Professional Documents
Culture Documents
metis
Alain Badiou
Baka Bir Estetik
Sanatlar iin Kk Bir Klavuz
Rabat (1937) doumlu filozof Alain Badiou, Ecole normale su-
prieure'de (ENS) okudu; Louis Althusser'in rencisi oldu ve
Jacques Lacan'n seminerlerini takip etti. Akademik kariyerinin
yan sra siyasal alandaki militan kiiliiyle de tannr. Fransz
Gen Komnistler Birlii'nin nde gelen yelerinden biri olan
Badiou, dalncaya kadarda L'Organisation politique adl r
gt iinde siyasal mcadelesini srdrd. ENS'de hocalk yap
t ve Paris'teki Uluslararas Felsefe Okulu'nda dersler, seminer
ler verdi. Birok roman, oyun ve deneme de kaleme alm olan
yazarn Metis'te yaymladmz dier eserleri unlardr: Etik:
Ktlk Kavray zerine Bir Deneme (2004), Sonsuz D
nce (2006), Dn Bugn Jacques Lacan (Elisabeth Roudines-
co ile birlikte, 2013). Dier balca eserleri: Thorie du sujet
(1982; zne Teorisi), L'tre et l vnement (1988; Varlk ve
Olay), Manifeste pour la philosophie (1989; Felsefe in Ma
nifesto, Ara-lk, 2005), Deleuze (1997), Saint Paul. La fonda
tion de l universalisme (1997; Aziz Pavlus. Evrenselciliin Te
meli), Le Sicle (2005; Yzyl, Sel, 2011 ), La logique des mon
des (2006; Dnyalarn Mant). Ayrca yazarn L aventure de
la philosophie franaise (2012; Fransz Felsefesinin Serveni)
balkl kitab Metis yayn programndadr.
Metis Yaynlar
pek Sokak 5, 34433 Beyolu, stanbul
Tel: 212 2454696 Faks: 212 2454519
e-posta: nfo@metiskitap.com
www.metiskitap.com
Yaynevi Sertifika No: 10726
ISBN-13: 978-975-342-787-6
Alain Badiou
Baka Bir Estetik
SANATLAR N KK BR KILAVUZ
eviren:
Aziz Ufuk Kl
metis
iindekiler
1 Sanat ve Felsefe 11
Sanat ve Felsefe
Baka Bir Estetik belli bir tez etrafndaki bir dizi eitlemeden iba
rettir. Tezi yle ifade edebiliriz: Bir doygunluk ve bir kapanm du
rumu olduu gz nne alnrsa, yeni bir ema, yani felsefe ile sa
nat arasnda bir drdnc dmlenme tarz nermeye almak
gerekir.
Aratrma yntemi nce negatif olacak: Miras alnm ema
da didaktik, romantik, klasik ortak olan ve bugn kurtulmamz
gereken neler var? Sanyorum ki emada da "ortak" olan ey, sa
nat ve hakikat ilikisiyle ilgili.
Bu ilikinin kategorileri ikinlik ve tekilliktir. "kinlik u soru
ya gnderecektir: Hakikat, yaptlarn sanatsal etkisine gerekten i
sel midir? Yoksa sanat yapt dsal bir hakikatin hepi topu arac m
dr? "Tekillik" ise baka bir soruya gnderecektir: Sanatn tanklk
20 BAKA BR ESTETK
ettii hakikat mutlak anlamda sanata has mdr? Yoksa eser reten
dncenin baka sylem trlerinde de dolama girebilir mi?
imdi, ne gryoruz? Romantik emada hakikatin sanatla iliki
sinin sahiden de ikin olduunu (sanat deamn sonlu nzuln te
hir eder), ama tekil olmadn (zira burada Hakikat sz konusudur
ve dnrn dn airin syleyiinin fa ettiinden baka hi
bir eye uyum gstermez). Didaktizmde ise iliki kesinlikle tekildir
(yalnz sanat grn biiminde bir hakikat sergileyebilir), ama i
kin deildir, zira hakikatin konumu kesin bir biimde dsaldr. Ve
son olarak klasisizmde sz konusu olan hakikat, geree-benzerlik
kategorisi erevesinde hakikatin imgesele tkt eyden ibarettir.
