You are on page 1of 70

DEYIMLER

vE

OvrctiLEN

Hazrrlayan

snlivr cuNouzALP

lxtNcl

0YrU

olzlsl-t

igindekiler

MtE R vE OYKULERI
D EYI
-birinci killP-

o.ocl ysyn ye!@i: Erg0n Ur YryDt brlddayro: Selim Gondilzalp

It

dtlzco: Musrafa Karadenir

KrFb

6zkan

0rr
Ali

Ta3bih ve loo Lodtrol

suad

unsoz " " " " "

'

Brsh, cilt Erkam Malbaast

(O

212 67101 O7\

Zr&r Yrynt&: 8 I Dudltnctrbrrh: MayF,2m4


Acele ige $eytan kanprr
Zofer Yaynlort,Zafer Yayrn Grubu'nun bir kuruluqudur. Ankara Cad.. No: 60/3. Cafalollu, lstanbul Tel: (0 212) 512 80 80, Fax: (0 212) 513 04 5l http://www.zafeldergisi.com - e-mail: kitap@zaferdergisi.com

lAdan B'ye

Akh kesmek
Ateg almaya mr geldin?

Atr alan Uskiidar'r geqti


Aynkla pirincin ta9rnr
.

Copyright @ 2003 Zafer Yayrnlart' Her hakkr mahfuzdur'. Zafer Yayrnlar'rna ait iizgiin bir derleme olan bu kitapta yer alan uyarlamalar baqka bir kitapta kullanrlamaz, kopyalanamaz. Giirsel, iqitsel, sanal iletigim ortamlannda kullanimlarr ise, yaytnctntn iznine tabidir.

Bahk bagtan kokar Bahk kavafa qtktnca


Ben Allah'rn igine kangmam .
.

Bizedemilolo?
Bu kadarcrk kusur, kadr krzrnda da bulunur . . .

.......28 .
. . . . . .30

Keqileri kaqrrmak
Krsa kes Aydrn abasr olsun

Kozunu paylagmak

-IIQ'den G'ye

Kuyruk aclsl

-IV.

baklayr Qizmedenyukanqrkma Davulunsesiuzaktanhoggelir Deiizedti5enyrlanasanhr Derdini Marko Paga'ya anlat . Dokuzdo$urmak Eskiqamlarbardakoldu. Eskihamarn,eski tas Eteklerizilqahyor Fdnidiinya GeldiSafiyc,giuikafiye Giimegitrnek
Qrkarafzrndan

.......35 .......37 ........39 .....41 ........ .43 ......45 ......47 .........49 .....51 .....53 .......56 .........58

L'den R'ye Ldfla peynir gemisi ytiriimez

Mercimefii frnna vermek . .

...:.. Okadaiuzunboyludefil.
Naneyemek
Onun ipi ile kuyuya inilmez

.........

6ktiz altrnd a buzapr aramak Okiiz oldti, ortakhk biui


Pusulayr gagrrmak

Rahmet okutmak

-v-IIIH'den K'ya
S'den Z'ye

Haleporadaiseargrnburada.... Hogafinyafirkesildi lpinpiif noktasr Kabaktadrverdi Kagyaparkengoz qrkarmak Kazrnaya{r dyledefril

......61
....63

San Qizmeli Mehmet Agu .

SendemiBrutus?
Sermayeyi kediye yiiklemek Suratr sirke satmak . . .
.

...:.......

.......65 ........67 .....69 .........7I

Tepeden inme

Tilkiyi ytiziip, kuyruluna gelmek

irlr:rll1i1q!

gitmeli anclnlnlllunluyatslyakaclaryanar ideveninbagr .r-iksrrtrndankurbankesmek .lennrek f-iyare clokunmak


lrrr rlevel,i gi.itureli, ya bu cliyardan

..f15 . . . . . . . .II7
.

........119 ......12I .......L23


....125

Ons6z

........127

-VI.
Merakhsr iqin
bazr deyim ve soz gruplannrn krsa tarifleri

zyaprnal< ... . nrgaltryabaglamak rtelinebasmak nundan fitil fitil gelmek


'a gegrnck

...131

........132 ......133
. . . .133

- Hora geqirmek

sokmak dirhembirqekirdek vagore $erbetvernrek ubittinrcselesi rsilik roturmak ;rnlanyaSlamak rizehavaleetmek


ayaflrnr bir papuca

. . 134 .......135
.....136 ....136 .....L37
...138 ...139

........I40

GUNLUK KONU$MALAI{IMIZDA, meramrmrzr daha iyi anlatmak maksadryla deyinrlcrclen faydalanrnz. Kotri niyet ve eylemlerin donup sahil;irte zarar verdiii durumlarda o kiginin "hazfufi huyuya dri$lrigri,rri" sciyleriz. Birilerintn "bam teline basmahtan" ltoplrttttt'tz. l);rglarr ciddi gekilde belada olanlar "hapt .yulmu5"larcltr. lJurtlar gil:i daha yrizlerce deyim, dilimize iyice yerlegnrigtir ve anlamlart, ne amaqla kullanrldrklan hemen herkes tarafindan bilinir. Davranrglannda ve konugmalannda hadlerini agttklart, biln-reciikleri konularda ahkam kestikleri duguntilen insanlann " gizm e de n y uhan gtkttklart" soylendiiinde, " qizme de nereden grktr?" diye sormaytz meseli. Deyimler, r.izerinde konugtulumuz konulann anlagrlmasrnr kolayla5trnr, anlattmt renklendiril ve qo$rr zaman dakikalarca konugarak ifade edemeyecef,imiz fikirleri bir qrrprda dile getirmeye ya:ar.

Deyimler, sriz gruplan ve atasozleri, tarihin dilimize brraktrgr mirasrn onemli bir parqasrdrr. Belirli ddnemlerin yagaylg biqirnlerini, o clonem insanlannrn clrinyaya ve olaylara bal<r5larrnr, ntikte anlayrglannr guntirntizcle de canh tutarlar.
Trirkge'r-rin, cleyirnler y6ntiyle zengin

bir hazineye

sa-

griphesizdir. I lepirniz konugmalarrrnrzda ve yaztlanmtzda bu hazineden faydalanrnz, ama birqolunruzun, l<ullanchflrmrz cleyimlerin kaynafirndan habersiz olciufiu da bir gerqek. Buna sebep olarak okurnaya, ara$rlr,
maya vakit ayrrallrarnak yada bu tr-ir konulann ilgi alanla-

liip olduf;u

A'dan B'ye

nmlzln drgrnda kalnrasr soylerrebilir. Onemli bir bagl<a sebep de, deyimlerin ilk kullanrldrflr clunrn-r ve olaylann dykiilerine ulagabilece$imiz derli toplu bir gahgrnanrn hili hazrrcla bulunrnayr5rdrr. igte "Dcyintler ve dyhtileri" dizisi bu sahadaki eksikligi gidennek amacryla hazrrlandr. Ytizlerce kayna$rn aragtrrrlmasr ve deyimlerin dyktilerinin derlenmesi uzun srirecek, sabrrh ve titiz bir gah5ma gerektiriyordu. Bunu bagardr$rntrza inanryorum. Kaynaklara ulagrnada yardrrnlannr gorcluf,r-im kirapqr dostlanma ve dErenci arkadaglanma dzellikle de, daflrnrk malzemerrirr derlerrip toparlanrnaslnr usrlcnen Ozkan Oze'ye gi;nrilder-r tegekkur ediyorutn. E[e r kriltrir hayatrmrza ve efiitinr camiasrna kriqtik de olsun bir katkr safllayacaksa, bu
qalrgnra arnacrna ulagrnrg olacal<trr.

Selim Gtinchizalp

Acele ige geytan kangu

lR zRnnnruLAli $AM'DA yagayan beylerden birirrin grizcl sesli bir kolcsi vtlrllllg. Bey, bu gtrzel sesli krileyi ne vakit ahg-vcrige gcinderse, gargt esnaft kolundan baca$rndan ttl[al, zorla garkr, tiirku okuttururlarrntg.

Grinlerdcn bir giin, bey, testi almak igin kolesilti Eargrya gondernri g. Yolda kendisini tantyiit r lardan bazllart; "Mlslr'a gidecegiz, bizinrle beraber gel. I'lern gezer henl

efleniriz" deniigler.
'l')

utlllvl

Sesinin grizelli$iyle beraber biraz saf olan kole teklifi reddetmemig. Beraberce Mtsr'a gitmigler. Bir sene

kadar kalmrglar. Kole, bir ytl sonra $am'a dondii$rinde efendisinin testi siparigini hatrrlamrg. Testiyi altp, koga koga eve giderken ayagr kayrp diigmiig. Diigiince de testi krnlmrg. Kole aSzr burnu kan revan, krk parga olmug testiye bakarken; "acele ige geytan kartgtr" demig.

Bu s<iz, sabtrsrzhk gosterilip aceleyle yaprlan bir igin, istenilen sonucu vermeyece$ini ifade etmek igin
kullanrlrr.

Akh kesmek

SINA, iinlti bir hekim oldugu gibi, marematik s, Lhasrnda da gok bilgiliymig. Daha gocukken, babasr nu, matemati$e 6zel hassasiyet gosteren bir okula ya,

iotti

drrmrg.

Ama ibni Sina, bu okulda, cebir ve geometriyi b ttirlti becerememig. Bunun iizerine okuldan kagmr
Babasrndan korktuS.u iEin eve dcinemedi$inden, yolda geEmekte olan bir kervana katrhvermig. Kervanrn i

konakladrgr yerde, kervancrbagr yolculann en kuEugu olan ibni Sina'yr, su getirmesi iEin civardaki bir kuyuya gondermig. ibni Sina, saprna ip bagh kova ile kuyudan su gekerken, ipin srirtrindrigri tagr kestigini gdrrniig. Kendi kendisine; "Bu nasil olur, ip tagr nasrl keser?" diye sormu$. Azrcrk diigiindtig.inde de, ipin Eok uzun zamandrr kuyudan her su Eekiliginde aynt yere siirtiine siirtiine tagr kesebileceSine karar vermig. Sonradan adr asrrlarca "tlp dehasr" olarak anrlacak olan ibni Sina: "Madem bu ip, gidip gelmekle tagr bile kesiyor. Niye benim akhm da azim ve gayretle Eahgtrk[an sonra cebiri ve geometriyi kesmesin!" demig ve kovayr da kervanr da brrakarak hemen okuluna geri ddn-

n'ul:.
Bu deyim, bir geyin olabilece$ine inanmak anlamrnda kullanrlrr.

, I"

Ate$ almaya mt geldin?

gTSKIDEN ne gakmak ne dc kibrit varnu$. Evinde ateL.lSi scinen, mangal kiireglni kaptl$r gibi, en yakrn komgusundan bir miktar ateg alrp, evine getirirmig. Ateg almak igin komguya giden kachnlar, krirekteki ateg scinmesin diye, oturup sohbete dalamazlar ve olabildigince acele hareket ederlermig. llatta kaprdan igeri bile girmezler, ayakiistli meranunr irnlatan, ategi kaprp ."t::.O"Utururmug.
Bu deyim, uSradrsr yerden hemen gitmek iEin acele edenler igin kullanrlrr.
16 17

:,

A U A N B t , .1,,

&Wff, '-"tnr=
,',,t

Kciro$lu'nu daha yanrna varlr varmaz, kokusundan tanrml$ olan hayvan, o iizerine biner binmez gimgek gibi kogup gozden kaybolmug. Tozun dumantn ardtndan naralar atan satlcl, ofkesinden koptirmig de ko-. prirmtig. Etraftaki kalabahk arastndan kulaSr kesik bir ihtiyar; "Att alan Uski.idar'r geEti o$.uI" demig. "O yi$it,

bu krsraSrn gergek sahibi olan KoroSlu'nun ta kendisi

tot':..
Bu deyim, "ig igten geqti, artft yapilacak bir yok" mdnAstnda kullanrlrr.
gey

Atr alan Uskudar'r gegti

in cun KOROGLU'NUN atrnr galmrglar. At da atmrg hani. Qok krymetli gok akrlh yattz bir ktiheylanmrg. Bigare Kciroglu atmr bulmak iEin diyar diyar dolagmrg. Nihayet istanbul'da bir at pazannda kendi atrnr bulmug. Satrcrlar KoroSlu'nu tanlmryorlarmtg. Kciro$lu ata talip olmug. "Hele bir bineyim ama" demig. "Bir bakahm bu ktiheylan rahat mrdlr?"

