You are on page 1of 144

METiS 1 TEKiNi DiNLEMEK

Cari Gustav Jung

DRT ARKETIP
isvireli psikiyatr Cari Gustav Jung (Kesswil 1875Kssnacht 1961) analitik psikoloji okulunun kurucusudur.
1902'de Zrih niversitesi'ni bilirerek doktor oldu.
1900'de Eugen Bleuler'in ynettii Burghlzli Akl
Hastanesi'nde almaya balayarak psikiyatri alannda
uluslararas bir n kazand. 1907-12 arasnda Freud'un yakn
alma arkada olan Jung, Freud'un mirass olarak
grlmeye baland. 191 O'da Viyana Uluslararas Psikanaliz
Dernei'nin bakan oldu. Gr ayrlklar, zellikle de
Freud'un cinsellie verdii belirleyici role Jung'un katlmamas
bu ibirliini sona erdirdi. 1912'de yaymlad Wandlungen
und Symbo/e der Libido (Libidonun Dnm ve Simgeleri)
Freud'un ou dncesinin kart savlar ieriyordu.
1914'te dernein bakanlndan istifa etti.
1921'de yaymlanan Psychologische Typen'de (Psikolojik
Tipler) ie dnklk-da dnklk kavramlarn gelitirdi.
Freud'un kiisel bilind grne kolektif bilind
grn ekledi, arketip kavramn gelitirdi. Zrih Federal
Politeknik Okulu'nda psikoloji (1933-41) ve Basel
niversitesi'nde klinik psikoloji (1943) dersleri veren Jung,
1948'de Zrih'te C. G. Jung Enstits'n kurdu.
Balca Eserleri: Die Beziehungen zwischen dem /ch und
dem Unbewussten (1928, Ben Kavram ile Bilind
Arasndaki ilikiler), Wirklichkeit der See/e (1934, Ruhun
Gereklii), Psychologie und Religon (1940, Psikoloji ve Din,
1963), Psychologie und Alchemie (1944, Psikoloji ve Simya),
Die Symbo/ik des Geistes (1948, Ruhun Simgeleri).
Trkede Jung: Analitik Psikolojinin Temel ilkeleri
(Konferanslar, Can, 1996); Analitik Psikoloji (Payel, 1997);
Am/ar, Dler, Dnceler(Can, 2002); Din ve Psikoloji
(insan, 1997; Psikoloji ve Din, Okyanus, 1998); insan Ruhuna
Ynelik Bilinalt ve ilevsel Yaps (Say, 2001);
Kefedilmemi Benlik (ilhan, 1999).

METIS YAYlNLARI
tekini Dinlemek 14
DRT ARKETIP

Cari Gustav Jung


zgn ad:

Die Archetypen und das kollektive Unbewusste

iinden seilen "Die Pychologischen Aspekte des


Mutterarchetypus", Uber Wiedergeburt",
"Zur Phanomenologie des Geistes im Marchen"
ve "Zur Psychologie der Trickster-Figur" adl yazlar.

1976, Patmos Verlag, Walter Verlag, Dsseldorf/Zrih


Metis Yaynlar, 2001

(ONK Ajans'la yaplan anlama ile yaymlanmaktadr.)

Birinci Basm: Mays 2003


Ikinci Basm: Ekim 2005
Yayma Hazrlayan: M . Bilgin Saydam
Dizi Yayn Ynetmeni: Saffet Murat Tura
Dizi Kapak Tasarm: Yetkin Baarr
Grafik Tasarm: Semih Skmen
Dizgi ve Bask ncesi Hazrlk: Metis Yaynclk Ltd.
Bask ve Cilt: Yaylack Matbaaclk Ltd.
Metis Yaynlar
Ipek Sokak No. 9, 34433 Beyolu Istanbul
Tel: 212 2454696 Faks: 212 2454519
e-posta: info@metiskitap.com
www.metiskitap.com
ISBN 975-342-414-0

Cari Gustav Jung


Drt Arketip
eviren
Zehra Aksu Ylmazer
Sunu
M. Bilgin Saydam

Dizi

Yayn Ynetmeni

Saffet Murat Tura

Iindekiler
Sunu:
Cari Gustav Jung:
Nesnel Ruh'un aman
Bilgin Saydam

DRT ARKETIP
1 ANNE ARKETIPININ- PSIKOLOJIK YNLERI 1 7
1 Arketip Kavram zerine
2 Anne Arketipi

17

21

3 Anne Kompleksi 24

4 zet 37
ll Y ENIDEN DOCU ZERINE 46
1 Yeniden Dogu Biimleri 47
2 Yeniden Dogu Psikolojisi 49
3 Dnm Srecini Canlandran Bir Simge Dizisi rnegi 66

lll MASALLARDA RUHUN FENOMENOLOJISI ZERINE 78


IV HILEBAZ FIGRNN PSIKOLOJISI ZERINE

Kaynaka 139

1 21

Sunu

Cari Gustav Jung:


Nesnel Ruh'un aman
M.

Bilgin Saydam

nsan, insan-olmak hususunda bir anlatya giritiinde, irdeleyecei


hep kendisi olacaktr. Bu kendini-anlatma, anlatnn hem ieriinde,
hem de biiminde ikindir. Hibir zgn kurarn teki'nden kmaz.
Her ey "kendi"nin kuramdr. teki, ancak bir iliki srecinde, te
ki'nde kendini bulmak ve oluturmak iindir.
Metis'in psikiyatri-ve-psikanaliz-klasikleri-serisi "tekini Dinle
mek", C. G. Jung ile kendisini tekzip ediyor. Serinin elinizdeki kita
bnn yazar Cari Gustav Jung ( 1 875- 1 96 1) apak bir "kendi"-merke
ziyeti-kuramsallk ahikasdr:
Yaamm bir anlamda, yazdklarmn zn oluturuyor, yazdklarm ya
ammn zn deil. Kiiliim ve yazma biimim bir btn. Tm dnce
lerim ve abalarm ayn zamanda 'ben'im. Bu nedenle, zgemiim 'ben'in
yalnzca kk bir paras. (Jung 200 1: 14)
Yaamm, ortaya koyabildiim bilimsel yaptlardr. kisi de ayn ey de
mek. Yaptlarm, isel gelinemi ifade ettikleri iin yaam yolurodaki belli
durak noktalar olarak deerlendirilebilirler... Yazdm her ey, isel bir zo
runluluun sonucuydu. Kaynaklan da kaderimde olan bir zorlama. Yazdkla
rm bana iimden saldran eylerdi.. . Beni harekete geiren ruhun konuma
sna izin verdim . . . (Jung 2001: 23 1 -2)

Jung iin eer kategorik bir "teki" tanmlamas yapacaksak, te


ki'ni, Jung'un "kendi"sindeki, benliinden te duran ve nesnellik ta
nd Ruh-ieriklerinde aramamz gerekiyor. Kitabn bal "Drt
Arketip" bu konuda nemli ipular veriyor.
*

D RT ARKETIP 1 8

Cari Gustav Jung tp ve psikiyatri kkenli bir ruh zmlemecisidir .

Psi kolojik tiplemeler, kompleksler teorisi ve szck arm testi gibi

zgn bilimsel katklar, gnmz psikolojisi ve psikiyatrisi iinde de


yerini muhafaza etmitir. Ancak Jung'u bir okul yapan, btn insan-bi
limlerine yansyan trevleriyle sembol-bilim alanndaki almalan ve
(kiisel/ortak) bilindnn dinamik ve grnglerini irdeleyen yaam
eseridir. Bu katk antropolojiden teolojiye , psikolojiden felsefeye, et
nolojiden sosyolojiye ok geni bir alanda deiim ve dnmlere yol
am, ve hatta kuantum fizii gibi u doa bilimlerinde yeni almla
r (rn. ezamanllk [sinkronisite]) ngrm, nermitir.
Karyerinin dnm noktas, psikodinamik retisinin cazibesine
kapld, dnemin aykr ruhu Sigismund Freud ( 1 856-1939) ile yol
larnn kesimesidir. Sonradan kurarn ve uygulamasn kstlayc ve
indirgemeci bularak bu byk ustayla ilikisini koparmtr. ki b
yk zihnin bulumas da ayrlmas da ok grltl, bir o kadar da
verimli olmutur. C. G. Jung, hep zannedildii gibi, -bir modemite
harikas olan- Freud'un rencisi olarak tanmlanamaz; Jung-oluu
nu ona borlu deildir; ancak onunla ilikisinden ok ey rendii
de inkar edilemez. Her ne kadar birbirlerini tamamlyor gzkseler
de, Jung'un gnostik-idealistik yaam felsefesi , -temelde- , ilerlemeci
Freudien dnya grnn --dolaysyla da psikoteraptik zm
kurgularnn-antitezidir. te tam da bu nedenle , onu gemek zerey
ken, fersah fersah gerilere dm, ve bu gerileme "Ruh"un tanmn,
Freud'un retilerine smayacak kadar geniletmitir. Jung Fre
ud'dan "fazla"dr; deliliin , bilin tarafndan delilik olarak tanmlan
masna izin verilerneyecek kadar asi'olduunu syleyen ve "zorlama"
akl-bandalmza armamz salayan kiidir. O "Ruh"un gizem
lerinin Pinel'idir.
Ancak, C. G. Jung akl hastalarn zincirlerinden kurtaran Pinel
kadar "aydnlanmac" deildir; bir bilin-lilik janatii hi deildir.
Karanla her zaman sayg duymu; karanlksz aydnln mmkn
olamayacan vurgulamtr. Aydnlk ve karanln iieliinin
oluturduu alacakaranlk onda hibir zaman vasat bir grilik deildir:
C. G. Jung'un alacakaranl, mutlak aydnlk ve mutlak karanhn
hzl geiierinin oluturduu lJir yanlsamadr. e bu geilerin, do
laysyla da geimelerin aknh ve belirlenemezlii/gvensizlii
nedeniyledir ki, Jung'un, modemst "aklc" zihne ters ve rktc
gelen bir yan vardr.

C. G. J U NG: NESNEL R U H' U N AMANI 1 9


*

Jung'un yaam izgisini, ocukluundan beri gcne, zenginliine,


karmaklna teslim olduu znel dnyasnn tek(il )liinde hissetti
i yalnzl, yaltlml, ayn zamanda da seilmilii, ngrd
bir insan (lk) nesnelliine balama araynda betimleyebiliriz. Bu
aba tekil ve znel Cari Gustav Jung'u, bir yandan canl doa zerin
den cansz varlklara, dier yandan Ruh'a ve Tanr imgesine balar.
Ara aama her iki tarafa doru da kltr ve ortak bilind, ara ele
manlar ise --elinizdeki kitabn ana temasn oluturan- arketiplerdir.
Her dnya gr, ki bunun iine kozmolojik/kozmojenik siste
matizasyonlar, felsefi kuramlar, her trl bilimsel alrnn yan sra,
psikolojik kurarnlar ve uygulamalar da girer, "o dnyay gren gzle
rin gr"dr. Genel-geerlilik iddiasyla, sorun zme yntemleri
ni kurarnlatran ve kurumlatran terapi okullarnn k noktas, her
zaman znel bir sknt, tan ve saaltm midi/ngrs/abasdr.
nsan yaamnn esas gailesi, kendi tedavisidir, yani kendi eksik
liklerini tamamlamak, atmalarn zmlernek ve zedelenmilikle
rinin strabn azaltmaktr. Bunu baarmak, dnyay, yeniden ve mer
kezinde kendisi olmak kaydyle, yani, kendi dnyas olarak "tamam"
etmektir: "Yaratclk" dediimiz, hi bitmeyecek, yani hibir zaman
ufkuna ulaamayacak eylem de budur: "Dnyay-tamam-etme-eyle
mi" ...
B ilincin kozmik anlamn o anda apak kavradm. 'Doann yann brak
tn sanat tamamlar' der simyaclar. Ben, yani bir insan, gizli bir yaratclk
la, dnyaya nesnel bir varolu katarak, ona kusursuz damgasn vurmutum.
Byle bir davran ancak Yaradan yapabilir denir... nsan, yaradln ta
mamlanabilmesi iin gerekli(dir), nk insann kendisi ikinci bir yarat
c(dr) ve dnyaya nesnel varln kazandran o(dur) ... Nesnel varoluu ve
anlam yaratan insand(r) ve insan varoluun yce srecinde v.azgeilmez ye
rini almt(r). (Jung 200 1 : 262-3).

Jung, ikinci bir yaratc olarak kendini, yani insan, anlam yarat
maya memur ve sorumlu/zorunlu ilan ederken, insann ve Tanr'nn
i ie getii, --elbette Hristiyan mitolojisinden ve sa-Mesih imge
sinden beslenen- bir dnya grnn izlerini sezdirmektedir.

D RT ARKETIP 1 1 0
*

Varolan tm dinler tarafndan, hem medemitenin yzeysellik ve akl


clk banazlna kar mttefik addedilen derinlemelerde klavuz,
hem de "zndk" sulamasyla dlanacak fikirlerio babas olarak C.

G. Jung, bireysel kurtuluun "dinsel" bir merkezde btnlemeyle

mmkn olacan vurgularken, bu merkezi, her insann zgn -ama


nesnel- kendiliinde ("Selbst") bulabileceini ve/veya gerekletire
bileceini syler:
. . . ()nk "Tann" bir mit deil, insann iindeki Tanrsalln ortaya k
masdr. (Jung 2001 : 342)
Ancak bu bireysel/ znel merkezler aslnda tek bir ortak merkeze
akmaktadr. Bu nedenle Jung'un en znel yorumu, nihayetinde insan
anonim bir nesnellie gtrr. Paradoksal bir maneveayla iiedir
Jung retisi: Kendi znel mitini rrken insan, anonimiteden
uzaklaarak zgnleirken, zerine maddenin ve zamann nesnel
arlnn ktn farkeder. Merkezka gler, merkezcil ekimin
de kaynadr. Belki de C. G. Jung teleolojisinin gerek anlamda bir

modern-istik din

gibi alglanmasna neden olan, bu ortak (ve tek)

merkeze doru bzme, yzeysel katmanlarn ie doru gmesi,


kabuun bir ekirdekte -her eyi yutan ve her ey olan o meum ka
ra delikte- toplanmasnn mutlakldr.
Kara delik metaforunun yklendii g imgesi, antitezini, kendi
gibi bir mutlaklk ieren, "her eyi-kapsayan-genleme"de, sonsuz
lukta bulur. Mutlaklkta buluma, bir ve ayn olmaktan baka bir ey
olamaz; zira

mutlak tektir.

Bir aykr "Orta-Avrupa Hristiyan misti

i" olarak Jung'un ekimini hissedecei mutlak-merkez, insann ken


dinde tad

bir ve sonsuz olan Tanr imgesidir:

"Tm dncelerim, gnein evresinde dolaan gezegenler gibi Tanr'y


merkez alyor. Bu ekim gcn yadsrsam en byk gnah ilemi olu
rum . " (Jung 2001 : 13)

C. G. J U NG: N ES N EL R U H' U N AMANI 1 11


Jung elbette ki bir bilimadamdr da: Her trl nesne ve eylemi bilin
cin hkmranlnda merkezlletirmek abas, modem zihnin bir
kaygsm yanstmaktadr. Bu saiki Jungien psikolojinin k nokta
snda tesbit ederek kendisine bir modemite kahraman nvann da
yaktrabiliriz:
nemli olan, bilind malzerneye kiilikler ykleyerek kendini ondan
ayrabilmek ve ayn zamanda, onlarn blinle balant kurmalarn sala
maktr. Glerini yok etmenin yntemi budur. Bir oranda bamszlklar ve
kendilerine zg kimlikleri olduu iin, onlara kimlik vermek ok zor deil
dir. B amszlklarn kabullenmek de bal bana bir itir ama bilindnn
kendini byle ortaya koymas, bizim, onu en iyi biimde ynetebilmemizi de
salar. (Jung 2001: 1 99)
Bu amlama, bilincin alglama alann geniletmeye ve benliin
nesneler zerindeki etkinliini artrmaya ynelik modernst sylemin
amlamasdr; ancak gnmzde artk postmodem olarak nitelendi
rebileceimiz bir tarzda ruhsal ieriklere yaklar. Jung merkeze ken
di bilincini (insan bilincini) yerletirerek modem bir tutum srdrme
nin tesine de gemitir. Ruhsal ierikleri -ki bunlar d gereklik
lerle iliki iinde olumu "numinos" tasarmlar niteliiyle arketip
olarak tanmlamtr- ayr, kendi bana varolu birimleri, zerk g
ve ekim kaynaklar olarak kurgulamtr:
Ruhta, benim retnediim eyler vard. Kendilerini retiyorlar ve ya
amlarn srdryorlard. Philemon, benim dmda bir gc simgeliyordu.
Fantezilerimde onunla konuurduk ... Dnceleri kendimin rettiini sand
m, ama aslnda dncelerin bir ormandaki hayvanlar, bir odadaki insan
lar ya da havadaki kular gibi olduklarn dndn sylerdi. 'Bir odada
ki insanlar grdnde, o insanlar senin yarattn ya da onlardan senin so
rumlu olduunu dnmezsin, deil mi?' diye de eklerdi. Ruhsal nesnellii
ve ruh gereini bana reten o olmutur. (Jung 2001: 195)
*

Jung'un kuramsal temelini sunduu, arketipoloji ve bilind dina


miklere younlaan "Analitik Psikoloji" okulu, arketiplerin doas
gerei, imgeler, resimlerle alr. imgelerin ok-anlamllk ve mu
laklklar, ok daha belirli ve keskin bir ifadeyi tayan szcklerin
apaklndan farkldr.
imgeler ocukluu ve ocuksuluu artrr. imgelerin gerek-

D RT ARKETIP 1 1 2
lik pas, szden ok daha derinlere, gerilere gider. Bu da zaten eya
ve durumlar zerinde hakimiyet amal olan sz'n, her eyin sze
dklebilecei sapiant ve zorlantsndan farkl bir kabul-edii ierir.
Denetim amal

s-letirici'nin

korkusu, resmin ocuksuluk, ilkel

lik, mulaklk, gelimemilik yaftalaryla azrnsanma ve kmsen


mesine yol aabilir.
Oysa arketiplerin ilevi, kristalizasyon odaklar gibi "mevcut" t
re-zg biyolojik-evrimsel alglama-duyumsama-yorumlama-tepki
le()me ernalarn

oluturmak

deildir. Arketipler, o ernalarn mi

henk noktalarnda beliren, kendini gsteren ve kendini zor-layan g


rnglerdir. Arketiplerin gc kendilerinden menkul deildir; bir yer
ve durumun imgesidirler ve o yer ve durumun kendisinden kaynakla
nan bir zorlayclklar vardr. Bu olgu onlar -paradoksal gzkse
de-, daha bir vazgeilmez klar. Zira gleri kendilerinden menkul
deildir. Varolu alm btnlnn zorunlu grngleridir. Ana
eylem ernalar ve durularn somutlamalardr.
Zihnimizin biimlenmesine yardm etmi ve ana ruhsal koullarmz
saptam belirli bir dnyada yaadmz iin, ... (d)outan getirdiimiz ya
pmzn snrlar iinde kalmak zorundayz. Bu nedenle, tm benliimiz ve
dncelerimizle bu dnyaya balyz. (Jung 2001: 304)
Jung'un pagan kaynakl girdilere de ak psikososyal geliim orta
m, herhalde "arketip" fikrinin oluum ve geliimine katkda bulun
mutur. ekilletirilen ve "numinosum" ile, yani kavramlamayan gi
zemli bir g ile doldurulan ruhsal ieriklerio (arketiplerin), amann,
insan ve doayla ilgili her trl soru(n)da bavurduu, yardmlat
ya da att "d(-latrlm)" gizemli glerle benzerlii aktr.
Jung,

kendini-insan-insanl saa/tm

iin ngrd ve nerdii

her yntemi, bir amann esrikliinde yaadklarna benzer tarzda, ar


ketipsel glerle kurduu iliki iinde deneyimlemi, ortak bilin bo
yutuna

geri dndnde yaadklarn bilimsel kurgu

iinde payia

ma amtr. Jung'un psikoterapistin ilevini amlarken kulland


"yaral saaltc" tanmlamas, amann saaltc/ dzenleyici ilevi
nin daha yksek ve btnlemi bir bilinlilik dzeyindeki tekrardr.
Modem zamanlarn

"had-bilmez"

"bilin"-liliinden farkl olarak,

ben-liin zaaf ve snrllnn, Ruh'un grkem ve okluunun ayr


dnda, "Nesnel Ruh'un aman" olarak, Jung'un

ular kavuturan

duruu, postmodem zamanlarda daha da modern gzkmektedir.

C. G. J U NG: N E S N E L R U H' U N AMANI 1 1 3


*

C. G. Jung'un kuramsal kurgusunun ekirdei, tekil bir insan-lk ne


risi olan "bir(eysel)-leme (individuasyon) sreci", bir btnleme
srecidir. Bir-leme sreci, -ounlukla bilincinde olmasa da- her in
sanda bir te(le)olojik olaslk olarak mevcut bulunan, ruhun, Ruh'a
doru gelime-byme-alma servenidir. Jung'un va'zettii anla
myla psikoanaliz ve psikoterapi, bu olasln uyarlmas, tkanklk
larn almas, akn kolaylatrlmasdr. Bir-leme srecinin hem
amac, hem kazanm olan bireysel bilinlenme, nihayetinde, tm in
sanln ortak bilincine bir sunu ve katkdr. Bu ileviyle bir-leme
srecine Jungien etiin mihenk ta payesini yaktrabiliriz.
B ir-leme srecinin temel dzenei bilin ve bilindnn kar
lkl eyleimidir. Kiinin kendi merkezine doru byk yokuluunu
tarif ederken Jung'un bavurduu referanslar arketipsel sembollerdir.
Uzun ve zorlu, bezemelerinde zengin altematifli, ancak aamalarnda
zorunlu gei ve dnmleri telkin eden bir-leme sreci kapsamn
da, bireyin ncelikle tanmas ve entegre etmesi gereken arketipsel
ge, "glge"sidir:
Kiiliin daha dk dzeydeki paras. Seilmi bilinlilikle baa ka
madklan iin yaam srecinde kendilerini ifade etmelerine izin verilmeyen
ve bu nedenle, bilindnda kartlk yaratmaya alan ve olduka bamsz
bir 'hizip' oluturan tm bireysel ve ortak ruhsal eler. D;erde, glge fig
r her zaman d grenle ayn cinsiyetten olur. (Jung 2001: 19)

Glgeye bilincin yansmasyla, karanlkta kalan aydnla alnr.


Daha ileri aamada cinsiyetleraras tekiliin de zmlenecei ve
alaca bir karlama belirleyicidir: Erkek, bilindnda btnleyi
ci ge olarak yer alan dii imgesi ("anima") ile tanr:
Bu ift cinsellik biyolojik bir gerektir... Her erkek, iinde, o ya da bu ka
dna ait olmayan sonsuz bir kadn imgesi tar. Bu imge znde bilinddr
ve erkein organik sistemindeki asl kadn biiminin, yani bir arketipin, kal
tmsal bir esidir. Bu asl resim, kadnln tm atasal deneyimlerinin ve o
gne dek kadnln brakt izierin bir birikiminden oluur. imge bilind
olduu iin sevilene bilinsizce yanstlr. Tutkuya ya da nefrete neden olan
budur. (Jung 2001: 16)

Kadnn entegre edecei ruh-imgesi ("animus") ise erildir; Jung'


un erkek iin syledikleri, mutatis mutandis kadn iin de geerlidir.

D RT ARKETI P 1 1 4

Cinsiyetn ayrdn/ayrtrdn ve kar cinse yansttn, bir


leme/ btn-leme sreci birletirir, btnletirir.
Yaam yolcusu, kendisini tanma (bilinlenme) serveninde -op
timal koullarda- pek ok arketipsel karlamayla artar, zenginleir.
Ancak birleme/btnleme srecinin nihai hedefi ruhun merkezi
olan "Ruh"tur; ikin ve akn olan kendilik tir ("Selbst"). Btnleme,
her zaman dnm ile birliktedir. Kendindeki teki'ni zmsemi
olan insan ayn kalamaz; dnya gr ve modelinde, dolaysyla da
yaamnda sarsc bir deiim kanlmazdr.
Jung, kurarnlarn yaamsal deneyimlerle bire bir koutlayabile
ceiniz, ve bunu kendi ifadeleriyle dorulayabileceiniz az saydaki
"ak" auteur'lerdendir. Bu yazda sadece, -dorudan- kendisi hak
knda sylediklerinden oluan an-eserinden alntlar kullanyor ol
mamn nedeni, onun bu hasletini vurgulamak istememdir:
'

Gemie bakp fantezilerle uratm dnemde bamdan geenleri gz


den geirdiimde, bana o zamanlar ok gl bir mesaj gelmi gibi geliyor.
imgelerde benimle birlikte bakalarn da ilgilendiren eyler vard. B u
nedenle yalnzca kendime ait olmaktan vazgetim. B una hakkm olmadna
karar vermitim ve o andan balayarak yaamm herkese ait olmaya balad.
lgilendiim ve aradm bilgiler o dnemin biliminde yer alnyordu. lk
deneyimlerden ben gemek zorunda kaldm, stelik deneyimlerimin sonu
lannn gereklik toprana iyice kk salmas gerekiyordu. Bu olmasa, abam
yaama geirilemeyen znel bir varsaym olarak kalrd. Bunun sonucunda,
kendimi ruhun hizmetine adadm ... O karmaadan beni kartabilecek tek yol
bilimimdi. O olmasayd, edindiim malzeme beni bataklk iekleri gibi
hapseder ve o dev sarmaklar beni board. Her bir imgeyi ve ruhsal daar
cmda olan her eyi tek tek anlamaya ve onlar olabildiince bilimsel snf
Iara ayrmaya zen gsterdim. (Jung 2001: 204)
*

Metis'in sekisi "Drt Arketip" , orijinal bir kitabn evirisi deildir.


ngilizce bir sekiye koutluk iinde alt balklar oluturan yazlar
Almanca orij inalinden Trkeye kazandrlmtr. ngilizcesinde ol
duu gibi Trke Metis basksnda da seki ihtiyari bir toplamadr;
sz konusu drt arketipin, zellikle biraradal, ya da ncelii sz
konusu deildir. Ancak bu kitabn bir zellii kltrmz iin nem
lidir: C. G. Jung, slam ile pek ilgilenmemitir denebilir; birka
dolayl deinme dnda tek kapsaml yorumu, "Yeniden Dou" ile

C. G. J U NG: N ES N E L R U H ' U N AMANI 1 1 5

balantl olarak Kur an n 1 8. Suresi'nin ("Kehf Sresi") psiko-mi


tolojik gzden geirilmesidir (s. 66-9).
Nesnel Ruh'u ararken, ara balant olarak kulland kltrel ve
dinsel elerin yorumu, elbette ki Jung'un ruhsal znelinin dorudan
etkisi altndadr. Ancak ne kadar yanl, eksik ve hatta nyargl olursa
olsun, Jung'un savlarn sorgulamak, yorumlarna tavr almann dahi,
getirdii artlar olacak, kltrel yanslamalar zenginleecektir. Bu da
nihayetinde o kltrn tad ortak bilincin kazanm olacaktr. C.
G. Jung uyarc ve dntrcdr: Binlerce sayfalk Toplu Eser
leri'nin hibir satr tekrar deildir: Hep ayn eydir, hep yenidir.
'

'

KAYNAKLAR

Jung C. G.: An/ar, Dler, Dnceler ("Erinnerungen, Traeume, Gedanken


von C.G. Jung", yay. haz. Aniela Jaffe, 196 1), ev. iris Kantemir, Can Yayn
lar, stanbul, 200 .

Anne Arketipinin Psikoloj ik Yn leri*

I.

A R K E T P KAV RA MI ZER NE

Byk Ana kavram, din tarihi kkenli bir kavramdr ve anatanra


tiplemesinin ok eitli ynlerini ierir. Balangta bu kavramn psi
kolojiyle ilgisi yoktur, nk "Byk Ana" imgesi pratik deneyimde
bu biimiyle ancak nadiren ve de ok zel koullar altnda karmza
kar. Simge elbette ki anne arketipinin bir trevidir. Fakat Byk
Ana imgesinin arka plann psikolojik adan incelemeye kalkt
mzda, incelememizin temeline, ok daha kapsaml olan anne arketi
pini oturtmak zorundayz. Arketip kavramn enine boyuna akla
mak bugn artk pek de gerekli olmamakla birlikte, baz temel ifade
lere yer vermek ok da gereksiz gelmiyor bana.
Erken alarda, Platon'un, idea'nn her tr fenomenin ncesinde
ve stnde olduu fikrini -farkl grler ve Aristotelesi dnceler
olmasna ramen- kavramak ok zor deildi. "Arketip" daha antik
ada bile kullanlan ve Platon'un "idea"syla eanlaml olan bir kav
ramdr. rnein, muhtemelen 3 . yzyla ait olan Corpus Hermeticum'
da Tanr'nn 'tO <XPXE'tunov olarak tanmlanmas, Tanr'nn, "k" fe
nomeninin ncesinde ve stnde olan tm klarn "ilkimgesi" oldu
u dncesini ifade eder. Eer ben bir filozof olsaydm, bu Platoncu
sav srdrr ve yle derdim: Bir yerlerde, "gksel bit yerde", "ana
lk" (kelimenin en geni anlamnda) ile ilgili tm fenomenlerin nce
sinde ve stnde olan bir anne ilkimgesi var. Fakat bir filozof deil,
bir ampirisist olduum iin, dnsel sorunlar karsnda zel miza
cm, yani kiisel grm genelgeer bir ey olarak savunmam
* lk kez Eranos-Jahrbuch 1938'de (Rhein-Verlag, Zrih, 1 939) "Die psycho
logischen Aspekte des Mutterarchetypus" adyla yaymlanmtr; gzden geirilip
geniletilmi versiyonu Von den Wurzeln des BewufJtseins. Studien ber den Arc
hetypus (Psychologische Abhandlungen IX) iinde yaymlanmtr (Rascher, Zrih,
1 954).
1 . Scott, Hermetica I, s. 140; arketipik k.

D RT ARKETIP 1 1 8

mmkn deil. Grne baklrsa, byle bir eyi, tutum ve gr


nn genelgeer olduunu varsayp kendi kiisel yneliminin felsefe
sini belirlediini mmkn mertebe grmek istemeyen bir filozof sa
vunabilir ancak. Bir ampirisist olarak, fikirleri yalnlZ(a namina ola
rak deil, gerek olgular olarak gren bir yaklam olduunu sapta
mak dt.irumundaym. Tesadfen -diyesim geliyor- yaklak iki yz
yldan beri, fikirlerio namina'dan farkl bir ey olabileceklerini var
saymann bile hi rabet grmedii, hatta anlalmaz bulunduu bir
dnemde yayoruz. Anakronik bir biimde hala Platoncu dnen
ler, idea'nn "gksel", yani metafizik tznn, inancn ve batl inancn
kontrold alanna itildiini ya da merhamet ederek yazara brakld
n grmenin hayal krkln yaamak zorunda kalacaklardr. Ev
renseller zerine olan asrlk tartmada naminalist bak as ger
eki bak as zerinde bir kez daha "zafer kazanm" ve "ilkimge"
j7atus vocis (bo sz) olup buharlamtr. Bu deiimin elikisi, hat
ta byk oranda nedeni, avantajlar akla biraz fazlaca dayatlan ampi
rizmin gl bir biimde ne kmasyd. O zamandan beri "idea" bir
a priori olmaktan km, ikincil, tretilmi bir ey olmutur. Elbette,
yeni nominalizm genelgeerlilik talep etmektedir, oysa belirli, bu
yzden de mizala snrl bir teze dayanmaktadr. Bu tez yledir: d
ardan gelen, bu nedenle de kantlanabilir olan her ey geerlidir.
deal olan, bunun deneyle kantlanmasdr. Antitezi ise yledir: ier
den gelen ve kantlanabilir olmayan her ey geerlidir. Bu durumun
umutsuzluu ortadadr. Maddeci Yunan doa felsefesi, Aristotelesi
mantkla el ele vererek, Platon'a kar ge de olsa nemli bir zafer ka
zanmtr.
Fakat her zafer gelecekteki yenilginin tohumlarn tar. B ir tutum
deiiklii olacana dair belirtiler son zamanlarda giderek artmakta
dr. zellikle de Kant'n kategoriler retisinin, eski anlamdaki meta
fizii canlandrmaya ilikin her abay daha en bandan engelleme
si, bir yandan da Platoncu ruhun yeniden douuna zemin hazrlama
s anlamldr: insan kapasitesinin tesine geebilen bir metafiziin ol
mas mmkn deilse, bilginin a priori yapsnn tuzana dp k
stlanm olmayan bir ampirizm de yoktur. Saf Akln Eletirisi'nin
(Kritik der reinen Vernunft) yaymanmasnn zerinden geen bir bu
uk asrda, dnce, akl, kavray vb.nin tek bana varolan, tm z
nel koullardan bamsz olan ve yalnzca mantn ebedi yasalarna
hizmet eden sreler deil, bir kiilie zg ve tabi psiik ilevler ol-

A N N E ARKET I P I N I N P S I K O L O J I K Y N L E R I 1 1 9

duu gr giderek kabul grmtr. "Grlm mdr, duyulmu


mudur, elle dokunulmu mudur, tartlm, saylm, dnlm ve
mantkl bulunmu mudur?" sorusunun yerini artk u soru almtr:
"Kim gryor, kim duyuyor, k im dnd?" Bu eletirel tutum, mini
mal srelerin gzlemlenmesi ve llmesindeki "kiisel denk
lem"den balayarak, dnemimizden nce bilinmeyen ampirik psiko
loj inin ortaya kna dek devam eder. Bugn bilginin tm alanlarn
da psikolojik ncller olduundan ve bunlarn konu seimi, aratrma
yntemleri, sonularn tr, hipotez ve de kurarnlarn oluumu ze
rinde etkin rol oynadndan eminiz. Hatta, Kant'n kiiliinin, Saf
Akln Eletirisi'nde hi de kmsenmeyecek bir rol oynarlna ina
nyoruz. Yalnzca filozoflarn deil, kendi felsefi eilimlerimizin,
hatta gurur duyduumuz gerekliklerimizin bile kiisel ncileri ol
duu fikri rahatsz ediyor, hatta bir tehdit gibi alglanyor. Bylece
her tr yaratc zgrlmz -diye haykryoruz- elimizden alnm
oluyor! Nasl yani, bir insan ne ise yalnzca onu dnr, syler ve
yapar, yle mi?
Yine abartp da dizginsiz bir "psikolojizm"in tuzana dmernek
'
kaydyla, bence burada kanlmaz bir eletiri sz konusu. Bu eleti
ri, mdern psikolojinin z, kayna ve yntemidir: tm insan eylem
lerinde a priori bir faktr vardr, bu da, psike'nin doutan gelen, bu
nedenle de bilinncesi ve bilind olan bireysel yapsdr. Bilin
ncesi psike, rnein yeni domu bir bebeinki, uygun koullar sa
land takdirde her eyin doldurulabilecei bo bir levha deildir,
aksine son derece karmaktr, ok net bir biimde tanmlanm birey
sel bir olgudur ve bize karanlk bir boluk gibi gelmesinin nedeni,
onu dorudan doruya gremememizdir. Fakat gzle grlebilir ilk
psiik tepkiler verilmeye balandnda, bu tepkilerdeki bireysel
zellii, yani zgn kiilii grmemek iin insann kr olmas gere
kir. Btn bu ayrntlarn gzlemlendikleri anda olutuklarn varsay
mak mmkn deil herhalde. rnein, anne babada da grlen baz
marazi zelliklerin kahtm yoluyla getiini varsayarz. Epileptik bir
annenin ocuundaki epilepsinin acayip bir mutasyon olduunu d
nmek aklmza bile gelmez. Kuaktan kuaa aktarlan yetenekler
iin de geerlidir bu. Ana babalarn hi grmemi, dolaysyla onlar
tarafndan "eitilmemi" hayvanlarn karmak igdsel davranla
rn da ayn ekilde aklarz.
Gnmzde, insann dier canllardan farkl olmad, her hayvan

D RT A R K ET I P 1 2 0

gibi onun da nceden biimlenmi, trne uygun bir psike'ye s'ahip


olduu, stelik de, keskin gzlemlerin de ortaya koyduu zere, be
lirgin ailevi zellikler tad varsaymndan yola kmak durumun
dayz. Bu kuraln dnda kalan insan davranlar (ilevleri) olduu
nu dnmemiz iin hibir neden yoktur. Hayvanlarda igdsel dav
ranlar mmkn klan yap ya da eilimler hakknda kesin bir fikir
sahibi olmamz mmkn deil. Ayn ekilde, bir insann insan gibi
davranmasn salayan bilind psiik yaplarn ileyiini de bilmi
yoruz. Bunlar benim "imgeler" diye tanmladm ilev biimleri ol
sa gerek. " mge" yalnzca gerekletirilecek eylemin biimini deil,
eyleme neden olan tipik durumu da ifade eder.2 Bu imgeler, tre z
g olmalar nedeniyle "ilkimgeler"dir ve eer bir ekilde "olumu"
iseler bile, oluumlar trn ot?y:: kyla ezllmanlc!!r Tr.::an in
san klan zelliklerdir bunlar, insan eylemlerinin insana zg biim
leridir. Bu spesifik tarz insann ekirdeinde vardr ve kaltsal olma
d, her insanda yeni batan olutuu varsayn, sabah doan gne
in nceki akam batan gneten farkl bir gne olduu biimindeki
ilkel inan kadar samadr.
Psiik olan her ey nceden biimlenmi olduu iin, psike'nin
tek tek ilevleri, zellikle de bilind eilimlerden kaynaklananlar
da nceden biimlenmitir. Bunlarn en nemlisi yaratc fantezi'dir.
" lkimgeler" fantezi rnlerinde grnr hale gelir ve arketip kavra
m zel uygulama alann burada bulur. Bu geree ilk iaret eden ki
i ben deilim. Bu onur Platon'a aittir. Etnoloji alannda yaygn baz
"ilkfikirler"e dikkat eken ilk kii Adolf Bastian'dr. Daha sonra fan
tezinin "kategorileri"nden sz edenler, Durkheim ekolnden iki ara
trmac olan Hubert ve Mauss'tur. "Bilind dnme"nin bilind
nda nceden biimlenmi olduunu gren kii, Hermann Usener3
gibi nemli bir otoritedir. Eer benim bu keiflerde bir paym varsa,
o da, arketiplerin yalnzca gelenek, dil ve glerle yaygnlamad
n, her zaman ve her yerde, herhangi bir d etkenden bamsz olarak
kendiliinden yeniden ortaya kabileceklerini gstermi olmamdr.
Bu saptamann boyutlarn kmsemernek gerekir, zira bunun
anlam, bilind olsa da, aktif, yani canl yap ve biimlerin, Platon
cu anlamda idea'larn her psike'de olduu ve bunlarn dncelerimi2. Bkz. Jung, Instinkt und Unbewufltes (gd ve Bilind).
3. Usener, Das Weihnachtsfest (Noel Bayram), s. 3 .

AN N E ARK ETI P I N I N P S I K O L O J I K YNLERI 1 2 1

zi, duygularmz v e eylemlerimizi igdsel olarak nceden biim


lendirdii ve etkilediidir.
Arketiplerin ieriinin belirli, yani bir tr bilind "fikir" olduu
gibi bir yanl anlamayla sk sk karlayorum. Bu nedenle, arketip
lerin ierik olarak deil, yalnzca biimsel olarak belirlenmi olduu
nu, biimsel belirleomelerinin de son derece kstl olduunu bir kez
daha vurgulamakta yarar var. Bir "ilkimge"nin ierii, ancak bilinli,
dolaysyla bilinli deneyim malzemesiyle dolu olduunda belirlidir.
Oysa arketiplerin biimi, daha nce baka yerde de akladm gibi,
bir kristalin eksen sistemiyle karlatrlabilir; kristalin eksen siste
mi, ana svdaki kristal oluumunu bir anlamda nceden biimlendi
rir ama kendisi maddi bir varla sahip deildir. Maddi varlk, ancak
iyonlarn, sonra da molekllerin zel bir biimde kmelemesiyle or
taya kar. Arketipin kendisi bo, salt biimsel bir unsurdur, kendi
tasvirinin apriori bir olaslndan, f acu/t aspraef ormandi'den (tasar
lanan yeti) baka bir ey deildir. Kahtm yoluyla aktarlanlar tasvir
ler deil, biimlerdir, bu bakmdan da yine biimsel olan igdlere
tekabl ederler. Arketiplerin varl nasl kantlanamazsa, somut bir
biimde grlmedikleri srece igdlerinki de kantlanamaz. Bii
min belirli olmas nedeniyle, kristal oluumu benzetmesi aydnlatc
dr, zira eksen sistemi her bir kristalin somut yapsn deil, yalnzca
stereometrik yapy belirler. Kristal byk ya da kk olabilir, y
zeylerinin yapsna ya da eklemlenmelerine gre farkllk gsterebi
lir. Deimez tek ey, prensipte hep ayn geometrik orantlara sahip
olan eksen sistemidir. Ayn ey arketip iin de geerlidir: prensipte ni
telenebilen arketip, tezahr biimini asla somut olarak deil, yalnz
ca prensipte belirleyen deimez bir anlam ekirdeine sahiptir. r
nein anne arketipinin ampirik olarak nasl tezahr ettii tek bana
ondan tretilemez, baka faktrlerden de kaynaklanr.

2. A N N E A R KET P
Her arketip gibi anne arketipinin de saysz tezahr vardr. Ben bu
rada daha tipik baz biimleri annakla yetineceim: kiisel anne ve
bykanne; vey anne ve kaynvalide, iliki iinde olunan herhangi
bir kadn, rnein stanne ya da dad, ata ve bilge kadn, daha st an
lamda tanra, zellikle de Tanr'nn anas, Bakire Meryem (genle
mi anne olarak rnein Demeter ve Kore), Sophia (anne-sevgili ola-

D RT A R K E T I P 1 22

rak, ayrca Kybele-Attis tiplemesi, ya da kz-[genlemi anne-]sev


gili); kurtulu arzusunun hedefi (cennet, Tanr krall, gksel Ku
ds); geni anlamda kilise, niversite, kent, lke, gk, toprak, orman,
deniz ve akarsu; madde, yeralt dnyas ve ay, dar anlamda doum ve
dlleme yeri olarak tarla, bahe, kaya, maara, aa, kaynak, derin
kuyu, vaftiz kab, kap biiminde iek (gl ve lotus); byl daire
olarak (Padma olarak Mandala) ya da Cornucopiatypus (Bereket
Boynuzu); daha dar anlamda rahim, her tr oyuk biim (rnein vida
yuvas); Yoni; frn, tencere; inek, tavan, her tr yararl hayvan.
Btn bu simgeler olumlu, iyi bir anlam ya da olumsuz, kt bir
anlam tayabilirler. Benzer zellikler kader tanralarnda (Moira'lar,
Graia'lar, Norna'lar) da grlr; uursuz simgeler cad, ejderha (balk
ve ylan gibi yutan ve boan her hayvan), mezar, tabut, derin su,
lm, kabus ve uruacdr (Empusa, Lilith vb.).
Bu listenin tam olmak gibi bir iddias yoktur, anne arketipinin
nemli ynleri sralanmtr, o kadar. Anne arketipinin zellikleri
"annelik" ile ilgilidir: diinin sihirli otoritesi; akln ok tesinde bir
bilgelik ve ruhsal ycelik; iyi olan, bakp byten, tayan, byme,
bereket ve besin salayan; sihirli dnm ve yeniden dou yeri; ya
rarl igd ya da itki; gizli, sakl, karanlk olan, uurum, ller dn
yas, yutan, batan karan ve zehirleyen, korku uyandran ve kanl
maz olan. Anne arketipinin bu zelliklerini Symbole der Wandlung
(Dnmn Simgeleri) adl kitabmda ayrntlaryla anlatp belgele
dim. zelliklerin elikilerini kitabmda seven anne ve korkun anne
olarak ifade ettim. Bizim iin en bildik tarihi rnek, ortaa alegori
lerinde sa'nn yalnzca annesi deil, armha gerildii ha da olan
Meryem "olsa gerek. Seven ve korkun annenin Hindistan'daki kar
l zt zelliklere sahip Kali'dir. Samkhya felsefesi anne arketipini
prakrti kavramyla ifade etmi ve bu kavrama temel zellikler olarak
gunas' yklemitir: iyilik, tutku, karanlk
sattvam, rajas, ta
mas.4 Annenin nemli zellii, bakp byten, besleyen iyilii, ar
zu dolu duygusall ve yeraltna zg karanldr. Felsefi efsanenin
zellii, Prakrti'nin, "ayrm yapan bilgi"yi Purusha'ya amnsatmak
-

4. gunas'n etimolojik anlam budur. Bkz. Weekeriing (der.), Das Glck des
Lebens. Medizinisches Drama von Anandarayamakhf (Yaamn Mutluluu. Anan
darayamakhi'nin Tbbi Dramas), s. 2 1 vd., ayrca, Garbe, Die Samkhya-Philosop
hie (Samkhya Felsefesi), s. 272 vd.

A N N E ARKETI P I N I N P S I KOLOJ I K YN L ERI 1 2 3

amacyla onun nnde dans etmesi, anne arketipinin deil, anima ar


ketipinin kapsamna girer. Zira anima arketipi, erkek psikolojisinde
annenin imgesiyle bata i iedir.
Etnolojideki anne figr az ok evrensel olsa da, bu imge bireysel
deneyimde hayli deiime urar. Burada kii, annenin grne gre
muazzam boyutlardaki neminden etkilenir nce. Kiiliki psikoloji
de bu figr o kadar n plana kar ki, bilindii gibi, kiiliki psikolo
ji, hi olmazsa kuramsal olarak bile kiisel annenin tesine geeme
mitir. Hemen belirtmeliyim ki, benim yaklamnn psikanalitik ku
ramdan ilke olarak fark, kiisel anne figrne yalnzca snrl bir an
lam atfetmemdir. yle ki; literatrde tasvir edildii zere, ocuk psi
ke'si zerindeki btn o etkilerin tek kayna kiisel anne deil, anne
ye yanstlan arketiptir; bu arketip anneye mitolojik bir arka plan ve
rerek ona otorite, hatta tanrsallk katar.s Annenin, etiolojik, yani trav
matik etkilerini iki gruba ayrmak gerekir:. Bir, kiisel annenin ger
ekten sahip olduu karakter zellikleri ya da tutumlardan kaynakla
nanlar; iki, kiisel annenin grnrde sahip olduu, aslnda ocuun
anneye yanstt fantastik (yani arketipik) zelliklerden kaynakla
nanlar.\ Gerek nevroz etiolojisinin, ilk bata sanld gibi travmatik
etkilerden deil, daha ziyade ocuk psikolojisindeki garip bir geli
imden kaynaklandn Freud da grmtr. Bu tr bir geliimin an
nenin rahatsz edici etkilerinden kaynaklanmas olasl yadsnamaz.
Bu nedenle, ocuklardaki nevrozun nedenini ncelikle annede ara
nn, zira kendi deneyimlerimden de biliyorum ki, bir ocuk nevrotik
bir geliimden ziyade normal bir geliim gstermeye eilimlidir; ay
rca, vakalarn ounda rahatszln kayna anne babada, zellikle
de annede kesin olarak tespit edilebilmitir. Anormal fanteziler kii
sel anneyle ancak ksmen ilintilendirilebilir, nk yanl anlalmas
mmkn olmayacak kadar kesin ifadeler ieren bu fanteziler, gerek
bir anneyle badatrlabilecek zelliklerin ok tesindedir; bu zel
likle de had safhada mitolojik fantezilerde aka gzlemlenebilir, zi
ra ocuk fobilerinde anne sk sk hayvan, cad, hortlak, insan yiyen
dev, erselik ve benzeri olarak grlr. Fakat bu fanteziler her zaman
salt mitoloji kkenli deildir, ya da eer ylelerse, her zaman bilin
d koullanmalardan deil, bazen de masallardan, tesadfen duyul-

5. Amerikan psikolojisi bu konuda zengin rneklere sahiptir. Bu bakmdan


nemli ama eitici bir liiciv: Wylie, Generatian ofVipers (Engerek Kua).

DRT ARKETIP 1 24

mu szlerden ve benzeri eylerden kaynaklanabilir, bu nedenle her


halkarda titiz bir incelemede bulunmak gerekir. Baz pratik neden
lerden tr, ocuklarn ayrntl bir biimde incelenmesi, yetikinle
re gre ok daha zordur; yetikinler bu tr fantezileri genellikle teda
vi esnasnda doktora aktarrlar, daha dorusu, bu fanteziler zaten yan
stlmtr.
O zaman da bunlar gln diye bir kenara atmak yeterli deildir,
en azndan uzun vadede yeterli deildir, zira arketipler psike'nin d
lanamayacak bir parasdr ve mitolojinin daarcndaki saysz mo
tiften bildiimiz, Kant'n da szn ettii "karanlk tasavvurlar ale
mindeki hazine"dir. Bir arketip kesinlikle yalnzca can skc bir n
yarg deildir. Ancak yanl yerde olduunda yledir. Arketip, insan
ruhunun en yce deerleri arasndadr, bu nedenle de tm dinlerin
Olympos'unda yerini almtr. Arketipi deersiz olarak grp bir ke
nara atmak, byk bir kayp anlamna gelir. Yaplmas gereken, bu
yanstmalar zerek, ieriklerini istemeden kaybeden bireye geri
vermektir.

3.

A N N E K O M PL E K S i

Anne kompleksi denen kompleksin temelini anne arketipi oluturur.


Bu kompleksin annenin nedensel bir etken olarak aktan aa kat
lm olmadan da oluup olumad sorusu henz yantlanabilmi de
ildir. Deneyimlerim bana, zellikle de ocuk nevraziarnda ya da
etiolajik olarak erken ocukluk evresine dek uzanan nevrozlarda, ra
hatszln oluumunda annenin daima aktif bir rol oynadn gster
di. Fakat her halkarda ocuun igdleri bozulmu; yabanc, ge
nellikle korku uyandran unsurlar olarak anne ile ocuun arasna gi
ren arketipler olumutur. rnein, ar evhaml bir annenin ocuk
larnn dzenli olarak ryalarnda annelerini kt bir hayvan ya da bir
cad olarak grmeleri, ocuk ruhunda bir blnmeye, bylelikle de
nevroz olaslna yol aar.

