You are on page 1of 158

Bilimsel sasyalizmin dogusundaonun bilinen ii~ kaynagi (Alman felsefesi, Ingiliz ekonomi politigi ve Fransiz sosyalizmi) icinde, Alman

felsefesi nasil bir rol oynarrnstrr? Unlit Fransiz dtlstinirrii Bottigelli btl kitabinda, 1848 on.cesinde Marx ve Engels diistincesinin olusumuyla marksizmin adim adim ilerleyen kurulusunu anlatarak bu soruyu yamtlamaya oahsryor. Boy-Ieee, yazar, Marx ve Engels'in okul siralarmdan Manifest'in kalerne almdigr doneme dek alan biitiin ~ah~malanm ayn ayn inceleme konusu yapmaktadrr. Kaynaklara bu donii~, kuskusuz gene Marx tizerindeki tartisrnalarm daha iyi bir bicimde degerlendirilmesini saglayacak ve deginilen sorunlar marksizm iizerine bilgi edinmek isteyenleri oldugu kadar, marksist teorinin pratigi icinde elanlan da ilgilendirecektir.

~~ Lira

\

:...A'

IN

EMILE

Unlii Fransiz dii~iiniirii Emile Bottigelli'nin "Genese Du Socialisme Scientifique" (Editions Sociales, Paris, 19(7) adli bu eseri fransizca aslmdan Kenan Somer tarafmdan dilimize cevrildi ve "Bilimsel Sosyalizmin Dogusu" adiyla Bilim ve Sosyalizm Yaymlari'mn 20. kitabi olarak yaymlandI.

Birinci baski : Mart 1976

YAYIN HAKKI :

BiLtM VE SOSYALizM YAYINLARI

BiLiM VE SOSYALiZM YAYINLARI Ydneticisi : Siileyman Ege

Atac Sokak, No. 36/2 Yenisehir - Ankara

Tel: 170327

BiLIMSEL SOSY ALizMIN DOGUSU

,

Yazan

Emile BOTTiGELLi·

Ceviren Kenan SOMER

-1

I

()NSQZ

BU KtTA,P,Alman sosyalizminin kokeni ilzerine, li~ sans ogrencilerine yonelik bit dersin yeniden elden gellirilmi§ bicimuiir. Yani, marksizmin dogu§u gibi, bilinen bir konu ilzerine cok: yeni ogeler qetirme savmda degildir. Biz ozellikle, Marx ve Engels taraiuuian, 1848 devrimine dek aluuui yolu, dil§ilncelerinin Komiinist Manifesto'nun sundugu hemen. hemeti kesin ifadesine kadarki olu§masmt, oldukr;a kisa bir yaptt ~inde ar;tklamak istedik. Bu konuda daha ayrmttlt ba~ka yapttlar da vardtr ve onlardanda yararlamlacaktvr. Ama, bu dimemui tilmi1nil kapsayan higbir incelemeyoktu ve bize, okuyucuya bu incelemeyi sunmamn bir yaran dokunabilecektir gibi gelir.

Marksizm, Almanya'da dogmu§tur. Bu illke, siyasal ve pratik planda, XIX. yilzytl ba§larmda, hiltiln Avrupa ulus-larmdan geride kalmt§ bir illkedir. Sosyalizmin kokenini bu illkeye yerle§tiren §ey yalmzca Marx ve Engels'in dogum rastlantun mulir? Ko§ullar, dil§ilncelerini yoneltmek igin ne kadar az oge sunmu§larsa, bulgulatt 0 kadar dahice midir? Yoksa, batt Av-

7

I

i

rupa killtiiril tarajmdasi ge§itli alanlarda kazamlmt§ sonuctarm. ou b1.re§im ve bit astlmasin: olanakltla§ttran ko§ullan, 0 qagm Alman aydmlan tarafmdan kurca.lanan sorunlar, Marx ve Engels'in yeti§mesi mi yaratmistir? i§te biz bu sorumlara bir yamt getirmeye ~ah§ttk .

