) kendisini uyarmas zerine yurt dna kat. Eski sadrazam Kmil Paa'y ev hapsinde tutarak lke dna gitmesi yolunda baskda bulununca ngiltere elilii duruma mdahale etti. Mahmud evket Paa'nn bu alandaki tedbirlere kar kmas zerine Cemal Bey muhafzlk grevinden istifa ettiyse de istifas kabul edilmedi. Mahmud evket Paa'nn 11 Haziran 1913 tarihinde ldrlmesinden sonra muhaliflerin muhtemel bir darbe giriimini nlemek zere alnacak tedbirlerin uygulanmas Cemal Bey'e brakld. Cemal Bey, i siyasette durumu tamamen ttihat ve Terakk kontrolne 306 aldktan baka frka iinde kendi durumunu da kuvvetlendirdi, li. Balkan Sava srasnda ttihat ve Terakk'nin Edirne'nin geri alnmas yolundaki teebbsn destekleyen kanadn liderlerinden oldu. Bu fikre kar olan nzrlar zerinde cebir ve iddet kulland iddia edilir. Cemal Bey, Edirne'nin geri alnmasndan sonra Teklt- Mahssa'nn Sleyman Asker Bey nderliinde gerekletirdii Garb Trakya Hkmet-i Muvakkatesi'nin lavnn, Bulgarlar'la bir antlama imzalanabilmesi iin bu devlet tarafndan art olarak ileri srlmesi zerine, buna kar kan Sleyman Asker Bey'i ikna iin skee'ye gitti. Kararlatrlan artlar erevesinde blgenin Bulgarlar'a teslimini salad. Daha sonra Osmanl - Bulgar Tedf ve Tecvz Antlamas iin yaplan hazrlklarda nemli rol oynad. Cemal Bey Kasm 1913'te Nfa nzrlna getirildi. Aralk 1913 tarihinde mirlivala terfi etti ve 1914 ubatnda Bahriye nzn oldu. Bu grevi srasnda Enver Paa'nn nderliinde gerekletirilen ordu tensikatnda ve Bahriye'deki uygulamalarda paa ile birlikte hareket etti. Kuzey Ege adalarnn Yunanllar'dan geri alnmasnn ttihat ve Terakk tarafndan birinci siyas ve asker ama haline getirilmesinde etkili oldu. Fransz elisi Bombard tarafndan yaplan teklif uyarnca Haziran 1914'te Paris'e gnderildi. Kendisinden, adalar meselesinin halli yolunda Franszlar'n desteini salamas ve bir Osmanl - Fransz ittifak iin zemin hazrlamas istendi. Fransz deniz manevralarn takip eden Cemal Paa, Fransz yetkililerine merkez devletleri enbere almak iin Osmanl Devleti ile ittifak yapmalarn teklif etti. Ancak Franszlar, dier mttefikler onaylamadka herhangi bir siyas ittifaka yanamayacaklarn Cemal Paa'ya bildirdiler. Bunun zerine 18 Temmuz 1914'te Paris'ten ayrld. Daha sonra Almanya mparatorluu ile srdrlen pazarlklarda aktif rol oynamamakla birlikte dier ttihatlar gibi bir siyas ittifak iin son alternatif olan bu giriimi destekledi. Osmanl donanmasna bal gemilerin Rus Karadeniz filosuna ve Rus limanlarna saldrs ile balayan kabine krizinde Cemal Paa sava yanls grup iinde yer ald ve savaa giri kararn destekledi. Osmanl Devleti'nin savaa girmesinden sonra Enver Paa, Cemal Paa'ya Msr'da bulunan ngilizler'e kar asker bir harekta nclk etmesini teklif etti. Bahriye nzrlna ilve olarak Drdnc Ordu kumandanlna getirilen Cemal Paa, ngilizler'i Msr'dan karmak iin Kanal Harekt ad verilen bir plan uygulamaya koydu. 7 Ocak 1915'te Bi'rssebi'de toplanan Osmanl kuvvetleri ngilizler'e kar harekta geti. ubat 1915'teki Birinci Kanal Harekt'nda ve 1916 Temmuzunda tekrarlanan kinci Kanal Harekt'nda istenen sonular alnamad. Bu yzden Kanal Harekt eletirilere konu oldu ve hayalci bir giriim olarak yorumland. Cemal Paa, am'daki ikameti srasnda Arap milliyeti liderleriyle de att. Bir yandan ahalinin desteini salamak iin Mescid-i Aks'da cuma namazlarndan sonra dier yetkililerle birlikte ikyetleri dinleyip halkn verdii dilekeleri ileme koyarken te yandan Arap milliyeti liderlerine kar sert tedbirler ald. 21 Austos 1915'te on bir Arap milliyeti lideri, oluturulan asker mahkeme karar ile idam edildi. Mays 1916'da yirmi bir lider daha idam edildi. Arap isyan hareketiyle ilgili gelimeler ve bu husustaki belgeler, liye vn- Hab-i rfsi'nde R'yet Mesele-i Siysiyye Hakknda DOlunan zahat

adl bir kitapta yaymland (stanbul 1332 ; milletleraras alanda b u konudaki tezin ortaya konulabilmesi iin b u kitap La uerite sur la question Syrienne bal ile Franszca olarak ayn yl stanbul'da neredildi). Cemal Paa, 1915 Ermeni tehcirinin uygulanmas ve Ermeniler'in gnderilecei yerler konusunda ttihat ve Terakk Frkas ve hkmetle anlamazla dt. Bu dnemle ilgili bir iddia da Cemal Paa'nn mttefiklerle bar anlamas yapmak zere bir plan hazrlam olduudur. Rus arl Hariciye Nzn Sazanov'un iddiasna gre Cemal Paa, Osmanl Devleti'nin Asya'daki topraklan zerinde bamsz bir Trk devleti kuracak ve kendisi bu devletin sultan olacakt. Boazlar ve stanbul Ruslar'a braklacak, Cemal Paa ise mttefiklerin yardm ile Osmanl hkmetini devirerek lkenin yeniden inas iin mttefiklerden para yardm alacakt. Yaymlanan Rus belgelerine gre Rus hkmeti plan kabule raz oldu. Ancak Franszlar kendilerine vaad edilen topraklar, Osmanl mparatorluu yerine kurulacak devlete veren bu plan reddettiler. Bu plann gerekten Cemal Paa ta-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMLEDDN ABDULLAH EFEND rafndan m hazrland, yoksa tefikler nezdindeki Tanaksutyun mtErdeki propagandas sonucu Afganistan'daki durumu sarslan Cemal Paa grmeler yapmak zere Tiflis'e gitti. Burada yaverleriyle birlikte 21 Temmuz 1922 gn ldrld. Tiflis'te gmlen Cemal Paa'nn naa daha sonra Erzurum'a getirilerek bu ehirde defnedilmitir. Cinayetin failleri hakknda eitli iddialar bulunmaktadr. En kuvvetli ihtimal, kendisinin Ermeni komitelerinin balatt ve ilk kurbanlar Talat ve Said Halim paalar olan suikastlar zinciri erevesinde ldrlm olmasdr. Ermeni kaynaklar, Cemal Paa'y Kerekin Lalayan ve Sergo Vartaryan adl iki Ermeni fedainin ldrdn iddia etmekte ve bu iddiay eitli delillerle desteklemektedirler. Buna karlk Halil Paa, Cemal Paa'ya Rus gizli servisinin bir suikast yapaca konusunda kendisine zel Paa kabinesinin istifasndan olarak bilgi verildiini iddia etmektedir. Bu konuda yaknda yaymlanan bir makaleye gre ise Cemal Paa, Moskova'nn emri zerine Grc komitesi tarafndan ldrlmtr (F. Nuza, s. 455). Cemal Paa, Osmanl ttihat ve Terakk Cemiyeti'nin asker kanad ierisinde Enver Paa'dan sonra gelen ikinci adam olmu ve asl nn bu yolla salamtr. Mustafa Kemal Paa dahil pek ok nde gelen Osmanl subay Cemal Paa'ya destek vermitir. Ancak Cemal Paa'nn ttihat ve Terakk Cemiyeti'nin gerek asker gerekse genel politikalar ierisindeki rol Enver Paa'ya nazaran olduka snrl kalmtr. Cemal Paa'nn Htirat: 1913-1922 adyla 1922'de yaymlanan htrat, bilhassa 1913-1917 yllar arasndaki siyas gelimelere k tutan ok nemli bir kaynaktr. Erinnerungen kischen Memoires Staatsmannes eines tradyla 1922 yL C E M L E D D I N A B D U L L A H EFENDI BBLYOGRAFYA:
Cemal Paa. Htrat: 1913-1922, stanbul 1922; Neusl-i Mill (1330), s. 288-289; Said Halim ve Mehmed Talat Paalar Kabinelerinin Dvn- l'ye evkleri Hakknda Dvniye Mebusu Fuad Bey Tarafndan Verilen Takrir zerine Ber-y Tahkikat Kura sabet Eden Beinci ube Tarafndan cra Olunan Tahkikat ve Zaptedilen Ifdt Muhtevidir, stanbul 1334; liye Dvn- Harb-i rfsinde R'yet Olunan Mesele-i Siyasiyye Hakknda zahat, stanbul 1916; M. Yamauchi, The Green Crescent Under The Red Star: Enver Pasha in Soviet Russia, Tokyo 1919, s. 288-289, 299; F. Crutvvell, A History of Great War, Oxford 1936, s. 351; F. Kazamzadeh, The Struggle for Transcaucasia, Princeton 1951, s. 27-30; Tark Zafer Tunaya, Trkiyede Siyas Partiler, stanbul 1952, s. 199; a.mlf., Trkiye'de Siyasal Partiler: ttihat ve Terakki, stanbul 1989, III, 221-222, 572-573; Ali Fuad Erden, Birinci Dnya Harbinde Suriye Htralar, stanbul 1954, s. 12-17, 129-138, 208-214, 240-244; Ali Fuat Cebesoy, Moskova Htralar, 21/11/1920-2/6/1922, stanbul 1955, s. 61-62, 274-299, 317; Kzm Karabekir, stikll Harbimiz, stanbul 1960, s. 756-757, 760-764; a.mlf., ttihat ve Terakki Cemiyeti 1896-1908, stanbul 1982, s. 177; a.mlf., stiklal Harbinde Enver Paa ve ttihat ve Terakki Erkn, stanbul 1990, s. 354; E. H. Carr, The Bolshevik Revolution 1917-1923, Harmondsworth 1966, III, 213; L. B. Poullada, Reform and Rebellion in Afghanistan 1919-1929, Ithaca 1973, s. 239-250; E. J. Zrcher, The (Jnionist Factor: The Role of the Committee of Union and Progress in the Turkish Hationalist Movement (19051926), Leiden 1984, s. 59-66, 84; D. Fromkin, A Peace To End Ali Peace, New York 1985, s. 214-215; Mahmud evket Paa, Sadrzam ve Harbiye Nzr Mahmut evket Paa'nn Gnl, stanbul 1988, s. 167-169; Mim Kemal ke, Hilfet Hareketleri, Ankara 1991, s. 8788; F. Nuza, "Cemal Paa'y Kimler ldrd Veya ldrtt?", TK, XXI/243 (1983), s. 454464; D. A. Rustovv, "Dieml Paha", El2 (ng.), 11,531-532. nn
UM M . KR H A N O L U

meni temsilcisi Zavriev veya Ruslar tarafndan m ortaya atld hl tartmaldr. 1917 yl Aralk aynda ngiliz Generali Allenby'nin ilerlemesi karsnda Osmanl ordusunun pepee yenilgilere uramas zerine Cemal Paa, kabine ve frka iinde Dahiliye Nzn smil Canbolat'n balatt eletiri kampanyas sonucu, Drdnc Ordu kumandanl grevinden ayrlarak stanbul'a geldi. Cemal Paa'nn yenilgideki sorumluluu, ttihat ve Terakk Frkas Merkez-i Ummsi ve dier organlarnda tartlmsa da kendisi bu alanda sulu bulunmamtr. Cemal Paa, ttihat ve Terakk Frkas'nin getirildi. Talat sonra 1 - 2 Kasm 1918 tarihinde ttihat ve TerakkTnin yedi lideriyle birlikte lke dna kaan Cemal Paa nce Berlin, daha sonra da Mnih ve svire'ye giderek ttihatlar'n yurt d faaliyetlerinin dzenlenmesinde nemli roller oynad. Bu arada sava srasndaki faaliyetleri, hem Beinci ube tarafndan yaplan soruturmada, hem de 1919'da balayan Dvn- Harb-i rf yarglanmalar srasnda gyabnda sorguland. Beinci ube sorgulamalarnda Osmanl Devleti'nin Arap unsurunun isyanna sebep olmakla sulanan Cemal Paa Dvn- Harb-i rf tarafndan gyaben idama mahkm edildi. Daha sonra Rusya'ya giden Cemal Paa, Sovyet Hariciye Komiseri ierin'in desteini alarak A f g a n Emri Emnullah Han'n A f g a n ordusunun modernletirilmesi iin yapt teklifi kabul etti. Moskova'da iken Mustafa Kemal Paa ile Bolevikler arasndaki ilikilerin gelitirilmesi iin arabuluculuk rol oynad. Bolevikler'le iliki ve Anadolu hareketine kar alnacak tavr konusunda Enver Paa ile anlamazla dt. E. H. Carr ve L. B. Poullada gibi aratrmaclar. Cemal Paa'nn tamamen Bolevikler'in bir arac olarak Afganistan'a gittiini ileri srmektedirler. Cemal Paa'nn zvestia gazetesi muhabirine 28 Haziran 1922'de verdii deme ve Enver Paa'ya 15 Hasm 1921 tarihinde yazd mektup bu yorumlar destekler mahiyettedir. Ancak Bolevikler'in siyasetindeki deiiklik ve Hac Smi Bey'in kendisi aleyhin1917 ylndaki son normal kongresinde merkez-i umm zalna

(1844-1901)
Son devir Osmanl hukukusu ve Msr kads.

lnda Mnih'te Almanca ve daha sonra of a Turkish Statesman 19131919 bal ile Londra'da ngilizce olarak yaymlanan bu htrat, ttihat ve Terakk liderleri tarafndan yazlan en geni htrat olma zelliini tar. Eser Hatralar (Selek Yaynlar, 1959) adyla yeni harflerle de yaymlanmtr. Cemal Paa ayrca zel ilgi duyduu arkeoloji konusunda Alte Denkmler Palastina, und aus Syrien, adl bir West Arabien

Bereketzde Damad olarak bilinir. Dedesi Muhammed Hidyet Efendi'nin kadlk yapt Edirne'nin Uzunkpr ilesinde 16 Reblhir 1260 ( 5 Mays 1 8 4 4 ) tarihinde dodu. Devrinin nde gelen limlerinden Arapa ve din ilimler okuyarak iczet ald (1863). lk grevine Mehat- slmiyye Mektb Kalemi 'nde muavin olarak balad (13 K a s m 1863). Daha sonra Diyarbekir mevleviyeti pyesini (1870) kazanan Cemleddin Efendi terfi ederek mektupu oldu (1871). Hasan Fehmi Efendi'nin eyhlislmlk307

eserin yazlmas iin destek salam ve bu kitap 1918 ylnda Berlin'de neredilmitir. Eserin Cemal Paa tarafndan yazld hakknda da eitli iddialar ileri srlmtr.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMLEDDN ABDULLAH EFEND tan ayrlmas zerine mektupuluk vazifesini braktysa da Turucuzde Ahmed Muhtar Efendi'nin eyhlislml zamannda grevine dnd. Bu dnemde mevl rtbesinden mahre rtbesine terfi etti. 1 Ocak 1878 tarihinde mektupuluk grevinden alnarak Beyrut kadlna tayin edildi. Yaklak iki yl yrtt bu grevden sonra Suriye Adliye mfettiliine getirildi ve bir mddet sonra tekrar eski grevine iade edildi (1881). Hanmnn hastal yznden istifa ederek stanbul'a dnen (1883) Cemleddin Efendi'ye, stn hizmetleri ve gzel ahlk sebebiyle Beyrut halk tarafndan tezhipli bir Mecelle nshas ve eraftan 322 kiinin imzasn tayan bir teekkr mektubu verildi. 30 Haziran 1885 tarihinde stanbul pyesiyle ark Rumeli meihatinde grevlendirildi. 26 ubat 1891 'de Msr kadlna tayin edilen Cemleddin Efendi yaklak on yl srdrd bu grevi srasnda Anadolu kazaskerlii pyesi ve birinci rtbeden Mecd nian ile dllendirildi. 22 Ocak 1901 'de Kahire'de v e f a t etti ve mam fi Kabristan'na defnedildi. Eserleri. 1. hticb. Msr stnaf Mahkemesi mstear Kasm Emn'in kadnlarn rtnmesine kar kan ve erkeklerle bir arada bulunmalarna cevaz veren Tahrrul-mer'e adl eserine reddiy e olarak yazlmtr. Mellifin vasiyeti zerine, Asma mahlasyla mehur Adanal Ysuf Ziya Efendi tarafndan eserin nce Trke metni neredilmi, sonra da Arapa'ya tercme edilerek el-lhticb adyla yaymlanmtr (Kahire 1318). 2. es - Siysetu -er'iyye f siydeti'rr ve sadeti'r-raiyye. Siyset-i er'iyy e * ile dorudan ya da dolayl olarak ilgisi bulunan eitli konular slm tarihinden baz rneklerle birlikte ele ald bu eseri 19 Ocak 1899 tarihinde tamamlamtr. Kitap aslnda Trke yazlmakla birlikte nce Asma tarafndan es-Siyset'-erciyye f hukki'r-r' ve sa cdeti'r-ra ciyye adyla Arapa'ya tercme edilerek yaymlanm (Kahire 1318), daha sonra da Trke asl neredilmitir (Kahire 1319). 3. Hulsat'l-kelm f tercihi dni'l-slm. Bu eseri de Asma Arapa'ya tercme edip ayn isimle yaymlamtr (Kahire 1319). Bunlardan baka Asma tarafndan derlenen Cemleddin Efendi'nin rislesi el-Muhfaza cale'd-dn vel-ihtimm bi'-alti'llet hiye ehemm erknih, terakk bi'd-dn ve'r-red bi't-terakki bi'l-ves'ili'l 308 Beyn'tcale'l-k'iln -mddiyye ^
F

ve Tahkik f mes'eletil-kaz' der ve innehm l ile'l-kesel s'ikn

ve'l-kaile'l-'amel ady-

O dnemde CevherFnin e-hh

adl

lgatini ezbere bilenlerin tayin edildii Aksaray Zincirli Medresesi'nde mderris olan Aksary retim faaliyetini burada srdrd. Rivayete gre talebelerini ksma ayrrd. Birinci ksma evinden medreseye giderken yol boyunca ders anlatrd. Yryerek ders yaptklar iin bunlara "meiyyn" denilirdi. kinci ksm talebe medresenin revaklarnda toplanp ders yapard; bunlara da "revkyyn" ad verilirdi. nc ksm tekil edenler ise medresenin iinde ders gren rencilerdi. Byk dedesi Fahreddin er-Rz'nin de yrrken ders anlatt rivayet ediliyorsa da gerekte yryerek ders anlatma Aristo'nun Lise'de (Lykeion) uygulad bir metottur. Revkyyn tabiri ise slm literatrde lka f e l s e f e ekollerinden biri olan Stoa ekol mensuplarna verilen bir isimdir. Devrinin ilim ve irfan hayatna byk lde hizmet etmi olan Aksary pek ok talebe yetitirmitir. Osmanllar'n mehur limlerinden Molla Fenr de Msr'a gitmeden nce rencileri arasnda bulunmaktayd. Seyyid erif el-Crcn, Aksary'nin hretini duyarak talebesi olmak iin Karaman'a giderken erhu'lehre yaklat bir srada onun zh'ini

isimleriyle Arapa'ya terCemliddn

cme edilerek sru BBLYOGRAFYA :

la yaymlanmtr (Kahire 1319).


Cemleddin Abdullah Efendi, el-lbtieb (trc. Asma), Kahire 1318, ayrca bk. mtercimin mukaddimesi, s. 3-4; a.mlf., es-Siyset'-er'iyye f siy deti'f-r ue sadeti'r-raiyye (nr. A s ma), Kahire 1319, ayrca bk. nirin mukaddi-

mesi, s. 3-15 (bu eserde Asma mellifin kendi dilinden hayatn anlatmaktadr, bk. s. 12-14);
Osmanl Mellifleri, I, 267-268; Serks. Mu'cem, 1 1 , 1296-1297; Zeki Mchid, el-A'lm'-arkiyye, Kahire 1950, III, 41-42; Hediyyet'l-'rifn, I, 492; Karatay, Arapa Basmalar, s. 1920; Kehhle, Mu'cem'l-m'ellifn, VI, 42; zee, Katalog, I, 73; II, 664; IV, 1586; a.mlf., Ba-

Kitaplar Ek Katalou (nr. Ali Bayram


v.dr ), Erzurum 1973, V, 83; Albayrak, Osmanl Ulemas, I, 11-12; Fihris'l-matb'ti't-Trkiyyeti'l-'Omniyye, Kahire 1982, I, 33, 152;
"'
1 9 2

'

SAFFET K S E

CEMLEDDN AKSARY
(. 791/1388-89 [?])

Osmanllar'n ilk devrinde yetien tefsir, lgat, edebiyat ve tp limi. Asl ad Mehmed'dir. I. Murad devrin-

de din, edeb ve akl ilimler alannda n yapm limlerden biri olup nisbesinden de anlalaca zere Aksarayldr. Doum tarihi ve renimi hakknda ayrntl bilgi bulunmamakla beraber Aksaray'da yaad, ilm faaliyetlerini burada srdrd bilinmektedir. Baz kaynaklarda soyunun drdnc kuakta Fahreddin er-RzFye (. 606/1210) ulat belirtilmektedir. Kendi dneminde Ceml nisbesiyle tannmtr (Takprizde, e-eka'ik, s. 18).

inceleme frsat bulmu, eserin

aslnn erhinden daha ak ve anlalr olduunu grnce Aksary'nin ilm yetersizliine hkmederek geri dnmek istemitir. Ancak grt baz kimselerden Aksary'nin telifte gl olmamakla birlikte ders okutmada ok baarl olduunu renmesi zerine yoluna devam etmise de Karaman'a vardnda Aksary'nin ld haberini duymu ve burada karlat Molla Fenr ile Msr'a gitmitir. Byk lim Zenbilli Ali Efendi de Cemleddin Aksary'nin neslinden geldii iin Ceml mahlasn almtr. Cemleddin Aksary Bursal Mehmed Thir'e gre 791 (1388-89), Brockelmann'a gre 1377, Adnan Advar'a gre ise 1388 ylnda memleketi olan Aksaray'da v e f a t etmitir. Eserleri. Cemleddin Aksary tefsir, hadis, fkh, ahlk, edebiyat ve tp gibi

Cemleddin Aksary'nin tasvir edildii bir minyatr


(Takprizde, e-ek1 rucmriyye, TSMK, Hazine, nr. 1263, vr. 19a> iku'n-

konulara dair birok eser yazm olup balcalar unlardr; 1. erhu'l-zh. Dmak hatibi Kazvn'nin men ve beyn konusundaki el-zh adl eserinin erhidir. 776 (1374-75) tarihli mellif hatt nshas Sleymaniye Ktphanesi'nde (brhim Paa, nr. 1020) kaytldr (dier yazmalar; Yenicami, nr. 1032; Yenimed-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMLEDDN EFEND, H l i d e f e n d i z d e rese, nr. 1872/210). Ayn eserin mkilti'l-zh erhu blmnde insann kendi ahsna, ikinci blmnde aile fertlerine, nc blmnde de dier insanlara kar grevlerinin anlatldn syler ( Kef'z-zunn, I, 36); ayn bilgileri Bursal Mehmed Thir d e tekrarlar ( Osmanl Mellifleri, I,

kerlii yapmtr. stanbul'da dodu. nceleri zel hocalardan ve babasndan ders ald. Babasnn grevi sebebiyle Kayseri, Sivas ve Mekke'ye gitti. 1871'de Bb- Fetv Mektb Kalemi'nde vazifeye balad. Ertesi yl Anadolu kazaskerlii mektupuluuna getirildi. Daha sonra Adliye Nezreti ceza dairesinde eitli grevlerde bulundu. 1878'de meihat mektupusu oldu. Bu grevde iken yazd hususi mruzatlar ile meihat makamnda olup bitenleri saraya bildirerek II. Abdlhamid'in dikkatini ekti. 18671891 yllar arasnda kendisine ibtid-i hri, stanbul mderrislii, hareket-i hri, ibtid-i dhil, msle-i Sahn, Sahn- Semn, msle-i Sleymniyye, mahre, bild-i hamse, Haremeyn, stanbul kadl, Anadolu kazaskerlii ve Rumeli kazaskerlii payeleri verildi. Rumeli kazaskerlii pyesiyle meihat mektupuluunda bulunduu srada krk yanda iken 4 Eyll 1891'de mer Lutfi Efendi'nin yerine eyhlislm oldu. Sultan Abdlaziz ile Sultan Murad'n meihat makamnca hazrlanan fetvalarla tahttan indirilmeleri, Abdlhamid'i bu makama ok gvenebilecei bir kimseyi getirmeye sevkettiinden Cemleddin Efendi yerlemi ilmiye geleneine aykr olarak mektupuluktan eyhlislmla ykseltilmiti. II. Abdlhamid'in karakterini, hassasiyetini, meziyet ve zaaflarn ok iyi bilen Cemleddin Efendi, son derece dikkatli davranarak onun saltanatnn sonlarna kadar on yedi yl alt ay gibi uzun bir sre bu mevkide kalabildi. Zaman zaman hakknda hkmdar kukulandracak jurnaller verildiyse de bunlar pek ciddiye alnmad. Sultan Abdlhamid btn devlet ricaline olduu gibi Cemleddin Efendi'ye de bol ihsanlarda bulunmu, Kurueme'de yaptrd yaly btn mefruat ile kendisine hediye etmitir. Bu ihsan ile ayrca eyhlislmn Yldz Saray'na yakn bir yerde oturmasn da salam oldu. Cemleddin Efendi hkmetin bir yesi olarak memleket meseleleriyle yakndan ilgilenmi, mzakerelerde farkl grler ileri srd gibi birok karara da muhalefet etmitir. Mehat- slmiyye Dairesi'ni ilgilendiren konular dnda zellikle iktisad meselelerde dier hkmet yeleriyle ters dmtr. D devletlerden alnacak borlar, karlacak hisse senetleri, Ereli kmr madenlerini iletme hakknn bor karlnda bir gayri mslime verilmesi ko309

balkl bir yazmas da


cale'l-Ke-

Sleymaniye Ktphanesi'ndedir (Sleymaniye, nr. 895). 2. Haiye f. ZemaherFnin ei-Keaf 208). 3. Vtirzt iye
cal cal

ma bir h(S-

iyedir (Sleymaniye Ktp., Crullah, nr. erhi'l-Kei leymaniye Ktp., Ftih, nr. 577/1). 4. Haerhi Mecmaci'l-bahreyn.
cu'l-bahreyn

266). Buna gre Ahlk-

Ceml'nin,

gemii IV. (X.) yzyl dnr ve bilginlerinin almalarna kadar uzanan (mesel bk. Hrizm, s. 80; bn Sn, s. 16) ve zamanla gelierek Ts'nin Ahlk- Nir'sinde en mkemmel eklini bulan slm ahlk programnn bir devam olduu anlalmaktadr. Ancak Agh Srr Levend, stanbul ve Ankara ktphanelerini tarayarak hazrlad ve bu ktphanelerde bulunan slm ahlkna dair balca eserleri tantt yazsnda ( TDAY Belleten, s. 89-115) bu eserler arasnda Ahlk- Ceml'ye rastlamadn belirtmektedir. Aksary'nin bunlardan baka Beyzv'nin fi fkhna dair II, 1192) ile emsiyye mti'-ddkyye, Kur'ni'1-Kerm f el-Gyet'l-kuesrri'l-keliMkilti'lMkilti'lvd'sna yazd bir erhi ( Kef'z-zunn, erh-i ve erh-i

bn's-St'nin Mecma mlteka'n-neyyireyn

ve

adl kendi eserine

yazm olduu Hanef fkhna dair erhin hiyesidir (Sleymaniye Ktp., Ftih, nr. 1472). Eser baz filer'in Hanef fkhna itirazlar gz nne alnarak kalem e alnmtr, s. Es'ile ve ecvibe. Tefsir, hadis ve fkh meselelerine dair eitli soru ve cevaplar ihtiva eder (Sleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 70, 71, 72, 1033; Ftih, nr. 9 9 / 1 ; Nfiz Paa, nr. 108; ehid Ali Paa, nr. 45). 6. Hall'l-Mcez. Sn'ya ait el-Knn z'l-Knun fi't-b zerine bn'n-Nefs tarafndan bn Mceadl eser

adyla yaplm almann Kef'l-

erhidir. Eser birka defa baslmtr (Delhi 1870; Leknev 1877, 1908). 7. crb. Lbb'l-elbb f cilmi'l-i'rb Tceddin el-sferyFnin nahve dair adl eseriKtib

nin erhidir (Sleymaniye Ktp., M a h m u d Paa, nr. 369). 8. Ahlk- Ceml. elebi, Yldrm Bayezid'e ithaf edilen ve blmden (makale) oluan bu eserin ilk

ehd adl eserleri olduu da kaydedilmektedir (son iki eser Farsa'dr). BBLYOGRAFYA:
Hrizm. Mefthu'l-'ulm, Kahire 1342, s. 80; bn Sn, Uynul-hikme, Beyrut 1980, s. 16; Takprizde, Mifthu'-a'de, II, 125; a.mlf., e-ek'ik, s. 17-19; Kef'z-zunn, I, 36, 210; II, 1192, 1479, 1544, 1545, 1601, 1900; lbn'1-md, ezert, VII, 209; Leknev, el-Feu'idul-behiyye, s. 191-192; Bursal Mehmed Thir, Ahlk Kitaplarmz, stanbul 1315; a.mlf., "Eski ve Yeni Ahlk Kitaplarmz", SM, 1/13 (1324), s. 202; a.mlf.. Osmanl Mellifleri, I, 265-266; Brockelmann, GAL SuppL, II, 328; Advar, Osmanl Trklerinde lim, s. 25-26; Uzunarl, Osmanl Tarihi, II, 544, 632, 648, 665; Sarton, ntroduction, III/2, s. 1725; Sheyl nver. "Sheykh Jemaluddin Aksarayi, Mujez Sherhi and other works", Journal of the Regional Cultural Institute, 11/3, Tahran 1969, s. 167-176; Agh Srr Levend, "mmet anda Ahlk Kitaplarmz", TDAY Belleten 1963(1964), s. 115; I. Mlikoff, "Djaml al-Din Aksarayi", El2 (ng.), II, 419-420; Kzm Msev Bicnurd, "Aksary, Cemleddin", DMB,
''
4 9

Cemleddin Aksary'nin erhu'l-zh


( S l e y m a n i y e K t p . , i b r h i m P a a , nr. 1 0 2 0 )

adl

eserinin mellif hatt nshasnn ilk sayfas

flSHBHBfll

CfJi i

'

MUSTAFA

C E M L E D D N EFEND, Hlidefendizde (1848-1919)

Osmanl eyhlislm. Kazasker Hlid Efendi'nin olu, II. Mah-

mud devri kazaskerlerinden eyh Ysuf Efendi'nin torunudur. Annesinin babas Mehmed Said Kevkib de Rumeli kazas-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMLEDDN EFEND, H l i d e f e n d i z d e ce ehrine kk olu Ahmed Muhtar Bey'in yanma gitti, alt ay sonra da Msr'n Remle kasabasna yerleti. Burada memleket hasreti ierisinde skntl gnler geiren Cemleddin Efendi 19091913 yllarna ait htralarn kaleme ald. Bu htrat 1919 ylnda nce gazetede tefrika edilmi, bir yl sonra da baslmtr (bk. bibi.). Cemleddin Efendi 4 Nisan 1919'da vefat etti. Vasiyeti zerine naa stanbul'a getirilerek Fatih
Hlidefendizde Cemleddin Efendi

ne Kk Piyle Camii imamlna tayin edildi. 1894'te intisap ettii Kasmpaa'daki Pamak Ali Efendi Kadiri Dergh postniini Selnikli Mehmed Efendi'den hilfet ald. Ayrca 1 Aralk 1899 tarihinde, on be yl kadar devam ettii ve zkirbalk yapt Yeiltulumba'daki Halim Efendi Rif Derghnda eyh Mustafa Efendi'den ta ve hrka giydi. 1910'da skdar'daki Himmetzde Tekkesi eyhi Abdlhay Efendi'den de ta giyip Pamak Ali Efendi Dergh meihatna getirildi. Bu arada 1886-1907 yllarnda Orman ve Medin Nezreti Muhasebe Vridt Ksm'nda alt. Bir sre Yeiltulumba'daki derghn eyh vekilliinde bulundu. 16 Haziran 1937'de vef a t etti ve Kasmpaa'daki Kulaksz Mezarl'na gmld. Mehmed Cemleddin Efendi, Eyyb Zeki Dede, Kasmpaa kudmzenbas Mevlevhnesi evki Dede, Bahariye msikiinaslardan

Otluku Yokuu'nda yaptrm

olduu

aile mezarlna gmld. Mezar daha sonra Edirnekap ehitlii'ne nakledildi. lm zerine stanbul mtr. Cemleddin gazetelerinde bulunduu

nularnda ve bte mzakerelerinde ok sert muhalefette bulunmu, Sultan Abdlhamid de eyhlislmn rzs olmadan kararlar onaylamayacan sadrazama bildirmiti. Cemleddin Efendi baka konularda da kararl davranmaktan ekinmemitir. 1912 ylnda Balkan Sava'nn btn iddetiyle devam ettii ve askerlerin koleradan krld bir srada, bunlarn bakm iin elverili yerler bulunamamas zerine, Cemleddin Efendi'nin damad olan ehremini Cemil Paa baz camilerin bu i iin ayrlmasn teklif etmi. Evkaf Nzr Ziy Paa da bu teklife iddetle kar kmt. Ancak eyhlislm gerekirse btn camilerin yaral ve hasta askerlere tahsisi iin fetva verebileceini sylemi, bylece birka cami koleral askerlere ayrlmt. Cemleddin Efendi bata cuma selmlklar olmak zere btn merasimlerde en bata yer ald. 21 Temmuz 1905 cuma selmlnda kendisiyle birka dakikalk sohbeti sebebiyle Ermeni tedhiilerin bomba suikastndan kurtulan Abdlhamid'in nezdinde itibar bir kat daha artt. Cemleddin Efendi 1909'da kabine deiiklii srasnda eyhlislmlktan istifa etti (14 ubat 1909). Abdlhamid yerine halef gstermesi artyla bu istifay kabul etti ve kendisinden sonra Mehmed Ziyeddin Efendi eyhlislm oldu. Cemleddin Efendi daha sonra 22

kendisini tantan pek ok yaz yaymlanEfendi grevler srasnda birok nian ve madalya ile taltif edilmitir. BBLYOGRAFYA:
eyhlislm Merhum Cemleddin Efendi Hazretlerinin Htrt- Siysiyyesi, stanbul 1336; eyhlislm Cemleddin Efendi, Siyas

Hatralarm (nr. Selim Kutsan), stanbul 1990;


stanbul er'iyye Sicilleri Arivi, Sicil Defteri, I, 1; Dosya nr. 245; BA, Sicill-i Ahval Defteri, nr. 47, s. 143; lmiyye Salnmesi, s. 615-616; Ahmed Muhtar, ntk- Hak, stanbul 1927, tr.yer.; Tahsin Paa, Yldz Hatralar, stanbul 1990, bk. ndeks; Danimend, Kronoloji, V, 158; Ali Fuad Trkgeldi, Grp ittiklerim, Ankara 1951, bk. ndeks; kran Ergin, eyhlislm Cem-

Mevlevhnesi kudmzenbas eyh rif Dede gibi tannm msiki bilgisini gelitirdi. nceleri zkirba Yaar Baba, daha sonra srasyla Haydarhne eyhi Hfz Ahmed, Krml smil Hakk, Ylelci Hfz Mustafa, zel eyhi Tahsin efendilerden din eserler, Yenikyl Hasan Srr Efendi'den de din d eserler meketti. Zikir idare e t m e usuln de eyh Vef trbedar Osman Efendi'den rendi. Kasmpaa'daki Hsmeddin Uk Hankah, Arapzde, Pimniye ve Smi Efendi tekkeleriyle Fatih'teki Thir Aa, Cerrahpaa'daki Tatekneler tekkeleri zkirbalnda da bulundu. Hsmeddin Uk Hankahndaki zkirbal otuz yldan fazla devam etmitir. Kuvvetli bir hfzas ve zengin bir repertuvar vard. Yetitirdii talebeler arasnda Hfz Kemal, Sadettin Kaynak, Kemal

leddin Efendi (mezuniyet tezi, 1951), Ed.Fak.,


Genel Kitaplk, nr. 1964; Eb'l-Ul Mardin, Hu-

zur Dersleri (nr. smet Sungurbey), stanbul


1966, 1 1 1 1 1 , 342-346; hsan Sreyya Srma, L'lnstitution et les biographies des ayh al-Islam sous le regne de Sultan Abdlhamid II, Strasbourg 1973, s. 119 vd.; Albayrak, Osmanl Ulemas, III, 140-141; TA, X, 144-145; Cavid Baysun, "Diaml al-Dn Efendi", El2 (ng.), II, 420.
B M E H M E T PRL

C E M L E D D N EFEND, Kasmpaal (1871-1937)

Zkirba, eyh ve musikiinas.

Batanay ve Sadi Hoses en mehurlardr. Besteledii eserlerden ise zamanmza ancak iki ilhisi ulamtr. Cemleddin Efendi asl hakl hretini zkirbalkta kazanm, ayrca sesinin gzellii ve msiki bilgisiyle de zamann nemli msikiinaslar arasnda yer almtr. BBLYOGRAFYA:
Hseyin Vassf, Sefne, IV, 227-228; V, 269, 271; Ergun, Antoloji, 1 1 , 444, 656, 660, 662; Ali Rza Saman, Mevlid /Yasl Okunur ve Mevlidhanlar, stanbul 1951, I, 210; bnlemin, Ho Sad, s. 113-114; R. Ekrem Kou, "Cemleddin Efendi (Hfz Mehmed)", st A, VI, 3436-3437; ztuna, BTMA, I, 175.
l*J NURI ZCAN

stanbul Kasmpaa'da dodu. Ftih Camii dersiamlarndan Kasmpaa Kk Piyle Camii imam Abdlkadr Efendi'nin oludur. lk tahsilini Kasmpaa'daki Abdlkadr avu Mektebi'nde yapt. Bahriye Rdiyesi'ni bitirdikten sonra Beyazt Camii'ndeki cami derslerine devam ederek devrin tannm limlerinden faydaland. Bunlar arasnda, Hfz' di ile ahh-i Dvn- okuduu eyh Erbilli Esad EfenBuhr okuduu Trabzon-

Temmuz 1912'de tekrar eyhlislmla getirilerek Gazi Ahmed Muhtar ve Kmil paalarn sadreti dnemlerinde alt ay kadar bu grevde kald. Ancak ttihatlarla anlaamad, hatta onlara kar aka cephe ald iin 1913 Bbli Baskn'ndan sonra siyas ve idar hayattan tamamen ekildi. ttihatlar dier muhalifleri gibi Cemleddin Efendi'nin de stanbul'da kalmasn sakncal grdklerinden bir sre Fransa'nn Ni310

lu Hoca Hsn Efendi en mehurlardr. Yirmi yalarnda iken hfzn tamamlad. Bir yl sonra babasnn vefat zeri-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMLEDDN e l - K S I M

C E M L E D D N - i EFGAN (bk. EFGAN, Cemleddin). CEMLEDDN HULV


L

C E M L E D D N el-KSIM j
1

jjjjJIJU* )

M u h a m m e d Cemlddn b. M u h a m m e d Sad b. Ksm ed-Dmak

(bk. HULV, Cemleddin). C E M L E D D N - i SFAHN ( j i - ^ u u ^ )


M u h a m m e d b. Abdirrezzk- sfahan (. 5 8 8 / 1 1 9 2 )

j
L
n

(1866-1914) lim ve fikir adam, mfessir.


J

Doduu yere nisbetle Dmak! ve lim bir zat olan dedesinden dolay da Ksm nisbeleriyle tannd. Babasnn tevij kiyle ilme yneldi. lk reniminden sonra Zhiriyye Medresesi'ne girdi. Burada akaid, sarf, nahiv, mantk, beyan, tecvid vb. ilimleri okudu. Slim Attr'n derslerine devam etti. Tefsir, hadis, fkh gibi eitli ilimleri deiik hocalardan okuyarak her birinden iczet ald. On drt yanda iken ders okutmaya, babasnn cami derslerinde ona yardmc olmaya balad. Drt yl sre ile ramazan aylarnda Suriye'nin eitli yerlerinde vaazlar verdi. Babasnn vefat zerine onun yerine geerek irad derslerini devam ettirdi (1317/1899-1900). Sinan Paa Camii'ndeki imamlk ve vizlik grevleriyle ders okutmay lmne kadar srdrd. Bir ara Msr'a gitti ve 1903'te tekrar am'a dnd. 1910 ylnda da Medine'yi ziyaret etti. Ksm baz gr ve dncelerinden dolay birka defa takibata urad. Mezheb-i Ceml adnda bir mezhep kurmakla sulanarak tevkif edildiyse de (1897) susuz olduu anlaldndan serbest brakld ve am valisi kendisinden zr diledi. Daha sonra yine ayn mahiyetteki sulamalarla zel olarak kurulan mahkemeye sevkedildi. Bir ara imamlk yapt cami ile evinde bulunan kitaplarna el kondu. Osmanl idaresinde merutiyetin ilnndan (1908) birka yl sonra am'da gizli cemiyet kurmak, Vehhbliin am'daki yeleriyle i birlii yapmak sularndan tekrar hkim huzuruna karld. Ksm 23 Cemziyelevvel 1332'de (19 Nisan 1914) am'da vefat etti ve Makberetlbbissagr'e defnedildi. Dedesinden ve babasndan kalan zel ktphane sayesinde ilm ve fikr hareketleri ve gelimeleri yakndan takip e t m e imknn bulan Ksm'nin sir't-te'vl Mehadl tefsiri onun din ilimCemleddin el-Ksm

ranl air.

Baz tezkirelerde ad yanl olarak Abdrrezzk diye geer. Eserlerindeki kaytlardan kuyumcu ve ressam (nakka) olduu anlalmaktadr. Bu ikinci mesleinden dolay kendisine Ceml-i Nakka da denilmitir. renim durumu hakknda kaynaklarda yeterli bilgi bulunmamakla birlikte eserlerinden iyi bir din ve edebiyat renimi grd belli olmaktadr. Hayatnn byk bir ksmn sfahan'da geirdi. Gen yata iir yazmaya balad ve zellikle kasideleriyle n yapt. Kasideleri edeb bakmdan olduu kadar tarih ynden de deer tamaktadr. Cemleddin, Seluklular'dan Arslan b. Turul ile olu 1 1 . Turul, ldenizoullarndan Muhammed Cihan Pehlivan ve sfahan'da Sadoullar'ndan Rkneddin Sad, Kvmddin Sad, Sadreddin b. Kvmddin Sad ile Hucendoullarndan Sadreddn-i Hucendve Cemleddn-i Hucend hakknda kasideler yazmtr. adalar Hkn-i rvn, Evhadddin Enver, Redddin Vatvt ve Zahrddn-i Fryb gibi nl airler hakknda da iirleri bulunmaktadr. Cemleddn-i sfahn zellikle kaside alannda Hkn ve Enver'yi rnek alm, ancak onlarn seviyesine eriememitir. iirlerinde Sen gibi zhd ve takvya yer vermekle birlikte bunlara fels e f ve tasavvuf bir deer katamam, bu alanda da Sen'ye ulaamamtr. Buna karlk gazel, terc ve terkibibend, kta ve rub trlerinde olduka baarldr. Nitekim VII. (XIII.) yzylda gazel trnn en nl simalarndan olan Sa'd-i rz bu hususta onun tesiri altnda kalmtr. Cemleddin'in divan birok def a baslmtr (Tahran 1316 h., 1320 h., 1340 h., ts. ; Bombay 1341). BBLYOGRAFYA:
Avff, Lbb, II, 402; Lutf Ali Beg, Atekede (nr. Ca'fer ehd), Tahran 1337, s. 175; Hidyet, Mecma'l-fuaha , 1, 177; Saf, Edebiyyt, II, 731-740; A. Hayympr, Ferheng-i Shanvern, Tebriz 1340 h., s. 134; Rypka, HL, s. 213 vd.; DMF, I, 746. fl ^ ^

slmiyet'le dier sistemleri karlatrd; tarih, edebiyat ve ahlk zerine aratrmalar yapt ve eserler kaleme ald. Sosyalizmi inceledi. Kazand bu ilm ye fikr seviyeden dolay am'n nde gelen limleri arasnda yerini ald. slm esaslarn izah ve tefsirinde hr dnceyi savunan ve itihadn nemi zerinde duran Ksm, bu hususta Takyyddin bn Teymiyye ve bn Kayyim el-Cevziyye'nin yolunu benimsedi. Ona gre itikadda Selef yolu takip edilmelidir. limler ve mezhepler arasnda ihtilf olsa da mezheplerin hepsi ayn kaynaktan beslenmi ve bu hususta slm adna hayrl ve faydal almalar yaplmtr. htilf aslda deil fer' meselelerdedir. Bu ise slm'n gcn ve canlln gsterir. slmiyet fikir hrriyetine nem verir, taklidi ve hurafeyi reddeder. Gerek, herhangi bir gr veya mezhebin inhisarnda deildir. Her devirde mslmanlar arasndan mctehidler kacak ve bunlar yeni gelimeler karsnda fikir retecekler, slm' yorumlayacaklardr. Bu ise yeni bir mezhep kurmak demek deildir. Asl hedef slm'n zn ortaya karmak ve ondan donukluk, taklit, hurafe ve bid'atlar gidermektir. slm ile an aras bulunmaldr. Akl slm'n anlalmasnda nemli bir vastadr. Akl ile nakil elimez; eliirse nakil te'vil edilir. rkl iddetle reddeden ve zencilerin kleletirilmesine kar kan Ksm, ayrca eitli eserlerinde devlet, lke, siyaset ve Araplarla ilgili grlerine yer vermi, Kur'n- Kerm'in cihad emrini, vatan sevgisi gibi konular etraflca ilemi, iinde bulunduu asrn ve bu asrda yaayan mslmanlarn meselelerini tesbit ve tehis etmi, bunlara hal areleri bulmaya almtr. Dili yumuak, kimseyi incitmeyen bir kii olarak bilinen Ksm, evine srf ek311

lerdeki stnln gstermeye yetecek mahiyettedir. Ayrca matematik, felsefe, tp, sosyoloji, hukuk, ziraat vb. sahalarda yazlm pek ok kitap okudu.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMLEDDN el-KSIM
siini bulmak zere gelenleri bile hogr ile karlar, onlarn da takdirini kazanrd. Kitaplarnda ilm-edeb mnakaay esas almtr. Muhaliflerine cevap verirken onlar kk drecek bir slp kullanmam, sadece dorunun ortaya kmasn amalamtr. Eserleri. 100'e yakn eseri bulunduu belirtilen Ksm'nin belli bal eserleri unlardr: 1. Mehsin't-te'vil'. On yedi ciltlik bir Kur'an tefsiri olup Muhammed Fuad Abdlbk'nin tahkikiyle neredilkitap nce Dmak'ta (1329), daha sonra da Muhammed Abdlhakm el-KdFnin tahkikiyle Beyrut'ta (1406/1986) neredilmitir. 10. Mezhib'l-Azrb ve felsifet'l-slm fi'l-cin (Dmak 1328). Larousse ve Encyclopaedia Britannica'daki "Cin" maddesinin Arapa'ya tercmesidir. 11. M e v c i z a t ' l - m ' minn min hy'i 'ulmi'd-dn (Kahire 1331). Gazzl'nin hy' culmi'd-dn adl eserinin iki cilt halinde zetidir. Kitap Ali zek tarafndan Zbdet'1-lhy adyla Trke'ye tercme edilmitir (stanbul 1973). 12. Nakd'n-ne'ihi'l-kfiye cal ta'dli Mu'viye (Dmak 1328). Muhammed b. Akll'in Kitb'n-Ne 'ican tevell hi'l-kfiye Mu cviye adl eserine reddiyedir. 13. Kav'id't-tahd min fnni mutalahi'l-hads. Hadis usulne dair bir eser olup Muhammed Behet el-Baytr'n tahkikiyle neredilmitir (Dmak 1352; Kahire 1380/ CEMLEDDN MEHMED, Karslzde

(. 1261/1845)
Osmanl tarihilerine dair yne-i Zuref adl eserin mellifi, mderris ve kad.

mitir (Kahire 1376/1957; Beyrut 1398/


1978). 2. lrd'1-halk ile'l-'ameli bihaberi'l-berk (Dmak 1329). Eserde kaz meselelerde telgrafla amel etmenin cevaz tartlmtr. 3. Evmiru mhimme f slh 1-kaz 'i'-er' (Dmak, ts ). Osmanl mahkemelerinin slahna ynelik teklifler erevesinde Hanef mezhebinin dndaki mezheplere gre de hkm verilebilecei zerinde durulmutur. 4. Mecm'at hutab (Dmak 1325). Eserde Hz. Peygamber'le ashabn ve baz limlerin hutbelerinden rnekler bir araya getirilmitir, s. Cevmicu'l-db f ahlk'l-encb (Msr 1926). Genel anlamda bir ahlk kitab olup eserde parlamenterlerin uymas gereken kurallar da ahlk adan ele alnmtr. 6. Del'ilu t-tevhid. Bir girile drt blmden meydana gelen eserin giri ksmnda bilgi kayna olarak akl ve akl tefekkrn nemine temas edildikten sonra birinci blmde Allah'n varl, ikinci blmde yaratc ile kinat arasndaki mnasebet, nc blmde materyalizmin tenkidi ve din-ilim ilikileri, sonuncu blmde de nbvvet konular ele alnmtr. Yeni ilm-i kelm devri rnlerinden saylan ve ilm bir deer tayan eserin iki basks tesbit edilmi-

Sleymaniye mderrislerinden Karsl Hoca Mehmed Efendi'nin oludur. lmiye snfndan yetiti, eitli medreselerde ve bu arada Sleymaniye Medresesi'nde mderrislik yapt. Daha sonra kadlk mesleine geti ve 1837'de Selnik kads oldu. ki yl sonra Takvm-i Vekyi' musahhihliine getirildi. 1845'te Bursa kadlna tayin edildiyse de grev yerine gitmeden stanbul'da ld. Mezar Eyp'te babasnn kabri yanndadr. iirle de megul olan Cemleddin Efendi iirlerinde Ceml mahlasn kullanmtr. Cemleddin Efendi'nin asl hreti, Takvm-i Vekyi' musahhihlii srasnda Sultan Abdlmecid'in emriyle 1843 ylnda kaleme ald yne-i Zuref adl eserinden gelir. Baz Osmanl tarihileri ve eserlerine dair olan bu risle bir mukaddime ile blmden meydana gelmektedir. Mukaddimede genellikle Ktib elebi'nin Takvm't- ievrfh'inden iktibasla tarih ilminin konusu ve tarihten alnacak ibretlere, Osmanllar'da Trke ve Farsa tarih yazclnn balangcna temas edilmitir. Birinci blmde belli bal Osmanl tarihlerinin hangi yllar arasndaki olaylar ihtiva ettii, ikinci blmde resm devlet vak'anvisi olmayan Osmanl tarihilerinin biyografileri ve eserleri, nc blmde ise Sahaflar eyhizde Mehmed Esad Efendi'ye kadar Osmanl ehnmecileriyle vak'anvisleri ele alnmtr. Biyografileri verilen hususi tarih yazarlar unlardr: Kemalpaazde, Hoca Sdeddin, Hasan Beyzde, Cizyedarzde Baheddin, drs-i Bitlis, Eblfazl Mehmed, Mehmed Muhyiddin, Cellzde Mustafa, Ramazanzde Nianc Mehmed, Mir't- Kinat mellifi Mehmed, Karaelebizde Abdlaziz, eyh Mehmed, Peuylu brhim, Solakzde Mehmed, Selnik Mustafa, l Mustafa, Mverrih Nedim Bey (Cemleddin Mehmed'in ada) ve Cvid Ahmed Bey. nc blmde ele alnan resm Osmanl tarihileri ise (ehnmeci ve vak'anvis) unlardr: Fethullah rif, Hasan Hkm, Nam Mustafa, Rid Mehmed, Kkelebizde sim, Sm, kir, Subh, zz,

1961).
Ksm'nin bunlarn dnda el-Ecvibet'l-merdyye (Dmak 1326); el-sm ve'l-micrc (Dmak 1331); el-Evrd'l-me 'sre (Beyrut 1320); Trhu! Cehmiyye ve'l-Mu'tezile (Sayda 1320; Kahire 1321; Beyrut 1981); Tenbh't-tlib il ma'rifeti'l-farz ve'l-vcib (Ka-

hire 1326); Hayt'l-Buhr (Sayda 1330);


e-y ve'l-kahve ve'd-duhn (Kahire 1320); ezratn mine's-sreti'l-Muhamcale'lmediyye (Kahire 1321); el-Mesh cevrabeyn (Dmak 1332); en-Nefhat'r-rahmniyye erhu metni!-Meydniyye fi't-tecvd (Dmak 1323); elCerh ve't-tacdl (Kahire, ts.; Beyrut 1985) adl eserleri de zikredilebilir.
BIBLIYOGRAFYA: Serks, Mu'cem, 1 1 , 1483-1486; ekb Arslan, "nsz" (Cemleddin el-Ksm, Kav'idut-tahd (nr. Muhammed Behet el-Baytr] iinde), Dmak 1353/1935, s. 5-7; Brockelmann. GAL SuppL, 1 1 , 777; Zirikl, el-A'lm, 1 1 , 135; Kehhle, Mu'cem'l-m'elliftn, 1 1 1 , 157158; XI, 220; XIII, 420; a.mlf., el-Mstedrek, Beyrut 1406/1985, s. 175-176; Zfir el-Ksm, Eb: Cemlddn el-Ksm, Dmak 1380/ 1961, s. 20-32; Enver el-Cnd, Terciml-a'lmi'l-mu'rn fi'l-'lemi'l-slm, Kahire 1970, s. 69-78; Bilmen, Tefsir Tarihi, II, 773-774; Hayreddn Karaman, slm Hukuk Tarihi, stanbul 1975, s. 211; Abdlhay el-Kettn, Fihris'lfehris, I, 299, 476-477; Nveyhiz, Mu'cemulmfessirln, I, 127; Abdlkdir Ayy, Mu'cemT-m'ellifne's-Sriyyn fi'l-karni'l-'rr, Dmak 1405/1985, s. 408-409; Muhammed Muti' el-Hfz-Nizr Ebza, Trhu 'ulem'i Dmak, Dmak 1406/1986, 1, 298-311; Muhammed Abdllatf Slih el-Ferfr, A'lm Dmak, Dmak 1408/1987, s. 61-62.
8 AL TURGUT

tir (Dmak 1330; Beyrut 1405/1984). 7.


eref'l-esbt (Dmak 1331). Eserde nesebin erefinin baba tarafndan olduu gibi anne tarafndan da intikalinin mmkn olduu zerinde durulmu, mellif bu eseriyle anne tarafndan seyyid* olduunu ispat etmeye almtr. 8. Fetv mhmme fi'-er'ati'l-slmy-

ye (Muhammed Abduh'la birlikte, Kahire


1331). Osmanl eyhlislmlarnn ihtiya karsnda drt mezhebin hangisine gre hkm verilebileceine dair fetvalarn ihtiva etmektedir. 9. el-Fetv fi'lslm. Daha ok mft ve hkimler iin yazlm bir usul kitab olup eserde fetva, mft ve msteft ile ilgili konular ilenmitir. Mftlerin matematik bilmelerinin zarureti zerinde de duran 312

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

C E M L E D D N - i SV ad ebced hesabyla telif tarihine (1259) tekabl etmektedir. yne-i Zuref'ya, sadr- l mektupularndan Hfz Ahmed Lutf ile Rid efendiler mensur, yannda amasn tavsiye eder ve tarikat hrkas giydirip onu Dmak'a gnderir. Osman Dmak'ta Cemleddn-i Sv ile buluur. Bir sre birlikte kaldktan sonra bir ara Horasan'a gider ve tekrar Dmak'a dnerler. Cemleddn-i Sv burada Bbssagr dndaki mezarlkta Ali evldndan Zeyneb bint Zeynelbidn'in trbesi civarnda sadece mahrem yerleri yaprakla rtlm plak bir adam grr ve ayaklarna kapanr. Bu
Trih ue Muerrihleri s. 4 6 ; SiIII,

4.I

mmM
-Cjl i C-j-JJ*J M J^Kj,J,^ y'lj. Cr.-OJusyj-Isj j* J\> iV-*1 j-V* flAt
r

Seyyid Halil Feth-i Sivs ise manzum birer takriz yazmlardr. Mehmed Efendi ayrca, Cemleddin Me'debet'l-h-

tn (stanbul 1252) adyla snneti es-

naf iin faydal bir risle de kaleme al-

mtr. BBLYOGRAFYA:
Cemleddin, Osmanl (Ayne-i cill-i Zuref), stanbul 1314, s. 4-8, 19, 39, II, 8 3 ; Osmanl Mellifleri,

kii Cell-i Dergezn'dir. Dergezn ona dnyadan tamamyla ilgisini kesmesini syler. Bu srada kendinden geen Cemleddn-i Sv ayldnda vcudundaki btn kllarn dkldn farkeder ve mahrem yerlerini rtmek iin sahraya gider. Dnnce bir mezar kazp iine girer. Dergezn onun bu halini grnce byk bir eyh olduunu anlar. Sv elini Dergezn'nin vcudunda dolatrr,

70-71, 73, 78, tr.yer.; Fatn, Tezkire, Osmn, 4 2 ; Babinger Edebiyat

(ok),

s. 3 8 7 - 3 8 8 ; TCYK, s. 678III, 971; Levend, Trk TDEA,

679; Ergun, Trk airleri,

Tarihi, s. 380-381; TA, X, 145; S

ABDLKADIR ZCAN

C E M L E D D N - SV
( SS1-* d-^JU- )

V m

OJL-JJ

onda da hibir kl kalmaz. kisi konumadan oturur ve sahradan getirdikleri otlarla yaarlar. el-Vf
J

(. 630/1232-33)
Kalenderiyye'nin Cevlakyye kolunun kurucusu.
L

b'l-vefeyt'a

gre ise (V, 292) Sv Osmn- Rm ile birlikte Cebeliksiyn'da ibadetle megulken kendisinin kemale erdiini anlaynca Dmak'a gelip Bbssagr'deki mezarlkta kalr. Burada bulunduu srada Cell-i Dergezn ile Osmn- Girih gelir ve ona intisap ederler. Bu sonuncusunun, Ahmed Eflk'nin
crifn

Karslzde Cemleddin Mehmed'in Osmanl Trih ue Muerrihleri adyla baslan ve asl ismi yne-i Zuref olan kitabnn i kapa (istanbul 1314)

ran'da Kum-Kazvin yolu zerinde bulunan Sve ehrinde dodu. Menkb'da (Hatb-i Frs, s. 5) 382 (992) olarak verilen doum tarihi gerekle badamamaktadr. Zira eserde Cemleddin'in ayn zamanda Byezd-i Bistm'nin m-

Menkb'l-

efik Mehmed, Nianc

Abdurrahman

ridlerinden biri olarak gsterilmesi, bu tarihin bir hatann veya Menkb mellifinin bu konudaki bilgisizliinin sonucu olduunu ortaya koymaktadr. nk 382'de doan bir kiinin 261'de (87475) len Byezd-i Bistm'ye mrid olmasna imkn yoktur. Ayn ekilde M e nkb'da Cemleddn-i Sv ve etrafndakiler hakknda verilen bilgiler dier kaynaklardakilerle az ok badamakta, ancak Cemleddin'in lm tarihi olarak verilen 463'n (1070) yerini bunlarda 630 (1232-33) tarihi almaktadr (kr. Safed, V, 292). Gerek Cemleddn-i Sv gerekse onun ok yakn arkada ve bir rivayete gre de eyhi olan Osmn- Rm'nin Byezd-i Bistm ile olan ilikileri onlara bir hret kazandrma abasnn sonucu olmaldr. Menkb'a Cemleddn-i Sv ile Os-

adl eserinde (II, 596) ad geen,

Abdi Paa, Rahmi, Hkim Mehmed, emizde Mustafa Reid, Mszde, Behet!, Sleyman Molla, Enver, Edb, Nri Bey, Ahmed Vsf, Pertev Mehmed, mir Bey, Mtercim sim, nzde Atullah ve Sahaflar eyhizde Esad Efendi. kdam gazetesi sahibi Ahmed CevZuref mellifinin braktdet, yne-i Mehmed

Eb Bekr-i Niksr'nin yakn arkada mer-i Girih olmas ok muhtemeldir. Byle bir karkla, mer ( ) kelime) siyle Osman kelimesinin yazl (

arasndaki ekil benzerlii de yol am olabilir. Osman Turan'n Muhammed elHatb'e ait el-Fustt'l-cadle vcidi's-saltana adl eserden f kanaklen

verdii bilgiye gre ( Kprl Armaan, s. 558 vd.) Sv Osmn-i Rm'den ayrldktan sonra Bill-i Habe Mezarl'na ekilir. Burada Garbed adnda razl bir ocuk ona intisap eder. Bir sre sonra Muhammed-i Belh, Eb Bekr-i Niksr, Muhammed-i Kurd ve ems-i Kurd adnda drt kii onlara katlr. Bu son ikisi Mazdek dininden olup, bir sre sonra lrler. Kalanlardan Eb Bekr-i Niksr Konya'ya gelir ve buraya yerleir. Cemleddn-i Sv'nin kaybolduunu sanarak mridleriyle aramaya kan Osmn- Rm onu acayip klkta grnce mridlerinin yanna dner. Bu arada Belh bilginlerinden Muhammed-i Belh gelir; o da Sv ve iki arkada gibi ba, ka, 313

yerden son vak'anvis Abdurrahman eref Bey'e kadar esere bir zeyil yazm (s. 78-156) ve eseri bu zeyille birlikte Osmanl Trih ve Mverrihleri adyla yaymlamtr (stanbul 1314). Zeyilde Esad Efendi'nin hayat tekrar fakat daha geni olarak ele alnm ve ardndan Reci Mehmed, kifpaazde Nil Bey, Ahmed Cevdet Paa, Ahmed Lutf, Hayrullah Efendi, Ahmed Vefk Paa, Mustafa Nri Paa, Mehmed Fevzi Efendi, Ahmed Midhat Efendi ve Abdurrahman eref Bey'in biyografileri ilve edilmitir. Zeyilde verilen tarih yazarlarnn hayat hikyeleri daha ayrntldr. yne-i Zuref'nin nemi bu alanda yazlm ilk eser olmasndan gelir. Eserin

mn- Rm'nin tanmas dier kaynaklardakinden farkl anlatlr; Osmn- Rm de Byezd-i Bistm'ye mrid olur. Byezid onu Tanr'ya doru yolculukta krk bir menzilden krkna ulatrr. Krk birinci menzili de Cemleddn-i Sv'nin

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

C E M L E D D N - i SV byk ve sakaln tra edip (rdarb*) onlarn klna girer. Bu topluluun hretini duyan Eb Bekr-i sfahn de gelerek onlar gibi olur ve her biri bir mezara yerleir. Sv rdarb oluunu, ryasnda bir gece Hz. Peygamber'in bir bak ile vcudundaki btn kllarn dklmesine balamaktadr (Hatb-i Frs, s. 47). Ancak Dimyat'taki Kalenden Hankah'n ziyaret eden bn Battta, Sv'nin rdarb oluunu tamamen farkl bir olaya balamaktadr.- Sv genliinde ok yakkl ve ayn zamanda dindar bir kiidir. Bir kadn ona k olur ve kendisini elde etmek iin bir hileyle onu evine getirir. Sv kadndan kurtulmak iin ban, kan, byn ve sakaln usturayla kazr; da onu bu klkta grnce evden kovar. Menkb'a gre (s. 55) Sv, kendisinin ve arkadalarnn etrafndaki insanlar oalnca Muhammed-i Belh'yi yerine brakp Msr'da Dimyat'a gider. Ancak zerindeki kaba ul ve acayip ehresiyle herkesin dikkatini eker ve hakarete urar. Sonunda bir mezarla girip orada yaamaya balar. Bunu duyan bir kad onu ziyarete gider, sorduu sorulara ald yerinde cevaplar karsnda onun mridi olur. Sv burada alt yl kaldktan sonra lr ve oraya gmlr. bn Battta bu kadnn bn'l-Amd adnda biri olduunu, lmeden nce orada bir hankah yaptrdn, burada birlikte kaldklarn, Sv'nin hankahn iine,kadnn da hankahn kaps altna gmldn kaydeder. Sv'nin Cevlakyye tarikatnn kurucusu olduu anlalmaktadr. Nitekim Kahire'de bu kola ait bir zviye vardr (Makrz, 11, 433). bn'l-Cezer, Sv'nin kendi el yazs ile yazlm "krse"ler (formalar) halinde bir tefsirini grdn kaydetmektedir (bk. Safed, V, 293). BBLYOGRAFYA:
Hatb-i Frs, Menkb-i 38-41, 47, 55; Cemleddn-i Sv 1 1 , II, (nr. Tahsin Yazc), Ankara 1972, s. 5, 8-10, Eflk, Menkb'l-'rifn, 5 9 6 ; Safed, el-Vf (nr. S. Dederine), Beyrut I, 27-

C E M L E D D N et-TRK
( oiJUU* )

CEMLEDDN UK
(. 1 1 6 4 / 1 7 5 1 )

XIV. yzylda yaayan Trk dilcisi. L Tam ad Cemleddin Eb Muhammed Abdullah et-Trk olan bu dil bilgininin hayat hakknda yeterli bilgi yoktur. Nisbesinden Trk asll olduu anlalmakta ve Memlk lkesinin kuzeydousunda Suriye'de bulunduu tahmin edilmektedir. Kpak Trkesi iin ok nemli bir kaynak olan Kitb i lugati't-Trk le tannmtr. Yazl tarihi kesin olarak bilinemeyen Bulgat'l-mtk'n tek yazma nshas Bibliothque Nationale'de bulunmaktadr. Bu yazma harekeli ve okunakl bir nesihle istinsah edilmitir. Metin zikzakl ve alt alta iki satr halinde be ve drtl kare ekiller oluturacak biimde yazlmtr. Her sayfadaki karelerin toplam yirmi tr. Arapa-Trke bir szlk niteliinde olan eser iki blmden oluur. 1. simler blm (vr. 7 - 2 l ) . Bu blmdeki kelimeler konulara gre gruplandrim ve sralanmtr. 2. Fiiller blm (vr. 21 a -88 b ). Bu blmdeki kelimeler Arap alfabesine gre dizilmi olup fiillerin belirli gemi zaman, geni zaman ve emir ekilleri gsterilmitir. Toplam 1500 kadar madde ba kelimeyi ihtiva eden eserde az sayda Ouzca kelim e de bulunmaktadr. Bulgat'l-mtk, Polonyal Trkolog
a a

Halvetiyye-Ukyye tarikatnn Cemiiyye ubesinin kurucusu, mutasavvf - air.

Edirne'de dodu. Asl ad Mehmed Cemleddin, knyesi Eb Nizmeddin'dir. Kaynaklarda seyyid* olduu nakledilir. Genliinde Edirne'de Uk eyhlerinden Mehmed Hamdi Efendi'ye (. 1146/ 1733) intisap etti. Tekkelerde yemeklerden sonra okunmas det haline gelen Hamdiye ilhisiyle de tannan Hamdi Efendi vefat edince Halvetiyye-Gleniyye'nin Seziyye ubesinin kurucusu Hasan Sez-yi GlenFnin (. 1150/1737) halkasna katld. Onun vefatndan sonra Edirne'de drt yl irad grevinde bulundu. 1155'te (1742) mnev bir iaret zerine stanbul'a giderek Erikap Savaklar'daki Hrm Ahmed Paa tarafndan kurulan mescid-zaviyenin eyhi oldu. lmne kadar bu derghta irad faaliyetinde bulunan Cemleddin Efendi, vefatnda derghn hazresine defnedildi. Trbesi bugn Hrm Ahmed Paa adyla anlan caminin yannda olup ziyaret edilmektedir. Halifesi Selhaddin Uk (. 1197/1783) lmne, "Cemlullah'a dnd ceml-i ak ile prim Cemleddin" msran tarih drmtr. Uk silsilesi, eyhi Mehmed Hamdi, Edirneli Osman Sdk (. 1114/1702), Gmlcineii Abdlkerim ve Halil, Bolayrl Sinan, Gelibolulu mer Karb ve Saruhanl Mem Can (. 1008/1599) efendiler vastasyla tarikatn kurucusu Hsmeddin Uk'ye (. 1001/1593) ular. Harrzde, Cemleddin Uki'nin ayrca Halvetiyye'nin Gleniyye, Snbliyye, bniyye ubeleriyle Nakibendiyye ta-

Bulga'l-mtk adl eseriy-

ve'l-Kfk

A. Zajaczkovvski tarafndan birinci blm Franszca, ikincisi Lehe olmak zere iki blm halinde neredilmitir (1.
blm: Turcs Manuel arabe Kiptchaks, de la langue des 1938, et des Warszawa

XXI, 57 + 16 s. 4- 4 sayfa tpkbasm; 2. bl m : Slovnik Pan'tsva Arabsko-Kipczacki z okresu 1954, Memeluckiego, Warszawa

8 6 + 1 3 8 sayfa tpkbasm). Birinci blmn 1958'de fotoraf usul ile ikinci basks da yaplmtr.
BBLYOGRAFYA: Blochet, Catalogue, kovvski, Manuel et des Kiptchaks, Slovnik Mameluckiego, arabe s. 3 0 0 - 3 0 1 ; A. Zajaczde la langue z okresu Tarihi, des Turcs
C e m l e d d i n Uki'nin Hrmi A h m e d Paa C a m i i ' n e bitiik trbesi iindeki sandukas - Erikap / istanbul

1 3 8 9 / 1 9 7 0 , V, 2 9 2 - 2 9 3 ; Makrz, el-Htat, 3 3 2 vd., 4 3 3 ; bn Battta, Seyahatname, 2 8 ; a.mlf., er-Rihle, ris fm f Dmak 33-35; Nuaym, Tenbh't-tlib min cevmi' ue

Beyrut, ts. (Dru Sdr), s. ird'd-dve'l-medris,

Warszawa 1938, tr.yer.; a.mlf., pa'nstva Warszawa 1954, tr.yer.; Ahstanbul 1964, Kiptschakische TF, I (1959), ve 182-

Arabsko-Kipczacki

T T K Ktp., M. Tanci, vr. 2 6 8 - 2 6 9 ; Osman Turan, " S e l u k T r k i y e s i D i n T a r i h i n e Dair' Bir K a y n a k " , Fuad Tahran Kprl Armaan, stanbul 1953, Sa'd-iAbul-Hayr, M. Fuad Kprl, sy. 5 (1338),
YAZICI

m e t Caferolu, Trk Dili

II, 2 0 0 - 2 0 1 ; O. Pritsak. "Das

s. 555 vd.; F. Meier, Abu 1976, bk. indeks; " A n a d o l u ' d a s i m i y y e t " , DEFM,
S'

A M a m l u k K i p t s c h a k i s c h e " , Ph. Kpak Trkesi",


1 8 3

s. 75-76; A. F. Karamanlolu. " K p a k l a r TDED, XII (1963), s.


B

'

TAHSIN

'

NURYCE

314

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

C E M L E D D N el - VATVT rikatna da mensup olduunu ve kendisinde bu tarikatlar birletirdiini syler (Tibyn, I, vr. 256 b , o n d a n naklen TomarHaluetiyye, s. 108). Cemleddin'in bu tarikatlarla ilgisi, ikinci eyhi Hasan Sezyi Glen'nin mridi La'l-i Glen'nin ad geen tarikatlardan da icazeti olmas dolaysyladr. Cemleddin Uk, o dnemde stanbul'da zayflamaya yz tutan Ukyye'yi yeniden canlandrd iin (Hseyin Vassf, IV, 243) Ukiler'ce tarikatn ikinci kurucusu saylr. Halvet- Uk zikir erknndaki esm-i seb'aya (l ilahe illallah, Allah, h, Hak, hay, kayym, kahhr) frt- hamse adyla be isim daha (fetth, vhid, ahad, samed, Allah) ilve ederek esm saysn on ikiye karan Cemleddin, bunu kendisine ryasnda Hz. Ali'nin rettiini syler. Zikir srasnda her ismin bana "y" getirilirken yalnz frt- hamsenin sonundaki Allah ismi "y "sz zikredilir. Kendisinden sonra btn Ukyye mensuplar bu on iki esm zere slk dbn srdrmlerdir. Halvetiyye'nin dier kollarnda, Ukler'in atvr- seb'a dedikleri esm-i seb'a tamamlannca slike hilfet verilirken Ukyye-Cemliyye'de hilfet verilmesi iin frt esmasnn tamamlanmas art koulmutur. Cemleddin Uk'nin vefatndan sonra yerine olu Nizmeddin Efendi (. 1199/1785) gemi ve lmne kadar otuz drt yl bu grevde kalmtr. Kaynaklarda Ceml, Cemlzde ve Savaklar gibi adlarla anlan kendi derghnn yan sra 1192 (1778) tarihinden itibaren yedi yl da Kasmpaa'daki Uk sitnesi'nde eyhlik yapmtr. Nizmeddin Efendi'nin olu Mehmed Ceml (. 1243/1827) ve torunu Aleddin (. 1251/ 1835) efendiler de Savaklar Dergh ve Uk sitnesi eyhliini birlikte yrtmlerdir. Aleddin Efendi'nin ocuu olmadndan yerine kz kardei erife Hanm'n olu Kermeddin Efendi'nin (. 1257/1841) gemesi gerekirken bu zat sadece Uk sitnesi eyhliinde bulunmay tercih ettiinden Savaklar Dergh'na Eyp Bahariye'deki ah Sultan Dergh eyhi Ubeyd Efendi (. 1253/1837) tayin edilmitir. Cemleddin Efendi'nin olu ve torunlar da kendisiyle ayn trbede medfundurlar. Ukyye tarikat Cemliyye ubesi vastasyla son dnemlere kadar ulamtr. Cemleddin Efendi'nin ok saydaki halifelerinden en tannm olan, damad ve Fatih'teki Thir Aa Dergh eyhi Selhaddin Uk'dir. Bu zat Cemliyye'nin Salhiyye ubesinin de kurucusudur. eyh Cemleddin'in halifelerinden Yazc eyh Mehmed Safvet Efendi (5. 1192/1778) Uk sitnesi eyhi, Mahmd Bedreddin Efendi (. 1197/1783) ve 632 ylnn Zilhicce aynda (Austos 1 235) Kahire'de dodu. Ailesinin aslen Mervli olduu dnda hayat hakknda bilgi yoktur. Kitap merakls, ayn zamanda mstensih olmas ve kitap ticareti yapmas sebebiyle "el-Ktb" ve "el-Verrk" lakaplaryla anlmaktadr. Vatvt (gece kuu) lakab ise kendisine zellikle geceleri ok almas, fizik bir zellii veya erken yalarda yakaland gz hastalndan dolay verilmi olmaldr. Cemleddin el-Vatvt 10 Ramazan 718'de (5 Kasm 1318) v e f a t etmitir. Eserleri. 1. urerul-ha'ii'l-vzha Ahlka
curer'n-nek'ii'l-fzha. r

Fatih Keeciler'deki Uk Tekkesi'nin kurucusudur. Cemleddin Uk'nin 345 manzume, bir silsilenme ve be tarih beytini ihtiva eden divan Sleymaniye KtphaneCemleddin Uk'nin mhr
(M. Erol Kl zel koleksiyonu)

si'ndedir (Uk Dergh, nr. 92). BBLYOGRAFYA:


Harrzde, Tibyn, seyin Vassf, Sefne, uetiyye, I, vr. 2 2 5 vd., 2 5 6 " ; HIV, 2 4 3 - 2 5 0 ; Tomar-Hal7e-

s. 107-108; Zkir kr, Mecma-i

ky (Tayi), s. 12, 37, 42.


B M A H M U T EROL K I L I

CEMLEDDN el-VATVT
(j.y.yi ji-diju*-)

Eb Abdillh Cemlddn Muhammed b. brhm b. Yahy el-Ensr (. 718/1318) Ansiklopedik eserleriyle tannan Msrl edip ue lim. ^

dair olan bu eserde mellif iyi ve kt davranlarn nelerden ibaret olduunu, ayrca akl, ahmaklk, cmertlik, cimri-

n .

- -

o-

U'^j,

lik, cesaret, korkaklk, af ve intikam gibi kavramlar konuyla ilgili iirlere de


u!XJ! jv . l a l J l ^ ' i b a : 6 Ui i

yer vererek on alt babda incelemitir. Hkmdar ve airlerden satran oyununa kadar ok eitli konularda edeb ve tarih bilgilerin yer ald bu eserdeki
Cemleddin el-Vatvt'n Gurer'lha'ii'luzha ve urer'nrek3 ii'lfzha. adl eserine yaplan Mehsin'lurer ue mesui'l-'urer adl erhin ilk iki sayfas
(Sleymaniye Ktp., Reslkttb. nr. 9 0 0 )

* U - J J ^ j j 'r^-jSi^yy f i y U y o <s ^

^ - - u ij

oli
!

ifcjM^i^!'!.^"5
%

^-uU-jsiaj
-A^SJUJ

jMatffcjV-jtt*^*
1

mlumata o dnemle ilgili baka kaynaklarda pek rastlanmaz. Dolaysyla slm medeniyeti tarihinin deiik taraflarna k tutmas bakmndan nemli bir kitaptr. Muhammed b. Can Beg esSeyf Akby tarafndan Sultan Kaytbay iin Mehsin'l-urer ve mesvi'l-'urer (Sleymaniye Ktp., Reslkttb, nr. 900, 132 varak) adyla ihtisar edilen eserin muhtelif basklar bulunmaktadr (Bulak 1284; Kahire 1299, 1318). 2. c'l-iiker ve menhic'l-'iber. MebhiAst-

f i A; Or - l i ! i J J ^ J , ^ V^i^ii^'l^UiJiicjU! -jjj

jtja

^ j . j U j i y - i ^ i ^ i M -ifiitrtiy'' ^ k t y Miji^jfcju

^ A l ' ^ i j Ui-i,. JJ
'vkily di di - U J>5S1U >r. ^ v ^ c ^ l j i ^ ' i , i-.. i , - i . i .-11

> j -JJ_,yj Jk. .l'Mi^JUi^'ji jUu L^

IJjii v L - j i ' A & J ^ ^ ' U l i Js^i lOi^jJll sJ,-' J i . 1 . , - J

Bs^Ul (joUiv'i) j'ii 1 -U&li!.t;


A ^ l s i ^ ^ l j i l i ! ^ A S J l , - W y

ronomi, corafya-oinografi, hayvanlar ve bitkilere dair drt blmden meyda515

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMLEDDN el-VATVT na gelen bir eser olup edeb slpla yazlmtr. Msr hakknda ansiklopedik bilgi veren eserlerin ilki olmas bakmndan nemlidir. Birok ynleriyle adalar Zekeriyy el-Kazvn'nin mahlkt t'd-dehr f
cac'ibi'l-ber eAc'ib'l-

CEML
( J ^ )

olarak Ceml'nin eyholu (eyholu Ceml) diye de tannm olabileceini sylemek mmkndr. Veya uzak bir ihtimalle Hm ^ ve Hmyn yazar olan Ceml tamamen baka bir kimsedir. 903 ( 1 4 9 7 - 9 8 ) gibi olduka eski bir tarihte istinsah edilen Hsrev rin'in Bursa

XV. yzyl divan airi ve mesnevi mellifi.

ve eyhrrabve'nin

Nuhbeve'l-bahr Ftih devri airlerindendir. eyh'nin yeeni olup asl ad Bayezid'dir. Seh ve ondan sonra gelen kaynaklar Cemlfnin bu adndan bahsetmezler. airin ad, doum yeri ve babasnn ad, eyh'nin lm zerine Hsrev rn'e yazd zeylin balndaki ibareden renilmektedir (geni bilgi iin bk. Demirta, TDED, N/3, s. 192). Bu ibare Hsrev rn mesnevisinin eitli nshalarnda farkl olup kaynaklardaki karklk da muhtemelen bu farktan ileri gelmitir. Faruk K. Timurta'n (Demirta) grd nshada Byezd b. Mustafa b. eyh Ahmed-i Tercmn el-Akehr olarak yer alan airin isim zinciri, Bursa Eski Yazma ve Basma Eserler Ktphanesi'ndeki nshada (Mill Ktp., nr. 4447) Byezd b. Mustafa el-Mehr eyholu eklindedir (Gnay Kut Alpay, JTS, 119771, s. 125-126). Ceml'nin eyholu Mustafa ile kartrlmas meselesi Faruk K. Timurta tarafndan etrafl bir ekilde ele alnarak Ceml'nin kimliine ve eserlerine aklk kazandrlmtr (TDED, I V / 3 , s. 189213). Ancak burada dzeltilmesi gereken bir husus, Timurta'n Uzunarl'nn Ceml'yi eyholu olarak gsterdiini sylemesidir. Aslnda Uzunarl Ceml'yi eyholu olarak gstermemi, hatta tezkirelerin eyholu Mustafa ile eyholu Ceml'yi kartrdklarn belirtmitir. Ayrca dier kaynaklar gz nne alndnda Timurta'n verdii bilgilere ilve

adl eserlerine benzemektedir. Yazma nshalar eitli ktphanelerde bulunan (bk. Abdll A b d l m n ' i m e-m, s. 70-72) bu eser Corcis Mene el-Mrn tarafndan tantlm ( " e l - M e n h i c f v a s f i ' l - M e b h i c " , el-Merk, sy. 16, Beyrut 1907, s. 721-729; sy. 17 [1907], s. 774786), Marib ve Endls corafyasyla ilgili ksmlar son derece hatal bir nshadan E. Fagnan tarafndan tercme edilerek yaymlanmtr (Extraits inedits relatifs au Maghreb, Alger 1924, s. 41-68). Eserin drdnc blmn Ahmed Abdlkerm Sleyman, ye f Mr kitabi
ciber

nshasnda Ceml'nin lakab eyholu olarak geer ki Timurta bu nshay grmemitir. Ceml'nin XIV. yzyl airlerinden eyholu Mustafa ile kartrlmas hususu Seh'den balar. Bir ksm kaynaklar Ceml'nin Karamanl olduunda birleirken (Seh, l, Bursal Thir) bir ksm da Bursal olduunu kaydeder (Riyz, S. N. Ergun). Ergun onu Bursa'da birtakm kitabelerde tarihleri bulunmasna bakarak Bursal kabul eder. Latf ise airin Karamanl veya Bursal olabileceini bildirmektedir. Bu bilgilere dayanarak Ceml'nin Karamanl olmakla birlikte bir sre Bursa'da da bulunduu sylenebilir. Ceml'nin doduu tarih bilinmemekle beraber onun Hsrev rn'e zeyil yazdnda on sekiz yirmi yalarnda olduunu dnerek 813-815 ( 1 4 1 0 - 1 4 1 2 ) yllar arasnda doduuna hkmedilebilir. Yine birok kaynan, zellikle Latf'nin verdii bilgilere dayanarak Ceml'nin Bayezid devrinin (1481-1512) sonlarnda ld kuvvetli bir ihtimal olarak ileri srlebilir. Osmanl Mellifleri' nde onun Edirnekap dnda Emr Buhr Tekkesi yaknnda gml olduu kaytldr (II, 122). Ceml Hsrev rn'e zeyil mi yazd yoksa onu tamamlad m meselesine gelince, genellikle kaynaklarda "itmm" kelimesi gemektedir. Hsrev rn nshalarnda ise bu hususta deiik iba-

el-Hayt'z-zir'iyma'a min menhici'l(en-nebt) ve

fi'l-zari'l-memlki

tahkki'l-fenni'r-rbic Mebhici'i-fiker

adl mastr tezinde (Kahire niver-

sitesi, Edebiyat Fakltesi, 1972) incelemi, ikinci blmnn Msr corafyas ile ilgili ksm da Abdll Abdlmn'im em tarafndan neredilmitir (bk. bibi.). Nir eserin ihtisarnn da yapldn belirtmektedir (bk. Min Mebhici'l-fiker, 71). 3. Res'il'l-Vatvt. ve v e mir't'i-mrvve ftvve veya s. Fetve'l-ftvcAyn'l-

diye de bilinen bu eser, devri-

nin ileri gelen simalarnn eitli meselelere dair mektupla sorduklar sorulara verdii cevaplardan meydana gelen bir mecmua olup baslmtr (Kahire 1315). Kaynaklarda bn'l-Esr'in fi't-trih Kmil'in el-Kmil

adl eserine bir hiye yazd Cemleddin el-Vatvt tarafn-

da kaydedilmektedir. Nitekim Safed eldan istinsah edilen bir nshasna sahip olduunu ve bu nsha zerinde mstensihin haiyelerinin bulunduunu sylemektedir (bk. el-Vf, II, 17). BBLYOGRAFYA:
bn Hacer, ed-Drer'l-kmine, III, 298-299; II, 1201, II, 6 7 ; Safed, el-Vft, II, 16-18; Kef'z-zunn, 1241, 1380, 1846; Brockelmann, GAL, SuppL, lifn, II, 5 3 - 5 4 ; Kehhle, fi'l-cutm Abdll VIII, 2 2 2 ; Abdsshib mrn

Mu'cemul-m'eled-Dceyl, Necef l-edeb, e-m, KuII, Ceml'nin Hm ue Hmyn adl mesnevisinin bilinen tek nshasnn ilk ve son sayfalar
( Ktp., T Y , nr. 5 6 8 0 )

f i I cj?-*' Ct 5 i J u ' U'C!' . ^ V

A'lm'l-'Arab III, 7 2 8 - 7 2 9 ; Min

ue'l-fnn,

1966, II, 126-127; mer Ferrh, Trhu Abdlmn'im ue menhici'l-'iber, Mebhici'l-fiker

"v* Oy'^G?*

1 1

veyt 1981, s. 7-12, 70-72; C. Zeydan, Adb, 139; Zirikl, el-A'lm

(Fethuilah), V, 2 9 7 ; Ro-

g e r Maury, " a m l a l - d n a l - W a t v t l i b r a i r e et auteur e g y p t i e n ( 7 / 1 3 e m e s.)", IBLA, XLVI/ 152 (1983), s. 221-258. r ILI A Z M I YKSEL

316

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

d
tVr .

ffjiG)

fl

CEML AL EFEND diahnn kz Hmyn'un ak hikyesini konu edinir. Divan edebiyatnn iki kahramanl mesnevileri geleneinde olduu gibi iki k, balarndan geen birok maceradan sonra mutlu bir beraberlie kavuurlar. Eser zerinde Os^ J

rir. Ceml aslnda bir divan airinden ok bir mesnevi mellifidir ve tasavvufa meyli kuvvetlidir. BBLYOGRAFYA :
Seh, Tezkire, s. 55, 107, 113; Latifi. Tezkire, s. 121; k elebi, Meir'-uar, 3 5 4 " ; l, Knh'l-ahbr, 5 3 0 ; Riyz, Tezkire, 4 4 2 ; Gibb. HOP, Mellifleri, ne, A Hand-list, biyyt- vr. 54 a , 132"; Knalzde, Tezkire, vr. 20"

Mifthu'l-

ferec adl eserinin ortaya koyduu gibi

man Horata tarafndan bir doktora tezi hazrlanmtr (bk. bibi.). 3. Mifthu'l-ferec. 860 (1456) ylnda Ftih Sultan Mehmed adna yazlan bu eser de mesnevi
Ceml'nin

Ktp., TY, nr. 5959 I, 260-261 Osmanl

Ktp., TY, nr. 761, vr.

I, 304, 4 2 7 - 4 2 9 ;

tarznda ve aruzun remel bahriyledir. Bilinen nshas stanbul niversitesi Ktphanesi (TY, nr. 2331), skdar Hac Selim Aa Ktphanesi (Kemanke, nr. 447) ve Berlin Kraliyet Ktphanesi'nde (W. Pertsch, s. 371, nr. 378) bulunmakta dr. Ayrca Cmiu'l-men'de baz paralar yer alr. 4. acbe fi's-sanyi' de (Nuruer-Rislet'1Tek nsosmaniye Ktp., nr. 4904, vr. 101 b -106 b ) ve'l-bedyi'.

II, 122; Hammer, GOD, I, 109; Brows. 87, 304, 3 4 2 ; Fik Red Trh-i EdesEski stanCereya13; 1932, s. III, 979(Hma ve stanbul, ts., s. 2 2 0 ; Hfz Edebiyat Edebiyat Numuneleri, Antolojisi, Edebiyat stanbul airleri, Uak

MiftShu'l-ferec
adl eserinin son sayfas
( Ktp., T Y , nr. 2331. vr. 4 4 7 " )

Eslf, stanbul 1312, s. 2 7 ; a.mlf., Osmniyye, T e v f i k v.dr., Trk airlerimiz: nnn lk Divan

tanbul 1926, s. 193, 2 7 3 ; Fuad Kprl. bul 1931, s. 71; a.mlf.. Mill Mbeirleri, Uzunarl, Ktahya ehri,

reler kullanlmtr. CemlFnin Hsrev rn'e

stanbul

1928, s.

yapt ilve iki blmden mey-

228, 2 6 4 - 2 7 0 ; Ergun, Trk 9 8 2 ; nciser Ilca, Glen-i Hmyn), Ceml

dana gelmektedir. Birinci blmde Ceml eyhFnin lmnden sz eder-, "zeyil" dedii ikinci blmde II. Murad'n methi vardr. Bu ksmda Ceml mahlas yerine esas ad olan Bayezid'i kullanr. Bu ek ksmn beyit miktar nshalara gre 44, 77, 103 ve 109 gibi deiik saydadr. Eserleri. 1. Divan. Ceml'nin, varl sadece LatfTnin Tezkiresi ile Mifthu'lferec'den renilip de grlemeyen divannn yakn zamanlarda bir nshas ortaya kmtr (Erimer, s. 265-281). Kayahan Erimer, elindeki nshann ba ve sonunda II. Bayezid'in mhrnn bulunduunu sylemektedir. rnek olarak verilen f o t o kliesinde (vr. 58 a ) grlen mhr ise 1 1 1 . Murad'a aittir. Bu nsha zerinde ukurova niversitesi'nde bir yksek lisans tezi hazrlanmtr (. etin Derdiyok, Ceml Divan [nceleme-Metin], A d a n a 1988). CemlFnin nazre mecmualarnda da iirlerine rastlanr. 2. Hm ve Hmyn (Glen-i Uk). Ceml bu eserini II. Murad adna 850 (1446) ylnda telif ettiini bizzat bildirir. imdilik bilinen tek nshas, 959'da (1552) istinsah edilmi olup stanbul niversitesi Ktphanesi'nde bulunmaktadr (TY, nr. 5680). 4630 beyitten ibaret olan bu mesnevi aruzun remel bahriyle kaleme alnmtr. Fuat Kprl Hm ve Hmynla Glen-i Uk' iki ayr eser telakki etmise de eserin iki ad olduu, aslnda ona Glen-i Uk ad verilmiken daha ok kahramanlarnn adyla hret bulduu belirtilmitir. Hm ve Hmynun Ftih Sultan Mehmed veya II. Bayezid adna yazlm olduu eklindeki yanl grler eseri grmemekten kaynaklanmtr. Mesnevi, Arap Han Menek'in olu Hm ile in pa-

(mezuniyet tezi, 1961), Hayat ve Eserleri, Eserle142-151;

has Cambridge niversite Ktphanesi'ndedir (Browne, s. 87, nr. 465). Mellifin ad burada Ceml el-Fakih eklinde kaytldr. Eserin, CemlFnin ferec'de Mifthu'l( Ktp., TY, nr. 2331, vr. 4 a b ) "her

Ed.Fak. Trkiyat Enstits, T e z nr. 5 5 6 ; Faruk K. Timurta, eyh, rinden Semeler, stanbul 1968, s.

a.mlf. [Demirta], "Fatih D e v r i a i r l e r i n d e n C e m a l i v e E s e r l e r i " , TDED, Handschriften Berlin, rata, Uak) I V / 3 (1951), s. 189der Trkischen zu Bibliothek 2 1 3 ; W. Pertsch, Verzeichniss der Knigliehen ve Tenkitli

iki beytinden hurf alndnda bir beyit olduu, acayip sanatlarn topland, Trke'sinden Farsa, Farsa'sndan da Arapa ibareler karldn" syledii kaside olmas ok muhtemeldir, s. Bu eserinden de Mifthu'1-ferec'de Risle. bah-

Berlin 1989, s. 371, nr. 3 7 8 ; Osman HoCeml-Hma nceleme, Hmyn Metin (Glen-i ( d o k t o r a tezi,

1990), Hacettepe niversitesi; Hayri Akyz, " O n beinci Y z y l airlerinden Ceml'nin H m a v e H m a y u n A d l Eseri H a k k n d a Birka S z " , TFA, sy. 54 (1954), s. 8 5 6 - 8 5 7 ; Kayahan Erimer, " G m m a k a n D e e r l i Bir Eser", TDAYBelleten (1973-1974), s. 2 6 5 - 2 8 1 ; Gnay Kut Alpay, "Bursa v e M a n i s a l H a l k K t p hanelerindeki Baz Trke Yazmalar zerine", JTS (1977), s. 125-126; J. Deny, " S h a i k h z d e " , El, IV, 2 9 3 - 2 9 4 ; Hseyin Ayan. " C e m l " , TDEA, II, 38-39. rn
MU GNAY KUT

seder (vr. 4 b ). Baz szlerinden medih anlald halde aslnda zem olduunu, bazlarnn da bunun tersi olduunu syler ki burada "zem bim ybih'l-medh" denilen bed' sanat sz konusudur. Ceml'nin eserlerinde eyh etkisi fazlaca grlr. Latf'nin, onun iirlerinin gzelliine ramen divannn hret bulmayna atn sylemesine karlk Knalzde iirlerinde fazla gzellik ve aklk olmadn syler ve rnekler ve-

CEML AL EFEND (bk. ZENBLL AL EFEND).

K i . Itjtij'jt/k u^'lj^jjlJ^ I^J f f y j l'Mifit CyU/jj/jjjl^ Mifthu lferec'in


bir d i e r nshasnn ilk iki sayfas
(Hac Selim Aa Ktp.. Kemanke, nr. 417, ur. l b - 2 ' )

"A, iriVftSp' (/foj}^ Ljj/

YJ'J^ fays^if'i il MJjiZ

ty&j'

gi-ftiVtli'*

^JV

jjjtficiSlijJ . ' P .

l^z&'i J i ' ^ f ^

' -

'^flf'.J

iittSjjS^ ijiiijJJ

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

517

CEMLYYE CEML YYE dnda kalan tekke birimleri tamamen yok olduu gibi son yllarda cepheleri seramik karolar ile kaplanan trbe de tannmaz hale gelmitir. Cemlzde Tekkesi'nden artakalan ve ayn at altnda toplanan mescid-tevhidhne ile trbe blmleri bugnk ekillerini son devirde alm olduklarndan tekkenin daha nce sahip bulunduu yerleim dzeni ve mimari zellikleri aydmiatlamamaktadr. Yine de nceki mescid-tevhidhnenin bugnk ile ayn yerde bulunduu, aa yukar ayn boyutlara ve tasarm zelliklerine sahip olduu, dervi hcreleriyle dier tekke blmlerinin de bunun kuzeyinde muhtemelen adrvanl bir avlunun evresinde sraland tahmin edilebilir. Birbirine bitiik tasarlanm olan mescid-tevhidhne ile trbe dikdrtgen planlar, moloz ta ve tula rgl duvarlar, ahap atlaryla son devir Osmanl mimarisinin zelliklerini sergileyen alelde meknlardr. Mescid-tevhidhne kapal son cemaat yeri, kuzey duvarnn eksenindeki girii, dou ve bat duvarlar boyunca sralanan yuvarlak kemerli pencereleri, zemindeki erkek mahfilleri ve son cemaat yerinin stne rastlayan kafesli kadn mahfilleriyle herhangi bir ge devir mescidinden farkszdr. Silindir gvdeli bodur minarenin kesme kfeki tandan rl kaidesiyle prizmatik genlerden oluan krs ksm gnmze kadar deimeden gelebilmitir. Mehmed Efendi ve haleflerine ait alt adet ahap sandukay barndran trbenin pencereleri sepet kulpu biiminde kemerlerle talandrlm, dou ynnde de mekna mstakil bir giri tasarlanmtr. Erikap ynne bakan gney cephesinin ekseninde st ste yerleti-

CEMLZDE TEKKES stanbul'da Erikap dnda bulunan bir Halvet-Uk tekkesi.

)
^

Halvetiyye - Ukyye tarikatnn Cemleddin Uk'ye


(. 1 1 6 4 / 1 7 5 1 ) nisbet edilen bir ubesi (bk. CEMLEDDN UK). j

Halvetiyye - Ukyye'nin ubelerinden Cemliyye tarikatnn sitnesi ve pr evi olan tekke, stanbul'un kara surlarndaki kaplarndan Erikap'nn hemen dnda, Krkeme su ebekesine bal Erikap savaklarnn karsnda yer alr. Kaynaklarda Cemleddin Halvet, Cem-

CEMLYYE

( ^^ )
Halvetiyye tarikatnn Ceml-i Halvet'ye
(. 8 9 9 / 1 4 9 3 - 9 4 )

l_

nisbet edilen ana kollarndan biri.

leddin Uk, Ceml, Ceml Efendi, Savaklar, Seyyid Cemleddin, Seyyid Cemal Efendi, alczde gibi eitli isimlerle anlmaktadr. Vezir Hrm Ahmed Paa tarafndan XVI. yzyln son eyreinde bir mescidzviye olarak kurulan tekkenin balangta hangi tarikata bal olduu tesbit edilememitir. Muhtemelen XVIII. yzyln balarnda Halvetiyye'ye intikal etmi, 1742'de postniin olan Ukyye'nin Cemliyye ubesinin kurucusu Edirneli eyh Mehmed Cemleddin Efendi'nin (. 1164/ 1751) buraya gmlmesi zerine ad geen tarikatn sitnesi ve pr evi vasfn kazanmtr. Mehmed Cemleddin Efendi'nin olu ve halefi eyh Mehmed Nizmeddin Efendi mescid-tevhidhnenin drlkurr olarak da kullanlmas iin bir vakf yapm ve bu grevi Ayvansaray'daki Toklu Dede Mescidi'nin imam eyh Halil Efendi'ye (. 1167/1753-54) havale etmitir. Cemlzde Tekkesi'nin bundan sonra geirdii merhaleler arasnda, tahvil kesedar Sabih Ali Efendi'nin (. 1183/1769-70) mescid-tevhidhneye minber koydurmas ve tekkenin yaknnda bir mektep ina ettirmesi. Sadrazam Silhdar Seyyid Mehmed Paa'nn (. 1788) ahap minarenin yerine tuladan bir minare yaptrmas, Cemleddin Uki'nin torunlarndan Mevleviyye'ye mensup Seyyid Mehmed Nri Efendi ile yaknl olan nl Hlet Said Efendi'nin 1817'de trbeyi tamir ettirmesi zikredilebilir. Tekke son olarak 1305 (1887-88) ylnda II. Abdlhamid, trbe ise 1905'te padiahn bendegnndan olduu anlalan Hamdi Bey tarafndan yenilenmitir. Tekke ve zviyelerin kapatlmasndan sonra mescid-tevhidhnesi cami olarak kullanlmaya balanan tekke 1958'den az nce yanndaki trbeyle birlikte onarm grm, bu tarihten sonra ise cami harimi ile trbe arasna duvar ekilerek yapnn en nemli mimari zellii yok edilmitir. Sz konusu blmler

Halvetiyye tarikatnn Reniyye'den sonra ikinci ana kolu olan Cemliyye tarikatnn silsilesi, kurucusu Ceml-i HalvetFnin eyhi Pr Muhammed Baheddin Erzincn vastasyla Halvetliin ikinci pri Seyyid Yahy irvn'ye ular. Cemliyye'nin db ve erkn bal olduu Halvetiyye tarikatyla ayndr. Cemliyye tarikatndan doan ilk kol, Ceml-i Halvet'nin halifelerinden eyh Ysuf Snbi Sinan (. 936/1529) tarafndan stanbul'da kurulan Snbiiyye tarikatdr. Tarikat daha sonra, silsile-i Ceml-i Halvet'ye ulaan bniyye (kurucusu eyh bn- Vel, . 976/1568), Assliyye (kurucusu Ahmed el-Assl, . 1048/ 1639) ve Bahiyye (kurucusu M u h a m m e d el-Bah, . 1098/1687) adl kollara ayrlmtr. Bu kollardan bniyye'den Karabaiyye (kurucusu Karaba Vel, . 1097/ 1686), Karabaiyye'den Nashiyye (kurucusu eyh Muhammed Nash, . 1130/ 1718) ve Bekriyye (kurucusu Kutbddin Mustafa el-Bekr, . 1162/ 1749) ubeleri meydana gelmitir. Nashiyye'den erkeiyye (kurucusu erke Mustafa Efendi, , 1229/1813-14), erkeiyye'den Halliyye (kurucusu Geredeli eyh Halil Efendi, XIX. yzyl) ve brhimiyye (kurucusu Kuadah brhim Efendi, . 1262/1846) tarikatlar domu ve Halvetiyye'nin Cemliyye kolu Trkiye'de bu ubeler vastasyla gnmze ulamtr. Cemliyye tarikat, bniyye kolunun Karabaiyye ubesinden doan Bekriyye tarikat vastasyla Kuzey Afrika, Suriye ve Hicaz'da da yaygnlk kazanmtr. Bekriyye tarikatndan da Kemliyye, Hifniyye, Ticniyye, Semmniyye, Feyziyye, Derdriyye ve Sviyye ubeleri meydana gelmitir.
BBLYOGRAFYA: Lmi, Nefeht Tercmesi, s. 579-580; Harrzde, Tibyn, I, vr. 245 b -254 b ; Hseyin Vassf, Sefne, I, vr. 228 a -233 b ; Tomar-Halvetiyye, s. 55-90; Osmanl Mellifleri, i, 51-52.
H M E H M E T SERHAN T A Y

Cemlzde Tekkesi'nin mihrap duvar ile eyh Cemleddin Trbesi'nin orijinal durumunu gsteren bir karakalem IZIM (ist.A, 1,440)

318

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMEL rilmi ta'lik hatl iki manzum kitabeden alttakinin nzm ve hattat Yesrzde Mustafa zzet Efendi'dir. 1232 (181617) tarihli olan bu kitbe trbenin Hlet Efendi tarafndan yenilendiini belgeler. Tekkenin 1905'te Hamdi Bey tarafndan yeniden ina ettirilmesi srasnda konmu olan stteki kitbenin ise nzm Ahmed Bah Efendi, hattat Mehmed Hulsi Efendi'dir. Hemen nnde ilk mescid-zviyenin bnisi Hrm Ahmed Paa ile olu Mustafa Bey'in gml olduklar trbe kaps da metni eyh Ali Fakr Efendi'ye (. 1929) ait olan ve tekkenin II. Abdlhamid eliyle yenilendiini belgeleyen ta'lik hatl bir kitbe ile talandrlmtr. Cemlzde Tekkesi'nin tasarmnda dikkate deer yegne mimari zellik, mescid-tevhidhne ile trbenin duvarla ayrlmayp ayn mekn iinde birbirlerine kaynatrlm olmalardr. Trbenin mescid-tevhidhnenin kble ynnde yer almas ve zemininin harime g r e yksekte tutulmu olmas sz konusu kaynamay daha da anlaml klmaktadr. Birtakm baka tekkelerde de grlen bu durum, tarikat ehlinin vellere duyduu ballktan kaynaklanan telakkilerin mimariye yansmas olarak deerlendirilmelidir.
BBLYOGRAFYA:
Ayvansary, Hadtkat'l-cevmi', I, 233-236; sitne Tekkeleri, s. 7; Mecma-i Cevmi', 1, 116-117, nr. 171, nr. 473; Bandrmalzde, Mecma-i Teky, stanbul 1307, s. 8; Tomar-Haluetiyye, s. 107-108; 1328 Senesi stanbul Belediyesi hsiyt Mecmuas 1329 r./1913-14, s. 21; Ergun, Antoloji, II, 499; Tahsin z. stanbul Camileri, Ankara 1962, I, 120; Osmanl Mellifleri, I, 83-84; Zkir kr, Mecma-i Teky (Tay), s. 52; Atill etin, "stanbul'daki T e k k e , Z v i y e v e Hnkahlar Hakknda 1199 (1784) Tarihli nemli Bir Vesika", VD, XIII (1981), s. 587; Pakaln, I, 277; Semavi Eyice, "Ahmedpaa Mescidi", st.A, I, 440.
S M . BAHA TANMAN

kullanlan iki ayn Arapa'daki asl adlar cumdell ( Jj^j^^r ) v e cumde-

CEMDAR ^
r

lhiredir (

). Chiiiye dnemin-

(bk. CMEDAR).
~

de dier aylar gibi bu iki ayn da baka adlar bulunduu, bu isimlerin slm'n douu srasnda kullanlmaya baland nakledilmektedir CEMEL
( J^JI)

(Cevd Ali,

VIII,

454). Ayrca yln beinci ve altnc aylar olmalarndan dolay cumdellya cumd hamse, cumdelhireye cumd sitte de denilmitir. Cumd "souk" ve "kurak" anlamlarna gelir. Sz konusu aylarn isimleri deitirildii srada iddetli souk veya kuraklk hkm srdnden bu ekilde adlandrldklar rivay e t edilir. Arapa'da btn ay adlar kelime olarak mzekker olduu halde sadece bu iki ay mennestir. Fakat baz Arap lkelerinde halk aznda bu aylarn cumdelevvel ve cumdelhir eklinde mzekker olarak kullanld grlmektedir. Trke'deki kullanmn da bundan etkilendiini sylemek mmkndr. Eskiden cemziyelevvel c ( W-), cemziyelhir ( ) eklinde ksaltlrd. Osmanlca vesikalarda bu iki ayn ksaltmas "cemzeyn" ( c z ^ ) olarak yaplr, ulfe datmnda ise reblhirle birlikte "recec" ( f r j ) veya "recc" eklinde ifade edilirdi. Cemziyelevvel, Trke'de "cemziyelevvelini bilmek" deyimi iinde bir kimsenin ksmen lekeli olan ve herkese bilinmeyen gemiinden kinye olarak kullanlmaktadr. slm tarihinde cemziyelevvel ve cemziyelhir aylar iinde birok hadise cereyan etmitir. Mesel Hz. Ali cemziyelevvelin sekizinde domu, Cemel Vak'as bu ayn on beinde olmutur. Hz. mer cemziyelhirin altsnda halife olmu, Ca'fer es-Sdk bu ayn altsnda, Hz. Ftma ise yirmisinde dnyaya gelmilerdir. Araplar arasnda cemziyelhirde pek ok olayn vuku bulduunu ifade eden yle bir sz vardr: "Hayret verici pek ok olay cumd ile receb arasnda meydana gelir" (ayrca bk. TAKVM).
BBLYOGRAFYA:

Eb Dvd Sleymn b. mer b. Mansr el-Uceyl el-Ezher (. 1 2 0 4 / 1 7 9 0 )

Mfessir ve fi fakihi.

Cemel lakabyla tannr. Msr'n batsnda bulunan Minyet Uceyl kynde dodu. Doum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. lim tahsili iin Kahire'ye gitti. Burada eyh HifnFnin derslerine devam etti. Ondan fkh ve Halvetiyye tarikatnn esaslarn rendi. Hocas onu evinin bitiiindeki mescidde imam-hatip olarak grevlendirdi. Cemel, Erefye ve Mehed-i Hseynde tefsir, hadis ve fkh okuttu, yzlerce talebe yetitirdi. Msr'da Hifn, Hasan el-Medbig ve Ahmed es-Sabb'dan, Hicaz'da Eb'l Hasen es-Sind ve dier baz limlerden rivayette bulundu. Kaynaklarda verilen bilgilere gre Cemel okuma yazmas olmayan, hesap bilmeyen mm bir kii idi. Gerekli grd kitaplar bakalarna okutarak dinler, hfzas ok gl olduu iin dinledii metinleri hemen ezberlerdi. Tefsir dersi iin evresinde toplanan rencileri kendisine muhtelif tefsirlerden blmler okurlar, o da okunanlardan kard sonular rencilerine yazdrrd. Cemel Halvet tarikatna girmi zhd ve takv sahibi, afif ve kanaatkr bir kiiydi. Nsr (. 1239/1823), Msr'da ondan daha stn bir vel bulunmadn syler. Hayatnda hi evlenmemi olan Cemel, 11 Zilkade 1204'te (23 Temmuz 1790) Kahire'de v e f a t etti. Eserleri. 1. el-Ftht'l-ilhiyye tavzhi Tefsri'l-Celleyn k'l-hafiyye. Tefsr'l-Celleyn'm bihbi'd-dek'i-

CEMZYELHR (bk. CEMZYELEVVEL).

iyesi olup 1198'de (1783) tamamlanmtr. Drt cilt olan eserin muhtelif basklar yaplmtr (kenarnda 1287, 1293; metnin stnde Tefsr'l-CeTefsr'l-Celleyn olduu halde Kahire 1275, 1282, lleyn, altnda Tefstru bn 'Abbs olduu halde Kahire 1302; kenarnda Tefsr'l-Celleyn ile Eb'l-Bek el-Ukber'nin m menne bihi'r-rahmn'\ Mfahhamt'l-Kur'n' Kahire 1303, 1308). 2. olduu Iml' halde ve Syt'nin

CEMZYELEVVEL
( JJVI^jU. )

Hicr yln beinci ay.

Reblhirden sonra, cemziyelhirden nce gelir. Trke'de cemdill ve cemdilhire, daha yaygn olarak da cemziyelevvel ve cemziyelhir ekillerinde

Kamus Tercmesi, I, 1107; Butrus el-Bstn, Muhtt'l-muht, Beyrut 1983, s. 121; Eb Zekeriyy el-Ferr, el-Eyym ve'l-leyl ue'hr (nr. brhim el-Ebyr), Kahire 1400/ 1980, s. 42-43, 51; Nveyr, Nihyetul-ereb, I, 158; Kalkaend, ubhu'l-a', II, 375, 377379; el-Kms'l-slmt, I, 625; Cevd Ali, elMufassal, VIII, 449, 454-461; M. Tayyib Gkbilgin, Osmanl Paleografya ue Diplomatik lmi, stanbul 1979, s. 47, 76; Pakaln, I, 316-317; "Cemziyelhir", ML, II, 846. T]
L FUAT GNEL

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

Ftht'l-vehhb 319

CEMEL bi-tavzhi erhi Menheci't-tullb. Zeden umre iin Medine'den ayrlma izni istemiler, bu izin de drt ay sonra verilmiti. Hz. ie, hilfetinin son dnemlerinde Hz. Osman' eitli vesilelerle tenkit etmi ve halifenin ehri terketmemesi ricasna ramen isyan baladktan sonra hac iin Mekke'ye gitmiti. Haccn tamamlayarak Medine'ye dnmek zere yola kan, f a k a t Osman'n ehid edilip yerine Ali'nin halife seildiini renen ie geri dnd ve Mekke'de halka hitaben Hz. Osman'n mazlum olarak ldrld yolundaki mehur konumasn yapt. Bu arada Hz. Osman'n lmnden Hz. ie'yi sorumlu tutanlar olmusa da ie ileri srlen iddialar reddederek bu hususta herhangi bir kusurunun mitir. Hz. Osman'n ehid edilmesinden sonra Medine'den uzaklaan Emev ailesi mensuplar ile Osman'n Basra ve Yemen valileri, vilyetlerinin beytlmlinde bulunan para ve sava malzemesiyle birlikte Mekke'ye gelerek ie'ye katldlar (Taber, I, 3099). Umre iin yola kan Talha ile Zbeyr de Mekke'ye gidip Hz. ie'nin safnda yer aldlar. Mekke'de "Osman'n kann talep iin" Hz. ie'nin nderliinde oluan topluluk, uzun mzakerelerden sonra Medine'ye giderek isyanclara kar kmak yerine Hz. Osman'n Basra valisi Abdullah b. mir'in srar zerine Basra'ya gitmeye karar vermilerdi. O srada Mekke'de bulunan Hz. Peygamber'in dier zevcelerinden Hafsa bint mer de ie ile birlikte Basra'ya gitmek istediyse de kardei Abdullah buna engel oldu. Resl-i Ekrem'in Mekke'de bulunan dier zevceleri ise Ztrk mevkiine kadar gittiler ve Hz. ie'yi alayarak uurladlar. Daha sonralar bugn "alama gn" (yevm'n-nahb) diye anlmtr. Hz. ie "Asker" adl mehur devesinin zerinde Mekke'den yola kt zaman yannda 3000 dolaynda kuvveti vard. Ancak nce Ztrk, sonra da Merrzzahrn'da, zaferin kazanlmas durumunda halifenin kim olaca tartlmaya baland. Talha, Zbeyr veya Osman'n oullarndan birinin halife olmas gerektii yolundaki tartmalar srerken Hz. Osman'n Kfe valisi Sad b. s hilfetin Abdmenf (meyye) oullarndan alnamayacan, dolaysyla Hz. Osman'n oullarndan birinin halife olmas gerektiini ileri srerek taraftarlaryla birlikt e topluluktan ayrld, Mugire b. u'be bulunmadn srarla belirtde ona katld. Bylece Hz. ie, Talha ve Zbeyr yaklak 1000 kiilik bir kuvvetle Basra nlerine ulaabildiler. Yolda kpek havlamalar duyan ie nerede olduklarn sormu, Hav'eb suyu civarnda bulunduklarn renince Hz. Peygamber'in zevcelerine hitaben, "Acaba hanginize Hav'eb kpekleri havlayacak?" dediini (Msned, VI, 52, 97) hatrlam ve onun bu hareketi tasvip etmediine kani olarak yola devam etmekten vazgetiini sylemiti. Bunun zerine Abdullah b. Zbeyr ile birlikte bir grup sahb, bulunduklar yerin adn belirleyen rehberin yanldn srarla sylemiler, Zbeyr b. Avvm da, "Belki Allah Tel senin sayende mminlerin arasn dzeltecektir" diyerek onu yola devama ikna etmilerdi. Hz. ie ve beraberindekiler Basra nlerine gelince Abdullah b. mir'i, Basraliar' kendi taraflarna ekmek zere ehre gnderdiler; ayrca ie, Ahnef b. Kays gibi Basra'nn ileri gelenlerine mektuplar yazd. Dier taraftan Hz. Ali'nin Basra valisi Osman b. Huneyf, Hz. ie'nin kuvvetleriyle birlikte Basra yaknlarna geldiini haber alnca maksatlarn renmek zere kendilerine mrn b. Husayn ile Eb'l-Esved ed-DelFyi gnderdi. Hz. ie, gayelerinin isyanc takmn bozduu bar ve dzeni geri getirmek, mazlum olarak ldrlen Osman'n katillerini cezalandrmak ve msimanlarn arasn dzeltmek olduunu bildirmi, Talha ile Zbeyr de ayn grlere katldklarn, ayrca kendilerinin Ali b. Eb Tlib'e zorla biat ettirildiklerini sylemilerdi. Bu gelimeler zerine Basrallar ikiye ayrlm ve sert mnakaalara balamlard. te yandan Hz. Ali, Hz. ie ile beraberindekilere Medine'nin kuzeydousunda Rebeze'de yetiebilme midiyle 3000 dolayndaki bir kuvvetle Medine'den ayrlmt (Ekim sonu, 656). Basra'da olup bitenler hakknda yolda bilgi alnca hemen Osman b. Huneyf'e bir mektup gndererek Talha ile Zbeyr'in kendisine biatlar srasnda hibir ekilde zor kullanlmadn bildirmiti. Bunun zerine Osman, Ali b. Eb Tlib'in haklln ileri srerek dierlerinin Basra'y terketmelerini istedi; onlar da kendilerinin hakl olduunu syleyerek Osman'n ehri terketmesini istediler. Neticede bir akam namaz srasnda bir basknla Vaii Osman b. Huneyf ve adamlar esir alnd. Hz. ie onun ldrlmesine engel olduu gibi serbest braklmasn da salad; fakat valinin sa sakal kknden

keriyy ei-Ensr'nin fi fkhna dair erhu'l-Menhec hire 1305, I-V). 3. diyye ' ale'l-Hemziyye. Sad el-Bsr'nin adl eserinin hiyesi el-Ftht'l-AhmeMuhammed b. el-Kadet'l-Hemolup 1184'te (1770) tamamlanmtr (Ka-

zyye'sinin erhi olup kenarnda bu kaside olduu halde muhtelif basklar yaplmtr (Kahire 1274, 1279, 1283, 1303, 1306). 4. Tahrrt. (Kahire 1286). S. mediyye fi fkhna dairdir el-Mevhib'l-Muham3 i-

bi - erhi ' - em3 ili 't - Tirmel-Mierhi'l-

ziyye. Eb s et-Tirmiz'nin e-em i'n-nebeviyye'sinin erhidir. 6. nehu'l-ilhiyyt hayrt. Hizbi'l-kebr. hidir. 8. bi(ft)-erhi f 7. el-Kavl'l-mnr

Del'ili'l-

Eb'l-Hasan e-zel'adl eserinin er-

nin el-Hizb'l-kebr
BBLYOGRAFYA:

Fethu'l-Cevd.

Cebert, 'Aca ib'l-r, II, 88; Serks, Mu cem, I, 710-711; zhu'l-meknn, I, 304; II, 54, 177, 178, 229, 255, 575; Hediyyet'l-'rifn, I, 406; Brockelmann, GAL, II, 465; SuppL, II, 182-183; III, 1192; Zirikl, el-A'lm, III, 194; Kehhle, Mu'cem'l-m'ellifn, IV, 271-272; el-Kms'l-slm, 1, 634; Bilmen, Tefsir Tarihi, II, 732; Abdlhay el-Kettn, Fihris'l-fehris, I, 300H ABDULLAH AYDEMIR

CEMEL V A K ' A S I
( J^sjJI hj )

Hz. Ali ile Hz. ie arasnda cereyan eden sava (36/656).

nc halife Hz. Osman'n isyanclar tarafndan ehid edilmesi zerine (18 Zilhicce 35/17 Haziran 656) Medine'de bulunan ashap Ali b. Eb Tlib'i halifelie

getirdi (18 veya 23 Zilhicce 35/17 veya 22


Haziran 656). Hz. Ali'yi bekleyen en nemli mesele Hz. Osman'n katillerini bulup cezalandrmakt. Ancak ortada belirli bir katil yerine, "Osman' hepimiz ldrdk" diyen bir isyanc topluluk mevcuttu ve ehre hkim olan bu silerle hemen baa klamayaca akt. te yandan yeni halifeye yalnz Medine'de biat edilmi, dier vilyetlerin durumu henz aydnlanmamt. Halife, biata yanamadklar iin Hz. Osman tarafndan tayin edilen valilerin bir ksmn deitirme karar alm, bunu renen Talha b. Ubeydullah Basra, Zbeyr b. Avvm da Kfe valiliini istemi, ancak onlarn bu istei kabul edilmemiti (Taber, I, 3069, 3082). Bunun zerine Talha ile Zbeyr halife320

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

C E M E L V A K ' ASI kaznm, kalar ve kirpikleri yolunmutu. Osman b. Huneyf ve adamlar bu durumda Zkr'da konaklam bulunan Hz. Ali'nin yanna gidip Basra'daki durumu anlattlar. Bu arada beytlmi ele geirildi ve idaresine Hz. ie'nin kardei Abdurrahman getirildi. Basral taraftarlarndan mterek biat alan Talha ile Zbeyr kumanday birlikte yrtecekler, namaz daha nce olduu gibi Zbeyr'in olu Abdullah ve Talha'nn olu Muhammed tarafndan kldrlacakt. Hz. ie Basra'y ele geirmekle beraber burann t a m desteini henz salayamam, Basra'nn nde gelenlerinden Ahnef b. Kays ile kabilesi Temm'in bir kolu olan Ben Sa'd' bir trl ikna edememiti. Kfe'yi kazanmak veya bu ehrin Hz. Ali'ye fiilen destek olmasn nlemek amacyla Kfe'nin ileri gelenlerine mektuplar gnderdi. Hz. Ali de hemen hemen ayn gnlerde Kfe'nin desteini salamak maksadyla ehre arka arkaya heyet gnderdiyse de bir sonu alamad. Vali Eb Ms el-E'ar tarafsz kalmay tercih ediyordu. Bunun zerine Mlik el-Eter, Hz. Ali'nin izniyle duruma el koymak iin Kfe'ye gitti ve Eb Ms'nn konan ele geirdi. Hz. Ali kuvvetlerini Kfe dnda topladktan sonra Basra'ya doru hareket etti ve ehrin dnda Zviye mevkiinde konaklad. Daha Zkr'dan ayrlmadan anlama salama midiyle Hz. ie'nin kararghna sahabeden Ka'ka' b. Amr' eli olarak gndermiti. Ka'ka' Basra'ya giderek Hz. ie, Talha ve Zbeyr ile grm, kendilerini, Hz. Ali'nin halifelii etrafnda toplandklar takdirde katilleri cezalandrmann kolaylkla mmkn olabilecei yolunda ikna etmeye alm, onlar da halifenin bu grte olmas durumunda bar kabul edebileceklerini bildirmilerdi (Taber, 1, 3156-3157). Hz. Ali'nin Talha ve zellikle Zbeyr ile bizzat grmesi de olumlu sonu verdi. Hatta Zbeyr, Ali'nin kendisine, Hz. Peygamber'in Ali ile haksz yere mcadele edeceine dair szlerini hatrlatmas zerine bu iten vazgemek istediini ie'ye bildirdi. Ancak olu Abdullah onu korkaklk ve dneklikle sulad. Bu srada kimse ne olduunu anlamadan iki taraf da kendisini sava iinde buldu. Halbuki taraflar adamlarna, kardan bir saldr olmadan kesinlikle sava balatmamalarn emretmilerdi (Taber, I, 3183). Bir rivayete gre, Hz. Osman'n katline itirak edenlerden bir grup bar saland takdirde cezalandrlacaklarn dnerek sava balatmtr. Hz. ie ile Hz. Ali sava durdurmak iin gayret sarfetmilerse de arpmalar btn iddetiyle devam etti. Hz. ie feryatlarnn bir ie yaramadn grnce K'b'a n saflara koarak bar iin barmasn ve Kur'an'n hakemliini istemesini emretti. Fakat K'b bu srada ldrld. yi bir kumandana sahip olmayan Hz. ie kendi safndakilerin kamasn nlemeye alyor, ancak birden bire iddetlenen sava zellikle Hz. ie'nin etrafnda cereyan ediyordu. Onun iinde bulunduu hevdece oklar yaarken kendisini korumak iin Abdullah b. Talha dahil yaklak yetmi kii burada can verdi. Hz. Ali, savan Hz. ie'nin bindii devenin etrafnda cereyan ettiini grnce devenin ldrlmesini emretti; onun ldrlmesiyle bir anlamda sava da sona ermi oldu. Hz. ie sava devesinin zerinden idare ettii iin slm tarihinde bu olaya "Vak'at'l-cemel" denilmitir. Hz. ie'nin hevdecine birok ok saplanmsa da kendisi yara almadan kurtuldu. Talha, savan daha balarnda rivayete gre Mervn b. Hakem tarafndan atlan bir okla ldrlmt. Zbeyr ise sava meydanndan uzaklamakta
K E L M . S ETHEM RUH FILALI

BBLYOGRAFYA: bn Eb eybe, el-Muannef, Nuruosmaniye Ktp., nr. 1221, vr. 1 7 7 M 8 8 " ; Msned, VI, 52, 97; bn Sa'd, et-Tabakt (nr. E. Sachau), Leiden 1322/1940, III, 57; V, 31, 34, 39; VII, 65 vd.; bn Kuteybe, el-Ma'rif (Ukke), s. 208-209; a.mlf., el-mme ue's-siyse, s. 51-73; Beizr. Ensb, V, 68, 70, 75, 77, 91-103; a.e Sleymaniye Ktp., Reslkttb, nr. 597-598, vr. 173 b -180 a ; Dnever, el-Ahbr't-tvl, s. 144154; Taber, Trih (de Goeje), , 3011, 3057, 3069, 3082, 3091-3233; bn Abdrabbih, el'kd'l-fertd, IV, 313-332; Mes'd, Mrc'zzeheb (Abdlhamd), II, 357-371; bn Askir, Trhu'l-kebtr, Dmak 1329, VII, 84, 86 vd.; bn'l-Esr, el-Kmil, III, 205-263; bn Eb'l-Hadd, erhu Nehci'l-bela, Kahire 1329, II, 7782, 497-501; Nveyr, Nihyet'l-ereb, XX, 26100; bn Kesr, el-Bidye, VII, 238 vd.; Sleyman Nedv, slm Tarihi, Asr- Sadet: Hz. ie (trc. mer Rza (Dorul]), stanbul 1346/1928, V, 132-152; Nabia Abbott, Aishah the Beloued of Mohammed, Chicago 1942, s. 123-176; Ronart, CEAC, s. 87; J. VVelhausen, Arap Devleti ue Sukutu (trc. Fikret Iltan), Ankara 1963, s. 24-26; el-Kms'l-slmt, I, 634-635; Muhsin el-Emn, Harb'l-eemel ue harb fftn, Beyrut 1969, s. 5-71; Sad el-Efgn, ' ' i e ve'ssiyse, Beyrut 1391/1971, s. 29-252; E. Ruhi Flal, tbdiye'nin Douu ve Grleri, Ankara 1983, s. 40-44; Linda D. Lau, "Sayf b. 'Umar and the Battle of the Camel", IQ, XXIII (1979), s. 103-111; L. Veccia Vaglieri, "al-Djamal", El2 (ng.), II, 414-416.

iken Vdissib'da Ahnef b. Kays'n kabilesine mensup bir kii tarafndan ldrld. Hz. ie'nin devesi der dmez Ali taraftar olan kardei Muhammed ve ayrca A m m r b. Ysir hemen yanna koarak onu kalabalktan uzaklatrdlar. Hz. ie yanna gelen Hz. Ali'ye, "Sen galip geldin, artk msamahal davran" dedi. Hz. Ali de hem ie'ye hem de onun yannda savaa katlanlara son derece iyi davrand. Savata len mslmanlar bizzat gmdrd ve Basra'ya girmeden nce ordusuna yamadan saknmalarn ve kimseye dokunmamalarn emretti. Medine'ye dnmek zere Basra'dan ayrlaca srada Hz. ie'yi bizzat uurlamaya gitti. Hz. ie, meydana gelen olaylardan dolay mminlerin birbirlerini incitmemelerini, kendisiyle Ali arasnda ahs herhangi bir krgnlk bulunmadn, onun iyi ve sekin bir kii olduunu syledi. Kendisine refakat edecek heyete ileri gelen Basrallar'dan krk kadn, krk kadar da erkek memur edildi. Hz. ie, kardei Muhammed ile birlikte 1 Receb 36 (24 Aralk 656) tarihinde Basra'dan ayrld, nce Mekke'ye gitti, hac ibadetini eda ettikten sonra Medine'ye geti ve hayatnn sonuna kadar orada kald. Cemel Vak'as slm akaidinde iman-kfr snr, irade hrriyeti, kader gibi nemli problemlerin tartma konusu haline getirilmesine tesir eden din ve sosyal olaylardan biridir. ehristn bu olay mslmanlar arasnda meydana gelen ilk ihtilflarn nemlileri arasnda zikreder (el-Milel, I, 27). iler'in ou ile baz Hricfler'in Cemel Vak'as'nda Hz. Ali'ye kar kan ashab tekfir etmeleri, konunun bir akaid problemi olarak grlmesine ve kelm kitaplarna girmesine yol amtr. slm tarihinde esas itibariyle siyas olmakla birlikte eitli sebeplerle din ve itikad mesele haline getirilen olaylarn balangc saylabilecek olan Cemel Vak'as, akaid mezhepleri tarafndan farkl ekillerde deerlendirilmitir. a ile Hricler'in tamamna gre Cemel Vak'as'nda Hz. Ali hakl, ona kar kp savaan Hz. ie, Talha b. Ubeydullah, Zbeyr b. Avvm ile bunlarn safnda yer alanlar (ashb'l-cemel) haksz olup "bg" (si) durumundadrlar. Bu mezheplere bal baz frkalar ise daha da ileri giderek Hz. Ali'nin muhalifleriyle savamasn isabetli bulmular, Hz. ie, Talha ve Zbeyr bata olmak zere muhalefette bulunan 321

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMEL VAK'AS btn ashap ve tabini tekfir etmilerdir. Mu'tezile'nin ounluu Hz. Ali'yi hakl, muhaliflerini haksz ve hatal grrken Eb Bekir el-Esam, Drr b. Amr, Muammer b. Abbd, Eb'l-Hzeyl elAllf gibi baz Mu'tezil limler, Cemel Vak'as'na itirak eden taraflardan hangisinin hakl, hangisinin haksz olduunun bilinemeyeceini (bk. VKIFE) ve bunlarn hibirinden teberr* edilemeyeceini sylemilerdir. Mezhebin kurucusu Vsl b. At ise taraflardan birinin mutlaka fsk olduunu, ancak bunu belirlemenin imkn dahilinde bulunmadn ileri srmtr. Kerrmiyye'nin ounluu, savaan her iki tarafn da hakl sebeplere dayand grndedir. Bir ksm ise Hz. Ali'yi davasnda hakl grmekle birlikte anlamazl mzakereler yoluyla zmek yerine savaa gidilmesini yanl bulmulardr. Cemel Vak'as'nn taraftaryla ilgili olarak Ehl-i snnet'in gr de dier mezheplerde olduu gibi farkldr. Selefyye'ye mensup limlerin ou, ashap arasnda ortaya kan bu tr ihtilflar tartma konusu yapmay uygun bulmamlardr. Onlara gre hata etmi olsalar bile savaan iki sahbe grubunu da Allah affetmitir. bn Hazm, Cemel Vak'as'nda her iki tarafn iyi niyetli olduunu, yaptklar iin itihada dayandn, savamak maksadyla yola kmadklar halde durumun aleyhlerine dneceini hisseden katillerin komplosu sonunda kendilerini savan iinde bulduklarn ve dolaysyla kusursuz olduklarn syler (elFal, IV, 238-239). Hseyin el-Kerbis ile dier baz Snn limler de bu grtedir (E'ar, s. 457). Baz Selef limleriyle E'ariyye ve Mtrdiyye'ye bal Snn kelmclarn hemen hemen tamam Hz. Ali'nin hakl, kar tarafn haksz olduu kanaatindedir. Zira Hz. ie, Talha, Zbeyr ve onlara uyanlar, mslmanlarn hilfet makamna getirdii Hz. Ali'ye kar tavr alm ve ona itaatsizlik gstermilerdir. Hatta Teftznfnin ifadesiyle bg olmular (erhu'l-Makd, II, 223), savan balama ekli nasl olursa olsun sonunda mslmanlarn birbirlerini ldrmelerine yol amlardr. Snn kelmclara gre sava bittikten sonra muhalif grup liderlerinin pimanlk duyduklarna ait rivayetler onlarn hatal olduklarn gsterir. Bununla birlikte bu hatalarndan tr tekfir edilemeyecekleri gibi fsk olduklar da sylenemez. nk onlar mslmanlar arasnda ihtilf karmak gayesi tamamlardr-, 322 Hz. Ali'ye kar klar da slm limlerinin ciz grd ictihadlarnn bir sonucudur (Badad, Ul'd-dn, s. 289-290; E b Ya'l, s. 232; Nesef, vr. 270 a b -271 a ). Ayrca ilerinde, Allah'n kendilerinden raz olduu bildirilen (Bey'atrrdvn'a katlan) ve cennetle mjdelenen sahbler de bulunmaktadr. Bu grlerin dnda, Cemel Vak'as'nda her iki tarafn da hatal olduu, Sa'd b. Eb Vakks, Abdullah b. mer, sme b. Zeyd ve Muhammed b. Mesleme'nin yapt gibi iki gruptan hibirine katlmayanlarn daha isabetli davrand kanaatini tayanlar da vardr. Cemel Vak'as'na katlanlar hakknda isabetli deerlendirmeyi Snn kelmclarn yapt sylenebilir. Baz ilere Hricler'in ashab tekfir etmeleri, bir ksm Mu'tezil ve Selef limlerin bu konuda hkm vermekten kanmalar ve ar muhafazakrla brnen Selefyye'nin savaan her iki zmreyi de hakl bulmas doru deildir. Cemel Vak'as'na katlmalar sebebiyle ashap ve tbini tekfir etmenin din bir dayana yoktur. Zira bu iddia hem naslara aykrdr, hem de Hz. Ali'nin sava sonrasnda muhaliflerine kar taknd yumuak tavrla uyumamaktadr. nk muhalif zmre Ali'ye kar kmakla isyankr kabul edilebilir, bunun ise kfir olma sonucunu dourduunu belirten hibir nas yoktur. Aksine Kur'n- Kerm, aralarndaki anlamazlklar yznden savaan gruplar "mminler" olarak vasflandrmlar (bk. el-Hucurt 4 9 / 9 ) . a'nn bu konuda dayand hadislerin ise uydurma olduu kanaati yaygndr. Esasen kaynaklarda Hz. Ali'ye kar kanlarn gerek niyetlerine, ayrca savan balamas, gelimesi ve seyrine ilikin yeterli bilgiler mevcut olmad gibi elde edilen bilgilerin gvenilirlii de tartmaldr (Eb Bekir bn'l-Arab, s. 406-407; M a h m d kr ls, s. 312-313). Eb Hanfe'nin de belirttii gibi (bk. bn'l-Vezr, s. 404) Hz. Ali, muhaliflerini kendisine kar isyan eden kardeleri olarak grm ve onlara mrted muamelesi yapmamtr. Btn bunlar, Hz. Ali'ye kar olan zmreleri tekfir edenlerin yanl yolda olduunu gstermektedir. Selefiyye'nin, Cemel Vak'as'nda her iki zmreyi de hakl gsteren grleri de akln prensiplerine aykrdr. Ayrca bu gr, ashap ve tbinin peygamberler gibi hata ilemekten korunmu (msum) olduklar sonucuna gtrr ki bunun slm inan esaslaryla badamayaca aktr. Baz limlerin, Cemel Vak'as gibi son derece ciddi sonular douran bir tarih olay tahlil etmekten kanmalar ise en bata gelen grevi gerekleri tesbit edip ortaya karmak olan ilmin prensiplerine aykrdr. Cemel Vak'as, Hz. Peygamber'in vefatndan sonra ilk ortaya kan ve etkileri gnmze kadar devam eden bir i sava olmas sebebiyle nemli bir telif konusu olmu ve hakknda mstakil eserler yazlmtr. Bunlardan Cbir el-Cu'f, Eb Mihnef Lt b. Yahy, Vkd, shak b. Bir, Ali b. Muhammed el-Medin, Nasr b. Mzhim, bn Eb eybe gibi melliflerin kaleme ald ve hepsi de "Kitb'l-Cemel" baln tayan eserlerin gnmze kadar ulap ulamad bilinmemektedir. Seyf b. mer el-Esednin Cemel Vak'as'na dair rivayetleri Ahmed Rtib Arm tarafndan derlenerek el-Ftne t'l- cemel ve Vak'aadyla yaymlanmtr (Bey- cemel'i bu

rut 1406/1986). Muhammed b. Zekeriyy el-Gallbrnin Vak'at'l konuda gnmze ulaan ndir eserlerdendir (Badad 1970). Cemel Vak'as'nda nemli rol bulunduu kabul edilen Abdullah b. Sebe hakknda yazlan eserler de konuya ilikin monografilerden saylr. Seyyid Murtaz el-Asker'nin dullah ruh el-Avde'nin 'Abdullah f ahdi'l-fitne b. Sebe3 f
cAb-

b. Sebe3 (Kahire 1381), Sleyman ve eseadri'l-slm

(Riyad 1981) adl eserleri bunlar arasnda saylabilir. BBLYOGRAFYA:


Chiz, el-'Omriyye (nr. A b d s s e l m M . fi'l-hakemeyn (elHrn), Kahire 1 3 7 4 / 1 9 5 5 , s. 49, 124, 173, 246, 2 4 9 - 2 5 0 ; a.mlf., Risle Merk Maklt Tenbh iinde, nr. Ch. Pellat), LII/4-5, Kahire s. 5 1 ; E'ar, el-Fihrist el-Fark (Umey(nr. Ve(Ritter), s. 4 5 6 - 4 5 7 , 4 5 8 ; Malat, etue'r-red, s. 3 2 ; bn'n-Nedm, s. 2 8 9 - 2 9 1 ; a.mlf.,

1958, s. 4 3 6 ; Hayyt, el-lntir,

( T e c e d d d ) , s. 105-111, 115, 121, 2 8 5 ; Badd, Ul'd-dn, (Kevser), s. 17-72; bn Hazm, el-Fal el-Ferr, el-Mu'temed f, Tebsrat'l-edille, b, el-'Avm el-Milel f uli'd-dn

re), IV, 233, 234, 238-239, 2 4 3 - 2 4 4 ; Eb Ya'l d' Zeydn Haddd), Beyrut 1974, s. 232; NeseKayseri Rid Efendi Ktp., nr. 496, vr. 270"' 1 > -271 a ; Eb Bekir bn'l-Ara(Tlib), s. 4 0 6 - 4 0 7 ; ehristn, erhu'l-Mak'ale'l(Kln), 1, 27; Teftzn,

d, II, 223, 2 2 4 ; bn-Vezr, r'l-hak kr el-ls,

'halk, Beyrut 1 4 0 3 / 1 9 8 3 , s. 4 0 3 - 4 0 4 ; M a h m d Muhtaar't-Tuhfeti'l-sn'aeDncesiriyye, Kahire 1373" s. 273, 274^ 312-313, 3183 2 0 ; W. M o n t g o m e r y Watt, islam nin Teekkl Devri (trc. E. Ruhi Flal), Anka-

ra 1981, s. 212, 239, 2 8 5 ; L. Veccia Vaglieri, " a l - D i a m a l " , E/ 2 (ng.), II, 416.
S Y U S U F EVK Y A V U Z

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el-CEMHERE sralamay benimsemitir. Buna gre kelimeler nce sn, sls, rub, hums, leff, nevdir vb. bablara ayrlm daha sonra bu bablardaki kelimeler "hemz e " d e n "y" harfine kadar alfabetik sraya gre dizilmitir. Asl harflerine gre sralanm olan kelimelerle bunlardaki el-Cemhere da Kitbii'l-cAyr el-Cemhere'nin 'l-lua ve ve Cemheret'llua adlaryla da anlr. Szlk konusunKitbii'l-Cim'den sonra kaleme alnm nc eser olan Arap lgatiliinin gelimesinde nemli bir yeri vardr. bn Dreyd, byk bir lim olduunu syledii Abdullah b. Muhammed b. Mkl'ye ithaf ve takdim ettii bu kitabnn nsznde eserin tertibi, harflerin zellikleri, eitleri, mahreleri ve isimlerin vezinleri hakknda bilgi verir. Eserini adalarnn bilgisizlii, edeb ilimlere kar ilgisizlii sebebiyle yazdn ve Arap dilinin byk bir ksmn tekil eden, ayn zamanda ok kullanlan kelimeleri toplamay tasarladndan buna ifade eder. bn Dreyd, szlne ald kelimelerin sralanmasnda Hall b. Ahmed'in (. 170/786) Kitbii'l- Ayn'nda
c

el-CEMHERE
( O ^
1

bir iaretidir. Niftaveyh (.

323/935),

mehur dil limlerinin bn Dreyd'in rivayetine gvenip sz konusu eserine sk sk bavurduklarn syleyerek onu ve eserini ver. Bununla beraber Arap lugatlarnn en mehurlarndan biri olan Muhammed b. Ahmed el-Ezher (. 370/ 980) mellif aleyhinde baz rivayetleri naklettikten sonra eserde salam ve orijinal bir bilgi bulamadn ileri srer. bn Dreyd bu eserini deiik zamanlarda ve ran, Basra, Badat gibi ayr yerde ezberinden yazdrm olduu iin el-Cemhere'nin nshalar arasnda farkllklar meydana gelmi, baz kelimelerin rivayetinde, bazlarnn da tertibinde birtakm hatalar ortaya kmtr. Ancak ezberden yazdrlan byle hacimli bir eserde telif tarzndan doan baz yanllarn bulunmas nemli bir kusur saylmamaldr. Bununla birlikte el-Cemhere'nm, aranan kelimelerin bulunmas hususunda mellifinin iddia ettii kolayl getirdii sylenemez. Zaten eserin en belirgin kusuru tertibinin kark olmasdr. el-Cemhere zerinde ihtisar, ilve ve yeniden tertip gibi baz almalarn yapld bilinmekteyse de bu almalarn hibiri gnmze kadar gelmemitir (bk. Hseyin Nassr, II, 434). Eser Fr. Krenkow, Muhammed es-Sret ve Zeynelbidn el-Msev tarafndan cildi metin, biri fihrist olmak zere drt cilt halinde neredilmitir (Haydarbd 1344-1351). Ayrca bu neirden Badat'taki Mektebet'l-msenn ile Beyrut'taki Dr Sdr tarihsiz iki ofset bask yapmlardr.
BBLYOGRAFYA:

bn Dreyd (. 3 2 1 / 9 3 3 ) tarafndan hazrlanan Arapa szlk.

harflerin yerlerinin

deimesiyle "btk" ) ve

meydana gelen kelimelerin mnalar ayn yerde kaydedilmitir. Mesel ( "ktb" ra da maklblar olan "kbt" ( ( ^ ^ ) maddeleri ) maddesinde nce bu kk, sonincelenmi,

"kbt" ve "ktb'nin alfabetik sralar geldiinde de daha nce getikleri yerlere iaret etmekle yetinilmitir. Kelimelerin asl harflerine ve bunlarn sralanna gre on blm halinde dzenlenen e l - C e m h e r e ' n i n on iki blm szle, son blm ise Arapa'nn muhtelif dil meselelerine ayrlmtr. bn Dreyd'in, ada olan dilcilerin ele ald klasik dil konularn deiik balklar altnda ele ald bu blm, bn Cinn'nin (. 3 9 2 / 1 0 0 2 ) el-Ha'i mahiyetindedir. ei-Cemhere'nin, mellifi henz hayatta iken geni yanklar uyandrd kaynaklarda zikredilmektedir. Makrz'nin bildirdiine gre (Mez, I, 304-305), Ftm Halifesi Azz-Billh'n ktphanesinde 100 adet el-Cemhere nshasnn bulunmas eserin grd rabetin fi'n-nahv adl eserini andran bir dil bilgisi kitab

el-Cemhe-

re (byk ksm, ekseriyet) adn verdiini

uygu-

lad asl harflere dayal sistemi baz farkllklarla takip etmi, ancak onun kelimeleri harflerin mahrelerine gre sralama usulnden vazgeerek alfabetik

el-Cemhere

fi'l-lua

adli eserin ik iki sayfas (Sleymaniye Ktp-, Yenicami.nr. 1124)

bn Dreyd, Cemheret'l-lua

(nr. Fr. Kren-

kow M u h a m m e d es-Sret Z e y n e l b i d n e l - M s e v ) Haydarbd 1344-51, I-IV; Hall b. A h m e d , Kitbul-'Ayn i A G M t ^ U ^ ^ ^ V * -J-J-I ^ j . M j f U i . > t y c i u t V & M W* I-VIII; Tehzb'l-lu, h'r-ruot,
i.

(nr. M e h d

el-MahzinbI, 92-

m brhim es-Smerr), Beyrut 1408/1988, I, 3 1 ; bn'l-Kft, III, 96-97; Syt, el-Mzhir, f uli'l-lua

T S M J >

eoj^bVi'i

9 6 ; Kef'z-zunn, Han, el-Bula

I, 6 0 5 - 6 0 6 ; Sddk Hasan (nr. Nezr Muhamel-Had-

-iy V y l 4 s .

"ic^ erfr=-L.T.iiAJ . '

i-" ;"

. Jl

m e d M e k t e b i ) , Beyrut 1 4 0 8 / 1 9 8 8 , s. 3 6 9 - 3 7 4 ; Brockelmann, GAL, I, 112-114; Mez, ret'l-lslmiyye, ne'eth 102-103; Hseyin Nassr, ue tetaouruh, I, 3 0 4 - 3 0 5 ; Sezgin, GAS, VIII, el-Mu'cemul-'Arab Kahire 1968, II, 404Mukaddimet'db, Lexlcogel-Me'ciArap

^ ^ ^ J i k ^ ^ ^ A i ^ - u y . JJ. y . . .

434; A h m e d Abdlgafr Attr, Shh, raphiesi I, 497-498; Hulusi Kl, Trke'de almalar

Beyrut 1979, s. 78-80; C. Zeydan,

(doktora tezi, 1984), U laBeyrut 1985, s. Mu'cem'l-me'Muhamue't-trsi'l-

hiyat Fakltesi, s. 12; Eml Ya'kb, mul-luauiyyet'l-'Arabiyye, 78-84; A h m e d erkv kbal, cim,

Beyrut 1 4 0 7 / 1 9 8 7 , s. 195-198;

m e d Kmil Berekt, " C e m h e r e t ' l - l u a l ' b n i D r e y d " , Mecellet'l-BahsT'ilm slm, ili, Mekke 1980, s. 385-405.
S NASUH NAL KARAARSLAN

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

323

CEMHERET E'R'I-ARAB 1 7 8 / 7 9 4 1?|) ve Asma (. 2 1 6 / 8 3 1 ) gibi nl rviierin el-Mufaddaliyyt ve elAma "iyyt adl eserleri iin nemli bir Eb Zeyd el-Kure'nin (. IV./X. yzyl [?]) Chiliye ve Emevler devri Arap airlerinin baz kasidelerini bir araya getiren iir mecmuas. Eserin bn Eb'l-Hattb diye de bilinen mellifi Eb Zeyd el-KureFnin hayat hakknda bilgi bulunmad gibi yaad yzyl da kesin olarak bilinmemektedir. Onun hicr 1 1 veya III. yzylda yaadn kabul edenler olduu gibi IV veya V. yzyllarda yaadn syleyenler de vardr. Ancak IV. (X.) yzyln ilk yarsnda yaam olmas ihtimali daha kuvvetlidir (bk. Cemheret e'ril-cArab |nr. Ali FrJ, nirin girii, s. 5, 6). lk defa bn Rek el-Kayrevn'nin (. 463/1071) elUmde1 sine zikredilen bu nemli eser, tenkiti bir grle kaleme alnan bir mukaddime ve her biri yedier kasideyi ihtiva eden yedi blmden meydana gelmitir. Arap edebiyat tarihi ve Araplar'n Chiliye devriyle slmiyet sonras ilk asrlardaki itima hayat bakmndan nemli bilgilerin bulunduu mukaddimede, nce Arap iirine dair mellifin yaad yzylda pek bilinmeyen baz haber ve rivayetlere yer verilir, sonra da Kur'n- Kerm'in diliyle Araplar'n kulland dil karlatrlarak Kur'n- Kerm'in Araplar'a yeni bir dil getirmedii, ancak mevcut dili hrikulde bir ekilde kulland ifade edilir. Daha sonra Araplar'da ilk defa iir syledikleri rivayet edilen airler ele alnr ve meleklere, Hz. dem'e, bls'e, Amlika, d ve Semd kavimlerine ve cinlere nisbet edilen baz iirler nakledilir. Bunun ardndan da Hz. Peygamber'in iir ve airler hakkndaki kanaatine yer verilerek onun iir dinledii, slm' mdafaa iin airleri iir sylemeye tevik ettii, ayn ekilde ashap, tbin ve daha sonraki nesillerin de iir syledikleri ve konumalarnda iirle istihd*da bulunduklar anlatlr. Mukaddimenin daha sonraki ksmnda baz airlere cin ve eytanlarn iir ilham ettiine dair efsane kabilinden rivayetlere yer verilir ve mukaddime airlerin tabakalar, onlarla ilgili dikkat ekici haberler ve haklarnda sylenmi takdirkr szlerle son bulur. Chiliye devri (yirmi adet) ile muh a d r a m n * (on alt adet) ve slm dnemin (on adet) en gzel iirlerinden seilerek meydana ecri'l-cArab, 324 getirilen Cemheret Mufaddal ed-Dabb (.
Cemheret e'ri'lcArab'n ilk iki sayfas
(Kprl Ktp,, nr. 1232)

CEMHERET E ' R ' I - A R A B

mzehhebt denilmitir. Bu kasidelerin sahipleri unlardr: Hassn b. Sbit, Abdullah b. Revha, Mlik b. Acln, Kays b. Hatm, Uhayha b. Clh, Eb Kays b. Eslet, Amr b. mrulkays. Beinci tabaka mers. Bu tabaka, bazs muhadramndan olan, bazs ise tamamen Chiliye devrinde yaayan u yedi airin mersiyelerini iine almaktadr: Eb Zeyb el-Hzel, Muhammed b. K'b el-Ganev, A' Bhile, Alkame Zceden el-Himyer, Eb Zbeyd et-T, Mtemmem b. Nveyre, Mlik b. Rayb. Altnc tabaka mebt (kark kasideler). Muhadramndan olan bu airler hem Chiliye devrinde hem de slm dnemde yaadklar iin kasidelerinde imanla kfrn kart kabul edilerek bunlara bu isim verilmitir. airleri unlardr: Nbiga el-Ca'd, K'b b. Zheyr, Kutm, Hutay'e, emmh b. Drr, Amr b. Ahmer, Temm b. (Obey) Mukbil. Yedinci tabaka mlhamt (salam ve kuvvetli kasideler). Bu kasidelerin sahipleri slm dnemde yaam olan u airlerdir: Ferezdak, Cerr b. Atyye, Ahtal, Ubeyd er-R, Zrrumme, Kmeyt elEsed, Trmmh. Gnmzde yirmi civarnda yazmas bulunan Cemheret e'ri'l-'Arab (bk. Sezgin, II, 56-57) eitli tarihlerde neredilmi ve hakknda muhtelif makaleler yazlmtr. F. Hommel, 1883 ylnda Milletleraras VI. Msterikler Kongresi'ne Cemhere ile ilgili bir tebli sunmu (bk. "ber eine zu veranstaltende Ausgabe der Gamharat al-carab...", Actes 6e Congr. ntern. OrienL, Leiden 1883, 2 e Partie, sect. I, s. 387-408), T. Nldeke ise eser hakkndaki baz dncelerini ksa bir makale halinde kaleme almtr (bk. bibi). M.

tekmile mahiyetindedir. Aratrmaclarn ouna gre eserin blmlenmesinde mellif Eb Ubeyd Ma'mer b. Msenn'y (. 2 0 9 / 8 2 4 ) rnek alm, krk dokuz airden birer kaside seerek bunlar her birinde yedi airin yer ald yedi tabakaya ayrmtr. Birinci tabaka muallakt. Eb Zeyd elKure muallakt kelimesini ilk kullananlardan biri olmaldr (Blachere, s. 173). Rivayete gre muallakt, Chiliye devrinde altn suyu ile yazlarak Kbe duvarna aslan veya kolye gibi boyuna aslacak kadar gzel olan yedi, sekiz veya on kasideye verilen addr. Muallaka airleri eserde u srayla gemektedir.- mrulkays, Zheyr b. Eb Slm, Nbiga ezZbyn, A', Lebd b. Reba, Amr b. Klsm, Tarafe b. Abd. kinci tabaka mcemhert (derlenip toparlanan kasideler). Bu balk altndaki kasideler Chiliye devrinde yaayan u airlere aittir: Abd b. Ebras, Antere b. eddd, Ad b. Zeyd, Bir b. Eb Hzim, meyye b. Eb's-Salt, Hid b. Zheyr, Nemir b. Tevleb. nc tabaka mntekayt (seilmi kasideler). Chiliye devrine ait bu yedi kasidenin airleri unlardr: Mseyyeb b. Ales, Murakk el-Asgar, Mtelemmis, Urve b. Verd, Mhelhil b. Reba, Dreyd b. Smme, Mtenahhil b. Uveymir el-Hzel. Drdnc tabaka mzehhebt. Bir ksm Chiliye devrinde yaayan, bir ksm ise muhadramndan olan bu airlerin hepsi Medinelidir ve kasideleri altnla yazlmaya lyk grldnden bunlara

jfojl

) jpT

ff.

. -

>

fe

h : . v . .

, ..t*-';.'$

5V l i -

A .

^Sr'

iv-1'

S t '

i"""-'-<->..

'

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEML el-AZM Nallino'nun da eserin neirleri hakknda bir makalesi bulunmaktadr ("Le varie
edizioni e stampe della Gamharat A s c r a l - c A r a b " , RSO, 1931-1932, XIII, 334-341).

Daha nce baz blmleri eitli eserlerin iinde neredilen Cemheret ecri'l-'Arab (Sezgin, 11, 57; Cemhere |nr. M. Ali el-Him], I, 81) ilk defa Sad Anton Ammn tarafndan mstakil olarak yaymlanmtr (Bulak 1308/1890). Dier balca neirleri unlardr: Kahire 1331, 1345; Beyrut 1383/1963; I-II. Kahire 1387/ 1967 (nr. Ali Muhammed el-Bicv); Dmak 1398/1978; I-II, Dmak 1406/1986 (nr. Muhammed Ali el-Him); Beyrut 1406/1986 (nr. Ali Fr). Ahmed Hattb 1383 Beyrut ve 1387 Kahire neirlerini inceleyerek aralarndaki farklar "Cemheret e c ri'l- c Arab beyne tab'ateyn" adl makalesinde gstermitir (bk. bibi.).
BIBLIYOGRAFYA: Eb Zeyd el-Kure, Cemheret e'rii-'Arab (nr. Ali Fr), Beyrut 1406/1986, nirin girii, s. 5-11; a.e. (nr. Muhammed Ali el-Him), Dmak 1986, I-ll; Syt, el-Mzhr, II, 480; Abdlkdir el-Badd, tjiznet'l-edeb (Bulak), I, 10, 61; Mehmed Fehmi. Trh-i Edebiyyt- Arabiyye, stanbul 1332, s. 301-304 561-563; Serks, Mu'cem, I, 313; Brockelmann GAL, I, 19; Blachre, Trhu'l-edeb, s. 169 182; C. Zeydan, db, II, 72*415; Sezgin, GAS, II, 56-57; Abdlvehhb es-Sbn, u'ar' ue deuur, Beyrut 1978, s. 210-212; mer Ferruh, Trhu'l-edeb, II, 300-302; Ma'al-Mektebe, s. 261-263; T. Nldeke, "Einige Bemerkungen ber das W e r k Gamharat as'r al 'Arab", ZDMG, XLIX (1895), s. 290-293; Mustafa Cevd, "M'ellif Cemhereti e'ri'l-'Arab", MMlr., VII (1960), s. 175-196; Ahmed Hattb, "Cemheret e c ri'l- e Arab b e y n e tab = ateyn li-Eb Zeyd el-Kure", MMMA (Kveyt), XXVIII/ 2 (1984), s. 653-670; Ch. Pellat, "Ab Z a y d al-Kurahi", El2 Suppi. (ng.), s. 38-39.
M . SAD ENL

Ceml, Bseyne'ye kk yata k oldu, bydnde de onunla evlenmek istedi. Ancak Bseyne'nin ailesi, daha nce kzlar hakknda gazel syleyerek -o zamanki Arap detine gre- aileyi kk drd iin kzlarnn Cemil'le evlenmesine kar kt ve Bseyne'yi yine ayn kabileden olan Nbeyh b. Esved adnda biriyle evlendirdi. Fakat Ceml'in Bseyne hakknda gazel sylemeye ve onunla gizli gizli bulumaya devam etmesi zerine ailesi Ceml'i Medine Valisi Mervn b. Hakem'e ikyet etti, o da bu ii Vdilkur Valisi Decce b. Rib''ye havale etti. Decce Ceml'i lmle tehdit edince Ceml daylar olan Czm kabilesinin bulunduu Yemen'e kat. Ancak Bseyne'nin ailesinin hayvanlarna otlak aramak iin Suriye'ye g ettiini duyunca pelerinden Suriye'ye gitti, oradan tekrar Vdilkur'ya dnd. Burada da Bseyne ile bulumaya devam edince Decce b. Rib' ldrlmesine izin verdi. Bunun zerine Ceml Msr Valisi Abdlazz b. Mervn'n yanna giderek onun hakknda kasideler syledi. Burada kendisine bir ev verildi, fakat ksa bir sre sonra ld. Ceml'in hepsi de Bseyne ile ilgili olan iirleri, Arap iirinin ran iirinin etkisine girmeden nceki en gzel ve en ili rneklerinden saylr. Bu konuda mer b. Eb Reba'dan sonra btn adalarndan daha baarl kabul edilir. Ayn zamanda Hdbe b. Harem'in iirlerini daha sonraki nesillere nakleden Ceml, Bseyne'ye k olmadan nce ve sonra syledii iirlerindeki muhayyile gc, ifade sadelii ve samimi duygular sayesinde platonik ak terennm eden Arap airleri arasnda en ok hrete kavuanlardan biri olmutur. iirlerinin bestelenip terennm edilmesi de bu zellikleri sebebiyledir. Ceml'in iirleri air Kseyyir tarafndan nakledilmitir. Bunlarda medih, hiciv ve fahr konular bulunmakla beraber onu hrete kavuturan iirleri, sevgilisiyle arasndaki ak platonik anlamda ileyen gazelleridir. Kaynaklarda daha nce derlenmi veya gnmze kadar gelmi bir divanndan sz edilmemekle beraber Ber Yemt (Beyrut 1934), F. Gabrieli (Roma 19381940), Hseyin Nassr (Kahire 1958), Butrus el-Bustn (Beyrut 1966) ve Mehd Muhammed Nsrddin (Beyrut 1987) gibi baz aratrmaclar antoloji ve biyografi kitaplarndaki dank iirlerini bir araya getirerek Dvn Ceml adyla yaymlamlardr.

BBLYOGRAFYA: Cumah, Fuhl'-u'arII, 669-675; bn Kuteybe, e-i'r ue'-ar1, I, 434-444; Eb'lFerec el-sfahn, el-En, VIII, 90-154; bn Askir, Trhu Dmak, VIII, 8-23; bn Hallikn, Vefeyt, I, 366-371, 436-439, 480-482; Abdlkdir el-Badd, Hiznet'l-edeb, I, 396, 398; Brockelmann, GAL, I, 48; SuppL, I, 78-79; Blachere, Trhu'l-edeb, s. 776-781; Kehhle, Aclmn-nis\ I, 110-118; Sezgin, GAS, II, 406407; Abdlvehhb es-Sbn, ar* ue deuur, Beyrut 1978, s. 94-95; Butrus el-Bustn, deb''l-'Arab, Beyrut 1979, I, 286-292; mer Ferruh, Trhu'l-edeb, 1, 478-482; C. Zeydan, db, s. 279-281; Zirikl, el-A'lm (Fethullah), II, 138; Hann el-Fhr, ei-Mcez fi'ledebi"l-cArab ue trhih, Beyrut 1985, I, 471478; a.mlf., Trhu'l-edebi'l-cArab, Beyrut, ts. (el-Matbaat-Biisiyye), s. 248-250; Akkd, Ceml Bseyne, Kahire, ts.; evki Dayf, Trhu'l-edeb, II, 367-369; A. Schaade, "Ceml", A, I, 88-89; F. Gabrieli "Dlaml"", El2 (ng.), II, 427-428. fTl
LAL A L I AKR ERGN

CEML el-AZM

Ceml b. Mustaf e l - A z m (1873-1933) ^ Suriyeli edip, air ue gazeteci.

r ^

CEML
(bk. CEMAL).

istanbul'da dodu. Ailesi aslen Konyaldr. IV. Murad zamannda (1623-1640) Suriye'ye yerleen ailenin bilinen ilk atas Kemik (Azm) Hseyin'e nisbetle bu aileye mensup olanlar "el-Azm" lakabn kullanmlardr (bk. AZMZADELER). Be yanda iken babasn kaybetti. Bunun zerine ailesiyle birlikte am'a tand ve orada okudu. Arapa'nn yan sra Trke ve Farsa rendi. am, Adana, stanbul ve Beyrut'ta eitli resm grevlerde bulundu. 1912'de aylk el-Be'ir dergisini kard. Dergi on bir say devam etmitir. stanbul'da yaymlanan elMc'lmt'l-'Arabiyye adl gazetenin bir sre nirliini yapt. el-Mecmau'l-ilmiyy'l-Arab bi-Dmak'a ye seildi. eitli dergi ve gazetelerde makale ve iirler yazd. 15 Kasm 1933'te am'da

CEML
( ) Eb A m r Ceml b. Abdillh b. M a ' m e r el-Uzr (. 8 2 / 7 0 1 ) Y a z d ak iirleriyle mehur olan A r a p airi.

Hicaz'da Vdilkur'da dodu. Hayatna dair fazla bilgi yoktur. Amcasnn kz Bseyne hakknda syledii ak iirleriyle hret kazand iin ona nisbetle Ceml Bseyne diye tannmtr.

Cemil el-Azm

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

325

CEML el-AZM ld. yi bir hattat olan Cemil el-Azm yazma eserlere ok meraklyd. Ayn zamanda bunlarn ticaretini de yapyordu. Eserleri. Ceml el-Azm'in yarm kalm eitli edeb almalar dndaki nemcUkd'l-cevher li eserleri unlardr: 1. f tercimi men lehm hamsne tasnif en fe-mi'e fe-ekser. Mslman ve antik Yunan bilginlerinden krk limin biyografisini ve alfabetik olarak eserlerini ihtiva eden iki ciltten ibaret bu kitabn l. cildi Beyrut'ta baslmtr (1326). Daha hacimli olan II. cildi ise henz yacOsmn ymlanmamtr. 2. Tercemet B el-z (stanbul 1315). Gazi Osman Paa hakknda bir monografidir. 3. es-Srr'l-man zeyl Kefi'z-zunn. cani'l-culm Mellif bu esere el-sfr ve'l-esfr adyla yazd 1000 sayfalk mukaddimede muhtelif ilimler, nl yazarlar ve eserleri hakknda bilgi vermitir. Mukaddimeyi el-Be'ir'in 7 ve 8. saylarnda yaymlamaya balam, fakat derginin kapanmas zerine devam neredilmemitir. 4. Tefrc'-idde f tatri'l-Brde (stanbul 1313). Bsr'nin tannm Kadetul-brde'sinin erhidir. S. el-Mz ve'l-hl. Knn- Ess'nin ilnndan sonra Osmanl idaresindeki halklara dair yazd bir risledir (1326). Ceml el-Azm u eserleri de nere hazrlamtr: Tahbr'l-muvan fi't-tacbr bi's-sn ve'-n. Frzbd'nin dil ile ilgili bu eserinin bir ksmn el-Be3ir'de yaymlam, daha sonra tamamn kitap halinde neretmitir. Halku'l-inn. Eb'l-Hasan Sad b. Hibetullah'n (. 495/ 1101) tbba dair olan bu eserinin bir ksmn el-Be'ir'de yaymladktan sonra tamamn kitap halinde neretmitir.
BBLYOGRAFYA: Serks, Mu'cem, II, 1341-1342; Brockelmann, G AL SuppL, III, 427-428; Kehhle, Mu'cemulm'ellifn, H, 161; Zirikl, el-A'lm (Fethullah), II, 138-139; Abdlkadir Ayya, Mu'cemulm'eUifne's-Sriyyr fii-karnii-'trn, Dmak 1405/1985, s. 357; Muhammed Abdllatf Slih el-Ferfr, A'lm Dmak, Dmak 1408/ 1987, s. 64-65; s skender el-Ma'lf, "el-Merhm C e m i l Bek e l - ' A z m " , MMADm., XIV/1 (1936), s. 56-61. ' T
LM AZM YKSEL

yr Hanm'dr. Doumuyla ilgili olarak olu Mesut Cemil 1873 yln, bnlemin ve Rauf Yekt 9 Mays 1871 tarihini vermekte, Babakanlk sicil defterlerindeki hal tercmesinde ise 17 Eyll 1872 tarihi grlmektedir. yanda iken babasnn vefat zerine amcas Refik Bey'in himayesi altnda ilk renimini mahalle mektebinde tamamlad. Rdiyeden sonra birer yl Hamidiye Ticaret Mektebi ile Mekteb-i Mlkiyye-i hne'de okudu, ancak ikisini de bitiremedi. Ayrca zel hocalardan Franszca dersi ald. Msikideki ilk bilgilerini bu sralarda aabeyi Ahmed Bey'den edindi. Kemn Aleksan Aa'dan Hamparsum ve Bat notasn rendi. On be yanda iken tanbura balad ve iki yl gibi ksa bir srede kendini tantmay baard. Bu arada Tanbr Ali Efendi ile tant; ondan genel msiki bilgileriyle klasik mektebin esas karakterine ait incelikleri rendi. Yirmi yana doru kemene, lavta ve viyolonselde de virtozluunu kabul ettirdi. 19 Ekim 1892'de Bbli Tercme Kalemi'nde mlzm olarak greve baladysa da bu ok ksa srd, 2 Kasm'da Hariciye Nezreti Umr- ehbender Kalemi ktipliine geti. Daha sonra bu grevde baktiplie ykseldi ve kendisine 1 1 . Abdlhamid tarafndan ikinci rtbe Mecd nian verildi. II. Merutiyet'ten sonra Hariciye'deki grevinden kendi isteiyle ayrld ve 1912'de alan Drlbedyi'in msiki blmnde bir mddet hocalk yapt. Olu Mesut Cemil'in bildirdiine gre 28 Temmuz, bnlemin'e gre ise 5 Austos 1916 tarihinde Aksaray'daki evinde vefat etti ve Merkezefendi Mezarl'na defnedildi. Ancak bugn mezarnn yeri bilinmemektedir. Eline ald herhangi bir saz ksa bir mddet sonra alabilmesiyle tannan ve

Trk msiki tarihinin en byk tanbur virtozlarndan olan Cemil Bey bestecilii, icracl ve teknik katklaryla Trk msikisine byk eserler sunan bir sanatdr. Uygulanan teknikle elde edilen deiik icra biimleri onu ok ilgilendirmi ve saza deta bir kiilik kazandrmtr. Resm grevinden ayrldktan sonra kendini tamamen msikiye vermi, kimseden dzenli bir ekilde ders almamasna ramen tanbur, lavta, kemene, ud ve viyolonseli ayn derecede maharetle almtr. Zamann tanbur tavrn temelinden deitirerek daha hareketli, canl bir slp ortaya koymu ve bu hususta Trk msikisinde yeni bir r amtr. Bu arada tanburu bazan viyolonsel gibi kemene yay ile ald gibi lavtay da tanbur tekniiyle alarak bu saza daha ince bir slp getirmitir. Eskiden sadece kaba sazda kullanlan kemeneyi ince sazda da kullanlabilecek bir icra dzeyine kavuturan Kemeneci Vasil'in (Vasilaki) taksim ve perev tavrndan ok faydalanm, onunla birlikte bu sazn iki klasik virtozundan biri olmutur. Notalarn genellikle Hamparsum ile yazar ve Trk msikisi namelerinin tesbit ve muhafazas hususunda Hamparsum notasnn Bat notasna nisbetle daha deerli olduunu sylerdi. Cemil Bey, ilk defa duyduu bir eseri hemen ezberine alabilecek derecede hassas bir kulaa sahipti. Besteledii saz eserleri ve szl eserlerle devrinin nemli statlar arasnda yer alm, taksimleriyle de byk bir bestekr olarak Trk msikisinde bu formu ihya edip ona mstakil bir hviyet kazandrmtr. Kovanlara ve ta plaklara doldurduu taksimler, gerek teknik gerekse perde ve aralklardaki mzikalite bakmndan kendinden sonraki szendelere rnek tekil etmitir. 0 zamana kadar ok az sayda sanatda grlen, yepyeni elerden kurulu msiki cmleleriyle ve byk bir ustalkla eitli sazlarla meydana getirdii msiki, dnemin en dikkate deer eserleridir. Onun iin "gelenein dna tam, kabna smayan bir sanatkr" denilebilir. Perev, saz semisi, longa, oyun havas ve ark formunda krka yakn eser besteleyen ve sahip olduu romantik ruh yaps btn eserlerinde hissedilen Cemil Bey'in, Trk msikisinin bu formlardaki sekin eserlerinden olan perev

CEML BEY, Tanbr (. 1916) nl Trk virtz ve bestekr.

L_

stanbul'da Molla Grn semtinde dodu. Babas eski kodra vali muavini ve Beyolu Ceza Mahkemesi yelerinden Mehmed Tevfik Bey, annesi Zihni326

Tanbr C e m i l Bey

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEML EFEND, ekerci ve saz semaileri ierisinde en nlleri edd-i araban ve ferahfeza saz semaileridir. Cemil Bey Bat msikisiyle de ilgilenmi, bu ilgisi sarayda Burhneddin Efendi, Abdrrahim Efendi, Tevfik Efendi gibi ehzadeler, erif Ali Haydar Paazade Damad Mecid Bey ve kardei erif Muhittin (Targan) beyler vastasyla devam etmitir. Ayrca Godovvski ve Hegey gibi nl piyano virtozlar ile tanmtr. Beraberce meke katld ve konserlere itirak ettii msikiinaslarn bazlar unlardr: Kann Hac rif Bey, Giriftzen sim Bey, Ms Sreyy Bey, d Nevres, Kad Fuad Efendi, Tanbr Tahsin Bey, Kemn ve Tanbr mer Bey, Hnende Hfz Osman Efendi, Hfz Mustafa Efendi, Kayark Hsmeddin Bey. Cemil Bey'in bestekrl ve icracl yannda msikiyle ilgili telif eserleri de vardr. Sabah gazetesinin 14 Knunusni 1315; 3. 26 ubat ve 11 Mart 1316 tarihli nshalarnda "Msikide henk", "ark Mecmualar ve Msiki Kitaplar", "rt- Tezyniyye", "ark Msikisi Makamlarna Mahsus aretler" balklar altnda makaleleri yaymlanmtr. K5ms- Msik ve Kemere Metodu adl eserleri balang blmlerinde kalmtr. Onun bu sahadaki en nemli telifi, Trk msikisi nazariyatna dair Rehber-i Msik adl eseridir (stanbul 1318, 1321, 1341). Cemil Bey'in nota yaymcl alannda da baz almalar vardr. Tarih kaytlar bulunmayan bu byk boy nota serisi, drt ve alt sayfal olarak devam etmitir. Ayrca Franszca'dan yapt neredilmemi iki roman tercmesi vardr. Mesut Cemil'in, Tanbr Cemil'in Hayat adyla yazd ve ilm bir incelemeden ok edeb bir biyografi olan eser, Vakit gazetesinde tefrika edildikten sonra baz deiiklikler ve ilvelerle yaymlanmtr (Ankara 1947). Cemil Bey birok talebe yetitirmitir. Bunlarn arasnda Refik Fersan ve hanm Fhire Fersan, Fize Ergin, Ressam Tahsin Bey, Saniye Burhan Cahit Hanm, bestekr Rahmi Bey'in kz Nhide Hanm, emseddin Ziy Bey'in kz Sta Hanm, Ziy Hzn Bey ve kz Mzeyyen Hzn Hanm, Bb- Mehat Mektb Kalemi mmeyyizlerinden Kad Fuad Bey, ablasnn olu Hikmet Bey, tf Esenbel ve Murat ztoprak saylabilir. Talebelerinden slbunu en iyi benimseyen tanburler ise Hikmet Bey ile Fuad Bey olmutur.
BBLYOGRAFYA: P e r t e v Demirhan, Musiki Tarihler, Dncelerim, sCanl MeL MM, Edtanbul 1946, s. 2 8 - 3 2 ; Semih M m t a z , stanbul 1946, s. 64-68, 8 9 - 9 1 ; Tanbr Cemil'in Hayat, sud Cemil.

CEML EFEND, ekerci


(1867-1928)

Ankara

Trk bestekr ve ud icracs.

1947; a.mlf., " T a n d m Musikiinaslar", sy. 260 (1970), s. 21; Vecdi Seyhun, Santr hem Bey, Hayat Yllk ue Eserleri, Trk Musikisi,

stanbul 1948, s. stanbul 1970, MuRauf Ef-

13; bnlemin, Ho Sad, s. 116-118; M u s t a f a Rona, Elli sikisi Dairesi s. 168-170; M e h m e t Nazmi zalp, Trk Tarihi-Derleme, Bakanl Yaynlar), 1 1 , 71-83;

Ankara, ts. (TRT Mzik

Yekta, " T a n b r C e m i l B e y , I - I I I " , Tefsr-i kr (daha sonra Tasvr-i

Efkr), stanbul 7, 15,

24 Austos 1916; " T a n b r C e m i l (Tanbr Cemil'e Dair Olu M e s u d Cemil'le Yaplan Bir K o numa)", Yarn, istanbul 12 Knunusni 1 3 3 8 / 1922, s. 8, 10-11, 13; Mus Sreyy, " T a n b r C e m i l B e y " , Drlelhn "Tanburi Cemil", Radyo Mecmuas, Mecmuas, sy. 1, ssy. 11, TMD, tanbul 1 3 4 0 / 1 9 2 4 , s. 18-23; erif Sait eren, Ankara 1942, s. 4 - 5 ; S e r m e t Muhtar Alus, " G e e n G n l e r i n Hususi S a z e n d e l e r i n d e n " , sy. 12, stanbul 1948, s. 10; Sadi Ilay, " T a n b r C e m i l B e y v e A l m a n m p a r a t o r u V i l h e l m " , a.e., sy. 23 (1949), s. 6; " A r i v V e s i k a l a r - B a b a k a n l k A r i v i " , MM, sy. 249 (1969), s. 9 ; smail Bah Srelsan, "54. l m Y l M n a s a betiyle Tanbr ue Nota Etem Dergisi, Ruhi Cemil B e y ' e Dair", Musik Nota sy. 10, stanbul 1970, s. 4 - 5 ;

Asl ad Ahmed Cemil'dir. stanbul'da dodu ve hayatnn byk bir ksmn burada geirdi. Babas ehzade Camii baimamlarndan Hasan Thir Efendi, annesi Aye Sdka Hanm'dr. Kk yata hfz oldu. On yanda babasn kaybedince bir antikacnn yannda, daha sonra da bir eker imalthanesinde raklk yapt. Bu yalarda sesinin gzelliiyle dikkati eken Ahmed Cemil'in msikide hocalar sultan mbeyincisi Dd Basri Bey ile nl hnende Enderunlu (Kel) Ali Bey'dir. ki yldan fazla bir sre ders ald Ali Bey'in onun msiki hayatnda nemli bir yeri vardr. ehzadeba'nda at ekerci dkkn da bilhassa devlet adamlarnn ska urad bir yer olmutur. On alt yanda iken Sultan II. Abdlhamid'in kz kardelerinden Medha Sultan'n dairesine imam oldu. Daha sonra onun vastasyla 1898'de Muzka-i Hmyun'un Trk msikisi ksmna ud sanatkr ve hocas olarak alindi; bu greve 1911'de kendi isteiyle emekli oluncaya kadar devam etti. 1912'de Hidiv II. Abbas Hilmi Paa'nn daveti zerine Msr'a gitti. Kahire'de h-

ngr, " T r k M u s i k i s i n d e

Y a y m c l Y a y m l a r - Y a y m c l a r " , MM, sy. 337 (1977), s. 13; Sleyman Seyfi n, " T a n b u r i C e m i l ' i n V i r t a z i t e s i " , Dergh, III/26, stanbul 1992, s. 17-18; IH/27 (1992), s. 16-17; Blent Aksoy, " T a n z i m a t ' t a n C u m h u r i y e t ' e M u siki v e B a t l l a m a " , TCTA, BTMA, I, 177-182. V, 1 2 3 2 ; ztuna, m

Iffll

NUR ZCAN

Tanbrl Cemil Bey'in Ms Sreyy Bey'e yazd bir mektubun metni [Drlelhn Mecmuas,

sy. . istanbul 1340/1924, s. 21-23)

.''Ajy
v

j'^-'V JA^

~ e 'S- J ~

'-1

Tr

'eSys

e*>-> > V A' -ry-1 ~

'S;./^ *
,/r

' ^

S,'. +tt> 'Jf^SS " vJj, V Sisi " ^

, ifi^ii

efaO 'AJ/

1 cm./ ,C {-S, - U 'li/cS-t,* ,

' " " ' * ^

'V1"

j/

vj* ' {S
, >.<>'

' S^j. s?' j fu , 1 JJ^J s' ') A '

"A-

t. ^ "

s ,,,

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

327

CEML EFEND, Sekerci r ile bir ilgisi yoktur. Ceml b. Ma'mer, Hz. mer'in mslman olduunu Mekkeliler'e iln etmesiyle tannr. mer mslman olduunu herkese duyurmak iin Kurey iinde sz tamakla tannan Ceml b. Ma'mer'i buldu ve ona mslman olduunu, fakat bu durumu kimseye sylememesini tenbih etti. Ceml ise hemen Mekkeliler'in topland yere kotu ve, "mer dinden km!" diye bararak onun mslman olduunu iln etti. Peinden gelen Hz. mer ise dinden kmadn, aksine mslman olduunu syledi. "Allah bir adamn iinde iki kalp yaratmamtr" melindeki yetin (el-Ahzb 33/4) kendileri hakknda nzil olduu sylenen kiilerden biri de Cemil'dir. Onun mslman olmadan nce ok akll sayld veya iki kalbi olduunu, bu sebeple de Hz. Peygamber'den ok ey rendiini iddia ettii iin "z'l-kalbeyn" lakabyla anld kaydedilmektedir. Ceml 630'da epeyce ihtiyarlad sralarda mslman oldu. Babas da sahb idi. Huneyn Sava'na katld ve air Eb Hr el-Hzel'nin bir mersiye ile ydettii Zheyr b. el-Ebcer (el-Egar, elAcve) el-Hzel'yi ldrd. Msr'n fethine de itirak eden Ceml b. Ma'mer Hz. mer zamannda 100 yalarnda iken vefat etti.
BBLYOGRAFYA : bn shak, es-Sre, Kurey, s. 164; bn Him, es-S Heseb el

Sekerci Cemil Efendi

birlikte Peygamber'e giderek biat etti. O zamanlar ad siye idi, Hz. Peygamber ona Cemle ismini verdi. Bir baka rivayete gre ise hicretin 7. ylnda Hz. mer'le evlenince adnn deitirilmesini bizzat kendisi istedi. Hz. mer de adn Cemle'ye evirdi. Ancak mer'in Cemle adnda bir criyesi bulunduu iin, "Bana criyenin adn m veriyorsun" diye Hz. mer'e kt ve Hz. Peygamber'e giderek kocasyla aralarnda geen bu olay anlatt. Hz. Peygamber de Cemle ismini gzel bulunca bu isme raz oldu. Cemle'nin Hz. mer'le evliliinden sim adnda bir olu oldu. Bundan sonra mm sim knyesiyle anld. Sonralar Hz. mer kendisini boaynca Yezd b. Criye ile evlendi. Bu evlilikten de Abdurrahman adl olu dodu. Cemle'nin ne zaman vefat ettii bilinmemektedir.
BBLYOGRAFYA : bn Sa'd, et-Tabakt, III, 2 6 5 ; IV, 3 7 2 ; V, 15; IV, Tarihi VIII, 12, 179, 345-346; Taber, Trh (Eb'1-Fazl), II, 6 4 2 ; IV, 199; bn Abdlberr, el-stfb, 2 6 2 - 2 6 3 ; bn'l-Esr, sd'l-be, Hacer, el-be, IV, 2 6 2 ; Koksal, slm VII, 5 2 ; bn

nedan ve saray mensuplarna ud ve msiki dersleri verdi. Orada kald on alt yl zarfnda bir taraftan da ekerci dkkn ap Trk ekerciliini tantt. Bu dnemde sultn-i cedd adyla yeni bir makam terkip eden Cemil Efendi, bu makamda bir perevle bir saz semisi bestelemitir. Kahire'de vefat eden ve oraya gmlen bestekrn lmnden sonra stanbul'un Beyazt semtinde bir sokaa ekerci Cemil Bey ad verilmitir. Zamannn musikiinaslar arasnda bilhassa bestekrl ve szendeliiyle hrete ulaan, eitli makamlarda krkn zerinde saz ve sz eseri besteleyen Cemil Efendi, Hseyin Sadeddin Arel'in msiki nazariyat ve ud hocaln da yapmtr. Cemil Efendi'nin hayat boyunca devam ettirdii ekercilik mesleini daha sonra oullar srdrm ve ehzadeba'ndan Kadky'e naklettikleri dkkn "Cemilzde" adyla yakn zamana kadar iletilmitir.
BBLYOGRAFYA: Ezgi, Trk Musikisi, Msiksi V, 4 9 2 - 4 9 4 ; bnlemin, Trk stanbul 1970, s. 28, 78, Ho Sad, s. 130; Mustafa Rona, Elli Yllk (20. yy. Trk Msiksi), s. 102-106; Kip, TSM Szl Eserler,

(Medine), VII, 118.

m
ISI

.
SMAIL L . A K A N

CEMLE bint BEY b. SELL


( y A ^ ^ )

Kadn sahb.

re, I, 3 4 8 - 3 4 9 ; IV, 4 7 2 - 4 7 3 ; Zbeyr, s. 3 9 4 - 3 9 5 ; bn ebbe, neti'l-mnevvere,

Trhu'l-Med

III, 7 9 2 - 7 9 3 ; Mberred,

Kmil (nr. Muhammed Ahmed ed-Dl), Bey


rut 1 4 0 6 / 1 9 8 6 , II, 5 6 4 - 5 6 7 ; bn Abdlber, el istfb, el-be, I, 2 3 6 ; bn'l-Esr, sd'l-be, I, 244. r BL I, 351 Fs, el-'kdu-emn, III, 4 4 2 - 4 4 3 ; bn Hacer, SMAL L . A K A N

Cemle'nin Abdullah b. bey b. Sell'n kz olduu da rivayet edilir, ancak dorusu kz kardei olduudur. Cemle "Gasl'i-melike" lakabyla tannan Hanzale b. Eb mir'in kars idi. Onun Uhud Sava'nda ehid olmas zerine dul kald. Daha sonra Sbit b. Kays b. emms ile evlendi. Ancak bu evlilii devam ettiremeyeceini anlaynca Hz. Peygamber'e giderek kocasnn dindar ve ahlkl bir kimse olduunu, bununla birlikte onunla imtiza edemediini ve boanmak istediini syledi. Hz. Peygamber vaktiyle kocasnn kendisine mehir olarak verdii baheyi iade etmeye raz olup olmadn sordu. Raz olduunu bildirmesi zerine Sbit'e baheyi geri alarak karsn boamasn tavsiye etti. Sbit'ten bu ekilde boanan hanmn Habbe bint Sehl olduu da rivayet edilmektedir. Bu rivayetleri birlikte deerlendirenler her iki hanmn da ondan ayn ekilde boanm olabileceini sylemektedirler. Hz. Peygamber zamannda kocasndan ilk boanan kadn olduu ri-

90, 96, 98, 107, 112, 137, 139, 141, 142, 144, 145, 177, 207, 219, 239, 240, 276, 2 7 7 ; " e k e r c i H a f z C e m i l E f e n d i " , MM, nr. 7 (1948), s. 11-12, 17; Sermet Muhtar Alus, " G e e n G n lerin Hususi Szendelerinden", (1948), s. 11; ztuna, BTMA, S TMD, sy. 12 i, 182-183. r

CEML SIDK (bk. ZEHV). J

S. A H M E T KANDEMR

CEMLE bint SBT


( CuU J iii^- )

CEML b. MA'MER
(j*"
y

Umm Asm Cemle bint Sbit b. Ebi'l-Aklah el-Ensriyye Hicretten hemen sonra Medine'de Hz. Peygamber'e biat eden ilk on kadn sahbden biri. Hz. Peygamber'in seriyye kumandanlarndan sim b. Sbit'in ana bir kz kardeidir. Resl-i Ekrem Medine'ye hicret edince annesi ems bint Eb mir'le

Eb Ma'mer Ceml b. Ma'mer b. Habb el-Kure el-Cumah


!

Sahb.

slmiyet'ten nce babasyla birlikte Ficr Sava'na katld rivayet edilir. Ceml Bseyne diye tannan mehur Arap airi Ceml b. Abdullah b. Ma'mer el-Uz328

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMYET vayet edilen (bn Hacer, IV, 261) Cemle daha sonra Mlik b. Duhum ile evlendi. Bir sre sonra ondan da boand ve Hubeyb b. Isf'la nikhland. Cemle'nin Hanzale'den Abdullah, Sbit'ten Muhammed adl birer olu oldu, her ikisi de Harre Olay'nda ehid dtler. Cemle bint beyy'in lm tarihi bilinmemektedir.
BBLYOGRAFYA: Buhr, "Talk", 12; bn Abdlber, el-stfb, Haydarbd 1318, II, 272; Hatb el-Badd, el-

li hayr hizmetlerini yrtmek zere skenderiye'de Cem'iyyet'l - hayriyyeti'l slmiyye (1878), Beyrut'ta Cem'iyyet'lmeksdi'l-hayriyye (1880), Kahire'de Muhammed Abduh'un da faaliyette bulunduu Cem'iyyet'l-hayriyyeti'l-slmiyye (1892) adl dernekler kurulmutur. stanbul'da ise Beikta Cem'iyyet-i lmiyyesi ad verilen ve devrin nde gelen lim ve edebiyatlarnn bir araya gelmesiyle teekkl eden bir cemiyet mevcuttu. Ancak Trh-i Cevdet ve Trh-i Lutf'de "Cem'iyyet-i lmiyye" ve "Beikta Cem'iyyet-i lmiyyesi" eklinde zikredilen bu topluluk iin ilk dnemlerde "cemiyet" unvan kullanlmamtr. te yandan 1856'da, stanbul'da bulunan Fransz ve ngiliz hekimleriyle gayri mslim Osmanl hekimlerinin bir araya gelmesiyle Dersadet Cem'iyyet-i Tbbiyyesi kurulmu, bir yl sonra bu cemiyet Sultan Abdlmecid'e yaplan mracaatla Cem'iyyet-i Tbbiyye-i hne adn almtr. Bunu 1861 'de Mnif Mehmed Paa'nn nclnde kurulan Cem'iyyet-i lmiyye-i Osmniyye takip etmitir. Kuruluundan bir yl kadar sonra yayn organ olarak Mecma-i Fnn'u nereden bu cemiyet Bat ilminin Osmanl Devleti'ne giriinde ok nemli bir rol oynamtr. 1864'te ise Cem'iyyet-i Tedrsiyye-i slmiyye adyla mslman ocuklarla isteyenlere din ve temel bilgiler vermek gayesiyle bir cemiyet kurulmutur. Bu cemiyetin nemi, hkmetten izin alnarak kurulan ilk cemiyet olmasdr. 1889'a kadar cemiyetlerin kurulmasyla ilgili olarak herhangi bir hukuk ilem yaplmamtr. Bu tarihten nce hkmet ve Mbeyn'e cemiyetler tarafndan yaplan mracaatlar ise daha ziyade mal yardm teminine ynelik bavurular olmutur. 1876 Knn- Ess metninin "Tebaa-i Devlet-i Osmniyye'nin Hukk- Ummiyyesi" blmndeki 13. madde, "Tebaa-i Osmniyye nizam ve kanun dairesinde ticaret ve sanat ve flhat in her nev' irketler tekiline me'zundurlar" hkmn tamaktayd. Ancak burada kullanlan "irket" tabiriyle kastedilen cemiyetlerin tekilini dzenleyen bir cemiyetler kanunu dnemin artlar iinde hazrlanmad. Daha sonra 1889'da karlan bir irade ile devlet tarafndan izin verilmedike hibir irketin teekklne msaade edilmemesi hkm getirildi. Bu dnemde cemiyetlerin siyas faaliyette bulunmalar endie ile karland iin ok istisna durumlar ve bizzat

Esm''l-mbheme (nr. zzeddin Ali es-Seyyid), Kahire 1405/1984, s. 415-417; bn'lEsr, sd'l-be, nbel', VII, 51; Zeheb, A'lm'risI, 308-314; Ayn,
5 Umdet'l-krt ;

tanbul 1308-11, IX, 570-571; bn Hacer, el-lbe, IV, 261, 263-264, 270-271; a.mlf., Fethu'l-br, Bulak 1281, IX, 349. r
M MCTEBA UUR

CEMYET
( C~*4=>- )

XIX. yzyln ortalarndan itibaren slm dnyasnda ve zellikle Osmanl Devleti'nde ilm, sosyal ve siyas amala kurulan teekkllere verilen ad.

Modern Arapa'da "birlik" ve "topluluk" kavramlarn ifade etmek iin kullanlan kelime "toplama, biriktirme, devirme" anlamlarna gelen cem'den tretilmitir. Cemiyet kelimesi modern Arapa'daki anlamnda byk bir ihtimalle ilk defa XVII. yzyl sonu veya XVIII. yzyl banda Suriye ve Lbnan'da kilise trenlerine katlan kalabalklar tanmlamak iin kullanlmtr. Nitekim 1708'de kurulan ve bir Yunan Katolik mezhebi olan Salvatoryenler' e Cem' iyyet' 1 - Muhallis ad verilmitir. XIX. yzyldan itibaren kelime nce Lbnan'da, daha sonra Osmanl Devleti'nin dier Arapa konuulan blgelerinde ilm, edeb, hayr ve siyas gaye ile kurulan gnll dernekleri ifade etmek iin kullanlmaya balanmtr. Bunlardan bilinen ilki, Beyrut'ta 1847'de Amerikan Protestan misyonerlerinin abalar sonucunda tekil edilen ve yelerinin tamam hristiyanlardan meydana gelen el-Cem'iyyet's-Sriyye'dir. Bu tekilt daha sonra 1857'de kurulan ve bu defa hristiyanlarn yan sra Drz ve mslmanlan da iine alan el - Cem'iyyet'l - ilmiyyet's - Sriyye adyla faaliyetini srdrmtr. Bunu takip eden yllarda bata okul amak ve eit-

Mbeyn yahut hkmet tarafndan tekil edilenler dnda cemiyet kurulmasna izin verilmedi. Sadece istisna olarak uzun bir yazma sonras Msevler'in XV. yzyl spanyolca'sn terk ile Trke kullanmalarna alan Ta'mm-i Lisn- Osmn Cemiyeti'nin kurulmasna msaade edildi (Safer 1318/Haziran 1900). Bu dnemde tarada kurulan ve Cem'iyyet-i lmiyye genel adn tayan, ounluu halka din bilgiler vermeyi amalayan cemiyetlerin faaliyetleri de kontrol altna alnd ve Adliye ve Mezhib Nezreti'nin 25 Zilhicce 1317 (26 Nisan 1900) tarih ve 102 numaral tezkiresiyle bunlar hakknda soruturma yaplarak phe uyandranlarn hemen hepsinin faaliyetine son verildi. Bu arada bilhassa 1877-1878 Osmanl-Rus Sava ve sonrasnda Berlin Kongresi ile Osmanl Devleti'nin kaybettii ve byk apta mslman nfusun yaad blgelerdeki mslman halk Cem'iyyet-i lmiyye-i slmiyye, Cem'iyyet-i Tedrsiyye-i slmiyye, Cem'iyyet-i Hayriyye-i slmiyye adlaryla din eitim ve dayanma faaliyetleri iin tekiltlar kurdu. ok saydaki bu kurululara rnek olarak Mays 1900'de umnu'da kurulan Terakk-i Marif-i slmiyye Cemiyeti ile Osmanl belgelerinde 1901'de Kbrs'ta faaliyette bulunduuna iaret edilen ve kesin kurulu tarihi bilinmeyen Cem'iyyet-i Hayriyye-i slmiyye gsterilebilir. Osmanl Devleti'nde bu dnemde cemiyet kuruluu hakknda grlen nemli bir gelime de gizli siyas cemiyetlerin kurulmasndaki byk art oldu. Geri daha nce 1859'da teekkl eden ve Kuleli Vak'as'na sebep olan Fediler Cemiyeti ile 1865'te faaliyete geen nl Yeni Osmanllar Cemiyeti bu alandaki ilk rnekler olmulard. Bilhassa Mustafa Fzl Paa'nn mal desteiyle gelien ikinci tekilt, Osmanl ynetimine kar yurt dnda nemli bir siyas muhalefeti organize etmi ve ok sayda muhalif gazete yaymlamtr ki bunlarn en nemlisi merkez yayn organ niteliini tayan Hrriyet (Londra 1868) gazetesidir. Ancak gizli siyas cemiyetler byk apta II. Abdlhamid dneminin bir zellii olmutur. Bu alandaki ilk kurulu, emsipaa'da Ali Suvi'nin evinde topland iin skdar Cemiyeti adyla anlm ve raan Vak'as'n (8 Mays 1878) hazrlamtr. Bunu mason tekilt liderlerinden CIanthi Scalieri'nin kurduu Clanthi Scalieri-Aziz Bey Komitesi takip etmitir. Bu tekilt, "komite" ta329

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMYET birini kullanan ve Trkler'in yer ald ilk siyas kurulu olma zelliini de tamaktadr. V. Murad' yeniden tahta karma gayesini tad iin 1 1 . Abdlhamid tarafndan datlmtr. 1889 Hazirannda Mekteb-i Tbbiyye-i hne'de kurulan ve daha sonra Osmanl ttihat ve Terakk Cemiyeti adn alan ttihd- Osmn Cemiyeti phesiz bu dnemde kurulan gizli siyas cemiyetlerin en nemlisidir. Yurt iinde teekkl eden ve daha sonra yurt dnda da faaliyet gstermeye alan gizli siyas tekiltlar arasnda, 1896'da ngiliz yneticilerine bavuran Vatanpervern- slmiyye Cemiyeti, ayn yl yurt dndaki muhalif gazetelerde beyannmeleri yaymlanan ve ulem desteine sahip bulunduunu iddia eden Cem'iyyet-i lmiyye-i slmiyye, stanbul'daki mason tekiltnn siyas kanad olarak faaliyet gsteren Osmanl Hrriyetpervern Cemiyeti (Comite Liberal Ottoman), Cem'iyyet-i nklbiyye (1904), daha sonra Osmanl Terakk ve ttihat Cemiyeti ile birleen ve 1906'da Selnik'te kurulan Osmanl Hrriyet Cemiyeti, 1907'de am'da kurulan Vatan ve Hrriyet Cemiyeti, Prens Sabahaddin'i destekleyen genler tarafndan yine 1907'de stanbul'da kurulan Selmet-i Ummiyye Kulb en nemlileri olarak zikredilebilir. zellikle 1896'dan sonra yurt iinde muhalif siyas cemiyet kurmann zorlamas sebebiyle Jn Trkler tarafndan yurt dnda eitli cemiyetler kurulmutur. Bunlar arasnda en nemlileri Osmanl craat Komitesi (1898), Cem'iyyet-i Cedde-i Osmniyye (ngiltere 1894), stikbl-i Vatan ve Millet Cem'iyyet-i Osmniyyesi (Cenevre 1900), afak Osmanl ttihat Cemiyeti (Msr 1901), ntikamc Yeni Osmanllar Cemiyeti (Cenevre 1901), Osmanl stirdat Cemiyeti (Cenevre 1901), Osmanl Terakk ve ttihat Cemiyeti (Paris 1902), Osmanl ttihat ve nklp Cemiyeti (Cenevre 1904), Teebbs-i ahs ve Adem-i Merkeziyet Cemiyeti'dir (Paris 1906). Bu arada 1 1 . Abdlhamid dneminde bilhassa Bulgar, Makedon ve Ermeni gruplar tarafndan kurulan ve yurt iinde de faaliyet gsteren gizli siyas cemiyetlerin de kuruluunda byk art olmutur. Bunlarn balcalar ise Ermeni Tanaksutyun, Hnak ve Reforme Hnak cemiyetleri, Bulgar Santralist ve Virhoven komiteleriyle Makedon "VMRO" tekiltdr. II. Merutiyetin fiil gerekletiricisi olan Osmanl ttihat ve Terakk Cemiye33 0 ti 1908 Temmuzundan itibaren sadece "Cemiyet" adyla anlmtr. Merutiyetin ilnndan sonra Cem'iyyet-i Mukaddese adyla da tannan bu tekilt taklit ederek pek ok yeni cemiyet ortaya km, bunlar kendilerini Osmanl ttihat ve Terakk Cemiyeti'nin birer ubesi olarak tantmlardr. II. Merutiyet sonrasnda siyas partilerin kurulmaya balanmas ile "cemiyet" sz ttihat ve Terakk dnda siyas olduu kadar gizli faaliyet gsteren tekiltlar iin de kullanlr olmutur. Bu dnemde gerek siyas ve meslek, gerekse ilm ve din pek ok cemiyet kurulmu ve bunun bir sonucu olarak 1876'da gerekletirilemeyen bir cemiyetler kanununun hazrlanmas iin yeniden almalara balanmtr. Nihayet 29 Receb 1327 (16 Austos 1909) tarih ve 121 numaral kanun Osmanl Devleti'ndeki ilk dzenleme olarak gerekletirilmitir. Bu kanun cemiyeti, "ehs- mteaddide tarafndan mlumat veya mesailerini sret-i dimede bi'ttevhd mukseme-i ribhden gayr bir maksatla tekil edilen heyettir" eklinde tanmlyor, dolaysyla ticaret d gayelere ynelik btn tekiltlan cemiyet olarak kabul ediyordu. Kanunun ikinci maddesinde cemiyet tekili iin nceden izin alnmayaca, ancak stanbul'da Dahiliye Nezreti'ne, tarada ise mahallin en byk mlk mirine bildirilecei hkm yer almaktayd. te yandan cemiyet kuruluu ile ilgili snrlamalar kanunun 3, 4 ve 6. maddelerinde belirtilmi ve burada Osmanl tebaasn birbirine dren, hkmeti deitirmeye mtuf, er' ve ahlk kurallara aykr, kanun hkmleri dnda faaliyet gsteren, milliyet farkna dayal gizli cemiyet tekili yasaklanmt. 5. madde gereince de cemiyet yelii iin ya snr en az yirmi olarak kabul edilmiti. 18. maddede ise cemiyetlerin stanbul'da Zabtiye nzrndan, tarada ise en byk mlk mirden izin almak artyla zbta tarafndan denetlenebilecei hkme balanyordu. Fransz kanunlar esas alnarak gerekletirilmi olan bu kanun, zellikle 31 Mart Olay'nin dourduu endie ile hkmeti ve onu fiilen yneten ttihat ve Terakk'yi bu alanda snrlayc bir tavr almaya zorlamt. Ancak onun da bilhassa ordu zerindeki tesirini azaltmak iin ksa iktidarlar dneminde ttihat ve Terakk muhalifleri 28 Eyll 1912 tarihli irde-i seniyye ile "btn me'mrn, mstahdemn ve mualliminin" frka ve siyas cemiyetlere ye olmasn yasaklamlardr. II. Merutiyet devrinde kurulan cemiyetler arasnda, Beynlhak dergisini nereden ve ulem tarafndan kurulan Cem'iyyet-i lmiyye-i slmiyye, tarikat mensuplar tarafndan kurulan Cem'iyyet-i Sfiyye; meslek mahiyette Osmanl Mhendis ve Mimar Cemiyeti, Etbb-i Mlkiyye-i Osmniyye Cem'iyyet-i ttihdiyyesi, Osmanl Cem'iyyet-i lmiyye-i Baytriyyesi, Osmanl Eczac ttihat Cemiyeti, Cem'iyyet-i Umr- Tbbiyye; eitim gayeli Osmanl Corafya Cemiyeti, Trk Bilgi Dernei; siyas bakmdan eski dnemin firarilerinin ve mahpuslarnn haklarn korumak iin kurulan Fedakrn- Millet Cemiyeti ve Osmanlclk fikrini yaymak iin kurulan Osmanl Hrriyet ve Tevn-i Mill Cemiyeti en nemlileridir. Bu arada bu dnemde iktidarn desteinde kurulan Trk Derne-

Baz mesleki cemiyetlerin mhrleri


(E. ihsanoglu. s. 3 1 ) Cem'ivvet-i Eczciyn d e r s i t n e - i Alivve (1879) Devlet-i osmniyve Eczciyn Cemiyeti

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEM'YYET i, Trk Yurdu Cemiyeti, Trk Oca, stihlk- Mill Cemiyeti, Mill Tlim ve Terbiye Cemiyeti ile Halka Doru Cemiyeti, Trk milliyetilii fikirlerini eitli zeminlerde yaymak iin faaliyet gstermilerdir. Bunlar arasnda zellikle Trk ocaklarnn faaliyeti son derece nemlidir. Yurt dndaki Osmanl genleri de bu gaye ile yurt dndaki eitli merkezlerde Trk yurtlarn kurmulardr. Mtareke ile beraber yabanc igaline ve lkeye kabul ettirilmeye allan bar artlarna kar olduu gibi ayrca milliyeti kurululara muhalif ok sayda siyas cemiyet kurulmutur. Bunlarn nemlileri iinde, Anadolu hareketine karlk olarak Osmanl 'l-yi Vatan Cemiyeti, ngiliz Muhibleri Cemiyeti, Trabzon ve Havalisi Adem-i Merkeziyet Cemiyeti, VVilson Prensipleri Cemiyeti, Krdistan Tel Cemiyeti, ark- Karb erkezleri Te'mn-i Hukuk Cemiyeti; bu hareket yanls olarak ise ounluu Mdfaa-i Hukuk ve Redd-i lhak ortak adyla kurulanlar rnek olarak gsterilebilir. Daha sonra Sivas Kongresi'nde bu son tekiltlar Anadolu ve Rumeli Mdfaa-i Hukuk Cemiyeti ats altnda birlemilerdir. Bu cemiyet sava sonrasnda Halk Frkas'nn kuruluunu gerekletirmitir. Cumhuriyet rejiminin kurulmas ile siyas cemiyetlerin saysnda byk oranda bir azalma oldu. 1924 anayasasnn 70. maddesi, " c e m i y e t i n Trkler'in tabii hukukundan saylan hrriyetler olduunu belirtmesine ve 1909 cemiyetler kanununun yrrlkte olmasna ramen bu dnemde hkmet tarafndan bilgi ve kltr gayesiyle kurulanlar dnda fazla cemiyete rastlanmaz. Yeni rejim 20 Knunuevvel 1339 (1923) tarih ve 387 sayl kanunla "her nevi cemiyetlerin mumelt- idriyye ve hesbiyyesinin" hkmet tarafndan istenildii zaman kontrol edilebilecei hakkn ortaya kararak cemiyet kuruluunu daha da zorlatrmtr. 15 Terinievvel 1339 (1923) tarih ve 353 sayl kanunla cemiyet yelii ya on sekize indirilmise de bunun cemiyet kuruluunu fazla etkiledii sylenemez. 3 Mart 1341 (1925) tarih ve 578 sayl Takrr-i Skn Kanunu, hkmete her trl faaliyeti kontrol altnda bulundurmak bakmndan ok geni yetkiler vermekteydi. Bu husus cemiyetler zerindeki kontrol de arttrd. 24 Knunusni 1927 tarih ve 109 sayl yorum ile cemiyetler kanununun 12. maddesi, kapatlan cemiyetlerin yeniden kurulmas durumunda Dahiliye Nezreti'nin bunlarn tzklerini tetkik ve takdire yetkili olduu belirtildi. 28 Haziran 1938 tarihinde 3512 sayl cemiyetler kanunu ile de 1909 kanunu yrrlkten kaldrld ve Cumhuriyet dneminin cemiyetlerle ilgili hukuk yaps ekillendirildi. Bu yeni kanunun 9. maddesiyle cemiyet kuruluu ile ilgili snrlamalar geniletildi. Kanunun 10. maddesi "arsulusal" (milletleraras) maksatlarla cemiyet kurulmasn yasaklad; 15. maddede ise cemiyetlerin birden fazla amala uraamayacaklar hkm getirildi. 4. madde ile de cemiyetlerin faaliyete geebilmesi iin ana nizmnmesinin verildii mlk makamca tasdiki art getirildi. Yeni kanun ve ksa sre sonra balayan II. Dnya Sava sebebiyle siyas cemiyet kurmak imknsz bir duruma geldi ve mevcut cemiyetler de hkmetin youn kontrol altna girdi. ok partili rejime geie kadar Cumhuriyet Halk Frkas (CHF [P]), Trk Hava Kurumu, Kzlay, ocuk Esirgeme Kurumu gibi hayr derneklerini dahi btnyle denetimi altna ald ve bunlarn ynetimini kendi yeleri aracl ile gerekletirdi. 1945'ten sonra ok partili rejime gei faaliyetleri srasnda ve 1946'da Demokrat Parti'nin kurulmas ile iktidar karsnda kuvvetli bir muhalefetin organizasyonu gerekleince, iktidar ve muhalefet arasnda eitli kanunlardaki hrriyetleri kstlayc hkmlerin tdili tartmalar balad. Hkmet 5 Haziran 1946 tarihli 4919 sayl kanunla cemiyetler kanununun nemli sekiz maddesini deitirdi. Bunlar iinde en nemlisi, devlet rejimine aykr ama gtme ve emniyet ve asayii bozma istisnalarnn kartld 9. maddede yaplan deiiklikti. Bu kanun ile cemiyet kurulmas byk lde kolaylatrlm oldu ve 1947 Trkiye YiiJjj'ndaki rakamlara gre 1946'da itima cemiyetler 241'e, hayr cemiyetleri 100'e, talebe cemiyetleri seksene, gzelletirme cemiyetleri yetmi dokuza, ilm cemiyetler yirmi ikiye, salk cemiyetleri on e, esnaf cemiyetleri de 343'e ykseldi. Demokrat Parti'nin iktidara geliiy"Slikin mahv* mertebesine ulap
P

dernek kurma hakkna sahip olduunu belirtiyor ve bu hakkn ancak kamu dzenini ve genel ahlk korumak iin kanunla snrlanabileceini iln ediyordu. 5 Haziran 1964 tarih ve 4919 sayl kanun bu alanda lkemizde neredilmi en geni dernek kurma hakkn veren kanun oldu. 1971'deki 12 Mart muhtras sonrasnda ise zellikle 1961-1971 dneminde kurulan ok sayda siyas amal dernee snrlama getirilebilmesi iin nce 20 Eyll 1971 tarih ve 1488 sayl kanun ile anayasann 29. maddesi deitirildi ve snrlamalar arttrld. 22 Aralk 1972 tarih ve 1630 sayl yeni dernekler kanunu ile bu snrlamalar dzenlendi. Ancak bu yeni dzenlemeye ramen ok sayda siyas dernek 1980'e kadar youn ekilde faaliyet gsterdi. 12 Eyll 1980 sonrasnda ise bilhassa siyas derneklerle ilgili snrlamalar arttrld. 1982'de kabul edilen anayasann 33. maddesi ise dernek kurma hrriyetini derinlemesine tanmlad ve snrlamalarn pek ounu kanuna brakmayarak bu metinde zikretti. 6 Ekim 1983 tarih ve 2908 sayl yeni dernekler kanunu da bu ynde hkmleri ihtiva etmektedir.
BBLYOGRAFYA:

Dstur,

kinci

tertib,

stanbul

1330, Yll

II; IV (1947); Partiler, ve Os1982 nr.

(1331); nc tertib, Ankara 1931, V; VII (1934); VIII (1934); XIX (1938); Trkiye Tark Z a f e r Tunaya, Bir Siyasal Terakki manl rgt Trkiyede Olarak ve Jn Siyas

stanbul 1952, I-III, tr.yer.; M. kr Haniolu, Osmanl Trklk, ttihad Cemiyeti lm ve stanbul stanbul Gazete,

1986, bk. ndeks; Ekmeleddin hsanolu, Meslek Cemiyetleri, 1987, tr.yer.; Ayhan Yaln, 1924, 1961, Anayasalar, stanbul 1987; Resmi 6329, Ankara 1946; Albert Hourani -

D. A. Rus-

t o w , " D i a m ' i y y a " , El2 (ng.), II, 4 2 8 - 4 3 3 .

M . KR H A N I O L U

CEM'YYET
( ijutpJI )

Slikin btn endielerini Allah'a tevecch noktasnda toplamas ve msivy brakp sadece O'nunla megul olmas hali anlamna gelen tasavvuf terimi. ^

le siyas cemiyetlerde de art balad. Bu dnemde kurulan cemiyetlerden Byk Dou ve Trk Milliyetiler Dernei en nemlileridir. 1960 htilli sonrasnda hazrlanan 1961 anayasas dernek kurma hakkn da geniletti. Bu anayasann 29. maddesi herkesin nceden izin almakszn

kendisinden ve evresindekilerden habersiz kalmas hali" eklinde de tanmlanan cem'iyyetin kart tefrikadr. Tefrika gnlde eitli endielerin bulunmas ve dikkatin dalmas haline denir. bn'l-Arab, beer kuvvetlerin en yksek seviyede bir tek noktada younlatrlmas ve tam konsantre olma haline 331

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEM'YYET cem'iyyet adn verir; bir eyden kaan veya kararl ve azimli bir ekilde bir eyin zerine yryen kiinin halini buna rnek gsterir. bn'l-Arab'ye gre cem'iyyet hali ve makamnda olan bir kimse himmetiyle madd eylere de tesir edebilir. Allah insan huzuruna getirip tefrikas olmayan bir cem'iyyet haline ulatrnca ona ezelde vermeyi irade ettii eyleri ihsan eder. Cem'iyyet hali dier haller gibi geici olduundan bu halden kan slik tefrika haline geer. Azz Nesef "byk bir nimet ve ferahlk" diye niteledii cem'iyyet halini skn ve huzur hali olarak anlar; bunun da emniyet, shhat, kanaat ve limlerle sohbet ederek bulunacan, mal ve makamn ise sadece tefrika sebebi olacan ifade eder. Gnln huzur ve skn halinde olmasna "cem'iyyet-i htr", huzursuz ve kaygl olmasna "tefrika-i htr" denir.
BBLYOGRAFYA:
Kn, ltlht'-fiyye, s. 41; et-Ta'rtft, " C e m ' i y y e t " md.; TehnevT, Keaf, " C e m ' i y yet", I, 235; el-Mu'cem'f, "Cem 1 ", md.; Ca'fer Seccad, Ferheng, Tahran 1350, s. 130, 157; bn'l-Arab, FuO (Aff), 1, 158; a.mlf., el-Ftht, 1 1 , 632; Azz en-Nesef, Insn- Kmil (nr. Marijan Mole), Tahran 1403/1983, s. 166; Muhammed b. Abdullah el-Hn, el-Behcet's-seniyye, Kahire 1303, s. 53.
S SLEYMAN ULUDA

encmenlerin alma tarz belirtilmitir. Buna gre cemiyet merkez-i umm, merkez-i ilm ve encmen-i ilmiyye adl ana organdan oluuyordu. Nizmnmenin birinci maddesinde cemiyetin balca gayeleri, devlet ynetiminde meveret usulnn korunmas, hkmetin din konulardaki almalarnn desteklenmesi ve takibi, hilfetin yaatlmas, devlet icraatnn mmkn olduu kadar eriat llerine yaklatrlmas, umumi terbiye ve slm dbnn yaatlmas, din ilkelerinin mslmanlara kolaylkla anlatlabilecek bir ekle sokulmas, din retiminin btn eitim ve retim kurumlarna yaygnlatrlmas, din aleyhtarlarnn tartmaya ak grdkleri meselelerin incelenerek gereklerin ortaya kmasna allmas, stanbul ve taradaki medreselerin zamann ihtiyalarna gre slah eklinde sralanmtr. Cemiyetin eitli organlarnn oluturulmasn ve alma esaslarn ayrntl bir ekilde tesbit eden nizmnmede yelerin, belirtilen amalar ynnde almalar yannda "ahkm- dniyye ve db- slmiyye"ye sk skya bal olmalarn gerektiren hkmler konulmu, ayrca bunu taahht eden bir de "yemin sreti" yer almtr. ye saysnn artmasn salamak zere rehberlik sisteminin getirildii nizmnmede btn medrese talebeleri cemiyetin tabii yesi saylm, yelere verilen cemiyet kimlik kartnn hazrlk snf dndaki btn rencilere verilebilecei (md. 52), ok gizli tutulaca belirtilen bu kart tayan yelerin cemiyet adna gayeye uygun almalarda bulunabilecei ifade edilmitir (md. 51). Ayrca nizmnmede, cemiyetin amac bakmndan genel merkez yelerinin ilim adamlarndan olumas, ancak ihtiyaca gre askeriye, mlkiye, adliye, maarif, teknik, ticaret ve sanayi gibi eitli mesleklerden de en az birer ye bulundurulmas ngrlmtr. U. Merutiyet dneminin siyas, sosyal ve kltrel ortam iinde iddetli bir

med Hamdi), Hayret (Adanal), Hlis, Mehmed rif ve Hseyin Hzm'n cemiyetin kurucular olduklar sylenebilir. En faal ve etkili yenin Mustafa Sabri Efendi olduu, Beynlhakk'm bayazarln yrtmesinden ve birok yazda cemiyet adna aklamalarda bulunmasndan anlalmaktadr. Beynlhak'ta, mesul mdr Mehmed Fatin imzasyla kan bir yazda Cem'iyyet-i lmiyye-i slmiyye'nin siyas, ilm ve din bir dernek olduu belirtilmi, bu temel sahadaki grev ve sorumluluklar ayrntl bir ekilde anlatlm, ayrca cemiyetin Osmanl ttihat ve Terakk Cemiyeti'ne ball ifade edilmitir (Beynlhak, I, 10, 11). Ancak daha sonra ayn gazetede cemiyetin ttihat ve Terakk Cemiyeti'yle ilgisi olmad duyurulmusa da cemiyet siyas faaliyetlerine yine devam etmi, zellikle 31 Mart Vak'as karsnda aktif bir tavr taknmtr. stibdad reddederek merutiyeti srarla savunan cemiyet, bu olayn merut idareye son verebilecei endiesiyle din adna bu hareketi destekleyenleri iddetle eletirmi, bunun eriatla ilgisi bulunmayan irtica bir vak'a olduunu ileri srmtr. 31 Mart Vak'asnn bastrlmasnda, cemiyetin olayn hemen balarnda taknd bu tavrn ok etkili olduu St- Mstakim, Sabah, Tercmem- Hakikat, Yeni Gazete gibi yayn birok sa-

CEM'YYET- LMYYE

organlaryla Beynlhakk'm

slm inan ve kltrnden uzaklamadan Bat'daki ilm gelimelerin takip edilmesi gerektiini dnen ulemnn kurduu, Mecma-i Ulm adl dergiyi karan cemiyet (bk. MECMA- ULM). L J

ysndaki yaz ve beyanatlardan anlalmaktadr (cemiyetin bu konudaki drt beyannmesi iin bk. Beynlhak, II, 6 8 7 688; ayrca bk.M. Sabri, M . Fatin ve Kk Hamdi imzal yazlar, II, 693, 698, 721, 747). Cemiyetin almalar zamann iktidannca desteklenirken yer yer hkmet uygulamalarna ynelttii eletiriler zerine ttihat ve Terakk ile aras alm, cemiyetin siyasetle uramas parti tarafndan zararl ve tehlikeli grlmeye balanmtr. Buna karlk Beynlhak'ta Mustafa Sabri imzasyla kan cevab yazda, ulemnn siyas konularla ilgilenmekten alkonulmas halinde onlarn temel grevi olan "emir bi'l-ma'rf nehiy ani'l-mnker" hizmetinin ortadan kalkaca, bu hakkn kaldrlmasn ise ulemnn kesinlikle kabul etmeyecei duyurulmu ve partinin kendilerini desteklemekten vazgeen bu tavr deiiklii knanmtr (Beynlhak, VI, 2360-2362). Cemiyet din irad alannda mft ve vizlere, medrese talebelerine ve cemiy e t yelerine ynelik nemli faaliyetler gsterdii gibi resm ve idar makamla-

CEM'YYET- LMYYE-i SLMYYE


( uaiLal )

II. Merutiyet dneminde kurulan, siyas, ilm ve din konularda etkili almalaryla tannan cemiyet.

istibdat aleyhtar ve ttihat ve Terakk taraftan olan Cem'iyyet-i lmiyye-i slmiyye, meihat ve siyas iktidar dorudan ilgilendiren birok konuyu kendi alma alan iinde grm, zamann siyas ve sosyal olaylarna eitli imkn ve vastalarla mdahale etmeye almtr. Kurucularn isimleri nizmnmede ve yayn organnda gsterilmiyorsa da cemiyet adna kaleme aldklar yazlar ve beyannamelerden Mustafa Sabri Efendi, ehri Ahmed Efendi, Mehmed Fatin (Gkmen), Kk Hamdi (Elmall Muham-

Cemiyetin kuruluu, ama ve almalar, 1326 (1908) ylnda yaymlanan seksen alt maddelik nizmnme yannda yayn organ ve balca kalc eseri olan Beynlhak* adl haftalk gazetede km yazlardan renilmektedir. Ayrca o gnlerde neredilen birok dergi ve gazete cemiyet almalarna byk lde yer vermitir. Nizmnmede cemiyetin kurulu amac, tekiltn yaps, eitli konulardaki 332

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEM'YYET- LMYYE- OSMNYYE rn da bu konulara ilgi ve desteini ekmeye almtr. Cemiyetin himayesinde camilerde yaplan vaaz ve irad faaliyetlerinin yannda cemiyet merkezinde halka ak konferanslar verildii, yurt dndan gelen ilim adamlarnn da bu faaliyetlere katld, buralarda yaplan konumalarn szl ve yazl olarak deerlendirilmeye tbi tutulduu grlmektedir (Beyrlhak, III, 1135, 1512). Cemiyetin en nemli faaliyetlerinden biri de rgn eitim konusudur. Yllardan beri tartlan medreselerin slah meselesini sistemli bir ekilde ele alan cemiyet, Beynlhakk'm ilk saylarndan itibaren bu konuya ncelik vererek medresenin hukuk ve mal esaslarn hr bir anlayla tesbite alm, buralarda okutulacak derslerin mfredatn, genel ve zel retim metotlarn belirleyen makaleler yaymlamtr. 13 ubat 1910 tarihinde neredilen "Medris-i lmiyye Nizamnmesi'nin hazrlanmasnda cemiyetin nemli katklar olmutur. O gnn artlarna gre ok ileri bir anlayla medrese slahat hakknda mderrislerden, hatta rencilerden gr ve teklifler alan cemiyet ayn konuda zel komisyonlar kurmu, toplad gr ve teklifleri yayn organlarnda tartmaya amtr. Cemiyetin nclnde yaplan bu almalar sonucunda 30 Knunusni 1325'te (12 ubat 1910) Ftih Tophne Medresesi'nde, medreselerin yeni programn tantmak zere dzenlenen ve gerek devlet ileri gelenleri gerekse ilim adamlarnca byk ilgiyle karlanan geni apl bir toplantdan (konumalar iin bk. SM, III, 379382; Trkiye Maarif Tarihi, I, 121) on gn sonra padiahn onayndan kan "Medris-i lmiyye Nizmnmesi" Beyrlhak'ta yaymlanmtr (III, 1285-1300). O gnk basnda cemiyetin medreselerin slahatnda gsterdii baar vlm ve teekkrle karlanmtr (SM, III, 378). Cemiyetin ayrca kadnlarn retimine (Beyrlhak, III, 1455; V, 2095, 2265), din eitim ve retiminde genel ve zel retim metotlarnn aratrlmasna dair birok almaya girdii anlalmaktadr (a.g.e., 1, 453, 468; II, 1059; III, 1249). Eitim ve retimde rencilerin sosyal ve psikolojik artlarn dikkate almann gereini zaruri gren cemiyet, B e y nlhak'ta bu konuyu ele alan yazlara da yer vermitir. zellikle Balkanlardaki aznlk ocuklarnn eitimine gsterdii ilgi, o blgede yaayan Osmanl vatandalar arasnda memnuniyetle karlanm, birok veli cemiyete bu almalarndan dolay teekkr etmitir (a.g.e.,
II, 2 1 7 ; V , 2 1 1 4 ) .

1908 Merutiyeti'nden sonra o gne kadar hibir devirde grlmeyen kapsamda gndeme getirilen devlet, millet, aile, eitim, bir lde ekonomi (sigorta vb.), meclis ve yetkileri, kanun yapma yetkisi ve usul, halifenin yetkilerinin snr, hkmet ve meclisle ilikileri, eyhlislmn hkmet ve meclis nezdindeki yeri ve yetkisi gibi konular da cemiyet adna neredilen bildiriler veya Mustafa Sabri, Kk Hamdi, bn-i Hzm, Ferid ve Manastrl smil Hakk gibi nde gelen yelerin imzalarn tayan yazlarla tartma konusu yaplmtr (bk. Beyrlhak, I, 326, 371, 384, 399, 409, 445;
II, 6 3 1 , 6 3 3 , 6 8 3 , 7 1 9 , 7 7 5 , 8 1 5 , 8 2 8 ) .

Cem'iyyet-i lmiyye-i slmiyye yelerinin siyas anlamazlklara dmesi, bir ksm ttihat ve Terakk Frkas'n desteklerken bazlarnn bu partiye kar kurulan Hrriyet ve tilf Frkas'na girmesi yznden drt yl boyunca yrtlen baarl almalar devam ettirilememi, yeler eitli takibata uram, cemiyetin ube ve teekklleri kapanmtr.
BBLYOGRAFYA:

tur. Bunlarn ilki, Sultan Abdlmecid'in emriyle eitim sisteminin slah iin kurulan Meclis-i Muvakkattir. Bu mecliste alnan kararlar uygulamak zere bir de Meclis-i Marif-i Ummiyye oluturulmu ve burada eitimle ilgili baz temel kararlar alnmtr. Bu kararlar arasnda stanbul'da bir drlfnun kurulmas da vard. 1851 ylnda, drlfnunda okutulacak ders kitaplarnn telif ve tercmesi iin Encmen-i Dni adyla bir kurul oluturulmutur. Gerek Encmen-i Dni gerekse adlar geen meclisler devlet tarafndan tekil edilmi ve devletin maarif politikasna uygun almalarda bulunmu kurumlardr. lk defa bu sralarda baz Osmanl aydnlar meslek olmayan, stat ve ekil itibariyle devlet tarafndan daha nce kurulmu meclis ve encmenlerden farkl yapda olan Cem'iyyet-i lmiyye-i Osmniyye adl bir cemiyet kurmaya karar vermiler, Petersburg sefiri Halil Bey'in imzasn tayan bir dileke ile sadrete bavurulmas zerine 24 Mays 1861'de kan irde-i seniyye ile cemiyetin almalarna izin verilmitir. Cemiyetin gayesi, Cem'iyyet-i lmiyye-i Osmniyye'nin yayn organ ve balca kalc eseri olan Mecma-i Fnn'un ilk saysnda neredilen otuz be maddelik nizmnmede yle belirtilmitir: 1. Cem'iyyet-i lmiyye-i Osmniyye, kitap telif ve tercmesi ve umuma ders i'ts, velhsl her trl vesit-i mmkine ile memlik-i mahrse-i hnede intir- ulm ve fnna sa'y ikdm edecektir. 2. Cemiyet ulm ve maarife ve ticaret ve sanayie dair Mecma-i Fnn unvanyla beher mh ibtidsnda bir gazete karacak ve ibu mecmua... zann cmlesine meccnen birer nshas i't olunacaktr. 3. Cemiyet mesil-i dniyye ve zamn- hl politikas mebhisinden ihtiraz edip kendisine takdim olunan lyihalarn dahi mevdd- mezkreden r olmasna dikkat ve itina edecektir (Mecma-l Fnn, 1/ 1, s. 2; smail Doan bu maddeleri baz yanl okumalarla kitabna aktarmtr, bk. Tanzimat'n ki Ucu, s. 154). Cemiyetin gaye edindii eitim ve kltr faaliyetleri devletin benimsemi olduu faaliyetlere paralel mahiyettedir. Dim ye, dim olmayan ye ve muhabir ye olmak zere ayr statde yesi olan cemiyetin zalar arasnda din ve rk fark gzetilmemektedir. Ancak seilebilmek iin aranan artlarn banda yenin Arapa, Farsa ve Trke yannda Franszca, Almanca, ngilizce, tal333

Cem'iyyet-i

lmiyye

Nizmnmesi,

stanbul EminleTarislmcCertde-i Fevka-

1326, s. 2 3 ; Beynlhak,

m a d d e iinde gsteMaarif

rilen yerler; Osman Nuri [Ergin], ehir ri, stanbul 1927, s. 3 0 4 ; Trkiye hk Akm, lmiyye, hi, I-II, 121, 2 9 2 - 2 9 4 ; Tark Z. Tunaya, stanbul 1931, s. 134, 137; islh- Medrise Dir Nusha-i

lde, stanbul 1 3 3 2 ; " M e c l i s - i U m m - i M i l l K a r a r n m e s i d i r " , SM, 11/34 (1326), s. 115; " Y e n i G a z e t e R e f i k i m i z i n 3 S a f e r 328 T a r i h li N s h a s n d a n A y n e n : l e m - i s l m ' a Bir T e b r : M e d r i s - i s l m i y y e ' d e Bir Volkan Gazetesi Hatve-i T e k m l " , a.e III/76 (1326), s. 378, 3 7 9 - 3 8 2 ; (haz. M . Erturul Dzda), s[Tl
M HALS AYHAN

tanbul 1992, s. 505, 530.

CEM'YYET-i LMYYE- OSMNYYE

Tanzimat dneminde Osmanl aydnlar tarafndan modern ilmi ve kltr yaymak iin kurulan cemiyet.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

Tanzimat'n getirdii geni aptaki modernleme hareketiyle Osmanl Devleti'nde eitimi yeniden dzenleme, bilim ve teknikte ilerleme hedefine ynelik olarak "meclis" ve "encmen" ad altnda baz resm teekkller kurulmu-

C E M ' Y Y E T - LMYYE- O S M N Y Y E yanca ve eski Yunanca gibi Bat dillerinden birini bilmesi gelmektedir. Daim yeler mutlaka Osmanl tebaasndan seilecektir. Cemiyet'in kurucu yelerine "rus" verilmitir. yelerin grevleri unlardr: Daim yeler "vakit ve vukuflar msait olduu takdirde" Mecma-i Fnn'a makale yazacaklar, ayrca kendi ihtisas alanlarnda ders vereceklerdir. Dier yeler de isterlerse makale yazabileceklerdir. Kitap telif ve tercmesinde ise fark gzetilmeksizin btn yeler bilgileri nisbetinde eser yazmaya alacaklardr. Cemiyetin otuz daim ve sekiz daim olmayan yesi vard. Dim yelerin on alts Tercme Kalemi'nde memur ve mtercim, on biri eitli memuriyetlerde, Mhendishne hocas, ikisi kurmay subay, biri de Mekteb-i Harbiyye'de subayd. Dim yelerden on biri gayri mslimdi. Kurucu yeler arasnda ulemdan hi kimsenin bulunmamas dikkat ekicidir. Bu husus, Tanzimat'tan nce balayan modernleme sreci ierisinde yetien yeni tip aydnlarn eski ulem snfnn toplum ve devlet kademelerindeki yerlerini hzla aldn gsterir. Mecma-i Frriun yneticisi Mnif Mehmed Efendi (Paa) cemiyetin bakan olarak bilinirse de ilk bakan Petersburg sefiri Halil Bey olup Mnif Paa "reis kimmakm- ewel"i idi. Cem'iyyet-i lmiyye-i Osmniyye, tannm birok ilim adam ve devlet ricli ile Joseph von Hammer, J. Redhouse gibi baz yabanc bilginlerin ye olduu Encmen-i Dni'in etrafnda oluan fikir hareketlerine kar bir tavr gelitirmitir. Encmen-i Dni'in en faal yesi olan Ahmed Cevdet Paa'nn temsil ettii muhafazakr ilim zihniyetine kar Mnif Mehmed Paa fen zihniyetini ne karmtr. Trk kltr ve eitim tarihinin nemli meseleleriyle ilgili daha sonraki btn gelimelerde bu iki zt anlayn tesiri grlmtr (Berkes, s. 232). Cemiyet belirli bir merkezi olmakszn Mecma-i Fnn' un ilk drt saysn yaymlam, ikinci saynn bir nshasn devrin padiah Sultan Abdlaziz'e takdim ederek onun dikkatini ekmitir. 12 Austos 1862 tarihli irde-i seniyyede Mecma-i Fnn un padiah tarafndan grld belirtilmektedir. Daha sonra devrin sadrazam Fuad Paa tarafndan iekpazarndaki Ta Mektep binas cemiyete merkez olarak tahsis edilmitir. Avrupa dilleri ve "fnn- nfia" ile ilgili cretsiz derslerin de verildii cemiyet merkezinde bir ktphane ve okuma salonu alm, bu salonda otuzdan fazla Trke, Franszca, ngilizce, Rumca ve Ermenice gazete ve dergi okuyuculara sunulmutur. Ayrca ktphanede msbet ilimlere dair yabanc dilde yazlm 1000 kadar kitap bulundurulmutur. Cem'iyyet-i lmiyye-i Osmniyye, imdiye kadar sanld gibi Avrupa'da kurulan Royal Society ve Acadmie des Sciences benzeri, ilim adamlarnn oluturduu bir ilm cemiyet olmayp daha ziyade Bat kltrn tanma imkn bulan ve lisan bilen devlet adamlarndan teekkl eden bir kurulutur. Messese olarak da uzun sre devam edebilecek ekilde planlanmamtr. Cemiyetin faaliyetleri, Avrupa'da gelien modern bilimleri gen aydnlara tantmak eklinde zetlenebilir. Kuruluun iinde mtehasss ilim adam ve aratrmaclarn bulunmamas, faaliyetlerin daha verimli hale gelmesini engellemitir. Esasen cemiyetin ilm aratrmalar hedef alan bir gayesi olmamtr. Asl grevlerinden sayd "ma'lmt- nfia "ya dair kitap ve risle telif ve neri gibi faaliyetlerini ise yerine getirememitir. Cemiyet bakan Halil Bey'in ve dier yelerin memuriyetlerinden dolay baka yerlere tayini de cemiyetin almalarn olumsuz ynde etkilemi, bu sebeple cemiyet be yl akn bir sre faaliyet gsterdikten sonra kapanmtr. Byk bir heyecan ve romantik slp ierisinde "ulm ve fnn'u her trl problem ve skntnn aresi sayan Cem'iyyet-i lmiyye-i Osmniyye yeleri, modern fizik ilimlerini Trk okuyucusuna deta metafizik dogmatik gerekler olarak sunmulardr.
BBLYOGRAFYA : B. Levvis, The Emergence of Modern Turkey,
=I1-

London 1961, s. 4 3 2 ; a.mlf., " D j e m ' i y y e t - i mi Ziya lken, Trkiye'de ye'de ma-i adalama, Fnn ada Dnce

m i y y e - i ' O t h m n i y y e " , El2 (ng.), II, 532; HilTaTrkiMecEkrihi, stanbul 1975, s. 6 6 ; Niyazi Berkes, im Il, Bir Aydnlanma Hareketi Olarak Blm;

stanbul 1978, s, 2 3 2 ; Y e -

(lisans tezi, 1986), Siyasal Bi-

limler Fakltesi Kamu Ynetimi

meleddin hsanolu, " C e m i y e t - i l m i y e - i O s m a n i y e ' n i n Kuruluu v e Faaliyetleri", l lm ue Meslek Cemiyetleri, Osmanstanbul 1987,

s. 200-220; a.mlf., " M o d e r n l e m e Sreci ind e O s m a n l D e v l e t i n d e lm v e M e s l e k C e m i y e t l e m e H a r e k e t l e r i n e G e n e l Bir Bak", a.e., s. 1 - 3 1 ; a.mlf., " O s m a n l D e v l e t i n e y.y.'da B i l i m i n lum ue Bitim, Girii ve Bilim-Din H a k k n d a Bir D e e r l e n d i r m e D e n e m e s i " , 102; smail Doan, Tanzimat'n nif Paa ve Ali Suavi, ki Ucu: 19. TopMTaslikisi

sy. 2 9 / 3 0 , stanbul 1985, s. 79stanbul 1991, s. 154-

155; Ebzziya Tevfik, " M n i f P a a " , Yeni uir-i Efkr, bat 1910, s. 251, 252, 2 5 3 ; Mecma-i miyet-i lmiye-i Osmaniye'nin

28-30 Knunusni 1 9 1 0 / 1 0 - 1 2 uFnn, ve

sy. 1 - 4 7 , stanbul 1279-84; smail Eren, " C e Faaliyet T e s i r l e r i " , TTK Bildiriler, 1 1 (1973), s. 689-693.

^^AV-.

(Jltj.-4.il

EKMELEDDIN HSANOLU

-S.<.
Cem'iyyet-i ilmiyye-i Osmniyye'nin yayn organ olan Mecma-i Fnn' un ilk saysnn kapa ve cemiyetin mhr
F

CEM'YYET- MDERRSN
( jr-,J-u )

jJcV ^ . U . J J J U . -i..

Mderrislerle ilgili bir meslek cemiyeti olarak 1919'da kurulan, ayn yl Tel-i slm Cemiyeti adn alarak siyas ve sosyal faaliyetlerde de bulunan cemiyet
(bk. TEL- S L M C E M Y E T ) .

334

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

C E M ' Y Y E T - U L E M FIRKASI
r

CEM'YYET- S F Y Y E
( *tb~> )

s Kzm Efendi'nin tasavvufa kar olduunu syleyerek onun Cem'iyyet-i Sfiyye'ye bakan seilmesini tenkit ederken Tasavvuf da Ms Kzm'n ehl-i tark olduunu ve baz tasavvuf eserler tercme ettiini yazmtr. Dier mehur bir tartma da eyh Safvet ile zmirli smil Hakk arasnda, tasavvuf kitaplarnda yer alan hadislerin shhat derecesi konusunda cereyan etmi, daha sonra tartmann snrlar tasavvufun birok meselesini iine alacak biimde genilemitir. eyh Safvet'in ikinci reis olduu cemiyetin idare heyetinde, ayn zamanda zel hilfetnmesine sahip olan smil Hakk da ye olarak bulunmaktayd. Bu ilm tartmalar daha sonra iki ayr kitap halinde neredilmitir (smil Hakk zmirli, Hakkn Zaferleri, sferleri, stanbul 1343).

CEM'YYET-i U L E M FIRKASI 1917 ylnda Trkistan'da faaliyet gsteren siyas parti.

II. Merutiyet'in ilnndan sonra tarikat mensuplarnn stanbul'da kurduklar cemiyet. II. Merutiyet'ten

ubat 1917 ihtilli ile Rusya'da arlk'n devrilmesi zerine Moskova'da geici hkmet i bana geldikten sonra messisn meclisi (kurucu meclis) iin seimlerin yaplmas kararlatrld. Bu hrriyet ortamnda Rusya'da birok siyas teekkl ortaya kt. Cem'iyyet-i Ulem Frkas da Haziran 1917'de, Trkistan Genel Valilii'nin eitli dairelerinde tercmanlk ve hususi dava vekillii yapan Akmescidli r Ali Lapin nderliinde Takent'te kuruldu ve temmuzda yaplan Takent Belediye Meclisi seimlerinde

sonra eitli din,

mezhep ve tarikat mensuplar dernekler kurarak, gazete ve mecmualar yaymlayarak aralarndaki balar kuvvetlendirmenin yollarn aramlardr. Kendilerini bu cereyann iinde bulan sosyal gruplardan biri de tarikat mensuplardr. Cem'iyyet-i Sfiyye, Topkap Tramvay caddesi Molla Grn Camii'nin karsnda kendine ait binada 1327'de (1911) faaliyete gemitir. Cemiyetin reisi eyhlislm Ms Kzm Efendi, ikinci reisi ise Kelm Dergh postniini Esad (Erbil) Efendi idi. Cemiyet nizmnmesinin birinci maddesinde kurulu gayeleri yle sralanmtr: 1. Kardelik balarn kuvvetlendirmek; 2. Tarikat ehlinin ahlkn gzelletirmek, madd ve mnev gelimesine hizmet e t m e k ; 3. Tarikatlarn an ve erefine yakmayan halleri nlemeye almak; 4. Dervilerin ihtiyalarn karlamak. Nizmnmenin ikinci maddesinde cemiyetin siyasetle megul olmayaca, nc maddesinde de btn dervilerin cemiyetin tabii yesi olduu belirtilmitir. Cemiyetin yayn organ Mart 1327 (Mart 1911) tarihinde haftalk olarak yaymlanmaya balanan Tasavvuf mecmuasdr. Mecmuann yneticisi olan eyh Safvet (Yetkin) daha sonra cemiyetin ikinci reisi olmutur. Belli aralklarla cemiyetin merkez binasnda verilen meslek konferanslardan baka zellikle zerinde durulan dier konular unlardr: 1. Balangtan gnmze kadar tasavvufun btn ynlerini ele alan bir tasavvuf tarihi hazrlamak; 2. Tasavvufla ilgili olarak yazlm btn eserleri iine alan geni bir ktphane kurmak. Ancak tasavvuf tarihi hazrlama konusunda baz ahslarla yazmalar yapld Mehmet Ali Ayn'nin bir yazsndan (bk. Intikad ve Mlhazalar, s. 186) anlalyorsa da kurulmas dnlen ktphane iin giriilen faaliyetler hakknda yeterli bilgi yoktur. 1908'de Merutiyet'in ilnndan hemen sonra eyh Nil Efendi tarafndan kurulmaya allan Cem'iyyet-i Sfiyye-i ttihdiyye'nin tarafn tutan mecmuas ile Tasavvuf tur. Muhibbn, Muhibbn mecmuas ara-

tanbul 1341; eyh Safvet, Tasavvufun Za- oylarn % 60'n alarak altm be ye
kazand. Ceddci r-y slm ve dier Trk milliyetileri ise % 10, sosyalist ihtillciler de % 25 nisbetinde oy elde ettiler. Bolevikler'Ie beraber sosyal demokratlar ise ancak yelik kazanabildiler. Cem'iyyet-i Ulem'nn arlk dnemi vali yardmclarndan olan monarist LiBu tartmalardan anlaldna gre devrin eyhlislmn kendilerine reis seen Cem'iyyet-i Sfiyye daha ok devletin resm gr erevesinde faaliyet gsterirken Muhibbn grubu daha geni ve daha serbest bir ortam aramaktayd. Sonraki yllarda cemiyetin idare heyetinde grev alan baz isimler unlardr: eyh Osman Efendi, eyh Kutbddin Efendi, Tevfik Efendi, eyh Abdlbki Efendi, eyh Ali Efendi, evket Efendi, Sad Efendi, zmirli smil Hakk Bey, Mahmud Bey, Ktib-i Umm Nrullah Bey, Muhasebeci eyh Sdeddin Efendi. Cem'iyyet-i Sfiyye'nin hangi tarihe kadar faaliyet gsterdii tesbit edilememitir. BBLYOGRAFYA:
Mehmed Ali Ayni, rtikad ue Mlhazalar, stanbul 1339, s. 186; smil Hakk zmirli, Hakkn Zaferleri, stanbul 1340; eyh Safvet, Tasavvufun Zaferleri, Zaviyeler, stanbul 1343; Trkiye Maarif ve Tarihi, 1, 229, 300; Mustafa Kara. Tekkeler huriyet n c e s i T a s a v v u f Y a y n v e C e m i y e e r " , Hareket, s. 16-22; Muhibbn, lif saylar); Tasavvuf,

koin'i belediye bakan semesi, mill ve ihtillci teekkller tarafndan tepkiyle karland. Monarist ve liberal bir Rus'u Ceddci lim ve mnevverlere tercih edecek kadar siyas hatalara den Cem'iyyet-i Ulem Frkas daha sonra yaplan kurucu meclis seimlerinde bir varlk gsteremedi. r Ali Lapin, kendi cemiyeti adna geici hkmetin Trkistan Komitesi'ne bir proje sundu. Buna gre mahall meclis, eyhlislmn bakanlnda bir mahkeme-i er'iyye (senato) olarak teekkl edecekti. Rusya'da Trkistan hakknda karlacak her kanun mahkeme-i er'iyyenin tasdikinden geecekti. Cemiyet ayrca slm adliyesinin kurulmas grnde idi. Kadlarn verdikleri hkmler Trkistan mslmanlar iin kesin, davalnn birisi Rus olmas durumunda ise ihtiyari olacakt. Bylece arlk dnemine gre kadlklara verilen ilerin snr geniletilmi, eriat mahkemelerinin verdii hkmlerin de yksek idar ve adl makamlar tarafndan geri evrilmesi durumu ortadan kaldrlm olacakt. Dier taraftan Ekim 1917 ihtilli ile Rusya'da komnistler i bana geerken Takent'te de 11 Kasm'da kurulan htill Komitesi iktidar ele almt. Buna karlk Cem'iyyet-i Ulem 515 delegenin katlmasyla bir mslmanlar kongresi 335

stanbul 1980, s. 250; a.mlf., " C u m Organlar sy. 8, stanbul 1979,

stanbul 1325-28 (muhtestanbul 1327-29 ( m u h -

telif saylar).
r

yy

|y[ U S T A F A k

a r a

CEM'YYET-i TEDRSYYE- SLMYYE

oiU

snda zaman zaman tartmalar olmuzellikle eyhlislm ML

Yetim ve fakir mslman ocuklarn okutmak maksadyla 1864'te kurulan, 1935'te Trk Okutma Kurumu, 1953'te Drafaka Cemiyeti adn alan cemiyet (bk. DRAF AKA).

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEM'YYET- ULEM FIRKASI dzenledi. Bu kongrede Trkistanllarn kendi kendilerini idare etmesi hususunda on drt maddelik bir karar kabul edildi. r Ali Lapin Takent'te toplanan Sovyet-Rus Kongresi'nde hazr bulundu-, burada lkesinde iktidarn Trkistanllara devredilmesini talep ettiyse de bu husus kesinlikle reddedildi. Sovyetler'in de Trkistan'n muhtariyetini tanmada istekli grnmemeleri zerine Trkistan Mill Merkez Tekilt Takent'i terkederek Hokand' mill davann merkezi seti. Ruslar'a kar Trkistan'da mcadele veren ounlukla muhafazakr evrelerden meydana gelen ve anlamazlk iinde bocalayan Cem'iyyet-i Ulem ile Ceddci r-y slm Cemiyeti ortaya kan bu mitsiz durum karsnda birlemeye karar verdiler. 9 Aralk 1917'de Trkistan mslmanlarmn IV. fevkalde kongresi yapld. 10 Aralk'ta da Demokratik ve Federatif Rusya Cumhuriyeti erevesinde Trkistan'n mahall muhtar bir cumhuriyet olarak ilnna karar verildi. r Ali Lapin Halk ras bakan seildi. Halk ras da icray yrtecek hkmeti seti. Fakat bu hkmet 12 ubat 1918'de komnistler tarafndan ortadan kaldrld. Mill Merkez Tekilt'nn yeleri de dald. r Ali Lapin nce stanbul'a, sonra da Berlin'e gitti. 1919'un sonlarnda Trkistan'a tekrar dnd ve ksa bir mddet sonra vef a t etti.
BBLYOGRAFYA: Zeki Velid Togan, Hatralar, stanbul 1969, s. 152-182; a.mlf., Bugnk Trkili Trkistan ue Yakn Tarihi, stanbul 1981, s. 362-363; Mehmet Erz, Marxizm-Leninizm ue Tenkidi, stanbul 1974, s. 318; Baymirza Hayit, Trkistan Rusya ile in Arasnda (trc. A b d l k a d i r Sadak), stanbul 1975, s. 234-235, 245-251; S. A. Zenkovsky, Rusya'da Pan-Trkizm ve Msl-

can teminat altna alan antlama hkmlerine ramen arazi ve vakflara el konulmu, camilerin birou yktrlm, bir ksm da kilise, ahr, depo veya kla haline getirilmiti. Dzenli eitime madd kaynak salayan vakflara el konulurak Cezayir genliinin byk bir ksm eitim imknlarndan mahrum braklmt. Ayrca zel eitim kurumlarnn gerek almas gerekse bu kurumlarda uygulanacak programlar smrge ynetiminin tekeline alnarak g artlara balanmt. Fransz ynetimi bir taraftan kendi varl iin tehlikeli grd slm inancnn gerek anlamda retilmesini engellerken dier taraftan da youn bir Hristiyanlk propagandas srdrmekteydi. Fransz smrgeciliine kar bata Emr Abdlkadir el-Cezir'nin hareketi olmak zere giriilen silhl bamszlk ve direni hareketlerinin hepsi etkisiz brakld. Cezayir halk ile Dou slm dnyas arasndaki ilikiler nceleri yalnz hac ve ahs ziyaretler erevesinde kalmken siyas etkenler ve dier baz sebeplerle lkeden kaanlarla ilim tahsili iin gidenler bu slm lkelerindeki slahat ve uyan hareketlerinden etkilendiler. zellikle yayn vastalarnn yaygnlamasyla bu uyan Cezayir'de de yank bulmakta gecikmedi. XX. yzyln balarndan itibaren Abdlkadir ei-Meccv, Mevld b. Mevhb, Eb'l-Ksm elHafnv, Muhammed b. Mustafa el-Hoca gibi limlerin slm eitim ve retim yolundaki abalar ferd erevede kalmas sebebiyle fazla bir fayda salayamadysa da Cem'iyyet'l-ulem'nm ortaya kmasnda etkili oldu. Dier taraftan I. Dnya Sava ve sonrasnda milletlere kendi haklarn verme konusundaki gelimeler Cezayir'de Emr Abdlkdir'in torunu Emr Hlid'in liderliinde ilk siyas hareketin meydana gelmesine yol at (1919). Smrge ynetimi bu hareketi derhal tesirsiz hale getirip liderini Fransa'ya srdyse de (1923) hareketin tohumlar gelierek Cem'iyyet'lulem'nn douunu hazrlayan etkenlerden birini oluturdu. Dier taraftan I. Dnya Sava ve onu takip eden yllarda kan el-Frk, Zlfikar, el-kdm ve zellikle 1925'ten itibaren yayn hayatna katlan el-Mntekd, e-ihb, el-Cez 'ir, ada'-ahrel-Berk, elIlh gibi gazeteler Cezayir halknn haklarn elde etmeleri, mill ve slm kimliklerini korumalar iin mcadele veriyorlard; bu erevede slahat partisi ve-

ya ulem cemiyeti gibi bir tekilt kurulmas gerektii konusu da devaml olarak ileniyordu. Cem' iyyet' 1 - ulem' nin kuruluunda en byk pay Abdlhamd b. Bds'e aittir. Tunus'ta Zeytne niversitesi'nde okuyan ve slm dnyasnn itima, siyas ve iktisad artlaryla problemleri zerine bilgi sahibi olan bn Bds'in 1913 ylnda yapt hac seyahati, bu konudaki bilgi ve mahedelerini gelitirmesi iin bir frsat tekil etti. Medine'de bulunduu ay boyunca, Muhammed Ber el-brhim ile birlikte, Cezayir'e dndklerinde Kur'an ve Snnet esaslarna gre yetimi bir genlik vcuda getirmek iin plan ve programlar yaptlar; dndkten sonra da bu almalarna devam ettiler. Cem'iyyet'l-ulem'nn kurucular ile, Cezayir halknn sosyal, iktisad, kltrel ve ilm alanlarda ilerlemesi iin faaliyette bulunmak gayesiyle bir grup aydn tarafndan 1927 Temmuzunda kurulan Ndi't-terakki arasnda batan beri sk ilikiler mevcuttu ve Abdlhamd b. Bds ile Tayyib el-Ukb konumac olarak bu kulbn faaliyetlerine katlmlard. Nitekim cemiyetin kurulu almalar da Ndi't-terakk'de balatlm ve cemiyet 5 Mays 1931 tarihinde burada yaplan bir toplantda Cem'iyyet'l -ulemi'l-mslimne'l-Ceziriyyn adyla resmen teekkl etmitir. ounluu oluturan slahatlarn yannda Fransz ynetiminde grevli ve bazlar tarikat mensubu olan limlerin de katld bu toplantda, aralarnda bandan beri cemiyetin kuruluu iin faaliyet gsteren Abdlhamd b. Bds, Muhammed Ber elbrhim, Tayyib el-Ukb, Mbrek el-Ml ve Muhammed Emn el-AmdFnin de bulunduu on kii idare heyeti yeliklerine seildi. Cemiyetin bakanlna da Franszlar'la iyi ilikiler iinde bulunan ve kkl bir aileden gelmesi, halkn desteini salamas sebebiyle toplantya katlanlarn gvenini kazanm olan Abdlhamd b. Bds getirildi. Tznde siyas konularda faaliyet gstermeyecei, sosyal ve eitimle ilgili problemlere hal aresi arayaca ve lkenin her taralnda ubeler, kulpler ve ilkretim iin bamsz okullar aaca belirtilen cemiyet, smrge ynetimi tarafndan da 31 Mays 1931 tarihli resm gazetede yaymlanan kararla tannarak resmen faaliyete geti. Kuruluundan hemen sonra eitim, kltr ve sosyal alanlarda youn bir fa-

manlk (trc. zzet Kantemir), stanbul 1983, s.


197-199, 201, 239; Mustafa okay, 1917 Yl Hatra Paralan, Ankara 1988, s. 18-19, 2628, 49-50, 58-63, 70. rn
HS AL ARSLAN

CEM'lYYETl- ULEM1-MSLMN
( j^tLoJlUlslls^st^- )

Cezayir'de 1931 ylnda kurulan din, kltrel ve sosyal amal bir tekilt.