A N N E ARKET I PI N I N P S I K O L OJ I K Y N L E R I 1 25

A. OG ULUN ANNE KOMPLEKS i

Anne kompleksinin etkileri kz ya da erkek ocua gre farkllk gs


terir. Erkek ocuktaki tipik etkileri ecinsellik, Don Juanizm, bazen
de iktidarszlktr.6 Ecinsellikte heteroseksel unsur bilindnda
anneye balanmtr, Don Juanizmde ise anne bilind olarak "her
kadnda" aranr. Anne kompleksinin oul zerindeki etkileri Kybele
Attis ideolojisinde grlebilir: kendini hadm etme, delirme ve erken
lm. Cinsiyetler farkl olduu iin ouldaki anne kompleksi saf de
ildir. Erkekteki anne kompleksinde anne arketipinin yan sra cinsel
partnerinin imgesinin, yani anima'nn da nemli bir rol oynamasnn
nedeni bu farkllktr. Mstakbel erkein karlat ilk dii yaratk
annedir ve anne, aka. ya da gizlice, kabaca ya da nazike, bilinli
ya da bilinsiz, oulun erkekliini ima etmeden duramaz; oul da an
nenin diiliinin giderek farkna varr ya da en azndan bilinsizce,
igdsel olarak buna yant verir. Bylece, oulda, kimlikle ya da
kendini farkllatrmaya direnle ilgili basit ilikiler erotik ekim ya
da itmenin faktrleriyle srekli i ie geer. Bu durum tabioyu hayli
karmaklatrr. Fakat oulun anne kompleksinin kznkinden daha
fazla ciddiye alnmas gerektiini iddia etmiyorum. Bu karmak ruh
sal olguyla ilgili aratrmalarn henz ok banda, nc almalar
evresindeyiz. Karlatrmalarda bulunmak ancak istatistiklerle
mmkn olacaktr. Oysa elimizde henz byle rakamlar yoktur.
Yalnzca kzdaki anne kompleksi saftr ve karmak deildir. Bu
rada, annenin etkisiyle dii igdlerin ar glenmesi ya da tama
men yok olana kadar zayflamas sz konusudur. gdlerin ar
glenmesi, kzn kendi kiiliinin bilincinde olmamasna yol aar,
igdlerin zayflamas ya da ortadan kalkmas durumunda ise ig
dler anneye yanstlmtr. imdilik, kzdaki anne kompleksinin dii
igdleri ya ar derecede glendirdii ya da bunlara ket vurduu,
oulda ise doal olmayan bir cinsellemeyle eril igdlerin zedelen
mesine yol at saptamasyla yetinelim.
"Anne kompleksi" psikopatolojik bir kavram olduu iin, daima
ineinme ve hastalk kavramlaryl a ilintilidir. Fakat bu kavram biraz
fazla dar olan patolojik erevesinin dnakardmzda ve ona da

6.

B unda baba kompleksi de nemli bir rol oynar.

D RT A R K E T I P 1 2 6

h a geni, daha kapsaml bir anlam yklediimizde, olumlu etkilerin


den de sz edebiliriz: oulda, ecinselliin yan sra ya da yerine,
Eros'un farkllamas7 grlr rnein (Platon'un len'inde bu tr
imalar vardr); ayrca, feminen bir unsurun kesinlikle zarar vermedi
i gelimi bir estetik ve zevk, dii eduyum yeteneiyle genellikle
mkemmel bir dzeye kan retici kapasitesi, son derece olumlu
anlamda muhafazakar olup gemiin tm deerlerini sadakatle koru
yan bir tarih bilinci, erkek ruhlar arasnda artc zariflikte balar
kurulmasn salayan, hatta cinsiyetler arasndaki dostluu imkansz
ln lanetinden kurtaran bir dostluk anlay, ecclesia spiritualis'i
(ruhsal birlik) gerekliin ta kendisi yapan zengin bir din duygusu ve
nihayet, vahiy iin son derece elverili bir kap olan ruhsal bir aklk
biiminde tezahr edebilir.
Olumsuz anlamda Don Juarizm olar eyin, cesur, kararl bir er
keklik, en byk hedeflere ulama hrs, tm budalalklara, saplant
lara, hakszla ve tembellie muhalif bir ruh, dn vermez, salam
bir irade, dnyann muammalarndan bile rkmeyen bir merak, ve ni
hayet, insanlara yeni bir yurt kuran ya da dnyaya yeni bir ehre ka
zandran devrimci ruh gibi olumlu tezahrleri olabilir.
Btn bu olaslklar, daha nce anne arketipinin zellikleri olarak
sraladm mitolojik motiflere yansr. Oulun anne kompleksini,
anima komplikasyonuyla birlikte bir dizi yazda ele aldm iin, an
ne kompleksine ayrdm bu seminerlerde erkek psikolojisini arka
planda tutacam.
B. KlZlN ANNE KOMPLEKS

a. Annelie zg unsurlarn hipertro/isi


Kzdaki anne kompleksinin8 diilik hipertrofisi ya da atrofisi yaratt
n daha nce belirtmitim. Diiliin ar derecede gelimi olmas,
tm dii igdlerin, zellikle de annelik igdsnn kuvvetlenne
si anlamna gelir. Bunun olumsuz tezahr, tek amac dourmak olan
7. ber die Psychologie des UnbewufJten (Bilindnn Psikolojisi zerine),
paragr. 16 vd.: "Die Erostheorie" (Eros Kuram).
8. Bir dizi anne kompleksi tipini sraladm bu blmde terapi deneyimlerimi
aktarmyorum. Her bilgili kiinin bilmesi gerektii gibi, "tipler" mnferit vakalar

A N N E ARKETI P I N I N P S I K O L OJ I K YN LERI 1 27

kadndr. Erkek aka ikincil nemdedir; o yalnzca bir dlleme ara


cdr ve ocuklar, yoksul akrabalar, kediler, tavuklar ve mobilyalarn
yan sra baklacak bir nesne konumundadr. Kadn iin kendi kiilii
de ikincil nemdedir; hatta genellikle kiiliinin bilincinde bile deil
dir, zira yaam bakalarnda ve bakalar zerinden yaanr, kendi ki
iliinin bilincinde olmad iin bunlarla zdeleir. nce ocuklar
dourur, sonra da bunlara yapr, nk onlarsz hibir raison d'etre
(varolu nedeni) yoktur. Tpk Demeter gibi, kzna sahip olma hakk
n tanrlardan zorla alr. Eros yalnzca annelik ilikisi biiminde geli
mi, ama kiisel olarak bilind kalmtr. Bilind bir Eros ise
kendini daima iktidar hrsyla ifade eder9; bu nedenle de bu tip kadn
lar, gya kendilerini feda etmelerine ramen, gerek bir fedakarlkta
bulunacak durumda deildirler, tam tersine, annelik igdsn, hem
kendi kiiliklerini hem de ocuklarnn zel yaamn mahvetmeye
varacak kadar gz dnm bir iktidar hrsyla dayatrlar. Byle bir
anne kendi kiiliinin ne kadar az bilincindeyse, bilind iktidar hr
s da o kadar iddetlidir. Bu tipteki birok kadna uygun simge Deme
ter'den ziyade Baubo'dur. Akl, kendisi iin gelitirilmemitir, genel
likle ilk bataki dzeyinde kalmtr, yani ilk halini korumutur, ba
botur, vicdandan yoksundur, ama bir yandan da dosdoru, zaman za
man da doa kadar derindir. o Ama kadn bunun farknda deildir, bu
nedenle de ne zekasn gsterebilir ne de zekasnn derinliine felsefi
bir hayranlk duyabilir, hatta ne sylediini bile unutabilir.
b. Eros'un ar gelimesi
Byle bir annenin kzda yaratt kompleksin, annelik igdsnn
hipertrofisi biiminde tezahr etmesi art deildir ama. Tersine, bu
igd kzda tamamen yok olmu da olabilir. O zaman da bunun ye
rini ar gelimi bir Eros alr, bu genellikle, babayla bilind bir

deildir. "Tipler", karlalan her vakann iine tktrlmas gereken uyduruk birer
ema da deildir. "Tipler", mnfert vakalarla asla zdeletirilemeyecek olan ideal
yaplar, deneyimin ortalama imgeleridir. Fakat deneyimlerini yalnzca kitaplardan
ya da psikoloji laboratuvarlarndan edinenler, hekimin edindii psikolojik deneyim
hakknda bir fikir sahibi olamazlar.
9. Bu cmle, sevgi eksik olduu .iin bo kalan yere iktidarn reklenmesi gibi
sk yaanan bir deneyime dayanr.
1 O. ngilizce seminerierirnde bunun iin natural mind kavramn kullandm.

D RT ARKETIP 1 28

ensest ilikisine yol aar. l ' An gelimi Eros, dier insanlarn kii
liinin anormal derecede nerusenmesine neden olur. Annenin kska
nlmas ve ondan stn olma istei, genellikle felaketle sonulanan
sonraki giriimlerin leitmotifidir. Bu tr kadnlar, romantik ve sansas
yonel ilikilere, salt yle olduklar iin baylrlar, evli erkeklere ilgi
duyarlar ve bu ilginin nedeni, bir evlilii ykma frsatn yakalam
olmalardr, ki asl ama da budur zaten. Amalarna ulanca, anne
lik igdsnn eksikliinden dolay ilgilerini yitirirler ve kancay
bir bakasna takarlar. Bu tipin en belirgin zellii, dikkat ekecek
lde bilinsiz olmasdr. Bu tr kadnlar yaptklar 13 eyler kar
snda adeta krdrler, ki bu durumun hem etrafndakiler hem de ken
dileri iin hibir olumlu yan yoktur. Bu tipin, pasif bir Eros'u olan er
keklere, anima yanstmalar iin mkemmel bir zemin sunduunu
vurgulamamn gerekli olduunu sanmyorum.
c. Anneyle zdeleme
Kadndaki anne kompleksi Eros'un an geliimine yol amazsa, kz
anneyle zdeleir ve diilik zellikleri felce urar. Kz kendi igd
ler dnyasnn, annelik igdsnn ve Eros'un bilincinde olmad
iin kendi kiiliini anneye yanstr. Bu kadnlara annelii, sorumlu
luu, kiisel ball ve erotik arzular anmsatan her ey onlarda
aalk kompleksine neden olur ve onlar bunlardan kamaya zorlar;
kap sndklar yer, kza tmyle ulalmaz gelen her eyi mkem
mel bir biimde, denebilir ki bir stkiilik olarak yaayan anneden
bakas deildir elbette. Kzn istemeye istemeye hayran olduu an
ne, onun yaayaca her eyi nceden yaayp tketir. Kz ise kendi
ni feda ederek anneye yapmakla yetinir, bir yandan da bilinsizce,
denebilir ki kendine ramen, annenin tiran konumuna ykselir, fakat
bunu tam bir sadakat ve boyun eme maskesi altnda yapar. Annesi
tarafndan gzle grlr bir biimde kan emilen ve srekli bir kan
transfzyonuyla annesinin hayatn uzatan kz bir glge gibi yaar.
l l . Bu durumda inisiyatifi ele alan kzdr. Baka durumlarda, kzla ensest ba
kurulmas babann psikolojisinden (anima yanstmasi) kaynaklanr.
1 2. Bu kompleksin "baba"ya annelik edilip stne titrendii dii baba komplek
sinden fark budur.
1 3 . Bu, olaylarn bilincinde olmadklan anlamna gelmez. Bilincinde olmadk
lar ey bunlarn anlamlandr.

A N N E ARKETI P I N I N PS I K OLOJ I K Y N L E R I 1 2 9

Kan ekilmi bu bakreler evlilie kar ba k deildirler. Tam ter


sine , bir gl ge gibi yaarnalarna ve pasifliklerine ramen, ya da i te
tam da bu yzden , evlilik piyasasnda ok revatadrlar.f'Bir kere o
kadar bo turlar ki, bir erkek onlarda her eyi bulabileceini sanabilir;
hem o kadar bilinsizlerdir ki , bilind saysz anten ya da grn
mez polip kolu uzatarak erkeklerin tm yanstmalarn emer ve bu da
erkeklerin mthi houna gider. Zira bu kadar byk bir dii belirsiz
lik erkeklerdeki kararlln ve keskinliin arzulanan karldr ; er
kek kararllnn bir lde tatmin olabilmesi iin tm kukular, ikir
cikler, belirsizlikler ve mulaklklarn byleyici bir dii masumiye
te yanstlmas gerekir. t4 Bu tipe zg kaytszlk ve srekli incinmi
masum rol oynamasna neden olan a a lk duy gusu yznden erke
in payna den avantajl rol , stn bir konumda olup yine de ho
gr l davranmak ve kadnn bildik yetersizliklerine tam bir valye
gibi katlanmaktr. (ansna , bu yetersizliklerin byk lde kendi
yanstmalar olduunu bilmez .) zel likle etkileyici olan bir ey de k
zn u me hur aresizliidir. Annesinin o kadar ok eteine yapm
tr ki, bir erkek ona yaklatnda aknlktan ne yapacan bilmez .
Kz o kadar yardma muhta, her eyden o kadar bihaberdir ki, en yu
mu ak kuzu bile adeta kurt kesilir ve seven bir annenin elinden kz
n alverir. te bu , bir kez olsun yaman bir erkek olma frsat, erkein
eline her gn gemed iin nemli bir motivasyondur. Nitekim Plu
to da Persephone 'yi Demeter'in elinden alarak onu aclara gark e tmi,
fakat tanrlarn meclisinde alnan karar nedeniyle karsn yazlar ka
ynvalidesine brakmak zorunda kalmtr. (Dikkatli okuyucu bu tr
efsaneterin "yoktan yere" kmarln fark edecektir ! )
d . Anneye kar diren
Ele alnan bu u tip arasnda, yalnzca en nemli olanlarn anmak
istediim ok sayda ara basamak vardr. Bu "orta" tipin zellii, dii
igdlerin a rl ya da fel olmas deil, annenin stnlne kar
direnmenin dier her eyden daha byk bir nem tamasdr. Bu
tip , olumsuz anne kompleksine mkemmel bir rnektir. Leitmotifi
14. Bu tr bir kadnn kocas zerinde garip bir rahatlatc etkisi vardr, ta ki er
kek kimin/e evlendiini ve yatan kimin/e paylatn, yani aslnda kaynvalide
siyle evlendiini kefedene dek.

D RT A R K E T I P 1 30

udur: Nasl olursam olaym, yeter ki annem gibi olmayaym ! Bir


yandan, asla zdeleme noktasna varmayan bir hayranlk, bir yan
dan da, anneyi kskanlkla reddetmekten ibaret olan Eros'un ar ge
liimi sz konusudur. Byle bir kz ne istemediini ok iyi bilmesine
ramen, yazgsnn nasl olmasn istedii konusunda genellikle bir
fikri yoktur. Tm igdleri anneyi reddetmek zerine younlat
iin, kendine ait bir yaam kuramaz. Ola ki bir gn evlenirse, evlilii
ya anneden kurtulma aracdr, ya da yazg onun bana yle bir erkek
sarar ki, adam anneyle ayn karakter zelliklerine sahiptir. Tm ig
dsel srelerde beklenmedik zorluklarla karlar; ya cinsel sorun
lar vardr, ya istemeden ocuk sahibi olur, ya da evlilik ilikisinin ge
reklerini sabrszlk ve huzursuzlukla yerine getirir. nk tm bun
larn, anneyi reddetmekten ibaret olan yaamnn asl gerekleriyle il
gisi yoktur. Bu kiilerde anne arketipinin zelliklerinin tm ayrntla
rn grmek mmkndr. rnein klann ya da ailenin temsilcisi an
ne, aile, cemaat, topluluk, gelenek ya da benzeri tm eylere kar
iddetli bir tepki duyulmasna neden olur. Uterusun temsilcisi an
ne'ye kar diren, genellikle menstrasyon sorunlar, hamile kalmak
ta zorluk ekilmesi, hamilelikten nefret, hamilelik esnasnda kanama
ve kusma, erken doum ve benzer biimlerde tezahr eder. Maddenin
temsilcisi anne, bu kadnlarn nesnelere kar sabrsz, ara gere, kap
kacak kullanmakta beceriksiz, giysi seiminde zevksiz olmasna ne
den olur.
Anneye kar direncin bir tezahr de, akln, annenin girerneyece
i bir alan yaratmak amacyla kendiliinden geliim gstermesidir.
Bu geliim, bir erkei etkilemek ya da entelektel yaknlk izlenimi
uyandrmak amacyla deil, kzn kendi gereksinimlerinden doar.
Ama, annenin gcn entelektel eletirellik ve bilgi stnlyle
krmak ya da onun tm aptallklarn, mantk hatalarn ve cahilliini
yzne vurmaktr. Entelektel geliimin yan sra, erkee zg kimi
nitelikler de ne kar.
C. ANNE KOMPLEKS N N OLUMLU Y NLER

a. Anne
Birinci tip kompleksin, yani annelik igdsnn ar gelimesinin
olumlu yn, btn alarda vgler dzlm olan anne imgesidir.
Yetikinlerin en dokunakl, en unutulmaz anlaridan biri, her tr olu-

AN N E ARKET I P I N I N P S I K O L O J I K Y N L E R I 1 3 1

u m v e deiimin gizemli kayna, eve dnn, her tr balang ve


sonun sessiz temeli olan anne sevgisidir. Doa kadar tandk ve ya
banc, sevgi ve efkat dolu, yazg kadar acmaszdr, evkle, bkma
dan usanmadan yaam verir, aclarn anasdr, lnn ardndan kapa
nan karanlk, yantsz kapdr. Anne, anne sevgisidir, benim deneyi
mim, benim srrmdr. Anne adn tayan ve onu, beni, tm insanl,
hatta tm canllar kapsayan, ocuklar olduumuz yaam deneyimi
nin -denebilir ki- tesadfen taycs olan bir insan hakknda ne di
ye uzun boylu, yalan yanl, eksik szler edelim? Geri bu szler hep
edilmitir ve edilecektir ama duyarl biri, anlam, sorumluluk, cennet
ve cehennemden oluan o muazzam yk, zaaf ve yanlglar olan,
sevgi, hogr, anlaya ve affedilmeye layk, bize annelik eden bir
insann omuzlarna yklemez. Bilir ki, doutan iimizde olan mater
natura ve mater spiritualis (doa ana ve tinsel ana) imgesinin, ocuk
ken emanet ve de teslim edildiimiz yaamn tamamnn taycs an
nedir. nsan hem kendini hem de annesini dnerek, bu dehet veri
ci yk onun omuzlarndan almakta bir an bile tereddt etmemelidir.
Zira ocuu anneye balayan, onu da ocuuna zincirleyerek her iki
sinin de ruhsal ve psikolojik kne neden olan bu anlam arl
nn ta kendisidir. Hibir anne kompleksi, annenin salt insani llere
indirgenmesiyle zlemez. Byle bir tutum iine girdiimizde, "an
ne" deneyimini de atomlarna ayrarak, yce bir deeri yok etme ve
bir iyilik perisinin beiimize brakt altn anahtar frlatp atma teh
likesiyle kar karya kalrz. Bu nedenle insan igdsel bir nlem
alm, ocuk bilinsizlie ya da ksa grl bir rasyonellie kaplp
anne babasn tanrsallkla kartrmasn diye, yeni doan bebee, an
ne babadan nce varolmu tanrsal bir ift, yani bir "godfather" ve
"godmother" (vaftiz babas ve vaftiz annesi) vermitir.
Esasen arketip bilimsel bir sorundan ziyade, acil bir ruhsal hijyen
meselesidir. Arketiplerin var olduuna dair her tr kanttan yoksun
olsaydk, tm akll insanlar byle bir eyin olamayaca konusunda
bizi ikna etseydiler bile, en yce ve doal deerlerimizin bilindna
gmlmemesi iin arketipleri icat etmemiz gerekirdi. Zira bunlar bi
lindnda kaybolduunda, ilk deneyimlerin tm gc de yok olur. O
zaman da bunlarn yerini anne imgesinin sapants alr ve bu yeterin
ce rasyonalize edildiinde, insann ratio'suna bal kalverir, o andan
itibaren de yalnzca mantkl olana inanmaya mahkum ediliriz. Bu bir
yandan bir erdem ve avantaj, bir yandan da kstlanma ve yoksulla-

D RT ARKETIP 1 32

madr, nk doktrinciliin ve "Aydnlanma"mn ruhsuzluuna daha


da yaklalm olunur. Bu Deesse Raison (Tanra Akl), zaten biline
ni aydnlatan ama zellikle de bilinmesi ve bilincinde olunmas gere
kenleri karanlkta brakan sahte bir k yayar. Akl bamszlatka,
gerekliin yerine doktrinleri koyan ve insan, olduu gibi deil, ol
masn istedii gibi gren salt zihin haline gelir.
nsan, kavrasn ya da kavramasn, arketiplerin dnyasnn bilin
cinde olmak zorundadr, zira o dnyada doann henz bir parasdr
ve ona kkleriyle baldr. nsan ile yaamn ilkimgeleri arasndaki
ba kopartan bir dnya gr ya da toplum dzeni, bir kltr olma
makla kalmaz, giderek bir hapishane ya da bir ahr haline gelir. lkim
gelerin u ya da bu biimde bilincinde olunduunda, bunlardaki ener
ji insana akabilir. Fakat aradaki ba korumada baarl olunamazsa,
bu imgelerde bulunan ve ocuktaki anne baba kompleksinin altnda
yatan cazibeyi yaratan enerji gerisin geriye bilindna gider. O za
man da bilindna, zihnin nmze cazip bir hedef olarak koyduu
her gr, fikir ya da eilimle ilgili kar konulmaz bir vis a tergo (iti
ci g) olarak hareket eden bir g yklenir. Bylece insan kendi bi
lincine ve onun doru ve yanlla ilgili rasyonel yarglarna iyiden
iyi ye teslim olur. Tanr armaan akl, insann bu en byk hazinesini
kmsemek gibi bir niyetim yok. Ama karanln olmad bir dn
yada n bir hkm olmad gibi, tek bana akl da, anlamszdr.
Annenin bilge dn ve doann her varla snrlar koyan acma
sz yasasn insan mutlaka dikkate almal, dnyann zt gler denge
de tutulduu iin varolabildiini asla unutmamaldr. Nitekim, rasyo
nel olan irrasyonel olanla, amalanan da verilmi olanla dengelenir:
Konumuzun dna kp geneliemelerde bulunmak kanlmazd,
zira anne ocuun ilk dnyas, yetikinin son dnyasdr. Hepimiz
onun ocuklar olarak bu yce sis'in pelerinine sarnm vaziyette
yiz. Fakat biz yine kadndaki anne kompleksi tiplerine dnelim. Er
kekte anne kompleksi asla "saf' deildir, daima anima arketipi ile ka
rmtr, dolaysyla, erkein anneyle ilgili grleri genellikle duy
gusal, yani "anima" lehine nyargldr. Anne arketipinin etkilerini
anima karm olmadan incelemek ancak bir kadnda mmkndr,
fakat bunda bile, ancak dengeleyici animus henz gelimemise ba
arl olunabilir.

A N N E ARKET I P I N I N PS I KO L O J I K Y N L E R I 1 33

b. Ar gelimi Eros
imdi, kadndaki anne kompleksinin ikinci tipini, yani Eros'un ar
geliimini ele alacaz. Bu tipin, psikopatoloji alannda son derece
olumsuz bir tablosunu izmitim. Fakat pek cazip olmayan bu tipin
bile toplumun eksikliini duymak isterneyecei olumlu ynleri var
dr. rnein, en kt taraf olan yuva ykma vicdanszlnn ardnda,
doann anlaml ve yararl bir dzenlemesini grrz. Daha nce de
belirttiimiz gibi, bu tip, salt doal ve igdsel olan, bu nedenle de
her eyi yutan bir anneye tepki olarak geliir. Bu anne tipi bir anakro
nizmdir, erkein yalnzca dlleyici ve tarlann klesi olarak ruhsuz
bir varolu srdrd karanlk bir anaerkillie geri dntr. Kzda
Eros'un tepkisel geliimi, annelik ve diiliin ar arl altnda ezi
len bir erkein kurtarlmasn hedefler. Byle bir kadn, kocasnn bi
linsizlii tarafndan tahrik edildii her yerde igdsel olarak mda
hale eder. Bu kadn, erkein kiilii iin onca tehlikeli olan, ama er
kein sadakat olduunu dnmekten holand konformizmi boza
caktr. Bu rahatna dknlk, erkein kiiliinin bilincinde olmama
sna ve erkein "baba", kadnn da "anne"den baka bir ey olmad,
stelik iftierin birbirlerine bu ekilde hitap ettii szmona ideal ev
liliklere yol aar. Evlilii partnede bilind bir zdelemeye kolay
ca indirgeyiveren kaygan bir zemindir bu.
Bu tipin kadn, Eros'unun yakc nn annelikle ilgili unsurlarn
glgesinde kalan bir erkee yneiterek ahlaki bir atmaya yol aar.
Fakat bu atma olmadan kiiliin bilincine varlamaz. Bu durumda
akla u soru gelecektir: " yi de, insan a tart et a travers (durup durur
ken) neden daha yce bir bilince ulamak zorunda ki?" Meselenin
tam zne isabet eden bu soruyu yantlamak kolay deildir. Gerek
bir yant vermek yerine, bir tr itirafta bulunabilirim yalnzca: Bana
yle geliyor ki, aradan geen binlerce ve milyonlarca yldan sonra,
dalar, denizleri, gneleri ve aylar, saman yolu, galaksileri, bitki
ve hayvanlaryla bu barikulade dnyann varolduunu birinin nihayet
kavram olmas gerekirdi. Dou Afrika'daki Athi ovasnda kk bir
tepede durduumda ve binlerce hayvanlk vahi srleri, tasavvur
edilemeyecek zamanlardan beri nasl otladlarsa, o sessiz sszlkta
yine yle otlarlarken seyrettiimde, btn her eyin bu olduunu bi
len ilk canl, ilk insan olduum duygusuna kapldm. Etrafmdaki
dnya henz balangtaki sessizlii iindeydi ve var olduunu bil-

D RT ARKETIP 1 34

miyordu. Ve dnya ite bunu bildiim o anda var olmutu, o an olma


sayd asla var olmayacakt. Doa ite bu amacn peindedir ve bu
amaL n insanda, ama yalnzca en bilinlisinde gerekletiini grr.
B i 1 nlenme yolunda atlan en kk adm bile bir dnya yaratr.
Kartlar ayrt edilmedii srece bilin de olmaz. Ana kucan
dan, yani bilindnn ilkscaklndan ve ilkkaranlndan sonsuz
bir mcadeleyle kurtulan baba ilkesi, Logos budur. Tanrsal merak
doruay amalar, bunun iin hibir atmadan, straptan, gnahtan
ekinmez. lk gnah bilinsizliktir, Logos iin ktln ta kendisi
dir. Bu nedenle, dnyay yaratan ilk zgrleme eylemi anne katlidir
ve tm ycelik ve derinliklere inip kmaya cesaret eden ruh, Synesi
us'un da dedii gibi, tanrlarn verdii cezay ekmek, Kafkaslar'da
kayalara zincirtenrnek zorunda kalr. Zira hibir ey kart olmadan
var olamaz, balangta nasl bir idiyseler, sonunda da bir olacaklar
dr. Nasl ki yaayan her ey birok lmden gemek zorundaysa, bi
lin de ancak bilindnn daima dikkate alnmasyla var olabilir.
atma yaratmak, kelimenin tam anlamyla eytani bir erdemdir.
atma, duygulanm ve duygularn ateini yakar ve her ate gibi bu
nun da iki yn vardr: yakmak ve aydnlatmak. Duygu, bir yandan
scaklyla her eyi var eden, omnes superfluitates comburit, yani
tm gereksizlikleri yakp kl eden simya ateidir, bir yandan da eli
in tala bulutuu, kvlcmn akt andr: nk btn bilinlen
melerin ana kayna duygudur. Duygu olmadan karanln aydnla,
ataletin harekete dnmesi imkanszdr.
Yazgs etrafndakileri rahatsz etmek olan kadn, yalnzca patolo
jik vakalarda ykcdr. Normalde, rahatszl kendinedir, dntr
c olarak kendisi dnr ve atmann tm kurbanlar onun yaratt
atein nda hem aydnlanr hem de aydnlatlrlar. Anlamsz bir
kargaa gibi grnen ey, bir arnma sreci haline gelir - "Bo olan
her ey yok olup gitsin". s
Bu tip kadn ilevinin anlamnn bilincinde olmamay srdrrse,
yani "daima kty isteyip iyiyi yaratan o gcn" l6 bir paras oldu
unu bilmiyorsa, kendi getirdii klla lecektir. Oysa bilin onu bir
kurtarc ve aydnlatcya dntrr.

1 5 . Faust, 2. Blm, Da Geidi.


1 6. 1 . c . , 1 . Blm, alma Odas.

A N N E ARKETI P I N I N P S I K O L OJ I K Y N L ERI 1 3 5
c.

Salt Kz-ocuk

nc tipin, yani kendi igdleri fel olup anneyle zdeleen l 7


kadnn daima koca bir sfr olmas gerekmez. A ksine, eer normal
biriyse, bo kabn zellikle de youn bir anima yanstmasyla doldu
rulmas olasl vardr. Nitekim, byle bir kadnn yazgs buna ba
ldr: bir erkein yardm olmadan biraz olsun kendini bulamaz; anne
nin elinden tam anlamyla alnmas gerekir. stelik, kendine biil
mi rol uzunca bir sre byk bir gayretle oynar. Fakat sonunda
bundan bknca, kendisinin kim olduunu kefedebilir. Bu tr kadn
lar, salt bir meslek ya da yetenekle zdeleerek var olan, ama bunun
dnda bilinsiz olan ve de yle kalan erkeklere fedakar bir e olabi
lirler. Bu erkekler de yalnzca birer maske olduundan, kadn eliki
roln byk bir doallkla oyuayabilmek zorundadr. Bu tr kadn
larn nemli yetenekleri de olabilir, ama kendi kiiliklerinin bilincin
de olmadklar iin bunlar asla gelimemitir. Bu durumda yetenekle
rini, bundan yoksun olan kocaya yanstrlar ve bir de bakarz ki,
nemsiz, hatta silik bir adam sanki sihirli halya binmi gibi baarnn
doruklarna kmtr.

Cherchez lafemme (Arkasndaki kadna bakn)

- o zaman bu baarnn srr anlalr. Bu tr kadnlar bana -kabalk


ediyorsam balaynz- iri, gl dii kpekleri anmsatrlar, bunlar
en kk erkek kpekten bile korkup kaarlar, nk karlarnda
korkun bir erkek vardr ama onu srmak akllarna bile gelmez.
Fakat ne de olsa, diinin byk srrdr

boluk.

Erkee en ban

dan beri yabancdr, yarktr, uurum derinliindeki teki, Yin'dir. Er


kekte merhamet uyandran bu boluk ve yokluk (burada bir erkek
olarak konuuyorum) diiliin maalesef -diyesim geliyor- tm gize
mini oluturur. Byle bir kadn yazgnn ta kendisidir. Bir erkek bu
nun hakknda, buna kar, bundan yana her eyi, hibir eyi ya da her
ikisini de syleyebilir, ama sonunda ya lgnca bir mutlulukla bu de
lie der ya da erkek olmann tek frsatn karr. lkinin budalaca
mutluluunu kantlarla rtemez, ikinciye talihsizliini saduyuyla
kavratamazsnz. "Anneler! Anneler! Kulaa ne garip gelmekte!"s
Erkein anneler ileminin snrlarnda teslim bayran ektiini gs
teren bu i ekmeden sonra drdnc tipe geiyoruz.
1 7 . Bunun nedeni, igdlerin yanstlmasdr.

1 8. Faust, 2. Blm, Karanlk Dehliz.

D RT A R K E T I P 1 3 6

D . OLUMSUZ ANNE KOMPLEKS

Bu tip, olumsuz anne kompleksinin zelliklerini tar. Patolojik bir


fenomen olan bu kadn erkek iin sevimsiz, ar titiz, tatmin edilme
si g bir etir, nk tm abas doal ilkkaynaktan kan her eye
direnmekten ibarettir. Fakat yaamda deneyim kazandka akln ba
na toplamayacak diye bir ey yoktur, o zaman da nce anneyle kii
sel ve dar anlamda mcadele etmekten vazgeer. Fakat ne kadar iler
leme gsterirse gstersin, karanlk, mulak ve mphem olan eylere
dmanl srecek, belirgin, net, mantkl eylere deer verecektir.
Kendisinden daha dii olan kz kardeini nesnellik ve soukkanllk
konusunda geecek, kocasnn ise dostu, kz kardei ve yetkin dan
man olabilecektir. Bunu baarabilmesinin nedeni, erkein bireyselli
ine, erotizmin ok tesine geen bir anlay gstermesini salayan
eri! zlem!eridir. Anne kompleksi olan tipler iinde, yaamnn ikinci
yarsnda evliliini baaryla srdrme ansna en ok o sahiptir, fa
kat bunu baarabilmesi iin olumsuz kompleksinin en byk tehlike
si olan salt-diilik cehenneminden, anne rahmi kaosundan kmas
gerekir. B ilindii gibi, bir kompleksin gerekten stesinden geline
bilmesi, o kompleksin sonuna kadar yaanmasyla olur. Kompleksi
miz yznden uzak durduumuz eyin tesine geebilmek istiyorsak,
onu son damlasna kadar imemiz gerekir.
Bu tip kadn dnyaya yzn evirerek yaklar, arkasna dnp
gzlerini Sodom ve Gomorra'ya diken Lut'un kars gibidir. Dnya ve
yaam bir d gibi geer gider yanndan, bir kere de ban kaldrp
karsna bakmay becererned iin, yaam onun iin yanlsama, ha
yal krkl ve huzursuzluk kaynadr. Gereklie kar salt bilin
d-tepkisel bir tutum iinde olmas nedeniyle, sonunda yaam en
ok savat eyden, yani salt-annelik-diilik'ten ibaret olur. Fakat
yzn evirmediinde, dnyay olgunluun nda, genliin, hat
ta ocukluun tm renkleri ve byleyici mucizeleriyle grverecek
tir. Byle bir vizyon, bilincin vazgeilmez nkoulu olan gerekliin
kavrarmasn ve kefedilmesini salar. Yaamn bir paras yitiril
mitir geri, ama anlam kurtarlmtr.
Babasna kar mcadele eden kadn, igdsel, dii bir yaam
olanana sahiptir, nk o yalnzca kendisine yabanc olan redde
der. Fakat eer annesiyle mcadele iindeyse, igdlerinin zedelen-

A N N E ARKETI P I N I N P S I K O LOJ I K Y N L E R I 1 3 7

mesi riskine karn, yksek bir bilince eriebilir, nk anneyi yadsr


ken, kendi benliindeki karanl, gdsellii, mulakl ve bilin
sizlii de yadsmaktadr. Saduyular, nesnellikleri ve erkeksi zel
likleri sayesinde yksek mevkilere gelen bu kadnlar, annelik igd
lerini ve diiliklerini ge de olsa kefettiklerinde, serinkanl akln n
derliinde muazzam nitelikler gelitirirler. Diilik ve eri! akldan olu
an bu ender bileim yalnzca d dnyada deil , ruhun mahrem alan
larnda da ie yarar. Byle bir kadn erkein grnmez spiritus rec
tor'u, yani manevi lideri ve danman olarak d dnyann bilmedii
nemli bir rol oynayabilir. Bu nitelikleriyle, erkeklere, anne komp
leksinin dier tiplerinden daha anlalr geldii iin, erkek dnyas
ona genellikle olumlu anne kompleksini yanstma tevecchnde bu
lunur. Ar dii kadnlar, anne kompleksi olan ok hassas erkekleri
rktrler. Oysa bu kadndan rkmezler, nk bu tr bir kadn, erke
in duygularn kar kyya gvenli bir biimde ulatrmasn sala
yan kprler kurar. Bu kadnn berrak akl erkee gven verir, bu hi
de azmsanmayacak bir unsurdur, zira kadn-erkek ilikisinde gvene
sanlandan ok daha az rastlanr. Erkein Eros'u yalnzca yukarlara
karmaz, her entelektel erkei dehete dren Hekate ve Kali'nin
tekinsiz karanlk dnyasna da indirir. Bu kadnn akl, sonsuz labi
rentlerin uroarsz karanlnda kaybolan erkein yolunu aydnlatr.

4.

ZET

imdiye dek sylenenlerden de anlalaca zere, gerek mitolojinin


ifadeleri, gerekse de, karmak ayrntlarndan syrldnda, anne
kompleksinin etkileri, son kertede bilindyla ilgilidir. Eer insan
bunun rneini kendi bilincinde ve etkin ama grnmez, yani biline
mez olan bilindnda bulmasayd, gndz ve geceden, yazdan ve
ktan yola karak, kozmosu aydnlk bir gndz dnyasna ve masal
yaratklaryla dolu gece dnyasna blme fikrine kaplabilir miydi?
lkel insann nesneleri alglay, ksmen eylerin nesnel davranna,
ounlukla da, eylerle ancak yanstma yoluyla ilintilendirilen intra
psiik olgulara dayanr. Bunun nedeni basittir, ilkel insann zihni kat
bir disiplini, yani bilgi eletirisini henz bilmez; ilkel insan iin dn
ya, kendi fantezi rmandaki hayal meyal bir grntdr, zne ile

DRT A R K E T I P 1 38

nesne ayrt edilmeksizin i ie gemitir. Goethei9 gibi "Darda olan


her ey ayn zamanda ierdedir de" diyebiliriz. Fakat modem rasyo
nalizmin "dardan" tretmeye bayld bu "ierden", btn bilinli
deneyimlerin ncesinde var olan kendine zg a primi bir yapya sa
hiptir. En geni anlamyla deneyimin ve de psiik olgularn yalnzca
d kkenli olduu nasl dnlebilir ki? Yaamn en derin srlarn
dan biri olan psike, her canl organizma gibi kendine zg bir yapya
ve unsurlara sahiptir. Ruhsal yapnn ve unsurlarnn, yani arketiple
rin herhangi bir zamanda oluup olumad sorusu metafiziin alan
na girer, bu nedenle de yantlanamaz. Yap zaten mevcut olandr, ya
ni her halkarda var olan nkouldur. Bu da anne, tm deneyimleri
iine alan biim'dir. Buna karlk baba, arketipin dinamizmini temsil
eder, nk o hem biim hem de enerjidir.
Arketipin taycs ncelikle kiisel annedir, nk balangta
ocuk onunla tam bir ortaklk, bilind bir zdeleme iindedir.
Anne, ocuun hem fiziksel hem de psiik nkouludur. Ben bilinci
nin uyanmasyla ortaklk yava yava ortadan kalkar ve bilin, bilin
dyla ztlamaya balar, ki bu da bilincin nkouludur. Bylece Ben
ve anne ayrm oluur ve annenin kiisel zellikleri giderek belirgin
leir. Onun imgesindeki tm efsanevi ve gizemli zellikler ortadan
kalkar ve bunlar, en yakn olas kiiye, rnein bykanneye ykle
nir. Bykanne, annenin annesi olarak anneden daha "byk"tr. Asl
"byk ana" odur. Hem bilgelik hem de cadlk zelliklerini tad
sk sk grlr. Zira bir arketip bilinten uzaklatnld oranda netle
erek mitolojik yan belirginleir. Anneden bykanneye gei, arke
tipin statsnn ykseldii anlamna gelir. Bu durum Bataklar rne
inde aka grlr: len babann onuruna verilen kurban mteva
zdr, sradan bir yiyecekten ibarettir. Fakat oulun bir olu olduun
da, baba da artk bykbaba olduu iin te dnyada daha saygn bir
konuma gelmitir. O zaman kendisine byk kurbanlar sunulur.zo
Bilin ile bilind arasndaki mesafenin bymesiyle, bykan
ne de Byk Ana konumuna ykselir ve bu imgenin zt zellikleri ge
nellikle ayrr. yi bir peri ve kt bir peri, aydnlk bir tanra ya da
karanlk, tehlikeli bir tanra ortaya kar. Bat antikanda, zellik19. "Hibir ey ierde deildir, hibir ey darda; 1 Zira i olan, dtr." Gott
und Welt. Epirrhema. (Tanr ve Dnya. Ek.)
20. Wameck, Die Religion der Batak (Bataklann Dini).

A N N E ARKETI P I N I N P S I K O LOJ I K Y N L E RI 1 3 9

le de dou kltrlerinde ztlklar ayn figrde genellikle bir aradadr


ve bu paradoks bilinci rahatsz etmez. Tanr efsaneleri sk sk eliki
lerle dolu olduu gibi, bu efsanelerdeki figrler de ahlaken elikili
dir. Bat antikanda gerek bu paradoks gerekse de tanrlarn ahlaki
elikileri insanlarn tepki ve eletirilerine neden olmu, bu eletiriler
sonucunda Olympos'taki tanrlar kumpanyas gzden dm ve fel
sefi yorumlara vesile olmutur. Bunun en belirgin ifadesi, Yahudi
Tanr kavramnn Hristiyanlkta reformasyona uramasdr: ahlaken
mphem olan Yehova tmyle iyi bir Tanr'ya dnm ve tm k
tlkler eytanda toplanmtr. Batl insandaki hissetme ilevinin da
ha gl olmas, Tanr'y ahlaken ikiye blmesini zorunlu klma
benziyor. Oysa dounun arlkl olarak sezgisel olan entelektel
yaklam duygu deerleriyle ilgili bir karar dayatmad iin, tanr
lar ilk bataki ahlaki paradokslarn rahatlkla koruyabilmilerdir. Bu
nedenle de, Kali douyu, Meryem Ana baty temsil eder. Meryem
Ana glgesini tmyle yitirmitir. Glgesi, popler imgenin cehen
nemine dm, orada "eytann bykannesi" olarak sakin bir hayat
srmektedir. Duygu deerlerinin geliimi sayesinde aydnlk ve iyi
Tanr'nn parlts muazzam boyutlara ulam, fakat eytan tarafn
dan temsil edilmesi ngrlen ktlk insanda yer edinmitir. Bu ga
rip geliimin balca nedeni, Maniheist dalizmden rken Hristiyan
ln tektanrcln vargcyle korumaya almasyd. Fakat karan
ln ve ktln gereklii de yadsnamad iin, bundan insan
sorumlu tutmaktan baka are yoktu. eytann tamamen ya da nere
deyse tamamen ortadan kaldrlmas, eskiden Tanr'nn bir paras
olan bu metafizik figrn yerini, mysterium iniquatis'in (baarszla
urayan gizlem) asl sorumlusu haline gelen insann almasna neden
olmutur: omne bonum a Deo, omne malum ab homine !2 Yeni d
nemde bu geliim eytani bir biimde tersine dnmtr, kuzu kl
na giren kurt etrafta dolap kulaklara, ktln aslnda iyiliin yan
l anlalmas, ilerlemenin faydal bir arac olduunu fsldamakta
dr. Bylece, karanlk dnyann ebediyen yok edilecei sanlmakta,
bunun insann ruhunu nasl da zehiriedii kimsenin aklna gelme
mektedir. Halbuki bu tutumla insan kendini eytana dntrr, ki
eytan, kar konulmaz gc nedeniyle en inansz Avrupaly bile
2 1 . Adaletsizliin (gnahn) srr - Btn iyilikler Tanr'dan, btn ktlkler
insandan (gelir).

D RT ARKETIP 1 40

uygun ya da uygunsuz her frsatta "Aman Tanrm ! " diye haykrtan bir
arketipin br yarsdr. nsan bir arketiple mmknse asla zdele
memelidir, nk bunun sonular, psikopatolojiden ve dnemin ba
z olaylarndan da anlalaca zere, dehet vericidir.
Bat ruhen o kadar byk bir knt iindedir ki , zaten yuttuu
ktden sonra iyiyi de ele geirmek iin, insann buyruuna girmeyen
ve de giremeyecek olan ruhsal gc, yani Tanr'y yadsmak zorunda
dr. Nietzsche'nin Zerdt'nn bir de psikolojik adan dikkatle
okunmasn neririm. Nietzsche, tanrs len ve tanrsal paradoksu
lml insann dar klfna hapsettii iin yklan "st- nsan"n psiko
lojisini eine az rastlanr bir tutarllkla ve gerekten dindar bir insann
tutkusuyla tasvir etmitir. Bilge Goethe, " stn insann nasl bir deh
ete kapldn"22 elbette fark etmi, fakat bunun karl, eitimli
cahillerin kibirli tebessm olmutur. Onun, Gn Tanras'nn yan
sra Maria Aegyptiaca'y da kapsayacak kadar zengin olan anne met
hiyesi, muazzam bir bilgeliin rndr ve bunun zerine dnebi
len her batl iin nemli bir ipucudur. Fakat Hristiyanln en yetkili
temsilcilerinin bile din bilgisinin temellerini kavrayamadklarn
aka itiraf ettikleri bir dnemden ne beklenebilir ki? Aadaki satr
lar bir teoloji (Protestan) makalesinden aldm: "Biz kendimizi -ister
natralist olalm isterse de ideal ist- yabanc glerin isel yaamm

za mdahalede bulunabilece,i kadar blnm deil, btnsel var


lklar olarak kavryoruz,23 ki Yeni Ahit de bunu ngrr."24 Bu satrla
rn yazarnn, bilincin zayflnn ve zlebilirliinin bilim tarafn
dan yarm asrdan fazla bir sre nce tespit edilip deneyle kantland
ndan haberi yok belli ki. Bilinli niyetlerimiz, balangta nedenle
rini bilmediimiz, az ok bilind mdahalelerle srekli bozulur ya
da engellenir. Psike bir btn olmaktan ok uzaktr, tam tersine, birbi
riyle elien i tki, ketlenme ve duygulanmlarn kaynad bir kazandr
ve atmalar baz insanlar iin o kadar katlanlmaz hale gelir ki, te
olojinin vaaz ettii kurtuluu bile dil erler. Neden kurtulmak istenir pe
ki? Elbette, son derece kukulu bir psiik durumdan. B ilincin, dier
bir deyile kiiliin btnsellii bir gereklik deil, bir dilektir. Bu
btnsellikten hayranlkla sz eden ve nevrozu -kanser olduuna dair
22. Faust, 1 . Blm, Gece. Doa Ruhu Konuuyor.
23. talik bana ait.
24. Bultmann'dan alnt: Buri, Theologie und Philosophie (Teoloji ve Felsefe)

iinde, s. 1 1 7.

AN N E ARKETI P I N I N P S I K O LOJ I K Y N L E R I 1 4 1

sabit bir fikri vard- nedeniyle bana bavuran bir filozofu hala ok iyi
anmsarm. Benden nce ka uzmana bavurduunu, ka rntgen ek
tirdiini bilmiyorum. Ona her defasnda, kanser olmad sylenmi
ti. Bana demiti ki: "Kanser olmadm biliyorum ama pekala kanser
olabilirim." Bu kurunturlan kim sorumlu? Hasta bu kuruntuyu kendisi
yaratmyor, yabanc bir g bunu ona dayatyor. Ben bu durumla Yeni
Ahir'teki ecinnilerin durumu arasnda bir fark grmyorum. Bir hava
demonuna m yoksa bilind mda bana eytani bir oyun oynayan bir
faktre mi inandrnn hibir nemi yok. nsann sahip olduunu san
d btnselliinin yabanc gler tarafndan tehdit edildii gerei
ni deitirmez bu. Teoloji, yz yl geriden takip ettii Aydnlanmac
grler dorultusunda "demitolojize" etmeye alt bu psikolojik
gerekleri artk dikkate alsa daha iyi ederdi.
Yukarda, anne imgesinin baskn olmasndan kaynaklanan psiik
olgularn genel bir tablosunu izmeye altm. Benim okurum, B
yk Ana figrnn mitolojik zelliklerini, kiiliki psikoloji kisvesi
ne brnmlerse bile, bunlar tek tek belirtmeye gerek kalmadan al
glamtr. Anne imgesinin etkisi altndaki hastalarmzdan, "anne"
denince akllarna gelen -olumlu ya da olumsuz- her eyi szle ya da
resimle ifade etmelerini istediimizde, mitolojideki anne imgesiyle
bire bir rten simgesel figrlerle karlayoruz. Bu analojilerle,
ancak youn almalar sonucunda aydnla kavuabilecek bir alana
adm atyoruz. Ben en azndan kendi adma unu belirtmek isterim ki,
bu konuda net bir ey sylemem mmkn deil. Yine de birtakm
szler etme cretinde bulunuyorsam, bunlara kesinlememi ifadeler
gzyle baklnasn isterim.
zellikle dikkat ekmek istediim husus, kadn ile erkein anne
imgelerinin birbirinden ok farkl olduudur. Kadn iin anne, cinsi
yetinin belirledii bilinli yaamn misalidir. Oysa erkek iin anne,
rtk bilindnn imgeleriyle dolu, henz tanmad bir yabancdr.
Salt bu nedenle bile, erkein anne kompleksi kadnnkinden tmyle
farkldr. Erkek iin anne en bandan beri son derece simgesel bir ka
raktere sahiptir, erkein anneyi idealize etme eilimi de bundan kay
naklanyor olsa gerek. Birini idealize etmek, ktlkten korunma is
teidir aslnda. nsan korktuu eyi savuturmak istediinde idealize
eder. Korkulan ey bilind ve onun byl etkisidir.25
25. Anne, kz tarafndan da idealize edilebilir elbette, ama bunun iin zel ko-

D RT A R K E T I P 1 42

Erkekte anne ipso facto (kendiliinden, otomatikman) simgesel


dir, fakat kadnda ancak psikolojik geliimle birlikte simge haline ge
lir. Erkekte genellikle Urania tipinin ne kmas, kadnda yeralt ti
pinin, Toprak Ana'nn ar basmas dikkat ekicidir. Arketipin ortaya
kt evrede, ilkimgeyle neredeyse tam bir zdeleme yaanr. Ka
dn dorudan doruya Toprak Ana'yla zdeleebilirken, erkek (psi
kotik vakalar hari) zdeleemez. Mitolojide sk sk grld gibi,
Byk Ana'nn zelliklerinden biri de, eri! karlyla bir ift olu
turmasdr. Bu nedenle erkek, Sophia'nn ltfuna mazhar olan oul
sevgiliyle, bir puer aeternus (ebedi ocuk) ya da bir filius sapientiae,
bir bilgeyle zdeleir. Fakat Toprak Ana'nn ei bunun tam tersidir,
kalkkfalluslu bir Hermes (Msr'da Bes) ya da -Hindistan'daki gibi
bir Lingam'dr. Bu simgenin Hindistan'da byk bir ruhsal anlam
vardr, Hermes ise Helen senkretizminin en elikili figrlerinden bi
ridir ve bat uygarlnn en nemli zihinsel geliimlerinin kayna
dr: Hermes ayn zamanda gizli bilginin tanrsdr ve erken ortaan
doa felsefesinde dnyay yaratan nous'un ta kendisidir. Bu gizemin
en iyi ifadesi, Tabula Smaragdina'da yer alan u karanlk szlerdir:

Omne superius sicut inferius. 26

Bu zdelemelerle, birinin dierinden, kartndan asla ayr ol


mad zt elemeler alemine gelmi bulunuyoruz. B irey olmann,
kendi olma deneyiminin yaand alandr bu. Batnn ortaa edebi
yatnda, hele hele dounun bilgelik hazinelerinde bu srele ilgili ok
sayda simge bulunabilir ama burada szckler ve kavramlarn, hatta
fikirlerin pek nemi yoktur, hatta bizi tehlikeli sapa yollara gtrebi
Iirler. Arketipin dorudan karmza kt, henz hayli karanlk olan
bu ruhsal deneyim alan, arketipin gcnn en youn hissedildii
yerdir. Bu alan, saf deneyim alandr, bu nedenle de herhangi bir for
mle hapsedilemez. Fakat bilen kii, Apuleius'un muhteem "Regina
Coeli" duasnda nasl bir gerilimi ifade ettiini uzun boylu aklama
lara gerek kalmadan anlar, bunun iin coelestis (gksel) Venus ile
nocturnis ululatihus horrenda Proserpina'y27 bir arada dnmesi
yeterlidir: ilk bataki anne imgesinin rktc paradoksudur bu.

ullar gerekir, oysa erkein anneyi idealize etmesi zaten normaldir.