Bu strada bir frrtrna Erkmrg ve ruzgdrrn savurdu$u bir kum bulutu, pirinElerin iistiine inerek, ufak bir ttimsek halinde yrfrlm6. Kumlartn altrnda kalan pirinqlere bakakalan yenigeriler arastndan gakacr bir asker, arkadaglartna: "Biz Allah'rn nimetini tagh diye be$enmiyorduk, oysa bizim gibi giinahkar kullara tig beg ta1 az bile gelir. Hadi, 'ayrklaytn bakahm pirincin ta$lnl' gimdi" diyerek
herkesi giildtirmtig.
aaa

Bu deyim, bir igin pek kangrk, clolambaEh ve iEinden grkrlmaz bir hAl aldr$r durttmu anlatmak iEin kullaniltr'

I
r

Aytkla pirincin fagmt

zAVUZ SULTAN SELIM HAN'IN YCMCN'i OSMANII Y topraktarrna katmastndan bir si.ire sonra, Yemen'de

isyan Erkmrg. Uzun u$ragmalar sonunda Yemen Fatihi Sinan Paga, duruma el koyup Yemen illerinde 400 yrl stirecek stik0neti temin etmig. Sciylentiye gcire, Sinan Paga'ntn ordusu birgtin Edlde konaklamrg. Yemek pigirmek izere, hastr torbalar iEindeki mrsrr ve pirinci yere serdikleri btiytik bir gadrr bezinin risttine dokmtig ve taglarrnr ayrklamaya baglamrglar.
.11

1n
1

tarafrnr kokluyorsun, bir de anhyorrnug gibi, suratlr ekgitiyorsun." ihtiyar dayanamamtg: "Evlat! ben de bilirim bahk bagtan kokar" demil "Ama senin bahklarrnrn bagrnt btrak, kuyruklarr bil kokuyor. lnsaf et de kaldrr gunlan tezgdhtant"
Bu deyim, bir toplumdabozulmanln en baqtaki ida reci stntfindan bagladr$rnr anlatmak iEin kullanrlrr.

Bahk bagtan kokar

UucOnuU$ ein iHfiynn Eminonti'ndeki eski BaLll,kpururr'ndan bahk alacak olmug. Fakat bahkgrnrn tablasrndaki bahklarr gcizti pek tutmaml$. BirkaE tanesini eline almrg, evirmig gevirmig, kuyruk tarafrnr koklayrp, yerine brrakmrg. Bahkgr ofke ile sorrnug: "Hey babahk, sen ne biEim bahk segiyorsun. Bah$rn tazeligi bagrnr koklayrnca belli olur. Sen tutmug kuyruk

;r

RumelivcAnadoluKava$t'nakadarbalrksatrctlart. goruliirnrn gitmesi bah$rn gok bol oldugu zantanlarda


mii$.

odevirlerdenbirgiindeihtiyarbirkadrnbalrkalacakmrg. Fiyatrnr sormu$. BahkErnrn istediSi parayt Eok pahah buldu$undan "yartslnt vereyim tg tatqolsun" demig. Bigare bahkEr bu pazarh$a goktser]Eigle' 'iHantm teyze" demig. "O senitl dedisin fiyata ancak

balrk kava$a grktrsr zaman satarrz'"


aaa

Bu deyim, bir igin higbir zaman olmayacaftnt anlatmak iEin kullanrltr.

Bahk kava$a Ethnca

sKi ISTANBUL, gimdikine kryasla gergek bir bahkgr gehriymiS. gjl$ da bahkgrsr da gokmuE Tutulan balrklann

sat,lmas,ffi

paza-

nndan baglayan ve bu merkezlerin etraftnda semt semt gerrigleyerek btiytiyen pazarlarda yaprlrrmrg. Bah$rn gok fazla tutuldu$u grinlerde ise, Tophane'den Rumeli KavaAr'na ve Usktidar'dan Anadolu FvaBr'na kadar her yere gegitli vasttalarla gotiiriilup sattltrmtg.
?A

A DAN B

YE

"Baba efendi, senin bu hastah$rntn ilact gudur. Krrk tane iri hamambcice$ini bir okka maydanoz ile kaynatrp i.ig giin, sabah akgam igeceksin, Bak hastahgrndan
eser kalacak ml?" demig.

Baba bu ige bakmrg ki hastahk aman vermiyor, ya Allah deyip hekimin bu tavsiyesini garesiz i$renerek yapml$. Artrk, sebeb hamambo-

p.k@da,

Ben Allah'm igine kangmam

cekleri mi olmug, o bir okka maydonoz mu bilemeyiz ama AIIah da gifa vermig. Srhhatine kawgan baba erenler, bir zaman sonra uzunca bir seyahate grkmrg. BindiSi gemi denizin ortasrnda oyle bir frrtrnaya tutulmug ki, hem kaptan, hem tayfalar, hem yolcular, "Allah'tm sen bizikurtar, goyle zekatverece$iz, goyle kurbanlar kesece{iz" dtye qlel largda,r dururlarmrg. Bizim eektagi ise, bir kogeye sinmig ne konugur, ne kagrgrrmrg. Yolculardan biri, onun bu sakin halini farkedip: "Yahu, baba, bakryorum hig sesin grkmryor. Sende
birgey adasana" deyince baba erenler: "Aman evlddrm, ben Allah'tn igine kartgmam, bir defa kangtrm bana tam krrk tane hamambcice$i yedir-

D iR BEKTA$I DERVigi, hamama gitmig. Bakmrg citeDa. beride irili ufakh hamambcicekleri gezinmekte.
Hem kzmrg hem iEi kalkmrg: "Hey, benim Rabbim, bu miinasetbetsiz ve sevimsiz hayvanlarr ne diye yaratlrsm acaba" diye sciylenmig. Aradan bir mriddet gegmig ve Bektagi bir giin hastalannttg. O devrin hekinrlerinden biri:

di" demig...

HK

21

A DAN B

YE

Mahkeme gunti kadrnrn btitrin sorduklarrna lo lo lo demig ve avukat; benim miivekkilim dilsizdir, boyle bir borcu yoktur, haksrz bir borE ile zavalhyr magdur etmek istiyorlar, geklinde mridafaalarla adamr kurtarmrg.

Ertesi grin vekalet iicretini almaya gelen avukata, adam yine dilsiz taklidi yaparak lo lo Io deyince, avukat krzmrg; demig, herkese lo lo, bize de mi lo lo?"

::n"

Bu deyim, "herkesi aldatabilirsin, ancak biz igin ashnr biliyoruz!" anlamrnda kullanrlrr.

Bize de mi 1o lo?

A DAMIN BiRisi SIKI$MI$, tefeciden borg para alAmg. Ancak borcunu vaktinde odeyemedi$i igin insafsrz tefeci tarafrndan mahkemeye verilmiq. Adam, kendisine rnahkemed. ryggl bir avukat tutmug. Avukatr "Ben seni kurtartrtm, sen mahkemede kadt ne sorarsa dilsiz taklidi yaparak 'lo lo' de. Sakrn a$zrnr aqtp konugma" diye talimat vermig.
28
29

A DAN B

YE

"Ya kcirhi$i?" deyince de: "Tek gcizti ile, kusurlanmln ancak yanslnl gcirebilmesi igin" demig.

"iyi"

demig dostu, "peki kamburuna ne diyecek-

sin?" Kadrnrn kocasr da: "Eee, sen de amma uzun ettin be birader" diye cevap vermig. "Bu kadarcrk kusur kadr krzrnda da bulunur. "
aaa

Bu deyim, hangi durumda olursa olsun, herkeste bir kusur bulunabileceSini ifade etmek igin kullanrlrr.

Bu kadarcft kusur, kadt ktnnda da bulunur

bir adam, bir gozii 1 TAKTI\rLE GENE VE V kcir, bir ayagr topal ve srrtr da hafifge kambur bir
krzla evlenmig. Adamrn, bciyle bir krulaevlenmesini yadrrgayan bir dostu, neden boyle bir hanrmla evlendi$i-

yAKIgtKLI

ni sorunca: "sokaklarda ltizumsuz dolagrp durmasrn ve kavga etti$imiz zaman da beni kovalamasrn" diye cevap vermig.

31

Qrkar

a{nndan baklayr

da etnrezmig mriftrinrin nasihaclan. Sonunda kiiftir edecegi srrada akhna gelip vazgeg-

noK KUnUReRz gin ADAM VARMI$. gehrin mtifltiiVtU bu adama srk srk nasihat edermig. Ama pek fay-

mesi iEin agzrna bir bakla koydurrnug. Bir gtin yine, mtiftti efendi bu adama nasihat ederken, igeriye miinasebetsiz bir adam girmig ve gciyle bir

soru sormu$:

OEYiMLER

VE OYKULERI

"Miiftii Efendi" demig. "Nikah gahiclim cildti. Bana


mirasmrn kagta kagr dtiger?" Sinirleri bozulan muftri, kiifiirbaz adama donmiig
VC:

"Qrkar a$zrndan baklayr da, bu miinasebetsize gerekli cevabr, kendi usuhine gore sen ver" demig.
aaa

Bu deyim, "ldfr dolagtrrma, soylemek istedi$ini aErkga sciyle" m6ndsrnda kullanrlrr.

Qizmeden yukan Elkma


,l

LJlunndun Delacroix, Paris'te bir resim sergisi

NDOKUZUNCU ASIRDA, Fransz romantik ressamagmlg.

Sergiyi gezen ziyaretgiler arasrnda bir adam, briyuk bir govalye tablosunun onrinden uzun mriddet aynlmamrg. Geri Eekilir bakarmrg, yandan bakarmtg, yakrndan bakarmrg ve be$enmeyen bir tavrrla kafastnt sallarmrg. Bu hal ressamln dikkatini Eekmig, ziyaretginin yanlna yaklagarak sormug:
36

DEYIMTER

VE 0YTULERI

"Bu tablo gok ilginizi Eekti galiba?" "Evet ama" demig adam, "g<ivalyenin gizmesindeki ktvrrmlarda hatalar var." "Siz ne ig yaparstnz?" "Ben kunduraclylm, gizme dikerim" deyince ressam kogup ftrgastnt ve tuvalini getirmig. Adamrn tarif ettigi gekilde gizmeyi diizeltmig. Qizme bu durumu ile hakiki gekline uymug ve daha gizel gciri.inmtig. Ressam adama tegekkiir etmig. Fakat adam yine tablonun bagtndan aynlmamlg. Bu defa da govalyenin pantolonunda ve kemerinde hatalar oldu$unu soyleyip, ukalahk etmeye baglayrnca, ressam dayanamamtg:

"Bak dostum" demig, "sen kunduraclsln. gizmeden yukan Erkma!" Bu deyim, bir ige haddi olmadr$r halde kartganlart tarif ve ikaz etmek iEin kullanrlrr.

, Davulun sesi uzaktan ho$ gelir /


rtzchGtzlN BiRiNi, istemedi$i bir adama zotlaveti.Nyorlur*tg. Kztn gonlii bagka bir delikanhda oldubir fu halde, zengin diye, kendinden ya$ga Eok biiyiik adama nikahlayrp, dd$une baglamrglar' Krz evinin

onunde, davullar, zurnalar Ealmaya baglamrg' Davulun tokma$r her grimleyigte krzca$rzrn yure$i hoplar ve iiziintiiden baygrnhklar geqirirmig'

38

OEYiMtER

V OYKULERI

Koyuin btittin krzlan diigiin evinde toplanrp, gelin krzrn etrafrnr sarmlg, crvrl crvrl konugurlarken, krzrn birisi: "Ahhh, demig, gu davulun sesi ne kadar hoguma gidiyor. Acaba bizim evin cjniinde de Ealdrsr giinleri Allah bana gdsterecek mi?" Gelin krz igini gekmig: demig. "Davulun sesi uzaktan hog gelir."

:Lnnn"
Bu sciz, bir igin drgandan bakrldrgrnda kolay goztik-

trigirnii belirtmek igin kullanrlrr.

Denize dugen yrlana sanh

d ULTAN II. MAHMUT DONEMiNDE, Kavalalr Meh)r., Ali Paga, Mtstr Valisi idi. Grictine gok grivenen
Paga'nrn niyeti cince Suriye'yi, sonra da btittin Osmanh'yr ele gegirmekti.

Oflu ibrahim Paga, Suriye'yi almrg. osmanlt'ntn


gonderdi$i kuwetleri ma$lup etmig ve istanbul'a do$ru yola grkmrg.
40
41

DEYIMLER

VE OYXULERI

Sultan II. Mahmut, ordusunun o an igin bunlarla bagedebilecek durumda olmadrgrnr bildiginden Rus Qan Nikola'dan yardrm istemig. Ruslardan yardrm istemek bir Osmanh Sultanr iqin pek ahgrlmrg bir durum olmadr$rndan vezirlerden bir krsmr "bu nasrl igdiir" diye
soylenmeye baglayrnca Sultan Mahmut: "Ne yapahm" demig. "Denize drigen yrlana sartltr."