Cezayir'in Franszlar tarafndan igal edilmesinden (1830) sonra smrge ynetimi halkn mill ve din kimliinden uzaklatrlmas iin sistemli bir ekilde almt. Halkn her trl din, sosyal, iktisad hak ve hrriyetlerinin koruna336

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEM'YYET'I- ULEM'I - MSLMN aliyete balayan cemiyetin bnyesinde bulunan ve ayn zamanda ou devlet memuru olan eitli tarikat mensuplar ile asl cemiyete yn veren ve faaliyetlerini srdren slahat ulem arasnda ilk yl boyunca herhangi bir anlamazlk grlmedi. Ancak 23 Mays 1932 tarihinde yeni idare heyetini semek iin yaplan genel kurul toplantsnda bir sredir hissedilen fikir ayrlklar su yzne kt. Aktan aa deilse de cemiyetin faaliyetinin temelde din-mill bir uuru yaymak suretiyle smrge ynetiminden kurtulmaya ynelik olmas ve Muhammed Abduh'un yolunda slahat bir izgi takip etmesi ksa zamanda slahatlarla tarikatlar kar karya getirdi. kinci genel kurul toplantsnda ynetimi ele geirme gayretleri sonu vermeyince tarikat mensuplar ayrlarak ayn yl iinde Cem'iyyet ulemi's-snne adl yeni bir cemiyet kurdular ve kardklar el-lhlve el-Micyr adl gazetelerle Cem'iyyet'l-ulem'ya kar mcadele balattlar. Fransz igalinin balangcndan XIX. yzyln sonlarna kadar srdrlen kurtulu hareketlerinde nemli rol oynayan tarikatlarla smrge ynetimi arasnda bu tarihlerden itibaren bir yaknlama balad ve XX. yzyln ilk eyreinde selef slahat hareketlerinin ortaya kmas zerine de buna kar olan tarikatlarla ynetim arasnda bir i birliinin kurulduu grlmektedir. Islahatlar Vehhblik'le itham eden tarikatlar smrge ynetimine bavurarak Cem'iyyet'l-ulem'nn gsterdii faaliyetlerle kurulu gayesinden uzaklatn ve bunun iin yneticilerinin cezalandrlmas gerektiini bildirdiler, ayrca camilerde konumalarna izin verilmemesini istediler. Smrge ynetimi de bu ynde karar alarak camilerde resm grevlilerden bakalarnn konumasn yasaklad (1933). Ancak Cemi'yyet ulemi's-snne fazla devam edemeyerek dald. Mevcut dzen ve hukuk artlar erevesinde faaliyetlerini srdren ve bundan zami lde faydalanma yolunu tutan Cem'iyyet'l-ulem'nn lke apnda faaliyetlerinin ve gcnn artmas zerine smrge ynetimi engelleme hareketlerini ve basklarn arttrd. zel okullarn almas g artlara baland, alm olanlarn bir ksm kapatld ve baz hocalar eitli bahanelerle tutukland. 1938 ve 1939 yllarnda cemiyet yesi olan veya cemiyetle ilgisi bulunanlarn hacca gitmelerine izin verilmedi. Smrge ynetiminin, II. Dnya Sava arefesinde Cezayir halknn desteini salamak iin btn grup ve partilerden istedii devlete ballk ve savata kendilerine yardmc olma ilnna birok muhitten olumlu cevap gelirken Cem'iyyet'l-ulem ile Hizb'-a'b buna kar ktlar. Bunun zerine her iki tekiltn yneticilerinin bir ksm tutukland, bir ksm da srgne gnderildi. Savatan sonra tekrar faaliyete geen cemiyet baz partilerle de i birliine girerek smrge ynetiminden siyas haklar istedi ve Cezayir bamszlk savann balamasnda nemli bir rol oynad. Cem'iyyet'l-ulem'nn faaliyetlerini birka ana grupta ele almak mmkndr. Eitim ve retim. Fransz igalinden sonra geen bir asr boyunca smrge ynetiminin srdrd politikalarla Cezayir halk sistemli bir ekilde kendi mill ve din deerlerinden uzaklatrlarak cehaletin kucana atlmt. 1929-1930 ylna ait bir istatistie gre ortaokul ve liselerde 47S2 Avrupal renciye karlk 296, niversitede ise 2013 Avrupal renciye karlk sadece doksan yedi Cezayirli renci okuyordu. II. Dnya Sava ncesinde alt-on drt ya grubundaki 1.150.000 ocuktan ilkokula gitme imknn elde edenlerin oran bu saynn onda birini dahi bulmuyordu. 1950'de bile Cezayir ilkokullarnda 97.400 Avrupal renciye karlk 82.864, ortaokul ve liselerde ise 15.177 Avrupal renciye karlk 3214 Cezayirli renci okuyordu. Cezayir nfusunun 10 milyon, Avrupal aznln ise 1 milyon olduu dnldnde aradaki uurum daha da belirginlemektedir. Dier taraftan ilkretimde Avrupal ve Cezayirli ocuklar ayr ayr okullarda eitim gryorlard. Franszca'nn resm dil olmasna karlk halkn kendi dili Arapa'ya yabanc dil muamelesi yaplyor ve ancak orta retimde semeli ders olarak okutuluyordu. Halkn ve zellikle gen nesillerin kendi mill ve mnev deerlerine dnmedike lkenin smrge olarak kalmaya devam edeceini ve lke insannn kendi kimliine kavumadka bamszln mmkn olamayacan kavrayan Cem'iyyet'l- ulem mensuplar eitim ve retim meselesini faaliyetlerinin arlk merkezi yaptlar. Camilerde ve atklar okullarda zellikle Kur'an, Arapa, slm tarihi ve Cezayir tarihi retilmesine nem verdiler. Bu faaliyetlerin ksa zamanda etkisini gstermesi ve rakip kurulu Cem'iyyet ulemi's-snne'nin bavurusu zerine resm grevlilerin dndaki kiilerce camilerde vaaz ve ders verilmesinin yasaklanmasnn ardndan cemiyetin faaliyetlerini zorlatrc uygulamalar balatld. 1938'den itibaren msaade almadan okul almas su sayld ve mevcut zel okullarn kontrol altnda tutularak hocalar mill temayl gsterenlerin kapatlmas hkme baland. Ancak btn glklere ramen cemiyet bu yndeki faaliyetlerini srdrmeye devam etti. Baz Fransz belgelerine gre bu okullarn says 1934'te elli be, 1936'da 130 ve 1939'da da 350'ye ulam olarak gsterilmekte ise de cemiyetin kurucularndan Muhammed Ber el-brhim'nin bizzat kaydettiine gre bu say 1951 ylnda 125 idi. Sosyal ve Kltrel Faaliyetler. Cem'iyyet'l-ulem'nn nemli hedeflerinden biri de smrge ynetimi altnda Cezayir toplumunun iine dt kt artlarn dzeltilmesiydi. Bunun iin de almay, adaleti ve sosyal dayanmay emreden slm esaslarna dnmek gerekiyordu. ncelikle fakir ve kimsesizlere yardm etmek, okul ve cami yaptrmak gibi amalarla ehirlerin birounda hayr dernekleri kuruldu. 1933'te cemiyet mensuplarnn resm camilerde ders ve vaaz vermeleri yasaklannca bamsz camiler yaptrma yoluna gidildi, bu arada Kisintina'da tcirler cemiyetinin kuruluuna nclk edildi. Dier taraftan kapitalizm ve sosyalizm gibi Bat kaynakl fikir akmlarna kar slm esaslarnn retilmesine gayret gsterildi. Sosyal, sportif ve sanata ynelik kulpler alarak cami muhitinde gerekletirme imkn bulunmayan faaliyetlere hz verildi, bylece bilhassa genliin dier sosyal ihtiyalarnn karlanmasna alld. Kadnlarn eitim ve retimine zellikle nem verildi. Cemiyet kltrel faaliyetlerini Fransa'daki yurttalarna da gtrd, oradaki eitli kulpler vastasyla Cezayirliler'in youn olduklar blgelere ilim adamlar gndererek konferanslar verdirdi. Cemiyet ayrca hedeflerinin gereklemesi ve toplumun uurlandrlmas iin yayn hayatna atld. Ancak 1933 yln337

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEM'YYET'I - ULEM'l - MSLMN da kmaya balayan es-Snnet'n-nebeviyye, e-ericat'1-Muhammediyye ve e-rt's-sev adl gazeteler ksa sre sonra kapand. lk says 1935'te kan el-Be'ir ise II. Dnya Sava srasnda yaymn durdurdu ve savan arkasndan tekrar kmaya balayarak 1956 ylna kadar devam etti. Siyas Faaliyetler. Cemiyetin kurulu tznde her ne kadar siyas faaliyette bulunmayaca belirtilmise de almalarnn tabii bir sonucu ve slmiyet'te din - siyaset ayrm yaplmamasnn gerei olarak siyas bir talep fikri kendiliinden olutu. Yayn organlarnda dorudan deilse de bunu ihsas eden ifade ve yazlar yer alyordu. Ancak asl gaye toplumu iine dt cehalet, ekonomik yetersizlik ve tefrikadan kurtarmakt. Halkn madd ve mnev bakmdan glenmesi ise smrge ynetimi iin bal bana bir tehlikeydi". Nitekim 1954 Ocak aynda Fransz ynetimine verilen bir raporda ulemnn nfuzunun artmasnn Fransz hkimiyeti iin gerek bir tehlike tekil ettii ve bunlarn asl hedefinin "mslman insan" yetitirmek olduu belirtilmitir. Mahall seimlere fert fert katlarak kendi adaylarn destekleme yolunu tutan cemiyetin siyas alandaki faaliyetlerinin en nemlisi, Arapa'nn yabanc dil olmaktan karlp Franszca gibi resm dil haline getirilmesi, camilerin ynetim ve bakmnn vakflarnn gelirleriyle birlikte mslmanlara devri, slm ilimler fakltesi almas ve slm yarg tekiltnn kurulmas gibi Fransz ynetimi nezdindeki isteklerini tartmak amacyla 7 Haziran 1936'da Cezayir slm Kongresi'ni toplamak oldu. Bu toplantya Cezayir'deki btn siyas partilerin temsilcileri katld. Cemiyetin siyas tavr ve faaliyeti, snrl ve hizip taassubuna dayal parti faaliyeti gibi olmayp ayrm yapmadan btn toplumu kapsyordu. Bu konuda siyas partilerle ortak harekete de nem veriliyordu. Cem'iyyet'I-ulemi'l-mslimn, dorudan doruya Fransz smrge ynetimini hedef almadan eitim ve kltr faaliyetlerine arlk veren bir izgi takip ederek halkn gerek mnada slm' kavramas ve kendi mill deerlerini tanmas iin alm, program ve politikas ile lkede din dncenin gelimesinde ve smrge ynetimine kar bamszlk fikrinin yerlemesinde en nemli etkenlerden biri olmutur. 338
BBLYOGRAFYA:

Fudayl el-Verteln, el-Cez' rut 1 3 7 5 / 1 9 5 6 , n'l-be'ir, s. 130-143,

irus-s'

ire, Beyayrca
cy-

198-215,

tr.yer.; M u h a m m e d el-Ber el-brhim, Kasm, el-mm 'Abdlhamd b. Bds,

Cezayir 1979, s. 24, 210; Mahmd Kahire Cem'iyyet'l(yksek liRbih r'idul-

1979, s. 2 2 - 2 7 ; A h m e d el-Hatb, 'ulem*i'l-mslimne'l-Cez*iriyyr liyyet'l-dbiyye Trk, e-eyh slh sf, z'riyyn, Sa'dullah, ve't-terbiye

sans tezi, 1980), ei-Cmiat'i-Lbnniyye, Klve'I-ulmi'l-insniyye; b. Bds fi'l-Cez' 'Abdlhamd

ir, Cezayir 1981, s.

102-104, 106, 109, 330; Abdlkerm B es-SafCem'iyyet'l-'ulem'i'l-mslimre'l-CeKosantne 1 4 0 1 / 1 9 8 2 ; Eb'l-Ksm el-Hareket'l-uataniyyetul-Cez'iriy-

ye, Cezayir 1983, II, 90, 125-126, 145, 209-210, 216, 316, 359, 373-376; III (Kahire 1975), s. 4849, 56-57, 89, 112, 115, 118, 119, 120, 133, 158, 179; Fehm Sa'd, Hareket b. Bds ve devruh f yakazati beyne's-snre rut 1983, s. 59-64, 68-77, 98-108, A h m e d Hamn, ra' 'Abdilhamd Cez' ir, Beyue'l-bid'a, 115-122;

Kosantne 1 4 0 5 / 1 9 8 4 , s. 3 2 0 - 3 2 1 ; Alll el-Fs, el-Harekt'l-istiklliyye Bessm el-Asel, 'Abdlhamd n' Cem' riyyn, k'ideti's-evreti'l-Cez*iriyye, iyyetul-' Dmak ulem'i'lmslimne'l Nasr fi'l-Maribi'l-'Arab. Bds ve biBeyrut - Cez' iel-Cveyl, b, Tanca, ts. (Dru C e s s li't-tba), s. 12-13;

1986, s. 109-121; Mzin Salh Mutabbakn, 1408/1988;

"Cem'iyyet 'ulem'i'l-mslimn bi'l-Cez'ir beyne'd-dn ve's-siyse", hiyyet'l-Maribiyye, s. 107-116. m


I F F L L M Z N SALH MUTABBAKAN

el-Mecellet't-Tr-

X V / 4 9 - 5 0 , Tunus 1988,

CEMM I L!

Eb Muhammed Takyyddn Abdlgan b. Abdilvhid b. Al el-Makdis el-Cemml (. 600/1203) L Hadis hafz. J

Reblevvel 541'de (Austos 1146) Filistin'de Nablus yaknlarndaki Cemml kynde dodu. 543 veya 544'te doduu da sylenmektedir. Dmak! ve Slih nisbeleriyle de anlr. O dnemde Filistin Hallar'n istils altnda bulunduu iin ailesi ve akrabalar Cemml'den Dmak'a g etti. Hanbel mezhebinde olmalar ve Dmak'ta bu mezhebin baka mensuplar bulunmamas dolaysyla ehrin dnda Ksiyn da eteklerinde, sonradan Slihiye diye anlacak olan bir mahalle kurarak oraya yerletiler. Cemml, teyzesinin olu ve kendisinden drt ay kk olan bn Kudme elMakdis'nin babas ve Cemml hatibi Ahmed b. Muhammed b. Kudme'den ilk derslerini ald. Bir mddet sonra bn Kudme ile birlikte dier ilim merkezlerini dolamaya balad. 561'de (1165-

66) Badat'a gitti ve Abdlkdir-i Geyln'nin medresesine yerleerek ondan fkh ve hadis okudu. Elli gn sonra GeylnFnin vefat etmesi zerine Badat'n dier limlerinden drt yl boyunca muhtelif ilimler tahsil etti. Son derece kuvvetli hfzas onu hadise yneltti. Daha sonra Dmak, Kahire ve skenderiye'ye gitti. yl kald skenderiye'de Eb Thir es-Silef'den 1000 cze yakn hadis yazd rivayet edilir. Bu blgedeki limlerden faydalandktan sonra tekrar Dmak'a ve Badat'a dnd. Oradan sfahan'a geti. Burada Eb Ms el-Medn'den ok faydaland. Eb Nuaym elsfahnFnin Ma'rifet-sahbe adl eserini ilk defa grerek inceledi. Kitapta 190 kadar hata bulduunu sylemesi baz kimseleri kzdrd. Bunlarn kendisini ldrmek istediklerini anlaynca sfahan' gizlice terketti. Daha sonra bu grlerini Tebyn'l-ibe li-evhmin haalet li-Eb Nu caym f Ma 'rifeti'-sahabe adl eserinde bir araya getirmitir. Eb Ms el-Medn (. 581/ 1185), hadis ilmini Cemml kadar iyi bilen pek az kimsenin sfahan'a geldiini belirterek bu tenkitlerinde onun hakl olduunu sylemektedir. Cemml Musul'a geldiinde bn'l-Hab gibi limlerden faydaland. Burada UkaylFnin, mam Eb Hanfe'nin aleyhindeki rivayetlere geni yer veren el-Cerh ve't-ta'dl adl eserini okuttuu iin Hanefler'i fkelendirdi ve hapse atld (Eb me, s. 46). Kendisini seven biri tarafndan Eb Hanfe'ye dair blmn eserden karlp saklanmas zerine serbest brakld. Dmak'a dnnce Dmak Camii'nde Hanbeller'e mahsus ksmda hadis dersleri vermeye balad. Duygulu bir insan olduu iin hadis okuturken hem alar, hem de halk alatrd. Derslerinin byk rabet grmesini kskanan baz filer ve zellikle Selhaddn-i Eyyb'nin takdirine mazhar olan Dmak Kads bn'z-Zek Muhyiddin Muhammed b. Ali ile Dmak hatibi Ziyeddin Abdlmelik b. Zeyd edDevla tarafndan Dmak valisine ikyet edildi (596/1199-1200); Selefyye grnde olan Cemml'nin Allah'n sfatlar hususunda tebih yanls olduu iddia edildi. Ahmed b. Hanbel'i ok seven ve Kur'n- Kerm'in mahlk olmad konusunda onun gibi dnen Cemml'nin, yaygn kanaatin aksine grleri bulunduu ileri srld. Valinin huzurunda yaplan grmelerde Selef akidesini savunan CemmlFnin camide vaaz edip hadis okutmas yasakland gi-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMML bi kendisinden ksa zamanda ehri terketmesi istendi. O da bunun zerine nce Ba'lebek'e, daha sonra da Msr'a gitti. Msr'da da fi fakihlerinden bazlar onun Mcessime taraftar olduu ve halkn inancna zarar verdii iddiasyla ldrlmesine fetva verince Marib'e srgn edilmesi kararlatrld; fakat bu emir kendisine tebli edilmeden 23 Reblevvel 600'de (30 Kasm 1203) v e f a t etti ve Karfe'de topraa verildi. Cemml'yi takdirle anan Zeheb, dinden ktna dair fetva veren kimselerin, akaid esaslarnn aklanmas konusunda metot bakmndan onunla anlaamayan baz E'arler'den (kelmclar) ibaret olduunu sylemektedir. Allah ' insana benzettii iddiasna gelince, bu naslarda, Allah'a nisbet edilen "inmek", "kmak" (nzl, istiva) gibi kavramlarn (haber sfatlar) mecazi mnalaryla te'vil edilmelerinin isabetli olmayaca grnden kaynaklanmaktadr. Aslnda bu gr Hanbeller ile baz muhaddislerin mterek bir kanaatidir. Cemml'den hadis tahsil edenler arasnda, her biri hadis hfz olan oullar zzeddin Eb-Feth Muhammed, Cemleddin Eb Ms Abdullah ile fakih olan olu Muhyiddin Eb Sleyman Abdurrahman, ayrca Ruhv, Muvaffakuddin diye bilinen Abdllatf el-Badd ve tannm muhaddis Ziyeddin el-Makdis gibi limler bulunmaktadr. Kraat ve Arap dili limi, muhaddis Eb'l-Ymn el-Kind, Drekutn'den sonra Cemml gibi bir hadis hafznn gelmediini belirtmitir. Ziyeddin el-Makdis'nin sylediine gre de devrin muhaddisleri Cemml'nin bir benzerini grmediklerini itiraf etmilerdir. Cemmlnin heybetli bir grn, hemen duasn ihtiva etmektedir. Eser Abdlkdir el-Arnat ve Mahmd el-Arnat tarafndan Beyrut'ta yaymlanmtr (1405/ 1985). 4. Sret'n-neb
caere.

sert bir tabiat, son derece gl bir hfzas vard. Kendisine sorulan her hadisin ne derece salam ve rvilerinin ne kadar gvenilir olduunu ayrntlaryla bilirdi. Bununla birlikte gurura kaplaca endiesiyle elinde kitap bulunmadan hadis rivayet etmezdi. Talebeleriyle ok ilgilenir, onlar ilim renmeye ve bu maksatla muhtelif ilim merkezlerini dolamaya tevik ederdi. Doru olduuna inand bir eyi ekinmeden syleyen Cemml, hakszla dayanamaz, gl ve heybetli yapsyla ktlkleri bizzat engellemeye alrd. sfahan'da ve Msr'da bulunduu sralarda halkn kendisine gsterdii sayg ve ar ilgiden tr yolda rahata yryemezdi. ok cmertti. Para biriktirmeyi sevmez, eline geeni ihtiya sahiplerine gizlice datrd. Eserleri. 1. 'Umdet'l-ahkm*. de fi'l-ahkm harm f me'limi'l-hell Mslim'deki adyla da anlan eser, el-'Umve'lSahh-i ahkm-

ve f

ahbh'lesm'i'radySit-

Eseri H. ed-Denv neretmitir f macrifeti'r-ricl

(Beyrut 1986). S. el-Keml* ricl. el-Keml

la da anlan eser, rivayetleri Ktb-i

te'de yer alan rviierin hal tercmelerini ihtiva eden ilk almadr. Tannm birok slm limi bu esere zeyil mahiyetinde kitaplar kaleme almlardr, elKeml'in yazma bir nshas Millet Kf
cuyni'l-eh-

tphanesi'ndedir (Feyzullah Efendi, nr. 1506-1508). 6. el-Mibh dsi's-shh. ahhayn hadislerini ken-

dine ulaan senedlerle bir araya getiren, Zeheb'nin krk sekiz czden ibaret olduunu riyye syledii bu mstahrec* in bulunmaktadr mellif hattyla olan bir blm ZhiKtphanesi'nde (Mecmua, nr. 30, vr. 217 a -244 b ). 7. c Akide (Brockelmann, GAL, 1, 438; Suppi, 1, 607). 8. ed-Drret'l-mud"e nebeviyye fi's-sreti'n(Brockelmann, GAL, 1, 438). el-Mevrical

Buhr ile ahh-i

la ilgili 420 kadar hadisi konularna gre sralayarak bir araya getirmitir. Birok erhi bulunan kitap Mustafa Abdlkdir At tarafndan Beyrut'ta baslmtr (1406/1986). 2. el-Mihne Ehli's-snne ve k'idihim 'an immi ile'l-cenne.

Kutbddin el-Haleb diye tannan Abdlkerm b. Abdnnr bu eseri d'l-'azbi'l-hen reti


cAbdilan

fi'l-kelm

s-

adyla erhetmitir. 9. Eserin mel-

Ahbr'l-Haseni'l-Bar.

lif hatt bir nshas Zhiriyye Ktphanesi'nde mevcuttur (Mecmua, nr. 55, vr. 165 a -170 a ). Cemml'nin birer nshas Zhiriyye Ktphanesi'nde bulunan dier eserleri de unlardr: Eb'l-' b. Rebc, Menkb'-ahbe, alt'n-neb fi'l-enbiy'i leylete'l-isrHads'l-ifk, Fez'il 'mer b. el-Hattb (Brockelmann, GAL [Ar.|, VI, 192). Bunardan baka baz kaynaklarda onun snen *lere dair 200 cze yakn bir hacimde ve msvedde halindeki Nihyet'l-murd min kelmi hayri'l-'ibd'u 100 cz hacminde olup halka okuduu el-Ehds ve'l-hikyt', iki ciltten ibaret Gunyet'l-huffz f tah-

Ahmed b. Hanbel'e halku'l-Kur'n* meselesinden dolay yaplan eziyetlere dairdir (Kahire 1932). Eser Abdullah b. Abdlmuhsin et-Trk tarafndan da net'l-mm b. Hanbel Ahmed b. MihMuhammed fi'l-ed'iyeti'-a-

adyla yaymlanmtr (Kahire Sitte ile Ahmed b. Han-

1987). 3. en-Naha hha. Ktb-i

bel'in eJ-Msned'i, Tabern'nin mu'cemleri vb. eserlerden derledii Hz. Peygamber'in muhtelif konulara dair 114 kadar

'---i % J > . Jstav & ;1" M . ' M l ' V t *

kiki mkili'l-elfz', el-Erba'n adl drt ayr almas ve her biri birer ciltten ibaret el-Yevkit-fhire, Tuhfet't-tlibn fi'l-cihd ve'lmchidin, el-sr'l-merdyye f fez'ili hayri'lberiyye, er-Ravza adl kitaplar, her biri bir veya birka cz halinde olan etTeheccd, el-Ferec, es-Salt mine'lahy' ile'l-emvt, e-ft, Zemm'rriy', Zemm'l-ybe, et-Terb fi'dduc', Fez'il ma'rf, Fez'il Mekke, el-Emr bi'lramazn, Fez'il'-

' C -

uy

! U- y^^J'^jr1

-Mir-

-s

Cemml'nin el-Keml f esma'i'r-ricl adl eserinin I. cildinin unvan sayfas ile ilk sayfas
{Millet Ktp., Feyzullah Efendi, nr. 1506)

"-- n- .

.:

- -'-i

-''

adaka, Fez'il cari zilhicce, Fez'il'l-hac, Fez'il receb, Veft'n-neb, el - Aksm'llet akseme bihe'n-ne339

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMML b, ctikadu-Hc, Zik'l-kubr, Drer'l-eer, Tebyn'l-ibe li-evhmin hasalet li-Eb Nu caym Ma crife'-ahbe, Ert's-s'a adl almalar zikredilmektedir.
BBLYOGRAFYA:

Mnzirf, et-Tekmile, Tercim

II, 1 7 - 1 9 ; Eb me, ve's-sbf (nr.

ricli'l-karneyi's-sdis

zzet el-Attr), Beyrut 1974, s. 4 6 - 4 7 ; Melik'lEref er-Resl, el-'Ascedul-mesbk s. 2 8 9 - 2 9 0 ; retul-huffz, Zeheb, A'lm'n-nbel*, IV, 1372-1381; a.mlf., el-'ber,
eal

(nr. XXI, TezkiIII,

kir Mahmd Abdlmn'im), Badad 1395/1975,


4 4 3 - 4 7 1 ; XXII, 42-43, 3 1 7 - 3 1 9 ; a.mlf., 129; bn Kesr, el-Bidye, ceb el-Hanbel, ez-Zeyl d, en-Ncm'z-zhire, n'l-muhdara,

remy-i cimr denir. Cemrelerden MinaMekke ynndeki ilkine kk veya birinci cemre (el-cemret's-sur, el-cemret'l-l), ikincisine orta cemre (el-cemret'l-vst), ncsne de byk cemre veya Akabe cemresi (el-cemret'l-kbr, cemret'l-Akabe) ad verilir. Birinci cemre ile orta cemre arasnda 156,40 m., orta cemre ile Akabe cemresi arasnda 116,77 m. mesafe bulunmaktadr. "eytan talama" diye de adlandrlan bu atlar, Hz. brahim'i Allah'n emrini yerine getirmekten alkoymak isteyen eytann yine onun tarafndan Mina'da talanmasnn htrasn yaatmakta ve insanlar daima gnaha sokmaya alan eytana kar bir tr tepki ve direnmeyi temsil etmektedir. Bir hadiste rivayet edildiine gre, Hz. brhim Kbe'nin inasn tamamladktan sonra Cebril'in yol gstermesiyle ilk haccm yapt ve olu smil'i kurban etmeye gtrd esnada Mina'nn sz konusu yerinde nne kan eytan talamtr (Msned, 1, 297, 306-307; Hkim, 1, 466; Beyhaki, V, 153-154). Hz. Peygamber de Ved hacc srasnda bu cemrelere ta atm ve zellikle bu esnada hac ibadetinin yapl eklinin kendisinden renilmesini istemitir (Mslim, "Hac", 310312). Bundan dolay kurban bayramnn birinci gn Akabe cemresine, dier gn de her cemreye ta atlmas fakihlerin ittifak ile vcip olup terkinden dolay ceza kurban (dem) gerekir. Sahih hadislerde bu uygulamann Hz. brahim'in snnetine dayand aka belirtildii ve sembolik olarak eytann taland bilindii halde Frantz Buhl'n bunu C-

XIII, 3 8 - 3 9 ; bn ReJabakti'l-HanHsII, II,

bile, Kahire 1 3 7 2 / 1 9 5 3 , II, 5 - 3 4 ; bn TarberVI, 185; Syt. I, 354, 4 8 0 ; Kef'z-zunn,

1013, 1059, 1164, 2 0 5 3 ; zhu'l-meknn, md, ezert, t'l-mstetrafe, I, 6 0 5 - 6 0 7 ; GAL IV, 3 4 5 - 3 4 6 ; Kettn, GAL, I, 4 3 7 - 4 3 8 ;

69, 148, 196, 296, 308, 318, 329, 4 9 3 ; bn'ler-RisleSuppL, Kehhle, s. 12, 49, 112, 113, 180, 182, (Ar.), VI, 185-192;

2 0 8 ; Brockelmann, Mu'cemul-m'ellifn,

V, 275-276; Sezgin, GAS,

I, 132, 140, 143, 503-504, 592; Mu.Fs., III, 167.


H M . YAAR KANDEMR

CEMRE

hiliye detlerine dayandrmas ve talama ile kimin tel'in edildiinin pek vazh olmadn ileri srmesi artcdr (bk. El, II, 1012; A, III, 89-90). F. Buhl ayrca bayramn son gnnde talarn gne battktan sonra atld, bakalar tarafndan atlan talarn da kullanlabildii eklinde J. L. Burckhart'tan naklen verdii tamamen yanl bilgiler yannda cemret'l-Akabe'ye ilk gn, dierlerine de "bayramn pek mhim olmayan dier gnlerinde" ta atlmasnn, bunlarn daha az nemli olduunu dndrd eklinde garip ve mesnetsiz bir yorumda da bulunur. eytan talama srasnda kadnlarn yzlerini biraz atklarna dair verilen bilgi de geree aykrdr; nk kadnlarn yzlerini ak tutmalar ihramn gereklerinden olup cemreye mahsus bir ey deildir. Frantz Buhl'n bu fahi hatalarnn Encyclopedia o/ islam'm yeni nerinde yer almamasna karlk eytan talamann eski putperest ibadetinden intikal ettiine dair iddiann tekrar edilmesi (El2 [ng.). II, 438), msteriklerin slm'n vahye dayanan bir din olmad eklindeki n yarglarnn tabii sonucudur. A r e f e gn Arafat vakfesinden sonra Mzdelife'ye doru yola kan haclar sabah namazn Mzdelife'de, ilk vakti olan alaca karanlkta klarlar ve Me'ar-i Harm'daki vakfenin ardndan gne domadan Mina'ya hareket ederler. Mina'ya vardklar zaman Akabe cemresinin yannda, ihrama girdiklerinden beri syledikleri telbiye*yi kesip bu cemre iin hazrladklar yedi akl tan "Bismillhi Allahekber" diyerek teker te-

Hacda eytan talama srasnda atlan talara ve bu talarn atld yerlere verilen ad. Szlkte "kor paras; akl ta" gibi mnalara gelen cemre, bir fkh terimi olarak haclarn kurban bayram gnlerinde Mina'da attklar kk talarn her birini ve bu talarn atld ayr yeri ifade eder. oulu cimr ve cemerttr. Bu yerlere ta atlmas iine de

C e m e r t m e v k i i n d e n g e n e l g r n - Mekke / Suudi Arabistan

'

- - - - - -

sH^'-f^aBHraMHBaBHIM

340

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEMD ker Akabe cemresine atarlar. Birinci gn dier cemrelere ta atlmaz. Akabe cemresinin talanmas ii, Hanefler'e gre kurban bayramnn birinci gn afan skmesiyle balar, ayn gn gne batncaya kadar devam eder. Ancak mstehap olan, talamann gnein domasndan sonra yaplmasdr. Gndz atamayanlar hibir ceza gerekmeksizin gece de atabilirler. Mlikler'e gre talama gne dounca balar, batnca son erer; geceye kalrsa hacnn kurban kesmesi gerekir. fi ve Hanbeller'de ise Akabe cemresine ta atma bayramn birinci gn gece yarsndan balamakla birlikte en faziletli zaman gne doduktan sonraki zamandr, bu sre gne batncaya kadar devam eder. Atamayanlar dier terk* gnlerinde de atabilirler. Atlacak talarn nohuttan byk, fndktan kk olmas tavsiye edilmitir. Talarn Mzdelife'den toplanmas mstehap, cemrelerin civarndan toplanmas ise mekruhtur. Hatta Hanbeller, buradan alnan talarla yaplan talamann geersiz olduunu kabul etmilerdir. Ayrca temiz olmayan yerlerden ta alnmamaldr. fi, Mlik ve Hanbeller'e gre cemrelere atlacak nesnenin "ta" olmas gerekir; demir, kurun, toprak, tahta gibi eyler atlamaz. Hanefler'e gre ise zerinde teyemmm yaplan, yani toprak cinsinden olan her ey atlabilir. Talar atmayp elle koymak ciz olmad gibi bir defada hepsini veya birka tanesini atmak da tek ta atmak hkmnde saylmtr. Hastalk, yallk vb. sebeplerden dolay ta atacak durumda olmayanlarn yerine veklet verdikleri kimseler de bu ii yapabilir. Haclar Akabe cemresini taladktan sonra kurbanlarn kesebilir, tra olup Kbe'yi tavafa ve sa'y etmeye gidebilirler. Bayramn birinci ve ikinci gnlerinde geceyi Mina'da geirmek Hanefler'e gre snnet, dier mezhebe gre ise vciptir. Yine bayramnn ikinci, nc ve Mina'da kalnmas halinde drdnc gnleri srayla birinci, orta ve Akabe cemrelerine yedier ta atlr. Bu cemrelere ta atmann vakti, mctehidlerin ittifak ile her gn zevalde balamakta olup daha nce atlmas ciz deildir. Ancak Eb Hanfe'den zevaldan nce atmann ciz olduuna dair bir gr de nakledilmitir. Hanef ve filer'e gre bayramn ikinci ve nc gnlerinin talama vakti ertesi gn fecrin douuna kadar devam eder. Mlik ve HanbelCEMD
(bk. C E M ) . Cemrelerden eitli grntler

ler'e gre ise bu sre gnein batmasyla sona erer. Ancak Hanbeller mazereti bulunan kimselerin geceleyin de ta atabileceklerini kabul etmilerdir. Bayramn drdnc gn gnein batmasyla talama vaktinin son bulduu konusunda mezhepler gr birlii iindedir. fi ve Hanbeller'e gre terk gnleri olan bayramn son gn bir tek gn hkmnde olduundan bunlarn ilk ikisinde ta atamayan kimse, son gnn akamna kadar bulduu ilk frsatta ta atabilir. Kurban bayramnn drdnc gn de kalnmas halinde cemrelere toplam yetmi ta atlm olur. Haclarn birinci ve orta cemreye yedier ta attktan sonra her birinin yannda Kbe'ye dnerek dua etmeleri, Akabe cemresine ta attktan sonra ise beklemeden ayrlmalar snnettir. Kurban bayramnn ikinci ve nc gnleri zevalden sonra cemrelere ta atan haclar, isterlerse drdnc gnn atn terkederek Mekke'ye dnebilirler. Ancak bunun iin Hanef mezhebine gre drdnc gn afak skmeden, dier mezhebe gre ise nc gn gne batmadan nce Mina snrlarndan ayrlm olmalar arttr. Ayrlmayanlar, drdnc gnn atlarn da yaparak Mina'dan ayrlrlar. Drdnc talamann yaplmas daha faziletli kabul edilmekle birlikte haclar bu konuda muhayyer braklmtr. Mina'daki cemrelerin yeri, slm ncesinden itibaren iaret talar ile (tatan yaplm silindirimsi ymalar) belirlenmiti. Ancak XIX. yzyla kadar cemrelerin etrafnda tan d mesafesi-

ni snrlandran bir iaret veya ihata duvar yoktu. Bu yzden dinen geerli olacak mesafe konusunda fakihler arasnda uzun tartmalar olmu, son dnem limleri bu mesafeyi 3 zir ile (yaklak I,5 m.) snrlandrmtr. 1291 yl Zilkade aynn sonlarnda (Ocak 1875) cemret'l-Akabe'nin evresine demir parmaklklar yaplm, bu ekilde cemreye fazlaca yaklamaktan doabilecek izdihamn nlenebilecei dnlmtr. Ancak halk tarafndan ta atlacak meknn geniletildii eklinde anlalabilecei endiesiyle bu parmaklklar bir yl sonra kaldrlm ve her cemrenin etrafna talarn decei yeri belirleyen havuz biiminde duvarlar ina edilmitir. te yandan bir tepenin eteinde bulunan Akabe cemresinin arkasndan (tepe tarafndan) ta atmak snnete aykr olduundan eskiden cemrenin kuzeydou ynne bir de duvar rlmt. Bu tepe yol yapm sebebiyle 1956 ylnda ortadan kaldrlrken buraya yine bir duvar yaplmtr. 1975'te cemrelerin bulunduu mevki, izdiham nlemek iin 40 il 80 m. eninde ve 1 km. boyunda bir yolla iki katl olarak yeniden dzenlenmi, daha sonra yaplan bir tdilt srasnda ise Akabe cemresindeki duvar ortadan kaldrlmtr.
BBLYOGRAFYA: Lisnul-'Arab, " c m r " m d . ; Msned, I, 297, 306-307; Mslim, "Hac", 268, 305-314; bn Mce, " M e n s i k " , 21, 63, 84; Eb Dvd, " M e n sik", 56, 65, 73, 77; Tirmiz, " H a c " , 55, 6 1 ; Nes, " H a c " , 189, 204, 209, 2 1 5 ; Hkim, tedrek, deuuene, 465; I, 4 6 6 ; Beyhak, es-Snen'l-kbr, II, 181; Sahnn, I, 4 1 9 - 4 2 4 ; Ksn, Bed'f, Riyad 153-154; fi, el-m, el-MsV, el-MII, 1371401, 1 1 1 , bi-ahKeful-kel-Hiye (bn

140; Ykt, Mu "cem'l-bldn, bn Kudme, el-Mun,

II, 162; IV, 464-

4 2 4 - 4 3 0 , 4 5 0 - 4 5 6 ; Fs, if''l-arm bri'I-beledi'l-haram, n\ 'al b i i - i l m i y y e ) , I, 2 9 4 ; II, 9; Buht, II, 498-501, 5 0 8 - 5 1 1 ; Kalyb, Minhci't-tlibn,

Beyrut, ts. ( D r ' l - K t -

Beyrut, ts. (Dr'l-Fikr),

II, 117-118; Haskef, ed-Drrul-muhtr 181 ; Mir't'l-Haremeyn 1065; brahim Rifat Paa, (Mekke),

bidn, Reddul-muhtr iinde), II, 148, 1791/2, s. 1063el-Mufassal, Mir't'l-Haremeyn,

I, 48, 136-138, 328-329; Cevd Ali, sm, " K i t b se", Mecellet Mekke

VI, 3 8 5 - 3 8 6 ; Abdullah b. A b d u r r a h m a n el-BesHuddi'l-me'iri'l-mukaddeMecma'i'l-fkhi'l-slmt, sy. 3, XV,

1 4 0 7 / 1 9 8 7 , s. 1587-1594; Mu.F,

2 7 5 - 2 7 9 ; F. Buhl, " D i a m r a " , El, II, 1 0 1 2 - 1 0 1 3 ; a.mlf., " C e m r e " , A, III, 8 9 - 9 0 ; a.mlf. mier, " a l - D j a m r a " , El2 (ng.), II, 438.
M . ZG ARAS

J. Jo-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

341

CEMD HURD stanbul niversitesi Ktphanesi'ndeki (TY, nr. 921) skendernme nshas iinde mevcut olan eser Nihad Sami Banarl tarafndan bulunarak ilim lemine tantlmtr (bk. TM, VI, 136-159). Daha sonra eser zerinde Mehmet Akaln bir doktora almas hazrlam (Atatrk niversitesi Ed.Fak., 1969) ve gramer zellikleriyle birlikte metin ksmn neretmitir (Ankara 1975). "Cemd Hurd" yazan dier bir Trk airi de Cem Sultan'dr (. 1495). 883 (1478) ylnda daha yirmi yalarnda iken meydana getirdii eserini babas Ftih Sultan Mehmed'e ithaf etmitir. Cem Sultan eserine yt- Uk adn vermi, Cemd Hurd isminin ise ona lakap olduunu bildirmitir (nce, Cem Sultan, s. 97). Bu eser de Ahmed'ninki ile ayn vezinde nazmedilmi olup yaklak 5300 beyit tutmaktadr. "dben tercme Selmn sznden / Vel zbater ittk can sznden" beytinde ifade ettii zere Selmn- Svec'nin eserinin bir tercmesi olarak balad mesnevisini daha sonra hayli geniletmi, gazeller ve ktalarla sslemitir. Selmn- Svec'nin eserinin 2700 beyit civarnda olduu gz nne alnrsa Cem Sultan'nkinin sadece basit bir tercme olmad anlalr. Bu mesnevinin biri eksik ve sayfalan kark 124 varaklk (Ktahya Vhid Paa Ktp., nr. 1666), dieri ise tam olmak zere 188 varaklk iki nshas bulunmaktadr. Bunlardan, varl nce Cahit ztelli tarafndan haber verilen ikinci nsha Ankara niversitesi lhiyat Fakltesi Ktphanesi'nde bulunmaktadr (nr. 18.464). Ktahya nshas zerinde Glcan Mama bir lisans tezi, br nsha ile ilgili olarak da Adnan nce bir doktora tezi hazrlamtr (bk. bibi.). "Cemd Hurd" mesnevisi yazan airlerden biri de II. Selim zamannda (1566-1574) yaayan, hayat hakknda kendi eserinde verdikleri dnda yeterli bilgi bulunmayan Abd'dir (bk. nce, TD, nr. 410, s. 186-192). Eserin bilinen tek nshas Sleymaniye Ktphanesi'nde bulunmaktadr (Pertev Paa, nr. 443). Son sayfasndaki kayttan yazmann mellif hatt olduu anlalmaktadr. Abd'nin II. Selim'e ehzadelii srasnda takdim ettii eser 5940 beyittir. Mesnevi, "Oldu tis'a mi'eyle sitt sittn / Bu b- dil-kee trh-i rengn" (vr. 145a) ve ebced hesabyla "pes tamm kitb" gibi tarih kaytlarna gre 966'da (1558-59) telif edilmitir. Bilinen Cemd Hurd mesnevileri iinde en hacimlisi Abd'ninkidir. Bu eser zerinde Nazan Kulolu tarafndan bir yksek lisans tezi hazrlanmtr (bk. bibi.). Bunlarn dnda Hubb Aye Kadn'a (. 998/1589) nisbet edilen bir Cemd Hurd daha bulunmaktadr (Levend, s. 101). Ktib elebi, tezkirelerin Amasyal Hubb Hatun'a nisbet ettikleri Cemd Hurd1 in Ahmed'ye ait olabileceini kaydeder. eyholu Mustafa'nn Huridnme adyla 789'da (1387) telif

CEMD HURD
( -Sr-V^J )

ran ve Trk edebiyatlarnda eitli airler tarafndan mesnevi olarak ^ ilenen klasik ak hikyesi. ^ Eserden esere baz farkllklar gstermekle beraber konunun ana izgileriyle esas udur: in hkmdarnn olu Cemd ryasnda grd kza k olur. Bu kz Rum kayserinin kz Hurd'dir. Ak derdiyle gnden gne eriyen Cemd babasn raz edemeyeceini anlaynca dostu bezirgn Mihrb ile birlikte sevdiine kavumak iin yollara der. Bandan geen binbir glk, cenkler ve mcadeleler sonunda sevdiine kavuan Cemd, Hurd'le evlenerek in'e dner ve daha sonra da babasnn tahtna kar. Konunun anlatld mesnevilerde, zamanlarnn ok gzel canlandrlan spor oyunlar ile zengin sava sahneleri de yer almaktadr. lk "Cemd Hurd", ranl air Selmn- Svec (. 778/1376) tarafndan Celyirli Hkmdar Sultan I. veys'in istei zerine 763'te (1361) nazmedilmitir. 2700 beyit civarnda olan ve aruzun "mefln / mefln / feln" kalb ile yazlan mesnevi, Firdevs'nin ehname1 sinden, Nizm'nin Hsrev rn'i ile Het PeyJter'inden, Unsur'nin Vmk u cAzr3 adl eserinden, Emr Hsrev'in rn Hsrev1 inden alnan eitli efsane ve hikyelerle zenginletirilmitir. Eserin Nuruosmaniye (nr. 4188, 4189, 4190), stanbul niversitesi (FY., nr. 442) ve Sleymaniye (Hsrev Paa, nr. 504, ba taraf hayli eksik) ktphanelerinde nshalar vardr. Selmn- Svec'nin Cemd Hrd1 inin Red-i Ysem tarafndan KUiyyt- Hce Cemleddn Selmn- Svec iinde neri yaplmtr (Tahran, ts.). Trk edebiyatndaki ilk "Cemd Hurd" mesnevisi ise bilindii kadaryla Ahmed (. 815/1412-13) tarafndan yazlmtr. Ahmed'nin, Svec'nin mesnevisindeki gibi aruzun "mefln / mefln /feln" kalbyla kaleme alnan 4798 beyitlik eseri, bizzat airi tarafndan yaplan geni ilvelerle Selmn- Svec'ninkinin alelde bir tercmesi olmaktan km, telif denebilecek bir zenginlie ykselmitir. Emr Sleyman'n isteiyle yallk anda yazd Cemd Hurd'i Ahmed 806'da (1403) tamamlam ve yer yer divannda bulunmayan eitli gazellerle de sslemitir. Tek nshas 342

i,

ii

t* wi^JJ/J
f S r . Z . r . * : ' . -

'JJy tt ly&Mrftlijr*I

JjC^iii* Ifvig^jJ.

r" .. . . '.. i ~" ^

, '

. ; / ...
ji ,

Abd'nin Cemd Hurfd'inin ilk iki sayfas


(Sleymaniye Ktp., Pertev Paa, nr. 4 4 3 )

'j r fajlb

Cun/Sfijii -/'

j ^ . ^ j / ; ! /.i

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEM'U'I-CEVM' ettii mesnevide (Sleymaniye Ktp., Hamidiye, nr. 550/4) Hurd yer almakla birlikte bunun konusu tekilerden daha farkldr.
BBLYOGRAFYA : Ahmed, Cemd Hurd (nceleme-Metir)

usul kitabndan eitli konular derlediini belirtmektedir (Cem'u'l-ceumf, I, 25-26). Gerekten mellif, o gne kadar yazlan usul kitaplarnda yer alan grleri bazan birer kelimelik atflarla da olsa baarl bir ekilde zetlemitir. Tceddin mi'de es-Sbk, Cemcu'l-cevHanef ekolnn usul kitaplarna

yan isimleri ilve e t m e maksadyla izah edilebilir (Cemcu'l-ceumi\ l, 438-439). Tceddin es-Sbk tercih ettii gr genellikle nce verip ardndan dier grlere temas etmekte, bazan da hepsini ortaya koyup daha sonra tercihini belirtmektedir. Fakat mellifin tercihi fi ekolnde yaygn olarak kabul gren grten, bilhassa bn'l-Hcib ve Beyzv'nin tercihinden genelde ayr deildir. Eserde gr ve tercihlerin gerekelerine ve kar itirazlara yer verilmez. Mellif, Minhc'l-vl'e yer alan delilleri ihtisar amacyla kitabna almadn, sadece mehur kitaplarda aka belirtilmeyen delilleri zikrettiini ifade etmektedir (Cem'u'l-ceumf, II, 438). Ancak Sbk, ok az yerde de olsa bn'l-Hcib ve Beyzv'ye aykr gr beyan etmekte ve muhalefetinin nemine dikkat ekmektedir (a.g.e., II, 438). Eserde mehur usulcler isimlerinden ok, ada dier kitaplarda olduu gibi onlara alem olan lakaplarla anlr. Mesel; "kd" Eb Bekir el-Bkiln, "kdyn" Bklln ve Kd Abdlcebbr, "stz" Eb shak el-sferyn, "imam" Fahreddin er-Rz, "imamn" mm'l-Haremeyn el-Cveyn ile Fahreddin er-Rz, "eyh" Eb'l-Hasan elE'ar, "e-eyh el-imm" babas Takyyddin es-Sbk isimlerini ifade etmektedir. Cemzu'l-cevmic, daha nce telif edilen klasik usul kitaplarn muhtasar da

(nr. Mehmed Akaln), Ankara 1975; Kef'zzunn, I, 594; Glcan Mama, Cemd Hurd Cem Sultan (lisans tezi, 1967), ti Ed.Fak., Trkiyat Enstits, Tez, nr. 730; Banari, RTET, I, 393-394; a.mlf., "Ahmed v e Dsitan- T e -

ve grlerine de yer vermekle birlikte eserini daha ok fi (mtekellimn) ekolne bal kalarak yazmtr. Ancak kitap, kendinden nceki grlerin ve usul kitaplarnn bir sentezi olmas bakmndan iki metodu birletiren eserler arasnda saylr. Cem
Cu'l-cevmi<:,

vrih-i Mlk -i l -i Osman-Cemid ve Hurdi", TM, VI (1939), s. 136-159; Adnan nce, Cem Sultan Cemd Hurd (doktora tezi, 1981), Atatrk niversitesi, Ed.Fak., s. 3-113; a.mlf., "XVI. Yzyl airlerinden Abd ve Eserleri", TDi, nr. 410 (1986), s. 186-192; a.mlf., "Cemd Hurd Mesnevileri", Frat niuersitesi Dergisi (Sosyal Bilimler), III/2, Ankara 1989, s. 109-139; Nazan Kulolu, Abd, Cemid Hurid (nceleme-Metin) (yksek lisans tezi, 1989), Frat niversitesi Sosyal Bilimler Enstits; Mnevver Okur, " C e m Sultan - Cemid Hurid", TD, VII/84 (1958), s. 612-614; A. S. Levend, "Divan Edebiyatnda Hikye", TDAY Belleten (1967), s. 101; Cahid ztelli, "Cem Sultan'n Y e n i Bulunan C e m i d - Hurid M e s nevisi", TD, XXVI/248 (1972), s. 124-128; smail nver, " A h m e d " n i n Cemd Hurid Mesnevisi zerine", TDe., VII [19771, s. 171180; a.mlf., "Mesnevi", TDl. Trk iiri zel Says, nr. 415-417 (1986), s. 442; TDEA, II, 3435, 43-44; CL. Huart - [H. Masse], "Djamshd", El2 (ng.), II, 438-439. m
S HASAN AKSOY

Minhc'l-vl'-

de olduu gibi bir mukaddime ile yedi ana blmden (kitb) oluur. Mukaddimede baz temel kavramlarn tanm yaplp er' hkmle ilgili konular, teklif ve vaz' hkm, hkmn kayna, mevzuu ve muhatab gibi meseleler ele alnr. Yedi blm ise srasyla kitap, snnet, icm, kyas, istidlal, tedl-tercih, ictihad konularna ayrlmtr. Mellif ara konulara bazan dorudan doruya, bazan da "Mes'ele" balyla girmekte, delillere inmeden o konuda mevcut grleri, ok defa gr sahiplerini de belirterek vermektedir. Gr sahiplerinin birok yerde ayr ayr zikredilmesi, sz konusu gre katlan usulcleri bir araya getirme gayreti kadar dier eserlerde bu ahslara yaplan yanl atflar tashih etme veya Minhc'l-vl'de yer alma-

CEMD b. M E S ' D
(bk. K).

CEM'U'I-CEVM'
( t * ! ^ ^ )

Tceddin es-Sbk'nin

(. 7 7 1 / 1 3 7 0 ) L
fkh usulne dair eseri.

J devrinin

Cem'u'l-ceumi'in

Hk iki s a y f a s (Sleymaniye Ktp., Hlet Efendi, nr. 7 9 5 / l j

Sbk, fkh usul alannda zv'nin (. 685/1286) k'nin balad el-lbhc

ilm geleneinin de tesiriyle, nce BeyMinhc'l-vadl erhi taadl' zerine babas Takyyddin es-Sbmamlam, ardndan bn'l-Hcib'in (. 646/1249) Muhtaar'l-mnteh l eserine Ref'u'l-Hcib ti mahiyetindeki, tam ad vmiz f uli'l-fkh adyla bir erh Cem'u'l-cet-.-. ,.-:.

j-^^.uatLiyj^^tv^'aitS'

jSliL

yazm, daha sonra da bu iki erhin zeolan bu eseri ka^ L f i l ^ E l . U 1 i.. 11.11.. ',1 l .'l 1 A . < -11 .U1.1, .1:. V,-. 'i'J.l

leme almtr. Ancak eser plan ve muhteva bakmndan Beyzv'nin vl'ne daha yakndr. Minhc'l-

Alj^'vr

li-1iaJ1 I^-J-IU-i.jUi'U >J fj> ^Jiii^oU'

f c ^ j

jSi-iiVf

Mellif nszde, eserin esas itibariyle ad geen iki erhi kapsadn, bu arada baz ilvelerin yapldn, ayrca kendi zamanna kadar yazlan 100 civarnda

JA

B H i i i i l s H i S I S l I :

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

343

CEM'U'I-CEVM' olsa derledii iin hem adalar hem de sonraki limler tarafndan itibar grm, medreselerde yzyllar boyunca okutulmu, zamanla fkh usulnn klasik eserleri arasna girmitir. zerinde birok erh, hiye ve ihtisar almas yaplm olan eser ayrca nazma ekilmi ve bu almalarla birlikte defalarca baslmtr. A ) erhleri. Esere ilk erhi mellifin yazdna dair kayd (Brockelmann, GAL, II, 109; SuppL, II, 105) ihtiyatla karlamak ve bunu baz ilk devir kaynaklarda mevcut ifadenin (bn Hacer, III, 140; bn 'lmd, VI, 222) yol at bir yanlma olarak grmek gerekir. Kaynaklarn bir ksm, mellifin sonradan yazd M e n ' u ' l mevni' (Msr 1322) adl eseri Cem'u'lcevmf in erhi olarak gstermek temaylnde iseler de Men'u-mevni'm bu kitaba o devirde yaplan itirazlara mellifin verdii cevaplar iine alan bir eser olduu anlalmaktadr. Eserin on be civarndaki erhinden belli ballar unlardr-. 1. Bedreddin ez-Zerke, Tenf'l-mesmi' (Kahire 1332). 2. emseddin Muhammed b. Muhammed el-Esedel-Gazz, el-Burku'l-levmi'. Gazz bu eserde Cem'u'l-cevmi' ile ilgili baz gr ve tartmalar yazp SbkTye gndermi, mellif de onun soru ve itirazlarna verdii cevaplar Men'u'l-mevni' adl eserinde toplamtr. Kaynaklarda Gazz'nin Tenf '1 -mesmic adyla yapt bir baka erhten de sz edilmektedir (Sehv, IX, 218; Kef'z-zunn, I, 596). 3. Eb Zr'a el-Irk, el-ay'lhmi'. ZerkeFnin erhinin muhtasar mahiyetindedir (Brockelmann, GAL SuppL, II, 105). 4. Celleddin el-Mahall, el-Bedr't-tli' f halli Cemci'l-cevmic. Eserin en gzel erhlerinden biridir. Metinle ve hiyeleriyle birlikte defalarca baslmtr (Bulak 1285, 1287; Kahire 1308, 1318, 1358; Msr 1304; Fas 1327). Mahall erhi zerine yaplan belli bal haiyeler: a) bn Hatb el-Fahriyye diye tannan Bedreddin Muhammed b. Muhammed'in haiyesi. Mahall'nin rencisi olan mellif, haiyesinde bn Eb erifin hocasna ynelttii tenkitleri cevaplandrmaya almtr (Sehv, IX, 25). b) Kemleddin bn Eb erf el-Makdis, ed-Drer'l-levmi' bi-tahrri Cem'i'lcevmi' (Fas 1312). Mellif 886 (1481) ylnda tamamlad bu hiyesini yazarken Molla GrnFnin Cem'u'l-cevmi' erhinden byk lde faydalanm, ona tbi olarak baz arlklara ve zorlamalara da dmtr (Sehv, IX, 66). c) N344 reddin es-Semhd, adhu's-sevci' (Brockelmann, GAL SuppL, II, 105). d) Zekeriyy el-Ensr, Hiye 'al Cem'i'lcevmic (TSMK, Revan, nr. 539). e) bn Kasm el-Abbd, el-yt'1 -beyyint (I-IV, Bulak 1289; Kahire 1316). f ) Abdurrahman b. Cdullah el-BennnFnin hiyesi. bn Kasm el-AbbdFnin metoduyla fakat muhtasar olarak yazlmtr (Bulak 1285, 1297; Kahire 1308). Abdurrahman b. Muhammed e-irbn de Mahall erhi ve Bennn hiyesi zerine ilve ve notlar (takrrat) yazm, ikisi birlikte baslmtr (Kahire 1358). g ) Hasan b. Muhammed el-Attr'n hiyesi (Kahire 1316, 1358). h) Muhammed Haseneyn Mahlf el-AdevFnin hiyesi (Kahire 1341). S. Molla Grn, ed-Drer'llevmi'. Sleymaniye Ktphanesindeki (Karaelebizde Hsmeddin, nr. 81; Yozgat, nr. 172) yazmalar ile baz kaynaklarda (Kef'z-zunn, I, 596; Hediyyet'l-crifn, I, 135) bu adla geen eser, Brockelmann tarafndan el-Budr'l-levmi' eklinde kaydedilmitir (Brockelmann, GAL SuppL, II, 106). Molla Grn eserinin birok yerinde Mahallyi tenkit etmi, buna karlk Mahall'nin rencileri de yazdklar eserlerde Molla GrnFnin yanllarn ortaya koymaya almlardr (Sehv, I, 242; VII, 41). 6. Eb'lAbbas Ahmed b. Halef b. Abdurrahman Hall el-Kayrevn, ei-Ziy*'l-lmf. Abdullah b. brhim el-Alev'nin Ner'lbund adl eserinin kenarnda baslmtr (I-III, Fas 1326). 7. Muhammed Baht, el-Bedr's-st' "al Cem'i'l-cevmi' (Kahire 1332,1. cz). B) Manzum Hale Getirilmi ekilleri. 1. Radyyddin Muhammed b. Muhammed el-Gazz, ed-Drer 1 -levmi' f nazmi Cem'i'l-cevmi'. Radyyddin'in olu Bedreddin el-Gazz tarafndan el-'kd'l-cmi' f erhi 'd - D reri 1 -levmic adyla erhedilmitir. 2. Syt, el-Kevkeb's-st' (Kahire 1923). Syt bu manzumesini yine kendisi erhetmitir. 3. Eb'l-Hasan Nreddin el-mn, elBedr'l-lmi' f nazmi Cem'i'l-cevmi' (Kahire 1332). Bu eseri de mellifi erhetmitir. 4. Ahmed b. Abdrrezzk b. Muhammed el-Marib er-Red, Nazm'l-ul. S. Fas Sultan Abdlhafz elAlev, el-Cevhir'l-levmi1 f nazmi Cem'i'l-cevmi' (Fas 1327). C) Muhtasarlar, l. Zekeriyy el-Ensr, Lbbul-ul. Ensr bu muhtasarn daha sonra yet'l-vl il lbbi'lul adyla erhetmi ve ikisi birlikte baslmtr (Kahire 1310, 1330). erh zerine bn'l-Cevheri bir hiye yazm, sz konusu metin, erh ve hiye birlikte baslmtr (Kahire 1360/1941). 2. Mahmd b. mer el-Bcr, el-Fulul-bed'a f uli'-er'a (Kahire 1323).
BBLYOGRAFYA:

Sbk, Cem'u'l-cevmi' bn Hacer, ed-Drer'l-karnine, v, ed-Dav''l-lmi', bn'l-md, ezert, r't-tli',

(Bennn hiyesiyIII, 140; SehI, 5 9 5 - 5 9 7 ; ei-BedI, 208,

le birlikte). Kahire 1358, I, 2 5 - 2 6 ; 1 1 , 438-439; 1, 242, 3 4 3 ; VI, 5; VII, 40, VI, 2 2 2 ; evkn,

41; IX, 25, 66, 2 1 8 ; Kef'z-zunn,

I, 4 1 ; l, 2 5 5 ; Serks, Mu'cem,

4 6 8 - 4 8 7 , 5 1 0 - 5 1 1 , 5 3 8 - 5 3 9 , 591, 722, 936, 968, 1004; II, 1271, 1315-1316, 1336, 1536, 1568; Brockelmann, G AL, II, 109-110, 112, 124, 138, 6 2 4 ; SuppL, Hediyyet'l'rifn, II, 105-106, 118, 223, 7 2 7 ; I, 21-22, 135-136, 149, 163, Hu-

301, 343-344, 555-556, 739, 8 1 0 ; II, 233, 241, 254, 3 5 2 - 3 5 3 ; Abdlvehhb Hallf, slm kuk Felsefesi girii, s. 134-135. rr
HI ALI BARDAKOLU

(trc. Hseyin Atay), mtercimin

CEM'U'l-CEVM'
( f j ^ e * * )

Syt'nin
(. 9 1 1 / 1 5 0 5 )

btn hadisleri toplamak zere kaleme ald eseri. Syt btn hadislerin 200.000 civarnda olduunu dnmekte ve bunlar bir araya getirmeyi arzu etmekteydi. el-Cmicu'l-kebr adyla da bilinen ve mellifin vefat zerine yarm kalan Cem cu'l-cevmi' bu dncenin mahsuldr. ki blm halinde tertip edilen eserin birinci blmnde kavl hadisler alfabetik olarak sralanmakta, ikinci blmde ise fiil veya kavl-fiil hadisler bulunmaktadr. Bu ksm da aere-i mbeereden balamak zere dier sahb rviierin adna gre alfabetiktir. Her hadisten sonra onu rivayet eden sahblerin adlar verilmektedir. Eserde yetmi bir kaynaktan derlenen 100.000'e yakn hadis bulunmaktadr. Bu kaynaklarn bir ksm gnmze intikal etmemitir. Bu sebeple Cem'u'lcevmi', ayn zamanda byk bir kltr mirasnn bir ksmn bsbtn kaybolmaktan kurtarmtr. Syt gerek Cem'u'l-cevmi'deki, gerekse ondan ksa metinli 10.000'den fazla hadisi seerek meydana getirdii el-Cmi'u'ssair' deki hadislerin sahih, hasen ve zayf oluunu, mukaddimede kaynaklarn sadece sahih hadis ihtiva edenler; sahih, hasen, zayf hadis ihtiva edenler; sadece zayf hadis ihtiva edenler eklinde grup halinde snflandrmak suretiyle

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEM'U'I-CEVM' belirtmitir. Yalnz gvenilir hadisleri deil ulaabildii btn hadisleri toplamay arzu etmi, bu sebeple eserde birok zayf, hatta mevz rivayetler de yer almtr. Bunda mellifin, eserini yeniden gzden geirme frsatn bulamamasnn da tesiri vardr. Muttaki el-Hind (. 975/1567), Cem'u'l cevmic ile el-Cmi'u'-sar'i birletirerek baz ilveler yaptktan sonra hadisleri kitap ve bablara gre tertip etmi, kitaplar da isimlerine gre alfabetik sraya koymak suretiyle Kenz'l-'umml* f sneni! - akvl ve'l-ef'l adl eserini meydana getirmitir. En eski yazma nshas Syt'nin vefatndan otuz sekiz yl sonraki bir tarihi (949) tayan Cem'u'l-cevmi', 1970 ylna kadar yazma olarak eitli ktphanelerde (Dru l-ktbi'l-Msriyye, nr. 95, 316.956; Hidiviyye Ktp., nr. 473; Mektebet'l-Ahmediyye, Yusuf erkv blm, nr. 1411; Zhiriyye Ktp., nr. 195) kalmtr. Bu tarihte Mecmau'l-buhsi'l-slmiyye (Ezher) tarafndan kurulan kiilik bir komisyon eser zerinde almaya balam ve 1970'te Kahire'de eserin nerine geilmitir. Sekiz veya on cilt olaca tahmin edilen eserin IV. cildi 1992'de yaymlanmtr.
BBLYOGRAFYA : Cem'ul-ceumi' kebr, 1-22; el-ma'rf bi'l-Cmi'lI, II, Isa er-RiKahire 1 3 9 0 / 1 9 7 0 , I ( t a k d m v e t a s d r Brockelmann, GAL, s. II, 186; SuppL, Hseyin

rndan, kelm, kelim (anlam ifade etsin etmesin veya daha fazla kelime grubu), cmle, kavi, i'rab, bin, munsarif ve gayri munsarif, nekre ve ma'rifeden; birinci blmde "el-umde" adn verdii merfttan; ikinci blmde "el-fadalt" dedii mansbttan; nc blmde mecrrt, meczmt, cezmetmeyen edatlar ve mna harflerinden; drdnc blmde miller, itigal ve tenz'dan; beinci blmde tevbi'den ve terkiplerin i'rab ile ilgili ihbar, hikye, tesmiye ve zarrt- i'riyye gibi deiikliklerden bahsedilmektedir. Bu be blm nahve dairdir. Altnc blmde kelimelerin vezinleri (ebniye); yedinci blmde tasrif, itikak, terkipleri oluturan kelimelerdeki ziyade, hazif, ibdal, nakil ve idgam gibi sarf ilgilendiren deiiklikler ele alnmaktadr. Eser hat ve iml kaidelerine dair bir htimeyle sona ermektedir. Syt eserini, mukaddimeler ve yedi blm halinde tertip etmesini, o zamana kadar kimsenin yapmad orijinal bir dzenleme olarak nitelemekte, eserde usulclerin yolunu takip ettiini sylemektedir. Ona gre bu alma muhtasar kitaplardaki zet bilgileri (cevmi') ve farkl grleri ksa ve tutarl bir ekilde ihtiva ettii gibi bn Mlik'in (. 672/1273) et-Teshil ve Eb Hayyn elEndels'nin (. 745/1344) rtif'ddarab adl kitaplarnn zetini de ihtiva etmektedir. Eserinin hocas mnn tarafndan . ok beenildiini, ona takriz yazp talebelerine tavsiye ettiini syleyen Syt talebelerin bu eseri anlamakta g-

lk ektiklerini renince ona, "alelacele hazrlanm bir kumanya"ya benzettii Hem'u'l-hevmi' adl bir erh yazmtr. Esasen Cem'u'l-cevmi' bu erhle deer kazanp hrete ulamtr. mer b. Muhammed el-Friskr (. 1018/1610), Cem'u'l-cevmi' ve erhini Cevmi'u'li'rb ve hevmi'u'l-db adyla 6000 beyit halinde nazma evirmitir. Ayrca Ahmed b. Emn e-inkit de (. 1913) ed-Drer'l-levmi' 'al Hem'i'l-hevmi' adl eserinde (Kahire 1328) Hem'u'lhevmi'i ve rneklerini (evhid) aklamtr. eitli ktphanelerde yazma nshalar bulunan Cem'u'l-cevmi' mstakil olarak basld gibi (Kahire 1318) Hem'u'lhevmi' ile birlikte de yaymlanmtr (I-II, Kahire 1327-1328). Bu neirden de Beyrut'ta tarihsiz bir bask yaplmtr. Ayrca Hem'u'l-hevmi'in I. cildi Abdsselm Muhammed Hrn ile Abdl'l Slim Mkerrem, dier ciltleri ise yalnz Abdl'l Slim Mkerrem tarafndan tahkik edilerek yaymlanmtr (I-VI, Kveyt 1400/1980).
BBLYOGRAFYA : Syt, Hem'ui-heumi' uml', Mu'cem, 282, 3 7 7 ; Kefuz-zunn, II, 155; SuppL, s'n-rahuiyye, erhu 1, 5 9 5 - 5 9 8 ; Cem'i'l-ceI, Serks, GAL, Beyrut, ts.; a.mlf., Buyet'l-uu'at, I, 1078; II, 1148; Brockelmann, II, 194; evki Dayf,

el-MedriRa-

Kahire 1976, s. 363-365; Ahmed es-Syt,

erkv kbal, Mektebetul-Cell

yazlar); Muttaki el-Hind, Kenz'l-'umml, 183; el-Kamusu sletul-mstetrafe, k e b r " , el-Va'yul-lslm, s. 87-95. r-, S l-slm, I, 6 3 3 ; Kettn, 182-183;

bat 1 3 9 7 / 1 9 7 7 , s. 165-166, 3 7 7 - 3 7 8 ; Mustaf a M u h a m m e d e-ek'a, Cellddr t, Kahire 1 4 0 1 / 1 9 8 1 , s. 2 1 3 - 2 2 0 ; tebe, s. 283-284. MEHMET RET ZBALIKI es-SyMa'al-Mek-

Abdzzhir, " C e m V l - c e v m i 1 e v e l - C m i c u'lsy. 90, Kahire 1972, . SMAIL L . A K A N

CEM'U'I-CEVM'
( f ! ^
1

Syt'nin

(. 911/1505) L
n a h i v i l m i n e d a i r eseri.

J ho-^H^y/ -

Syt 100'e yakn eserden derledii bu kitabna Arapa ile ilgili btn konular ihtiva ettii iin Cem'u'l-cevmi' adn verdiini sylemektedir. Ondan nce de bu ad tayan birka kitap yazlmtr (bk. Kef'z-zunn, 1, 595-598). Tceddin es-Sbk'nin (. 771/1370) usl-i fkha dair eseri bunlarn en eskilerindendir. Ayrca Syt'nin hadise dair ayn isimde bir eseri daha vardr. Cem'u'lcevmi' "Mukaddemt" adl bir girile yedi blm (kitb) halinde tertip edilmitir. Giri blmnde kelime ve ksmla-

".JU^'A

4
Celleddin es-Syt'nin Cem'u'lceumf adf eserinin I. cildinin unvan sayfas ile ilk sayfas
(Sleymaniye Ktp., Ayasofya, nr 500)

-J

.. - -

. -
- .-

>

.
J ^ yf. V / -

( - - . . IIlv,!

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

345

CEM'U'n-NHYE CEM'U'N -NIHYE


( ^ f r t )

bn Eb Cemre'nin (. 699/1300), Buhr'nin el-Cmi'u'-ahh 'inden derledii muhtasar hadis kitab.

Muhtaaru bn Eb Cemre diye de bilinen eserin tam ad Cem'u'n-nihye f bed'i'l-hayri ve'l-ye'dir. Hadis kitaplarndaki uzun senedler yznden mslmanlarn hadis ezberleme konusunda tembellik gsterdiini syleyen mellif, Sahh-i Buhr'den setii, 297 (293 veya 296) hadisin sahb rvisi dndaki senedlerini almamtr. Buhr'nin muhtelif bablarda mkerrer olarak zikrettii hadislerden en kapsaml olanlar semi, muhtasarn kendi iinde btnln n planda tutarak bunlar bab balklaryla ayrmamtr. bn Eb Cemre bu almay, Allah'a yaknlk vesilesi kabul ettii hadis ezberleme gibi nemli bir ibadeti canlandrmak maksadyla ve mslmanlarn bid'atlardan kurtulmasna vesile olmas midiyle yaptn syler. Kitabn ad baz kaynaklarda Cem'u'nnihye bi-ba'ii'l-hayr ve'l- ye eklinde yazlm (Sezgin, I, 126), gaye kelimesi bazlarnda cinye eklinde kaydedilmitir (Serks, I, 28). stanbul ktphanelerinde birok nshas bulunan eserin eitli basklar yaplmtr (Kahire 1286, 1302, 1314, 1321, 1349). Cemcu'n-nihye'nin erhleri unlardr: 1. Behcet'n-nfs ve tehallh bima crifeti m leh ve m caleyh. Bizzat bn Eb Cemre tarafndan tasavvuf arlkl olarak yazlan, stanbul'da ve dnya ktphanelerinde pek ok nshas bulunan eser drt cilt halinde Kahire'de baslmtr (1348, 1355). Mellif, eserini yazdktan sonra kitabyla ilgili olarak kendisinin ve samimiyetlerinden emin olduu kiilerin grd yetmi cal fazli ryay da el-Mer'i'd-dlle muhtasar 1-Buhr el-msemm biBehceti'n-nfs adyla bir kitapta toplamtr. Bu eser el-Mer'i'l-hisn adyla Behcet'n-nfs ile birlikte baslmtr. 2. erhu Muhtasari bn Eb Cemre. Ali b. Muhammed el-Uchr'ye (. 1066/ 1656) ait olan bu eserin muhtelif yazmalar mevcuttur (Sezgin, I, 127). 3. enNr's-sr cal metni Muhtaari'l-Buhr. Ahmed b. Ahmed es-Sc (. 1197/ 1783) tarafndan yazlan eser henz baslmamtr (Sezgin, I, 127). 4. Hiye. Mu346

hammed b. Ali e-enevn'nin (. 1233/ 1817-18) bu eseri Kahire'de birok defa baslmtr (1274, 1285, 1286, 1297, 1304, 1314, 13)7, 1325, 1326, 1327, 1332, 1347, 1353) S. et-Taclku'l-fahr. Muhammed Abbas Ali Han'a ait olan eser Hindistan'da baslmtr (1314). 6. Abdlmecd eenb (. 1348/1929) tarafndan yazlan bir dier erh de Kahire'de (1302), ayrca hadislerin ve eserde geen yetlerin alfabetik fihristiyle birlikte Beyrut'ta (1406/1986) baslmtr.
BBLYOGRAFYA : bn Eb Cemre, Behcet'n-nfs, Kef'z-zunn, ms'l-slmt, A, II, 772. I, 2 8 ; II, 4 5 0 ; Sezgin. CAS, [7] IHI Kahire 1355; cem, el-KI, 599; 1 1 , 1989; Serks, Mu I, 126-127;

"cenaplar" tabiri kullanlrd (ayrca bk.


HAZRET). BBLYOGRAFYA: Rgb el-sfah n, el-Mfredt, n'l-Esr, en-Nihye, tnda Manzum "cnb" md.; "cnb" md.; bLisn'l-'Arab, Edebiya( d o k t o r a tezi,

" c n b " m d . ; Halil brahim ener, Trk Esm'l-hsnlar

1985), Dokuz Eyll niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, s. 102, 109, 206, 2 2 7 ; " C e n b " , A, III, 9 0 ; ML, II, 852. r- S Y U S U F EVKI Y A V U Z

CENAB AHABEDDIN (1871-1934) Servet-i Fnn dnemi air ve nesir yazar.

I, 6 3 3 ; Kasm Kufral, "Buhri", . SMAL L . A K A N

CEMM SERYYES

cj^-

Cemm'da bulunan Sleym kabilesi zerine Zeyd b. Hrise'nin 6 (627) ylnda dzenledii seriyye (bk. ZEYD b. HARSE).
n )

CENB
( v
1

eidi terkiplerle birlikte sayg ifadesi olarak kullanlan bir tabir. "Yaklamak" ve "uzaklamak" mnasnda zt anlaml kelimelerden olan cenbet kknden isimdir. Szlkte "bir eyin yan, yakn, evresi" veya "bir eyin uza" anlamna gelir. Cenb kelimesiyle e anlaml olan cenb, mecaz olarak "himaye ve gzetim" mnasna da kullanlr. Cenb kelimesi Kur'n- Kerm'de gememekle birlikte e anlamls olan cenb, bir yerde "Allah'n civar, yakn" veya "Allah yolu", iki yerde "uzak (komu)" ve "yan taraf" anlamlarnda kullanlmtr (bk. ez-Zmer 39/56; en-Nis 4 / 3 6 ; Ynus 10/12). Hadislerde de szlk mnalarnda gemektedir (bn'l-Esr, en-Nihye, "cnb" md.). Cenb Trk-slm kltrnde "Cenb- Hak, Cenb- Allah, Cenb- Kibriy", ayrca "Cenb- Peygamber" ve "Cenb- hiifetpenh" terkiplerinde olduu gibi daha ok Allah'tan ve Peygamber'den, bazan da padiahtan sz edilirken "hazret" anlamna gelen bir sayg ifadesi olarak kullanlr. Cumhuriyetin ilnndan nce mslman olmayan yabanc diplomatlar hakknda da

2 Nisan 1871'de Manastr'da dodu. 1877-1878 Osmanl-Rus Sava srasnda ehid den binba Osman ahabeddin Bey'in oludur. Babasnn lm zerine alt yalarnda iken ailesiyle birlikte stanbul'a gitti. Bir sre Tophane'de Mekteb-i Feyziyye'ye devam etti; daha sonra girdii Eyp Asker Rdiyesi'nin yklmas zerine Glhane Asker Rdiyesi'ne geti ve 1880 ylnda buradan mezun oldu. Okulun benimsedii usul gereince kura ile Tbbiye ddsi'ne girdi, iki yl okuduktan sonra Asker Tbbiye'nin beinci snfna kabul edildi. 1889'da doktor yzba olarak okulu bitirdi. yi bir derece ile mezun olduu iin 1890 yl balarnda cilt hastalklar sahasnda ihtisas yapmak zere devlet tarafndan Paris'e gnderildi. Burada drt yl kadar kald. Avrupa dn bir mddet Haydarpaa Hastahanesi'nde hekimlik yapt; takip edildii korkusuyla stanbul'dan uzak bir yerde grev almak iin Karantina Dairesi'ne gemeyi tercih etti. Mersin ve Rodos'ta karantina doktoru olarak alt. 1896'da shhiye mfettilii greviyle Cidde'ye gnderildi. 1898'de Cidde'den merkez mfettilii vazifesiyle stanbul'a dnd. Bir ara Su-

Cenab Sahabeddin

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENAB SAHABEDDN riye vilyeti shhiye reisliinde bulundu. II. Merutiyetin ilnndan sonra Meclis-i Kebr-i Shh yelii ve Dire-i Umr- Shhiyye mfettiliiyle tekrar stanbul'a dnd. I. Dnya Sava balad srada kendi isteiyle emekliye ayrld. Ayn yl Drlfnun Edebiyat Fakltesi Lisan ubesi Franszca tercme mderrisliine tayin edildi, iki ay sonra da Garp edebiyat mderris vekili oldu. 30 Mays 1919'da Drlfnun Osmanl edebiyat tarihi mderrisliine getirildi. Bir gn derste Yunanllar' vp Mill Mcadele'yi kmseyen szler sarfettii ileri srlerek Drlfnun rencileri tarafndan dier baz hocalarla birlikte aleyhinde nmyiler dzenlendi. Cenab'n o szleri syleyip sylemedii tesbit edilemediyse de nceki baz siyas yazlar onu sulu bulmaya yeterli grld. Ali Kemal, Rza Tevfik, Hseyin Dni ve Barsamyan Efendi ile beraber Drlfnun'daki grevinden istifa etmek zorunda brakld (Eyll 1922). Bu olaylar zerine bir eit inzivay tercih eden Cenab ahabeddin, daha ok edebiyat ve sanat konularnda yaz faaliyetine devam etti. Son yllarnda youn bir ekilde zerinde alt szln tamamlayamadan 13 ubat 1934'te beyin kanamas sonucu ld ve Bakrky Mezarl'na defnedildi. Cenab ahabeddin, 1895 ylndan balayarak lmne kadar devam eden yaz faaliyetlerinde, zellikle Cumhuriyet dnemine kadar bata iir olmak zere edebiyatn eitli alanlarnda otorite kabul edilmi balca ahsiyetlerden biridir. Tanzimat'tan sonra Bat edebiyat tesirinde gelien Trk iirinde Abdlhak Hmid'in ardndan en byk yenilikleri yapanlar arasndadr. ocuk denecek yata iire ilgi duyan Cenab' bu alana eken ve ona ilk iir bilgileriyle iir yazma zevkini alayanlar iinde Mustafa sim Efendi, Muallim Naci ve mahalle komular olan eyh Vasf zikredilir. Her de dnemlerinde divan edebiyat geleneini srdren airlerdendi. Cenab'n ilk iirlerinin de bu tarzda olmas tabiidir. Nitekim on drt yalarnda iken Saadet gazetesinde yaymlanan (1885) ilk iiri bir gazeldir. lk iki yl yazd tesbit edilen on dokuz para iirin tamam gazel, ou da eyh Vasf, Muallim Nci ve Nmk Kemal'in gazellerine yaplm nazre veya tahmistir. Bu yllardan sonra Abdlhak Hmid ve Recizde Mahmd Ekrem tesiri daha belirli hale gelir. Yeni iirleri Saadet gazetesiyle beraber Glen, Sebat ve mdd'l-midd dergilerinde kar. Henz tbbiye rencisi iken daha ok A. Hmid ve Recizde Mahmd Ekrem tarzndaki on sekiz para iirini Tmt adyla kk bir kitap halinde yaymlar (1886). Tp ihtisas iin Paris'te bulunduu yllarda daha ok edebiyata ilgi gsteren Cenab, kendi ifadesiyle parnasyen ve sembolist airleri okumu, zellikle Verlaine'den etkilenmitir. Orta seviyede, gen ve yal pek ok Fransz airini tanm, onlarla uzun sre beraber olmutur. Kendisinden edebiyat dersi aldn syledii parnas airlerinden Charles Brevet'nin "manzumenin elfz ile resmedilen bir levha" olduu grn benimsemi, yurda dndkten sonra da iiri yava yava bu tesirler etrafnda deimeye balamtr. 1895 yl sonlarnda Hazne-i Fnn dergisinde yaymlanan "Benim Kalbim" balkl iirini evresindekiler Franszca'dan tercme sanmlard. Bu iir ona Brevet'nin telkin ettii, kelimelerle izilen tablo karakterindeki iirlerinin de ilkidir. Servet-i Fnn airlerinin ok kullandklar, Cumhuriyet dneminin ilk yllarna kadar hemen her airin az veya ok denedii bir Fransz iir formu olan sone tarzn da ilk defa Cenab "i'r-i Nnvite" adyla yaymlad iirinde uygulamtr (1895). Cenab bu yllarda Mekteb, Hazne-i Fnn, Maarif, Malmat gibi dergilerde ekil, muhteva ve ifade bakmndan hem kendisinin ilk iirlerinden, hem de evresinde benimsenmi iir tarzndan farkl denemelere girimitir. zellikle Mekteb dergisinde arka arkaya kan iirleriyle (ubat 1896- ubat 1897 arasnda krk iki iir) hem eski hem yeni tarzda yazan airler arasnda dikkati ekti, yank uyandrd, hakknda olumlu veya olumsuz yazlar yazld. ki tarz iiri savunanlarn cepheler haline gelmesinin bir sonucu olan Servet-i Fnn dergisi de bir sre sonra onu kendi kadrosuna ald. Cenab'n bu dergiye girii, Tevfik Fikret'in derginin edeb ynetimini ele alndan iki ay kadar sonrasna rastlamtr. Cenab ahabeddin'in Trk iirine getirdii yenilikler arasnda, o zamana kadar Trk edebiyatnda kullanlmam yeni ve orijinal terkiplere yer vermesi de zikredilmitir. slpu bir yazar ve air olma gayreti iinde bulunduu phesiz olan Cenab, gerekten de bu gayretini okuyucu zihninde yeni imajlar uyandracak kavramlar, ibareler, isim ve sfat tamlamalar aramaya sarfetmitir. Bu yeni terkiplerin bazlar unlardr: St-i semenfm (yasemen renkli saatler), tf- tesliyet (avunma yanks), ny- zmrrd (yemyeil ney), d- mkevkeb (yldzl ut). O zamana kadar bir arada dnlmeyecek ve ok defa biri mcerret, dieri mahhas iki kavramn birlemesinden meydana gelen bu yeni terkipler yadrgand, tenkit edildi ve hatta alay konusu oldu. nce Ahmed Midhat Efendi Cenab' ve dili bu yola sokan dier Servet-i Fnncular', o yllarda Fransa'da benzer edebiyatlar iin kullanlan Franszca bir sfatla (dekadan = inhitat eden, ken) sulad. Bununla dil ve edebiyat zevkinde bir kntye iaret etmek istiyordu. Cenab buna, zamann deimesiyle sanat anlaylarnda da deiiklik olabilecei, eski kelime ve deyimlerin yerine yenilerinin konulabilecei ve bu ekilde edebiyatta yenilik yaplabilecei eklinde cevap verdi. Tartma, konunun lehinde ve aleyhinde olanlarca geniletildi. Ahmed Midhat ve Cenab'dan baka smil Saf, Sleyman Nesib, Ahmed Hikmet, Hseyin Cahid, emseddin Smi, Smih Rifat, Ali Ekrem ve Rza Tevfik'in de katld, karlkl atmalara kadar varan mnakaa yalnz dil erevesinde kalmam, sanat, edebiyat, sembolizm gibi meselelere de uzanmtr. Servet-i Fnn iirinin genel karakterinde olduu gibi Cenab'n iirlerinde de tasvir n plandadr. Varl bir fotoraf gibi idrak etmek, renk ve ekilleri canl tutmak, gereklik duygusu yaratmak Cenab'n o dnem iiri iinde kefettii bir zelliktir. Bu r, nce Avrupa basnnda balayan, o yllarda da Trk dergilerinde bollaan fotoraf ve desen basklarna paralel gelien parnasizmin dourduu bir akmdr. Cenab'n at bu yola Tevfik Fikret ve dierleri girmekte gecikmez, hatta daha sonraki yllarda Ahmed Haim, Yahya Kemal ve Tanpnar'da da Cenab'n balatt bu tarzn izleri grlr. Cenab'n iirleri hakknda dikkate deer tahliller yapm olan Mehmet Kaplan, onun iirlerinin tabiat ve ev ii tasvirleriyle, alegorik ve sembolik imajlarla younlatn belirtmitir. Yalnz o da adalar gibi hayat ve insanlar, aralarna girmeyerek uzaktan temaa lezzetiyle yetinmitir. Resim ve msiki kltr olan Cenab ahabeddin iirini bu sanatlarla beraber yrtmtr. iirine msiki sanatnn giriinde Fransz sembolistlerinden faydalanmakla beraber bunu pek az iirinde baar ile uygulayabilmitir. 347

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENAB AHABEDDN "Elhn- it", "Yakazt- Leyliyye", "Tem-y Leyl", "Tem-y Hazn" gibi iirleri nesiller boyunca okunan Cenab ahabeddin, iirde henge nem verdii iin hece yerine daima aruzu tercih etmi, makalelerinde ve tartmalarnda hece veznini kmsemitir. Bir ksm iirleriyle T. Fikret'teki sathlii am, Fikret'in srar ettii "nesre yaklaan iir'i tercih etmemitir. Ancak Trke'yi aruza uygulamada Fikret kadar baarl olamamtr. iirin tek gayesinin gzellik olduunu savunan ve ona baka bir fonksiyon yklemek istemeyen Cenab, tabiat panteist bir duygu ile temaa etmi ve bir "rh- kinat" fikrine inanmtr. Bu sebeple eyada zaman zaman dier sanatkrlardan farkl renkler grm ve onlara birtakm ruh halleri izfe etmitir. Hayat karsnda pheci bir tavr taknan air, fikir arlkl iirlerinde sosyal konular deil insann kaderi ve kinat iindeki yeri zerinde durmutur. Gece, mehtap ve sonbahar gibi daha ok hiss tabiat manzaralarn da saf bir ekilde ele alm, iirlerinde tabiat, kadn ve ak temalarn ilemitir. "Mnct 1-IV", "Dervi" ve "Tevhid" gibi iirlerinde panteist din duygulara, "Hill-i Giryn" balkl iirinde ise mill duygulara yer vermitir. Cenab ahabeddin roman ve hikye yazmad, hatta birka tiyatro denemesinde de pek baarl olmad halde nesir sanatnda Servet-i Fnn edebiyatnn ustalar arasnda saylmtr. Cenab'a gre nesir hem bir beste hem de gftedir. Bu onun, nesirde de iirinde olduu gibi gzellie ve henge nem verdiini gsterir. Daha ok II. Merutiyetten sonra nesir alanna dnen Cenab'n bu trde kulland dil, kelime kadrosu ve slp bakmndan iirlerindeki hemen btn zellikleri tar. Ona gre nesir de iir gibi anlatlan konulara uygun biimde yaps deien cmle ve ibarelerle yazlmaldr. Bir fikir veya duygunun ifadesinde kelimelerin ve terkiplerin okuyucu zerindeki hem doruluk hem gzellik tesirleri dikkate alnmaldr. Cenab'n nesre gsterdii bu itina, alakalem yazlan bir gazeteci dili yerine daha sanatkrane, fakat buna karlk daha ar bir Servet-i Fnn nesrinin domasna sebep olmutur. Bununla beraber bu ar ve anlalmas g ifade tarz, onun ortaya koyduu prensiplerle yeni Trk nesrinin douundaki 348 roln kmsetmemelidir. Yahya Kemal, Cenab'n bu slpu nesrinin kendi adalarna bile bir acem hals gibi parlak, renkli, fakat komplike grndn. yalnz Evrk- Eyym'm vuzuhu ve salam mantyla bir aheser olduunu syler. Cenab nesir konusundaki fikirlerini, Merutiyetten sonra Trkler'in ortaya att "Yeni Lisan" hareketinden sonra da srarla devam ettirmi, Arapa ve Farsa ile zenginleen Osmanlca'y sonuna kadar savunmutur. Bu konuda balayan tartmalara Cenab'la beraber Ali Canip, Ruen Eref, Kprlzde Fuad ve Sleyman Nazif de katlm, mesele yalnz dil erevesinde kalmayp Trklk bahislerine kadar uzanmtr. Lehinde ve aleyhindeki kanaatlerden kan sonu, Cenab'n Trk iir ve nesir edebiyat tarihinde sekin bir yeri ve rol olduunu gstermektedir. Buna ramen zellikle Cumhuriyetten sonra inzivay tercihinde veya unutulmaya terkediliinde hrn, mcadeleci ve paradoksal bir mnakaac olmasnn pay vardr. iirlerinde ve sanat yazlarnda sakinliine ramen politik yazlarnda, hatta baladktan bir sre sonra politik bir karakter kazanan edeb tartmalarnda Cenab'n ok defa asab, bazan da elikili bir tavr taknmas, att admlar zamanla geri almaya almas, ona edebiyatta kazand otoriteyi kaybettirecek bir durum hazrlamtr. Cenab ahabeddin'in gazetelerde siyas yazlar yazmas, II. Merutiyetten sonra stanbul'a geliiyle balar. nce on be say kan Hrriyet'in bamuharriri oldu. Bu gazetede ve onun yerine kan Siper-i Sika-i Hrriyet'te, daha sonra ebab, Hak ve ctihad'da ou siyas mahiyette yazlar yazd. Bir ara Dahhk-i Mazlm takma adyla Kalem dergisinde siyas mizah yazlar kaleme ald. Balkan Harbi'nden sonra ikisi Tasvr-i Efkr gazetesi hesabna olmak zere birka defa Avrupa'ya gitti. Seyahat intibalarni ayn gazetede "Avrupa Mektuplar" (11 Eyll 1915-13 Haziran 1916, kitap haline gelii 1919) bal ile yaymlad. I. Dnya Sava yllarnda Drdnc Ordu Kumandan Cemal Paa'nn davetiyle bir ara Suriye'de bulundu. Bu gezilerini de "Suriye Mektuplar" (8 Ocak 8 ubat 1918) adyla yaymlad. Mill Mcadele yllarnda, aleyhte yayn yapan Ali Kemal'in Peym ve Peym- Sabah gazetelerinde kan baz yazlarnda, ordunun I. Dnya Sava'nda basiretsiz kumandanlar yznden yenilgiye uradn hatrlatarak Anadolu'da savaan askerin gcn krmas talihsizliinin balangc oldu. Bundan sonra siyasette ileri veya geri her att admda ona mazisi hatrlatld: Dilde muhafazakrl, lisan Trkler'le giritii tartmalar, ttihatlar' ve Enver Paa'y tutmas, sonra yermesi, Cemal Paa ile olan yaknlklarnn menfaate dayand, kadn haklar aleyhindeki yazlar vb. Bunlarn hemen hepsi Cumhuriyet sonras ynetimine ters dmt. Aleyhindeki yazlar savatan ve Cumhuriyetin ilnndan sonra da durmad. Falih Rfk ve Yakup Kadri sert tenkitlerine devam ettiler. Cenab btn bunlar karsnda, lmne yakn yllara kadar zaman zaman Cumhuriyet inklplarn benimseyen yazlar kaleme aldysa da daima nceki yazlar hatrlatlarak sulamalara devam edilmitir. Cenab ahabeddin sosyal muhteval bir ksm yazlarnda din konulara da temas etmi, fakat slm meseleler hakknda ileri srd grler devrin din dergilerinde tenkide uramtr. zellikle taaddd-i zevct ve tesettr konusundaki "Yarnki Efkr- slmiyye" adl yazs (Peym-Sabah, 13 Knunusni 1337) infial uyandrm, Mustafa Sabri ve skilipli Mehmed tf efendilerin tenkitleriyle konu Alemdar gazetesi, Mahfel mecmuas ve Peym-Sabah arasnda uzun tartmalara sebep olmutur. Cenab ahabeddin ad geen makalesinde slmiyet'in heykeltralk gibi gzel sanatlar takdir etmemi olmasn da tenkit etmitir. Mustafa Sabri "Bugnk ve Yarnki Efkr-1 slmiyye" adl makalesinde (Alemdar, 15 Knunusni 1337) Cenab ahabeddin'e karlk vermi, o da cevap olarak kaleme ald "Htime-i Mnzara" adl yazsnda (Peym-Sabah, 17 Knunusni 1337), ne olursa olsun slm konularda gnn icaplarna gre birtakm ictihadlar yaplmasnn art olduunu ileri srmtr. Mustafa Sabri ise cevabnda (Alemdar, 19 Knunusni 1337), byk sorumluluk isteyen byle bir ite ne kendisinin ne de Cenab ahabeddin'in sz sahibi olabileceini sylemitir. Ayn gnlerde skilipli Mehmed tf da Cenab ahabeddin'in slm konulardaki grlerini ayr ayr ele alp tenkit etmitir ("Taaddd-i Zevct: Cenab ahabeddin Bey'e Birinci Cevap", Mahfel, n r 8, Cemziyelhir 1339, s. 130-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENBET 133; " k i n c i C e v a p : T e s v r ve T e m sl", Mahfel, nr. 9, Receb 1339, s. 146-149; " n c C e v a p " , Mahfel, nr. 10, b a n 1339, s. 161-164; " D i y n e t - i s l m i y y e E f ' l - i Beeriyye ile llemez", Mahfel, nr. 17, Reblevvel 1340, s. 78-79; " M u h terem Muarzlara", Peym-Sabah, 24 Knunusni 1337; " M a h f e l ' e C e v a p " , Peym-Sabah, 24 ubat 1337; " M e m l e k e t i m i z d e Yalan", Peym-1 Sabah, 26 Eyll 1337). Cenab'n eitli yazlarndan, bir ksm iirlerinden ve zellikle Paris'ten gnderdii 1912 tarihli iki mektubundan (Hisar; sy. 126, 129, Ankara 1974), din konusunda ok genel anlam ile mistik ve panteist bir inanca sahip olduu anlalmaktadr. Eserleri. iirler. 1. Tmt (stanbul 1303). Yetmi bir sayfalk bu kk kitapta yer alan on sekiz manzume Cenab'n ilk denemelerinden olmakla beraber aralarnda o yllarda dergilerde yaymlad gazel tarz iirlerinden hibiri bulunmamaktadr. Buradakilerin hemen hepsinde Abdlhak Hmid ve Recizde Mahmd Ekrem'in tesirleri ak olarak grlmektedir. 2. Cenab Btn iirleri ahabeddin'in (stanbul 1984). M. Kapde yirmi iki para yaz yer almaktadr. Tiyatrolar. 1. Kr Ebe (stanbul 1333). Evlilik konusunda deimeye balayan rf ve detleri konu alan tek perdelik kk bir piyestir. 1917'de Tepeba Tiyatrosu'nda oynanmtr. Mellifin Yalan ve Kk Beyler adl oynanm, f a k a t baSzlkte "uzaklamak" mnasna gelen cenbet kelimesi, fkh terimi olarak cins mnasebette bulunan veya baka sebeplerle cins zevk duyarak menisi akan kimsenin durumunu ifade eder. Kiiyi baz ibadetleri yerine getirmekten uzaklatran bu duruma cenbet, bu halde olan kimseye de cnp denilmitir. slm ncesi dinlerinde, bata cins mnasebet olmak zere belli hallerin insanlar mbedlere girmekten, ibadet etmekten, kutsal kitap veya eyaya el srmekten ve toplumun arasna karmaktan alkoyduu grlmektedir. Bu tr hallerden kurtulabilmek iin dinlerce belirlenen temizlik artlarn yerine getirmek mecburiyeti vard. Yahudilik'te czzam hastalna yakalanmak, cins mnasebette bulunmak, insan veya hayvan lsne dokunmak suretiyle kirliliin olutustanbul sTrk iirleri, 1936, - YapAnkaCestanTabibler, s-

CENBET

)
^

Baz temel ibadetlerin yerine getirilmesine engel olan mnev kirlilik hali, cnplk.

slmam iki piyesi daha vardr. Dier Kitaplar. 1. Evrk- Eyym (stanbul 1331). Cenab'n dier yazlarna oranla daha sade ve mantk bir slpla yazd makalelerini ihtiva etmektedir. 2. Harb, Nesr-i Sulh ve Tiryki Nesr-i Szleri

(stanbul 1334). Bu kitapta da baz makaleleri ve seyahat yazlar yer alr. Son blm, Servet-i Efkr'da Fnn'da ve Tasvr-i yaymlad Fransz "maxime"-

lerine benzer ksa, zl, vecize karakterinde szlerden meydana gelmitir. Eser Cenap ahabeddin ve Vecizeleri (haz. M e h m e t Saka Vasfi enszen, Ankara 1959) ile Tiryaki Szleri (haz. Orhan Kprl Reyan Erben, stanbul 1975) adyla yeniden yaymlanmtr. Cenab'n yam ekspiyer incelemesi de bulunmaktadr.
BBLYOGRAFYA:

Vil-

(stanbul 1931) adl bir

lan, . Enginn, B. Emil, N. Birinci ve A. Uman tarafndan yaplan bu alma, Cenab'a ait evrak ve msveddelerin incelenmesi, yaymlanm olan iirlerin msveddelerdeki ilk ekilleri, yaymland yer ve tarihlerin gsterilmesi suretiyle meydana getirilmitir. 1934'te Sadeddin Nzhet'in toplad iirlerinin says yetmi ten ibaretken bu kitapta 429 iir yer almtr. Bunlardan 203' yaymlanm, yetmi alts yaymlanmam, (stanbul 1325, 150'si de yarm kalm iirlerdir. Seyahat Yazlar. 1. Hac Yolunda 1341). Cenab'n 1896'da shhiye mfettii olarak stanbul'dan Cidde'ye kadar gidiini anlatt bu eserde sanatkrane bir slpla yazlm on yedi mektup bulunmaktadr. Onun hemen btn nesir yazlarnda grlen zengin kltr bu mektuplarndan itibaren dikkatleri ekmitir. Eser Servet-i mtr. 2. Avrupa Fnn'da tefrika edildikten sonra (nr. 312-388) baslMektuplar (stanbul 1335). Cenab'n Tasvr-i Efkr gazetesi

Hseyin Cahit [Yaln], Kavgalarm, 1326, s. 119-130; a.mlf., Edeb airleri, Cenab

u kabul edilmitir. Bu kirliliklerden temizlenmenin balca yollan da belirli bir sre toplumdan uzaklap inzivaya ekilmek, ykanmak ve kurban sunmaktr. Temizlenmek iin beklenen sre kirlenmenin trne gre farkl olmaktadr. Cins mnasebet ve l hayvana dokunmann bekleme sresi bir gn, l insana dokunmann sresi ise yedi gndr. Bu sre bazan on drt, krk ve seksen gne kadar kabilmektedir. nzivadan sonra ykanmak mecburiyeti vardr. Ykanmann aka art koulmad kirlilik hallerinde bile ykanma genel bir temizlenme vastas olarak kabul edilmitir. Kadnn det grmesi de ayr bir kirlilik sebebidir ve bu durumdaki kadn yedi gn kirli kabul edilir. Onun kirlilii dokunduu kimselere de geer. Bugnk Yahudilik'te son durum hari dierleri Tevrat'n ak hkmlerine ramen terkedilmitir. Hristiyanlk'ta ise ilk dnemlerde czzaml olmak veya cinlerin hkimiyeti altna girmi bulunmak (saral olmak vb.) kirlilik sebebi saylmsa da bu dinde d sebeplerle meydana gelen kirlilikten ziyade mnev kirlilik ve bunun temizlenmesi nem kazanmaktadr. Cins mnasebette bulunma ve hayzl olma gibi hususlar, bugn Hristiyanlk'ta ibadetten ve ibadethanelerden uzaklamay gerektirecek durum olarak grlmemektedir.

Hatralar,

tanbul 1935, s. 58-61; bnlemin, Son Asr ehabettin: Hayat ve Seme Yl, stanbul

I, 2 3 0 - 2 3 3 ; Sadeddin N z h e t Ergun, s. 996-1015;

stanbul 1934; a.mlf., Trk airleri, Halit Ziya Uaklgil, Krk tr.yer.; a.mlf.. Sanata tklarm, yz, Bat

Dir, stanbul 1955, III,

234, 2 5 0 ; A h m e t Reit Rey, Grdklerim Tesirinde Trk iiri Antolojisi, Sanat, Eserleri,

stanbul 1945, s. 3 2 3 - 3 2 9 ; Kenan Ak-

ra 1958, s. 2 6 5 - 2 9 6 ; H i k m e t Dizdarolu, nap ehabettin: Hayat, bul 1964; Veli Behet Kurdolu, air manolu, Edebiyata Genlik ve Edebiyat

stanbul 1967, s. 3 2 1 - 3 2 7 ; Yakup Kadri KaraosHatralar, tanbul 1969, s. 187-212; Yahya Kemal Beyatl, Dair, stanbul 1971, s. 1 8 0 - 1 8 5 ; CeTenkid, ahabettin, SamAnlal Tarak, Cenb ehabeddin'de sun 1 9 8 6 ; nci Enginn, Cenap kara 1989; Hasan Akay, Cenap iirleri zerinde Bir Aratrma

ahabettin'in ( d o k t o r a tezi, Atf

1989), Ed.Fak. Ktp., nr. T H T 64; skilipli Hoca Hasl dam EdildO,

stanbul 1991, s. 311-

325; Filorinal Nzm, " E d e b i y t - C e d i d e N e s l - i iriyyetinin E n M m t a z Sms: C e n a b ah a b e d d i n B e y E f e n d i " , Ss, 30 Terinievvel a h a b e d d i n " , Akam, sy. 23, stanbul "Cenab 1923; Hseyin Suat,

stanbul 21 Mart, 23 NiV (1953),

hesabna Avrupa'ya yapt iki seyahatin intibalarni anlatan bu eserde Bulgaristan, Romanya, Macaristan, ekoslovakya, Almanya ve Avusturya hakknda, iinde bulunduklar I. Dnya Sava erevesinde ve Cenab'a mahsus mahedelerle verilmi bilgiler vardr. Yine sanatkrane bir slp kullanlm olan eser-

san 1934; M e h m e t Kaplan, " C e n a p e h a b e d d i n ' i n i i r l e r i n d e P i t o r e s k " , TDED, s. 15-31; a.mlf., " C e n a b e h a b e d d i n ' i n iirl e r i n d e S e s v e M u s i k i " , a.e., VI1/1-2 (1956), s. 4 5 - 6 0 ; a.mlf., " C e n a b a h a b e d d i n v e Nesir Sanat", a.e VIII (1958), s. 16-17; Ali Cnip Yntem, " C e n b a h a b e d d i n " , AA, I, 298-299; M u s t a f a Kutlu, " C e n a b a h a b e d d i n " , II, 4 4 - 4 8 . m
I F F L L L CELAL TARAKI

TDEA,

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

349

CENBET slm dininde kadn erkek btn insanlarn doutan mnev bir temizlie (ftratullah) sahip olduklar kabul edilmekle birlikte temel ibadetler iin baz madd temizliklerin yerine getirilmesi art koulmutur. Bu temizliklerden biri de cenbetten temizlenmek iin ykanmaktr. Bu mnev kirlilik cins tatmin esasna dayanr ve balca iki ekilde, cins mnasebette bulunulmas veya meninin herhangi bir sebeple cins zevk vererek gelmesi (inzl vki olmas) eklinde gerekleir. Cins mnasebette bulunulduu halde -ki bunun, "haefe'nin kadnn cinsel organna girmesiyle gerekletii kabul edilir- meni gelmemise fakihlerin byk ounluuna gre hkmen cins tatmin vuku bulduundan ykanmak gerekir. Ashaptan itibaren baz fakihlerle Zhir fkhlar bu durumda ykanmay gerekli grmemilerdir. nk benzer bir durumla karlaan ashaptan birine Hz. Peygamber, "Ykanmak sadece meninin gelmesiyle icap eder" anlamnda, "Su (gusl) sudan (meni) tr gerekir" (Mslim, "Hayz", 80-81) diyerek bu tr hallerde ykanmann zaruri olmadn ifade etmitir. ounluk ise ihtiyatla hareket etmenin yan sra sz konusu hadisin ierdii hkmn ilk zamanlar tannan bir ruhsat olup sonradan kaldrldna ve cins mnasebette meni gelmese bile gusln gerektiine dair dier hadisleri (Mslim, "Hayz", 87-89; E b Dvd, "Tahret", 83) esas almtr. Ayrca bu konuda icm bulunduu da kaydedilmitir (evkn, I, 259-262). Meninin iliki dnda cins zevk vermek suretiyle geliinin rya ile olmas veya bakma, pme, hayal etme gibi bir sebepten domas sonucu deitirmez. Hanef, Mlik ve Hanbel fakihleri, meninin dar kmasnda ehvet unsurunun bulunmasn art kotuklar ve hastalk, dme vb. sebeplerle kan meninin cnplk hali dourmayacan kabul ettikleri halde filer, ister ehvetle ister ehvetsiz olsun, herhangi bir sebeple meninin dar kmasyla kiinin cnp olacan belirtmilerdir. Cnplk "byk kirlilik" (hades-i ekber) sayldndan bu hali devam eden kimsenin farz veya nfile herhangi bir namaz klmas, tilvet secdesi yapmas, Kbe'yi tavaf etmesi ciz deildir. Ayn ekilde mushafa ve zerinde Kur'an sreleri yazl bulunan kt paralarna dokunmas da ciz grlmemitir. An350 cak zaruret halinde bunlar klf iinde tanabilir. Eb Hanfe, cnp olan kiinin tefsir kitaplarna dokunmasn haram kabul etmiken filer bu konuda azlk okluk orann gz nnde bulundurmular ve bir kitapta Kur'an yetleri dier yazlardan daha fazla ise cnp kimsenin ona dokunmasnn haram olacana hkmetmilerdir. Mlik ve Hanbel limleri ise byle bir kitabn mushaf saylmayaca gerekesiyle tarafndan buna cnp ciz dokunulmasnn hir ve dier baz fakihler, cnp kimsenin de mushafa dokunmasnda saknca bulunmadn ileri srmlerdir (bk. evkn, I, 243-245). Cnp kimsenin camiye girmesi veya orada kalmas haramdr. Caminin iinden gemenin zaruri olduu durumlarda ise Hanef ve Mlikler teyemmm yaplmasn gerekli grrken filer'le Hanbeller geite bir zaruret bulunmasa bile bunun art olmadn belirtmilerdir. Bu hkmn tabii bir sonucu olarak cnp kimsenin mescidde itikfa girmesi de ciz deildir. Cenbet halinin devam sresince yeyip imek, uyumak veya yeniden cins mnasebette bulunmak isteyen kimsenin abdest almas, Hz. Peygamber'in bu konudaki uygulamasn (bk. Buhr, " G u sl", 27; E b Dvd, "Tahret", 88) gz nne alan fi, Hanbel ve baz Mlik limleri tarafndan mstehap kabul edilmi, Mlik fakihlerinin bir ksm da bunun vcip olduunu ileri srmlerdir. Hanefler ise abdest almadan uyuma veya yeniden cins mnasebette bulunmada bir saknca bulunmadn, yemek imek iin el ve az ykamann mstehap olduunu belirtmilerdir. Orulu kimsenin cins mnasebet, istimn* vb. bir yolla cnp olmas orucu bozmakla birlikte ihtilm olmas orucu bozmaz. Oru vakti balamadan meydana gelen cnplk hali oruca zarar vermediinden geceleyin cnp olan bir kimse sahurdan sonra gusl yapmadan uyumusa sabah uyandnda ykanr. Ancak byle bir kimse gusledip sabah namazn klmad iin gnah ilemi olur. Cnpln giderilmesi gusl abdestiyle mmkndr (bk. GUSL). Su bulunmad veya suyun kullanlmas iin engel mevcut olduu takdirde teyemmmn de cnpl giderdii ittifakla kabul edilmise de bu gidermenin keyfiyeti hususunda farkl grler ileri srlmtr. Hanefler'le baz fi ve Mlik fakihleri, Takyyddin bn Teymiyye ve Eb'l-Ferec bn'l-Cevz'nin de tercih ettii bir rivayetinde Ahmed b. Hanbel, teyemmmn su bulununcaya kadar gusln yerine geen mutlak bir bedel olarak cenbeti tamamen giderdii grn benimsemilerdir. Mlik mezhebinde mehur, fi ve Hanbel mezheplerinde sahih kabul edilen gre gre ise teyemmm mnev pislik olan cenmushafa dokunmasnn ha-

olduunu ileri srmlerdir. Ayrca drt mezhep fakihlerinin ounluuna gre cnbn ezberden bile olsa Kur'an okumas haramdr. Ancak cenbet hali zikir, tebih ve dua gibi amellere engel tekil etmediinden cnp olan kimsenin Kur'n- Kerm'de yer alm olsa bile bu tr metinleri dua ve zikir niyetiyle okuyup tekrar etmesinde saknca grlmemitir. Cnp olan (veya abdestsiz bulunan) kimsenin ram olduunu kabul eden fakihler, delil olarak Kur'n- Kerm'deki bir yeti ve baz hadisleri ileri srerler. "Ona sadece temiz olanlar dokunur" (el-Vaka 5 6 / 7 9 ) melindeki yetin metninde yer alan ve "dokunulmama" kavramn ynlendiren zamirin, nceki iki yette geen mushaf anlamndaki "Kur'an"a m, yoksa levh-i mahfz anlamndaki "kitb'a m rci olduu bilginler arasnda ihtilafldr. Eer zamir Kur'an'a rci ise yetten, "Kur'an'a sadece cnplkten, abdestsizlikten ve madd kirliliklerden temizlenmi olanlar dokunabilir", levh-i mahfza rci ise, "Levh-i mahfzdaki kitaba sadece melekler dokunabilir" eklinde bir mna kar. Mfessirler, ikinci mnann Kur'an slbuna daha uygun dtn belirtirler (bk. Taber, XXVII, 118-119; kr. Rz, X X I X , 194-195). Fakihlerin byk ounluu Hz. Peygamber'den nakledilen, "Kur'an'a ancak temiz olanlar dokunabilir" ( e l - M u u a t t a " K u r ' n " , 1; Nes, " K a sme", 46) melindeki hadisi de delil kabul etmilerdir. Ancak cnp kimsenin mushafa dokunmasnn ciz olmad kaydedilkonusunda icm bulunduu

mekle birlikte bu hadisin shhati ve birden fazla mnaya gelen "temiz" (thir) kelimesinin buradaki anlam konusunda farkl grler de ileri srlmtr. Bu sebeple baz sahbler ve tbin limleri, abdestsiz kimsenin mushafa dokunabileceini belirtmiler, Dvd ez-Z-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENB A H M E D PAA CAM beti izle etmemekte, sadece su bulununcaya kadar zaruret sebebiyle kabul edilen geici bir temizlik salamaktadr. Bu anlay farkndan kan netice udur: Son gre gre, teyemmm eden kii zr* sahibine benzediinden namaz vakti girmeden yapaca teyemmm muteber saylmayp farz namazlarn her biri iin vakti girdii andan itibaren yeniden teyemmm yapmas gerekir. Dier grte ise teyemmm her ynyle ykanma yerine getii iin vakit girmeden nce teyemmm yapmak ciz olduu gibi bir teyemmmle birden fazla vakit namaz klmak da mmkndr. Her iki gre gre, gerek abdest gerekse gusl yerine yaplan teyemmmn, su bulunduunda veya kullanma engeli ortadan kalktnda bozulmas sebebiyle bu temizliklerin su ile yeniden yaplmas gerekir (ayrca bk. TEYEMMM). slm'a gre gerek hayz gerekse cnplk hali kiiyi necis klmaz. Bu sebeple cnplk veya hayz halinde bulunan kiilerle birlikte bir mecliste oturup sohbet etmenin, yemek piirmenin, beraber yiyip imenin vb. muaerette bulunmann herhangi bir sakncas yoktur. Gemi baz dinlerde ve Chiliye inanlarnda mevcut bu tr telakkileri Hz. Peygamber sz ve fiilleriyle kaldrmtr (mesel bk. Buhr, "Hayz", 3, "usl", 23-24; Tirmiz, "Taharet", 89, 100).
BIBLIYOGRAFYA : Lisn'l-'Arab, "cnb" md.; el-Muuatta"Tahret", 71, 73, 78, 85, "Kur'n", 1; Msned, 1, 84, 109, 125; il, 90, 178, 222; V, 115, 146, 147; VI, 26, 85, 91; Drim, "Vud 5 ", 75; Buhr, " e lim", 50, "usl", 22, 23, 24, 27, 28, "Teyemmm", 5, 6, "avm", 22, 25, "Hayz", 3, "Cen'iz", 8; Mslim, "Hayz", 11, 12, 21, 22, 80-81, 87-89, 115, 116; bn Mce, "Taharet", 99, 111; Eb Dvd, "Taharet", 82, 83, 87, 88, 89, 91, 103, 123; Tirmiz, "Taharet", 80, 89, 92, 100; Nes, "Taharet", 129, 130, 162, 165, 171, 203, "Kasme", 46; Taber, Cmi'lbeyn ( B u l a k ) , XXVII, 118-119; bn Hazm, elMuhall, I, 77-78; Ksn, Bed'i', I, 36-37, 44-45, 55; Fahreddin er-Rz, Mefthu'l-ayb, XXIX, 194-195; bn Kudme, el-MuniHens), i, 199, 204-206, 252; Nevev, el-Mecmu , II, 134-139, 159, 210; Karf, el-Furk, Kahire 1347 Beyrut, ts. ( l e m ' l - k t b ) , II, 114-116; irbn, Muni'l-muhtc, I, 75, 97-98; Buht, Kef'l-kn\ I, 28-29; a.mlf., erhu Mntehe'l-irdt, Beyrut, ts. ( l e m ' l - k t b ) , I, 7475; Har, erhu Muhtasar Hall, I, 161, 162; evkn, Neyl'l-eutr, I, 243-245, 259-262; bn bidn, Redd'l-muhtr, I, 57, 58, 159; Slih elEzher, Ceohir'l-ikll, Beyrut, ts. ( D r u 1-Ma'rife), i, 5; Sad Eb Ceyb, el-Kms'l-fkh, Dmak 1402/1982, s. 67-68; "Cenbet", A, III, 90; "Clean and Unclean", 1DB, I, 641-648; " P u rity and Impurity", EJd, XIII, 1405-1414; Mu.F, XIV, 268-269; XVI, 47-58. m M SALM T

C E N B A H M E D P A A CAM
M i m a r Sinan'n A n k a r a ' d a k i tek eseri.
L J

larda tek, cephede ise sivri kemerli akl olan son cemaat yeri zeminden iki basamakla ykseltilmitir. Cephenin ortasnda yer alan kemer dierlerinden daha geni ve yksek tutulmutur. Kemer rglerinde iki renkli ta iilii uygulanmtr. st rt sisteminde iki yan kubbeye karlk ortadaki kubbenin daha byk ina edildii ve gbek ksmna da yakn tarihlerde yenilenmi kalem ii byk bir madalyonun ilendii grlmektedir. Son cemaat yerinin ortasnda yer alan mukarnas kavsaral ve geometrik gemeli geni bir bordrle evrili mermer takap eksenden biraz saa kaymtr. Giriin zerini rten hafif bask kemer iki renkli ta iiliine sahiptir ve stnde kartu iine alnm olan sls hatl ina kitbesi yer almaktadr. Son cemaat yerine kapnn iki yanna gelecek ekilde simetrik olarak ikier dikdrtgen pencere almtr. Dtan demir parmaklkla rtl pencerelerin sivri kemerlerinde yine iki renk ta iilii gze arpar. Pencerelerin aralarna mukarnasl birer mihrabiye yerletirilmitir. Yapnn dzgn bir kesme ta iilii gsteren cephelerini l silmeden oluan kaln bir korni kademeli olarak ikiye ayrmaktadr. Altta kalan duvar yzeylerine cephede de iki sra halinde drder pencere alrken st ksmlara yalnzca ikier pencere yerletirilmitir. Mihrap duvarnn orta ksmnda ayrca yuvarlak bir pencereye daha yer verilmitir. Kesme tatan silindirik gvdeli ve tek erefeli minare kuzeybat kesinde ykselmektedir. mekna girildiinde istiridye biimindeki tromplarla geilmi bir kubbe ile karlalr. Tromplarn zerini rten sivri kemerlerde iki renkli ta iilii grlr. Kubbenin oturduu sekizgen kasnaa on alt pencere almtr. Kubbe gbeinde kalem iinden

Ulucanlar caddesi zerinde bulunan cami, Tezkiretul-bryn, ebriye ve Tuhfet'l-mi'mrr Tezkiret'lgibi Mi-

mar Sinan'n hayatn ve eserlerini topluca veren yazmada da kaydna rastland ve slbundan aklkla anlald zere bir Mimar Sinan eseridir. Cmle kaps zerinde yer alan kitbe, caminin Kann Sultan Sleyman dneminde Ankara'da Anadolu beylerbeyi olarak grev yapan Cenb Ahmed Paa tarafndan 973 (1565-66) ylnda yaptrldn gstermektedir. Kuzeydousunda bir hazre iinde Cenb Ahmed Paa'nn trbesiyle XVIII. yzyla tarihlenen Azm Trbesi yer alr. Cami ile ayn tarihe ait olduu kabul edilen trbeden baka yakn evrede bir mevlevhne ile bir eme ve bugn tamamen ortadan kalkm olan bir hamamn varlna rastlanmakta ve bunlardan caminin tek bana tasarlanmayp bir klliye fikri erevesinde ele alnd anlalmaktadr. Bugn bakml ve ibadete ak durumda olan yapnn, giri kapsnn yanlarndaki pencerelerin zerinde yer alan kitbelerden 1217 (1802) ve 1305 (1887) tarihlerinde onarlarak yenilendii renilmektedir; onarmdan Cumhuriyet dneminde ise 1940'ta ve 1959-1970 yllar arasnda geirilmitir. Plan olarak kare mekn zerine tek kubbeli bir ema gsteren yap kesme tatan ina edilmitir; eimli bir arazi zerine kurulduu iin gney cephesi kuzey cephesine oranla daha yksektir. Kuzey cephesini kaplayan ve drt mermer stuna oturan kubbeli bir son cemaat yeri ile da almaktadr. Yan-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

351

C E N B A H M E D PAA CAM Eserleri. Cenb'nin en mehur eseri, el-'Aylem'z-zhir ti ahvli'l-ev'il ve'l-evhir adl umumi tarihidir. el-Hfil'l-vast ve'l-'aylem'z-zhir'l-muhit, el-Bahr'z-zehhr ve'l-'aylemuttayyr, el-Bahr, Trhu'l-Cenb adlaryla da anlan, ancak daha ok "Cenb Tarihi" diye mehur olan bu eser, kendisine umumi tarih yazan ilk Trk tarihisi olma niteliini kazandrmtr. Btn slm devletlerinin ayr ayr ele alnd eser Arapa yazlm bir slm tarihi olup gnmze ulamayan birok kaynaktaki bilgileri de ihtiva etmektedir. Devletlerden hareketle ve her birine bir blm (bab) ayrlmak suretiyle bir mukaddimeden sonra seksen iki devletin ele alnd eser, Hz. Peygamber devrinin de ilvesiyle seksen alt blm olarak dzenlenmitir, el-'Aylem'z-zhir' in balca blmlerini peygamberler tarihi, slm ncesi devletler ve kavimler, Hz. Peygamber ve Hulef-yi Ridn devri, am ve Endls Emevleri, Abbsler, drsler, Alebler, Muvahhidler, Tolunoullar, Ftmler, Eyybler, Thirler, Saffrler, Gazneliler, Bveyhler, Seluklular, Karamanoullar, Osmanllar, Hrizmahlar, obanoullar, Karakoyunlular, Akkoyunlular vb. devletlerin tarihleri tekil eder. Metot bakmndan klasik Arap tarihilii geleneine uygun ekilde yazlan eserde bavurulan kaynaklarn tenkidine yer verilmesi ve nerelerde hangi kaynaklarn kullanldnn belirtilmesi, Cenb'nin tarih anlayn gstermesi bakmndan nemlidir. 1587'de tamamlanan eser Sultan li. Murad'a ithaf ve takdim edilmitir. 997 (1588-89) ylma kadar gelen Osmanl tarihi blm ese-

C E N B M U S T A F A EFEND (. 9 9 9 / 1 5 9 0 )
el-'Aylem I 'z-zhi adl eseriyle mehur olan O s m a n l tarihisi.

Halep, Mekke, Bursa ve Edirne kadlklarnda bulunan Niksarl Emr Hasan


Cenb Ahmed Paa Trbesi

Efendi'nin olu olup ayn zamanda Anadolu seyyidlerindendir. "Fahr'l-mderrisn" ve "Emrzde" olarak da anlan Cenb Efendi, daha nce pek ok lim yetitirmi bir aileden gelmektedir. Tahsilini stanbul'da eitli medreselerde tamamlad. Devrin mehur mfessir ve eyhlislm Ebssud Efendi'nin hizmetine girerek bir sre ondan ders grd. 1573'ten itibaren Dvud Paa, Kariye, Sahn, Sleymaniye ve Selimiye medreselerinde mderrislik yapt. 1586 ylnda Remzizde'nin Kuds'e tayini zerine boalan Halep kadlna gnderildi. 1588'de azledildi; 1590'da Halep'te vefat etti. Cenb Mustafa Efendi, kendisiyle ayn dnemde yaam olan Knalzde Hasan elebi ile Beyn tarafndan doruluktan ayrlmayan bir kii olarak tantlmaktadr. iirlerinde Cinn mahlasn da kulland iin zaman zaman Bursal Mustafa Cinn (, 1595) ile kartrlan Cenb, zellikle Arap edebiyat ve tarih konularnda kaleme ald eserlerle tannmtr. Rumeli kazaskerlii rznme defterlerinden, stanbul'da kendi adyla anlan 20 akeli bir medresesi olduu
a n l a l m a k t a d r ( R z n m e Defteri, 4, s. 7, 3 1 ; Rznme Defteri, er'iy-

bugn yenilenmi olan bir madalyon sslemesi yer alr. Mermer mukarnasl mihrap sade bir iilik gsterir; yine mermerden olan minber ile geometrik gemeli mermer korkuluk levhalaryla dikkat eken iki katl mezzin mahfili de bu sade slbu srdrr. Minberde 1305 (1887) tarihini veren sls bir kitbe mevcuttur. meknda sslemede arlktan zenle kanlarak sadelie ynelindii dikkat eker. En nemli ssleme unsuru, kubbenin ii ile birlikte pencerelerin zerinde grlen kalem ii bezemelerdir. Cenb Ahmed Paa tarafndan yaptrlan ve cami ile ayn tarihlerde (15651566) tamamland sanlan trbe caminin kuzeydousunda bulunmaktadr. Mimar Sinan veya onun slbunu srdren bir mimar tarafndan yapld kabul edilen trbe, kesme tatan sekizgen planl kubbeli bir yapdr. Caminin avlu zemininden biraz daha yksekte kalan trbe, mimari adan klasik Osmanl trbelerinin karakteristik zelliklerini tekrarlar. Cenb Ahmed Paa Camii, Mimar Sinan dneminde deiik denemelerle uygulanm bir plan emas olan tek kubbeli yap tipinin ilgin bir rneidir ve klasik Osmanl mimarisinin Ankara'daki tek temsilcisi olmas bakmndan nemli bir yere sahiptir.
BBLYOGRAFYA: Evliya elebi, Seyahatname, kiret'l-ebniye, 1, 169; S, Tezs. 26, 81; Gnl ney, Anka-

ye Sicilleri, stanbul Mftl Arivi, nr.


Nuruosma-

niye Ktp., nr. 5193/4, vr. 54 a ).

....-:

V... aM.iA&S'* '.ma^Mi, sSiSS .':> -i;'.:


-

;>

ra'da Trk Devri Yaplar, Ankara 1971, s. 5557, 117-118; , Hakk Konyal, Ankara ri, Ankara 1978, s. 92-101; Trkiyede Abideler 407; Aptullah Kuran, Mimar lgili Tarihi Yazmalar-Belgeler, Sinan, CamileVakf

i - ' ' . ^ S p
-ji- 1 . J J J i .

ve Eski Eserler, Ankara 1983, I, 399stanbul Sinan ile Cenbi tarihinin Arapa muhtasar olan Nihayetti' lmerm' n iik iki sayfas
(Kprl Ktp., nr. 1031)

1986, s. 274; Zeki Snmez, Mimar

istanbul 1988,

s. 31, 67, 84; Hikmet Turhan Daloiu, "Ankara'da Cenab A h m e d Paa Camii v e C e nb A h m e d Paa", VD, il (1942), s. 213-220; A. Saim lgen, "Ankara'da Cenab Ahmed Paa Camii v e Trbesi", a.e., s. 221 -222. H SELDA KALFAZADE

M p i
m m

frmmsS -.-. 't-'-j. . . . . . . i


:

1 M&.^uii^fOUUUju^il -i.----' '.liujjsbji -..-J..-'.. jjsfjlr

352

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENAZE rin yaklak bete birini oluturur. Her hkmdar devrinin sonunda o dnemde vefat eden ulemnn biyografileri de bulunmaktadr. Bu biyografiler zellikle Osmanl tarihine ait ksmda olduka ayrntldr. Mnasebet dtke corafi bilgiler de verilmi ve esere yer yer iirler serpitirilmitir. Ktib elebi'nin belirttii zere eserin tamam mellifi tarafndan Trke'ye tercme edildii gibi Nihyet'l-merm adl Arapa muhtasar da Drr-i Meknn veya Glen-i Tevrh adyla Trke'ye evrilmitir (bk. T S M K , Revan, nr. 1136). el-cAylem'z-zhir daha sonra yazlan birok tarih kitabna kaynak olmu ve rnek tekil etmitir. Bata Ktib elebi olmak zere (bk. Fezleket't-teuarh, Beyazt Devlet Ktp., nr. 10.318) l Mustafa Efendi, Sheyl elebi, Mehmed b. Mehmed, Mneccimba ve Hezarfen Hseyin Efendi Cenb'nin tarihinden faydalanarak yeni eserler meydana getirmilerdir. Eb'l-Abbas Ahmed b. Ysuf el-Karamn'nin Ahbr'ddvel'i de bu eserin bir hulsas gibidir. Henz yaymlanmam olan eserin sadece stanbul ktphanelerinde yirmiye yakn nshas vardr (eserin Arapa yazmalar Sleymaniye Ktp., Yenicami, nr. 831, 832, Reslkttb, nr. 608-609, Ayasofya, nr. 3033, Hamidiye, nr. 896; Rgb Paa Ktp., nr. 983, 985-986; Kprl Ktp., nr. 1031-1032; M u r a d Molla Ktp., nr. 14291430, 1454; T S M K , nr. III. Ahmed, 2958, Revan, 1568; Nuruosmaniye Ktp., nr. 3098, 3099-3100, 3101-3102'de; Trke muhtasar tercmesi T S M K , nr. Revan, 1136, Hazine, 1607; Nuruosmaniye Ktp., nr. 3097 ve 3107'de kaytldr; yurt dnda bulunan eitli nshalar iin bk. Brockelmann, GAL, II, 300; SuppL, II, 411-412; C. Zeydan, II, 319-320; Babinger, s. 122). E. Fagnan eserin Marib ve spanya'nn corafyasyla ilgili ksmlarn zet halinde ngilizce'ye evirmitir. stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Arap-Fars Dili ve Edebiyat Blm'nde Egemen Tlek, eserin mukaddimesiyle II. Selim ve 1 1 1 . Murad dnemlerine ait ksmn tenkitli metnini mezuniyet almas olarak hazrlamtr (1975, arkiyat Enstits Ktp., nr. 232). Cenb'nin kaynaklarda ad geen dier eserlerinden bazlar unlardr: Risle f bin3i Ayasofya ve kal cati Kostanniyye, es - Seb cu's- seyyr, Nihyet'l-merm ve bahru cevhiri'l-kelm (Kef'z-zunn, I, 851; II, 976; Hediyyet'l-'rifn, II, 436-437; zhu'l-meknn, II, 692; Osmanl Mellifleri, III, 39-41; GAL SuppL, II, 411-412; Kehhle,XII, 246-247).
BBLYOGRAFYA: Rznme Defteri, er'iyye Sicilleri, stanbul DefMftl Arivi, nr. 4, s. 7, 31; Rznme Beyn, Tezkire, kik,
F

CENHYYE

Hz. Peygamber'in "z'l-cenhayn" lakabm verdii Ca'fer b. Eb Tlib'in olunun torunu Abdullah b. Muviye'yi
(. 1 2 9 / 7 4 6 - 4 7 )

imam kabul edenlere verilen ad


(bk. ABDULLAH b. MUVYE). ^

CENB
( ^-JLJI )

Henz Allah'ta seyr (seyr fillh) haline ulamam, Hakk'a yrme (seyr ilallah) halindeki slk ehli iin kullanlan bir tasavvuf terimi
(bk. SEFER; SLK). ^

CENAZE
( jb!l )

'

teri, Nuruosmaniye Ktp., nr. 5 1 9 3 / 4 , vr. 5 4 ; Ktp., TY, nr. 2568, vr. 2 2 a ; I, 2 6 2 - 2 6 5 ; At, Zeyl-i ei, 26, MelII, 3 0 0 ; II, 6 9 2 ; el-A'lm, Knalzde, Tezkire,

s. 118, 3 0 8 - 3 0 9 ; Kef'z-zunn, Osmn, II, 88; Osmanl GAL,

224, 291, 8 5 1 ; II, 976, 1181; III, 1838; Sicili-i lifleri, .SuppL, III, 3 9 - 4 1 ; Brockelmann.

Kms'l-a'lm,

II, 4 1 1 - 4 1 2 ; zhu'l-meknn, II, 436-437; Zirikl,

Hediyyetul-'rifn, dan, db,

VIII, 2 3 1 ; Babinger (ok), s. 120-122; C. ZeyII, 3 1 9 - 3 2 0 ; " C e n n a b " , A, III, 100;

Arapa'da cenze ve cinze hem "l" hem de "tabut" anlamnda kullanlr. slm literatrnde lmek zere olan kiiye muhtazar, l iin genel olarak yaplmas gereken hazrlklara tehiz, ykanmasna gasil, ykandktan sonra kefenlenmesine tekfin, tabuta konulup namaznn klnaca yere ve daha sonra kabrine tanmasna tey, kabre konulmasna da defin denilmitir. slm'n Dndaki Dinlerde Cenaze. Tarih ncesi dnemlerden bugne kadar pek ok kltrde lm ve cenaze ile ilgili eitli kltlerin varl bilinmekte ve en erken dolayl belgelere. Yontma Ta devrinin orta safhasndan (paleolithique moyenne: m.. 150.000-35.000) itibaren Avrupa'daki Homo Neandertalensis mezarlarndan kan buluntular arasnda rastlanmaktadr. Yazl kaynaklardan renildiine gre de Smer, Asur, Hitit ve Msr uygarlklarnda bu klt mevcuttu. Grek-Roma dnyasnda, len kii ykanp yalanarak beyaz bir giysiyle ya-

F. Rosenthal, "al-Djannb", / 2 (lng.), II, 452.


S MEHMET C A N A T A R

Nihyet '/meram' n mellifi tarafndan ' " 'LM-tO


v r.t-./p'frp/T--*-"y!J j -

taa yatrldktan sonra etrafnda zel alayclar tarafndan "alama seremonisi" yaplrd. Bu kltrlerde ller bazan yaklm, bazan da gmlmtr (Mathews, s. 126). Hindistan'da l kltyle ilgili en eski bilgilere, Rig Veda'nn X. kitabnn 14-15. cmlelerinde rastlanr. Buna gre Hinduizm'in balang dnemlerinde ller zel bir merasimle gmlmekteydiler. Bugn Gney Hint kastlar ve Lingayet mezhebi dnda btn Hindlar lleri353

Trke'ye Glen-i Teurth adyla tercme ettii nshasnn ilk iki sayfas
( T S M K , Revan, nr. 1136)

.tiijji'ft&l ijl^ytyji'^fJ/'tzAtis

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENAZE ni yakmaktadrlar. Bir Hind lmnn yaklatn hissettiinde yaknlaryla hellieir. lm gerekletiinde cesedin trnaklar ve salar kesilir; temiz bir elbise giydirilip ba gneye dndrldkten sonra etrafnda ate yaklr. len Brahman kastndan ise Aranyakalar'dan, baka bir kasttan ise Vedalar'dan dualar okunur. Daha sonra ceset bir odun yn zerine yatrlarak yn atelenir. Cesedin tamamyla yanmasndan sonra artakalan kemikler toplanr ve saklanr (ERE, IV, 476-477). Budizm'de trenler lm olayndan itibaren -yedi gn ierisinde yaplr. Budistler l yakma gelenei yannda Seylan'da olduu gibi l g m m e geleneini de benimsemilerdir. Mahaparinibbana Sutta'ya gre Buda yaklmtr. in'de ve Japonya'da nceleri cenaze tabut iinde defnedilirken Budizm'in benimsenmesinden sonra yaklmaya balanmtr. Bununla birlikte ada toplumlarda geleneksel anlay da devam etmektedir. Zerdtlie gre ceset murdar sayldndan onu gmmek topraa, yakmak ise atee saygszlk kabul edilir ve bu sebeple ller "sessizlik kuleleri" denilen yksek meknlarda plak olarak yrtc kulara terkedilirdi (Noss, s. 356). Yahudilik'te cenaze gelenei sriloullar dnemine kadar uzanr. brn dilinde lmekte olan kii iin goses kelimesi kullanlr. Goses durumunda olan biri yaknlarn yanna ararak onlarla hellleir. Gosesin "mvt" (lm) hali gerekletiinde elleri, ayaklar, enesi balanarak gzleri en yakn tarafndan kapatlr ve gbeine metalden bir nesne konulup evdeki aynalar ters evrilir. Daha sonra vcut kllar tra edilen ve trnaklar kesilen ceset ykanr-, keten bir kefene sarlr ve bir teskere zerine yatrlarak defnedilmeye hazr hale getirilir. Erken dnemlerde Hz. Ysuf'tan bakas tabuta konulmam olup (Tekvn, 50/26) bu det ok ge dnemlerde benimsenmitir. Yahudilerde cenazeler Ortaa'a kadar kaya kovuklarna braklrken daha sonra mezarlara gmlmeye balanmtr. Tabut mezara konulduunda herkes zerini kapatmak iin bir para toprak atar ve bu srada Tevrat'tan dualar okunur. Definden sonra orada bulunanlar hzla mezarl terkederler. Gelenee gre bu ka, cemaatin mezar sorgusuna gelen meleklerin sesini duymamas iindir (Gardner, I, 676). Hristiyanlar ilk dnemlerde yahudi geleneini uygulamlardr. lmekte olan 354 kii yaknlarn yanna arr ve onlarla hellleirdi. lmn vuku bulmasndan sonra genellikle bir yal kadn tarafndan gzleri kapatlp enesi, elleri ve ayaklar balanarak ykanan ceset keten bir beze sarldktan sonra ehir dnda kayalara oyulmu basit bir mekna defnedilirdi (Resullerin leri, 9 / 3 7 ; Markos, 15/46; Yuhanna, 11/44). XI. yzyldan itibaren yahudi geleneklerinden kopma ba gsterdi. Cenazenin tanmas srasnda an alma deti benimsendi ve trene katlanlarla yas tutanlarn tamam siyahlar giymeye balad. Bugnk Hristiyanla gre yaknlar lm halindeki kiinin etrafna toplanr; rahip, azna "viaticum" (aa-i rabbn, Hz. s ' n m s o n akam yemeini sembolize eden s o n lokma) koyar ve istavroz karttrarak ahs son defa takdis ettikten sonra "ejctreme unction" ad verilen el ve ayaklarn ya ile meshedilmesi ilemini yapar (yalnz Katolikler'de). Ceset tabut iinde kiliseye gtrlr; burada rahip tarafndan son dua ve tabut zerinde "son tvbe" ilemi yaplr. Kilisedeki trenin arkasndan mezarla gtrlen tabut, banda kutsal kitaptan paralar okunduktan sonra gmlr. Ayrca l istek zerine yaklabilmektedir.
BBLYOGRAFYA: S. Mathevvs, A Ethics, Religions, Dictionary Dictionary of Religion and Man's L o n d o n 1921, s. 126; J. B. Noss, of Religion

il diri olduklar ifade edilmi (el-Bakara 2/154; l-i mrn 3/169), ayrca Allah ve Resul'ne itaat eden, yani mmin olan herkesin fen bulmaktan kurtulup ebedleen peygamberler, sadk kullar, ehidler, slihlerle beraber olaca ve ebed mutlulua ulaaca haber verilmitir (en-Nis 4/69). Buna gre lm, Allah ile mnasebetlerini kesmeyen insanlar iin saadetlerle dolu yeni ve ebed bir hayatn balangcdr. Bu sebeple len kii, cenazesinin ykanmas, beyaz kefene brndrlmesi gibi madd ve abdest aldrlmas, namaznn klnmas gibi manev temizlikle yola kmaktadr. slm'a gre insan dnya hayatnda da ldkten sonra da sevgi ve hrmete lyktr. Dolaysyla cenazeye sayg duygularn rencide edecek hareketlerden kanlmaldr. slm dininin cenazeye kar gsterdii bu ihtimamn onun geride kalan yaknlar, komu ve dostlarna ynelik teselli edici taraflar da vardr. llere sayg gstermek, yaayanlara kar saygl olmann bir baka ifadesidir. n Hazrlklar. Ana fkh kitaplarnda byk apta Hz. Peygamber'in szl ve fiil snnetine dayanlarak tesbit edilen ahkma gre lmek zere bulunan kii, mmknse yz kbleye gelecek ekilde sa yanna evrilir veya ba hafife ykseltilip ayaklar kbleye doru uzatlarak srt st yatrlr. Yannda bulunanlardan sevdii biri, duyaca ekilde kelime-i tevhid getirerek hastann da sylemesine imkn salar (Mslim, " C e n ' i z " , 1 ; E b Dvd, " C e n ' i z " , 20). Ancak skntlar iinde bulunan hastaya kelime-i tevhid getirmesi teklif edilmemelidir. lm halindeki hastann yannda Ysin sresinin okunmas da uygundur. nk Hz. Peygamber'in, llere Ysin sresini okumay tavsiye eden hadisinin (Eb Dvd, " C e n ' i z " , 20; Msned, V, 26) lmek zere olan kiileri de kapsam iine ald kabul edilmitir. Hasta ruhunu teslim ettikten sonra gz kapaklar ve az kapatlarak enesi balanr. Baka bir durumda ise srt st yatrlr ve elleri iki yana uzatlr. Elbisesi bu srada karlr ve zeri boylu boyunca rtlr. Yannda gzel koku bulundurmak veya etrafn buhur ile ttsiemek tavsiye edilmitir. Hanefler'e gre ykanncaya kadar, filer'e gre ise defnedilinceye kadar lnn yannda Kur'an okumak mekruhtur. Chiliye dneminde ileri gelenlerden biri ld zaman kabilelere haberciler gnderilip "Filn ld, Araplar mahvoldu" gibi ifadelerle lm haberini vermek, yaka paa yrtarak alamak det haline

L o n d o n 1969, s. 3 5 6 ; F. Brandon, A and Ethics, London 1970, of the World,

s. 224, 2 2 5 ; J. Gardner, Faiths

London, ts., I, 676; H. Rabinovvicz, "Death", EJd., V, 1 4 2 0 - 1 4 2 6 ; W. G. VValshe v.dr., " D e a t h a n d Disposal of the D e a d ( C h i n e s e - H i n d u - ! e w i s h ) " , ERE, IV, 450-454, 475-479, 497-500. S K R A T DEMRC

slm'da Cenaze. slm dinine gre insan kinatn kk bir parasn oluturmasna ramen byk bir deer tar. Kur'n- Kerm'de, ilk insan dem'in bizzat Allah tarafndan yaratlp O'nun ruhundan kendisine flendii, meleklerin tzim ve hrmetini kazand ifade edildikten baka yeryznde bulunan her eyin insan iin yaratld, hatta gklerde ve yerde yani evrende mevcut olan imknlarn onun emrine verildii belirtilir. nk insan duygu ve dnce yeteneklerine sahiptir; kendini, evresini ve yaratann tanyan bir canldr. Bu kadar yceltilen inanl insann yok olmamas, fen bulmamas gerekir. lm, madd artlarn evreledii fni hayattan ebediyete geii salamak iin ileyen bir mekanizmadr. Kur'an'da, Allah yolunda ldrlenlerin gerekte l de-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENAZE gelmiti. Hz. Peygamber bu tr lm ilnlarn yasaklamtr (bk. Tirmiz, "Cen'iz", 12). Ancak bir kiinin lmnden yaknlarn, dostlarn, komularn ve dier mslmanlar haberdar etmek, onlarn cenaze iin yaplacak ilere katlmalarn salamak amacyla duyuruda bulunmakta saknca grlmemi, hatta tavsiye edilmitir. Hz. Peygamber'in, Habe Kral Ashame'nin lm ile Mte Sava'nda ehid den Zeyd b. Hrise, Ca'fer b. Eb Tlib ve Abdullah b. Revha'nn ehdetlerini ashabna duyurduu bilinmektedir. Fakat bu konuda maksadn dna klmamas, lm ilnnn vg ve vnme gibi davranlara vesile yaplmamas gerekir. te yandan sabretmenin daha gzel olduu belirtilmekle birlikte arya kamamak artyla l iin alamakta da bir saknca yoktur. len kiinin borcu varsa en ksa srede -mmknse namaz klnmadan- geride brakt mallarndan denmesi veya borcuna kefil olunmas, yine vasiyeti varsa bekletilmeden yerine getirilmesi veya terikeden vasiyet miktarnn ayrlmas mstehaptr. Hz. Peygamber'in, lene ait borcun bir an nce denmesiyle ilgili hadisleri (Tirmiz, " C e ' i z " , 76; bn M c e ,

mas cizdir. Ancak Hanefler, erkein len eini ykayamayaca grndedirler. Kk ocuklar kar cins de ykayabilir. Cnp kiilerin ve hayz halindeki kadnlarn cenaze ykamas mekruh kabul edilmitir. Su bulunmad takdirde cenazeye teyemmm ettirilir. Cenazenin ykanaca yerin kapal olmas ve burada cenazeyi ykayanla yardmclarndan bakasnn bulunmamas gerekir. Cenazeyi en yakn akrabas veya onun grevlendirecei ehil bir kii ykar. Mmknse ayaklar kbleye gelecek ekilde teneir zerine yatrlan cenazenin gbekle diz kapa aras rtl bulundurulur. nce ele bir bez sarlarak cenazenin tahareti yaplr, sonra temyiz an gemise namaz abdesti aldrlr. Azna ve burnuna su verilmez; parmaa bir bez sarlarak dudaklar, dileri, burun delikleri ve gbei meshedilir. Ceset sabunlu lk su ile iki defa ykanr, ardndan hafife kaldrlarak karn svazlanr ve bir ey karsa temizlenir. Bundan sonra kfur vb. gzel koku ilve edilmi su ile nc defa ykanr. lnn sa sakal taranmayp olduu gibi braklr. fi, Mlik ve Hanbeller'e gre cenazenin karnn svazlama ii abdestten nce yaplr. Ykama ilemi tamamlandktan sonra cenaze havlu veya bezle silinip kurulanr, sonra da kefenlenir. Snnete uygun kefen erkek iin , kadn iin be paradan oluur. Erkein cesedine sarlacak ilk para yakasz, yensiz ve dikisiz bir gmlek (kams) olup omuzdan ayaklara kadar uzanr. Onun stne gelecek para batan ayaa kadar uzanan bir rt (izr), en st kat ise ondan biraz daha uzun olan bir baka rtdr (liffe). Kefeni oluturan bu paralar hazrlandktan sonra mmknse gzel bir koku ile kokulandrlr. Ykanp kurulanan cenazeye nce gmlek giydirilir, elleri iki yana braklr. Sana, sakalna, secde zalar olan alnna, burnuna, ellerine, diz kapaklarna ve ayaklarna kfur veya benzeri gzel bir koku srlr. fi, Mlik ve Hanbeller'de cenazenin azna, burnuna, kulaklarna, hatta avret yerine kokulu pamuk konur ve avret yeri enli bir bezle sarlr. Hanefler'e gre de avret yerleri hari belirtilen yerlere pamuk konmasnda bir saknca yoktur. Bu ilemlerden sonra kefenin ikinci paras rtlr, daha sonra da nc para ile cenazenin vcudu sarlr. st kat kefenin ba ve ayak taraflar birer bezle balanr ve daha sonra kabirde zlr. Tanrken kefenin almamas iin kabirde zlmek zere belinden de bir kuakla balanr.

Kadnn kefenlenmesinde ise gmlek giydirildikten sonra ba rtsyle ba ve yz rtlr. Kefenin ikinci ve nc paralar sarldktan sonra da kefenin almamas iin gs rts, enlemesine gsle gbek arasna gelecek ekilde kuak gibi sarlr. Bu rtnn dize kadar olaca, kefenin ikinci ve nc paralar arasnda balanacana dair grler de vardr. Kefenleme srasnda yaplacak dier iler erkek iin yaplanlarn ayndr. Bu kefenleme ekilleri snnete uygun olanlardr. Erkein kefeninin iki, kadnn kefeninin para olmas da cizdir ki buna "kefen-i kifye" denir. Btn vcudu kaplayan herhangi bir rt zaruret halinde kefen olarak yeterlidir. Buna da "kefen-i zarret" ad verilir. Kefenin beyaz renkte olmas menduptur. Cenaze Namaz. Hanef mezhebine gre namaz klnacak cenazenin mslman olmas, cesedinin tamamnn veya ounun mevcut bulunmas, ykanm veya teyemmm ettirilmi olmas gerekir. Namaz esnasnda cenazenin eller zerinde, omuzlarda veya binek zerinde tutulmas ciz deildir. Klacaklarn nnde hazr bulunmayan (gib) cenaze zerine namaz klnmaz. Hz. Peygamber'in Habe Necsi Ashame'nin namazn klmas, Hanef ve Mlikler'e gre Reslullah'n ahsna ait bir husustur. fi ve Hanbel fakihleri ise cenaze baka bir yerde de olsa gyabnda namaznn klnabileceini kabul ederler. Ayrca filer ile Mlikler, cenazenin el veya omuz zerinde tutulmas yahut bir binek zerinde bulunmasnda saknca grmezler. Hanefler dndaki mezheplere gre ehidler ykanmadan ve namazlar klnmadan defnedilir, Hanefler ise ykanmamakla birlikte namazlarnn klnaca grndedirler. silerin ve yol kesenlerin namazlarnn klnp klnmayaca konusu ihtilafldr. fi, Mlik ve Hanbeller'e gre bunlar ykanr, kefenlenir ve namazlar klnr; Hanefler'e gre ise ykanr, kefenlenir, fakat namazlar klnmadan defnedilirler. te yandan Eb Ysuf'tan farkl bir gr rivayet edilmekle birlikte intihar edenlerin de cenaze namaz klnr. Birden fazla cenaze iin tek namaz klmak cizse de her biri iin ayr ayr klmak daha faziletli kabul edilmitir. Eer tek namaz klnacaksa cenazeler yan yana veya arka arkaya dizilir. Cenaze namazn kldrmadaki yetki sras mezheplere gre farkldr. Hanefler'e gre birinci derecede yetkili devlet bakandr, daha sonra srasyla onun vekili 355

"Sadakat", 12; Msned, V, 11), bu konuda elden geldiince acele edilmesinin nemini vurgulamaktadr. Ykanp Kefenlenmesi. Cenazenin ykanmas farz- kifyedir, bu konuda ocukla yetikin arasnda fark yoktur. Ancak l doan ocuklarn ykanmas hususunda deiik grler ileri srlmtr. Mlik mezhebine gre bu ocuklarn ykanmas ve dolaysyla namazlarnn klnmas mekruhtur. Hanbeller'e gre ocuun anne karnndaki hayat drt aydan fazla srmse ykanr ve namaz klnr. filer, ayn durumdaki ocuun ykanp ykanmayaca konusunda iki farkl gr belirtmilerdir. Eb Hanfe'ye gre ocuun organlar belirgin ise ykanr, fakat namaz klnmaz-, belirgin deilse ykanmas da gerekli deildir. Herhangi bir sebeple tamam mevcut olmayan cesedin fi ve Hanbeller'e gre mevcut ksm ykanr ve namaz klnr. Hanef ve Mlikler'e gre ise vcudun yardan fazlas varsa ykanr ve namaz klnr. Savata ehid denler ykanmaz. Yanan veya suda boulan kiilerin, ykandklar takdirde vcutlarnn paralanmas sz konusu ise ykanmayp zerlerine sadece su dklr. Bu da zararl olacaksa mmkn olduu takdirde teyemmm ettirilir. len erkek erkekler tarafndan, kadn kadnlar tarafndan ykanr. Elerin birbirini yka-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENAZE durumunda olan vali, kad, onun tarafndan grevlendirilen kimseler, mahalle imam ve nihayet len ahsn yakn akrabalar gelir. filer, yakn akrabalar birinci derecede yetkili sayarlar. Mlik ve Hanbeller'e gre ise lnn, namazn kldrmasn vasiyet ettii kii birinci derecede yetkilidir. Ardndan devlet bakanna, onun vekiline ve nihayet yakn akrabaya sra gelir. Hanefler'e gre cenaze namaz bir defa klnr, ikinci defa klnmas mekruhtur. Mlikler'e gre bir defa cemaatle klmmsa tekrar mekruh, fakat cemaat halinde klnmamsa iadesi menduptur. fi ve Hanbeller'e gre ise cenaze namazn daha nce klmayan kiilerin klmas cizdir. Herhangi bir sebeple namaz klnmadan defnedilen cenazenin namaz, cesedi henz bozulmad kanaati devam ettii srece kabri banda klnr. Gne doarken, batarken ve zeval vaktinde cenaze namaznn klnmas Hanefler'ce mekruh, Mlik ve Hanbeller'ce haram kabul edilmitir. filer ise btn vakitlerde klnabileceini belirtmilerdir. Hanefler'le Mlikler'e gre yamur vb. bir mazeret yoksa cenaze namaz cami iinde klnmaz. fi ve Hanbeller bunda bir saknca grmezler. Dier namazlar iin sz konusu olan taharet, kbleye dnmek gibi hususlar cenaze namaznda da arttr. Namaz bozan eyler cenaze namazn da bozar. Cenaze namazn kldracak olan imam Hanefler'e gre cenazenin gs hizasna durur. Dier mezhepler, cenazenin erkek veya kadn oluuna gre bu konuda birbirinden farkl grler ileri srmlerdir. mam cenazenin erkek, kadn veya ocuk oluuna gre niyet edip yksek sesle tekbir alr. Cemaat de ayn ekilde niyet eder ve imamla birlikte tekbir alr. mam ve cemaat Sbhneke duasn sessizce okurlar. filer'le Hanbeller'de Sbhneke yerine Ftiha sresi okunur. Bundan sonra Hanef ve Mlikler'e gre eller kaldrlmadan ikinci tekbir alnr. filer'le Hanbeller her tekbirde ellerini kaldrrlar. Bu tekbirden sonra "Allhmme salli" ve "Allhmme brik" dualar, nc tekbirin ardndan da cenaze duas okunur; bu duay bilmeyenler baka bir dua okuyabilirler. Drdnc tekbir alndktan sonra saa ve sola selm verilir. Hanefler'e gre her iki tarafa selm verilmesi vcip olduundan ellerin de sol tarafa selm verildikten sonra braklmas uygundur. Dier mezhepte ise sadece saa selm verilmesi vaciptir. Cenaze namaz iin cemaat art deildir, bir kiinin kl356

us-U L jL<}\j -IS) Cenaze namaznda okunan dua J e ^ b V - A

|jlJI > U , U / i j b^-Sj '-tr*^" o ^ j '

(-i 0 '

' f-^Vl^k-

jis
Lj^J ^jAils j''5" ( ^ U^Hb ^ JJ^?3 I1

masyla bile farz yerine getirilmi olur. Namaz baladktan sonra cemaate k a t lan kimseler, eksik kalan tekbirleri imam selm verdikten sonra dua okumakszn pepee alp namazlarn tamamlarlar. Defin ve Sonras. Hanef ve Hanbeller'e gre snnete uygun olan ekil, tabutun drt kii tarafndan tanmasdr. filer'e gre bu ekilde tanmas ciz olmakla birlikte biri nde, ikisi arkada olmak zere kii tarafndan tanmas efdaldir. Mlikler ise bunun iin belli bir saynn bulunmadn, iki, veya drt kiinin cenazeyi tayabileceini belirtmilerdir. Cenazeyi tey eden kimsenin tabutu her taraftan tamasnn snnet olduuna dair rivayeti (bn Mce, "Cen'iz", 15) dikkate alan fakihler, bunun en uygun eklinin, tabutu nce sa omuzla nden sonra arkadan, daha sonra sol omuzla nden sonra arkadan bir mddet tamak olduunu belirtmilerdir. Cenazenin musallya ve kabristana tanmasna katlmak (tey etmek) snnettir. Bu srada cenazenin arkasndan veya nnden sessizce yrnr. Yksek sesle Kur'an okumak veya zikir yapmak mekruh kabul edilmitir. Uzakl sebebiyle cenazeyi kabristana araba ile gtrmekte bir saknca yoktur. Kk ocuun cenazesini yalnz bir kii elleri stnde tayabilir. Namaz klndktan sonra cenazeyi bekletmeden defnetmek gerekir. Bununla beraber kendi memleketine veya bir baka yere nakli sebebiyle defnin geciktirilmesi de mmkndr. Nakil konusunda mezhepler iki farkl gr benimsemilerdir. Hanefi, Mlik ve Hanbel fakihleri belirli artlarla cenazenin naklini ciz grmlerdir. Hanefler'e gre cenazenin v e f a t ettii yerde defnedilmesi mstehap olmakla birlikte cesedin bozulup kokmas tehlikesi bulunmuyorsa baka bir yere naklinde saknca yoktur. Gasbediimi bir yere defnedilmi olmas, defnedildii yerin daha sonra f'a ile alnmas gibi haller dnda definden sonra cenazenin nakli haramdr. Mlikler ise nakil srasnda cesedin bozulup dalmamas, cenazeye saygszlk edilmemesi ve naklin belli bir fayda salamas artyla definden nce ve sonra bunu ciz grmlerdir. Kabrin su al-

tnda kalmasn nlemek, slih kiilerin kabristanna veya mukaddes beldelere, ailesi ve yaknlarnn ziyaret edebilecei yakn bir yere defnetmek nakil iin muteber mazeretlerdir. Hanbeller'e gre de mukaddes yerlere veya slih kiilerin kabristanna defnedilmesi gibi mer bir maksatla ve cesedin bozulup kokmamasndan emin olunmas artyla definden nce de sonra da cenazenin nakli cizdir. Baka yerlerde v e f a t eden sahblerden bazlarnn Medine'ye getirilip defnedilmesi bu hususun meruiyetine delil tekil etmektedir. filer'e gelince, cesedin bozulmamasndan ve kokmamasndan emin olunsa bile cenazenin bulunduu yerden baka bir yere nakledilmesi haram, bir gre gre de mekruhtur. Ancak yakn yerlere nakledilmesi veya Mekke, Medine ve Kuds civarnda v e f a t eden bir kiinin ykanp namaz klndktan sonra kokmayacandan emin olunduu takdirde ad geen yerlere gtrlp defnedilmesi cizdir. Definden sonra ise bir zaruret olmadka nakil haramdr. Cenaze kabre ncelikle yakn akrabalar tarafndan ve kble ynnden yavaa indirilir. Kabre koyan kimse bu esnada, "Bismillh ve al milleti Reslillah" ( aIJ^j a L > Js.j rflj^j) der. Kadn cenazeyi en yakn mahremi, yoksa dier akrabalar, bunlar da yoksa yakn komular kabre indirir. Cenaze, kble ile 90 derecelik bir a oluturacak ekilde uzunlamasna kazlan kabre, sa yanna yatrlmak ve yz kbleye getirilmek suretiyle konur. Lahdin zeri kerpi, tahta perde vb. malzemelerle kapatldktan sonra st toprakla rtlr. Cenaze defnedildikten sonra ksa bir sre bekleyip l iin dua etmek ve Kur'an okumak mstehap kabul edilmitir (Eb Dvd, "Cen'iz", 69). fi ve Hanbel fakihlerine gre len kiiye kabirde karlaaca suallerle ilgili olarak telkinde bulunmak mstehaptr. Mlikler de telkini mer kabul ederler. Hanef mezhebinde ise definden sonra telkinin yaplmayaca belirtilmi, ancak yaplmas halinde bir sakncas olmad da ifade edilmitir (bk. TELKN). Cenazenin gndz defnedilmesi tercih edilmekle birlikte gece defenedilmesi de mmkndr.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

C E N A Z E GLBANGI Tziye. lnn yaknlanna tziyede bulunmak menduptur. Tziye mmknse gnden sonraya braklmamal ve tekrar edilmemelidir. lnn yaknlarnn bu sre zarfnda tziyeleri kabul etmek iin evde veya baka bir yerde oturup beklemeleri Hanefler'e ve Mlikler'e gre mubah, filer'e ve Hanbeller'e gre ise mekruhtur. Taziyenin lnn defninden sonra yaplmas daha uygun bulunmutur. Akraba ve komularn yemek hazrlayp cenaze evine gtrmeleri mstehaptr. Cenaze sahiplerinin yemek hazrlayp bakalarna ikramda bulunmas ise hem uygun olmayan bir zamanda klfet getirdii, hem de Chiliye devri detlerinden olduu iin slm limleri tarafndan mekruh grlm, hatta haram olabilecei ileri srlmtr. Vrisler arasnda hukuk ilemler bakmndan ehliyetsizlerin veya eksik ehliyetlilerin bulunmas halinde terikeden bu tip harcamalarn yaplmas da ciz deildir. Ancak uzaktaki akraba ve dostlardan cenazede bulunmak zere gelenlere ikramda bulunmak ve onlar yedirip barndrmak cizdir. Cenazeyle lgili Bid'atlar. Toplum ve fert hayatnda igal ettii nemli yer dolaysyla cenaze ile ilgili din merasimlere bilgisizlik, menfaat temini, bazan da eski din ve kltrlerin etkisinden kurtulamama sebebiyle bid'at ve hurafelerin kart grlmektedir. Cenazeye elenk gnderilmesi, cenazenin katafalka konularak sayg duruunda bulunulmas, grev yapt yer veya yerlere gtrlrek banda nutuk ekilmesi, bando vb. eliinde tey edilmesi, bid'atlarn en ok dikkat ekenleri arasndadr. Cenaze hizmetlerinin yaayanlara ynelik amalarndan biri lm hatrlamak, hiret lemini dnmek ve ibret almaktr. Hatta bu maksad ihll edecei endiesiyle cenazeyi tey ederken yksek sesle Kur'an okumak, tekbir getirmek ve zikir yapmak bile baz limlerce ho karlanmamtr. Bundan dolay tevazuun ve samimi davranlarn hkim olmas gereken cenaze hizmetlerinde gsteriin ve israfa sebep olan merasimlerin icra edilmesi doru deildir. Defin srasnda veya daha sonra l iin para karlnda Kur'an okutmak, hatim indirtmek, yine l iin muhtelif gn ve yl dnmlerinde mevlid okutmak, ziy a f e t vermek bid'at saylmtr. lm mnasebetiyle Kur'an okunmasnn, okuyan iin sevaba vesile olabilecei gibi lene de fayda salayaca umulmaktadr. Ancak bunun bakasna para ile yaptrlmas ve Kur'an okuyanlarn Allah rzsn deil paray amalamas, fiilin ibadet olma niteliini ortadan kaldrmaktadr. Ayrca lnn yedinci, krknc veya elli ikinci gecesi gibi belli gn ve gecelerde dzenlenen mevlid ve hatimler hususunda da Kur'an'a veya hadislere dayanan herhangi bir bilgi ve tavsiye mevcut deildir. Cenazenin defninden sonra yaplan devir ve iskat da bid'at trne giren ilemlerdendir (bk. ISKAT). Kabrin yannda namaz klmak, zerine mescid ina etmek, buralarda mum yakmak ve bez balamak, bir ksm gemi dinlerin kalnts olan bid'atlardandr. lmn geride kalanlar iin zc bir hadise olduu phesizdir. Yaknlarnn, dostlarnn ve iyi insanlarn lm dolaysyla peygamberler bile hzn duymulardr. Resl-i Ekrem'in amcas Hz. Hamza ehid edildii ve olu brhim henz bebekken ld zaman Hz. Peygamber zlm ve gzleri yaarmtr. Bu hali baz sahbler tarafndan yadrgannca da yle demitir: "Bu engel olunmaz bir merhamet duygusudur. Gz yaarr, kalp zlr; ancak bizim azmzdan rabbimizin rzs hilfna bir sz
k m a z " (Buhr, " C e n ' i z " , 43; Mslim,
r

BIBLIYOGRAFYA: Lsnul-'Arab, "cnz", "chz", "y c " md.leri; Tcul-'rs, "cnz", "chz" md.leri; Mifthu knzi's-snne, " C e n ' i z " md.; Msned, V, 11, 26, 136; Buhr. "Rikk", 41, "Cen'iz", 2, 4, 8, 9, 21, 23, 33, 43, 55, 57, "Havle", 3, "Kefle", 3, "Mezlim", 5, "Megz", 44; Mslim, "Fez'il", 62-63, "Cen'iz", 1, 11, 16-28, 36, 62, 63, 66, 67, "Libs", 3, "Selm", 4, 5, "Zikir", 14, 16-18; bn Mce, "Cen'iz", 15, 59, "adakt", 12; Eb Dvd, "Cen'iz", 20, 24, 30, 32, 69, "Hammm", 2; Tirmiz, "Cen'iz", 12, 18, 21, 76; rz, el-Mhezzeb, 1, 133-147; Serahs, el-Mebst, II, 56-74; Ksn, Bed'iI, 299325; Kdhn, el-Fetu, I, 195; bn Rd, Bidyet7-mctehid, I, 191-207; bn Kudme, el-Mun, II, 302-433; bn'l-Hmm, Fethu'lkadr, II, 103-105; bn Nceym, el-Bahr, II, 183215; Har, erhu Muhtasar Hall, II, 113147; Desk, Hiye 'ale'-erhi'l-kebr, I, 407430; Tahtv, Haiye 'al Merk'l-felah, Bulak 1318, s. 362-387; evkn, Neylul-eutr, IV, 17-127; bn bidn, Reddul-muhtar, I, 570612; bn'l-Hc, el-Medhal, Kahire 1401/1981, III, 229-281; Muhammed Nsrddin el-Elbn, Ahkmul-cen'iz ue bide'uh, Beyrut 1388/ 1969; Cezr, el-Mezhib'l-erba'a, I, 500-541; Ali Mahfz, el-ibdc f medrri'l-ibtid', Kahire 1956, s. 218, 222, 226-227, 231; Hayreddin Karaman, tslamn Inda Gnn Meseleleri, stanbul 1982, 1, 64-126; Seyyid Sabk, Fkh'ssnne, Beyrut 1405/1985, I, 505, 508, 52 , 536 vd.; A. S. Tritten, "Djanza", El2 (ng ), II, 441442; Mu.F, XVI, 5-46. fT)
lal M E H M E T ENER

"Fez'il", 62-63). slm dbna gre lm mnasebetiyle yksek sesle alayp szlanmak, feryat etmek, ar hareketlerde bulunmak, siyah elbiseler giyip yas tutmak doru deildir. Bu tr davranlar ilh takdire rz gstermemek, Allah'tan ikyeti olmak mnasna geldii gibi yaayan insanlar, hatta llerin ruhlarn da rahatsz eder (bk. Buhr,
" C e n ' i z " , 23, 33; Mslim, " C e n ' i z " , 11,

CENAZE G L B A N G I Mevleviyye tarikat mensuplarnn defin merasimleri srasnda okunan glbank.

"Gl sesi" anlamnda Farsa bir terkip olan glbank veya glbenk, zel olarak tertip edilmi baz dualar hakknda kullanlan genel bir tabirdir. Saraylarda belirli baz merasimler srasnda, tekkelerde eitli vesilelerle okunan glbanklara daha ok Mevleviyye tarikatnda rastlanmakta olup cenaze glbang bunlardan biridir. V e f a t eden Mevlevler'in defninden sonra kabrin banda halka olunarak eyh efendi veya dier bir tarikat bynn idaresinde ism-i cell ekilir, bunu zikri idare eden kii tarafndan yksek sesle okunan glbank takip eder, daha sonra hep bir azdan "h" denilir ve ba kesilerek (bk. SEM) kabirden dnlrd. Cenaze glbangnn metni yledir: "Vakt-i erif hayrola, hayrlar fethola, erler defola, dervi (...) merhum karndamzn rh-i revn d handn, mazhar- a f v gufrn, garka-i gark -i rahmet-i Yezdn, dhil-i ravza -i rdvn (nil-i ravza-i rdvn), hcesi hond ola; medrnda rhat mzdd ola (meknnda istirahat mzdd ola), menzili mb357

16-28). man ve iyi amel sahibi kiiler iin lm en byk saadet, imansz kimseler iin de en byk felkettir. Geride kalanlarn alayp szlamasna llerin ihtiyac olmad gibi bu davranlarn dirilere de faydas yoktur. Hz. Peygamber'in, "Kul Allah'a kavumay severse Allah da ona kavumay sever; eer kul bunu istemezse Allah da onu istemez" dediini duyan baz hanmlar, insanlarn lmden holanmad realitesini kendisine hatrlatnca yle cevap vermitir: "Durum sylediiniz gibi deildir. unu iyi bilin ki mmine lm geldii zaman Allah'n rzs ve lutuflan kendisine mjdelenir-, artk ona gre lmekten daha byk bir saadet yoktur. Kfire de lm gelip att zaman karlaaca ilh azap ve ceza kendisine hatrlatlr; artk ona gre de lmekten byk bir felket olamaz" (Buhr, "Rikk", 41; Mslim, " Z i k i r " , 14, 16-18).

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

C E N A Z E GLBANCI rek ola, bakler selmette kala, dem-i Hazret-i Mevln, srr- ems-i Tebrz, kerem-i mm Al h diyelim h".
BIBLIYOGRAFYA: Mecmua, Konya Mevln Mzesi Ktp., nr. 1661, vr. 71 b ; Pakaln, I, 279, 685; Abdlbki Glpnarl, Mevlev db ve Erkn, stanbul 1963, s. 19, 131; a.mlf., Mevln'dan Sonra Mevlevlik, stanbul 1983, s. 424. T
S NURI OZCAN

CENAZE H A S A N P A A
(bk. HASAN PAA, Kethd).

CENAZE SALSI Osmanl terifatnda cenaze alaylaryla nemli vefat haberlerinin duyurulmas iin okunan sal.

nin bilinmesine ayrca ihtiya olduundan bu bilgiler sal verildikten sonra dolatrlan delll ve mndlerle duyurulurdu. Bu grevliler ehrin belli bal yerlerini dolaarak lenin isim, hret, nesep ve mesleine ait zl bilgileri ve cenazenin nereden, ne zaman kaldrlacan kalplam ifadelerle tekrarlayarak bildirirlerdi. Otuz krk yl ncesine kadar bilhassa Anadolu ehirlerinde devam eden bu sal, dellln bir eit makamla, "Vakt-i sal! Ey cemat-i mslimn, hzr olun (...) Camii'nde le namaznda filn olu filnn cenaze namaz vardr. Sevabndan gafil olmayn! Rahmet ile anana Tel rahmet eyleye!" gibi ifadeleri yksek sesle sylemesi eklindeydi. Vefat eden ulemdan biri ise ehrin birka camiinde sal verilirdi. Minarelerde okunan cenaze sals cuma sals ile ayn metne dayanr. Bu sebeple cuma namaz iin verilen sal, cenaze sals yerine de getiinden bu vakitte ayrca cenaze iin sal okunmazd. Nitekim Selnik, II. Murad'n vefat zerine II. Mehmed Manisa'dan stanbul'a gelerek tahta ktnda mezzinlerin cuma sals okumakta olduunu syledikten sonra, "Merhum padiahn dahi ce-

naze sals onunla iktifa olundu" diyerek ayrca sal verilmediini belirtir (Trh, II, 433). Cenaze salsmn sonuna lm hakkndaki baz yetlerin eklendii ve cuma salsndan bu ekilde ayrt edildii de bilinmektedir. Baz kaytlar, minarelerde sal vermenin, belli bir vakti olmayan cenaze namaznn klnaca zaman haber vermek maksadyla okunduunu, bu detin ilk olarak Msr'da Ftmler zamannda baladn gstermektedir. Gnmzde de sal, namaza katlacak kimselerin hazrlanmas iin cenazenin kaldrlaca vakit namazndan bir saat nce okunmak suretiyle devam etmektedir. Cenaze namazndan sonra tekil edilen cenaze alay srasnda okunan sal ise bir nevi zikir eklinde ve cemaatin de katlmasyla icra edilir. Baz farkl metinleri olmakla birlikte en yaygn sal yledir: . (JJtt.Vj) JjJaVj
^Jsp^lll lj-aj a*-! ^Js. pi-y J-^j <

Din msikinin cami msikisi formlarndan biri olan sal, Hz. Peygamber'e vg ifade eden ve salt selm adyla da anlan Arapa ibarenin belli beste ile okunmasna denir. Bu ibare baz deiikliklerle okunduu yere, zamana, besteye ve makama gre farkl adlar almtr (bk. SAL). Cenaze sals, lm haberinin duyurulmas maksadyla minarelerden okunan salt selm ile cenazenin kabrine gtrl srasnda tertip edilen cenaze alaynda ve definden sonra okunan sal olmak zere iki eittir. Hz. Peygamber lm haberinin e dost ve slih kiilere duyurulmasn tasvip etmi, Habeistan Necsi'nin vefatn, Zeyd b. Hrise, Ca'fer b. Eb Tlib ve Abdullah b. Revha'nn ehdet haberini bizzat duyurmutur. Osmanllar'da eski devirlerden beri nemli kiilerin lm haberleri ehirlerin byk camilerinin minarelerinden sal verilmek suretiyle halka duyurulmutur. Tarih kaynaklarda, zellikle vak'anvis tarihlerinde padiahlarn vefat haberlerinin bu ekilde duyurulduuna dair kaytlar mevcuttur (bk. Selnik, II, 433; Rid, III, 117). Bu kaytlarn ou XVI. yzyl ve sonrasna ait olmakla birlikte bunlarda cenaze sals vermenin "de'b-i kadm, mu'td- kadm" olduu ifade edilmitir. Esad Efendi, padiahlarla hnedan mensuplar ve devlet riclinin lmlerinin, stanbul kadsna veya mezzinbalara buyruldu karlarak Ayasofya, Sultan Ahmed, Sleymaniye ve Ftih gibi seltin camilerinde okunan sallarla iln edildiini ve ayrca delll ve mndler vastasyla halka duyurulduunu belirtmekt e d i r ( T e r f t - Kadme, s. 121).

,J 4WI Jl V"
(AJI^I) AjiJ^ (j^-j

Cenaze alaynda sal u ekilde okunurdu: Birinci safhada cenaze alay yola koyulunca bir kii " "

ve

na

zi1

Muhammedn

e mi

Al

a. . . . hmmesalii a l

sey

yi di n

Mu

ham

me din

ve

(Cumhur)'-

'

vesal livesel lim a l

es adi vee ...

refin

ricem

il

en bi y.

(Cumhur) Cenaze Alay esnasnda okunan hseyn salnn notas . hirabbil e mn

Cenaze sals bir nevi lm iln mnasn tamakla birlikte lenin kimlii358

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEND ksmn okur, gzel sesli bir grup da " ^ J^j "der. Bu srada cemaat yry temposunda hep bir azdan "h" ism-i erifini zikreder. Kabre varlncaya kadar sal ve zikir tekrarlanr. kinci safha definden sonradr. Defni takiben okunan ar- erifin ardndan yine bir kii batan " "e kadar olan blm okur, ardndan cemaatin tamam " JJUI v j - i " cmlesini bestesine uygun bir ekilde syler. Bu ekilde sal sona erer. Hseyn makamndaki bu eserin Mzikali Hfz Yaar (Okur) ve Eyyb Hfz Ali Rza'dan (engel) derledii notasn Nazari-Amel Trk Musikisi adl eserinde nereden Subhi Ezgi, herhangi bir kaynak gstermeden bestekrnn Hatb Zkir Hasan Efendi olduunu kaydeder. Halil Can ise bu eserin Buhrzde Mustafa Itr tarafndan bestelendiini belirtmektedir. Cumhuriyetten sonra baz resm zevatn ve nemli kiilerin cenaze alaylar bando-muzka eliinde cenaze mar alnarak yaplmakta, dier llerin kabre gtrl srasnda cenaze sals okunmamaktadr. Ancak baz eyhlerin ve nl kiilerin cenazelerinin sal okunarak kaldrld da grlmektedir. Nitekim Hfz Burhan, Hfz Mecid Sesigr ve Hseyin Sebilci gibi msikiinaslarla eyh Muzaffer Ozak'n (. 1985) cenaze merasimleri bu ekilde icra edilmitir.
BBLYOGRAFYA:

nin aday igal etmesi ve kalenin ynetimini ele geirerek Habe askerlerinden ve cretli Maratalar'dan oluan bir donanma kurmasyla blgenin nemi daha da artt. Blge dilinde Habeler'e sd (seyyid) denilirdi; bu sebeple ada hkimine Sd, torunlarna da Sdler ad verildi. Daha sonra resm unvan vezir ve nevvba dnen ada hkimi, Hindistan'n bat sahilindeki Konkan denilen baz blgelerde timar* sahibi oldu ve bu topraklara da Habsn denildi. Sdler 1492'den sonra dilhler, 1670'ten sonra da Babrller'le i birlii yaptlar. mparator Evrengzb, Cencre donanmasnn hac tayan ve ticaret yapan Bbrl gemilerini korsanlardan korumasna karlk Sdler'e 400.000 rupi veriyordu. 1680'den sonra Konkan kylarnda hkm sren Marata beylerinden hc ve yerine geen olu Svc Cencre'ye saldrdlarsa da Bbrller'le aralarnda kan sava yznden aday alamadlar. Svc'den sonra hkmdar olan olu Sambhc de saldrlarnda muvaffak olamad. Bundan dolay Sdler Maratalar'a yenilmemekle vnmlerdir. XVIII. yzyl balarnda Peva ve Angri kabilelerinin birbirleriyle anlaarak balattklar Cencre'nin mukavemetini krma gayretleri baarszlkla sonuland gibi Sdler daha sonra Cferbd' zaptedip Cencre Devleti'ne kattlar. Hkmdarlar nl Sret Kasrna yerleerek 1759'da ngilizler tarafndan karlncaya kadar burada oturdu. Cencre Devleti bamsz durumunu 1870'e kadar korudu. Bu tarihten sonra idare iyice zayflad ve Sdler ngiliz hkmetiyle anlaarak Hindistan'daki ngiliz birliine dahil oldular. Cencre Devleti idar taksimatta Murud, rivarzan ve Cferbd adlaryla beldeye ayrlmt. XX. yzyln balarnda 85.000 kii olan nfusunun % 17'si mslmand. 1947'de Hindistan birliine katlan Cencre bugn Maharatra eyaletinin Murud ehrine bal bir ada durumundadr.
BBLYOGRAFYA:

CEND

(
^

Siriderya kysnda bugn mevcut olmayan tarih bir ehir. islm corafyaclar, bugn Kazakis-

tan snrlar iinde yer alan Siriderya'nn aa mecrasnda Ouzlar'n yaad ehirden bahsederler. Bunlar Ouz yabgu 'sunun klk merkezi olan Yenikent (ehrkent, el-Karyetu 1-hadse, Dih-i Nev), Huvre ve Cend ehirleridir. Cend, nehrin sa kysnda Hrizm'e on gnlk mesafede ve bugnk Kzlorda ehrinin yaknnda kurulmutu. Kaynaklarda Huvre ehri hakknda bilgi yoktur. Bu ehirlerin ne zaman ve kimin tarafndan kurulduu kesin olarak bilinmemektedir. Ancak Barthold, Asya bozkrlarndaki ticar faaliyetlerde nemli bir ambar grevi stlenen bu ehirlerde IV. (X.) yzylda mslmanlarn yaadn, mslman tccarlarn daha nce Sodlular'n Trk bozkrlarnda kurduu kolonizasyonu devam ettirdiklerini ve bu mslman ehrinin bu ekilde meydana geld i i n i s y l e r (Orta knda Dersler, Asya Trk Tarihi Haks. 79).

IV. (X.) yzylda Cend halk gayri mslim Ouz yabgusuna tbi olup ona her yl hara demekteydi. Ancak giderek artan nfuz ve kudreti sebebiyle Ouz yabgusu ile aras alan Suba Seluk b. Dukak maiyeti (Knk boyu), aile efrad ve srleriyle birlikte Cend yresine geldi. Burada slmiyet'i kabul ederek mslman halk gayri mslim Ouz yabgusuna hara vermekten kurtard. Seluk'un Cend'e IV. (X.) yzyln ikinci yarsnda geldii kabul edilmektedir. Seluk b. Dukak, Cend ve dier ehirlerdeki mslmanlarla birlikte gayri mslim Trkler'e kar balatt cihad harekt ile byk bir hrete kavutu ve "el-Melik'l-Gz" unvanyla anlmaya baland. Seluk'un olu, Turul ve ar beylerin babas Mkil de byle bir cihad harekt srasnda ehid olmutu. Seluk 100 yan akn olduu halde Cend'de v e f a t etti ve burada defnedildi. Seluklular, atalarnn lmnden bir sre sonra Karahanllar'la Eb'l-Fevris ah Melik b. Ali el-Bernnin basklar yznden Cend'den ayrlarak Smnler tarafndan kendilerine tahsis edilen Buhara ve Semerkant arasndaki Nur kasabasna yerletiler. Cend ehri Seluklular'n 359

Selnik, Trih

(tpirli), II, 4 3 3 ; Rid, Kadme,

Trih,

III, 116-117; Terft- cit-Iat-Salt-Durak, Uzunarl, Saray tin Karaman, Ebediyet

s. 115-116, 121,

125; Ezgi, Trk Musikisi,

III, 64-65; a.mlf., Tems. 5 4 - 5 5 ; HayretUurlarken, sy. 217 I,

stanbul 1946, s. 12-13; Tekilt, Yolcusunu

Ankara 1988, s. 30; Halil Can, "Dn T r k M u s i kisi A n t o l o j i s i : C e n a z e Sals", MM, (1966), s. 14; Pakaln, I, 279; R. Ekrem Kou, " C e n z e Sals", st.A, VII, 3 4 9 2 ; ztuna, BTMA,
1 8 3

'

NUR ZCAN MUSTAFA

UZUN

CENCRE Hindistan'n bat sahilinde kurulmu olan eski bir devlet.

Bayur, Hindistan

Tarihi, Ankara 1947, II, 292Civili-

Adn Bombay'n 48 km. gneyindeki Danda Rajpuri Limannn giriinde bulunan kk adadan alr. Cencre, Arapa'da "ada" mnasna gelen cezre kelimesinin Marata dilindeki bozulmu eklidir. Devletin merkezi olan adann nemi, burada Umman denizine hkim bir kalenin yer almasndan kaynaklanmaktayd. Nizamhler Devleti'nin kurucusu Melik Ahmed Bahrnin (1490-1509) hizmetinde bulunan Ykut adl bir Habe'-

294, 312; III, 38-39; S. M. ikram, Muslim zation A Short Mughal History Empire, of Aurangzib,

in India, New York 1964, s. 219; J. Sarkar, Calcutta 1979, of the

s. 163-164, 2 4 2 ; irfan Habib, An Atlas J. Douglas, Bombay was India, and Western India,

N e w Delhi 1982, harita 14 A ; Delhi That

1985, I, 22, 54; S. A. A. Rizvi, The Wonder

London 1987, s. 141; TA, X, 169;

J. S. Cotton, " C e n c r e " , A, III, 90; W. Irvine, "Evr e n g z i b " , A, IV, 4 1 3 - 4 1 4 ; T. W. Haig, " M a r a t ha", A, VII, 315-316; Abdus Subhan, "Diandjra",

El2 Suppi. (ng.),

R E c E p U s L u

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEND ayrlmasndan sonra onlarn "kadm dman" Eb'l-Fevris ah Melik'in eline geti. ah Melik muhtemelen son Ouz yabgusu Ali Han'n olu olup Gazneli Sultan Mesud, Karahanllar'a ve si Hrizm valilerine kar onunla ittifak yapmt. ah Melik 429'da (1038) Sultan Mesud tarafndan Hrizm valiliine tayin edilmi ve Hrizmah Altunta'm olu smail'i buradan uzaklatrmt. smil de ona kar Seluklulardan yardm istemek zorunda kalmt. Yardma gelen ar Bey'i de malp eden ah Melik daha sonra Turul Bey tarafndan bozguna uratld ve Gazneliler'e snmak iin Dihistan zerinden Mekrn'a kat. ah Melik'in bu bozgundan sonra Cend'e gitmeyip Mekrn'a kamas, Cend'in bu srada onun hkimiyetinden ktn ve tekrar Seluklular'n eline getiini gstermektedir. ah Melik 434'te (1042-43) yakalanarak ldrld. Seluklular'n daha sonraki yllarda ta Siriderya mecras ve Mangiak yarmadas ile birlikte gayri mslim Kpaklar'a kar yaplan gazlarda en nemli u ehirlerinden biri olarak kabul edildi. Hrizmah Atsz'n 1138'de isyana teebbs etmesi sebebiyle Sultan Sencer Hrizm zerine sefere karken Atsz', mslman vilyetlerin sadk muhafzlar olan ve kfirlere kar devaml savaan gazileri yok etmek ve Cend ve Manglak'ta mslman kan dkmekle suluyordu. Atsz 1138'de yaplan savata Sencer'e fazla mukavemet edemeyip yenildi ve sava meydanndan kat. 538'de (1143) ikinci defa isyan ettiyse de baarl olamad ve sonunda ona tbi olarak hkm srmeyi kabul etti. Atsz o dnemde "mmeht- bik'- dny ve muazzamt- sugr- slm'dan biri olarak anlan Cend'i 540 Reblhirinde (Ekim 1145) tekrar zaptetmi, ancak Sencer'in 542 ( 1 1 4 7 - 4 8 ) ylndaki seferinden sonra ehir Hrizmahlar'n hkimiyetinden km ve Seluklular'n kontrolne gemitir. Atsz'n 547'deki (1152) Kpak seferi srasnda Cend Karahanllar'dan Arslan Han Muhammed'in torunu Kemleddin b. Arslan Han Mahmd'un elindeydi. Kemleddin Atsz'n byk bir ordu ile yaklamakta olduunu duyunca kat. Atsz onu eitli vaadlerle geri getirtip hapsetti ve Kemleddin hapist e iken ld. Atsz tekrar ele geirdii Cend'e veliaht olan olu larslan' vali tayin etti. Bu tarihten itibaren Hrizmahlar tahta aday olan "ekber evlt'larn Cend'e vali tayin etmeyi gelenek haline getirdiler. larslan'dan sonra ayn greve Aleddin Teki getirildi. Atsz'n 527 (1133) ve 547'deki (1152) seferlerinden sonra 591'de (1195) Aleddin Teki, 606 (1209) ylnda da Aleddin Muhammed Kpaklar'a kar dzenledikleri seferlerde buray bir s olarak kullandlar. Cend 1220'de Cengiz Han'n ordular tarafndan igal edildi. Hrizmahlar'n Yenikent ve Cend valisi Kutlu Han Moollar'a mukavemet gsteremedi. CenCend ehrini "Ez mmeht- bika'- dny ve muazzamt- sugr- islm" olarak tantan
540 (1145)

zerinde bulunan ve nemli bir ileri karakol grevi stlenen Cend'in blgenin ticar hayatnda mhim bir yeri vard. Ayrca Seluk'un mezarnn burada bulunmas sebebiyle Seluklular nezdinde kutsal bir htras olan Cend'i Ykt VII.
(XIII.)

yzylda byk bir ehir olarak ta-

ntr ve halknn Snn ve Hanef olduun u S y l e r ( M u ' c e m u l - b l d n , II, 168).

Cend'de yetien mehur bilginler arasnda, Zemaher'nin talebesi kad ve air Ya'kb b. rn el-Cend, Eb Nasr Ahmed b. Fazl b. Ms el-Cend ve t'r-rh ve tuhfet'l-fth Nefhamellifi M-

eyyidddin el-Cend zikredilebilir. Ayrca yre halknn ok sevdii. eyh Baba diye mehur Kemleddn-i Hrizm de 1273'te Cend'de lm ve burada defnedilmitir.
BBLYOGRAFYA: bn Havkal, ret'l-arz, Huddul-'lem s. 4 6 1 - 4 6 2 , 512; (nr. ( M i n o r s k y ) , s. 72, 81, 122, 371;

M u h a m m e d b. Hseyin el-Beyhak, Trih 1117; Sem'n, el-Ensb, Ebkr'l-efkr fi'r-res'il

Cend'den ayrlarak hkimiyet sahalarn ran'a ve batya doru geniletmeye balamalaryla ehir Kpaklar'n eline geti. Fakat Cend'i "devletlerinin mebdei ve menei olan aziz bir belde" olarak kabul eden Seluklular buray hibir zaman unutmadlar. Nitekim Sultan Alparslan 457'de (1065) kt Hrizm ve Manglak seferi srasnda, hnedana adn veren dedesi Seluk'un kabrini ziyaret maksadyla Cend'e kadar gitmitir. Cend han kendisine itaat arzederek balln bildirmi, sultan da onu grevinde brakmtr. Sultan Sencer de bir gaz ve cihad merkezi olarak kabul ettii Cend ehrini tahkim etmi ve Abbs halifesine gnderdii bir mektupta Cend snrnda ok sayda kfirin kltan geirildiini mjdelemitir. Sultan Atsz devrinde (1128-1156) Hrizmahlar'n kontrolne geen Cend, bu dnemde de Or-

Hall Hatb Rehber), Tahran 1368, III, "l 115III, 3 1 8 ; Beyhak, TVatvt, Ktp., ile't-teresue'l-e'r, rih ( H s e y n ) , 5. 8 7 - 8 8 ; Redddn-i

FY, nr. 424, vr. 3 1 b - 3 4 a ; Baheddin Muhammed b. Meyyed-i Badad, et-Teuessl

sl (nr. Ahmed Behmenyr), Tahran 1315 h,,


s. 12-15, 29, 84, 120, 155, 158-159, 174-175, 225, 2 3 5 ; Ahbru Nesev, Sret-i d-deuleti's-Selckiyye Mngburn(trc. (LuII, 168; Anogal), s. 2, 28; Ykt, Mu'cemul-bldn, Celleddn-i

nim, nr. Mcteb Mnov), Tahran 1344 h./


1965, s. 43-54, 134-136, 3 5 4 ; bn'l-Esr, elKmil, IX, 4 7 4 - 4 7 5 ; X, 4 9 ; Cveyn, Trh-i (ztrk), I, 123, 140, 143-145, of the Ci171, hng

173, 192; II, 11-12, 14-15, 28, 31-33, 6 6 ; III, 4 8 ; G. Le Strange, The Lands Caliphate, Trkistan, Eastern Cambridge 1966, s. 4 8 6 ; Barthold. s. 194, 276, 318, 335, 347, 351-352, Trk Tarihi

356, 360, 363, 365-366, 369, 386, 392, 394, 440-441, 4 4 3 ; a.mlf., Orta Asya

Hakknda Dersler (haz. K. Yaar Kopraman smail Aka), Ankara 1975, s. 79, 137, 251, 256,
258, 261, 266; a.mlf., Ulu Beg ue Zaman s m a i l Aka), Ankara mer, Ouzlar: Trkmenler, stanbul (trc. 1990, s. 132; Faruk S1980, s.

34, 38, 40, 52, 57, 59, 62, 63, 66-67, 76, 94, 100-101, 111-112, 559, 564-565, 571-573, 591, 649, 650, 6 5 1 ; Osman Turan, Seluklular rihi ue Trk slm Medeniyeti, Tastanbul 1980, ue ZaSelmparatormparatorluu

s. 61, 66-70, 73, 80, 88-89, 96, 159, 239, 240, 2 4 2 ; M e h m e t Altay Kymen, Alparslan man, uklu 352; Tarihi Ankara 1983, 1, 78; a.mlf.. Byk mparatorluu a.mlf.. Byk (Kurulu Tarihi Seluklu (kinci

giz Han'n sadk taraftarlarndan Ali Hoca Cend'e vali tayin edildi ve lmne kadar bu grevi srdrd. Cengiz Han'n byk olu Cuci de Grgen'e yapt seferlerde buray bir s olarak kulland. Cend, Mool byk hanlar (1206-1370) ve aataylar (1227-1370) zamannda orta halli bir ehir olarak varln srdrd. XIV. yzyldan sonra ise kaynaklar-

luk Devri),

Ankara 1984, II, 228, 313, 315, 351Deuri), Ankara 1989, I, 16-17, Ankara 1984, s. 34,

ib

V-^J^^J-O^^yj}

34, 153, 154, 157-158; brahim Kafesolu, Harizmahlar Deuleti Tarihi, 36, 43, 45, 60-61, 72-73, 81, 84, 91-95, 100101, 105, 128-130, 143, 183, 211, 250, 253, 255-257, 2 5 9 ; Kms'l-a'lm, Bosvvorth, " D i a n d " , El2 SuppL III, 1840; C. E. (ng.), s. 244-

tarihli bir vesika


(Redddn - i Vatvt, Ebkr'lelkr e'l li'rres* ecr, il

da Cend hakknda bilgiye rastlanmaz. Aral gl daha ok Cend gl olarak bilinir. Hrizm'e ulaan ana ticaret yolu

U Ktp.,

FY,
32")

nr 424, vr

ABDLKERM Z A Y D I N

360

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEND CEND burada yazd. Vefat tarihi ve yeri kesin erh yazm, kardei Ahmed Bcan bu erhi Kitb'l-Mnteh ale'l-Fuss (Sleymaniye Ktp., Kl Ali Paa, nr. 630) adyla Trke'ye tercme etmitir. 2. Nefhat'r-rh ve tuhfet'l-fth. Cend'nin Sinop'ta kaleme ald bu Farsa eser nsz, giri ve iki blmden meydana gelir. Eserin ilk blmnde mrifetulla zerinde durulmu ve esm-i hsndan hay, rahman ve irade gibi Allah'n baz isim ve sfatlarnn erhi yaplm, daha sonra inn- kmil konusu ilenmitir. kinci blmde ise tasavvuf haller ele alnmtr. Eser Necb Myil-i Herev tarafndan Cend ve eserleri hakknda bir inceleme yazsyla birlikte yaymlanmtr (Tahran 1362 h.). Cend'nin rer'l-liyt tecrdi'l-kll msivallh Ali Paa, nr. 1362), Muhtasar f zahiren ed-Dlzmi'tc an

olarak bilinmemektedir. Badatl smil Paa vefat tarihini 691 (1292), Necb Mayii-i Herev ise 695 (1296) veya 700 (1301) olarak gsterir. Sadreddin Konev'nin sekin mridle^ rinden ve halifelerinden olan Cend, bn'l-Arab'nin tasavvuf anlayna gnlden baldr. eyhinin arzusu zerine bn'l-Arab'nin Fu'l-hikem'ini ilk defa o erhetmi, bu erhten daha sonraki Fu rihleri de faydalanmtr. Eserleri. 1. erhu Fusi'l-hikem. Fus'l-hikem'm Cend'nin ifadesine gre Sadreddin Konev giri ksmn kendisi iin szl olarak erhetmi, Cend de o srada mazhar olduu feyiz sayesinde eserin btn muhtevasn bu erhin iinde bulmu, daha sonra Konev'nin arzusu zerine eserin tamamn erhetmitir. Abdurrahman Cm, "br Fu erhlerinin kayna Cend'nin erhidir. Bu erhte dier eserlerde bulunan birok hakikat vardr" (Nefeht, s. 558) diyerek eserin nemini ve dier erhler zerindeki tesirini ifade etmitir. Baba Rkn diye tannan Rkneddin Mes ud b. Abdullah e-rz'nin Nu'l-hu meti'l-Fus nin Nakd'n-nu f erhi f terceNaki'l(Tahran 1359 h.) ve Cm'-

Eb Abdillh Meyyidddn b. Mahmd b. Sid el-Cend (. 6 9 1 / 1 2 9 2 [?]) Fus'l-hikem'in ilk rihi, mutasavvf-air.

Trkistan'da Cend ehrinde dodu. Doum tarihi, ailesi ve hayatnn ilk yllar hakknda bilgi yoktur. Nisbesinin enedi eklinde kaydedilmesi (Brockelmann, I, 588) yanltr. nk Cened Yemen'de bir kasabann addr (Ykt, 1 1 , 168, 169). Nefhat'r-rh adl eserinden hayatnn tasavvufa intisabndan sonraki dnemine ait baz bilgiler elde etmek mmkndr. Bu eserde anlattna gre Cend slk'nn balangcnda tam bir boluk iindeyken msivy terkedip Hakk'a ynelmeyi dnr. Ancak bu yolda hocalarnn ve yaknlarnn engel tekil ettiini grp hayrete der ve istihare yapmaya karar verir. Duyduu ilk yete gre hareket etmeyi dnerek Kur'an okunan bir meclise gider. Burada, hibir eyin Allah'tan, Allah'n Resul'nden ve Allah yolunda cihad etmekten daha nemli grlmemesi gerektiini ifade eden Tevbe sresinin 24. yetini iitince ok duygulanr ve kuvvetli bir vecd halinin tesiri altnda kalr. Tasavvufa ynelmesine kar kan ve ayn zamanda hocas olan babasna, daha nce vefat etmi olan annesinden kalan miras balar. Mehre karlk olmak zere hanmna binlerce altn verir. Dnyay terkedip Hakk'a ynelir ve hacca gitmek iin Cend'den ayrlr. "Kutublar kutbu" ve "insn- kmil" diye tantt Muhyiddin bn'l-Arab'nin halifesi Sadreddin Konev'nin sohbetlerine katlr ve kendisine on yl hizmet eder (Nefhat'r-rh, s. 142-145). Sadreddin Konev ile ilk defa muhtemelen Konya'daki zviyesinde gren ve onun yannda slkn tamamlayan Cend, eyhinin vefat zerine (673/1274) Badat'a gidip Konev'nin halifesi sfatyla irad faaliyetinde bulundu. Badat'ta mehdlik iddiasnda bulunan bir ahsa kar knca bir sre sknt ekti (Cm, s. 558). bn'l-Arab'nin k'u'n-ncm Mev-

(Sleymaniye Ktp., ehid ve btnen

(ehid Ali Paa, nr. 1439/2), adl drt

Dvn ve Kadet'l-aybiyye

eseri daha vardr (son iki eser iin bk. Brockelmann, GAL SuppL, I, 810). Cend bunlarn dnda Nefhat'r-rh' ta cUlm-i Ahad ve Macrif-i ve Ahmed, Hulat'l-ird sa, rd'l-kemlt, teyn, Kitb'l-Esm' vk'u'n-ncm'unun hu Mevk''n-ncm ird'l-hulEzrku'l-hatmeve Badat'ta iken erhi olan eradl eserlerin-

yazdn syledii bn'l-Arab'nin M e -

Fu (Tahran 1398) adl erhlerinde bu tesir aka grlr. Eserin eitli yazma nshalar vardr (mesel bk. Sleymaniye Ktp., Nfiz Paa, nr. 538; ehid Ali Paa, nr. 1240, i 241; Kl Ali Paa, nr. 606; Lleli, nr. 1417). Hac Bayrm- Vel'nin halifelerinden Yazcolu Mehmed, Cend'nin erhine el-Mrteh adl bir

den bahsederek bunlara atflar yaparsa da bu eserler gnmze ulamamtr. Eserlerini Arapa ve Farsa yazan Cend'nin bu iki dilde iirleri de bulunmaktadr (bk. Nefhat'r-rh, s. 38-45; Cm, s. 559).

l< i ^ U ^ A l ^ l j i -j jli

>y ^ Uylj; ^yy


i

^o

sj> <> iJ^j)


*A> <fo

^ b J UJYIJ U y y b

ol*b erhu Fui'i hikem'ln ilk ve son sayfalar


{Sleymaniye Ktp., Nfiz Paa, nr. 5 3 8 )

Ai y v j U

' o

adl eserini burada erhkimiyeti altnda ad^ ^ ^ j i u A y


1 1

hetti. Daha sonra Badat'tan ayrlarak Pervneoullarnn bulunan Sinop'a gitti. Nefhat'r-rh

. vsV

l eserini Farsa bilen ve tasavvufa ilgi duyan itibarl bir hanmn ricas zerine

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)
... ujs-J

361

CEND
BBLYOGRAFYA: Cend, iefhatur-rh ue tuhfet'l-fth (nr. N e c b Myil-i Herev), Tahran 1362 h., ayrca bk. nairin nsz, s, 1 - 3 1 ; Ykt, buldan, II, 168-169; Eflk, I, 3 5 9 - 3 6 0 ; Cm, Nefeht, Kef'z-zunn, 4 8 4 ; Ma'sum Ali ah, Tar'ik, hle, Mu'cem'l-m'ellifn, Luatnme, X, 122. HR SLEYMAN U L U D A s. 464, Mu'cem'l558-559; II, Menkbul-'rifn,

ke. Takyyddin el-Fs (. 832/1429), if' '1 - arm harm bi - ahbri '1 - beledi 7 adl eserinde (I, 201, 293) Cene-

Trhu'l-Cened

ve

Tabaktul-Cened

adlaryla da tannmaktadr. Mellif tarihin nemine dair bir mukaddimeyle balad eserinde Hz. Peygamber'in hayat hakknda ksa bilgi verdikten sonra Yemenli ve Yemen'e gelmi olan sahbler, tbin, tebe't-tbin, Yemenli kadlar, limler, edip, air ve mutasavvflar, 730 (1330) ylna kadar Yemen'de emirlerinden bahseder. hkm sren Resl hkmdarlar, vezirleri ve Biyografilerini yazd ahslarn nesepleri, doum tarihleri, varsa hocalar, rencileri ve yaptklar grevleri anlatr. Hocas allme Eb'l-Hasan el-Asbah'nin tevikiyle yazd Kitb's-Slk'n kah' i'l-Yemen, balca kaynaklafur, bn Semre el-Ca'd'nin Tabakt

d'nin zamanmza intikal etmeyen bu kitabndan nakillerde bulunur.


BBLYOGRAFYA: S e m an. el-Ensb, el-Ca'd, Tabakt II, 3 2 0 - 3 2 1 ; bn Semure (nr. Fud Mu'cem'l-blA'lm'n-nbel', if''l-a(nr. m e r A b VI, 8 1 - 8 2 ; KetLeiden fukah''l-Yemen

II, 1540; Hediyyet'l-'rifn,

II, 341, 357-359; I, 8 1 0 ; KehXIII, 54; Dihhud,

Brockelmann, GAL, I, 5 8 8 ; SuppL,

Seyyid), Kahire 1 3 7 7 / 1 9 5 7 Beyrut, ts. (Dr'l-Kalem), s. 69-71; Ykt, dn, II, 169-170; Zeheb, XIV, 2 5 7 - 2 5 8 ; Takyyddin el-Fs, rm bi-ahbri'l-beledi'l-harm

ENED, Mufaddal b. Muhammed


( t J - ^ J I -USM j j )

dsselrn Tedmr), Beyrut 1405/1985, I, 201, 2 9 3 ; bn Hacer, Lisn'l-Mzn, tn, er-Rislet'l-mstetrafe, A History of Mslim s. 60; F. Rosenthal,

E b Sad e!-Mufaddal b. M u h a m m e d b. brhm e-a'b el-Cened (. 3 0 8 / 9 2 0 ) L Yemenli muhaddis ve tarihi. J

Historiography,

1968, s. 475, 4 8 0 ; Sezgin, GAS, I, 346.

ABDLKERM Z A Y D I N

Ahmed b. Abdullah ershak an'';

Rz es-San'n'nin Trhu an'',


F

Hayat hakknda yeterli bilgi yoktur. Aslen Yemen'in Cened ehrine mensup olduu iin Cened nisbesiyle anlr. Muhtemelen Mekke'de dodu ve orada ld. Mekke'de pek ok kiiye hadis okuttu. Seleme b. ebb gibi muhaddislerden hadis rivayet etti ve Bezz'den kraat ilmi tahsil etti. Kendisinden de bn Mchid, Abdlvhid b. Eb Him gibi kraat limleri, Ukayl, bn Hibbn, Tabern, bn'l-Mukr el-sfehn vb. mehur muhaddisler rivayette bulunmulardr. Cened'nin bilinen eserleri unlardr; 1. Fez'ilul-Medne (Zhiriyye Ktp., Mecmua, Meknr. 7 1 / 6 , vr. 62 a -69 b ). 2. Fez'il

ENED, Muhammed b. Ysuf E b Abdillh Bahddn M u h a m m e d b. Ysuf b. Ya'kb el-Cened (. 7 3 2 / 1 3 3 2 ) Kitb's-Slk adl eseriyle tannan Yemenli tarihi.

b. Cerr es-San'n'nin Trhu Umre el-Yemen'nin {el-Mfd f ahbri an'' Hallikn'n Vefeyt'l-a'yn leridir.

Trhu'l-Yemen ue Zebd). bn adl eser-

Cened byk bir dikkat ve itina ile J kaleme ald eserinde daha nceki baz tarihilerin yapt hatalar dzeltmi, kabile ve yer adlarn doru olarak tesbit etmitir. Ancak eseri, tertibi ve baz ahslar hakknda ok ksa bilgi verilmesi, hatta doum ve lm tarihlerinin dahi zikredilmemesi gibi sebepler yznden tenkit edilmitir. Ali b. Hasan el-Hazrec, Hseyin b. Abdurrahman el-Ehdel ve Eb Mekreme gibi birok tarihiye kaynak olan Kitb's-Slk'n tamam henz neredilmemitir. Bata Kprl Ktphanesi (nr. 1107) olmak zere eitli ktphanelerde yazma nshalar mevcuttur (yazma nshalar iin bk. A h m e d b. Hfz el-Hkem, s. 97-98). Eserin Yemen'deki Fatm d f l e r i ve Karmatler'le ilgili blm Henry Cassel Kay tarafndan ngilizce tercmesi ve geni notlar ilvesiyle Yaman, Its Early Mediaeval History adl eserin iinde neredilmi ( L o n d o n 1892), Hasan Sleyman Mahmd H. C. Kay'n mukaddimesini ve notlarn Arapa'ya evirerek bu blm tekrar yaymlamtr (Kahire 1957). Umre el-Yemen adl mehur tarihinin hayat ve eseriyle ilgili ksm ise Hatvvig Derenbourg tarafndan cOumara du Yemen, sa vie et son oeuvre adl eserin II. cildi iinde neredilmitir (Paris 1902). Hseyin b. Abdurrahman el-Ehdel (. 8 5 5 / 1 4 5 1 ) Kitb's-Slk' ihtisar etmi ve esere Tuhfet'z-zemen f trihi sdti'l-Yemen (a'yni ehli'l-Yemen)

Hayatnn byk bir blmn Zebd'de geirdi. Yemen'in eitli ehirlerinde kadlk, mderrislik, Aden ve Zebd'de muhtesiblik yapt. Bilinen tek eseri Kitb's-Slk mlk'tr. li tabakti'l-c ulem' ve'lYemen'in slm dnemi hak-

knda nemli bilgiler ihtiva eden bu eser

Muhammed b. Ysuf el-Cened'nin Kitb's-Slk


s a y f a s (Kprl Ktp., nr. 1107)

fr tabakti l-'ukm'

ue7-mlk adl eserinin unvan sayfas ile ilk

362

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENEVZ adyla kendi zamanna kadar gelen bir zeyil yazmtr ( Kef'z-zunn, i, 366).
BBLYOGRAFYA: Sehv. el-'ln 9 9 9 ; Serks, Mu'cem, mann, GAL, A'lm, bi't-teubth, s. 35, 36, 56, I, 3 6 6 ; II, 267, 287-289, 2 9 9 ; Kef'z-zunn, II, 2 3 4 ; SuppL,

paa) imzalanan dostluk anlamas sonucunda Ceneviz Akdeniz'in sahibi, en zengin ve gl cumhuriyet haline geldi. Galata'nm yan sra Ege'de Edremit, Kad skelesi, zmir, Sakz, Foa, Midilli, Enez, mroz, Taz, Karadeniz'de Finogonya (Kefken), Amasra, Sinop, Samsun, Fatsa, Trabzon, Balaklava, Kefe ve Sudak'ta da nemli ticaret kolonileri bulunmaktayd. Dolaysyla Cenevizliler nce Seluklular, Moollar, sonra da Germiyanoullar, Aydnoullar, Menteeoullar, Candaroullar ve Osmanoullar gibi Anadolu beylikleriyle ilikiye girmilerdi. Osmanllarla irtibatlar ise daha Orhan Gazi zamannda Pelekanon Sava'ndan sonra Kantakuzenos ile olan iyi ilikiler sayesinde olduka erken balamtr. Ceneviz'in Bizansllar ve Aragonlar' kendi tarafna ekmeyi baaran Venedik'e kar rekabeti, 1350'den 1355'e

dan sonraki olaylar muhtevas hakknda fikir vermektedir. Bylece Orhan Gazi Cenevizliler'in yannda yer alm, Galata'ya erzak yardmnda ve asker destekte bulunmutu. Venedik-Aragon donanmasnn uzaklamas, Kantakuzenos'u Paganino Doria ile bar imzalamak zorunda brakm ve 1261 antlamasn ok az deiikliklerle tekrarlayan bir antlama imzalanmtr. Ceneviz'le dostluk siyaseti. Bizans'a kar olan tasavvurlar sebebiyle i. Murad zamannda da devam etmitir. Bu siyaset her eyden nce anakkale Boaz'ndan Gelibolu'ya gemek iin Osmanllar'a gemi kiralama imkn veriyordu. Nitekim 1363'ten balayarak II. Mehmed zamanna kadar gerek Galatal gerekse Foal Cenevizliler yksek miktarda altn karlnda (ilk defa 60.000 altn) Anadolu'dan Rumeli'ye yerletirilmek zere asker ve halk geirmilerdir. Bu arada Galata Cenevizlileri'nin, Bizans mparatoru V. loannes'e yardm iin douya gelmi olan Savoia Kontu Amedeo'nun hizmetine girmeleri, OsmanlCeneviz ilikilerini ksa sre iin kesintiye uratt (1366). Savoia kontu ile macerann bitiminde ise Trk-Ceneviz dostluu kald yerden ve daha gl bir ekilde devam etti. Babas loannes'e isyan eden Andronikos'u Ceneviz donanmas hapisten kurtard zaman I. Murad da 4000 azeb ve 6000 svariden oluan bir yardm kuvveti gndermiti. Bu kuvvet sayesinde otuz iki gnlk bir kuatmadan sonra Andronikos stanbul'a girerek Bizans tahtna oturabilmiti (Austos 1376). Yeni imparator kran borcu olarak Cenevizliler'e, loannes'in Venedikliler'e brakt Bozcaada'y verdi. Hatta Bozcaada'nn, her iki kys da Trkler'in elinde bulunan anakkale Boaz'ndan geiteki stratejik nemi yznden ksa zaman sonra Venedik ile Ceneviz arasnda sava patlam ve ancak 8 Austos 1381'de Savoial Amedeo'nun ara buluculuu ile bar salanabilmiti (Torino bar). Buna gre Bozcaada ne Venedikliler'e ne de Cenevizliler'e veriliyordu; Savoia kontu buraya bir ynetici tayin edecekti. Bu iki gl talyan devleti arasndaki savatan faydalanan I. Murad durumunu kuvvetlendirdii gibi IV. Andronikos'tan yardmlarnn karl olarak Amedeo tarafndan 1366'da alnp Bizans'a braklm olan Gelibolu'yu geri almt. 1382'de Pera podestas Lorenzo Gentile ve Bizans mparatoru V. loannes ar363

I, 7 1 4 ; II, 1378; BrockelII, 2 3 6 ; Zirikl, elMu'cemul-m'elliof the Mus-

VIII, 2 5 ; Kehhle,

ftn, XII, 141; F. Rosenthal, A History lim Historiography, trihi'l-Yemen ton, Introduction, hanesi Yazmalar

Leiden 1968, s. 288, 306, Mediru 1974, Ktp1406/ Kahire

471, 4 8 4 - 4 8 6 ; Eymen Fud Seyyid, fi'l-'asri'l-lslmt,

s. 87, 104, 109, 112," 139-141, 178-180; SarIII/1, s. 958; Kprl Katalogu, el-Habe, stanbul

1986, I, 565; el-Kmsl-slmt, lah M u h a m m e d slm fi'l-Yemen,

I, 640; AbdulMedir'l-fikri'l-

Beyrut 1 4 0 8 / 1 9 8 8 , s. 461'lem'l-k-

4 6 2 ; A h m e d b. Hfz el-Hikem, " e s - S l k f tabakti'l-'ulem' ve'l-mlk", " D j a n a d " , El2 (ing.), II, 441. S ABDLKERM Z A Y D I N tb, VI/1, Riyad 1985, s. 9 3 - 9 9 ; C. L. Geddes,

CENEVZ talya'nn kuzeybat kesiminde Akdeniz kysnda yer alan Cenova (Genova) ve Cenovallar'a Trkler tarafndan verilen ad.

kadar sren bir savaa da yol amt. Galata'nn Cenevizli "podesta"s, anavatandan Paganino Doria'nn kumandasndaki altm kadrgal bir donanma ile takviye kuvvetleri elde ettikten sonra Doria'y Osmanl Sultan Orhan ile grmeye raz etmiti. Grmenin sonucu olumlu olmu ve 1352 balarnda bir antlama imzalanmt. Bu antlamann metni bugne ulamamakla birlikte bun-

Ceneviz ad talyanca Genovesi'den gelmektedir. Buras Ortaa'larn sonlarna doru Akdeniz'de ticar bakmdan nem kazanan bamsz ehir devletlerinden biri olarak Amalfi, Pisa ve Venedik gibi dier talyan deniz cumhuriyetleriyle rekabet halinde, Dou ticaretine bal zengin ve nemli bir tarih gemie sahip bulunmaktadr. Bamszlna 1099'da kavutuktan sonra 1355-1356 ve 1421-1436 yllar arasnda Milano Dukal, 1396-1409, 1499-1505 ve 17971813 yllar arasnda Fransa, 1814-1860 yllar arasnda Sardunya Krallnn hkimiyeti altna girmitir. Bizans mparatorluu ile 12 Ekim

Pri Reis'in Kitb-1 Bahriyye adl eserindeki Ceneviz haritas (Millet Ktp.. Corafya, nr. 1, ur. 9 9 " )

1155'te Pisa ve Venedikliler'e tannm olan haklarn aynsn veren antlama imzalandnda Ceneviz'in Pisa ve Venedik'le rekabeti, Ege denizini tcirlerin seyahat etmelerini engelleyecek lde karkla sokmaktayd. 1204'te zellikle Venedik'in abalar sayesinde Dou Latin mparatorluu'nun kurulmasndan sonra g duruma den ve Venedik'e cephe alan Ceneviz, Girit, Korfu ve Malta'ya sahip kan korsanlarnn eylemlerini destekleyerek buna karlk verdi. Fakat bir mddet sonra 13 Mart 1261'de Latinler'i stanbul'dan kovmak iin Bizans mparatoru VIII. Mikhail Palaiologos ile Ninfeo'da (Nymphion, Nif = Kemal-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENEVZ snda imzalanan yeni bir antlama 1 . Murad tarafndan iyi karlanmad. Bu arada Manfroni ve Uzunarl tarafndan ileri srlen, Trkler ve Cenevizliler arasnda 1385'te kii ve mallarn serbest dolamlar zerine gizli bir anlama yapld yolundaki tezi kabul etmek gtr. Bu konuda herhangi bir metin bulunmad iin ilk dostluk ve ticaret anlamas olarak 8 Haziran 1387'de imzalanan ve Orhan Gazi ile yaplm anlamay yenileyen ahidnmeyi kabul etmek doru olur. Bu anlama ile iki devlet arasnda tesbit edilen vergileri demek ve esirlere yaplacak davranlar tesbit etmek yoluyla serbest ticaret ngrlyordu. Anlamadan birka ay sonra Cenevizliler, Sakzl Maona, Rodos valyeleri, Midilli'deki Gattilusio ve Kbrs kral ile herhangi bir tehlike halinde bir kadrga gndererek yardma koacaklarna dair Trkler'e kar bir anlama imzalamaktan da geri durmadlar. Ayn zamanda Ceneviz Belediyesi Levant ve Krm hakknda Venedikliler'le bir anlama yapmaya alyordu. Fakat bu giriimlerin hibiri gereklememitir. Yldrm Bayezid'in politikas, ticar karlarn tehlikede gren deniz cumhuriyetleri tarafndan phe ve tella takip ediliyordu. Durum 1391'den sonra, zellikle stanbul'un kuatlmas (1394) ve Ege denizi kylarnda, Balkanlar'da ve Adriyatik'teki fetihlerden sonra iyice zorlam bulunuyordu. 1396'da Nibolu Muharebesi, tarafsz kalamayan Ceneviz iin bir problem olmusa da zarar VII. loannes'in Trk hazinesine demek zorunda kald 10.000 dukann bir ksmnn denmesini stlenmek gibi baz ekonomik fedakrlklarla snrl kald.
Galata'da Arap Camii demesi altnda bulunan Ceneviz m e z a r taiar
(istanbul Arkeoloji Mzesi, Teshir, nr. 2905, 2 8 9 6 )

Venedik ve Ceneviz, zellikle Levant'taki yerlerini koruyabilmek iin glerini birletirmeye karar vermilerdi. Fakat geleneksel rekabet bu ihtiyatan stn gelmi, hatta Bayezid son Bizans liman Silivri'yi zaptederek stanbul zerindeki basksn glendirdiinde Galata Cenevizlileri sultandan bar elde edebilmek iin ellerinden gelen her eyi yapmlard (1397). 1399'da Mareal Boucicaut ynetiminde bir Fransz-Ceneviz ortak donanmas, Yldrm Bayezid'in Anadolu'da megul olmasndan faydalanarak Trk kuatmasn ap stanbul'a ulamay ve yardm gtrmeyi baarmt. Bu olay srasnda Venedik, resmen Boucicaut'un ynettii harektta yer almasna ramen, gizlice sultanla bir anlamaya varmaya almt. Timur Anadolu'ya geldiinde Bayezid tehlikesini bertaraf edebilmek midiyle Cenevizliler de Bizansllar ve dierleri gibi Timur'a yardm teklifinde bulundular. Fakat Osmanllar'n Ankara'da uradklar yenilgiden faydalanma an geldiinde (1402) gerek Cenevizliler gerekse Venedikliler yksek fiyatlar karlnda gemilerini, Asya'dan Rumeli yakasna ekilmekte olan Trkler'in hizmetine vermekten de geri kalmadlar. I. Mehmed'in tahta kndan nceki on yllk belirsizlik dnemi boyunca Ceneviz smrge politikasn ihmal etmiti. Bundan dolay Galata ve Karadeniz'deki koloniler kendi balarna, atma halindeki glerin bazan biri, bazan di-

Cenevizliler'in, saltanat ele geiren elebi Mehmed'in balatt toparlanma dneminde ordunun ve donanmann yeniden tekiltlanmasnda da ok nemli rol olmutur. zmir'in 1414'te yeniden fethi srasnda donanmada Rodos valyeleri ve Foa, Sakz ve Midilli Cenevizlileri de bulunuyordu. 1 1 . Murad'n hkmdarl srasnda Trk-Ceneviz ilikileri fevkalde iyi idi. 1 1 . Murad stanbul'u kuattnda Perallar Bizans' desteklemedikleri gibi sultann Osmanl amblemlerini tamas art ile verdii malzeme ve paray kullanarak bir kule yapmay bile kabul etmilerdi (1424). Ayrca Foa ve Sakzl Cenevizliler sultana ba kaldran Aydmolu Cneyd Bey'in snm olduu psili'yi (Doanbey) denizden kuatmlard (1425). te yandan Galata Cenevizlileri, Milano Dukal'nn hkimiyeti altna giren Cenova ile ilikileri gevedikten sonra stanbul'u kuatmaya bile girimilerdi (1434). Varna Sava (1444) srasnda Ceneviz Venedik rekabeti ve Trk-Ceneviz dostluu ak ekilde ortaya kt. O srada Cenevizliler resmen tarafsz kaldlar; fakat bir yandan stanbul'u savunmas iin bir gemi, erzak ve para vermeye hazr olduklarn belirtirlerken te yandan 1 1 . Murad'a Boaz' gemesi iin yardmc olmulard. 1 1 . Mehmed dneminde ise OsmanlCeneviz mnasebetleri daha farkl bir ekil kazand. 1453 balarnda Pera'da huzur hkm sryordu, nk sava dorudan doruya Ceneviz smrgesiyle deil Trkler'le Bizansllar arasndayd. 1453-1454 yllar arasnda Pera ve Sakz noter belgelerinin de gsterdii gibi her zamanki gndelik iler devam ediyordu. 1452'de Karadeniz'e ulamay ok zorlatran Rumelihisar'nin yaplmas ile alveri trafiinde bir azalma olmutu. Ordu karadan ve donanma denizden stanbul surlarnn altnda grldnde korku ve mit hissediliyordu. Ancak Trkler ve Galata Cenevizlileri arasnda resmen bar vard ve bundan t-

zerinde Cenova armas olan. Galata surlarnda b u l u n m u


m e r m e r l e v h a (istanbul Arkeoloji Mzesi. Tehir, nr. 963)

eriyle, zellikle iktisad menfaatleri erevesinde stanbul iin anakkale Boaz ve Karadeniz iin de Boaz geiini serbest tutma yolunda anlamaya varmaya almlardr. Nitekim Sleyman elebi, Bizansllar, Venedik, Ceneviz, Rodos valyeleri, Sakz ve Naka dklkleri tarafndan imzalanan, metni Pietro Zeno tarafndan yaplm talyanca tercmesiyle bugne ulaan ve Venedik Devlet Arivi'nde bulunan Gelibolu Antlamas 1403 ylna ait olup g dengesini hemen hemen Bayezid ncesi dneme geri gtrmektedir.

364

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENEVZ r Venedikliler Cenevizliler'i Trkler'e diyle kar karya kald zaman Ceneviz cret mukabilinde bu koloniyi bankaya devrediyordu. Bu ekilde Famagusta 1447'de, Korsika ve Karadeniz kolonileri 14S3'te bankaya devredilmilerdi. Fakat Banco di San Giorgio zel bir kurulu olduu iin ekonomik glk veya dman tehdidi gibi sebeplerle zor duruma dm kolonilerinin meselelerini zmleyemezdi. Bu yzden Ceneviz smrgeleri birbiri ardnca yok olmutur (Eski ve Yeni Foa 1455'te, Enez 1455-1456 arasnda, Amasra ve Trabzon 1461 'de, Lesb o s IMidillil 1462'de, Kefe 1475'te ve Sakz 1561 'de). Bylece Ceneviz Akdeniz'in nemli bir ticaret gc olarak kalmakla birlikte vatandalarnn byk zenginliklerine ramen cumhuriyet olarak deniz gc bakmndan nemini yitirmitir. Amerika'nn kefi, Akdeniz trafiinde edindikleri zenginlikler sayesinde pek ok Cenevizli'ye yeni yollar deneme imkn salamt. Ayrca eski Ceneviz smrgelerinde Cenovaliar ticaretlerine devam etmekteydiler; fakat yerleri artk byk lde Rum ve Ermeniler tarafndan alndndan saylar ok azalmt. 1477 nfus saymnda Galata'da yaklak 6000 kiilik toplam nfusun sadece 1000'ini "Latinler" tekil ediyordu. Fakat Cenevizliler'in nemi devam etmi olmal ki onlarla 1453'te yaplm olan anlama 1613, 1617, 1624 ve 1652 yllarnda yenilenmi ve bu durum Fransz igali altna girdii dneme kadar srmtr.
BBLYOGRAFYA:

1571, sy. 1 - 4 , Philadelphia 1976-81; M. Grignaschi, " U n a R a c c o l t a i n e d i t a di "Mneat": il M s . V e l i y y d d i n Ef. 1970 d e l l a B i b l i o t e c a B e y a z t U m u m i di i s t a n b u l e g l i " A h d n a m e " c o n c e s s i d a l l a S u b l i m e P o r t a a C h i o (muharrem 927 h.). a F i r e n z e (muharrem 934 h.) e ad A n t i v a r i ( R a m a d a n 983 h.)", Studi ni e Ottomani, tusi, La Caduta uese nella La Romanie di Costantinopoli, PreottomaNapoli 1976, s. 105-127; A. PerVerona 1976, Genosiecle),

yardm etmek veya en azndan kuatlm olanlara destek olmamakla suluyorlard. Son zamanlarda yaymlanan belgelere gre Cenevizliler II. Mehmed ile bar halinde olmaya devam ederek ehrin savunmasna dorudan doruya katlmlar ve silh, mhimmat, erzak yardmnda bulunmulard. ehir dtnde Pera'da panik km ve Trkler'in Perallar'a aralarndaki bar hatrlatmalarna ramen herkes kamaya balamt. Halbuki Perallar'n ehirlerinin anahtarlarn kendiliklerinden sultana teslim etmekten baka areleri yoktu ve nitekim bunu 29 Mays'ta yapmlardr. 1 Haziran'da bir anlama imzalanarak podesta mahall bir "protogerus" ile deitirilmi, Pera ve Cenevizliler'e ahs ve iktisad haklar verilmi, denizde ve karada serbest ticaret hakk, din yinlerin serbeste yerine getirebilmesi de garanti altna alnm, Pera'daki Katolik kiliseler, yenilerinin yaplmamas ve anlarnn alnmamas art ile yerlerinde braklmt. Perallar hara demekle ykml oldular, fakat Yenieri Oca iin devirme vermekten muaf tutuldular. Angelo Giovanni Lomellino'nun yerine 28 Haziran 1453'te, henz douda vuku bulan olaylardan tam olarak haberdar olmayan Cenova'dan gnderilen yeni podesta Franco Giustiniani, Sakz'a geldiinde Pera'ya ulaamayacan anlaynca buray Ceneviz'e balayan son sembolik ba da kopmu oluyordu. Artk yalnzca "magnifica comunit di Pera" (fevkalde Pera topluluu) kalyordu. Fakat stanbul'un fethi eski deniz cumhuriyetleri iin yeni bir devrin balangc oldu. Bu zellikle Ceneviz'i dorudan etkiledi ve birka yl ierisinde btn smrge imparatorluunu kaybetmesiyle sonuland. Artk Ceneviz hkimiyeti ortadan kalkmt, yalnz Maona deil dier koloniler de kendilerini bamsz addetmeye balyorlard; Ceneviz'in gszl zel bir kurulu olan Banco di San Giorgio'nun hkimiyete miras olmasna yol aan bir dizi kararda grlmtr. Bir smrge ynetiminde glk kt veya bir d tehlikenin tehdi-

l-II; M. Buongiorno, LAmministrazione Romanla, Genoise (Xlle debut du XV'

Genova 1977; M. Balard.

Genova 1978, l-II; a.mlf.. " A P r o p o s d e la b a t a i l l e du B o s p h o r e . L ' e x p e d i t i o n g e n o i s e d e Paganino Doria Constantinople", et Memoires, lardan mas", tin Turan, Trkiye-talya Bizans'n TAD, likileri I. Trauaux Seluklusy. 4 (1970), s. 4 3 1 - 4 6 9 ; e r a f e t S o n a Eriine, stanbul 1990; Halil PremiOt-

a.mlf., " S a k z ' n T r k H k i m i y e t i A l t n a A l n IV/6-7 (1966), s. 173-199; Internationale Moderne delle sur l'Empire nalck, " O t t o m a n G a l a t a 1 4 5 3 - 1 5 5 3 " , ere Rencontre toman dice et la Turguie diplomatico

( e d . E d h e m Eltauroliguri Ligure di

d e m ) , stanbul-Paris, s. 17-116; A. Vigna, " C o colonie Societ d u r a n t e la s i g n o r i a d e l l ' U f f i c i o di S a n G i o r g i o (1453-1474)", Atti Storia Patria, "Le Manfroni, della VI, Genova 1868; VII (1874); C. Relazioni fra Genova, 1'Im-

p e r o B i z a n t i n o e i T u r c h i " , a.e., XXVIII (1898), s. 575-858; M. F. Poggi. " C a t a l o g o della mostra storica d e l l e c o l o n i e G e n o v e s i in Oriente", a.e., XLVI (1918), s. 113-204; F. Babinger, " D i e A u f z e i c h n u n g e n des Genuensen Jacopo de Promontorio - de Wissenschaften, zungsberichte, ll Meri, Campis ber die Osmader Sitnenstaat u m 1475", Bayerische Philosophische Mhim Ariv Akademie Klasse,

sy. 8, Munich 1957; Rfk MeVesikas",

"Birka

TED, III (1957), s. 3 3 - 3 5 ; P. Lisciandrelli, " T r a t tati e n e g o z i a z i o n i p o l i t i c h e d e l l a R e p u b b l i ca di G e n o v a (958-1797)", Atti Ligure di Storia della Societ GePatria, new serie I (LXXV), Ge-

nova 1960; G. Pistarino, " N e l l a R o m a n i a Riuista Storica Italiana,

n o v e s e tra i G r e c i e i Turchi. L'isola di Chio", LXXIII (1961), s. 69dei Ceti di 8 4 ; a.mlf., " L a C a d u t a di C o s t a n t i n o p o l i : da P e r a G e n o v e s e a G a l a t a T u r c a " , La Storia Genouesi. Dirigenti Genoua, Atti nelle Genoua del Conuegno istituzioni 12-13-14 di Studi Aprile sui della Repubblica

L. Sauli, Della riguardanti riguardanti Atti della Genova

Colonia

dei Genouesi Genouese

in GaDocumenti Ge-

lata, Torino 1831; L. T. Belgrano, la colonia la c o l o n i a Ligure

di Pera, di

nova 1888; a.mlf., " P r i m a s e r i e di d o c u m e n t i Genovese di Storia la c o l o n i a Pera", XIII, di Societ 1877-84; Patria, serie di

1984, V, Ge-

nova 1985, s. 7 - 4 7 ; Yaar Ycel, " T i m u r T a r i hi H a k k n d a A r a t r m a l a r , I: T i m u r ' u n T r k i y e v e Y a k n - D o u i l e likilerine Dair G z lemler (1394-1400)", TTK Belleten, XL/158 (1976), s. 2 4 9 - 2 8 5 ; E. D. D'Alessio, " T r a t t a t o tra i g e n o v e s i di G a l a t a e M a o m e t t o II", II Veltro, XXIII/2-4 (1978), s. 103-118; Semavi ComuTurNaEyice, " T e s t i m o n i a n z e g e n o v e s i in T u r c h i a " , a.e., s. 5 9 1 - 5 9 7 ; a.mlf., " P a l a z z o d e l cologica Memoriae Alexii Bombaci n e " d e s G e n o i s P e r a (Galata)", Studia dicata,

a.mlf., " S e c o n d a

documenti

riguardanti

Pera",

a.e., s. 9 3 2 - 1 0 0 3 ; a.mlf., " C i n q u e 2 2 1 - 2 5 1 ; R. Lopez, Storia uesi nel Mediterraneo, tine, Genoua colo, pation e Impero delle

documenGeno-

ti G e n o v e s i o r i e n t a l i " , a.e., XVII (1885-86), s. colonie Bologna 1938; E. PasOttomano nel XVII seOccuAdand their

Genova 1952; Ph. P. Argenti, The of Chios by the Genoese of the Island des regnes 1346-1566, des sultans e

ministration sur les actes Orkhan

CambridRecherches Osman, commercio dell'arcRoma

poli 1982, s. 165-179; L. Mitter, " T h e G e n o e s e in G a l a t a : 1453-1682", 1JMES, X / 1 (1979), s. 7 1 - 9 1 ; G. DT. Dennis, "1403 T a r i h l i T r k A n t l a m a s " (trc. Melek Delilba), BizansDTCFD,

g e 1958; I. Beldiceanu-Steinherr, et Murad

1, Monachii 1967, s. 163, 241nei documenti (secc. XIV-XV),

Amasra surlarnn Zindan Kaps zerindeki Poggio, Cenova ve Malaspina armalar

2 4 2 ; G. G. Musso, liauigazione genouese hiuio con il Leuante di Genoua di stato

XXIX/1 -4 (1979), s. 153-166; A. Roccatagliata, " C o n un n o t a i o g e n o v e s e tra P e r a e C h i o n e l 1453-1454", Reuue peennes, des Etudes sud-est EuroXVII (1979), s. 2 1 9 - 2 3 9 ; H. akiroiu, TAD, XIV

1975; a.mlf., " N u o v i d o c u m e n t i d e l l ' a r c h i v i o di stato di G e n o v a sui G e n o v e s i e il L e v a n te n e l s e c o n d o Q u a t t r o c e n t o " , Rassegna li Archiui M. Setton, The Papacy and the Leuant deg1204di Stato, XXVII (1967), s. 4 4 3 - 4 9 6 ; K.

" F a t i h Sultan M e h m e d ' i n G a l a t a l l a r ' a V e r dii Fermann Trke Metinleri", (1983), s. 211-224. m

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

mi

ALDO

GALLOTTA

365

C E N G - HARB

C E N G - i HARB ( ^ ) J

kada ile birlikte, ran' smren yabanc milletlere kar savamak iin asker bir birlik kurmak zere Gin'a gitti. Burada ttihd- slm adn verdikleri devrimci bir komite kurdular. rgtlenme ve eitim konusunda Alman ve Trk uzmanlarndan faydalandlar. Srdrlen faaliyetler iin gerekli para yredeki arazi sahiplerinden topland. Halkn mevcut ynetimden ikyeti olmasndan da istifade edilerek eitli mesleklerden insanlar askere alnd. Faaliyetlerini zamanla artran tekilt, 1917'de Cengel balad. 1917 ylnda ngiliz taraftarlarn cezalandrmak zere kurulan Komita-y adl bir de gazete karmaya uzaklatrarak Temmuz 1920'de Mencl'i ve Mzenderan eyaletinin bir ksmn ele geirdiler. Ancak bir mddet sonra Mirza Kek Han'la hsnullah Han arasnda anlamazlk kt ve komnistler hsnullah Han'n, saclar da Mirza Kek Han'n etrafnda toplandlar. hsnullah yanllar ran'daki kapitalist rejime son verip sosyalist bir ynetim kurmaya karar verdiler. Bylece bir yandan ehirli ve kyl ayrm yapmadan herkesin malna el koyarken bir yandan da Kur'an'n, din adamlarnn ve rtnmenin (tesettr) aleyhinde konumalar yapmaya baladlar. Kek Han ise zellikle kendi tarafn tutan kyllerin mallarnn ellerinden alnmasna kar idi. hsnullah Han bununla da yetinmedi, ehirlerde pazarlara getirilen mallar msadere etmek zere ehir girilerine adamlar yerletirdi. Bu durum karsnda Kek Han ahla savamaktan vazgeip Fmen blgesindeki ormanlara ekildi. hsnullah Han 31 Temmuz 1920'de Ret'te yeni bir devlet kurdu. Yaymlad beyannmede zenginlerin mlklerinin alnp kyllere datlacan belirttii halde kyllerin btn mal varlklarna el koydu. Ancak Austos 1920'de herhangi bir hazrlk yapmakszn Tahran zerine yrmeye kalkt ve ar bir yenilgiye urad. 1921'de Haydar Han Amolu'nun emrine giren komnist partisi, Kek Han'n ynetimindeki Cengeller'le hsnullah Han taraftarlarnn yeniden bir tek cephede toplanmasn salad ve Gln'da Mirza Kek Han'n liderliinde yeni bir hkmet kuruldu. Kek Han Gln' ah hkmetine kar bir sava ss yapt. Bu hkmet yabanc mdahaleleri reddetmekle beraber Rusya'ya sempati duyuyordu. Ancak bir sre sonra bu yeni cephede de anlamazlk kt. hsnullah Han bir defa daha Tahran zerine yrmeye kalkCengeli hareketinin lideri Mirza Kcek Han

Trk msikisi usullerinden.

"Mzrak veya sng sava" anlamna gelen bu Farsa tamlama, eng-i harb veya enk-i harb eklinde de kullanlr. On zamanl ve on vurulu bir kk usuldr. ki nm-sofyanla iki seminin birlemesinden meydana gelmitir. 10/8'lik birinci ve 10/4'lk ikinci mertebeleri varsa da birinci mertebesi daha ok kullanlmtr. Bu mertebelerin ematik gsterilii yledir:

. Mertebe Dm Dm

Dm

Dm

Mczt adl bir rgte ye olan hsnullah Han, bu rgt tarafndan Babakan Vskuddevle'ye kar giriilen su-

I +
P Tek R Tek P R Tek Tek P R Tek Tek

ikast zerine kap Cengeller'e snd ve Mirza Kek Han'la birlikte almaya balad. Ancak 1918'de Kek Han'n, Almanlar'n ve Trkler'in Kafkasya'ya

2. Mertebe Dm Dm

J J
Tek

Dm

Dm

girmelerini ve Bak petrollerini ele geirmelerini nlemek iin kuzeye doru gnderilen ngiliz kuvvetleri kumandan ile mecburi bir anlama yapmas iki liderin arasnn almasna sebep oldu. Anlamaya gre Kek Han ngilizler'e kar dmanlktan vazgeecek, Alman ve Trk uzmanlarnn iine son verecek ve ngiliz esirlerini serbest brakacakt. Daha sonra tekrar ormana ekilen Kek Han, ngilizler'in 1919'da ran hkmetiyle bir antlama yaparak ran ordusu, maliyesi ve gmrkleri zerinde kontrol ele geirmeleri zerine, Hiybn ve Muhammed Tak Han Pisyn vb. dier devrimci liderler gibi ngiliz basksna kar silhl mcadele balatarak
ZKAN

Tek

r1

Tek Tek

rr r r
Tek Tek

Ceng-i harb, mehter msikisinde ve zellikle hcum srasnda alnan paralarda ok kullanlan yrk bir usuldr. Mehter dnda, Trk msikisinin dier formlarnda ok az eserin lld bu usul marlarda, bestelerde ve baz saz semailerinin drdnc hanelerinde kullanlmtr.
BBLYOGRAFYA:

Ezgi, Trk Msikisi,

V, 283; Arel, Trk

M-

sikisi, s. 41; zkan. TMtlU, s. 623.


B SMAIL H A K K I

Fmen blgesindeki ormanlardan kt. 4 Haziran 1920'de Sovyet ordusunun desteiyle Ret ve Enzel'yi ele geirdi ve Gln'da cumhuriyet iln etti. 5 Haziran'da kendi bakanlnda geici bir inklp hkmeti ve harp ras kuruldu. Bunlar, yeni devletin ynetim eklinin btn ran' kapsamak zere cumhuriyet olduunu, dil olmayan antlamalar ilga ettiklerini, ferdin mlkiyet haklarn ve slm' koruyacaklarn belirttiler. Bu arada Kek Han, komnist rejimin Rusya'da yerlemesi mnasebetiyle Lenin'i tebrik etti. Kek Han yanls milliyetiler, tacirler ve mlk sahipleriyle hsnullah Han taraftar aydnlar ve burjuva snf Gln Cumhuriyeti'ni destekliyordu. Gln inklp birlikleri ran ahna bal kuvvetleri blgeden

CENGELI

~1

XX. yzyl balarnda ran'da ortaya kan milliyeti ve reformcu bir hareket.

ran'n Gln eyaletinde lkeyi yabanc devletlerin basksndan kurtarmak ve cumhuriyet ynetimini kurmak isteyenlere, faaliyetlerini ormanlk bir blgede gerekletirdikleri iin Cengel (ormana mensup) denilmitir. Bu hareketi, orta halli bir tacirin olu olan Mirza Kek Han balatmtr. ran'da 1905 ve 1911 inklplarna da karm olan Mirza Kek Han, 1914 ylnn sonunda birka ar366

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENGZ H A N tysa da yine ar bir yenilgiye urad ve etrafndakiler dald. 30 Temmuz 1921'de birleik cepheden uzaklatrlan hsnullah Han Lhcn'a gitti. Bu arada Mirza Kek Han'la Haydar Han Amolu'nun da aras ald. Kek Han daha nce olduu gibi bu defa da ah hkmetiyle anlamaya alt. Komnistler 4 Austos 1921'de Gln'da cumhuriyet iln ettiler. Ancak 29 Eyll 1921'de Ret civarnda Peshan'da inklp komitelerini kurmaya alan Haydar Han Amolu Kek Han kuvvetleri tarafndan ldrld. Sovyetlerin ngiltere ve ran'la mnasebetlerini dzeltmek istemesi ve 26 ubat 1921'de Sovyet-ran antlamasnn imzalanmas Cengel hareketinin sonu oldu. Sovyet hkmeti ran'a kar emperyalist politikalarn terkederek ordusunu 8 Eyll 1921'de bu lkeden ekti. Sovyet desteini kaybeden Cengel hareketi dzenli ran ordusu karsnda yalnz kald. ran hkmeti Ekim 1921'de Rz Han (Rz ah) kumandasndaki ran Kazaklarn Cengeller'in zerine Gln'a gnderdi ve onlar tamamyla yok etti. Kek Han kat Tli dalarnda yakaland, bir kyl tarafndan kesilen ba Tahran'a getirildi (1300 h. /1921). Kaynaklarda muhalifleri tarafndan ldrld veya souktan donduu eklinde rivayetler de vardr. hsnullah Han ise Mzenderan'da Vlser'da yapt toplantda komitesini dattktan sonra seksen kiiyle birlikte Bak'ye kat. Burada arkadalarna ve kendisine tannan baz menfaatler karlnda gnll olarak Kzl Ordu'ya yazld. Ancak 1924'te gnll askerlik uygulamasna son verilince bundan honut olmayan taraftarlarnn bir ksm ortadan kaldrld. hsnullah Han da Trkistan'a srld ve 1939'da orada ld. Kek Han'n gerek yazlar gerekse aklamalarndan, onun Sovyetler dahil btn d mdahalelere kar olduu ve tam bamsz bir ran devletini hedefledii anlalmaktadr. ngilizler'e ve onlarla i birlii yapan ran ynetimine kar Sovyetler'in yardmyla mcadele etmekte saknca grmemesi onun komnist olduunu gstermez. Hatta bir lde, o srada Osmanl Devleti'nin yaymaya alt panislmizmin etkisi altndadr. Ancak hsnullah Han ve taraftarlar vastasyla Cengel hareketine sosyalizm de girmi, zel mlkiyete ve slm esaslara kar tavr alnmtr. Bu bakmdan hareketin fikr bir btnlk 15 Zilkade 549'da (21 Ocak 1 155), Trk takvimine gre domuz ylnn banda, bugn Dou Sibirya topraklarndan geen Onon nehrinin sa kysnda yer alan Deli-n Boldok'ta dodu. Babas Moollar'n reisi Yesgay Bahadr, annesi Houlen Ece'dir. Yesgay oluna, doumundan nce malp edip esir ald bir Tatar kabilesinin reisi olan Timuin'in (demirci) adn koydu. Timuin on yanda babasn kaybetti. Bunun zerine babasna tbi olan kabileler tarafndan terkedilerek ailece yalnz brakldlar ve srekli olarak basklara mruz kaldlar. Hatta babas lmeden nce nianland Brte-Fuin, Merkitler tarafndan esir alindi; Kerayit Hkmdar Ong Han'a (Turul) hediye olarak takdim edildi. Ong Han, Yesgay Bahadr'm mttefiki olduu iin Brte-Fuin'i Timuin'e geri gnderdi. Timuin ve ailesinin balklk ve avclk yaparak geimlerini saladklar bu skntl dnem yirmi yedi yl srmtr. Bu sre iinde Timuin, bata Tayciyutlar olmak zere Merkitler ve dier baz kabilelerle mcadele etmi, bu sayede siyas, idar ve asker tecrbe ve vasflar kazanmtr. 1195 ylnda ok sayda kabile Timuin'e katld. 1197'de Merkitler zerine yryerek onlar malp etti ve Merkitler'in beyi Tokta-Ber

iinde olduunu sylemek mmkn deildir.


BBLYOGRAFYA:

Ferheng-i Mekk, Trh-i

Frs, Bst

V, 4 3 5 ; VI, 1619; Hseyin le-i iran, Tahran 1323 ibrhim Siyset-i the of West Persia

h./1944, s" 239, 308 vd., 319 vd.; Fahrl, Serdr- Deulet-i reu Cengel der Mrz Kek ran 1349, s. 4 1 6 ; Menr-i Grgn, ran, Tahran 145-146; G. Lenczovvski, Russia in Iran, 1918-1948, 1917-1923, vd.; N. S. Fatemi, Diplomatic rantuski v.dr., Trh-i Trh-i and

Hn, Tah-

1326 h., I,

New York 1949, s. 16 vd., 54 History

N e w York 1952, s. 217 vd.; A. GiIrn (trc. Keyhusrev KiC e n g i z H a n ' t a s v i r e d e n bir m i n y a t r {Dervi Mehmed, sabhat'l-ahbr, sterreichische Nationalbibliothek, C o d AF, nr. 50, ur.

verz), Tahran 1359, s. 4 2 4 - 4 4 5 ; Percy Sykes, Irn (trc. M u h a m m e d Tak Fahri D Continuity and Change in the MoGin), Tahran 1366 h., II, 685-695; John Obert Voli, slam dern World, Boulder 1982, s. 196; M. Martchenko, " K u t c h u k H a n " , RMM, 9 8 - 1 1 6 ; TA, X, 179; DMF, Hadi Hairi, " K c a k 310-311. XL-XL1 (1921), s. II, 2 2 9 5 ; R. M. Saa.e., V,
YAZICI

11')

vory, " D j a n g a l i " , El2 (ing.), II, 4 4 5 - 4 4 6 ; A b d u l Khn Djangali", nn


M TAHSIN

ki'yi ldrtt. 1199'da Ong Han'la beraber Kiil-Ba mevkiinde Nayman Hakan Buyruk Han' bozguna uratt. Timuin 1200 ylnda Ong Han ile birlikte Tayciyutlar'la anlaan kavimler zerine yrd. Onlar malp edip kendilerine tbi kld. Ayn yl iinde Tayciyutlar, Kataginler ve Drmenler derlenip toparlanmaya alnca Ong Han'la Timuin tekrar zerlerine yryerek onlar bozguna urattlar. 1201'de Timuin'in dman olan Enkiras, Kurilas, Drmen, Tatar, Katagin ve Salciyut kabileleri birleerek Cacirat ilinden Camoha (Camuka) Seen'i byk han iln ettiler. Bunun zerine Timuin onlarn zerine yrd. Yaplan savata Camoha ve mttefik kuvvetleri yenildi. Bu savatan sonra Kongirat kabilesi Timuin'e gelerek ballklarn bildirdi. Timuin 1202 ylnda Tatar ili zerine byk bir sefer yaparak dmanlarna ar bir darbe vurdu. Ayn yl iinde Naymanlar'n tekrar toparlandn grerek Ong Han ile birlikte onlarn zerine yrd. Byk han iln edilen Camoha-Seen ile Ong Han ve olu Senggn 1203'te Timuin'e suikast tertiplediler. Fakat bunu nceden haber alan Timuin ni bir basknla Ong Han'n yurdunu ve Kerayit lkesini yamalad. Ong Han ile olu katlar. Daha sonra Ong Han ve Senggn'e Salciyutlar bata olmak zere baz iltihaklar olmusa da Timuin bunlarn zerine yryerek onlar datt. 1204 ylnda Ongut Hkmdar Alaku Tigin, Timuin'e haber gndererek Nayman Hkmdar Tayang Han'n Merkit Hkmdar Kutuku ile anlama yaptn ve onlara Katagin ve Salciyut gibi kavimlerin iltihak ettiini haber verdi. Timuin sratle hazrlklarn tamamla-

CENGZ HAN
(. 6 2 4 / 1 2 2 7 )

"

Mool mparatorluu'nun kurucusu ve ilk hkmdar (1206-1227).

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

367

CENGZ HAN yarak mttefik kuvvetleri yurtlarnda clar ve elisini ldrtmt. Bunun zerine Cengiz Han 1219 ylnn yaznda btn ordularyla birlikte rti blgesine ulat ve buradan Otrar zerine yrd. Sonbaharda ehri kuatt. Oullar aatay ile gedey'i burada brakp kendisi Buhara zerine yrd. Dier olu Cuci'yi de Siriderya blgesine bir sefere memur etti. gnlk bir kuatmadan sonra 10 ubat 1220'de Buhara alnd. Mart aynda Semerkant da teslim oldu. Otrar' zaptettikten sonra Semerkant muhasarasna katlan aatay ile gedey, Hrizmahlar'n baehri Grgen'e, Tuluy da Horasan zerine gnderildi. Merv'de bn'l-Esr'e gre {elKmil, XII, 393) 700.000, Cveyn'ye gre (Trh-i Cihng, I, 201) 1,300.000'den fazla insan ldrld. Nbur'da intikam hrsyla kediler ve kpekler bile katledildi. Tuluy Herat' ele geirdikten sonra Belh-Mervrrd arasndaki Tlekn' kuatmakta olan babas Cengiz Han'a katld. 1220 yazn Naheb'de geirdi, ardndan Tirmiz'i zaptetti. Ertesi yl Ceyhun'u geip Belh'i ald. Grgen ise uzun sre kuatlmasna ramen alnamamt. Bunun zerine Cengiz Han, olu Tuluy'u aabeylerine yardm iin gnderdi. Tuluy'un geliinden sonra Mool ordusu Grgen'in hendeklerini doldurarak ehri n e f t ile atee verdi. Daha sonra zenaatkrlar hari halk tamamen katledilerek ehir tahrip edildi. Grgen'i savunanlar arasnda eyh Necmeddn-i Kbr da bulunuyordu. Hrizm'in zaptndan sonra Cengiz Han olu Cuci'ye, Hrizm lkesinin bu blm de dahil olmak zere ele geirdii Bat Sibirya'y vererek onu blgeye idareci olarak gnderdi. Kendisi de Celleddin Hrizmah zerine yrd. Celleddin, Gazne ve Sind blgelerinde yaplan savalarda bozguna urayarak kat. 1223 yazn bugnk Takent'in bulunduu yerde geiren Cengiz Han, 1224 ylnda btn Hrizmah lkesini hkimiyeti altna ald ve Hrizmahlar'a kar gerekletirdii seferini tamamlayarak Moolistan'daki kararghna dnd (1225). 1226'da tekrar Tangutlar lkesine girerek Tangut Hkmdar idurhu'yu ve btn Tangut ileri gelenlerini ldrtt. Yurduna dnerken yolda hastaland. Oullarn artarak onlara vasiyetini yapt. Kendisinden sonra gedey'in kaan olmasn istedi. Yasa ilerini aatay'a havale etti. Ordularnn idaresini ise kk olu Tuluy'a verdi. Ayn yl Tangut'un baehrine bir sefer dzenledi. Ancak sefer srasnda tekrar hastaland ve Austos 1227'de ld. Cenazesi trlp orada defnedildi. Cengiz Han. yksek bir fizik gce ve sarslmaz bir iradeye sahipti. ocukluundan beri karlam olduu olaylar ona olaan st sabr ve tahamml gc, tecrbeyle ilenmi bir zek kazandrmt. ldnde haleflerine Kore'den Yakndou'ya ve Gney Avrupa'ya, Gney Sibirya'dan in Hindi'ne kadar uzanan, silh kuvvetiyle kazanlm geni bir imparatorlukla birlikte tekiltn esas ilkelerini de brakyordu. mrnn sonuna kadar btn kltrlere yabanc kald. Devlet tekiltnda sadece Mool gelenekleri hkimdi. Cengiz Han yalnz kendisi ve yaknlar iin almtr. mparatorlukta kurduu tekilt ilkel prensiplere dayand iin lmnden sonra ancak krk yl devam edebilmitir. Buna ramen ailesinin hkimiyeti birka nesil srmtr. Kendisinin kuvvetli iradesi oullarnn hibirinde olmadndan lmnden sonra ailesinin devleti beraber idare etmesini planlad. Salnda veliaht tayin ettii gedey zamannda hnedan yelerinin birlikte hkm srmeleri ve halkn eritii refah seviyesi. Cengiz Han'n ne kadar isabetli bir seim yaptn gstermektedir. Cengiz Han, kendisine kar kanlar, teslim olmamakta direnenleri ocuklar, kabileleri ve ehirleriyle birlikte ortadan kaldrrd. ada olan bn'l-Esr, Hz. d e m ' d e n o zamana kadar insanln mruz kald en byk felketin Mool istils olduunu syler ve, "Keke annem beni dourmasayd da tyler rpertici zulm ve katliamlar grmeseydim I" der. Cengiz Han'n ordular istil ettikleri slm lkelerinde ta stnde ta brakmadlar. Kadn ve ocuklar dahil herkesi vahice ldrdler. Mool askerleri, slm kltr ve medeniyetinin en nemli merkezlerini de tahrip ettiler. Camiler ahr olarak kullanld. Hrizmahlar'n lkesi batan baa viraneye evrildi. XIII. yzyln ilk eyreinde meydana gelen bu olaylardan bir asr sonra blgeyi gezen seyyahlar, Mool istil ve tahribatnn izlerine rastladklarn sylerler. Moollar'n slm kltr ve medeniyet eserlerini tahribe ynelik harekt, Cengiz Han'dan sonra Hlg ve dier ahfad tarafndan da devam ettirilmi, ok sayda mslman katledilmi, cami, medrese ve ktphaneler yaklp yklmtr. Cengiz Han hibir diMoolistan'n kuzeydousundaki Burhan Haldun'a g-

bast ve hepsini datt. Bu zaferden sonra 1205'te ilk defa Tangut ili zerine s e f e r yaparak bu lkenin ehirlerini yamalad. Timuin 1206 ylnda, Nayman Tayang Han, Ong Han ve Kutuku-Beki bata olmak zere btn bozkr hkmdarlarn hkimiyeti altnda toplamt. Onon rma kysnda ayn yl yaplan kurultayda dokuz paral ak tu diktirdi; kurultay sonunda "Cengiz" (cihan hkm-

dar, gklerin olu, gl, mkemmel sava) unvanyla kaan iln edildi ve btn bozkr kavimlerinin en byk hkmdar durumuna geldi. 1207'de Tangutlar zerine ikinci defa sefer yaparak pek ok ganimetle geri dnd. Ayn yl iinde Krgz hkmdarna bir eli heyeti yollayp kendisine tbi olmasn istedi. Krgz hkmdar da ak renkli doan kuu gndererek balln bildirdi. 1208 ylnn k mevsiminde Nayman Hkmdar Tayang Han'n olu Klg'n Merkitler'le ittifak yapmas zerine Cengiz Han harekete geerek onlar malp etti; Merkit hkmdar ld, kardeleri ve ocuklar Uygur lkesine katlar. Nayman Klg ise daha batdaki Karahtay Hkmdar Gr Han'a snd. Fakat Klg burada da rahat durmayarak Gr Han' ldrd ve lkesine hkim oldu. Ertesi yl Uygur dikutu Cengiz Han'a tbiiyetini bildirdi. Cengiz Han 1210 yl sonlarnda Tangutlar zerine yrd. Tangut Hkmdar idurhu kzn Cengiz'e verdi ve balln arzetti. Ertesi yl Kartuk Arslan Han Cengiz Han'a tbiiyetini bildirdi. 1212-1214 yllar arasnda Cengiz Han'n ordular birbiri arkasndan drt defa Htay lkesine girerek Htaylar' kendisine balad. Cengiz Han 1215'te Balasagun taraflarna bir ordu gndererek buralar itaat altna ald. 1217 ylnda kumandanlarndan Subitay Noyan' Togaar Noyan ile birlikte Merkitler zerine, Buragul Noyan ile Drmen Bahadr' Tumatlar'a kar yollad. Daha sonra olu Cuci'yi Krgzlar zerine sevkederek si Krgz ilini hkimiyeti altna ald. 1219'da Htay lkesinden ordularn ekti ve onlarla bar yaparak o srada ortaya kan yeni bir durum iin kurultayda sefer karar ald. Bu yeni sefer Hrizmah zerine olacakt. Aleddin Muhammed Hrizmah'm akrabas ve kumandan olan Otrar Valisi nalck, Cengiz Han'a bal mslmanlardan oluan bir ticaret kervann Otrar yaknlarnda yamalatarak kervan-

368

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENN ne mensup olmad iin insanlar arasnda dinlerinden dolay bir ayrm yapmad. Hangi dine mensup olursa olsun lim ve zhidlere iyi davranr, onlar himaye ederdi. Cengiz Han, in'in ve dier yerleik toplumlarn eitli sebeplerle zayflad bir dnemde bozkr kabilelerini birletirme frsat bulmu ve bunu iyi deerlendirmitir. Asker baarsnn dayand temel vasflar rgtlenm e yetenei, disiplin, sratli hareket ve amalarna ulamada gsterdii acmaszlkt. En karakteristik vasflarndan biri de hainlere kar duyduu nefretti. Kt duruma den efendilerine ihanet ederek kendisine yaranacaklarn sananlar derhal idam ettirir, dman olan hkmdarlara sonuna kadar sadk kalanlar da hizmetine alarak mkafatlandrrd. Mool mparatorluu'nun hukuk ve askerlik ilerini dzenleyen kanunlar "Cengiz Han Yasas" olarak mehurdur. Aslnda bu yasann tamam bizzat Cengiz Han tarafndan konulmu olmayp nesilden nesile aktarlan Mool hukuk ve trelerinin bir kurallar mecmuas halinde dzenlenmesiyle olumutur. Cengiz Han kaan seildii 1206 kurultaynda bu kurallara baz ilveler yapm ve bunlar resmen yrrle koymutur. Otuz d e f t e r halinde tanzim edilen ve Mool hazinesinde saklanan yasay uygulama grevini de bu kanunlar en iyi bilen olu aatay'a vermitir. Timurlular dahil slmiyet'i kabul eden Mool hanedanlar bu yasalar zenle tatbik etmilerdir. Cengiz Han Yasas bir kitap halinde tam olarak zamanmza intikal etmemekle birlikte Mool tarihine dair eserlerde, zellikle Moollarn rihi, Cmi'u't-tevrh, Trh-i Tarihi g ve Abu'l-Farac Gizli TaCihnlan bir devlet kurdu. nc olu gedey veliaht olup Mool liderlerinin katld kurultayda byk han seildi. En kk olu Tuiuy'a imparatorluun merkezini tekil eden Moolistan verildi. Bunun oullar Meng Han ile Kubilay Han, gedey'den sonraki iki nesil iinde byk hanl onlardan almay baardlar.
BBLYOGRAFYA :

CENGZLER (bk. MOOLLAR).

r
(

.
CENN
oe*11)

Anne karnndaki ocuk.