26. Ruska (yay. haz.), s. 2; Yukarda olan her ey, aadaki her eyin aynsdr.
27. Metam01jozlar, lib. XI, s. 223 vd.; Gece ulumalaryla dehete dren Pro
serpina.

A N N E ARKETI P I N I N P S I K O L OJ I K Y N L E R I 1 4 3

1 93 8 ylnda bu makalenin ilk halini kaleme aldmda, anne ar


ketipinin Hristiyanlktaki versiyonunun on iki yl sonra dogmatik bir
gerek statsne ykseleceini henz bilmiyordum.* Hristiyan "Re
gina Coeli", Olympos'tayken sahip olduu tm zellikleri, aydnlk,
iyilik ve sonsuzluk hari, syrp att elbette; hatta maddi rmeye
teslim olmaya en msait yeri olan insan bedeni bile ruhani bir lm
szle kavutu. Yine de, Tanr'nn anasyla ilgili zengin alegorilerde,
pagan ncleri sis (ya da o) ve Semele ile balar ksmen korundu.
konolojik rnekler yalnzca sis ve ocuk Horus deildir, Diony
sos'un ilk bata lml olan annesi de ge ykselmitir. Semele'nin
olu da len ve diriien bir tanrdr (ve Olympos tanrlarnn en genci
dir). Bakire Meryem'in sa'y douran toprak olmas gibi, eskiden Se
mele de bir toprak tanrasyd. Bu durumda psikolog u soruyla kar
karya kalr: hayvan tutkulara ve igdlere sahip "bedensel " in
sann, anne imgesinde onca karakteristik olan toprakla, karanlkla,
uurumla, genel olarak "madde" ile ilikisine ne oldu? Dogmann ila
n, bilimsel ve teknolojik baarlarn rasyonalist ve materyalist dnya
gryle el ele vererek, insanln zihinsel ve ruhsal mlkn yok
etmekle tehdit ettii bir dnemde oldu. nsanlk korku ve nefretle do
nanarak muazzam bir su ilemeye hazrlanyor. yle durumlar orta
ya kabilir ki, rnein hidrojen bombas kullanmak zorunda kalna
bilir ve hakl bir zsavunma iin, hafsalann alamayaca kadar kor
kun bir eylem kanlmaz hale gelebilir. Ge yceltilmi Tanr
Anas olaylarn bu feci geliimiyle taban tabana zttr; hatta onun G
e Ykselii, materyalist doktrinizme kar bilinli bir hamle, yeralt
glerinin isyan olarak yorumlanmtr. Tanr'nn eskiden gn sa
kinlerinden biri olan olu, sa'yla birlikte, gerek bir eytana ve Tan
r dmanna nasl dntyse, imdi bunun tersi olmu, gksel bir
varlk yeraltyla eski balarn yitirerek, dnyann ve yeralt dnyas
nn zincirlerini koparm muazzam glerinin karsnda yer almtr.
Tanr Anas maddeselliin tm nemli zelliklerinden nasl arndrl
dysa, madde de tmyle "ruhsuzlatrld", stelik de, zellikle fizi
in, maddeyi tam olarak maddeden arndrmasa da, ona kendine z
g zellikler atfeden ve psike ile ilikisini daha fazla ertelenemeye
cek bir konu haline getiren bilgiler elde ettii bir dnemde. Doa bi* 1 950 ylnda Papa XII. Pius, Meryem'in Ge k retisinin Katelikler
iin balayc bir dogma olduunu ilan etti. (.n.)

D RT A R K E T I P 1 44

limlerinde yaanan muazzam gelimeler, aceleci davranp ruhun tah


tndan indirilmesine ve yine ayn dncesizlikle maddeye taparcas
na hayranlk duyulmasna neden olmutu; bugn iki dnya gr
arasnda alan koca uurum arasnda bir kpr kurmay kendine g
rev edinen de yine ayn bilimsel bilgi ihtirasdr. Psikoloji, Ge Yk
seli dogmasn, bir anlamda btn bu gelimeleri ngren bir simge
olarak grmeye eilimlidir. Ona gre ; anne arketipinin zaruri zellik
lerinden biri, toprak ve maddeyle ilikisidir. Bu arketipin bir figr
nn ge, ruhsal aleme kabul edilmesi, yerin ve gn, yani madde
ve ruhun birletiine iaret eder. Fakat doabilimin yaklam tam
tersi ynde olacaktr: ruhun edeerini bizzat maddede bulacaktr,
ge ykselen ama tm zelliklerini syrp atan dnyevi madde gibi
"ruh"un imgesi de, imdiye dek bilinen tm ya da en azndan ou
zelliinden yoksun braklacaktr. Yine de, birbirinden ayrlan ilke
lerin birlemesinin yolu yava yava alacaktr.
Somut adan bakldnda, Ge Ykseli materyalizmle taban
tabana zttr. Bir kar hamle kartlarn arasndaki gerilimi azaltna
d gibi, en u noktaya gtrr.
Fakat simgesel adan bakldnda, bedenin Ge Ykselii, yal
nzca "pnmatik" bir eilim yznden ktyle zdeletirilmi mad
denin kabul grmesidir. Aslnda, gerek ruh gerekse de madde ntrdr
ya da daha ziyade "utriusque capax"tr, yani insann iyi ya da kt de
dii eye muktedirdir. Bunlar son derece greceli tanmlar olsa da,
hem fiziksel hem de psiik doann enerji yapsndaki gerek eliki
lere dayanrlar, ki onlar olmadan varolu da olmaz. B ir fikrin olmas
iin kartnn da olmas gerekir. Taban tabana zt olmalarna ramen,
hatta tam da bu yzden, biri olmadan dieri de olmaz. Aynen klasik
in felsefesinde ifade edildii gibidir: yang (aydnlk, scak, kuru ve
eril ilke) yin'in (karanlk, souk, nemli ve dii ilke) tohumunu kendi
iinde barndrr, ayn ey dieri iin de geerlidir. Buna gre, madde
de ruhun tohumu, ruhta da maddenin tohumu vardr. Eskiden beri bi
linen ve Rhine'n deneyleriyle istatistiksel olarak da dorulanan "sen
kronistik" olgular da bu yndedir. zs Maddenin "ruhla dolmas", bu
durumda ruh bir tr tze sahip olaca iin, ruhun mutlak madded
lnn sorgulanmasn gerektiriyor. Tarihin en byk siyasi blnme28. Jung, Synchronizitiit als ein Prinzip akausaler Zusammenhiinge (Nedense!
Olmayan ilikilerin Bir Prensibi Olarak Ezamanllk).

A N N E ARKET I P I N I N P S I K O L O J I K Y N L E R I 1 45

sinin yaand bir dnemde ilan edilen bu kilise dogmas, bilimin


btnsel bir dnya imgesi kurma abasn yanstan dengeleyici bir
semptomdur. Bir anlamda, bu iki gelime simyada kartlarn hieros
gamos unda (kutsal birlik) ngrlmt, ama yalnzca simgesel ola
rak. Fakat simgenin en byk avantaj, heterojen, hatta uyumsuz fak
trleri tek bir imgede toplamaktr. Simyann kmesiyle ruh ve mad
denin simgesel birlii ortadan kalkt, imdi modem insan ruhsuzla
m bir dnyada kklerinden kopmu bir yabanc.
Simyada ztlarn birliinin simgesi aatr; bu nedenle, kendini
dnyasnda yabanc hisseden ve varln ne artk var olmayan ge
mile ne de henz olmam gelecekle temellendirebilen gnmz in
sannn, bu dnyada kk salan ve gn kutbuna uzanan, ayn za
manda da insann kendisi olan dnya aac simgesine yeniden sarl
masna amamak gerek. Simgeler tarihinde bu aa, ebediyen olana
ve deimeyene doru byme ve yaam yolu olarak tasvir edilir, zt
larn birliinden domutur ve bu birlemenin gereklemesinin ne
deni onun ebedi varldr. yle grnyor ki, kendi varoluunu bo
u bouna arayan ve bundan bir felsefe karan insan, artk bir yaban
c olmayaca dnyaya giden yolu ancak simgesel gereklii yaaya
rak yeniden bulabilir.
'

ll

Yeniden Dou zeri ne*

NS Z
Bu metin, nceden hazrlanmadan yaptm iki konumann en
nemli ksmlarn iermektedir. Konferans esnasnda stenografik
notlar tutulduu iin konuma metnini kada dkerken bunlardan
yararlanabildim. Baz ksmlar karnam gerekti, nk basl bir
metnin gerekleri serbest bir konumannkinden farkldr. Yine de,
" Yeniden dou" zerine yaptm konumalardaki dncelerimi
zetierne niyetimi olabildiince gerekletirdim; ayn ekilde, yeni
den dou gizinin bir rnei olarak, Kur'an'n 1 8. Sresi zerinde
yaptm analizin en nemli ynlerini aktarmaya altm. Metne,
okurun ilgileneceini dndm bir dizi kaynak da ekledim. ze
tim, bir konferans erevesinde ancak yzeysel olarak ele alnabile
cek bir bilgi alanna genel bir bak olmaktan baka bir iddia tama
maktadr.

Yeniden dou kavram hep ayn anlamda kullanlmaz. Bu kavramn


birok yn olduu iin, buraya en nemli anlamlarn aldm. Daha
fazla ayrntya girilse saylar artacak olan bu ynlerin, balca an
lamlar ierdiini dndm beini ne kardm. Metnin ilk bl
mnde yeniden douun eitli biimleri ksaca anlatlrken, ikinci
blmde bunlarn farkl psikoloj ik ynleri ele alnmtr. (nc b
lmde ise, dnm sreci bir simge dizisi rneiyle gsterilmitir.)

* lk kez Eranos-Jahrbuch 1 939'da (Rhein-Verlag, Zrih, 1 940) "Die verschie


denen Aspekte der Wiedergeburten" adyla yaymlanmtr; gzden geirilip geni
letilmi versiyonu yukardaki balkla (" ber Wiedergeburt") Gestaltungen des Un
bewujJten (PsychologischeAbhandlungen VII) iinde yaymlanmtr (Rascher, Z
rih, 1950).

Y E N I D E N D O G U Z E R I N E 1 47

1.

YEN DEN D O U B i i MLER

Ruh g. Daha nce de belirtildii gibi, yeniden dou kavram


okkatmanldr. lk olarak ruh gn (metempsychosis) ele alaca
m. Bu gre gre, yaam eitli bedenlerde devam eder ya da ya
am sreci eitli reenkamasyonlarla kesintiye urar. Bu retinin
byk nem tad Budizmde bile -Buddha ok sayda yeniden do
u sreci yaamtr- kiiliin srekliliinin salanp salanmad
bilinmemektedir, baka bir deyile, yalnzca karma srekliliini ko
ruyor olabilir. Buddha henz hayattayken rencileri ona ruh gn
de kiiliin devam edip etmediini sormu, ama o asla net bir yant
vermemitir.

Reenkarnasyon. Yeniden douun ikinci biimi, kiiliin eo ipso


(kendiliinden) srd reenkamasyondur. Reenkamasyonda insa
nn kiilii ve anlar korunur, dolaysyla, insan vcut bulduunda ya
da doduunda, daha nceki yaamlarn , bunlarn kendi yaamlar
olduunu, yani eski yaamlardaki Ben bilincinin mevcut yaamnda
kiyle ayn olduunu anrusama potansiyeline sahiptir. Genellikle re
enkamasyonun anlam, insan bedenlerinde yeniden doutur.

Dirili (resurrectio). Yeniden douun nc biimi dirilitir. Bu


nun anlam, insan varoluunun lmden sonra yeniden ortaya kma
sdr. Buna bir unsur daha eklenir: dnm, transmutasyon ya da
varlk deiimi. Dnm kkl olabilir, yani dirilen varlk farkl bir
varlktr; ya da dnm kkl deildir ve yalnzca genel varolu ko
ullar ncekinden farkldr: insan baka bir yerde ya da farkl yapda
ki bir baka bedendedir. Hristiyanlktaki varsayma gre, dirilen be
den, etten kemikten bir beden olabilir. Daha st dzeyde bu sre ar
tk kaba maddeci anlamda kavranmaz, ller dirildiinde, corpus
glorificationis'in, subtle body'nin (yceltilmi beden) rmemi ol
duu varsaylr.

. Bkz. Samyutta-Nikiiya, 1 6, 12, Kassapa-Samyutta, Sutta 12: " lmden Son


ra", s. 286.

D RT A R K E T I P 1 4 8

Yeniden dou (renovatio). Drdnc biim, sensu strictiori (tam


anlamyla) yeniden doutur; yani bireysel yaam sreci iinde yeni
den domaktr. Almanca Wiedergeburt (yeniden dou) szcnn
ngilizce karl rebirth szcdr. Fakat Franszcada, yeniden
dou szcnn zel anlamn karlayan bir kavram yoktur. zel
bir nans olan bu szck, renovatio, yenilenme, hatta by etkisiyle
dzelme fikrini de ierir. Yenilenen kiiliin z deimemi, yalnz
ca ilevleri, baz ksmlar iyilemi, glenmi ve dzelmise, yeni
den dou, varln deinedii bir yenilenme de olabilir. Nitekim,
bedensel hastalklar yeniden dou ritelleriyle iyiletirilir.
Yeniden douun bir baka biimi ise gerek dnmdr, yani bire
yin tmyle yeniden douudur. Buradaki yenilenme, transmutasyon
diye nitelendirebileceimiz bir varlk deiimidir; lml varln
lmsz varla, bedensel varln ruhsal varla, insann tanrsal
varla dnmesi sz konusudur. Bu dnmn en bilinen rnei
sa'nn transfigrasyonu ve ycelmesi ya da Tanr Anas'nn lmn
den sonra bedeniyle birlikte ge ykseliidir. Benzer tasarmlar Fa
us t ta da vardr; kinci Blm'de Faust nce olan ocuuna, sonra da
Doktor Marianus'a dnr.

'

Dnm srecine katlm. Yeniden douun beinci biimi, dolay


l yeniden doutur. Burada dnm insann bizzat lmden ya da
yeniden doutan gemesiyle deil, onun dnda gerekleen bir
dnm srecine dolayl katlmyla ya da tank olmasyla gerek
leir. Baka deyile, kii bir dnm ritine katlr ya da tank olur.
Bu rit, tzn deiime urad bir ayin, rnein Aai Rabhani ola
bilir. Birey rite katlarak Tanr'nn inayetinden payn alr. Pagan
ayinlerindeki tanr dnmleri de buna benzerdir, Eleusis Gizlern
leri'nden de bildiimiz gibi, bu ritlerdeki kutsallktan salik de nasi
bini alr. Eleusis Gizlmleri'ne katlan bir salik'in, lmszln ke
sinlii biimindeki inayetle ilgili vg dolu szlerini burada anm
satmak isterim.2

2. Bkz. "Demeterhymnus"un (Demeter ilahisi) 480.-482. msralar (De Jong,


Das antike Mysterienwesen in religionsgeschichtlicher, ethnologischer und psycho
logischer Bedeutung ( Antikan gizlemlerinin din tarihi, etnoloji ve psikoloji a
sndan anlam), s. 14).

Y E N I D E N DO<:i U Z E R I N E 1 49

2 . YEN D EN D O U P S i KOLOJ i S i

Yeniden dou herhangi bir biimde gzlemleyebileceimiz bir sre


deildir. Onu ne lebiliriz, ne tartabiliriz, ne de fotorafn ekebili
riz. O alglarmzn tamamen tesindedir. Burada, bize yalnzca do
layl olarak aktarlan psiik bir gerekl ik sz konusudur. nsan yeni
den doutan sz eder, yeniden doua inanr, yeniden doula dolu
dur - bu gereklik bizim iin yeterlidir. Burada, "Yeniden dou bir
ekilde kavranabilir bir sre midir?" sorusuyla megul olmuyoruz.
B izim psiik gerekle yetinmemiz gerekir. Fakat bu noktada unu da
eklemeliyim ki, "psiik olan"n hibir ey olmadna ya da gazdan
bile uucu olduuna dair yaygn kany paylamyorum. Tam tersine,
psike'nin insan yaamnn en gl olgusu olduu grndeyim.
Evet, psike tm insani olgularn, uygarln ve insan katili savan
anasdr. Btn bunlar nce psiik ve grnmezdir. "Salt" psiik ol
duklar srece duyularla alglanmasalar da, yadsnmaz bir biimde
gerektirler. nsanlarn yeniden doutan sz etmeleri, byle bir kav
ramn olmas bile, bununla tanmlanan psiik deneyimler olduu an
lamna gelir. Bu deneyimlerin ne olduunu, ancak bunlarla ilgili ifa
delerden karabiliriz. Dolaysyla, eer yeniden douun ne olduu
nu renmek istiyorsak, dnya tarihinde yeniden douun nasl ta
nmlandna bakmamz gerekir.
"Yeniden dou" ifadesi, insanln ilkifadelerinden biridir. Bu ilkifa
delerin temelinde, benim "arketip" diye tanmladm eyler yer alr.
Duyutesiyle ilgili tm ifadeler mutlaka arketipler tarafndan belir
lenmitir, bu nedenle de, ok farkl halklarn yeniden dou hakknda
ayn ifadeleri kullanmalarna amamak gerekir. Psiik deneyimler
den kaynaklanyor olmas gereken bu ifadelerin, metafizik ve felsefi
nemlerinden bamsz olarak psikolojik adan incelenmesi gerekir.
Dnm deneyiminin fenomenolojisi hakknda genel bir bilgi ediDnya sakini insanlardan ne mutlu bunlar grene!
Oysa kutsal fiiliere ktlmayann,
lmn sisli karanlnda da kt olacak yazgs!
Bir Eleusis mezar yazlnda ( 1 . c.) yle denir:
Ne de gzel bir sr ifa eder kutsal tanrlar!
lmller iin lanet deil, kutsamadr lm!

DRT ARKETIP 1 50

nebilmek iin, bu alann biraz daha ayrntl bir krokisini izmek ge


rekir. B alca iki deyim grubu vardr: birincisi, yaamn aknl,
ikincisi ise kiinin kendi dnmnn aknl.

A. YAAMIN AKINLIG I DENEYM

Kutsal riteller araclyla yaanan deneyimler. "Yaamn aknl


" kavramndan kastm, siilik'in kutsal bir rite katlarak edindii, ya
amn dnm ve yenilenmeyle sonsuzca devam ettiini gsteren,
yukarda da anlatlm olan deneyimlerdir. Bu gizlemlerde, yaamn
somut tezalrnden farkl olan aknl, genellikle bir tanrnn ya da
tanrsal bir kahramann dnm -lm ve yeniden dou- aracl
yla tasvir edilir. Salik ya srecin yalnzca bir tandr ya da tanrsal
dramda rol alan ve bundan etkilenen bir kiidir, ya da ritel aracl
yla tanryla zdeleir. nemli olan, nesnel bir tz, varolu ya da
yaam biiminin, aslnda bamsz olan bir srete ritel araclyla
dnmesi esnasnda, salik'in de orada hazr bulunmas ya da katl
m nedeniyle etki altna alnmas, etkilenmesi, "kutsanmas" ya da
"inayete" ermesidir. Dnm srecine dahil olabilmesine ramen,
sre onun iinde deil, dnda gerekleir. Osiris'in ldrlmesini,
paralanmasm, paralarn etrafa datlmasn, ardndan dirili rit
elini yaayan salik, tm tezahr biimlerinden daha kalc olan ve
Anka gibi daima kllerinden doan yaamn srekliliine ve kalcl
na tank olur. Ritele katlm sonucunda ortaya kan etki, rnein
Eleusis Gizlemleri'ne zg bir lmszlk umududur.
Yaamn srekliliini ve dnmn tasvir eden mevcut gizlern
lerden biri de Aai Rabbani'dir. Ayine katlanlar gzlemlediimizde,
kaytszlktan derin bir etkileurneye kadar uzanan ruh hallerine tank
oluruz. Ayin esnasnda k kapsna yakn duran erkek grubu, her tr
dnyevi konuda sohbet eder, mekanik bir biimde ha karr ve diz
krar ama tm kaytszlna ramen, kutsal ritelde pay vardr, zira
Tanr'nn inayetiyle dolu mekanda bulunmaktadr. Ayinde dnya ve
zamand bir eylem olarak sa kurban edilir, sonra sa dnen varl
yla birlikte dirilir. Onun kurban edilmesi riti tarihi olayn tekran de
il, olayn ilk, esiz ve ebedi halidir. Bu nedenle, Aai Rabhani dene
yimi, yaamn, zaman ve mekann tm engellerini ortadan kaldran
aknlna katlmaktr. Zamanda bir sonsuzluk andr)

Y E N I D E N D O G U Z E R I N E 1 51

Dorudan deneyimler. Gizlemlerde tasvir edilen eyler ve bun


larn izleyici zerindeki etkisi, herhangi bir rit olmakszn kendiliin
den, vecd ya da vizyon biiminde de gerekleebilir. Bunun klasik r
nei Nietzsche'nin le Vakti Vizyonu'dur.4 Bilindii gibi, bu viz
yonda Hristiyan gizleminin yerini, paralandktan sonra dirilen Di
onysos-Zagreus alr (" . . . bir asma ubuunun zengin sevgisiyle epe
evre sarlp kendi kendinden gizli kalan ... "). Onun deneyimi Diony
sosu-doal bir karakterdedir; tanr, antikan doal klnda gr
nr, sonsuzluk an ise Pan'a adanan le vaktidir: "Uup gitti mi za
man? Dmyor muyum? Dmemi miydim -dinle!- sonsuzluun
kuyusuna?" Burada ona yaamn diriliini mjdeleyen "altn halka",
"geri dnn halkas" bile grnr. s Nietzsche bu vizyonu, adeta bir
gizlernde yer alyormu gibi yaar.
Birok mistik deneyim benzer bir karakterdedir: Sanki izleyicinin
de dahil edildii bir gsterim gibidir; fakat bu, izleyicinin mizacnn
da bir dnmden geecei anlamna gelmez. Nitekim en gzel, en
etkileyici dlerin bile d gren kii zerinde genellikle kalc ya
da dntrc bir etkisi yoktur. Bundan etkilenmitir elbette ama
bunu bir mesele haline getirmeyebilir. O zaman da olay, sanki baka
kiiler tarafndan gerekletiritmi gibi, insann "dnda" kalr elbet
te. Genellikle daha ok estetik trden olan bu deneyim biimlerinin,
insann doasn mutlaka dntren deneyimlerden zenle ayr tu
tulmas gerekir.

B . ZNEL D N M

Aslnda kiilik dnmleri ender rastlanan olaylar deildir. Hatta


psikopatolojide nemli bir rol oynarlar. Fakat bunlar, yukarda ele
alnan ve psikolojik incelemelerle ancak ok zor kavranabilen mistik
deneyimlerden farkldr. imdi ele alacamz fenomenler ise psiko
lojinin aina olduu bir alana aittir.

3. Bkz . Jung, Das Wandlungssystem in der Messe (Aai Rabhani'de Dnm


Sistemi).
4. Alsa sprach Zarathustra (Zerdt byle buyurdu), s. 400 vd.
5. Homefer, Nietzsches Lehre von der Ewigen Wiederkunft (Nietzsche'nin Ebe
di Dn retisi).

D RT A R K E T I P 1 52

Kiiliin azalmas. Kiiliin, azalma biiminde bir deiime ura


masdr. Bunun bir rnei, ilkel psikolojide "ruh kayb" diye bilinen
eydir. lkel insann ruhun kaybedilmesi biiminde aklad garip
bir durumdur bu. Ona gre, bir ruh, gece kap giden bir kpek gibi
eker gider. Bu durumda byc hekime den grev, kaan ruhu ge
ri getirmektir. Ruh ou zaman aniden kaybedilir, o zaman da genel
bir rahatszlk, keyifsizlik bagsterir. Bu fenomen, bizim bilincimi
zin btnlnden yoksun ilkel bilincin yapsyla ilgilidir. Bizim bir
irademiz vardr, ama ilkel insann yoktur. lkel insann srf duygusal
ve igdsel deil de, bilinli, maksatl bir eylemde bulunabilecek
kadar kendine hakim olabilmesi iin kark egzersizlere ihtiyac var
dr. Bizim bilincimiz bu bakmdan ok daha emin ve gvenilirdir; an
cak, uygar insann bana da zaman zaman benzer bir ey gelebilir,
fakat bu durum ruh kayb kavramyla deil, bu fenomene isabetli bir
isim bulan lanet'nin abaissement du niveau (zihinsel seviyenin d
mesi) kavramyla nitelenir.6 Bilincin geriliminin azalmasnn sz ko
nusu olduu bu durum, kt havaya iaret eden dk barometreyle
karlatrlabilir. Tonus* azalmtr ve kii bunu arlk, keyifsizlik ve
melankoli biiminde hisseder. nsann "keyfi" kamtr, gne ve ie
balayacak hali ve cesareti yoktur. inde hibir kprt olmad iin
kendini kurun gibi ar hisseder. Bunun nedeni, insann iinde artk
hibir enerjinin kalmamas dr. 7 ok iyi bilinen bu fenomen ilkeller
deki ruh kaybna tekabl eder. Keyifsizlik ve iradesizlik o kadar b
yk boyutlara varabilir ki, kiilik paralanabilir ve bilin btnselli
ini yitirebilir; kiilik unsurlar kendi kendilerine bamsz hareket
etmeye balayarak bilincin kontrolnn dna karlar. O zaman da,
rnein duyum yitimi ya da sistematik unutkanlk grlebilir. Siste
matik unutkanlk, "bir organn ilevinin zayflamas ya da tamamen
durmas" isterisidir. Bu tbbi kavram ilkellerdeki "ruh kayb"na kar
lk gelir.
Abaissement fiziksel ve psiik yorgunluk, bedensel hastalklar,
iddetli duygulanmlar ve kiinin zgvenini son derece ypratan ok
sonucunda ortaya kabilir. Abaissement genel kiilik zerinde daima

* Psikolojik uyanklk hali. (.n.)


6. Les Nevroses (Nevrozlar), s. 358.
7. Kont Kayseriing'in (Sdamerikanische Meditationen [Gney Amerika Medi
tasyonlar]) tasvir ettii "gana fenomeni" de bunlardan biridir.

Y E N I D E N DOG U Z E R I N E 1 53

daraltc bir etkiye neden olur. Kiinin zgvenini ve girikenliini


azaltr ve giderek artan bir benmerkezcilik nedeniyle zihinsel ufku
daraltr. Sonunda, gerekten de olumsuz bir kiilik geliimine yol
aabilir, ki bu zgn kiiliin sahtelemesi anlamna gelir.

oalma anlamnda dnm. nsann balangtaki kiilii ile da


ha sonraki kiilii genellikle birbirinden farkldr,_ u nedenle, en
azndan yaamn ilk yarsnda, kiiliin oalmas ya da deimesi
mmkndr. Bu deiim d katklarla, rnein dardan gelen yeni
yaam ieriklerinin benimsenmesiyle gereklee.biUr. !3 u sayede, ki
ilikte nemli bir zenginleme grlebilir. Dolay syla, bu zenginle
menin yalnzca d kkenli olduu, insann dardan gelen eyleri
iine doldurduka bir ahsiyet haline gelecei varsaym pek yaygn
dr. Fakat kii bu reeteye ne kadar rabet eder, btn bymenin d
ardan geldiine ne kadar inanrsa, iinin yoksulluu da o kadar ar
tar. Bu nedenle, d kaynakl byk bir fikrin bizi etkilernesinin tek
nedeninin, iimizdeki bir eye karlk gelmesi olduunu kavrama
mz gerekir. Ruh zenginlii ganimet biriktirmeyle deil, almlama
aklyla olur. Dardan ieriye girenler kadar, ierde ortaya kan
larn da benimsenebilmesi iin, dardan ya da ierden gelen ieriin
bykln karlayacak isel bir genilie sahip olmak gerekir. Ki
iliin asl zenginlii, isel kaynaklada beslenen bir oalmann bi
lincine varmaktr. Ruhumuz yeterince geni deilse, nesnenzin b
yklyle asla ba edemeyiz. Bu nedenle, insann grevinin byk
lne gre byd sz ok dorudur. Ama byyebilme yetisi
insann iinde yoksa, en zor grev bile ie yaramaz, olsa olsa insan
grevin altnda ezilir.
oalmann klasik bir rnei Nietzsche'nin Zerdt'le karla
masdr; bu karlama eletirel zdeyiiyi trajik aire ve peygambe
re dntrmtr. Benzer bir rnek de, am'a giderken yolda aniden
sa'yla karlaan Paulus'tur. Tarihsel kiilik sa olmasa Paulus'un
sa's da olmazd herhalde, ama Paulus'un sa vzyonunun kayna ta
rihteki sa deil, Paulus'un bilinddr.
Yaamda bir zirveye ulaldnda, gonca ap da kn iinden
byk ktnda, "Bir ki olur", ve zaten hep var olan ama grnmez
kalan byk varlk, insann karsna vahiy iddetiyle kar. Gerek
ten de umutsuzca kk olan, byk olann vahyini kendi kklk
dzeyine, aaya ekmek ister, kendi kklnn Kyamet G

D RT A R K ET I P 1 54

n'nn geldiini asla kavramaz. Fakat isel olarak byk olan bilir ki,
ne zamandr bekledii ruh dostu, lmsz dostu, imdi gerekten de
"srgnln srgn etmek*",s yani imdiye kadar onu iinde ta
m ve hapsetmi olan ele geirip yaamn kendisininkine aktmak
iin gelmitir - lmcl bir tehlike an! Nietzsche'nin kahinvari p
Cambaz vizyonu,9 Paulus'un bulabildii en yce ad verdii bir olay
karsnda "ip cambaz" tavrn taknnann tehlikesini aa vurur.
lml insann iinde gizli lmsz insann en yce simgesi sa'
dr. o Genellikle bu sorun, biri lml, dieri lmsz olan Diosku
roslar gibi bir ikili motifle tasvir edilir. Bunun Hindistan'daki karl
iki dosttur:
Gzel kanatl, birbirine bal iki dost
Bir ve ayn aac kucaklar;
Bunlardan biri tatl meyveyi yerken,
Dieri yemez, sadece bakar.
Bylesi bir aaca melmi kalm ruh,
Gszlyle aldatlm, kederlenir;
Fakat grnce tekinin kudretini,
Ve hametini, znts uar gider.
nemli bir rnek de, Musa ile Hzr'n t 2 bulumasn anlatan s
lam efsanesidir ama buna daha sonra dneceim. Kiiliin oalma
anlamnda dnmnn yalnzca bu tr nemli deneyimlerle oldu
u sanlmamaldr elbette. Nevrotik hastalarn klinik hikayesinden ve
iyileme srecinden kolayca derlenebilecek olan sradan rnekler de
* Metindeki Eski ve Yeni Ahit evirilerinde bire bir yararlandm eser: Kitab
Mukaddes, Kitab Mukaddes irketi, stanbul, 1 997. (.n.)
8. Efesliler, 4,8, Luther evirisi.
9. Also sprach Zarathustra (Zerdt byle buyurdu), s. 2 1 vd.: "Ruhun bedenin
den de abuk lecek."
1 0. Daha fazla bilgi iin bkz. Jung, Versuch einer psychologischen Deutung des
Trinitiitsdogmas (Kutsal l dogmasnn psikolojik yorumu zerine bir deneme),
paragr. 226 vd.
l l . vetavatara Upanishad IV, 6, 7, 9, Deussen, Sechzig Upanishad's des Ve
da (Veda'dan Altm Upanishad) iinde, s. 301 .
12. Kur'iin, 1 8. Silre.

Y E N I D E N D O G U Z E R I N E 1 55

vardr. Son kertede, daha byk olann idrak edilip kalbin demirden
zincirlerinin paraland her durum bu kategoriye dahil edilebilir. I3

sel yapnn deiimi. Burada kiiliin oalmas ya da azalmas


deil, yapsal bir deiime uramas sz konusudur. En nemli teza
hr, bir ieriin, herhangi bir dnce ya da kiilik unsurunun her
hangi bir nedenden tr bireye hil.kim olduu cinnet fenomeni'dir.
Garip fikirler, tuhaf huylar, sapiantl planlar vs. biiminde grlen
baskn ierikler, genellikle hibir biimde dzelmezler. nsann bu tr
durumlarla ba edebilmeyi gze alabilmesi iin, cinnet geiren kii
nin ok iyi dostu olmas gerekir. Cinnet ile paranoya arasnda kesin
bir snr izmek istemiyorum. Cinnet, Ben-kiiliinin bir kompleksle
zdelemesi olarak tanmlanabilir. 4
Sk karlalan bir durum da, dnyayla ilikilerimizde sergiledi
imiz davran biimi ya da uyum salama sistemi olan persona ile
zdelemedir. Nitekim hemen her meslein kendine zg bir perso
na's vardr. Gnmzde tzel kiilerin fotoraf basnda sk sk kt
iin bunu rahatlkla gzlemleyebiliriz. Dnya, insanlar belirli bir
davrana zorlar ve profesyonel insanlar bu beklentileri yerine getir
mek iin aba harcarlar. Tehlikeli olan, insann persona'syla zde
lemesidir, rnein profesr ders kitabyla, tenor sesiyle zdeleir.
Bu da onlarn felaketi olur. nk o zaman insan yalnzca kendi bi
yografisinde yaar. En basit ii bile doallkla yapamaz. Zira nceden
verilmitir: " . . . sonra uraya uraya gitti ve unu unu syledi" vs. De
ianeira'nn giysisi onun tenine yapmtr sanki. Gerekte olduu e
ye dnebilmesi iin, Nessos gmleini karp atmas ve lmsz
lk alevinin her eyi yutan ateine atlamas, bir Herakles gibi umut
suzluk iinde karar verebilmesi gerekir. Biraz abartmak pahasna da
olsa, persona'mn, insann gerekte olduu ey deil, bakalarnn ve
kendisinin olduunu dnd ey olduu sylenebilir. s Her hal

1 3 . Zur Psychologie und Pathologie sogenannter occulter Phiinomene (Oklt


fenomenterin psikolojisi ve patolojisi zerine) adn tayan 1 902 tarihli doktora te
zimde bu tr bir kiilik genilemesi vakasn ele aldm.
14. Kilisenin cinnete bak iin bkz. de Tunguedec, Les Maladies nerveuses ou
menta/es et /es manifestations diaboliques (Sinirsel ya da zihinsel hastalklar ve
eytan iaretleri; Kardinal Verdier'nin nszyle).
1 5 . Bu balamda Schopenhauer'in Aphorismen ur Lebensweisheit (Yaam Bil
gelii zerine Aforizmalar) adl kitabn okumak ok yararl olacaktr (Parerga und

D RT A R K ET I P 1 56

kil.rda, insan grld gibi olmaya tenedir, nk genellikle perso


na nakit parayla dllendirilir.
Bireyi etki altna alan baka faktrler de vardr. Bunlarn en
nemlisi dk ilev denen eydir. Fakat bu sorunun ayrntlaryla ele
alnaca yer buras deil. l6 Yalnzca unu belirtmek isterim ki, dk
ilev insan kiiliinin karanlk ynyle zdetir. Her kiilikte bulunan
karanlk yn, bilindna ya da dlere alan kapdr. Alacakaranl
n o iki figr, "glge" ve "anima", bu kapdan geerek gecenin d
lerine girerler ya da grnmez kalarak Ben-bilincini ele geirirler.
Glgesi tarafndan ele geirilen bir insan daima kendi n keser ve
kendi tuzana der. Eline geen her frsatta bakalar zerinde
olumsuz bir izienim braknay tercih eder. ounlukla anssz kii
konumundadr, nk kendi dzeyinin altnda yaar, olsa olsa kendi
ne iyi gelmeyen eylere ulaabilir. Tkezleyecei bir eik yoksa da
yaratr, stelik de faydal bir ey yaptn sanr.
Anima ya da animus kkenli cinnet ise farkl bir tablo sunar. n
celikle, bu kiilik dnmnde, kar cinse zg, erkekte dii, kadn
da eri! zellikler ne kar. Cinnet durumunda her ikisi de cazibe ve
deerini yitirir, zira bu zelliklere yalnzca dnyaya srt evirdikle
rinde (iednkken), yani bilindna bir kpr oluturduklarnda
sahiptirler. Anima dadnk olduunda oynak, lsz, keyfi, kont
rolsz, duygusal, bazen demonca sezgisel, insafsz, irret, yalanc, ri
yakar ve mistiktir t 7; buna karn animus inat, ilkeci, yasa koyucu,
retici, dnyay dzeltme merakls, kuramsal, szcklerin tutsa,
kavgac ve iktidar dkndr. s kisi de birbirinden zevksizdir: ani-

Paralipomena I, Bl. II. "Von dem was einer ist" [Birinin ne olduu zerine] ve
"Blm IV: "Von dem was einer vorstellt" [Birinin ne tasavvur ettii zerine]).
1 6. Bu nemli sorun Psycholopische Typen (Psikolojik Tipler), V. Blm'de ay
rntl bir biimde ele alnmtr.
17. Bkz. Ulysses Aldrovandus'taki (Dendrologiae libri duo, s. 146) mkemmel
anima tasviri: "O ayn anda hem ok yumuak hem de ok sert grnyordu, ve ne
redeyse iki bin yldan beri -bir Proteus gibi- birbirinden deiik yz ifadelerine b
rnd iin, o zaman Balonyal bir yurtta olan Lucius Agatho Priscus'un, mutla
ka kaostan ya da "agatonik aknlk" halinden doan akn korku dolu endie ve
dertlere bouyordu." Benzer bir tasvir de Hypnerotomachia des Poliphilo'da gr
lr. (Bkz. Linda Fierz-David, Der Liebestraum des Poliphilo [Poliphilo'nun Ak
D], s. 205 vd.)
1 8. Bkz. Emma Jung, Ein Beitrag zum Problem Animus (Animus Sorununa Bir
Katk).

Y E N I D E N D O G U Z E R I N E 1 57

ma etrafn aalk kiilerle doldurur, animus ise baya dncelere


kanar.
Bir baka yapsal deiim, ancak byk bir saknganlkla yorum
da bulunabileceim baz ender gzlemlerle ilgilidir. Burada da cinnet
durumu sz konusudur ama cinnet, en doru "ata ruhu" -stelik de
belirli bir atann ruhu- szcyle tanmlanabilecek bir eyden kay
naklanr. Bu vakalarda lm kiilerle dikkat ekici bir zdeleme
grlr. ( zdeleme belirtileri elbette ancak "ata"nn lmnden
sonra ortaya kar.) Bu tr olaslklara dikkatimi eken ilk kii, da
nk ama dahiyane kitab L 'Heredo ile Leon Daudet oldu. Daudet'ye
gre, kiilik yapsnda atalara ait unsurlar vardr ve bunlar herhangi
bir koulda aniden aa kabilirler. O zaman birey kendini bir atas
nn rolnde buluverir. lkel toplumlarda atann ok nemli bir rol oy
nadn biliyoruz. Atalarn ruhlarnn yeni doan ocuklara getii
varsaynakla kalnmaz, ocuklara atalarn isimleri verilerek atalar o
cuklara aktarlmaya allr. Ayn ekilde, ilkel insan kendini de -rit
lerle- atasna dntrmeye alr. Bu noktada Avustralya'daki yar
hayvan, yar insan ata ruhlar olan altjirangamitjnat9 dncesine,
bu ruhlarn ritlerle yeniden canlanmasnn kabilenin yaam iin ta
d byk ilevsel neme dikkat ekmek isterim. Kkenieri ta dev
rine dek uzanan bu dncelerin ne kadar yaygn olduu, baka yer
lerde de grlen ok sayda izlerden anlalabilir. Bu nedenle, dene
yimin bu ilkbiimleri, bugn bile ata ruhlaryla zdeleme biimin
de tekrarlanyor olabilir, ki bu tr vakalar grdm sanyorum.

Bir grupla zdeleme. Bir grupla zdeleme olarak tanmladm


bir baka dnm deneyimine geelim imdi. Burada bireyin, bir
grup olarak ortak bir dnm yaayan bir dizi insanla zdelemesi
sz konusudur. Bu zel psikolojik durumun, izleyiciler nnde ger
ekleen, ama kesinlikle bir grup kimliine dayannayp byle bir e
ye yol amas da gerekmeyen bir dnm ritine katlrula kartrl
mamas gerekir. Dnm kendinde deil de, bir grup iinde yaa
mak ok farkl bir eydir. zel bir ruh haliyle birbirine bal ve zde
olan byke bir insan grubunda yaanan dnm, bireysel dn
mle kyaslanamaz. Bir grubun deneyimi, bireyinkinden ok daha
dk bir bilin dzeyinde gerekleir. nk ok sayda insann bir

1 9. Genel bilgi iin bkz. Levy-Bruhl, La Mythologie primitive (lkel Mitoloji).

D RT ARKETIP 1 58

araya gelmesiyle ve ortak bir ruh halinde birlemesiyle oluan ortak


ruhun, tek tek bireylerin dzeyinin altnda olduu bir gerektir. Eer
grup ok bykse, ortak ruh bir tr hayvan ruhu gibidir. Byk rgt
lerin ahlaknn daima pheli olmasnn nedeni bu olsa gerek. Bir in
san kalabalnn psikolojisinin avannkinin dzeyine inmesi ka
nlmazdr.2o Yani, ortak deneyim denen ey bir grup iinde yaand
nda, bu deneyim nispeten dk bir bilin dzeyinde gerekleir,
grup iindeki deneyimin bireysel deneyime gre ok daha sk gerek
lemesinin nedeni budur. Zaten ulalmas da ok daha kolaydr, n
k birok kiinin birlikteliinden byk bir telkin gc doar. Kala
balk iindeki birey telkine aklnn kurban olur. Herhangi bir e
yin olmas, rnein bir neride bulunulmas, bu neri ne kadar ahlak
d olursa olsun, bireyin de buna katlmas iin yeterlidir. Kitle iin
de insan bir sorumluluk duymad gibi korku da duymaz.
Dolaysyla, grupla zdeleme basit, kolay bir yoldur, ama insa
nn zaten bulunduu durumdan daha derinlere inmez. insanda bir
eyleri deitirir ama deiim kalc deildir, aksine: deneyimi srek
li klmak ve ona inanabiirnek iin kitlenin verdii sarboluun tekrar
tekrar yaannas gerekir. Zira insan artk kitle iinde yer almadn
da, nceki ruh halini yeniden retemeyen bambaka bir insandr. Kit
le iinde, bilind bir kimlikten baka bir ey olmayan participation
mystique (mistik katlm) hkm srer. nsan, rnein tiyatroya gitti
inde, baklar baklarta karlar, herkes herkesin nasl baktna
bakar ve karlkl bir bilind ilikinin ana yakalanr. Bu durum
daha da kuvvetlendiinde, insan adeta zdeliin genel akntsna ka
plr. Bu duygu gzel olabilir - on binlerce koyunun iinde bir koyun.
Hele hele bu kalabaln byk, harika bir birlik olduunu dn
yorsam, o zaman bir kahramamn ben, grupla birlikte ycelen. Daha
sonra kendime geldiimde, admn u u olduunu, falanca sokaktaki
filanca evin nc katnda oturduumu ve aslna baklrsa btn bu
h ikayenin ho olduunu kefederim; umarm yarn da gerekleir de,
ben yine kendimi tm bir ulus gibi hissederim, vatanda XY olmak
tan ok daha iyidir bu. Kiilii daha st dzeye tamann en kolay
yolu bu olduu iin, insan, genellikle vecd iinde ortak dnmler
yaanmasn mmkn klan gruplar oluturmay tercih etmitir. Bilin
cin daha alt ve ilkel dzeyinde yaanan gerilemeli zdeleme, yaam
20. Bkz. Le Bon, Psychologie der Massen (Kitlelerin Psikolojisi).

Y E N I D E N D O G U Z E R I N E 1 59

duygusunun artmasna neden olur, ta anda yar hayvan atalarla


gerilemeli zdelemenin diriitici etkisinin nedeni budur.2
Grupta kanlmaz olan psikolojik gerileme, ksmen de olsa ritter
le, yani kutsal eylem ve olaylan grup aktivitelerinin odak noktas ha
line getirerek, grubun bilind bir gdsellie dnmesini engelle
yen klt trenlerle nlenir. B ireyin ilgi ve dikkatini gerektiren ritel
ler, grup iinde de nispeten znel bir deneyim yaanmasn ve bir l
de bilinli kalnmasn salar. Fakat simgecilii araclyla bilin
dn ifade eden bir merkezle balant yoksa, kitle ruhunun hipnotiz
ma etkisi yapmas ve kiileri etki altna almas kanlmazdr. Bu ne
denle, psiik epidemilerin kuluka yeri kitlelerdir,22 bunun klasik r
nei Almanya'da yaanan olaylardr.
Kitle psikolojisinin bu hayli olumsuz deerlendirmesine, bireyi
soylu amalara yneiten coku ya da dayanma gibi olumlu dene
yimler de yaand sylenerek itiraz edilebilir. Bu gerekler yadsna
maz elbette. Topluluk insana, yalnzken kolayca yitirebilecei bir ce
saret, metanet ve asalet verebilir. inde, insanlar arasnda bir insan
olduu ansn canlandrabilir. Fakat bu ona, bir birey olarak sahip
olamayaca zellikler atfedilmesini engellemez. Hak etmedii bu
armaanlar insana bata byk bir ltuf gibi gelse de, uzun vadede
bunlarn bir kayba dnmesi tehlikesi vardr, nk insan doasnda
armaanlar doal saymak gibi bir zaaf vardr; sknt annda bizzat
aba gstermek yerine, bunlar zerinde hak iddia eder. Her eyi dev
letten bekleme eilimi maalesef bunun en belirgin meidir, oysa en
nihayetinde devlet de bu talepkar bireylerden oluur. Bu eilimin do
al sonucu, her bir bireyin toplumu kleletirdii, toplumun ise bir
diktatr, bir kle sahibi tarafndan temsil edildii komnizmdir. Ko
mnist toplum dzenine sahip tm ilkel kabilelerio banda da snr
sz gte bir reis vardr. Komnist devlet, yurttalarn deil, yalnzca
serflerin olduu mutlak bir monariden baka bir ey deildir.

2 1 . Yar hayvan atalar altjirangamitijana'dr. Bkz. Avustralya kabilelerinin rit


leri: Spencer ve Gillen, The Northern Tribes of Central Australia (Orta Avustral
ya'nn Kuzey Kabileleri), aynca bkz. Levy-Bruhl, 1 . c.
22. H. G. Wells'in fantastik bir yksnn (D nyalar Sava) kinci Dnya Sa
va'ndan ksa bir sre nce New York'ta radyoda piyesinin yaymlanmasndan son
ra kan korkun panii anmsyorum, ayn panik daha sonra Quito'da da yaand.

D RT A R K E T I P 1 60

Bir klt kahramanyla zdeleme. nemli bir dnm deneyimi


de, kutsal ritelle dnen tanr ya da kahramanla zdelemedir. Bir
ok klt ayininin amac bu zdelemeyi gerekletirmektir. Bunun
en bilinen rnei, Apuleius'un Metamorfozlar'dr; salik, Helios ola
rak seilir, palmiye tac giydirilip mistik mantoya sarldktan sonra
kalabalk ona hrmetlerini sunar. Cemiyetin telkini onun tanryla z
delemesini salar. Cemiyetin bu srece katlm yle de gerekle
ebilir: sillik ilahlatrlmayp kutsal eylem ezberden okunur, sonra,
uzun bir srete, ayine katlan kiilerde psiik deiimler grlmeye
balanr. Buna bir rnek de Osiris kltdr. Balangta tanrnn d
nmne yalnzca Firavun katlyordu, nk yalnzca onun "bir
Osiris"i vard, daha sonra imparatorluun soylularnn da birer Osi
ris'i oldu; Hristiyanlkta herkesin lmsz bir ruha ve Tanr'dan pay
sahibi olmasyla bu geliim dorua ulat; hatta daha da ileri gidildi,
dsal Tanr ya da sa zamanla her bireyin kendi isel sa'sna dn
t, fakat birok kiinin iinde olmasna ramen, tek ve ayn olmay
srdrd; bu gerek, totem psikolojisinde ok nceden sezilmiti: to
tem hayvannn ok sayda rnei ldrlp totem yemeinde yenir,
fakat yenen, hep o ayn totem hayvandr; nitekim, tek bir ocuk sa
ya da tek bir Noel Baba vardr.
Birey, gizlemlerde tanrnn yazgsn payiaarak dolayl bir dn
m geirir. Hristiyanlkta dnm, daha nce yaanm ya da anla
tlm olanlarn paylalmas nedeniyle dolayl bir deneyimdir. Bunun
bir biimi dromenon*, dieri de ezberden okuma, "Sz" ya da "Mj
de" dir. lki, Katolik Kilisesi'nin gelitirdii zengin riteller iin ka
rakteristiktir, dieri ise Protestanlktaki "Sz'n Mjdesi" dir.

Byl ilemler. Bir baka dnm biimine, srf bu amala uygu


lanan bir ritle ulalr. Dnm deneyimini rite katlma yoluyla ya
amak yerine, rit dnmn gereklemesi iin zellikle kullanlr.
Bylece rit, insann uygulad bir tr teknie dnr. rnein, bir
adam hastadr, bunun iin de "yenilenmesi" gerekmektedir. "Bana
gelmesi" gereken ey yenilenmedir, bunun iin de hasta, yatann
baucundaki duvarda alan bir delikten geirilir, bylece yeniden
domu olur; ya da hastaya baka bir isim verilir, bu sayede yeni bir

* [Yun.] Aristoteles'in Poetika'sndan kaynaklanan, "yaplp edilen" anlamna


gelen, "drama" szcyle kkte szck. (.n.)

