Professional Documents
Culture Documents
VIN RNEKL VE DAVRANILARININ VAHYLE ALAKASI 1. Raslullah'n rneklii Ve zellikleri 2. Raslullah'm Davranlarnn Vahiy le Alakas 3. Bu Konuda Yaplm almala kinci Blm HZ. PEYGAMBERN ETL SIFATLARINDAN KAYNAKLANAN DAVRANILARI 1. Dini Tebli Etmek Ve Tamamlamak 2.Fevta Vermek (fta) 3. Davalar Hkme Balamak (Kaza) 4. Devlet Bakanl (maret, mamet) 5. Daha yiye Tevik (rd) 6. Arabulmak, Anlatrmak (Sulh) 7. Danmada Bulunana Yol Gsterme (stiar Rey) 8. t Vermek (Nasihat) 9. Takva Ve Kemal Eitimi Vermek 10. nce Ve Yce Gerekleri retmek 11. Eiterek Sakndrmak (Tedib) 12. rneklik le lgisi Olmayan Tabi, Beeri Davranlar
GR
Tarihte ve gnmzde birok dnr, bilgi kayna olarak yalmz akla ve duyu organlarna itibar etmi, bunlarla elde edemedii bilgiyi de, bu bilginin ilgili bulunduu varlklar da inkar etmi, yok saymlardr. Bunlara kar yine baz dnrler ile peygamberler ve semavi bir dine iman edenler, akl ve duyu organlar yannda baka bilgi kaynaklarndan sz etmiler, bu kaynaklardan elde edilen salam ve tutarl bilgileri insanlara aklam; Allah, ruh, yaratl, lmden sonraki ebedi hayat gibi akln ve duyu organlarnn ulaamad konularda onlarn yollarna k tutmu, bilmediklerini ve bilemeyeceklerini retmilerdir. Sana ruhu soruyorlar; onlara de ki: Ruh bir Allah iidir ve size ilimden ancak biraz verilmitir.[2] mealindeki ayet, insana verilen ilimin (bilgi ve bilgi edinme vastalarnn) bilgi konusu olabilecek eyler karsnda yetersiz olduunu, bilinmeyenin bilinenden daha ok bulunduunu, ruh gibi baz varlklarn mahiyetini insan aklnn idrak edemeyeceini ifade etmektedir.lte bu akl st bilgi" kaynaklarnn banda, peygamberlerin, Allah'tan bilgi alma vastalar olan vahiy vardr: Nitekim size kendi iinizden, ayetlerimizi size okuyan, sizi eitip olgunlatran, size Kitab ve hikmeti reten ve size bilmediklerinizi bildiren bir eli gnderdik.[3] diyen ayet, vahyin ve rasuln, bilgi ve eitim sahasndaki rollerim dile getirmektedir. [4]
Birinci Blm HZ PEYGAMBER (S.A.V.VIN RNEKL VE DAVRANILARININ VAHYLE ALAKASI 1. Raslullah'n rneklii Ve zellikleri
Peygambei'lerin bilgi kaynaklarnn vahiy olduu konusunda bir phe ve aibeye yer vermeyi istemeyen Allah, onlar, okur yazar olmayan kullar arasndan semitir. [5]insanlara Allah katndan bilgi getirmek yamnda, bata rneklik ve eitim olmak zere daha birok vazife ile ykml olan peygamberlerin, insanlar(be-er) arasndan seilmesi, snnetullah (kainatta hakim kaide ve kanunlar) gerei idi. Bu sebeple Peygamberlerin niin melek olmadklarn, neden fevkaladelikler tamadklarm, kfrlerine bahane klanlara ilahi Kitap yle sesleniyordu: Eer yeryznde yerlemi olarak gezip dolaan (siz insanlar deil de) melekler olsayd phesiz onlara eli olarak gkten bir melek indirirdik.[6] nsanlara Allah' anlatacak ve O'na aracak olan peygamberlerin hem insanlardan olmas, hem de onlardan farkl bulunmas zarureti vard; peygamber insan olmal idi, fakat bizzat Allah'n eitip insanla rnek diye sunduu bir insan. [7] Beer hamurundan yourulmu, fakat peygamber kalbna dklm bulunan Allah elisinin sonuncusu bu sebeple gerektike Ben de ancak sizin gibi bir beerim... diyor,[8] gerektiinde deBen herhangi biriniz gibi deilim; ben Allah tarafndan yedirilir, iirilirim... buyuruyor[9] kendi zellii cmlesinden bulunan iftar etmeden gnlerce oru tutma ibadetinden ashabn menediyordu. O'nun, bir insan olmasna ramen kimselerin dayanamayaca maddi ve manev yklere dayanmas, gnahsz ve gnah ilemekten beri oluu, elerinin says, mehirsiz evlenme yetkisi, hanmlarnn btn mminlerin anneleri hkmnde olular ve daima perde arkasnda