Miras aldmz bu emalarda, sanatsal yaptlarn hakikatle ili
kisi asla hem tekil hem ikin olamamaktadr.
yleyse bu ezamanlln olumlanmas gerek. yle de syle
yebiliriz: Sanat bizzat bir hakikat usuldr. Ya da: Sanatn kimlii
nin felsefi olarak belirlenmesi, hakikat kategorisi kapsamna giren
bir itir. Sanat bir dnmedir, bu dnmenin yaptlar Gerek'tir
(etki deil). Ve bu dnme, ya da etkinletirdii hakikatler, baka
hakikatlere ister bilimsel, ister siyasal, ister aka ilikin hakikat
ler olsun indirgenemez. Bu ayn zamanda u anlama gelecektir:
Tekil dnme olarak sanat felsefeye indirgenemez.
kinlik: Sanat bol bol yaratt hakikatlerle birebir e-yaylm-
ldr (coextensif).
Tekillik: Bu hakikatler sanattan baka hibir yerde verili deildir.
Peki byle bir grte, dmn nc unsuru, yani sanatn
eitsel ilevi ne olmaktadr? Sanatn eitici olmasnn ok basit bir
nedeni vardr, o da hakikatler retiyor olmas; "eitim"le kastedilen
de (baskc ya da sapm dzenlemeler dnda) hibir zaman undan
baka bir ey olmamtr: Bilgileri herhangi bir hakikatin onlarda bir
gedik aabilecei biimde dzenlemek.
Sanatn eitim vermekteki yegne amac da kendi varoluudur.
Mesele bu varolula karlamaktan ibarettir, yani bir dnmeyi
dnmekten.
Buradan itibaren felsefenin, her trl hakikat usulyle olduu
gibi sanatla da ilikisi, sanat olduu gibi gstermekten ibarettir. Ni
tekim felsefe, hakikatlerle karlamalarn aracsdr, hakiki olann
patandr. Nasl ki gzellik, hibir biimde patanda deil,
SANAT VE FELSEFE 21
yleyse ikin ve tekil bir hakikat olarak sanata ait olan dnmenin
ilgili birimi, sonu olarak yapt ya da yazar deil, (genellikle nce
ki bir konfigrasyonu geersiz klan) bir olaysal kopuun balatt
sanatsal konfigrasyondur. Bir treyimsel okluk olan bu konfg-
rasyonun ne zel ad, ne sonlu kontr, hatta ne de tek bir yklem
altnda toplanma olana vardr. Konfigrasyonu tketmek mm
kn deildir, ancak noksan bir biimde betimlemek mmkndr.
24 BAKA BR ESTETK
Birinci noktay bir yana brakacaz. Sanat konu alan btn ada
dnce, yzyla damga vurmu sanatsal konfgrasyonlar hakkn
26 BAKA BR ESTETK
DEVLET'N 10. kitabnda yer alan iir sanatyla (posie) ilgili radikal
eletiri, Platon'un dea felsefesinin kendine has snrlarm m aa
vurmaktadr? Yoksa, bizatihi felsefenin, "felsefe olarak" felsefenin,
kurucu jestlerinden biri midir ve bu ekilde felsefenin en batan iti
baren iirle (pom e ) badamayacak bir ey olduunu mu aa
vurmaktadr?
Tartmann yavanlamamas iin, Platon'un iirle ilgili jestinin
kendi gznde ikincil nitelikte ya da polemik amal olmadn
kavramak nemlidir. Gerekten canalc nemde bir jesttir bu. Pla
ton hi tereddt etmeden ilan eder: "Az nce ilkesini belirlediimiz
kent-devlet, en ok da iire kar aldmz nlemler sayesinde, kent-
devletlerin en iyisidir."
Bu olaanst ifadedeki keskin yann mutlaka korunmas gerek.
Laf dolandrmadan syledii udur: "Siyasal ilkenin ls" ile
vini gren ey, iirin dlanmasdr. Ya da en azndan, Platonun iir
sel olann "taklit boyutu" diye adlandrd eyin dlanmas. Haki
ki siyasetin yazgs, iire ynelik tavrnn salamlna baldr.
Peki nedir hakiki siyaset, nedir iyi temellendirilmi politeia (kent-
devlet)? Felsefenin ta kendisi dncenin, kolektif varoluu, ya
ni insanlarn bir araya gelmi okluunu smsk kavramasn sala
yabildii srece felsefe. yle diyelim: Politeia kendi ikin hakika
tine varm topluluktur. Ya da dnce denen mihenk tana vurula-
bilen topluluk.