Bu sciz, kcitti bir durumdan kurtulmak iEin norrnal $artlarda kabul edilemez ama daha az kotri bir duruma razr olmak rndndsrnda kullanrlrr.

Derdini Marko Paga'ya anlat

14 nnnO PA$A, Sultan Abdtrlaziz devrinde ya$anlrg lVlbir Rum hekimiymig. Usta bir doktor olan Paga,
pek gok hastanrn sa$hfrna kavugmasrna vesile ohnug. Halk arasrnda oyle btiyiik bir tin kazanmrg ki, her gtin yrizlerce dertli, derman bulmak amacryla Marko Pu----l\T ga'nrn kaprsrnr galarmrg. Bnnca'failbr-Eilr derdine}^,^ degil derman olmak, dinlemek bile imkhis-hAl ahnca, Marko Paga bu ige kendince bir Eoztim yolu bulmug.
42 43

DEYIMLER

VE 0yTULERI

Kaprsrna gelen hastanrn derdini dikkatle dinledikten sonra sorilfflil$:

"Anladtm ama ne?" Bigare hasta bu mdnaslz soru karglsrnda herhalde iyi anlatamadrm diye dtigiinrir ve bir daha anlatrrmrg derdini. Fakat Marko Paga tekrar: "Anladrm ama ne?" diye sorarmrg. Sonunda hasta ne sciyleyece$ini, ne yapaca$rnr bilemez, gareyi oradan uzaklagmakta bulurrnug. Marko Paga'ya dert anlatmantn zorlugu, paga'nrn eskiS<ihretini gok gabuk unutturmu$.
grinden beri, birisi bir bagkasrna derdini anlatacak olsa, di$eri de; ne dinlemek, ne de yardrmcr olmak istemiyorsa:
O

"Derdini Marko Paga'ya anlat" der, grkar igin iginden.

Dokuz dogurmak

**i@rkoymug.

TAHiR pA$A, izmir'de TAKTIVLE EENGELOGLU V b_ozuk olan asayigi diizeltmek iqin gece belli saatler

Bir gece zaptiyeler, yasa$a uymayanlarr toparlayrp hiikumet ggtlg avlusuna getirmigler. Sorgulamayr bizzal. Paga'nrn kendisi yaplyorntug. Srral'la herbirine
teker reker a$rr ve terletici sorular sormu$. Paga dokuzuncu srradakine gelince yine sormug:
44

DEYIMLER vE oYxULRl
"Ya sen? rulg duymadrn mr? Ne diye soka$a grktrn bu geg vakitte." Adamca$rz ptir ter, piir telag: "Paga Hazretleri, kartm doSuruyordu. Vallahi ebe aramaya Erktrm. iki adrm atmadan zaptiyelere yakalandtm. Zavalh kartm ne halde kaldr bilmiyorum." demig. " )l $1 Qengelo$lu bir hata etti$ini anladrysa da tozuntuya
vermemek iEin sakahnr "Seni bu kez affediyorum. Fakat kartn olacak hatuna soyle, bir daha bciyle olur olmaz saatlerde do$urma-

ryg!q3g!,

ya kalkmasrn" demig ' Zavalh adam, evine kogmug, komgu kadrnlann biriktigi yatak odastna dalmrg, nefes nefese lohusa dcigeSindeki karrsrna seslenmig: "Kartct$tm nastlstn, neyimiz var?" Hasfa kadrn sitem etmig. "Ayol sen ne bigim adamstn, hani ebe aramaya gitmigtin? Kim bilir hangi yerde e$lendin. Benim nasrl do$urdugumu biliyor rnusun? " Adam telagla cevaplamtg: "Bre hatun, sen ne sayrkhyorsun? Sen bir kere dogurdun. Ben sradaki sekiz kigiden sorgu ncibeti bana gelinceye kadar dokuz doSurdum."

Eski Eamlar bardak oldu

Bu deyim, merakla, sabtrstzltkla, birazda korkuyla beklemek mdndsrnda kullanrlrr.

RMAN KOYLERINDE gam a$aglarrndan 'bardak' denilen su kabr yaparlar. Bu bardaklar, kuEi.ik bir testi biEimindedir. Tek pargadan oyulduklanndan ekleri yoktur. Bazian yazln suyu gok^WggLgBr ve kendine has gtizel bir gam kokusu verir. Savaglann biri bitmeden di$erinin bagladr$t o eski devirlerde, boyle bir koyden askere giden bir delikanh,

ffiF,wq"

46

47

DEYIMLER VE 0vTUtERI
senelerce sonra koyiine geldi$i zaman, ormanlarrnda eski briyrik gamlan gcirememig ve sebebini babasrna
sorfiru$:

"Ogul, ogul" demig babasr... "O senin sorduiun eski gamlar bardak oldu.
Bu deyim, devir de$igti, zaman bagkalagtr mdnisrnda kullanrlrr. Bazen bu scizii; "eski camlar bardak oldu" geklinde

de soylerler. Qrinkri toplanan cam krnklarr eritilerek, tekrar cam egyalar yaprlrr.

Eski hamam, eski tas

t
r zAKTiYLE EDIRNE'DE Vakrf mah olan harap bir haV ,nu* varmlg. Baktmstzltktan miskin ve herdu$lann
esrar tekkesi haline gelmig. Fakat bulundu$"u yer krymetli oldu$undan, vaktflar heyeti bu hamamr yeniden yaptrmaya karar vermig. Ustalar ige baglamrg. Fakat eski hamamtn, temele kadar ytkrlmasr ve yeniden yaprlmasr gerektigi ve buna gore masrafr hesaplandr$r halde, ustabagr bir kurnazhk
4B

DEYIMLER

VE OVX0LERI

diigiinmug. Harap hamamt hig yrktrrmadan, guraslnl burasrnr srvatrnr$, ufak tefek bazr ilaveler yapmtg ve bu arada ingaat igin ayrrlan binlerce alttnt da, vezneden taksit taksit gekmig, Her tarafrnr bir gtizel boya ve badana yaptrrmtg. Sonunda da; "ingaat bitti, hamam yaprldr, buyurun teslim ahn'l demi$. Hamamt teslim almaya giden heyet durumu anlamrg. Heyetten aErkgozbir iye, halvetleri, ktilhant veizbe yerleri gezerken, eski hamam zamanlndan kalma bir deste eski tas bulmug. Bunlart getirip ustaba$l ile vakrf heyetine gosterdikten sonra gciyle demig: "Eski hamam, eski tas. Vakrf igi hile gottirmez. Gunahtrr efendiler. Burada yeniden ingaat yaprlmadr$rnr gu taslarla isbat ederim. ustelik kubbedeki Eatlak da
cabasl."

;
I i

-i.

Etekleri ziI Eahyor

Bu deyim, "ortada de$igen hiEbirgey yok, hergey aynl" mdnAsrnda kullanrlrr.

TAKTiYLE ANADOLU'NUN bir gehrinde, herkesin diye sevdi$i, htirmet ettigi ve hatta keramtt satriUi sanarak, manevi kuwetinden gekindigi bir adam varmr$. Yagltca, ak sakalh, ak sartklt, esrarengiz biriymig. Pabuglarrntn burunlarlna ve cubbesinin eteklerine dikermig. Onun yuzlerce ufak kuzu grngrra$r u" ^9 seslerinden heruzaktan yaklagtrsrnr bu Erngrrak ve zil

V'rut*ryba'

kes duyarmtg.
50

5l

OEYIMLER

VE 0YXULRI

Qrngrrak ve zillerin sebebini soranlara: "Efendim, insan bilmeyerek, gcirmeyerek, yerdeki

karrncalarr ve diger ufacrk mahluklarr Ei$neyebilir ve grinaha girer. Onlart ayaSrmrn altrndan iirktitiip kaErrmak igin bu grngrraklarr diktim" cevablnl verirmig. Bir grin htikumet kuwetlerinin uzun bir takip sonunda yakaladr$r en lrzrh egkiya letesine bu grngrrakh babanrn rejslik yaptr$r mahkemede anlagilmtg. Herkes hayretten dona kalmrg. o grinden sonra halkrn dilinde bu srjz yer etmig. Herhangi bir adamrn do$rulugundan ve namusundan giiphe edildi$i zaman gciyle derlermig: "o kadar dtirtist ve do$ru bir insandrr ki, g@il caltvor."

uu O.r,rn, giinrimiizde, sevingten eli ayaSr birbirine dolagrlrak, heyecanlanmak mdndstnda kullanilmaktadrr.'

FAni Diinya

inxag ARKADA$ bir olup hava almak ve e$lenmek igin dolagmaya Erkmrglar. Koytin drgrndan geyoldan giderlerken Een bir derenin kenartndaki patika bakmrglar ki bir adam derenin akan kopiiklii sularrnrn tam ortaslnda, arkastnda bir sandtk, kafastnda frqr Eenberinden yaprlmrg bir takke, ortastnda sallanan bir Eanla, Eangur gungur ayakta Ealkalanrp duruyor. Kendi kendine de durmadan konuguyor. Adamca{rz akhnt
52

DEYIMLER

VE OYX0LERI

Q'DEN

YE

kagrrmrg galiba demigler. Hele bir bakalrrn deyip adama

sokulmuglar. iglerinden biri: "Merhaba hemgehrim" demig. Adam: "Merhaba kardeqlik" diye ccvap vermig. "Su1run iginde ne Ealkalanrp duruyorsun 6yle?" "Bizim koyiin imamt caminin kilimlerini temizletmek istiyordu da ver ben temizleyip getireyim dedim. Aya$rmrn altrnda kilirnler var. onlart ytktyorum." imam buna kargrhk Erkarrp bana tig beg kurug verirse, fdni drinyada geEinir gideriz,"
"Eee peki, o kafandaki gan ne?"

rnek istedi. Benint de ellerirn bog, getir bana ortivereyirn dedim. Bunun iEin de bana birkag kurug verirse, fAni dtinyacla gegimime bir ek olur diye diigiindtinl'" "Hay Allah gok hog yahu, oyleyse kendi kendine durmaclan ue konugup duruyorsun oyle?" "Yok canlm, ben ne konugaca$tnt. Bizim muhtartn krzr sizlere <jmtir geqen hafta rahmetli oldu da. Ailesi
ona bir Yasin okutmak istedi. Benim de a$zrm boq. Yasin de ezberimde. Ben okuyuvereyim dedim. Onu oku-

yordum. Ne yaparsrn fdni dunya." Sorulart soran adam hayretle gulmiig ve: "Bunlartn hepsi iyi ya, 9u diinya bAki olsa idi ne yapardrn acaba?" demig.

"Qan mt? Haa... $u gordu$iiniiz tarla Hact Receb'in tarlasrdrr. Bu sene oraya bakla ekti. Kargalar degip degip yiyorlar. Ben kilimleri yrkarken nastl olsa sallanaca$rm, sallanrnca da gan galacak deSil mi? Kargalar

korkup kagarsa, zararlan az olur. Recep de buna kargrhk bana bir guval bakla verirse, gu fdni dirnyada yeriz
geginiriz. " "Eee pekdla o strttndaki sandtk ne?"

"O mu? Yayrk. Bakkal Ahmet Efendi ineklerinin sutunden yayrkla ya! yapar. Ben nasil olsa sallantyorum, sen yayr$r getir benim slrttma baSla, ya$ olunca getirip sana veririm dedim. Ya$dan bir avug da bana verirse, gu fani diinyada biz de yer geginiriz dedim de." "Qok guzel. O elindeki ordti$iin gey ne?"

"Bu mu? IGhya Ali Efendinin o$lu Erzurum'a askere gitti. Qok soSuk olurmug oralar. Kahn fanila ordtir-

h'*,,

54

55

Q'OEN

YE

kafiyesini tamam etmek tizere iken, kadrn igeriye girmig. Girmesiyle de "Ah kcir olasrca, yine mi Eiziktirirsin" demig. Kafasr karrgan adam, kafiyeyi unutuvermig. I{alemi kAgrdr atlp: "Geldi Safiye, gitti kafiye" de-

ttti..
Bu deyim, dikkat gerektiren bir igle u$ragan birinin,

bagkasr tarafrndan dikkatinin da$rtrldrgrnr belirtmek igin kullanrlrr.