bulunmalar... hep zellikler, farkllklar, O'na mahsus hkmler ve haller cmlesindendi; mminler bu sahada O'nu izleyemez, yaptn yapamaz, hali ile hallenemezler. Peygamberlerde mmete rneklik esas olmakla beraber bir yanda bu zellikleri, bir yanda da aada aklama ve rnekleri gelecek olan beer ve tabi davranlar, rneklik (baka bir ifade ile balayclk) dnda kalmaktadr. [10]
aclar, sanclar ve lm O'nun iin de caizdir... Allah Rasl hastalanm, inlemi, souk ve scaktan mteessir olmu, ackm, susam, hiddetlenmi, can sklm, usanm, yorulmu, zayflam, yalanm, bineinden dp yaralanm, kafirler kendisini yaralayp diini krmlar, zehirli et vermiler, sihir yapmlardr; O da madd manev vastalarla bunlara kar tedavi grm, tedbirler alm, nihayet Byk Dostu'na kavumu ve dnyay terketmitir; dier peygamberlerin de bandan geen bu hal ve olaylar beeriyet gereidir, kanlmaz ve tabiidir...[18] Hz. Peygambere, ei Zeynebb. Cah bal erbeti sunmu, bu yzden onun yannda biraz daha fazla kalmt. Bunu kskanan dier iki ei azndan kt bir koku geliyor, itiin bal erbetinden olmal deyince bir daha bal erbeti imemeye sz vermiti. Vahiy bu davrann yle deerlendirdi: Ey Peygamber! Elerinin gnln ho edeceim diye niin Allah'n sana helal kld eyi haram klyorsun; Allah ok balaycdr, engin rahmet sahibidir.[19] O'nun (s.a.v.) dnya hayatna ait i ve davranlarna gelince bunlarda da Allah'n rzasna aykr davranmayacan daha nce aklamtk. Bu sahada bazen unutma ve yanlmasnn caiz olduunu da zikretmitik. Bu unutma ve yanlmalar O'nun peygamberliine zarar vermez, aslnda bu yanlma ve unutma olaylar ok nadirdir, O'nun davranlarnn ou tam bir doruluk ve tutarllk iindedir, hatta bunlarn tamam, yahut ou ibadet ve Allah'a yaknlama vesilesi olmaktadr. nk Peygamberimiz dnyadan, ancak zaruret miktar ve kendisini ayakta tutacak kadar nasib alrd. Bunun da faydas kendine ait olan ile Rab-bine ibadet eder, eriati ayakta tutar, mmetini ynetirdi. Dnya ilerinden, kendisi ile mmeti arasnda olanlar ise u kategoriler iine girer: mmetine iyilik ve ihsan etmek, tatl ve gzel sz syleyip dinletmek, kaknlar, uzak duranlar sndrmak, inada sapanlar yola getirmek, ekemeyenleri idare etmek... Bunlarn da hepsi O'nun salih amelleri ve artan ibadet vazifeleri arasnda yer almaktadr. Dnya hayat ile ilgili davranlarn duruma gre deitirir, her i ve duruma uygun davran biimini hazrlard. ehre dnerken eee binerdi, sefere karken deveye binerdi, gerektiinde ata biner, acil yardm yetitirmek iin bunlar hazr bulundururdu. Giyiniinde ve dier davranlarnda da byleydi; kendisi ve meti iin faydal olan gznne alrd. Bazen uygun grd bir davran yerine mmetin daha kolay uyum salayaca, siyasetin gerektirdii fakat aslnda tercihi olmayan bir davranta bulundu. Bazen de ayn sebeplerle yapmak istedii bir fiili terkederdi ve bunlar, iki k arasnda muhayyer brakld zaman dini ilerde de yapard. Nitekim kendi gr Medine iinde mevzilenmek olduu halde istek zerine Uhud blgesine