28 BAKA BR ESTETK
* Mathme'. "birim" anlam veren sonek -me ile retilmi bir baka Lacan ne-
olojizmi: posie'den ("genel anlamda iir/iir sanat) pom e ("bir iir/manzume")
ya da thorie'den thorme gibi, mathesis'ten mathme. -.n.
30 BAKA BR ESTETK
a) H e rm etizm
c) Paul Celan
Dikili iaretlerimizin
en lmcl olannn
at
ince atlaktan da,
bir anlam u verir.
* Trkesi: Paul Celan, Btn iirlerinden Semeler, ev. Ahmet Cemal, stan
bul: Kavram, 1995, s. 100. Franszca eviride "zgrlnde" ifadesi iin "dans le
non-lie" (baszlkta, kkszlkte) karl kullanlm, -y.n.
Lettre "harf; lafz, yani szn manasndan ziyade biimi" anlamna geldii
gibi, ayn zamanda "mektup" demek; oulu olan lettres "edebiyat" anlamna da
gelebiliyor. Prendre la lettre ise "harfiyen almak, harfi harfine anlamak, lafzna
bakmak" anlamnda bir deyim, -.n.
48 BAKA BR ESTETK
Tutarszlklara
yaslanmak:
fiske
dipsizlikte,
karalama defterlerinde
dnya uuldamaya balar,
bir tek sana bal.
iir burada dnce iin yksek bir buyruk ifade etmektedir: Evren
sel olarak yneltilen harf/lafz her trl tutarll kesintiye uratsn
ki, dnyann hakikatlerinden biri uuldayabilsin.
Birbirimize iirsel olarak, "bir tek sana bal," diyebiliriz. Sen,
ben, iirin ilemlerine davet edilmiiz, aynmsanamaz olann uul
tusunu dinliyoruz.
Ama iirin tannaca ne malum? Talihliyiz, zira Mallarme'nin
Batl da Doulu da olmayan bir son szle altn izdii gibi: "Her
a airin varln kendiliinden bilir."
Ama dncemizi bu talihle canlandrmakta bazen geciktiimi
zi kabul etmeliyiz. Milosz kukusuz bu noktaya da deiniyordu. B
tn diller glerini hayran olunas iirlerden almlardr ve emperyal
yazgmzdan uzun zamandr emin olan biz Franszlann bunu kefet
mek iin bazen yllar, hatta yzyllar harcadmz da ok doru.
Dillerin eitlilii iinde iirin evrenselliine saygm sunmak
iin, imdi bir Portekizli air ile ok daha uzak gemiten bir Arap
airinin olaanst nemini en sonunda nasl kavradm aklaya
cam. Dncemizin, felsefemizin, bu airlerden de olutuunu gs
tereceim.
4
* Fr. lieu commun deyimi mecazi olarak "basmakalp, beylik dnce; harc
lem fikir" anlamna gelir, -.n.
FELSEF BR GREV 51
* Vurgulu bir ifade elde etmek iin kart anlaml iki szcn yan yana geti
rilmesi, sfat tamlamasnda niteleyen ile nitelenen arasnda elikinin bulunmas;
en bilinen rnei "kuru su"dur. - .n.
FELSEFBRGREV 53
tidir. Pessoa Platon'a kar unu der gibidir: Yaz, ideal bir baka ye
rin her zaman iin kusurlu olan karanlk bir ans deildir. Tersine,
dncenin ta kendisidir, olduu gibi dncedir. yle ki Caeiro'
nun materyalist hkm ("bir ey, yorumlanmaya yatkn olmayan ey
dir") btn baka-adlara genellenir: Bir iir maddi bir ilemler a
dr, asla yorumlanmamas gereken eydir.
Peki Pessoa tam bir anti-Platoncu air midir? Ben kesinlikle by
le okumuyorum. Zira yzyln tm anti-Platoncu durularnn air
tarafndan katedilmi olduunu gsteren d gstergeler, ne Pessoa'
nm Platonla yz yze, kar karya durduunu gizleyebilir, ne de
Pessoa'nn kurucu iradesinin yzylmzn bbrlendii gramerci
yapbozumlardan ziyade Platon'a yakn olduunu. Bu ynelimin
belli bal birka kantn sunalm.
