You are on page 1of 29

______________________________________BOZKURT_______________________________________

Adalar Denizinden Altayların daha


ötesine kadar bütün Türk gençliğine....

Yer bulmasın gönlünde ne ihtiras, ne haset. Hayatın kamçısıyla sızar derinden kanlar,
Sen bütün varlığına yurdumuzun malısın. Senin büyük derdinden başkaları ne anlar?
Sen bir insan değilsin; ne kemiksin, ne de et; Vicdanını Paris`e, Moskova`ya satanlar,
Tunçtan bir heykel gibi ebedi kalmalısın. Küfür diye bakarlar senin dualarına.

Izdırap çek, inleme... Ses çıkarmadan aşın. Hey arkadaş! Bu yolda ben de coşkun bir selim,
Bir damlacık aksa da, bir aczdir göz yaşın; Beraberiz seninle, işte elinde elim.
Yarı yolda ölse de en yürekten yoldaşın Seninle bu hayatin gel beraber gülelim
Tek başına dileğe doğru at salmalısın. Ölümüne, gamına, tipisine, karına...

Ezilmekten çekinme... Gerilmekten sakın! Atandan kalmış olan kılıcı iyi bile,
İradenle olmalı bütün uzaklar yakın, Onu bütün gücünle vuracaksın çağında.
Dolu dizgin yaparken ülküne doğru akın Savaş...Bunun tadını ey Türk sen bulamazsın,
Ateşe atılmalı, denize dalmalısın. Ne sevgili yanında, ne baba ocağında.

Ölümlerden sakınma, meyus olmaktan utan! Savaşmaktan kaçınır, kim varsa alnı kara;
Bir kere düşün nedir seni dünyada tutan? Kan dökmeyi bilenler hükmeder topraklara...
Mefkuresinden başka her varlığı unutan Kazanmanın sırrını bilmiyorsan git, ara
Kahramanlar gibi sen, ebedi kalmalısın... “Çanakkale” ufkunda, “Sakarya” toprağında.

Sen ne elde ve dilde gezen billur bir sağrak, Siyasette muhabbet... Hepsi yalan palavra...
Ne de sıska bir göğüse takılan bir çiçeksin; Doğru sözü “Kül Tegin” kitabesinde ara...
Senin de bu dünyada nasibin var: Savaşmak!.. Lenin’den bahsederse karşında bir maskara
Kayalarla güreşip dağlarda öleceksin. Bir tebessüm belirsin sadece dudağında.

Yoldaşlık ederekten gökte güneşle, ayla Yatağında ölmeyi hatırından sök, çıkar!
Aşarsın tepe, ırmak; yürürsün ova, yayla... Döşeğin kara toprak, yorganındır belki kar...
Hayata ne biçimde geldinse bir borayla Sen gurbette kalırsan, ben ölürsem ne çıkar?
Daha sert bir kasırga içinde biteceksin. Ruhlarımız buluşur elbet Tanrıdağı`nda...

Kızıl Elma uğrunda kılıç çekince kından Mukadderat isterse seni yoldan çevirsin,
Bahtiyarlık denen şey artık geçmez yakından; Sen hele bu yollarda yıpranarak aşın da,
Mesut olup gülmeyi sök, çıkar hatırından. Varsın bütün ömrünce bir an nasip olmasın
Belki öldükten sonra bir parça güleceksin. Yorgunluğunu gidermek serin bir su başında.

Yüz paralık kurşunla gider “Hayat” dediğin; Bir gülüşten ne çıkar, ne çıkar ağlamaktan?
“Tanrı Yolu” uzaktır; erken kalk, sıkı giyin. Kullar kancıklık eder, bela bulursun Hak’tan.
Yazık, bütün ömrünce o kadar özlediğin Gün olur ki bir yudum su ararsın bataktan,
Güzel Kızıl Elma’na varmadan öleceksin. Gün olur ki bir tutam tuz bulunmaz aşında.

Belki bir gün çöllerde kaybedersin eşini, Bir çığ gibi yürürsün bir lahza durmaksızın,
Belki bir gün ağlarsın kaçtı diye karına. Bir ilahi kaynaktan geliyor çünkü hızın.
Işıksız kulübende boranın esişini Duygular ölmüştür... Tapınılan bir kızın
Dinleyerek çıkarsın bir ümitsiz yarına. Bir füsun bulamazsın gözlerinde, kaşında.

Gün olur ki mertliğin uğrar kahpe bir hınca; Iztırabı kanına kat da göz kırpmadan iç!
Namert bir el arkandan seni vurur kadınca; Varsın gülsün ardından, ne çıkar, bir iki piç...
Bir gün sabrın tükenir... Silahını kapınca Bu varlık dünyasında yalnız senin hiç mi hiç
Haykırarak çıkarsın yurdunun dağlarına... Bir şeyin olmayacak... Hatta mezar taşın da...

BOZKURT 2
______________________________________BOZKURT_______________________________________

BOZKURT
Türkçü Gençlik Dergisi
HAZİRAN 2006 4 GENÇLİK ve AHLÂK 11 3 MAYIS’IN MÂNÂSI
Yıl: 3 Sayı: 28 H.Nihal ATSIZ Nejdet SANÇAR

Sahibi

Ozan RUHSATİOĞLU
ozan@turan.tc

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Oğuz KARAHAN
oguz@turan.tc

Yazı Kurulu
5LAİK CUMHURİYETE SALDIRI 13 İRAN NE YAPIYOR?
EL BİRLİĞİ DERNEĞİ Yağmur KAĞAN
İsa Akif YÜMNÜ
İlhan KURTKAN
Ahmet KÜÇÜKEL
Atilla İDİL
6BİR İNSANLIK HAKKI:
Salih KERKÜKLÜ
TURANCILIK 14 BATI EMPERYALİZMİ,
Tuğrul ALTAYLI ORTADOĞU ve TÜRKİYE’YE
Temsilciler YÖNELİK TEHDİT ODAKLARI
Dr. Abdullah MANAZ
Azerbaycan: Sevinç Mammadova
Kazakistan: Fazılbek Mustanov
7 KISSADAN HİSSE
Oğuz KARAHAN 26 TÜRKÇÜ TURANCILAR
Yayın Danışmanı FİKİR OTAĞI
TONYUKUK

İletişim Bilgileri
8 KOSOVA TÜRKLÜĞÜ
www.turan.tc Atilla İDİL

turan@turan.tc
Ayda Bir Yayımlanır.
9 TAYYİP BUNU DA YIRTSIN!
Tolunay KUTOĞLU
Kaynak göstermek şartı ile alıntı
yapılabilir. Tüm hakkı Türk Irkına
aittir.
10 BİZ SAVAŞA HAZIRIZ! YA SİZ?
Dergimiz şu an yalnızca internet Altay GÖKBÖRÜ
üzerinden yayımlanmaktadır.
Türkçülerin desteği ile dergimiz
büyüyecek ve Turan’ın her köşesine
ulaşacaktır.

Kapak Resmi: Milli (Ulusal) BOZKURT 3


Egemenlik
______________________________________BOZKURT_______________________________________

GENÇLİK ve AHLÂK
■ H. NİHAL ATSIZ
olması şartsa, öğretmenlerin de Türk soyundan
Milletlerin temeli ahlâktır. Ordu, bilgi, teşkilât olması öylece şart olmalıdır. Bundan başka,
gibi şeyler ahlâktan sonra gelir. Gerek Türk ahlâkî özellikleri nedir, bazı zayıf tarafları var
milleti olsun, gerek başka milletler olsun, ahlâkça mıdır, öğrenci gözünde gülünç bir tip midir, bütün
yüksek oldukları zaman büyümüşler, ahlâk bunlara da dikkat edilmelidir. Halbuki bunlara hiç
sağlamlığı bozulduğu zaman da çürüyüp dikkat olunmuyor ki, sonucun ne olduğu
dağılmışlardır. Roma, İran, Bizans, İspanya’daki meydandadır. Gençlik, ahlâkî bir çevre içinde
Gotlar, Araplar ahlâklarının bozukluğu yüzünden yaşamalıdır, dedim. Gençlik okulda, hayatta,
devrildi. Türk tarihinde geçirilen sarsıntıların baş sinemada, kitapta, pilâjda, sokakta, vapurda,
sebebi de ahlâkın gevşemesidir. Her ne kadar bu sporda daima ahlâkın hâkim olduğunu görmelidir.
gevşeme Türkümsüler, Dönmeler ve Devşirmeler Gevşek bir öğretmen, kötü bir film, zararlı bir
yüzünden olmuşsa da, yine aynı sebepler ve aynı kitap, bir pilâj kepazeliği, sinsi bir yazı bazen
sonuçlar apaçık görülmektedir. herhangi bir gencin bu toplum için kaybolmasına
Bir milletin, özellikle gençliğin ahlâkı sebep olabilir.
önemlidir. Çünkü milletin mukadderatı söz Türk gençleri, millete kötülük edenlerin
konusu olduğu yerlerde, onlar iş görecekler, kan tepelendiğini, büyüklere heykel dikildiğini
dökeceklerdir. Gençlik, kendini saran maddî ve görmelidir. Türk gençliği ata yadigârı olan
manevî çevrede ahlâk disiplini, ahlâk örnekleri sebillerde rakı satıldığını, sinemalarda şehvet
görürse, ahlâksızlığın daima ezileceğinden emin uyandıran filmler gösterildiğini, sağlık koruma
olursa o zaman kendisi de sağlam ahlâklı olarak yeri olan pilâjlarda türlü kepazelikler yapıldığını
yetişir. Fakat gençlik, kendisine sözle ahlâkî görmemelidir. Öğünçleri inkâr eden, yalancı
telkin yapıldığı halde rüşvet, iltimas, dalkavukluk, ülkülerin propagandasını yapan, aileyi baltalayan
haksızlığın hâkim olduğunu görürse, işte o zaman yazı, roman, makale okumamalıdır. Yoksa yalnız
onda ahlâk buhranı başlar. telkin vermekle, öğüt vermekle iş bitmez.
Gençler, en çok öğretmenlerini örnek diye Millî ahlâkın mezbahası olan bar, meyhane,
alırlar. Öğretmen gevşek veya ahlâksız oldu mu, balo gibi yerler ve güzellik kraliçesi seçimi gibi
gençte ilk tepkiler başlar ve bu tepkiler her şeyi rezaletler Türkiye’de yasak edilmelidir.
inkâra kadar gider. Öğretmen, ahlâk bakımından Medeniyet bunlar değildir. Bunlar medeniyetin
mükemmel bir insan olmalıdır. Yani seçkin bir kanalizasyonlarıdır.
zümreden olmalıdır. Halbuki bizde herkes Istanbul’un seyyah şehri olmasını
öğretmen olmuştur. Ne ilkokul öğretmenleri için, isteyenler, bunun ahlâkımızda açacağı yaraları
ne de ortaokul ve lise öğretmenleri için bir düşünemiyorlar. Seyyah şehri demek, bir alay
karakter seçimi yapılmamıştır. Yalnız gerektiği yabancı ve ahlâksız zenginin keyfini yapmak için
zaman bir yoklama yapılmış, onda da çok kere açılmış sefahat ve fuhuş yuvaları ile dolu şehir
haksızlık olmuştur. Kim daha çok veya kuvvetli demektir. Istanbul’a para yemek, sefahat ve
tavsiye mektubu getirmişse, sınavı o kazanmıştır. ahlâksızlık yapmak için bir sürü budala milyoner
Bu sınavlar hakkı ile yapılsa bile bu kadarı değil, eski tarihî eserlerini görmek için ciddî bilim
yeter mi? Öğretmen olacak gençleri soy, karakter, adamları gelmelidir. Yabancı milyoner sefahat
aile bakımlarından gözden geçirmek gerekmez yaparken kaç tane Türk genci onları kıskanarak
mi? Hattâ öğretmen olacak bir gencin soyu, kendisini girdaba atacaktır, hiç düşünülüyor mu?
bilgisinden daha önce gelmez mi? İşte bu önemli Sözün kısası: Kendimize dönelim. Ahlâk,
nokta tamamiyle ihmal olunmaktadır. Askerî edebiyat, musiki, giyim, zevk, yemek, eğlence,
okullara girecek öğrencilerin nasıl Türk soyundan

BOZKURT 4
______________________________________BOZKURT_______________________________________
hukuk, aile, görenek, gelenek ve her şeyde millî kepazeliği kalksa; hele şu tercüme kanunlar
olalım. yerine millî örf ve ahlâkımızdan alınmış yasalar
Milliyetçi dergiler ortalığı kapladıktan yapılsa, yani tam mânasıyla millî olsak, ne olur
sonra, o paçavra gibi komünist şiirleri (!) ortalıkta biliyor musunuz? Yine dünyanın birinci milleti
azaldı. Bir de şu caz denilen zenci musikisi, balo oluruz. 2 TEMMUZ 1942
denilen Avrupa rezaleti, bar denilen Amerikan

LAİK CUMHURİYETE SALDIRI


■ EL BİRLİĞİ DERNEĞİ
Büyük Türk Milleti; Danıştay 2nci Dairesi vuran Başbakan, Meclis Başkanı, bazı Bakanlar
Hakimlerine karşı yapılan alçakça saldırıyı ve bazı AKP Milletvekilleri ve Hakimleri birinci
nefretle kınıyoruz. Temeli yüksek Türk Kültürüne sayfadan hedef gösteren VAKİT Gazetesi, bu
dayanan, Türkçülük düşüncesi üzerinde yükselen, olayda birinci derecede suçludurlar. Hesabını
Türk Milletinin kan ve gözyaşları ile kurulan laik vermelidirler. Gelinen bu noktada alınması
sosyal Türk Cumhuriyetine karşı yıkıcı-kürtçü- gereken tedbirler şunlardır:
şeriatçı saldırılar son zamanlarda yoğunlaşmıştır. - Cumhurbaşkanını bu meclisin seçmesine
Türk Milleti adına yargılama erkini elinde engel olunmalıdır. Bunun için de TBMM
bulunduran Türk hakimlerine karşı yapılan saldırı derhal 2006 yılı Kasım ayı içerisinde yapılmak
hadisenin ulaştığı korkunç boyutu gözler önüne üzere erken seçim kararı almalıdır.
sermiştir. ABD ve AB destekli bölücü-kürtçü- - Milli Eğitim'de kürtçü-şeriatçı
şeriatçı güruh, destekçilerinden aldıkları kadrolaşmanın mimarı Millî Eğitim Bakanı ile
talimatlarla Anadolu'yu Türk Milletine mezar İç İşleri Bakanı derhal görevinden alınmalıdır.
yapmaya yemin etmişlerdir. Bütün dünya bilsin - İmam Hatip okulları bütün Türkiyede
ki, Türk Milletine hiç kimse mezar kazamaz. Türk sayıları yirmi ile sınırlandırılmak suretiyle geri
milleti kendisine mezar kazanları kazdıkları kalanları normal liselere dönüştürülmelidir.
mezara gömecektir. - Emniyetteki Fethullahçı yapılanma derhal
dağıtılmalıdır.
Bugün televizyonlarda yer alan saldırganın - Yeni kurulacak üniversitelerde kürtçü-
ülkücü olduğu yönündeki haberler şeriatçı yapılaşmaya izin verilmemelidir.
düşündürücüdür. Gazetelerde yer alan haberlere - İdam cezası yeniden getirilmelidir.
göre saldırgan polis kayıtlarına göre öğrenciyken - Türkçe'nin dışındaki dillerde kürtçe vs.
Türk-İslam sentezcisi Nizam-ı Alem bütün yayınlar derhal durdurulmalı ve
grubundandır. En başta düşünmesi gereken de yasaklanlamalıdır.
Ülkü Ocakları genel Merkezi ve MHP genel - Şeriatçı-kürtçü propagandalar yasaklanmalı
başkanının bizzat kendisidir zira her ne kadar ve düşünce kapsamında değerlendirilmeyerek
"Nizam-ı Alemci" olarak adlandırılan grup cezalandırılmalıdır.
seneler önce MHP ve Ülkü Ocaklarından kopmuş - Avrupa Birilği ve İMF ile bütün görüşmelere
olsa dahi Türkçülerin yıllardır yaptıkları bütün derhal son verilmeli ve tüm ilişkiler
uyarılara rağmen hala ülkü ocaklarında gençlere kesilmelidir.
şeriatçı-gizli kürtçü "Seyid Ahmet Arvasi'nin", - Kuzey ıraktaki kürt devleti oluşumuna
şeriatçı Necip Fazıl'ın kitapları okutulmaktadır. süratle müdahale edilmeli ve ortadan
Atatürk'ün Büyük Nutku ve Nihâl Atsız'ın kaldırılmalıdır. Irak'ta Türkmenlere sahip
kitapları ile yetişen gençlerin bu tür işlere çıkılmalıdır.
kalkışmayacakları muhakkaktır. - Türk Devlet ve Toplulukları ile ilişkiler
geliştirilmeli ve kalıcı hale getirilmesi için
Saldırgan, Bingöl’ün Kığı ilçesine bağlı Nacaklı "Türk Ortak Pazarı" derhâl kurulmalıdır.
Köyü 1977 doğumludur ve Ankara’da da Hizbul
Tahrir davasına girmiş bir avukat olarak Büyük Türk Milleti; Atalarının can ve kan
bilinmektedir. Daha bir kaç gün önce "türban" pahasına kurduğu laik Türk Cumhuriyetine ve
konusundaki kararı için Danıştay'ı yerden yere Cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkmak

BOZKURT 5
______________________________________BOZKURT_______________________________________
konusunda en az kürtçü-şeriatçılar kadar cesur için derhal partinizden istifa ederek safınızı belli
olmalısın. Aksi halde yok olup gidersin. Ayrıca; ediniz. yoksa yarın çok geç olacak ve suç ortağı
AKP içindeki Türk soylu ve vicdanında vatan olarak Türk Milleti önünde hesap vereceksiniz.
sevgisi, millet duygusu bulunan vekillere
sesleniyoruz: Hükümet ve AKP tarafından Türk Büyük Türk Milleti; mukadderatına sahip çık...
Milletine karşı işlenen ağır suçlara alet olmamak EL BİRLİĞİ DERNEĞİ www.elbirligidernegi.org

BİR İNSAN HAKKI: TURANCILIK


■ TUĞRUL ALTAYLI
Turancılık düşüncesi ortaya çıktığından beri
çeşitli açılardan düşünülmüş, hakkında çeşitli Ortadoğu’nun diğer bir etnik topluluğu olan
yorumlar yapılmıştır. Genelde siyâsî, ekonomik, Kürtlerde böyle bir yapıdadır. Kürtlerdeki durum
coğrafî kültürel açıklardan ele alınan Turancılık, Araplardakinden daha da ağırdır. Zirâ kültürel
insan hakları ve özgürlük açısından pek ele yapılarındaki parçalanmışlığında etkisi ile
alınmamıştır. Kürtler, paramparça bir durum sergilemektedir.
Araplardaki aşiretler arası çatışmalar, rekabetler,
Binlerce yıldır, binlerce millet yaşamıştır dünya Kürtlerde aileler arasına dönüşür. Zaten her aşiret
üzerinde. Kimisi kültürel evrim sürecinde geride birbiri ile düşmanken, aşiret içinde ailelerde
kalmış ve yok olmuştur. Asurlular, İnkalar, birbirine düşmandır. Bu durumda bize Kürtlerin,
Aztekler böyle milletlere örnek olarak verilebilir. yakın gelecekte tamamen silineceklerini
Kimisi de bu evrim sürecini hızla kat etmiş ve göstermektedir.
dünyada önemli olaylara imza atmıştır. Türkler,
Romalılar, İngilizler, Fransızlar böyle milletlerdir. Günümüzde Amerikan emperyalizminin kuklası
olmaları dolayısıyla güçlenebilir diye endişe
Milletlerin yapısı incelendiğinde, birleşmeye edilen Kürtler, yapıları bakımından “asla” millet
yatkın milletlerin nasıl ayakta kaldıkları, büyük olamayacaklardır. Millet olamayan etnik
başarılara imza attığı görülecektir. Bunun zıttı toplulukların ise sonu bellidir. Ya çevrelerindeki
olarak da, birleşmeye yatkın olmayan büyük güçler tarafından başları bir daha
milletlerinde nasıl yok olup gittiği veya kalkmayacak şekilde ezilecekler ya da
başkalarına köle oldukları. çevrelerindeki milletlerin içerisinde asimile
olacaklardır.
* * *
* * *
Araplar, birleşmeye yatkın olmayan dünyadaki
belli başlı milletlerden biridir. Bundan dolayı da Peki, ya biz Türkler? Bizim durumumuz ne
sürekli olarak yaşadıkları iç savaşlarla güç olacak? Türkler, tarihleri boyunca dünyada etki
kaybetmektedirler. Bugün Irak’ta ve Filistin’de yaratmış, kimi zaman dünyanın süper gücü
yaşanan olaylar, Arapların sosyolojik özellikleri olmuş, dev, emperyal devletler kurmuş; kimi
ile yakından ilgilidir. Tarihlerinde sadece Hazreti zamanda emperyalizmin bütün kollarına karşı tek
Peygamber döneminde birlik olabilmiş olan başına mücadele ederek, insanlığı kurtarmıştır.
Arapların, birlik olma konusundaki yetenekleri
ortadadır. “Millet” olma aşamasına henüz Birleşmek milletlerin en doğal hakkıdır. Ancak
gelememiş olduklarını gözler önüne seren nedense bütün milletlerin böyle bir hakkı varken,
olaylardan dolayı, gelecekteki dünyada Arapların bu hak Türklere tanınmaz. Hatta ülkemizdeki bir
yeri pek yok gibidir. takım Kürtçü-solcular, İspanyol İç Savaşı’ndaki
cumhuriyetçilerin kullandığı “Birleşmiş halk, en
Kişilerin millet üyeliğinden önce, aşiret üyeliğini; büyük güçtür” sözünü, “millet olmayan” Kürtler
liderlerinde millet liderliğinden önce, aşiret için kullanmaktadırlar. Burada halktan
liderliğini düşündükleri bir yapıda, böyle bir kastettikleri, Kürtlerin tamamıdır. Yani Pan-
milletin ayakta kalma şansı yoktur. Peki, bu Kürdist bir söylem kullanırken, kimse onlara bu
sadece Araplara has bir durum mudur? Hayır. yanlıştır, insanlık dışıdır dememektedir.

BOZKURT 6
______________________________________BOZKURT_______________________________________
yaşadığını öğrendi. Ne yapacaklar? Bu sefer,
Turancılık, Türk milletinin en doğal insan kendilerince bir “Türk” tanımı üretmeye
haklarından biridir. Ancak ne yazık ki, uzun çabalıyorlar. Masa başlarında, yabancı istihbarat
yıllardır, Türklüğü unutturulmaya çalışılmış olan servislerinin odalarında yarattıkları masalları,
Türk milleti, bu hakkından vazgeçmiş veya millete kabul ettirmeye çalışıyorlar.
unutmuş gibidir. Oysa Turancılık, hem bir insan
hakkı olmakla birlikte, Turancılığa karşı çıkmakta Aslında tüm bunların kökeninde, artık klasik bir
insan haklarına karşı çıkmaktır. hâl almış olan Türk düşmanlığı yatmaktadır.
Neredeyse dünyanın tüm milletleri, gizli veya
Ülkemizde Turancılığa karşı çıkanlar, yıllardır, açık Türk düşmanlığı yapmaktadır. Bu durum ise
Türklerin Anadolu’da var olduklarını ileri bize gerek Batı’nın, gerekse de Doğu’nun
sürmektedirler. Her ne kadar SSCB’nin dağılması durumunu gözler önüne sermektedir. Sürekli
ve Doğu Türkeli’ndeki Türklerin tekrar bağımsız demokrasi, insan hakları ve özgürlük diyen
olması ile birlikte, bu söylemlerinde değişiklik Batı’nın gerçekte hiçte öyle olmadığını görmüş
yapmış olsalar da, Kafkasya ve Doğu oluyoruz. Doğu’nun bu konuda durumu zaten
Türkeli’ndeki Türkler için “Türk” tanımı yerine belli. Ancak sıkışınca Türkler gelsin, bizi
Kazak, Kırgız, Özbek, Türkmen, Azerî gibi kurtarsın gibi sözlerinin arkasındaki yapıyı da
tanımları tercih etmektedirler. görmüş oluyoruz. Tüm bunları gördüğümüzde de,
“Ne Doğu, ne Batı. Yok, aslında birbirlerinden
Şimdi bakalım. Bir insanı, milletini özgürce farkı” diyebiliyoruz.
açıklama hakkından nasıl mahrum edersiniz? Bu
hakkı size kim vermiştir? Anadolu yerine Turancıyız. Bu bizim en doğal hakkımız.
Kazakistan’da doğdu diye, bir insanı Türklükten Yaşamak için, Türklüğümüz için, her şeyimiz için
nasıl çıkarırsınız? Turancıyız. “Ellerin birliği için El’in birliği, El’in
birliği için El birliği” dediğimiz için Turancı’yız.
Gerçi bu sözleri artık bıraktılar. Çünkü insanlar,
Türkiye dışında da Türklerin yaşadığını, hem de
az sayıda değil, yüz milyonlarca Türk’ün

BOZKURT 7
______________________________________BOZKURT_______________________________________
YOLLARIN SONU

Bugün yollanıyorken bir gurbete yeniden


Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize.

Bir kemiğin ardında saatlerce yol giden


İtler bile gülecek kimsesizliğimize.

Gidiyorum: Gönlümde acısı yanıkların...


Ordularla yenilmez bir gayiz var kanımda.
Dün benimle birlikte gelen tanıdıkların
Yalnız bir hatırası kaldı artık yanımda.

Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz;


Çünkü bu yol kutludur, gider Tanrı Dağı`na.
Halbuki yoldaşını bırakıp dönenlerin
Değişilir topu da bir sokak kaltağına.

İster düşün... Kendini ister hayale kaptır...


Uzar, uzar, çünkü hiç sonu yoktur yolların.
Bakarsın aldanmışsın, gördüğün bir seraptır
Sevimli bir hayale açılırken kolların.

Ey doğunun alnımı serinleten rüzgarı!


Ey karanlıkta bana arkadaşlık eden ay!
Arzularım bir oktur, aşar ulu dağları,
Düştüğü yer uzakta dilek adlı bir saray.

O sarayda bulunca Tanrılaşan erleri


Artık gözüm arkaya bir daha dönmeyecek.
Hepsi sussa da "Kür Şad" uzatarak elini:
"Hoş geldin oğlu ATSIZ, kutlu olsun" diyecek
ATSIZ

KISSADAN HİSSE
■ OĞUZ KARAHAN
oguz@turan.tc

Türkçülük, kaynağını Türk tarihinin ağızlarıyla kuş dahi tutsalar Türkçülerden kabul
derinliklerinden ve asil Türk milletinin yüksek göremeyecek olanlar…
karakterinden almış bir ülküdür. Binlerce yıllık
süreç içerisinde, Türk milletinin gen havuzunda Soy özürlüleri zaten baştan eliyoruz. Bunun
toplanarak gelecek nesillere aktarılan bir bilgi ve haricinde; fikrî sapkınlık, ikiyüzlülük, fesatlık,
kültür birikimidir. Türkler için tek doğru yoldur. para-güç ve makam ihtirası, dedikoduculuk,
yalancılık ve sair hareketleri ile Türkçülerin
Türkçülük, yürünmesi zor bir yoldur. Tavizsiz ve yürüyüşüne leke düşürenler, alelade bir kişi değil
boyun eğmez yolcular ister. O yolda belki de Oğuz Kağan’ın öz torunu bile olsalar Türkçü
yorulmak da güzeldir ama Türkçülük yolu, kabul edilemezler. Türkçüler arasına ikilik
yorulanları taşıyamaz. Yorulmak; idealizm sokmaya çalışan, safı bozmaya çalışan
eksikliğinin, korkaklığın veya tembelliğin işareti bozguncu taifesini de bu kapsamda
olarak kabul edilmiştir. Türkçülük yolunda değerlendirebiliriz.
ilerlemeye and içmiş bir kişide bunlar bulunamaz.
Kendilerine duyulan güveni kötüye kullananlar,
Bir de, o yolda yürümesine müsaade dahası o güvene layık olduklarını göstermelerini
edilemeyecekler vardır. Ağızlarından beklediğimiz ilk anda -ilk sıkıntı ve ilk zorlukta-
“Türkçülük” sözü eksik olmadığı halde, yan çizenler, ikili oynayanlar, özlerini başka

BOZKURT 8
______________________________________BOZKURT_______________________________________
merkezlere satmış olanlar ve “cin olmadan adam Hazır yeri gelmişken soralım: O kabul
çarpmaya kalkanlar” bizim gözümüzde lağım etmediğimiz nitelikleri nefsinde barındıran bir
faresinden bile daha aşağıdır. kişiyi, Türkçüler kendi gruplarında veya
kurumlarında barındırabilir mi?
Türkçülüğe ilgisini fark ettiğimiz herhangi bir
kişiye ilk olarak neyi tavsiye ediyoruz? El cevap: Barındıramaz.
Yolbaşçımız Atsız Beğ’in o muhteşem eseri
Bozkurtların Ölümü’nü değil mi? Yalnızca yeni Madem öyle, bir soru daha soralım: Öyle bir
başlayanlar değil, pek çok kıdemli Türkçü de kişiye selam verilir mi, selâmı alınır mı?
“iman tazelemek” için otuzuncu veya ellinci, Zinhar, caiz değildir.
belki de yüzüncü kez Bozkurtların Ölümü’nü
okumuyor mu? Öyle bir kişiye nasıl tavır takınılmalıdır?
Üye kayıt defterinden telefon rehberine kadar
Pekiyi, yukarıda lanetlediğimiz eylemlerin bütün defterlerden adı silinmeli ve müstahak
herhangi birini, o romandaki bir tek Türk’te olduğu muameleye –lağım faresinden
görebilir misiniz? tiksindiğimiz gibi- tâbi tutulmalıdır.

Hayır, göremezsiniz. Müsaade buyurulursa, son bir soru soralım: Öyle


bir kişi hakkında “içince kendini kaybediyor”,
O kötü özelliklerin Türk’te bulunmayacağını “bir cahillik etmiş, şimdi çok pişman” veya
mutlak şart olarak kabul etmişken, kendini “aslında iyi çocuktu, bakma şahsî hırslarının
Türkçü olarak ifade eden biri nasıl olur da o kurbanı oldu” türünden ifadeler kullanılabilir mi?
bayağılıkları nefsinde barındırır? Cevabı yıllar önce Atsız Beğ söylemiş. Yufka
yürekliliğin alemi yok… Bozguncular saf
Barındıramaz. Barındırıyorsa demek ki Türkçü bozmaya uğraşırken; Türkçüler, oluşması için
değil, taklitçidir. büyük emek sarf edilen safı sıklaştırmalıdır.
Tanrı Türk’ü Korusun!