kmt; mnafklar kesin olarak bildii halde mslman olacaklarn gzlerini yldrmamak, mminlerin akrabalk balarn gzetmek, halkn 'Muhammed ashabn katlediyor' demelerine meydan vermemek gibi sebeplerle bunlar ldrmemiti; Kureyin gnllerini ve Kabe binasna sayglarndan onun yklp deitirilmesini hazmedemiyeeklerini dnd, bundan dolay gnl nefretlerini, dine ve dindarlara kar gemiteki dmanlklarn canlandrmak ve tahrik etmek istemedii iin Kabe'yi ykp, Hz. ibrahim'in kurduu temeller zerinde yeniden ina etme arzusunu gerekletirmemitir. Bazen bir ie teebbs etmi, sonra bakasn daha uygun bulduu iin ondan vazgemitir; nitekim bnu'l-Mnzir'in ikaz zerine Bedir'de, dmana en uzak kuyu blgesinde mevzilenmekten vazgeerek en yakn kuyu blgesine intikal etmitir; veda haccnda, bu ii yeni batan yapsaydm kurban sev-ketmezdim (gndermezdim) demitir. Yine (siyaset ve maslahat icab) gnln kazanmak iin kafire ve dmana gler yz gstermi, cahile sabretmi tir. insanlarn ktlnden sakndklar kii, insanlarn ktlerinden olan kiidir. demesine ramen byle kt kiilere, eriatini ve Rabbi'nin dinini sevdirmek iin deerli mallar bahsetmitir. Evinde bir hizmetisinin yapaca ileri zerine alm ve yapmtr. Elbisesine, kolu baca gzkmeyecek, vakarna yakacak biimler vermi, meclis arkadalar da O'na daima byk sayg gstermilerdir. Onlarla gemiten gelecekten konumu, atklarna am, gldklerine glmtr, insanlara gler yz ve adalet datmtr. Hiddeti ve gadab Allah iin olduu ve hakk yerine getirmekten geri durmas mmkn bulunmad halde davranlarna hiddeti hakim olamamtr...[20] Kad Iyad'n sralad bu davran rnekleri vahye deil, beeri ihtiyalara, ahs takdire, rey ve itihada, tecbreye, amme menfaati ve siyaset kaidelerini gzeterek yapt tercihe... dayanmakta, ancak hibiri kulluk snrnn dna tamamakta, yasak sahaya girmemektedir. [21]
olabilmek iin Medine hurmasnn te birini onlara hara vererek sulh and-lamas yapmak istemiti, sahabe bunun vahye deil, re'ye dayandn anladklar iin kar ktlar. Peygamberimiz de teebbsnden vazgeti.[22] Bedir'de mevzilenme ve Bedir esirlerine yaplacak muamele konusunda ashabn davranlarn daha nce zikretmitik. Yine Raslullah (s.a.v.), ba mnafk Abdullah b. bey'in cenaze namazn kaldrmaya teebbs etmi, Hz. mer buna kar kmt, gelen vahiy Hz. mer'in grn tasdik etmitir.[23] Rasl-i Ekrem Efendimizin emirleri de sahabe tarafndan karineler deerlendirilerek farkl anlalm ve uygulanmtr; yerine gre O'nun bir emri ile canlarn feda eden sahabe, yerine gre de emrin tevik ve tavsiye mahiyetinde olduunu anlayarak buna gre davranmlardr; nitekim Raslullah (s.a.v.), kafirlere benzememeleri iin aaran sa ve sakallarn boyamalarn emredince kimisi boyam, kimileri de[24] boyamamt. Berire isimli cariye Hz.Aie tarafndan azad edilip hrriyetine kavuturulunca selahiyetini kullanarak kocasn boamt. Kle olan kocas eini sevdii iin Hz. Peygamber'e bavurmu, karsn kararndan dndrmesini istemi, O da Berire'ye, kocasna dnmesini sylemiti. Berire, bana bunu emrediyor musunuz ey Allah'n Elisi, diye sormu, Efendimiz'in hayr, araclk (efaat) ediyorum demesi zerine Berire kocasna dnmemi ve bu davran kimse tarafndan knanmamtr.