Y E N I D E N D O G U ZERI N E 1 61

ruhu olur ve demonlar onu artk tanyamazlar; ya da mecazi bir lm


den gemek zorundadr; ya da, ne grotesktir ki, deriden yaplm bir
inein iinden geirilir, yani inek onu nden yutup arkadan karm
gibi olur; ya da bir ykanma riteli ya da vaftiz banyosu yaplr ve ye
ni bir kiilie ve farkl bir metafizik yazgya sahip yar tanrsal bir
varla dnr.

Teknik dnm. Byl rit uygulanmasndan baka, ritin doasn


da olan inayetin yan sra hedefe de ulamak iin kiinin de aba gs
termesini gerektiren zel teknikler vardr. Bu dnm deneyimi bel
li teknklerle gerekleir. Douda yoga, batda exercitia spiritualia
(zihinsel egzersizler) diye bilinen egzersizler de bu kapsama girer. Bu
tr egzersizlerde, az ok belirli reetelere dayanan ve belirli bir psiik
etkiyi amalayan bir teknik uygulanr. Bu hem dounun yogas hem
de batdaki yntemler iin geerlidir.23 Yani bunlar, kelimenin tam
anlamyla birer teknik olup ilk doal dnm srelerinden geliti
rilmilerdir. Balangta, henz herhangi bir tarihi rnek yokken, do
al ya da kendiliinden olan dnmler yaanyordu, dnm
amal tekniklerde ite bu olaylar dizisinden yararlanlmtr. Bu tr
yntemlerin nasl ortaya ktn bir masalla anlatmak istiyorum:
Bir zamanlar tuhaf bir yal adam vard. Kyterin grltsnden
kap snd bir maarada yayordu. Byc olarak nam sald
iin, ondan by sanatn renmeyi mit eden rencileri vard.
Ama onun aklnda hi byle eyler yoktu. Tek istei, bilmedii ama
srekli gerekletiinden emin olduu eyin ne olduunu renmek
ti. zerinde dnlmesi mmkn olmayan eyin zerinde uzun bir
sre dndkten soma, iinde bulunduu kt durumdan kurtulmak
iin areyi, eline bir para krmz tebeir alp maarasnn duvarlar
na trl trl ekiller izmekte buldu. Amac, bilmedii eyin neye
benzediini bulmakt. Birok denemeden sonra aklna bir daire iz
mek geldi. "Bu doru," diye hissetti, "imdi iine bir de drtgen iz
meli", ve bylesi ok daha iyiydi. renciler merak iindeydi ama
tek bildikleri yal adama bir haller olduuydu; ne yaptn ren
mek iin yanp tutuuyorlard. Ona, " eride ne yapyorsun?" diye
sordular. Ama yal adam yant vermedi. Soma duvardaki ekilleri

23. Bkz. Jung, Zur Psychologie stlicher Meditation (Dou meditasyonunun


psikolojisi zerine).

D RT ARKETIP 1 62

kefettiler ve " te bu ! " dediler, ve bunlar taklit ettiler. Fakat byle


yapmakla, farkna varmadan tm sreci tersine evirdiler: sonucu ba
a alarak bu sonuca yol aan sreci batan balatnay umdular. O za
manlar byle olmutu ite ve bugn de hala yle oluyor.

Doal dnm. Teknik dnm srelerinin yan sra doal dn


mler de olduunu belirtmitim. Yeniden doula ilgili tm fikirle
rin temelinde doal dnm vardr. Doann isteidir lm ve yeni
den dou. Eski simyac Demokritos yle der: "Doa doayla enle
nir, doa doay kucaklar, doa doaya hkmeder."24 stesek de iste
mesek de, bilsek de bilmesek de doal dnmlerden geeriz.
nemli ruhsal etkiler yaratan bu sreler, duyarl bir insan, ona by
le neler olduunu sormaya sevkedebilir. Bu tr bir insan masalmz
daki yal adam gibi mandalalar izecek, onlarn koruyucu dairesine
girecek ve kendinin setii bir snak olduunu sand hapishane
nin verdii aknlk ve skntyla tanr benzeri bir varla dnecek
tir. Mandalalar doum yerleri, daha dorusu doum kaplar, bir
Buddha'nn yaam bulduu lotus iekleridir. Yogi, lotus pozisyo
nunda oturarak, lmsz bir varla dntn grr.
Doal dnm sreleri kendilerini zellikle de dlerde gste
rirler. Bireyleme sreciyle ilgili bir dizi d simgesini bir baka yer
de sundum.zs Bunlarn tamam yeniden dou simgelerini ieren d
lerdi ve isel dnm ve bir baka varlkta yeniden douun uzun
sreleriyle ilgiliydi. O "dier varlk", iimizdeki teki kii, gnl
dostumuz olarak tandmz daha geni, daha byk kiiliktir. Bu ne
denle, gnl dostu ve yoldamzn bir ritelde tasvir edilmesinin bi
ze teselli veren bir yan vardr, nitekim Mithra ile gne tanrs arasn
daki dostluk ilikisi buna bir rnektir. Byle bir iliki bilimsel zihin
iin bir srdr, nk bu tr eylere duygusuzca bakar. Fakat eer duy
guyu dikkate alsayd, dostun, antlarda tasvir edildii zere, gne
tanrsnn gne arabasna bindirdii kii olduunu kefederdi. ki er
kek arasndaki dostluun bu tasviri, isel bir gerein da yansma
sdr; doann bizi dntrmek istedii gnl dostumuzla ilikimi

24. Berthelot, Calleetion des anciens alchimistes grecs (Antik Yunan simyac
lar koleksiyonu) Il, I, 3, s. 43 (45).
25. Eranos Jahrbuch 1 935. Geniletilmi ve gzden geirilmi versiyonu
Psychologie und Alchemie (Psikoloji ve S imya) iinde.

Y E N I D E N D O <:i U Z E R I N E 1 63

zin aa vurulmasndan baka bir ey deildir; doann bizi dn


trmek istedii teki, ayn zamanda biziz, ama yine de ona tmyle
ulaamayz. nsan, biri lml, dieri lmsz olduu bir Dioskuros
iftidir, bu ikisi hep bir aradadrlar ama asla bir btn olmazlar. D
nm srelerinin amac bu ikisini birbirine yaklatrmaktr, fakat
bilin buna kar direnir, nk teki yabanc ve tekinsiz gelir, nk
kendi evimizin tek efendisi olmadmz fikrine bir trl alamyo
ruzdur. Daima yalnzca Ben olmay tercih ederiz. Oysa iimizdeki
dost ya da dmanla kar karya gelmiizdir ve onun dost mu d
man m olduu bize baldr.
nsann kendi sesini duymas iin deli olmas gerekmez. Aksine,
en basit, en doal eydir bu. rnein, insan kendine bir soru sordu
unda, yantn "o" verebilir. O zaman tartma tpk normal bir soh
bette olduu gibi devam eder. Buna "arm srdrme" ya da "ken
di kendine konuma" ya da konuma partnerini aliquem alium inter
nu, "ite olan bir tr teki" diye niteleyen eski simyaclarn kastettii
anlamda "meditasyon"26 denebilir. Ruh dostuyla gerekletirilen bu
diyalog biimine lgnatius'un Exercitia spiritualia ynteminde bile
yer verilmitir,27 fakat yalnzca meditasyon yapan kiinin konumas,
i konumann ise dikkate alnmamas gibi bir kstlama getirilmitir.
konuma, insann kendinden kaynakland dnld iin red
dedilir, ki bu anlay gnmze dek sregelmitir. Bu, artk ahlaki
metafizik bir nyarg olmaktan kmtr ama daha beteri olmu, en
telektel bir nyargya dnmtr. "Ses", ayar bozulmu bir saat
gibi anlamszca ve amaszca ileyen aptal bir arm zinciri ilan
edilmitir. Ya da yle denir: "Bunlar sadece benim dncelerim",
oysa daha yakndan incelendiinde, bu dncelerin insann dikkate
almad ya da bilinli olarak dnmedii, hatta hi dnmedii
dnceler olduu anlalr; sanki Ben'in gzne ilien her psiik ey
Ben'e aitmi gibi ! Bu kibrin faydal taraf, bilincin stnl koruna
rak, bilindnda zlmesinin engellenmesidir. Fakat eer bilind
, baz anlamsz dnceleri bir sapiant haline getirmeye ya da insa
nn kesinlikle sorumluluunu stlenmek istemedii baka semptom-

26. Rulandus, Lexicon alchemiae (Simya Lgat), s. 327, bkz. meditatio.


27. Jzquierdus, Praxis Exercitiorum spiritualium (s. 10): Colloquium aliud non
est, quamfamiliariter loqui cum Christo Domino, vs. (Diyalog, sa Efendimizle sa
mimi bir biimde konumaktan baka bir ey deildir.)

DRT ARKETI P 1 64

lar yaratmaya karar verirse, bilin acnas bir biimde ker.


ses hakkndaki dncemiz iki u arasnda gidip gelir: ya tam
bir samalk olduunu dnrz ya da Tanr'nn sesi. kisinin arasn
da bir ey olabilecei kimsenin aklna gelmez. Ben nasl tekynly
se, "teki" de kendince yle olsa gerektir. Bu ikisinin atmasndan
gereklik ve anlam kabilir, ama bunun iin Ben'in tekine adil dav
ranp onun da bir kiilii olduunu teslim ve kabul etmeye raz olma
s gerekir. Geri ruh hastasnn sesleri gibi onun da eo ipso bir kiili
i vardr, ama gerek bir diyalog kurulabilmesi iin, Ben'in konuma
partnerinin varln kabul etmesi gerekir. Bu herkesten beklenemez
elbette, ne de olsa herkes Exercitia spiritualia'ya uygun deildir. Yal
nzca bir tarafn konutuu bir sohbet olamaz elbette; rnein Geor
ge Sand ruh dostuyla sohbetini28 byle yrtmtr; otuz sayfa bo
yunca yalnzca o konuur, tekini de duymay bouna beklersiniz.
Exercitia diyalounu, modem kukucunun inanmad sessiz bir ina
yet izler belki de. Fakat sa yakanlara gnahkar bir insann szleriy
le yant verseydi ne olurdu acaba? Korkun bir kuku uurumu al
maz myd o zaman? Korkmayacamz bir lgnlk olur muydu?
Dolaysyla, tanr imgelerinin susmasnn, Ben-bilincinin arm
srdrmek yerine, kendi stnlne inanmasnn daha iyi olduunu
aniayabiliyor insan. sel dostun neden bu kadar sk dman olarak
grld, ve neden bu kadar uzakta olduunu, sesinin neden bu ka
dar hafif ktn aniayabiliyor insan. Her kim "Ona yaknsa, yakn
dr atee".29
" yle bir Ta se ki kendine, onun sayesinde krallarn talarna
sayg gsterilsin ve hekimler hastalarna ifa versin, nk o atee
yakn,"30 diyen simyac bu szleri sylerken benzer eyler dn
yordu belki de. Simyaclar iteki bir olay dtaki bir biime yanstr
lar, bu nedenle isel dost onlara "Ta" biiminde grnr; Tractatus
aureus'ta yle denir Ta iin: "Anlayn, ey bilgelerin oullar, Ta'n
size ne haykrdn: Sen beni koru, ben de seni koruyaym, sana yar
dm edebilmem iin Benim olan bana ver."3 Bir skolastiki bununla
28. Muhtemelen: Entretiens joumaliers avec le tres docte et tres habile docteur Piffoel, vs. (Pek alim ve pek bilgin Doktor Piffoel ile syleiler, vs.).
29. Neutestamentliche Apokyrphen (Yeni Ahit Apokrifalan), s. 35
30. Rosarium philosophorum iinde bir sahte Aristoteles alnts, 1 550, fo!. Q.
3 1 . Largi vis mihi meum (Benim olan bana vermek istiyorsun) yaygn okuma
biimidir ve Ars Chemica nn 1 566 tarihli ilk basksnda Septem tractatus seu capi'

Y E N I D E N D O G U Z E R I N E 1 65

ilgili yle der32: "Gerei arayan kii, Ta ile Filozofun ayn anda
bir azdan konutuunu duyar." Filozof Hermes'tir, Ta ise Romal
larn Hermes'i olan Mercurius'la zdetir.33 En eski alardan beri
Mercurius simyaclarn mridi ve ruh taycsdr, onlar amalarna
ulatran dostu ve danmandr.34 O, tanquam praeceptor intermedi
us inter lapidem et discipulum35dur. Fakat dost, kimilerinin karsna
sa ya da Hzr, grnen ya da grnmeyen bir guru olarak da kabi
lir. Dost, herhangi bir toplumsal ya da kiisel liderin ahsnda da g
rnebilir. Bu durumda diyalog kesinlikle tek tarafldr. sel bir ikili
sohbet gereklemez, yant tekinin eylemi, yani dsal bir olaydr.
Simyaclar bunu kimyasal maddenin dnmnde gryorlard. Ya
ni onlar aradklar dnm darda, maddede buluyorlard ve mad
denin dnm onlara yle haykryordu: "Dnm benim" , fakat
bazlar unu bilecek kadar zekiydi: "Bu benim dnmro ama ki
isel bir dnm deil, iimdeki lrolnn lmsze dnt,
benim lml kabuurndan kutulup kendi yaamna doduu, gne
arabasna binip belki beni de yanna ald bir dnm. "36

tula Hermetis trismegisti, aurei bal altnda, ayrca Theatr. chem., 1 6 1 3 , IV iin
de, ve Manget, Bibliotheca chemica curiosa I, 400 vd. iindedir. Rosarium philo
sophorum, 1 550, fo!. E IV iinde bir baka okuma biimi yer alr: Largie mihi ius
me um ut te adiu vem (Sana yardm etmem iin hakkm olan bana ver). Bu, Rosari
um'un, yorumla ilgili olan, ama sim ya aklamalar iin nem tayan keyfiliklerin
den biridir.
32. Manget, 1 . c., s. 430 b.
33. Ayrntl bilgi Psychologie und Alchemie, paragr. 84 vd. ve Der Geist Mer
curius (Ruh Mercurius), paragr. 278 vd. ve 289 iinde.
34. Bkz. Astrampsykos'un gzel duas: 'EA.ttc J.LOt, KUptE ' EPJ.LT\, dua yle sona
erer: "Ben senim, sen de bensin". Rietzenstein, Poimandres, s. 2 1 .
35. Manget, 1 . c.: "Ta ile renci arasnda araclk eden retmendir."
36. Ta ve Ta'n dnm homo philosophicus'un, yani kinci Adem'in (Artis
auriferae I, s. 1 85 vd. iinde: Aurora consurgens, quae dicitur Aurea hora) insan
ruhu olarak (Berthelot, La Chimie au moyen age, III, 50 iinde: Krates'in Kitab),
insann altnda ve stnde bir varlk olarak (Hic /ap is est subus te, quantum ad obe
dientiam: supra te, quo ad dominium: ergo a te, quantum ad scientam: circa te, qu
antum ad aequales [Bu ta senin altnda, sanki itaat iin: senin zerinde, sanki hk
metmek iin: bu nedenle senden, sanki bilgi iin: senin etrafnda, sanki senin gibi
ler iin], Art. aurif. I iinde: Rosinus ad Sarratantam, s. 3 10), yaam olarak (sangu
is est anima, et anima est vita, et vita lapis noster est [kan ruhtur, ruh ise yaamdr
ve yaam bizim Tamzdr], Art. aurif. I iinde: Tractatus Aristotelis, s. 347, yine
Art. aurif. I iinde: Rachaidibifragmentum, s. 398 ve 401), Bakire Meryem olarak
(Art. aurif. I iinde: D e arte chimica, s. 587), insann kendisi olarak (tu es eius mi-

DRT ARKET I P 1 66

Bu ok eski bir dncedir. Yukar Msr'da, Assuan civarnday


ken, Eski Msr'dan kalma bir mezar ziyaret etmitim, mezar ksa s
re nce almt. Giri kapsnn arkasnda, sazlardan rl kk bir
sepetin iinde, yeni domu bir bebein paavralara sarl kurumu
cesedi duruyordu. Belli ki, iilerden birinin kars len bebeini soy
lu kiinin mezarna alelacele brakvermiti; bylece soylu kii yeni
bir balang iin gne kayna bindiinde, bebei de onun selame
tinden payn alacakt, nk tanrsal ltfun ulaabilecei bir yerde
gmlyd.

3.

D N M S R E C i N i C A N L A N D I R A N
B R S MGE D i Z S R N E

rnek olarak, slam mistisizminde nemli bir rol oynayan bir kiiyi,
"Yeillenen" Hzr' setim. Hzr, Kur'an'n, yeniden dou gizemini
anlatan, "Maara" adndaki 1 8 . Sfire'sinde* karmza kar. Maara
yeniden douun gerekletii yer, insann kulukaya yatp yenilen
mek zere kapatld gizli bir oyuktur. Kur'an'da buras yle anlat
lr: "Gnei gryorsun ya, doduu vakit maaralarndan saa mey
leder, batt vakit de onlar sol tarafa makaslar. Onlar (Yedi Uyurlar)
maarann geni bir yerindedir."37** Ortadaki "geni yer", mcevherin
bulunduu, kuluka ya da kurban riti ya da dnmn gerekletii
merkezdir. Bu simgeeiliin en gzel rnekleri, Mithra kltnn su
naklarnda38 ve dnm cevherini39 daima gne ve ay arasnda gsne ra .. et de te extrahitur ... et in te inseparabiliter manet [sen onun mineralisin ...
o senden ekilip alnr ... ve senin iinde blnemez bir biimde kalr], Art. aurif. I
iinde: Rosinus ad Sanatantam, s. 3 1 1) dirilii olarak tasvir edilir.
* Kehf (Maara) Suresi. (.n.)
** Jung, Kur'an alntlar iin L. Ullmann'n 1 857 tarihli evirisinden yararlan
m. Ben bu alntlar, ikinci dilden eviri olaca iin, Almancadan Trkeye evir
medim, Elmall Harndi Yazr'n Kur'an evirisini kullandm. (.n.)
37. s. 241 .
38. Cumont, Textes et monuments figures relatifs aux mysteres de Mithra II
(Mithra gizlemleriyle ilgili metin ve antlar).
39. Bunun iin zellikle bkz. Zosimos'un dndeki ta vizyonu: "Bir nesne !a
yordu, her taraf beyazd ve olgun bir gzellikle parlyordu ve zerinde [mesoura
nisrna heliou] 'Gn ortasnda gnein konumu' yazyordu." (Jung, Einige Berner
kungen zu den Visionen des Zosirnos (Zosimos'un Vizyonlar zerine Baz Notlar),
s. 23 (ve Die Visionen des Zosirnos [Zosimos'un Vizyonlan], paragr. 86).
.

Y E N I D E N D O G U Z E R I N E 1 67

teren simya resimlerinde grlr. armha gerilme tasvirleri de genel


likle bu tarzdadr. Ayn simgeeilik Navaholarn dnm (yani ifa)
trenlerinde de vardr.40 Yedi kiinin, yaamlarnn lmszle va
ran bir boyutta uzayacandan bihaber yatt maara ite byle bir or
ta yer ya da dnm yeridir. 309 yl uyuduktan sonra uyanmlardr.
Bq efsanenin anlam udur: Her kim maaraya, yani herkesin
kendi iinde tad maaraya ya da bilincin dndaki karanla gi
rerse, kendini nce bilind bir dnm srecinin iinde bulur. Bi
lindna girmesi, bilinci ile bilindnn ierikleri arasnda bir ba
kurmasn salar. Bunun sonucunda, kiiliinde olumlu ya da olum
suz anlamda kkten bir deiim olabilir. Dnm genellikle, yaam
sresinin uzamas ya da lmszle adaylk olarak yorumlanr. Bi
rinci yorum birok simyacda, zellikle de Paracelsus'ta (De vita lon
ga4 adl eserinde), ikincisi ise klasik Eleusis Gizlemleri'nde grlr.
Uyurlar'n yedi kii olmas, onlarn kutsallna,42 uykuda dn
m geiren ve ebedi genlie kavuan tanrlar olduklarna43 iaret
eder. Efsanenin bir gizlem efsanesi olduunu bu sayede anlarz. Bu
rada anlatlan esrarl kiilerin yazgs dinleyiciyi derinden etkiler,
nk efsane onun bilindndaki benzer sreleri ifade ederek bun40. Matthews, The Mountain Chant (Da arks), ve Stevenson, Ceremonial of
Dailjis (Dailjilerin Trenleri).
4 1 . Bu eserde ima edilen gizli reti Paraeelsus als geistige Erscheinung (Ruh
sal bir olgu olarak Paracelsus) adl yazmda anlatlmaktadr (paragr. 170 vd.).
42. Efsanenin farkl versiyonlarnda delikanllarn says bazen yedi, bazen de
sekizdir. Kur'an'a gre sekizincisi bir kpektir. Kur a n 'da (18. Sfire'de baka versi
yaniardan da sz edilir: "(Kimileri): ' tr. Drdncleri kpekleridir,' diyecekler;
(kimileri de): 'Betir, altnclar kpekleridir,' diyecekler ( ... ) (Bir ksm da): 'Yedi
dir, sekizincileri kpekleridir,' diyecekler." (Ullmann, s. 242). Buna gre, aralarn
da mutlaka bir kpek vardr. Buradaki mesele, saynn yedi ya da sekiz mi (yoksa
ya da drt m) olduundan bir trl emin olunamamasdr; bu konuyu Psikoloji ve
Simya'da (paragr. 200 vd.) ele aldm. Saynn yedi ila sekiz olmas durumunda, k
pekten, fino kpeinden dnt bilinen Mephisto ortaya kar. ila drt ara
sndaysa, drdncs eytan ya da dii, daha st dzeyde Mater Dei' dir (bunun iin
bkz. Psikoloji ve Din de (paragr. 1 24 vd.) yazdklarm. Buradaki belirsizlik, Msr
Dokuzlar'ndaki (paul = "company of the gods"; bkz. Budge, The Gods ofthe Egyp
tians I, s. 88) gibi olsa gerek. 250 civarnda Decius'un Hristiyanlar kovuturmas
na atfta bulunan efsane, Aziz Yuhanna'nn da "uyuduu" ve lmedii Efes'te ger
ekleir. Yedi Uyurlar mparator II. Theodosius dneminde (480-450) uyanmlar
d. Yani hemen hemen iki yz yl uyumulard.
43. Bu Yediler, yedi eski gezegen tanrs. Ayrca bkz. Bousset, Hauptprobleme
der Gnosis (Gnosis'in Ana Sorunlar), s. 23. vd.
'

'

D RT ARKETIP 1 6 8

larn bilinle yeniden btnlemesini salar. lk bataki duruma d


nlmesi, genliin tazeliine yeniden kavuulduu anlamna gelir.
Kur'an'daki Yedi Uyurlar hikayesini, grnte bununla alakas
olmayan ahlaki dnceler izler. Fakat bu alakaszlk yanltcdr,
gerekte bu aydnlatc bilgiler, yeniden doamadklan iin ahlak ku
rallarna, yani yasaya ballkla yetinmek zorunda olanlarn gereksin
dii malzemedir. Kurallara uygun davrann ruhsal dnmn yeri
ne getiine sk sk rastlanr.44 Bu ahlaki dnceleri, Musa ve hiz
metisi Yeua ben Nun'un yks izler:
"Bir vakit Musa gen hizmetisine demiti ki: 'ki denizin birletii yere
varncaya kadar durmayacam, yahut senelerce gideceim.' Bunun zerine
ikisi de denizin birletii yere vardklarnda balklarn unuttular. O zaman
balk denizde bir delie doru yolunu tutmutu. Bu ekilde getikleri zaman
gen hizmetisine: 'Getir kuluk yemeimizi; gerekten biz bu yolculuu
muzda yorulduk,' dedi. Gen: 'Grdn m,' dedi, 'kayaya sndmz vakit
dorusu ben bal unuttum; onu hatriamam muhakkak eytan unutturdu. O
alacak bir ekilde denizdeki yolunu tutmutur.' Musa da dedi ki: 'te ara
dmz oydu! ' Bunun zerine izlerini takip ederek gerisin geriye dndler;
derken kullarmzdan bir kul buldular ki, Biz ona katmzdan bir rahmet ver
mi ve tarafmzdan bir ilim retmitik. Musa ona: 'Sana retilen ilimden
bana da retmen artyla sana tabi olabilir miyim?' dedi. 0: 'Dorusu sen
benimle beraber olmaya sabredemezsin. Havsalann almad eye nasl sab
redeceksin!' dedi. Musa: 'inallah beni sabrl bulacaksn, senin hibir iine
kar gelmem,' dedi. 0: 'O halde eer bana uyacaksan, bana hibir ey hak
knda soru sorma, ta ki ben sana ondan sz ancaya kadar.' Bunun zerine
ikisi beraber gittiler; nihayet gemiye bindiklerinde tuttu gemiyi yaralad.
Musa: 'A, iindekileri bomak iin mi yaraladn onu? Dorusu kt bir ey
yaptn! ' dedi. 0: 'Demedim mi ki sen benimle beraber olmaya sabredemez
sin,' dedi. Musa: 'Unuttuum eyle beni sulama ve bu iimden dolay bana
glk karma!' dedi. Yine gittiler, nihayet bir olana rastgeldiler; tuttu onu

44. "Tann ocuklar"nn, yani yeniden doanlarn zgrl ile yasaya itaat
meselesi Paulus'un mektuplarnda ayrntlaryla ele alnmtr. Burada, daha stn
ya da daha dk bir bilin geliimiyle birbirinden ayrlan nispeten farkl iki insan
snf kadar, tek bir bireydeki daha stn ve daha dk insan da sz konusudur.
"Sarkikos" (dnyevi insan) ebediyen yasaya tabi kalr, zgrle yeniden douu
yalnzca "pneumatikos" (ruhsal insan) baarabilir. Bu durum, kilisenin, mutlak ita
atkarlk talebi ve yasadan bamsz olma iddiasyla ilgili zmsz paradoks u yan
str. Nitekim, Kur'an'daki hikaye "pneumatikos"a hitaben anlatlr ve dinieyecek
kula olanlara yeniden douu mjdeler. Fakat "sarkikos" gibi gnl kula olma
yanlar, Allah'n iradesine kr krne boyun emekle yetinecek ve doru yola yn
lendirileceklerdir.

YE N I D E N D O G U Z E R I N E 1 69
ldrverdi. Musa: 'Bir can karl olmakszn masum bir cana m kydn?
Dorusu ok kt bir ey yaptn! ' dedi. 'Dorusu sen benimle asla sabrede
mezsin demedim mi sana?' dedi. Musa: 'Eer bundan sonra sana bir ey so
rarsam, artk benimle arkadalk etme! Dorusu tarafndan beyan edilecek
son zre erdin.' B unun zerine yine gittiler. Nihayet bir ky halkna varnca
onlardan yemek istediler. Ancak onlar, kendilerini misafir etmekten kand
lar. Derken orada yklmak zere olan bir duvar buldular, tutup onu dorult
tu. Musa: 'steseydin bunun karlnda mutlaka bir cret alrdn,' dedi. O:
'te bu seninle benim ayrlmamz olacak! imdi sana o sabredemediin ey
lerin i yzn haber vereyim. nce gemi, denizde alan birtakm zavall
larnd Ben onu kusurlu hale getirmek istedim; nk telerinde btn sa
lam gemileri gaspedip alan bir hkmdar vard. Olana gelince, anne babas
mrnin kimselerdi. Onun bunlar azgnlk ve kfr ile sarmasndan korktuk.
istedik ki, Rableri onun yerine kendilerine temizlike daha hayrl ve merha
met bakmndan daha yaknn versin. Gelelim duvara; o, ehirde iki yetim
olannd, altnda onlar iin saklanm bir define vard ve babalar iyi bir zat
idi. Onun iin Rabbin onlarn : ginlik ana ermelerini, definelerini kar
malarn diledi. Btn bunlar. Rabbinden bir rahmet olmak zeredir ve ben
hibirini kendi grrole yapmadm. te senin sabredemediin eylerin
aklamas!' dedi.''45*

Bu hikaye, Yedi Uyurlar efsanesinin ve yeniden dou sorununun


daha net ve ayrntl versiyonudur. Musa arayan, aray iinde olan
insandr. Bu yolculukta ona "glge"si, "hizmeti"si ya da "alt" insan
( "pneumatikos" ve "sarkikos" iki bireyde) elik eder. Yeua, Nun'un
oludur. Nun, bir balk addr46 ve Yeua'nn kkeninin derin sularda,
karanlkta, glgeler aleminde olduuna iaret eder. Hayati noktaya
" iki denizin birletii yerde" ulalr. Bu yer, batdaki ve doudaki de
nizin birbirine ok yaklat Svey krfezi olarak yorumlanr. Ba
ka deyile, buras, simgelerle ilgili nszde deindiimiz "orta
yer"dir ama insan ve onun glgesi nemini nce kavrayamamlardr.
nk mtevaz besin kaynan simgeleyen balklarn unutmular
dr. Balk, Yaratan'n karanlk dnyasndan gelen glgenin, bedensel
insann babas Nun'a iaret eder. Balk yeniden canlanm ve yurdu
na, denize geri dnmek iin sepetten dar sramtr, yani baba,
hayvan ata ve yaamn yaratcs, bilinli insandan ayrlr; bunun an
lam, insann igdsel ruhunu kaybetmi olmasdr. Bu sre, nev
roz psikopatolojisinde ok iyi bilinen ve daima bilincin tekynll* Kur'an, Elmall Harndi Yazr evirisi, s. 299-301 . (.n.)
45. Ullmann, s. 246.
46. Bkz. Vollers, Chidher, s. 241 .

D RT ARKETIP 1 70

yle ilgili olan zlme semptomudur. Fakat nevrotik sreler, nor


mal olaylarn abartlmasndan baka bir ey olmad iin, benzer
eylerin normallik yelpazesinde de grlmesine amamak gerekir.
Burada, kiiliin zayflamasyla ilgili blmde anlattm, ilkel insa
nn "ruh kayb" dedii bir olgu, bilimsel ifadeyle, abaissement du ni
veau mental sz konusudur. Musa ve hizmetisi ok gemeden ne ol
duunu anlarlar.
Musa yorgun argn, a bila oturur. nce fizyolojiyle aklanan
bir eksiklik hissetmitir belli ki ! Enerj i (libido) kaybnn en nemli
belirtisi yorgunluktur. Btn bu sre ok tipik bir eyi, hayati nem
tayan bir ann farkna vanlmamas'n anlatr; bu motif birok mitte
karmza kar. Musa, farkna varmadan yaam kaynan bulduu
nu ve yeniden kaybettiini anlar, ki bu dikkate ayan bir sezgi olarak
nitelendirilebilir. Yemeyi dndkleri balk bilindnn bir ierii
dir ve ilkkkenle bir ba kurulmasn salar. Balk, yeniden domu,
yeni bir yaama kavumutur. Yorumlara gre, bunun gereklemesi
nin nedeni, abhayatla temas etmi olmasdr. Balk denize atladn
da, yeniden bilindnn ierii olur, onun dllerinin zellii, tek
gzl ve yarm kafal olmalardr.47
Denizdeki garip bir balktan, "klksz ve derisiz bir balk"tan
simyaclar da sz ederler,48 bu balk, "canl Ta " n, filius philosopho
rum'un* zn temsil eden "yuvarlak unsur"dur. Abhayatn simyada
ki karl aqua permanens' tir.** "Can veren" diye vlen bu suyun
bir zellii de, kat olan her eyi eritmesi, sv olan her eyi de pht
latrmasdr. Kur'an yorumlarnda, baln kaybolduu yerdeki deni
zin sert topraa dnt ve toprakta baln izlerinin hala grle
bildiinden sz edilir.49 Orada oluan adada, orta yerde Hzr oturur.
Mistik bir yoruma gre, Hzr "aa ve yukar denizin ortasnda, nur
dan bir tahtta",so yani yine orta yerde oturur. Hzr'n grnmesi ile
baln kaybolmas arasnda gizli bir ba vardr, sanki balk Hzr'n
ta kendisidir. Yorumlarda, yaam kaynann karanlklarda olduun
dan sz edilmesi,51 bu tahmini dorular niteliktedi r. nk denizin
derinlikleri karanlktr (mare tenebrositatis! ***). Kara l n simyada-

* Felsefe Ta. (.n.); ** hi bitmeyen su (.n.)


*** karanlk deniz (.n.)
47. 1. c., s. 253.
48. Art. aurif. I iinde: Allegoria super Turbam, s. 1 4 1 (Aion, paragr. 195 vd.).
49. Vollers, 1. c . , s. 244.
50. 1. c., s. 260.
5 1 . 1 . c., s. 258.

Y E N I D E N D O G U Z E R I N E 1 71

ki karl, diinin erili iine almasyla gerekleen coniunctio'dan*


sonra oluan nigredo'dur**.s Nigredo'dan, lmsz Kendilik'in sim
gesi olan "Ta" doar ki, ilk grnm "balk gzleri"ne benzetilir.s3
Hzr da Kendilik'i temsil ediyor olabilir. Niteliklerinden yle an
lalyor: bir maarada, yani karanlk bir yerde doduu syleniyor;
lyas gibi daima kendini yenileyen bir "Uzun mrl" o. Tpk Osi
ris gibi zamann sonunda o da paralanyor, hem de Deccal tarafn
dan. Fakat kendini yeniden diriltebiliyor. Yeniden canlanan balk ola
rak yorumlanan kinci Adems4 gibi o da bir danman, kutsal ruh,
"Hzr Karde"tir. Her halkarda Musa onu yksek bilin olarak ka
bul eder ve onun tarafndan eitilmek ister. Bunu, yazgnn ini k
larnda Kendilik'in stn rehberliini Ben-bilincinin nasl alglad
n anlatan o kavranmas g olaylar izler. Dnm yetenei olan sa
lik iin rahatlatc bir hikayedir bu; itaatkar kul iin ise Allah'n kadi
ri mutlaklna kar dil uzatlamayacan gsteren bir uyardr. H
zr yalnzca yce bilgelii deil, bilgelik olmasna ramen insan akl
nn ermeyecei davranlar da temsil eder.
* Kartlarn birlii. (.n.); ** kara, karatmak, metankoli (.n.)
52. Bkz. "Visio Arislei" mitosunun zellikle de Rosarium philosophorum (Art.
aurif. II, s. 246) eitlemesi, buna gre, gne Mercurius'un kuyusunda bou! ur ve
yeil aslan gnei yutar (1 c., s. 3 1 5 ve 366). Ayrca bkz. Psychologie der hertra
gung CAktarmn Psikolojisi), paragr. 467 vd.
53. Beyaz Ta bu ilem esnasnda kabn kenarnda "ark mcevherleri, balk
gzleri gibi" grnr ("tantam oculi piscium"; bkz. Hollandus, Opera mineralia, s.
286; ayrca Lagneus, Theat1: chem. iinde: Harmonica chemica, 1 6 1 3 , v, s. 870).
Gzler nigredo'nun sonunda, alhedo'nun (beyaz, beyazlatmak) banda ortaya kar.
Bir baka benzerlik, karanlk maddede grnen scintillae'dir (ruhun kvlcm). Bu
fkrin kkeni Zekmya 4, 10'a dayanr: "Quis enim despexit dies pmvos? et taetabun
tur, et videhunt lapidem stanneum in manu Zorobabel. Septem isti, Oculi sunt Do
mini, qui discurrunt in universarn te/Tam." (nk kk iler gnn kim hor g
rr? nk akul Zerubbabelin elinde grerek bu yediler sevinecekler; onlar Rab
bin gzleridir; o gzler ki btn yeryznde gezinmektcdirlcr.) (Eirenaeus Oran
dus, Flammel'in hieroglifler zerine yazd eserin nsznde byle der, fol. A 5.)
Yeunun nne koyduum ta, zerinde yed i gz olan tek ta (Zekarya 3, 9). Ye
diler, yedi yldza, simyaclarn yeralt maarasnda tasvir ettikleri gezegen tanria
nna iaret eder (Mylius, Philosophia reformata, s. 1 67). Bunlar, "Hades'te uyuyan
lar" ya da "balanm olanlar"dr (Bethelot, Alch. Grecs, IV, xx, 8, s. 1 8 1). Byle
ce, Yedi Uyurlar efsanesine atfta bulunulmutur.
54. Vollers, 1 . c., s. 254. Muhtemelen burada Hristiyan etkisi vardr. Bkz. ilk
Hristiyanlarn balk yemekleri ve balkla ilgili btn o simgeler. Balk simgecilii
iin bkz. yaknda yaymlanacak eserim: "Beitrage zur Symbolik des Selbst" (Ken
dilik'in Sembolizmine Katklar) (Aion).

D RT ARKET I P 1 72

B yle bir gizlem hikayesini dinleyen kii, aray iindeki Musa'da


ve unutkan Yeua'da kendini bulacak, yk ona, yeniden douun
salad lmszln nasl gerekletiini anlatacaktr. Karakteris
tik olan, dnm geirenin Musa ya da Yeua deil, unutulan balk
olmasdr. Baln kaybolduu yer Hzr'n doum yeridir. lmsz
varlk, gze arpmayan, unutulan, hatta tmyle olaslkd bir ey
den doar. Kahraman doumunda yaygn olarak grlen bu motifin
burada ele alnmasna gerek yok.55 Kitab Mukaddes'i bilenler, "Tan
r hizmetisi"nin tasvir edildii aya 53 , 2 vd. ile drt ncil'de sa'nn
douunun anlatld ykleri anmsayacaklardr. Dnm madde
sinin ya da tanrsnn besleyici zellii birok klt efsanesinde gr
lr: sa ekmektir, Mondamin msrdr, Dionysos araptr vs. Bu sim
gelerin ardnda, bilin asndan bakldnda yalnzca birer benzet
me anlamn tayan, fakat gerek doas gz ard edilen psiik bir
gerek yatmaktadr. Balk simgesi bunu aka gsterir: kendi enerji
sini kendisi retemeyen bilincin yaam aktivitesini srekli bir enerji
akyla salayan bilind ieriklerio "besleyici" etkisidir bu. Dn
m yetisine sahip olan ey, bilincin gze arpmayan, neredeyse g
rnmeyen (yani bilind) kkdr, ki bilin btn gcn buradan
alr. Bilind yabanc, Ben-olmayan gibi hissedildii iin, bilind
nn yabanc bir figrle tasvir edilmesi gayet yerindedir. B ir yandan
hibir nemi yoktur, bir yandan da, bilinte eksik olan o "yuvarlak"
btnl in potentia (potansiyel olarak) iermesi nedeniyle en
nemli eydir. Bu "yuvarlak", bilindnn maarasnda gizlenen o
byk hazinedir56 ve bilin ile bilindnn yce birliini temsil eden
o kiisel varlkta cisim bulmutur. Hiranyagarbha, Purua, Atman ve
mistik Buddha gibi bir varlktr bu. Bunu anlatmak iin setiim
"Kendilik" kavramndan kastm, Ben'le rtmeyen ama Ben'i, b
yk bir dairenin kk daireyi kapsad gibi kapsayan ruhsal bir b-

55. Daha baka rnekler iin bkz. Wandlungen und Symbole der Libido (Libi
donun Dnm ve Simgeleri), kinci Blm. Simyada bulunan ok sayda kant
yerine, u eski msralar alntlyorum: Hic lapis exilis extat, precio quoque vi/is, 1
Spernitur a stultis amatur plus ab edoctis (Bu grnmez tan geri dktr fiyat;
budalalar onu kmser, ama iUimlerce bir o kadar sevilir), Art. aurif. II iinde: Ro
sarium philosophorum, s. 2 1 0. Lapis exilis ile lapsit exillis, Wolfram von Eschen
bach'n kasesi arasnda bir ba olabilir.
56. Bkz. Von den Wurzeln des Bewufltseins (Bilincin Kkenleri) iinde: "Die
Visionen Zosimos" (Zosimos'un Vizyonlar).

Y E N I D E N D O G U Z E R I N E 1 73

tnlk ve merkezdir.
Dnm esnasndaki lmszlk sezgisi bilindnn kendine
zg yapsyla ilgilidir. Zira bilindnn mekand ve zamand bir
yan vardr. Bunun ampirik kant, "telepatik" fenomenlerdir, bunlar,
ar kukucular tarafndan yadsnmaya devam edilse de, sanldn
dan ok daha yaygndrlar.57 Kanmca, lmszlk sezgisinin nedeni,
garip bir zamana ve rnektma yaylma duygusu. Gizlemlerdeki tanr
latrmalarn da ite bu ruhsal fenomenin bir yansmas olduu gr
ndeyim.
Kendilik'in kiilik nitelii zellikle de Hzr efsanesinde aka
grlr. Hele hele Kur'an kkenli olmayan Hzr efsanelerinde dikkat
ekecek ldedir. Vollers'in ska alntlanan almas da etkileyici
rnekler ierir. Kenya seyahatimde katldm safarinin rehberi, Sufi
inancna gre yetitiritmi bir Sornalili idi. Onun iin Hzr "canl" bir
kiiydi; Hzr'la her an karlaabileceim konusunda beni temin etti,
nk ona gre ben m'tu-ya-kitabu,ss "ehli kitap"tm (kitaptan kast
Kur'an'd). Sohbetlerimizden, Kur'an' ondan daha iyi bildiim sonu
cunu karmt (fakat bu ok bir ey ifade etmez). Bu nedenle benim
"islamu" olduumu dnyordu. Bana, Hzr'a sokakta bir adam sfi
retinde rastlayabileceimi ya da Hzr'n geceleri saf beyaz k olarak
ya da -bunu sylerken glmseyerek bir ot kopard- "Yeillenen"in
byle de grlebileceini syledi. Bir zamanlar Hzr ona da teselli
vemi, yardm etmiti: Savatan sonra uzun sre i bulamam, b
yk skntya dmt. Ama bir gece ryasnda, kapnn yannda

parlak beyaz bir k grm, bunun Hzr olduunu anlamt. He


men yerindenfirlam (ryasnda) ve ona byk bir saygyla selam
naleykm demiti ve dileinin artk kabul olacan bilmiti. Gerek

ten de, birka gn sonra Nairob'deki bir tehizat irketi, bir safariye
rehberlik etmesini teklif etmiti.
Bu olay, Hzr'n halk dininde, insann dostu, danman, teselli
ve mjde veren retmeni olarak gnmzde de yaamay srdrd
n gsteriyor. Benim Somalili, Hzr'n dini konumunu maleika

57. Bkz. Rhine, Neuland der See le (Ruhun Yeni lkesi). Burada, eski deneyie
rin bir zeti de yer almaktadr. imdiye dek bu sonulara ciddiye alnabilecek bir
itirazda bulunulmad iin gz ard edilme tehlikesiyle kar karyadrlar.
58. Bu dil, Dou Afrika'nn lingua franca's olan Kisuahili'dir. Bu dilde Arap
adan alnma ok sayda szck vardr. Arapa kitab da bunlardan biridir.

D RT ARKETIP 1 74

kwanza-ya-mungu = Tanr'nn ilk melei, bir tr "mjde melei" , ger


ek bir ange!os, bir ulak olarak tarif etti.

Hzr'm dostluunun nitelii 18. Sre'de anlatlmtr. Metni oldu


u gibi aktaryorum:

"Bir de sana Zulkameyn'den soruyorlar. De ki: 'Size ondan bir hatra


okuyacam.' Biz onun iin yeryznde bir iktidar hazrladk ve ona ulamak
istedii eyden bir sebep verdik. Derken o bir sebebi izledi. Gnein batt
yere vardnda onu, balkl bir kaynakta batyor buldu. Ayrca onun yann
da bir kavim grd. Dedik ki: 'Ey Zulkameyn, ya onlar cezalandrrsn veya
haklarnda bir gzel muamelede bulunursun.' O yle dedi: 'Her kim haksz
lk ederse, onu muhakkak cezalandrnz, sonra Rabbna iade edilir ve O da
onu grlmedik bir azaba eker. Ancak her kim de iman edip iyi bir i yapar
sa, buna da mkafat olarak en gzel akibet vardr ve ona emrimizin kolayn
syleriz. Sonra yine bir sebebi takip etti. Nihayet gnein doduu yere var
dnda, gnein kendilerini ondan koruyacak bir si per yapmadmz bir ka
vim zerine domakta olduunu grd. te byle. Halbuki Biz, onun yann
da nelerin bulunduunu tamamen biliyorduk. Sonra da baka bir sebebi takip
etti. Nihayet iki set arasna vard zaman, nlerinde neredeyse hi sz anla
mayan bir kavim buldu. Onlar: 'Ey Zulkameyn, haberin olsun, Ye'cuc ve
Me'cuc bu yerde fesat karyorlar; bu yzden onlarla bizim aramzda bir set
yapman artyla sana bir vergi desck olur mu?' dediler. Dedi ki: 'Rabbimin
beni iinde bulundurduu iktidar daha hayrldr; haydi siz bana bedenen
yardm edin de sizinle onlarn arasna salam bir engel yapaym. Bana demir
ktleleri getirin!' ki ucu denkletirdii vakit: 'Krkleyin!' dedi. Demiri bir
ate haline getirince: 'Getirin bana zerine erimi bakr dkeyim ! ' dedi. Artk
onu ne aabildiler ne de delebildiler. Zulkameyn: 'Bu Rabbimin bir rahmeti
dir. Rabbimin va'dettii an gelince, onu dmdz edecektir. Rabbimin va'di de
haktr. Ve o gn Biz onlar birbirlerinin iinde dalgalanr bir halde brakver
miizdir, Sura da frlmtr, artk hepsini toplamzdr da toplamzdr.
Ve o gn cehennem katiriere yle bir gsteri gstermiizdir ki ... Onlar ki,
gzleri, Beni hatrlatan ayetlerin karsnda bir rt iindeydi, iitmeye de ta
hamml edemiyorlard."

Kur'an'da nadir olduklar sylenemeyecek tutarszlklar burada


da var. ki boynuzlu anlamna gelen Zulkameyn'e, yani Byk sken
der'e bu ani gei tutarszlk deil de nedir? Dehet verici bu anakro
nizm bir yana (Muhammed'in kronolojisi genelde pek iyi deildir za
ten), btn bunlarn skender'le ilgisini anlamak mmkn deil. Fa
kat unu bilmek gerekir ki, Hzr ile Zulkameyn ayrlmaz bir ikili, b
yk dostturlar; Vollers onlar Dioskuroslara benzetmektc ok hakl
dr. Bunun psikolojik balants yle olsa gerek: Musa Kendilik ile

Y E N I D E N D O G U ZERI N E 1 75

ilgili sarsc bir deneyim yaam ve bilind sreleri muazzam bir


aklkla grmtr. Daha sonra, imanszlardan saylan kavminin,
Yahudilerin yanna gittiinde ve yaad deneyimi bir gizlem yk
s biiminde anlatm, kendinden sz etmek yerine, " ki Boynuz
lu"dan sz etmi olabilir. Musa'nn kendisinin de "boynuzlu" olmas* ,
kendi yerine Zulkameyn'i koymasn aklyor. Sonra bu dostluun
hikayesini, Hzr'n arkadana nasl yardm ettiini de anlatmtr.
Zulkameyn nce gnein batt yere, sonra da gnein doduu ye
re gider. Yani Musa gnein lmden ve karanlktan geerek yeniden
douunu anlatr. Bununla, Hzr'n insann yalnzca bedensel sknt
larda yannda olmadn, yeniden douuna da yardmc olduu ima
edilmektedir.s9 Fakat bu hikayede Kur'an, birinci oul ahs kipiyle
konuan Allah ile Hzr arasnda bir ayrm yapmaz. Ama daha nce
anlatlan yardm faaliyetlerine bu ksmda da devam edildii aktr,
buradan da Hzr'n Allah'n bir simgesi ya da "enkamasyonu" olduu
anlalmaktadr. Hzr'n skender'le dostluu yorumlarda nemli bir
rol oynar, keza lyas Peygamber'le ilikisi de yle. Vollers, Glgam
ve Enkidu6o ikilisiyle de paralellik kurmaktan ekinmez.
Demek ki Musa halkna, iki dostun bandan geenleri kiisel ol
mayan bir gizlem yksyle anlatr. Psi kolojik olarak bunun anlam,
dnmn "tekinde" olmu biimde anlatlmas ya da hissedilmesi
gerektiidir. Hzr'la olan deneyiminde Zulkameyn'in yerinde Musa
olmasna ramen, hikayeyi anlatrken kendinden deil, ondan sz et
mesi gerekir. Bu bir tesadf olamaz, nk bireylemenin, Kendi
lik'in en byk psiik tehlikesi, B en-bilincinin Kendilik ile zdele
mesidir. nk bilinci zlmekle tehdit eden bir ikinlie neden
olur. lkel ya da eski tm kltrler perils of the soul (ruhu tehdit eden
tehlikeler) ve tanrlarn tehlikelilii ve gvenilmezlii konusunda
hassas bir sezgi gelitirmilerdir. Baka bir deyile, pek alglanabilir
olmasa da hayati neme sahip arka plandaki srelerle ilgili ruhsal i
gdlerini henz yitirmemilerdir; ayn eyi modem kltrler iin
* Musa genellikle alnnda Sina lkesinin klarna iaret eden iki boynuzla res
medilir. (.n.)
59. Yahudi skender hikayelerinde de ayn ima vardr. Bkz. Bin Gorion, Der
Born Judas III, s. 133 vd.: "kutsal maara" yks ve s. 153: 1 8. Sure'ye ok benze
yen "abhayat" yks.
60. Ayrca bkz. Jung, Symbole der Wandlung (Dnmn S imgeleri), paragr.
282 vd.

DRT ARKETIP 1 76

syleyemeyiz elbette. Karmzda, ikinlik nedeniyle arpklam


iki dosta dair uyarc bir rnek var: Nietzsche ve Zerdt; ama bu
uyar anlalmamtr. Ya Faust ile Mephisto'ya ne demeli? Delrne
nin ilk adm Faustvari bir kibirdir. Bence, Faust'taki dnmn m
tevaz balangcnn, yenebilen bir balk deil de bir kpek, dnen
figrn "inayetimiz ve bilgeliimizle donattmz" bilge bir dost de
il de eytan olmas, srlarla dolu Cermen ruhunu anlamamzn bir
anahtar olabilir.
Metnin dier ayrntlarn atlayp Ye'cc ve Me'cc'e kar ina
edilen sura dikkat ekmek istiyorum. Bu motif Hzr'n bir nceki k
smda yapt iin, yani kent duvarn ina etmesinin bir tekrardr.
Fakat bu kez duvar Ye'cc ve Me'cc'e kar salam bir korumadr.
Bu ksm Vahiy 20, 7 vd.'na atfta bulunuyor olsa gerek:
"Ve bin yl tamam olunca, eytan zindanndan zlecektir; ve yerin drt
kesinde olan milletleri, Ye'cc ve Me'cc', saptrmak ve onlar cenk iin
bir araya toplamak zre kacaktr; onlarn says denizin kumu gibidir. Ve
yerin genilii zerine ktlar, ve mukaddesierin ordusunu ve sevgili ehri
kuattlar. . "61
.