den hibir ey) meydana gelmi olmayacak (sradan bir ykseli boca
eder yokluu) meydandan baka (sanki bo edimi aniden datmak iin
lalettayin alak bir prt, ki aksi takdirde tm gerekliin eriyip gittii
u dalgann dolaylarnda batn temelini atacakt yalanyla o bo edim).*
* Bilindii gibi Mallarm, herhangi bir ifadeye birden fazla anlam yklemek
iin, szdiziminin tand tm olanaklardan yararlanmak ister genelde, hatta sz-
dizimini alabildiine zorlar. Bu tr ifadelerin benzerlerini ikinci bir dilde yarat
mak ok zor, hatta bazen dpedz olanakszdr. Bu alnt da byle rneklerden bi
ri: Franszca cmlenin ikinci ksmnda, kua benzetilen uurumun "en batan ka
nadnn krk" olduu ve uamayp dm olduu sylenirken kullanlan -v e
hayli zorlama grnen- mal dresser (le vol) sz, m aladresse'i (sakarlk, bece
riksizlik) artrmak iindir. Keza cmlenin ilk ksmndaki tale (fiil olarak: a
mak, burada kanat amak; sfat olarak dingin, sakin) ve dsprment ( "kanat a
mak/szlmek fiiline de balanabilir, "alabildiine" anlamyla "sarp yamaa
da) kelimeleri birden ok deer alacak biimde kullanlm. Biz tekanlaml, dz
bir eviri yapmaktan baka are gremedik, -y.n.
RSEL BR DYALEKTK 1
olay, "vardr"n iinde, durama bal kalarak, bir nce ile bir sonra
resmeder. Bir zaman var olmaya balar. Ama dans addan "nceki
olayn metaforu olmakla birlikte, adn blmlemesinin tek bana
kurduu bu zamandan payna deni alamaz. Dans zam ansal karar
dan mahrumdur. yleyse dansta zamandan nce, zaman-ncesi bir
ey vardr. Bu zaman-ncesi e meknda oynanacaktr. Dans za
man meknda asl tutan eydir.
L 'Ame et la Danse'ta (Ruh ve Dans) Valry dansya hitaben y
le der: "Yaknlnla nasl da olaanstsn! " Nitekim dans zaman-
sal yaknla yem olma tehlikesiyle kar karya olan bedendir, di
yebiliriz. Ama yakn olan, pekl, var olacak zamandan nceki za
mandr. Zamansal yaknln meknsallamas olarak kavranan dans,
tm dncenin temellendirdii ve dzenledii eyin metaforu ola
caktr. yle de denebilir: Dans, adlandrmadan nceki olay oynar
ve dolaysyla adn yerinde sessizlik vardr. Tam da zamandan nce
ki mekn olduu iindir ki, addan nceki sessizlii aa karr.
Elbette hemen mziin rolne ilikin bir itiraz gelecektir. "Dans
mziin yetkisi altndayken, sessizlikten nasl sz edebiliriz ki?" de
necektir. Dans mzie maruz kalan, daha dorusu ritme maruz ka
lan beden olarak kavrayan bir anlay vardr kukusuz. Ama bu kav
ray, yine hep "itaat ve gl bacaklar", ar Almanya'y akla geti
rir itaatin efendi olarak tand ey mzik bile olsa. Mzie itaat
eden her dansn, sz konusu mzik Chopin ya da Boulez bile olsa,
mzii askeri bir mzik haline getirdii ve kt Almanya'ya dn
tn sylemekte hi tereddt etmeyeceiz biz.
Ne kadar paradoksal olursa olsun, savunulmas gereken udur:
Dans asndan mziin tek grevi sessizlie mim koymaktr. y
leyse mzikten vazgeilemez, nk sessizliin sessizlik olarak a
a vurulabilmesi iin iaretlenmesi gerekir. Neyin sessizlii? Adm
sessizlii. Eer dans gerekten de adm sessizlii iinde olayn ad
landrlmasn oynuyorsa, bu sessizliin yerini mzik belirtir. Bu ga
yet doaldr: Dansn kurucu sessizliini ancak en ar ses younla
mas sayesinde belirtebilirsiniz. Sesin en an younlamas da m
ziktir. yleyse, dansn "gl bacaklar"nm mziin talimatna itaat
ettiini syleyen grne ramen, unu grmek gerekir: Aslnda
mzie komuta eden danstr, nk mzik kurucu sessizlie mim
koyarken, dans rastlantsal ve ortadan kaybolan adn ekonomisi
78 BAKA BR ESTETK
Bir daha. Bir daha syle. Bir daha sylensin. yi kt bir daha.