. Agzklamamzz, ozqiin. olma sainnda bulunamadtgz kadar, eksiksiz olma savzndada bulunamaz.· Yapztm boyutlarz, bir secmeui zorusiiuiastirvqordu. Belki [elsefeye verilenyer gol<, biiyiik bulunacak. Bundan otiiril okuyucuaan iiziir . dileriz. Ama konulan sorun, 'b1tlli bir arastirma yonii igeriyordu. Ve belki de bu sorunlar yoresinde diizenlenmis bulunan telsef? tartz§malar atmosjeri, bu sorunlara bu yana§ma bi<;imine yabanei degildir.

Iietmeleri, Berlin Dietz yayznlarmda yay tnt tamamlanacak olan MARX-ENGELS- WERKE (MEW) yaytnma yaptzk. Yararlamlan metinler, heniiz son Berlin. 1jaymmda yayznlanmamz§ olduklan zaman; onlari MARX-ENGELS GESAMTAUSABE'den (MEGA) aktardik. Son olarak, EditionsSociales'de bir gevirisinin bulundugu her kez, kaynak olarak Fransizca. metni gosterdik.

15 EyUil 1966

8

B1LIMSEL SOSYALiZMiN DOGU$U

---- cmrs

. AVRUPA'DA XIX. yiizYllm ikinci yarlsmm belirleyici niteligi, i§~i pa~tile~~~~nd;~!~~~~i Genel Dernegi

1863: Lassalle m B bel'le birlikte Eisenach

1867: Liebknecht ve e

Sosyal-Demokrat ~artisi "

1880 ' Franslz I§lSi Partlsl . d y " XIX yiizYllm bu ikinci yarisi, ayrn z,aman a

am . , . , eli mesi, biiyiik sanayi ve te~

hem ekonommm hizli g § .. gu"tleri-

,. . h de proletarya or

kel kapitahzmme gelSl§, . e~

nin dogu§uyla belirlenml§trr. ., ' bir kavram-

XIX yiiZYll 115m yem 1

Parti kavraml, ..' 1 k ti pratik olarak

.. iitle: , kurulus 0 ara par, dir. Orgu enmis . , artileri burjuvazi-

1848'densonra ortaya <Slk~r. I§~~ P '11k bir

" her eyden once teme 0 ara

nin partll~rmden, §, ani birfelsefeye sa-

t~oriye, bir We.Uansch~~u~: a~;lhr1ar. Burjuvazinin hip buiunmaiall olgu Y b f i.f'inde aynm-

k k r yonlarrm u smi os

partileri, lSI ar oa IS , t' v 'I' dilegetiren toplu-

, 1 katmanlarm IS egm

lasmis sIYasal~ .:J klan (temsil ettikleri) halde, i§c;i SI111- luklan orun aai

9

fr partileri, tum i§gi simfrm orunlama ayricalrgi saviill gtiderler, Bir yandan i§gi simfrrun ozerk oldugu, toplumun obur snuflari karsrsmda vturdes bir btitiin olusturdugu dtisiiniine, ote yandan da proletaryanm tarihsel bir gorevle gorevlendirilmis bulundugu dusunune dayamrIar. Hepsi de bayraklarimn iizerine sosyalizmin kuruiusunu yazarlar, ve bugun kendini marksizme gore belirlemeyen bir i§gi galkantlsl pek de yoktur. Bunun nedenleri aciknr: Marksizm bir Weltanschauung, bir felsefe olusturur, ve proletaryanm siyasal eylem kurallarim acikca bildirir. Bilimsel sosyalizm olmak ister, yani toplumsal tarih etkenlerinin bilgisi ve siirekli irdelemesi iizerine yaslariir.