Burada Hzr'n roln Zulkarneyn stlenmi, "iki da arasnda


yaayan" halka yklnas imkansz bir duvar ina etmitir. Belli ki bu
ras, kim olduklar belli olmayan dman srs Ye'cc ve Me'cc'e
kar korunmas gereken orta yerdir. Psikolojik adan bakldnda,
orta yerde kurulan ve Vahiy'de "sevgili ehir" (dnyann merkezi Ku
ds) diye anlan Kendilik'tir. Kendilik, henz doumunda bile haset
ortak gler tarafndan tehdit edilen kahramandr; herkesin sahip ol
mak istedii, kskanlk kavgalarna yol aan mcevherdir, kt ve
karanlk ilkg tarafndan paralanan tanrdr. Psikolojik anlamda bi
reyleme, ortak katmanda horror vacui (boluk korkusu) yaratan ve
ruhun ortak glerinin darbesi karsnda hemen yeniliveren bir opus
contra naturam'dr (doaya ters bir olgu). Yardmsever iki dostun giz
lem efsanesi, araynda mcevheri bulan kiiye korunma mutular.62
Fakat Allah'n takdiri ile bir gn gelecek, demirden sur da yklacaktr,
o gn kyamet gndr, psikoloji dilinde sylersek, bireysel bilincin
karanln sularna gmld, znel kyametin gerekletii gndr.
6 . Luther evirisi.
62. Tpk Dioskuroslann da denizde gemileri batmaktan kurtardklan gibi.

Y E N I D E N D O G U Z E R I N E 1 77

Bununla, bilincin ilk bata iinden kt karanla Hzr'n adas gibi


yeniden gmld an, yani lm an kastedilmektedir.
Gizlem yks ise br dnyaya dair bilgilerle devam eder: o gn
(Kyamet Gn) k ebedi a, karanlk ebedi karanla geri dne
cektir. Kartlar birbirinden ayrlacak ve zamann ortadan kalkt bir
sreenlik durumu balayacaktr, fakat kartlarn mutlak bir biimde
ayrlmasndan tr bu durum had saflada bir gerilim, ihtimald bir
balang halidir; bu, sonu complexio oppositorum (kartlarn birli
i) olarak gren bakla zttr.
1 8 . Sre'nin simgeler dizisi ebediyet, cennet ve cehennem gibi va
at ve uyanlarla sona erer. 1 8 . Sure grnte kopuk kopuk, simgeci
bir yapda olsa da, bugn psikoloji bilgimizin artmasyla, bireyleme
sreci olarak nitelediimiz ruhsal dnmn neredeyse mkemmel
bir tasviridir. Efsanenin ok eski, slamiyetn peygamberinin ilkel bir
zihin yapsna sahip olmas nedeniyle, bu sre bilincin alannn d
nda iler ve bir dost ya da iki dostun yaptklar ilerle ilgili bir giz
lem anlats olarak verilmitir. Bu nedenle de birok ey yalnzca ima
edilmitir ve mantkl bir kurgudan yoksundur, fakat dnmn ka
ranlk arketipini yle mkemmel bir biimde ifade eder ki, Arabn
tutkulu dinsel Eros'u tmyle tatmin olur. Hzr figrnn slam mis
tisizminde nemli bir rol oynamasnn nedeni de budur.

lll

Masal larda Ruhun Fenomenolojisi zeri ne*

N S Z
Doabilimlerinin sarslmaz kurallanndan biri, bilim nesnesinin, an
cak hakkndaki ifadeler bilimsel olarak geerli olduu lde bilini
yor kabul edilmesidir. Fakat bu yaklama gre, ancak olgularla ka
ntlanabilen eyler geerlidir. Aratrmann nesnesi doadaki feno
menlerdir. Psikolojide en nemli fenomenlerden biri ifade, zellikle
de ifadenin biim ve ieriidir, ki psike'nin z bakmndan ierik da
ha nemlidir. Genellikle, nce olaylar tanmlanp dzene sokulduk
tan sonra canl davrannn yasalar incelenir. Doabilimlerinde,
gzlemlenen eyin tznn ne olduu sorusunu sorabilmek iin d
arda bir Arimed Noktas'nn olmas gerekir. Psike'nin darda byle
bir noktas yoktur, nk psike'yi yalnzca psike gzlemleyebilir. Do
laysyla, psiik tzn ne olduunu bilmemiz, en azndan bugnk
aralarla imkanszdr. Ama bu, gelecein atom fiziinin bize bir Ar
med Noktas salamayaca anlamna gelmez. Fakat imdilik ne ka
dar kafa yorarsak yoralm, "psike byle bir davran gsterir" cmle
sindeki tespitin tesine gememiz mmkn deil. Drst aratrmac,
tzn ne olduu sorusundan kibarca ya da saygyla uzak duracaktr.
Okurlarmn, modem psikolojinin her zaman anlalr olduu syle
nemeyecek fenomenolojik bak asn kavrayabilmeleri asndan,
psikolojinin kendini mecburen ve de gnll olarak kstladn bil
melerinin gereksiz olduunu sanmyorum. Bu bak as, hibir
inan ve kanaat dlamad gibi, bunlarn geerli olabileceini de
yadsmaz. Gerek bireysel yaam gerekse de ortak yaam iin ne ka
dar nemli olsalar da, psikoloji bunlarn bilimsel geerliliini kant* lk kez Eranos-Jahrbuch 1 945'te (Rhein-Verlag, Zrih, 1 946) "Zur Psycholo
gie des Geistes" adyla yaymlanmtr. Gzden geirilip geniletilmi versiyonu
yukardaki balkla ("Zur Phanomenologie des Geistes im Marchen") Symbolik des
Geistes (Psychologische Abhandlungen VI) iinde yaymlanmtr (Rascher, Zrih,
1948).

MASALLARDA R U H U N F E N O M E N O LO J I S I Z E R I N E 1 79

layacak aralardan yoksundur. Bilimin yetersizliinin matemi tutula


b ilir elbette, ama bu onun kendini amasn salamayacaktr.
a. Geist szc zerine
Almanca Geist szc o kadar geni bir kullanm alanma sahiptir ki,
bu szckle nelerin kastedildiini kavramak hayli aba gerektirir.
Geist szcyle, maddenin kart olan ilke tanmlanr. Bu ilke, en
st ve evrensel dzeyde "Tanr" diye adlandnlan, madded tz ya
da varolutur. Madded tzn, psiik fenomenin, hatta yaamn va
stas olduu dnlr. Bu grn antitezi, Geist doa kartl
dr. Burada Geist kavram doast ya da doakart anlammda s
nrlandnlm ve ruh ve yaamla tzel ban yitirmitir. Spinoza'nn
Geist'm Tek Tz'n bir nitelii olduuna dair gr de benzer bir s
nrlamadr. Geist' maddenin zellii olarak kavrayan canhzdekilik
daha da ileri gider.
Yaygn bir gre gre Geist yksek, ruh ise dk etkinlik ilke
sidir; bu grn aksine, baz simyaclara gre Geist "ligamentum
animae et corporis" , yani spiritus vegetativus'tur (ileride yaam ruhu
ya da sinir ruhu olarak adlandrlacak). Bir baka yaygn kan da, Ge
is ve ruhun ayn ey olduu, bunlarn ancak keyfi olarak ayrlabile
ceidir. Wundt'a gre, Geist, "dsal varlkla hibir ba olmayan i
sel varlktr" .2 Dierlerine gre Geis, "ruhsal" mizatan farkldr ve
dnme ve akl yrtme gibi psiik yeti, ilev ya da niteliklerle snr
ldr. Burada Geist, rasyonel dncenin ya da akln tm fenomenle
rinin -irade, bellek, hayal gc, yaratclk, ideallerle motive edilen
istekler- toplam demektir. Geist'n bir baka anlam da, akln ok
ynl, verimli, parlak, esprili, srpriz ve fikirlerle dolu olmasdr
(Geistreichsein). Ayrca, belirli bir bak as ya da bunun temelinde
ki ilke de Geist olarak nitelenir, rnein ocuklar "Pestalozzi'nin ilke
leri dorultusunda"* eitilir ya da "Weimar'n ruhu lmsz Alman
mirasdr"** zel bir durum da, ortak gr, yarg ve eylemlerin ilke-

* "im Geiste Pestalozzis" (.n.)


** "der Geist von Weimar is das unvergangliche deutsche Erbe" (.n.)
1. Ruh ve beden arasndaki ba.
2. Bu alntnn kayna saptanamtr. Anlam itibanyla Logik lll: Logik der Ge
isteswissenschaften iinde olabilir.

D RT ARKET I P 1 80

si ve motifi olan dnem ruhudur. B ir de nesnel Geist vardr, bunun


la, insann yaratt kltr eserlerinin, zellikle de entelektel ve din
sel olanlarn tamam kastedilir.
Dildeki kullanmnn gsterdii gibi, Geist net bir kiiletirme ei
limine sahiptir: Pestalozzi'nin ruhu (Geist),** somut anlamda onun
imago'su ya da hayaleti olabilir, tpk Weimar'n ruhunun Goethe ve
Schiller'in hayaletleri olabilecei gibi, zira Geist ayn zamanda da ha
yalet, yani lm kiinin ruhu demektir. "Ruhlarn serin nefesi" bir
yandan 'lfuxr 'n, souk anlamna gelen 'lfUXPO ve 'lfUXO szckleri
ile akraba olduuna, bir yandan da, "hareketli hava" anlamna gelen
rrv::u ...o:'nn ilk anlamna iaret eder ki, animus ve anima da daima
avqo (rzgar) ile ilgilidir. Almanca Geist szcnn kprp ka
barnak ve comakla da bir ilgisi vardr, bu nedenle de bir yandan
Gischt (kpk), Giischt (maya), gheest (hayalet) gibi szcklerle, di
er yandan da duygusal aghast (arm, korkudan donakalm) sz
cyle akrabal gz ard edilemez. Cokulu duygular ok eskiden
beri cinnetle bir tutulur, bugn bile fkeli birinden, iine eytan ya da
kt ruh girmi, kurlurmu ya da cinlenmi diye sz edilmesinin nede
ni budur.3 Eskilerin, llerin hayalet ve ruhlarnn bir hava esintisi ya
da duman gibi incecik bir yapda olduunu dnmeleri gibi, simyac
da spiritus'u incecik, uucu, aktif ve canlandran bir z olarak grr
ki, siroyadaki gizli maddelerin ou gibi alkol de yle alglanr. Bu
dzeyde bakldnda Geist, tuz ruhu, amonyak ruhu, formik asittir.
Geist szcnn dzinelerce anlam ve anlam nans psikoloun
nesnesinin kavramsal snrlarn izmesini zorlatrr ama nesnesini
betimlemesini kolaylatrr, nk szcn anlam zenginlii sz ko
nusu fenomenin canl bir imgesini sunar. Burada sz konusu olan, ilk
bata, ilkel dzeyde, grnmez, nefesimsi bir varlk -a presence
olarak alglanan ilevsel bir komplekstir. William James Varieties of
Religious Experience (Dinsel Deneyim eitleri) adl eserinde bu ilk
fenomenin canl bir tasvirini sunmutur. yi bilinen dier bir rnek
de, Hamsin yortusundaki mucizevi rzgardr. lkel zihnin, grnmez
* Zeitgeist (.n.)
** Jung'un etimolojik aklamalarndan da anlalaca zere, Geist kavramnn
birok anlam olduu iin, bu zengin kavram "ruh" ya da "tin" szcklerine hapset
mek istemedim. Ama masallardaki ruhu ele alan bu blmn devamnda Geist',
balamdan yola karak, ruh szc ile karladm. (.n.)
3. Bununla ilgili bkz. Geist und Leben deki (Geist ve Yaam) aklamalarm.
'

MASALLARDA R U H U N F ENOMENOLO J I SI Z E R I N E 1 81

varl hayalet ya da dernon olarak kiiletirmesi son derece doaldr.


llerin ruhlar yaayanlarn psiik aktivitesiyle zdetir; birbirleri
nin srekliliini salarlar. Bu gre gre, psike bir ruhtur. Bu neden
le, bireyde kendisine ait olarak alglad psiik bir ey olduunda, bu
onun kendi ruhudur. Fakat kendisine yabanc gelen psiik bir ey ol
duunda, bu bir bakasnn ruhudur ve belki de onu etkisi altna al
mtr. B irinci durumda ruh znel bak asna tekabl eder; ikinci
sinde ise kamuoyu grne, dnem ruhu ya da ilksel, henz insan
lamam, insanms duruma tekabl eder ki, buna bilind da denir.
lk bataki rzgar doasna uygun olarak, ruh, daima aktif, kanat
l, hareketli varlktr, ayrca canlandrr, uyarr, kkrtr, ateler, ilham
verir. Modem deyile, ruh dinamik ilkedir, bu nedenle de maddenin,
yani onun duraanlnn, hareketsizliinin ve canszlnn klasik
antitezidir. Son kertede yaam ile lm arasndaki kartlktr. Bu kar
tl ayrntlaryla incelediimizde, ruh ile doa arasndaki kartl
n aslnda tuhaf olduunu grrz. yle ki; ruh canl olan ve can
verendir, ama doa da ruhsuz ve l deildir ya. Demek ki burada,
ruhun yaam doannkinden ok stn olduu iin, onun karsnda
doann yaamnn neredeyse l olduu ynndeki (Hristiyanlkta
ki) ruh tasarmyla kar karyayz.
Ruh kavramnn byle bir geliim gstermesinin nedeni, ruhun
grnmez varlnn psiik bir fenomen, yani kiinin kendi ruhu ol
duunun ve yalnzca yaamn bezeyanlarndan deil, biimsel yap
lardan da olutuunun kabuldr. Birincisinde, gnl gzn doldu
ran imge ve suretler ne kar, ikincisinde ise, imgeler dnyasn d
zenleyen dnce ve mantk. Bylece, ilk bataki doal yaam-ruhu
nun zerine bir st-ruh binmi, hatta salt doal olan ruhun kart ko
numuna ykselmitir. st-ruh doatesi ve dnyatesi, kozmik bir
dzen ilkesi haline gelmi ve "Tanr" olarak nitelendirimitir, ya da
(Spinoza'da olduu gibi) Tek Tz'n bir nitelii ya da (Hristiyanlk
ta olduu gibi) Tanr'nn bir paras olarak grlmtr.
Ruhun ters ynde, canlzdekilik ynnde, yani a maiori ad mi
nus (ounluktan aznla) geliimi Hristiyanlk kartlnn hima
yesi altnda materyalizmde oldu. Bu tersine gelimenin nedeni, ru
hun, beyin ve metabolizmaya baml olduklar giderek daha ok an
lalan psiik ilevlerle zdeliinden artk kesinlie varan bir biim
de emin olunmasdr. Varl beslenme ve evreye bal olan ve en st
biimi us ya da akl olan bir ruh kavram yaratmak iin yaplmas ge-

D RT ARKETI P 1 82

reken tek ey, "Tek Tz"e baka bir isim vererek ona " madde" de
mekti. Bylece, balangtaki nefesimsi varlk tmyle insan fizyolo
jisindeki yerini ald ve Klages gibi biri tinin "ruhun hasm" olduu it
hamnda bulunabildi. Zira ruh maddenin bir zellii konumuna d
rlnce ilk bataki spantanln yitirmiti. Fakat Geist n deus ex
machina zelliinin bir yerlerde korunmas gerekiyordu - onda de
ilse bile, onun ilk bataki eanlam olan insan ruhunda (Seele)4 ren
garenk parlayan, kelebek benzeri o nefesimsi varlkta (anima, \lfUXl'J).
Ruhun materyalist erevede kavranmas her yerde kabul grme
se de, bu ruh kavram dinsel alann dnda, bilin fenomenlerinin
uzamnda kalmay srdrd. "znel ruh" endopsiik fenomenlere z
g bir kavram haline gelirken, "nesnel ruh" evrensel ruh ya da Tanr
anlamnda deil, insan kurumlar ve ktphanelerimizin ieriinin
tamamndan oluan entelektel kltr deerlerinin toplam anlamn
da kullanlmaya baland. Ruhun ilk bataki zn, zerklik ve span
tanln tmyle yitirmedii tek alan, ilkkarakterini hi olmazsa
prensipte koruduu dinsel alandr.
Bu zette,s varlklarnn fiziksel koullara bal olduuna naiflik
le inanlan dier psiizmlerin tersine, dorudan doruya psiik bir fe
nomen olarak karmza kan bir z tarif edilmitir. Ruhun fiziksel
koullarla ilikisi hemen grlemedii iin, ruhsal fenomenlere mad
dedlk atfedilir, stelik de daha dar anlamdaki psiik fenomenlerde
olduundan ok daha byk lde. Psiik fenomenin fiziksel yapya
bir lde baml olduu dnlmekle kalnmaz, ona belirli bir
maddesellik de atfedilir, ki subtle body fikri ve iniiierin gui-ruhu
kavram da bu yndedir. Henz psiik olan belirli srelerin benzer
fiziksel grnglerle i ie olmas nedeniyle, ruhsal olann tmyle
madded olduu elbette dnlemez. Buna karlk, cansensus om
nium (genel uzlama) ruhun madded olduu zerinde srar eder,
ama yine de onun kendine ait bir gereklii olduunu herkes kabul ve
teslim etmez. Fakat bugn daha otuz yl ncesine gre bile bambaka
bir grnm arzeden hipotetik "madde" gerek kabul edilirken, ru'

4. Eski Cermence saiwal szcnden gelen Seele, atoA. (rengarenk parltl,


hareketli, deiken) szcyle akraba olabilir. Szcn kurnaz, aldatc gibi an
lamlar da vardr, ki simyada anima'nn Mercurius diye tanmlanmas da bu olasl
artrr.
5. Amerikan basksnda ( 1 959) bu paragrafn numaras unutulmutur.

MASALLARDA R U H U N F E N O M E N O L O J I S I Z E R I N E 1 83

hun neden gerek kabul edilmediini anlamak kolay deildir. Madde


dlk kavram esasen gereklii dlamasa da, cahilce yaklamlar
gereklii maddesellikle bir tutmaktadr. Ruh ve madde ayn akn
varoluun biimleri olsa gerek. rnein Tantristler maddenin Tan
r'nn dncelerinin somutlamasndan baka bir ey olmadn
sylerken ayn derecede hakldrlar. Dorudan tek gereklik, duruma
gre ruh ya da madde kkenli olarak etiketlerren bilin ieriklerinin
psiik gerekliidir.
Ruhun zelliklerinden birincisi, spantan bir hareket ve aktivite il
kesi; ikincisi, duyu alglarndan bamsz olarak imge retme yetisi,
ncs de imgelerin zerk ve bamsz maniplasyonudur. Bu olgu
ilkel insann dnda yer alr, fakat artan gelimeyle birlikte insan bi
lincinin alanna girer ve bilince tabi olan bir ilev haline gelerek ilk
bataki zerk karakterini yitirir. zerk karakteri artk yalnzca en mu
hafazakar grlerde, yani dinlerde muhafaza edilir. Ruhun insan bi
lincinin alanna inmesi, quo'n tutsa olan tanrsal vou'un mitinde
ifadesini bulmutur. Binlerce yla yaylan bu sre kanlmaz bir ge
reklilik olsa gerek, eer dinler bu geliimi durdurmaya kalksalard,
kaybeden mutlaka onlar olurdu. Ama onlarn grevi, olaylarn ka
nlmaz seyrini engellemek deil, bu seyre, ruha byk zararlar ver
meden devam edebilecei biimde yn vermektir. Bu nedenle dinle
rin ruhun kkenini ve ilkkarakterini bize daima amnsatmas gerek, ki
insan kendi alanna neyi dahil ettiini ve bilincini neyle doldurduu
nu asla unutmasn. nsan, ruhu kendisi yaratmamtr, onun yaratc
olmasn ruh salamtr; ruh, insan harekete geirir, iyi fikirler, da
yanma gc, coku ve ilham verir. Ama insann iine yle nfuz et
mitir ki, ruhu kendisinin yarattna ve ona sahip olduuna inanma
gafletine der insan. Gerekte, ruhun ilkfenomeni ona sahip olur,
tpk fiziki dnyann, insana tabi nesne gibi grnrken, onun zgr
ln binlerce zincire vurmas ve baskn idee-force (sabit fikir) hali
ne gelmesi gibi. Ruh naif insan ikinlikle tehdit eder, bunun en ibret
verici rneklerini kendi dnemimizde grebiliriz. Dtaki nesneler il
giyi cezbettii ve doayla ilikilerimizde yaadmz farkllamann,
dengeyi kurmak iin ruhla da yaannas gerektiini unuttuumuz l
de tehlike de o kadar artar. Dtaki nesnenin karsnda onu denge
leyen bir i nesne olmazsa, delilie varan bir kendini beenmilik ya
da zerk kiiliin tmyle yok olmasyla birlikte dizginsiz bir mater
yalizm ortaya kar ki, totaliter kitle devletinin ideali de budur zaten.

D RT ARKET I P 1 84

Grld gibi, gnmzdeki ruh kavram, ruhu summum bo


num, Tanr'nn kendisi olarak kavrayan Hristiyanlkla pek bada

mamaktadr. Kt ruh diye bir kavram da vardr. Ama modem ruh


kavram bununla da rtmez, zira bu ruh da illa ki kt deildir; as
lnda ahlaken kaytsz ya da ntr olarak tanmlanmas gerekir. ncil
"Tanr ruhtur" dediinde, kulaa bir tzn tanm ya da bir niteleme
gibi gelir bu. Fakat grne baklrsa, kt ve ahlaksz da olsa, ayn
ruhsal tz eytana da atfedilmektedir. Bu tzn balangtaki kimlii,
"dm melek" fikriyle ve Eski Ahit te Yehova ile eytan arasndaki
yakn ilikiyle ifade edilmitir. Bu ilkel ilikinin bir yanks da, asl
yoldan karc eytan olmasna ramen, Tanr'ya "Bizi doru yoldan
ayrma" diye dua etmemizdir.
Bylece, incelememizde henz ele almadmz bir noktaya geli
yoruz. Ruh faktrnn psiik grnmleri hakknda bir fikir sahibi
olabilmek iin, yalnzca insan bilinci ve dncesinin rn olan kl
trel ve genel kanlar zerinde durduk. Fakat psikolojik adan da
kuku duyulmayacak bir zerklie6 sahip olan ruhun kendini spontan
bir biimde sergileyebileceini henz dikkate almadk.
'

b. Ruhun Dlerde Kendini Gstermesi


Ruhun psiik tezahrleri onun arketipik bir doas olduunu gsterir,
yani ruh denen fenomen, insan psike'sinin bilinncesi yapsnda ev
rensel olarak var olan zerk bir ilkingeye dayanr. Benzer tm konu
larda olduu gibi, bu sorunla da hastalarnn dlerini incelerken
karlatm. lk nce dikkatimi eken ey, belirli bir baba kompleksi
nin "ruhsal" bir karakterde olmasyd, yani babann imgesiyle ilgili
ifadeler, davranlar, eilimler, itkiler, fikirler vs. "ruhsal" sfatn
kullanmadan edemeyeceimiz niteliklere sahipti. Olumlu baba
kompleksi erkeklerde genellikle otorite inanc, ruhsal dogma ve de
erlere kaytsz artsz boyun eme, kadnlarda ise ruhsal istek ve il
gilerin ok youn olmas biiminde tezahr eder. Dlerdeki baba fi
gr kati beyanlarda bulunur, yasaklar ve neriler getirir. Bu kayna6. Ruhun kendini gstermesinin, rnein bir hayalet olarak grnmesinin hal
sinasyondan baka bir ey olmad dnise de, spontan (kontrolmz dnda
olan) bir psiik olaydr bu. Her halklirda zerk bir komplekstir, bu da bizim ama
cmz iin yeterlidir.

MASALLARDA R U H U N F E N O M ENOLOJ I SI Z ER I N E 1 85

n grnmez oluu, nihai yarglarda bulunan otoriter bir sesten iba


ret olmasyla vurgulanr genellikle.? Bu nedenle, "ruh" faktrn
simgeleyen kii ou kez yal bir adamdr. Zaman zaman "gerek"
bir ruh, yani lm bir kiinin hayaleti, nadiren de, grotesk, ccems
figrler ya da konuan bilge hayvanlar bu roldedir. Cce biimler, en
azndan benim deneyimlerime gre, genellikle kadnlarda grlr; bu
nedenle, Barlach'n Der tote Tag (l Gn) oyununda annenin cce
"SteiBbart" figryle anlatlmas -tpk Bes'in de Kamak anatanra
syla ilikilendirildii gibi- bana gayet mantkl geliyor. Ruh, gerek
kadnlarda gerekse de erkeklerde olan ocuu ya da delikanl gr
nmn alabilir. Kadnlarda bu figr, bilinli bir ruhsal aba olasl
na iaret eden "olumlu" animus anlamndadr. Erkeklerdeki anlam
bu kadar ak deildir. Olumlu da olabilir olumsuz da; olumluysa,
"yksek" bir ahsiyet, Kendilik ya da simyaclarn kavrad anlamda
filius regius,s olumsuzsa, ocuk kalm glge anlamna gelir.9 Her iki
durumda da olan ocuu bir tr ruhu temsil eder. o Yal adam ve
olan ocuu bir ift olutururlar. Bu ift, Mercurius'un simgesi ola
rak simyada da nemli bir rol oynar.
Dlerdeki ruh figrlerinin ahlaken iyi olup olmadklarndan asla
yzde yz emin olunamaz. ou zaman ikiyzlln, hatta ktl
n tm belirtilerini gsterirler. unu da vurgularnam gerek: ruhun
bilind yaamnn temelini oluturan ana plan bizim kavraym
Zin o kadar uzandadr ki, karlkl etkileimden iyiliin kmas
iin ne tr bir ktlk gerektiini, hangi iyiliin ktle yol aaca
n asla bilemeyiz. Yuhanna'nn tavsiye ettii "probate spiritus",
dikkat ve sabrla bekleyip grmekten baka bir ey olamaz.
Yal bilge figr yalnzca dlerde deil, meditasyon vizyonla
rnda da (ya da "aktif imgelem"de) o kadar canl olabillr ki, Hindis
tan'da zaman zaman grld gibi, bir guru roln stlenebilir.
7. Benzer bir vaka Psychologie und Alchemie'de (paragr. 52 vd.) anlatlmtr.
8. Meister Eckhart'taki "plak olan ocuu" vizyonu bu balarndadr (bkz.
Jung, Die Archetypen und das kollektive Unbewuj3te, s. 1 72).
9. Burada, Bruno Goetz'n Das Reich ohne Raum (Mekiinsz Krallk) adl ro
manndaki "olan ocuklar" m amnsatmak 'isterim.
1 0. Bkz. "tanrsal ocuk" (Jung, a.g.e., s. 1 7 1 vd.).
1 ! . " ... Allah'tan mdr diye ruhlar imtihan edin . . (Kitab Mukaddes, Yuhan
na'nn Birinci Mektubu, 4, 1 ) .
12. Rishi v e mahatma'larn mucize ykleri bundan kaynaklanr. Gurular hak.

DRT A R K E T I P 1 86

"Yal bilge adam" dlerde byc, hekim, rahip, retmen, profe


sr, bykbaba ya da otorite sahibi herhangi bir kii olarak grnr.
nsan, gulyabani ya da hayvan grnmndeki ruh arketipi, insann
idrak, anlay, iyi bir tavsiye, karar, plan gibi eylere ihtiya duydu
u, ama kendi imkanlaryla bunlara ulaamad durumlarda ortaya
kar. Arketip bu ruhsal yetersizlii, boluu dolduran ieriklerle te
lafi eder. Gen bir teoloji rencisinin ruhsal skntlarn gidermeye
alan ak ve kara byc d buna mkemmel bir rnektir. Bu d
gren kiiyi tanmadm iin benim herhangi bir kiisel etkim sz
konusu olamaz. Gen adam dnde, uzun, siyah bir cbbe giymi ol

masna ramen "ak byc" denen ve rahibi andran ulvi bir kiinin
nnde duruyordu. Bu kii uzunca bir konuma yaptktan sonra sz
lerini yle balad : "Ve bunun iin kara bycnn yardmna ihti
yacmz var. " Bu szlerden sonra aniden bir kap ald ve ieriye bir
baka yal adam daha girdi, beyaz bir chbe giymi olan kara biiy
cyd bu. O da gzel ve soylu grnyordu. Kara byc ak byc
ye bir eyler sylemek ister gibiydi ama d gren kiinin yannda
konumakta tereddt ediyordu. Bunun zerine ak byc d gren
kiiyi iaret ederek kara bycye yle dedi: "Konu, o masum biri."
Kara byc, cennetin kayp anahtarlarlll bulduuna ama bunlar
nasl kullanacam bilmediine dair garip bir hikaye anlatmaya ba
lad. Dediine gre, ak bycye gelmesinin nedeni, ondan anahta
rm srryla ilgili bilgi almakt . Ak bycye, yaad lkedeki kraln
kendisi iin uygun bir mezar aradm anlatt. Tesadf eseri, kraln
tebas , iinde bir bakirenin fani kalntlarnm olduu eski bir lahit
bulmutu. Kral lahti am, iindeki kemikleri atm ve ilerde kulla
nabilmek iin bo lahti yeniden gmdrmt. Fakat kemikler gn
na kar kmaz, bir zamanlar ait olduklar varlk -yani bakire
kara bir ata dnm ve le kamt. Kara byc lde at izle
mi ve bana gelen bir sr olaydan ve ektii zorluklardan sonra
cennetin kayp anahtarn bulmutu. Hikayesi burada bitiyordu ve
maalesef d de sona eriyordu. 3
knda sohbet ettiim kltrl bir Hintliye gurusunun kim olduunu sorduumda
yle yant vermiti: "Sankaracharya idi" (8./9. yzyl). Ben aknlk iinde, "Ama
nl yorumcu deil mi bu?" diye sorduumda, "Evet, yleydi, ama elbette onun ru
huydu," diye yant vermiti ve benim Batl huzursuzluumdan hi rahatsz olma
ma benziyordu.
13. Bkz. Analytische Psychologie und Erziehung (Analitik Psikoloji ve Ei-

MASALLARDA R U H U N F E N O M E N O LOJ ISI Z E R I N E 1 87

Fakat burada, d gren kiinin skntlar, ona istedii gibi kolay


bir zm sunularak deil, yaamn bizi daima kar karya getirdii
-daha nce deindiim- sorunla, yani ahlak deerlerinin mulakl,
iyi ile ktnn akna eviren etkileimi ve sululuk, strap ve kefa
retin acmaszca i ieliiyle yz yze getirilmesiyle giderilmitir.
Dinsel ilkdeneyime giden bu yol doru yoldur ama bunu ka kii g
rebilir? ok uzaklardan gelen hafifbir ses gibidir. Mphemdir, phe
lidir ve karanhktr, tehlike ve macera anlamna gelir; herhangi bir g
vence ve onay olmadan, ancak Tanr adna gidilecek zorlu bir yoldur.
c. Masallardaki ruh
Okuyucuma gnmz dleriyle ilgili daha fazla rnek sunmak ister
dim. Ama korkarm, dlerin bireysellii daha ayrntl tasvir edilme
yi, elimizdeki kstl yerden de daha fazlasn gerektiriyor. Bu neden
le biz, bireysel vakalarn karmaklyla yz yze gelmeyeceimiz
ve ruh motifinin eitlemelerini, az ok benzersiz bireysel koullar
dikkate almadan inceleyebileceimiz halkbilime dnelim yine. Ruh,
dlerde olduu gibi mit ve masallarda da kendini anlatr, ve arketip
ler bu doal etkileirnde "oluum, yeniden oluum, ebedi zihnin ebe
di elencesi" 14 olarak grnrler.
Ruhun dlerde yal adam olarak grnme skl, masallarda
kiyle hemen hemen ayndr. s Kahraman, ancak salam bir dnce
ya da parlak bir fikir, yani ruhsal bir ilev ya da endopsiik otomatizm
sayesinde kurtulabilecei umutsuz bir duruma ne zaman dse, yal
adam grnr. Kahraman dsal ya da isel nedenlerden tr gere
keni yapamad iin, gerekli bilgi, kiiletirilmi bir dnce, yani
t verip yardm eden yal adam klnda ortaya kar. rnein,
bir Estonya masalnda,6 kt muamele gren bir yetim ocuun, ot
latt inek kanca cezalandrlmaktan korktuu iin evine dnme
nesi ve ban alp gitmesi anlatlr. ocuk, grnrde hibir k
tim), paragr. 208 vd., ve Die Beziehungen zwischen dem !ch und dem Unbewuj3ten
(Ben ile Bilind Arasndaki likiler), paragr. 287.
14. Faust, kinci Blm, Karanlk Dehliz.
1 5 . Burada kullandm masal malzemesini, Dr. Marie-Louise von Franz'n na
. zik yardmianna borluyum.
16. Hi Ummad Anda Mutluluu Bulan Yetim ocuk (Fin ve Estonya Halk
Masallar No. 68).

DRT ARKETIP 1 88

yolunun olmad umutsuz bir duruma der. Bitkin bir halde derin
bir uykuya dalar. Uyandnda, "sanki aznda bir sv varm gibi
geldi ona ve karsnda, elindeki tkac yeniden st fsna takmak
zere olan uzun ak sakall ufak tefek bir yal adam grd. 'Biraz da
ha ieyim!' diye yalvard ocuk. 'Bugnlk yeterince itin,' dedi ya
l adam, 'eer tesadfen buradan gemeseydim, bu son uykun olacak
t, nk seni bulduumda yar lydn.' Sonra yal adam ocua
kim olduunu, nereye gittiini sordu. ocuk ona, geen akam yedi
i dayak da dahil, anmsayabildii kadaryla bandan geenleri an
latt. Bunun zerine yal adam yle dedi: 'Sevgili yavrum! Yaadk_
larn, sevgili vasileri ve teselli kaynaklar topran altnda yatan bir
ok kiinin yaadklarndan ne daha iyi ne de daha kt. Artk geri
dnemezsin. Bir kez evden katn iin, dnyada ansn aramaya
kmak zorundasn. Ne itim ne ubuum, ne karm ne de ocuum
olduu iin, sana daha fazla bakamam ama bedavadan iyi bir t
vermek isterim."'
Yal adamn o ana dek syledii eyleri, masaln kahraman, ya
ni ocuk da akl edebilirdi. Duygularna kaplp yle aniden evden
kaverirken, yiyecee ihtiyac olacan dnebiiirdi en azndan.
Bylece, durumunu yeniden gzden geirmek zorunda kalrd. O za
man da, bu tr durumlarda hep olduu gibi, tm yaam gzlerinin
nnden geerdi. Gemiin anmsanmas, tm ruhsal ve fiziksel g
lere ihtiya duyulan kritik bir anda kiilik vasflarnn bir araya top
lanmasna ve bu g birliiyle gelecein kapsnn aralanmasna ya
rar. Gelecei konusunda kimse ona yardm edemez, kendi bann a
resine bakmak zorundadr. Artk geri dnemez. Bunu bilmek, gere
ken kararhl gstermesini salayacaktr. Yal adam ocua bu ger
ei gstererek, onu dnme zahmetinden kurtarmtr. Evet, yal
adam, bilinli bir dnce henz ya da artk mmkn olmadnda,
bilind psiik alanda kendiliinden gerekleen maksatl dnce
lerin ve ahlaki ve fiziksel glerin younlamasnn ta kendisidir. Psi
ik glerin younlamas ve gerilimi, byy andran bir zellie
sahiptir: radenin bilinli abasndan kat kat stn olan, hi beklen
medik bir tahamml gc gelitirirler. Bu, zellikle de yapay youn
lama hali olan hipnozda deneysel olarak gzlemlenebilir: tatbiki
derslerimde, bedenen gsz olan isterik bir kadn, bir sandalyeye
bann arkasn, dierine de topuklarn dayad bir pozisyonda yak
lak bir dakika boyunca derin bir hipnotik uykuya daldryordum.

MASALLARDA R U H U N F E N OM ENOLOJ I S I Z ER I N E 1 89

Sonunda nabz dakikada 90'a kyordu. rencilerim arasnda bulu


nan gl bir jimnastiki iradesini bilinli bir biimde zorlayarak bu
pozisyonu taklit etmeye alt. Fakat nabz derhal 1 20'ye kt ve y
ld kald.
Akll yal adam ocuun kendini toplamasn saladktan sonra,
sra iyi tler vermeye gelmiti, yani durum umutsuz olmaktan k
mt. Yal adam ocua, yoluna devam etmesini ve hep douya git
mesini syledi, yedi yl sonra byk daa ulaacak ve mutluluu ora
da bulacakt. Dan bykl ve ykseklii yetikin kiilii imler. 17
Gcn toplam olmas kararl olmasn salar, baarnn en byk
garantisi de budur zaten. s Bylece, artk hibir eyin eksikliini ek
meyecektir. "Ekmek torban ve fcm al," dedi yal adam, "bun
larn iinde gnlk ihtiyacn karlayacak kadar yiyecek ve iecek
olacak." ocua bir de yonca yapra verdi, ocuun bir nehirden
gemesi gerektiinde yonca yapra sandala dnecekti.
Masallardaki yal adam sk sk kim, neden, nereden, nereye soru
larn sorarak, 19 insann kendisi zerine dnmesini ve ahlaki gle
rin toplanmasn salar, sk sk da bunun iin gereken byl tls
m,20 yani iyi ve ktnn birletii kiiliin bir zelliini temsil eden
1 7 . Da, yolculuun ve trmannhedefini temsil eder, bu nedenle psikolojide ge
nellikle Kendilik anlamna gelir. I Ch ing hedefi yle tanmlar: "Kral onu Bat Da'na
takdim eder" ( 17. Heksagram, Sui, zleme). Honorius vonAutun (Migne, P. L. CLXXII
iinde: Speculum de mysteriis ecclesiae, s. 345) yle der: "Montes patriarchae et
prophetae sunt'' (Dalar atalar ve peygamberlerdir). Richard von St. Victorder ki: "Vis
videre Christum transfiguratum? Ascende in montem istum, disce cognoscere te ip
sum" (Dnm geirmi sa'y m grmek istiyorsun? Bu daa k, kendini tanmay
ren) (Migne, P. L. CXCVI iinde: Benjamin ninor, stun 53-56.9).
I 8. Bu bakmdan yoga fenomenolojisinin zellikle vurgulanmas gerekir.
19. Bunun ok sayda rnei vardr: spanyol ve Portekiz Masallar (No 34: Be
yaz Papaan; No 45: Kralie Gl ve Kk Thomas); Rus Halk Masallar (No 26:
Elleri Olmayan Kz); Balkan Masallar (No 15: oban ve Samovil); ran Masal
lar (Bddgerd'in Srr); Kuzeyin Halk Masallar I (sve No l l : Kurtadan), s. 23 1 .
20. Erkek kardelerini arayan kza, onu kardelerine gtrecek bir yn yuma
verir (Fin ve Estonya Masallar No. 83, Dven Kardeler, s. 280). Cenneti arayan
prense, kendiliinden hareket eden bir kayk verilir (Grimm Kardelerden Gn
mze Alman Masallar, Demir izme/er, s. 381). Bir baka arnaan da her eyi
dans ettiren bir flt (Balkan Masallar, On ki Para, s. 1 73), ya da yol gsteren bir
kre ve grnmez klan denek (Kuzeyin Halk Masallar, No. 1 8 Danimarka: On
ki ift Altn Ayakkab/ Prenses, s. 97) ya da mucizevi kpeklerdir ( 1 . c., s. 287, No.
20 sve: r; Kpek) ya da gizli bilgiler ieren bir kitaptr (in Halk Masallar, s.
248, No. 86: Cang Liang).

DRT ARK ETI P 1 90

beklenmedik ve ihtimald bir baanya ulama gc verir. Fakat ya


l adamn mdahalesi, yani arketipin kendiliinden nesnellemesi de
kanlmaz grnr, zira bilinli irade, kiilii olaanst bir baar
ya ulaabilecek kadar birletirmeye tek bana muktedir deildir. Bu
nedenle, arketipin yalnzca masallarda deil, gerek yaamda da nes
nel mdahalesine gerek duyulur, zira arketip salt duygusal tepkiyi,
bir dizi isel yzleme ve kavrayla engeller. Bu sre, kim, nerede,
nasl, neden sorularn n plana kararak, mevcut durumun ve hede
fin grlmesini salar. Bunun sonucundaki aydnlanmann ve yazg
yumann dmlerinin zlmesinin genellikle byleyici bir tara
f vardr ki, bu deneyim psikoterapiste hi yabanc deildir.
Yal adamn kiiyi dnmeye sevk etme eilimi, insanlara "n
ce bir uyku ekmeyi" tavsiye etmesinde de grlr. Nitekim, kaybo
lan erkek kardelerini arayan kza yle der: "Yat uyu hele; geceden
daha aklldr sabah . "2 t Zor durumda kalan kahramann aresizliini
de derhal grr ya da en azndan ona yardmc olacak bilgiyi salar.
Bu amala hayvanlarn, zellikle de kularn yardmna bavurmak
tan holanr. Cennete giden yolu arayan prense yle der kei: "
yz yldan beri burada oturuyoruru ama imdiye kadar kimse bana
cenneti sormad; nerede olduunu bilmiyorum ama yukarda, evin
baka bir katnda eit eit ku yayor, onlar mutlaka biliyordur. " 22
Yal adam, hangi yollarn hedefe gtrdn de bilir ve bunlar
kahramana gsterir.23 Karlaaca tehlikeler konusunda onu uyarr
ve bunlarla ba etmenin yollarn anlatr. rnein, gm suyu getir
mek isteyen olana, kaynan bir aslan tarafndan korunduunu, bu
aslann ak gzlerle uyumak, kapal gzlerle nbet tutmak gibi bir
hilesi olduunu syler,24 ya da krala ifal su gtrmek iin atyla b
yl bir kaynaa gitmek isteyen delikanlya, oraya gelen herkesi ke
mentle yakalamaya alan cadlar olduunu syler, bu yzden suyu
kaba, atn trs srerken doldurmasn tler.25 Kurtadama dnt2 1 . Fin ve Estonya Masallar No. 83 (Estonya: Dven Kardeler), s. 280.
22. Grirum Kardelerden Gnmze Alman Masallar (Demir izme/er), s.
382. Bir Balkan masalnda ( 1 5 : oban ve Samovil) yal adam "tm kularn a

r"dr. Bu masalda saksaan bilgi verir. Ayrca bkz. Meyrink'in Der weisse Domini
kaner (Ak Dominiken) adl novellasndaki gizemli "Gvercinlik Efendisi".
23. ran Masallar (Bfidgerd'in Srr), s. 1 52.
24. spanyol Masal No. 34 (Beyaz Papaan), s. 1 58.
25. 1. c. (No. 4 1 : Kralie Gl ve Kk Thomas), s. 199.

MASALLARDA R U H U N F E NO M E N O L O J I S I Z E R I N E 1 91

rlen sevgilisini arayan prensese bir ate yakp atein zerine ii kat
ran dolu bir kazan koymasn syler. Sonra prensesin ok sevdii be
yaz zamba kaynayan katrann iine atmasn ve kurtadam geldiin
de kazan kurtadamn bana geirmesini syler ve bylece prensesin
sevgilisinin zerindeki bynn bozulmasn salar.26 Bazen de yal
adamn, kral olabilmek iin babasna kusursuz bir kilise ina etmek
isteyen gen prensi anlatan Kafkas masalnda olduu gibi, eletirel
yarglarda bulunduu grlr. Gen prens kiliseyi ina eder ve hi
kimse bir kusur bulamaz ama yal bir adam gelir ve, "Ah, ne de g
zel bir kilise yapmsnz! Ne yazk ki temel duvar biraz eri ! " der.
Prens kiliseyi yktrr ve yeni bir kilise daha ina eder. Ama yal
adam yine bir kusur bulur, bu durum kez tekrarlanr.27
Demek ki yal adam bir yandan bilgi, idrak, dnce, bilgelik,
aklllk ve sezgi, dier yandan da iyi niyet ve yardmseverlik gibi ah
laki zellikleri temsil eder, ki bunlar onun "ruhsal" karakterini yete
rince ortaya koyar. Arketip bilindnn zerk bir ierii olduu iin,
yal adam, genellikle arketipleri somutlatran masallardaki dler
de, tpk gnmz dlerindeki gibi grnr. B ir Balkan masalnda
yal adam sknt iindeki kahramann ryasna girer ve yerine getir
mesi olanaksz grnen grevlerin stesinden gelebilmesi iin tavsi
yelerde bulunur.28 Bilindyla ilikisi "Ommn Kral" olarak adlan
dmld bir Rus masalnda aka ortaya konur.29 ifti yorgun argn
bir aa ktnn zerine oturduunda, kk, yal bir adam kt
n iinden srnerek dar kar, "yz buru burutu ve dizlerine
dek inen yeil bir sakal vard." "'Kimsin sen?' diye sordu ifti. 'Ben
Orman Kral Och'um,' dedi minik adam ." ifti haylaz olunu onun
hizmetine verir. "Ve Orman Kral onu yanna alarak yerin altndaki o
bambaka dnyadaki yeil bir kulbeye gtrd . . . Kulbede her ey
yeildi: duvarlar yeildi, sralar yeildi, Och'un kars yeil, ocuklar
yeildi, ksacas her ey ama her ey yeildi. Ona hizmetilik eden su
kadncklar da sedefotu kadar yeildi." Yemekler bile yeildir. Or
man Kral bu masalda, ormaniara hill<i m olan bitki ve aa tanrsdr,

26. Kuzeyin Halk Masallar I, No. l l ( sve: Kurtadam), s. 23 1 vd.


27. Kafkas Masallar, s. 35 vd. (Ardkuu ve Blbl), s. 35 vd. (Blbl Gisar:
Balkan Masallar No. 5 1).
28. Balkan masal ([No. 49: Lubi ve Dnya Geli), s. 2 1 7.
29. Rus Masallar (No. 6: Och), s. 30 vd.

DRT ARKETIP 1 92

bir yandan da -su perileri araclyla- sular diyaryla da balants


vardr, bu da onun bilindyla olan ilikisini aka gsterir, zira bi
lind sk sk orman ya da suyla ifade edilir.
Yal adamn bir cce olarak grnmesi de bilindna ait olma
syla ilgilidir. Sevgilisini arayan prenses masalnda yle denir: "Ge
ce ve karanlk kmt, yldzlar yanp snyordu, ve prenses halil.
ayn yerde oturmu alyordu. Derin dncelere dalmt ki, bir ses
duydu: 'yi akamlar, gzel kz! Neden burada byle yapayalnz otu
ruyorsun ve neden bu kadar zgnsn?' Prenses yerinden frlad, ok
armt. Ama etrafna bakndnda, minnack, kck, yal bir
adamck grd, onu bayla selamlayan kk adam ok candan ve
mtevaz grnyordu." Bir svire masalnda, kraln kzna bir sepet
dolusu elma gtrmek isteyen ifti delikanl da minik bir adamla
karlar: "es chlis isigs Manndle, das frogtene, was er do e dem
Chratte hiiig?"* Bir baka yerde "Manndle"** "es isigs Chlaidle
an" .***30 Buradaki "isig", "eisig"****den ziyade "eisem"***** olsa ge
rek. Yoksa "es Chlaidli vo Is"****** olurdu. Geri Buzadamcklar ol
duu kadar, Demiradamcklar da var, hatta modem bir dte siyah bir
Demiradamckla bile karlatm, bir prensesle evlenneye kalkan ap
tal Hans' anlatan masalda da olduu gibi, yaamn ok kritik bir
annda ortaya kmt.
Yal bilge tipinin birok kez grnd, gnmzden bir vizyon
lar dizisinde, yal adam bir sefer normal boyutlardadr, fakat bir lera
terin dibindedir ve etraf yksek kayalada evrilidir, bir baka sefer
de miniciktir ve alak, tal bir alanda ykselen bir dan tepesinde
dir. Ayn motif Goethe'nin, evi kk bir kutunun iine san cce
prenses masalnda da vardr.3I Bu balamda Anthroparion'u, Zosi
mos'un vizyonundaki32 Kurunadamck', maden ocaklarnn Demi
radamck'n, antikan hnerli Daktyller'ini, simyaclarn homuncu* Sepette ne olduunu soran kk bir demir adam (.n.)
** kk adam (.n.); *** demir elbiseler giymiti (.n.)
**** buzdan (.n.); ***** demirden (.n.)
****** elbiseleri buzdan (.n.)
30. Buradaki masaln ad Anka Kuu; Grinn Kardeler tarafndan derlenen o
cuk masallarndan biri, II, No. 84, s. 29 vd. Metin fonetik hatadan geilmiyor.
3 1 . Die neue Melusine (Yeni Melusine). MasaL
32. Bkz. Einige Bemerkungen zu den Visionen des Zosimos (Zosimos'un Viz
yonlar zerine Baz Notlar) adl yazm.