Ve yle biter:
yle ki, Cap au pire'i "Bir daha sylensin"den "Bir daha asla sy-
lenmesin"e geile zetlemek mmkndr. Metin, "Bir daha asla sy-
lenmesin"in olanakllnn "bir daha"nm temel bakalamlarndan
biri olarak ortaya kmasn salar. Olumsuzlama (bir daha asla), "bir
daha"nm artk olmadnn kantdr. Ama gerekte, mademki "Sy
lensin, o halde "Bir daha asla sylenmesin" geii "bir daha"nm bir
deikesidir ve syleme buyruunun basks altndadr.
* lk szckler -.n.
108 BAKA BR ESTETK
Bir kadmnki olduunu kantlayan hibir ey yok, ama yine de bir ka-
dmnki.
"Burada bire bir "biri-ve-teki" diye evirdiimiz Fr. ifade l'ut et l'autre, "bu
da teki de; ikisi de; ikisi birden" diye karlayabileceimiz bir anlama gelmekte
dir. -.n.
VARLIK, VAROLU, DNCE 111
Bundan byle, diz km olan, bir. Yine bundan byle, ift iki. Bir
olarak zar zor giden ift. Yine bundan byle kafa, .
c) Vazgeilmez -Dnce
Bir soru nedir? Bir soru istikametini syleyiin "bir dah"sna evi
ren eydir. "Bir daha"nm seyrinin bir istikameti olmasna soru ad
114 BAKA BR ESTETK
e) Varlk ve Varolu
Bir ile iki'nin ilikisi, iki ayn uta duran yalarn ilikisi ve cinsiyet
lerin ilikisi erevesinde glgeler, varla deil varolua delalet
ederler. Nedir varolu ve nedir varoluu varlktan ayrt eden?
Varolu, ktleebilenin treyimsel zniteliidir. Ktleebilen
ey var olur. "Ktlemek" falta gibi kapal bakan gzn grmesi
ne ve szcklerin akntsna maruz kalmann etkin kipliidir. Bu
maruz kalma varolutur. Ya da belki daha temel bir adan yle
sylenebilir: Karlamaya elverili olan ey var olur. Varlk, kar
lama tarznda olduunda, var olur.
Boluk da alacakaranlk da, karlamaya elverili bir ey tarif
etmez; nk her trl karlama, karlalan kesip blen ola
nakl bir boluk kesitinin, bir araln ve kendini sergileyen her e
yin sergilenii olan alacakaranln var olmas kouluna baldr.
Karlamaya elverili olan eyler, glgelerdir. Karlamaya elve
rili olmak ve ktlemek ayn eydir; glgelerin varoluunu tarif
eden de budur. Boluk ve alacakaranlk, varln adlandr; onlar var
olmazlar.
yleyse minimal dzenek u ekilde de ifade edilebilir: Varlk,
dnce ve varolu. Varlk, dnce ve varolu figrlerine, ya da
bunu sylemek iin szcklere, ya da Beckett'in diyecei gibi bunu
eksik/kt sylemek iin szcklere, bu deneysel ve minimal sy
leyi dzeneine sahip olduumuzda, birtakm sorulan dzenleye
bilir, istikamet belirleyebiliriz.
f) Syleyi Aksiyomu
g) Ayartma
Bir daha dene. Bir daha yenil. Bir daha daha iyi. Ya da iyi kt. Bir
daha daha da kt yenil. Bir daha daha da kt. Adamakll tiksininceye
kadar. Adamakll kusuncaya. Adamakll terk edinceye. Ne biri ne de
tekinin adamakll olmad yerde. Bir rpda sonsuza dek adamakll,
(s. 8-9)
h) Ktletirmenin Yasalar
Daha kt daha az. Dahas dnlemez. Daha iyi bir daha az olma
d iin daha kt. Daha az en iyi. Hayr. Hi en iyi. Hayr. En iyi en k
t. Hayr. En iyi en kt deil. Hi, en iyi en kt deil. Daha az en iyi en
kt. Hayr. En az. En az en iyi en kt. En az asla hi deil. Asla hie in
dirgenemez. Asla hile hilenemez. Hilenemeyen en az. Bu en iyi en k
ty syle. En aza indiren szcklerle en az en iyi en kty syle. En
ktnn daha kts olmad iin. Daha ok azaltlamaz en az en iyi en
kt. (s. 41)
i) Ktletirme Temrinleri
k) Ktletirilemez Boluk
Boluk ortadan kaybolabilir demeyi geri almak iin bir daha dn.