Moollarn

Gizli

Tarihi

(trc. A h m e t Temir), ir, II, 97Celled-

"rtmek; rtnmek, gizlenmek" anlamndaki cenn kknden treyen cenn (oulu ecinne), szlkte "gizli olan ey, anne karnndaki ocuk" gibi mnalara gelmektedir. Henz domam ocua, doum vaktine kadar anne karnnda sakland iin cenin denmi, kelime yet (bk. en-Necm 5 3 / 3 2 ) ve hadislerde (mesel bk. Buhr, F e r ' i z " , 11; M s lim, "Kasme", 35, 36, 38; E b Dvd, " M u k a d d i m e " , 54) bu anlamda kullanlmtr. Kur'n- Kerm'de insann yaratl anlatlrken onun anne karnnda eitli safhalardan getii ve belli bir sre sonunda rahimde gelimesini tamamlayp dnyaya geldii belirtilmektedir (bk. elHac 2 2 / 5 ; e l - M ' m i n n 23/12-14). slm hukukuna gre cenin douncaya kadar baz bakmlardan anneye bal ve baml ise de cenin olarak teekkl anndan itibaren ayr bir varlk kabul edildiinden kendisine eksik bir kiilik ve eksik bir vcb (hak) ehliyeti tannm, doum zamanna kadar zayi olmas muhtemel birtakm haklarn onun iin sakl tutulmas kabul edilmitir. Bu haklar nesep, miras, vakf ve vasiyet olmak zere drt eittir. Buna gre anne karnndaki ocuun anne ve babasyla nesep, bunlar vastasyla da dier yaknlaryla akrabalk ilikisi doar ve bu sebeple miras brakan bir yaknnn lmesi halinde ona miras olur. Miraslar arasnda ceninin bulunmas durumunda hisselerin tesbiti iin kendisinin erkek veya kz olmas ihtimaline gre iki ayr hesap yaplr; cenin iin en avantajl durum esas alnarak miras paylatrlr ve onun pay douma kadar bekletilir. Sa doarsa kendi payna hak kazanr. Fazla pay ayrlmsa artan ksm, l domusa ayrlan payn tamam dier miraslara intikal ettirilir. kiz veya z doum ndiren vuku bulduu iin nceden buna gre hesap yaplmaz. Ancak byle bir durumda terike buna gre yeniden taksim edilerek miraslara fazladan denen ksm geri alnr. Ceninden baka miras yoksa veya miraslar ce369

Ankara 1948; Czcn, Tabakt- din- i Mtngburn(trc. 121-124, el-Kmil,

148; ayrca bk. ndeks; Nesevl, Sret-i

A n o n i m , nr. Mcteba Mbn'l-Esr,

nov). Tahran 1334 h s. 7-12, 16-17, 106-111, 128; ayrca bk. ndeks; Cihng [bn'l-br], XII, 3 5 8 - 3 9 7 ; ayrca bk. ndeks; C(ztrk), I, 9 2 - 2 1 9 ; Trhu Tarihi muhtaari'd(trc. m e r RReKeri-

veyn, Trh-i Eb'l-Ferec dvel

(nr. A . Slihn), Beyrut 1890, s. 2281987, II, 4 7 8 - 4 8 2 ; (nr. B e h m e n

2 3 6 ; a.mlf., Abu'l-Farac za Dorul), Ankara dddin, Cmi"u't-tevrih t e v f , Trh-i Han, ecere-i Gzde

m), Tahran 1349 h./1970, I, 2 1 3 - 3 8 8 ; Ms(Nev), s. 362, 365-367, 494, 497, 529, 580, 6 6 9 ; E b T - G z Bahadr Trk (nr. Desmaison), Petersburg of the Mongols, LonMool1946; in 1871-74, I-II; a.e. (nr. Rza Nur), stanbul 1925; H. H. Hovvorth, History lar, Cengiz Umumi ve Trkler, Tarihine don 1876-1927, I-IV; Zeki V e l i d T o g a n , Trk Giri, stanbul

stanbul 1941; a.mlf., VII, 6 9 8 - 7 1 7 ; B. die Mongolen

a.mlf., " i n g i z H a n " , DM, Spuler, Die Russland Goldene Horde (1223-1502),

Leipzig 1943; B. Y. VladiKhan Russia, Harezm-

mirtsov, Cengiz and His

Han (trc. Hasan Ali Ediz), stanof Horth China, Baltimore

bul 1950; H. D. Martin, The Rise of Chingis Conquest 1950; G. Vernadskiy, The Mongols ahlar Devleti and

N e w Haven 1953; brahim Kafesolu,

Tarihi, Ankara 1953; a.mlf., "Trk

T a r i h i n d e M o o l l a r v e C e n g i z M e s e l e s i " , TD, V / 8 (1953), s. 105-136; A. Y. Yakubovsky, Altnordu Kurulu Tarihi ve nhitat ve Ykseli Hacya (trc. Hasan Eren), stanbul Orda Cuci Hanlnn Ulusunun AtilDevirleri, Gre stanbul 1976; 1955; M u s t a f a Kafal, Altn a.mlf., temi

( d o k t o r a tezi, 1965), Merkez Ktp., nr. mparatorluu Han/Timur (trc. Reat zmen), sTrkistan, "Cengiz Cinggis-

4 0 8 6 ; R. Grousset, Bozkr la/Cengiz

gibi eser-

tanbul 1980, s. 1 8 6 - 2 5 0 ; Barthold, s. 4 0 5 - 4 8 7 ; ayrca bk. Dizin; a.mlf., H a n " , A, III, 9 1 - 9 8 ; P. Ratchnevsky, Khan Sein Leben ratay), Ankara nan, " D e s t n - L. Ligeti, Bilinmeyen

lerde eitli maddelerine yer verilmitir. Cengiz Han yasalar gerektiinde ok acmasz bir ekilde uygulanrd. Cinayet, soygun, tasarlanm yalan, zina, cinsel sapklklar, by ile ktlk yapmak, alnm bir mal saklamak gibi sularn cezas idamd. Cengiz Han'n Cuci, aatay, gedey ve Tuluy adl drt olu ile be kz dnyaya gelmitir. lmnden sonra lke oullar arasnda taksim edildi. En byk olu Cuci babasndan nce ld iin miras olu Batu'ya intikal etti. Altn Orda Devleti'nin esasn tekil eden Ak Orda, Batu Han tarafndan kurulmutur. kinci olu aatay kendi adyla an-

und Wirken, Wiesbaden 1983; Asya (trc. Sadrettin KaCengiz Han Kitab Ankara Great 1986, s. 1 0 8 - 1 2 4 ; Abdlkadir Nesl-i ve ncelemeler,

H a k k n d a " , Makaleler

1987, s. 198-206; David Ayalon, " T h e

Y a s a of C h i n g i z K h n " , SLI, XXXIII (1971), s. 97-140; D. 0. Morgan, " T h e G r e a t ys of Ching i z K h n a n d M o n g o l L a w in t h e l k h i n a t e " , BSOAS, XLIX/1 (1986), s. 163-176; a.mlf., TA, " C e n g i z " , Elr., V, 133-135; " i n g i z H a n " , Byle, " C i n g i z - K h n " , El2 (ng.), III,

XII, 5 5 - 5 8 ; " i n g i z Y a s a s " , a.e XII, 5 8 ; J. A. 41-44; DMF, a.mlf., " i n g i z H n " , UDM, VII, 691-698;

1 / 2 , s. 8 5 7 ; " C e n g i z H a n " , ABr., III, 4 6 0 - 4 6 2 .

MUSTAFA

KAFALI

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENN ninin doumu ile pay alamayacak duruma dyorsa paylatrma ceninin doumuna kadar bekletilir. Vasiyete gelince, aksi grte olanlar bulunmakla birlikte, tek tarafl irade beyan ile tamamlanan bir hukuk ilem olduundan vasiyet cenin iin de geerlidir; yani cenin veli veya vas gibi bir temsilcinin kabul beyanna gerek olmakszn kendisi lehine yaplan vasiyet konusu mala hak kazanr. Ayn durum tek tarafl irade beyan ile tamamlanan vakf iin de sz konusudur. Cenin iin vasiyet ve vakfn geerli olmas, vasiyette bulunann lmesi veya vakf ileminin nceden tamamlanmas gibi bir sebeple -douma kadar bunlarn geerli olmamas durumundaceninin hakknn zayi olmas ihtimalinden dolaydr. Ayrca vakf lehtar olarak sonradan doacak kimselerin de belirlenebildii gz nne alnrsa ceninin ncelikle lehtar olmas gerektii anlalr. Bunlarn dndaki bir hakkn dorudan cenin iin domas imknsz olduu gibi veli veya vas de onun adna hak dourucu bir hukuk ilem yapamaz. Zira baka bir hukuk ileme zaruret bulunmad gibi satm akdinde olduu zere bu tr ilemlerin cenin iin bor dourmas da mmkndr. Halbuki cenin borlanmaya ehil deildir. Vasiyet veya miras yoluyla cenine bir maln intikal etmesi douma kadar ilerlik kazanmad (nfiz olmad) ve cenin zimmet ve tam vcb ehliyetine sahip bulunmad iin herhangi bir borca da muhatap deildir. Bu sebeple annesi, babas veya dier yaknlarnn nafakaya muhta olmalar halinde onlara kar bir nafaka sorumluluu yoktur. Ahmed b. Hanbel'e gre ise cenine bir maln intikali doumdan nce de ilerlik kazanr. Bundan dolay cenin nafaka borlusu olduu kimselere kar bu maldan nafaka demekle ykmldr. Ceninin sz edilen haklardan faydalanabilmesi iin lehine vasiyet ve vakf yapldnda veya miras brakan ldnde anne karnnda mevcut olmas ve sa olarak domas gerekmektedir. Bu sebeple hukukular, lehine haklarn doduu srada ceninin anne karnnda mevcut olup olmadnn belirlenmesinin zaruri olduunu sylemiler ve nesebinin tesbitiyle ilgili olarak hamileliin asgari ve zami sreleriyle ilgilenmilerdir. Bugnk tbb imknlar ilk gnlerden itibaren hamileliin tesbitini mmkn klmaktadr. Ayn kolaylk slm hukuku370 nun ilk tedvn dnemlerinde mevcut olmadndan slm hukukular baz yetlerin delletinden, yaadklar alardaki tbb bilgilerden ve ahs tecrbelerinden hareketle hamileliin asgari ve zami srelerini belirlemeye almlardr. Nitekim ocuun anne karnnda kald sre ile stten kesilinceye kadar geen srenin otuz ay olduunu bildiren yetle (el-Ahkf 46/15) ocuu emzirme sresini iki yl olarak belirleyen yetleri (el-Bakara 2 / 2 3 3 ; Lokman 31/14) birlikte deerlendirerek onun anne karnnda geirdii asgari srenin alt ay olduu sonucuna varmlardr. Modern tp da bu sonucu desteklemektedir. ocuun anne karnnda kalabilecei zami sreye gelince, bu hususa k tutacak herhangi bir yet veya hadis bulunmadndan slm hukukular kendi zamanlarndaki baz rneklere ve snrl tp bilgilerine dayanarak bu konuda farkl sreler kabul etmilerdir. Ancak hamileliin doru olarak tesbitinin mmkn olduu gnmzde tahmin ve birbirinden ok farkl hamilelik sreleri belirlemek sz konusu deildir. Cenin iin kabul edilen haklarn sabit olabilmesi, onun sa domu olmas artna baldr. Bu da ocuun alama, hareket etme gibi canllk belirtileri gstermesiyle anlalr. slm hukukularnn ou, doum srasnda canllk almetleri gsterdii halde doum olay gerekletii anda bu almetler kendisinde grlmeyen ocuu l domu kabul ederler. Hanef hukukular ise normal doumlarda gsn, ters doumlarda gbein anneden ayrlmasna kadar ocuun canl olmas halinde onu sa domu sayarlar. Bu durumda veya ceninin doumdan ksa bir mddet sonra lmesi halinde miras ve vasiyet yoluyla intikal eden mallar ocuun miraslarna kalr. Ceninin l domas durumunda ise kendisi iin bekletilen mallar miras brakann veya vasiyet yapann miraslarna geer. Vakftan faydalanma hakk da vakfn dier iehtarlarna intikal eder. Ceninin sa domas gerek anlamda olabilecei gibi anneye darbe vurulmas gibi bir haksz fiil sonucu l domas durumunda olduu zere takdiren de olabilir; bu ekilde l doan ocuk hkmen sa domu kabul edilir. Miras ve vasiyet yoluyla intikal eden mallarn yan sra haksz fiili yapan kimsenin demek zorunda olduu tazminat da (gurre*) ocuun miraslarna intikal eder (ocuun drlmesiyle ilgili din hkmler iin bk. OCUK
DRME).

Ceninin lehine doan haklarn korunmas iin ona bir vas tayini slm hukukular tarafndan genellikle kabul edilmektedir. Haneffler ise vas deil mallarnn muhafazas iin yediemin tayin edilmesinin gerektii grndedirler.
BBLYOGRAFYA: Buhr, "Fer'iz", 11; Mslim, "Kader", 1-4, "Kasme", 35, 36, 38; Eb Dvd, "Mukaddime", 54; Beyhak, es-Snen'l-kbr, bn Hazm, el-Muhall, 131-132; Serahs, el-Mebst, VII, 443; Beyrut 1408/1988, X, VI, 44-45; Eb n (nr. Ali

Bekir bn'l-Arab, Ahkmul-Kur'

Muhammed el-Bicv), Kahire 1387-88/196768, I, 202; 1 1 1 , 1096-1097; Abdlazz el-Buhr, Kef'l-esrr, hu'l-kadr Mir't, IV, 239; bn Receb, el-Kau'id, Kahire 1391/1971, s. 192; bn'l-Hmm, Fet(Bulak), 1 1 1 , 310-311; Molla Hsrev, stanbul 1967, II, 244; Emr Bdih,

Teysr, II, 250; Elmall, Hak Dini, VI, 4343-4345; Bilmen, Kamus2, II, 398; Ali Himmet Berki, Hukuk Mant ue Tefsir, Ankara 1948, s. 122; islm, II, 239, 742; III, 240, Kahire 1377/ KaZerk, el-Fkhul-

242; M. Eb Zehre, UlT-fkh,

1958, s. 331; a.mlf., el-Ahul'-ahiyye, el-Fkhu mu'melt I-slm: Medhal li-dirseti

hire 1957, s. 386-387; Muhammed Ysuf Ms, nizmi'lfh, Kahire 1958, s. 222; Mahmd zmir 1311, s. Knni'l-ah-

Esad Seydiehr, Ferid'l-feriz, 30-35; Mustafa es-Sib, erhu uli'-ahiyye, el-Hudar Bek, Ul'l-fkh, ue m yete'alleku el-Cenn

Dmak 1963, II, 8; Muhammed Kahire 1965, s. 99Badad bih fi'l-

100; Muhammed Abdrrahm el-Kik, et-Terike bih mine'l-hukk, 1967, s. 157-158; Muhammed Sellm Medkr, ue'Tahkm'l-mte'allika fkhi'l-islm, lm Hukuku, Kahire 1389/1969, s. 31-32, 131, I, 182-183; Mustafa UzunpostalHukkl-euskennsann

143, 147-150, 276, 287, 293-299; Karaman, sc, Hukuk ue slm Hukuku, Konya 1990,1, 207210; Bedrn Eblayneyn Bedrn, ld fi'-er'atiT-slmiyye Kur'n- Kerm ue Modern m
L L F E L MUSTAFA UZUNPOSTALCI

ue'l-kann, Tbba Gre

deriye 1981, s. 6 - 1 0 ; Muhammed Ali el-Br, Yaratl (trc. Abdlvehhb ztrk), Ankara 1991, s. 180-181.

CENKLER, Ali Yakup


(1913-1988)

Son dnem din limlerinden.

Kosova eyaletinin Gilan kasabasnda dodu. Babas Hfz Hseyin, annesi Hriah Hanm'dr. Sekizinci kuaktan dedesi mer Bey aslen kodra'nn Kolgeci kynden iken sonradan Gilan kasabasna bal Desivoyca mezraasna yerlemi olduundan aile kodrallar adyla anlmaktadr. Dedesi Hac Yakup Ni Medresesi'nde, babas Hfz Hseyin ise Ftih medreselerinde tahsil grmtr.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

C E N N B , E b Sad Ali Yakup ilk tahsilini Gilan'da Srp ilkokulunda yapt. Bu arada babasndan Kur'n- Kerm, din bilgiler ve in dersleri ald. 1924-1927 yllarnda Gilan Medresesi'ne devam ederek Molla Kadri Efendi ile Mderris Abdurrahman Efendi'den temel medrese ilimlerini tahsil etti; ayrca Hasan Fik Efendi'den zel olarak in ve Franszca dersleri ald. 1927'de skp'e giderek Meddah Medresesi'nde mehur limlerden Atullah Efendi'nin derslerine devam etti. Ayn medresenin muallimlerinden Seyfeddin Efendi'den de belgat ve Trk edebiyatna dair dersler ald. Tekrar Gilan'a dnerek iki yl devlet ortaokuluna devam etti (1928-1929). Bu srada Saraybosna ulem meclisi azalarndan kir Mesihovi'in delletiyle 1931 ylnda girdii Mekteb-i Nvvb imtihann kazanarak tahsiline yl burada devam etti. 1932'de babasnn lm zerine bir sre tahsiline ara vermek zorunda kald. 1936'da Kahire'ye giderek Ezher niversitesi'ne bal Klliyyet usli'd-dn'de renimini tamamlad. Bu srada eski eyhlislmlardan Mustafa Sabri, Zhid Kevser ve Yozgatl hsan Efendi gibi Msr'a yerlemi olan nl Trk limlerinin zel ders ve sohbetlerinden de istifade etti. 1946-1957 yllar arasnda Kahire niversitesi Merkez Ktphanesi'nde memur olarak alt. Temmuz 1957'den Basra krfezi kysnda, devrin nemli bir liman ehri olan Cennbe'de dodu. Basra'da bir sre ticaretle megul oldu. Hamdn Karmat, Vst'ta denilen Karmat merkezini "Drlhicre" kurduktan Kasm 1959'a kadar Msr'n Ankara bykeliliinde mtercimlik yapt. Daha sonra bu grevinden istifa eden Ali Yakup Efendi 1960'ta stanbul'a yerleerek Trk uyruuna geti ve bir yl sonra da evlendi. Bu tarihten itibaren zel teebbse ait bir fabrikann muhasebe kaleminde almaya balad. Bir taraftan da Ftih, Mesih Paa ve Emr Buhr camilerinde hy' h'd-dny
culmi'd-dn,

Haseki Eitim Merkezi'nde 1976-1980 yllar arasnda tefsir, kelm ve belgat dersleri verdi. Evinde de orta ve yksek renim genliinden isteyenlere zel dersler vererek birok talebe yetitirdi. Mays 1983'te fel olan Ali Yakup Efendi 22 Mays 1988'de stanbul'da vefat etti ve Edirnekap'da Sakzaac Mezarl'na defnedildi. Muhammed Kutub'un Chiliyet ni'i-'rn ini Yirminci Asrn karCahiliye-

zerine halife, Basra evresine byk masraflar gerektiren bir sur yaplmasn emretti; ayrca Cennb'ye kar 2000 kiilik bir ordu gnderdi. Yaplan savata halifenin ordusu yenilgiye urad; nce esir alnp daha sonra serbest braklan kumandan dndaki btn askerler ldrld. 290 (903) ylnda Bahreyn'in merkezi olan Hecer'i uzun bir kuatmadan sonra ele geiren Cennb, ardndan Yemme'yi de topraklarna katt ve Uman zerine yrd. Cennb Basra'y almak iin tekrar harekete getii srada, byk bir ihtimalle kendi devletini kurup Ftmler'le irtibatn koparmasndan dolay, Ubeydullah el-Mehd'nin tertipledii bir suikast sonucunda Slav asll klelerinden biri tarafndan hem kendisi hem de ileri gelen adamlar Ahs saraynda hamamda iken ldrld. Cennb, yedi olunun en by olan Sad'i halef tayin etmiti. Sad'in on yl kadar bu grevde kalmasndan sonra aile fertleri arasnda kan mcadele neticesinde Cennb'nin en kk olu Sleyman aabeyini malp ederek riyaseti ele geirdi (311/923-24) ve babasnn balatt istil hareketini daha byk bir iddetle devam ettirdi. Cennb lmnden sonra taraftarlarnca, mfrit frkalarn birounda grld gibi tekrar dnyaya dnecek bir vel olarak kabul edildi. Ahs'da bulunan trbesinin kapsnda, dnyaya dndnde binmesi iin eyerlenmi bir at hazr bekletilirdi. Nsr- Hsrev'in belirttiine gre namaz ve orula ilgileri bulunmayp sadece Hz. Peygamber'i tanyan o yredeki Karmatler uzun zaman Eb Sadler diye anlmtr.
BBLYOGRAFYA :

ti adyla iki cilt halinde tercme eden (Osman ztrk'le beraber; stanbul 1967) Ali Yakup Efendi Safahat'n birinci kitabndaki "Ftih Camii" balkl iiri Kahire'de iken Arapa'ya evirmi ve bu eviri Mecellet'l-edeb'de yaymlanaltnc kitabnmtr. Ayrca Safahat'm

da anakkale Sava'n tasvir eden ksm da nesir olarak Arapa'ya tercme etmi, dostu air Sv a'ln da bu tercmeyi "Kasdet'-ehd" adyla manzum hale getirmitir.
S EKMELEDDN HSANOLU

CENNB, Eb Sad

Eb Sad Hasen b. Behrm el-Cennb


(. 3 0 1 / 9 1 3 - 1 4 ) Karmatler'in gl reislerinden.

sonra Eb Sad'i Gney ran'a d* olarak gnderdi. Burada olduka baarl faaliyetler gsterdi ve mensuplar arasnda bir tr sosyalizmi yerletirerek onlarn mallarn ortaklaa idare etti. Bir mddet sonra yine Hamdn Karmat tarafndan Bahreyn'e d olarak gnderilen Cennb burada ileri gelen bir ailenin kzyla evlendi; artan nfuzu sayesinde evrede bulunan bedev ve Karmat gruplarn ounu kendisine balamay baard. Ksa zamanda Bahreyn evresindeki yerleim blgelerini ele geirip kendisine tbi olmayan halk katlettikten sonra nce Katf'i (286/899), ardndan da Ahs'y zaptetti. Onun asl niyeti Basra'y alp lkesinin snrlarn geniletmekti. Bunu renen Basra halk memleketlerini brakp kamak istedilerse de vali Ahmed b. Muhammed b. Yahy buna engel oldu, bir taraftan da durumu Halife Mu'tazd-Billh'a bildirdi. Bunun

Ede-

ve'd-drt,

Medrik't-Tengibi eserleri

zil ve Dvn'l-Mtenebb

okuttu. Ayrca Diyanet leri Bakanl

Taber, Tarh ( E b u -Fazl), X, 71, 148; Mes'd, Mrc'z-zeheb ( A b d l h a m d ) , IV, 264; Sbit b. Sinn, Trhu ahbri'l-Karmita ( S h e y l Z e k kr, Ahbr'l-Karmita i i n d e ) , Dmak 1402/ 1982, s. 12-16, 35; Hammd, Kef esrri'lBtmiyye (nr. M. Z h i d Kevser), Kahire 1357/ 1939, s. 20; Nsr- Hsrev, Sefernme (nr. M. D e b r - i Siyk), Tahran 1369, s. 147-148; bn'l-Esr, el-Kmil, VII, 493-495, 510; VIII, 8384; Nveyr, Nihyet'l-ereb, XXV, 233-244; Makrz, Itti'z'Thuref' (nr. H u g o Bunz), Leipzig 1909, s. 107-113; a.mlf, Kitb'l-Mu-

kaffe'l-kebr (nr. M u h a m m e d el -Ya 'lv), Beyrut 1407/1987, s. 261-262; B. Levvis, The Origins of Ismailism, Cambridge 1941, s. 77-79; Ali Sm en-Ner, Ne'et'l-fikri'I-felsef, Kahire 1977, III, 329-330; Th el-Vel, el-Karmita, Kahire 1981, s. 54-56, 59; B. Carra de Vaux, " C e n n b " , A, III, 100-101; a.mlf. - [M.

Ali Yakup Cenkiler

G. S. Hodgson], "al-Djannbi, A b Sa 'd", El2 (ing.). II, 452. m


TTL MUSTAFA OZ

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

371

CENNB, Eb Thir CENNB, Eb Thir best brakp Halife Muktedir-Billh'tan Basra ve Ahvaz' isteyen, ancak istei reddedilen Cennb Mekke'ye gidecek hac adaylarnn yolunu kesmek iin Hecer'den ayrld. Kfe valisi ve hac yolu sorumlusu Ca'fer b. VerkI e-eybnFnin kendi kabilesinden setii 1000 kiilik bir nc kuvvetini burada malp etti; gerideki 5000 kiilik halife ordusu ile karlap onlar da yenilgiye uratt. Cennb hareketine devam ederek Kfe'ye girdi; Abbs kumandanlarndan Cinn es-SafvnFyi esir ald ve pek ok kimseyi ldrd; Kfe'de bulduu her eyi alp Hecer'e gtrd. 313 (926) ylnda can korkusundan dolay Irak'tan hacca giden olmad. 315'te (927-28) Karmat ordusunun Basra'y geip Kfe'ye yaklat haberi yaylnca Abbs Halifesi Muktedir-Billh durumu Vst'ta bulunan Ysuf b. Eb's-Sc'a bildirerek acele Kfe'ye gitmesini emretti. Daha nce Kfe'yi istil eden Cennb, 10 evval 315 (8 Aralk 927) gn bn Eb's-Sc kumandasndaki halife ordusu ile karlat. Sava sonunda Abbs kuvvetleri yenildi, bn Eb's-Sc esir alnarak ldrld. Yenilgi haberinin Badat'a ulamas halk korkuya drm, hatta baz kimseler Badat' terketmeye balamt. Dier taraftan Cennb hareketine devam ederek Enbr'a yneldi. Ahali ehre giri kprsn kestiyse de Cennb kuvvetlerini Frat'n batsndaki Hadse denilen yerden gemilerle Enbr tarafna geirmeyi baard. 300 kadar KarmatFnin halife kuvvetlerini malp etmesinden sonra tekrar kurulan kprden geen Cennb ve kuvvetleri Enbr'a girdiler. Bunu haber alan halife, Nasr elHcib ve Mnis el-Muzaffer'i 40.000 kiilik bir ordu ile Karmatler zerine evketti. Ordu Badat'tan 2 fersahlk mesafede bulunan Zbre nehrine geldii srada Cennb de Enbr'dan ayrlarak Zbre'ye ulamt. Ancak halife ordusu tarafndan nehir zerindeki kpr ykld iin nehri geemeyen Eb Thir Enbr'a dnd. Bu arada Mnis el-Muzaffer, Frat'n batsndaki Karmatler'i cezalandrmak iin arkada Bieyk'i 6000 kiilik bir kuvvetle Eb Thir zerine gnderdi. Fakat bu kuvvetler de Karmatler karsnda tutunamayarak malp oldular. Badat'taki halk devam edegelen bu yenilgilerden son derece tedirgin olmutu. Birou Vst ve Hulvn yoluyla Horasan'a gemek iin gemi kiralayp hazrlk yapt srada, devam eden arpmalarda Karmatler'in Heyt'te halif e kuvvetlerine malp olmas Badat'a nisb bir sknet getirdi. 316 (928) ylnda Dliye, Rahbe, Karksiye ve Rakka'y zaptedip ahaliyi fidyeye balayan Cennb 929 ylna kadar Bahreyn'e dnmedi. Eb Thir el-CennbFnin faaliyetleriyle doruk noktasna ulaan Karmat fitnesinin slm dnyas iin en ac olaylarndan biri, 8 Zilhicce 317 (12 Ocak 930) tarihinde vuku bulan Kbe baskndr. Cennb, Mansr ed-Deylemnin bakanlnda Mekke'ye giden haclara terviye* gn baskn yapt; buna kar koymaya alan Mekke Emri Eb Mihleb'i ve Mekke erafn ldrd. Mekke'de bulunduu sekiz (veya on bir) gn iinde binlerce hacy katletti; Zemzem Kuyusu'nu cesetlerle doldurdu; bulduu her eyi yamalad. Kbe'nin kaplarn krd, rtsn yrtp paylatrd. Hacerlesved'i yerinden skerek Hecer'e gtrd. Onun bu hareketleri slm leminde byk infial uyandrd. Hatta Ftm Halifesi Mehd, Eb Thir'e yazd bir mektupta onu lnetleyerek haclardan aldn geri vermesini, Hacerlesved'i ve Kbe'nin rtsn yerine koymasn istedi; aksi takdirde kendisiyle dnya ve hirette ilgisini keseceini bildirdi. Fakat Hacerlesved, sonusuz kalan birok teebbsten sonra ancak 339 (950) ylnda yerine konulabilmitir. 318'de (930) Uman' istil eden Cennb, 323 (935) ylnda Irak'tan hacca giden kafileye tekrar baskn dzenledi. Haclar Kdisiye'ye geldiklerinde onun kuvvetleriyle karlatlar. Savaan halife kuvvetlerine haclarn yardm etmesi ve Kfeli Alevler'in Cennb'ye kar karak hacca gidenleri rahat brakmasn istemeleri zerine haclarn Badat'a geri dnmeleri artyla savatan vazgemeyi kabul etti. 329 (940) ylma doru aralarnda kan anlamazlklar yznden ie ynelik mcadelelerle uraan Karmatler, Hecer'in dndaki beldelerde hkimiyet kuramamlardr. Karmatler ve Btmler tarihinde nemli bir yer tutan, slm'a ve insan deerlere kar kin ve nefret duygularyla dolu olduu anlalan Eb Thir el-Cennb, 332 yl Ramazan aynda (Mays 944) otuz sekiz yanda iken iek hastalndan ld. Taraftarlarna Cennbiyye denilen Eb Thir'in yerine kardelerinden Ahmed gemi, daha sonra Karmatler Msr zerine yryecek kadar cretli hareketlere girimilerse de Eb Thir dnemindeki glerine hibir zaman ulaamamlardr.

Eb Thir Sleyman b. Hasen b. Behrm el-Cennb (. 3 3 2 / 9 4 4 )

Bahreyn Karmat Devleti'nin en gl reisi. Eb Sad el-Cennb'nin lmnden sonra byk olu Sad, "kdniyye" denilen ve itibarl kiilerden teekkl eden bir meclisle birlikte Bahreyn Karmat Devleti'nin idaresini stlenmi, zellikle Abbs Veziri Ali b. s ile, Srf Liman'nn kullanlmas gibi baz imtiyazlar karlnda iyi mnasebetler kurmaya almt. Ancak en kk kardei olan Eb Thir Sleyman'n 311 (923-24) ylnda aabeyini bertaraf ederek ynetimi ele geirmesi ve ayn yl Ali b. Is'nn grevden azledilmesi zerine ilikiler tekrar bozuldu. Ordusu ile Basra zerine yryen Eb Thir el-Cennb, bir gece ehrin surlarn ap Basra'ya girmeyi baard. Basra Valisi Sbk el-Mfleh ancak sabahleyin duruma vkf olabildi ve igalci Karmatler'i ehirden karmak iin harekete geti. Fakat Eb Thir, Basra'da on gn sren muharebede bata vali olmak zere pek ok kiiyi ldrd. ehirden kaabilenlerin byk bir ksm da evredeki geni su birikintileri ve bataklklarda bouldu. Basra'da kald on yedi gn iinde katliam ve yamay srdren Eb Thir, birok kadn ve ocuu da yanna alarak Bahreyn'e dnd. Eb Thir, 312 (925) ylnda Mekke'den dnen haclara saldrmak iin byk bir kuvvetle Hebr'e yrd. Badatl birok hacnn bulunduu birinci kafileyi yamalayp kltan geirdi. Durum kafilelerin reisi Eb'l-Heyc Abdullah b. Hamdn'a ulatrlnca Abdullah Feyd'de bulunan dier kafileye yola Vdilkur istikametinde devam etmesini bildirdi. Fakat yolun uzayacan dnen haclar Kfe ynnde yolculuklarn srdrdler. Bu arada su ve yiyecekleri de tkenen haclarn ou ile kafile bakanlar Cennb kuvvetleri tarafndan esir alnp Hecer'e gtrld. Kfe yolunda kalan haclarn birou da alk, susuzluk ve scaktan ld. Bu hadisenin Badat'ta duyulmas zerine infiale kaplan ve vezir bn'l-Furt'n Karmatler'le ilgisi olduunu ileri sren halk gsteriler yaparak ehrin birok yerini tahrip etti. Ayn yl, esir ald haclarla birlikte Eb'l-Heyc Abdullah b. Hamdn' da ser372

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENNET'l-MUALL BBLYOGRAFYA:
Mes'd, et-Tenbh, s. 346-351, 353; Sabit b. Sinn, Trhu ahbri'l-Karmita (Sheyl Zekkr, Ahbr'l-Karmita iinde), Dmak 1402/ 1982, s. 36-56; Kd Abdlcebbr, Tebt del'ili'n-nbvue (nr, Abdlkerm Osman), Beyrut 1386/1966, II, 343, 381-389, 392-395; bn Miskeveyh, Tecribl-mem, Kahire 1332/1914, I, 201; Badd, el-Fark (Abdlhamd), s. 287, 290-291, 294; Hammd, Kef esrri'l-Btniyye (nr. M. Zhid Kevser), Kahire 1357/ 1939, s. 20-21; bn'l-Esr, el-Kmil, VIII, 143144, 147-149, 155-156, 170-172, 181-182, 207208, 311, 351-352; Nveyr, Nihyet'l-ereb, XXV, 276-303; Ktb, Feutul-Vefeyt, II, 5962; Makrz, itti'zl-hunef' (nr. Hugo Bunz), Leipzig 1909, s. 124-129; a.mlf., Kitb l-Mukaffe'T kebr (nr. Muhammed el-Ya'lv), Beyrut 1407/1987, s. 262-263; Safed, el-Vf, XV, 364-366; bn Tarberd, en-icm'z-zhire, Kahire 1383/1963, III, 224-227; Deylem, Mezheb'l-Btniyye, s. 20, 74, 76, 84, 87, 88; Ali Sm en-Ner, Ne'etu i-fikri'1-felsef, Kahire 1967, II, 331-332; Th el-Vel, el-Karmita, Kahire 1981, s. 137-138, 145-146; Jeremy Salt,

rine bir ksm halk ayrlarak bugnk Cenne'yi kurmutur. ehir, Mande tccarlar tarafndan ihdas edilen yeni bir ticaret yolu zerinde ana kavakta yer almakta ve kollaryla birlikte Nijer nehri boyunca Bat Sudan'n en gzel yerleim merkezlerinden birini oluturmaktadr. Sa'd'nin anlattna gre halk mslman tccarlar sayesinde slmiyet'i VI. (XII.) yzylda kabul etmitir. Cenne'nin ilk mslman kral Sultan Konboro slm' kabul edince ilk i olarak sarayn yktrp yerine bir cami yaptrm (bu cami XIX. yzyln balarna kadar ayakta kalmtr), daha sonra ehirde bulunan slm limlerini toplayarak onlarn huzurunda Mslmanla balln iln etmitir. Cenneliler mslman olunca eski tapnaklarn ykarak yerlerine cami ve mescid gibi slm eserler tesis ettiler. Bunlarn yan sra ehirde din ve sosyal ilimlerin, zellikle de tp ilminin okutulduu byk bir medrese kuruldu.
S MUSTAFA Z

maladlar, halk vergi demeye zorladlar, hatta bir ara N'golo Dyara zamannda (1766-1790) hkimiyeti ellerine geirdiler. XIX. yzyln balarnda eyh Ahmed Lobbo Cenne yaknlarndaki bir mezraaya yerlemi ve slmiyet'i yaymak iin faaliyete gemiti (D/A, 11, 173). Ancak faaliyetlerinden rahatsz olan Fasllar tarafndan blgeden uzaklatrlnca Msn'ya giderek otoritesini orada kurdu ve bunu ksa srede geni mslman kitlelerinin bulunduu Tinbkt ve Cenne'ye kadar yayd. Ahmed Lobbo, o sralarda balarndaki idarecilerin zulmnden bkan Cenne halknn istei zerine temsilcilerini gndererek hkimiyetini burada da tesis etti. Fakat ksa sre sonra halkn temsilcileri ldrmesi zerine ehri kuatp ele geirdi ve halkn bir ksmn srgne gnderdi. XII. yzylda Sultan Konboro tarafndan yaptrlan camiyi yktrp temelleri zerine yeni bir cami ina ettirdi (1830). Ahmed Lobbo ehrin idaresini bir memurunun kontrol altnda yerli reislere brakt ve buraya bir garnizon yerletirdi. Cenne 1861'de Hac mer el-Hadd ynetimindeki Flnler tarafndan ele geirildi; 1893'te ise Fransz kuvvetlerince igal edilerek Fransz Sudan topraklarna katld. Mali Cumhuriyeti 1960'ta bamszlna kavuunca Cenne de Mali topraklar iinde kald. Cenne eski dnemlerde, nehir yolu zerinde ve ayrca Bitou Lobi ve Boure altn madenlerine giden yollarn banda yer almas dolaysyla byk bir ticar neme sahipti. XVI. yzyln sonuna kadar en mreffeh gnlerini yaayan ehirde XVII. yzyldan itibaren youn bir esir ticareti balad ve XIX. yzyla kadar da zellikle bu sebeple Kuzey Afrika ticaret yolu zerindeki nemini de-

"The Military Exploits of the armatians",


Abr-Nahrain, XVII, Leiden 1977, s. 47-48; M. Canard, "al-Djannb", / 2 (ng.), II, 452-454.

Cenne d hcumlara kar ok iyi korunmu, etraf XIX. yzyln sonunda ehrin genilemesine engel olduu iin Franszlar tarafndan yklan kerpi surlarla evrilmiti. ehir Mali krallar tarafndan birok defa kuatldysa da alnamad. Cenne'nin bu gl savunmasn Songay Hkmdar Ali Ber (Ali Ekber) krabilmi ve yedi yldan fazla srd rivayet edilen bir kuatma sonunda ehre girmitir (1473). Ali Ber Tinbkt'y yakp ykmasna ramen Cenne'ye zarar vermemi ve halkna iyi davranmtr. Grnte mslman olmakla beraber dinin icaplarn yerine getirmemek ve limlere kar kt davranmakla itham edilen Ali Ber'in 1492'de lmnden sonra yerine oullarndan biri gemise de bir yl sonra Songay ailesinin hkimiyetini sona erdiren Ali Ber'in kumandanlarndan Muhammed Tr Cenne'de ynetimi ele geirmitir. Cenne 1591'den sonra (byk ihtimalle 1596'da), Fas Sultan erif Ahmed elMansr'un Sudan'n fethine memur ettii Cdr Paa tarafndan ele geirildi. ehirde Fas hkimiyeti XIX. yzyla kadar srm, Fas idaresinin bir temsilcisi, yannda yardmc olarak bir kumandan (kid) ile bir haznedar (emn) bulunduu halde Cenne'yi ynetmitir. Ancak Cenne halk Fas hkimiyetinden memnun kalmad iin baka yerlere g etti. XVIII. yzylda yukar Mande blgesinde gittike glenen Bambaralar Cenne'ye sk sk basknlar yaparak ehri ya-

CENNBYYE

Bahreyn Karmatleri'nin reislerinden Eb Thir el-Cennb'ye (. 332/944) uyanlara verilen ad (bk. CENNB, Eb Thir).

CENNE Mali'de tarih bir ehir.

Tinbkt'nn 360 km. gneybatsnda, Nijer'in kollarndan Bani nehrinin sol yakasndaki geni bir ovann ortasnda yer alan 278 m. yksekliinde bir tepenin zerinde kurulmutur. Nehrin tamas sebebiyle yln yamurlu aynda (austos, eyll, ekim) evresini sular basar ve ehir bir ada manzaras alr. Asl adnn Dienne olduu ve etimolojisi hakknda kesin bilgi bulunmad anlalan Cenne'nin Arapa kaynaklarda Cin eklinde getii grlmektedir. ehrin kurulu tarihi kesin olarak belli deildir. Cenne'nin ynetimini bir sre elinde tutan Sa'd'nin (1627-1637) Trihu's-Sdn'da yazdna gre IX. yzylda kuzeyden gelen Nono kabilesi Zoboro'da yerlemi ve bu blgede yaayan Bozolar' hkimiyeti altna almtr. Daha sonra birbirine karan bu iki kabileye oturduklar yerin dar gelmesi ze-

C e n n e Ulucamii - Mali

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

373

CENNET'l-MUALL vam ettirerek mmur ve mreffeh bir belde olma durumunu korudu. ehrin ticar merkez olarak nemi, giderek Nij e r ve Bani nehirlerinin birletii yere bir bentle balanan ve kuru bir alanda bulunan Mopti ehrine kayd. Cenne bugn ikinci snf bir ticaret merkezi olup nfusu 10.000 civarndadr. Kendine has bir tarzda ina edilmi eski gzel evleri ve byk camii ile nldr. Tarihi boyunca birok ilim adam yetitiren Cenne, bugn de mslman Afrika'nn zellikle din ilimler zerine isim yapm en nemli merkezlerinden biridir ve baz modern kaynaklarda kutsal ehir olarak tanmlanmaktadr. BBLYOGRAFYA: Abdurrahman es-Sa'd, Trhu's-Sdn, Paris 1898; J. S. Trimingham, slam in History of islam in West Africa, WestAfri-

Bat dillerinde cennet karl olarak kullanlan paradis (paradise) kelimesinin asl Greke paradeisos olup Eski Farsa'da "etraf evrilmi yer, aal bahe" anlamndaki pairi-daezadan gelmektedir. brnce Tevrat'ta ilk insanin yerletirildii baheyi ifade etmek zere kullanlan Gan Eden (Eden bahesi) tamlamasndaki gan kelimesi, Tevrat'n ilk Yunanca tercmesi olan "Yetmiler" evirisinde paradeisos olarak karlanmtr. Grek literatrnde bu kelime ilk defa Ksenofones (Xenophon) tarafndan ve "bahe" anlamnda kullanlmtr. Eski Farsa'daki pairi-daeza kelimesi, sonraki dnem brnce'sinde "cennet" anlamnda kullanlan pardes kelimesinin ortaya kmasna sebep olmu, ancak yahudi din bilginleri (rabbiler), hem dem'in yerletirildii hem de iyilerin lm sonrasnda ikamet edecekleri cenneti ifade etmek zere Gan Eden ismini kullanmaya devam etmilerdir. lkel Dinlerde Cennet. Tarih ncesi insannn cennet konusundaki dncelerine dair, mevcut kutsal kitaplarn verdii mlumat dnda pek az bilgi bulunmaktadr. lkel kabilelerde umumiyetle lmden sonra mutlu veya mutsuz bir hayat yaama inanc vardr. Hemen btn ilkel dinlerde bu hayatn dnyada veya gkteki bir yerde gerekleeceine inanlr ve daha ok madd unsurlarla tasvir edilir. Mesel Andaman adalarndaki ilkel kabilelerin inancna gre iyilerin ruhlar yerle gk arasndaki bir kprden geerek cennete kar. Ktlerin ruhlar ise souk bir yere ayrlr. Sonunda btn ruhlar eski durumlarna dnerler ve yeni bir dnyada srekli yaarlar. Malaya yarmadas yerlilerine gre de cennet gktedir. Baz Afrika mitlerinde, insanolu ya-

cennet inancyla ilgili ilk yazl kaynak, milttan nce 2000'lere ait Smer literatrdr. ivi yazl bu kaynaklarda cennet, Dilmun denilen ve gnein doduu yere doru uzandna inanlan bir adadr ki "mutlu insanlar lkesi, lmszler lkesi, hayat lkesi" diye de nitelendirilmitir. Bol sularn besledii, ayr imen ve meyve ykl aalarla kapl Dilmun'da hastalk ve lm yoktur. Ras amra'da bulunan Ugarite eski Ken'n iirlerinde de buna benzer bir yer tasvir edilir. Eski Msrllar'da, hrikulde bir mutluluk adas olan yerdeki cennetin bir einin de gkte, samanyolunun ikiye blnd bir yerde bulunduuna inanlrd. ldkten sonra dirilmeye inanan eski Msrllar'a gre ebed mutluluu kazananlar ya gkte gne tanrs Re'y'e veya Osiris'e kavuurlar ya da yldz olurlard. llerin dirileceine, muhakeme sonunda ktlerin invat Kprs'nden geerken erimi madenlerin arasna deceine inanan eski ranllar'da, iyiler iin Seyhun ve Ceyhun rmaklarnn kaynaklarnn bulunduu douda bir yerden sz edilir. Sadece tanrlarn lmszlne inanlan eski Yunan'da dnyev bir cennet fikrinin gelimesi airler ve yazarlar vastasyla olmutur. Efltun Devlet adl diyalogunda devr bir geri dnten, yeniden var olutan bahseder. Buna gre yerden karak yeniden var olan insanlar mevsimlerin elverili olduu, aalarn meyve verdii, hayvanlarn bile bar iinde yaad bir ortamda rahat bir hayat srerler. Bundan baka eski Yunanllarda Hesperides bahesi diye bilinen cennet adalar inanc da vardr. Romallar'da baka kltrlerden gelm e dnyev bir cennet anlay hkimdi. Kelt mitolojisinde cenneti temsilen hem bir adacklar takm, hem de Sumerler'de olduu gibi uzaktaki bir cennet (Elysium) veya "hayat lkesi" telakkisi vardr. Buna benzer dnyev bir cennet tasavvuru skandinav literatrnde de gze arpar. Slavlar'da gnein okyanus tesinde, doudaki yurdunda bir cennet bulunduuna inanlr, ayrca gkteki esrarengiz bir lkeden de sz edilirdi. Germenler'in bu konudaki telakkileri Keltler'inkine benzemekle beraber len savalarn tanrlarla birlikte kaldklar Valhalla denilen bir cennetten de sz edilir. Ayrca hastalk, yallk ve lmn bulunmad koru eklinde zel bir cennet anlay da vardr.

ca, Oxford 1959, s. 143, 191, 213; a.mlf., A


Oxford 1985,

s. 31, 63-64, 77-78, 141, 149, 179; J. D. Fage,


A History of West Africa, Cambridge 1969, s.

22, 30, 39; a.mlf. - M. Verity, An Atlas

ofAfri-

can History, London 1978, harita 11; Vezzn ez-Zeyyt, Va/ frtkyye, I, 30; M. Hiskete,
The Development of islam in West Africa, Lon-

don 1984, s. 13, 33, 129, 192, 246, 256, 321; Hasan brhim Hasan, Intir'Tislm fi'l-krreti'l-lfrkyye, Kahire 1984, s. 217-218; J. Josef,
el-slm f memlik ue imbaratoriyyt frky-

ye's-seud3 (trc. Muhtar es-Sveyf), Kahire 1404/1984, s. 84-85; P. B. Clarke, West Africa and islam, Oxford 1985, II, 43, 48, 53, 129,
177-178; Le Robert Dictionnaire niversel des Ceza-

noms propres, Paris 1987, II, 903; Nuaym Kdh, tfrkyye'l-arbiyye f zillil-slm,

yir, ts., s. 86; Pierr Maa, "Fishing in the Pondo", Aramco World, XLI/4, Houston, Texas 1990, s. 22-31; a.mlf., "Dj'enne; Living Tradition", a.e., XLI/6 (1990), s. 18-29; G. Yver, "Cenne", A, III, 101-102; Maurice Delafosse, "Songhoy", a.e., X, 759; R. Mauny, "Dienne", El2 (ng.), II, 251-252; el-Kms'l-slm, I, 643; Ndir Devlet, "Ahmed Lobbo", DA, II,
S MEHMET AYKA

CENNET

(^ )
Btn din inanlara gre mminlerin lmden veya kyametin kopmasndan sonra sonsuz mutluluk iinde yaayacaklar yer. Cennet "rtmek, gizlemek" anlamndaki cenn kknden isim olup "bitki ve aalan ile topra rten bahe" mnasna gelir. hiret hayatnda mminlerin ebed saadet yurdu olan yerin bu ekilde adlandrlmasnn sebebi, genel grnmyle dnya bahelerine benzemesi veya esiz nimetlerini insan idrakinden gizlemi olmas eklinde aklanmtr. 374

ratlmadan nce bir cennetin var olduu inancnn bulunmas dikkat ekicidir. Hastalk ve lmn bulunmad bu cennette bir olay sonucu btn gzellikler son buldu ve imdiki insan hayat balad. Brezilya'daki Guarani Kzlderilileri, dnyada olduuna inandklar "ktlk bulunmayan lke"yi drt yzyl boyunca glerle aradlar. Tannm dinler tarihi aratrmacs Mircea Eliade, amanlarn rya ve vecdlerini anlatmada kullandklar cennet tasvirlerinin asrlar boyu devam eden telakkileri canl tuttuunu dnmtr. Dnyada veya gkte bulunan, insanolunun ilk mekn olan, iyilerin lmden sonra yeniden dnecekleri mit edilen

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENNET'l-MUALL Meksika'da oturan Aztekler atalarolarak kalaca yerin Eden bahesi veya bazlarnn Pardes dedikleri yine "bahe" anlamna gelen zel yer olacana inanld. Ktler cehenneme, iyilerse cennete gidecekler, yeniden dirilince yine orada kalacaklardr. Bylece cennet (Gan Eden / Pardes) eyi ifade etmek zere kullanld. 1. Tekvn'in 2-3. bablarnda geen Eden bahesi, 2. Dirilmeden nce iyi llerin kaldklar yer, 3. yilerin devaml kalacaklar yer. Bu husus, birden fazla cennetin bulunduunu deil tarih geliim iinde cennet telakkisinin kazand merhaleyi ifade eder. Bu merhaleden son ikisinin coraf yeri konusunda ortak bir inan yoktur. Bazlarna gre bu yer dnyada, bazlarna gre ise gktedir. Tekvn'in 2 ve 3. bablarnda Eden bahesi hakknda u bilgiler verilmektedir: Rab Allah dem'i yaratt ve arka doru Aden'de (Eden) yapt baheye koydu. Dier aalarn arasnda bahenin ortasnda hayat aacn ve iyilikle ktl bilme aacn yerden bitirdi. Baheyi sulamak iin Aden'den bir rmak kt, drt kola ayrld: Pion, Gihon, Dicle ve Frat. dem ve onun kaburga kemiinden yaratlan Havv kendilerine yasaklanan acn meyvesini, ylann Havv'y, onun da dem'i kandrmas sonucu yedikleri, dolaysyla Tanr'nn emrine uymadklar iin Aden bahesinden karldlar. Bu anlatm genileten baz bilgiler de Hezekiel'de (28/11-16; 31/8) bulunmaktadr ki bu kitaptaki mecazi bilgiler sonraki Yahudilik ve Hristiyanlk'ta etkili olmutur. Hezekiel'in anlattklar Katoliklerin apokrif, Protestanlarn pseudepigrafik grdkleri Enoh kitabndaki (2328) ilh cennet tasvirine benzer. Bu tasvire gre cennet yeryznn ortasnda byk bir dadr, eteklerinden rmaklar akar, orada bilgi ve hayat kayna saylan bir hurma aac bulunur. Hezekiel'deki cennet de bir dan zerinde yer alan bahedir, fakat oradaki bilgi ve hayat aac artk hurma deil sedir aacdr. Bu aa, len iyi kimselerin kalaca cennet iin zel bir neme kavumutur. Hem Bbilliler hem de brnler iin cennet nceden var olan kaybedilmi bir yerdir. Sonraki yahudi dncesinde cennet ve cehennem (Gehinnom) lmden sonra iyiler iin mkfat, ktler iin ceza yeri haline gelmitir. Cennet ve cehennemden bahseden en eski yahudi kayna, muhtemelen I. yzyln sonlarnda Rabbilerin yazdklarnda cennetle ilgili bilgi ve yorumlar olduka oktur. Rabbilere gre cennet ve cehennem dnya yaratlmadan nce de vard. Cennet Tanr'nn sanda, cehennem solundadr. Cehennem sadece ceza iin deildir, onun A'raf grevi de vardr. Bet Shammai'ye gre gnah ve sevab denk gelenler cehennem ateiyle temizlenecek, sonra cennete gireceklerdir. Ktler on iki ay cehennemde azap grp yok olacaklar (bir gre gre cennete girecekler), yahudilere muhalefet edenler ise srekli azap greceklerdir. Buna karlk ok azl gnahkr kk bir grup dndaki srilliler cehennemden kurtulacak, cennete gireceklerdir. Hz. brhim cehennemin giriinde duracak ve snnetli olan zrriyetini ateten kurtaracaktr (baz Fi375 Johanan ben Zakkai'nin u szleridir: "nmde iki yol var: Biri cennete, teki cehenneme gtryor" ( EJd, XIII, 83). Yahudi kutsal kitabnda eol btn llerin kalaca, ceza ve mkfatn olmad bir yer iken apokaliptik literatrde buras bir ceza yeri haline getirilmi, iyilerin de eol'n iyilere ayrlm ksmnda kalacaklar veya Tanr katna kacaklar belirtilmitir. Daha sonra ise iyilerin cennete gidecekleri inanc benimsenmitir. Ancak yahudi dncesinde gelecek hayatla ilgili telakkiler uzun sre bir sist e m e kavuturulmad iin rabbilerin eserlerinde, dnyann sonuna doru gerekleecek olan "Mesh dnem" ile "gelecek dnya" bazan birbirinden ayrlm, bazan da kartrlmtr. Bu sebeple iyilerin cennete, ktlerin cehenneme girmeleri, bazlarna gre yeniden dirili ve son muhakemenin ardndan, bazlarna gre ise hemen lm sonrasnda olacaktr. Milttan nce II. yzylda Mesh mitlerle yahudiler arasnda iyilerin kalaca yerin yeryznde olaca fikri yayld. aya kitab yazar, len srilliler'in bu kralla katlmak iin eol'den dirileceklerini yazmt. Yeryzndeki bu Mesh kralln baehri Kuds (Siyon da) olacak, iyiler bu yeryz cennetinde ebediyen yaayacaklardr. Apokaliptik literatrde cennetin nc semada olduu da nakledilmektedir. Rabbiler sonraki Yahudilik'te grlen Mesh krallktaki iyi kimselerin kalacaklar bu yeri, dnyev Eden bahesini ve kutsal ehir Kuds'le ilgili elemanlar alp birletirmi, slm gelenekteki cennet tasvirini de gz nnde bulundurarak semav bir cennet dnmeye balamlardr.

nn kaldklarna inandklar cenneti, fevkalde refah ve lksn bulunduu, krmz gnein oradan doduu bir lke (Tlapallan) olarak gryorlard. Onlara gre byk rmaklar douda bulunan bu lkeden kmaktayd. Asya'da cennet kavram zellikle Hindistan'da geni ayrntlarla ifade edilir. Cennetle ilgili ilk bilgiler Rigveda'da bulunur. Burada ilh Yama'nn hkm srd cennet, tanrlarla birlikte olmak zere, lmden sonra gidilen atalarn yurdu olarak grlr. Buraya Nandana denilir ve Tanr ndra kendini orada elendirir. Hint dinlerinde lemin kadm olduu, zerinde cereyan eden olaylarn bir baka lemde deil yine bu lemde son bulaca ve btn bunlarn devr zaman dilimleri ierisinde ortaya kaca kabul edildiinden her devrenin sonuna kadar devaml olmamak zere cennet veya cehennemde kalnaca inanc vardr. Ancak Brahma'ya (Budizm ve Caynizm'de Nirvana'ya) kavumak gerek sonu oluturacaktr. Hindu kozmolojisine gre tabakadan oluan lemin en stnde cennet vardr, orada semav tanrlar yaar. Hint folklorunda ise cennet kutsal Meru dann zerindedir ve oradan drt nehir kar. Budistler'in telakkisine gre de Meru dann zerinde bulunan ve bir saadet lkesi (Sukhavati) olan cennet mcevherlerle ssl aalara, akrak tl kulara, sakinlerinin zevkine uygun scak ya da souk akan sulara, son bulmayan bir yeillie sahiptir. Japon geleneinde cennete tekabl eden yere A m e denilmektedir ve buras ilhlarla saygdeer kiilerin yurdudur. A m e olaan st gzel bir bahedir. in'de cennet, nceleri P'eng Lai adalarnda bulunan bir "dou cenneti" eklinde tasavvur edilirken daha sonralar Tien (gk) ad verilen bir cennet tasavvuru gelimitir. Aslnda Konfyslk'te hiret inanc yoktur; bu gibi inanlar Budizm'in in'e girmesi sonucu ortaya km ve Taoizm tarafndan byk apta benimsenmitir. in Budizmi ve Taoizm'de insann ldkten sonra tarafsz on hkimin nne gtrldne, hkme gre cennete veya cehennemlere sevkedildiine inanlr. Yahudilik'te Cennet. Yahudi hiret inancnda ldkten sonra eol'e (ller diyar) gitme yerine yeniden dirilme (bk. aya, 2 6 / 1 9 ; Daniel, 12/2, 3) arlk kazannca (tah. m.. II. yzyl), iyilerin ebed

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENNET'l-MUALL listinli rabbiler cehennem diye bir yer olmadn da ileri srmlerdir). Rabbilerin kutsal kitab yorumladklar ni ve eitli tasvirleri yer alr. Ortaa'daki Talmud sonras literatrde cennet - cehennem tasvirlerinin artt, dorudan doruya cennet veya cehennemi konu edinen rislelerin rabbiler tarafndan yazld grlr. Baz Ortaa yahudi filozoflar cenneti Tanr'ya kavuma, cehennemi de ebed hayattan mahrum kalma anlamnda kullandlar. Kabbalistler bu kavramlar bilhassa tenshle uzlatrarak kendi karmak sistemlerine uydurdular. Moses Mendelssohn, Tanr'nn merhametine uymuyor diye aka cehennemi inkr ederken eitli din grlere sahip gnmz yahudileri, ruhun lmszlne inananlar da dahil olmak zere, genellikle cennet ve cehennem inancna fazla nem vermezler. Hristiyanlk'ta Cennet. Yeni Ahid'de Hristiyanln cennet-cehennem telakkisine k tutan ifadelerde asl arlk Eski Ahid ve yahudi geleneidir. Ancak sonralar Hristiyanla zg farkl yorumlara dayanan bir hiret telakkisi olumutur. Luka ncili'nde cennet, Hz. s'nn da iinde yer ald bir mkfat yeri olarak geer (Luka, 24/43). Ayn ncil'de lmden sonra iyilerin cennete girmesinden de sz edilir (Luka, 16/22-31). Pavlus bir mektubunda, bedeniyle olup olmadn bilmedii zel bir tecrbeyle cennete, nc kat g e ktn, vahiy aldn anlatmaktadr (2. Korintoslular'a Mektup, 12/1-4). yi ve doru kimselerin ebed mkfat elde edecekleri ve semada bulunan bir meknn mevcudiyeti gklerin melektu eklinde Ahd-i Cedd'de belirtilmektedir. Gklerin melektu bu dnya krallklarndan tamamen farkldr (brnler'e Mektup, 9 / 1 1 ) ve ebediyen devam edecektir. Sadece dorular oraya gidebilecek ve orada bar iinde ebediyen mutlu bir hayat sreceklerdir (I. Korintoslular'a Mektup, 6 / 9 - 1 0 ; Romallar'a Mektup, 5/17). Orada Tann'y grecekler (1. Yuhanna, 3 / 2 ) ve melekler gibi olacaklardr (Markos, 12/25). Yeni Ahid'de, iyi kimselerin lm tesinde varlklarn devam ettirecekleri yer olarak "paradise" kelimesi dnda kullanlan baka deyimler de vardr (kyamet, ebed mesken, ller diyar gibi, bk. Markos, 1 2 / 1 8 - 2 7 ; Luka, 16/9, 19-31). Baz anlatmlar, lm sonrasnda iyi kimselerin Yahudilik'teki eol gibi bir yerde 376 Cennetin simlen. Kur'n-1 Kerm'de mfred, tesniye ve cemi ekilleriyle 147 defa geen cennet kelimesi yirmi be yerde dnyadaki ba bahe, alt yerde dem ile Havv'nn iskn edildii mekn, bir yerde Hz. Peygamber'in, yannda Cebril'i grd sidret'I-mntehnn civarnda bulunan me'v cenneti (en-Necm 53/13-15), dier yerlerde de hiret cenneti anlamnda kullanlmtr (bk. M . F. Abdlbk, Mu'cem, "cennet" md.). Cennet eitli hadislerde de hem bahe hem hiret cenneti anlamnda yer almtr. slm literatrnde cenneti ifade etmek zere kullanlan isimleri u ekilde sralamak mmkndr: I. Cennet. Ebed saadet yurdunu ifade etmek zere Kur'n- Kerm'de, muhtelif hadislerde ve dier slm eserlerde yer alan isimler iinde en ok kullanlan, iindeki btn mekn ve imknlar kapsayacak ekilde muhtevas geni olan bir terimdir. slm literatrnde ebed saadetle ilgili vaadler, zendirici anlatm ve tasvirler genellikle cennet ismi etraS M . SREYYA AHN

kalacaklarn akla getirmektedir (bk. Matta, 1 2 / 4 0 ; Resullerin leri, 2 / 2 4 - 3 2 ; 1. Selniklilere, 4 / 1 3 - 1 6 ; Vahiy, 20/13). d e m ile Havv'nn itaatsizlii hristiyan teolojisinde Yahudilik'te bulunmayan asl gnah* inancna yol amtr. Hz. s'nn kurtarcl ve vaftiz uygulamas hep bu olaya balanmaktadr. Cenneti kaybetme kssann en arpc noktasdr. Kaybedilen Eden cenneti bazan yeryznde bir yer olarak da dnlmtr. Yahudilik'te olduu gibi Hristiyanlk'ta da Eden cennetinin yaratln balangcnda var olduuna inanlmtr. Hristiyanlk'ta, cennette ylann kandrmas ile Havv'nn ve dem'in yedii yasak meyvenin elma olduuna inanlr. Hayat aac ile iyilik ve ktl bilme aac cennetteki kssann nemli unsurlardr (bk. DEM). BBLYOGRAFYA: H. K McArthur, "Paradise", IDB, III, 655-656;
T. H. Gaster, Myth, Legend and Custom in the

fnda younlam, dil ve edebiyat alannda da daha ok bu kelimeye yer verilmitir. Dier isimler tekil olarak kullanld halde cennetin ok saydaki yett e oul ekliyle de (cennt) yer almas, saadet yurdunun belli bir blgesinin deil tamamnn ad olduunu gsterir. "Bol su kaynaklarna sahip bulunan yeil bahe" anlamndaki ravza cennt kelimesine muzaf olduu gibi (e-r 4 2 / 2 2 ) bir yette cennet kelimesi yerine tek bana da kullanlmtr (er-Rm 30/15). Cennet'l-huld ile cennet'l-me'v terkiplerini her ne kadar baz limler mstakil birer isim telakki etmilerse de (bk. bn Kayyim el-Cevziyye, s. 142; L. Gardet, II, 447) bu terkiplerde yer alan "huld" (ebediyet) ile "me'v" (snlp barnlacak yer) kelimeleri cenneti niteleyen tamamlayc kavramlardr. "Mttakiler emin bir makamda, cennetlerde ve pnar balarnda olacaklardr" (ed-Duhn 4 4 / 5 1 - 5 2 ) melindeki yette yer alan makm- emnin de mstakil bir isim olarak kabul edilmesi isabetli grnmemektedir. nk ikinci yet makm- emnden cennetin kastedildiini aklamakta ve bylece iki yet birbirini tamamlamaktadr. Sd sresinde mttakilere "hoa gidecek bir yuva" vaad eden yetteki hsn-i mebn (38/49) ebed saadet yurdunun mstakil bir ad olmayp sadece adn cennetini niteledii bir sonraki yetten anlalmaktadr. 2. Cennet'n-nam. Bu terkip on yetin nde tekil, dierlerinde oul ekliyle (cennt'n-nam) gemektedir. Arapa'da "refah, huzur, mutlu hayat" anlamna gelen ni'met kelimesinden daha kapsaml bir muhtevaya sahip olan nam, insana mutluluk veren madd ve mnev btn gzellikleri ifade etmektedir. Buna gre cennt'n-nam "mutluluklarla dolu cennetler" mnasna gelir. Nam kelimesinin bir yette cehennemin isimlerinden olan cahmin mukabilinde kullanlmas (el-nfitr 82/13), dier bir yett e de cennetle ilgili tasvirin ba tarafnda t e k bana yer almas (el-Mutaffifn 83/22), onun cennet isimlerinden biri gibi kabul edilebileceini gstermektedir. 3. Adn. En belirgin anlam ile "ikamet etme" veya "ikamet edilen yer" demek olan adn, on bir yette cennt kelimesiyle birlikte tekrarlanarak (cennt adn) "ikamet edilecek cennetler" mnasnda kullanlmtr. Adnin cennetin belli bir blmnn ad olduunu veya oul eklinde kullanlna bakarak onun tama-

Midra'ta

(mesel Midra Aggada'da) cennetin ge-

old Testament, New York 1969, s. 24-34; Sargon Erdem, "Cennet lkesi", Zafer-liim Aratrma Dergisi, sy. 115, Adapazar 1986, s. 3 - 9 ;

JE, IX, 515-518; W. J. McDonald, New Catholic Encyclopedia, New York 1967, IV, 990-991; Halim Sabit ibay, "Cennet", A, III, 102-103; "Garden of Eden", EJd., VII, 326-327; B. J. Bamberger, "Paradise", a.e., XIII, 77-85; J. A. MacCulloch, "Blest, Abode of the", ERE, II, 680710; H. B. Partin, "Paradise", ER, XI, 184-189.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENNET'l-MUALL dece orada mevcut olduunu syler" (elMfredat, " s i m " md.).

nn kinat iindeki yeri konusunda slm'n benimsedii ana temann bir gerei olmaldr. nk ilh ruhtan flenerek yaratlan insana slm'n ilk emri (okumak) tebli edilirken ulu yaratcnn sonsuz lutuf ve kerem sahibi olduu bildirilmitir (el-Alak 96/1-5). slm'n retisine gre Allah ile kul arasndaki mnasebetin odak noktas Allah nezdinde rahmete, kul seviyesinde tzime dnen sevgiden ibarettir. Allah kinatn yaratcs ve yneticisidir; insan ise Kur'an'da gklerin ve yerin hizmetine verildii merkez varlk olarak tantlmtr. Ancak Allah'n, insana olan sevgisinin rahm e t e dnp yine insana ynelmesi bakmndan ulhiyyet leminde hibir aksama olmazken insann tzim duygularnda bozulmalar vuku bulmas yznden ilh rahmet alannn dna klmaktadr. Bunun iin olacaktr ki slm'n insana ynelik ikinci hitab uyarlmak (inzr) eklinde olmu ve ondan kalbini ilh rahmeti kabullenecek hale getirmesi istenmitir (el-Mddessir 7 4 / 1 - 4 ; bk. Taber, X X I X , 91-92). Kurn- Kerm'de Hz. Muhammed ve dier peygamberler iin daha ok "mjdeleyici ve uyarc" (ber ve nezr) kavramlar kullanlarak mjde ve rahmetin esas olduuna iaret edilmitir. Aslnda uyarmann gayesi patalojik korku ve dehete sevketmek deildir; aksine nceden varlan bir anlamann gerei olarak muhatabn stlendii erefli grev ve sorumluluu ona hatrlatmaktan ibarettir. Cennetin tasviri konusu ile tefsir, hadis ve kelm limleri megul olduu gibi tasavvuf ehli, edebiyatlar, geni halk kitlelerine hitap etmeyi amalayan eitimciler de ilgilenmilerdir. Cennet, insanlk tarihi boyunca ard aras kesilmeyen dnya skntlar iinde kvranan, hayattan zevk alamayan, idealindeki mutluluu yaad dzen iinde bulamayan insanlarn zledii bir lem olmutur. Bu sebeple birok mellif tarafndan yaplan cennet tasvirlerinin bir ksm naslara dayal olmaktan ok kendi ideal veya hayallerinin rn niteliinde olmu ve zledikleri mutluluk leminin izgilerini tamtr. Mutahhar b. Thir el-Makdis, cennet ehlinin cins hayatyla ilgili olarak Hz. Peygamber'e ve tbinden Hasan - Basr'ye yneltildii rivayet edilen sorulara verilen cevaplar ieren baz metinleri zikrettikten sonra bu tr rivayetleri, halk arasnda yaygn olduu ve bu sebeple de doruluklarn ispat edecek belgelere gerek grlmedii iin kay377

7. Drlmukme. "Asl durulacak yer, ebed ikamet edilecek yurt" mnasndaSetin camileriyle bidev eserlerin kaplar z e r i n e yazlmas det haline gelen Sd sresinin 50. yeti
(Beyazt Camii avlu yan kaps i ksm zerinde)

ki bu terkip de cennete girenlerin Allah'a hamd ve kr srasnda bulunduklar mekn iin kullanacaklar bir tabir olmaldr (bk. Taber, XXII, 92). Dier simleri. "Ev, konak, ehir, lke" anlamna gelen dr kelimesi, Kur'n- Kerm'de ed-dr'l-hire, dr'l-hire

mn ifade eden bir isim durumunda bulunduunu sylemek mmkndr (bk.


ADN).

(hiret yurdu), kbet 'd -dr, ukbe 'd-dr (dr- dnyann sonu) terkipleriyle ve mfessirlerin ounluuna gre bir yett e (Sd 3 8 / 4 6 ) tek bana cennet anlamnda kullanlmtr (bk. M. F. AbdlbkI, Mu cem, "dr" md. ; Taber, XXIII, 110-111). Bu tr kullanmlar, asl huzur ve saadet lkesinin mmin kullar iin yalnz hiret yurdu olduu esasna dayanmaktadr. Mutaffifn sresinde iyilerin amel defterlerinin illiyyn *de olduu ifade edilmektedir (83/18). Baz mfessirler, muhtemelen cennetin ykseklerde bulunduu genel telakkisine dayanarak illiyyni cennetin isimlerinden biri olarak kabul etmilerdir. Ancak Taber'nin de belirttii gibi {Cmi'u'l-beyn, X X X , 65-66) "ykseklikler" mnasna gelen illiyynin cennetten ibaret olduunu sylemek iin elde gl bir delil mevcut deildir. Nitekim ilgili yetin devamnda illiyyn, "gzde meleklerin mahede ettii yazlm kitap" eklinde aklanmaktadr. bn Kayyim el-Cevziyye'nin, Kamer sresinin son yetinde yer alan mak'ad sdk (54/55) terkibini cennet isimlerinden biri olarak kabul etmesi de ( Hdi'l-eruh, s. 146) isabetli grnmemektedir. nk bir nceki yette mttakilerin cennetlerde bulunaca ifade edildiine gre "hak meclisi veya yksek makam" anlamndaki mak'ad sdk da cenneti niteleyen bir tabir olmaldr. "Konak, kk" mnasna gelen gurfe (oulu guref, guruft) kelimesi Kur'n- Kerm'de cennetle birlikte ve onun blmleri anlamnda kullanld gibi cennet adnn yerine tek bana da kullanlmtr. Bundan baka ecr (mkfat, sevap), rahmet, rahmetullah, rzkun kerm (deerli nimet) kelime ve terkipleri de bulunduklar yetlerin anlatm zelliklerine gre cennet mnasn ifade etmektedirler. Tasviri. Bata Kur'n- Kerm olmak zere slm literatrnde cennet tasvirleriyle ilgili metinler ok geni hacimlere ulamakta ve cehennemle ilgili tasvirleri amaktadr. Bu durum, hlik ile mahlk arasndaki mnasebet ve insa-

4. Firdevs. Arapa'ya Farsa'dan girmi olmas muhtemel olan firdevs kelimesi, zellikle "iinde zm bulunan ba bahe" anlamna gelir. Bir yette cennt kelimesiyle (el-Kehf 18/107), bir yette de "hiret cenneti" mnasna tek bana ( e l - M ' m i n n 23/11) kullanlmtr. Firdevs cennetin tamamn ifade eden bir isim olabilecei gibi onun ortas, en yksek ve en deerli blgesinin zel ad da olabilir (bk. FIRDEVS). s. Hsn. yilik yapanlara Allah tarafndan daha byk bir iyilikle karlk verileceini, ayrca buna bir de ilve (ziyade) yaplacan ifade eden yetteki (Ynus 10/26) hsn (daha gzel, daha iyi, en gzel, en iyi) kelimesinin cennet anlamna geldii mfessirlerin byk ounluu tarafndan kabul edilmitir. Bunlara gre ayn yetteki "ziyade"den maksat da cennette Allah' grme erefine nil olmaktr (Taber, XI, 73-76). Hsn kelimesine bu yetin dnda yer ald on civarndaki yette de bu mnay vermek mmkndr. 6. Drsselm. "Madd ve mnev fetlerden, hoa gitmeyen eylerden korunmu olma" mnasndaki selm ile "ev, yurt" anlamndaki dr kelimesinden oluan bu terkip iki yette cennetin ad olarak zikredilmitir (el-En'm 6 / 1 2 7 ; Ynus 10/25). Cennetin esenlik yurdu olduu phesizdir. Allah'n seilmi kullar olan mminlerin lm sonras hayatlarnn hem kendi aralarnda, hem de kendileriyle melekler ve Allah arasnda geni kapsaml bir "selm" kavram iinde sonsuza kadar srp gidecei ondan fazla yette ifade edilmitir (bk.
M . F. A b d l b k I , Mu'cem, " s e l m " md.).

Rgb el-sfahn, gerek esenliin ancak cennette bulunabileceini, nk sonsuz srekliliin, ihtiya brakmayan zenginliin, zillete yer vermeyen eref ve stnln, rzasz bir shhatin sa-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENNET'l-MUALL dettiini sylemek suretiyle ( el-Bed' ue'ttrth, I, 191-193) cennet tasvirinin bu zelliine iaret etmektedir. Muhyiddin bn'l-Arab, sekiz dolgun sayfalk bir hacm e varan ve Hz. Ali yoluyla Reslullah'a kadar ulat ileri srlen benzer bir metni naklederken (el-Ftuht, cevhir'in IV, 436ve'l447; V, 78-82), a'rn de el-Yevkt de (bk. II, 390-391, 399, 411, 465) grlmektedir. phe yok ki duyu organlarnn ve akl yrtme alanlarnn tamamen dnda kalan ve yegne bilgi kayna nakilden ibaret olan hiret hayat, cennet ve cehennemle ilgili rivayetlerin sahih ve gvenilir olmas vazgeilmez bir zarurettir. Dinler tarihine dair aratrmalar, hemen her din ve inan sisteminde lm sonras hesaplamann, ceza veya mkfatn varlnn kabul edildiini gstermitir (yk. bk.). slm'dan nce Araplar'n inancnda da bu telakki mevcut olmakla birlikte Chiliye edebiyatnda cennet ve cehennem tasvirlerini dile getiren anlatmlar mevcut deildir. meyye b. Eb'sSalt'a nisbet edilen bir iirdeki tasvirler ise phe ile karlanmaktadr (bk. Makdis, I, 202-203; kr. Cevd Ali, VI, 678680). Carra De Vaux gibi baz arkiyatlarn Kur'an'daki cennet tasvirlerini, Hz. Muhammed'in ve "onun bilinmeyen statlarnn hristiyan minyatr ve mozaik sanatnda yer alan melek figrlerinden etkilenmesiyle aklamaya almalar, tarih gerekler ve Kur'an'n eriilmez anlatm gc karsnda gln iddialar seviyesinde kalmaktadr. Geni halk kitlelerine hitap etmeyi mahiyet farklln belirten bir sz olsa gerektir. hiret cenneti sadece ba ve bahelerden ibaret olmayp bunlarn yannda kendilerine has maddelerden oluan nesneleri ve tesisleri de mevcuttur. man ve iyi davran sahibi kimselerin ebediyet leminde "cennetlerin has baheleri"nde (ravzt'l-cennt) yaayacaklarn ifade eden yette (e-r 4 2 / 2 2 ) yer alan ve szlk anlamlar bakmndan her ikisi de "bahe" anlamna gelen ravzt ile cennt kelimelerinden ikincisine "tesis" mnasn vermek gerekir. Birok yette iyilere vaad edilen cennetin oul ekliyle kullanldna baklrsa birden fazla tesisin bulunduu ve her mmine bir mesken hazrland anlalr. Cennetin gklerin ve yerin "arz" kadar olduunu ifade eden yetlerin (l-i mrn 3 / 1 3 3 ; elH a d d 5 7 / 2 1 ) tefsiri iin u farkl grler ileri srlmtr: 1. Cennetin tasavvur edilemeyecek kadar geni olduunu ifade eden bir benzetmedir. Buna gre arz "en" yani genilik demektir. Bir alann dar cephesini genellikle onun genilii oluturduuna gre cennetin uzunluu bu tebih erevesinde ok daha fazla olacaktr. 2. Cennet, dnya hayatnda insanolu tarafndan kavranabilen kinat kadar deerlidir (Rz, IX, 5-6). 3. Madde leminin insan idrakine sunuluu gibi cennet de onun bilgi ve idrakine sunulmutur (a'rn, II, 165-166). Bu yorumlar iinde en ok tercih edilen birinci grtr. Cennetin sekiz kapsnn olduu ilk dnemlerden beri kabul edilegelmitir. Ancak cehenneme ait yedi kapnn mevcudiyeti Kur'n- Kerm'de aka zikredildii halde (el-Hicr 15/44) cennetin sadece kaplarnn (ebvb) bulunduu ifade edilmi ve saylar hakknda herhangi bir iarette bulunulmamtr. Zmer sresinde (39/73), kyamet gn cennet kaplarnn alndan bahseden yett e "vav" harfinin sekiz saysn ifade ettiini (vv- semniyye) ileri srenlerin ilm bir delile dayanmadklar kabul edilmitir (Kurtub, s. 535; bn Kayyim el-Cevziyye, s. 82). Ancak bir ksm Ktb-i netin sekiz kaps olduu
t e d i r (bk. Mifthu

sonunda cennetin kuruluu-

nu ve cennet hayatn konu edinen on iki sayfalk sorulu-cevapl aklamalarn yaparken ayn bak asn benimsemilerdir. Mrifetnme sahibi Erzurumlu brhim Hakk'nin, sekiz cennetin tasviri srasnda on satrlk bir metin iinde on drt defa 70.000 saysn tekrar ederken herhangi bir nassa dayanm olmas mmkn deildir. Bu sebeple on asr akn bir zaman dilimi iinde mslman melliflerin eitli maksatlarla kaleme alm olduklar eserlerde cennetin (ve dolaysyla cehennemin) tasviriyle ilgili aklamalarnn tamamn slm'a mal etmek doru deildir. Carra De Vaux'nun, slm telakkisi erevesinde cennet tasviri yaparken sekiz katl piramit veya koni eklindeki yaplardan baka "cevherler denizi, lutuf denizi, rabbin denizi" gibi nitelerden sz etmesinin dayana (El, II, 1015), herhalde sz konusu rivayetler trnden eserler olmutur. Kur'n- Kerm'de cennet tasvirine dair yetler (daha ok Rahman, Vka, nn ve Giye srelerinde) cehenneme dair olanlara nisbetle daha fazladr ve epeyce bir yekn tutmaktadr. Hadis olarak rivayet edilen metinlerin iinde sahih olanlar genellikle cennete girmeyi gerektiren veya oradan mahrum olma sonucunu douran hareket ve davranlarla cennet ehlinin vasflarn konu edinmit i r ( m e s e l b k . Mifthu knzi's-snne,

amalayan vaaz ve irad kitaplar ile derun duyu ve sezileri yanstan telakkiler bir yana, genel olarak slm bilginlerinin cennet tasviri hakknda benimsedikleri gr onun mahiyetinin bilinemeyecei eklindedir. nk mmin kullar iin hiret hayatnda hazrlanm mutluluk vesilelerinin hi kimse tarafndan tahayyl edilemeyeceini ifade eden yetten baka (es-Secde 3 2 / 1 7 ) kuds hadis olarak rivayet edilen mehur metin de bu hususu aka belirtmektedir: "Ben slih kullarm iin hibir gzn grmedii, hibir kulan duymad ve hibir beer zihninin tasavvur edemeyecei mutluluklar hazrladm" (Buhr, "Tefsr", 3 2 / 1 ; Mslim, "Cennet", 2-5). Dnya hayatnda be duyu ve akl alanlarndaki idrakler tabiat artlaryla kaytl olduuna gre naslarda geen tasvirleri ayn artlar erevesinde veya hayal gcyle deitirerek alglamak gerekir. Nitekim baz yetlerde, cennet ve nimetleriyle ilgili dnya ve hiret idrakleri arasnda benzerliklerin bulunduu ifade edilmitir (bk. el-Bakara 2 / 2 5 ; M u h a m m e d 4 7 / 6 ) . bn Abbas'tan yaygn olarak rivayet edilen, "Cennette isimlerden baka dnyay andran hibir ey yoktur" (Makdis, I, 194) ifadesi, ikisi arasndaki

" e l - c e n n e " md.). Eb Nuaym el-sfahn, cennetle ilgili olarak rivayet edilen hadisleri bir araya getiren eserinde 454 kadar metni senedleriyle birlikte kaydetmitir. Ancak A. Rz Abdullah tarafndan ilm neri yaplan eserin dip notlarnda da grlecei gibi tasvirle ilgili rivayetlerin ou zayf hadis grubuna girmekte, bir ksm da mevz kabul edilmektedir. Sz konusu eser bu ynyle Eb'l-Ferec bn'l-Cevz ve Syt gibi melliflerin mevz hadis kitaplarnda da baz deerlendirmelere konu tekil etmitir (Eb Nuaym, 1, 8). Cennet tasviriyle ilgili baz rivayetlerin tbi tutulduu deerlendirmeler bn Kayyim el-Cevziyye'ye ait Hdi'l-ervh s. 267-334) bn Kesr'e ait 378 ile (mesel bk. en-Nihye'de

Sit-

te'de de yer alan eitli hadislerde cenbelirtilmek"elknzi's-snne,

cenne" md. |s. 128]; bn Kayyim el-Cevziyye, s. 87-89). Ayn hadis kaynaklarnn, derledikleri rivayetlere dayanarak kaplarn genilii iin verdikleri ok uzun mesafelere baklrsa cennet kaplan ayn zamanda onun blmlerini de

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENNET'l-MUALL ifade etmi olmaldr. Nitekim baz eserler sekiz cennet kapsnn adlarn kaydederken baz kk farklarla cennetin isimlerini zikretmilerdir. bn'l-Arab de el-Ftht'nda (V, 70-72) cennetin sekiz kapsn sayarken onun bilinen isimlerini sralar ve en stn blm diye kabul ettii adn cennetini mminlerin Allah' grecekleri srada bulunacaklar yer olarak kaydeder. Bunun da stnde "vesile cenneti" bulunur ki buras Hz. Muhammed'e aittir. Kurtubnin, hadis olarak zikrettii baz rivayetlere dayanarak cennet kaplarn on e karmasna (etTezkire, s. 533-535) bn Kesr kar kmakta ve onun bu gr iin yeterli delili olmadn sylemektedir (en-Nihye, 11, 359-367). Herhalde Kurtub cennet kaplarnn saysn oaltrken onun blmlerinden ziyade blmlerinin iindeki baz zel meknlara yol veren girileri kastetmitir. Sahih hadislerin belirttiine gre bu meknlara belli amel sahipleri girebilecektir. Mesel namaz klanlar namaz kapsndan, cihada katlanlar cihad kapsndan, Allah yolunda harcama yapanlar sadaka kapsndan, oru tutanlar da "reyyn" (suya kandran) kapsndan gireceklerdir. Cennet kaplarnn cehenneminkinden daha fazla ve cennetin tasavvur edilemeyecek kadar geni olmas, cennet ehlinin cehennemliklerden ok olacan gsterir. Nitekim bir hadiste, cennete gireceklerin yerlerini aldktan sonra orada yine bo yer kalaca, bunun iin Cenb- Hakk n yeniden baz nesiller yaratp cenneti dolduraca ifade edilmitir (Buhr, "Tefsir", 5 0 / 1; Mslim, "Cennet", 34). Kur'n- Kerm'de cennet iin "gzel meskenler" (et-Tevbe 9 / 7 2 ; es-Saf 6 1 / 12), "st ste kurulmu konaklar" (ezZmer 3 9 / 2 0 ) ve "ev" (et-Tahrm 6 6 / 11) kavramlar kullanlmak suretiyle onun madd mnada eleman ve tesislerden olutuu belirtilmitir. Cennet hayatyla ilgili baz tasvirler de (a. bk.) bu gerei vurgulamaktadr. Naslardan anlaldna gre cennet ehli iin adrlar da kurulacaktr (er-Rahmn 5 5 / 7 2 ; Mslim, "Cennet", 23-25). Onlar cuma gnleri gzel kokular saan rzgrlarn estii bir ary dolaacaklar, bu ekilde zarafetlerine zarafet katacaklardr (Mslim, " C e n net" 13). Rahman sresinde, "Rabbinin huzuruna sulu olarak kmaktan korkan kimseler iin iki cennet (cennetn) vardr" (55/46) denildikten sonra bu cennetlerin imknlarndan bahsedilmekte, ardndan, o iki cennetten baka (veya onlarn altnda) iki cennet daha bulunduu (55/ 62) belirtilerek bunlarn da benzer imknlar tasvir edilmektedir. Mfessirler bu iki (veya drt) cennet hakknda cin ve insan trlerine verilecek cennetler, cisman ve ruhan cennetler, iyiliklerin yaplmas ve ktlklerin terkedilmesine karlk verilecek iki cennet, iman ve slih amel iin verilecek cennet ile lutf- ilh olarak fazladan ikram edilecek cennet gibi baz yorumlar yapmlarsa da tatminkr bir aklama getirememilerdir. Hz. Peygamber bir hadisinde, hiretteki iki cennetten birinin kapkacak ve maden eyasnn altndan, dierinin de gmten olacan ifade etmitir (Buhr, "Tevhid", 34, "Tefsr", 5 5 / 1 - 2 ; M s lim, "mn", 296). Sonu olarak bir mmine birden fazla cennetin verili hikmeti ak bir ekilde anlalmad gibi bunlarn ka tane olaca da bilinmemektedir. Rahmn sresindeki bu ifadenin henkle, yani genellikle "elif - nun"la ("n" sesiyle) biten buradaki yetlerin son hecelerinin ses uyumu ile aklanmas da (El, II, 1015) tutarl grnmemektedir. Sz konusu yetlerde geen cennet kelimelerini szlk anlamlarndan hareketle "bahe" mnasna almak mmkndr. Nitekim her iki cenneti tasvir eden daha sonraki yetler akan meyvelerden, tedir. Dnya hayatnda mminlerin Allah'a itaat ve ballklarnn ayn derecede olmad bilinmektedir; bunun sonucu olarak ceza ve mkfat da farkl derecelerde uygulanacaktr. Nitekim muhtelif naslarda cennete girmeye hak kazanm kullarn mkfat derecelerinin ayn olmayaca haber verilmektedir (mesel bk. en-Nis 4 / 9 6 ; el-Enfl 8/4). Bununla ilgili bir hadiste, Allah yolunda cihad edenlere hazrlanan cennetin "yz derece" olduu ve her derecenin gkle yer arasndaki m e s a f e kadar birbirinden uzak bulunduu haber verilmitir (Buhr, " C i hd", 4; Mslim, "mre", 116). Sahip olduklar nimetler asndan farkl meknlar olduu anlalan bu derecelerin imann hasletleri (ubeleri) kadar yetmi ksur olaca, bu hasletleri kendisinde toplayanlarn btn dereceleri elde edecei de sylenmitir (a'rn, II, 176). Cennetteki binalarn yap talar hususunda "bir tulas altndan, bir tulas gmten" eklinde hadis olarak nakledilen rivayetlerin doruluklar tartlmtr. Buhr ve Mslim'de yer alan iki adrlardan pnarlardan, bahsetmekayr hadise gre cennetin kubbeleri inciden olup topra misk gibi kokan, halis buday unu gibi beyaz bir maddedendir. Bunun za'feranla kararak har vazifesi grd de rivayet edilmitir (Eb Nuaym, I, 170-176; bn Kayyim el-Cevziyye, s. 195-199). Adn cennetinin yaps hakknda rivayet edilen uzunca bir hadiste bu cennette inciden yaplm bir kk iinde yakutla rlm yetmi ev, her evde de yeil zmrtten ina edilmi yetmi oda bulunduu, her odada genellikle yetmi saysyla ifade edilen nimetlerin yer ald anlatlrsa da muhaddis bn Kesr, bu hadisin mevz derecesinde zayf olduunu kaydetmitir 11, 390-391). Cennet tasviriyle ilgili hadislerin iinde firdevs ile adnin zel durumlar olduu grlr. Rahmn sresinde ayr ayr tasvir edilen iki ift cennete (yk. bk.) bir adan aklk getiren bir hadise gre firdevs cennetleri drt adet olup ikisinin btn ssleri ve eyalar altndan, ikisinin de gmtendir; mminlerin ceml-i ilhyi mahede edecekleri yer ise adndir. Ayn hadisin devamnda cennetteki drt nehrin fkraca yerin adn olduu zikredildii halde (Drim, "Rikk", 101), Buhr'nin de dahil bulunduu dier muhaddislerin rivayetleri bunu firdevs olarak gsterir (Buhr, "Tevhd", 22; Tirmiz, "fatu 1-cenne", 4). Kur'n- Kerm'de yer alan cennet tasvirleri iinde, kelimenin ou! olarak kullanld yetlerin ekserisinde altlarndan nehirlerin akt ifade edilmitir. bn Kayyim'in de belirttii gibi bu yetlerde geen "taht" (alt) zarf, cennet toprann grnmeyen alt tabakas demek olmayp aalarn, binalarn ve benzeri tesislerin zemini ve etei anlamna gelir. Dolaysyla baz mfessirlerin ileri srd gibi nehirlerin toprak altndan aktn sylemek veya "taht" zarfn "cennet halknn emri altnda" eklinde tevil etmek doru deildir (bn Kayyim el-Cevziyye, s. 255-256; kr. Taber, I, 132-133). Hadis olarak da nakledilen baz rivayetlerden faydalanan limler, cennetteki nehirlerin nehir yataklarnda deil yzeyde aktklar kanaatine varmlardr. Cennet nehirlerinin mevcudiyetini belirten yetler onlarn mahiyetleri hakknda bilgi vermezken Muhammed sresindeki yet (47/15) farkl bir tasvir yapar. Buna gre cennette iimi bozulmayan su rmaklar, tad deimeyen st rmaklar, ienlere zevk veren arap rmaklar ve szlm baldan rmaklar vardr. Bu379 (en-Nihye,

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENNET'l-MUALL hr ile Tirmiz'nin birbirini tamamlar mahiyette naklettikleri bir hadiste Hz. Peygamber, firdevsin cennetin ortasn ve en st ksmn tekil ettiini, drt nehrin de oradan ktn haber vermektedir (Buhr, "Tevhd", 22; Tirmiz, "fat'lcenne", 4). Burada sz edilen drt nehir Muhammed sresinde anlatlan nehirler olmaldr. yle anlalyor ki bu zel nehirler dier birok yette tekrarlanan genel nehirlerden ayrdr. Kur'n- Kerm'in 108. sresine adn veren ve "ok ey" anlamna gelen "Kevser'den ne kastedildii mfessirler arasnda tartmaldr. Taber, Kevser'e "cennetteki bir nehir, birok meziyet (hayr- kesr), cennetteki bir havuz" mnalarn veren limlerin grn kaydettikten sonra kendisinin, Kevser'in bir nehir ad olduu tarzndaki gr tercih ettiini syler (Cmi' u'l-beyn, X X X , 207-210). Fahreddin er-Rz ise Selef limlerince mehur ve yaygn olduunu kaydettii "nehir" mnasndan balamak zere Kevser iin on be yorum sralar ve Kevser'in cennetteki hem bir nehrin hem de bir havuzun ad olduu kanaatine temayl gsterir (Mefthu'l-ayb, XXXII, 124-126). Muhtelif rivayetlerle nakledilen hadislerde Hz. Peygamber cennette Kevser adnda bir nehrin kendisine verileceini, bu nehrin iki kenarnda inciden yaplm kubbelerin bulunacan, akan suyunun da halis misk gibi koku salacan beyan etmitir (bn Kesr, 11, 400-407; h e m cennet hem de dnya ile ilgisi olduu rivayet edilen nehirler iin bk. SIDRET'L-MNTEH). Cenneti tasvir eden baz yetler orada su pnarlarnn da bulunduunu haber verir.- "Ktlklerden korunanlar bahelerde, glgelerde ve pnarlarn banda bulunacaklardr" (el-Hicr 15/45; el-Mrselt 77/41). Rahmn (55/50, 66) ve Giye ( 8 8 / 1 2 ) srelerinde akan pnarlardan sz edilmekte, dier baz yetlerde de cennet ehlinin bu pnarlardan su iecei haber verilmektedir (el-nsn 7 6 / 6 , 18; el-Mutaffifn 8 3 / 2 8 ; bk. SELSEBL).

cennette, idmanl ve hzl bir at binicisinin, glgesinde yz yl kotuu halde sonuna ulaamayaca kadar byk bir aacn bulunduunu ifade etmitir (Buhr, " B e d ' ' l - h a l k " , 8; Mslim, "Cennet", 6-8). Hadisin eitli rivayetlerini nakleden bn Kesr'in Ahmed b. Hanbel'den aktard bir rivayette sz konusu aa "eceret'l-huld" olarak adlandrlmtr (en-Nihye, II, 414-417). Hadiste zikredilen aac bir aa tr olarak anlamak, "yz yl" da okluktan kinaye saymak mmkndr. Daha ok halka hitap eden din-edeb eserlerde sz konusu edilen tb aacnn mevcudiyeti ise kesin deildir. man ve gzel amel sahipleri iin iyi bir ebediyet hayatnn hazrlandn ifade eden yet-i kermedeki "tb" kelimesi (er-Ra'd 13/29) szlkte "iyilik ve gzellik, iyi ve gzel karlanan her ey" anlamna gelir. Mfessirlerin bu kelimeye verdikleri yedi sekiz kadar mnadan biri de tb aacdr. RzFnin de dolayl olarak belirttii gibi (Mefthu'l-ayb, XIX, 52) kelimeyi szlk anlamndan karp dar bir alana tahsis etmek doru deildir. Bunun yerine "ebed saadete vesile olan her gzel ey" mnas verildii takdirde ba, bahe ve aalar da dahil olmak zere her imkn kelimenin kapsamna alnm olur. Ktb-i Sitte iinde tesbit edilemeyen bir rivayete gre Hz. Peygamber tbnn cennette bir aa olduunu ifade etmitir. Bunun eceret'l-huldun baka bir ad olmas mmkndr. a'rn, Hz. dem'in btn insan trnn atas olduu gibi tbnn da btn cennet aalarnn asl olabileceini kaydeder ( el-Yevkt ve'l-cevahir, II, 172). bn Eb'd-Dny'nn Reslullah'a nisbetle rivayet ettii uzunca bir metinde, cennetteki tb aacnn bykl, yapraklar, iekleri, meyveleri ve eitli zellikleri belirtildikten sonra glgesinde bulunan cennetliklerin fevkalde niteliklere sahip atlara binerek Allah' ziyaret edileri anlatlmaktadr. Ancak bn Kesr, bu hadisin eski limlerden birinin ind gr iken yanllkla hadis diye Reslullah'a nisbet edilmi olabileceini syler (en-Nihye, Mrifetnme'sinde II,

byk etkisi vardr. Nitekim insanlarn kendi kendilerine yetmediklerini ve Allah'a muhta olduklarn, Allah'n dilerse onlar yok edip yerlerine baka varlklar yaratabileceini ifade eden yetlerde (Ftr 35/15-16) bu hususa da bir iaret vardr. Btn dinler cennet arzusuna cevap vermeyi amalam ve cennet hayatn vaad etmi olmakla birlikte, elde mevcut mukaddes metinler ve bu metinler etrafnda oluan edeb tasvirler iinde her halde slm'nkinden daha zengin ve tatminkr olan mevcut deildir. Ebed mutluluun simgesi olan cennete kavuma midi, btn mslmanlar iin hayatn birok glklerine gs germeyi, fedakrlklar gstermeyi gze aldran bir faktr olmutur. lk slm ehidleri Smeyye-Ysir ailesinin bu uurda ektikleri ilelerden gnmz slm dnyasndaki mcadelelere kadar mslmanlarn davranlarnda hesizdir. slm dini Allah'n sekin kullarna nasl bir cennet hayat vaad etmektedir? Bu hayatn konu ile ilgili naslarn birletii ve nemle vurgulad iki zellii vardr: Arzulanan her ey, ebediyet. Bir yet-i kermede yle denilmektedir: "Gnllerin zleyecei, gzlerin holanaca her ey orada vardr. Ve siz orada ebediyen kalacaksnz" (ez-Zuhruf 4 3 / 7 1 ) . Dnya hayatnda duyu organlaryla alglanamayan meleklerin insanlara hizmet ettii, onlar koruduu, Allah yolunda yryenler iin esenlik diledii Kur'an'n eitli beyanlarndan anlalmaktadr. hiret leminde melekler inanl ve drst insanlara grnmeye balayacaklar ve yeni hayata intibaklar srasnda korku ve zntye dmemelerini telkin ederek onlara yle diyeceklerdir: "Biz dnya hayatnda da hirette de sizin dostlannzz. Canlarnz ne isterse, gnlnz ne dilerse burada sizin iin hazrdr. Btn bunlar, yarlayc ve esirgeyici Allah'n bir ikramdr" (Fusslet 4 1 / 3 0 - 3 2 ) . Hz. Peygamber, eitli mnasebetlerle cennetteki snrsz imkn ve mutluluklardan sz ettiinde yannda bulunanlar zaman zaman cennette at, deve vb. eylerin de bulunup bulunmadn sormular, o da, "Allah sizi cennete koyarsa orada cannzn arzulad ve gznzn holand her eyi bulursunuz" eklinde cevap vermitir (Tirmiz, "fat'l-cenne", 11; kr. bn Kayyim el-Cevziyye, s. 366369). Hz. Peygamber, cennet hayatnn imkn ve nimetlerinin genel anlamda cennet idealinin en nemli etken olduu p-

Szlk anlam "ba, bahe" olan cennette aalarn bulunmas tabiidir. eitli yetlerde glgelerden, dallardan, sarma dola olmu koyu yeilliklerden, meyveleri kolayca toplanabilen aalardan bahsedildii gibi (bu yetler iin bk. bn Kesr, 11, 412) zel olarak hurma, nar, reyhan, kiraz, muz gibi aa ve bitkilerden de sz edilir (er-Rahmn 5 5 / 1 2 , 68; el-Vka 56/28-29). Buhr ile Mslim'in rivayet ettii bir hadiste Hz. Peygamber 380

520-523). Erzurumlu brhim Hakk'nn (s. 8) olaan st niteliklerle tasvir edilen tb aac da ayn trden bir hayal rn olmaldr. Cennet Hayat. nsann Tanr inancna sarlp O'na balanmasnda, en byk kayg ve korkusu olan yok olmaktan kurtulma ve Tanrnn kendisine tkenmeyecek bir hayat bahetmesi midinin

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENNET'l-MUALL fevkalde olduunu belirtmekle birlikte ayrntl tasvirlere girmemitir. Mesel cennette pek stn yetenek ve zelliklere sahip atlarn ve develerin bulunduunu ifade eden rivayetler doru kabul edilmemitir. Eb Hreyre'den nakledilen ve cennette ekin ekmek isteyenlerin bile bulunacan belirten hadis Buhr'nin el-Cmicu'-ahh"me yer ald halde ("Tevhd", 38) bn Kayyim, "Cennett e ekin ekmekten sz eden baka bir hadisin mevcudiyetinden haberdar deilim ; iin gereini Allah bilir" eklinde ihtiyatl bir ifade kullanmtr (Hadi'i- ervah, s. 253-254). Cennet halknn arzu ettii her eyin gerekleecei ilkesine kar, "Bakalarna zarar verici, erdemsiz, elikili oluu sebebiyle imknsz eyler talep edilirse durum ne olacak?" eklinde teorik olarak bir itiraz ileri srlebilirse de cennete girecek insanlar fizyolojik ve psikolojik kusurlardan arnm olacaklarndan pratikte byle bir talebin vuku bulmayaca aktr (a. bk ). Kur'n- Kerm ve sahih hadislerde mevcut beyanlara dayanarak cennet nimetlerinin ana zelliklerini u ekilde tesbit etmek mmkndr: 1. Sonsuz lks ve konfor. 2. Srekli bar ve huzur. 3. Cennet ehlinin hem beden hem ruh bakmdan son derece gl ve yetenekli olmalar. 4. Mnev tatmin (rz). S. Allah' grmek, O'nunla konumak. 6. Btn bunlar saran bir ebediyet. nsan trnn yarabltan itibaren mnev bir tekml izgisi takip ettii, genellikle semav dinlerin ve zellikle slmiyet'in benimsedii bir telakkidir. lh ruhun fleniiyie (nefha) hayat sahnesine karlan ilk insann meleklerden bilgili ve onlarn tzimine mazhar olacak kadar deerli olduu eitli beyanlardan anlalmaktadr. nsann ikinci ve ebed hayat sahnesine karlnn da benzer bir nefha ile (sra fleni) olaca Kur'an'da haber verilmitir (ez-Zmer 39/68). Bu iki nefha arasnda dnya hayat ile berzah* lemi vardr. nsann irade ve tercihini kullanarak tekmln srdrebilecei yer dnya hayatdr ve buradaki mnev tekml iman ve slih amel lsne balanmtr. Bir bekleyi merhalesi olan berzah dneminden sonra balayacak hiret hayatnda, dnyada tekmllerini sekteye uratmayanlar, yle anlalyor ki, fizyolojik ve psikolojik ynlerden son bir operasyon ve arndrmaya tbi tutulduktan sonra cennet e alnacaklardr. Mslim'in rivayet ettii bir hadiste Hz. Peygamber kyamet gn cennet kapsn ilkin kendisinin alacan ve ondan nce bu kapnn kimseye almayacan sylemitir ("mn", 333). Cennete giri srasnda btn mminler grevli melekler tarafndan karlanacak ve, "Selm olsun sizlere' Saadetler iinde olun, bir daha kmamak zere cennete buyurun!" (ez-Zmer 3 9 / 73) diyeceklerdir. Buhr, Mslim ve Tirmiz'nin eitli rivayet kanallarndan aktardklar hadislere gre (Buhr, " B e d ' ' l halk", 8; Mslim, "Cennet", 14-22; Tirmiz, "fat'l - cenne", 7), mminler dolunay veya parlak yldzlar gibi klar saarak cennete girecekler, orada diledikleri gibi yiyip itikleri halde abdest bozma ihtiyac hissetmeyecekler, smkrp tkrmeyeceklerdir. Aldklar gdalarn sindirimi ho kokulu geirti ve terden baka bir klfet getirmeyecektir. Cennet halkna yorgunluk ve usan gelmeyecei iin (Ftr 3 5 / 3 5 ) uykuya da ihtiya duymayacaklardr. Cennet ehlinin imknlarn dile getiren bir hadiste onlara yle nida edilecei kaydedilir: "Daima salkl olup asla hastalanmayacaksnz, sonsuza kadar yaayp lmeyeceksiniz, genliinizi koruyup hibir zaman ihtiyarlamayacaksnz, srekli nimetler iinde olacak ve glkle karlamayacaksnz" (Mslim, "Cennet", 22). Konu le ilgili hadislerin baz rivayetlerinde cennete girecek erkeklerin atalar dem'inki gibi bir bnyeye sahip olacaklar, hatta 60 arn boyunda bulunacaklar anlatlr. Ayrca bu erkeklerin daima otuz yanda olmakla birlikte byklar yeni terlemi sakalsz genler grnm arzedeceklerinden de sz edilir. Kadnlarn ise ok gzel tenli ve ok deerli elbiselere brnm halde bulunacaklar ifade edilir. Cennet ehlinin ruh portreleri konusunda en ok vurgulanan zellik, onlarn gnllerinde kin ve nefretin bulunmayaca hususudur. "Gnllerindeki kini skp atacaz" (el-A'rf 7 / 4 3 ) eklindeki ifadeler, cennete gireceklerin mnev bir arndrma operasyonuna tbi tutulacann delilidir. Yine ilgili yet ve hadislerin beyanna gre cennette kusursuz bir ahlk hayat yaanacak, cennetlikler arasnda anlamsz ve gereksiz konumalar, sulamalar olmayacak, tam bir dostluk ve kardelik hayat hkm srecektir (el-Hicr 1 5 / 4 7 ; el-Vka 5 6 / 25; Mslim, "Cennet", 16-17). Ktlklerden korunmay baaranlar meleklerden gelen iltifatlarla cennete girecekleri srada yle diyeceklerdir: "Bize kar vaadini gerekletirip dilediimiz yerinde yerleebileceimiz cennete bizleri vris klan Allah'a hamdolsun!" (ez-Zmer 3 9 / 74). yetin ifade tarzndan, mminlerin yerleim asndan serbestlik iinde olacaklar anlalmaktadr. Rahmn sresinde sz edilen iki veya drt cennetin bir anlam da bu olmaldr. Cennet meskenlerindeki yayg, sergi vb. ev eyasnn son derece lks olmas yannda yiyecek ve ieceklerin, ayrca giysilerin de olaan st zevk verici zelliklere, temizlik ve zarafete sahip olaca muhtelif yetlerde yer yer ayrntl olarak tasvir edilir (ilgili yet, hadis ve yorumlar iin bk. bn Kayyim el-Cevziyye, s. 267-293). Hadislerde belirtildiine gre cennet ehline ilk verilecek yemek havyar ziyafetidir (Buhr, "Enbiy 3 ", 1; Mslim, " M n fikn", 30). Cennet konusuyla ilgili olarak almaz bir eser kaleme alm bulunan bn Kayyim el-Cevziyye, cennet ehlinin yiyecek ve ieceklerine temas eden yet ve hadisleri kaydettikten sonra bu naslara gre cennette ekmek, et, meyve, tatl, ayrca su, st ve arap gibi yiyecek ve iecekler mevcut olmakla birlikte bunlarn dnyadaki benzerleriyle isimden baka bir mnasebetinin bulunmadn syler (Hdi'l-ervh, s. 274). Nitekim fevkalde zevk veren cennet arab kadehler dolusu iilecei halde sarholuk ve rahatszlk vermeyecektir (es-Sfft 3 7 / 4 5 - 4 7 ; M u h a m m e d 4 7 / 1 5 ) . Cennet halknn beslenme rejiminde meyvelerin nemli bir yer tuttuu eitli yetlerin beyanlarndan anlalmaktadr. Cennet hayatnn nimetlerini dile getiren naslarn ayrntl anlatmlar ve bunlarn hayal ettirdii cisman zevkler, baz yabanc aratrmaclarn eletirilerine konu olmutur. Halbuki cennet hayatnn nimetleri bu cisman zevklerden ibaret deildir. Cennet halk asl mutluluu mnev tatminde bulacak, onlar nefes alp vermek kadar tabii bir ekilde Allah ile irtibat kuracak, cemlini mahede ederek O'nunla konuacaklardr (a. bk ). Aradaki derin mahiyet farkna ramen uhrev hayat dnya hayatna benzer ekilde devam edeceine gre oradaki konfor da buradaki konforla bir bakma balantl olacaktr. Gazzl'nin de iaret ettii gibi deney dnyasndan ald izlenimler sayesinde idrak gcne sahip olan insana bu idrakin snrlarn aan kavramlarla herhangi bir konuda fikir vermek mmkn deildir. Dnya hayatndaki cisman zevklerin ruhun yceliine engel tekil ettii genellikle kabul 381

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENNET'l-MUALL ediliyorsa da bunun uhrevf hayatta ayn mahiyette olaca sylenemez. Kitlelere hitap eden dinlerin duyulur dnya ile paralellik arzeden bu slp ve metotlarnn zendirici ve etkileyici zellikler tad da bilinen bir gerektir. Cinsiyetin insan hayatnda nemli bir yer tuttuu phesizdir. Kur'n- Kerm'de de vurguland zere (er-Rm 3 0 / 21) kar cinsler hayatlarn birletirmekle beden ve ruh tatmin bulmaktadrlar. Ayn tatminin uhrev hayatta da devam etmesi tabiidir. Cennet tasviriyle ilgili eitli yet ve hadislere gre cennette hem dnya kadnlar hem de hriler bulunacaktr. yetlerde geen "tertemiz zevceler" ifadesi (el-Bakara 2 / 2 5 ; l-i mrn 3/15), hrilerle birlikte dnya kadnlarn da kapsamna almaktadr. Cennet e giri ncesinde mminlere uygulanacak beden ve ruh arndrma operasyonu sonunda, kadnlarn cins hayatlarna olumsuz etki yapan, mutluluklarn blen fizyolojik nzalarn ve ruh depresyonlarn tamamen giderilecei anlalmaktadr. eitli yet ve hadislerde cennet kadnlarnn gzellii, zarafeti ve ekicilii konusunda canl tasvirler mevcuttur. Ancak limler bu tasvirlerden hri kaydn tamayanlarn bile hrilere mnhasr olduunu kabul etmilerdir. Tirmiz'nin el-Cmicu'-ahh"mde yer alan ("fat'l-cenne", 24) ve Kurtub tarafndan tamamlanan ( et-Tezkire , s. 555) bir rivayette ise hriler kendi ayrcalklarndan sz edecekleri bir srada cennetteki dnya kadnlar, dnya hayatnda iledikleri gzel ameller sebebiyle onlardan stn olduklarn ifade edecekler ve onlar susturacaklardr. KurtubFnin Hz. Peygamber'e nisbet ettii baka bir hadiste de cennete giren dnya kadnlarnn hrilerden 70.000 kat stn olduu ifade edilmitir. Bu hadisin doruluu tevsik edilememi olsa da bilginler arasnda byle bir telakkinin bulunmas dikkat ekicidir. Bir erkein ka ee, zellikle ka dnya kadnna sahip olaca hususunda farkl grler ileri srlmtr. Konuya eitli alardan bak yapan bn Kayyim'in de ifade ettii gibi (Hdi'l-eruh, s. 334) bu mevzuda sahih olan rivayet Buhr ile Mslim'de yer alan hadistir. Buna gre cennetteki her erkee "zarif ve e f f a f tenli" iki kadn verilecek ve orada evlenmemi kimse kalmayacaktr (Buhr, " B e d ' ' l - h a l k " , 8; Mslim, "Cennet", 14). Kadnlarn ikisi de hri veya dnya kadn olabilecei gibi birinin hri, birinin de dnyal olmas muhtemeldir. Mslim'in rivayetinde geen ilve bilgiden anlaldna gre rvi Eb Hreyre sz konusu hadisi, cennette kadnlarn m yoksa erkeklerin mi daha fazla olaca hususunun tartlmas mnasebetiyle nakletmi ve dolayl olarak dnya kadnlarndan iki ein verileceini ifade etmitir. "ri gzlerinin beyaz saf, siyah koyu, gm berraklnda beyaz tenli kzlar" anlamna gelen hrilerin cennet erkekleri iin farkl bir yapya sahip klnarak yaratld ve "erkeklerine dkn, bakalarnda gz olmayan, kimse tarafndan dokunulmayan, inci tenli, yakut yanakl, yata gen kzlar" gibi kavramlarla vasflandrdklar muhtelif yetlerde grlr (bk. bn Kayyim el-Cevziyye, s. 316-328). Bir yandan pedagojik amalarn, te yandan konu ile ilgilenenlerin kendilerine has estetik duygu ve hayallerin etkisiyle hrilerin yaps ve czibesine dair eitli yorumlar yaplmtr. Bunlardan biri de onlarn za'ferandan yaratlm olduu iddiasdr (Eb Nuaym, 111, 224-226). bn Kayyim, hadis diye nakledilen ve eletirilere konu olan rivayetleri sraladktan sonra en gzel endama sahip insann yaratl topraktan olmuken za'ferandan yaratlacak bir mahlkun ne nemi olacan hayretle sorar (Hdi'l-eruh, s. 336-337). Hrilerin says hakknda da deiik ve doruluklar sabit olmayan rivayetler mevcuttur. Genel eilim, her erkee dnya hanmlarndan iki, hrilerden ise birka tane verilecei yolundadr (bk. bn Kesr, II, 454458; bn Kayyim el-Cevziyye, s. 334; ayrca bk. HR). Cennetteki cins hayatla ilgili tasvirlerde gzellik, ekicilik vb. faktrler kadnlara nisbet edildii halde bu tr tasvirlerin salad zendirici sonu ve avantajlarn genellikle erkekler iin sz konusu edildii ve kadnn deta erkein zevklerini tatmin eden bir vasta olarak gsterildii eklinde bir itirazn ileri srlmesi mmkndr. Arap dilinde kadnl erkekli bir toplulua hitap edilirken veya onlara ynelik aklamalar yaplrken mzekker sigalarn kullanld bilinmektedir. Ayrca hemen btn milletlerin sanat ve edebiyatlarnda kadn zarafet ve czibenin odak noktas olarak kabul edilmi, ak iirleri ve dier sanat alanlarnn ana temas kadn olmu, byk bir ounlukla kadn talep eden deil talep edilen konumunda bulunmutur. Ayn slp ve yaklamn cennetteki cins hayatn tasvirinde de hkim olduu anlalmaktadr. Kimsenin bekr kalmayaca cennet hayatnda erkee -biri dnya kadn, biri de hri olmak zere- en az iki e verilecei halde kadnn birden fazla kocaya sahip bulunmamas da ayn temaya bal olmaldr. Gerekten dnya hayatnda kadn psikolojisi zerinde srdrlen almalar, yaplan anket ve aratrmalardan onun monogam olduu, gnl ve hayal leminde sadece bir erkee yer verdii anlalmtr. Bu ayn zamanda insan trnn devamn salayan ana rahminin korunmas, dolaysyla nesebin tayini ve neslin bekis iin de gereklidir (bk. OK EVLLK). slmiyet'te dini kabullenme ve ilh buyruklar yerine getirme hususundaki sorumluluk ferddir, kimse dierinin din ykmlln tamad gibi bunun olumlu veya olumsuz sonularna da muhatap olmaz (Ftr 35/18). Ancak man ve ameliyle cennete girmeye hak kazanm aile fertleri arasnda Allah katnda deeri en stn olann dierlerini yanna alabilecei kabul edilmektedir cennette (Taber, XXVI, 15-17). Dnyada birden fazla erkekle evlenmi kadnn bunlardan hangisinin ei olaca meselesi ashaptan itibaren dnlmtr. Bkire olarak ilk evlendii erkekle veya son kocasyla bulunaca eklinde iki ayr kanaat yannda, hadis olduu ileri srlen iki farkl rivayete dayanlarak huyu daha gzel olanla veya tercih edecei bir kocasyla beraber bulunaca sylenmitir (Kurtub, s. 560-561; bn Kesr, II, 548). Dnya hayatnda mer evlenmelerle kurulan ailelerin cennette aynen devam etmesi nazar olarak mmkn grlmekle birlikte cennete girmeye hak kazanamayanlarn, birden fazla evliliklerin veya evlenmeden len kadn ve erkeklerin durumu farkllklar meydana getirecektir. Bu bakmdan cennetteki aile hayatn dnyadakinin devam gibi telakki etmek isabetli grnmemektedir. Cennette bulunacak dnyal kadn ve erkek kesimi arasnda evlenme asndan kendiliinden bir denkliliin olumas muhtemeldir. Bir hadiste belirtildiine gre Allah cennet iin yeniden baz nesiller (kadn ve erkekler) yaratacaktr. Kadnl erkekli elerin saysn tamamlamak ve dengeyi salamak iin bu yeni nesillerden faydalanlmas mmkndr. Dnya hayatnda nemli bir mutluluk vesilesi olan ocuk yapmann ve dolaysyla remenin cennette de olup olmayaca tartmaldr. bn Kayyim, dnyadaki gibi bir remenin cennette mmkn ola-

382

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENNET'l-MUALL mayacan on delil ile ispata alr. Bununla birlikte ayn mellife gre ocuun ana karnnda oluumundan genlik ana ulancaya kadar btn evreleri bir anda tamamlamas suretiyle bir rem e imkn dahilindedir (Hdi'l-ervh, s. 348-357). Ancak cennet sakinlerinin evresinde, salm inciler gibi ocuklar ve hizmet elemanlar daima bulunacaktr (et-Tr 5 2 / 2 4 ; el-lnsn 76/19). Gvenilir bir kaynaa dayanmamakla birlikte cennette konuulacak dilin Arapa olaca eklinde yaygn bir kanaat vardr. Cennete girmeden nceki kyamet merhalelerinde Srynce konuulaca da ileri srlmtr. Cennet hayat iin dnlen mnev zevk ve ruh tatmin yollarndan biri de mziktir. Bu konuda hadis kaynaklarnda da baz rivayetler yer almtr. Hrilerden sz eden bir ksm hadislerde onlarn bir nevi konser verecei ifade edilmektedir (Tirmiz, " fat'l-cenne", 24). man edip faydal iler yapanlarn cennette zevk ve nee iinde yaatlacaklarn ifade eden yetin (er-Rm 3 0 / 1 5 ) tefsirinde buradaki ruh tatminin mzikle olacan syleyen bilginler mevcuttur (Taber, XXI, 19-20). Cennet mziinin aa yapraklarnn birbiriyle temas veya srfil'in sru yoluyla oluaca da dnlmtr. Cennet ehlinin beden yaps ve yeteneklerinden bahseden hadislerde, mminlerin Allah'a olan vg ve tzimlerini (tebih ve tahmid) derin bir sevgi ve samimiyetle dile getireceklerinden sz edilmesi yannda, Allah ile yapacaklar konumalarda mzik namelerinden duyulan bir coku ve bedi zevk halini yaayacaklar belirtilir. Cennet hayatndaki mziin melekler, hriler ve insanlarla aalarn, kularn... katlaca evrensel bir henk niteliinde olaca da dnlebilir. Byk insan kitlelerine hitap etmeyi amalayan dinler btn tlimat ve telkinlerinde, zendirici ve caydrc tedbirlerinde onlarn duygu, dnce ve idrak seviyelerini hesaba katmlardr. Bu sebeple semav dinlerde, zellikle slmiyet'te naslar erevesinde yer alan cennet-cehennem tasvirlerini sz konusu bak asndan deerlendirmek gerekir. Beden ihtiyalar gideren ve cisman zevkler salayan cennet nimetleri aslnda cennet sakinleri iin ama deildir. Ulalmak istenen asl hedef Allah rzsdr. nsan iin bu rzya nil olmak, Allah'n kendi katndan bedene bahettii ruhu (el-Hicr 15/29) yine O'na yneltmek, O'nu mahede etmek, O'nunla konumaktr. Mslmanlar arasnda minnet ve kran duygularn dile getirmeye vesile olan en samimi ve en yaygn dua ifadesi, "Allah rz olsun!" cmlesidir. Allah'n dostlar O'na en yakn olan, O'nun rz ve muhabbetini kazanan, O'nu gnlden sevip rz ve teslimiyetle en byk mutlulua erenlerdir. Cennet ve Allah rzs mnasebetini dile getiren bir yette, "Allah mmin erkeklerle mmin kadnlara ilerinde ebed kalacaklar, zeminlerinden rmaklar akan cennetler, adn bahelerinde gzel meskenler vaad etti. Allah'n rzs ise hepsinden daha stndr. te en byk saadet de budur" (et-Tevbe 9 / 7 2 ) denilerek uhrev saadetin bu mnev unsurunun, madd ierikli kavramlarla anlatlan dier btn nimetlerden daha deerli olduu aka ifade edilmitir. Sahih hadislerde belirtildii gibi btn mminler cennetteki yerlerini aldktan sonra Cenb- Hak kendilerine hitap ederek hallerinden memnun olup olmadklarn soracak, onlar da son derece memnun olduklarn ifade edeceklerdir. Bunun zerine Allah, "Size bundan daha deerli bir ey veriyorum: Size rzm bezlediyorum, artk size gazabm bir daha dokunmayacak" diyecektir (Mslim, "Cennet", 9). slm limleri cennette Allah'n grlp grlemeyecei (r'yetullah) konusunu bata gelen din ve fikr meselelerden biri olarak incelemi ve tartmlardr. R'yetullah konusuna duyulan bu ok canl ilgi ve merak, mslmanlarm, insann en yce gerei grerek tanma eref ve mutluluuna lyk sekin bir varlk olduu yolundaki temel deerlendirmelerini gstermesi bakmndan da ayrca nem tar. Kur'n- Kerm'de lmn gayb perdelerini kaldran vesilelerden biri olduu ifade edilir (Kf 50/22). Mminler lm sonrasndaki hayatta Allah'a yaklatrlm kullar olduklarna gre ulhiyyet leminin baz srlarna vkf olmal, o muazzam gereklerin perdeleri onlar iin aralanmaldr. Bu sebeple saylar pek az olan baz Mu'tezil bilginler dnda btn slm limleri cennet ehlinin Allah' greceini kabul etmi ve bunu insanolunun eriebilecei en byk mutluluk olarak grmlerdir. Sekin peygamberlerin bile dnya hayatnda Allah' grememesi, baz Batl yazarlarn zannettii gibi (El, II, 1015) ebed hayatta da gremeyeceinin bir delili saylmamaldr. nk mahiyetleri itibariyle bu iki lem tamamen birbirinden farkldr. Allah'n grlmesi meselesini, bu konuya dair yedi yeti, yirmi alt sahbnin naklettii hadisleri, ayrca birok sahb, tbin ve mezhep imamnn grlerini de dikkate alarak inceleyen bn Kayyim (Hdi'l-ervh, s. 402-474), eserinde Allah'n cennet ehli ile konumasna da yer vermitir (s. 478-485). Mminlerin Allah' nasl grecei hususu da tartlan nemli konulardan biri olmutur. Allah maddenin tad btn nitelik ve zelliklerden mnezzehtir. Halbuki insan kendisine nisbetle belli bir a iinde, belli bir mesafede bulunan ve grlme engeli bulunmayan cisimleri grebilir. Kelm limleri, grme ve grlme artlarnn belli tabii kanunlara bal olduunu, ancak ebediyet leminde grm e olaynn vukuu iin bunlarn mevcudiyetinin gerekmediini kabul etmilerdir. Mminlerin Allah' grmesi, O'nun ztnn u anda bilinmeyen artlar erevesinde kendilerine tecelli etmesi eklinde olacaktr. bn'l-Arab, hibir beer idrakinin cennetteki fevkaldelikleri kavrayamayaca prensibinden hareketle, sz konusu tecellnin nasl gerekleecei hususuna ilgi ekici bir yaklam denemesi yapmtr (el-Ftht, 78; ayrca bk. R'YETULLAH). Cennetin yaps, kuruluu ve blmleriyle cennet hayat ve nimetleri hakknda yaplan tasvirlerin genel seyrinden anlalaca zere cennet, dolaysyla cehennem ve hiret hayat sadece ruhlar leminde deil ruh ve bedenden oluan, ayrca ba bahesi, nehri, yaps vb. bulunan bir maddeler ve realiteler dnyasnda balayp devam edecektir. Sadece Kur'an yetleri erevesinde bile mevcut naslarn ierdii madd unsurlar, mnev ve ruh anlatmlar veya sembollerle te'vil etmek mmkn deildir. Nitekim btn kelm limleri bu ynde dnmler, buna karlk filozoflarn ounluu ile baz mutasavvflar hiret hayatnn cismanliini kabul etmediklerinden slm naslardaki cisman tasvirleri te'vil etmek gerektiini ileri srmlerdir. Gazzl'nin filozoflara ynelik ar eletirilerinden sonra bn'l-Arab de kelmciarn grn benimsemi ve bir ksm sflerin, cennet ehlinin fevkalde deiim kabiliyetlerine sahip olacaklarn, halbuki madd bedenin buna elverili olmadn ne srerek cesetlerin deil ruhlarn harolunacana hkmetmelerini hatal bulmutur. Sfler tefekkrlerinde k e f * mertebesine ulaabilselerdi hiret leminde, dnyadakinin aksine, ruhlarn cisimlere zarf tekil et383 V, 76-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENNET'l-MUALL tiini grecekler ve hkmn cisimlere deil ruhlara ait olduunu kabul edeceklerdi (bk. a'rn, II, 175). Gazzl cennet zevklerinin hiss, hayal ve akl olmak zere e ayrldn ve herkesin kendi kabiliyetine gre bunlarn tamamndan veya bir ksmndan faydalanacan kabul etmitir. Dnya hayatnda zellikle hayal ve akl zevklerin kusuru olan kesintiler (inkta) hirette bertaraf edilip bu zevkler sreklilik kazandnda son derece cazip olurlar ( el-Madnn, IV, 159-161), bn'l -Arab de Rahmn sresindeki "iki cennet" (55/46, 62) ifadesine dayanarak hiss ve mnev olmak zere iki trl cennetin bulunduunu syler. Eer cennet sadece mnev olsayd dnyada din hayatlarn ilh llere (mzan) gre srdren mminlere amellerinin tam karl verilmemi olurdu. Ancak cennetliklerin yemesi, imesi alk ve susuzluu gidermek iin deil, Allah'n hibir ihtiyac olmad halde bir eyi murad etmesi gibi, zaaftan ve ihtiyatan domayan bir zevkten ibarettir. Ona gre cennetteki yeme, ime, cinsiyet, elbise, gzel koku, mzik, gzel manzara, gzel kadn, renkler, aalar, nehirler gibi madd zevkleri hem zhid hem de rifler tatt halde mnev zevkler sadece riflere mahsust u r (el-Ftht, V, 6 0 - 6 1 ; IX, 3 3 8 - 3 3 9 ) .

gi bann kuldaki yansmasndan ibaret olup hibir ekilde yokluu dnlemez. "Faydal iler" anlamna gelen slih amellere gelince, insan hayat boyunca din ller asndan yaplmas veya terkedilmesi gereken eyler olmak zere iki gruba ayrlan bu fiillerin hem says ok hem de ileni biimleri deiiktir. Bir kiinin bunlarn tamamn yerine getirmesi fiilen imknszdr. bn Kayyim el-Cevziyye, cennete girmeye vesile olan amelleri yetlere dayanarak saydktan sonra Mn sresinin son yetlerinden de ( 1 0 7 / 6 - 7 ) faydalanarak bunlar iki noktada zetler: Yaratann kulluunda samimiyet, yaratlmlara efkat. Bu da niha olarak bir noktada younlar: Allah ile O'nun sevdii btn hususlarda uyum iinde olmak ( Hdi'l-eruh, s. 549551). Bir yette ebediyet nimetlerinin peygamberler, sddklar, ehidler ve slihlere ait olaca ifade edilirken (en-Nis 4 / 6 9 ) cennetin semvt ve arz kadar geni olduunu belirten baka bir yette, ktlklerden saknma yannda bollukta ve darlkta bakalarna yardm etme, fkeyi yenme, insanlarn kusurlarn balama ve iledii gnahlarda srar etmeyip Allah'tan af dileme hasletleri sralanr (l-i mrn 3 / 134-135). Birok hadiste cennete gireceklerin vasflar farkl ekillerde dile getirilmit i r ( b k . Mifthu knzi's-snne, "el-cen-

rem ise yle demitir.- "Evet yle; bir de Allah'a inanan ve peygamberleri tasdik eden kiiler" bu derecelere nil olabilir (Buhr, " B e d ' ' l - halk", 8; Mslim, "Cennet", 11). slm naslar, cehenneme girmeye mstahak olanlar kaba, kibirli, cimri, kat yrekli gibi vasflarla, cennetlikleri de bunun tam aksi niteliklerle tasvir eder. Bir hadiste cennet ehli, adaletli ve cmert hkmdar, yaknlarna ve btn mslmanlara kar merhametli ve yufka yrekli insan, bir de aile fertleri kalabalk olduu halde bakasna el amayan kii olarak belirtilmi; bir dierinde de cennete kalpleri kularnki kadar rkek ve hassas olanlarn girecei ifade edilmitir (Mslim, "Cennet", 27, 631. Hz. Peygamber'den, cennete giremeyecek tipleri tasvir eden birok hadis rivayet edilmitir. Bu tipler arasnda, kalbinde zerre kadar da olsa kibir bulunan, kovculuk yapan, hsm akraba ile ilikisini kesen, komusuna eziyet veren insanlar ile halkna kar samimi davranmayan t dinlemez devlet adam da vardr ( Mifthu knzi's-snne, " e l - c e n n e " md.). Ehl-i snnet limleri bu tr hadislerin terbiyev amalar tadn, iman olan kiilerin bir sre cehennemde azap grseler bile eninde sonunda cennete gireceklerini kabul ederler. Cennet kapsnn ilkin kendisi tarafndan alacan ifade eden hadisinin bir rivayetinde Hz. Peygamber yle der: "Cennet kapsn ilk aacak olan benim; ancak bir kadn benden nce onu amaya alr. Kendisine, 'Ne yapyorsun, sen kimsin?' diye sorarm. yle cevap verir: Ben yetimlerine bakmak iin

Cennet Ehli. Cennet Kur'n- Kerm'de genellikle "iman ve slih amel" sahiplerine vaad edilmitir. Ancak bu temel prensibin dnda kalan baz gruplarn da cennete girecekleri, ok ynl tartmalara ramen limler tarafndan umumiyetle benimsenmitir. Bunlar ocuklar, deliler ve fetret dnemlerinde yaayan insanlardr. Mslman ailelerinin ergenlik ana gelmeden len ocuklarnn cennete girecei limlerin ounluu tarafndan kabul edilmekte, ancak mriklerin ocuklar iin tereddtler bulunmaktadr. Mutlak adlet, nihayetsiz lutuf ve rahmet sahibi olan Allah, mkellef olmayan kullarn cehennemle cezalandrmayacana gre ocuklarn ve delilerin ebediyet alemindeki yerlerinin cennet olaca kabul edilmelidir. Hak dinin varlndan ve peygamberlerin teblilerinden haberdar olmayan insanlar da (bk. FETRET) akllaryla kinatn yaratcs ve yneticisini idrak etseler bile onun emir ve yasaklar hususunda bilgi sahibi olamayacaklardr. Bu husus dikkate alnarak onlarn da din ykmllk asndan ocuklar ve deliler gibi mzur grlecekleri dnlebilir (bk. Halm, s. 175-182; Kurtub, s. 591-600). Cennete girmenin temel art olan iman, Allah ile kul arasnda mevcut sev384

ne" md.). Hz. Peygamber cennetin st derecelerini tasvir ettii bir srada yannda bulunan sahbler, cennetin bu sekin yerlerine olsa olsa peygamberlerin yerleebileceini sylemi, Resl-i Ek-

Ali Alparslan'n cel-divan hattyla, "Cennet annelerin ayaklar altndadr" melindeki hadis ile ayn hadisin Hasan Celebi hattyla yazlan sekline M. Zeki Kusolu'nun maden kesme almas

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENNET'l-MUALL evlenmeyen dul bir kadnm" "mn", 333; Heysem, VIII, 172). Bir ksmna burada temas edilen slih ameller, aslnda dorudan cennete girmeyi gerektirmeyip sadece Allah'n rahmet ve muhabbetine nil olmay salar. Ne var ki O'nun engin muhabbet ve merhametinin tecellleri iinde phe yok ki cennet de vardr. Hz. Peygamber, amel ve ibadette ar gitmeyi menettii hadislerinin birinde ilh rahmet olmadan kimsenin cennete giremeyeceini beyan ederek orta yolun takip edilmesini ve mitli olunmasn tavsiye etmitir (Mslim, " M n f i k i n " , 78). Bu tr tavsiyelerin, zhidlerin amellerine gvenmemeleri ve kendilerini Allah'n azabndan emin telakki etmemeleri gibi dolayl baz uyarlar da kapsad phesizdir. Buhr ile Mslim'in eserleri de dahil olmak zere eitli hadis kaynaklarnda, Muhammed mmetinden azmsanmayacak baz gruplarn hesaba tbi tutulmadan cennete gireceklerini ifade eden hadisler bulunmaktadr. Bu gruplar iin saylan zelliklerin balcalar unlardr: Vcutlarna dvme yaptrmamak, frklkle uramamak, uursuz nesne ve olaylarn mevcudiyetine inanmamak ve yalnz Allah'a tevekkl edip bakasndan korkmamak (bn Kesr, II, 147-160). Burada saylan hususlarn, slm'dan nceki dnemde puta tapclk erevesinde yer alan inanlara iaret ettii anlalmaktadr. Dnya hayatnda insanlar en ok megul eden konulardan biri olan ekonomik farklln cennet hayatn da ilgilendirdii grlmektedir. mam Mslim'in de katld baz muhaddisler, fakir mminlerin zenginlerden nce cennete gireceklerini dile getiren hadisler rivayet etmilerdir (Mslim, "Zhd", 37; bn Kayyim elCevziyye, s. 168-170). Fakat bn Kayyim'in de belirttii gibi bu durum, fakirlerin zenginlerden mutlak mnada stn oluundan deil zenginlerin hesaplarnn uzun srmesinden kaynaklanacaktr. Zira vecbelerini yerine getiren zengin din hayat itibariyle fakirden stn olabilir. Cennet sakinlerinin yarsn veya daha fazlasn tek bana mmetinin oluturacann Muhammed umulduuSitte'(Mslim, tedir. Nitekim Hz. Ms'nn tbileri az bir yekn tekil ettikten baka yahudiler Msevlii mill bir din erevesinde tutarak onun yaylmasn engellemilerdir. Kur'n- Kerm'in ifadesiyle, "biz hristiyanz" diyen (el-Mide 5 / 1 4 ) ve kalabalk bir nfus oluturan Hz. s ballarna gelince Kur'an'n, kendilerini mslmanlara en ok sempati duyan din mensuplar olarak kabul etmesine ramen onlar son peygamber Hz. Muhammed'i tasdik etmemi, bunun yannda tevhid ilkesini ihll etmi, kendi dinlerinin gereklerini de yerine getirmemilerdir. Allah'n rahmeti gazabndan kat kat fazladr. ok geni meknlara sahip olan cehennem ile cennetin her biri, kendisine lyk olanlar bnyesine aldktan sonra dolmayacak ve fazlasn talep edecektir. Sahih hadislerde belirtildii gibi Allah cehennemi drp bkmek suretiyle kltecek ve orada bo yer kalmayacaktr. Cennet iin de yeniden baz nesiller yaratacak ve onu bunlarla dolduracaktr (Buhr, " e l - E y m n ve'n-nzr", 12, "Tevhd", 7; Mslim, "Cennet", 35, 37). Allah'n yarataca baz nesillerle cehennemi de dolduraca tarznda Buhr'de yer alan dier bir rivayetin ise ("Tevhd", 25) hatal olduu, hadis metnini nakleden baz rvilerin bu metni cennetle ilgili benzer bir ifade ile kartrd kabul edilmitir (bn Kayyim el-Cevziyye, s. 536; Ayn, XI, 570). nk dil-i mutlak olan Allah'n su ilemeyeni cezalandrmas sz konusu deildir. Cennet iin yeni nesiller yaratmasnda, oradaki erkek ve kadn saysnn denkletirilmesi asndan da hikmetler mevcuttur. Halen Mevcut Olup Olmad ve Ebediyeti. Cennetin halen mevcut olup olmad hususu tartmaldr. bn Kayyim, onun mevcudiyetini kabul edenlerin dem kssasn delil olarak gstermelerini eletirmekte ve dem'in iskn edildii yerin ebediyet cenneti olup olmad konusunun bilginler arasnda tartmalara yol atn sylemektedir ( Hdi'l-ervh, s. 51). Halbuki yaygn telakkiye gre cennetin varl dem kssas ile sabit olmakta, cehennemin halen mevcudiyeti de onunla kyaslanmaktadr (bk. CEHENNEM). Cennetin halen mevcudiyeti kabul edildii takdirde bu defa nerede bulunduu meselesiyle karlalmaktadr. Kur'n- Kerm'de genilii gklerle yer kadar olduu ifade edilen (l-i mrn 3 / 133) cennetin bu lemdeki mekn iin belirgin bir ey sylemek mmkn deildir. Ebediyet lemindeki yeri hakknda ise mutlak mnada gkte, drdnc veya yedinci semada, yahut yedi semann stnde ve arn altnda bulunduu yolunda rivayet edilen eitli hadislerin doruluu tevsik edilememitir (bk. E b Nuaym, I, 165-170). Yalnz cennetin yukarda, ykseklerde bulunduu kanaati yaygndr. Nitekim hem konu ile ilgili hadislerde yer alan "sem" kelimesinde hem de "illiyyn" kelimesinde bu anlam vardr. Baz yetlerde de cennet "yksek" (liye) kavram ile nitelendirilmitir (el-Hkka 6 9 / 2 2 ; el-Giye 8 8 / 1 0 ) . bn'l-Arab hiret iin gne, ay ve yldzlar da ihtiva eden bir cehennem lemi tasavvur etmekte, cenneti de bunun zerine yerletirmektedir. Ona gre gnein cisimleri etkilemesi dnya hayatnda yukardan aaya doru iken hirette, tpk tencerenin altndaki ate gibi, aadan yukarya doru hennemin (el-Ftht, hararetiyle olacaktr ve cennetin sya muhta besinleri ceolgunlaacaktr XIII, 437-438). bn'l-ArabF-

nin, cennetin cehennemden daha geni olaca telakkisini de yanstan bu grne paralel aklamalara ve hayal baz ekillere Erzurumlu brhim Hakk ile (Mrifetnme, s. 9, 12, 22-23) Yaziciolu s. Mehmed Efendi'nin (Muhammediyye,

4-5, 340-341) eserlerinde de rastlanmaktadr. Bu tr yorumlarn slm naslara deil de mslman melliflerin ahs telakkilerine dayand phesizdir. slm limleri ebediyeti yetkinlik, f e ny da eksiklik olarak kabul etmilerdir. Ebediyet rahmet ve saadet, fen ise gazap ve felkettir. Sekin kullara nihayetsiz saadet vaad edildiine gre cennet, rz-y ilh, Hakk'n cemlinin mahede edilmesi gibi saadet vesileleri hibir zaman kesintiye uramamal, sona ermemelidir. Hz. dem'e flenen ilh ruh ile varlk sahnesine karlan insanlk lemi yoklua mahkm edilmemelidir. Nitekim eitli yetlerde cennetliklerin oradan karlmayaca, lm tatmayacaklar, cennet nimetlerinin tkenmeyip srekli olaca ifade edilmitir (el-Hicr 1 5 / 4 8 ; e d - D u h n 4 4 / 5 6 ; erR a ' d 1 3 / 3 5 ; S d 38/54). Hd sresinde (11/106-108) cehennem azab iin ebediyet kayd yer almad halde cennet hayat iin "tkenmeyen ve kesintiye uramayan lutuf" ifadesi kullanlmtr. slm limleri cehennemin veya azabnn ebediyeti hususunda ashaptan itibaren ihtilf ettikleri halde, Cehm b. Safvn hari, cennetin ebediyeti konusunda it385

nu ifade eden hadisler Ktb-i knzi's-snne,

de yer alm bulunmaktadr (bk. Miftahu " e l - c e n n e " md.). Byle bir telakki, snrl zaman ve meknlarda grev yapan ve tbileri az olan peygamberlerin inanm mmetlerinin de az olaca dncesinden ileri gelmek-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENNET'l-MUALL tifak etmilerdir. Cehm b. Safvn'n ilgi grmeyen bu fikri Allah'n ilim, kudret ve rahmet sfatlarn snrlandrd gibi ebediyet kavramn da ortadan kaldrmaktadr (bk. BEK; TECEDDD-i EMSL).

Ali b. Muhammed el-Kfnin


Cenneti ve'n-nr

Kitb'lve'nve meve'n-

Semerkand'ye nisbetle
br f zikri'I-cenneti

Dek'iku'l-ahadli bir

(a.g.e., II, 286); bn Fud-

ve'n-nr

dl e l - K f ' n i n Kitb'l

- Cenneti

kitap kaydediliyorsa da

(zhu'l-meknn,

nr (a.g.e., II, 286); Him b. Sleyman


e l - B a h r n ' n i n Nzhet'l-ebrr
nr'l-efkr f halki'l-cenneti

I, 474) Ktib elebi bu eseri zikrederken mellifini belirtmeden sadece mterciminin Abdrrahm b. Ahmed olduunu nakletmekle yetinmitir ( Kef'z-zunn, I, 757).
BIBLIYOGRAFYA:

Literatr. Kur'n- Kerm'in eitli srelerinde cennetle ilgili pek ok yet vardr. Bunlar genellikle cennete girmeye vesile olan davranlar belirtmekte, zaman zaman cenneti tasvir etmekte, cennet hayat ve nimetlerinden bahsetmektedir. Hadis kaynaklarnda da cenneti konu edinen birok rivayet mevcuttur. A. J. VVensinck'in teebbsyle dzenlenen alfabetik hadis indeksinin W. Raven ve J. J. VVitkam tarafndan hazrlanm zel isimler cildinde "cennet" kelimesinin kaynaklar yedi stuna yaklamaktadr (VIII, 309-312). Buna cennetin dier isimlerinin kaynaklarn da ilve etmek gerekir (VIII, 323, 326). Hadis imamlarndan Mslim ile Tirmiz ahh el-Cmi'u'adl eserlerinde cennete msta-

nr (a.g.e., II, 634) adl eserleri yannda Muhammed Bkr el-Meclis'nin r'l-envr'nda Bihcennet konularna ayr-

lan 1SO sayfalk ksm birok i rivayetini bir araya getirmitir (VII, 116-222). Ancak hadis diye nakledilen 217 rivayetin iinde sahih olanlar pek azdr. Ehl-i beyt'in ve mensuplarnn cennet hayatndaki stnlklerini ifade eden bu rivayetlerin hayal rn olduu anlalmaktadr. Mstakil olarak yalnz cenneti konu alan eserler de mevcut olup bunlarn en nemlileri unlardr: Eb Nuaym el-sf a h n , fat'l - cenne (I-III, B e y r u t 1 4 0 7 il bildi'lefrh

Rgb el-sfahan, el-Mfredt, "cnn", "sim", "culv" md.leri; VVensinck, M cem, VIII, 309312, 323, 326; Mifthu knzi's-snne, "el-

cenne", "el-a'ml" md.leri; M. F. Abdlbk, Mu'cem, "cennet", "dar", "selm" md.leri; Drim, "Rikk", 101; Buhr, "Tefsr", 32/1, 50/1, 55/1-2, "Tevhd", 7, 22, 25, 34, 38, "Cihd", 4, "Bed''l-halk", 8, "Enbiy'", 1, "el-Eymn ve'n-nzr", 12; Mslim, "Cennet", 2-5, 6-9, 11, 13, 14-22, 23-25, 27-35, 37, 63, "m", 296, 333, "mre", 116, "Mnfikin", 30, 78, "Zhd", 37; Tirmiz, "fat 1-cenne", 4, 7, 11,
24; Taber, Cmi'i-beyn (Bulak), I, 132-133;

1408/1987-1988); bn'l-Kayyim el-Cevz i y y e , Hdi'l-ervh

XI, 73-76; XXI, 19-20; XXII, 92; XXIII, 101-111; XXVI, 15-17; XXVII, 84-85; XXIX, 91-92; XXX,
65-66, 207-210; E'ar, Maklt (Ritter), s. 164, 474-475, 543; Mtrd, Kitb't-Tevhtd, s. 418-419; Makdis, el-Bed' ue't-trih, I, 188194, 202-203; Halm, ei-Minhc, I, 175-182, 474-481; Eb Nuaym, ft'l-cenne (nr. A. Rz Abdullah), Beyrut'1407-1408/1987-88,

(Beyrut 1411/1991) ve bunun muhtasar


olan et-Tarik Syt, ile'l-cenne (Kahire, ts.); fi'l-ihcci ehli'l-cenne
Ev(Zerk 1989);

kil birer blm (kitab) tahsis etmilerdir (Mslim, 51. kitab, " e l - C e n n e v e fat n a ' m i h " ; Tirmiz, 36. kitab, " f a t ' l cenne"). Ayrca Buhr'nin ahh'inde "Kitb Bed 3 i'l-halk"n 8 ve 9. bablar, Eb Dvd'un es-Snen'inde "Kitb'sSnne"nin 21 -23. bablar, bn Mce'nin es-Snen'inde "Kitb'z-Zhd"n 39. bab, Drimrnin es-Snen'inde de "Kitb' r-Rikk"m 86-87 ve 97-118. bablar cennetle ilgilidir. slm literatrnde cennetle ilgili bir ok eser telif edilmitir. Cennet konular baz kitaplarda cehennemle birlikte veya genel olarak hiret bahisleri iinde ilenmitir. Bu tarzda kaleme alnan balca eserleri ylece sralamak mmkndr: Gazzl, ed-Drret'l-fhire f'ulve um-

Mifthu'1-cenne Ali, Nis'

bi's-snne
Muhammed
el-Cenne fh ehlh

(Kahire 1985); Eb'l-Abbas

I-III, tr.yer.; bn Hazm, el-Fai, IV, 81-86; a.mlf.,


et-Ul oe'l-fur', Beyrut 1404/1984, s. 3945; Eb'l-Ysr el-Pezdev, l'd-dn (nr. Hans Peter Linss), Kahire 1383/1963, s. 165166; Gazzl, el-Madnn bih 'al gayri ehlih (Mecm'at Res'ili'l-Imm el-azzl iin-

(Kahire 1987); Sleyman Hasan Ratrt,


fi'l - Kur'ni'l-Kerm: ve na'mh

Abdllatf Ar, Na'm'l-cenne


Kur'n ve's-snne

fi'l(KahiNz-

de), Beyrut 1406/1986, IV, 159-161; Fahreddin er-Rz, Meftthu'l-ayb, IX, 5-6; XIX, 52;

( T u n u s 1983); M a h -

md Ali Karaa, Na'm'l-cenne re 1984); Ysuf b. Sad es-Safet,


het'l-ervh f ba'zi

evsf'1-cenneti

dri'l-efrh
hri'l-cenne

(Kahire 1277, 1305); Abdlf enI, 69). (zhu'l-meknn,

XXXII, 124-126; bn'l-Arab, el-Ftht, IV, 436-447; V, 60-66, 70-73, 76-82, 88; IX, 338339; XII, 378-390; XIII, 437-438; Kurtub, etTezkire, Beyrut 1405/1985, s. 515-602; bn
Kayyim el-Cevziyye, Hdi'l-ervh (nr. Ysuf Ali

gan en-Nablus, sbu'l-minne

Bdeyv), Beyrut 1411 /1991, tr.yer.; bn Kesr,


en-Hihye (Zeyn), II, 147-160, 359-548; erhu'l-'Akdeti't-Tahuiyye, s. 418-421; Heysem, Mecma'u'z-zev"id, VIII, 172; Ayn, 'mdet'l-kri, istanbul 1308, XI, 570; Yazcolu Mehmed, Muhammediyye, stanbul 1298, s. 4-5,

lk defa M. Wolf tarafndan Kitb vli'l-kyme

Ah-

adyla ve Almanca terc-

mesiyle birlikte neredilen (Leipzig 1872) kitabn metnini daha sonra J. Macdonald Eb'l-Leys es-Semerkandye nisbet ederek "islamic Escatology" balyla makaleler halinde yaymlamtr (S, III/3 11964], s. 285-308; V / 4 11966], s. 330-383). Bu metin mellifi belirtilmeden Dek
ku'l-ahbr f zikri'1 - cenneti

mi'l-hire
et-Tezkire

(Beyrut 1407/1987); Kurtub,


f ahvli'l-mevt

15-22, 340-341, 347-348, 388-390; a'rn, elYeuklt ve'l-ceuhir, Kahire 1317 Beyrut, ts. (Dr-Ma'rife), II, 165-179; Kef'z-zunn, I, 757; Feyz-i Kn, Vlm'l-yakin, Kum 1358

ri'l-hire
neti

(Beyrut 1405/1985); Takyydbi-beka'i'l-cen( D m a k 1347; K a h i r e 1987);

din es-Sbk, el-'tibr ve'n-nr

bn Kesr, en-Nihye
vr fi-maktu maktu lehm lehm

(Kahire 1389/1969); Leme't'l-enbi'l-cenneti ve'l(bask yeri yok, ve'n-nr (Ka-

'i-

Abdlgan en-Nablus,
bi'n-nr cenneti

h., II, 1015-1031, 1056-1063, 1082-1087; Meclis, Bihr'l-enur, Beyrut 1403/1983, VIII, 71222; brhim Hakk Erzurm, Mrifetnme, stanbul 1330 stanbul 1981, s. 8-12, 22-23;
zhu'l-meknn, I, 69, 474; II, 69, 286, 634, 635; Brockelmann, GAL SuppL, I, 346, 765;

ve'n-nr

adyla da baslmtr (Beyrut 1984). Eb'lHasan el-E'arye nisbet edilen


ecereti'lyakn

Kitb

Cevd Ali, el-Mufaal, VI, 678-680; Muhammed er-Riyehr, Mzn'l-hikme,


ne'l-'Akde ile'-evre,

Dru Bedr, 1983),- Fazl Abdrrzk Mahm d , Mcbt'l-

d e ( M a d r i d 1 9 8 7 ) ayn

Kum 1362-

metni ihtiva etmektedir. Brockelmann, E'ar ekolnn kurucusu Eb'l-Hasan el-E'ar'ye ait olmas mmkn grlmeyen ve eitli isimlerle anlan bu kitabn ehbeddin Eb'l-Hasan Ahmed b. Muhammed'e (. 6 0 0 / 1 2 0 3 ) ait olduunu kaydeder (GAL SuppL, I, 346, 765). Kef'z-zunn zeylinde Eb'l-Leys es-

63 h./1983-84, II, 89-116; Hasan Hanef, MiBeyrut 1988, IV, 520-

hire 1986); Ni'met Sddkl, el-Cez':


Cennet nr ve'n-nr

elve'n-

( K a h i r e 1976); ZiyII, 69). i l i t e r a t -

ddin el-Makdis, Sfatu 1-cenneti


(zhu'l-meknn,

rnde mstakil eserlerden baka akaidle ilgili eserlerin hiret bahisleri iinde cennet konularna da yer verilmektedir. 386

525, 528-539; Muhammed brhim - H. I. Surty, "Reflection on the uranic Concept of Paradise", 1Q, XXX/3 (1986), s. 179-191; B. Carra De Vaux, "Dianna", El, II, 1014-1015; Halim Sabit ibay, "Cennet", A, III, 102-104; L. Gardet, "Dianna", E/2 (ng.), II, 447-452.
S BEKR TOPALOLU

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENNET'l-MUALL Sa'd, V, 238). Hz. Peygamber'in amcas Abbas ile halas Safiyye bint Abdlmuttalib ve baz torunlar da burada yatmaktadr. Bak'a defnedilenler arasnda, Hz. Peygamber'in "benim ikinci annem" dedii Hz. Ali'nin annesi Ftma bint Esed ile st annesi Halme, Resl-i Ekrem'in zevcelerinden bata Hz. ie olmak zere Hafsa, mm Seleme, Zeyneb bint Huzeyme, Zeyneb bint Cah, Safiyye, Reyhne ve Mriye bulunmaktadr. Cennet'l- Bak'a birok sahb yannda Ehl-i beyt'in ileri gelenleri, tbin neslinden birok kimse defnedilmitir. Sahblerden ise Halife Hz. Osman, Abdurrahman b. Avf, Sa'd b. Eb Vakks, Abdullah b. Mes'd, Suheyb b. Sinn ve Eb Hreyre zikredilebilir. Hz. ie'nin rivayetine gre Reslullah zaman zaman Cennet'l-Bak'a gider ve orada medfun bulunanlara dua ederdi. Baz cenaze namazlarn burada kldrrd. Habeistan hkmdar Ashame'nin gyab cenaze namazn da Bakl'da kldrmt. Bazan ordularn buradan sefere uurlard. Hz. Hasan ile Hz. Abbas'n kabirlerinin zerine 529'da (1135) MsteridBillh'n emriyle, bir kaps ziyaret iin hergn alan iki kapl yksek bir kubbe ve trbe yaplmtr. Eyp Sabri Paa, Kubbe-i Ehl-i beyt ad verilen bu trbenin trbedarlk ve bevvblk vazifesinin padiah berat ile fi mfts Seyyid Ca'fer b. Sleyman el-Berzenc nesline verilmi olduunu zikreder ( Mirat'l-Haremeyn, II, 982). Hz. Osman'n kabri zerine de 601'de (1205) Selhaddn-i Eyyb'nin emriyle bir kubbeli trbe yaplmtr. Evliya elebi Baki'da trbesi bulunanlarn adlarn zikrettikten sonra sandukalarnn altn ilemeli yeil atlasla rtl olduunu, trbedariarn "d-i mverd" yakarak ziyaretilere gzel koku sunduklarn, Hz. ie'nin trbesinin Kann Sultan Sleyman tarafndan 1543'te yenilendiini, ayrca Hz. Peygamber'in, annesi mine'yi Ebv'dan buraya st annesi Halme'nin yanna hicL
F

C E N N E T ' l - BAK'

(
L_

)
_l

retin 6. ylnda nakletmi olduunu haber vermektedir. 1806 ylnda Sud b. Abdlazz Medne-i Mnevvere'yi istil edince Cennet'l-Bak'daki mezar talarn ve trbeleri yktrd; II. Abdlhamid bunlar yeniden yaptrmsa da 1926'da Sudler'den Abdlazz b. Sud trbe ve mezarlar yeniden yktrmtr. Bugn hibir trbe ve mezar tann bulunmad Baki' yine mezarlk olarak kullanlmaktadr.
BIBLIYOGRAFYA :

Medine'de mslmanlarn kurduu ilk mezarlk.

Medine'nin Bak' veya Baklu'l-garkad ad verilen bu mezarl, ehrin gneydousunda Mescid-i Nebev'nin yaknnda, Kann Sultan Sleyman devrinde yaplm ve gnmzde yklm olan kale duvarlarnn dnda bulunmaktadr. Eskiden buraya Baki' kapsndan geilirken bugn Mescid-i Nebev ile arasnda bina kalmamtr. Hz. Peygamber tarafndan mezarlk olarak kullanlmasna karar verilmeden nce Bak' "garkad" ad verilen bir tr allkla kapl bir yerdi. Resl-i Ekrem ashabndan vefat edenlerin defnedilmesi iin bir yer arayarak Bak' mevkiini mezarlk olarak kararlatrd. Trkler arasnda daha ok Cennet'l-Bakf adyla mehur olan bu mezarla muhacirlerden ilk defnedilen Osman b. Maz'n'dur. Hz. Peygamber onun ba ve ayak ularna kendi getirdii iki ta koydu; sonra da, "Bu hirete ilk gidenimizdir" diyerek buraya Revh adn verdi. Daha sonra v e f a t eden bir kimsenin nereye defnedilecei sorulduu zaman Hz. Peygamber, "hirete ilk gidenimiz olan Osman b. Maz'n'un yanna" buyururdu. Ensardan Bak'a ilk defnedilen ise Es'ad b. Zrre'dir. Hz. Peygamber, olu brhim vefat edince ayn yere defnedilmesini emretti; kabrinin stne su dkt ve buraya Zevr adn verdi. Bunun zerine Medine'deki her kabile Cennet'l-Baki'da kendileri iin bir yer ayrdlar. Hz. Peygamber'in kzlarndan Rukiyye ve Zeyneb de buraya defnedildiler; sonradan Hz. Ftma ile olu Hz. Hasan da Bak'a gmldler. Kerbel'da ehid edildikten sonra Dmak'a gtrlen Hz. Hseyin'in ba Yezd tarafndan Medine'ye gnderilince annesinin yanna defnedildi (bn

bn Him, es-Sre, II, 56, 642; bn Sa'd, etTabakt, I, 141; II, 19, 203-205; III, 13, 160,

163, 230, 340, 393, 397, 399-400, 612; IV, 31, 44, 340; V, 116, 238; VIII, 30, 77, 86, 96, 109,
113, 116, 129, 130, 216; bn ebbe, Trhu'l-

Medneti'l-mneuuere (nr. Fehm Muhammed eltt), Cidde 1399/1979, I, 86-91, 94-96, 97 vd., 110-111, 113, 121, 123-133; Bekri, Mu'cem, I, 265-266; bn Cbeyr, er-Rihle, Beyrut 1400/ 1980, s. 173-174; Semhd, Vef''l-uef, II, 78-80, 83, 86, 88-90, 93-96, 101-107; Evliya
elebi, Seyahatname, IX, 645-654; Mir't'lHaremeyn (Medine), II, 963-1013; Cevdet, T-

rih, VIII, 123; Slih Ahmed el-Ali, "Htat'l-Medneti'l-mnevvere", el-'Arab, 1/12, Riyad 1378/1967, s. 1084-1091; A. J. VVensinck, "Bak'l Garkad", A, II, 258; a.mlf. - [A. S. Bazmee Ansari], "Bak' al-Gharkad", 72(Fr.), I, 987.
S MUSTAFA FAYDA

CENNET'l-MUALL ( J^l )

Mekke'nin en eski mezarl.

_l

Chiliye devrinden bugne kadar Mekke mezarl olan ve Harem-i erifin yaklak 2 km. kuzeyinde Mescid'l-cin yaknda bulunan bu yer, slm ncesi kaynaklarda ve ilk devir slm tarihlerinde Hacn diye gemektedir. Hz. Peygamber'in dedelerinden Kusay ile Abdlmuttalib'in ve amcas Eb Tlib ile hanm Hz. Hatice'nin Hacn Mezarl'na defnedilmi olduklar bilinmektedir. Rivayete gre Kusay Hacn'a gmldkten sonra buras mezarlk olarak kullanlmtr (bn Hacer, III, 722). slm'dan nce Mekke Ma'lt ve Mesf e l e adyla iki ksma ayrlmt. ehrin ileri gelenleri, mezarln bulunduu Ma'lt adl yukar mahallede otururlard. Ykt, Hacn'un Mekke'nin yukar tarafnda bir da olduunu, yannda ehir mezarlnn bulunduunu sylemekted i r ( M u ' c e m - b l d n , II, 2 2 5 ) .

Mekke fethinde Reslullah adrn Hacn'a kurdurmutu. Hacn zamanla Ma'lt ( ) olarak anlmaya baland. Me387

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CENNET'l-MUALL zarlk da Makberet'l-Ma'lt diye mehur oldu. Arapa kaynaklarda kelime bazan sonundaki "t" harfi drlerek yazlm, Trke eserlerde de bazan bu ekliyle ( ^ ), bazan da sonundaki "elif" harfi "y"ya dntrlerek ( J * * ) imls ile kaydedilmi ve muhtemelen bundan dolay Trkler kelimeyi "Muall" eklinde okuyagelmilerdir. Hz. Peygamber'in Mekke kabristann gstererek, "Bu kabristan ne gzeldir!" demesi ( Msned, 1, 367; Fkih, IV, 501, Hz. Hatice'nin burada medfun bulunmas, ayrca Medine'deki Bak' Mezarl'nn Trkler arasnda "Cennet'l-Bak'" olarak anlmasndan dolay Mekke'deki bu mezarla "Cennet'l-Muall" denilmi olmaldr. Hz. Hatice'nin Cennet'l-Muall'daki kabrinin yeri 729 (1328-29) ylma kadar bilinmiyordu. Bu tarihte grlen bir rya zerine kabir yerinin tesbit edildii ve zerine bir trbe yapld rivayet edilir. Ayrca Kann Sultan Sleyman 950 (1543-44) ylnda Hz. Hatice'nin kabrinin stne yksek kubbeli bir trbe yaptrm ve bir de trbedar grevlendirmitir. Evliya elebi'nin bildirdiine gre Cennet'l-Muall'da yetmi be adet kubbeli mezar, Hz, Peygamber'in dedesiyle amcasnn kabirlerinde de kubbeli trbeler vard. Ancak bunlar dier trbeler gibi ssl deildi ve trbedarlar da yoktu. Acem haclar, Hz. Ali'nin babas Eb L r
CER

Tlib'in kabrini ziyaret ederlerdi (Seyahatname, IX, 7 8 5 - 7 9 2 ) .

Balangta yetimi kimselerin ehir, kasaba ve kylere gitmesi olumlu sonular vermitir. Bata stanbul olmak zere byk ehirlerdeki din ve kltrel gelimeler halkn ayana kadar gtrlm, bylece en kk yerleim birimlerine ulama imkn salanmtr. Buna karlk halk da kendilerine bu ekilde faydal olanlara madd yardmlarda bulunmak suretiyle iki zmre arasnda samimi bir diyalog kurulmutur. Genellikle fakir renciler bir yl zarfnda halkn verdii "cer akesi" ve "zekt akesi" ile geinmek durumundaydlar. Cer halkn aydnlanmas asndan olduu kadar medreseliler iin de bir uygulama nitelii tadndan ok faydal olmu, bu vesile ile medreseliler toplumun bilgi ve kltr dzeyini gelitirme, ihtiya ve eilimlerini yakndan tanma imknna kavumutur. Bu olumlu yanlarna karlk tarih kaynaklar cer olaynn zaman iinde istismar edildiini, birka yet ve dua ezberleyen samimiyetsiz ve yeteneksiz baz kimselerin halkn din duygularn ktye kullanarak kendilerine kar saladklarn haber vermektedir. zellikle bir tekkeye mensup olsun veya olmasn dervi klkl kimselerin ky ve kasabalar dolaarak halktan cer akesi topladklar bilinmektedir. Bunun sonucunda medrese mollas yannda bir de "cer mollas" denilen asalak tip ortaya kmtr. Neticede iin gereini bilmeyenlerle baz kt niyetli kimseler bunlarn ahsnda medreseyi ve mollay eletirme imknn elde etmilerdir. Zamanla cerci ve bunun mbalaa kipi olan cerrar kelimeleri bir misyonu ifade eden tabir olmaktan ok tahkir ve tezyif anlamnda kullanlmtr. Nitekim bir yenieri olan air Talcal Yahy Bey, rakibi air Bk'yi hicvederken kendisinin "cenkte eri", Bk'nin ise "erde cer" olduunu syler. Rh-i Badd de bir iirinde, "Cerrr diy vermez sana Tanr selmn" diyerek yakndna gre bu ii kendisine meslek edinenlerin her dnemde toplum tarafndan dlandklar anlalmaktadr. zellikle medreselerin bozulduu XIX ve XX. yzyllara gelindiinde ilgisiz ve yeteneksiz pek ok kimsenin medreseye kaydolmas sonucunda hoca ve bilhassa talebe seviyesinde nemli bir d olduu gzlenmektedir. Bu yzden ramazanda kasaba ve kylere irad greviyle giden mollalar kendilerinden bekleneni verememi, bu husus halkn ik-

Hz. Hatice'nin trbesinin 1296 (1879) ylnda tamir edildiini haber veren Eyp Sabri Paa. Mekke halknn her ay Cennet'l-Muall'ya giderek hatim ve mevlid Okuduunu syler (Mirati-Haremeyn, I / 2 , s. 1074-1075). 1925 ylnda Mekke Sudler'in eline getikten sonra Abdlazz b. Sud'un emriyle 1926'da Cennet'l-Muall'daki btn trbeler yktrlm ve mezar talar kaldrlmtr. Bugn de hibir trbe ve mezar tann bulunmad Cennet'l-Muall yine mezarlk olarak kullanlmaktadr.
BIBLIYOGRAFYA : Msned, I, 3 6 7 ; Ezraki, Ahbru Mekke IMel-

has), II, 125-126, 201, 209"-213, 273; Fkih,


Ahbru Mekke (nr. A b d l m e l i k b. A b d u l l a h ) ,

Mekke 1407/1986-87, III, 99; IV, 50-61, 129-131, 179; Bekr, Mu'cem, II, 477-478; Ykt, Mu'cem'l-bldn, , 2 2 5 ; Fs, el-'kd'-emln, I,

102-103, 105-106; bn Hacer, Fethu-'br(Hatb), III, 722; Evliya elebi. Seyahatnme, IX,
686, 785-792; Mir'tu l-Haremeyn (Mekke), l/l,

s. 328; 1/2, s. 1071-1117; Hamdullah, islm Peygamberi (Tu), II, 843-844, 1011; rfan Ycel, Hac Rehberi, ms'lslm, Ankara 1989, s. 2 1 6 ; [T] I MUSTAFA FAYDA el-KII,.50.

CENTO (bk. MERKEZ ANTLAMA TEKLTI).

J n

Cennet'l-Muall'nn xx yzyl sonunda ve gnmzdeki d u r u m u (10 Ktp..Albr nr. 90.744)

Eskiden medrese talebelerinin aylarda din hizmetlerde bulunmak ve halk aydnlatmak iin kasaba ve kylere gitmelerini ifade eden bir tabir. Szlkte "ekmek, kendine doru ekmek, celbetmek" anlamna gelen ve daha ok "cerre kmak" eklinde kullanlan bu kelime, bir tabir ve uygulama olarak Osmanllar'da balangtan beri grlmektedir. Mderrisler ve yetimi talebeler dokuz ay derslerle megul olduktan sonra aylarda ve zellikle ramazan aynda ehir, kasaba ve kylere giderek camilerde vaaz verir, Kur'an okur ve dier din hizmetleriyle halk irad ederler, sorular cevaplandrr ve ocuklarn yetimesine yardmc olurlard. Kanunnme-i Ehl-i Href'te, "Mollalar ve

lA

'-

dier eriler sal ve perembe gnlerinden baka gnlerde dolaamaz ve camilerde cer yapamazlar" (s. 94) denildiine gre aylarn dnda da cerre kld anlalmaktadr. 388

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CERCME yetine yol am ve devletin birtakm nlemler almas istenmitir. XIX. yzyl sonlarnda mekteplerin slah srasnda cerre kmak usul de kaldrlmak istenmitir. Nitekim Cevdet Efendi (Paa) Darl Muallimin mdrl srasnda yapt kkl slahat srasnda talebe tahsisatn artrp mektebe kabul ve imtihan usullerini dzenlerken talebenin ders zamann yar yarya azaltan cerre kmak usuln de kaldrmtr. Ayrca medreselerin slah ve itibarnn yeniden salanmas konusunda yazlan makalelerde cer uygulamasna da temas edildii grlr. Bu arada slm bilgileri retmek gayesiyle kasaba ve kylere giden bu kiilerin iyi rnek olmalar beklenirken halk bsbtn dinden soutacak tutum ve davranlarda bulunduklar belirtilmitir. Bundan dolay meihat makamnn bu hususta bir dzenleme yapmas, sk tedbirler almas, hatta mmknse onur krc saylabilecek bu deti tamamen kaldrmas bile istenmitir. Cer Cumhuriyet dneminde de ksmen devam etmi, ancak okullardan yetien din grevlilerinin ehir, kasaba ve kylere resmen tayini sonucunda bu uygulama tarihe karmtr.
BIBLIYOGRAFYA:
BA, MD, III, nr, 411; Selnik, Trih (Ipirli), I, 125; Trkiye Maarif Tarihi, II, 554; Uluay, XVII. Asrda Saruhan, s. 24-25; Mustafa Cezar, Osmanl Tarihinde Leuendler, stanbul 1965,
s. 201, 203; Kanun-nme-i Ehl-i Href (haz.

ve Bizans Devleti'ne kar yar bamsz bir topluluk olan Cercime, nin ifadesiyle, Anadolu'nun slm-Bisavunmazans snr boyunca, bir Bizans tarihisisnda "tuntan bir duvar" tekil ediyordu. Cercime'nin, ilk fetihler srasnda slm ordularnn Suriye'nin kuzey taraflarna doru ilerleyiinin durdurulmasnda Bizans'n snr muhafz olarak nemli rol oynad anlalmaktadr. Bizans kaynaklarnda Cercime'ye "si, dinsiz, ekya" anlamnda Mardaites denilmektedir. Yama ve savalarla geimlerini salayan ve yar gebe hayat yaayan bu hristiyan zmreler dindar bir topluluk deildi. Honigmann onlar, Amanoslar'da oturan hristiyan apulcu kavim olarak tantrken Runciman bu zmrelerin Araplar'la dinleri iin deil gururlar ve vahi bamszlk iin savatklarn syler. Hz. mer zamannda Eb Ubeyde b. Cerrh Antakya'y fethedince Cercime korkup Bizans'a snmay dnd. Ancak mslmanlar bu durumu farketmedikleri iin onlara dokunmadlar. Antakya halk mslmanlarla yaplan antlamay bozup ihanet edince Suriye Valisi Eb Ubeyde ehri ikinci defa fethetmek zere Habb b. Mesleme el-Fihr kumandasnda yeni bir ordu daha gnderdi. ehri fetheden Habb b. Mesleme Crcme ehri zerine yrd; Cercim e bar istemek zorunda kald. Yaplan antlamaya gre Cercime gerektiinde asker vermeyi, Amanos da ile Suriye'ye giri k noktalarna hkim geitlerdeki kk kalelerde bulunduraca kuvvetlerle mslmanlara bilgi vermek ve casusluk yapmak suretiyle yardmc olmay kabul etti. Buna karlk bu zmreler cizye vergisinden muaf tutuldular; ayrca mslmanlarla birlikduygular

aliyetlerini gsterirler. Bizans kaynaklarnda yer alan bir rivayete gre, Muviye zamannda (yaklak 46 [666] ylnda) Bizans'n teviki ve birka svari birliinin desteiyle harekete geen Cercim e Filistin'e kadar ilerleyerek belli bal stratejik noktalar ele geirmi, mslman idaresinden memnun olmayan baz gayri mslim zmrelerle esirler de kendilerine katlmlard. Muviye bu tehlikeli hareketi durdurmak iin Cercime'yi tevik ve tahrik eden Bizans imparatorunun istedii yllk 3000 dinar ile elli at vermeyi ve 8000 esiri serbest brakmay kabul etmek zorunda kalmtr. Fakat Bizans kaynaklarnn bu haberi slm kaynaklarnda zikredilmemektedir. Nitekim J. VVellhausen, bu antlamann Abdlmelik b. Mervn devrindeki antlama ile kartrlm olduunu ileri srer. Belzri ise Abdlmelik b. Mervn dneminde Cercime'ye ait gelimeleri anlatrken, Abdlmelik'in Irakllar'la savat srada Bizansllarla bir antlama yapan Muviye'nin siyasetini takip ettiini syler (Fth, s. 189-190). Ancak Belzri bu hadiseyi Bizans kaynaklarndan daha nceki bir devreye, onun Hz. Ali ile mcadele zamanna ait gsterir. Nitekim Halfe b. Hayyt, Muviye'nin Bizans ile 41 (661) ylnda bir antlama yaptn zikreder (et-Trh, I, 236). Cercime Abdlmelik b. Mervn zamannda (685-705), Abdullah b. Zbeyr'in Mekke'deki hilfet iddias ve Amr b. Sad el-Edak'n Dmak'taki isyan srasnda 6 9 - 7 0 (688-689) yllarnda yeniden ortaya kt. Bizans mparatoru II. Iustinianos bu karklklardan faydalanarak Cercime'yi Suriye'ye saldrmaya tevik etti, onlara silh ve asker verdi. Bu saldr sonucunda Bizansl askerlerle Cercime Filistin'e kadar ilerlemilerdir. Zor durumda kalan Abdlmelik, Muviye'ninkinden ok daha ar artlarla yeni bir antlama yapmaya mecbur oldu. Veld b. Abdlmelik zamannda (705715) Cercime'nin Bizans ile yeniden i birlii yaptnn duyulmas zerine Mesleme b. Abdlmelik b. Mervn bir ordu ile onlarn zerine gnderildi ve Amanos blgesi kesin olarak mslmanlarn eline geti. Anadolu'ya kaan Cercime Bizans mparatoru II. lustinianos tarafndan Antalya ve evresine yerletirildi. Ayn zamanda denizci olan bu zmreler korsanlk yaparak sahillerdeki slm topraklarna ve Akdeniz'deki gemilere saldrlar dzenliyorlard. Bunlardan slm devleti hkimiyeti altnda yaamay ka389

Abdullah Uysal), Ankara 1982, s. 94; Edhem

Ruhi, "Talebe-i Ulmda Hareket-i Fikriyye", SR, X/248 (1331), s. 230-232; Ali Sylemezolu, "Cevdet Paa", A, III, 115; Pakaln, I, 279280, 283; R. Ekrem Kou, "Cer", st A, VII, 3495B M E H M E T PRL

CERCME ( ^-I^JI ) Toros ve Amanos dalarnda yaayan ue Bizans mparatorluu'na asker olarak hizmet veren hristiyan bir topluluk.

t e katlacaklar savalarda ldrecekleri kimselerin zerlerindeki eya da kendilerine braklacakt. Bu arada Cercime'nin yaad ky ve ehirlerde bulunan tcirlerle dier zmreler de bu antlamaya dahil edildiler.

Cercime crcmn kelimesinin ouludur. Amanos dann Karada tepesinde kurulmu olan Crcme ehrinde yaayan halka mslman Araplar Crcmn, Bizansllar ise Mardaites (Merdeler) derlerdi. Baz kaynaklarda yanl olarak Crcime ve Harcime eklinde kaydedildii grlmektedir. Cercime'nin bir ksm da Kuzey Suriye'nin baz mstahkem mevkileriyle Antakya civarnda yerlemiti. Etnik meneleri bilinmeyen

Ancak bu antlamaya ramen Cercime, kendilerine kim daha fazla para verirse onun hesabna alyor, bazan Bizans, bazan da slm devleti lehine faaliyet gsteriyordu. Dalk blgelerde yaadklar iin bu zmreler kolay kolay itaat altna alnamyordu. Hatta baz Bizans tarihileri, slm ordularnn Toroslar' geip Anadolu ilerine ve stanbul'a doru ilerlemesinin durdurulmasnda en nemli mil olarak Cercime'nin fa-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CERCME bul edenlerle yeni bir antlama yapld. Emevler zamannda olduka nemli rol oynayan ve Abbasler devrinde baz imtiyazlara sahip olan Cercime, Halife Mtevekkil-Alellah dneminde (847-861) cizye demek zorunda kald ve snr boylarnda istihdam edildi. BBLYOGRAFYA:
bn'l-Esr, en-Nihye, r, Fth bldn, torluu " c e r c i m e " m d . ; HaTrh Msr'da boalan cerye tahsisatlarnn datlmayp hazinece zaptna dair bir hkm
( B A , MD. nr. 89, s. 88, hk. 2 1 9 )

lfe b. Hayyt, et-Trh (Zekkr), I, 236; Beiz(Mneccid), s. 189-193; Taber, II, 123; A. A. Vasiliev, Bizans Tarihi ( d e G o e j e ) , II, 796, 1185; Ykt, Mu'cemulImparave

(trc. Arif Mfit Mansel), Ankara Devleti

1943, I, 2 7 3 ; J. VVeilhausen, Arap

Sukutu (trc. Fikret Iltan), Ankara 1963, s. 88


(burada M e r d e l e r yerine yanllkla M a r o n l e r yazlmtr); el-Kms'l-slm, nigmann, Bizans Devleti'nin I, 5 8 8 ; E. HoDou Snr (trc.

lete hizmeti geenlere ve yararll grlenlere reislerinin arzlaryla bir vazifenin boalmas halinde verilir, ardndan tezkireleri kendilerine gnderilir, uygulanmas iin de Msr beylerbeyine ve defterdarna bununla ilgili emirler yollanrd; bunlarn isimlerinin, ceryelerinin miktarnn ve bunu ne ekilde tasarruf ettiklerinin cerye defterlerine kaydedilmesi istenirdi. Tayin edilen ceryenin miktar Msr ambarnn durumuna, hak sahiplerinin rtbe ve nfuzlarna gre tesbit edilirdi. Msr beylerbeyinin ceryesi 250-500 erdeb* buday civarnda olup eyalet kadsnn 20-30, defterdarn 40-50, muhafaza beylerinin 30-40, emekliye ayrlm beyler, dergh-i l avu ve mteferrikalarnn 30 erdeb civarndayd. Ayrca bunlar kendi tahsisatlarndan bir miktar hassa ambarndan ceryeleri olmayan kiilere, idarecilere ve askerlerine de ihsan edebilirlerdi. Cerye alanlar nerede bulunsunlar tahsis edilen bulunurlarsa ceryelerini

yeleri er' kanunlar erevesinde kendilerine yeniden verilir ve bunlar eyaletin cerye defterlerine kaydedilirdi. Haremeyn ceryesi adyla bilinen zel cerye ise Mekke erifine (ylda 600 erdeb), kadsna (400 erdeb), eyhlharemine (250 erdeb) ve nibine; Medine kadsna (200 erdeb), eyhlharemine (250 erdeb), nibine ve oralarda grevli baz memurlara tahsis edilirdi. Her yl Msr'dan kan Haremeyn surre*siyle beraber gnderilen bu cerye Haremeyn mcavirlerinden ulem, meyih ve fukaraya verilirdi. Ayrca baz cami ve zviye gibi messeseler sadakaya benzer tarzda ceryeden faydalanabilirdi. Yine Msr'da kale erlerinin ceryeden tahsisatlar vard. XVI. yzyln sonlarnda cerye sahipleri bir yolunu bularak kendileri hayatta olduklar halde tahsisatlarn ocuklarna ve hanmlarna brakp baka grevler elde etmeye altklarndan Msr hassa ambar byk bir sknt iine dt. Bunun da tesiriyle Msr'daki idareci ve grevliler iin cerye temini zorlanca her yl Haremeyn'e gnderilen cerye tehir edilir, bazan da hi gnderilemezdi. Bu gibi yolsuzluklar ve zellikle XVII. yzylda devlet merkezinin iine dt mal buhran sebebiyle boalan ceryenin Msr hazinesine aktarlmas emredildi. Ancak bu durum istenilen sonucu vermedi. nk daha nce ceryenin Msr ambarndan tayin edilmesi emredildii halde bu defa Msr hazinesinden tahsis imkn ortaya km, bylece devletin mr hazinesine yeni bir yk binmi ve birok problemin ba gstermesine sebep olmutu. nceleri hesaplar ayr yaplan ceryelerin muhasebesi Msr mr hazinesinin genel muhasebesine kararak eyaletin ve devletin mal durumu zerinde menfi bir rol oynad, daha sonra da giderek nemini kaybetmeye balad.

Fikret Iltan), stanbul 1970, s. 37-38 (burada da M e r d e l e r yerine Mrnler yazlmtr); G. Ostrogorsky, Bizans 123; Hitti, slm hu Sriye l Seferleri Devleti Tarihi (trc. FikTr-

ret Iltan), Ankara 1981, s. 109, 115-116,


Tarihi, II, 3 2 4 ; a.mlf., ue Filistin ve Lbnn Tarihi, (trc. Kemal

Yzc), Beyrut 1959, II, 52-54; Runciman, HaI, 16-17; " C e r c i m e " , A, III,

104; H. Lammens, "Merdeler", a.e., VII, 757-

759; M. Canard, "Diardjima", El2 (Fr.), II, 468S MUSTAFA FAYDA

CERYE

(^

Msr'da ve Haremeyn'de hizmet gren idarecilere, ulemya, askerlere ve fakirlere Msr hassa ambarndan ayrlan ayn tahsisat.

Cerye Arapa bir kelime olup "hak edenlere ayrlan bir nevi sadaka" (sadaka-i criye) anlamna gelir. nceleri slm devletlerinde grevlilere, askerlere, ilim erbabna, fakirlere ve hayr messeselerine gnlk eitli gda maddeleri tahsis edilir ve buna "er-revtib'l-criye" ad verilirdi. Cerye tabirine ise ilk defa Msr eyaletine ait Osmanl vesikalarnda, XVI. yzyln ikinci yarsndan itibaren, tahsis edilmi muayyen bir miktar hububat ifade eden bir anlamda rastlanmaktadr. Sz konusu vesikalara, cerye ve alik (yem) defterlerine gre Msr ceryesi, umuma ve ileri gelenlere mahsus olmak zere (m ve hs cerye) iki ksma ayrlmt. Hububattan gnlk ve ayn olarak tahsis edilen umumi cerye Msr'n mr hazinesinden maa alan devletin her grevlisine ve askerlere, hayvanlarnn yemiyle beraber eyaletin hassa ambarndan verilirdi. Ayrca bu tahsisat dev390

ancak ellerindeki tezkireleri gstermek suretiyle salayabilirlerdi. Msr eyalet merkezinde bulunanlarn gnlk ceryeleri hassa ambarndan haftada bir kere kendileri veya kendi adlarna vekilleri tarafndan alnrd. Eyaletin dier blgelerinde eitli hizmetleri grenlerin ceryeleri ise ya kendilerine dier ihtiyalaryla beraber aylk olarak gnderilir, ya da o vilyetin mr topraklarndan "kulf e " ad altnda bir eit vergi (her fedd n ' d a n bir cerye) olarak alnrd. Grevleri Haremeyn, Yemen ve Habeistan'da olup maalarn Msr hazinesinden alan devlet adamlar ve maiyetindekilerin ceryeleri de alt aylk veya bir yllk olarak bir grevli vastasyla kendilerine ulatrlrd. Cerye tahsisat bunu alan ahsn vefat halinde kesilir, eer geride vrisleri varsa gnderilen emir gereince cer-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CERBE BBLYOGRAFYA :
Lisnul-'Arab, "cerye" md.; BA, MD, nr.

22, s. 191; nr. 25, s. 262; nr. 47, s. 239; nr. 49, s. 28; nr. 56, s. 203; nr. 58, s. 302; nr. 61, s. 113; nr. 64, s. 34; nr. 65, s. 25, 59, 180; nr.
68, s. 3 9 ; nr. 70, s. 68, 97, 211 ; BA. MD-Zeyl,

BBLYOGRAFYA : Buhr, "Rikk", 53; Mslim, "Fez'il", nr. 2299/34-35; Vkd, el-Mez, III, 1031-1032;
ibn Him, es-Sre, II, 5 2 5 ; bn Sa'd, et-Taba-

kt, I, 289-291; Belzri, Fth (Mneccid), I,

nr. 3, s. 50, 984; BA, KK, nr. 109, s. 3, 24; nr. 165, s. 108; BA, MAD, nr. 2425; TSMA, nr. E 664/25, 5581, D 664/6, 7549; Kalkaend,
ubhl-a', ministratiue Ottoman IV, 51; Barkan, Kanunlar, Organization s. 379of Emir-

71; Bekri. Mu'cem, I, 130-131; II, 374-375; Ykt, Mu'cem'l-bldn, Beyrut 1388/1968,
I, 129-130; II, 118; Koksal, slm Tarihi (Medi-

ne), IX, 227-228; Hamdullah, slm Peygamberi, I, 281, 356, 370-371, 660; a.mlf., el-Ve-

380, md. 36; S. J. Shaw, The Financial and Adand Development Mkerreme Egypt, 1517-1798, Princeton 1962, s.

iku's-siysiyye, Beyrut 1405/1985, s. 118119; H. Lammens, "Cerb", A, III, 105; D. Sourdel, "al-Djarb5", E/2(Fr.), II, 473.
S MUSTAFA FAYDA Cerbe Deniz Muharebesi'ni tasvir eden Nuri Paa'nn yal

220-222; Uzunarl, Mekke-i

leri, Ankara 1972, s. 15; Pakaln, I, 280.


S SEYYID MUHAMMED ES-SEYYD
F

CERBE ( vs- ) Akdeniz'in Tunus kylarnda bir ada.

b o y a t a b l o s u (istanbul Deniz iMzesi)

CERB (.Vj ) rdn'de Amman'a bal bir ky.

^ Adann nfusu Berberler, Araplar ve yahudilerden oluur. "elha" denilen Berberi lehesinin hkim olduu Cerbe'de konuulan dil Tunus'ta konuulandan farkldr. Says 284'e varan camileri tipik bir mimari karakter arzeder. Klasik a yazarlarnn Pharis, Phla ve Meninx adlaryla bahsettikleri Cerbe Fenikeliler zamannda iskn grm, daha sonralar Kartacallar'n ve Romailar'n hkimiyeti altna girmitir. Romallar'dan Vandallar'a, onlardan da Bizansllara geen ada slm ordular tarafndan ilk defa 47 (667) ylnda Ruveyfi' b. Sbit el-Ensr tarafndan fethedilmitir. Daha sonra hristiyanlarla srekli sava sebebi olan Cerbe bir ara Sicilya Normanlarnn eline gemi, fakat 555'te (1160) Muvahhid Hkmdar Abdlm'min aday tekrar fethetmitir. 683'te (1284-85) Sicilyallar tarafndan igal edilen ada nce papaln mliknesi olmu, daha sonra Sicilya Krallna balanmtr. Sicilya valilerinin kt idaresine kar ayaklanan halk 1334'te Sicilyallar'! adadan kovmutur. 1480 ylna kadar Hafsler'in idaresinde kalan Cerbe bu tariht e istiklline kavumu, kanl i atma-

514 km 2 yzlm ile Marib karasuEzruh'un kuzeyinde, Busr'y Kzldeniz'e balayan eski yol zerinde ert dalarnn yaknndaki vadide kurulmu bir ky olan Cerb, Tebk Seferi srasnda slm hkimiyeti altna alnd ( 9 / 630). Cerb ve Ezruh halknn temsilcileri Eyle Piskoposu Yuhanna ile birlikte Tebk'te bulunan Hz. Peygamber'in huzuruna geldiler ve her yl receb aynda 100'er dinar cizye demeyi kabul ederek slm hkimiyetini tandlar, kendi dinlerini de muhafaza ettiler. Hz. Peygamber bu iki ky halkna can ve mal emniyetlerini garanti altna alan ortak bir ahidnme verdi. Her iki ky halkna ayr ayr ahidnmeler verildii de rivayet edilmektedir. Hz. Peygamber'in Cerb, Ezruh ve Eyle blgelerinde yaayan gayri mslimlerle yapt bu anlamalar, Tebk Seferi srasnda nzil olan cizye yetinin (et-Tevbe 9 / 2 9 ) ilk defa uyguland anlamalar olmas sebebiyle nemlidir. H. Lammens, kaynak zikretmeksizin Cerb halknn, Hz. Peygamber'e Eyle TUNUS Siftee a
''VmS 'Mm
36

larnn en byk adas olan ve Tunus'un dousundaki Kbis (Gabes) krfezinde ana karadan 2 km. uzakta yer alan Cerbe'nin en yksek noktas ancak 55 metreye ular. Kuzey kylar genellikle dz olan adann boazn en dar yerinde karayolu ile Tunus'a balanm olan gney kylar daha fazla girintili kntldr. Arazi killi kum ta ve kire tandan olumutur. Tipik Akdeniz ikliminin hkm srd adada tahl ziraat ve baclk yaplr; ayrca hurma, zeytin, portakal retilir. Halkn geiminde balklk, sngercilik ve inci avcl nemli yer tutar. mlekilik ve dokumaclk, gelenei olan eski el sanatlardr; zellikle battaniye dokumacl mitir. geli-

Cerbe

piskoposu ile beraber gelmeleri dolaysyla yahudi deil hristiyan olduunu ileri srmektedir. Ancak bn Sa'd Cerb ve Ezruh halknn yahudi olduklarn sylemektedir ( et-Tabakt, 1, 291). Hz. Peygamber cennetteki Havzu'nneb'nin bykln bu iki yerin byklne benzeterek ifade etmi ve "phesiz nnzde Cerb ile Ezruh aras kadar geni bir havuz vardr" demitir. Hal seferleri srasnda Selhaddn-i Eyyb 1182 ylnda Dmak'a kar dzenledii bir sefer esnasnda kararghn Cerb'da kurmutu. Daha sonraki devirlerde Cerb'nn adna pek rastlanmaz. >

lardan sonra emirlik olmutur. Osmanl Devleti'nin Cerbe adas ile ilk N mnasebetleri, XV. yzyl sonlaryla XVI. yzyl balarna rastlamaktadr. 0 srada Cerbe hkimi bulunan Eb Zekeriyy Yahy tbi olduu Tunus Sultanl^ na kar bakaldrarak idareyi eline geirmiti. Eb Zekeriyy devrin Osmanl Padiah II. Bayezid'e gnderdii mektupta, Trablusgarp' zapteden dmann Cerbe'ye de saldrdn fakat alamadn belirterek, "Siz bizim halifemizsiniz, destek bekliyoruz, kullarnz ihmal etmeyiniz" demi ve Trablusgarp'n geri 391

<
: N . U J U

y i i " '' fee \ S Tf

MAN ASTIR0 \ U S |JMj||gf SEFKllSo-

Kbs hurjezi

: oK B S -

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CERBE alnmas iin yardm talep ederek bir Kur'n- Kerm, Kad yz'm e-i3 adcull eseriyle muhtasar bir hy' mi'd-dn, bir hadm kle ve bir mercan tebih ile dmandan alnm bir kalkandan oluan baz hediyeler gndermiti (TSMA, E, nr. 9212). Muhtemelen Cem hadisesi bu yardm talebine olumlu karlk verilmesini nlemitir. XV. yzyln ikinci yarsnda Berber korsanlarn ss haline gelen ada, XVI. yzyln balarnda da Oru ve Hzr reislerle daha sonra Turgut Reis'in Bat Akdeniz harektnda s olarak kullanlmtr. Cerbe Turgut Reis'in 1551 ylndaki kahramanlklar ile mehur olup Turgut Reis'in bir ara Cerbe Limannda byk bir hristiyan donanmas tarafndan abluka altna alnd ve teslim olmas beklenirken sekiz gemilik filosunu kzaklar zerinden kaydrp denize alarak baka yerlerde basknlar yapt halk arasnda bir efsane gibi anlatlmaktadr. Osmanl Devleti hizmetine giren ve Trablusgarp Beylerbeyilii'ne getirilen Turgut Paa'nn (Reis) Cerbe'yi nfuzu altna almas ve bylece Avrupa sahilleri, Malta valyeleri ve spanya Krall iin srekli bir tehlike tekil etmesi, bu adann Bat Akdeniz hristiyan dnyas iin nemini arttrmtr. XVI. yzyln ortalarnda Avrupa'da oluan Hal ittifakn byk bir dikkatle takip eden Turgut Reis bir yandan hazrlk yaparken bir yandan da durumdan stanbul'u haberdar etmiti. Frtnalar ve bulac hastalklar yznden g bel 1560 yl balarnda Cerbe nlerine gelen Hal donanmasnn kumandan asl hedefi olan Trablusgarp seferinden vaz geip aday hkimi olan Arap eyhinden kolayca teslim alarak orada ok muhkem bir kale ina ettirdi. Ayn yl iinde Kaptandery Piyle Paa kumandasndaki 120 gemiden oluan Osmanl donanmas da stanbul'dan hareket ederek Mora yarmadasndaki Modon ss ile Rodos ve Midilli'den katlan gemilerle birlikte Cerbe nlerine geldi. Karlkl top atlarndan sonra Trk donanmasnn ikiye ayrlarak yapt ustalkl manevra sayesinde kalabalk Hal donanmas datld (14 M a y s 1560); bu bozgunda yetmie yakn geminin batrld, yirmi kadarnn da ele geirildii rivayet edilir. Cerbe deniz savanda nl Trk denizcilerinden UIu Ali Reis de (Kl Ali Paa) bulunmutur. Sonuta Barbaros Hayreddin Paa'nn ustalnda yetien deerli Osmanl denizcileri, onun Preveze Zaferi'yie (1538) balatt Akdeniz'de Trk hkimiyetini Cerbe zaferiyle perinlemi oldular. Deniz savan kaybeden Hal askerlerinin Cerbe Kalesi'ne snmalar zerine kale karadan Trablusgarp Beylerbeyi Turgut Paa'nn kuvvetleri, denizden de donanma tarafndan muhasara edildi. ki ay kadar sren kuatmadan sonra spanyol, talyan, Alman ve Malta askerlerinin mdafaa ettii kale 30 Temmuz 1560 gn alnd ve bylece fethi tamamlanan ada Trablusgarp Beylerbeyilii'ne baland,- kalesi de tamir edildi. Cerbe'nin fethinden yaklak iki ay sonra beraberinde 4000 kadar esir, birok dman gemisi ve sancayla stanbul'a gelen Piyle Paa parlak bir merasimle karland ve ehzade Selim'in (II. Selim) kz Gevherhan Sultan'la evlendirilerek Osmanl hnedanna damat yapld. 1560 tarihli Cerbe Sava ile ilgili en nemli kaynak, savaa katlan Tersane ktiplerinden Zekeriyyzde'nin Ferh adl eseridir. Ayrca Piyle Paa tarafndan Nid'ye yazdrlan Fetihnme-i Kal'a-i Cerbe de onu tamamlar mahiyettedir. Tunus'un Osmanllar'a balanmasndan sonra "eyh" denilen mahall yneticiler tarafndan idare edilen Cerbe XVII. yzyl balarndan itibaren baz d saldrlara mruz kalmtr. Yerli yneticilerin Osmanl idaresine kar yar bamsz gibi davranmas ise zaman zaman merkezi zor durumda brakmtr. XIX. yzylda veba salgnlar ve i isyanlar yznden ok sarslan Cerbe bu asrn sonlarnda Fransa tarafndan igal edilmitir (1881). Bugn, 1955'te istiklline kavuan Tunus Cumhuriyeti'nin Mednn vilyetine bal olan adada yaklak 70.000 kii yaamaktadr. En nemli yerleme merkezleri kuzeydeki Havmetssk ile gneydeki Ecm kasabalardr. BBLYOGRAFYA : TSMA, nr. E 9212; BA. MD, nr. 3, s. 187, 223, 300, 518, 625; Zekeriyyzde, Ferh, skdar Selimaa Ktp., nr. 768 (kr. a.e. |nr. Orhan aik Gkyayl, istanbul 1980); Nid, Fetihnme-i Kal'a-i Cerbe, British Museum, nr. 23.984; Pr Reis, Kitb- Bahriye (nr. Ali Haydar Alpagut - Fevzi Kurtolu), Ankara 1935, s. 663-669; Peuylu brhim, Trih, 1 , 347, 441; Ktib elebi,
Tuhfet'l-kibar, s. 68, 73-74; el-Hutel's-sn-

dsiyye, I, 357-360; II, 191-193; III, 159, ayrca bk, ndeks; Hammer (At Bey), VI, 111, 114116, 121-126; Muhammed Eb Rs b. Ahmed
en-Nsr, Description et histoire de Djerba (trc.

Exiga), Tunus 1884; Aziz Samih, 'mli Afrika'da Trkler, stanbul 1936-37, I, 11, 24, 69; II, 188-189, 197-209; Uzunarl. Osmanl Tarihi, II, 364, 370, 385, 387-388; Danimend, Kronoloji, II, 318-321; Saffet, "kinci Cerbe Harbi zerine Vesikalar", TOEM, I (1329), s. 20-34, 85-102; C. Monchicourt, "L'expedition espagnole de 1560 contre l'le de Djerba", RT, XX (1913), s. 499-516, 627-653; XXI (1914), s. 14-37, 136-155, 227-246, 332-353, 419-450; Salah-Eddine Tlatli, "L'le de Djerba", a.e., XLVIII (1941), s. 1-79; XL1X (1942), s. 1-124; C. Huart, "Un document turc sur l'expedition de Djerba en 1560", JA, XI/9 (1917), s. 291302; A. Bombaci, "La fonti turche della battaglia delle Gerbe (1560)", RSO, XIX (1946). s. 193-218; G. Yver, "Cerbe", A, III, 105-108; J. Despois, "Djarba", El2 (Fr.), II, 470-473; R. Mantran, "Djarba", a.e., II, 473.
H ABDLKADR ZCAN

CERBEZE

Klasik ahlk filozoflarnn drt temel faziletin ilki saydklar hikmetin ifrat kabul edilen bir ahlk terimi (bk. HKMET).

CERCER (bk. ABBAS b. HASAN el-CERCER). ^

ERDE

(^
Cerbe'de Ulucami - Tunus

Osmanllar zamannda mslmanlarn gven iinde hacca gidip gelmelerini salamak maksadyla kurulan hafif svari birlii. j slm devletleri iin haclarn yol gvenliinin salanmas nemli bir mesele idi. Bu sebeple eitli tedbirlerin alnd bilinmektedir. Osmanllar'da hac farizasnn dzenli bir ekilde ifasndan ve ida-i resinden emr'l-hac sorumlu idi. Ayrca bunun iin erde askeri tekil edilmitir. Bunlar erde babuu idare ederdi. Osmanllar haclar kafileler halinde sevketme, belirli yerlere kaleler ina etme faaliyetlerinin yan sra gvenlii sa-

392

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEREHOR lamak iin iki tedbir daha almlard. Birincisi nemli yerlere kabileler yerletirmek, ikincisi am-Mekke arasnda haclarn karlanmas ve korunmas iin bir ordu tekil etmekti (Barbir, s. 167). Yerli halkn baz vergi muafiyetleri karlnda nemli yerlerin ve geitlerin gvenliini salamalar bir Osmanl siyaseti idi. Hac kafilesi iin am blgesinde bu usul uygulanyordu. Ancak btn bu tedbirlere ramen yerli kabileler hac kervanlarna sk sk saldrlar dzenliyorlard. Bunu det haline getiren baz kabile ve airetler vard. XVII. yzyla kadar erde tabirine rastlanmamakta, bu grev muhtemelen baka bir yolla yrtlmekteydi. Ccrde tekilt balangta Filistin blgesinde Kuds, Nablus ve Safed beyleri tarafndan idare edilmitir. XVIII. yzylda ise Trablusam beylerbeyileri ve muhassllar erde babuu olarak bu grevi stlenmilerdir. Nitekim Trablusam valisine gnderilen 1159 (1746) tarihli bir fermanda, haclarn karlanmas ve gvenliklerinin salanmas gerektii ve bu vazife teden beri Trablusam valilerine havale edildiinden kendisine de bu grevin verildii belirtilmekte, daha nce olduu gibi 1500 nefer askerin kap halkndan ve dier kaynaklardan salanmas istenmektedir (BA, MD, nr. 147, s. 287; nr. 152, s. 210). Ancak yzyln ortalarnda Trablusam valilerinin erde iin gerekli mal kayna temin etmekteki ihmalleri sebebiyle babuluun Halep valisine, daha sonra da Hama sancak beyi Azmzde Esad Paa'ya verildii grlmektedir. Azmzde ailesinden baka fertlerin de erde babuluuna tayin edildii bilinmektedir. Mesel 1784'te Azmzde Abdullah Paa erde babuu idi (Vsf, s. 136). erde birlii esas itibariyle 1500 kadar savadan meydana geliyordu. Filistin blgesinde timar* sahiplerinin temin ettii askerlerle erde babuunun maiyeti bu rakamn dnda idi. D'Ohsson asker miktarn 15.000 olarak vermekteyse de ariv kaynaklar bu rakam dorulamamaktadr. erde birlii zilkade ve zilhicce aylarnda Arabistan'da bulunurdu. Burada erde askerinin defteri tutulur ve grevli kad tarafndan kontrol edilirdi (BA, Cevdet-Asker, nr. 13.734). erde birliklerinin XVIII. yzyl balarnda nce haclar Ebyrlganem'de, sonralar ise daha gvenli olmas sebebiyle Hediyye'de karlad ve onlara yiyecek iecek yardmnda bulunduu bilinmektedir (Barbir, s. 174). Btn bu tedbirle^ re ramen yine de bedevilerin hac kafilelerine yapt saldrlara dair ariv kaynaklarnda hayli bilgi bulunmaktadr. erde tekiltnn balca mal kayna, Filistin blgesi ve Trablusam eyaletinden toplanan vergilerle ihtiya halinde merkezden Hazne-i mire veya Hazne-i Endern'dan gnderilen yardmd. Toplanan miktarn fazla olmas halinde artan ksm merkeze iade edilirdi (BA, Cevdet-Asker, nr. 29.779). Merkezden gnderilen yardm hizmetin dzenli ve etkili bir ekilde ifas bakmndan ok nemli idi. Nitekim 1730'da Patrona syan neticesinde stanbul'da yaanan karklk, ayrca Trablusam eyaletinde hkm sren ktlk sebebiyle mal kaynan salanmas konusunda deiik bir yola bavurulmu ve muktaa* sahiplerinden erde iin silhl 1000 kii temin etmeleri istenmiti (BA, Ali Emr, III. Ahmed, nr. 3261). Dier taraftan 1758'deyeni Trablusam valisi Abdurrahman Paa erde iin gerekli mal kayna temin edemeyince Hazne-i mire'den kendisine 150.000 kuru yardm yaplmt (BA, Cevdet-Asker, nr. 16.697). Ancak erde babuunun mal kaynan salanmas ve gvenliin temini konusundaki baarszlklar genellikle azledilmesine sebep olurdu. Bu tekiltn ne zaman kaldrld hakknda kesin bilgi bulunmamakta, ancak hac kafilelerinin gvenliinin daha sonra dzenli ordularla saland bilinmektedir. BBLYOGRAFYA: BA, MD, nr. 147, s. 287; nr. 152, s. 210; BA, Ali Emr, III. Ahmed, nr. 3261; BA, Cevdet-Asker, nr. 13.734, 16.697, 29.779, 44.227; BA, Cevdet-Dhiliye, nr. 4804; em'dnzde, Mri't-teurh (Aktepe), II, 13, 23, 4 3 ; Vsf, general, Trih III, (lgrel), s. 136; d'Ohsson, Tableau The Prooince ke-i Mkerreme of Damaseus, Emirleri, Rule

ekillerinde de telaffuz edilmitir. Ortaya k ve tekilt hakknda kesin bilgi yoktur. bn BbFde ecr-hr, cirhr, icrhr olarak geen bu zmreden II. Gyseddin Keyhusrev 1243'te Moollar'a, Munddin Sleyman Pervne de Rkneddin Klcarslan'a kar yaptklar mcadelelerde faydalanmlardr. Osmanl Devleti'nde de Yldrm Bayezid tarafndan Ankara Sava'nda (1402) Timur kuvvetlerine kar Rumeli ve Anadolu'dan, daha ziyade gayri mslimlerden toplanm cerehorlarn kullanld bilinmektedir. Bunlar ihtiyaca gre toplumun en hareketli kesiminden genlerden toplanrd. Yenieri Oca'nn kurulmasndan sonra garb, azeb ve canbzn taifeleri gibi eyalet askerleri statsne giren cerehorlar gnll olarak alnd gibi cebren de toplanabilirdi. Firar olaylarn nlemek iin de her cerehor kefile balanrd. Daha sonraki dnemlerde hemen sadece kale tamiri, kpr yapm, yol inaatlarnda ve maden ocaklarnda kullanlan cerehorlar avrz vergisi karl olarak da altrlmlardr. Nitekim daha 1440'Iarda cerehorluktan muafiyet belgelerine rastlanmaktadr. XVI. yzylda cerehorlara 4 ake civarnda yevmiye veriliyordu. Belgelerden anlaldna gre bu zmreye genellikle bar dnemlerinde cret karl, sava dnemlerinde ise vergi muafiyeti erevesinde hizmet grdrlyordu. Hizmetleri zamanla az cretli renberlik ve rgatlk haline gelmi olan cerehorlar XVIII. yzyldan sonra pek grlmemilerdir. BBLYOGRAFYA: BA, MD, nr. 5, s. 292, 349, 373, 606, 641, 642, 652, 664, 687-688, 692; BA, MAD, nr. 7534, s. 1747; kpaazde, Trih, s. 77, 155; Oru b. dil, Tevrth-i l-i Osmn, s. 33-34, 56, 60, 103, 119; Lutf Paa, Trih (nr. l Bey), stanbul 1341, s. 76, 120-122, 161-162, 187188; M. Fuad Kprl, Bizans
Osmanl Mesesselerine Tesiri

274; Pakaln, I, 310-311; Abdlkarim Rfiq,


1723-1783, Beyrut

1966, tr.yer.; smail Hakk Uzunarl, MekAnkara 1984, s. 58; in Damaseus 1708K. K. Barbir, Ottoman

Messeselerinin
(nr. Orhan F.

1758, Princeton 1980, s. 10, 110, 137, 167-174.


S M E H M E T PRL

Kprl), stanbul 1931 stanbul 1981, s. 141-142; Ahmed Refik, Trk Mimarlar, stanbul 1932, s. 121-122; Uzunarl, Medhal, s.
105, 111; a.mlf., Kapukulu Ocaklar, I, 1, 3,

CEREHOR ( JU^Lrf ) Seluklular'da ve zellikle Osmanl Devleti asker tekiltnda daha ok geri hizmetlerde geici olarak kullanlm olan cretli asker.

110, 111; Barkan, Kanunlar, s. 247, 396-397; a.mlf., "Avrz", A, II, 14, 15; Gkbilgin, Edirne ue Paa Lius, s. 183, 227, 276, 2 7 8 ; MusTarihinde Leuendler, st a f a Cezar, Osmanl ye'nin ktisad

tanbul 1965, s. 24-25; Mustafa Akda, Trkive tima Tarihi, stanbul 1979,

Farsa'da "cret, nafaka, maa" anlamlarna gelen cer kelimesiyle "yiyen, yiyici" anlamndaki hor kelimesinden meydana gelmitir. Cerihor ve serehor

1 , 78, 270, 426-427, 517; II, 110, 320, 389-390; Tahsin z, "Murad I ile Emir Sleyman'a Ait ki Vakfiye", TV, 1/4 (1941), s. 243-244; Pl Fodor, "The Way of A Seljuq Institution to Hungary: The Cerehor", AOH, XXXVIII/31 (1984), s. 367-399; Pakaln, I, 280; III, 175.
H ABDLKADR ZCAN

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

393

CERH sistemidir. Bu sistem sayesinde hadis nakledenlerin din ve ilm ehliyetleri, dolaysyla rivayetlerinin salaml ortaya Bir ahidin beyannn doru olmadn ortaya koyma, ahitliinin kabuln engelleyecek bir sebebi belirtme anlamnda fkh terimi (bk. TEZKYE). ^ kar. Bu sebeple bn'l-Medn, hadis ricalini bilmeyi ilmin yars olarak kabul etmitir. "Falan zayftr, filan yalancdr" eklindeki tenkitlerinden rahatsz olan Muhammed b. Bndr el-CrcnFye Ahmed b. Hanbel'in, "Peki sen susarsan, ben konumazsam cahiller hadisin saF

CERH

t olarak tannan biridir" (Buhr, "Edeb", 38; E b Dvd, "Edeb", 5) diye yermi, Abdullah b. mer'i de, "Ne iyi adamdr, slih kiidir" (Buhr, " M e n k b " , 19; Mslim, " F e z ' i l " , 139, 140) diyerek vmtr. Sahbler de rivayetleri Kur'an ve Snnet'in koyduu esaslar iinde doru olarak tesbit etmek amacyla son derece dindar kimseleri bile cerhetmekten gerektiinde Zira kanmamlardr.

CERH ve T A ' D L ( J^l j


)

lamn sakatndan nasl ayrt edecekler?" demesi bu ilmin nemini ifade etmektedir. Temel slm ilimlerin byk lde ^ nakle dayanmas sebebiyle cerh ve ta'dl ilmine ait kurallar kraat, fkh, tarih, dil ve edebiyat gibi ilim dallarnda da kullanlmtr. Fkhta uygulama alan bulan cerh ve ta'dl, slm muhkeme usulnn nemli bir konusu olan ahitlik messesesinde "ahitlerin tezkiyesi" adyla yer almaktadr. dil, hr ve dikkatli olmas art koulan ahidin bu zelliklere sahip olup olmad, fkhta cerh ve ta'dl yerine kullanlan tezkiye usul ile anlalmaktadr. Hadiste ok nemli bir yeri olan rviler tarihi, balangta siyer, megz veya cihad adn tayan bablar halinde hadis edebiyat iinde yer alan slm tarihinin bir kolu idi. Bu sebeple bn Man, bn'l-Medn ve Buhri gibi limler hadis ricli ile ilgili eserlerine "tarih" adn vermilerdir. Hadisilerin cerh ve ta'dl metotlar byk lde tarih ilminde de kullanlm, mesel hadis rvisinde aranan adlet ve zabt art tarihide de aranmtr. Fakat tarih ilminde bu metotlar hadis ilminde olduu kadar baarl bir ekilde kullanlamamtr. Arap dili ve edebiyat limleri, dil kaynann shhatini ve bu kaynaktan nakilde bulunanlarn ehliyetlerini tesbit ederken cerh ve ta'dl metodunu geni biimde kullanmlar, dille ilgili malzemeleri topladklar kimselerin doru szl, gvenilir ve dil olmalarn art komular, bu amala dil ve edebiyat limlerinin tenkide tbi tutulduu tabakat kitaplar telif etmilerdir. Gybet olduu gerekesiyle rviierin cerhedilmesine kar kanlar da olmutur. Halbuki Allah Tel ahitlerin dil ve gvenilir olmasn (bk. el-Bakara 2 / 282) ve fsn verdii haberin doruluunun aratrlmasn (bk. el-Hucurt 4 9 / 12) emretmi, Hz. Peygamber de baz ahslar hakknda cerh ve ta'dl ifadeleri kullanmtr. Mesel kendisini ziyaret etmek isteyen bir kiiyi, "O kabilesinde k-

haberler, akll ve szne gvenilir kimseler tarafndan nakledildii takdirde delil olarak kullanlabilir. Kiinin akll ve gvenilir olup olmad ise ancak tenkitle anlalr. Ayrca dnya ileri iin bile ahitlerin mutlaka tezkiye edilmesi gerei, dinin kaynaklarndan biri olan hadisleri hata ve yalana kar korumak iin rviierin cerhedilmesinin zorunlu olduunu ortaya koyar. Yahy b. Sad elKattn'n, "Kendilerini tenkit ettiim kimselerin bana dman olmas, 'Yalana kar hadislerimi niin korumadn?' diyerek Reslullah'n dman olmasndan iyidir" demesi, hadis limlerinin ehliyetsiz rvileri cerhetmenin haram olan gybete girmedii kanaatinde olduklarn gstermektedir. Tarihesi. Cerh ve ta'dl ilminin douunun ve daha sonra ayr bir ilim haline geliinin balca sebepleri, insan zaaflar ve hadis uydurmacl hareketidir. nsann zaaflarndan olan unutma ve yanlma, zaman zaman hadis rivayet edenlerde de grlmtr. te yandan "fitne" diye anlan, Hz. Osman'n ehid edilmesiyle balayp Hz. Ali ile Muviye arasnda devam eden ve hadis uydurmacln balatan olaylar, rviierin sk bir denetime tbi tutulmasn gerekli klmtr. Hadis uydurmaclnn cerh ve ta'dle kazandrd bu yeni boyutu bn rn (. 110/728) yle aklamaktadr: "nceleri isnad aranmazd. Ancak fitne ortaya ktktan sonra rviierin adlar sorulmaya baland. Bylece snnet ehli olanlarn hadisleri alnr, bid'at ehlinin hadisleri terkediiirdi". bn Abbas da hadislere yalan kartrlmadan nce Hz. Peygamber'den bir sz nakledildiinde gzlerini drt ap kulak kesildiklerini, f a k a t insanlar doru yanl ayrm yapmakszn duyduklar her eyi nakletmeye baladktan sonra sadece bildikleri rivayetlere kulak verdiklerini sylemitir. Bu husus, cerh ve ta'dl hareketinin hadis rvilerine ynelik ve giderek sistemleen bir ilim haline gelmesinde hadis uydurma teebbslerinin nemli rol olduunu gstermektedir. Hz. Peygamber

Hadis rvilerinin din ve ilm ynden tenkidini konu edinen ilim.

Tanm, nemi ve Hkm. Cerh kelimesi szlkte madd veya mnev olarak "yaralamak" demektir. Hadis stlahnda ise hfzas kuvvetli ve dikkatli bir limin, fsk* ve yalanclk gibi kendisinde bulunan veya gvenilir rviierin rivayetine muhalefet e t m e k gibi rivayetinde yer alan bir kusurundan dolay hem kendisinin hem de rivayetinin reddedilmesidir. Rviye byle bir kusuru nisbet eden kimseye crih, kusurlu kiiye de mecruh denilir. Ta'dl szlkte "lmllk, drstlk; gnlde doru olduuna dair kanaat beliren ey" anlamna gelen adi veya adalet kelimesinden tremi bir masdar olup "dzeltmek, doru hkm vermek, tezkiye etmek" demektir. Hadis terimi olarak da "rviyi, rivayetinin kabuln gerektiren sfatlarla nitelemek" mnasn tar. Rviyi byle sfatlarla niteleyene muaddil, adlet sahibi olduu sylenen kimseye adi veya dil denir. Cerh ve ta'dl ise birtakm zel lafzlar kullanarak rivayetlerinin kabul veya reddi ynnden rviierin hallerinden ve haklarnda kullanlan lafzlarn mertebelerinden bahseden bir hadis ricli ilmidir. Kaynaklarda bu ilmi ifade etmek zere "rivayeti kabul veya reddedilecek rviler ilmi" (ma'rifet men tkubbile rivyeth ve men tradd), "salam ve zayf rviler ilmi" (ilm's-sikt ve'd-duaf'), "zayf ve terkedilmi rviler ilmi" (ilm'dduaf' ve'I-metrkn), "rviierin sahip olmas gerekli olan nitelikler ilmi" (ma'rifet evsfi'r-ruvt), "rviler terazisi ilmi" (ilm mzni'r-ricl) ve "ricl tenkidi ilmi" (ilm nakdi'r-ricl) gibi adlar da kullanlmtr. Cerh ve ta'dl ilmi, hadisin iki ana ksmndan biri olan ve aslnda salam hadis metnine ulama amacnn gereklemesinde bir ara saylan isnadn kontrol 394

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el-CERH ve't-TA' DL devrinde ise ashabn, hadisleri her trl sahtelikten uzak tutmada gsterdikleri titizlik sebebiyle birbirlerinden duyduklar rivayetleri bizzat maktayd. Hz. Peygamber'in vefatndan sonra devlet idaresini stlenen Hz. Eb Bekir, Hz. mer ve Hz. Ali devirlerinde de cerh ve ta'dl faaliyetlerinin byk lde haberin doruluunu tekit gayesiyle srdrld anlalmaktadr. Kur'an ve Snnet'i en iyi bilen sahblerden olmasna ramen Hz. Eb Bekir, dlmesi muhtemel hatalara kar, ninenin torunundan alaca mirasla ilgili hadiste olduu gibi, gerektiinde rviden rivayetine dair ahit getirmesini istemi, bu sebeple kendisi, Hkim en-Nsbr ve Zeheb tarafndan rvi hakknda ilk aratrma yapan mnekkit saylmtr. Hz. mer de rivayet esnasnda farknda olmadan fazla veya eksik bir ey syleyerek daha sonra gelenlerin bunlar hadis diye rivayet edip dinde tahrif e sebebiyet verebilecekleri endiesiyle hadis rivayetinde sertlie varan bir hassasiyet gstermitir. Baz sahblerden rivayetlerine dair ahit istemesi yannda ok hadis rivayet edenleri uyarm, rak'a gnderdii heyetten gittikleri yerlerde az hadis rivayet etmelerini istemitir. Hatta fazla hadis rivayet ettikleri gerekesiyle Abdullah b. Mes'd, Eb'dDerd, Eb Zer ve Ukbe b. mir el-Chen gibi sahbleri Medine'de alkoyduu rivayet edilmi, ancak bn Hazm bu rivayetin aslsz olduunu ileri srmtr (el-hkm, II, 139). Hz. mer, hadis rivayeti konusunda ashab bu derece sk kontrol altnda tutmas sebebiyle, bn Hibbn tarafndan rviler hakknda geni ve ayrntl aratrma yapan ilk mnekkit olarak kabul edilmitir. Ricl tenkidinde kendisine has bir yol takip eden Hz. Ali de selefleri gibi hadis rivayetinde ihtiyatl davranm, "Reslullah'a yalan isnat etmektense gkten dmeyi tercih edeceini" belirtmi ve rvileri, rivayetlerini Hz. Peygamber'den duyduklarna dair yemin ettikleri takdirde onaylayacan sylemitir. Bu metoduyla Hz. Ali nde gelen sahb mnekkitler arasnda yer almtr. Hulef-yi Ridn'den baka bn Abbas, Abdullah b. Selm, Ubde b. Smit, Enes b. Mlik ve zellikle de Hz. ie rvileri tenkit etmilerdir. Hz. Eb Bekir ve Hz. mer'in hadis rivayetinde gsterdikleri titizlik ve aldklar sk tedbirlerin amac, kendilePeygamber'e sormalar gayet snrl bir erevede kalrine hadis nakledenlerin yalanclndan phelendikleri iin onlarn hadis rivayet etmelerine engel olmak deil, hadis rivayetinde insan tabiatndan kaynaklanan hatalar nlemek veya asgariye indirmek, ayrca fetihler sebebiyle hzla genilemeye balayan slm corafyasnda bulunan slm dmanlarnn, mnafklarn ve mrtedlerin, maksatlarna uygun hadisler icat e t m e ihtimali gibi dtan gelebilecek dmanca davranlara kar koymaktr. nk bu dnemde hibir sahbnin dierini kastl olarak yalan sylemekle itham ettii vki deildir. Ber b. zib, sahbeden hadis duyanlarn bu hadisleri duymayanlara ilettiini, fakat onlarn yalan sylemediini belirtmitir. Enes b. Mlik, naklettii bir hadisi Reslullah'tan bizzat iitip iitmedii kendisine sorulduunda kzm, "Biz birbirimize yalan sylemezdik" demitir. mrn b. Husayn ise kesinlikle hadis uydurmadklarn, fakat farkna varmadan baz hatalara dtklerini itiraf etmitir. Hz. mer, rivayetlerine dair kendilerinden ahit istedii Eb Ms el-E'ar ile bey b. K'b'a, bu davranyla onlar yalanclkla itham etmediini sylemi, ancak Reslullah'tan hadis nakletmenin zor bir i olduunu, insanlarn bu rivayetlere dayanarak yanl bir harekette bulunmalarndan endie ettii iin bu yola bavurduunu belirtme ihtiyacn duymutur. Hz. Ali'nin rvilere yemin teklif etmesi de onlar yalanc kabul ettii iin deil rivayetlerinde gevek davranmalarna engel olmak iindir. Hz. Osman'n ehid edilmesiyle balayp devam eden i karklklar, hadis rvilerinin daha dikkatli bir ekilde incelenmesini gerektirmi ve o zamana kadar pek aranmayan isnad uygulamasn zorunlu hale getirmitir. Bylece meselenin odak noktasn oluturan isnadn ortaya kmas ile cerh ve ta'dl faaliyetleri belirginleerek daha sistemli bir merhaleye ulamtr. Ashap devrinde grlen tenkitlerin sebebi genellikle unutkanlk, yanlma, hadisi iyi anlayamama veya iyi ezberley e m e m e gibi zek ve kabiliyet farkllndan doan tabii hatalardr. Bununla birlikte baz sahblerin ndiren de olsa "yalan" (kizb) kelimesini kullanarak birbirlerini tenkit ettikleri grlmektedir. Ancak konuyu ncelikle dil ynnden ele alan hadis limleri, yaygn olarak "yalanclk" anlamnda kullanlan kizb kelimesinin "hata ve yanlma" mnasna da geldiini tesbit etmilerdir. Bc, Mecdddin bn'l-Esr, Takyyddin bn Teymiyye, bn Kayyim el-Cevziyye, bn Hacer el-Askaln ve Bedreddin el-Ayn gibi limler bu kanaati paylamaktadrlar. Dier taraftan bn Abdlberr'in de belirttii gibi ashap ve ulem arasnda cereyan eden bu gibi szler, kzgnlkla sylenen szler olarak da kabul edilebilir. Hz. Peygamber'in vefat ile balayp yaklak 150 (767) ylna kadar devam eden tbin dnemi rvileri, rivayet ettikleri hadisleri iyi anlayan ve ezberleyen gvenilir ve doru szl kimseler olduu iin aralarnda tenkide urayanlarn says azdr. Bununla birlikte ilerinde hatasndan dolay tenkit edilenler yannda Hric, i ve Kader frkalarnn elebas olan bid'atlar da vardr. II. (VIII.) yzyln ortalarna kadar hayatta olan orta ve kk yal tabiler iinde zabt ve adlet ynyle de cerhedilmi rvilerin says giderek artmtr. Ashabn tenkit metodunu rnek alan tbin mnekkitleri arasnda Sad b. Mseyyeb (. 94/713), Eb Seleme b. Abdurrahman b. Avf, Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, Urve b. Zbeyr, Sleyman b. Yesr, Sad b. Cbeyr, brhim en-Neha, Hrice b. Zeyd b. Sbit, Tvs b. Keysn, a'b, Kasm b. Muhammed b. Eb Bekir, Slim b. Abdullah b. mer, Hasan- Basr, bn rn, At b. Eb Rebh, bn ihb ez-Zhr, Eyyb es-Sahtiyn, Yahy b. Sad el-Ensr, Him b. Urve ve A'me'i (. 148/765) saymak mmkndr. Tbin devrinde de ifah olarak yrtlen cerh ve ta'dl faaliyetleri mstakil bir ilim halini alacak ekilde gelimemekle beraber yaanan ekime ve kargaa ortam, bu neslin ar bir tenkitilik ykn omuzlamasn gerektirmitir. Bu dnemdeki tenkitiliin en nemli zellii, Hz. Peygamber'in hadislerini siyas ve itikad amalarla kullanma giriimleri karsnda rvinin zabt yannda adlet ynyle de tenkide tbi tutulmasdr. II. (VIII.) yzyln ortalarndan itibaren balayan tebeu't-tbin devriyle hadis tenkitilii yeni bir safhaya girmitir. Bu dnemde slm corafyasnda deiik merkezlerde tenkitilik ekolleri daha da belirginlemi, hadis rivayetiyle uraanlar oaldka tenkide urayanlarn says da artm ve pek ok mnekkit hadisi yetimitir. Bid'at, taassup, felsef e ve ilhd* hareketlerinin yaygnlamasyla hadis uydurmacl da artmtr. Daha nceki devirle kyaslanmayacak de595

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el-CERH

ve't-TA' DL bel, Eb Bekir el-Bezzr, Slih Cezere, Eb Bekir el-Firyb, Nes, Eb Ya'l ei-Mevsl, bn'l-Crd, bn Cerr et-Taber, bn Huzeyme, Eb Ca'fer el-Ukayl, bn Eb Htim er-Rz, bn Hibbn, Tabern, bn Ad el-Crcn, Eb Bekir Ahmed b. brhim el-smil, Eb'l-Feth el-Ezd, Eb Ahmed Hkim el-Kebr ve Drekutn (. 3 8 5 / 9 9 5 ) gibi mnekkitler yer alr. Cerh ve ta'dle dair orijinal almalar IV. (X.) yzyln sonlarna doru byk lde tamamlanm, daha sonraki almalar genellikle nceki eserler zerinde cem' ve ihtisar eklinde yrtlmtr. Bunun en nemli sebebi hadis klliyat tasnifinin sona ermesi, rviierin durumlarnn akla kavumu olmasdr. Cerh ve ta'dl almalarnda daha ok taklit karakterinin hkim olmaya balad V. (XI.) yzylda Hkim enNsbr (. 405/1014), bn Eb'l-Fevris, Eb Bekir el-Berkn, Eb Zer el-Herev, Eb Ya'l el-Hall, Eb Bekir el-Beyhak, bn Hazm, bn Abdlber en-Nemer, Hatb el-Badd, Eb'l-Veld el-Bc, bn Mkl diye tannan Ali b. Hibetullah (. 475/1082) gibi mnekkitler yetimitir. Daha sonraki devirlerin tannm mnekkitleri arasnda Kd yz (. 5 4 4 / 1 1 4 9 ) , Eb'l-Ksm bn Askir, Eb Thir es-Silef, bn Bekvl, Eb Ms el-Medn, Eb Bekir el-Hzim, bn'lKattn el-Marib, bn's-Salh, Mnzir, Takyyddin bn Dakiku'l-d, Takyyddin bn Teymiyye, Ysuf b. Abdurrahman el-Mizz, Zeheb, Zeynddin elIrk, bn Hacer el-Askaln, Bedreddin el-Ayn, Sehv ve Syt (. 9 1 1 / 1505) saylabilir. Bu mnekkitler, ya Yahy b. Man ve bn Eb Htim er-Rz gibi btn rvileri veya Mlik b. Enes ve u'be b. Haccc gibi rviierin ounu, yahut da fi ve bn Uyeyne gibi gerektiinde baz rvileri cerh ve ta'dle tbi tutmulardr. Tenkit tarz itibariyle bir ksm ta'dlde ar temkin ve hassasiyet gstererek basit bir iki hatasndan dolay rviyi hemen cerhetme yolunu tutmu, bazlar lml hareket etmi, bazlar da tenkitte olduka gevek davranmlardr. Cerh ve Ta'dl Konular. A) Mnekkit Asndan. Hadis limleri, cerh ve ta'dl ile uraacak mnekkitlerin bilgili, doru szl, tarafsz, iyi niyetli, cerh ve ta'dl sebepleriyle cerh ve ta'dl lafzlarnn anlamn bilen, takv sahibi kimseler olmasn art komulardr. Bu temel artlar yannda tenkitte ll ve lml olmay, rvinin cerhiyle birlikte varsa iyi ynlerini de belirtmeyi ve gerektiinde gerei kadar cerhetmeyi tenkitiliin dbndan saymlardr. Gvenilir olmayan bir mnekkidin dil bir rviyi cerhedemeyecei, dil ve dikkatli olmayann cerh ve ta'dlinin kabul edilemeyecei, hangi sebeple olursa olsun tutuculuktan, kin, f k e ve rekabet duygusundan kaynaklanan tenkitlerin geerli saylamayaca belirtilmitir. Ali b. Medn, bu konunun dini ilgilendiren ok nemli bir mesele olduunu ifade ederek kendi babasnn, Eb Dvd ise olunun hadis rivayetinde zayf olduunu sylemekten ekinmemi, Zeyd b. Eb neyse de kardei Yahy'y yalanc diye cerhetmek suretiyle en gzel tarafszlk rneini vermitir. Mnekkidin ayrca dier mnekkitlerin zel olarak kullandklar tenkit lafzlarn iyi bilmesi, bylece cerh amacyla sylenmemi bir ifadeyi cerh mnasnda anlama hatasna dmemesi gerekir. Tenkitilerin tenkit lafzlar zerindeki ihtisasnn iyi aratrlmas gerektiini belirten Tceddin es-Sbk, cerh ve ta'dl lafzlarnn ifade ettii mnalar, zellikle rflere gre anlam deien, bazan vg bazan da yergi ifade eden lafzlar iyi bilmenin ancak ilimle btnlemi kimselerin eriebilecei zor bir sanat olduunu sylemitir. Dier taraftan mnekkit rviyi uygun mertebeye yerletirirken arla kamamaldr. Din adan cerhine ihtiya bulunmayanlar cerhetmek veya rvinin kusurlarn gereinden fazla sayp dkmek, hatta sadece bir kusuru ile cerhi mmkn ve yeterli iken daha baka kusurlarn ortaya karmak gibi davranlarla slm tenkit zihniyetine ve ahlka aykr davranmamaldr. Bundan dolay fi, Buhr ve Eb Htim er-Rz gibi mnekkitler tenkitlerinde krc olmamaya zen gstermilerdir. Mnekkitlerin sz konusu hatalara debilecekleri alnarak cerh ve ta'dllerin dikkate kabulnde

recede yaygnlap nem kazanan ilim yolculuklar, mnekkitlerin belli bir yrede kalmayp btn ilim merkezlerini dolaarak sened ve rvi soruturmas yapmasna zemin hazrlam, bu sebeple de dnemin mnekkitleri belli bir blgenin rvileri hakknda deil genel olarak btn rviler hakknda kanaat belirtmilerdir. Tenkit faaliyetleri tebeu't-tbin dneminde tedvn edilmeye balanm ve ilk defa Basra'da Yahy b. Sad el-Kattn cerh ve ta'dl ile ilgili szlerini yazl olarak bir araya getirmitir. Bu dnemde rvi tenkidiyle uraan limler arasnda Kfe'de Sfyn es-Sevr, Vek' b. Cerrh, Basra'da u'be b. Haccc ve Abdurrahman b. Mehd, Horasan'da Abdullah b. Mbrek, Medine'de Mlik b. Enes ve Sfyn b. Uyeyne, Dmak'ta Abdurrahman el-Evz ve Msr'da Leys b. Sa'd'n adlar zikredilebilir. Bunlardan, kendilerini tenkitilie adam olan Yahy b. Sad el-Kattn ile bn Mehd'nin tenkidine urayanlarn rivayetleri kesinlikle reddedilmi, iyi kabul ettikleri de gvenilir ve makbul saylmtr. Cerh ve ta'dl faaliyetlerinin mstakil bir ilim olarak kabul edilmeye baland tebeu't-tbin dnemi 220 (835) civarnda sona ermi, bunu takip eden yllarda bn Sa'd ile (. 2 3 0 / 8 4 5 ) balayan ve ayn yzyln son eyreine kadar devam eden zaman dilimi, mtehasss eleman ve eser tasnifi bakmndan bu ilmin altn a saylmtr. Bu dnemde Ahmed b. Hanbel ve Buhr'nin temsil ettii iki tabaka bu sahadaki gelimelerin zirvesidir. Ayn devrede genellikle tarih, tabakat, ilel, ma'rifet'r-ricl ve sult gibi adlarla, nceki mnekkitlerin tenkit ve ictihadlarn da ihtiva edecek ekilde cerh ve ta'dl eserleri telif edilmi, ayrca cerh ve ta'dl ilminin genel kurallar ve kendine has lafzlar teekkl etmitir. Yahy b. Man, Ali b. Medn ve Ahmed b. Hanbel bata olmak zere bn Sa'd, Eb Hayseme Zheyr b. Harb, Eb Bekir b. Eb eybe, shak b. Rhye ve A m r b. Ali el-Fells gibi limler bu devrin nl mnekkitlerindendir. Daha sonraki devrin nde gelen tenkitileri arasnda Abdullah b. Abdurrahman ed-Drim (. 255/868), Buhr, Zhl, Eb shak el-Czcn, Eb'l-Hasan el-cl, Mslim b. Haccc, Eb Zr'a er-Rz, Eb Dvd es-Sicistn, Bak b. Mahled, Eb Htim er-Rz, Eb s et-Tirmiz, Eb Zr'a ed-Dmak, brhim el-Harb, bn Eb sim, Abdullah b. Ahmed b. Han396

temkinli davranlmaldr. Mnekkidin cerhini kabule engel bir sebep bulunabilecei dncesiyle baz mnekkitlerin szne dayanarak rviierin hemen cerhedilmemesi ve konu zerinde titizlikle durulmas gerektii belirtilmitir. nl bir bilgin veya nde gelen bir hadisi olsa bile her crihin her rvi hakkndaki sz dikkate alnmamaldr. Zira bir rviyi cerheden kimsenin bizzat kendisinin cerhedilmi olmas, tenkitlerinde ar msamahakr veya kat davranmas, yahut tarafgirlik, taassup, kin, haset ve dmanlk gibi sbjektif unsurlara yer ve-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el-CERH ve't-TA' DL rerek cerh sebebi saylmayan davranlarla rviyi tenkit etmesi mmkndr. B) Rvi Asndan. Hadis ve fkh limleri, bir rvinin rivayetini kabul edebilmek iin onun adalet ve zabt sahibi olmasn art komulardr. Adlet rvinin Allah'n emirlerine uymas, yasaklarndan kanmas, onur krc davranlardan uzak durmas demektir. dil bir kimsenin, durumu bilinmeyen baka bir ahsn dil olduunu belirtmesi (tezkiye* ) rvinin adletini gsterir. Bu ii yapan kimseye mzekk veya muaddil denir. Rvilerin adleti genellikle tezkiye yoluyla tesbit edilir. Ancak hadis ve usul bilginleri, ehdet ve rivayete bak alarna gre, tezkiye iin gerekli mzekk saysnn bir veya iki kii olmas gerektii hususunda ihtilf etmilerdir. Bazlar da bir rvinin hadisinin, cerh edilen rvilerin hadislerinin bulunmad
hh-i Buhr v e y a ahh-i

cei gibi bir rvinin hayatnn farkl devrelerinde bunama ve yallk gibi sebeplere bal olarak da meydana gelebilir. Rvinin zabtnn deimesiyle rivayet ettii hadisin shhat derecesi de deimekte ve ona gre adlandrlmaktadr. Sehv, "hasen liztih" olan hadisin rvilerindeki zabtn sahih hadis rvilerindeki zabttan eksik olduunu, bundan baka arada bir fark bulunmadn ifade etmitir (ayrca bk. ZABT). C) Rvinin Kusurlar. bn Hacer, rvinin cerhine sebep olan kusurlar bei adlet, bei de zabt sfatyla ilgili olmak zere on grupta toplam ve bunlar kusurun ehemmiyet derecesine gre sralamtr. Adlet sfatyla ilgili kusurlardan olan yalanclk, rvinin uydurduu bir hadisi Hz. Peygamber'e isnat etmesidir. Hadis rivayetinde kastl olarak yalan sylemek rvinin adletini yok eden en ar cerh sebebidir. Yalancl tesbit edilen rvinin rivayeti bu sutan tvbe etse bile bir daha kabul edilmez. Hz. Peygamber'e yalan isnat ettii kesin ekilde bilinmemekle birlikte genel olarak yalanclkla itham edilen rvinin rivayeti de terkedilir (bk. KZB). Byk gnah ilemek veya kk gnah ilemekte srar etmek suretiyle Allah'n emirlerine uymamak (fsk) ve yalancl mubah sayarak mezhebinin propagandasn yapacak ekilde bid'at olmak rvinin adlet sfatyla ilgili kusurlardandr. Rvinin ahsnn veya halinin bilinmemesi de bir kusurdur (bk. CEHLET). Zabt sfatyla ilgili kusurlardan biri rvinin ok yanlmasdr (bk. GALAT). Mnekkitler kastl olmayan ve arla kamayan hatalar ho gryle karlamlar, ancak hatada srar etmeyi hatadan daha byk bir cerh sebebi sayarak byle bir rvinin btn rivayetlerinin geersiz olduunu ve artk hadisinin yazlamayacan belirtmilerdir. Rivayet ettii kitapta yanllk olduunu syleyenlere hemen inanmak ve kendisine empoze edilen hadisi alp yazmak (gaflet*), "tahdis" kurallarn bilmemekten dolay farkl derece ve mertebedeki rivayetleri veya rvileri birbirine kartrmak (vehim* ) zabtn yetersiz olduunu gsterir. Zayf bir rvinin sika rvilere veya sika bir rvinin kendisinden daha sika olan rvilerin rivayetlerine aykr hadis nakletmesi (muhalefet*), sika olarak bilinen bir rvinin akl ve hfzasnda meydana gelen bozukluk sebebiyle rivayetlerinde ok hataya dmesi de (s'l-hfz*) rvi iin cerh sebebi saylr.

D) Cerh ve Ta'dl Sebebinin Aklanmas. Rviler hakkndaki cerh ve ta'dller, gerekelerinin aklanp aklanmamas bakmndan ikiye ayrlr. Ehli tarafndan yaplan ve geerli sebeplere dayanan cerh ve ta'dllerin kabulnde ihtilf yoktur. Gerekeleri aklanmayan, "mphem cerh ve ta'dl" diye adlandrlan tenkitlerin kabul edilip edilmeyecei konusunda ise u grler ileri srlmtr: 1. slm limlerinin ouna gre, gerekli artlar tayan mnekkidin gerekesini belirtmedii ta'dl makbul olmakla beraber byle bir cerh makbul deildir. Buna gre rvinin adletini gsteren sebepleri teker teker saymak zor olduundan mcmel ta'dlin kabul edilmesi gerekir. Halbuki cerh iin bir tek sebep sylemek kolay ve yeterlidir. Ayrca cerh sebebi saylabilecek davranlar konusunda mnekkitlerin ayn fikirde olmayp bazlarnca cerh sebebi kabul edilen bir davrann dierlerince cerh sebebi saylmamas, cerhin gerekesini aklama zaruretini ortaya karmaktadr. 2. Yaygn grn aksine ta'dl sebebini aklamak gerekir, cerh sebebinin aklanmas gerekli deildir. nk genellikle d durumuna baklarak ta'dl edilen rvide ta'dl sebebinin yapmack davranlara dayanmas ihtimalinden dolay ta'dl gerekesinin aklanmasna ihtiya vardr. mm'l-Haremeyn el-Cveyn, Gazzl ve Fahreddin er-Rz bu grtedir. 3. Mnekkidin aslnda cerh veya ta'dli gerektirmeyen bir sebebe dayanarak rviyi cerh veya ta'dl etmesi mmkn olduu iin hem cerhin hem de ta'dlin gerekesi aklanmaldr. Hatb el-Badd ve usulcler bu gr kabul etmilerdir. 4. Cerh ve ta'dl sebeplerini iyi bilen, basretli, itikad salam bir mnekkidin cerh ve ta'dlin gerekesini aklamas art deildir. Hatb elBadd, Bklln, Zeynddin el-lrk ve mer b. Rasln el-Bulkn gibi limler bu gr benimsemilerdir. E) Cerh ve Ta'dlin Tearuzu. Bir rvi hakknda badatrlmayacak tarzda hem cerh hem de ta'dl bulunabilir. Byle bir durum (teruz*), ya ayn mnekkidin veya ayr mnekkitlerin tenkitlerinden kaynaklanabilir. Ayn mnekkidin tenkitlerinde teruz olmas halinde itihadnda deiiklik sz konusu olduu iin sonraki tenkidine gre hkm verilir. Farkl mnekkitlerin bir rvi hakkndaki tenkitlerinde teruz varsa yaygn gre gre ta'dl edenler sayca ok olsa bile gerekesi aklanan cerh, gerekesi belir397

a-

Mslim'de

yer almasnn o rvi iin ta'dl anlamna geldiini sylemilerdir. Zabt, rvinin iittii bir hadisi -aradan uzun sre gese de- her trl deiiklikten koruyarak istendii anda hatrlayp rivayet edecek ekilde hfzasnda tutabilme yeteneidir. Hadis limleri, rvinin dinen gvenilir olmasn bata gelen art olarak ileri srmler, ancak bunu yeterli grmeyerek dindarlklar ile mehur pek ok rvinin rivayetini ilm bakmdan gvenilir olmadklar gerekesiyle kabul etmemilerdir. Eb'z-Zind, Medine'de hepsi de gvenilir olan yaklak 100 kiiye rastladn, fakat rivayete ehil olmadklar iin hibirinden hadis almadn sylemitir. mam Mlik de Mescid-i Nebev'de hadis rivayet eden yetmi kiiyle karlatn, her birinin kendisine hazine teslim edilecek kadar emin olduunu, fakat rivayete ehil olmadklar iin hibirinden hadis almadn belirtmitir. bn'I-Mbrek, bir mecliste Abbd b. Kesr'den sz aldnda dindarln ver, fakat kendisinden hadis alnmamasn tlerdi. Rvinin zabt sahibi olup olmad, rivayetlerinin sika* rvilerin rivayetleriyle mukayesesi veya rvinin denenmesiyle tesbit edilir. Abdurrahman b. Mehd ve dier baz limler rvileri zabtlarna gre, hfz ve itkn sahibi olanlar, bazan yanlsa da hadisleri genellikle sahih olanlar ve ou zaman yanlanlar eklinde katagoriye ayrrlar. Rvilerin bu ekilde gruplandrlmas, adlet gibi zabtn da deiken bir nitelik olduunu gsterir. Bu deikenlik rviler arasnda olabile-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el-CERH

ve't-TA' DL cer'i esas alarak yaptklar aadaki taksimdir: A ) Ta'dl Lafzlar. Birinci mertebe. "Evseku'n-ns" (insanlarn en gveniliridir), "esbet'n-ns" (insanlarn en salamdr), "ileyhi'l-mnteh fi't-tesebbt" (salamln zirvesindedir), "l ahade esbete minh" (ondan daha salam yoktur), "men misl fln" (onun gibisi var m?), "flnn l ys'el anh" (falan rvi nasldr diye sorulmaz), "l a'rif leh nazran fi'd-dny" (dnyada bir benzerini tanmyorum), "flnn asdeku men edrekt mine'l-beer" (falanca, insanlar iinde karlatm en doru szl rvidir). kinci mertebe. "Sikatn sikatn" (ok gvenilirdir), "sikatn sebtn" (gvenilir ve salamdr), "sikatn hccetn" (kendisi gvenilir, hadisi delildir), "sikatn hfizun" (salam bir hadis hafzdr), "sebtn hccetn" (salamdr ve hadisi delildir), "sikatn mutkmn" (gvenilir ve salamdr), "sikatn me'mnn", "sebtn hccetn", "shib hadsin" (ok gvenilir, salam ve rivayeti delil olarak kullanlan bir hadisidir) gibi rvinin tam anlamyla salam ve gvenilirliini gsteren ayn veya farkl ta'dl lafzlarnn tekrar edilmesi bn Hacer'e gre ikinci, Zeheb'ye gre birinci derece ta'dl ifadeleridir. nc mertebe. "Sikatn", "sebtn", "keenneh mushafn" (mushaf gibi salamdr), "hccetn", "mutknn", "adln hfizun", "adln zbitn", "immn" (hadiste liderdir), "mznn" (hadisin salamln terazi gibi tartar), "kabbnn" (hadisin shhatini kantar gibi tartar), "cihbizn" (hadis uzmandr), "fris'l - hads" (hadiste mahirdir) gibi rvinin adlet ve zabtnn tam olduunu gsteren lafzlardr. Drdnc mertebe. "Sadkun" (doru szldr), "l be'se bih" veya "leyse bih be's" (zarar yok), "hyrun" (ok iyi bir insandr), "hyr'l-halk", "hayyirun" (ok iyi bir insandr). Rvinin tam anlamyla zabt sahibi olmadn gsteren bu lafzlar Zeheb ve Irk'nin sralamasnda nc, Sehv'ninkinde ise beinci yer alr. Beinci mertebe. "Mahallh es-sdk" (bylesine sdk denebilir), "eyhun" (rivayeti terkedilmez, fakat tek bana da delil olmaz), "ile's-sdk m hve" (hadisi shhatten uzak deildir), "ceyyid'l-hads" (hadisi sahih hadise yakndr), "mukrib'l-hads" veya "mukireb'l-hads" (hadisi z ve mnker deildir), "sadkun leh evhm" (yanllar ok bir sadktur), "sadkun yehim" (yanlr bir sadktur), "vasatun" veya "eyhun vasatun" (orta halli bir rvidir). mertebede Altnc mertebe. "Slihu'l-hads" (hadisi delil olarak kullanlabilir), "sadkun inallah" (doru szl olduunu sanrm), "erc enneh l be'se bih" (umarm ki bir zarar yok), "m a'lem bih be'sen" (bir sakncas olduunu bilmiyorum), "leyse bi-badin mine's-savb" (hadisi sahih olmaktan uzak deildir), "suveylihun" (hadisi delil olabilir), "makbln" (hadisi kabul edilebilir), "yurv hadsh" (hadisi rivayet edilebilir), "ykteb hadsh" (hadisi i'tibar* iin yazlabilir), "yu'teberu bih" (hadisi i'tibar iin alnabilir) gibi en hafif cerh lafzlarna yakn ta'dl ifadeleridir. Bu tasnifte beinci ve altnc mertebedeki ta'dl lafzlarn Zeheb ve Irki drdnc mertebede, Sehv ise altnc mertebede birletirmilerdir. Sehv ta'dl mertebelerinin hkmn yle aklamtr: "lk drt mertebedeki lafzlarla ta'dl edilen rviierin hadisleri delildir. Beinci mertebede yer alan, rvinin zabtna iaret etmeyen lafzlarla ta'dl edilenlerin rivayetleri tek bana delil olamaz; hadisleri i'tibar iin yazlabilir. Haklarnda altnc mertebedeki ta'dl lafzlar kullanlan rviierin hkm beinci mertebenin de altndadr, bazlarnn hadisi i'tibar iin yazlabilir". Ahmed Muhammed kir de bu lafzlar baka bir adan deerlendirmi, ilk mertebedeki lafzlarla ta'dl edilen rviierin hadislerinin birinci derecede sahih olup ounun ahhayn'a bulunduunu, drdnc mertebedeki lafzlarla ta'dl edilen rvilere ait hadislerin Tirmiz'nin "hasen" dedii ikinci derecede sahih olduunu, beinci ve altnc mertebe lafzlaryla ta'dl edilenlerin hadislerinin baka tariklerden takviye edilmedike merdud sayldn, f a k a t baka tariklerden desteklenirse "hasen li-gayrih" derecesine ykseleceini sylemitir. B) Cerh Lafzlar. Birinci mertebe. "Fhi makln" (hakknda sz edilmitir), "fhi da'fn" (biraz zayftr), " f hadsih da'fn" (hadisinde zayflk vardr), "ta'rif ve tnkiru" (bir bakarsn ma'ruf, bir bakarsn mnker hadis rivayet eder), "leyse bizke'lkaviy" (pek kuvvetli deildir) veya "leyse bi'l-metn" yahut "leyse bi'l-kaviy" (kuvvetli deildir), "leyse bi-hccetin" (hadisi delil olmaz), "leyse bi-umdetin" (hadisine gvenilmez), "leyse bi'l-mardiy" (hadisleri ho deil), "fhi hulfn" (gvenilirliinde ihtilf vardr), "taan fh" veya "tekellem fh" (hakknda tenkit vardr), "leyse bi-me'mnin" (gvenilir deildir), "li'd-da'fi m hve" (zayflktan uzak deildir), "seyyi'lhfz" (hafzas iyi deildir), "leyse yahme-

tilmeyen ta'dle tercih edilir. Ta'dl edenlerin cerhedenlerden fazla olmas halinde muaddillerin okluu ta'dlin doruluunu, crihlerin azl ise cerhin zayfln gsterecei iin ta'dlin tercih edileceini syleyenler de olmutur. Bazlar da teruz halindeki cerh ve ta'dlden hangisinin tercih edileceinin tercihe imkn veren bir sebeple anlalabileceini ileri srmlerdir. te yandan bir muhaddisin rivayet ettii hadisle amel edip fetva vermesi, o hadisin sahih, rvilerinin de dil olduunu gstermeyecei gibi amel ve fetvasnn rivayetine aykr olmas da sz konusu hadisin sahih ve rvilerinin dil olmad anlamna gelmez. nk muhaddisin bir hadisle amel edip fetva vermesi ihtiyat iin olabilecei gibi rivayetine uygun den icm ve kyas gibi baka bir delile veya tergb ve terhb *e dair hadislerle ameli ciz grmesine dayanabilir. Rvinin, kendi rivayetiyle amel etmeyip fetva vermemesi de teruz veya nesih gibi amele mni bir halin, yahut naklettii habere aykr olan baka bir haberin bulunmas gibi bir durumdan kaynaklanabilir. Rviierin rivayet ettikleri hadisleri unutkanlk, yanlma veya yalanlama gibi sebeplerle inkr ettikleri de olmutur. Hocann talebesine yapt rivayeti inkr etmesi demek olan bu durumun rvinin adletini etkileyip etkilemeyecei tartlmtr. Hoca ve talebenin her ikisinin de sika olmas artyla hoca rivayetini kesin bir dille inkr ederse iki kesin ifade atm olur. Bu durumda asl olan hocann sz dikkate alnarak f e r ' konumundaki rvinin rivayeti terkedilir. Ancak bu durum rvinin cerhini ve dier rivayetlerinin reddini gerektirmez. Cerh ve Ta'dl Lafzlar. Mnekkitler, cerh ve ta'dl ilminin kurallarna gre tenkit ettikleri kimselerin rivayetlerinin kabuln veya reddini gerektiren ictihad hkmleri ifade etmek zere baz tabirler kullanmlardr. Bilindii kadaryla bu tabirleri ilk defa derleyen ve ifade ettikleri hkmlere gre snflandran mellif bn Eb Htim er-Rzdir. Onun tasnifi daha sonraki melliflerin taksimine de esas tekil etmi, Hatb el-Badd, bn's-Salh ve NeveV gibi muhaddisler bu tasnifi olduu gibi alrken Zeheb, Zeynddin el-Irk, bn Hacer el-Askaln, Sehv ve Syt bu lafzlar daha ayrntl bir ekilde tasnif etmilerdir. Bunlarn iinde en ayrntl tasnif Sehv, Syt ve Sind'nin bn Ha398

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el-CERH dneh" (onu vmyorlar), "leyse bi'l-hfz" (hadis hafz deildir), " f hadsih ey'n" (hadisinde hafif bir kusur vardr), "fhi cehletn" (kendisinde mehullk vardr), "fhi edn makln" (hakknda hafif bir cerh vardr), "gayruh evseku minh" (bakalar ondan daha gvenilirdir), "mechln" (bilinmeyen bir rvidir), "l edr m hve" (kim olduunu bilmiyorum). "Leyse min ibili'l-kabbb", "leyse min cimli'l-mehmil" veya "leyse min cemmzti'l-mehmil" (pek salam ve gvenilir deildir) ifadeleriyle "fhi nazarun" (durumu phelidir) ve "seket anh" (mnekkitler hakknda herhangi bir ey sylememitir) lafzlar, ayrca "leyyin'l-hads" veya "fhi ln" (hadisinde geveklik vardr) tabirleri en hafif cerh ifadeleridir. Ancak Buhr "fhi nazar" ve "seket anh" lafzlarn hadisleri terkedilen kimseler hakknda kullanr. Drekutn ise "leyyin'l-hads" ve "fhi ln" tabirleriyle rvinin adletini yok etmeyecek ok hafif bir cerhi kasteder. kinci mertebe. "Flnn dafn" (falan rvi zayftr), "da"afh" (mnekkitler onun zayf olduunu sylemilerdir), "hadsuh mnkerun" (hadisi mnkerdir), "leh m ynkeru" veya "leh menkru" (mnker baz hadisleri vardr), "muztarib'l-hads" (hadislerinde dengesizlik vardr), "vhin" (zayf bir rvidir), "l yuhtecc bih" (hadisi delil olmaz). nc mertebe. "Rudde hadsh", "merdd'l-hads", "redd hadseh", "tarah hadiseh", "muttarahu'l-hads" veya "matrhu'l-hads" (hadisini terkettiler), "irmi bih" (kaldr at), "l ey'e" veya "leyse bi-ey'in" (hibir ey deil), "la ysv felsen" (bir para etmez), "l ysV felseyn" (iki para etmez), "l ysv nevten" (bir ekirdek etmez), "l ysv ba'raten" (bir tezek bile etmez), "tlifn" (helak olmutur), "vhin bi-merre" (bsbtn zayftr), "l ykteb hadsh" (hadisi hibir ekilde yazlmaz), "l tahill'r-rivyet anh" (ondan hadis almak hell deildir), "l tahill kitbet hadsih" (ondan hadis yazmak hell deildir) lafzlar ve ayrca Buhr'ye gre "mnker'l-hads" lafz nc derecede cerh ifade eder. Drdnc mertebe. "Mttehemn bi'lkizb" (yalanclkla itham edilmitir), "mttehemn bi'l-vaz'" (hadis uydurmakla itham edilmitir), "yesriku'l-hads" (bir hocadan almad hadisi ondan alm gibi rivayet eder), "hlikn", "skitn" veya "zhib'l-hads" (hadisi terkedilmitir), "terekh" veya "metrk'l-hads" (hadisi terkedilmitir), "mcmaun al terkih" (ittifakla terkedilmitir), "mdin" (helk olmutur), "hve al yedey adi" (mahvolmutur), "gayru sikatin vel me'mnin" veya "leyse bi-sikatin" (gvenilir deildir), "lyu'teberu bih" veya "l yu'teberu bi-hadsih" (hadisi i'tibar iin bile yazlmaz) ve -Buhr'ye gre- "fhi nazar" (durumu phelidir), "seket anh" (hakknda herhangi bir ey sylenmemitir). Beinci mertebe. "Kezzb", "vazz"', "deccl" veya " e f f k " (yalanc ve iftiracdr), "yekzib" (yalan syler), "ysebbic'lhads", "yedau'l-hads", "yahteliku'l-hads" veya "yefteil'l-hads" (hadis uydurur), "vadaa hadsen" (bir hadis uydurmutur), "yezrif fi'l-hads" veya "yezd fi'rrakm" (hadise ilvede bulunur), "leh bely" (ba bels rivayetleri vardr). Altnc mertebe. "Ekzeb'n-ns" (insanlarn en yalancsdr), "ileyhi'l-mnteh fi'l-vaz'" (uydurmacln zirvesindedir), "rknn min erkni'I-kezib" (yalancln elebasdr), "menbau'l-kizb" veya "ma'din'l-kizb" (yalan kaynadr), "flnn mimmen yudrab'l-mesel bi-kizbih" (yalancl darbmesel olmutur), "cirb'l-kizb" (yalan torbasdr), "cebeln fi'l-kizb" veya "kezzbn cebeln" (byk yalancdr). Bu alt cerh mertebesinin son drdnde bulunan lafzlarla cerhedilen rvilerden hibirinin hadisi delil deeri tamayaca gibi i'tibar ve istihd iin de kullanlamaz. lk iki mertebe lafzlaryla tenkit edilen rvilerin hadisleri ise i'tibar iin kullanlabilir. Rvilerin tenkidinde kullanlan yukardaki ifadeler dnda mnekkitler bazan az, ba, el ve yz hareketleriyle rviler hakkndaki honutsuzluklarn belirtmiler, bazan da "itteki hayyte Selmin l-telseke" (Selm'in ylanlarndan sakn, seni snmasnlar), "htb leyi" (gece oduncusu), "hammlet'l-hatab" (odun hamal), "leh evbid" veya "leh tmmt" (ba bels, felket rivayetleri vardr), "tayrn taree aleyn" (tepemizde bir ku belirdi), "fesln" (rezil, alak), " f dri flnin ecern yahmil'l-hads" (falancann evinde hadis aac var), "m ebehe hadsuh bi-siybi Nsbr" (hadisi ne kadar da Nsbr elbisesine benziyor) gibi ar cerhten kinaye ifadeler de kullanmlardr. Baz mnekkitler cerh ve ta'dl lafzlarnn bir ksmna genel kullann dna karak zel anlam vermilerdir. Mesel bn Man, "leyse bi-ey'in" tabirini zayf rviler hakknda kulland gibi bazan da rivayeti az olanlar hakknda kullanmtr. "Leyse bih be's" ve "l be'se bih" lafzlar limlerin ounluuna g-

ve't-TA' DL

re orta derecede ta'dl ifade ederken bn Man ve Nesfye gre rvinin sika olduunu gsterir. Buhr "seket anh", "fhi nazar" ve "mnker'l-hads" tabirlerini yalanc ve hadis uyduranlar hakknda "hadisi terkedilir" anlamnda, Mslim de "ktb anh" ifadesini sika rviler iin kullanmtr. Drekutn ise "leyyin'l-hads" ve "fhi ln" lafzlar ile, rvinin adletini yok etmeyen ve rivayetinin terkini gerektirmeyen hafif bir cerh kasteder. Cerh ve Ta'dl Literatr. Hadis tedvni Hz. Peygamber'in hayatnda balamakla beraber cerh ve ta'dl ile ilgili eserlerin telifi 1 1 . (VIII.) yzyln sonlarna kadar gecikmitir. Bunun en nemli sebebi, konu ve malzeme ynnden henz berraklamayan tenkitiliin szl olarak yrtlmesidir. Balangta talebelerin hocalarndan, rvi ve rivayetiyle ilgili olarak duyduklar ve rivayetlerin kenarna yazdklar notlarla tamamlama ve dzeltme eklindeki bilgiler, genel olarak hadis ilminin olduu gibi cerh ve ta'dl ilminin de ilk yazl kaynaklardr. Daha ok hocalardan nakledilegelen bu bilgiler talebeler tarafndan hocalar adna tedvn edilmitir. Zeheb'nin verdii bilgiye gre cerh ve ta'dl konusunda ilk eser yazan Yahy b. Sad el-Kattn olmakla birlikte bu ilmin gnmze ulaabilen ilk rnekleri, hadis tasnifinin olduu gibi cerh ve ta'dlin de altn a saylan 1 1 1 . (IX.) yzylda kaleme alnmtr. II. (VIII.) yzyln sonlaryla III. (IX.) yzyln balarnda msnedler, cmi'ler ve snenlerin yannda cerh ve ta'dle, tarihe dair eserler yazlarak "stun gibi salam rvilerle fesleen otu gibi gevek ve zayf rvilerin" durumlar aklanmtr (Zeheb, Mzn'li'tidl, 1, 1). Cerh ve ta'dle dair eserler byk lde III. (IX.) yzylda kaleme alnmakla beraber bu ilmin kurallar mstakil olarak ok daha sonra tedvn edilmitir. Elde mevcut ilk hadis usul kitab olarak bilinen Rmhrmzfnin (. 360/970-71) el-Muhaddis'1 -fl adl eseri bile IV. (X.) yzyl ortalarnda yazlmasna ramen mstakil bir hadis ilmi olarak cerh ve ta'dle yer vermemitir. Tesbitlere gre bu ilmi ayr bir blm halinde ele alp ksaca tantan ilk mellif Hkim en-Nsbr'dir. Daha sonra usule dair eser yazanlar cerh ve ta'dl ilmine gereken nemi vermilerdir. Bununla birlikte bu ilme ait mstakil usul eserlerinin yeterli sayda olduu da sylenemez. Bilindii kadaryla konu hakknda mstakil olarak yazlan ilk usul ki399

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el-CERH ve't-TA' DL tab, Tceddin es-SbkTnin (5. 771/136970) K'ide fi'l-cerh ve't-ta'dl adl k-

altm drt cerh lafzn tesbit edip aklad erhu elfzi'ttecrhi'nndire ev

tarafndan yaymlanmtr (Beyrut 1406/ 1986). C) Zayf ve Sika Rvileri Birlikte htiva Eden Eserler. Bu eserlerin belli ballar
unlardr: 1. et-Tabakt'l-kbr*. bn

k rislesidir. Ayn mellifin t'-fi'iyye'l-kbr

Tabaka-

kalleti'l-isti'ml dr (Mekke, ts.).

adn tayan kitab-

adl kitabnn

II. cildinde de yer alan bu risle, Abdlfetth Eb Gudde'nin tahkiki ve aklamalaryla neredilmitir (Beyrut 1388/ 1968, 1400/1980; Kahire 1398/1978). Dar muhtevasna ramen bu alanda nemli bir ihtiyac karlayan dlhay el-Leknev'nin
ele alan er-Refc

Cerh ve ta'dl ilmi akademik almalara da konu olmutur. Bunlardan biri,


el-Cerh ve't-ta'dl li'r-ruvti 'inde'l-

Sa'd'n bu eseri gnmze ulaan en eski tabakat kitabdr. Eserin ilk iki cildi Hz. Peygamber'in hayatna, III. cildi Bedir Gazvesi'ne katlanlara ayrlm, dier ciltlerde sahbe, tbin ve tebeu't-tbinin biyografileri arlkl olmak zere bn Sa'd'n devrine kadar gelen limler ele alnmtr. Eser fihristiyle birlikte dokuz cilt halinde baslmtr (Beyrut 1388/1968). 2. Kitb't-Trh. Yahy b. Man tarafndan yazlan eseri, rvisi Dr tabaka esasna, sahbeden sonra da ayrca ehirlere gre dzenlemitir. Mellifin cerh ve ta'dlle ilgili szlerini ihtiva eden eser, Ahmed Muhammed Nrseyf tarafndan tahkik edilerek alfabetik sraya konmu ve drt cilt halinde yaymlanmtr (Mekke 1399/1979). bn Man'in, ou sorucevap eklindeki Ma'rifetur-ricl adl eseri ise eksik olarak gnmze ulam ve iki cz halinde yaymlanmtr (Dmak 1985). bn Man baz cerh ve ta'dl lafzlarna zel mnalar vermitir. 3. Kitb'l'lel* ve ma'rifeti'r-ricl. Ahmed

muhaddisn

adyla 1974 ylnda Kahire

niversitesi'nde Muhammed smil enNedv tarafndan mastr tezi olarak hazrlanmtr. Bir baka mastr almasn da Eb Lbbe Hseyin yapm ve elCerh ve't-ta'dl adyla bastrmtr (Riyad 1979). Yine bir mastr tezi olarak 1975 ylnda Fruk Hamde tarafndan kalem e alnan el-Menhec'l-slm fi'l-cerh

eserler-

den biri, Hindistanl lim Muhammed Ab(. 1304/1886fi'l-cerh

87) cerh ve ta'dlin eitli meselelerini


ve't-tekml

ve't-tacdl

adl kitabdr. Eser yine Eb (Beyrut 1987) itibaren

Gudde'nin tahkiki, aklamalar ve nc basksndan yapt ilvelerle yaymlanmtr. Cemleddin el-Ksm'nin de (. 1914) bid'atlardan rivayeti konu alan el-Cerh ve'tta 'dl adl kk bir risalesi vardr (Beyrut 1985; Kahire, ts.). lk bakta cerh ve ta'dl ilmine dair mstakil bir eser sanlsa da aslnda bir hadis usul kitab nitelii tayan Nreddin Itr'n c'n-nakd f 'ulmi'l-hads Menheadl eseri

ve t-ta'dl

adl eser de neredilmitir

(Ribt 1989). Bu sahada Emin kkutlu da bir doktora almas yapmtr (bk. bibi.). Cerh ve ta'dl ilminin pratiklerini ihtiva eden eserler, usul eserlerinin aksine olduka erken bir dnemde telif edilmeye balanmtr. Bu konuda yazlan kitaplar gruba ayrmak mmkndr, A) Yalnz Zayf Rvileri htiva Eden Eserler. Genellikle "Kitb'd-Du c af 3 " veya "Kitb'd-Du'af 3 ve'l-metrkn" adn tayan bu eserlerin byk bir ksm gnmze ya hi ulamam veya eksik olarak gelmitir (bk. DUAF V E METRKN). B) Yalnz Sika Rvileri htiva Eden Eserler. Umumiyetle "Kitb'-ikt" ad verilen bu tr eserlerden gnmze gelenlerin bazlar unlardr: 1. Kitb'ikt. Eb'l-Hasan Ahmed b. Abdullah el-cIFnin tabakalara gre yazd bu eseri Nreddin el-Heysem alfabetik olarak tertip etmitir. cl 2116 rviyi ok defa t e k kelimelik ifadelerle ta'dl etmitir. Eser Abdlmu't Emn Kal'ac'nin tahkikiyle yaymlanmtr (Beyrut 1405/1984). 2. e-ikt*. bn Hibbn tarafndan tabaka esasna gre dzenlenen eserde alfabetik olarak tbin, tebeu't-tbin ve dier tabakalarn muhaddisleri ele alnr. Eser dokuz cilt halinde baslmtr (Haydarbd 1973-1983). bn Hibbn'n yalnz mehur sika rvileri ihtiva eden Mehru 'ulem'i'l-emr adl dier eseri ise nce tabakalara, sonra da Hicaz, Irak, am, Msr/Yemen ve Horasan olmak zere blge esasna gre tertip edilmitir. Ashap, tbin ve tebeu'ttbin nesillerinin mehurlarna dair olan eser Merzk Ali brhim'in tahkikiyle neredilmitir (Beyrut 1987). 3. Trhu esm'i'-ikt. bn hin'in bu alfabetik eserinde 1569 rvi ksa ifadelerle ta'dl edilmitir. Kitap Abdlmu't Emn Kal'ac

(Dmak 1985) bu alanda bir zellik tamamakta, sadece bu ilmin baz konularn zet halinde ihtiva etmektedir. Muhammed Mustafa el-A'zam, genel olarak hadis tenkit metodunu ele ald
Merhec'n-nakd 'inde'I-muhaddisn

b. Hanbel'in, hadis rvilerinin hayatna dair eitli bilgiler verdikten sonra onlar cerh ve ta'dl ettii bu eseri Talat Koyiit ve smail Cerraholu tarafndan iki cilt halinde (I, Ankara 1963; II, stanbul 1987), Vasiyyullah b. Muhammed Abbas tarafndan da drt cilt halinde (Beyrut-Riyad 1408/1988) yaymlanmtr. 4. et-Trhu '1-kebr*. Buhr bu eserinde 13.000'e yakn rviyi isimlerinin ve baba adlarnn ilk harfine gre sralam, haklarnda ksa bilgiler verdikten sonra kendine has tenkit slbu ile cerh ve ta'dl etmitir. Eser drt byk cilt (sekiz cz) halinde baslmtr (Haydarbd
1 3 6 1 - 1 3 6 4 ) . 5. el-Cerh ve't-ta'dl*. En

adl eserinde (Riyad 1982) cerh ve ta'dl konularna fazla temas etmemi, tarih tenkitilii metotlarna kyasla genel hadis tenkitilii zerinde durmu ve arkiyatlarn bu husustaki iddialarn cevaplandrmtr. Muhammed Ziyrrahman el-A'zamnin de ders kitab niteli i n d e Dirst fi'l-cerh ve't-ta'dl adl

bir eseri mevcuttur (Naris 1403/1983). Ahmed Naim'in Tecrd Tercemesi'ne yazd hadis usul ile ilgili mukaddimede cerh ve ta'dl ilminin meseleleri hakknda verdii bilgiler, bu alanda Trke'de yaplan ilk alma olarak emsallerinden geri kalmayacak niteliktedir.
Kasm Ali Sa'd, Mebhi f 'ilmi'l-cerh

muhteval cerh ve ta'dl kitab olan bn Eb Htim er-Rz'nin bu eseri de baslmtr (Haydarbd 1941-1953). Umumi mahiyetteki cerh ve ta'dl kitaplar yannda bir veya birka hadis kitabndaki rvileri ihtiva eden eserler de kaleme alnmtr. Ahmed b. Muhamm e d el-KeibzFnin Ricl ahhi'l-Bu-

ve't-ta'dl

adl eserinde (Beyrut 1988)

bu ilmin neminden, lafzlarndan, mnekkidde bulunmas gereken artlardan ve rvi tenkidiyle uraan mnekkitlerden bahsetmitir. Cerh ve ta'dl lafzlaryla ilgili mstakil almalar da yaplmtr. Bunlardan biri, Ysuf Muhammed Sddk'n 103 cerh ve ta'dl lafzn aklad e-erh
tacll li-elfzi'1-cerh ve't-tacdl

hr (nr. Abdullah el-Leys, Beyrut 1407/ 1987) adl eseriyle Radyyddin es-Sgn'nin el-Cem' beyne'-ahhayn'\

ve'tadl

(nr. Eref b. Abdlmaksd, Beyrut 1409/ 1989), Ktb-i Sitte ricline dair Abdlel-Kebu eserin bigan el-Makdis el-Cemml'nin ml f ma'rifetr-ricl'i

eseridir (Kveyt 1990). Bir baka alma da Sa'd Himnin, ndir kullanlan 400

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

e l - C E R H v e ' t - T A ' DL rer muhtasar olan MizzFnin Tehzb'lKeml'i ve bn Hacer'in 12.415 rvinin hal tercmesini ihtiva eden
Tehzb'i

c l - C E R H ve't-TA'DL ( Ji-^ 1
j

fine, burada da aynlk varsa dede isimlerinin ilk harfine gre sralanmaktadr. Rvinin kendi adnn ikinci, nc... harfleri gz nne alnmamaktadr. Her is, min sonunda baba adlar bilinmeyen rvilere, her harfin sonunda da sadece bir rvinin ad olan isimlere (el-esmu 1-mfrede) yer verilmektedir. Bu tertip iinde biyografiler zikredildikten sonra baba adyla tannanlarla (IX, 315-329) knyeleriyle bilinen erkek ve kadn rviler (IX, 330-367) sralanmaktadr. Mellif rviler hakkndaki deerlendirmelerinde daha ok babas Eb Htim er-Rz ile mnekkit Eb Zr'a erRzye dayanmakta, ayrca u'be b. Haccc, Sfyn es-Sevr, Abdurrahman b. Mehd, Sfyn b. Uyeyne, Yahy b. Sad el-Kattn, Yahy b. Man, Ali b. Medn ve Ahmed b. Hanbel gibi mnekkitlerin grlerine de yer vermektedir. Bu arada, her halde babasnn hocas Muhammed b. Yahy ez-Zhl ile Buhr arasnda meydana gelen anlamazlk sebebiyle Buhr'nin deerlendirmelerini kitabna almamtr. Naklettii btn bilgileri senedleriyle aktarmakta, bu grler arasnda farkllklar varsa kendine gre en doru olanna iaret etmektedir. 16.040 rvinin cerh ve ta'dlini ihtiva eden eserde biyografi tekrarlarna ve

Tehzb't-

( H a y d a r b d 1 3 2 5 - 1 3 2 7 ) bu t r

eserlere rnek olarak zikredilebilir. BBLYOGRAFYA :


bn'l-Esr, en-Nihye, "crh" md.; el-Mu-

bn Eb Htim er-Rz'nin (. 3 2 7 / 9 3 8 ) hadis rvilerinin tenkidine dair eseri.

uatta"Fer'iz",
n, el-Muannef,

8; Abdrrezzk es-San'X, 2 7 4 - 2 7 5 ; Msned, I, 3 2 7 ;

Cerh ve ta'dl* konusunda yazlan ilk eserlerden biridir. Birincisi mukaddime olmak zere dokuz ciltten meydana gelmektedir. Tertip bakmndan Buhr'nin
et-Trhu'l-kebr'\n\ a n d r m a k t a y s a da

Drim, "Fer^iz", 19, "sti'zn", 1, 2, 3; Buhr, "Edeb", 38, "Menkb", 19, "sti'zn", 13, "Diyt", 25; Mslim, "Fez'il", 139, 140, "Mukaddime", s. 13, 15, "Edeb", 34, "Kasme", 11;
a.mlf.. et-Temyz (nr. M u h a m m e d Mustafa el-

muhtevasnn farkl olmas ve onda bulunmayan binlerce biyografiyi ihtiva etmesi bakmndan et-Trihu'l-kebr'en ayrlr. "Takdmet'l-ma'rife li - Kitbi' 1 - Cerh ve't-ta c dl" adn tayan ve 375 sayfalk bir giri mahiyetinde olan mukaddimede snnetin Kur'an' aklamas, rvileri tanmann zarureti, rvilerin tabakalar, dereceleri ele alnmakta ve baz cerh ve ta'dl otoriteleri tantlmaktadr. kinci cildin banda yer alan 38 sayfalk bir ksmda snnetin rivayeti, rvilerin belli bal zellikleri sz konusu edilmekte, ardndan yar alfabetik bir sistemin takip edildii esas kitaba geilmektedir. Ahmed isminin ilk sray ald eserde daha sonra srasyla brhim, smil, shak, Eyyb, drs... adlar gelmektedir. Ayn ismi tayanlar baba adnn ilk har-

A'zam), Riyad 1402/1982, s. 179; bn Mce, "Edeb", 17; Eb Dvd, "Edeb", 5, 127, 136, "Fer'iz", 5; Tirmiz, "sti'zn", 3; fi, er-Risale, s. 4 3 5 ; bn Sa'd. et-Tabakt, IV, 13-14;

bn Kuteybe, Te'ul

muhtelifi'l-hads,
ue't-tacdl

Beyrut
(takdi-

1 4 0 8 / 1 9 8 8 , s. 4 0 ; el-Cerh

me), s. 11; II, 38; IV, 169; bn Hibbn, Kitb'lMecrhn, I, 35, 37, 38, 39, 40, 54, 82; a.mlf., e-ikt, I, 13; II, 276; VI, 114; Rmhrmz,
el-Muhaddi'Tfi (nr. M u h a m m e d Accc

el-Hatb), Beyrut 1404/1984, s. 209, 235; bn

Ad, el-Kmil, I, 17, 47-49, 50-65, 157; Hattb. Me'limus-snen,. Beyrut 1401/1981, I, 134-135; Hkim, Ma'rifet 'ulmi'l-hads, s.
52; a.mlf., el-Medhal (nr. M u h a m m e d Ziyurrahman el-A'zam), Kuveyt, ts., s. 174; bn

Hazm. el-hkm, Beyrut 1403/1983, II, 139;


Hatb, el-Kifye, Haydarbd 1357, s. 44, 102,
122, 159; bn Abdlber, Cmi'u beyni'l-'ilm,

Kahire 1402/1982, s. 507; Bc, el-Mntek, Beyrut 1403/1983, I, 221; Gazzl. el-Mstaf, I, 162; bn's-Salh, Mukaddime, Kahire, ts., s. 57, 193; bn Teymiyye, Mecmu u fetu, XXXII, 266; Zeheb. Tezkiret'l-huffz, I, 2, 8; a.mlf.,
Zikru ta'dl men yu'temed kavlh fi'l-cerh ue'tKahire (nr. A b d l f e t t h Eb G u d d e ) ,

1410/1990, s. 171-227; a.mlf., el-Mkza (nr.