I Geldi Safiye, gitti kafiye


qiin MERAKLISI BiR ADAMIN, Safiye adrnda bir kaf rsr varmr$. AdamcaSrzrn giir merakrnrn aksine, bu

Safiye Hanrm giirden hig anlamaz,haz etmezmig. Anlamayr bir kenara koyun, kocaslnln giirle meggul olma-

srna "beyhude zanaat" diyerek kargr da grkarmrg. Adarn kansrnrn garglya pazaft grktr$r bir grinti frrsat bilerek, giir yazmaya koyulmug. Bir mlsra, iki mrsra
derken epeyce yazmtg. Tam giiri bitirecek son mlsranln
57

Gume gitmek

iR ZAMANLAR, istanbul'un dirligini, dizenini delJnetleyen YeniEeriler, gar$r pazar dolagrp yolsuz davranrglarda bulunanlan toplar, aralarrna katarak kr$Iglgu gcituruir, bir odaya kapatrrlarmrg. Suglu bulduklarr adamlan bciylece odaya kapatrrken de 'J_{_oggB... e!ry!" diye ba$rrmak da ddetleriymig. SuElu diye toplananlar arasrnda, kurunun yanrnda yag da yanar misali, zaman zaman sugsuzlar da olurmug. Halk, bunlar lgin, "giinahsrz olmasrna ra$men goturuliiyor" anla,oti|1 "adam gume gitti" dermig.

Bu deyirn, boga gitrnek, harcanmak mdndsrnda kullanrlrr.

Halep orada ise argrn burada

DAMIN BiRi vakti zarnanrnda Halep'e gidip gelI \nrig. Artrk her mecliste yerli yersiz ,,Ben Halepte iken..." diye soze baglar, dinleyenleri brktrnrmrg. Bir grin kahvehanede laf cirit oyunundan, kogudan ve uzun atlamadan aqrlmrg. Bizimki: "Ben Halep'te iken sekiz argrn allardrm..." diye bir

palavra atmasrn mr ortaya?


61

OEYiMLER

VE 0YKUTEBI

Artrk sabrrlarr tukenen ahbaplan: "Haydi canrm..." demigler. "Nigingahsz atryorsun. Sekiz ar$ln atlamak nerede, sen nerede?" "Do$ru soyliiyorum, atladrm..." diye rsrar etmig
adam.

"Peki efendim, oyle

ise burada da atla

ki gciriip ina-

nahm" demesinler mil Adam "Yok hayrr, ben Halepte atladrm." demig. iElerinden biri: "Canrrn, Halep orada ise, argrn burada atla da gorelim".diyerek adarnr susturmu$. Bu deyim, buyiik ya da olaganiistu igler bagardrgrnr soyleyenlere "hadi yap da gcirelim" mdndsrnda kullanrlrr.

Y'4*'
/

- 0. * -urabba

Hogafrn yagr kesildi

oCAKLARINDA askerlere yemek dagrtrlrr.f ken, mutfak meydancrsr, elinde tuttu$u iizeri duah &1!yi koEubuk,ffig.-i1., eweld yagh yernekleri ve pilavr da$rtrr, sonra da aynr kepgeyi hogaflara daldrrir-

VrENiqERi

mt$.

Hal boyle olunca, sofralara gelen hogaf bakracrnrn tistrinde, bir parmak kahnh$rnda yag tabakasr yizermig. Bu durumu goren Yenigeri agalarrndan akrlh biri62 63

DEYIMLER

VE 0YKUTERI

si, meydancrya emir vermig. "KepEeyi ya$h yemeklere batrrmadan ewel temiz iken hogaflart da$tt, sonra yemek da$rtrmrna geg..." demig. Demig ama, bu sefer sofralara giden hogaf bakraElarrnrn iizerinde ya$ tabakasrnr gciremeyen Yenigeriler:
Hakkrm rzr yiyorlar, istihkakrm vdan gahy orlar, zira hogafrn yagrnr bile kestiler, yaglt hogaf istertik..." di"

t.

kaldrrmrqlar.

:i.r""

Bu deyim, hikayedeki anlamrndan farkh olarak bir durum kargrsrnda soyleyecek bir soz bulamamak, kargrlrk verememek, ikna olmak, razt olmak mdndlannda kullanrlrr.

J
\

igin puf noktasr

gcimlekhanede Eahgan bir kalfa, zaman IAKTIYLE V gelnrig usta grkmrg, kendisi de bagka bir yerde

halde, bu hatanrn nereden kaynaklandrgrnr bir ttirlu


anlayamazmrg.
64
65

gomlekhane agrp imalata baglamrg. Fakat kendisinin yapttgr gomlekler bir ttirlii tarn parIak ve prnl prrrl cilah olmaznug. Yiizleri prirtizhi ve nlat Ustastndan o$rendiklerini aynen ryruJglrgl

{1ryt.

OEYiMtER

VE ovxuLERI

Bir gtin, eski ustastnln Edmlekhanesine giderek yaprlan igleri bir kez daha dikkatle seyretmig. Ustasr kuruyan gcimlekleri frnna verirken iizerlerindeki ince tozIara gciyle bir "Priritirifff" diyerek tifltiyor ve elindeki cila ftrgasrnr ondan sonra srirtiyormug. Bunu gciren yeni usta, kendi kendine goyle demig: "Her geyi oSrendim ama, igin bu piif noktasrna hiE dikkat etmemigim."
Bu deyim, ustahk gerektiren bir igin, drgarrdan bakrldr$rnda zor gcirunen taraflarrnr kolayca yapabilecek yollan anlatmak igin kullanrlrr.

Kabak tail verdi

agagh bir bahge gormrigler. AgaElarda her gegit meyve_ Ier varnug. gehirli a$a, incir a$aglannr gortince dayana_ mamlg. Yonik Beyine:

qEHiRLi BiRAGA iLE, hatrrr sayrlrr bir yortik agasr ;latlarr ile uzak bir kasabaya gidiyorlarmrg. yolda bol

"$urada biraz inelirn ve dahnd an taze taze incir ko_ parrp yiyelim. Goz hakkr, haranr ollllaz" demig.
66 67

DEYIMLEII

VE oYKULERI
Erk-

Atlardan inmigler, ikisi de birer incir a$acrna

mrglar. Fakat Yciriik o grine kadar hig incir gormedi$i ve tadrnr da bilmedigi igin, trrmandt$r a$aca dolanmrg ve

dallartna asrlmrg olan asma kabaklartnt incir zannetmig. Bir iki tane kabak koparrp yemig ama hoguna gitmemig. $ehirli aga trka basa incir yeyip a$agtan inmig ve yortif,e sormug: ' "Ne gltzel, ne tathydr mtibarekler, de$il mi?" Yortik ytizrinti ekgiterek: "Vallahi bilmem" demig, "benim yediklerimin tadt tuzu.yoktu. Hepsi de kabak Ladt verdi..'"

Bu deyim; "btkttrdt usandtrdt, onceleri iyiydi ama yetti artrk" gibi mAndlarda kullanrltr.

Ka$ yaparken goz Erkarmak

ouGuut-ERDE DE, gimdiki gibi gelin hantma .Drnatyuj yaparlarmtg. o zamanlar bu igleri, adtna kalemkar denilen bu igin ustasl olmug kadrnlar yapar-

rrsKi
ml$.

Bu arada gelinin kaglarr riitug yaprltr, crmb:n,la fazla triyler gekilerek inceltilir. Kalemkdrrn elindeki ozel kalemle kaglara gekil verilirmig.

6B

DEYIMLER

VE 0YKULERI

Bir diigrin evinde boyle bir hazrrhk yaptlrrken, davetlilerden bir krsmr qalgr gahyor, bir ktstm genEler de
odanrn ortasrnda oynuyorlarmrg. Her nasrlsa, oynamakta olan geng krzlardan birisinin ayaSr kaymrg, yere devrilirken, kalemkdr kadrna garpmr$. Kalemkdrrn elindeki sert uglu kalem, gelin hanlmln gciztine batmrg. Bir feryad, bir ba$rrgmadrr kopmug. Dti$rin evi kan$ml$, acele hekim ga$rrmrglar, fakat ltepsi nafile, gci-

\\

ze saplanan kalem, zavalh krzcairzl,n gtizrinti kor etmi$.

Bu olaydan sonra gelin hanrm bir goziinden olmug, kalemkdr kadrn da ekmeginden. Qtinkii o kalemkdn bir daha kimse Eagtrmaz olmug. Adr anrldrkEa "Haa gu kag yaparken goz Erkaran kadrn mt? Amau istemeyiz" de-

"''ul::
Bu deyim, incelik gerektiren bir igi yaparken ya da; "faydah bir ig yapaylm, gu yanhgr diizelteyim iyi olsun" derken, daha da kotrisiine sebep olmak mdndsurda kullanrlrr.

/
A

Kazrn ayagr oyle de$il

DAMIN BiRiSi TAWK htrstzt imig. Mahallede koAnu komgunun kumeslerinden galdr$t tavuk, hindi, o rdek v e kazlarla geginirmig. Bir giin biti$ik komgusunun bahEesinden bir Eift hindi Ealmrg. Hindileri kesmig, kartst da ocakta pigmekte olan hindilerin ya$lan ile ya$lamak igin yufka aEtp
sag ustiinde pigirmeYe baglamtg.

ff*

70

71

DEYIMLER

VE OYKUTERI

Hindileri Ealrnan korngu akgam tizeri igin farkrna varml$. Mahallenin imamma ve ihtiyar heyetine gikayet etmig. imam ve muhtar, heyet halinde htrstztn evine baskrn yapmrglar. Heniiz sofrada bulunan pigmig hindileri gonip sug iistti yakalamrglar. Ama htrstz, durmadan onlann hindi olmadrfrnr ve kendisinin bugiin avda vurdugu bir Eift yaban kazr olduklartnt iddia etmi$.

\-,\n$ \ C--::t r-r

I -+=El

nIlil
ril ' t*
B\>

"Oyle ise, ttiylerini, kafastnr ve ayaklartnt gcirelim"


demigler.

Heyetten birisi bahgedeki gop tenekesini devirip ararken hindilerin ayaklartnt bulmug. Di$er tiyelere haber vermig. Htrsrza gcisterip yiiztine ttiktirmtigler. "Kazln aya$r boyle mi olur? ULanmaz..." demigler. Pigkin htrstz iddiasrnda tsrarla: "Efendim" demig, "Bunlar yaban kazrdrr. Bunlartn ayaklan boyle olur. Qtinkti bunlar daima havada ugtuklarrndan, suda yrizen kazlar gibi, ayak parmaklart arattn:l.tfirteElik yapan perdeleri yoktur. "

-E
-Ilrrr-'.*i::::-

-*

KeEileri kaErrmak

Bu deyim; "sen ciyle zannediyorsun ama, igin aslt


oyle deSil" mdnAstnda kullanrlrr.

.rr UtllEnDEN BIRGUN gobanrn biri da$da kegi siiriiLfsrinti otlatryormug. 6gle stca$rnda uykusu gelmig'
KeEilerini saltp, kendi de bir a$acrn golgesine yattp uyumu$. Bir stire sonra, hem stcaktan bunalan hem de susuzluktan dili dama$r kuruyan kegiler hep birlikte civardaki henriz kimselerin varh$rndan haberdar olmadrgr bir ma$araya girmigler. Qoban uyandr$rnda bir de ne gorstin? Kegiler ortahkta yok! Qevreyi iyice aramtg ama, keqileri bulamamrg.

72

t3

DEYiMLER

VE 0VXULERi

"Eyvah demig, siirii sahibine ben ne sciylerim? Atttan Allah'lm, A$a beni dcive dcive oldiiriir' Koskoca
a0rti nereye gider, nereye kaybolur?" Qoban, bir o yana, bir bu yana kogturur, sagtnt ba;tnt yolarak: "Qobanhk gcirevimi yaparnadtm, kegileri hagudtm" diye yakrnlrml$. Bu halde, koga koga koye Eltmig. 6nune gelene "kegileri kagtrdtm, gimdi ben ne edece$im?" diye sormaya da korktu$undan abuk sahuk konugmaya baglamrg. Koyliiler de merak etmiE, da$a grkrp keEileri aramaya baglamrglar. Bu strada mafaradaki golctiklerden sulartnt igip serlnlcyen kegiler, drgarrya gtktp, gobantn brraktr$r yerde ltlantaya baglarnrglar. Koyluler srirtiyii yerli yerinde lrttlunca gagrrmtglar. Tek tek saymtglar ki, hepsi de tantam. Bu durum kargrsrnda, zavalh gobantn delirdi$ine hanaat getirmigler. Kegi sriri.isiinti bir bagka gobana teslim etmigler. Ama, birkag gtin sonra, yeni gobanrn bagrna da ay-

Krsa kes Aydm abast olsun

ttt ig gehnip. o da "KeEileri kagtrdtm" diye koye kogrttttg. Sonra, akrllt bir goban grkmrg ve ma$arayr bulmug

,,,,,.'::n ash anlagrlmrg. tlu deyim; akltnr oynaimak, delirmek, telagtan ya da rtlkctlen ne yapacagrnr bilemez bir hdle gelrnek m6ndtrlt(la kullanrlrr.