Elbette baslarda i§gi partilerinin hepsinin marksizmden yana olduklarmi ileri surdiikleri soylenemez, <;e§itli sosyalizm okullarmm giristikleri savasimlar iizerine bir fikir vermek icin, 1864' yihnda kurulmus bulunan Birinci Enternasyonal'in heniiz prudoneularm, blankicilerin, marksistlerin ve anarsistlerin birbirIeriyIe <;;ah§tIklan kapah bir alan roldugunu ammsatmak yeter. Ama, gercekte, tarih ilerledigi olctide, bu <;;e§itli okullar yerine marksist partilerin gectikleri goruliir. Ve 1917'den, yani Sovyetler Birliginde sosyalizmin kurulmaya baslanmasindan buyana, i§gi smifrnm eylem kilavuzu olarak marksizmin degerl, tarihsel bir olgudur.

Kuskusuz, <;;aglmIZ, marksizmin devrimci xiegerini tartisma konusu yapara benzer sorunlar dogurmustur. Ornegin batrfilkelert gibi yiiksek derecede sanayilesmis iilkelerde, iktidarm, Sovyetler Birligi'nde oldugu gibi, silahh ayaklanmayla, ihtilalle ahnmasr, artik pek olanakh degil gibi goriiniir. Ama sosyalizm, biitiinvbu iilkelerde giindemde olan bir-seydir, ve biitiin bu iilkeIerde i§gi partilerinin,sosyalizme gegi§ yollari sorunu iizerinde durduklari gorulur. Dolaysiz ya da dolayh bir bicimde, biitiin bu partiler, ayri durumlar arasm-.

10

cia bsnzerlik kurmak igin~de olsa, 1917 Devri:ni dene.~ yine ba§vururlar. Vege§itli iiIkelerde: mark~1~t P!~:I: lerin kendileri, irlkeyi sosyalizme geg1rmek iem b §

<;;1 yollar dii§uniirler.

Yani marksizm, giiniimiizde, Oy~adlgl.:e oy~a~ makta oldugu tarjhsel rol sonucu, ybntemml.n <;;e§Ith bilimlere getirmi§ bulu. ndugu§eyler sonucU, slyasal VIe . < - • " r b' "v i durumuna ge-

bilimsel 'ya§amimizm surek I ir oge~ ', .., d .'

. ti V her ne kadar giincel behrtIIen I<;;m' e iyi ~I~ I::. e e kadar her diizeyde. ilgi uyandirrct biliniyor, her n . d kokenleri 0 kadar iyi tartI§malar konusu o~uyorsa. a, '. d I t k istebilinmemektedir. Bizim bu sayfalar, a an a ma

dl'gVimiz sey de, iste bu olu§tur (genese), .

~ . K ,. ist MamBilimsel sosyalizm, 1848 Yilmda;., omun o _

f t '1 hemen hemen kesin ifades1m bulmu§tur, Y

. es Ole, k~' in olusunu irdelemek, onun. 1848'de

leyse mar sizmi , . d

han i ko§ullar i<;;inde dogdugunu ince~emeye a!.amr,

v g KIM rx'm 1818'de ve Friednch Engels in ,de.

Eger ar a 11 ktii I bil

1820'de dogduklan, ve sonuc olarak ente e" ~e 'T~:~-

ce 1838 - 1840 Yillarma dogru vardIkIan du§':.nu, u df

I k Marx ve Engels u-

incelememlzm, <;;ergeve'o ara , v k ul

" " 1838 -1840 arasmda, i<;;inde olu§tugu O§ -

§uncesInln, .

Ian almasl gerekecektir. .

G eklikte tarihin 1789 Devrimi tE\rafmdan b~ere , ' I k miz gereki-

, '. b" iik donemecinden yo a <;;1 ma "

hr. len en uy . " . d ki . dii c::iin.celer bu do-

T I umsal sorun uzenn e 1 u~. '

yor. op k aklamr. Sosyalizminilk teorilerini o~nemegten ayn. b donemecm

t a' Ikaracak tartI§maIarm konusunu, U .,

8? <;; k du Vu dii§iinler olu§turacaktir. Oyleyse,

gundeme oy. g . " . lit sosyalizm once XIX. yiiZYll ba§larmm, bugun ~ opyaci v dukla-

adi aItmda bilinen <;;e§itli sistemlerm nasil dog

rmi gordiigiinii ammsatacaglz. . .