KOSOVA TÜRKLÜĞÜ
■ ATİLLA İDİL
Bazıları “Suyun Ötesi” derler… kitaplarında “Üsküp’ten yola çıkan ve Türkçe
Akılları sıra o toprakları ve o topraklardan gelen bilen bir kişi, Doğu Türkistan’a kadar hiçbir
soydaşlarımızı küçümsemek amacıyla!.. zorluk çekmeden gidebilir!” ibaresi geçmekteydi.
Bu doğu fakat eksik bir ifadedir. Çünkü
Bunu söyleyenler, ellili ve altmışlı yıllarda Türklüğün batı uç beyleri Kosova’da
herkesi Türklükten çıkarmaya çok meraklı olan, yaşamaktadır.
her konuşmasına –haşa – “Kahpe Temur!” diye
başlayana ve bugünkü Türkiyecilerin fikir babası İşte bu Uç Beyleri, sayıca az olmalarına,
olan Nurettin Topçu’nun çömezleri olan ve ne etraflarında bulunan Sırp ve özellikle
kadar ilginç(!)tir ki, bugün bir kısmı AKP’de, bir Arnavutlardan sürekli eziyet görmelerine rağmen
kısmı da MHP’de koltuk kapabilmiş olan sivri bugün dimdik ayakta ve Türklüklerini müdafaa
zekalılar topluluğudur. için her şeyi yapmaktadırlar. Kosova Türk
Araştırmaları Derneği tarafından, Prizren’de,
İşte bu bahsi geçen kıt zekalıların tabiri ile Şubat-2002’de yayınlanmaya başlayan, Araştırma
“Suyun Ötesi” yani Balkanlar, bugün, yaşanan o Bilim Dergisi “Medeniyet”, Kosova Türklerinin
kadar katliamlara, soykırımlara ve göçlere geçmişten bugüne kadar bölgede bıraktığı izlerin
rağmen, Türklüklerini inatla koruma uğraşısı araştırılması, gerek Kosova ve gerekse de, başta
içerisindeki soydaşlarımıza vatan olmayı Türkiye olmak üzere, dünya Türklüğüne tam
sürdürmektedir. Bundan 20-25 yıl öncesinin okul manasıyla tanıtması açısından son derece yararlı

BOZKURT 9
______________________________________BOZKURT_______________________________________
olmuştur. Ayrıca bugün, Kosova Türkleri’nin Peki, biz ne yapıyoruz?
çıkarmakta oldukları “Yeni Dönem” gazetesi de,
ülkede yer alan Türklerin nefes almasını Evet, her yıl birkaç Türk gencini burslu olarak
sağlamıştır. Son derece kısıtlı imkanlarla yapılan okutuyoruz. Ama devlet onlara vermesi gereken
bu yayım faaliyetlerine, en kısa zamanda burs parasını, kah o gün, kah bugün vermekte,
Televizyon yayını da eklenirse, yalnız Kosova çoğu zaten dar gelirli ailelerin çocukları olan bu
Türkleri için değil, Balkanların her köşesinde genç soydaşlarımız, bir de anavatan Türkiye’de
yaşayan ırkdaşlarımız için de çok fayda getireceği maddi sıkıntılarla boğuşmaktadırlar.
kesindir. Ama… Gün gelecek, devran dönecek, Turan kurulacak
ve Prizren’deki Sinan Paşa Camii’nin avlusunda
Ama’sı, her zaman olduğu gibi işin gelip soluklanacak, şadırvanından su içecek,
Türkiye’ye dayanması! Türkiye’nin, Turan’ın her çarşısından alış veriş yapacağız. İşte o gün, ne
köşesine olduğu gibi, Kosova’da yaşayan ve Sırp- Sırp kalacak ortada, ne Arnavut, ne Amerika ne
Arnavut-NATO üçgenine sıkıştırılan de NATO!
soydaşlarımıza gereken ilgiyi, hiç vakit
kaybetmeden, göstermesi gerekmektedir. O gün olacak olan, sadece ve ancak Türk,
olacaktır!
İtalya, bizim eski köleler olan Arnavutları, ta
Mussolini döneminden beri kendi kölesi olarak Tanrı Türk’ü Korusun!
gördüğünden ve gerek İtalya’da, gerekse de
Arnavutluk ve Kosova’da, bilinenin aksine, çok
sayıda Katolik Arnavut bulunduğundan (Örnek:
Kosova’nın ölen başkanı İbrahim Rugova),
Arnavutlara sınırsız maddi destekte bulunmakta,
Arnavut öğrencilere karşılıksız burslar vermekte
ve bu soylu(!) Arnavutları, kendi uşaklığına biraz
daha yaklaştırmaktadır.

TAYYİP BUNU DA YIRTSIN!


■ TOLUNAY KUTOĞLU

Ey bozkurt bakışlı Ata’m! gibi “Ne mutlu Türk’üm” veya “En değerli
varlığım Türk olarak doğmamdır” demiyorlar
Milli Mücadelemizi başlatmak üzere Samsun’a artık…
ayak bastığın o kutlu günün seksen yedinci
yıldönümünde, hem sana bir kez daha teşekkür Bu yöneticilerden yüz bulan ve kendine “aydın”
etmek, hem de “iş başındakileri” şikayet etmek sıfatını yakıştıran bir takım mahluklar, her gün
amacıyla bu satırları kaleme alıyorum. Yalnız, Türklüğe ve senin ilkelerine kin kusuyorlar, kin
bazı hain eller sana yazılan bu mektuba da el kustukça ödüllendiriliyorlar!.. Söylemesi zor ama
uzatıp yırtma saygısızlığını gösterebilirler. Çünkü Türkiye, uzunca bir müddettir devleti yıkmaya ve
haddini bilmezlik, onların doğası gereğidir. ülkeyi bölmeye çalışanların, devleti savunmaya
çalışanlardan daha özgür ve destekli olduğu bir
Fakat ne acıdır ki Ata’m, bu haddini bilmezler, ülke haline getirildi Ata’m!..
senin, “Ya istiklal, ya ölüm!” diyerek verdiğin
mücadeleler sonucu kurduğun ve gelecek Senin emperyalizm canavarının elinden
nesillere emanet ettiğin Türkiye Cumhuriyeti’nde kurtardığın milletimizi, yeniden o canavarın
iş başındalar…Bugün Türkiye’yi, “Türk olmaktan dişleri arasına verdiler…Ve şimdi o canavar, bizi
haya duyarım”, “Türk değiliz, Türkiyeliyiz” midesine indirip sindirmeye ve Türklüğü yok
diyenler yönetiyor Ata’m!.. İktidardakiler, senin etmeye çalışıyor Ata’m!..

BOZKURT 10
______________________________________BOZKURT_______________________________________
Ata’m!
“Bizim için hayati öneme sahiptir” dediğin
Kıbrıs’ı rum’a, yunanlıları döktüğün Ege Bu satırlarda, Türkiye Cumhuriyeti’ni emanet
Denizi’ni ise yine yunanlılara veriyorlar!.. ettiğin Türk gençlerinden biri, sana içini döktü…
“Ömrüm vefa ederse Türk topraklarına Ama sakın bu gencin umutsuzluğa ve çaresizliğe
katacağım” dediğin Kerkük ve Musul’u başımıza kapıldığını sanma. Çünkü bu genç, Türk istiklal
çuval geçire geçire kürtlere verdiler. O da ve cumhuriyetini korumak, kurtarmak ve
yetmedi, doğu ve güneydoğumuza da göz yükseltmek için muhtaç olduğu kudretin,
koydular!.. damarlarındaki asil kanda mevcut olduğunun
farkında…Ve hiç şüphen olmasın ki Ata’m,
“Şeyhler, dervişler ve meczuplar devleti bunun farkında olan gençlerden daha çok var. Sen
olmayacaktır” dediğin Türkiye Cumhuriyeti’nin rahat uyu Ata’m…Emanetin namusumuzdur!
her kademesinde, bürokraside, eğitim
kurumlarında ve üniversitelerde senin nefret Satırlarımı sonlandırırken, karşında eğilip diz
ettiğin masonlar ve nurcular kadrolaşmış durumda vurur ve bir kez daha and içerim ki; 1938’de
Ata’m!.. kaldığın yerden devam edeceğiz! Kim bilir belki
yarın, belki yarından da yakın…
Senin ve kahraman Mehmetçiklerimiz’in
işgalcilerin elinden kanla aldığı bu toprakları,
yeniden karış karış “postalsız işgalcilere”
satıyorlar… Özetle bugün, Türk Gençliği’ne hitap
ederken işaret ettiğin durumdayız Ata’m!..Bütün
tersanelerimize girilmiş ve bütün kalelerimiz zapt
edilmiş durumda…En kötüsü de, iktidara sahip
olanlar da gaflet, dalalet ve hıyanet içindeler ve
şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi
emelleriyle tevhit etmiş durumdalar!..

BİZ SAVAŞA HAZIRIZ! YA SİZ?


■ ALTAY GÖKBÖRÜ
“Oysa Türk milletinin onuru yüksektir. Böyle bir Fransa… Dönemin İngiltere’den sonraki en
millet esir olacağına yok olsun iyidir. Öyleyse YA büyük gücü.
İSTİKLAL, YA ÖLÜM.”
İtalya… Sanayileşmesini yeni yeni tamamlamış,
Gazi Paşa’mın muhteşem sözleri. Bu sözleri İngiltere veya Fransa kadar güçlü değil. Ama yine
okuyan biri, yedi düvelin nasıl darmadağın de dönemin Avrupa’sında sözü geçen bir güç
edildiğini anlayacaktır. Ya istiklal, ya ölüm. olmayı başarmış.
İnsanlık onuru budur işte. Köleliği reddetmektir.
Türklük onuru budur işte. Köleliği reddetmektir. Ve onların köpekleri. Yunan, Ermeni, Arap, Kürt,
yerli Rum, İstanbul hükümeti ve cümle asîler…
Tarihî insanlık suçlarıyla dolu olan emperyalist
Batı ve onların köpekleri, Türklüğü her zaman Bir büyük savaşı kaybedilmiş. Ordular dağıtılmış.
yaparken, aynı zamanda Türklüğün, nasıl diğer Ülkenin önemli bir bölümü işgal altında. Asker
ırklardan üstün olduğunu da uygulamalı göstermiş yok. Para yok. Halk aç. Her evden, büyük
oluyorlar. savaştan şehit düşmüş asker var. Dünyanın büyük
liderleri, ardı ardına Türklerin neden yok edilmesi
İngiltere… Dönemin en büyük gücü. Elindeki gerektiğini açıklayan konuşmalar yapıyorlar.
sömürgeleri ile neredeyse dünyanın yarısının Derken, Kemal isimli kahraman bir Türk çıkıyor
sahibi. ortaya. Türk’ün bu en şanlı yiğidi, Samsun’dan

BOZKURT 11
______________________________________BOZKURT_______________________________________
toplan buyruğunu veriyor, insanlığın bu en Kur’an-ı Kerim’de Nûr Sûresi 23. ayette aynen
muhteşem milletine. şöyle denmektedir:

Havza… Amasya… Erzurum… Sivas… “Namuslu, kötülüklerden habersiz mümin


Ankara… kadınlara zina isnadında bulunanlar, dünya ve
ahirette lânetlenmişlerdir. Onlar için çok büyük
Neler oluyor diyor, leş kargasından beter bir azap vardır.”
emperyalizm. Kemal, ne yapmaya çalışıyor
diyorlar. O kadar kendilerini üstün görüyorlar ki, Dinimizi kullanan, sürekli insanlara din, iman
gözleri kör olmuş, gerçekleri fark edemiyorlar. En diyen ve kendilerinin çok Müslüman olduğunu
sonunda gözlerini açtıklarında ise… söyleyen şerefsiz hainlerin durumu nasıldır sizce?
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün
İzmir… Dünya şaşkın. Emperyalizm bozgun değerli annesine, en aşağılık iftirayı atanların
halinde. İlk defa. İlk defa oluyor. Ama… Nasıl İslâm’a göre hükmü nedir sizce? Yukarıdaki ayet
oluyor? Daha dün, bunların ordularını dağıtmamış bu konuda açık değil mi?
mıydık, her yer bir yanlarına girmemiş miydik?
Nasıl oldu bu? Hem, herkes bizimle idi. Mussolini, bizden toprak istediğinde Atatürk’ün
Padişahları bile bizimle idi. yanıtı şu olmuştu: “Biz savaşa hazırız, siz de
hazırsanız, gelin savaşalım”.
Kafalarındaki bu sorulara asla yanıt bulamadılar.
Aslında Ulu Başbuğumuzun yukarıda yer Biz de emperyalizme, emperyalizmin içimizdeki
verdiğimiz sözüne biraz dikkat etseler anlarlar ya, köpeklerine ve cümle hainlere karşı, “Biz savaşa
demek anlama kapasiteleri düşük. Biraz hazırız. Yeni bir 19 Mayıs’a hazırız” diyoruz. Ve
emperyalizm tarafından, içimizdeki hainlere El Birliği ile El’de birliği, El’de birlik ile de
uzanalım. Ellerin Birliği’ni kuracağımızı bildiriyoruz…

* * *

3 MAYIS’IN MÂNÂSI
■ NEJDET SANÇAR

3 Mayıs, Türk tarihinde mühim bir gündür. Türk Rusya seferinin ilk aylarında, önlerine dikilen
milliyetçilerinin 3 Mayıs’ı “Türkçülük Günü” bütün kuvvetleri devirip kasırga hızlıyla ilerleyen
olarak kabul etmeleri ve bu günü her yıl, Alman ordularının, önce durup sonra çekilmeye
gösterişten uzak toplantılarla anmaları bunun başlaması üzerine, dünyanın başka yerlerindekiler
içindir. gibi yerli komünistler de azgınlıklarını arttırmaya
başlamışlardı. Bu, çok tabii idi. Bizim için tabii
3 Mayıs’ın en mühim yönü; kökleri tarihin eski olmayan, o yıllarda Türkiye’nin kaderine
yüzyıllarına kadar uzanan, son çağlarda ise birbiri hükmeden siyasî kadronun tutumuydu. Bu
ardından gelen nesiller tarafından şuurla işlenerek kadronun vazifesi, devletimizin ve milletimizin en
mânâsı, prensipleri ve amacı belirli bir ülkü halini büyük düşmanı olan bu Moskofçu hainlerin
alan Türkçülüğün, tarihte ilk defa bir hareket kafalarını ezmek iken bunu yapmıyorlar, bu
şeklinde görülmüş bulunmasıdır. yetmiyormuş gibi o takımdan birçok kişiye devlet
kapısında yer vererek o yılların Türkçü gençlerini
İkinci Dünya Savaşı yıllarının sonlarına rastlayan ümitsizliğe sevk ediliyorlardı.
bu hareket, dünyanın ve Türkiye’nin o sıralardaki
durumunun tabii bir neticesi sayılabilir: Uyanık, milli şuur sahibi ve Kremlin’in Türkiye
üzerindeki emellerini bilen Türkler, bu sebepten,
büyük üzüntü ve endişe içinde idiler. Fakat bir şey

BOZKURT 12
______________________________________BOZKURT_______________________________________
yapmaları veya yapabilmeleri mümkün değildi. günlere kadar kitaplarda veya dergilerde yer alıp
Çünkü o yıllarda en küçük bir tenkide, hattâ en Türklüğü yüceltecek bir fikir olarak kalan
yumuşak bir uyarıda bulunmaya dahi imkân yoktu. Türkçülük Ülküsü’nün, 3 Mayıs 1944’te bir
Çünkü devir, koyu bir diktatörlük devri idi. ehemmiyetli bir hareketti. 3 Mayıs’ın Türk
tarihinde mühim bir gün olmasının sebebi budur.
Atsız’ın, çıkarmakta olduğu Orhun dergisinde,
zamanın başbakanı Saraçoğlu Şükrü’ye yazdığı Komünizmi lânetlemek için yaptıkları o yürüyüş
iki açık mektubun önce gençliği, sonra bütün sırasında; devletin,devleti korumak için kurulmuş
memleketi ayağa kaldırmasının sebebi budur. kuvvetlerini karşılarında bulan o birkaç bin gencin
Devlet gemisini yürütmekte, açık mektupların, büyük çoğunluğu, Türkiye’nin çeşitli
açıkça ve belgelerle ortaya koyduğu komünist bölgelerinden yüksek öğrenim için Başkente
hareketlerini bir yana bırakıp, sonradan gelmiş delikanlılar, küçük bir bölümü de orta
Demirperde gerisine kaçarken sınır yakınlarında öğretim çocukları idi. Ne kadar acıdır ki,
öldürülen Sabahattin Ali’yi kışkırtarak Atsız devletlerinin başkentinin sokaklarında, vatanlarını
aleyhine hakaret dâvâsı açtırmaları ise, millî ruhla kızıl potada eritmek isteyen devin Türkiyeli
dolan ve Türklük sevgisiyle coşan gençler için, maşalarını lânetlemek gibi, gurur duyulup
adetâ bardağı taşıran son damla olmuştu. alkışlanacak bir hareket olan bu yürüyüşleri
sırasında, o birkaç bin isimsiz genç, ancak bir
3 Mayıs 1944 yürüyüşü, o yılların, bu gafletle düşmandan gelebilecek şekilde ser ve insafsız bir
ihanet arasındaki korkunç tutumuna karşı, saldırının hedefi olmuşlardır. Denk olmayan
Türkçülük ruhuyla dolu gençliğin şahlanışıdır. kuvvetler arasındaki bu mücadele gençlerin
dağılması ve ele geçirilenlerin uzun süre bir takım
Komünizme ve komünistleri koruyanlara karşı bir sıkıntıları göğüslemek zorunda kalmaları ile son
çıkış olan o yürüyüşü plânlayan Türklük fikri ve bulmuş; hareketi fırsat bilen sinsi Türklük ve
şuuru ile dolu bir avuç genç; Türkçülük fikrinin on Türkçülük düşmanlığı ise, sınır tanımayan bir
binlerce gencin kalbinde ve kafasında yerleşmesini ihtiras ile dolu melûnluğunu, melûnluğu dahi
sağlayan ise İkinci Dünya Savaşı yıllarının Türkçü utandıracak bir şiddetle yıllarca devam ettirmiştir.
dergileri idi. Fakat kaynaklar, sebepler ve
hazırlayıcılar neler ve kimler olursa olsun; o

BOZKURT 13
______________________________________BOZKURT_______________________________________
O hadise münasebetiyle o zaman ve sonraki yıllarda, çeşitli nesillerden bir takım Türkçüler hayli ıstırap
çekmişlerdir. Fakat bu, o kadar ehemmiyetli bir şey sayılamaz. Çünkü Türkçü, bu yolda yürümeye
başladığı zaman, sıkıntı ve ıstıraplarla karşılaşmasının mümkün ve hattâ tabii olacağını bilen insandır.
Belirli günlerde, bu yolda çekilmiş ıstırapların yazı veya söz ile dile getirilmesi, yeni nesillere bu
düşmanlığın temelindeki manayı anlatmak ve dolayısıyla onları, Türk düşmanlığı temeli üzerinde yükselen
bu kaynağı kurutmak için bilgilendirmek ve şuurlandırmak içindir.