MASALLARDA R U H U N F E N OM ENOLOJ I S I Z E R I N E 1 93
/i' sini (kk insan), Heinzelmiinnchen', skolarn brownie'lerini vs.
de anmak gerekir. Bu tr tasavvurlarn ne kadar "gerek" olduunu,
dada ar bir kaza geiren iki felaketzedenin gpegndz yaad
ortak bir Kapuzenmiinnchen vizyonunu renince anladm; felaket
zedeler kukuletal ccenin buzlar arasndaki geit vermez uurumlar
arasndan kp buzuldan getiini grmler ve mthi bir panie
kaplmlard. B ilindnn, son derece kk boyutlarn dnyas ol
duu izlenimine kapldm motiflerle sk sk karlammdr. Ras
yonel olarak bakldnda, bu izlenimin, bylesi vizyonlarn endopsi
ik eylerle ilgili olduuna dair karanlk bir duygudan kaynakland,
byle bir eyin kafaya sabitmesi iin ok kk olmas gerektii
sonucu karlabilir. Bu tr "mantkl" varsaymara rabet etmesem
de, tmyle yanl olduklarn iddia edemem. Fakat kltme eili
minin bir yandan ar bytmeyle (devler!), bir yandan da, bilind
ndaki zaman ve mekan kavramnn garip belirsizliiyle ilgili olma
olasl daha yksek bence.33 nsann oran duygusu, yani byk ve
kkle ilgili rasyonel kavrammz kesinlikle insanbiimcidir ve yal
nzca fiziksel grngler aleminde deil, insana zg alanlarn ok
tesindeki ortak bilind alanlarda da geerliliini yitirir. Atman
"kkten daha kk, bykten daha byktr", baparmak byk
lnde olmasna ramen, "dnyann her yerini iki kar kaplar".34
Goethe de Kebirler'den yle sz eder: "Kendileri kkt, ama g
leri bykt" .35 Yal bilge arketipi de miniminnack, neredeyse gz
le grlemeyecek kadar kk olmakla birlikte, konunun zne inii
diinde grlebilecei gibi, yazgya yn verecek gtedir. Arketiple
rin bu zellikleri, gnmz aratrmalarnda mikrofizik aleme giril
dike, muazzam enerj i younluunun da o kadar arttn gsteren
atomlarn dnyasyla ortaktr. En kk eylerin en byk etkilere sa
hip olduu, yalnzca fizikte deil, psikoloji aratrmalarnda da aa
kmtr. Yaamn kritik anlarnda, btn her ey szmona ufack
gibi grnen bir eye bal deil midir!
Arketipimizin aydntatc doas, baz ilkel masallarda yal ada
mm gnele zdeletirilmesiyle ifade edilir. Yal adam yannda ge-

33. B ir Sibirya masalmda (No. 13, s. 62, Taa Dntriilen Adam) yal adam
ge kadar uzanan beyaz bir figrdr.
34. Bkz. Die Archetypen . . . , s. 184 vd.
35. Faust, 2. Blm, Kebirler Sahnesi. Aynca bkz. Psychologie und Alchemie,
paragr. 203.

DRT ARKETIP 1 94

tirdii mealeyi bir kaba kzartmakta kullanr. Kaba yedikten son


ra mealeyi de yannda gtrnce, insanlar ondan mealeyi alar.36
Bir Kuzey Amerika masalnda yal adam atee sahip olan bir by
c hekimdir.J? Eski Ahit'ten ve Hamsin yortusu mucizesinden de bil
diimiz gibi, ruhun bir yn de atetir.
Daha nce de belirttiimiz gibi, yal adam, aklllk, bilgelik ve
idrakin yan sra, ahlaki zelliklere de sahiptir, hatta insann ahlakn
snar ve armaanlarn verip vermemesi bu snava baldr. Bunun en
belirgin rneklerinden biri, vey kz ile evin kzn anlatan EstonyaJs
masaldr. vey kz, itaatkar ve iyi huylu bir yetimdir. Masal, vey
kzn rekesini kuyuya drmesiyle balar. Kz .rekesinin peinden
kuyuya atlar, ama kuyuda boulmaz, sihirli bir lkeye varr ve yolu
na devam ederken bir inek, bir ko ve bir elma aacyla karlar ve
bunlarn isteklerini yerine getirir. Sonra bir hamama varr, hamamda
ki kirli yal adam, kzdan kendisini ykamasn ister. Aralarnda y
le bir konuma geer: Yal adam: "Gzel kz, gzel kz ! Yka beni,
byle kirli olmak ok arma gidiyor ! " Kz: "Atei neyle yakaca
m?" "Tahta kazk ve karga pislii topla ve bunlarla atei yak." Ama
kz al rp toplar ve sorar: "Suyu nereden bulaym?" Yal adam:
"Ahrda beyaz bir ksrak var. Ksra tekneye iet! " Ama kz tekneyi
temiz suyla doldurur. "Banyo frasn nereden bulacam?" "Beyaz
ksran kuyruunu kesip bir fra yap ! " Ama kz bunun iin hu aa
cnn liflerini kullanr. "Sabunu nereden bulaym?" " Hamam talarn
dan birini al ve beni bu tala ov." Ama kz kye gidip sabun alr ve
yal adam sabunla ykar. Yal adam kz bir torba dolusu altn ve
kymetli tala dllendirir. Evin kz ok kskanr elbette, o da reke
sini kuyuya atar ama rekesini hemen bulur. Yine de yoluna devam
eder ve vey kzn doru yapt her eyi yanl yapar. dl de ona
gre olur. Bu motif o kadar yaygndr ki, baka rnee gerek yoktur.
Yal adamn hem ulvi hem de yardmsever olmas, onunla Tanr
arasnda bir ba kurma dncesini akla getiriyor. "Asker ile Kara
Prenses" adl Alman nasalnda39 lanetlenmi prensesin her gece de36. Gney Amerika Yerlilerinin Masallar, s. 285 (Dnyann Sonu ve Ate Hr

szl).

37. Kuzey Amerika Yerlilerinin Masallar, s. 74 (Menebu'tan yk/er: Ate

Hrszl).

38. No. 53: vey Kz ile Evin Kznn dl, s. 1 92 vd.


39. Grirom Kardelerden Gnmze Alman Masallar, s. 1 89 vd.

MASALLARDA R U H U N F E N O ME NOLOJISI Z E R I N E 1 95

mir tabutundan kt ve mezarnn banda nbet tutmakla grevli


askeri tabutuna gtrp yedii anlatlr. Fakat nbet sras kendine ge
len bir asker kap kurtulmak ister. "Ve gece olduunda kap gitti,
dalardan, tarlalardan geip gzel bir ayra geldi. Orada aniden uzun
ak sakall bir adamckla karlat, bu bizim sevgili Tanr efendimizdi,
eytann her gece yapt ktle daha fazla gz yummak istemiyor
du. 'Nereye byle?' diye sordu Akadamck, 'ben de elik edebilir mi
yim?' Ve yal adamck ok gvenilir birine benzedii iin asker ona
katn ve bunu neden yaptn anlatt." Bunun zerine yal adam
her zamanki gibi iyi tler verir. Bu masalda yal adam gerekten
de Tanr olarak sunulur, ayn naiflik, "yal kral" antiquus dierum di
ye niteleyen ngiliz simyac Sir George Ripley'de de grlr.4o
Tm arketiplerin olumlu, yararl, aydnlk, yukarya iaret eden
bir yan olduu gibi, aaya iaret eden, ksmen olumsuz ve dman
ca, ksmen de yeraltna zg, ama genellikle ntr bir taraflar vardr.
Bu, ruh arketipi iin de geerlidir. Cce grnmnde olmas bile s
nrlayc bir kltme anlamna gelir, ayn ey yeralt dnyas kken
li bir bitki tanrs iin de geerlidir. B ir Balkan masalnda yal adam
bir gzn kaybettii iin engellidir.4 Bir tr kanatl dernon olan
"Vil"ler gzn oymutur ve kahramann grevi, yal adamn gz
n yeniden eski haline getirmelerini salamaktr. Yal adam grme
yetisinin bir ksmn, yani idrakn ve aydnln demonlarn karanlk
dnyasna aldrmtr; onun bu sakatl, kara bir domuza, yani
Seth'e bir bak att iin bir gzn kaybeden Osiris'in yazgsn ya
da gzn Mimir'in pnarnda kurban eden Wotan' anmsatr. Masa
lmzda yal adamn zerine bindii hayvann bir teke olmas, onun
karanlk bir yn olduuna iaret eder. Bir Sibirya masalnda yal
adam tek bacakl, tek elli ve tek gzldr ve demirden bir asayla bir
ly diriltir. Masaln devamnda, yal adam birok kez dirilttii l
tarafndan yanllkla ldrlnce, l de tm ansn yitirir. Masaln
ad "Tek Tarafl Yal Adam"dr ve gerekten de, yalnzca bir yardan
ibaret olmak gibi bir engeli vardr. Dier yars grnmezdir ama ma
salda, kahramann cann almak isteyen bir katil olarak karmza
kar. Sonunda kahraman onun katilini ldrmeyi baarr; ama mca
dele annda tek tarafl yal adam da ldrr, bylece, ldrlen iki
40. Gnlerin Yal Adam - Ripley'in "Cantilena"snda.

4 1 . Balkan Masallar No. 36: Kral ile Olu.

DRT A R K ETI P 1 96

kiinin zde olduu anlalr. Buradan karlabilecek bir sonu da,


yal adamn ayn zamanda da kendi kendinin zdd olduudur, yani
hem dirilten, hem de ldrendir, Hermes'in de nitelendii gibi, " ad ut
rumque peritus"tur.42
Dolaysyla, "mtevaz" ve "iyi niyetli" yal adamn ortaya kt
her durumu eitli nedenlerle kurcalamakta yarar var. Bu durumda,
ilk bata bahsettiimiz, inei kaan yetim ocukla ilgili Estonya ma
salnda, tam o srada ortaya kan yal adamn inei nceden kumaz
ca ortadan kaldrarak, ocua evden kamas iin mkemmel bir ne
den verdii kukusu doar. Bu mmkndr, gndelik yaamdaki de
neyimin de gsterdii gibi, yazgnn stn ama rtk sezgisi, cansk
c olaylar yaratarak, Ben bilincinin aptal Kelolan'n drter ve onun
budalal yznden asla kendi bana bulamayaca doru yolu bul
masn salar. Bizim yetim ocuk inei elinden alan kiinin yal
adam olduunu sezseydi, yal adam ona ktcl bir cin ya da eytan
gibi gelirdi. Gerekten de yal adamn kt bir taraf da vardr, nite
kim ilkel byc hekim de bir yandan ifa veren kii, te yandan da
rkt bir zehir ustasdr ve cpapJ.HXKov szc hem panzehir hem
. de zehir anlamna gelir ve son kertede zehir her ikisi de olabilir.
retici Merlin figrnde de olduu gibi, yal adamn mphem,
cinimsi bir karakteri vardr, baz durumlarda iyinin ta kendisidir, ba
z durumlarda da ktnn zelliklerine sahiptir. O zaman da, bencil
lii yznden, srf ktlk olsun diye ktlk yapan kt bycdr.
Bir Sibirya masalnda43 yal adam, "bann zerindeki iki glde iki
rdek yzen" kt bir ruhtur. nsan etiyle beslenir. Masala gre, bir
enlie katlmak iin komu kye giden kahraman ve arkadalar k
peklerini evde brakrlar. Bunun zerine kpekler de -"kedi evden gi
derse, fareler dans eder" ataszndeki gibi- bir enlik yapmaya karar
verir. enliin doruunda kpekler et stoklarna saldrrlar. nsanlar
enlikten dnnce kpekleri kovarlar. Kpekler de vahi ormana ka
arlar. "Yaratc, masaln kahraman Ememqut'a dedi ki: 'Git de kann
la birlikte kpekleri ara!"' Fakat masaln kahraman korkun bir ka.r
frtnama tutulur ve kt ruhun kulbesine snmak zorunda kalr.
Bunu, tuzaa drlen eytan motifi izler. "Yaratc", Ememqut'un
42. Her ikisinde de maharetli. Prudentius, Contra Symmachum; bkz. Rahner,
Die seelenheilende Blume (Ruhu yiletiren iek), s. 132.
43. No. 36: Yaratcnn Kpekleri.

MASAL LARDA R U H U N F E N O M E N OL O J I S I Z ER I N E 1 97

babasdr. Yaratc'nn babas ise "Kendini Yaratan"dr, nk kendi


kendini yaratmtr. Masaln hibir yerinde, bann zerinde iki gl
olan yal adamn aln gidermek iin kahraman ve karsn tuza
a drd belirtilmemesile ramen, kpeklerin tpk insanlar gi
bi enlik yapmalarnn, daha sonra da, hi huylar olmad halde, ka
p gittikleri iin Ememqut'un onlar aramaya kmak zorunda kal
masnn nedeninin kpeklerin iine giren kt bir ruh olduu varsa
ylabilir; sonuta kahraman bir kar frtnasna yakalanm ve kt
yal adamn eline dmtr. Ona yol gsteren kiinin, Kendini Ya
ratan'n olu Yaratc olmas, ortaya yle bir sorun yuma atar ki, biz
en iyisi bunu zmeyi Sibiryal teologlara brakalm.
Bir B alkan masalnda yal adam ocuu olmayan arieye sihirli
bir elma verir, arie elmay yiyince hamile kalr ve bir olan dourur.
Yal adamn bataki koulu, olann vaftiz babas olmaktr. Fakat o
lan, btn ocuklar dven, obanlarn hayvanlarn ldren kt bir
ocuktur. On yl boyunca bir ismi olmaz. Sonra yal adam kagelir,
olann hacana bir bak saplar ve ona " Bak Prensi" adn verir.
Olan macera yaamak iin uzaklara gitmek isteyince, babas uzun
tereddtlerden sonra buna izin verir. Olann yaam hacandaki b
aa baldr: ba bir bakas karrsa lecektir, kendisi karrsa
yaayacaktr. Sonunda bak onun felaketi olur, nk yal bir cad o
uyurken ba ekip karr. lr, ama dostlar onu yeniden hayata
dndrr.44 Bu masalda yal adam yardmc olur geri, ama kt de
sonulanabilecek tehlikeli yazgnn msebbibidir. Ktlk en ban
dan beri olann habis ruhunda kendini aka gstermitir.
Yine bir Balkan masalnda bu motifin anlmaya deer bir eitle
rnesi vardr: Bir kral, yabanc biri tarafndan karlan kz kardeini
aramaktadr. Yolculuu esnasnda yal bir kadnn kulbesine varr,
yal kadn onu kz kardeini daha fazla aramamas iin uyarr. Kral,
ondan kap duran meyve ykl bir aacn peine taklp kulbeden
dar kar. Aa nihayet durduunda, tepesinden yal bir adam
iner. Kral yedirip iirdikten sonra bir atoya gtrr. Bu atoda kra"
Im kz kardei yal adamn kars olarak yaamaktadr. Kz kardei
krala kocasnn kt bir ruh olduunu ve onu ldreceini syler. Ni
tekim gn sonra kral ortadan kaybolur. Bu sefer kraln kk kar
dei onlar aramaya kar ve bir ejderha klna girmi olan kt ru44. Balkan Masallar No. 9: arn Olu ve ki Yoldann Maceralar.

D RT ARKHI P 1 9 8

h u ldrr. Ejderha aslnda yakkl, gen bir adamdr, zerindeki


kt by bozulur ve kz kardele evlenir. Masaln banda aa tan
rs olarak karmza kan yal adamla kz karde arasnda bir ba
lant olduu aktr. Yal adam bir katildir. Araya sktrlm bir epi
zotta, tm bir kente by yapp "demire dntrmek", yani hareket
siz, kaskat ve kapal hale getirmekle sulanr.45 Ayrca, kraln kz
kardeini de tutsak etmekte, akrabalarnn yanna dnmesine izin ver
memektedir. Burada, animus'un kz karde zerindeki egemenlii an
latlmaktadr. Yani yal adam kz kardein animus'udur. Fakat kraln
bu ie karmas ve kz kardeini aramaya kmas, kral iin kz kar
dein anima anlamna geldiini dndrmektedir. Buna gre, yazg
y belirleyen arketip nce kraln anima'sn ele geirmitir, yani ani
ma'da kiiletirilmi olan yaam arketipini kraln elinden alarak, onu
yitik yaam cazibesinin, "ulalmas ok zor hazine"nin peine d
mek zorunda brakm ve bylece onu mitik kahraman, yani Kendi
lik'in bir ifadesi olan yksek bir ahsiyet haline getirmitir. Burada
yal adam kt adamdr ve iddet yoluyla ortadan kaldrlmas ge
rekmitir, ancak ondan sonra kz karde-anima'nn kocas, aslna ba
klrsa, kutsal ensesti zt ve ayn olanlarn birliinin simgesi olarak
ycelten ruh damad olarak karmza kar. Sk sk karlalan bu
cretkar enantiodromi* yal adann genleip dnmesi anlamna
gelmekle kalmaz, ktnn iyiyle, iyinin de ktyle gizli bir ba ol
duunu ima eder.
Bu masalda yal adam arketipi, hieros gamos'a (kutsal evlilik)
dek uzand ima edilen bir bireyleme srecinin dnm ve dm
noktalarna yerletirilmi kt adam olarak karmza kar. Daha n
ce sz edilen Orman Kral'yla ilgili Rus masalnda, Orman Kral n
ce iyi niyetli ve yardmseverdir, ama sonra, hizmetine giren olan ar
tk bir trl brakmaz, yle ki masaln ana temas, olann sihirbazn
penesinden kurtulma abalardr. Arayn yerini ka alr, fakat bu
ka abalar da cesurca kavalanan maceralar gibi dllendirilir, zi
ra masaln sonunda kahraman kral n kzyla evlenir. Sihirbaz ise alda
tlm eytan rolyle yetinmek zorunda kalr.

* zt yne ilerlemek (.n.)


45. No. 35: Uzaklardan Gelen Damat.

MASALLARDA RU H U N F E N OM E N OLOJ I S I Z E RI N E l 99

d. Masallarda hayvan biimindeki ruh simgecilii


Arketipimizin tezahrlerinden biri olan hayvan biimini ele almasay
dk, onu eksik tasvir etmi olurduk. Bu, tanr ve demonlarn hayvan
biimini almas gibidir ve psikolojik anlam da ayndr. Zira hayvan
biimi, sz konusu ierik ve iievlerin henz insand bir alanda, ya
ni insan bilincinin tesinde olduuna ve bu nedenle bir yandan demo
nik-stinsans, te yandan da hayvans-altinsans olanla ilikili oldu
una iaret eder. Fakat bu ayrmn geerli olduu tek alann, dn
menin gerekli bir koulu olan bilin alan olduunu gz nnde bu
lundurmak gerekir. Mantk yle der: "Tertium non datur" ,46 yani zt
lklar birlik iinde dnemeyiz. Mevcut bir kartln ortadan kal
drlmas, ancak bir koyut olabilir bizim iin. Fakat tm ierikleri
olanca paradoks ve ztlklaryla kendi iinde barndran -buna varlk
kategorisi de dahil- bilindnda durum kesinlikle byle deildir. Bi
lindnn psikolojisi hakknda bir fikir edinmek isteyen birine, H
ristiyan mistiklerini ve Hint felsefesini incelemesini neririm. Bilin
dnn ztlklarnn en ak ifadelerini bu alanlarda bulacaktr.
ncelememizde, yal adam imdiye kadar genellikle insan gr
nm ve davranlar sergilese de, by yetenei ve ruhsal stnl,
hem iyi hem de kt anlamda insann dnda, stnde ve altnda olan
eylere iaret eder. Hayvan yn, ne ilkel insan ne de bilind iin
bir deer yitimi anlamna gelir, zira belli ynlerden hayvan insandan
stndr de. Hayvan henz bilincin iinde kaybolmam, onu yaatan
gcn kar sna bana buyruk bir Ben koymamtr; tersine, onu y
neten iradeye neredeyse mkemmel bir biimde boyun eer. Eer
hayvanda bilin olsayd, ahlaken insandan daha iyi olurdu. lk gnah
efsanesinde derin bir reti vardr, nk Ben bilincinin bamszl
n kazanmasnn eytani olduuna dair mulak bir duygunun ifade
sidir. nsanlk tarihi bandan beri aalk duygusu ile kibrin at
masndan ibarettir. Bilgelik orta yolu arar ve bu cretkarlnn bede
lini dernon ve hayvanla olan pheli bir yaknlkla der, bu yzden de
ahlaken yanl anialmaya msaittir.
Masallarda yardmc hayvanlar motifiyle sk sk karlarz. Bu
hayvanlar insanlar gibi davranr, insanlarn dilini konuurlar ve insan46. Bir nc yoktur.

D RT A R K E T I P 1 1 00

larnkinden daha stn bir zeka ve bilgiye sahiptirler. Bu durumda,


ruh arketipinin bir hayvan araclyla ifade edildiini sylersek ya
nlm olmayz. Bir Alman masalna47 gre, kaybolan prensesini ara
yan bir delikanl bir kurtla karlar, kurt ona yle der: "Korkma!
Ama syle bana, nereye gidiyorsun byle?" Delikanl kurda hikayesi
ni anlatr, bunun zerine kurt ona byl armaan olarak birka kln
verir, delikanl bu kllada kurdu ne zaman isterse yardma arabile
cektir. Bu sahne, yardmsever yal adamla karlama sahnesi gibidir.
Bu masalda arketipin dier yn, kt yn de ortaya kar. Bunun
iyice anlalmas iin masaln baz blmlerini aktarmak istiyorum:
Delikanl ormanda domuzlarn gderken, dallar bulutlar arasn
da kaybolan byk bir aa grr. "Acaba nasl olurdu," der delikan
l kendi kendine, "bu aacn tepesinden dhyay seyretmek?" Aaca
kar, btn gn boyunca trmanmasna ramen daUarna bile ulaa
maz. Gece olur ve aacn dallarnn atalland yerde geeelernek zo
runda kalr. Ertesi gn trmanmaya devam eder ve lene doru yap
raklara varr. Akama doru dallar arasna kurulmu olan bir kye
ular. Kyller onu yedirir iirir ve gece iin yatacak yer gsterirler.
Sabah olunca trmanmaya devam eder. leye doru bir gen bir k
zn yaad bir atoya varr. Orada, artk aacn sonuna geldiini
renir. atodaki gen kz, kt bir bycnn tutsak ettii bir kral k
zdr. Delikanl prensesin yannda kalr, prenses atodaki btn oda
lara girmesine izin verir, yalnzca tek bir odaya girmesini yasaklar.
Ama delikanlnn merak ar basar. Odann kapsn aar ve orada
iviyle duvara aklm olan bir karga grr. B ir ivi boazndan, di
er iki ivi de kanatlarndan gemektedir. Karga susuzluktan ikayet
edince delikanl ona acr ve imesi iin su verir. Kargann itii her
yudumda bir ivi der ve nc yudumu da alnca karga serbest ka
larak pencereden uup gider. Prenses bunu duyunca ok korkar ve der
ki: "Bu bana by yapan eytand . . . ok gemeden beni almaya ge
lecektir! " Gerekten de, gzel bir sabah prenses ortadan kaybolur.
Delikanl da bunun zerine onu aramaya kar ve yukarda sz
edildii gibi, yolda kurtla karlar. Daha sonra bir ay ve bir aslan
la da karlar, bunlardan da birka kl alr. Ayrca aslan ona, prense
sin yaknlardaki bir avc kulbesine hapsedildiini anlatr. Delikanl
47. Aacn zerindeki Prenses (Grimm
sallar).

Kardelerden Gnmze Alman Ma

MASALLARDA R U H U N F E N O M E N OLOJ I S I ZERI N E 1 1 01

kulbeyi ve prensesi bulur ama oradan kamann mmkn olmad


n renir, nk avcnn, her eyi bilen ve avcy derhal uyaracak
olan hacakl beyaz bir at vardr. Yine de delikanl kzla kanay
dener, ama bouna. Avc ona yetise de, bir kargayken hayatn kur
tard iin delikaniy serbest brakr ama prensesi alp atyla geri
dner. Fakat delikanl, avc ormana gidince, gizlice kulbeye girer ve
avcnn akll beyaz ata nasl sahip olduunu renmesi iin prense
si ikna eder. Geceleyin prenses bu srr avcnn azndan almay ba
arr ve yatan altna saklanm olan delikanl, avcnn kulbesinden
aa yukar bir saat uzaklktaki bir iftlikte sihirli atlar yetitiren bir
cad olduunu renir. Oradaki taylara gn bakabilen, dl olarak
kendine bir at seebiliyordur. Eskiden cad, at iftliinin etrafndaki
ormanda yaayan on iki kurt saldrdnda, kurtlarn ahn yatt
rp onlar savuturmak iin, atn yan sra on iki kuzu da verirmi.
Ama avcya kuzu vermemi. Avc atyla birlikte iftlikten ayrldn
da kurtlar onu takip etmi ve snr gemek zereyken beyaz atnn
tek bilcan kapp koparmlar. Bu yzden de atnn yalnzca ha
ca varm.
Delikanl hemen cady arar bulur ve kendi seecei bir atn yan
sra on iki de kuzu vermesi kouluyla cadnn hizmetine gireceini
syler. Cad kabul eder. Fakat taylara delikanldan kamalarn emre
der. Delikaniy uyutmak iin ona iki verir. Delikanl ikiyi iince
uyuyakahr, taylar da kap gider. Delikanl ilk gn kurdun yardmy
la taylar geri getirir, ikinci gn ay ona yardm eder, nc gn de
aslan. Artk dln semeye hak kazanmtr. Cadnn kk kz
ona hangi atn annesinin at olduunu syler. En iyi at budur elbette
ve yine beyaz bir attr. Delikanl caddan bu at ister. Fakat ahrdan d
ar kar kmaz cad beyaz atn drt naln deler ve kemiklerincieki
ilii emer. ilikten bir bir pasta yapar ve bu pastay delikanlya yolluk
olarak verir. At ok bitkindir ama delikanl ona pastay yedirince es
ki gcne kavuur. Delikanl on iki kurdun aln on iki kuzuyla ya
ttrdktan sonra ormandan sa salim kar. Prensesi atnn terkisine
atarak kaar. hacakl beyaz at avcy derhal uyard iin avc on
larn peine der ve drt hacakl beyaz at drt nala gidemedinden
abucak onlara yetiir. Avc onlara yaklatnda, drt hacakl at
hacakl ata, "Kz kardeiim, at onu srtndan! " diye seslenir. By
c atn srtndan der ve iki atn nallar altnda ezilir. Delikanl pren
sesi hacakl ata bindirir, sonra prensesin babasnn lkesine gider-

D RT ARKETI P ! 1 02

ler ve orada evlenirler. Drt bacakl beyaz at, delikanldan her iki atn
da ban kestirmesini ister, yoksa ona uursuzluk getireceklerdir.
Delikanl bu istei yerine getirince, adar yakkl bir prense ve gzel
bir prensese dnrler ve bir sre sonra "kendi krallklarna" doru
yola karlar. Bir zamanlar avc onlar da ata dntrmtr.
Bu masalda ruhun hayvan biiminde simgelenmesi bir yana, bilgi
ve sezginin bir binek hayvanyla temsil edilmesi zellikle ilgintir.
Bununla, ruhun bir mlk de olabilecei ifade edilmektedir. Nitekim,
hacakl beyaz at demon-avcnn, drt hacakl beyaz at ise cadnn
maldr. Buradaki ruh, ksmen bir nesne gibi sahibi deiebilen bir i
levdir (at), ksmen de zerk bir znedir (atn sahibi olan byc). De
likanl drt bacakl beyaz at caddan alarak bir ruhu ya da zel bir
dnceyi bilindnn egemenliinden kurtarr. Baka yerde olduu
gibi burada da cad mater natura anlamna gelir, yani bilincin ilk ba
taki, denebilir ki "anaerkil" durumudur ve bilindnn karsnda
salt zayf ve baml bir bilincin bulunduu psiik bir duruma iaret
eder. Drt bacakl at bacakl attan stndr, nk ona hkmede
bilir. Drtlk bir btnlk simgesi olduu ve btnlk bilindnn
imgeler dnyasnda nemli bir rol oynad iin,48 drt hacaklln
hacakllk zerindeki zaferi beklenmedik bir ey deildir. Fakat
lk ile drtlk arasndaki kartln, yani ln btnlk kar
sndaki anlam nedir? Simyada bu soruna Meryem Aksiyomu denir ve
simya felsefesinde bin yldan fazla bir sre ilendikten sonra, Faust'ta
(Kebirler Sahnesi) yeniden ele alnr. Bu sorun edebiyatta ilk kez Ti
maios'un giri cmlelerinde ifade edilmi,49 daha sonra da Goethe ta
rafndan anmsatlmtr. Tanr'nn kutsal lnn alttaki, yeraltn
daki bir le (Dante'deki bal eytan benzeri) nasl tekabl etti
ini simyaclarda aka grebiliriz. Bu kutsal lk, simgeleri nede
niyle ktlkle olan akrabaln ele verir ama ktlkten baka bir
ey ifade etmedii de kesinlikle net deildir. Fakat her ey, ktl
n, yani onun bildik simgesinin, karanl, geceyi, aay, yeraltna
48. Drtlk konusunda eski almalarma, zellikle de Psychologie und Reli
gion ile Psychologie und Alch emie ye iaret etmek isterim.
49. Bildiim kadaryla, bu sorunun en eski tasviri zaman zaman nn hayvan
kafal, birinin ise insan kafal tasvir edildii drt Horus oludur. Kronolojik olarak
bir sonraki rnek, Eechie/'in, daha sonra ncil yazar drt havariyle ilgili simgeler
de karmza kan drt figrle ilgili vizyonudur. Bilindii gibi, bunlarn hay
van kafal, biri de insan kafaldr (melek).
'

MASALLARDA R U H U N F E N O M E N OLOJ I S I ZERI N E 1 1 03

zg olan anlatan simgeler ailesinden olduuna iaret eder. Bu sin


gecilikte altta olan stte olana tersinden tekabl eder,so yani stteki
gibi, ! k olarak kavranr. rakam eri! bir rakam olduu iin k
t avcy simgeler, kt avc ayn mantkla (simyasal olarak) alttaki
lk olarak kavranabilir. Oysa drt rakam dii rakam olduu iin
yal cady simgeler. Her iki at da konuan ve bilen mucizevi hay
vanlar olduu iin bilind ruhu temsil ederler, fakat bu ruh bir du
rumda kt byc ye, dierinde de cadya tabidir.
Demek ki, lk ve drtlk arasnda eril-dii kartl vardr, ay
rca, drtlk bir btnsellik simgesiyken, lk yle deildir. Buna
karlk lk, simyaya gre, hep dier bir l de gerektirir, tpk
stn alt, aydnln karanl, iyiliin ktl de gerektirdii gibi.
Kartlk, bir enerji potansiyeli anlamna gelir, ve potansiyelin oldu
u yerde, bir olaylar aknn olasl da vardr, zira kartlarn geri
limi denge peindedir. Drtl bir kare olarak dndmzde ve
bu kareyi apraz bir izgiyle iki eit paraya bldmzde, tepeleri
farkl ynleri gsteren iki gen elde ederiz. Bu nedenle, metaforik
olarak u sylenebilir: drtlkle simgeleneo btnlk iki eit paraya
blndnde, ortaya zt ynde iki lk kar. Bu basit karm
ln drtlkten nasl tretildiini gsterir, ayn ekilde, avc da tut
sak prensese, beyaz at drt bacaklyken, on iki kurt bir bacam ko
parnca bacakl kaldn anlatr. Yani beyaz atn bacakl olma
snn sorumlusu, karanlk anann diyarndan ayrlmak zereyken ger
ekleen bir kazadr. Psikoloj i dilinde bu u anlama gelir: bilind
btnlk ortaya ktnda, yani bilindn terk edip bilincin alanna
girdiinde, drtten biri geride kalr, zira bilindnn horror vacui'si
(boluk korkusu) tarafndan ahkonmutur. Bylece, masaldan deil,
simgeler tarihinden bildiimiz, bir le tersinden tekabl eden bir
lk meydana gelir,s yani bir atma doar. Demek ki Sokrates'in
sorusu burada da sorulabilir: "Bir, iki, - iyi de sevgili Timaios, dn
konuk olup bugn evsahibi olanlarn drdncs nerede peki?"52 O,
50. Tabula Smaragdina'daki nerme yledir: "Quod est inferius, est sicut qu
od est superius" (Aada olan yukarda olann aynsdr).
5 1 . Bkz. Psychologie und A/chemie, Resim 54 (ve paragr. 539), daha ayrntl
olarak Der Geist Mercurius iinde.
52. Platons Dialage Timaios und Kritias (Platon'un Timaios ve Kritias Diya
loglar), s. 29. Aklamas yaplamayan bu ifadeyi Platon'un "o anki muzipliine"
verenler olmutur.

D RT ARK ETI P 1 1 04

karanlk anann diyarnda kalmtr, karlnda bir kurban verilme


dii srece hibir eyin etki alannn dna kmasna izin vermeyen
kurt gibi agzl bilind tarafndan alkornutur.
Avc, yani yal byc ve cad, bilindnn byl dnyasnda
ki olumsuz anne baba imgesine tekabl eder. Masalda avc karmza
nce kara bir karga grnmnde kar. Prensesi karm ve tutsak
etmitir. Prenses onu "eytan" olarak niteler. Ama ne gariptir ki, avc
mn kendisi de atonun girilmesi yasak bir odasna kapatlm ve
iviyle odann duvarna aklm, yani bir anlamda armha gerilmi
tir. Tm gardiyanlar gibi kendisi de tutsaktr ve lanetleyen herkes gi
bi kendisi de lanetlenmitir. Her ikisinin hapishanesi de, muhtemelen
dnya aac olan dev aacn tepesindeki sihirli bir atodur. Prenses
gnee yakn, aydnlk st dnyaya aittir. Dnya aacna hapsedildi
ine gre, karanln eline dm bir tr anima mundi (dnyann
animas) olsa gerektir. Fakat bu av, karanlk iin de pek iyi olmama
benzer, zira avc armha gerilmitir, hem de iviyle. armha ge
rilmenin strap dolu bir balanma ve aslma, kart ilkenin alanna
girmeye cret eden Prometheus gibi cezalandrlma anlamna geldii
aktr. Avcyla zde olan karga da bu creti gstermitir, nk ay
dnlk st dnyadan deerli bir ruh almtr, bu nedenle yukar ya da
st dnyada duvara ivilenmitir. Bunun Hristiyanlktaki ilkimgenin
ters yansmas olduu aikardr. Tpk hrsz kargann dnya aacnn
tepesinde duvara ivileurnesi gibi, insanln ruhunu bu dnyann
efendisinin egemenliinden kurtaran sa da bu dnyada armha ge
rilmitir. Bizim masalmzdaki cezalandrma arac ivilerin l
dr. Masalda kargay kimin tutsak ettiinden sz edilmez. Fakat san
ki teslisin anld bir by szc kullanlma benzer.
Dnya aacna trmanan ve prensesi kurtaraca sihirli atoya gi
ren kahraman delikanlnn bir oda dnda tm odalara girmesine izin
verilir, girmesi yasaklanan odada ise karga bulunmaktadr.53 Tpk
cennetteki bir aacn meyvesinden yemek yasak olduu gibi, bu oda
ya girmek de yasaktr, ama ite tam da bu yzden girilecektir. Hibir
ey bir yasak kadar kkrtc deildir. taatsizlii kkrmann en iyi
yolu yasak koymaktr. Belli ki burada gizli bir maksat vardr, yani
prensesten ziyade kargann kurtarlmas istenmektedir. Kahraman
53. Bir Grinn masalnda (I, No. 55: Meryem Ana'nn
odada "Kutsal lk"n olmas bana ilgin gelmiti.

ocuu) girilmesi yasak

MASALLARDA R U H U N F E N O M E N O L OJ I S I Z ER I N E 1 1 05

kargayla karlanca, karga hemen feryat figan susuzluktan yaknr54


ve merhamet duygusu uyanan delikanl kargaya tuz ve sirke vermez,
taze suyla onun susuzluunu dindirir, bunun zerine ivi yere d
er ve karga ak pencereden uup gider. Bylece kt ruh yine ser
best kalr, avcya dnr, prensesi ikinci kez karr ve bu sefer onu
yeryzndeki avc kulbesine kapatr. Gizli maksat ksmen belli olur:
prensesin st dnyadan insanlarn dnyasna getirilmesi gerekiyordu
ve belli ki bunun, kt ruhun ve insan itaatsizliinin yardm olmadan
gereklemesi mmkn deildi.
Fakat ruh avcs insanlarn dnyasnda da prensese hakim olduu
iin, kahramann yeniden mdahale etmesi ve caddan drt hacakl
at alp bycnn hacakl gcn krmas gerekir. Kargay arm
ha geren lktr, lk ayn zamanda da kt ruhun gcdr. Kart
ynlerdeki iki lk budur ite.
Bambaka bir alan olan psikolojik deneyim alannda, drt bilin
ilevinden nn ayrt edilebileceini, yani bilin dzeyine kabi
leceini biliyoruz; fakat bir tanesi ana zemine, bilindna, bal ka
lr ve alt, daha dorusu "dk" ilev olarak nitelenir. O, en kahraman
bilincin bile Ail topuudur. Bir yerde, gl olan gsz, akll olan
aptal, iyi olan ktdr vb. , ve bunun tersi de dorudur. Bizim masal
mzda lk sakatianm drtlk olarak grnr. hacaa bir bacak
daha eklenebilseydi, btnlk oluurdu. Gizemli Meryem Aksiyomu
da byle der: "ncden Bir olur Drdnc (olarak)" (eK :ou :pt:ou
:o ev te:ap:ov),55 bunun anlam u olsa gerek: nc drdncy

54. Aelianus (De natura animalium, I, 47), su almaya gnderilen bir karga yol
da fazla oyaland iin, Apolion'un kargalar susuzlua mahkfim ettiini anlatr. Al
man halkbiliminde kargann Haziran'da ya da Austos'ta susuzluk ekmesi gerekti
i sylenir. Bunun nedeni, sa'nn lmne bir tek kargann zlmemesi ya da Nuh
tarafndan kefe yollandnda geri dnmemesidir. (Panzer, Zeitschrift fr deutsche
Mythologie II, s. 1 7 1 , ve Khler, Kleinere Schriften zur Miirchenforschung I, 3. K
tnn alegorisi olarak karga iin bkz. Rahner, Erdgeist und Himme/geis in der pat
ristischen Theologie (Patristik Teolojide Toprak Ruhu ve Gk Ruhu) iindeki ayrn
tl aratrma. te yandan, karga Apolion'un kutsal hayvan olarak onunla yakn ili
ki iindedir; ayrca karga ncil'de de olumlu bir anlam tar (Mezmurlar 147, 9):
"Hayvanlara, aran karga yavrularna, yiyeceklerini verir." Eyb 38, 4 1 : "Karga
ya avn kim hazrlyor, yavrulan Allah' imdada ardklar zaman .. ?" Luka 1 2,
24'te de benzer ifadeler vardr. /. Krallar 1 7 ,5'te, !ya'ya her gn yiyecek getiren
"yardmc ruhlar" olarak karmza karlar.
55. Bkz. Psychologie und Alchemie, Dizin, bkz. Maria Prophetissa.

D RT A R K E T I P 1 1 06

oluturduu zaman birlii de oluturur. Byk anann kurtlannn eli


ne geen kayp para yalnzca eyrek paradan ibaretse de, dier
parayla birlikte, ayrlma ve atmay ortadan kaldran btnl
oluturmaktadr.
Simgecilie gre eyrein ayn zamanda da lk olmas neden
kaynaklanr peki? Burada masaln simgeleri bizi yaya brakt iin
psikolojik olgulara snmak zorundayz. Biraz nce, iievin ayrt
edilebileceini, yalnzca bir tanesinin bilindnn etkisi altnda kal
may srdrdn sylemitim. Bu saptamann biraz daha ayrntl
bir biimde ele alnmas gerek. Deneyimlere gre, yalnzca bir ilev
ayrt edilebilmekte, bu yzden de st ya da ana ilev olarak nitelen
nektedir ve iednklk ve dadnklkle birlikte bilin tipini olu
turmaktadr. Bu ilev, az ok ayrt edilmi bir iki yardmc iievle des
teklenmektedir, fakat bunlar ayn ayrt edilme derecesine, yani iradi
uygulama kapasitesine asla ulaamazlar. Bu nedenle de, byk l
de gvenilir olan ve isteklerimize boyun een ana ilevden ok daha
yksek bir spontanlk derecesine sahiptirler. Drdnc ilev olan d
k ilev ise bizim irademize kapal bir alandr. Kimi zaman insana
taklp duran, rahatsz edici kk bir eytan, kimi zaman da deus ex
machina olur. Fakat daima sua sponte* gider gelir. Bundan da anla
laca zere, ayrt edilen ilevler de bilindnn etkisinden ancak
ksmen kurtulmulardr, bir ynleriyle hala bilindndadrlar ve
onun isteine gre hareket ederler. Ben'in hizmetinde olan ayrt
edilmi ileve, bilindndan henz kopmam bilind unsur te
kabl eder.56 Ve bilinli ve ayrt edilmi ilev unsurunun karsn
da, ayrt edilmemi drdnc iievin eziyet eden bir rahatszlk fakt
r olmas gibi, st ilev de bilindnn en byk dmandr sanki.
Fakat belirtneden geilemeyecek hassas bir nokta var: eytan, nurlu
melek klna ginnekten nasl holanyorsa, dk ilev de en ok
ana ilevi gizlice ve sinsice etkiler, ki ana ilev de en ok dk ile
vi bastrr.57
Maalesef biraz soyut olan bu aklamalar, bizim -hani derler ya
" ocuk oyunca gibi basit" masalmzdaki hile ve ima dolu balant* kendisi ne zaman isterse o zaman (.n.)

56. Bir Kuzey masalnda (Norve, No. 24: Beyaz lkedeki Prenses), boaz

Ianna kadar topraa gml olan ve kurtarlmay bekleyen prensesler olarak betim
lenmitir.
57. i lev kuram iin bkz. Psychologische Typen (Psikolojik Tipler).

MASALLARDA R U H U N F E N O M E N O L O J I S I ZE R I N E 1 1 07

lar biraz olsun aydnlatmak iin gerekli. Biri ktl dlayan, di


eri de ktln gcn temsil eden iki kart lk, bizim bilinli
ve bilind psike'mizin ilevsel yapsna kl klna uyar. nsan ruhu
nun spontan, naif ve arptlmam bir rn olan masal, insan ruhu
ne ise onu ifade etmekten baka bir ey yapamaz belli ki. Bu neden
le, yapsal psiik koullar yalnzca bu masalda deil, saysz baka
masaldass da anlatlr.
Bizim masalmz ruh arketipinin kartlklada dolu doasn ender
rastlanan bir aklkla sergiler, bir yandan da, kartlarn, yksek bir
bilince ulamay hedefleyen artc etkileimini ortaya koyar. Hay
vanlarn seviyesinden kp dev dnya aacna trmanan ve en tepe
deki aydnlk st dnyada Bakire Anima'y, soylu prensesi kefeden
gen domuz oban, bilincin hayvans alanlardan kp, bilin ufku
nun geniledii yksek bir noktaya ulamasn simgeler.59 Erkein bi
linci bir kez bu kadar ykseklere ktnda, orada kendi dii karl
anima'yla karlaacaktr.6o O, bilindnn kiiletirilmesidir. Bu
karlama, bilindnn "bilinalt" diye adlandrlmasnn ne kadar
yanl olduunu gsterir. Bilind yalnzca "bilincin altnda" deil,
stndedir de, hatta o kadar stndedir ki, kahramanmzn ona ula
mas iin bir hayli trmanmas gerekir. Fakat "stteki" bu bilind,
kahramanmz gibi, ona ulaan kiinin, yerden ykseldike "bilinal
t"nn zerine kmas anlamnda bir "stbilin" deildir kesinlikle.
Tersine, yksek ve aydnlk anima'snn, Prenses Psike'nin, yukarda
byye maruz kaldn ve altn bir kafesteki kutan daha zgr ol
madn zlerek kefeder. Geri neredeyse hayvans bir bnln
dzlklerinden ykselmi olmakla vnebilir, ama ruhu kt bir ruh,
eytann bildik simgesi olan karga grnmndeki karanlk, yeraltna
zg bir baba imgesi tarafndan ele geirilmitir. Eer sevgili Psike'si
hapiste ryecekse, yksekte olmas ve geni ufku neye yarar ki?
58. Meslek erbabndan olmayanlar iin burada eklemek isterim ki, psike'nin ya
ps kuram masallar ya da mitlerden trctilmemitir, tbbi-psikolojik aratrmalar
dan edinilen deneyim ve gzlemlere dayanmaktadr; tbbi uygulamalara balang
ta ok uzak olduu dnlen alanlardaki karlatrmal simge aratrmalaryla
desteklenmesi daha sonra olmutur.
59. Burada tipik bir enantiodromi sz konusudur: bu yolda daha da yukarlara
klamayaca iin, insann varlnn br ynn de gerekletirmesi iin aa
inmesi gerekir.
60. Delikanl byk aac grdnde kendine u soruyu sorar: "Acaba nasl
olurdu, bu aacn tepesinden dnyay seyretmek?"

D RT A R K E T I P 1 1 08

Hatta yeraltnn bu oyununa prenses de katlr, tutsaklnn srrn


kefetmesin diye delikanlnn bir odaya girmesini yasaklar. Fakat i
te tam da byle bir yasakla delikaniy gizliden gizliye kkrtr. Bi
lindnn, biri dierinin yaptnn tam tersini yapan iki eli vardr
sanki. Prenses hem kurtarlmak ister hem de istemez. Fakat belli ki
kt ruh da bir kmazdadr: aydnlk st dnyadan gzel bir ruh al
mak istemitir, kanatl bir yaratk olarak bunu baarmtr da, ama bu
yzden kendisinin st dnyaya kapatlacan hesap edememitir.
Karanlk bir ruhtur geri ama a zlem duyar. Onun gizli gereke
si budur, ama snr amasnn cezas da byyle balanmaktr. Kt
ruh st dnyada tutsak edildii srece prenses yeryzne inemez,
kahraman ise cennette kaybolur. Fakat kahraman itaatsizlik gnahn
ileyerek haydutun kamasna frsat verir ve prensesin bir kez daha
karlmasna, yani bir dizi felakete neden olur. Fakat sonuta, pren
ses yeryzne iner ve eytani karga insan biimini alarak avcya d
nr. Bylece, aydnlk, dnyast anima ile ktlk ilkesi insanla
rn alemine gelir, yani her ikisi de insani boyutlara inerek ulalabilir
olurlar. Avcnn asl gcn, her eyi bilen bacakl at temsil eder.
bacakl at, ayrt edilebilir iievlerin bilind unsurlarna tekabl
eder.6 Avc ise, kahramann meraknda ve maceraperestliinde ken
dini gsteren dk iievin kiiletirilmesidir. Masal ilerledike deli
kanl giderek avcya benzerneye balar: avc gibi kahramanmz da
atn caddan alr. Ama ondan farkl olarak, avc on iki kurdu besle
mek iin yanna on iki kuzu almay ihmal etmi, kurtlar da atma za
rar vermitir. Avc, yeralt glerine bedel demeyi unutmutur, zira
ne de olsa bir hayduttan baka bir ey deildir. Fakat kahraman, bi
lindnn yaratklarn ancak bir kurban karlnda serbest brakt
n onun yapt hata sayesinde renir.62 Buradaki on iki says za
manla ilgili bir simge olmann yan sra, bilindndan kurtulabilmek
iin yaplmas gereken on iki i (a'}A.a)63 anlamn da ierir.64 Avc,
6 1 . Bilind ilev unsurlannn her eyi bilmesi bir abart elbette. Fakat gerek
ten de bilind alg ve anlara, ayrca igdsel, arketipik bilin ieriklerine sahip
tirler, daha dorusu bunlarn etkisi altndadrlar. Bilind eylemiere hi beklenme
dik dorulukla bilgiler iletenler de bunlardr.

62.

Avcnn evdeki hesab arya uymamtr, genellikle yle olur zaten. Ru

hun faaliyetleri yznden denmesi gereken bedelleri ya hi dnmeyiz ya da na


diren dnrz.

63. Bkz. Herakles miti.

MASA L LARDA R U H U N F E N O M E N OL O J I S I ZERI N E 1 1 09

kahramann kendi ruhuna zorla sahip olmak iin kalkt ama baa
rszla urad bir ilk denemedir adeta. Oysa ruhun ele geirilme
si, bir sabr, fedakarlk ve sehatkarlk meselesidir. Kahraman drt ba
cakl ata sahip olduunda, tmyle avcnn yerine geerek prensesi
de elde eder. Masalmzdaki asl byk g drtlktr, nk btn
olmas iin gereken unsuru kendine dahil eder.
Ruh arketipi bu -kesinlikle ilkel olmayan- masalda hayvan bii
mindeki simgelerle, bir birlie, kt ruha tabi ilevli bir sistem
-bilinmeyen bir otoritenin kargay iviyle armha germesi- ola
rak ifade edilmitir. ki st birlik, ilk durumda, ana iievin bilind
hasn olan dk ileve, yani avcya; ikinci durumda ise, ana ileve,
yani kahramana tekabl eder. Sonunda kahraman ve avc birbiriyle
rtr, yle ki avcnn ilevi kahramanda ortaya kar. Evet, en ba
ndan beri avcnn iinde olan kahraman, avcy elindeki ahlakd
tm imkfullar kullanp ruhu gasp etmeye iter, sonra da avcnn ruhu
istemeye istemeye kendisine brakmasn salar. Grnte ikisi ara- _
s nda vahi bir mcadele vardr, oysa her ikisi de dierinin iine gele
cek ekilde hareket eder. Bu dm, kahramann drtl ele geir
meyi baard anda, psikolojik dilde sylersek, dk ilevi l sis
teme dahil ettii anda zlr. O anda atma sona erer ve avc fig
r buharlap uar. Bu zaferden sonra kahraman prensesi hacakl
ata bindirir ve birlikte prensesin babasnn krallna giderler. Eski
den kt avcya hizmet eden ruh alemini artk prenses ynetmekte ve
kiiletirmektedir. Bilindnn, insann ulaabilecei bir btnle
asla dahil edilemeyecek olan unsurunun temsilcisi anima'dr ve hep
yle kalacaktr.
e. Not
Metnin tamamladktan sonra bir arkadam masalmzn Rus eit
Iernesine dikkatimi ekti. Rus masalnn ad: "Maria Morevna".65 Bu
masaln kahraman bir domuz oban deil, ivan arevi . Rus masa
lnda yardmc hayvann ilgin bir aklamas var: onlar, ivan'n
64. Simyaclar iin uzun sreli olduunu vurgular ve longissima via, diuturni
tas immensae meditationis (ok uzun bir yol - youn meditasyonun uzunluu) gibi
ifadeler kullanrlar. On iki says, sa'nn kurtarclk faaliyetinin sresinin dolduu
kilise ylyla ilgili olabilir. Kuzu kurbannn kkeni de bu olsa gerektir.
65. Denizin Kz (Rus Masallar, s. 553 vd.)