D h sonra, Marx ve Engels'in i<;;inde ya§adikIan a a. kil . bulunan AIve dii§uncelerinin olu§masI~1 et I eml§ve ideolojik

man ko§ullan olan Iktisadi. tClpIuIXlSal

11

ko§ullan belirlemeye ~ah§aca ~lZ' .

Almanya'da nasil dogabild'~' g_ . Bilimsel sosyalizmin siz bir bi . d igrni ancak 0 zaman eksik-

IC;lm e degerlendirebilecegiz.

12

BOLOMI

hNSA'DA VE iNGiLTERE'DE U'TOPYACI SOSY ALtZM

SOSY ALtZM diisiinii, biiyiik i§~i savasimlari baslamadan once dogdu. Proletarya, siyasal sahnedekendi oz istemleriyle, srmf olarak, ilk kez. 1831 yilmda, Lyon ipek i§c;ilerinin ayaklanmasiyla gor iiniir. Bununlabirlikte, dana 1789 Devriminde, daha sonra da Trois Glorieusee» boyunca, burjuvazinin baskaldmci giri§imlerinin basarisim saglayan sey, biiyiik halk YlglIlmm varhgidir, Burjuvazi her kez halki kendi oz savasmu icine siiriiklemeyi basarir, ve her kez bu isten tekba§ma yararlamr. Terreur2 doneminde burjuva devrimini kurtaran sey, halk yigmlarmm ise karismasidir. Ama Tneimuior" ile vbirlikte, burjuvazi baglasmasina son verir, iktidari tekbasma kullanmak ister, ve Ozgurluk, Esitlik, Kardeslik belgileriyle diisler icinde

1. Troil; Glorieuses, 1830 DEivriminln, sokak gatl§malanyla geeen '}fl, 28, 29 Temmuz gilnleri, Ug .. §anll gUn. -9.

2 Terreur, Fransa'da Girondin'lerin dii~U§Unden (31 MaYls 1793), Robesplerre'in 9-Thermidor'dakl('}fl Temmuz 1794) dli§u§Une dek sUren devricmi donem. -9.

3 Thermidor, ya. da 9-Thermidor gUnu ('}fl Te=uz 1794), Robespierre'in, Parts Komlinu'nun destegine karsm, Convention tarafmdan devrildi~i gUn; Terreur donemmtn sonu oldu, -9.

13

oyalanml" "I

-: Ylgm an, kesin bir d"" - v

Komunist bir ideolo -. u§ bnkhgma ugranr'

- 1797) 'd Jmm -Gr h .

I eo1ojisi_ ilk F . ace us Babeuf (1760

sour" ransi- lfade . . T

a, genciligin tam ort -d~ SInI hermidor'dan

gin ti r.r asin a bul

g ir . .I. .. alk igin, devri' , rnasr, son derece il-

c~nm ele§tirisi, dogrUda:l~o ~lU§turdugu bu aldatma_ t~~ .~aldlr11masl ve topraklan gruya bireysel miilkiyesunu araclyla dile getirilir ; ortakla§a i§lenmesi diil~y.I§ml, §U formiil i~inde' abeuf, kendi e§itlik ansmlmlerini kar§llama ve d~~lklar: ~er msan, gerekrararl~nmada e§it bir hakkagan~~ ~utiin iyiliklerinden

. I pekl§tirmelidir. sa IptIr. Top1um bu hak-

Kaqlglkl1an

1795't .. v§ey, devrimin bii "k . .'.