Evet… 3 Mayıs’ın asıl manası, Türkçülüğün fikirden hareket haline gelişidir. 3 Mayıs 1944’te, Türk
soyunun milli ülküsü Türkçülük, birkaç bin Türk gencinin varlığında ortak bir vicdan haline gelmiş ve bu
ruhla Türk’ün en büyük düşmanının üzerine yürümüştür. O yürüyüşten sonra çekilen ızdıraplar ise 3
Mayıs’a daha başka bir mânâ kazandırmıştır.

3 Mayıs’ın ilk yıldönümü 1945’te, o sırada Tophane’deki askerî cezaevinde tutuklu bulunan bir avuç
Türkçü tarafından örtüsüz bir masa etrafında yapılan bir toplantı ile anılmıştı. Fakat sonraki yıllarda, başta
İstanbul ve Ankara olmak üzere birçok şehirlerimizde, zaman zaman dikkati çekecek ve Türkçülük
düşmanlarını rahatsız edecek derecede büyük törenlerle kutlanmaya devam edildi. Türkçülük Ülküsü
Türkiye’nin ve giderek bütün Türk dünyasının kaderine hâkim tek fikir halini aldıktan sonra ise, muhakkak
ki, kara günlerin bu bozkurtça şahlanış hareketi büyük günler arasında yer alacaktır.

ÖTÜKEN MAYIS 1973

İRAN NE YAPIYOR?
■ YAĞMUR KAĞAN
İki güç arasında gerilim arttığında, nispeten daha Kavalalı Mehmet Ali Paşa’ya karşı Rusya ile
zayıf olan güç, kendisini rahatlatmak için bir ittifaka yönelmişti. Neden? Çünkü zayıftı.
müttefik aramaya başlar. En azından çevresindeki
güçlerin, karşı tarafa geçmemelerini ister. İster, Bunları neden anlatıyorum? Bugünlerde İran’a
ister de, bunun için bazı şeyler yapması gerekir. yönelik bir Amerikan saldırısı gündemde. İran
Mesela dostça davranışlar sergilemesi gerekir. En zayıf. En azından güç bakımından ABD ile
azından göstermelikte olsa, böyle yapması kıyaslandığında oldukça zayıf kalıyor. Peki,
gerekir. İran’ın bu durumda yapması gereken nedir? Ya
ABD ile arasında dengeyi kurmasını sağlayacak
Anadolu Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat, güçlü bir müttefik bulacak, Rusya gibi ya da
doğudan gelen Çingiz Kağan tehlikesinden dolayı çevresindeki komşularıyla ilişkilerini iyi tutacak
bölgesindeki devletlerle ittifak yapmaya ki, ABD’nin onlar üzerinden topraklarına
girişmişti. Çünkü kendi gücü, Çingiz Kağan ile saldırmasını engelleyebilsin.
baş edebilecek seviyede değildi.
Peki, İran bunlardan hangisini yapıyor? İran, Rus
Osmanlı İmparatorluğu, gerileme döneminde tercihinde ısrar ediyor ve kendini tamamıyla
Rusya’ya karşı hep İngiltere ve Fransa ile ittifaka Rusya’ya bağlıyor. Bütün teknolojisini Ruslara
yönelmişti. Hatta kendisine bağlı bir vali olan bırakıyor. Her şeyi Ruslardan bekliyor. Peki, bu
sizce sağlıklı bir davranış mı? Değil. Neden?

BOZKURT 14
______________________________________BOZKURT_______________________________________
Çünkü Rusya, olması gerektiği şekilde, kendini
düşünür. Yani savaş başladığı an, ABD, Rusya ile Sorular birbiri ardınca aklımıza geldikçe, yeni
güzel bir anlaşma yapsa ve Rusya, kendini çekse sorularla daha karşılaşıyoruz. Meselâ ABD ile
İran’dan İran ne yapacak? İran bunların farkında işbirliğini reddeden Türklere karşı İran güvenlik
değil mi? Pekâlâ farkında da… Gerisini boş kuvvetlerinin böyle bir saldırısı… İran
verelim. Neyse… Türklüğünü ABD’nin kucağına atmayacak mıdır?
ABD, Türklerle işbirliği istemiştir ancak bu
* * * işbirliği isteği reddedilmiştir. Bunun üzerine
ABD, Irak’ta olduğu gibi İran’da da Kürtlerle
Geçen günlerde İran’ın resmî haber ajansının işbirliği yapmaya karar vermiştir.
sahibi olduğu bir gazetede ilginç bir karikatür
çıktı. Türkleri “hamam böceği”ne benzeten bu Eğer İran, kendi birliğini düşünse, Kürtlere bir
karikatür, İran’da büyük olaylara neden oldu ve operasyon yapması gerekir. Ama operasyonu
çıkan olaylarda 50 civarında Türk şehit oldu. Türklere yapıyor. Demek ki, İran yönetiminin,
İran birliğini savunmak gibi bir derdi yok. Çünkü
İran, katı molla rejimi ile yönetilen bir ülke. biliyorlar ki, ABD’nin İran’ı parçalamak gibi bir
Özgür basın yok. Yani basın organları, her derdi de yok. Sadece bir rejim değişikliği istiyor
akıllarına eseni yazıp, çizemezler. Üstelik bu ABD. Oysa İran nüfusunun yarıdan çoğunu
basın organları, devlete bağlı ise. O kadar ağır oluşturan Türkler, bağımsızlık istiyor. Üstelik
sansür ve baskı ortamında böyle bir karikatür? kimseye dayanmadan, hiçbir emperyal güçle
Acaba nasıl oluyor? işbirliğine gitmeden.

İran devlet yönetimi, tuhaf davranışlar sergiliyor. Sahi İran ne yapıyor? Kime çalışıyor?
Çünkü ABD’ye karşı bir yandan Türkiye ile
ilişkilerini düzeltmek isterken, bir yandan da
böyle olaylarla Türklüğe saldırıyor. Bu durumda
bizim aklımıza bir soru daha takılıyor. Türklüğe
saldırarak, Türkiye ile ilişkilerini düzeltmek nasıl
oluyor?

BATI EMPERYALİZMİ, ORTADOĞU ve


TÜRKİYE’YE YÖNELİK TEHDİT ODAKLARI
■ Dr. ABDULLAH MANAZ
manaz@manaz.net

Batı emperyalizminin Ortadoğu’ya olan ilgisinin bir yandan Süveyş Kanalı’nın çıkış noktası olan
temelinde tarihi ticaret yollarının ve petrol Doğu Akdeniz’in güven altına alınması ve aynı
bölgelerinin kontrolü yatmaktadır. Osmanlı tarihlerde özellikle İran ve Kerkük’te petrol
İmparatorluğu’nun çöküş dönemine girmesiyle kaynaklarının ortaya çıkışıyla birlikte, işgalin
birlikte bu bölgelerde, özellikle İngiltere, Fransa Filistin’den başlayarak Hazar kıyılarına ve İran’a
ve Almanya’nın ayrı ayrı egemenlik planları kadar uzatılmasını gerektirdi. Bu amaçla bir
bulunuyordu. yandan bölgedeki Arap, Kürt ve Ermeni
Milliyetçiliği hareketleri uyandırılırken, diğer
Batı emperyalizmi Ortadoğu’ya ilk adımını 1798- yandan Filistin’de bir Yahudi Devleti’nin
1801 yıllarında Fransa’nın Mısır’ı işgaliyle kurulması fikri ortaya atıldı.
atmıştı. 1830’da Fransa’nın Cezayir’i, 1839’da
İngiltere’nin Aden’i işgali ve ardından 1869’da 1918 Mondros Mütarekesi sonrasında Tarsus,
Süveyş Kanalı’nın açılması Batının bölgeye Adana ve İskenderun ile başlayan Fransız
yerleşmesi için atılan önemli adımlardı. Takiben işgalleri, 15 Eylül 1919 tarihli Suriye İtilafnamesi

BOZKURT 15
______________________________________BOZKURT_______________________________________
ile İngilizlerin boşalttığı Maraş, Antep ve Urfa - Batı Trakya ve Selanik'in ilhakı
bölgelerine de yayıldı. Fransızların bu işgaldeki - Ege adalarının ilhakı
en büyük işbirlikçileri Osmanlı Vatandaşı - Oniki adalar ve Girit'in ilhakı
Ermenilerdi. Milli Mücadele sonunda 20 Ekim - Batı Anadolu'nun ilhakı
1921 tarihli Ankara Antlaşması ile Anadolu - Kıbrıs'ın ilhakı
macerası biten Fransa, egemenlik alanını Suriye - Pontus Rum devletinin yeniden kurulması
ve Lübnan’a kaydırdı. - İstanbul'un ele geçirilmesi ve Bizans
İmparatorluğu'nun yeniden diriltilmesi.
İngiltere’nin Anadolu ve Ortadoğu’ya yönelik 1829 Edirne Anlaşması ile Yunanistan bağımsız
planları ve eylemleri daha kapsamlı ve planlıydı. oldu ve Büyük Yunanistan fikri de bir devlete
1882’de Mısır’ın işgali, 1907’de İran’da –British kavuşmuş oldu. 1844 Ocak ayında Yunan
Petrol’ün temeli olan Anglo Persian Oil Meclisinde konuşan Yani Koletti adlı bir
Company’nin kuruluşu ve 1908’de Ortadoğu’da milletvekili şunları söylüyordu :
ilk petrolün çıkarılışı, 19 Mart 1914’te, Musul
petrollerinin çıkarılma hakkının Osmanlı Memuru "... Yunan krallığı Yunanistan değildir. Sadece
Ermeni Gülbenkyan tarafından The Turkish Yunanistan'ın en küçük ve en fakir parçasıdır.
Company Limited adındaki İngiliz şirketine Yunanlı sadece krallık ülkesi halkı değildir.
verilmesi, 1915- 1916 yıllarında Çanakkale İyonya, Selanik, Serez, Edirne ve İstanbul, ya da
Boğazı’nın işgal çabası ve 1920’de İstanbul’un Trakya ve Girit, Sisam adası ve Yunan tarihi ile
işgali İngiliz Emperyalizminin bölgeye yönelik en Yunan ırkına bağlanan tüm bölge ve yörelerde
önemli girişimleriydi. yaşayan halklardır. Elenizmin iki büyük başkenti
vardır. Atina, krallığın başkenti, İstanbul ise
1900’lü yıllarla birlikte Çanakkale ve Süveyş’ten büyük başkent, tüm Yunanlıların ümit ve
Hazar’a kadar olan bu önemli bölgede Batı hayallerinin kentidir.”
Emperyalizmi desteğinde dört büyük tehdit ortaya
çıkarılmıştı. Büyük Yunanistan, Büyük İsrail, Yunan isyanında ve Yunanistan’ın kuruluşunda
Büyük Kürdistan ve Büyük Ermenistan. O önemli bir rol oynayan Filike Eterya 1876’da
tarihlerden bugüne Türkiye’ye yönelik terör ve dağıldı ve 1894 yılında Yunan Ordusu içinde –
tehdidin temelinde bu dört temel unsur Batı Anadolu, Trakya ve Girit’in işgalini
bulunmaktadır. Şimdi bu tehdit ve terör amaçlayan- Etniki Eterya kuruldu. 18 Ekim
odaklarının bazı detaylarını birlikte inceleyelim: 1910’da iktidara gelen Venizelos Büyük
Yunanistan fikrini bir devlet ideali haline getirdi
BÜYÜK YUNANİSTAN ve şu hedefleri belirledi:
Batı emperyalizminin yeşerttiği Büyük
Yunanistan fikrinin ilk temsilcisi ünlü Yunan - Ege Denizi Yunan denizi olacak
Şairi Rigas Ferreros oldu. 1791 yılında Bükreş’te - İki kıtaya ve 5 denize açılan Yunanistan
iken çizdiği Büyük Yunanistan haritasını, gerçekleşecek
1796’da Viyana’da bastırmış, İngiliz ve - Yunanistan'ın bir ayağı Avrupa'da, bir ayağı
Fransızların yardımıyla Yunanca konuşulan bütün Asya'da olacak
topraklarda dağıtılmasını sağlamıştı. Harita, - Bizans imparatorluğu yeniden kurulacak.
Balkanlar, Ege Adaları, Girit, Rodos, Kıbrıs,
Trakya, Batı Anadolu ve İstanbul’u içine Rum Ortodoks Patrikliği ile yakın ilişkileri olan
alıyordu. Etniki Eterya 1919 yılına kadar faaliyet gösterdi
ve bu tarihte yerini İstanbul’da kurulan Mavri
Büyük Yunanistan fikri, aynı zamanda bir Mira’ya bıraktı. Milli Mücadele’nin başarıya
Ortodoks Egemenliği içerdiği için Rusya ulaşmasından sonra 1922 yılında bu örgüt de
tarafından da hararetle desteklendi. 1814 yılında ortadan kalktı.
Rus Çarı I. Aleksandra, bu amaçla yaveri
Aleksandra Ipsilantis’e, Filike Eterya adıyla Büyük Yunanistan fikrinin en önemli
Odesa kentinde bir örgüt kurdurdu. Örgütün temel hedeflerinden bir diğeri 1478’den bu yana Türk
hedefleri şunlardı: toprağı olan Kıbrıs adasını ele geçirmekti.
- Yunan ulusuna bağımsız bir ülke sağlamak 1878’de İngiltere’nin etkinlik alanına giren Türk