[25] Sahabeden Cabir b. Abdullah'n babas birok kimseye borlu olarak vefat edince Cabir, Raslullah'a gelerek alacakllarn birer para tenzilatta bulunmalar hususunda aracln rica etmiti, Hz. Peygamber alacakllardan biraz indirim yapmalarn istedi, fakat onlar bunu kabul etmediler ve alacaklarnn tam olarak denmesinde srar ettiler,21/a bunu da kimse knamad. Sahabenin bu anlay ve davran sonraki nesillere de intikal etmi, Fkh ve Usull-Fkh ilimlerini tedvin eden ilk mctehidler, Hz. Peygamber'in fiil ve emirlerinin balayc olup olmad konularm tartmlar ve eitli grler ileri srmlerdir. Bu hayrl almalara ramen ihabud-din Ahmed b. dris el-Karafi'ye (v. 684/1285) kadar, Hz. Peygamberin davranlarnn balayclk bakmndan ilm tasnifi yaplmamtr. Karaf el-Ihkm22 ve el-Furuk (36 fark) isimli eserlerinde Peygamberimizin beeriyet dnda kalan davranlarn tebli, fetva, kaza ve imamet (devlet bakanl) olarak drde ayrm ve bunlar balayclk bakmndan incelemitir. Tunuslu mceddid alim Muhammed et-Tahir b. Ar bu tasnifi daha da gelitirerek onikiye karmtr.[26]
Hz. Peygamberin sfat ve davranlarnda hakim olan peygamberlik ve rneklik vasfdr; bu sebeple saysz ayet ve hadiste O'iia uyulmas, itaat edilmesi, rnek alnmas, snnetine drt elle sarlmmas istenmitir. Ancak yukarda sunulan birok rnek O'nun, baka sfat ve zelliklere de sahip olduunu, bunlara dayal ve bunlardan kaynaklanan birok davrannn da bulunduunu ortaya koymutur. Bu sebeple gerek slm'n yorumcular ve gerekse uygulayclar hadislerin hangi sfattan kaynaklandn ve bu bakmdan btn mslmanlar iin balayc olup olmadn aratrmak ve gzonne almak durumundadrlar. Bu konuda inceleme ve aratrma yapanlar mezkur sfat ve durumlar onikiye kadar karmlardr: 1. Dini davalar tebli etmek ve tamamlamak (ter) 2. Fetva vermek (ifta), 3. Davalar hkme balamak (kaza), 4. Devlet bakanl (imamet, imaret) 5. Daha iyiye tevik (irad) 6. Arabulmak, anlatrma (sulh) 7. Danmada bulunana yol gstermek (istiar rey) 8. t vermek (nasihat), 9. ikmal ve takva eitimi vermek 10. ince ve yce gerekleri retmek, 11. Eiterek sakndrmak (te'dib), 12. Bakalarna yol gstermekle ilgisi bulunmayan beer, tabi davranlarda bulunmak. [27]
davranlar btn mmet iin geerli ve balaycdr; bunlarn icras ve balaycl baka bir makamn iznine veya hkmne bal deildir. Devlet bakan sfatiyle yaptklar ise hem dier bakanlar balamaz, hem de devrin devlet bakan izin vermedike benzeri haklar, mminler tarafndan re'sen elde edilemez. Ganimetin paylatrlmas, devlete ait mal varlnn en uygun bir ekilde kullanlmas ve sarf, cezann infaz, ordularn tertibi ve evki, isyan ve terr hareketlerinin bastrlmas, toprak, maden, su gibi kaynaklarn zel ahslar veya kamu kurulularnca iletilmesi... devlet bakannn selahiyeti altndadr. Bakan veya onun temsilcileri hkm ve izin vermedike bunlarn alnmas, yaplmas, icra edilmesi caiz deildir. Bu konularda bir nceki bakann yaptklarn, sonra gelen bakan amme menfaatini gzeterek deitirebilir; mesel Hz. mer, mellefe-i kuluba zekattan pay vermeyi terketmitir,maalarda kdam ve fazilete itibar etmemi, eitlik esasn getirmitir, Hz. Osman isyanclarn zerine asker sevketmemi, Hz. Ali sevketmitir... Hukukular, yukarda zikredilen hususlarn devlet bakanl selahiyetine dahil olduunda birlemekte beraber baz konularda farkl anlaylar olmutur:
a) Peygamberimiz Bir topra ileyerek kullanlr hale getiren ona malik olur buyurmutur. [34] Buna gre bir kimsenin mlkiyeti altnda bulunmayan topra imar ve slah ederek verimli hale getiren ahs topran sahibi olmaktadr. Ancak bu ifade Rasulullah'n hangi sfatna baldr? Eer devlet bakan sfat ile sylemi iseler bu hkm, dier bakanlar balamaz, her biri kendi a ve lkelerinde amme menfaatini gznne alarak devlete ait topraklar zerinde tasarrufta bulunurlar ve toprak imarnn mlkiyet sebebi olmas daima devletin iznine bal bulunur; Ebu Hanife'nin itihad ite bu istikamettedir. nk toprak zerinde kt vb. ekilde tasarruf hakk ve grevi devlet bakanna aittir, mam afi bu hadisi fetva ve tebli sfatna balam, nk Rasulullah'n asl ii ve sfat budur, askine delil bulunmadka hadisleri buna gre yorumlamak gerekir demitir. Hadisin tebli (dini kaidenin aklanmas) mahiyetinde olduu kabul edilirse bu hakkf kullanmak, hibir kimsenin iznine tabi olmaz, her vatanda topra kendiliinden slah ederek ona sahip olur. mam Malik bu konuda ehir ve mcavir alan topraklar ile yerleim blgesinden uzak yerlerdeki topraklar birbirinden ayrm, birincisini devlet bakanl sfatna balamtr; nk buralarda oturan insanlarn huzur ve menfaatlerini korumak devlet bakannn sorumluluu altndadr. b) Ebu Sfyan'n kars Hind b.Utbe Raslullah'a bavurarak kocas Ebu-Sfyan'm cimri bir adam olduunu, kendisine ve ocuuna yetecek nafakay vermediini syledi, Peygamberimizi ona normal llerde sana ve ocuuna yetecek kadarn bizzat al buyurdu.[35] Bu hadis-i erifi tebli ve fetva telakki eden mcte-hidler (afiler ve ksmen Hanefller) bundan yle bir kaide karmlardr: Bir kimsenin sbut bulmu alacam borlu demekten kanrsa alacakl, icra safhasnda hakime bavurmadan ve hatta borlunun haberi olmadan alacana tekabl eden mal bulduu yerde alabilir (Hanefilere gre alaca cinsinden maln alabilir). Malik ve Ahmed b. Hanbel gibi mctehidler hadisi kaza selahiyetine baladklar iin hakim izin vermedike alacan karlayan mal bizzat alamaz demilerdir.[36] c) Hz. Peygamber Savata dman ldren onun zerinden kan eyaya sahip olur buyurmutur.[37] mam afi gibi baz mctehidler bu hadis-i erifi tebli saydklar iin her zaman, her savata, dmann ldren asker Nonun zerindekilere sahip olur, bu onun mkafatdr demilerdir. Ebu Hanife ve afi gibi dnen mctehidler bunu, devlet bakanl sfatna baladklar iin bakan ve komutanlarn iradesine brakmlar, onlar izin vermedike kimsenin ganimetten birey alamyacana hkmetmilerdir.[38]
hakaret ettin mi? diye sordu, evet de'dim, vle buyurdu: Sen hal cahiliyye devri izleri tayan bir adamsn! Kleleriniz sizin kardelerinizdir, Allah onlar sizin himayenize vermi, elinizin altnda klmtr, kimin byle elinin altnda birkardei varsa ona yediinden yedirsin, giydiinden giydirsin, gcnn yetmeyecei bir ii ona yklemesin, yklerse yardm etsin![39] Bu hadiste geen yedirme, giydirme ve ar i buyurmama, kleye yardmc olma emirleri balayc (farz klan) emirler olarak anlalmamtr; bu sebeple kle ile sahibinin farkl eyler yemesi ve giymesi caiz grlmtr. [40]
8. t Vermek (Nasihat)
Peygamberimizin, haram ve yasak olmamakla beraber uygun ve yerinde bulmad bir davram veya teebbse muttali olduu zaman ilgililere t vermek, doru ve uygun olan sylemek suretiyle nasihat etmitir; bu da kesin ve balayc olmayan davranlar erevesine girmektedir. Bu cmleden olarak Beir b. Sa'd isimli sahab, olu Numan'a bir hizmeti hediye etmi, dier