[Boluun kayboluunun alacakaranln kayboluuna tabi olduunu da
ha nce sylemitim. A. B.] Boluk ortadan kaybolamaz. Alacakaran
lk hari o kaybolabilir. O zaman her ey kaybolur. Henz her ey kay
bolmu deil. Alacakaranlk yeniden belirinceye kadar. O zaman her ey
yeniden belirmi olur. Henz her ey kaybolmu deil. Bir kaybolabilir.
ki kaybolabilir. Alacakaranlk ortadan kaybolabilir. Boluk ortadan kay
bolamaz. Alacakaranlk hari. O zaman her ey kaybolur.
Tek bir yer ya da tek bir evren, tek bir varlk figr var, iki deil.
iftin bilfiil uzaklamas iin, giderken mesafe alabilmesi iin, ba
ka bir yere geebilm esi gerekirdi. Oysa baka yer diye bir ey yok:
"Yer yok bu biricik yerden baka." Yani varlkta ikilik yoktur. Var
lk yeri bakmndan Bir'dir. te bu yzden, hareket daima kabul
edilmeli, ama greli olarak almlanmaldr; nk yerin biricikli
inden kmaya izin vermez hareket; ift balamnda dorulanan da
yine budur.
132 BAKA BR ESTETK
m) Ak
Usul usul kayboluyorlar ortadan. Bazen biri. Bazen ift olarak. Bazen
ikisi. Usul usul yeniden beliriyorlar. Bazen biri. Bazen ift olarak. Bazen
ikisi. Usul usul? Hayr. Birdenbire ortadan kaybolu. Birdenbire yeniden
beliri. Bazen biri. Bazen ift olarak. Bazen ikisi.
VARLIK, VAROLU, DNCE 133
q) Olay
Herkes iin ayn sarp yama. Ayn engin mesafeler. Ayn son hal. En
son hal. Bir biimde daha az bouna olana kadar. Bouna daha kt. Her
eyi kemiriyor hi olma arzusu. Hi, asla olamaz, (s. 61)
Hibir ey, yine de bir kadn. Yal, yine de yal. Grnmez dizleri
stnde. Baz eski mezar talarnn eildii gibi eilmi sevimli an. O
eski mezarlkta. Adlar silinmi, ne zamandan ne zamana. Yoklarn mezar
lar zerine sessiz eilmiler, (s. 61)
Kr Tanrsnn Felsefesi
Yol aretleri
Mimari: Hipotezler ve Ad
iir btn olarak u iaret sfat ile ebedi klma buyruunu tayan
ben arasndaki aralkta durur. u berim douuyla u su p erileri' nin
grnteki nesnellii arasndaki iliki nedir? Nasl olur da bir z
ne, yitip gitmi ve tek tan o berim kendisi olan bir nesneden des
tek alr? Snan salt adlandrmada "u su perileri" bulan bir
zne btn varln iir sayesinde bir ortadan kaybolutan alr.
Sz konusu olann bu ad altna su perileri- dt asla ku
ku konusu olmayacaktr. Adlandrma iirin sabit noktasdr ve kr
tanrs onun hem rn hem de kefilidir. iir de bu ada uzun sreli
bir sadakattir.
Ad altnda kaybolmu olan ey, ancak varsaylabilir. Ad (u su
p erile ri) ile ben arasndaki aralkta, kr tanrsn yava yava ina
eden de ite bu varsaymlardr.
Bu aralk, kukunun iledii ve birbiriyle balantlandrd ar
dk hipotezler araclyla, adn sabitlii erevesinde igal edilir.
Nelerdir bu hipotezler? Kendi iinde dallanp budaklanan belli
bal drt hipotez var.
1. Su perileri kr tanrsnn arzu gc tarafndan yalnzca hayali
olarak yaratlm olabilirler (yani "onun masals duyularnn bir di
lei "nden ibaret olacaklardr).
144 BAKA BR ESTETK
Kukular ve zler
Dizeye gre izler var, ama bu izler delil tekil etmedikleri iin
yeniden karar verilmeli. Eer sadakat iindeysek olayn adna du
yarl balantlar buluruz; ama hibiri olmu olann olduuna dair bir
kant deeri tamayacaktr.