A b d l f e t t h Eb G u d d e ) , Beyrut 1405, s. 8 3 ;

a.mlf., A'lmun-nbel', XII, 439, 441; a.mlf., Mznul-i'tidl, I, 1; bn Kayyim el-Cevziyye, Medricus-slikn, Kahire 1403/1983, 1 , 204;
Sbk, Tabakt fi'l-cerh (Tanh), II, 18; a.mlf., K'ide (nr. A b d l f e t t h Eb G u d d e ) , Kahire

el-Cerh

ue't-ta'dtl'in

unvan sayfas ile ilk sayfas (KprlKp.,nr. 278)

1404/1984, s. 46; bn Receb. erhu


Tirmiz(nr.

'ileli't-

S u b h es-Smerr), Beyrut 1 4 0 5 /

1985,"s. 57-58, 74, 92, 93; Irk. et-Takyd ue'lzh (nr. A b d u r r a h m a n M u h a m m e d Osman),

Beyrut 1401 /1981, s. 48; bn'l-Cezer, en-Ner,


I, 13, 193; bn'l-Vezr, er-Rauz'l-bsim, Beyrut 1399/1979, I, 52; bn Hacer, Hedy's-sr, Beyrut, ts., s. 426; a.mlf., Fethu'l-br, Beyrut 1402/1982, VII, 51; a.mlf., Tehzbut-Tehzb, IV, 287; Ayn. c Umdetul-kri, kahire 1392/
1972, VI, 6 0 1 ; Sehv. el-'in bi't-tevbh, s. jrilifijb . Jr&tlAlb//'^ '^H'ftl'i^ifiJ'^J' :rv,,u
fi"

L > j^yJfj^pij)

^J^J-U ,>Jt/jlJiV AiSlIri^


' - ' J - ' - ' t ^ i " " ^ ' "'S.

112, 113, 204, 319-336; a.mlf.,

Fethu'l-mu-

, I, 69, 367, 371, 372-373; III, 351-352, 355;


a.mlf., el-Mtekellimn fi'r-ricl, Kahire 1404/ 1984, s. 85-129; Leknev, er-Ref ue't-tekml,

-
kc^^'i^^fifif*^} .

IJ^J!?^
.

s. 115, 152-153; Ahmed Muhammed kir, elB'iul-ha,


rst fi'l-cerh

Kahire 1377/1958, s. 106; Diue't-ta'dl, Medine 1 4 0 3 / 1 9 8 3 ;

<>>
fi fi" .j^u'AflUfy-JIJi-t.'.itffgl^. AL.ti ii I

Ekrem Ziya el-mer, Bhs f


Akkutlu, Hadiste Ricl Tenkidi

trihi's-snne(doktora tezi,

ti'l-merrefe, Beyrut 1405/1984, s. 206; Emin 1992), M Sosyal Bilimler Enstits. li^-^JLjfJj Iju^l/j/jh f ^ "Tti* ifil h ^nJHutJi'

EMIN

AIKKUTLU

L\>

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

401

e l - C E R H v e ' t - T A ' DL daha baka hatalara rastlanmaktadr. topraklarn ve emlkin llmesinde, bilhassa hara vergisinin tayininde resm alan l birimi olarak cerbin byk nemi vard. Hz. mer'in Sevd (Irak) blgesindeki milleri hara vergisi iin topraklarn llmesinde cerbi esas almlar ve Sevd'm 36 milyon cerb yzlmnde olduunu tesbit etmilerdir. Hulef-yi Ridn, Emevler ve Abbsler'in ilk dnemlerinde de hara vergisi yannda zellikle halife ve emrlerin ikt*larnn miktar da yine alan ls olarak cerb kullanlmak suretiyle belirtilmitir. Msrl lim Reyyis, kaynaklarda yer alan eitli tariflere dayanarak bu ilk dnemdeki cerbin byklnn 1366,0416 m z olduunu ortaya koymutur. Ona gre cerb = 10 kasabe x 10 kasabe, kasabe = 6 arn (zir), cerb = 3600 arn 2 'dir. Miktarlar deiik eitli arnlar arasnda "ziru'l-melik" veya "ziru'l-Himiyyeti'l-kbr" diye bilinen ve 61.6 cm. olan arnn bu cerb tarifi iin esas alndn uzun aratrmas sonucunda bulan Reyyis, cerb = (61,6 cm. x 61,6 cm.) x 3600 - 1366,0416 m 2 'yi bulmutur. Cerbin kaynaklarda yer alan dier tariflerinden de ayn sonuca ulamak suretiyle yazar bulduu bu miktarn doruluunu teyit etmitir. slm dnyasnda kullanlan dier l birimlerinde olduu gibi cerb de eitli devirlerde blgelere gre deiik miktarlar ifade etmitir. Mesel XVII. yzylda 958 m 2 olan cerbin 400 m 2 ile 1450 m 2 arasnda deien birok mahall kullanlna ran'da rastlanmaktadr. Osmanl Devleti'nde 10.000 arn murabba' araziye cerb veya hektar denilirGiri; Kef'z-zunn, 1,

BBLYOGRAFYA .Lisn'l-'Arab, Kamus Tercmesi, "crb" md.; Tc'l-'ars, I, 168-169; Belzr, "crb" Fth

Mesel Cneyd b. Al b. Eb Dehre ayr isimle (Cneyd b. Al b. Eb Dehre,


H u m e y d b . E b D e h r e , H u m e y d b . A l , bk,

md.; Feyym, el-Mibhu'l-mnr,

"crb" md.;

II, 527: ili, 221, 227) alnmtr. Baz rviierin hocalar veya talebeleri bilinmedii iin bu hususta ileride mlumat elde edilebilecei dncesiyle onlara ayrlan yer bo braklmtr. bn Eb Htim "mehul" terimini hem gvenilir olup olmad bilinmeyen, hem de uzak yrelerde bulunmas sebebiyle tannmayan rviler iin kullanmtr. Onun bir rvi hakkndaki "mehul" hkmne eer bir baka cerh ve ta'dl limi itirak etmemise o rviyi mehul
s a y m a m a l d r (Leknev, s. 165-168). Hak-

(Mneccid), s. 564, ayrca bk. ndeks; Kudme


b. Ca'fer, Hara (Zebd), s. 247, 248, 288, 338 (Abdll), s. 94 367, 3 6 8 ; stahr. el-Meslik

96; Hrizm, Mefthu'l-'ulm, Kahire 1342, s 44-45; Maverd, el-Ahkm's-sultniyye (trc Ali afak), istanbul 1396/1976, s. 165-166
168, 170, 194-195, 2 2 9 ; Mecelle-i Umr- Be

lediyye, II, 437; M. Ziyeddin er-Reyyis, el-Ha rc fi'd-deuleti'I-slmiyye, Kahire 1957, s. 261
3 1 6 ; el-Kms'T Mekyl slm, I, 596; W. Hinz, el (trc. Kmil elGayr- Msve'l-evzn'l-islmiyye mer Zamannda

Asel), Amman 1970, s. 61-62, 96-97; Mustaf a Fayda, Hz.

knda cerh ve ta'dl ile ilgili bir gr belirtmedii rviyi bn Eb Htim'in gvenilir sayd, ayrca bir mnekkidin herhangi bir rvi hakkndaki kanaatini aynen naklettii zaman da o gr benimsedii kabul edilmitir. Melliften nce yaam cerh ve ta'dl otoritelerinin bu konudaki grlerini ihtiva eden eser, daha sonra yazlan cerh ve ta'dl kitaplarna kaynak olmutur. Nitekim Mizz, Tehzb'l-Keml'deki bu eserinden aldn sylemitir. el-Cerh ve't-ta'dl, Murad Molla Ktphanesi (nr. 572, 1450), Kprl Ktphanesi (nr. 278) ve DrT-ktbi'1-Msriyye (nr. 891-892) nshalarn esas alan Abdurrahman b. Yahy el-Mualiim eiYemn tarafndan tahkik edilerek dokuz cilt halinde neredilmitir (Haydarbd 1941-1953). Daha sonra bu neirden birok ofset bask yaplmtr. BBLYOGRAFYA:
el-Cerh ve't-ta'dl,

limler, stanbul 1989, s. 45-51, 53-55, 59, 63, 79, 130; M. H. Sauvaire, "Materiaux pour servir l'histoire la numismatique et de la metrologie musulmanes", JA, sene VIII/VII (1886), s. 158-161; serie VIII/VIII (1886), s. 485-488; "Cerb", l'A, III, 109. r
Mil MUSTAFA FAYDA

CERD

cerh

Tunus'un gneyinde Kbis'ten (Gabes) batya doru Cezayir snrna kadar uzanan coraf blge.
J

ve ta'dl ile ilgili bilgileri bn Eb Htim'in

Cerd, otu (s tuzlu bataklk) ve bu otun kenarnda Nefta, Tzer (Tevzer), diyn ve Hmme vahalar ile nldr. Cerd otu, deniz seviyesinden 16 m. ykseklikteki tuzlu araziden oluan 4900 km 2 Tik bir alan kaplar. Bazan bir tuz tabakas alttaki sular rter. Cerd otunun douya uzanan ksmna Fecec ad verilir. Yamurun az olmasna ramen blgede pek ok kaynak vardr. Halkn geleneksel sulama rilmitir. Cerd'in snrlar tarihi ve corafyaclar tarafndan farkl ekillerde belirtilusul sayesinde kaynaklar vahalarda iyi deerlendi-

di ve bir cerb arazi 100 dnmden ibaretti. Hz. mer zamanndan itibaren cerbin hacim (arlk) ls olarak da kullanld grlmektedir. Halife f e y * gelirlerinden mslman olan herkese aylk iki cerb arlnda yiyecek verilmesini kararlatrmtr. Cerb halk arasnda bir kimsenin lmn istemek anlamnda, "Allah senin iki cerbini kessin" eklinde beddualarda da kullanlmtr (Belzr, s. 564). Reyyis hacim ls cerbin miktarn da yle tesbit etmitir: cerb = 4 kafz, kafz = 12 s', s' = 2,75 litre, cerb = 132 litredir. Hacim ls cerbin 29,5 litre ile 138 litre arasnda deien eitli miktarlar da hesap edilmi ve blgelere gre deiik arlklar bulunmutur.
:

582; Leknev, er-Ref've't-tekml, s. 163-168, 389; Kettn, er-Rislet'l-mstetrafe, s. 147; Brockelmann, GAL Suppi, I, 278; Sezgin, GAS,

I, 178-179; Addb b. Mahmd el-Hame, Ruut'l-hads, Riyad 1405, s. 36-45.


B SELMAN BAARAN

r
(

CERIB

.
)

Cerd

Hz. mer zamanndan itibaren slm dnyasnda kullanlan alan ve hacim ls.
L J

KAFSA

KABIS

Cerb kelimesi "vadi" anlamnda olup belirli byklkte bir arazi paras iin kullanlmtr; oulu ecribe ve crbndr. slmiyet'in ilk dnemlerinde zira 402

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CERDE mitir. Ya'kb, Kastilya ismiyle zikrettii blgeyi Tzer, Hmme, Takys ve Nefta vahalaryla tanmlar. Bu tanm slm corafyaclarnn ou, zellikle Bekri ve Ykt da verir. Blgenin Bildlcerd (hurma lkesi) veya ksaca Cerd adyla ilk defa VIII. (XIV.) yzyln ortalarnda bn Haldn tarafndan anld grlr. bn Haldn Bildlcerd'in snrlarn, kuzeyde Kafsa ve otlarn gneyine kadar uzanan Nefzve blgesini kapsayacak kadar geniletirken Vezzn ezZeyyt bu blgeye Biskre, Kbis ve Cerbe adasn da katar. Kastilya ad zamanla unutulmutur. Nitekim 1517'de Tunus'u ziyaret eden Vezzn ez-Zeyyt Kastilya ismini hi zikretmemitir. Nefta Berberleri'nin oturduu bu yer Romallar zamannda bir koloni halinde idi. Bizans hkimiyetinde iken Tzer, Nefta ve Hmme'ye ulaan ticaret yollar vard. Blge ilk defa 26 (647) ylnda Abdullah b. Zbeyr, ikinci defa da 49'da (669) Ukbe b. N f tarafndan fethedildi. Emevler ve Abbsler zamannda Cerd frkyye valiliine balyd. Tunus'ta Alebler Devleti kurulunca (800) Cerd de onlarn idaresine girdi. Hrici- bzler'in Kuzey Afrika'da grlmeye baland bu dnemde Cerd halk bzlii seti. Blgede Levte, Zvre ve Mikns adl Berberi kabileleriyle Bizansllar bulunuyordu. Ftm d* si Eb Abdullah 298'de
(910-11)

grup arasndaki anlamazlk yznden XII. yzyldan itibaren zayflamaya balad. Bu srada Sd Eb Ali en-Neft ve onun yetitirdii sfler slmiyet'i yaymak iin burada youn faaliyetlerde bulundular. Ben Ganiye Murbtlar Devleti'ni yeniden kurmak isteyince Cerd'i bir s olarak kulland. Blge XIII-XIV. yzyllarda ismen Hafsler'in hkimiyeti altndayd. Bununla beraber otorite Ben Yemll ve Ben Halef gibi mahall ailelerin elinde bulunuyordu. Cerd'deki muhtelif kabileler XIV. yzyl boyunca Hafsler'le mcadele ettiler. Eb Fris Abdlazz el-Hafs, ayaklanan Tzer ve Nefta zerine zaman zaman seferler tertip etti
(el-Hulel's-sndsiyye, II, 1 8 7 ) . X V . y z -

gal eder. Tzer mftl yapan B Bekir b. Sdk ise (. 1907) Ticn tarikatnn eyhiydi. BBLYOGRAFYA:
Ya'kb, Kitb'l-bldn,
dzbih, el-Meslik sen't-teksm,

s. 129; bn Hurs. 87; bn Hav-

ue'l-memlik,

kal, ret'l-arz, s. 62, 66, 67, 69; Makdis, Ahs. 30, 56, 217, 220, 243, 2 4 6 ;

Ykt, MuCcem'l-bldn, IV, 348; Eb'l-Fid,


Takvm'Tbldn (trc. Abdlmuhammed ye-

t), Tahran 1970, s. 195; bn Haldn, el-'lber, VI, 192-197, 244, 248, 320, 344, 350-351; Kalkaend, ubhu'l-a', XIII, 87; Himyer, erRavzu'l-mi'tr, s. 144, 450, 480, 5 7 8 ; el-Hu-

lel's-sndsiyye, Beyrut 1945, I, 374-380, 404420; II, 187; Vezzn ez-Zeyyt, Vaf frky-

ye, I, 29, 32, 66; II, 142; Augustin Bernard, "Afrique Septentrionale et occidentale", Geographie niverselle, Paris 1937-39, XI, 30, 91,

yldaki gl Hafs hkmdarlar blgede tam olarak otorite tesis etmeye muvaffak oldular. Ancak zamanla geveyen Hafs idaresi karsnda blge kabileleri yeniden mstakil hareket etmeye baladlar. Cerid blgesi 982 (1574) ylnda Osmanl hkimiyetine girdi. Osmanllar ksa sre sonra burann idaresini nce daylara, ardndan da beylerin eline brakt. 1677'de Tunus beyi tayin edilen Ali Bey el-Murd, Tzer Kalesi'nde kan bir isyan 1679 ylnda bastrd. Muhammed Bey de Tzer'de bir mescid yaptrd. Hseyin b. Ali ise Nefta'da bir medrese ina ettirdi (1705). Daha sonraki dnemlerde beyler Akdeniz lkeleriyle, zellikle de Fransa ile ticar ilikiye girdiler. Tunus 1881 'den itibaren Franszlar tarafndan igal edildi. Bu igal dneminde verimli topraklarn halkn elinden alnp Fransa'dan getirilen gmenlere verilmesi, geleneksel tarm eklinin bozulmas, uygulamaya konan yeni tarm biimine yerlilerin ayak uyduramamas, sanayinin kylleri ehirlere ekmesi ve el sanatlarnn yava yava terkedilmesi sonucunda blge giderek fakirleti. Fransz smrge ynetimi 1956'da son buldu. Cerd halk bugn Mlik ve Hanbel mezhebine mensuptur. Nefta'da etkileri grlr. Neftal Rahmniyye, Tzer'de Ticniyye tarikatnn muhaddislerden Eb Abdullah Muhammed b. Hasan (. 2 9 4 / 9 0 6 ) mehur olup kabri Nefta'dadr. 1850 ylnda Nefta'da doan ve 1880-1888 yllarnda burada mftlk yapan Rahmniyye eyhi bn Azzz Muhammed Mekk (. 1916), son devir Tunus limleri arasnda nemli bir yer i-

246, 257, 340; Ali Yahy Muammer, el-bzyye f mevkibi't-trh, Beyrut 1385/1966, III, 47,
bk. ndeks; A. H. Green, The Tunisian Ulama 1873-1915, Leiden 1978, s. 60, 175, 305, 306;

Muhammed el-Urs el-Meden, es-Saltanat'lHafiyye, Beyrut 1406/1986, s. 355, 359, bk. ndeks; K. J. Perkins, Tunisia, Beckenham 1986, s. 36, 40, 41, ayrca bk. ndeks; G. Yver, "Bildlcerd", A, II, 609-610; a.mlf.. "Kastiliya", a.e., VI, 403-404; J. Despois, "Djarid", El2 (ng.), II, 462-464; M. Talbi, "Kastliya", a.e IV, 7397 4 1

'

RECEP U S L U

. CERDE

J*

Kastilya blgesini kolay-

II. Merutiyet dneminde 1908-1909 yllarnda stanbul'da yaymlanan haftalk siyas ve edeb mecmua.

ca hkimiyeti altna ald. X. yzylda Cerd ahalisinin byk bir ksm bz mezhebini benimsemiti. Bu dnemde blgenin yllk gelirinin 200.000 dinara km olmas, halkn refah seviyesinin yksek olduunu gstermektedir. Halk, blgeye hkim olan hnedanlarn ynetimini ismen tanmakla birlikte muhtariyetini de muhafaza etmeye alm ve Cerd ailelerin hkim olduu meclisler tarafndan ynetilmitir. Cerd halk XI. yzylda Zrler'e kar Hammdler'in himayesine snd, onlar da mahall meclislere dokunmadlar. 445'te
(1053)

20 Ramazan 1 3 2 6 - 1 ban 1327 (15 Ekim 1908 18 Austos 1909) tarihleri arasnda birinci yl otuz sekiz, ikinci yl krk sekiz olmak zere toplam seksen alt say yaymlanan mecmua, Abdlhak inasi Hisar'n babas Mahmd Celleddin Bey tarafndan karlmtr. Ceride, II. Merutiyet'in iln ile ortaya kan hrriyet havas iinde pe pee neredilen mecmualardan biridir. Bu devir gazete ve dergilerinin hemen hemen hepsi gibi Cerde da "msvat" de balnn etrafn, ereveleyukarda "hrriyet", sada "adalet", solkelimeleriyle mitir. Mecmua, ilk saynn birinci sayfasnda "Mukarrer Meslek" balkl makalede takip edecei yolu u ekilde aklamaktadr: "Hrriyet, msvat, adalet dairesinde menfi-i mlk millete hizm e t etmek, ahsiyattan zde kalmak, matbuatla tevaggul etmeyen ekbir ve mehiri hayrl neriyata altrmak, Os403

Cerd, Ftmler'den Abd edildi. Muvahhidler

b. Eb'r-Reys idaresindeki Ben Riyh tarafndan tahrip 1159-1160'ta blgeye hkim olunca mahall meclislere son verdiler. Bu dnemde gebe kabilelerden Ben Riyh blgeye yerlemeye balad. Ben Sleym'e mensup baz kabileler de nce Cerd'e, oradan da Bne'ye g ettiler. Blgede Hriclik Vehbiyye ve Nekkriyye adl iki

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CERDE manii gazetelerinin mnderectndan fkrimizce de pek fide ksmn ber-vech-i ihtisar tekrar etmek, ecnebi matbuatndan ve baz memlik gazetelerinden Osmanllar aleyhine neriyyt- muzrra ve mevvie vukuu grlr veya haber verilir ise ilel ve esbb hakkyla anlayp izhr m f i ' z - z a m r e abalamak caktr." Gazetenin sahibi ve ba muharriri Mahmd Celleddin Bey Nmk Kemal'in yakn dostlarndandr. II. Abdlhamid devrinde Jn Trk olarak faaliyet gstermi, takibata uram ve yaz yaymlamas yasaklanmtr. Kendisini, ilk kard dergi olan aylk Hazne-i Evrak'la (1297-1298r./1881-1882) tantmtr. Daha sonra kadnlara mahsus aylk nsniyet (1329h./ 1327r./1911) adl mecmuay sadece iki say karabilmi, Abdlkadr Km Bey'in on dokuz say yaymlad haftalk Fen dergisinin (1329h./ 1327r./1911) yaz heyetinde de bulunmutur. Cerfde'nin yaz ileri mdrln Hasan Bedri Paa (Ikodra asker valisi) yapmtr. Yaz kadrosunda Abdlhak Hmid, Ali Ekrem (Bolayr), Nigr Hanm, olaNashi Bey (air), Rz Han Dni (air), Recizde Ekrem, Smipaazde Sezi, Abdurrahman dil, Abdullah Bey (Aydn mebusu), Hasan Bey (Basra valisi), Faik Rd, air Eref ve Smih Bey gibi devrin tannm yazariar toplanmt. Mecmuada Mahmd Celleddin Bey'in imzal ve "M. C." rumuzlu makaleleri. Hasan Bedri Paa'nn "H. B." rumuzlu askerlie dair ve ilk Trk elektrik mhendisi Mehmed Refik Bey'in fenne dair yazlar, devrin i ve d meseleleriyle ilgili Ali Nihad Bey'in "Saknalm" bal altndaki ikaz makaleleri deerli yazlardr. Said Paa'nn (sadrazam) "Gazeteci Lisan" adl eseri de yine burada tefrika edilmitir (11-45. saylar). Mecmuada yaymlanan ve belge mahiyetinde olan, Hseyin Hsn Paa imzal "Hareket Ordusu Beyannmesi" (sy. 3) ve "II. Merutiyetin Matbuat Kanunu" da (sy. 46) nemli yazlardandr. Cende'nin idarehanesi, stanbul'da
r

Ceride tarafndan

adn tayan dier bir yayn 1890-1891 yllarnda Edir-

organ da Pehlivanzde Ahmed Fik Bey ne'de yaymlanmtr. Ayn ad tamasndan dolay bazan birbirine kartrlan bu iki yayn organndan ikincisi, iki yla yakn bir sre iinde haftada iki gn (pazartesi ve perembe) olmak zere 266 say yaymlanan mahall bir gazetedir. Tam bir koleksiyonu Edirne Selimiye Ktphanesi'nde bulunmaktadr (nr. 2658).
BIBLIYOGRAFYA:

Hasan Duman, Katalog, s. 55, 56; Necmettin Trinay, Abdlhak inasi Hisar, Ankara

1988, s. 22-24, 28-37; Adnan nelin, Trakya


Basn, stanbul 1972, s. 16.
H Z Y A D EBZZIYA

CERDE-i A D L Y Y E ( j-lt )

bugnk Ebssuud caddesinin Ankara caddesi giriinde, sa srada Asaduryan Matbaas'nn stnde idi. Mecmua yayn hayat boyunca balangta izdii yoldan hibir ekilde ayrlmamtr.

Osmanl Devleti Adliye Nezreti tarafndan karlan ve Cumhuriyet dneminde Adalet Bakanl'nca deiik adlarla ^ yaym srdrlen dergi. ^

Adliye Nezreti tarafndan haftalk olar a k karlan Cerde-i Mehkim-i Ad-

liyye

(bk. CERDE- MEHKM), II. Meru-

t i y e t i n ilnnndan sonra yerini yine sS- ^ ^jV-1 ts^fr jik.iljf.ji. ^'j.

tanbul'da on be gnde bir kmaya balayan Cerde-i Adliyye'ye brakmtr. Balangta otuz iki sayfa olarak yaym-

J^-lSV'jti^ i til]
:

ij^l ^ WUjj MjiiijjT' iiujjjyj Jtt jl J.S^, jVj . > jtljt.iljljjl

lanan derginin ilk says 5 Knunuevvel 1325 (18 Aralk 1909) tarihinde km, daha sonra sayfa adedi altm drde ykselmitir. Cerde-i A d i i y y e ' n i n ilk saysnn baz nshalar zerinde 1 Knunuevvel 1325 tarihi vardr. Baz kaynaklar-

j-r jj;

J b ^tjJi.

l i C K.J. ii-jj1 .' 4 < l U > l ^ I J jl 'vj-.*'. Jjl^tc^- - O jJ

da da derginin ilk saysnn tarihi olarak bu tarih verilmektedir (bk. Ylmaz-alar,


M j i i j t y r r J&i-Jtjj .^ i ^ j j ^ r j . jji

^IjjTj-- s^ffj^tJ^-.**

s. 3). Ancak doru tarihin 5 Knunuevvel tarihi olduu sanlmaktadr. Zira her iki nsha zerinde de cumartesi gn yazldr. Bu gn ise 5 Knunuevvel 1325'e denk dmektedir. Ayrca ikinci saynn zerindeki 19 Knunuevvel 1325 tarihi
d e Cerde-i Adiiyye'nin on be g n d e

Jl,
4 i l^j ^'Lj.J.'oti!!^ jl^l jT"~
of J j ^ J>j oO-' J 3 jj*}^ j s U ^ j J T ^ j ^

jJ^jV^'j'jo^v^Jujl/ j- ---

--9-

_fj.lL.tct.

Jj^J^,*'^JL"''- -V"-^ w l > J Jj . > J li f^ -Zj CSj U j b ^ m jujsjyi^yujotAiijoKM&i-'


s-JW* yzj, J f j l . ^r; i. J ^

jtrt

j'j1'."1

bir yaymland gz nne alnrsa bu kanaati kuvvetlendirmektedir. Adiiyye'nin Cerde-i sayfa numaralar batan 149.

c> J Li ^J jTjjr _} ^

i oloo'.dl.iyL; .. J-ji-i,,/' ij-j*: sMJ'

sayya kadar mteselsil olarak devam etmi, bu sayda tekrar birden balamtr. Derginin Adliye Nezreti tarafndan yaymlanan son nshas, Mondros MEdirne'de yaymlanan Cerrde'nin 28 Zilhicce 1307 tarihli ilk saysnn kapa

.AjJJ^j'Pallj; (^-jr

jTA-1

O : jtf.vj J! jl ^ K Jljl ^i ^-^j^liliJ^Si-il.J.-.C.L,


.iljfyUJ J&-S&St.Aj&Apj

tarekesi'nin ardndan karlan 177, 178, 179. saylarn ortak nshasdr (Aralk 1918 - Ocak-ubat 1919). Daha sonra Cerde-i Adliyye bu defa Ankara'da Knunuevvel 1338'de (Aralk 1922) Adliye

" ^jiitSJmSuj j U ' i l ^ C

* ^j ui'i il-; J -r^i cl'-ai^Vj 'J^ I

-'JJ-^ - ii j C .

J ^U y'j J, ^ s j
\sj jr'-1 .JJH... iU,.^'

J'^\ ^jjTu

* JfSj j j >

.j A J f J^ j J V
J J.U--5H

404

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

C E R D E - ADLYYE Vekleti tarafndan krk sekiz sayfa ve aylk olarak tekrar neredilmeye balanmtr. zerindeki "say: 1, sekizinci sene" ifadesinden nceki derginin bir devam olarak kabul edildii anlalmaktadr. Ancak bir sonraki saydan itibaren "sekizinci sene" ifadesi terkedilerek "birinci sene" ibaresi konmutur. Bu seride sayfalar birden balayarak devam etmitir. 76. sayya kadar (yedinci sene: T e r i n i s a n i / K a s m 1928) Arap harfleriyle yaymlanan dergi, 77. saydan itibaren Latin harfleriyle kmaya balad. Derginin ad 1930'da (85. saydan itibaren) Adliye Ceridesi, 1944'te Dergisi Adliye olDergisi, 1 9 4 6 ' d a d a Adalet

rca ilk defa tatbikatlara kolaylk salamak zere mahkeme kararlar ve svire Federal Mahkemesi kararlar yaymlanmaya balanmtr. Adalet Bakanl Mart 1966'da Resmi Kararlar Dergisi adyla bir dergi karnca Adalet Dergisi'nde mahkeme kararlarnn yaymlanmasna son verilmitir. Ancak 1979 ylndan itibaren az da olsa tekrar Yargtay kararlar ve svire Federal Mahkemesi kararlar neredilmitir. Bundan baka genelgeler, tayinler, hukuk eser ve dergiler, mevzuat hakkndaki bilgiler derginin dier ieriini oluturmaktadr. Cerde-i Adliyye'e kan yazlarla ilgili genel fihristler yaymlanmtr. Bunl a r Cerde-i esssnden dar si, Tarih Cerde-i Adliyye'nin 1326 Srasyla Adliyye'nin 1328 Senesi Senesi Bidyet-i Gayesine TeKaUmm1327 Bidayetine Senesi KaUmmMahsus Hec, Ceba-

te yandan Ankara'da yaymlanan ilk 149 saynn fihristi Sevda Kutengin (Adliye Ceridesi Alfabetik Arama Cetveli Sa-

y 1-149, Ankara 1936), 1935-1979 yllar arasndaki saylarn fihristi de Ejder Ylmaz - Tacer alar (Dizin 1935-1979, Adalet Dergisi, Ankara 1980) tarafndan yaymlanmtr.
BIBLIYOGRAFYA: Cerde-i Adliyye'nin nesi Ummsi Senesi rist-i Adliyye Bidyet-i Kadar (muhtelif saylar) Teesssnden Tarih Srasyla Mart'ndan Srasyla Cerde-i 1326 SeFihrist-i 1328 Fih-

Gayesine

[bask yeri v e yl yok|, s. 1 - 7 9 ; Cer1327 Senesi Kadar Bidyetine Tarih

de-i Adliyye'nin Ummsi

[bask yeri v e yl yok|, s. 1 Rmiyyesine Hec Mahsus Rmiyyesine Hecsi Cerde-i MahIbasSene-i Altm; Ibask yeri v e yl

mutur. Derginin Ankara'da karld dnemlerde saylar nce mteselsil olarak devam etmi ve bu durum 149. sayya kadar (Aralk 1934) srmtr. Ocak 1935'ten itibaren dergi yeni bir ekille ve her yl saylar birden balamak zere kmaya balamtr. 1975 ylna kadar aylk olarak karlan Adalet Dergisi bu yldan itibaren iki aylk olarak yaymlanmtr. Halen bu isim ve bu periyotla kmaya devam etmektedir.
Cerde-i Adliyye'nin muhtevas "res-

6 2 ; 1328 Sene-i Adliyye'ye sus Cerde-i Maliye,

Ait Fihrist-i Adliyye'nin

yok), s. 1 - 4 0 ; 1329 Sene-i

Fihrist-i

Fihrist-i

k yeri v e yl yok|, s. 1 - 5 3 ; 1333-1334 Salnme-i Devlet-i Osmniyye

sekizinci
liyografyas

Sene, stanbul 1334, s. 153; Yaar


(Trk Kitap Harflerinin Kabulne Kadar

M artndan dar si, Tarih 1328

Karayalm Ahmet Mumcu, Trk Hukuk BibYaynlanm ue Makaleler Trke Sreli 1727-1929), Yaynlar

Srasyla Sene-i Adliyye'ye

Fihrist-i

Rmiyyesine Ait Fihrist-i Mahsus Hecsi

Cerde-i 1329 rde-i

Ankara 1972, tr.yer.; Hasan Duman, Katalog,


s. 5 6 - 5 7 ; Eski Harfli

Sene-i

Rmiyyesine Fihrist-i

Adliyye'nin

Toplu Katalogu, Ankara 1987, bk. ndeks; Fev-

m" ve "gayri resm" olmak zere iki ksma ayrlmtr. Resm ksmda Temyiz Mahkemesi'nin kanun tefsiriyle ilgili kararlar, ilmlar, idar ve kanun teblileri, tayinler, esbb- mucibe lyihalar, r-y Devlet mazbatalar, adliye mfetti raporlar, kanunlar, tamimler, adl istatistikler vb. bulunmaktadr. Gayri resm ksmda ise ilm makaleler, hukuk mtalaa ve tefsirler, yabanc ilm ve hukuk messeseler hakknda bilgiler,

lkl fihristlerdir. Ayrca Austos, Eyll, Terinievvel 1341 tarihli 37, 38, 39. saylarn birlikte yaymland nshann ba tarafnda "nc Seri Cerde-i Adliyye'nin Umumi Fihristi" adyla 25. saydan 36. sayya kadar yer alan yazlarn fihristi neredilmitir.

zi elik Sevgi Akyz, TBMM Ktphanesi Sreli Yaynlar Katalogu, Ankara 1987, s. 3 ; " A n -

kara'da Cerde-i Adliyye", Muhmt, sy. 549, stanbul 1338, s. 160; "Yeni Yla Balarken", Adliye Dergisi, XXXV/1 (1944), s. 1-3;

Ejder Ylmaz - Tacer alar, "Dizin 1935-1979",


Adalet Dergisi, Ankara 1980, s. 3 - 5 .
S HULS YAVUZ

Cerde-i Adliyye' nin 1. saysnn 1 Knunuevvel 1325 ve 5 Knunuevvel 1325 tarihli iki farkl nshasnn ilk sayfalan

yabanc kanunlarn tercmeleri yer almaktadr. zellikle Cumhuriyet'in ilk yllarnda kan Cerde-i Adliyye'ierde bu dnemde hazrlanan kanunlara k tutmak zere birok yabanc kanunun tercmesine yer verilmitir (mesel "svire M e ' m r n K a n u n u " , sy. 29-36; " A l m a n C e z a K a n u n u " , sy. 25, 27, 29; " A l m a n U s l - i M u h k e m t - Ceziyye Kanunu", sy. 32, 34-36). Yine bu dnemin ilk saylarnda, kurulan kanun komisyonlar, bunlarn alma esaslar ve hazrlanan tasarlar hakknda bilgiler mevcut olup bunlar zellikle hukuk tarihi bakmndan son derece nemlidir (mesel " M e celle K o m i s y o n u n c a Kitb'l-By'un Tadiltna D a i r hzar O l u n a n L y i h a - i K n n i y y e ile E s b b - M c i b e s i " , sy. 26, 10, 25). 1935 ylndan itibaren yeni bir ekille kan dergide hukuk incelemeler yine nemli bir yer tutmaktadr. Ay-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

405

C E R D E - HAVDS kurulan matbaada baslan Cerde-i Halkelerde olup bitenlerin nakledilerek

CERDE-i H A V D S

vdis zel elemanlar tarafndan nezretlere, sefrethnelere, kraathanelere ve abonelere datlm, ayrca ilgilenen-

halkta merak hisleri uyandrd ve bu yolla meslek ve ticaret hayatnn gelitirilmesine yardmc olduu belirtilmitir. Gazetenin ilk yllarna ait saylar Takvimhne mensuplar tarafndan karldndan tertip olarak Takvm-i Vekyi'e benzer. Yaz ve haberler blmde ve balk altnda verilmitir. "Havdist- Dhiliyye" blmnde nce iradeler ve resm haberler, ardndan stanbul ve yurt haberleri verilmi daha sonra padiahn cls ve doum yl dnm veya seyahatleri mnasebetiyle yazlan methiyeler, drlen tarihler ve kasideler yaymlanmtr. Devletin resm gazetesi Takvm-i Vekyi'm dzenli olaHarak haftada bir yaymlanmas salanamadndan idar haberler Cerde-i vdis'e verilmeye balanm, bunlar da

Osmanl Devleti snrlar iinde karlan ilk zel gazete.

lere tantm amacyla cretsiz verilmitir. 1840 ylnn sonuna kadar yirmi iki, 1841'de elli, 1842'de elli bir say km, satnn 150'yi amamas zerine 13 Reblhir 1259 (13 Mays 1843) tarihli 138. saysnda kapanmtr. Sultan Abdlmecid'in dier Osmanl gazetelerine olduu gibi kendisine de 3000 kuru (30 altn) maa balatmas zerine Churchill gazeteyi, ifte Saraylar (bugnk stanbul Lisesi) karsndaki karakolun yaknna tad matbaasnda bast 18 Ramazan 1259 (12 Ekim 1843) tarihli 139. saysyla yeniden neretmeye balam, lmnden sonra (Ekim 18461 Havdis'm Cerde-i yaym olu Alfred Churchill Cerde-i Ha-

Vekyi-i

Msriyye

(1244/1828) v e

Tak-

vm-i

Vekyi'den

(1247/1831)

sonra

nc Trke gazete olan Cerde-i

Ha-

vadis, 1 Cemziyelhir 1256'dan (31 Temmuz 1840) 24 Reblhir 1281'e (26 Eyll 1864) kadar balangta on gnde bir, 139. saysndan itibaren (1259/1843) haftalk olarak toplam 1212 say neredilmitir. 40 x 27 cm. lsnde ikier stunlu drt sayfa olarak yayma balayan gazetenin stun says 329. saydan (1263/1847) itibaren e kmtr. Gazetenin sahibi, 1815 ylnda zmir'e gelip yerleen, daha sonra stanbul'a giderek Amerika Birleik Devletleri Sefreti'nde ktiplik yapan (1831-1833) ve ticaretle megul olan ngiliz VVilliam Churchil!'dir. Churchill, stanbul'un yabanclarn oturmasna izin verilen semtlerinden Moda'da (Kadky) avlanrken bir ocuu yaralaynca tutuklanm, bunun zerine ngiliz bykelisi Ponsonby kapitlasyon haklarna dayanarak bir ngiliz'in sulu bile olsa tutuklanamayacan ileri srerek Osmanl Devleti'ne bir nota vermiti (18 Mays 1836). Konuya dier Avrupa devletleri de karnca olay siyas bir mahiyet kazanm, artan basklar zerine Churchill serbest braklmt. Ardndan devrin Hariciye Nzn kif Paa hastal ne srlerek grevinden azledilmi, Churchill'den zr dilenerek tutukluluk tazminat olarak kendisine prlantal nian, zeytinya ihra izni veren bir ferman ve gazete yaymlama imtiyaz verilmiti. Elindeki ferman 3500 altna bir bakasna devreden Churchill, kif Paa gzden dp srgne gnderilince (1840) gazete yaymlama imtiyazn kullanp Cerde-i H a v d i s adl bir gazete karmaya karar verdi. Devletin resm gazetesi T a k v m - i Vekyi'in aznlklarn yaymladklar gazetelerin seviyesine ulaamamas, Sultan Abdlmecid'i Churchill'in karaca gazeteyi desteklemeye yneltti. Takvimhne (Takvm-i
Vekyi' Matbaas) M d r l ' n e Cerde-i

tarafndan srdrlm ve ad 1212. saysndan sonra Rznme-i


vdis olmutur. Cerde-i Havdis'm

"Havdist- Dhiliyye" blmnde yer almtr. Bu tr resm yazlar yaymlamas ve devletten madd yardm grmesi Cerde-i Havdis'e yar resm bir hviyet kazandrm, gazete bundan dolay baz kaynaklarda yar resm gazete olar a k g s t e r i l m i t i r . Cerde-i Havdis'te

sat yeni dnemin ilk yllarnda yine 1 SO'yi amamtr. Osmanl basnnda "gazete" kelimesinin ilk defa kullanld Cerde-i dis'm Hav1. saysnn mukaddimesinde ga-

hkmet ve resm dairelerle ilgili haberler hibir yorum yaplmadan yaymlan-

zetenin halkn bilgisini arttrd, dier

s ^ t ' JJ'-* r! j ^ < /^

Jr-V.J^-4' f^-"

.i1--'-Vtj-..^

^J' J.^jfi .JU. (?

/ j,l ^ijJlL.

Jj)^ Jj
j j j y ..J-

Jjf * ^ v ^ U - c ^ i VjtMiJtt-', J- .'^-'y

^s*

j,,.,.;^ i i - j v ^ , . . , ; , fi'j .j" 1 ZJ^-f Cjjj/J.

O/U^i jjU.i.^;, j,^,',. ^L. J^jy JA'. j^iv. J J . > 1 . -J'' ^-l^jj. cM J^f

.. Ji'^l; jj,

fJij-jj^ jr**1

Jr-.*^'

i.14

j'jf i..H,'.) jjii JU./

. 4 - U ' , jv j^J" J * w >fr ^ - * VVJiv^ij.^.y^.^UjlJjUV! V---r-1 ^-Jjji- aJt. j'i^.jjM.-. j a-.'* j. j}.^.
y V , - - , , . - ^ j'J,'.'

-A0''1

.JCAi^jp-'V-'

j J pZJUV^jj^.^jfl^iJAJ1*! j/lji

i.'-.C'j.t^.^yjsu^.afl.^j
^y. --IJJjiS'JJKiYj'.Jjo^'j'^t

jiJ jli1 J; J JVL-J tfAjy J J finji&rjtaiM&tsP'Si*

Havdis'e

yardm edilmesi iin emir verCerde-i Haudis' in 26 Muharrem 1277 (14 Austos 1860) tarih ve 1000 numaral nshasnn ilk sayfas

JiiittijUcU&J&lvi*

U u V

J 3
J. J l o'-.,-.- ^jV jjU

di. Gazetenin hurufat ve dier malzemeleriyle musahhihleri Takvimhne idaresi tarafndan temin edildi. lk says 1 Cemziyelhir 1256'da (31 Temmuz 1840), Bahekapda Hamidiye Trbesi karsnda kiralanan bir yerde 406

J ^ J J J / J C jjte-JCAt^'. MU.MJ

> J S iLitT^'f
. i-,'.!.

jj/jj'jti^^ijt.i./.
,to ^ j . ' j'i!

^jJyij^i-^-V'i

M"

-i- -rVi*

C J 1 . 5 o^irj
..' J 1 jj-L,, .,/.^.!-

jjj^
oyij JL*-;1^ 4'j^-J .'

j y J-

1^'... i.ju.

LJt

J ;

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CERDE- ADLYYE mtr. Gazetenin "Havdist- Hriciyye" blmnde d haberler yabanc gazetelerden tercme edilerek verilmitir. ln blmnde ise gayri menkul satlar, ithal illar ve lkede henz bilinmeyen eya ve makine ilnlar yer almtr. Yaz ve haberlerde noktalama iaretleri ve balk kullanlmam, haberler birbirinden iki satrlk boluklarla ayrlmtr. lk iki ylda son derece adal olan gazetenin dili sonralar biraz sadeletirilmitir. Cerde-i Havadis, Msr Valisi Mehmed Ali Paa'nn isyan srasnda ilk yirmi saysnda birer sayfalk ilve vermi, Krm Harbi dolaysyla yeniden ilve karm t r (28 M u h a r r e m 1 2 7 0 / 3 1 E k i m 1853).

dr), Emin Firdevs, smet Bey, Rmizpaazde Mehmed zzet Bey (Akk mutasarrf, H a r e m - i erif mdr, pudnn- Derya Harta-i KaKaradl eserin yazar),

gili fetva, hkm ve kararlarnn, medrese ve tekkelerle Dr'l-hikmeti'l-slmiyye gibi din kurululara ait tlimat, nizmnme ve haberlerin duyurulmas maksadyla yaymlanmtr. II. Merutiyet dneminde eyhlislmlk yapan Mustafa Hayri'nin (rgpl) teebbsyle yaymna balanan Cerde-i /Jmiyye'nin ilk says, Regaib kandiline rastlayan 3 Receb 1332 (28 Mays 1914) tarihinde karlmtr. Dergi i. Dnya Sava, Mill Mcadele ve Mtareke yllar iinde, Osmanl Devleti'nin dokuz yllk zor dneminde toplam yetmi dokuz say yaymlanmtr. lgili yer ve kurululara datld gibi sata da sunulan Cerde-i lmiyye, balnn altndaki "Mehat- slmiyye'nin cerde-i resmiyyesidir" ibaresinden de anlalaca zere, ad geen kurumun resm yayn organ olarak meslek bir dergi hviyetindedir. Bu zelliini sonuna kadar koruyan dergi, ilk saysnda yer alan "fde-i Mahssa"dan anlaldna gre mehatn idar ve ilm faaliyetlerinin yayn organ olacak, bu sebeple ilgili devlet memurlar ile ilim adamlarna ve halka faydal neriyat yapacaktr. Neriyat idaresi bakmndan iki safhada ele alnabilecek dergi birinci devrede (nr. 1-44) yayna "mehat-i uly mektupuluu" tarafndan

Szde Cemleddin ( yne-i Zuref [Osmanl Trih ve Muerrihleri] mellifi), A h -

med Nazif Efendi, Sahaflar Tekkesi eyh z d e ( m u s a h h i h , T a k v i m h n e nazr vekili, K u d s k a d s ) , M n i f B e y ( P a a , nazr), S a i d B e y ( S a d r a z a m Kk Maarif Said

P a a ) , S l i h B e y (air, k o d r a v i l y e t m e k -

tupusu). Daha sonraki yllarda Ahmed Rsim, Ahmed Zarf, Enderunlu l (air,
mehur eyh Kuadal brhim Efendi'nin

mridi), Ebzziy Tevfik (gazeteci-yazar,


r-y D e v l e t zas, K o n y a m e b u s u ) , E m i n

Hfz Mfik, Manastrl Emrzde, Hl e t B e y ( v i l y e t m e k t u p u s u , ilk d e v l e t salnamesini karan air v e yazar), Hseyin

insi ve Agh Efendi Tercmn-


hir 1 2 7 7 / 2 2 E k i m 1 8 6 0 ) Cerde-i

AhHava-

vl'i yaymlamaya balaynca (6 Rebldis de Rznme adl gnlk bir ilve

Sret Bey, Nzhet Efendi, Rz Bey (Paa),


Sreyy B e y ( b a m u h a r r i r , Sicill-i Osm-

vermeye balamtr (16 Reblhir 1277/ I Kasm 1860). 121 say neredildikten
s o n r a ( 1 0 e v v a l 1 2 7 7 / 2 1 N i s a n 1861) a d Rznme-i Cerde-i Havadis olarak

n mellifi) gazetede yazar olarak alm l a r d r . Cerde-i Havdis'm tercme

ilerinde alan Hariciye Nezreti Tercme Kalemi'nin aznlk mensubu memurlarndan sadece Bohor ve Haadur Oskanyan efendilerin adlar tedir. BBLYOGRAFYA: Cerde-i Havdis ve Rznme-i Cerde-i Havdis koleksiyonu (bk. Hasan Duman, (bk. Hasan Duman, Katalog, Katalog,

deitirilen bu ilve, 1212. saysnda artk karlmayaca iln edilen


tur (24 R e b l h i r 1281/26 Eyll

Cerde-i
1864).

bilinmek-

Havdis ile beraber yaymn durdurmuAlfred Churchill daha sonra her ikisinin
y e r i n e Rznme-i Cerde-i Havdis ad-

l 5804 say yaymlanan yeni bir gazete karmtr (1294/1877). Cerde-i Havdis, Osmanl basnn-

s. 338-340); Vakit Gazetesi koleksiyonu (1921)


s. 444-445); Ebz-

ziy Tevfik, Salnme-i Hadka, stanbul 1290, s. 68-70; Akif Paa, Tebsra, stanbul 1300, s.
5-80; Ahmed Rsim, ilk Byk
ek], Trk Gazetecilii, Trk

da birok yenilii uygulayan ilk Trke gazetedir. lk defa muhabir gndermesi (skenderiye, 1840), ilk ilve neri, Galata'da Naum Tiyatrosu'nda oynanan piyeslerin Trke tercmelerinin verilmesi, hastalklar hakknda aklayc ve koruyucu bilgiler, ansiklopedik mlumat, lm iln ve lmlerde biyografi (1844), kitap ekline gelebilecek tefrika ( Sudan Seyahatnamesi, 1846), okuyucu mektupHavdis'm Os-

Muharrirlerden
Cerde-i lmiyye'nin ilk saysnn d kapa

insi, stanbul 1927, s. 4-9; Selim Nzhet [Gerstanbul 1931, s. 35Tarihi, s. 1463 8 ; Tanpmar, Edebiyat

147; Hasan Refik Ertu, Basn ue Yayn Hare-

ketleri, stanbul 1958, I, 149-152; Mnir Sleyman apanolu, Basn Tarihimizde laue, s-

tanbul 1960, s. 51-56; Sreyya Oral, Trk Gazetecilik Tarihi, stanbul 1968, I, 77-79; M. Nuri nuur, Basn ue Yayn Tarihi, stanbul 1982,

lar yaymlamas, sava muhabirlii (Krm H a r b i , 1854) Cerde-i

s. 181-184; Orhan Kololu, Miyop Churchill Olay, stanbul 1986, s. 1-139; Mustafa Nihat zn, "100 Senelik Gazeteciliimiz", Ayn Tarihi, sy. 46-47, Ankara 1928, s. 2907-2918; "Ce-

manl gazeteciliine getirdii yeniliklerdir.


Cerde-i Havdis'te y a y m l a n a n ya-

ride-i Havadis", ist.A, VII, 3496-3499; TDEA,


H Z I Y A D EBZZIYA

zlarda Mnif (Paa) imzas dnda baka isim bulunmadndan yaz kadrosunda alan kiiler, ksmen o devri yaayanlarn makale ve htralaryla biyografilerden ve bunlardan bazlarnn devlet memuriyetine tayinleri dolaysyla nerettikleri veda ilnlarndan renilmektedir. Cerde-i Havdis'm ilk yllarnda

CERDE- LMYYE

oJ jp^

Bb- Mehat tarafndan 1914-1922 yllar arasnda stanbul'da yaymlanan dergi.


L J

Osmanl Devleti'nin din ve idar kurumlarndan biri olan Bb- Mehat ile buna bal kurululardan Fetvahne ve er' mahkemelerin din meselelerle il407

alm olduklar tesbit edilen yazarlar unlardr: Ahmed Tevfik (Suriye mektupusu, K u d s m u t a s a r r f , H a r e m - i erif m -

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CERDE- ADLYYE hazrlanm, 1918'de Dr'i-hikmeti'1slmiyye'nin kuruluundan sonra ise yaym burann ba kitbeti tarafndan yrtlmtr. Dr'l-hikmeti'l-lslmiyye'nin kuruluuyla birlikte baktiplie tayin edilen Mehmed kif (Ersoy) derginin yaym sorumluluunu stlenmi ve bu sfatla Dr'l-hikme'nin kararlaryla beyannamelerini de kaieme almtr. Daha sonra yelie de kabul edilen Mehmed kif, 1920 Maysnda Mill Mcadele'ye katlmak zere Anadolu'ya geinceye kadar bu grevi srdrmtr. Yayn politikas ve muhteva bakmndan da iki devrede incelenebilecek olan Cerde-i tlmiyye'nm 41. sayya kadar resm devam eden birinci dneminde meihata bal kurulular ilgilendiren ve idar konulardaki yazlarla fetvalar yaymlanrken Dr' 1 - hikmeti' 1 - slmiyye'nin kuruluundan sonra buray ilgilendiren benzeri yazlar da neredilmitir. 41. saydan itibaren ayrca Dr'l-hikmeti'l-slmiyye'nin eitli ilm encmenlerinin grlerini aksettiren yaz ve raporlarla encmen yelerinin imzalarn tayan ilm ve fikr makalelere de yer verilmitir. Bylece dergi, din irad ve tebli faaliyetinin devrindeki ciddi ve gvenilir bir neir organ durumuna gelmitir. Aylk olarak ve 74-73, 76-77, 78-79. saylar bir arada yaymlanan derginin ayrca 5 ile 6. saylar arasnda, "islh- Medrise Dair Nsha-i Fevkalde" adn tayan ve son devir Trk eitim tarihi iin deerli bilgiler ihtiva eden bir zel says da karlmtr (20 Zilkade 1 3 3 2 / 10 Ekim 1914). Yedi cilt tutan nshalarn ilk be cildinin muhtevas iin yllk genel fihristler hazrland halde dier saylarn toplu fihristi yaplmamtr. Saltanatn ilgas zerine (1 K a s m 1922) istifa eden Tevfik Paa hkmetiyle birlikte eyhlislm Meden Mehmed Nri Efendi'nin idaresindeki Bb- Mehat da ortadan kalkm ve mecmuann yaym 79. saydan (1 Safer 1 3 4 1 / 2 3 Eyll 1922) sonra durmutur. stanbul'da Evkf- slmiyye Matbaas'nda baslan Cerde-i touyye 'de, memleketin o srada iinde bulunduu I. Dnya ve stikll harpleri dolaysyla zaman zaman Arapa, Farsa, Urduca ve Tatarca metinlerle fetva ve beyannameler de yaymlanmtr. Kesin rakam bilinmemekle beraber yayn hedefi ve eyhlislmlk kurumunun lke iindeki geni tekilt dolaysyla nemli bir tiraja sahip olduu tahmin edilmektedir. Her sayda deimeden yer alan "rde-i Seniy408 ye", "Fetv-y erfe", "Kavnn ve Nizmt", "Ecvibe-i er'iyye", "Fetvhne-i lnin Mukarrert- Nakziyyesi", "Teblgt- Ummiyye", "Nasb ve Tayin Haberleri", "Tezkir-i iiyye", "Meclis-i Tedkkt- er'iyye Mukarrert", "Teblgt- lmiyye" gibi konu balklar derginin resm muhtevas hakknda bir fikir vermektedir. 41. saydan sonra bunlara "Dr'lhikme Mukarrert" ve "Dr'l-hikme Neriyat" ana balklar altnda yaymlanan yazlar da eklenmitir. Bunlardan birinci balk altnda, ad geen kuruluun fkh, kelm ve ahlk komisyonlarnn eitli kararlar yaymland gibi toplumu ilgilendiren din, ahlk ve sosyal meseleler hakkndaki grleri, ayrca devrin yayn organlarnda kan yazlara verilmi cevaplar da yer almaktadr. "Dr'l-hikme Neriyat" ad altndaki yazlar, ilgili komisyon yelerinin bir anlamda komisyonun grlerini de aksettiren imzal ilm makaleleri zelliini tamaktadr. Daha sonraki saylarda zaman zaman rastlanan bir baka balk ise "Neriyyt- Hussiyye"dir. Burada gerek komisyon yelerinin gerekse dier ilim adamlarnn din konularda yazdklar ilm ve fikr yazlar grlmektedir. Son saylarnda Dr'1-hikmeti'1slmiyye'ye sorulan sorulara verilmi cevaplarn da yaymland derginin ikinci devresinde yazlar bulunan ilim adamlar arasnda zmirli smil Hakk, Seyyid Nesb, Ferid Bey, Ali Rz Bey, erif Sdeddin Efendi, Reb Molla, Arapkirli Hseyin Avni, Hfz smil Efendi, Cevdet Efendi, Hamdi Efendi, evket Efendi, Ahmed Rsim Avni Efendi gibi isimler yer almaktadr. Cerde-i /imiyye'de gnn din, ilm
r

l yazs (nr. 61-66) ve Hz. s'nn doumu konusunda gazetelerde kan yazlar zerine meseleyi ilm olarak inceleyen "Dn-i slm'da Mld- s Meselesi* balkl makalesi (nr. 73-79); evket Efendi'nin "Din ve Dinsizlik" (nr. 43, 4546, 52, 56); Kelm Encmeni zas Arapkirli Hseyin Avni Efendi'nin "lm-i Kelm" (nr. 44, 45, 47-51, 54-59, 68-70, 7279) adl yazlar zellikle belirtilmesi gerekli olanlardr. Ayrca Dr'l-hikme'ye sorulan eitli sorulara verilen cevaplarla gerek basnda gerekse toplum hayatnda ortaya kan baz meseleler karsnda kurumun grlerinin aktarld beyannme ve kararlar da bu konulardaki din tavr gstermesi bakmndan nemlidir. Cerde-i lmiyye, yaymland devir gre idare bakmndan er' esaslara

edildii kabul edilen Osmanl Devleti'nin yok olma srecine girerek ortadan kalkt son yllar iinde, asrlarca devlete yn vermi kkl bir messese olan Bb- Mehat ve bal kurulularn yaps, tekilt, bunlarla ilgili kanun, nizmnme, tlimat ve teblilerle dinin ve din kurulularn cemiyette meydana gelen eitli deiiklikler karsndaki durumunu, hatta mcadelesini ortaya koyan deerli bir belge niteliindedir. BBLYOGRAFYA: Cerde-i lmiyye Koleksiyonu, stanbul 133241; Hasan Duman, Katalog, s. 60-61; Sadk Albayrak, Son Devrin slm Akademisi Dr-l-

Hikmet-il-slmiye, stanbul 1973, bk. ndeks; Sadk Eraslan, eyhlislmlk Kurumu ve Cerde-i lmiyye (yksek lisans tezi, 1989), A

lahiyat Fakltesi Ktp., nr. 26.866; D. Mehmed Doan, "Cerde-i lmiyye", TDEA, II, 52-53.
S NESM YAZICI

ve sosyal meselelerine k tutan makaleler yazan melliflerden, hemen her sayda bir veya birka yazs bulunan zmirli smil Hakk'nm kaleme aldklar dikkat ekici mahiyettedir. "Hikmet-i Bela: Hikmet-i Teri" veya Mehsin-i eryi'" balkl seri makalesi (nr. 41-44, 4750), "slm Mtefekkirleri: Gazzl" balkl yaz dizisi (nr. 51-70, 72, 74-79) ile "Devlet-i slmiyye'nin Binas" (nr. 42), "Devlet-i slmiyye'nin Takip Ettii Tark" (nr. 45) adl makaleleri bunlar arasnda zikredilebilir. Cevdet Efendi'nin Ahlk Encmeni adna kaleme ald "Vezif-i nsniyye" balkl yaz dizisi (nr. 41-45); Seyyid Nesb Efendi'nin "Kef'lhicb" balkl tesettre dair uzunca bir makalesi (nr. 49) ile "Dindar ile Dinsizin Cem'iyyet-i Beeriyyedeki Mevkileri" adAdliye Nezreti tarafndan ilk defa Mays ( ? ) 1873 tarihinde haftalk olarak yaymlanmaya balanmtr. 29 Cemziyelhir 1319 (13 Ekim 1901) tarihine kadar devam eden bu dnemi ikiye ayrmak gerekir. Kuruluundan 12 Receb 1296'ya (2 Temmuz 1879) kadar pazartesi gnleri on alt sayfa, bu tarihten itibaren tekrar 1. saydan balayarak sekiz sayfa halinde sal gnleri karlmtr. Dergi 30 Zilkade 1301 (21 Eyll 1884) tarihli 266. saysndan itibaren tekrar on alt sayfaya k^ CERDE- MEHKM
n

)
^

Osmanl Devleti Adliye Nezreti'nin yayn organ.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CERDE NEZRET mtr. Bu yeni numaralama ile Mehkim, 22 Cemziyelhir Cerde-i 1319 (6
v e r i l m i k e n Cerde-i Mehkim-i Adiiy-

uygulamaya geildi. Saym memurlarnn gittikleri yerlerden gnderdikleri istatistik! bilgiler stanbul'da toplanmaya balad. Nfus ve emlk tesbitiyle ilgili bu defterleri korumak, buradaki kaytlara gre vergileri yeniden hesaplamak ve nfus deiikliklerini tesbit etmekle grevli bir dairenin kurulmas ihtiyac ortaya kt. Cerde Muhasebesi yeniden tekiltlandrlarak 1831'de Cerde Nezreti kuruldu. Bb- Defter Mektupusu Said Efendi 7500 kuru aylkla Cerde nzn tayin edildi. Maiyetine de bir baktip, bir mn, bir defter ve yeterli sayda memur verildi. Bu daire bir anlamda devletin genel istatistik bilgilerini toplamak ve deerlendirmekle grevliydi. Maliyede gnlk gelir ve giderleri kaydetmek ve hesap etmekle ykml olan Cerde nzn, Evkaf Nezreti'nin kurulmasndan nce vakflarn idare ve hesabna bakmakla da ykmlyd. Btn Osmanl Devleti'nde yaayan

y e ' d e ise bu blm kaldrlarak sadece resm ksm muhafaza edilmitir. Tam bir takm ktphanelerde pek
bulunmayan Cerde-i Mehkim'in 1154

Ekim 1901) tarihine kadar 11S4 say yaymlanmtr. Adliye Nezreti bir sonraki saydan itibaren (29 Cemziyelhir 1319/
13 E k i m 1901) dergiyi Cerde-i Meh-

kim-i

Adliyye

adyla neretmitir. Bu

saylk ikinci dneminin ilk 435 saysnda yer alan yazlarn fihristi Abdurrahman Hakk tarafndan Rehber-i Kavnn Lhikas adyla yaymlanmtr (stanbul 1301, 1305). BBLYOGRAFYA: Cerde-i Mehkim ve Cerde-i Mehkim-i Adliyye koleksiyonlar; Abdurrahman Hakk, Rehber-i Kaunn Sreli Yaynlar Lhikas: Toplu Certde-i Katalogu zee Mehkim Harfli FihTrke risti, stanbul 1301, 1305; Eski

nc dnemde dergi aramba ve cumartesi gnleri olmak zere haftada iki defa ve drt sayfa olarak kmaya balamtr. Cerde-i Mehkim-i Adliy-

ye'nin

bugn bulunabilen son says, 4

Receb 1326 (2 Austos 1908) tarihli 698. saysdr. Muhtemelen bu tarihte yayn hayat sona eren derginin yerini
Adliyye* almtr.

Cerde-i

(nr. Kltr v e Ba Kitaplar Ktpha-

Turizm Bakanl), Ankara 1987, s. 19, ayrca


bk. tr.yer.; Seyfettin Katalou (nr. Atatrk niversitesi

Kanunlarn maksat ve hkmlerini, ayrntlarla ilgili meseleleri akla kavuturmak, hkmlerin uygulann gstermek, bunlarla ilgili aklayc bilgiler vermek, Temyiz Mahkemesi ilmlarn, Adliye Nezreti'nin genel yazmalarn, tebli ve tamimlerini, baz kanun mtalaalar yaymlamak amacyla karlan Cerde-i Mehkim, zellikle Tanzimat son-

nesi D o k m a n t a s y o n Dairesi), Erzurum 1989,

VI, bk. ndeks.

(Tl
S HULS Y A V U Z

CERDE M U H A S E B E S (bk. CERDE NEZRET).

erkek nfusun yazlarak her ayda bir vukuat defterlerinin stanbul'daki Cerde Nezreti'ne gnderilmesi karar altna alnd. Fakat uygulamada baz zorluklarla karlald iin sancaklarda bu yerlerin ileri gelenlerinden "nfus nzn" adyla mstakil bir memur tayin edilerek her alt ayda bir vukuat jurnallerinin stanbul'a gnderilip kaytlarnn dzeltilmesi kararlatrld. Kazalara nf u s memurlar, nahiyelere de mukayyidler tayin edilerek lm doum gibi nfusla ilgili kaytlar dzenli bir ekilde tutulmaya alldysa da istenilen sonu alnamad. 28 ubat 1838 tarihinde defterdarlk tabirinin kullanlmas yasaklanarak Maliye Nezreti kurulurken Bb- Defterdr'nin eitli kalemleri de yeniden dzenlendi. Birbirleriyle yakndan ilgili olan daireler birletirildi. Defterdarlk zamanndaki Cerde ve Mevkufat kalemleri de birletirilerek Cerde Muhasebesi yeniden kuruldu, Cerde muhasebeciliine de Sleyman Fik Efendi tayin edildi. Cerde Muhasebesi Tanzimat'a kadar (1839) bu ekilde devam etti. 1840'ta maliye kalemleri birletirilip Muhsebe-i Ummiyye Mdrl'nn kurulmasyla Cerde Muhasebesi lavedildi, Cerde Nazrl da btn personeliyle birlikte Vridat Muhasebecilii'ne baland. Cerde-i Nfs Nezreti'nin tara tekilt nce Tahrr-i Emlk idarelerine, ksa bir sre sonra da Ahz- Asker idarelerine balanarak asl fonksiyonunu kaybetti. 409

rasnda yeni kurulan nizmiye mahkemeleri hkimlerine yardmc olmay hedef alm ve bunda da baarl olmutur. Cerde-i Mehkim adyla karld dnemlerde dergi "resm" ve "gayri resm" ksm olarak iki blme ayrlm, gayri resm blmde ilm yazlara da yer
F

CERDE NEZRET 1831 ylnda Osmanl Devleti'nde maliye, nfus ve istatistik ilerine bakmak zere kurulan daire.

Cerde szlkte "defter-, zabtname, tutanak; gazete" anlamlarna gelir. Eskiden hara tahsildarlarnn arazilerin yzlmlerini yazdklar defterlere cerde denilmi ve kelime bu ekilde ma-

Cerde-i Mehkim'm 12 Receb 1296 (19 Haziran 1295 r.) tarihli 1 saysnn ilk sayfas

liye diline girmitir. Zamanla ceridelere mal cetveller yannda gnlk olaylar, lm ve doum kaytlar da eklenmitir. zel olarak hazrlanan bu defter-

c V

/ < f l*

lere kapsad alana gre cerde-i hara, cerde-i nfus gibi adlar da verilmitir. Defterhne'de ceridenin karl rz-

-Hhl S 'M\9 U Mm
^ ^

nme idi. Anadolu ve Rumeli defterdarlklarnda gnlk ilemlerin kaydedildii benzer defterlere rznme denilirdi. Bu ileri yapan memura da rznmeci veya rznmeci ad verilirdi. Defterdar-

4 G*' CiUjl / i Sil*. .jijiL- j/1i jTj.tV j./f, csA^ tlL-'-^iJi/^f j^-M" iJ.f^OL di'^.',..W /-j Wf" a'-i-1

lkta gnlk ilerin defterlerinin tutulduu dairenin yetki alan zamanla geniletilerek buraya Cerde Muhasebesi, bakanlna da Cerde Muhasebecilii denildi. 1826'da Yenieri Oca'nn kaldrlmasndan sonra yeni ordu kurma almalar balaynca memleketin vergi ve insan potansiyelinin tesbit edilmesi gerei ortaya kt. 1830'da btn memleket sathnda nfus saym ve emlk tesbiti yaplmas kararlatrlarak derhal
d JS; c,v/;J-:r ^4-i

f* Jr" tM^f ^V <X)} <jl> .J-V di) J-L OJA *.4f

Hfc V f J:v. JV ^J-JJ CJ^ ty'-t,1^"1 ^^ iS-'i1^ ,-U^. JU i* jSji.wL.i-i i^jtf ^jU;. 4_r o J-lf J;J. .4 tE>! OtfJfatS idt 3 - * ^ J-J d'l/i, J-J'^jJjyL JU lii x z4-11--w. r/j ^ d.yi J-.Lj/ ey, -^V ^y^ ot t Jr* 0j 1 v-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CERDE NEZRET 1868'de Meclis-i Vl'nn yerine kurulan iki yeni meclisten biri olan ray Devlet'e nfusla ilgili konular dzenleme yetkisi de verildi. r-y Devlet 1874 ylnda yaymlad nizmnmeyle saym ynetimini, yeni kayt sistemini ve nfus memurlarnn grevlerini tesbit etti. Fakat i ve d olaylar yznden bunlar uygulamaya konulamad. 1881'de yine r-y Devlet tarafndan 1874 nizamnameleri esas alnarak sicili - i nfus nizmnmesi hazrland ve Sicili-i Nfs daresi kuruldu. Ayrca sicile yazlan herkese bir nfus tezkeresi verildi. Bylece Osmanl Devleti ilk defa genel ve gvenilir bir nfus bilgisine sahip olabildi. 1881 nizmnmesi, daha sonra grlen aksaklklar dzeltilerek imparatorluun sonuna kadar yrrlkte kald. BBLYOGRAFYA: Abdurrahman Vefik, Teklif Kauidi, stanbul 1328-30, 1/1, s. 168; 1/2, s. 300, 305; Lutf. Trih, III, 145, 176; V, 116, 120; Uzunar-

t e eklinde yaymlanan dergi tasavvuf bata olmak zere din, ahlk, edeb konulara yer vermitir. Cerde-i nin Seblrred, Beynlhak Sfiyye'gibi din

(Akyrek), Mustafa Fevzi (Gmhaneli'nin halifesi), Mehmed Glen, Bursal Mehmed Thir, Thirlmevlev, Abdlbki, Muallim Vahy, Hammzde hsan, Rz Tevfik, Hseyin Vassf, Mehmed Ziy. Cerde-i
unlardr:
met ve

dergilerden en belirgin fark tarikat meselelerine daha geni yer vermi olmasdr. Tarikat ve tasavvuf dnyasnn seviyesini olumsuz ynde etkileyen "beik eyhlii"nin mahzurlar zerinde duran derginin balatp da sonulandramad en nemli faaliyet tekke eyhlerine ynelttii sorulard. Bu tasarya gre Sfiyher eyh potniini olduu tekkenin tarihini yazp gnderecek, Cerde-i ye de bu bilgileri deerlendirip yaymlayacakt. Dergide eski Nfia nzn Hulsi'nin "slmiyet'te Sosyalizm Var m?", Abdlbki Efendi'nin "lem-i slm'da Kadnlar" gibi deiik konularda ilgin makalelerine de yer verilmitir. 57. saydan itibaren "unat" ve "Siyas" baln tayan stunlarda i ve d siyas olaylarla ilgili deerlendirme yazlar yaymlanmtr. Sorumlu mdrln Hasan Kzm'n, bayazarln Ali Fuad'm yapt Cerde-i Sfiyye'e yazs yaymlanan baz yazar ve sfler unlardr: Sdk Vicdn, bnlemin Mahmd Kemal, Veled elebi, Ferid (Kam), Hocazde Ahmed Hilmi, smail Hakk (zmirli), Ahmed Remzi

Sfiyye

ile ayn yllarda yaymMuhibbn, Hik-

lanan tasavvuf arlkl dier dergiler ise


Tasavvuf,
Mihrab.

BBLYOGRAFYA :
Cerde-i Sfiyye (muhtelif saylar); Trkiye

Maarif Tarihi, (, 299-300; Mustafa Kara, Tekkeler ue Zauiyeler, stanbul 1980; a.mlf., "Cum-

huriyet ncesi Tasavvuf Yayn Organlar ve Cemiyetler", Hareket, sy. 8, stanbul 1979, s. 16-19; Hasan Duman, Katalog, s. 62.
B MUSTAFA K A R A

CERME
L

(bk. SU).

CERR b. A B D U L L A H
( y . j i j * )

l, Medhal, s. 219, 450; Pakaln, I, 281; Yavuz


Cezar, Osmanl Maliyesinde Bunalm ue Dei

im Dnemi, stanbul 1986, s. 244-292; a.mlf. "Tanzimat'a Doru Osmanl Maliyesi", TCTA IV, 930-933; Nuri Akbayar, "Tanzimat'tan Sonra Osmanl Devleti Nfusu", a.e., V, 1238 1241; "Ceride", ML, II, 866; "Ceride", ABr., V,
469-470-

Eb Amr Cerr b. Abdillh b. Cbir el-Becel


(. 5 1 / 6 7 1 )

Kumandan sahb. Yemenli Becle kabilesinin reisi olan Cerir'in slmiyet'i kabul etmeden nceki hayat hakknda fazla bilgi yoktur. Yahudi bir tcirle Hz. Ms, Tevrat ve dier peygamberler zerine yapt sohbet

m
ISI CEVDET K K

CERDE-i S F Y Y E II. Merutiyet'in ilnndan sonra yaymlanan din-tasavvuf dergi.


Cerde-i Safiyye'rim 19 Receb 1330 (4 Temmuz 1912) tarihli nshasnn kapa

slm dinine ilgi duymasn

salam,

Mekke'nin fethinden nce kendi aratrmalar sonunda Hz. Peygamber'in Allah elisi olduunu anlayarak ona iman etmi, Becle kabilesini de mslman olmaya ve Medine'ye bir heyet gndermeye ikna etmitir. Onun 150 kiiyle birlikte hicretin 10. yl Ramazan aynda Medine'ye geldii kabul edilmektedir. bn Hacer el-Askaln, Cerir'in Ved haccma katldn belirten Buhr ve Mslim'deki hadisleri (Buhr, " M e g z " , 77; Mslim, "mn", 118) delil gstererek onun Hz. Peygamber'in vefatndan krk gn nce mslman olduuna dair rivayeti reddetmektedir. Cerr Hz. Peygamber'le ilk grmesinde, Necran blgesinde Mslmanln kabul edildiini, ancak Has'amllar'n yurdundaki Zlhalesa Tapnann henz yktrlmadn syledi. Chiliye dneminde Kbe'ye "am Kbesi", Zlhalesa'ya da "Yemen Kbesi" denilerek onun Beytullah'a denk ve rakip gsterilmesinden daima huzursuzluk duymu olan Hz. Peygamber bu tapna ykmak zere bir seriyye hazrlad. Ce-

Cumhuriyet'ten nce yaymlanan tasavvuf arlkl dergilerin en uzun mrls olan Cerde-i Sfiyye 6 Mart 1325't e (19 Mart 1909) haftalk olarak yayn hayatna balam, 49. saydan (3 Haziran 1329/ 16 Haziran 1913) itibaren iki haftada bir yaymlanm, 133. saydan
s o n r a (22 K a s m 1 3 3 4 / 2 2 K a s m 1918) t e k : t s

rar haftalk olmutur. Dergi 1 Eyll 1335 (1 Eyll 1919) tarihine kadar 161 say kabilmitir. Derginin balnda nceleri "Rehber-i eriat-1 Muhammediyye, kefl-i hukk-i Osmniyye, hdim-i millet-i slmiyye" yer almaktayken sonraki saylarda bunun yerine "Tasavvuf, din, siyas, ahlk, edeb Trk cerde-i slmiyyesi'dir" ibaresi konulmu, 108119. saylarda "Organe Turc Panislamique" ifadesi ilve edilmitir. 29-31 Temmuz 1330 (11-13 Austos 1914) tarihlerinde " C e r d e - i Sfiyye 'nin yevm ve siyas nshasdr" balyla gnlk gaze410

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CERR b. ABDLHAMD rr'i de seriyye kumandan olarak grevlendirdi. Cerr Hz. Peygamber'in verdii sanca alarak kabilesinin bir kolu olan Ahmesliier'den meydana gelen 150 veya 200 kiiyle yola kt. Zlhalesa'y tahrip ettikten baka bu kabilenin bir heyetle Hz. Peygamber'e giderek mslman olmasn da salad. Daha sonra Hz. Peygamber'in emriyle Himyerler'in emri Zlkel' ile yahudi olduu rivayet edilen Zamr' slmiyet'e davet etti. Her ikisi de mslman olmay kabul ederek Medine'ye gidip Hz. Peygamber'i ziyarete karar verdiler. Fakat Hz. Peygamber'in vefat zerine bu ziyareti gerekletiremediler. Hz. Eb Bekir, Resl-i Ekrem'in vefatndan sonra irtidad eden Has'am ve Becle kabileleri zerine Cerr'i gnderdi ve isyanlar bastrdktan sonra yeni bir emir alncaya kadar Necran'da beklemesini syledi. Cerir'in irtidad hareketlerinin bastrlmasnda byk rol oldu. Kabilesi Becle'den irtidad edenler onun uyars zerine tekrar mslman oldular. Cerr ayrca irtidad olaylarn bastrmak zere Muhcir b. Eb meyye kumandas altnda Yemen'in eitli blgelerinde savat. Onun Hz. Eb Bekir devrinde Ssnler'e kar Irak cephesi f e tihlerine katld phelidir. Baz rviler Cerir'in bu blgedeki fetihlere Hz. mer zamannda itirak ettiini ileri srerler. Eb Mihnef el-Ezd ve Vkd ise rak'a iki defa gittiini naklederler. Buna gre Hz. Eb Bekir onu, kendisinden yardm isteyen Hlid b. Veld'in emrinde savamak zere Yemme'ye gndermitir. Hz. mer halife olunca Cerr'i Sevd'a gnderdi (14/635). Cerr kabilesinin banda arparak Nuhayle Sava'n kazand. 16 (637) ylndaki Cell Sava'na katldktan sonra kuvvetli bir svari birliiyle Cell'ya yerleerek Ssnler'le mslmanlar arasnda tampon vazifesi grd. Daha sonra rak cephesi bakumandan Sa'd b. Eb Vakks'n gnderdii 3000 kiilik bir yardmc birlikle Hulvn zerine yrd. Hulvn'a yaklanca son Ssn kisrs III. Yezdicerd sfahan'a doru kamaya balad. Cerr halkna dokunulmamas artyla Hulvn' bar yoluyla ald. Daha sonra Dnever zerine yrd; ancak ehri fethedemedi. Bu arada Rmhrmz' ve Karmsn'i de sava yapmadan slm topraklarna katt. Sonra Hulvn'a dnd ve A m m r b. Ysir'in Kfe'ye vali tayin edilmesine kadar oray ynetti. Hz. mer'in emri zerine Eb Ms el-E'arFye yardma giderek onunla birlikte ster'in fethine katld. Cerir'in Hz. mer'in yannda byk bir itibar olduu anlalmaktadr. Halife Nihvend Savanda kumandan Nu'mn b. Mukarrin'in ldrlmesi halinde yerine Huzeyfe b. Yemn'n, ondan sonra da Cerir'in kumandan olmasn istemitir. Cerr bu savata da byk kahramanlklar gsterdi. Ammr'dan sonra Kfe valisi olan Mugire b. u'be onu Hemedan zerine gnderdi. Cerr bu ilk seferinde ehri fethedemedii gibi savata bir gzn de kaybetti. Fakat 23 (644) yl sonlarnda ehri yeniden kuatt ve 24 (645) ylnda Hemedan' slm topraklarna katt. Cerr Hz. Osman devrinde Kfe Valisi Muglre'ye bal olarak bir sre Hemedan valilii yapt. Daha sonra Sad b. s kumandasnda Azerbaycan fetihlerine katld. Hz. Osman Frat kenarndaki savf* topraklarndan bir ksmn ona ikt* etti. Hz. Ali Cemel Vak'as'ndan sonra 36 (656) ylnda Cerr'i, kendisine biata davet etmesi iin Muviye'ye gnderdi. Muviye ve A m r b. s ile yapt grmelerden sonra Hz. Ali'nin yanna dnd; halifeye "l ilhe illallah" diyenlerle savamayacan bildirerek iki tarafa da katlmadan Cezre'deki Karksiye'de uzlete ekildi. Mugre b. u'be 50'de (670) v e f a t edince yerine Kfe valiliine Cerr'i vekil brakt rivayet edilir. Cerr 51 (671) ylnda Karksiye'de vefat etti; 54'te (674) ld de sylenmektedir. Cerr b. Abdullah el-Becel uzun boylu, son derece yakkl bir kiiydi. Hz. mer onun bu mmetin Ysuf'u olduunu sylerdi. yi bir kabile reisi ve kahraman bir kumandand. airlii de vard. Mslman olmasndan itibaren Hz. Peygamber'in kendisini huzuruna girmekten hi menetmediini ve her grdnde tebessm ettiini sylemitir. Cerr'den mkerrerleriyle birlikte 100 kadar hadis rivayet edilmitir. Bunlardan onu
ahh-i Buhr'de, on d r d ahh-i
L
F

Ubeydullah ve Eyyb ile Enes b. Mlik, Kays b. Eb Hzim, a'b, Eb shk esSeb' ve bakalar zikredilebilir. Byk olu Amr'n ise kendisinden rivayeti yoktur; ancak onun olu Eb Zr'a dedesinden hadis rivayet etmitir. Mehur mutasavvf-air Ahmed-i Cm Cerr b. Abdullah'n soyundan gelmektedir. BBLYOGRAFYA: Msned, IV, 357-366; Buhr, "mn", 42, "clim", 43, "alt", 25, "Mevkitu s-alt", 16, 26, "By'", 68, "Cihd", 71, 154,' 162, 192, "Megz", 62, 64, 77; Mslim, "mn", 118, "Tahret", 272, "Fez'il'-ahbe", 134137; Nasr b. Mzhim, Vak'at ffn (nr. Abdsselm M. Hrn), Kahire 1382, s. 15-16,

18-20, 27-28, 30-35, 44-48, 51-52, 54-56, 5962; bn Hiam, es-Sre, I, 86; bn Sa'd, et-Taba-

kt, I, 265-266, 347-348; VI, 22; Halfe b. Hayyt, et-Tabakt (Zekkr), I, 257, 310-311; II, 817; a.mlf., Trh (Zekkr), I, 116, 132-133, 139, 148, 160, 247, 258; bn Habb, el-Muhabber, s. 75, 261, 302; bn ebbe, Trhu'l-Medneti'l- mnevvere, II, 567-571; III, 819-820; bn Kuteybe, el-Ma'rif (Ukke), s. 292, 586, 592; Belzr, Fth (Mneccid), I, 125; II, 296,

299, 301, 310-311, 324, 328-329, 336, 370371, 380, 394, 403, 467-468; Taber, Trh (de
Goeje), I, 1763, 1798, 1988, 2136, 2200-2202,

2357-2358, 2597, 3254-3256; Kd Abdlcebbr, Tebt del' ili'n-nbvve dlber, el-st'b (nr. Abdlke-

rim Osman), Beyrut 1966, II, 318-324; bn Ab(nr. Ali Muhammed el-Bic-

v), Kahire 1969, I, 236-240; Nevev, erhu Mslim, Kahire 1392/1972, XVI, 34-37; Zeheb, A'lm'n-nbelII, 530-537; bn Kesr, elBidye, V, 77-79; bn Hacer, el-lbe (Bicv), I, 475-476; Tecrid Tercemesi, VI, 475-476; VIII, 132-134, 389-390; X, 358-363; Koksal, slm Tarihi (Medine), X, 100-113; Mustafa Fayda, slmiyetin Gney Arabistan'a Yayl, Ankara
MUSTAFA FAYDA

1982, s. 20, 51-58, 63.

m
HM

CERR b. A B D L H A M D

cy. ji^r

Eb Abdillh Cerr b. Abdilhamd b. Cerr (Yezd) ed-Dabb er-Rz (. 188/804)


Hadis hfz.
J

110'da (728) sfahan'a bal b e kasabasnda (veya Rey'e bal Eyye kynde) dodu. 107'de (725) Kfe'de doduu da rivayet edilir. renim andayken Badat ve Mekke'ye gitti. Kfe'de uzunca bir sre kaldktan sonra Rey'e yerleti ve orada hadis rivayetine balad. Hocalar arasnda Mansr b. Mu'temir, sim el-Ahvel, Him b. Urve, Yahy b. Sad el-Ensr ve A'me gibi muhaddisler vardr. Kendisinden de Abdullah b. Mbrek, Yahy b. Man, Ali b. Me411

Mslim'dedir.

Bu hadisler Ahmed

b.

Hanbel'in el-Msned'inde

de yer almak-

tadr (IV, 357-366). Cerr bunlarn bir ksmn dorudan Hz. Peygamber'den, bir ksmn da Hz. mer ve Muviye'den rivayet etmitir. Ondan hadis rivayet edenler arasnda drt olu brhim, Mnzir,

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CERR b. ABDLHAMD dn, shak b. Rhye, Ahmed b. Hanbel ve Eb Bekir b. Eb eybe gibi limler rivayette bulunmutur. Cerr duyduu hadisleri hemen yazar, yannda kitab yokken onlar rivayet etmezdi. Birok muhaddis ar olmayan bid'at ehlinden hadis almay ciz grd halde Cerr ehl-i bid'attan kabul ettii hocalardan rivayette bulunmazd. Cbir el-Cu'f, bn Eb Nech ve bn Creyc'in rivayetlerine bu sebeple iltifat etmemitir. Birok hadis talebesinin uzak lkelerden gelerek kendisinden hadis rendii Cerr'in gvenilirlii konusunda limler ittifak etmilerdir. Ahmed b. Hanbel ise onu hadiste otorite olarak grmez. Cerr'in ilie meyli olduu hususundaki iddiann bir dayana yoktur. nen'I-kbr'snda es-SCerr'den otuz kan verdii rivayet edilir (Eb'l-Ferec el-sfahn, VIII, 49). Temm kabilesinin Yerb' koluna mensup olduu iin Temm ve Yerb nisbelerini almtr. Fakir bir ailenin ocuu olan Cerr ocukluk ve genlik yllarn bedevler arasnda obanlk yaparak sknt ierisinde geirdi; buna ramen iirlerinde ailesiyle hep vnmtr. Bu arada kabilesinden bazlarnn yerletii Basra'ya gidip gelirken kendisi gibi Temmli olan Ferezdak'la arkada oldu; onun, iiri sayesinde kabilesi arasnda ne kadar byk bir itibar ve servet sahibi olduunu grd. Bu sralarda Ferezdak'la aralarnda nazre eklinde balayan, daha sonra nekiz (ayn vezin ve kafiyedeki atma iirleri) olarak gelien atmalarnn sebebi, her iki airin aileleri arasnda eskiden beri mevcut olan rekabet ve anlamazlktr. Bu konuda Ferezdak'n ailesi air Gassn b. Zheyl'den destek istemi, Gassn da Cerr'in ailesini hicvetmiti. O zamana kadar iir yazmam olan Cerr durumu renince bir recezle Gassn' hicvetti. Daha sonra air Bas el-Mc'nin Gassn'a yardm etmesi, Ferezdak'n da onu desteklemesi zerine bu defa Cerr Ferezdak' hicvetti ve bylece Ferezdak'la aralarnda yllarca srecek olan hiciv yar balam oldu. Cerr, Emevler'le Abdullah b. Zbeyr arasnda kan ihtilfta bn Zbeyr tarafn tutunca bu defa dier airlerle karVII, 3 8 1 ; Buhr, ue't-ta'dl, et-T-

cuttur. Cerr, Ferezdak'tan krk veya seksen gn yahut alt ay sonra 110 (728) veya 114 (732) ylnda Yemme'de vef a t etti. Kabri burada bulunmaktadr. Cerr genellikle methettiini hicvetmeyen, hicvettiini de methetmeyen, zarif, dindar, ayn zamanda marur ve mcadeleyi seven bir airdi. Kolaylkla ve irticlen syledii lirik iirlerinde edeb sanatlar rahat kullanrd. slbu salam, dili ak, tekellften uzak ve henkli olduundan iirleri kolayca ezberlenir ve dillerden dmezdi. nsann estetik duygusunu tatmin eden, duygu, dnce ve lirizmin i ie rld nesib, gazel ve mersiyeleri ok baarldr. Hicivleri ise hakaret dolu, kaba ve serttir. Bu yzden devrinin dier airleriyle arasnda birok hadise cereyan etmitir. Bu trden olan baz beyit ve ktalar divannn nerine alnmamtr. Buna karlk gazelleri son derece nezih, methiyeleri dine aykr dmeyecek mahiyettedir. Esasen Cerr slm airlerinin nde gelen simalarndandr. Zira o slm devirde doup yetimi, Kur'n- Kerm'den ok etkilenmi, her vesile ile slm deerleri yceltmi, bata iki olmak zere slmiyet'e aykr olan eyleri ve baz kavramlar sadece hiciv maksadyla kullanmtr. Cerr'in fkeli anlarnda syledii iirlerin en baarl iirleri olduu nakledilir. Emevler devrinin dier byk airleriyle mukayese edildiinde Cerr'in hiciv ve mersiyede, Ferezdak'n fahr ve gazelde, Ahtal'm da mersiye ve iki tasvirinde daha baarl olduklar grlr. Ferezdak iirlerinde kendini yceltir, hasmn yererdi. Cerr ise hasmnn kusurlarn bir bir sayar, kusur bulamazsa icat ve isnat ederdi. Hicivleri nezih olan Ahtal ise hasmn ayplar f a k a t hakaret etmezdi. Eb'l-Al el-Maarr Ahtal' Nbiga'ya, Ferezdak' Zheyr'e, Cerr'i A''ya benzetmitir. Cerr'in ensb* ilmini dier iki airden daha iyi bildii de kaydedilmektedir. Onun divanna deer kazandran iirleri daha ziyade baz duygulu gazelleri, ili mersiyeleri, hicivleri ve byleyici tasvirleridir. En duygulu ve en samimi gazeli, hanm Halide hakknda yazd "Kasdet'n-nniyye"sidir. Ayrca onun lm zerine yazd mersiye de son derece duygulu ve etkileyicidir. Cerr'in divan, kavminin baarlar ile dmanlarnn yenilgileri hususunda tarih bir belge niteliindedir. Cerr, devrinin nemli ahsiyetlerini, baarl ve ba-

dar hadis rivayet eden BeyhakI mrnn sonlarna doru onun hfzasnn zayfladn kaydeder; ancak bn Hacer bu tesbitin doru olmadn, Beyhak'nin onu Cerr b. Hzim'le kartrdn belirtir. Kraat ilmini krat-i seb'a* imamlarndan Hamza b. Habb ile A'me'ten renen Cerr'in bu ilimlere dair grleri, Eb Ya'kb Ysuf b. Ms el-Kattan ve Ahmed b. Cbeyr el-Antk tarafndan nakledilmitir. Zhd ve takvs ile tannan Cerr Rey'de v e f a t etmitir. BBLYOGRAFYA :
bn Sa'd, et-Tabakt, rhu'l-kebr, li, 2 1 4 ; el-Cerh 11, 505-

lkl olarak birbirlerini hicvetmeye baladlar. lde bedevilerin iinde varlk gsteremeyeceini anlayan Cerr, kabilesinin de arzusuna uyarak ilm, edeb ve siyas hareketlerin merkezi olan Basra'ya yerleti. Irak umumi valisi Haccc vastasyla Halife Abdlmelik b. Mervn'n (685-705) sarayna girdi. Halifeyi kskandracak derecede vd Haccc'n takdir ve iltifatlarna mazhar oldu. Bu arada Ferezdak airlere madd menfaat temin ederek onlar Cerr aleyhine tahrik etti. Fakat kendisiyle Ahtal'dan baka hibir air Cerr ile yaramad. Emev fetihlerine dair iirleriyle Abdlmelik hakknda birok kasidesi bulunan Cerr'in Abdlmelik'in oullar Veld, Sleyman, Yezd ve Him ile devrinin dier Emev halifeleri iin de methiyeleri vardr. Dindarl, i f f e t ve drstl ile tannan Halife mer b. Abdlazz'e de (717-720) methiyeler yazd ve onun tevecchn kazand. Hakknda methiye syledii kimselerden kendisinden nce v e f a t edenlerin ou iin, hatta rakibi Ferezdak iin dahi divannda samimi mersiyeleri mev-

507; Hatb, Trhu Badd, VII, 253-261; Zeheb, Aclm'n-nbel', IX, 9-18; a.mlf., Mznul-i'tidl, I, 3 9 4 ; a.mlf., Tezkiret'l-huffz, mukaddimet I, Fet271; bn Hacer, Hedy's-sr Tehzb, II, 7 5 ; bn'l-Cezer,

hi'l-br, Kahire 1301, s. 392; a.mlf.,

Tehzbut-

Cyet'n-nihye,

I, 190; bn'l-md, ezert, I, 319; Kays l-i

Kays, el-rniyyn, 11/1, s. 89-96; Abu'l-Qsem Gorj, "b Ab cAbdallh", Elr., I, 217.
S SELMAN BAARAN

CERR b. ATTYYE
( ^ Ctijij* )

Cerr b. Atyye b. el-Hataf (Huzeyfe) et-Temm (. 110/728 [?]) Emevler devrinde eski slbu devam ettiren byk hiciv airinden biri.

Y e m m e ' d e (Necid) 30 (650-51) ylnda doduu tahmin edilmektedir. Annesinin ona hamile iken grd bir rya zerine "ip" anlamna gelen Cerr ad412

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CERM ansz simalarn, ldrlen ve esir edilen kimseleri anlatr; aynca bu dnemle ilgili sosyal ve ahlk hadiselerden, hilfet idaresinden ve dier itima olaylardan bahseder. Divannda az da olsa Fars dili ve kltrne ait unsurlar bulunmakta ve Farslar' baz meziyetleriyle vmektedir. Divannn eitli basklar vardr (nr. M u h a m m e d A b d l m n ' i m eevrib, I-II, Kahire 1313; M u h a m m e d esS v ' n i n erhi ve M u h a m m e d b. H a b b ' i n notlar ile, Kahire 1354; nr. Kerem el-Bustn, Beyrut 1 3 7 9 / 1 9 6 0 ; nr. N u ' m n M . E m n Th, I-V, Kahire 1 3 8 9 - 1 3 9 1 / 1 9 6 9 1971). H. Merdem Bek'in de iaret ettii gibi (bk. MMlADm., X X X , 531) krktan fazla airle nekiz eklinde atmalar bulunan Cerr'in, bu airlerinkiyle birlikt e kendi nakzalan toplanabilseydi herhalde Arap iirinin en byk divan meydana gelirdi. Fakat bunlardan sadece Ferezdak ve Ahtal ile olan atmalar topl a n a b i l m i v e Nek'izu Cerr ve'l-FeL L
r

CERR el-MTELEMMS (bk. MTELEMMS).

~1

hemle taltif etmi, ayrca nahiv ve lgat sahalannda dersler okutmas karlnda ona yllk 12.000 dirhem gelir tahsis etmitir. CermFnin Badat'a gittii, ora-

CERR! (bk. EB MUHAMMED el-CERR).

~1 ^

da Yahy b. Ziyd el-Ferr ile aralarnda ilm bir mnazara cereyan ettii ve bu mnazarada Ferr'ya galip geldii bilinmektedir (bk. Hatb, XIV, 153). Ancak birgn AsmaFnin meclisinde Cerm kendisinin nahvi en iyi bilen kimse olduunu syleyince Asma bir beyitte geen bir kelimeyi sormu yanl cevap alnca da -alay ederek- "evet sen nahvi iyi biliyorsun" diye karlk vermitir. Byle tartmalardan ok holand ve mnazara esnasnda yksek sesle konutuu iin kendisine "sesini ykselten" anlamn-

CERRYYE (ijijfJi) Zeydiyye'den Sleyman b. Cerr'in (. h. II. yzyln ortalar) grlerini benimseyenlere verilen ad (bk. SLEYMAN b. CERR).

CERM ( vyi) Eb mer Slih b. shk el-Cerm (. 225/840) Basra dil mektebinin nde gelen limlerinden.

da "en-nebbc" lakab verilmitir. 225 (840) ylnda v e f a t eden Cerm'nin lim, fzl, dindar ve ahsiyet sahibi bir kii olduunda kaynaklar ittifak etmilerdir.
J

Eserleri. Filolojik meselelerin ve din ilimlerin byk gelime gsterdii bir zaman ve muhitte yetien, dolaysyla dil, edebiyat ve din ilimlerde temayz eden Cerm, bata sarf ve nahiv olmak zere eitli sahalarda eserler yazmtr. Ancak bunlardan gnmze kadar gelebilen olmamtr. Kaynaklarda zikredilen balca eserleri ise unlardr: 1. el-Ferh. Sbeveyhi'nin el-Kitb'mm muhtasar olduu iin eserine "yavru" anlamnda bu ad vermitir. el-Kitb'daki (Zbey1050 beyitten sadece ellisinin kime ait olduunu tesbit edememitir d, s. 75). Eb Htim'in beenmedii ve hakknda, "Kendisi bir kitap yazsayd daha iyi olurdu" dedii eseri nahiv limlerinden Muf en-Nehrevn erhu taari'l-Cerm gin, IX, 193). el-Ferh'in rinin bulunduu da Muhadyla erhetmitir (Sezbaka erhlekaydedilmektedir.

rezdak (nr. A. A. Bevan, I-III, Leiden 19051912; Kahire 1353/ 1935), Nek'izu rr ve'l-Ahtal
Nek'izu Cerr

Ce-

Ailesi ve doum tarihi hakknda bilgi bulunmamaktadr. Cerm nisbesini nereden ald hususunda kaynaklarda kesin bilgi yoksa da yle anlalyor ki aralannda yaad Yemen'deki Cerm b. Rabbn kabilesinden dolay umumiyetle elCerm diye tannm, himayelerini grd yine Yemen kabilelerinden Becfle'ye balanmak suretiyle bazan el-Becel diye de anlmtr. Dil ve edebiyat Ynus b. Habb, Ahf e el-Evsat, Eb Ubeyde Ma'mer b. Msenn, Eb Zeyd el-Ensr, Asma gibi devrinin byk limlerinden tahsil etmitir. Sbeveyhi'ye yetiememi, f a k a t onun mehur el-Kitb'm, kendisinden ok faydaland hocas Ahfe el-Evsat'tan ehliyetle ve derin bir vukufla ilk rivayet edenlerden olmutur. Daha sonra da onu aralarnda Mberred, Eb Osman el-Mzin gibi tannm ahsiyetlerin de bulunduu pek ok kimseye okutmutur. Nitekim Mberred, hocas Cerm'nin, Sbeveyhi'nin sistemini en iyi bilen nahivci ve el-Kitb' en iyi anlayan gvenilir bir kimse olduunu syleyerek herhalde onu dier hocalan olan Eb Htim es-Sicistn ve Mzin ile mukayese etmek istemitir. Ayrca CermFnin fkh, hadis ve ahbr sahalarnda da sz sahibi bir lim olduu kaydedilmektedir. Kaynaklarn bildirdiine gre bir hac dn kendisiyle birlikte sfahan'a gittii Feyz b. Muhammed onu 20.000 dir-

(nr. A n t o n Slhn el-Yeve'l-Ahtal her ne ka-

s, Beyrut 1922) adlaryla neredilmitir. dar Eb Temmm'a nisbetle neredilmise de bn'n-Nedm eserin Asma tarafndan derlenip bir araya getirildiini sylemektedir (el-Fihrist, s. 253). BBLYOGRAFYA: Cerr b. Atyye, Dvn (nr. Kerem el-Bustn), Beyrut 1960, nirin mukaddimesi, s. 5-7; Eb Zeyd el-Kure, Cemhere (nr. M. Ali el-Him), Dmak 1406/1986, II, 897-906; Cumah, Fuhlu-u'ar* (Beyrut), I, 297-302, ayrca bk. ndeks; bn Kuteybe, e-i'r ve'-u'ar*, s. 464-470; Eb'l-Ferec el-sfahn, el-Ean, VIII, 3-89; bn'n-Nedm, el-Fihrist (veym), s. 253; Abdlkdir el-Badd, Hiznet'l-edeb, I, 75-78; Brockelmann, GAL, I, 56; SuppL, I, 86; Blachre, Trhu'l-edeb, s. 570-584; evki
Dayf, et-Tetavvur ve't-tecdld fi'-i'ri'l-Emev,

Kahire 1959, s. 131-218; a.mlf., Trhu'l-edeb, II, 276-289; Marn Abbd, Edeb'l-rab, Beyrut 1960, s. 136-139; Sezgin, GAS, II, 356-359; Nihad M. etin, Eski Arap iiri, stanbul 1973, s. 76, 79; Abdlvehhb es-Sbn, u'ar' ve devvn, Beyrut 1978, s. 112-114; Hseyin Hasan, A'lm Temm, Beyrut 1980, s. 167-171;
ly Hv, el-Ahtal f sretih ve nefsiyyetih ve

Cerm nahve dair baka eser yazmadn bizzat ifade ettiine gre (Zbeyd, s. 74) ona nisbet edilen Muhtaaru
vi! -mte'allimn, el-Ferh'in bir

nahba-

ka ad olmaldr. 2. es-Sre.

bn'l-KftFebniyegeSbevey-

y e g r e sret'n-neb konusundaki ndir eserlerden biridir. 3. Tefsru ti'l-Kitb. el-Ebniye eserin Sbeveyhi'nin el-Kitb'mda
l a l m a k t a d r . 4. Tefsru arbi

i'rih, Beyrut 1981, s. 51-55, 224-251; mer Ferruh, Trhu'l-edeb, I, 650, 664-677; C. Zeydan, db, I, 251-255; Hann el-Fhr, el-Mcez fi'l-edebil-'Arab ve trhih, Beyrut 1985,

diye de bilinen bu

en kelimelerin yapsna dair olduu anhi. Garb Sbeveyhi diye de kaydedi-

I, 585-605; Ahmed Hasan ez-Zeyyt, Trhu'ledebi'l-'Arab Ibask yeri ve yl yok], s. 119, 122-124, 167-171; Halil Merdem Bek, "Cerr", MMlADm., XXX (1955), s. 177-190, 353-366, 529-543; "Cerr", A, III, 109; A. Schaade - [H. Gtje], "Dlari", E/2 (ng.), II, 479-480.
M ZLFKAR TCCAR

len eser el-Kitb

'da geen ndir keliet-Tenbh ve et-

melerin izahna dair olmaldr. Cerm'nin ayrca el-cArz, Teniye ve'l-cemc bahsedilmektedir. 413 adl eserlerinden de

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CERM BBLYOGRAFYA:
Sbeveyhi, el-Kitb (nr. Abdsselm M. H-

derilen Mesleme b. Abdlmelik'in kumandasnda Akr Sava'na katld. Cerrh b. Abdullah'n hayatnn ikinci dnemini Hazarlar'la yapt savalar tekil etmektedir. Nitekim 104 (722-23) ylnda Sbeyt en-NehrnFnin malp olmas zerine Halife II. Yezd, Hazarlar' durdurmak ve Sbeyt'in intikamn almak iin Cerrh b. Abdullah kumandasnda byk bir orduyu yola kard. Cerrh'n hareketini renen Hazarlar Derbend'e ekilerek savunma tedbirleri almaya baladlar. Cerrh ise Berdea'ya varp birka gn ordusunu dinlendirdikten ve Hazarlar' aldatmak iin bir mddet Berdea'da kalacan etrafa yaydktan sonra geceleyin Derbend'e yarm fersahlk bir m e s a f e d e bulunan Bblcihd'a vard. Hazarlar ise Cerrh'n szlerine aldanarak gerekli tedbirleri almamlard. Cerrh ertesi gn iki kumandann ganimet toplamak ve Hazar ordusu hakknda bilgi edinmek iin gnderdi; kendisi de 25.000 kiilik ordusuyla Derbend'e 6 fersahlk uzaklktaki Nehrrrn'da karargh kurdu. Hazar ordusu balarnda hakann olu olduu halde slm ordusu ile karlat. Cerrh'n bir nutkuyla balayan savata Hazarlar malp oldular. Onlar takip eden Cerrh yol zerindeki baz kaleleri zaptettikten sonra Belencer nlerine gelip ehri kuatt. Muhasara srasnda iki taraf da ar kayplar verdiler. Nihayet Cerrh'n birlikleri Reblevvel 104'te (Aus^ tos-Eyll 722) Belencer'e girmeyi baardlar. Cerrh, kn yaklamas ve Hazarlar'n kar taarruz iin hazrlandklarn renmesi zerine klamak zere geri ekildi ve halifeden yardm istedi. 105 (723-24) ylnda hcum sras Hazarlar'da idi. Bir nceki yl uradklar yenilginin cn almak iin hareket eden Hazar ordusu Derbend'i geerek rmniye'ye bir akn yapt. Cerrh b. Abdullah mukabil harekete geip Hazar ordusunu malp etti ve baz ehirleri ele geirdi. Ertesi yl Cerrh'n Hazarlar'a kar baarl bir seferi daha vuku bulduysa da kaynaklarda bu hususta ayrntl bilgi bulunmamaktadr. 107 (725-26) ylnda Halife Him b. Abdlmelik Cerrh b. Abdullah'a yardmc kuvvetler gndererek tekrar Hazarlar'a kar s e f e r e kmasn emretti. Cerrh muhtelif istikametlere birlikler gndermek suretiyle Hazarlar' ypratmak istiyordu. Mslmanlarn bu devaml aknlarna kar Hazar hakan komu hkmdarlardan yardm istedi. Hazar ordusu

ald yardmc kuvvetlerle beraber hakann olu Barck kumandasnda Cerrh'a kar harekete geti. slm ordusu dank bir durumda olduu iin Hazarlar'a mukavemet edemiyordu. Hazarlar Mugan'a kadar ilerleyip burasn da ele geirdiler. Cerrh Hazar ordusunun kuvvetini dikkate almadan ve Suriye'den gelmekte olan yardmc kuvvetleri beklemeden savaa girdi. Yaplan savata Cerrh ar bir yenilgiye urad ve bu yenilgi onun azline sebep oldu. Halife Him 111 (729-30) ylnda kardei Mesleme'nin yerine Cerrh b. Abdullah' tekrar rmniye ve Azerbaycan valiliine tayin ederek Hazarlar'a kar cihada memur etti. Cerrh ayn yln yaznda Tiflis zerinden Belencer'e yryp oray aldktan sonra Hazarlar'n baehri olan Beyz'y kuatarak zaptetti. Cerrh b. Abdullah'n k geirmek iin Azerbaycan'a dnmesinden istifade eden Hazarlar kar hcuma getiler. 112 ylnn balarnda (730 ortalar) Erdebil'e kadar ilerleyen Hazar ordusu bu ehrin yannda yaplan sava kazandlar. Cerrh ve askerlerinin byk bir ksm sava meydannda hayatlarn kaybettiler. Erdebil'i igal eden Hazarlar aknlarna devam ederek Musul civarna kadar ilerlediler. Cerrh b. Abdullah Hazarlar ile yapt savalarda gsterdii kahramanlklarla tannm ve slm kaynaklarnda "Batal'l-slm" (slm kahraman) ve "Fris ehli'-m" (Suriyeliler'in cengveri) unvanlaryla anlmtr. bn Srn'den hadis nakletmi, Safvn b. Amr, Yahy b. Utayye ve Reba b. Fedle de kendisinden rivayette bulunmulardr. BBLYOGRAFYA:
Halfe b. Hayyt, et-Jabakt, I, 362; Beizr, Fth (Fayda), s. 289, 294, 295, 621, 622; Ya'kb, Trih, II, 302, 308, 315; Taber, Trih (de Goeje), II, 1091, 1191, 1208, 1266-1310",

rn), Kahire 1399-1403/1977-83, nirin mukaddimesi, I, 27, 38; Zeccc, Meclisul-'ulem' (nr. Abdsselm M. Hrn), Kahire 1403/ 1983, s. 111, 234-235; Srf, Ahbru'n-nahviyyne'l-Bariyyn (nr. Muhammed brhim

el-Benn), Kahire 1981, s. 84-85; Eb Bekir


ez-Zbeyd, Tabakt'n-nahviyyn ve'l-luauiyyn (nr. Muhammed Eb'1-Fazl), Kahire

1973, s. 74-75; bn'n-Nedm, el-Fihrist, Beyrut


1398/1978, s. 84; Hatb, Trhu Badd, IX, 313-315; XIV, 153; bn'l-Enbr, Nzhet'lelibb' (nr. Muhammed Eb'1-Fazl), Kahire 1386/1967, s. 143-145; Sem'n, el-Ensb, III, 234-235; Ykt, Mu'eem'l-deb', XII, 5-6;

bn'l-Kft, nbh'r-ruot, II, 80-83; bn Hallikn, Vefeyt, II, 485-487; bn'l-Cezer, yet'n-nihye, I, 332; bn Tarberd, en-Nem'z-zhire, II, 243; Syt, Buyetul-vu't, II, 8-9; Kef'z-zunn, I, 493; bn'l-md, ezert, II, 57; Brockelmann, GAL, I, 108; Mu-

hammed Bkr el-Hnsr, Ravzt'l-cennt,


Tahran 1331, IV, 133; Kehhle, Mu'cem'lm'ellifn, V, 3; Werner Caskel, Gamharat annasab das genealogische des Hism bn Muhammad al-Kelb, Leiden 1966, I, 222, 327; II, 259; Hadce el-Hads, Kitb Sbeueyh ve u-

rhuh, Badad 1386/1966, s. 257; Sezgin, GAS, IX, 72-73, 173, 193; evki Dayf, el-Medris'n-nahviyye, Kahire 1976, s. 111-115; mer Ferrh, Trhu'l-edeb, II, 232; Nihad M. etin, "Mberred"' A, VIII, 779. m
M KR A R S L A N

C E R R H b. A B D U L L A H
( ^ ift-)

Eb U k b e Cerrah b. Abdillh el-Hakem (. 1 1 2 / 7 3 0 )

Emevler devri kumandan ve valilerinden.

Aslen Dmakl olup daha sonra Basra ve Kfe'ye yerleti. lk asker ve idar bilgi ve tecrbelerini Haccc'n himayesinde kazand. Abdurrahman b. Muhammed b. E'as ile Haccc arasnda cereyan eden Deyrlcemcim Sava'na birlik kumandan olarak katld, ancak byk bir baar kazanamad. 87 (706) ylnda Haccc tarafndan Basra milliine tayin edildi ve Halife Veld'in lmne (715) kadar bu grevde kald. Daha sonra getirildii Vst millii mer b. Abdlazz'in halife olmasna kadar devam etti. Yeni halife Yezd b. Mhelleb'i Horasan valiliinden azledip hapsedince ondan boalan yere Cerrh' tayin etti (99/717-18). Fakat Cerrh Horasan'n kl ve krbala idare edilebilecei fikrinde olduu iin valilii uzun srmedi ve ayn yl azledilerek yerine Abdurrahman b. Nuaym elGmid getirildi. Cerrh, II. Yezd'in hilf e t e gemesi zerine hapisten kaarak isyan eden Yezd b. Mhelleb'e kar gn414

1346, 1352-1356, 1413, 1453, 1462, 1527,


1530, 1531, 1545; a.mlf., Chronique de Tabari (trc. H. Zotenberg), Paris 1958, IV, 269-276;

Zeheb, A'lmun-nbelV,

189-190; J. Well-

hausen, Arap Devleti ve Suktu (trc. Fikret Il-

tan), Ankara 1963, s. 127, 151, 214; D. M. Dunlop, The History of the Jevish Khazars, New

York 1967, s. 62-68; a.mlf., "Djarrh b. Abdallah", E!2 (Fr.), II, 494-495; Hakk Dursun Yldz, slmiyet ve Trkler, stanbul 1976, s. 2630; Abdlmn'im Mcid, et-Trhu's-siys li'ddevleti'l-'Arabiyye 'ar'l-hulef'i'TEmeviy-

yn, Kahire 1982, s. 279, 298-299; Ahmed Zeki


Safvet, Cemheret res'ili'l-'Arab, Beyrut, ts. (el-Mektebetul-llmiyye), II, 289-292; Barthold, Trkistan (1990), s. 204; Zeki VelidTogan, "Hazarlar", A, V / l , s. 398-399.
S HAKKI DURSUN YILDIZ

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CERRAHLER paa adyla mehur olan semtte Mimar Dvud Aa'ya bir cami (1002/1593-94),
trbe, m e d r e s e (Cerrah M e h m e d Paa

CERRAH M E H M E D P A A (. 1013/1604) L Osmanl sadrazam. _l

rhler'in, kendilerine verilen para karlnda mttefiklerine ihanet etmeleri belirgin bir vasflar gibi grnmektedir. 975 ylnda da Dafel b. Cerrh et-T, Fatm Halifesi Azz-Billh ile 100.000 dinar karlnda anlatktan sonra mttefiki olan Trk emri Alp Tegin'i (Alf Tekn) ona teslim etmitir (977). Bu olaydan sonra Ftm Halifesi Azz-Billh 979'da onun Remle zerindeki hkimiyetini tand ve idareyi Mferric b. Dafel et-T'ye brakarak onu mkfatlandrd. Mferric zalimane bir idare kurmu, ayn zamanda Ftmler'e ballk gstermeye devam ederek ok mal toplam ve Filistin'in gney tarafnn byk bir ksmn idaresi altna almtr. Ftmler'in bu duruma kar kmadklar anlalmaktadr. nk Cerrhler, Karmatler ve Hamdnler'in Dmak' istil etmek iin 980 ylnda balayan hcumlar karsnda tampon vazifesi gryorlard.

Sultnsi v e y a G e v h e r Han Sultan

Medre-

sesi), mektep, dershane, sebil, eme, adrvan ve ifte hamam yaptrmtr. Hamam 1908'de kapanm, daha sonra da bakmszlktan yklmtr. rumdadr. BBLYOGRAFYA:
Selnik, Trih (Ipirli), I, 135, 180, 185-186,

Aslen devirmedir. Enderun'da yetiti ve Has Oda'da cerrahlk grevinde bulundu. Daha sonra yenieri aas oldu. 1578'de Kaptandery Piyle Paa'dan dul kalan Hce Gevheri Memlk Sultan'la evlendi. 1579'da beylerbeyilie tayin edildi. 1581'de Rumeli beylerbeyi, Mart 1582'de de Boyal Mehmed Paa'nn yerine drdnc vezir oldu. Bu grevde iken III. Murad'n olu ehzade Mehmed'i (III. Mehmed) snnet etti. Bu sebeple bundan sonra "cerrah" lakabyla anld. 1584't e nc vezir oldu; ubat 1587'de azledilmesine ramen ayn yln haziran aynda yeniden vezirlie tayin edildi. Ancak 1589'da Gence seferi sonrasnda, 100 dirhem gmten 500 ake kesilmesi gerekirken 2000 adet ayar dk ake kesilmesi ve bunun zerine sipahilerin ayaklanmas sonucu Sadrazam Siyavu Paa, eyhlislm eyh Efendi ve Vezir brhim Paa ile birlikte azledildi. 29 Ocak 1593'te yeniden drdnc vezirlie tayin edilen Cerrah Mehmed Paa bir yl sonra nc vezir oldu. 1596'da Eri seferi dolaysyla Belgrad'da bulunan ordunun zahiresini temine memur edildi. 4 Mart 1596'da sefere kt ve Eri Kalesi kuatmasna katld. Bundan sonra ikinci vezir ve sadret kaymakam oldu. 9 Nisan 1598'de Hadm Hasan Paa'nn azli zerine sadrete getirildi. Ancak hastal sebebiyle Dvn- Hmyun'a gelemedii ve devlet ilerini nianc vastasyla sarayndan yrtt iin 6 Ocak 1599'da azledildi, yerine Damad brhim Paa getirildi. 7 ban 1012 (10 Ocak 1604) tarihinde v e f a t etti ve yaptrd caminin hazresindeki trbeye gmld. stanbul'da Aksaray'dan Kocamusta-

Caminin

kesinde yer alan eme de harap du-

210-211, 305, 394; II, 551, 560, 571-572, 635,


690, 733-735, 744, 768, 770, 789; At, Zeyl-i ekik, s. 337-338, 375, 379, 480, 589; Peuylu brhim, Trih, II, 25, 193, 209-210, 223, 326, 360, 482, 483, 746; Nam, Trih, 1 , 187, 213-214; Hadkat'i-vzer, s. 49; Danimend, Kronoloji, III, 59, 76, 111, 168, 185, 191-192.
S Y U S U F HALAOLU

C E R R A H H N E - i MRE (bk. MEKTEB-i TIBBYYE).


J

CERRAHLER

Filistin, Belk ve Kuzey Arabistan'da yaayan ve IV-V. (X XI.) yzyllarda bu blgede nemli rol oynayan bir aile.

Mferric, Hamdnler'den Eb Talib'i yenilgiye uratarak ldrdkten sonra Remle'ye dnd ve halka ok zulmetti. Makrz, bn'l-Cerrh'n lkeye hkim olduunu, Tay kabilesinin oraya gelmesiyle ziraatn tamamen durduunu sylemektedir. Cerrhler savalar ve dier karklklarla uratklar iin ziraat yaplamamtr. Savalar yznden blge halk alkla kar karya kalmt. Mferric Ftmler'e kar samimi deildi. Frsat bulduka onlarn aleyhinde bakalaryla i birlii yapyordu. Onun lkeyi tahrip etme ve karklklar karma hususunda ar gitmesi zerine Ftmler ona kar Trk emr Yeltein kumandasnda bir ordu sevketmitir (982). Yeltein'e malp olan Mferric nce Antakya'ya, ardndan da Humus'a kat. Bizans'n Antakya valisinden yardm istediyse de bir sonu alamad. Daha sonra tekrar Hamdnler'e katld. Ftm Veziri bn Killis Mferric'in tehlikeli bir adam olduunu bildii iin Halife Azz'e onu kesinlikle affetmemesini ve kendisiyle i birlii yapmamasn syledi. Fakat buna ramen 380 (990-91) ylnda Ftmler'le Mferric arasnda bir ittifak yapld anlalmaktadr. Bu ittifakn, Abbs halifesiyle haberlemek ve onunla i birlii yapmakla sulanan Dmak Valisi Mnr el-Hdim'in ortadan kaldrlmas iin yaplm olmas da muhtemeldir. Nitekim Ftmler 381'de (991-92) Emr Meng Tegin ve Cerrhler'le birlikte Mnr el-Hdim'i yenilgiye urattlar. Dmak'n yeni valisi Cey b. Samsa415

Cerrhler, Arabistan'da Ec ( W-') ve Selm dalar arasnda bulunan anayurtlarn terkeden Kahtn Tay kabilesine mensupturlar. Bu kabile nce Halep ve evresine yerlemi, daha sonra rdn snrlar ierisindeki Belk, Havran ve Dmak'a g etmitir. Kaynaklar bu kabileden cmert, gl ve yardm sever bir Arap kabilesi olarak bahsederler. Filistin'de Remle'yi merkez edinen Cerrhler Msr yolu zerinde bulunan mevkilerinin stratejik nemi sebebiyle Msr'a hkim olan Ftmler'le Suriye'de hkm sren hnedanlar arasnda cereyan eden olaylara karmlardr. 360 (971) ylnda Karmatler Remle'yi istil edince Eb Muhammed Abdullah el-Hasen ile beraber Dafel b. Cerrh et-T'yi burada brakmlard. Dafel'in yannda hdler'den bir grup bulunmaktayd. Karmatler 974 ylnda Msr' ikinci defa istilya kalktklarnda Ftm Ha-

fapaa'ya giden yol zerinde ve Cerrah-

Cerrah Mehmed Paa'nn trbesi Cerrahpaa / istanbul

lifesi Muiz-Lidnillh, Hassn b. Cerrh'a 100.000 dinar vererek onu Karmatler'den ayrlmaya ikna etti. Sonuta Karmatler ok sayda l ve yaral brakarak Msr' terketmek zorunda kaldlar. Cer-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CERRHLER ma 997'de Remle'yi geri almak isteyen Mferric'e hcum ederek onu Tay dalarna ekilmek zorunda brakt. Fakat daha sonra Mferric'i affedip kendisini yeniden Remle'ye vali tayin ettiler. Buna ramen Mferric Ftmler'in zayf bir ann yakalamak iin frsat koliuyordu. Ftm halifesi, Mferric'in oullan Ali, Hassn ve Mahmd'u 1005-1006 yllar arasnda Kahire'de karlam, onlar da Ftm halifesi iin 16.000 asker topladktan sonra Msr'da Ftm varln tehdit eden ve Emev Halifesi Him b. Abdlmelik'in soyundan gelen Eb Rikve el-Veld'in ortadan kaldrlmas konusunda kendisine yardmc olmulardr. Ancak bu dostluk da uzun sre devam etmedi. Halife Kuds'teki Kyme Kilisesi'nin yklmasn emrettiinde Mferric hristiyanlarn desteini salamak iin kilise binasnn yeniden yaplmasna yardm ettii gibi Hassn da babas, iki kardei ve amcas ldrlnce Ftm halifesinden korkup kaan vezir Eb'lKsm Hseyin b. Aii el-Marib'yi himaye etmitir. Ftm halifesi daha sonra hediyeler gndererek Hassn'n gnln alm ve Suriye ordular kumandan ve Dmak Valisi Yrh'a kar ondan yardm istemi, o da bu istei kabul etmitir. Eb'l-Ksm Hseyin b. Ali, Cerrhler'i, Ftmier'e kar Eb'l-Fth el-Msev adyla tannan Mekke Emri erif Hasan b. Ca'fer el-AlevTye biat etmeye tevik etti. Eb'l-Fth Eyll 1012'de Remle'ye geldi ve emirlik binasna indi. Cuma gn emr, at zerinde Mferric, oullar ve Tay kabilesinin dier emirleri de yaya olarak mescide kadar gittiler. Biat merasimi orada tamamland ve Mekke emrine Rid-Lidnillh lakab verilerek adna para bastrld. Ftm halifesi bu durumdan son derece rahatsz oldu. Fakat Cerrhler'in soyguncu, kaypak ve saldrgan olduklarn bildii iin ona g r e davranmay ve onlar para ile kazanma yollarn aramay tercih etti. Bu ekilde Mferric'in oullarndan Mahmd ve Ali'ye 50'er bin dinar ve eitli hediyeler vererek onlarn yeni halifeyi desteklemesine engel oldu. Ftm halifesi Hassn'a da eitli yerleri ikt* etti. Halife Hkim-Biemrillh 1013 ylnda Cerrhler'i tehdide balad. Ayn yl Mferric lnce Ali ile Mahmd Ftmier'e itaat arzettiler. Hassn da annesini halifenin kz kardei Sittlmik'e gnderip af diledi; halife Filistin'i ona ikt etti. Mferric'in lmnden son416 ra Ftmler'in duruma hkim olmasna kadar blgede karklklar ve yamalar devam etti. Mferric'in olu Hassn daha ok bantan yanayd. 1016 ylnda Ftmler'in Halep'i kuatmasnda onlara yardmc oldu. Fakat bu bar uzun srmedi. Hassn 411 (1020-21) tarihinde Ftmier'e isyan edip Suriye'nin gneyindeki byk bir sahay istil etti, Kilb ve Kelb kabileleriyle anlaarak Suriye'yi aralarnda paylatlar. Filistin ve evresi Hassn b. Mferric'e, Dmak ve evresi Sinn el-Kelbye, Halep ve evresi de Slih b. Mirds el-KilbFye verildi. Kaynaklar bu anlamann Ftmler'in sonu demek olduunu kaydetmektedirler. Daha sonra bu mttefik Bizans mparatoru II. Basileios ile grp Ftmier'e kar ondan yardm istediler. Ancak Bizans'la Ftmler arasndaki dostluk balar Bizans'n bu tekiif kabul etmesine engel oldu. Fakat bu ittifak uzun srmedi ve Sinn b. Uleyyn el-KelbFnin 1028 ylnda lmnden sonra bozuldu. Kelb kabilesinin yeni emri Ftm Halifesi Zhir ile birleti, Hassn ve beraberindekiler ise Bizans hakimiyetindeki topraklara katlar ve 1031'deki Efmiye kuatmasnda onlara katldlar. Cerrahler Remle'ye ancak Ftm Emri Anu Tegin ed-Dizber'nin 1041'de Halvetiyye-Ramazniyye tarikatnn Nreddin Cerrh'ye
(. 1 1 3 3 / 1 7 2 1 )
r

VIII. ( X I V . ) yzyl sonlanna kadar varlklarn srdrdler. Bunlarn mehur simalar unlardr: Emr'l-Arab Mni' b. Hadse (. 630/1233), Sultn'l-Arab s b. Mhenn b. Mni' (. 683/1284), Ahmed b. Hicc b. Yezd (. 6 8 0 / 1 2 8 1 ' d e n sonra), Mhenn b. s (. 735/1335), Hyr b. Mhenn (. 7 7 6 / 1 3 7 4 ) ve Muhammed b. Nuayr b. Hyr (. 808/1405). BBLYOGRAFYA: bn Miskeveyh, Tecrib'l-mem, Kahire 1914,
V, 366 vd.; bn'l-Kalnis, Trhu Dmak (Zek-

kr), s. 5, 6, 34, 39,40-47, 50-54, 56, 118-119; bn'l-Cevz, el-Muntazam, VI, 228; bn'l-Esr, el-Kmil, VIII, 614 vd.; IX, 6 vd.; X, 68; bn'lAdm, Buyetut-taleb (Beyrut Amerikan niversitesi Ktp.), V, 128-129; bn Fazlullah elmer, Meslik'l-ebr, Sleymaniye Ktp., III. Ahmed, nr. 797, III, 27 vd.; a.e. (nr. Muhammed b. Ali b. Hasan), Beyrut 1975, s. 106 vd.; Kalkaend, ubhu'l-a', VII, 186; Makrz, tti'z'l-hunef5 (nr. Cemleddin e-eyyl), Kahire 1967, s. 252; bn'l-Furt, Trh (Rabat Ktp.), VI, 119; Zambaur, Manuel, s. 102; Devdr, ed-Drret'l-mudfe, Kahire 1961, s. 123 vd.; Mustafa Murd ed-Debb, Bildn Filistn, Amman 1384-96/1965-76, IV, 392-395; Mustafa el-Hyr, el-lmretut-T'iyye, Umman 1981, s. 41 vd.; Ali Sevim, Suriye ve Filis-

tin Seluklular
B

Tarihi, Ankara 1983, s. 64-65.

M U H A M M E D A B D L K D R HUREYST

CERRHYYE

lmnden sonra dnebildiler. O srada Suriye'de karklklar hkm sryordu. Hassn b. Mferric et-T Remle'ye dnd ve Filistin'i istil etti. Bu tarihten sonra kaynaklarda Cerrahler hakknda bilgi bulunmamaktadr. Ancak yllar sonra Hassn'n yeenleri Humeyd b. Mahmd ile Hzim b. Ali Kahire'de yakalanp hapsedilmitir. Cerrhler'in emirlii uzun sre devam etmedi. Zira bulunduklar blge 1071'de Seluklu Emri Atsz b. Uvak'n idaresine geti. lk T Emirlii ortadan kaldrldktan sonra VI.
(XII.) L

nisbet edilen bir kolu.


J

Nreddin Cerrahnin tarikat silsilesi, eyhi Aleddin Ali Kstendil (. 1143/ 1730-31), Ali Lofav, Debb Ali Rm, Mestizde brhim Rm, Mesti Ali Rm vastasyla Ramazniyye'nin kurucusu eyh Ramazan MahfTye (. 1025/1616), daha sonra Muhyiddin Karahisr, Kasm elebi ve zzeddin Ali Karamn ile Halvetiyye'nin drt ana kolundan biri olan Ahmediyye'nin kurucusu Yiitba Ahmed emseddin'e (. 910/1504) ular. Tarikatn kurucusunun sahbeden Eb Ubeyde b. Cerrh neslinden geldii veya stanbul'un Cerrahpaa semtinde doduu iin "Cerrah" nisbesini ald ve tarikatna da Cerrhiyye denildii eklindeki rivayetlerden ikincisinin doru olduu kabul edilir. Nreddin Cerrh hilfet aldktan sonra stanbul Karagmrk'te Canfed Hatun Camii'nin yannda Bakkal smil Efendi adl bir kii tarafndan kendisi iin yaptrlan konakta bir sre ibadet ve irad-

yzylda Mferric'in ah-

fdndan Fazl b. Reba, ert ve Belk blgesinde yeni bir slle tesis etti. Zbeyd, Kelb, Mezhic ve Hzeyl gibi baz kabileler de ona katld. Kaynaklar l-i Reba'nn Hal seferleri srasnda milis kuvvetleri veya nizam ordular halinde mslman hkmdarlarn emrinde savatklarn kaydederler. 501'de (1107-1108) Suriye'ye gelerek Seluklular'n hizmetine giren Fazl b. Reba kaypak davranlan yznden Atabeg Tutegin tarafndan Dmak'tan uzaklatrld. Fazl'n soyundan gelen emrier

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CERRH YYE la megul olmu, daha sonra ayn yerde III. Ahmed'in ina ettirdii dergha tanarak tarikat faaliyetlerini burada srdrmtr (Hseyin Vassf, V, 42). Derghn ald 1115 (1703) yl, tarikatn kurulu tarihi olarak kabul edilebilir. Cerrhiyye bu tarihten itibaren Nreddin Cerrh ile stanbul ve dnda faaliyet gsteren halifeleri tarafndan yaylmaya balamtr. Tarikatn Nreddin Cerrahden balayarak biri Sertarikzde Mehmed Emin Efendi (. 1173/ 1759-60) ile devam edip Muhzrzde Ali Ziyeddin'e (. 1335/1917) kadar geldii tesbit edilen, dieri ci Mehmed Hsmeddin (. 1169/1755), Abdurrahman Hilm (. 1215/1800), Mehmed rif Dede (. 1238/1823), Abdlaziz Zihn (. 1270/1854), Mehmed Rzeddin Yaar (. 1331/1913), brahim Fahreddin ((Erenden], . 1966) ve onun halifeleri Muzaff e r Ozak (. 1985) ile Sefer Dal vastasyla gnmze ulaan iki silsilesi vardr. eyh Sertarikzde Emin Efendi, Cerrhiyye'nin zellikle stanbul'da yaylmasnda nemli rol oynam ve bu sebeple kendisine "pr-i sn" denilmitir. Nreddin Cerrh'nin dier halifesi eyh Yahy Morav (. 1184/1770) memur olarak gittii Mora'da tarikat yaymtr. eyh Yahy Morav'nin h c e g n ' d a n olmas ve devlet riclini iyi tanmas tarikatn itibarn arttrm ve byk miktarda madd yardmlar yaplmasna yol amtr. Mesel Cerrh kaynaklarnda, III. Mustafa dneminde (1757-1774) sadrazam olan Muhsinzde Mehmed Paa'nn Cerrh dervii olduu ve Nreddin Cerrh'nin hal tercmesini kaleme ald iftiharla anlatlmaktadr. Cerrh eyhleri daha sonraki dnemlerde de devlet ricliyle ilikilerini devam ettirmilerdir. Nitekim yine Cerrh kaynaklarnda, II. Mahmd'un Rumelihisar'ndaki Karaba Tekkesi postniini, "p Atlamaz" lakabyla tannan eyh Mehmed tf'a (. 1251/1835) byk sayg gsterdii sylenmektedir. XVIII. yzyldan zamanmza kadar Cerrhiyye tarikatna ait olduu bilinen yirmi dokuz tekkeden yirmi drd stanbul'da bulunmaktayd. Nreddin Cerrahnin halifelerinden eyh Ziyeddin Mehmed elebi'nin Edirne'de, Tekirdal eyh Mustafa'nn Tekirda'da ve Musullu eyh Seyyid Ynus'un Musul'da atklar tekkeler, kurucularnn lmnden sonra baka tarikatlarn eline gemitir. Yahy MoravFnin Mora'da bulunduu srada Anabolu (Nauplia) ve Tripolis'te at iki tekkeden sonuncusunun 1820-1821'e kadar Cerrhiyye'nin elinde bulunduu bilinmektedir. XVIII. yzyln ilk yarsnda, stanbul'da Karagmrk'teki Nreddin Cerrh sitnesi'nin yan sra eyh Sertarikzde Mehmed Emin, Fatih Kumrulu Mescid civarnda ve Eyp Nianclar'da Sertarikzde adyla bilinen tekkeleri, eyh ci Mehmed Hsmeddin de Fatih Otluku Yokuu'nda Hceg Mescidi Tekkesi'ni kurmutur. Bu sonuncusuna ci (pliki) Mehmed Hsmeddin Tekkesi de denilmektedir. Bunlara ayn yzyln ikinci yarsnda on tekke daha ilve edilerek tekke says on drde ykselmitir. Bunlardan, nce Rumelihisan'ndaki Durmu Dede Tekkesi Sertarikzde'nin halifelerinden eyh Mehmed Sdk'n (. 1176/1762-63) eline gemi, eyh Halil Nizm Efendi ile (. 1189/1775) ordu eyhi Hfz Mustafa Efendi (. 1209/1794) kendi adlaryla anlan birer dergh amlardr. Yine Sertarikzde'nin halifelerinden eyh brhim Efendi (. 1 1 9 4 / 1780) Eyp'teki Tamvar Tekkesi postniini olmutur. eyh Yahy Morav'nin halifesi Zerdecizde Hseyin Efendi (. 1201/1786-87) Silivrikap'daki Karagz Tekkesi'ne eyh olmu, bunlara ilveten skdar'da eyh Hfz smil ile Feyzullah Efendi tekkeleri Cerrhler'e intikal etmitir. Bunlardan ilki 1820'ye, ikincisi 1850'lere kadar Cerrhler'de kalmtr. Feyzullah Efendi Tekkesi bu tarihten sonra bniyye'ye gemitir. Ayrca ksa bir mddet Cerrhler'in elinde kaldktan sonra eyhlerinin lm veya baka tekke postniinliine tayinleriyle dier tarikatlara geen birka tekke daha mevcuttur. Bunlardan Yavuzselim'deki Sal Mustafa Efendi Tekkesi, Nreddin Cerrh'nin halifelerinden eyh Sleyman Veliyyddin'in mridi eyh Sal Mustafa (. 1173/1759-60) tarafndan kurulmu, onun vefatndan sonra Rifiyye'ye gemitir. Dier tekkeler, ehzadeba'ndaki eyh Helva ile Topkap'daki Harr Mehmed Efendi tekkeleridir. eyh Helva Tekkesi Cerrhiyye eyhi Mustafa Bedestnnin (. 1208/1793-94) uhdesinde iken vefat zerine Rifiyye'ye, Harr Mehmed Efendi Tekkesi ise eyhi Mehmed Efendi'nin lmyle ( 1 2 1 8 / 1803) Sinniyye'ye intikal etmitir. XIX. yzylda Fatih'teki Nianc, Seyyid Vilyet ve Hamzazde tekkeleriyle Kkmustafapaa'daki Sirkeci Dede Tekkesi ksa bir zaman iin Cerrhiyye'ye gemitir. Bandrmalzde bunlara ilveten be tekkeyi daha Cerrh tekkeleri arasnda sayar. Bunlar skdar'da Yaczde ve rif Dede, Eyp Otakiar'da eyh Ali Efendi, Bahekap'da Yldz Dede ve Nuruosmaniye'de aylakzde tekkeleridir. S. Anderson, 1921'de stanbul'da on Cerrh tekkesi bulunduundan sz eder. Tekke ve zviyelerin kapatld 1925 ylnda yalnz be Cerrh tekkesinin faaliyette olduu grlmektedir. Bunlar Cerrh sitnesi, her iki Sertarikzde, ci Mehmed Hsmeddin ve Karagz tekkeleridir. Cumhuriyet devrinin g artlar altnda Cerrh sitnesi'nin dndaki tekkeler faaliyetlerini srdrememilerdir. Nreddin Cerrh'nin Halvetiyye'nin db ve erknna getirdii yenilikler kendisinden sonraki eyhler tarafndan gelitirilmi, bu durum Cerrhiyye'nin tasavvuf gelenekleri asndan son derece zengin bir tarikat olmasn salamtr.
Nreddin Cerrh Mrid-i Dervn

adl rislesinde, eyhin biat etmek isteyen kiinin halini "ilhm- ilh" yoluyla bildiini sylerken son dnemde istihreye bavurulmutur. Tarikata intisap etmek isteyen kii bir Cerrh dervii vastasyla durumu sertarik veya aya syler, o da eyhe bildirir. Biat srasnda eyh efendi tevhidhnede dervi adayna tarikatla ilgili tavsiyelerde bulunduktan sonra biat glbangi ekilir. Nreddin Cerrh'nin tertip ettii "vird-i kebr" okunur; ardndan cemaatle sabah namaz klnr ve zikir halkas tekil edilir. Sonraki dnemlerde biat merasimi herhangi bir vakitte yaplmaya balanmtr. Zikirden sonra dier derviler tevhidhneden dar karlar. Meydanc dede aday eyhin huzuruna gtrr. eyh efendi defa istifar ettirip "ment"y okuttuktan sonra kendisi de tvbe ve biatla ilgili yetleri okur ve dua eder. Sabah namaznn snnetiyle farz arasnda otuz defa hls sresini okumasn, ikindi namazndan sonra otuz defa salt selm getirmesini, akam namazndan sonra yine otuz defa "estafirullah" demesini, her namazdan sonra kelime-i tevhidi 100 defa zikretmesini ve grd her ryay kendisine anlatmasn syler. Tarikata intisap eden slike trenle devety renginde arakyye giydirilir. Bundan sonra dervi eyhinin tavsiyesi zere hls, salavat ve istifar tamamlayncaya kadar zikre devam eder. Daha sonra esm zikrine balar. eyh efendinin belirledii sre iinde esm-i seb'ay (l ilhe illallah, Allah, h, Hak, hay, kayym, kahhr) srasyla zikredip slkn tamamlar. Son isim417

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CERRH YYE life ta ve hrka giydirmeye ve esmy tekmil ettirmeye yetkilidir. Tarikat esaslar db (diz st oturm a k , sr s a k l a m a k , e y h h u z u r u n d a a z konumak, eyhi nazardan karmamak, eyh n e v e r i r s e kabul e t m e k , m a h l k a t a h o r bakCerrhiyye tarikatnn kurucusu Nreddin Cerrh adna
d z e n l e n e n bir levha {Nreddin Cerrah Tekkesi - Karagmrk /
!sranbul)

mamak), a h k m

(meveddet, sehvet,

ya-

kn, s a b r , t e v e k k l , t e f e k k r ) , b i n

(tvbe,

teslim, zhd, kanaat, takva), a h b b (ihsan, zikir, terk, h a v f , r e c ) d e n i l e n drt bl-

me ayrlr. Cerrhiyye Ehl-i snnet inanlarna ok sk ekilde bal bir tarikattr. Nitekim Nreddin Cerrh halifelerine bu hususta sk tlimat vermi, bu maksatla Birgiv'nin Vasiyetnme'sm zellikle okuyup okutmalarn emretmitir. Cerrhiyye tarikatnda halvet esasen krk gn olmakla beraber sonraki dnemlerde yirmi sekiz, on sekiz, yedi ve son olarak gne kadar indirilmitir. Slik beinci esm olan "hay" zikrine balarken halvete girer. Halvete akam namazndan sonra eyhin de katld zel trenle balanr. Slik halvethneden ancak farzlar cemaatle klmak iin namaz vakitlerinde ve iftardan sonra ksa bir sre kabilir. Halvet sresince dervie gnde bir defa arpa veya avdar ekmei, pirin, un veya mercimek orbas, yedi adedi gememek artyla zeytin, hurma veya incir verilir. Halvet sresi tamamlannca eyh halvethnenin kapsna gelerek "y h" diye seslenir; slik de "eyvallah" diyerek kapy aar ve eyhin elini per. Yats namazndan sonra tarikat yini icra edilir ve slike trenle yeil tarikat tac giydirilir. Ancak son dnemlerde halifeye sar ta giydirilmeye balanmtr. Halifenin ya krkn zerinde ise ayrca kendisine yine zel bir trenle as "tekbir edilir". Sar uhadan yaplan Cerrh tac yirmi dall olup zerine beyaz cneyd destar sarlr. Tarikatn ilk dnemlerinde "muhib" ve "hizmet dervii" denilen iki dervi tipi bulunmaktayd. Muhib eyhe malyla hizmet ederdi; "hizmetniin" denilen hizmet dervileri ise tekkedeki eitli ilerin yrtlmesiyle grevliydiler. eyhle birlikte on drt kiiden (sertarik, a, zkirba, i m a m , m e y d a n c , t r b e d a r , kapc, a s d a r , nakib, p a z a r c , e r a c , sk, f e r r ) Cerrhiyye tarikatnn kurucusu Nreddin Cerrh'nin kendi adyla anlan tekkedeki sandukas

de grlen zuhrat ile dervie ta ve hrka "tekbir edilir". Bylece bazan yllarca devam eden zikir ameliyesinden sonra slkn tamamlayan dervi halife olur. Derviin bu esmlara devam ederken okumas gereken baz dualar vardr. Bunlarn en nemlisi Nreddin Cerrh'nin tertip ettii "evrd- sagr"dir. Halife olan kii esm-i seb'aya Nreddin Cerrh'nin itihad zere hafta devriyesi olarak devam eder. Halvetiyye tarikatnn esas olan yukardaki esm-i seb'ay Dede mer Ren (. 892/1487) "vehhb, fetth, vhid, ahad, samed" isimlerinin ilvesiyle on ikiye karm, Nreddin Cerrh de bunlarn ilkine usul, ikincisine "al" ve "azrr'i ekleyerek fr adn vermi, ayrca tebdlt (kadr,
kav, c e l l , c e m l , c e b b r , m l i k , v e d d ) v e t e b e d d l t ( k e r m , b s t , azz, m u i z , g a n ,

mun, latf) adn verdii yedierden on drt isim ilvesiyle esm saysn yirmi sekize karmtr. Cerrhiyye tarikatnda hafta devriyesi, drt blme ayrlan bu yirmi sekiz esmdan meydana gelir. Halife bu drt grubun her birinden srasyla birini alarak meydana getirdii drt esm ile cumartesi gnnden balamak zere her gn esmy deitirmek suretiyle hafta boyunca zikre devam eder. Kendisine en son olarak "latf" ismi telkin edilince iczeti verilir. Cerrhiyye tarikatnda kadnlara da hilfet verildii grlmektedir. brahim Fahreddin Efendi, kendisinin Fatma Mkerrem, Emine Binnaz ve Emine Nimet Bac adl kadn halifesi olduunu syler. Divan airi Ftnat Hanm da Yahy erefeddin Efendi'nin halifesidir. Tarikatn ilk dneminde yazl iczetnme verilmezken sonraki dnemlerde, bir derghn eyhliine tayin edilmek iin gerekli olduundan, halifeye ta ve hrka giydirilirken iczetnme de verilmeye balanm, bu iczetnmenin aday esmy tamamladnda mhrlenmesi det olmutur. czetnmeye sahip olan ha418

ler meydan" denilen kurul mnev ilerden, bunlara zkirba, imam, meydanc ve trbedarn katlmasyla oluan "yediler meydan" adl kurul idar ilerden sorumludur. Hizmetniinlerin oluturduu ve ihvanla ilgili meselelerin grld kurula "on drtler meydan", hizmetniinlerin ihvan arasndan setii yirmi alt derviin katlmasyla meydana gelen kurula da "krklar meydan" ad verilir. Postniin bu drt meydann da bakandr. Postniin bulunmad takdirde hizmetniinler srayla bakanlk yaparlar. Meydanlar zel meydan glbangiyle alr. sitne potniinliinin boalmas halinde posta oturacak yeni eyh iin "icls merasimi" denilen bir tren yaplr. Makam postu Halvetiyye tarikat kollarnda krmz iken Cerrhiyye'de mavidir. Yeni bir tekke alaca zaman sitne postniini tarafndan tayin edilen eyhe krmz bir post, bir kandil ve Nreddin Cerrh'nin ad yazl bir levha hediye edilir ve tren yaplr. Cerrh tacnn rengi sar-turuncu, tepesi sivrice olup destan yeil, drt terkli ve krk dalldr (Yahy Agh, s. 92). Tepesi kanarya sars renginde olan ve hls sresi yetlerinin sonundaki be "dal" harfine iaret eden drt terke ayrlm yirmi dall ta ise yalnz sitne eyhlerine mahsustur. Sertarikzde Mehmed Efendi kolundan gelen eyhlerin talarnn tepesi turuncudur. Cerrhiyye tarikatnda nceleri yin (mukabele) pazartesi gnleri le namazndan sonra icra edilirken imdi perembe akamlan yaplmaktadr. yin kud ve devrn-kymdir. Vakit namaz klndktan sonra zikir halkas tekil edilir. Kelime-i tevhid nce mhur makamnda defa gayet ar, daha

meydana gelen hizmetniinler, hiyerarik bir sralama ile grevlerini yrtrlerdi. Ancak bugn muhib olan derviler de hizmet grevini yapmaktadrlar. Dergh, "meydan" ad verilen drt ayr kurul tarafndan ynetilir. Postniin (eyh), sertarik ve adan oluan ve "-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CERRH YYE kard arakyyesini giyer. Sertarik de halkadan kp makam postunun nne gelerek, "yi bilin ki Allah'n vellerine korku yoktur ve onlar znt ekmeyeceklerdir" (Ynus 10/621 melindeki yeti okur ve postniinin hrkasn e katlayarak stne tacn koyar. Daha sonra kendisi de ta ve hrkasn karr, arakyyesini giyerek zikre katlr. Dier derviler de devrana takke ile devam ederler. Sadece zkirba ta ve hrkasn karmaz. "Hay" zikri devam ederken sertarik "y mevlm, h Allah, hay h" deyince devranda kollar zlr, sa tarafa dnlp "hay hay h" diyerek zikre devam edilir. "Vef devri" denilen bu devran Nreddin Cerrh'ye Zeyniyye meayihinden eyh Vef'nn (Muslihuddin
bnu 1-Vef, . 896/ 1491) tecell suretiy-

Cerrhiyye tac
(stanbul Belediye Mzesi. Envanter, nr. 3 0 9 6 / 4 )

Nreddin Cerrah Tekkesi'nin meydan

sonra hzlca krk defa zikredilir. Her 100 adette zikrin ritmi deitirilerek kelime-i tevhid zikri en az 500'e ulatrlr. Bu ritim deiikliine "perde kaldrma" ad verilir. Bu srada zkirba "durak" denilen bir ilhi okur. Daha sonra salt selm getirilerek topluca ayaa kalklr ve devrn zikir balar. Postniin tevhidhnenin ortasna doru yrr. Derviler el ele tutuup "ism-i h"yu zikrederek sola doru devrana balarlar. Zkirba zikrin ritmine uygun bir beste ile ilhi okumaya balar. Postniin, Nreddin Cerrahnin trbesine ynelip niyaz ederek bir kere dndkten sonra sertarikin halka iine girmesini iaret eder. Zikre dier Cerrh tekkeleri eyhleri katlyorsa onlar da halkann iine girerek postniinle beraber dnerler. Bu dn srasnda makam postu ve trbe ynne geldiklerinde bir kere daha dnerler. Cerrh tarikatnda zikir halkasnn iine "kutubhne", makam postu ve trbe ynnde gelindiinde yaplan dne "tavaf" ad verilir. lk perdenin kaldrlmasndan sonra sol eller yanda bulunann ensesine, sa eller beline konulur. "Kol atmak" denilen bu hareketi yaptrmak meydancnn grevidir. Her perde kalknda devrann hz arttrlr. Devranda kol atlnca zkirba ile zkiran devrandan kar, zkirba makam olan direin nnde ilhiler okurlar. "sm-i h"nun sonuna doru postniin kutubhnede Nreddin Cerrh'nin sandukasna ynelerek zikri idare etmek iin ayak vurur. "Ayak vurmak", hac srasnda Saf ile Merve arasndaki sa'yi, nefs-i emmreyi ayaklar altna almay, ilh azameti tefekkr etmeyi simgeler. Daha sonra "ism-i hay" zikredilir. sm-i hay zikri srasnda ounlukla postniin halkadan karak zikrin idaresini sertarika brakr. Bu srada postniin hrkasn ve tacn karp sertarika verir, koynundan

le ilham ettiine inanlr. Vef devrinden sonra saf tekil edilip sessiz olarak "ism-i hay" okunur, daha sonra rka gider gibi eilinir, dorulurken segh makamndan zel bestesiyle ve yksek sesle, giderek hzlanan bir ritimle ism-i hay okunmaya devam edilir. sm-i hay zikrinin sonunda okunan ilhiye "cumhr durak" denir. Durak okunurken postniin trbe tarafna doru yrr, derviler de o tarafa dnerler. Daha sonra sa tarafa devir yaplr. Sultan Veled'in Nreddin Cerrh'ye mnen rettiine inanlan bu devre "Sultan Veled devri" ad verilir. Daha sonra el tutularak halka tekil edilip saa doru "Allah, vhid, ahad, samed" diyerek zikre devam edilir. Birka devirden sonra "hayy'lkayym, y Allah" isimleri zikredilir. Daha sonra devran "ism-i h" ile sola dndrlr. Bu srada zkiran ilhi okumaya devam eder. sm-i h ile birka devir yaplnca zkirba ve zkirler beste ile "l ilahe illallah, Muhammedn reslullah,;sallallahu aleyhi ve sellem", ilerinden biri "ve salli al erefi nri cemi'lenbiyi ve'l-mrseln ve'l-hamd li'llhi rabbi'l-lemn" der. Bu srada eller braklr. Bir ar- erif ve sessiz olarak belli bir dua okunur. Bu arn okunmasn da Nreddin Cerrh'ye Baheddin Nakibend tavsiye etmitir. Mecliste bulunan -hulef ve sertarika kdemleriyle Ftiha verilir. Daha sonra salt selm okunur ve tekbir getirilerek zikir meclisi bitirilir. Postniin bulunmad zaman zikri sertarik ile adan kdemli olan, bunlar bulunmazsa meydanc idare eder. Mevlid, Regaib, Berat ve Mi'rac kandilleriyle Kadir gecesinde sadece sitnede yin icra edilir.

Tarikat byklerinin menkb ve tarikatlaryla ilgili geleneklerin kaybolmamas iin gayret gsteren Cerrh eyhleri, Trk tasavvuf tarihinin geleneklerini tesbit asndan nemli eserler kaleme almlardr. Cerrh eyhlerinden Abdllatif Fazl Glen-i Azzn adl eserinde Nreddin Cerrh ile halifelerinin ve 1876 ylna kadar btn Cerrh eyhlerinin biyografilerini anlatmtr. brahim Fahreddin Efendi'nin akrabalarndan Tokz ailesinin elinde bulunan bu eserin, Nreddin Cerrh ve yedi halifesinin biyografilerini ihtiva eden bir zeti Millet Ktphanesi'ndedir (Ali Emr, er'iyye, nr. 1099). brahim Fahreddin

Efendi, amcas Yahy Galib'in (. 1315/


1897) Makm- rn Eden Eizze-i Hazret-i Meyih Pr'den GzeTercim-i

Ahvli adl bir kitabndan bahsetmekteyse de bu eserin nerede olduu bilinmemektedir. brahim Fahreddin'in Cerrhiyye'nin tarih, usul, db, tekilt ve gelenekleriyle kendisine kadar Cerrh sitnesi eyhlerini ve kendi halifelerini
a n l a t a n Envr- Hazret-i Pr Nreddin

adl iki ciltlik eseri, Trk Tasavvuf Msikisi ve Folklorunu Aratrma ve Yaatma Vakf Ktphanesi'ndedir. Fahreddin Efendi'nin tarikatla ilgili Sualnme (stanbul 1339) adl bir eseri daha vardr. Sadrazam, kad, mderris, asker, imam, hattat, zenaat erbab, esnaf gibi eitli toplum kesimlerine mensup Cerrh eyhlerinin birounun hece vezniyle "nut u k " l a r y a z d (bunlarn bazlar iin bk.

Sualnme) bilinmekle birlikte ilerinden pek byk air kmamtr. Kaynaklarda yalnz eyh Mehmed Memi Tevfik (. 1248/ 1832) ile Hfz Seyyid Mehmed kir'in (. 1265/1849) divanlar olduu zikredilmektedir. Sertarikzde Mehmed Emin, Fzl Mehmed Emin (. 1220/1805), Hfz Seyyid Mehmed kir, Seyyid Abdlaziz Zihn ve Yahy Galib gibi baz Cerrh eyhlerinin risleler yazd kayde419

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CERRH YYE dilmekteyse de bu rislelerin birou kaybolmutur. Bunlardan Mehmed kir'in Ntku's-savb adl rislesi gnmze kadar gelmitir. Bunlara Muzaff e r Ozak'n rd, Envr'l-kulb, Znet'l-kulb, Ak Yolu gibi eserlerini ilve etmek gerekir. Tekkelerin kapatlmasndan sonraki yllarda faaliyette olduu bilinen yegne Cerrh eyhi brahim Fahreddin Efendi'dir. sitne postniini iken tekkelerin kapatlmas zerine trbedar olmu, bu tarihten sonraki g artlarda tarikat srdrmeyi baarm, 1964'te eyhlik makamn halifelerinden Muzaffer Ozak'a brakmtr. Muzaffer Ozak dneminde (1964-1985) topluma alarak yeni ve gncel bir nitelik kazanan Cerrhiyye, eyhin sohbet ve eserleriyle Bat dnyasna ve Amerika Birleik Devletleri'ne kadar ulam, buralarda tekkeler almtr. Muzaffer Ozak'n lmnden sonra makama brahim Fahreddin Efendi'nin halifelerinden Sefer Dal gemitir.
BIBLIYOGRAFYA:

eden cerrahlkla ilgili ksmn byk lde tercmesi olmasna ramen fazladan iki fasl ile baz aletlere ve hasta tedavilerine ait minyatrler ihtiva etmesinden dolay ondan ayrlr. 870 (1465) ylnda yazlan kitap, XV. yzyldaki Trk cerrahlnn seviyesini gstermesi yannda o devir Anadolu Trkesi'nin zelliklerini yanstacak tarzda harekelenmi bir eser olmasndan dolay da Trke'nin gramer ve fonetii asndan kaynak durumundadr; ayrca minyatrleriyle de sanat tarihilerinin aratrmalarna konu olmutur. 1927'de Ali Canip'in (Yntem) ilim lemine tantmasndan itibaren gnmze kadar eitli ynleriyle incelenmitir (bk. bibi ). Eserin nshas mevcuttur. Bunlardan Paris Bibliotheque Nationale (Suppi., Turcs, nr. 693) nshas ile stanbul Millet Ktphanesi (nr. 79/353) nshas Sabuncuolu'nun kaleminden kmtr. apa Tp Fakltesi Tp Tarihi Ktphanesi'nde bulunan nc nsha (TY, nr. 263), sayfalarndan birou eksik olmasna ramen sanat deeri yksek minyatrleriyle tannmtr. Bu yazmann en mkemmeli, Ftih'e sunulan ve l. Bayezid'in mhrn tayan Paris nshasdr. Bu deerli eser bilinmeyen bir tarihte saraydan karlm, 1860 ylnda Ysincizde lm Efendi tarafndan bir Fransz hekimine hediye edilmi ve 1871'de de Bibliothque Nationale'e intikal etmitir. 1 8 x 2 6 , 5 cm. ebadmdaki bu nsha, her biri on yedi satr harekeli Trk neshi ile yazlm 205 varaktan teekkl etmektedir. Cetvellerle dikkat ekmesi istenen balklarda krmz mrekkep kullanlmtr. sayfalk nsz, be beyitlik bir iir ve yirmi sayfalk bab ve fasllar gsteren bir fihristten muhtelif hastalklarn dalama yoluyla tedavisini elli alt minyatr ve on bir cerrah alet ekliyle, doksan alt fasl olan II. bab, eitli ameliyatlar elli sekiz minyatr ve 146 cerrah alet ekliyle ve otuz alt fasl olan ili. bab da krk ve kklarn tedavisini yirmi drt minyatr, on bir alet ekliyle tarif eder. Dalamayla ilgili tedavi noktalarnn bir ksmnn akupunktur noktalan ile ayniyet gsterdii anlalmtr.
BIBLIYOGRAFYA: Cerrhiyye-i ilhniyye'der]
bir minyatr (Mille! Kip., Tip, nr. 79/353, vr. 47-)

Abdllatif Fazl, Glen-i Azzn (Tokz ailesi ktphanesinde), vr. 5", 8b, 23b; a.mlf., Glen-i Azz, Millet Ktp., Ali Emr, er'iyye, nr. 1099, vr. 3b, 4a, 5a, 13a; Harrzde, Tibyn, 1 , vr. 212a, 214a, 216b; a.mlf., el-Kaull-mbn
f ahuli'-eyh Nreddin, Millet Ktp., Ali Em-

A. Sheyl Onver, erefeddin Sabuncuolu


Kitbl Cerrahiyei lhaniye (Cerrahnme), s-

r, er'iyye, nr. 813, vr. 29b-30a; Tomar-Haluetiyye, s. 36, 96-98; Hseyin Vassf, Sefne, V, 37-54; smet Tekmilet'-ekik, Ktp., TY, nr. 9290, vr. 151b, 152a, 155'-; Bandrmalzde, Mir't't-turuk, stanbul 1306, s. 40; a.mlf.,
Mecma-i Teky, stanbul 1307, s. 6 ; Meh-

tanbul 1939; a.mlf., "Sabuncuolu erefettin'in Cerrhiyye Kitabnda Gze Ait Bahisler, Resimler ve zahlar", Gz Klinii, 1/3, stanbul 1943; Advar, Osmanl Deurinde Eserleri Telif, Terceme ile illar, Trklerinde Edilen lim, Mehmed Tp s. 51-52, 5 7 ; N. Baylav, Fatih Sultan ue stinsah

stanbul 1953, s. 5 - 3 8 ; Ve-

med Sami. Esmr- Esrr, stanbul 1316, s. 4445; Zkir kr, Mecma-i Teky (Tay), s. 70; brahim Fahreddin, Enur- Hazret-i Pr Nreddin el-Cerrh, Trk Tasavvuf Msikisi ve Folklorunu Aratrma ve Yaatma Vakf Ktphanesi (stanbul); Yahy Agh, Ftuue-i Esrr- Tc- Sadet (yazma, Nihat Azamat'taki fotokopi), s. 92; enay Yola, Schejch Nreddin Mehmed ue Tarikat. Cerrahi, Cerrahiler, und sein Orden, Berlin

cihe Klolu, Cerrahiye-i ilhaniye, Ankara 1956; P. Huard - M. Drazen, Le Premier Manuscrit Chirurgical Turc, Charaf ed-Din (1465) et lliustre de 140 Miniatures, Paris 1960; Sarand of InstruMedicine,

ton, Introduction, I, 1216-1217; M. S. Spinx G. L. Levvis, Abulcasis ments of the Welcome on Surgery Institute

1982, s. 38-44; Fulya Atacan, Sosyal Deime


stanbul 1990, s. 44, 86-

London 1973; Ali Haydar Bayat. "Trk Tp Tarihinde Akupunktur ve Dalama Tedavisi",
erefeddin Sabuncuolu, Kayseri 1985, s. 179Aratrmalar,

95; Samuel Anderson, "Dervish Orders of Costantinople", MW, XII (1922), s. 53-61; Nihat Azamat, "Nreddin Cerrahi", TDEA, VII, 84Cerrhiyye-i
85

187; a.mlf., "Amasyal Sabuncuolu erefeddin B i b l i y o g r a f y a s " , Tp Tarihi

ilhniyye'r\\r

'

ENAY

YOLA

mellif n s h a s n d a m i n y a t r l bir sayfa (Bibiiothque Nationale. Suppi., Turcs. nr. 963, ur. 186 fl )

nr. 2 (1988), s. 92-101; Ali Canip [Yntem], "Cerrahiyet'l-Haniye: Tababet Tarihimiz Nokta-i Nazarndan Mhim Bir Eser", HM, 11/42 (1927), s. 303; F. K. Beksan, "Cerrah Sabuncuolu Eserlerinin Ebulkasm Zehrav Eseri
ile M u k a y e s e s i " , Trk Tp Tarihi Arkiui, (II /

CERRHYYE-i L H N Y Y E (juy y>-)

XV. yzyl hekimlerinden Amasyal Sabuncuolu erefeddin'in Ftih Sultan Mehmed'e ^ ithaf ettii tp kitab.

Endls slm hekimlerinden Eb'lKsm ez-Zehrv'nin (. 427/10361 Kitb' t-Tasrif lmen


c

aceze

cani't-te'lf

11, stanbul 1939, s. 96-101; N. ehsuvarolu Gnl Gresever, "Bilim ve Sanat Tarihi Bakmndan Sabuncuolu Cerrahiyesi", Kltr ue Sanat, sy. 4, Ankara 1976, s. 44-51; Nil Sar, "Cerrahiyet'l-Haniye'de Dalama Yoluyla "Ml-i Hlya" Tedavisi ve Akupunktur Yntemi ile Karlatrlmas", Tp Tarihi Aratrmalar, nr. 2 (1988), s. 85-91; Adnan Terziolu, "erefeddin Sabuncuolu, Fatih Dneminin nl Trk Hekimi", TT, XVI (1991), s. 28-30. 1 i
M F F L A L I HAYDAR BAYAT

adl tp kitabnn XXX. blmn tekil 420

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CERRAHLIK kanamalar durdurmaya alm, hatta _l kafatas kemiklerini amay dahi baarabilmitir. Cerrah ilmi bakmndan biModern tp dilindeki chirurgie teriminin Arapa karl, cerh "yaralamak, yaralanmak" kknden treyen cirha kelimesidir. lm-i cirha veya bugnk Trke'de cerrahiye, kullanld cerrahlk ekliyle cerrah, eski kaynaklarda, linen en eski yazl belgeler Mezopotamyallar'a ve Msrllar'a aittir. Bu medeniyetlerde tp ilmi din motiflerle i iedir; mesel Mezopotamya'da bu alanda alanlar hekimler, cin karclar, ilhiciler ve cerrahlar eklinde snflandrlrd. Bbil Kral Hammurabi'nin (m.. 17921750) kanunlarnda cerrahlkta dikkat edilecek hususlar belirtilmi ve yaplacak hatalarla ilgili cezalar tesbit edilmitir. Milttan nce 1600 yllarnda kaleme alnm "Edvvin Smith papirs" denilen bir Msr yazl belgesinde krk sekiz cerrah vak'a gsterilmitir. te yandan Hintliler'in de eski alarda cerrahlk alannda nemli baarlar gsterdii bilinmektedir. Susruta Samhita adl kitapta kesme, kesip karma, hacamat, sonda koyma, ine ile boaltma ve diki gibi baz temel cerrahlk tekniklerinden sz edilir. Yine bu kitapta yzden fazla alet tantlm, ayrca karnn almas (laparotomi) ve ta karma ameliyatlar tarif edilmitir. Hintli cerrahlarn, zellikle burun ve kulak gibi organlarn cerrah mdahale ile tedavisi hususunda beceri sahibi en eski plastik cerrahlar olduu kaydedilmektedir. Eski Yunan'da ve Roma'da cerrah zel bir bran hekimi olarak mesleini icra etmitir. Klasik tp kitaplarnda krklar, kklar ve dier cerrah hastalklar konusunda bilgi veren eitli blmler mevcuttur. Bunlarn en nemlileri, sonradan
Corpus Hyppocratum ad altnda bir Ortaa islm cerrahsinde kullanlan baz aletler (Zehrv: Kitbil'i-Tasnf, Sleymaniye Ktp., Beir A a , nr, 5021

CERRAHLIK

"nsan bedeninde ortaya kan yaralarla bu yaralarn cinslerini anlatan, hasta organlarn il kullanmak yahut kesilip karlmak suretiyle tedavilerini gsteren, bu konuya dair her trl il ve aletlerle ilgili bilgiyi ieren ilim daldr" diye tarif edilir; modern kaynaklarda ise tbbn bir ubesi olarak ele alnp "tedavi ilminin el ve aletle mdahaleyi gerektiren blm" eklinde tanmlanr. slm kaynaklarnda tarif edildii anlamda cirha kelimesine IX. yzyldan itibaren rastlanr; sistematik olarak ise ilk defa nl hekim Aynizerb tarafndan kullanlmtr. Bundan sonra, daha nceleri Grek tp kitaplarnn Arapa'ya yaplm tercmelerinde cerrahlk anlamna kullanlan el-amel bi'l-yed veya amel'l-yed (el ile yaplan ilem) teriminin yerini cirha kelimesine brakt ve cerrahln bir blmn ifade etmek zere "ameliyat" anlamnda varln devam ettirdii grlmektedir. Cerrah hastalklarn balangc insanlk tarihi kadar eskidir. nsanolu lkalarda da yaralarn tedavi etmeye ve

edilmilerdir. Hatta nl Fransz cerrah Franois Quesnay (. 1774) ve daha sonraki baz Batl ilim adamlar, kilisenin cerrahl yasakladn dahi ileri srmlerdir. Gerek Galen doktrini gerekse kilisenin olumsuz tutumu uzun sre cerrahnin tp bilimlerinden saylmamasna sebep olmu, dolaysyla Avrupa'da cerrahlk Rnesans dnemine kadar gerilemeye devam etmitir. Douunda, Hint kltrnden izler tayan ran ve eski Mezopotamya-MsrGrek-Roma kltr messeselerini bnyesinde toplam Dou Roma (Bizans) medeniyetleriyle karlaan slm, onlardan benimsediklerini bnyesine alarak ve tercmeler yoluyla Helenistik dnceden de faydalanarak kendi orijinal medeniyetini kurmutur. slm medeniyetinin ortaya kt zamanlar. Ortaa Avrupas'nn hastalklar birtakm kehanetlerle manastr kelerinde tedavi etmeye alt karanlk tp sadece s'y dourduunu devirlerine sylemesi rastlar. Meryem'in Allah'n olunu deil yznden patriklikten uzaklatrlp stanbul'dan kovulan rahip Nestorius'un (. 451) mridleri ran'a snm ve zamanla Cndipr'a yerleerek Enirvn'n (531-579) kurduu tp ve f e l s e f e okulunda grev almlard. Ayrca 529 ylnda Atina'dan kovulan yedi Yeni Efltuncu filozof da ran'a snarak 549'a kadar orada ders vermilerdi. slm ordularnn ran' fethettii yllarda en parlak devrini yaayan bu okulun mensuplar eski Yunan, Hint ve ran kaynaklarnn Arapa'ya tercme edilmesinde nemli rol oynamlardr. slmiyet'in ilk dnemlerinde, kaynak ve temelini Arap yarmadasndaki halk hekimliiyle Hz. Peygamber'in salk zerine sylenmi hadislerinin oluturduu bir tp uygulamas mevcuttu. Hz. Peygamber zamannda damar keserek kan 421

araya toplanan Hipokrat'n (. m.. 377)


Ortaa Avrupa cerrahsinde kullanlan baz aletler (Zehrv'nin, Kitb't-Tarfmm XXXII-3 [1982], s. 24) Latince tercmesinden: Aramco Wor/d,

yazlarndan cerrahlk zerine olan blmle, Aulus Cornelius Celsius'un (m.s. 1. yzyl) ana hatlaryla cerrahlk hakknda kaleme ald De medicinae adl eseridir. Bu eserlerde cerrahlarn bilmesi gereken konular ve cerrah tedavilerin nasl uygulanaca ayrntlaryla belirtilmitir. Milttan sonra 1 1 1 . yzyldan itibaren tp mensuplar Galen (. 200 I?]) doktrininin takipisi olmular ve hastalklarn sebeplerini sar safra, kara safra, kan ve balgamn fazla miktarlarda deiik yerlere toplanmas eklinde yorumlamlardr. Bundan dolay cerrahlk ilmi kendine yeterince faaliyet alan bulamam ve sadece yara berelerin tedavisiyle megul olmutur. Ortaa boyunca cerrahln durumu daha da ktye gitmi ve cerrahlar kilise evrelerinde hakir grlen cahil kiiler olarak kabul

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CERRAHLIK alma, yaray dalama gibi yollarla tedavi yapld ve Eb Rimse'nin mahir bir cerrah olduu bilinmektedir (Kettn, II, 217-219), Her ne kadar elde bu devirden kalma tp yazmalar bulunmuyorsa da Asr- sadet'e ait rivayetlerden, o dnemde klla karnndan yaralanan sahblere st iirildikten sonra stn yaradan kp kmadna baklarak yaralanmann derecesinin tayin edilmesi gibi ok nemli cerrah tehislerin yaplabildii, fakat bunun yannda yeniden alan kabuk tutmu bir yaradaki kanamann durdurulmamas sonucu hastann kaybedilmesi gibi tedavi yetersizliklerinin de yaand renilmektedir. Hz. Peygamber'in mslman olmayan hekimlere sanatlarn icra etmeleri iin izin vermi olmas (a.e., 1 1 , 212-217), sonraki halife ve emrlerin bu hekimlere msamaha gstermelerine, hatta onlar tevik ve taltif etmelerine sebep olmutur; ilerinden birou saray bahekimliine dahi ykselmitir. Yabanclarn balatt tercme almalarna zamanla mslman hekimler de katlm ve bylece bir tercme okulu domutur. Bu faaliyetin nclerinden Huneyn b. shak (. 260/873), Yunanl cerrah Aeginal Paulus'un (. 690) Epitomele'm, Abbas b. Sad el-Cevher de Hintli hekim anak'a atfedilen be risleyi Kitb's-Smm ve't-tiryak adyla tercme ederek bir taraftan Yunan ve Roma cerrahsini, dier taraftan Hint cerrah ve anestezi metotlarn mslman cerrahlara tantmlardr. Bu devrin nl hekimi Eb Bekir er-Rz (. 313/925), Ali b. Abbas el-Mecs (. 384/994) ve bn Sn (. 428/ 1037) cerrah adna pek iltifat etmemekle birlikte bugn cerrah vakalar iinde mtalaa edilen birok hastalktan bahsetmiler ve kitaplarnda ayr konular halinde cerrahn ve cerrah tekniklerin zelliklerini anlatmlardr. Ali b. s el-Kehhl, Zehrv, smil b. Hasan el-Crcn, bn Zhr, bn'l-Kuf ve bn'n-Nefs, slm'n XI-XI11. yzyllarda yetitirdii nl cerrahlardr. Bunlardan Ali b. s, Crcn ve bn Zhr gz cerrahsinde ok ileri idiler; bn Zhr ayrca modern kliniklerin de kurucusu saylr. bn'n-Nefs kk kan dolamn kefeden hekimdir, Endls ekolnn en nemli temsilcisi olan Eb'l-Ksm
e z - Z e h r v (. 400/1010 civar), yazd

nek tekil etmitir. Kitb't-Tasrif in "Makale f c ameli'I-yed" adyla cerrahla ayrlm olan ve babdan meydana gelen otuzuncu makalesi ksa bir srede btn slm dnyasna, hemen ardndan da Bat dnyasna yaylmtr. Mslman cerrahlarn en stn olarak kabul edilen Eb'l-Ksm o kadar mehur olmutu ki portresi Rz ve bn Sn ile beraber Milano Katedrali'ni sslemekteydi. Kitab XVII. yzyln sonlarna kadar Dou'da ve Bat'da ders kitab olarak okutuldu. Bu eserde birok ameliyat tarif edildii gibi dalama suretiyle tedavi zerinde de durulmu ve bu metotla eitli hastalklarn nasl tedavi edildii, kanamalarn nasl durdurulduu aklanmtr; ayrca eserde cerrahlk aletleri de resimleriyle tantlmtr. bn'l-Kuf ise devrinin en byk cerrah idi ve slm tp literatrnde yalnz cerrah konularn ele alnd ilk tp kitab olarak bilinen el-'Umde f sm'atlcirha (I-II, H a y d a r b d 1937) a d l eseri

ce talyan, daha sonra da Fransz cerrahlarn ileri derecede etkilemitir. Afrikal Leon'a (. 1549) atfedilip nce J. H. Hottinger, ardndan da J. A. Fabricius
t a r a f n d a n Libellus iliustribus apud de arabes viris adyla guibusdam Latince'-

ye evrilen eserdeki Eb'l-Ksm'a ait ksa biyografide kastedilen kii Zehrv olduu halde sonraki yazarlarn hibiri bu ksm iktibas dahi etmemitir. XIII. yzylda Salerno Tp Okulu'ndan yetiip ilk defa cerrah dalnda stat unvann alan Chirurgia'nin yazar Guglielmo da Saliceto (. 1277), XIV. yzyln en nemli cerrah olan ve Chirurgia Magna'y yazan Guy de Chauliac (. 1368) ve Fabricius ab Aquapendente (. 1619), eserlerinde ve uyguladklar cerrah metotlarnda tamamen Zehrv'nin eserinden faydalanmlardr. Trkler kurmu olduklar hastahanelerde cerrahlara ve kehhllere (gz cerrahlar) ayr kadrolar tahsis etmilerdir. Bu durum gerek Seluklu gerekse Osmanl tp messeselerinde bylece devam etmitir. Genellikle Arapa ve Farsa tp kitaplarndan istifade eden bu dnem cerrahlar, eski metotlar uyguladklar gibi cerrahla orijinal katklarda da bulunmulardr. lk Trke cerrah kitab, Amasyal Sabuncuolu erefeddin'in Cerrhiyye-i fihniyye'sidir (1465) ve Eb'l-Ksm ez-Zehrv'nin eserinin "Makale f c ameli'l-yed" blmnden esinlenerek hazrlanmtr. Sabuncuolu, esere kendi grlerini eklemesinin yannda ayrca ameliyat ve dalama sahneleriyle cerrahlk aletlerini de minyatrlerle resmetmitir. Yazar cerrahl tarif ederken, "Geldik ey tabb ol sze kim bu a'ml-i cirha vardr, kesmekten ve delmekten ve yakmaktan ibarettir" demektedir. Eserde cerrahln hemen her

yazmt. slm medeniyetiyle tanmaya balad VI11-X. yzyllarda Avrupa, ilk defa slm ilminin kendi ilminden ok stn olduunu farketmitir. VIII. yzylda Milano'da, IX. yzylda Salerno ile Padova'da ve XII. yzylda Napoli'de kurulan tp okullarna slm dnyasndaki rneklerin byk tesiri olmutur. Salerno Tp Okulu'nun drt kurucusundan birinin Arap Adale olduu rivayet edilir. Kartacai Konstantin ve Cremonal Gerard (. 1187), Arapa tp eserlerini ilk defa Latince'ye eviren Batllar olarak n yapmlardr. Cremonal Gerard'n Tuleytula'da (Toledo) Latince'ye evirdii eserlerin en nemlisi Zehrv'nin Kitbut-Tasrif idir.
Liber Alsahavari de Chirurgia adyla

tercme ettii kitabn cerrah ksm n-

Cerrhiyye-i

ilhniyye'de

bir d a l a m a y tasvir e d e n m i n y a t r l e bir o c u u n

basndaki apsenin yarlmasn tasvir

eden

m i n y a t r (Blbliotheque Nationale, Suppl., Turcs, nr, 963, vr. 30l\ 53")

Kitb't-Tasrif adl ansiklopedik eseriyle tedavi, farmakoloji ve bilhassa cerrahlk asndan adalarna ve daha sonraki meslektalarna uzun yllar r422

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

^ ^

CERRAHLIK dalndan ameliyat rnekleri ayrntlaryla anlatlmaktadr (geni bilgi iin bk. CERRHIYYE- LHNYYE). Bu eserden baka, geldikleri ve oturduklar yerlerin coraf konumu sebebiyle Hind'i, in'i ve Bat'y ok iyi tanyan Trkler'in Seluklu ve Osmanl dnemlerinde gerek eski Yunanca, Arapa ve Farsa'dan tercme, gerekse Trke telif eklinde birok cerrahnme kaleme alnmtr. Mukbilzde M'min'in 841 (1437) ylnda II. Murad'a ithaf ettii Zahre-i Murdiyye adl eseri, saray hekimlerinden Bursal Ali Efendi'nin Drssade aas Beir Aa adna yazd Cerrhnme
Hulsa f fenni'1-cirha

bilgilerden, anatomi renmek iin savata lenler zerinde terih (otopsi) yaplabilecei anlalmaktadr. Yine bn'nNefs'in XIII. yzylda kk kan dolamn kefetmesi ve bn'l-Kuf'un anatomi almalar, her ikisinin de ller zerinde aratrma yapm olduklarn gsterir. Hal seferleri srasnda Trkslm hekimlerinin sava alanndan topladklar dman lleri zerinde eitli almalar yaptklar bilinmektedir. slm cerrahsi balangta ran ve Grek cerrahsinden etkilenmi ve bu etkilenm e zellikle sistematik olarak yaplan tercmeler yoluyla balamtr. Fakat mesele bu tercmelerle bitmemi, ayn konudaki eitli eserlerin karlatrlmas sonucu yanllar dzeltilmi, ilveler yaplm ve bunun da tesinde orijinal eserler meydana getirilmitir. Btn kaynaklarn ittifak ettikleri gerek udur ki Ortaa boyunca slm cerrahlar Avrupallardan daima ok ileride bulunmular ve Bat'da Rnesans'tan sonra grlen ilerlemenin ncleri olmulardr. Cerrah en nemli hamlelerini slm lkelerindeki cerrahlarn elinde yapmtr. Anestezi altnda sezaryenden katarakt ameliyatna kadar birok mdahaleyi baarabilmi ve orijinal cerrah eserleri kaleme alm olan mslman cerrahlarn gelitirdikleri birok alet de zamanla deierek gnmze kadar ulamtr.
BIBLIYOGRAFYA:

"islamic Medicine in European University at the Down of Renaissance", Abstracts the Third
International Conference on islamic Medici-

ne, Kuwait 1984, s. 40-41; A. Mattaleb, "The Influence of islamic Civilization on European Civilization During the Renaissence Period in the Field of Medicine or its Allied Subject", a.e., s. 49-51; A. M. Dajani, "Abstracts of Contributions of islamic Medicine to Urology", a.e., s. 55; N. Yldrm, "Alim-i Cerrhn'in Bilinmeyen Bir zeti: f Nebzetin min elCerrhn", Tp Tarihi Aratrmalar, stanbul 1986, s. 100-104; Abdlhay el-Kettn, et-Tertb'l-idriyye (zel), II, 210-222; F. Kmil Beksan, "Cerrah erafeddin Sabuncuolu Eserinin Ablksm Zehravi Eseri ile Mukayesesi", Trk Tp Tarihi Arkiui, III/11 (1939),

ve Cerrah MeTerceme-i
f ile el-Umde

sud'un Farsa'dan evirdii smati'l-cerrhn

bunlarn en nemli-

lerindendir. Fakat Osmanl tbbnda cerrhnme denince akla ilk gelen eser, Cerrah brhim'e ait Alim-i Cerrhn adl tercme eserdir. Bu eserin asl, 11. Bayezid'in Mora seferi srasnda Modon Kalesi'nde ele geirilen Efltun, Galen, Hipokrat ve bn Sn'nn grlerini ihtiva eden Yunanca ve Srynce yazlm indar isimli bir kitapt. Cerrah brhim bu kitaba, XIV-XV. yzyln nl Trk hekimlerinden Hac Paa, Akemseddin, Beir elebi, Hekim irvn ve Sabuncuolu erefeddin'den yapt alntlarla kendi tecrbe ve grlerini de ilve ederek eserini meydana getirmitir. Yirmi iki blmden oluan kitabn bir blm, dier cerrahnmelerden farkl olarak ok ve tf e k yaralar ile tedavilerine dairdir. Trkiye'de modern cerrah eitimi, balar.

s. 96; Refik Mnir Keskin Saim Salk, "Trkiyede Vildiye ve Nisaiye Tarihinden Bir Hulsa", a.e., s. 101-106; Uveis Maskar, "slm'da ve Osmanllar'da Otopsi Sorunu zerinde Bir Etd", Tp Fakltesi Mecmuas, sy. 39, stanbul 1976, s. 5; Max Meyerhof, "Cerrah", A, III, 110-111; a.mlf. - [T. Sarnelli], "Djarrh", El2 (ng.), II, 481-482.
S H A S A N DORUYOL

Osmanllar'da Cerrahlk Meslei. Cerrahlk Osmanllar'da maharet ve tecrbe isteyen bir meslek dal olarak grlrd ve cerrah daha ok bir sanat erbab saylrd. Bu sebeple cerrahlk meslei, ya sarayda ehl-i hiref* tekiltna bal olarak veya usta bir cerrahn yannda yahut babadan oula geen bir sanat eklinde renilirdi. Cerrahlar driflarda, saraylarda, orduda veya "dkkn" denilen muayenehanelerinde alrlard. Yara ve ban tedavisi, ftk rahatszlklarnn iyiletirilmesi, di ekimi, kan alma, snnet gibi mdahaleler cerrahn megul olduu balca ilerdi. Saray cerrahlar ayrca Enderun'a alnacak devirmelerin ve hadm aalarnn muayenelerini de yaparlard. Bunlarn mirine sercerrhn-i hssa veya cerrahba denirdi. Ordu cerrahlna saray cerrahlarnn en yeteneklisi, driflara ise usta ve tecrbeli cerrahlar tayin edilirdi. Buralarda alan birinci cerraha gnde ortalama 7 - 8 ake, ikinci cerraha ise 3 - 4 ake cret verilirdi. Driflarda grevlendirilen cerrahlarda grevlerini ihmal etmeme, hastalara kar efkatli ve merhametli olma gibi belirli ahlk zellikler de aranrd. Brun aalarndan olan saray cerrahlar ehl-i hiref tekiltna bal idiler. Bu tekiltta ayr bir cemaat oluturan cerrahlar, Enderun'un mteferrika* cemaati iinde iken almaya baladklar "mukaddemt- ulm" derslerini tamamladktan sonra gerek saray dahilinde gerekse darda yapacaklar hizmetler ge423

Takprizde, Mifths-sa'de, I, 349; Kef'z-zunn, I, 581; F. H. Garrison, An Introduction to the History of Medicine, Philadelphia

1832'de Topkap Saray iinde Cerrahhne-i mire'nin kurulmasyla Bu messese 1836 ylnda Tbhne ile birletirilerek Otluku Klas'na tand ve Mekteb-i Tbbiyye adn ald. Daha sonra da bugn Galatasaray Lisesi'nin bulunduu yerdeki Enderun Aalar Mektebi'nin binasna nakledildi ve II. Mahmud'un mehur nutku ile alan bu okula Mekteb-i Tbbiyye-i Adliyye-i hne ad verildi; ilk otopsi dersleri de bu okulda yaplmtr. 1909 ylnda Haydarpaa'daki binada birletirilen asker ve mlk (sivil) tbbiyeler Tp Fakltesi adn ald. Tp faklteleri bu tarihten itibaren dier branlarn yannda cerrahlk eitimini de srdrmektedirler. Trkiye'de cerrah yerine operatr terimi ilk defa Cemil Topuzlu Paa (1868-1958) tarafndan kullanlmtr. Hekimba Seyyid Mehmed elebi'nin 1625'te yazd Enmzec't-tb adl eserin anatomiyle ilgili blmnde verilen

1929, s. 126-139; P. Huard, Le premier manuscrit chirurgical Turc, Paris 1960; Kzm smail Grkan. Pratik Cerrahi, stanbul 1964, 1, 8-13; Bedi N. ehsuvarolu, Trk stanbul'da Tp re-

timi, stanbul 1970, s. 35-56; Kehhle, el-'Ulmi-'ameliyye fi'l-'usril-lslmiyye, Dmak

1392/1972, s. 125-140; M. S. Spink, Albucass on Surgery and Instruments, London 1973,

s. 8-15; S. Hamarneh, "Ayn Zarbi and his Definitions of Diseases and their Diagnoses",
Proceedings of the First International Sympossiom for the History of Arabic Science, Halep

1976, II, 305-323; a.mlf., "Surgical Developments in Medieval Arabic Medicine", Studies in History of Medicine, 1/2, New Delhi 1977,

s. 154-158; J. S. Graziani, Arabic Medicine in


the Eleuenth Century as Respected in the Works of ibn Jazlah, Islmbd 1980, s. 9-39;

G. H. Brieger, "The Development of Surgery",


Textbook of Surgery (ed. Davis-Christopher),

Philadelphia 1981, s. 1-22; Ayegl Demirhan, Ksa Tp Tarihi, Bursa 1982, s. 17; . ncel,
Trk-lslm Tababetinde Anestezi (doktora te-

zi, 1982), iti apa Tp Fakltesi; H. Hathout,


Topic in islamic Medicine, Kuwait 1983, s. 2356; S. Ammar, Medecins et Medecine de l'Is-

lam, Paris 1984, s. 207; Said A. F. Asmhour,

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CERRAHLIK rei nazar ve uygulamal eitimlerini

srdrrlerdi. Topkap Saray Mzesi Arivi'ndeki ehl-i hiref mevcib defterlerinde, eitli yllarda ehl-i hiref tekiltna bal olarak grev yapan cerrah, stat, kird ve mteferrikalarn isimleri, aldklar yevmiye miktarlar ve kimlikleri hakknda bilgiler vardr. Bu defterlere gre mesel 1525'te cerrahlarn mevcudu krk be, kirdlerin mevcudu ise be iken 1596'da cerrah saysnn yetmi dokuz, kirdlerinin ise otuz kii olduu grlmektedir. XVII. yzylda saray cerrahlarnn mevcudu krk elli civarnda idi. Evliya elebi, darda zel muayenehanesi olan cerrah esnafnn 700 kii olduunu ve stanbul'da 400 cerrah dkkn bulunduunu yazmaktadr. Ona gre cerrahlar esnaf resmigeitlerine katlrlar, tahtrevanlar zerinde kerpeten, mengene, ksk, testere, ee vb. eitli cerrah aletler dizip baz adamlarn kollarn, balarn, ayaklarn tedavi ederek gsteri yaparlard (Sey a h a t n a m e , l, 5 3 2 ) .

C E R R A H P A A KLLYES Cerrah Mehmed Paa'nn stanbul'da kendi adyla anlan Cerrahpaa semtinde yaptrd klliye. Cerrahpaa Camii, III. Mehmed devrinde 1598-1599 yllar arasnda dokuz ay kadar sadrazamlk makamnda bulunan Cerrah Mehmed Paa tarafndan ina ettirilmitir. Cami cmle kaps stndeki Arapa kitbesine gre 1002 (159394) ylnda yaptrlmtr. Avlu duvar dnda bulunan emenin manzum kitabesi de 1003 (1594-95) tarihini gsterir. Cerrah Mehmed Paa Camii, Hassa Bamimar Dvud Aa zamannda ina edilmitir. Cerrah Mehmed Paa Camii 1070 (1660) ylndaki byk yangn felketinde iine snanlarla birlikte yanm ve ertesi yl tamir edilmitir. Ktibzde adl bir air tarafndan yazlan ve Ayvansary'nin Mecma-i Tevrih'inde yer alan manzum "Trh-i hrk- Kebr" balkl destanda bu yangna temas edilmitir (s. 423). Hatta Turhan Vlide Sultan bir hayrat yaptrtmak istediinde Cerrahpaa Camii'ni ihya ettirmesi dnlm, fakat sonra bundan vazgeilerek, inaat uzun yllardr durmu olan yeni Vlide Camii'ni tamamlatmas daha uyrar zarar grm, minaresi ve son cemaat yeri kubbeleri tamamen yklmtr. Minare XX. yzyl balarnda ta klhl ve deiik bir slpta yeniden yaplm, fakat son cemaat yeri olduu gibi braklmtr. Uzun yllar son cemaat yerinin sadece mermer stunlar, demir gergi kirileriyle birbirlerine balanm olarak duruyordu. Cami 1958'den itibaren bir tamir grm, 1982'de de son cemaat yeri kubbelerinin ihyasna giriilmek suretiyle mimarisi tamamlanmtr. Cerrahpaa Klliyesi cami, medrese, hamam, trbe, adrvan ve emeden meydana gelir; ancak bugn AksarayKocamustafapaa yolu, medrese ile klliyenin dier binalarn birbirinden ayrm durumdadr. Cami alt pyeli merkez plan tipinin en baarl rneklerindendir. Merkezde hafif bask olan ana kubbe sivri kemerler aracl ile alt pyeye oturmaktadr. Kubbe basks alt yndeki eksedralar zerinden kemerler vastas ile duvarlara aktarlmtr. Mihrap ksmnn zerini rten gneydeki eksedra dierlerinden farkl tutularak iki pye aras geniliinde yaplm, ana mekn iinde yer alan kuzeydeki eksedrann iki yanndaki keler ikier kk kubbe ile rtlm, bat ve douda buCerrahpasa Camii ve Trbesi - istanbul Cerrahpaa Camii'nin iinden bir grn
(1992 onarmndan

Cerrahlar zaman zaman tabip, kehhl ve attarlar gibi hekimba tarafndan imtihan edilir, yeterli bulunanlara hekimbann mhrn tayan bir izin belgesi verilir, cerrahlktan anlamayanlar ise cezalandrlrd.
BIBLIYOGRAFYA : Ftih Mehmed II. Vakfiyeleri, Ankara 1938,

gun grlmtr. 13-14 Ramazan 1196 gecesi (22-23 Austos 1782) meydana gelen byk yangnda da Cerrahpaa Camii'nin bir defa daha zarar grd bilinmektedir. Bu byk yangn felketlerinden sonra Cerrah Mehmed Paa Camii, 1894'te stanbul'un tarih eserlerinde byk tahribat yapan zelzelede tek-

s. 249; K. Edib Krkolu, Sleymaniye Vakfiyesi, Ankara 1962, s. 41; Evliya elebi, Seyahatname, I, 532; O. evki Uluda,
Asrlk Hicrde Trk Tp Tarihi, Hayat, Asr-

Bebuuk

istanbul 1925, s. 149stanbul 1933, s. 8 9 ; stanbul Hayat,

150, 222; Ahmed Refik [Altnay], Onuncu Asr-


stanbul a.mlf., Onbirinci Hicrde

stanbul 1931, s. 8-9, 44-45; a.mlf., "Ftih Devrine Aid Vesikalar", TOEM, y. 9, s. 7; Uzunarl, Kapukulu Ocaklar, 1 , 405-406; a.mlf., Saray Tekilt, s. 316, 358, 364, 368, 430, 4 6 4 ;

Vecihe Klcolu, Cerrahiye-i ilhaniye, Ankara


1956, s. 18; Nimet Takran, Hasekinin Kitab,

stanbul 1972, s. 134; Nil Akdeniz, Osmanllarda Hekim ue Deontoloji, stanbul 1979, s. 64-

lunan drt eksedra ise karlkl olarak caminin ana mekn emasna katlmtr. Camiyi i taraftan saran ikinci kat koridoru kemerler vastasyla tanmaktadr. Duvarlarn d yzlerinde iteki pyelerin aksna gelen noktalara rme pyeler konulmu ve arlk bu pyelere bindiinden cephelere bol pencere ama imkn elde edilmitir. Yapnn kuzeyinde sekiz stunun tad alt kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadr. Eksendeki giriin zerini, alt kubbenin ortasnda yer alan bir aynal tonoz rter. Son cemaat yeri harimden daha geni yaplmtr ve iki mihrap niine sahiptir. Kuzeybatda kare kaidesi duvar

65, 144, 146-148, 157, 159-161, 164; a.mlf., "Osmanllarda Tphanenin Kuruluuna Kadar Tp Eitimi", TDA, sy. 22 (1983), s. 152182; a.mlf. (Nil San), "Topta Nurbanu Valid e Sultan Drifas", Birinci hi Kongresi, stanbul Edirne Trk Tp Tari17-19 ubat lindeki alan 1988, AnkaKurums-

ra 1992, s. 171; Ratip Kazancgil, 1362-1920


Yllar Arasnda lar ue Bu Salk Kurumlarda Personel,

tanbul 1981, s. 34; Sheyl nver. "Fatih Klliyesine Ait Dier Mhim Bir Vakfiye", VD, 1 (19381, s. 39-45; a.mlf., "Ftih Zaman Cerrahlar Hakknda", Dirim, sy. 9, stanbul 1949, s. 3-4; Rfk Mell Meri, "Osmanl Tabbeti Tarihine Ait Vesikalar", TV, 1/16 (1955), s. 37-113; a.e., 11/17 (1958), s. 267-293.
S N I L SARI

424

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CERR de yaplmtr. Dou duvarnda ise bir giri kaps daha bulunmaktadr. Bugn tamamen yklm olan hamam, klliyenin dou ksmna ifte hamam olarak ina edilmitir. Kaynaklarda mevcut plan ve bilgilerden hamamlarn soCerrahpaa Camii'nin cmle kaps zerindeki kitbe

yunma ksmlarnn kare planl ve kubbeli, soukluklarnn blml ve scaklklarnn da sekizgen kasnaa oturan pandantifli kubbelerle rtl olduklar anlalmaktadr.

boyunca ykselen minare, kuzeydouda ise caminin ikinci katna geii salayan st kubbe rtl bir merdiven bulunur. Minare onaltgen gvdesi, stalaktitli erefesi ve erefedeki ebekeli mermer korkuluklaryla devrinin zelliklerini tamaktadr. Cmle kaps en dtan iki stunla snrlandrlmtr. Giriin iki yannda mukarnasl niler, zerinde de iki satirli kitbe yer almaktadr. Kitabenin zerindeki dokuz kademeli stalaktitli mukarnasn iki yannda birer daire iinde sada "Allah", solda "Muhammed" ibareleri okunmaktadr. Cmle kaps sra mukarnasl bir kuakla son bulur. Caminin dou ve bat cephelerinde sral olan pencerelerin alt ve orta sras dikdrtgendir; st sra ise sivri kemerli ve ajurlu olarak dzenlenmitir. ki cephenin de orta ksmna, harime yanlardan girii salayan kaplar almtr. Mihrap ksm da takn cepheli bir grnm arzeder. Stunelerle snrlandrlan mihrap alt kenarldr ve stnde mukarnasl kavsara, nndeki sekide de 80 cm. geniliinde geometrik desenli bir mermer mozaik bulunur. Klh ve kasnak ksm ahap olan minberin merdiven alnl bitki motifleriyle sslenmitir. Minberin yanlarndaki gen aynalklar, geometrik yldzdan gelien ve gittike bitkileen bir motif bezemektedir. Caminin kuzeyinde yer alan ve yol yznden klliyenin dier binalarndan ayr kalan medresenin nnde bugn kaps yola bakan, zeri ak kk bir giri avlusu bulunur. Tamamen kesme tatan ina edilmi olan ndeki bu ksmn cephesi, ortada ka kemerli mermer bir takap, iki tarafnda iki ni ve birer pencere eklinde dzenlenmitir. Esas avluya girii salayan kapya sekiz basamakl bir merdivenle klr. Dikdrtgen planl medrese klasik Osmanl medresesi tipindedir. Ortadaki kare avlunun etrafn, her ynde drder stunun tad tula kubbelerle rtl revaklar evreler; stun balklar baklavaldr.

te duvarlar iki sra tula, bir sra ta kullanlarak rlmtr. Revaklarn arkasndaki yine kubbe rtl olan hcrelerin birer kap ve penceresi vardr; ayrca her hcreye bir ocak ve iki de dolap nii yaplmtr. Hcre bulunmayan gneyde sadece giri kaps ve revak, kuzeyde ise revaa alan bask kemerli bir kapya sahip kare planl dershane yer almaktadr. Binann gneydou kesine hellar yerletirilmitir. Restore edilmi olan medrese bugn stanbul niversitesi Cerrahpaa Tp Fakltesinin Tp Tarihi Bilim Dal Aratrma Merkezi ve Mzesi olarak kullanlmaktadr. Burada ayrca Sheyl nver arivi ile nakhnesi de bulunmaktadr. Cerrah Mehmed Paa'nn trbesi, caminin kuzeybat kesine yakn bir yere avlu duvarlarna bitiik olarak sekizgen plan zerine ina edilmitir. Klasik Osmanl trbesi tarznda ve kesme tatan olan trbenin her yznde biri altta, dieri stte ikier pencere yer alr; alttakiler dikdrtgen ve dme demir ebekeli, sttekiler ise sivri kemerli ve al ebekelidir. zeri kubbe ile rtl olan trbenin iinde Mehmed Paa ile evldna ait ahap sanduka bulunmaktadr. Avlunun kuzeybatsnda, her kesinde ksa bir mermer stun olan onaltgen planl mermer bir adrvan havuzu vardr. Palmetlerden meydana gelen hafif kabartma bir kuak havuzu evreler. Avlunun duvarlar kesme tatandr. Daha ykseke ve bask kemerli olan kuzeydeki kapnn dousunda alt, batsnda ise trbeye kadar drt pencere bulunmakta, bunlar trbeye alan iki pencere, iki ni ile bir aklk takip etmektedir. Pencerelerin tamam dvme demir ebeke ile kapatlmtr. Avlu duvarnn kuzeybat kesi pahlanmak suretiyle buraya eme yerletirilmitir. Sivri kemerli emenin niinde iki servi ile bir vazo iinde lle ve karanfil motifi yer alr. Avlunun bat duvar gibi sar olan kble tarafndaki duvarlar caminin gneyinde bir platform tekil edecek ekil^
F

BIBLIYOGRAFYA:

Evliya elebi, Seyahatname, I, 309, 331; Ayvansary. Hadkati-cevmi', i, 71, 423; a.mlf.,
Vefeyt- Seltn, s. 16; a.mlf., Mecmu-i Te urh, s. 4 2 3 ; H. Glck, Die Baeder rah Mehmet Paa Hamam Hakknda, Konstantistanbul sy.

nopels, Wien 1921, s. 172; Sheyl nver, Cer1934; a.mlf., "Cerrah Mehmet Paa Hamam
H a k k n d a " , istanbul Belediye Mecmuas,

109, stanbul 1933, s. 232-236; a.mlf., "stanbul Yedinci Tepe Hamamlarna Dair Baz Notlar", VD, sy. 2 (19741, s. 248; Ahmet Kemal
Aru, Trk Hamamlar Etd, stanbul 1949, s.

65; Tahsin z, istanbul Cmileri, Ankara 1962,

1 , 39; Doan Kuban, "Kubbesi Altgen Kaideye


Oturan Camiler", Beitraege zur Kunstgeschichte
Asiens-ln Topographie Memoriam Istanbuls, Ernst Diez, istanbul 1963, Tbingen 1977, s. 392Devri Mimarisi,

s. 35-47; W. Mller-VVener, BildIexikon zur


3 9 4 ; Oktay Aslanapa, Osmanl

stanbul 1986, s. 311-313; Muzaffer Erdoan, "Mimar Davud Aa Hayat ve Eserleri", TM, XII (1955), s. 179-204; R. Ekrem Kou, "Cerrahpaa Camii", st. A, VII, 3504-3505.
S K O K S A L SEYHAN

CERR ( Takyyddn Eb Bekr b. Zeyd b. Eb Bekr el-Hasen el-Cerr ed-Dmak (. 883/1478) Hanbel fakihi. eyh Ahmed el-Bedev'nin soyundan-

dr. Yaklak 825 (1422) ylnda Filistin'de Nablus ehrinin bugn yklm olan kasabalarndan Cerra'da dodu. Bu isim baz kaynaklarda Cir eklinde getii iin nisbesi Cir eklinde de kaydedilmektedir. Cerr, Yahy el-Abds'den Kur'an, Arapa tefsir, fkh ve fkh usul okudu. 842'de (1438) Dmak'a gitti, orada Takyyddin b. Kandes'ten men ve beyn ilimlerini tahsil etti, fkh ve usl-i fkhtan iczet ald. Bu arada eyh Abdurrahman b. Sleyman ve emseddin e-eyl'den ders ald. Daha sonra Dmak'ta Hanbel mezhebinin sekin ahsiyetlerinden biri olarak ders ve fetva vermeye balad, kadlk yapt. 425

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CERR Cerr ile ilgili olarak bilgi veren Sehv, onunla ayn yata olduunu, Dmak'a gittiinde kendisine arkadalk ettiini kaydeder. 861 (1457) ylnda Kahire'ye giden Cerr, orada Seyyid en-Nessbe, Alemddin el-Bulkn, Celleddin el-Mahall, mm Hn el-Hevrniyye, Takyyddin el-Hsnve bn Hmm'n sohbet ve derslerinde bulundu. Kendisinden de pek ok kimse ders ald. Birka defa hacca giden Cerr, 875'teki (1470) hacc srasnda mcvir olarak kald ve Necmeddin bn Fehd'den Ahmed b. Hanbel'in ei-Msned'inin tamamn okudu, kendisi de rencilerine okuttu. 11 Receb 883 (8 Ekim 1478) tarihinde Dmak'ta v e f a t etti. iirle de uraan CerrFnin eitli kasideleri yannda baz manzum risleleri de bulunmaktadr.
Eserleri. 1. Tuhfet'r-rkic ve's-scid

CERULLI, Enrico (1898-1988) ^ talyan arkiyats. ^

bilmediini gereke gstererek onun slmiyet'i tanm olamayacan iddia eden ilim adamlarna kar, Ortaa'da zellikle Endls'te Latince'ye evrilen slm eserlerin metinlerini tantarak cevap vermi ve bylece en azndan karlkl etkilenmenin sz konusu olabileceini ortaya koymutur. Eserleri. Balca eserleri unlardr: La
lingua lingua II Libro le fonti Commedia eritti vari 1964), L'Islam 1971), Nuove Scala e la Occidente ta persiana nezia nel e la e la della storia storia Scala di dei Harar (1936), La delDivina Somalia. 1957(Roma della in raccola VeSidamo della 1949), (Roma oggi Libro e di sui (1938),

Napoli'de dodu ve btn renimini bu ehirde yapt. Instituto Universitario Orientale'de Carlo Alfonso Nallino ile Giorgio Levi della Vida'dan arkiyat ilimlerini okudu,- Francesco Gallina'dan da zel olarak Habeistan ve Somali zerine dersler ald. Henz on sekiz yanda iken yapt Dou Afrika halk trkleriyle ilgili derleme, ignazio Guidi tarafndan Accademia Nazionale dei Lincei'ye takdim edilmesine ve bu akademide bakanlk mevkiine kadar ykselecei parlak kariyerinin temelinin atlmasna yol at. renimini bitirdikten sonra Dileri Bakanl'nda grev ald. Fakat Accademia Nazionale dei Lincei ile sk iliki iinde bulunarak resm grevinin yan sra ilm almalarn da yrtt. Yllarn, diplomat olarak gittii her yerde kltr mirasn inceleyerek bunlar ilim lemine sunmakla geirdi. 1920 ylnda Somali'de balayan ilk diplomatik grevi Etiyopya'da ve o dnemde Africa Orientale diye adlandrlan Eritre-Sudan yresinde devam etti; 1937'de Africa Orientale eyaletinin vali yardmclna getirildi. 1950-1955 yllar arasnda ran'da bykeli olarak bulundu ve ran edebiyatnda nemli bir yer tutan "tziye metinleri" adl tiyatro eserleriyle ilgili olarak toplad birok el yazmasn Vatikan Ktphanesi'ne hediye etti. 1100 adet olan bu yazmalar, talyan Trkologlar Ettore Rossi ve Alessio Bombaci tarafndan Elenco di drammi
religiosi persiari (Vaticano 1961) adl

e la guestione

arabo-spagnole (Vaticano editi di ieri e inediti

ricerche conoscenza di novelle

deli'islam tradotte

( V a t i c a n o 1972), Una 1557 ( R o m a 1975).

f ahkmi'l-mescid.

Mescidlerle ilgili

hkmler, Mescid-i Harm, Mescid-i Nebev ve Mescid-i Aks'nn tariheleri, faziletleri ve bunlarla ilgili din hkmlere dair bir eserdir. Drt mezhebin grlerine yer veren eser, mukaddimeden sonra drt blm (kitb) ve yetmi be babdan olumaktadr (yazma nshas iin
bk. S e l h a d d i n e l - M n e c c i d , s. 257). 2.

Baz nemli makaleleri de unlardr: "La conquista persiana di Gerusalemm e ed altre fonti cristiane orintali in un episodio dell'Orlando Furioso" (Orientalia,
n.s. XV 11946], s. 439-481); "Una nuova

collezione di manoseritti della Biblioteca


Vaticana" ( R e n d i c o n t i dell'Accademia
zionale dei Lincei,

Na-

seri 8, IX (1954], s. 507-

515); "Le thtre persan et ses orlgines"


( L a Novelle (Accademia vegno (Cultura Volta Clio, VII-IX 11955-1957), s. 181Nazionale dei Lincei, XII. Con-

Kitbii'l-Ev*il.

Kaynaklarda ad ge-

188); "Oriente ed Occidente nel Medioevo"


[1957], s. 4 4 5 - 4 5 8 ) ; "Ilteatro 106Studio MeMe-

meyen bu eserin mellif hatt bir nshas Berlin Kraliyet Ktphanesi'nde bulunmaktadr (nr. 9368). Ktphanenin fihristini dzenleyen Ahlvvardt, mellifin adn yanllkla Huz diye gstermit i r (a.g.e., s. 257).

persiano. La sua genesi e la sua storia"


e Scuola, I [1961-19621, s. di su'Alto nell'Alto

111); "L'Islam nella storia dell'alto Med i o e v o " {Atti del Centro dioevo. dioevo, del XII. Convegno di Studi e l'Islam Italiano

Cerr'nin bunlardan baka kaynaklarda adlar geen dier eserleri de unlardr: yet'l-matlab
mezheb yetut-trz Kitbi f halli'l-elz,

L'Occidente

II [ S p o l e t o 1965), s. 9 8 3 - 1 0 0 7 ) .

ma'rifeti'lHilMuhtaaru

(muhtasar bir fkh kitabdr),

katalogla ilim lemine tantlmtr. Accademia Nazionale dei Lincei'de bakan yardmcs ve bakan olarak uzun yllar grev yapan Cerulli, lkesiyle Avrupa ve Amerika'daki eitli ilm kurulularn yeliine kabul edildi; ayrca Brksel, Manchester, Roma niversiteleri tarafndan fahr doktorluk pyesiyle dllendirildi. Son yllarn grme zorluu ile geirdi ve Roma'da ld. ok ynl bir lim olan Cerulli, slmiyet'le ilgili almalarnda zellikle bu dinin Somali ve Etiyopya'da yayl zerinde durmutur. En nemli baars ise talyan airi Dante Alighieri zerine, 1919 ylnda Asin Palacios'un eserinin yaymlanmasndan sonra kan, lh Komedya' da slm etki olup olmad konusundaki tartmalar srasnda orta yolu bulmu olmasdr. Cerulli, Dante'nin Arapa

BBLYOGRAFYA:
G. Gabrielli, Bibliografia llstici degli studi orientain Italia dal 1912 al 1934, Roma 1935, Italiano alla Conos-

Ahkmi'n-nis3

( E b u l - F e r e c badl eseriUli beyn tbni'lmes'iNe'mer.

s. 18, 19, 57-60; Comissione Nazionale taliana


per l'NESCO, Contributo cenza dell'Oriente. Repertorio Bibliografico

n ' l - C e v z ' n i n Ahkm'n-nis5 nin muhtasardr), et-Terh erhu f

Lahhm, li't-tercih, f3is'd-drer

dal 1935-1958, Firenze 1962, s. 106-108, 157158, 197; Academia Nazionale dei Lincei, Biografie e Bibliografie degli Accademici Lincei,

Tahhu'l-hilfi'l-mutlak, f muvafakati

BBLYOGRAFYA: Sehv, ed-Dau''l-lmi', VI, 130-131; XI, 32-33; Kef'z-zunn, I, 111; bn'l-md, ezert, VII, 337-338; zhu'l-meknn, I, 281; 1 1 ,

142; Hediyyetul-'riftn,
Mneccid, Mu'cem'l-m'

I, 237; Selhaddin elerrihne'd-Dmakyellifn, III, 62;

yn, Beyrut 1398/1978, s. 257; Zirikl, el-A'lm,


II, 3 7 ; Kehhle, Mu'cem'l-mu

Roma 1976, s. 683-689; C. A. Nallino, "I principali risultati del viaggio di Enrico Cerulli nell'Etiopia Occidentale nel 1927-1928", OM, XIII (1933), s. 430-436; V. Vacca, "Notizie su E. Cerulli. Sue principali pubblicazioni", a.e., XVII (1937), s. 638-640; G. Levi della Vida, "Omaggio ad Enrico Cerulli", a.e., XLIII (1963), s. 795-798; Lanfranco Ricci, "Enrico Cerulli e l'Istituto per l'Oriente", a.e LXX (1990), s. 16; "Cerulli Enrico", Dizionario Enciclopedico Italiano, III, 101; "Cerulli Enrico", Grande Dizianorio Enciclopedico, III, 353; Filippo Ber-

Th el-Vel, "el-Cerr' ve Kitbh Tuhfet'r-rki' ve's-scid f ahkmi'l-mescid", 'Alemul-ktb, II, Riyad 1981, s. 103-108.
S M . ZG ARAS

totti, "Cerulli", Elr., V, 332-333.


B MAHMUT H . AKROLU

426

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CESSS bilir. zellikle mam afi'yi sk sk tenkit etmesi, bu mezhep sahiplerinin kar_J tenkitlerine sebep olmutur. Kuvvetli bir muhakemeye ve stn bir ikna kabiliyetine sahip olan Cesss, ileri srd grler arasnda delillere dayal tercihler yapmakta, sonradan kan meseleler hakknda da mezhebin usulne gre gr belirtmektedir. Yer yer Hanef CESET (bk. CSM). mezhebine, hatta slm hukukularnn ounluuna aykr grler ne srd de grlmektedir. Mesel En'm sresinin 103. yetini tefsir ederken AlCESSS
n

CERVEL b. EVS L (bk. HUTAY'E).

kar da yer yer memnuniyetsizliini hissettirmeye alr (a.e., , 246, 329, 400).
Eserleri. 1. Ahkm'l-Kur'n*. Ahkm

yetlerinin tefsiridir. Hanefler arasnda ok rabet gren ve birok yazma nshas bulunan kitap, ilk olarak bir heyet tarafndan cilt halinde neredilmitir (stanbul 1335-1338). Eseri ayrca Muhammed es-Sdk Kamhv de be cilt halinde yaymlamtr (Kahire, ts.; Beyrut
1405/1985). 2. Ul'l-fkh*. En eski

CESARET (bk. ECAAT).

usl-i fkh kitaplarndandr. Kur'n'a mukaddime

Ahkm'lyazlan

olarak

lah'n hirette de grlemeyeceini syler ve grne uymayan yet ve hadisleri te'vil eder (Ahkm'l-Kur' n, III, 4-5). Ona gre sihrin hakikati yoktur, sihir bir gz boyama ve aldatmacadan ibarettir. Hz. Peygamber'e by yapldna dair haberler uydurmadr (a.e., I, 49). Bu grlerinden dolay Mu'tezile mezhebinden olduu ileri srlmse de bu doru deildir. Mu'tezile limlerine dair tabakat kitaplarnda kendisine yer verilmesi, mezhep mensuplarnn saylarn oaltma ve mezhebin ilm deerini artrma gayretlerinin neticesi olarak aklanabilir. zel hayatnda sadelikten ayrlmayan, her trl gnahtan titizlikle saknan Cesss devlet hizmetinden uzak durmu, kendisine iki defa teklif edilen bakadlk grevini kabul etmemitir. Tefsirinde "emir bi'l-ma'rf nehiy ani'l-mnker" konusuna sk sk yer vererek devlet adamlarna kar bu grevin ihmal ediliinin slm leminde at yaralara dikkat eker. Dinden sapmalar gsterdiklerini, iktidarlarnn devam uruna byk zulm ve hakszlklar yaptklarn belirttii Emev halifelerine, zellikle de Yezd, Abdlmelik, Veld ve Him'a ar ithamlarda bulunurken mer b. Abdlazz'i bunlardan istisna eder. Muviye'ye

)
Eb Bekr Ahmed b. Al er-Rz (. 370/981) Hanef fakihi ve mfessir.

eserde usl-i fkh konularnn tamamna yer verilmitir. Kitap Uceyl Csim enNeem tarafndan tenkitli olarak neredilmeye balanmtr (I-III, Kveyt 14051408/1985-1988). fi'l-fukah'. 3. Muhtaaru 'l htilfukaT a h v ' n i n htilf

ran'n eski yerleim merkezlerinden Rey'de dodu (305/917). Bu sebeple Rz nisbesiyle, mesleinden dolay da Cesss (kirei) lakabyla anlr. Yirmi yalarnda iken Badat'a gidip devrin en byk Hanef fakihi Eb'l-Hasan el-Kerh'nin derslerine devam etti ve onun nde gelen talebelerinden oldu. Kerh'den baka Abdlbk b. Kani', Hkim en-Nsbr, Eb Ali el-Fris, Sleyman b. Ahmed et-Tabern gibi tannm limlerden de ders ald. Badat'ta grlen ktlk zerine bir ara Ahvaz'a giden Cesss bir sre sonra tekrar Badat'a dnd. Ardndan hocas Kerh'nin de tavsiyesi zerine Hkim en-Nsbr ile birlikte Nbur'a giderek ondan hadis tahsil etti. Kerh'nin vefatndan sonra tekrar Badat'a dnd (344/955) ve onun yerine ders vermeye balad. Eb Bekir Muhammed b. Ms el-Hrizm, Eb Abdullah Muhammed b. Yahy el-Crcn, Eb Ca'fer Muhammed b. Ahmed enNesef, Eb'l-Hseyin Muhammed b. Ahmed ez-Za'fern, Muhammed b. Ahmed el-Vst, Eb Ca'fer el-sren bata olmak zere birok talebe yetitirdi. Zamannda Badat'ta en byk Hanef limi kabul edilen Cesss 7 Zilhicce 370't e (13 Haziran 981) burada vefat etti.

h3

adl eserinin muhtasardr (yazma

nshalar iin bk. G n g r , s. 40). P a k i s t a n -

l aratrmac Muhammed Sagr Hasan el-Ma'sm, kitabn Dr'l-ktbi'l-Msriyye'de bulunan 1 1 . cildinin bir blmn Tahv'nin eseri olarak neretmise de yine Pakistanl limlerden Sadullah ve Muhammed Ysuf el-Benr, yaymlanan eserin Cesss'a ait muhtasar olduunu tesbit etmilerdir. Masm'nin nerettii blm Muhtaaru htilf i'lfukah3 nm Sleymaniye Ktphanesindeki nshalaryla karlatrldnda grlen benzerlik de Sadullah ile Benr'nin kanaatini desteklemektedir. 4. erhu Muhtaari't-Tahv. erhu Edebi'l-kd. Tahv'nin Hassf'n Muh-

aor'nn nemli erhlerinden biridir. 5.


eserine yaplm bir erhtir. 6. erhu Cmi'Tl

kebr.
(son

Muhammed b. Hasan e-eyberhidir


iin bk. kitabn y a z m a GAL,
;

n'nin el-Cmi'u'l-kebrinin
nshalar Brockelmann, 4 2 4 , 4 3 7 , 441

I, 178, 181; S e z g i n , I,

G n g r , s. 37, 39, 4 2 ) .

. J t d l ^^J^rllM^ j-pjl l MfA i U U UAiU^jkl.l ^

.MrUiiiJ^^^u^^oiiVij^uuiiiJi^^Jir^ Hanefi fkh limlerini ilm adan yedi tabakaya ayran tasnifte Cesss'a drdnc tabaka olan ashb't-tahrc* iinde yer verilmise de bu husus tenkit edilmi ve onun nc tabakada (meselede mctehid), hatta ikinci tabakada
(mezhepte mctehid) y e r almas gerektiCesss'n erhu Muhtaari'tTahv adl eserinin ilk ve son sayfalar
(TSMK. 1 1 1 . Ahmed. nr. 1076)

So

'

...

. . . . i,

Itj^i

! ^t^asu VJ

Milim,

- JL. J -, 1 -J

"

' "" " ... ^b^ . .. P?"


Uj^Ua.jijoU

'> J 'i

i ileri srlmtr. Eserlerinde Hanef mezhebine ait grleri savunurken zaman zaman taassup gsterdii sylene-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

427

CESSS Bunlardan baka kaynaklarda Cesss'n


erhu'l-Cmici'-ar, taari'l n, Hasan - Kerh, e-eybn, erhu erhu'1-Mensik erhu 1 - esm3i'l li-Muhammed Muhhsb.

Cevbt'l-mes'il

lm'a davet konusunda yazd risaleye hristiyan Abdlmesh b. shak el-Kind'nin slmiyet'e kar Hristiyanl ycelten ve slm' eletiren cevab rislesine reddiye olarak kaleme alnmtr. Mellif eserinin banda, Abdlmesh'in Londra'da ilk olarak 1880'de neredilen risalesini 1886'da grdn, bilinenlerden farkl bir ekilde slm'a saldran bu risleye cevap verme ihtiyacn hissettiini belirtmektedir. ls kitabnn banda eserine el-Kavl'l-fesh di cAbdilmesh f Redadn verdiini ifade etcl

insanlarn tavrlarn, Hz. Muhammed'in peygamberliine dellet eden iaret ve mjdeleri nakleder. Taaddd-i zevct, ifk hadisesi, Hz. Muhammed'in zevceleri ve slm cihad ile ilgili tenkitleri cevaplayan yazar Hz. Muhammed'in v e f a t ve defniyie ilgili ithamlarla sahbeye ynelik iftiralar cevaplandrr. Hz. s'nn armha gerilmediini, vahyin mahiyet ve ekillerini, Kur'an'n mcize oluunu, nesih, halku'l-ef'l ve yalanc peygamberlerle ilgili meseleleri aklar. Hristiyanlarn ibadet ncesi temizlik kurallar ve ibadetleriyle ilgili durumlarn eletirerek snnet olmaya kar tavrlarn tenkit eder ve Tevrat ile ncil'in tahrif edildiini delilleriyle ortaya koyar. Mellif bu eserinde kendisinden nce yazlan reddiyelerden faydalanarak Hristiyanln inan ve ibadet esaslarn nakl ve akl delillerle tenkit etmekte, onlarn slm'a ynelttii tenkitleri de ayn metotla rtmektedir. slm-hristiyan polemik tarihi iinde yer alan bu eser iki cz bir arada t e k cilt halinde yaymlanmtr (Lahor 1306, 482 sayfa). BBLYOGRAFYA: Nu'mn b. Mahmd el-ls, el-Cevb'lfesh. lim leffekah Abdlmesh, Lahor 1306; Serks, Mu'eem, I, 8; C. Troupeau, "al-Kind",

adl eserlerinden de sz edilmektedir. BBLYOGRAFYA:


Cesss, Ahkmul-Kur'n, I, 4-5, 49, 69-

71; II, 8, 34; III, 4-5, 246, 329, 400; a.mlf., Ulul-fkh (nr. Uceyl Csim en-Neem), Kveyt 1405/1985, I, 5-22; bn'n-Nedm, el-Fihrist (Flgel), s. 208; Hatb, Trhu Badd, IV, 314-315; rz, Tabakt'l-fukah', Badad 1356, s. 122; bn'l-Cevz, el-Muntazam, VII, 105-106; Zeheb, A'lmun-nbel', XVI, 340341; a.mlf., Tezkiret'l-huffz, III, 959; Kure, el-Cevhir'l-mudiyye, Haydarbd 1332,

tii halde birinci czn sonunda eserin


adn er-Redd'l-fesh m leffeka-

I, 84-85; II, 239; brhim el-Msr, Hazm'lcmn f tabakti ahbi'n-Nu'mn, TSMK,

cAbdlmesh

olarak
lim

zikretmekte,
'Ab-

III. Ahmed, nr. 2832, vr. 93-94b; bn'l-Murtaz, Tabakt'l-Mu'tezile, s. 118, 130; Ayn, 'kd-cmn, TSMK, III. Ahmed, nr. 2911, vr. 93 a -94 b ; bn Tarberd, en-Nem'z-zhire,

ancak 1306'da (1888) neredilen eser


el-Cevb'l-fesh leffekah

dlmesh

ismini tamaktadr.

Kahire 1352/1933, IV, 138; bn Kutluboa, Tc't-tercim, s. 6; bn Keml, Tabakt'l-Ha-

Yazar Kind'nin rislesinden pasajlar naklederek tenkidini yapmakta, ithamlar cevaplandrmaktadr. Kendisinden kaleme nce mslmaniar tarafndan

refiyye, Sleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 4820,


vr. 8 4 a b ; Dvd, Tabakt'l-mfessirn, s. 55; Sleyman el-Kefev, Kitb Ac imi'l-ahyr,

TSMK, III. Ahmed, nr. 2949, vr. 175a-176;"Takprizde, Tabakt'l-fukah' (nr. Ahmed
(nr.

alnan reddiyelerden faydalanan mellif kaynaklarn belirtmekte ve bu eserlerden nakillerde bulunmaktadr.


da ehristnFnin el-Milel

Neyle), Musul 1380/1961,' s. 66-67; Gazz, etTabaktu s-seniyye f tercimi'l-Hanefiyye

Fayda-

Abdlfetth Muhammed el-Hulv), Kahire 1390/


1970, I, 477-480; Kef'z-zunn, I, 32, 46, 111,

land ve alntlar yapt eserler arasnve'n-nihal'i,

562, 568, 609; II, 1032, 1627, 1628, 1635; Leknev, el-Fev'id'Tbehiyye, s. 27-28; Brockelmann, GAL, I, 178, 181, 204; SuppL, I, 335;

bn Kayyim el-Cevziyye'nin hayr's, el-ls'nin Rhu'l-mecn'si, b. Abdullah et-Tercmn'n erb'i,


vibet'l-fahra's,

Hidyet'lAbdullah Tuhfet'lel-EcRahmebu-

babas ehbeddin Mahmd

Sezgin, GAS, 1, 424, 437, 441, 444-445; Mustafa el-Merg, el - Fethu'1 - mbn f tabakti'l-

El2 (Fr.), V, 123-124.


S MER FARUK HARMAN

uliyyn [bask yeri yok), 1366/1947, s. 203205; M. Zhid Kevser, Maklt, Kahire 1372,
s. 254; M. Hseyin ez-Zeheb, et-Tefsr ve'lmfessirn, Kahire 1381/1961-62, III, 104-

ehbeddin el-Karf'nin

T a k y y d d i n bn T e y -

miyye'nin el-Cevb'-ahh'i, tullah el-Hind'nin zhr'l-hakk' lunmaktadr.

el-CEVB's-SAHH ( J

109; Ahmed Emn, Zuhr'l-lslm, Kahire 1966,


I, 223; Menn' el-Kattn, Mebhi f Gngr, Casss ve Ahkmu'l-Kur'an', 'ulmi'lAnkara

Kur'n, Beyrut 1393/1973, s. 377*378; Mevlt 1989, s. 7-49; Saeedullah, "Life and Works of Ab Bakr al-Rz al-Jasss", IS, XVI/2 (1977), s. 131-141; 0. Spies, "al-Djasss", El2 (ng.), II, 486. m
M MEVLT GNGR

ls yahudi ve hristiyan frkalarn, hristiyan mentsn, konsilleri, Hristiyanlk'ta ortaya kan bid'atlar, Nevfel
e t - T r a b l u s F n i n Sevsenet Sleymn !

bn Teymiyye'nin
(. 7 2 8 / 1 3 2 8 )

Hristiyanla reddiye olarak kaleme ald eseri.

Usli'l-cak'id

ve'l-edyn

adl eseriyve'n-nihal'mT a m ad el-Cevb'-ahh li-men

le ehristnFnin el-Milel

den naklen verdikten sonra KindFnin HaCESTNLER (bk. DEYLEM). ~1 nf kavram ile ilgili grlerini ve Hz. brahim'in doksan yama kadar putperest olup Uzz denilen puta tapt iddiasn reddeder. Sadece Hz. shak'n ve onun el-CEVB'l-FESH neslinin Hz. brhim'e vris olduu yolundaki yahudi ve hristiyan inancn eleNu'mn b. Mahmd el-ls'nin (. 1317/1899) hristiyan Abdlmesh b. shak el-Kind'nin rislesine reddiye olarak kaleme ald eseri.
T a m a d el-Cevb'l-fesh lim lef-

beddele

dne'l-Mesh

olan eser, Sayda

Piskoposu Pavlus'a (Paul) nisbet edilen bir risleye cevap olarak yazlmtr. Pavlus (1140-1180), mslmaniar tarafndan hristiyanlara yneltilmi gibi gsterdii baz tenkit ve sorulara kar Hristiyanl savunucu ve slm' tenkit edici mahiyetteki cevaplardan oluan bir risle yazm, hristiyan evrelerde elden ele dolaan bu risle bn Teymiyye'nin ifadesine gre kendi ilim ve din adamlarnn temel mesnedi olmutur ( el-Cevb'-ahh, I, 19). nceleri Pavlus'un bir arkadana gnderdii bir risle mahiyetinde olan eser, yazarn eitli lkelere seyahati esnasnda bir araya geldii kiilerin grleri de katlmak suretiyle

tiren yazar, shak'n deil smil'in kurban edilmek istendiini, Hz. brhim'in mslman olduunu delillerle ortaya koyar. Kitb- M u k a d d e s t e n eitli deliller getirmek suretiyle tesls'i savunan KindFyi yine kutsal metinler ve akl delillerle reddeden mellif Allah'n sfatlar konusundaki slm inanc nakleder. Hz. s'nn Allah'tan bir k e l i m e * ve ruh oluunu izah eder. Nbvvet karsnda

fekah

'Abdlmesh'dir.

Halife Me'mn

zamannda (813-833) Abbs emirlerinden Abdullah b. smil el-HimFnin s428

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVD AL kitap haline gelmi ve


tki ed-devle ictikdi'-ahh

el-Kitb'l-Manzani'l-

nbvvetini ve tebli ettii Kur'an'n vahyedilmi olduunu inkr etmemekte, fakat Kur'an mesajnn cihanmul olmadn ve Hz. Muhammed'in sadece Araplar'a gnderilmi bir peygamber olduunu ileri srmektedir. Dier taraftan Hristiyanlk'taki tesls akidesinin tevhid inanc olduunu iddia ederken "uknm" terimini kullanmamakta, teslisi bir olan Tanr'nn ismi olarak izah etmektedir. Drt czden oluan hh'm el-Cevb'-abirinci cznde birinci, ikinci ve

ya, Les Juifs et la Tora" adyla (St.1, sy. 49 [19791, s. 91-122; sy. 50 [1979], s. 77-107), Eutychs'nin grleriyle ilgili tenkitleri ise Grard Troupeau tarafndan "ibn Taymiyya et sa Refutation d'Eutyches" adyla incelenmitir (BEO, sy. 30 [19781, s. 209-220). BBLYOGRAFYA:
bn Teymiyye, el-Ceub'-ahh, Kahire 1964, I-IV; Di Matteo, ibn Taymiyya, Palermo 1912;
E. Fritsch, islam und Christentum in Mittelalter, Beitrge zur Geschichte der muslimischen Polemik yeen das Christentum in arabischer

hni'l-mberhen

ve'r-re'yi'l-mstakm

adn almtr {el-Cevb'-ahh,


1285) t a r a f n d a n

1, 19-

20). Bu kitap hakknda KarfT (. 6 8 4 /


el-Ecvibet'l-fhira

'an'l-es*

ileti'l-cira

adyla bir reddi-

ye yazmtr. Ayrca eser 1321'de Kbrs'tan am'da bulunan bn Teymiyye'ye gnderilince o da akl ve nakl delillerin bulunduu bu kitaptaki iddialara cevap vermek zere el-Cevb'-ahh' leme almtr (I, 19). Eser, kitabn telif sebebini aklayan bir mukaddime ve pek ok fasldan olumaktadr. bn Teymiyye bu reddiyesinde Kbrs'tan gnderilen kitabn sistemine bal kalmakla birlikte ok defa iledii konunun dna karak eitli aklamalarda bulunur. Genellikle tenkidine risle yazarnn szn naklederek balar. Kitapta takip ettii metot, iddialar Kur'an, snnet ve akl-mantk delillerle rtmektir; ancak yer yer daha nceki kutsal kitaplardan da deliller zikreder. Pek ok yerde de dine sonradan karan bid'atlar rtmeyi hedef alan aklamalarda bulunur. el-Cevb'-ahh' in drt temel zellii vardr: Pavlus'un rislesindeki iddialarn tenkidi, hristiyanlarn kendi iddialar iin mesnet kabul ettikleri yet ve hadislerin doru olarak tefsir ve izah, Tevrat ve ncil'deki baz metinlerin yorumunda hristiyanlarn dtkleri hatalarn tashihi, Yahudilik, Hristiyanlk ve slm'daki nbvvet messesesinin mukayeseli tetkiki. Ancak kitabn temel hedefi Pavlus'un rislesindeki grlerin reddedilmesidir. Bu rislede alt temel iddia vardr. 1. Hz. Muhammed hristiyanlara deil sadece putperest Araplar'a gnderilmitir. Nitekim Kur'an da bunu ifade etmektedir. 2. Hz. Muhammed Kur'an'da Hristiyanl vm ve onlarn kendi dinleri zere kalmalar gerektiini belirtmitir. 3. Kutsal kitaplar ve peygamberlerin szleri, Hristiyanln benimsedii eknm, tesls ve ittihad konularnn doru olduunu gstermektedir. 4. Hristiyan inanlar aklen ve er'an dorudur, s. Hristiyanlar muvahhiddir. Eknm ise slm'daki tebih ve tecsmi ifade eden naslara benzemektedir. 6. Mesh s Hz. Ms'dan sonra kemal iin gelmitir. Artk ondan sonra yeni bir peygambere ihtiya yoktur. Sayda Piskoposu Pavlus'un eseri, baz noktalarda dier hristiyan polemik eserlerden farkllk arzeder. Mesel o Hz. Muhammed'in i ka-

nc iddialar; ikinci cznde drdnc iddia ve tesls inanc; nc czde drdnc iddia ile birlikte hull meselesi, beinci ve altnc iddialar; drdnc czde ise yine altnc iddia cevaplandrlmakta, bu arada Hz. Muhammed'in nbvveti ve bu konudaki Kur'n deliller incelenmektedir. bn Teymiyye, Pavlus'un Kur'an yetlerini eksik ve yanl yorumladn belirterek Kur'n mesajn ve Hz. Muhammed'in nbvvetinin cihanmul olduunu yine Kur'an yetleriyle gstermekte, teslisle ilgili iddialarn ise kendi kutsal kitaplarndaki mphem ifadelerden kaynaklandn ortaya koyarak Kitb- Mukaddesten ald delillerle tesls inancyla ilgili iddialar rtmektedir. Pavlus eserinin son blmnde adalet dini ve fazilet dini olmak zere iki eit din bulunduunu, fazilet dininin adalet dininden stn olduunu, Hristiyanln fazilet dinini temsil ettiini, dolaysyla fazilet dinine eriince artk daha fazla din terakkiye gerek olmadn syleyerek Hristiyanln slm'dan renecei hibir eyin bulunmadn ve slm'n hristiyanlar iin lzumsuz olduunu ileri srmektedir. bn Teymiyye ise Pavlus'un dinin mahiyetini yanl anladn belirtmekte, faziletsiz bir adaletin veya adaletsiz bir faziletin eksikliini vurgulayarak slm'n hem adaleti hem de fazileti tam olarak bir araya getiren yegne din olduunu ortaya koymaktadr. bn Teymiyye bu ok geni polemiinde yeni grler ileri srmez. Bizzat kendisi istifade ettii slm bilginlerinin adn verir. Eserde bn Teymiyye'nin zellikle Hasan b. Eyyb, bn Hazm ve mm'l-Haremeyn el-Cveyn'den faydaland grlmektedir. el-Cevb'-ahh' in birok yazma nshas mevcuttur (Brockelmann, II, 123). Eser ayrca Kahire'de drt cilt olarak neredilmitir (1322 /1905, 1964). Kitaptaki Tevrat ve yahudilerle ilgili bilgiler Alfred Morabia tarafndan "ibn Taymiy-

Sprache, Breslau 1930, s. 25-33; Brockelmann,


GAL SuppL, II, 123; L. Marraccio, Alcorani textus niversus, Patavii 1968; Ma'a'l-Mektebe, s.

324-325; S. M. Stem, "The Oxford Manuscript of ibn Taymiyya's Anti - Christian Polemics", BSOAS, XXIX (1959), s. 124-128; G. C. Anavvati, "Polemique, Apologie et Dialogue IslamoChretiens", Euntes Pocete, XXII, Roma 1969,

s. 407-411.

rj-
m MEHMET AYDIN

C E V D AL O V )

Irakl tarihi L
(1907-1987).

Kzmiye ehrinde dodu; ilk, orta ve lise tahsilini Badat'ta yapt. Daha sonra ayn ehirdeki Drlmuallimne'l-liyye'ye devam etti ve 1931 ylnda buradan mezun oldu. 1933'te doktora yapmak zere Almanya'ya gitti; Hamburg niversitesi'nde Mehdi konusundaki Der
Mahdi der Zwlfer Schia und seine

vier Sabire

adl tezini 1939 ylnda ta-

mamlad ve Badat'a dnd. 1941'de tutukland, yaklak iki ay hapiste kald. Bata mezun olduu Drlmuallimne'lliyye olmak zere eitli yksek retim kurumlarnda tarih hocal yapt ve Badat niversitesi'nde profesrle ykseltildi. 1947 ylnda Badat'ta kurulan el - Mecmau' 1 - lmiyy' 1 - Irk' nin kurucu yeleri arasnda yer ald ve bu messesenin genel sekreterliine getirildi. Bu kurumun kard dergide birok ilm makale yazd. 1957 ve 1958 yllarnda Amerika'da Harvvard niversitesi'nde misafir profesr olarak ders verdi. 26 Eyll 1987'de Badat'ta v e f a t etti. Tarih sahasndaki ilm almalaryla tannan Cevd Ali aratrmalarn daha ok slm ncesi Arap tarihine hasretmitir. Bu konudaki belli bal kaynak ve aratrmalar yannda bilhassa msteriklerin Arabistan'da yaptklar arkeolojik almalarn sonularndan faydalanm, bu vesikalardaki bilgileri slm m429

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

C E V D AL elliflerinin rivayetleriyle leheleri ve zellikle karlatrmArap tarihiyle


kable'l-s-

da kaleme ald Ma'lmt'l-kfiye memliki'l-Osmniyye

tr. Ayrca Gney Arabistan'daki Yemen megul olmutur.


E s e r l e r i . 1. Trhu'l-cArab lm
(I-VLLL, B a d a t

adl eserini pa-

diaha takdim edince mkfat olarak binbala ykseltildi. Bir sre Harbiye Mektebi'nde matematik hocal yap-

1950-1960). Cevd Ali,


f trihi'1-QArab

tktan sonra Beinci Ordu Erkn - Harbiyyesi'ne gnderildi. Doksan Harbne Tuna cephesinde katld ve baarlar zerine miralayla terfi etti. stanbul'a dnnce Davutpaa ve Rami'de istihkmlar yaptrd. Savatan sonra Srbistan, Yunanistan, Rusya ve ran snrlar belirleme komisyonlarnda bulundu. Dnnde bir sre Cerde-i Askeriyye gakezi am'da bulunan Beinci Ordu kumandanlna tayin edildi. Bu grevde bir buuk yl kadar kalabildi. Bir sre nce yakalanm olduu tberklozdan dolay Beinci Ordu mirliinden istifa ederek stanbul'a dnd, bir buuk ay sonra da 9 Austos 1900 gn Niantandaki konanda vefat etti. Naa Fatih'teki Emr Buhr Zviyesi karsnda anne ve babasnn mezarlarnn yanndaki kabristana defnedildi. Daha sonra buraya bir trbe yapld. Zengin bir ktphaneye sahip olan Cevad Paa bunu dolaplaryla birlikte stanbul Arkeoloji Mzesi'ne balamtr. Gerek yurt iinde gerekse yurt dnda yksek nianlarla taltif edilen Cevad Paa zeki, alkan ve drst bir kimse idi. Sadrazaml srasnda Bbli memurlarnn bo zamanlarnda kitap okumalarn salamak iin Bbli'nin bahesinde bir ktphane yaptrmtr. Yakn zamana kadar Babakanlk Osmanl Arivi Daire Bakanlnn idare ve okuma salonu olarak kullanlan bu bina halen ayn kurumun birimlerinden birini tekil etmektedir. Cevad Paa'nn kardei kir Paa da Osmanl kumandanlarndan olup bunun Halikarnas Balks olarak tannan olu Cevat akir Kabaaal son devir Trk hikye ve roman yazarlarndandr. Eserleri. Arapa, Farsa, Franszca, Rumca ve talyanca bilen Cevad Paa olduka hareketli geen asker ve siyas hayat boyunca baz eserler de kaleme
a l m t r . 1. Trh-i Asker-i Osmn. On

daha sonra genileterek yeniden kaleme


ald v e el-Mufasal

kable'l - slm

adyla yaymlad (I - X,

Beyrut 1968-1973) bu eserinde Chiliye

devri Arap tarihi kaynaklarn, Arap yarmadasnn coraf durumunu, Araplar'n nesebini, tarihini,. Smler, Keldnler, Farslar, yahudiler, Yunanllar ve Romallar'la mnasebetlerini, Kuzey ve Gney Arabistan'da kurulan slm ncesi devletleri, Araplar'n din, siyas, iktisad, itima ve meden durumlarn, Hicaz blgesini, Mekke, Medine ve Tif ehirlerini, Kbe ve hac tarihini, Arap panayrlarn ele alp incelemitir. 2. Trhl-cArab fi'l-slm: es-Sret'n-nebeEnm'l-cArab fi'l-sv i y y e ( B a d a t 1961); 3. (Badat lm 1967). 4. Trhu'-alt 1968).

zetesinin bamuharrirliini yapt. 1884't e etine sefirliine gnderildi. Ayn yl mirlivala ykseldi. 1888'de Teft-i Asker Komisyonu yeliine getirildi. 1889'da ferik oldu ve ertesi yl Girit Asker Frkas Erkn- Harbiyye reisliine tayin edildi. Burada ayn zamanda Girit vali vekilliini de stlendi. Girit'teki almalar II. Abdlhamid'i ok memnun eden Ahmed Cevad Paa 1891'de nce mirlie, ardndan da sadrazamla getirildi. Sadrazamlk dneminin en nemli hadisesi Ermeni meselesi ve bunun dourduu problemlerdir. nce Merzifon, Yozgat ve Tokat'ta d glerin tesiriyle ayaklanan Ermeniler daha sonra Sason Vak'asni ortaya kardlar. ngiltere, Fransa ve Rusya'nn da bu olaylar kkrtmak istemeleri i ve d basnda byk yanklar uyandrd. Cevad Paa bu olaylar srasnda padiahtan ald emirleri yerine getirmekten baka bir ey yapamad gerekesiyle saraya bir lyiha sunarak sadret mevkiinin yetkilerinin geniletilmesini isteyince 1895 ylnda grevinden alnd. 1897'de tekrar ortaya kan Girit meselesini halletmek zere oraya gnderildi. Daha sonra Alman mparatoru II. Wilhelm'in Suriye eyaletini ziyareti srasnda onun mihmandarlyla grevlendirildi, fakat Beyrut'a gnderilmeyerek mer-

(Badat

Bu kitaplar yannda Cevd Ali, ilerinde "Mevrid Tarhi't-Taber" ( MMlr., 1


|1950|, s. 143-231; II 119511, s. 135-190; III |1954|, s. 1 6 - 5 6 ; VIII (19611, s. 4 2 5 - 4 3 6 )

ve "Mevrid Trhi'!-Mes c d" (Smer, XX/ 1, 2 119641, s. 1-48) gibi deerli makaleler kaleme alm, ayrca drs'nin ret'l-ari (Hartat'l-Clem} adl eserini nere hazrlamtr (Badat 1951). BBLYOGRAFYA:
G. Avvd, Mu'cem'l-m'elllfre'l-'lrky(1869-1969), I,

yn, Badad 1966, I, 283-284; Bkr Emin elVerd, Aclmii'l-'lrki'l-hadt

235-236; Slih Ahmed Ali v.dr., "ed-Doktr Cevd Al", MMlr., XXIX/1 (1408/ i 988), s. 282-294. [1
ili MUSTAFA FAYDA

CEVAD PAA (1851-1900) L Osmanl sadrazam, mellif. J Mi-

Afyonkarahisarl Kabaaalzde

ralay Mustafa sim Bey'in oludur. am'da dodu. Henz on bir yanda iken babasn ve annesini kaybetti. Rumeli Kazaskeri (daha sonra eyhlislm) t f z -

cilt iinde yirmi kitap halinde yazmay tasarlad, fakat muhtemelen gnmze intikal eden cildini yazabildii eserin i. cildinde (stanbul 1297 r./ i 299) Yenieri Oca'nn kuruluu, tekilt, kCevad Paa'nn trbesi Fatih / istanbul

de Hsmeddin Efendi tarafndan himaye edildi. lk renimini Bursa'da yapt, asker iddyi bitirdikten sonra Mekteb-i Harbiyye'ye girdi. 1871'de buray bitirdi ve Erkn- Harbiyye snfna dahil oldu. Daha sonra yver-i harb-i ehriyrlie getirildi. Sarayda bulunduu srada srekli okuyarak bilgisini geniletti. Bu ara430

lalar, yenierilerin eitli yzyllardaki mevcutlar, ulfeleri, kyafetleri, silhlar, detleri, isyanlar ve nihayet ocan ortadan kaldrlmas ile bu ocaa asker

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el - CEVHR yetitiren A c e m i Oca'nn tekiltndan bahsetmektedir. B u cilt yaymland yl, yenieri kyafetleriyle silhlarn ihtiva eden a l b m eklinde bir m e c m u a ile birlikte Franszca olarak Paris'te de nered i l m i t i r {Etat militaire fondation de l'Empire Asker-i 1882). Trh-i ottoman jusqu' depuis nos la U. Jours,

leri aklarken kinattaki hrikulde nizam ve gzelliklere ftr bir ilgi duyduunu, mslman limlerin eserlerinde bu hususlara rem vermediklerini, onlarn daha ok fkh ilmi zerinde durduklarn ve bu konuda pek ok eser yazdklarn syler. Kur'n- Kerm'de ahkm yetlerinin saysnn 150 civarnda olduunu belirten Tantv buna karlk hemen her srede kinat, canl cansz varlklar ve eitli ynleriyle insan ele alan pek ok yet bulunduunu, hatta bunlardan 750'sinin bu konulara aka yer verdiini, bu durum karsnda mslmanlarn fkh ilminde ok ey bildikleri halde pozitif ilimlerde cahil kalmalarnn aklen ve dinen izah ve tasvip edilemeyeceini ortaya koyar (mesel bk. elCeuhir, " M u k a d d i m e " , I, 2-3; l, 203, 207;

haritalar ve ekillerle istatistik bilgileri ihtiva eden bir ansiklopedi grnmnde olup belki de dnyada ilk resimli tefsir kitab olma zelliini tamaktadr. Tantv ir tefsir" ekolnn baz temsilcilerinin tasavvuf tefsirde yaptklarn ilm tefsirde tek bana yapm. Kur'an'n ilm ve kevn i'czn geni olarak belirtmeye alm ve bunda bir lde baarl da olmutur. Ancak eser tefsir ilmi sahasnda hi kimsenin uygulamad metodundan dolay baz tenkitlere uram, Fahreddin er-Rz'ye yneltilen tenkitlere Tantv de mruz kalmtr. Nitekim M. Red Rz, "Fahreddin er-Rz'nin tefsiri iin onda tefsirden baka her ey vardr denilmitir. Gerekte bu deerlendirme onun eserinden ok bu tefsir iin uygundur" demekte, iinde tefsirle ilgisi olmayan bilgiler bulunduunu ve Kur'an'n anlalmas konusunda ona gvenilemeyeceini belirtmektedir ( el-Menr, XXX, 515-517). Mlik b. Neb de eserin belli bir metodunun bulunmadn syler ( Kur'n- Kerm Mucizesi, s. 21).