D RT A R K ETI P l 1 1 0

kz kardei ile onlarn aslnda birer ku olan kocas. kz karde,


hayvanlar ve ruh alemiyle ilikili bilind ilevi temsil eder. Ku
insanlar bir tr melektir ve bilind ilevierin yardmc doasn
vurgularlar. Nitekim masalda da (Alman masalndan farkl olarak)
kahraman kt ruhun eline dt, ldrulp paraland (tanr-in
sann tipik yazgsdr bu!)66 anda kurtarc olarak devreye girerler.
Kt ruh genellikle plak tasvir edilen yal bir adamdr ve ad Ko
ey Besmertnoy'dur (lmsz Koey67). Cadya ise nl Baba-Ya
ga tekabl eder. Alman masalnda saylan olan yardmc hayvan
lar, Rus masalnda iki katna kmtr, ku insanlarn yan sra, bir as
lan, tuhaf bir ku ve arlar da vardr. Burada prenses, kt ruhu ato
sundaki yasak odada on iki zincire vurmu olan Kralie Maria Mo
revna'dr; kralie byk bir ordu kumandandr (gn kraliesi Mer
yem, Rus-Ortodoks ilahi kitabnda "ordu komutan" olarak ycelti
lir! ). ivan yal adamn susuzluunu giderince, yal adam kralieyi
kar r. Sihirli atlar sonunda insana dnmez. Rus masal kesinlikle
daha ilkel bir yapya sahiptir.
f. Ek
Bu ksmdaki deinmeler, genellikle teknik olmalar bakmndan, o
u kiinin ilgisini ekmeyebilir. Bunlar, elinizdeki gzden geirilmi
baskya almay dnmyordum, fakat sonra fikrin deitirdm ve
ekte sunmaya karar verdim. Psikolojiye zel bir ilgi duymayan okur
bu ksm okumadan geebilir. Zira bu blmde, grnte anlalma
s g bir sorunu, sihirli atlarn ve drt hacakl olmalarn ele aldm
ve dncelerimi, kullandm yntemi sergileyecek ekilde sundum.
Bu psikolojik muhakeme, bir yandan malzemenin, yani masal, mit ya
da dn irrasyonel verilerine, bir yandan da bu veriler arasndaki
"rtk" rasyonel ilikilerin bilinli idrakma dayanmaktadr. Dlerin
bir anlam olduu varsayn gibi, bu tr ilikilerin olduu da yalnz
ca bir varsaymdan ibarettir. Bu varsaymn dogruluu a primi kant
lananaz. Yararl olup olmad ancak uygulamada anlalacaktr. Bu
nedenle, irrasyonel malzerneye yntem uygulamann anlaml bir yo66. Yal adamn paralanm cesedi bir fya koyup denize atmas Osiris'in
yazgsn (ba ve fallus!) akla getirir.
67. Kost = kemik, ve pakost, kapost = iren, pis szcklerinden.

MASALLARDA R U H U N F E N O ME NOLOJ I S I ZE R I N E 1 1 1 1

ruma imkan verip vermeyeceini bekleyip grmek gerekir. Yntem,


malzerneye sanki kendi iinde anlaml bir tutarll varm gibi yak
lamaktan ibarettir. Bu amala, Cardan'n yorum kuralna uygun ola
rak, ou veriye belirli bir amplifikasyon uygulanr, yani aklk ge
tirilir ve nispeten genel bir kavrama yaklatrlr. rnein, bacakl
ln kavranmas iin kavramn nce atlardan soyutlanmas, sonra da
kendi ilkesine, yani le yaklatrlmas gerekir. Masalda anlatlan
drt bacakllk, genel kavram dzeyine karldnda, lkle iliki
ye girer, ki buradan Timaios'taki bilmece, yani ve drt sorunu or
taya kar. lk ve drtlkler, genel simgecilikte ciddi bir rol oyna
yan ve hem mit hem de d aratrmalar asndan nemli olan arke
tipik yaplardr. rrasyonel verilerin (yani ve drt bacaklln) ge
nel bir kavram dzeyine karlmas motifin evrensel anlamnn g
rlmesini salar ve aratrnacya bu sorunu ciddi bir biimde ele al
ma cesaretini verir. Bu grev, psikolojiye ilgi duyan okurdan, zellik
le de uzman kiiden esirgemek istemediim teknik birtakm dnce
ve karmlar ierir, nitekim simgeleri zmenin tipik bir yolu olan
bu zihinsel aba, bilindnn rnlerinin kavranmas bakmndan
kanlmazdr. rnein, astromitoloji, meteoromitoloji ve -last but
not least- cinsellik kuramyla ilgili yorumlar gibi, hakknda nceden
fikir edinilmi kurarnlardan kaynaklanan tmdengelimli yorumlarn
aksine, bilind ilikilerin anlamlarn ele vermeleri ancak byle
mmkn olabilir.
bacakl ve drt bacakl at, daha yakndan incelenmeyi hak
eden gizemli bir konudur gerekten de. ve drt bize psikolojik i
lev kuramnda karlatmz ikilemi amnsatnakla kalmaz, simyada
nemli bir rol oynayan Maria Prophetissa aksiyomunu da akla getirir.
Bu nedenle, bu iki sihirli atn anlamnn biraz daha yakndan incelen
mesinde yarar var.
zellikle dikkat ekici bulduum nokta, prensesin bindii ba
cakl atn bir ksrak, ayn zamanda da byyle ata dntrlm bir
prenses olmasdr. lk burada aka diilikle ilikilidir, oysa ,
tek rakam, yani eri! olmann yan sra, baskn dinsel gre gre de
salt erkei imler. Bu nedenle, lk dorudan doruya "erkeklik" ola
rak tercme edilebilir, ki bu durum Eski Msr'n Tanr-Kamutef6s_Fi68. Kamutefin anlam "annesinin boas"dr. Bkz. Jacobsohn, Die dogmati
sche Stellung des Knigs in der Theologie der alten A gyp ter (Eski Msrllarm

DRT ARKETIP 1 1 1 2

ravun'dan oluan Kutsal lk'nde daha da belirgindir.


Bir hayvann hacakllk gibi bir zellie sahip olmas, dii var
lktaki bilind bir erkeklik anlamna gelir. Gerek bir kadnda bu,
tpk sihirli at gibi ruhu temsil eden animus'a tekabl ederdi. Buna
karn anima'daki lk Hristiyanlktaki Kutsal lk tasarmyla
deil, "glge"yi oluturan dk ilev lsnn "alt gen"iyle rt
r. Kiiliin dk yarsnn byk ksm genellikle bilinddr. Ki
iliin bu yars bilindnn tamam deil, glge onun kiisel ksm
dr. Buna karlk anima, glge'den ayrt edildii lde, ortak bilin
dn kiiletirir. lk ona binek hayvan olarak verildiyse, bu onun
glgeye "bindii" anlamna gelir, glge onun ksra69 konumunda
dr. Bu durumda glgenin sahibidir. Fakat eer kendisi at ise, ortak
bilindnn bir kiiletirmesi olarak baskn konumunu yitirir ve kah
ramann zevcesi Prenses A ona "biner" , yani sahip olur. Masalmzda
sylendii gibi, Prenses B hacakl ata dntrlmtr. Biraz
karmak olan bu mesele yle zlebilir:
1 . Prenses A kahramann anima'sdr.70 hacakl ata, glgeye,
yani daha sonra zevci olacak kiinin dk ilev lsne binmi, ya
ni ona sahip olmutur. Daha basit ifade edecek olursak, kahramann
kiiliinin dk yarsna el koymutur. Onu zayf tarafndan yakala
mtr, ki bu nonnal hayatta da byledir, zira kii zayf olduu nokta
da destee ve tamamlanmaya ihtiya duyar. Hatta kadn erkein zayf
olduu taraftaysa, doru ve anlaml bir yerdedir. Kahramana ve Pren
ses A'ya sradan iki kii olarak baksaydk, durumu byle ifade etme
miz gerekirdi. Fakat masahmz, byl bir dnyada geen fantastik
bir hikaye olduu iin, Prenses A'y kahramann anima's olarak yo
rumlamak daha doru olur. Bu durumda kahraman, anima ile karla
nca, tpk Merlin perisiyle karlatnda olduu gibi, maddi dn
yann dna kmtr; yani sradan bir insan olan kahramannz, b
yl bir dn tutsadr ve dnyay artk yalnzca sisler arasndan
grr.
2. imdi, bacakl atn bir ksrak, Prenses A gibi dii olmas meteolojisinde kraln dogmatik konumu), s. I 7, 35, 45 vd.
69. Bkz. Symbole der Wandlung (Dnmn Simgeleri), paragr. 370 vd. V3
658 vd.
70. Onun sradan bir kz deil, soylu bir kii ve kt ruhun eleeta's olduunun
kant, insan doasna deil, mitolojik bir doaya sahip olmasdr. Bu noktada, oku
run anima kavramn bildiini varsaymak durumundaym.

MASALLARDA R U H U N F E N O M EN O LO J I S I ZER I N E 1 1 1 3

seleyi hi beklenmedik, kannak bir hale sokar. hacakl at Pren


ses B'dir. At grnmnde olan Prenses B , Prenses A'nn glgesine
(yani dk ilev lsne) tekabl eder. Fakat Prenses B'nin Prenses
A'dan fark, ata biniyor deil, atn iinde bulunuyor olmasdr, yani
byyle ata dntrlmesi nedeniyle eril bir ln egemenlii al
tna ginnesidir. Demek ki Prenses B bir glgenin egemenliindedir.
3. imdi sorulacak soru udur: kimin glgesinin egemenliinde
dir? Bu glge kahramann glgesi olamaz, nk kahraman kendi
anima'snn egemenlii altndadr zaten. Masaln bize verdii yant,
Prenses B'ye by yapan kiinin avc, yani byc olduudur. Daha
nce grdmz gibi, avc ile kahraman arasnda belli bir ba var
dr, nitekim kahraman yava yava avcnn yerine gemitir. Bu ne
denle, aslnda avcnn kahramann glge'sinden baka bir ey olmad
sonucuna varlabilir. Fakat bu karm, avcnn, yalnzca kahrama
nn anima'sn deil, kahraman ve anima'snn varlklarndan bile ha
berdar olmadklar, masalda da aniden ortaya kan erkek karde-kz
karde iftini etkisi altna alan nemli bir gc de temsil ettii gere
iyle eliir. Bireyin tesine uzanan g, bireyst bir karaktere sa
hiptir, dolaysyla, her bireyin kiiliinin karanlk yars olarak tanm
ladmz glge olarak tespit ve tehis edilemez. Bireyst bir faktr
olarak avc imgesi ortak bilindnn baat zelliidir ve avc, by
c, karga, sihirli at, annha gerilme ya da dnya aacnn tepesinde
asl kalma7 gibi karakteristik zellikleri nedeniyle zellikle de Cer
men ruhuyla yakndan ilgilidir. Sonu itibaryla, Hristiyan dnya g
rnn. bilind denizindeki yansmasnda Wotan'n hatlar gr
lr.72 Avc figrnde bir imago dei, bir Tanr imgesiyle karlarz,
nk Wotan ayn zamanda rzgar ve ruh tanrsdr, bu yzden de
Romallarn onu Merkr olarak yorumlamalar gayet yerindedir.
7 1 . Bilmiyorum, nasl asl kaldm rzgarl aata dokuz gece boyunca,

mzrakla yaralanm, Wotan'a kurban edilmitim: kendi kendime,


kklerinin nerede bydn herkesten gizleyen o aata.
"Wodans Runenkunde" (Havamal, 1 39. msra), Die Edda iinde.
72. Bkz. Nietzsche'nin "Ariadne'nin Feryad"nda tasvir ettii Tanr deneyimi:
...- yalnzca avnm senin ben,
avclann en acmasz!
senin en gururlu tutsanm,
ey, bulutlarn ardndaki haydut...
(Dichtungen: Dionysos-Dithyramben (Werke VIII, s. 423).

DRT ARKETIP 1 1 1 4

4. Demek ki, Prens v e kz kardei Prenses B , pagan tanrnn eline


dmler, atlara dntrlerek hayvan dzeyine indirgenmi, yani
bilindna inmilerdir. Buna gre, bir zamanlar insan biimindey
ken ortak bilind .leme aittiler. Peki kimdir bunlar?
Bu soruyu yantayabilmek iin; hi kukusuz her ikisinin de kah
raman ve Prenses A'nn karlklar olduundan yola kmak duru
mu mlayz. Bunlarla aralarnda, onlarn binek hayvan olmalar bak
mndan da bir ba vardr ve kahraman ile Prenses A'nn alt, hayvan
yarlar olarak karmza karlar. Hayvan, neredeyse tmyle bilin
d olmas nedeniyle, ezelden beri insann igdsel yaamnn ka
ranlklarnda gizli psiik alann simgesidir. Kahraman, ift (dii) ra
kam (drt) ile karakterize edilen aygra, Prenses A ise yalnzca (
eril bir rakamdr) baca olan ksraa binmitir. Bu rakamlardan da
anlalyor ki, hayvana dntrlmek cinsiyet yapsnda da deiik
lie yol amtr: aygr dii bir zellie, ksrak da eril bir zellie sa
hiptir. Psikoloji bu sonucu yle teyit eder: Bir erkek (ortak) bilind
nn etkisi altna ne kadar girerse, gdler dnyas da daha dizginsiz
ce aa knakla kalmaz, "anima" diye nitelenmesini nerdiim be
lirli bir dii karakter de ortaya kar. te yandan, bilindnn ege
menliine giren bir kadnsa, dii doasnn karanlk taraf, son derece
erkeksi zelliklerle birlikte ne kar. Bu zellikler animus kavram
altnda toplanmtr.7'
5 . Fakat masala gre, erkek karde-kz karde iftinin hayvan bi
iminde olmas "gerekddr" ve varln pagan av tanrsnn by
l etkisine borludur. Eer hayvandan baka bir ey olmasaydlar, yu
kardaki yorumla yetinebilirdik. Bu ise, cinsiyet yapsndaki deiik
likle ilgili tuhaf imay sessizce geitirrnek olurdu. Oysa beyaz at s
radan bir at deil, doast glere sahip sihirli bir hayvandr. Dola
ysyla, byyle hayvana dntrlen insann da doast zellikle
re sahip olmas gerekir. Fakat masal bu konuda bir yorum yapmaz.
Eer bu ikisinin hayvan biimlerinin kahramann ve prensesin altin
san unsurlarna tekabl ettii varsaymmz doruysa, o zaman insan
biimleri de kahraman ve Prenses A'nn stinsan unsurlarna tekabl
eder. lk bataki domuz obannn stinsan zellii, onun kahraman
lk, bir nevi yan-tanr mertebesine ykselmesiyle, domuzlarnn ya73. Bkz. Emma Jung, Ein Beitrag urn Problem des Animus (Animus Sorununa
Bir Kak).

MASALLARDA R U H U N F E N O M E N OLOJ I S I Z E R I N E 1 1 1 5

nnda kalmayp neredeyse Wotan gibi tutsa olaca dnya aacna


trmanmasyla kendini aa vurur. Ayn ekilde, eer avcyla, daha
nce grdmz gibi, belli bir benzerlii olmasayd, giderek avc
gibi olmazd. Nitekim Prenses A'nn dnya aacnn tepesinde tutsak
edilmesi, onun bir nevi seilmi biri olduu anlamna gelir, hatta ma
salda sylendii gibi avcnn yatan paylatna gre, tanrnn ka
rsdr.
Sradan iki insan insanst bir yazgnn kucana atan ey, kahra
manln ve seilmiliin stinsanla yaklaan olaanst gleri
dir. Bu sayede, maddi dnyada bir domuz oban kral olur, bir pren
ses gnlndeki erkee kavuur. Fakat masallarda maddi dnyann ya
n sra bir de byl dnya olduu iin, insan yazgsyla i bitmez. Bu
nedenle, byl dnyada olup bitenlere de iaret edilmeden geil
mez. Orada da bir prens ve prenses kt ruhun eline der, kt ruh
ise bakalarnn yardm olmadan kurtulamayaca zor bir durumda
dr. Bylece, delikanlnn ve Prenses A'nn insan yazgs byl dn
yada paralelini bulur. Fakat avc, bir pagan tanr imgesi olarak kahra
manlarn ve tanr sevgililerinin dnyasnn tesine yceltildiinde,
aradaki paralellik salt byl olann tesine geerek, kt ruhun, ey
tann, ya da en azndan bir eytann, iviyle gsterilen, ayn gte,
hatta daha da gl bir kar ilkenin etkisi altna girdii kutsal ve ruh
sal bir aleme uzanr. Btn dramn k noktas olan kartlar arasn
daki bu yksek gerilim, belli ki st ve alt lk arasndaki atmadr,
ya da teolojik terimlerle ifade edecek olursak, Wotan'n74 hatlarn ta
yan eytan ile Hristiyan tanrs arasndaki atmadr.
6 . Grne baklrsa, masal doru anlamak iin ie bu st d
zeyden balamak durumundayz, zira dramann kayna, kt ruhun
her eyi balatan saldrsdr. Bunun hemen ardndan armha geril
mitir. Dt kt durumdan kurtulabilmesi iin, dardan yardm
gereklidir ve bu yardm yukardan gelmedii iin ancak aadan is
tenebilir. Gen domuz oban, dnya aacna trmanmak iin gere
ken, cretkar olduu kadar da ocuksu olan macera ruhuna sahiptir.
Eer aa dseydi de kemiklerini krsayd, insanlar yle derdi:
" ine hangi kt ruh girdi de, bylesine dev bir aaca trmanmak gi
bi lgn bir fikre kapld ! " Nitekim bunda haksz da saylmazlard,
74. Wotan'n l iin bkz. Ninck, Wodan und germanischer Schicksalsgla
ube (Wotan ve Cermenlerde Yazg inanc), s. 142 vd.

DRT ARKETIP 1 1 1 6

nk kt ruhun istedii tam da buydu. Prenses A'nn tutsak edilme


si maddi dnyaya, yan-tanrsal erkek karde-kz karde iftine by
yaplmas ise sihirli dnyaya kar bir saldryd. Kesin olarak bile
meyiz ama bu byrrn Prenses A'nn karlmasndan nce yaplm
olmas mmkn. Her halkiirda, kt ruh hem maddi dnyaya hem
de sihirli dnyaya tecavz etmitir.
Kurtarcnn, Kayp Oul gibi bir domuz oban olmasnn mutla
ka derin bir anlam vardr. En alt tabakadan geliyor olmas, simyac
larn o tuhaf kurtarc tasarmyla rtr. lk kurtarma eylemi, kt
ruhu arptrld tanrsal cezadan kurtarmaktr. Dramatik dm
atan da, zlmenin ilk aamas olan bu eylemdir zaten.
7. Bu masaln kssas gerekten de ok tuhaftr. Masaln sonu, o
ban ile Prenses A'nn evlenmesi bakmndan tatmin edicidir. Prens ve
Prenses B de evlenirler ama onlarnki, arkaik krallk haklarna uygun
olarak ensesttir, bu durum insana itici gelse de, yan-tanr evrelerin
adetlerinden biri olarak grlebilir.75 arptrld hakl cezadan kur
tarlarak tm bu drama yola aan kt ruha ne olur peki? Kt avc
atlarn nallar altnda inenir, ama bir ruh olarak bundan kalc bir
zarar grmemi olsa gerek. Grne baklrsa, hibir iz brakmadan
kaybolur; fakat bu sadece grnte yledir, zi'ra ardnda bir iz bra
kr, bu da, hem maddi dnyada hem de sihirli dnyada byk zorluk
larla elde edilen mutluluktur. Bir yandan oban ve Prenses A, dier
yandan da Prens ve Prenses B'nin temsil ettii drtln iki yars bir
araya gelerek birlik oluturmutur: imdi iki evli ift kar karya
durmaktadr, bir yandan birbirlerinin ayns, bir yandan da farkldr
lar, nk iftlerden biri maddi dnyaya, dieri de sihirli dnyaya ait
tir. Bu kuku gtrmez farklla ramen, aralarnda, bir ifti dierin
den tretmemize izin veren gizli psikolojik ilikiler vardr.
Dramatik rgsn en yksek noktadan balatan masaln ruhuna
uygun bir ifade kullanrsak, yar-tanrlar dnyasnn maddi dnyadan
nce geldiini ve maddi dnyay kendinden rettiini, nitekim yar
tanrlar dnyasnn da tanrlar dnyasndan doduunu syleyebili
riz. Bu adan bakldnda, oban ve Prenses A, Prens ile Prenses

75. Buradaki iftin erkek karde-kz karde olduu varsaym, aygrn ksraa
"kz kardeik" diye hitap etmesine dayanmaktadr. Bu bir deyim olabilir, ama me
cazi anlamda olsun ya da olmasn, "kz kardeik"ten kast yine de kz kardetir.
Dahas, ensest gerek mitolojide gerekse de simyada nemli bir rol oynar.

MASALLARDA R U H U N F E N O M E N O L OJ I S I ZER I N E 1 1 1 7

B'nin dnyevi suretlerinden baka bir ey olmad gibi, Prens ile


Prenses B de tanrlar soyundandr. At yetitiricisi cadnn avcnn di
i karl, bir tr yal Epona (Kelt at tanras) olduunu unutmaya
lm. Prens ile Prenses B'nin atlara nasl dntrld maalesef an
latlmamaktadr. Ama bunda cadnn bir parma olduu, her iki atn
da onun alrndan kmasndan, bir anlamda onun rnleri olmasn
dan anlalmaktadr. Avc ile cad ifti, sihirli dnyann karanlk ye
ralt ksmndaki tannsal bir anne baba iftinin yansmasdr. Bu ift
Hristiyanln ana dncelerinden biri olan spansus et sponsa, " sa
ve Gelin Kilise" kavramnda da aka grlebilir.
Masal kiiseki bir yaklamla aklama denemesi , arketiplerin
keyfi icatlar deil, bilind psike'nin, tm icadardan ok nce varol
mu, zerk unsurlar olmalar nedeniyle baarszla urayacaktr.
Arketipler, "gerek" olduunu bilin zerindeki belirleyici etkileriy
le gsteren psiik bir dnyann deimez yaplardr. Dolaysyla, bi
lindnda insan iftine76 tekabl eden bir baka ift olmas ve bu
iftin insan iftinin yalnzca grnte bir yansmas olmas nemli
bir psiik gerekliktir. Soylu ift gerekte daima ve her yerde a pri
ori'dir, bu nedenle de insan ifti ebedi ilkimgenin bireysel, zamansal
mekansal bir somutlamas anlamna gelir, en azndan biyolojik siste
me damgasn vuran ruhsal yaps itibaryla byledir.
O halde, domuz obannn, stdnyada bir yerlerde bir ele bir
araya gelen "hayvan" insan temsil ettii sylenebilir. Bu ein soylu
bir kkeninin olmas, a primi varolan yar-tannsal iftle bir ba ol
duunu gsterir. Bu adan bakldnda btn bunlar, bir insann
dnya aacna yeterince trmanrsa, nasl bir kii haline gelebilecei
ni anlatr.77 Zira gen oban soylu dii yarsn ele geirdii lde,
yan-tanrsal ifte de o kadar yaklaarak, evrensel geerlilik anlamna
gelen kralla ular. Christian Rosencreutz'un Chymische Hochze
it'nda (Kims Dn) da bu temayla karlarz: Kraln olunun
soylu nianls kendi rzasyla bir Mariplinin metresi olmutur, pren
sin nianlsn Mariplinin elinden kurtarmas gerekmektedir. Ma
ripli, gizli maddeyi ieren simyasal nigredo'yu temsil eder; bu dn-

76. Anima'nn yerini bir insan ald takdirde.


77. Byk aa siroyadaki "arbor philosophica"ya tekabl eder. Dnyevi insan
ile aacn tepesinden bir denizkz klnda inen anima'nn karlamas rnein
"Ripley Rulosu"nda da vardu. Bkz. Psychologie und Alchemie, resim 257.

D RT A R K E T I P 1 1 1 8

ce, bizim mitologemimize paraleldir, yani -psikolojik ifadeyle- bu


arketipin bir baka eitlemesidir.
S imya gibi masalmz da, Hristiyan bilin durumunu dengeleyen
sreleri betimler. Ne ortaan ne de yenian yantayabildii so
rulara yant bulmak amacyla, Hristiyan dncesini, kilisenin n
grd snrlarn tesine tayan bir ruhun faaliyetlerini anlatr. kin
ci soylu ift imgesinin kilisenin gelin ve damat tasarmnn bir yans
mas, avc ile cad imgesinin ise Hristiyan dncesinin bilindn
da hala yaayan bir Wotanizme doru arptlmas olduunu grmek
zor deildir. Masalmzn bir Alman masal olmas durumu daha da
ilgin klar, zira Wotanizm ayn zamanda nasyonal sosyalizmin de
psikolojik vaftiz babasdr.78 Nasyonal sosyalizm, en alt dzeyde bir
arptmann ne olduunu tm dnyaya gstermitir. te yandan, ma
sal, insann bir btn olmasnn, tamamlanmasnn, ancak karanlk
ruhla ibirlii iinde gerekleebileceini, hatta kurtulu ve bireyle
menin causa instrumentalis'inin (msebbib) karanlk ruh olduunu
gzler nne serer. Doa tarafndan hedeflenmekle kalmayp Hristi
yan doktrini tarafndan da ngrlen bu ruhsal geliim, nasyonal sos
yalizm tarafndan tamamen saptnlarak insann ahlaki zerklii yok
edilmi ve anlamsz bir totaliter devlete dnmtr. Oysa masal,
karanlk ruhun gcnn alt edilmesi iin ne yaplmas gerektiini
gsterir: onun yntemlerini ona kar kullanmak gerekir; fakat kt
avcnn sihirli yeralt dnyas bilind kald ve lkenin en parlak
zihinleri insan ruhunu ciddiye almak yerine dogma ve inan vaaz et
meyi tercih ettii srece bu olanakszdr.

g. Sonu
Ruhu, masalda ve dlerde karmza kt arketipik biimiyle ele
aldmzda, birok anlama blnm olan bilinli ruh fikrinden ga
rip bir biimde farkl olan bir tablo ortaya kar. Balangta ruh, in
sann karsna insan ya da hayvan biiminde kan bir ruh, bir da
imonion'dur. Ama bizim malzememizde, balangtaki bilind ala
n yava yava igal etmeye balayan ve daimonia'y ksmen istemli
ediniere dntren bir bilin genilemesinin izleri grlmeye bala78. Bkz. Aufsiitze zur Geschichte (Tarih zerine Makaleler) adl alnam
(zellikle de "Wotan" ve "Nach der Katastrophe" [Felaketten Sonra]).

MASALLA R DA R U H U N F E N O M E N O LO J I S I Z E R I N E 1 1 1 9
nr. nsan doaya hakim olmakla kalmad, ne yaptnn farknda bile

olmadan ruha da hakim oldu. Aydnlanm insan, ruhlar sand eyin


insann ve en nihayetinde kendisinin ruhu olduunu grdnde, bir
hatann dzeltildii duygusuna kaplr. Eski alarda daimonia'y ifa
de eden, iyi ya da kt insanst tm eyler, bir abartymlar gibi
"mantkl" boyutlara ekildiinde, sanki her ey yoluna girmi gibi
grnr. Ama gemiin ortak kanaatleri gerekten de birer abart
myd yalnzca? Eer abart deildiyseler, insan ruhunun btnleme
si u anlama gelir: insan ruhunun dernonize edilmesiyle, yani eskiden
doada olan insanst ruhsal glerin insana yanstlmasyla, insann
eline, insan olmann snrlarn son derece tehlikeli bir belirsizlie ta
yan bir g verilmitir. Aydnlanm rasyonaliste u soruyu sormak
durumundaym: Rasyonalist indirgemecilik madde ve ruhun herkesin
yararna olacak bir biimde kontrol altna alnmasn salad m? Ras
yonalist, yant olarak, fizik ve tptaki ilerlemelere, ruhun ortaan
donukluundan kurtarlmasna ve iyi niyetli bir Hristiyan olarak da,
dernon korkumuzun sona ermesine gururla iaret edecektir. Ama biz
sormay srdrelim: Dier tm kltrel baarlada ne elde edildi?
Bunun rkn yant ortadadr: nsan hibir korkudan kurtulmad,
dnyann zerine karanlk bir kabus kt. u ana kadar akl ackh
bir baarszla urad, zellikle de herkesin kanmaya alt ey,
dehet verici bir hzla ilerliyor. nsan muazzam iler baard, ama bu
nun karlnda dnyann uurumunu derinletirdi; insan nerede du
racak, durabilecek? Son Dnya Sava'ndan sonra midimiz akld;
imdi yine mit ediyoruz. Ama insanlar atom paralanmasnn sundu
u olanaklar karsnda daha imdiden byleniyor ve Altn a bek
lentisi iine giriyorlar - tahribatn akl almaz boyutlara ulatnn en
byk kant bu. Ve btn bunlara neden olan kim? Gya zararsz, ye
tenekli, buluu ve saduyulu olan ama maalesef demonizminin bi
lincinde olmayan insan ruhu. Evet bu ruh, kendiyle yz yze gelme
rnek iin her eyi yapyor ve herkes canla bala ona yardm ediyor.
Aman, psikoloji olmasn da ne olursa olsun, nk bu sapma insann
kendisi hakknda bilgi sahibi olmasna yol aabilir! Onun yerine, hep
kar tarafn sulanabildii sava olsun daha iyi. stelik de, tm dn
yann, korkulup kalan eyi adeta ldrm gibi yaptn kimse fark
etmiyor.
Aka itiraf etmem gerekirse, bence, gemi alar abartmyor
du, ruh, demanizmini syrp atmad, insanlar bilimsel ve teknolojik

DRT ARKETIP 1 1 2 0
gelimeler yznden cinnet geirme tehlikesine giderek daha ok
maruz kalyorlar. Elbette, ruh arketipi hem iyilie hem de ktle
muktedirdir, ama iyiliin eytanilie dnp dnmcmesi insann
zgr, yani bilinli iradesine baldr. nsann en byk gnah bi
linsizliktir, ama insana yol gsterip rnek olmas gerekenler bile bi
linsizlie hrmet ve rabet ediyorlar. nsann barbarlnn aikar sa
ylmayaca, onun iindeki eytan karmann ve bilinsizliini sona
erdirmenin yolunun ve aralarnn tm ciddiyetre aratrlmasnn en
byk uygarlk grevi saylaca bir dnem ne zaman gelecek? Tm
dsal deiim ve gelimelerin insann isel doasna ulamad, son
kertede her eyin, bilim ve teknolojiyi elinde bulunduran insann so
rumluluunun bilincinde olup olmadna bal olduu ne zaman
kavranacak? Hristiyanlk bize yol gsterdi, ama olgularn da kantla
d gibi, yzeyin altna yeterince nfuz edemedi. Dnyadan sorum
lu liderlerin gznn, kendilerinin olsun doru yoldan sapmayaca
kadar alahilmesi iin daha ne kadar aresizlie dmek gerekiyor?

IV

Hilebaz Figrnn Psikolojisi zerine*

Bir sonszn kstl erevesi iinde, Kzlderili mitolojisindeki hile


baz/ oyunbaz (Trickster**)l zerine yazmak kolay deil benim iin.
Fakat uzun yllar nce Adolf F. Bandelier'in The Delight-Makers (E
lendiriciler) adl klasik kitabn okuduumdan bu yana, bunun Avru
pa'daki analojisi olarak hiyerarik dzeni tersine eviren ve gnmz
renci topluluklannn karnavalnda da yaamay srdren ortaa
Kilisesi'ndeki karnaval zihnimi megul etti. Bu kartln bir rnei
de, eytann "simia Dei"*** olarak tanmlanmas, hatta halkbilirnde
"faka bastrlm" ve "aptal" olarak karakterize edilmesidir; hilebaz
lkla ilgili tipik motifterin garip bir bileimi, ksmen elenceli ksmen
de ktcl (zehir!) olan kurnaz oyunlar, biim deitirme yetisi, hay
vansal-tanrsal ifte doas, her tr ikenceye maruz kalabilmesi ve
-last but not least- bir kurtarc figrn andrmasyla Mercurius'ta
da grlr. Bu nitelikler, Mercurius'un, Yunanllarn Hermes'inden
bile daha eski olan, ilk alarn derinliinden kp gelmi bir daemo* C. G. Jung'un bu psikolojik yorumu ilk kez, Sam Blowsnake'nin derledii
Der gttliche Schelm. Ein indianischer Mythenzyklus iinde yaymland; derleme
de, eserin yayncs da olan Paul Radin'in ve Karl Kerenyi'nin makalelerine de yer
verildi. Rhein-Verlag, Zrih, 1 954.
* * Trickster terimi olumlu ve olumsuz ok sayda anlam ykl olduundan, bi
re bir evirisi ok zordur, tek bir szckle karlanamaz: Trickster arketipi oyunbaz
lk, hilekarlk, ocuksuluk, alayclk, dttsellik vb. sfatlarla bezenmitir. Metinde
ki anlam btnln gzeterek ihtiyari bir seim olarak "hilebaz" kullanmay ter
cih ettik. (.n.)
*** Tanr'nn maymunu. (.n.)
1. [Rhein Verlag, Kzlderili mitos evnnnn anlatld Der Gttliche
Schelm'in basksnda, kitabn tamamnda Jung'un "Trickster" kavram yerine
"Schelm" (esprili, kat, hain, hilebaz, bir eit Kelolan) szcn kullanma
y tercih etmiti. Bu mdahale yazar o kadar kzdrnt ki, konuyla ilgili yorumu
-"Msaadenizle belirtmek isterim ki, orijinal metnimin tamamnda 'Schelm' deil,
'Narr' (budala) ve 'Trickster' szcklerini kullanmtm"- uyarnca metni ilk haliyle
veriyoruz.]

DRT A R K E T I P 1 1 22

nium gibi grlmesine neden olur. Mercurius'un hilebazlklar, onu


halkbilimin belirli figrleriyle de akraba klnyor deildir, ki masal
larda karmza kan bu figrler evrenseldir: "Aptal olan", "aptal
Hans" ya da tam bir anti-kahraman olup dierlerinin tm abalarna
karn baaramad eyi aptalhyla baaran "Kelolan". Bir Grinn
masalndal "Ruh Mercurius" bir kyl delikanl tarafndan oyuna ge
tirilir ve zgrln deerli ifa sanatyla yeniden satn almak zo
runda kalr.
Tm mitik figrler isel yaantlara tekabl ettiine ve ilkin onlar
dan kaynaklandna gre, hilebazn zelliklerini andran belli olgu
larn parapsikoloji alannda da grlmesine amamak gerek. Bunlar,
zaman ve mekan bakmndan evrensel olup ocukluk ve ergenlik a
nda karmza kan "Poltergeist"n* grngleridir. Poltergeist'n
oynad muzip ve ktcl oyunlar, kurduu "iletiimler"indeki zeka
dkl ya da aptall kadar mehurdur. Poltergeist'n zellikle
rinden biri de biim deitirme yetisi olsa gerektir, nk hayvan bi
iminde grld birok kez bildirilmitir. Kimi zaman kendini ce
hennemde bir ruh olarak tanmlad iin, znel ac ekme motifi de
eksik deildir hani. Evrensel yaygnlk bakmndan, spiritalist feno
menolojinin tamamn ierdii bilinen amanizme benzedii syle
nebilir. aman ve byc hekimin de hilebaz bir taraf vardr, nk
o da insanlara nce kt oyunlar oynar, sonra da zarar verdii kiile
rin cne kurban gider. Bu nedenle, meslei bazen son derece tehli
kelidir. Ayrca, aman teknikleri byc hekim iin bir ikence olma
sa da, genellikle hayli sknt vericidir. Her halkarda, "the making of
a medicine man"3 pek ok yerde o kadar byk bir ruhsal ve fiziksel
ac anlamna gelir ki, kalc psiik hasarlar brakabilir. Buna karlk,
onun neredeyse "kurtarcyla bir tutulmas", yaralanm olann yara
Iananlar iyiletirdii, ac ekenin aclara son verdii ynndeki mi
tk gerei dorular.
Bu mitolojik zellikler, dinsel-tinsel geliimin en st alannda da
grlrler. rnein, Yehova'nn Eski Ahil'teki demonik zellikleri da
ha yakndan incelendiinde, onlarda, hilebazn nceden kestirilemez
* Bir yere vurarak, grltl sesler kararak gelen, kargaa ve ykma yol at
na inanlan ruh, hayalet. (.n.)
2. [Cam Fanustaki Ruh, No. 1 67.]
3 . [Bir byc hekimin yetimesi.]

H I LE BAZ F I G R N N PSI KOLOJ I S I ZERI N E 1 1 23

oluu, anlamszca tahrip etme hrs ve kendi kendine dayatt aclar


la birlikte yava yava bir kurtarcya dnmesi, ayn zamanda da
insaniamas gibi birok unsur bulunabilir. te tam da bu, anlamsz
ln anlama dnmesi, hilebazn "aziz"le olan dengeleyici ilikisini
gsterir. Erken ortaada bu iliki, antikadaki SatrnaHa'larn an
sna dayanan baz garip kilise adetlerine yol amt. Genellikle,
sa'nn doumunu izleyen gnlerde, yani ylbanda, arklar ve dans
lada kutlanrlard. Rahiplerin, alt dzeydeki din adamlarnn, diyakoz
ve ocuklarn balangta zararsz olan bu danslar (tripudia) kilisede
yaplrd. Bu innocentium'da4 bir episcopus puerorum (ocuk pisko
pos) da seilir, ocua piskopos kyafetleri giydirilirdi. ocuk pisko
pos byk bir amata eliinde bapiskopos sarayna resmi bir ziya
rette bulunur, piskoposun inayetini sarayn pencerelerinden birinden
ihsan ederdi. Ayn ey tripudium hypodiaconorum'da (diyakozlarn
dans*) da olurdu, ruhban snfnn dier derecelerinde de. Onikinci
yzyln sonuna gelindiinde, innocentium yozlap gerek bir buda
lalar enliine (jestum stultorum) dnmt. 1 1 98 tarihli bir bilgi
ye gre, Notre Dame'daki (Paris) Snnet enlii'nde "o kadar ok ta
knlk yaplm ve utan verici hareketlerde bulunulmutu ki, kutsal
yer yalnzca edepsiz szlerle deil, kan dklerek de kirletilmiti" .
Papa III. Innocent "onlarla [din adamlaryla] alay eden akalara" ve
"oyunlarn n utanmaz lgnlna" bouna kar kyordu. ki yz el
li yl sonra ( 1 2 Mart 1 444) bile, Paris Teoloji Fakltesi'nden Fran
sa'daki tm piskoposluklara gnderilen bir mektupta, "rahip ve din
adamlarnn bir piskopos ya da papa [ ! ] seip onu budalalarn papas
(fatuorum papam) diye adlandrdklar" bu cnliklere veryansn edili
yordu. "Kutsal ayinin tam ortasnda, grotesk maskeler takm ya da
kadn, aslan ve soytan klna girmi kiiler dans etmeye, koro halin
de edepsiz arklar sylemeye baladlar, ayin srerken sunan bir
kesinde yal yiyeceklerini yediler, zar oyunlarn kardlar, eski
ayakkab derisinden yaplm pis kokulu bir tts yaktlar ve kilise
nin her tarafnda hoplayp zpladlar," vs. s
* Tripudium, cokulu dans ya da kularn ekmek knnts yemelerine baklarak
kartlan kehanet. (.n.)
4. [Masum ocuklar Gn: 28 Aralk]
5. Du Cange, Glossarium mediae et infmae /atinitatis, Kalendae, s. 48 1 . Fran
szca "Soudiacres" szcnn "saturi Diaconi" ya da "Diacres saouls" anlamna
geldii ifadesi de burada yer alr.

D RT ARKETIP 1 1 2 4

Bu gerek cad sebti mthi popler olduu iin, Kilise'nin b u pa


gan mirastan ancak byk abalar sonucunda kurtulabitmesine a
mamak gerek. 6
Eski bilin durumunu, yani pagan ve barbar vahilii, lgn bir
coku ve sorumsuzluu iyiden iyiye aa karmasna ramen (ya da
tam da bu yzden?), belli yerlerdeki rahipler de "Libertas Decembri
ca" denen budalalk zgrlnn tadn karmay srdryorlardJ
Hilebazn ruhunu henz ilk haliyle gzler nne seren bu kutlamalar
16 . yzyln balarnda sona ermie benziyor. En azndan, 1 5 8 1- 1 5 85
tarihleri arasndaki eitli Konsil kararlarnda, artk yalnzca festum
puerorum ve episcopus puorerum seilmesi yas aklanr.
Bu balamda, zellikle de Fransa'da kutlanan "Festum Asino
rum"u da anmamz gerek. Msr'a K a'n ansna zararsz bir kutla
ma olarak dnlm bu enlik, yanl anlarnalara meydan verebile
cek, biraz tuhaf bir biimde kutlanyordu. Beauvais'da eek korteji
kiliseye bile giriyordu.s Bunu izleyen Missa solemnis'in her blm
nn (lntroit, Kyrie, Gloria vs.) sonunda annlyorrlu (yani bir eek gi
bi a-i a-i sesleri karlyordu, "hac modulatione Hinham conclude
bantur"). l l . yzyldan kalma olduu sylenen bir codex manuscrip
tus'ta yle yazar: "Ayinin sonunda rahip 'lte missa est' demek yerine,
kere anracak (ter Hinhannabit), cemaat de yant olarak 'Deo gra
tias' yerine kere 'a-i' (hinham) diyecektir. "
Du Cange bu kutlamada sylenen ilahilerden birini alntlar:

6. "Cervula" ya da "Cervulus" denen enlik, bu kilise adetlerine dorudan do


ruya bir rnek oluturmua benziyor. Ocak aynn ilk gnlerinde gerekletirilen bu
enlik, bir tr ylba kutlamasyd. nsanlar birbirine "stranae" (etrennes, ylba ar
maanlar) verirler, hayvan ya da yal kadn klna girerler, arklar ve alklar e
liinde sokaklarda dans ederlerdi. "Cantationes sacrilegae", kutsal arklar, syle
nirdi. (Du Cange, 1 . bl., Cervula). Roma'daki St. Peter katedralinin yan banda
bile olurdu tm bunlar.
7. "Festum fatuorum"un birok yerde uygulanan bir iideti de, henz akla ka
vuturulmam olan, "ut etiarn sese ad lusum pilae demittant" [onlar da Pila oyunu
na itirak edebilsin diye] piskopos ya da bapikopos nclnde baiatlp din
adamlar tarafndan oynanan top oyunuydu. Pila ya da pe/ota, oyuncularn birbiri
ne att toptur. Bkz. Du Cange, l . bl. Kalendae ve Pelota.
8. "Puella, quae cum asino a parte Evangelii prope altare collocabatur" [Suna
n yaknnda, ilahi okunan tarafta bir eekle duran bir kz]. (Du Cange, l. bl. Fes
tum Asinorum.)

H I LE BAZ F I G R N N P S I KOLOJ I S I Z E R I N E 1 1 25
Orientis partibus,
Adventavit Asinus,
Pulcher et fortissimus,
Sarcinis aptissimus.

Dou diyarianndan
Eek geldi buraya,
En gzel, en gl,
En iyi yk taycs.

Bu trden msralar Franszca bir nakarat izliyordu:


Hez, Sire Asnes, car chantez,

B elle bouche rechignez,


Vous aurez du foin assez
Et de !'avaine a planez.

Hey, Bay Eek, ark sylesenizel


Leziz.yiyecei red mi ediyorsunuz?
Samannz olacak yeterince
Ve bol miktarda yulafm:.

On msradan oluan ilahinin son msras yledir:


Amen, dicas, Asine, (hic genuflectebatur)
lam satur de gramine,
Amen, amen itera
Aspernare vetera [?]

Amin, desene Eek (burada diz krp selam verilir)


Tka basa doydun samanla,

Amin, amin diye tekrarla,


Eskiye tenezzl etme (?)9

Du Cange der ki: bu rit ne kadar gln grnse de, "bir o kadar
byk bir cokuyla uygulanrd" (eo religiosiori cu/tu observata fu
erint). Baka yerlerde eein zerine altndan bir rt rtlr, rt
nn ular "praecipus Canonicis" (sekin din adamlar) tarafndan tu
tulurdu; "orada bulunan dier kiilerin de tpk Noel'de olduu gibi
trensel giysiler giymeleri gerekiyordu" . sa'yla eek arasnda simge9. Vetera yerine caetera [bakalar, dierleri]

acaba?

DRT ARKETI P 1 1 26

sel bir ba kurmak konusunda belirli eilimler olduundan, ayrca es


ki alardan bu yana Yahudi tanrs halk arasnda eek olarak d
nldnden -Palatinus'daki imparatorluk Harp Okulu'nun duvarna
izilmi o alay hann gsterdii ve Tertullianus tarafndan da teyit
edildii o zere, bizzat sa da bu nyargdan payn almt- teriomor
fizm [hayvanbiimcilik] tehlikesine dmek iten bile deildi. Pisko
poslarn bile uzun sre nn atamadklar bu adet, sonunda "aucto
ritas supremi Senatus" tarafndan ortadan kaldrld. Kfre ne kadar
yaklalm olduu, daha sonra Nietzsche'nin kastl bir kfr olan
"Eek len"indeki yorumuyla gzler nne serilmektedir.
Hilebaz figrnn roln ad oculos (mkemmelen) ortaya koyan
bu ortaa adetleri, Kilise'nin alanndan kaybolduktan sonra dind
talyan komedi sahnelerinde ortaya karlar ve sk sk kalkkfalluslu
olarak nitelenen o komik tipler pek de iffet dkn saylamayacak
izleyicileri Gargantuavari ak sak esprilerle elendirirler. Pulcinel
la, Cucorogna, Chico Sgarra ve daha nice klasik figr Jacques Cal
lot'un gravrlerinde lmszlemitir. z
Hilebaz fa'ntazmas muzip anlatlarda, kamaval cokusunda, ifa
ve by ritlerinde, dinsel korku ve aydnlanmalarda, kimi zaman ak
seik, kimi zaman da mulak biimlerde, tm zaman ve mekanlarn
mitolojisinde dolanr durur, 3 belli ki bir "psikologem", yani ok eski
bir arketipik psiik yapdr. Zira en belirgin tezahrlerinde, hayvansal
dzeyin henz pek stne kamam, ayrmlamam insan bilinci
nin sadk bir yansmaszdr. Nedensel ve tarihsel bir adan bakld
nda, hilebaz figrnn kkeninin bu olduunu yadsmak pek mm
kn deil herhalde. Bir grngnn neden ortaya kt sorusu, so
runun yant ilevsel anlam konusunda genellikle bir fikir vermese
de, biyolojide olduu gibi psikolojide de ne geitirilebilir ne de k
msenebilir. Bu nedenle, biyoloji "ne iin" diye sormaktan asla vaz-

un

10. Apo/ogeticus adversus gentes, XIV. ["Alay ha " , Symbole der Wandlung'
iinde gsterilmitir: s. 355, Resim 83.]
l l . Also sprach Zarathustra (Zerdt byle buyurdu), s. 452 vd.

12. Burada "balli di Sfessania" dizisini kastediyorum. smini, ak sak ark


laryla nl Etrsk kenti Fescennia'dan alm olabilir. Horatius'taki "Fescennina li
centia" da buradan gelir, zira Fescennius q<XMtKOS [fallik].
1 3 . Bkz. A. McGlashan'n The Lancet'de (s. 238) yaymlanan "Daily Paper
Pantheon" adl makalesi. Yazar, ngiliz gazetelerindeki "comic srip" figrlerinin ar
ketipik analojiler ierdiine iaret eder.
=

H I LEBAZ F I G R N N PSI KOLOJ I S I ZER I N E 1 1 27

gememelidir, zira grngnn anlam ancak yantla birlikte ortaya


kacaktr. Aslnda kesinlikle bir anlam tamayan lezyonlarn sz ko
nusu olduu patolojide bile salt nedensel yaklamn yeterli olmad
anlalmtr, nk anlamlar ancak " ne iin" sorusundan sonra orta
ya kan patolojik grnglerin says hi de az deildir. Fakat nor
mal yaam grnglerinin sz konusu olduu yerlerde 'ne iin' soru
sunun tartmasz bir ncelii vardr.
Demek ki, ilkel ya da barbar bir bilincin, gelimenin ok daha er
ken bir evresinde bile kendisine dair bir imge oluturmas, bunu yz
lerce, hatta binlerce yl hi durmadan srdrmesi, en temel zellikle
rinin, ayrmlam, hatta en yce zihinsel rnlerle karmasna izin
vermesi, arkaik zelliklerin eski olduu oranda muhafazakar ve inat
olmalaryla aklanabilir. Eski imgelerin ansndan bir trl kurtu
lamaz insan, bu nedenle de bu an y anlamsz bir yk gibi tar durur.
amzn rasyonalist taleplerini bile karlayabilecek kadar ucuz
olan bu aklama, hilebaz evriminin gerek sahipleri olan Winneba
go'lar tatmin etmezdi ama. Onlar iin mitos kesinlikle bir artk, bir
kalrrt anlamna gelmez, bunun iin mitos fazla elencelidir, katksz
elencenin bir nesnesidir. Onlara gre -ayet medeniyetle bozulma
niarsa tabii- mitos "ileyen bir eydir" . Sradan Avrupalnn Noel
aacnda bir sorun grmemesi gibi, onlarn da mitlerin anlam ve ama
cn sorgulamak gibi bir dertleri yoktur. Fakat kafa yoran bir gzlem
ci iin her ikisi de, gerek hilebaz gerekse de Noel aac, zerinde d
nmek iin yeterince neden sunarlar. Bu nesneler hakknda ne d
necei gzlemcinin fikir yapsna ok baldr elbette. Hilebaz evri
minin kaba ilkellii dnlrse, birinin bu mitosu basite eski, temel
bir bilin evresinin yansmas olarak aklamakla yetinmesi pek de
artc olmazd, nitekim hilebaz da aka yleymi gibi grnr. 14
Yantlanmas gereken tek soru, bu tr kiiletirilmi yansrnalarn
ampirik psikolojide olup olmaddr. Vardr da nitekim, hatta en eski
psikopatolojik gzlemler bu kiilik blnmeleri (double personnali
te) ile ilgilidir. Bu zlmelerin ilgin yan, blnm kiiliin her-

14. Eski bilin evreleri ardlannda belirgin izler brakyora benzerler. Nitekim
Tantrik sistemdeki chakra'lar eskiden bilincin bulunduu dnlen yerlere tekabl
ederler, rnein anahata gs blgesi, manipura karn blgesidir, vishudda
modem insann dil bilincine ve grtlaa tekabl eder. (Bkz. Avalon, The Serpe nt Po
wer [Ylan Gc].)
=

D RT A R K E T I P 1 1 28

hangi bir kiilik deil, Ben-kiilii ile btnleyici ya da dengeleyici


bir iliki iinde olmasdr. Ben-kiiliinde grlenden bazen daha k
t bazen de daha iyi karakter zelliklerinin kiiletirilmesidir. Hile
baz gibi bir ortak kiiletirme, mnferit vakalarn toplamndan oluur
ve bu bireyler tarafndan tandk bir ey olarak alglanr ki, eer bi
reysel bir sapma sz konusu olsayd, byle bir ey olmazd.
imdi, eer mitos salt tarihsel bir artk ise, neden imdiye dek ge
miin byk p ukurunda kaybolmayp uygarln en yksek do
ruklarnda, budalal ve grotesk tuhafl nedeniyle bir "delightma
ker''* rol oynamad yerlerde bile etkin varlk gsterdiini sormak
gerekir. Birok kltrde grlen, iinden haHi su akan eski bir nehir
yatadr o. Bunun en ak kant, hilebaz motifinin yalnzca mitik bi
imde ortaya knayp her eyden habersiz uygar insanda da ayn na
iflik ve zgnlkle grlmesidir, stelik de uygar insann, irade ve
eylemlerini belli ki kt niyetle engelleyen tesadflerle kar karya
olduunu dnd her yerde. O zaman da, bir zamanlar her kltr
l Almann okumu olmas gereken F. Th. Viseber'in Auch Einer (Bi
ri Daha) adl romannn kahraman gibi "cinler"den ve "nesnenin hi
lesi"fl\len sz edilir. Burada hilebaz bilindndaki kar eilimlerle,
mnfert vakalarda ocuksu, dk karakter olan bir tr ikinci kiilik
le temsil edilir; bu ikinci kiilik, spiritalist evrelerde sz alan ya da
Poltergeist'a zg o son derece ocuksu fenomenlere yol aan kiilik
lerden ok farkl deildir. Sanrm ben hibir yerde eksik olmayan bu
kiilik unsurunu glge diye nitelendirmekte haklym. s Bu kiilik
unsuru bizim kltr dzeyimizde kiisel bir gaf ("gaffe", "slip") ola
rak grlr ve bilinli kiilikte bir bozukluk olarak yaftalanr. rne
in kamaval adetlerinin ve benzer adetlerin ortak bir glge figrnn
artklarn ierdiinin ve kiisel glgenin gizemli bir ortak figrn t
revi olduunu kanladnn bilincinde deiliz artk. Zira ortak figr
uygarln etkisiyle yava yava ayrr ve ne olduu artk ok zor an
lalan izler halinde halkbilirnde y aamay srdrr. Fakat ana unsu
ru kendini kiiletirir ve znel sorumluluun nesnesi olur.
Radio'in hilebaz evrimi glgenin ilk bataki mitik biimini koru
duu iin mitosun oluumundan nce varolan, Kzlderilinin henz
* elendirici ( .n.)
1 5 . Ayn kavram, "umbra" olarak kilise babas Irenaeus'ta da geer (Adversus
haereses, I, l l , 1).