Kuku, ad askya alarak alttan alta una arac olur: iirin sonun
da meydana gelecek olan, Sanat'm ve bizzat iirin kapt ve sapta
d biimiyle arzunun hakikatidir. Elbette, iirin bu hakikati yalnz
ca birbirini hipotezler ve bu hipotezlere etki eden kukular tarafn
dan karara balanamazl gsterilmi bir olayn adlandrlmas so
nucunda raptiyelediini kabul ederek. "u su perileri"ni ebediletir
mek isteyen balang "ben"inin de hakikati bu olacaktr: O bizatihi
karara balanamaz olann znesidir.
si dair,
Leur incarnat lger, qu'il voltige dans l'air
Assoupi de sommeils touffus.
yle effaf ki
Brnm olduklar hafif beden,
Uuuyor derin uykulara dalm havada.
Aimai-je un rve?
Mon doute, amas de nuit ancienne, s'achve
En maint rameau subtil, qui, demeur les vrais
Bois mmes, prouve, hlas! que bien seul je m'offrais
Pour triomphe la faute idale de roses
Rflchissons...
3) Arzudan Mzie
Madem yerin anlats bize beyhude bir andan baka bir ey ner
medii iin bizi ikna edemiyor, neden iz arayndan vazgemeye
lim o zaman? Neden manzarann nda yanp gitmeyelim? Sada
katsizlik ayartmasdr bu, olay ve ada yani "su perileri"ne sada
kat sorunundan feragat etmek olur byle bir ey. Nasl hakikat daima
bir olaydan trerse (yoksa sahip olduu yenilik gc nereden gelirdi
ki?), hakikate kar her ayartma da olaydan ve olayn adlandrlma
sndan vazgeme ve saf "var"la, salt yerin nihai gcyle yetinme
ayartmas olarak sunar kendini. le gneinin yakp kavurduu kr
tanrs, sorunundan kurtulmu olacak, artk kararlatnlamaz olana
teslim olmu znel tekillik olmaktan kp "iimizden biri" olacakt.
Yerle ilgili her trl esriklik, yorucu bir hakikatin terk edilmesidir.
Ama bir ayartmadan baka bir ey deildir bu. Kr tanrsnn arzusu,
mzii ve son olarak iir, gsterge arayna devam ederler.
nncaya kadar btn iire can veren soru budur: Olup bitene dair ne
biliyoruz? Delil (diil srk) ile bilgi birbirine baldr. Son versi
yonda kant gndergesi askya alnm bir gstergeye dnr. Soru
artk olup biteni bilmek deil, karara balanamaz bir olay hakikat
klmaktr. D ile gerek hakkndaki eski romantik sorunun yerine,
Mallarm hakiki olann olaysal kkeni ile hakiki bir yerin verilii
arasndaki ilikinin ne olduu sorusunu koyar. Bunlardr gizemin bi
leenleri.
iir unu der: Benim sanat fltm has srda olarak, srrm a
t kimse olarak, byle bir gizem semitir kendine. Bu durumda
"gizem", fltn mzisyen "ben"ine karlk veren ey ilevini grr
ve gizemin gndergesinin aktan ziyade sanatla ilgili olduu y
nndeki hipotezin yenilenmesine alr.
ok etrefilli grnen, 45'ten 48'e kadarki ("Yanaktaki szy
kendine getirerek..." diye balayan) dizeler, arzunun ya da efkrn
alameti olabilecek eyi kendine eken fltn yalnzca sanat adna
mzikal bir rya meydana getirdiini ifade ediyor. Sanat ve sanat,
yerin gzellii ile safdil arklar arasna ikircikler yerletirerek de
koru elendirmektedir. Sanatnn gkkube altnda ald flt, ar
zunun tm gcllklerini kendine getirerek, byle bir gizemi kendi
sine srda yapabilmitir. arksyla yerin gzellii arasna daimi bir
ikirciklilik sokarak yerin gzelliini elendirir. Akn kdir olduu
younluun aynsyla, u veya bu bedene dair sahip olunabilecek
hayaleti andran ryann yitip gitmesini, dalp gitmesini salama
y hayal eder. Bu d malzemesinden "tumturakl, beyhude ve mo
noton bir satr" karma gc vardr onda.
Bu pasajda gze arpan yapmacklk, yaltaklanma amal kibar
lk, arzulanm bedenlerin yitip gitmi ryasyla ilgili gizemin sa
natn bir etkisinden ibaret olabileceini ve bir olay varsaymm illa
ki zorunlu klmadn vurgular. Karlamas olmayan, gerek nes
nesi olmayan bir arzu ("badatrmalar" yerletirmeye kdir olan)
sanat tarafndan kaplrsa, gizemli bir iz brakabilir o zaman du-
rum'da.