Osmn'nin

cildi N i z m - Cedd ve A s k i r - i M a n s re-i Muhammediyye'nin dnemindeki


Asker

tekiltlarna Osmanl as-

( Ktp., TY, nr. 4178), III. cildi ise Sultan Abdlmecid ker tekiltna dairdir ( Ktp., TY, nr.
6127). 2. Trh-i Hulsas (stan-

bul 1291, 1311). XVI. yzyl s o n u n a k a d a r devletler arasndaki m e h u r


d i r . 3. Ma'lmt'l-kfiye ki'l-Osmniyye f

savalara
memli-

ve a s k e r dzenlemelere dair bir eser(istanbul 1289). O s m a n -

l Devleti'nin kara ve deniz kuvvetlerine, vilyetlerine, dalarna, nehirlerine, halkna, rnlerine, yollarna ve baz devlet ricline dair ansiklopedik bir eserdir. Sult a n Abdlaziz z a m a n n d a a s k e r iddde d e r s kitab olarak o k u t u l m u t u r . Cevad Paa 1879'dan itibaren tarih, matematik, sanayi ve ahlkla ilgili yazlar yazd ve ancak yirmi drt say yaymlayabildii Ydigr
a l m t r : Riyziyenin kas; m Kimynm yahud vi Mebhis-i Telefon. Mfide Kozmografya

XV, 53 vd.) ve eserinde btn ilimleri mezcetmeye, din ile ilmin birbirine zt olmadn anlatmaya altn belirtir. Tantv eserinde sreleri blmlere ayrr ve bu blmlerdeki yetleri nce diryet tefsirlerindeki anlay ve metodun dna kmadan muhtasar bir ekilde tefsir eder. Daha sonra tefsir ettii baz lafzlar mnasebetiyle "letif" adn v e r d i i ( e l - L a t f e t u l-l, e l - L a t f e t ' -

el-Cevhir'e

yneltilen tenkitlerin ha-

reket noktas, metodunun klasik tefsir metotlarna uymamasdr. Bu eserin ilm tefsir ekolnn ilk tefsiri olduu gz nne alnrsa bu konuda gsterilen hassasiyeti tabii karlamak gerekir. yetlerin msbet ilimlere iaret eden ynlerini ayrntl bir ekilde ortaya koymas ve ilm tefsir hareketinin kendisiyle bir ekol hviyeti kazanmas sebebiyle Cevhir'in eltefsirler arasnda nemli bir

adl bir dergi Mebhis-i Tatbikini DakiHSe-

karmtr, Ayrca u eserleri de kaleme


Sanyie

n... gibi) balklar altnda faydal grd meselelere herhangi bir ilgi kurmadan geer, yetlerden ald ilhamla eitli konularda geni bilgiler verir. Yeri geldike Dou ve Bat limlerinin fikirlerinden, Tevrat ve ncil'den, zellikle Barnaba ncili'nden nakillerde bulunur.

(istanbul 1295);

(istanbul 1296),

BBLYOGRAFYA:
BA, Sicill-i Ahul Defterleri, nr. 2, s. 1006 Salta-

Tantv, cemiyetin slah, bid'at, hurafe ve taklitle mcadele konularnda tr. el-Cevhir Muhammed Abduh'un yolunda yrmayrca eitli resimler,

vd.; BA, rde-Dhiliyye, nr. 43, 432, 440; Osman Nuri, Abdlhamd-i San ue Deur-i

yere sahip bulunduu kabul edilmelidir. Halen ran'da en ok okunan tefsirlerden biri olduu bilinen eser, 1922'den

nat, stanbul 1327, II, 598-607; Osmanl Mellifleri, III, 43; Babinger (ok), s. 415-416; bnlemin, Son Sadrazamlar, III, 1473-1534; Karai, Osmanl Tarihi, VIII, 297-298; M. Tayyib Gkbilgin, "Cevad Paa", A, III, 111-113; Cavid Baysun, "Djawad Pasha, Ahmad", EI2 (ing,), II, 502; TA, X, 263-264.
S ABDLKADIR ZCAN

O l V.
. ,'.

fUv
. i , , , , ; ,. .

$ 1

el-CEVHR

'' '

)
Tantv Cevher'nin (. 1940) Kur'n- Kerm tefsiri.

0 L . Y 1 .l/r vvtdi

POtU^TS^I/JlC-i Jl'J/fJM^r,^^

I*1 J

Kur'n- Kerm'i bata msbet ilimler olmak zere eitli ilimlerdeki esaslar, nazariyeler ve gelimeler erevesinde
el-Ceuhir'ir
i. c i l d i n i n k a p a ile resimli bir sayfas ..-^-t. -Cioi-U^u

've.m

tefsir eden Tantv, eserinin mukaddimesinde ve eitli yerlerinde kendisini byle bir tefsir yazmaya sevkeden mil-

"-1 oij-il o U j 1 1 ) ^J .-1 C ' ^ (ir) J S S \mmnmwwwvwmm

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

431

el-CEVAHR 1925'e kadar aralksz devam eden bir alma sonunda tamamlanm ve 1351 1352'de (1932-1933) Kahire'de yirmi be cilt halinde baslmtr. Tantv daha sonra eserine Mlhakl ri'!-Kur'n
1935).

sr Kaktr'a intisap ettii, evliya menkbelerini severek okuduu, on dokuz yanda slkn tamamlayarak iczet ald anlalmaktadr. Daha sonra eyhinden menkbnme yazma izni aldn syleyen Hzin Mvernnehir blgesinden ayrlp 1 1 . Selim devrinde stanbul'a gelmi, 1 1 1 . Murad devrinde mutasavvflara verilen deeri grnce padiaha takdim etmek zere eserini kaleme almtr. Cevhir'l-ebrr, Orta Asya Trk dnyasnn en byk velsi Ahmed Yesev'nin hayat, ahsiyeti ve menkbeleriyle kurucusu olduu Yeseviyye tarikatnn tarihi, db ve erkn hakknda en eski ve orijinal bilgileri ihtiva eder. Bilinen tek yazma nshas stanbul niversitesi Ktphanesi'nde (TY, nr. 3893) bulunan eser, Mahmd b. Hasan b. eyh en-Nakibend tarafndan Reblevvel 1002 (Aralk 1593) tarihinde istinsah edilmitir. Muhtemelen olduka ypranm bir durumda olduundan sonradan varaklarn ereve ksm kesilerek metin ksm karlm ve hazrlanan baka bir ereveye yerletirilerek yeniden ciltlenmitir. Bu ilem srasnda varaklarn sras yer yer kartrlm, eseri kefeden Fuat Kprl varaklara sayfa numaras vermitir. 342 sayfadan meydana gelen Cevhir'l-ebrr'm 222. sayfaya kadar olan ksm Trke, devam Farsa'dr. M. Fuad Kprl, Trk Edebiyatnda

hane ile birlikte stanbul niversitesi Ktphanesi'ne intikal etmitir. Kprl'nn vefatndan sonra eserinin 3. basmna (Ankara 1976) yaplan dipnot ilvelerinde Cevhir'l-ebrr'n yanl olarak Sleymaniye Ktphanesi'nde bulunduunun belirtilmesi (s. 368) esere ulalmasn imknsz klm, bunun sonucu olarak da Ahmed Yesev ve Yeseviyye hakknda alma yapan btn aratrmaclar Kprl'nn verdii bilgilerle yetinmek zorunda kalmlardr. BIBLIYOGRAFYA: Hzin, Ceuhir'l-ebrr min emuci't-bihar, Ktp., TY, nr. 3893; Kprl, ilk Mutasavvflar, stanbul 1919 Ankara 1976, s. 368S NIHAT AZAMAT

- Cevahir

f tefsi-

adyla bir cilt daha eklemi

ve bu cilt de baslmtr (Kahire 1354/ BIBLIYOGRAFYA: Tantv Cevher, el-Ceuhir, Kahire 1351-54/ 1932-35, 1-XXVI; Zrkn. Menhil'l-'irfan, Kahire 1372-73/1953, I, 557-568; M. Hseyin ez-Zeheb. et-Tefsr ue'l-Mfessirn, Kahire 1381/1961-62, III, 171-185; Mlik b. Neb Kur'n- Kerm Mucizesi (trc. Ergun Gze), s tanbul 1969, s. 21; Bilmen, Tefsir Tarihi, II, 783 784; Abdlazz Cd, e-eyh Tantv Cevhe r, Kahire 1980, s. 38-39, 55-64; Celal Krca
Kur'n- Kerm ue Modern limler, stanbul 1981

s. 231-238; Abdlmecd Abdsselm el-Muh tesib, tticht't-tefsr fi'l-'asri'r-rhin, Am man 1402/1982, s. 272-277; Ali evh shak
Mu'cem muannefti'l-Kur'ni'l-Kerm, Rr

el-CEVHR'l-HSN ( jLsJI )

yad 1403-1404/1983-84, III, 54; smail Cerraholu, Tefsir Tarihi, Ankara 1988, II, 436-459; el-Menr, XXX, Kahire 1348, s. 514-517.
H CELAL KIRCA

Eb Zeyd es-Selib'nin (. 875/1470) Kur'an tefsiri (bk. SELB, Eb Zeyd).

CEVHR BEDESTEN Ftih Sultan Mehmed tarafndan yaptrlan, stanbul'da Byk ar'nn etrafnda olutuu iki byk bedestenden biri (bk. BEDESTEN; BYK ARI).

C E V H R ' l - KELM ( fUfll jt\j>. ) E'ar kelmclarndan Adudddin el-Ic'nin (. 756/1355) kelma dair muhtasar eseri. Mellifin talebelerinden lhanl Veziri

CEVHR'l-AKD (bk. el-KASDET 'n-NNIYYE).

lk Mutasavvflar

adl kitabnn Ahmed

Gyseddin Muhammed b. Redddin adna kaleme alnan risle bir giri ve blmden oluur. Kelm ilminin tarifi, bilginin tanm, ksmlar, nazar 'la ilikisi ve delilin eitlerine ayrlan giriten sonra birinci blmde felsefenin mantk ve fizik (tabiyyt) alanlarna giren u konulara yer verilmitir-. Vcud-adem, mhiyet-ma'dm, vcb-imkn, kdem-huds, vahdet-kesret, illet-ma'll, araz ve eitleri, cevher ve cisimlere dair hkmler, felekler, unsurlar, arz, mrekkeb varlklar, nefis, akl, cin ve eytan. kinci blmde Allah'n varl, selb ve sbt sfatlar, kullarn fiilleri, vcb alellah, Allah'n fiilleri ve isimleri gibi konular ilenmitir. nc blmde nbvvet, Hz. Muhammed'in peygamberlii, mucize, nbvveti inkr eden Brahmanizm'in reddi, peygamberlerin msum oluu, tafdl, kermet, hiret halleri, cennet, cehennem ve iman bahisleri incelenmitir.

Yesev'nin hayat ve Yeseviyye tarikat ile ilgili blmn, nemini zellikle vurgulad bu eserdeki bilgiler erevesinde ele almtr. Kprl'nn ad geen eserinin ilk basm srasnda (stanbul 1919) Hlis Efendi Ktphanesi'nde bulunan Cevhir'l-ebrr, J daha sonra bu ktp-

C E V H R '1 - EBRR (jLrttfiyj* ) Hzin'nin Ahmed Yesev ve Yeseviyye tarikat hakkndaki temel eseri.

1 1 1 . Murad'a (1574-1595) takdim edilmek zere kaleme alman eserin tam ad


Cevhir'l-ebrr min emvci'l-bihr'-

dr. Mellif eserin mukaddimesinde kendi knyesini Sultn Ahmed b. Mevln Mahmd b. Sultn Hac h el-Kure smme'l-skender el-Mvernnehr eehr bi-Hzin eklinde bilgi yoktur. Ancak kaydetmitir. Kaynaklarda eser ve mellifi hakknda Cevhir'l-ebrr'n
Ceuhir'lebrr'r
ilk s a y f a s
( Ktp.. T Y , nr. 3 8 9 3 )

muhtevasndan, Hzin'nin Orta Asya'da tasavvuf hareketinin ok etkili olduu bir dnemde yetitii, daha on iki yalarnda iken yaad bir cezbe halinden sonra Yesev eyhlerinden Seyyid Man432

Eser immet konusu ile son bulmaktadr. Bu konular genellikle kelmclarla filozoflarn grleri dikkate alnarak ksaca anlatlm, benimsenen grlerin

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el-CEVHR'l - MUDIYYE delillerine ve kar grlerin tenkidine fazlaca yer verilmemitir. Felsefe ile kelm konularn birletiren mteahhir dnemin dier kelm kitaplar gibi bu eserde de f e l s e f e ve mantk bahislerine geni lde yer verilmesine karlk asl kelm konulan kapsayan ikinci ve nc blm kitabn sadece te birini tekil etmektedir. Cevhir'lfin el-Mevkf kelm slp, tertip, ifaF

hanesi (Emanet Hazinesi, nr. 858, 865) ile

Mellif eserini

hazrlarken

muhtelif
n a i r i n gi-

Dr'l-ktbi'l-Msriyye'de (nr. 820) mevcuttur. BBLYOGRAFYA:


Adudddin el-c, Cevhir'l-kelm
let Klliyyeti'1-db

ilim dallarna ait 170 civarnda (listesi


iin b k . el-Ceuhir'l-mudyye,

rii, s. 61-74) yazl kaynak yannda, ba(Mecel-

ta kendisini bu ynde tevik eden hocalar, arkadalar ve meslektalar olmak zere eitli szl kaynaklara da bavurmu, ada olan baz biyografi sahipleriyle de bizzat grmtr. Bununla birlikte fazla orijinal bilgi ihtiva etmeyen eserde zellikle mahall ran tarihlerinden bolca malzemeye rastlanmaktadr. Alfabetik olarak dzenlenen eser, birinci blmnde esm-i hsn, ikincisinde Hz. Peygamber'in isimleri, ncsnde Eb Hanfe'nin menkbelerinin yer ald blmlk bir mukaddime ile balamakta, daha sonra Eb Hanfe'den itibaren 771 ( 1 3 7 0 ) ylna kadar yaam 2124 limin biyografisine yer verilmektedir. Bu arada mellifin Hanef zannettii veya Hanef mezhebiyle ilgili eserleri bulunan baz limlerin hayat hikyelerine de rastlanmaktadr. Biyografilerde genellikle biyografi sahibinin ad, knyesi, lakab, nesebi, v e f a t yeri ve tarihi, ocuklar, hocalar, talebeleri, ilm kariyeri, kiilii, ald grevler, eserleri vb. bilgiler yer almaktadr. Eserde biyografilerin alfabetik olarak dzenlendii ana ksmdan sonra ayr blmler halinde knyeleriyle tannanlar, kadnlar, nisbeleri, lakaplar ve "falann olu" diye tannan limler zikredilmekte, sonunda da eitli bilgilere yer verilen ve "el-Cmi c " baln tayan blm

iinde, nr. Eb'l-Al elSuppL,

Aff), 11/2, Kahire 1934, s. 133-243; Kef'zzunn, I, 616; Brockelmann, GAL, il, 209; H

Y U S U F EVKI Y A V U Z

de ve muhteva bakmndan ayn melliadl kitabnn zeti madi-

el-CEVHR'l-MUDIYYE

""

hiyetindedir. Nitekim baz yazma nshalarnda ad Muhtaarul-Mevkf


nr. 8 2 0 ) .

y e kaytldr (bk. Dru 1-ktbi'l-Msriyye,

Abdlkadir el-Kure'nin (. 775/1373) Hanef hukukularnn biyografilerine dair eseri.

Sleymaniye

(Antalya

ITekeliolul, nr.
T a m a d el-Cevhir'1-mudyye f ta-

8 2 3 / 7 , F t i h , n r . 2 9 2 4 , L l e l i , nr. 2 1 7 1 ) v e

Topkap Saray Mzesi (Emanet Hazinesi, nr. 862) ktphanelerinde, ayrca Dr'l-ktbi'l-Msriyye'de (nr. 59, 820, 839) eitli yazma nshalar bulunan eser, Eb'l-Al A f f tarafndan sadece Dr'lktbi'l-Msriyye'deki bir nshasna (nr.
820) dayanlarak Mecellet Klliyyeti'l-

bakti'1-Hanefiyye

olan eser, Hanef

limlerinin biyografileri konusunda yazlan ilk tabakat kitab kabul edilmektedir. Kaynaklarda bundan nce Necmeddin brhim b. Ali et-Tarss (. 758/ 1357) ve Selhaddin bn'l-Mhendis'in (. 769/1368) birer biyografik almas olduu kaydedilmekteyse de (Kef'z-zunn, II, 1098-1099, 2019) bunlar gnmze kadar gelmemitir. Bu eseri kaleme almasna gereke olarak, dier mezheplerin aksine, Hanef mezhebine ait bir tabakat kitab bulunmayn dii anlalmaktadr. gsteren Kure'nin ad geen almalar grme-

db (el-Cmiat'l-Msriyye) iinde yaymlanmtr (Kahire 1934, 11/2, 133-243). b-

rhim b. Mustafa el-Haleb, Cevhir'l


kelm'i el-Mevkf ve

erhu'l-Mev-

kf'tan

yapt iktibaslarla erhetmitir.


f erhi Cevhiri'l ke-

Silk'r-nizm

lm adn verdii bu erhin yazma nshalar da Topkap Saray Mzesi Ktp-

Ceuhirul-kelm

adl eserin ilk iki sayfas (Sleymaniye Ktp., Lleli, nr. 2171)

bulunmaktadr. Eserin Haydarbd basksnn sonunda ise (s. 450-563) Ali elo. < -

Kr'nin Eb Hanfe ve talebelerinin menkbna dair bir zeyli vardr.


bn Dokmak'n (. 809/1407)
cmn Nu'mn f tabakti ahbi

jjlU

^ii'l^-iJpyj;1/-,^ ffihlZl/lgS.

vV<=

Nazm'lmmina'nSul-

( S l e y m a n i y e Ktp., Turhan

S Jj.U ^%JJMJ s t

tan, nr. 251; Serez, nr. 1827) ve Ffrzbd'nin (. 817/1415)


ye f tabakti'1-Hanefiyye

el-Mirkt'l-vefiy(Sleymani-

y e K t p . , R e s l k t t b , nr. 6 7 1 / 1 , 6 7 2 ) a d -

l eserleri,
llJtfUjf -o' ^y.' >_r r ur'

el-Cevhir'l-mudyye'nin

birer muhtasar mahiyetinde olduu gibi brhim b. Muhammed el-Haleb de (. 956/1549) eseri ihtisar etmitir (Sl e y m a n i y e K t p . , e h i d A l i P a a , nr. 1941/ 1; E s a d E f e n d i , nr. 6 0 5 / 1, 3 6 9 9 / 4 9 ) .

el -Cevhir'l-mudyye'

nin ilk ilm

neri Abdlfetth Muhammed el-Hulv tarafndan, olduka hatal olan ilk basks i l e (I-II, H a y d a r b d 1332/1914)

yazma nshasna dayanlarak gerekle-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

433

el - C E V H R ' I - M U D Y V E
tirilmitir (l-IIl, Kahire 1398-1399/ 1978-

mi ve Girit'in fethine katlmtr. Osman Dede eseri yeniden kaleme alm, bu arada Hasan Aa'dan nakillerde bulunmu ve kitab deta kendine mal etmitir. Gerekten Kprl nshasna g-

kilde Venedik dojundan sadrazama gelen ve sadrazamdan ona giden mektuplarn suretlerini de Rid eserine almamtr. Cevhirut-tevrh'm yurt iinde ve yurt dnda birok nshas vardr. Yurt
iinde Sleymaniye (Esad Efendi, nr. 2242;
H a m i d i y e , nr. 909), K p r l ( H f z A h m e d P a a , nr. 2 3 1 ; s i m Bey, nr. 7 2 4 ) v e T o p -

1979). Yaymlanan ilk ciltte eserin ana ksmn oluturan alfabetik blm yer almaktadr. BBLYOGRAFYA:
Kure. el-CeuShirl-mudiyye (nr. A b d l -

re Kandiye'nin fethinden sonraki baz olaylar, Fzl Ahmed Paa'nn geri dn, lm, daha sonra Osman Dede'nin IV. Mehmed tarafndan baavulua getirilii Hasan Aa'nn msveddelerinde yoktur. Dorudan Hasan Aa'nn kaleminden kan Esad Efendi nshas Kandiye'nin fethiyle son Cevhir't-tevrih'in tamamlanmtr. bulmaktadr.

fetth Muhammed el-Hulv), nirin girii, I, 45,


47, 58-84; Kefuz-zunn, I, 616-617, 627; U, 1097-1099, 1657, 1961, 2019; Serks, Mcem, 1, 33; Brockelmann, GAL, li, 97; Suppi, II, 89; Ma'a'l-Mektebe, s. 129; Syed Hashimi Farida-

kap Saray Mzesi Ktphanesi (Revan, Kk nr. 1307), yurt dnda ise Viyana
(Nationalbibliothek, nr. 1070, 1071), Paris
(Bibliotheque Nationale, nr. 1089, 1506)

badi, "The D'irat-ul-Ma'rif", IC, IV (1930), s. 640-641; F. Rosenthal, "cAbd al-Kdir alKurah", El2 (ng.), I, 70. ti
M CELAL ERBAY

telifi Kandiye KaFakat msveddelerin

ve Leiden'de (nr. 1225), ayrca talya'nn Bologna tevrh'in niversitesi Ktphanesi'nde Cevhir't(nr. 3619) nshalar vardr.

lesi'nin fethinden hemen sonra (1669)


r

CEVHR't-TEVRH ( CiJT31^ ) Kprlzde Fzl Ahmed Paa'nn seferlerini ve zellikle Kandiye'nin fethini anlatan eser.

Mhrdar Hasan Aa tarafndan Osman Dede'ye verilmesi, Kprlzde Fzl Ahmed Paa'nn lm yl olan 1676'da gereklemitir. J Ktphane kataloglarna
tevrh, Trh-i Fzl Ahmed

baz paralar da deiik ad-

lar altnda ktphane kataloglarna girmi ve mstakil eserler gibi tavsif edilmitir. Mesel Beyazt Devlet Ktphanesi'nde (Veliyyddin Efendi, nr. 2401)

Cevhir'tPaa ve

Mevcut nshalarn bazsnda mellifinin Fzl Ahmed Paa'nn mhrdar Hasan A a ( T S M K , R e v a n , nr. 1307), baz-

kaytl, 1066 (1655-56) yl olaylarndan


bahseden Trh-i Mhrdar, Kprl

Trh-i

Feth-i

Kandiye

adlaryla g i r e n

eser be blmden meydana gelmektedir, Fzl Ahmed Paa'nn 1659'da Erzurum'a vali tayin edilmesiyle balayan eserin ilk blmnde bu vezirin beylerbeyilii zaman, ikinci blmde 1663 Macaristan seferi, Uyvar ve Novigrad kalelerinin, fethi, nc blmde Kandiye seferinin hazrlklar, drdnc Kandiye'nin blmde ok muhasaras, zellikle

Ktphanesi'ndeki (nr. 214) 1080 (166970) yl olaylarndan bahseden Muteber


Trh-i

snda ise Erzurumlu Osman Dede (Kprl Ktp., nr. 231) olduu belirtilmekte, Sleymaniye Ktphanesi'nde kaytl nshada ise (Esad Efendi, nr. 2242) y a z a r ad

Trh-i

ve Topkap Saray Mzesi KFzl Ahmed Paa ve Feth-i

tphanesi'nde kaytl (III. Ahmed, nr. 3605) Kandiye adl eserler byk bir ihtimalparalardr.
authore Kupurli, supremi Haseu vizirii

gememektedir. Ancak Revan nshasnn ba tarafnda yer alan bir kayt mellif konusunu aydnlatr mahiyettedir. Burada Mhrdar Hasan Aa'dan kitabn msveddelerinin yazar, Osman Dede'den de bu msveddeleri edeb ekle koyan biri olarak sz edilmektedir. Buna gre Fzl Ahmed Paa'nn maiyetinde bizzat seferlere ve bu arada Girit seferine katlm olan Hasan Aa paann emriyle onun gazlar hakknda bir eser hazrlam, sonra da bunu "mniyne" bir slpla yeniden yazmas iin Osman Dede'ye vermitir, Osman Dede aslen Erzurumlu olup birok yer dolam, daha sonra Bursa'ya gelmi, burada Fzl Ahmed Paa ile tanarak maiyetine gir-

le Cevhir't-tevrh'in
E s e r , Annalium sanaga Cypri Sigilli Ahmed Gemma Custade Bassoe,

iddetli geen ve uzun sren lam savalar, beinci blmde ise deniz savalar ve Kandiye Kalesi'nin fethi anlatlmaktadr. Eserin sonunda Batezkireci Mezk Sleyman Efendi'nin Fzl Ahmed Paa iin yazd iki kaside bulunmaktadr. Cevhir't-tevrh tamamen yazarnn gzlemlerine dayandndan birinci elden tarih kaynak niteliindedir. ki buuk yl kadar sren ve Osmanl Devleti'ne pek pahalya mal olan Kandiye savalarnn tek kronii durumunda olan eser, vak'anvis Rid'in de ilgili olaylar kaleme alrken kulland tek kaynak gibidir. Ancak Rid bu kayna gerei gibi kullanmam, yer yer onu byk lde ihtisar etmitir. Nitekim vrih'teki rihinde Cevhir't-tebaz nemli bilgiler Rid Tyoktur. Mesel ikinci blmde

Cevhir't-tevrh'm

ilk sayfas (Kprl Ktp., nr. 231)

anlatlan Uyvar'n fethi ve Novigrad muhasarasnn safhalar Rid tarafndan eksik verilmitir. Girit seferinin hazrlkCeuhiruttevrh'ir 9 :
unvan sayfas
(Kprl Ktp., nr. 2 3 1 )

lar bahsini de Rid bazan aynen, bazan da melen aktarmtr. tevrh'teki sureti Rid Trihi'nde Cevhir'tpadiaha yazlan mektubun yoktur. Ayn e-

434

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el-CEVB Mehmed Quati turcica - arabico Turcarum Tyranni - persico idiomate ex in el-Cev'ib ayn yl iinde Osmanl Devleti'nin mal desteiyle yaymna tekrar balad. Sadretin teklifi zerine 12 Receb 1279 (3 Ocak 1863) tarihli irde-i seniyye ile kdnn verilmesi ve belli sayda gazetenin devlete satn alnmas kararlatrld. Ariv belgelerinden anlaldna gre gazetenin nerinin desteklenme sebebi, Paris ve Marsilya taraflarnda kan baz Arapa gazetelerde devletin aleyhine birtakm makalelerin yazlmas ve bunlarda ileri srlen yanl haberlerin Arabistan'a yaylm olmasyd. el-Cev'ib bu ikinci devrede, Ahmed Fris'in gl kalemi ve gazetenin dolgun bir muhteva ile neredilmesi sayesinde ksa srede Osmanl Devleti'nin Arapa konuulan vilyetleri yannda btn slm lkelerinde de hret kazand. Hindistan'dan Fas'a, in'den Msr'a, Orta Asya'ya kadar geni bir tesire sahip olan gazete, devrinde slmc cereyann etkili szclerinden biri durumuna geldi. Ahmed Fris, bir yandan btn mslmanlar hilfet etrafnda toplanmaya davet ederken te yandan mslman ahaliye Avrupa'y ve Bat medeniyetini tantmaya alyordu. Gazetede irde-i seniyyeler ve hkmet emirleri, yurt iinden ve dardan eitli haberler, ilnlar, Avrupa basnndan zetler, iirler, edeb yazlar yer alyordu. Ayrca Marib lkeleri, in ve Hindistan gibi btn slm lkelerinden haberlerle Osmanl basnndan iktibaslar da bulunuyordu. 1870'te Orta Arabistan'da bir seyahat yapan ngiliz Dougthy'ye gre bu gazete gezdii yerlerde ve hatta Necidli tccarlarn Bombay'daki evlerinde bile mevcuttu. el-Cev'ib 1880'lerde btn slm leminde byk bir hret ve itibar kazanm durumdayd. Hatta ngiliz belgeleri, o sralarda Osmanl Devleti ile ilikileri iyi olan ngiliz hkmetinin, Hindistan'da olumlu etkisi olur dncesiyle gazetenin her nshasndan 100 adet kadar satn alp gizlice Hindistan mslmanlar arasnda dattn gstermektedir. zellikle d politika konusunda yaymlad makalelerle dikkati eken Franszlar'n yar resm gazetesi Le Temps'da da el-Cev'ib'in Fas'tan Bengal'e kadar slm leminin her tarafnda okunan bir gazete olduu, slm birlii zerinde nemle durduu ve Osmanl sarayna bal bulunduu belirtilmektedir (sene 1881, nr. 1557). Osmanl Devleti'nin el-Cev'ib'e des-

latinum translata et diversis notis ac reminiscentiis illustrata a Joanne Podesta S. C. R. Majestatis a secretis 1680 adyla Latince'ye tercme edilmitir. Hammer'e gre. Almanca baz tamamlayc bilgileri de ihtiva eden ve Hammer koleksiyonundan Viyana Mill Ktphanesi'ne intikal eden nshann tercmeye esas tekil etmesi kuvvetle muhtemeldir. Kitabn mtercimi Podesta, bu nshay Kara Mustafa Paa'nn kitaps olan bir imamdan satn aldn sylemitir (bk. Hammer, XI, 1-2). BBLYOGRAFYA:
Cevhir't-tevrh, tr.yer.; Hammer Handschriften, 5 0 6 ; TCYK T S M K , Revan, nr. 1307, (At Bey), XI, 1 - 2 ; Flgel, Melliflenr. Yazmalar, s. 120Osmanl

tei srmekle birlikte Sultan Abdlhamid devrinde Bbli'nin politikasna aykr yazlar neredildiinde zaman zaman yaym durdurulmutur. Nitekim Msr hidivini destekleyen yazlar sebebiyle gazete 15 Receb 1296'dan (5 Temmuz 1879) itibaren alt ay kadar kapatld gibi yine ayni sebeple Nisan 1881'den itibaren uzun sre yaymlanmamtr. Ayrca gazetenin Fransa aleyhindeki neriyat sebebiyle zaman zaman Tunus ve Cezayir'e girmesi de yasaklanmtr. el-Cev'ib'in Veled'lCevib, Cevib Tercme-i Cevib ve adlaryla Trke ns-

II, 272-273;

ri, III, 3 0 ; Blochet, Catalogue-Supplement, s. 2 2 1 ; Karatay, Trke s. 2 6 3 - 2 6 4 ; Levend, Oazauatnmeler, yib Gkbilgin, " K p r l l e r " , A, VI, 903. B

124, 169; Babinger (ok). s. 238-239; M. Tay-

ABDLKADR ZCAN

el-CEVB
( v-V?11 )

1861-1884 yllar arasnda stanbul'da yaymlanan Arapa gazete.

halar da neredilmitir. Ancak Veled'l 7. saysnda maarif konusunda kan bir lyihadan dolay Maarif nzn tarafndan kapatlmtr. Ahmed Fris yalandktan sonra gazetenin idaresini tek bana stlenen Selim Fris el-Cev'ib'i ayn seviyede tubilinen son tamad. 1884 ylnda kapanan gazetenin Trkiye ktphanelerinde nshas, 984. (13 Recep 1296/3 Temmuz 1879) saysdr (Millet Ktp., Ali Emr, Arabi, nr. 4259). Ahmed Fris'in gazetede kan nemli makalelerinden yaplan semeler Se-

lk resm Osmanl gazetesi olan Takvm-i Vekyi' 1 Kasm 1831'de yayna balad zaman Trke dnda Arapa, Rumca, Ermenice nshalar da neredilmiti. Ancak Osmanl Devleti snrlar iinde Arapa konuan tebaaya dorudan hitap eden bir gazete 1861'de yaymlanabildi. Lbnanl bir Mrn iken ihtida edip stanbul'a yerleen, Avrupa'y ve Bat dillerini iyi bilen Ahmed Fris eidyk ile olu Selim Fris bu yayn gerekletirdiler. Ahmed Fris Tabhne-i mire musahhihi iken ald irde-i seniyye zerine gazetenin ilk saysn 21 Zilkade 1277 (31 Mays 1861) tarihinde yaymlad. mtiyaz sahibi kendisi olan, mdrln olu Selim Fris'in yapt 435 x 290 mm. boyutlarndaki gazete haftalk olarak kyordu. 1861 yl iinde otuz iki say neredildi. el-Cev'ib'in bu saylarnda i ve d haberlere, edebiyat, din, teknik vb. konulara yer verilmiti. Yazlarnn ounu Ahmed Fris'in yazd gazete, basm masraflarnn fazlal, mteri azl, Trke tercmesinin de sat arttrmamas gibi sebeplerle zarar ettiinden 1862 yl banda yaymn durdurdu.

J'

'j J

-.r'

_.,)

el-Ceu'ib gazetesinin 1277 (1861) tarihli saysinn i!k basl ile 1295 (1878) ylna ait bir saysnn basl

t jjs jifl f u > ' rf ". i/-;,' " .>j.a JJJ,U tu y , u, ~ ^ &- Jl^-rot t, AH yttrfii f* a-*,-"
j f y .' v -'

* J-' 'm '.an-^j.


o.1:

Wfl l
435

..< JjVijS y ' j z ? * " 3'--*

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

el-CEVB lim Fris tarafndan Kenzur-re'ib mntehabti'l-Cev'ib adyla f 1871vl Nzrl, bu dairenin banda bulunan kimseye de Cevl nzn denilirdi. Bylece cevl kelimesi asl anlamn kaybederek slm lkelerinde yaayan gayri mslimlerin grdkleri himayenin madd karl olarak dedikleri cizye vergisi ve bu verginin idaresi mnalarn kazanmtr. Cevl tabirinin slm devletlerinin idar tekiltnda ne zamandan beri kullanld bilinmemekteyse de kelimenin ilk defa bn Havkal'in eserinde getii grlmektedir (ret'l-arz, Memmt'nin Kavnr'dI, 70). Terim devvn adolarak ise buna ilk defa Eyyb veziri bn l eserinde rastlanmaktadr. Ftmler'de cizye tahsiline Dvn bi'l-bb bakard. Eyybler devrinde cevlnin tahsil mevsimi zilhicce veya muharremde alr, zimmlerin durumlarna gre deiik oranlarda vergi toplanrd. 587 (1191) ylnda sadece Msr'dan 130.000 dinar cevl tahsil edilmitir (Makrz, el-Htat, 1 , 107). Cevl ayrca Kalkaend ve Makrz'nin eserlerinde Memlk Devleti'nin idar messeselerinden biri olarak geer. Yzyllar boyu deiiklikler gsteren ve "'l", "evsat" ve "edn" eklinde derecelere ayrlan cevl vergisinin idaresi, Memlkler devrinde 1315 ylna kadar sultann has divanndan ayr bir kalem olup daha sonra emrler ve yanlarn rauktaa'larna balanmtr.
F

cevl mukataas yerinde brakld ve gvenilir bir nzra tevdi edildi. Genellikle muharrem aynda, baz zamanlarda da zilhicce veya ramazan aylarnda tahsil edilen cevlnin ilerini yrtmek zere sultann beratyla bir nzr tayin edilir, buna yardmc olarak da d, mil ve hid gibi mbirler grevlendirilirdi. Nveyr'nin Nihyet'l-ereb adl eserinde kaydedildii zere, cevl tahsili iin her yl divan defterlerine gre gayri mslimlerin isimlerini ihtiva eden listeler cevl nzn tarafndan hazrlanrd. Bu listeler nce gayri mslim cemaatin reisleri tarafndan ayr ayr tesbit edilir, daha sonra Cevl nzrna sunulurdu. Listelerde "er-revtb" denilen gl gayri mslim erkeklerin yannda lke dndan gelenler (et-tavr), yetikin olmayan erkek ocuklar (en-nevbit), slm dinine yeni girenler, vefat edenler ve memleketten ayrlanlar belirtilirdi. Bu listede ad bulunan bir kimseden cliye alnd zaman kendisine bir tezkire (sl veya vsl) verilerek ismi listeden silinir, cliyesini demeden lkeden ayrlanlardan ise bu vergi geri dndklerinde alnrd. Fakat gittii yerde deyip tezkiresini gsterirse hesab o memlekete havale edilirdi. Tahsil edilen cevl geliri genellikle devletin eitli hayr ilerine sarfedilirdi. Her yl devlet merkezinde toplanan cevl emvalinin bir miktar hazineye girer, kalan ksm kadlara, seyyidlere, ilim adamlarna, fakirlere ve Haremeyn'e tahsis edilirdi. Ancak taradaki muktaaclarn topladklar vergi kendi muktaa hslatlarna eklenirdi. Gelirleri devlete ait blgelerin cevl hslat ayn blge-

1881 yllarnda yedi cilt halinde neredilmitir. Ahmed Fris'in nemli bir hizmeti de Osmanl matbaaclna getirdii yeniliktir. Kurduu modern el-Cevib Matbaas'nda gazetenin yannda birok Arapa ve Trke eser basm, ayrca bu kitaplarn bir katalogunu da yaymlamtr. Matbaa, XIX. yzyl Osmanl yaym ve basmclnda Ebzziy Matbaas gibi nemli bir hizmet grmtr. BBLYOGRAFYA:
BA, rade-Meclis-i Vl, sene 1279, nr. 21.734 ve ekleri, sene 1281, nr. 23.827, s e n e 1282, nr. 24.527, rade-Dahiliye, sene 1296, nr. 63.525, 63.548, s e n e 1297, nr. 65.277, sene 1299, nr. 67.573, 68.698, 69.220, 69.369, sene 1300, nr. 69.541; Ph. DTarrz, biyye, dia", Britain and Turkish Trth-ahfeti'l-'AraEmpire 1853-1882, Welt, Stuttgart s. 6 3 ; Yayn", Beyrut 1913, I, 6 1 - 6 4 ; L. L. Shukla, "In-

N e w Delhi 1973, s. 130; Klaus Kreiser v.dr., "Presse", Lexicon der Islamischen 1974, III, 5 2 - 5 3 ; Hasan Duman, Katalog, Atill etin, " e l - C e v i b G a z e t e s i v e

TD, XXXIV (1984), s. 475-484; a.mlf., " X I X . Y z y l A r a p K l t r D n y a s n d a n e m l i Bir B a sm O r g a n ; E l - C e v i b G a z e t e s i " , Professeur el-A'lm, Robert Mantran Melanges (haz. A b d e l j e l i l TeV, 3326-

mimi), Zaghouan (Tunis) 1988, s. 8 3 - 9 2 ; Zirikl, 1, 184-185; Kmsl-a'lm, 3327; A. G. Karam, "Fris a l - h i d y k " , El2 (Fr.), II, 8 1 9 - 8 2 1 ; Brockelmann, " F r i s i d y k " , A, IV, 4 6 9 - 4 7 0 ; M. Hartman, " M a t b u a t " , a.e., VII,
H ATILLA ETIN

CEVZ (bk. CZE). J

Osmanllar tarafndan fethinden sonra Msr'da Memlkler devrinden intikal eden kanun ve detlerin slahna alld ve tedrcen Osmanl sistemi iinde uygulanmas yoluna gidildii srada Vezrizam brhim Paa Msr kanunnmesini tanzim ettirdi. Bu kanunnme ile

CEVL

Msr, Suriye ve Irak'ta bulunan gayri mslimler ve onlardan alnan cizye vergisi iin kullanlan bir tabir.

'> / ^ ^

^ .

Cliye kelimesinin oulu olup memleketlerinden "icl edilen" (srlen) gmenler demektir. Bu isim, Hz. mer'in Hayber ve evresindeki yahudilerle Necranl hristiyanlar Arabistan'dan karmas dolaysyla onlar iin kullanlmken daha sonra cizye veren "ehl-i zimme'yi iine alan bir anlam kazanmtr. Ayrca bu tabir slm devletlerinde (Msr, Suriye ve Irak) gl gayri mslim erkeklerden her yl alnan cizye vergisi mnasnda da kullanlmtr. Bu vergiyi zimmlerden toplayp tahsis edilen yerlere sarfeden daireye Cevl Muktaas veya Ce436
Cevl hslat ile ilgili Msr beylerbeyine gnderilen 967 (1560) tarihli hkm (BA, MD, m,
s. 361, hkm nr. 1069)

^M'^'i^/p

/i
^ J Vty .-jj s

M h o ^ i ^ & ^ ' j y
^ j ^ y ^ ^ b j / j f ' A a/sjjy tfjj

(t^f^i
/.iyijy'

" J & f ,J J^lJity

'iyjj/lfi,}^!

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVLK, Him b. Slim de sarfedilir, bazan da hayr messeselerine harcanrd. Mesel Makrz, Muharrem 682'de (Nisan 1283) Kuds, Beldetlhall ve Beytlahm'daki zimmlerin cevlsinin Beldetlhall'de bulunan "birke'nin (su deposu) imarna ayrldn zikreder ( Kitb's-Slk, I, 712). Cevl gelirinin byk bir ksm vazife ad altnda kendilerine tahsis edilen lim, seyyid, fakir, air vb.nin isimleri ve knyeleri Msr divanndaki defterlere kaydedilirdi. Osmanllar devrinde bu gruplardan cevl vazifelerine hak kazananlara padiahn turasn ihtiva eden bir berat verilir ve bunlar vazifelerden biri boalncaya kadar beklerlerdi. Beratla byle bir gelire hak kazanan kiinin durumuna ve ihtiyacna gre kendisine demede bulunulurdu. Cevl vazifesi bulunan ahs vefat edince yeri yeni bir beratla vrislerine tevcih edilir, bunlarn adlar da merkezdeki ve eyaletteki divan defterlerine yazlrd. Memlkler devrinde cevl hslat, eitli sebeplerle, bu gelirden pay alanlara yetmedii gibi Osmanllar zamannda da bu hslat ile masraflar arasndaki ak devam etmitir. Nitekim 1560 tarihli bir kayda gre 964-965 (15571558) yl Msr muhasebesinde cevl hslat 20.912 altn 38 para, masraflar ise 96.776 altn; 965-966 (1558-1559) ylnn hslat 26.475 altn ve masraflar 28.868 altnd ve iki mebla arasndaki farkn Msr mr hazinesinden denmesi kararlatrlmt (BA, MD, nr. 1 1 1 , s. 361). 976'da (1568-69) Msr'n cevl mahsul 20.000 altn olduu halde yldan yla bu gelirden pay alanlarn saylar devaml arttndan a kapatmak iin 6000 altn mr hazineden sarfedilmiti (BA, MD, nr. VII, s. 666). Ancak daha sonra Msr'n cevl hslat ile mr hazine emvalinin kartrlmamas ve iki muhasebenin mstakil kalmas, cevl noksannn ise hazineden tamamlanmamas kararlatrld. XVI. yzyln son eyreinde Osmanl Devleti'nin iine dt ml sknt yznden boalan cevl vazifeleri artk hi kimseye verilmemeye baland ve gelirlerin mr hazineye aktarlmasna karar verildi. Cevl tabirinin Osmanl idaresi zamannda kullanlmas 26 Reblhir 1271 'e (16 Ocak 1855) kadar devam etmi, bu tarihten itibaren devletin tahsil ettii btn rsmlara "vergi" denilerek buna benzer rsumlar gayri mslimler zerinden kaldrlmtr. L CEVLK, Him b. Slim
( LS2^1 ji l*1^ )
r

BBLYOGRAFYA:
Lisn'l-cArab, "cvl" md.; Butrus el-Bustn, Muht'l-Muht, "cle" md.; BA, KK, nr. 70, s. 15,' 54; nr. 236, s. 21; BA, MD, nr. II, s. 86; nr. III, s. 361; nr. V, s. 161; nr. VII, s. 139, 666; nr. XIV, s. 625; nr. XXIX, s. 82; bn Havkal, ret'l-arz, I, 70; bn Memmt, Kavnn'd-devvn (nr. Aziz Suryal Atya), Kahire 1943, s. 317; Nveyr, Nihyet'l-ereb, Dr'lKtb-Kahire, nr. 549, VIII. cz, s. 241; XXX. cz, s. 321; Kalkaend, ubhu'l-a', III, 462463; Makrz, el-Htat, Kahire 1987,1, 103, 107; a.mlf., Kitb's-Slk, I, 712, 920; IV, 619, 679; Cellzde, Tabakt'l-memlik, vr. 128 b ; Mir't'l-Haremeyn (Mir't- Mekke), stanbul 1297, I, 694-695, 715; Kasm Abduh Kasm, Ehl'zzimme f Msri'l-'usri'l-vst: dirse ve'ikyye, Kahire 1979, s. 26, 28, 29, 6 8 - 7 1 R a mazan een, Salhaddn Devrinde Eyybler Devleti, stanbul 1983, s. 188-189; Cl. Cahen, "Contribution 1'etde des impots dans l ' E g y p t e medievale", JESHO, VI (1962), s. 248252; a.mlf., "Diawl", El2 (ng.), II, 490; H. L. Gottschalk, "Dwn", a.e., II, 329; C. H. Becker, "Cizye", A, III, 201.
HL S E Y Y D M U H A M M E D ES-SEYYD

yanma gitti. mmete gerekten lyk olup olmadn belirlemek amacyla Abdullah'a sorduu sorulara tatminkr cevaplar alamaynca onun imam olamayacana hkmederek yanndan ayrld. Zira ona gre Abdullah'n verdii cevaplar mezhebin grleriyle badamamakta, bazan Mrcie, bazan Kaderiyye, bazan da Hricler'in fikirlerine uymakta idi. Yolda karlat ve daha nce tanmadn belirttii "nrn ehreli" birinin delletiyle Ca'fer es-Sdk'n dier olu Ms el-Kzm'n evine gitti. Kendisine, "Mrcie'ye, Hricler'e ve Kaderiyye'ye deil bana dn" diyen Ms ei-Kzm'a da baz sorular sorup tatminkr cevaplar alnca onun engin ilim sahibi gerek bir imam olduuna karar verdi. Bu kararn darda bekleyen arkadalar Eb Ca'fer el-Ahvel ile Eb Basr'e de anlatp olumlu grlerini aldktan sonra Ms el-Kzm'n mmiyye'ye bal dier i ounluu tarafndan da imam kabul edilmesinde nemli rol oynad (Nrullah et-Tster, I, 371-373). Cevlk'nin vefat tarihi ve yeriyle ilgili olarak kaynaklarda bilgi bulunmamakla birlikte hocas Ca'fer es-Sdk'tan (. 148/ 765) sonra da yaad gz nne alnrsa mild VIII. yzyln sonlarna doru ld sylenebilir. Ca'fer es-Sdk ile Ms el-Kzm'n grlerini nakleden gvenilir rvilerden biri olarak kabul edilen Cevlk (Aleddin et-Ts, s. 174), itikad grleriyle Mebbihe ve mmiyye mezheplerinin nemli kelmclar arasnda yer alr. Bilhassa ulhiyyetle ilgili konularda ar grler ileri srmtr. Ona gre Allah insan eklinde olup parlayan bir nurdur, sonlu ve snrl bir varlktr. nsanlar gibi be duyuJ ya ve organlara sahiptir. st yars bo, alt yars doludur. Siyah renkli nurdan mteekkil gr ve uzun salar, hikmet fkran kalbi vardr. Fakat insan gibi et, kan ve kemikten meydana gelmi bir cisim deildir (E'ar, s. 34, 209; Badad, s. 69, 227; ehristn, I, 185). Allah'n ilmi hdis olup bilgisinde deiiklik meydana gelebilir. O'nun dilemesi hareket etmesi demektir. Bir eyin olmasn diledii zaman hareket eder, o da oluverir. nsann iman, isyan ve inkr etmesi dahil lemdeki her ey Allah'n dilemesiyle meydana gelir. lem btnyle cisimlerden ibaret olup araz diye bir ey yoktur. Araz diye ileri srlen, insanlara ve dier yaratklara ait hareketler bile madd zelliklere sahip olup derinlii, genilii ve uzunluu bulunan varlklardan iba457

CEVLKIYYE
( ijJI^I )

a kelmclanndan Him b. Slim el-Cevlk'nin


(II/VIII. yzyl)

grlerini benimseyenlere verilen ad


(bk. CEVLK, Him b. Slim).

Eb M u h a m m e d ( E b ' l - H a k e m ) H i m b. Slim el-Cevlk el - Czcn el - K f ( . m. VIII. yzyln sonlar)

Immiyye as'nn Mcessime'den saylan ilk kelmclanndan biri.

Aslen Czcnl olup Kfe'de yaad. ocukluk yllarnda Czcn'dan alnarak Kfe'ye getirilen esirler arasnda bulunuyordu. Burada bir sre Bir b. Mervn'n klesi olan Cevlk, slmiyet'i benimseyip zat edildikten sonra hayvan yemi ticaretiyle uramaya balad. Daha sonra Medine'ye giderek Ca'fer es-Sdk'n ders halkasna katld. Ben eybn'n klesi iken mslman olan Zrre b. A'yen'den kelm rendi; zellikle Him b. Hakem'in fikirlerinden etkilendi. Ca'fer es-Sdk'n vefatndan sonra Medine'deki arkadalarndan Eb Ca'fer el-Ahvel'le birlikte, bazlar tarafndan babasnn vasiyeti bulunduu ne srlerek imam kabul edilen Abdullah b. Ca'fer'in

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVLK, Him b. Slim rettir. Buna gre fiili meydana getiren g (istitat) insann bir paras durumundadr. Peygamberlerin gnah ilemekten korunmu olmas (ismet) gerekli deildir; nk gnah iledikten sonra vahiy yoluyla uyarlp tvbe etmeleri mmkndr. mamlar ise vahiy almadklarndan gnah ilemekten korunmutur (ehristn, 1, 185). Hz. Peygamber kendisinden sonraki imamn Ali olduunu aka belirttii gibi bu hususa iaret eden, "Hsmlar Allah'n kitabna gre birbirine daha yakndr" (el-Enfl 8 / 7 5 ) gibi yetler de vardr (bn Hazm, IV, 157-158). Allah' insan eklinde tasavvur ettii iin arlardan (Galiyye) saylan Cevlkf nin hristiyan asll Zrre b. A'yen'den etkilendii dnlebilir. Him b. Hakem, tebih hususunda kendisiyle benzer grleri paylamasna ramen Allah'n insan eklinde olduunu iddia ettii iin, er-Red cal Him el-Cevlk adl bir eser yazarak Cevlk'yi eletirmi, Snn limler de tekfir etmilerdir (Aleddin et-Ts, s. 175; sferyn, s. 24). Bununla birlikte ehristn'nin Cevlk hakknda Verrk'tan naklettii bir rivayet dikkate alnd takdirde, muhtemelen yaplan tenkitlerin etkisiyle onun ulhiyyetle ilgili ar grlerinden vazgetiini, hatta Selef bir yola girdiini sylemek mmkndr ( el-Milel, 1, 187). sferyn ise tpk bir insan gibi et, kan ve kemikten oluan bir Allah fikrini Cevlki'ye atfeder ki (et-Tebtr, s. 24) bu dier kaynaklarn ona nisbet ettii fikirlere zt den tarafgir bir isnat gibi grnmektedir. Ayn zamanda bir hadis ve haber rvisi olan Cevlk'nin ad pek ok rivayetin isnadnda gemektedir. Kendisi Ca'fer es-Sdk, Ms el-Kzm, Ali er-Rz, Eb Eyyb el-Hazzz, Eb Basr, Eb Hlid el-Kbil gibi imam ve limlerden rivayette bulunmu, ondan da Eb sme, Eb Yahy el-Vst, bn Eb Umeyr vb. kiiler hadis ve haber rivayet etmilerdir (geni bilgi iin bk. H, XIX, 301-302). Bilhassa a'nn immetle ilgili akdesini kelm bir yoruma kavuturmakla n kazanan Cevlk'nin grleri, bata, iler'ce "M'minttk", Snnler'ce "eytnttk" diye anlan Eb Ca'fer el-Ahvel, Eb Mlik el-Hadram, bn Msem ve daha bakalar tarafndan benimsenmi ve bunlara Cevlkyye veya Himiyye ad verilmitir. Kaynaklarda Cevlk'ye atfedilen Kitb'l-Hac, Kitb't-Tefsrve Kitb'lMi Crc adl eserlerden hibiri gnmze ulamamtr. 438
Cevlk'nin el-Muhtaar ftn-nahu adl eserinin iik iki sayfas
(Kprl Ktp.,

BBLYOGRAFYA:
Hayyt, el-ntir, ku'-ca, s. 14, 4 8 ; Nevbaht, Fra(Abs. 6 6 ; E'ar, Maklt (Ritter), s. 34, Ma'rifet

boyunca edeb ilimlere dair dersler ald Nizmiye Medresesi mderrisi olan Hatb et-Tebrz gibi limler bulunmaktadr. Cevlk de hocas Tebrz'nin ikinci halefi olarak Nizmiye Medresesi'nde mderrislik yapmtr. Burada bata kendisi gibi dil ve edebiyat limi olan olu smil b. Mevhb olmak zere Semn, bn'lEnbr ve Eb'l-Ferec bn'l-Cevz gibi mehur simalar ona talebelik etmitir. Ahlk faziletleri ve ilmi sayesinde Abbs halifelerinin ve zellikle Muktef-Liemrillh'n (1136-1160) yakn ilgi ve iltifatna mazhar olan ve onun imamln yapan Cevlk, 15 Muharrem 540 (8 Temmuz 1145) tarihinde Badat'ta vefat etti. Baz kaynaklarda 539'da ld kaydedilmektedir. Cevlk Hanbel mezhebine mensuptu. Dil konusunda Basra okulunun grlerini benimsemekle beraber baz meselelerde Kfe dilcileri gibi dnd grlmektedir. Arap dili ve edebiyat yannda din ilimlerde de devrinin otoritesiydi. Badat'n hatta btn Irak blgesinin kendisiyle iftihar ettii alak gnll, ahsiyet sahibi, dindar ve sevilen bir ilim adam, ayn zamanda yazs ok gzel bir mstensih olarak tannmtr. stinsah ettii eserleri yksek fiyatlarla elde edebilmek iin birok kimse birbiriyle rekabet etmitir. Herhangi bir konuda inceleme yapmadan fikir beyan etmez ve bilmedii bir mesele sorulduunda bilmediini rahatlkla sylerdi. Eserleri. 1. el-Mu'arreb* mire'l-kecal lmi'l-a'cem hurfi'l-mu'cem. Arapa'ya baka dillerden giren ve Kur'n- Kerm ile hadislerde, ayrca iir vb. yerlerde kullanlan Arapalam kelimeleri ihtiva eden alfabetik bir eser olup Edward Sachau (Leipzig 1867), Ahmed Muhammed kir (Kahire 1361/1942, 1389/' 1969) ve F. Abdurrahman (Dmak 1990)

41, 44-45, 209, 346, 515; Badd, el-Fark dlhamd), s. 23, 69, 71, 2 2 7 ; Ke. ahbri'r-rical, , Ma'rifet 'ilmi'r-rical,

B o m b a y 1317, s. 181 vd.; NecMa'mre 1317, s. 305; (Umeyre), IV, 157-158; sfe(Kevser), s. 2 4 ; ehristn, el-

bn Hazm. el-Fal ryn, et-Tebr Milel s, el-Fihrist hc's-Snne lis'l-m'minn,

(Kln), I, 184, 185, 187; Aleddin et-T(nr. M u h a m m e d Sdk v.dr.), Ne(nr. M. R e d Slim), Kahire MecTahran 1365 h., i, 3 7 1 - 3 7 3 ; Ne'etul-fikri'l-felseffi'l-

cef 1356/1937, s. 174-175; bn Teymiyye. Min1 4 0 9 / 1 9 8 9 , I, 7 1 ; Nrullah et-Tster, Ali Sm e n - N e r ,

slm, Kahire 1977, il, 168, 170, 173, 182, 194, 199, 200, 201, 202, 204, 206, 212, 2 1 8 ; Cefr, The Origins and Early Deuolopment of Shi'a slm, Beyrut 1979, s. 306-308; Tabtabl, ShVa, Kum 1401/1981, s. 203; W. M o n t g o m e r y Watt, slam Dncesinin Teekkl Devri (trc. E. FeiBeyRuhi Flal), Ankara 1981, s. 198, 237, 3 1 1 ; A'ynu-'a, sifet' 'a, X, 2 6 6 ; Abdullah N i ' m e t ricali'l-hads, Beyrut 1987, s. 4 5 ; Eb'l-Ksm

e l - M s e v el-H, Mu'cem

rut 1 4 0 9 / 1 9 8 9 , XIX, 297-305.

Y U S U F EVK Y A V U Z

C E V L K , Mevhb b. A h m e d
( JL\j?fi\ jj )

Eb Mansr Mevhb b. A h m e d b. Muhammed el-Cevlk (. 5 4 0 / 1 1 4 5 )

Arap dili limi. 465 (1073) veya 466 (1074) ylnda Badat'ta dodu. Dedelerinden biri uval ( i V . oulu ) yapm veya satm ile megul olduundan "Cevlk" nisbesini almtr. bn'l-Cevlik diye de anlr. ok gen yatan itibaren ilim meclislerine devam ederek Arap dili ve edebiyat ile din ilimleri renmi ve geni bir kltre sahip olmutur. Hocalar arasnda Eb Thir b. Eb's-Sakr el-Enbr, bn't-Tuyr ve kendisinden on yedi yl
S' <i

Ir'Mf

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVMU'I-HKYT tarafndan yaplm ayr neri vardr. 2. Kitb Tekmileti Islh m taletu (telhar) fhi'l-'mme. ve Tetimmet Baz kaynaklarda Drreti'l-avv et-Tekmifhi'l-'mme adlaryla tb'l-'Ari adl eserlerinin de olduu meslek erbabna dair rivayetler vardr. kinci blmde iyi huylardan, nc blmde kt huylardan bahsedilmi, drdnc blmde ise, kara ve denizlerdeki canl ve canszlarla bunlarn zelliklerinden sz edilmitir. Byk bir ksm gnmze kadar gelmemi birok kaynaktan faydalanlm olmas Cevmi'u'l-hikyf'n deerini bir kat daha arttrmaktadr. Eser Moollar'dan nce ran'daki hnedanlar ve mellifin gezip grd Mvernnehir, Horasan, Hrizm, Sstan, Gazne ve Sind gibi yerler hakknda bilgi edinilmesini de salamaktadr. Telif edildii zamandan itibaren byk rabet grd anlalan hikyt'tan Cevmi'u'lXIII ve XIV. yzyllarda sra-

kaydedilmektedir. BBLYOGRAFYA:
Mevhb b. Ahmed el-Cevlkl, el-Mu'arreb (nr. Ahmed Muhammed kir), Kahire 1360/ 1941, nirin mukaddimesi, s. 24-40; a.mlf., Kitb Tekmileti Islh m taletu fhi'l-'mme (nr. zzeddin et-Tenhl, ayn eser iinde), s. 1-4; a.mlf.. el-Muhtaar fi'n-nahu (Muharrem elebi, yksek lisans tezi, 1970), Badat niversitesi Edebiyat Fakltesi, s. 20-51; Abdlmn'im Ahmed et-Tikrt, Eb Mansr el-Ceuitki ue ruh fi'Tlua, Badad 1400/1979; bn'l-Enbr, Nzhet'l-elibb', Badad 1959, s. 227, 228, 372, 375; bn'i-CevzT, el-Muntazam, X, 118; Ykt, Mceml-deb', XIX, 205, 206, 207; XX, 25-28; bn'l-Esr, el-Kmii, Beyrut 1386/1966, X, 396; XI, 106; bn'l-Kft, nbh'r-ruut, II, 306, 307; bn Hallikn, Vefeyt, Kahire 1367/1948, IV, 425, 435; V, 238-243; Zeheb, Tezkiret'l-huffz, IV, 12861290; bn Fazlullah el-mer, Meslik, VII, 38; Ahmed b. Aybeg ed-Dimyt, el-Mstefd min Zeyli Trhi Badd (nr. M. Mevld Halef), Beyrut 1406/1986, s. 402; bn Kesr, el-Bidye, XII, 220; bn Tarberd, en-icm'z-zhire, Kahire 1353/1935, V, 118; Syt, Buyet'l-ut, Kahire 1326, s. 169, 313, 314; Kef'z-zunn, I, 48, 741; II, 1577, 1586, 1738; bn'l-md, ezert, IV, 127; Hediyyet'l-'rifn, II, 483; Zirikl, el-A'lm, VIII, 292; Kehhle. Mu C cem 't-m 'ellifn, XIII, 54; Sezgin, CAS, VIII, 218; mer Ferrh, Trhu'l-edeb, III, 281283; C. Zeydan, db, II, 40; Brockelmann, GAL (Ar.), II, 180; V, 163-164; a.mlf., "Cevlk", A, III, 113; Ma"a"i-Mektebe, s. 302; Muharrem elebi, "Eb Mansr el-Cevlk", FD, III/1-2 (1979), s. 154-190; a.mlf., "el-Cevlk'nin e l Muhtasar'da M e t o d u v e Kaynaklar", Dokuz Eyll niversitesi ilhiyat Fakltesi Dergisi, sy. VI, 1989, s. 121-157; Def'ullah Abdullah Sleyman, "Muhtaaru erhi Emsileti Sbeveyhi li'lCevlk","ed-Dre, sy. 3, Riyad 1986, s. 71-98; H. Fleisch, "al-Diawlk", E!2 {Fr), (I, 502-503.

le f m yelhan

da zikredilen bu eser, Harr'nin (. 516/ 1122) Arapa'da halkn yapt dil yanllarna dair Drret'l-avv adl kitabna zeyil mahiyetinde kaleme alnmtr. Hartvvig Derenbourg tarafndan yaymlanan eseri ( Morgenlandische Forschungen, Leipzig 1875, s. 107-166) daha sonra 1355 (1936) ylnda zzeddin et-Tenh Dmak'ta neretmitir ( MMADm., (MuhtaSbeveySbeveyhi. XIV/5-6, s. 163-226). 3. htiru aru) erhi Emsileti hi'nin el-Kitb'nda

rnek olarak veri-

len kelimeleri (emsile) aklamak maksadyla Eb'1-Feth Muhammed b. s elAttr'n (. 400/1010) yazd erhin Cevlk tarafndan yaplm bir zetidir. Sbir Bekr Eb's-Sud tarafndan neredilen (Asyt 1979) bu eserle mellifi ve yazma nshalar hakknda Def'ullah Abdullah Sleyman, tahlil bir tantma yazs yaymlamtr ( ed-Dre, s. 71-98). 4. erhu Edebi'l-ktib. Edeb'l-ktib'inm c'e 'al fe'alt bn Kuteybe'nin erhi olan eser Kahive ef'alt bi-ma'nen

syla Minhc-i Sirc, Zekeriyy el-Kazvn, Hamdullah Mstevf, Hindah esShib, XV ve XVI. yzyllarda Osmallar'dan tarihi krullah, Feridun Bey, Eb'lBek el-Kefev ve Muhyiddn-i Glen gibi mellifler faydalanmlardr. mi'u'l-hikyt'm Anadolu Cevsahasnda

bn Arabah (. 854/ 1450), air Nect Bey (. 914/1509) ve Cellzde Slih elebi (. 973/ 1565) tarafndan yaplan ayr Trke tercmesi vardr (bk. Kef'zzunn, I, 540). Bu tercmelerden sadece Cellzde Slih elebi'ninki gnmze kadar gelebilmitir. Cellzde Slih elebi tercmesinin 958'de (1551) istinsah edilmi bir nshas Sleymaniye Ktphanesi'nde bulunmaktadr (Hsrev Paa, nr. 432).

re'de yaymlanmtr (1350/ 1931). S. M vhid. Bir szlk almas olan bu eserinde Cevikl, slsleri ve if'l babna nakledilmi ekilleri ayn mnada kullanlan kelimeleri tesbit etmitir. Alfabetik olarak tertip edilen eseri Mcid ez-Zeheb aklama ve notlar ilve ederek neretmitir (Dmak 1982). 6. erhu reti bn Dreyd el-Ezd. mi bn Dreyd'in (. 321/933) Makel-Mak-

MUHARREM ELEB
Ceumi'u'l-hikyt'rt Cellzde Slih elebi tarafndan

Arap dil lir

C E V M U '1 - H K Y T

re adl mehur manzumesinin erhi olup Kprl Ktphanesi'nde bir nshas bulunmaktadr (Brockelmann, GAL [Ar.], 11, 180). 7. el-Muhtaar fi'n-nahv. Nahve dair olan bu eserin Muharrem elebi tarafndan yksek lisans almas olarak edisyon kritii yaplmtr (Badat niversitesi Edebiyat Fakltesi htisas Blm, 1970). Eserin Kprl (nr. 1501) ve Mehed ktphanelerinde (nr. taaru hh hhi'l-lua. 11/16, es50) birer nshas bulunmaktadr. 8. MuhCevher'nin adyla tannan mehur lgatinin

T r k e ' y e t e r c m e e d i l e n nshasnn ilk sayfas


(Sleymaniye Ktp.. Hsrev Paa, nr. 4 3 2 )

Avf'nin (. 6 2 9 / 1 2 3 2 [ ? ] ) edebiyatla, ahlkla ve tarih kiilerle ilgili hikyelerden oluan Farsa eseri.

Avf, tam ad Cevmi'u'l-hikyt levmi'u'r-rivyt

ve

olan ve Grler'den

Nsrddin Kabce'nin emriyle yazmaya balad bu eserini onun lm (625/ 1228) zerine, hizmetine girdii Delhi sultanlarndan emseddin ltutm'n veziri Nizmlmlk Muhammed b. Eb Sa'd el-Cneyd'ye ithaf etmitir. Eserin adna Cmi'l-hikyt ve lmi'u'r-rivyt i?}LijJ> iSsiKgbu gv-^j
cisjli. j&u>J>\iiiiJi}s ''.SLi,* ipisy^i

muhtasar olup bir nshas Leiden niversitesi Ktphanesi'ndedir (Sezgin, GAS, VIII, 218). Cevlki'nin bunlardan baka kaynaklarda Galatud-du'af3 mine'l-fukah5 ve Halife Muktef adna yazd Ki-

eklinde de rastlanr. Drt blm halindeki eserin birinci blmnde peygamberlerden balayarak eitli idareci ve

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

439

CEVMU'I - HKYT Eserin baz ksmlar Mntehab- Cebahisleri ve kendisine ilham edilen konular hikmetli szlerle ksaca ortaya koyabilmektedir. Zira onun szleri vahyin nuru ile aydnlanan bir gnlden kaynaklanmakta. bu husus szlerinin zengin muhtevasndan da anlalmaktadr. Mesel, "Ameller niyetlere gre deerlenir" hadisini Abdurrahman b. Mehd,
brhtm-i Gl-

eseriyle bn Dreyd (. 321/933) ortaya koymutur. bn's-SnnFnin (. 364/ 974-75) el-cz vmi' u'l-kelim fi'l-had (el-lcz ue cesre, mine's-sneni'l-me*

vmi' u'l-hiky t (Tahran 1324 h.) adyla Melik'-uar Bahr, birinci blm de Muhammed Mun tarafndan yaymlanm (Tahran 1335 h.), daha sonra da metnin tamam baslmtr (Tahran 1352, 1353 h.).
BBLYOGRAFYA:
Muhy-yi Glen, Merkb- girii, s. XVII; Kef'z-zunn, med Nizmeddin, ntroduction Hikyt w a Lawmi-'u'r-Riwyt 787; Storey. Persian Literatre, ent (nr. Tahsin Yazc), Ankara 1982, nairin I, 540; Muhamto the Jauami'ul (GMNS, VIII), 1/2, s. 782; Edebiyyt- GencII, TM, III

bk. Kef'z-zunn,

I, 205) adl eseri de fi'l-had adl eseri

ayn konudadr. Kaffl e-'nin (. 365/976) Cevmi'1 u'l-kelim mine'l-mev'iz ve'l-hikem

mam fi, Ali b. Medn, Ahmed b. Hanbel, Eb Dvd, Tirmiz ve Drekutn gibi muhaddislerden bazlar slmiyet'in te birinin, bir ksm da drtte birinin zeti niteliinde kabul etmilerdir. Abdurrahman b. Mehd bu hadisin slm konulardan otuzunu, mam fi ise yetmiini ilgilendirdiini ileri srmlerdir. Nitekim Buhr bu hadisi ahh'in el-Cmi'uon bir yerinde tekrarlamtr.

Msr'da skenderiyye Ktphanesi'nde bulunmaktadr (Sezgin, 1 , 498). Cevmiu'lkelime dair daha sonraki yzyllarda yazlan on drt eseri Selhaddin Mneccid zikretmektedir (Mu'cem slillh, s. 275-276).
BBLYOGRAFYA:
Msned, II, 268; VI, 148, 189; Buhr, "mn", 7, "By c ", 3, "Cihd", 122, "Ta'br", 22, T t i m", 1; Mslim, "mn", 62, 71, 72, "Mescid", 5-8, "Eribe", 71; bn Mce, "Zhd", 1; Nes, "Tatbk", 100; Kd iyz, e-ifI, 95107; bn'l-Arab, el-Ftht, II, 55, 57, 120, 124, 171, 182, 302, 306, 340-341; a.mlf., Fu (Aff), II, 333; bn Teymiyye, 'lm'l-hads (nr. Ms Muhammed Ali), Beyrut 1405/ 1985, s. 405-408; ibn Receb, Cmi'u'l-'ulm, Beyrut, ts. (Dr'l-Ma'rife), s. 2-3, 423-426; Ayn, 'mdet'l-kr, Kahire 1392/1972, XII, 51; Kefu'z-zunn, I, 205; Mustafa Sdk er-Rfi, 'czT-Kur'n, Kahire 1381/1961, s. 332338; Sezgin, GAS, I, 498; el-Mu'cemu-f, s. 274-275; Mneccid, Mu'cem m llife 'an Reslillh, Beyrut 1402/1982, s. 275-276.
H M . YAAR KANDEMR

London 1929; a.mlf., " c Awf", El2 (Fr.), I, 786Zehr-yi Hnleri (Kiy), Ferheng-i ne-i Shan, 1028-1029;

m llife 'an Re-

Fris, Tahran 1348 h., s. 164; Saf, Hsn, "bni Arabah",

III, 210 vd.; a.mlf., Edebiyyt,

(1926-33), s. 171-174; DMF, I, 768; M. Fuad Kprl, " A v f " , A, II, 22; DM, XIV/1, s. 194.
S TAHSIN YAZICI

Cevmiu'l-kelim niteliine sahip pek ok hadisten birka unlardr: "Sana pheli geleni brak, phe vermeyene bak!" (Buhr, "By'", 3). "Sizden biriniz kendisi iin istediini kardei iin de istemedike iyi mmin olamaz" (Buhr, "mn", 7; Mslim, "mn", 71, 72). "Dnyaya iltifat etme ki Allah seni sevsin; insanlarn eline bakma ki halk seni sevsin" (bn Mce, "Zhd", 1). "Allah'a inandm de, sonra da dosdoru ol!" (Mslim, "mn", 62). Abdullah b. Mes'd namaz klarken tahiyyatta ne okuyacaklarn bilemediklerini, bunun zerine Hz. Peygamber'in kendilerine cevmiu'l-kelim olan "et-tahiyyt" duasn rettiini sylemektedir (Nes, "Tatbk", 100). Hz. Peygamber'e verilen cevmiu'l-kelimi mutasavvflar farkl ekilde yorumlamaktadr. Muhyiddin bn'l-Arab, Allah Tel'nn btn isimleri Hz. dem'e retmesinden (bk. el-Bakara 2/31) bahsederken Hz. dem'in eyann sadece isimlerini bildiini, Hz. Peygamber'in ise eyann mnalarna da vkf olduunu belirtmektedir (el-Ftht, II, 171). Ona gre her peygamber bir "kelime"dir ve dier peygamberlerden farkl bir hakikattir (bk. HAKtKAT-i MUHAMMEDYYE). Bu kelimelerin her biri Hz. Peygamber'e verildiinden onun ahsnda btn kelimeler toplanm durumdadr. "Bana cevmiu'l-kelim verildi" szyle iaret edilen husus budur. Buna "kelime-i Muhammediyye" ve "hakkat-i Muhammediyye" de denir. Bu hakikati elde eden her rif cevmiu'l-kelime sahip olabilir. Resl-i Ekrem'in cevmiu'l-kelim mahiyetindeki szlerini muhtelif hacimlerde derleme faaliyetleri IV. (X.) yzylda balam olmaldr. Bu trn ilk rneini el-Mcten (Haydarbd 1342) adl

CEVMU'I-KELM
( ,Jfll ^ )

Hz. Peygamber'in veciz szlerini ve kendisinin veciz konuma zelliini ifade eden bir tabir.

"Toplayp bir araya getiren" anlamndaki cmi' ile "sz" anlamndaki kelimenin oul ekillerinden meydana gelen bu tamlama daha ok veciz szleri ifade etmekle beraber hadis ilminde Hz. Peygamber'in az szle ok mna ifade etme zelliini belirtmekte ve az da olsa cmiu'l-kelm ve cmiu'l-kelim ekillerinde de kullanlmaktadr. Hz. Peygamber, dier peygamberlerden farkl olarak sadece kendisine verilen zellikleri sayd bir hadiste "Ben cevmiu'lkelim ile gnderildim" (Buhr, "Cihd", 122, "Ta'br", 22, "'tim", 1; Mslim, "Mescid", 6),- "Bana cevmiu'l-kelim verildi" (Mslim, "Mescid", 5, 7-8, "Eribe", 71) demektedir. Baz limler sz edilen hadisin bir rivayetindeki "gnderildim" ( ) ifadesini dikkate alarak cevmiu'l-kelimin Kur'n- Kerm olduunu, dier bazlar da cevmiu'l-kelimle Kur'an ve hadisin birlikte kastedildiini sylemilerse de bata bn ihb ez-Zhr olmak zere birok lim cevmiu'l-kelimi hadis olarak anlamlardr. Buna gre Hz. Peygamber kendisine verilen fesahat ve belgat kabiliyetleri sayesinde mnalarn derinliine kolaylkla nfuz edebilmekte, daha nce gelen ilh kitaplardaki uzun 440

CEVMU't-TBYN f l T E F S R ' l - KLJR'N


( (j^jj!! j,' ' ^ jL^l^al^' )

Munddin el-lc'nin

(. 905/1500)
Kur'an tefsiri (bk. C, Munddin). ^

CEVMU'I-ULM

bn Fergn'un X. yzylda kaleme ald ilimlerin tasnifine dair ansiklopedik eseri.

Kaynaklarda eserin mellifi bn Fergn hakknda hemen hibir bilgiye rastlanmad gibi isim ve knyesinin telaffuzu konusunda da tereddtler vardr. Adn, Escurial'deki yazma nshadan M. Casiri, i'y b. Firaygn (Bibliotheca bico-Hispana-Escurialensis, AraI, 380), H. P. J.

Renaud ise i'y b. Firgn eklinde okumutur (Les manuscrits arabes de l'Escurial, II/3, s. 82). Ayrca M. Casiri, eserin kendisine takdim edildii Eb Ali Ahmed

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVMU'I-ULM kendisine takdim edildii Eb Ali Ahmed b. Muhammed b. Muzaffer'in Kurtuba emrinin olu olduunu, dolaysyla mellifin de Kurtubal olabileceini sylemektedir. Casiri, muhtemelen bn Fergn'u Sarakustal matematiki Sad b. Fethn ile kartrmtr. H. Suter de Sad b. Fethn'un biyografisini incelerken onu a'y b. Fergn ile ayn kii kabul ederek benzer bir hataya dmtr (D/e Mathematiker, s. 73). M. Steinschneider, adnn i'y (veya a'y) eklinde okunmasndan hareketle mellifin yahudi olabileceini ileri srmektedir (Die arabische Literatr der Juden, s. 120). Eser hakknda ksa bir deerlendirme yaparak Arapa konu balklarn sralayan H. Ritter, mellifi Mtegabb (Mbteg) b. Furay'n (Oriens, III/1, s. 83), C. Brockelmann, Ma'n b. Firin veya Furay'n (GAL SuppL, 1, 435) eklinde kaydetmektedir. F. Sezgin ise Mtegabb (Mbteg) b. Fern (Furay'n, Fergn?) olmak zere eitli ihtimaller zerinde durmutur (G4S, I, 388). Bunlardan baka bu ismi Mbteg ve Mn'ab eklinde okumak da mmkndr. Yazma nshalarn kapak sayfalarnda mellifin Eb Zeyd Ahmed b. Zeyd elBelhFnin talebesi olduu kaytldr. Ancak kaynaklarda, hicr IV. yzylda yaam bu isimde bir limin adna rastlanmamakta ve bu ahsn Eb Zeyd Ahmed b. Sehl el-Belh (. 322/934) olduu sanlmaktadr. Onun biyografisini veren kaynaklarda da byle bir talebesi olduunu dorulayacak herhangi bir bilgi bulunamamtr. Eb Hayyn et-TevhdFnin el-Mukbest adl eserinin editr Hasan es-Sendsnin dt bir dipnotta, nere esas ald yazmada Ahmed b. Sehl el-Belh yerine Ahmed b. Zeyd el-Fegri yazlm olduunu belirttiine iaret eden D. M. Dunlop, zaman zaman sz konusu iki limin birbirine kartrldn sylemektedir (Zeki Velidi Togan'a Armaan, s. 351). Yeterli bilgi bulunmamasna ramen hocasnn Belhii olmasndan hareketle onun da bu blgelerde yaad dnlebilir. Ayrca eserin takdim edildii kii, D. M. Dunlop'a gre M. Casiri'nin ileri srd Kurtuba emrinin olu deil agniyn Muhtcoullar emri Eb Ali Ahmed b. Muhammed b. Muzaffer'dir ve Horasan emirliini babas Eb Bekir Muhammed b. Muzaffer'den 329 (941) ylnda devralan Eb Ali'nin 344 (955) ylnda lmesi sebebiyle de eserin kendisine takdimi bu tarihler arasnda gereklemi olmaldr (a.e s. 348). V. Minorsky, mellifin knyesiyle Belh'in batsndaki Czcn'da hkm sren ranl Fergnler hnedan (892-1010) arasnda bir balant bulunabileceini ve ayrca bn Fergn'un, yazar bilinmeyen Farsa corafya eseri Huddulclem'\n

menyi de hadis, eser*

ve dier tarih

mlumat olmak zere ana gruba ayrmtr (F. Rosenthal bu son grubu A History of Mslim Historiography adl eserine olduu gibi aktarmtr; s. 35-36). Daha sonra yazarn, ilmi genel olarak din (fkh, kelm, hadis), felsef (felsefe, mantk) ve gerek olup olmadklarnda ihtilf bulunan ilimler (kimya, ilm-i ncm, rya tabiri, sihir, tlsm, rukye, kehnet, kyafet, firset vb.) eklinde gruplandrlabilecek l bir tasnife daha tbi tuttuu grlmektedir. Aslnda bu son blmn eserin ana emasn tekil etmesi ve dier blmlerin bu plan iinde uygun yerlere oturtulmas daha sistematik bir ereve oluturulmasn salayabilirdi. Dolaysyla kitapta, ilimlerin belli bal klasik tasnif ekilleri asndan tutarl bir mantk ve sistematiin yakalanmas g olmakta, ayrca ana blmleri alt blmlerden ayrmak iin zel bir dikkat sarfetmek gerekmektedir. Bunda eserin ematik biimde hazrlanmasnn da pay vardr. Cevmi 'u'l-'ulm'un, kendinden nKitb ceki ayn tarzn kayp rneklerini tekil eden Ya'kb b. shak el-Kind'nin f aksmi'lhiyyeti'l-'ilm 'ilmi'l-ins ve enfih'i ve Kitb f mile Eb Zeyd un-

de

mellifi olabileceini dnmektedir (iranica: Tventy Articles, s. 327-332). F. Rosenthal de, eitli kaynaklara atfta bulunarak ranllar arasnda Fergn ismine rastlandn belirtmektedir (A History of Mslim Historiography, s. 34). bn Fergstergn'un da eserinde kulland Arapa kaynaklar zikretmekte ihmal mesine ramen yer yer Erder Bbekn devrine, Enirvn'n resm yazmalar ve hutbeleriyle Krnme, Dimne Kelle ve gibi Farsa klasiklere iarette

bulunmas (mesel bk. s. 56, 135) ran kkenli olma ihtimalini kuvvetlendirmektedir. ematik (tecr) usulle kaleme alman eserin hazrlanmasnda, muhtemelen Huneyn b. shak'n (. 260/873) fi't-bb' Mes'il gibi ayn tarzda telif edilmi

rneklerden faydalanlmtr. Byk bir ihtimalle bu esere ulaan Belh'nin de Kitb Aksmi'l-'ulm'unda ayn usul kullanm olmas mmkndr. ki makaleden (ana blm) oluan eserin birinci makalesinde Arap dili ve edebiyat, kitbet, hisb, hendese, ahlk gibi ilim dallaryla ilgili konular yer almaktadr. Bu blmn birinci ksmnn, kitabn yaklak te birini tekil edecek tarzda sarf, nahiv, iml gibi Arap dili ve edebiyat ile ilgili konular iermesi dikkat ekicidir ve bu ynyle eser, alet ilimlerinden olmasna ramen dili n plana karan klasik izginin bir devam gibi grnmektedir. Ancak bn Fergn'un aslen ranl olduu ve nfus yaps itibariyle rler'in ounluu tekil ettii bir blgede yaad var saym gz nne alnrsa, eserinde pratik faydas bakmndan Arap dili ve edebiyatna gereinden fazla yer ayrd dnlebilir, ikinci makale siyasete dair genie bir blmle balamakta ve "fi'l'l-ihtiyar", "tedbr'l-ebdn" gibi ortak bir balk altnda toplanmas g baz konular inceledikten sonra ilmin tarif ve tasnifine gemektedir. bn Fergn, "eyay ve onlarla ilgili hakikatleri bilmek" eklinde tarif ettii ilmi (s. 133; kr. Ya'kb b. shak el-Kind'nin felsefe tarifi, Res'il, s. 25) nce elfz ve men olmak zere iki ana gruba ayrm, arkasndan "ilm'l-hakka" dedii elfz iir, hutbe, risle, mesel, garb ve aruz eklinde tasnif ettikten sonra "elulm'l-haberiyye" diye nitelendirdii

ei-BeihFnin Kitb Aksmi'l-'ulm

dan etkilenip etkilenmedii hususunda bir ey sylemek mmkn deildir. Eer hocas Eb Zeyd el-Belh Kitb mi'l-'ulm'un Aksmellifi olan Belh ise

onun adn anmamakla birlikte bu eserinden istifade etmi olmas pek uzak bir ihtimal deildir. te yandan zellikle ilmin tarifi ve tasnifinde KindFnin tesirinin hissedilmesine ramen ona da hibir atfta bulunmamas dikkat ekicidir. Bu sahada bir baka nemli eser olan HrizmFnin Mefthu'l-'ulumu Brockelmann tarafndan, ilimlerin tasnifi alannda gnmze ulaabilen en eski eser olarak takdim edilmektedir (GAL SuppL, I, 434). Ancak editr Van Vloten'in belirttii kadaryla bu eser, Smn Hkmdar II. Nuh'un (975-997) Eb'l-Hasan Ubeydullah b. Ahmed el-Utb adl vezirine sunulmutur. Onun vezirlie geli tarihi 367 (977) olduuna gre HrizmFnin eserini telif etmesi bu tarih dolaylarnda gereklemi olmaldr. Bu durum, Cevmi'u'l-'ulm'un ondan yirmi otuz yl daha nce yazlm olabileceini dndrmektedir (Dunlop, s. 349). Cevmi'u'l-'ulm gibi Hrizm'nin eseri de iki makaleden teekkl etmek441

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVMU'I-ULM le birlikte Mefthu'l-'ulm'da birinci makale er', ikinci makale a'cem (yabanc) ilimlere tahsis edilerek ilimlerin belirgin bir tasnifi yaplmtr. Ayrca her makale kendi iinde olduka sistematik bir ekilde bab ve fasllara ayrlm, Cevmi'u'l- 'ulm gibi ematik olarak hazrlanmamtr. Ansiklopedik bir alma olarak Meithu'l-'ulm, ihtiva ettii ilimler bakmndan da daha geni kapsaml olduu gibi her ilim dalnn kendine has teknik tabirlerinin anlamlarn vermesi asndan dierinden ok stndr. Belh ile ayn dnemde yaayan mehur filozof Frb de (. 339/950) ilimlerin tasnifiyle ilgili h''l-'ulm adl bir eser kaleme almtr. Hrizm'nin aksine ilmi yerli-yabanc eklinde kltrel bir boyuta sahip olmayan evrensel bir kavram gibi gren Frb'nin bu eserinde, Mefthu'l-'ulm
culm'dan

rial'de (nr. 950) bulunmaktadr. Bunlardan ilki seksen alt varak olup 396 (10051006) ylnda, seksen varaklk ikinci nsha VI. ( X I I . ) yzylda ve seksen drt varaktan ibaret olan nc yazma da 393 (1002-1003) ylna ait bir nshadan 655 (1257) ylnda istinsah edilmitir. Eserin Topkap Saray Mzesi Ktphanesi'nde (III. Ahmed, nr. 2768) kaytl bulunan nshas Fuat Sezgin tarafndan tpkbasm halinde ksa bir nszle birlikte yaymlanmtr (Stuttgart 1985). BBLYOGRAFYA :
bn Fergn, Cevmi'u'l-'ulum (nr. F u a t S e z g i n ) , Stuttgart 1985; Kindi, Res'il, s. 25; Hrizm, Mefthu'l-'ulm, K a h i r e 1342; Frb, h"'i'ulm, s. 2; M. Casiri. Bibliotheca Arabico-Hispana-Escurlalensis, Madrid 1760, i, 380; M. Steinschneider, Die arabisehe Literatr der Juden, Frankfurt 1902, s. 120; H. P. J. Renaud, Les manuserits arabes de l'Escurial, Paris 1941, 11/3, s. 82-83; Brockelmann, GAL SuppL, I, 434-435; D. M. Dunlop, "The a w mi'al-'ulm of ibn Fargn", Zeki Velidi Togan'a Armaan, stanbul 1950-55, s. 348-353; V. Minorsky, Iranica: Tventy Articles, Hertford 1964, s. 327-332; Sezgin, GAS, I, 384, 388; F. Rosenthal, A History of Mslim Historiography, Leiden 1968, s. 34-36; Suter, Die Mathematiker, s. 73; H. Ritter, "Philologika XIII; A r a bisehe Handschriften in Anatolien und istan-

CEVAZ (bk. CZ).

CEVZT- 'RYYE

iirde vezin zarureti sebebiyle grlebilen gramer aykrlklarna kar gsterilen msamaha (bk. ZARRT- 'RYYE).

CEVBER
(

Zeynddn Abdrrahm b. mer b. Eb Bekr ed-Dmak el-Cevber e-fi. Simya ve dier gizli ilimlere dair almalaryla tannan slm limi. XIII. yzyln ilk yarsnda yaayan Cevber Dmak yaknlarndaki Cevber'de dodu. Hayat hakknda fazla bilgi yoktur. Msr, Harran, Hicaz, Bahreyn, Kbrs ve Hindistan yrelerini dolat; mid (Diyarbakr), Ruha (Urfa), Antakya ve Konya gibi kltr merkezlerinde bulundu. Hsnkeyf (Hasankeyf) Artuklu Hkmdar Melik Mesud'un (1222-1231) himayesini gren Cevber, saraydaki ilm toplantlarn nde gelen mdavimlerinden biri olmutur. Bizzat kendisinin kaydettiine gre Sultan Mesud, bn heyd el-Marib'nin Kef'd-dek ve zhu'-

ve

Cevmi'u-

farkl olarak dil ilmi, mantk

ilmi, tlim ilimler, tabi-ilh ilimler ve meden ilimler olmak zere beli bir tasnif esas alnmtr. Frb'nin bu eseri telifteki amacnn mehur ilimleri sayp tarif etmek, her ilim dal ile ubelerini saha ve gaye bakmndan sistematik bir tasnife tbi tutmak olduu bilinmektedir (h'ul-'ulm, s. 2). Bu tasnif, Hrizm ile bn Fergn'un aksine, Frb'nin farkl kltrlere ait ilimleri btnletirmeyi hedeflediini gstermekte, sonu olarak yaklam, hedef, metot ve sistem asndan hs' ul-'ulm mi'u'l-" ile Cev-

bul (Fortsetzung)", Oriens, 1 1 1 / 1 (1950), s. 8385; C. E. Bosvvorth, "A Pioneer Arabic Encyclopedia of the Sciences: al Khwrizm's Keys of the Sciences", ISIS, LIV/175 (1963), s. 100101; a.mlf., "ibn Farighn", El2 SuppL (ng.),
s. 3 8 6 3 8 7 . G CENGZ KALLEK

CEVRBYYE

ulm arasnda da bir ba kurbn Ferign'dan

mak mmkn grnmemektedir. Yine Cevmi'u'l-'ulm'un, krk elli yl sonra bn'n-Nedm'in (. 385/ 995) kaleme ald ve her milletten eitli mellifler tarafndan muhtelif ilim dallarnda 377 (987) ylma kadar Arapa olarak yazlm veya Arapa'ya tercme edilmi eserleri kaydettii nl elFihrist'te de ne tesirine ne adna rastlanmaktadr. Ayn durum, ilimler tarihiyle ilgili ge dnem kaynaklarndan Takprizde'nin Mifthu's-sa'de'si tib elebi'nin Kef'z-zunn'u geerlidir. Bu tesbit, ile Kiin de

ek adl kitab gibi fakat ondan daha ak ve daha ayrntl bir kitap yazmasn istemi, o da otuz blmlk el-Muhtr kefi'l-esrr ve hetki'lf estr adl ese-

Mebbihe'ye mensup olan Dvd el-Cevrib'nin (. III./IX. yzyln balar) grlerini benimseyenlere verilen ad i (bk. MEBBHE).

rini kaleme almtr. Kitabn mukaddimesinden anlaldna gre Cevber, saf

^ i A ^ t j t y J j n u ^ I t p I V ^ ^ ' ^ r

Cevmi'u'l-'u Cevber'nin el-Muhtr f kefi'lesrr ve hetkil-estr adl eserinin ilk ve son sayfalar
(Sleymaniye Ktp.. Esad Efendi, nr. 1703)

lm un mellifinin yaad blge dnda yeterince tannmad fikrini vermekteyse de eserin aada gsterilen yazmalarnn Trkiye topraklarna kadar gelebilmi olmas bu grn doruluu konusunda tereddde yol amaktadr. Cevmi" u'l-'ulm' un gnmze ula-

-^J^l^ii V4'> ^bv

1 1

-pSchmtyuiyftIpoiislj

c A ^ i r f ^ &J1^1 J 1

II

(Z^v*.

'zr-r'j^f

an yazma nshasndan ikisi Topkap Saray Mzesi Ktphanesi'nde (ili. Ahmed, nr. 2768, nr. 2675), dieri de Escu442

s?
Um s * 1A. u

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVDET P A S A b. Berahy b. imul'in Kitb Yenb'i'licra edebilir; Allah bu sanatn srlarn si ve fsk kimselere vermekten mnezzehtir. Simyaclar 100 yatrp 1000 almakta ve cahilleri dolandrp onlarn mallarn haksz olarak yemektedirler. Bu sahtekrlarn 300 civarnda kandrma metodunu kefettiini syleyen Cevber bunlardan sadece birkan zikretmekle yetinir. Mesel bir kimsenin servet edinmek iin simya ile ilgilendiini duyan dolandrclar, nce onunla yakn ilikiye girerek bu sanat kendisine reteceklerini sylemekte, sonra ona gya kendi yaptklar altn paralarn vererek bunlar eritip arda satmasn istemektedirler. Kurbanlar, ellerinde paralarla dnnce de bu paraya ihtiyalar olmadn, nk nasl olsa kendilerinin her istediklerinde yeniden altn yapabildiklerini syleyerek onu inandrmaktadrlar. Daha sonra istismar balamakta ve altn yapmak iin gereken iksir, rencilie kabul ettikleri kii tarafndan aylar sren aba ve ykl harcamalarna ramen bir trl elde edilemedii iin retime devam eden dolandrclar bylece onun srtndan uzun sre geinmektedirler (s. 30). CevberFnin eseri, o dnemdeki sosyal, kltrel, sna ve ilm atmosferi yanstmas bakmndan ve zellikle baz blmlerinde birinci elden ilgi ekici bilgiler sunmas asndan ayrca nem tamaktadr. Kitabn Dmak'ta (1302), stanbul'da (ts.) ve Kahire'de (1316 ve baka tarihsiz basklar) titiz olmayan baz neirleri yaplmtr. Stefan Wild tarafndan Almanca tercmesiyle birlikte tenkitli neri hazrlanan el-Muhtr'n (Bosworth, s. 16) baz ksmlar daha nce E. Wiedemann tarafndan Almanca'ya evrilmi ve eitli periyodiklerde yaymlanmtr (Sarton, 11/2, s. 635). CevberFnin dier iki eseri ise kayptr.
BBLYOGRAFYA:
Cevber, Kitb'l-Muhtar f esrri'l-muhtln f kefi'l-esrr (Keadl anonim bir eserle bir-

Mane'sinden (Sezgin, IV, 117) balayarak iinde Blins (Tyanal Apollonios), Efltun ve Aristo'ya nisbet edilenler de dahil simyaya ve dier gizli ilimlere dair metinlerin birounu incelemitir. Ayrca Cbir b. Hayyn, bn Vahiyye, Hrizm ve bn Sn'nn eserlerini, Znnn el-Msr'ye ait olduu sylenen kitaplar ve Fahreddin er-RzFnin es-Srr'l-mektm adl eserini okuduunu da kaydeden Cevber nin bu alanlarda, zellikle simya hakknda nemli bir birikime sahip olduu anlalmaktadr. Ayn cmlelerden astrolojiyle de ciddi ekilde ilgilendii ortaya kmaktadr. Nitekim dostlar kendisinden bu konuda bir eser yazmasn istemiler, o da e-rt'l-mstakim mi't-tencm f
zil-

CEVDET P A A (1823-1895) ^ XIX. yzyln nl Trk limi ve devlet adam. ^

Kendi ifadesine gre hicr 1238 yl hdrellezinden krk gn nce (13-14 Receb 1238/26-27 Mart 1823) Bulgaristan'n Lofa kasabasnda dodu. Asl ad Ahmed olup Cevdet mahlasn stanbul'da renim grd srada air Sleyman Fehm Efendi'den almtr (1843). Babas Lofa ileri gelenlerinden ve meclis zasndan "Istabl- mire pyelisi" Hac smil Aa, annesi yine Lofal Topuzolu hnedanndan Aye Smbl Hanm'dr. Bizzat kendisi, atalarndan Krkkiliseli (Krklareli) Yularkran Ahmed Aa'nn Prut Sava'na (1711) katldktan sonra memleketine geri dnmeyerek Lofa'ya yerletiini ve zamanla Lofa'nn eraf arasna giren ailenin Yularkranoullan adyla hret kazandn syler. Kk yata bykbabas Hac Ali Efendi'nin teviki ve desteiyle Lofa mfts Hfz mer Efendi'den Arapa okuyarak renim hayatna balayan Ahmed, ksa zamanda slm ilimlerle ilgili kitaplar okuyacak derecede ilerleme gsterdi. Ardndan kad nibi Hac Eref Efendi ve mft Hfz Mehmed Efendi'den eitli dersler ald. renimini daha da ileri seviyeye gtrmek iin 1255 (1839) yl balarnda bykbabas tarafndan stanbul'a gnderildi. Burada ksa srede ilm muhitlerde kendini gsterdi; devrin mehur limleri Hfz Seyyid Efendi, Doyranl Mehmed Efendi, Vidinli Mustafa Efendi, Kara Halil Efendi ve BirgiV Hoca kir Efendi'nin derslerine devam etti. Ayrca Miralay Nri Bey ve Mneccimba Osman Sbit Efendi'den hesap, cebir, hendese gibi dersler grd. Bir yandan tahsilini ilerletirken te yandan ders vermek zere baz hocalardan iczet ald. Bu arada ilm ve edeb cemiyetlere de girdi; devam ettii stanbul aramba'daki Murad Molla Tekkesi'nin eyhi Mehmed Murad Efendi'den Menev okuyarak Farsa bilgisini derinletirdi ve kendisine mesnevihanlk iczeti verildi. Ayrca Sleyman Fehm Efendi'nin Karagmrk'teki konana devam edip ondan evket ve rf divanlarn okudu; bir yandan da devrin tannm mutasavvflarndan Kuadal brhim Efendi'nin sohbetlerine katld. Bu muhitlerde tasavvuf ve edebiyatn belli bal eserlerini okuyarak bil443

adn verdii astrolojiye ginszn-

ri mahiyetindeki eserini kaleme almtr. Cevber yine el-Muhtr'n de, bunlarn yan sra remil ilmini ana hatlaryla tantan bir eser yazdn da sylemektedir (s. 3-4). CevberFnin gnmze ulam tek eseri olan el-Muhtr, esas itibariyle arlatanlar incelemekte ve onlarn sahtekrlklarnn i yzn ortaya koymaya almaktadr. Ele ald tipler arasnda yalanc peygamberler, sahte tasavvuf eyhleri, sahtekr yahudi ve hristiyan mistikleri, dolandrc simyager, hekim ve eczaclar, hokkabazlar ve tuzaklaryla nl fettan kadnlar bulunmaktadr. Kitabn asl yazl amac, illzyona dayal hnerlerden kaba aldatmacaya kadar eitli yollarla insanlar kandrp onlarn cahillik, zaaf, iyi niyet ve din inanlarn istismar etmek suretiyle yarar salayanlara kar okuyucular uyarmaktr. Ancak kermet gsterdii iddiasyla halk aldatan sahte eyhlerden bahsederken nl vellerin kerametlerinin hak olduunu sylemeyi de ihmal etmez. Dzenbazlarn i yzn ortaya koymaya alrken Hicaz'da bizzat grd bir olay nakleder. Yine kermet gsterme bahanesiyle inanl kadnlardan faydalanmak isteyen sahtekrlara da temas eder ve bu tiplerin dini istismar etmek suretiyle dnyev hazlar peinde koan birer zndk olduklarn belirtir (s. 9-14). Benzeri birok sahtekr arasnda insanlarn zaaflarn ktye kullanma imknna daha ok sahip olan simyaclar zellikle inceleyen Cevber, bunlar hakknda da ilgin olaylar zikretmektedir. Ona gre prensipte simya ilmi ilh bir sanattr ve onu ancak Allah'n setii peygamber, vel ve slih kiiler gerekten

likte), Kahire 1316/1898, s. 3-4, 9-14, 30; Brockelmann, GAL, 1, 655; SuppL, I, 910; Kehhle, Mu'cem'l-m'ellifn, V, 160; Sezgin, 11/2, s. 635; GAS, IV, 117; Sarton, Introduction, Ssn", Bibliotheca Administration Orientalis,

C. E. Bosvvorth, "Jewish Elements in the Ban XXXIII, Leiden 1976, s. 289-294 (Medieval Arabic Culture and de l'ls-

iinde), London 1982, VI. B-

lm, s. 10-17; C. de Vaux, Le Penseurs

lam, Paris 1921-26 1984, II, 385, 391; H. J. Abrahams, " A l - J a w b a r i on False Alchemists", Ambix, XXXI, Cambridge 1984, s. 84-88; S. Wild, "al-Djawbari, (ing.), s. 250.
cAbd

al-Rahim", m

El2

Suppi.

SADETTIN OKTEN

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVDET PA S A cildini tamamlad ve padiaha takdim etti. Bunun zerine kendisine "msle-i Sleymniyye" derecesi verildi. ubat 1855'te vak'anvis tayin edildi. Bu grevi srasnda bir yandan tarihinin devamn yazarken bir yandan da gelenee uyarak zamann siyas olaylarn anlatan Tezkir-i Cevdet'i kaleme ald. Vak'anvislik grevini 1865 ylna kadar yrtt. Devlet kademelerindeki bu ykselmenin yan sra ilmiye mesleinde de ilerleyerek 9 Ocak 1856'da mevleviyet derecesindeki Galata kadlna getirildi; ayn yln 9 Aralnda Mekke-i Mkergisini ve kltrn ilerlettii gibi iir ve edebiyat alanndaki eksikliklerini tamamlayp edeb zevkini gelitirme imknn buldu. Ayn yllarda Sm ve Nef''yi taklit ederek iire, Veys ve Okuzde'yi rnek alarak inya heves etti. Bu hevesle Reid Paa ve kap yoldalarnn iirlerine tahmisler ve nazireler syledi. Fuad Paa ile ortak gazeller yazd ve Reid Paa'ya baz kasideler sundu. Kendi ifadesine gre okuyup yazabilecek seviyede Arapa ve Farsa, anlayabilecek lde Franszca ve Bulgarca biliyordu. Ahmed Cevdet'in byk bir ilim ve fikir adam olarak yetimesinde zel gayretlerinin nemli lde tesiri olmutur. Nitekim renimi srasnda tatil zamanlarnda bile srekli kitap okuduunu, sadece bayram gnlerinde tatil yaptn bizzat kendisi sylemektedir. renim hayatndan sonra devlet hizmetine, Ocak 1844'te Rumeli kazaskerliine bal Premedi kazas kadl ile balad. 29 Haziran 1845 tarihinde stanbul mderrislii rusunu ald. 1848'de Sadrazam Mustafa Reid Paa'nn bir talimatn bildirmek zere Bkre'te bulunan Keecizde Fuad Efendi'nin (Paa) yanna gnderildi. 10 Nisan 1849'da "hareket-i hri" rtbesini ald. 14 Austos 1850 tarihinde Meclis-i Marif-i Ummiyye zal ve drlmuallimn mdrlne tayin edildi. Bu arada stanbul'a dnen Fuad Efendi ile birlikte Bursa'ya gitti ve orada kald ksa sre iinde onunla birlikte Kavd-i Osmniyye adl kitab ve irket-i Hayriyye'nin kurulu nizmnmesini hazrlad. stanbul'a dndkten sonra 185l'de Encmen-i Dni yeliine seildi. Yeniden kaleme ald Kavid-i Osmniyye'yi encmenin ilk eseri olarak Abdlmecid'e sundu. Bunun zerine derecesi "hareket-i altmlfya ykseltildi. Ekim 1853 tarihli bir mazbata ile 1774-1826 devresi Osmanl tarihini yazmakla grevlendirildi. 1854'te yazmaya balad tarihinin ilk 444 reme kadl, 21 Ocak 1861'de de stanbul kadl pyelerini ald. 18 Mays 1861 tarihinde Rumeli teftiine kan Sadrazam Kbrsl Mehmed Paa'ya refakat ettikten ksa bir sre sonra kodra'da meydana gelen isyan bastrmak zere "me'mriyyet-i fevkalde" ile grevlendirildi. ki ayda bu vazifesini baaryla tamamlad. 1863'te Bosna eyaletini tefti greviyle ilgili hazrlklarn yaparken 24 Haziran 1863 tarihinde Anadolu kazaskerlii pyesine ulat. Bir buuk yl iinde Bosna'da gerekli slahat gerekletirip masraf blge halk tarafndan karlanmak zere iki alay asker tanzimine de muvaffak oldu. Bu baarlar dolaysyla o zamana kadar hibir ilmiye mensubuna verilmemi olan ikinci rtbeden "nin- Osmn" ile mkfatlandrld. Haziran 1864'te Kozan tarafna gnderildi. Dervi Paa ile birlikte Frka-i Islhiyye'yi oluturup Cebelibereket, ukurova ve Kozan dalarn dolat, alt ay iinde gerekli slahat yapt. Ancak onun bu baarlar kendisini ekemeyenlerin harekete gemesine yol at; hatta eyhlislmla getirilecekken ilmiye snfndan mlkiyeye nakline karar karld ve 13 Ocak 1866'da kazaskerlik pyesi vezrete evrildi. "Efendi"likten alnp "paa"la geirilmesi eklindeki bu snf deiikliinin onu gcendirdii anlalmaktadr. Nitekim memurlarn hal tercmelerinin kaydedildii Sicill-i Ahlk'ta (stanbul Belediyesi Atatrk Kitapl, Cevdet Paa Evrak, nr. 47) kendisine yaplan bu hakszlk karsnda duyduu znty ifade etmektedir. Ahmed Cevdet Paa bundan sonra Mara, Urfa, Zor sancaklar ve Adana eyaletinin birletirilmesiyle oluturulan Halep valiliine tayin edildi; iki yl sren bu grevi srasnda yeni valiliin tekiltlanmasn gerekletirdi. 1868'de kendisine, Meclis-i Vl-y Ahkm- Adiiyye'nin ikiye ayrlmasyla tekil edilen Dvn- Ahkm- Adliyye bakanl verildi. Divann nezrete evrilmesi zerine Adliye nzn oldu ve bu dnemde nizam mahkemeler tekiltn kurarak bununla ilgili kanun ve nizmnmeleri hazrlad. Cevdet Paa'ya hret kazandran gelimelerden biri de onun tarafndan ortaya atlan, Hanef fkhna dayal bir kanun kitabnn hazrlanmas gerektii dncesidir. Nitekim bu dncesi kabul edilerek Bbli'de tekil edilen Mecelle-i Ahkm- Adliyye Cemiyeti'nin reisliine getirildi. Devrin nde gelen fkh limlerinin de yer ald bu cemiyet Mecelle'nin ilk drt kitabn yaymlamaya muvaffak oldu. Beinci kitabn hazrl biterken Cevdet Paa reislikten azledilerek Bursa valiliine tayin edildiyse de birka gn sonra bu grevinden de alnd (1870). Bu arada cemiyet bakanlna Gerdankran mer Efendi getirildi, Mecelle-i Ahkm- Adliyye Cemiyeti de Bb- Mehat'a nakledildi. Ancak cemiyetin "Kitb'l-Veda" adyla kard altnc kitabn byk tenkitlere uramas zerine 24 Austos 1871'de Cevdet Paa'ya yeniden Mecelle-i Ahkm- Adliyye Cemiyeti ile r-y Devlet Tanzimat Dairesi bakanlklar verildi. Mecelle'nin sekizinci kitab hazrland srada Mara valiliine tayin edildiyse de on sekiz gn sonra bu defa Dvn- Ahkm- Adliyye yelii ve Mecelle-i Ahkm- Adliyye Cemiyeti bakanlna tayin edilerek tekrar stanbul'a alnd (6 Austos 1872). Ksa bir sre sonra r-y Devlet yesi, ardndan da Evkaf nzn oldu (1873). Ayn yln ortalarna doru Maarif nzrlna getirildi. Nzrl zamannda ilkokullardan yksek okullara kadar her seviyede ders programlar yapld, yeni bir elifb cz hazrlanarak bastrld. Nuruosmaniye Camii avlusunda modern usullere gre "ibtidiyye" adyla bir ilkokul ald. Drlmuallimn tekilt sbyan, rdiye ve idd olmak zere dereceye ayrlarak yeniden dzenlendi. Kendisi de Kavid-i Trkiyye, Mi'yr- Sedd ve db- Sedd adn tayan okul kitab yazd. Ksas- Enbiy adl eserinin czn de bu arada tamamlayarak bastrd. 1874'te r-y Devlet bakan vekilliine getirilen Cevdet Paa, Meceie'nin on ikinci kitabn da hazrlatmt. 2 Kasm 1874 tarihinde Yanya valiliine, 1875'te de nce Maarif nzrl ve ksa bir sre sonra da Adliye nzrlna getirildi. Bu sonuncu grevi srasnda Ticaret Nezreti bnyesindeki ticaret mahkemelerini Adliye Nezreti'ne balad. Bu arada Bulgaristan'da grlen isyan belirtileri

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVDET PASA zerine 1876'da Rumeli teftiiyle grevlendirildi; Edirne ve Filibe yoluyla Sofya'ya gitti; dndnde nzrlktan azledilip Suriye valiliine tayin edildiyse de daha Suriye'ye varp grevine balamadan nc defa Maarif nazrlna getirildi. Bir mddet sonra yeniden Adliye nzrlna tayin edildi. Bu srada on altnc kitab da bastrarak Mecelle'yi tamamlad. brhim Edhem Paa sadrazam olunca 1877 ylnda Dahiliye nzrlna getirildi. Nzrl srasnda mlkiye memurlarnn hal tercmelerinin kaydedildii Sicili-i Ahvl Defteri'ni tanzim ettirdi. Ayn yl iinde Evkaf nzrlna naklen tayin edildi. 1878'de Suriye valisi olarak am'a gitti. Bu arada Kozan'da Kozanolu Ahmed Paa tarafndan karlan isyan bastrmakla grevlendirildi. Ancak isyann bastrlmas srasnda am valiliine Midhat Paa'nn tayin edilmesi zerine akta kald ve grevini tamamladktan sonra stanbul'a dnd. Yolda Ticaret nzrlna tayin edildii haberini ald. Haziran 1879'da Tunuslu Hayreddn Paa'nn sadretten istifas zerine on gn mddetle sadrazaml vekleten yrtt ve Meclis-i Mahss- Vkel'ya bakanlk yapt. Said Paa bavekil olunca tekrar Adliye nzrlna getirildi. Bu defaki Adliye nazrl srasnda 26 Haziran 1880'de alan Mekteb-i Hukuk'ta usl-i muhkeme-i hukkyye, belgat- Osmniyye ve ta'lm-i hitbet derslerini verdi. Ahmed Vefik Paa'nn bavekil olmas zerine 30 Kasm 1882'de Adliye nazrlndan ayrld ve buuk yl resm grevlerden uzak kald. Bu srada tarihini tamamlad, Kavid-i Osmniyye'nin eksiklerini ikmal etti. Cevdet Paa son olarak Server Paa'nn vefat zerine 11 Haziran 1886 tarihinde beinci defa Adliye nzrlna getirildi. Ancak Sadrazam Mehmed Kmil Paa ile aralarnda kan anlamazlk sebebiyle bir sre sonra ayrlmak zorunda kald. 10 Mays 1890'da II. Abdlhamid onu Meclis-i l'ye tayin etti. Cevdet Paa bundan sonraki hayatn ilm almalarna ve ocuklarna ayrd. Ksa bir hastalktan sonra 26 Mays 1895'te Bebek'teki yalsnda vefat etti ve Ftih Sultan Mehmed Trbesi hazresine defnedildi. Tanzimat devrinin nde gelen ahsiyetlerinden olan Cevdet Paa, son asr Trk-slm ilim leminin mmtaz simalarndan biridir. Ahmed Cevdet byk bir devlet adam olduu kadar ayn zamanda tarihi, hukuku, mtefekkir, edip, eitimci ve sosyologdur. Henz gen bir medrese talebesiyken olaan st zeks, alkanl, bilgisi ve isabetli tahlilleriyle hocalarnn dikkatini ekmi, zaman zaman onlarla ilm meselelerde tartmalara girmitir. Gen yata slm ilimlerle birlikte Arapa ve Farsa'y ok iyi bir ekilde renirken Emn Efendi adl bir kiiden Franszca dersleri de ald. Bu ona ksmen Bat tarih kitaplarn ve kanunlarn okuma ve anlama imknn vermitir. Cevdet Paa medeniyeti cemiyet hayatnn gerei olarak kabul etmekteydi. Ona gre insan doutan medeniyete yatkndr. nsanolunun meden hayata gei srecinde toplumlar arasnda baz basamak farklar domutur. Bylece medeniyet, toplumlarn gebelik ve yerleik durumundan sonra nc ve son merhalesini oluturur. Bu merhaleye ulamann temel art insanlarn kemale erdirilmesidir ki bu da ancak eitim ve retimle mmkndr. Cevdet Paa bu husustaki almalarn balca noktada younlatrmtr, a) Yeni eitim ve kltr kurumlarnn almas, b) Her derecedeki okullar iin yeni ders kitaplarnn hazrlanmas ve yayn faaliyetlerinin arttrlmas, c) Trke'nin bilim dili haline getirilmesi. Cevdet Paa nazrlklar dneminde bu konularda nemli kararlar alm ve stn baarlar elde etmitir. Nitekim Encmen-i Dni'in tekilinde byk katklarda bulunmu, drlmuallimn ynetmelii onun mdrl zamannda dzenlenmi ve 1872'de stanbul'da ilk idd de onun Maarif nzrl srasnda almtr. On iki ciltlik Trh-i Cevdet'ini devrine gre sade bir dille yazm olmas, onun dilde sadelie verdii nemin bir sonucudur. Ayrca okullarda okutulmak zere modern metotlara gre Trke ders kitaplar hazrlamtr. te yandan Trke'nin ilim dili olamayacan iddia edenlere bir cevap olmak zere Takvm'l-edvr adn verdii risalesini bastrarak herkese Trk diliyle de gzel eserler yazlabileceini gstermitir (Tezkir; IV, 110). Cevdet Paa, Osmanl kurum ve kurulularna yeniden ekil verilmesi konusundaki farkl fikirlerin hz kazand bir dnemde, geleneki Trk-slm Dou kltr ile yeniliki Bat arasnda senteze varmaya alm bir ahsiyettir. Osmanl messeselerinin slm esaslara dayandn dikkate alarak Bat devletleriyle Osmanl Devleti'nin farkl din ve medeniyetlerden doduunu, bu sebeple de her ynden Batllama'nn hem yanl hem de imknsz olduunu dnm, sonu olarak Bat taklitiliine ve maddeci felsefeye iddetle kar kmtr. Ancak btn icraatnda Osmanlcslamcl srdrmekle birlikte metotta yenilikilii benimsemi, Bat'nn pozitif bilimler, teknik ve ynetim alanlarndaki stnln kabul ederek bu alanlarla ilgili Osmanl messeselerinin Bat tarznda slahn savunmutur. Avrupa kanunlarnn ve kurumlarnn olduu gibi alnmasna kar kan Cevdet Paa slm geleneklerin korunmas gerektiini sylemi ve bir ksm devlet ileri gelenlerinin Fransz kanunlarnn tercme edilip alnmas ynndeki grlerine kar karak (Ma'rzt, s. 199-200) Meceie'nin hazrlanmasnda en nemli rol oynamtr. Cevdet Paa'ya gre slm dini herkese hak ettii hrriyeti verdii iin slm dnyasnda Batdaki gibi bir hrriyet mcadelesi vuku bulmam, buna karlk adaletin tesisi gayretleri n plana gemitir. Cevdet Paa, devletin ve hkmetin ancak slm esaslara uymakla fitne, fesat ve zulm nleyebileceini dnmektedir. Ayn sebeple gayri mslimlere de "er'-i e r i f e uygun muamele edilmesini istemitir. slm'daki bu eitlik-adalet uyumundan dolay Avrupa'daki snf atmalar, feodalite, smr ve zulm Osmanl toplumunda grlmemitir. Cevdet Paa'nn millet anlay ise slm geleneine uygun olarak mslman milletlerin siyas birlik ve btnln temsil eden Osmanllk temeline dayanmaktadr. Milliyet karl olarak "kavmiyet"i kullanr ve bunun Fransz htilli'nden sonra bulac bir hastalk gibi Avrupa'da yayldn syler (Trih, I, 169). Vatan fikri konusunda da muhafazakrdr. Vatan mefhumunun mslman halk arasnda Avrupa'da olduu gibi rabet bulamayacan, bunun yerine dinin daha tesirli olacan savunur. Ona gre Osmanl'nn asl bykl hilfet ve saltanatn birletirilmesinden domutur. Devleti devlet yapan esas unsur slmiyet'tir. Cevdet Paa ayrca merutiyet idaresine de kar kar. Nitekim I. Merutiyet'in iln ve Meclis-i Meb'san'n kapatlmas srasnda Sultan Abdlhamid'in siyasetini desteklemi ve Adliye nzn sfatyla Midhat Paa'nn Yldz Mahkemesi'ndeki yarglanmasnda nemli rol oynamtr. Cevdet Paa iktisad hayatta liberalizmi benimsemekle birlikte devletin kalknmas iin kapitlasyonlarn kaldrlmas gerektiini savunmu, i hayatnda mslmanlarn da anonim irketler kurmasn teklif etmitir. 445

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVDET PASA Tarihilii. Cevdet Paa, pek ok vasf yannda zellikle tarihe dair eserleriyle klasik Osmanl tarihiliine yeni bir bak as getirmi; tarihilik, tarih felsefesi ve metodolojisi bakmndan da eski vak'anvis tarihlerinden farkl yeni bir anlayn yolunu amtr. Osmanl tarihiliinin klasik geleneine eklen bal grnmek ve slm tarihiliinin "ilm tarihilik" ekoln takip etmekle birlikte bunun belgata nem veren ran tarz edeb tarihilikle henkli bir terkibini gerekletirmitir. Bylece bir bakma Ktib elebi ve Mneccimba gibi ayn terkibi yapm olan tarihi neslin son temsilcisi olmu, eski ile yeni tarihilik anlay arasnda bir kpr vazifesi grmtr. Cevdet Paa tarih felsefesi ve metodolojisinde geni lde, bir ksmnn tercmesini yapt bn Haldn'un Mukaddime'sinin tesirinde kalmtr. Bundan dolay A. Hamdi Tanpnar onu "bn Haldn'un son kirdi" sayar. Ayrca talebesi Selim Sbit'e, fikr dnyasnn gelimesinde Michelet, Taine. bn Haldn, bn Teymiyye, Zeheb, Alman tarihisi Hammer, ngiliz tarihisi Buckle ve Macaulay, Fransz limi Montesqieu'nun etkisi olduunu belirtmitir. Cevdet Paa'nn Batl melliflerden ne lde faydaland tartmal ise de bn Haldn'un grlerinin onun tarihilik anlaynda nemli bir yer tuttuu sylenebilir. Nitekim bn Haldn'un asabiyet* prensibini Osmanl Devleti'ne uygulayarak bu devleti "Trkle mahsus olan sft- sbite-i memdha ile ecat ve diynet-i Arabiyyeyi cem' etmi bir cem'iyyet-i cemile" eklinde tanmlar {Trih, I, 29). Cevdet Paa, bn Haldn'un "be tavr" nazariyesini Ktib elebi, Mneccimba, Nam gibi Osmanl tarihilerine benzer bir anlayla nakletmi ve her devlet gibi Osmanl Devleti'nin de kurulu, ykseli, duraklama, gerileme ve k safhalarndan geeceini, ancak beinci tavrn tpk dier Osmanl tarihilerinin syledii gibi deitirilebileceini belirtmitir. Bylece tarihte mutlak bir determinizme inanmamakla bn Haldn'dan ayrlmtr. Osmanl Devleti'nin gerilemesini ykseli dneminde snrlarn fazla genilemi olmasna balam, tpk Nam gibi, uza gren devlet adamlar sayesinde devletin mrnn uzatlabilecei, hatta yeniden canlandrlabilecei fikrini benimsemi, "deimez muayyeniyet" yerine "iradeci" gre taraftar olmutur. Bir bakma Mukaddime'den dnme mant alan Cevdet Paa'nn telif modeli olarak da bn Haldn'un eserlerinden etkilendii, Tezkir ile et-Ta crf 446 arasndaki muhteva benzerliinden anlalmaktadr. Cevdet Paa tarihini yazarken kaynak eserleri ve dier tarih malzemelerini topladktan sonra bunlar titizlikle deerlendirmi, yeri geldike eski tarihleri ve tarihileri ciddi ekilde tenkit etmitir. Mesel tarihi Edb'i hkmlerinde sbjektif davranmak ve lsz tahminlerde bulunmakla, Enver ve sim Efendi'yi yeteri kadar ilm titizlik gstermemek ve elikili bilgiler vermekle sulam, nzde'nin tarafl davrandna ve doru olmayan nakiller yaptna iaret etmitir. Kaynak seimi ve bunlar kullanmadaki titizlii yannda olaylarn sadece cereyan ekillerini aktarmakla yetinmeyip aralarndaki sebep-sonu balarn ortaya koyarak anlatmaya almtr. zellikle kurumlarn bozulu sebeplerine nem verip bu bozulmann tahliline girimitir. Bylece messese tarihine dair ilk denemeyi gerekletirdii gibi olaylarn meydana geliinde farkl bir yaklam yakalamaya almtr. Tarihin her eyden nce bir merak konusu olduunu belirten Cevdet Paa, tarihi mtalaa etmenin faydasnn bir olayn u tarihte yle olduunu bilmekten ibaret olmadn belirtir. Ona gre tarih, byk-ve nemli olaylarn meydana geldii gibi gl bir muhakeme ile ifade edilmesinden ibarettir. Bu ise eitim ve telkin bakmndan nem kazanmaktadr. Ancak kk olaylar ve nemsiz gibi grnen faktrler de mutlaka hesaba katlmaldr. nk olaylarn sebebini aratrmada bunlar da etkili olabilir ve bu husus tarih ilminin asl grevidir. Btn olaylar birbirini takip eden gelimelerin birer sonucudur. Ayrca tarih devletin nizamnn korunmas iin de nemlidir. Hatta Cevdet Paa baz ulemnn, gemiteki usullerin yeni dneme uygulanmas asndan da tarihin renilmesi gereken bir ilim olduu fikrine katlr. Cevdet Paa'nn nc rollerinden birini de Avrupa tarihine ait deerlendirmeler tekil eder. Osmanl tarihi erevesinde Avrupa'nn iyi tannmas ve hadiseler zerinde Bat'daki gelimelerin etkileri onun iin nem kazanr. Avrupa'daki olaylar ve kurumlar salam bir ekilde kavrad, bunlar ifade berrakl ile nakletmesinden de anlalmaktadr. Osmanl Devleti'nin zln XVII. yzyldan balatan Cevdet Paa Tanzimat devri ideolojisiyle uyum iindedir ve devletin restorasyona deil reforma ihtiya duyduu fikrinde olan kesimin grlerini benimsemitir. Bu bakmdan DouBat mukayesesi, medeniyet tarihilii yapan Cevdet Paa iin nemlidir. Hatta tarih alar bile onu ilgilendirmi, Avrupa'nn zamanlama llerinin slm tarihine uymayacan belirterek bunun Dou iin slm ncesi ve sonras olarak ikiye ayrlmas gerektiini, slm dininin ve hukukunun tarihi kendi artlarna gre biimlendirdiini yazmtr. Fransz htilli'ni tahlil eden ve sonular zerinde duran Cevdet Paa, anayasasz ve ihtillsiz gelien ngiltere parlamentosu ve rejimi taraftardr. Osmanl Devleti'nin balca hasm durumundaki Rusya'y ok iyi tand ve bu konuya zel bir ilgi duyduu, Viyana sefiri Saduliah Paa'ya yazd mektubundan anlalmaktadr. Burada I. Petro ile II. Mahmud'un reformlar arasnda yapt mukayese, onun tahlil gc hakknda fikir verebilecek deere sahiptir. ngiltere'de inklbn asil snfn zorlamas ve halk yanna almas ile, Fransa'da halkn ayaklanmas ile gerekleirken Rusya'da ve Osmanllar'da tepeden geldiini belirtir. Btn bunlar onun tarihi bir btnlk ierisinde ele aldn gsterir (ayrca bk.
TRH- CEVDET).

Hukukuluu. Cevdet Paa, devlet adaml ve tarihiliinin yan sra ayn zamanda Tanzimat dneminin nemli hukuk dzenlemelerini yapan bir hukuk adamdr. Bu dnemde hazrlanan kanunlarn ve kurulan messeselerin nemli bir ksm onun imzasn tamaktadr. Bu sebeple Bernard Levvis'in onun hakknda kulland "dhi hukuk adam" ifadesi (Modern Trkiye'nin Douu, s. 122) mbalaal saylmaz. renimi srasnda slm hukuku alannda zel olarak almamsa da stn kabiliyeti ve okumaya dknl sayesinde fkh arlkl medrese tahsilinden fazlasyla faydalanm, Lofa'da iken Haleb ve Mltek gibi Osmanllarca byk nem atfedilen fkh kitaplarn okumu, kendi ifadesiyle "ulm- er'iyyede biraz mmrese kesbetmiti". Daha ok gen iken bir sre msevvidlik yapm, Lofa mftsnce verilen fetva msveddelerini kaleme almtr. Tanzimat'n iln edildii yl stanbul'a gelerek medrese renimine burada devam ederken gerek zeksnn parlakl gerekse alkanl sayesinde ilim muhitlerinde ksa srede tannmtr. Nitekim Sadrazam Mustafa Reid Paa meihattan, yapaca dzenlemelerin er' ynn aydnlatmak zere bir ilim adam istediinde, "arzuya muvafk meihattan gnderilen zat" denilerek kendi-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVDET P A S A sine Cevdet Efendi takdim edilmitir. Yirmi drt yanda Mustafa Reid Paa'nn yakn evresine dahil olmas ve bu evrede Batllama yanllarnn fikirlerinden istifade etmesi, slm - Osmanl ve Bat kltrlerinin faydal bir sentezini yapabilmesine uygun bir zemin hazrlamtr. ekilde ksmen Batl, fakat zde daima slm'a bal kalarak hukuk sahasnda daha sonra ortaya koyduu almalar onun gerekten "arzuya muvafk zat" olduunun delilidir. Cevdet Paa'nn Tanzimat dneminde hukukla ilgili en nemli eserleri, hazrlam olduu kanun ve nizmnmelerle tesis ettii hukuk kurumlardr. Bu alandaki ilk hizmetleri, 1850'de drlmuallimn mdr ve Meclis-i Marif zas olmasyla balar. Bu grevlere geldikten sonra hem drlmuallimn nizmnmesini hem de bu dnemde Meclis-i Marife hazrlanan btn nizmnmeleri bizzat o kaleme almtr. Bu hizmetlerinde gz doldurmas, kanun ve nizmnme kaleme almada belirli bir tecrbe ve meleke kazanmas sebebiyle, 1855'te Osmanl meden kanununu hazrlamas dncesiyle kurulan Metn-i Metn Komisyonu'na ye seilmitir. Bu dnemde gerek ad geen komisyondaki grevinin icab, gerekse bu srada tayin edildii Galata kadl dolaysyla fkhla daha yakndan ilgilenmeye balamtr. Ancak Metn-i Metn teebbs baarya ulamam, kurulan komisyon s a t m akdini konu edinen ve bugn elde bulunmayan "Kitb'l-By'"u kaleme aldktan sonra almalarna son vermitir. Buna ramen Cevdet Paa'nn bu almadan daha sonra hazrlayaca nebilir. Cevdet Paa ksa bir sre sonra henz otuz be yanda iken Meclis-i Tanzmat yesi oldu (1857). Tanzimat devrinde hazrlanmas dnlen kanun ve nizmnmeleri kaleme almakla grevli bu meclise Cevdet Paa'nn ye olmas, hem meclis hem de kendisi iin ok verimli olmutur. Bu dnemde Meclis-i Tanzmat'a hazrlanan btn kanun ve nizmnmeler Cevdet Paa'nn kaleminden kmtr. Onun meclisteki ilk almas 1274 (1858) tarihli Ceza Kanunnmesi zerine olmu ve kendisinden nce hazrlk almalar balayan kanunun kaleme alnmasnda emei gemitir. Bu kanunnmenin tamamlanmasndan sonra Cevdet Paa'nn bu defa Meclis-i Tanzmat tarafndan hazrlanmas kaMecelle iin tecrbe kazanm olduu sylerarlatrlan Arazi Kanunnmesi iin kurulan komisyona bakan olduu grlmektedir. Onunla birlikte Tahsin, rif ve Mehmed Rd efendilerden oluan komisyonun hazrlam olduu 1274 (1858) tarihli Arazi Kanunnmesi, Tanzimat dneminin iki orijinal kanunundan biridir ve gerek dilinin sadelii gerekse kanun teknii bakmndan devrinde hazrlanm kanunlarn en baarl rneklerindendir (bk. ARAZ KANUNNMES). Ancak Cev-

nn salam hukuk esaslar zerine kurulmas iin gayret gsterirken dier taraftan divan yelerinin bilgili ve dirayetli hukukular arasndan seilmesi iin alt. Bu arada byle bir mahkemenin faaliyete gemesinin zellikle ilmiye snfnda tepki dourabileceini dnerek bunu nlemek maksadyla, Celleddin ed-Devvnnin er'iyye mahkemeleri yannda mezlim* mahkemelerinin de kurulabileceini savunan Dvn- Mezlim'e dair risalesini tercme edip divann umumi bir toplantsnda okudu. Dvn- Ahkm- Adliyye Nizmnmesi, zellikle hkimlerin azledilemeyecei hkmn getirmesiyle dikkati ekmektedir. Bu hkm, Osmanl Devleti'nde asrlarca uygulanm olan belirli srelerle hkim tayini uygulamasna tam bir aykrlk tekil etmektedir. Cevdet Paa, mahkemelerde adaletin icras bakmndan hkimlerin belli bir sre ile snrl olarak tayinlerinin mahzuru ve dolaysyla hkim teminatnn lzumu zerinde srarla durmu, 1872'de sadrete takdim ettii bir lyihada da er'iyye ve nizmiye mahkemelerindeki hkimlerin azledilmemeleri gerektiini nemle vurgulamtr. Cevdet Paa daha sonra Dvn- Ahkm- Adiiyye'nin i nizmnmesini de hazrlad ve bu kurumu biri temyiz dieri istnaf olmak zere iki mahkeme halinde tekiltlandrd. Bu dnemde, Cevdet Paa'nn gerek mahkemenin dzenlenii gerekse yelerin seiliinde byk gayret ve titizlik gstermesi sayesinde nemli bir gelime olarak sistematik temyiz usul Osmanl hukukuna girmitir. Cevdet Paa ok sonralar 15 Temmuz 1887 tarihli bir geici kanunla divana bir de istida dairesi ekleyerek Osmanl yargtaynn kuruluunu tamamlamtr. Cevdet Paa, yeni kurulan nizmiye mahkemeleri hkimlerine ilmlar kaleme almada kolaylk olmak zere de-i Mehkim Ceradyla bir de mecmua -

det Paa sadece kanunu hazrlamakla kalmam, daha sonra bununla ilgili olarak Tapu Nizmnmesi, Tapu Senedt Hakknda Tlimat ve Tapu Senedt Hakknda Trifnme'yi de kaleme almtr. Eb'l-Ul Mardin'e gre 100 yla yakn bir sre hukuk fakltelerinde okutulan ve tenkiti nazarla incelenen Arazi Kanunnmesi ve ilgili nizmnmelerin eksiklik kabul edilecek noktalarnn yok denecek kadar az olduu grlmtr (Meden Hukuk Cephesinden Ahmet Cevdet Paa, s. 41). Daha sonra Meclis-i Tanzmat'a yine o dnemde dzenlenen ve tam saysnn tesbiti hayli zor olan ok sayda kanun ve nizmnme de meclis adna Cevdet Paa tarafndan kaleme alnmtr. Ardndan btn bu kanun ve nizmnmeleri Dstur ad altnda bir kitapta toplayan Cevdet Paa, bylece bugn beinci tertibi yaymlanmakta olan ve hukuk mevzuatn bir araya toplayan bu eserin ortaya kmasnda en nemli rol oynamtr (bk. DSTUR). Cevdet Paa'nn Meclis-i Tanzimat'taki almalarndan sonra hukuk alannda en nemli hizmeti Dvn- Ahkm- Adiiyye'nin kurulmasnda grlr. 1860 tarihli Ticaret Knunnme-i Hmyunu'na eklenen bir zeyil ile stanbul ve tarada ticar davalara bakmak zere ticaret mahkemeleri, 1864 tarihli Vilyet Nizmnmesi ile de kaza, sancak ve vilyetlerde ceza ve hukuk davalarna bakmak zere nizamiye mahkemeleri kurulmutu. 1868 ylnda bu mahkemelerin temyiz mercii olarak Dvn- Ahkm- Adliyye kuruldu. Bu tarihe kadar Meclis-i Vl-y Ahkm- Adliyye adyla faaliyet gsteren meclis r -y Devlet ve Dvn- Ahkm- Adliyye olarak ikiye ayrld. Bugnk Dantay'n ilk ekli olan r-y Devlet'in bakanlna Ahkm- Adiiyye'nin Midhat da Paa, Yargtay'n ilk ekli olan Dvn- bakanlna Cevdet Paa getirildi. Cevdet Paa, bir taraftan Dvn- Ahkm- Adliyye nizmnmesini bizzat kaleme alrken ve diva-

kararak burada her derecedeki mahkeme ilmlar iin rnekler yaymlamtr. Bugnk hukuk fakltelerinin nvesi saylabilecek Mekteb-i Hukuk 1880'de onun Adliye nzrl dneminde almtr. 1286 (1869) tarihli Marif-i Ummiyye Nizmnmesi'nde stanbul Drlfnunu'nun ubelerinden birinin hukuk ubesi olaca belirtilmiti (md. 80). Ancak o tarihlerde drlfnun alamadndan bu proje gereklemedi ve bu boluu doldurmak iin Mekteb-i Hukuk'un almasna karar verildi. Hazrlklar daha 447

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVDET PASA nce balayan bu okulda ilk dersi, hem Adliye nazr hem de mektebin hocalarndan biri olmas sfatyla Cevdet Paa vermitir. Mekteb-i Hukuk II. Merutiyetin ilnndan sonra darlfnunun bir fakltesi olarak retim faaliyetini srdrmtr. Cevdet Paa'nn slm ve Osmanl hukukuna kazandrd en nemli eser phesiz Mecelle-i Ahkm- Adliyye'cr. Metn-i Metn teebbsnden on yl sonra ortaya kan eser, btn slm devletlerinde slm hukuku alannda hazrlanan ilk kanun olma zelliine sahiptir. Cevdet Paa'nn bu kanunun ortaya kmasndaki rol, Mecelle'yi hazrlayan heyetin bakan sfatyla sadece kanunun hazrlanmasndan ibaret deildir. Bu noktaya gelmeden nce Fransz meden kanununun alnmasn isteyenlere ve bu arada en bata Sadrazam l Paa ile Fransz bykelisi De Boure'ye kar vermi olduu mcadele sonunda Code ivile'in iktibas yerine mill bir kanunun hazrlanmas fikrini kabul ettirmesi ve bu fikre sonuna kadar sahip karak Mecelle'nin tamamlanmasn salamas en az telifindeki emei kadar nemlidir
(bk. MECELLE-i A H K M - A D L Y Y E ) .

Muhkemt- Hukkyye kanun tasars hazrlamsa da Adliye Nezreti tarafndan kanun zerinde btnln bozacak lde deiiklik yapldndan cemiyet bununla daha sonraki safhalarda ilgilenmemitir. Mecelle'nin eksik kitaplarn tamamlamay hedefleyen cemiyet bu hedefe ulamadan kapatlmtr. Cevdet Paa'nn bundan sonra hukuk alannda dikkate deer bir almas olmamtr. Yanya'da vali iken Mecelle almala-

Ahmed Lutfi Efendi'ye tezkireler halinde yollamtr. Bu sebepten dolay da esere Tezkir-i Cevdet adn vermitir. Krk tezkireden meydana gelen eserin ilk tezkiresi daha nceki vak'anvislerin durumlar hakkndadr; ardndan gelen drt tezkire Ahmed Lutfi Efendi'ye baz vesikalar gnderdiine dairdir. 6 ile 39. tezkirelerde ise Cevdet Paa'nn bizzat yaad Tanzimat devrinin bir ksm olaylar ile bu dnemin hemen hibir eserde bulunmayan siyas, sosyal ve ahlk durumu yer almaktadr. Eserde Bosna-Hersek teftii, Kozan slahat gibi kendisinin katld olaylarla devlet ve saray adamlarnn birbirleriyle olan ekimeleri, trl menfaat atmalar, stanbul'un o zamanki i yz samimi ve sade bir dille anlatlmtr. Son tezkirede kendi biyografisi yer almaktadr. Eserin ilk tezkireleri Trh-i Osmn Encmeni Mecmuas 'nin 44 (1 Haziran 1333) ve 47. (1 Ekim 1333) saylarnda "Vak'anvis Cevdet Paa'nn Evrak" ad altnda yaymlanmtr. Yeni harflerle tam bir neri ise Mehmet Cavit Baysun tarafndan drt cilt halinde yaplm olup 1-12. tezkireler 1. kitap (Ankara 1953), 13-20. tezkireler 2. kitap (Ankara 1960), 21-39. tezkireler 3. kitap (Ankara 1963) ve 40. tezkire 4. kitap (Ankara 1967) olarak Trk Tarih Kurumu tarafndan baslmtr. Eserin 1986'da yine Trk Tarih Kurumu tarafndan ayn tertip zere ikinci basks da yaplmtr. Tezkir-i Cevdet'in Cevdet Paa'nn el yazsyla olan msveddeleri yirmi bir defter halinde stanbul Belediyesi Atatrk Kitapl'nda bulunmaktadr (Cevdet Paa Evrak, nr. 1-21). 3. Ma'rzL 1255-1293 (1839-1876) yllar arasndaki tarih ve siyas olaylarn zet halinde yazlmasn ifah olarak isteyen Sultan II. Abdlhamid'in emriyle kaleme alnmtr. Padiaha sunulmas dolaysyla mellifin "Ma'rzt" adn verdii bu eser "czdan" denilen ksmlara ayrlmtr. Devrine gre sade bir dille ve be czdan halinde kaleme alnan Ma'rzt'm, Cevdet Paa'nn arzalanndan anlaldna gre, halen mevcut olmayan birinci czdan Tanzimat'tan Abdlmecid'in saltanatnn sonlarna (1273/1856), ikinci czdan Sultan Abdlaziz'in ilk devirlerine (1279/1863), nc czdan Sultan Abdlaziz'in ayn ylda Msr seyahatinden 1281 (1864) ylnda Frka-i Islhiyye'nin skenderun'a kna, drdnc czdan 1283 (1866) ylna, beinci czdan ise ayn tarihte Halep zabtiyesinin tanziminden II. Abdlhamid'in saltanatnn ilk devirlerine (1293/1876) kadar gelmektedir. Eser Tezkir'le ay-

rna katkda bulunmak iin kaleme ald ve "bey' bi'l-vef"y konu edinen Risle-i Vef bir yana braklrsa Cevdet Paa'nn hukuk alannda yazlm mstakil eseri yoktur. li lmezolu, Cevdet Paa'nn erh-i Kitb'l-Emnt adl bir almasndan bahsediyorsa da (A, III, 122) bu eser Ahmed Cevdet Paa'ya deil kdam gazetesi sahibi Ahmed Cevdet'e aittir (zee, IV, 1649). Hayatnn en verimli dnemlerini mfettilik, valilik, meclis yelikleri ve muhtelif nezretlerde nzrlk gibi ok eitli devlet grevlerini ifa etmek, tarih, edebiyat, mantk, matematik alanlarnda muhtelif eserler yazmakla geiren, kurduu mahkemeler ve kaleme ald kanunlarla Osmanl hukukuna yeni bir yap kazandran Tanzimat dneminin bu dhi hukukusu, hukuk alanndaki mesaisini kanun ve nizmnme yazmaya hasretmi, bu youn almalar ierisinde ayrca hukuk kitab yazmaya frsat bulamamtr. Eserleri. 1. Trh-i Cevdet*. Osmanl

Mecelle

her ne kadar bir heyet (Me-

celle-i Ahkm- Adliyye Cemiyeti) tarafndan hazrlanmsa da gerek eserin hazrlanmaya balanmasnda ve tamamlanmasnda gerekse maddelerinin kaleme alnmasnda en byk pay Cevdet Paa'ya aittir. Kendisine kar oluan muhalefetin etkisiyle drdnc kitabn tamamlanmasndan sonra bir sre cemiyetten uzaklatrlm ve "Kitb'l-Veda" onun yokluunda hazrlanmsa da bu kitabn hem kanun teknii hem de getirmi olduu hkmler bakmndan byk eksiklikler tad grlmtr. Bunun zerine tekrar Mecelle-i Ahkm- Adliyye Cemiyeti'nin bana getirilen Cevdet Paa, "Kitb'l-Veda"y toplatarak yerine "Kitb'I-Emnt' kaleme almtr. ki kitabn karlatrlmas, Cevdet Paa'nn Mecelle'ye katksn ortaya karmas bakmndan nemlidir. Mustafa Reid Paa'nn etkisiyle elden geldiince sade bir dil kullanmay tercih eden Cevdet Paa, gerek Arazi Kanunnmesi ve Mecelle, gerekse kaleme alm olduu dier kanun ve nizmnmelerle Trk hukuk dilinin olumasnda nemli bir role sahiptir. Meceiie'nin hazrlanmasndan sonra Cevdet Paa'nn bakanlndaki Mecelle-i Ahkm- Adliyye Cemiyeti bir de Usl-i 448

tarihinin 1774 Kk Kaynarca Antlamas'ndan 1826'da Yenieri Oca'nn kaldrlmasna kadar olan dnemini ihtiva etmektedir. On iki cilt olan eserin kaynaklar arasnda vak'anvis tarihleri, sefretnmeler, zel tarihler, ariv kaytlan, resm tezkireler ve kendi htralar bulunmaktadr. Eserde dier vak'anvis tarihlerinden farkl olarak Avrupa tarihine de nemli bir yer ayrlmtr. Otuz ylda tamamlanan Trh-i Cevdet'in eitli tertip ve basklar vardr. Bunlardan birincisi, ilk cildi 1270-1273'te (18541857) baslm ve 1301'de (1884) tamamlanm olandr. kincisi, Cevdet Paa'nn baz ekler ve dzeltmeler yapmak suretiyle Matbaa-i Osmniyye'de 1309'da (1891) yaplan basksdr ki buna "tertb-i cedd" ad verilmektedir. 2. Tezkir, Cevdet Paa'nn vak'anvislii zamannda (1855-1865) bizzat kendisinin de iinde bulunduu olaylara dair tuttuu notlardan teekkl eden bir htrat nitelii tamaktadr. Cevdet Paa bu notlar kendisinden sonra vak'anvis olan

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVDET PASA n zamanlara ait olup ayn kalemden km olmasna ramen takdim ekli, gayesi ve muhtevas bakmndan nemli farkllklar tar. Nitekim Ma'rzt'n, Abdlhamid'in istei dorultusunda ve onun mizacna uygun bir dille yazld ve yer yer dedikodulara bile yer verilmesi sebebiyle Tezkir'den ayrld dikkati eker. Bu bakmdan her iki eser birbirini tamamlar mahiyettedir. Ma'rzt'm czdanlar II. Abdlhamid'in tahttan indiriliine kadar onun yannda kalm, daha sonra Yldz evrak arasnda ele gemitir. Bu arada birinci czdan kaybolmutur. Eserin Cevdet Paa'nn el yazs ile olan msveddeleri stanbul Belediyesi Atatrk Kitapl'nda bulunmaktadr (Cevdet Paa Evrak, nr. 22-25). Sultan Abdlhamid'e takdim edilen ve drdnc czdanlar ise Trk Tarih Kurumu Ktphanesi'ndedir. ki, ve drdnc czdanlar baz atlamalarla Ahmed Refik (Altmay) tarafndan Trk Tarih Encmeni Mecmuas'nin XIV-XVI. (1924-1925) ciltlerinde neredilmi, ayrca eserin tamam yeni harflerle yaymlanmtr (nr. Yusuf Halaolu, stanbul 1980). 4. Ksas-1 Enbiy' ve Tevrih-i Hulef. Hayatnn son yllarna doru yazd bir eserdir. Hz. dem'den Hz. Muhammed'e kadar gelip geen peygamberlerin kssalarndan, slm dininin ortaya k, Hz. Peygamber'in hayat ve Hulef-yi Ridn ile Emev, Abbs halifelerinden, dier Trk-slm devletlerinden ve Osmanl tarihinin 1439 ylna kadar olan ilk devirlerinden bahseder. Daha ok eitim ve retim gayesiyle kaleme alnan eserin tamam on iki czdr. lk alt cz Cevdet Paa'nn salnda baslmtr. Tam ve yanlsz ekli ise kz Fatma liye Hanm tarafndan 1331'de (1915) on iki cz halinde neredilmitir. Bu bask, baz kelimelerin karlklar parantez iinde verilerek aynen Latin harflerine aktarld gibi (I, stanbul 1976; II, 1977) sadeletirilmek suretiyle de yaymlanmtr (haz. Mahir z, stanbul 1972). Eser ayrca Kazan Trkesi'ne de evrilerek iki defa baslmtr (Kazan 1900, 1911). Bu eserinde yer yer slp aheseri denebilecek rnekler ortaya koyan Cevdet Paa'nn dili daha sonra birok yazar tarafndan takdirle karlanmtr. 5. Krm ve Kafkas Tarihesi (stanbul 1307). Halim Giray'm Glbn-i Hnn'ndan istifade ederek kaleme ald kk bir eserdir. Kafkasya'nn tarih corafyas ile buralarda yaayan topluluklarn etnografyasnn yer ald kitap, ngiliz elisi Lord Stratford Canning'in istei zerine Paris Konferansnn toplanmasndan nce yazlp Mustafa Reid Paa'ya sunulmutur. Reid Paa eseri Franszca'ya evirterek Canning'e vermitir. Krm ve Kafkas Tarihesi Ktbhne-i Ebzziy arasnda baslm, 1918'de de Yeni Mecmua'nm 49. saysnda neredilmitir. 6. M u kaddime-i bn Haldn. bn Haldn'un el-'ber adl Arapa genel tarihinin girii olan I. cildin altnc faslnn tercmesidir. Tarih felsefesinden, tarihin faydalarndan ve tarihilik mesleinden bahseden mukaddimenin tercmesine ilk olarak I. Mahmud devri eyhlislmlarndan Przde Mehmed Shib Efendi balam ve be fasln tercme etmi, onun eksik brakt son blm de Cevdet Paa tamamlamtr. Eser, iki cildi Przde'ye (Bulak 1274; stanbul 1275), son cildi Cevdet Paa'ya (stanbul 1277) ait olmak zere cilt halinde baslmtr. 7. Belgat- Osmniyye' (stanbul 1298). Cevdet Paa'nn Mekteb-i Hukuk'ta okuttuu edebiyat dersi notlarndan meydana gelmitir. Klasik slm belgat anlayna gre dzenlenmi edebiyat kurallarn ve bunlara uygulanan Trke misalleri ihtiva eder. Bu alanda yazlm ilk Trke eser olup eitli basklar yaplmtr. 8. Kavid-i Osmniyye. Eser Trke'de yaymlanan ilk gramer kitab olarak nem tad gibi Cevdet Paa'nn hayatnn sonuna kadar ilgilenecei dil konusundaki almalarnn da ilk admn tekil eder. Kitabn ilk tertibi (stanbul 1281) Cevdet Paa ile Keecizde Fuad Paa'ya aittir. Ancak daha sonra Cevdet Paa eseri Tertib-i Cedd Kavid-i Osmniyye adyla yenilemi ve kendi ismiyle bastrmtr (stanbul 1303). Kitap Cevdet Paa tarafndan ayrca muhtasar olarak tertip edilmi ve deiik adlarla otuzdan fazla basks yaplmtr (basklan iin bk. zee, II, 845; III, 1063, 1064; IV, 1830). Eserin ilk tertibini H. Kelgran Almanca'ya tercme etmitir ( Grammatik der Osmanischen Sprache, Helsingfors 1855). 9. Medhal-i Kavid (stanbul 1268). lkokul talebelerini kavid-i Osmniyye'ye hazrlamak zere yazlmtr. 10. Kavid-i Trkiyye. Sbyan mektepleri iin kaleme alnan bu eser ilk defa 1292'de (1875) baslm olup Medhal-i id'in basitletirilmi eklidir. 11. KavDvn- 1293). Olu Ali Sedad iin yazd manta dair bir eser olup zamanna gre sade bir dille yazlm ilk Trke mantk kitabdr. 13. db- Sedd f ilmi'ldb (stanbul 1294). Tartma usul ve kurallarn ihtiva eden eser Mi'yr- Sedd'm bir eki mahiyetindedir. 14. Beydn'l-unvn (stanbul 1273, 1289, 1299). Henz renci iken Trke olarak yazd bu eser slm ilimleri metodolojisine dairdir. 15. Takvm'l-edvr (stanbul 1287, 1300). ems-hicr tarih esaslarn anlatan bir eserdir. 16. Mecma-i Ahmed Cevdet. slm dinini kabul eden iki kiiye, baz sorularnn karl olarak Cevdet Paa tarafndan yazlp Bb- Mehat'a gnderilen cevaplar ve eski am mfts Mahmud Hamza Efendi ile din meselelere dair aralarnda geen yazmalar ihtiva eder. Yazma halinde olan eser stanbul Belediyesi Atatrk Kitapl'nda bulunmaktadr (Muallim Cevdet, nr. 98). 17. Hulat'l-beyn f te'lfil-Kur'n (stanbul 1303). Kur'an'n cem'ini anlatan Arapa bir eserdir. Ali Osman Yksel tarafndan Muhtasar Kur'an Tarihi adyla tercme edilerek Cevdet Paa'nn hayat ve eserlerine dair bir girile birlikte yaymlanmtr (stanbul 1985). 18. Mecma-i liye. Kz Fatma liye Hanm'a okuttuu hikmet, felsefe, ilm-i ruh, matematik, geometri, astronomi ve eitli slm ilimlere dair dersleri bu eserde toplanmtr. Tek nshas stanbul Belediyesi Atatrk Kitapl'ndadr (bk. A, III, 122). 19. Ma'lmt- Na (stanbul 1279). Rdiye mekteplerinde okutulmak zere yazd bir eseridir. 20. Hilye-i Sadet (stanbul 1304, 1305). 21. Eser-i Ahd-i Hamd (stanbul 1309). btid mektepleri iin kaleme ald bir ilmihal kitabdr. Cevdet Paa'nn baz eserlere yazd ta'likatlar da vardr. Ayrca iirlerini Sultan Abdlhamid'in istei zerine hayatnn sonlarna doru bir divanda toplamtr. Mellif hattyla yazlm nshalar stanbul Belediyesi Atatrk Kitapl'nda bulunan (Cevdet Paa Evrak, nr. 37) divandaki iirlerin ou kaside ve gazel tarznda olup ilerinde ark, rub, tarih ve mfredler de bulunmaktadr. Cevdet Paa'nn iirleri, kuvvetli bir dil ve teknik bilgi ile geni bir kltrn besledii parlak bir zeknn rndr. Genellikle sade ve temiz bir Trke ile yazlm olmalarna karlk iiriyet ve lirizmden mahrum olan bu manzumeler, genlik heyecan ve muhitinin tevikleriyle kaleme alnm samimi paralar vasfn tamaktan teye gemez. 449

Sib erhi'nin Tetimmesi. ranl air Sib-i Tebrz'nin divan Sleyman Fehm Efendi tarafndan erhedilmekte iken onun 1845'te lm zerine eksik kalan ksm Cevdet Paa tarafndan tamamlanmtr. 12. Mi'yr- Sedd* (stanbul

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVDET PASA
BBLYOGRAFYA : BA, Sicili-i Ahlk, Ahvl Defteri, nr. 1, s. 2 ; StclU-i

mundadr, Bylece filozof, hocas Efltun'un bu konudaki tmeller (ideler) gL (bk. DMETLCENDEL). J ^ rne kar karak hakiki varlklarn fertler olduu grn savunmu, ikinci cevherlerin birinciye yaknl lsnF

stanbul Belediyesi Atatrk Kitapl, Cev{nr. Cavid Baysun), Ankara 1967, (nr. BirinCevAhmed b-

det Paa Evrak, nr. 22-25, 4 7 ; A h m e d Cevdet Paa, Tezikir I-IV; a.mlf.. Trih, 1, 2 9 ; a.mlf., Ma'rzt Yusuf Haaoiu), stanbul 1980; Dstur, Ondrdnc det Paa, Cevdet 239; Paa Trkiye Trk Asrn Trk Muharrirleri stanbul airleri, IV, III: 1332;

CEVHER
( J V ! )

de hakiki olabileceini ileri srmtr. Buna gre trler ilk cevherlere daha yakn kabul edildii iin cinslere nisbetle daha hakiki cevherlerdir. Aristo'nun Kategoriler adl eserinde etraflca belirttii bu fikirler, asl itibariyle cevherin ta-

ci Tertib, stanbul 1290, 11, 1 9 8 ; smil Hakk. stanbul 1308; Fatma liye, ve Zaman, Asr airleri, Trk Maarif

nlemin. Son Ergun,

I, 236-237, 1084-1116; M. ahsiyeAhCevstanadaMo-

Tarihi, Paa, Hukuk

III, 1 0 3 4 - 1 0 4 3 ; Hayat,

Kendi bana bulunan, deimeyen, daima bir yklemin konusu olup kendisi yklem olmayan z varlk anlamnda mantk, felsefe ve kelm terimi. L J Farsa gevher kelimesinden Arapalamtr. Felsefi metinlerin tercme edildii dnemde Aristo felsefesinin temel kavramlarndan olan ousia karlnda nce ayn* kullanlmsa da sonradan onun yerini cevher terimi almtr. Cevher ve zellikle oul ekli olan cevahir, slm Ortaa'nda deerli talar yannda madenler ve mineralleri ifade etmek iin de kullanlmtr. Ousia kelimesi Aristo'dan nceki Grek yazarlarnca hukuk literatrndeki "mlkiyet* anlamnda kullanlyordu. Bunun yan sra kelimenin physis (tabiat) karlnda kullanldna da rastlanmaktadr. Bu kullanmyla kelime "bir eyin menei, tabii teekkl veya yaps, nesnelerin hsl edildii madde, tabii cins ve trler" anlamna gelmekteydi. Latince'de cevher karl olarak kullanlan substantia, Greke'deki hypostasis (altta duran) kelimesinin tam karldr. Yine Efltun ve Aristo tarafndan cevher mnasnda kullanlm olan hypokeimenon kelimesi de "altta duran, bir eye temel veya destek tekil eden ey" anlamna gelir. Nitekim terimin felsefe tarihi boyunca tanmlanmasnda onun bu "temel" ve "tayc varlk" anlam daima korunmutur. Aristo felsefesinde cevher terimi hem bir mantk kategorisidir hem de metafizik bir kavramdr. Onun tanmna gre hakiki, ilk ve en belirgin anlamyla cevher "ne bir konunun yklemi olan ne de bir konuda bulunan ey"dir. Mesel bir insan veya at ferd bir cevherdir. Cevherler bu ekilde mahhas ve ferd varlklar iin kullanldnda "ilk cevherler" adn alr. Ayrca bu ilk cevherleri iine alan trler ve trleri iine alan cinsler de Aristo'ya gre cevher olarak adlandrlabilir. Mesel fert olarak insan insan trne, insan tr canl cinsine aittir ve bu sralamada tek tek insanlar ilk cevherler, tr ve cinsler ise ikinci cevherler duru-

kir lktar, Cevdet ti, Eserleri met Cevdet det Paann lama, dern Katalog, (1822-1895), Ul Mardin, Meden

nmndaki en ayrc vasf olan "asla bir mevzda bulunmamas" ilkesine dayandrlmaktadr. Bu vasfyla cevher, bir varl tanmlamak iin bavurulabilecek mantn on kategorisinin ilkidir ve dier dokuzunun dayand temeli tekil etmektedir. Zaman, mekn, nitelik, nicelik ve dier kategoriler arazlardr ve cevher olmadan kendi balarna var olamazlar. Cevher ise hibir eye dayanmayan, btn arazlarn kendisine yklendii temel kategoridir. Kavramn tanmnda yer alan teki ayrc vasf ise cevherin birbirine zt arazlar kabul etmesine ramen deimeden bir ve ayn kalmasdr. Hatta Aristo'ya gre bu cevherin en ayrc vasfdr. Bu anlamda cevher deimenin sabit mihveri, tad ve destekledii niteliklerin "substraturrfu (hmil) olmaktadr. Aristo bu fikirleriyle balantl bir ekilde ferdleme ilkesi olarak maddeye, mahiyeti belirleyen ilke olarak srete ve madde ile sretten meydana gelen cisme cevher demitir. Kozmoloji emasna gre cevherleri tabii olan ve olmayan diye ikiye ayrdktan sonra tabii cevherleri de ay alt lemde olu ve bozulua urayan cevherler ile ay st lemdeki bu kanuna tbi olmayan ve esr'den oluan gk cisimlerinin tekil ettii cevherler olarak ikiye ayrr. Tanr ise ne deimeye tbi olan ne de hareket eden, akl ve fizik tesi bir cevher olarak kavranr (Kaya, s. 211-212, 217). Aristo felsefesinde cevher kelimesinin tad bu anlamlar slm dncesinde de ounlukla farkl ifade ve slplarla tekrar edilmitir. Mesel son dnemlere ait nemli bir terminolojik szln yazar olan TehneV cevheri, "kadm olsun hdis olsun kendi bana (kim binefsih) bulunabilen varlk" eklinde tanmlamaktadr ( Kef, "cevher", md.). Klasik terminolojinin daha eski bir kayna olan et-Ta 'rft yazar ise "yanla ilgisi itibariyle bir mevzda bulunmayan

Ankara 1945; Eb'lCephesinden

Paa, stanbul 1946, tr.yer; a.mlf., Cemiyet ve Devlet Gr,

" M e c e l l e " , A, VII, 4 3 3 - 4 3 6 ; mid Meri, bul 1 9 7 5 ; Niyazi Berkes, Trkiye'de Trkiye'nin Douu,

stanbul 1978, s. 2 1 5 - 2 2 2 ; Lewis,

s. 1 2 1 - 1 2 3 ; z e e ,

I, 1 2 4 - 1 2 5 ; II, 8 4 5 ; III, 1 0 6 3 - 1 0 6 4 ; IV,

1649, 1830; ayrca bk. tr.yer.; M. Cevdet, " D r ' l - m u a l l i r n ' i n Y e t m i Birinci S e n e - i D e v riyyesi Vesilesiyle Messesenin lk M d r C e v d e t Paa'nn H a y a t - lmiyyesi H a k k n d a K o n f e r a n s " , Tedrisat Mecmuas, sy. 39 (1333), s. 4 2 9 - 4 4 0 ; Sddk Sami Onar, " O s m a n l m p a r a t o r l u u n d a s l m H u k u k u n u n Bir K s m n n C o d i f i c a t i o n ' u , M e c e l l e " , Hukuk kltesi Mecmuas, FaX X / 1 - 4 , stanbul 1955, s.

5 7 - 8 5 ; M. Cavid Baysun, " C e v d e t Paa, ahsiy e t i n e v e lim Sahasndaki Faaliyetine Dair", TM, XI (1954), s, 2 1 3 - 2 3 0 ; Tanpnar, Trk biyat H a k k n d a Dnceler, I-III", Edebiyat Makaleler ten s. 1 9 6 - 2 0 6 ; A. Dilaar, " G r a m e r " , TDAY EdeTarihi, s. 159-178; a.mlf., " C e v d e t P a a zerine Belle(haz. Z e y n e p Kerman), stanbul 1977,

1971, s. 130-131; Richard L. Chambers, sy.

" T h e E d u c a t i o n of a N i n e t e e n t h - C e n t u r y O t t o m a n l i m A h m e d C e v d e t Paa", IJMES, Kaleminden Ahmed Cevdet Paa Semineri, Cevdet Paa", 4 (1973), s. 4 4 0 - 4 6 4 ; Yusuf Halaolu, " K e n d i Ahmed stanbul 1986, s. 1 - 6 ; Tarihinde Trki-

Ercment Kuran, " T r k T e f e k k r

A h m e d C e v d e t P a a ' n n Y e r i " , a.e., s. 7 - 1 2 ; a.mlf., " T u n u s l u H a y r e d d n P a a v e y e ' n i n adalamas", Kltr Tarihimizdeki Paa Semineri, Tre, sy. 158 (1984), Cevdet Cevdet

s. 3 8 - 3 9 ; erafettn Turan, " C e v d e t P a a ' n n Y e r i " , Ahmed stanbul 1986, s. 13-20; M. Akif

Aydn, "Bir H u k u k u O l a r a k A h m e d zrlan", Osm.Ar.,

P a a " , a.e., s. 2 1 - 3 9 ; a.mlf., " M e c e l l e ' n H a IX (1989), s. 3 1 - 5 0 ; Hulusi PaSeCevdet Paa Yavuz, " M e c e l l e ' n i n T e d v i n i v e C e v d e t a n n H i z m e t l e r i " , Ahmed

mineri, stanbul 1986, s. 4 1 - 1 0 1 ; S. Hayri Bolay, " A h m e d C e v d e t Paa'nn D i n e Bak", a.e., s. 1 0 3 - 1 0 6 ; Bekir Ktkolu, " T a r i h i C e v d e t P a a " , a.e., s. 107-114; lber Ortayl, " C e v d e t Paa v e A v r u p a Tarihi", a . e , s. 163-172; Mcteba lgrel, " C e v d e t P a a Tarihi'nin Kayn a k l a r n d a n V s f T a r i h i " , a.e., s. 115-126;

Zeki Arkan, " C e v d e t P a a ' n n T a r i h i n d e K u l l a n d Y a b a n c K a y n a k l a r v e T e r i m l e r " , a.e., s. 173-197; li lmezolu. "Cevdet Paa", A, III, 1 1 4 - 1 2 3 ; A. Cevad Eren, "Tanzimat",

a.e., XI, 7 3 2 - 7 3 5 , 7 5 7 - 7 5 8 ; H. Bovven, " A h m a d D ] e w d e t P a h a " , El2 (ng.), I, 2 8 4 - 2 8 6 .


YUSUF HALAOLU M . A K F AYDIN

450

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVHER mahiyet" eklinde benzer bir tarif yapmaktadr. Kendisine kadar yaplm cevher tasniflerini baaryla emalatran Seyyid erf el-Crcnrye gre cevher nce maddeden mcerret olan ve olmayan eklinde iki ana gruba ayrlr. "Madde ve sretin terkip edilmi hali" demek olan cisim ile bu terkibi oluturan madde ve sret mcerret olmayan cevherler snfndandr. Maddeden mcerret olan cevherler ise akl ve nefistir. Bir baka tasnife gre de basit ve mrekkep olarak ayrlan cevherlerden akl ve nefisler "basit ruhan", unsurlar da "bast cisman" grubunda zikredilir. Cinsler ve trler gibi harite varl olmayan klliler, unsurlardan meydana gelmi varlklarla birlikte mrekkep cevherleri oluturur (efTa'rft, "cevher" md.). Gazzl tarafndan cisim, madde, sret, nefis ve akl eklinde bee ayrlan cevher trleri (Makd'l-felsife, s. 72) slm felsefe geleneindeki ortak emay oluturmaktadr. Ancak bu emaya ulalrken her filozof kavrama deiik alardan yaklamtr. Mesel ilk slm filozofu Ya'kb b. shak el-Kind, fizik lemdeki olu ve bozuluu aklamak zere bu kavram tahlil etmi ve bu lemdeki deimeleri cevher ve onun mukabili olan araza ait deiiklikler eklinde tasnif etmitir. Filozofa gre, iilen bir merubatn kana dnmesi hadisesinde olduu gibi bir cevher bozulduunda bir baka cevhere dnr. Bu cevherin zatna ait (ayn) bir deiikliktir. rz deiiklikler ise cevherin bozulmaya uramadan ayn kald durumlar iin sz konusudur (Res'il, s. 216-217). Cevhere ait bu deiikliin hilfna Kindi, metafizik konular iledii bir baka risalesinde bozulmann "hmil"de (substratum cevher) deil "mahml"de olduunu ileri srerek bozulmann "el-hmil'l-evven (ilk cevher) etkilemeyeceini belirtmektedir. Buradaki "el-hmil'levvel" tabirinin, KindFnin aka sylemedii "kuvve halindeki madde" veya "ilk madde" olduu yorumu doru kabul edilirse (L. vry, s. 145; kr. Kind, s. 113) Kind'nin, zt nitelikler ald halde kendisi ayn kalan Aristocu cevher tanmna sadk kald kabul edilmelidir. Nitekim Huddul - ey' ve rsmh adl ris. slesindeki cevher tanm da (Res'il, Frb'den hemen sonra bir felsefe ansiklopedisi meydana getirmi olan hvn- Saf ekolnn cevher kavramn mantk kategorisi erevesinde deerlendirdii grlmekte, fakat kavramn tabiat gerei tahliller fizik ve metafizik alana da sevkedilmektedir. Fertleri (ehas) ilk cevherler kabul etmekle FrbFyi takip eden hvn- Saf, cisman cevherlerdeki fiil ve tesirlerin fil ve messirleri anlamnda ruhan cevherler kavramna nem vermektedir. hvn- Saf'ya gre cevherin tam tarifi (had) yaplamaz,- zira onun ancak tasvir tarifi (resm, description) vardr ve o tarif de udur: "Zt arazlar alma kabiliyetinde olup kendi bana kaim olan varlk". hvn- Saf ayrca "ilk madde'yi (heyl) sret deildir, hmil ve mahml deildir, kl ve cz deildir, cevher ve araz deildir" demek suretiyle Tanr'ya cevher denilemeyeceini belirtmektedir (a.e., s. 161). Frb'nin eserlerinde ise Tanr'ya aka cevher denmektedir. Frb'ye gre Allah cevheri ve ztyla ezel olandr ve ezel oluunda baka bir varla muhta deildir. O'nun cevheri varlnn devam ve bekas iin yeterlidir. O'nun cevherinde blnme yoktur. Kendine mahsus bir cevheri olmas bakmndan da tektir. Ayrca Allah cevheri itibariyle bilfiil akldr. O yle bir cevherdir ki btn varlk O'ndan taar ve belli varlk mertebelerine gre bir nizam oluturur. Bu nizam, lemdeki birlik ve btnlk fikrinin kaynadr. Allah'tan taan semav akllar da gayri cisman cevherler snfna girer (r' ehli'l-Medneti'l-fzla, s. 37-38, 46-47, 57-58, 61-62). Frb, sudr teorisinde yer alan bu akn cevher anlaynn yan sra Aristo'nun "ilk cevherler" ve "ikinci cevherler" (el-cevhir'l-l, el-cevhir's-sevn) tabirlerini de Aristo'daki anlamyla kullanmaktadr (Mes'il mteferrika, s. 7-8). Frb fertleri hakiki cevher olarak tanmlamasna karlk, "gayri cisman cevherler" olan semav akllar, madde ve sretten meydana gelmi olan ve dolaysyla noksanlklar ihtiva eden ilk cevherlerden daha ok cevher ismine lyk grr (es-Siyset'l-medeniyye, s. 39-40). Aristo felsefesini zetledii rislesinde de insann tabii (maddorganik) ve ruhan (nefis-akl) cevherlerden meydana geldiini tekrarlayan Frb (Felsefet Aristotls, s. 122-123), tabii cevherlerle ruhan cevherler arasnda benzer bir hiyerari ngrr. ile birlikte ruhan cevherler snfnda zikretmektedir (Res"il, 1 , 405-408). Bu son yaklam bn Sn'da daha belirginleecektir. bn Sn felsefesinde cevher varlk ve dolaysyla mantk kategorilerinin bata gelenidir. Filozofa gre varlk, baka bir eyde (mevzda) bulunan ve bir eyde bulunmayan eklinde ikiye ayrlr. kinci durumdaki varlk, bir konuda (mevz) bulunmamasndan tr cevher adn alrken birinci durumdaki, bu cevherin "tad" varlk olarak araz adn alr. Bu temellendirmede konu ile cevher zde anlam kazanr. Zira filozofa gre konu cevher olmasayd baka bir konuda bulunacakt ki bu zihni samala gtrr. Dolaysyla bir ey konu ise cevherdir. Bunun mantk sonucu olarak araz da "bir mevzda bulunmayanda" yani cevherdedir. Bu durumda cevher arazn varlk art olup kendisi o araz yznden var deildir. Cevherin varlk kategorisi bakmndan nce gelmesi bu yzdendir. Her ne kadar harekette srat, izgide doruluk gibi "arazda araz" kavramndan sz edilebilirse de "arazdaki arazlar" da topluca bir mevzdadr. Mevz yani cevher onlar topluca tar, o kendi bana vardr (kim binefsih). bn Sn'nm cevher tasnifi, GazzlFnin ve Crcn'nin daha sonra tekrar edecei gibidir. Filozofa gre cevher cisman ve gayri cisman olarak ikiye ayrlr. Cisman olmayan cevherler cisman varln bir ynn (cz) tekil edip etmediine gre de ikiye ayrlr. Madde ve sret cismin birer yn ve paras olarak tek balarna dnldnde gayri cismandir, birletiklerinde ise cisman cevheri meydana getirirler. Madde var olu imkn ve gc olarak, sret ise fiil var oluun formel sebebi olarak tek bana akl veya gayri cismandir, ancak cisimler leminde ayr ayr bulunmazlar ve birleerek cismi meydana getirirler. Bu tasnifte, cismin bir paras (cz) olmad iin "gayri cisman" veya "mufrk" diye adlandrlan cevherlerden olan nefis mufrk olmakla beraber hareket ilkesi olmas asndan yine de cisimle alkaldr; halbuki akl denilen ruhan cevherin cisimle hibir ilgisi yoktur I, 57-60). "Kendi bana var olan ve bir konuda bulunmayan" eklindeki cevher tanmnn akla getirecei, "Tanr da byle olduuna gre O da cevher midir?" soru451 (e-if',

166) Aristo'nun tarifiyle tam bir uygunluk gstermektedir. Kind ayrca Tanr iin, "Tr yoktur, zaman deildir, mekn

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVHER suna karlk Frb'nin aksine bn Sina'nn cevab olumsuzdur. nk cevher mantk sahasnda yukardaki gibi tanmlanrken belli bir cins veya tr olarak kavranmakta ve mahiyet-vcd (z-var olu) ayrm yaplabilecek varlklar iin kullanlmaktadr. Halbuki Tanr'nn ne varlnda ayr bir mahiyeti, ne tanm, ne cinsi veya tr vardr. Aslnda Frb'nin de kar kmayaca bu akl gerekeler sebebiyle bn Sn Tanr'ya bu anlamda cevher denilemeyeceini belirtmektedir (a.g.e., II, 348-349). Gazzl ise belki yalnzca Aristo ve FrbFnin fikirlerinden hareketle, filozoflarn "bir mevzda bulunmayarak kendi varlyla kaim olan" eklindeki cevher tanmna dayanarak Tanr'ya cevher dediklerini, ancak kendisinin bu tartmaya girmek istemediini, bunun nce bir dil meselesi olduunu, Arap dili asndan bu nitelikteki bir varla cevher demenin mmkn oluu tesbit edildikten sonra konunun er' ynne geilmesinin gerektiini belirtmektedir ( Tehft'l -felsife, s. 65-66). Cevher-i ferd. Aristo'nun Metaphysique adl eserinin VII. kitabnda (I, 1039a, 5-15) "ousia" (cevher) terimini Demokritos'un atom kavram karlnda kullanmasna paralel olarak slm kelmciar da cevher kelimesini el-cevher'l-ferd (cevher-i ferd), el-cevher'I-vhid gibi terkipler halinde atom karlnda kullanmlar; yine atomu el-cz''l-vhid, elcz' ellez l-yetecezze' (cz-i l-yetecezz) gibi baka terkiplerle de ifade etmilerdir. Ayrca onlar slm filozoflarnn cevher anlayna tamamen zt atomcu bir teoriye ulamlardr. Ancak bu ztlk lka'n materyalist atomcular bakmndan da sz konusudur ve aradaki terminolojik paralelliklere ramen mslman kelmclar, hem hareket noktas hem de nazar sonular bakmndan Antika Grek atomculuundan bambaka bir cevher anlay ortaya koymular, bylece kendi geleneklerini gerek materyalist atomculuktan gerekse Aristocu cevher anlayndan tamamen farkl bir mecrada gelitirmilerdir. Materyalist Grek atomculuu ncelikle metafizik aleyhtar, cisman var oluun tesinde baka bir prensip tanmayan zelliiyle dikkati ekmektedir. Sokrat ncesi Yunan felsefesinde Levkippus tarafndan ortaya atlan ve ilk defa Demokritos'un gayretleriyle sistemletirilen atomculuk, daha sonra Epikuros ve Lucretius tarafndan da benimsenerek 452 gelitirilmitir. Demokritos atomculutr. Her ne kadar Allf'n bu kltr dairelerindeki atomcu akmlar tandna dair kesin delil yoksa da gerek Yunan gerekse Hint atomculuuyla benzerlikler tayan grleri, onun her iki kltrle de dolayl temaslar kurduu fikrini uyandrmaktadr. Bunun yan sra Sokrat ncesi felsefeye dair bilgi veren baz metinlerin Allf n yaad asrda Arapa'ya tercme edilmi olduu bilinmektedir. zellikle bu tercmeler arasnda Plutarkhos'a nisbet edilen tabfiyye M tab' li'l-felsife ve bacde't-tabca Fi'l-r'i'tes-Sem'utile Aristo'ya ait

una gre nesneler cisman, dolaysyla yer kaplayan, ezel, deimez, sonsuz sayda ve mtecnis atomlardan meydana gelmitir. Yalnzca atomlar ve boluk vardr. Kinattaki deimeler atomlarn mekanik tarzda birleip ayrlmasndan ibarettir. Var olan eyler yok olmaz, yoktan da hibir ey var olmaz. Kinatta rastlant yoktur; her eyin bir sebebi vardr ve bu sebep, sonucunu zorunlu olarak dourur. Buradaki determinizm, kinatn var oluunda bir gaye bulunduu fikrini reddeden mekanist anlaytan ibarettir. Atomlar fizik nitelikleri itibariyle sonsuz bir eitlilik gstermekle birlikte kimyev adan mtecnistir. Nesnelerdeki farkllklar atomlarn say, byklk, biim ve dzenindeki farkllklardan doar. Dolaysyla atom ve boluk dndaki eyler zihn ve hiss idraklerimizin bir marifetidir, yani eyaya ait niteliklerin ontolojik bir mahiyeti yoktur. Renk, s, ses vb. hiss nitelikler birer vehimden ibarettir. Efltun da Pisagorculuk'tan mlhem olarak drt unsuru meydana getiren ilk maddenin geometrik ekiller halinde bilfiil mevcut bulunan niha kklkte paralardan meydana geldii dncesindeydi. Ancak rencisi Aristo, bu tr atomcu yaklamlar lemdeki oluma ve bozulma meselesini aklamak iin yeterli bulmam ve tam zdd bir teori ortaya atarak kuvve halindeki ilk maddenin sret kazanp fiil haline getiini ileri srmtr. Bu gre gre ilk madde ancak bir g, hatta bir imkn olarak mevcut olabilir; fiil bir cisim zellii tamad iin cisman atomlardan meydana geldii ileri srlemez. Dolaysyla cisim en azndan teorik olarak sonsuz derecede blnebilir. u halde blnemez en kk cisman para anlamnda atom yoktur. slm filozoflarnn da kabul ettii madde-sret teorisinde cisim sreklilik arzeden, muttasl bir kemiyet olarak dnlmekte ve cismin birbirine temas eden munfasl atomlardan olutuu eklindeki kar fikir reddedilmektedir. slm dnyasnda blnmez cevher anlayna dayal atomculuk fikrini ilk defa ortaya atan, Mutezile kelmcs Eb'l Hzeyl el-Allf olmutur. Onun Yunan ve Hint tesirlerine ak bulunan Basra'da yaam olmasna dayanlarak ilk slm atomculuunun d kaynaklar hakknda alternatif grler ortaya atlm-

adl eserlerin de bulunmas, Grek

atomculuunun kelm atomculuuna tesir etmi olabilecei ihtimalini glendirmektedir. te yandan Grek atomculuu ile slm atomculuu arasndaki esasl farklar gz nne alnarak baz aratrmaclara Hint tesirinden de sz edilmitir. Mabilleau ve Pines'in bu merkezdeki grleri aklama gcnden henz ok ey kaybetmemitir. Ancak grnen odur ki ilk mslman kelmclar Demokritosu atom fikrini blnmeyen, boyutu olmayan ve dolaysyla yer kaplamayan geometrik nokta kavramyla yorumlayan metinlerden edinmi olmaldrlar. Bu metinler yukarda iaret edilen eserlerden ibarettir. Zira Aristo Metaphysique'in XIII. kitabnda (II, 1084b. 25-28) atomlarla nokta arasnda paralellik kurmakta, Plutarkhos'a nisbet edilen eserde ise atom fikri ya Efltun'un "idea"s ya da Aristo'nun "formu "na yakn anlamda ele alnmaktadr ki gerek idea gerekse form, cisman ve mtehayyiz olmayan varlklara dellet eden kavramlardr. Ayrca atomlar geometrik nokta eklinde tarif eden szde Demokritos'a ait metinlerin o dnemde mslmaniar arasnda da tannm olmas mmkndr. Sonu olarak Helenistik dnemde rneklerine sk rastlanan fikir tarihine dair aktarmalarn ilk slm atomculuunun teekklnde dolayl bir tesir icra etmi olduu sylenebilir. Ancak muhtemel Hint tesiri gibi Grek literatrnden geldii farzedilen tesirlerin de mslmanlarn kaleminde gelien atomcu sistemin kendine has karakterini glgeleyecek younlukta olduunu ileri srmek gtr. Blnmez cevher anlay, slm dnyasnda ilk defa kelmclarca gelitirilmi olmas sebebiyle daha balangta din bir karakter kazanmtr. Bylece atomcu grn benimsenmesi ve ge-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVHER litirilmesinde din endielerin esasl rol oynad grlmektedir. Bu yzden Grek materyalizmi ile slm'n yaratl doktrini arasndaki tezadn Grek ve slm atomculuuna da aynen yansm olmas tabiidir. Erken devir slm atomculuuna gre atomlar, Demokritos atomculuunun aksine, yok iken var olurlar, yani yaratlmlardr. Olu, Demokritos'ta grld gibi atomlarn birleme (itim) ve ayrlmas (iftirak) ile meydana gelir, fakat oluta mekanik bir zorunluluk ve sebeplilik yoktur. Zira bu doktrin ilh iradenin hrl ile eliir. Atomlar belirli saydadr; dolaysyla lem sonludur ve bolukta durmaktadr. Atomlarn nitelii yoktur. Onlara sadece hareket ve skn nisbet edilebilir. Birbiriyle birleen atomlar cisimleri meydana getirir ve atomlar ancak cisim halinde birletikleri zaman renk, tat, koku vb. arazlar alrlar. Arazlar ise duyu yanlmasndan ibaret olmayp fiilen mevcuttur. u var ki araz cisimsiz, cisim de arazsz olamaz. Atomlar tpk nokta gibi boyutsuz ve hacimsizdirler, ancak onlarn birleik hali olan cisim boyuta sahiptir ve uzayda yer kaplar. Bu, Demokritos'un sonsuz sayda, ezel, yer kaplayan atomlarnn tam zdd bir anlaytr. Bu ztla yol aan din sebeplerin banda kelmclarn Allah'n sonsuz kudret ve ilmini snrlamamak, zellikle de lemin hudsunu ispatlamak dncesi gelmektedir. Bu mutlak kudret ve her eyi kuatan ilim karsnda ezel olmayan, yaratlm, sonlu ve snrl bir lem tasavvuruna ulama gayretinde olan kelmclar, atomculuu bu maksat iin elverili bir model olarak tercih etmilerdir. Allah ile lem mnasebetini ontolojik bir ztlk erevesinde tarif ettikten sonra ilh iradeyi (kn "ol" emrini) bu mnasebetin dorudan faktr sayan kelmclar, yaratma fiilinde araya tabii sebeplilik ve zorunluluklarn girmesine engel olmak istemilerdir. Buna gre atomlar her an "kn" emriyle yaratlmakta ve yok edilmektedir. lemin en kk ve blnemeyen birimi olan atom sonlu ve belirli sayda olunca atomlardan oluan lemin de sonlu olmas akl bir zorunluluktur. Ayrca belirli saydaki atom fikri Allah'n sonsuz ilmi karsnda varlmas zaruri bir netice olarak grlmtr. nk sonsuz sonsuzu kuatamaz, halbuki "Allah her eyi saymtr" (el-Cin 72/24). Allah'n her eyi kuatan ilmi yannda kudretinin sonsuzluuna da iaret etmek zere ilk Mu'tezile kelmclar Allah'n bir cismi, artk blnemeyen parasna kadar blmeye g yetirebileceini srarla ileri srm ve atom fikrini Allah'n sonsuz kudretini temellendiren bir kavram haline getirmilerdir. Eb'l-Hzeyl'in ortaya att anlayta atom (cz) ve cisim birbirinden kesin ekilde ayrlmt. Ona gre cisim sa solu, ii d, aas yukars olan nesnedir. Bylece bir cisim en az alt czden oluur. Czler boyutlar meydana getiren ve cisim olmayan mahiyetlerdir. Blnmeyen bu czler birbirine temas ederek yani birleerek cismi meydana getirir. Allah bu cismi yeniden czlerine ayrabilir. Bu birleme ve ayrlmann vuku buluyor olmas, czlere hareket ve sknun nisbetini mmkn klar. zellikle araz meselesinde atom-cisim ayrm iyice belirgindir. Allf'a gre bizzat atomlara araz ilimez; bu iliki ancak atomlarn boyutlu bir cisim tekil ettiklerinde mmkn olur. Atom-cisim ayrm sonraki kelm tartmalarnda merkez bir nem kazanacaktr. Eb'l-Hasan el-E'ar'nin Maklt'l-slmiyyn adl eserinde cisim olmayan atom gr hicr II. yzyl Mu'tezile kelmclarna nisbet edilmekle birlikte hicr III. yzylda ihtilflar keskinleen Basra ve Badat Mu'tezile ekollerinden ilkinde atomlarn uzayda yer kapladklar fikrinin esas alnd da bir gerektir. Ayrca daha sonraki E'arler'in kaleme ald metinlerde atomlarn hacme sahip olduklar ve yer kapladklarna dair fikirlere de rastlanmaktadr. Muhtemeldir ki Eb'l-Hzeyl'in boyutsuz atom fikrinden daha sonra vazgeilmi olmas, boyutlu cisimlerin nasl olup da boyutsuz atomlardan meydana geldii eklindeki paradoksu ama gereinin bir sonucudur. Atomun boyutlar olup olmad ve arazlarn atoma nisbet edilip edilemeyecei konusunda Eb'l-Hzeyl'den sonra yaplan tartmalarda Mu'tezile'nin Basra grubu (mesel Eb Him el-Cbb) atomun arazsz ve boyutlu, Badat grubu (mesel K'b) arazl ve boyutsuz olduu fikrinde srar etmitir. E'arFnin bir cismin meydana gelmesi iin en az iki atom gerektii eklindeki fikrinden onun arazsz ve boyutsuz atom fikrine sahip olduu anlalmaktadr. Ancak mm'l-Haremeyn el-Cveyn ve ehristn gibi sonraki E'ar kelmclarnn atoslm felsefe evrelerinde Aristocu anlaya uygun olarak gelien atomculuk aleyhtarlna ramen Eb Bekir er-Rznin, kelmclarnkinden farkl da olsa atomculuk fikrini savunduu bilinmek453 mu uzayda yer kaplayan ve bir hacmi olan nesne eklinde tanttklar da bilinmektedir. slm kelmnn cevher anlaynda hareket ve skn halindeki atom fikri itibar grd iin kelmclarn ou bu hareketi mmkn klacak bir boluk (hal) bulunmas gerektiini dnmlerdir. Onlar, Grek anlayna paralel olarak hem lemler hem de atomlar arasnda bulunduunu kabul ettikleri boluun daha ok ontolojik mi, yoksa srf zihn mi olduunu tartmlardr (bk. HAL). Kelmclarn, lemdeki her eyin atomlardan meydana geldii eklindeki genellemelerine mesafe, zaman ve hareket de girmektedir. Bunlarn atomlardan meydana gelmeleri yine snrl ve sonlu olularyla ilgilidir. Noktalardan meydana gelen mesafe izgisinde anlardan oluan bir zaman boyunca srekli yaratlp yok edilen hareket atomlarnn oluturduu bir sre olarak kavranan "yer deitirme" fikri, erken devir kelm atomculuunun yine kelm sahasndaki gl muhaliflerinden olan brhm b. Seyyr en-Nazzm tarafndan tenkit edilmitir. Nazzm'a gre atom yoktur; cismin sonsuzca blnmesi mmkndr. Ancak bu mmknse daha sonraki E'arler'in hakl olarak itiraz edecekleri gibi hareket imknsz demektir. Bunun farknda olan Nazzm, mehur "tafra" (srama) teorisiyle bu gl amaya almtr. Ona gre sonsuz saydaki noktalardan meydana gelen bir mesafeyi katetmek, ancak A noktasndan C noktasna B'yi atlayarak sramak suretiyle mmkn olur. Srama katetmenin yani bir doru zerinde, arasnda mesafe bulunan kesitler oluturmann bir artdr. Antika'da Eleal Zenon'un sonsuz ke doru blnebilirlik fikrine dayal olarak gelitirdii hareketin imknszl iddias bylece alm olmaktadr. Buna gre, Zenon'un iddiasnn aksine, Ail kaplumbaay sadece fiilen deil tafra teorisiyle mantken de gemi olmaktadr. Ayrca Nazzm'dan nce yaam olan Drr b. Amr'n, cevher fikrini reddederek cismi bir arazlar toplamndan ibaret gren doktrini de kaydedilmesi gereken bir muhalif grtr.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVHER tedir. Aristocular'n bilkuvve var olabilen ve sonsuz derecede blnebilen ilk madde (heyl) kavram yerine Efltun'un bilfiil var olan ve cisman zellik gsteren ilk madde kavramn benimseyen Rz bu maddenin czlerini atom kabul etmi, cisman lemi boluk ve atomlardan oluan bir varlk olarak dnmtr. Rz'ye gre atomlar yer kaplayan cisimler olarak hadiselerin meydana geliindeki tabii faktrlerdir. Kelmclar, Allah'tan baka her eye mil kldklar atomlar yaratlm ve yaratlmakta olan cevherler sayarken Rz, mehur "kudem-i hamse"sinin Allah, nefis, mutlak zaman ve mutlak mekn prensipleriyle birlikte atomlardan oluan ilk maddeyi de ezel ve ebed kabul etmitir. Ayrca filozofa gre, Demokritos'ta olduu gibi, nitelik farkllklarnn sebebi atomlarn deiik ekillerde telifidir ve kelmclarn grlerinin aksine arazlarn hric varlklar yoktur. Onun boluk konusundaki grnn kelmclar etkilemi olduu ileri srlmektedir. Nitekim slm atomculuunun olan E'arFnin erken kaynaklarndan Maklt'l-lslmiyyn'mcesinde herhangi bir varlk bulunamaz-, u halde cevher ve arazlardan meydana gelen bu cisman lem yoktan yaratlmtr. Cveyn btn bu nermeleri kendi mant iinde tek tek ispat edip sonuca ularken muhaliflerinin grn de iddetle reddetmektedir. Bu muhalifler, arazlarn varln inkr eden atomcular (mesel Demokritos ve Eb Bekir er-Rz), kmn ve zuhr teorisini ortaya atarak lemin ezel olduunu savunan brhim b. Seyyr en-Nazzm ve lemin ezelden beri sreklilik arzettiini ileri sren ve bunu madde-sret teorisine dayandran Meler'den olumaktadr (el-lrd, s. 17-27). ehristn ise zellikle Meiiin en byk simas olan bn Sina'nn fikirlerini hedef almtr. bn Sn'nn atomculuun reddiyle ilgili balca delili, artk blnemeyen ve nokta eklinde tasavvur edilen atomlarn birbiriyle temas etmesinin mmkn olamayaca idi. Filozofa gre atomlar birbiriyle temas ediyorsa blnme kanlmazdr, nk atomun ayrca bir temas noktas olduu farzedilmelidir. Eer bu temas noktas yoksa terkip halindeki atomlar birebir akyor demektir ve bu durumda kendilerinden daha byk bir cisim meydana getiremeyecekleri aktr (Kitb n-Mect, s. 102-104). Atomlar uzayda yer kaplayan (mtehayyiz) varlklar olarak gren ehristn bu delili tersine evirir. Temas noktas sonsuz olarak blnemeyeceine gre yanyana temas eden atomlar sonsuz bir blnmeye urayamaz. ehristn filozoflarn, "Cismin sonsuza kadar blnmesi pratik olarak deil teorik olarak mmkndr" eklindeki grlerini realist bulmamakta, d dnyada snrl olduu belli olan bir cismi zihinde sonsuza kadar blmenin ancak vehmin bir rn olabileceini belirtmektedir (Nihyet'l-ikdm, s. 505-514). Atomculuk Endls'te bn Hazm'n kaleminde iddetli bir eletiriye uramtr. Bu nl Zahir kelmcs meseleyi yine ilh kudret erevesinde ele alm, Allah'n cismi blnemeyen son paralarna kadar blmeye kadir olduu eklindeki nermenin gerekte Allah'n kudretini snrlamak anlamna geldiini ileri srmtr. Ona gre blme fiili atomcularn blnemez farzettikleri cevhere ulatnda Allah'n boyutlarda ziyadelik yaratp blmeyi devam ettirmesi mmkndr. Yine bn Hazm'a gre Allah'n ancak sonlu ve sayl olan bildii eklindeki telakki de baka bir snrlamadr. En nemlisi de kelmclarn cevher-i ferde getirdikleri "cisim olmayan, araz olmayan, blnme kabul etmeyen, boyutlar bulunmayan" eklindeki tarifin Allah'a mahsus sfatlar hatrlatmas bakmndan tad tehlikedir (el-Fasl, V, 92107). Ancak Allah ile lem arasnda kesin bir tezat gren kelm ilmindeki cevher anlaynn byle speklatif bir eletiriyi hak etmedii de meydandadr. Cevher-i ferd ister boyutlu ister boyutsuz kabul edilsin, kelmclara gre cevherler ile arazlarn srekli yeniden yaratlyla oluup bozulan bu lem topyekn cisman karakterdedir ve bu yzden kelmclar Allah iin cevher kelimesinin kullanlmasn ciz grmezler (El2 ng.l, II, 494). Ayrca kelmclar, Allah'a ruhan anlamda bile cevher denmesinin hristiyn "uknm" (hypostasis) anlayna yol aaca endiesiyle de reddedilmesi gerektiini vurgulamlardr (Cveyn, s. 46-47). Modern felsefede cisman ve ruhan cevherler ayrmn kabul eden, ancak bu ayrm ile modern felsefenin temel bunalmlarndan birini oluturacak Kartezyen dalizm problemine yol aan Descartes'a karlk Spinoza, Tanr ve lemin tek bir cevher olduunu iddia ederek panteizme veya cevher monizmine ulamtr. slm dncesinde sk sk grleri Spinoza panteizmiyle kartrlan Muhyiddin bn'l-Arab ise (A. E. Afff, I, 411) cevher kelimesinin, "kendi bana kaim" eklindeki tanmndan tr yalnzca Allah iin kullanlabileceini belirtmi ve E'ariler'in cevher-araz anlayn eletirmitir. Ona gre E'ariler'in cevher dedii ey son tahlilde bir arazlar toplamdr. Dolaysyla srekli yaratlan arazlardan oluan leme nisbetle Allah cevher adna daha lyktr (Konuk, III, 38-42). Var oluu, duyularla alglanm olmakla zdeletiren Berkeley ise duyularla alglanmad gerekesiyle madde cevherinin olmadn, yalnzca arazlarn mevcut olduunu iddia etmitir. lk dnem kelmclanndan Drr b. Amr'n fikriyle karlatrlabilecek bu gre mukabil "monad" kavramn "basit ve gayri cisman cevherler" eklinde tanmlayan Leibnitz'in fikirleri de E'ar kelmndaki atom fikriyle mukayese edilmitir. Kant ise cevher kavramnn teorik akl tarafndan fenomenlere uygulanan ve objektif realitesi olmayan bir zihin kategorisi olduunu ileri srm ve kavram metafizik boyutundan mahrum etmitir.

de boluk kavramna rastlanmamaktadr. Ancak Rz'nin aklad ekilde mutlak bir boluk kavramnn daha sonraki dnemlerde aynen benimsendii de sylenemez. Mu'tezile kelmclarnn atomcu geleneini E'ariyye ve Mtrdiyye kelmclar da byk lde takip etmilerdir. Bklln ve mm'l-Haremeyn el-Cveyn, Snn cevher anlaynn sistemletirilmesinde nc olmulardr. Snn akm iinde gelitirilen cevher-i ferd anlay yine kelm ilminin tabiiyyt disiplini iinde, fakat meselenin ilhiyata dair yan daha ok vurgulanarak tartlmtr. E'arler her eyden nce Allah ile lem arasndaki ontolojik ztla arlk vermi, lemin yoktan yaratld tezini ispata alm ve yaratc irade ile atomlar arasna girebilecek determinist zorunlulua dayal her trl zorunlu tabii sebep fikrini reddetmeyi, Allah' yegne fil olarak tanmann bir gerei saymlardr; bylece atomculuun tercihi ile Allah'n tenzhi arasnda bir balant kurmulardr. Nitekim bu balant Cveynfnin el-lrd ti'l-kelm nda aklkla grlmektedir. Bu eserde araz fikrinden hareketle lemin kadm olamayaca ispat edilmeye allmaktadr. yle ki, arazlar vardr ve hdistir, cevherler ise arazsz olamaz, byle olunca cevher de hdis demektir; hdis olan eylerin n454

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVHER SARAYI
BBLYOGRAFYA: et-Ta'rift, "cevher" md.; Tehnev, Keaf, "cevher" md.; Aristoteles, La Metaphysique (trc. I. Tricot), Paris 1981, I, 1039. 5-15; 1 1 , 1084". 25-28; a.mlf., Metafizik (trc. Ahmet Arslan), zmir 1985, I, 364-382; E'ar, Maklt (Ritter), s. 59-60; Kindi, Res'il, s. 113, 161, 166, 216217; Frb, r' ehli'l-Medneti'l-fzla (nr. Albert N. Nader), Beyrut 1985, s. 37-38, 4647, 57-58, 61-62; a.mlf., es-Siyset'l-medeniyye (nr. Fevzi en-Neccr), Beyrut 1964, s. 39-40; a.mlf., Felsefet Aristotlts (nr. Muhsin Mehd), Beyrut 1961, s. 122-123; a.mlf., Mes'il mteferrika, Haydarbd 1344/1925, s. 7 - 8 ; hvn- Saf, Res'il, Beyrut 1376-77/ 1957, I, 405-408; bn Hazm, el-Fal (Umeyre), V, 92-107; bn Sn, e-if', I, 57-60, 6768; II, 348-349; a.mlf., Kitb'n-Hect, Kahire 1357/1938, s. 102-104; a.mlf., Tis'u Res'il, stanbul 1298, s. 31; Cveyn, el-lrd (Muhammed), s. 17-27, 46-47; Gazzl, Makd'l-felsife (nr. M. Sabri el-Krd), Kahire 1355/ 1936, s. 72; a.mlf., Tehft'l-felsife (nr. Sleyman Dny), Kahire 1955, s. 65-66; ehristn, Hihyet'l-ikdm, s. 505-514; L. Mabilleau, Histoire de la philosophie atomistique, Paris 1895, s. 301-359; S. Piner, Mezbeh'zzerre cinde'l-mslimtn (trc. M. Abdlhd Eb Rde), Kahire 1365/1946; Abdul Hye, "Esharism", A History of Muslim Philosophy (nr. M. M. Sharif), Wiesbaden 1963, I, 240; A. E. Affifi, "bn Arabi", a.e., I, 411; Nreddin esSbn, Mtrdiyye Akaidi (trc. Bekir Topalolu), Ankara 1974, s. 61-62; A. L. Ivry, alKirdi's Metaphysics, New York 1974, s. 145; H. A. VVolfson, The Philosophy of the Kalam, Cambridge 1976, s. 466-517; Abdurrahmn Bedev, Aristo, Beyrut 1980, s. 69-70; a.mlf., Mezhib 7 - slmiyyn, Beyrut 1983, I, 34-42; F. A. Lange, Materyalizmin Tarihi ue Gnmzdeki Anlamnn Eletirisi (trc. Ahmet Arslan), zmir 1982,1, 5-15; Mahmut Kaya, slm Kaynaklar nda Aristoteles ue Felsefesi, stanbul 1983, s. 208-217; Gerhard Endress, "Yahya ibn 'Ad's Critique of Atomism, T h r e e Treatises on the Indivisible Part, Edited with an Introduction and notes", Zeitschrift fr Geschichte der arabisehen-Islamischen Wissenschaften, Frankfurt 1984, I, 155-179; Ahmed Avni Konuk, Fussu'l-hikem Tercme ue erhi (haz. Mustafa Tahral Seluk Eraydn), stanbul 1990, III, 38-42; M. emseddin, "Mtekellimn v e A t o m Nazariyesi", DFM, 1/1 (1925), s. 58119; s. Van Den Bergh, "Diawhar", El2 (ng.), II, 493-494; D. J. O'connor, "Substance and Attribute", The Encyclopedia of Philosophy (nr. Paul Edwards), London 1972, VIII, 36-40.
LHAN KUTLUER

daha sonra Srler'den rah Sr'un tehdidi karsnda Hmyun'la birlikte Sind ve Afganistan'a katlar. 1555'te Hindistan'a dndklerinde Cevher Heybetpr BnFye muhassl (vergi memuru) tayin edildi. Ayn yl Pencap ve Mltan hkmetinin hazinedarlna getirildi ve nemli hizmetlerde bulundu. Hmyun'un lm zerine 1556'da olu Ekber ah'n hizmetine girdi ve otuz yl akn bir sre onun emrinde alt. Cevher ftbeci'nin Tezkiret!-vki ct adl Farsa eseri, mellifi sarayda ftbeci olarak hkmdarn en yakn adamlar arasna girebildii iin Hmyun devrine ait olaylar ihtiva eden ok nemli bir kaynaktr. Hmyun hakknda monografi hazrlayan Banerjee, Prasad ve Sukumar gibi mellifler t'l-vkzt'\ Tezkirebirinci elden kaynak ola-

yrtlmesi iin ina edilen Cevher Saray, yine kale iinde yaplm olan Mehmed Ali Paa Camii'nin gneyinde ve drladl ile idar brolarn yaknnda bulunmaktadr. Bir ksm 1972'de kan yangnda tahrip olan saray, selmlk ve harem olmak zere iki blmden meydana gelmektedir. Selmlk blmnn kabul merasimleri iin ayrlan ksmi, aralarnda geni bir toplant salonunun da bulunduu eitli meknlara uzanan bir merasim avlusuyla Avrupa bir tarzda yaplmtr. Byk bir kompleks oluturan harem ise son zamanlarda onarlm ve bir ksm asker mze olarak halka almtr. Mehmed Ali Paa'nn kalede yaptrd binalar bugne kadar ciddi bir aratrmaya konu olmamtr. Ancak Gaston Wiet, XIX. yzylda buray ziyaret eden kiiler tarafndan anlatlanlarn bir ksmn toplayarak bu binalar ve iyi korunmu blmleri hakknda bir aratrmadan ok izlenimlere dayanan bilgiler vermitir. Mehmed Ali Paa, camii ve ailesinin trbeleri gibi sarayn da nemli lde Avrupa tesiri gsteren XIX. yzyl stanbul mimarisinin ilhamyla Msr mimarisinden tamamen farkl olan bir slpta ina ettirmitir. Bu bakmdan saray binalar Kahire'nin geleneksel mimarlk ve ssleme sanatlarn hatrlatan her-

rak kullanmlardr. Yazma nshalar British Museum (Add., nr. 16711), School of Oriental and African Studies (nr. 46451) ve King's College'de (nr. 84) bulunmaktadr. Eseri C. Stevvart ngilizce'ye evirmitir (London 1832; Calcutta 1904). Bu tercmenin bir blm Elliot ve Dovvson tarafndan History of India'da da (V, 136-149) yaymlanmtr. Ayrca Pakistanl lim S. Munlhak Cevher'in eserini Urduca'ya tercme ederek 1935'te Karai'de neretmitir.
BBLYOGRAFYA: Glbeden Begm, Hmyunnme (trc. Ab(trc. drrab Yelgar Eymen Manyas), Ankara 1944, s. 175; Eb'1-Fazl el-Allm, Akbarrihm H. Beveridge), Delhi 1987, I, 59-60; H. M. Elliot J. Dovvson, History of India, as Told by Its Own Historians, London 1867-77, V, 136-149; Rieu, Catalogue yur, Hindistan lndo-Persian II, 494. of the Persian Mantscripts, I, 246; Storey, Persian Literatre, I, 536-537; BaTarihi, II, 47, 557; Rz'l-slm, Relations, Lahor 1970, s. 239m
ISII ENVER KONUKU

hangi bir zellie sahip deildir. Avlularn bazlar, bahelerle birlikte Kahire'nin gney panoramasn yukardan gren iki katl yaplarla evrelenmitir. Darya ve avlulara bakan cepheler ok yaln olup zerlerine yksek pencereler almtr. Ge Avrupa barok tarznda oymalarla sslenmi olan beyaz mermerden cmle kaps, merasim blm ana avlusunun nnde yer almaktadr. Bu blm, zemin katta ha biimi bir ema iinde odalarla evrelenmi byk bir salondan meydana gelmitir. Geni bir mermer merdiven bu salonu benzer bir dzenleme gsteren st kata balamaktadr. Bu geni merkez merdiven gibi geni pencereler de Kahire sivil mimarisinde bir yenilik tekil etmitir. Ayrca bu blmden balayan uzun galerilerle bugn bir ksmna girilemeyen ok saydaki odaya varlmaktadr. stanbullu ustalar tarafndan duvarlar, ana renk olarak maviye arlk veren manzara, saray ve kk resimleriyle bezenmi, tavanlar ise talyan barou tarznda yaldzl iek ve bitki motifleriyle sslenmitir. Merasim salonunu eviren odalardan 455

240; A. S. Bazmee Ansari, "Diawhar", El2 (ng.),

CEVHER SARAYI Kavalal Mehmed Ali Paa'nn Kahire Kalesi avlusundaki saray. Mehmed Ali Paa, ilk olarak zbekiye'-

CEVHER FTBEC
(. X / X V I . yzyln sonlan)

~l

de yerletikten sonra Eyyb ve Memlk sultanlar ile Osmanl paalarnn ikametgh olan kaleye tand. kamet ve hkmet ileri iin yeni binalar yaptrrken buradaki Memlk ve Osmanl eserlerinin ounu yktrd. Surlarn kuzeydou tarafndaki imdi Harem adyla bilinen saray yaptrd. Bu saraydan daha kk olan ve zellikle gndelik resm ilerin

Bbrl Hkmdar Hmyun devrine ait Tezkiret '1 - vki ' t , adl htratyla tannan idareci. Doum ve lm tarihleri kesin olarak bilinmemektedir. Hmyun'un ftbecisi (ibrikdar) olan Cevher 1540 ylna kadar onunla beraber Hindistan'da kald;

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

C E V H E R SARAYI birinin duvarlar barok tarznda yaplan beyaz mermer selsebille tezyin edilmi, suyun akt odann ortasndaki havuzun tabanna eitli tiplerde balk figrleri ilenmitir. Sarayn bir talyan sanatkr tarafndan sslenmi olduu sylenen iki hamam tamamen beyaz mermerden yaplm ve zerlerini rten kubbelerine de renkli kk aydnlatma camlar yerletirilmitir. Mimarisindeki Trk-Avrupa karakterine ramen saray, tefri bakmndan ziyaretilerin de anlatt gibi mobilyadan yoksundu; paa ve maiyeti Trkiye ve ran'dan getirilen hallar zerinde sedir ve minderlere oturmay, yastklara dayanmay tercih ediyorlard. Mermerleri talya'dan, aynalar Fransa ve ngiltere'den ithal edilen sarayda eitli lkelerden toplanm egzotik hayvanlarn yer ald bir de hayvanat bahesi bulunuyordu.
BBLYOGRAFYA:
G. Wiet, Mohammed
S

altna almak iin btn kuvvetlerini harekete geirmeye karar verdi ve bu nemli sefere kumanda etmek iin Cevher'i seti. Bu sefer, yaklak asr nce Ukbe b. Nfi' tarafndan gerekletirilen harekt gibi Marib'de ok byk yank uyandrd. Ancak Cevher'in zaferlerine ramen bu sefer kesin neticeli ve etkisi devaml bir sefer olmad. Cevher emrindeki 20.000 askerle, kendisinden kat kat stn olan Berberi kuvvetlerini bertaraf etmek ve ayn zamanda blgeyi kendilerine bal bir lke olarak gren Endls EmeVleri'nin arzularna son vermek istiyordu. nce Thert yaknnda Endls Emevleri tarafndan desteklenen Thert ve fkan sahibi Ya'l b. Muhammed el - frn'nin kumandasndaki byk bir orduyla karlat ve onlar malp etti. Cevher bundan sonra Fas ve blgedeki Emevler'e bal dier kaleler zerine yrmek yerine kk ordusunu daha kolay zaferler iin kullanmaya karar verdi. Gneybatya ynelerek Sicilmse Beylii'ni igal ve Emr Muhammed b. Feth b. Meymn b. Midrr' kamaya mecbur etti. Birka gn sonra Muhammed b. Feth'i ele geirip ldrtt. Bundan sonra Cevher kuzeye doru yrmek iin bir yldan fazla zaman bu blgede geirdi. 24 Ekim 960 tarihinde Fas zerine yrd ve ehri kuatt; 13 Kasm 960'ta kumandan Zr b. Mend es-Sanhc'nin kahramanl sayesinde ehri eie geirdi. ehrin Emev valisi Ahmed b. Eb Bekir el-Czm hapse atld ve zindanda ld. Bu byk zafer Tanca ve Sebte (Ceuta) dnda btn Marib'i ksa bir sre iin Ftm idaresi altnda toplad. Son drs hkmdar olan ve Emevler'e bal olarak kk bir prenslikle yetinen Hasan b. Cennun da Ftmier'e balln arzetmek zorunda kald. Cevher birka ay sonra esirler ve ganimetlerle Kayrevan'a dnd. Cevher'in bu baarlar, Ftmler'in ryas olan Msr'n zaptnn onun yardmyla gerekletirilebilecei kanaatini verdi. Bu srada Msr'da mal ve siyas byk bir kriz vard. Kfr el-hdFnin lmnden sonra henz bir ocuk olan Ahmed b. Ali b. hd'in hkmdar, Hseyin b. Abdullah'n da onun nibi olmas kararlatrld. 17 Austos 969 tarihinde Msr, Suriye ve Hicaz'da Ahmed b. Ali b. hd adna hutbe okunmaya baland. Fakat mal durumun bozuk olmas sebebiyle maalarn alamadklar iin askerler lkede huzursuzluk karmaya

baladlar. Bunun zerine Msr'n ileri gelenlerinden bir grup Ftm Halifesi Muizz'e mektup gndererek ondan lkeye asker sevketmesini istediler. Bu srada Cevher ar bir hastala yakalanmt. yileince emrindeki son derece mkemmel tehiz edilmi byk bir ordu ile 5 ubat 965 tarihinde Kayrevan'dan Msr'a doru yola kt. Cevher'in hareketi Msr'da duyulunca Msr halk vezir Ca'fer b. Furt'la grp Cevher'den eman dilemeye karar verdi. Bunun iin erif Mslim b. Abdullah el-Hseyn eli tayin edilerek Cevher'e gnderildi. Bu srada skenderiye yaknndaki Terce'de bulunan Cevher gelen eliye istedii eman vesikasn verdi. Ancak daha nce Msr'daki hdler ve Kfr'un adamlar eman dilemekten vazgeip dmanla arpmaya karar vermilerdi. Balarna da Nihrr e-bezn'yi geirerek Cze'de karargh kurdular; Nil zerindeki kprleri tuttular. Cevher bunu duyunca Cze zerine yrd. 30 Haziran 965 tarihinde kk bir arpmadan sonra hdler yenildi. Bunun zerine erif Mslim b. Abdullah halkn eman isteini bir mektupla Cevher'e bildirdi. Cevher'in elisi istenen emannmeyi getirdi. ehrin yamalanmayacan ve nemli mevkilerin Msrllar'a verileceini bildirdi. Msr ileri gelenleri vezir Ca'fer b. Furt'n bakanlnda 3 Temmuz 969'da Cevher'in Cze'deki kararghna giderek ballklarn bildirdiler. Ayn gn Cevher Fustat'a girdi. Burada yerlemeye ve hkmet dairelerini kurmaya karar verdi ve Kahire ehrinin temellerini att. Ca'fer b. Furt' vezirlikte brakt. Bir eli ile efendisi Muizz'e Msr'n zaptedildiini bildirdi. Msr'da Abbsiler adna okunmakta olan hutbeye son verip Ftmler adna hutbe okutmaya, para bastrmaya balad. 23 Eyll 969 Cuma gn hutbeden sonra Ehl-i beyt iin ayrca dua edilmeye, 29 Ocak 970 tarihinde cuma namaznda ezana "Hayye al hayri'l-amel" ilvesi yaplarak i tarznda ezan okunmaya baland. 4 Nisan 970 tarihinde Ezher Camii'nin temelleri atld. 23 Haziran 972 Cuma gn cami ibadete ald. Ekim 969'da Suriye'de, 976 ylnda da Hicaz'da Ftmler adna hutbe okunmaya baland. Muizz'in 7 Ekim 974 tarihinde Kahire'ye geliine kadar Cevher Msr' bamsz bir hkmdar gibi idare etti. Msr halknn gvenini kazandktan baka hdler'in son zamanlarnda

Ali et les Beaux-Arts,

ts.

DORIS BEHRENS- ABOUSEIF

CEVHER es-SIKILLt

Eb'l-Hasen Cevher b. Abdiilh es-Saklb el-Ktib el-Kaid es-Skll er-Rm (. 381/992) Marib ve Msr' Ftmier'e kazandran kumandan ve devlet adam.

Kk yalarda esir alnm Slav asll (es-Saklb) bir Sicilyaldr. 347'de (958) Ftm Halifesi Muiz-Lidnillh tarafndan Marib'in fethiyle grevlendirildiine gre IV. (X.) yzyln balarnda doduu kabul edilebilir. Yakn zamanda neredilen biyografisi sayesinde Msr'a gitmeden nceki hayatnn ilk devri ksmen aydnlanmaktadr. Dou kaynaklar ise onun hayatnn Msr'n zapt ve sonrasyla ilgili ksmn vermekle yetinirler. Cevher birok vesikada, zellikle Ezher Camii'nin kitbesinde kle (abd) olarak zikredilir. Belki de bu ifade kle meneli olmasndan baka efendisi Muizz'e ballnn da bir iaretidir. Kaynaklarda Cevher'den ilk defa nc Ftim Halifesi Mansr'un gulm olarak bahsedilir. Ftm Halifesi Muiz 958'de Kuzey Afrika'nn tamamn kontrol 456

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVHERET' t - TEVHD tam bir dzensizlik iinde olan Msr maliyesini dzene koydu. Muviye devrinde olduu gibi iyi idare edilince Msr maliyesinin 4 milyon dinar civarnda gelir salayacan gsterdi. Cevher idareciliinin birinci ylnda Msr'da 3.400.000 dinar vergi toplad. Bu Ftmler devrinde toplanan en yksek vergidir. Seksen be yl sonra mehur vezir Yzr ancak 800.000 dinar vergi toplayabilmiti. Cevher kendisine refakat eden Maribliler kadar Msrllar'n da itimadn kazand. Hemen hemen btn nemli idar kadrolar onlara verdi. Cevher 974'te Halife Muiz tarafndan kumandanlktan azledildi. Bu tarihten 28 Ocak 992 tarihinde lmne kadar kaynaklarda Cevher'den bahsedilmez. Halife Hkim -Biemrillh devrinde bakumandan olan olu Hseyin, ad entrikalara karnca kam; fakat Hkim teminat vererek onu sarayna arm ve 1011 ylnda ldrtmtr.
BBLYOGRAFYA:
bn'l-Kalnis, Trthu Marib, el-Meeib md, Ahbru Esr, el-Km, mlki Dmak (Zekkr), s. 3, Kahire D(nr. M. Von4, 23, 28, 30-37, 150;"Eb Hanfe N u ' m n elve'l-msyert, Bent"Ubeyd ru 1-Ktb, nr. 26.060; Muhammed b. Ali b. Hamd e r h e y d e n ) , Alger-Paris 1927, s. 4 0 - 4 9 ; bn'IVlll, 5 9 0 - 5 9 2 ; bn Hallikn, Vefe(nr. Tornberg), XI, (nr. E. L e v i yt, i, 375-380; Zeheb, A e l m ' n - n b e l ' , XVI, 4 6 7 - 4 6 8 ; bn Eb Zer, Krts 2 2 4 - 2 2 6 ; Kitb Sret'l-stz Mefahiri (psala-Paris 1843, s. 27-63; Safed, el-Vf, Berber L

C E V H E R E T 't - T E V H D

fndan Franszca'ya evrilmi ve baz notlar eklenerek neredilmitir (Alger 1907). Eser zerindeki ilk almalar bizzat mellifi brhim el-Lekn yapmtr. Lekn Cevhere'ye byk, orta ve kk hacimli olmak zere ayr erh yazmtr. 1. "Umdet'l-mrd li-Cevhereti'ttevhd. Byk boyda iki ciltten meydana gelen bu hacimli erhin l. cildi 264, l. cildi ise 319 varaktr (Hac Selim Aa Ktp., nr. 623-624). Mtekaddimn ve mteahhirn devri E'ar- Mlik limlerinin grlerine, kullandklar delillere, ittifak ve ihtilf ettikleri noktalara geni biimde yer verilen eser, son dneme ait hacimli kelm kitaplarndan biridir. 2. Telh'ttecrd li-cUmdeti'l - mrid. Kadzde'ye ithaf edilen bu eser ( Kef'z-zunn, I, 620) cUmdet'l-mrid'm muhtasardr. Ahmed Atyyetullah, bunun Kadzde tarafndan Cevheret't-tevhd'e yaplm bir erh olduunu kaydediyorsa da (el-Kms'l-slm, I, 662) bu doru deildir. nk bizzat Lekn, eserine Telh't-tecrd adl bir erh yazdn sylemekte (Hidyet'l-mrid, vr. l b ), Ktib elebi de bunu

E'ar-Mlik limlerinden Eb shak brhim b. ibrhim el-Lekn'nin (. 1 0 4 1 / 1 6 3 1 ) akaide dair manzum eseri.

Ezher mderrislerinden olup sflie temayl ile tannan mellifin, eyhi ihbddin Eb'l-Abbas Ahmed b. Osman e-ernb'nin iaretiyle bir gecede yazd sylenen Cevheret't-tevhd 144 beyitten ibarettir. Veciz bir Arapa ile kaleme alnan manzumenin muhtevasn ilhiyyt, nbvvt ve sem'iyyt konularnn yer ald blm halinde incelemek mmkndr. Dinen mkellef saylan her mslmann akaidin ana konularn bilmekle ykml olduunu ifade eden giri beyitlerinden sonra birinci blmde Allah'n varl konusuna huds delili ile temas edilir, ardndan iman ile slm'n tarifi ve iman-slm ilikisi zerinde durulur, daha sonra selb ve sbt sfatlar sralanr. lh isimlerin tevkf oluuna, zihinde tebih uyandrabilecek naslarn te'vile tbi tutulmas veya Allah'n ilmine havale edilmesi gerektiine iaret edilir ve Allah'a isnat edilmesi ciz olmayan sfatlar zerinde durulur. Manzumede kullara ait fiillerin Allah tarafndan yaratld, ancak kendilerinin de bu fiilleri icra etmeleri (kesb) sebebiyle sorumlu olduklar belirtilir; ayrca aslah* fikrinin reddi, kaz ve kader, r'yetullah* gibi meselelere yer verilerek ilhiyyt konular tamamlanr. Nbvvt bahsinde peygamberlerin sfatlar, nbvvetin mcize ile ispat, Hz. Muhammed'in nbvveti ve mcizeleri, peygamberler arasndaki stnlk fark, ashabn dereceleri, ashab tenkit etmekten saknmann gerei gibi konular ilenir. Eserin sem'iyyt ksmnda ise meleklere iman, kabir hayat, ba's, cisman hair ve kyametle ilgili dier konular zerinde durulur. Eserde yer yer muhafazakr bir temayl sezilmekle birlikte genellikle konular E'ariyye ekolne uygun bir metotla ilenmi, zaman zaman akl delillere bavurulmu, i'tizl ve felsef grler tenkit edilmitir. Cevheret't-tevhd ilk defa 1241 (1826) ylnda Bulak'ta, daha sonra da eitli mecmualar iinde yaymlanmtr (mesel Mecm"u mhimmti'l-mtn, KahiKahire 1273; Mecm'l-mtni'l-kebr,

Ceuheretut-teuhtd'in li-Cevhereti't-teuhd

erhi 'Umdetul-mrid adl eserin I. cildinin ilk sayfas

(Hac Selim A a Ktp., nr. 6 2 3 )

Provenal), Rabat 1934, s. 4 - 5 ; Mansr el-Ktib, Ceuher (nr. M. K. Hseyn Abel-Htat, (nr. CeMaghrib, Tarihi, 106esrdlhdi aira), Kahire 1954; Makrz, I-II, tr.yer.; a.mlf., tti'z'l-hunef mil M. A b u n - N a s r , A History of the

m l e d d i n eyyl), Kahire 1947, s. 6 4 - 8 7 ; JaCambridge 1975, s. 8 3 - 8 4 ; Hitti, slm IV, 9 9 3 - 9 9 4 ; H. brhim Hasan, leti'l-Ftmiyye, Abdullah r'd-da Kahire 107, 140-161, ayrca bk. ndeks; nn, el-Hkim-Biemriilh Kahire "veti'l-Ftmiyye, History 1981, s. 93-97, ve

Trthu'd-devMuhammed 1404/1983, Khalifa-

s. 27-32, 76-77, 81, 100, 125, 290, 332, 3 4 6 ; O'leary, A Short of the Fatimid te, Delhi 1987, s. 9 8 - 9 9 ; E. G r a e f e , " C e v h e r " , A, III, 125-126; H. Mones, " D ] a w h a r al - S i k i l i r , 7 2 (Fr.), II, 508-509. S R A M A Z A N EEN

y i ' ^ "Jlp

-i

^V.

el - C E V H E R E T ' n - N E Y Y R E
{ JSJV?" )

Kudr'nin (. 4 2 8 / 1 0 3 7 ) fkha dair el-Muhtasar adl eserine Eb Bekir" el-Haddd (. 8 0 0 / 1 3 9 7 ) tarafndan yaplan erh L
(bk. el-MUHTASAR).

re 1378/ 1958). Ayrca J. D. Luciani tara457

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVHERET't - TEVHD
teyit etmektedir ( Kef'z-zunn, I, 620). 3. Hidyet'l-mrd li-Cevhereti't-tevhd. Leknrnin kelm ilmini renmeye balayanlar iin yazdn belirttii bu erh, Cevheret't-tevhd'e yapt erhlerin en kdr (Hac Selim Aa Ktp., nr. 625). Orta boy 249 varaktan oluan erhte nemli E'ar kelmclarna ait eserlerden nakiller yaplr, belli bal kelmclarn farkl grlerine ve delillerine temas edilir. brhim el-Lekn'den sonra ret't-tevhd Cevhezerine yaplan almac Umdet'l-m-

ronomi aletlerinin yapm ilerini idare eden Cevher ayn zamanda Halife Me'mn'un dostu idi. Badat yaknlarndaki emmsiye'de yaplan astronomik aratrmalara onun da itirak etmesini bizzat halife istemi, o da bu almalar srasnda baz yldzlarla gezegenlerin yerlerini tesbit etmeyi baarmt. Cevher ve arkadalarnn bu almalarn slm dnyasnda ilk astronomi almalar olarak deerlendiren bn'l-Kft ayrca onun "teysr ilmi'nde de (insan mrnn ne kadar olduunu tahmine alan astroloji teorisi) stat olduunu sylemektedir (bk. hbr'l-'ulem', s. 219). Kaynaklarda vefat tarihiyle ilgili kesin bilgi bulunmamaktadr. Eserleri. 1. Kitb (Eukleides) Elemanlar Tefsiri Kitbi UkIidis. bn'n-Nedm, Cevherimin klid'in adl kitab zerine kaleme ald, fakat gnmze kadar ulaamayan bir eseri olduunu bildirmektedir. 2. Kitb'-Ekl deh fi'l-makleti'l-l (Elemanlarn min ellet zUklidis

filozof ve hekim nk'n (Cnakya, Kautilya) tbba dair eserinin Arapa tercmesidir (Sezgin, III, 197). 6. ez-Ziydt makleti'l-hmise baka eserdir.
BBLYOGRAFYA:
bn'n-Nedm, el-Fihrist, t, hbr'l-'ulem" s. 33; bn'l-Kfs. 47, (Lippert), s. 64, 219; a.e s. 12; Brockel-

fi'lUklidis.

min Kitbi

Kaynaklarda Cevher'ye isnat edilen bir

Kahire, ts. (Mektebet'l-Mtenebb), 148; Suter, Die Mathematiker,

mann, GAL SuppL, I, 382; Sezgin, GAS, V, 243244; VI, 138-139, ayrca bk. III, 194, 197; V, 33, 98, 105, 223; Sarton, introduction, DSB, VII, 79-80.
M FERRUH MFTOLU

I, 562;

larn ilki olu Abdsselm'a aittir. Abdsselm nce babasnn ederek rd'l-mrd 'l-mrid rd'e yapt baz ta'likleri yeniden tertip adl erhi hazrlam, sonra da bunu genileterek thadn verdii yeni bir erh meydana getirmitir. Bu eser Kahire'de defalarca baslm ve Ezher'in lise ksmnda yllarca ders kitab olarak okutulmutur. thf'l-mrd'e med el-Emr ( Hiye cal el-Bcr (Tuhfetul-mrid hereti't-teuhd, m'l-ferid eyh Muhamthfi'l-mrid,
cal

CEVHER, brhim b. Sad


(j'j*}*^^ ji )

'

Eb shk brhm b. Sad el-Cevher (. 247/861) Hadis hfz. |

170'ten (786) sonra dodu. Aslen Taberistanl olduundan Taber nisbesiyle de anlr. Babas da hadis ilmiyle megul olmutur. Muhammed b. Fudayl, VekT b. Cerrh, Sfyn b. Uyeyne, Vkd gibi limlerden hadis rendi. Buhr dndaki Ktb-i Sitte imamlar da onun talebesi oldular. rendii hadisleri yazard. Babasnn salad madd imknlar sayesinde birok muhaddisin rivayetlerini elde edip yazd. Kendisine Hz. Eb Bekir'in rivayet ettii bir hadis sorulunca criyesinden Eb Bekir'in msnedinden 23. cz getirmesini istemi, Eb Bekir'in elli kadar bile rivayeti bulunmad, bu sebeple onun rivayetlerinin yirmi cz olamayaca sylenince de, "Eer yanmda her hadisin 100 ayr senedi yoksa ben kendimi o konuda yetim sayarm" demitir. Hayatnn byk bir ksmn Badat'ta geirmi olan Cevher gvenilir bir rvi olarak bilinmektedir. Ahmed b. Hanbel onun pek ok hadis yazdn syleyerek talebelerine Cevherfden hadis renmelerini tavsiye etmitir. Cevher kraat ilmini, Nfi'in talebeleri olan smil b. Eb veys ile Eb Bekir b. Eb veys'ten sem* yoluyla almtr. Cevher hayatnn son yllarnda Ceyhan nehri kysndaki Masssa (Misssa) hudut muhafaza birliine katlarak Aynizerb Kalesi'ne yerleti ve orada vefat etti. lm tarihi olarak 244 (858), 249 (863), 253 (867) ve 256 (870) yllar da zikredilmektedir.

Bulak 1282; Kahire 1300, 1309), brhim erhi Cev(en-NizKahire 1279) ve MuhamCevhereti't-tevhd,

1. makalesine ilveler). b-

n'n-Nedm'in bildirdiine gre bu eser de bir nceki gibi klid'in ayn adl kitabyla ilgilidir. 3. Kitb'z-Zc (astronomik cetveller kitab). bn'l-Kft Badat'taki rasatlara dayanan bu cetvellerin astronomlar arasnda mehur olduunu bildirmektedir. 4. el-Islh bi'l-Ul. fiye raleller teorisine ayrd
cani'-ekki

med Muhyiddin Abdlhamd bi-tahkiki

Kahire 1375/1955) tarafndan hiyeler yazlmtr. Bunlarn en mehuru Muhammed el-Emr'e ait olandr. ret't-tevhd Cevheve erhleri zerinde da-

li-Kit-

Nasrddn-i Ts klid'in paer-Rislet'fi'l-hutti'l-mte-

ha baka almalar da yaplmtr (bk. Brockelmann, II, 436-437).


BBLYOGRAFYA:
brhim b. brhim el-Lekn, rd ll-Cevhereti't-tevhd, Ktp., nr. 623, 624; a.mlf., f'z-zunn, "Umdet'l-mHidyet'l-mrd, Cskdar Selim Aa

vziye adl eserinde Cevher'ye izfe ettii byle bir kitaptan bahsetmektedir (bk. DSB, VII, 79; kr. Sezgin, V, 243). TsFye gre bu kitap, Elemanlar'daki nermelerle teoremlere CevherFnin ekledii elli kadar nermeyi ihtiva etmektedir. Ts ayrca bu nermelerden klid'in paraleller postulatn ispata ynelik alt tanesini de kitabna almtr. CevherFnin almas, klid postlatnn Arapa yazlm eserler arasnda bilinen en eski ispatdr. Ts el-Islh' tan onun klid'e ek olarak verdii u nermesini de iktibas etmitir: "Herhangi bir noktadan farkl ynlerde geirilen dorunun meydana getirdii ann toplam drt dik a toplamna eittir". CevherFnin ayrca Eudoxos-Arkhimedes bilinmektedir. Millet aksiyomuna olduka deiik bir yorum getirdii de J Ktphanesi'nde (Feyzullah Efendi, nr. 1359) kaytl bir yazma eser (vr. 239b-240b), muhtemelen onun Elemanlar zerine yazd kitaplarn biKitbi's-Smm. Hintli rinden alnm bir paray ihtiva etmektedir. S. Tercemet

skdar Selim Aa Ktp., nr. 625, vr. 1"; KeI, 620; Abdsselm b. brhim elKahire 1375/1955, s. 7; I, 474; II, 1592-1593; BrockelLekni, thf'l-mrd, Serks, Mu'cem, Schiismes

mann, GAL SuppL, II, 436-437; H. Laoust, Les dans l'Islam, Paris 1965, s. 315; M. slm Felsefesi ve KelA'lmulWatt, slm Tetkikler:

m (trc. Sleyman Ate), Ankara 1968, s. 138139; erkv, "brhim el-Lekn", fikri'l-insn, s'l-slm, I, 622. rn
I EMRULLAH YKSEL

1, Kahire 1984, s. 22-23; el-Kam-

CEVHER, A b b a s b. Sad
( Sj^y^^1 o1, )

IX. yzyl slm matematikisi ve astronomu.

Halife Me'mn devrinde (813-833) yetitii ve o dnemde Badat ile am'da yaplan astronomik gzlemlere katld bilinmektedir. bn'l-Kft'ye gre ast458

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVHER e s - S A R Hz. Eb Bekir'in rivayet ettii hadisleri derledii ve yirmi cz kadar olduu sylenen el-Msned adl hacimli eserinin gnmze gelip gelmedii bilinmemektedir.
BBLYOGRAFYA :
el-Cerh ue't-ta'dl, II, 104; Hatb. Trhu Badd, VI, 9 3 - 9 6 ; Tabaktul-Hanbile, kt, Mu'cemu-bldn, A'lmun-nbelXII, kiret'l-huffz, i'tidl, 149-151; I, 9 4 ; Ya.mlf., Tez-

bir yandan da eser telifi ve Kur'n- Kerm istinsahyla megul oldu. Tc'l-lua 'y Eb Mansr Abdrrahim b. Muhammed el-Bek adna burada yazd. Szlkl yannda iyi bir hattat olan Cevher'nin hatt, daha nceki hattatlardan bn Mukle'nin (. 272/886) hattyla mukayese edilecek kadar gzel olduu iin yazd Kur'an nshalar yksek fiyatla mteri buluyordu. Eb Sehl Muhammed b. Ali b. Muhammed el-Herev, smil b. Muhammed b. Abds ed-Dehhn ve Eb shak brhim b. Slih el-Verrk, Cevher tarafndan yetitirilen ve onun szlnn istinsah edilip yaylmasna hizmet eden talebeleridir. Kaynaklarn belirttiine gre son zamanlarnda vesveseye kaplp akl dengesini kaybeden Cevher, umak iin kanat takarak Nbur'daki evinin veya caminin damna km, yazd szl

aruz sisteminde baz deiiklikler yapmak suretiyle on be bahri yedisi mfredt, bei mrekkebt olmak zere on iki bahre indirmitir (bk. DA, III, 428). Bir nshas tf Efendi Ktphanesi'nde (nr. 1991, vr. 1 b -33 b ) bulunan eser Muhammed el-Alem tarafndan neredilmitir (Drlbeyz Eser Kitb 1984). 3. Kitb'l-Kavf. ile beracArzi'l-varaka

IV, 177-178; Zeheb, MznulI, 123-

II, 5 1 5 - 5 1 6 ; a.mlf.,

ber gnmze kadar gelmi olup tf Efendi Ktphanesi'ndeki nsha iindedir (vr. 34b-60a). Cevher'nin dime fi'n-rahv el-Mukadadl eserinin gnm-

1, 3 5 - 3 6 ; bn'l-Cezer,

Gyet'n-nih-

ye, I, 15; bn Hacer, Tehzbut-Tehzb, 125; bn'l-md, ezert, Risletu 1-mstetrafe, s. 63.
S SMAIL L .

II, 113; Kettn, er-

ze gelip gelmedii bilinmemektedir.


BBLYOGRAFYA:
Selib, med Yetmetu'd-dehr, Nzhet'l-elibb5 IV, 4 6 8 - 4 6 9 ; (nr. VI, bn'l-Enbr, Muham151-165;

AKAN

C E V H E R , smil b. H a m m d
( J j J t U J )

Eb'l-Fazl), Kahire 1 3 8 6 / 1 9 6 7 , s. 3 4 4 I, 2 2 9 - 2 3 3 ; Eb'lA'lmun-nbel', el-Yeve'lRiyad

3 4 6 ; Ykt, Mu'cemul-deb\ bn'l-Kft, inbhur-ruut, Fid, Trh, II, 145; Zeheb, mn, retut-ta'yn luauiyyn Meslik, (nr.

Eb Nasr sml b. Hammd el-Cevher (. 400/1009'dan nce) Tc'l-lua L adl szlyle tannan Arap dili limi.

XVII, 8 0 - 8 2 ; Abdlbki b. Abdlmecd ft tercimi'n-nuht Abdlmecd Diyb),

kastederek toplanan halka, "Bu dnyada benden baka kimsenin yapmad bir ey yaptm. hiret iin de kimsenin yapmad bir i yapacam" diyerek umaya kalkm, fakat derek lmtr. Eserleri. 1. Tc'l-lua*. a, e-hh Si'l-lua hhu'l-luveya ksaca e-

1 4 0 6 / 1 9 8 6 , s. 5 5 - 5 6 ; bn Fazlullah el-mer, VII, 2 9 - 3 2 ; bn Hacer, Frzbd, el-Bula (nr. ue'l-lua Lisn'l-Mzn, f tercimi Muhammed Tr(nr. IV, I, 4 0 0 - 4 0 2 ;

Aslen Trk olup Frb'da dodu. nci, yakut, elmas gibi deerli ta yapm veya ticaretiyle uraan kimse mnasna gelen Cevher nisbesiyle anlmasnn sebebi bilinmemektedir. lk tahsiline Frb'da Dvn'l-edeb adl szln yazar olan days shak b. brhim el-Frb'den (. 350/961) ders alarak balad. Daha sonra deerli hocalardan faydalanmak zere Badat'a gitti. Orada Eb Sad es-Srf ile Eb Ali el-Fris'nin derslerine devam etti. Muhtemelen bu sralarda, kendisinden ncekilere gre deiik bir szlk yazmay dnd iin, hem dilin kullanm inceliklerine vkf olmak hem de planlad esere malzeme toplamak maksadyla Kuzey Irak, el-Cezre ve Suriye'deki Reba kabileleriyle Hicaz ve Necid'deki Mudar kabileleri arasnda uzun mddet kald. Cevher aslen Trk olduu iin daha nce gramer yoluyla nazar olarak rendii Arapa'y uzun sre gezip dolat bu yerlerde uygulamal olarak da rendi. Bu seyahatlerden sonra tekrar Badat'a dnd, fakat burada fazla kalmadan memleketine gitmek zere yola kt. Urad Damgan'da orann erafndan olan Eb Ali Hseyin b. Ali, kendisinden ilim tahsil etmek ve hat renmek zere Damgan'da kalmasn rica ettii iin bir sre orada kald. Daha sonra Horasan blgesinin en byk ilim merkezlerinden biri olan Nbur'a gitti ve mrnn sonuna kadar bu ehirde bir yandan eitim ve retimle,

e' immeti'n-nah Buyet'l-uu't, hu'l-hams, Mahmd

el-Msr), Kveyt 1 4 0 7 / 1 9 8 7 , s. 6 6 - 6 8 ; Syt, I, 4 4 6 - 4 4 8 ; Diyarbekr, Beyrut 1410/1989, II, 3 5 6 ; bn'l-md, ezert el-Arnat),

4 9 7 - 4 9 8 ; Serks. Mu'cem, hle. Mu'cem'l-m' Frzbd'nin

I, 7 2 3 - 7 2 4 ; BrockelI, 196-197; KehII, 2 6 7 - 2 6 8 ; SezTenkidi (profesrII, 6 1 5 - 6 1 7 ; el-A'lm

hh diye de bilinen bu eser, Arap szlkl tarihinde tertip itibariyle yeni bir r at gibi sadece sahih kelimeleri (Bedev Araplardan gelen fasih kelimeler) ihtiva etmesi asndan da ayr bir zellik arzetmektedir. Yazld gnden bugne kadar tekmile, zeyil, erh, ihtisar, tenkit ve tercme gibi birok almaya konu olan Tc'l-lua ilk defa 1270'te (1853) Tebriz'de baslm, daha sonra 1282 (1865) ve 1292 (1875) yllarnda Bulak'ta yaymlanmtr. Ayrca Ahmed Abdlgafr Attr tarafndan da neredilmitir (I-VI, Kahire 1376/1956). 2. Kitb 'Arzi'l-varaka. Bu eserinde Cevher, Hall b. Ahmed'in (. 175/791)

mann, GAL, I, 133-134; SuppL, ellifn,

gin, GAS, VIII, 2 1 5 - 2 2 4 ; A h m e t Subhi Furat, ala-hh' lk takdim tezi, 1978), DA Ktp., nr. 586, s. 173 8 ; m e r Ferrh, Trhu'l-edeb, C. Zeydan, Adb, Mukaddimet-hh, I, 6 2 0 - 6 2 1 ; Zirikl,

(Fethullah), I, 3 1 3 ; A h m e d A b d l g a f r A t t r , Beyrut 1 4 0 4 / 1 9 8 4 , s. 101-212; M o h . ' b e n Cheneb, " C e v h e r " , A, III, 126; L. Kopf, " a l - D j a w h a r " , El2 (ng ), II, 4954 9 7 ; Nihad M. etin, " A r z " , DA, III, 4 2 7 - 4 3 0 .

HULS

KILI

CEVHER es-SAR
(bk. BN'l-CEVHER).

ismil b. Hammd el-Cevheri'nin Kitb 'Arzi'l-aaraka adl eserinin ilk iki sayfas
(tf Efendi Ktp., nr. 1991)

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

459

CEVLAKIYYE dece dostlarnca bilindiini syler. Sadeddin Nzhet Ergun baka kaynaklarda bulunmayan bu bilgiyi itimada deer bulmaz. Cevr'nin vefatna, "Eyle y rab Cevrye firdevs-i a'lda mekn" (R) ve "Cevr'yi memnn- lutf ede Cenb- Kirdigr" (Nisr) msralar tarih drlmtr. Esrar Dede, Cevr'nin Mevleviyye tarikatna intisap ettiini ve Ankarav'nin mridi olduunu syler. te yandan Nam ise onun sohbetlerine katld ve eserlerini defalarca istinsah ettii Sar Abdullah Efendi'ye mensup olduunu kaydeder (Trih, VI, 121). Mstakimzde ve Abdlbki Glpnarl Cevr'nin ayrca Bayram-Melm tarikatna mensup olduu grndedirler. evri, evri elebi, evri Dede diye anlan airin asl ad brahim'dir. 1039'da (1629) resletbb olan Emr elebi iin istinsah ettii bir Mesnevi nshasnn sonuna drd tarih msrann gsterdii 1029 ( 1 6 2 0 ) ylnda yirmi yirmi be yanda olduu dnlrse 10041009 ( 1 5 9 5 - 1 6 0 0 ) yllar arasnda doduunu sylemek mmkndr. Genliinde iyi bir tahsil gren Cevr, Galata Mevlevhnesi eyhi smil Ankarav'nin sohbetlerine katld, ayrca Beikta ve Yenikap mevlevhnelerine devam etti (Nam, II, 543). Dervi Abd-i Mevlev adl bir hattattan yaz dersleri ald (Mstakimzde, Tuhfe, s. 639). Gnmze ulaan yazlarndan usta bir ta'lik krmas hattat olduu anlalmaktadr. Cevr bir sre Dvn- Hmyun ktiplii yapt, daha sonra istifa ederek devlet ricli iin istinsah ettii eserlerin geliriyle geimini salad. Safonun gnde 1000 beyit yazp 1000 akeye sattn syler (Tezkire, vr. 63a). ehname, Trh-i Vassf, Knh - ahbr gibi byk hacimli eserlerin yan sra Menev'yi de yirmi iki defa istinsah ettii kaydedilen Cevr, sohbetlerine katld Melm-Bayram tarikatnn byk ahsiyetlerinden Reslkttb Sar Abdullah Efendi'nin baz eserlerini temize ekip istinsah etti. Mstakimzde onun Bayram-Melmleri'nden olduunu syler. Cevr'nin lm ve defniyle ilgili en geni bilgi, Mstakimzde'nin Risle-i Melmiyye-i ttriyye'sinde bulunmaktadr. Buna gre komularyla grmediinden cenazesine kimse gelmemi. Sar Abdullah Efendi yirmi otuz arkadayla birlikte cenazesini Erikap Savaklar'daki Cemleddin Uk Tekkesi civarna defnetmi, mezarn dzleyerek ba ve ayak ucuna birer selvi dikmitir. Mstakimzde, Cevr'nin mezarnn sa460 Cevr hattyla yazlan eserler devlet ileri gelenleri arasnda ok tutulmu ve hediye olarak bakalarna takdim edilmitir. eyh Galib, kendisine Cevr hatt bir Mesnev nshas hediye eden 1 1 1 . Selim'e teekkr iin yazd bir kasidede, "Aceb bir Mesnev-i pr-bah kim Cevr hattyla / Dil-i uk- zra cevr-i gerdn mn verdi" diyerek Cevr hattyla olmasnn eserin deerini daha da arttrdna iaret etmitir. Eserleri. 1. Divan. Divan ve tekke iirine hakkyla vkf olan Cevr brhim elebi zengin bir iir miras brakmtr. Seksen drt kaside, be terkibibend, iki terciibend, 272 gazel, be matla', 123 tarih (ikisi Farsa), krk rub (otuz yedisi Farsa), yedi tahmis ve sekiz tesdisten meydana gelen divannn Trkiye ve dnya ktphanelerinde otuz sekiz yazma nshas tesbit edilmitir (Ayan, s. 9-10). Bunlardan Topkap Saray Mzesi Ktphanesi (Emanet Hazinesi, nr. 1623) ile Kayseri Rid Efendi Ktphanesi'ndeki (nr. 1286) yazmalar mellif hattyladr. Divan Cevr'nin hayat, edeb ahsiyeti ve eserleri hakknda bir girile birlikte Hseyin Ayan tarafndan neredilmitir (Erzurum 1981). 2. Selimnme. kr-i Bitlis'nin Koi Bey'in takrirleri erevesinde 930'da (1523) yazd ayn adl mesnevinin yeniden telif edilmi eklidir. Eserde Yavuz Sultan Selim'in menkbelemi ahsiyeti ve kahramanlklar anlatlmaktadr. 1037'de (1627) yazlan ve XVII. yzyln baarl mesnevilerinden olan mesnevinin bilinen tek nshas Millet Ktphanesi'ndedir (Ali Emr, Manzum, nr. 1310). 3. Hilye-i ihr-yr- Gzn. Cevr'nin en mehur eserlerinden biridir. Pek ok yazma nshas bulunan (mesel bk. Ktp., TY, nr. 96, 769, 1095, 3807; Sleymaniye Ktp., Badatl Vehbi Efendi, nr. 2089) ve ayrca defa baslm olan (stanbul 1293; Mekteb, nr. 1 130 Knunuevvel 1309, s. 37-39]-nr. 2 113 Knunusni 1309, s. 74-771; 1317) 145 beyitten ibaret bu kk mesnevi, Hkn Mehmed Bey'in Hilye'sinden ilham alnarak 1040'ta (1630) yazlmtr. 4. Hall-i Tahkikat. 415 beyitlik Trke bir terkibibenddir ( Ktp., TY, nr. 5565). 1057'de (1647) kaleme alnan eserin ad ebced hesabyla telif tarihini verir. Sofu Mehmed Paa'ya ithaf edilen Hall-i Tahkikat, altm bir beyitlik balang blmnden sonra Menev'nin ilk on sekiz beytiyle eserden seilen krk beytin her birine beer beyit eklenmesinden meydana gelmi, sonuna da alt beyitlik bir htime ksm ilve edilmitir. Trkiye ktphanelerinde pek ok yazmas mevcut olan eserin sadece stanbul niversitesi Ktphanesi'nde sekiz nshas bulunmaktadr (TY, nr. 88, 1992, 2255, 2305, 2308, 2323, 2388, 5565). Eser ayrca Ayn'l-fyz ile birlikte baslmtr (stanbul 1269, s. 30181). S. Ayn'l-fyz. Ysuf Snek Dede'nin, Mesnevi'den bir mna btnl iinde setii 366 beyitten meydana gelen Cezre-i Mesnev adl eserinin erhidir. Abdlmecid Sivs, lm Dede ve eyh Galib gibi air ve bilginlerce erhi yaplan eseri Cevr de her beyte be Trke beyit ilve ederek erhetmitir. Balklar da manzum olan eser Sofu Mehmed Paa'ya sunulmutur. Ayn'lfyz ismi ebced hesabyla eserin yazl tarihini gsterir (1057/1647). 6. Melhame. Cevr'nin ok tannm eserlerinden biri olan bu mesnevi, Yazc Slih'in 811 (1408) ylnda yazd emsiyye'nin

CEVLAKIYYE

Cemleddn-i Sv'ye nisbet edilen gayri Snn bir tarikat


(bk. CEMLEDDN-i SV). ^

CEVREKN
(bk. CZEKN).

C E V R B R H M ELEB
(. 1065/1654)

Divan airi ve hattat.

evri divannn mellif hatt nshasnn ilk sayfas


( T S M K , Emanet Hazinesi, nr. 1623)

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVR KALFA MEKTEB 1044'te (1635) yeniden kaleme alnmasndan meydana gelmitir. Melhame, 4788 beyit olan aslndan daha kk olup 3617 beyittir. Eserin birok yazma nshas vardr (Sleymaniye Ktp., elebi Abdullah Efendi, nr. 234, Esad Efendi, nr. 3459; Ktp., bnlemin, nr. 1282; Millet Ktp., Ali Emr, nr. 8890). Melhame 7. Nazm- ayrca baslmtr (stanbul 1272, 1294, 1306). Niyaz. Aylarn zelliklerinden bahseden bu mesnevi yaklak 200 beyitten meydana gelir. Bilinen tek nshas mensur bir eser gibi istinsah edilmitir ( Ktp., TY, nr. 714, vr. 98a-100a). Eserin ad ebced hesabyla yazl tarihi olan 1058'i (1 648) gstermektedir. Trh-i Cevr elebi adyla baslan eser (I-II, stanbul 1291-1292) Cevr'ye deil Edirneli Aazde Mahmd Urf'ye aittir. Nam, Cevr'nin muammaya dair bir risalesi ve "mfredt- tb" ile ilgili bir manzumesi olduunu sylerse de (Trih, 11, 542) bunlar bugne kadar ele gememitir. Beyn- Nes-i A'dd- Slath-y nsn adl eserin yazma nshaSultanahmet Meydannda karsnda bulunmaktadr. Divanyolu Keecizde caddesinin banda Fruz Aa Camii'nin zzet Molla tarafndan yazlan manzum kitabesinden, 1235'te (1819-20) Sultan II. Mahmd tarafndan saray hareminden Cevr Usta (veya Kalfa) adl kadnn ruhu iin yaptrlm olduu renilmektedir. Cevr Kalfa Osmanl tarihinde nemli yeri olan bir saray kadndr. 1223 (1808) yaznda ehzade Mahmd, kendisini ldrmeye gelenlerin elinden birka taraftarnn gayretiyle karlrken Cevr Kalfa da merdivenden kmaya alan celltlarn gzlerine kl serpmek suretiyle ehzadenin kurtulmasna yardmc olmutur. II. Mahmd padiah olduktan sonra kendisine yardmc olan bu kadna ok sayg gstermi ve onu hazinedarba yapmtr. krannn bir ifadesi olarak da bu sbyan mektebini ina ettirmitir. Ayrca onun iin Byk amlca'da bir kk yaptrm ve buradaki kaynaklardan kan su Cevr Kalfa suyu adyla skdar'da bir emeye indirilmitir. stanbul'un sbyan mektepleri arasnda hacim bakmndan en by olan Cevr Kalfa Mektebi, mimarisi, plan dzeni ve bilhassa cephesi bakmndan Bat'dan gelen sanat akmlarnn izlerini tayan kendi tr iinde deiik bir eserdir. Sbyan mektebi olarak bir sre kullanldktan sonra, Maarif Nezreti'nin sadrete yazd 3 Reblhir 1275 (10 Kasm 1858) tarihli tezkireden renildiine gre burada bir kz sanat mektebi eklinde kz rdiyesi almtr. Cumhuriyet'ten sonra 1929-1930 yllarnda ksa sre Devlet Basmevi'nin matbaaclk okulu olmu, 1932'de Adliye Saray yangnnn arkasndan baz mahkeme daireleri bir mddet iin buraya yerlemi, bir sre Babakanlk Arivi'nin deposu olmu, 1945-1946 ders ylnda elli dokuzuncu ilkokul olarak tekrar mektep haline getirildii gibi 1955-1956 ders ylnda ad yeniden Cevr Kalfa Okulu olmutur. 1970'li yllara kadar bylece kullanlm, 1980'Ii yllarda bir sre bo durmu, 1985'ten sonra Trk Edebiyat Vakf'na tahsis edilmitir. Halen st katn vakfn kulland binann alt katndaki odalarda turistik eya sat yeri bulunmaktadr. 461
Cevr Kalfa Mektebi - Sultanahmet / istanbul

CEVR K A L F A MEKTEB stanbul'da XIX. yzyl balarnda benzerlerinden farkl bir slpta ina edilen sbyan mektebi.

1923-1928 yllar arasnda dzenlendii tahmin edilen, stanbul'daki sbyan mekteplerinin adlarn veren bir listede Cevr Kalfa Mektebi elli birinci srada yer alm ve yanna, "Elyevm Muallimler Birlii'dir" kayd konulmutur. stanbul siklopedisinin Anburann Muallimler Bir-

lii merkezi oluunu 1932'den sonra gstermesi herhalde yanltr. Cevr Kalfa Mektebi, 28 Mays 1927 tarih ve 1057 sayl "Trkiye Cumhuriyeti Dahilinde Bulunan Bilcmle Mebn-i Resmiyye ve Milliyye zerindeki Tura ve Methiyelerin Kaldrlmas Hakknda Kanun"un zararn grm ve halen bu izleri tayan bir eski eser olarak da tarihe gemitir. Kanunun yaymlanmasndan sonra birok daire mirinin binalardaki kitabeleri kazttklar, sktrdkleri veya krdrdklar bilinmekle beraber Galatasaray Lisesi kitabesinde olduu gibi baz mirlerin de bu ie n ayak olmalar meselenin en ac tarafdr. Bu "katliam" srasnda Cevr Kalfa Mektebi'nin idarecileri de binann cephesindeki uzun mermer kitbenin yazlarn kaztmaya girimitir. Nitekim Osman Nuri Ergin bu olay, "Yeni Trk harflerinin kabul gnlerinde... kanunun nerinin ertesi gnnden itibaren... bir ksm memurlar ve maalesef bir hayli muallimler, idaresine memur olduklar binalarn zerlerindeki kitabeleri krdrmak, sktrp attrmak ve ksmen de sva ve badana ile kapatmak gibi taknlklara baladlar ve bu hal yakn zamana kadar devam etti durdu... Bunlardan bir tanesini ve bir muallimin yaptn bilhassa

larnda (Sleymaniye Ktp., Nfiz Paa, nr. 402; Yazma Balar, nr. 547/3) mstensihler tarafndan eserin Cevr'ye ait olduu kaydedilmise de ona aidiyeti kesin deildir. Sleymaniye Ktphanesi'nde (zmirli, nr. 621) yine Cevr adna kaytl Terceme-i Pend-i Attr adl eser ayn Ahad tayan bir baka ahsa aittir. Cevr'nin eseri olarak baslan Terceme-i vl-i Hce Hhz- rz'nin (stanbul

1286) yazma nshalarnda ( Ktp., TY, nr. 611) Cevr adna rastlanmamtr. Cevr adna kaytl Terceme-i Firdevs-i ehrme-i Ts (Blochet, s. 140) adl

ciltlik mensur eserin mtercimi ise Slih b. Cell'dir. Kansu Gavri adna yaplm ehname tercmesi de (Smirnov, VIII, 82) muhtemelen bir baka ahsa aittir.
BBLYOGRAFYA: Rz, Tezkire, Saf, Tezkire, stanbul (1316], s. 23-24; Na Ktp., TY, nr. 3215, vr. 6 3 a ; li-Zeyl-i Zbdeti'i-e'r, Melmiyye-i tm. Trih, stanbul 1147, 1 1 , 5 4 2 - 5 4 3 ; VI, 121; Bel, liuhbet'l-sr

Ktp., TY, nr. 1182, vr. 4 5 a ; Mstakimzde, Tuhfe, s. 6 3 9 ; a.mlf., Risle-i triyye, 7 1 E s r a r Dede, Tezkire, Manuscrits entales, Catalogue, b Kiilii, Ktp., bnlemin, nr. 3357, vr. 68"Sleymaniye Ktp., Hdes Largues Ori-

let Efendi, nr. 109, vr. 2 4 " ; W. D. Smirnov, Les Turcs de l'lnstitut St. Petersburg 1897, VIII, 8 2 ; Blochet, s. 140; Ergun, Trk airleri, Eserleri ve Divannn Tenkidli I, 104EdeMetHayt,

106; III, 1052; Hseyin Ayan, Cevr:

ni, Erzurum 1981, s. 4 - 3 0 ; a.mlf., " C e v r b r a h i m e l e b i " , TDEA, II, 5 8 - 5 9 ; R. Ekrem Kou, " C e v r e l e b i (eyh brahim)", ist.A, VII, 3521H HSEYIN AYAN

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVR KALFA MEKTEB

ses

li....: -

el-CEVSAKU'l - HKN

&' -

(
Cevr Kalfa Mektebi'nin kitabesi

kayda mecburum ve inanmayanlar gzleri ile de grebilirler... Sultanahmet Park karsndaki Tamektep'in bamuallimi o gnlerde hemen iskele kurdurarak, mektebi yapan Cevr Kalfa'nn adn tayan kitbeyi kaztmaya balam, fakat yine hemen o gn mze mdr muhterem Halil Ethem'in mdahalesi zerine tahribat yarda braklmtr" satrlaryla kaydeder (Muallim M. Cevdet'in Hayat, Eserleri ue Ktphanesi, s. 254). Gerekten de bugn mermer kitbenin kabartma olarak ilenmi yazlarndan sadaki blmn batan itibaren bir ksmnn tamamen kaznm olduu grlmektedir. istanbul siklopedisi'ne, bildirilir. Cevr Kalfa Mektebi, Sultan II. Mahmd dneminde (1808-1839) Trk mimarisinde hkim olan ve Fransz Napolyon mparatorluu devri sanatndan ilham alnan empire slbunun bir eseridir. Bu suretle de sbyan mektepleri mimarisinde bir yenilie iaret eder. Bu yenilik cephe mimarisinde, d grnte olduu kadar i dzenlemede de belirlidir. Sbyan mektepleri genellikle iki katl ve sadece st katta tek dershane odasndan ibaretken burada geni cepheli ve on odal bir bina (istanbul Ansiklopedisine gre |V1I, 3524| 487 m 2 'lik bir alan) meydana getirilmitir. Zaten Cumhuriyet dneminde ilkokul olarak kullanlmas da bundan dolay mmkn olmutur. Tamamen mermer kaplanm olan cephenin ortasnda eski sbyan mektepleri geleneine uygun olarak bir eme yaplmtr. Tarih manzumesinin son msranda, "Merhme Usta'nn i rhiyn b- zemzem" (1235/ 1819-20) denildiine gre bu hayr vakf yapldnda Cevr Kalfa artk hayatta deildi. Bu yzden baz yerlerde 1824 olarak gsterilen lm tarihi yanl olmaldr (Gvsa, s. 86). Cevr Kalfa Mektebi'nin girii soldadr. Ortada bulunan iki katl kitlenin st kat, be mermer konsola oturan bir kma halindedir. Bu ksmn stn kurun kapl bir aynal tonoz rter. Dardan da belli olan bu tonozun tepesinde XIX. yzylda yaplanlara benzer bir alem vardr. Bu ana kitlenin sanda kademeler ha462 Kltr ve Sanat Anbu mdahalenin hat-

linde yarm yuvarlak kemerli eme yer alr. Bunun da yannda kat halinde, aralarnda yass plasterlerle ayrlm pencerelere sahip ikinci bir kitle ykselir. Bu ksmn II. Abdlhamid (1876-1909) eklendii dneminde sylenmektedir.