H I L EBAZ F I G R N N P S I KOLOJ I S I Z E R I N E 1 1 2 9

benzer bir ruhsal karanlk iinde olduu ok eski bir bilin evresine
iaret eder. Kzlderili, bilinci ancak daha yksek bir dzeye ulat
nda, eski halini bir baka durum olarak kendinden ayr tutup nes
nelletirebilirdi, yani kelimelere dkebilirdi. Bilinci hilebaznki gibi
olduu srece, byle bir yzleme mmkn olamazd. Daha alt ve
dk seviyeye geri dnp bakmas, ancak daha yksek, yeni bir bi
lin dzeyine ulamasyla mmkn olmutu. Bu retrospektif baka
nemli bir miktar alay ve aalama karmas ve gemiin her hal
karda pek de parlak olmayan ansn daha da bulandrmas kanl
mazd. Bu fenomen zihinsel geliim tarihinde sk sk tekrarlanm ol
sa gerek. Yeni alarn nceki asrlarn zevk ve zekasma bakndaki
soukkanl aalama bunun klasik bir rneidir ve bu grngnn
ok ak bir imas Yeni Ahit te de vardr: Resullerin leri 1 7, 30'da,
Tanr'nn bilind aiara (xpovo 1:Y\ ayvoa) tepeden baktn
(unep8wv, despiciens) okuruz.
Bu tutum, "eski gzel gnler" diye vlmekle kalmayp Altn
a, cennet olarak gklere karlan gemiin, yalnzca cahil ya da
bat! inanl insanlar tarafndan deil, bir zamanlar Atlantis diye bir
yksek kltr olduuna hiHa inanan, -denebilir ki- teosofiyle zehir
lenmi milyonlarca kii tarafndan da sk sk idealize edilmesiyle ga
rip bir kartlk oluturur.
deal durumu gemite bir yerlerde arayan bir kltr evresine ait
bir kii, hilebaz figrnden garip bir biimde etkileniyor olsa gerek.
Hilebaz, kurtarcnn bir ncsdr ve tpk onun gibi, Tanr, insan ve
hayvandr. Hem insann altndadr hem de stnde, en belirgin ve
nemli zellii bilinsizliidir. Bu yzden (belli ki insan) yoldalar
tarafndan terk edilir, bununla, bylesi bir bilin dzeyinden vazgeil
mesi ima ediliyor olabilir. Kendi hakknda o kadar bilinsizdir ki, bir
btnle sahip deildir ve iki eli birbiriyle dalaabilir. Ansn de
kendinden ayrarak ona zel bir grev ykler. Fallik zelliklerine ra
men, cinsiyeti bile istee baldr: bir kadna dnebilir ve ocuk do
urabilir. Penisinden yararl bitkiler yapar. Bu durum onun ilk bataki
yaratc doasna iaret eder: Dnya Tanr'nn bedeninden olmutur.
te yandan, birok bakmdan hayvanlardan daha aptald r ve bir
gln beceriksizlikten dierine der. Aslnda ktcl olmamasna
ramen, bilinsizlii ve alakaszl yznden ok fena eyler yapar.
Hayvans bir bilinsizliin iine hapsolmu olmas, bir geyiin kafa
tasnn iinde tutsak edilmesiyle ve bu durumdan kurtulmak iin de
'

D RT A R K E T I P 1 1 30

bir ahinin kafasn kendi rektumuna hapsetmesiyle anlatlr. Geri


bundan sonra yine eski durumuna, yani donuk haline dner ama art
arda hayvanlar tarafndan faka hastnlmaya devam eder, sonunda a
kal bile kandrmay baarmca, kurtarc doasn anmsar. Hilebaz,
tanrsal-hayvansal bir doas olan "kozmik" bir ilk-varlktr, bir yan
dan insanst zellikleri nedeniyle insandan stnken, bir yandan da
aklszl ve bilinsizlii yznden insandan aadr. Dikkate ayan
bir igd ve beceri yoksuniuu nedeniyle hayvanla da ba edemez.
Onun bu eksiklikleri, evre koullarna bir hayvan kadar iyi uyum
salayamam olan, buna karlk ok daha yksek bir bilin gelii
mine aday, yani muazzam bir renme brsna sahip insan doasnn
zelliidir, ki bu mitos tarafndan da gereince ne karlr.
Mitosun tekrar tekrar anlatlmas, henz anialamayan nedenler
le uzun sre unutulmamas gereken ieriklerio terapik anamnezi* an
lamna gelir. Eer bunlar eski dk durumun artklarndan baka bir
ey olmasUard, onlara artk ilgi gsterilmemesi ve yeniden ortaya
klarndan rahatszlk duyulmas anlalr bir ey olurdu. Fakat g
rld zere, byle bir ey kesinlikle sz konusu deildir; Pulcinel
lo ve soytan gibi karnaval figrlerinde uzun bir sre daha yaamaya
devam eden hilebaz, uygarlk dnemine dek bir elence kayna ol
may srdrr. Bu onun ilevini srdrmesinin nemli bir nedenidir
ama tek nedeni deildir, ayrca ok ilkel bir bilin durumunun yans
masnn mitolojik bir kiilikte somutlamasnn nedeni de deildir.
Artk soyu tkenmekte olan eski bir durumun artklar giderek ener
jilerini yitirirler, aksi takdirde asla yok olmazlard. Fakat eer dar
dan gelen bir enerjiyle, dorudan doruya daha yksek bir bilinten
ya da henz tkennemi bilind kaynaklardan beslenmeselerdi,
kendi efsane evrimine sahip mitik bir figr seviyesine kendi gle
riyle ykseleleri kesinlikle beklenemezdi. Eer bu soruyla benzer
bir bireysel olgu -kiisel bilincin karsnda yer alan etkileyici, zt bir
glge figr- arasnda bir paralellik kuracak olursak, ki buna hem
olanamz hem de hakkmz var, bu figr hala mevcut olduundan
deil, varl yalnzca iinde bulunulan durumla aklanan bir dina
mie dayal olduundan ortaya kar, rnein glge Ben-bilinci iin
o kadar nahotur ki, bilindna hastnlmak zorunda kalnr. Bu ak
lama bizim buradaki nesnemizle tam olarak rtmez, nk hilebaz
* Tedavi edici anmsama. (.n.)

H I L E BAZ F I G R N N PSI KOLOJ I S I Z E R I N E 1 1 31

yok olmaya yz tutmu, kendini biimlendirip ifade etme gcn gi


derek yitiren bir bilin evresini temsil eder. Ayrca, bastrlmas onun
yok olmasn engellerdi, zira bilindii gibi b ilindnda hibir ey
dzeltilmedii iin, zellikle de bastrlm olann ayakta kalma an
s ok yksektir. Bunun tesinde, hilebaz hikayesi Kzlderili bilin
cinde ne uygunsuz ne de nahotur, tam tersine elencelidir ve bast
rlmaya davetiye karmaz. Tersine, mitos bilin tarafndan destekle
nip besleniyor gibidir. yle de olsa gerektir, zaten glge figrn bi
linte tutmann ve bylece bilinli bir eletiriye maruz brakmann en
iyi ve en baarl yolu budur. Fakat eletiri ilkin eletiri karakterinde
deildir, daha ziyade olumlu bir deerlendirme gibidir, bu durumda,
bilincin ilerleyen gelimesiyle birlikte mitosun, beyaz uygarln bas
ksyla hzla yok olmas tehlikesi olmasa da, daha kaba ynlerinin ya
va yava ortadan kalkacan dnebiliriz. I 6 Balangta zalim ya
da mstehcen olan baz adederin zamanla basit simgelere dnt
birok kez grlmtr.
Motifin tarihinin de gsterdii gibi, bu zararsz hale getirne sre
ci o kadar uzun srer ki, ok yksek uygarlk evrelerinde bile motifin
izlerine rastlanr. Bu kadar uzun mrl olmasn, mitosta anlatlan
bilin durumunun hala varln koruyan gc ve canllyla ve bi
lincin bundan kaynaklanan gizli bir cazibe ve byye kaplmasyla
aklayabiliriz. Biyoloji alannda salt nedensel hipotezler genellikle
pek tatmin edici olmamakla birlikte, bizim durumumuzda gz nn
de bulundurulmas gereken nokta, st bilin dzeyinin daha dk
olann stne binmesi, alt dzeyin ise, daha nce de vurguland gi
bi, zaten geri ekiliyor olmasdr. Ayrca, hilebaz yeniden annsan
masn bilincin ona duyduu ilgiye borludur; bunun yan sra, daha
nce grdmz gibi, yava yava gerekleen uygarlamann ka
nlmaz sonucu olarak, balangta bir daemonium olarak belli bir
zerklie, ldrma kapasitesine sahip ilkel bir figrn asimilasyonu
na da baldr.
Nedensel yaklamn son bir yaklamla desteklenmesi, medikal
psikolojiye, bilindndan kaynaklanan bireysel fantezileri yorumla
makta yardmc olmakla kalmaz, ortak fantezileri, yani mit ve masal16. Kilisenin kamaval enlikleri henz ortaada papalar tarafndan yasaklanr.
Basel'de Ocak aynn ikinci yarsnda "Ueli"nin suya batrlmas, kurbanlardan biri
zatrreeden lnce, yanl anmsamyorsam, altml yllarda polise yasaklanmt.

D RT ARKETI P 1 1 32

lar da daha anlaml bir biimde yorumlamamz salar.


Paul Radio'in iaret ettii gibi, uygariama sreci bizzat hilebaz
evrimiyle balar, ki bu ilk durumun aldnn ak bir g,stergesidir.
Hi olmazsa en derin bilinsizliin izleri ortadan kalkar, evrimin soc
nuna doru hilebaz, acmasz, zalim, budalaca ve anlamsz davran
mak yerine, yararl ve mantkl eyler yapmaya balar. B ylece, eski
bilinsizliin deer kaybna urad henz mitos srerken bile anla
lr. Fakat insan kendine, hilebazn kt zelliklerine ne olduunu
sorar. Sradan okur, karanlk ynler artk grlmediinde, gerekten
de yok olduklarn sanabilir. Fakat deneyimlerin de gsterdii gibi,
durum hi de yle deildir. Gerekte, bilin kendini ktln cazi
besinden kurtarabilmi, onu mecburen yaamak zorunda kalmam
tr; karanlk ve ktlk buharlap umamtr ama enerji kaybndan
tr bilindna doru ekilmitir ve bilinte her ey yolunda oldu
u srece orada kalacaktr. Ama bilin kritik ve kukulu durumlarda
sarsldnda, o zaman glgenin yok olup gitmedii, hi olmazsa
komusunda bir yansma olarak yeniden ortaya kmak iin frsat
kollad anlalr. Eer bu hilesinde baarl olursa, ikisi arasnda yi
ne o ilkel karanlk dnya oluur ve bu karanlk dnyada, hilebaz fig
r iin karakteristik olan her ey -en st uygarlk dzeyinde bile
gerekleebilir. Popler dilde ok isabetli bir biimde ve kelimenin
tam anlamyla "maymun tiyatrosu" diye nitelenen bu durumda her
ey ters gider ve samalamak iin en kk bir frsat bile karlmaz,
akllca bir ey ya ok nadiren ya da son anda gerekleir. Bunun en
iyi rnekleri politikada grlr.
Szmona uygar insan hilebaz unutmutur. Ancak yanl davra
nlardan huzursuz olup da cinlerin oyununa gelmekten ve benzeri
eylerden sz ettiinde, metaforik ve figratif olarak amnsar onu.
Gizli, grnte zararsz glgesinin, hayal bile ederneyecei kadar
tehlikeli zelliklere sahip olduu aklna gelmez. insanlar, bireyin si
lindii kitleler oluturur oluturmaz bu glge harekete geer ve -tari
hin de gstermi olduu gibi- bir kiide vcut bulur.
nsan ruhuna her eyin dardan verildii, onun dnyaya tabula
rasa* olarak geldii ynndeki uursuz dnce, normal koullar al
tnda bireyin de normal olaca gibi yanl bir inanc destekler. Bu
durumda, insan esenliini devletten bekler ve kendi yetersizliinden
* bo levha (.n.)

H I L EBAZ F I G R N N PSI KOLOJISI ZERI N E 1 1 33

toplumu sorumlu tutar. htiyalar evinin kapsna bedava getirildi


inde ya da herkesin bir otomobili olduunda, varoluun anlamna
ulatn sanr. Bylesi ve benzer naiflikler bilind glgenin yeri
ni alarak onun bilinsizliini besler. Bu nyarglarn etkisiyle, birey
kendisini tmyle evresine baml hisseder ve kendi iine bakma
yetisini yitirir. Dolaysyla, etik deerleri, neyin yasak ya da zorunlu
olduu bilgisiyle bastrlr. Bu durumda, bir askerin stnden ald
bir emri ahlak szgecinden geirmesi nasl beklenebilir ki? Spontan
etik itkilere sahip olduunu, bunlar en azndan kimse onu izlemiyor
ken uygulayabileceini kefetme olanan bile bulamamtr.
Bu adan baktmzda, hilebaz motifinin neden korunup geliti
riidiini anlayabiliriz: onun, baka birok mit gibi psikoterapik bir et
kisi olabilir. Entelektel ve etik dzeyin eski dkln, gemiin
nasl olduunu unutmasn diye bireyin gz nnde tutar. Geri biz,
anlamadmz bir eyin bize faydal bir etkide bulunamayacan d
nrz. Ama bu her zaman byle deildir. Bir insan nadiren, hele
hele bir ilkelse ok daha nadiren, yalnzca aklyla anlar. Gizemi saye
sinde mitos, bilinli bir biimde anialp anlalnadndan bam
sz olarak, bilindna dorudan etkide bulunur. Mitosun tekrar tek
rar anlatlnaktan tr oktan anlamsz bir hale gelmemesinin, bir
amaca hizmet etmesiyle aklanabileceini dnyorum. Bir akla
mada bulunmak zor, nk iki kart eilim sz konusu: bir yandan
eski durumun dna kmak, bir yandan da onu unutmamak. l7 Radin
de bu zorluu grmtr ki yle yazar: "Psikolojik adan bakld
nda, insan kltrnn tarihi, byk oranda, insann hayvandan in
sana dntn unutma abasndan ibarettir. "s Birka sayfa sonra
da (Altn a'la ilgili olarak) yle devam eder: "Unutmamak konu
sundaki bu inat srar bir tesadf olamaz."I9 Eer mitosla ilgili bu
paradoksal tutum amlanacaksa, bu kartl ifade etme mecburiye
li de bir tesadf deildir. B izde en aydn kii bile, Noel aac adetinin
ne anlama geldiine dair en ufak bir fikir sahibi olmadan ocuklarna
bir Noel aac dikecek ve buna bir yorum getirmeyi deneyenin lafn

1 7 . Unutmamak demek, bilincinde olmak demektir. Eer dman gr alan


rnn iinde deilse, belki de arkamdadr, ki bu daha da tehlikelidir.
1 8. Radin, Gott und Mensch in der primitiven Welt ( lkel Dnyada Tanr ve n
san), s. l l .
19. l . Bl., s. 1 3.

DRT A R K E T I P 1 1 34

derhal azna tkacaktr. Kentleriinizde ve tarada szmona batl


inanlarn ne kadar yaygn olduunu grmek artcdr; ama tutup
da bir kiiye ak ve net olarak "Hayaletlere inanr msn? Bycle
re? Byl maddelerin etkisine?" diye sorsanz, fkeyle "hayr" diye
yantlar. Btn bunlar daha nce hi duymam olmas ve samaln
dik alas olarak grmesi yzde bir ihtimaldir. Gizliden gizliye, tpk
bir cangl sakini gibi btn bunlarn iindedir. Zaten kamuoyunda da
pek bilinmez bunlar, zira bizim aydnlanm toplumumuz bu tr batl
inanlarn oktan kknn kurutulduundan emindir ve genel uzla
m, braknz inanmay, sanki bu tr eyleri hi duymam gibi yap
mak ynndedir.
Oysa hibir ey gemi gitmi deildir, eytanla yaplan anlama
lar bile. Darya kar unutmutur insan ama kendi iinde asla. Elgon
dann gney yamalarndaki arnanda bir sre birlikte yrd
mz zenci gibi davranr herkes: Yolun atallat bir yerde, zencinin
ailesiyle birlikte yaad maarann yaknlarnda ok gzel (ev ola
rak) yaplm yepyeni bir hayalet tuza grdk. Ona, bu kulbeyi
kendisinin mi yaptn sordum. Tm heyecan belirtilerini gstererek
soruma olumsuz yant verdi ve bu tr "oyuncaklar" (Bat Afrika'da
"jou-jou" denir) ocuklarn yaptn syledikten soma kulbeye y
le bir tekme indirdi ki, kulbe darmadan oldu.
Ayn tepkiyi bizim buralarda da gzlemleyebiliriz. nsan dardan
bakldnda uygar bir insan gibidir ama kendi iinde bir ilkeldir. n
sann bir yn vardr ki, kkenini gerekten ele vermeyi hi istemez,
bir baka yn de, btn bunlar oktan atna inanmasdr. Bir ke
resinde ok etkileyici bir olayla bu elikinin farkna vardm: Bir al
rn zerindeki bynn "Strudcl" (byc-hekim) tarafndan bozul
masn izliyordum. Ahr, Gotthard tren yolunun hemen yanbanday
d ve by ayini sresince birok uluslararas hzl tren geti yanmz
dan, bu trenlerin iindeki yolcular kendilerinden birka metre tede
ilkel bir rit gerekletirildiini nereden bileceklerdil
Bu iki bilin boyutunun kartl, enerjik bir sistem olarak kart
gerilime muhta olan psike'nin iki kutuplu yapsnn bir ifadesinden
baka bir ey deildir. Bu nedenle, tm psikoloji nermeleri tam ter
sine de evrilebilir, geerliliklerini kantlayan da budur zaten. Nite
kim, psikolojiyle ilgili konumalarda bizim psike hakknda bir ey
sylemediimizi, psike'nin kanlmaz olarak kendi hakknda konu
tuunu unutmamalyz. Bizim "zihin" sayesinde psike'nin zerine -

H I L E BAZ F I G R N N P S I K O L O J I S I Z E RI N E 1 1 35

kacamz dnmemizin, zihin psike'den bamsz olduunu iddia


etse de, hibir yarar yoktur. Zihin bunu nasl kantlayabilir ki? Bir
ifadenzin psike'den kaynaklandn, yani psiik ve yalnzca psiik
olduunu, dierinin ise zihinsel olduunu, bu nedenle de psiik olan
dan stn olduunu istediimiz kadar iddia edebiliriz. Bu iddialar
inan koyutuna dayaldrlar ve yle de kalacaklardr.
Gerek u ki, psiik ieriklerio bu ok eski l (maddi, psiik,
pnmatik) hiyerarisi, deneyimin dolaysz nesnesi olan psike'nin iki
kutuplu yapsdr. Bir elalenin canl birliinin yukaryla aa arasn
daki dinamik baiantda olmas gibi, psiik doann birlii de ortada
yer alr. Dolaysyla, mitosun canl etkisi, zgrlnn ve bamsz
lnn farknda olan daha yksek bir bilincin mitolojik figrn
zerkliiyle kar karya geldii ve onun bysnden kaarnayp
olaanst etkisine bi at ettii yerde karmza kar. Figr etkili olur,
nk izleyicinin psike'sinde gizliden gizliye bir pay vardr, hatta
fark edilmese de, onun bir yansmasdr. znel bilinten kopmu ol
duu iin zerk bir kiilik gibi davranr. Hilebaz, ortak glge figr
dr, bireyin dk karakter zelliklerinin bir toplamdr. Bireysel
glge kiiliin hi eksik olmayan bir unsuru olduu iin, ortak figr
kendini buradan srekli yeniden oluturur. Fakat her zaman mitolojik
bir figr olarak deil de, amzda eski mitologemlerin giderek bas
trlmas ve ihmal edilmesi sonucu, baka toplum gruplar ve halkla
ra yanstmalar olarak.
Hilebaz ile bireysel glge arasnda bir paralellik kurduumuzda,
hilebaz motifinde grlen anlaml olana eilimin, znel ve kiisel
glgede de gzlemlenip gzlemlenemedii sorusu ortaya kar. Gl
ge, dlerin fenomenolojisinde sk sk karlalan, iyi tanmlanm
bir figr olduu iin bu soruya olumlu yant verebiliriz: glge, tanm
itibaryla olumsuz bir figr olsa da, farkl yapdaki bir arka plana ia
ret eden olumlu ynler ve balantlar da sergiler bazen. Deersiz bir
kabuk altnda anlaml ierikler gizliyerdur sanki. Deneyimler tah
minlerimizi dorular niteliktedir: genellikle, gizlenen ey giderek gi
zemli figrlerden oluur. ou zaman glgenin hemen ardnda, mu
azzam bir by ve etki gcne sahip anima durur.2o Genellikle fazla
20. "Ardnda durur" metaforuyla, glge fark edildii ve btnletirildii lde
iliki sorununun, yani anima sorununun ortaya kt gereini anlatmaya alyo
rum. Glgeyle ilikinin Ben'in isel ve dsal olgularla ilikisine kalc etkilerde bu-

D RT A R K E T I P 1 1 36

gen bir figr olan anima'nn iinde de son derece nfuzlu bir tipierne
olan "yal adam" (bilge, byc, kral, vb.) gizlidir. Bu sralamay
bylece srdrmek mmkn. Ama bunun bir anlam yok, nk in
san psikolojik olarak ancak bizzat yaadn anlar. Karmak psiko
lojimizin kavramlar aslnda entelektel tanmlar deil, her ne kadar
betimlenebilseler de, bunlar yaamayan iin l ve mulak olan be
lirli deneyim alanlarna ilikin ifadelerdir. Benim grdm kadary
la, insanlar "glge" yerine, kulaa "bilimsel" gelen Latince ya da Yu
nanca bir szck kullamlmasn tercih etseler de, bu kavramla neyin
kastedildiini genellikle ok zorlanmadan anlyorlar. Buna karn
anima kavramnn anlalmas konusunda daha byk zorluklar yaa
nyor. Geri edebiyatta ya da film yldz olarak karlalan anima
kolayca kabul edilir ama onun yaamdaki rolnn bilincine varlma
s gerektiinde hi mi hi anlalmaz, nk erkein asla stesinden
gelemedii her eyi temsil ettii iin asla kurcalanmamas gereken
srekli bir duygusallk durumunda kalakalmtr. Bu noktada grlen
bilinsizlik, en hafif ifadeyle artcdr. Bu nedenle de, kendi diili
inden korkan bir erkee "anima" kavramyla neyin kastedildiini
anlatmak neredeyse imkanszdr.
Aslnda bu durum ok da artc deildir, nk modern Avrupa
l glge ile ilgili en temel bak bile kavramakta zorlamr bazen. Fa
kat glge, bilince en yakn ve en az tehlikeli figr olduu iin, bilin
dnn zmlenmesinde ilk sz konusu olan kiilik unsurunu olu
turur. Bireylemeye giden yolun banda ksmen tehditkar ksmen de
gln bir figr olarak durur ve kuku uyandracak kadar basit olan
sfenks bilmecesini sorar ya da tekinsiz "quaestio crocodilina"ya ya
nt verilmesini ister.
Hilebaz mitosunun sonunda kurtarc kendini belli ederse, bu ra
hatlatc ngr ya da umut, bir felaketin gerekletii ya da bilinli
bir biimde anlald anlamna gelir. Kurtarcya zlem duymak
iin "ktlk" iinde kaybolmu olmak gerekir, yani glgenin kavlunmas anlalr bir eydir, nk glgenin btnlemesi bir kiilik deiimine yol
aar. Bu konuyla ilgili olarak bkz. Aion'daki [ 1 3. paragr. vd.] aklamalarm.
2 1 . Timsah bir anneden ocuunu almtr. Anne ocuu kendisine geri verme
si iin yalvanr, bunun zerine timsah, soraca soruya doru bir yant verirse bu is
teini yerine getireceini syler: "ocuu geri verecek miyim?" Eer anne "evet"
derse, yanl cevap vermitir ve ocuk geri verilmez; eer "hayr" derse, yine doru
deildir, yani anne ocuunu her halkiirda kaybetmitir.

H I L EBAZ F I G R N N P S I K OLOJ I S I Z E RI N E 1 1 37

ranmas ve kanlmaz bir biimde btnlemesi o kadar skntl bir


durum yaratr ki, bu yazgnn dmlenmi yuman ancak doas
t bir kurtarc zebilir. Glgenin ortaya koyduu sorun bireysel va
kada anima, yani iliki dzeyinde yantlanr. Gerek ortak-tarihsel ge
rekse de bireysel alanda, kendini ayvoa'da, yani bilinsizlikte tutsak
olmaktan yava yava kurtaran bilincin geliimi sz konusudur,z bu
nedenle de kurtarc bir aydnlatcdr.
Ortak mitolojik biiminde olduu gibi, bireysel glge de enanti
odrominin, geri dnn, ekirdeini kendi iinde barndrr.

22. Neumann, Ursprungsgeschichte des Bewuj3tseins (Bilincin Kkeninin Tari

hi).

Kaynaka

Aelian (Claudius Aelianus), De natura animalium libri XVII, 2 cilt, Leipzig


1 864/66.
Aldrovandus, Ulysses (Ulisse Aldrovandi), Dendrologiae naturalis scilicet ar
borum historiae libri, Frankfurt, 167 1 .

Allegoriae sapientum supra librum Turbae.


[Apuleius] Lucii Apulei Madaurensis Platonici philosophi opera, cilt I: Meta
morphoseos sive De asino aureo, Altenburg, 1 778. Almancas: Die Meta
morphosen oder Der goldene Esel, ev. August Rode ve Hanns Floerke,
Mnih ve Leipzig, 1 909.
Avalon, Arthur (yay. haz., Sir John Woodroffe'un takma ad), The Serpent Po
wer... Two Works on Tantrik Yoga, Sanskrite'den eviri, Londra, 1 9 19.
Bandelier, Adolph Francis Alphonse, The Delight Makers, New York, 1 890, 2.
basm: 1 9 1 8.
Barlach, Emst, Der tote Tag, Drama in fnf Akten, Berlin, 1 9 12.
Bcrthelot, Marcellin, La Chimie au moyen age, 3 cilt (Histoire des Sciences),
Paris, 1 893.
Calleetion des anciens alchimistes grecs, Paris, 1 8 87/88.
Bousset, Wilhelm, Hauptprobleme der Gnosis (Forschungen zur Religion und
Literatur des Alten und Neuen Testamnts X), Gttingen, 1907.
Budge, E. A. Wallis, The Gods of the Egyptians or Studies in Egyptian Mytho
logy, 2 cilt, Londra, 1 9 1 1 .
Buri, F. , "Theo1ogic und Phi1osophie", Theologiscle Zeitsclrift Vlll iinde,
Basel, 1 952, s. 1 1 6-34.
Cumont, Franz, Textes et monuments figures relatifs aux mysteres de Mithra, 2
cilt, Brksel, 1 896/99.
"vetiivatara-Upanishad", bkz. Deusscn, Paul, Seclzig Upanishad's des Veda.
Daudet, Leon, L'Heredo. Essai sur le drame interieur, Paris, 1 9 1 6.
De Jong, K. H. E., Das antike Mysterienwesen in religionsgeschichtlicher, eth
nologischer und psychologischer Beleuchtung, Leiden, 1 909.
Dcusscn, Paul, Sechzig Upanislad's des Veda. Sanksrite'den eviri, Giri ve
Notlar'la birlikte, 3. basm, Leipzig, 1 938.
Du Cange, Charles, Glossarium ad scriptoes mediae et infimae latinitatis, 6
cilt, Paris, 1 733- 1 736.
Edda, Die, Gtterlieder und Heldenlieder. Eski Norvee'den eviren: Hans
von Wolzogen, Leipzig [t.y.].
Fierz-David, Linda, Der Liebestraum des Poliphilo. Ein Beitrag zur Psycholo
gie der Renaissance und der Moderne, Rhein-Verlag, Zrih, 1 947.
Garbe, Richard, Die Samkhya-Philosophie. Eine Darstellung des indischen
--

KAYNAKA 1 1 39

Rationalismus, gzden geirilmi 2. basm, Leipzig, 1 9 1 7.


Geheimlehre des Veda, Ausgewiihlte Texte der Upanishad's. Sanksrite'den e
viri: Paul Deussen, 3. basm, Leipzig, 1 909.
Goethe, Johann Wolfgang von, Werke. Tam metnin zgn son hali, 3 1 cilt, Cot
ta, Stuttgart, 1 827- 1 834.
Faust, Gesamtausgabe Insel, Leipzig, 1 942.
GQetz, Bruno, Das Reich ohne Raum, Potsdam, 1 9 1 9. Tam metnin yeni basm,
See-Verlag, Konstanz, 1 925.
Hollandus, Ioannis Isaacus, Opera mineralia, sive de tapide philosophico, om
nia, duobus libris comprehensa, M iddelburg, 1 600.
Honorius von Autun, "Expositio in Cantica canticorum ", Migne, Patrologia
Latina CLXXII iinde, 347.-496. stunlar.
Hubert, Henri ve Mareel Mauss, Me!anges d'histoire des religions (Travaa de
l'annee sociologique), Paris, 1 909.
Irenaeus (Lyon'lu), S. /renaei episcopi Lugdunensis contra omnes haereses lib
ri quinque, Oxford-Londra, I 702. [Kitapta, yaygn Adversus omnes haere
ses bal kullanlmtr.} Almancas: Des heiligen Irenaeus' fnf Bcher
gegen die Hiiresien (Bibliothek der Kirchenviiter) Kitap I-III, Kempten ve
Mnih, 1 9 12.
Jacobsohn, Helmut, Die dogmatische Stellung des Knigs in der Theologie der
alten A gypter (A gyptologische Forschungen VIII), Glckstadt, 1 939.
James, William, The Varieties of Religious Experience, Londra, 1 902.
Janet, Pierre, Les Nevroses (Bibliotheque de philosophie scientijique), Paris,
1 9 1 9 [ilk basm 1 909}.
Jung, Cari Gustav, Aion. Untersuchungen zur Symholgeschichte (Psycholo
gische Abhandlungen VIII), Rascher, Zrih, 1 95 1 . [Ges. Werke (Btn
Eserleri) /X/2 ( 1 976)].
Analytische Psychologie und Eriehung, Kampmann, Heidelberg, 1926.
Yeni basm: Rascher, Zrih, 1 936. Gzden geirilmi ve iki makale daha
eklenmi basm: Psychologie und Erziehung, Rascher, Zrih, 1 946, 1 970.
[Ges. Werke !V ( I 969)}.
-- Antwort auf Hiob, Rascher, Zrih, 1952. Yeni basmlar: 1 953, 1 96 1 ve
1 967 [Ges. Werke Xl ( 1 963 ve 1 973)}.
-- Auf5iitze ur Zeitgeschichte, Rascher, Zrih, 1 946. [Ges. Werke X ( 1 974)
ve XVI ( 1 958)}.
Die Beziehungen zwischen dem !ch und dem UnhewujJten, Reich1,
Darrnstadt, 1928. Yeni basmlar: Rascher, Zrih, 1933, 1 935, 1939, 1945,
1 950, 1 960 ve 1 966 [Ges. Werke V!l ( 1 964)}.
"Bruder Klaus", Neue Schweier Rundschau 114 (Zrih 1 933) iinde, s.
223-9. [Ges. Werke XI ( 1963 ve 1 973)}.
"Einige Bemerkungen zu den Visionen des Zosimos", Eranos-Jahrbuch
1937 iinde. Rhein-Verlag, Zrih, 1 938. Geniletilmi yeni basm Von den
Wurzeln des BewujJtseins iinde. Bkz. a.g.e.
-- "Geist und Leben" , Form und Sinn 11!2 iinde (Augsburg 1 926). Daha
sonra Seelenprobleme der Gegenwart iinde (Psychologische Abhandlun--

--

--

--

--

DRT ARKETIP 1 1 4 0

gen lll . Rascher, Zrih, 193 1 . Yeni basmlar: 1933, 1939, 1946, 1 950 ve
1969 [Cies. Werke Vl/I ( 1 967)].
"Der G..:ist Mercurius", Eranos-Jahrbuch 1942 iinde, Rhein-Verlag, Z
rih, 1943. Geniletilmi yeni basm Symbolik des Geistes iinde. Bkz.
a.g.e.
"Der Geist der Psychologie", Eranos-Jahrbuch 1946 iinde, Rhein-Ver
lag, Zrih, 1947. Sonraki versiyonu: "Theoretische berlegungen zum
Wesen des Psychischen", bkz. a.g.e.
Gestaltungen des UnbewujJten (Psychologische Abhandlungen VII),
Rascher, Zrih, 1950 [Jung'un bu ciltteki makaleleri, ayrca Ges. Werke
xv; ( 1 97 1 )].
"Instinkt und UnbewuBtes", ber die Energetik der See/e iinde. Bkz.
a.g.e. [Ges. Werke Vl/I ( 1 967)].
Paracelsica. Zwei Vorlesungen ber den Arzt und Philosophen Theoph
rastus, Rascher, Zrih, 1942 ["Paracelsus als geistige Erscheinung", Ges.
Werke Xl/I; "Paracelsus als Arzt", Ges. Werke XV ( 1 97 1)].
Psychologie und Alchemie, (Psycholoische Abhandlungen V) Rascher,
Zrih, 1944. Gzden geirilmi yeni basm 1 952 [Ges. Werke XII ( 1 972)].
Psychologie und Religion. Die Terry-Lectures, gehalten an der Ya/e Uni
versity, Rascher, Zrih, 1 940. Yeni basmlar: 1 942, 1947 ve 1 962. StA Wat
ter, Olten 1 97 1 [Ges. Werke Xl ( 1 963 ve 1973)].
Die Psychologie der bertragung. Erliiutert an Hand einer alchemistisc
hen Bilderserie, fr A rzte und praktische Psychologen, Rascher, Zrih,
1 946. [Ges. Werke XVI ( 1958 ve 1 976)].
-- Psychologische Typen, Rascher, Zrih, 1 92 1 . Yeni basmlar: 1 925, 1 930,
1 937, 1 940, 1 942, 1947 ve 1 950 [Ges. Werke VI ( 1 960 ve 1 967)].
"Das Ratsel von Bologna", Festschrift Albert Oeri iinde. Bkz. a.g.e.
[Ges. Werke XIV!l ( 1 968)].
"Die Struktur der Seele", Europaisehe Revue IVIl iinde (Berlin, Nisan
1 928), s. 26-37 ve IV/2 (Mays 1928), s. 1 25-35. Geniletilmi versiyonu
Seelenprobleme der Gegenwart iinde. Bkz. yukarda Geist und Leben.
[Ges. Werke VIII] .
-- Symhole der Wandlung. Analyse des Vorspiels z u einer Schizophrenie,
Rascher, Zrih, 1 952. Wandlungen und Symbole der Libido ( 1 9 12) adl
eserin gzden geirilmi 4. basm [Ges. Werke V ( 1 973)].
-- Symbolik des Geistes. Studien ber psychische Phiinomenologie, Dr. phil.
Riwkah Schiirfin bir makalesiyle (Psycholog. Abhandlungen VI), Rascher,
Zrih, 1948, 1 953. [Jung'un bu cltteki makaleleri ayrca Ges. Werke Xl
( 1 963 ve 1 973) ve XIII iinde].
--

--

--

--

--

--

--

--

--

--

"Synchronizitiit als ein Prinzip akausaler Zusammenhiinge", C. G. Jung


ve W. Pauli, Naturerkliirung und Psyche iinde (Studien aus dem C. G.
Jung-Jnstitut IV), Rascher, Zrih, 1 952 [Ges. Werke Vl/I ( 1 967)].
-- "Theoretische berlegungen zum Wesen des Psychischen", ilk kez "Der
Geist der Psychologie" adyla Eranos-Jahrbuch 1946 iinde yaymland,
Rhein-Verlag, Zrih, 1947; Von den Wurzeln des BewujJtseins iinde ele
--

KAY NAKA 1 . 1 4 1
alnd. Bkz. a.g.e. [Ges. Werke Vlll ( 1 967)].
" ber das Selbst", Eranos-Jahrbuch 1 948, Rhein-Verlag, Zrih, 1949.
"Das Selbst" adyla Aion'un IV. Blm'nde. Bkz. a.g.e.
ber die Psychologie des Unbewufiten, Rascher, Zrih, 1 943. Yeni ba
smlar: 1 948, 1 960 ve 1 966 [Ges. Werke VII ( 1 964)].
-- "Versuch einer psychologischen Deutung des Trinitatsdogmas", Symbolik
des Geistes iinde. Bkz. a.g.e. [Ges. Werke Xl ( 1 963 ve 1973)].
"Die Visionen des Zosimos", bkz. "Einige Bemerkungen zu den Visionen
des Zosimos".
"Das Wandlungssymbol in der Messe", Eranos-Jahrbuch 1940!41 iinde,
Rhein-Verlag, Zrih, 1 942. Geniletilmi versiyonu: "Von den Wurzeln des
BewuBtseins", bkz. a.g.e. [Ges. Werke Xl ( 1 963 ve 1 973)].
"Von den Wurzeln des BewuBtseins. Studien ber den Archetypus"
(Psychologische Abhandlungen IX), Rascher, Zrih, 1 954 [ makale bu
cilt iinde, dierleri Ges. Werke Vlll ( 1 967 ve 1977), Xl ( 1 963 ve 1973) ve
Xlll ( 1 978) iinde] .
"Wotan", Aufsiitze zur Zeitgeschichte iinde. Bkz. a.g.e.
"Zur Psychologie stlicher Meditation", Mitteilungen der Schweizerischen Gesellschaft der Freunde Ostasiatischer Kultur V (Bem, 1 943) iinde,
s. 33-53. Sonra Symbolik des Geistes iinde. Bkz. a.g.e. Ayrca, Bewufites
und Unbewufites. Beitriige zur Psychologie iinde, (Bcher des Wissens
Tb) Fischer, Frankfurt a. M. ve Hamburg, 1 957 [Ges. Werke Xl ( 1 963 ve
1973)].
--

--

--

--

--

--

--

-- Zur Psychologie und Pathologie sogenannter occulter Phiinomene. Eine


psychiatrische Studie. Doktora tezi. Oswald Mutze, Leipzig, 1902 [Ges.
Werke l ( 1 966)].
ve Karl Kerenyi, Einfhrung in das Wesen der Mythologie. Das gttliche
Kind 1 Das gttliche Miidchen, Rhein-Verlag, Zrih, 1 95 1 [Jung'un bu ki
--

taptaki makaleleri].
ve Wolfgang Pauli, Naturerkliirung und Psyche (Studien aus dem C. G.
Jung-Enstitut lV), Rascher, Zrih, 1 952 [Jung'un makaleleri Ges. Werke VI
ll ( 1 967) iinde].
Jung, Emma, "Ein Beitrag zum Problem des Animus". Jung, C. G., Wirklichke

--

it der Seele. Anwendungen und Fortschritte der neueren Psychologie,


(Psychologische Abhandlungen lV), Rascher, Zrih, 1 934 iinde. Yeni ba
smlar: 1 939 ve 1 947. Makale, "Die Anima als Naturwesen" (Studien zur
Analytischen Psychologie C. G. Jungs, ll iinde, Rascher, Zrih, 1 955) ile

birlikte, "Animus und Anima" bal altnda mnfert olarak yaymlan


mtr, Rascher, Zrih, 1967.
Kant, Immanuel, Kritik der reinen Vernunft. Werke, yay. haz. Karl Kehrbach, 2.
basm, Reclam, Leipzig [t.y.].
Kerenyi, Karl, "Hermes der Seelenfhrer. Das Mythologem vom mannlichen
Lebensursprung", Eranos-Jahrbuch 1 952 iinde, Rhein-Verlag, Zrih,
1943. Ayrca: Albae Vigiliae. Neue Folge, 1 . Fasikl, Rhein-Verlag, Zrih,
1 944.

DRT A R K E T I P 1 1 42
Khler, Reinhold, Kleinere Schriften zur Marchenforschung, Weimar, 1 89_8.
Le Bon, Gustave, Psychologie der Massen, eviri (Philosophisch-soziologisc
he Bcherei ll), gzden geirilmi 2. basm, Leipzig, 1 902.
Levy-Bruhl, Lucien, La Mythologie primitive, Le Monde mythique des Austra
liens et des Papous (Travaux de l'annee sociologique), 2. basm, Paris,
1 935.
Matthews, Washington, "The Mountain Chant", Fifth Annual Report of the
U.S. Bureau of American Ethnology iinde (Washington, 1 887), s. 379467.
McGlashan, Alan, "Daily Paper Pantheon", The Lancet iinde, Cilt 264 (i)
(Londra, 1 953), s. 238/39.
Meyrink, Gustav, Der weisse Dominikaner, Viyana, 1 92 1 .
Mylius, Johann Daniel, Philosophia reformata continens libros binos, Frank
furt, 1622.
Mystiker, Deutsche, des 14. Jahrhunderts, yay. haz. Franz Pfeiffer, 2 cilt, Leip
zig, 1 845/57.
Neumann, Erich, Ursprungsgeschichte des Bewuj3tseins, C. G. Jung'un ns
zyle, Rascher, Zrih, 1949.
Nietzsche, Friedrich, Alsa sprach Zarathustra , Ein B uch fr Aile und Keinen,
cilt VI iinde.
Ninck, Martin, Wodan und germanischer Schicksalsglaube, Jena, 1 935.
Orandus, Eirenaeus, Nicholas Flammel, His Exposition of the Hieroglyphicall
Figures usw, Londra, 1624.
Paraeelsus (Theophrastus Bombastus von Hohenheim), Samliche Werke (Tm
Eserleri), yay. haz. Karl Sudhoff ve Wilhelm Matthiesen, 1 5 cilt, Mnih ve
Berlin, 1 922-1 935.
De vita longa, Ci!t III, s. 247 vd. [Mnferit basm: Yay. haz. Adam von
Bodenstein, Basel, 1 562 (?)].
Plato(n), Gastmall. Almanca evirisi: Rudolf Kassner, 2. basm, Jena 1 906.
Dialage Timaios und Kritias. eviri ve aklamalar: Otto Appelt (Philosophische Bibliothek 1 79), 2. basm, Leipzig, 1 922.
-- Timaios, Kritias, Gesetze X. Almanca evirisi: Otto Kiefer, Jena, 1 909.
Prudentius, bkz. Rahner, Hugo, "Die seelenheilende Blume".
Radin, Paul, Gott und Mensch in der primitiven Welt, eviri, Rhein-Verlag, Z
rih, 1 953.
Rahner, Hugo, "Antenna Crucis, II: Das Meer der Welt", Zeitschriftfr katlo
lische Theologie LXVI iinde (Wrzburg, 1942), s. 89- l 1 8.
-- "Erdgeist und Himmelsgeist in der patristischen Theologie", Eranos
Jahrbuch 1945 iinde, Rhein-Verlag, Zrih, 1 946.
"Die seelenheilende Blume. Moly und Mandragore in antiker und christ
licher Symbolik", Eranos-Jahrhuch 1944 iinde, Rhein-Verlag, Zrih,
1 945. C. G. Jung'un 70. doumgn vesilesiyle zel yayn.
Rhine, J. B., New Frontiers of the Mind, Londra, 1 937. Almancas: Neuland
det See/e, Zrih, 1 938.
Richard von St. Victor, "Benjamin minor", Migne, Patrologia Latina CXCVI
--

--

--

KAYNAKA 1 1 43
Iinde, 1 .-64. stunlar.
Rosencreutz, Christian, Chymische Hochzeit, Strazburg, 1 6 1 6.
Ruland(us), Martin(us), Lexicon alchemiae sive dictionarium alchemisticum,
Frankfurt, 1 6 1 2.
Ruska, Julius (yay. haz.), Tabula Smaragdina, Ein Beitrag zur Geschichte der
hermetiseken Literatur, Heidelberg, 1 926.

Samyutta-Nikiiya, Die in Gruppen geordnete Sammlung aus dem Pali-Kanon


der Buddhisten, Almanca'ya ilk kez Wilhelm Geiger tarafndan evrildi,
cilt I, Mnih-Neubiberg, 1 930.
Sand, George, CEuvres autobiographiques, 2 cilt, NRF, Paris, 1 970/7 1 . ["Ent
retiens joumaliers", Cilt II iinde, s. 972- 1 0 1 8.]
Schopenhauer, Arthur, "Aphorismen zur Lebensweisheit", Parerga und Para
lipomena. Kleine philosophische Schriften iinde, yay. haz. R. von Koeber.
2 cilt [tek kitapta], Berlin, 1 89 1 .
Scott, Walter, (yay. haz.), Hermetica. The ancient Greek and Latin writings

which contain religious or philosophic teachings ascribed to Hermes Tris


megistus, 4 cilt, Oxford, 1934- 1 936.
Spencer, Baldwin ve F. J. Gillen, The Northern Tribes of Central Australia,

Londra, 1 904.
Stevenson, James, "Ceremonial of Hasjelti Dailjis and Mythical S and Painting
of the Navaho Indians", Eighth Annual Report of the U.S. Bureau of
American Ethnology 1886-87 iinde (Washington, 1 89 1 ), s. 229-85.
Tertullian(us), "Apologeticus adversus gentes", Migne, Patrologia Larina I
iinde, 257.-536. stunlar.
Usener, Hermann, Das Weihnachtsfest (Religiongeschichtliche Untersuchun
gen ), 2. basm, Bonn, 1 9 1 1 .
Vischer, Friedrich Theodor, Auch Einer, 2 cilt, Stuttgart ve Leipzig, 1 884.
Vollers, Karl, "Chidher", Arehivfr Religionswissenschaft XII iinde (Leipzig,
1 909), s. 234-84.
.
Wameck, Johannes, Die Religion der Batak. Ein Parad{gmafr die animislisc

hen Religionen des Jndisehen A rehipe/s (Religions-Urkunden der Vlker


IVIl), Leipzig, 1 909.
Weckerling, Adolf (der.), Das Glek des Lebens. Medizinisches Drama von
Anandarayamakhi, Sanksrite'den Almanca'ya ilk evirisi (Arbeiten der
deutsch-nordischen Gesellschaft fr Geschichte der Medizin, der Zahn
heilkunde und der Naturwissensehaften 13), Greifswald, 1937.
Wells, Herbert George, The War of the Worlds, Londra, 1 898.
Wilhelm, Richard ve C. G. Jung, Das Geheimnis der Goldenen Blte. Ein
chinesisches Lebensbuch. C. G. Jung'un bir Avrupal gzyle yapt

yorumuyla, Domverlag, Mnih, 1 929. Yeni basm: Rascher, 1938. Dier


basm1ar: 1 939, 1 944, 1948 ve 1 957 [Jung'un makalesi Ges. Werke Xlll
iinde].
Wylie, Philip, Generatian of Vipers, New York-Toronto, 1942.

METIS 1 TEKINI DINLEMEK

Sigmund Freud Narsiz m zerine - Schreber Vakas

D. W. Winnicott Oyun ve Gereklik

Heinz Kohut Kendiliin zmlenmesi

Heinz Kohut Kendiliin Yeniden Yaplanmas

Sigmund Freud Uygarln Huzursuzluu

Melanie Klein H aset ve kran

Otto Kernberg Snr Durumlar ve Patolojik Narsisizm

Anna Freud ocuklukta Normallik ve Patoloji

Otto Kernberg Sapklklarda ve Kiilik

. .

Boz kluklarnda Saldrganlk

10

Sigmund Freud Haz likesinin tesinde - Ben ve Id

11

Otto Rank Doum Travmas

12

Margaret S. Mahler, Fred Pine, Anni Bergm ;

"

Insan Yavrusunun Psikolojik Doumu

13

Harry Guntrip izoid Grng

Nesne ilikileri ve kendilik

14

Cari Gustav Jung Drt Arketip

15

D idier Anzieu Freud 'un Otoanalizi ve Psikanalizin Kefi

16

Heinz Hartmann Ben

11

Andre G reen Hadm Edilme Kompleksi

18

Edith Jacobson Kendilik ve Nesne Dnyas

19

Anna Freud Ben ve Savunma Mekanizmalar

20

Psikolojisi ve Uyum Sorunu

J . Chasseguet-Smirgel B en ldeali

You might also like