oullarna byle bir bata bulunmamt. Karsnn istei zerine bu ba olayna Hz. Peygamber'i ahit tutmak istedi, Peygamberimiz Beir'e btn ocuklarna bu ekilde batabulundun mu? diye sordu, hayr cevabn alnca beni haksz bir davrana ahit klma dedi; bir baka rivayette btn ocuklarnn sana eit derecede itaatli ve bal olmalarm ister inisin? diye sordu, evet cevabm alnca da yleyse olmaz dedi. mam Ebu Hanife, Malik ve af' bu hadiste geen yasaklamay, kesin ve balayc bir yasaklama olarak deil, aile dzenini ve akrabalk balarn korumak iin yaplm bir nasihat olarak anlamlar ve kiinin ocuklarndan birine mal balamasnn caiz olduunu sylemilerdir. Mezkur mctehidler bu yorumu yaparken Raslullah'n bu konuda balayc bir yasaklamasnn yaygn olarak bilinmediini ve bir rivayette bakasn ahit tut dediini gznne almlardr. Buna kar Ahmed, Davud, Sfyan gibi mctehidler hadiste geen. Ayn erevede bir baka rnek Fatma b. Kays ile ilgilidir. Bu hanm kocas boamt. ddeti dolunca Peygamber Efendimize gelerek kendisini hem Muaviye'nin, hem de Ebu Cehm'in istediklerini syledi. Rasl-i Ekrem yle buyurdu: Ebu Cehm eli denekli bir adamdr. Muaviye b.Ebi Sfyan ise ok fakirdir; sen sa-me b. Zeyd ile evlen! Fatma nce same'yi istememi, fakat Raslullah'n srar zerine onunla evlenmi ve mutlu olmutur.[45] Bu hadis bir t ve tavsiye olarak anlalmtr; nk islm'da bir kadnn gerek fakir ve gerekse sert kimselerle evlenmesi yasak deildir. [46]
erevesine giren ok ince, zor ve yce konular vardr. Bunlar kavrama hususunda, sahabeden de olsa, kiiler ayn seviyede olamazlar, insanlarn, Allah' anlayp kavramayacan anlamas, anlamann ta kendisidir diyen Ebu Bekir ile Allah nerede? sorusuna g gstererek cevap veren, buna ramen iman geerli saylan bedevi kadnn idraki ayn seviyede tutulamaz ve gereklek bu iki farkl seviyeye ayn slub ile anlatlamaz. Raslullah (s.a.v.) bir akam zeri Ebu Zerr'e Uhud dan gstererek yle demitir: Ey Ebu Zer! u da kadar altnm olsa, dinar hari, hepsini Allah yolundaharcamaktan baka bir ey istemezdim...[51] Peygamberimiz bu szleri ile dnyaya, servet ve refaha bakm dile getirmi, gnlne hakim olan asl sevginin ne olduuna iaret buyurmutu; alkoyduu dinar da borlar ve zaruri ihtiyalar iindi. Ebu Zerr bunu byle anlayaca yerde, mslmann zaruri ihtiyalar dnda para ve servet sahibi olmasnn, bunlar datmayp elinde tutmasnn zekatn verse dahi caiz olmad eklinde anlam, fakat dier ashab bu anlaya katlmamlardr. [52]
boyu buna riayet etmitir. Hz. Aie ise yle demektedir: Bu konaklama snnet deildir, Peygamberimiz bunu halka kolaylk olsun (buras msait olduu iin rahata toplamp hazrlklarn yaparak veda tavafna gidebilsinler) diye yapmtr, isteyen burada konaklar, istemeyen konaklamaz.[57] Sabah namazndan sonra sa yan zerine yatp istirahat etmesi de ayn ekilde farkl deerlendirilmi bazlar bunu snnet telakki ederken bazlar beer, tabii bir olay olarak yorumlamlardr. Hz. Meymune'nin evinde Raslullah (s.a.v.)'in sofrasna kzartm l keleri konmutu, yemek zere elini uzatt srada bunun keler olduunu sylediler ve elini geri ekti, bu haram mdr? diye sorulunca hayr, fakat bu bizim memleketimizde yoktur, ondan holanmyorum. dedi. Hadisi rivayet eden Halid b. Velid diyor ki: Bunun zerine Raslullah'm gz nnde keleri nme ekip yedim.[58] Halid b. Velid'in bu davran, Hz. Peygamberin keleri yememesini bundan holanmamasna, keler eti yemeye almad iin bunu sevmemesine balamasna dayanmaktadr. Helal olan bir eyi sevip sevmemek beer, tabii bir zevk ve tercih meselesidir. [59]