Smerr'da Halife Mu'tasm-Billh tarafndan inaat Feth b. Hkn'n babas Hkin Urtc'a havale edilen saray
(bk. ABBSLER [Sanat]). ^

CEVEN
( jrj* )

Ancak kmal ksm ile d mimarisi bakmndan tam benzerlik gsterdiinden ilve olup olmadn anlamak zordur. Sbyan mekteplerinin bir eme ve sebilhne ile birlikte tek yapda birletirilmesi yolunda ok eskiden beri srp gelen gelenek, slp bakmndan farkllna ramen burada da uygulanmtr. Ayrca emenin her iki yanndaki bloklarn zemin katlar da sebilhne olarak tasarlanmtr. Bylece drderden sekiz pencere sebilhne penceresi olup bunlarn dkme demirden Bat slbunda ebekeleri vardr. ebekelerin altlarnda su tas verme gzlerinin oluu, bunlarn sebilhneye ait olduklarnda phe brakmaz. Bu ebekeler pencereleri vitrin haline getirmek iin 1986'da sklmken bir mdahale sonunda, binay kullanan vakf idarecilerinin de anlayl davranmalar sayesinde tekrar yerlerine taklmtr. Son yllarda caddenin taban seviyesinin ok ykseltilmesi neticesinde Cevr Kalfa Mektebi'nin d mimari nisbetleri bozulduu gibi sebilin etei ve hatta ebekelerinin alt ksmlar yere gmlmtr. Cevr Kalfa Mektebi, Osmanl dnemi Trk sanatnda bu tr yaplarn gelimesinin son safhasna rnek tekil eder. Ayrca stanbul'un ok merkez bir yerinde ve bir ana cadde kenarnda bulunmas bakmndan ehri gzelletiren tarih eserlerin balcalarndan biridir.
BBLYOGRAFYA :
Osman Nuri [Ergin], Muallim M. Cevdet'in Hayat, Eserleri ue Ktphanesi, stanbul 1937, s. 254; a.mlf., Trkiye Maarif Tarihi, 1, 457459; Tank, stanbul emeleri, I, 242-244; Gvsa, Trk Mehurlar, s. 86; Semavi Eyice, stanbul, Petit Guide a Travers les Monuments Byzantins et Turcs, stanbul 1955, s. 29, nr. 33; zgnl Aksoy, Osmanl Devri stanbul Sbyan Mektepleri zerine Bir nceleme, stanbul 1968, s. 73, nr. 1; Turgut Kut, "stanbul Sbyan M e k tepleriyle lgili Bir Vesika", TUBA, II (1978), s. 59; Hakk Gktrk, "evri Kalfa lkokulu", st A, VII, 3524-3525; stanbul Kltr ve Sanat Ansiklopedisi, stanbul 1983, III, 1370-1374. B SEMAV EYCE

Ehl-i beyt tarikiyle Hz. Peygamber'e nisbet edilen iki duann ad.

Farsa asll olduu kabul edilen ceven kelimesi szlkte "bir tr zrh, sava elbisesi" anlamna gelmektedir. Terim olarak i kaynaklarnda Ehl-i beyt tarikiyle Hz. Peygamber'e isnat edilip Ceven-i Kebr (el-Ceven'l-kebr) ve Ceven-i Saglr (el-Ceven's-saglr) diye bilinen, metinleri birbirinden farkl iki duann ortak addr. Ceven-i Kebr. Dierine nisbetle ok daha mehur olup "Ceven" denilince genellikle bu dua akla gelir. Ms el-Kzm - Ca'fer es-Sdk - Muhammed elBkr - Zeynelbidn - Hz. Hseyin ve Hz. Ali tarikiyle Hz. Peygamber'e isnat edilir. Ca'fer es-Sdk'a nisbet edilen ceven Du''lonun bu rivayeti olmaldr (bk.

tat Necmettin Okyay tarafndan yapld-

DA, VII, 3). Anlatldna gre Asr- sadet'te cereyan eden savalarn birinde (bir rivayette Uhud'da) muharebenin kzt ve zerindeki zrhn kendisini fazlasyla skt bir srada Hz. Peygamber ellerini aarak Allah'a dua etmi, bunun zerine gk kaplar alarak Cebril gelmi ve, "Ey Muhammed! Rabbin sana selm ediyor ve zerindeki zrh karp bu duay okuman istiyor. Bu dua hem sana hem de mmetine zrhtan daha salam bir emniyet salayacaktr" demitir. Olayla ilgili i kaynaklar, Cebril'in Hz. Peygamber'e sz konusu duann nemi ve faziletiyle ilgili geni bilgi verdiini de kaydeder. Buna gre Allah Ceven-i Kebr'i dnyay yaratmadan 50.000 yl nce arn direkleri zerine yazmtr. Bu duay okuyan veya yazl olarak zerinde bulunduran kimse dnyada her trl beldan, fet, hastalk, yangn ve soygundan korunduu gibi Allah ile kendisi arasnda perde kalmaz ve btn istekleri yerine getirilir. Ceven-i Kebr ile Allah'a mnctta bulunan kimseye Bedir ehidleri derecesinde 900.000 ehid sevab verilir. Bu duay kefeninin zeri-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVEN ne yazan mmin ise azap grmez. Onu okuyan kimse drt semav kitab okumu gibi olur; her harfi iin kendisine cennette iki ev ile iki zevce verilir; ayrca insandan ve cinlerden olan btn mminlerinki kadar sevap kazanr; asla cehenneme girmez. Rivayete gre Cebril Hz. Peygamber'den duay kfirlere retmemesini, sadece mmin ve takv sahibi kiilere tlim etmesini istemitir. Ceven-i Kebr, her biri Allah'n isim ve sfatlarndan on tanesini ihtiva eden 100 blmden ibaret uzunca bir duadr. Her blm besmele ile balamakta ve sonunda, "Sbhneke y l ilhe ill ente el-gavse el-gavs salli al Muhammedin ve iih ve hallisn mine'n-nr y ze'l-celli ve'l-ikrm y erhame'r-rhimn" (
L-i}*^ L -^ll

siyet etmektedirler. Ceven-i Kebr ayn gruplar tarafndan Kadir gecesi midiyle kutlanan ve "ihya geceleri" ad verilen ramazann 19, 21 ve 23. gecelerinde de kendi camilerinde topluca okunmaktadr. Muhtevasnn gzellii, ifadelerinin akcl ve okunduunda elde edilebilecek dnyev ve uhrev iyi sonulara dair rivayetlerin okluu sebebiyle olacaktr ki Ceven-i Kebr Trkiye'deki baz Snn mslmaniar arasnda da ilgiyle karlanmtr. Duay Ahmed Ziyeddin Gmhnev, tarikata dair birok evrd ve ezkr derledii Mecm
cat'l-ahzb

bu metin, bilinen bir olay, bir kssay veya tarih bir vak'ay anlatan, hfzada tutulmas kolay metinlerden farkl olarak her kelime ve cmlesinin byk bir titizlikle zaptedilip tekrarlanmas, Hz. Peygamber'den alnp rivayet edilmesi imknsz denecek kadar gtr. Duann Snn hadis mecmualarnda yer almamas, ayn ekilde i hadis klliyatnn ana kayna durumundaki ktb-i erbaada da bulunmamas, sadece dua mecmualar gibi ikinci derecede baz kitaplarda mevcut olmas da bu gr desteklemektedir. Said Nursi'nin, Ceven-i Kebr'in faziletleri ve Hz. Peygamber'e nisbeti konusunda pheye den bir kiiye vermi olduu cevap da genelde duann muhtevasnn gzelliiyle ilgili olup metnin kayna ve Hz. Peygamber'e nisbeti hakknda yeterli bilgi ihtiva etmemektedir (bk. Emirda Lhikas, s. 159160).

adl eserinde nakletmi, daha sonra zellikle Risle-i Nr cemaati tarafndan mstakil olarak birok defa baslm ve Trke'ye de tercmeleri yaplmtr. mit imek tarafndan Risle-i Nr Klliyat' ndaki mnalar ve tarifler nda yaplan eviride (Risle-i Nur Inda Ceven Meli, stanbul 1992) Said Nursi'nin bizzat tercme ettii 57. fasl rnek alnmtr. Trke tercmelerde sadece duann metni dikkate alnm, kaynana ve faziletlerine dair rivayetlere temas edilmemitir. Ayrca i kaynaklarnda zikredilen metinle bu eserlerdeki metin arasnda baz blmler ile isim ve sfatlarn sralannda takdim ve tehirler, baz kelime ve harflerde deiiklikler, zellikle blmlerin balang ve bitimlerinde tekrarlanan cmlelerde eksiklik veya fazlalklar gze arpmaktadr. Yine bu kitaplarda 100. blmden sonra zikredilen ve "Allhmme rabben" diye balayan ksm da rivayetin aslnda mevcut deildir. Bu farkllklar, Trkiye'de baslan kitaplarn duay i kaynaklarndan deil, Mecm'at'l-ahzb'a rivayetin aslna ve kaynana iaret edilmeden nakledilen metinden almalarndan kaynaklanmaktadr. Ceven-i Kebr'in Sleymaniye Ktphanesi'nde mstensihi ve istinsah tarihi bilinmeyen bir nshas mevcuttur (el-Ceven'l-kebr, Hac Mahmud Efendi, nr. 1986/4, vr. 62 a -77 b ). Ceven-i Kebr, bir ksm naslarda yer alan, mna ve muhteva bakmndan Allah'a nisbetinde hibir saknca bulunmayan kelime ve cmlelerle mnct ve niyazlardan ibaret bir metin olup bu tr metinlerle duada bulunmak, din hayat bakmndan tavsiyeye ayan bir davran olarak grlr. Ancak Ceven-i Kebr diye bilinen ve Ms el-Kzm'dan itibaren imamlar yoluyla Hz. Peygamber'e nisbet edilmi bir hadis olarak rivayet edilen yaklak on be sayfalk metnin sahih olmas mmkn grnmemektedir. Zira

cjVS dtV L vilse-*, L j U y Jj V Js.

fl/Vlj JitJlliUjl j j^L^r*-)1-)

ibaresi tekrarlanmaktadr.

Bu 100 blmden yirmi beinin banda "Allhmme inn es'elke bi-esmik" ( ^ U - l iBU j>\ p^U!) ibaresi bulunmakta ve "y Allah, y rahman, y rahm" eklinde Allah'a ait isimleri ihtiva etmektedir. Bu ifade ile balayan her blm arasnda ise genellikle paragraf halinde "y hayre'l-gfirn" ibaresiyle balayp devam eden deiik mnctlar eklinde dualar yer alr. Bylece duann tamam Allah'a ait 250 isim ile 750 sfat ve mnct kapsam olur. Btn bu mnctlarn ana gayesi, duann muhtevasndan ve her fasln sonunda tekrarlanan "el-gavse el-gavs hallisn mine'n-nr" ifadesinden de anlalaca gibi, dnya fetlerinden ve hiret azabndan kurtulu niyaz etmektir. Ceven-i Kebr zellikle i dnyasnda olduka rabet grm, gerek mstakil olarak gerekse eitli dua mecmualar iinde birok defa baslm ve Muhammed Bkr el-Meclis, Hd-i Sebzevr, Muhammed Necef el-Kirmn elMehed ve Habbullah b. Ali Meded esSvec el-Kn gibi melliflerce erhedilmitir. Bunlardan Sebzevr'nin hu \-esma eradyla bilinen eseri defalar-

Ceven-i Kebr'in faziletleriyle ilgili olarak nakledilenlere gelince, Allah'n insana verdii imkn ve yetenekler, ona tand haklar ve ykledii grevler karsnda kiinin bir duay okumakla dnya ve hiretin btn ktlklerinden korunup mutlulua erimesi slmiyet asndan, hatta btn semav dinler bakmndan mmkn deildir. Ayrca her blmnde tevhidi vurgulayan ve youn kuds duygularla rlm bulunan bir duann iman etmeyenler tarafndan okunmasnn ne anlam var ki Cebril bu konuda Hz. Peygamber'i uyarm olsun. Kald ki bu dua herkesin vkf olabilecei bir aklkla literatre getiine gre gizli tutulmas da fiilen imknszdr. Ceven-i Sar. Her biri "Allhmme kem min" ( r^r^ 1 ) ibaresiyle balayan, "ve'c'aln li-en'umike mine'-kirn ve li-like mine'z-zkirin" ( t s - ^ b j^UI ^ LiliVSj v j a i j . ^J-S) eklinde biten, on dokuz blmden ibaret bir duadr. Blmler de saylar on ile yirmi be arasnda deien beyitlerden olumaktadr. Duann btnne hkim olan ana tema zetle udur: Nice insanlar zorluk, sknt, vatan hasreti, fakirlik, acz, alk, hastalk, hapis, srgn, dman korkusu, lm endiesi vb. tehlikeler iinde iken beni bu tr eylerden koruyan Allah'a hamdolsun! O'ndan doruluu, mslman olarak lmeyi, dnya ve hiret saadetine erimeyi niyaz ederim! Bu duay Radyyddin Ali b. Ms b. Tvs (. 664/1266) Mhecud-da
ca-

ca baslmtr. Cevenin i dnyasnda bu derece rabet grmesinde, Ehl-i beyt tarikiyle rivayet edilmi olmasnn yannda faziletleriyle ilgili haberlerin de byk etkisi olmutur. Dua baz a blgelerinde zel matbaalarca kefen zerine yazlmakta ve cenazenin kefenlenmesinde kullanlmaktadr. Trkiye'deki Ca'fer gruplarndan Kerbel veya Mehed'e gidebilenler byle bir kefen alp gelmekte ve bunun cenazelerine sarlmasn va-

vt adl eserinde "Ceven" adyla bilinen dua bal altnda vermi, fakat eserin 463

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEVEN kenarnda bunu Ceven-i Kebr'e nisbetle Ceven-i Saglr diye nitelendirmitir. Hz. Peygamber'e isnat edilen rivayette ceven duas zrhla balantl gsterilmekle birlikte kk veya byk diye vasflandrlmamaktadr. yle anlalyor ki "kebr" ve "sagir" ayrm bn Tvs'la balamtr. Ceven-i Sagr'in de Sleymaniye Ktphanesi'nde yazma bir nshas mevcuttur (el-Ceuen'-ar, Hac Mahmd Efendi, nr. 1986/5, vr. 77 b -83 a ). Duann gerek isnad gerekse faziletlerine dair rivayetler Ceven-i Kebr ile ayndr.
BBLYOGRAFYA:
el-Cevenul-kebrlMecm'at'r-res'il iinde), Sleymaniye Ktp., Hac Mahmd Efendi, nr. 1986/4, vr. 62 a -77 b ; el-Ceuen'-air (a.e. iinde), nr. 1986/5, vr. 77 b -83 a ; Meclis, Bihr'l-enur, Beyrut 1403/1983, XC1, 382-402; Ahmed Ziyeddin Gmhnev, Mecm'at'lahzb, stanbul 1298, III, 231-261; eyh Abbas el-Kumm, Meftthu'l-cinn, Tahran 1379 Beyrut, ts., s. 87-100; g Bzrg-i Tahrn, ezZert'a il tenfi'-fa, Necef 1936, V, 287; Said Nursi, Emirda Lahikas, stanbul, ts., s. 159-160; Brockelmann, GAL SuppL, II, 833; Dihhud, Luatnme, X, 158; Mustafa z, "Ca'fer es-Sdk", DA, VII, 3. r r
I F F L L MEHMET TOPRAK

man b. Hseyin b. Cebbb, Abdlmn'im b. Mevhb, bn'l-Kzn diye tannan edip ve kraat limi Muhammed b. brhim el-Kzn, fakih Abdullah b. Rifa es-Sa'd gibi hocalardan tamamlad. Ensb* ilmi konusunda daha ok Eb'lHseyin b. Yahy b. Haydare el-Erkatden faydaland. Bir mddet skenderiye, Dmak ve Halep'te kalarak buralardaki ilm evrelerle irtibat kuran Cevvn 556 (1161) yl sonunda Msr'da nakbleraf olarak grevlendirildi. Bu makamdan azledildikten sonra Ftm saraynda nakb'n-nukab grevine tayin edildi. CevvnFnin ilgisi ensb ve tarih konularna ynelikti. ok defa evine ekilerek eser telifiyle megul olurdu. Bu almalar yannda retim faaliyetlerini de srdrd. Murtaz b. Aff, Ynus b. Muhammed el-Frik, Muhammed b. Mahmd, Eb Ali Hasan b. Zhre ve fi fakihlerinden bn'l-Cmmeyz kendisinden ilim renen talebelerindendir. Cevvn Ftmler'in yklmasndan (567/ 1171) sonra Eyybler'in salad imknlardan da faydaland. Bu sebeple yazd eserlerden bir ksmn onlara ithaf etti. Bu arada Selhaddn-i EyybFnin, Cevvniye'yi kendisine ve nesline tahsis ettii grlmektedir. Eb Ali el-Cevvn Msr'da vefat etti. Cevvn yaad ada ensb konusunda en yetkili limlerden biri olarak kabul edilmesine ramen Mnzir onun bir ksm rivayetlerini makbul saymamakta, eyhlerinin ondan hadis almadklarn ve kendisine itibar etmediklerini belirtmekte, bn Hacer el-Askaln de buna yakn grler ileri srerek yazd eserlerdeki tutarszlklar rnekleriyle ortaya koymaktadr (bk. Lisn'l-Mzn, V, 74-76). Cevvn ilimle uramasndan baka iirleriyle de tannmtr. am'da kdlkudt Abdullah b. Muhammed b. Eb Asrn el-Mevsl iin yazd methiyenin bir ksm gnmze ulam bulunmaktadr (bk. bn's-Sbn, s. 104-105). Eserleri. Cevvn'nin ou ensb konusunda olan eserlerinin says on sekize ulamaktadr. Bunlar zellikle Hz. Peygamber, Ali b. Eb Tlib, drsler ve Ben Erkat'n neseplerine dairdir. Balca eserleri unlardr: 1. eceret lillh (e-eceretul-Muhammediyye). ResSe-

metn latfe ue hediyyetn mnfe ft uli'l-ahsb ue fuli'l-ensb). Ensba dair baz terimleri de aklad bu eser Hz. Peygamber'in dem'e kadar olan nesebini ele almaktadr. Eseri kad Mcrddin Abdrrahim b. Ali el-Lahm en-Nsbr (. 596/1200) iin kaleme almtr (bk. Brockelmann, GAL SuppL, I, 626). 3. et-Tuhfet'-erife ve't-turfet'l-mnfe. Hz. Peygamber'in hayat ile ashaba dair olan bu rislenin Sleymaniye Ktphanesi (Lleli, nr. 2062/1, 2064, 2065, 8 varak) ile Topkap Saray Mzesi Ktphanesi'nde (III. Ahmed, nr. 2759) nshalar bulunmaktadr. 4. li-muccemi en-Nukat Mm ekele mine'l-htat.

sr tarihine dair olup izi kalmam veya harap olmu tarih yaplar hakknda bilgi vermektedir. S. el - M unsf 'n - nefis f nesebi Ben drs. Eb'l-Hasan drs b. Hasan'n (. 307/919'dan sonra) soyunu ktlemek maksadyla kaleme alnd sylenmektedir. 6. Gayzu ve'l-mekr li'r-rafz f fazli men ykn Eb Bekr.

Cevvn bu eserini, a'nn knyesi Eb Bekir olanlara kar duyduu nefreti belirtmek iin yazm ve Eyybler'den I. el-Melik'I-dil'e ithaf etmitir. Eser Hz. Eb Bekir'le balar ve knyesi Eb Bekir olan dil b. Eyyb'un biyografisiyle sona erer (son eser iin bk. Brockelmann, GAL SuppL, I, 626). 7. Ravzati'l-ense bi-fazli yide Nefise. Makrz el-Htat'ta Kitb'r(II, 440mehedi's-Sey-

CEVVN

(
Eb Al erefddn Muhammed b. Es'ad b. Al el-Hseyn (. 588/1192) Nesep limi ve tarihi. ^

441) Seyyide Nefse mehedi hakknda verdii bilgilerin byk bir blmn bu monografiden nakletmektedir. CevvnFnin ayrca u eserleri de kaynaklarda zikredilmektedir: r'l-meknn butn f zikri'l-kab'ili (bn'l-Adm el-Cevheve'l-

525 (1131) ylnda Msr'da dodu. Dedeleri aslen Musullu olup daha sonra Medine yaknndaki Cevvniye'ye yerletikleri iin Cevvn nisbesiyle anlrlar. CevvnFnin Alev, Hseyn, (Jbeydl, Mlik nisbeleriyle anld da grlmektedir. Cevvn'nin el-Vf'de (Safed, II, 202) Mzendern nisbesiyle anlmas 588'de (1192) len Redddin Eb Ca'fer Muhammed b. Ali b. ehrb ile kartrlm olmasndandr (bn's-Sbn, s. 100101). Ailesi, Ali b. Hseyin Zeynelbidn'in torunu Ubeydullah'n olu Muhammed vastasyla Ali b. Eb Tlib neslinden geldiklerini iddia etmitir. Bu aile IV. (X.) yzyl balarnda yetitirdii limlerle tannmtr. Eb'l-Ferec el-sfahn, CevvnFnin sekizinci dedesi olan tarihi Ali b. brhim el-CevvnFden rivayet ettii baz bilgileri nakletmektedir (bk. tlibiyyn, s. 193,435,438). Cevvn tahsilini babas Eb'l-Berekt Es'ad b. Ali en-Nahv, fakih Abdurrah464 Maktilut-

Buyet't-taleb'de Tabakt't-tve minhc'-

bu eserden iktibaslarda bulunmaktadr), Tabakt'n-nessbn, li biyyn, avb.


BBLYOGRAFYA:
Eb'l-Ferec el-sfahn, Maktil't-JlibiyII, (nr. ytn (nr. Seyyid Ahmed Sakr), Beyrut 1946, s. 193, 435, 438; Ykt. Mucem'l-bldn, 175; Mnzir, et-Tekmile, Sbn, Kitb Tekmileti kmlii-kml I, 177-178; bn's-

Tc'l-ensb

Mustafa Cevvd), Beyrut 1406/1986, s. 100105, 140, 186, 292; Safed, el-Vft, II, 202; Makrz, el-Htat, I, 5; II, 440-441; bn Hacer, Lisn'l-Mtzn, m'z-zhire, V, 74-76; bn Tarberd, I, 43-44; VI, 119; en-HcKef'z-zunn, Mu'ceVI, 31;

I, 268, 304, 716; II, 1104, 1975; Brockelmann, GAL I, 451-452; SuppL, I, 626; Kehhle, ml-m'elliftn, IX, 45; Zirikii, el-A'lm,

lhaddn-i Eyyb iin yazd bu risle yaymlanmtr (stanbul 1331). 2. Ul'l-ahsb ve iul'l-ensb (Tuhfet'lensb veya Tuhfetn zarife ue mukaddi-

F. Rosenthal, "al-DiawwnI", 7 J (ng.), II, 501.


H MUSTAFA Z

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEYB- H M Y U N elebi'nin bu eseri el-Mttefik rci'l-Hanefiyye f'z-zunn, ldr. Cevzak'nin bunlardan baka fi'nin er-Risle'sini
_l

CEVZAK

f-

zeher = ylann ba), tutulma dzleminin altna getii noktaya "inme dm" veya "kuyruk" (zeneb'l-cevzeher ylann kuyruu) ve her ikisine birden de "elcevzehrn" denilmektedir. Ayrca slm astronomi literatrnde yukarda tarif edilen noktalara, cevzeher yerine "ejderha" anlamna gelen et-tinnn terimi kullanlarak "re's't-tinnn" (ejderhann ba) ve "zeneb't-tinnn" (ejderhann kuyruu) adlar da verilmitir. Gne ve yer tutulma dzlemini tamamladklar iin ay ve gne tutulmalar, ayn kma ve inme dm noktalar yaknnda bulunduu zaman gerekleir. nk bu durumlarda her gk cismi ayn dorultuda sralanrlar.
BBLYOGRAFYA:
Tehnev, Kef, I, 202, 510; Muhammed b. Ahmed el-Hrizm, Mefthu'l-'ulm, Kahire 1342, s. 128; W. Hartner, "The Pseudoplanetary Nodes of the Moon's Orbit in Hindu and Islamic Iconographies", Al, V/2 (1938), s. 113154; a.mlf., "Djawzahar", El2 (ng.), II, 501-502; E. Khnel, "Drachenportable", Zeitschrift fr Kunstiissenchaft, IV-1 /2, Berlin 1950; TA, X, 275; H. Suter, "Cevzeher", A, III, 127-128; Dihhud, Luatnme, X, 153.

J j ^

adyla zikretmesi (Ke-

Eb Bekr Muhammed b. Abdillh b. Muhammed e-eybn el-Horasan (. 3 8 8 / 9 9 8 )


II, 1585) bir hata eseri olma-

erhettii, ayrca

el-Er-

Muhaddis.

ba cn adl bir eser yazd kaynaklarda zikredilmektedir.


BBLYOGRAFYA:
bn'l-Esr. el-Lbb, I, 309; Zeheb, A'lmun-nbel', XVI, 493-495; a.mlf., Tezkiret'l-huffz, III, 1013-1014; Sbk, Tabakat, III, 184; bn'l-md, ezert, III, 365-366; Ykt, Mu'cemul-bldn, II, 169; Safed, el-Vft, III, 316; snev, Tabaktu-fi'iyye, I, 353-354; bn Tarberd, en-Icm'z-zhire (Popper), IV, 199; Syt, Tabakt'l-huffz (mer), s. 401; Kef'z-zunn, \, 53, 557, 599, 873; II, 1585, 1685; Hediyyet'l-'rifn, II, 56; Tecrid Tercemesi, I, 262; Sezgin, GAS, I, 211; Kettn, er-Rislet'l-mstetrafe, 27, 102, 115; Kehhle, Mu'cem'l-m'ellifn, X, 240; Zirikl, elA'lm (Fethullah), VI, 226.
S SMAL L . AKAN

306'da (918) Nbur'a bal Cevzak kynde dodu. Days muhaddis Eb shak brhim b. Muhammed el-Mzekk ile birlikte Mekke, Badat, Hemedan, Serahs ve Rey gibi ehirlere ilim tahsili iin yolculuklar yapt. Degl, bn Ad, bn'-arki gibi muhaddislerden ders ald. Bu seyahatleri srasnda ayrca muhaddis ve mutasavvf Eb Sad bn'lArb ile dil limi smil es-Saffr'dan faydaland. Hkim en - Nsbr ve Eb'tTayyib et-Taber gibi limler de kendisinden rivayette bulundular. Deerli eserler yazm olmasna ramen Cevzak hakknda fazla bilgi bulunmamaktadr. Kaynaklarda onun, "Hadis renmek iin 100.000 dirhem harcadm, fakat onunla bir dirhem kazanmadm" dedii nakledilmektedir. Cevzak 20 evval 388'de (15 Ekim 998) Nbur'da vefat etmitir. Eserleri. 1. Kitbii'l-Cemc Sahihayn. Kitb'-ahh beyne'mine'l-ahL
r

CEVZEHER
(^jj" )

Klasik slm kaynaklarnda ayn yrngesiyle tutulma dzlemi ara kesitini belirten astronomi terimi.

MUAMMER DZER

CEYB- H M Y U N
( JJU )

br adyla da anlan eser, Buhr ile Mslim'in el-Cmi


cu'-ahh'lerindeki

Kelimenin etimolojisi hakknda farkl grler ileri srlmtr. Farsa gevzeher kelimesinin Arapalam ekli olan Cevzeherin asl Hrizm'ye gre Farsa kz (asl kj) ile ihrden oluan ve "ceviz eklinde" (yuvarlak, kavisli, kambur) anlamna gelen kzihr (gavzihr) kelimesidir. Hrizm, kelimenin aslnn "kre eklinde" anlamna gelen gyihr olduu grn zayf bulmaktadr (Mefthu'l'ulm, s. 128). Cevzeherin Zend dilinde (eski Farsa) "boa tohumu" anlamn tayan gao-cithradan (Pehlevce'de goihr, bugnk Farsa'da gevzeher) gelmi olduu daha kuvvetli bir ihtimal olarak kabul edilmektedir; nitekim bu terim Avesta'da ayn bir sfat olarak gemektedir (E!2 [ng.), I, 502). slm astronomi ve astroloji literatrnde cevzeher, ayn yrngesiyle tutulma dzlemi (diret'l-husf) ara kesitini ifade eden teknik bir terimdir. Ay dnya evresindeki yrngede dolanrken tutulma dzlemini kestii ap kart iki noktaya "iki dm" (el-ukdeteyn) denir. Ayn tutulma dzlemine kt noktaya "kma dm" veya "ba" (re's'l-cevL

ha-

disleri bir araya toplamak maksadyla yaplan almalarn ilki olarak bilinmektedir. Bir nshas Rabat'ta Evkaf Ktphanesi'nde (nr. 118) bulunmaktadr. Dier bir nshas da Dr'l-ktbi'l-Msriyye'dedir (nr. 20.075 b). 2. d'-ahh
cal

Osmanliar'da dorudan padiahn ahs kullanmna ayrlan para ve buradan yaplan harcamalar ifade eden bir tabir.

Kaynaklarda "ceyb-i hmyun akesi, cep akesi, ceyb-i hmyun harl, aylk- ceyb-i hmyun, ceyb-i hmyun dairesi" gibi deiik ekillerde gemekte olup padiaha ait gelirleri ve bunlardan yapt harcamalar ifade etmektedir. Osmanliar'da devlet gelirlerinin tamam padiaha ait olmakla birlikte bunun bir ksm dirlik* olarak datlm ve artan ksm da hss- hmyun hsl olarak devlet hazinesine aktarlmtr. Bu gelirlerden, kullanm sadrazam ve defterdara braklan ve devletin harcamalarna ayrlan meblalar, sarayn d bahesindeki d hazinede saklanrd. D hazinenin baz gelir kaynaklan ise sarayn i bahesinde bulunan ve bundan dolay i hazine diye anlan hazineye aktarlr ve bu meblalarn sarf padiahn iradesine braklrd. Padiah bunlarn bir blmn bugn amme masraflar denen harcamalara tahsis ede465

el-MsneMs-

Kitbi

Mslim.

lim'in el - Cmi cu'-ahh'

i zerinde ya-

plan mstahrec* almalarndan biri olan eserin gnmze kadar gelip gelmedii bilinmemektedir. Ktib elebi, bu eserin Eb Avne el-sferyn tarafndan ihtisar edildiini sylemektedir (Kef'z-zunn, ve'l-mfterik. 11, 1685). 3. el-Mttefik Hem kendilerinin hem de

babalarnn veya ayn zamanda dedelerinin ismi, lakab ve nisbesi yazl ve okunu bakmndan ayn olan ahslara dair olduka hacimli mehur bir eserdir. Mellifin ayn konuda daha az hacimli bir baka eseri de bulunduu kaydedilmektedir. Her iki almann da gnmze geldii bilinmemekle beraber bu eserin Hatb el-Badd'nin ayn adl eserine kaynaklk ettii anlalmaktadr. Ktib

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEYB- H M Y U N bildii gibi ahs masraflarna da ayrabilirdi. Bazan gizli denek eklinde kullanlabilen bu gelirler zaman zaman d hazineye, defterdar ve sadrazamn tasarrufuna verilebilirdi. Sonuncu durumda bunlar tahsis edilen meblalar iade etmek zorundaydlar. Bu haliyle de i hazine fonlar bir eit hazine kredisi mahiyetini tard. Bunlarn dnda tamamyla padiahn ahs masraflarn karlamak zere "ceyb-i hmyun akesi" ad verilen gelirler vard. Bunun tipik bir rneini, "Msr hazinesi" veya "Msr irsliyesi" denilen, bu eyaletten gnderilen yllk vergiler tekil ediyordu. Msr irsliyesi devlet hazinesi durumundaki d hazineye gelir olarak girer, sonra i hazineye aktarlp muhasebede gider ksmna kaydedilirdi. XVII. yzyln sonlarndan itibaren Msr valileri, Msr irsaliyesinden ayr olarak bir de "ceyb-i hmyun harl" ad altnda 5000 "mmul hasene" (altn sikke) gndermeye baladlar. Padiah devlet masraflarn, ayrca ahs giderlerini karlamak iin sadece i hazine kaynaklarn deil d hazine kaynaklarn da kullanrd. Bir bakma ahs giderleri durumunda olan saray mutfa harcamalar, sarayllarn aylklar, saraya bal zel imalthanelerin masraflar genel bteden karlanr ve bunlar masraf btelerinin "teslimat" fasllarna kaydedilirdi. Bu faslda, bizzat padiaha ve XVII. yzyln sonlaryla XVIII. yzyln banda hanm sultanlara ayrlan meblalarla saray mutfak emini ile stanbul harc- hssa emini ve ehremini gibi kiilere teslim edilen meblalar yer alrd. Padiahn kendisine ve harem mensuplarna verilen paralar, 1104-1108 (1693-1697) btelerinde "harlk- harem-i hmyun", daha sonraki btelerde ise "ber-y ceyb-i hmyun", "harlk- ceyb-i hmyun" ve "aylk- ceyb-i hmyun" diye gsterilmitir. Padiahn yapt in'm*lar ve datt sadakalar kendi zel i hazinesinden karlanabildii gibi d hazineden ve devlet btelerinden de verilebilirdi. Bu gibi masraflar devlet btelerinin "in'mat ve tasaddukat" masraf fasllarnda yer alrd. Osmanl maliyesinde padiahn tasarrufunda olan i hazine kaynaklarnn zel bir ksmn tekil eden ceyb-i hmyun harl, ayrca "ceyb-i hmyun akesi" diye tasrih edilen meblalar ve i hazine masraf hesaplarnda bu isimle yaplan harcamalar da ifade etmekteydi. hazineden karlanan dier baz zel giderler "harc- hssa" adyla kaydediliyordu. teki masraflar iin zel bir isim kullanlmamakla beraber sadrazamn dilei zerine d hazineye transfer edilen fonlar "hazine kredisi" niteliini tamaktayd. Padiah i hazineden kan meblalarn "tesellm temesskleri"ni, parmandaki mhr-i hmyun niyetiyle kullanlan yzn zmrt tayla mhrlerdi. hazine masraf rznmelerinde, dkm ceyb-i hmyun veya harc- hssa defterlerinde bulunan aylk masraflar, masraflarn yapld ayn bir sonraki ay hesaplarnda toplu bir rakam olarak gsterilirdi. Nitekim 954-955 (15471548) mal ylna ait btede ayn faslda 800.000'i nakit, 260.000 akelik ksm da kle altn olmak zere ceyb-i hmyun olarak tahsis edilen 1.060.000 ake, aylk, iki aylk, aylk harcamalar halinde verilmitir. 974-975 (1567-1568) btesinde ise "teslimat" faslnda padiaha teslim edilen meblan 31.466.314 ake olduu belirtilmektedir. Ancak bunun ne kadarnn ceyb-i hmyun olduu kaydedilmemitir. Bununla beraber 1072 (1661-62) yl btesinden Enderun hazinesine aktarlan 2.180.000 akenin 480.000 akesi, 40.000 ake hesabyla ceyb-i hmyun ayl olarak denmitir. Kalan blmden 80.000 akesi
-"^.-IfvAoU

de iki bayram iin "lydiyye" saylmtr. Yine 1079-1080 (1669-1670) btesinde de harlk- ceyb-i hmyun ve ydiyye olarak 3.080.000 ake ayrlm, fakat buna daha sonra 1.500.000 ake olan Dubrovnik cizyesi de eklenmitir. 1099
(1687-88) ve 1102 (1690-91) bteleri

de ayn ekilde dzenlenmitir. Kann Sultan Sleyman devrinde 933A 'JU? t'Jyg-

934 (1527-1528) btesinde "teslimat" faslnda Msr hazinesi dnda 3.476.452 ake kaydedilmitir. 1088-1098 (16771687) yllarna ait Enderun gelir defterlerinde ise ceyb-i hmyun faslnda sadece Msr valileri tarafndan gnderilen

i i f S n T : ! * ' J r J s - ' " - * , , UR

T:-< r ^ j

iyV-v, Cevb-i hmyun iin 1085-1086'da (1674-16751 verilen tahsisata dair tezkire kaytlar
( T S M A . nr. D 1057)

5000 altn bulunuyordu. 1 . Ahmed Selnik, Badrack ve zmir hasalarn ceyb-i hmyun harl olarak tahsis ettirmitir ( T S M A , nr. E 9 2 8 7 / 2 9 ) . il. O s m a n da

bunun iin eyhlislm Mehmed Efendi'nin arpal olan Yanya'da Kotor Pazar vb.nin 73.729 akelik gelirini ayrtmt (TSMA, nr. E 9287/53). Ayrca d

hazineden de 50.000 akelik meblalar

466

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEYHN alr ve tkendike yenisini isterdi (TSMA, nr. D 73). XVIII. yzylda vlide sultan ve haseki sultandan altnc kadna kadar harem mensuplarnn ceyb-i hmyun harlklar, stanbul Darphnesi hslndan (darbedilen parann darp hakk ile hazineye ait madenlerin maden fiyatyla para olarak deerinin farkndan oluan mebla) verilirdi. Bu paradan artan ksm Enderun hazinesine gelir olarak kaydedilirdi. Kaynaklardan, XVIII. yzyl boyunca padiahlara balanan ceyb-i hmyunun deiiklikler gsterdii anlalmaktadr. Nitekim 1148 Reblevvelinde (Austos 1735) aylk 2000 kuru ve 120 ake (BA, Cevdet-Darphne, nr. 2652), 1164 yl Muharrem aynda (Aralk 1750) 3750 kuru (TSMA, nr. E 239), 1189 Muharreminde (Mart 1775) 666 "zer-i mahbb" altn ve bu altnn yarmlklarndan her birinde 100 adet bulunan 30 kn ve 1500 kuru tutarnda beyaz ake (gm para) idi (TSMA, nr. D 60). Ceyb-i hmyun olarak tahsis edilen paralarn nerelere sarfedildii de defterlere yazlrd. Mesel 1098 yl Cemziyelhir ayna (Nisan 1687) ait ceyb-i hmyun masraflar deftere u ekilde kaydedilmiti (TSMA, nr. D 1057): Haseki sultana 120.000 cedd ake, silhdar aa ayl olarak 4000 ake, Okmeydan'nda drt ift pehlivana ve duaclara 8,5 kuru, Karaaa bahesinde balklara 1 zolota, skdar harem-i erifine silhdar aa marifetiyle 100 altn, Mrhur Kk'nde green be ift pehlivana 13 kuru, Beikta'ta green alt ift pehlivana 12 kuru, Mrhur Kk'nde kayk ihtiyara 2 kuru, Mrhur Kk'ne Bahri Aa eliyle 50 altn, mushib Barnit Aa eliyle Bahri Kadn'a kan ald iin 7000 ake, Baruthne'de green be ift pehlivana 9,5 kuru, ncili Kk'e alnan kiraz bahas 1000 ake ki toplam 132.000 ake, 1 zolota, 45 kuru ve 150 altn. Ayn ekilde 1189 yl Muharrem ayna (Mart 1775) ait ceyb-i hmyun harcamalar arasnda harem "ehriye"si olarak ba kadna 500, ikinci kadna 400 ve ile beinci kadna 250'er kuru, baz meyihe 111 zer-i mahbb, skdar yangnnn snd haberiyle gelen sadrazam uhadarna 10 Msr zer-i mahbbu, Mbeyn-i Hmyun'da ihsn- hne olarak 1500 kuru, hekimbaya 500, cerrahbaya 200, mneccimbaya kaytldr. 100 ve kehhlbaya da 60 kuru nevrziyye ihsan verildii Hayat ve yazd eserler hakknda fazla bilgi bulunmad gibi bilinen hususlarda da kesinlik yoktur. Ceyhn, Smn Hkmdar Nasr b. Ahmed'in (913-943) hizmetine girip veziri oldu. 0 sralarda
F

te yandan hazinenin buhranl yllarnda zaman zaman ceyb-i hmyundan sefer masraflar iin para tahsisi de yaplyordu. zellikle Msr hazinesi bazan bu maksatla kullanlmtr. Mesel Kann Sultan Sleyman Sigetvar seferi (1566) masraflarnn bir ksmn bu yolla karlamt. Ancak I. Ahmed dneminde 1606'da ran'a yaplmas dnlen sefer iin eyhlislm Sun'ullah Efendi'nin Msr hazinesinden para karlmas teklifinin padiah tarafndan, "Msr hazinesi bizim ceyb harlmzdr" denilerek reddedildii bilinmektedir. Ayrca 1247 (1831) ylnda Enderun halknn maalar da ceyb-i hmyundan verilmitir. Ceyb-i hmyunla ilgili iler, harem-i hmyun hazinesi ve daha sonra ceyb-i hmyun hazinesinde grlrd. miri, "sr ktibi" adn tayan yksek dereceli bir memurdu. Hazne-i hssadan her ay gnderilen gerekli miktarda para, bu daire kanalyla hkmdarn istei dorultusunda datlrd. Mesel II. Abdlhamid, Veliaht Read Efendi'nin ayln bu fasldan verdirmitir. Ceyb-i Hmyun Dairesi saltanatn kaldrlmasna kadar devam etmitir.
BBLYOGRAFYA: T S M A , nr. D 13, 60, 73, 243, 1057, 1996, 1997, 2 0 0 9 ; nr. E 66, 67, 239, 1053, 3313, 9 2 8 7 ; BA, MAD, nr. 2 2 . 2 4 9 ; BA, Cevdet "Darps. 363-364; a.mlf., hane, nr. 2 6 5 2 ; Peuylu brhim, Trih, s. 3 2 7 ; Uzunarl, Merkez-Bahriye, Saray Tekilt, s. 77-78, 236, 376, 4 8 6 - 4 8 7 ,

blgeden geen bn Fadln, eyhlmid unvann tayan Ceyhn adl bir vezirin Smn hkmdar ile tanmasn saladn ve kendisini misafir ettiini bildirmektedir. Mes'd ise 947'de yazd Mrc'z - zeheb' e, Ceyhnnin IV. (X.) ve'l-memlik et-Tenbh yzyln balarnda yazd yedi ciltten oluan Kitb'l-Meslik daha sonra kaleme ald ve'l-irf'ta s hakknda bilgi vermitir. Kaynaklara gre Ceyhn felsefe, astronomi gibi ilimlerde yetenek ve geni bilgi sahibi bir kimseydi. zellikle coraf konulara olan ilgisi ve gayreti onu bu alanda kitap yazmaya yneltti. Bulunduu yksek mevkiden de istifade ederek blgeye urayan deiik lkelere mensup seyyah ve yabanclardan dnyann eitli yerleri hakknda bilgiler toplad. Makdis'ye gre Ceyhn, gnmze ulamam olan mehur kitabn bu ekilde telif etmitir. Makdis, Ceyhn'nin kendi lkesinde yaayan yabanclar toplayp onlara memleketadl nl eserinden bahsetmedii halde (s. 75) bu kitabn muhteva-

lerinin gelir kaynaklarn, yollarn ve bu blgelerin geniliklerini sorup haklarnda bilgi aldn anlatr. Bu ekilde Ceyhn'nin, ele geirmeyi planladklar yerlere yaplacak harekt kolaylatrmay amalad da dnlebilir. O da kendinden nceki corafyaclar gibi dnyay yedi iklim blgesine ayrarak incelemitir. Eserini telif ederken birinci elden kaynaklardan bilgi toplayan Ceyhn, ayrca bn Hurdzbih'in yazd Kitb'l-Meslik ve'l-memlik'ten de geni lde faydalanmtr. Daha sonraki Arap corafyaclar da ondan istifade etmilerdir. Smnler devrinde vezirlik yapan ve Ceyhn nisbesini tayan ayr kiinin bulunmas ve kaynaklardaki bilgilerin yetersizlii, aratrmaclar bunlardan hangisinin Kitb'l-Meslik'in yazar olduu konusunda pheye drmtr. Baz aratrmaclar mellif olarak, Smn Hkmdar Nasr b. Ahmed'in veziri ve nibi olan Eb Abdullah Muhammed b. Ahmed el-CeyhnTyi kabul ederken bazlar da ve'l-memlik'in Kitb'l-Meslik Eb Abdullah Muham-

4 8 9 ; Barkan, " H . 9 3 3 - 9 3 4 T a r i h l i B t e C e t v e l i v e E k l e r i " , FM, X V / l - 4 (1955), s. 3, 12; a.mlf., " H . 9 5 4 - 9 5 5 (m. 1547-1548) M a l l m a i t Bir O s m a n l Btesi", a.e., (1960), s. 2 5 3 ; a.mlf., " H . 9 7 4 - 9 7 5 (m. YXIX/l-4 1567-

1568) M a l Y l m a i t Bir O s m a n l Btesi", a.e., X I X / l - 4 (1960), s. 307; a.mlf., " 1 0 7 9 - 1 0 8 0 (1669-1670) M a l Y l m a A i t Bir O s m a n l Btesi v e E k l e r i " , a.e X V l l / l - 4 (1960), s. 8 ; Ed., "Diayb-i Hmyn", ln, 1, 265-266.
M

El2

(ng.), 11, 5 0 2 ; PakaHALIL SAHLLOLU

CEYHN

Eb Abdillh Muhammed b. Ahmed (. 330/942) Smn veziri ve mehur islm corafyacs.

med b. Ahmed ile olu Eb Ali Muhammed b. Muhammed ve torunu Eb Abdullah Ahmed b. Muhammed'in ortak eseri olabileceini, ancak kesin bir hkme varmann mmkn olmadn ifade ederler.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

467

CEYHN
BBLYOGRAFYA:
Mes'dl, et-Tenbth, s. 75; Makdis, Ahsen'tteksm, s. 3-4; bn'n-Nedm, eiFihrist (Teceddd), s. 153; Ykt, Mcem'l-debIV, 190-192; Safed. el-VSf, II, 80-81; VIII, 53-54; Ramazan een, bn Fazlan Seyahatnamesi, stanbul 1975, s. 22-23; Hndmr, Dstr'l-vzer (nr. Sad-i Nefs), Tahran 2535 ., s. 108; Barthold, Trkistan, s. 13-14; Brockelmann, GAL, I, 262; S. M. Ali, Arab Geography, Aligarh 1960, s. 38-40; I. Krachkovski, Trhu'l-edebi'l-corfiyyi'l-'Arab(trc. Selhaddin Osman Him), Kahire 1963-65, I, 219-223; Sarton, Introduction, I, 635-636; Kehhle, Mcemulm'ellifn, IX, 25; S. Janicsek, "Al-Diaihani's Lost Kitab a l - M a s a l i k v a ' l - M a m a l i k , Is t T o Be Found at Mashhad?", BSOAS, V (1928-30), s. 15-25; V. Minorsky, " A False Jayhn", a.e., XIII (1949), s. 89-96; Ch. Pellat, "al-Diayhn", El2 Suppi (ng.), s. 265-266.
S RIZA KURTULU

viyye'ye geenleri ikaz iin bir sre Garyn'da kald. Furset'da on yllk ikameti sresince ticaretle de megul olduu anlalmaktadr. Bir defasnda ticaret amacyla gittii Trablusgarp'ta kad ve emrle ihtilfa dt iin elindeki mallar haczedildi ve kendisi hapse atld. Hapiste kald sre iinde, Cerbe adasnn da hkimi olan Kbis Emri Ahmed b. Mekk el-Levt'yi metheden bir kaside yazd. Daha sonra Ahmed b. MekkFnin Trablusgarp emri nezdindeki teebbsyle serbest brakld. Hayatnn son devresini Cerbe adasnda geiren Ceytl, Eb Rs'a gre 730 (1329-30), Semmh'ye gre ise 750 ( 1 3 4 9 - 5 0 ) ylnda vefat etti ve Cerbe'de bzler'in byk camii civarndaki mezarlkta defnedildi. talyanlar'n Libya'dan ekilmesinden sonra bz melliflerinden Ali Yahy Muammer'in (. 1980) gayretleriyle Cd ehrinde kurulan retmen okuluna, Ceytl'nin mezhepteki nemli mevkiinden dolay Ma'hed smil el-Ceytlli'l-muallimn ad verilmitir. Eserleri. Ceytl akaid, fkh ve dier
j

ki ktphanelerde ok sayda yazma nshas bulunmaktadr (Mahfuz, II, 73). 4. Kitb fi'l-hisb b'l- Fer'iz). ve kasmi'l-fer'iz (KitEb'l-Abbs Ahmed b. Sa-

d ed-DercnFnin (. 670/1271 |?|) mirasla ilgili eseri esas alnarak yazlmtr (Kahire, ts. lel-Matbaatu 1-Brniyye]). S. M e kys'l-crh ve istihrc'l-mechile birlikte babzyye lt. Yaralamalardaki diyetleri aklayan bu eser Kitb'l-Fer'iz slmtr. 6. Ecvibetul-e'imme.

limlerinin fkh grlerini ihtiva eden eserin ciltlik yazma nshasnn Cerbe Ktphanesi'nde bulunduu kaydedilmektedir (Mahfuz, II, 73). 7. Hac ve'l-mensik. ne'r-res'il. dr. 9. Ka'id. ti'l-Kantr. Kitb'lmi8. M cema'a

ada limlere gnder10. Tercemet


cakide-

dii fetva mektuplarndan olumakta11. Kitb'l-Mird (son

CEYHUN L
(bk. AMUDERYA).

be eser iin bk. Mahfz, II, 73 ve El2 (ng. J, II, 515). 12. Dvn. Bu eserin Cerbe'deki kabrinin civarnda ikamet eden Brn ailesinde bulunduu sylenmektedir (Mahfz, II, 73). Bunlardan baka Ceytl'ye atfedilen muhtelif rislelerin Mizb ktphanelerinde mevcut olduu belirtilmektedir (Mahfz, II, 72-74).
BBLYOGRAFYA:
emmh, Kitb's-Siyer, Kahire, ts., s. 556559; Brockelmann, GAL SuppL, I, 692; II, 349; Ali Yahy Muammer, el-lbzyye fi'l-Cez" ir, Kahire 1399/1979, s. 503; a.mlf. - M. Nsr Bhaccm, el-bzyye, Kahire 1407/1987, mukaddime, s. 15; Mahfz, Tercim'l-m'ellifn, II, 72-74; mer Ferrh, Trthu'l-edeb, VI, 71; Zirikl, el-A'lm (Fethullah), i" 327-328; R. Basset, "Les Sanctuaires du D j e b e l Nefousa", JA, Temmuz-Austos 1899, s. 89-90; a.mlf., "Ceytli", A, III, 132; Pierre Cuperly, "S. M u hammad A t f e y y e s et sa Risle Safiyy f ba c d tevrh Ahlvd Mizb", IBLA, XXXV/130 (1972), s. 267~; T. Levvicki, "al-D[aytl", El2 (ng.), II,
S MUSTAFA Z

r
L

C E Y L A N O L U , Hseyin N a z m i
(bk. NAZM EFEND, Hseyin).

slm konularda eser vermi ve bzyye'nin yeniden g kazanmasna yardmc olmu bir melliftir. Gnmze kadar ulaan eserlerinden bir ksm unlardr: 1. Kavcid'l-tslm. Temel slm konular ihtiva eden, slm mezheplerinin

r
L

CEY
(bk. ORDU).

CEYTI
( J M )

grlerini mukayeseli bir ekilde ortaya koyan ve bzyye'ye ait fikirlerin doruluunu delillerle ispat etmeye alan eserin, X. (XVI.) yzyl melliflerinden Eb Abdullah Muhammed b. Eb Sitte elKsbFnin yazd erh ile birlikte ta basks yaplmtr (Kahire, ts.). Tahkikli neri ise iki cilt halinde Abdurrahman b. mer tarafndan gerekletirilmitir (Gardye 1396/ 1976). 2. Kanr (Kantr'lhayrat). Dnya ve hiret saadetini elde etme yollarn konu edinen bir eser olup cilt halinde baslm (Kahire tarafndan tahkik edilerek 1307/

Eb Thir sml b. Ms (. 750/1349-50 [?]) Kuzey Afrika'da yetien tannm bir bz limi. Libya snrlar iindeki Cebelinefse'nin eski kylerinden biri olan ve ctl veya Ctl diye de bilinen Ceytl'de dodu. Doum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte VII. (XIII.) yzyln ikinci yarsnda yaayan s b. Ms et-TarmsFnin rencisi olduu dikkate alnrsa talebelik yllarnn bu yzyln son eyreine rastlad sylenebilir. Harr'nin Makmt'n, kbr'sm Zecccnin elel-Cmel'l-

C E Y Y N , Eb A l i L
(bk. GASSN, Eb Ali).

1889), ayrca ilk cildi Amr Halfe en-Nm yaymlanmtr (Kahire 1965). Tpkbasm da yaplan (Uman 1983) Kantr'a son asr bz limlerinden Muhammed b. Ysuf Ettafeyyi bir hiye yazmtr (bk. IBLA, XXXV/130, s. 267). 3. ti 'n - nniyye mtemilen ti'n-nniyye).
cal

r
L

C E Y Y N , M u h a m m e d b. Muz
(bk. BN MUZ).

ve daha baka birok kitab

ezberledii iin devrinde ilmi yannda hfzasnn gc ile de n kazanmt. Bir sre Cebelinefse'nin dousunda, kendi beldesinden uzak olmayan Mezgre'de fkh ve edebiyat retimiyle megul oldu. Kuzey Afrika sahili ile Cerbe adas arasnda kpr yaplmasndan nce gemi ile sk sk bu adaya gidip gelen Ceytl, bzyye mezhebine mensupken Ha468

erhu'1-Kademe'ni'l-kade-

(erhu 'l - usl i 'd - dtniyye telhisi Eb Nasr Feth b. Nh Me-

C E Y Y b. N E C H

z^

l (Meln) tarafndan yazlm bir kasideyi manzum olarak erheden cilt hacmindeki eserde mezheplerin grleri ve akaid konular ilenmektedir. Eserin Cerbe, Cebelinefse ve Mizb'da-

(6.498/1105) Yemen'in Zebd ehrinde hkm sren Nech hnedan emri


(bk. NECHLER).

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZ M

CEYYID

)
^

b, rkI ve SehvTnin bununla kendi llerine gre ta'dPin sonuncu basamanda yer alan rvileri kastettikleri bilinmektedir. Buna gre kendilerine "ceyyid'l-hads" denilen rviierin rivayetleri delil olmaya elverili bulunmamakla beraber baka senedlerle gelip gelmedikleri aratrlmak zere yazlabilir (bk. 'TBAR). Rvinin adlet* bakmndan kusursuz bir kimse olduunu belirtmek zere bu terimin "ceyyid'l-ma'rife" eklinde kullanld da olmutur.
BBLYOGRAFYA :
Hkim, Ma'rifet 'ulmi'l-hads, s. 54; Ibn's-Salh, 'Ulm'l-hads, s. 16; Nevev, Ird tullbi'l-hak' ik (nr. Abdlbr Fethullah), Medine 1408/1987, 1, 112-113; bn Hacer, Ta'cl'Tmenfe'a, Haydarbd 1324, s. 6; a.mlf., Tehzbut-Tehzb, IX, 49; Syt, Tedrb'r-ru, I, 177-178; Tehnev, Kau'id f 'ulmi'l-hads (nr. Abdlfetth Eb Gudde), Beyrut 1392/ 1972, s. 116; Leknev, er-Ref'ue't-tekmil, s. 158; Tecrid Tercemesi, 1, Mukaddime, s. 249, 266-267, 393; Subh es-Slih, Hads limleri ue Hads stlahlar (trc. M. Yaar Kandemir), Ankara 1973, s. 134-135; Talt Koyiit, Hadis stlahlar, Ankara 1985, s. 80.
M . YAAR KANDEMIR

dirici veya caydrc tedbirler almtr. Bu tedbir ve meyyidelerin tamam ceza kavramnn kapsam iindedir. Ceza kelimesi trevleriyle birlikte Kur'n- Kerm'de 100' akn yette gemekte (bk. M. F. Abdlbk, Mu cem, "czy" md ), ayn mahiyette olmak zere muhtelif hadislerde de kullanlmaktadr (bk. Wensinck, Mu'cem, "czy" md.). eitli yet ve hadislerde, Allah'n baz kimselere iledikleri gnahlarn cezas olarak dnyada birtakm felket ve musibetler verdii bildirilmekte (mesel bk. el-En'm 6 / 4 9 ; el-A'rf 7 / 1 3 6 ; Th 2 0 / 1 2 4 ; ezZmer 39/25-26; Tirmiz, "Tb", 35), kiinin iyi amelleri sebebiyle de gnahlarnn sevaba evrilecei haber verilmektedir (Hd 11/114; el-Furkn 25/70). Cezada esas olan, ilenen fiil ile verilecek karlk arasnda mkul bir dengenin bulunmasdr. Baka bir ifadeyle taat veya msiyete verilecek karln yaplan fiile denk ve dolaysyla dil olmas gerekir. Naslarda msiyet ve sularn ancak misliyle cezalandrlaca haber verilerek (bk. el-Bakara 2 / 1 9 4 ; el-En'm 6 / 1 6 0 ; e-r 4 2 / 4 0 ; Buhr, "mn", 31; Mslim, "mn", 205-207) denklik (misliyet) esasnn daha ziyade azap konusunda nem tadna dikkat ekilmitir. Bununla birlikte baz gnahlara kat kat ceza verilecei bildirilmise de bu husus cezada denklik esas ile elimemektedir. Zira konu ile ilgili yetler incelendiinde, kendilerine kat kat ceza verilecek kimselerin inkra veya gnahlara n ayak olduklar, bu konuda liderlik yaptklar, yahut mevkileri itibariyle gzel davranlarda bulunmalar gerekirken bunu yapmayp fiilleriyle dier insanlara kt rnek tekil ettikleri grlr (bk. el-A'rf 7 / 3 8 ; Hd 11/19-20; el-Ahzb 33/30). Sz konusu kiilere kendi fiilleriyle birlikte ilenmesine sebep olduklar gnahlardan dolay da ceza verileceinden denklik prensibi zedelenmi olmaz (Mtrd, Te'vlt, vr. 522a). yetler, "mkfat" mnasndaki cezada denkliin gerekli olmadn, gzel bir fiilin en az on misliyle mkfatlandrlacam, 2/ hatta bu konuda bir st snrn bulunmadn bildirmektedir (el-Bakara 261; el-En'm 6/160). Sz konusu fazlaln kiinin niyet ve ihlsna bal olarak artabilecei; riya, irk ve iyilikleri baa kakma, madd karlk bekleme gibi durumlar olmad takdirde ilh mkfat ve lutfun snrsz olabilecei kabul edilmektedir (Mtrd, a.g.e., vr. 239b240a, 540 a ; bu gr destekleyen Ammr b. Ysir rivayeti iin bk. Msned, IV, 321). 469

Sahih hadis anlamnda kullanlan bir hadis terimi.

Szlkte "iyi, gzel" mnasna gelmektedir. Bir seneddeki zayf rvileri atmak ve yerlerine zayf olmayanlar koymak suretiyle senedi salamlatrmaya alan kimse iin "cevvede's-sened" (senedi salamlatrd) denilmektedir. Hadis terimi olarak ceyyidi baz muhaddisler hasen'den stn ve s a h i h ' e yakn anlamnda kullanmlardr. Ali b. Medn, Yahy b. Man ve Ahmed b. Hanbel'in "en gvenilir sened" anlamndaki "esahhu'lesnd* ifadesini Hkim en-Nsbrfnin "ecved'l-esnd" diye nakletmesi, bunun yannda Ahmed b. Hanbel'in "ecved'lesnd" szn bn's-Salh'n "esahhu'Iesnd" diye zikretmesi, bu iki limin ceyyid ile sahih arasnda fark grmediklerini ortaya koymaktadr. Tirmiz'nin hadisleri deerlendirirken ska kulland "sahih hasen" yerine pek ndir de olsa ayn anlamda "ceyyid hasen" demesi, onun da sahih ile ceyyid arasnda fark grmedii kanaatini uyandrmaktadr. Ancak hadislerin derecesini belirtirken ceyyidi sahih anlamnda kullanan muhaddislerin de bu terimi "hasen liztih" mertebesinden yksek olmakla birlikte sahih derecesine varmam rivayetler iin kullanmay tercih ettikleri anlalmaktadr. Nitekim bn Hacer el-Askaln, Ahmed b. Hanbel'in el-Msned'ini genel olarak deerlendiren baz kimselerin eserdeki btn hadisleri sahih kabul etmekle yanldklarn, bu hadislerin ounu ceyyid saymann daha doru olacan sylemektedir. Dinde delil olmaya elverili hadisleri sahih ve hasen terimleriyle ifade eden muhaddisler, bu mnay deiik tabirlerle vermek dncesiyle, lgat bakmndan ayn anlama gelen ceyyid, mcevved, sabit ve kav gibi kelimeleri kullanmlar, hadis kitaplarn deerlendirirken syledikleri ceyyid, cevdet, ecved gibi kelimelerle de senedlerin salamln kastetmilerdir. Nitekim Nes, "Btn bu kitaplarn iinde Buhr'ninkinden daha ceyyidi yoktur" derken el-Cmicu' -ahh 'teki hadislerin salam senedlerle rivayet edildiine iaret etmek istemitir (bk. bn Hacer, Tehzb'tTehzb, IX, 49). Ceyyid kelimesinin gvenilir rviler

CEZA
( W )

nsanlarn fiil ve davranlarnn dnyada veya hiretteki karl anlamnda kelm, suluya uygulanacak madd ve mnev meyyide anlamnda fkh terimi.
L

Szlkte isim olarak "bir eyin bedeli ve karl", masdar olarak da "iyi veya kt olan bir fiil ve davrann tam ve yeterli karln vermek" anlamna gelir. slm literatrnde cezann terim olarak biri genel, dieri zel olmak zere balca iki mnada kullanld grlr. Szlk anlamyla da balantl olan genel anlamda ceza, dnyev veya uhrev mahiyette zendirici veya caydrc meyyideden ibarettir. zel anlamda ise dnyada hukuk dzeni tarafndan suluya uygulanacak madd ve mnev meyyideyi ifade eder. Bu mnadaki cezay Arap dilinde ukubet kelimesi, ceza hukukunda ise el-fikh'l-cin veya et-teru'lcin terimleri karlamaktadr. slm dini iman, ibadet, mumelt ve ahlk alanlarndaki prensiplerin uygulanmasn salamak, bunlarla ilgili emir ve yasaklarn ihllini nlemek, ferd ve itima hayat btn ynleriyle slah etmek amacyla gerek dnya gerekse hiret hayatna ynelik olarak birtakm zen-

hakknda "ceyyid'l-hads" eklinde kullanld da grlmektedir. Ancak Zehe-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZ M Cezadaki adalet ve hakkaniyet ise gnahsz azap olmayacan, azabn msiyeti amayacan, taatlerin de karlksz braklmayacan ifade eder. yi veya kt fiil ve davranlara hem dnya hem de hiret hayatnda karlk verilmesinin gerekliliini naslar haber verdii gibi insan akl ve vicdan da bunu kabul eder. nk Allah' inkr etmek veya O'na ortak komak, emirlerine kar gelmek ve yaratklarna zulmetmek gibi sularn cezasz kalmas, bunun yannda yaratana ve yaratlmlara kar grevlerini yerine getirenlerin mkfatlandrlmamas, akl ve vicdan bakmdan hakszlk telakki edilir. Ancak kelm ekolleri arasnda bu hususla ilgili olarak farkl grler ortaya kmtr. Ehl-i snnet limlerine gre Allah'n kt insanlar cezalandrmamas, iyileri de mkfatlandrmamas nazar olarak mmknse de naslar bunun aksini yapacan haber verdii iin (va'd ve vad) O'nun iyi kullarna ceza, ktlere de mkfat verecei kesinlemi bulunmaktadr (E'ar, s. 71; Mtrd, Te'vlt, vr. 239b, 540 a ). Kul azap ve mutsuzluk eklindeki cezay mutlaka kendi fiiliyle hak eder. Cennet ve ebed saadet niteliindeki karla yani mkfata gelince, Ehl-i snnet limlerine gre taatleri ne kadar ok olursa olsun kiinin cennete girmesi ancak Allah'n lutuf ve keremiyle mmkndr. Bata iman olmak zere insann yapt iyilikler bu lutfa lyk olmasn salar (bk. en-Nis 4 / 7 9 ; Buhr, "Rikk", 18; Mslim, "Mnfikm", 7173). u halde mmin hem Allah'n azabndan korkmal (havf), hem de ilh lutuf ve rahmete mazhar olacan mit etmelidir (rec). Mu'tezile limleri ise va'd ve vad ilkelerinin aksini Allah hakknda teorik olarak dnmenin bile mmkn olmayacan savunmu, adalet ve hakkaniyet ilkelerine uymay Allah iin vcib grmlerdir. Onlara gre kii azab da mkfat da bizzat kendisi hak eder. man ve t a a t sahibi olarak hirete intikal sden sevap ve m k f a t a , buna karlk imansz veya byk gnah iledii halde tvbe etmeden len de ebed azaba lyk olur (Kd Abdlcebbr, s. 503504, 611 vd.). Slih amellerin mkfat imanszlk, riya, iyilikleri baa kakma ve karlk isteme ile ortadan kalkt gibi kt amellerin cezas da tvbe, taat ve ibadet, byk gnahlardan kanma, efaate veya ilh lutfa nil olma veya zaruret haliyle yok olabilir. lenen her su iin ihll et470 tii hak ve menfaatin cinsine gre belirlenmi eitli dnyev cezalar vardr. Sulu iledii fiille ayrca Allah'n emrine kar gelmi olduundan cezann uhrev yn de nem kazanr. Makbul bir tvbe, sulunun Allah katndaki durumunu iyiletirebilecei gibi suun uhrev cezasn da kaldrabilir. Ancak ksas, diyet, tazminat gibi kul haklarnn ihllinden dolay verilmesi gereken cezalar tvbe ile dmez (geni bilgi iin bk. H. Mahmd emrh, s. 137-152). slm limleri, ilenen sulara ait cezalarn dnyada uygulanmas halinde hirete ynelik cezalarnn kalkp kalkmayaca konusunda farkl grler ileri srmlerdir. Bununla birlikte dinen su saylan bir fiili ileyen kii bunun dnyev cezasn grd, ayrca samimiyetle Allah'a ynelerek tvbe ettii takdirde, tvbelerin kabul edileceine dair naslar gz nne alnrsa bu kiinin hirette bir daha cezalandrlmamas gerektii dnlebilir. Sulu samimiyetle tvbe etmedii ve araya efaat gibi baz faktrler de girmedii srece cezadan kurtulamayaca muhakkaktr. Tvbe ettii halde dnyev cezadan kaan veya cezann kendisine uygulanmasna imkn bulunmayann durumuna gelince, Ehl-i snnet'in kabul ettii gre gre bu kimseden kul haklarnn dmesi mmkn grnmemekle birlikte sadece Allah'a kar iledii su ve gnahlardan dolay tvbe ve iyi hal ile affa mazhar olmas mit edilebilir (hiretteki ceza ile ilgili geni bilgi iin bk. AZAP).
BBLYOGRAFYA:
Rgb el-sfahn, el-Mfredt, "czy" md.; Lisn'l-cArab, "czy" md.; M. F. AbdlbkI. Mu'cem, "czy" md.; VVensinck, Mu'cem, "czy" md.; Msned, IV, 321; Buhr, "mn", 31, "Rikk", 18; Mslim, "mn", 205-207, "Mnfikn", 71-73; Tirmiz, "Tb", 35; E'ar, el-Lma' (nr. Richard J. MacCarthy), Beyrut 1952, s. 71 ; Mtrd, Kitb t-Tevhd, s. 323-329; a.mlf., Te'uTlt, skdar Selim Aa Ktp., nr. 40, vr. 239-240 a , 522, 540 a ; Kd Abdlcebbr, erhu'l-Uli'l-hamse, s. 503-504, 611 vd.; a.mlf., el-Mun, XIV, 172-180; Cveyn. el-lrd (Temm), s. 321-329; a.mlf., el-'Akldetun-Mizmiyye (nr. Ahmed Hicz es-Sekk), Kahire 1398/1978, s. 110;mid, Gayetu l-merm, s. 224-225, 229, 322-323; Teftzn, erhu'lMaksd, II, 165-167; Crcn, erhu'l-Meukf, II, 446 vd.; Ahmed Feth Behnes, Nazariyyt fi'l-fkhi'l-cin'iyyi'l-lslmt, Kahire 1389/ 1969, s. 72-75; a.mlf., el-kbe fi'l-fkhi'l-slmt, Kahire 1403/1983, s. 14-17; Hmid Mahmd emrh, " e t - T e v b e v e eeruh f skti'l- c ukbe", Mecellet Klliyyeti'-er'a ue'ddirsti'l-slmiyye, II/2, Mekke 1396-97, s. 137-152; A. S. Tritton, "Diaz 5 ", El2 (ng.), II, 518. [Tl
ISA ADL BEBEK

FIKIH. 1. Tarih Geliim. nsanlarn

aile, kabile, airet gibi topluluklar halinde yaayp henz devlet ve ceza hukuku telakkisine sahip olmad devirlerde bile toplumun yapsna bal bir cezalandrma sisteminin bulunduu, topluluklarn kendi itima disiplinlerini ve fertlerin haklarn bu sistem ierisinde korumaya altklar bilinmektedir. Gerek ilh dinlerin telkininin gerekse insann selim ftratnn tabii sonucu olarak adam ldrme veya yaralama, zina, hrszlk, gasp, ekyalk, yerleik rf ve otoriteye kar gelme gibi temel sular, insanlk tarihi boyunca her toplumda ve her devirde kamu dzenini ihll saylagelmi, farkl ekillerde de olsa cezalandrlm veya cezalandrlmas himaye grmtr. Ancak ilk devirlerde cisman meyyideler arlkta iken bu tr cezalandrmalarda giderek azalma grlm, iktisad gelimenin de tesiriyle madd tazminat, diyet, hapis gibi meyyideler devreye girmitir. Yine su ve cezalarda toplum yapsna bal olarak ilk devirlerde hkim olan kollektif sorumluluk giderek yerini ahs sorumlulua brakm, nceleri ferd, deiken ve takdir bir mahiyet arzeden cezalandrma, merkez otoritenin tesisi ve hukuk dncenin de etkisiyle zamanla objektif, genel, gayri ahs ve mcerret ilkelere balanmtr. lk dnemlerde intikam alma ve ahs uzlama n planda iken zamanla toplum adna cezalandrma fikri ve devlet ceza hukuku telakkisi nem kazanm, belli gelimeler sonucu cezalandrma hakk ortak otoritenin yani devletin tekeline verilmitir. Ceza hukuku alanndaki bu tarih inkiaf Hammurabi kanunlar, bran, Roma ve Chiliye hukuku ile slm hukuku karlatrldnda aka grlmektedir. A ) Yahudi Hukukunda. Tevrat'ta adam ldrme veya yaralama, zina, hrszlk, yalanc ahitlik, komunun malna gz dikme, Tanr'ya, anneye babaya svme ve itaatsizlik gibi su ve irkin fiiller yasaklanmakta (k, 20/12-17; Tesniye, 5/16-21), rabbe kfredenin, adam ldrenin, annesine babasna lnet edenin, zina edenin, cins sapklarn ldrlmesi (k, 21/12-17, 2 2 / 1 9 ; Levililer, 20/1021, 24/16, 23), organlara kar ilenen cinayet ve yaralamalarn misliyle cezalandrlmas (ksas), bazan da madd tazminatla karlanmas (k, 21/19, 2224; Levililer, 24/20) hkmleri yer almakta, madura mer mdafaa hakk tannmaktadr (k, 21/14). Kle ve cri-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZM yeyi ldren veya yaralayana ksas uygulanmayaca, fakat baka ekillerde cezalandrlaca, ayrca yaralanan veya sakatlanan kle ve cariyenin hr saylaca belirtilmitir (k, 21/20, 26-27).

C) slm ncesi Arap Toplumunda. Bilhassa Mekke'de ehir devletine geiin ilk iaretleri mevcut olmakla birlikte slm ncesi dnemin Kuzey Arabistan'nda genelde aile ve kabile birliine dayal bir toplum tarz hkimdi. Merkez bir otorite bulunmaynn tabii sonucu olarak sularn belirlenmesi ve cezalandrlmasnda geleneklerin, kollektif sorumluluun, ahs intikam ve mal uzlama sisteminin, kabile byklerinin ve hakemlerin otoritesine nemli roller veriliyordu. Gney Arabistan'da ise (Yemen) kabile birlii, rf ve detler nem tamakla birlikte uzun gemii olan bir devlet geleneinin etkisiyle baz su ve cezalarn takdirinde ve infaznda devlet bakannn byk yetkilere sahip olduu grlmektedir. Araplar'n merkez bir otorite altnda toplanmalar ve cezalarn devlet tekeline alnmas Hz. Peygamber ile gereklemeye balamtr. Su ve cezann ekli toplumun hayat tarzyla ve deerleriyle yakndan ilgili olup Chiliye Araplar arasnda en yaygn sular adam ldrme, yol kesme ve ekyalk, hrszlk, zina, kabile disiplinini ve geleneklerini ihll gibi sulard. Cezalar da genelde ldrme, kan bedeli detme, dayak, hapis, srgn, kabile himayesinden karma gibi meyyidelerdi. Ancak gerek insanlarn hr ve kle eklinde iki ana gruba ayrlmas, ahslarn ve kabilelerin farkl sosyal mevkilere sahip bulunmas, gerekse kabile birliinin, rf ve detlerin n planda olup kollektif sorumluluun belli lde devam etmesi sebebiyle cezalandrmada eitsizlik, arlk veya dzensizlik olabiliyor, kle ve kadnlar efendileri ve kocalarnn yerine, susuz kimseler de kabileleri adna cezalandrlabiliyor, bazan hayvan ve cansz eya sorumlu tutulabiliyordu. Zina, btn ilh dinlerde ve selim ftratn yitirmemi toplumlarda olduu gibi Chiliye Araplar arasnda da irkin bir fiil ve ar bir su saylr, bu fiili ileyen hr kimse lmle cezalandrlrd. Nitekim Hz. Peygamber, Mekke'nin fethinde yeni mslman olan Hind bint Utbe'den dier hususlarn yan sra "zina da etmemek" zere biat aldnda Hind'in, "Hr bir kadn zina edebilir mi?" demek suretiyle hayretlerini bildirmesi (bn Abdlber, IV, 411) bu anlayn sonucudur. Adam ldrme suu, kesin bir ayrm olmamakla birlikte ok defa kasten ve hataen olmak zere ikili bir ayrma

tbi tutulur, kasten adam ldren ldrlrd. Sz konusu suta ihmal, niyet, sik, hata ve sebep olmann (tesebbb) devreye girmesi ve ayrntl bir su teorisinin gelitirilmesi slm dnemde mmkn olmutur. Btn Sm kavimlerde bilinen, Roma ve brn hukukunda da mevcut olan ksas ilkesi Araplar arasnda da hkimdi. Ancak hr kimsenin bir kleyi ldrmesi halinde klenin ailesi veya sahibi ksas isteyemez, hr ahsa gre yarm diyetle veya bedelle yetinirdi. Efendinin klesini, babann ocuunu, kocann karsn ldrmesi de ksmen msamaha grrd. Aile veya kabile ii cinayetlerde ihtilf genelde kabile ileri gelenlerinin rf ve dete gre yapaca hakemlik ve mdahale ile, ok defa mal uzlama yoluyla giderilirdi. Katil ile maktuln ayr kabilelerden olmas durumunda ise ksas uygulayacak ortak ve merkez bir otorite mevcut olmadndan artk kabilenin sahip kt veya hedef olduu kollektif bir sorumluluk kendini gsterir, ihtilf ahslar aarak kabileler aras bir problem haline gelirdi. Gney Arabistan'da da katil ksas yoluyla ldrlmekle birlikte cezay uygulamada melikin aktif rol oynad, hatta belli durumlarda kabile rflerini de gz nnde bulundurarak ksas yerine baka ceza verebildii grlmektedir. Yine Gney Arabistan'da maktuln hakkn arama onun yaknlarnn deil melikin vazifesi olarak gzkmekte, bilhassa hataen adam ldrmelerde melikin nemli bir takdir hakk bulunmaktadr. Ksas uygulamasnda mevcut dengesizlik diyeti demede de grlr. Chiliye Araplar arasnda normalde on deve olan diyet, ldrlen ahsn cinsiyetine, sosyal mevkiine, kabilesine gre daha az veya daha ok olabiliyordu. Gney Arabistan'da ise diyet miktar genelde melikin takdirine balyd. Ancak bu takdirde kabile rflerinin de nemli rol bulunmaktayd. Chiliye Araplar hrszl su ve ayp saymakla birlikte bununla kabile fertlerine, dost kabilelere, mbedlere ve ammeye ait maln alnmasn kastederler, dier kabilelerden alnan mal ise ganimet sayarlard. slm ncesi dnemde Mekke'de baz mnferit olaylarda hrszn elinin kesildii bilinmekle birlikte bu uygulamann fazla uzun bir gemiinin olmad, hatta hrszlk iin el kesme cezasn ilk koyann Abdlmuttalib veya Veld b. Mugre olduu rivayetleri 471

Hayvanlarn sebep olduu cinayetlerde hayvan sahibinin kast ve ihmali varsa kendisine ceza verilmekte (k, 21/29), yoksa hayvan cezalandrlmakta, mesel talanarak ldrlmektedir (k, 21/ 28). Hata ve sebebiyet yoluyla verilen zararlarda madd tazminat denmesi (k, 21/33-37), hrszn ald maln birka katn demesi (k, 22/1-5) ngrlmektedir. B) Roma Hukukunda. Avrupa hukukunu XVIII. yzyla kadar birinci derecede etkileyen, bugn de Bat hukukunun klasik kaynaklarndan saylan Roma hukukunda balangta ahs intikam fikrinin ar bast, birok ar ceza meyyidenin bulunduu, mevcut itima yap ve tabakalarn bu sert ceza meyyidelerle korunmaya alld bilinmektedir. Ancak On ki Levha Kanunu, teamlden kaynaklanan ar cezalar hafifletmede ve madd tazminat usuln yerletirmede nemli rol oynamtr. Roma hukuku on asrdan fazla sren uzun bir dnemi kapsadndan eitli devirlerde olumlu veya olumsuz farkl gelimeler olmutur. Birinci devir (Ouirites hukuku devri) Roma hukukunda sular ahs su-amme suu eklinde ikiye ayrlyordu. Vatana ihanet, aile reisini ldrme, byclk-sihirbazlk lmle cezalandrlr, bir ahs yaralayan veya sakatlayana ksas uygulanr, anlama halinde ise diyet denirdi. Su st yakalanan hrsz ldrlebilir veya kle statsne geirilebilirdi; hrszl sonradan ortaya karsa ald maln iki kat detilirdi. Borcunu demeyen borlunun, asker kaann ve mahkmlarn kleletirilmesi yaygnd. Kleler hak sahibi (insan) deil hak konusu sayldndan onlara kar ilenen sular mala kar yaplan saldr olarak deerlendirilir, su ileyen kleler ise hrlere oranla ok sert cezalandrlrd. Kleler olur olmaz sebeplerle lme mahkm edilebilir, efendileri veya sularn bilinmeyen failleri adna cezalandrlabilirdi. Roma hukuku asrlar sren uygulama seyri, idareci ve hukukularn katklar ile laik bir yap erevesinde merhale merhale yumuatlarak gelitirilmi ve ileriki asrlarda Avrupa ceza hukukuna nemli lde kaynaklk etmitir.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZM mevcuttur. Chiliye Araplar'nda, bran ve Roma hukuklarnda grld zere su st yakalanan hrszn srekli veya belli bir sre iin kle statsnde tutulmas gibi bir cezaya rastlanmamaktadr; ancak hrsza aldnn birka kat detilmekteydi. ok yaygn olmamakla birlikte yol kesme ve ekyalk sularn ileyenlerin aslarak ldrld de bilinmektedir. Chiliye Araplar arasnda en yaygn ceza ekilleri ldrme, hapis, dayak, kabilenin himayesinden karma ve srgnd. Araplar lm cezasn genelde klla infaz ederlerdi. Baz mnferit olaylarda mzrakla ldrme, aaca germe (salb), talayarak ldrme (recm), iple boma ve asma, ikence ile ldrme (msle) eklindeki infazlara da rastlanmaktadr. ran ve Bizans'ta sk olarak grlen toplu srgn ve g ettirme (tehcir) cezasna Araplar'da da rastlanmaktadr. Bilhassa Gney Arabistan'da isyankr kabileler toplu ge tbi tutulurdu. Su ilemekte srar eden ve kabilesini devaml olarak skntya sokan sulu bazan kabilenin ortak korumasndan karlr (tard ve hal') ve bu durum dier kabilelere duyurulurdu. Belli durumlarda katilin yaknlarnn diyet borcuna itirak ettirilmesi (kile*) veya faili mehul cinayetlerde maktuln bulunduu mahalle halkna diyetin dettirilmesi (kasme*) usulleri, Chiliye Araplar arasnda hem kollektif sorumluluun bir ifadesi, hem de madurun diyetinin denmesinin teminat olarak yaygn bir uygulamaya sahipti. Chiliye Araplar arasnda dayak (celde) cezas daha ok aile veya kabile byklerinin fertleri terbiye iin kulland, bazan da mabede veya idareye olan borcunu ifa etmeyen kimseye uygulanan bir ceza ekliydi. Suluyu tehir iin alnnn stndeki san kazma da ceza ekillerinden biriydi. 2. slm Hukukunda Ceza. slmiyet, Hz. dem'le balayan ilh tebliin son halkas ve btn mahlkat iin rahmet dini olmasnn tabii sonucu olarak dnya ile hiret, fert ile toplum, iman-ibadetahlk ile hukuk arasnda denge ve btnlk kurmu, ferdin yaratan ile mnasebetlerinin yan sra itima mnasebetleri de ana hatlaryla ele alp tanzim ve slah etmi, ok defa genel, gerektiinde de zel ilke ve hkmlerle itima, iktisad ve hukuk hayat gelitirmeyi ve korumay hedef almtr. Chiliye devri Arap toplumu da dahil kendinden nceki ilh din ve hukuk dzenle472 rinde cezalandrma ile ilgili mevcut arlk ve dengesizlikleri kaldrm, sularn nlenmesinde din ve ahlk zemini, ferd mesuliyet duygusunu n plana karm, formel adalet yerine hakkaniyet esasna dayal bir uygulamay gndeme getirmi, niyet, kast ve siki devreye sokmu, belli sular iin de mkul, tatminkr, nleyici ve uslandrc ceza meyyideler koymutur. Bylece tarih seyir ierisinde devam edegelen ilh dinler, insan deerler ve toplumlar arasnda btnl kurmay ve korumay hedef almtr. slm ceza hukuku, slmiyet'in hem btnlnn hem de btnleyiciliinin bir paras ve bu alandaki gayesini gerekletirmenin vastalarndan biri durumundadr. slm dininin ana kayna olan Kur'an ve Snnet slm ceza hukukunun da asl kayna olup bu alandaki temel prensipleri ve amalar belirler. slm hukukular ve hukuk ekolleri ise bu esas ve amalarn gnlk hayata uygulanma tarz ve artlaryla ilgili hukuk yorum ve ayrnty gelitirerek kendi devir ve toplumlarnn problemlerini bu erevede zmeye almlardr. Bu sebeple slm ceza hukukunun klasik yaps Kur'an, Snnet ve slm hukukularnn ictihadlar eklinde hiyerarik merhalede olumutur. Kur'an ve Snnetin belirledii cezalar netice itibariyle slm'n muhafazasn esas ald be temel deerin yani akl, din, can, rz ve maln korunmasn, insanlarn genel ve zel yararn bir denge iinde gzetmeyi hedef alr. Bu cezalar, slm'n ktl nleyip iyilii hkim klma ilke ve gayretinin bir parasdr. Ancak slm dini suun ilenmesinin en aza inecei bir hayat ve toplum tarz kurmaya, ktln ilenmesini ve aleniyet kazanmasn nlemeye daha ok nem verir. Bu sebeple de getirdii din ve ahlk sistem, ilenen suun cezalandrlmasndan ok o suu ilemeyi kolaylatran sebepleri ortadan kaldrmay hedef alr. Cezalar ise hukuk planda zecr tedbirlerdir. Cezalandrma ama deil, slm'n hedef ald gayelerin gereklemesi ve korunmasnda son are olarak bavurulan bir aratr. er' cezalarn iman ve ahlk esaslarndan ve Medine slm toplumunun teekklnden sonra vazedilmesinin sebebi de budur. Cezalandrmann amac, genelde suun aleniyetine ve yaylmasna engel olarak itima vicdan ve yapy korumak, zelde ise suu nlemek, suluyu te'dib ve slah etmektir. Bundan dolay suluya verilecek ceza toplumun hukukunu ve ortak deerlerini koruyacak, suun ilenmesine ve tekrarna engel olacak, suluyu uslandracak, mer vicdan tatmin edip madurun intikam hissini dindirecek miktar ve ekilde olmaldr. Bu ereve iinde verilen ceza ilh adalet ve rahmetin bir parasn oluturur. Nitekim Kur'an'n ksasta hayat olduunu bildirmesi (el-Bakara 2/179), Hz. Peygam-

ber'in de Allah'n koyduu cezalardan birinin infaznn yeryzne krk sabah yamur yamasndan daha hayrl olduunu haber vermesi (bn Mce, "Hudd", 3) bu anlamdadr. nsanlarn suluya acmada veya onu cezalandrmada arla kamamas ve mevcut artlardan etkilenmemesi iin kanun koyucu (ri'), toplumun ve madurun hukukunu birinci derecede ilgilendiren had ve ksas cezalarn naslarla belirlemitir. Kur'n- Kerm'de zina edenlere 100 sopa vurulmas emredildikten sonra, "Allah'n dini -hkmn infaz- konusunda suluya kar merhametli davranmayn" (en-Nr 24/2) denilmesi, olay sadece sulu asndan deerlendirmenin yanl olduuna iaret eder. Bir suun ilenmesi sadece Allah'a kar itaatsizlik deil ayn zamanda topluma kar bir saldr ve hakszlktr. Nitekim Kur'an, haksz yere bir kimseyi ldrenin btn insanlar ldrm gibi olacan beyan etmekle (el-Mide 5/32) suun kamuoyunda ve vicdanlarda at derin yaraya iaret etmitir. zellikle haddi gerektiren sularn hemen ifa edilmemesinin istenmesi, ancak belli bir aleniyet kazandktan sonra cezalandrlmas cihetine gidilmesi biraz da bu sebepledir. Cezalar genelde sulunun dnyada birtakm ferd ve itima haklar ihll etmesinin karldr. Sulunun bu fiiliyle ayn zamanda Allah'n emrine de kar gelmi olmas hususu daha ok uhrev cezann konusuna girmekte, bu da kul hakk hari ancak tvbe veya Allah'm aff ile sakt olabilmektedir. Bu bakmdan infaz edilen cezann sulu iin mafiret vesilesi ve kefaret olacan bildiren hadisleri (Buhr, "Hudd", 8, 14; Tirmiz, "Hudd", 12), kiinin suunu ken-

diliinden itiraf edip gerek anlamda tvbe etmesi eklinde yorumlayan gr daha isabetli grnmektedir. slm dini, ahs haklarn ar bast cezalar da dahil olmak zere cezalandrmay devlete ait bir hak ve grev klmakla hem devlet ceza hukuku fikrini

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZM tesis etmi, hem de ksasn infaznda, diyette ve hadleri uygulamada dzensizlikleri, hakszlk ve arl, eitsizlii ve ahs dmanlklar ortadan kaldrarak cezalandrmay kanun, genel ve dil esaslara balamtr. Cezalandrma devletin hkimiyetiyle yakndan ilgili olduu iindir ki slm'n ilk devirlerinde temel cezalarn infaz devlet bakannn, blge valisinin veya fevkalde yetkili mahkemelerin, tli derecedeki cezalarn infaz ise normal mahkemelerin yetkisinde bulunuyordu. Cezann caydrcl ve nleyicilii kadar slah edici ve eitici olmas da nemlidir. Mesel hapishanelerde mahkmlarn, su eitlerine ve durumlarna gre ayr blmlere konmas tedbirine ilk devirlerden itibaren rastlanmakta olup halifeler de konuya ayr bir nem vermilerdir. Kadna srgn cezas uygulanmayaca grn benimseyenler de onun babo kalp ahlken daha da bozulmasn nlemeyi amalamlardr. A) Cezalarn Tasnifi ve eitleri. slm hukukunda ceza meyyideler eitli ynlerden farkl ayrmlara tbi tutulabilir. Hedef aldklar hak ve menfaatlerin mahiyetleri itibariyle cezalar hayata, bedene, ahsiyete, mal varlna veya ferdin temel hak ve hrriyetlerine ilikin olabilir. Suun dorudan doruya karl olan cezaya "asl ceza" denilir. Bu cezay infaz imkn olmaynca onun yerine geen "bedel ceza "dan veya asl cezaya ilve olarak verilebilen "ek ceza"dan sz edilir. Suun ihll ettii hakkn, dier bir ifadeyle cezann infaznda hkim olan hakkn mahiyetine gre cezalar Allahtoplum hakkna taalluk eden cezalar, ahs haklarla ilgili cezalar, her iki hakkn da bulunduu cezalar eklinde l bir ayrma tbi tutulabilir. Bununla birlikte cezalarn en ok bilinen tasnifi, ri' tarafndan belirlenip belirlenmediine gre yaplan ve suun eidini de dikkate alan aadaki ayrmdr: a) Had. Allah hakk yani toplumun hakk olarak yerine getirilmesi gerekli, miktar ve keyfiyeti belirli ve snrl ceza meyyidedir. Kur'an'da bu grupta drt cezadan bahsedilir. Bunlar zina edene 100, iffetli bir kadna zina iftirasnda bulunana seksen sopa (celde) vurulmas ve ayrca ahitliinin kabul edilmemesi (enNr 24/2, 4-5), hrszn elinin kesilmesi (el-Mide 5/38), silhl gasp, yol kesme ve ekyalk gibi anarik sular ileyenlerin ldrlmesi, aslmas, el ve ayaklarnn apraz kesilmesi veya srgn edilmesi (el-Mide 5/33-34) cezalardr. Zina eden kimsenin bekr olmas halinde 100 sopa, evli olmas durumunda talanarak ldrlme (recm) cezasna arptrlmas eklindeki ayrm ile zina eden bekrn ayrca belli bir mddet srgn
edilmesi (Buhr, " H u d d " , 21, 30-32; Eb D v d , " H u d d " , 23-25), a r a p iene, s a -

blme ayrlmakta olup her iki ekli de Kur'an'da dzenlenmitir. Kur'n- Kerm ksasn farz klndn ve ksasta hayat
o l d u u n u (el-Bakara 2 / 1 7 8 - 1 7 9 ) , T e v r a t ' -

ta da ksasn emredildiini (el-Mide 5/ 45), adam ldrmede maktuln velsine ksas isteme yetkisi verildiini (el-sr 17/33), maktuln velsi tarafndan katilin affedilmesi halinde (el-Bakara 2/178) veya hataen adam ldrmelerde (en-Nis 4/92) diyet deneceini belirtmektedir. Yine Kur'an, kasten adam ldrenin hirette de uzun sre cehennem azab ile cezalandrlacan ( e n - N i s 4/93),

ys tartmal olmakla birlikte sopa vur u l m a s (Buhr, " H u d d " , 2 - 4 ; E b D-

vd, "Hudd", 36), irtidad edenin ldrlmesi (Eb Dvd, " H u d d " , 1 ; evk-

n, Vli, 216 vd.) cezalar ise Hz. Peygamber'in emir ve uygulamalar ile sabit olmu, sonraki asrlarda da bu ekilde uygulanmtr. Ancak zina eden bekra verilecek srgn cezas Eb Hanfe'ye gre sabit bir ceza (had) olmayp devletin uygun grmesi halinde verilebilen bir cezadr. Ayrca hadisle sabit olan mrtedin ldrlmesi cezasnn o gnk artlarn gerektirdii siyas- idar bir ceza olarak deerlendirilmesi de mmkndr. Nitekim baz hukukular bu cezann had deil ta'zr cezas olduunu ve bu cezay uygulad durumlarda Hz. Peygamber'in bir devlet bakan sfatyla takdir hakkn kullandn ileri srmektedirler (Aw, s. 161-164). Klasik kaynaklarn bir ksmnda da lm ile cezalandrld belirtilmekle birlikte irtidadn haddi gerektiren sular blmnde saylmad ve mstakil olarak ele alnd grlmekt e d i r ( m e s e l bk. K u d r , III, 181-213; IV,

hataen adam ldrenin kefret olarak diyetten baka bir mmin kleyi zat etmesi gerektiini (en-Nis 4/92) bildirmektedir. Cinayetlerde ksas asl ceza, diyet ise bedel ceza yani bir nevi tazminattr. Kefret ceza yn de olan ek bir ykmllktr. Hadiste ayrca, vrisi olduu kiiyi ldren kimsenin mirastan mahrum olaca hkm ek bir ceza olar a k getirilmitir (Tirmiz, " F e r ' i z " , 17).

148-149). slm hukukularnn isyan ve ihtill (bay) suunu ve buna uygulanacak ceza meyyideyi de had cezas olarak adlandrmalar ayn ekilde yorumlanabilir ( a y r c a bk. H A D ) .

Ksas ve diyet ahs haklarn hkim olduu cezalardr. Kur'n- Kerm, adam ldrme ve yaralamada kast ve hata ayrm yapp ksas ve diyet istemeyi madur iin hak, infaz da toplum iin grev, ayrca diyeti kolaylk, aff da rahmet olarak takdim edip insan hayatn her ynyle koruma altna alm; hem dil, kalc, tatminkr ve dzenli bir hukuk ilke ve uygulama getirmi, hem de bunun dayanaca din ve ahlk bir zemin ve esas oluturmutur (ayrca bk. DYET;
KISAS).

Kur'an'da ayrca "ak ktlk" (zina) yapan kadnlarn, drt ahidin de bulunmas halinde, lnceye veya Allah onlar iin bir yol gsterinceye kadar eve hapsedilmesi, fuhu yapan erkeklere eziyet edilmesi, tvbe edip uslanrlarsa eziyetten vazgeilmesi emredilmekteyse de
( e n - N i s 4 / 1 5 - 1 6 ) hukukularn oun-

c) Ta'zr. Had ve ksas cezas dnda kalan, yani naslarla belirlenmemi olup takdir ve tayini kanun koyucuya braklm bulunan cezalardr. Kur'an ve Snnet temel baz sular iin zaruri ve snrl lde ceza meyyide getirmi olduundan genelde din ve ahlk esaslarn korunmas, hukuk dzeninin ve itima disiplinin ihllinin nlenmesi, gerekiyorsa bunu salayacak ceza tedbir ve meyyidelerin gelitirilip uygulanmas, mslman toplumlarn kendi devir ve artlar iinde takdir ve tayin edecekleri bir husus olup devlete bu ynde geni bir grev ve yetki alan braklmtr. Haddi gerektiren sularn dnda kalan fiillerin ne derece su olduu ve hangi tr meyyide ile cezalandrlaca slm'n genel ilke ve gayeleri dorultusunda belirlenir ve uygulanr. slm hukukular bu grup cezalarn lm, celde, hapis, srgn, knama, tehdit, nasihat, tazmin ve mal ceza eklinde verilebileceini kabul ederler. Ancak hangi su iin hangi ce473

luu, bu ceza meyyidelerin zina edenler hakknda daha sonra nzil olan celde yetiyle (en-Nr 24/2) ve snnetin evliler iin getirdii recm cezasyla neshedildii grndedir. Buna karlk yetlerin sevici kadnlar ve livta yapan erkekler hakknda nzil olup hkmlerinin devam ettii gr de mevcuttur. b) Ksas. Kasten yaralama, sakat brakma ve ldrme olaylarnda sulunun, iledii fiile denk bir ceza ile cezalandrlmas ilkesine ksas denir. Ksas canda
(ksas f i ' n - n e f s ) ve uzuvda (kss m dn e ' n - n e f s , k s s f i ' l - e t r f ) o l m a k z e r e iki

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZM
zann uygulanaca ve bunun st snrnn ne olaca, ta'zren lm cezasnn cevaz gibi konularda farkl grler vardr (bk. TA'ZR).

sapklarn, mslmaniar arasnda fitne ve fesada yol aanlarn, mahremiyle evlenenlerin, sihirbazlarn, su ilemekte srar edip ceza ile uslanmayan hrszn ve arap ienin belli bir tekerrrden sonra ldrlmesini emrettii rivayetleri vardr (Eb Dvd, "Hudd", 2, 20, 29, 30, 37; evkn, VII, 130-133, 165-166, 199-200, 213-214). Bundan hareketle slm hukukularnn ounluu, belli arlktaki sularda devlete had ve ksas dnda lm cezas verme hakk tanmakta, ayrca fikirlerinin propagandasn yapan bid'atnn ve zndn, dman lehine casusluk yapan mslmann ldrlmesinin cevazn tartmaktadrlar. Ancak devlete bu ynde genel bir takdir yetkisi tanmaktan kanarak rnek su nevileri zerinde lm cezasnn cevazn ayr ayr tartmalar, bu cezann snrlanmas, keyfliin ve zulmn nlenmesi ynndeki gayret ve temaylleriyle aklanabilir. b) Uzuvda Ksas. Kur'an'n birka uzvu rnek olarak zikredip (el-Mide 5 / 4 5 ) koyduu ilkenin tabii gerei ve ksas cezasnn bir blmdr. Dier bir beden ceza ekli olan el kesme hrszlk suunun, el ve ayaklarn apraz kesilmesi ise ekyalk ve anari suunun cezas olarak Kur'an'da ngrlmtr (el-Mide 5 / 3 8 , 33). c) Celde. Haddi gerektiren sulardan bekr olann zinas ile zina iftiras ve arap ime sularnda sabit sayda (10080) uygulanan bir cezadr. Ayrca ta'zr sularnda da hkimin takdirine bal olarak celde cezas verilebilir. d) Hapis. Hrriyeti kstlayc cezalarn banda gelen hapis, slm dnemi Arap cemiyetinde pek yaygn olmamakla birlikte eski medeniyetlerde ve yerleik toplumlarda bilinmekte ve uygulanmaktayd. Bir suun aratrlmas srasnda sann kamasn nleme veya borluyu ifaya zorlama maksadyla bir bask unsuru olarak uygulanan ihtiyat hapse (tutuklama) Hz. Peygamber devrinde de rastlanmaktadr. Suu kesinleen failin hapsedilmesine gelince, Hz. Peygamber ve Eb Bekir devirlerinde bu ynde bir uygulamann olmad, bu dnemde Medine'de zel bir hapishanenin bulunmad rivayetleri vardr. Ancak Kur'n- Kerm, gemi kavimlerdeki hapis cezasndan bahsetmesinin yan sra (Ysuf 12/ 75-76) ak ktlk (zina) yapan kadnlarn evde hapsedilmesini emretmekte (en-Nis 4/15-16), bylece hapsin de ihtiyat bir tedbir veya ceza bir meyyide

olarak kullanlabileceine iaret etmektedir. Halife Hz. mer'in Mekke'de Safvn b. meyye'ye ait bir evi satn alp hapishane olarak kulland ve bunun slm'da ilk hapishane olduu bildirilir. Hz. Ali de Kfe'de " N f i " adn verdii bir hapishane yaptrm, mahkmlarn bundan kamas zerine "Muhayyes" adn verdii daha muhkem bir hapishane ina ettirmitir. Hapis cezas slm hukukular tarafndan genelde olumlu karlanmakta, baz sular iin eitici ve slah edici bir tedbir olarak grlmekte, bu konuda kanun koyucuya veya mahkemeye geni bir takdir hakk tannmaktadr. e) Srgn. Yol kesip ekyalk yapanlara uygulanacak ek bir ceza veya bu gruptaki en hafif suun cezas olarak Kur'an'da zikredilmekte (el-Mide 5/33), hadiste de zina eden bekrlar iin bir yllk srgn cezasndan bahsedilmektedir (Buhr, "Hudd", 32). Ayrca srgn cezas amme menfaatini temin maksadyla verilebilir. Nitekim Hz. Peygamber kadnla zenen bir erkei (Eb Dvd, "Edeb", 61), Hz. mer de evresindeki kadnlar fitneye dren bir genci Medine dna srmtr. Ancak ilk devirden itibaren slm hukukular srgnden maksadn genelde suluyu toplumdan tecrit olduunu, bu gayenin hapis cezas ile de gerekleebileceini ileri srerek srgn cezas yerine hapis cezasnn da verilebileceini belirtmilerdir. f) Kefret. Hataen adam ldrme, yemini ve orucu bozma, ihram yasaklarna uymama, zhr* yemini gibi durumlarda emredilmekle birlikte bir ceza olmaktan ok iyi niyetli fakat hatal mslmann eitimi, klelerin hrriyete kavuturulmas, sosyal dayanmann gereklemesi gibi ok maksatl, ibadet yn ar basan beden ve mal bir mkellefiyettir. g) Mal Ceza. Belli sularda sulunun malnn telef edilmesi, devlete malna el konulmas veya suluya belli bir miktar deme mecburiyeti getirilmesi, ayrntda gr farkllklar olmakla birlikte ounluu tekil eden slm hukukular tarafndan ciz grlmekte ve bu konuda Hz. Peygamber'in ve Hulef-yi Ridn'in baz uygulamalar delil gsterilmektedir. Bata Eb Hanfe ve mam Muhammed olmak zere baz hukukular ise bunu eitli endielerle ve mer sebebin yokluu gerekesiyle ciz grmemilerdir. Yaknn ldren bir kimsenin mirastan mahrum edilmesi daha ok mal bir

B) Ceza Meyyide Nevileri. slm hukukunda suun eidine ve derecesine, sulunun durumuna gre deien farkl ceza meyyideler vardr. Belli bal ceza meyyideler olarak lm, uzuvda ksas, el kesme, celde, hapis, srgn, kefret, mal ceza ve tazmin, mirastan mahrumiyet gibi cezalar, ayrca ahitliin kabul edilmemesi, azar, tehdit, tehir gibi ahsiyete ve sosyal itibara ynelik ceza nevileri de saylabilir. a) lm Cezas. Ancak belli arlktaki sular iin sz konusu olup bunlar da temelde kasten adam ldrme, evlinin zinas ve irtidad sulardr. Nitekim Hz. Peygamber, kelime-i ehdet getiren bir mslmann ancak bu sebeple ldrlebileceini belirtmitir (Buhr, "Diyt", 6; Eb Dvd, "Hudd", 1). Kur'an'da Allah ve Resl'ne kar sava ap yeryznde bozgunculuk yapanlara uygulanacak cezalar arasnda "ldrlmeleri ve aslmalar" da saylmaktadr (el-Mide 5/33). slm hukukular bu yette, mrtedlerden veya devlete kar isyan edenlerden ziyade yol kesip adam ldren, silhl gaspta bulunan ekyann kastedildii grndedir. yette zikredilen "ldrme" adam ldrmenin, "asarak ldrme" ise adam ldrp silhl gaspta bulunmann arlatrlm ceza meyyidesidir. Devlete kar isyan edenlerin bu yetin kapsamnda dnlmeyip bunlarn hareketinin daha ok iki mslman grubun atmas eklinde telakki edilmesi ve ilgili yetin de (el-Hucurt 4 9 / 9 ) iaretiyle Allah'n hkmne boyun einceye kadar onlarla savalmas, fakat kendilerine mrted, mrik ve ekya muamelesi yaplmamas ynndeki msamahal kanaatte devrin siyas gelimelerinin, ynetici ve isyankrlarn konumlarnn etkisi de vardr. syankrlara uygulanabilecek lm cezas, mcerret isyanlarnn deil adam ldrm olmalarnn cezas grnmndedir. Bu saylanlarn dnda kalan dier sulara gerektiinde siyaset, kamu yarar gibi gerekelerle lm cezasnn verilip verilemeyecei veya mrtede verilen lm cezasnn o devrin artlarnn gerektirdii siyas-idar bir ceza saylp saylamayaca hususu tartmaldr. Hz. Peygamber'in yukardaki sebep dnda da lm cezasn uygulatt, mesel hayvanla veya hemcinsiyle iliki kuran cins 474

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZM ceza iken belli sularda sulunun ahitliinin kabul edilmemesi, hem yarglamada tedbir hem de sulu iin mnev bir ceza grnmndedir. Suun eidine, sulunun sosyal durumuna ve ahsiyetine bal olarak bazan azar, ikaz, tehdit, tehir de ceza meyyide olabilmektedir. Hangi sular iin hangi beden cezalarn verilecei naslar veya hukuk doktrini tarafndan belirlenmi veya en azndan bu konuda objektif ller getirilmiken mal ve mnev cezalarn takdirinde ve infaznda kanun koyucuya, ayrca mahkemelere geni yetkiler tannm, bylece suun ve sulunun durumuna gre nleyici, eitici ve slah edici cezalarn seimine imkn hazrlanmtr. C) Cezalandrma lkeleri, a) Kanunilik. slm ceza hukukunda nassa veya kanuna dayanmayan bir ceza eklinden sz etmek mmkn deildir. Ksas, diyeti ve hadleri gerektiren sularn ri' tarafndan aka tayin ve tesbit edilmesi, hkimin de bu cezalar verme zorunda oluu cezalandrmada keyflii nlemekte, kanunilii ve hukukun stnln salamaktadr. Kur'an'da, cezalandrmann gemi sular kapsamayacann deiik vesilelerle ifade edilmesi (el-Bakara 2 / 2 7 5 ; en-Nis 4/22-23; el-Mide 5 / 9 5 ; el-Enfl 8/38), sorumluluk iin tebli ve risletin l alnmas da (elsr 17/15) kanunilik ilkesini tekit eder. slm hukukularnn nemli bir blm, hadlerde ve ksasta kyas ve geniletici yorumu kabul etmeyip ceza naslarnn tefsirinde yargnn yetkisinin kstl olduunu belirtmek, silhl gasp ve ekyalk suuyla ilgili olarak yette (el-Mide 5 / 3 3 ) geen drt seimli ceza nevinden hangilerinin suun hangi merhalesinin karl olduunu belirlemeye almak ve hangi eit sular iin siyaseten lm cezasnn verilebileceini tartmakla ayn zamanda cezalandrmada kanunilik ilkesini de korumak istemilerdir. b) ahslik. Bu prensip Kur'an'da, herkesin yaptnn kendisine tesir edecei ve hibir mkellefin bakasnn iledii suun sorumluluunu tamayaca eklinde deiik vesilelerle tekrar edilmi (el-En'm 6 / 1 6 4 ; Ftr 3 5 / 1 8 ; en-Necm 53/38-39), hem dnya hem de hiret hayatnda geerli genel bir ilke olarak ortaya konmutur. Hz. Peygamber de babann suundan evldn, oulun suundan babann ceza grmeyeceini (Eb Dvd, "Diyt", 2; bn Mce, "Diyt", 23), her sulunun ancak kendi aleyhine bir fiil ilemi olacan (bn Mce, "Diyt", 26) bildirmitir. slmiyet, Arap toplumunda teden beri devam edegelen kollektif sorumluluu ilke olarak reddedip cezann ahslii kaidesini hkim klmtr. Ancak bu kaidenin iki istisnas olan kile ve kasme messeseleri, belli bir amaca ynelik olarak slm hukukunda devam ettirilmitir. Her ikisinde de sadece ceza deil, tazmin yn de bulunan diyet deme yk su ve sulu ile zayf da olsa ilgisi bulunan belli bir zmreye datlarak bir yandan toplumda sosyal denetimin yerlemesi amalanmakta te yandan da maktuln kannn heder olmas nlenmektedir. c) Genellik. slm ceza hukukunda cezann ahslar bakmndan umumilii, yani kanun karsnda herkesin eitlii ilkesi hkim olup hibir zmre ve ahsa dokunulmazlk veya ayrcalk tannmamtr. slmiyet balangtan itibaren btn insanlarn eit olduunu, stnln ancak takvda bulunduunu (elHucurt 49/13), takvnn da adaleti salamakla gerekletiini (el-Mide 5 / 8 ) belirterek btn kurumlarn adalet esasna oturtmay amalamtr. Hz. Peygamber ve ashap devri bu izgideki uygulama rnekleriyle doludur. Nitekim Resl-i Ekrem, hrszlk yapan soylu bir kadnn affedilmesi ynnde ashaptan gelen bir talebi iddetle reddetmi ve gemi milletlerin mahvolmasnn balca sebeplerinden birinin bu ayrm olduunu sylemitir (bk. Buhr, "Hudd", 1112; Eb Dvd, "Hudd", 4). Bir baka olayda da ceza uygulamasnda criyehr ayrm yapmam, bunu yadrgayan sahblere de ksasn Allah'n hkm olduunu ifade etmitir (bk. Mslim, "Kasme", 5). Cezalar kamu dzeninin tabii bir gerei olduundan slm lkesinde yaayan, bu lkenin vatanda olan veya olmayan gayri mslimlere de (zimm veya mste'men) ayn ekilde uygulanr. Ancak konu din hrriyeti noktasndan ele alnnca zimmlere arap ime cezasnn uygulanmayaca gr hkimdir. Onlara zina cezas tatbikinde ise farkl grler ileri srlmtr. Eb Hanfe ve mam Muhammed'e gre mste'menlere Allah hakknn galip olduu hadler uygulanmayp yerine ta'zr cezas verilir. Zimm ve mste'menler de devletin korumas altnda olduundan onlara kar ilenen sular da ayn ekilde cezalandrlr. Ancak bir zimmyi ldren mslmana ksasn uygulanmas tartmaldr. Hanefler'e gre cezalar devletin hkimiyetiyle yakndan ilgili olduu iin bir mslman veya zimm dman lkesinde iledii sular sebebiyle cezalandrlmaz. Cezalandrmada aslolan suun devletin egemenlik alannda ilenmesidir. Hukukularn ounluuna gre dman lkesinde su ileyen mslman veya zimm lkeye dnnce cezalandrlr. d) Su-Ceza Dengesi. slm ceza hukukunda su ile karlnda verilecek ceza arasnda mkul bir dengenin mevcudiyeti dikkati ekmektedir. Cezalandrma asl ama deil zarureten bavurulan bir aredir. Bu sebeple cezalar ancak zaruret lsnde belirlenmitir. Kur'n- Kerm'deki, "Bir ktln karl ona denk bir ktlktr" (e-r 4 2 / 4 0 ) hkm, tecavzlere sadece misliyle karlk verilmesinin gereine (el-Bakara 2/194) ve dolaysyla su-ceza dengesinin tesisine iaret etmektedir. Suun derecesini tayinde, madura verdii zarar yannda suun itima bnyeye ve nc ahslara olan olumsuz tesiri, slm deer hkmlerini ihll derecesi de gz nnde bulundurulur. Toplum hakknn ciddi boyutlarda ihll edildii had sularnda su ve ceza madurun urad zararla dorudan orantl deilken ahs haklarn n planda olduu ksas ve diyette cezann nevi ve miktar suun nevi ve miktaryla yakndan ilgili olup bu grupta mmkn olduu lde su-ceza eitlii korunur. Nitekim ksasta sulunun madura verdii zararn misliyle cezalandrlmas ilkesi hkimdir. Adam ldrme suuna asl olarak itirak eden birden fazla kimsenin bir kii karlnda ldrlmesi ynndeki ashap gr ve uygulamas, cezalandrmada ahs hakk korumann yan sra kamu dzenini salama ve suu nleme gayesinin de hkim olmas ile izah edilebilir. Yakmyla zina, ikence ederek ldrme, tekerrr, sularn itimai gibi hususlar cezalandrmada arlatrc sebepler arasnda saylrken hata, phe, bilgisizlik, ilk defa ilemi olma, alman maln deersizlii gibi faktrlerin cezay hafifletici sebepler saylmas da slm hukukundaki su-ceza dengesinin tabii sonucu olarak deerlendirilmelidir. e) Cezalandrmada Adalet ve Hakkaniyet. Kur'an ve Snnette belirlenen ksas ve had cezalar, ilendii sabit olan sular iin verilmesi zorunlu olan, azaltma veya baka bir cezaya tahvil etme konusunda hkime takdir hakknn verilme475

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZM dii tek seimli cezalardr. Bu cezalarn haksz yere verilmesi telfisi imknsz yaralar aacandan ilgili naslar ve bu paralelde gelien hukuk doktrini sularn olumasnda, ispatnda, cezay dren sebepleri iletmede sulu lehine titizlik gstermi, phe ve tereddtten sann faydalanacan genel bir ilke olarak benimsemi, bylece cezalandrmada adaleti salamtr. Hz. Peygamber'in, "Elinizden geldii lde mslmanlardan cezalar kaldrnz. Eer onun iin bir kar yol varsa hemen salveriniz. Devlet bakannn affetmede hata etmesi, cezalandrmada hata etmesinden daha hayrldr" (Tirmiz, "Hudd", 2 ; evkn, VII, 118) melindeki hadisi sank lehine titizlik gsterilmesi gerektiine iaret etmektedir. Kanunu bilmemenin belli durumlarda mazeret saylmas, ceza hkm tayan naslarn gemie mil olmamas, herkesin aslen susuzluunun ilke olarak kabul edilip su iin belli ispat vasta ve lsnn istenmesi, ceza arlatka ispat vastalarnn da arlamas, suluya ikence edilmesinin yasaklanmas (Buhr, "Mezlim", 30; Tirmiz, "Siyer", 38) cezalandrmada adaleti gerekletirmeye, hakszl ve hakkn suistimalini nlemeye ynelik ilkelerdir. Nitekim Hz. Peygamber, "Allah her eyde gzel ve uygun davranmay emretmitir... ldrdnzde bile bu ii gzel yapnz" (Tirmiz, "Diyt", 14) melindeki hadisle ksasn ancak klla infaz edileceini (bn Mce, "Diyt", 25) beyan ederek ikence ile veya atete yakarak ldrmeyi yasaklam (Eb Dvd, "Cihd", 120, 122), bylece yarglamada olduu gibi cezalarn infaznda da adaletin gzetilmesi ilkesini vazetmitir. slm devletinin kurulu dnemine ait baz mnferit olaylarda sulularn ikence ile ldrme tarznda cezalandrldna rastlanmaktaysa da (bk. Buhr, "Hudd", 15, "Diyt", 7; Eb Dvd, "Diyt", 10, 14) bu uygulama o gnk sava artlar erevesinde saldrganlar iledikleri sularn misliyle cezalandrma ilkesine bal geici ve caydrc bir operasyon niteliinde olup bu tr cezalandrma sonradan kaldrlmtr. Sulunun cezaya g yetiremeyecek derecede hasta ve zayf oluu gibi zel durumlarda cezann hafifletilmesi veya tecili sz konusudur. Hz. Peygamber, zina eden ok zayf ve ihtiyar bir sahbye 100 celde yerine ok dall bir aa paras ile bir defa vurmay yeterli grm, det gren criyenin celde cezas476 n zrl halinin sona ermesine kadar tehir ettirmitir (Eb Dvd, "Hudd", 34; evkn, VII, 126). Kle ve criyelere baz cezalarn yarya indirilerek uygulanmas (en-Nis 4/25), vcb ve ed ehliyetlerindeki eksikliin karl olmas itibariyle adaletin gerei kabul edilmitir. erefli ve itibarl kimselerin ksas ve had sulan dnda kalan kk sularnn belli durumlarda affedilebilmesi (Eb Dvd, "Hudd", 4), ktlk zamanlarnda ve benzeri zaruret halinde yaplan hrszln had ile cezalandrlmamas, cezalandrmadan beklenen gayeye uygun davranlar olarak deerlendirilmelidir. D) Ceza Sorumluluk. Bir fiilin su saylp cezalandrlabilmesi iin onun nas veya kanun tarafndan su olarak belirlenmi olmas (kanun unsur), bilfiil ilenmi olmas (madd unsur), failin kusurlu olmas (mnev unsur) ve ayrca fiilin hukuka aykr olmas gerekir. Sua hazrlk mahiyetindeki fiiller ve sua teebbs ayr bir su tekil etmedii srece cezalandrlmaz. ledikleri sutan, ancak hr irade ve temyiz gcne sahip olup kendilerine kusur isnad kabil olan kimseler sorumlu tutulabilir. slm hukukunun, insanlarn dndaki canllarn ve eyann sorumlu olmad ilkesini getirmi olmas, hukuk tarihinde kaydedilmi nemli bir merhale olarak deerlendirilmelidir. Zira hayvanlarn ve eyann sorumlu tutulmas slm ncesi hukuk dzenlerinde mevcut olup bu anlaya XIX. yzyla kadar Avrupa'da da rastlanmaktadr. Chiliye dneminde bir kimse kuyuya, madene derek lm veya hayvan tarafndan ldrlmse o kuyu, maden veya hayvan lenin diyeti saylabilirdi (Eb Ysuf, s. 22). Hz. Peygamber, "Hayvanlar, kuyu ve maden yaralamadan (cinayetten) sorumlu tutulamaz" (Buhr, "Diyt", 2829; Mslim, "Hudd", 45) diyerek bu uygulamay kaldrmtr. Ceza sorumlulukta failin kusur derecesinin yani kast, ihmal veya taksirinin, suu ileme durum ve aletinin farkl sonular vardr. Kasd tesbitte de genelde belirgin ve objektif ller alnr. Ya kkl, akl hastal, sarholuk, ikrah gibi fiil ehliyetine tesir eden haller mal sorumluluu pek etkilemezse de ceza sorumlulua deiik derecelerde messir olur. E) Cezalarn timai ve Tekerrr. slm hukukularnn byk ounluuna gre ceza verilmeden nce ayn suun birden fazla ilenmesi halinde, bakasnn hakkna dokunmad srece ve mal haklarn karlanmas artyla tek ceza ile yetinilir. Cezalar farkl neviden olan farkl sular ilenmise kural olarak her birinin cezas ayr ayr verilir. nce ahs haklarn baskn olduu cezadan veya dier cezalarn uygulanmasna imkn vermeyen lm cezasndan balanr. Farkl sularn cezas ayn neviden ise en ar olann uygulanmas yeterli grlmtr. Ancak slm hukukular genelde, ahs haklara ilikin cezalarn ayrca ve ncelikle uygulanmas grndedirler. Cezalandrmadan sonra suun tekrar ilenmesi durumunda ayn ceza tekrar uygulanr. Bununla birlikte tekerrr halinde haddin sayca olmasa bile keyfiyet itibariyle daha iddetli bir ekilde uygulanabilecei veya had cezasna ilve olarak suluya ta'zr cezas da verilebilecei ileri srlmtr. Hrszlk suunun cezadan sonra ikinci defa ilenmesi durumunda hrszn sol ayann kesilecei hususunda slm hukukular gr birlii iinde ise de daha sonraki tekerrrlerde hangi tr cezann uygulanaca tartmaldr. arap ime ve irtidad sularnn belli sayda tekerrr halinde sulunun ldrlecei gr, kamu dzenini temin maksadyla siyaseten katle izin olarak anlalmaldr. Hadlerin tvbe ile skt olaca kanaatinde olanlara gre hadler ancak tvbe eden sulunun ayn suu ikinci defa ilemesi halinde verilir. Dier bir ifadeyle tekerrr, sulunun tvbesinin dikkate alnmasna, sonu olarak da haddin dmesine engeldir. F) Cezann Dmesi. Sulunun lm beden ve ahs cezalar drrse de mal cezalar drmez, terikesinden denir. Suun ve sulunun cezalandrma iin gerekli artlar tamas halinde af, tvbe ve zaman amnn cezann dmesinde ne derece rol oynayaca hususu tartmaldr. Ksas ve diyet, maktuln yaknlarnn affetmesiyle veya anlama ile der. Hadlerde ise toplum hakk esas olduundan kural olarak af ve sulh sz konusu deildir. Ancak slm hukukular, hrszlk ve zina iftiras (kazf) sularnda madurun ahs hakkn da gz nne aldklarndan, cezann verilebilmesinde madurun davac olmas artnn aranacan belirterek bir bakma su mahkemeye intikal etmeden nce, hatta fi ve Hanbeller zina iftirasnda cezaya hkmedildikten sonra bile madura suluyu affetme yetkisi tanmlardr. Devlet bakannn veya kanun koyucunun ta'zr cezasnn aksine ksas ve had cezalarn af yetkisi yoktur. te yandan bu iki cezann eit-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZM li sebeplerle dmesi veya uygulanamamas, cezalandrmann temelinde yatan amme hakknn da dmesi demek olmadndan, bu durumda kanun koyucu suluyu daha hafif baka bir ceza ile ta'zren cezalandrabilir. Tvbe, sulunun Allah katndaki durumunu iyiletirebilecei gibi Allah'n kabulne bal olarak suun uhrev cezasn da kaldrabilir. Fakat tvbenin dnyev cezaya etkisi tartmaldr. Suun mahkemeye intikalinden sonra sulunun piman olmas ve tvbe etmesi verilecek cezay etkilemez. Ayrca tvbenin kul hakknn arlkta olduu ksas ve diyeti, mal ceza ve tazminatlar da drmeyecei aktr. Tvbenin hadlere etkisine gelince, ilgili yet (el-Mide 5/34) hirbe (yol kesme) anari suunda sulunun yakalanmadan nce kendi isteiyle teslim olmasnn Allah hakkn dreceini bildirmekte olup bu konuda ve irtidad edenin tvbe etmesi halinde cezann deceinde ittifak vardr. Buna karlk zina iftirasnda iftiraya urayann ahs hakk sebebiyle sulunun tvbesi hangi aamada olursa olsun cezay etkilemez. Dier hadlerde ise fi, Hanbel ve Zahirler, sulunun mahkemeye sevkedilmeden nce tvbe etmesinin haddi drecei, ancak suu ikinci defa ilemesi halinde tvbesine baklmakszn haddin uygulanaca grndedirler. Hanefler, Mlikler ve baz filer tvbenin kural olarak hadleri drmeyecei grn benimsemilerse de Hanefler'in ounluu hrszn yakalanmadan nce ald mal iade edip tvbe etmesinin haddi dreceini kabul eder. slm hukukularnn ounluu ile Zfer gibi baz Hanefler, ta'zr dndaki cezalarda zaman amnn sz konusu olmayaca grndedirler. Hanefler'in ounluu ise genelde, kul hakknn galip veya dikkate deer oranda mevcut olduu ksas, diyet ve kazf cezasnn zaman amna uramayacan, dier hadlerle ta'zr cezasnda bunun sz konusu olabileceini sylemilerdir. Ancak cezay drc zaman amnn sresi konusunda farkl grler ileri srlmektedir. 3. Literatr. slm ceza hukuku, slm hukukunun ibdt, mumelt ve ukbat eklindeki klasik l ayrmndan ncsnn konusunu tekil eder. slm hukuku belli artlarn ve hakl sebeplerin sonucu meseleci (kazuistik) tarzda doup gelitii ve hukuk ekollerine gre tedvin edildii iin klasik hukuk (fr) kaynaklarnda ceza hukuku, su ve ceza nevilerine gre zel hkmler eklinde ilenerek yaplam, ceza hukuku genel hkmlerine gerekli yerlerde ve ilgili olduu lde temas edilmitir. Ancak hukukulara ve hukuk ekollerine ait genel su ve ceza nazariyesinin, zel hkmler ve rnek olaylar zerinde younlaan doktriner tartmalardan karlmas mmkndr. te yandan slm toplumlarnn Hulef-yi Ridn dneminden sonraki ynetim tarz, hukuk hkmlerin retilmesi ve infaz konusundaki koordinasyon ve otorite eksiklii, zel hukuka nisbetle kamu hukukunun daha az gelimesine yol am, bu da ceza hukukunun gelimesini olumsuz ynde etkilemitir. slm ceza hukuku zel hkmleri, klasik kaynaklarda su ve ceza nevilerine gre "cinyt", "cirh", "diyt", "hudd", "kss", "ta'zr" gibi balklar altnda, ayrca amme ve idare hukuku alannda yazlm "Kitb'l-Harc", "el-Ahkm's-sultniyye", "es-Siyset'-er'iyye", "hisbe" ad ve trndeki eserlerde ele alnr. Ceza muhakemeleri usulne gelince, klasik kaynaklarda ceza muhakemeleri-hukuk muhakemeleri eklinde kesin bir ayrm bulunmayp her ikisi mtereken "edeb'l-kd" veya "edeb'l-kaz", "ehdt", "beyyint", "da'v", "ikrr" gibi balklar altnda, bazan da bu alanda yazlm "Edeb'l-kd", "Edeb'l-kaz" trnde mstakil kitaplarla bn Ferhn'un hkkm Tebratl-hkMu'nulkm, Aleddin et-Trablus'nin Lisn'l-hkkm't Abdlkadir deh'in y'l-slm; et-Ter'u'1-cin'iycin' iyyi'l czr

Muhammed Selm el-Avfi'-

v'nn F li'n-nizmi'1er'ati'1-slmiyye; vvTnin et-Tercul-cin ti'l-slmiyye fi't-teri

slm; Abdlazz mir'in et-Ta '

Abdlhlik en-Nefi'-er'aMuMebhis Abdsel-Me-

vel-knni'l-vad';

hammed Frk en-Nebhn'n 'i'1 - cin ' iyyi'l - slm; f selm Muhammed e-erifin bd''-er'iyye bt fi'l-fkhi'I-slm labilir.
BBLYOGRAFYA: Lisn'l-'Arab,

ahkm'i-cukadl eserleri say-

"czy", " v d y " md.leri; Buhr,

"Hudd", 2-4, 8, 11-15, 21, 30-32, " M e z l i m " , 30, "Diyt", 6-7, 28-29; Mslim, "Kasme", 5, 24, "Hudd", 45; bn Mce, "Diyt", 23, 25-26, "Hudd", 3; Eb Dvd, "Edh", 12, "Hudd", 1, 2, 4, 23-25, 29, 30, 34, 36, 37, "Diyt", 2, 10, 14, "Edeb", 61, "Cihd", 120, 122; Tirmiz, "Hudd", 2, 12, "Siyer", 38, "Fer'iz", 17, "Diyt", 14; Eb Ysuf, el-Harc, Kuteybe, ei-Ma'rif, ss, Ahkm'l-Kur'n, el-Muhtasar (el-Lbb Beyrut 1979, s. 1, 89; bn 22, 149-186; bn Sa'd, et-Tabakt,

Beyrut 1970, s. 240; CesKahire, ts., I-V; Kudr, ile birlikte), Kahire 1381/ el-Ah1966, Kahire 1960, tr.yer.; Eb Kahire Kahire 1939, II, 272; bn BeyVII,

1961,"m, 181-213; V, 148-149; Mverd, km's-sultniyye, Ya'l, el-Ahkm's-sultniyye, tr.yer.; bn Abdlber, el-st'b, IV, 411; Ykt, Mu'cemul-bldn,

Kayyim el-Cevziyye, et-Turuku'l-hkmiyye, rut, ts. (Dr'l-Fikr); evkn, Neyl'l-eutr, 216 vd.; Abdlkadir deh, y'l-slmt, Eb Snne, el-'rf ve'l-'de

118, 126, 130-133, 165-166, 199-200, 213-214, et-Teri'u'l-cin'iyfre'yi'l-fukah', Muamto Islaof islam, I: el-YehCeza HuBeyrut, ts. (Dr'l-Ktibi'I-Arab), I-II;

Kahire 1947, s. 69-80; Naci ensoy, "Eski D e v i r l e r d e v e slm'da Hrszlk Suu", mer Rait Seui'e Armaan, 161-174; J. Schacht, An introduction "Ksas", "Zin", Shorter Encyclopedia Ahmed eleb, Mukrenet'l-edyn zer Sahir Erman, Nazar ue Tatbik kuku, Umm Umur. Roma Hukuku, istanbul 1956, s.

ve Lisnddin bn'-hne'nin gibi eitli eserler-

de ele alnr. Bununla birlikte ilk devirlerden itibaren hukuk doktrininde ceza muhakemelerine mahsus zel hkmler getirilmi, ceza zel hkmleri arasnda muhakeme usulne de yer verilmi, konunun amme hukuku dal olmas ve ayr bir neme sahip bulunmas sebebiyle yetki, yarglama, ispat ve infazla ilgili olarak farkl usuller gelitirilmitir. amzda gerek slm ceza hukuku genel ve zel hkmleriyle, gerekse ceza muhakemeleri hukukuyla ilgili olarak yaplan ciddi ve ilm mstakil almalar, slm ceza hukuku doktrininde yeni bir devir nitelii gstermektedir. Bu trn dikkate deer rnekleri arasnda Muhammed Eb Zehre'nin rime ve'l-cuku.be Felsefet'l-Cukbe slm, lYyet'l el-Ka ti'l - fkh el-Ce1-slm; filMedhal'lel-Mes'- slm; fil - fkhi'I - slm ve

mic Lau, Oxford 1964, s. 175-187; a.mlf., "Kati", Leiden 1974, s. 227-231, 261-263, 658-659; diyye, Kahire 1967, s. 273-278; Sulhi DnmeKsm, stanbul 1967, I-III; Ziya stanbul 1967, s. 178II, 591-639; Ha(Mutlu), II, 180fi'-er'ati'T Kahifi'l-fkhi'lMedhal'l1403/1983; fi'l-fkhi'Iel-Muet-Teue'l-kfi'l-fkhi'l-Ca'feI, 121-158; Ceue nsan Esasel-Medel-Cerme,

179; Zerk, el-Fkhul-slm, mdullah, slm slmiyye, Nazariyyt slm, Peygamberi 198; Abdlazz mir, et-Ta'zr

Kahire 1969; Ahmed Feth Behnes, fi'l-fkhi'I-cin'iyyi'l-slm,

re 1389/1969; a.mlf., el-'Ukbe Kahire 1403/1983; a.mlf., iyyi'l- slm, Kahire fkhi'I-cin' slm,

a.mlf., el-Mes'liyyet'l-cin'iyye faal, V, 569-611; M. Eb Zehre, r'u'l-cin' nni'l-oad', fi'-er'ati'l-slmiyye

Kahire 1389/1969; Cevd Ali,

Kahire 1974, I-II; Abdlhlik en-Nevv,

Beyrut 1974; Hasen Him Ma'rf,

el-Mes'liyyetl-cez'iyye s e ) ; Karaman, slm Hukuku, vat Akit, slm Ceza Hukuku

Ahmed Feth Behnes'nin el-Hudd fi'l-slm, fi'l-fkhi'I fkhi 1 - cin 'iyyi '1 - slm, - cin 'iyye

r Ibask yeri ve yl yok] (el-Matbaat'I-Had-

tan, istanbul 1976; Abdlkerm Zeydn,

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

Ali

CEZM
hal li-dirseti'-erfati'l-slmiyye, Mecm'a Buhs Badad Fkhiyslm

f hukuk kurallarndan birini uygulamak durumundaydlar. Bunlara gnderilen eitli ferman, kanunnme ve adletnmelerde hkmn "er' ve kanuna uygun" olarak verilmesi emredilmektedir (mesel bk. BA, MD, nr. 3, s. 219; Tevki Abdurrahman Paa, s. 499-500, 502-503, 508; Barkan, s. 84, md. 26, s. 305, md. 10, s. 342-343, md. 8, 10). Burada "er'" er' hukuk, "kanun" da rf hukuk anlamndadr. rf ceza hukuku olarak ayr bir hukuktan sz edilirken bununla er' hukuka zt ve ona ramen gelien bir hukuk yap anlalmamaldr. Geri rf hukuk kurallar konurken dnemin hukuk, siyas, asker, mal artlar ve merkeziyeti devlet anlaynn etkisiyle er' hukuk prensiplerinin zorland veya ihll edildii olmutur. Ancak btn bu mnferit zorlamalara veya ihlllere ramen Osmanl ceza hukukunun slm hukukunu bertaraf ettiini ve ondan bamsz bir hukuk oluturduunu dnmek mmkn deildir. Zira bu dzenlemeler, zaman zaman snrlar alsa bile slm hukukunun devlet bakanna tand ta'zr yetkileri erevesinde yaplmtr. Nitekim baz dzenlemeler daha sonra ta'zr erevesi ald gerekesiyle geri alnmtr. Nianclar tarafndan yapld anlalan bu dzeltmeler genellikle, "Emr-i er' muteberdir; kanunu yoktur" ifadesiyle kaydediliyordu (Heyd, s. 148-149). Bunun, zellikle ehl-i er'in etkisinin artt XVI. yzyldan sonra gerekletii sylenebilir. Nitekim Haziran 1696 tarihli bir hkmde bundan byle mahkeme kararlarnn nceden olduu gibi er' ve kanuna uygun olarak deil sadece er'a uygun olarak verilmesi emredilmektedir (BA, MD, nr. 108, s. 293; Aydn, s. 64). Btn bunlar, genel olarak Osmanl hukukunun ve zel olarak Osmanl ceza hukukunun slm hukukuna dayandn ve ona gre ekillendiini ortaya koymaktadr. Bu sebeple yaplan yorumun isabeti ve slm hukukunun btnlne uygunluu tartlsa bile Osmanl ceza hukukunun slm hukukunun Osmanl dnemi artlarna uygun bir yorumundan ibaret olduunu sylemek mmkndr. Osmanl Devleti'nde er' ve rf ceza hukukunun birlik ve btnlk iinde uygulanmasna zel bir nem verilmitir. rf hukukun slm hukukuna uymayan hkmlerinin zaman iinde deitirilmesinin yan sra her iki hukukun tek bir yarg mercii tarafndan, yani slm hu-

kukunun temsilcisi durumunda bulunan kad tarafndan uygulanmasna da zen gsterilmitir. Dier slm devletlerinde normal mahkemelerin yannda grev yapmakta olan mezlim, urta vb. mahkemelere rastlanrken Osmanl Devleti'nde er' ve rf btn ceza davalar tek yetkili olan kadlar tarafndan karara balanmtr. Nitekim bir kanunnme mukaddimesinde kadlarn btn er' ve rf davalara bakmakla, er' davalar fkh kitaplarna, rf davalar da kanun mecmualarna bavurarak zmekle ykml olduklar belirtilmektedir (Barkan, s. XXV, dipnot 9). Mahkeme defterlerinde er' hukuka gre halledilmi ksas ve had davalarna rastland gibi rf hukuka gre karara balanm davalar da bulunmaktadr (rnek iin bk. Heyd, s. 32, 152; Bayndr, s. 21-26). A) Sular. Kanunnmelerde ve ceza hukuku ile ilgili hkm ve fermanlarda slm hukukunda yer alan ksas ve had sularyla ilgili ayrntl bir dzenlemenin yaplmad, bunun yapld yerlerde de sular karlnda daha ziyade para cezalarnn ngrld dikkati ekmektedir. Buna baklarak ilk anda Osmanl hukukunda ksas ve haddi gerektiren sularn slm hukukundaki dzenleni biimiyle yer almad veya slm hukukuna aykr olarak dzenlendii sonucuna varlabilir. Ancak bu grnt yanltcdr. Zira Osmanl ceza kanunnmeleri, ceza hukukunun btnn dzenleyen genel kanunlar deil sadece ihtiya duyulan hususlar dzenleyen ksm kanunlardr. Hukuk renimini medreselerde yapan Osmanl kads, ksas ve had sularna uygulanacak cezalara ve usul hkmlerine dair yeterli bilgilere esasen sahiptir. Bu sebeple kanunnmelerde ksas ve haddi gerektiren sularn slm hukukundaki cezalarna sadece iaretle yetinilmi ve daha ziyade dzenlenmesine ihtiya duyulan alanlarda ayrntl hkmler getirilmitir. Bununla birlikte kanunnmeler dikkatle incelendiinde ksas ve had grubuna giren sulara esas itibariyle slm hukuku tarafndan ngrlen cezalarn uyguland, suun unsurlarnda veya ispat artlarnda bir eksiklik olmas veya baka bir sebeple bu cezalarn uygulanmamas durumunda kanunnmelerde yer alan ta'zr cezalarnn tatbik edildii grlmektedir. II. Bayezid ve Kann Sultan Sleyman dnemi ceza kanunnmelerinde annesini, babasn veya akrabalarndan birini ldrene "emr-i er' nice

1976, s. 3 9 9 - 4 1 4 ; a.mlf., " e l - ' U k b e f i ' - e rcati'l-slmiyye", Ceza Hukuku, lm Hukukunda dd fi'l-slm, ye, Badad 1976, s. 3 7 5 - 4 2 4 ; Ali afak, lke Kavram,

Erzurum 1 9 7 8 ; A h m e t zel, sstanbul 1982, el-HuLahore

s. 155-162, 2 1 7 - 2 2 3 ; Abdlkerm Hatb, h a m m a d , Insurance and slamic Lau,

Kahire 1982; Muslehuddin Mo-

1982, s. 2 3 - 3 3 ; M u h a m m e d Selm e l - A w , FT Usli'n-nizmii-cin'iyyi'l-islmt, s. 1 6 1 - 1 6 4 ; Abdlvehhb Hallf, er'iyye, lm Muhakeme dence Hukuku, Kahire 1983, es-Siyset'-

Beyrut 1984; Abdlaziz Bayndr, sstanbul 1986, s. 54JurispruN e w Delhi 1986, Mecellet il/2, Kl-

62, 1 2 3 - 1 3 9 ; A n w a r A. Qadri, slamic in the Modern World,

s. 2 8 5 - 3 0 0 ; Hmid M a h m d emrh, " e t - T e v be v e eeruh f skti'l-'ukbe", Klliyeti'-er'a ue'd-dirsti'l-slmiyye,

Mekke 1977, s. 137-152; Hamd Ubeyd Kbeys, " e l - H u d d f i T - f k h i ' l - s l m " , Mecellet liyyeti'l-mmi'l-A'zam, IV, Badad 1978, s.

5 - 1 3 2 ; M. S a f w a t Safla, " O f f e n c e s a n d P e n a l ties in islamic L a w " , IQ, XXVI/3 (1982), s. 149178; ls, " ' U k b t ' l - ' A r a b f C h i l i y y e t i h v e h u d d ' l - m e ' s ellet y e r t e k i b h b a ' z u h m " (nr. M . Behet el-Eser), MMlr., II (1404/ 1984), s. 2 - 8 5 ; A. S. Tritton, " D i a z ' " , El2 (ng.), II, 518; T. H. Weir, "Diya", Shorter of islam, Encyclopedia Leiden 1974, s. 7 8 ; Th. W. Juynboll,

" K a d h f " , a.e., s. 2 0 1 ; W. H e f f e n i n g , " T a ' z r " , " M u r t a d d " , a.e., s. 4 1 3 - 4 1 4 , 589-590.
S AL BARDAKOLU

4. Osmanl Ceza Hukuku. Osmanl Devleti'nde hukukun dier alanlarnda olduu gibi ceza hukuku alannda da esas itibariyle slm hukukunun uyguland grlmektedir. Ancak slm hukukunda devlet bakanna ta'zr su ve cezalar konusunda geni bir takdir yetkisinin tannm bulunmas ve bu yetkinin Osmanl padiahlar tarafndan btn imparatorlukta yrrlkte olan hukuk normlar koymak eklinde kullanlmas, fkh kitaplarnda mevcut ceza esaslarn yan sra birtakm esaslarn daha ortaya kmas sonucunu dourmutur. Kaynan padiahn iradesinden alan bu esaslar, dier alanlardaki dzenlemelerle birlikte zaman iinde belli bir yekne ulanca "rf hukuk" adyla anlmtr. Burada rf hukuk rf ve det hukuku anlamnda olmayp devlet tarafndan konulan hukuk anlamndadr. Nitekim Ftih Sultan Mehmed dnemi tarihisi Tursun Bey, rf hukuku "nizm- lem iin padiahlar tarafndan akla dayanarak yaplan dzenlemeler" eklinde tarif etmektedir ( Trh-i Eb'l-Feth, s. 12). Bu sebeple Osmanl ceza hukuku denince bununla sadece er' veya rf ceza hukuku deil bu ikisinin btn anlalmaldr. Kadlar da davalarda suun trne ve ispat ekline gre er' veya r478

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZM ise" onun uygulanmas aka emredilmektedir (Heyd, s. 81, md. 91; Akgndz, II, 44, md. 35; IV, 369, md. 35). Yozgat ve civarnda belli bir sre uygulanan Bozok Kanunnmesi'nde yer alan bir hkmde, "Her kim kan etse, katle mstahak ise kati oluna. Ve eer sulh edip veya diyete mstahak ise, diyetten gayri otuz altun crm alna" (Barkan, s. 126, md. 18) denilmektedir. Ayn hkm Alddevle Bey Kanunnmesi'nde de vardr (Barkan, s. 121, md. 18). Ftih Sultan Mehmed, II. Bayezid ve Kann dnemi ceza kanunnmelerinde, kasten adam ldrme ve yaralama olaylarnda ksas uygulanmad takdirde verilecek para cezalarndan sz edilmektedir (Barkan, s. 388-389, md. 2, 9; Heyd, s. 69, md. 50; Akgndz, I, 349350, md. 13, 18; 11,41, md. 14, 16; IV, 299300, md. 16, 22). Yine II. Bayezid dnemi ceza kanunnmesi, adam ldren kiinin onun yerine ldrlmesi hkmn getirmektedir (Akgndz, II, 43, md. 27). Posasn uygulanmad durumlarda ta'zr olarak para cezasnn yan sra madura veya yaknlarna kanunen sabit olan bir diyetin denmesi de ayrca gerekmektedir. Kanunnmelerde ok defa bu husus, fkh kitaplarnda mevcut olduu iin aka belirtilmemi, ancak zaman zaman tasrih edildii de olmutur. Nitekim Alddevle Bey Kanunnmesi'nde yer alan, "Ve gz karan dahi diyetin sahibine verip on drt altun alna. Ve hata ile etse be altun alna" hkm buna rnektir (Barkan, s. 122, md. 24; Bozok Kanunnmesi'ndeki benzer bir hkm iin bk. s. 126, md. 24, ayrca diyetle ilgili olarak bk. md. 19, 25). Ksas uygulanmad zaman ta'zr olarak krek cezasna da ska rastlanmaktadr (mesel bk. BA, Ayniyat Defteri, nr. 470, s. 1-2). Babakanlk Osmanl Arivi'ndeki ayniyat defterleriyle (mesel bk. nr. 470-502) nefiy ve ksas defterlerinde (mesel bk. nr. 6) ksas, diyet ve ta'zr uygulamalarna dair birok rnek vardr. Btn bunlar, Osmanl ceza hukukunda ksas ve diyet sularna slm hukukunda ngrlen cezalarn verildiini, bu cezalarn herhangi bir sebeple verilmemesi halinde ise ta'zr erevesinde zamana gre deien cezalarn uygulandn ortaya koymaktadr. Had grubuna giren sularda da esas itibariyle slm hukukunda ngrlen cezalarn verildii grlmektedir. Ancak bunun iin had sularnn unsurlarnn mevcut olmas arttr. Aksi halde had deil bir ta'zr suu sz konusu olmakta ve bu durumda yine ok defa para cezas verilmektedir. II. Bayezid dnemine ait Aydn ili siyasetnmesinde, ad geen sancakta slm hukukuna gre sabit olan hrszlklarda "emr-i er' nice ise" onun uygulanmas, bu ekilde sabit olmayan yani rf ile sabit olan hrszlk sulularnn ise siyasetnme gerei cezalandrlmas hususu yer almaktadr (Akgndz, II, 169, md. 2, 3). Muhtelif kanunnmelerde eitli hrszlk olaylarnda elin kesilecei ifade edilmekte, herhangi bir sebeple bu ceza uygulanmazsa yerine ikame edilecek para cezalar belirtilmektedir (mesel bk. Barkan, s. 124, md. 2, s. 389, md. 6; Akgndz, I, 349; II, 42; IV, 301). Had cezas yerine ta'zr cezasnn uygulanma sebebi kanunnmelerde her zaman aka zikredilmemekte, bu da hrszla farkl cezalarn verildii izlenimini uyandrmaktadr. Ancak bu husus dikkatle incelendiinde burada da suun unsurlarnda veya ispatla ilgili esaslarda bir eksikliin bulunmas sebebiyle had cezasnn uygulanmad grlmektedir. Mesel hrszlkta maln nisab miktar olmas had suununun teekkl iin arttr. Kanunnmelerde bu miktara ulamayan hrszlklar iin para cezalar getirilmitir. Alddevle Bey Kanunnmesi'nde kaz alandan 30 ake alnmas (Barkan, s. 122, md. 34), Ftih Kanunnmesi'nde kaz ve rdek alana ta'zr cezas verilmesi, ayrca koyun ve kovan alandan 15 ake crm alnmasna dair hkmler (Barkan, s. 389, md. 2, 3; Akgndz, I, 349), alnan maln nisab miktarna ulamamas sebebiyledir. Kann Sultan Sleyman dnemi ceza kanunnmesinde kovan, koyun ve kuzu hrszlnda alnan mal nisab miktarna ulamazsa ta'zr, ularsa had cezasnn verilecei aka zikredilmektedir (Heyd, s. 73, md. 65; Akgndz, IV, 301, md. 30; Alddevle Bey Kanunnmesi'nde benzer bir hkm iin bk. Barkan, s. 123, md. 43). Hrszlk suunun unsurlarndan olan, alnan maln koruma altnda bulunmas artnn gereklememi olmas da ta'zr cezasnn verilmesine yol aan sebeplerdendendir. Nitekim Kann dnemi ceza kanunnmesinin farkl bir nshasnda hrszln gereklemesi iin maln koruma altna alnm olmasnn art olduu, bu sebeple merada vuku bulan bir hrszlk olaynn had grubuna dahil bir su oluturmayaca aka belirtilmektedir (Heyd, s. 73, md. 66, dipnot 6). "Birka kez hrszl zhir olmu" kimsenin aslmas da (Akgndz, II, 43, md. 28) Hanefler'in tekerrr anlayyla yakndan ilgilidir. Bunun dnda kanunnmelerde genel bir ifadeyle "hrszlk" olarak geen ve deiik ta'zr cezalaryla cezalandrlan baz sularn aslnda gasp vb. sular oluturduu, bu sebeple de farkl ekilde cezalandrld grlmektedir. Kanunnmelerde evliler ve bekrlarn zinas iin sulunun zengin veya fakir oluuna gre farkl para cezalar ngrlmektedir (eitli durumlara gre verilen para cezalar iin bk. Heyd, s. 56-64, md. 1-35; Akgndz, II, 40, md. 1-8). Bu para cezalarnn genelde suun slm hukukuna gre sabit olmad durumlarda verildiini kabul etmek gerekir. slm hukukuna gre zinann sabit olmas iin drt ahidin gerekli olduu dnlrse birok durumda bu ispat artnn gereklemeyecei ve suluya zaruri olarak rf cezalarn verilecei anlalr. Kann Sultan Sleyman dnemi ceza kanunnmesinde zina ile ilgili hkm belirtilirken, "Eer bir kimse zina etse, dahi zerine sabit olsa, zni evli ise ve gan olsa, bin akeye ve dahi ziyadeye kadir olsa yz ake crm alna" denmektedir (Heyd, s. 56, md. 6). Kanunnmenin farkl bir nshasnda "sabit olsa" ksmndan sonra, "lkin al vechi'-er' recm klmal olmasa" ilvesi vardr (Heyd, s. 56, dipnot 6; ayrca bk. Akgndz, IV, 296, md. 1). Bu kayttan da anlalaca gibi kanunnmede belirtilen para cezalar er' cezalarn herhangi bir sebeple uygulanmamas durumunda alnmaktayd. Benzer ekilde "had olmaz ise" kaydna Alddevle Bey Kanunnmesi'nde (Barkan, s. 121, md. 10), "recm olmaz ise" kaydna Bozok Kanunnamesi'nde (Barkan, s. 125, md. 10) rastlanmaktadr. Ta'zr sularna gelince, Osmanl ceza hukukunun en nemli blmlerinden birini bu sular tekil eder. Ksas ve had sular dndaki geni bir alann dzenlenmesi, ta'zr ad altnda devlet bakanna braklmtr. Ksas ve had sularnn unsurlarnda veya ispat artlarnda bir eksiklik olmas halinde bu sularn da ta'zr suuna dnt gz nne alnrsa bu alann ne kadar geni bir sahay iine ald daha iyi anlalr. Ta'zr sular slm devletlerinde umumiyetle, her mnferit suta uygulanacak cezann ilgili mahkeme tarafndan takdir edilmesi eklinde dzenlenmi olmasna ramen Osmanl Devleti'nde bu ekilde mnferit dzenleme snrl saydaki sular iin ngrlmtr. Nitekim kanunnmelerde ba ve baheye giren hayvanlarn sahiplerinin (Barkan, s. 49, 479

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZM md. 8, s. 69, md. 37), zorla kz karp nikh eden (Barkan, s. 121, md. 16), namaz klmayan ve oru tutmayan kimselerin (Heyd, s. 84, md. 101-102) kad tarafndan ta'zr edilecei belirtilmektedir. Ta'zr sularnn nemli bir ksm ve bunlara verilecek cezalar ise hkimin takdirine braklmayp kanunnmelerle belirlenmitir. Had ve ksas grubuna girdii halde unsurlarnda ve ispat artlarndaki bir eksiklikten dolay ta'zr grubu iinde ele alnan sularn yan sra kalpazanlk, sahte evrak ve zellikle sahte ferman ve berat tanzimi, kz ve kadn karma, rza geme, kadn satma, yankesicilik, meskene tecavz, kundaklk, grevi ktye kullanma, vazifesini gerektii gibi yapmama, bulunmu mal alma ta'zr sularnn banda gelmektedir. B) Cezalar. Osmanl ceza hukukunda ksas, el kesme, dayak, recm, salb gibi cezalara ilve olarak lm, hapis, eitli para cezalar, kree mahkm etme, yz karalama, sakal kesme, dalama, belli organlar kesme, srgn gibi ta'zr cezalarna da rastlanmaktadr. zellikle para cezalarnn Osmanl hukukunda nemli bir yeri vardr. Kanunnmelerde rf sularn ok nemli bir blm iin "ehl-i rf" e verilmek zere para cezalar yer almaktadr. ok defa bu para cezalar kademeli olarak belirlenmekte, bazan da takdiri kadnn verecei dayak cezasna balanarak her sopa iin ka akenin verilmesi gerektii belirtilmektedir. Had, ksas ve siyaset* cezalarnn uygulanmas durumunda ise para cezasnn alnmayaca kanunnmelerde sk sk tekrarlanmaktadr. Para cezalar karlnda bu cezalarn uygulanmasndan vazgeilmemesi zerinde de titizlikle durulmaktadr. dareci kesimin (ehl-i rf) kendilerine gelir salayan para cezalarn uygulamaya fazla meylettii, zaman zaman ksas ve had sulularn para karlnda salvermek gibi hukuk d yollara bavurduu anlalmaktadr. Krek cezas ise donanmada normal yollarla kreki bulmakta glk ekildii dnemlerde ska bavurulan bir ceza idi. Ta'zr cezalar arasnda siyaset cezasnn zel bir yeri vardr. Bu ceza esas itibariyle padiah ve onun vekili olan sadrazam tarafndan takdir edilmekteydi. Ancak uygulamada dier yksek mevkideki grevliler de siyaset cezas verebiliyorlard. Siyaset cezasnn takdir ve uygulama yetkisi ehl-i rfe ait olmakla birlikte sululuun tesbiti kad tarafndan yaplmaktayd. Siyaset cezas olarak lm 480 de dahil her trl ceza verilebiliyordu. Bunlar genellikle ar cezalard. Mesel esir alan, kle veya criyeyi kandrp karan, birka defa hrszl sabit olan kimselerin cezas aslmakt. Ayrca grevlerinde ihmali grlen devlet hizmetlileri de siyaseten katille cezalandrlabilirdi. Bu cezalarn temelinde, geni bir corafyaya yaylan Osmanl Devleti'nde zellikle sosyal ve iktisad alkantlarn olduu dnemlerde asayii temin ve merkeziyeti devlet anlayn yerletirme dncesinin bulunduu sylenebilir. Bu gaye iin zaman zaman slm hukuku esaslarnn zorland da olmutur. Nitekim eyhlislm Abdrrahim Efendi tarafndan, hrszlk yapmak maksadyla beytlml demirlerini keserken yakalanan hrszla ilgili olarak verilen bir fetvada, "gayre ibret iin" hrszn padiahn emriyle siyaseten katille cezalandrlmasnn mmkn olduu belirtilmektedir (TSMA, nr. E 10.751; ayrca bk. Topkap Saray Mzesi Arivi Klavuzu, II, vesika nr. 22; Heyd, s. 197). Halbuki beytlmlden herhangi bir ey alan sulunun elinin kesilmesinin tartmal olmas bir yana, teebbs halinde kalan bir sua tamamlanm su gibi ceza verilmesi mmkn deildir. Bunun mmkn grlmesi durumunda bile hrsza verilecek ceza lm cezas olmayacaktr. Cezalarn arlatrlmasnda, slm hukukunda mevcut "sa'y bi'l-fesd" (bozgunculuk) kavramndan da oka faydalanlm ve zaman zaman bu kavram zorlanmtr. Dolaysyla zannedildiinin aksine, Osmanl rf ceza hukukunun slm hukukunun getirmi olduu cezalar hafifletmedii, hatta nemli lde arlatrd sylenebilir. C) Ceza Yarg ve Cezalarn Uygulanmas. Ceza yarglamas normal olarak kadlar tarafndan yaplmaktayd. Ancak Dvn- Hmyun'un da baz ceza davalarna bakt bilinmektedir. Ceza yarglamada suun er' hukuka uygun olarak ispat edilmesi halinde er' ceza, rf hukuka uygun olarak ispat edilmesi halinde ise rf ceza verilmekteydi. Ancak yarglama srasnda rf sularda er' sulardaki kadar titizlik gsterilmemekteydi. er' sularda sk ispat artlar aranrken rf sularda zaman zaman sululuk almetleri veya gemite bir su ilemi olmak yahut su ilemekle mruf bulunmak yeterli grlmekteydi. Ayrca er' hukukta geerli olmamasna ramen ikence rf hukukta mer bir itiraf vastas olarak kanunnmelere girecek kadar yerlemiti (mesel bk. Heyd, s. 80, md. 90; Akgndz, 11, 43-44, md. 32, 39, 40; IV, 302, md. 41, 47, s. 369-370, md. 32, 39, 40). Btn bunlar, cezalandrmada ehl-i rfe geni bir faaliyet ve takdir alan braklm olduunu gstermektedir. Ancak ehl-i er'in bu uygulamaya zaman zaman kar kt da bilinmektedir. Ebssud Efendi bir fetvasnda, aleyhinde hukuk bir delil olmadan sadece sann komularnn, "Yaramaz adamdr" diye ahitlik yapmalarnn onun sulu kabul edilmesi iin yeterli olmadn belirtmitir (Heyd, s. 229). Osmanl ceza hukukunun uygulanmas srasnda iki grup grevli n plana kmaktadr. Bunlardan birincisi, su ister er' hukuka ister rf hukuka girsin, filin sululuunu tesbit edecek olan kaddr. kinci grevli grubu ise cezalar uygulayan ehl-i rftr. Gerek kanunnmelerde gerekse eitli adaletnmelerde sululara verilecek cezann mutlaka "kad marifetiyle" olmas hususu srarla belirtilmektedir (Barkan, s. 5, md. 30, s. 27, md. 21, s. 200, md. 21, s. 382, md. 41; Akgndz, 1, 482, md. 8; IV, 305, md. 65). Buna gre ehl-i rf bir suluyu cezalandrmak iin kaddan suun hukuken sabit olduunu belirten bir belge (hccet-i er'iyye) almak zorundadr. Hccet-i er'iyye konusunda ehl-i rf ile ehl-i er' arasnda Osmanl tarihi boyunca devaml bir mcadelenin var olduu bilinmektedir. Bu mcadelenin izlerine kanunnmelerde ve fetva mecmualarnda rastlanmaktadr. Kann Sultan Sleyman dnemi ceza kanunnmesinde, hrszl rf hukuk kurallarna gre sabit olan kimse iin kadnn hccet verip aradan ekilmesi ve ehl-i rfn cezalandrmasna engel olmamas emredilmektedir (Heyd, s. 80, md. 88; Akgndz, 11, 44, md. 38; IV, 370, md. 38). te yandan Ebssud Efendi de rf davalara ehl-i er'in karmamasn, "Eer rf kazy ise ehl-i er'in ana alkas olamaz" diyerek tavsiye etmektedir (Heyd, s. 174). Yine Ebssud Efendi'nin u fetvas, genel olarak ulemnn ehl-i rfe bakn ortaya koymas bakmndan dikkat ekicidir: "Ehl-i rf ile ittifak eden dil olmaz" (Selle, s. 34). Kanun adamlarnn ehl-i rfe hccet-i er'iyye verme konusunda titiz davranarak halk idarecilerin zulmne kar korumaya gayret ettikleri, ancak her zaman bunda baarl olamadklar grlmektedir. Ehl-i rf zellikle gl olduu dnemlerde kad kararn aramadan ceza vermeye arzulu olmutur.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZM Ceza hukukunda nemli rol ehl-i nshas esas alnarak ilk nce KraelitzGreifenhorst tarafndan Almanca tercmesiyle birlikte yaymlanan Ftih Kanunnmesi'dir. Bu kanunnme daha sonra . Lutf Barkan ve Ahmet Akgndz tarafndan da neredilmitir. Hangi tarihte hazrland kesin olarak tesbit edilemeyen kanunnmenin ilk fasl ceza hukukuna dairdir. Birinci fasl zinaya, ikinci fasl adam ldrme ve messir fiillere, nc fasl arap ime, hrszlk ve iftiraya ayrlmtr (metni iin bk. Barkan, s. 387-390; Akgndz, I, 347-350). kinci kanunnme, II. Bayezid dneminde dzenlenen genel kanunnmedir (Kitb- Kavnn-i rfiyye-i Osmn). lk defa Mehmed rif Bey tarafndan yaymlanan kanunnmenin II. Bayezid'in babas Ftih Sultan Mehmed'e veya torunu Kann Sultan Sleyman'a ait olduu ileri srlmse de II. Bayezid'e ait olmas ihtimali daha kuvvetlidir (geni bilgi iin bk. Heyd, s. 18 vd.; Akgndz, II, 35). Kanunnme H. Hacbegi tarafndan Srpa'ya, Beldiceanu tarafndan da Franszca'ya tercme edilerek neredilmitir. Kanunnmenin ilk blm ceza hukukuna ayrlm olup drt fasldan ibarettir. Birinci fasl zina, ikinci fasl adam ldrme ve messir fiiller, nc fasl arap ime, hrszlk, gasp ve teadd, drdnc fasl siyaset cezalarna ayrlmtr. Kanunnmenin ilk faslnda byk lde Ftih Kanunnmesi'nin hkmleri tekrar edilmektedir. Bu kanunnmenin ncekine gre en byk yenilii ise drdnc faslda siyaset cezalarnn dzenlenmi olmasdr. Muhtemelen daha nce ayn padiah dneminde mstakil bir siyasetnme olarak hazrlanan bu hkmler, daha sonraki genel kanunnmeye drdnc fasl olarak ilve edilmitir (metni iin bk. Akgndz, II, 39-111). Yavuz Sultan Selim dneminde de ceza hukuku alannda bir kanunnmenin hazrland bilinmektedir. lk defa tpkbasm Rusa tercmesiyle birlikte Anna Tveritinova tarafndan yaymlanan kanunnmenin bir baka faksimile nerini Trkkaya Atav gerekletirmitir. Kanunnme Hadiye Tuncer tarafndan sadeletirilerek, ayrca Hseyin zdeer ve Selami Pulaha - Yaar Ycel tarafndan da aynen yaymlanmtr. Kanunnmenin Ahmet Akgndz'n yapt nerinde blm balklar bulunmamaktadr (metni iin bk. Osmanl Kanunnmeleri, III, 88-116). Bu kanunnmede baz cezalarn ncekilere nisbetle arlatrld dikkati ekmektedir. Osmanl hukukunda en kkl dzenlemeler Kann Sultan Sleyman zamannda yaplmtr. Bu dnemin kanun dzenlemelerinde nde gelen iki ismi, er' hukuk alannda Ebssud Efendi ve rf hukuk alannda Cellzde Mustafa elebi'dir. Bu devrede hazrlanan ceza kanunnmesi Cellzde Mustafa elebi tarafndan derlenmitir. "Knunnme-i Osmn, Knunnme-i Pdih" ve benzeri isimlerle anlan kanunnmeyi ilk defa Heyd ngilizce tercmesiyle birlikte neretmitir (metni iin bk. Studies in Old Ottoman Criminal Law, s. 56-131). Hammer tarafndan eksik bir Almanca tercmesi yaymlanan kanunnme ncekilerden daha genitir ve onlarda yer almayan sular dzenlemektedir. fasldan ibaret olan bu kanunnmenin de birinci fasl zina, ikinci fasl adam ldrme ve messir fiiller, nc fasl arap ime, hrszlk, gasp, haksz fiiler, crm ve siyasete ayrlmtr. II. Bayezid dnemi ceza kanunnmesinde ayr bir fasl olan siyaset cezalar burada nc fasla dercedilmitir. Bu kanunnmenin kk baz deiikliklerle Kann'den sonra da uzun sre yrrlkte kald anlalmaktadr (A. Akgndz bu dnemde iki kanunnmenin hazrlandn ileri srmekte ve iki ayr metin yaymlamaktadr, bk. Osmanl Kanunnmeleri, 365-370). Tanzimat dneminden nce hazrlanan son ceza kanunnmesi XVII. yzyln ortalarnda meydana getirilmitir. Bir mahkeme grevlisi tarafndan ilgili hkmlerin derlenmesiyle ortaya kan kanunnme sekiz blmden ibaret olup II. Bayezid Kanunnmesi'nde olduu gibi ilk drt blm ceza hkmlere ayrlmtr. XVII. yzyldan sonra ceza kanunnmeleri gittike daha az bavurulan kaynaklar olmaya balamtr. XVIII. yzyldan Tanzimat dnemine kadar da bu alanda yeni bir dzenleme yaplmamtr. Tanzimat dneminde her alanda olduu gibi ceza hukuku alannda da bir dizi dzenleme gerekletirilmitir. nceki dnemlerde var olan ceza kanunnmeleri geleneinin ihyas anlamna gelen bu dzenlemeler erevesinde ceza kanunnmesi hazrlanmtr. Bunlardan birincisi 1256 (1840) tarihli Ceza Kanunnmesi'dir. Bir mukaddime, on fasl ve bir htimeden ibaret olan bu kanunnme, ou kamu grevlileri tarafndan vazifeleri dolaysyla ilenebilecek sular olmak zere snrl saydaki sular dzenlemektedir. Bat hukukunun 481 IV, 296-305,

rfn er' cezalarla rf cezalarn uygulanmasndaki yetkisi zaman zaman farkllk gstermektedir. Ceza er' ise ehl-i rf sadece bir uygulaycdan ibarettir. Ancak ceza rf ise bu durumda ehl-i rfn takdir yetkisi de devreye girmektedir. Kanunnmelerde ayrca ululara yaplacak muamele iin "muhkem hakkndan geline", "muhkem siyaset oluna" gibi mulak ifadelerin kullanld grlmektedir. Bu gibi durumlarda suluya yaplacak muamelenin eklini ehl-i rf belirlemektedir.
D ) Ceza Kanunnmeleri. Ta'zr SU ve ce-

zalarnn kadnn takdirine braklmayp kanunnmeler halinde dzenlenmesi Osmanl ceza hukukunun bir zelliidir. Bu durum, ceza hukuku alannda muhtemel keyfiliklerin nlenmesi ve kanuniliin hkim olmas bakmndan nemlidir. Nitekim bir kanunnme nshasnda, bu kanunnmelerin reyy idarecilerin zulmnden kurtarmak iin hazrland belirtilmektedir (Heyd, s. 2-3). Ayrca idareci kesimin kanunnme hkmleri dna kmamas sk sk hatrlatlmaktadr. XVI. yzylda hazrlanan Malatya Livs Kanunu'nda ehl-i rfn kanun dna kmamas, kanlarn "hkim'l-vakt" tarafndan engellenmesi emredilmektedir (Barkan, s. 114, md. 17, ayrca bk. s. 143, md. 5). Kanunnmelerin er'iyye sicillerine kaydedilmesi, bir sretlerinin isteyenlere belli bir cret karlnda verilmesi, yeni kanunnmelerin mahkemece iln edilerek halka duyurulmas kanun hkimiyetinin yerlemesinde yardmc olmutur. Osmanl Devleti'nde rf sular iin ngrlen para cezalarnn ehl-i rf tarafndan kendi hesaplarna topland gz nne alnrsa, cezalarn kadnn veya ehl-i rfn takdirine braklmas halinde bunun keyf bir uygulamay da beraberinde getirecei muhakkaktr. Kanunnmelerde yer alan hkmlerin yrrlk sreleri padiahlarn hayatlaryla snrl olduundan padiahlar deitike bu hkmlerde de deiiklikler olmutur. Bu deiiklikler belli bir yekne ulanca yrrlkte olan hkmleri yeni bir kanunnme bnyesinde toplama zarureti ortaya km ve bir ksm resm, bir ksm da gayri resm olmak zere Osmanl tarihi boyunca birok kanunnme ortaya kmtr. zellikle resm kanunnmelerin uygulanmak zere kadlara gnderildii bilinmektedir. Gnmze ulam en eski ceza kanunnmesi, tek nsha halinde olan Viyana

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZM etkisi grlmeyen Tanzimat dneminin bu ilk kanunnmesi, gerek btn sular dzenlememi olmas gerekse kanunlatrma teknii bakmndan nemli eksiklikler tamaktadr. Tanzimat dneminin ikinci ceza kanunnmesi 1267 (1851) tarihli Knn- Cedd'dir. Bir mukaddime ile fasldan ibaret olan kanunnme ncekine nisbetle byk deiiklikler getirmez. Bu kanun Said Paa (. 1863) zamannda Msr'da da kabul edilmitir. Her iki kanun, nceki kanunnmelerde olduu gibi su ve cezaya ait genel hkmler ihtiva etmez. 1851 tarihli kanun, Osmanl Devleti'nde uzun asrlar devam etmi olan para cezalarn yasaklamtr (her iki kanunun metni iin bk. Ahmed Lutfi, s. 121-160). Tanzimat dneminin en nemli ceza kanunu, 1274 (1858) tarihli Ceza Knunnme-i Hmyunu'dur. Meclis-i Tanzimat'a iinde Ahmed Cevdet Paa'nn da bulunduu bir heyete hazrlatlan kanun, 1810 tarihli Fransz ceza kanunu ile yerli hkmlerin bir araya getirilmesinden olumutur. Bu kanun eitli tarihlerde ve zellikle 1911 ve 1914 yllarnda nemli deiikliklere uramakla birlikte Osmanl Devleti'nin sonuna kadar yrrlkte kalmtr. Kanun bir mukaddime ile iki bab halinde 264 maddeden ibarettir. Bablar da fasllara ayrlmtr (metni iin bk. Dstur, I, 537-596). Birinci maddede, ta'zrin eitli derecelerini dzenlemek zere hazrland belirtilen kanunnme nceki kanunnmelere nisbetle ok geni ve kapsamldr. Kanunnmede, adam ldrme sularnn slm hukukunda olduu gibi ahs haklarna ynelik olduu gz nne alnarak maktln veresesi varsa onlarn talebi zerine davann ksas veya diyete hkmedilmek zere er'iyye mahkemesinde grlmesi, miraslarn affetmeleri durumunda kanun gerei cezalandrlma esas kabul edilmitir. Bu dzenleme ekli, baz hukukular tarafndan kanunda ikilik yaratt ve btnl bozduu gerekesiyle tenkit edilmise de (bk. Taner, s. 231) bu tr deerlendirmeler Bat hukuk anlaynn etkisi altnda kalmann bir sonucudur. slm hukukunda esasen adam ldrme ve messir fiiller ahs haklarna ynelik sulardr. Bu sularda ahslara ait cezalandrma ve af yetkisi, devletin cezalandrma ve af yetkisinin nne gemektedir. Bu sebeple kanunnmede ad geen sularda miraslarn cezalandrma ve af yetkisine ncelik tannmas ve af 482
S M . AKIF AYDIN

durumunda devletin cezalandrma yetkisinin devreye girmesi, Tanzimat sonrasnda Bat hukuku ve slm hukuku ikiliinin deil slm hukukunun Bat hukukundan farkl bir dzenleme biiminin sonucudur.
BBLYOGRAFYA: BA, MD, nr. 3, s. 219; nr. 108, s. 293; BA, Ayniyat Defterleri, nr. 470, tr.yer.; BA, Nefiy ue Ksas Defterleri, nr. 6, tr.yer.; TSMA, nr. E 10.751; Dstr, Birinci tertip, stanbul 1289, 1, 537-596; Tevki Abdurrahman Paa, "Kanunnme", MTM, i/3 (1331), s. 499-500, 502-503, 508; Tursun Bey, Trh-i Eb'l-Feth (nr. Mertol T u l u m ) , stanbul 1977, s. 12; Barkan, Kanunlar, tr.yer.; Ahmet Akgndz, Osmanl Kanunnmeleri ue Hukuk Tahlilleri, stanbul 1990-92, 1-IV, tr.yer.; Selami Puiaha - Yaar Ycel, I. Selim Kanunnmesi (1512-1520) ue XVI. Yzyln kinci Yarsnn Kimi Kanunlar, Ankara 1988, s. 9-21; Ahmed Lutfi, Osmanl Adalet Dzeni: Mir at-1 Adlet Yahut Trihe-i Adliyye-i Deulet-i Aliyye (s.nr, E r d i n Baylam), stanbul 1979, s. 121-160; Hfz Veldet Velidedeolu, "Kanunlatrma Hareketleri v e Tanzimat", Tanzimat I, stanbul 1940, s. 139209; Tahir Taner, "Tanzimat Devrinde Ceza Hukuku", a.e., s. 221-232; Topkap Saray Mzesi Ariui Klauuzu, stanbul 1940, II, vesika nr. 22; M. Eb Zehre, el-'Ukbe, Kahire, ts. (Dr'l-Fikri'l-Arab), s. 130-131; F. Selle, Prozessrecht des 16. Jahrhunderts im Osmanischen Reich, Wiesbaden 1962, s. 34; Ahmet Mumcu, Osmanl Deuletinde Siyaseten Katil, Ankara 1963, tr.yer.; M. Erturul Dzda. eyhlislm Ebussuud Efendi Fetualar Inda 16. Asr Trk Hayat, stanbul 1972, tr.yer.; U. Heyd. Studies in Old Ottoman Criminal Law, Oxford 1973, tr.yer.; a.mlf., "Eski Osmanl Hukukunda Kanun v e eriat" (trc. S e l a h a t t i n Erolu), AFD, XXVI ( ( 9 8 3 ) , s. 633-652; Cokun ok - Ahmet Mumcu, Trk Hukuk Tarihi, Ankara 1976, s. 309, 321-322; M. Akif Aydn. islm-Osmanl Aile Hukuku, stanbul 1985, s. 59-65; Abdlaziz Bayndr, slm Muhakeme Hukuku: Osmanl Deuri Uygulamas, stanbul 1986, s. 20-26, 123-139; Cokun ok, "Osmanl Kanunnmelerinde slm C e z a Hukukuna Aykr Hkmler", A Hukuk Fakltesi Dergisi, III/I (1946), s. 125-145; II/2-4 (1946), s. 365-383; IV/1 (1947), s. 48-73; Enver Ziya Karal, "Yavuz Sultan Selim'in O l u ehzade Sleyman'a Manisa Sancan dare Etmesi in Gnderdii Siyasetnme", TTK Belleten, VI/21 -22 (1942), s. 37-44; Nejat Gyn, "XVI. Yzylda Rus ve nemi", TD, XVII/22 (1967), s. 17-34; Halil nalck, "Adaletnmeler", TTK Belgeler, 11/3-4 (1967), s. 49-142; a.mlf., "Suleiman the L a w g i v e r and Ottoman Law", Ar.Ott., I (1969), s. 105-138; a.mlf., "Adletnme", DA, I, 346-347; Gabriel Baer, "The Transition f r o m Traditional to Western Criminal Law in Turkey and Egypt", S/r., sy. 45 (1977), s. 139-158; Ehud R. Toledano, "The Legislative Process in the Ottoman Empire in the Early Tanzimat Period a Footnote", IJTS, 1/2 (1980), s. 99-106; Mehmet pirli, "XVI. Asrn kinci Yarsnda Krek Cezas ile lgili Hkmler", TED, sy. 12 (1982), s. 203-248.

CEZAIRI
( J ^
1

M u h a m m e d b. Abdilkdir b. Muhyiddn el - H a s e n el - Cezir (1840-1913)

Cezayirli lim. Cezayir'in Maasker ehri yaknlarndaki Kaytane'de dodu. Emr Abdlkadr el-Cezir'nin byk oludur. Babasnn Fransz igal glerine kar balatt direni hareketi sebebiyle ocukluu sknt iinde geti. Sonunda Franszlar'a teslim olan babas ile birlikte Fransa'ya gitti (1847). Bordeaux ehrinde be yl kaldktan sonra ailesiyle birlikte nce stanbul'a, oradan da Bursa'ya gitti (1852). Bursa'da iki buuk yl kalabildi; burada meydana gelen byk bir deprem yznden ayrlp am'a yerleti. Babasnn 1883'te vefatndan sonra ailesinin bana geen Cezir, am'daki Cezayirlilerin durumunu salamlatrmaya ve Osmanl vatanda olarak sahip bulunduklar imtiyazlar korumaya alt. Fransa, takip ettii siyasete kar ak bir tavr almamasna ramen onu Ortadou'daki Cezayirliler'i Fransz himayesi altna alma yolundaki siyasetinin nnde bir engel olarak gryordu. Cezir bu tutumuyla Osmanl sultanlarn memnun etmi, am valisiyle mnasebetini srdrm, hatta kendisine ferik rtbesiyle paa unvan verilerek taltif edilmiti. Bununla birlikte Cezir am'daki siyas atmosferden uzak kalmay tercih etti; slahat siyas derneklerin faaliyetlerine katlmad. Ancak bir Fransz smrgesi haline getirilen lkesinin iinde bulunduu meselelerle ilgilenmekten, babasnn meclislerinde tant Muhammed Abduh ve Muhammed mil ed-Dastn gibi slahatlarn almalarn takip etmekten de geri durmad.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZAYR inde yaad artlar yznden dzenli bir eitim gremeyen Cezir, ilk bilgileri babasndan ve Fransa'da ikametleri srasnda yakn dostlar olan Mustafa b. TihmFden alm, daha sonra da am'da zellikle babasnn sohbetlerinden faydalanm, akaid, hadis ve nahve dair baz bilgileri ondan renmitir. Ayrca am'daki ulem ve yann meclislerine devam ederek bilgisini ve kltrn arttrmtr. Baz sosyal faaliyetleri yannda eitli tarih olaylarla fkh meselelere k tutan eserler de kaleme alan Cezir stanbul'da vefat etti. Eserleri. 1. Tuhfetuz-z'ir ri'l-Emr
cAbdilkdir

BBLYOGRAFYA : zhu'l-meknn, i, el-A'lm, II, 104, 638; Serks, Mu'cem, I, 6 9 4 ; Brockelmann, GAL SuppL, Kehhle, Mu'cemul-m'ellifn, Nveyhiz, Mu'cem 1980, s. 110; el-Kms'l-islm, H II, 8 8 7 ; ZirikX, 184; dil Beyrut I, 604-605.

lnd bm- felekte nakkare-i devlet / Pr etti debdebe-i mjde g-i eyym" beytinde "debdebe" yerine "zemzeme" kullanlsa mnada byk bir deiiklik olmamakla beraber cezlet kaybolur. Ayn ekilde Muallim Nci'nin, "Zlfne verdike nesm ihtizz / stne titrer dil-i nzik-terim" beytinde de "nzikterim" yerine "gam-perverim" denilebilirse de szn rikkati kaybolur. Bu sebeple zellikle eski edebiyatta bu hususa byk nem verildii grlmektedir.
BBLYOGRAFYA: A h m e d Cevdet Paa, Belgat-1 Mzn'l-edeb, Osmniyye, Muallim stanbul stanbul 1299, s. 17-19; Diyarbekirli Said Paa, stanbul 1305, s. 3 9 ; Edebiyye, Lgati,

VII, 8 2 ; a.e. (Fethullah), VI, 2 1 3 ; a'lmi'l-Ceza'ir,

NSIRDDN SADN

CEZLET

(^

Daha ok eski edebiyatta feshatla ilgili bir vasf anlatan belgat terimi. Sylenileri sert ve kaln olduu iin kulakta kuvvetli tesir brakan kelimelerin kullanlmasn ifade eden bir terimdir. Kelimeler ses ve mna mnasebetleri bakmndan belgatta "elfz- cezele" ve "elfz- rakka" diye ikiye ayrlmaktadr. Sadme, kaz, rahan, gazanfer, hitabet, glbank, ekek gibi kelimeler telaffuzlarndaki kalnlk ve arpclk dolaysyla elfz- cezeleden saylmaktadr. Bunun aksini ise yumuak ve ince telaffuzlaryla kulaa okayc bir tesir yapan elfz- rakka meydana getirir. Belgat anlaynda gzel yazma ve sylemenin birinci art, seilen kelimenin ifade edilmek istenen ey ve mnaya yakmas, ona uygun dmesidir. Bundan dolaydr ki sava, kavga, hakaret, tehdit, korku vb. durumlar ifade edilirken ses ve henk bakmndan bu hallere uygun decek kelimeler kullanmaya dikkat edilir. Bunlar anlatlan hissettirip gz nnde canlandrmay salar. Bu husus gerekletirildiinde cezlet meydana gelmi olur. Sevgi, merhamet, efkat, gzellik, hayranlk gibi hallerin ifadesinde ise kulakta elfz- cezeleden ok farkl tesir brakan, ince ve yumuak sesli kelimeler kullanlr. Bir metnin batan baa sadece elfz- cezele veya elfz- rakikadan ibaret olmas beklenemez. Esas olan, hal ve artlarn gerektirdii kelimeleri semek ve bunlar yerli yerinde kullanmaktr. Kur'n- Kerm'de bu iki ifade tarz da mevcuttur. Kyamet gnnden, cehennem azabndan bahseden yetlerde iddet ifadesi olarak elfz- cezele geerken cennet, rahmet, ltuf ve mafiret sz konusu olan yetlerde de elfz- rakka yer almaktadr. Elfz- cezele ve rakikadan birinin dieri yerine kullanlmas gzel olmayan bir tesir brakr. Mesel Nef''nin, "a-

me'i-

Naci, lstlht- 1973, s. 30-31.

stanbul 1308, s. 15m BIL

ve

ahbri'l-Ce-

17; Thir'l-Mevlev, Edebiyat

z 'ir (skenderiye 1903; Beyrut 1964). Cezir, 1890 ylnda tamamlayp Sultan II. Abdlhamid'e takdim ettii, Fransz igalini anlatan ilk Arapa eser olan bu kitabyla hret bulmutur. Cezayir ve Emr Abdlkadir'in cihadna dair geni mlumat ihtiva eden eser, Cezayir'in corafyas ve slm dnemdeki tarihiyle ilgili bilgilerin yer ald giriten sonra iki blme ayrlr. Birinci blmde Emr Abdlkadir'in Cezayir'deki mcadelesi (18301847) anlatlmakta, ikinci blmde ise Abdlkadir'in Cezayir'den ayrlndan vefatna kadar geen hayat (1847-1883) ele alnmaktadr. Cezir, eserin giri blmnde Cezayir tarihinin slm dneminden bahsederken bn Haldn'un elcber'i

KZIM YETI

CEZAYR

)
Kuzey Afrika'da mslman lke.
I. FZK ve BEER C O R A F Y A II. T A R H

l_

III. K L T R ve M E D E N Y E T

Akdeniz kylarndan Byk Sahr'nn gney kesimlerine kadar sokulan geni topraklar ile, Afrika ktasnn alan bakmndan Sudan'dan sonra ve ok kk bir farkla ikinci byk lkesidir. Kuzeyde Akdeniz, douda Tunus ve Libya, batda Fas ve Bat Sahr, gneydouda Nijer, gneybatda Mali ve Moritanya ile evrili olan Cezayir'in yzlm 2.381.741 km2, nfusu 21,9 milyondur (1985; 1990 tah. 28 milyon). Resm ad el-Cumhriyyet'l-

gibi baz kaynaklardan faydalan-

d halde Emr Abdlkadir'in mcadelesini ve am'daki hayatn anlatrken ahs gzlemlerine, gazete haberlerine, resm yazmalara ve dier baz belgelere dayanmtr. 2. zkd'l-ecyd nti'l-ciyd fi'(Dmak 1963). Mellif, Nuh-

atlarn vasflarndan ve eitilmesinden bahseden bu eserini daha sonra bet


ckdi'l-ecyd

fi'-firti'1-ciyd

adyla ksaltmtr (Beyrut 1293, 1326). Cezir'nin fkh meseleler ve baz fikr konularla ilgili rislesi Mecmu V r res'ili's-el vi'l-fazl adyla yaymlanmtr zeerkni'l-slm (Kahire 1327). Bunlardan biri Zikr f mutbakti

li'l- 'akl adn tamakta olup slm esaslarn akla uygunluu konusunu ilemektedir. Kef'n-nikb
car

Resm ad :

esrri'l-hicb

adl dier bir rislesinde slm'da rtnme (tesettr) meselesi ele alnmakta, etTiryk f tacadddi'z-zevct ve't-talk adn tayan nc rislede ise ok evlilik ve boanma konusundaki grler tartlmaktadr.

Baehri : Yzlm: Nfusu : Resm dini : Resm dili : Para birimi :

el-Cumhriyyet'l-Ceziriyyet'dDimukrtiyyet' - a' biyye (Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti) Cezayir 2.381.741 km2 25.866.000 (1991 tah.) slm Arapa DA (Cezayir dinar) 1 DA = 100 centimes

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

483

CEZAYR Ceziriyyet 'd - Dim u krtiyyet ' - a' biyye olan lke Afrika Birlii, Arap Birlii, Balantsz lkeler, slm Konferans ve Petrol hra Eden lkeler tekiltlarnn yesidir. dar bakmdan otuz bir ile (vilyt), iller de toplam saylar 200'e yaklaan ilelere (dirt) ayrlmtr; baehri Akdeniz kysnda Cezayir'dir. Yakn zamana kadar tek partiye dayal ve otoriter nitelikte sosyalist bir rejimle ynetilen Cezayir 1989'da siyas alanda ok partili hayata, ekonomide de zel sektre ve ahs teebbse dayal serbest ekonomi modeline geti. 23 ubat 1989 tarihli anayasa ile oluturulan devlet yapsna gre yasama yetkisi 292 yeli Mill Halk Meclisi'nde (Barleman), yrtme yetkisi, devletin ba olan ve genel seimle be yllna seilen cumhurbakannda, yarg ileri ise bamsz adalet organlarnn elinde bulunmaktadr. I. FZK ve BEER CORAFYA Cezayir bugnk snrlar iinde, fizik ve beer zellikleri bakmndan birbirinden tamamen farkl iki blgeden meydana gelir: Kuzey Cezayir (asl Cezayir), Gney Cezayir (Sahra Cezayiri). Corafyaclarn Atlas lkeleri adn verdikleri Marib blgesinin orta kesiminde (Marib-i Vasat) yer alan Kuzey Cezayir, lke yzlmnn ancak % 16'sna eit bir yer kaplar (yaklak 381.000 km 2 ). Fakat nfusun % 96 kadar, illerin yirmi alts, tarma elverili topraklarn hemen tamam ve btn byk ehirler iklim bakmndan yaamaya ok daha elverili olan bu blgededir. Burada yer ekillerinin ana hatlarn, Avrupa'nn Alp
10 5 0 5

dalaryla yat, gen kvrml yaplar Afrika eski ktlesine yabanc olan kuzeydeki Tel atlaslar ile gneyde ona paralel olarak uzanan Sahr atlaslar ad verilen da sralar ve bunlarn arasndaki kurak, bozkrlarla kapl, yer yer s tuzlu bataklklarn (ot) yayld yksek ovalar oluturur. Blgenin denize yakn kesimleri Akdeniz ikliminin etkisindedir (baehir Cezayir'de temmuz ortalamas 24,5" C; ocak ortalamas 12,2' C). Yllk ya batdan douya gidildike ve ykseldike artar (Vehran 253 mm., Cezayir 691 mm.). Blgenin i kesimlerinde Akdeniz ikliminin karasal tipi hkimdir. Her biri birer lke kadar geni be ile ayrlm olan Gney Cezayir yaklak 2 milyon km2'lik bir alana yaylr ve Byk Sahr'nn nemli bir ksmn kaplar. Yer yer kumullu ller (bat ve dou ergleri) veya talk, rzgrla sprlm plak llerle (hamadalar) kapl olan bu blgede, jeolojik gemiteki daha yal devrelerin eseri olan baz kuru vadiler grlr. Jeolojik bakmdan blge, temeli oluturan eski ktleden, yer yer bu billrlu ve metamorfik eski ktleyi kesen volkanik maddelerden ve eski ktle zerinde kelmi, zellikle dou snr yaknlarnda Hs Mes'd ve Acile yresi ile daha kuzeydeki Hsirremel yrelerinde ok zengin petrol ve doal gaz yataklar ieren Mezozoik ve Tersiyer yanda daha gen tortul rt formasyonlarndan oluur. Hkim reliyef ekillerini havzalar, platolar ve mnferit dalk ktleler meydana getirir. lkenin en yksek (gneyde Hkkr ktlesinde 2918 m.) ve en alak (kuzeydouda Melglr otu taba10 15

n, -30 m.) yerleri de buradadr. Blge btnyle iddetli bir l ikliminin etkisindedir. Demografi bakmndan Cezayir'i ok hzl bir nfus art Iher yl lke nfusuna yaklak 800-900.000 kii katlr), bu sebeple gen bir nfus yaps (on be yandan kklerin oran % 46), nfusun lke dzeyine ok dengesiz bir ekilde dalm olmas (% 96 kadar lke topraklarnn % 16'sn oluturan Kuzey Cezayir'de ylmtr), blgeler arasnda nfus younluu bakmndan mevcut ok byk farkllklar (ortalama younluk k m 2 / 8,4, Cezayir'de 3048, Vehran'da 478, gneyde l blgesindeki Tamanrasset ilinde ise ancak 0,1 kii), din birlii (60.000 kadar hristiyan dnda btn nfus mslmandr) gibi zellikler karakterize eder. ehirli nfus oran son yllarda giderek artm olmakla birlikte yine de krsal kesimde oturanlarnkinden dktr (1961'de % 31, 1987'de % 49). En byk ehirler kuzeyde, zellikle ky kesiminde Cezayir (1,7 milyon), Vehran (663.000), Kostantne (448.000) ve Annbe'dir (Bne, 306.000). En yaygn dil, ayn zamanda devletin resm dili olan Arapa'dr. Halkn % 75 kadar Arapa konuur; Berberce'nin eitli azlarn konuanlarn oran % 25 civarndadr. Bamszlk hareketinin bandan beri ihtillci sosyalizm ilkesini benimseyen ve bu dnya grn i ve d siyasette uygulamaya alan Cezayir'de iktisad ve sosyal alandaki btn planlamalar ve d ticaret, btn byk sanayi tesisleri, bankalar, kredi kurumlar, ulam, iletiim ara ve gereleri gibi ekonominin her sektr tamamyla devletin elindedir. Bamszl takip eden yllarda yabanclara ait btn irketler, sanayi tesisleri, iletmeler ve tarm alanlar millletirilmitir. Devletin iln edilen hedefi, lkeyi sahip olduu tabii zenginliklerden zami lde faydalanarak bir sanayi lkesi haline getirmek suretiyle kalkndrmak ve halkn refah ve kltr seviyesini bu yolla ykseltmektir. Bu amala hazrlanan ile be yllk planlarn uygulanmas sonucunda Cezayir'in ekonomik yapsnda smrge dnemine oranla nemli deiiklikler meydana gelmitir. Hzl ve yaygn sanayileme, faal nfusta cretlilerin orannn byk lde artmas (% 76), orta snfn byyerek glenmesi ve tarm alannda duraklama bu deiikliklerin en nemlileridir. Bugn mill gelirin yaklak 1/3 kadarn, ok zengin hidrokarbon yatak-

Cezayir

larn deerlendiren ve bu yataklardan

484

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZAYR elde edilen rnleri ileyen zellikle petrol ve doal gaz retimi, petrol artm, doal gaz svlatrmas, yan rnler retimi gibi endstriler salar. Bu gruptaki endstri kollarnn lkenin dviz gelirlerindeki pay % 90' geer. Petrol retimi eitli faktrlere bal olarak yldan yla deimekle beraber genelde ylda 45-50 milyon ton civarndadr (1988 de 53 milyon ton). Doal gaz rezervleri ok byktr. Bu bakmdan Cezayir Bamsz Devletler Topluluu (eski Sovyetler Birlii), ran ve Amerika Birleik Devletleri'nden sonra dnyada drdnc sray alr (1988'de 93 milyar m 3 ). retilen gazn bir ksm, Akdeniz'i aan 2500 km'lik bir boru hatt ile talya'ya ihra edilir. Cezayir dier baz nemli yer alt kaynaklar bakmndan da zengin bir lkedir. Bu kaynaklarn balcalar demir cevheri (retim 3,6 milyon ton), kurun (4,6 milyon ton), inko (20 milyon ton), bakr (0,6 milyon ton), civa (0,8 milyon ton) ve fosfat (1 milyon ton) ile eski metamorfik ve billrlu temelin meydana kt Hkkr blgesindeki uranyum yataklardr. Dier endstri kollar arasnda en gelimi olanlar elik, imento, gbre, dokuma ve besin endstrileridir. Faal nfusun % 23 kadar tarmla urar. Smrge dnemindeki oran ok daha yksek olan bu sektrn mill gelirdeki pay ancak % 6 civarndadr. Hemen tamam kuzeyde toplanm bulunan tarm topraklar lke yzlmnn ancak % 13 kadarna eit bir yer tutar. Son yllardaki genileme temayl eitli tedbirlerle nlenmeye allan gneydeki ller ise vahalar dnda gebe hayvanclk alandr. lkede birka defa toprak reformu yaplm, bu arada Avrupallarn terkettikleri tarm alanlar mcahidin kooperatiflerine veya tarm iilerinin ortak olduu iletmelere verilmitir. Balca rnler tahl (buday ve arpa), turungiller, zm, hurma ve eII. T A R H

itli sebzelerdir. Baz alanlarda rn lke ihtiyacnn tamamn karlamaya yetmez. Bu sebeple dardan zellikle tahl, yal maddeler ve eker ithal edilir. Smrge dneminde ylda 15 milyon hektolitreye kadar ykselmi olan arap retiminde bamszl takip eden yllarda nemli bir gerileme olmutur. Snrlar arasnda yer yer 2000 kilometreyi akn bir mesafe bulunan ve byk ksm llerle kapl olan lkede en nemli meselelerden biri ulam ve iletiimdir. Toplam uzunluu 80.000 kilometreyi bulan karayollar ile (bunun ancak 24.000 kilometresi asfalt kapldr) 4100 km'lik demiryolu bu ok geni lke iin yeterli saylmaz. Bu sebeple zellikle l blgesinde hava tamaclndan faydalanlr. 1986 ylnda tarifeli sefer yaplan havaalanlarnn says yirmi iki idi. En byk limanlar kuzeyde, eya trafiinin 3/4'n stlenen Cezayir, Annbe ve Vehran'dr. Deniz ticaret filosu ve Cezayir havayollar da tamamyla devlet kurululardr. Cezayir'in en ok ihracat yapt lkeler Amerika Birleik Devletleri, Fransa, Almanya, talya ve spanya, en ok mal ald lkeler ise Fransa, Almanya, talya, Japonya ve Amerika Birleik Devletleri'dir.
BBLYOGRAFYA : A. Bernard, verselle, men's Year-Book "L'Algerie", (1984-85), of the World, Geographie niStatesParis 1937, XI, 178-224; The

nemde ky blgelerinde "Romanizasyon" ismiyle bilinen youn bir smrgecilik ve zulm siyaseti uygulanrken Cezayir'in i kesimleri Roma hkimiyetinin dnda kald. Kabile topluluklar halinde gebe hayat yaayan yerli halka Libyal deniliyordu. Kendilerini "Emz" (hr insanlar) olarak tantan bu yerli halka sonralar "Berber" ad verilmitir. Roma mparatorluu'nun knden sonra blge srasyla Vandallar ve Bizans'n hkimiyeti altna girdi.
2. slm Dnem (Fetihten Osmanl Dne-

mine Kadar). VII. yzyln ortalarndan itibaren Abdullah b. Sa'd b. Eb erh ile Abdullah b. Zbeyr'in emrinde Marib'i fethetmek zere gelen mslman Arap ftihler, Berberi kabilelerinin ve Bizans'tan artakalan baz topluluklarn mukavemetiyle karlatlar. Bizans'a kar bamszln iln ederek Sbeytla'y baehir yapan kumandan ldrp ehre girdiler ve 2.5 milyon dinar cizye alarak geri dndler. Daha sonra Muviye Msr valisini gndererek sahildeki baz yerlerin ele geirilmesini salad. Eb'l-Muhcir Dnr'dan sonra mehur kumandan Ukbe b. Nfi' el-Fihr 50'de (670) ve 62'de (682) gerekletirdii seferlerle slmiyet'in yaylmas iin uygun bir ortam hazrlamay baard. Ukbe'nin Berberi kumandan Kseyle ile yaplan bir savata ehid dmesinden sonra (63/682-83) bu grevi Zheyr b. Kays el-Belev stlendi. Onun ardndan Hassn b. Nu'mn el-Gassn fetih hareketini devam ettirdi; ancak o da Berberi Melikesi Khine nnde hezimete urad ve askerini geri ekmek zorunda kald (77/696). Fakat bir sre sonra Berberi kabilelerinin de yardmyla tekrar saldrya geerek Kartaca'y ele geirdi ve Khine'nin sonunu hazrlad (82/701). Bylece slmiyet Berberi kabileleri arasnda yaylmaya balad; ancak Emevler'in yanl siyasetleri yznden byk ounluu Hrici mezhebini benimsedi ve Kayrevan'daki Emev idarecilerinin zalimane vergi politikalarna isyan etti (740-774). Bu isyan sonunda Eb Kurr es-Sufr liderliinde Tilimsn'da Ben fren Emirlii (757-765), Thert'te de Abdurrahman b. Rstem tarafndan Rstem Devleti kuruldu (777-909). Rstem Devleti mslman Cezayir'de kurulan ilk bamsz devlettir. Bu dnemde Bat Cezayir Fas'ta hkm sren drisler'in (789-926), Dou Cezayir ise Kayrevan'daki Alebler'in (800-909) idaresine girdi. Her iki devlet de Badat'taki Abbs Halifelii'ne bal idi. 485

L o n d o n 1985, s. Detroit 1986, 1, "Algeria's World

7 4 - 7 6 ; Countries sat)", Oil League RMM,

208-215; "Algerie (Al Djezair, M a g h r i b al AvLII (1927), s. 9 1 - 9 8 ; The and Gas Reserves", Journal, Mslim

X / 5 , Mekke 1983, s. 6 2 - 6 4 ;

G. Yver, " C e z a y i r " , A, III, 132-133; J. Despois, " A l g e r i a " , El2 ( i n g . ) , I, 3 6 4 - 3 6 6 ; A. B. M., " A l g e r i a " , EBr., I, 620-622, 6 2 5 - 6 2 7 ; A. P ( r e n a n t ) , " A l g e r i e " , En., Larousse, M. Fremy, Quid I, 631-633, 6 4 8 - 6 5 2 ; Byk stanbul 1986, IV, 2 2 9 8 - 2 2 9 9 ; D. ve 1991, Paris 1991, s. 866-871.
S SIRRI E R I N

1. slm ncesi Dnem. Milttan nce 1000 yllarnda Suriye sahillerinden gelen Fenikeli tccarlar Cezayir'in Akdeniz kylarna yerletiler ve milttan nce 814'te bugn Tunus snrlar ierisinde bulunan Kartaca ehrini kurdular. Daha sonra Kartaca, onlarn burada kurduklar devletin hem ad hem de baehri oldu. Milttan nce 146 ylnda Kartaca'y ele geiren Romallar, milttan sonra 40 ylna doru bu blgedeki hkiByk Kabliye'den bir grn Cezayir

miyetlerini kuvvetlendirdiler ve Cezayir "Mauretania Caesariensis" adyla imparatorluun bir eyaleti haline geldi. Bu d-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZAYR Cezayir IX-X. yzyllarda Rstemler'in, Alebler'in ve drsler'in idaresi altnda ekonomi ve slm kltr alanlarnda byk gelimelere sahne oldu. Tubne (Tobna), Thert, Tilimsn, Mle ve Bgye gibi birok ehir, ticaret erbabnn ve ilim tahsil etmek isteyen rencilerin aknna urad ve douya giden kafilelerin urak yeri oldu. Eb Abdullah e, Rstemler ve Alebler'i bertaraf ederek Ftm Devleti'ni kurduktan sonra da ayn durum devam etti. lk Ftm halifesi (Jbeydullah ei-Mehd ve halefleri Afrika ve Orta Marib'i (Cezayir) hkimiyetleri altna almay baardlar. Halif e Muiz-Lidnillah'm Ftm baehrini Mehdiye'den Kahire'ye nakletmesinden sonra (362/973) Sanhce Berberleri Marib lkelerinde idareyi ele geirerek Zrler (972-1148) ve Hammdler (10151152) devletlerini kurdular. Bu srada Murbtlar da (1056-1147) Ysuf b. TfTn kumandasnda Tilimsn' ele geirdiler, Tenes ve Cezayir'e kadar Kuzey Afrika'y hkimiyetleri altna aldlar (454/1062). Daha sonra Muvahhidler'in (1130-1269) kurucusu Abdlm'min b. Ali el-Km, Hammd Devleti'ne son vererek Cezayir ve btn Kuzey Afrika'y zaptetti (548/ 1153). Cezayir VI. (XII.) yzylda ekonomik ve kltrel kalknmaya ahit olmu, Tilimsn, Bicye, Kostantne, Annbe, Tenes ve Vehran ehirleri birer ilim yuvas ve ticaret merkezi olmutur. talyan tccarlar Piza, Cenova ve Venedik'ten Avrupa mallarn buralara getiriyor, buradan da yn, deri ve hububat alyorlard. Muvahhidler'den sonra Dou Cezayir Tunus'taki Hafs Devleti'ne (1228-1574) tbi oldu. Orta ve Bat Cezayir ise Tilimsn'da kurulan Abdlvdler'in (1235-1550) idaresine girdi. Tilimsn bu dnemde kltr ve ticaret merkezi olarak byk bir gelime gstermitir. Abdlvdler, Hafsler ve Mernler'in saldrlar sebebiyle XIV. yzyldan itibaren zayflamaya balad. BedeV kabileler isyan ederek baz yerleri ele geirirken hristiyan spanyollar da sahilleri igal ettiler. Abdlvdler ve Hafsler'in hkimiyeti sadece birka ehre mnhasr kalnca Cezayir gibi birok ehir bamszln iln etti. Siyas paralanmann ve kabileler aras ekimelerin srd byle bir ortamda spanyollar da 1 SOS-1513 arasnda sahildeki nemli merkezleri ellerine geirdiler. 486 3. Osmanl Dnemi. Endls'teki mslmanlara kar giritikleri "yeniden fetih"i (reconquista) tamamlayarak bu siyaseti Kuzey Afrika'ya yaymak isteyen spanyollar'n 1505'te Mers el-Kebr, 1509'da Vehran (Oran), 1510'da Bicye ve ksa bir sre sonra da Tilimsn' ele geirdikleri srada Ege ve Akdeniz'de korsanlk faaliyetlerinde bulunan Oru ve Hzr reislerin Cezayir'e gelip spanyollara kar mcadeleye girimeleri, Osmanl nfuzunun yerlemesinin ilk admn tekil eder. Cerbe adasna yerleen ve Yavuz Sultan Selim'in himayesi altna giren Barbaros kardeler, Cezayir'den gelen bir heyetin spanyollar'a kar kendilerinden yardm istemesi zerine Cezayir ehrini ve onun batsndaki erel'i (Cesaree) ele geirdiler (1516). erel ve Cezayir sultan iln edilen Oru Kann Sultan Sleyman'n Barbaros Hayreddin'i stanbul'a davet edip Cezayir beylerbeyi sfat ile onu Osmanl donanmasnn bana getirince Cezayir dorudan doruya bir Osmanl beylerbeylii haline geldi (1534). Barbaros, Osmanl donanmas ile yapt ilk seferde Tunus'u ele geirdiyse de (1534) mparator V. Karl'n (arlken) gnderdii donanma ve yerli halkn ihaneti yznden geri ekilmek zorunda kald. Fakat 1536'ya kadar Shil ve Tel blgesi ehirlerinin ounu zaptetti. 1538'de Andrea Doria kumandasndaki Hal donanmasn Preveze'de yenilgiye uratarak Orta Akdeniz'de Osmanl stnln salam oldu. Bunun ardndan bizzat mparator V.
B NSIRDDN SADN

BBLYOGRAFYA: bn Abdlhakem, Fthu Mr ve'l-marib, Kahire 1961; Eb Ubeyd el-Bekr, el-Murib f ahbri bildi Ifrkyye ve'l-marib (el-Meslik ve'I-memlik'ten Maribe ilgili blmn ayr basm), Paris 1965; drs, Vaf frkyye eimllyye ve'-ahrviyye, Cezayir 1957; Abdlvhid el-Merrk, el-Mu'cib f telhi ahbri dveli'l-marib, Kahire 1963; bn Hammd, Ahbru mlki Ben 'Ubeyd ve srethm (nr. M. Vonderheyden), Cezayir 1927; Abder, er-Rihlet'l-maribiyye, Kosantne 1964; bn zr, el-Beyn'l-murib, Beyrut 1947-50, I-III; bn Haldn, el-'ber, Beyrut 1957-59; bn Kunfz, el-Frisiyye f mebdC i'd-devleti'l-Hafiyye (nr. M. Neyfer A. Trk), Tunus 1968; bn Eb Dnr, el-M'nis f ahbr Ifrkyye ve Tnis, Tunus 1967; G. Marais, Les arabes en Berberie, Paris 1913; a.mlf., "Algeria", El2 (ng.), 1, 366-367; Ch. A. Julien, Histoire de l'Afrique du Nord, Paris 1931, I-Il; L. Leschi, L'Algerie antique, Paris 1952; L. Balout, La Prehistoire de l'Afriue du Nord, Paris 1958; L. Golvin, Le Maghreb l'epoque des Zirides, Paris 1962; H. R. dris, La Berberie orientale sous les Zirides, Paris 1962; P. Boyer, La vie quotidienne a Alger la veille de l'intervention franaise, Paris 1963; Ahmed Tevfik el-Meden, Harb'elsemi'e sene beyne'l-Cez'ir ve Ibny, Cezayir 1968; a.mlf., Kitb'l-Ceza'ir, Cezayir 1984; J. C. Vatin, L'Algerie: politique, historique et soeiete, Paris 1974; Cell Yahy, el-Magrib'l-kebr, Beyrut 1981, III, 21, 27, 49-53, 81151; IV, 211-275, 341-412; Nsrddin Sadn, Dirst ve ebh, Cezayir 1984-88, I-II; a.mlf., " V e M e h d el-Babdel", el-Cez'ir fi't-trh.: el-'Ahd'l-'Omn, Cezayir 1984; a.mlf., enNizm'l-ml li'l-Cez'ir evhire'l-'ahdi'l'Omn, Cezayir 1985; A. Drina, Les tats de l'occident musulman aux, XIII, XIV et XV sieeles, Alger 1984; Nikola Ziyde, 'lem'l-'Arab, Corfiyyeth, trhuh ve mediru servetih, Beyrut 1984, s. 35-50; Abdurrahman el-Cll, Trhu'l-Ceza'iri'l-'m, Beyrut 1986, I-IV; G. Yver" "Cezayir", A, III, 133-135.

Reis, Tenes ve Tilimsn'n zaptndan sonra 1518'de Tilimsn' geri almak isteyen spanyollar'la yapt savata ehid dt. Onun yerine geen Hzr Reis Osmanllar'n desteini salamaya alt ve adamlarndan Hac Hseyin'i Cezayir halknn Ekim 1519 tarihli arzasyla Yavuz Sultan Selim'e gndererek yardm istedi. Yavuz Sultan Selim "Hayreddn" lakabyla and Hzr' Cezayir hkimi olarak tand gibi yenieri ve topulardan oluan 2000 kiilik yardmc birlik, sava malzemeleri ve gemi levazmat da gnderdi; ayrca Cezayir'e gnll olarak gideceklere yenierilik imtiyaz ve Anadolu'dan gerektii kadar asker yazma izni verdi. Bu ekilde hutbenin padiah adna okunmaya baland Cezayir Osmanl nfuzu altna girdi. Cezayir'e hkim olduktan sonra buray idar bakmdan ikiye ayrp dou ksmlarn yerli emirlerden Ahmed b. Kd, bat ksmlarn Muhammed b. Ali'nin idaresine brakan Barbaros Hayreddn, kkrtma sonucu yerli halkn ayaklanmas zerine bir ara Cezayir ehrini brakarak Cicelli'ye ekilmek zorunda kaldysa da (1524) yl sonra yine halkn isteiyle geri dnd ve kendisine isyan eden Ahmed b. KdFyi yenip buray geri ald. 1530'da da Cezayir ehri nnde spanyollar'n kontrolndeki kk bir adada yer alan Penon Kalesi'ni (Adakale) ele geirdi. Ada ile ky arasna bir mendirek yaptrd. Bylece gemileri iin muhafazal bir liman meydana getirdi. Bu arada spanya'da byk zulme mruz kalan Endls mslmanlarndan 70.000 kadarn gemileriyle Cezayir tarafna tayarak kurtard. Cezayir bu dnemde ele geirilen ganimetlerle zenginleti ve Trkler'in Hindistan' veya Meksika's diye hret kazand.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZAYR Karl'n da katld spanya donanmasnn Cezayir seferi tam bir hezimetle sonuland (1541). Barbaros spanyollar'a kar, Osmanl Devleti'nin mttefiki olan Fransa ile ortak deniz harekt da gerekletirdi. Onun lmnden (1546) sonra gelen beylerbeyileri Vehran dnda btn Cezayir'e hkim oldular. Batda Tilimsn fethedildi, Slih Reis zamannda spanyollar'a yardm eden Fas hkiminin topraklarna girildi (1553) ve Bicye ele geirildi (1555). Hseyin ve Kl Ali paalar dneminde Fas'n merkezine kadar ilerleme kaydedildi. Ayrca spanyollar'n Hafs Devleti'ne yardm etmesine ramen btn Konstantine eyaleti Trk hkimiyeti altna alnd. 1830'a kadar sren Cezayir'deki Osmanl-Trk hkimiyeti idar bakmdan beylerbeyiler devri (1518-1587), paalar devri (1587-1659), aalar devri (1659-1671) ve daylar devri (1671-1830) olmak zere drt ana dneme ayrlr. Trk hakimiyetindeki Cezayir, Kuzey Afrika'da Garp ocaklar ad verilen bir sistemin parasyd. Bu ocak, nfusu 1520.000'i gemeyen asker bir aristokrasiyi tekil ediyordu ve bir ksm Aydn, zmir, Manisa, Mula gibi Bat Anadolu yrelerinden getirilen, eitli sebeplerle topran terkeden ve "iftbozan" ad verilen kyl snfndan gemicilerdi. Bunlar ocaa kaydedildikten sonra karada veya gemilerde grevlendirilir, maa verilir, yalnz kendi liderlerine tbi olur, aala kadar ykselebilirlerdi. Ancak kontrolleri olduka zordu. Asker snfn esas ksmn ise stanbul'dan gnderilen yenieriler meydana getirir ve bunlarn banda bir aa bulunurdu. Ayrca Trkler'den ve "mehzin" denilen yerli kabilelerden svari birlikleri vard. Mehzin snf hazr asker ve kervan koruyucusu olup vergilerin tahsilinden, vergi veren kabileleri itaat altnda tutmaktan sorumluydu. Garp ocaklar genel olarak yar bamsz bir ynetime sahipti; beylerbeyi ya da vali padiaha tbi olmakla beraber bamsz hareket edebiliyordu. Cezayir ise Garp ocaklar iinde en g kontrol edilebilen eyaletti. Hkmetin ve valilerin hkm askerlere gemiyordu. Barbaros'un vey olu Hasan Paa (15441552) denizcilerin yardmyla bir sre otorite salayabildi. Beylerbeyiler devrinin son valisi olan Kaptandery Kl Ali Paa zamannda (1568-1587) balangta stanbul ve Cezayir arasndaki balar glendiyse de daha sonra zayflad. 1587'den itibaren Cezayir stanbul tarafndan yllna tayin edilen paalar devrine girdi. Bunlarn zamannda padiahn otoritesi kabul edilmekle beraber bu otorite etkisiz bir haldeydi. Valilerin grevi birtakm protokolleri yerine getirmek ve sarayda oturmaktan ibaret kald. Otorite kurmak isteyen valiler srgn edildi veya ldrld. Yalnz Hzr Paa 1592'de yenierileri sindirmeye muvaffak oldu. 1634'te Cezayir'de 20.000 civarnda yenieri vard. Denizciler sahillerde oturur, yenierilere karmaz, ayr bir ocak halinde denizcilikle megul olurlard. Bu dnemde idar mekanizma ok iyi organize edildi. Resm kaytlar, sultann fermanlar, yaplan antlamalarn metinleri, kazanlan ganimet ve dllerle alnan vergilere dair kaytlar devlet arivlerinde titizlikle korundu. 1645'te Vezrizam Slih Paa'nn kardei brhim Paa Cezayir beylerbeyi tayin edilince Sultan brhim huzura gelen day kaptanlar, beylerbeyine itaat etmedikleri takdirde "cmlesini krmakla tehdit etti. Fakat yine de bir ey deimedi. Bundan sonra azledilen vali Cezayir'de nezret altnda tutuldu. 1659'da vali tayin edilen Ali Paa Cezayir'de btn yetkilerini kullanmak isteyince Halil Aa onu maiyetiyle beraber bir kalyonla zmir'e gnderdi; bylece aalar devri balad. Zamann sadrazam Kprl Mehmed Paa buna ok sinirlenerek geri dnen valiyi idam ettirdi. Cezayir aasna da bir mektup gndererek artk vali gnderilmeyeceini bildirdi. Bundan byle Cezayir gemileri Osmanl sahillerine yanamayacak, levent ve zahire alamayacakt. Cezayir aas bunun zerine korkarak zmir'e gelip af dilediyse de affedilmedi. Kprl'nn lmnden sonra Kprlzde Fzl Ahmed Paa sadrazam olunca af kard ve smil Aa'y Cezayir valisi tayin etti. Ancak Cezayir aalar, smil Aa'y padiahn temsilcisi sayarak ilere kartrmadlar. stanbul da artk bu durumu kabullendi. Bu dnemde idareyi brakmak istemeyen aalarn ldrlmesi det oldu. Sonuncusu Ali Aa (1664-1671) olmak zere son drt yenieri aas bu ekilde ldrld. Bundan sonra Tunus'ta olduu gibi denizciler duruma hkim oldular ve daylar devri balad. nce daynn meclis tarafndan hayat boyunca bata bulunmak artyla seilmesi kararlatrld. lk drt dayy denizciler bu ekilde seti, fakat daha sonra ocak arln koyarak dayy semeye balad. Daylar geni yetkilere sahiptiler. Kendilerine ordu, donanma, vergi, asayi, adliye ilerinde be yeden oluan bir day divan yardmc olurdu; buna "dvn- guzt" denirdi. Divan yeleri, mal ilere bakan hazineci, ordu kumandan olan ordugh aas, denizcilik ilerinden sorumlu vekilhar, beytlmlci ve vergi tahsiline memur "hocat'l-havl"den mteekkildi. Divan ktipliklerini drt divan hocas yapmaktayd. er' iler ise biri Hanef, dieri Mlik mezhebine mensup iki mft tarafndan yrtlmekteydi. Cezayir idar bakmdan drde blnmt. Cezayir ehrinin merkez olduu ve dorudan vali veya day tarafndan ynetilen birinci blgenin ad Drssultan'd. Day "solak" ad verilen muhafzlar tarafndan korunur ve Cezayir'de Cenne Saray'nda otururdu. Daylarn memuriyet aidat, konsolos ve sancak beyi aidat, hediyeler, msdere ve para cezalar, esir ticareti ve korsanlardan alnan hisselerden nemli miktarda gelirleri vard. Azledilen veya ldrlen daylarn mallarna el konurdu. Cezayir ehrinde ahali Trkler, Endlsller, yahudiler, hristiyanlar, Araplar ve Berberler'den meydana geliyordu ve bu dnemde toplam 60.000 kadar nfus vard. Arapa yaygn dil olmakla beraber resm dil Trke idi. XVI. yzyl sonlarnda Cezayir'i ziyaret eden Avrupallar, ok gzel evleri, saysz cami, hamam ve imaretleriyle, yiyecek ve iecek bolluuyla masallardaki gibi bir Dou ehrini tasvir ederler. Dier blge "beylik" ad altnda sancaklar halinde ynetilmekteydi. Bunlar Dou (merkezi Konstantin), Tittari (merkezi Medea) ve Bat (merkezi Maskara, 1792'den sonra Oran) sancaklaryd. Sancaklar kidlik ve eyhliklere ayrlmaktayd. Daylar tarafndan byk yetkilerle tayin edilen beyler, sancaklarnda gvenlii salamak ve vergileri toplamakla grevliydiler. Beylikler kabilelerin birlemesiyle oluan "vatanlardan meydana geliyordu. Vatanlar kid, kabileleri eyh ynetirdi. Beyler yllk vergilerini baharda dayya gnderirlerdi. ylda bir ise vergiyi bizzat gtrrlerdi. Bu uygulama beylerin daylar tarafndan kontrol edilmesini, gerekirse cezalandrlmasn salard. Beyler, Anadolu'dan gelen "yoldalarla beraber kararghla487

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZAYR rnda halktan ayr yaarlar, otoriteyi srdrmek iin kabileler arasndaki dmanlklardan faydalanrlard. ehir merkezlerinde Hanef, krsal kesimde ve kabileler arasnda Mlik fkh uygulanrd. Tarikatlar ve zviyeler krsal kesimde nemli bir sosyal ve siyas etkinlie sahipti. Garp ocaklar iinde en byk donanmaya sahip olan Cezayir'de eyalet gelirlerinin byk bir ksm korsanlk yoluyla salanrd. Akdeniz dnda da faaliyet gsteren korsanlar, Cebelitrk Boaz'n geip Kanarya adalar, ngiltere, rlanda, Hollanda, Danimarka, hatta zlanda adasna kadar uzandlar. Bundan dolay Osmanl Devleti ile ticaret antlamas bulunan Fransa, Cezayir daysyla deniz ticareti gvenlii iin Marsilya'da 21 Mart 1629 tarihinde ayrca bir antlama yapmak zorunda kald. Bunu yedi yl sonra ngiltere ve Hollanda takip etti. Cezayir sefer srasnda Osmanl donanmasna gemi gnderir, ylda bir padiaha hediyeler takdim eder, karlnda da gemi, gemi levazm, top ve barut gibi eyler alrd. XVIII. yzyla doru Fransz ve ngiliz donanmalarnn glenmesi ve Akdeniz'i kontrol altna almas dolaysyla Cezayirliler'in korsanlk faaliyeti baltaland. Bu durumda gelir kaynaklarn ve nemini yitiren Cezayir'de nfus da azalmaya balad. Yzyln ikinci yarsnda donanma kld, yenierilerin says ise 20.000'lerden 5000'e kadar dt. Denizcilik gelirlerinin azalmas sebebiyle vergilerin arttrlmas isyanlara sebep oldu. 1671'den sonra baa geen yirmi sekiz daynn yars halk ve asker tarafndan ldrld. Mart 1710'da Bekta Day bir yenierinin ailesine saldrd iin katledildi, yerine Skeli Ali avu day oldu. 1711'de Sarkan brhim Paa Cezayir beylerbeyi tayin edilince Skeli Ali avu onun karaya kmasna izin vermeyerek stanbul'a geri gnderdi. Ayrca Sultan III. Ahmed'e de bir mektup yazarak valilikle dayln ayr olmasnn mahzurlarn anlatt ve bu iki makamn birletirilmesini istedi. Skeli Ali avu'un bu istei kabul edildi ve kendisine beylerbeyi rtbesi verilerek paa oldu. Bundan sonra Cezayir'e yazlan fermanlarda "Cezayir beylerbeyi ve days" hitap ekline yer verilerek iki grevin bir kiide olduu resmen belirtildi. Osmanl hkmeti, Akdeniz'de faaliyette bulunan ve gerektiinde donan488 masyla yardma gelen Cezayir ocana sk bir merkeziyetilik yerine daha serbest bir ynetim uygulamaktayd. Esasen Cezayir kendi iradesiyle Osmanl Devleti'ne balanm bir eyaletti. Bu sebeple hkmet Cezayir ocana bask yapmak yerine onu gazya tevik ediyordu. Buna ramen Cezayir daylarnn valileri kabul etmeme ve dier ocaklarla atmaya girme, Avrupa devletleriyle gerek kendilerinin gerekse Osmanl Devleti'nin yapt antlamalara riayet etmeme gibi kural tanmaz hareketleri Osmanl Devleti'ni zor durumda brakmaktayd. Bu da Bbli'nin d siyasetini byk lde etkiliyordu. Bu sebeple 1718'de yaplan Pasarofa Antlamasfyla Osmanl Devleti Avusturya ile Garp ocaklar arasnda bar iin gvence vermek zorunda kald. Bununla beraber Cezayir oca gemileri bir Avusturya ticaret gemisine el koydular. Bbli zararn tazmini iin Cezayir'e iki Avusturya temsilcisiyle birlikte eliler gnderdi. Fakat Cezayir Valisi ve Days Abdi Paa ne ferman ne de heyeti kabul etti. Tunus ve Trablusgarp ise fermana itaat ederek Avusturya ile antlama imzalad (1725). Abdi Paa isyankr tavr sebebiyle azledilerek yerine Arslan Mustafa Paa vali tayin edildi. Ancak Abdi Paa valinin gemiden karaya kmasna msaade etmeyince katli iin fetva verildi. te yandan Cezayir'deki resm grevlilere Cezayir'in nemi, devlet yardmlar, Osmanl sahillerinden serbeste harp levazmat ve asker tedarik ettikleri hatrlatlarak itaat etmeleri istendi; aksi takdirde Osmanl topraklarndan faydalanmalarnn yasaklanaca, dmanlarndan korunmayacaklar ve cezalandrlacaklar bildirildi (1729). Buna bal olarak skenderiye, Rodos, Lefkoe, Trablusam, Kandiye, Hanya gibi Osmanl liman ve ehirlerine fermanlar yollanp Cezayir gemilerine kesinlikle bir ey vermemeleri emredildi. Fakat Patrona Halil syan, Vezrizam Damad brhim Paa'nn ldrlmesi ve 1 1 1 . Ahmed'in tahttan indirilmesi gibi olaylar Cezayirliler'i kurtard. Cezayir halknn bir heyet gndermesi zerine Aralk 1731 tarihli bir fermanla affedildiler. Abdi Paa'nn lmnden sonra Cezayirliler kendi beylerbeyilerini semeye ve bunu hkmete tasdik ettirmeye baladlar. Daylar lkenin i ve d siyasetinde ksmen serbestti. Sava aabiliyor ve bar yapabiliyorlard. 1787'de spanya'ya eli olarak gnderilen Vsf Efendi spanya Sefretnmesi'nde, elilikle spanya'da bulunduu sralarda Cezayirliler'in nemli miktarda para ve hediyeler karlnda spanyollar ile bar yaptklarndan bahseder. Napolyon'un 1789'da Msr'a saldrmas, Cezayir'in de Osmanl Devleti'nin basksyla Fransa'ya sava iln etmesine sebep oldu. 1578'de mercan avlamak, vergi vermek ve kale ina etmemek artlaryla Franszlarn kurmalarna izin verilen Annbe (Bne) yaknlarndaki Bastion ticaret merkezi bu olay sonucu igal edildi. Fransz ticaret merkezi ancak 1817'de geri verildi. Cezayir denizcilikte nemini kaybederken 1798 ylnda Franszlar'a kar Ebkir deniz savan kazanan ngilizler, 1805'te de Trafalgar deniz savanda Franszlar' yenerek Akdeniz'in en gl donanmasna sahip olduklarn ispat ettiler. Fransa'da koalisyon savalar sonucu Napolyon Bonapart tehlikesi ortadan kaldrlnca 1815'te yaplan Viyana Kongresi'nde ngiltere'nin isteiyle korsanln kaldrlmasna karar verildi. ngiltere bu karar uygulamay stlendi. Bu bahane ile Avrupa devletleriyle anlaarak Cezayir'e Lord Exmont kumandasnda bir donanma gnderdi (1816). Hollanda filosunun da katld bu donanma Cezayir ehrini topa tuttu, gemileri batrd. Bunun zerine Cezayir days ngiltere ve Hollanda ile anlamak zorunda kald. Ellerindeki hristiyan esirleri teslim etmeyi ve sava tazminat demeyi kabul etti. Cezayir'in bu zayf durumu, Osmanl Devleti'nin 1828-1829'da Rusya ile yapt sava kaybetmesi, Yunan isyanlarndan dolay ngiltere ve Rusya ile mttefik olmas gibi sebepler, Fransa'y Cezayir'i ele geirmek zere harekete geirdi. Ak denizlerde eski gcn kaybeden ve ngiltere karsnda gerileyen Fransa, Cezayir'i ele geirmek suretiyle Bat Akdeniz'de smrge sahibi olaca gibi ngiltere'ye kar da Akdeniz'de stnl ele geirecek, Akdeniz ticaretinden daha byk pay alacakt. Bu siyas ortamda Cezayir days olan zmirli Hseyin Paa Fransa'nn bu emelini yerine getirmesine deta zemin hazrlad. Direktuvar dnemi Fransz hkmeti Bacri ve Busnak adl iki Cezayirli yahudi tccardan 5 milyon frank bor para ve bir miktar hububat almt. Fransa krallk idaresine geince bu borcu ta-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZAYR nmakia beraber demeyi durdurdu. Bunun zerine Day Hseyin Paa, kendisine borcu olan ve tebaas durumunda bulunan bu tccarlarn hakkn almak iin harekete geti ve baz Fransz gemilerine el koydu. Bu ekilde iki lke arasnda fiil gerginlik balad. 29 Nisan 1827 gn Day Hseyin Paa, borlar tartt Fransz konsolosu Pierre Deval'in yzne elindeki yelpaze ile vurunca bunu hakaret sayan Fransa ile Cezayir arasndaki ilikiler kesildi ve dmanla dnt. Bu olay bahane eden Fransa nceden planlad harekt balatarak 16 Haziran 1827'de Cezayir'e sava iln etti ve byk bir donanma ile Cezayir sahillerini abluka altna ald. Austos aynda ise Osmanl Devleti'ne durumu bildiren ve dayy cezalandrmak iin izin isteyen bir nota verildi. O srada Yunan isyanyla uramakta olan Bbli, ngiltere'nin de isteiyle arabulucu olarak Thir Paa'y Franszlar tarafna gnderdi. Franszlar Thir Paa'nn gemisine el koyarak paay Toulon'a gtrdler. Bbli, Cezayir'in Franszlar'a kar tek bana savaabilecek kadar gl olduunu dnyor ve savaa fiilen karmak istemiyordu. Esasen Cezayir'e kuvvet gnderme imkn da yoktu. 20 Ekim 1827'de ngiliz, Fransz ve Rus ortak donanmas Navarin'de Osmanl donanmasn yakt, Fransa Mora'ya asker kard. Ertesi yl Osmanl-Rus sava balad. Fransa bu avantajl durumuna ramen Cezayir'i hemen igal edemedi. 1830'a gelindiinde ciddi bir i bunalm yaayan Fransa hkmeti, kamuoyunun dikkatini dar ekmek ve prestij kazanmak iin 14 Haziran 1830 tarihinde Cezayir'e General Bourmont kumandasnda byk bir donanma ve 37.000 kiilik yeni bir kuvvet gnderdi. Bu takviye kuvvetiyle Franszlar Cezayir'e ktlar ve 5 Temmuz 1830 gn Cezayir ehrini igal ettiler. Franszlar'n ilk ii, yerli ahaliyi daha kolay idare edebilecekleri dncesiyle Trk unsurlar ihra etmek oldu. Bununla beraber Cezayir'in btnn ele geirmeleri, Emr Abdlkdir kumandasndaki direniilerin yenilmesine kadar srd (1847). Osmanl hkmeti igali protesto etmekle yetindi. 1847'de Fransz igalini tanyarak Cezayir zerindeki haklarnn sona erdiini iln etti. Cezayir'de Trk hkimiyeti devrinin i tekiltlanma asndan "karanlk" bir dnem olduu ve Trkler'in genelde idareleri altna aldklar yerleri gelitirme 4. Smrge Dnemi. Fransz kuvvetlerinin Cezayir'de yerlemeleri ve lkenin tamamnda hkimiyet kurmalar kolay olmad. Hem yerli halk hem de Osmanl kuvvetleri uzun sre igalcilere kar direndiler. Day Hseyin Paa'nn teslim olmasndan sonra lkenin batsndaki kabileler Emr Abdlkdir'in etrafnda toplanp onu sultan iln ederken (1832) douda da Kostantne Emri Ahmed Bey mcadeleyi brakmad. 1830 TemmuzuS KEMAL KAHRAMAN

dncesine sahip olmadklar eklinde baz aratrmaclarn ileri srdkleri iddialar (bk. El2 |ng.|, 1, 367-3701, Osmanl ariv kaynaklarnn yeterince incelenmediini veya konuya maksatl yaklaldn gstermektedir. Zira rkla dayanan ve kendi kltrn empoze eden Fransz sistemiyle mahall kltrlerin gelimesine yardmc olan ve ynetimi altndaki blgelere idar zerklik tanyan Osmanl sisteminin karlatrlmas halinde Trk devrinin ne lde dil olduu ak bir ekilde ortaya kacaktr. Cezayir'in Trk dneminde en mreffeh ve meden asrlarn yaadn eldeki kaynaklar gstermektedir.
BBLYOGRAFYA : Vsf. Trih panya 6 3 0 / 2 , vr. des Deys (lgrel), s. 2 0 2 - 2 0 7 ; a.mlf., sFtih Millet Ktp., nr. 818, Correspondance de France, Afrika'da PaTrkla Cour E. Piantet, auec Milll Kurtulu Ordusu mensubu bir grup mcahid Sefretnmesi, 13 a ; d'Alger

ris 1889; A. Semih lter, imali arl, Osmanl Tarihi,

ler, stanbul 1936, I, 6 5 - 2 2 1 ; li, 1 - 1 1 5 ; Uzun1 1 , 363-372; III/2, s. TaCezayir'in Osman-

nun sonlarna doru Fransa'da Kral X. Charles idaresinin kmesi igal srecinin durmasna sebep oldu. Daha sonra yeni kral L. Philippe ilk yllardaki kararsz tutumunu brakarak buray ele geirmeye karar verdi ve Fransz Kuzey Afrika Genel Valilii'ni kurdu (22 Temmuz 1834). 1840 ylna kadar "snrl igal" politikas takip eden ve yalnz balca ehirlerle iktidar noktalarn ele geiren Fransa'nn hkimiyeti lkenin daha ok ky kesiminde grlyordu. Buraya tayin edilen ilk genel vali Mareal Kont B. Clausel, Ahmed Bey ve Emr Abdlkdir'le mcadele ettiyse de pek baar kazanamad. 1835'te Emr Abdlkdir'in merkezi Maasker'i ele geiren Fransz kuvvetleri Kostantne'de Ahmed Bey'in karsnda malp oldular (1836) ve byk kayplar verdiler. Arkasndan da Emr Abdlkdir, General Bugeaud kumandasndaki Fransz kuvvetlerini yenilgiye uratarak antlamaya zorlad. Bylece Emr Abdlkdir'in lkenin batsyla gneyindeki hkimiyetini ve silhlanmasn kabul ve teyit eden Tfn Antlamas imzaland (30 Mays 1837). Fakat bu antlamadan sonra Franszlar batdaki kuvvetlerini douya naklederek Ahmed Bey'in denetiminde bulunan Kostantne ehrini ele geirdiler (13 Ekim 1837). 1839'da Emr Abdlkdir, Tfn Antlamasna aykr olarak lkeye ok sayda asker getiren Franszlar'a kar cihad iln etti. Ancak savan yeniden balamas zerine genel valilie getirilmi olan General Bugeaud'nun kumanda489

2 9 3 - 3 0 5 ; IV/2, s. 2 4 7 - 2 5 8 ; Karal, Osmanl rihi, V, 122-124; Ercment Kuran, Franszlar l Siyaseti Tarafndan (1827-1847), gali Karsnda

stanbul 1957, s. 3-12;

a.mlf., "Fransa'nn C e z a y i r ' e T e c v z , 1827", TD, sy. 3 (1953), s. 5 6 ; Abdurrahman ayc, Byk giers History Frontier, History tan Sahrada in Trk-Fransz of 16 th the Rekabeti Corsairs, (18581911), Erzurum 1970, tr.yer.; W. Spencer, Althe Age of the Oklohama Frontier: A A Ibero-African 1976; A. C. Hess, Chicago The Forgotten Century

1978; J. M. A b u n - N a s r .

of the Maghrib, Byk

Cambridge 1980, s. 159Doustanbul slm Tarihi,

2 0 1 ; Feridun Emecen, " K a n u n i D e v r i " , Gnmze

1989, XI, 3 4 8 - 3 5 5 ; Rfat Uarol, " K k K a y narca A n t l a m a s n d a n 1839'a K a d a r O s m a n l mparatorluu", a.e., XI, 387-391; F. Braudel, Akdeniz Zahra ue Akdeniz e t Naima Dnyas (trc. M. Ali Kl"L'Arrivee on Ottobay), stanbul 1989-90, I-II, bk. ndeks; Zakia Bouhamchouche, d e s O t t o m a n s e n A l g e r i e " , Studies man Diplomatic Historiy

V. (ed. Selim Deringil

Sinan Kuneralp), istanbul 1990, s. 1 7 - 2 5 ; G. Yver, " C e z a y i r " , A, III, 136-139; TA, X, 3023 0 5 ; M. Emerit M. Colombe, " A l g e r i a " , El2 (ng.), ( , . 3 6 7 - 3 7 0 ; erafettn Turan, " B a r b a r o s H a y r e d d n Paa", DA, V, 65-67.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZAYR sndaki Fransz kuvvetleri Abdlkadir'in elinde bulunan ehirleri igale yneldiler ve drt yl iinde Medye, Miiyne, erl, Bgar, Tilimsn, Tagdempt, Maasker, Sade ve Zimle'yi ele geirdiler. Emr Abdlkadir Fas Sultan Abdurrahman'a snarak onun yardmn saladysa da ssi Sava'nda Franszlar'a yenilen (14 Austos 1844) Fas sultan imzalad Tanca Antlamasfyla (10 Eyll 1844) Emr Abdlkadir'e yardm etmemeyi ve onu topraklarnda barndrmamay kabul etmek zorunda kald. Bunun zerine Emr Abdlkadir gerilla sava balatt. Bu arada Muhammed b. Abdullah adl mahall bir idareci de halk ayaklandrd, fakat igal kuvvetleri karsnda baarl olamad. Franszlar isyan bastrdlar ve Emr Abdlkadir ile Muhammed b. Abdullah' teslim olmaya mecbur ettiler (23 Aralk 1847). Ardndan Ahmed Bey de teslim alnnca (1848) lkenin byk blm Fransz kuvvetlerinin denetimi altna girmi oldu. Bu savalarda pek ok ky yok edilirken binlerce kii atmalar srasnda ldrld, birok insan da alktan ld. Dalk Kabliye (Bild'ikabil) blgesinin 1853, 1854 ve 1857'deki seferler sonunda igal edilmesiyle Fransa'nn Cezayir'i igal hareketi byk lde tamamland. Fakat zaman zaman zellikle zviye eyhleri liderliindeki ayaklanmalar devam etti. Franszlar halkn mukavemetini krmak iin asker, siyas, din, kltrel, ekonomik her basky deneyerek Cezayir'in slm-Arap kimliini ortadan kaldrmay hedefleyen planlar uyguladlar ve her eyden nce Hristiyanl yaymaya, Arapa'nn yerine Franszca'y hkim dil haline getirmeye altlar. Halka ait mlkleri tasfiye etmeye, vakflara ve kendilerine mukavemet eden kabilelerin topraklarna el koymaya baladlar. Bunlarn yan sra lkenin en gzel yerlerine Avrupallar' yerletirerek smrge yerleim birimleri oluturmaya gayret ettiler. lk smrge birimleri Cezayir ehri evresinde kuruldu ve Bfrk'te resm smrge tekilt organize edildi (1836). Avrupa'dan gelen gmenlere yerli kabilelerin ellerinden alnan araziler bedava datld iin her geen gn Avrupal nfusu art gsterdi. 1841-1850 arasnda 115.000 hektar arazi dardan gelenlere datld. 1847'de lkedeki Avrupallarn says 104.000 iken 1872'de 245.000'e, 1911 ylnda da 752.000'e ykseldi. Ayn ekilde ellerindeki arazinin miktar da 1860'ta 365.000, 1930'da ise 2.345.000 hektar buldu. 490 Franszlar 1830-1870 yllar arasnda Cezayir'i, "Arap Brolar" denilen tekiltn icra ettii bask ve zulm esasna dayanan bir asker idare ile ynettiler. 1848 Fransz anayasasna gre Cezayir smrgesi eyalete ayrld ve Paris'ten tayin edilen bir genel vali tarafndan idare edildi. Arap Brolar, lkeyi kumandanlarn veya bizzat li. Napolyon'un yaymlad ve eski Roma senatosunun kararlarna zenilerek "Senatus consulte" diye adlandrlan fermanlarla ynetmek ve bu arada mlkiyeti tanzim etmek, mslman halk iin uygulanacak kanun ereveyi snrlamakla grevliydi. Bu uygulamann temel hedefi kabilecilii ortadan kaldrp Cezayir toplumunu paralamak, bylece Avrupallar'n lke ekonomisine hkmetmelerine imkn hazrlamakt. 1870'te sivil idareye geirilen Cezayir Paris'teki ileri Bakanl'na baland. Asker idarenin kalkmasnn ardndan Muhammed el-Mukrn'nin liderliinde toplanan 200'e yakn kabile, hemen hemen lkenin tamamna yaylan bir ayaklanma balatt (1871). zellikle Rahmniyye tarikat mensuplarnn nemli rol oynadklar bu isyan hareketi yer yer devam ederken 1881'de de Sd eyh liderliindeki kabileler ayaklandlar. Smrge ynetimi bu ayaklanmalar ancak 1884'te, uygulad kanl yntemlerle binlerce kiiyi ldrerek bastrabildi. Yarg organlarnn ilga edildii, temel hak ve hrriyetlerin ortadan kaldrld ve "yerli kanunu" (code de l'indigenat) denilen zulm kanunlarnn uyguland bu dnem 1919'a kadar devam etti. Bu sre iinde Franszlar Cezayir'de tabakalara ayrlm bir toplum ve ikili bir ekonomi modeli meydana getirerek lkedeki ou Fransz kkenli Avrupallar'n lehine geliecek bir yap oluturmaya altlar. Cezayir btesine kendi karlar dorultusunda hkmederek maliye ile ilgili heyetleri bask altna aldlar ve tam yetkili yeni belediyeler kurdular. Cezayirliler'in kar karya kald ekonomik sknt ve zellikle ar vergi yk binlerce kiiyi yurdundan etmi, ya dorudan ge ya da i bulmak iin Fransa'ya gitmeye mecbur brakmtr; bu maksatla yurt dna gidenlerin says 1954 ylnda 212.064'e ulam bulunuyordu. Smrge ynetiminin uygulad siyas, ekonomik ve sosyal bask politikas kk bir i birliki aznln dnda Cezayirliler'in byk ksmn fakirletirerek ikinci snf vatanda haline getirmi ve bu durum l. Dnya Sava'nn sona ermesinden itibaren smrge ynetimine kar Cezayir mill hareketinin ortaya kmasnda etkili olmutur. Cezayirli milliyetilerin siyas taleplerini dile getirmeye balamalar l. Dnya Sava sonrasna rastlar. Emr Abdlkadir'in torunu Emr Hlid nderliinde 1920 ylnda kurulan Jeune Afrique adl milliyeti ve reformcu tekiltn balca hedefi haklar ve vazifeler konusunda eitliin salanmas, lkenin slm kimliinin korunmas, yerli halka seimlere katlma ve Fransz parlamentosuna temsilci gnderme hakknn tannmas idi. Bu tekilt Emr Hlid'in yl sonra yurt dna srlmesi sebebiyle faaliyetlerinde baarl olamad ve dald; fakat bamszlk ve eitlik dncesinin gelimesinde etkili oldu. Bunun ardndan Fransa'daki Cezayirli iilerin 1926'da Mesl el-Hc'n bakanlnda kurduklar Necmet imli frkyye de (Etoile Nord Africaine) benzer siyas taleplerin dile getirilmesinde nemli rol oynad; ancak o da uzun mrl olamad ve 1929 ylnda kapatld. Ayn yl onun yerine el-ttihd'l-vatan li-mslim imli frkyye (l'Union Nationale des Musulmanes Nord -

Abdlkadir el-Ceziri'nin 23 Aralk 1847'de Franszlar'a teslim oluunu gsteren A. Regis'nin bir tablosu
(Chanilly Mzesi)

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZAYR Africaines) adyla baka bir tekilt kuruldu. Bu tekilt 1937'de Hizb'-a'bi'l-Cezirrye (Parti populaire Algerien) dnt. Fakat temel amac Cezayir'in tam bamszl olan bu parti de pek fazla bir etkinlik gsteremeden 1 1 . Dnya Sava srasnda dald. Ayn yllarda, Cem'iyyet'l-ulemi'l-mslimn'in (1931) kurucusu ve bakan Abdlhamd b. Bds gl bir mill kltr hareketi balatarak Cezayir'de bir millet oluturmak ve mslman halk Avrupallarla eit haklara sahip klmak iin mcadele etti; ancak bu hareket de bn Bds'in 1940'ta vefat zerine sonusuz kald. Daha lml bir izgide yer alan Ferhad Abbas, II. Dnya Sava yllarndaki gelimelerde nemli rol oynad. Mslmanlara Fransz vatandalk hakknn verilmesini savunan Ferhad Abbas, yirmi sekiz mslman temsilciyle birlikte imzalad elBeyn'l-Cezir (Manifeste Algerien: Cezayir Bildirisi) ile Cezayir'deki mslmanlarn Avrupal aznlkla eitliini ve hrriyetlerinin gvence altna alnmasn istedi. 1946'da ttihd ensri'l-beyni'ICezir'yi (Union Pour la Defense du Manifeste Algerien) kuran Ferhad Abbas lkesinde demokratik haklarn gelimesinde etkili oldu. II. Dnya Sava'nda nemli rol oynayan Cezayir, 8 Kasm 1942'de ngiliz-Amerikan kuvvetlerinin Kuzey Afrika karmasna sahne oldu ve Cezayir ehri Fransa geici hkmetinin merkezi haline geldi. 3 Haziran 1943'te kurulan Fransz Mill Kurtulu Komitesi'nin de (Comite de la Liberatione Nationale Franaise) yerletii Cezayir ehri 1944 sonuna kadar Fransa'nn baehirliini yapt. II. Dnya Sava'ndan sonra Cezayirliler'in durumunda ciddi iyiletirmelerin yaplmamas, ekonominin ktye gitmesi ve sava yllarnda halkta uyanan bamszlk eilimlerinin iddetle bastrlmak istenmesi, kurtulu mcadelesinin yava yava su yzne kmasnda etkili oldu. Nazi Almanyas'nn yenilmesini ve savan bitmesini Cezayir'de smrgeciliin de sona ermesi yolunda bir merhale olarak gren milliyetilerin 5 Austos 1945'teki trenlerde Cezayir bayra tamalar zerine Franszlar'n silhl mdahalede bulunmalar, binlerce kiinin (Franszlara gre 15.000, Arap kaynaklarna gre 45.000) lmne ve aralarnda Mesl el-Hc gibi nderlerin de bulunduu kitlelerin tutuklanmasna yol at. Hibir smrge idaresinin gstermeye cesaret edemedii bu korkun vahet, Cezayirliler'in smrgecilere olan tamamlanmasndan sonra 1 Kasm 1954 tarihinde silhl mcadele balatld. Avres ve Kabliye'de balayan ve lkeyi bamszla gtrecek olan silhl kurtulu mcadelesi ksa zamanda btn lkeye yayld. Smrgecilere kar kurtulu sava veren btn birlikler Cey tahrri'1-vatan (L'Armee de Liberation Nationale: ALN) adn alrken Munazzamat'l-lecneti's-sevriyyeti li'l-vahde ve'lamel de bu mcadelenin siyas rgt haline gelerek Cezayir'deki btn vatanseverlerin yer ald Cebhet't-tahrri'Ivatan'ye (Front de Liberation Nationale: FLN) dnt. Fransa, bamszlklarna kavumak amacyla silha sarlm olan Cezayirliler'in ayaklanmasn bastrmak iin barbarca bir kym politikasna ynelerek grlmemi asker tedbirler ald. Olaan st durumun iln edilmesinden (28 Austos 1955) sonra buraya yz binlerce asker yd. Ayaklanmay bastrmak iin Fransz donanmas, hava ve kara kuvvetleri seferber edildi. Hatta bir NATO birlii dahi bu i iin kullanld. Cezayir'e silh ve yardm gelmesini nlemek amacyla Bat Akdeniz'de korsanl andran baz tedbirleri yrrle koymakta tereddt etmeyen Fransa hava trafiini de denetliyordu. Fransz kuvvetleri ehir merkezlerinde ksmen duruma hkim olmakla birlikte tarada pek baar gsteremediler ve siyas, idar, sosyal alanlarda yeni dzenlemeler yapmaya mecbur kaldlar. Ne var ki artk Cezayir halkn bamszlk dnda hibir ey tatmin etmiyordu. Btn Bat lkeleri Fransa'ya destek verirken Arap lkeleri ile Asya - Afrika devletleri Cezayirliler'in yannda yer ald. Kurtulu sava srerken 19 Eyll 1958'de Kahire'de toplanan Cezayirliler'in ileri gelenleri bamsz Cezayir Cumhuriyeti'ni iln ederek Ferhad Abbas'n bakanlnda bir geici hkmet kurdular. Kurtulua kadar yurt dnda kalan geici hkmet nce Kahire'de, sonra Tunus'ta faaliyetlerini srdrd. Geici hkmeti bata Arap lkelerinin tamam olmak zere Asya ve Afrika devletlerinin birou ile Dou bloku tanrken Bat'dan tanyan kmad. NATO yesi tek mslman devlet olan Trkiye de Cezayir Cumhuriyeti geici hkmetini savan son anlarna kadar tanmam ve bu politikasyla Cezayir'deki kurtulu savan resmen en son destekleyen devletlerden biri olmutur. Birlemi Milletler'deki Cezayir grmelerinde de genel hatlaryla Fransa'nn 491

gvenini tamamen ortadan kaldrd ve ilikilerin had safhada gerginlemesine sebep oldu. Bu olaylardan sonra pek ok Cezayirli tutuklanrken siyas rgtler de kapatld. Ferhad Abbas ve dier ileri gelenlerce imzalanan bildiriye olumlu cevap verilmemesi, halkn eitlii ve hrriyeti konusunda herhangi bir ilerleme kaydedilmemesi Cezayir mill hareketinin giderek gelimesinde etkili rol oynad. 20 Eyll 1947 tarihinde Fransa'nn Cezayir iin kabul ettii yeni stat erevesinde baz iyiletirmeler yaplmakla birlikte genel valinin her eye hkim konumunun devam etmesi ve Cezayirli yerli halka fazla bir yetki verilmemesi, bamszlk isteklerinin daha da canl hale gelmesine sebep oldu. Bu stat ile mslmanlara Fransz vatanda olma hakknn tannmas, onlar iin bir iyiletirme deil birtakm bahanelerle daha kolay hapse atlmalarna imkn veren bir uygulama oldu. Savatan sonra Fransa'nn smrgelerini elde tutmas amacyla oluturulan Fransz Birlii'ne (L'Union Franaise) alnan Cezayir'de mslmanlarn ve Avrupallar'n ayr ayr temsil edildikleri bir meclis kurulduysa da bu meclis halkn bamszlk ve hrriyet isteklerine cevap vermekten ok uzakt. Kasm 1946'da, o yl genel afla hapisten kan Mesl el-Hc'n nderliinde Hareket'l - intir li' 1 - hrriyyeti'd - dimukrtyye (Mouvement Pour le Triomphe des Libertes Democratiques: MTLD) adyla bir rgt kuruldu. Hizb'-a'bi'l-CezirFnin bir bakma devam niteliinde olan bu rgtn bnyesinde bir de el-Munazzamat'l- hssa (Organisation Speciale) adl gizli bir birim tekil edildi ve bu rgtte yer alan Hseyin yt Ahmed, Ahmed b. Bell ve Muhammed Haydar gibi kiiler kurtulu mcadelesinde nemli rol oynayan isimler oldular. 1948-1952 yllar ayaklanmaya hazrlk dnemi oldu. Fransa'nn kendi arzusuyla Cezayir'den vazgemeyeceini anlayan toplumun btn kesimleri dmana kar glerini birletirdiler. Hareket'I-intir, silhl mcadeleyi balatmak amacyla Mart 1954'te el-Munazzamat'l-hssa'y lavederek Munazzamat'l-lecneti's-sevriyyeti li'l-vahde ve'lamel (Comite Revolutionnaire d'nite et d'Action: CRUA) adyla yeni bir gizli tekilt kurdu. Bu tekilt lkeyi alt asker vilyete blerek her birine buradaki ayaklanmay ve mcadeleyi yrtecek birer kumandan tayin etti. Hazrlklarn

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZAYR lehine bir tutum taknmtr. Ancak Trkiye, o yllarda Kbrs konusunda izledii politika ile kendi iinde elimemek iin bir taraftan resmen Bat'dan yana tutum taknrken bir yandan da Cezayir'e asker yardm salamtr. 17 Kasm 1957'de Libya zerinden Cezayir'e bir ilep dolusu silh gnderilmi, ayrca Trk kamuoyu da Cezayirliler'in yannda yer almtr. 1958'de Fransa'da iktidara gelen General Charles de GauIIe, Cezayir'i elde tutabilmek iin Cezayirliler'e baz yeni haklar verdiyse de Cey tahrri'i-vatanyi mcadeleden vazgeirmeyi baaramad. 16 Eyll 1959'da yapt bir konumada ise Cezayirliler'e kendi geleceklerine karar verme hakknn tannacan aklamas heyecan yaratt ve milliyetilerin yetersiz bulduklar karara lkedeki Avrupa kkenliler kar ktlar. 1960 ylnda milletleraras camiadaki gelimeler Fransa'nn aleyhine, Cezayirliler'in ise lehine oldu. Afrika'daki smrgelerin birbiri ardndan bamszlklarn kazandklar bu ortam ierisinde Cezayir'i elde tutamayacan anlayan Fransa, milliyeti liderlerle grmeleri balatmaya hazr olduunu aklad (14 Haziran 1960). Fransa'nn Melun ehrinde yaplan (Temmuz 1960) ilk grmelerde bir sonuca varlamamas Cezayir'de tekrar gsterilere ve yeni olaylarn kmasna sebep oldu. Bir yl kadar sonra (20 Mays 1961) Fransa grmelere yeniden balamak zorunda kald ve nce Evian les-Bains'de, arkasndan da Lugrin'de ok tartmal geen toplantlar yapld. Bu arada Mill Kurtulu Cephesi'nde (Cebhet't-tahrri'l -vatan) anlamazlklar ba gsterdi ve bir sonu almamadan dalan Trablus toplantsndan (Austos 1961) sonra geici hkmetin bana sosyalist eilimli Ysuf b. Hadde getirildi. Franszlar'la yaplan grmeler 1962 banda tekrar Evianles-Bains'e kayd ve 18 Mart 1962'de antlama ile sona erdi; ertesi gn de taraflar arasnda atekes yrrle girdi. Evianles-Bains antlamalarna gre yaplacak referandumda halkn onaylamas artyla Fransa Cezayir'in bamszln tanyacakt ve Mess'l-Kebr'deki deniz ss hari yl iinde kuvvetlerini geri ekecekti. ki devlet arasndaki ekonomik ve kltrel ilikiler devam edecek, Fransa Cezayir'e yl sreyle ekonomik yardmda bulunacakt. Antlama ile Cezayir'deki Avrupallar'a yl ierisinde isterlerse bu lkenin vatanda olma hakk veriliyor, ayrca kltrel ve din haklar da gvence altna alnyordu. Cezayir'deki Avrupallar'n "arlar" denilen nemli bir ksm Evianles-Bains antlamalarn kabul etmeyerek yer yer ayaklanp (23 Mart 1962) eitli olaylar kardlarsa da bir neticeye varamadlar,- sonuta Fransa'ya ve spanya'ya kamak zorunda kaldlar. Birka ay ierisinde Cezayir'i terkeden Avrupallar'n says yarm milyonu geti. 1 Temmuz 1962 tarihinde yaplan referandumda halkn % 91'i bamszlk lehinde oy kulland ve bylece Cezayir, 1 milyonu akn mslmann hayatna mal olan mill mcadele sonunda yeni bir devlet olarak milletleraras cmiaya katld. Bamszln iln edilmesi zerine iktidar devralan Cezayir Cumhuriyeti geici hkmeti iinde ksa srede blnmeler ve zellikle Ysuf b. Hadde ile Ahmed b. Bell taraftarlar arasnda atmalar ba gsterdi. 20 Eyll'de toplanan kurucu meclis ilk Cezayir hkmetinin bakanlna, 1956 ylndan beri tutuklu olup Evianles-Bains antlamalar ile serbest braklan Ahmed b. Bell'y. Mill Kurtulu Cephesi'nin bana M. Haydar' ve Savunma bakanlna da Genelkurmay Bakan Albay Hvr Bmedyen'i getirdi (29 Eyll 1962). darede ve eitli kurulularda grevli Avrupal uzman personelin lkeden ayrlmas fabrikalarla atlyelerin kapanmasna, idar mekanizmann ve ekonominin ciddi sarsnt geirmesine sebep oldu. Kasm 1962'de btn siyas partilerin kapatlmas ve her trl rgtn kendisine balanmasyla yeni bir ekil kazanan Mill Kurtulu Cephesi, Cezayir'in tek mer partisi ve etkin siyas gc hviyetiyle bamszlk mcadelesinde olduu gibi bamszlk sonrasnda da son derece nemli roller stlendi. 13 Ekim 1963 tarihinde yaplan referandumla yeni anayasa kabul edilirken Ahmed b. Bell da be yl iin devlet bakanlna seildi. Bu anayasa ile kurulan tek partiye dayal sosyalist sistem tabii kaynaklar, ulatrma vastalarn ve nemli ekonomik kurulular devletletirmekle ie balad. Fakat sekiz yl devam eden ve 1 milyondan fazla insann lmne, 500.000 Cezayirli'nin Tunus ve Fas'a snmasna, 2 milyona yakn nfusun evsiz kalmasna, pek ok kamu binasnn ve ekonomik kuruluun yklmasna yol aan kurtulu savann yaralarn sarma zorluklar yaanrken Ekim 1963'te snr anlamazl yznden Fas ile atmann patlak vermesi, ynetimi hem ieride hem darda ok g durumda brakt. Artan ekonomik ve sosyal meselelerin yan sra iktidar elinde tutan grubun arasnda blnme meydana gelmesi, Ahmed b. Bell'nm Savunma Bakan Bmedyen tarafndan asker bir darbe ile grevden uzaklatrlmas sonucunu dourdu (19 Haziran 1965). Bmedyen nce 1963 anayasasn yrrlkten kaldrarak meclisin almalarn askya ald (10 Temmuz) ve bylece anayasasz bir dnem balam oldu. lkeyi yirmi alt yeli bir devrim konseyi ile yneten Bmedyen 1967 ylnda bir darbe teebbsn bastrdktan sonra lkenin tek yneticisi durumuna geldi ve rejimi de tam otoriter ekle soktu. Ekonomiyi sosyalist esaslar zerine oturtmaya alan Bmedyen 1971 'de bir sosyalist devrim yapt ve Fransa ile ilikilerin bozulmas pahasna petrol sanayiini milliletirdi. Ardndan tarm devrimi balatarak zel mlkiyeti ve ticareti kolektifletirmeye alt; fakat bu devrim halk arasnda huzursuzluklara yol at. Tam bir keyf ynetim kuran Bmedyen brokratik engeller, tek parti sisteminin donukluu, ekonomik reformlarn baarszla uramas, tarihin zorlad halktan gelen bir istek olmasna ramen Araplatrma projesinin uygulanmasndaki yetersizlikler sebebiyle baar kazanamad. zellikle dindar evreler tarafndan dile getirilen eitli taleplere bata kaytsz kalan Bmedyen daha sonra bunlar dikkate almaya mecbur oldu. 19 Haziran 1975 tarihinde yapt konumada yeni meclis iin seimlerin yaplacana sz verdi. 22 Kasm 1976'da yaplan referandumla anayasann kabul edilmesinden bakasonra nn yetkilerini daha da artran yeni bir ksa aralklarla kumar yasakland, hafta tatili cuma gnne evrildi ve ardndan seimler yapld. Fakat bu tavizler toplumda Bmedyen ynetiminin baarszln gizlemeye ve halkn memnuniyetsizliini rtmeye yetmedi. Dindar kesim onun sosyalist ilkelere dayal rejimine kar kmaya devam etti. Sovyet blokuyla yakn ilikiler kuran ve Balantszlar Hareketi'nin balca liderlerinden biri haline gelen Bmedyen 27 Aralk 1978 gn ld. Devlet bakanlna 7 ubat 1979 tarihinde adl b. Cedd seildi. lkenin iinde bulunduu ekonomik ve sosyal meseleleri halletmeye alan adl b. Ce-

492

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZAYR dd'e petrol fiyatlarnn ykselmesi yardm ettiyse de glkleri amas mmkn olmad. zellikle 1986'dan itibaren giderek byyen ekonomik sknty parti ve brokratik dzenlemeler yoluyla zmek istedi; fakat bu abalar sosyal, ekonomik ve kltrel ykmlara yol at. Esasnda Bmedyen'in izgisini srdrmek isteyen adl b. Cedd, iktidarnn ilk yllarnda 1980'lerin bandan itibaren hzlanan slm akmlar karsnda tarafsz kalmakla birlikte 1982'de dindar muhalefeti ezmeye yneldi ve nde gelenleri tutuklatarak harekete kar bask politikas uygulamaya balad. Fakat bu durum Ekim 1988'de lkenin byk ehirlerinde halkn ayaklanmasna ve kan atmalarda yzlerce kiinin lmesine sebep oldu. Bu olaylar zerine adl b. Cedd muhalefete byk tavizler vermek zorunda kald ve ncelikle o gne kadar yrrlkte olan tek parti rejimine ve sosyalist ekonomiye son verdi. Ardndan 1989 ylnda bir dizi ekonomik ve siyas reform yapld. 23 ubat'ta sosyalizme ilikin ifadelerden arndrlan ve siyas oulculuu ngren yeni anayasa, 2 Temmuz'da da ok partililie izin veren yeni siyas rgtlenme kanunu ile seim kanunu kabul edildi. Yeni kanunla din ve dil temeline dayal programlara sahip partilerin kurulmas yasaklanrken seim kanunuyla da seim blgelerine % 10'luk bir baraj getirildi. ok partili hayata geii salayan kanunlarn kabulnden sonra lkede ok sayda siyas parti domaya balad ve Eyll 1989'da yaplacak olan mahall seimler Haziran 1990'a ertelendi. eriata dayal bir slm devleti kurmay amalayan Abbs Meden ve Ali Belhc'n nderlik ettii slm hareket, slm Selmet Cephesi (el-Cebhet'l-slmiyye li'l-inkz; Front Islamique du Salut: FIS) ad altnda bir parti ile siyas hayata katld. 1980'den beri lke dnda bulunan Ahmed b. Bell ve yt Ahmed gibi eski siyas liderlerin Cezayir'e dnmelerine izin verilmesiyle demokratikleme yolunda nemli admlar atld. 12 Haziran 1990 tarihinde ilk defa birden ok siyas partinin katld belediye ve il genel meclisi seimleri yapld. Baz partilerin hkmetin tavrn protesto etmek iin katlmadklar bu seimlerde slm Selmet Cephesi oylarn % 56'sn alarak byk bir zafer kazand ve krk iki ilden yirmi sekizinin ynetimini elde etti. slm Selmet Cephesi'nin bu beklenmedik zaferi 1962'den beri iktidar tek bana elinde tutan Mill Kurtulu Cephesi iinde blnmelere yo! aarken Bat kamuoyunda da byk bir aknla sebep oldu. Mahall seimlerin ardndan slm Selmet Cephesi lideri Abbs Meden, mill meclisin derhal feshedilerek genel seimlerin bir an nce yaplmasn istedi. adl b. Cedd nce muhalefetin bu isteklerine kaytsz kaldysa da eitli huzursuzluklarn ba gstermesi zerine genel seimlerin 27 Haziran 1991 tarihinde yaplacan aklad. Ancak lkede giderek ktleen ekonomik ve sosyal artlar altnda iktidardaki Mill Kurtulu Cephesi'nin seimleri kaybedeceine ve slm Selmet Cephesi'nin kazanacana kesin gzyle baklrken genel seimlerden bir ay nce, hkmetin basklarn protesto etmek ve adl b. Cedd'in istifasn istemek amacyla muhalefetin balatt genel grev lkede byk karklklara yol at ve Bat'nn da desteiyle duruma el koyan ordu seimleri bilinmeyen bir tarihe ertelerken slm Selmet Cephesi'nin liderlerini tutuklad ve bylece lkedeki demokratikleme sreci ar bir darbe ald. lkede giderek daha da ktleen ekonomik ve sosyal artlarn iyiletirilmesi iin hibir nemli baar gsteremeyen ynetim, muhalefetten gelen isteklere daha fazla kaygsz kalamayarak 26 Aralk 1991'de, lke tarihinde ilk defa ok sayda siyas partinin katlmyla genel seimlerin birinci turunun yaplmas kararn ald. ktidardaki Mill Kurtulu Cephesi, yt Ahmed'in liderliindeki Sosyalist Gler Cephesi (Front de Forces Socialistes) ve Abdlkdir Hasen bakanlndaki slm Selmet Cephesi'nin yan sra ok sayda baka kk partinin de katlmasyla yaplan genel seimlerin birinci turunda slm Selmet Cephesi byk bir baar gstererek oylarn ounu ald. Otuz yldan beri iktidarda bulunan Mill Kurtulu Cephesi'nin hibir varlk gsterememesi Bat'da byk aknlk yaratrken Sosyalist Gler Cephesi baz blgelerde mevzi baarlar kazand. Seimlerin birinci turundan slm Selmet Cephesi'nin zaferle kmas ve 16 Ocak 1992'de yaplacak ikinci tur seimler sonunda iktidar ele almasnn kesinlik kazanmas, Cezayir'de Bat yanls laik evrelerde ve Bat'da ciddi bir endieye sebep oldu. Bu arada ikinci tur seimlerin yaplp yaplmayaca tartlmaya baland. Seimlere drt gn kala Cumhurbakan adl b. Cedd istifa etti ve yetkilerini yeni oluturulan yksek devlet komitesi stlendi. Komitenin bakanlna yirmi sekiz yldr yurt dnda bulunan Muhammed Bdyf getirildi. Bdyf'n bakanlndaki yksek devlet komitesi olaan st hal iln ederek seimleri iptal etti ve slm Selmet Cephesi taraftarlarn tutuklatmaya balad. Abdlkdir HasenFnin de aralarnda bulunduu binlerce tutuklunun Sahr'daki toplama kamplarna kapatld ve burada ok kt artlarda bulunduu haberleri alnmaktadr. Camilerde siyaset yaplmasn yasaklayan yksek devlet komitesi, buralardaki slm Selmet Cephesi yanls imamlarn grevlerine son vererek kendi taraftarlarn grevlendirdi. Camilerin asker kontrol altna alnmasn protesto eden halkn camilere gitmedii gzlendi. Dier taraftan yksek devlet komitesinin uygulamalarna ve seimleri iptal etmesine kar kan slm Selmet Cephesi yanllaryla hkmet kuvvetleri arasnda lkenin eitli ehirlerinde meydana gelen atmalarda 100'den fazla kii hayatn kaybederken yzlercesi de yaraland. Cezayir'de aka slm Selmet Cephesi'ne kar dzenlenmi olduu anlalan bu komplolara ne Bat lkeleri ne de dier slm lkeleri yneticileri bir tepki gsterdi. Sadece baz slm lkelerindeki birtakm cemaatler bu olaylar protesto ederken Bat lkelerinin Cezayir'deki demokratikleme hareketi karsnda takndklar tavrn bir ifte standart olduu herkese grld. Seimlerdeki baarszl sebebiyle

Mill Kurtulu Cephesi'nin ynetim kurulu istifa ederken yksek devlet komitesi slm Selmet Cephesi'ni Mart 1992'de kapattn aklad. Sahr'daki kamplarda tutuklu bulunanlardan bazs serbest braklrken slm Selamet Cephesi'nin ileri gelenleri idam talebiyle yarglanmaya baland (Haziran 1992). 16 Ocak 1992'den bu yana yksek devlet komitesi bakanln yrten M. Bdyf'n 29 Haziran 1992 tarihinde Annbe ehrinde bir konuma srasnda koruma subaylarndan biri tarafndan ldrlmesi lkede siyas istikrarszl ve belirsizlii artran temel gelimelerden biri oldu. Ksa sren grevi srasnda devlet iindeki yolsuzluklara kar yrtt mcadelede hayatndan olduu ne srlen Bdyf'n yerine, yksek devlet komitesi yesi Ali Kf bakanla getirildi. 493

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZAYR
BBLYOGRAFYA : C. Th. Stanford, About szlar Siyaseti a L'ANP, Ulusal Tarafndan (1827-1847), Alger Kurtulu gali Algeria, London 1912, FranOsmanl L'ALN Afrika s. 122-147; Ercment Kuran, Cezayir'in Karsnda stanbul 1957; De

snda daha ok putperestlik yaygnlat. I ve II. yzyllarda ise Hristiyanlk yaylmaya balad. Bununla birlikte Hristiyanlk Cezayir'de, Romallar dneminin sonlarndan itibaren ve Vandallar'la Bizansllar dnemlerinde, V-VII. yzyllarda mezhep savalar sebebiyle, zellikle tesls akidesini reddeden Arius mezhebinin yaylmasyla paralanmaya devam etmitir. slm fetihleriyle birlikte o gne kadar putperest olarak kalm birok Berberi kabilesi slmiyet'e girdi ve aralarnda Hric mezhebi yayld (670-750). Bu durum, Thert'i kendilerine merkez yapan Rstemler Devleti (777-909) hkimiyeti altndaki blgelerde bzyye'nin yerlemesine sebep oldu. Alebler'le (800-909) olan mcadeleleri ve ardndan i-Ftm Devleti'nin (909-1171) kurulmas ile bzyye mezhebinin yaylmas engellendi. Dier taraftan Alebler dneminde mam Sahnn (. 240/855) ve rencilerinin gayretleriyle Mlik mezhebi yayld; Mu'tezile, Hanef, Zhir ve fi
H DAVUT DUKSUN

1974; Trkkaya Atav, Mcadeleleri, A Country 1978, Study

Ankara 1975, s. (ed. H. D. J. M. Cambridd'in Beyand Reuolus. 2 7 - 6 9 ;

142-170; Algeria Nelson),

Washington

Abu'n-Nasr, A History med, Memories dependance dn

of the Maghrib, Combattant

g e 1980, s. 236-258, 3 1 6 - 3 4 1 ; Hocine At AhL'Esprit 1942-1952, Paris 1983; Bessm

ei-Asel, el-Mchidne'l-Cez'iriyyn, rut 1986; Rachid Tlemcani, State tion in Algeria, History of Modern Middle East and Middle Nord

Colorado 1986; N. C. Chatterji, East, New Delhi 1987, The Africa 1988, London Robert

s. 182-199, 271-274, 5 1 1 - 5 1 8 ; " A l g e r i a " , 1987, s. 2 6 9 - 2 7 8 ; " A l g e r i e " , Le Grand des noms prapres, Fremy, Gtuid

mesinin de Cezayir slm birliinin tamamlanmasnda rol olmutur. Din uurun ok gl olduu bu artlar altnda tasavvuf hareketi balam, ehir ve kylerde yaylmtr. Bu hareketin banda byk vel Eb Medyen
uayb bulunmaktadr (VI/XII. yzyl).