EIsKiDEN BALIKESiR'DE gok gizel'aba'lar dokur-

l.llur*tg.

Hem dokunan kumaqtn ismi aba, hem de bu abadan dikilen ve qalvartn tistune giyilen ceketin adr aba imig' Aba'yt genellikle, fakir ve orta halli halk giyermig' Da-

ha varhkh olaular ise quha giyerlerntig' Baltkesir'e yolu diigen bir vatanda$, oranln meqhur abastndan bir elbiselik ahp, rnemleketine gciturmiig'
75

74

DEYiMLER

VE 0YKULtRi

Diktirmek iEin terziye vernrig, terzi cilgtistinri almrg. Fakat "bu aba hem risthik, hem de galvar dikmege yetmez, daha ister" diye tutturrnug. Tepesi atan mugteri terziye goyle ba$rrmrg: "Yahu nasil yetrnez, nasrl grkmaz? Eteklerini krsa kes Aydrn abasr olsun."
Bu deyim, soztinti ya da yaptrgl igi gereginden fazla uzatanlarr ikaz etmek igin kullanrlrr. Griniimizde yanhg olarak "Krsa kes Aydrn havasr olsun" geklinde soylenir.

Kozunu paylagmak

Tl

DEMEKTIR. Eskiden, Eok eskiden, Kas^f\onlonu'nun iki kciyti arastncla, kciylerin ortak malr olan buyiikqe bir cevizlik varmt$. Ceviz toplama zamanl, giin kararlagttrtltr, iki koy halkr bir araya gele-

oz, CEviz

rek, cevizleri paylagrrlarmtq. Genellikle, ceviz paylagttrtlmast strastnda kavga 9tkar, ahali birbirine girermig. Bu nedenle iki koyiin eli sopa tutan delikanhlart, koz paylagma gunii igin hazrr76
71

DEYIMLER

VE OVXULERi

lanlr, cevizlerin paylagrlacagr grin kavga Erkaca$rna ve giElii olan tarafrn paylagmadan kdrh ayrrlaca$rna inanrlrrmrg.

Bu nedenle bir ana, oSlunun delikanhhk yagrna geldigini anlatmak ve methetmek igin:

"Benim o$lum artrk briyiidu, sciztinii soyleyecek,

Urt::"

paylagacak yaga geldi" dermig.

Bu deyim, aralarrnda anlagmazhk bulunan kigi ya


da gruplarrn bu anlagmazlrir zor kullanarak sona erdir-

mesi mdndsrnda kullanrlrr.

Kuyruk acrst

6TOBANIN BiRiSi dagda stiriisrinri otlatrrken, btiyuk Vnir yrlanla dost olmug. Her giin gobantn kavaltnt 5 aiyan yrlan, kocaman bir agacril dibindeki deliginden grkar ve tirkmeden gobantn yanlna coreklenerek kaval dinlermig. Qoban da, bir gana$a koyunlardan sut sa$irak bu iri yrlana ikrarn edermig. Bu hdl senelerce boyle devant etmig. Bir grin Eoban hastalanmrg, kriEiik oglunu gaStrmtg:
78

*r

'.

DEYIMLEII

VF OYKULERI

"OSlurn" clemig, "ben haslayrm, sriniyri sen gottir, filan yerdeki koca agacrn dibinde bir delik vardrr, o delikten btiyuk bir yrlan grkar. Yanrna gelir, Eoreklenir, sakrn korknrayasrn, o yrlana kaval gal ve koyunlardan stit saf, Eanagrna doldur. Qqleyi.ryg, hayvanr aE brrakma, o benim dostumdur.." diye tenbih etmig. Qocuk babasrnrn dediklerini yapmlg. Fakat iri yrlanr goriince dehgetle i&i!p, kg@uS. Qocugun korkmasr yrlanr da korkutnrug. Yrlan stitii igerken, kuynrgunu titretecek olmuE. I{eyecana kaprlan Eocuk Ani bir hareketle ornuzundaki baltayr yrlanrn kuyru$una indirmig. Kuyru$u kopan yrlan, gocuSa atrhp onu sokarak oracrkta cildiirmiig. Aradan aylar gegmig. Qoban iyilegmig. Yine agacrn dibine varrp kaval galarak yrlanr ga$rrmrg. Delikten grkan yrlanrn artrk Eobana itimadr kalmadrgrndan hareketleri ve bakrglarr telaghymrg. Sritri iEip gobanrn yuztine dikkatle bakrnrg. O srrada Eoban, yrlana goyle demig: "Ey benim vefasrz dostum. Bugtine kardar iyi geEindik arnnra bundan sonra sende bu kuyruk acrsr bende de bu evlart acrsr oldukEa biz artrk dost olamayn, haydi ugurlar olsun git bir daha da gciziime goziikme."
Bu deyim, eskiden kahnrg ve unutulmarrug bir hesap rnartisrndit kullanrlrr.

80

/
.r

LAlla PeYnir gemisi Yurumez

peyvAKT1YLT EoiRllBDE, Aksi Yusuf adrnda bir ni, tiiccart varml$. istanbul'da peynir fiyatlarr diisatgiik ve izmir de ytiksek olduiu iEin izmir'e gotrirtip mak iizere istanbul'dan gemiye peynir yiikletmig' sormug' Arna gemi bir ttirlir kalkmryormuq' Kaptana paraslnl pegin Kaptan liem kendinin, hem tayfalartnrn istemig.

UTYIMLTII

VT

UYKULTHI
ver_

Aksi Yusuf, "nakliye igi, tamam olmadan para mem" demig. "igini bitir paranl izmir'cle al."

Kaptan da: "Brr ig kara nakliyatlna benzemez a$a! Geminin ha_ reketi iEin masraf lazlm. Tayfaya para vereceSim. Lafla

O.t:t:

gemisi yririimez.." diye kargrhk vermig.

Bu deyim, yalnrz konugmakla higbir ig yaprlmaz


mAndsrnda kullanrlrr.

Mercime$i frnna vermek

ANADOLU'NUN hemen her gehir ve kasabaLfsrnda mahalle frnnlan vardrr. Evlerde, dort kulplu briyuk teknelerle hamurlar yo$urulur. Her evin ntifusuna gcire haftahk ekmek yaprlrr. Akgam olunca bu frrrnlara evlerden gomlekler, briyrik tencereler, guvegler ve benzeri kaplar iEinde, kegkek, igkembe, paga, nohutlu et, mercimekli et gibi pig-

6RTA

rneleri uzun suren ve kuwetli ateg isteyen yiyecekler gcinderilir ve sabaha kadar giizelce pigerdi.
84

DEYIMLEB VE 0vxuLERI
Sabahleyin herkes frnna kogar, akgamdan koydugu kegkegi veya etli mercimef,i ahp sofrasrna getirirdi. Mahallenin birisinde geng bir krz, komgularrndan grizel bir delikanhya agrk olmug. Delikanh da krza tutukmug. Fakat muhir ktiErik, etraf dedikoducu oldu_

bulugup konugamazlarmrg. Frrrna kegkek, paga veya mercimek koyahm diye her gun akgam rizeri kvca{rz anaslna yalvanrmrg. Anaslnrn g<inhinri edince, mercimek gomleSini kaptrgr gibi akgamrn alaca karanh$rnda evden grkar, tenha bir kcigede kendisini bekleyen oglanla bulugup, hasret giderirmig. Bir akgam ristii iki agrk o kadar muhabbete dalmrglar ki, mercimek gcimlegini krzrn omuzundan alan delikanh, klzla beraber flnnrn kaprsrna kadar gelmig. iEerideki kadrnlar grirtip griltigrnrigler ve ertesi grin dedikodu almlg ytinimrig: "Ahmet Efendi'nin Zeynep ile Hasan A$a'nrn lGmil dtin akgam tistri mercinre$i frrrna vermigler. "
Bu deyim, gizlice anlagrp evlenmek rndnisurda kullanrlrr.

gundan

bir tiirhi

,-li

2it

/
I A

Nane yetnek

RAPQA'DA eknre$in adr, 'nan'drr. Osmanhca'cla \"nan- r aziz" diye geger. Ug beg medrese talebesi, Ramazan'da koylere teravih krldrrmaya gidiyorlarmrg. Kciytin birinde muhtardan nan-r aziz istemigler. Muhtar: "o dedi$iniz naneden bizirn kciyde bulunntaz" dcnriq.
86

DEYIMLER

VE 0yxULERi

"Karntmtz ag,bize nan gerek" diyen talebelere; "Agsanrz ekmek getireyim, biz ciyle nane yemeyiz" deyince, mollalar gulngmtigler ve nan'rn anlamrnr agrk-

nT:1"'
Bu deyim, hiE olmadrk yerde yanhg bir sriz sriylemek ya da yanhg bir iq yapmak mdnAsrnda kullanrlrr.

O kadar da uzun boylu degil

A RAPEA GRAMER kaidelerine gcire 'Musa' isminAA.ti'u' ve'a' sesi uzatlarakokunur. Ancak, Anadolu halkrntn bu gramer kaidesine pek uydu$u soylenemez. vaktiyle medrese tahsili olan biri, adtnt sordu$u adamdan, Musa cevabtnt, 'a' ve 'u' sesini ktsa olarak soylemesi tizerine, 'u've'a' sesini uzatmasmt isteyerek, nasrl sciyleyece$ini de gostermig ve adama adtnt tekrar ettirmig.
88

OEYiMLER

VE OYKULERi

O da bu sefer: ,Muuuusaaa..., diye uzatarak sciyleyince, digeri dayanamayrp: ,,o kadar da uzun boylu degil" demig.

ikaz etrnek iEin kullanrhr.

Bu deyim, bir olayr, bir igi anlanrken abartanlarr

,I

'r,
._--.-r
-.E

Onun tpl ile kuyuya inilmez

fTSKIDEN bir Boytabhk sanatr varnll$. Kendir ve ke.Lr.n liflerindcn Eul, yular, ip, urgan, palanrar, halat gibi qeyleri imdl eden esnafrn, halk arasrndaki adl Mutaflnug.

Mufaf esnafr arasrnda, hileli malzeme ile, giiruk ip imAl eden Ali usta adurda biri, mahnrn bozuklugu ile bilinirnrig. Ona, ipi Qrinik Ali Usta derlerntig. Ali LJs90

9i

.#'

OEYiMLER

VE 0YKULEsI

ta'nln yaptlgr ip ve urganlar olmadrk yerde kopar, kazalara neden olurmug. Bir grin, evlerden birinin bahgesindeki derin kuyuya bir koyun drigmrig. Kuyuya inmege hazrrlanan biri, ev

sahibinden urgan iscemig. Getirilen urganl begenmemig. "Bu urgan, ipi Qnriik Ali ustanrn mahdrr. Onun ipi ile kuyuya inilmez" demig. Kuyu bagrndaki ev sahibi: "Hakszkk ediyorsun ustam, Ali ustanrn ipi ile kuyuya inilir. Ama aynr iple grkrlrr mr, grkrlmaz ml, orastb.,]1n*rt " deyince etrafrndakiler grihigmiig.

"t

Bu deyim, bir kiginin hiE grivenilir olmadrgrnr anlatmak igin kullanrlrr.

Okuz alilnda buzagr aramak

,'zENGiN BiR ToPRAK AGAsl, sahip oldu$u pek

Eok

,$

')lt'"
.3)'
92

at, manda ve keEi gibi hayvanlart, ortakgr koyltilerine, do$an yavrulart almak gartryla verirmig. Her yrl do$"umlardan sonra koylere giderek yeni dogan \gzu, Wgr, ry]g!., p,Sibi yavrulart aqrrt bir Jlgl!!!e sayarlzel damgasrnivurur, sonra da defterine kaydedermig. Bunu yaparken de trim huzursuzlu$u' ile koyltilere yavrulart cins cins ayrrtrr, mutlaka

Lko*n,sl$tr,

1ksligi

93

DEYiMLER

VE 0YKULEBI

her hayvanr yavrusu ile beraber gormek istermig. Hani bunun kuzusu? Hani bunun o$la$r? Hani bunun malagr diye bagrrrp ga$rrarak sayrm ve kayrt yapngr bir g[in, inek sandrgr irice bir cikiiztin altrnda buza$rstnt gdremeyince, boynuzundan tutup "Hani bunun buza$rsl?.. Hani bunun buzagrsr?.." diye ba$rrmaya baglamrg. ilk anda gagkrnhk ve ortahktaki telagtan olsa gerek, ktiylti de gagrrrp baglamrg buzairyt aramaya. A$a da bir hrr- | srzhk yakaladrm diye sevincinden _ggtng@1 artlrmtS. ,"1J J Bir arahk koyhilerden biri durumu "Aganl" demig. "O hayvan inek de$il okrizdiir. Okiiztin altrnda buza{r aranlr mr? Erkek hayvantn da buza$rsr olur mu?"

farkedip:

aaa

Bu deyim, olmayacak geyleri bahane etmek mdn6srnda kullanrlrr.