BOZKURT 16
______________________________________BOZKURT_______________________________________
Adasını, 1955’ten sonraki soğuk savaşın bir Taşnak komitelerini kurdular. 1890 yılında ilk
parçası olarak Yunanistan’la birleştirmek için bir olarak Erzurum’da başlatılan isyanları diğerleri
dizi oyunlar sahnelendi. 1974 Kıbrıs Barış izledi ve binlerce Türk katliama uğradı. Ermeni
Harekatı ile yarım kalan bu hayallere karşı Komiteleri, I. Dünya Savaşı ile birlikte Ruslar
Yunanistan, bir yandan Ortodoks ittifakı diğer hesabına casusluk yaparak, silahlarıyla Rus
yandan Büyük Ermenistan ve Büyük Kürdistan saflarına geçerek, Türk köylerini topluca yakıp,
oyuncularıyla ortaklık kurarak Türkiye’ye terör kadın çocuk demeden herkesi katletmişlerdi.
ihraç etti. 1974’ten bu yana Türkiye’ye karşı
eylem yapan en önemli Marksist, Kürtçü ve 24 Nisan 1915 tarihinde, bu eylemleri
Ermeni örgütlere eğitim ve silah desteği sağladı. gerçekleştiren Ermeni komiteleri kapatıldı ve
PKK KADEK Terör örgütüne eğitim ve lojistik 2345 terörist ise tutuklandı. Ancak bu önlem de
destek verilmesinde, Örgüt elebaşısı Abdullah Ermenileri durdurmaya yetmedi. Savaş
Öcalan’ın saklanıp korunmasında önemli roller bölgelerinde bulunanların casusluk ve
oynadı. ihanetlerine engel olunması için 27 Mayıs 1915’te
“Tehcir Kanunu” çıkarıldı. Göçe tabi tutulan
Ege denizindeki en önemli adalara sahip olmakla yaklaşık 700 bin kişi, yine Osmanlı toprakları
yetinmeyip, kıta sahanlığı yoluyla Egeyi bir içerisindeki güvenli bölgelere yerleştirildiler.
Yunan denizi yapmak için sürekli girişimlerde Ancak sonraki yıllardaki Ermeni iddialarında bu
bulundu ve bulunmaya da devam ediyor. Avrupa göç sırasında 2-3 milyon kişinin öldürüldüğü
Birliği yoluyla İstanbul’daki Rum Ortodoks iddia edilerek, Ermeni nüfusunun birkaç katını
varlığına Ekümenlik hakkı kazandırarak hala ifade eden gülünç rakamlar ortaya atıldı.
Konstantinepolis olarak tanıdığı İstanbul üzerinde
tarihi ve siyasi haklar elde etmeye çalışıyor. Ermeni terörizminin ilk örneklerinden birisi, 1905
Trabzon kökenli Rumları yeniden örgütlemek yılında mensubu bulundukları Osmanlı
suretiyle bu bölgedeki Pontus fikrini de yeniden Devleti’nin Sultanı II. Abdülhamit’e yönelik
diriltmenin yollarını arıyor. bombalı saldırıydı. Ermeniler I. Dünya Savaşı’nı
takiben de eylemlerini sürdürmüşler ve yabancı
BÜYÜK ERMENİSTAN ülkelere yerleşmiş Osmanlı devlet adamlarına
Batı Emperyalizmi Ermenileri Osmanlıya karşı karşı da bir seri suikast düzenlemişlerdi. Bunların
kışkırtmak ve örgütlemek suretiyle bir yandan sonucunda Talat Paşa ve Bedrettin Şakir
Osmanlı İmparatorluğu’nu parçalamak, diğer Berlin’de, Cemal Paşa Tiflis’te, Sait Halim Paşa
yandan da Hazar ve İran Petrol bölgesinde Roma’da şehit edilmişlerdi. Ermeni Teröristler
egemenlik kurmayı amaçlamışlardı. Mustafa Kemal ve İsmet Paşalar için de suikast
planları hazırlamışlar ancak bunları
1820’lerden sonra Kafkasya’daki Eçmiyazin uygulayamamışlardı.
Ermeni kilisesinin tümüyle Rus nüfuzuna girmesi,
Ermenileri kazanmak için Fransızların 1830’de Önceleri Ruslarla birlikte Gönüllü Alayları ile
Ermeni Katolik kilisesini, İngilizlerin 1847’de Osmanlıya karşı savaşan Ermeniler, Milli
Ermeni Protestan kilisesini kurması bu amacın bir Mücadele döneminde Lejyonlar halinde İngiliz ve
parçasıydı. 1856 yılında Avrupalılarca hararetle Fransızlarla birlikte hareket etmiş ve yabancıları
desteklenen Islahat Fermanları sonucunda bile hayrete düşürecek katliam örnekleri
Ermeniler ayrıcalıklarını kaybetmişler ve yeni bir sergilemişlerdi. Bu savaş ve katliamlarda 2,5
yapılanma çalışmasına başlamışlardı. 1877 - 78 milyon Türk öldürülürken, 200 bin Ermeni de
Osmanlı - Rus harbi sonucunda Doğu Anadolu hayatını kaybetmişti. Anadolu’nun en küçük
toprakları kaybedilince, zaten Rus etkisinde olan yerleşim birimleri bile yakılıp yıkılmış, büyük
Eçmiyazin Kilisesi buraların kendilerine vaatlerle kışkırtılan Ermeniler sonunda Batılılarca
verilmesini talep ettiler. Bu dönem Ermeni da kaderlerine terkedilip onlarla birlikte ülke
iddialarının siyasi anlamda da başlangıç noktasını dışına kaçmışlardı.
oluşturdu.
1950’li yıllarda NATO ve VARŞOVA paktlarının
Ermeniler, Anadolu’da Karahaç, Armenekan, kuruluşu, 1960’lı yıllarla birlikte soğuk savaşın
Vatan Koruyucuları, Cenevre’de Hınçak, Tiflis’te şiddetlenmesi, Sovyetlerin bir NATO üyesi olan

BOZKURT 17
______________________________________BOZKURT_______________________________________
Türkiye’yi yıkmaya yönelik planlarını da gerçekleştirmiş ve ABD ve Avrupa’daki çeşitli
hızlandırmıştı. Sovyetlerin izin vermesi üzerine kurumlarla, Kiliseler Birliği, Ermeni araştırma
1965 yılında Erivan’da bir Ermeni Soykırımı anıtı merkezleri ve lobileri ile işbirliği içerisinde
açıldı. Bu anıt sözde Ermeni soykırımının ve çalışmıştı.
dolayısıyla Türk düşmanlığının simgesi oldu ve o
günden bugüne Erivan’a resmi ziyarette bulunan En önemli Ermeni terör örgütlerinden birisi olan
kişilerden bu anıtı ziyaret etmeleri ısrarla istendi. Asala ise, 1975 yılında 6-7 kişilik bir grup
Bu tarihten sonra da, dünyanın çeşitli tarafından kurulmuştu. Örgütün kuruluşuna
bölgelerindeki Ermeniler, soykırımın tanınmasını destek olanların başında, 1974 Kıbrıs Barış
isteyen ve Türkiye’yi soykırımı ile suçlayan bir Harekatı sonrasında Türkiye’ye yönelik bütün
kampanyaya giriştiler.Bu iddialar ve talepler eylemlere destek olan Yunanistan gizli servisi
1970’li yıllardan sonra Türk diplomatlarına geliyordu. Örgütün lideri Agop Agopyan, ikinci
yönelik terör eylemleriyle devam etti. adamı ise cinayetlere bizzat katılan Agop
Tarakçıyan idi. Örgüt Lübnan’da üstlenmiş ve
Yurt dışında Türklere karşı eylemler yapan 3 çeşitli alt komiteler oluşturmuştu. Örgütün
önemli Ermeni terör örgütü vardı. Bunlardan ilki, Türklere yönelik ilk eylemi, 16 Şubat 1976’da
özellikle Sovyet yanlısı Hınçak terör örgütüydü. Beyrut Türk Büyükelçiliği Başkatibi Oktay
Kafkasyalı Ermeniler tarafından 1887 yılında Cerit’in şehit edilmesi oldu. Bir süre Lübnan’da
İsviçre’nin Cenevre kentinde kuruldu ve bu aynı üstlenen Filistinli örgütlerle iç içe yaşayan Asala,
isimle de bir dergi yayınladılar. Marksist bir 1979 yılında Paris’te toplanan Ermeni
temele dayanan örgüt, 1890 yılından sonra Konferansı’na katılarak Batı ülkelerine açılma
merkezi İstanbul olmak üzere Osmanlı’nın diğer yoluna gitti. Buralardan yeni elemanlar
önemli vilayetlerinde de şubeler açarak faaliyet kazanılırken, Fransa'daki "Yeni Ermeni Direniş
göstermişti. 1909 yılında Osmanlı devleti Örgütü", Kanada'daki "Azad Hay" ve
tarafından da onaylanan Hınçak derneği, birçok İngiltere'deki "Gaitzer" terör örgütleri Asala’ya
yasadışı eylemler yapmış ancak, ideolojik katıldılar.
anlaşmazlıklar yüzünden parçalanarak sonraki
yıllarda dağılmıştı. Terör örgütünün temel amacı; 1915 yılında
gerçekleştiği iddia edilen soykırımın Türkiye
Türkiye ve Türkleri hedef alan bir diğer terör tarafından kabülünü sağlamak, Türkiye'yi bu
grubuysa; 1890 yılında Tiflis’te ortaya çıkan sözde soykırım nedeni ile tazminat ödemeye
Taşnak örgütüydü. Örgütün amacı, isyan yoluyla zorlamak, Türkiye'nin işgal ettiğini iddia ettikleri
Türkiye’deki sözde Ermeni topraklarını ele Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki toprakların
geçirmek ve çıkarılacak isyanların sonunda sözde yasal sahiplerine yani Ermenilere iadesini
Avrupa ülkelerinin bölgeye müdahalesini gerçekleştirmekti. Terör örgütü buna bağlı olarak;
sağlamaktı. Taşnak komitesinin 1892’de yapılan Bu topraklar üzerinde müstakil bir Ermeni devleti
Genel Kurulu’nda kabul edilen programın 8. kurmayı ve bu toprakları Ermenistan
Maddesine göre; (Osmanlı) hükümet yöneticileri Cumhuriyeti’ne bağlı bir cumhuriyet haline
ve hainler öldürülecek, 11. Maddesine göre de; getirmeyi amaçlıyordu.
hükümet kuruluşları tahrip edilerek
yağmalanacaktı. Taşnak terör örgütü, 1960’lı 1983 yılında Lübnan’ın İsrail tarafından işgal
yılları takiben Lübnan’da yeniden yapılanmaya edilmesi üzerine, buradan ayrılan örgüt 1983
başladı. Kolektif yönetimde, Amerika, Fransa, Temmuzunda ikiye bölündü. Bunlardan Agop
İran’dan birer, Lübnan’dan 5 üye yer alıyordu. Agopyan Grubu, Yunanistan ve Ortadoğu'ya
Lübnan iç savaşını takiben örgüt, Amerika, yerleşti. Asala Devrimci Hareketi adını alan ikinci
Yunanistan ve Fransa’ya taşındı. 1983 yılında grup ise Monte Melkoyan ve Ara Toranyan
İran’da Taşnaklar ile Asala arasında terör liderliğinde Batı Avrupa’ya yerleşti.
eylemlerinin şekli üzerinde anlaşmazlık çıkmıştı.
Taşnaklar, şahıslardan ziyade Türk ekonomisine Batı emperyalizminin yeşerttiği Büyük
zarar verecek eylemleri savunuyordu. Terör Ermenistan ve Büyük Kürdistan terör odakları
örgütü, 27 Aralık 1981’de Viyana’da, 1984 yılı gerektiğinde ortak hedefleri olan Türkiye’ye karşı
sonunda ise Münih’te iki önemli kongre işbirliği de yapıyorlardı. PKK ve Asala terör

BOZKURT 18
______________________________________BOZKURT_______________________________________
örgütleri, 8 Nisan 1980 tarihinde Lübnan'ın Sidon mutlaka alacaklardır. Başta ABD olmak üzere
kentinde ortak bir basın toplantısı düzenleyerek Batı ülkeleri Karabağ’da sürdürülen savaşta
Türkiye’ye karşı bir deklarasyon yayınlamışlardı. Ermenileri haklı bulmaktadır. Türkiye’deki iç
Ancak bu olayın tepki çekmesi üzerine ilişkilerin savaş sürecek, Türk ekonomisi sıfır noktasına
gizli olarak sürdürülmesi kararlaştırıldı. gelecek ve halk ayaklanacaktır. Türkiye
Toplantı’nın ardında 9 Kasım 1980’de bölünecek ve bir Kürt devleti kurulacaktır.
Türkiye’nin Strazburg Başkonsolosluğu, 19 Ermeniler Kürtlerle olan iyi ilişkilerini sürdürmeli
Kasım 1980’de ise Roma Türk Hava Yolları ve Kürtlerin mücadelesini desteklemelidir.”
bürosu saldırıya uğramış ve bu eylemler PKK ve PKK terör örgütü Ermenistan topraklarını
Asala tarafından ortaklaşa üstlenilmişti. rahatlıkla kullanıyor, dergiler yayınlıyor ve
faaliyetlerini sürdürüyordu. 4 Haziran 1993
30 Kasım 1980 tarihinde Tahran'da dağıtılan tarihinde, Ermeni Hınçak Partisi, Asala ve PKK
ASALA - PKK ortak bildirisinde "Ermeni, Kürt terör örgütleri Batı Beyrut’ta yine bir araya
ve Arap halklarının bölgede emperyalizme ve gelmişlerdi. PKK terör örgütünün elebaşısı
Türkiye'ye karşı işbirliği yapmaları gerektiğini" Abdullah Öcalan, Ermeni Yazarlar Birliği
dile getiriliyordu. 1987 yılında PKK ile Ermeniler tarafından “Büyük Ermenistan hayali fikrine
arasında bir anlaşma yapılmış ve şu maddeler katkılarından dolayı” onur üyeliğine seçilmiş,
belirlenmişti : Ermeni halk hareketi bünyesinde bir Kürdistan
- Ermeniler PKK terör örgütü içinde eğitim komitesi oluşturulmuştu. PKK terör örgütü, 24
faaliyetlerinde bulunacaklar. Nisan tarihini sözde Ermeni soykırım günü olarak
- PKK terör örgütüne her yıl militan başına 5 kabul ederek toplantılar yapmış, 21 - 28 Nisan
bin dolar ödenecek. 1980 tarihini “Kızıl Hafta” olarak ilan etmişti.
- Ermeniler küçük çaplı eylemlere
katılabilecek. Ermeni terör örgütlerinin PKK ile bütünleştiği
nokta, Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu
18 Nisan 1990 tarihinde yapılan bir sonraki topraklarının silahlı eylemlerle ele geçirilmesi ve
anlaşmaya göre ise şu ilkeler belirlenmişti : burada bir devlet kurulmasıydı. Ermeni terör
- PKK ve Asala yönetimde işbirliğine gidecekler. örgütlerinin temel hedefleri “4T” deyimiyle
- Türk güvenlik kuvvetlerine yönelik eylemlerin özetleniyordu :
istihbaratı Ermeniler tarafından yapılacak. - Terör yoluyla soykırım iddialarının dünyaya
- Devrimden sonra elde edilecek topraklar eşit duyurulması,
olarak bölüşülecek. - Soykırım iddiasının Türkiye tarafından
- Kamp masraflarının % 75’i Ermeniler tarafından tanınması,
karşılanacak. - Türkiye’den tazminat talebinde bulunulması,
- Eylemler Türkiye’nin diğer metropol kentlerine - Türklerin işgalinde olduğu iddia edilen
de yayılacak. toprakların Ermenilere iade edilmesi.