Sanatsal iz gizemlidir, nk yalnzca kendi kendisinin izidir.
Mallarm'nin fikri udur: Sanat, ancak kendi yoluyla ilikilen-
mek suretiyle dnyada kendi gizemi zerine kapanm bir iz retebi
lir. Sanat karlalm nesnesi (gerek nesne anlamnda) olmayan
154 BAKA BR ESTETK
8) Su Mahalli
mais l me
De paroles vacante et ce corps alourdi
Tard succombent au fie r silence du midi:
Sans plus il faut dormir en loubli du blasphme
KIR TANRISININ FELSEFES 163
zet
1) O lay
iir olayn karara balanamazln anmsatr. Mallarme'nin en
nemli izleklerinden biridir bu. Bir durumun iinde hibir ey (sa
lon, mezar, gl ya da denizin yzeyi) olayn olay olarak tannmas
n zorunlu klamaz. Olayn rastlantsall, aidiyetinin karara bala-
namazl sorunu yle bir sorundur ki, ne kadar ok izi olursa olsun
olay olayn ilan edilmesine asl kalr.
Olayn iki yz vardr. Varl bakmndan dnldnde olay,
adsz eklenti, kesin olmay, arzunun gidi geliidir. Su perilerinin
boy gstermesini gerekten betimleyemeyiz. Ad bakmndan d
nldnde, olay bir sadakat buyruudur. u su perileri orada ola
caklard; ama bu durum, iirin bu olmu olmay hakiki klan o buy
rua itaatinden baka bir ey deildir.
2) A d
3 ) Sadakat
a) Negatif olarak ifade edersek, iir sadakatsizlie dair tam bir kura
mn taslan izer. Sadakatsizliin en dolaysz biimi hafzadr, an
latc ya da tarihi sadakatsizliktir. Bir olaya sadk kalmak demek
kesinlikle onu anmsamak demek deildir; tersine, olayn adyla ne
yapldn anlatr. Ama bu iir hafza denen tehlikeden baka,
ayartc figr ya da feragat etme tarzn tehir eder:
Yerle zdeleme, ya da esrime figr. Fazladan-ad terk ede
rek bu figr zneyi yerin ebedilii iinde ortadan kaldrr.
Simulakrumun tercih edilmesi. Adm kurgusal olduunu ka
bul ederek, bu figr kendi boluunu arzu ykl bir dolulukla dol
durur. O andan itibaren zne, boluk ile doluluun birbiri iinde eri
dii esrik kdiri mutlaklktan baka bir ey olmaz.
Olayn tekilliinin stne kp onu ezen ezeli ve biricik bir
adm tercih edilmesi.
yle syleyelim: Esrime, doluluk ve kutsal, bunlar olaysal bir
beliriveriin yozlamasn ve yadsnmasn ierden rgtleyen
ayartmadr.
b) Pozitif olarak ifade edersek, bu iir bir sadakat ilemcisinin
varln ne srer: Sz geen ilemci, hipotezler ve hipotezlerin
maruz kald kuku kilisidir. Buradan hareketle, sabit ad kapsa
mnda durumun btnn kefe kan, deney yapan, ayartmalarn
stesinden gelen ve byle bir gzerghn znenin gelecek tamam-
lanmlnda olumu olduu sonucuna varan bir gzergh ekille
nir. Burada ele alman gzergh trleri, "u su perileri" adna tav
olan ben"in belirlenimi bakmndan, aksal arzu ve iirsel retim
den kaynaklanr.
Alain Badiou
E T K
Ktlk Kavray zerine
Bir Deneme
eviren: Tuncay Birkan
Alain Badiou
SONSUZ DNCE
eviri: Tuncay Birkan, Ik Ergden
Svetlana Boym
TIRNAK NDE LM
Modem airle lgili Kltrel Mitler
eviren: Emine Ayhan
Jacques Rancire
ZGRLEEN SEYRC
eviren : E. Burak aman
Edward W. Said
BALANGILAR
Niyet ve Yntem
eviren: F erit Burak Aydar
Peter Wollen
SNEMADA
GSTERGELER
VE ANLAM
eviri: Zafer Aracagk,
Blent Doan