Okuz oldu, ortakhk bitti

yrArciR ein KOYLUNUN gift siirdtigti okuzlerden biri.l si ctlmtig. Mecburen toprak a$astna gitmig, boyun
bi.ikmiig, yalvarmtg. A$a binbir rica ve minnet ile zavalhya bir okiiz alt mr$, ama gok agrr S:IBtSgyg: q')$"' "oktizrin parasl odeninceye kadar hayvan ortak mahmtz saytlacak. Senede elli donrim tarlamt sureceksin. A$tltma, koyunlartma, ahtrlartma, hayvanlartma bakacaksrn. {ikim, gga ve hS;man iglerime yardtm

*i.m,

edeceksin," demig.
94

DEYIMLER

VE OYTUTERI

Zavalb fukara, ataya her gitti$inde, hediye olarak si.it, peynir, yaS gcitunir ve ciktiziin parasl igin srk bogaz etmesin diye kul kole olurmug. insafsrz Aga, bu fakir koyltiyii her gorugi.inde: "Benim oki.iz orta$tm" diye alay edermig. Aradan iki i.ig sene geEmig, okiiz parastntn yartdan gogu odenmig ama, bu kadar yorucu iglere dayanamayan zavalh tikiiz
de olmiig.

Aga yine eskisi gibi koyltiye ig buyurmaya, emir


vermeye ve qgryglryLyaptrrmaya devam etmek istemig. Fakat sabrr iyice trikenen koylii: "ASam, gayri bu ig burada biter" demig "ciktiz cildii,

ortakhk bitti."
-aaa-

Bu deyim, bir arada olmayr gerektirecek sebeplerin ortadan kalktrfrnr anlatmak igin kullanrlrr.

f
EISKi

Pusulayl $a$trmak

@r*F

VALILERDEN birisi afoon tiryakisiymig. Afyon I:yutmadrkEa kendirli toparlayangz ve hig bir ige !9Bu yuzden yuvarlak a$ron kutusttna 'pustl-

la' derrnig. Bir gun adamtn birisi kendisine bir dilekqe vermek iizere N\uqg! korySgla gelmig ve Vali'yi seldmlarken cebinden affon kutusunu diigrirmtig' Meger dilekge sahibi cle afyonkeg bir adammrg. I'rabahati meydana grktrgr igin Vali'den korkup titremeye baglamtg.

96

DEYIMLER

VE 0YKULEFI

Vali ise, adamrn halini anladrgrndan, kdtibine; "Adarnca$rz pusulayr gagrrdr. Derdini ofren, kutusunu topla" diye emir vermig. Zevkdagr olan adantur iste$iniyerine getirrnig ve afyonunu iade etmig. Bu deyim, zor bir durum kargrsurda ne yapacagurr gagrrmak mindsrnda kullanrlrr.

Rahmet okutmak
t)t
y)
I.

w tt9
11'IRSIZIN BiRi
GUN cELiP, ihtiyarlarnr$ ve nihayet

J0-

'+r't

yataga drignrrig. Olece$ini anladr$rndan, Allah'a yalvarma$a baglaml$: "Allah'rnr, olece$irne gam gekmiyorum. Fakat onrrtim boyunca hrrsrzhkla gegindim. gunun bunun _canrBen bu kadar gtinah ile sertin huzuruna lte yuzle grkaca$rm? Hesap vernleye nastl gelece$int?

L lhastalanrp

rykr!1gt

98

DEYIMLER

V OYKULERI

Dtinyada herkes benim arkamdan l6net okuyacak, sen beni affet Allah'rm..." diye yalvanyormug. Hrrsrzrn, delikanh bir o$lu varmlg. Babasrnrn yata$rnrn bag ucunda bu yakarrgr dinlemig ve babasrnr teselli etmig: "Baba, sen hiq merak etme. Ben seni her giin rahmetle andrraca$rm. Yure$in rahat olsun..." Birkag grin sonra babasr olmiig. Evin gegim yrikii oSlunun omuzlarrna yiiklenmig. Haylaz oSlan baglamrg babasrnrn meslefini devam ettirmeye... Fakat oyle merhametsizce ve oyle gaddarca ev soyarrnrg ki, girdigi evde iSneden iplige ne varsa hepsini siler sripiinir, Egyasr dibinden stipuriilmiig olan ev sahipleri, sabahleyin uyandrklan zaman, &!gr evde, ele alacak bir bardak bile bulamayrnca, ne yapacaklannr bilemezlermig. gehirde herkes bu yeni htrszdan yakd silker birbirlerine lfdiymiffim "Yahu, babasr da hrrsrzdr ama, yine Allah rahmet eylesin insaflr adamdr. ihtiyacr kadar bir geyler ahp Erkardr. Lakin bn mel'nn oglzrn, girdigi evikciktinden kurutuyor... " derlermig.

torbasrnaffi

qry

_<___/

)i1tr\trn'

\-"'\-/

Bu deyinr, kotii birisinin ardurdan daha kotiisiinrin selerek oncekini adtfriSr nrdndsrncla kullanrlrr. \_......-_,

100

t I 't:

.'.

.'J+..*-- -",-.L.;,::..,.. - i ."1:.:*:-.f-ri.

ffioao, %rr" t' .i TA nF/.2


,

e l. .-..!:

Sarr Qizmeli Mehmet A$a

izuin'ir.r oNoE GELENLERitqoen

zengin bir adamrn,

l-Rydrn'dan bir rnisafiri gelecekrnig. Bu misafiri Alsancak istasyonunda kargrlamak ve alrp eve getinnek izere kendi faytonunu ve uga$rnr istasyona gondermig. Ugak istasyona giderken efendisiile sonnug: "Ben gelecek misafiri tanrmtyorurn. Kalabaltkta nasrl bilecegim?"
103

OEYIMLER

VE OYKULERI

Efendisi de: "Uzun boylu, elli veya ellibeg yaglannda, trknazca, g|9.!U}Jt, san gizrnelidir, elinde gumiig saph kamErsr vardrr, ismi Mehrnet ASadrr" diye tarif etmig. Tren gelmig, yolcular vagonlardan birer ikiger inmeye baglamrg. Gann igi ana-baba grinti gibi mahgeri kaIabalft olmug. O tarihlerde-nerden grktrysa- sarr gizme giymek pek modaymrg. Trenden inen yolcular arasrnda pek Eok san gizmeli insan varmrg. Ugak gagrrmrg ve hangisine sahip grkacaSrnr kestirememig. Baglanug yiiksek sesle bagrrmaga: "Aydrn'dan gelen San Qizmeli Mehmet A$am" diye, avazr grktr$r kadar haykrnrken, uga$rn bu saf hareketi herkesin hoguna gitmig. Kalabaltk arasrnda gtihigrneler baglamrg. O gtin istasyonda bulunup griltigen kalabahk t"r:.trm.li Mehmet A$a lifrnr biitrin yurda yaymrglar.

Bu deyim, ismi adresi bilinmeyen ya da eksik bili: nen bir kiqiyi tarif etmek iEin kullanrlrr.

/
iupannroR

Sen de mi Brutus?

sEZAR'l cildtirtmek iEin cumhuriyetEiler LUir t<omite kurarlar. Bu komitede Sezar'tn yeti$tirip briyrittti$ri Brutus de vardtr' Komite onbeg Mart gunu Sezar'r oldurmeyi kararlagtrrmrg. Sezar o giin de, s-rradan bir g,inmil$ gibi saraya giderek tahtrna oturur. sezar'rn devlet iglerine @qtgt !$f1g9, suikastEtlar tarafindan etraft gevrilir. iglerinden biri, kardeginin
105

104

DEYIMLER

VE 0vxUtERi

rnahk0miyetinin affrnr rica eder. Digerlerinin de ricalarr oldu$unu dtigtinen Sezar, bu adamlan dinlerken citekiler hanEerleriyle saldrrrrlar. Kendini savunurken kargrdan elinde hangerle Brutus'un geldigini goren Sczar: "Sen de mi o$lum Brutus..." diye haykrrarak eliyle yuzrinii kapar. Ve aldrgr yirmitig hanger darbesiyle orada can verir.
aaa

Bu deyim, birisinin, hiE beklemedigi birinden ihanet gcirrnesi mAndsrnda kullanrlrr.

Sermayeyi kediye yuklemek

NADOLU ILLERINDEN birinde, zengin bir kuyum.,( \cu varmrg. Drikkdnrnda yrllardan beri bir kalfa gahgtrnr ve kimseye grivenmezmig. Sabahleyin dtikkAnr kendi aEar, akgam kendi kapatrrmrg. Kcile gibi gahgtrr-

dr$r ve sanatl sayesinde onca para kazandlSr kalfasrna ise, do$ru dtinist para bile vernteznrig. Kalfa o kadar rica etti$i halde, ayh$rna zam yaprlmaylnca, geEinemez

olnrug. Bu ige kendisi bir gare bulnraya karar verrnig.


106 101

OEYIMLII

VE OYTULERI

Kalfanrn evi, dr.ikkana yakrnmrg. Evdeki kedisini, her sabah yemek yemesi iEin drikkana gelip, sonra eve donmeye ahgttrml$. Kansl, lcedinin boynuna bir kurdela baglamr$ ve ucuna da nazarhk muskasr figini-nae gizli bir cep dikmig. Sabahlan kendi kendine diikk6na gelip yemek yemeye ahgtrrrlan kedinin boynundaki ufacrk cebin igine, kalfa her giin bir altrn galarak gizlice sokar ve kediyi eve sahverirmig. Bu yrllarca stirmrig. Cimri sarraf, altrnlannrn eksildiSini sezer, ama nasrl galrndr$rnr bir ttirlti anlayamazrnrg. Grinden gtine kazancr azalmrg. Sermayeden yemefe baglamrg. DtikkAnr kapatrrken, kalfanrn iisttinii bagrnr arar, ama bir gey bulamazmrg. Nihayet kalfayr kovmug. Kalfa da galdr$r altrnlarla, onun diikkdnrnrn tam kargrsrna bir drikkdn agml$. Halk, yeni agrlan dtikk^ina akrn ettigi igin eski patron bir srire sonra iflas etmig. Eski sarraf bir grin eski kalfasrnrn drikkanrna gelmig. Kalfa eski patronuna gok saygrh davranmrg. Konugurlarken, "Bu igi nasrl yaptlglnr anlatrrsan sana hakkrmr helal ederim" demig. IQIfa grilmtig ve o srrada kucagrna tlrmanan kediyi
gcistererek:

Suratr sirke satmak

t r5zv HiC GULMEYEN,

"igte ustacr$rm" demig, "senin sermayeni ben bu n.1':: yrikledim."


Bu deyim, hesapsu harcamalar sonucunda elindeki parayl triketenleri tarif iEin kullanrlrr.
108

asabi bir bakkal, baltn en iY yisini g.ririp, komgusundan clalta uctlza satmak istemig. Fakat dtikkdnrna u$rayan yokmug. Bu arada gri-

ler ytizlti, hoggciriili komgnsunun dtikkant dolup tagmaktaymrg. Canr iyice stkrlan asrk ytizlti bakkal, bu igin slrrlnl ara$trrmaya karar verrnig. Derdini iginin ehli bir tiiccara aQml$:
109

OEYIMLER

VE 0yxuLERI

"Bunun hikmeti nedir?" diye sormug. O da bakkahn hiE grilmeyen surattna bakrp: "Evlat" demig. Sen bal satryorsun ama suratln sirke rutv.*,tabii ki, sana kimse gelmez."
Bu deyim, asrk surath, ylJ,zrj giilmeyen insanlar igin kullanrlrr.