PKK ve Asala sadece Türkiye konusunda değil BÜYÜK KÜRDİSTAN


Kafkasya’da da ortak eylem kararına varmışlardı. 1918 Ateşkes antlaşmasını takiben Irak Manda
19 - 20 Mayıs 1992 tarihinde bir grup PKK terör yönetimi İngilizlerin kontrolü altına girmişti.
örgütü mensubu, 3 araçla İran’ın Urumiye Atatürk’ün önderliğindeki Milli Mücadele
kentinden Ermenistan’a geçmişler ve Azeri Hareketi, -Irak’ın Erbil, Kerkük, Musul,
Türklerine karşı savaşmışlardı. Süleymaniye ve Hanekin şehirlerini ifade eden-
Musul eyaletini Misak-ı Milli sınırları içerisinde
6 - 9 Ocak 1993 tarihlerinde Beyrut’taki iki ayrı saymış ve 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük
kilisede düzenlenen ve Lübnan Ermeni Ortodoks Millet Meclisi de bu bölgeyi milli sınırları
Başpiskoposu, Ermeni Parti yetkilileri ve 150 dahilinde kabul etmişti. Türkiye’nin Irak ile
gencin katıldığı toplantıda söylenen şu ifadeler sınırını belirleyecek Musul Sorununun çözümü
oldukça önemli gerçekleri ortaya koyuyordu : 1923 Lozan Konferansı’na kaldı. İngiltere, Lozan
ve Haliç konferanslarında buranın Türkiye’ye
“Ermenistan devleti kurulmuş her geçen gün verilmesine karşı çıktı ve sonunda konu Milletler
toprakları genişlemektedir ve atalarının intikamını Cemiyeti’ne götürüldü. Bu dönemde Türkiye

BOZKURT 19
______________________________________BOZKURT_______________________________________
Cenevre’deki temsilcilerini geri çekmiş ve savaş kararı alırken, Irak ve Ürdün Batı kontrolünde
hazırlığı bile yapılmıştı. Bölgede Türkiye ile bir kaldılar.
savaşı göze alamayan İngiltere bölgedeki
azınlıkları Türklere karşı kışkırtmaya başladı. İngiltere ve Fransa, bölgedeki sömürgelerine
İngilizlerin Asurilerden oluşan paralı livi bağımsızlık vermek durumunda kalmışlar ve II.
askerleri, 4 Mayıs 1924’de Kerkük’te ilk Türk Dünya Savaşını takiben ekonomileri de çok zor
katliamını gerçekleştirip yaklaşık 30 Türkmeni duruma düşmüştü. İngiltere için, Irak’ta etkin
öldürdüler. olmanın ve Kerkük petrollerini kontrol etmenin
Bunu takiben dağlık bölgelerde yaşayan Kürt yolu yine Kürtlerden geçiyordu.
aşiretlerini kışkırtarak 1925 Şubat’ında Doğu ABD ve Batı, Sovyetlerin Mısır ve Suriye
Anadolu’da bir Kürt isyanı başlatıldı. Şeyh Said kanalıyla Ortadoğu’yu kontrol planına karşı yeni
önderliğindeki isyan Türk Ordusu tarafından yollar arıyorlardı. 13 Temmuz 1958’de
dağıtılmış ama, İngiltere de amacına ulaşmış ve Amerikalıların desteğindeki Irak Başbakanı Nuri
Kürtlerle Türkiye’yi karşı karşıya getirmişti. Said, General Abdulkerim Kasım komutasındaki
İngiltere ve Irak Manda yönetiminin baskılarıyla, en seçkin ordusunu Suriye’yi işgal etmekle
Milletler Cemiyeti Komisyonlarından Türkiye görevlendirdi. Ancak ordu ertesi gün Bağdat’a
lehine bir karar çıkmadı ve 16 Aralık 1925’te dönerek ihtilal yaptı ve Kraliyet ailesi ile birlikte
Milletler Cemiyeti bölgeyi Irak’a bıraktı. Başbakan da öldürüldü, Cumhuriyet ilan edildi.
Güneyli bir şii olan General Kasım kendisini
5 Haziran 1926’daki Ankara Antlaşması ile Başbakan ve Genel Komutan ilan etti. Özellikle
Türkiye, BM sınırını kabul etmek zorunda kaldı. Arap çoğunluk Irak’ın, Suriye ve Mısır’ın
Bu dönemden sonra İngiltere, Kuzey Irak’ın iki oluşturduğu Birleşik Arap Cumhuriyeti’ne
büyük şehri olan Erbil ve Musul’daki Türklere katılmasını istiyordu. Ancak General Kasım, Arap
karşı büyük bir asimilasyon politikasına girişti. dünyasına kendisi önder olmak istediği için
Erbil ve çevresindeki verimli topraklar dağlık Nasır’a karşıydı. Irak lideri General Kasım, Mısır
bölgelerdeki Kürt aşiretlerine açılırken, Musul’un ve Suriye ile birleşmeye yanaşmayınca, halk
da Araplaştırılması planlanmıştı. Bu şekilde daha desteğini yitirmeye başlamıştı ve kendini
aşağıda kalan Kerkük gibi Türk bölgeleriyle desteklemesi için Sovyetlere sığınmış bulunan
Türkiye’nin bütün irtibatı da kesilmiş olacaktı. Kürt lider Molla Mustafa Barzani’yi Irak’a davet
etti.
30 Ekim 1932’de Irak resmen bağımsızlığına
kavuştu. Bağımsız olmasına rağmen Irakta İngiliz Önce Mısır’da Nasır ile görüşen Mustafa Barzani,
tesiri uzun süre devam etti. Kral Faysal, 1933 ardından Irak’a gitti ve General Kasım tarafından
yılında tedavi için gittiği İsviçre’de, İngilizlerle büyük bir törenle karşılandı. Sovyetler,
işbirliğine son vereceğini yeniden açıklayınca himayelerine aldıkları ve gerilla eğitimi verdikleri
yattığı hastanede zehirlendi. Ardından yerine Molla Mustafa Barzani’nin kendi politikalarına
getirilen oğlu Prens Gazi de İngiliz düşmanı uygun bir isyan başlatacağına inanmışlardı.
çıkınca, bir trafik kazası süsü verilerek başına Barzani ise komünizme karşıydı ve Amerikanın
vurulan bir balyozla öldürüldü. 1936’dan 1941’e müttefikleriyle birlikte hareket etmek istiyordu.
kadar gerçekleşen 7 darbenin ardından yeni bir Türkiye’den olumlu bir destek alamayınca,
İngiliz işgali geldi ve İngiltere yanlısı bir iktidar ABD’nin bölgedeki en güçlü müttefiklerinden
işbaşına getirildi. birisi olan İran’la işbirliğine yöneldi. General
Kasım ile İran Şahı’nın arası da son derece açıktı.
II. Dünya Savaşı’nı takip eden 1945’li yıllardan Bu yüzden İran ile Barzani anlaştılar. Molla
sonra, bütün dünya ile birlikte Ortadoğu da ABD Mustafa, Bağdat’tan ayrıldıktan 3 ay sonra isyanı
ile Sovyetler arasında hakimiyet alanlarına başlattı.
ayrılmıştı. 1949’da NATO’nun, 1955’te Varşova
Paktı’nın kuruluşu bunu iyice belgelemişti. General Kasım Kürtlere karşı Sovyetlerden
1952’de Mısır’da bir darbe sonunda başa gelen yardım istedi. Sovyetler Komünist Partinin
Cemal Abdunnasır Sovyet çizgisine girmişti. iktidara ortak olmasını şart koşunca Kasım
Ortadoğu’da Suriye ile Mısır birlikte hareket etme İngilizlere yanaştı. İngilizler ise Kasım’ın
Barzani ile anlaşmasını önerdi. Barzani ile

BOZKURT 20
______________________________________BOZKURT_______________________________________
anlaşmak zorunda kalan General Kasım büyük Cumhurbaşkanı Bo Medyen’den kendilerine
tavizler verdi. Kuzey Irak’ta ancak % 10 aracılık etmesini istedi. 1975 yılında Cezayir, İran
nispetinde tarıma elverişli arazi vardı ve Şahı ile Saddam’ı Cezayir’e davet ederek
tamamına yakını da Türkmenlere aitti. Molla anlaşmayı gerçekleştirdi. Ancak Irak ileride
Mustafa’nın isteği doğrultusunda çıkarılan büyük bir savaşa yol açacak büyük tavizler
Toprak Reformu kanunu ile Türkmenlere sadece vermek zorunda kalmıştı. Irak nehirlerinden
1000 dönüm arazi bırakılarak geri kalanı Kürt Şattülarab’ın yarısı ile Zeynil Kavis, Seyif Saad
aşiretlerine dağıtıldı. Yapılan Anayasa ve Pencuvin bölgeleri İran’ın milli sınırlarına
değişikliğinde Arapların ve Kürtlerin varlığı dahil oldu.
zikredilirken, Türk varlığı gözardı edildi.
Amerika’nın sert tepkisine rağmen İran Şahı
1960lı yılların başında Kürt Aşiretler, Irak Kürtlere olan desteğini çekti, ağır silahlarını
hükümetinin anlaşma hükümlerine uymadığını elinden aldı ve Batıdan Kürt gruplara gelen
öne sürerek zaman zaman isyan ettiler. 1963 silahlara el koydu. Anlaşmayı takiben Saddam
Şubat ayında ise Baas Partisi mensubu subaylar Hüseyin, Kürtlere karşı karadan ve havadan
tarafından gerçekleştirilen bir ihtilal ile General büyük bir harekat başlattı. İran sınırına yakın
Kasım ve yandaşları idam edildiler. Baas Partisi olanlar çareyi İran’a kaçmakta buldular.
iktidarında Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve
Devrim Komuta Konseyi Başkanlığı General Türkiye sınırına yakın Dohuk’ta bulunan Kürt
Hasan el Bekir tarafından üstlenilmiş ve grupları çaresiz kalmışlardı. Türkiye’nin araya
yardımcılığına da Saddam Hüseyin getirilmişti. girmesiyle büyük bir katliam önlendi ve Kürtlerin
İran’a geçmesi için süre tanındı. Baas yönetimi
Irak Yönetiminin Kürtlerle olan savaşı bitmemiş Kürtler için genel bir af çıkardı. İçlerinde
ve 1970 yılına kadar devam etmişti. Bu yıl içinde, Barzani’nin büyük oğlu Lokman ile kardeşleri
çaresiz kalan Irak Baas Yönetimi Kürtlerle Ubeydullah ve Sabir’in de bulunduğu çok sayıda
anlaşmak zorunda kaldı ve ardından yeni tavizler peşmerge silahlarıyla birlikte İran’a gitmektense
verildi. 11 Mart 1970 tarihinde, Kuzey Irak’taki Irak hükümetine teslim oldular. Ancak bu Kürt
iki zap arası ve Süleymaniye bölgesi Kürdistan liderler bir süre sonra Baas yönetimi tarafından
Otonom Bölgesi adıyla bir kanun hükmü haline idam edildiler.
getirildi. Kürtlerin yeni toprak talepleri üzerine,
Türkmenlerin elinde kalan 1000 dönüm verimli 12 Ocak 1979’da gerçekleşen İran İslam Devrimi,
arazinin 700 dönümü daha Kürtlere dağıtıldı. Ortadoğu’da yepyeni bir dönemin başlamasına ve
dengelerin altüst olmasına neden olmuştu. ABD,
Musul kenti ile Türkiye arasında kalan bölgeyi İran İslam Devrimi ile birlikte Ortadoğu’daki en
kontrol etmek için Dohuk kazasını vilayet yapıp büyük müttefiki İran’ı kaybedince hemen yeni bir
otonom bölge içine aldılar. Tarihi Türkmen kenti müttefik arayışına girdi. CIA ile Saddam Hüseyin
Erbil’i ise, Kürdistan Otonom Bölgesinin başkenti arasında Mısır Kahire’de gizli görüşmeler yapıldı
olarak ilan ettiler. Peşmergeler, Irak ve anlaşmaya varıldı. Temmuz ayında ise
hükümetinden maaş almaya başladılar ve Cumhurbaşkanı General el Bekir görevinden
anlaşmanın yapıldığı gün Irak’ın milli bayramı ayrılmak zorunda kaldı ve Saddam Hüseyin
ilan edildi. Kürt Otonom Bölgesi, Irak’ın kuruluş işbaşına getirildi
yasalarına aykırı olmasına ve Saddam Hüseyin’in
keyfi bir emrine dayanmasına rağmen sonraki İran’ın silah gücünü tasfiye etmek için ABD ve
yıllarda Peşmergeler tarafından tarihi bir hak Batı tarafından desteklenen Saddam Hüseyin, 22
olarak algılanmaya ve savunulmaya başlandı. Eylül 1980’de Irak ordularını bazı bölgelerden
İran’a soktu ve savaş başladı. 8 yıl süren savaştan
Anlaşmaya rağmen Kürt gruplar, aldıkları çocuklar ve kadınlar da nasibini almış, okullar,
tavizlerle yetinmeyip Irak yönetimi ile savaşı hastaneler ve camiler bile yıkılmıştı. Ölü ve yaralı
sürdürdüler. Iraklı askerler gerilla mücadelesinde sayısı yaklaşık 2 milyona ulaşmıştı. 20 Ağustos
başarılı olamıyorlardı. Bu yüzden Irak, Kürt 1988’de İran ile Irak arasında ateşkes sağlandı.
grupları destekleyen İran ile anlaşma yolları aradı. İran yine Kürt gruplarını desteklerken, Irak da
Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Saddam, Cezayir İran’a karşı Halkın Mücahitleri Örgütüne yardım

BOZKURT 21
______________________________________BOZKURT_______________________________________
ediyordu. Savaşın hemen ardından Saddam Güney Irak’taki Şiiler Basra’dan başlattıkları
yönetimi Kürtleri ezmek için harekete geçti. ayaklanmayla Güney illerini birer birer ele
Batıdan aldığı kimyasal silahları da kullanarak geçirdiler. Irak ordusunun bölgedeki güçleri de
Halepce ve Dohuk’ta büyük katliamlar yaptı. Şiilerin ayaklanmasına destek verince isyancılar
Katliamdan kurtulmak isteyen yüz binlerce Bağdat’a 20 kilometre uzaklıktaki Aziziye
peşmerge Türkiye sınırına yığıldı. Türk Devleti kasabasına kadar ulaştılar. Şiiler Saddam’ı
sınırı açarak Iraklı Kürt halkını daha büyük bir devirmek ve Bağdat’ı ele geçirmek için Müttefik
katliamdan kurtardı. Kürtlerin Irak’taki güçlerinden yardım isteyince; “Irak’ın iç işlerine
etkinliğine son veren Baas yönetimi bu kez karışamayacakları” şeklinde kısaca “Hayır”
yeniden Türkmenlere yöneldi ve asimilasyon, cevabı aldılar. Şiilerin ve dolayısıyla İran’ın
Türkmen mülklerine el koyma, sürgün ve idam Irak’a egemen olabileceği korkusu, Bağdat’a
politikalarına hız verdi. girilmesini önledi ve Irak’a karşı yürütülen
uluslar arası harekat çözümsüz kaldı.
1979 İran Devrimi’nin ardından bölge ülkeleri
yeni ittifaklar kurmuşlardı. Sovyetler Birliği Saddam, Batı ülkelerinin bütün isteklerini kabul
desteğindeki Suriye ile İran arasında ortak etti. Irak’ın Şii ve İran hakimiyet alanına
düşman Irak’a karşı büyük bir ittifak başlamıştı. gireceğinden korkan Batılılar da Saddam’ın Şii
1980’de Sovyetlerin iç savaş tehdidinden kurtulan güçleri ezmesine göz yumdular. Görev,
Türkiye ise ABD ve Batı ittifakına daha fazla savaşlarda bile özenle korunan Cumhuriyet
teslim olmuştu. Buna bağlı olarak Ortodoks Muhafızları’na verildi. Batı ise İran’a ültimatom
Rusya ve Yunanistan desteğindeki Suriye, PKK vererek Şiilere yardım etmesini engelledi.
Terör örgütünün kuruluşuna oldu.
Irak Muhafız ordusu Güneydeki ayaklanmayı
Bu yolla Suriye ve müttefikleri bir yandan büyük bir katliamla bastırdı ve 150 bini aşkın
Türkiye’nin Ortadoğu’da süper güç olmasına yol insan öldürüldü. Batı ülkelerinden destek alan
açacak Atatürk Barajı projesini engellemeyi, Irak Yönetimi, Güneyden sonra 1991 Mart ayı
diğer yandan da ABD ve Batı tarafından sonunda Kuzeye yöneldi. Cumhuriyet Ordusu
desteklenen Barzani ve Talabani’ye karşı bölgede sırasıyla, Türkmen kentleri Mendeli’den
büyük bir Kürt grubunu kontrol etmeyi başlayarak Hanekin, Kızılrubat, Deliabbas,
amaçlıyorlardı. Şahraban, Süleymanbey, Kifri ve Kerkük’e kadar
her yeri ele geçirip önde gelenleri kurşuna dizdi.
Batının ve Körfez ülkelerinin desteğiyle büyük Ardından Kuzeye doğru Erbil’den bir önceki
bir askeri güce ve morale kavuşan Irak artık kasaba olan Altunköprü’de 28 Mart 1991’de
bölgede yayılma planları yapıyordu. Irak’ın büyük bir katliam yapıldı. Sadece bir mahallede
hemen yanındaki Kuveyt ve Körfez petrol 83 kişi kurşuna dizildi.
kaynaklarına göz dikmesi, bu kez kendisine bu
gücü veren Batı ve Körfez ülkelerini tedirgin Cumhuriyet Muhafızları, içerdeki ayaklanmaları
etmeye başlamıştı. Irak’ın büyük askeri gücünü bastırdıktan ve binlerce insan hayatından, yüz
kırabilmek için 2 Ağustos 1990’da önce Kuveyt’e binlerce insan da yurdundan olduktan sonra Batı
saldırmasına göz yumuldu ve ardından ülkelerinin insanlık duyguları birden kabarıverdi.
oluşturulan uluslar arası güç ile Irak’ın karşısına 5 Nisan 1991’de Birleşmiş Milletlerin 688 Sayılı
çıkıldı. Saddam, Kuveyt’te kalamayacağını Kararı ile Kuzey Irak ile Türkiye sınırına yığılan
anlayınca Cumhuriyet Muhafızları’nı Bağdat’a insanların can güvenliklerini sağlamak ve insani
çekti ve Kürt ve Türkmenlerden oluşan askerleri yardımda bulunmak amacıyla “Huzur
Kuveyt’te bıraktı. Bu askerlerin bir çoğu ulular Operasyonu” başladı.
arası güce teslim olurken, bir çoğu da tankların
altında can verdi. Irak yoğun hava saldırısı 17 Nisan’da ise ABD, Hollanda, İspanya, İtalya,
sonunda yenilgiyi kabul etti. İngiltere ve Fransa’ya ait güçler Kuzey Irak’ta
konuşlandırıldı. Irak halkını korumak amacıyla
Diğer yandan Iraklı Muhalif Gruplar Lübnan’ın Kuzey ve Güney Irak “Güvenli Bölge” ilan
başkenti Beyrut’ta toplanarak büyük bir isyan edilerek Irak güçlerinin buralara girişi yasaklandı.
başlatma kararı almışlardı. Buna bağlı olarak Kuzeyde 36. Paralel güvenli bölge sınırı kabul