~ ~u e§lthgin teorik kal v yu beIgrSldlr. Daha

1~~,. ~ghi1erle giigsiizler ar dIg!, . YOksullarla zengin, :lgl goriil?r. Ama gene.' dea~~dakl .a~nml engelleme_

ekete getlrici gii .. belgmm engin bi h

11 . . cu vard, dev' . lr a-

r~ anna gore orgiitleme' nmm 0 diinyaYI Us ku-

slmgeliyordu Bu' k d yolundaki taribseI paba

. . onu a A d 1 ¥ szrn

run kahtImCISI olan Babeuf . Y In_ l~l~r gagl felsefesi_

sonuglarma dek gotii.. ,~u e§lthk istemini en a

su 1 v rur. BOYlec v §lrl z u~unu dile getiriyor ve e ~lgmlarm bo§nut_

alan ~~erine ~ekiyordu. Ama so:-unu ~~~ kez. toplumsal de~tegl degildi. Kendi komiin' gu:e.nd1g1 §ey, YIgmlarm naglUl yalmzca birkag kisi ~zmml gergekle§tirme ola~~ ey1em, E§itler Komplo!~m~ ey~eminde go~iiyordu o u ve onu, kendisini 1797'd onJur~tion des Egaux) ren Vendome mahkem . k e mahkum ve idani etti-

esr aT§lsma gotiirdii. 1

***

" .. E§itligin, Babeuf'te 0 ....

du§uniine. dek gotii "1' zel mulklyetin kaldIrllm

Ii tl ru en bu e1e ti " .' . aSl

IS erin kanltli1l1atem~lin" § Irlsl,iitopyaCl sosya-

hepsi, bu belginin' 1 olu§turacakfIr. Bunlar

gin bUiilkiiyle kar;~:~~:::llma~IUl' ya da gergek:~

. . sirn Istli.!yecekIerdir. Usa

,.14

uygunluk taslayan bu toplumun kotiili,iklerinihep birIikte elestirecek ve biitiin insanlarm kurtulusunu dileyeceklerdir.

11k biiyiik iitopyaci, biiyiik Saint-Simon'lar ailesinden,iinlii anilar yazarmm+ ailesinden gelen Kont de Saint-Simon'dur (1760 -1825)5 .

Saint-Simon, toplumu iki kategoriye boler: Sanayiciler ve aylaklar, mallarm .. ,:iiretimine dogrudan dogruya katilan kimselerle iireticilerin sirtmdan geginen kimseler. Daha 1830 yilmda, Cetieore'de Oturan Birinin Mektubu'nda, Saint-Simon, aylakhk deyince her seyden 'once iiretken saymadigi toprak rantmdan gecinenleri anlayarak, aylaklar karsismdaki diisman-

Iigim gosteriyordu. ..

Biiyiik artamlarmdan biri de, . Devrimi . "soyluluk, burjuvazi ve varhksiziar arasinda bir savasim olarak'" <;oziimlemi§, yani onda yalmzca bir usiilkiisiiniin gerceklesmesini degil, daha 0 zamandan belirli toplumsal topluluklararasmda gergek bir savasim gormus olmaktrr. Insan bir kole olmaktan cikmah, der, sdmiiru bundan boyle yalmzca doganm somiirusii 01- mall. Bu erekle, biitiin Insanlarm birlesip eahsmalan gerekir.

Bunun sonucu, Saint-Simon, sanayici, yani iireticiler tarafmdan yonetilen bir toplum plamm kurar. Sanayiciden ne anlar? Yalmzca i§~i smifiyla sanayicilerr-degil, bankacilari, girisimcileri, bilgin ve sanatcilari da. Toplumsal bir simfrn aylakhgrna karst ilk du§m-anhgl, devlet yonetiminin yaratici kisiler elinde

4 Louis de Rouvroy,. duc de Saint-Simon. (1675 -1755); PariS'te doltciu, 1691 - 1723 dtinemini anlatan tinlii Amlar yazari, Filozof ve iktisatgl Claude-Henri, comte de Saint-Simon, i~te bu iinlii yazarm ailesinden. "<;.