I
D
tryormu$:

Tepeden inme

iR cUN briytik bahk etrafrna yavrularlnl toplaml$, l-)onlara nasihat ediyor ve muhtemel tehlikeleri anla-

"iste vavrulartm... demig. Buna olta derler, saktn '--4. aldanrp da aianrza almaytn. Sonra ucundaki {9 kendlnizi yukanda bulursunuz. Buna zoka derler, sakrn yutmaytn. Buna a$ derler, saktn igine diigmeyin.
Buraya dalyal derlcr saktn scnttiltc u$ratnaytn...
110
111

DEYIMLEE

VE 0YKUIERI

l^

Fakat bu srrada bahkgrnrn birisi ani olarak$erprne .aEr yukandan agagrya giydirmig. Ana bahk ortada, yavrulan etrafrnda, hepsi de a$ln iginde kahnca;$a$rrmrglar. Yavrular analarrnrn yiizune bakarak hayretle sormu;lar: "Peki ama, sen bize bu tehlikeden hig bahsetmedin. Bu agdan nasrl kurtulaca$rz?" "Yavrulanm" demig, ana bahk "buna tepeden inme \ derler. Hig Earesi yoktur."
Ur.,

n.r,rn, haketmedi$i bir makama, krsa yoldan ge-

genler iEin kullanrlrr.

Tilkiyi yld'zup, kuyruluna gelmek

irciavct, BiR KI$ cuNU, ava grkmrglar. Akgama kaIdar dere tepe dolagmtg, akgama dogru bir tilki inini
ti.itsi.ileyerek, dumandan kaEan tilkileri vurmuglar. Havantn iyice karardrsrnr farkeden avcilardan biri, arkadagrnt ikaz ederek, kar ve tipi baqlamadan dcinmek istemig. Di$eri ise, tilkileri vurmugken yrizup oyle donmekte rsrar etmiq:
112
113

DEYIMLER

VE 0YKOLERI

"Yiizdtik, ytizdrik kuyru$una geldik, hele bitirelim, gideriz" demig. Bu arada koku alan kurtlar gevrelerini sarml$. Tilkileri kurtlara brrakrp canlannr zor kurtaran avcrlara, bu
ormus.

'rt :::ders
Bu deyim bir igin sonunu getirmek, bitirmeye az
kalmak mAndsrnda kullanrhr.

Vur abahyal

ZENGINLERiN CUHA vE $ALVAR, fakir rabakanrn Ltda aba giydikleri devirde, bir grin Bahkesir Earglstnda zavalh bir koyli.i ile gehirli zengin agalardan birisi aiasnda, bir a{rz kavgasr baglamrg. Me$er gehirli zengin, kciyliintin biricik krana goz
dikmig.

igin igine briyle ince meseleler de kangrnca olay


alevlendikge alevlenmig.
114
115

DEYIMLER

VE 0YXULERI

Olay biiyiimug, tarttgma tekme, tokat ve grrtlak grrtlaga bogugma safhasrna girmig. Etrafa kalabahk toplanmrg. DiikkAncrlardan birisi kavgayr yatlgtrrmak iizere geng gtraklartnt gondermig, arkalarmdan baStrmrg:

"Ulan seyre bakmayln, wnln, aylrln..." GenE grraklar uzaktan ustalanna seslenmigler: "Usta hangisine vurallm? " gagrran diikkdncr, bagrna dert agmamak igin: "Ulan sorulur mu, abaltya vurun, abaltya..." demig. Biriken kalabahk bu haksrz miidahaleyi do$ru bulmamrglar, igi biraz da qgg alarak: "Vur abahya, vur abaltya" diye ba$rrarak zengin

"nr1t.n""

uglar.

Bu deyim, hakkrnr sawnamayacak kadar zayf ve fakir olanlarr ezmek mAndstnda kullanrlrr.

Ya bu deveYi gtitmeli, ya bu diyardan gitmeli

biri, deve ile TAKTiYLE HIND MiHRACELERINDEN V hu.* gidiP gelmig. Kendisini gotiiriip getiren krymetli ve qgjggr deveye iyi bakrlmasr igin srkr emirler vermig' Bununla da yetinmeyerek vezirini EaSrm6: "Yezft, ef,er bu.hacr deveye bir hal olursa ewela seni sorumlu tutanm. Her sabah kugluk vaktine kadar
117

116

DEYIMLER

VE 0VX0TENI

bizzat otlatacaksrn. Yemine, su)runa, istirahatrna iyi bakacaksrn. Yoksa seni bu memleketten stirgiin ederim" demig. Zavalh vezir mecburen her sabah
yapma$a baglamtg. Bir giin memleketin ileri gelen bilgelerinden bir dostu, kendisini deve otlattrken gciri.ince ga$rml$: "Bu ne hdl hazret? Senin bu krrda ne igin var? Bu deve de ne oluyor?" deyince, vezir boynunu biikmiig ve
bagrna gelenleri anlatmtg.

Qb"$,

"Yd, igte boyle dostum. Ya bu deveyi giidece$im, ya bu diyardan gidece$im" demig. Bu deyim, bir igi yapmak ya da bir geyi elde etmek iEin kesinlikle uyulmast gereken kurallar oldu$unu, anlatmak igin kullanrlrr.

Yalanctrun mumu yatsrya \<adar Yanar

vAKTIYLE ISTANBUL'DAKi Fatih Medresesi'nin her odasrnda dort beg talebe beraber kalrmtg' Bu talebeler memleketlerinden getirdikleri fasulye, bulgur, mercimek, nohut vesaireyi beraber pigirirler, beraber yerler ve her hafta iglerinden birisi nobet tutarak bu i9leri yaparmtg. Geceleri ders gahgmak igin yaktrklan mumlartn pa-

raslnl da aralartnda toplayrp, o haftaki nobetEi talebeye verirlermig.


118 119

OEYiMLEB

VE oyxULERI
gece

Bu talebelerden birisi gok agrkgciz imig. FIer

qamdanrn dibinde kalan krrmtr mumlarr toplar, eritir ve onlardan uydurma bir mum yaparak parayl cebine atarmr$. Fakat onun yaptrf,r mum, yeni mumlar gibi

uzun miiddet odayr aydrnlatmaz ve erkenden scinermig. igin farkrna varan arkadaglarr, bir gece yine yatsr namazrndan sonra karanhkta kahnca arkadaglannl sl-

ktgtrmtglar:

'

"Biz sana para verdik, ne diye mum almadrn?" demigler. Beriki: "Aldrm i$te, ne yapaylm mumlar ktigrilmug, bu kadar yanq/or." iglerinden birisi: "Tabii o kadar yanar. Qrinkii sen hilekdr bir adamsrn, yalancrnln mumu yatslya kadar yanar..." demig.
Bu sciz, yalancrlarrn, sahtekdrlann er ya da geE ortaya Erkacaklarr mdndsrnda kullanrlrr.

Yok devenin bagt

I\CAZ,A

DEVELERLE GIDILDIdI ZNUNruI,AR,

hAC

gekerlernriS, Aylarca deve ^tlLyolcutarr Eok zahmet srrtrnda yol gider, tsstz bucaksrz gcillcrdc, ktzgtt't gtinegin altrnda susuzluktan yanarlarnrrg. Alrgrk olunmayan, stcak bir iklime girmek, egkiyalartrl lttictrntuna u$rayrp oldtiri.ilmek, soyulmak glbl tehlikeli ve zor bir

yolculuk yaparlarmtg. Boyle bir golde haftalardan bcrl devc tistiinde yorulan bir hact namzedi, bir gece uyuklarkett r(iya gcirme120
121

OEYIMLER

VE 0YTtlLERI

ye baglamrg. Riiyasrnda kendi evini ve kartst ile gocuklarrnr gormiig. Kansr yer dogeklerini sermig, orttilerini ve yorganlannr duzeltiyormug, kartstna seslenmig:

"Hanrm dtigekleri serdin mi?" "Serdim, serdim, hepsi hazrr seni bekliyor." "Oyle ise hemen yataYtm." "Yat kocact$tm, yat da dinlen..." deyince, rtiyastndaki doge$e yatmak igin kendisini brrakan zavallt adam, devenin srttndan kumlara drigmrig. Can actstyla uyanmr$, feryad etllleye baglamrg. Kervanctlar gehnigler, yerdcn kaldrrmrglar, deveyi gcikertip, adantt bindirmigler. Fakat bu sefer de uyku sersemi olan adamca$z deveye ters binmig. Kervanctlar da uyku sersemi oldu$undan igin farkura varmamlglar. Tekrar yola devam etmigler. Fakat stcak beynine vuran ve henuz uykusu agrlmayan hact adayt' "Aman kollartm, aman bacaklanm, aman bagtm, her tarafim krnldr diye inlerken bir yandan da devenin baglnr aranilg anra bulamanllg." Bu sefer de:

"Yok... Yok... Vallahi yokl Benim devenin bagt yok..." diye baSrnp yolculara seslenmig. Tekrar yanllla
gelmigler, ne oluyorsun diye sormuglar: "Yahu size yok bu devenirt bagr diyorum, devenin bagrnr nereye koydunuz?" diye gagkrn gagkrn sormuF...

'Yo*k
rz

strfurdan kurban kesmek

".::.j

de gultiemtie...

Bu deyitn, Eok abartrh bir soz karqrsrnda soylenir.

OyI-ERDE btiyrik atazisi olan toprak a$alarrna, .N,nr'ittin koyltiler itaat ederlermig. Hat.ta bu agalarrn buytik hayvan sririilerini daglarda otlatan ortakqr yciruk agiretleri de, onlartn menfaatine Eahqrrlarrntg' Hatu. Y3tatt*ak igin kendi haygd La, agaya

vanlannclarr-Fedakirhkedcrek'hediye'getirirlcrtnig'
122 123

ry

DEYIMLER

VE dvTULERI

t.:tT

Kendince kurnaz bazr aSalar da bu hediye koyun ve sr$rrlarr, Kurban Bayramlarrnda keserler ve kendi stini_ Ieri eksilmeden, kendi ceplerinden beg para harcama_ dan bu dini gorevlerini yerine getirirlermig. Kciyliiler bu ige bryrk altrndan giilerek: "Bizim a$a yine yonik srrtrndan kurban kesti..." di_ ederlermis.

Bu deyim, kendi vazifelerini bagkalannrn slrhna


yilklemek, bagkalarrnrn gayretleriyle geEinmek m6n6_ srnda kullanrlrr.

Ziftlenmek

1 TAKTiYLE

BocAz'DA iKi zENGiN, birbirine yakrn V itiy3!gg yagryorlarmrg. Her ikisi de sandallannr iki ayn adama ziftletirlermig. Fakat birinin bu ig igin

<idedigi para diSerinin odedigi paranrn hemen hemen yansl kadarmrg. Sandahnrn ziftlenmesi igin digerinin cidedi$inin yarrslnl cideyen adam, kAhyasrna bunun sebebini sordu$u vakit, kAhya, "Efendim" demig, "o sandalla ziftlenen bagkalan da var, onun igin."
124
125

DEYIMLER

VE 0YKULERI

Bey, kimmig onlar diye sordugunda, kdhya bu igten faydalananlarr kastederek gu cevabr vermig: "Kayrkgr ziftlendi, bahgrvan ziftlendi, bekgi ziftlendi. de, ziftlendi..." .Ziftlendi

Bu deyim, haksrz kazanE saSlamak m6ndsrnda kullanrlrr.

Znlf-i yare dokunmak

iR A$IGIN sEVGiLiSi gok ahngan ve her soz,tin alDtrnda bagka mdnAlar arayan evhamh bir grizelmig. Giizelli$i egi bulunmaz derecede gtiz kamagttnct olmakla beraber, evham ve Qlggl$1$ da giizelli$inden
daha iistiin ve Slilntgdurumdaymtg.

Yiiztiniin iki tarafrndan sarkan ztiltifleri

varmr$.

Agrk delikanltntn en gok hoguna giden de bu zilliiflermig. Bir gun onlarr bgltlq bg\lgsarkan ipeklere benzetecek olmug, grizel gricenmig:
126
127

OEYIMLER

VE 0YXULERI

\6enim

"Demek benim ztiltiflerim ipek telleri gibi cansz ve ruhsuz geldi sana ciyle mi..." diye sitem etmig. Geng agrk bir giin sevgilisiyle bahgede gezerken, hrrErn ve hoyratqa esen rtizgara ktzmtg; sevgilimin zi.iluflerini da$tttyorsun" diye soylenmig. Nazh giizel bunda da bir manA bulmug: "Anhyorum, sen ruzgart bahane ederek benim daSrnrklrgrmr yiiziime vurmak istiyorsun. Saglartmt ve ziItiflerimi taramadr$rmt ima ediyorsun" demig. Zavalh agrk artrk o hale gelmig ki, "ne desem zilf-iyare dokunuyor" diyerek, zriltif sciziinti a$nna alamaz

-VI.

Meraklrsr iqin bazr deyim ve stiz gruPlartntn krsa tarifleri

"T:
Bu sciz, hassas konular hakkrnda imAh sozler soyleyerek, bagkalarrnr tenkid etmek veya gticendirmek mdnAsrnda kullanrlrr.