Paris 1987, i, 70-74; D.-M.

1991, Paris 1991, s. 8 6 6 - 8 7 1 ; A. Cahiers Arabia, slam,

Martel, " N o t e Sur L ' H i s t o r i a g r a p h i e d e L ' I n s u r r e c t i o n A l g e r i e n n e d e 1871", Les de Tunisie, geria, Subjugaton and Resistance", dikal slamclk v e C e z a y i r " , Dnya ue X X l V / 9 3 - 9 4 (1976), s. 6 9 - 8 4 ; " A l -

sy. 7, London 1982, s. 8 - 1 9 ; H. Roberts, " R a sy. 1, stanbul 1990, s. 65-92; M u h a m m e d Amire, " C e z a y i r ' d e slam Kurtulu C e p h e s i (FIS) (1988-1991)", a.e., sy. 9 (1991), s. 75-84.

Daha sonra zviyeler (tekkeler) eklinde kurumlaan bu hareket zellikle ky halknn mnev, sosyal ve ekonomik ihtiyacn karlamtr. Bu blgelerde merkez otorite zayf olduundan XV. yzyln sonlarnda zviyelerdeki eyhlerin nfuzu ok artt. Sahil kesiminde spanyollara kar durmak ve kendilerini tehdit eden Hristiyanlk tehlikesi karsnda kurtarc gzyle baktklar Trk idarecilerini desteklemek iin halk onlarn etrafnda topland. Bu srada ehirlerde din hizmetler Mlik mezhebi mensuplarnn yetkisi ve sorumluluu altnda idi. Bu mezhebe mensup limler ibadet, eitim ve yarg ile ilgili btn faaliyetleri yrtyorlard. Cezayir'de Trk hkimiyetiyle beraber Hanef mezhebinin glenmesiyle birok hayr kurumu ve bunlarn gelirleri, Hanef mescidlerine ait vakflar Hanef mftler tarafndan idare edilmeye baland. Halkn Mlik olan byk ounluunun din ilerine ise yine Mlik mftler bakyordu. Yarg ve fetva ileri de Mlik mftlere braklmt. Tarikat eyhlerinin nfuzunun artmasyla birlikte zellikle dalk ve l blgelerinde zviyeler faaliyet gstermeye balam, bu sayede halk Kur'an okumay, Arapa dil bilgisinin baz esaslarn ve fkh bilgileri renmitir. Bu durum zviyelerin din ilimlerin okutulduu kurumlar haline dnmesine yol am, bu kurumlar ise din hayatla ruh hayat bir arada yrtmlerdir. Tarikatlarn nemi ve yaylma gc mridlerinin saysyla llrd. Mrid-

mezheplerine kar stnlk salayarak blgeye yerleti. Mlik fakihlerinin nfuzu XI. yzyln balarndan itibaren Hammdler ve Murbtlar dneminde olduka glendi. Muvahhidler tarafndan yrtlen slahat ve mehdlik hareketi de Mlikler'in nfuzunu etkilememitir. Fakihlerin gsterdikleri gayretlerin ve Endls'ten gelen limlerin Cezayir ehirlerinde yerlemelerinin halk arasnda din uurun yaygnlamasnda ok nemli etkileri vardr. Sahil kesimlerinin hristiyan tehdidi altnda bulunmasnn ve Muvahhidler'in kurucusu Abdlm'min el-Km dneminde (1130-1163) hristiyan ve yahudi cemaatlerin slm'a gir-

III. K L T R VE M E D E N Y E T 1. D i n H a y a t , M e z h e p l e r , T a s a v v u f v e T a -

rikatlar. Cezayir'in eski sakinleri (Berberler) baz tabiat varlklaryla kz, kei gibi bir ksm hayvanlar kutsallatrmalar, onlar ilh semboller kabul etmiler ve onlara kurbanlar kesmilerdir. Milttan nce 2000'li yllarn sonunda Fenikelilerin gelmesiyle onlarn din inanlar yaygnlk kazanmtr. Daha sonra Filistin'den Afrika'ya doru balayan ilk glerle birlikte (m.. yaklak 588 ylnda) Yahudilik ortaya kt. Yahudilik slm fetihleri balayncaya kadar baz cemaatlere mnhasr kald ve halk ara-

494

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZAYR lerin eyhlere hediyeler takdim etme gelenei, zamanla baz tarikat mensuplar arasnda eitli bid'atlarm ortaya kmasna ve ahlka aykr baz davranlarn hogr ile karlanmasna sebep olmutur. Baz tarikat mensuplar, zellikle Fransz igalinden (1830) sonra ii Fransz igal idaresine yaranma, onlarla i birlii yapma ve slahat fikirlere kar kma noktasna kadar gtrmlerdir. Ancak bata mam Abdlhamd b. Bds, Tayyib el-Ukb ve Ber el-brhim olmak zere btn slahatlar onlara kar kmlardr. Cezayir'de Osmanl dneminin sonlarnda ve Fransz igali srasnda yirmiden fazla tarikat vard. 1897'de Franszlar, 349 zviyeye bal 293.468 tarikat mensubunun bulunduunu belirtmilerdir. Daha ok Bat Cezayir'de yaylm olan tarikatlarn bazlar yle sralanabilir: 1. Kdiriyye. Bat Cezayir'deki Arap kabileleri arasnda byk bir nfuza sahipti. Emr Abdlkdir de ayn tarikata balyd. 2. Derkviyye. Mevl elArab ed-Derkv (. 1823) tarafndan kurulmu olup Bat Cezayir'de yaylmas, Trkler'e kar mcadelesiyle tannan Derkv'nin halifesi Abdlkdir b. erf vastasyla olmutur. 3. Ticniyye. eyh Ahmed et-Ticn (. 1805} tarafndan kurulmu ve daha ok Sahr ve Sudan blgelerinde yaylmtr. 4. Tayyibiyye. Tayyib el-Vezzn'nin (. 1668) kurduu tarikat Vehran'n baz blgelerinde nfuz kazanmtr. 5. Aleviyye. Msteganim'de eyh Ahmed el-Alev tarafndan 1910 ylnda kurulmutur. Modern metotlarla faaliyet gsteren bir tarikat olup mensuplar faaliyetlerini yaymladklar Belu'l-Cez mlardr. Orta ve Dou Cezayir'deki tarikatlarn banda ise Rahmniyye gelmektedir. Bu tarikat Sd Muhammed b. Abdurrahman el-Katl (. 1794) tarafndan kurulmu olup zellikle dalk blgelerde yaylmtr. Trk yneticilerle i birlii yapan tarikat 1851'den itibaren Fransz igalcilerine kar km, ancak eyh Haddd'n banda bulunduu cihad hareketinin baarszlkla sonulanmas zerine (1871) Fransz ynetimiyle iyi ilikiler iine girmitir. Bunun dnda mahall bir nfuza sahip olan seviyye, Ammriyye, Hansliyye ve Sensiyye tarikatlarn da zikretmek gerekir. Bu arada daha az nfuzlu tarikatlar da vard ki Kerzziyye, eyhiyye, Zeyyniyye, Arsiyye, Nsriyye,
Abdlvdler dnemine ait Tilimsn Ulucamii'nin minaresi ve caminin iinden bir grn m h , . I I F h N H H P p

a'biyye, Ysufiyye, Medyeniyye ve Derdriyye bunlar arasnda yer almaktadr. Din meseleler karsndaki duyarllk ve zellikle Ortadou'daki dier slm lkeleriyle gelien kltrel mnasebetler, I. Dnya Savandan sonra Cezayir'de bir slahat hareketinin domasna yol amtr. Sz konusu hareketin banda Abdlkdir el-Meccv (. 1914), Abdlhalm b. Semye (. 1933) ve bn'l-Mevhb (. 1939) bulunmaktayd. Bu hareket Abdlhamd b. Bds'in (. 1940) almalar ve 1931'de kurulan Cem'iyyet'l - ulemi'I-mslimne'l-Ceziriyyn ile daha ok gelimitir. slahat hareketi, mill ve slm retimin yaygnlatrlmas, smrgeci glerle i birlii yapan ve ayn zamanda halk gerek slm prensiplerinden uzaklatran tarikatlarla (1954mcadeleyi gaye edinmitir. Bu hareket, Cezayir bamszlk mcadelesi snda etkili olmutur. Bamszln elde edilmesinden sonra sosyalist-laik anlay dinin toplum hayatndaki etkisini snrlandrmtr. Cem'iyyet'l-ulem'nn ortadan kalkmas, tarikat faaliyetlerine de son verilmi olmas Cezayir toplumunu ruh ve fikri bir bolua srklemi, bu durum 1960'i yllarda Mlik b. Neb'nin (. 1973) yazlaryla nclk ettii yeni bir slm hareketin ortaya kmasn abuklatrmtr. 1970'li ve 1980 li yllarda byk bir bask altnda gelien bu hareket, Cezayir toplumundan byk kalabalklar bnyesine ekmeyi baard. Daha sonra bu kalabalklar mevcut ynetime kar bir g oluturdular ve 1988 Ekim olaylarndan sonra ynetim tarafndan tannan birer siyas tekilt olarak ortaya ktlar. Sz konusu tekiltlarn banda slm Selmet Cephesi yer almakta. 1962) iin de uygun bir zemin oluma-

banda da Abbas Meden bulunmaktayd. Dier tekiltlar ise Hareket-mctemai'l-slmiyye ile Hareket'n-nehdati'l-slmiyye'dir. 2. Edebiyat. Cezayir'de slm'dan nce ou Latince birok edeb eser ortaya konulmutur. O dnemdeki edebiyatlarn en mehurlar II. Juba, Fronton, Apute Saint Augustin'dir. slm dnemde kaleme alnan eserlerin ise ou din ilimler ve dille ilgilidir. iir, biyografi ve tarih en ok uralan alanlar olmutur. VIII-XIV. yzyllarda iirde Bekir b. Hammd, bn Hn, bn Rek el-Kayrevn, bn Muhriz, Vehrn, bn Hams el-Hacrve erf Tilimsn; biyografi ve tarihte Eb Zekeriyy elVerceln, bn Hammd es-Sanhc, Ahmed b. Ahmed el-Gubrn ve bn Kunfz; fkh ve dil alannda ise Fakih el-Verceln, Eb Hmid es-Sagr, Eb Mu't ezZevv, Abdsselm ez-Zevv ve bn Merzk el-Hatb gibi mehur simalar yetimitir. XV. yzyldan itibaren edeb eserlerde taklitilik balam ve bu eserlerin ou din konularda erh ve hiye yazmaktan ya da tarih kaytlardan ibaret kalmtr. Bu dnemde yetien mehur edip ve bilginlerden bazlar yle sralanabilir: Ahmed b. Mahlf, Eb'lFazl el-Midl, Abdurrahman es-Selb, bn Abdlkerm el-Megil es-Sns, Ahmed el-Veners, Abdurrahman elAhdar, Eb Mehd s, Ahmed b. Kasm el-Bn, Abdlazz es-Semn, Tenes, Eb'l-Abbas Ahmed b. Muhammed elMakkar, bn Meryem el-Medyn, Abdlkerm b. Fekkn, Hseyin el-Vertaln, bn Ammr el-Cezir, Abdrrezzk b. Hammd, Eb Rs en-Nsr, bn Sahnn er-Rid ve Hamdn Hoca. Cezayir edebiyat XX. yzyln banda hem ekil hem de muhteva ynnden

el-

'iri

adl gazetede tant-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

495

CEZAYR yenilenmi, seviyesi ykselmi ve konular eitlenmitir. Aratrma ve edisyon kritikte Muhammed b. Eb eneb; biyografide Eb'l-Ksm el-HifnvT; iirde Muhammed el-d l-i Halfe, Mfd Zekeriyy ve Ramazan Hammd; hitabet ve fkra yazarlnda bn Bds, Muhammed Ber el-brhim, Sdk Dendn, mer b. Kaddr, Sad ez-Zhir, Emn elAmd; tarihte eyh Mbrek el-Ml, Ahmed Tevfik el-Meden, Ali Dbz, Abdurrahman el-Ceyll ve fkhta eyh Ettafeyyi bu dnemin tannm simalardr. Fransz eitimi Franszca yazlan bir Cezayir edebiyat tr ortaya karmtr ki bunun en nemli zellii derin bir duygusalla sahip oluudur. Ancak bu edebiyat orijinallikten uzak kalm ve toplum zerinde etkili olmamtr. Daha ok hikye ve roman tarznda kendini gsteren bu akmn ncleri Mevld Ma'mer, Muhammed Db, Ktib Ysn, Mlik Haddd, Asiy Cebbr ve Red Meymn'dir. 3. Mimari. Eskia'da mimaride Roma slbu hkimdi. Bu dnemde yaplan zafer taklar, mbedler, tiyatrolar, arlar, hamamlar, surlar ve kiliseler mimaride ne kadar ileri gidildiini gstermektedir. slm devirde ise slm ehir slbu arlk kazanmtr. Bu slbun belli bal zellikleri, sokaklarnn kvrml olmas ve binalarn i ie girmesidir. Cami, saray, han vb. yaplarda da gzlenen bu gelime V1II-X. yzyllarda Tubne ehrinin tamiri, Thert, Sedrte, Muhammediye (Mestle), Kal'at Ben Hammd ehirleri ile Vd Mzb'daki (Mzab) yerleim merkezlerinin kurulmasyla byk ilerleme kaydetmitir. slm slp XI. yzylda Bicye, Tenes, Vehran, Huneyn ehirlerinin kuruluu, Cezayir, Tilimsn ve Konstantin'in mtr.
Murbtlar dnemine ait Cezayir Ulucamii'nin ahap minberi

ra mahall zellikleri de birletiren uyumlu ve ince zevk mahsul bir mimari tarz yanstmaktadr. Cezayir'e "Kire ehri" lakabnn verilmesine sebep olan beyaz badanal, kafesli dar pencereli ve ahap direkler zerine oturtulmu giri kat ile bir st kattan meydana gelen denize nzr evler Cezayir'in geleneksel ev tarznn rnekleridir. 4. Msiki. Halk mzii, gerek seslendirilmesi gerekse nameleriyle Cezayir halknn zevkini, ehirde ve kydeki hayat tarzn yanstmaktadr. Bedev mzii, nameleri ve syleni tarznn sadeliiyle bendir, gayda, davul ve kaval gibi basit aletlerle alnan bestelenmi halk iirine dayanr. Bu tr manzumeleriyle mehur olanlardan bazlar unlardr: Sad el-Mends, Ahdar b. Hallf, Ahmed b. erk, bn Syib, Mustafa b. brhim ve Muhammed b. Kaytn. Sanat mzii olarak bilinen ehir mzii ise ince slbu, girift nameleri ve eitli seslendirmeleriyle apayr bir zellik tamakta ve Endls kaynakl mveah* ve zecel trlerinin etkisinde kald aka grlmektedir. Bu mzik tr daha ok ud, kanun, kemene ve rebap gibi telli kaval, zurna ve gayda gibi nefesli aletlerle ve davul, sanc, def, tr, darbuka gibi ritm aletleriyle icra edilir. 5. Resim ve El Sanatlar. Eskia'dan kalma fresk ve gravrler, ilk Cezayir insannn toplum ve evre yapsn tasvir ettii ilk sanat levhalardr. slm dnemde daha ok evleri, kkleri, mescidleri ve mushaflar ssleyen ilemeler ve naklar n plana kmtr. Modern resim ise Arap harflerinin bitkisel sslemeler ve geometrik ekillerle kaynamasndan meydana gelmektedir. Cezayirli sanatkrlarn koruyup gelitirdikle-

ri bu resim sanat ahap oymaclk ve mcevherler zerine eitli naklarda da kullanlmaktadr. Cezayir el sanatlar mahall grg-bilgi ve yeteneklerle d tesirlerin tercman durumundadr. zellikle ehirlilerin elbiselerinde uygulama alan bulan bu sanat daha ok altn, gm ve ipek ipliklerle ilenen desenleri n plana karmaktadr. Bu desenler baz kadn elbiselerine byk bir sanat deeri kazandrmtr. Baz Endls asll aileler zellikle kaftan, sadriye, kemer, alvar ve yaka yapmnda ok mehur olmulard. Gm zerine mercan kakma, deri ileme, bakrclk, ahap ilemecilii ve geleneksel silhlar yapm da nemli bir gelime gstermektedir. 6. Eitim-retim ve lm Hayat. Cezayir'deki eitim, slm dnemin balangcndan XX. yzyln sonuna kadar kylerde kk mekteplerde ve zaviyelerde, ehirlerde ise mescidlerde ve medreselerde yrtlmekteydi. Buralarda Kur'an'n ezberlenmesi yannda Arapa ile ilgili temel bilgiler ve baz fkh meseleler retilirdi. Bu kurumlar vakflarn gelirleriyle beslenirdi. Dalk yrelerden, Sahr ve Vehran blgelerindeki zviyelerden byk fakihler yetimitir. Bu zviyeler iinde en ok hret bulanlar Sd Mansr, Abdurrahman Yelll, Ali b. erif, Meccce ve Kaytana zviyeleridir. ehirlerdeki medreseler de fkhta ve Arapa'daki ilm seviyeleriyle tannmaktaydlar. Bu medreselerin en mehurlar Cezayir, Tilimsn, Mzne, Kostantne ve Bicye'deki medreselerdir. Fransz igaliyle birlikte Arapa retimi gerilemi, fkh retimi ise ancak Kabil (Kabliye) ve Sahr gibi uzak blgelerdeki baz zviyelerde yaplabilmitir. Cem'iyyet'l-ulemi'l-mslimn ile Hizb'-a'b tarafndan kurulan medreselerin saysnn azlna ve igal kuvvetlerinin bunlarla kyasya mcadele etmesine ramen Arapa'nn retilmesinde ve Cezayir'in Arap-slm ahsiyetinin korunmasnda ok byk rol olmutur (1958 ylnda mevcut krk medresede 14.472 renci okumaktayd). nceleri Franszca olan resm eitim ve retim, bamszln kazanlmasndan sonra Arapa-Franszca eklinde bir gelime gstermitir. Ancak eitimin Arapalatrlmas, lise bitirme imtihanlarnn Arapa olarak yapld son yllara kadar ciddi bir ilerleme kaydetmemitir.

gelimesinde

grlen Endls tesiriyle iyice kk sal-

Kal'at Ben Hammd, Bicye ve Tilimsn'da mahall geleneklerle Dou Endls mimarisinin kaynamas sonucunda ortaya kan slm mimarinin en gzel rnekleri yer almaktadr. Kal'at Ben Hammd'da Kasr'l-Menr, Bicye'de Kasru Emmn ve Kasr'n-Necm, Tilimsn'da el-Ubbd, Sd el-Halv, Sd Belhasan camileriyle Mansre Minaresi ve Mever Saray bunlarn belli ballardr. Eski Cezayir ehri (el-Kasaba) Akdeniz etkileriyle ark (Trk) slbunun yan s496

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZAYR Cezayir niversitesi Cezayir'deki yksek retimin en nemli merkezi saylmaktadr. 1881 ylnda kurulan niversite bugn edebiyat ve sosyal ilimlerde yksek bir seviyeye ulamtr; ayrca ok zengin bir ktphaneye sahiptir. Cezayir'de bulunan dier niversiteler de unlardr: Cmiat'l-Ceziri't-tikniyye, li'l-ulmi'l-insniyye, Cmiat Vehrn f'l-vatan li'l-fnni'l-cemle, el-Methaf'l-vatan li'l-diyyt ve'l-sri'l-slmiyye, Methaf-fnn ve't-takldi'a'biyye, Methaf'l-cihd, Methaf'l-ceyi'l-hadsi't-tekvn. Dier baz ehirlerde de eitli mzeler mevcut olup Tilimsn Mzesi nemli slm eserler ihtiva etmektedir.
BBLYOGRAFYA : Menrt ye, el-mceuhert ue'i-methif el-Vefeyt, dei'il kaba'il,
eal

Cmiat Vehrn li't-teknlciy, el-Cmiat'1-slmiyye bi-Kosantne; ayrca Kostantne, Annbe, Setf, Btne, Tzuz, Belde, Tilimsn ve Belabbs niversiteleri. Btn bunlarn yan sra yksek okullar ve enstitler de eitim, retim ve aratrma faaliyetlerinde bulunmaktadr. nemli ktphanelerin banda yer alan el-Mektebet-vataniyye el-Ceziriyye, Cezayir ehrinde bulunmaktadr (kuruluu 1835). Yaklak bir milyon cilt kitaba sahip olan bu ktphanede 3000 civarnda yazma eserin bulunduu bir blm de vardr. Mektebet cmiati'l-Ceziri'l-merkeziyye 1881 ylnda kurulmu olup bnyesinde daha ok ilm-edeb kaynak eserler toplanmtr. 1962'de bamszln kazanld gn Franszlar tarafndan yaklan ktphane daha sonra onarlm ve kitap bakmndan zenginletirilmitir. Cezayir'de bulunan dier ktphaneler ise Mektebet dri'l-arf el-merkez ile el-Mektebet'i-belediyye'dir. Ayrca Kostantne, Tilimsn ve Vehran ehirlerinde mahall ktphaneler bulunmaktadr. Bunlarn yan sra zviyelerdeki ktphanelerle baz zengin ailelerin zel ktphaneleri de bulunmaktadr ki buralarda igal srasnda Franszlar'n imhasndan kurtulmu baz deerli yazma eserler mevcuttur. Cezayir Arivi, Messeset'l-vesiki'lvataniyye'nin ihdas edilmesiyle 1971 ylnda kurulmu olup bir ksm Osmanl dnemine, dier ksm da Fransz igali dnemine ait belgeleri ihtiva etmektedir. Buras Kostantne ve Vehran'da bulunan blgesel arivlerle de bantl olarak almaktadr. 1971'de el-Merkez'lvatan li'd-dirsti't-trhiyye kurulmu, ancak daha sonra Merkez'l-bahsi'l-antrblc ve'l-etngrfT bnyesine katlmtr. Ayrca ok sayda baka merkezler de bulunmaktadr. Bunlarn arasnda en nemlisi Merkez tatvri mesdiri't-tka'dr. Cezayir'de ok sayda mze bulunmaktadr. Cezayir ehrindeki bu mzelerin en nemlileri unlardr: Methaf m kable't-trh ve'l-antrblciy, el-MethaF

Vezreti's-sekfeti7 ue'l-huliy, el-fen, Ceza'ir ucbi 1970-1977; slhi'z-zeuy

Ceza'

iriyXX. yzyl baslarnda Cezayir'den bir grn

el-'imre Eudahu'dbi-bildi'lel-Bustn Cef fazli

bn Kunfz,

Beyrut 1971; bn Zekr, Cezayir 1953; bn M e r y e m , ue'l-culem' ue'l-ahbr, A.

f zikri'l-euliy'
c

bi-Tilimsn,

zayir 1908; Versiln, Nzhet'l-enzr ilmi't-trh


cUnuanud-dirye

Cezayir 1908; Gubrn, L'Algerie hisParis muchrono-

daki yerleim yerine kadar geriye gider. Romallar, Kuzey Afrika'daki Kartaca eyaleti snrlar iinde kalan bu yerin adn Latince'ye uydurarak leosium eklinde telaffuz etmilerdir. V ve VI. yzyllarda Vandallar'n Kuzey Afrika'y igalleri srasnda yklan leosium'un Fenikeliler ve Romallar dnemindeki zellikleri hakknda fazla bilgi yoktur. Bir ara piskoposluk merkezi de olmu olan leosium, muhtemelen deniz ulamnda kk bir neme sahipti. Vandallar'dan sonra blgeye ynelen slm ftuhatnda nemli bir rol oynamayan ehir, ahalisi tarafndan terkedilmitir. Sanhce'ye mensup Ben Mezgennlar blgeye gelip yerlemilerse de ehir X. yzyln ikinci yarsna kadar harabe halinde kalmtr. Ftm Halifesi Mansr, Sanhcler'den Zrb. Mend'a (. 360/971) Marib valiliini, gstermi olduu baarlar sebebiyle olu Bulukkn b. Zr'ye de (. 373/ 984) yeni kurulmu olan Cezir Ben Mezgenn, Milyne (Miliana) ve Medye (Medea) ehirlerinin idaresini verdiine gre (960) Cezayir ehri Zrler dnemine rastlayan X. yzyln ortalarnda yeniden kurulmu veya ihya edilmitir. O

(nr. M u h a m m e d b. eneb), Berbrugger, et morumentale, et la societe celebres

Cezayir toriue, sulmane, logiue d'Alger,

1910;

Pittoresque

1843; Daumas, La uie arabe sur les musulmans religieuses

Paris 1869; Gonzalez, Essai A l g e r 1886; O. Dupont -

de la uille Alger et tunitrauail en et

X. Coppolani,

Les confreries sierne,

musulmares, algerienne

1897; P. Audei, L'orfeurerie de la laine Algerie, Tlemcen,

A l g e r 1902; M. Ricard Bel, Le legislatiue en Algerie, algerois, de

A l g e r 1913; L. Milliot la France

v.dr., L'oeuvre art musulman quer, Costume religion

Paris 1930; A. Berque, Art antigue

A l g e r 1930; G. EsParis 1938; Alger Alde 1967; L'Algerie reli-

A l g e r 1931; A. Bel, La en Algerie, Maghrebin, algerienne Paris dans

musulmane

en Berberie,

L. Golvin, Les arts populaires 1951; G. H. Bousquet, L'lslam

ger 1955; J. Dejeux, La Poesie 1830 nos jours, formisme coloniale, gieux musulman en Algerie, culturels

Paris 1963; A. Merad, Le re-

Y. Turin, Affrontements musulman

Paris 1971; R. Bouroiuba. L'Art en Algerie,

A l g e r 1974; M. 1981, I-II; d'histoire, fethi'III, 157Cidel-slm

B. Salhi, La Rahmania, Trhu'1-Cez'iri's-sekf, J. Berque, L'Algerie, maribii-'Arab, ue'l-mslimn f

Paris 1979; Sa'dullah, Cezayir Tene d'art et

Paris, ts.; Mahmd t Hattb, Kdet Beyrut 1404/984, Hdr, 2 5 3 ; Abdlalm A b d u r r a h m a n de 1 4 0 6 / 1 9 8 6 , s. 155-187.

Ifrkyyeti'-imliyye,

NSIRDDN

SADN

srada blgede yaayan Ben Mezgenn kabilesinden dolay yeni ehre Cezir Ben Mezgenn ad verilmitir. slm

CEZAYR

corafyaclar da ehri bu adla anmlarCezayir Cumhuriyeti'nin baehri. Kuruluu ve Tarihi. Akdeniz kenarnda, kyya parelel olarak uzanan Shil (Sahel) tepelerinin yamalarnda yer alan ehir adn, krfezde eskiden var olan adalardan (cezir) almtr. Bugn bunlardan biri hari dierleri ya kara ile balanarak ya da liman yapm srasnda ortadan kalkmtr. Cezayir ehrinin tarihi, Fenikeliler dneminde burada bulunan ksim adndr (bn Havkal, s. 67). Cezayir tabii gzellii, iklimin yumuakl ve limann salad rahatlkla halk kendisine ekebilmitir. Ortaa slm corafyaclar, Cezayir ehrinin gzel camileri, ilek imalthaneleri ve ticar faaliyetlerin youn olduu pazar yerleriyle geni bir alana yaylm, kalabalk nfuslu bir yerleim merkezi olduunu, halkn su ihtiyacn kydaki kuyulardan karladn ve ehrin evresindeki tepelerde tarm ve hayvanclkla uraan Ber497

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZAYR ber kabilelerin oturduunu kaydederler


( d r s , s. 1 0 3 ; Geographie 175; el-stibr f d'Aboulfeda, s.
Cac'ibi'l-emr,

nin muhalefetine ramen parlak bir trenle Cezayir'e giren Oru Reis idareyi ele ald (1516); fakat Penon adasn zaptedememesi ve Trkler'in ehre yerlemeleri baz Berberi gruplarn tepkisine yol at. Kaleye yerleen Oru Reis kuvvetlerine yaplan saldrlara sert ekilde karlk verildi. Bunlarn mttefiki spanyollar'n denizden hcumlar da pskrtld. Don Diego de Verra (1516) ile Don Ugo de Moncada (1519) kuvvetleri Oru Reis karsnda baar salayamadlar. Oru Reis'ten sonra yerine geen Hzr Reis (Barbaros Hayreddin Paa) Penon'u fethedip spanyoilar' buradan kard (1529). ehirde bulunan kaleyi yktrarak talaryla mendirek yaptrd. Burann Osmanl Devleti snrlarna dahil edilmesiyle Hayreddin Paa'ya beylerbeyilik verildi ve Cezayir ehri de yeni oluturulan beylerbeyiliin merkezi oldu. Cezayir'in mslmanlarn elinde bulunmasn hristiyanlar iin tehlikeli gren Mukaddes Roma-Germen mparatoru V. Kari (Charles Quint), 1541'de Andrea Doria kumandasnda bir ordu ile ehre saldrd, fakat baar salayamad ve geri dnmeye mecbur oldu. Cezayir'de 1516 ylnda balayan ve 1830'a kadar devam eden Trk hkimiyeti dneminde ehir yeniden imar edilerek blgenin en nemli merkezlerinden biri haline getirildi. Surlarn ierisinde kk bir kasaba olan ehrin XVI. yzyl balarnda be, XVII. yzylda dokuz kaps mevcuttu. Oru Reis surlar devaml tahkim ettirerek savunma amacyla muhtelif istihkmlar ina ettirmiti. Dzenli ekilde akan bir ime suyundan yoksun olan ehirde Trk yneticiler vakflar sayesinde su ebekeleri kurmu ve Shil blgesindeki su kaynaklarn ehre getirerek emeler yoluyla datmlardr. Hasan Paa 1550'de Telemly, Arap Ahmed Paa da 1573'te Birtrariya ve 1611 'de Hama su kemerlerini ina ettirmilerdir. Dier taraftan evredeki tepelerden ehre inen sular iin kanallar ve sarnlar yaplmtr. 1840'deki iftliklerde kleler altrlyordu. XVII. yzylda ehirde on byk cami, iki sinagog ve iki kilisenin bulunduu, ehrin emeler ve hamamlarla imar edildii bilinmektedir. Hayreddin Paa'nn olu Hasan Paa ehrin imarna byk nem vermi, hamamlar, emeler, su kemerleri, hastahaneler ve klalar ina ettirmitir. Ancak eitli tarihlerde meydana gelen depremler ve salgn hastalklar ehrin gelimesini olumsuz ynde etkilemitir. 1654'teki veba salgnnda nfusun te biri lm, 1712'deki depremde de ahalinin ou ehri terkederek krlara ekilmitir. XVII. yzyln balarnda 100.000'e ulaan Cezayir ehrinin nfusu XVIII. yzyln sonlarna doru 50.000'e kadar dt. Bu nfusun 6000'i kulolan, 3000'i Trk levanten, 7000'i yahudi, 2000'i kleler ve hristiyanlar, 32.000'i de Maribliler'den oluuyordu. Cezayir'in nfusu zaman iinde azalp oalmtr. Osmanl hkimiyetinin son bulduu 1830'da ehrin nfusu 30.000'e inmiti. Bunun 4000'ini Trkler, 18.000'ini Maribliler, 2000'ini zenciler, geri kalann da yahudiler oluturuyordu. ehrin ticar hayat yahudilerle Endls'ten gelen megalesi ise korsanlkt. Osmanl dneminde ehirde muhtelif halk gruplar ve kk zanaat erbab, "emn" ad verilen kiilerin bakanlk ettii loncalar meydana getirmilerdi. Eminler "eyhlbeled"e bal idiler. ehrin pazar, temizlik, gvenlik, su, vakflar gibi ilerine bakan zel grevliler vard. mslmanlarn elindeydi. Yerli halkn balca
Cezayir ehrinden iki ayr grn

s. 132).

XI-XVI. yzyllar arasnda Orta Marib'de hkimiyet kuran btn hnedanlarn ksa srelerle eline gemi olan Cezayir'de Hammdler, Murbtlar, Muvahhidler, Abdivdfler, Ben Gniyeler, Hafsler ve Mernler eitli tarihlerde hkm srdler. XIII. yzyln ikinci yarsnda ksa bir dnem bamsz halde kalan Cezayir'e, XIV. yzylda Miticeli Arap kabilesi Selibe, Sanhcfler'i buradan kararak hkim oldu. XV. yzyl karklklar iinde geti. XV. yzyln sonlarna doru Endls'ten karlan mslmanlarn bir ksmnn Cezayir'e gelip yerlemesiyle ehrin nfusu birden artt (A, ili, 147). Giderek stratejik nem kazanan ehri hristiyanlar ele geirmek iin harekete getiler. Kuzey Afrika'ya hkim olmak isteyen Katolik krallar, XVI. yzyln balarnda sahil boyundaki kalelere saldrlarn younlatrdlar. Don Pedro Navarro, Vehran' (1509) ve Bicye'yi (1510) igal ettikten sonra Cezayir aklarndaki Penon adasna yerleerek burada bir kale ina etti, yerletirdii bir grup askerle ehri tciz etmeye ve deniz trafiini kontrole balad. Korsanlkla geinen Cezayir halk iin bu durum son derece olumsuz bir gelime olmakla beraber spanyoliar'a kar direnemeyeceklerini anladklarndan boyun ediler ve imzalanan bir antlamaya gre spanya kralna vergi vermeyi, korsanlk yapmamay, hristiyan esirleri serbest brakmay, limanlar spanyollarn dmanlarna kapatmay kabul ettiler (1510). Her geen gn artan spanyollar'n zulmne kar koymak isteyen Cezayir halk, 1513'ten beri Cicelli'nin hkimi olan Oru Reis'ten yardm istemeye karar verdi. Cezayir Emri eyh Selm et-Tm'-

Cezayir'de el-Mescid'l-cedd ve hkmet kona

ta Cezayir'de ortalama 70 m 3 kapasiteli 1100 sarn vard. Osmanl ynetiminde mahall bir merkez haline gelen Cezayir'de nfusun giderek artmas zerine ehir surlarn dna tat. XVI. yzyln sonlarnda ehirde 12.000 ev bulunuyordu. Kale iinde skk halde bulunan evler kyya doru kademe halinde iniyordu. Etraftaki tepelerde genellikle zenginlerin oturduu kkler vard. Mitice ve Shil blgesin-

498

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZAYR nfus 1911 ylnda 162.000 ve 1921'de 207.000 iken 1936'da 264.000'e ykseldi. Buna paralel olarak ehir giderek sahil boyunca ve evredeki tepelere doru geniledi. Ticar faaliyetlerin artmas zerine liman tesisleri de geniletildi. ou Fransz olan Avrupal nfusun artmasyla mslmaniar aznla dtler. 1930'larda ehrin nfusunun ancak % 30'u mslmanlardan ibaretti. II. Dnya Sava'nda mttefik kuvvetDv Camii - Cezayir

Bugnk Cezayir. Cezayir'in 1962 ylnda bamszlna kavumasndan gnmze kadar olan dnemde Cezayir ehrinin geliiminde, yksek orandaki nfus art ve taradan buraya ynelen i g dikkati eker. Bu dnemde krfez evresinden darya taan ehir Shil tepeciklerinin drt bir yanna ve bilhassa Mitice'nin zengin tarm topraklarna yayld. Sonuta Cezayir, bugn anakent ve evre belediyelerle nfuzu 1,7 milyona ulaan bir ehir haline geldi. ehrin yaps, tarih geliimi ve kurulduu yerin topografik durumu ile yakndan ilgilidir. Eski tarih merkez olan Kasbe, ok kalabalk ve iyice klm bir alan olup yok olma tehlikesiyle kar karyadr. Buras zellikle ok popler ve ok youn Vdikur mahallesiyle birlikte 110.000 nfusu barndrmaktadr. Kasbe'de hem krfez ynnde hem de Shil yamalar zerinde smrge dnemi Cezayir'inin mahalleleri yaylr. Kuzeydeki Bblvd (110.000 nfus), Hama, Hseyin Dy ve Harr mahalleleri (180.000) karma semtlerdir. Burada oturmaya ayrlm yerler, doum oran yksek halk gruplarnca youn ekilde igal edilmitir. Son otuz yl iindeki ehirleme btn ynlere nfuz etmitir. Harr'n dousunda blok halindeki inaatlardan nce oluan byk semtler krfez boyunca gelierek Mitice ovas zerinde yaylmlardr. Shil platosu 1970'ten beri tamamyla yeni inaatlarla dolmuken Haydare gzel bir mahalle olarak kalmtr. Kube ve Becre, yaklak 200.000 nfusun st ste yaad yerlerdir. Dier taraftan Mitice douya doru geliirken batdaki kk tepecikler ve gneydeki Shil yamalar kalabalk topluluklarca igal edilmitir.

lerin karargh olan Cezayir, Austos 1944'e kadar zgr Fransa hkmetinin geici baehirliini de yapt. Savatan sonra hrriyet ve bamszlk yanls gsteri, hareket ve tekiltlanmalara sah-

1830'da ehirde mevcut on iki byk caminin en nls, XI. yzylda Murbtlar dneminde ina edilmi olan el-Cmiu'l-kebr idi. Hanef ve Mlik mezheplerine mensup mft ve kadlar bu camide otururlar ve davalara burada bakarlard. Osmanllar dneminde ina edilen el-Mescid'l-cedd (1660) de nemli camilerdendi. Franszlar'n igali arefesinde ehirde on iki byk camiden baka 109 kk cami, otuz iki mescid ve be zviye bulunuyordu. Anlan iki camiden baka Cmiu Sefr (1534), Cmiu Ali Biin (1623), Mescid Sd Abdurrahman (1696), Mescid Dy (1819) bugne ulaan nemli yaplardr. eitli yksek renim kurumlar, mill ariv ve mzeler yannda-lkenin en byk niversitesi olan Cmiat'l-Cezir ve yaklak bir milyon cilt kitabn bulunduu mill ktphane (el-Mektebet'l-vataniyyet'l-Ceziriyye) de bu ehirdedir. Cezayir'in 1830 ylnda Franszlar tarafndan igal edilmesi ehrin tarihinde yeni bir dnemin balangc oldu. Franszlar'n buraya hkim olmalarndan sonra yerlilerin bir blm ehri terkederken dardan Avrupallar'n akn balad. 1830'da 600 civarnda olan Avrupal says 1845'te 42.000'e ykseldi. Byk deiiklie urayan Cezayir'in merkezi tamamen ykld. ehrin pazarlar, nemli camileri, idar yaplar ile mal binalar iine alan merkezin Trk-Marib zellii ortadan kaldrld ve yerine Avrupa tarzda asker ve idar yaplar ina edildi. Asker bir garnizon ehrine dnen Cezayir XIX. yzyln sonlarna doru gelierek byk bir arap pazar, smrge merkezi ve nemli bir liman haline geldi. Smrge dneminde Avrupa'dan ve taradan youn ekilde gelenlerle artan

ne olan Cezayir, 1954'te Fransa'ya kar balatlan kurtulu savanda nemli rol oynad. lkenin bamszla kavumasndan (1962) sonra Cezayir Cumhuriyeti'nin baehri olarak kald.
BBLYOGRAFYA: bn Havkal, ret'T'arz, s, Description R. Dozy el-lstibr raphie Vaf Afrika'da f de Afrique
Cac'ibi'l-emsr

s. 67, 7 6 - 7 7 ; driet de l'Espagne (trc.

M. I. d e Goeje), Leiden 1968, s. 103; (nr. Sa'd Zall Geogimali History Pa-

A b d l h a m d ) , Drlbeyz 1985, s. 132; d'Aboulfeda, ifrkyye, Trkler, II, 3 7 - 4 0 ; Aziz Samih,

s. 175; Vezzn ez-Zeyyt, stanbul 1936, s. 74-76, 89,

104-106, 111-113; J. M. Abun-Nasr. A of the Maghrib, de Paradis, Tunis Kitb'l-Cez'ir, Raymond, Grardes toman, dus, A History et Alger

Cambridge 1975, tr.yer.; V. au XV///1' Siecle,

ris 1983, s. 107-265; A h m e d T e v f i k e l - M e d e n , Cezayir 1984, s. 2 0 6 - 2 1 6 ; A. uilles arabes l'epoque Ot-

Paris 1985, s. 163-167, 180; I. M. Lapiof Islamic Societies, Cambridge

1989, s. 680-697; Erturul nalp, " C e r v a n t e s ' i n T r k l e r e Esir D m e s i v e E s a r e t i n i n E s e r l e re Yansmas", Mecmuas, Osmanl Tarih Aratrmalar sy. 3, Ankara 1992, s. 3 0 5 - 3 0 9 ; G.

Yver, " C e z a y i r " , A, III, 1 4 6 - 1 5 1 ; R. Le Tourneau, " a l - D l a z ' i r " , El2 [Fr.), II, 533. S D A V U T DURSUN

Cezayir ehir plan

1 Fabrikalar 1 Krsal alan ^ Yeil alanlar - : Blokinaattar I Sanayi blgesi - Bykehirsnr 1 Karma mahalleler Yeni blok inaatlar 3 Merkez mahalleler Byk spor tesisleri Yeni siyas merkezler . ehrin genileme ynleri ^ _ Demiryolu ve Denizyolu Gdn 1 Younluu az oturma semeri ^ ) 1 Youn nfuslu oturmasemtieri niversite ve yksek eitim merkezi ! Bakanlklar, daireler ve byk tesisle

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

499

CEZAYR Cezayir ehri lkenin en byk ekonomik metropoldr. Endstri sektrnde alan i gcnn % 30'u buradadr. 40.000 kiinin istihdam edildii kk ve orta lekli endstri, yer yer rahatsz edici bir biimde ehrin dokusuyla btnlemitir. Yeni endstri faaliyetleri ya ehir dokusunun kenarlarnda, ya Ruybe Regye'deki byk endstri blgesinde, ya da son derece basit ekilde projelendirilmi orta krsal alanda toplanmtr. Mill kurulularn ok sayda sosyal konutu da buradadr. Petrol dnda yllk 5,5 milyon ton yk kapasiteli liman lkenin ticar faaliyetleri iin hayat neme sahiptir. Burann hinterland Sahr'ya kadar uzanmaktadr. Cezayir'de eitli faaliyetlerin younlamas, i gcnn etkili biimde toplanmasna sebep olmutur. lkede ynetimdeki grevlilerin % 20'si, hizmetlerdekilerin % 25'i, tp alanndakilerin % 42'si, ayrca telefonlarn % 45'i bu ehirdedir. Yneticiler 1969-1983 arasnda ehirleme planlarn uygulamaya koyarak ehrin plansz gelimesini denetim altna almaya altlar. Bu konudaki iki ayr teebbste de baar salanamad. Cezayir nfusunun dzenlenmesiyle genel ve ynlendirme konularndaki plan 1975'te kabul edildi. Bu plan, Cezayir'in genilemesinin bir blge erevesinde organize edilmesini ve yeni merkezler kurularak baehre yeniden biim verilmesini ngryordu. Fakat gerekli malzemenin ve alt yapnn yokluu sebebiyle bu plan uygulanamad ve 1979'da bundan resmen vazgeildi. 1980'de nceki projenin yerine konulan bir baka proje de baarsz oldu. Konut problemi de byk boyutlara ulamtr. Binalar eski ve yetersizdir. Yneticiler 1980'ii yllarda 50.000 konut ina etmek zere geni bir program uygulamaya koyarak krizi atlatmay denediler. Baehrin kenarnda erje'den Harr'a kadar uzanan ehirleme alan bu ama iin ayrld. Kamu imknlarn aan ve pahal olan bu teebbs zamannda bitirilemediinden nfusun yoksul kesimi ehrin kenarna itilmi ve siteler halinde ahs inaatlar younlamtr. Yneticiler faaliyetlerini eski ehir dokusunun yeniden oluturulmasna yneltmilerdir. rnek olarak Shil'in ykseklikleri zerinde tamamlanan Riyzlfeth gsterilebilir. Bu faaliyet, krfez kysndan altta kalan Hama mahallesinin dzenlenmesiyle birlikte yrtlmektedir. Burada kamuya ayrlm olan 18 hek500 Osmanllar'n Ege denizine alarak adalar ele geirmeye balamalar idar baz meseleleri de beraberinde getirmiti. nk Limni, Midilli, Eriboz gibi yzlm byk adalarn alnmasndan sonra Rodos ve stanky'n de ilhak ile hkimiyet sahas olduka genilemiti. O zamana kadar Gelibolu sancak beyi veya derya beyleri tarafndan idare edilen donanmann bana Barbaros Hayreddn Paa'nn getirilmesinden sonra yeni bir idar dzenleme yapld. 1533 ylnda Cezayir Beylerbeyilii kuruldu. Bu ^
F

tarlk bir alan zerinde yeni millet meclisi binas, kongre saray, milletleraras otel gibi yaplar ina edilmitir. Bylece lkenin yeni siyas merkezi tamamlanmtr. Bu arada gecekondularn ortadan kaldrlmas iin de almalar yaplmaktadr. Buna karlk Kasbe'nin tarih ve kltrel bir merkez haline getirilmesi iin balatlan iyiletirme almalar baarl olmad. ehirde ulam ebekesinin dzenlenmesi son yllara kalm olup bu alandaki nemli faaliyetleri iki byk arter oluturur; bunlardan biri ky boyunca uzanan otoyol, dieri Shil'in ykseklikleri zerindeki yol geniletme almasdr. kisi arasndaki zorunlu iie geiler ve birlemeler havaalanna ve evreye girii kolaylatrmtr. Buna karlk ylma sebebiyle ierideki trafik aknn zorluklar, alann basklar ve yollarn yetersizlii sebebiyle byk skntlar mevcuttur. Buna zm olacak metro ina projesi ise ertelenmitir.
BBLYOGRAFYA: R. Lespes, Alger: d'histoire de l'Algerie urbaines. Etde de geographie du et Collection Centenalre algerolse, general de citadi-

makam hem Kuzey Afrika hem de Ege adalarnn idaresini iine alyordu. Buralarn gelir kaynaklan kaptanpaa sfat ile Hayreddn Paa'ya braklmt. Onun lmnden sonra muhtemelen Cezyir-i Garb ile Cezyir-i Bahr-i Seffd tabirleri ayr ayr kullanlmaya baland. XVI. yzyl balarna ait Osmanl idar tekiltn gsteren listelerde ad gememekle birlikte burann Gelibolu merkez olmak zere bir eyalet halinde tekiltlanmas 1533'ten sonra oldu. 15681574 tarihli listelerde Cezyir-i Bahr-i Sefd veya Kaptanpaa eyaletinin yedi idar birime ayrld grlmektedir. Bunlar Gelibolu, Eriboz, Karl-ili, nebaht, Rodos, Midilli, Sakz ve Cezyir-i Marib'den ibaretti. Daha sonraki listelere gre Cezyir-i Marib, Midilli ve Sakz eyalet iinde gsterilmezken buraya Mizistre, Koca-eli, Biga, zmir ve civarn ihtiva eden Sla sancaklar balanmt. XVII. yzyl ortalarna ait listelerde ise Koca-eli yer almyor, buna karlk Sakz, Naka ve Mehdiye eyalete dahil bulunuyordu. Bu listelere gre eyaletin on sanca has*, ise slyne'liydi. Slyneliier Sakz, Naka ve Mehdiye idi. Eyaletin merkezi Gelibolu'ydu. Buradan elde edilen gelirlerin bir ksm kaptanpaaya aitti. Bunun yannda Eriboz ve Midilli adalarnn gelirleri ve ayrca Sakz adasnn dedii yllk pein vergi de buraya gnderilirdi. 1537-1540 yllar arasnda cereyan eden Venedik Sava'ndan sonra Ege adalarnn byk bir ksm ele geirildi ve bu durum 20 Kasm 1540 tarihli muahede ile tasdik edildi. Sakz adas da 1566 ylnda Cenova Cumhuriyeti'ne bal idarenin elinden alnarak eyalete balanmt. Yalnz Tine adas 1715 ylma kadar alnamad. Adalarn her birisinin gelir durumu ve nfusu iin tahrir* ler yapld. Adalarn idaresinde zaman zaman zorluk ekildi. Kama ve saklanma imknlarnn elverili olmas sebebiyle korsanlar rahatlkla faaliyetlerini srdrdler. Girit Harbi srasnda (1645-1669) bu yrede drt nemli deniz sava oldu. Venedik Cumhuriyeti donanmasn bu sularda younlatrd. Ancak Trkler'in asker ve malzeme evki hibir zaman durmad. Trk denizciler baarszlklardan ylmayp her sava sonunda durumu lehlerine evirdiler. Bu baarlarn Mora savalar srasnda da gsterdiler, Girit adas civarnda kalan son ss ve Tine adasn da elde ettiler. Baz devletlerden cesaret alan deniz korsan ve hay-

(1830-1930),

Paris 1930; Comedor, d'orlentatlon et iamenagement

Developpement pour

de l'agglomeration

A l g e r 1970; a.mlf.. Plan le developpement d'Alger, agregat l'agglomeration tia, Alger,

A l g e r 1976; F. Benat-

ou ite, l'integration et perspectiues, d'Alger,

ne de 1919 a 1979, A l g e r 1980; Cneru, El. Djazair 1981: Donnees et uide social, de la Societe banisme Alger 1983; urbaine Bulletin L'rcritiD. Lesbet, La Casbah gestion

A l g e r 1985; G. Mutin, " A m e n a Languedocienne de Geographie, aperu

g e m e n t et d e v e l o p p e m e n t d ' A l g e r " ,

Montpellier 1986, s. 2 9 8 - 3 1 8 ; J. J. Deluz, et l'architecture


I

d'Alger, m

que, A l g e r 1988.

GEOEGES M U T I N

C E Z Y R - i B A H R - i SEFD

)
^

Osmanl idar tekiltnda XVI. yzylda kurulan bir eyalet.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZAYRL GAZ HASAN PAA dutlar da Sakz gibi zengin gelir kaynakl adalara basknlar yaptlar. Osmanl Devleti idar ynden kolaylk salamak iin baz dzenlemelerde bulundu. Gelibolu XIX. yzyla kadar merkez olma zelliini korudu. Tanzimat'tan sonra ise srekli yeni dzenlemelere sahne oldu. Bu srada Biga merkez olmak zere Rodos, Midilli, Sakz ve stanky adalar eyalete dahil bulunuyordu. Ayrca bir ara Kbrs adas da eyalete baland, Biga sanca da Hdvendigr'a nakledildi. Eyalet, 1876'da Sakz ve Rodos en nemli merkez olmak zere Bozcaada, Limni, Midilli, mroz, stanky ve Meis'ten meydana geliyordu. Bu adalar genellikle gemilerin iaesini temin bakmndan byk faydalar salamakta ve bir deniz menzili grevi stlenmekteydiler. Sakz adasnda kurulan gemi tamir merkezinde eitli boydaki gemiler kalafata ekiliyordu. Sonradan Oniki Ada diye adlandrlan Rodos ve civarndakiler ise stratejik nem tayorlard. Osmanllar dier yerlerdeki srgn siyasetini bu adalarda uygulamadklar gibi yerli Ortodoks halk din yinlerinde serbest braktlar, kilise ve manastrlarna da dokunmadlar. Bat kaynaklarnda yer alan, adalarn tenhalatrld iddiasna karlk belirli bir koruma siyasetinin uyguland, tetkike alan ariv kaynaklarndan anlalmaktadr. Adalarn byk bir ounluunda kadlar grev yaparlard. skelelerde ise mil veya eminler bulunurdu. Bunlar iskelelere urayan gemilerin vergi vermeden kamalarn engellemeye alrlar ve gmrk vergilerini toplarlard. Ayrca buralardaki kaleler her zaman gl tutulur, asker ve muhafz bakmndan desteklenirdi. Trke bilmeyenler iin tercmanlar hizmete hazr bulunurdu. Ticaret hacmi geni ada ve iskelelerde konsolos bulundurmak isteyen Bat lkeleri iin Osmanl Devleti izin vermekte glk karmazd. XIX. yzylda adalarda oalan nfusun beslenmesi iin buralarn mahsul yetersiz kalnca ada skinlerinin byk bir ksm Anadolu topraklarna g etti. Yunan bamszlk hareketi adalarda etkili olmad. Mahall bir iki hadise dnda Ortodokslar arasnda, Katolik mezhebine mensup Avrupal korsanlara kar kendilerini koruyan Osmanl Devleti'nden herhangi bir ayrlma hareketi grlmedi. Adalar ahalisi, Anadolu ilerinden gelen tahl vb. ziraat rnlerinin Avrupa pazarlarna satlmasnda araclk yaparak zenginletiler. ou Barok ve Aydnlanma dnemlerinde Avrupa niversitelerine gidip tahsil grdler. stanbul'a gelenlerin says ise azd. Sakz adasndan gelip stanbul'a yerleenler ada rnlerini tanttlar. Ada meneli Ortodokslar stanbul folklorunda zel bir yer tutmaktadr. Katolik mezhebini benimseyenler arasnda zmir'e yerlemeyi seenlerin says da bir hayli fazlayd. Akdeniz ticaret tarihinde zel bir yer tutan esir ticareti bu adalarda olduka canl idi. 1908'de Rodos, Midilli, Sakz ve Limni'yi iine alan Cezyir-i Bahr-i Sefd, Balkan Harbi malbiyeti ve arkasndan gelen I. Dnya Sava bozgunu zerine dald. Bu srada Oniki Ada ile anakkale Boaz nlerinde bulunan mroz (Gkeada) ve Bozcaada Osmanllar'n elinden kmt. Lozan Bar Konferansnda etin grmelere sebep olan bu adalar daha sonra Trkiye'ye brakld. inde yaayan Ortodoks mezhebine mensup ahali ise mbadele dnda tutuldu.
BBLYOGRAFYA : Salnme-i name, ssdur Vilyet-i Bahr-i Bahr-i Sefd Sefd (1287); SalVilyetine Mah(nr. Cezir-i
L

CEZAYRL GAZ H A S A N PAA (. 1204/1790) Osmanl kaptan- derys ve sadrazam.

_ J

"Palabyk" lakab ile de anlr. Aslen Kafkasyal olduu tahmin edilmektedir. Kk yata ran snrnda esir alnarak Hac Osman Aa adl Tekirdal bir tccara satld ve onun ocuklar ile birlikte yetiti. Bir mddet sonra zat edildi ve ticaret maksadyla Tekirda'dan uzaklat. Osmanl-Rus ve Avusturya savann devam ettii 1738'de Yenieri Ocafna kaydoldu ve baz muharebelere katlarak Belgrad'n kuatlmas srasnda gayret ve cesaretini ispatlad. Daha sonra Tekirda'a dnerek eski efendisinin kz ile evlendi. Hasan Paa, yiitlerinin hretini duyduu Cezayir'e gitmek iin yola ktnda, gemisini yabanc bir gemiye rampa ederek ele geirdi ve bu gemiyle Cezayir'e vard. Cesareti Cezayir day*s tarafndan takdir edildiinden, zaptettii gemi kendisine brakld gibi, iletmek zere bir kahvehane ve bir sre sonra Tilimsn sancak beyilii verildi. Fakat hretiyle birlikte muhalifleri de artnca Cezayir'de fazla tutunamad, spanya ve Napoli zerinden stanbul'a geldi. Bu s-

(1310); Pri Reis, Kitb-1 Bahriye

Ali Haydar A l p a g u t Fevzi Kurtolu), Ankara 1935; Lutf Paa, safnme, 21; Ayn Ali, Kaunn-i Sleyman Faik, Rehber-i Sevhilde Havidir, nascita Cezyir-i del l-i Bahr-i 1540", Amari, stanbul 1326, s. Osman, Sefd'in Centenario Palermo s. 2 0 - 2 1 ; Evvel: Ta'rifatn della 1910, III, s. 420NaKsm-

Dery,

stanbul 1299; L. Bonelli, "11 trattato di Michele

turco-veneto

3 3 2 - 3 6 3 ; Uzunarl, Merkez-Bahriye, tion 1453-1669,

4 2 2 ; Apostolos E. Vacalopouios, The Greek Brie v.dr., The Aegean Reis bn Menemenli Sea-chart of

New Jersey 1977, s. 7 0 - 9 9 ; W. Mehmed (1550Giri A. D. 1590/1, Manchester

Cezayirli Gazi Hasar Pasa'y tasvir eden yal boya bir tabl o (Hasan Hsn Tengz Albm. stanbul Deniz Mzesi, nr. 5781

1977; . Metin Kunt, Sancaktan kara, Anadolu'nun i: Anadolu'nun dar Tarih

Eyalete

1650), stanbul 1978, s. 133-149; Tuncer BayCorafyasna Taksimat, Ankara 1988,

s. 103, 116, 127, 133, 138; erafettn Turan, "XVII. Yzylda Osmanl mparatorluunun niversidar T a k s i m a t (h. i 0 4 1 / m . 1631-32) T a r i h l i Bir d a r T a k s i m a t D e f t e r i " , Atatrk tesi 1961 Yll, Erzurum 1962, s. 2 0 1 - 2 3 2 ; X X I X / 1 1 3 (1965), dar T a k s i m a t ve

a.mlf., " R o d o s v e 12 A d a ' n m T r k H k i m i y e t i n d e n k", TTK Belleten, manl mparatorluunda s. 7 7 - 1 1 9 ; Fazla Akbal, "1831 T a r i h i n d e O s N f u s " , a.e., X V / 6 0 (1951), s. 6 1 7 - 6 2 8 ; lhan ahin, " T m r S i s t e m i H a k k n d a Bir R i s l e " , TD, XXXII (1979), s. 9 2 1 ; M a h m u t H. akirolu, "II. S e l i m ' i n V e n e d i k C u m h u r i y e t i n e V e r d i i 1567 v e 1573 T a r i h l i A h i d n m e l e r " , Erdem, II/5, Ankara 1986, s. 527-553; smet Parmakszolu, " K a p t a n Paa", A, VI, 2 0 6 - 2 1 0 ; C. F. Beckingham, " D j a z ' i r - i B a h r - i S a f l d " , (ng.), II, 5 2 1 - 5 2 2 ; Halil nalck, " E y l e t " , El2 a.e.,

II, 722-723; S. zbaran, " K a p u d a n Pasha", a.e., IV, 571-572. m


ISSI MAHMUT H . AKIROLU

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

501

CEZAYRL CAZ HASAN PAA rada Cezayir beylerbeyinin, Tilimsn hazinesinden para alarak katn stanbul'a bildirmesinden dolay bir sre tutuklanarak mallar msadere edildiyse de bunun bir iftira olduunun anlalmas zerine serbest brakld. 1761 Nisannda kalyon kaptan olarak Osmanl donanmasna giren Hasan Paa 1762'de riyale, 1766'da patrona ve bir yl sonra da kapudane rtbesine kadar ykseldi. Ertesi yl balayan Osmanl-Rus sava (1768-1774) sebebiyle Rus donanmas ngilizler'in yardm ile Ege denizine kadar gelerek Osmanl donanmas ile mcadeleye girmi, ancak hibir taraf kesin bir galibiyet elde edememiti. Fakat Koyun Adalar mevkiinde cereyan eden ikinci muharebe Hasan Paa ile Rus Amirali Spiridof'u kar karya getirdi. Burada meydana gelen iddetli arpmalar sonunda her ikisinin kalyonlar batt. Bu srada yaralanp denize atlayan Hasan Paa gnderilen bir kayk ile kurtarld. Daha sonra her iki taraf muharebeye ara verdi, fakat manevraya msait olmayan eme Liman'na giren Osmanl donanmas Ruslar'n gnderdii ate gemileriyle 6 Temmuz 1770'te imha edildi. Bunun zerine anakkale Boaz'na kadar gelerek durumu hkmete bildiren Hasan Paa beylerbeyi rtbesiyle mkfatlandrld. Ruslar eme faciasndan sonra 10 Temmuz 1770'te Limni adasn igale ve kaleyi tazyike balaynca Hasan Paa derhal teebbse geilmesini istedi. Bunun zerine 3000 kiiyle yardma gidilmesi kararlatrldysa da gereken kuvvet salanamad. Buna ramen kendisi bir fedai kafilesiyle harekete geerek gizlice adaya kt ve dmek zere olan kaleyi kurtard gibi zayiat verdirmek suretiyle Ruslar' adadan uzaklatrmay baard. Bu teebbsnden dolay 1770 Kasmnda gazi unvan verildii gibi vezirlik rtbesiyle de kaptan- dery tayin edildi; bu arada Boaz seraskerlii de kendisine verildi. Fakat III. Mustafa'nn lm zerine kaptan- derylktan uzaklatrld ve 1773 Aralnda Anadolu valilii pyesiyle Rusuk seraskerliine tayin edildi. Kk Kaynarca Antlamas'nn imzalanmasndan sonra ikinci defa kaptan- deryala getirilen Hasan Paa, on be yl gibi uzun bir sre bu mevkide kalmasnn yan sra Sultan I. Abdlhamid zerindeki tesiri sebebiyle devlet idaresinde de nfuz sahibi oldu. Bu memuriyeti srasnda, uzun yllar devam eden 502 rvt
Cezayirli Gazi Hasan Paa'ya sadretin tevcih edilmesine dair bir belge (BA. HH. nr. 11.754)

muharebeler yznden zayflayan devlet otoritesini iade iin 1776'da Suriye'de eyh Thir mer'i te'dib ederek asayii salarken 1779'da Mora'daki Arnavutlar' da itaat altna ald. Bu hizmetinden dolay 1779 Kasmnda Mora kendisine muhassllk olarak verildi. Daha sonra Franszlar'n da tevikiyle Msr'n istiklli iin faaliyetlerde bulunan Murad ve brhim beylere kar Haziran 1786'da harekete geti ve bir buuk yl zarfnda onlar birok defa malp etti. Fakat Rusya ve Avusturya savann kmas zerine si beyleri ortadan kaldramadan stanbul'a arld. 1787 Austosunda Osmanl Devleti ile Rusya ve Avusturya arasnda balayan muharebelerde Rus cephesine memur edilen Hasan Paa muhasara altna alnan zi Kalesi'ne yardm maksadyla harekete getiyse de olumlu bir sonu elde edemedi. Ayrca maiyetindeki donanma ciddi bir ekilde zayiat verdi. Buna karlk Austos 1788'de yaplan Ylan Adas Muharebesi'nde Rus donanmasn malp etmekle birlikte zi'nin dmesine engel olamad. Ruslar'n zi Kalesi'ni ele geirmesi Hasan Paa'nn itibarn sarsarken stanbul'daki muhaliflerinin aleyhteki faaliyetlerine de zemin hazrlad. Ancak azline dair yaplan baz

teebbslere

ramen Sadrazam

Koca

Ysuf Paa sayesinde mevkiini muhafaza etti. Fakat zi'nin dmesi zerine I. Abdlhamid zntsnden vefat edince yerine geen III. Selim, Hasan Paa'y Anadolu valilii ve smil Kalesi seraskerliiyle grevlendirerek 20 Nisan 1789'da kaptan- derylktan uzaklatrd. Bu azlin, III. Selim ehzade iken onu tahta karmak maksadyla Sadrazam Halil Hamid Paa tarafndan 1785'te giriilen teebbs Hasan Paa'nn I. Abdlhamid'e ihbar etmesinden ileri geldii iddia edilmekteyse de kendisinin ksa bir sre sonra sadrete tayini bu iddiann doruluu uyandrmaktadr. Serasker olarak Ruslar' smil Kalesi nnde malp eden ve kaleyi muhasaradan kurtaran Hasan Paa, Fokan ve Boza bozgunlar (l Austos ve 22 Eyll 1789) zerine azledilen Kethd (Cenaze) Hasan Paa'nn yerine 3 Aralk 1789'da sadrazam ve serdr-1 ekrem tayin edildi. Gazi Hasan Paa smil Kalesi'nden ordu merkezi olan umnu kararghna gelir gelmez nce inzibat temin iin, Aktarman Kalesi'ni savamadan Ruslar'a veren Tayfur Paa'y idam ettirdi ve savalarda ihmali grlenleri iddetle cezalandrd. nk III. Selim gizlice gnderdii bir yaz ile harbin cereyan zerinde tam bir serbestlie sahip olduunu ve kendisine hibir ekilde mdahale edilmeyeceini bildirmiti. ay yirmi sekiz gn sren sadrazaml srekli cephede geen Hasan Paa, denizde ve karada pek ok baar elde etmekle birlikte tedhi derecesine varan iddetinden dolay ok tenkit edilmitir. 14 Receb 1204'te (30 Mart 1790) umnu'da seksen yan gemi olarak vefat etti ve ayn yerde yaptrm olduu Bekta Tekkesi'ne defnedildi. Devlete sadk, gayretli ve szn esirgemeyen bir kii olan Cezayirli Gazi Hasan Paa, eme faciasndan sonra mahvolan Osmanl donanmasn yeniden tekil ederken btn masraflarn kendisi karlayarak Tersane meydannda yaptrd kla ile kalyoncu neferlerini de itaat altna almtr. I. Abdlhamid'in gvenini kazanm, ayrca Kap Kethds Koca Ysuf Paa'y sadrazam tayin ettirmek suretiyle nfuzunu biraz daha arttrmtr. Tahminlerin aksine vefatndan sonra ancak 4000 kese kadar servetinin olduu anlalmtr. Hanmna ait kz Liman'ndaki yaldan baka Kasmpaa'da bir kona olan Hasan Paa konusunda phe

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZAYRL HSEYN P A A mal varln devlet ileri ve hayr eserleri iin harcamtr. Tersane'deki Kalyoncu Klas ve Camii'nden baka Vize'de cami, hamam ve emelerle anakkale ve umnu'da tekke: bugn Truva harabelerinin bulunduu yerde bir hisar; Midilli, stanky, Sakz, Limni ve Rodos gibi yerlerde de emeler ina ettirmitir. 1 . Abdlhamid devri limlerinden ker-i Yemen, Hasan Paa'nn savalar ve baz isyanlar bastrmasyla ilgili olarak Gazavt- Gazi Hasan Paa adyla bir eser kaleme almtr (bk. bibi.).
BBLYOGRAFYA: BA, HH, nr. 10.747, 11.754; ker, ut- Gazi Hasan zzet, Hartta-i Sicill-i Efendi, nr. 2 4 1 9 / 1 ; R m i z p a a z d e Kapdnn- Osmn, ue Cezayirli Dery, GazaPaa, Sleymaniye Ktp., Esad Mehmed stanbul Fevzi AkPaa,

lklar mevcuttu, ark ve garp vilyetlerinde baz kabileler Trkler'e kar isyan halindeydiler. Trk hkimiyetini yeniden kurmaya alan Hseyin Paa, Kostantne ve Oran beylerinin yardm ve Arap Aas Yahy Aa'nn asker maharet ve kabiliyeti sayesinde isyanlar bastrd. 1826'da ark, 1828'de garp topraklar huzur ve skna kavutu. Bir taraftan da 1821-1827 yllar arasnda Mora isyan dolaysyla Yunanilar'a kar savaan Osmanl Devleti safnda yer ald. Bir donanma gndererek devlete olan balln gsterdi. Fakat 1827'de Navarin'de Osmanl donanmas ile birlikte Cezayir donanmas da Batl byk devletler tarafndan yakld. te yandan Avrupallar'a kar sert bir siyaset gden Hseyin Paa, Aix-la-Chapelle Kongresi'nde korsanln ilgasna dair verilen karara katlmad. Buna kar Fransz ve ngilizler 1819'da ortaklaa bir deniz gsterisi yaptlarsa da herhangi bir sonu alamadlar. ngiliz konsolosunun snr d edilmesi zerine durum daha da gerginleti. ngiltere'nin istedii tazminat konusunda yaplan ve bir sonu elde edilemeyen grmelerden sonra ngiliz donanmas 12-29 Temmuz 1824 tarihleri arasnda Cezayir ehrini topa tuttu. Ancak ehirde nemli hasar meydana gelmedi; bu husus Cezayirliler'in Avrupa devletlerine kar mcadele azmini daha da arttrd. Cezayir beyliiyle Fransa arasnda Directoire devrinden beri sregelen bir alacak davas vard. O zamanki Cezayir days Fransa'ya bor olarak bir miktar hububat ve para vermi ve alacan iki yahudi tccara (Busnach ve Bacri) havale etmiti. Hseyin Paa Bacri'den, mercan rsmundan dolay Cezayir hkmetine birikmi borcunu istediinde, o da Fransa'dan alacaklarn ileri srerek, dayya Fransa kralna mektup yazdrd. Hseyin Paa'nn Fransa kralna gnderdii mektuba cevap gelmedi. Bu durum Fransa'nn Cezayir konsolosu Deval ile Hseyin Paa arasnda ihtilfa sebep oldu. 29 Nisan 1827'de bir bayram arefesinde yaptklar grme srasnda Deval'in verdii cevaba ok hiddetlenen Hseyin Paa'nn elindeki yelpaze ile Deval'e vurmas hadisesi bytlerek Fransa'ya hakaret sayld. Aslnda bu bir bahaneydi; esas sebep Fransa'nn Cezayir'deki iktisad menfaatlerini arttrmak arzusuydu. Bunun zerine Fransa Cezayir'i abluka altna ald (1827-1830). Hseyin Paa muhtemelen ngiltere'nin destei-

ne gvenerek hibir anlamaya yanamad ve teklifleri reddetti. Mzakere flamas tad halde 30 Temmuz 1829'da Provence gemisinin Cezayir bataryalar tarafndan topa tutulmasn bilmezlikten geldi. Hseyin Paa'nn hareketi Fransa'nn stanbul bykelisi tarafndan Bbli'ye bildirildii gibi anlamazln halli iin Fransz hkmeti Msr Valisi Mehmed Ali Paa'dan arabuluculuk yapmasn istedi. Bunun zerine Bbli nce eski Cezayir mfts Halil Efendi'yi zmir'den stanbul'a arp arabuluculuk tlimat ile Cezayir'e gnderdi. ngiliz elisi ise Msr Valisi Mehmed Ali Paa'nn baz kabilelerle Cezayir'e hcum etmek zere olduunu bildirerek Bbli'yi tellandrd. Fransa elisi merkezden zel bir memur gnderilmesinde srar edince bu defa Thir Paa grevlendirildi. Fakat Hseyin Paa'nn sert tutumu dolaysyla Fransa siyasetini deitirdi ve 31 Ocak 1830'da Cezayir seferine karar vererek donanma hazrlna giriti. Bu srada Thir Paa be maddelik bir talimatla Marsilya'ya vardysa da hibir sonu alamadan geri dnmek zorunda kald. Fransz donanmas 14 Haziran 1830'da Sd Ferrh'a asker kard. Sadece kendi kuvvetlerine dayanmak durumunda kalan ve daha nce ldrtt en iyi kumandan Yahy Aa'dan mahrum bulunan Hseyin Paa uzun sre mukavemet edemedi. Damad olan kumandan brhim Aa da baar gsteremedi. mparator Kalesi'nin 4 Temmuz'da zapt zerine Fransz General Bourmont'un artlarn kabul etmek zorunda kald (5 Temmuz 1830). gal anlamasnn 2 ve 3. maddelerine gre Hseyin Paa ahs mallarn muhafaza edebilecek ve istedii yere gidebilecekti. Buna ramen Malta'ya gitmesi nlendii iin Napoli'ye gtrlmesini istedi ve 9 Austos 1830'da oraya vard. Ksa sre sonra Livorno'ya geti. Buradan Cezayir ile devaml iliki iinde bulunan yahudi tccarlar vastasyla Cezayir'de Franszlar'dan honut olmayanlar ve kabile reisleriyle temas kurmaya alt, fakat umduu sonucu alamad. 183l'de maa tahsisi ve emlkinin iadesi iin Paris'e gitti. Paris'te itibar grdyse de tasarlarndan haberdar olan Fransz hkmetinden bir ey elde edemedi. Livorno'ya dnnce tahriklerini yine srdrd. Daha sonra sk bir gzetim altnda olduunu hissederek buradan skenderiye'ye gitti ve orada ld. 503

1285, s. 104; Cevdet, Trih, IV, 47-51, 253-254, 274-279; deniz II, 159-160; Harbinde Gazi Hasan Kurtolu, 1768-1774 Harekt Trk-Rus

stanbul 1942; TCYK, s. 141-142; Danimend, Kronoloji, fk: IV, 48-51, 67-70, 486-488, 582-583, ttiGelii-Tahlili-Tatbiki, istanbul 6 0 0 ; Kemal Beydilli, J790 Osmanl-Prusya Meydana

1984, s. 29, 53, 55, 59, 60, 150; . Hakk Uzunarl, " C e z a y i r l i G a z i H a s a n P a a ' y a D a i r " , TM, VII-VIII/I (1942), s. 1 7 - 4 0 ; a.mlf., " H a s a n Paa", A, V / l , s. 3 1 9 - 3 2 3 ; M a n f r e d Korfmann, "Troy: Topography and Navigation", Troy [E. El2 and The Trojan War ( E d . M a c h t e l d J. Mellink),

Bryn Mawr 1986, s. 3 - 4 ; J. H. M o r d t m a n Kuran], " D j e z ' i r l i G h z H a s a n P a s h a " , (ng.), II, 533-534. [Tl
I F F L L

.
MAHIR

AYDIN

CEZAYRL HSEYN PAA (1765-1838)

Son Cezayir days ve beylerbeyi.

Denizli'de dodu, aslen Aydnldr. Kardeiyle Cezayir'e gidip nce balklk yapt, sonra Cezayir asker ocana girdi. Burada ksa zamanda nfuz ve hret kazanarak "hcet'l-hayl" (haralarn ve atlarn nzn) mevkiine ykseldi. Day Ali Paa valiliinin altnc aynda vebadan lnce Cezayir Oca tarafndan dayla getirildi (1818), stanbul'dan kendisine beylerbeyilik fermanyla kl ve kaftan gnderildi. yilik sever ve dil bir kimse olarak tannan Hseyin Paa ie genel af iln etmekle balad ve selefinin ald baz iddetli tedbirleri kaldrd. Bununla beraber iki defa yenierilerin suikastine mruz kald. Hayatn emniyete almak iin bir muhafz ktasnn himayesinde mstahkem bir saray olan Kasba'ya ekildi. Hseyin Paa'nn day olduu dnemde Cezayir eyaletinde birtakm kark-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZAYRL HSEYN PAA Hseyin Paa sert ve inat olmakla beraber kan dkc deildi. Hamdan Hoca onun iyi ahlkl ve bilgili olduunu yazarken Ali Rz Paa kendisini cahil ve son derece marur biri olarak tantmaktadr.
BBLYOGRAFYA: BA, MD, nr. 242, 2 4 6 ; BA. Dosya deler, Siyasiyye, Regence d o s y a : 7 0 8 ; Hamdan historique d'Alger Usl ranr. 7 8 ; Hariciye Hazne-i Evrak, et statistique Mesil-i sur la

sm brhim en-Nasrbd'ye (. 367/ 977) ait olduunu belirtmitir (Tabakt, s. 488). Hakk'n kulu kendine ekmesi cezbe, bu cezbeyle kulun Allah'a ynelmesi aktr. Nitekim mutasavvflara gre Hz. Peygamber'i ldrmeye giden Hz. mer'in, enitesinin evinde duyduu Kur'an sesiyle imana gelmesi, ayn ekilde avda iken defa ardarda, "Sen bunun iin mi yaratldn?" diye seslenildiini duyarak sultanl brakan brhim b. Edhem'in tvbe edip tasavvuf yoluna girmesi "Allah tarafna ekilme" (cezbe) sonucunda gereklemitir. Byle bir cezbeye tutulanlar Allah i hallerini gstererek nefis ve dnyadan uzaklatrr, kendisine yaklatrr. Bu anlamyla cezbe, peygamberlere ve velilere ait Hak vergisi bir kabiliyettir. Ynus Emre, "Cezbe-i ak olmaynca neylesin eyhim beni" derken buna iaret etmitir. Tasavvufta cezbe slk* ve amel ile bir arada dnlr, slke bal olmayan cezbe makbul saylmaz. Slk grmemi olanlar, cezbeleri gl de olsa, vecd halinde bulunduklarndan kalp makamn ap kalbin sahibine yani Allah'a eremedikleri iin irad ehliyetine sahip olamazlar. nk irada lyk olabilmek ancak slk yolundan gemekle mmkndr. Nitekim mm- Rabbn cezbeyi, slk grmeyenlerin ve slkn tamamlam bulunanlarn cezbesi olmak zere ikiye ayrr. Slk grmeyenlerde ruh nefsin etkisinden kurtulamad iin bunlarn cezbesi kalbdir, ruh deildir. Byleleri ruhlar lemini mahed e ettikleri halde Hakk' mahede ettiklerini zannederler. Slklerini tamamlayp ruhlar nefislerinin etkisinden kurtulmu kimselerin cezbesi ise ruhdir, bunlar Hakk' mahede ederler. Bundan dolay slk grerek kemal mertebesine erenlerde vahdet-i vcd'a dair szlere rastlanmaz. mm- Rabbnnin ifadesine gre cezbe ehli slk grdkten sonra vahdet-i vcda dair daha nce kendilerinden sdr olan szlerden tvbe etmilerdir. Sohbet, zikir ve sem meclislerinde kalbinde meydana gelen vridta (bk. VRD) dayanamayarak kendinden geen, gayri ihtiyar srayp nra atan kimselerin davranlarna da cezbe ad verilmektedir. Trke'deki "cezbelenmek, cezbeye gelmek" gibi deyimler bu tr cezbe iin kullanlr. Buna karlk ilk tasavvuf kaynaklarda bu cezbeye vecd ad verilir ve zikir, sem gibi konularla bir-

likte anlatlr. Asl cezbe ile vecdin da yansmas anlamndaki cezbe baz bakmlardan farkllk arzeder. lk sofilerden itibaren mutasavvflarn bir ksm bu son anlamdaki cezbeyi ve bundan kaynaklanan takn hareketleri muteber saymamlardr. Nitekim ilk kaynaklarda vecd bahsi mnasebetiyle Cneyd-i Badd ile ilgili olarak anlatlan bir menkbe bunu teyit etmektedir. Cneyd, sohbet esnasnda cezbeye gelerek nra atan bir genci, "Byle yapacaksan bir daha benim meclisime gelme" diyerek uyarm, bunun zerine gen titredii ve damarlar iip gerildii halde cezbesine hkim olmaya almtr; ancak sonunda cezbesi dayanlmaz bir hal alm, kendine hkim olamayarak bir nra atm ve ruhunu teslim etmitir. Melmet fikrini benimseyen ilk sflerle Cneyd ve mm- Rabbn gibi baz mutasavvflar bu tr cezbeyi nemsemedikleri halde Bayram Melmleri, zellikle Hamzavler buna byk deer verir ve slkn esas sayarlar. Dier tarikatlar cezbeyi benimsemekle birlikte bu tr hal ve hareketlerin riyaya sebebiyet vermemesi iin gizli tutulmasn isterler. Nitekim Mevleviler bu gibilere, "Kann iine akt", Rifler ise, "Yan fakat ttme" uyarsnda bulunurlar. Tasavvuf tarihinde bu iki anlayn temsilcileri her devirde bulunmutur.
BBLYOGRAFYA: Serrc, et-Ta'arruf, Risle, el-Lmas. 381-384, 4 4 5 ; Kelbz, I, 8 4 II, 291s. 188, 4 8 8 ; Kueyr, ers. 621; a.mlf., Mes. 167-168; Kt'l-kulb,

ben-Othman

Khoja, Aperu

(trc. H a s u n a Degis), Paris 1833, II, 183, 284 v d . ; Ali (trc. Ali evki), sTurque (1516du

s. 160-197; Lutfi, Trih, Rz Paa, Mir't'l-Cezyir toire d'Algersous

tanbul 1293, s. 53 vd.; H. d e G r a m m o n t , Hisla domiration 1580), Paris 1887, s. 382-408; III, 1958; Ch. A. Julien, Histoire Nord: poraire, mali Turisie-Algerie-Maroc, 5 7 4 - 5 8 3 ; a.mlf., Histoire Afrika'da Trkler, Kms'l-a'lm, de l'Afrique Paris de l'Algerie 1931, s. cortem-

Paris 1964, s. 2 1 - 5 8 ; Aziz Samih, istanbul 1937, II, 94III OsTD, Eski

111; Cavit Baysun, " C e z a y i r M e s e l e s i v e R e id P a a ' n n Paris E l i l i i " , TTK Bildiriler, (1948), s. 375-379; Ercment Kuran, Franszlar manl Tarafndan gali Siyaseti, Karsnda Cezayir'in

stanbul 1957, s. 11 v d . ; a.mlf.,

" F r a n s a ' n n C e z a y i r ' e T c c a v z (1827}", III/5-6 (1953), s. 5 3 - 6 2 ; Esat Daybelge, Cezayir ve Dnk Avrupa Zihniyeti, 1961, s. 2 4 - 3 3 ; G. Y v e r -

stanbul

Tayyib Gkbilgin,

" H s e y i n " , A, V / l , s. 642-643; R. Le Tourneau, " a l - H u s a y n " , El2 (ng ), III, 606-607.
S ATILLA ETIN

CEZBE

Allah'n kulu kendine ekip yaklatrmas anlamnda bir tasavvuf terimi.


L J

8 8 ; Slem, Tabakt, 301; Bakl, erh-i reb'l-ervh, ma'rif, s.

II, 648, 7 4 6 - 7 4 8 ; Gazzl. hy', athiyyt, 113;

Szlkte "ekmek" anlamna gelen cezbe, tasavvufta "Hakk'n kulu kendine ekmesi ve niden yce huzuruna ykseltmesi" demektir. Cezbe, Allah'n sevdii kulunun kalbinden perdeyi kaldrp alma ve gayreti olmadan onu yakn* nuru ile birden bire mnev makamlara ykseltmesidir. Allah'n kuluna bir ihsan olan cezbe, kulda istikamet ve ibadet arzusu dourarak ona bel ve musibetlere sabretme gc kazandrr. Cezbe srasnda kul ruhuyla hakikatin kaynana ular, Allah'n dnda her eyi unutarak kendinden geer ve kulluundan habersiz hale gelir; vecd ve istirak haline girer. Sfler, "Allah dilediini kendisine eker" (e-r 42/13) melindeki yeti ve baz kaynaklarda hadis olarak zikredilen, "Allah'n kula olan cezbesi, iki cihan halknn amellerine denktir" anlamndaki sz cezbeye delil sayarlar. Slem bu szn Eb'l-K504

Shreverd, ' A v r i f ' l (nr. M . Emn Kiyah),

Kahire 1973, s. 50, 1 1 7 ; N e c m e d d n - i

Dye, Mird'T'ibd f , nsn- Kmil

Tahran 1365 h s. 225, 345, 3 7 2 ; Azz Nese(nr. Marijan M o l e ) , Tahran Zbdet'l-hakstlht'-sfiy(nr. A b el1403/1983, s. 1 0 2 ; a.mlf.,

yk (trc. A y n t b Hfz M e h m e d Efendi), stanbul 1291, s. 9 8 - 9 9 ; Kn, ye, s. 3 9 ; Lisnddin, Ravzat't-ta'rtf m, Nefeht, Mektbt,

dlkdir A h m e d At), Kahire 1968, s. 147; Cs. 386, 4 7 9 ; m m - Rabbn, stanbul 1976, I, 3 1 5 - 3 2 0 ; Sar A b stanbul 1288,

dullah Efendi, Semert'l-fud, Behcet's-seniyye, dlbki Glpnarl, en Ataszleri

s. 3 6 - 4 9 ; M u h a m m e d b. Abdullah el-Hn, elKahire 1303, s. 4, 7 - 8 ; A b Tasavvuftan Dilimize of Geislam, ve Deyimler, stanbul 1977, s.

7 1 ; Schimmel, Mystical
H

Dimenslons
HASAN KMIL

YILMAZ

CEZERE
(bk. S A L H C E Z E R E ) .

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZER, ismil b. Rezzz halarnda sanat tarihilerinin ilgisini ekecek dzeyde sslemeler vardr. Eserin baz blmleri ilk defa E. Wiedemann ve F. Hauser tarafndan Almanca'ya evrilerek 1908-1921 yllar arasnda muhtelif dergilerde makaleler halinde yaymlanmtr (makalelerin listesi iin bk. Der slam, XI |1921|, 214). Bu almadan elli yl kadar sonra 1974'te DoHayat hakknda, kitabnn giriindeki ksa aklamann dnda bilgi yoktur. 1181 -1206 yllar arasnda mid'de (Diyarbakr) Artuklu hnedannn himayesinde bulunduunu syleyen Cezer, 1205'te tamamlad Kitb f yeli'l-hendesiyye mi ve'l-'ameli'n-nfi' (el-Cmi' f ma'rifeti'l-hibeyne'1-'ilna'ati'Thiyel) nald R. Hill kitabn ngilizce'ye tam tercmesini yapm ve eseri aklamal notlarla birlikte tek bir cilt halinde neretmitir ( The Book of Knotvledge of Ingenious Mechanical Devices, Dordrecht 1974). Aratrmaclar kitabn mevcut on drt nshasndan (tavsifleri iin bk. Ahmed Ysuf el-Hasan, MTUA, s. 60-62) Oxford Bodleian Ktphanesi'nde bulunan (Graves 27) ve "Bodleian nshas" olarak adlandrlan metni esas almlardr. Daha sonra Ahmed Ysuf el-Hasan, Bodleian nshasndan baka stanbul'da bulunan nshay da (TSMK, III. Ahmed, nr. 3472, Hazine, nr. 414; Sleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 3606) esas alarak daha otantik bir metin meydana getirmi ve bu almasn sz konusu stanbul nshalarnda grlen el-Cmi' ve'l-'ameli'n-nfic f beyne'l-'ilmi m'ati'l-hiyel zer, kendisinin Helenistik adan XIII. yzyla kadar uzanan bir mhendislik geleneinin slm dnyasndaki bir devam olduunun bilincindedir. slm dnyasnda Msoullar (bk. BEN MS) ile balayan bu gelenek Cezer'de zirveye ulamtr. Cezer kendi yapt bidev su saatinin Pseudo-Archimedes'in yapt su saatine dayandn syler. Kitabnn drdnc ksmnda emeler zerindeki almalar srasnda Msoullar'ndan ve ayrca Bizansl Apollonios'un otomatik mzik aletleri zerine yazd eserden de bahseder. Bu arada kimin tarafndan yapld bilinmeyen aletleri de zikretmitir. Cezer esas itibariyle bir mcit deil bir mhendistir ve grevinin kendinden ncekilerin yapm olduklar aletleri mkemmelletirmek olduu kanaatindedir. Bu noktadan bakldnda eserinde teori ile pratiin eit arlkta olduu, hatta baz yazarlara gre aletleri yapmak iin gerekli pratik bilgi ve kurallarn ar bast hissedilir. Gerekten de o, almasnn pratik hayatta ie yarar bilgiler trnden olduunu zellikle belirtir. Su ve kandil saatleri Cezer'nin gcn ifade eden karmak aletlerdir. Su terfi makineleri ekonomik ynden daha nemli olmakla beraber kitapta bunlara saatler kadar nem verilmemitir. Metal dkm tekniine ait bilgiler ileri bir mhendislik seviyesini ifade etmektedir. Cezer'nin aletleri yer ekimi kuvvetiyle alr ve bu kuvvet drlen bir arlk, boalan bir kaptaki amandra veya batan bir cisimle elde edilir. Cezer, kulland makine paralarn ve imal usullerini de en ince ayrntlarna kadar tanmlamtr. Byk bir ksm bugnk Avrupa mhendislik terminolojisine giren makine paralar zerine yapt almalarn en nemlileri unlardr: Konik vanalar, kapal kum kutularnda pirin ve bakr dkm, tekerleklerin balans, ahap ablon kullanlmas, aletlerin

CEZERI, smil b. R e z z z
( J j ^ j'jj Of J ^ 1 * - 1 ) B e d z z a m n E b ' l - z z sml b. e r - R e z z z e l - C e z e r

(XII-XIII. yzyl)

Mekanik alannda eser veren bir slm bilgini.

adl nl eserini Emr Nsrddin Mahmud'un istei zerine kaleme almtr. Kitap alt ksma ayrlm olup ilk drt ksm onar, son iki ksm da beer blmden meydana gelmektedir. Bu ksmlar su saatleri ve kandil saatleri, ziyafetlerde kullanlan kaplar ve srahiler, el ykama ve kan alma iin kullanlan kaplar, emeler ve mekanik yollarla hareket eden (otomatik) mzik aletleri, su pompalayan makineler, muhtelif aletler zerinedir. Kitapta her aletin ekli renkli mrekkeplerle izilmi ve almas ayrntl olarak izah edilmitir; bu ayrntlar da eitli renklerle gsterilmitir. Ayrca ekillerde Arap harfleri kullanlarak baz paralar iaretlenmi ve metinde bunlara gndermeler yaplarak aklamalarn anlalmas kolaylatrlmtr. Baz nshalarda ise bu harflerin ebced* deerleri gz nne alnm, bazlarnda da henz aklanamayan gizli bir harf sistemi kullanlmtr. Metinde aletlerin genel aklamas verildikten sonra imal srasna gre paralarn teker teker yapm anlatlarak bunlarn montaj usul aklanm ve en sonra da o aletin almas hakknda bilgi verilmitir. Btn bu zelliklerin dnda kitabn baz ns-

adyla yaymlamtr (Halep 1979). Eserin yakn zamanlara kadar bilinmeyen iki nshadaki izimlerde baz boyut tutarszlklar ve aletlerin yerletiriliindeki karmak noktalar birer kusur gibi grnrse de metinle beraber dikkate alndnda bunun ald ve Cezer'nin gayesine ulat sylenebilir. Gerekten kitapta anlatlan su saatlerinden biri 1976'da Dnya slm Festivali iin Londra Bilim Mzesi'nde, dieri de 1 / 2 leinde stanbul Teknik niversitesi'nde yeniden yaplm ve altrlmtr. stanbul nshalar Bodleian nshasndan daha iyi olduu iin Ahmed Ysuf el-Hasan nerinin nceki yaynlarda karanlk kalm baz noktalara k tutaca tabiidir. Bu almalarla bilim dnyasna tantlan Cezer ve kitab hakknda e-

J&jn

Ij^tVJismil b. Rezzz el-Cezer'nin Kitb ft macrifeti'lhiyeli'lhendesiyye adl eserinden minyatrl bir sayfa (TSMK.
III. Ahmed, nr. 3472. vr. 1 3 6 ' !

itli yorumlar ve deerlendirmeler yaplmtr. Ancak bunlardan nce kitabnn mukaddimesinde yer alan Cezer'nin u grleri dikkate alnmaldr: "Benden ok evvel gelen limlerin kitaplarn ve onlar takip edenlerin almalarn gzden geirdim... Nihayet nakillerden kurtuldum, bakalarnn yaptklarndan syrldm ve problemlere kendi gzmle bakabildim... Uygulamaya dntrlemeyen her teknik ilmin doru ile yanl arasnda muallakta kaldn grdm". CeCezer'nin Kitb f mac rifeti'lhlyeli'lhendesiyye adl eserinden minyatrl baka bir sayfa
(Sleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 3606. vr. 114*)

-^A i i

^ K

^i-tJUjiS^

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

505

CEZER, ismil b. Rezzz kttan maketlerinin yaplmas, su aktan savaklarn ayar edilmesi, arplmay en aza indirmek iin ahabn tabakalar halinde kullanlmas, gerek anlamda emme borusunun kullanlmas, suyunu belli bir zaman aral ile boaltan kaplar ve daire sektr dililer. Bunlardan bir ksmnn yzyllar sonra Avrupa'da deta yeniden kefedildii bilinen tarih bir gerektir. Mesel kapal kum kutular ile dkm Avrupa'da 1500 yllarnda balamtr. Konik vanalardan ilk sz eden Leonardo da Vinci'dir. Su saatinde seviye kontrol cihazna benzer ve buhar kazanlarnda kullanlacak bir aletin patenti ngiltere'de 1784 ylnda alnmtr. Cezer'nin makinelerinden sadece biri, su ark ile ileyen tulumba modern mhendisliin gelimesine dorudan doruya katkda bulunmutur. Bu makine, a) ift etki ilkesinin uygulanmas, b) dnme hareketinin ileri-geri harekete evrilmesi, c) emme borusunun bilinen ilk kullanl olmasndan dolay ok nemlidir. Dolaysyla buhar makinesinin ve emme basma tulumbann ilk rnei saylabilir. Sz konusu makinede akan suyun evirdii ark dey dzlemde bir diliyi, bu dili de yatay dzlemdeki dier bir diliyi dndrmektedir. Yatay dilinin evresine yakn bir yerde dey bir pim bulunmaktadr. Bu pime ortas yark ve dier ucu yine bir pimle sabitletirilmi bir ubuk geirilmi ve bu ubua da tulumbalarn piston kollar balanmtr. Yatay dili dnnce yark ubuk asal bir hareket yapmakta, piston kollar da ileri geri gidip gelerek tulumbalar altrmaktadr.
BBLYOGRAFYA: Brockelmann, GAL ton, ntroduction, ceedings SuppL, I, 9 0 2 - 9 0 3 ; SarProII, 6 3 2 - 6 3 3 ; D. R. Hill, " M e Symposium Important XV, 253Cezer'nin Haudiii'z-zamin adl eserinin ilk iki sayfas (Kprl Ktp.. nr. 1037)

CEZER, M u h a m m e d b. brhim

o dnemde yazlan hibir eserde bulunmayan bilgileri ihtiva etmesi sebebiyle Trhu'l - Cezer'den istifade etmi ve geni iktibaslarda bulunmulardr. Bununla beraber baz aratrmaclar da Cezer'nin eserinde yakn dostu Birzl'den bizzat duyduu birok olaya yer vermesini gz nne alarak Birzl'nin eseri elMuktel'y Havdis'z-zamn'm kayna olarak gsterirler. Zeheb dier ta-

(
el - Cezer

ji

Eb Abdillh emsddn Muhammed b. brhm b. Bekr


ed - D m a k !

(. 7 3 9 / 1 3 3 8 )

Havadisti 'z-zamn adl eseriyle mehur tarihi. 10 Reblevvel 6S8'de (24 ubat 1260) Dmak'ta dodu. Dmak, Kahire ve skenderiye'de Fahreddin Ali el-Buhr, brhim b. Ahmed b. Kmil el-Vst, bn'l-Mcvir, erefeddin Abdlm'min b. Halef ed-Dimyt, erf Tceddin elIrk ve ehbeddin el-Eberkh gibi birok hocadan ders ald. 12 Reblevvel 739'da (28 Eyll 1338) Dmak'ta ld ve Bbssagr Kabristan'na defnedildi. Cezer byk bir tarihi, iyi bir hatip, ciddi, drst ve dindar bir insand. Cezer'nin gnmze kadar gelen ve tam ad Havdis'z-zamn h ve ve/eya t'l-ekbir olan eseri min ebn'ih ve enb've'l-azyn Trhu'l-Ceze-

rihilerin aksine bu eserde gereklerin hayal rn baz olaylarla (el-acib ve'lgarib) kartrlm olduu kanaatindedir. Cezer 677 (1278-79) ylndan itibaren olaylar kendi mahedelerine dayanarak yazmtr. Eserin zamanmza intikal eden ksmlarnn yazma nshalar Kprl (nr. 1037; fotokopisi Dr'lktbi'l-Msriyye'de, Tarih, nr. 995), Rabat (Evkaf, nr. 194), Gotha (nr. 1559, 1560, 1561) ktphaneleriyle Bibliothque Nationale'de (nr, 6739; fotokopisi el-Hiznetu t-Teymriyye'de, Tarih, nr. 2159) bulunmaktadr. Kprl Ktphanesi 'ndeki nsha 726-739 (1326-1339) yllar arasndaki olaylar ve Alemddin el-Birzl'nin mellif hakknda yazd olduka geni bir biyografiyi ihtiva etmektedir. Eserin Zeheb tarafndan yaplan semeleri ihtiva eden ksm ( el-Muhtr min Trihi'l-Cezer) 593-698 (1196-1299) yllarna ait olup Kprl Ktphanesi'ndedir (nr. 1147). Paris Bibliothque Nationale'deki nshann bir ksm Lbnan'da yaymlanmtr (Zahle 1342). Bu ns-

r olarak da bilinir. Umumi bir slm tarihi olan eserde olaylar hicretten itibaren kronolojik bir srayla anlatlmakta ve her yln sonunda o yl vefat edenlerin hayatlar hakknda bilgi verilmektedir. Vefeyt siyas olaylardan daha ok yer igal eder. Mizz, Zeheb, Birzl ve Ynn gibi birok tarihi kaynaklarnn gvenilirlii ve

dieval Arabic Mechanical Technology", of the First International of Arabic for the History

k%l
H

jSifftl;

S c i e n c e , Halep 1976, 11/2 (1978), s. DSB, Suppl.

- mJl^jj&uhlZiJ^iikdAliaz*

AUss^i -dUi >

II, 2 2 2 - 2 3 7 ; a.mlf., " N o t i c e of an al - J a z a r M a n u s c r i p t " , MTUA, 291-314; a.mlf., " a l - J a z a r " , 2 5 5 ; a.mlf., " a l - D i a z a r " , El2

^ J t t J i l ^ S g a i a S U ^ S ^ l ^ i OMilJJ^^J^e^A^-hM^UZ^JI

(ing.), s. "el-Cmi'

2 6 6 - 2 6 7 ; A h m e d Ysuf el-Hasan. hiyel",

beyne'l-'ilm veT-'ameli'n-nfi' f m'ati'lEbhsul-m*temeri's-seneuiyyi's-sn li-tnhi'l-culm, Hali'l-cem'yyeti's-Sriyye

leb 1979, s. 9 9 - 1 0 3 ; a.mlf., " T h e A r a b i c T e x t of a l - J a z a r ' s : ' a C o m p o n d i u m on the T h e o r y a n d P r a c t i c e of t h e M e c h a n i c a l Arts", MTUA, 1/1 (1977), s. 4 7 - 6 4 ; Kzm een, " T h e G r e a t I s l a m i c Scientist a l - J a z a r i (in 6 Century h.)", International mic Polity, Conference on Science in Islaslambd .1983, il, 2 8 - 3 5 ; a.mlf.,

"12. A s r d a D i y a r b a k r ' d a Byk Bir T r k M h e n d i s i : e l - C e z e r " , nsan ue Kinat, sy. 13, stanbul 1986, s. 47-51. '
I SADETTIN K T E N

506

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZER KASIM PASA CAM hay daha sonra Sauvaget La Chronique yin Ayvansary, Vefeyt- Seltn'inde nikli Mehmed olu Osman tarafndan 1138 Recebinde (Mart 1726) vakfedilmitir. Her biri 25 X 25 cm. lsnde alt iniden meydana gelen panoda, iekli bir ereve iinde olduka gereki slpta bir Kbe tasviri yer alr. Kbe tasvirinde evredeki binalarn da gsterilmi olmas ve belirli bir perspektifin bulunuu, bu tasvirin nceki rneklere nisbetle daha ileri bir resim anlayyla meydana getirildiini belli eder. Ayrca mihrabn mukarnaslar ortasna 22 Receb 1138 (26 Mart 1726) tarihini tayan tek bir ini yerletirilmi, aa blmeler ise bu tarihe nazaran daha eskiye ait grnen inilerle kaplanmtr. Cezer Kasm Paa'nn stanbul Caalolu'nda drt yol aznn bir kesinde bir camii daha vard. En son eklini 1283'te (1866-67) alan bu ibadet yeri, 1957'de hibir gereke gsterilmeksizin yktrlp ortadan kaldrlm ve arsas uzun yllar bo durduktan sonra yerine Trkiye Diyanet Vakf tarafndan eskisi gibi ahap atl ve fevkan yeni bir cami ina edilmitir. Cezer Kasm Paa'nn Bursa'da bir medresesi ve hamam olduktan baka bir sre vali olarak kald Selnik'te de hayrat bulunduu sylenmektedir. Gerekten bu ehirde Trk hkimiyetinin sona erdii 1912'ye kadar kiliseden evrilmi byk bir Ksmiyye Camii vard. Aslnda Hagios Demetrios Bazilikas olan yap, kitbesine gre 898'de (1492-93) Sultan II. Bayezid vakf olarak camiye evrilmi, 1918 yangnnda tamamen yanm, ksmen yklm ve yirmi yl kadar sren bir tamir ve ihyadan sonra yeniden kilise olarak almtr. Bu caminin gerek bnisinin kim olduu, eski vakf kaytlar zerinde yaplacak bir aratrmadan sonra anlalabilir. Cengiz Orhon-

de Damas d'al-Gazari (annees 689-698) adyla neretmitir (Paris 1949). UIrich Haarmann da Havdis'z-zamn'm Memlk tarihiyle ilgili 686-687 (1287-1288) yllarna ait olaylar ihtiva eden ksmn yaymlamtr (Quellenstudien zur frhen Mamlukenzeit, Frieburg 1969).
BBLYOGRAFYA: Cezer, Haudis'z-zamn, 1037; Zeheb. el-Muhtr n, Zeyl Tezkireti'l-huffz, Kprl Ktp., nr. trihi'l-Cezer, min

Cezer Kasm Paa'nn 890'da (1485) vefat ettiini bildirirse de Selanik'te kendi adn tayan Ksmiyye Camii'nin 898'de (1492-93) kiliseden camiye evrildii bilinmektedir. Hadkat'l-cevmi' adl eserinde ise ayn mellif Cezer Kasm Paa Camii'nin ina tarihini 921 (1515) olarak gstermitir. Cami ilk yapldnda yannda ahap bir medrese ile fevkan bir sbyan mektebi vard. Caminin cmle kaps stndeki kitbe 1238 (182223) tarihli olduuna gre bunun bir tamirde konulduu anlalmaktadr. Avludaki adrvan da 1266 (1849-50) ylnda Hatice Sultan'n kethds Mehmed Efendi tarafndan yaptrlmtr. Cezer Kasm Paa Camii bir avlu iinde ina edilmi kare planl bir binadr. Drt stuna dayanan kemerlere oturmu kubbeli blmden ibaret son cemaat yerini takip eden, dtan 11,20 x 11,20 m. lsndeki harim, geii pandantiflerle salanm 8,80 m. apnda tek kubbe ile rtldr. Duvarlarn yapmnda tula ve kesme ta kullanlmtr. Biim ve lleri bakmndan Sultanahmet'teki Fruz Aa, Ftih'teki skender Paa camilerine benzeyen bu ibadet yerinde cmle kaps esas eksen zerinde yani ortada olmayp son cemaat yerinin en sadaki blm karsndadr. Minaresi ise tatandr ve erefe kmas istiridye kabuu biiminde bir sslemeye sahiptir.

Kprl Ktp., nr. 1147; Eb'l-Mehsin el-HseyHaydarbd 1376/ 1956 Beyrut, ts. (Dru hyi't-trsi'l-Arab), s. 22; a.mlf., et-Tenbh Kitb's-Slk, m, Trhu ue'l-kz, Dmak 1347, ed-Drer'ls. 8-9; bn Kesr, el-Bidye, XIV, 186; Makrz. II, 471; bn Hacer, kmine, III, 301; Muhammed b. RefT' es-Sle'ulem'i Badd, Badad 1357/ des 1938, s. 212-213; Brockelmann, GAL SuppL, 1 1 , 45; Cl. Cahen, La Syrie du Nord iepoue Croisades et la Principaute Franue d'Antioche,

Paris 1940, s. 80; a.mlf., "Chroniques des derniers Fatimides", BIFAO (1937), s. 8-9; a.mlf., " A d d e n d a Sur al-Djazari", IOS, IV (1974), s. 144-147; Donald Presgrave Little, An s. 53-57; Selhaddin el-Mneccid, m' errihne'd-Dmakyyn, ttati'l-'Arabiyye, Zirikl, el-A'lm huh", MMlADm., s. 145-146; Ramazan een, IntroducMu'cem'ltion to Mamluk Historiography, Wiesbaden 1970, Beyrut 1398/1978, Neudir'l-mah-

Beyrut 1400/1980, II, 24; (Fethullah), V, 298; Abbas elTrXIX/1-2 (1944), s. 524-530;

Azzv, "emsddn b n ' l - C e z e r v e

UIrich Haarmann, "L'Edition de la Chronique mamelouke Syrienne d e Sams a d - D n M u hammad al-Gazar", BEO, XXVII (19741, s. 195B A . S. BAZMEE A N S A R I

CEZER, M u h a m m e d b. M u h a m m e d
^ (bk. BN'l-CEZER).

Camide dikkate deer husus, mihrabn iine ve minberin sol tarafna kaplanm olan inilerdir. Bunlardan biri, Osmanl dnemi Trk ini sanatnda bal

CEZER K A S I M P A A
(bk. KASIM PAA, Cezer).

bana bir grup tekil eden ve saylar pek fazla olmayan Kbe tasvirli panodur. Mihrabn solundaki pencere stnde yer alan bu pano, kitbesine gre z-

CEZER K A S I M P A A C A M ^ stanbul Eyp'te XVI. yzyl balarna ait cami.


Cezer Kasm Pasa Camii ve plan (Yksel, v. ekil 145) - Eyp / istanbul

Akareme Camii olarak da anlan bu cami Eyp semtinde Nianc mahallesinde, Zalmahmutpaa caddesiyle Akareme soka kesindedir. Banisi nianclk, defterdarlk ve vezirlik grevlerinde bulunmu Cezer lakabyla tannan Kasm Paa'dr. lm tarihiyle ilgili olarak kaynaklarda farkl bilgiler verilmekte, bu da muhtemelen, ayn dnemde yaam Koca, Evliya ve Gzelce lakaplar ile anlan dier Kasm paalarla kartrlmasndan ileri gelmektedir. Hse-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

507

CEZER KASIM PAA CAM ne gnderdi (evval 8 / u b a t 630). Hlid b. Veld Gumeys'ya varnca Cezme kabilesinin silhlanm olduunu grd. slmiyet'in Arap kabileleri arasnda hzla yayldn syleyerek onlardan silh iSr . [V .. : 1 ia Cezer Kasm Pasa Camii'nin mihrabnn solunda yer alan Kbe tasvirli pano

Nitekim Hz. mer mslman olduu zaman Ceml b. Ma'mer el-Cumah'nin Kbe nnde toplanm olan halka hitaben, "mer din deitirdi" ( t _ , ji VI) diye barmas zerine Hz. mer itiraz ederek, "Hayr, yalan sylyor, ben mslman oldum" ( ) demiti ki (bn Him, I, 348-349) bu olay kelimenin Araplar arasnda ayn mnada kullanlmadn ve Hz. mer'in de bu kelimeyi Hlid b. Veld'in anlad ekilde yorumladn gstermektedir. Caetani'nin bu olay istismar ederek Hlid'i slmiyet'i henz samimi olarak benimsememekle ve onu sava iin deil slm'a davet iin gnderen Hz. Peygamber'i de ak tlimat vermemesinden dolay sua itirak etmekle itham
etmesi [slm Tarihi, V, 387), VVeir'in de

larn brakp mslman olmalarn istedi. Bir ksm silhlarn brakmak istedii halde bazlar buna iddetle kar ktlar. Ancak aralarnda geen ksa bir tartmadan sonra silhlarn braktlar ve "Dinimizi deitirdik" anlamnda "sabe'n" ( ) dediler. Fakat Hlid b. Veld onlarn bu szlerinden mslman olduklarna kani olmad. Sert ve disiplinli bir kumandan olan Hlid b. Veld, onlarn vaktiyle slm dmanlaryla i birlii yaptklarn da hatrlayarak kendilerini esir ald ve askerler arasnda datt, ertesi sabah da ldrlmelerini emretti. Bunun zerine Sleymoullar ellerindeki otuz kadar esiri ldrdler. Fakat bata Abdullah b. mer ve Eb Huzeyfe'nin azatls Slim olmak zere ensar ve muhacirler bu emre kar ktlar; slmiyet'i kabul ettiklerini syleyerek onlar serbest braktlar. Hatta baz sahbler Hlid b. Veld'i, Chiliye dneminde Yemen'e yapt bir seferden dnerken Cezme kabilesi tarafndan ldrlen amcas Fkih b. Muglre'nin intikamn almak iin esirleri ldrtmekle itham ettiler. Bu haber Medine'ye ulanca Hz. Peygamber ok zld; Hlid b. Veld'i onlarn mslman olup olmadklarn tesbit hususunda acele etmekle sulad ve, "Allahm, ben Hlid'in yaptklarndan beriyim 1" diyerek onun bu davrann tasvip etmediini belirtti. Bununla birlikte Hlid'in onlar, mslman olduklarn J aka ifade etmedikleri iin mrik kalmakta direndiklerini sanarak ldrttn ve itihadnda yanldn kabul etti. Kabile mensuplarn Chiliye dneminden kalma bir intikam hissiyle ldrmediine yemin eden Hlid'i acele etmesinden dolay knamakla beraber cezalandrmad ve kumandanlk grevinden de azletmedi. Ayrca Hz. Ali'yi Cezme kabilesine gnderip ldrlenlerin diyetlerini detti ve uradkla r zarar fazlasyla tazmin etti. Hlid b. Veld, kabile mensuplarnn hibir te'vile yer brakmayacak bir ekilde aka "Mslman olduk" ( W - ' ) demelerini istedii halde onlar Buhr'deki hadisten de anlalaca zere ("Megz", 60, "Ahkm", 35) bunu net olarak ifade edemediler veya bazlar kasten "sabe'n" dediler. Hlid ise bunu yeterli grmedi.

lu'nun tesbitine gre Kasm Paa'nn Krm'da Kefe'de de bir camii vard.
BBLYOGRAFYA: Ayvansary, Vefeyt- Hadkat'l-ceumi', Seltn, s. 7 9 ; a.mlf., (Caalolu'ndaOsmsde 1934, Bursa Lius, guide turcs, Osi, 280-281

ki d i e r cami iin bk. s. 79-801; Sicill-i tanbul 1932, s. 4 8 - 4 9 ; a.e.: ios Stamboul

Hlid'in bu hareketini "hinne bir darbe" olarak nitelemesi (A, (II, 152) doru deildir.
BBLYOGRAFYA: Buhr, " M e g z " , 60, " A h k m " , 3 5 ; Vkd, el-Mez, III, 8 7 5 - 8 8 4 ; bn Him. es-Sre, I, II, 3 4 8 - 3 4 9 ; IV, 4 2 8 - 4 3 6 ; bn Sa'd, et-Tabakt, 147-148; Belzr, Ensb, Trh (Eb-Fazl), m-bldn, III, 6 6 - 6 9 ; Ykt. Kahire Tarihi

n, IV, 4 7 ; Halil Ethem [Eldem], Camilerimiz, mosquees (trc. E. M a m b o u r y ) , stanbul ue Antlar, ue Paa Petit et

s. 70-71, res. 2 0 ' d e caminin eski bir fotoraf vardr; Kzm Baykal, Bursa 1950, s. 147; Gkbilgin, Edirne trauers bul les monuments

s. 4 3 3 - 4 3 5 ; Semavi Eyice, stanbul, byzantins

1, 3 8 1 - 3 8 2 ; Taber, MceIV, 1392/

stanbul 1955, s. 100, nr. 152; Tahsin z, stanCamileri, Mi'mrsi Ankara 1962, I, 3 9 ; Yksel, manl V, s. 4 3 2 - 4 3 4 ; A. Gabriel, " L e s VII, PaFli-

IV, 2 1 4 ; bn Kesr, el-Bidye, Diyarbekr,

3 1 2 - 3 1 6 ; Ayn, 'Umdetul-kr, 1972, XIV, 3 2 7 - 3 2 8 ; seyin Cahid), stanbul Hamdullah, slm Montgomery m kab'ili'lKoksal, islm Watt, Arab, Tarihi ms, II, 9 7 - 9 9 ; L. Caetani, slm Peygamberi, Muhammad

M o s q u e e s d e C o n s t a n t i n o p l e " , Syria, e s e n " , Ars Orientalis,

Trhu'I-ha(trc. H-

ris 1926, s. 3 7 0 ; K. Erdmann, " K a ' b a h

III, Washington 1959, s.

1 9 2 4 - 2 7 , V, 3 8 6 - 3 9 5 ; i, 307, 5 1 3 ; W. at Madina, Mce-

193-197; Sabih Erken, "Trk i n i c i l i i n d e K be Tasvirleri", VD, IX (1971), s. 314-315, rs. Ca3 0 ; Hakk Gktrk, " C e z e r K a s m P a a El2 (ing.), IV, 722. r-
I SEMAVI EYCE

New York 1981, s. 70, 84, 257; Kehhle,

mii", ist.A, VII, 3539; C. Orhonlu, "Kasm Pasha",

Beyrut 1402/1982, I, 176; ( M e d i n e ) , VIII, 3 8 0 - 3 9 5 ; Klc Halid b. Velid,

Mustafa Fayda, Allah'n

stanbul 1990, s. 1 8 4 - 2 0 4 ; T. H. Weir, " C e z m e " , A, III, 152; L. Veccia Vaglieri, " D j a d h m a b. ' m i r " , El2 (ng.), II, 365-366.
H ABDLKERM ZAYDIN

CEZERIYYE
( b k . el - M U K A D D M E T '1 - C E Z E R Y Y E ) .

CEZME b. M R (Ben C e z m e b. m i r )

CEZME e l - E B R A

Eb Mlik Cezme b. Mlik b. Fehm el-Ebra (el-Vazzh) et-Tenh el-Ezd (. 268 [ ? ] )

Adnnler'e mensup bir Arap kabilesi.

Cezme b. mir b. Abdment b. Kinne'nin soyundan gelen bu kabile, Hz. Peygamber zamannda Mekke'nin gneyinde Yelemlem civarnda Gumeys denilen yerde ikamet ediyordu. Hz. Peygamber Mekke'nin fethinden sonra evredeki kabileleri slm'a davet maksadyla seriyyeler gndermeye balad. Bu arada Hlid b. Veld'i de ensar, muhacir, Ben Sleym ve Ben Mdlic'e mensup askerlerden oluan 350 kiilik bir seriyyenin banda Cezme kabilesi508

Irak'ta hkm sren Tenh Devleti'nin nc hkmdar.

Milttan sonra 30 yllarnda hkmdar olduu baz kaynaklarda zikredilmekte ise de mild 1 1 1 . asrda yaad anlalmaktadr. Aa Frat blgesindeki Tenh Devleti'nin en gl hkmdar olmu, Hre ve Enbr ile yredeki ehirleri ksa srede idaresine almt. leri grl, kararl ve cesur ve bir kral olup

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZRE evredeki blgeleri vergiye balamt. slm ncesi Arap tarihinin nemli bir ahsiyeti olduu ve kendisiyle ilgili rivayetlerin efsanev unsurlar tad grlen Cezme, o sralarda Suriye'de hkm sren Tedmr (Palmyra) Krall'na saldrarak melikini ldrd ve onun yerine geen kz Zebb ile evlenip iki hkmdarl birletirmek istedi. Babasnn intikamn almak iin bunu frsat bilen Zebb evlilik teklifini kabul etti ve bir mddet sonra az bir kuvvetle lkesine gelen Cezme'yi tuzaa drerek ldrtt. Alaca (baras) hastalna yakalanm olduu iin el-Ebra veya el-Vazzh ( ) lakab ile anlan Cezme'nin kendisine bakalarndan farkllk saladn syleyerek hastal ile vnd rivayet edilir. Son derece kibirli olduu iin iret arkadalna kimseyi lyk grmez, sadece ed-Dayzenn denilen iki putu yanna alarak elenir, kendisi bir kadeh iince birer kadeh de bu putlara dkerdi. Hkmdarlnn 60 veya 120 yla yakn srd sylenen ve olduka uzun yaad anlalan Cezme el-Ebra'n kehanetle de urat, hatta peygamberlik iddiasnda bulunduu rivayet edilir. Araplar arasnda mancn ilk defa onun bulduu, pabu ve mumu ilk defa onun kulland sylenir. Maceral hayatndan birok unsur Arap iiri ve darbmesellerine yansmtr.
BBLYOGRAFYA :
Chiz, Kitb'l-Hay eur, V, 167; bn Kuteybe, el-Ma 'rif (Ukke), s. 108, 554, 580, 618, 641, 645-646; Ya'kb, Trih, 1, 208-209; Taber, Trih (Ebi-Fazl), bk. ndeks; bn Dreyd, el-itikak, s. 378, 543; Mes'd, Mrc'z-zeheb (Meynard), III, 181-194; bn Hallikn, Vefeyt, VI, 18; bn Haldn, el-'lber, II, 259-261; Mahmd kr el-ls, Blu'l-ereb, II, 175, 177-182, 338; Cevad Ali, el-Mufassal, III, 104106, 167-168, 178-183; Zirikl, el-A'lm (Fethullah), II, 114; Fr. Buhl, " C e z m e al-Abra", A, III, 152; . Kavvar, "Diadhma al-Abrash", El2 (Fr.), II, 375.
AHMET NKAL

Musul'u, hatta Tikrt'i bu blgeye dahil eder ( Ahsen't-teksm, s. 136-151). slm tarihilerine ve Tevrat'a gre Nh'un gemisi bu blgede topraa oturmu, yeryznde ilk ehirler bu blgede meydana gelmi, brhim peygamber bu blgeden Filistin'e gitmitir. Tevrat'a gre cennet bu blgededir. Baz hadislere gre blgeyi sulayan nehirlerden Frat cennet rmaklarndandr. el-Cezre ok yksek olmayan bir blge olup Frat-Diyarbekir arasndaki Karacada, Mardin ve Cizre arasndaki Tr Abdn, Beiih ve Habur rmaklar arasndaki Cebeliabdlazz, Habur ile Dicle arasndaki Sincar da, Musul'un gneyindeki Cebelimekhl bu blgede yer alr. Bu dalardan kan akarsular arasnda Frat'a karan Belih ile Habur, yredeki Harran ve Re'sl'ayn'dan (Ceylanpnar) kar. Habur'a katlan Hirmas aynn kayna ise Tr Abdn blgesindedir. Sincar dandan Sarsar rma doar ve lde kaybolur. el-Cezre'nin batsnda Suriye, kuzeybatsnda Gaziantep, Mara ve Malatya yer alr. Blgenin dousunda Dou Anadolu, gneyinde Irak bulunur. el-Cezre slm'dan nce ve slm tarihinin balarnda bu blgeye yerleen Arap kabilelerine gre "Diyrmudar", "Diyrreba" ve "Diyrbekr" olmak zere tarih blgeye ayrlmtr. Eskia'da blgede Araplar yayordu. Nusaybin ranllar tarafndan Arvastn, Ermeniler tarafndan Bes Araby diye adlandrlyordu. slm tarihinin balarnda bu blgede Araplar'dan baka rmler de vard. Abbasler devrinden itibaren blgeye Trkler de gelmeye balamlar, Seluklulardan sonra blgede birok Trk devleti kurulmutur. Hal seferleri srasnda bu blgede oturan Trk kabileleri byk bir asker potansiyel tekil ediyorlard. el-Cezre Anadolu-Irak-Suriye blgelerini birbirine balamas itibariyle byk bir tarih ve stratejik neme sahiptir. Bugn blgenin kuzey yars Trkiye, gney yars ise Suriye ve Irak topraklarnda bulunmaktadr. Badat demiryolu buradan geer, buras ayn zamanda Mnbit Hill'in orta ksmn tekil eder. el-Cezre'nin Diyrmudar ksmnda Urfa, Harran, Rakka (Suriye), Samsat, Re'sl'ayn; Diyrreba ksmnda Musul, Nusaybin, Sincar (rak), Dr, Cizre; Diyrbekr ksmnda mid (Diyarbakr), Mardin, Meyyfrikn, Hasankeyf gibi nemli merkezler yer alr. Bu blgeye s-

lm'dan nce srasyla Bbilliler, Asurlular, Hititler, Persler, Byk skender, Selefkiler, Romallar, Bizans ve Ssnler sahip olmulardr. el-Cezre blgesi III VI. yzyllarda Romallar'la Ssnler arasndaki mcadelelere sahne olmutur. slmiyet ortaya kt srada blge nce Ssnler'in, sonra Bizansllar'n eline gemiti. Bizans Re'sl'ayn'dan Tr Abdn'e kadarki sahay, Ssnler ise Nusaybin ile Tr Abdn'in gneyindeki blgeyi ellerinde tutuyorlard. Snr Nusaybin ile Dr arasndan geiyordu. Suriye ve Irak'n mslmaniar tarafndan fethedilmesi zerine blgedeki Bizans ve Ssn kuvvetlerinin devlet merkezleriyle irtibat azalmt. Bu srada 17 (638) ylnda Hz. mer ile Suriye'deki kumandanlar arasnda Cbiye'de yaplan toplantdan sonra Suriye ve Msr blgelerinin emniyetini salamak iin el-Cezre blgesinin fethine karar verildi. 18 (639) ylnda Hz. mer Suriye Valisi Eb Ubeyde b. Cerrh'a bir mektup yazarak el-Cezre blgesinin fethine giriilmesini emretti. O da yz b. Ganm'i 5000 veya 6000 kiilik bir kuvvetin banda elCezre blgesine gnderdi. yz Rakka'dan blgenin fethine balad. 18-19 (6396 4 0 ) yllarnda bat ksmlarn zaptetti. Musul ve Dicle'nin dousundaki yerler ise 20 (641) ylnda Eb Ms el-E'arFnin de bulunduu Irak ordusu tarafndan fethedildi. yz b. Ganm 20 (641) ylnda vefat edince Humus-Knnesrn-elCezre valiliine Habb b. Mesleme, ondan sonra da Umeyr b. Sa'd tayin edildi. 26 (647) ylnda Muviye Suriye-elCezre valisi oldu. Muviye Humus-Knnesrn ve el-Cezre'ye Habb b. Mesleme'yi tayin etti. Daha sonra el-Cezre'yi onun elinden alarak Dahhk b. Kays el-Fihr'ye verdi. Dahhk Hz. Osman'n ldrlmesine ( 3 5 / 6 5 6 ) kadar bu grevde kald. Hz. Ali halife olunca el-Cezre'ye Mlik el-Eter'i tayin etti. Fakat Dahhk Mlik'e kar geldi ve Muviye'nin yardmyla onu Musul'a pskrtt. Bu dnemde blgede meydana gelen en nemli iki olay Sffn Sava ve Hz. Ali'nin ldrlmesidir. Muviye halife olunca Suriye ve el-Cezre'ye Nu'mn b. Ber'i vali tayin etti. Onun valilii Muviye'nin lmne (60/680) kadar devam etmitir. Emevler devrinde el-Cezre Suriyeliler'le Irakllar arasndaki mcadelelere sahne oldu. Kaysler tarafndan desteklenen Sleyman b. Surad, Re'sl'ayn yaknndaki bir savata Ubeydullah b. Ziyd'n bir kumandan tarafndan ld509

CEZRE
( i ^
1

n )

slm corafyaclar tarafndan Yukar Mezopotamya'ya verilen ad.

Cezret Asr, klm Asr da denilen bu blge Dicle'nin dousunda kalan Meyyfrikln (Silvan), Erzen, Siirt, Zap havzas ve Frat'n batsndaki Adyaman blgesini de iine alr. bn Havkal Ac lkt'l-hatre, (ret'larz, s. 204) ile zzeddin b. eddd'n (elIII/1, 4-7) aksine Makdis

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZRE rld (65/685). Bir yl sonra Muhtar esSakafTnin kumandan brhim b. Mlik el-Eter Suriyelileri malp edince Nusaybin, Dr ve Sincar' ele geirdi. Abdlmelik 691'de Deyrlcselik'te Mus'ab b. Zbeyr'i yenmeden nce el-Cezre blgesini itaati altna ald. Bu sralarda Kaysllar ile Talibliler arasnda da savalar cereyan ediyordu. Haccc zamannda ve daha sonraki dnemde bu blgede pek ok Hrici isyanlar oldu. Emevler'in sonlarnda Hric isyanlar ok tehlikeli bir hal ald. Nu'mn b. Ber'den sonra Emevler devrinde Harran ve el-Cezre blgesinin nemi ok artt. Dou Anadolu ve Azerbaycan'n idareleri de el-Cezre valilerine verildi ve hnedan mensuplar buraya vali tayin edildi. Bu valiler arasnda Muhammed b. Mervn ile Mesleme b. Abdlmelik'i zellikle zikretmek gerekir. Son Emev Halifesi II. Mervn da halife olmadan nce Harran'da valilik yapmtr. Halife olunca burasn devletin merkezi yapm, buradaki Byk Cami'yi (Firdevs Camii) genilettii gibi byk bir de saray yaptrmtr. el-Cezre Emev Devleti'ne sadk blgelerin banda geliyordu. Bu sebeple Abbsler'e mukavemet gstermi, II. Mervn blgeden toplad kuvvetler sayesinde Abbsler'le Zap Suyu Sava'n yapmtr. Ardndan burada Eb Ca'fer el-Mansr'un amcas Abdullah b. Ali isyan etmitir. Bu srada bilhassa Hrnrred devrinde Rakka'nn nemi artm, buras Abbsler'in yazlk merkezi olmutur. MehdFnin halifelii devrinden (775-785) itibaren blgede Hric isyanlar yeniden balamtr. Me'mn devrinde patlak veren Nasr b. ebes isyan ise btn el-Cezre blgesine yaylm ve Abdullah b. Thir tarafndan glkle bastrlmtr (824). Abbsler devrinde el-Cezre blgesi her yaz Bizans'a yaplan seferlere s vazifesi grm, bu sebeple blge Emevler devrindeki nemini korumutur. Bu devirde blgede youn bir nfus vard. Ticaret ve ziraat gelimiti. Blge genellikle Suriye ile beraber tek bir vilyet halinde idare ediliyordu. Bazan Musul ve Dou Anadolu'nun bir ksm vilyetleri de bu blgeye balanyordu. Bu devirdeki el-Cezre valilerinin en nemlileri arasnda Thir b. Hseyin, olu Abdullah b. Thir ve Byk Boa zikredilebilir. 510 IX. yzyln ikinci yarsnda blge bir ara Msr'daki Tolunoullar'nn idaresi altna girdi. Burada bazan Abbsler'e, bazan Tolunoullar'na bal olan shak b. Kundack, Muhammed b. Eb's-Sc gibi valiler hkm srdler. 892 ylnda blge son olarak Badat'a baland. Bundan biraz sonra blgede Hamdnler ortaya kt. 293 (906) ylnda bu aileden Eb'l-Heyc Musul valisi oldu. Nsrddevle unvann alan olu Hasan ise 357 (968) ylna kadar Diyrreba ve Diyrmudar blgelerini idare etti. Yine bu hkmdar devrinde kardei Seyfddevle Ali 944 ylndan itibaren Hamdnler'in Halep kolunu kurdu. Bu beylik zaman zaman el-Cezre'nin bir ksmn da idaresi altnda tuttu. 367 (977-78) ylnda blge Bveyhler'den Adudddevle tarafndan zaptedildi. Bu srada Diyarbekir'de Mervnler, Musul'da Ukayller, Harran'da Nmeyriler gibi yerli hnedanlar ortaya kmt. Ukayller'den Krva b. Mukallid ile Harran'daki Nmeyriler 401 (1010-11) ylnda Ftmler'in hkimiyetini tandlar. Ayn sralarda Bizans yeniden ykseli devrine girdi. Urfa, Samsat gibi el-Cezre'nin nemli merkezleri Bizansllar'n eline geti. bn Havkal ve Makdis ad geen yerli bedev hnedanlarn hkimiyeti ve Bizans'n basks sonucu el-Cezre blgesinin eski zenginliini kaybettiini sylerler (ret'larz, s. 204-230; Ahser't-teksm, s. 136151). el-Cezre blgesi olduka zengin, mmbit akarsular ve otlaklar bol bir blgedir. Dou Anadolu, Cebeliabdlaziz, Sincar ile Rakka arasndaki saha, bilhassa Harran-Re'sl'ayn blgesi ok verimli bir ziraat blgesidir. Blge hububat, atlar, koyunlar ve eitli rnleriyle Abbsler devrinde Badat ve Smerr'y besliyordu. Musul'un hububat, bal, pastrmas, kmr, ya, peyniri, kudret helvas, sumak, nar, zifti, demiri, baklar, oklar, zinciri mehurdu. Nusaybin'in kestanesi, kuru ve ya meyveleri, l aletleri, kayma, develeri; Rakka'nn sabunu, zeytinya, kalemi; Harran'n reeli, bal, pamuu, l tart aletleri; Cizre'nin cevizi, bademi, tereya, atlar; Hasaniye'nin peyniri, keklii, kuru meyveleri; Mlesy'nn st, kmr, zmleri, ya meyveleri, keteni, keneviri; mid'in ynl elbiseleri, Rum ketenleri mehurdu. Frat ve Dicle vastasyla nehir tamacl ticaretin canl kalmasna yardm ediyordu. Cizre Dou Anadolu ve Anadolu'dan, Blis Suriye'den gelen ticaret mallarnn topland yerdi. Ayrca pek yolunun nemli bir kolu buradan geiyordu. Abbs halifeleri blgenin kontrolne byk nem veriyorlard. Emevler devrinde ve Abbsler'in ilk asrnda bu blge devletin en ok vergi deyen vilyetiydi. Fakat X. yzylda blgenin zenginlii azald. Kudme b. Ca'fer tarafndan verilen 306 (918-19) yl btesi Musul Hamdnleri'nden istenen miktarla karlatrlra nemli bir eksilme olduu grlr. Kudme'nin eserine gre Diyrmudar 6 milyon dirhem, Diyrreba 9.633.000 dirhem, Musul 3.600.000 dirhem yllk vergi veriyordu. 332 (944) ylnda Hamdnler'den Nsrddevle Diyrreba ile Diyrmudar'n bir ksm iin 3.600.000 dirhem vergi vermeyi kabul etmiti. 337 (948-49) ylnda Bveyhler zamannda ayn hkmdardan 8.000.000 dirhem istendi, fakat yle anlalyor ki 2.000.000 dirhemden fazla denmedi. XI. yzyln ikinci yarsnda blgeye Seluklularn geliiyle siyas harita tamamen deiti. Blgedeki yerli yar gebe hnedanlarn yerini Trk beylikleri ald. Seluklular el-Cezre blgesine geldiklerinde Musul, Harran ve mid'de yukarda zikredilen mahall hnedanlar vard. Urfa ve Samsat Bizansllar'n elindeydi. 479 (1086-87) ylnda Melikah Halep'e gelirken Bozan Urfa'y ve Samsat' Bizansllar'n elinden ald. Melikah Bozan' Urfa valiliine tayin etti. Musul, Nusaybin ve Sincar' Ukayller'den brhim b. Kurey'e, Harran, Suru ve Rahbe'yi Mslim b. Kurey'in olu Muhammed'e, Rakka ve Ca'ber'i Slim b. Mlik'e verdi. Bu arada 1084 ylnda Sultan Melikah, Fahrddevle b. Cehr'i mid ve Mardin'i Mervnler'den almakla grevlendirdi. Fahrddevle'nin olu Zamddevle mid ehrini ele geirdi ve buraya vali tayin edilen Fahrddevle 1087'de azledilerek mid'e Kvmlmlk Hasan b. Abdlmelik el-Belh getirildi. 485 (1092) ylnda Melikah'n lmnden sonra el-Cezre blgesine Tutu hkim oldu. Bu blgedeki ehirler onun emrleri tarafndan idare edilmeye baland. Ardndan blgeye Anadolu Seluklu Sultan I. Klcarslan geldi. Bu srada Harran Musul Valisi Krboa'nn idaresindeydi. Bozan'dan sonra Urfa'ya Ermeni Toros hkim olmu, ardndan burada ubat 1098'de I. Baudouin tarafndan Urfa Hal Kontluu kurulmutu. Bu kontluk Samsat' da ele geirmiti. Meyyfrikln'e Alta, mid'e Sadr, Hani

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZRETLARAB ile Erzen'e hruh, Siirt ve Behmurd'a Kzlarslan, Hasankeyf'e Trkmen Ms gibi Trk beyleri hkim olmulard. 1102'de Hasankeyf'i Artuk Bey'in olu Skmen ele geirdi. 1106 yl civarnda ise Artuk'un dier olu Necmeddin lgazi Mardin'i ald. Bylece blgede yedi beylik ile bir Hal kontluu meydana geldi. Bunlardan Emr Sadr bir mddet sonra ld. Yerine kardei nal geti ve mid'de naloullar Beylii kuruldu. Siirt ise 1131 ylnda Hasankeyf Artuklular tarafndan ele geirildi. el-Cezre blgesinde Musul Atabeglii ve ona bal Sincar ve Harran, Rakka ve Ca'ber Emirlii, Mardin ve Hasankeyf Artuklular, naloullar gibi mslman devletikler meydana geldi. Bu beylikler uzun mddet blgeyi Urfa Hal Kontluu ile Antakya Prinkepslii'ne kar korudular. Fakat aralarndan hibiri Urfa Hal Kontluu'nu ortadan kaldracak ve blgedeki Hal basksna son verecek durumda deildi. Nihayet 521
(1127)

sankeyf Kutbddin Skmen'in; Mardin II. lgazi'nin idaresi altnda idi. Selhaddin'den sonra blgede kardei el-Melik'l-dil nemli rol oynad. el-Cezre'yi Musullular'a kar koruduu gibi olu el-Meik's-Slih Necmeddin Eyyb, Meyyfrikn Eyyb Beylii'ni kurdu. Hasankeyf de Artuklular'dan alnarak Eyybler'e bal bir beylik haline getirildi. Bu arada 1198-1199 yllarnda el-Melik'l-dil Mardin'i muhasara ederek buray kendine tbi hale getirdi. Bununla beraber Mardin Artuklular 1408 ylna kadar devam ettiler. Bundan sonra elMelik'l-dil ve oullar el-Melik'l-Kmil ile el-Melik'l-Eref tarafndan elCezre blgesi idare edildi. Bu srada blge mmurlat. ehirlerde medreseler, hastahaneler kuruldu. Harran blgenin merkezi durumundayd. 1230 ylndan itibaren blge Eyybler'Ie Anadolu Seluklularnn mcadele sahas oldu. Bir ara mid, Urfa, Samsat ehirleri Anadolu Seluklulan'nn eline geti. Ardndan blgede Hrizmliler ve Moollar grndler. Bu srada 1232'den itibaren Hasankeyf nce el-Melik's-Slih Necmeddin Eyyb, 1240 ylndan itibaren de olu Turan ah tarafndan idare edildi. el-Cezre blgesi Artuklular'n ilk dnemlerinden itibaren youn bir Trk nfusuna sahip olmu, blge halk Hallar'a kar mcadelede nemli asker hizmetlerde bulunmutur. Selhaddn-i Eyyb de bu blgeyi hkimiyeti altna aldktan sonra Hallar' kesin yenilgiye uratm ve Kuds' geri almtr. Eyybler'den sonra blge lhanllar'n hkimiyeti altna girdi. Hlg 1258'de Hasankeyf'i ve Mardin'i, ardndan 1259 ylnda mid ile Meyyfrikln'i Eyybler'den aldktan sonra el-Cezre blgesini igal etti. Eyll 1260 tarihinde Memlkler'in Moollar' Ayniclt'ta yenmesinden sonra blge Memlkler'le lhanllar arasnda mcadeleye sahne oldu ve yeniden fakirleti. Harran, Meyyfrikn, Hasankeyf ehirleri lhanllar tarafndan tahrip edildi. XIV. yzyln ikinci yarsnda blgeye Memlkler hkim oldular. 1393 ylnda buraya Timur geldi. Ardndan Karakoyunlular'n, sonra
F

hirleri Diyarbekir Beylerbeyilii'ne bal sancak merkezi oldular. Rakka, Silvan (Meyyfrikn), Hasankeyf ve Harran eski nemlerini kaybettiler. 1 . Dnya Sava'ndan sonra blge Trkiye, Irak, Suriye arasnda paylald. Urfa, Samsat, Harran, Re'sl'ayn (Ceylanpmar), Nusaybin, Cizre, Mardin, Diyarbakr, Hasankeyf, Silvan Trkiye'de, Musul ile Sincar, Irak, Rakka ile Ca'ber ise Suriye snrlar iinde kald. Suriyeliler Rakka yannda byk bir baraj kurdular. Trkiye kesiminde ise blgenin kalkndrlmas iin youn almalar yaplmaktadr. Bugn gerekletirilmekte olan Gneydou Anadolu Projesi'yie (GAP) nmzdeki yllarda blgenin hzla kalknmas mit edilmektedir (blgenin Osmanllar devrindeki tarihi iin bk. DYARBAKIR; M U S U L ) . BBLYOGRAFYA: Taber, Trih (Ebul-Fazl), bk. ndeks; Beizr, Ftah (Mneccid), i, 204-215; bn Havkal, ret'l-arz, s. 204-230; Hudd'l-'lem (Minorsky), bk. ndeks; Makdis, Ahsen't-teksm, s. 136-151; Ykt, Mu'cem'l-btdn, I, 238; II, 134-136; bn'l-Esr, el-Kmil, II, 532-535; bn eddd, el-A lku'l-hatre f zikri mer'i'm ve'l-Cezre (nr. Yahy Abbre), Dmak 1978, III/l, s. 4-9; J. VVellhausen, slmn En Eski Tarihine Giri (trc. Fikret Iltan), stanbul 1960, s. 75-80; a.mlf., Arap Devleti ve Suktu (trc. Fikret Iltan), Ankara 1963, s. 87, 88, 91, 92; a.mlf., slmiyetin lk Devirlerinde Din-Siyas Muhalefet Partileri (trc. Fikret Iltan), Ankara 1989, s. 66, 78, 80, 118, 133; Fikret Iltan, Urfa Blgesi Tarihi, stanbul 1960; G. Le Strange, The Lands of Eastern Caliphate, London 1966, s. 86-104; C. E. Bosvvorth, "The Political and Dynastic History of the Iranian World", CHIr., V, 24, 41, 92, 97, 101, 109-111, 121, 183; Ramazan een, Salhaddin Devrinde Eyybiler Devleti, stanbul 1983, s. 4851; a.mlf., Salhaddin Eyyb ve Devlet, stanbul 1987, s. 77-84; E. Herzfeld, "ber die historische Geographie von Mesopotamien", Mitteilungen aus Justus Perthe's geographisher Anstalt, XLV, Berlin 1909, s. 345-349; a.mlf. - F. Sarre, "Archaologische Reise im Euphrat und T i g r i s - G e b i e t " , Forshungen zur Islamischen Kunst, III, Berlin 1911-20; A. Poidebard, "Les Routes anciennes d e Haute Djezireh", Syria, VIII, Paris 1927; a.mlf., "Mission archeologique en Haute Djezireh", a.e., XI (1930); Mkrimin H. Ynan, "Diyarbekir", A, III, 601-625; V. Minorsky, "Mardin", a.e., VII, 317-322; M. Canard, "al-Djazra", EV2(Fr.), II, 536-537.
S R A M A Z A N EEN

ylnda Mu-

sul Atabeglii'ne mdddin Zeng b. Ksmddevle Aksungur tayin edildi. Harran ile Halep'e de sahip olan Zeng zamanla blgede gcn artrarak kuvvetli bir devlet kurdu ve 1144 ylnda Urfa'y Hallar'dan geri alarak el-Cezre blgesindeki mslman birliini salad. 1146 ylnda Zeng'nin Ca'ber Kalesi nnde ldrlmesi zerine Halep'te Nreddin Mahmud ve Musul'da Seyfeddin Gazi (1) adl oullar ynetime hkim oldular. Zamanla bunlardan Nreddin Mahmud blgede byk bir devlet kurdu ve el-Cezre blgesindeki Artuklu beylerini de himayesi altna ald. Ondan sonra Selhaddn-i Eyyb devrinde el-Cezre blgesinin byk bir blm 11741182 yllar arasnda Musul Atabegleri ve onlarn tyin ettii eitli valiler tarafndan idare edildi. Selhaddn-i Eyyb 1182-1183 ve 1185 yllarnda gerekletirdii seferleriyle blgeyi idaresi altna ald. mid'i naloullan'ndan alarak Hasankeyf sahibi Nreddin Muhammed b. Karaarslan'a, Urfa ve Samsat' da Harran Emri Muzafferddin Gkbri'ye verdi. Musul Atabeglii ve Mardin Artuklu Beylii tbi devlet statsne baland. Meyyfrikn ve Sincar merkeze bal beylikler haline getirildi. Selhaddin 1193 ylnda ld srada Meyyfrikn, Harran, Urfa ve Samsat kardei el-Melik'l-dil'in; Sincar, Suru, Rakka II. mdeddin Zeng'nin; Musul zzeddin Mesd'un; mid ve Ha-

Akkoyunlular'dan Uzun Hasan'n eline geti. Uzun Hasan'dan sonra olu Ykub blgeyi elinde tuttu. 1507 civarnda Safevler ile Memlkler arasnda paylald. 1516 ylnda ise Osmanl hkimiyeti altna girdi ve Diyarbekir Beylerbeyilii kuruldu. Musul da ayr bir beylerbeyilik merkezi oldu. Urfa ve Mardin eF

CEZRE-i B N M E R
(bk. CZRE).

CEZRETLARAB
(bk. ARABSTAN).

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

511

CEZR, A b d u r r a h m a n b. M u h a m m e d yonerleri tarafndan slm'a yneltilen saldrlara bir reddiyedir. 4.


beyn fi'r-reddi 'al men

CEZR, Abdurrahman b. M u h a m m e d
( J^jjiJI JJ j ^ J I - u t )

Babas Muhammed b. Abdlkdir devrinin nde gelen tabiplerinden biri olup Kahire'de BmristnT-Mansr'de ve emr-i haccn maiyetinde grev yapmtr. Cezr genliinde bir taraftan ilim tahsil ederken dier taraftan ticaretle urat. Bu arada tasavvufa ilgi duydu ve eyh ehbeddin Ahmed el-Yezd efi'ye intisap etti. eyh Ahmed b. smil ed-Demr'den hadis ve tp, Ms b. Ahmed el-Ermeyn'den nahiv, sarf

Ahsenter-

mene'a

cemete

tefsiri'1-Kur'n

(Kahire 1355).

Abdurrahman b. Muhammed b. vaz el-Cezr


(1882-1941)

Kur'an'n melen de olsa tercme edilemeyeceini ileri srenlere kar reddiye olarak kaleme alnmtr. Ayrca
lku'd-dniyye ve'1

el-Ah-

Msrl hukuku. Yukar Msr'daki Shc vilyetine ba-

-hikem'-er'iy-

ye ile Dvn ymlanmtr. l endevl adasnda dodu. Ezher'de renim grd (1895-1908). Meslek hayatna mezun olduu bu okulda ders vermekle balad. Ardndan Vakflar Bakanl'nn (Vezret'l-evkaf) mescidler ksmnda nce mfettilie (1912), sonra da bamfettilie tayin edildi. Daha sonra Klliyyet usli'd-dn'de profesr olarak grev yapan Cezr, Hey'et kibri'lulem'ya ye oldu. Hanef olmasna ramen karlatrmal bir fkh eseri yazacak kadar drt mezhebe de vkft. Hulvn'da vefat etti.
Eserleri. 1. el-Fkh ' ale'l-mezhibi'l-

Hutab adl eserleri de ya-

BBLYOGRAFYA :
Cezr, Drt Mezhebe Gre slm. Fkh (trc.

ve mantk dersleri ald. O srada Msr beylerbeyi ve emr-i hac olan Hadm Sleyman Paa (. 1547), Cezr'yi babas ile birlikte hazarda ve seferde ktip olarak grevlendirdi. Cezr bu grevi srasnda hacla ilgili eserini kaleme ald. 976'dan (1568) sonra ld tahmin edilmektedir. Eserleri. 1.
zama f ahbri'l-hc

Mehmet Keskin), stanbul 1989-90/1409-10,


mtercimin nsz, s. 1, 2; Zirikl, el-A'lm, IV, 111; Kehhle, Mcemul-m'ellifn, V, 186; A. S. Fulton M. Lings, Second Supplementary Catalogue of Arabic Printed Books in the British Museum, London 1959, s. 46; el-Kms'l-slmt, 1, 609; yide brhim Nasr, el-Ktbi-'Arabiyyetllet niret f Mr beyne cmey 1926-1940, Kahire 1980, s. 16, 37, 43; Bessm Abdlvehhb el-Cb, Mcem'l-a'lm, Limasol 1407/1987, s. 407.
S CENGIZ KALLEK

Drerul-fer'idi'l-munazve tarki Mekke-

te'l-mu'azzama.

XVI. yzyln son eyre-

ine kadar hac konusunda yazlan kitapCEZR, Abdlkdir b. M u h a m m e d


( j j jjlllj^t )

larn en nemlilerinden biridir. Hulefyi Ridn (632-661) devrinden 972 (156465) ylna kadar hac emirlii, hac kervanlar, hac yollar, menziller, menzillerde yaayanlar ve hac farizasyla ilgili bilgileri ihtiva etmektedir. Eser, mellifin X. (XVI.) yzylda bizzat grd
J

erba'a.

Drt mezhebe dair karlatr-

mal bir fkh kitabdr. 1922 ylnda Msr Vakflar Bakanl, Ezher niversitesi tarafndan oluturulan bir komisyona, ders kitab olarak okutulmak zere karlatrmal bir fkh eseri hazrlama grevi verdi. badetlerle ilgili I. cilt (Kahire 1928) byk bir kabul grnce Vakflar Bakanl, Cezr bakanlnda drt mezhep limlerinden oluan yeni bir komisyon grevlendirdi ve eserin tekrar gzden geirilerek yaymlanmasn salad (Kahire 1931). Eserin II-IV. ciltlerini (Kahire 1933-1937, 1939; Beyrut 1969) bizzat hazrlayan Cezr'nin vefat zerine had *lerle ilgili V. cilt Ali Hasan el-Ard tarafndan, onun notlarndan derlenip eksikleri tamamlanarak neredilmitir (1V, Kahire 1972; stanbul 1984). Eser Drt Mezhebin Fkh Kitab
Mezhebe L

Zeynddn Abdlkdir b. Muhammed b. Abdilkdir el-Ensr el-Hanbel el-Cezr (. 976/1568'den sonra) Tarihi ve fakih.

olaylar

hakknda verdii mlumat dolaysyla da dikkat ekicidir. Kitap ayrca Msr'daki Trk hkimiyetine dair nemli bilgiler ihtiva etmektedir. Cezr bu eserini yazarken eyh Crullah b. Fehd, Kutbddin el-Mekk ve dier baz melliflerin eserlerinden faydalanmtr. fer'id'in Drer'lSleymaniye Ktphanesi'nde

16 ban 911'de (12 Ocak 1506) dodu. Drer'l-fer'idi'l-munazzama ad-

l eserinde verdii bilgilerden, ailesinin aslen Cezreli olduu ve atalarnn buradan Kahire'ye g ettii anlalmaktadr. Olduka nfuzlu olan ailesinin eitli yerlerde vakflar bulunmaktayd.

iki yazma nshas bulunmaktadr (Re-

adyla (I-VII, s> > Abdlkdir b. Muhammed el-Cezri'nin Dilrer '/fer^idi'lmunazzama f ahbri'l-hc ue tarki Mekkete'lmu azzama adl eserinin unvan sayfas ile ilk iki sayfas
{Sleymaniye Ktp., Reslkttb. nr. 648)

*_ ^ {^j^r-j^^
_ ... v -

i u-Uj I , - r y -yy: -j
' U - ^ i

tanbul 1971-1978, 1988, 1991) Hasan Ege


t a r a f n d a n , Drt Gre slm

Fkh adyla da (1-VII1, istanbul 1989-1990/ 1409-1410) Mehmet Keskin tarafndan Trke'ye tercme edilmitir. 2.
hu'l-'ak'id f 'ilmi't-tevhd fi'r-reddi ve ayrih 1933). 3. Edillet'l-yakn Kitbi met'ini Mzni'l-hak '1 - mbeirne'1

- ^yjr-J.yby U,
i

Tavz(Kahire 'al min

^r^i
:

J...i,'-.j-v

-u'-. ' '.j-/..')^


!

"y.^ -' -L . 1 i
. . j-j-j'.-^z'i.;.,'

ir. - ,
t, - ~..... . .

^,
o
1

_ _ - y y-
" ,

Meshiyyn

-y-^- j
j

fi'l-slm

(Kahire 1934). Bata mehur


der Wahrheit (Arapa'-

-i yyy.yyyt..yydy IjvU^M-P ^ f - ^J-^jzjM " " > t-i--"J > CjrfMlJjUVj^

- ftU. )

Alman misyoneri Kari Gottlieb Pfander'in


(. 1865) Waage

s Mzn'l-hak)

adl kitabnda yer alan

grler olmak zere baz hristiyan mis512

' jp

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZM slkttb, nr. 648; Damad brhim Paa, nr. 296). 2. 'Umdet'-afve kahve. Kahvenin tarihesi, ti hilli'lhazrlan nr. Bunu ortadan kaldrmak ve szn nisbet edildii ahsa ait olduunda hibir phe bulunmadn gstermek zere cezm sigas kullanlr. Bunun kart temrz* sigastdr. Mehul fi'l-i muzr kalbyla kullanlan temrz salarna, bir szn nisbet edildii ahsa aidiyeti kesinlikle bilinmedii zaman bavurulur. Sahih hadisleri toplamay almalarna esas alm olan Buhr ve Mslim gibi melliflerin kitaplarnda grlen cezm sigalar, bu melliflere gre, o hadisin salam bir senedinin bulunduu anlamna gelir. Bu senedleri aynen almayp hadisi aslnda bir rivayet kusuru olan ta 'lik* suretiyle rivayet etmeleri, hadisi ksaca zikretme ve tekrardan kanma arzusu gibi sebeplere dayanmaktadr. Cezm sigas zayf bir hadisin rivayetinde kesinlikle kullanlmaz. Bir hadisi cezm sigasyla rivayet eden muhaddis, onun Hulat'zsalam bir senedle muteber kitaplardan birinde yer alm olduunu katiyetle belirtmi olmaktadr.
BBLYOGRAFYA:
bn's-Salh, 'Ulmu nddin el-Irk, l-hads, s. 2 4 - 2 5 ; ZeyKahire I, 'Umdetul-kr, Tercemesi, s. 60-64, 136ehli'l-eer, stans. et-Takyd ue'l-lzh,

ran savalarnda gsterdii kahramanlklar yannda bu savalarda tanp dost olduu dil Giray' esaretten kurtarmas srasnda ran'da bandan geen olaylar anlatlmtr. Nmk Kemal burada, idealize ettii Cezmi'nin ahsnda biraz da kendini, zellikle Kars'ta geirdii genlik yllarnn htrasn ve orada rendii ata binme, ok atma, cirit oyunu gibi konulardaki bilgisini ortaya koymak istemitir. Cezmi, Osmanl-ran savalarnda gsterdii kahramanlklarla zdemirolu Osman Paa'nn dikkatini eker ve takdirini kazanr. Yine bu savalar srasnda Krm ordusu kumandan Kalgay dil Giray ve kardei Gazi Giray'la tanarak dost olur. Romanda daha sonra, bu savalardan birinde ranllar'a esir den ve Kazvin Saray'nda tutulan dil Giray ile kendisine k olan iki kadnn, ahn kars ehriyr ve kz kardei Perihan'n maceras ele alnr. dil Giray, hem Snn hem de gzellii yannda gerektiinde erkek gibi dvebilen yiit bir kz olan Perihan'a ktr. ehriyr ise eitli entrikalarla dil Giray' elde etmeye alrken Perihan'la dil Giray ran tahtn iler'in elinden kurtarmak iin planlar yaparlar. Buna gre ran'da bir iktidar deimesi sonucu dil Giray hkmdar olacak, bylece ynetim Snnler'in eline geecek ve Osmanl mparatorluu ile srekli bir bar yaplacaktr. Cezmi bu plan gerekletirmek zere ran'a arlr. Bu lkeye gelen Cezmi byk tehlikeler atlatarak dil Giray'la grr ve beraberce

hakknda bilgi veren ve hell olduunu anlatan bir eserdir. XVI. yzylda kahvenin kullanm yaygnlamca iilmesinin ciz olup olmad hususunda ihtilflar ba gstermi, Mekke'de ve dier ehirlerde pek ok karklk kmtr. Bunun zerine limlerin konu ile ilgili olarak kaleme aldklar eserlerin en nemlilerinden biri de Cezr'nin 966'da (1559) telif ettii bu kitaptr. skenderiye'de el-Mektebet'l-belediyye (Hanbel Fkh, nr. 5), Escurial (nr. 21.170), Bibliotheque Nationale (nr. 4590) ve Gotha'da (nr. 2106) birer yazma nshas bulunan eserin baz blmleri Silvestre de Sacy tarafndan Franszca tercmeleriyle arabe birlikte Chrestomathie iinde yaymlan-

mtr (I, Paris 1826). Cezr'nin bunlardan baka zeheb ti fazli'l-'Arab

adl bir eseri da-

ha vardr (Brockelmann, GAL, SuppL, II, 447). Ayrca baz iir ve mektuplarn ihtiva eden bir mecmuasnn bulunduu da sylenmektedir (Kehhle, V, 300; Zirikl, IV, 44).
BBLYOGRAFYA:
Abdlkadir b. M u h a m m e d rul-fer' rki idi'l-munazzama nr. 6 4 8 ; Kehhle, Mekkete'l-mu'azzama, el-Cezr, Dreue taII, f ahbri''/-hac Brockelmann,

1985, s. 32-36, 9 0 - 9 2 ; Ayn, Kahire 1 3 9 2 / 1 9 7 2 , I, 11; Tecrid 157-159; Syt, Tedrbur-ru, 138; Ali el-Kr, Mutalaht kir, et-B'isul-hass, Kahire S

bul 1327, s. 108-109; A h m e d M u h a m m e d 1377/1958,

Sleymaniye Ktp., GAL, (Fethul-

Reslkttb, 4 2 4 ; SuppL, lah), IV, 4 4 ; m r " , MMLA,

II, 4 4 7 ; Zirikl, el-A'lm

ISMAIL L . A K A N

Mu'cemul-m'ellifn,
F

V, 300; Hamed el-Csir, " M ' e r r i h M r M a LVIII (1986), s. 176-187. S CEVATZG

CEZM

(
L

)
J

Nmk Kemal'in tarih roman.

gereken tedbirleri alrlar. Ancak Vezir Mirza Sleyman ile ehriyr durumdan haberdar olunca dil Giray ve Perihan' ldrmek zere kar bir plan yaparlar. Fakat atma esnasnda ehriyr ldrlr. dil Giray'la Perihan da zerlerine gelen yzlerce kiiyle kahramanca

CEZM
( r ^
1

Trk edebiyatnda tarih roman trnde kaleme alnm ilk rneklerden sayJ lan eser aslnda iki cilt olarak planlanmsa da sadece birinci cildi yazlabilmitir. Nmk Kemal'in ikinci roman olan Cezmi konusunu, XVI. yzylda II. Selim devrinde balayp aralklarla yarm yzyl kadar devam eden Osmanl - ran savalarndan alr. Nmk Kemal'in 1877'de Midilli'ye gittikten sonra yazd romann banda, XVI. yzyln genel siyas durumuyla romana adn veren Cezmi'nin tasvirlerinin yapld, asl olayla dorudan ilgisi bulunmayan bir giri blm yer alr. Romann dier kahramanlar gibi tarihten alnm gerek bir kii olan Cezmi hem air yaratll hem de cesur bir delikanldr. Romanda bir sipahinin olu olan Cezmi'nin yetimesi, zellikleri ve

Bir hadis terimi.

Szlkte "kesmek, kesin bir ekilde yemin etmek ve bir ii hibir iliii kalmamak zere bitirmek" anlamlarna gelir. Hadis ilminde ise senedi tam olarak zikredilmek istenmeyen bir hadisin salam bir isnad bulunduunu belirten ed* lafzlarndan biriyle rivayet edilmesidir. Hadis kitaplarnda, zellikle Buhr'nin el-Cmi'u'-ahh' inin tercemelerinde kullanlan mlum fi'l-i mz kalbyla cezm sigalar unlardr; " J j j

ji) . j J . J s B i r hadisin aradaki rviler atlanarak ilk kaynana nisbet edilmesi, dier bir ifadeyle hadisin muallak* olarak rivayet edilmesi halinde o hadisin gvenilir olmad kanaati uya-

Cezmi'nin istanbul 1335 tarihii basksnn kapa

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

513

CEZM arpr ve lrler. Bu srada yaralanan Cezmi, dil Giray'la Perihan' ayn mezara gmdkten sonra lkesine dner. Nmk Kemal, ilk roman gre Cezmi'de ntibah'a roman tekniine biraz Hugo'nun eftiler'inden geldiini, baz burada yazd. Eb Muhammed b. Ubeydullah'tan ahh-i Buhr'yi okudu. Ayrca mehur fakih Eb'l-Mansr Zfir el-HseynFden de usl-i fkh ve Mlik fkhn tahsil etti. Kahire'de iken madd sknt iinde olmas sebebiyle civar kylerden birinde imamlk yaparak renimini tamamlad. Daha sonra Marib'e dnd. Bir sre Bicye'de kalp Arap grameri zerinde alt. Oradan Endls'e geerek Meriyye'de (Almeria) retimle megul oldu. Cezl, talebeliinde olduu gibi Meriyye'de hocalk yapt srada da madd sknt iindeydi. Nitekim daha Kahire'de iken bn Bern'den okuduu ve onun ta'likat'm ihtiva eden bn's-Serrc'n el-Ul'nn bir nshasn bu ehirde ald bor karlnda rehin brakmt. Kendisinden bor ald kii Cezl'nin durumunu o yerin en byk zhidi olan Eb'l-Abbas el-Marib'ye bildirdi; o da devrin Muvahhidler
stanbul 1297-1299; Edebiyabrahim stanEdebiyat Teceddd

konumalarda bu tesirin aka grldne dikkat ekerek Nmk Kemal'in bu romanda tarihin verdii hazr hikyenin snrlar dna pek kamadn syler. Nmk Kemal, eseri kaleme alrken faydaland kaynaklar arasnda Hammer'in Devlet-i Peev tir. Birinci basks czler halinde yaymlanan Cezmi'nin ilk iki cz 1880'de, nc, drdnc ve beinci czleri 1882'de, altnc ve son cz ise 1883 yl sonlarnda kmtr. Bundan sonra 1887, 1888 (iki defa) ve 1919 yllarnda drt basks daha yaplan Cezmi'nin yeni harflerle yaymlanan sadeletirilmi metni de birka defa baslmtr (haz. Fzl Yenisey, stanbul 1963, 1969, 1975, 1978).
BBLYOGRAFYA: N m k Kemal, Cezmi, smail Habib (Sevk), Trk t Tarihi,

daha hkim olmakla beraber burada da konumalarn azl ve hareketsizlik dikkati ekmektedir. Ayrca tasvirlerin genellikle sbjektif ve mbalaal oluu, psikolojik tahlillere yeterli derecede yer veriimeyii ve romantizmin etkisiyle olayn trajik bir ekilde son bulmas eserin tenkit edilen taraflardr. Buna ramen Cezmi gen yazarlara, tarihe ve zellikle Osmanl tarihine eilmek ve konularn oradan semek suretiyle gzel eserler yazabilecekleri yolunda bir rnek olmas bakmndan devri iin byk nem tamaktadr. Osmanl Devleti'nin zellikle 93 Harbi'ni takip eden gnlerde bat snrlarnda grlen zlme ve dalma, Nmk Kemal'i ittihd- slm ideolojisi etrafnda doudaki slm lkelerini bir araya getirme dncesine yneltmitir. Hayatnn son yllarna doru Nmk Kemal'de arlk kazanan bu fikir Harzemah'tan kilde Cezmi'de Celleddin sonra daha geni bir eortaya konulmaya al-

Osmniyye

Trihi ile

Trh-i

ve Sahif'l-ahbr'

zikretmi-

sultanndan Cezlfnin himaye edilmesini istedi. Bunun zerine sultan onu hem Merake'teki byk caminin hatipliiyle, hem de kad ve valileri teftile grevlendirdi. stn ahlk ve faziletiyle tannan Cezl, Merake yaknnda Azemmr'da (veya Heskre'de) vefat etti. lm tarihi olarak kaynaklarda 606 610
(1213)
(1209),

stanbul 1340, s. 171-172; Kemal Hakknda,

Necmi Dilmen, " N m k K e m a l ' i n R o m a n c l v e R o m a n l a r " , Nmk bul 1942, s. 9 7 - 1 2 4 ; Tanpnar, Trk

Tarihi (stanbul 1956), 6. b s 1982, s. 4 0 6 - 4 1 1 ; a.mlf., " N a m k K e m a l ' i n D o u u n u n Y z n c Y l M n a s e b e t i y l e C e z m i ' y e D a i r " , biyat zerine Hususi Makaleler, 2 1 7 ; Fevziye Abdullah Tansel, Nmk Mektuplar, Edestanbul 1977, s. 215Kemal'in

lmtr. Yazara gre bu birlie tek engel ran'daki i iktidardr,- bu iktidarn Snn bir hkmdar ailesine gemesi durumunda birlik kolayca gerekleebilecektir. Tiyatro eserlerinde konuma dilinden kesinlikle uzaklalmamas gerektiini savunan Nmk Kemal, slp oyunlarna son derece uygun olan roman trnde kendini sanatkrane slba iyice kaptrm, hatta Cezmi'de bunun en ar rneklerini ortaya koymutur. Eser tarih bir roman olmasna karlk mahall unsurlardan, devrin yaay tarzn ve meknla ilgili zelliklerini vermekten byk lde mahrumdur. Nmk Kemal yine romantizmin etkisiyle dier roman ntibah'la piyeslerinde olduu gibi burada da iyi ve kt karakterleri kar karya getirmi, kendisi iyilerin yannda yer alrken ktleri cezalandrmtr. Edebiyat tarihileri arasnda Cezm'-

ve 616

(1219)

yllar da ve-

Ankara 1969, II, 177-179, II, 9 0 8 - 9 0 9 ; z e e , KaEdebi1971, I, Ankara

2 0 1 ; III (1973), s. 83-84, 231, LIII-LV; IV (1986), s. XLIX; Banarl, RTET, talog, yatnda Hikye I, 2 0 5 - 2 0 6 ; Cevdet Kudret, Trk ue Roman,

rilmektedir. Cezl'nin yetitirdii nemli simalar arasnda, Arap gramerine dair ilk elfiyye'yi kaleme alan bn Mu't, el-Mukaddime'sine erh yazan mer b. Muhammed e-elevbn ve nahiv limi Eb Abdullah b. Muhammed b. Kasm b. Mends zikredilebilir. Eserleri. 1. el-Mukaddime. dimet '1 - Cezliyye, 'timd el-Knn el-Mukadve el-

9 6 - 9 9 ; N e j d e t Sanar, " N m k K e m a l ' i n E s e r l e r i v e E s e r l e r i n i n e i t l i B a s m l a r " , TKDES, IV/2 (1955), s. 67; Kenan Akyz, " M o d e r n T r k E d e b i y a t n n A n a i z g i l e r i " , Trkoloji si, 11/1, Ankara Dergi1965, s. 6 0 - 6 1 ; m e r Faruk

Akn, " N m k K e m a l ' i n K i t a p H a l i n d e k i Eserl e r i n i n l k N e i r l e r i " , TM, XVIII (1976), s. 555 6 ; a.mlf., " N m k K e m a l " , A, IX, 67-68.
H ABDULLAH UMAN

adlaryla da bilinen eser, ders

srasnda Cezl ve arkadalarnn hocalar bn BerrFye sorduklar sorularn cevaplarndan ibarettir. Bu sebeple eserin esas mellifinin kendisi olmadn bizzat Cezlfnin de belirttii sylenmektedir. Konular rneklerle aklanmayp ok veciz olarak ele alnd ve anlalmas g olduu iin eser nce bizzat Cezl

CEZL, s b. Abdlazz
( Lsltr? 11 jt^-b*ui Lrt* )

Eb Ms s b. Abdilazz b. Yelelbaht el-Cezl (. 607/1210) ^ Maribli Arap dil limi. ^

tarafndan zliyye

erhu'l-Mukaddmeti'l-Ce-

yi en isabetli ekilde deerlendiren Ahmet Hamdi Tanpnar, eserin tarih kadro iinde bir ideoloji roman olduunu, Nmk Kemal'in burada ittihd- slm, vatan sevgisi ve insan haklarna dair fikirlerini ortaya koyduunu belirtir. Tanpnar ayrca, eserdeki yer yer mbalal slpla konu ile dorudan ilgisi bulunmayan olaylarn byk lde Victor 514 540 civarnda (1145-46) dodu. Marib'deki Berberi kabilelerinden Cezle'ye mensuptur. Dil ve gramer alanndaki ilk tahsilini Merake'te yapt. Hac vazifesini ifa ettikten sonra Kahire'ye gitti. Orada Abdullah b. Bern'den Eb'l-Ksm ez-Zeccc'nin el-Cmel okudu ve mehur adl eserini el-Mukaddime'sini

adyla erhedilmitir. Talebele-

rinden elevbn ve bakalarnn da eser zerinde erhleri vardr. Pratikte pek faydal olmamasna ramen byk rabet grm olan el-Mukaddime erhlerinin pek ok nshas Escorial Ktphanesi'nde bulunmaktadr (GAL, I, 376). 2. erhu Kadet Bnet S zd. Sahb adl air K'b b. Zheyr'in Bnet Scd

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZL, M u h a m m e d b. S l e y m a n kasidesinin erhi olup M. R. Basset tarafndan Franszca tercmesiyle beraber yaymlanmtr (Cezayir 1910-1911). Cezl'nin kaynaklarda zikredilen dier eserleri de unlardr: erhu Uli Serrc Lfefnn erhidir); Eml Muhtaar'l-Fesr bni'spf ' J J S ^ U ^ . ' C ^ /

lerek ldrlm olmas kuvvetle muhtemeldir. Mridlerinden mer b. Sleyman esSeyyf, eyhinin intikamn almak iin taraftarlaryla birlikte Ss ehrini yakp ykt. Cezl'nin cesedini bir tabuta kolif,^ - -

(bn's-Serrc'n gramere dair el'n-nahv-,


: ') i jpiig-.-g'g"U [! Isl

yarak gittii her yere gtrd. Seyyf'n ldrlmesinden (890/1485) sonra Cezl'nin naa tekrar Efgl'de topraa verildi. Eb'l-Abbas Ahmed el-A'rec yetmi yedi yl sonra Merake'e girince Cezl'nin naam ayn yerde medfun olan babasnn cesediyle birlikte Merake'teki bir trbeye nakletti. Kuzey Afrika tasavvufunun en nemli simalarndan biri olan Cezl, zeyye tarikatnn Cezyye kolunun kurucusudur. Muhammed Mehd el-Fs, Mm -

(bn Cinn'nin Mte(Eb

nebb divannn erhine dair el-Fesr adl eserinin muhtasardr); erhu'l-zh Ali el-Fris'nin Arap gramerine dair elzh adl eserinin erhidir). Cezl, Eb'lKsm ez-Zecccnin el-Cmel f'z-zunn, I, 605).
II, 3 7 8 - 3 8 0 ; bn BuyeI, 111, ezert, 497; I, 541VIII, 2 7 ;

'n-nahv

adl eserine de bir hiye yazmtr (KeBBLYOGRAFYA : bn'l-Kft, nbh'r-ruut, Hallikn, Vefeyt, tul-ou't, III, 4 8 8 - 4 9 1 ; Syt,

Cezl'nin Dela'il'l-hayrat
( Ktp., A Y , nr. 4 8 7 )

adl eserinin ilk iki sayfas

II, 2 3 6 - 2 3 7 ; Kef'z-zunn,

605, 8 1 1 ; II, 1800, 1801; bn'l-md, V, 2 6 ; Zeheb, A'lm'n-nbel', Brockelmann, GAL, 5 4 2 ; Kehhle. Mu'eemul-m'ellifn, m e r Ferrh, Trhu'l-edeb, l, el-A'lam nn, en-Nbu'l-marib l, 33, 3 7 6 ; SuppL,

len Cezle kabilesine mensup bir Berberi olmakla birlikte seyyid* olduu kabul edilen Cezl, Fas'ta bugn Karaviyyin Camii'nin yannda bulunan Medreset's-saffrn'de dil ve din ilimlerini tahsil etti. Sonraki dnemlerde zeyye tarikatnn ok nemli temsilcilerinden biri durumuna gelecek olan eyh Ahmed ez-Zerrk ile muhtemelen burada tant. Daha sonra memleketine dnen Cezl, burada iki kabile arasnda kan atmada ldrlen bir kiinin katilinin tesbit edilememesi yznden tekrar atma noktasna gelen kabileleri uzlatrmak zere sz konusu kiiyi ldrme suunu kendisi stlenince gelenekler gerei kabile snrlar dna karld. Bunun zerine nce Tanca'ya, ardndan Mekke, Medine ve Kuds'e gitti. Krk yl sonra Fas'a dnd. Bugn Kazablanka ehrinin yaknlarnda kk bir kasaba olan Aynlftr'da (Azemmr) bulunan Ben Amgar Zviyesi eyhi Eb Abdullah Muhammed e-erf vastasyla zeyye tarikatna girdi. Mehur virdi Del l'l-hayrat'
3 i-

ti'u'l-esmc

t zikri'l-Cezl

ve't-Teb-

XXI,

bc adl eserinde Cezl ile halifesi Abdlazz et-Tebb' ve tasavvuf grleri hakknda geni bilgi vermitir. Cezl'nin slm dnyasnn her tarafnda ok yaygn olarak okunan l'l-hayrt* b'l-felh, Hizb'lDel'iadl evrdnn yan sra HizCezl adl iki evrshhcmd-cl
= i-

V, 5 9 3 - 5 9 4 ; Zirikfi'l-edebi'i-'Arab, El2

(Fethllah), V, 104; Abdullah Ke-

Beyrut 1395/1975, 1, 161-162; M. Ben Cheneb, " C e z l " , A, III, 154; a.mlf., " a l - D j a z l " , ( n g . ) , II, 528. m USU FUATGNEL

d daha vardr. Hizb

ml l yezl adyla da tannan son evrd halk azyla yazlm olup zeyye tarikat mensuplarnca okunur. zeliyye'nin bir ubesi olmas dolaysyla bu tarikatn btn zelliklerini tayan Cezyye, eyhin vefatndan sonra Tebbiyye (kurucusu Abdlazz b. Abdlhak et-Tebb' |. 914/15081), seviyye (kurucusu Muhammed b. s el-Muhtr |. 930/15241), Vezzniyye (kurucusu Abdullah b. brhim e-erf el-Vezzn |. 1089/ 1678], tarikat drdnc eyh Mevly et-Tayyib'den |. 1181/ 17671 sonra Tayyi-

^ C E Z L , M u h a m m e d b. Sleyman
( JjCr?1' ji )

Eb Abdillh Muhammed b. Sleymn el-Cezl

(. 870/1465) zeliyye-Cezliyye tarikatnn kurucusu ^ Kuzey Afrikal sf. j Fas'n gneyinde bulunan Ss vadisinin Cezle (Czle) blgesindeki Simll kynde dodu. O dnemde Gney Fas ve blgenin ilim merkezi olan Merake Portekiz tehdidi altnda bulunduundan Fas ehrine giderek memleketinde balad tahsilini orada srdrd. As-

bu yllarda tertip etti. DaDel'il'l-hayrat'ta Mekke ve Medine tasvirleri

ha sonra on drt yl sren bir inziv hayat yaad. Halvetten ktktan sonra yerletii Asfi'de evresinde 10.000'in zerinde mrid topland. Mridlerinin hzla artmasndan endie eden Ss blgesi valisi tarafndan isyana sebep olabilecei gerekesiyle Asfi'den srld. Birok mridiyle birlikte eyzame blgesine giderek Efgl kyne yerleti. 16 Reblevvel 870'te (6 Kasm 1465) sabah namazn klarken secdede vefat etDeli'ilulhayrt'ta mhr-i nbvvet ekli
( Ktp., A Y , nr. 487, vr. 1 6 " ) ( Ktp., A Y . nr. 487, vr. 1 3 L ' - 1 4 a )

ti ve burada yaptrm olduu camiye defnedildi. Vefat tarihi olarak baz kaynaklarda 869 (1464), 872 (1467) ve 875 (1470) yllar da gsterilmektedir. Cezl'nin siyas otorite tarafndan zehirleti515 U
1--, .. .. " ] 1 1 - *

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZL, M u h a m m e d b. S l e y m a n biyye adyla anlmtr) ve Hansaliyye (kurucusu Sad b. Ysuf el-Hansal [. 1114/ 17021) gibi kollara ayrlmtr (dier tli kollar iin bk. Trimingham, s. 276-277). BBLYOGRAFYA:
bn'l-Kd, Cezuet'l-iktibas, l'l-ibtihc (bn F e r h n , Rabat 1973Ney74, I, 241, 3 1 9 ; A h m e d Bb et-Tinbkt, iinde), Kahire 1329-30, s. 3 1 7 ; M e h d i el-Fs, Mmti'u'l-esm* zl ue't-Tebbc, zunn, I, 7 5 9 ; Harrzde, Tibyn,

meydFnin brakt tarihten balayarak yaklak 150 yllk bir dneme ait 750 biyografiyi de ilve etmek suretiyle Cezvet'l-muktebis'e t'l-mltemis zeyil olarak Buyeadl eserini yazmtr.

r
L

CEZZR (bk. KASAP). n

lim tahsili iin Badat'a giden Humeyd burada halkn istei zerine, hocas Eb Muhammed Ali b. Ahmed'in rivayetleri ve Endls'ten ayrlmadan nce edindii bilgilere dayanarak hibir kaynaa bakmadan hfzasndan kaleme ald Cezvet'l-muktebis'te Endls'n
L

CEZZR A H M E D P A A (. 1804) XVIII. yzyl sonlarnda Suriye blgesinin idaresinde nemli rol oynayan, Akk mdafaasyla mehur Osmanl valisi.

ed-Dbc'l-mzheb Muhammed f zikri'i-CeKef'zKaet HedGAL, 1, vr. 2 1 7 b -

Fas 1313, s. 2 - 3 3 ;

2 2 2 " ; A h m e d b. Hlid en-Nsr, el-lstik, hire 1312, II, 161; III, 7 ; L. Rinn, Marabouts Khouan, Chatelier, Les Confreries Musulmanes du

A l g e r 1884, s. 269-270, 3 0 3 ; A. Le

92'de (711) fethinden 450 (1058) ylna kadar gelen siyas tarihi hakknda bilgi verir, daha sonra da Endls'te yetien muhaddis, fakih, edip ve airlerin biyografilerinden bahseder. Bunlarn atalar, nisbeleri, beldeleri, hocalar, seyahatleri ve eserleri hakknda aklamalarda bulunur. Bazan biyografisini yazd ahsa dair kendisine ulaan muhtelif bilgileri isnad zinciriyle nakleder. Zaman zaman iirlerden rnekler verir ve baz hikyeler anlatr. Humeyd Hz. Peygamber'e saygsndan dolay nce Muhammed ve Ahmed adl limlerin hayatndan bahseder, daha sonra alfabetik sraya gre dierlerini anlatr. simlerini tesbit edemedii ahslar mehur olduklar knye ve nisbeleriyle ele alr. Son blmde de Endlsl mehur kadnlar hakknda bilgi verir. Nefhu't-tb min uni'l-Endelsi'rBosnal olup eitli kaynaklarda 1720, 1722 veya 1735'te doduu ileri srlmektedir. Hayatnn ilk yllar deta efsanelerle ssldr. Kesin olarak bilinen husus, Bosna Valisi Hekimolu Ali Paa'nn hizmetine girip onunla birlikte Msr'a gittiidir (1756). Orada iken memlk* gruplar arasndaki ekimelere katlm, kendine yer edinme gayretleri dolaysyla Msr'n sosyal ve idar yapsn yakndan tanm ve bu durum ona hayatnn ileriki yllarnda kar karya kald meselelerin hallinde byk tecrbe kazandrmtr. Sayda ve am valilikleri srasndaki faaliyetleriyle, bu topraklarda merkez idareyi kuvvetlendirmek isteyen Osmanl hkmetine genel olarak bal kalp nfuzunu arttrm ve kark bir sosyal yapya sahip iktisad bakmdan son derece nemli bu geni blgeyi otuz yl gibi uzun bir sre idare etme baarsn gstermitir. Msr'da bir mddet Ali Paa'nn yannda kalan ve bu sralarda Bonak lakabyla anlan Ahmed Bey, 1758'de Emrlhac Slih el-Ksm'ye kaplanp onunla birlikte hacca gitti. Ardndan Msr Kahire eyhlbeledi Bulutkapan Ali Bey'in nfuzlu adamlarndan Buhayre kifi (sancak beyi) Abdullah Bey'in hizmetine girdi. Onun Hunadi urbanna kar yap(nr. M u h a m Cezuet'l-muktebis, Mu'cem'lA'lm'n-nIV, 3 1 7 ; Mak1, 581; el-KmMa'a'l-MekCzr'l-En544-546; Mecellet I, 5 7 8 ; Zi-

jaz, Paris 1887, s. 100-107; Brockelmann, II, 2 5 2 ; Nebhn, Kermt'l-euliy\ S. Trimingham, The Sufi Orders A'lm,

I, 165; J.

in islam, Oxford
cab-

1971, s. 84-86, 216, 240, 2 7 6 - 2 7 7 ; Zirikl, elVII, 2 1 ; brhim Harekt, el-Marib re't-trh, Darlbeyz 1984, s. 89-90; Vincent J. X V / 1 (1983), s. 85-

Cornell, " T h e L o g i c of A n a l o g y t h e R o l e of t h e S u f i S h a y k h " , IJMES,

93; Moh. Ben Cheneb, "Cezl", A, III, 155156; a.mlf., " a l - D j a z l " , El2 (ng.), II, 527.

SLEYMAN U L U D A

CEZLYYE

zeliyye'nin Eb Abdullah Muhammed b. Sleyman el-Cezl'ye (. 8 7 0 / 1 4 6 5 ) nisbet edilen bir kolu (bk. CEZL, Muhammed b. Sleyman).
J

ratb adl eserin mellifi Makkar ve daCEZVET'l - KTBS


( ^ L S V I yJt=>- )

ha birok Endls tarihisinin faydaland Cezvet'l-muktebis'i ilk defa Muhammed b. Tvit et-Tanc neretmitir (Kahire 1372/1952). Eser daha sonra bir komisyon (Kahire 1966) ve brhim el-Ebyr tarafndan yaymlanm (Beyrut 1983), ayrca Messeset'r-risle'nin hazrlatt indeksi de neredilmitir (Beyrut 1986). BBLYOGRAFYA:
Humeyd, Cezuet'l-muktebis kaddime, s. 6 - 1 0 ; a.mlf., debXVIII, belXIX, kar, Nefhu't-tb, rikl, el-A'lm, s'l-Islm,

ibn'l-Kd'nin (. 1 0 2 5 / 1 6 1 6 ) Fas'ta yaayan mehur ahs ve bilginlere dair biyografik eseri (bk. BNT-KD).

CEZVET'l-MUKTEBtS ( (j-^eJI ejle? ) Muhammed b. Fth el-Humeyd'nin (. 4 8 8 / 1 0 9 5 ) Endls'n vali, muhaddis, fakih, edip ue airlerine dair eseri. Tam ad Cezvet'l-muktebis f ve zikri zevi'n-

t seferde ldrlmesi zerine Msr'da bamsz bir idare kurmaya alan Ali Bey tarafndan Buhayre kifliine getirildi. Baz kaynaklara gre Hunadi urban ile yapt savalarda birok kiiyi develeriyle birlikte ldrd iin kendisine "deve kasab" anlamna gelen "Cezzr" lakab verildi. Ayrca bu lakabn, korku ile kark takdir hislerini belirtmek iin kendisine halk tarafndan verildii, ok nceden beri bu ekilde anld, hatta dmanlarn sindirmek, asker meziyetlerini ifade etmek ve kendi adamlar zerindeki otoritesini yerletirmek iin zellikle bu lakab kulland da ileri srlr. Nitekim onunla ilgili resm kayt-

med Tvit et-Tanc), Kahire 1372/1952, MuKahire 1966, M u k a d d i m e ; Ykt, 2 8 4 - 2 8 5 ; Zeheb, 121; Safed, el-Vf,

II, 113; Kef'z-zunn, I, 4 1 2 ; Suppi, I, 2 5 4 ; VII, 2 1 8 - 2 1 9 ;

Brockelmann, GAL,

vlti'l-Endels had ve ehli'l-fkh nebhe ls'ne ve'-i


cr

ve

esm'i

ruvti'l-

I, 5 8 7 ; IV, 3 9 4 - 3 9 5 ; Beyrut 1984, s.

ve'l-edeb

tebe, s. 1 1 1 ; sm Slim Sislim, delsi'l-Mensiyye, Klliyyeti'l-db, Muhsin Cemleddin, " e l - H u m e y d " ,

olup bn'l-FaradFnin
culem'i'l-Ende-

(. 403/1013) Trhu

sy. 10, B a d a d 1967, s. 1 7 9 ;

yazlan zeyillerin ilkidir. Daha Cezvet'lbiyografilerin 825'ini ay-

Moh Ben Cheneb, " H u m e y d " , M , V / 1 , s. 5 8 7 ; C. F. Seybold, " a l - D a b b i , A b D f f a r " , El2 (ng.), II, 7 2 ; A. Huici Miranda, " a l - H u m a y d i " , a,e., III, 573-574. m
LALI ABDLKERM OZAYDIN

sonra Dabb (. 599/1203) muktebis'teki

nen alm, 140 tanesini karm ve Hu516

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZZR A H M E D P A A larda, hatta III. Selim'in hatt- hmyunlarnda sadece Cezzr veya Cezzr Paa olarak adndan bahsedildii dikkati ekmektedir. Ksa zamanda byk hret kazanan Cezzr, Bulutkapan Ali Bey'in yakn adamlarndan biri oldu; hatta onun on sekiz has memlk arasna girdi. Bundan sonra Memlk beyleri arasndaki entrikalara kart, Kahire'de barnamayacan anlaynca stanbul'a kat; ardndan gizlice Kahire'ye dndyse de Ali Bey'in basks sonucu orada da fazla kalamayarak Halep ve am taraflarna geti. nce blgedeki gl hnedanlardan ihboullar'na snd, sonra da am muhafz Osman Paa'nn hizmetine girdi. Blgede byk bir isyan karan Zhir el-mer ile yaplan mcadelelere katld. Zhir el-mer'in mttefiki olup Akdeniz'de faaliyet gsteren Ruslar'n Beyrut'u topa tutmas zerine hemen burann imdadna kotu ve ihboullar'ndan Beyrut hkimi Emr Ysuf tarafndan Beyrut mtesellimliine getirildi. Cezzr'n niyeti Beyrut'a hkim olmakt, hatta bu maksatla baz hareketlere de teebbs etmiti. Onun davranlarndan phelenen Emr Ysuf Beyrut'u terketmesini istediyse de Cezzr bunu kabul etmeyip savunma hazrlklarna balad. Emr Ysuf nce eski dman Zhir elmer'den yardm istedi, daha sonra da Ruslar'a bavurdu. Karadan ve denizden kuatlan Beyrut'ta bir mddet dayanan Cezzr gizlice Zhir el-mer ile anlat ve teslim artlarn da ihboullan'na bildirdi. Teklifin kabulnden sonra Beyrut'tan karak Msr'da iyice kuvvetlenen Eb'z-Zeheb Muhammed'e kar kendisinden faydalanmay dnen Zhir el-mer'in yanna gitti. Fakat buray da kendisi iin tehlikeli grdnden gizlice Akk'dan kap am Valisi Osman Paa'ya snd. Gerek burada gerekse daha nce Beyrut'ta Osmanl hkmetine ballk bildirmi olduundan onun bu sadakatinin karl olarak kendisine Rumeli beylerbeyilii pyesi ve ardndan Karahisar mutasarrfl verildi; 1775'te Zhir elmer'in bertaraf edilmesinden sonra da vezirlik rtbesiyle Sayda valiliine getirildi. Bylece Cezzr'n hayatnda yeni bir dnem balam oldu. O artk bulunduu mevkii srekli olarak koruyup blgedeki si airetler, nfuzlu yerli beyler, hatta valilerle mcadele ederek otoritesini kabul ettirmeye, bunu yaparken de Osmanl hkmet merkezini dikkatle takip etmeye alacakt. Osmanl hkmeti ise blgenin kark sosyal yaps ve nfuzunun zayfl yznden onun giderek glenip rneklerine sk rastland gibi mstakil bir devlet kurmaya alacandan endie ediyor, onun hareketlerini zaman zaman phe ile karlyordu. te yandan Cezzr'n aka merkez idareye ba kaldrmamasnn, srekli olarak Osmanl idaresine bal kald ve Osmanl gcnn blgedeki temsilcisi olduu eklinde yorumlanmas ( El 2 Suppi. [ng.], s. 269) pek doru olmamaldr. Nitekim o kendi ahs gc ve nfuzu sayesinde lmne kadar bu blgeyi idare edebilmi, Osmanl hkmetinin bu gc snrlama abalar bir sonu vermemitir. Bonaklar, Arnavutlar ve Kuzey Afrikallar'dan tekil ettii memlkleriyle gl bir asker kuvvet kuran Cezzr blgedeki si urban ve airetlerle mcadeleye balad; uygulad sert tedbirlerle onlar iyice sindirdi. Daha o sralarda giritii bu faaliyetler stanbul'da endie ile karlanm, hatta emrlhaclk greviyle am valiliine tayini iin yaplan mzakerelerde bu makama gelmesi durumunda o yredeki eyaletleri kendi adamlarna vereceinden korkulmutu. Nihayet Msr'n durumu hakkndaki raporlar devlete ballk eklinde yorumlanarak am valiliine getirildi (1780). Daha sonra da Msr'da durumun karkl gz nnde tutularak yeniden o tarafa yakn bulunan Sayda eyaletine nakledildi. Bundan sonra Osmanl hkmetinin onun hakkndaki tereddtlerine ramen birka defa emrlhaclk grevi am valiliiyle birlikte kendisine verildi. Gerek am gerekse Sayda valilikleri srasnda srekli olarak Akk'da oturan Cezzr, basks altnda bunalm olan memlk gruplarnn kardklar isyan bastrdktan sonra Akk'daki mevkiini daha da glendirdi. Bu durumdan endie eden Osmanl hkmeti bir ara onu uzaklatrmak isteyip Bosna'ya tayin ettiyse de blgeyi zapturapt altna alabilecek tek adam olarak grldnden bundan vazgeildi. Gerekten Cezzr Sayda kylarnda youn ticar faaliyeti engelleyen i Mutevl (Mitval) airetiyle Kuzey Filistin dalarndaki si kabileleri sindirdi, Lbnan dalarndaki ihb emrleriyle mcadele etti, onlarn siyas g ve yetkilerini krd, Mrn- Drz ekimesinden de kendi lehine istifade etti. Akk, Sayda ve Beyrut'ta ticar faaliyetleri kontrol altna ald, ok gelir getiren ve Avrupal tccarlarn gzde mallar olan pamuklu, hububat ve ipekli ticaretini tekeline geirdi. Bu iktisad g siyas kudretinin de anahtar oldu. Onun bu faaliyetleri zellikle Franszlar' ok rktt; ticar menfaatleri zedelenen Franszlar, ileri gelen zengin hristiyan Arap burjuvalar, daha alt kesimi oluturan mslman grubun byk desteini kazanm olan Cezzr hakknda menfi propagandaya giritiler. Hatta bizzat stanbul'daki Fransz elisi Cezzr' III. Selim'e ikyet etmiti. Bir sre sonra Franszlar karlkl menfaat erevesinde onunla iyi mnasebetler tesisine almaya mecbur oldular. Nitekim 17821785 yllarnda yeni Fransz konsolosu Renaudot zamannda mnasebetlerde ksm bir iyileme grlm, yeni Fransz kolonileri kurulmutu. Fakat bu yaknlama Napolyon Bonapart'n cretkr siyasetiyle yepyeni bir ekil kazand. Msr' igal eden Napolyon'un bu hareketine byk bir tepki gsteren Osmanl hkmeti, yaplan mzakereler sonucu, Msr' ok iyi tanyan Cezzr' Msr seraskeri olarak tayin edip gerekli asker ve malzeme yardm gndermeyi kararlatrd. Cezzr yeni kazand Msr seraskerlii unvannn nemini ve kendine salayaca avantajlar ok iyi biliyordu. Franszlar'n Msr'dan ekilmesinden sonra tamamyla buraya hkim olacandan endie eden hkmet merkezi ise aresizlik iinde onu yetkili klmakla birlikte Msr seraskerlii unvann geni anlamda yorumlayp nfuzunu daha da geniletmesini nleyici tedbirler almaktan da geri durmamt. Nihayet Msr'da skan Napolyon Bonapart Suriye blgesine ilerleyip bu blgenin kilidi durumundaki Akk'y zapta karar verdi. 19 ve 20 Mart 1799'daki hcumlarla balayan Akk muhasaras srasnda ngiliz donanmasndan da yardm gren Cezzr bunlara iddetle kar koydu. Kuatmada yeni kurulmu Nizm- Cedd askerine mensup bir kuvvet Akk'da bulunduu gibi stanbul'dan da donanma ile yeni asker kuvvetler gnderilmiti. Birbiri ardnca yapt saldrlardan bir sonu alamayan Bonapart, yardm kuvvetlerinin yetimesinden bir sre sonra 20 Mays'ta kuatmay kaldrp geri ekilmeye mecbur oldu. Franszlar'n bu baarszl stanbul'da byk bir sevince yol am, Cezzr ve adamlarna, savata yararll grlenlere datlmak zere eitli hediyeler gnderilmiti. Fakat Osmanl hk517

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CEZZR A H M E D P A A metinde, dolaysyla da III. Selim'de Msr'n Cezzr tarafndan ele geirilecei endiesi hkimdi. Nitekim Msr'a sadrazam ve serasker Ysuf Ziya Paa ordu ile gnderilmi, kendisine byk yetkiler tannacan mit eden Cezzr ise bu durumdan huzursuz olmutu. Hatta Ysuf Ziya Paa merkeze gnderdii bir raporda Msr iinin hallinden sonra "habasetinden bahsettii Cezzr'n iini bitireceini yazm (TSMA, nr. E. 3402/6-8), Cezzr da Ysuf Paa'dan ikyet eden arz'lar gndermiti (TSMA, nr. E. 3402/ 9). Fakat bu siyas mcadele bir sonu vermedi. Ysuf Ziya Paa'nn dnnden sonra Cezzr'n Yafa'y ele geirip (1802) Nablus emriyle mcadeleye girimesi alen isyan olarak yorumlandysa da, Vehhb tehlikesi yznden affedilerek Hicaz seraskerliiyle am valiliine getirildii gibi Msr ileri de kendisine brakld. Artk Osmanl hkmeti bu sralarda olduka yalanan Cezzr' bir tehlike olarak grmemeye balayp bu blgede ondan sonraki durumu ve takip edilecek siyaseti belirlemeye alacakt. Bylece Cezzr, iyice yaland bu tarihlerde istiklle kadar gidebilecek ok geni bir nfuz sahasn idare frsatn yakalam oluyordu. Fakat bu elverili durum fazla srmedi, Cezzr Ahmed Paa bir sre sonra her bakmdan gelitirip kendisine merkez yapt Akk'da vefat etti (23 Nisan 1804). Cezzr Ahmed Paa, zellikle Bat kaynaklarnda ve bir ksm Arap ve Osmanl tarihlerinde son derece zalim, gaddar bir insan olarak gsterilir. Bu ok kark bir sosyal yapya sahip corafyada kendisine kar srekli olarak dmanlk besleyen airetler, nfuz sahibi yerli gruplar, ticar menfaatleri zedelenen Avrupal devletler, hatta nfuzunu kstlamaya alan Osmanl hkmeti karsnda uzun mddet hkmn yrtmesi, ilk kesimlere kar olduka sert ve acmasz idaresi, dierlerine kar ise ustalkl siyaseti sayesinde mmkn olabilmiti. Cezzr bu sert siyasetiyle asayii temin ederken Akk, Sayda, Beyrut gibi nemli merkezlerin iktisad bakmdan gelimelerini salam; Akk'da biri kendi adn tayan alt cami, iki ar ve birok han, hamam, eme, yedi su deirmeni yaptrm, surlar esasl ekilde onartmtr. Ayrca bir taraftan Msr ahvaline olan vukufunu her vesileyle Osmanl hkmetine gsterirken (bk. Nizmnme-i 518 Msr) dier taraftan giritii faaliyetlerini, askerlerinin zelliklerini,

dindarln, idaresi altndaki ehirlerin durumunu, adaletini konu alan risleler kaleme aldrarak (bk. TSMA, nr. E. 4029) mnev nfuzunu ve kuts bir ahsiyet olduunu yayp blgedeki otoritesini srekli klacak bir zemine oturtmaya almtr.
BBLYOGRAFYA: Cezzr A h m e d Paa, Hizamnme-i Stanford Shaw, Ottoman enth Century: 1962; T S M A , nr. E Egypt The Nizmnme-i 1274, Msr (nr. EighteOxford

CEZZR A H M E D P A A CAM Akk'da XVIII. yzyl sonuna ait cami.

~ ^

Bugn srail snrlar iinde kalan eski Osmanl vilyeti Akk'nn Cezzr Ahmed Paa (. 1804) tarafndan medrese, hamam, eme ve sebil gibi eserlerle imar edilii srasnda 1196 (1781-82) ylnda yaptrlmtr. 1897'de byk bir onarm geiren ve halen Akk'daki en byk cami olan yap, kale iinde Skulebyaz'n sonunda yer almaktadr. Medrese, ktphane, adrvan ve trbe ile birlikte klliye dzeni gsterir. Tek kubbeli ve merkez planl olan caminin harimine be sivri kemerli, alt stunlu bir son cemaat yerinden geilerek girilir. Son cemaat mahallinin stn kapatan be kubbeden ortadaki byk, dierleri kktr. Kare eklindeki ana mekn, iten yksek sivri kemerlere oturan byk bir kubbe ile rtldr. Muntazam kesme ta rgl d cephelerde kubbenin oturduu sivri kemerler byk birer ni olarak belirtilmi ve ilerine altta iki sra, stte bir fevkan olmak zere pencereler yerletirilmitir. Duvarlar en stte binay dolaan bir silme ile snrlanmakta, bunun zerinde kk payandalarla desteklenen ve pencereli bir kasnaa oturan kurun kaplamal kubbe ykselmektedir. Caminin iinde grlen ve onarm srasnda baz deiikliklere urad anlalan sslemeler daha ok barok zelliktedir. Sa kede son cemaat yerine bitiik olarak ina edilen ince ve yksek minare son derece zarif olup sade grnmldr; klh kurun kaplamal, erefesi demir parmaklkldr. Caminin iinde bulunduu dikdrtgen planl avlu tarafndan, kubbeleri Sur ve Kayseriye'den getirilen mermer ve granit stunlar zerine oturtulan revak-

in the Mr),

1425,

3402/2-5,

3402/6-8, 3402/9-10, 3790, 4029, 5478, 8610, 9767, 10326; BA, MD, nr. 207, vr. 4 b , 13", 4 6 a ; nr. 209, s. 116; BA, HH, nr. 1695, 1775, 7425, 7515, 7516, 7517, 7518, 7519, 7520, 7573, 7574, 7580, 7799, 8137, 8185, ri-li. 7550, 8246,

9146, 9534, 10483, 11670, 11755; BA, Ali EmSelim, nr. 206, 210, 315, 1695, 1 1 3 3 6 ; stanbul, ts. emzde, Trih (nr. Bekir Ktkolu), stanbul 1959, s. 8 3 - 8 4 ; sim, Trih, (Cerde-i Trih H a v a d i s Matbaas), I, 9 0 - 9 1 ; Vsf, Vasf- in the CezYears

(lgrel), s. 44, 221-224, 248-249, 263, Paa, Ktp., T Y , nr. 6 2 0 6 ; Volney. Syria and Egypt 1785, L o n d o n 1787, 1 1 , 53-59, Cebert, "Ac'ibl-r, Lbnn, II, Beyrut au 18e

270-271, 3 4 1 ; Sad Efendi, Trth-i zr Ahmed Traueis through

1783, 1784 and vr. 273'b, 287b;

181-187, 267; Nri, Trih, Ktp., TY, nr. 5996, 224, 274, 2 8 7 - 2 8 8 ; III, 4 7 - 5 0 ; Tannn e-idyk, Ahbr'l-a'yn med siecle, Ahmed le Boucher; f Cebeli la Syrie 1859, s". 360, 392-402, 417 vd.; E. Lockroy, Ahet VEgypte Paris 1888; Cevdet, Trih, VI, 18-28, 35, Trhu B el-Cezzr des (nr. A h m e d ibl), BeyOrients (ed. Hammer), Syrie, Syrie III un OsmanMuSe-

37-47, 2 6 8 - 2 7 0 ; Haydar A h m e d ihb,

rut 1955, tr.yer.; "Siretu A h m e d C e z z r P a a", Fundgruben precis historique, IV, Wien 1818, s. 2 8 9 ; H. L a m m e n s , La 132; Fr. Charles-Roux, Les Echelles et de Palestine au XVIIIe siecle, de

Beyrouth 1921, II, 110, 112Paris 1928, s. 1789-1807,

105-106, 133; Enver Ziya Karal, Selim Hatt- Hmyunlar: l Tarihi, veklet mineri Hizm- Cedd Ankara 1946, s. 153-154; Uzunarl, Arivinde Dergisi, Bonapart'm Akk

IV, 451, 510, 6 0 5 - 6 0 7 ; a.mlf., "BaTarih

h a s a r a s n a D a i r Bir V e k a y i n m e " ,

II, stanbul 1938, s. 3-31; a.mlf.,

"Bonapart'm Cezzr A h m e d Paa'ya M e k t u b u v e A k k M u h a s a r a s n a D a i r Bir D e y i " , TTK Belleten, Patterns XXVI(I/111 (1964), s. 4 5 1 - 4 5 7 ; in the Eighteenth and Century, "Yeni BonaAdministration, A. Cohen, Palestine Jerusalem

of Gouernment

1973; ehabettin T e k i n d a .

K a y n a k v e Vesikalarn I Altnda part'm A k k Muhasaras",

TD, X X (1965), s.

1 - 2 0 ; a.mlf., " X V I I I . Y z y l d a A k d e n i z ' d e Rus Donanmas v e Cezzr A h m e d Bey'in Beyrut Savunmas", BTTD, 1/5 (1968), s. 3 7 - 4 5 ; a.mlf., "Cezzr'n Msr'daki Hayat Hakknda Bir A r a t r m a " , TD, XXVI (1972), s. 123-128; a.mlf., " C e z z r A h m e d Paa", A, III, 156-158; G. Nassi, "1799 A k k S a v u n m a s v e C e z z r A h m e t Paa", TT, X I V / 8 2 (1990), s. 2 4 - 2 8 ; Kamal S. Salibi, " a l - D j a z z r P a s h a " , El2 Suppi. 268-269.
1 FERIDUN EMECEN

(ng.), s.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

Cezzr Ahmed Pasa Camii Akk / israil

CHERBONNEAU, Jacques Auguste


rihine ilikin mukayeseli almalar yapt. Daha sonra Arap edebiyat sahasndaki ahbr*, rivayetler ve folklorik bilgiler zerinde durdu. zellikle Kelle Dimne ve ile binbir gece masallarna dair images chez les Musulmans" ( Annales
de l'Acad d'arch de Belgique, seri 4, VIII,

229 vd. ; IX, 403 vd.). Chauvin'in yaymlanm makalelerinin tam bir listesi bibliyografik eserinin XII. cildinde bulunmaktadr.
BBLYOGRAFYA: Victor Chauvin. Bibliographie arabes lEurope ou relatifs aux Arabes chretienne des publies ouvrages dans

nemli incelemelerde bulundu. Kendisinden nce Schnurrer ve J. Theodor Zenker tarafndan Araplar ve Arapa eserler hakknda yaplan bibliyografik almay gelitirdi. 19 Kasm 1913'te LtCezzr Ahmed Paa Camii'nin iten grn

de 1810-1885,

Liege 1892Atei, I, 4 ; Europa, Kahire IsL, V

tich'te vefat etti. Eserleri. Bibliographie arabes ou relatis dans l'Europe chretienne des ouvrages publies aux Arabes

1922, i-XII; M u h a m m e d b. Ali ez-Zhr e s - S e merkand, Sindbdnme J. Fck, Die Arabischen (nr. A h m e d Studien in stanbul 1948; Brockelmann, GAL SuppL, Leipzig 1955, s. 2 4 5 - 2 4 7 ; 1980, III, 2 2 8 ; Zirikl, el-A'lm 154; 1. Goldziher, "Victor iyi S MEHMET K A N A R (1914), s. 108-109.

de 1810-1885 Arabica, Halae Orienta-

el-Kmsul-islm, (Fethullah), V,

larla evrilmitir. Revaklarn arkasnda ieriden tek katl, dardan ift katl grnen bir sra oda bulunmakta ve dardakilerin alt katlar dkkn olarak kullanlmaktadr. Avlunun bir kesinde bugn Ahmediye adyla bilinen medresektphane yer almakta ve halen yazma eserler asndan byk nem tamaktadr. Kuzeybat kesindeki bir oda da Cezzr Ahmed Paa'nn trbesi olarak dzenlenmitir. Mdevver merdivenle klan avlunun kuzeydeki cmle kaps ile son cemaat yeri arasnda sa tarafta soan kubbeli zarif bir adrvan bulunmaktadr.
BBLYOGRAFYA: N. Makhouly, Guide Some Principal Mslim to Acre, Religious 1946, tr.yer.; Buildings in L. A. M a y e r - J. Pinkerfeld - J. W. Hirschberg, Israel, Jerusalem 1950, s. 40-41, Arapa blm, s, 3 6 ; Pars Tulac, Osmanl ehirleri, stanMv.Fs., bul 1985, s. 3 1 3 ; E. Orni, " A c r e " , EJd., II, 2 2 7 ; C. N. Johns, " A c r e " , EBr., I, 102-103; , 95. nn .. Z K A N ERTURUL

(I-X.II, Liege 1892-1922). Chauvin bu eseri, Schnurrer (Bibliotheca 1811) ve Zenker'in (Bibliotheca

IV, 183; Necb el-Akik. el-Msterikn, Chauvin",

lis, l-ll, Leipzig 1846-1861) almalarn elde edilen son bilgilerle tamamlayarak kaleme almtr. Eserin on bir cildi mellifin salnda, son cildi de lmnden sonra yaymlanm olup giri ksmnda verdii bilgilere baklrsa Chauvin hukuk, felsefe, tp, riyz ilimler ve slmiyet dndaki Arap edebiyat ile ilgili bilgileri de bu kitabnda toplayacakt. Eserin 1 . cildini Schnurrer'in eserinin alfabetik indeksiyle ataszlerine tahsis etmitir. 11. ciltte Sindbdnme ile ayn trden saylan ve Sanskrite asl elimizde bulunan, Trke'ye de birok defa tercme edilen Kelle ve Dimne hikyelerini, bunlarn ald deiik ekilleri, zerinde yaplan ilm almalar ele almtr. III. ciltte Lokman ile Anter ve Berlm gibi dier masalclar, IV-VII. ciltlerde Binbir Gece Masallar'n, VIII. ciltte Trk halk edebiyatnda "Yedi Vezirler ve Yedi limler hikyesi" diye mehur olan Hakm Sindbd hikyelerinin kaynaklarn, muhtelif versiyonlarn ve XX. yzyln balarna kadar sregelen btn almalar vermitir. Ahmet Ate bdnme"nin "Sindnerinde onun bu eserin-

C H E R B O N N E A U , Jacques A u g u s t e 1
(1813-1882)

Fransz arkiyats. 28 Austos 1813'te La Chapelle Blanche'ta dodu. Paris'teki Ecole des Langues Orientales'de mehur msteriklerden Silvestre de Sacy ile Caussin de Perceval'den Arapa rendi. Fransz hkmeti onu Arapa retmeni olarak Cezayir'in Konstantin ehrine gnderdi, okullarn dzenlenmesi ve ders kitaplarnn yazlmas grevini de kendisine verdi. 1879'da Paris'e dnd ve mezun olduu okula Arapa profesr tayin edildi. 1882 ylnda Paris'te ld. Eserleri. Cherbonneau Cezayir'de Arap dili, edebiyat ve leheleri zerinde, ayrca Ftmler ve Ben Hafs gibi devletler bata olmak zere slm tarihine ait eitli konularda almalar yapt. Baz kaynak eserlerin metinlerini ve Franszca tercmelerini yaymlad. Mstakil eserleri unlardr.- Essai sur de la litterature tantine 1856); Dictionnaire de l'histoire FranaisLokman musulsur la (1852); (Paris (Paris arabe au Sudan (Kons-

CHAUVN, Vctor
(1844-1913)

Bibliyografya alanndaki almalaryla tannan Belikal arkiyat. 26 Aralk 1844 tarihinde Lttich eh-

den faydalanmtr. Chauvin bundan sonraki ciltlerde Dou ile ilgili derlemelere, Bat hikyelerine, makme*lere, Kur'an, hadis, Hz. Muhammed ve slmiyet ile ilgili bibliyografik bilgilere yer vermitir. Bu byk eserden baka muhtelif makaleleri de bulunan ve Belikal eski msteriklerin hal tercmelerini kaleme alan Chauvin'in egyptienne ses travaux dier almalar des Mille et arasnda Recension une Nuits et savie belli ballar unlardr; La (Bruxelles 1899), P. Burggra, rinde dodu. Hukuk tahsilini tamamladktan sonra ayn ehirde serbest avukatla balad. Daha niversitede hukuk renimi grd yllarda Dou dil ve edebiyatlarna dair almalara merak saran Chauvin, Lttich niversitesi'nde Smi dilleri okutan Buggraff'n derslerine devam etti. Buggraff 1872 ylnda lnce hocasnn yerine geerek Arap dili ve edebiyat dersleri vermeye balad. Ayn niversitede profesr olan Chauvin almalarn Arap ve slm literatr zerinde younlatrd. 18821886 yllarnda Roma ve Arap hukuk ta-

arabe (Paris 1876), Fables manes lecture Arabe 1856).

(Paris 1847, 1925); Anecdotes (Cezayir 1847); Exercices des manuscrits dans la dialect de lecture arabes Algerien Arabe de la

Traite methodique 1854); Leon

conjugaison

Cherbonneau, bn Vdirn'n Tnis, bn Hammd'n zi'l-muhtce, tbii'l - Filha,

Trhu

Kitb'n-NbeRihle, bn

(Liege 1884), "Notes pour Bibliothekswesen,

Eb'l-Hayr el-bl'nin Kibn Battta'nin

l'histoire de l'imprimrie Constantinople" (Zentralblatt fr 24 11907], s. 255-262), "La defence des

Abder'nin er-Rihlet'l-Maribiyye, Kunfz'n el-Frisiyye

ve bn'l-Ktiy519

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHERBONNEAU, Jacgues Auguste


ye'nin Trhu iftitahi'l-Endels adl eserCIBT BBLYOGRAFYA :
Rgb el-sfahn, el-Mfredat, "cibt" md.; et-Tah-

lerinden baz blmleri Franszca'ya evirerek yaymlamtr (lndex Islamicus, s. 277, 327, 333-335, 694). Ayrca bata Journal Asiatique ricaine, ges, Revue Revue olmak zere Revue annales et Revue des de orientale Afvoyal'OriNouvelles

(^

Kamus kk,

Tercmesi,

"cibt" md.; Mustafav,

algerienne,

Kur'n- Kerm'de gerei kabul etmeyen kaba ruhlu insan iin veya kfrn ve ktln temsilcisi olan her ey anlamnda kullanlan bir tabir. Cibs kelimesinin son harfi olan "sin"in "t"ya dnmesiyle oluan Arapa asll bir kelime olabilecei ileri srlmse de dilcilerin tercihine gre brnce'den Arapa'ya girmitir. Szlk anlam "geree kar direnen, kaba ruhlu, kaba davranl ve zayf akll insan" demektir. Kelimenin eski Msr putperestliiyle ilgili olduunu savunan baz yeni aratrmalar da vardr (bk. W. Atallah, s. 78-79). Rgb el-sfahn de Allah'tan baka tapnlan her eye cibt denildiini kaydeder (elMfredt, "cbt" md.). Buna gre cibt "her trl put, kendilerine insan st g nisbet edilen khin, sihirbaz" gibi anlamlar kapsamaktadr. Kur'n- Kerm'in sadece bir yetinde (en-Nis 4/51) yer alan cibt, Ehl-i kitap'tan olduklar halde hasetleri yznden mriklerin mslmanlara nisbetle da-

"cbt" md.; Eb Dvd, " T b " , 2 3 ; bn HiII, 5 6 1 - 5 6 2 ; Taber, Cmi'u'l-beel-Kef II, 3 7 1 - 3 7 2 ;

m, es-Sre,

yn (kir), VIII, 4 6 4 - 4 7 0 ; Zemaher, (Kahire), I, 5 3 3 ; a.mlf., el-F'ik, bn'l-Cevz, Zdul-mesr, din er-Rz, Mefthu'l-gayb, sbr, Gar'ibui-Kur'n, The Foreign Vocabulary

II, 107-108; FahredX, 1 2 8 - 1 2 9 ; NIV, 57; A. J e f f e r y , of the Qur'n, KahiXVII/1,

de geographie,

ent gibi belli bal dergilerde 100'e yakn makale yazmtr. BBLYOGRAFYA:
Serks, Mcem, I, 1108; 1 1 , 1594; Eb'l-KHuerinsn, in Europa, Tahran, Leipzig 1 1 , 9 4 ; J. Fck, IV, 74; Necb 1665-1905, sm Sehb, Ferheng-i Die Arabischen

re 1938, s. 9 9 - 1 0 0 , 2 0 2 - 2 0 3 ; VVahib Atallah, " i b t et T a t dans le Coran", Arabica, Leiden 1970, s. 6 9 - 8 2 ; H. Rahman, "Jibt, T ht a n d t h e T a h k i m of U m m a " , a.e., XXIX/1 (1982), s. 50-59. i il M E T N YURDAGR

ts., s. 9 6 - 9 7 ; Zirikl, el-A'lm, Studien 1955, s. 2 0 3 ; el-Kms-slm, el-Akik, el-Msterikn, 199; W. H. Behn, Index

Kahire 1964, I, 198Islamicus

CBUT Kuzeydou Afrika'da mslman bir lke. I. FZK ve BEER CORAFYA II. TARH J

Millersville 1989, bk. ndeks; L. Drapeyron, " M . A u g u s t e Cherbonneau: Son travaux publies dans la R e v u e de geographie", 4H MUSTAFA FAYDA Reuue de geographie, XII, Paris 1883, s. 4 2 - 4 5 ; TA, X,

4 0 6 ; ML, II, 920.

CBV (bk. SA'DEDDN el-CBV).

""

CIBVIYYE (bk. SA'DYYE).

ha doru yolda olduunu syleyen yahudiler iin kullanlm ve onlarn bu tutumlar ile gerei kabul etmeyen zorbalara ve eytanlara (tgt) inanp uy-

CIBYET
( -v.^ )

duklar ifade edilmitir. Bu yetin tefsirinde cibt kelimesinin "sihirbaz, khin, eytan veya put" gibi anlamlara da gelebilecei, bununla ilk mslmanlar inanlarndan dndrmek yolunda srdrd youn faaliyetler dolaysyla Ben Nadr yahudilerinin reisi, azl slm dman Huyey b. Ahtab'n (baz rivayetlerde K'b b. Eref) kastedildii de belirtilmitir. Kur'an'da birlikte kullanlan cibt ve tgt kelimelerinin, baz yahudi byklerinin Kurey mriklerini memnun etmek ve mslmanlara kar g birlii oluturmak amacyla secde etmeyi kabul ettikleri iki Kurey putunu simgeledii de rivayet edilir (bk. bn Him, 1 1 , 561-562). Bu kelimelerin, er ve fesa-

Afrika'nn en kk lkelerinden biri olan Cibuti, Aden krfezinden Kzldeniz'e giriteki Bblmendep Boaz'nn bat kysnda ve stratejik bakmdan son derece nemli bir yerde bulunmakta olup 23.200 km 2 yzlmnde bir alana sahiptir. Dousunda Aden krfezi, kuzeybat, bat ve gneyinde Etiyopya, gneydousunda da Somali Cumhuriyeti vardr. Nfusu 541.000 civarnda (1991 tah.) olan lkenin baehri Cibuti (300.000; 1985), resm dili Arapa ve Franszca'dr. I. FZK ve BEER CORAFYA Fizik corafya bakmndan Tcr krfezinin kuzeyindeki nisbeten dalk blge ile gney ve gneybatdaki volkanik platolarn bulunduu ksm farkl zellikler gsterir. lkenin i tarafna do-

Zekt, hara, cizye gibi vergilerle vakflara ait kira ve gelirlerin toplanmas hakknda kullanlan terim (bk. ML; CB; VERG).

C B R L b. B U H T '
( g^Ar^ ji Jj^sr? )

(. 213/828) Buht' hekim ailesinin tannm hekimlerinden biri (bk. BUHT').

C B R L b. U B E Y D U L L A H
( jluc. j j JJj^s;- )

dn zirvesinde bulunan herkesi, Allah dnda tapnma konusu edinilen her varl ve Allah'n emirlerine uymaya mni olan btn engelleri ifade eden yergi tabirleri olduu da dnlebilir. Eb Dvd'da ("Tb", 23) yer alan bir hadiste, J kularn t ve uuu ile fal talar ve benzeri eylerle gayb bilme iddiasnda bulunmak cibte izfe edilmekte, bylece hem cibt hem de sz konusu kt fiiller yerilmektedir (ayrca bk. TGT).
R< . . : : : : : : -iuI) J , - . . z^a); Cumhuriyyet CbtF(Arapa) Cibuti 23.200 km2 541.000 (1991 tah.) Yok Arapa ye Franszca Cibuti Frank (DF) 1 DF - 100 centimes

(. 396/1006) Buht' hekim ailesinin tannm hekimlerinden biri (bk. BUHT').

CBRL (bk. CEBRL). 520

Baehri Yzlm Nfusu Resm dini Resm dili Para birimi

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CBUT ru bir girinti oluturan Tcr krfezini evreleyen ky ovas eridi i kesimlerde 200 m. kadar devam eder. Tcr krfezinin kuzeyinde kalan blge, en yksek noktasn Ms Ali dann oluturduu (2063 m.) dalarla kapldr. Derin vadiler, dik uurumlar ve yaln kayalarn bulunduu arazinin 1200 m. ykseklie kadar olan yerlerinde yeilliklere rastlanrsa da topran bitki rts genelde dikenli allardr. lkenin i ksmlar ile gneyinde volkanik platolar, kayalklar ve ller grlr. taraftaki knt ovalar, deniz seviyesinin 155 m. altnda kalan Asel gl ile yazn scak aylarnda sular kuruyan kk rmaklar kesintiye uratr. Volkanik kayalar ve geni vadiler arasnda llerle kumlu arazilerin yer ald bu blgede ykseklik 300-1500 m. arasnda deiir. Cibuti'de iklim scak ve yalar son derece azdr. Genel olarak Hint Okyanusu'ndan lkeye doru esen ve yamur ykl bulutlar getiren muson rzgrlar sebebiyle ekim-nisan aylar arasnda ya grlr. Bu mevsimde scaklk ortalamas 23 C - 30 C arasnda deiir. Ky blgelerinde 125 mm. olan yllk ya ortalamas yksek yerlerde iki katna kadar kar. Maystan kasmn sonuna kadar lke iyice kuraktr. Yaz aylarnda scaklk ortalamas 30 C" - 45 C arasnda deiir. 1200 metreden yksek yerlerde hava scakl ky blgelerine oranla daha fazladr ve ayrca ky blgelerinde grlen rutubetteki younluk da i blgelerde azalmakta ve bylece yksek yerlerde kuru ve ok scak bir iklim hkim olmaktadr. Bitki rtsn dikenli allklar, otlaklar ve bodur aalar oluturur. Tcr krfezinin etrafndaki ovalk arazide palmiye aalar yaygndr ve burada hurma yetiir. Ky blgelerine nisbetle daha fazla ya alan ykseklii 1200 m. civarndaki dalarda yeilliklere rastlanrken bu seviyeden sonra toprak plak ve kayalklar halindedir. lke topraklarnn sadece % 1'i ekime, % 10'u da hayvan otlatmaya elverili olup geriye kalan l ve kra arazi yapsndadr. Nfus. Cibuti Cumhuriyeti'nde nfusun ounluunu Afar ve s kabilelerine mensup yerliler oluturmaktadr; yerli halkn yannda Araplar'la Avrupallar da nemli bir orana sahiptirler. Byk blm Etiyopya'da yaayan ve Denkililer de denen Afarlar, genel olarak Tcr krfezinin kuzeyinde kalan dalk blgede gebe halinde bulunur ve lkenin toplam nfusunun yaklak % 3738'ini meydana getirirler. Bunlarn Kzldeniz kysna yakn blgelere yerlemi olanlar balklk yaparken ykseklerde yaayanlar hayvanclkla uramaktadrlar. Afarlar Etiyopya'da yaayanlarla birlikte kendi aralarnda tekiltlanmlardr. Sultan dedikleri kabilenin lideri Etiyopya'daki Assayita ehrinde oturmakta ve Cibuti'deki airetlerin beyleri ona bal bulunmaktadrlar. Sultan ve airet beyleri zellikle su ve otlaklarla ilgili ihtilflarn zmnde etkilidirler. Hm-Sm dil ailesinin Kui koluna mensup bir dil konuan Afarlar, toprak ve unvan sahibi Edoyamarlar (kzllar) ile topraklarda kirac bulunan Esahyamarlar (beyazlar) olmak zere balca iki gruba ayrlrlar. Bunlarn hepsi mslman olmakla beraber i blgelerde yaayanlarn din inan ve amellerinde eski Kui dininin etkisi grlr.
Cibuti
42 43

Cibuti ehrindeki liman tesislerinde ve dier i yerlerinde almaya gelen baz kk gruplar da bulunmaktadr. Avrupallar orduda, eitim retim kurumlarnda ve baz salk kurulular ile iktisad irketlerde, Yemen'den buraya g etmi olan 10-12.000 kadar Arap da genellikle ticaret ilerinde ve liman hizmetlerinde grev almlardr. Nfusun yarsndan ou baehir Cibuti'de yaamaktadr. 1977-1978 Ogaden Sava sebebiyle Cibuti'ye snan 50.000 civarndaki Etiyopyal gmenin bir ksm 1984 ylnda Birlemi Milletler Mlteciler Yksek Komiserlii'nin himayesinde lkelerine geri gnderilmise de bir ksm hl Cibuti, Dihl ve Al Sabh ehirlerindeki kamplarda ok kt artlarda hayatlarn srdrmektedirler. Din. Cibuti halknn byk ounluu mslman olup fi mezhebindendir. Mslman olmayanlar, Avrupallar ile geleneksel dinlere mensup baz kk Afar topluluklardr. Burann slmlamas, VII ve VIII. yzyllarda Arabistan'dan gmen olarak gelen mslmaniar yoluyla gereklemitir. Eitim ve Kltr. Fransz eitim sisteminin takip edildii Cibuti'de ilk retim mecburi deildir. lkokul alt, ortaokul ve lise toplam yedi yldr. Halkn ounlukla mahall dilleri konutuu lkede Arapa'nn bu diller ve zellikle kltr zerinde etkisi byktr. Ancak eitim ve retim faaliyetlerinde yine Arapa temel dil kabul edilmekle birlikte retmenlerin ounun Fransz olmas sebebiyle eitim genellikle Franszca yaplmakta ve renim grm Cibutililer bu dili mkemmel konumaktadrlar. lkede niversite bulunmadndan renciler yksek renim iin ounlukla Fransa'ya gitmektedirler. lkede eski eser ve benzeri kltr varlklar yoktur. Mimari Arap mimarisini andrmakta olup zellikle Cibuti ehrinde eitli camiler, transit ticaret iin yaplm depolar ve byk kamu binalar bulunmaktadr. Hkmet aylk Djibouti haftalk Nation gi yaymlamaktadr. Ekonomi. Bir l lkesi olan Cibuti'nin ekonomisi ticaret, tamaclk ve baehirdeki milletleraras serbest ticaret blgesiyle limanda verilen hizmetler zerine kuruludur. Ekilebilir topraklarn ok snrl olmas tarmn gelimesine imkn vermemektedir. Sadece Tcr krfezinin kylarnda ekim yaplmakta, toplam retim ise lke ihtiyacnn ancak % 3'521 Ajuourd'hui ve de Djibouti adl iki der-

Nfusun hemen hemen yarsn (% 4748) oluturan slar lkenin gney blgesinde yaamaktadrlar. Bunlar aslnda Somalililer'in akrabalar olup gneyden gelerek buraya yerlemiler ve gebe Afarlar'n aksine ehirlerde yaamay tercih etmilerdir. ounlukla baehir Cibuti, Dihl ve Al Sabh'te otururlar ve akrabalar Somalililer'in temel zelliklerini yanstrlar. Ebgallar, Dulular ve Verdikler olmak zere temel gruba ayrlan slar'n hepsi mslmandr. lkede yerli Afarlar'n ve slar'n dnda ou Fransz olan Avrupallar'la (% 8-9) Araplar'dan (% 5-6) baka Hindistan ile dier Gney Asya lkelerinden

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CBUT n karlayabilmektedir. zellikle Ambuliye ile Dihl'de hurma, meyve, sebze ve msr yetitirilmektedir. Kylarn toplam uzunluu 370 km. olmasna ramen Cibuti'de balklk gelimemitir. Bu kylarn ylda 4000 ton balk kapasitesi olduu halde bunun ancak 500 tonu tutulabilmekte ve bu da lke iinde tketilmektedir. Halen bu sektrn gelitirilmesine allmaktadr. Hayvanclk ise nisbeten iyi durumdadr. Nfusun hemen hemen drtte biri gebe olup bu ile uramakta ve lkede 543.000 kei, 400.000 koyun, 54.000 deve ve 7000 sr bulunmaktadr. Tabii kaynaklar asndan son derece snrl imknlara sahip olan Cibuti'de sanayi ok geridir. Tcr ehrinde faaliyet gsteren bir maden suyu ieleme fabrikas ile Asel glndeki tuz retim tesislerinin ve baehirde bulunan resm basm tesisleriyle baz kk atlyelerin lke ekonomisine katks fazla deildir. 1981 ylnda baehir Cibuti'nin serbest liman haline getirilmesiyle bankaclk, haberleme ve konaklama sektrleri giderek nem kazand ve bu alanlarda lke iyi bir seviyeye ulat. Cibuti Liman'n Orta Afrika'ya ve Etiyopya'nn baehri Adisababa'ya balayan demiryolu Cibuti ekonomisi iin byk bir imkn oluturmakta ve Etiyopya ithalt ve ihracatnn yarsndan ounu bu yol vastasyla Cibuti zerinden gerekletirmektedir. Nitekim Ogaden Sava'nda Cibuti-Adisababa demiryolunun kullanlamaz hale gelmesi lke ekonomisini ok olumsuz etkilemitir. 1978'de demiryolu yeniden ulama aldktan sonra Etiyopya ve Somali ile tamaclk, ticaret ve haberleme alanlarnda i birlii anlamalar yapld (1979). Mays 1985'te de Cibuti ile Etiyopya hkmetleri arasnda ticaret ve i birliini gelitirmeye ynelik yeni bir anlama imzaland ve ortak demiryolunun iletilmesi zel bir irkete brakld. 1892'de kurulan Cibuti Limanfnn 198l'de milletleraras serbest blge iln edilmesi pek ok yabanc tamaclk irketinin burada bro amasna, depo ve antrepo kurmasna sebep oldu. Her trl hizmetin verilmesine msait bulunan Cibuti Liman Kzldeniz'den geen gemilerin urak ve ikmal merkezi olup lke ekonomisinin de en nemli dayanadr. Son yllarda hukuk yaps milletleraras sermayenin rahat almasna uygun hale getirilen ve konvertibilitesi yksek bir paraya (Cibuti frank) sahip bulunan lkede bankaclk, haberleme ve turizm alanna yaplan yatrmlarla kullanma yeni giren alt yap tesislerinin gelitirdii liman hizmetlerinde byk bir ilerleme kaydedildi. Cibuti ehrine 6 km. uzaklkta bulunan her trl uan inebilecei zellikteki milletleraras hava alannn da lke ekonomisi iin nemi byktr. zellikle son yllarda Afrika'nn i kesimlerinde hkm sren kuraklk dolaysyla dardan yaplan yardmlarn bu blgelere ulatrlmasnda Cibuti Liman ile havaalan byk hizmet grmtr. Cibuti-Adisababa demiryolunun 100 kilometresi Cibuti Cumhuriyeti snrlar ierisinde kalmaktadr. Bunun yannda lkede 2895 km. (19851 uzunluunda karayolu ebekesi bulunmakta olup bunun 300 kilometresi asfalt, 1000 kilometresi de kullanlabilir nitelikte stabilize yoldur. Telekomnikasyon, Arap Uydu Haberleme Tekilt'ndan (Arab Satellite Communication Organization) faydalanld iin iyi durumdadr. Stratejik konumu ve ayrca ekonomik bakmdan geri olmas sebebiyle devaml d yardmlara ihtiyac bulunan Cibuti, bata Fransa ve Suudi Arabistan olmak zere talya, Irak, Libya, Krfez lkeleri, Almanya ve baz milletleraras kurululardan yardm almaktadr. Cibuti Arap
Cibuti'nin baehri Cibuti'den bir grn

ti dardan eitli makineler, elektrikli aletler, tekstil rnleri, gda maddeleri, petrol ve petrol rnleri ile tat aralar ithal ederken canl hayvan, et ve deri ihra eder. thalt yaplan balca lkeler Fransa, Etiyopya, Japonya, Hollanda, talya ve ngiltere, ihracat yaplan lke-, ler ise Fransa, Yemen Cumhuriyeti, Somali, Etiyopya, Hollanda ve Amerika Birleik Devletleri'dir.
II. T A R H

Tarihi milttan nce 1 1 1 . yzyla kadar giden Cibuti'ye nceleri Arabistan yarmadasndan gelen ve Afarlar denilen gmenler yerlemitir. Daha sonra gneyden Somalililer'in gelmesiyle Afarlar kuzeye ekilmiler ve lkenin gneyine Somalililer (Islar), kuzeyine de Afarlar (Denkililer) hkim olmutur. Bu blge deniz ulamnda nemli bir urak yeri olmas sebebiyle lka'daki denizci milletlerin dikkatini ekmitir. Eski Msrllarn buray lkelerine dahil ettikleri biliniyorsa da blgenin tarihini aydnlatacak eserler mevcut deildir. Mslmanlk, VII ve VIII. yzylda Medine'de ortaya kan siyas karklklar sebebiyle buraya g eden Araplar vastasyla yaylmtr. XVI. yzyln balarna kadar blgenin yegne hkimi mslmanlarn elinde bulunan Cibuti yresi, bu yzylda milletleraras ticaret ve siyasette byk bir g haline gelen Portekiz'in etki alannda kaldysa da bu devletin Gneydou Asya'ya ynelmesi ve Msr'n Osmanl hkimiyetine gemesi zerine iinde bulunduu Afrika Boynuzu'yla birlikte Osmanl Devleti'nin gdmne girdi. Cibuti'nin asl tarihi, Svey Kanalnn milletleraras deniz trafiine almas ve Avrupa devletlerinin Afrika ve Asya lkelerini ekonomik, siyas, asker ve din maksatlarla hegemonyalar altna alma ve smrge haline getirme yarna girmeleriyle balamtr. ngiltere ve Fransa, XIX. yzyln en byk devletleri olarak smrgecilik ve yaylmaclk alannda byk bir rekabete girimiler ve bu arada ngiltere'nin Aden'e (1839) ve Somali'ye (1869) yerleip Kzldeniz'deki ticaret yolunun denetimi zerinde nemli bir stnlk elde etmesi karsnda Fransa, ngiltere'nin bu avantajl durumunu dengeleyebilecek bir yer olmas mnasebetiyle, Kzideniz ile Aden krfezinin birletikleri yerde bulunan Tcr krfezinin kuzeyindeki Ubk'ta (Obok) bir iskele kurmutur (1859). Ubk blgesini denetimi altnda bulunduran Tcr Sultan Ahmed Eb Bekir'in 11 Mart

Kalknma Bankas, Milletleraras

Para

Fonu, slm Kalknma Bankas ve Dnya Bankasnn yesidir. lkede kii bana den mill gelir 500 Amerikan dolar civarnda olup en nemli ekonomik meseleler bte a ve enflasyondur. Ayrca lkede isizlik problemi bulunmakta ve Ogaden Sava srasnda gelip byk ksm geri dnmemi olan mlteciler de isizlii arttrdklar gibi dier sosyal ve ekonomik problemleri daha da karmak bir duruma sokmaktadrlar. Cibu522

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CDDE 1862 tarihli bir dostluk ve yardm anlamas ile 52.000 frank karlnda Ubk'u Franszlar'a brakmay kabul etmesinden sonraki yirmi ylda Fransa, evrede bulunan Afarlar'n ve slar'n efleriyle szlemeler yaparak blgeyi kendi himayesine ald (1884). Kumandan tayin edilen Leonce Legarde, Etiyopya ile dostluk ilikilerini gelitirerek buradaki Fransz smrgesinin gerek banisi oldu. 1888'de Fransa ile ngiltere arasnda imzalanan bir antlamayla Fransz ve ngiliz Somalisi'nin snrlar belirlendi ve ayn yl Fransz Somali Kys'nn merkezi Ubk'tan Leogarde'm kurduu Cibuti ehrine tand; daha sonra da buras resm baehir olarak iln edildi (1892). Burada ina edilen liman tesisleri ve ikmal merkezleri sayesinde Cibuti'nin deniz ulamndaki stratejik nemi iyice artt. Cibuti Limanfn Orta Afrika'ya ve Adisababa'ya balayacak olan 781 km. uzunluundaki demiryolunun yapmna 1897'de baland ve inaat 1917'de tamamland. Etiyopya'nn ticareti btnyle bu demiryolu sayesinde Cibuti Liman'ndan yapld iin yolun nemi son derece fazlayd. Liman ve demiryolu Somalililer iin byk bir istihdam imkn oluturdu ve buras daima Somali ile Etiyopya'nn basks altnda kald. II. Dnya Sava'ndan sonra Cibuti Fransa'nn "deniz ar lkeler" blm ierisinde yer ald, burada yaayanlara Fransz vatanda stats tannd ve ayrca buraya Fransz Birlii (Union Franais) senatosu ve millet meclisinde temsil edilebilme hakk verildi. 1957 ylnda yeni bir tekiltlanma yasas yrrle kondu ve genel valinin bakanl altnda grev yapacak sekiz yerli bakandan oluan bir bakanlar konseyi ile otuz iki yeli bir meclis kurularak lkenin ad Fransz Somalisi'ne evrildi. 1958 Eyllnde yeni anayasa ile birlikte lkenin siyas geleceini tayin eden referandum yapld. Oylarn ounluu Fransa ile birlikte olma ynnde kt. Dier taraftan talyan Somalisi ile ngiliz Somalisi'nin birleerek bamsz bir devlet oluturmas zerine (1 Temmuz 1960) Fransz Somalisi'nde karklklar kt. Somali asll slar Somali Cumhuriyeti ile birlemeyi savunurlarken Afarlar Fransa'ya balln devam etmesini istiyorlard. Siyas alandaki gr ayrlklarnn kabileler arasnda atmalara dnmesi zerine Mays 1961'de Paris'te toplanan konferans bir sonu almamadan dald. 1964'n balarnda milliyeti hareketler giderek artt ve Birlemi Milletler Dekolonizasyon Komitesi Fransa'nn burada uygulad politikay knad. 1965 ylnda Afrika Birlii Tekilt* Makdiu Mogadiu) toplantsnda konuyu grt. 1966'da olaylarn yeniden patlak vermesi zerine baz bakanlar grevden uzaklatrld. 1967'de yeniden referandum yaplmasna karar verildi. Afarlar'n siyas tekilt olan Afar Demokratik Hareketi (Regroupement Demokratique Afar) Fransa'dan ayrlmamay, slar'n Bamszlk in Afrika Halk Birlii (Ligue Populaire Africaine Pour Independante) tekilt ise bamszl savunuyordu. slar'n sayca fazla olmalarna ramen 16 Mart 1967'de yaplan referandumun neticesi Afarlar'dan yana knca yeniden olaylar patlak verdi. Bunun zerine Fransz birlikleri, Afarlar ile slar arasnda kanl hale gelen olaylara mdahale amacyla lkeyi igal ettiler; yerli halkn birou ldrld, yzlercesi de lkeden srld. Bu harekt srasnda slar'n zayflamas zerine Afarlar ynetimi ele geirdiler. Yaplan bir referandumdan sonra Fransz Somalisi olan lkenin ad Afarlar ve slar Fransz lkesi (Territoire Franais des Affars et des Issas) eklinde deitirildi. 1976'da Afarlar ile slar arasnda bir koalisyon saland ve arkasndan lke 27 Haziran 1977'de Cibuti Cumhuriyeti adyla bamszln kazand; slar'dan tecrbeli lider Hasan Gouled Aptidon cumhurbakan, Afarlar'dan Ahmed Dini de Bamszlk in Afrika Halk Birlii'nin genel sekreteri oldu. 1979'da Bamszlk in Afrika Halk Birlii'nin yerine lerleme in Halk Hareketi (Ressemblement Populaire Pour la Progres) partisi kuruldu. Haziran 1981'de yaplan devlet bakanl seimleri sonunda Hasan Gouled Aptidon alt yllk sre iin yeniden seildi. Afarlar'n, Cibuti'nin Bamszl in Demokratik Cephe (Front Democratique Pour la Liberation de Djibouti) partisinin seim sonularna itiraz etmesi ve Ahmed Dini'nin yeni bir siyas parti (Parti Populaire Djiboutien) kurarak siyas blnmelere ve karklklara sebep olmas zerine Ekim 1981'de anayasada yaplan bir deiiklikle tek partili sisteme dnld ve lerleme in Halk Hareketi'nin dndaki btn partiler kapatld. Altm be yeli parlamento iin be ylda bir yaplan genel seimler, lkenin tek siyas partisi olan lerleme in Halk Hareketi tarafndan semenlere sunulan listelerin oylanmasndan ibarettir. Nisan 1987'de yaL
F

plan devlet bakanlna tek aday olarak katlan Hasan Gouled Aptidon halkn % 90'nn oyunu alarak bu greve yeniden seildi. Cibuti Cumhuriyeti esas itibariyle Fransa'nn ekonomik ve asker denetimi altndadr. Yerli ordu ve polis tekiltnn bulunmad lkede Fransa'nn yaklak 4000 kiilik bir silhl kuvveti grev yapmaktadr. Cibuti milletleraras ilikilerde balantszlk politikasn takip etmekle beraber Afrika Birlii Tekilt'nn (1977), Arap Birlii'nin (1977), slm Konferans Tekilt'nn (1978) ve Birlemi Milletler'in (1977) yesidir.
BBLYOGRAFYA: E. A. Boateng, A Political A. H., " D j i b o u t i " , Cultural drrezzk lmiyye, Cevher, Geography Atlas of Africa of Af(ed. rica, Cambridge 1978, s. 222-223, 2 2 8 - 2 2 9 ; G. I. Murray), Verona 1981, s. 177-178; Ysr A b Corfiyyet'-u'ubi'l-lsdAujourd'hui, 'Alem'l-'Arab, skenderiye 1981, s. 5 2 4 - 5 2 7 ; P. Ban-

nenfant, La PeninsuleArabique Paris 1982, II, 112; N. Ziyde, Mslim Peoples

Beyrut 1984, s. 120-127; S. L. Pastner, " A f a r " , (nr. Richard V. W e e k e s ) , WesGuide East, des New port Connecticut 1984, I, 10-18; Abdi A. SheikAbdi, " S o m a l i s " , a.e., II, 6 9 9 - 7 0 5 ; Etats Islamiues, terji, A History of Modern Middle South Kovveit 1987, s. 5 7 ; N. C. Chatof the Sahara

Delhi 1987, s. 4 5 8 ; Africa

1988, L o n d o n 1987, s. 4 1 6 - 4 2 3 ; Sad brhim el-Bedev, " L e m h a C o g r f i y y e ' a n D e v l e t i C bti'l-=Arabiyyeti'l-mslime", liyyeti'l-'ulmi'l-itima'iyye, 2 7 1 - 2 9 4 ; " D j i b o u t i " , L e Courrier, Mecellet KlII, Riyad 1978, s. sy. 95, danvier-Rbta, Illustrated of Africa

er-Fevrier 1986, s. 2 8 - 4 1 ; " C b t " , "Djibt", Encyclopedia 16; The El2 (ng.), II, 5 3 5 ; ofMankind, The

sy. 258, Mekke 1986, s. 2 5 - 2 8 ; E. Chdevile, L o n d o n 1978,1, 12-

Cambridge

Encyclopedia V, 7 2 9 - 7 3 0 ; r-
S DAVUT

(nr. R o l a n d Oliver), Cambridge 1984, s. 2 2 9 ; P. D., " D j i b o u t i " , EUn., ABr.,V, 618-619. "Cibuti",
DURSUN

CDL
(bk. CEDEL).