[1] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/467. [2] lsr, 17/85. [3] Bakara, 2/151. [4] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/469. [5] Cumua, 62/2. [6] sr, 17/95. [7] Ahzb, 33/21. [8] Buhar, Salat, 31; Ahkam, 20. [9] Buhar, Savm, 49; tisam, 5; Mslim, Siyam, 57-61.. [10] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/470-471. [11] Necm, 53/2-5. [12] Ebu Davud, lim, 3. [13] Enfl, 8/67-68. [14] Buhar, Salt, 31; Xyn,Umde, C. II, s. 310. [15] Ebu Davud, Akdye, 7; Azimabad, Avn, C. IX, s. 503 vd. [16] Mslim, Pedail, 140-141. [17] Aliyyu'1-kar erhi, st. 1309, C.II, s. 326-386; karlatr: $ihabuddin el-Hafac erhi, st. 1314, c. IV, s. 266-369. [18] s. 327-328. [19] s. 352; ayet: Tahrim, 66/1. [20] s. 366-68. [21] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/471-475. [22] Aliyyu'1-kar, . if, G.II, s. 340. [23] Hz. mer'in yirmi ksur vakada buna benzer mazhariyeti olmutur; bak. Ayn, C.II, s. 318; Ahmet. Naim, Tecrid-i Sarih Tercme ve erhi, C. II, s. 346-353. [24] bn Hacer, Fethu'I-Bar, Kahire, 1959,C. XII, s. 473-477. [25] Ebu Davud, Talk, 19. (21/a) Buhar, Buyu, 51. (22)Haleb, 1967, s. 86-109. [26] Mekasdu'-eriatfl-lslmiyye, Tunus 1978, s. 27-39. Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/475-476. [27] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/477. [28] Ebu Davud, Snnet, 5. [29] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/478. [30] Ebu Davud, Menasik, 87; Nesa, Hacc, 224. [31] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/478-479. [32] Ahmed, Msned, C. VI, s. 307, 320; Buhar, Ahkam, 20, Hiyel, 15. [33] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/479. [34] Buhar, Hars, 15. [35] Buhar, Buyu, 95; Nesa, Kaza, 31. [36] bn Hacer, Feth, Kahire, 1959, C. XI, s. 435-440.. [37] Buhar, Humus, 18, Megaz, 54, Mslim, Cihad, 42. [38] Karaf, hkam, s.96-108. Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/480. [39] Buhar, man, 22, Itk, 15; Mslim, Eyman, 40. [40] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/482. [41] Buhar, Sulh, 10,14, Husumat, 9; Mslim, Msakat, 20-21. [42] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/482-483. [43] Buhar, Buyu, 73; Mslim, Itk, 8,14. [44] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/483-484. [45] Mslim, Talak, 36. [46] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/484-485. [47] Buhar, Libas, 28, 36, 45; Mslim, Libas 2, 28, 31, 64. [48] Buhar, Hars, 18. [49] Ahzab: 33/28-29. [50] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/485-486. [51] Buhar, Zekat, 4, Mslim, Zekat, 31. [52] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/486-487. [53] Buhar, Ezan, 29, 34; Mslim, Mescd, 251-254. [54] Buhar, Edeb, 29; Mslim, man, 73. [55] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/487-488. [56] Ebu Davud, Salat, 137. [57] Buhar, Hac, 148; Ebu Davud, Menasik, 86-87.
[58] Buhar, Zebaih, 33; Mslim, Sayd, 44. [59] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/488-489.