128

1Yqqma!-

I f EWE-SEBZE satrcrlarr, eskiden beri satacaklarr lVl.i"in,i tezgdhlarrna pek bir dikkatle dizerler. En
irileri, en tazeleri, en parlaklan ozenle segilip, tezgAhrn <inine, mugterinin gorebileceSi yerlere koyarlar. Eh, bu endamh meyvelerin, sebzelerin arka tarafrnda, ctiniku;r.,, .g!b olanlarr saklayrp, mtigterilere Caktrmadan sarmak gibi bir ard niyet olmadrktan sonra, satl$l artrmak, almak hevesini uyandrrmak igin boylesi pazarlama taktikleri mazur g<inilebilir. Bu igin bir de adr vardrr: Agrz yapmak.
131

DEYIMLEB

VE ()yTULERI

MERAKLISI

IQIN

"Bu deyimin hikayesinden mtilhem olarak, bir ger_ ge$in, bir durumun hemen soylenmemesi, degigik bi_ gimlerde sunulmasrna'a{tzyapmak' denir."

Bam teline basmak

SKIDEN, uluslararasr bir nota sistemiyokmug. An-

cak musiki tistadlan seslerin herbirine birer makam ismi vererek sanatlarrnr icra ederlerrnig. O zamanlarda, ud ve tambur adh klasik musikinin iki mrihim galgrsrndaki kahn sesli ido' teline d. '@9denir-

mig. lgte buradan yola Erkarak, birisini sinirlendirip yriksek sesle bagrrrp qagrrmasrna sebep ohnaya 'bam
teline basmak' denir olmug.

Altmrgalaya baglamak

RAP ALFABESINDEKI her harfin bir rakam degeri

\vardrr. Bu hesaba gcire bir kelimenin ya da bir

Burnundan frtil fitil gehnek


eskiden kullanrlan bir a$rrhk cilgrisiidr.ir. Yine L'eskiden kullanrlan bir cilgri birimi olan 'okka'ntn dortyiizde birine 'dirhem,' dirhemin dcirtte birine 'denk,' denk'in dcirtte birine 'klrat,' krrat'rn dortte birine de 'fitil' denir. YAli bu fitil epev ktictik bir orandrr. iyi bir halin ya da gizel gtinlerin ardtndan, rizticii ve riztintrilti olaylann yaganmaslndan sonra'burnundan firil fitil geldi' deyimi kullanrlrr.

ctimlenin harflerinin rakam degerleri belli kurall ar dahilinde roplanarak bulunur. Bu igleme ,Ebced hesabr' denir. igte bu hesaba gore 'ALLAH' lAfzrnrn ebced de$eri altmrgaltr eder. Kiginin murad etrigi bir ig igin, sebepler dairesinde elinden geleni yaptrktan sonra, dua ile neticeyi Allah'a havale edip ondan hayrrh bir netice beklemesine, buradan yola grkarak ,igi altmrgaltrya baglamak' denir olmuq.
132

SririL,

133

.-_*qG*rcdihl*il* rl

DEYIMLER

VE 0YXt]tERI

MERAKLTsT rqr,

S-, 'A'6h)::"'t' j lfrCe{r<,-,Ci.r.ria*ri.,,

,i ,6f7ur,n *

Hora geEmek - Hora geEirmek


ya5ARSQA "yemek" anlamtna "horden" mastariyle .f prlmrg bir soz, "hora gegmek, gegirmek" birgeyin makbul oldu$unu bildiren bir soz oldu$u gibi, birgeyi yedik yerine de "hora geEirdik" tabiri kullanrlrr.

iki dirhem bir Eekirdek


TZECIBOYNUZUNUN, Yunanca adt keration, ingiliz4..1a. carob, Arapga'da ise ktrrtt. Kegiboynuzunun tohumu yiizyrllar boyunca elmas cilgmek igin kullanilmrg. Elmaslar, kegiboynuzu tohumlarryla tartrlarak satrlmig. Bu yiizden kegiboynuzu, ktrat ya da karat denilen olEflye adtnt vermig. Profesor Dr. Aydrn Akkaya goyle yazryor:"Kegiboynuzu gekirde$i tabiatta a$rrh$r degigmeyen bir tohurndur... Btitrin tohumlu bitkilerden yalnn kegiboynuzu uzun stire suda bekletildikten sonra ftliz verebilir. Bu, hem gok kurudu$u ve meyvesittden grktrktan sonra son ve sabit a$rrh$rnr aldr$t igin hem de igine su almast ihtimalinin gok az ve gok uzun
zamana ba$h oldu$u igindir.

C ,0, ayagmr bir pabuca sokmak


r
TAKTIYLE ini irusRFslz HIRSIZ bir eve girmigler. V cezinirken giirtiltii gtkarmastn diye ayakkabtlarmt, girdikleri kaprntn krytsnda grkanp evin citesinde berisinde icra-i sanat ederlerken, ev sahibi 'bir takrrtr duydum galiba' diyerek kalkmrg ve bunlan gciri.ince narayl basmrg. Hrszlar, korkudan ve telagtan kendilerini kaptya zor atmtglar. Aceleyle ikisi birden bir papuca ayagrnr sokmaya gahgrrken de ev sahibi taraftndan yakalanmrglar. Bu hikayeden sonra, acele ile igleri birbirine karrgtrranlara, 'iki aya$rnr bir papuca soktu' denir.
134

Bu nedenle Araplar, Selguklular ve osmanh

dcine-

minde aSrrhk cilgtisii olarak kullanrlmrgtrr... Dort tanesi bir dirhem eder. Dirhern de$igmekle birlikte 3 gr. aithgr temsil etmektedir... Sattct, iki dirhemlik bir $ey satarken (sekiz gekirdek) 'bu da benden olsun'deyip, bir gekirdek fazla tartarsa bu, rntigterinin saygrde$er, itibarh bir kigi oldu$unu gosterir. oldulundan fazla giyinen, siislenen vb. gibi kigilere 'iki dirhem bir gekirdek' denmesi buradan kaynaklan-

maktadtr."

DEYIMLER

VE 0YKULERI

MERAKLISI

IQIN

Nabza gore qerbet vermek


qARPINTISI oLANLARA, heyecanlananlaLtra gerbet igirirlerdi. Halk arasrnda aynr durumlarda geker ve su ile hazrrlanan gerbet verilirdi. Eski hekim-

EISKiDEN

Qocuklarrn feryadlart, a$lamalarr bu galgr giirtilttisti ile Kamufle edilerek, srra bekleyen oteki Eocuklartn korku ve heyecana kaprlmalan da griya 6nlenir. Kirveleri tarafrndan stmstkt tutulan gocuk neye u$radrgrnr anlayamaz, can acrsr ileavazr grkttgt kadar baSrrrrken stinnetgi de igini bitirir. Giinhik hayatta kargrlagtrf,rmz emrivakilcr, arti tek-

ler arasrnda da nabzt tutarak, kalp Earprntrlarrnrn sebeplerini ve giddetini bilen, nabv dinleyen hekimler vardr. Qarprntrnrn durumuna gcire, gerbetin ne zaman, ne gekilde ve nasrl verilmesi gerektigini bilirlerdi. Halk arasrnda da, 'nabza grire gerbet verir' denilerek, hangi durumda nasrl davranaca$rnr bilen insan kasdedilirse de, grkarcr olan insanlann bu cizellisi de belirtilmig olmaktadrr.

lifler, gabuk geligmeler ve gagtrttct olaylar kargrsrnda bu benzetmeyi kullanrnz.

Sapr silik

Oldu bitti meselesi


UtrtUEf OUCUltlEniUnE, gocuklar stinnetin aclsrnr Dduy*usn vc $amatalarrndan etraf tedirgin olmasrn diye hokkabazlar oynar, galgrlar galar, tiirlti genlikler yaprlrr. ince saz takrmr, tanr stinnet yaprlrrken bir Ll?I1 tg]t turur: olur insallah" nakaratlr bir ttirkriyri, ig bitinccye kadar LLzatr.

prSKi DEVIRLERDE krhg, pala, ltattEcr, kitttta vesaire Ligibi dLirtricri ve kesici silahlarr yapan ttstalar, isimlerini bunlartn saplartna, kabzalartna, tttiilttir kazrr gibi yazarlarmrg. Krhc yapmak civle her demircinirt ltarct dc$ilrnig. Kcitti krhg da fu]gg4k yerlerde krrtltrmrg. Ki bu, er kigi iEin hayat memat meselesi demekmig. O sebeple bu sanatta tin yapnllg birkag rneghur ustanlll tttallart her yer137

"@iyi

136

DEYIMLEB

VE 0VXt]LERI

MEnAKLrsr

lQlN

dc aranrr ue.g'halgsatrltrmtg. Meghur ustalartn yaptrgr silahlar kullanrla kullanrla agrndr$r ve saptnda yazrh isim, stirttinme sonucu silindi$i halde bir rrlnraz ve ssnekli.iq! muhafaza edermig.
-'\----g-

trnda gcliqcrck hiiytir, gcnrilcr igin tehlikcli gap katyalarr ricydana gclir. Scyir vc dcnizaltr haritalarrnda rtorrnal seyre elverigli ve dcrin olarak gristcrilcn clcrtizin hig untulntadrk bir yerinde gcligip biiyiiycrt gitp ltayalan, gc!l!nin otu11lta--srna sebcp olur.

tiirlii kt-

Her devirde oldugu gibi bunlart da gizli, AgikAr tak-

lid eden sahtekArlar Erkarmr$. Bu aErkgozlerden bazilan, meghur ustanrn isrninibelli belirsiz taklid ederek satrcrlara verirler, satrcrlar da filanca megltur ustantn lttamulAtrclrr, diye rntigterilere yutturmaya qahgrrlarmtg. Talip olan turigteriler ewela, yapall ustanln isntini ararlar ve iyice gciremedikleri igin: "Bunun sapurdaki isim silik, iyice okunlnuyor" diye
alnrazlarmrg.

Bu hal, cskirlcn gcrrrilc:rlc llicaza gidcn ltact natttzetlcrinin srk srk bagrna gclcrt fclikctlcrdendi. "tlact gemi-

siyine

gnpa oturrnug nlu?" rliyc tttcrak etlerlerdi.

ash, nesli, nesebi belirsiz kiniselere "Sapt silik" denilmesinin hikayesi buradan gelmektedir.

Xpjegunjibgl

b@

Beklennrcdik bir olayttt, gaglrttct bir haberin kargrsurda hayrettcn dona kitlart, ti!li!.!g_i suys jU-SgU, htilyalan boga grkan bir ittlartt iqitt: "Dttyclult mu? Filanca $apa otunnug" dcrlcr.

mallara

Tabanlan yaglarnak

"

$apa oturmak

ayakkabr olarak, hanr deriden yaptlnta EaETSKIDEN l-rnklar giyilirnrig. 'l'aban cilEiilerine gore kesilen hant deri, kena rla rt n cla n yi e dS l i_4-e-11 k.g!l[g_lp!g4g b 0zti -

liip baglanrrnug.

"

rrlZlL

n=regp1*!',,i.,' i, j"-if,lliil
138

DENIZIN bir ach da Sao Denizi'dir. Tuza ben-

u.,E

*Jil

zcyen bcyaznntrrak ve dalh budakh bir tagtrr. Suyun al-

Qanklar cizclliklc yaz aylartnda, tozclan topraktan ve srcaktan dolayr kurur, kuruyunca da srkrlagrlt darlagrrnrrg. igtc bu yiizclcn, araclu strarla zcytillyagt vcya bag139

OEYIMLER

VE oyxULERI

ka bir yag ile tabanlarr yaglanarak yumugak kalmasr


saglanrrmrg. Ozellikle

ljnceden garrk ubanlannr iyice yaflarlarmr$. {q$_gfL giinlerden kalmadrr.

Temize havale etmek


LJ

'

1 lzAyAN nin i$i SONUNDA BiTIRMEK, birini yok


etniek ya da bir yiyece$i bitirmek, silip stiprirmek anlamrnda bir deyim. Bu deyimin ash, 'temize havale etmek' de$il, 'temyize havale efrnektir.' Ternyiz; ayrrrnak, aylrt etmek, iyiyi kdtiiyii, hakhyr haksrzr, dogruyu yanhgr ayrrmak anlamrndadrr. Bir rnahkcnrede verilen karann haksrz olduSu sonucuna varan taraflardan biri, kararrn 'temyizini' yani 'Temyiz Mahkenresinde' davanrn yeniden gcinilerek karara vanlmasrnr, bciylece yanhghgur diizeltilme'Sini ister.
140

You might also like