CDDE

(^ )
Suudi Arabistan'n Kzldeniz kysnda nemli bir liman ehri. J

Bugn milletleraras havaalan, niversitesi, eitli blgelerle balantl otoyollar, modern liman tesisleri ve yaklak 1.5 milyon nfusu ile Suudi Arabistan'n Riyad'dan sonra ikinci byk ehridir. Arabistan yarmadasnn gneybatsndaki Hicaz blgesinde ve Mekke'ye 70, 523

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CDDE Medine'ye 420 km. mesafede yer alr. Hemen hemen btn klasik corafya kitaplar ve szlklerde ehrin ad "ky, sahil; yol" gibi mnalara gelen "Cdde" eklinde tesbit edilmi olup halk dilinde ise daha ok Cidde ad kullanlmaktadr. Cidde'nin slm ncesi dnemi hakknda ok az ey bilinmektedir. Bu ehrin nemi, Hz. Osman zamannda gneyindeki uaybe Liman'nn terkedilerek Mekke'ye Kuzey Afrika, Msr, Hindistan gibi uzak lkelerden deniz yoluyla gelen haclarn karaya ayak bastklar bir liman ehri olarak kullanlmaya balanmasndan sonra artmtr. Ayrca buras dardan gelen tketim maddelerinin ulat bir ticaret merkezi olarak da n kazanmtr ve bugn de ayn ticar hviyetini korumaktadr. Eski slm corafyaclarndan Makdis ve stahr Cidde'nin ticar neminden ve haclardan alnan rsm dolaysyla sahip olduu yksek gelirden bahsederler. Ayrca bu rsmun sonradan zaman zaman eriflerle paylalmas sebebiyle bir kaynak olarak Msr Memlkleri'nin dikkatini ektii bilinmektedir. Nsr- Hsrev V. (XI.) yzylda Cidde'nin surlarla evrili olduunu bildirmekte ve nfusunu da 5000 civarnda tahmin etmektedir. bn Cbeyr ise ehri ta hanlar ve camileriyle tavsif etmekte, erifler araclyla toplanan vergileri kaldrd iin de Selhaddn-i Eyyb'yi vmektedir. Abbsler'in gerilemesiyle nceleri Basra zerinden yryen deniz ticareti Kzldeniz ve Cidde Liman'na dnmtr. Avrupa'dan Msr'a, oradan da Hindistan'a giden ve Hindistan'dan Avrupa lkelerine gelen mallar Cidde Liman'ndan gemiler ve Avrupa ile Hindistan arasnda karlkl mal tayan gemiler ok defa bu limanda karlamlardr. Memlkler devrinde Cidde ve Haremeyn'e zel bir itina gsterilmitir. Mekke'nin dnyaya alan kaps durumundaki Cidde zellikle Msr'dan Kzldeniz yoluyla gelen haclar iin ok nemli idi. Sultan 1 . Baybars 667 (1268) ylnda hacca gitmi ve emseddin Mervn' Mekke-i Mkerreme'de kendisine nib tayin etmiti; Mekke erifleri ynetimle ilikili meseleleri ona danrlard. Bu idar ekil Memlkler dneminin sonuna kadar devam etmitir. Memlkler Cidde'de Mekke'deki duruma paralel olarak nib-i Cidde denilen bir grevli brakmlardr. Nibin oturduu binaya Drnniybe denilirdi. Sahilde ve limana hkim 524 mi bir yerde bulunan bu binadan ticar faaliyetler kontrol edilirdi. Tarihi Nehrevl el-'lm Beytillhi'l - Harm adl bi-a'leserinde
1558'de Yemen seferine akan Sinan Paa'nn kadrga ile Cidde Liman'na giriini gsteren bir minyatr
(Trh-i Feth-i Yemen. Ktp., T Y , nr. 6045, vr. 558 1 ')

Mekke erifinin emriyle ldrld. Cidde'ye tayin edilen ilk nib Mekke tccarlarndan Kasm el-irvn'dir. Bir mddet sonra Mekke'de Memlkler dneminde kurulan Mekke paal makam kaldrld ve Mekke'de erif, sancak haline getirilen Cidde'de ise sancak beyi ayr ayr ehir yneticisi olarak vazife grmeye baladlar. 1538'de Hindistan seferine kan filo son Osmanl liman olarak Cidde'den uurlanmt. Ayn yllarda Portekizliler Cidde'yi almak zere eitli teebbslerde bulunmular, son olarak da 1541'de yaptklar hcumda erif Eb Nmey tarafndan pskrtlmlerdi. Kann Sultan Sleyman bu baarsndan dolay erif Muhammed Eb Nmey'e Cidde Liman'ndan toplanan vergilerin yarsn balam ve Koca Sinan Paa'nn Yemen'i fethinden sonra bu bir gelenek halini alarak daima liman gelirlerinin yars Cidde sancak beyine, yars da Mekke erifine verilmitir. Kzldeniz'i tam kontrol altnda tutabilmek ve dolaysyla Cidde yolu ile Mekke ve Medine'yi emniyet altna alabilmek Kzldeniz'in giriindeki Aden'i ele geirmeye bal idi. Memlkler bu ie ok gayret sarfetmiler, fakat muvaffak olamamlard. 1558 ylnda Yemen seferine kan Sinan Paa bunu baarm ve bylece Cidde Liman daha gvenli bir hale gelmiti. Ancak Osmanllar'n Cidde'ye ve hac blgelerine tamamen hkim olduktan sonra Yemen'e de inerek artk Kzldeniz'e Portekizliler'i sokmaz olmalar Cidde Liman'na gelen ticaret gemilerinin saysn haliyle azaltmaya balad. Avrupa ile Hindistan arasndaki ticaret daha ksa olduu halde yava yava Kzldeniz yolunu terkederek yerine Afrika evresini dolaan uzun yolu tercih etmek zorunda kald. Sonu olarak XVI. yzyln sonlarndan Osmanl gcnn ortadan kalkmasna ve Svey Kanal'nm almasna kadar Kzldeniz zerindeki transit tamaclk geriledi. Evliya elebi Cidde'de Hz. Havv'ya nisbet edilen kabri ziyaret ettiinden (bu kabir 1928 ylnda Sudler tarafndan yklmtr), limandan, kaleden bahseder ve limandan ylda 1500 kese gmrk vergisi topland, kalede 300 asker ile balarnda bir veya iki tulu bir Msr beyi bulunduu, maann 150 ake olduu, kalenin ortasnda bir mahkemenin yer ald, kadnn maann ylda 2000 kuru olduu ve ehrin su ihtiyacnn sarnlarda toplanan yamur su-

Memlkler devri Mekke ve Cidde emirliklerinden bahseder. Sultan Kaytbay'n 884 (1479) ylnda Kbe'nin ykanmasn emretmesi zerine Mekke erifi, Mekke'deki Trk paas ve Cidde nibi bu hizmette grev aldlar. Memlkler Cidde'de 1452 ylndan itibaren vergiyi cbler (tahsildar) eliyle toplamlar ve bir ksmn eriflere brakmlardr. XVI. yzyln balarnda Portekiz gemilerinin Hindistan yolu zerinde Kzldeniz ilerine ve Basra krfezine girerek buralardaki ehirler ve mslman halk iin byk tehlike oluturmalar karsnda Memlk idarecilerinin acz gstermeleri ve mukaddes topraklarn mdafaasz kalmas muhtemelen bu blgelere Osmanl himayesinin gelmesini sratlendirmitir. Bu arada Memlkler dneminin sonlarna doru Sultan Kansu Gavri'nin Cidde'ye nib olarak tayin ettii Hseyin el-Krd tarafndan dokuz ay gibi ksa bir srede bir kale yaptrlm (15111 ve bu kale sonradan blgenin mdafaas Osmanllar'a getiinde ok faydal olmutur (bu kale 1948 ylnda Sud ynetimince yklmtr). Haydar elebi rznmesinde (Feridun Bey, I, 439) ve ayrca bn ys, Msr'n Osmanllar tarafndan fethi srasnda Mekke emrinin Berekt olduunu ve olu Muhammed Eb Nmey bakanlnda bir heyeti baz kymetli hediyeler ve mukaddes emanetlerle Msr'a gnderdiini yazmaktadrlar. Yavuz Sultan Selim 16 Cemziyelhir 923 (6 Temmuz 1517) gn bu heyeti ve dolaysyla Hicaz'n biatini kabul etmitir. Osmanl dnemi balarken biat ilemlerinden sonra ilk i olarak Cidde Nibi Hseyin el-Krd

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CGALAZDE SNAN PAA yuyla karland yolunda bilgiler verir. Ktib elebi ise Cihannmasma Cidde'de susuzluk ekildiini, Sultan IV. Mehmed'in vezrizam Kara Mustafa Paa'nn uzak mesafelerden ehre su getirtip han, hamam ve bir cami yaptrdn anlatmaktadr. Cidde ehri Osmanl dneminde nceleri bir sancak, daha sonra da Habe eyaletinin merkezi olmu, son zamanlarda ise yeniden merkezi Mekke olan Hicaz vilyetinin bir sanca durumuna getirilmitir. 1803 ylnda Arabistan'n Necid blgesinden gelen Vehhbler Cidde'yi muhasara etmiler ve ehri alamamakla birlikte erif Glib'i, 1811 ylnda Msr Valisi Mehmed Ali Paa'nn blgeye geliine kadar kendilerine boyun edirmilerdir. Msr'da eyaletine bal olarak idare edilen Hicaz, 1840 ylndan sonra merkez idareye geilmesiyle dorudan Bbli'ye balanm ve Cidde de merkeze bal bir vali tarafndan idare edilmitir. 1916 ylnda erif Hseyin'in Osmanl Devleti'ne kar ayaklanmas ile balayan Arap bamszlk hareketi, yardm malzemelerinin geldii stratejik neme sahip liman sebebiyle Cidde ehrinde gelitirilmitir. Necid ve Hicaz arasndaki mcadeleler srasnda da stratejik nemini koruyan Cidde, Ekim 1924'te Vehhbler'in Mekke'yi almalar zerine Ali b. Hseyin kuvvetlerinin merkezi olmu, ancak 1925 yl boyunca Vehhb emri ve Sudler'in kurucusu Abdlazz b. Sud tarafndan muhasara edilerek sonuta Mays 1927'de yaplan Cidde Antlamas ile Suudi Arabistan Devleti'nin topraklarna katlmtr. 1814'te seyyah Burkhardt'n 12.000 il 15.000 civarnda gsterdii Cidde'nin nfusu bugn 1.5 milyona yaklam durumdadr. Yzyln balarnda hac niyetiyle Mekke'ye ulamak iin Cidde'ye gelenlerin says 100.000 civarnda iken bugn 1 milyonun zerine kmtr. Bu durum sadece bir hac iskelesi olarak dnldnde dahi ehrin nemini ortaya koymaya yeterlidir. Cidde'de bugn Osmanl idare tekilt geleneinden kalma Mekke emrine bal bir kimmakam (kaymakam) bulunmaktadr. II. Dnya Sava'ndan sonra genilemeye ve petrolden elde edilen gelirle modernlemeye balayan Cidde'de klandrma ve yeillendirme almalar yrtlrken modern liman, havaalan, deniz suyu artma tesisleri, petrol rafinerileri, imento fabrikas ve elik haddeleme atlyeleri kuruldu; bunlarn yannda besicilik faaliyetlerine hz verildi. Birka yl ncesine kadar baehir Riyad'a tanmadan nce btn elilikler ve yabanc misyonlar Cidde'de bulunmakta idi. Halen slm Konferans Tekilt'nn merkezi buradadr. Birok Trk retim yesinin de vazife grd Kral Abdlazz niversitesi tp, mhendislik, iktisat ve edebiyat gibi eitli fakltelerle birok aratrma merkezini iine alr. Bugn yeni alan otoyollarla Cidde'den Mekke'ye 45 dakikada, Medine'ye 4 saatte ulamak mmkndr.
BBLYOGRAFYA:
L

Modem Cidde'den bir grn Suudi Arabistan

CFR
(bk. CEFR). j

CGALAZDE SNAN PAA (. 1014/1606)

Osmanl sadrazam. 1544'te Messina'da dodu. Asl ad

Scipione'dir. Babas arlken'in (Charles Quint) hizmetinde bulunan Visconte di Cicala adl bir korsand. Cicala ailesi aslen Sakz adasndan olup Cenova Cumhuriyeti'nin hizmetine girmiti. Babas ile birlikte Cerbe Sava'nda (1560) Osmanllar'a esir dtkleri srada Napoli Krall'nn hizmetinde bulunuyorlard. Esir olarak stanbul'a getirildiklerinde kendisi saraya alnd, babas Yedikule Zindan'na hapsedildi. Sarayda Enderun'da yetiti ve bir sre sonra slmiyet'i kabul ederek Ysuf Sinan adn ald. Babas ise 12 Aralk 1564'te Yedikule Zindan'nda ld; Kann'nin izniyle, Galata'da sonradan Gln Emetullah Camii'ne evrilen San Francesco Kilisesi'ne gmld. Cigalazde ehzadeler mcadelesi srasnda Selim'in tarafn tuttu; nce silhdar oldu, daha sonra da kapcbala getirildi. Mihrimah Sultan'n torunu ile evlenince kendisine ikbal yollar ald. 1575-1578 yllar arasnda yenieri aal yapt, Eflak'taki isyan baar ile bastrd. Aalktan ayrldktan sonra ark seferi iin ran'a yolland. zdemirolu Osman Paa ve Ferhad Paa'nn yannda 1583'te Van ve Revan, yl sonra da Badat beylerbeyi olarak Safevler'e kar mcadele etti. Revan Kalesi'ni ina ve tahkim ettirmesi, Badat'ta iken de Frat nehri kollarnn slahna almas takdirle karland. 1590'da stanbul'a dnnde ah I. Abbas'n torununu rehine olarak yannda getirdii gibi padiaha 525

stahr, Meslik Ahsen't-teksm, Mu'cem, mi-bldn, f' 'l-arm

(Abdll), s. 2 3 ;

Makdis, Bekr, Mu'ce(nr. IV, 359; (nr. M,

Beyrut 1906, s. 7 9 ;

II, 3 7 1 ; bn Cbeyr, er-Rihle

I . d e G o e j e l , Leiden 1907, s. 75; Ykt, bi-ahbri'l-beledi'l-Harm

II, 114-115; Takiyyddin el-Fs, i-

mer Abdsselm Tedmr), Beyrut 1405/1985, I, 140-143; bn ys, Bed'i'uz-zhr, V, 190, 193; Feridun Bey, Mnet, Ktib elebi. Cihannm, bi, Seyahatnme, Nehrevl, el-i'lm r 'i'l-beledil I, 4 3 9 ; II, 6;

s. 519; Evliya elebeytillhi'l-Haf beyini me-

IX, 7 9 4 - 7 9 6 ; Kutbeddin elbi-a'lmi

rm (Dahln, Hulat'I-kelm -Haram, 153, 191; Ayy, er-Rihle, let'l-Hicziyye manl

iinde), Kahire 1305, i, Rabat 1 3 9 7 / 1 9 7 7 , er-Rih-

I-II, bk. ndeks; M u h a m m e d es-Sens,

(nr. Ali e - e n n f ) , Tunus

1396-98/1976-78, II, 159-163; Uzunarl, OsTarihi, II, 538; III/2, s. 44 vd.; a.mlf., " e l li-nizm-i TTK Belleten, hkmet-i XXVI/101 Mir'Cidde", Fevid'l-muadde Bender-i

(1962), s. 151-162; brhim Rifat Paa. tu l-Haremeyn, sr, Trhu Faysal, wis medneti

I, 22-23; Abdlkudds el-EnCidde, Cidde 1963, s. 78, ecer'r-Rummn", in Arabia, London gar-

444 vd.; a.mlf., " C i d d e : Burckhardt, Travels

sy. 18, Riyad 1978, s. 3 9 - 5 7 ; John Le-

1968, s. 11-12; H a m e d el-Csir, F imli bi'l-Cezre,

Riyad 1970, s. 172-174; AbdurrafiT-cari'l-eOsmII/6, Riyad 1981, s. Mustafa Mu-

hm A b d u r r a h m a n Abdurrahm, " e n - N e t ' t ticr f i ' l - B a h r i ' l - A h m e r n 1517-1798", ed-Dre,

8 9 - 1 0 8 ; Fik Bekir e s - S a v v f -

h a m m e d M u h a m m e d Ramazan. " E h e m m i y e t sagri C i d d e f i ' n - m f i ' l - e v v e l m i n e ' l - k a r n i ' l ciri'l-

h i c r (mild 16)", a.e., 11/6 (1981), s. P h e b e Ann Marr, " D j u d d a " , m


UIL MUSTAFA L . BLGE

1 9 9 - 2 2 6 ; R. Hartmann, " C i d d e " , A, III, 159161; a.mlf. El2 (ng.), II, 571-573.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CGALAZDE SNAN PASA pek ok da hediye sundu. Erzurum beylerbeyiliinden sonra 1591'de kaptan- deryala tayin edildi. Drt yl sren bu grevi srasnda korsanlarla amansz bir mcadeleye giriti. 1593'te kardei Carlo'nun stanbul'a gelmesi, ertesi yl da kendisinin doum yeri olan Messina'ya gitmesi eitli sylentilere yol at. 1596'da Avusturya seferi srasnda, Hatvan Kalesi'ni korumada baar gsteremediyse de 23-25 Ekim 1596'daki Haova Meydan Sava'nda faal bir rol oynad. Devlet erknnn teklifiyle 27 Ekim'de vezrizamla getirildi. Greve gelir gelmez timar sahipleri ve ulfeli asker iinde yoklama yaptrtt ve mevcut bulunmayan 30.000 kiinin tahsisatn kesti, bunlar ar cezalara arptrd. Bu hareketi ok tenkit edildi. Ayrca davet edildii halde Eri'ye gelmeyen ve sava iin az bir kuvvet gnderen Krm Han Gazi Giray' azlettirip yerine Fetih Giray! getirtmesi muhalifleri tarafndan aleyhine kullanld. Bunun zerine bir buuk ay kadar kald vezriazmlktan azledilerek nce am beylerbeyiliine, ardndan da tekrar kaptan - deryla getirildi (15991. Hazrlatt donanma ile Akdeniz'de uzun seferler yapt. Bu faaliyetleri Avrupa lkelerinde tedirginlie sebep oldu. Mora'nn batsndaki Ayamavra Liman'n tehdit eden korsanlar bertaraf etti; Venedik ve Fransa gemileriyle tanan budaylara el koyarak Trk gemilerine ve tccarna imkn salad. 1604'te I. Ahmed tarafndan yeniden ran seferiyle grevlendirildi. ran ah Abbas'n Tebriz zerine yrdn renince Revan'a gitmek istedi. Ancak Urmiye gl civarnda byk bir bozguna urad; burada 30.000 kayp ile ok sayda esir verildi. Cigalazde yanndaki az bir kuvvetle Van'a ekildi, oradan da Diyarbekir'e gitti. Bir sre sonra 1014 Ramazannn son gnlerinde (1606 ubatnn ilk gnleri) orada vefat etti. Kaynaklarda lm tarihi olarak genellikle Kasm 1605 tarihi gsteriliyorsa da Tebrizli Arakel ve Venedik balyozunun raporlar bu tarihi dorulamamaktadr. Kaynaklarda krc, geinilmesi g ve devlet erkn ile her an ekime iinde bulunduu ileri srlen Cigalazde iin Avrupa devletleri byk mitler beslediler ve onun edindii servetle bir gn Hristiyanlk hizmetine dneceini beklediler. lmnden sonra yaplan saymda 2 milyon altn tutarnda serveti ve 600 klesi olduu tesbit edildi. Kendi526 CIGERDELEN ekoslovakya'da Gney Slovakya kesiminde Macaristan snrnda bulunan ve bugn Strovo adn tayan bir Osmanl ileri karakolu.
B M A H M U T H . AKIROLU

sinden sonra iki olu da devlet hizmetinde eitli grevlerde bulundular. Bunlardan Mahmd vezirlik yapt. Muhteem saraynn bulunduu Caalolu semti bugn onun adyla anlmaktadr. stanbul'da ayrca mescid, medrese ve mektep gibi hayr eserleri yaptrmtr.
BBLYOGRAFYA: Selnik. Trih (ipirli), s. 162-163, 246, 305, 349, 358, 473, 477, 524, 625, 642, 649, 711, 823, 8 4 3 ; Peuylu brhim, Trih, II, 25, 87, 97 vd., 107, 111-112, 191-198, 204-206, 261-266, 2 8 4 ; 1. Rinieri, Ciemente cala. Studio storico Vllle Sinan Bassa Ci inediof secondo documenti

baka Osmanllar'n Dregely Kalesi muhafzlar da Ipel (Ipoly) nehri zerinde Diregel Palankasn ina etmiler ve her iki palanka savunma, ticareti kontrol altna alma ve vergileri toplamada nemli rol stlenmilerdi (BA, MD, nr. 22, s. 194). Bu istihkmlar tahta ve toprak gibi basit malzeme ile ina ediliyordu. Cierdelen kare eklinde bir plana sahipti, evresi 400 metreden azd ve etraf suyunu Tuna'dan alan bir hendekle evriliydi. 1 074'te (1663) Evliya elebi buray drt ke yksek salam bir kale olarak tarif eder ve tarafnn karaya, dou tarafnn Tuna'ya baktn, batya alan bir kaps olduunu, aa kap zerinde kulesi, kalenin drt kesinde tabyalar ve toplar bulunduunu belirterek iinde 200 tahta rtl ev, bir tahta minareli cami ve on kk dkknn yer aldn yazar ( Seyahatname, VI, 279). Cierdelen'de dier palanka ve parkan tipi istihkmlar gibi mstahfz, azeb, ulfeci, martolos, topu vb. asker gruplardan oluan gl bir garnizon bulunuyordu. Estergon sancana ait bir yoklama defterine gre 956'da (1549) burada Kurd b. Ysuf kumandasnda altm bir muhafz grev yapyordu. 965'te (1557-58) Mustafa Aa idaresinde bulunan azeb ve reislerin saylar 124 olup bunlar drt blk idiler. 966 (155859) tarihli daha tam bir listeye gre bu

ti, Roma 1898; P. Argenti, The Expedition the Florentines to Chio (1599),

Oxford 1934,

s. 25-27, 94-95, 115-117, 124, 130, 140, 167; Uzunarl, Osmanl 3 5 7 ; H. Biegman, tionship Dubrounik, Archivio According li (1575-1595) Tarihi, The II1/2, s. 235, 3 5 4 Reiaof Murad of Turco-Ragusan in the State Archives

to the Firmans

Extant

T h e Hague-Paris Storico Messines,

1967, s. 8, 83,

112; G. Oliva. " S i n a n Bassa ( S c i p i o n e Cicala)", VIII, Messina 1907, Sinan)", s. 2 6 7 - 3 0 3 ; IX (19081, s. 7 0 - 2 0 7 ; G. Benzoni, " C i c a l a , S c i p i o n e ( C i g a l a - z d e Yusuf Dizionario Biografico degii italiani, XXV, Roma

1981, s. 3 2 0 - 3 4 0 ; M. Tayyib Gkbilgin, " C i a l a - z d e " , A, III, 161-164; V. J, Parry, " C i g h la-zde, Ysuf S i n n Psh", El2 (ing.), II,

srada garnizonda 242'si reis ve azeb olmak zere toplam 311 asker yer alyordu. Reis ve azeb dndaki kale muhafzlar Kurd Aa ve Hseyin Khya idaresinde olup altm yedi kiiden ibaretti. 976'da (1568-69) ise yetmi ikisi mstahfz, 124' azeb ve reis, krk bei martolos olmak zere toplam 241 asker bulunuyor ve bunlara yllk olarak 233.056 ake deniyordu.

Estergon Kalesi karsnda Tuna nehrinin sol kys zerinde kurulmu olup kaynaklarda daha ok Cierdelen Parkan eklinde gemektedir. 1948'e kadar Macarlar ve Slovaklar tarafndan Prkny veya Parkan adyla anlmtr. Cierdelen'in bulunduu yer yaknnda, muhtedelen Tuna'dan geii kontrol altnda tutmak zere kurulan ve 1304 dolaylarnda adna rastlanan bir kale ile Kakat adl bir ky bulunmaktayd. Bunlar Kann Sultan Sleyman'n 1543'teki Estergon kuatmas srasnda tahrip edildi. Estergon'un fethinden sonra 1546'da eski kalenin bulunduu yerin batsnda muhtemelen dubalar zerinde ina edilmi kpry korumak zere bir istihkm yapld ve buras Cierdelen Kalesi'nin temelini oluturdu. Osmanllar "parkan" veya "palanka" denilen bu tip istihkmlar Balkanlar'da ve zellikle Macaristan snr boylarnda, nemli stratejik noktalarda, yol ve nehirler kenarnda kurmaktaydlar. Cierdelen Parkanndan

1683'te Estergon ve Cierdelen kalelerini gsteren bir tablo

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHAD 978 (1570-71) tarihli Estergon sanca mufassal tahrir defterine gre Cierdelen'de yalnz mslman nfus bulunuyordu ve bunlar yllk olarak 150 ake vergi veriyorlard. 1586'da Cierdelen, etraftaki kylerin halknn da geldii, her hafta kurulan bir pazar yeri zellii kazanmt. 1038'de (1628-29) toplam 180, 1040'ta (1630-31) 116 ulfeci, krk bir azeb, krk mstahfz ve on kadar da topu mevcuttu. Cierdelen'deki asker garnizon Uyvar ve Leva'dan Osmanl topraklarna gelebilecek tehlikeleri nlemekle ykmlyd. 1590'da Budin Beylerbeyi Sinan Paa Uyvar Kalesi kumandan Plffy'i saldrganlkla sulam, Plffy de 7000 atl ve 930 piyade ile Cierdelen'e hcum etmi, hcum srasnda eitli ateli silhlar ve havan topu kullanlmt. Uzun sava dneminde (1593-1606) stratejik nemi olduka artan Cierdelen'den kaynaklar sk sk sz eder. Nitekim daha savan balangcnda F. von Teuffenbach buraya saldrmt. M. Plffy kumandasndaki imparatorluk kuvvetleri 1595 Temmuzunda Cierdelen nlerine geldiinde kaledeki Osmanl garnizonu buray terkederek Estergon tarafna geti. O civarda bulunan Yank Beylerbeyi iman Osman Paa buray kurtarmak iin harekete getiyse de baarl olamad. 1599 Eyllnde imparatorluk kuvvetleri Cierdelen'de topland. Serdar brhim Paa idaresindeki Osmanl ordusu buraya yaklat srada askerleri Estergon'a imparatorluk geerek aradaki Baarsz li. Viyana Seferi srasnda Cierdelen'in stratejik nemi bir kere daha n plana kt. Vezrizam Kara Mustafa Paa .Budin'e geldii vakit Kara Mehmed Paa'y 5 Ekim 1683'te 30.000 kii ile Uyvar ve Estergon'un mdafaas iin grevlendirdi. Estergon'a varldnda dubal kprler kurulup Cierdelen yakasna geildi ve savunma pozisyonu alnd. Cierdelen ve aradaki kpry ele geirmeye alan Leh Kral Jan Sobieski'nin kuvvetleri burada 7 Ekim'de bozguna uratld , Lehliler Osmanl kaynaklarna gre 8-10.000, Leh kaynaklarna gre 1000 kadar kayp verip geri ekildiler. Ancak 9 Ekim'de Charles Lorraine idaresindeki 30.000 asker, Cierdelen'in kuzeybatsnda mevzilenmi yar saydaki Osmanl frkasna saldrd. Mehmed Paa'nn kuvvetleri ar bir yenilgiye urad, Cierdelen'deki yenieriler byk bir gayretle kar koydularsa da kalabalk kuvvetler karsnda baarl olamadlar. Cierdelen ve Estergon dt, sava srasnda Cierdelen Parkan da yerle bir edildi. Bylece bu nemli Osmanl istihkm ortadan kaldrlm oldu. Cumhuriyet dnemi kadn romanclarndan Safiye Erol (. 1964), 1946 ylnda "byk fetihler yapm bir milletin ocuklar"n tasvir ve "eski Trk ruhunun kuvvetli ve zayf taraflarn ortaya koymak" amacyla Cierdelen Kalesi'ni merkez yaparak Trkler'in Rumeli fetihlerini konu edinen Cierdelen adyla bir roman kaleme almtr. Cumhuriyet Trkiyesi'nin eitli sosyal meselelerini ve ada Trk insannn kiilik problemini tarih bir bak ve destan bir slpla ileyen tarih roman denemesi mahiyetindeki eser yaymland gnlerde byk ilgi grm, yaymlanndan on yedi yl sonra Yeni ci defa baslmtr. stanbul gazetesinde tefrika edilmi (1963) ve 1974'te de ikinArapa'da "g ve gayret sarfetmek, bir ii baarmak iin elinden gelen btn imknlar kullanmak" mnasndaki cehd kknden treyen cihad, slm literatrde "din emirleri renip ona gre yaamak ve bakalarna retmek, iyilii emredip ktlkten sakndrmaya almak, slm' tebli, nefse ve d dmanlara kar mcadele vermek" eklindeki genel ve kapsaml anlam yannda fkh terimi olarak daha ok mslman olmayanlarla sava, tasavvufta ise nefs-i emmreyi yenme abas iin kullanlmtr (bk. M C A H E D E ) .
F

BBLYOGRAFYA :

BA. MD, t'l-memlik,

nr. 22, s. 194; Cellzde. vr. 3 5 9 b - 3 6 3 a ; Peuylu

Tabakabrhim, Cl-

Trih (haz. Bekir S. Baykal), Ankara 1982, I, 183, 212-213, 2 7 9 - 2 8 1 ; M e h m e d Halfe, Trh-i mnt, stanbul 1340, s. 8 0 - 8 3 ; Vekyit Evliya Seyahatname, elebi,

VI, 278-303; Defterdar Sar Meh(haz. Abdlkadir

m e d Paa, Zbde-i

zcan), stanbul 1977, I, 2 2 8 - 2 2 9 ; Silhdar. Trih, I, 2 5 7 - 2 6 5 ; II, 100-105; Rid. Trih, i, 383 9 ; L. Fekete, A z esztergomi " P a r k a n " , KCs.A, yerle, Ottoman from the mington var Seferi, Pashas szandzsk 1570evi adsszersa, Budapest 1943, s. 3 2 ; a.mlf., I (1925), s. 3 8 4 - 3 8 8 ; G. Bain Hungary, 1590-1593, Necati, Mehmed Letters BlomUyof Buda Dipiomacy

1972, s. 36-37;

T S M K , Revan, nr. 1308, vr. 7 a - 9 b ; Nationa-

Cevhir't-tevrh, Paris Bibliotheque

le, Suppl. turc. 506, vr. 1 8 a - 2 0 b ; J. VVolinski, "La b a t a i l l e d e P a r k a n (7 et 9 O c t o b e r 1683)", Etu des polonaises d'histoire militaire, Second Warszawa Siege 1965, s. 99-104; Th. M. Barker, " D o u b l e E a g l e a n d C r e s c e n t " , Vienna's and its Historical nique XV'-X!Xe, Setting, Sofia Turkish N e w York 1967, s.

3 4 8 - 3 5 6 ; O. Zirojevic, " P a l a n k a " , La ville balka1970, s. 173-180; nci II, 64. Enginn, " C i e r d e l e n " , TDEA,

VOJTECH

KOPAN

CHAD

)
^

Nefisle mcadele, slm' tebli ve dmanla savama anlamnda kullanlan terim.

kpry yaktlar. 1605'te Mehmed Paa'nn Estergon'u yeniden fethi srasnda Osmanl kuvvetleri Cierdelen'i zaptedip buradan Estergon'a iki kpr kurarak kar yakaya gemilerdi. Vezrizam Kprlzde Fzl Ahmed Paa'nn 1663'teki Uyvar seferinde de Cierdelen nemli bir mcadeleye sahne oldu. Kse Ali Paa, Grc Mehmed Paa, Ysuf Paa ve Sar Hseyin Paa idaresindeki kuvvetler 7 Austos 1663'te Cierdelen mevkiinde Uyvar Kalesi kumandan Kont Adam Forgch'n kuvvetlerini yenilgiye uratt. Macarlar yaklak 300 kii kaybettikleri gibi birok da esir verdiler. Bu umulmadk zafer Uyvar muhafzlarnda hayal krklna yol at, Osmanllar iinse tam bir moral kayna oldu. Uyvar fethedilip Uyvar eyaleti kurulduunda Estergon ile olan balants sebebiyle Cierdelen'in nemi daha da artt. Bu durum kprler ve yollarn yeniden tamiriyle de ortaya kmaktadr.

Cihad Kur'n- Kerm'de isim olarak drt, bundan treyen fiil eklinde yirmi drt yerde gemektedir; "cihad eden"
Estergon'dan Cierdelen'in bir grn

anlamndaki mchid ise iki yette zikredilmitir (bk. M. F. Abdibk, Mu'cem, "chd" md.l. Bu yetlerin bir ksmnda (mesel bk. et-Tevbe 9 / 4 1 , 44, 81, 86) cihad kelimesinden dorudan savan kastedildii anlalmakta, bir ksmnda da cihad "Allah'n rzsna uygun bir ekilde yaama abas" eklinde zetlenebilecek olan genel anlamyla gemektedir. Cihadla ilgili birok hadis mevcut olup (bk. Wensinck, Mu'cem, "chd" md.) bunlar baz 527

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHAD mstakil eserlere konu olduu gibi hadis mecmualarnda da "kitb'l-cihd" veya "fezil'l-cihd" balklar altnda toplanmtr. Genel anlamda cihaddan ve faziletinden bahseden hadisler yannda kime kar ve nasl cihad yaplacana dair eitli hadisler de vardr. "Mcahid nefsiyle cihad edendir" (Tirmiz, "Fez ' i l ' l - cihd", 2); "Mmin klc ve diliyle cihad eder" (Msned, III, 456); "Mriklere kar mallarnz, nefisleriniz ve dillerinizle cihad edin" ( Msned, III, 124; Eb Dvd, "Cihd", 17); "Cihadn en faziletlisi zalim sultann yannda hakk sylemektir" (Eb Dvd, "Melhim", 17; Tirmiz, "Fiten", 13) melindeki hadislerle Hz. Peygamber'in, mmetin iinde yapmayacaklar eyleri syleyen ve emrolunduklar eyleri yapmayan nesiller ortaya kacan haber vererek, "Kim onlarla eliyle cihad ederse o mmindir, kim onlarla diliyle cihad ederse o mmindir, kim onlarla kalbiyle cihad ederse o mmindir" (Mslim, "mn", 80) demesi, savaa kmakta olan slm ordusuna katlmak iin gelen birine annesinin ve babasnn hayatta olup olmadn sorarak hayatta olduklarn renmesi zerine, "O halde onlara hizmet yolunda -nefsinle- cihad et" (Buhri, "Cihd", 138; Mslim, "Birr", 5) buyurmas ve Hz. ie'nin, "Ey Allah'n resul! Gryoruz ki cihad amellerin en faziletlisidir; yleyse biz de cihad etmeli deil miyiz?" diye sormas zerine, "Sizin iin cihadn en faziletlisi makbul hacdr" (Buhr, "Cihd", 1) eklinde cevap vermesi, cihadn gerek kapsamn gerekse yntemlerini gstermesi bakmndan nemlidir. Buna gre cihad, hayatn gayesi olarak Allah'a kulluk etmek, Allah ve Resul'nn koyduu llerin fert ve toplum hayatna uygulanmasna almaktan slm' dier insanlara teblie, slm lkesini ve mslmanlar her trl tehlike ve saldrlara kar savunma ve bu konuda gerektiinde savamaya kadar kapsaml bir anlam tamakta; kalp, dil, e) ve silh gibi beer aksiyonun ortaya konulduu her vasta ile yaplabilmektedir. Hukukular, ilgili yet ve hadislerden hareketle cihad bu en geni anlamyla ele alp yorumlamalar ve nefse, eytana, fsklara ve inanmayanlara kar olmak zere ksmlara ayrmalar yannda (mesel bk. bn Rd, 1, 259; bn Kayyim, Zd'l-mecd, II, 39-40; evkn, VII, 236), genel olarak "gayri mslimlerle sava" eklindeki zel mnasn n plana kararak "Allah yolunda can, mal, dil ve dier vastalarla savata elden gelen g ve gayreti sarfetmek" eklinde tarif et528 miler (Ksn, VII, 97; bn bidn, IV, 121), bu anlamdaki cihadla ilgili hkmler zerinde geni olarak durmulardr. Normal artlarda cihadn farz- kifye, umumi seferberlii (neffr-i m) gerektiren bir tehlike ve saldr halinde ise farz- ayn olduu konusunda mslman hukukular gr birlii iindedirler. Ancak a'dan Ca'feriyye mezhebine gre slm' tebli iin dman lkesine ynelik olarak yaplan cihad, ancak msum imamn veya onun zellikle bu konuda yetkili kld nibinin iznine baldr. Gaybet* zamannda bu anlamda cihad sz konusu deildir. Dmann slm lkesine saldrmas halinde ise herhangi bir izne bal olmakszn kar konulur. Dier taraftan Hz. Peygamber'in bir sava dnnde syledii belirtilen ve daha ok tasavvuf ehlince nem atfedilen, "Kk cihaddan (sava) byk cihada (nefisle miicahede) dndk" sznn zayf (Ali el-Kri, s. 206-207), hatta uydurma olduu (bn Teymiyye, Mecm'u fetv, XI, 198) ileri srlmekle birlikte bn Kayyim el-Cevziyye, "Mcahid nefsiyle cihad edendir" (Tirmiz, "Fez' il'l - cihd", 2) melindeki hadise dayanarak kulun nefsiyle olan cihadnn d dmanlara kar gerekletirilen cihada nisbetle asl olduunu, Allah'n emirlerine uyma konusunda nefsiyle cihad edemeyen kimsenin dmanla cihad edemeyeceini belirtir (Zd'l-mecd, II, 38). Bu kapsam geniliine ramen slm hukukularnn daha ok "mslman olmayanlarla sava" anlamndaki cihada arlk vermeleri, bu tr cihadn hukuk bir mahiyet arzetmesi ve birtakm hukuk sonular dourmas sebebiyledir. Nitekim fkh kitaplarnda, bata sava ve bar mnasebetleri olmak zere devletler hukukuyla ilgili konularn ele alnd blmler "kitb'l-cihd" (veya kitb's-siyer) eklinde adlandrlmtr. Bunun yannda nefisle mcahede eklindeki cihadla daha ok tasavvuf ehli ilgilenmitir. Bu sebeple cihadn savatan ibaret olduunu dnmek gerei yanstmad gibi cihada yalnz sava anlamnn verilmesi, Kur'an ve Snnet'te ifade edilen anlam ve kapsam bakmndan eksik ve yanl saylr. Yukarda iaret edilen hadisler yannda, kfirlere boyun emeyip kendilerine kar Kur'an'la gl bir cihadn yaplmasn emreden yet ile (el-Furkn 25/52) Allah'n rzsn elde etmek iin cihad edenlere O'na ulatracak yollarn gsterileceini vaad eden yette (el-Ankebt 29/69) cihad kelimesinin sava anlamna gelmedii aktr. Ayrca mnafklarla sava gerektiren herhangi bir hkmn bulunmamasn ve fiilen de onlara kar hibir zaman savaa bavurulmamasn gz nne alan mfessirler, "Ey Peygamber! Kfirlerle ve mnafklarla cihad et" (et-Tevbe 9 / 73) melindeki yette geen cihadn hem kfirlere kar gerektiinde sava yapmay, hem de mnafklara kar kendilerini slm'a kazanmak iin delil serdetme, sertlik gsterme, onlar azarlama gibi silhl sava dnda baz yollara bavurmay ifade ettiini bildirmilerdir (bk. Fahreddin er-Rz, XVI, 135). Esasen Kur'n- Kerm'de, "iki grup arasnda meydana gelen silhl atma" anlamndaki sava karlnda harb (el-Mide 5/64 ; el-Enfl 8/57; Muhammed 47/4) ve ktl kelimeleriyle bunlarn trevleri kullanlmtr (mesel bk. el-Bakara 2 / 190-191, 193; en-Nis 4/74-76; et-Tevbe 9/12-13). Mslman hukukular, genel olarak cihadn anlam ve hkm yannda kfirlere kar cihadn hukuken mer olmasnn sebepleri zerinde de etraflca durmulardr. Konunun ele alnd Bat kaynaklarnn hemen hepsinde (mesel bk. Khadduri, War and Peace, s. 52-53, 144, 251 ; Tyan, II, 302; Fattal, s. 71; Kruse, s. 57, 65, 79; Lammens, s. 8; Massignon, s. 80-81; Lewis, s. 175; Lambton, s. 201) cihadn, btn dnya mslman oluncaya veya slm hkimiyetine boyun einceye kadar mslman olmayanlarla savamay ifade ettii ileri srlmtr. Fakihlerin baz ifadelerinden (a. bk.) hareketle bu iddiay ileri sren Batl aratrmaclardan hibirinin slm'da savan merluu ile ilgili olarak slm hukuk literatrnde ortaya konan grlere yer vermemesi ve bunlara ait tartmalar grmezlikten gelmeleri dikkat ekicidir. slm hukukular, Kur'an ve Snnet'te belirtilen esaslara gre gerek sava ncesi ve sava esnasnda, gerekse sonrasnda uyulmas gereken kurallar kendi zamanlarndaki artlar erevesinde en ince ayrntlarna kadar inceleyip tesbit ettikleri gibi (bk. SAVA) harbin merluu meselesini de tartmlardr. Hanefler ile birlikte Hanbel ve Mlik mezheplerine mensup hukukularn oluturduu ounlua gre slm'da savan sebebi, inanmayanlarn mslmanlara sava amalar ve tecavzkr olmalardr. filer ise onlarn kfir olmalarn bal bana bir sava sebebi saymlar, Zhirler'le baz Hanbel ve Mlik hukukular da bu gr benimsemilerdir (bk. zel, s. 80). Buna gre slm hukukularnn ounluu, savan meriyet sebebinin dmann te-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHAD cavz olduunu, mslmanlara kar savamayanlarla savamann ve sadece Mslmanl benimsemedii iin bir insan ldrmenin ciz olmadn belirtmitir. filer'le onlar destekleyen baz fakihlere gre mslmanlardan veya antlamal kimselerden bakas kalmayncaya kadar mmkn olduka savan srdrlmesi gereklidir. Bu hukukularn dayand balca deliller unlardr: 1. "Haram aylar kt zaman artk o mrikleri nerede bulursanz ldrn, onlar yakalayn, hapsedin, btn geit yerlerini tutun" (et-Tevbe 9 / 5 ) melindeki yet mslman olmayanlarla savamay, herhangi bir tecavze karlk verme artna balamakszn mutlak ekilde emretmekte ve harp sebebinin kfr olduunu gstermektedir. Bu gr benimsemi olanlar, mslmanlara kendileriyle savaanlarla savamalarn emreden yetin (el-Bakara 2 / 190) harbi mutlak olarak emreden yetlerle neshedildiini ileri srerler. 2. Hz. Peygamber'in, "nsanlarla, 'Allah'tan baka ilh yoktur' demelerine kadar savamakla emrolundum" (Buhr, "mn", 18; Eb Dvd, "Cihd", 104) melindeki hadisi de gayri mslimlerle sava sebebinin onlarn kfr olduunu gstermektedir. nk burada ancak onlarn mslman olmalar ile savatan vazgeilecei belirtilmitir. 3. Kfr byk bir su ve ayn zamanda "mnker'in en ktsdr. Bu sebeple onun devam etmesine izin vermek ciz deildir. Zira "mefsedet"in ortadan kaldrlmas vciptir; Allah' inkr ise mefsedetin en bydr. Savan mubah olmasn, inanmayanlarn mslmanlara kar harp amalarna, dmanlk ve tecavzde bulunmalarna balayan Hanef hukukularnn dayandklar deliller de unlardr: 1. "Mrikler sizinle nasl topyekn savayorlarsa siz de onlarla topyekn savan" (etTevbe 9 / 3 6 ) ; "Fitne kalmayncaya ve din de yalnz Allah'n oluncaya kadar onlarla savan. Vazgeerlerse artk zulmedenlerden bakasna hibir dmanlk yoktur" (el-Bakara 2/193) melindeki yetlerin ilkinde bn'l-Hmm'a gre mriklere kar giriilen sava onlarn mslmanlara sava amalar sebebine dayandrlm, ikincisinde ise sava, gayri mslimlerin g ve hkimiyetlerini zayflatarak mslmanlar dinleri hususunda fitneye drmelerine engel olmak maksadyla emredilmitir ( Fethu'l-kadr, V, 189). Esasen sava ilk emreden, "Size sava aanlarla Allah yolunda siz de savan, ancak ar gitmeyin, nk Allah ar gidenleri sevmez" (el-Bakara 2 / 190) melindeki yet de sava sebebinin yine sava olduunu gstermektedir (Debs, vr. 454 b ; bn Teymiyye, s. 123). 2. Hz. Peygamber sava srasnda bir kadnn ldrlm olduunu grnce, "Bu kadn savamyordu" diyerek honutsuzluunu ifade etmi, nc birliklerin banda bulunan Hlid b. Veld'e haber gndererek kadn ve ocuklarn ldrlmemesini emretmitir (bn Mce, "Cihd", 30; Hkim, II, 122; Beyhak, IX, 91). Bu olay, yalnz kfirlerin ktlklerini ve mslmaniar zerindeki her trl olumsuz tesirlerini nlemek iin savalacan gsterir (Serahs, X, 5). Eer savan sebebi kfr olsayd kfir kadnlarn da ldrlmesi gerekirdi. Kadn fiilen savamad iin ldrlmesinin haram olduu anlalmaktadr. Bunun gibi, dinden dnen kadnn ldrlmemesiyle ilgili hkm de kadnn muharip saylmamasyla izah edilmitir (Debs, vr. 202a b ; Radyyddin es-Serahs, vr. 408 b ). Ayn sebebe bal olarak savata ocuk, yal, kr ve hastalarla din adamlar ve iftiler gibi savaamayan veya fiilen muharip olmayanlarn da ldrlmeyecei hkme balanmtr. 3. Kalple ilgili bir durum olan inanmamann zarar bakasna dokunmad iin cezasnn da dnyada deil hirette verilmesi gerekir. Ancak inanmayan kimse mminlere sava at takdirde kfrnn zarar msum insanlara dokunmu olacandan kendisine karlk vermek vacip olur (Debs, vr. 454 a ; Radyyddin es-Serahs, vr. 381 b ; Ksn, IV, 3; Zeyla, VI, 104). 4. "Fitne kalmayncaya ve din de yalnz Allah'n oluncaya kadar onlarla savan. Vazgeerlerse artk zulmedenlerden bakasna hibir dmanlk yoktur" (el-Bakara 2/193) melindeki yet, harbin mer klnmasndaki maksadn kullarn Allah tarafndan imtihan edilmeleri deil dmann errini mslmanlardan defetmeleri olduunu gstermektedir (bn'lHmm, V, 190). Buna gre sava, ilh teklife muhatap ve onu yklenmeye uygun bulunan insann yok olmasna veya bnyesinin tahrip edilmesine yol atndan slm hukukunda "li-aynih hasen" deil "li-gayrih hasen" kabul edilmi, dmann stnlk ve mukavemetini krmak, bu suretle errini defetmek iin mer klnmtr (Debs, vr. 200 b ; Radyyddin es-Serahs, vr. 381 b ; Ksn, VII, 100). s. slm'a gre prensip olarak insan msumdur (bn Kayyim, Ahkm ehli'z-zimme, I, 11). Allah mahlkatn yok edilmesini murat etmedii gibi onlar ldrlmeleri iin de yaratmamtr. Debs bu hususta yle der: "Allah, emanetini yklenecek olan insan kan msum olarak yaratmtr; insan bu msumiyetle yaar ve ilh emaneti bunun sayesinde yklenip ifa edebilir. Dinin temel esaslar konusunda sorumluluun hem kfir hem de mslman iin sabit olduu hususunda hukukular arasnda gr birlii mevcuttur. nsan ancak iledii bir su sebebiyle ldrlebilir" (Debs, vr. 454 a ). 6. Kur'n- Kerm'de, kendileriyle savalan Ehl-i kitabn cizye vermesi halinde onlarla savatan vazgeilmesi emredilmitir (et-Tevbe 9/29). Sava onlarn kfrne ceza olarak mer klnm deildir; maksat onlarn mslmanlarla bar iinde yaamalarn salamaktr (a.g.e., vr. 203a). Bundan dolay muharip kfir (harb), zimm statsne girmeyi kabul edip fiilen sava terkettii takdirde katlini gerektiren sebep ortadan kalkt iin ldrlm e m e k t e d i r (a.g.e., vr. 209a; Radyyddin

es-Serahs, vr. 70 b ). Eer mslman olmayanlarla savan sebebi kfr olsayd savan son bulmas iin yette onlarn zimm olmalaryla yerinilmez, slmiyet'i kabul etmeleri art koulurdu. Savan merluuyla ilgili bu iki farkl gr savunanlardan harp sebebinin kfr olduunu ileri sren hukukularn delil gsterdii yetler, gayri mslimlerle giriilen sava srasnda veya bunu sonulandrmak iin takip edilecek hususlar aklamakta, savan niin yapldn deil nasl yaplacan gstermektedir. lk nzil olan yetlerde savan mer saylmasnn sebebinin kfirlerin saldr ve zulmleri olduu aka
belirtilmitir (el-Hac 2 2 / 3 9 - 4 0 ; el -Bakara 2 / 1 9 0 ; e n - N i s 4 / 7 5 ; e t - T e v b e 9 / 1 3 ) .

Son yetlerde ise sebebi bir kere daha tekrar etmeye gerek grlmeyip savata uygulanacak stratejiden sz edilmektedir. Bu yetlerin ilk nzil olan yetleri neshettii yolundaki iddiann ilm bir mesnedi yoktur. Sz konusu yetlerin uygulama alan ve artlar farkl olup aralarnda eliki bulunmad gibi ilk yetlerde tecavze kar savamann vcip olduu belirtildiinden bu tr yetlerin neshedilmi olduunu sylemek de mmkn deildir. Kfrn sava sebebi olduunu savunanlarn delil olarak gsterdikleri hadiste geen "insanlar"dan maksat zellikle Arap mrikleridir (Debs, vr. 209 a ). nk Arap olmayan mriklerle Ehl-i kitabn tbi olduu hkmler bu hadiste belirtilenden farkldr. Ehl-i kitapla yaplan sava onlarn cizye vermesiyle sona erer, mslman olmalar art de529

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHAD ildir (bk. et-Tevbe 9/29). Arap mrikleri ise batan beri slm'a ve mslmanlara kar dmanlk ve tecavzlerini srdrdkleri, yaplan antlamalar her defasnda bozduklar iin bunlarla mslman oluncaya kadar savalmas emredilmitir. slmiyet dinde basky kesinlikle yasaklam, zor ve bask altnda gerekleecek imann geersiz olduunu hkme balamtr. Kin ve nefrete yol aan sava bir tebli vastas olarak dnmek mmkn deildir. Ayrca inanmayan kimselerin hayatlarnn sonuna kadar her an iman etmeleri ihtimali vardr. mana gelmeleri iin onlarla savamak, sava srasnda ldrlenler iin bu imkn ortadan kaldrmaktadr. u halde mslmanlara silhl saldrda bulunmayan gayri mslimlere kar ncelikle yaplmas gereken ey onlarla savamak deil bar davet yollarna bavurmaktr
(bk. D A ' V E T ) .

lan savan errini defetmek, dmann sava terkederek mslmanlarla bar iine girmesini salamak olduunu sylemilerdir (Radyyddin es-Serahs, vr. 41 l b ; bn Nceym, V, 125). Btn bunlardan, mslman hukukularn kendi zamanlarndaki milletleraras artlar erevesinde gayri mslim dnyaya kar tam bir gvensizlik duyduklar anlalmaktadr. Birok yette de iaret edildii gibi (mesel bk. el-Enfl 8 / 2 6 ; el-Ahzb 33/10-13; et-Tevbe 9 / 8 , 10, 13; en-Nis 4/75), gerek Hz. Peygamber'in salnda gerekse sonraki devirler boyunca mslmanlarn mruz kaldklar dmanlk ve saldrlar bu gvensizliin temelini tekil etmi, slm dnyas ile gayri mslim dnya arasndaki ilikilerin dzenlenmesinde byk lde bu tarih tecrbe rol oynamtr. Bu hususu gz nne almadan mslmanlarn inanmayanlara kar tutumunu ve baz hukukularn cihada dair bir ksm yetlerle ilgili ar saylabilecek nesih iddialar ve yorumlarn salkl bir ekilde deerlendirmek mmkn deildir. slm hukukularnn, gayri mslimlerle ilikiler konusunda hkm verirken iinde bulunduklar tarih ve siyas artlar Batl aratrmaclar tarafndan dikkate alnmad gibi bu aratrmaclar hemen hemen btn gl lkelerin birbirleriyle atma halinde olduu Ortaa boyunca devletler arasnda hkm sren iliki biimini de yalnz mslmanlarn eseri olarak gstermeye almlardr (bk. Eb Sleyman, s. 46-67). Gerekte zellikle Hanefler'in cihada dair grleri milletleraras ilikilerde bar ve devletlerin eitliini esas almakla birlikte mevcut artlar bu anlayn geliip yerlemesine imkn vermemitir. Cihadn meriyetiyle ilgili olarak teoride birbirinden farkl grler ileri srmelerine ramen Hanef ve fi kaynaklarnda benzer gr ve ifadelerin yer almas, tamamen pratikteki artlarn ayn iliki biimini gerektirmi olmasyla izah edilebilir. Bir baka ifadeyle cihadn merluu konusunda nazar olarak bir grup kfr, bir grup da mslmanlara sava almasn esas almakla birlikte zellikle kilisenin etkisiyle daima canl tutulan dmanlk ve saldrlardan kaynaklanan artlar, uygulamada hem fler'in hem de Hanefler'in ayn iliki biiminde karar klmalarna yol amtr. Tarih boyunca mslman devletlerin gayri mslim lkelerle yaptklar savalarda her biri ayr ayr ele alnmak durumunda olan tarih, siyas, din birtakm sebepler bulunmakla birlikte, slm' tebli iin

giriilen fetih hareketleri de sz konusu lkelerdeki insanlar zorla slm'a sokmak amacyla deil ferd planda tebli imknnn bulunmad bu lkeleri herkesin diledii inanc serbeste seebilecei ekilde teblie amak gayesiyle yaplmtr. Nitekim slm'da mer kabul edilen sava iin cihad kelimesi kullanld gibi bu hareketleri istil ve smr savalarndan ayrmak iin de zellikle fetih (amak) tabiri kullanlmtr. Batl aratrmaclarn, cihadn merluunu kfr sebebine balayan baz ulemya ait gr ve szleri ele alarak genellemede bulunmalar ve bu ifadeleri maksatlarn aacak ekilde yorumlarken gayri mslim lkelerin tarih boyunca mslmanlara kar sergiledii saldrgan tavr konusunda sessizlii tercih etmeleri ibret vericidir. Halbuki Kur'an'n, mslmanlara kar dmanlk beslemeyen gayri mslimlerle iyi ilikiler kurma ynndeki ak tavsiyelerine (el-Ankebt 2 9 / 4 6 ; el-Mmtehine 60/8-9) ve slm tarihi boyunca gayri mslimlerin slm lkelerinde gven iinde yaam olmalarna karlk hristiyan lemi asrlar boyunca papaln da etkisiyle slm dnyasyla dmanca ilikiler iinde bulunmutur. Btn hristiyan Bat dnyasnn katld Hal seferleri ve bunun slm dnyasnda yol at ykmlar yannda Sicilya ve Endls'te insanln en ihtiaml medeniyetlerinden birini kurmu olan bir devleti ve milleti kknden yok edecek ldeki mslman kymn douran bu dmanln gnmz artlar, metotlar ve vastalaryla halen srdrld ynnde hemen btn mslman milletlerde genel bir kayg vardr. Bugn (1993) bata Bosna - Hersek'te olmak zere dnyann birok yerinde mslmanlarn mal, can, namus, tarih eserler ve din kurumlar gibi btn deerlerine kar srdrlen tecavzler, tarihte olduu gibi gnmzde de mslman milletlerin onlarla ilgili kayg ve kukularn hakl gsterecek niteliktedir. Ayrca son birka asrdan beri Batnn slm dnyasna ynelik smrgeci politikalar ve bunun dourduu sonular, tarih boyunca slm dnyasnda yaayan gayri mslimlere can ve mal gvenlii salamann da tesinde din ve mill kimliklerini koruma konusunda tannan imkn ve hogr ile karlatrldnda, iki din ve medeniyetten (slm-Hristiyanlk) hangisinin dier din mensuplarna kar daha saygl ve msamahal davrandn ak bir biimde grmek mmkndr. Cihad, mslmann Allah'a kulluk ve onun rzsn temin iin slm esaslarn

Sava sebebinin kfr olduunu ileri sren hukukular bu hkme varrken kendi zamanlarndaki milletleraras artlardan, mslmanlarn devaml olarak kfirlerin tecavzlerine uram olmas vkasndan etkilenmi olmaldrlar. Gayri mslimlerin mslmanlara kar sava amalarn cihadn sebebi sayan Hanef hukukularn ayn zamanda cihadn farz- kifye olduunu, gayri mslimler kendileriyle bilfiil savamasalar bile onlarla savamann mslmanlar iin bir vecbe tekil ettiini belirtmeleri (Zeyla, III, 241; bnu 1-Hmm, V, 193; bn Abidn, IV, 123) bir eliki olmayp kendi zamanlarnda mslmanlarla gayri mslimler arasnda srekli sava halinin mevcut olduunu, dmann glenmesini ve saldrlarn nlemek iin kar saldrlarn srdrldn gsterir. Ayn ifadeleri eserinde kaydeden Serahsnin buna karlk bir yerde, "Kfrn fitnesini ve kfirlerin errini mslmanlardan defetmek iin savalr" (el-Mebst, X, 2-3, 5; ayrca bk. Zeyla, III, 245; bnu 1-Hmm, V, 204 ; bn Nceym, V, 85); bir baka yerde de, "Cihaddan maksat mslmanlarn emniyet iinde olmalar, din ve dnya ilerini yrtmeye imkn bulmalardr" (el-Mebst, X, 3) demesi bunun ak delillerinden biridir. Nitekim Debs Ehl-i kitap'la sava emreden yeti (et-Tevbe 9 / 2 9 ) yorumlarken bu savan gayesini onlarn mslmanlarla bar iinde yaamalarn salamak eklinde izah etmi (el-Esrr, vr. 203a), dier baz Hanef limleri de gayri mslimlerle cizye karlnda yaplan antlamadan (zimmet akdi) gdlen gayenin mslmanlara kar a530

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHAD renme, retme, ferd ve itima planda yaama, yaanmasna alma, slm' tebli ve bu hususlarda ite ve dta karlaaca engelleri ama konusunda iinde bulunmas gereken uurlu ve srekli gayret ve aksiyon halini ifade eder. "Bizim -rzmza ulamak iin- urumuzda cihad edenlere elbette -bize ulatracakyollarmz gstereceiz" (el-Ankebt 29/ 691 ve, "Allah urunda -Allah'n rzsna ulamak urunda- hakkyla cihad edin" (el-Hac 22/781 melindeki yetler cihadn bu kapsaml anlamn iermektedir. Mslmanlarn btn hayat ve faaliyetinin Allah rzsn kazanmaya ynelik olmas gerektii ve bu anlamdaki btn gayretler cihad kavram iinde mtalaa edildiinden Allah rzsna ulamak iin bavurulan bir sava da cihad saylr. Esasen istil, smr ve tecavz iin yaplan savalar tanmayan slm dini (bk. el-Bakara 2/205; en-Nis 4 / 9 4 ; el-Kasas 28/83; e-r 42/41-42), savaa ancak mslmanlarn can ve mal gvenliini salamak, hak ve hrriyetlerini korumak, slm'a ve slm lkelerine ynelik saldrlar nlemek amacyla bavurulacan hkme balam ve mer grd bu sava dierlerinden ayrmak iin de ona cihad adn vermitir. Bunun yannda Kur'n- Kerm'in, mslmanlarn sadece en gzel ekilde tebli yapmakla mkellef olduklarn (el-Mide 5 / 6 7 ; en-Nahl 16/125; el-Ankebt 29/46), birine dini kabul ettirmek iin bask yaplamayacan ve bask altnda gerekleecek imann geersiz olduunu aka belirten hkmlerini (el-Bakara 2 / 2 5 6 ; Ynus 10/99; el-Kehf 18/29; el-Hucurt 49/14) gz ard ederek cihad gayri mslimleri zorla mslman yapmann bir vastas olarak takdim etmek ve, "Ey insanlar! Dmanla karlamay temenni etmeyin, Allah'tan fiyet (esenlik ve bar) dileyin. Fakat dmanla karlanca da sabredin ve bilin ki cennet kllarn glgesi altndadr" (Buhr, "Cihd", 112, 156; Mslim, "Cihd", 19-20; Eb Dvd, "Cihd", 89) diyen rahmet peygamberini dnyaya sava iln etmi gibi gstermek ilm gerekler yannda ahlk llerle de badamaz. Batl aratrmaclarn cihadn anlam ve mahiyetiyle ilgili olarak gerei yanstmayan grleri yannda cihad "mukaddes sava" (holy war, guerre sainte) eklinde tercme etmeleri de doru deildir. Cihad kelimesi her zaman sava anlamn ifade etmedii gibi pratikte savan mukaddes saylmas da hayat anlayndan kaynaklanmaktadr. Mslman, Bat hayat anlayna gre mukaddes saylabilecek belki tek ey olan ibadeti bile gsteri veya madd menfaat maksadyla yapar da Allah'n rzsn gzetmezse dince makbul saylan bir i yapm olmaz, hatta bu durum onu irke kadar gtrebilir. Buna karlk onlarca mukaddes saylmayan yeme, ime gibi tabii eyleri, ilh bir emanet olan hayatn srdrlmesi, saln korunmas ve dolaysyla yaratann rzsna vesile olacak davranlarda bulunmak amacyla yaparsa bu bir ibadet olur. Sava da byledir ve yalnz Allah rzs iin yaplr (M. Hamdullah, s. 93-94). slm'n bu hayat anlay Kur'n- Kerm'de, "De ki, phesiz benim namazm da ibadetlerim de hayatm da lmm de lemlerin rabbi Allah iindir" (el-En'm 6/162) eklinde dile getirildii gibi bir baka yette de, "man edenler Allah yolunda savarlar, inkr edenler ise eytann (tgt) yolunda savarlar" (en-Nis 4 / 7 6 ) denilmitir.
BBLYOGRAFYA: Lisn'l-cArab, "chd" md.; et-Tacrift, "cihd" md.; Tc'l-^rs, "chd" md.; Tehnev, Kef, "cihd" md.; M. F. AbdlbkI, Mu c cem, "chd" md.; VVensinck, Mu'cem, "chd" md.; Msned, III, 124, 456; VI, 120, 121; Buhr, "Cihd", 1, 2, 112, 138, 156; "mn", 18; Mslim. "Cihd", 19-20, "mn", 80, "mre", 108, 122, "Birr", 5; bn Mce, "Cihd", 30; Eb Dvd, "Cihd", 17, 89, 104, "Melhim", 17; Tirmiz, "Fez 3 il'l- cihd", 2, "Fiten", 13; Hkim, elMstedrek, II, 78, 122; Abdullah b. Mbarek, Kitb'I-Cihd, Beyrut 1409/1988; bn Eb sim, Kitb'I-Cihd (nr. Msid b. Sleyman), l-II, Medine 1409/1989; Debs, el-Esrr, Sleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 102, vr. 192"-209 a , 4 5 4 a b ; Beyhak. es-Snen'l-kbr, IX, 91; Serahs, e/-Mebst, X, 2-5; Eb Bekir bn'l-Arab, Ahkm'l-Kur'n, Beyrut 1392/1972, I, 109-110; II, 894; Radyyddin es-Serahs, el-Muht, Kayseri Rid Efendi Ktp., nr. 394, vr. 70 b , 381 b , 411"; Ksn, B e d ' / ' , V, 3; VII, 97, 100; bn Rd, el-Mukaddlmt, Kahire 1325, I, 259; Fahreddin er-Rz, Mefthu'l-ayb, V, 214-218; XVI, 135; Muhakkik el-Hill, er*icu'l-lslm (nr. Abdlhseyin Muhammed Ali), Beyrut 1403/1983, I, 307313; bn Teymiyye. es-Siyset'-er'iyye, Kahire 1374/1955, s. 123; a.mlf, M e c m ' u fetv, XI, 198; Zeyla, Tebyn'l-hak''ik, Bulak 1313, III, 241, 245; VI, 104; bn Kayyim el-Cevziyye, Zd'l-me'd, Kahire 1369/1950, II, 3840; a.mlf., Ahkm ehli'z-zimme (nr. Subh es-Slih), Dmak 1381/1961,1, 11, 17; bn'lHmm, Fethu'l-kadr (Kahire), V, 189-193, 204; bn'n-Nehhs ed-Dimyt, Meri'u'l-evk il meri'i'l-'uk (nr. Idrs Muhammed Ali Muhammed Hlid stanbul), l-II, Beyrut 1410/ 1990; bn Nceym, el-Bahr, V, 84-85, 125; bn Hacer el-Heytem, Tuhfet'l-muhtc, Kahire 1315, IX, 212-213; Hatb e-irbn, Muni'lmuhtc, Kahire 1378/1958, IV, 210; Ali el-Kr, ei-Esrr'l-merf'a (nr. Muhammed esSabba), Beyrut 1391/1971, s. 206-207; evkn, Neyl'l-evtr, VII, 236; bn bidn, Redd'lmuhtr (Kahire), IV, 121, 123; L. Massignon, La Cr/se de l'autorite religieuse et le Califat en slam, Paris 1925, s. 80-81; Abdlvehhb Hallf, es-Siyset'-er *iyye, Kahire 1350, s. 64-65, 77-78, 90; H. Lammens, L'Islam, Beyrouth 1943, s. 8; Majid Khadduri, War and Peace in the law of slam, Baltimore 1955, tr.yer.; a.mlf., "International Law", Law in the Middle East (ed. M. Khadduri H. |. Liebesny), Washington 1955, I, 349-372; E. Tyan, lnstitutions du Droit Public Musulman, Paris 1956, I, 302; a.mlf., "Djihad", El2 (ng.), II, 538-540; A. Fattal, Le Statut legal des non-musulmans en pays d'lslam, Beyrut 1958, s. 71; Abdurrahman Azzm, Ebed Rislet (trc. Hasan Hsn Erdem), istanbul 1961, s. 113-163; Muhammed Hamdullah, islm'n Hukuk ilmine Yardmlar (haz. Salih Tu), stanbul 1962, s. 93-94; a.mlf.. slm'da Devlet daresi (trc. Kemal Kuu), stanbul 1963, s. 130-137 ve tr.yer.; Mustafa Vehbe ez-Zhayl. r'l-harb fi'l-fkhi'I-slm, Dmak 1385/1965, tr.yer.; Kmil Selme ed-Daks, el-'Alkt'd-devliyye fi'l-slm, Cidde 1396/ 1976, tr.yer.; Ahmed Reid Turnagil, slmiyet ve Milletler Hukuku, stanbul 1977, s. 8081, 107-108, 125-126, 210; Zafr el-Ksm, cmme el-Cihd ve'l-hukku'd-devliyyet'lfi'l-slm, Beyrut'1402/1982; Seyyid Abdlhfz Abdrabbih. Felsefet'l-cihd fi'l-slm, Beyrut 1402/1982; Abdlhamd Ahmed Eb Sleyman, slm'n Uluslararas ilikiler Kuram (trc. Fehmi Koru), stanbul 1985; Ann K. S. Lambton, State and Government in Medieval slam, Oxford 1985, s. 201-219; Ali b. Nfey' elUlyn, Ehemmiyyet'l-cihd f neri'd-da cveti'l-lslmiyye ve'r-red cale't-tav3ifi'd-dlle fh, Riyad 1405/1985; Ahmet zel, sm Hukukunda lke Kavram: Darlislm-Darlharb, stanbul 1991, s. 23-26, 32, 59-105; M. Hasan en-Necef, Cevhir'l-kelm, Beyrut, ts. (Dru hyi't-trsi'l-Arab), XXI, 3-52; Bursal M. Tahir, "Fezi'l-i Cihd Hakknda M e l l e f t - Osmniyye", SM, IX/46 (1331), s. 347-348; Cl. Huart, "Le Droit de la Guerre", RMM, XI (1907), s. 331-347; M. Snouck Hurgronje, "La Propagation de l'Islam, Particulierement dans l ' A r c h i p e l des Indes Orientales", a.e., XIV (1981), s. 381-449; Edward J. Jurji, "The Islamic T h e o r y of War", MW, XXX (1940), s. 332342; Hans Kruse, "slm Devletler Hukukunun Ortaya k" (trc. Y. Ziya Kavak), (TED, IV/ 3-4 (1971), s. 54-82; S. Abdullah Schleifer, "Jihad and Traditional Islamic Consciousness", 1Q, XXVII/4 (1983), s. 173-203; Bernard Levvis, "Politics and War", The Legacy of slam (ed. |. Schacht - C. E. Bosworth), Oxford 1.974, s. 156-210; Rudolph Peters, "Jihad", ER, VIII, 88-

FFL A H M E T

ZEL

Gnmzde Cihad. Cihadn szlk ve terim mnalar, muhtelif yet ve hadislerin ereveledii boyutlar, ayrca Hz. Peygamber'in cihadla ilgili uygulamalar dikkate alndnda bu faaliyetin sadece mslman olmayan unsurlarla savamaktan ibaret olmad grlr. Ahd-i Atk, Ahd-i Cedd ve Kur'n- Kerm'de mcadelelerine yer verilen, ksas- enbiy trndeki eserlerde hayat hikyeleri 531

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHAD anlatlan gemi peygamberlerin birounun fiilen savamad bilinmektedir. Buna ramen onlarn, "hakk stn ve hkim klmak iin gayret sarfetme" anlamna gelen cihad grevini yerine getirdiklerinde phe yoktur. Kur'an'da savaa izin verildiini ifade eden ilk yet Medine'de nzil olan sreler arasnda yer almaktadr (el-Hac 22/39). Halbuki Mekk sreler iinde de gerek Hz. Peygamber'e gerekse dier mslmanlara Allah yolunda gayret gstermelerini, glklere gs germelerini, kfirlere boyun emeden Kur'an'a dayanarak onlara kar "byk bir mcadele" (cihd- kebr) vermelerini emreden yetler mevcuttur (bk. en-Nahl 16/110; el-Furkn 25/ 52; el-Ankebt 29/69). Cihadn sava ekline izin veren yetin Hz. Peygamber'in hicreti srasnda veya bundan ksa bir mddet sonra indii genel kabul gren bir gr olduu halde (bk. Taber, XVII, 122-124) bn Him bu tarihi biraz daha eskiye, kinci Akabe Biati'na kadar gtrmekte, bundan nce Hz. Peygamber'e ve mslmanlara, maruz kalacaklar btn olumsuz davranlar karsnda Allah'a dua etmeleri, ikencelere sabr gstermeleri ve kaba hareketlere msamaha ile mukabele etmeleri ynnde tavsiyelerde bulunulduunu kaydetmektedir (es-Sre, 1,468). phe yok ki Reslullah'n ve ilk mslmanlarn bu davranlar da cihad nitelii tayordu. Hac sresinin 39. yeti, mslmanlarn zulme maruz kalm, haksz yere yurtlarndan karlm ve tevhid inancn terketmeleri iin ikenceye tbi tutulmu olmalar halinde savaa izin vermektedir. Nitekim fitne ortadan kalkncaya kadar mslman olmayan unsurlarla savamay emreden yetteki (el-Bakara 2/193) "fitne" kelimesi de "mmini tevhid inancndan vazgeirme eylemi" olarak tefsir edilmitir (bn Him, 1, 468; Taber, II, 112-113). Cihadn terkedilmesi halinde yeryznde bir fitne, byk bir fesad bagstereceini ifade eden yetteki (el-Enfl 8 / 7 3 ) fitne ve fesaddan maksat da bata tevhid inanc olmak zere ilh hkmlerin ve insan haklarnn inenmesi olmaldr. eitli yetler mslmanlar, peygamberler tarihinde nemli bir yeri olan Hz. brhim'in yolunu takip eden "sekin ve en hayrl mmet" olarak niteler. nk onlar btn glklere ramen iman yolundan ayrlmazlar; din tutum asndan arlktan kanrlar; iyilie arp ktl nlemeye alrlar (bk. el-Bakara 2 / 4 3 ; l-i mrn 3 / 1 1 0 ; el-Hac 22/ 532 78). Kur'n- Kerm'in mslman milletler iin belirledii bu stat ve onlara ykledii bu grev, vahiy ve peygamberler tarihinin seyriyle de paralellik arzetmektedir. nk Hz. s hari Hz. Muhammed'den nceki peygamberlerin teblileri hem snrl bir zamana, mekna ve insan topluluuna mnhasr kalm, hem de bu tebliler gerei gibi korunamamtr. Belli (sekin) bir rkn dini eklinde telakki edilen Yahudilik'le birlikte Hristiyanln da orijinal vahiyleri eksiksiz ve yanlsz olarak sonraki zamanlara intikal etmemitir. Mslmanlkta ise son ilh vahiy ilk gnden itibaren hem yazya geirilmi hem de hfzalarda korunmu ve bylece gnmze aktarlmtr. Buna gre son vahiy Kur'an, son din de slm'dr ve bu dinde niha ifadesini bulan ilh gerekleri insanla duyurmak, tarihteki btn peygamberlerin mcadelelerini srdren bir aba yani bir cihaddr. Nitekim geni boyutlar ile cihad faaliyetlerinde bulunan mslmanlar bu grevi, Hz. Muhammed bata olmak zere btn peygamberlerin bir misyonu olarak ifa ettiklerine inanrlar. Kur'n- Kerm'de Hz. Muhammed'in vahyi ile gemi peygamberlerin vahiyleri, onun mcadelesiyle eskilerin mcadeleleri arasnda sk sk balant kurulmas da bu gerein ak bir delilini oluturur (M. Fris Berekt, s. 219-359). slm'da ifadesini bulan btn cepheleriyle ilh mesaj insanla duyurma amacn gden, bu sebeple de her devirde canl tutulmas zorunlu olan cihad faaliyetinin gnmz artlarnda hangi metotlarla yrtlmesi icap ettii, zerinde durulmas gereken bir konudur. Cihadn tabii ve kalc yntemlerini mnev ve madd olmak zere ikiye ayrmak mmkndr. Her iki yntemi de bir arada zikreden Nahl sresindeki davet yeti (16/125) nce mnev nitelikteki hikmeti ve gzel d, sonra da en gzel metotla olmak artyla madd ve beden mcadele faktrn nerir. "De ki, ite benim yolum; ben de bana bal olanlar da bilinle ve basiretle Allah'a davet etmekteyiz" (Ysuf 12/108) ve, "De ki, ben size tek eyi tlemekteyim: Topluluk veya fert halinde Allah'n huzurunda durup derin derin dnmenizi..." (Sebe' 34/46; Rz, XXV, 269) melindeki yetler mnev yntemi hem aklamakta hem de desteklemektedir. Silhl savan da dahil olduu ve ilgili yetlerde olabildiince gzel bir ekilde yrtlmesi istenen madd nitelikteki yntemin rnek saylabilecek ilk uygulamalar Asr- sadet'in daha ok Medine dneminde gze arpar. Geni anlamyla cihada ve davete ilikin yet ve hadislerle slm dnce hareketlerinin tarih geliimi dikkate alndnda gnmz inan ve fikir akmlar, ideolojileri ve hkimiyet emelleri karsnda cihad yrtecek kii ve zmrelerin ncelikle ilim ve imanla donanmalar gerektii ortaya kar. Kur'n- Kerm okumay, Allah adna okuyup yazmay ve bilinmesi gereken eyleri renmeyi emreden yetlerle nzil olmaya balamtr (bk. el-Alak 96/1-5). Sade bir mslman ve mmin olabilmek iin slm'n temel hkmlerini renmekle yetinilebilecei halde slm'a davet grevini yrtecek mcahid bilinli ve basiretli olmak (bk. Ysuf 12/108), yani davasnn dayand ak seik delillere, dorularla yanllar kesin olarak ayrp ortaya koyma imkn veren bilgilere vkf olmak ve bunlara dayanarak faaliyetini srdrmek zorundadr (bk. evkn, III, 68). Kur'n- Kerm'de Ehl-i kitabn bilerek ve uurlu olarak dorularla yanllar birbirine kartrdklarn ifade eden yetler (el-Bakara 2 / 4 2 ; l-i mrn 3/71), bir yandan Ehl-i kitab bu haksz tutumundan dolay itham ederken te yandan mslman davetilerin dorular ve yanllar hakknda gerektii ekilde bilgilenmelerini, bu suretle Ehl-i kitabn belirtilen taktikleri karsnda ilm olarak hazrlkl bulunmalarn isteyen bir uyar nitelii tamaktadr. Burada ayrca dinin bir btn olarak alnmas gerektii de vurgulanmaktadr. Zira ferdin, ailenin ve btn kurumlaryla toplumun hayatna yn verecek dzenlemeler getiren slm'n bu dzenlemelerinde ayrm yapld takdirde Mslmanln zelliini kaybedecei ve tahrife uram eski dinlerin durumuna decei aktr. Halbuki slmiyet bir daha yenilenmeyecek olan son ilh dindir. Kur'n- Kerm'de, bata tahrifi Ehl-i kitap bilginleri olmak zere dini yozlatrmaya taraftar olan gruplara yle hitap edilir: "Kitabn bir ksmna inanp bir ksmn inkr m ediyorsunuz? unu bilin ki iinizde byle yapanlarn kbeti dnya hayatnda rezil olmaktan baka bir ey deildir. Kyamet gnnde ise onlar azabn en iddetlisine maruz kalacaklardr" (el-Bakara 2/85). ' l - y kelimetullah* iin yaplan cihada katkda bulunmann dier bir art dinin ortaya koyduu inan esaslan-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHAD na iman etmek, slmiyet'in btn dnyaya huzur ve mutluluk getirecek, btn insanl karanlklardan aydnla karacak yegne ve en mkemmel din olduuna samimiyetle inanmaktr. Kur'n- Kerm'in, Hz. Muhammed ile ilk mcahidler olan dier mslmanlarn Allah'n indirdii gereklere, Allah'a ve dier inan esaslarna iman ettiklerini, "duyduk ve itaat ettik" diyerek samimi inan ve teslimiyetlerini gsterdiklerini bildiren yeti (el-Bakara 2/285) dikkat ekicidir. Bu yet, Hz. Peygamber ve arkadalarnn davasn yrttkleri dine nce kendilerinin inanp balandklarn, bylece davalar ile inanlar arasnda bir eliki bulunmadn gstermektedir. te yandan mnafklarn pek ok yette ar ifadelerle sulanmalarnn sebebi de iine dtkleri bu elikidir. Kur'n- Kerm, samimi bir dindarlk halini alarak kiinin btn benliini saran imann cihad azmini ve iradesini glendireceine de iaret eder (l-i mrn 3/173). Ayrca ilk dnem mnafklarnn cihad hareketlerinde daima geveklik gsterdiklerine ilikin yetler (mesel bk. l-i mrn 3/167; et-Tevbe 9 / 8 1 ) imanla ilgili tereddt ve elikilerin cihad iradesini sarstn ortaya koymaktadr. Din insanlar dnya ve hiret iyiliine davet eden ilh bir kurum olduuna gre (bk. Tehnev, Keaf, "chd" md.) din davetilerinin davet ettikleri ilkelerle yaaylarnn uyumlu olmas, iyinin canl temsilcileri durumunda bulunmalar kanlmaz bir zarurettir. Kur'an'da yahudi bilginlerinin insanlara iyilii emrederken kendilerini unutmalar sorgulayc ve knayc bir slpla dile getirilmekte ve byle bir davrann selim aklla badaamayaca ifade edilmektedir (el-Bakara 2/44). Gnmz artlar iinde takip edilmesi gereken cihad yntemlerini ekonomi, kltr ve son olarak savala ilgili olmak zere noktada toplamak mmkndr. 1. Ekonomi Sava. Kur'n-1 Kerm'de, d grn itibariyle inanl ve samimi grnen, fakat iinde mslmanlara kar iddetli husumet duygular besleyen bir tipten sz edilirken bu tip insanlarn yetki ve imknlara sahip olduklarnda yeryznde ekini ve nesli bozmak iin aba gsterecekleri ifade edilmektedir (el-Bakara 2/204-205). Baz mfessirler bu yetleri, nzl sebeplerini oluturan Asr- sadet'te cereyan etmi olaylarla snrlamak istemilerse de mfessirlerin ounluuna gre yetlerin mna ve muhtevas mutlak olup her dnem ve meknn hak-btl mcadelesini kapsamaktadr (Rz, V, 214-218). Ekonomik sava konusunda slmiyet bir taraftan faiz, ihtikr, rvet ve hrszlk gibi haksz yollarla kazan elde etmeyi yasaklamak, israfa kar tedbirler getirip kanaatkrl tevik etmek suretiyle mslman toplumu mer bir ekonomik dzen iinde glendirmeyi amalam, dier taraftan asker g yannda ekonomik gce sahip olmann da nemini eitli vesilelerle vurgulamtr. Cihadla ilgili yetlerin oka yer ald Enfl sresinde, mslmanlarn ancak bir ksmndan haberdar olabildii, fakat Allah katnda mlum olan dmanlar iin caydrc nitelik tayacak kadar g kazanma yolunda gayret sarfedilmesi emredilmi ve Allah yolunda harcanacak eylerin hibirinin zayi olmayaca hatrlatlmtr (8/60). Hz. Peygamber'in, "Veren el alan elden hayrldr" (Buhr, "Zekt", 18) melindeki sz de ekonomik gcn nemini vurgulayan hakmne bir ifadedir. 2. Kltr Sava. slm dinindeki btn emir ve tavsiyeler yeryznn halifesi kabul edilen insann korunmas, gelitirilmesi ve yceltilmesini hedef almtr. Bu sebeple slmiyet'in btla kar hakk ayakta tutma ve glendirme savanda insan neslinin korunmas ve salkl gelitirilmesine ok nem verdii grlr. Kur'n- Kerm'de bozguncu glerin nesli tahrip etmeye ynelik faaliyetlerine dikkat ekilmi (el-Bakara 2 / 205; Muhammed 47/22), genlerin bu tahriplerden korunmasna ynelik emir ve tavsiyeler, ocuun ana rahminde teekklnden itibaren insann lmne kadar uzanan btn safhalar kapsamtr. Kur'an'da fiil sava iin kullanlan "nefr" (hcum etmek) kelimesi, din ilimlerinde uzmanlamak ve lke insannn kltrel gelimesine katkda bulunmak amacyla srdrlecek ilm almalar iin de kullanlm ve her eli kl tutann cephe savana kmayp bazlarnn kendilerini kltr savana vakfetmelerinin gerei zerinde nemle durulmutur (et-Tevbe 9/122). amzn kitleler aras etkileim ve mcadele metotlar iinde kltrn ilk srada yer ald muhakkaktr. Bundan dolay gnmzde cihadn, gemite olduundan daha fazla cephe savandan ekonomi ve kltr mcadelesi alanlarna kaydrlmas zarureti domutur. 3. Silhl Sava. Hak ile btl arasndaki mcadelenin kyamete kadar sreceini ifade eden Hz. Peygamber (Eb Dvd, "Cihd", 33), "Dmanla karlamay temenni etmeyin, fakat buna mecbur kaldnz takdirde tahamml gsterin, Allah'tan daima esenlik ve bar dileyin" (Buhr, "Cihd", 112; Mslim, "Cihd", 19) melindeki hadisiyle hem sulh ve sknun deerini, hem de gerektiinde btla kar fiil mcadelede sabr ve sebatn gerekliliini gstermitir. Btn temennilere ramen savaa engel olunamamas, bu arada semav dinlerin ve ilh vahiylerin kalc deerlerini ieren slm dini ile mensuplarna ynelik hareketlerin daima potansiyel bir saldr ve tahrip riski tamas, mslmanlarn her zaman silhl savaa hazrlkl bulunmalar zaruretini dourmakta ve bu bakmdan Kur'n- Kerm'in, "Onlara kar elinizden geldiince kuvvet ve -cihad iin- balanp beslenen atlar -sava ara ve gereleri- hazrlaynz ki bununla Allah'n dmann ve sizin dmannz, bunlardan baka sizin bilmediiniz, Allah'n bildii dier dmanlar korkutup cesaretlerini kirasnz" (el-Enfl rumaktadr. Ehl-i kitap'tan, onlara gnderilen Tevrat ile ncil'den ska sz edilen Mide sresinde hak-btl mcadelesinin hakkn yozlatrlmas biimine deinilmekte, Hz. Peygamber'den Ehl-i kitabn bozulmu din anlayna uymamas istenmekte, onlarn son vahiyden saptrma gayesi gden faaliyetleri karsnda dikkatli olmas gerektii vurgulanmaktadr (5/48-49). Bakara sresinde de yahudilerle hristiyanlarn, kendi dinlerini benimsemedike Hz. Peygamber'den, dolaysyla mslmanlardan memnun olmayacaklar hatrlatldktan sonra yle denilmektedir: "Gerekte yegne doru yol Allah'n gsterdii yoldur. Eer sana gelen ilimden sonra onlarn arzularna uyacak olursan Allah'a kar hibir dostun ve hibir yardmcn olamaz" (2/120). Esasen gemite ve bugn mslmanlara kar vuku bulan saldrlar, ounlukla mslmanlarn temsil ettii slmiyet'e ve mslmanlarca orijinalitesi korunmu olan vahye kar alm savalardr. Dolaysyla byle bir savaa kar gerek moral deerler ynnden gerekse ilm, ekonomik ve teknik ynlerden hazrlkl olmak ve nihayet savaa savala karlk vermek de cihad faaliyetlerinden biridir. Cihadn fazileti konusu slm telif tarihinde nemli bir yer tutar. Kur'n- Ke533 8/60) melindeki yeti bugn de nemini ko-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHAD rm'deki birok emir ve tavsiye geni anlamda cihadla ilgilidir. zel olarak cihad konu edinen yetlerde "iman, hicret, Allah yolunda malla ve canla cihad" unsurlar zikredilmekte ve bu hasletlere sahip bulunanlarn Allah ile olan dostluklarna sadk kaldklar, ebed mutlulua ve her eyin stnde Allah rzsna ulaacaklar ifade edilmektedir (mesel bk. en-Nis 4/95-96; et-Tevbe 9/20-21; el-Hucurt 49/15). Ktb-i Sitte bata olmak zere birok hadis mecmuasnda cihadla ilgili hadisler "el-cihd", "fezil'l-cihd", "el-cihd ve's-siyer", "es-siyer", "el-megaz" gibi zel blmler halinde toplanm, dier blmlerde de yeri geldike ayn konudaki rivayetler zikredilmitir. Bu tr hadislerin bir ksmnda Hz. Peygamber, muhatabnn durumuna gre, bazan anne ve babaya hizmet etmeyi, bazan da hac ibadetini yerine getirmeyi cihad saymtr. Ancak cihada ilikin hadislerin ounda Allah yolunda mal ile, can ile veya her ikisiyle cihad edenin, insanln mutluluunu salama ve Allah rzsna ulama yolunda elde edecei mnev dereceler zendirici anlatmlarla dile getirilmitir. Cihad, emir bi'l-ma'rf nehiy ani'l-mnker* erevesinde kelm ve mezhepler tarihinde, ayrca ahlk ilminde de ele alnp ilenmekte, fkhta ise sava hkmleri asndan sz konusu edilmektedir. Abdullah b. Mbrek'in Kitb'iCihd' ile bu konunun ilk eseri olarak bilinmektedir. bn Eb sm'n Kitb'i-Cihd' bn'n-Nehhs'n Meri^u'i-evk'mm Sebirred L
1223 (1808)

BHHESsS

1S8JS' l t
tarihli chdr/ye kuruu
(istanbul Arkeoloji Mzesi. Tehir. nr. 1966) JSK^"'

M
H

J E? " ffigj
H

vf

l'i :
>

j||||

CHDYYE

edindi. Ayrca hat dersleri ald ve Farsa rendi. 1875'te Emr Ahmed Ali Han ile evlendi. Bu evlilikten 1876'da Muhammed Nasrullah Han. 1877'de Hfz Ubeydullah Han ve 1894'te Muhammed Hamdullah Han adlarnda olu oldu. Annesi ah Cihan Begm'n 16 Haziran 1901'de vefat zerine onun Lord Canning ile yapt anlama gereince Cihan Begm "sultan" unvanyla tahta geti. Ancak 1902'de kocas lnce pek ok problemle kar karya kald. Bu arada boalan devlet hazinesine gelir yollar arad. Byk olu Muhammed Nasrullah Han'n yardmlaryla lke idaresinde ve hukuk sisteminde reformlar yapt. 1903'te hacca gitti. Cihan Begm 1908'den nce stanbul'a gidip Osmanl Sultan li. Abdlhamid ile grt gibi oullar Hamdullah Han ve Ubeydullah Han ile 1911 'de tekrar stanbul'a gitti ve Sultan Read tarafndan kabul edildi. Fakat bu grmeler dost ziyaretinden teye gemedi. Ayn yl ngiltere Kral V. George'un ta giyme trenine katlmak iin Londra'ya giden Cihan Begm, I. Dnya Sava'nda ngiliz hkmetine bal kald ve ngiliz ordusuna katlmak zere bir blk gnderdi. 1924 ylnda iki olunun anszn lm zerine lkede kan karklklar bastrmay baard. 1925'te olu Muhammed Hamdullah Han ile tekrar ngiltere'ye git-

Vk*

II. Mahmud devrinde karlan bir sikke.

II. Mahmud'un tahta knn nc ylnda (1225/1810) eski ikiliklerin arlna eit olmak zere 8 dirhem arlnda ve 200 para deerinde sava giderlerine yardm olmak zere karlmtr. Vak'anvis nzde Mehmed Atullah Efendi, Zilhicce 1227'de (Aralk 1812) ayar doru gmten 5 kuru rayile cihdiyyeler basldn bildiriyorsa da Darphne'ye satlm olan Galib Edhem Bey'in koleksiyonunda bulunan cihdiyye sikkelerinin zerindeki rakamlara gre bunlarn II. Mahmud'un clsunun nc ylnda kesildikleri anlalmaktadr. 1227'de yani beinci senede karlanlar ise ikinci defa baslm olanlardr.
BBLYOGRAFYA:
nzde, Trih, II, 160; smil Galib, Meskkt- Osmniyye, 4 1 3 ; Sleyman Sdi, Usl-i niyye ve Ecnebiyye, san Ferd, Nakd ve 'tibr- ler Katalogu, Meskkt- Takvm-i Osmstanbul 1307, s. 412-

tahkikli neirlerinin mukaddimelerinde, Osmanlca eserler iin de mecmuasnda (IX/228, 347-348) cihadla ilgili bibliyografik bilgiler mevcuttur.
BBLYOGRAFYA:
Tehnev, Keaf, " c h d " m d . ; Buhr, "Zekt", 18, " C i h d " , 112, 156; Mslim. " C i h d " , 19, 2 0 ; Eb Dvd, " C i h d " , 33, 8 9 ; bn Him, es-Sre, I, 4 6 8 ; Taber, Mefthu'l-ayb, ri uk Cmicu'l-beyn,

stanbul 1311, s. 5 4 ; HaMl, stanbul 1330Sikke-

33, I, 192; Pakaln, I, 2 9 1 ; Artuk, slm II, 6 8 2 ; TA, X, 498.


B BRAHIM

ARTUK

CHAN BEGM (1861-1930) ngiliz ynetimindeki Hindistan'da yar bamsz Bopal mahall devletinin son kadn hkmdar (1901-1926).

(1, 112-113; XVII, 122-124; Fahreddin er-Rz, V, 214-218; XXV, 269; ibn'nil me(nr. drs M u h a m m e d Ali Fethu'l-kadr, yti'lNehhs ed-Dimyt, Meri'u'l-evk

Muhammed Hlid Istanbul), Beyrut 1410/1990, Mukaddime, s. 3 9 - 4 7 ; evkn, Fris Kur


3

Beyrut-Dmak 1412/1991, 1 1 1 , 68; M u h a m m e d Berekt, ni'l - Kerm, el-Cmic li-mevd'i Dmak 1 3 7 9 / 1 9 5 9 , s. 187-

199, 217, 219-359; Bursal M e h m e d Tahir, " F e zil-i Cihd Hakknda Melleft- Osmniyy e " , SR, I X / 2 2 8 (1328), s. 3 4 7 - 3 4 8 ; lii' d - d a * v e t i ' l - s l m i y y e " , liyyeti Uii'd-dn bi'l-Khire, MuhamKlKahire m e d H. el-Butah, " e l - C i h d v e d e v r u h f t e b Havliyyet sy. 9,

9 Haziran 1861 tarihinde Hindistan'n Bopal (Bhopal) ehrinde dodu. Annesi Bopal nevvbesi ah Cihan Begm, babas Bah Bk Muhammed Han'dr. Mevln Cemleddin el-Vezr ve Mft Eyyb b. Kamerddin'den eitli dersler okudu. Anneannesi skender Begm'den de devlet ynetimiyle ilgili konularda bilgi
Cihan Begm

1 4 1 2 / 1 9 9 2 , s. 215-230, 238-242.
BEKR TOPALOLU

534

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHN- SLM ti. Memleketine dnnce ngiliz hkmetinden ald muvafakatla 1926'da olu lehine tahttan ekildi. Bibiya Begm olarak da bilinen Cihan Begm 12 Nisan 1930'da vefat etti. lkesini iyi idare eden Cihan Begm'n dnemi bir refah devri olarak anlr. Bopal ehrinin yol yapm ve klandrlmas gibi imar hizmetlerinde bulundu. Sanayi ve tarmn gelimesi iin alt. lkenin tamamen ngilizler'in eline gemesini nlemek iin akll bir siyaset takip etti. Kadnlarn eitimi zerinde titizlikle durdu ve onlar bu konuda tevik etti. Kadnlar tarafndan kurulan All-lndia VVomen's Association'n Bopal'deki ilk toplantsna bizzat katld. Eitim faaliyetlerinden dolay Aligarh niversitesi'nin idar kademesine seilen tek kadn oldu. Bu niversiteden baka Drlmusannifn ve Encmen-i Terakki-i Urdu gibi kurulular madd adan destekledi. Cihan Begm meden, titiz bir mslman hanm olarak yaam ve her yere mill kyafetiyle gitmitir. Torunu Prenses bide Sultan'n verdii bilgiye gre Cihan Begm, bata Mevln ibl'nin Asr- Sadet* adl kitab olmak zere elliden fazla eserin baslmas iin madd destek salam, bu arada kendisi de baz eserler kaleme almtr. 1. al-Hicab or Why Purdah is Necessary (Calcutta 1922). Bu eserde rtnmenin nemini anlatmtr. 2. Hayt- h Cihn. Genlik yllarn ve annesiyle olan mnasebetlerini anlatt bir eser olup B. Ghosal tarafndan yaplan ngilizce tercmesiyle birlikte yaymlanmtr (Bombay 1926). Ayrca Cihan Begm'n htralar An Account of my Life adyla C. H. Payne (I, London 1910) ve Abdssamed Han (II, Bombay 1922) tarafndan ngilizceye evrilerek neredilmitir.
BBLYOGRAFYA:
Cihan B e g m , An Account of my Life, I (trc. Who, London te-

c i h a n

h a r b i

(bk. BRNC DNYA SAVAI).

lu mdrlerin ad yazlmtr. Arada bir Farsa nshalar da yaymlayan ve ilk says rm tarihle 27 Mart 1330'da (13 Cemziyelevvel 1332/9 Nisan 1914) kan derginin tesbit edilebilen son says rm 1331 (1915) ylna ait 53. saydr. mtiyaz sahibi Hintli Eb's-Sad el-Arab el-Hind Efendi, sorumlu mdr Ysuf etvan Bey'dir. Dergide yer alan makaleler genellikle dilde yaymlanm, baz saylarda bunlarn Farsa tercmeleri de verilmitir. Dergi, Osmanl Devleti'nin ttifak devletleri yannda I. Dnya Sava'na katlmasndan sonra, gayesini belirten ibareyi yine dilde olmak zere "hilfet-i kbrya, ittihd- slm'a, terf-i ummiyyeye hdim ceridedir" ekline evirmitir. Makalelerin arlk noktasn, zaman zaman isimler verilip yer de gsterilmek suretiyle ngilizler'in Hindistan, Msr ve ran'da mslman halka yaptklar zulmler tekil etmektedir. Ayrca yine ngilizler'in halk kandrmak iin giritikleri propaganda ve uydurduklar yalanlarn asln anlatan yazlar da yer almtr. dilde kan derginin muhtevas, aka savaa doru giden gnlerde ve bu dillerin konuulduu lkelerde kamuoyu oluturmaya yneliktir. Dergi, zellikle Hindistan'daki gazete sahiplerine ve dier nfuzlu kiilere dzenli olarak gnderilmekteydi. Fakat zaten teyakkuz durumunda olan ngiliz-Hindistan otoriteleri ok gemeden durumu farkedip Austos 1914'te Cihn- slm'm Hindistan'a sokulmasn yasakladlar. Cihn- slm'm, yaymland gnlerin zor artlar ve ulam glkleri dolaysyla, kendisinden bekleneni tam olarak yerine getirdii sylenemez. Trkiye ktphanelerinde derginin tam bir koleksiyonu mevcut deildir. Ankara'da Mill Ktphane'de (1962 SA, nr. 107) 1, 8, 9, 22, 25, 50 ve 51. saylar, stanbul'da Beyazt Devlet Ktphanesi'nde (nr. K 170) 1-16, 20, 22-25. saylar, stanbul Belediyesi Atatrk Kitapl'nda (nr. 0.426) 19. say, Babakanlk Osmanl Arivi'nde (nr. 5766) 50. say ve Biblioteka SSSR meni'de 53. says bulunmaktadr.
BBLYOGRAFYA:
Cihn- Harfli slm ( m u h t e l i f saylar); Hasan DuEski Yaynlar | Toplu Katalogu, man, Katalog, Trke s. 6 4 - 6 5 ; Mill Ktphane, Sreli

CHAN- SLM

I. Dnya Sava yllarnda slm dnyasna ynelik yayn yapan siyas dergi. Cem'iyyet-i Hayriyye-i slmiyye tarafndan Trke, Arapa ve Urduca olarak genellikle on veya on be gnde bir stanbul'da yaymlanmtr. Yayn amac, balnn hemen altndaki "Cem'iyyet-i Hayriyye-i slmiyye'nin taht- himyesinde menfi-i slmiyye'ye hdim siyas, edeb, itima risledir" ibaresiyle zetlenmitir. Dergi, esas itibariyle ttihat ve Terakk hkmetinin kararyla, o srada ngiliz igali altnda bulunan Hindistan, Msr ve ran'daki mslman halk ngilizler'e kar uyandrmak, ngilizler'in Osmanl Devleti ve hilfet aleyhine giritii propagandalar nlemek ve tesirini ortadan kaldrmak maksadyla yayna' balamtr. Cihn- slm bal evresinde derginin Trk, Arap ve Urdu dilinde kt belirtilmi ve bu dillerde idare adresiyle her dildeki yayn hazrlayan sorum-

Cihn- slm'n 2 Terinievvel 1330 (15 Ekim 1914) tarihli 19. saysnn kapa

<-./( M

.VLiJ

rs

o;j j ^J it. j'iVl^V-jj

O.--'! ^UIJ Jj.ji.1 i.l-l

C. H. Payne), London 1910; II (trc. Abdssam e d Han), B o m b a y 1922; Who's 1913, s. 167; Halid Ziya Uaklgil, Saray ve le. A^lm'n-nisl

si, stanbul 1941, III, 7 6 - 7 7 ; m e r Rz KehhDmak 1 3 7 7 / 1 9 5 8 , I, 2192 2 0 ; Bahriye ok, " H i n d i s t a n ' d a B h o p a l D e v l e t i ' n d e Bir N a i b e v e K a d n H k m d a r " , TTK Tebliler VII., Ankara Muslim du 1972, I, 4 4 6 - 4 5 0 ; DicLadies, N e w Delhi XV/9 Kabir Kavsar Inamul Kabir, Biographical

tionary of Prominent ges de l'histoire

1 9 8 2 , s. 3 4 4 - 3 4 5 ; D. Menant, " Q u e l q u e s P a Bhopal", RMM, (1911), s. 2 2 9 ; Mankaryos e s - S a d e f , " e l - M e l i k t f i ' l - s l m " , el-Muktetaf, B h o p a l " , History LVII, Kahire 1920, s. 190-191; Abidaa Sultaan, " T h e B e g u m s of Today, XXX, L o n d o n 1980, s. Hzhet'l-havm M RECEP U S L U V.'JI'-.U 30-35; A. S. Bazmee Ansari, "Bhopal", E/ 2 (ng.), I, 1196; Abdlhay el-Hasen, tr, VIII, 173.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

Vfrt

Ankara 1987, I, 41.

Hffii

ZIYAD E B Z Z Y A

535

CHAN AH rk- Arab, Fars, Kirman ve Dou Anadolu'yu iine alyordu. Grc kral ile irvanah, Gln ve Mzenderan hkimleri de onun hkimiyetini tanmlard. Cihan ah'n son seferi Uzun Hasan zerine oldu. Ancak Bingl'de bugn bir bucak merkezi olan Sancak mevkiindeDevletin kurucusu Kara Ysuf'un alt olundan drdncsdr. Mardin'de dnyaya geldii iin kendisine Mardin ah ad konulmak istenmise de ehir adlarnn Badat Hatun rneinde olduu gibi kadnlara verilmesinden dolay babas olunun adn Cihan ah koymutur. Cihan ah kk yata Sultniye'ye vali tayin edildi. Babas Kara Ysuf'un 1420'de Ucn yaylas civarnda lmesi zerine Sultniye'den ayrld. Ayn yl aabeyi skender, Karakoyunlu tahtna oturdu. Cihan ah da kardeleri skender ve Mehmed'le bazan dost, bazan dmanca yaad. skender'in, olu ah Kubd tarafndan bir suikast sonucu ldrlmesi zerine Cihan ah durumdan faydalanarak 19 Nisan 1438'de "Muzafferddin" lakabyla Karakoyunlu tahtna geti. Cihan ah ilk seferini Grcistan Krall zerine yapt (1440) ve Tiflis'i ald. Badat'ta mstakil olarak hkm sren dier kardei spend'in lmnden sonra baz beyler kendisine iltihak ederek onu Badat'a hcuma kkrttlar. Btn kuvvetlerini toplayarak Badat zerine yryen Cihan ah kanl arpmalardan sonra ehri zaptetti ve gn boyunca yamalatt (9 Haziran 1446). Kendisinin tbi olduu Timurlu hruh Mirza'nn 1447'de vefat zerine kan saltanat gailesinden faydalanan Cihan ah sultan ve hakan unvanlarn ald, ardndan Sultniye ile Kazvin'i topraklarna katt. Cihan ah ile Akkoyunlu Hkmdar Cihangir Mirza arasndaki rekabet ok etin mcadelelere sebep oldu ve sonuta Cihan ah sfahan ve Fars vilyetlerini Karakoyunlu hkimiyetine ald. 1453'te Uzun Hasan Akkoyunlu tahtna geti. Saltanatnn ilk yllarnda Uzun Hasan tehlikesini farkedemeyen Cihan ah, ancak Rstem Tarhan'n Mardin civarnda Akkoyunlular'a yenilmesinden sonra durumun vehametini anlad. Cihan ah 1466 kn Tebriz'de geirdi. Ertesi yl irvan' istil ederek Derbend'e kadar uzanan yerleri yamalad. Bu tarihte Karakoyunlu Devleti'nin topraklar Azerbaycan, Arrn, rk- Acem, 536
Ciban Sah adna Pinimcan'da kesilmi gm sikke
(istanbul Arkeoloji Mzesi, Tehir, nr. 2 4 0 5 )

CHAN AH ( U o ^ ) (. 872/1467) Karakoyunlu hkmdar (1438-1467).

han ah'n Tebriz'deki hayratna dair vakfiye sretleri Sleymaniye Ktphanesi'ndeki bir mecmuann iindedir (Esad Efendi, nr. 3340).
BBLYOGRAFYA :

Eb

Bekr-i

Tihrn,

Kitb-

Diyrbekriyye II, 80; Feridun ,

(nr. Necati Lugal Faruk Smerl, Ankara 1964, II, 5 7 ; Sehv, ed-Dav^'l-imic, Bey, Mneat, 255, 2 7 3 ; de Tamerlan hid, Meskkt- lu Beylikleri, Herrscher I, 166, 170-173, 223, 248, 251, des Guerres

ki karargh Akkoyunlular'm basknna urad ve Cihan ah bir Akkoyunlu askeri tarafndan ldrld (12 Reblhir 872/10 Kasm 1467). Bu basknda sekin Karakoyunlu beylerinden baka oullar Muhammedi (Mehd) ile Eb Ysuf da esir dtler. Cihan ah'n naa Tebriz'de Muzafferiyye Medresesi avlusunda topraa verildi. Cihan ah Karakoyunlular'n son byk hkmdar olup onun zamannda devlet bir imparatorluk haline gelmi ve en parlak devrini yaamtr. Olu Hasan Ali kendisine halef olmusa da ordunun desteini kazanamamtr (14681. Baz kaynaklarda iki ve elenceye dkn, kt ahlkl ve zalim, bazlarnda ise adaletli, kudretli ve kabiliyetli bir hkmdar olarak gsterilen Cihan ah limleri himaye etmi, edebiyatla megul olmu, Hakk mahlasyla Trke ve Farsa iirler yazmtr. V. Minorsky Cihan ah'n iirlerini incelemi ve makalesinde bunlardan rnekler vermitir. iirlerinin derlendii mecmua 105 Farsa, seksen yedi Trke gazel ve otuz iki Trke rubden ibarettir. Cihan ah 1465 ylnda Tebriz'de mermer ve iekli inilerle bezeli muhteem Gkmedrese'yi (Muzafferiyye Medresesi) ina ettirmitir. Kubbesi 16 m. apnda olan klliyede medreseden baka ktphane ve baka yaplar da vardr. Ci-

Mneccimba, Sahif'l-ahbr, et de Schach Kadime-i Rokh slmiyye

153-154; T. de M e d z o p h , Expose

(trc. F. NeKatalou, Anado-

ve), Bruxelles 1860, s. 146, 151; A h m e d Tevstanbul 1321, s. 4 5 4 - 4 5 9 ; Uzunarl, s. 183-187, 235, 2 3 6 ; M. S c h m i d t - D u m o n t , des 15 Jahrhunderts nach dem Tarih Mesopotamien

190-192, 224, 230, Trkmenische in Persien al-Gyti, und FreiKoyun-

burg 1970, s. 55-58, 73-75, 137-144, 146-149, 167-171, 2 0 9 - 2 1 3 ; Faruk Smer, Kara 117, 128-129, 131-134, 137, 139, lular, Ankara 1984, i, 9-11, 24-25, 30-32, 115142-143; a.mlf., " A k k o y u n l u l a r " , TDA, lar", Doutan stanbul 1988, Gnmze VIII, sy. 40 (1986), s. slm Tarihi, MiDer-

2 2 - 2 3 ; Mustafa etin Varlk, " K a r a - K o y u n l u Byk 469-478; Vladimir

norsky, " K a r a K o y u n l u C i h a n a h v e i i r l e ri" (trc. Mine Erol), Seluklu Aratrmalar gisi, II, Ankara 1970, s. 153-180; Mkrimin H. Ynan, " C i h n - h " , A, III, 173-189.

ENVER

KONUKU

CHANR BEGM ( !;b4-) (. 1092/1681) Bbrl Hkmdar Sah Cihan'n kz.

1023'te (1614) Ecmir'de dodu. Annesi 'timdddevie saf Han'n kz Mmtaz Mahal'dir. ocukluu ve genlii babasnn yannda geti. Nasrddin el-K'nin hanm Sitti Hanm'dan kraat ve tecvid okudu; hsn-i hat. Farsa ve edebiyat rendi. 1631'de annesinin lm zerine ah Cihan kzyla daha yakndan ilgilendi. Baba-kz arasndaki bu yaknlk ah Cihan'n lmne kadar (1666) devam etti. Kaynaklar Cihanr'nn sarayda sz sahibi olduunu. Begm Shib, Begm Shibe ve Padiah Begm unvanlarn tadn kaydederler. Cihanr Begm, 1644'te Agra'daki sarayda kan yangn srasnda yaraland. 1650'de babasyla Kemir'i ziyaret ettikleri esnada Molla ah Bedah'nin, daha sonra da Munddin it'nin mridi oldu. ehzadeler arasndaki saltanat mcadeleleri sonunda ah Cihan tahttan indirilip Evrengzb'in (I. lemgr) em-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHANDAR SAH riyle hapsedilince Cihanr Begm kendisini babasnn hizmetine adad. Cihanr hi evlenmedi; Evrengzb ablasnn geimi iin yllk 1.200.000 rupi tahsis etti. Bbrl devri tarihileri, Cihanr'nn 1658'den sonraki hayatn ibadetle ve eser yazmakla geirdiini belirtirler. Cihanr Begm 3 Ramazan 1092'de (16 Eyll 1681) vefat etti. Arzusu zerine Delhi'de, XIV. yzyln byk eyhlerinden Nizmeddin Evliy'nn trbesinin bulunduu avluda kendisi iin yaptrd trbeye defnedildi. Ftmat'z-zamn lakabyla anlan ve tasavvufa da ilgi duymu olan Cihanr, ikt'larndan elde ettii btn gelirleri hayr messeselerine harcamtr. Agra'daki Cmi-Mescid ve klliyeyi 1648 ylnda ina ettirmitir. Bu cami, Ekber ah'n Fetihpr Sikri'de yaptrd camiden sonra Bbrller'in ina ettirdii en byk mbeddir. Cihanr Begm baz eserler de kaleme almtr: 1. M^nis'l-ervh. Munddin it'nin menkbn ve itiyye'ye mensup dier eyhlerle ilgili baz bilgileri ihtiva eden Farsa bir eser olup 1640'ta tamamlamtr. eitli ktphanelerde yazma nshalar bulunan (Storey, I, 1001) M^nis'l-ervh'n Urduca tercmesi yaymlanmtr (Lahore 1938). 2. hibiyye. Molla ah Bedah hakkndaki bu rislesini muhtemelen 16411642 yllarnda tamamlamtr. Gucert ve Ahmedbd ktphanelerinde birer yazma nshas bulunan hibiyye, M. brhim tarafndan zet halinde Urduca'ya evirilmitir (Oriertal College Magazine, X I I / 4 , Lahore, Austos 1937, s. 3-19). Cihanr Begm'n Sirmur racas Budh Parkash'a gnderdii Farsa mektuplar H. A. Rose tarafndan neredilmitir ("Persian Letters from J a h n r Daughter of S h h Jahn... to Raja B u d h
Parkash", JASB, Calcutta 1911, s. 449BBLYOGRAFYA:

ver adl bir rakkasenin etkisi altna girPdihnme, Kalkta


Qlemgn,

Abdlhamd

Lhr,

1867, I, 178; Mstaid Han, MeDir-i Kalkta 1871, s. 213; C.Stephan, T/fe and Monumental Remains of Delhi,

Archeology Calcutta Mogor

di. Glkle toplanabilen devlet hazinesi savurgan bir ekilde harcanmaya baland. Vezir Zlfikar'n hkmdar nezdindeki abalar da bir sonu vermeyince asker maan alamaz hale geldi. Bunun zerine Azmn'n olu Ferruhsiyer amcas Cihandar ah'a kar harekete geti. Daha nce Bengal valilii yapan Ferruhsiyer tahtta hak iddia ederek az saydaki taraftar ile Bengal'den Patna'ya geldi. Cihandar ah'tan korkan kumandan ve valiler Ferruhsiyer'e katlmadlar. 22 Haziran 1712'de Lahor'dan Delhi'ye gelen Cihandar ah yolda iken Ferruhsiyer'in hareketini ve Patna'ya ulatn rendi. Byk olu zzeddin'i Hce Hseyin Han ve Lutfullah Han Sdk ile birlikte Agra'ya gnderip gelimeleri takip etmesini istedi. Fakat Cihandar ah'n lkeyi idare edebilecek kabiliyete sahip olmadn gren Ahmed Han (Gziddin Han Glib Ceng), Raca Sidhist, Hce sim (Eref Han), Mr Mrif ve Zeynddin Han gibi baz nfuzlu ahslarla Bre Seyyidleri Ferruhsiyer'e yardmc olacaklarn sylediler. Ayrca Allahbd ve Bihr svarilerinin de desteini salayan Ferruhsiyer, Patna'da Bbrl tahtnn mer hkmdar olduunu iln etti (29 Safer 1124/7 Nisan 1712), adna hutbe okutup para kestirdi. Patna'daki olaylardan Delhi'de haberdar olan Cihandar ah, Ferruhsiyer'in

1876, s. 108-109; N. Manucci, Storia do

(trc. W . Irwine), L o n d o n 1907, I, 2 1 7 ; Muhamm e d Slih Kanboh, c Ame/-/ Slih, Kalkta 1912, I, 8 0 ; Mahbb er-Rahman, Cihn^r* 125; Storey. Persian Misra, A.D.), Women Literatre, Aligarh V, 1918; Abdlhay el-Hasen, Hzhet'l-havtr, in Mughal History India of India,

I, 9 9 9 - 1 0 0 1 ; R. (1526-1748 New DelThe

Delhi 1965, s. 6 1 - 7 0 ; J. Allan v.dr., The Shorter

Cambridge Great

hi 1969, s. 4 0 5 - 4 0 6 , 4 1 1 ; B. Gascoigne. Moghuls, 200-201, 2 2 2 ; Kabir Kavsar Biographical Ladies, Dictionary of Inamul

New York 1971, s. 165, 189, Kabir, Mslim Prominent

N e w Delhi 1982, s. 138-140; H. A. Ro-

se, "Persian Letters f r o m Jahn r , D a u g h t e r of S h h Jahn, K i n g of D e l h i , to R a j a B u d h Parkash of Sirmur", JASB Indian (New Serie), VII XLIV, New (1911), s. 4 4 9 - 4 5 8 ; R. C. Temple, " S h a h - j a h a n and Jahanara", JPHS, Antiuary, Delhi 1915, s. 111-112; G. Yazdani, "Jahanara", II (1913-14), s. 152-169; H. Beveridge, " C i h n - r B e g i m " , A, III, 171; A. S. B a z m e e Ansari, " D j a h n r B e g a m " , El2 (ing.), II, 3783 7 9 ; a.mlf., " C i h n r B e g m " , DM, 5 4 6 ; DMF, 1/2, s. 778.
KILL E N V E R KONUKU

II, 545-

CHANDAR AH ( .lijUl^- )
Eb'l-Feth Muizzddn Muhammed b. Bahdr h (. 1 1 2 5 / 1 7 1 3 )

Bbrl hkmdar (1712-1713).

derhal bertaraf edilmesini emretti ve Delhi kuvvetlerinin bana olu zzeddin'i getirdi. Ancak zzeddin Ferruhsiyer karsnda malp oldu ve 28 Kasm 1712'de Agra'ya kat. zzeddin'in ka Delhi'de byk bir panik yaratt. Ancak ksa srede yeni bir ordu hazrland ve Cihandar ah 9 Aralk 1712'de veziri Zlfikar Han'la birlikte Delhi'den Agra'ya hareket etti. 11 Ocak 1713'te meydana gelen Smgarh Sava'nda malp olan Cihandar ah Delhi'ye kaarak Esed Han'a snd. 15 Ocak 1713'te Esed Han ile olu Zlfikar Han Ferruhsiyer'e yaranmak iin onu hapsettiler. Cihandar ah Ferruhsiyer tarafndan babas ve kumandanlarnn lmnden sorumlu tutularak maiyetiyle birlikte idam edildi (16 Muharrrem 1125/ 12 ubat 1713). ki gn sonra ona ihanet eden Zlfikar Han da ldrld. Kurtulabilen tek kii olan Cihandar ah'n olu Azzddin, 1745'te Ahmed ah Bahadr'dan sonra II. lemgr unvanyla Bbrl tahtna kt. lkede ksa srede skneti salayan Ferruhsiyer, kendisine saltanat mcade537

Evrengzb'in torunu ve I. Bahadr ah'n byk olu olup 1661'de dodu. ehzadelii srasnda lkenin kuzeybatsndaki Mltan eyaleti valisiydi. Babasnn 28 ubat 1712'de lmnden sonra kan taht kavgasnda, Evrengzb devrinin mehur simalarndan biri olan vekil-i mutlak Esed Han'n olu Zlfikar Han, nce tahtn en gl aday Azmn'n hkmdar olmasn nlemek iin Cihandar ah, Cihan ah ve Refun arasnda ittifak kurlu ve lkeyi karde arasnda taksim etti. Kendisi de hepsinin vezirliini stlendi. Ardndan da Azmn' ve dier iki kardei bertaraf edip

478).

Cihanr Begm'n ina ettirdii Cmi - Mescid - Agra

Cihandar ah'n Bbrl tahtna kmasn salad. Cihandar ah'n tahta clsu 30 Mart 1712'de Lahor'da trenlerle kutland. Yeni hkmdar destek ve yardmlarn grd Zlfikar Han' vezirlik makamna getirdi. Kaynaklarn bildirdiine gre zevk ve elenceye dkn bir hkmdar olan Cihandar ah, ksa sre sonra Ll Kn-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHANDAR AH leinde yardmc olanlar yksek memuriyetlere getirdi. Bre Seyyidleri de sarayda byk bir nfuz ve itibara sahip oldular.
BBLYOGRAFYA : Hf Han. Mntehab'i-Lbb, Bibliotheca Tarihi, 1 1 , 344Trhu'l-msve hadretiel-KmsulCambridge 1969, s. Civilization Indica, II, 6 9 7 ; Bayur, Hindistan 3 5 2 ; A h m e d Mahmd es-Sdt, limn him, sim, Shorter f ibhi'l-krreti'l-Hindiyye 1957, II, 2 0 5 - 2 0 6 ; New Delhi I, 6 4 5 ; J. Allan v.dr., The History of India, Kahire

mslmanlar istihdam etti. Onun devrinde sadece Hind vali eyalet valiliklerinde bulunmutur. Cihangir hkmdar olduktan ksa bir sre sonra kendisine isyan eden byk olu Hsrev ile uramak zorunda kald. Hsrev babas karsnda tutunamayarak 6 Nisan 1606'da Pencap'a snd ve mslmanlarn rakibi olan Sihler'den yardm istedi. Guru Taran Arcun bu si ehzadeyi destekledi ve Lahor Valisi Dilver Han'a kar savamak zere asker verdi. Cihangir Pencap'ta Bbrl nfuzunun zayflamasn nlemek iin yardmc kuvvet gndererek isyan bastrd. Hsrev Bhairoval'da malp oldu ve esir alnd. Cihangir olunun gzlerine mil ektirdikten sonra onu Burhnpr'a srgn etti, Hsrev 1622 ylnda orada ld. Cihangir'i megul eden meselelerin biri de Melik Anber'in isyandr. Habe asll olan Melik Anber Nizamhler'in saraynda meliklik rtbesine kadar ykselmiti. Anber, Dekken'de dalk arazide yaayan Maratalar'la anlap Cihangir'e isyan etti. Bunun zerine Cihangir'in olu Hrrem Melik Anber'e kar baarl bir sefer dzenleyerek Bbriier'in kaybettikleri topraklar geri ald (1608). Bu sebeple babas ona ah Cihan unvann verdi. Melik Anber uzun sre Bbrller'i megul etmise de sadece Dekken taraflarnda tutunabilmitir. te yandan Kandehar'n ranllar tarafndan kuatlp ele geirilmesi de Cihangir iin tehlike arzetmitir. Cihangir 161 de Gyseddin et-Tahrnnin kz Mihrnnis ile evlendi, ona Nur Mahal veya Nurcihan Begm lakabn verdi ve onu da lkenin idaresinde sz sahibi yapt. Bundan bir yl sonra da Bengal'de ardarda kan isyanlarla uramak zorunda kald. cddevle adl bir kumandan Bengal ayaklanmasn

bastrmakla grevlendirdi. Bbrller isyann elebalarndan Osman' malp ettikten sonra merkezleri Dakka'y ele geirdiler. Daha sonra bu ehre Cihangirnagar ad verildi. Cihangir d mnasebetlerde de baarl bir siyaset takip etmitir. SafevBbrl snr zerinde bulunan Kandehar'n 11 Haziran 1622'de 1 . Abbas tarafndan ele geirilmesi zerine karlkl olarak eliler gnderilip bu mesele halledildii gibi iki devlet arasnda dostluk temelleri atld. Bu arada Safevler'in byk rakibi olan eybnler de Bbrller'e yanaarak Agra Sarayna eitli hediyelerle eli gnderdiler ve iyi mnasebetler kurdular. te yandan Hint deniz ticaretini ele geirmek ve bulunduklar yerleri muhafaza etmek isteyen Portekizlilerle rekabete giren ngilizler, ngiltere'de kurduklar Dou Hint irketi (East Indian Company) vastasyla Hindistan kylarnda koloniler meydana getirdiler. irket Cihangir ile temasa geerek Portekizliler gibi ticar haklar istedi. W. Havvkins, W. Finch, Jhon Jordain, N. Withington, Th. Coryat, Sir Thomas Roe ve Terry Edvvard gibi seyyahlar Cihangir zamannda Hindistan'a gelerek Bbrl lkesini Bat'ya tanttlar. Srat, Ahmedbd, Lahor, Ecmir, Agra, Delhi ve Burhnpr, yabanc tccarlarn emniyet iinde mal alp sattklar birer ticaret merkezi haline geldi. Cihangir 1626'da isyan eden Mehbet Han'n zerine yrd. Ancak Kbil yolunda esir alnd. Kars Nur Cihan sayesinde esaretten kurtuldu. Bu arada olu ah Cihan'n kendisine kar Mehbet Han'la ibirlii yapmas zerine 1627'de Kemir'e gitti. Burada rahatszland ve iddetli astm nbetleri sonunda vcudu zayf dt. Doktorlarn tavsiyesi zerine Lahor'a geri dnerken Rcevr Bhimbar yolunda vefat etti (27 Safer 1037/7 Kasm 1627). Naa Lahor'da Rv nehri kysndaki ah Dara'da topraa verildi. XVII. yzyl Bbrl sanatnn aheserleri arasnda yer alan trbesi 1637'de tamamlanmtr. Yirmi iki yllk hkmdarl dneminde kan Marata, Sih, Afgan, Bengal ve ehzade isyanlarn ustalkla bastrmtr. Onun tek zaaf, nceleri ei Nur Cihan'n tesiri altnda kal-

453-455, 4 7 3 ; S. M. kram, Muslim 1 - 1 1 ; Bosvvorth, slm Devletleri

in India, N e w York 1969, s. 2 5 5 - 2 5 6 ; CHIn., IX, Tarihi, s. 2 6 0 ; fi'l-Hind, P. Abdlmn'im en-Nemr, Trhu'Tslm " B a h d u r h h I", El2

Beyrut 1 4 0 1 / 1 9 8 1 , s. 3 7 7 - 3 7 9 ; T. G. P. Spear, (ing.), i, 9 1 3 - 9 1 4 ; Hardy, " D j a h n d a r Shh", a.e., II, 379. H ENVER KONUKU

CHANGR
Eb'l-Muzaffer Nreddn Muhammed Cihngr b. Ekber

(. 1037/1627) Bbrl hkmdar (1605-1627).

30 Austos 1569'da Agra'nn gneybatsndaki Fetihpr'da (Sikri) dodu. Babas Bbr'n torunu Celleddin Ekber ah, annesi Racpt reisi Raca Bihr Mel Kahulhi'nin kz olup daha sonra Meryem ez-Zamn diye mehur olmutur. Ekber ah, oluna ok sevdii eyh Selm b. Baheddn-i itfnin adn koydu. Ancak ehzade Selim sarayda eyh Baba adyla arlrd. Tzk-i Cihngri adl eserinde Selim adn, mehur Osmanl padiah Yavuz Sultan Selim'in adyla kartriabilir endiesiyle kullanmadn, hkmdarlara lyk bir isim olduu iin Cihangir adn tercih ettiini; tahta kt srada gne doduu iin de Nreddin unvann aldn syler. Cihangir, Ekber ah'n lmnden sonra 21 Ekim 1605'te Agra'da Bbrl tahtna oturdu ve adna hutbe okutarak para bastrd. Tahta ktktan sonra yaymlad on iki emri ihtiva eden bir fermanla damga resmi ve liman vergisi gibi her eit vergiyi kaldrd. Ekya ve hrszlara kar yol emniyetinin salanmasn, tccarlarn rahata seyahat edebilmeleri iin yol boyunca hanlar ve mescidler yaplmasn istedi. ki yapm ve satmn, rzalar olmadan halktan vergi alnmasn, pazar ve perembe gnleri hayvan kesilmesini yasaklad ve genel af iln etti. Babasnn politikasn takip ederek Racptlar'la ittifakn srdrd. darede 538

\.-'
B I Cihangir'i tahtnda tasvir eden bir minyatr
(S. C. Welch, Indische Buchmalerei. sekil 221

masdr. Cihangir zamannda Hindistan'n birok yeri mimar eserlerle sslenmitir. Agra, Lahor, eyhapura ve Kemir'de bunun en gzel rneklerini grmek mmkndr. Kemir'de Dal glndeki lmr Ba bahe mimarisinin gzel

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHANGR CAM Farsa'ya binme-i tercme ettirmitir. Cihngr Mu'te-

med Han onun devriyle ilgili olarak k(Calcutta 1865; Lek(yazma nshalar L nev 1870; Allahbd 1931), zzet Han da M e ' i r - i Cihngr iin bk. Storey, 1, 563) adl eserleri kaleme almlardr. kinci eser Elliot ve Dowson tarafndan ksmen ngilizce'ye evrilmitir ( History of India, VI, 439-445).
BBLYOGRAFYA:

CHANGR CAM stanbul'un Beyolu yakasnda bir semte adn veren cami.
_

Fndkl Yokuu'nun kuzeyindeki Prtel mahallesinde olup adn verdii semtte Marmara'ya ve Boazii'ne hkim bir tepede yer alr. Caminin ad, Kann Sultan Sleyman'n Hrrem Sultan'dan doan ve yirmi iki yanda lerek (960/1553) ehzade Mehmed ile birlikte ehzade Camii'ndeki trbeye gmlen olu Cihangir'den gelmektedir. Mimar Sinan'a yaptrlan ilk cami 967'de (1559-60) tamamlanmtr. Vakfiyesine gre yannda bir de sbyan mektebi bulunuyordu. Evliya elebi'den bu yapnn kare planl, tek kubbeli ve tek minareli olduu renilmektedir. Cami, tarihi iinde be yangn geirmi ve her seferinde yenilenmitir. 1307'de (1890) II. Abdlhamid tarafndan yeniden yaptrlan bugnk cami de genel hatlar ile tek kubbeli ve kare planldr. blml son cemaat yerinin iki kesinde iki minaresi vardr. Mimar Sinan'n Edirnekap Mihrimah Sultan Camii'nde balatt bir mimari tasarm ve strktr, XIX. yzyln sonlarnda bu yapda yeniden uygulanmtr. Bu tasarmda kubbe drt keye oturtulmu olduundan duvarlar tayc zelliklerini ksmen kaybetmi, bylece ok sayda pencere alabilmi ve zellikle st ksmlarda yelpaze biimi yaylan pencere dzeni gerekletirilebilmitir. Bugnk yapnn mimarnn kim olduu hakknda kesin bilgi yoktur. Son yllarda yazlm bir kitapta Sarkis Balyan ad verilmekteyse de (Sezgin, s. 204) 1295 (1878) ylnda devlet bamimar unvann alan Sarkis'in ve mensubu olduu mimar ailesinin eserlerini ieren listelerde Cihangir Camii adna rastlanmamas bu bilginin ihtiyatla karlanmasn gerektirmektedir (bk. Tulac, s. 241). Cihangir Camii gerek planlanmas gerekse sslemeleriyle gayet ll bir eserdir. erideki kalem ileri byk lde devrinin zelliklerini korumaktadr. Buna ek olarak 1285-.1307 (1868-1890) yllar arasnda Mustafa zzet, Hfz Ahmed Snbl, Smi, Rkm, Hasan Rz, Sabri, efik, Muhammed Fehmi, Muhammed Nazif, Nazif, rif, Mehmed Thir, Seyyid Ali, Aleddin, Hasen, Cer, Msrzde Ali Rz skdr, evki gibi hattatlar tarafndan yazlm otuz dokuz levha cami i meknna ayr bir zellik katmaktadr. Evliya elebi ile dier kaynaklarda sz edilen ve 1281'de (1864-65) yand 559

The Tzuk-i gr Cihangir'in trbesi - Lahor / Pakistan

Jahangri

or Memoirs Cihangiri t s History

of

Jahn1978; (trc. El-

(trc. A l e x a n d e r Rogers), N e w Delhi

M u ' t e m e d Han, kbalnme-i M u h a m m a d Latif, Lahore: tiuities, Earfy Travels

l i o t - D o w s o n ) , Calcutta 1865, VI, 4 0 0 - 4 3 8 ; Syad and AnLahore 1892, s. 4 2 - 5 0 ; W. Havvkins, in India, 1583-1614 Roe to India, (nr. W. Fosof LiTari1583T. W. Shorter R(nr. Wilof Ja-

ter), L o n d o n 1921, s. 7 0 - 1 2 1 ; The Embassy

bir numunesidir. Yine Agra - Delhi ve Lahor'u birletiren ana yolda iki sra halinde aa diktirilmesi o devir iin orijinal bir teebbst. Cihangir dil ve merhametli, aklselim sahibi, inanc salam, hosohbet ve ulem dostu bir insand. Sanat ve estetikten zevk alrd. zellikle resim sanat onun dneminde altn an yaamtr. Cihangir byk dedesi Bbr gibi edip ve air bir hkmdard. Ayrca eyh Muhammed Sad el-Herevve Mft Sadr- Cihn el-Pehnev'den hadis okumutur. Cihangir, hatratn iine alan Tzk-i Cihngr* adl bir eser kaleme almtr. Tzk-i Cihngr M. Hd'nin yazd zeyille birlikte baslmtr (Aligarh 18631864; Leknev 1914). Ayrca ocuklarna nasihatlarn ihtiva eden bir Pendnme'si vardr (yazma nshalar iin bk. Storey, I, 559). Eser M. D. Price tarafndan ngilizce'ye evrilmitir (London 1829; Calcutta 1904). Pendnme'yi Elliot ve Dowson da ksmen tercme etmilerdir (Jackson, VI, 493-516). Cihangir, eyh Muhammed b. Cell elHseyn el-Gucert'ye Kur'n- Kerm'i

Sir Thomas teratre, hangir, hi,

1615-1619

liam Foster), L o n d o n 1926; Storey, Persian I, 5 5 6 - 5 6 4 ; B. Prasad, History Allahbd 1930; Bayur, Hindistan Phanindranath Commercial Relations,

II, 166-192;

Chakrabarty,

Anglo-Mughal

1717, Calcutta 1983, s. 4 4 - 9 9 ; J. Allan Haig H. H. Dodvvel, The Cambridge History of India, Delhi z-islm, Indo-Persian s. 6 8 - 9 6 ; Society 1707], B. Gascoigne, Culture Relations, The

1969, s. 3 7 9 - 3 9 8 ; Great India

Lahor 1970, Moghuls, [1206Mughals, V, 122-

N e w York 1971, s. 131-179; M. P. Srivastava. and in Medieval Allahbd, ts. (Chugh Publications), s. of the Great

199-200; a.mlf., Policies

Allahbd, ts. (Chugh Publications), s. 6 8 - 8 0 ; Abdlhay el-Hasen, Nzhet'l-havtr, 123; Bedi, Abdlmn'im The Mughal en-Nemr, Nobility Clnder fi'l-Hind, Trihu'l-slm Akbar, Ja-

Beyrut 1 4 0 1 / 1 9 8 1 , s. 2 9 8 - 3 1 6 ; P. S.

landhar 1985, s. 28, 52, 90, 100, 125-128; History of India, IV, 6 1 - 8 7 ; V, 2 9 4 - 3 1 9 ; VI, 272Historical 274, 4 3 9 - 4 4 5 , 4 9 3 - 5 1 6 ; IX, 3 0 6 - 3 1 3 ; M. Yasin, " J a h a n g i r a n d N u r Jahan", Indian Ouarterly, XIV, Delhi 1938, s. 8 1 7 - 8 2 1 ; A. C.

Banerjee, "Jahangir's Relation w i t h the Sikhs", a.e., XXI (1945), s. 135-136; Ellison B. Findly, "Jahngr's V o w of Non-Violence", JAOS, CVII/2 ( 1 9 8 7 ) ' s . 2 4 5 - 2 5 6 ; H. Beveridge. " C i h a n g i r " , A, III, 172-173; A. S. B a z m e e Ansari, " D i a h a n g r " , El2 (ng.), II, 379-381.
ENVER KONUKU

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHANGR CAM bulunan, caminin baz imamlarna ait mezar talarnda geen "bu hankh- erifin imam" ifadesinden, Cihangir Camii'nde immetle meihatin birletirilmedii sonucu karlabilir. Hasan Burhneddin Cihangir'nin, 1951 ylna kadar ahap bir yap iken bu tarihten sonra yklarak betondan yeniden yaptrlan trbesi (Orhonlu, s. 35) drt tarafta birer pencereli ve sakfl bir binadr. Halen ok bakml ve temiz tutulan trbenin duvarnda Dervi smet'in hatt ile, "Y Hazret-i Pr-i Sn Hasan Burhneddin Cihangr-i Halvet kaddesallh srrah'l-l 1310" levhas asldr. Hasan Burhneddin Efendi ile halifesi ve damad Fethullah Efendi'nin tahta zemin zerine oturtulmu sandukalar yeil boyal ahap parmaklkla evrilmitir. Bu sandukalarn nnde ayrca yeil boyal mezar talar da yer almaktadr. Her ikisinin banda byk birer Halvet tac vardr. Beton kaide zerine oturtulmu serpulu dier sandukann sanduka n levhalar yoktur. 1281'de (1864-65) yand bilinen zaviyenin iinde mstakil bir tevhidhnenin varln gsteren daha ak bir belge bulunmadka zikrin bandan beri Cihangir Camii'nin iinde icra edildiini ileri srmek de mmkndr.
BBLYOGRAFYA: Sleymaniye Vakfiyesi (nr. K. E d i b KrkHadolu), Ankara 1962, s. 3, 6, 11, 48; Evliya elebi, Seyahatname, kat'l-cevmi', mua-/ Teky, Rif, Mir't- I, 4 4 2 ; Ayvansary, 1307, s. 9; stanbul II, 72-73; Bandrmalzde, Mecstanbul stanbul, Mehmed Evliya, istanbti 1314, s. 347-

C I H A N G I R MIRZA I
M-

1444-1457 yllar arasnda hkm sren Akkoyunlu beyi


(bk. A K K O Y U N L U L A R ) .

v^ _ _

~Za
...

CHANGR TEKKES stanbul Cihangir'de XVII. yzyla ait tekke. Cihangir'de ayn adla anlan cami ile

ZfJ^1

Cihangir Camii'nin 1307 (1889-90) tarihli tamir kitabesi

bir btn tekil eden tekkenin bnisi, Halvetiyye tarikatnn Cihangriyye ubesinin kurucusu eyh Hasan Burhneddin Cihangir'dir (. 1074/1663). Ad geen tarikatn sitnesi olan tekke gn-

bilinen avlunun kesindeki zaviye-tekkenin banisi ve ilk eyhi, Halvetiyye tarikatnn Cihangriyye ubesinin kurucusu Hasan Burhneddin Cihangir'dir (. 1074/ 1663-64). Caminin evresinde 1048 (1638-39) tarihli bir eme, 1120 ( 1 7 0 8 ) tarihli bir sarnla musluklar, hazresindeki 1312 de (1894-95) atrlan ve 1318'de (19001901) Gazi Osman Paa tarafndan bir tulumba monte ettirilen kuyu ile adrvan ve gnmzde beton olarak yenilenmi Hasan Burhneddin Cihangiri trbesi dikkati eker. Hazre ve trbede en eskisi 997 (1588-89), en yenisi 1923 tarihli yirmi sekiz adet nemli kabir ve mezar ta tesbit edilmitir.
BBLYOGRAFYA: Ayvansary, a.mlf., Mecma-i y, stanbul tanbul, Tophane, a Hadkat'l-cevmi', Tevrih, II, 72-73; s. 152; M e h m e d Zistanbul 1336, II, 238sOrhonlu, Ayaza1951), Kmrci(trc. Doan Bir DeTrk stanBoazii, stanbul An-

mze ulamamtr. Tekkenin etrafnda camiye ait hnkr mahfiliyle bir sbyan mektebinin bulunduu bilinmektedir. Birka defa yanan Cihangir Camii'nin II. Abdlhamid tarafndan yaptrlan onarmnda son cemaat yerinin kaps zerine konulan 1307 ( 1 8 9 0 ) tarihli kitbe ile mihrabn sandaki duvarda asl, Msrzde Ali Rz skdr'ye ait, 1311 ( 1 8 9 3 - 9 4 ) ylnda siyah muamba zerine altn yaldzla yazlm ta'lik levhada olduka ayrntl ekilde gsterilen eyhler silsilesinde Hasan Burhneddin Efendi'nin posta oturu tarihi 1020 (1611) olarak verildiine gre tekkenin inas bu tarihte tamamlanm olmaldr. Meihat son dnemde Halvetiyye'nin Snbliyye ubesine geen tekkenin evkaf defterinden, tekkelerin kapatld 1925 ylndaki son eyhinin Hfz hsan Efendi adl bir kii olduu anlalmaktadr. Caminin hazresinde. dile Sultan'n dergha hayrat olarak yaptrd 1312 ( 1 8 9 4 - 9 5 ) tarihli su kuyusu ile Gazi Osman Paa'nn 1318 ( 1 9 0 0 - 1 9 0 1 ) ylnda dergha vakfettii adrvan ve demir tulumba halen durmaktadr. Hazrede

ve Boazii,

3 4 9 ; Hocazde A h m e d Hilmi, Ziyret-i 1218-19 nlemin (1803-1804) Mahmd Koca Tarihli (nal) Yazmalar,

2 3 9 ; A h m e t Refik (Altnay), X. Hicri Asrda stanbul 1935, s. 3 8 ; Cengiz Cihangir, Salpazan, Kabata, elebi Tarihi (lisans tezi,

stanbul 1325, s. 107-108; Osman Nuri Ergin, bul Belediyesi Atatrk Kitapl, nr. 1825; Keml Sinan'n Yazmalar,

Semtlerinin

E d . F a k . Ktp., s. 3 5 ; Eremya yan, stanbul Kuban, Trk neme, Sanat

Ktp., bnlemin, nr. 2802, vr. 17, nr. 8 9 ; Konyal, Mimar r, Kabata, Avunduk, Eserleri, Cihangir, Tarihi evresinin s. 5 3 - 5 6 ; Sahpaza(lisans DeCengiz Orhonlu, Tophane, Ayazaa Cihangir

Tarihi (XVIII. Asrda Barok Mimarisi Sanatlar

stanbul)

H. A n d r e a s y a n ) , stanbul 1952, s. 4 3 ; Hakknda Akademisi

Semtlerinin Camii ve

stanbul 1954; Semavi Eyice, "stanbul Tarihi"Aratrma ve ncelemeleri, Devrinde Sinan,

tezi, 1951), Ed.Fak. Ktp., s. 3 5 ; A. M e h m e t erlendirilmesi (lisans tezi, 1986), Sosyal Bi-

M i n a r e l e r i I", Gzel

bul 1963, I; a.mlf., Bizans marisinin lar: Geliimi ve

limler Enstits; A. Bilgin Turnal Esin Ycel, "stanbul'daki B a z . T e k k e l e r i n Y e r l e r i n e D a i r Hasan Burhneddin Efendi'nin Cihangir Camii bitiiindeki trbenin iinde bulunan sandukas - istanbul A . BILGIN TURNALI Bir A r a t r m a " , VD, XVIII (1984). s. 141-142.

stanbul 1976, s. 15-17; Metin Szen, Trk MiMimar 1975, s. 3 7 1 ; Sedad Hakk Eldem, istanbul Reminiscences Toplu ve of stanbul, Bak, Balyan s. XII-XIII; Haluk Sezgin, Trk ve slm ri Mimarilerine tllama ri Mimarisi, lendirilmesi 2 0 4 ; Pars Tulac, Osmanl Dnemi Mimarlnda Ailesi,

stanbul 1979, lkeleBaDevDeeris-

stanbul 1979, s. stanbul

CHANGRYYE

1981, s. 2 4 1 ; Oktay Aslanapa, Osmanl Avunduk, Cihangir Camii ve evresinin

(
(.

stanbul 1986, s. 4 6 5 ; A. M e h m e t (lisans tezi, 1986), Sosyal BilimSinan, m I A R A ALTUN

Halvetiyye -Ramazniyye tarikatnn Hasan Burhneddin Cihangir'ye


1074/1663-64)

ler Enstits; Aptullah Kuran, Mimar tanbul 1986, s. 57, 269.

nisbet edilen bir ubesi


(bk. H A S A N B U R H N E D D N C H A N G R ) .

540

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHANNM eser olduunu, birinci blmn sadece denizler, nehirler ve adalardan, ikinci blmn karalardan, alfabe srasyla ehirlerden, hicr VII. (XIII.) yzyldan sonra kefedilen lkelerden ifade eder. Bugne ulaan eitli nshalarndan anlaldna gre Cihannma, J kaynak niteliindeki malzemesi ve planlar itibariyle deiik tarihlerde iki defa kaleme alnm, ancak her ikisi de tamamF

CIHANNM ( U ^ )

Sivil mimaride, zellikle eski ahap stanbul evlerinde ounlukla at arasna yerletirilmi, manzaraya hkim, cephesi veya etraf cameknla evrili bir nevi balkonlu oda veya taraa (bk. EV).

bahsettiini

de

CIHANNM

lanmadan

braklmtr. Byk lde

Cihannmi'da

Arabistan yarmadas ile

)
^

bir kozmografya kitab eklinde Ortaa'm klasik Arap eserleri model alnarak planlanan ve 1648'de hazrlanmaya balanan ilk telif, bir ksm Avrupa lkeleri hakknda kaynak bulunamad gerekesiyle bitirilememitir. Eserin bu

evresini gsteren bir harita

Ktib elebi'nin (. 1067/1657) corafyaya dair mehur eseri.

rek toplam olduu malzemeyi iine alan bu blm eserin en nemli ksmdr ve yaklak bete drtlk bir blmn meydana getirmektedir. Bu ilk telife ait yazmalarn hepsinde son bahsedilen ehir Macaristan'daki Hatvan'dr. Yazmalarn bir ksmnda, Atlas Minr mellifi G. Mercator'un (. 1598) projeksiyonunda yaplm bir dnya haritasndan baka denizleri, nehirlerin yataklarn ve sancaklar gsteren 100 kadar kk ayrntl harita da bulunmaktadr. Bunlar daha ncekiler gibi yuvarlak izilmi olup olduka itinal yaplanlar vardr. Mellif zellikle burada faydaland Bat kaynaklarndan da baz bilgiler aktarmaya almtr. lk telif teebbsn, Endls, Marib ve Rum'dan sonraki dndnc iklimde konu edecei Atlas Okyanusu adalarndan ngiltere, "Hibrenya" ve zlanda'y kaynak ve bilgi yetersizliinden dolay yazamamas sebebiyle tamamlayamayan ve bu arada grd A. Ortelius'un corafya kitabnn tercmesini bekleyerek almalarna ara veren Ktib elebi, daha sonra Karaelebizde Mahmud Efendi'nin terekesinden Ortelius'un eseri yerine G. Mercator J. Hondius'un Atlas Minor'unu (Arnheim 1611) elde edip bunu yeni tant Fransz mhtedisi eyh Mehmed hls'ye tercme ettirmeye balad (1654). Bu eserin tercmesi Alman memleketlerinden Bavyera'nn tasvirine gelince, Ktib elebi evirinin te ikilik ksmndan bir an nce faydalanmak iin 1654 Aral sonlarnda Cihannma y yeni batan yazmaya giriti. kinci telifte mellif Atlas Minor'dan baka Dou ve Bat kaynaklarndan da onlar deerlendirmek suretiyle byk lde faydaland. Burada ismi verilen Bat kaynakl eserlerin says onu,

Osmanl lkelerinin ilk sistematik corafya kitab olma zellii tayan nm, Cihandeiik ilim sahalarna ilgi duy-

ilk telifinde eski filozoflarn "ansr- erbaa" (hava, ate, su ve toprak) tertibi esas alnm ve bu blmlerde btn corafya bilgilerinin ortaya konulmas planlanmt. Ancak mellif sadece sulardan bahseden nc blm tam olarak yazabilmi, burada Ortaa corafyaclarnca da bilinen deniz, nehir ve glleri anlatmtr. Drdnc blm yeryzne ayrlmtr. lkelerin ve ehirlerin ele alnaca belirtilen bu blmde sadece girile dnyann ls, Batlamyus'un "yedi iklim"i ile Ortaa corafyaclarnn "yirmi alt iklim"i (eklm-i rfiyye) ve "memleket" tasvirlerinin bir ksm yer almaktadr. Bunlarn arasnda mslman spanya (Endls), Kuzey Afrika (Marib) ve Osmanl lkesi (klm-i Rm) bulunmaktadr. klm-i Rm bahsinde nce stanbul, Edirne ve Bursa gibi Osmanl baehrinin tavsifi yaplm, ardndan Osmanl Devleti'nin Avrupa'daki topraklar olan Rumeli, Bosna ve Macaristan konu edilmitir. Mellifin hemen hemen kendinden nceki corafyaclar takip ede-

mu olan Ktib elebi'nin en nemli eserleri arasnda yer alr. 1055 (1645) Girit seferi dolaysyla haritalara ve corafya kitaplarna merak salan Ktib elebi eserinin giri ksmnda, corafyann insana oturduu yerde dnyay gezen seyyahlar gibi lemi dolap grme imkn verdiini, bu eserlerin okunmasyla mrleri boyunca seyahat edenlerden daha ok bilgi sahibi olunacan syleyerek corafyann faydalarn belirtir. Daha sonra Cihannma y telif sebebini Arapa, Farsa ve Trke yazlm corafya kitaplarnn yetersiz olmas, buna karlk Bat'da bu ilme byk nem verilmesi eklinde aklar. Bu gaye ile corafya alannda eitli kitaplardan faydalanarak slm corafyaclarnn eksiklerini telfi etmeyi ve corafya ilminin kendi zamanndaki durumunu ortaya koymay dnr. Ktib elebi ayrca Cihannma nin iki blmden meydana gelen bir

C/hannm'daki baz dnya haritalar

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

541

CHANNM haritalarna gre hazrlanmtr. Bundan dolay matbu Cihannm, Ktib elebi'nin telif ettii orijinal nsha esas olmak zere brhim Mteferrika tarafndan yaplan ilveli bir neirdir. Corafya alannda Dou anlayndan Bat anlayna geite nemli bir yere sahip olan Cihannm'nin gerek asl ve matbu nshas, gerekse Bat dillerine evirileri birok Batl seyyaha, zellikle XIX. yzyln ilk yarsnda coraf yerlerin tesbit ve tannmasnda nemli derecede yardmc olduu gibi Osmanl Devleti'nde aydn kitlenin gr asn da byk lde geniletmi ve bu sahada baka eserlerin yazlmasna yol amtr. Bu sebeple eser, Bat ile geni kltr
C/hannm'nn Mteferrika basksnn ilk iki sayfas
(stanbul 1145)

birliini hedefleyen almalarn bir sembol olmutur.


BBLYOGRAFYA :

Ktib

elebi,

Cihannm, Bosna

stanbul (trc. I. v o n stanbul

1145; Hama.mlf., 1306,

a.mlf,, Rumeli mer), Wien Mfzn'l-hak

und

1812, mtercimin nsz; ft ihtiyari!-ehak,

Dou kaynakl eserlerin says ise 150'yi bulur. Aralarnda Kitb- Bahriyye, Trih-i Hind-i Garb, Acib'l-Letyif ve Kitb'l-Muht gibi eserlerin de bulunduu Dou meneli kaynaklarn fazlal dolaysyla Cihannm'nin bu telifi. XVII. yzyl ortalarna kadar slm corafya eserlerinin bibliyografyasn da vermektedir. Cihannm'nin ikinci telifi ilkinden esasl ekilde ayr olduu gibi dorudan doruya baka eserlere de bal deildir. Fizik corafyaya ait olduka ayrntl bir giriten ve Kristof Kolomb ile Macellan'n nl keif seyahatlerinin sz konusu edildii genel bir blmden sonra Ktib elebi Bat kaynaklarn kullanarak eserine douda Japonya ve Asya'nn tasvir corafyas ile balamaktadr. Bat'ya ve slm dnyasna doru ilerledike kitb kaynaklar dnda kendisi tarafndan eitli yollarla toplanm bilgiler arlk kazanmakta. Dou ve Bat kaynaklar ikinci plana dmektedir. Mellif ele ald lkelerin durumunu, idar blmlerini, saltanat ekillerini, siyas yaplarn, halkn ahlk ve detlerini, binalarn, su, hava, nehirler, dalar ve bitkilerini, yetitirilen rnleri ayrntl ekilde anlatmtr. kinci telifte Cihannm'y dier Osmanl corafya eserlerinden ayran balca zellik, kta tasnifine gre coraf bilgilerin dzenlendii fasllara yer verilmesidir. Burada dnyann be ktas altya blnerek (Avrupa, Asya, Afrika, Amerika, Macellanika/Avustralya, Kutuplar), gerek Bat kaynaklar gerekse slm corafyaclarnn tasniflerin542

den farkl ekilde Japon adalarndan balanmas esere sistematik bakmdan ayr bir nitelik kazandrmtr. Ancak Ktib elebi'nin erken lm sebebiyle Cihannm 'nm bu ikinci ekli de tamamlanamamtr. Mellif eserin ikinci telifini Osmanl Devleti sahasna kadar getirmi ve ele ald son yer Van olmutur. Cihannm, brhim Mteferrika'nn bast eserlerin on birincisi olarak 10 Muharrem 1145'te (3 Temmuz 1732) Mteferrika Matbaas'nda baslmtr. Tam olmamakla birlikte eitli Bat dillerine evrilmi, ayrca muhtasarlar ve ilveleri de yaplmtr (bk. Babinger, s. 226 vd.). brhim Mteferrika, eseri ilki Asya'y, ikincisi Avrupa'y ve dnyann geri kalan ksmlarn ihtiva etmek zere iki cilt halinde neretmeyi planlad halde sadece Asya'y anlatan blm yaymlayabilmitir. Ayrca "Tezyl't-tbi'" adyla yazd zeyilde nere esas olarak dorudan mellif nshasn kullandn aklamtr (Cihannm, s. 422). Ktib elebi'nin derkenar'da verdii bilgilerin bir ksm basma nshaya alnmad halde Eb Bekir b. Behrm ed-Dmakl'nin verdii ayn konuyla ilgili bilgiler metin iine alnmtr. Ayrca 422. sayfadan itibaren eserin sonuna kadar mevcut bilgiler, Dmaki'nin Cihannm zeylinden bazan seilerek ve ksaltlarak, fakat genel olarak btnyle yaplan nakillere dayanr. Mteferrika'nn esere ilve ettii krk levha ve haritadan Azerbaycan ve Anadolu'ya ait olanlar Eb Bekir edDmak'ye aittir. Dierleri ise Avrupa

s. 143; Babinger, GOW, s. 197 vd., 200, 226 vd.; a.mlf.. "Ein Trkischer Stiftungsbrief des N e r k e s i " , M O G , I (1922), s. 151 vd.; F. Taeschner, "Die V o r l a g e von H a m m e r ' s Geschichte des Djihnnum", 'Rumelia MSOS, und XXIX B o s n a ' " , a.e., II (1926), s. 3 0 8 - 3 1 0 ; a.mlf., "Zur (1926), s. 100-102; a.mlf., "Das H a u p t w e r k d e r g e o g r a p h i s c h e n Literatr der O s m a n e n , K tib elebi's Cihannma", Imago Mundi, I, II, Berlin 1936, s. 44 vd.; Brockelmann, GAL, 5 6 5 ; Suppi., rinde elebi meler), tip elebi, II, 6 3 6 ; Advar, Osmanl

TrkleKtip Se"CiK121-

lim, s. 126 vd.; Orhan aik Gkyay, KAnkara 1957, s. 3 - 9 0 ; a.mlf., Kiilii ve Yaptlarndan 1982; Fikret Sarcaolu. (Yaam, Ankara

h a n n m v e E b b e k i r b. B e h r m e d - D m e ki b r a h i m M t e f e r r i k a " , Prof. Dr. Bekir tkolu'na Armaan, stanbul 1991, s. 142; Talt M m t a z , " C i h a n n m ' m n N s h a s " , lk, 428 vd.

lveli

X V / 8 5 , Ankara 1940, s. 226 m


M ORHAN AIK GKYAY

vd.; sy. 86 (1940), s. 147 vd.; sy. 87 (1940), s.

ClHANOLU KLLYES Aydn'da XVIII. yzyln ortalarna ait bir klliye.

l merkezinde bulunan ve cami, medrese, trbe-sebil ile bir emeden oluan klliye, 1170 (1756-57) ylnda, Aydn - Koarl - Nazilli yresinde yaam bir derebeyi sllesi olan Cihanoullar'ndan Abdlaziz Efendi (. 1197/ 178283) tarafndan kurulmutur. Tasarmnda klasik Osmanl slbu hkim bulunmakla birlikte cami ve adrvandaki sslemeleriyle Osmanl barounun en parlak rneklerinden biri olan ve baz ayrn-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHANOLU KLLYES tlarnda da gotik sip etkileri tayan kendine has zelliklere sahip bir klliyedir. Yunan igali srasnda byk lde tahribata urayan klliye 1950'lere kadar muattal kalm, bu tarihten sonra Vakflar Genel Mdrl'nce onarlm ve birtakm eklerle donatlan medrese blm Vakflar Talebe Yurdu olarak hizmete sunulmutur (1954). adrvan avlusunun bask kemerli girii, sivri bir kemerle gneye alan apraz tonozlu ve merdivenli bir eyvann iine alnmtr. Klliyenin merkezini oluturan ve ayn zamanda medresenin dershanesi olarak kullanld anlalan cami ile bunun kuzeyindeki adrvan avlusunu taraftan kuatan medrese hcreleri, zemini ykseltilmi bir platforma oturtulmak ve cami ise tonozlu bir alt yapnn zerine yerletirilmek suretiyle evreye hkim bir duruma getirilmitir. Caminin, tuladan rlm sivri kemerlerle da alan pandantifli ve kasnakl kubbelerin rtt birimli son cemaat yeri vardr. eriden tromplar, dardan onikigen kasnakla donatlm bask bir kubbenin rtt kare planl harime sahip olan mbed, yatay bir silme ile ikiye blnm beden duvarlarnn alt kesiminde yer alan geleneksel Osmanl tertibine uygun iki sra halindeki pencerelerle aydnlanr. Tromplarn zerine isabet eden sekizgen prizma biiminde arlk kuleleri ve harimle son cemaat yerinin snrnda ykselen minaresi ile yap klasik Osmanl mimarisinde tek kubbeli camilere uygulanagelen tasarm emasn devam ettirmektedir. Caminin alt yapsn tekil eden ve medreseye ait olmas gereken birimlerin nnde, kesme tatan tknaz pyelere oturan sivri tula kemerlerin tekil ettii beik tonozlu bir revak bulunur. Basamaklarla ulalan son cemaat yerinde kubbe kasnaklar testere dii

Cihanolu Camii ve caminin adrvan

saaklarla donatlm olduu gibi ortadaki kasnak da dier ikisinden bir miktar yksek tutulmutur. Revak kemerlerinin de akantus yapraklar ve kvrmlarla ssl barok balklara oturtulduu gze arpmaktadr. Bninin adn ve 1170 (1756-57) tarihini veren ina kitbesinin talandrd bask kemerli harim kapsnn mermer sveleri, klasik Osmanl sslemesindeki rmlerin barok zevke uygun bir ekilde deitirilmesiyle oluturulmu motiflerle ssldr. Harim duvarlarnda, tula ile kaba yontulu tan birlikte kullanld Gneybat Anadolu'ya has almak rg tr grlr. Aslnda sval olan cephelerde, zellikle son cemaat yerinde barok slpta kalem ii sslemelerin bulunduu bilinmektedir. Alt srada yer alan btn pencerelerle fevkani mahfillere isabet eden st pencerelerin dikdrtgen aklklar mermer svelerle kuatlm ve sivri tahfif kemerleri ile donatlmtr. Dier tepe pencereleri ile beden duvarlarnn st kesimlerinde ve kubbe kasnanda bulunan pencereler yuvarlak kemerli olup buralarda yer alan

al pencereler Yunan igalinde tahrip edilmitir. Kesme kire ta ile ina edilmi minare, alttaki kare, stteki sekizgen kesitli olan s nilerle hareketlendirilmi iki blml kaide zerine oturur; pabu ksm kesik piramit biiminde, gvde okgen ve erefe sade grnmldr. Cihanolu Camii'nde grlen al sslemeler, mimari tasarmdan ok daha fazla dikkate deer niteliktedir. Kalplama tekniiyle yapldktan sonra kabartma oluturacak ekilde yzeylere tesbit edilmi bulunan al tezyinat unsurlar, Osmanl barou mimari sslemenin en arpc rnekleri olup stanbul'daki adalarn dahi glgede brakacak bir slp olgunluu, kompozisyon zenginlii ve iilik kalitesi sergilemektedir. Kubbenin ve sivri kemerli tromplarn i yzeylerinde, tromplar arasna yerletirilmi sivri kemerli s nilerde, bunlarn arasnda kalan hafif ibkey gen yzeylerde, kasnak pencerelerinin arasndaki duvar paralarnda, ayrca mihrapta beyz ve yuvarlak madalyonlarla "S" ve "C" eklindeki kvrmlardan oluan youn ve hareketli bir ssleme uygulanmtr. Bu arada tromplarn ke dolgular ile mihrap yamann alt kesiminde grlen ve geleneksel Osmanl sslemesinin en belirgin unsurlarndan olan mukarnas dizileri, barok arlkl tezyinatla dikkat ekici tezat oluturmaktadr. Btn bu kabartma al motiflerin boyal olmas sslemenin czibesini bir kat daha arttrmaktadr. Al ssleme ile ayn slba sahip olduu bilinen minber ise ortadan kalkmtr. Ahap kubbe ile rtl ongen prizma biimindeki bir mermer hazne ile kubbe eteinden hareket ederek on adet mermer stunun tad sivri kemerle543

Cihanolu Camii'nin plan ve kesiti

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHANOLU KLLYES re oturan bir ahap saaktan mteekkil adrvan, klasik ve barok slplar kaynatran ilgin bir tasarm ve sslemeye sahiptir. adrvann ayrntlar arasnda zellikle yivli ve burmal stunlar, akantus yaprakl kaide ve balklar, yumurta ve damlalk frizleri, beyz madalyonlarla, "S" ve "C" eklindeki kvrmlarn ve pskll perde motiflerinin grld ayna talar yer almaktadr. Medrese hcreleri, bask kemerli birer kap ve dikdrtgen aklkl birer pencere ile avluya alan kagir duvarl, ahap atl, ocaklarla donatlm kare planl birimlerdir. Dou ve kuzey kanatlar iki katl olup 1950'den sonraki onarmda bir miktar tdil edilmi ve avluya bakan ynde cameknl sofalarla donatlarak talebe yurduna dntrlmtr. Eski fotoraflarda, hcrelerin nlerinde ksa stunlara ve keleri kvrml balklara oturan, sivri kemerli, ahap atl ve ift sral testere dii saakla son bulan bir revakn bulunduu grlr. Trbe-sebil, arsann gney snrnda kbik gvdesi, ongen kasna ve on dilimli kubbesiyle caminin mihrap eksenine gelecek ekilde cadde zerine yerletirilmitir. Bu ift fonksiyonlu yap giri cephesindeki deiik tasarmyla dikkati eker. kiz sivri kemer biiminde garip bir saakla son bulan gney cephesinin ekseninde dikdrtgen aklkl giri yer alr. Buras yanlardan birer pencere ile kuatlm ve iki yana alm perdelerle ortadaki bir madalyondan oluan tezyini bir levha ile talandrlmtr. Yanlardaki aklklar, nlerindeki tezghlar ve iecek datlmasna uygun maden ebekelerle ayn zamanda birer sebil penceresi olarak tasarlanmlardr. Trbe-sebile bitiik olan eme de dikdrtgen erevesi, sivri kemerli alnl, barok slpta birleik kemerli ayna ta ile karmak bir zevki yanstr. emenin sls hatl kitabesinde Cihanzde elHc Abdlazz ad ve 1197 (1782-83) tarihi okunmaktadr. Cihanolu Klliyesi'nin en ilgin unsurlarndan biri, eme ile adrvan avlusunun girii arasnda dou-bat dorultusunda uzanan ve hangi amala ina edildii tam olarak anlalamayan sivri beiktonozlu revaktr. Mimari ayrntlaryla olduu kadar oranlaryla da gotik slbun izlerini tayan bu revak, srtn cami-medrese ikilisinin bulunduu platformun istinat duvarna dayamakta, birer kemerle bat ve dou ynlerine, kemerle de gneye almaktadr. Tknaz 544 Gurlu Sultan zzeddin Hseyin'in yedi olundan biri olarak dnyaya geldi. Babasnn lm zerine yerine geen olu Seyfeddin Sr, topraklarn kardeleri arasnda eit ekilde bltrmt. Kendi hissesini beenmeyen Kutbddin Muhammed topraklarn kardelerinden Baheddin am'a terkederek Gazneli Sultan Behram ah'a katlp ona hizmet etmeyi tercih etti. Ksa srede kendisini sevdiren Kutbddin yetenekleriyle dikkati ekiyordu. Bundan holanmayan baz kimseler Behram ah' onun aleyhinde kkrtnca bir sre sonra Kutbddin zehirlenerek ldrld. Bu olaydan sonra Gurlular ve Gazneliler arasnda bir dmanlk balad.
F

pyelerle istinat duvarndaki konsollara oturan ve kaval silme gruplaryla donatlm olan sivri kemerler, Hal seferlerinden sonra Dou Akdeniz kylarnda, Kbrs'ta, ayrca Rodos ile Girit bata olmak zere baz Ege adalarnda gelime imkn bulan ve XIV. yzylda Gneybat Anadolu'da Beylikler dnemine ait baz yaplarda da etkileri hissedilen gotik mimariye balanmaktadr. Pyelerin kaln tutulmu olmas, ayrca gney cephesinde kemerler arasna yerletirilmi duvar pyeleriyle beik tonozun iinde bunlara kar gelen omurga kemerleri bu revakn, sonradan inasndan vazgeilen veya zamanla ortadan kalkm olan kgir bir st yapy tamak amacyla tasarlandn dndrmektedir. Tarada yanlarn XVIII. yzylda glerinin doruuna eritikleri ve imknlar elverdii nisbette Osmanl hkmdarlarn taklit ettikleri hesaba katlacak olursa sz konusu st yapnn cami ile balantl hnkr kasr trnde bir blm olduu dnlebilir.
BBLYOGRAFYA :

Kardeinin bu ekilde ldrldn renen Seyfeddin Sr intikam almak iin Behram ah'n zerine yrd ve Gazneliler'i malp etti (1148). Behram ah kaarak cann kurtarabildi. Gazne'de kalan Seyfeddin Sr bir mddet sonra idaredeki hkimiyetini salamlatrp halkn ve erafn gvenini kazandna kani olunca maiyetini tekrar Frzkh'a gnderdi. Bu arada kendisini toplayan Behram ah dzenledii byk bir ordu ile Gazne'ye doru ilerlemeye balad. Yaplan savata Seyfeddin ve veziri Seyyid Mecdddin malp edilerek ldrldler (1149). Seyfeddin'den sonra tahta geen Baheddin Sam ise intikam maksadyla Behram ah ile savamak iin giderken yolda hastalanp lnce Gurlu tahtna Aleddin Hseyin geti (1149). Byk bir kararllkla yola kan Aleddin Behram ah ile arka arkaya defa savat ve her defasnda onu malp etti. Behram ah ancak Pencap'a kaarak cann kurtarabildi. ntikam hrsyla gz dnen Aleddin Gazne'yi yamalayarak yedi gn yakt. Btn mimari eserler, ktphaneler, baheler tahrip edilirken binlerce insan ldrld (545/1150-51). Gazneliler'in dier nemli bir merkezi olan Bst de ayn ekilde yama ve tahrip edildi. Bu yzden Aleddin "Cihansz" (dnyay yakan) nam ile mehur oldu. Minhc- Sirc Czcn kan dumanlardan gkyznn karardn, ehrin yama, katliam ve soyguna mruz kaldn syler. Bu srada Sultan Mahmud, Mesud ve brhim'in dnda dier Gazneli sultanlarn trbeleri de yklarak hemen her ey atee verildi. Gazne eraf da ldrlerek kanlar ile slanan toprak bir kale yapmnda kullanld. ldrlen kardelerinin intikamn bu ekilde aldna kanaat getiren Cihansz muhtemelen Gazneliler'le dost olan Seluklulardan ekindii iin Gazne'den ayrld. Yol boyunca urad Gazneli ehirlerini de tahrip etti. Frzkh'a dnnce Gazneli ve Seluklu sultanlarn taklit ederek "es-Sultn'l-Muazzam" unvann ald. Daha nceki Gurlu hkmdarlar emr veya melik unvann kullanyorlard. Bu srada kendisine gveni o kadar artmt ki Seluklu Sultan Sencer'e de kafa tutarak eskiden beri verilmekte olan vergileri dememeye balad. Daha sonra Seluklular zerine sefere kt ve iki ordu Frzkh ile Herat arasnda savaa tututu (547/1152). Cihansz mlup edilerek esir alnd. Fakat Horasan'da

Asaf Gkbel Hikmet len, Aydn li bu Garb Anadolu'da Cephe/eriyle Ksa, Aydn Architecture, Szen, Trk Trk Mimarisi

Tarihi,

stanbul 1936, s. 176-179; R. M. Riefstahl, Cenu(trc. Cezmi Turistik Tahir Berktin), stanbul 1941, s. 3 1 - 3 2 ; Tarihi ve Corafyas,

Aydn, zmir 1958, s. 38-40; Leman Aydn 1960, s. of ve Eserler, Ottoman Mimar AnHistory Geliimi ve Eski

128-129; G. Goodvvin, A Mimarisinin

London 1971, s. 3 8 7 - 3 8 8 ; Metin

Sinan, stanbul 1975, s. 296-297, 322, 325, 333; Trkiye'de Vakf Abideler kara 1983, I, 678-686; Oktay Aslanapa, l Devri Mimarisi, stanbul 1986, s. 394.
H M. BAHA TANMAN

Osman-

CHANSZ, Aleddin (. 556/1161) Guriu hkmdar (1149-1161).

'

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHET hapiste bulunduu ksa sre ierisinde zeks, nkteleri ve zellikle Sultan Sencer iin yazd iirleriyle kendisini affettirdi. Bir mddet Sultan Sencer'in saraynda ona hizmet ettikten sonra tekrar Frzkh'a dnmesine izin verildi. Cihansz'un esareti srasnda tahta yeeni Melik Nsrddin Hseyin oturmutu. Cihansz dnd zaman Gurlu saraynn ileri gelenleri Melik Nsrddin'i ldrerek tekrar Cihansz'u tahta kardlar. Ksa srede yerini salamlatran Cihansz, bu srada Sultan Sencer'in Ouzlarla yapt sava kaybetmesi zerine Garcistan (Goristan) ve Yukar Murgab vadisinde Bmiyn, Zemindver, Tohristan ve Bst yresinde bir fetih harektna balad. Gazneliler'e kar giriilen vahete ve katliama ramen Cihansz karakter olarak cni ruhlu deildi. Onun devrinde Gurlu saray belki de Orta Asya'nn en ileri kltr dzeyine erimiti. Cihansz zeki, hazrcevap ve nktedan olup ayn zamanda airdi. lmnden ksa bir sre nce smillii kabul ettii sanlmaktadr. Minhc- Sirc Czcn'ye gre Cihansz bu srada smil dlerini Frzkh'a davet ederek propaganda yapmalarn istemitir. Fakat lmnden sonra yerine geen ve koyu bir Snn olan olu Seyfeddin Hseyin dleri ldrtm ve Karmatler'i iyice bask altna almtr.
BBLYOGRAFYA :

CIHT
(bk. CHET).

baren Allah'n yaratklara benzetilmekten tenzihiyle ilgili tartmalar srasnda gndeme gelmi ve Allah-lem mnasebeti belirlenirken itikad mezheplerin farkl grler ileri srd bir akaid

CIHZ I_
(bk. EYZ).

problemi halini almtr. lk kelmclardan Cehm b. Safvn'n, Allah'n her yerJ


H

de ve her ynde bulunduu grn ortaya atmasna karlk Eb Hanfe, Mlik b. Enes, mam fi ve Ahmed b. Hanbel gibi muhafazakr limler ashabn, Allah'n ztyla lemin dnda ve "fevkinde" olduuna inandklarn, dolaysyla slm akdesini bu inancn tekil ettiini savunmulardr (Zeheb, s. 101, 102, 130, 137, 145). Daha sonra bu inan Selefiyye limlerince gelitirilerek Allah'a st cihetinin nisbet edilebilecei gr kabul edilmi ve bu husus Selefiyye'nin btn kelm ekollerinden ayrld bir itikad esas haline getirilmitir. Ehl-i snnet kelmclarndan bn Kllb el-Basr, Eb'l-Hasan el-E'ar ve Bklln bu noktada Selef limlerine uymulardr.

C I H Z - TARIKAT ( ^ j k )

Tekkelerde kullanlan as, ta, hrka, tebih gibi eyaya verilen genel ad
(bk. TARKAT).

. CIHET

( )
Varlk niteliklerinden biri olarak kabul edilen ve Allah'a nisbeti asndan itikad tartmalara yol aan bir kavram.

_l

Buna karlk Eb Mansr el-Mtrd ile Mtrdler'in tamamna yakn, E'ariyye, Mu'tezile ve mteahhir a kelmclar Allah'a cihet nisbet edilemeyecei grnde birlemilerdir. mam Mtrd, st cihette bulunmann bir varln stnln veya yceliini gstermeyeceini belirterek Allah'n gklerin stnde olmadn syler ve bu mnaya gelebilecek naslar, hibir mahlka benzemeyen Allah'n ztna yarar bir ekilde anlamak gerektiini bildirir ( Kitb'tTevhid, s. 74-76). Mtrd kelmclarndan Eb'l-Ysr el-Pezdev de meknda bulunmaktan mnezzeh olan Allah'n, tamamen mekn kavramlar olan btn cihetlerden tenzih edilmesi gerektiini
savunmutur (l'd-din, s. 31).

Szlkte "taraf, yn ve semt" mnasna gelen cihet, kelm ve felsefede "bir hareketin dorultusu, cisme ait boyutlarn son noktas; cismin d yzeyi" eklinde tarif edilir. Mantkta ise "zorunluluk veya zorunsuzluk, devamllk veya devamszlk alarndan konunun ykleme nisbet edilmesi" anlamnda kullanlr. Bir varln duyular yoluyla belirlenmesinde cihet hakiki ve izf olmak zere iki ksma ayrlr. st ve alt cihetler hakiki, sa, sol, n ve arka cihetler de izf veya gayri hakiki ciheti tekil eder. Her cisim iin sonsuz cihetlerin tasavvur edilebilecei belirtilmekle birlikte genellikle alt cihetin bulunduu kabul edilir. Bu cihetler varlklarda izf olup birine gre st olan dierine gre alt olabilir. Feleklerin belirledii cihetler deimediinden bunlar hakiki cihet saylm, feleklerin st noktas ile alt noktasnn tesinde bir st ve alt cihet tasavvur edilmemitir. Cihet Kur'n- Kerm'de yer almamak-

bn'l-Esr, el-Kmil, XI, 164-167, 179, 271; Czcn, Tabakt-1 Nrt, 1, 341-350, ayrca bk. ndeks; Fahr-i Mdebbir, db'I-harb ve'j e c c a (nr. Ahmed Suheyb Hnsr), Tahran 1346; Firite, Glen-i brhm (nr. Newal Kishore), Leknev 1281; C. E. Bosvvorth, The Later Ghaznavds: Splandour and Decay, Edinburgh 1977; a.mlf., "The Political and Dynastic History of the Iranian World (A. D. 1000-1217)", CHh., V, 146, 149, 153, 160-162, 451; a.mlf., "Ghrids", E/2 (ng.). II, 1100-1101; Muhammed Habib, Shihabuddin of Ghur, Collected Works of Professor Muhammed Habib (ed. K. A. Nizami), New Delhi 1981; Ghulam Mustafa Khan, " A History of Bahram Shah", IC, XXIII/ 1 -2 (1949), s. 62-91; P. Hardy, "Bahrim Shh", El2 (ng.), I, 940.

Allah' cihetten tenzih eden

kelm

limlerinin delillerini ylece zetlemek mmkndr: Bir cihette bulunmak madd varlklara mahsus bir zelliktir. Allah madde st bir varlk olduuna gre cihetten mnezzehtir. Eer O bir cihette bulunsayd madde gibi sonlu, snrl, deiken, paralara blnebilen ve bakasna ihtiya duyan bir varlk olurdu. Zira cihet bir hareketin veya varln son snr olup sonluluk ve snrll zorunlu klar. Bu sebeple Allah' herhangi bir cihet veya cihetlerle snrlamak O'nun ulhiyyetiyle badamaz. Ayrca Allah'n bir cihette bulunmas, en azndan lemin o cihete denk gelen parasnn O'nunla birlikte kadm olmasn gerektirir, halbuki 545

IQTIDAR H U S A I N

SIDDIQUI

la birlikte ayn kkten treyen ve "yn" mnasna gelen viche kelimesi (el-Bakara 2/148) yannda fevk (st), taht (alt), emm (n), half (arka), yemn (sa) ve iml (sol) kelimeleri de gemektedir (bk. M. F. Abdlbk, Muccem, ilgili kelimeler). Ayn kelimeler hadislerde de kullanlmtr. Cihet kavram, kelm ilminin teekkl etmeye balad hicr II. asrdan iti-

CIHRYR ( A M ) Hz. Peygamber'den sonra halifelik grevini yrten Hz. Eb Bekir, Hz. mer, Hz. Osman ve Hz. Ali iin zellikle Snn mslmanlar tarafndan kullanlan bir tabir
(bk. HULEF-yi RDN).

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHET lemin her paras hdistir. Aslnda naslarda da Allah'a cihet kavram nisbet edilmemitir. Baz yet ve hadislerde O'na atfedilen ve ciheti andran "fevk", "sem", "istiv", "ulv" gibi kelimeler O'nun azamet, ycelik ve stnlk niteliklerine sahip olduunu anlatmak iin zikredilmitir. $u halde Allah, herhangi bir cihette ve dolaysyla bir meknda bulunmayan, lemin iinde veya dnda gsterilmesi mmkn olmayan madde tesi bir varlktr. Kinata nisbetle Allah'n st cihette bulunduunu savunan Selefiyye limlerinin ileri srd deliller de ylece zetlenebilir: lemin Allah tarafndan yaratld ve O'nun zihnin dnda da fiilen mevcut olduu herkese kabul edilen bir husustur. Bu durumda Allah lemi ya ztnda veya ztnn dnda ayr olarak yaratmtr. Ztnda yaratmas imknszdr, nk bu Allah'n yaratklara hull edip onlarla birlemesini ve dolaysyla hdis olmasn gerektirir. O halde lemi ztnn dnda yaratmtr. Ancak O ztyla lemin iinde deil dnda ve st cihetindedir. Aksi takdirde lemin ne iinde ne dnda bulunmak gibi akln ilkelerine aykr bir sonu doacaktr. Bununla birlikte Allah'n st cihette olmas, yaratklarn birbirine nisbetle bir cihette bulunmas eklinde anlalmamaldr. Zira O benzeri olmayan bir varlktr. Ztyla lemin iinde deil tesinde, yaratjm hibir varln bulunmad bir ynde olmas anlamnda st cihettedir (bn Teymiyye, II, 321-325, 646-648; erhu'lAkideti't-Tahviyye, s, 254-258). Bu

ileri gelenleri bu inanc paylamlar, aksi grleri iddetle tenkit etmilerdir (Zeheb, s. 102-107, 195; bn Kayyim, s. 108). Kerrmiyye, Mebbihe, Mcessime gibi frkalar da aralarnda baz gr farkllklar bulunmakla birlikte Allah'a cihet nisbet edilmesi gerektiini savunmular, fakat Selefiyye'den farkl olarak O'nun bir cihette oluunu yaratklarnkine benzetmilerdir. slm filozoflarndan bn Rd, erken devir limlerinin Allah'a cihet nisbet ettiklerini, Mu'tezile kelmclarnn bunu reddetmesinden sonra mm'l- Haremeyn el-Cveyn ve dier E'ariyye mensuplarnn da Mu'tezile'ye uyduklarn ifade eder. Esasen ona gre naslar asndan Allah'n leme nisbetle st cihette bulunduunu sylemek zaruridir; akl ynden bunda bir saknca bulunmad gibi bu inan insanlarn ounluunu tekil eden halk iin de elverilidir. Ancak bn Rd, limlerin sz konusu naslar zerinde yaptklar tenzih ynndeki yorumlar daha deerli bulmutur (el-Kef, s. 83-86). yle grnyor ki kelm limleri, Allah' btn yaratlmlk niteliklerinden tenzih etmek amacyla O'na cihet nisbet etmekten titizlikle kanm, bu sebeple de ciheti andran baz naslar te'vile mecbur kalmlardr. Bununla birlikte onlar Allah' sadece zihn bir varlk olarak tasavvur etmemi, O'nun fiilen de mevcut olduunu kabul etmilerdir. Cennette mminlerin Allah' grmelerini mmkn klacak artlarn ise dnya ile mukayese edilemeyeceini sylemilerdir. Naslardan hareket etmenin yannda baz akl deliller de kullanmay amalayan Selefiyye ise bu etin problemin zmne nemli bir katkda bulunmu deildir. nk muhtevalarnda cihet mnas bulunan naslarn te'vile tbi tutulmadan zhir mnada alnmas kanlmaz bir ekilde tebihe gtrr. Nitekim kelmclar Selefiyye'nin konuyla ilgili grlerini naklederken onlardan Mebbihe diye sz etmilerdir (Fahreddin er-Rz, s. 257). Selefiyye'nin, Allah'a yaratklarnkine benzemeyecek ekilde cihet nisbet edilebilecei yolundaki grlerine gelince, bu ya kelmclarm yorumuna benzeyen bir te'vildir veya cihet problemine aklk getirmeyen bir aklamadr. Sonu olarak sadece zihnen deil fiilen de var olduunda phe bulunmayan Allah'n cihete ve mekna nisbeti agnostik zelliini koruyan problemlerden biridir denilebilir.

Allah hakknda cihet ispat veya nefyi konusuyla ilgili olarak yazlan mstakil eserler de mevcuttur. Fahreddin er-Rz'nin Ess't-takdis b'nin el-'Ulv tim
cu'l

(Kahire 1986), Zehe(Me(Beyrut bn Tey-

li'l-^aliyyi'l-affr - slmiyye
cal

dine 1968), bn Kayyim el-Cevziyye'nin - cyi'i 1984), ehbeddin b. Cehbel el-Haleb'nin Neiy'l-cihe redder miyye (Sbk, IX, 35-90) ve Ali b. Muhammed el-Ml'nin es - Syf '1 ye li-kat^i ve'l-cismiyye acnki'l-k,iln (zhu'l-meknn, mereiiybi'l-cihe II, 37)

adl eserleri bunlardan bazlardr.


BBLYOGRAFYA :

Tehnev, Keaf, m. er-Red Tevhd, tam), Leiden el-Muctemed l'd-dn

II, 1278, 1520-1521; Dri(nr. G s t a VitesKitb'tel-Ferr.

'ale'l-Cehmiyye

1960, s. 16; Mtrd, f uli'd-dn

s. 6 8 - 6 9 , 7 4 - 7 6 ; Eb Ya'l

(nr. V e d ' Z e y d n

H a d d d ) , Beyrut 1974, s. 5 6 - 5 7 ; Pezdev, U(nr. Hans Peter Linss), Kahire 1383/ Kahire s. 2 4 ; bn Beyrut 1982, Sleymaf
cilmi'l-ke-

1963, s. 21, 30, 3 1 ; Gazzl, el-ktid, 1966, s. 2 4 - 2 8 ; Sbn, el-Bidye, Rd, el-Kefcan menhici'l-edille, s. 83-86; bn'l-Cevz, Ahbr'-ft, Fahreddin er-Rz, Ess't-takds

niye Ktp., ehid Ali Paa,"nr. 1561, vr. 1 0 b - 1 6 b ; lm (nr. A h m e d Hicz es-Sekk), Kahire 1406/ 1986, s. 15-41, 68-70, 198-199, 257-258; mid, el-Mbn, hc's-snne Zeheb, els. 9 8 ; Beyzv, Tavli^u'Tenvr, stanbul 1305, s. 3 2 6 - 3 2 8 ; bn Teymiyye, Min(nr. M. R e d Slim), Ibask yecUlv

ri yok| 1 4 0 6 / 1 9 8 6 , II, 321-325, 558, 6 4 6 - 6 4 8 ; U'l'aliyyi'l-gaffar, Medine 1 3 8 8 / 1 9 6 8 , s. 62, 83-84, 101-107, 120, 130, 137, 145, 168, 174, 185, 1 9 4 - 1 9 5 ; bn Kayyim el-Cevziyye, ctimcu'l-cyiT-slmiyye, rut 1984, s. 108, 109, 118, 180; Sbk, kat, IX, 35-90; erhu'ls. 2 5 4 - 2 6 5 ; T e f t z n , erhu'l-Makd, el-eAkdet'z-zekiyye, Mevkf, BeyTabaII, 49-

cAkdeti't-Tahviyye,

5 0 ; Ubeydullah b. M u h a m m e d e s - S e m e r k a n d , Sleymaniye Ktp., ehid erhu'le-KlLevmi'uiTefsAli Paa, nr. 1691, vr. 7 a - 8 b ; Crcn, II, 17-20, 337-339; Eb'l-Bek. liyyt, Kahire 1253, s. 143; Seffrn. 2 1 1 ; zhu'l-meknn, r'l-menr, Mu'cem'l-felsef,

akl deliller yannda eitli naslarda da Allah'n lemi yarattktan sonra ara istiv ettii, meleklerin ve ruhun O'na ykseldii, len mminlerin ruhlarnn da gk katlarn geerek O'na ulat, Hz. Peygamber'in Mi'rac gecesinde gklerin stnde bulunan sidret'l-mnteh*y aarak O'nun huzuruna kt bildirilerek yaratcnn lemin iinde bulunmad ima edilmi; cihet lafz kullanlmamakla birlikte kinatn stnde olduuna "fevk", "ulv", "urc", "sud" vb. kelimelerle iaret edilmitir. nsanlar ftr olarak Allah' lemin fevkinde dndkleri iin mminler daima kulluklarn bu uur iinde yerine getirirler. Ayrca Allah'a cihet nisbet etmeden hirette mminler tarafndan nasl grleceini aklamak mmkn deildir. Nitekim bata ashap, tbin ve mctehid imamlar olmak zere erken devir slm limlerinin 546

envr, Beyrut, ts. (el-Mektebet'l-islm), I, 207II, 3 7 ; Red Rz. III, 2 0 7 ; VII, 3 3 7 ; Ceml Salb. elBeyrut 1982, I, 4 1 9 - 4 2 0 .

Y U S U F EVKI

YAVUZ

CIHET

(^

Vakflarn eidi din, sosyal ve kltrel hizmetlerini srdrebilmeleri iin tahsis edilmi olan grevlere verilen ad.

Osmanliar'da vakf messeselerinde gerekli hizmetlerin yrtlmesi iin ilgili vakfiyelerle tahsis edilen cihet (oulu ciht), nitelikleri belirlenen grevleri ifade etmekte olup vakf messesesi-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHET nin gelimesiyle oalm, din messese ve hayr kurumlarnn ileyiini salamas yannda pek ok kimsenin geim vastas ve ek geliri olmak bakmndan da nemli bir fonksiyonu yerine getirmitir. Ancak zamanla vakflarn oalmas ve kapasite bakmndan ok bymesine paralel olarak cihet trlerinde ve miktarlarnda meydana gelen artlar pek ok suistimali de beraberinde getirmi, hibir i yapmakszn bundan sadece geim kayna olarak istifade eden bir zmrenin ortaya kmasna imkn vermitir. Osmanl resm kaytlarnda "erbb- ciht" veya "ashb- ciht", bazan ayn anlamda "ashb- vezif, mrtezika-i evkaf" eklinde de adlandrlan cihet sahipleri esas itibariyle iki ksma ayrlmaktayd. mmet, hitbet, vizlik, dersimlk, tedrs, cibyet, kitbet gibi ilm yeterlilik isteyenlere "ciht- ilmiyye"; kayyimlik, trbedarlk, ferrlk gibi beden almaya bal olanlara da "ciht- bedeniyye" ad verilmekteydi. Bu grev sahipleri hukuk olarak asker yani memur statsnde sayldndan kendilerine dier askerler gibi birtakm imtiyaz ve muafiyetler tannmt. Cihetlerin tevcihi, verilecek kimselerin tesbiti vakfiyedeki esaslara gre ya "bi'l-mertiyet" (arta bal) veya "bil - mertiyet" (artsz) olmak zere iki ekilde gerekleirdi. Dier taraftan cihet tevcih edileceklerde bulunmas gereken ortak zellikler vakfiyelerde liyakat ve drstlk olarak belirlenmitir. Cihetlerin idaresinde. Evkaf-1 Hmyun Nezreti (kuruluu 1826) ncesi ve sonras olmak zere balca iki dnem grlmektedir. Nezret ncesinde cihetlerin verilmesinde ve muamelelerinde vakfyelerdeki artlardan kaynaklanan ok eitli ilemler olmakta iken nezret sonrasnda vakf ynetiminde de merkeziyeti bir anlayla karlan "Tevch-i
atalca'da Ali Pasa Camii ve Mektebi'ne mezzinlik ve kayyimlik cihetinin verilmesi hakknda 11. Mahmud'un 1252 (1837) tarihli berat (BA, Cevdet.Maarif, nr. 3279)

cihet berat verilirdi. Karklk kmas halinde ise nceki kaytlara baklr, hatta bazan cihetle ilgili krk elli yllk kaytlar tesbit edilir ve bunlarn divan kalemlerinden zetleri kartlarak Osmanl brokrasisi gerei ayn kt zerinde muhtelif kalemler, tarihler ve imzalar halinde yer alrd. Kazaskerlerin birok yetkilerinin tedricen eyhlislma getii XVII. yzyldan itibaren zellikle ilm cihetlerin verilmesinde eyhlislmlar n plana kmaya balad. Nitekim bu dnemde arzuhallerin zerine nce eyhlislmn genellikle, "Mcibince tevcih buyurulmak mercdur" eklindeki iret-i aliyye*sini koyduu, bundan sonra ilemlerin devam ettii grlmektedir. Cihetlerin tevcihinde padiahn mutlak ve niha yetkisi vard. Cihetlerle ilgili bilgiler ve eitli deiiklikler "ciht defterleri'ne ilenirdi. XIX. yzyl sonlarna kadar siykat, daha sonra rik'a tr yaz ile tutulan bu defterler kaza, nahiye gibi yerleim birimlerine gre cami, mektep, medrese isimleri zikredilerek dzenlenmiti. Ayrca "ciht rznmeleri, ciht hulsalar" adlaryla defterlerin hazrland da bilinmektedir. Cihet tevcihlerinde temel kural babadan oula intikaldi. Ciht beratlar hak sahiplerine ya bu intikal dolaysyla veya eitli anlamazlklar ve padiahn tahta clsu sebebiyle verilir veya yenilenir, bu beratlardan kanunnmelerde belirlenen lde "berat harc" alnrd. Bugn ehir ve kylerde baz kimselerin titizlikle saklad ve ok defa byk bir emlkin temliknmesi veya tapusu sand tural orijinal beratlar, umumiyetle 1 - 2 akelik cihet tayinini belirleyen belgelerden baka birey deildir. Evltlk ve aile vakflarnda sadece birka cihetin bulunmasna karlk vezirlere ve bilhassa hnedan mensuplarna ait vakflarda ok sayda cihetler yer alyordu. Mesel Ftih Sultan Mehmed Klliyesi'nde cami, medreseler, drif, imaret ve trbeler personeli: mimar ve tamirciler, mteferrika ve zevid-horan, ktip ve cblerden oluan yzlerce cihet sahibinin "el-vezif" ad altnda aldklar maalar vakfn gelirlerinin te ikisinden fazlasn tutuyordu (Barkan, s. 311-325). zellikle bu tip byk vakflarn cihetleri zamanla hibir i yapmayan kimselerin gelir kaynan oluturdu. "Zevid" ad altnda harcamalardan artakalan fazlann da cihet olarak tahsisi, "zevid-horan" denilen ve saylar giderek 547

Ciht Nizmnmesi" ile daha sk bir ynetim ngrlm ve cihetlerde say ve miktar bakmndan byk lde azalma olmutur. Nezret ncesi dnemde vakfiye artlarnn uygulanmasndan, cihetlerin tevcihinden ve kontrolnden byk lde kazaskerler ve kadlar sorumlu idi. Ftih Kanunnmesi'nde kazaskerlerin sultan vakflar dnda arza gerek olmakszn 2 akeye kadar cihet verebilecekleri belirtilmekteydi (zcan, s. 40). Abdurrahman Paa Kanunnmesi'nde ise yetkileri, "memhr kese ile gelen ciht beratlarnn turalarn ektikten sonra ehl-i cihtn esm defterlerine - sah - ekmek" eklinde ifade edilmiti (s. 515). Cihetlerin verilmesi ve bir bakasna intikalinde kadlarn da rol bykt. Genellikle ilemler vakfn bulunduu yerin kads aracl ile yrtlrd. Hak sahipleri bir arzuhal ile mahall mahkemeye bavururlar, kad yapt aratrmadan sonra bir i'lm veya arz ile durumu devlet merkezine bildirirdi. Kadlar durumu arzetmeden nce mftlerden fetva isterler, mtevellinin grn alrlar, ahsn durumunu tefti ettirirlerdi. Vakflarla ilgili ilemler merkezde Dvn- Hmyun Rus Kalemi'nin greviydi. Bu kalemde ve ilgili dier divan brolarnda nceki kaytlarn incelenmesinden sonra herhangi bir karklk ve anlamazlk olmazsa hak sahibine cihet rusu ve

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CHET artan bir zmrenin ortaya kmasna yol at. Bazan da nfuzlu bir kii, birok vakfn zevidini kendisine tahsis ettirerek bunu bir kazan vastas haline getirebiliyordu. Bu uygulama daha sonra sadece vakflarda deil ayn zamanda devlete ait eitli iletmelerin harcama kalemleri arasnda da grlmeye baland. Bylece vakflarn ve iletmelerin gelirlerinin byk ksmnn personel harcamalarna sarfedilmesi, bu kurumlarn bozulma sebeplerinden birini oluturdu. M. Nri Paa, bu usuln III. Murad dneminde yaygn hale gelmeye baladn, padiah zerinde byk nfuza sahip eyh Sc'a ve dier baz kimselere sultan vakflarndan ve devlete ait dier iletmelerden "dug vazifeleri" tahsis edildiini, bylece birok ie yaramaz kimsenin ortaya ktn yazar. Kprl Mehmed Paa'nn, vezrizaml srasnda idam ettirdii eyh Slim adl bir "marib"nin eitli vakflar ve gmrk gelirlerinden kendisine beratla tahsis ettirdii duac cihetlerinden gnde 1000 ake gelir elde ettii belirtilm e k t e d i r (Netyic'l-vukuat, II, 9 9 ) .

Cihetler iin zaman zaman baz dzenlemeler yapldysa da bunlar bir sonu vermedi. Tanzimat dneminde Evkaf-1 Hmyun Nezreti iinde, cihetlerle ilgili btn ilemleri yrtecek Ciht daresi adl bir bro tekil edildi. Burada mdr, tara ksm mmeyyizi, Dersaadet ksm mmeyyizi, ayrca birka mmeyyiz grev yapyordu (Salname (13321, s. 386). Bu dnemde karlan 2 Zilkade 1286 (3 ubat 1870) tarihli Tevch-i Ciht Nizmnmesi ile bu konudaki uygulama belirlendi, merkez bir kontrol kuruldu. Nizmnmede, biri vakfiyede belirlenen artlara gre idare edilen "merutiyet", dieri devlet tarafndan veya devletin kontrol altnda idare edilen "mazbut" ve "mlhak" vakflara ait olmak zere balca iki tr cihet tesbit edildi. Mazbut ve mlhak vakflarda bir cihet boatrsa cihet sahibinin ehil olan oluna veya zaruret halinde dardan birisine verilmesi, kk veya ehil olmayan evlda cihet verilmemesi, boalan birka cihetin bir ahsn zerinde toplanabilecei, len babadan kalan cihetlerin ocuklarn kabiliyet ve ihtisas du-

rumlarna gre taksim edilmesi, hizmeti gereksiz (metrk ve muattal) olan cihetlerin kimseye verilmemesi, mderrislik, hitbet, immet gibi ilim gerektiren cihetlere birden fazla mracaat olursa imtihanla verilmesi, kayymlk, ferrlk gibi cihetler iin ise bedenen gl olanlarn seilmesi ngrlyordu. Merutiyet zere kullanlan cihetlerde ise vakfiyede belirlenen artlara ve eski uygulamalara uyulmasnn esas olmas hususu benimsendi. Ayrca cihetlerin ikiye, e, drde blnebilecei, gerekli hallerde cihetlerden el ektirilebilecei gibi hususlar on be maddelik bu nizmnmede belirtildi (Dstr, Birinci tertib, II, 177-179). Daha sonra karlan 12 Safer 1301 (13 Aralk 1883) tarihli otuz maddelik nizmnmede ise stanbul'da ve btn Osmanl lkesindeki cami, mescid ve dier hayr eserlerinde bulunan cihetlerin tevcihinde alnacak harlar ve dier hususlar bir esasa balanmtr (a.g.e., Birinci tertib, Zeyl/4, s. 124-131). Cumhuriyet dneminin balarnda cihetlerin idaresi ksa bir sre er'iyye ve Evkaf Vekleti tarafndan yrtlm, daha sonra Trkiye'deki btn vakflarn Vakflar Umum Mdrl'ne balanmas ile cihet sistemi kaldrlmtr. Ancak "mlhak vakf" durumunda olan az saydaki vakflara zel bir stat tannmtr.
BBLYOGRAFYA: stanbul Vakflar Tahrir Defteri 953 (1546), tr.yer.; Ciht vid'n-nefis Defteri, f Sleymaniye Ktp., Yaz(tpkbaTrih Hetyic7-

ma Balar, nr. 2 0 5 1 ; l M u s t a f a Efendi, Mekavidi'l-meclis sm), stanbul 1956, s. 9 9 - 1 0 0 ; Selnik, (pirli), II, 740; Mustafa Nuri Paa, di, Ahkm'I-evkaf,

vukut, stanbul 1327, II, 99; m e r Hilmi Efenstanbul 1307, tr.yer; Ds177-179; SalnaOsmanl V, Dnemine 1985, s. HukukunMessesetr, Birinci tertib, stanbul 1290, II, " K a n u n n m e " , MTM, me ye, bk. ndeks; Eserleri

Z e y l / 4 , s. 1 2 4 - 1 3 1 ; Tevkil A b d u r r a h m a n Paa. II ( 1 3 3 1 ) , s. 5 1 5 ; ( 1 3 2 2 ) , s. 3 8 6 ; Uzunarl, Ayverdi. Avrupa'da Merkez-Bahri-

Mi'mr Girerken

IV, s. 3 - 4 ; Bilmen, Kamus2, Maliyesi, Tatbikatnda stanbul slm Vakf

57 vd.; A h m e t Tabakolu, Gerileme Osmanl Osmanl 269-272; da ve A h m e t Akgndz,

si, Ankara 1988, s. 2 6 3 - 2 6 8 ; m e r Ltfi Barkan, " B t e l e r i n M a s r a f Fasllar", FM, XVII / Mardin'de bir mderrislik cihetinin verilmesine dair vakf mtevellisinin 1 - 4 ( 1 9 5 6 ) , s. 3 1 1 - 3 2 5 ; Abdlkadir zcan, " F tih'in T e k i l t K a n u n n m e s i v e N i z m - l e m in K a r d e K a t l i M e s e l e s i " , TD, sy. 33 ( 1 9 8 2 ) , s. 40. LAL MEHMET IPRL

-i?rr
S fJZ'-fJ11'

1246 (1831)

tarihli arz
( B A , CevdetMaarif. nr. 3228)

C L A N I , Abdlkadir
(bk. A B D L K D R - G E Y L N ) .

548

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CL'I - KULB tenkit edilir. Buna karlk sabr, bakalarna yumuak davranma, kanaat, cmertlik, ahde vef, yardmlama, ok konumayp diline sahip olma gibi faziletler ve ilmin insan hayatndaki faydas J ve rol zerinde durulur. Saylan kusurlardan sakndrc tlerin yan sra bu faziletleri tevik edici ve zendirici tlere arlk verilir. Daha nceki eserlerinde yer yer hafif konulara iltifat etmi olan Cinn'nin burada bunlardan uzaklaarak din duygusunun rehber olduu ar bal dnce ve konulara yneldii, sylediklerine destek olmak zere eserinde sk sk yetlere ve hadislere bavurduu grlmektedir. Bursa'da iken hasta bulunduu srada ifa getirmesini umarak iyiletikten sonra yazmaya balad, fakat stanbul'a tayin edilip iine dt geim derdi yznden devama frsat bulamad eseri 1003 Reblevvelinde (Kasm 1594) tamamlamtr. Cinn, eserin insan gzellii ve ak duygusunun yceliinin anlatld yirminci ve son blmnde, vaktiyle stanbul'da karlap gzellik ve fikr meziyetlerine tutulduu ve kendisine talebe olarak balanm bir gence duyduu ak sebebiyle bu eserini yazdn aklamaktadr. Bursal Bel, baka bir greve tayin edilince kendisinden ayrlmak zorunda kald bu
y

CL'l-KULB

gencin, Cinn'nin onun hakkndaki bir kasidesine dayanarak, devrin nl gzellerinden Serrczde ah Muhammed olduunu kaydeder. Sz konusu olan sevgi, eserde aklkla belirtildii zere madd yn bulunmayan tamamyla saf ve platonik bir aktr. air eserin sonunda onu yazarken takdir ve teviklerini grd stanbul Kads Ebssudzde'ye de bir methiye ile teekkr eder. Cinn'nin lmnden bir yl kadar nce yazd bu son eserinde arlk slm tarihi ve baka lkelerle ilgili olaylarda ise de ncekiler lsnde olmamakla beraber baz yerli sahne ve maceralar, eyh ftde ve mehur Pinti Hamid'den bahseden paralarda olduu gibi tarih izgiler de yer almaktadr. Cil'l-kulb'n Trkiye ktphanelerinde alt nshas bilinmektedir (Sleymaniye Ktp., Hlet Efendi eki, nr. 94, Lala ismil, nr. 510; TSMK, Revan, nr. 831 ; Konya Mevln Mzesi Ktp., Yazmalar, nr. 5335; orum l Halk Ktp., nr. 2217/2; Adnan tken Ktp. leski Ankara l Halk Ktp.l, nr. 61). Eserin, Mustafa zkan tarafndan Cinn'nin hayat ve eserlerine dair bir inceleme ile beraber orum nshas hari dier be nshasna dayanan tenkitli bir neri yaplmtr (Cinn, Cil'lkulb [Giri-nceleme-Metin-Szik], is-

Cinr'nin (. 1004/1595) ahlk mesnevisi.

Divanndan baka daha nce yazd iki de mesnevisi olan Cinn'nin didaktik yolda ve hikyelerle sslenmi bu 3316 beyitlik eseri, Talcal Yahy'nn Usl ((lslnme) Kitb- adl mesnevisine on-

dan stn olma iddias ile nazre olarak ortaya konmutur. airin, oradaki gibi ehname veznini tercih ederek kaleme ald eser, "ikd" adn tayan her birinde baka bir konunun ilendii yirmi blme ayrlmtr. Her blmde nce belirli bir konunun ele alnd bir ksm ile sonra bunu "Destan" ad altnda takip eden bir hikye fasl ve en sonda da "Sknme-i Meclis" balkl drt beyitlik kk bir para bulunmaktadr. Eserin banda kalemin vasf ve meziyetleriyle nazm sanat ve bel szn stnlklerinin bahis konusu edildii iki ayr para, bunlardan sonra birer mnct ve na't. Sultan III. Murad'a bir methiye, kitabn telif sebebinin anlatld blm yer alr. Mesneviyi oluturan "ikd"lerin her birinin esere asl didaktik karakterini veren ilk parasnda ahlk nasihatler, kanlmas veya yaplmas tlenen hareket ve tutumlar ifade edildikten sonra "Destan" bal altnda deiik isimler tayan ikinci paralarn her birinde anlatlanlara, telkin edilmek istenen dncelere uygun bir olayn hikyesi yaplmaktadr. Cilul-kulb konu ve tertip bakmnbir dan Cinn'nin ondan yedi yl nce yazd ilk mesnevisi Riyz'l-cinn'n benzeri gibidir. Cinn o eserinin ayn ekilde yirmiye ayrlm blmlerinin ilk sradakilerinde nasl hkmdar ve vezirleri ele almsa bu mesnevisinin de ilk iki blmnde hkmdar ve vezirlerin vazifeleriyle kendilerinde bulunmas gerekli vasflar, nc blmde de hkmdarn evresindekilerin dikkat edecekleri hususlar belirtir. Bundan sonra gelen blmlerde cimrilik ve tamah, yalan syleme, arap ime ve keyif verici eylere kaplma, kadn dknl, olanclk, haram yeme gibi ahlk kusurlarn fenalklar ve sebep olduklar kt sonular anlatlr. Ayrca yksek binalar yapma, namaz terketme gibi tutumlar

tanbul 1990).

p p ^ y l } ^ j i U ^ j ^ / f J. w

/OM oy^-

KJII>S>

' S ^ '

J - ' P & f M

y^y/cr^
p'-LAj'u^,

rt'jgf-A* V
/

te
f ^ f c M ^ u
o. / * i t i Cil'lkulb'n ilk iki sayfas
(Sleymaniye Ktp., Lala ismil, nr. 5 1 0 )

-J&tifl^

t - ' ,'i

M '/

"

jlCj'f^MH/C-

(^jiLj-^c ^J&JJdt
n-ii}

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

549

CL' I - KULB
BBLYOGRAFYA:
Bel, Gldeste, s. 457; a.e., Sleymaniye Ktp., ir Efendi, nr. 264, vr. 168 a ; Mehmed Rid, Zbdet'l-vekyi' der Belde-i Celle-i Bursa, Millet Ktp., Ali Emr, Tarih, nr. 89, vr. 143 a ; zhu'l-meknn, I, 364; Osmanl Mellifleri, II, 125; Levend, Trk Edebiyat Tarihi, s. 77-79; Cihan Okuyucu, Cinn: Hayat-Eserleri, Divannn Tenkidii Metni (doktora tezi, 1984), Ed.Fak., I, 209-236; Mustafa zkan, Cinn, Cil'l-kulb (Giri - nceleme Metin - Szlk), stanbul 1990; s. 34-43. r -
I H CHAN OKUYUCU

zerlikler zerinde nemle durmu, bu hususta sun deiim olabileceini kabul etmeyen bn Sn'ya da kar kmtr. zgn yazlarndan baka Tyanal Apollonios, bn meyl, bn Erfa're's ve Eb'l-Ksm el-Irk gibi nl kiilerin eserleri zerinde ok uzun erhler kaleme alan Cildek'nin birok almas, kendinden nce yaayan Cbir b. Hayyn ve Eb Bekir er-Rz gibi bilginlerden yapt gvenilir alntlar sebebiyle simya tarihi ynnden de byk deer tamaktadr. Eserleri. Kendisine atfedilen yirmi civarndaki eserden belli ballar unlar^

m alamndan gm ayrmak iin nitrik asit kullanlmas gerektiini bildirmi, bu arada da sz konusu reaksiyonun maddelerin belirli arlklarda olmas halinde gerekleebilecei kanaatinde olduunu aklamtr. Manucher Taslimi bu eserle ilgili olarak 1954'te Londra niversitesi'nde "Examination of the Nihayat al-Talab and the determination of its place and value in the History of Islamic Chemistry" adyla bir doktora tezi hazrlamtr. 6. el-Burhn mzn. f esrri *ilmiDrt blmden meydana gelen

CLBB Hanmlarn d giysisi anlamnda kullanlan bir kelime


(bk. TESETTR).

titiz bir almadr. Cildek bu eserinde sadece simyaya deil tabiat tarihi, fizik ve metafizik konularna da yer vermitir. Ayrca kitapta Belns'un (Tyanal Apollonios) yedi cisme (gezegenler) dair eseriyle Cbir b. Hayyn'n eserlerindeki mzan teorisine de atflar yapmaktadr. 7. erhu kadeti Ebi'l-lbac. Kef'l-esrr adyla da anlan eser, X. yzylda Meyyfrikln'de (Silvan) Eb'l-sba' knyesiyle tannm olan Abdlazz b. Temmm elIrk'nin simya zerine yazd bir kasidesinin erhidir. 8. ber li-Beins. erhu'-emsi'l-ekTyanaliApollonios'un simesrri't-terkb). ed-DrZinnn.

dr: 1. el-Bedr'l-mnr s b. Erfa're's'in

havssi'l-

iksr (Bombay 1881). Endlsl Ali b. MDvn'-zr'undaki bir kasidenin erhidir. Ayn esere yazd dier bir erh ise G y e t ' s - s r r adn tamakta olup nszne gre teknikten ok felsef arlkl bir metindir. 2. ed-Drr'l-mensur f erhi'-zr. Ad geen eser zerine 742 (1341-42)

LDEK ( M*)
zzddn Al b. Aydemir b. li el-Cildek

XIV. yzylda yaayan Trk asll simyac.

ylnda Kahire'de yazlm dier bir erhtir. 3. Kef's-str f erhi f esrri Dvni''iimi'lzr. 4. el-Mibh mifth

Horasan blgesindeki Cildek kyne nisbetle anlmakta, ad baz kaynaklarda Aydemir b. Ali b. Aydemir eklinde gemektedir. Hayat hakknda yeterli bilgi yoktur. Kendisi mrnn on yedi ylndan fazlasn uzun seyahatlerle geirdiini, bu arada rak, Anadolu, Marib, Yemen, Hicaz ve Suriye'ye gittiini, nihayet Msr'da yerletiini bildirmektedir. Farkl rivayetlere gre 743 ( 1 3 4 2 - 4 3 ) veya 762 ( 1 3 6 0 - 6 1 ) ylnda Kahire'de lmtr. Cildek, zellikle ansiklopedik bilgi bakmndan simya ilminde isim yapm son byk statlardan biridir. Onun da mslmanlarn simya sahasnda benimsedikleri mistik ve sembolik yaklamlarn bir temsilcisi olduu grlmekte, fakat baz somut deliller gz nne alndnda kimyasal reaksiyonlar ve maddeler hakknda gerek bilgi ve deneyimlere sahip bulunduu anlalmaktadr. Kimyasal birleimlerde sabit nisbetler kuralna esas tekil eden grleri, ortaya kan gazlardan korunmak iin deney srasnda maske kullanmas, sabun yapmn gelitirmesi, nitrik asitle gm altndan ayrmas bunun belli bal rnekleridir. lgisi tp, il yapm, zooloji, astroloji, mekanik (ilm-i hiyel) ve zellikle maddenin keyfiyeti, metal ve dier maddelerle yedi gezegen arasnda iliki kurulmas gibi alanlara yaylm olan Cildek, tabii olaylarla simya ilemleri arasndaki ben550

(Kahire 1302). Mellif eserin n-

yaya dair almasnn erhidir. 9. et-Takrb ii'l-esrri'l-kimy^lj r'l -meknn Bu eser de simyaya dairdir. 10. f erhi kadeti

sznde Araplar'daki "ilm'l-mifth"n (simya) ksa bir tarihesini vermekte, bu konudaki kendi almalarn anlattktan sonra stat olarak kabul ettii yedi kiinin adn saymaktadr. Bunlar Emr Hlid b. Yezd, Cbir b. Hayyn, Muhammed b. meyl et-Temm, Mesleme b. Ahmed el-Mecrt, Hseyin b. Ali et-Tur, Ali b. Ms b. Erfa're's ve Eb'l-Ksm elIrk'dir. S. Nihyat't-taleb Mkteseb f erhi'1f (Bombay 1890). Eb'l-Ksm adl eserine yaplan ge-

Msrl mehur sf Znnn'un simya konusunda yapt mistik karakterli bir almann erhi olup 743'te (1342-43) Kahire'de yazlmtr. 11. f knni talebi'l-iksr. Buyet'l-habr 740 (1339-40) Kenz'lmacrifef

ylnda am'da yazlmtr. 12. ihti ve drret'i-avv ti esrri


ciimi'i-havs.

On iki bab zere f ve'l-

el-Irk'nin Kitb'l-elmi'l-mkteseb zircati'z-zeheb

tertip edilen eser yaymlanmtr (Bombay i 309). 13. ed-Drret'1-mudyye erhi muhammesi'i-M arz'n-necmiyye.
3i'l-varak

ni bir erhtir. Arap simyasnn en nemli kaynaklarndan biri zerine yazlm olan eserin kendisi de nemlidir. nk Cildek bu eserinde simya ilminin balca teorilerini geni ekilde aklamtr. Eserin nemini artran dier bir zellik ise Cildek'nin yapt iktibaslarla kendisinden nceki Hermetik ve slm simya literatrn tantm olmasdr. Cbir b. Hayyn ve dier mslman simya nclerinin yan sra Hermes, Zosimus, Jamasif, Demokritos, Clns ve Marianus gibi otoritelere sk sk mracaat etmekle birlikte kendisinin simya alanndaki birikimini de alabildiine yanstmaktadr. Mesel Cbir b. Hayyn'a atfedilen eserlerden ve dier baz almalardan nakillerde bulunarak altn - g-

Muhammed b. meyl

et-TemmFnin eserinin ok ksa bir hulsas olup Dmak'ta yazlmtr. 14. JVet icul-fiker f ahvli! - hacer Bulakta tarihi belli olmayan bir basks yaplmtr (Cildek'nin eserleri ve bunlarn yazma nshalar hakknda geni bilgi iin bk. GAL SuppL, II, 171-172; Sarton, III/1. s. 758760; Fzl Hall brhim, s. 619-625). CildekFnin eserlerini deerlendirebilmek iin onun faydaland geni kimya literatrnn muhtevasn ok iyi bilmek gerekmektedir. Bu tr incelemelere Ruska, Stapleton, Hokuyard ve bunlarn rencileri tarafndan balanm, ancak pek aznn edisyon kritii yaplabilmitir.

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CLTLK
BBLYOGRAFYA:
Serks, fAuccem, M u c cem'l-m
c

tu'I-Hayyt'tan kraat dersleri ald. Eb Galib b. Benn, Eb'l-Hseyin b. Ferr ve Kad Eb Bekir el-Ensr'den hadis okudu. Babasndan, Eb'l-Hasan Abdsselm ve dier hocalarndan hadis rivayet etti ve pek ok hadis yazd. bn'lAhdar, Hfz Abdlgan ve Muvaffakuddin el-Makdis ondan hadis rivayet etmilerdir. Gen saylabilecek bir yata vefat etmesi sebebiyle kendisinden az rivayette bulunulmutur. Cl, Abbsler'in kudretli ve lim veziri bn Hbeyre'nin (. 560/1165) meclisinde de hadis okudu. Fakat daha ok Eb'l-Fazl b. Nsr'n sohbetlerine devam ederek her konuda onun bilgisinden istifade etti ve onu kendisine rnek ald. Amelde Hanbel mezhebine mensuptu. Baz resm grevlerde de bulunan Cl verem hastalna yakalanarak 3 ban 565'te (22 Nisan 1170)
SADETTIN KTEN

1245), bn Nukta'nm (. 629/ 1231) elMntehab adl kitab vastasyla faydalbni'-icdilanm ve ondan Trhu

I, 703-704; Brockelmann,

GAL, II, 173-174; SuppL, II, 171-172; Kehhle, * ellifin, VII, 42-43; a.mlf., elfi'l-'uri'l-slmiyye, Dmak lm'l-bahte

ye sz etmitir. Zeheb de Ci'nin bu eserinden bahsetmi ve kitaptan pek ok nakil yapmtr (bk. Aclm'n-nbel XVIII, 236, 274, 278; XIX, 415, 594; XX, 60, 91, 133, 151, 168, 178, 207, 318, 333, 336; XXI, 24)
BBLYOGRAFYA :
Sem'n, el-Ensb, III, 414; bn'l-Esr, el-Kmil, XI, 359; bn'd-Dbeys, Zeyl Trihi Badd (Hatb, Trhu Badd iinde), Beyrut"l405/ 1985, XV, 105; bn'n-Neccr, Zeyl Trihi Badd, Haydarbd 1398-99/1978-79 - B e y r u t , ts. (Dr'l-Ktbi'l-ilmiyye), nairin mukaddimesi, s. YB; Zeheb, Aclmun-nbel, XVIII, 236, 274, 278; XIX, 415, 594; XX, 60, 91, 133, 151, 168, 178, 207, 318, 333, 336, 572-573; XXI, 24; Safed, el-Vf, VI, 421-422; bn Receb el-Hanbel, Zeyl Tabakti'l-Hanbile, Kahire 1372/1952-53 Beyrut, ts .'(Dru 1-Ma'rife), I, 49, 213-214, 311-313; Kef'z-zunn, I, 279; bn'l-md, ezert, IV, 215; zhu'l-meknn, I, 212; Zirikl, el-Aclm, I, 135; Kehhle. M u ' c e m'l-m''ellifn, 1, 252. r- llffil MEHMET AYKA

1392/1972, s. 268-269; Ullmann, Die Medizin, s. 198, 341; a.mlf.. D/e Natur und Geheimwissenschaften, shm
c

s. 35-36; Sarton,
cArab

ntroducfi'l-

tion, 111/1, s. 758-760; Ali Abdullah ed-Dif', ulem 3i'lve'I mslimn kmyBeyrut 1405/1985, s. 280-295; Ali fi'l-hadreti'l-lsl-

Cem'n e-ekl, el-KImya^

miyye, San'a, ts. (Mektebet 'l-Cli -cedd), s. 90-92; Fzl Hall ibrhim, " zzeddin A y d e m i r el-Cildek, mekneth'l- c ilmiyye v e m ' e l lefth fi'l-kmy*", MMMA (Kuveyt), XXIX/2 (1985), s. 613-629; S. Mahdi Hassan. "Jildeki's exposition of alchemy; Dr. Taslimi's examination of Jildaki's Nihayat al-Talab", Hamdard Medicus, XXXIII/1, Karachi 1990, s. 5-30; el-ISms'l-slm, 623; G. Strohmaier, "alDiildakl", El2 SuppL (ng.), s. 270.

vefat etti ve babasnn da defnedildii Ahmed b. Hanbel'in kabrinin bulunduu mezarla gmld. Cl tesir altnda kalmayan salam bir kiilie sahipti. Bir defasnda kendisinden halifenin haksz olduu bir konuda lehte ahitlik yapmas istenmi, fakat o bunu kabul etmemi ve zerindeki taylasan karp, "Benim zerimde bundan baka hibir eyiniz yoktur" diyerek grevlilerin zerine atmtr. Ahmed b. Slih el-Cl'nin kaynaklarda ad geen tek eseri Trhu dr ( Trhu bnl'-fie) BaddFnin Trhu Badd'na Badd'yazlan

r
l_

CL, Abdlkerm b. brhim


(bk. ABDLKERM el-ClL).

J
n

CLTLK slm kitap sanatlarnn klasik an Osmanliar'da yaayan bir kolu.

"1

L, Ahmed b. Slih ( (jLJI jJL &


b. fi' el-Cl (. 5 6 5 / 1 1 7 0 )

Eb'1-Fazl A h m e d b. Slih

Tarihi.

Eser, Hatb el-

18 Zilkade 520 (5 Aralk 1126) tarihinde Gin'da dodu. Ailesi daha sonraki yllarda Badat'a yerleti. Ci'nin babas ve dedesi de tannm limlerdendi. Dedesine nisbetle bn fi' diye de bilinir. Ahmed b. Slih kk yata babasyla birlikte hadis meclislerine katld. Sb-

bir zeyil olup 463 (1070) ylndan yaklak 560 (1164-65) ylma kadar gelir. Mellif kronolojik olarak yazd eserde srasyla her yln nemli olaylarn ve o yl iinde vefat eden limlerin biyografilerini vermitir. Msvedde halinde kalan bu eserden bn'n-Neccr (. 643/

Bir mecmua veya kitabn yapraklarn dalmadan ve sras bozulmadan bir arada tutabilmek iin yaplan koruyucu kapaa cilt (cild) denilmekte ve Arapa "deri" anlamna gelen bu ismin, genellikle ciltlerin bu ie en uygun malzeme olan deriden yaplmalar sebebiyle verildii bilinmektedir. Ciltilik, tomar (rulo) eklinde olan kitaplarn yerini Romallar devrinde yapraklar dikdrtgen biiminde kesilmi kodeksin (mushaf) almasyla ortaya kmtr. Ele gemi en eski cilt kapaklar IV. yzyla ait olup papirs zerine sade ve gsterisiz bir ekilde mein kaplanarak yaplmlardr. Sanat eseri nitelii tayan ilk ciltler ise VIII - IX. yzyllarda Msr'da Koptlar ve Orta Asya'da Uygurlar tarafndan meydana getirilmitir ve bunlarn aralarnda byk benzerlikler olduu grlmektedir. XX. yzyln balarnda Alfred von Le Coq tarafndan Hoo kazlarnda Mani yazmalar arasnda bulunan iki cilt paras, Kopt ciltlerinde olduu gibi deriden yaplm ve bakla oyularak geometrik motiflerle sslenmitir. Ayrca derinin oyulmu ksmlarnn altna altnlanm deri yaptrmak suretiyle motiflere ift sathl ve ift renkli 551

Hal

1811
p
S I

XV-XVI. yzyllara ait Memlk ciltleri


(Sleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 2892. 3 3 3 3 )

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CLTLK bir derinlik kazandrlmtr (bk. , s. 6; Esin, s. 113; Ettinghausen, s. 119). slm cilt sanatna ait bilinen en eski rnekler Msr ve Tunus'ta bulunmu olup muhtemelen Tolunoullan dnemine (868-905) aittir. X-XIII. yzyllarda yaplan btn slm ciltleri arasnda byk benzerlikler grlr; bu durum XIV. yzylda da ksmen devam etmitir. XI. yzyln sonlarndan itibaren Anadolu'ya hkim olan Seluklular, burada XII ve XIII. yzyllarda ok gzel ciltler meydana getirmilerdir. Rm denilen Anadolu Seluklu cilt slbu, XIII. yzyln ikinci yarsndan itibaren Memlkler'de, XIV. yzyldan itibaren de lhanilar'da ve Karamanoullar bata olmak zere Anadolu beyliklerinde devam etmi ve ayn zamanda Osmanl cilt sanatna geii salamtr. XV. yzylda Memlkl ciltiliiyle Osmanl ciltilii arasnda byk bir paralellik grlmektedir. Bu asrda Timurlular'la Karakoyunlular ve Akkoyuniular zamannda da gzel cilt kapaklar yaplmtr. XVI. yzyldan itibaren klasik Osmanl ciltilii Trk ve slm cilt sanatnn en byk temsilcisi olmu ve bu durum XX. yzyla kadar srmtr. Cilt slplar. Ciltler teknik zelliklerinden ok malzemelerine ve sslemelerine gre birbirlerinden ayrlmakta ve ortaya kan slplar daha ok ait olduklar kltr alanlarnn adyla anlmaktadr. Tarih gelimesi iinde slm cilt sanatnn kazand slplar unlardr: Haty, Arap, Rm, Memlk, Marib, Trk (Osmanl), Buhr-y cedd. l. Btn sslemelerde haty denilen bitkisel motiflerin (a. bk.) tercih edildii haty slbu, pek az ynleriyle birbirinden farkllk gsteren K, Horasan, Buhr ve Dihlev alt slplarna ayrlr. 2. Herat slbu, Timurlular zamannda (1370-1506) en byk sanat merkezi olan Herat ile dier nemli sanat merkezleri raz ve sfahan'da Trk, Mool ve ranl ustalar tarafndan gelitirilmitir. En gzel rnekleri Timur ve torunlarnn saraylar ile nl vezir Ali r Nev'nin saraynda yaplm olan bu ciltlerde, emselerle kebentlerin ileri ve aralarnda kalan boluklar bitkisel motiflerle doldurulmu, ayrca uygun yerlere insan, ku, ylan, aslan gibi hayvan ve ejderha, zmrdanka gibi efsanev yaratk figrleri yerletirilmi, bunlarn aralarna da in bulutlar serpitirilmitir. Kapak ilerinde ise "kat'" tekniinin yaygn olarak kullanld grlr. Bu tarz ciltlere Timurlular yannda Celyirli, Karakoyunlu, Ak552
Deri grnml mukavva zerine kuma kapl cilt kapa
( T S M K , Hazine, nr. 2 1 0 6 )

koyunlu, Safev ve erken dnem Osmanl ciltleri arasnda da rastlanmaktadr. Haty slbunun son zamanlar Herat slbu ile ayn dneme tesadf eder. 3. Arap slbu el-Cezre. Halep ve am blgelerinde gelimitir. Ciltlerin gerek derileri gerekse ilemeleri biraz kaba grnldr. Bu aslnda Abbsler'le balayan Trk tesirli bir slptur ve Uygur cildinden mlhemdir. 4. Rm slbu, Anadolu'daki Seluklu ve Mool istilsndan sonra Seluklu tesiri altnda devam ettirilen lhanl ve Anadolu beylikleri ciltiliidir. s. Memlk Trkleri'nin Msr'da ortaya koyduklar Arap slbuyla kark olan Memlk slbu birok ynyle Rm'ye benzer; XV. yzylda ve XVI. yzyln balarnda da Osmanl slbuna paralellik gsterir. Bu tarzda yaplm ciltlerin pek ou Kaytbay (1468-1496) ile Kansu Gavri'ye (1501-1516) ithaf edilmitir. 6. Marib slbu Endls, Sicilya ve Fas'ta gelimitir. Arap slbunu andrr; spanya ve Sicilya yoluyla Avrupa ciltiliini etkilemitir. Renk. arlkl olarak kahverenginin btn tonlar ile siyahtr. Yuvarlak, girift geometrik emseler ok grlr. Cilt kenarlarnda mutlaka zencirek veya bordr vardr. 7. Trk slbu Diyarbakr, Bursa, Edirne, stanbul, kfe, barok ve modern olmak zere birbirinden kk farkllklar gsteren alt slplara ayrlr. Ad geen ehirler Osmanl ciltiliinin gelitii balca merkezlerdir. Lake cilt de bu slp ierisinde deerlendirilmektedir 8. Buhr-y cedd Haty, Dihlev ve Avrupa slplarnn karmasndan meydana gelmi olup slm cilt sanatnn son safhasdr. Cilt eitleri. ou Trk slbunun klasik dneminde gelimi olan cilt eitlerini malzemelerine ve ssleme tekniklerine gre iki ana grup altnda incelemek mmkndr: Malzemelerine gre deri, kuma, ebrulu, murassa' (mcevherli), lake; ssleme tekniklerine gre emseli, zilbahar, yekah, zerduz, rke. 1. Deri Cilt. Deri, ciltilikte en ok kullanlm olan ana malzemedir. Deri ciltler muhtelif ekiller gsterir. A) emseli cilt. Adn deri zerine yaplan emse motifinden alr. Bu ciltler emsenin bezenme tarzna gre eitli isimlerle anlr, a) Alttan ayrma emseli. Kabartma motifler deri renginde braklr, zemin altnlanr. b) stten ayrma emseli. Zemin deri renginde braklr, motifler altnlanr. c) Mlemma' emseli. Motiflerin hem zeminleri hem de kendileri altnlanr; bu durumda zemin ve motiflerde iki ayr renkte altn kullanlabilir, d) Mlevven emseli. emse, kebent ve dier bezemeler kapakta kullanlan esas deriden baka renkte bir deri ile kaplanr-, alttan ve stten ayrma tarzlar vardr, e) Souk emseli. emse cilt kapana altn kullanmadan ilenir, dolaysyla deriden farkl renkte deildir, f ) Mebbek (kat') emseli. emse daha ok cildin i ksmnda grlr. Deri bir dantel gibi oyulduktan sonra kabn i yzne ve ayr renkte deri veya kuma zemin zerine yaptrlr. B) Zilbahar cilt. Adn XVIII. yzyln sonunda ve zellikle XIX. yzylda grlen ve halk arasnda "kafes emse" de denilen bir ssleme trnden alr. Kapak zerine ezilmi varak altn ile drt dilimli yaprak motifi ve parmaklk eklinde izgiler ekilir. Bu bezeme, cildin gbek ksmnda veya zeminin tamamnda bulunabilir. Sonralar, oluturulan dikdrtgenlerin aralar kk yldzlarla ssAlttan ayrma emseli cilt kapa
{Dvn- Muhibbi, TEM, nr. 1962)

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CLTLK lenip kapaklar daha zengin grnml hale getirilmitir. C) Yekah cilt. Motifler yekah denilen ucu sivri metal bir aletle bastrlarak yaplr; bazan bu tarz ileme zilbahar emseli ciltlere de uygulanmtr. D) Zerduz cilt. Deri zerine sar, pembe ve yeil srmalarla realist motiflerin ilendii ciltlerdir, z. rke Cilt. Kadife veya desenli, ilemeli kumalarla kaplanm ve kenarlar kelerde gen kebentler yapacak ekilde deri ile evrilmi cilt eididir-, adn kebentlerden alr. 3. Kuma Cilt. Mukavva zerine keten, ipekli veya kadife kuma kaplanarak yaplan Ciltlerdir. 4. Ebrulu Cilt. Tarihesinin XV. yzyla kadar indii bilinen ebrunun cilt sanatnda nemli bir yeri vardr. Ebrulu ciltler, dayankl olabilmeleri iin genellikle rke tekniinde yaplmlardr. Ebru, cildin d ve i kapaklarnda kullanld gibi kitap mahfazas yapmnda da tercih edilmitir. S. Murassa' (mcevherli) Cilt. Cilt sanatndan ok kuyumculuk sanatyla ilgili olan bu tr madd kymeti yksek bir cilt eididir; fildii oymal, altn kaplamal, mozaik, yeim kabartma, yakut, zmrt, inci ve elmas sslemeli olanlar vardr. Daha ok Kur'n- Kerm ciltlerinde uygulanmtr. 6. Lake Cilt. Adn "lak" (vernik) kelimesinden alan ve rugan veya edirnekr de denilen lake ciltlerde kapan yapld mukavva veya deri perdahlanp tamamen przsz hale getirilerek verniklenir. Bu cill sath zerine altn ve boya ile naklar yapldktan sonra cam gibi parlak bir yzey elde edilinceye kadar birka kat daha vernik ekilir. Trk cilt sanatnda ilk lake rnekler XV. yzylda Osmanliar'da ve Timurlular'da grlr; bu asrdan itibaren Safevler'de ve Bbrller'de de uygulanmtr. Bu cilt eitlerinden baka cilbent ve kitap mahfazalar da ciltilik iinde ele alnabilir. Cilbent, deriden bir kitap cildi gibi iki kapakl olarak yaplr ve her iki kapan i tarafnda gzler bulunur; kt ve deerli evrakn ypranmamasn salar ki bugnk mnada portfy veya sapsz koltuk alt evrak antas saylabilir. Kitap mahfazas ise yazma eserleri korumak iin yaplan, iine kitabn uzunlamasna konulduu bir kutudur. Tamamen deri ile kapland olursa da daha ok ebru kullanld grlr. Kitap, bir ucu mahfazann iine tesbit edilen 1 -1 ,5 cm. enindeki bez veya deri bir erit zerine yerletirilip kutuya sokulur; alnaca zaman erit ekilerek kitabn mahfazadan dar kmas salanr. Mcellitler ve Ciltilik Tekilt. Mceilitlerin genellikle ayn zamanda nakka, mzehhip, musavvir veya ebru ustas olmalar ve ciltler zerinde imzaya ok az rastlanmas sebebiyle bu sanatn btn ustalarn tesbit edebilmek mmkn deildir. Ortaa slm ciltleri arasndaki en erken imzal rnek 654 (1256) tarihini tamaktadr. Ciltlerde Ortadou'dan ok Anadolu ve Suriye'de imza grlmektedir. mzalar 5 - 6 mm. apndaki yuvarlak mhr basklar eklinde olup tesbit edilebilen simler unlardr: MusXVIII. yzyla ait bir elifba cznn zerdz cilt kapa XVI. yzyla ait murassa' bir cilt
( T S M K , Envanter, nr, 2 / 2 1 0 7 )

zalarn gerekse ehl-i hiref defterlerinin yardmyla XVI-XIX. yzyllar arasnda yaam yetmi kadar usta tesbit edilmitir. Osmanl hkmdarlarnn okuma sevgisi, kitap sanatlarnn gelimesini salayacak bir ortamn domasna sebep olmutur. Sarayda hat, tezhip, minyatr ve cilt atlyeleri kurulmu, bu atlyelerde devrin bata gelen yerli ve yabanc sanatkrlar altrlmtr. Bu arada yabanc sanatkrlar ayr atlyelerde grevlendirilerek Trk kitap sanatnn d tesirler altnda kalmas engellenmi ve bozulup deimeden gelimesi salanmtr (Cunbur, TKDB, XVII/3, s. 134). lk ciltilik lonca tekilt II. Bayezid zamannda (1481-1512) kurulmutur. Bylece dier sanatkrlar gibi bir zmre tekil eden saray mcellitleri nce usta ve kird olarak ikiye ayrlmlar, ustalar da kendi maharet ve kdemlerine gre sermcellid, serblk, seroda, kethd, serkethd gibi rtbe ve mevkiler almlardr. Topkap Saray ehl-i hiref defterlerindeki kaytlardan, hassa mcellitleri saysnn bir ara elli kiiye kadar ykseldii renilmektedir. Ayrca altn dc (zerkb) ve mrekkepiler de (mrekkeb) Hassa Ciltileri Tekilt'na bal idiler. Hassa ciltileri esas blklerinin dnda kemhaclar, ilingirler, divan ktipleri gibi blklerde de yine cilti olarak grev almlardr. Saray dnda serbest alan mcellitler ise Sultan Abdlaziz zamanna kadar halen stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi'nin bulunduu yerdeki arda toplanmlard. Evliya elebi, XVII. yzylda Beyazt Camii yanndaki 100 kk ahap dkknda 300 mcellidin altn sylemektedir (Seyahatname, I, 609). XIX. yzyl sonundaki byk yangnda bu dkknlarn hepsi yok olmutur.

tafa b. Mehmed, Mecdddin, Emn, brhim, Ysuf el-Konev, Mehmed e-erf (veya es-Seyyid Muhammed), Sermed, Es'ad, Hasan, Marib, Ahmed. Ayrca bir mcellidin sembol olduu sanlan "Hasbiyallah" yazl, mhr-i Sleymanl ve iekli baz mhr basklar da mevcuttur. Bu mhrler ayn zamanda tezyin unsur olarak daha ok cilt kapaklarnn kebent, emse, sertb ve mikleblerinde kullanlm ve 1-30 defa baslmlardr (nver, s. 79). Osmanl dnemine ait daha ok isim bilinmekte olup gerek imXVII. yzyla ait emsesinin ii resimli lake cilt
( T S M K , Emanet Hazinesi, nr. 1380)

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

553

CLTLK Cildin Yapl. Bir kitab ciltlerken yaplacak ilk i, yapraklarn st ste getirilip birbirine dikilmesidir. Dikite Trkler sar ipek kullanmlardr. Trk cildinde kitabn srt dz olarak braklr, kambura (bombe) yaplmaz. Srtn st ve alt kelerine kitab tutmak ve yapraklarn dalmasn nlemek iin rze rlr. rzenin altna deriden bir yastk konulur; srta da bir bez paras yaptrabilir. Kitabn kenarlar keskin bir aletle tralanarak dzeltilir. Cilt kapaklarnn grnmeyen alt yap maddesi mukavvadr. zel olarak hazrlanan mukavva kitabn boyutlarnda kesilir. Osmanllar'da cildin derisi zerine ilenecek olan emse ve dier bezemelerin zamanla bozulmamas iin mukavvann buralara rastlayan ksmlar oyulur ve yerine daha incesi konulur. n ve arka kapaklar iin yaplan bu ameliye, alt kapan uzants olan mikleb iin de ayndr. Ardndan kapaklara geirilecek deri, kvrm yerleri daha da ince olacak ekilde tralanr ve ykanp gergin biimde kurutularak mukavvaya kaplanr. Bu ilem iki ekilde yaplr, a) Kapaklar zerine deri btn olarak geirilir ve mukavvadaki oyuklara dii kalpla bastrlmak suretiyle motifler kabartlr, b) Eer emse ve dier bezemeler ayr renk deri ile kaplanacaksa kapaklarn derisi mukavvada bulunan yuvalar 3 - 5 mm. taacak ekilde kesilip yaptrlr; deiik renkli deri yuvaya yerletirilir. Deri zerine kalpla baslacak motiflerin iyi kp btn ayrntlarna kadar grnebilmesi iin mukavva zerine bol iri srlr. Derinin altndaki bu iri tabakas yumuak olduundan kalbn oyuk ksmlarna iyice girerek kabartmal bezemeleri meydana getirmesine yardm eder. Yaplan kapaklar glgeli ve lk yerlerde kurutulur. n kapak saa, mikleble beraber arka kapak sola alr. Srt ile kapaklar arasnda, kapaklarn rahat almasn salamak iin braklan bolua "mukat pay", kapaklar ile mikleb ve sertb arasndaki bolua da "dudak" denir. Sertb kitabn nn korur; ucu gen eklinde olan mikleb ise sertb tutarken kitap ile n kapak arasna girer ve ayn zamanda okunmakta olan sayfay tekrar bulabilmek iin "m'ir" olarak kullanlr. Malzeme, a) Deri. Cilt kapaklarnda en ok kullanlan kaplama malzemesidir. En fazla koyun (mein), kei (sahtiyan) ve ceyln (rak), nadiren de sr derisi (ksele) kullanlmtr. Anadolu Seluklu ve Memlk ciltlerinde kahverenginin btn tonlar, XV. yzyldan itibaren Osmanllar dneminde kahverenginin yan sra krmz, viner, yeil ve siyahn kullanld grlr. Seluklu ustalar kapaklarn dnda ve iinde genellikle ayn renkte, dierleri ise ayn olduu kadar farkl renkte derileri de tercih etmilerdir. Deri zellikle kapak ilerinde, konunun uzman olmayan kiilerce kt zannedilebilecek kadar inceltilerek kullanlmtr. Eskiden elle yaplan inceltme ii bugn zel makinalarla yaplmaktadr. b) Murakka' mukavva. Kdn bilinmedii zamanlarda ve ilk slm ciltlerinde deri ince tahta plakalar zerine kaplanmtr. Ancak ksa srede ahabn yerini zel olarak hazrlanan mukavva almtr. Bu mukavvalar normal kalnlktaki ktlarn, birinin suyunun dierininkinin aksine gelecek ekilde st ste yaptrlmalar ve mutayla dlerek sktrlmalar suretiyle elde edilirler ve iyice kuruduktan sonra tahta gibi sertletiklerinden pek deforme olmazlard. Bu kapak malzemesi hazrlanrken ktlarn yaptrld tutkaln iine de ileride cildi kurtlanmaktan korumak iin ap, tenekr (boraks) ve ttn suyu gibi zehirli maddeler konulurdu, c) pek iplik ve ibriim. Kitabn yapraklarn birbirine tutturmak ve bunu da ok defa kdn harl rengine uydurmak iin ince sar ipek iplik, kitab daha ok salamlatrmak iin srtn st ve alt kelerine rlen rzelerde ise renkli ibriimler kullanlmtr. d) Kakma altn, altn varak ve altn suyu. Ciltler zerinde ok sk rastlanan, belli bir kalnl bulunan ve bazan dt grlen altn noktalardan, Anadolu Seluklu eserleri bata gelmek zere Ortaa slm ciltlerinde kullanlan nemli bir malzemenin kakma altn olduu anlalmaktadr. Son dnem Seluklu ciltlerinde altn kakma noktalarla birlikte cetvel ve tahrirlerde de altn suyu (srme altn) kullanlmtr. Daha sonraki devirlerde btn zemine fra ile altn srld veya varak altn yaptrlp zerine motif basld da grlmektedir. Cilt Yapmnda Kullanlan Aletler. Kk ve byk kalplar. Motiflerin deri zerine kabartma olarak kmasn salayan alete kalp denir. Metalden, tahtadan ve
Bir cilt kapann ksmlar Kebentsiz beyz emse li bir murakka' kab
( T S M K , Emanet Hazinesi, nr. 2 3 2 4 )

deriden yaplan kalplar, kapak zerindeki yerlerine gre "emse kalb", "k-

554

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CLTLK e kalb" gibi isimler alrlar. Tahta ve metal kalplar bask srasnda bazan deriyi zedelediinden Trk ciltiliinde daha ok deve derisinden yaplm kalplar tercih edilmitir. Baz ciltlerde, zellikle emse ve kebentlerle mikleb ve kapak ilerinde yekpre byk kalplar kullanlmtr. Bu durum, ayn ebat ve tezyinatta birden fazla cilt bulunmasndan anlalmaktadr. Bunun dnda genellikle zencirekler, kebentler, emse i dolgular ve sertbn muhtelif yerlerinin sslenmesi iin daha pratik olan kk kalplar kullanlmtr. Bunlar birer defa basldklar gibi yan yana, alt alta, st ste birok defa baslp zemini dolduracak ekilde de kullanlmlardr. Bu kalplarn bazlar 5 - 6 mm. apnda ok kk paralardr; mesel yuvarlak imza ve iek mhrleri byledir. Yine yan yana gelmesiyle zencirei oluturan "zencirek ivisi" de ayn kategoriye dahil edilebilir. Dier aletler. Bunlara "kr alet", "yekah", "teber" gibi isimler verilmektedir. Deri zerinde scakln tesiriyle meydana gelen renk deiikliinden bu aletlerin kzdrlarak baslmak suretiyle kullanldklar anlalmaktadr. zellikle kapaklarn yzndeki geometrik desenlerle iri rmler bu tr aletlerle yaplmtr. nk kapan her tarafnda kalbn salad intizam grebilmek mmkn deildir; simetrik motiflerde bu farkllk daha da belirgindir. Sz konusu aletler cetvel ekmek, basit motiflerle rg ve gemeleri yapmak iin tek balarna kullanlmak zere imal edilmekle birlikte ok defa birbirlerinin yerine de kullanlmlardr. Gerek byk ve kk kalplar gerekse dier aletler daima deri zerine stlarak baslmlardr-, eer bask altn varak olmadan yaplrsa buna "souk bask" denir. Teknik. Balangcndan bugne kadar cilt yapmnda bask, kakma ve boyama teknikleri kullanlmtr. Bask tekniinde kalpla ve kk aletlerle yaplan iki eit uygulama vardr. Birincisinde motifler kalba oyularak (dii) ilenir ve bask sonunda kabartma (erkek) olarak kCiltilikte kullanlan pirine emse kalb ile elik ve demirden yaplm yekah, teber gibi baz aletler Kenarlar altn yaldz zencirekli. semseli ve sa'lbekli bir cilt kapa ile dikdrtgen emseli ksebentsiz cilt kapa (SMK. Emanet Hazinesi, nr. Z333, 2138) ye ilk Osmanl Ciltlerinden Ftih dnemine ait bir rnek (Sleymaniye Ktp., Ftih. nr. 500)

il ;

't

'
'

' '.
i

' m Z

i/

'

'

na aittir. Bir Anadolu Seluklu cilt kapanda, gerek kendinden nceki ve sonraki Trk ciltleriyle, gerekse dier slm ciltleriyle .blmleri asndan farkllk grlmez. Fark cildin yapsndan deil ssleme anlayndan ve bunun uygulanmasndan gelmektedir. Seluklu ciltleriyle Seluklu slbunu srdren ciltler incelendiinde sslemelerin zamann ahap, ini, ta, maden ve minyatr sanatlarndaki motiflerle byk bir paralellik gsterdii grlr. Her slm cildi gibi Anadolu Seluklu cildi de n ve arka kapaklar, mikleb, srt, sertb ve i kapaktan oluur. Kapaklar. Anadolu Seluklu ciltlerinde n ve arka kapaklar ok defa ayr karakterde sslenmitir. Mesel birinin geometrik motifli, dierinin rmii yahut emseli veya emseleri yuvarlak ve oval olarak farkl yapld grlmektedir. Bunlarn yannda her iki kapa ayn karakterde olan ciltler de bulunmaktadr. Seluklu ciltlerinde kapaklarn ileri, derinin altn varak veya zermrekkep kullanmadan kabartma desenlerle souk bask tarznda sslenmesi sebebiyle kendine has bir zellik tar. Bu sslemelerde, arlk rmlerde olmak zere bitkisel ve geometrik bir motif zenginlii grlr. Mikleb. Miklebler ok defa uzants olduklar arka kapaklar tarznda sslenmilerdir-, kapak tezyinatyia ilgisiz olanlar da grlr. Miklebde, kapak emselerine benzer emsenin dnda en ok kullanlan tezyinat unsuru hill ve mhr-i Sleyman'dr. Ayrca zemini tamamen rg ve gemelerle doldurulmu rnekler de bulunmaktadr. Srt. Seluklu ciltlerinde srt daima 555

malar salanr. Kk motifler ise daha ok ekile vurularak karlr. Kakma tekniinde varak altn veya biraz daha kaln dz levha halindeki altn, kuvvetli zamk srlm deri zerine konularak ii ukur, kenarlar keskin yuvarlak bir metal aletle vurulmak suretiyle deriye aklr. Bu teknikle sslenmi rneklerde altn kaldrld zaman deride izinin kald grlr. Boyama teknii ise ezilerek sv haline getirilmi olan varak altnn fra ile deri zerine srlmesi ve kuruduktan sonra mhre ile parlatlmas eklinde uygulanmtr. XV. yzyldan itibaren gerek Osmanl gerekse Memlk ciltlerinde altnn yan sra mavi boya da kullanlmtr-, Timurlu ciltlerinde renklerin daha eitli olduu grlr. Anadolu Seluklular ve Beylikler Dneminde Cilt. Anadolu Seluklular'na ait en erken cilt rnei XII. yzyln sonlar-

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CLTLK dz ve yumuaktr-, kambural rneklere rastlanmaz. Sertb. lk dnem sertblarnda tezyinat yoktur. Daha sonralar sade bir bezeme yaplmtr; ndiren de yazl olurlar. Ciltlerin Tezyinat. Anadolu Seluklu ciltlerinde, Trk sanatnn btn kollarnda kullanlm olan motiflerin hemen hemen tamam aynen grlmektedir. Bu ssleme unsurlarnn balcalarn ylece sralamak mmkndr: 1. emse. Cilt kapaklarnda yaygn bir ekilde kullanlan ve daha ok rm, haty ve gemelerden meydana gelen nl gne motifi biiminde tanmlanabilecek olan emselerde u tipoloji tesbit edilmektedir: Dz yuvarlak, 4 dilimli yuvarlak, 6 dilimli yuvarlak, 8 dilimli yuvarlak, 10 dilimli yuvarlak, 12 ve daha ok dilimli yuvarlak, dz yuvarlak iinde mhr-i Sleymanl, dilimli yuvarlak iinde mhr-i Sleymanl, sade mhr-i Sleymanl, yuvarlak iinde 5 - 8 - 1 0 - 1 2 kollu yldzl, 6 kapal kollu yldzl, 8 kapal kollu yldzl, merkezi 8 - 1 0 - 1 2 kollu yldzl ve tek veya ok merkezli geometrik zeminli, rmli, hatyli, yuvarlaktan ovale geie hazrlkl, dz-ince oval, dilimli oval, klasie yakn oval, zencr-i sadetli, sekizgen, dikdrtgen. 2. Rm. Trk ssleme sanatlarnn hemen her dalnda eskiden beri kullanlan ve zellikle Anadolu Seluklular tarafndan ok sevilip gelitirildii iin "Anadolu'ya ait" anlamndaki rm adyla anlan bu tezyinat unsuru, Orta Asya Trk sanatndaki hayvan figrlerinden kaynaklanmaktadr. slmiyet'in kabulnden sonra stilize edilerek hayvan karakteri tamamen kaybedilmi ve soyut bir motif haline getirilmitir (Akar-Keskiner, s. 179), Anadolu Seluklu ciltlerinde rmler kapaklarn dnda. iinde ve mikleblerde zemini tamamen kaplarken zencireklerde, emse merkezlerinde ve dier tezyin unsurlar arasnda da uygulanmtr. Bu tezyinatn kullanld en eski cilt 592 (1196) ylna aittir. XII. yzyln sonlarnda balayan bu uygulamann Seluklu slbu ierisinde XV. yzyln ikinci yarsna kadar devam ettii grlmektedir. 3. Geometrik ssleme. Trk ve Anadolu Seluklu sslemelerinin en ok kullanlan olan ve yaygn biimde "arabesk" adyla anlan geometrik bezemelerin meneinin Orta Asya Trk sanatna dayand bilinmektedir (bk. Strzygowski, s. 31-37). Geometrik motifler ciltlerin muhtelif yerlerinde mevzi olarak veya zemini kap556 layan yldz alar eklinde kullanlmtr. Balangc ve sonu belli olmayan, ok kark gibi grnd halde tam bir dzen ve henk gsteren bu yldz alarnn kinat dzenini, her eyin stnde olan ilh iradeyi ve Allah'n sonsuzluunu ifade ettiine inanlmaktadr (gel, s. 124, 146). Seluklu ve Seluklu slbunu srdren geometrik tezyinatl ciltlerin en eski rnekleri XII. yzyln ikinci yarsna, en yenileri ise XV. yzyln ikinci yarsna aittir. 4. Bitkisel ssleme. Dierlerine gre daha az rastlanan bu sslemeye "haty" de denilmektedir. ok defa asl anlalamayacak derecede stilize edilerek kullanlan bitkisel motifler Anadolu Seluklulan'nda olduka sade grnmldr. Bu tezyinat Beylikler dneminde gelimesini srdrm, asl zenginliine ise Osmanl sanatnn klasik dneminde ulamtr. Seluklu ciltlerinde daha ok kapak ilerinde kullanld grlen bitkisel motiflere miklebde de rastlanr. En eski rnek XIII. yzyln sonlarna ait olup miklebde ve rm ile birlikte kullanlmtr, s. Geme ve girift rgl ssleme. Dier Trk ciltlerine oranla Anadolu Seluklu ciltlerinde daha ok grlen bir tezyinat girift rg ve gemelerdir. ok deiik uygulamalar olan bu tezyinata emse zemininde, bordr ve zencirekte, geometrik yldz alar arasnda ve zellikle mikleble kebentlerde rastlanr. 6. Yazl ssleme. Mslmanl kabullerinden sonra slm sanatnn en byk temsilcisi olan Trkler, dier sanat kollarnda olduu gibi ciltilikte de Kur'an yazsn tezyin bir unsur olarak grmler, zellikle sls, nesih, kf yazlar emselerin iinde, zencireklerde veya dorudan kebentlerde, sertbda, kapak ilerinde kullanmlardr. Bu ana sslemelerin dnda nokta, balk pulu, gamal ha, arkfelek, zencr-i sadet, hill, gle, zikzak, baklava dilimi, frfr, gne kursu gibi eitli motifler de grlmektedir. Osmanllar Dneminde Cilt. XV. Yzyl
(Erken Dnem). XV. yzyl, Anadolu SelXVIII yzyla ait realist bitkisel motifli bir cilt
( T S M K , Emanet Hazinesi, nr. 141)

dneminin ciltleri Timurlular, Karakoyunlular, Akkoyunlular ve Memlkler'in son devirlerinde yaplanlarla benzerlik gsterirse de slplar farkldr. Ftih devri Trk cildi iin bir ykselme adr ve ilk ciltilik tekilt da bu ykselmeye paralel olarak 1 1 . Bayezid zamannda kurulmutur. Bu dneme ait ilk rneklerden birinin kapanda yer alan kabartma motiflerin altmlanp teberle taranmas suretiyle yaplm ssler, o asrda eine baka bir millette rastlanmayan sanat eseri niteliinde ciltlerin meydana getirildiini gstermektedir. Bu dnemde baz kapak ilerinin yaplnda da deiik bir teknik uygulanmtr. Bu teknik d kapan zdd bir renkte olan i kapak derisinin boya veya altnla sslenmesidir. Ayrca kt tarz i kapaklar da bulunmakta, ancak bunlarn Timurlu ve Safevler'inkiler gibi ok renkli olmayp zeminde bir veya iki renk ihtiva ettikleri grlmektedir. emseler, yuvarlaklarna da rastlanmakla birlikte ounlukla ovaldir. Bu devirde kahverenginin eitli tonlarndaki derilerin yannda krmz, viner, mavi, mor, neft, zeytn, tahn ve siyah deriler de kullanlmtr; bunlarn bazlarna zellikle i kapaklarda rastlanr. Ciltleri ounlukla l yaprak (seberg), gonca, tr yapra, bulut, tepelik, pen, haty, ortaba (agraf), t, nilfer, gl ve rm gemeler ssler; manzara, girift tezyinat ve canl motifleri pek bulunmaz. XV. yzylda deriden baka lake ve kuma ciltler de yaplmtr.
XVI. Yzyl (Klasik Dnem). XVI. yzyl,

Osmanl mparatorluu'nun her sahada olduu gibi cilt sanatnda da en muhteem a olmu ve bu ynden de klasik dnem adn almtr. Ciltteki bu geli-

uklu cildinden Osmanl cildine gei devridir. Osmanl ciltlerinin ilk rnekleri Ftih Sultan Mehmed zamanndan kalmadr ve bunlarda Anadolu Seluklu tesiri aka grlr. Ancak Ftih'in zel ktphanesi iin yazlan kitaplar hattyla, tezhibiyle, cildiyle, hatta kdyla Trk kitap sanatnda o devre damgasn vuran bal bana bir slp oluturarak yeni bir sanat r amlardr. Ftih

m S m m m m M E m K m

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

CLTLK me biraz da XVI. yzyln balarndan itibaren her renk deriyi retebilen Osmanl dericiliinin gelimesine baldr. Belirli slplarn doduu bu dnemde tezyinat ran ciltlerinin aksine btn sath kaplamaz. Alttan veya stten ayrma emselerle cilde sade bir gzellik verilmitir. Bu asrda emseler sadece ovaldir. XV. yzyl ciltlerinde olduu gibi kabartma emse ile kebentlerin aras ounlukla bo brakld halde bazan bunlarn aralarnn kabartma veya halkr tarznda motiflerle doldurulduu mlemma' emseler de yaplmtr. Bu dnemde meydana getirilen deri grnml kuma ve kuma grnml deri cilt kapaklar zellikle dikkat ekicidir. Kapak ileri XV. yzyl geleneini devam ettirir. Bu asrda bordrler daha genilemi ve ilerine yuvarlak veya oval kartular konulmutur. Sslemelerde XV. yzyl motifleri de kullanlmakla birlikte daha ok klasik devrin btn sanat kollarna hkim olan stilize nar iei, altl iek, intemani - bulut ve bilhassa trtll yaprak grlr. XVII. Yzyl. Bu dnemde imparatorluun duraklamasna paralel biimde dier sanat kollarnda olduu gibi ciltilikte de bir duraklama hissedilir. Teknikte bir deiiklik yoktur; fakat gerek kompozisyonlarda gerekse motiflerin ilenmesinde briz bir gerileme grlmektedir. Kapaklarn bir ksmnda kebent ve bordrler kalkm, emseler dikdrtgen karakterli bir hal almken bir ksmnda da oval emseler yaplm, kenarna bordr yerine kalnca zencirek ekilmitir. Klasik forma sadk kalan rneklerde ise sa'lbekler iyice byyerek kebentlere yaklamtr. Burada emse ve kebentlere ilenen motiflerle bordrlerin motifleri arasnda bir ahenksizlik mevcuttur. Bu asrda genel olarak iilikte de bir gerileme olduu grlr. Fakat her eye ramen bu asrn cildi renk anlay itibariyle asaletini muhafaza edebilmi, altn ve muhtelif i renkleri rastgele kullanarak zevksizlie dmemitir. XVIII. Yzyl. Bu asrda aradaki duraklama devrinden sonra yine klasik devrin gzel rneklerine dnlm ve 1 1 1 . Ahmed zamannda (1703-1730), zellikle Sadrazam Nevehirli Damad brhim Paa'nn tevik ve desteiyle ok gzel eserler meydana getirilmitir. Bu dnemde klasik slbun yan sra baka teknik ve slplarda da ciltler yaplmtr. Lake ciltler. XVI. yzylda baz gzel rnekleri grlen ve XVII. yzylda dier cilt trleri gibi duraklama dnemi geiren lake ciltler, XVIII. yzyln ilk eyreinden itibaren bol ve eitli rnekleriyle tekrar ortaya kmtr. Bu cildin en byk ustasnn Ali skdr olduu kabul edilir. Realist motifli ciltler. Bunlar biri zerduz, dieri klasik teknikli-realist motifli olmak zere iki ekilde yaplmtr. kincisinde tarz klasik, motifler realisttir. Yekah ciltler. Bu ciltlerde ise slp klasik olmakla birlikte teknik yenidir; XVIII. yzyln sonlarnda ve XIX. yzylda zilbahar sslemeli ciltler de bu teknikle yaplmtr. Barok-rokoko ciltler. Bu asrn ikinci yarsnda Avrupa tesirli barokrokoko motiflerle sslenmi ciltler yaplmaya balanmtr. Bu tarzda motifler deri zerine fra ile ilenmitir. Baz rneklerin zencireklerinde teberle yaplm taramalar da bulunmaktadr. Genel olarak klasik devir cilt kapaklarnda esas ema olan emse ve kebentler nemini korumu, stilize sslemelerin yerine realist iek ve yapraklar yaplm, bazan da bunun aksi rnekler meydana getirilmitir. XIX ve XX. Yzyl. XIX. yzylda klasik tarz deri kapak yapm ok kt rneklerle devam ederken XVIII. yzyln yekah ve barok-rokoko ciltleri daha fazla rabet grmtr. Bu yeni usullerin klasik slpla aralarndaki ba tamamen kopard son devir Trk ciltleri iin herhangi bir slp ve mektepten sz etmek mmkn deildir. Cilt kapaklarndaki sslemeler bazan eski Trk motifleriyle yaplm, ounlukla da Alman ve Fransz ciltlerinin etkisinde kalnmtr. Bu son dnemde ok defa byk preslerle modern aletler kullanlarak yaplan ciltlerde u eitler grlmektedir: Deri aplike, deri rliyef, lake, yarm deri-cilt bezi, yarm deri-ebrulu veya batikli, sun deri, kt kapl.
BBLYOGRAFYA :

Evliya elebi, Seyahatname, , Trk Kitap malar Kaplar, R. Mell Meri, Trk l: Vesikalar, Cilt Sanat

I, 6 0 9 ; Tarihi

Kemal Aratr-

Ankara 1953, tr.yer.;

Ankara 1954, Mukaddime, Gzel Sanatlar ve Akadencele-

s. V-VII, ayrca bk. tr.yer.; a.mlf., " T r k S a n a t T a r i h i V e s i k a l a r " , misi meleri, Trk Sanat Tarihi Aratrma Art,

stanbul 1963, I, 768-775; M. S. Dimand, of Muhammadan N e w York Sanat, Kitaplk Ssleri V: 1971Ouranic London

A Handbook Ankara

1958, s. 79-84; smet Binark, Trk Cilt 1968, tr.yer.; a.mlf., Eski Seluklular Kitap Konferanslar lllumination, San'atlarmz,

Ankara 1975, tr.yer.; A. Sheyl

nver, " A n a d o l u

v e R e s i m l e r i " , Atatrk Art of Calligraphy and

72, Ankara 1975, s. 7 9 ; M. Lings, The

1976, tr.yer.; Mjgn Cunbur, " T r k l e r ' d e Cilt Sanat", Trk Dnyas El Kitab, Ankara 1976, s. 6 7 8 - 6 8 8 ; a.mlf., " K a n n D e v r i K i t a p Sanat, Ktphaneleri v e Sleymaniye Ktphanesi", TKDB, XVII/3, Ankara 1969, s. 134-135; A z a d e A k a r Cahide Keskiner, Trk Ssleme larnda Desen v e Motif, D. James, ur'ans don 1988, tr.yer.; and Bindings, D. Haldane, Sanatstanbul 1978, tr.yer.; London 1980, LonBookIslamic of the Memluks,

tr.yer.; a.mlf., ur'ans bindings,

London 1983, tr.yer.; a.mlf., " B o o k 'a Semra Tezyinat, Keskiner, San'atlarn-

b i n d i n g " , Elr., IV, 3 6 3 - 3 6 5 ; Emel Esin, " B i t i g (tik Devir Trk Kitab Sanatlar)", Keml Armaan, Ankara stanbul 1984, s. 1 1 1 - 1 2 5 ; Ta gel, Anadolu Trk Motifleri, da Motifler, Seluklulan'nm

1987, s. 124, 146; Cahide Tezyini

stanbul 1990, s. 6 8 ; inci A. Bi-

rol iek Derman, Trk

istanbul 1991, s. 179; A. Sakisian,

" L a r e l i u r e dans la P e r s o c c i d e n t a l e , sous l e s M o n g o l s , au X I V e et au debut du X V e siecle", Al, I (1934), s. 8 0 - 9 1 ; a.mlf., " L a r e l i u r e p e r s a n e au X V e siecle, sous l e s T u r c o m a n s " , Artibus Asia, sy. 7, Meisenheim |Glan] 1937, s. 210, 223; J. Strzygovvski, " T r k l e r v e O r t a A s y a S a n a t M e s e l e s i " , TM, III (1935), s. 3 1 - 3 7 ; Th. C. Petersen, " E a r l y I s l a m i c B o o k b i n d i n g s a n d T h e i r C o p t i c R e l a t i o n s " , A r s Orientalis, Baltimore 1954, s. 4 1 - 4 6 ; R. I, Ettinghausen,

" N e a r Eastern B o o k Covers and Their Influe n c e o n E u r o p e a n B i n d i n g s " , a.e., III (1959), s. 113-131; Belks Mutlu, " T r k C i l t S a n a t n a T o p l u Bak", Akademi, sy. 5, stanbul 1966, Sslemelerinde sy. 6, ssy. 38, s. 5 3 - 5 8 ; ule Aksoy, " K i t a p

T r k B a r o k - R o k o k o U s l " , Sanat, m a n l D e v r i C i l d Sanat", Trkiyemiz,

tanbul 1977, s. 135-136; Oktay Aslanapa, " O s stanbul 1982, s. 12-17; " C i l d " , SA, I, 3 4 1 - 3 4 8 ; TA, XI, 4 - 5 ; XXX, 2 5 0 - 2 5 1 ; Pakaln, I, 2 9 2 ; III, 334, 615. m
BIL A H M E T S A M ARITAN

Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Cafer es-Sdk-Ciltilik Ankara : TDV, 1993. 7. c. (16, 559 s.)

557

You might also like