BOZKURT 22
______________________________________BOZKURT_______________________________________
edildi. Ancak o kadar ilginçtir ki, doğuda Türkmenler birazı da Asurilerden oluşan- bin
Süleymaniye bölgesi 36. Paralelin altında kişilik bir Barış gücü yerleştirildi. Bu Barış Gücü
kalırken güvenli bölgeye dahil edilmiş, batıda (PMF) Türk komutanlar tarafından yönetildi.
Musul 36. paralelin üstünde kalmasına rağmen Takibeden süreçte, KDP ve KYB kendi
güvenli bölgeye alınmamıştı. bölgelerinde birer devlet yapısı oluşturdular. Polis
ve asker güçlerinden, okullara, mahkemelere,
Türk ve Dünya kamuoyunun düz bir çizgi bayrak ve marşlarına kadar kısaca ilan edilmemiş
zannettiği 36. Paralel, aslında Kürt bölgelerini bir devlet yapısının bütün birimlerini oluşturdular.
özenle güvenli bölgeye dahil ederken, Türkmen 17 Eylül 1998’de, Barzani KDP’si ile Talabani
bölgelerini de özenle güvenli bölge dışında KYB’si arasında Washington’da yapılan anlaşma
bırakan kırık bir çizgiydi. Erbil, Kürt Kuzey Irak içinde bir dönüm noktası oldu. KDP
Federasyonu’nun başkenti olarak görüldüğü için ve KYB tarafından dışlanan PKK, bu birleşmeye
güvenli bölgeye dahil edilmiş ve burada yaşayan katılmak istediyse de başarılı olamadı. Amerika
Türkmenler de bu yüzden şanslı olarak Güvenli Birleşik Devletleri, daha önce Suriye ve Rus
Bölgede kalmışlardı. Güvenli Bölge içinde kalan Yunan Ortodoks ittifakı ile birlikte hareket eden
bir başka Türkmen bölgesi ise, Süleymaniye PKK’yı bölgeden tasfiye etme kararı aldı.
yakınlarındaki Kifri kasabasıydı. Türkmenlerin %
80’i aşkın kısmı Irak yönetiminin insafına Bunun üzerine Türkiye, savaşı da göze alarak
terkedilmişti. 36. Paralel ile Irak Kürt PKK’nın Suriye’deki varlığına son vermek için
Federasyonu sınırlarına basit gözle bile atağa geçti. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kararlı
bakıldığında ikisinin birbiriyle tamamen çakıştığı tutumu ve Kara Kuvvetleri Komutanı Atilla
görülebiliyordu. Bu tarihlerden sonra, Güvenli Ateş’in 5 Ekim 1998’de Suriye sınırına yakın
Bölge tümüyle Kürt grupların hakimiyet alanına bölgede yaptığı konuşma etkisini gösterdi. Terör
girdi. örgütünün başı Abdullah Öcalan 9 Ekim 1998
tarihinde Suriye’yi terk etmek zorunda kaldı.
1991 Körfez Savaşı sonrasında sınırları BM Buradan Yunanistan’a kaçan Öcalan, iltica talebi
tarafından da güvenceye alınan Kürt bölgesinin kabul edilmeyince Moskova’ya gitti. Duma
en önemli eksiği devletleşme süreciydi. Bu Meclisi Öcalan’ın Rusya’da kalmasını
süreçte senaryonun uluslararası hukuka uygun onaylarken, Rusya Başbakanı karşı çıktı. 12
olması için bir Parlamento oluşturulması Kasım’da Abdullah Sarıkurt adına düzenlenmiş
gerekiyordu. Haber ajansları, televizyonları, sahte pasaportla Moskova’dan Roma’ya gelince
Londra’daki araştırma ve istihbarat kurumları, İtalyan polisince tutuklandı. Dönemin İtalyan
Arap kuruluşları ve elemanlarıyla İngiltere, bu hükümetinin açık koruması da sonuç vermedi ve
bölgenin nabzını en iyi tutan ülkeydi. İngilizlerin 16 Ocak 1999 tarihinde Güney Kıbrıs Rum
rehberliğinde, 5 Mayıs 1992’de Kürt gruplar self Kesimi’nce “Lazaros Mavros” adına düzenlenen
determinasyon hakkı elde etmek için Parlamento kırmızı pasaportla buradan ayrıldı. Yeniden
seçimleri düzenlediler. Ancak Türkmenleri temsil Moskova’ya oradan Yunan Gizli Servisine ait
eden Irak Milli Türkmen Partisi bu girişimi uçakla Yunanistan’a ve buradan da Kenya’ya
boykot etti. Kuzey Irak’taki iki büyük Kürt grubu kaçırıldı. 16 Şubat 1999 tarihinde ise CIA Mossad
KDP ve KYB ise, halk yerine Barzani ve işbirliğinde yakalanarak Kenya’da Türk güvenlik
Talabani tarafından seçilen milletvekilliklerini birimlerine teslim edilip Türkiye’ye getirildi.
yarı yarıya paylaştılar.
Bu dönemden sonra Batı Emperyalizmi, Büyük
Zaman içinde sınır ticareti –ki en önemlisi Silopi Kürdistan hedefinde yararlanacakları PKK terör
üzerinden yapılan petrol taşımacılığı- yoluyla elde örgütünü siyasallaştırma çabasına girişti.
edilen gelirlerin ve bazı bölgesel yetkilerin Öcalan’ın yakalanmasından sonra, AB’nin ortak
paylaşımı iki Kürt grubunun arasını açtı. Sonunda istihbarat birimleri örgütün Avrupa’da yaşayan
Kuzey Irak da ikiye bölünerek –Zaho ve bir komite tarafından yönetilmesi için büyük
Dohuk’tan Erbil’e kadar- Kuzeye Barzani, gayret sarfettiler. Bunda tamamen başarılı
-Erbil’in altından Süleymaniye ve Kifri’ye kadar- olamasalar da Kandil’deki silahlı birimlerle olan
Güneye ise Talabani yerleşti. İki Kürt grup irtibatı da korudular. Türkiye’nin PKK’nın
arasına, ateşkesin korunması için –çoğu yasaklanmasına ilişkin baskıları artınca, örgütün

BOZKURT 23
______________________________________BOZKURT_______________________________________
ismini değiştirmesini önerip, yeni ismin Diyarbakır Belediye Başkanı olmak üzere bazı
yasaklanmayacağı konusunda güvence verdiler. siyasiler PKK’dan “Silahlı Kürt Muhalefeti”
Bu güvenceye bağlı olarak, Avrupa Birliği olarak söz etmeye başladılar.
ülkelerindeki Kadek örgütlenmelerine yönelik
hiçbir tedbire başvurulmadı.
Kandil dağlarındaki silahlı PKK Kadek BÜYÜK İSRAİL
birimleriyle komşu olan Talabani yönetimindeki
KYB, Türkiye’ye şirin görünmek için PKK’ya Batı Emperyalizminin Süveyş’ten Hazar’a kadar
yönelik bazı göstermelik eylemlerde bulundu. olan bölgenin Türk ve İslam egemenliği yerine
Ancak aralarındaki fikri yakınlık sebebiyle ciddi kendi kontrolünde olmasını amaçlayan
bir çatışmaya hiçbir zaman girmediler. Aynı projelerinin sonuncusu Büyük İsrail planıydı.
şekilde, PKK Kadek birimleriyle aşiret yakınlığı Yahudi yazarların kendi ifadesiyle:
da olan Barzani yönetimindeki KDP de, Türkiye
ile ilişkilerinin gerginleştiği 2002 yılından “İngilizler, Filistin’de bir Yahudi merkezi kurarak
itibaren örgütün kendi topraklarını kullanmasına kendi kontrollerinde idareyi düşünüyorlardı.
göz yumdu. Esasen her iki Kürt grubu da, silahlı Filistin; Asya, Avrupa ve Afrika’nın kesiştiği
mücadele tecrübesi daha fazla olan PKK – Kadek yerdeydi. Filistin’de sadık bir millet olursa
militanları ile doğrudan savaşmayı göze Hindistan yolunda rahat edeceklerdi. İngilizleri
alamadılar. her şeyden önce Süveyş Kanalından geçecek
gemilerin güvenliği ilgilendirmekteydi. Bu
Nisan 2003’te ABD ve müttefiklerinin Irak’ı sebeple, Filistin’deki bir Yahudi merkezine
işgali sonrasında PKK, bir süre tedirginlik yardım edeceklerini ifade ediyorlardı.
yaşadıysa da kısa sürede ABD ile iyi ilişkiler Siyonizm’in ateşlenmesine sebep olan diğer
kurdu. ABD, PKK terör örgütünü hem önemli bir faktör, Avrupa’da uyanan bütün
Türkiye’ye karşı bir koz olarak kullanmak, hem milletlerin kendi hayatlarını kendileri kurma
de Suriye ve İran’daki muhtemel operasyonlara özgürlüğü fikriydi. Bunlardan dolayı bütün
hazır bulundurmak amacıyla koruma altına aldı. yazılarda, Filistin’de Yahudiliğin canlanması
PKK, İran’ın Mahabat bölgesinde ve Suriye’nin fikri açıkça yer alıyordu.”
Kamışlı Haseki bölgesinde geniş bir tecrübeye ve
halk tabanında güçlü irtibatlara sahipti. Terör Herzl’den önce Siyonizm tarihinin ilk başlıca
örgütü Bu bölgelerde ve Türkiye’de, CIA, MI6 ve olayı, Sir Moses Montefiore’nin Filistin’de zirai
Mossad için istihbarat toplamaya başladı. koloni kurması ve Kalscher ile Alkalai’nin
Filistin’de kolonizasyona girişmesiyle başladı.
Irak’ta direnişin arttığı 2004 yılında ABD, Buna ilaveten 1870 yılında ilk olarak, Mikveh
PKK’yı göstermelik olarak ikiye böldü ve Osman İsrael adıyla Uluslar arası İsrail Birliği tarafından
Öcalan liderliğindeki grubu Suriye’de kullanmak bir zirai okul kuruldu. Petah Tikvah Vakfı,
üzere Musul ve Suriye sınırında örgütledi. Yahudi kolonilerinin anası durumundayken, First
Kamışlı ve Mahabat’ta Mart ayı ortasında aynı Alia of the Biluim da 1878 yılında Filistin’de
günlerde çıkan isyanlarda PKK önemli bir rol bulunuyordu. Aynı devirde Hibbat Zion hareketi
oynadı. Bir maç sırasında Kamışlı’da Kürtler Rusya’da şekil alarak Filistin’de ziraat yapılması
Araplara karşı kışkırtılınca 50’yi aşkın kişi öldü için yardımcı olmaya çalışıyor, Baron Edmond de
ve yüzlercesi yaralandı. Rotschild ise Paris’te bu kolonizasyonu para
yönünden destekliyordu. Hovevei Zion grubu da
Aynı dönemde 2 bin kadar PKK’lı Türkiye’ye 1884’deki Kattowitz Konferansı’nda milli bir
giriş yaparak bir yandan siyasi çalışmalara destek organizasyon olarak teşekkül etmişti.
vermek diğer yandan da kentlerde küçük çaplı
eylemler yapmak üzere görevlendirildiler. Bu dönemdeki Siyonist yazarların çoğu,
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne giriş süreciyle Filistin’de İngilizlerin himayesinde bir Yahudi
birlikte, ayrılıkçı hareketlere karşı ılımlı bir tavır toplumu kurulması fikrini desteklemişlerdi.
takınan AKP hükümetinin politikası PKK’nın Bunlardan en önemlisi Yahudi soyundan gelen
politik uzantılarına büyük cesaret verdi. PKK Benjamin Disraeli idi. Benjamin Disraeli (1804–
militanlarının mezarları ziyaret edildi ve başta 1881), İsaaç Disraeli’nin oğluydu. Bu zat yazar ve

BOZKURT 24
______________________________________BOZKURT_______________________________________
Londra’daki İspanya-Portekiz Yahudilerindendi. Lord’a “Balfour Deklarasyonu” olarak bilinen şu
Tory partisinin lideri olmuş, iki kere de İngiliz mektubu gönderdi;
Krallığının Başbakanlığını yapmıştı. İngiltere’nin
büyük devlet adamı olarak kabul edilen Disraeli, “Saygıdeğer Lord Rothschild;
İngiliz İmparatorluğu’nu şanlı hale getirmiş ve Majesteleri Hükümetinin, arz edilmiş
Kıbrıs’ı almış, Süveyş Kanalına hâkim olmuştu. bulunan Yahudi Siyonizmi’nin gayelerine iştirak
Kendi devrinde Kraliçe Victorya Hindistan ettiğini bildiren ve Kabine tarafından da kabul
İmparatoriçeliği tacını giymişti. 1830 yılında edilen aşağıdaki deklarasyonu sunmaktan dolayı
Filistin’i ziyaret etmiş ve orada Yahudi vatanının büyük memnunluk içindeyim:
kurulmasını istemişti.
Majesteleri Hükümetinin görüşü, Yahudi halkı
Haskala hareketinin öncülerinden olan Peretz için Filistin’de milli bir vatan tesis edilmesi,
Smolanskin, “It is time to plant” (Ekim Zamanı) Filistin’de yaşayan toplumların medeni ve dini
isimli romanında Filistin hakkında şunları haklarına zarar vermeden gayesini
söylüyordu: gerçekleştirecek Yahudi toplumuna yardım
edilmesi, diğer ülkelerdeki Yahudiler tarafından
“Birçok uzmanlar bu yeri inceledi. Bilhassa siyasi bir statüye kavuşturulması yönündedir.
İngiliz araştırmacılar seyahat edip çalıştılar.
Netice olarak burasının çok bereketli olup 14 Şayet bu deklarasyondan Siyonist Federasyon’u
milyon kişiyi besleyecek seviyede olduğunu haberdar ederseniz, memnunluk duyarım. 2
kaydettiler. Bu fikirde mübalağa olduğunu kabul Kasım 1917”
etsek bile – neden mübalağa etsinler – bunun
yarısını akla getirsek, hepimizi çok fazlasıyla Aynı yıl içinde Allenby komutasındaki İngiliz
alacak.” ordusu Kudüs’ü işgal etti. İngilizlerin
gözetiminde daha önceki yıllarda başlayan
Asıl Siyonist Hareket, İsrail’in kurucusu sayılan kolonizasyon hareketi daha da hızlandı ve
Theodor Herzl’in 1900’de, Londra’daki dünyanın pek çok yerinden Yahudiler bölgeye
Dördüncü Siyonist Kongreyi açmasıyla başladı. yerleştirildiler. 1941 Kasım ayında, Kudüs
Herzl anılarında şunları söylüyordu: “Daha ilk Müftüsü Emin El-Hüseyin Berlin’e gitti. Berlin
başlangıçta, İngiltere’nin diplomatik ağırlığını Radyosunda Araplara hitaben bir konuşma yaptı.
koymasının gerekliliğine inanmıştım. Çünkü Hitler ile aralarında şu protokol imzalandı:
İngiltere havadan Hindistan’a bakar durumdaydı.
Biraz aşağıya Filistin’e de bakması “Büyük Müftü, Führer’in gösterdiği alakadan
gerekmekteydi…”, “İnancımı aktardım. İngilizler, dolayı memnun olmuştur. Führer, Arap
Süveyş yoluna bakmalıydılar. Hint yolundan Dünyasının meselelerine karşı büyük sempati
başka yolları da görmeliydiler. Örneğin, Yafa- duymaktadır. Filistin, Suriye ve Irak’ta Arapların
Pers Körfezi arasındaki demir yolu misali hür ve bağımsız olmasını destekler. Almanya
gibi…”, “Zengin ülkenin (Yani Amerika’nın) zaten Museviler’e karşı büyük bir savaş açmıştır.
adamları ve İngiltere destek olmalıdır. Bu savaş, Filistin’deki Yahudilere karşı da
Filistin’deki boş arazilere birkaç yıl içinde geçerlidir. Onları yok edinceye kadar devam
binlerce insan yerleştirmekle birlikte, para desteği edecektir… (Hitler, burada Kafkasya’ya kadar
ve gayretle o tarihi vatan kurtarılabilir. Bu uzanmış olan Alman ordusunun yardıma hazır
nedenle, dünya Yahudilerinin İngilizleri olduğunu kaydetmektedir.)
desteklemesi yalnız politik açıdan değil, manevi
yönden de gereklidir.” Almanlar, İngiliz Manda İdaresinin Yahudi
haklarını korumasına karşıdır. Bu hususta
Nitekim düşünüldüğü gibi oldu ve 1917 yılındaki Araplarla birlikte, Kudüs Müftüsü’nü destekler.”
Balfour Deklarasyonu, Filistin’de İsrail devletinin
kuruluşunun yolunu açtı. İngiltere Yahudilerinin Almanya İngiltere’nin Filistin’i Yahudilere vatan
lideri Lord Rothschild’in gayretleri sonucunda yapmasına karşıydı ancak 2. Dünya Savaşı’nda
İngiliz Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour, Hitler’in Almanya’daki Yahudileri topluca
öldürülmesi, Filistin’de bir İsrail Devleti

BOZKURT 25
______________________________________BOZKURT_______________________________________
kurulması fikrinin Birleşmiş Milletler tarafından Barzani ailesi ile İsrail arasındaki işbirliğine
da resmen kabulüne zemin hazırladı. 29 Kasım ilişkin artık pek çok kitap yazılmış ve gerçekler
1947 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel ortaya çıkmıştır. Bu işbirliğinin altında yatan asıl
Kurulunda, Filistin’de bir Yahudi devleti gerçek, Barzani ailesinin Yahudi olmasından
kurulması teklifi kabul edildi. ziyade Barzan bölgesinin esasen Vadedilen
Toprakların bir parçası olmasındandır. Irak’ta
1 Ekim 1948’de kurulan İsrail Devleti, o tarihten Amerika, İngiltere ve İsrail’in neden bu kadar
bugüne bölgedeki varlığını iyice pekiştirdi ve yakın stratejik işbirliği içinde olduğunu iyi
Gazze ve Batı Şeria olarak bilinen Filistin’e ait anlamalıdır.
toprakları da işgal etti. Siyonizm idealine göre
Büyük İsrail’in sınırları Tevrat’ta belirlenmiştir: Ortadoğu’da Amerika Birleşik Devletleri’ni
“(24) Ayak tabanınızın basacağı her yer sizin yönlendiren İsrail ve İngiltere’dir. İngiltere, I.
olacak; sınırınız çölden ve Libnandan, ırmaktan, Dünya Savaşı öncesinde işgal ettiği bölgeden, II.
Fırat ırmağından garp denizine kadar olacaktır. Dünya Savaşı sonrasında çekilirken İsrail’i miras
(25) Önünüzde kimse duramıyacak; Allahınız bırakmıştır. Sovyetlerin dağılmaya yüz tutması,
Rab, size söylediği gibi, dehşetinizi ve korkunuzu ABD’nin Komünizme karşı İslam dünyasına olan
ayak basacağınız bütün diyar üzerine koyacaktır.” ihtiyacının kalmayışı ve gelişen İslamcı
(Kitabı Mukaddes Eski ve Yeni Ahit, Kitabı hareketlerin İsrail’in güvenliğini ciddi anlamda
Mukaddes Şirketi, İstanbul – 2000, Tensiye Bab tehdit etmesi sebebiyle özellikle 1980’li yıllarla
11) birlikte bu üç ülke arasındaki işbirliği daha da
geliştirilmiştir. 1981 yılında Ariel Şaron’un
Musevilik ilahi bir dindir, her milletten ve hatta gayretiyle imzalanan ABD İsrail Stratejik İşbirliği
Türklerden Musevi olanlar vardır. Ancak Anlaşması ile, Komünizm sonrası yeni düşman
Yahudilik, İsrailoğullarının sadece kendilerine olarak İslamcılık belirlenmiştir. Bir yandan
has kabul ettiği milli bir dindir. Yahudilik’te ve doğrudan veya dolaylı olarak İslamcı örgütleri
Siyonizm’de, Tevrat’a kesin bağlılık esastır. destekleyen, kışkırtan bu ülkeler, diğer yandan da
Tevrat’ta sınırları çizilen bu topraklar vaat bu tehdidi gerekçe göstererek bölgedeki nüfuz ve
edilmiş topraklardır. Bu yüzden, yüzyıllar işgal alanlarını genişletmişlerdir.
boyunca sürgünde kalınmasına rağmen bu
topraklara dönmek Yahudilerin en büyük ideali İsrail, Filistin topraklarında hem toplumu hem de
yani Siyonizm olmuştur. İslamcı örgütleri terörize etmede son derece
başarılı olmuştur. Şeyh Ahmet Yasin’in 1989
Bu çizilen sınırlar bugün Türkiye’nin güneydoğu, yılında İsrail tarafından yakalanması üzerine
Suriye ve Irak’ın ise Kuzey bölgelerini içine Hamas örgütü dağılma sürecine girince, ABD’den
almaktadır. Bu bölgelerde yoğun olarak yaşayan gelen Musa Ebu Marzuk Amerika’dan getirdiği
Kürtlere yönelik olarak Siyonizm idealinde yeni 100 bin dolarla örgütü yeniden diriltmiş ve 1997
tartışmalar ortaya çıkmıştır. Kimileri Arthur yılında da Şeyh Yasin Ürdün’de yakalanan 2
Koestler’in 13. Kabile kitabına konu olan Mossad ajanına karşılık serbest bırakılmıştı. Bu
Yahudilerin Hitler tarafından öldürülen Hazar süreç içinde İsrail, Hamas eylemlerini gerekçe
Türkleri olduğunu söylerken, Amerika’daki bazı göstererek Filistin’deki işgalini pekiştirmiş ve
Yahudi araştırmacıları da bu kavimin Kürtler göstermelik bütün barış girişimleri başarısız
veya Ermeniler olduğu konusunda iki farklı görüş kalmıştı. ABD’nin Irak’ı işgalini takiben iyice
öne sürmektedir. Yahudiler tarafından tartışmaya cesaretlenen İsrail, artık güvenlik endişesi
açılan bu konunun ortak yanı, Kürtler ve kalmayınca Hem Yasin’i hem de Arafat’ı farklı
Ermenilerin şu anda Vadedilen Topraklar yöntemlerle ortadan kaldırdı. İsrail’in şu anda
üzerinde yaşaması. Konunun bir başka ilginç yanı işgal altında bulundurduğu Filistin topraklarından
da, Amerika’daki Kürt ve Ermeni lobilerini ve Suriye’ye ait (Türkmenlerin yaşadığı 16 köyün
yönlendirenlerin ve finansörlerinin Yahudi bulunduğu) Golan tepelerinden çekileceğini
kökenli olması. Bu konudaki bazı tespitler ne beklemek saf bir hayalciliktir. İsrail ne Batı
yazık ki güvenlik endişesiyle fazla dile Şeria’dan ne de Golan’dan asla çekilmeyecektir.
getirilmemektedir. İsrail’in yapacağı en son girişim, Gazze’de sınırlı
bir özerkliğe izin vermesi olacaktır.

BOZKURT 26
______________________________________BOZKURT_______________________________________
olmuş ve bundan sonra da olacaktır. Türkiye bu
tehditleri her zaman dikkate almak zorundadır.
ABD İngiltere İsrail ortaklığında yürütülen yeni
Ortadoğu yapılanmasının temel hedeflerinden
birisi, İsrail’in bölgedeki egemenliğini
pekiştirmektir. Buna bağlı olarak Suriye’de Golan
Tepelerinin İsrail’e kalmasını onaylayacak yeni
bir yönetimin işbaşına getirilmesi, Güney
Lübnan’daki Şii Hizbullah etkinliğinin kırılması
ve İran’daki İsrail karşıtı dini yönetimin yıkılması
amaçlanmaktadır. Büyük Kürdistan sınırlarına
dahil edilmesi düşünülen Kerkük petrollerinin
İsrail’e uzanan petrol boru hattı ile Akdeniz’e
ulaştırılması da geleceğe yönelik planlar
arasındadır. İsrail’in Türkiye ile yakın ittifakını
güçlendirmek amacıyla, ülkemizdeki dini tehdidin
artırılması ve abartılmasına yönelik önemli
psikolojik faaliyetleri de göz ardı edilmemelidir.
Tümüyle savaş ve teröre yol açacak bu zorlamalar
bölgede Türkiye’nin çıkarlarına tamamen ters
düşmektedir.

Büyük Yunanistan, Büyük Ermenistan, Büyük


Kürdistan ve Büyük İsrail hedeflerinin doğrudan
veya dolaylı olarak geçmişten bugüne ortaklıkları

www.turkcuturancilar.com
Türkçü Turancılar Fikir Otağı

Otağ Kurallarımız

1- Otağımızda hiç bir şekilde Türkçülük fikri yerilemez. Otağımız serbest kürsü niteliğinde karşıt
görüşlerin çarpıştığı bir alan değildir. Bununla beraber Türkçülük hedefinden sapmamak kaydı ile her türlü
görüşe "şuurlu demokrasi" anlayışımız çerçevesinde izin verilir.

2- Bu otağa üye olan kişi Türkçüler arasında hiç bir sebeple ayrılık yaratmayacağına, Türklüğü ve
şerefi üzerine and içmiş kabul edilir ve hiç bir şekilde Türkçüleri bölmeye parçalamaya yönelik
hareketlere izin verilmez.

3- Otağımızda Türklerin inançlarına göre ayrılmasına izin verilmez. Otağımız Müslüman, Hıristiyan,
Şaman, Musevi gibi ayırımlara gitmeden bütün Türkleri kucaklamaktadır. Bir inanç sahibinin diğerini
inancından dolayı küçümsemesi yada Türklük kadrosundan çıkartmaya çalışması otağ kurallarımıza
aykırıdır. Bu otağda her Türk diğerinin inancına saygı göstermeye mecburdur.

BOZKURT 27
______________________________________BOZKURT_______________________________________
4- Otağımızda hiç bir şekilde küfür içeren iletilere müsamaha gösterilemez. Burada bulunacak kişiler
Türkçü terbiyeye uygun şekilde hareket etmeye mecburdurlar.

5- Otağımızda yazılan yazılar sadece yazıyı yazan kişinin görüşünü yansıtır. Yayınlanan yazıların otağ
yöneticilerinin görüşünü kısmen yada tamamen yansıttığı yada yazıların tamamını okuduğu varsayılamaz.
Otağ'da yazısı yayınlanan kişi yada kurumlar yazdıkları yazılardan sorumlu olduklarını kabul ve beyan
ederler.

6-Her nekadar 5. madde de belirtildiği gibi otağda yazılanlar sadece yazıyı yazan kişi yada
kurumun sorumluluğunda olsa da otağda yayınlanan ve yürürlükteki yasalara aykırı olan bir içerik varsa
resmi makamlardan gelecek uyarı üzerine yasaya aykırı içerik 36 saat içerisinde yayından kaldırılacaktır.
İlgili uyarılar uyari@turkcuturancilar.com adresine gönderilmelidir.

7- Otağımıza yazıları ve yorumları ile katkıda bulunan her Türkçüden bazı şeylerin atalarımızın deyişiyle
"davul ve zurna " ile yapılmayacağını, herşeyin "forum" sayfalarında yazılmayacağını idraki içinde
olması beklenir. Aksi şekilde hareket edildiği otağ yöneticlerince farkedilirse yazı silinir, yazar uyarılır.
Hata tekrar edilirse üyelik sonlandırılır.

8- Otağa yazı ve yorumları ile katkıda bulunan Türkçülerden bir sohbet odasında değil herkese açık
mekanda bir mektuplaşma ortamında olduklarının bilincinde olması dolayısı ile yazılarındaki
üsluba dikkat etmeleri beklenir. Aksi davranışlar gözlemlendiğinde otağ yöneticileri yazıları silerler.
Üye bunu bir uyarı olarak algılamalıdır. Üye aynı üslup ile devam ederse üyeliğine son verilir.

9- Katılımcı takma ad kullanıyorsa bunun Türkçe olması zorunludur.

10- Tüm üyeler otağda yazı yazmak sureti ile otağ kurallarını beyan ve kabul etmiş olurlar.

BOZKURT 28
______________________________________BOZKURT_______________________________________

BOZKURT’U TAKİP ET!


www.turan.tc

BOZKURT 29

You might also like

  • Bozkurt 9
    Bozkurt 9
    Document36 pages
    Bozkurt 9
    MEHMET KARAHANLI
    No ratings yet
  • Bozkurt 8
    Bozkurt 8
    Document32 pages
    Bozkurt 8
    MEHMET KARAHANLI
    No ratings yet
  • Bozkurt 7
    Bozkurt 7
    Document37 pages
    Bozkurt 7
    MEHMET KARAHANLI
    No ratings yet
  • Bozkurt 4
    Bozkurt 4
    Document42 pages
    Bozkurt 4
    MEHMET KARAHANLI
    No ratings yet
  • Bozkurt 6
    Bozkurt 6
    Document26 pages
    Bozkurt 6
    MEHMET KARAHANLI
    No ratings yet
  • Bozkurt 23
    Bozkurt 23
    Document29 pages
    Bozkurt 23
    MEHMET KARAHANLI
    No ratings yet
  • Bozkurt 22
    Bozkurt 22
    Document27 pages
    Bozkurt 22
    MEHMET KARAHANLI
    No ratings yet
  • Bozkurt 14
    Bozkurt 14
    Document28 pages
    Bozkurt 14
    MEHMET KARAHANLI
    No ratings yet
  • Bozkurt 20
    Bozkurt 20
    Document33 pages
    Bozkurt 20
    MEHMET KARAHANLI
    No ratings yet
  • Bozkurt 17
    Bozkurt 17
    Document38 pages
    Bozkurt 17
    MEHMET KARAHANLI
    No ratings yet
  • Bozkurt 5
    Bozkurt 5
    Document40 pages
    Bozkurt 5
    MEHMET KARAHANLI
    No ratings yet