5 Saint-Simon'un bashca yapltlan: 1803, Cenevre'de oturan birmin galtdaslarrna, mektuplarr; 1817, Sanayl, ya da kendini yararh ve bagrmsiz i§lere vermis bulunan tiim Insantarm yararma siyasal, tijresel ve felsefi tartrsmajar ; 1823, Sanayi Sistemi; 1824, Sanayicilerin din-kitabr; 1825, Yeni HnistiyanlIk.

6 Friedrich Engels: Anti-Diihring, Editions Sociales, Paris, 1956, s. 298.

MEW. 20,s. 241.

bulunmasi gerektigi dusiinunde aglkga dile gelir. Siyasa, gereekte iktisadm bir yonimden baska bir §ey degildir, ve toplum yonetimi, insanlarm bir hiikiimetinden cok, nesnelerin bir yonetimi olacaktir. Bu gorii§lerle, Saint-Simon zamammn cok ilerisindedir.

Eregi -0 bu eregi bircok kez aciklamisnr ve formulu de iinliidiir- en kalabalik ve en yoksul smifm yazgisimn iyilesmesidir, 0, -i§gi smifmin yazgisma bir gare bulmak isteyenlerin ilkidir. Bu iyilesme i§gilerin kendilerinin i§i olmayacak, bununla toplum yonetimi ugrasacaktir, Burada hala insamn yetkinlesme amkhgrna ve egitimin giiciine inane, .insanlarm hiikiimetinin smif karsrthklarina degil, ahlaksal bir goreve dayandigi dusunu gioi, Aydinhklar c;agmm uscu ogeleri goruliir. Saint-Simon, cahsma iiriinlerinin daha hakh bir bolusiimunu ister. Ama bu, girisimi parayla destekliyecek bankacilarm cahsmalarnun hakh karsih~m, yani sermayeleri oranmda bir gelir alacaklari anlamma da gelir. Yani Saint-Simon'un diisiincesi, bazilarr cok ileri, bazilari da bugiin i§gi simfimn kendi yazgismm efendisi olacagi bir diizende kesinlikle kabul olunmaz saydigimiz her tiirhr dusunleri icertr.

Son olarak, aslolan insamn iyilesmesi oldugundan, Saint-Simon bir din kurmak ister-son yaprti Yeni Hzristiyanlzk adim tasir. Klasik anlamda bir din degil, proletaryanm fizik ve moral ytikselisine hizmet edecek, ten ve ruh'un, hiristiyanhk tarafmdan yokedilmis bulunan birligini yeniden kuracak -Henri Heine'de bunun yankilarr goriiliir- bir din. Saint-Simon'da 01- dukca tuhaf bir bilim inanciyla dinsel anlayis karmasum var, ama bu dinsel. anlayis ozellikle egiticierekler izler.

Ohimiinden sonra, c;omezleri arasmda ortaya iki egillm glkar: Bir yanda Sen-Simonizmin siyasal yoniinii gelistirmek isteyen ve en belirgin temsilcisinin Bazard oldugu kimseler. Bazard kendine erek olarak hii-

16

kiimetin Sen-Simoncu ilkeleri tarumasmi elde etmeyi saptar. Ona gore, Saint,;,Simon'un dii§ii~lerini o~gular icme aktarmaya ve insanlarm mutlulugunu sagla!acak. sanayi toplumunu kurrnaya gah§masl gereken kim-

seler,.devlet adamlandlr. . . -.

Oburlert her §eyden once Sen-Simomzmm dinsel

ideolojisini ~eli§tirirler, ve bu e~ilim, oze~likle, SenSimoncu kiliseleri kuran ve tenm saygmhgml kazanmasim her §eyin merkezine koyan Enfantin ~arafmdan temsil edilir. Bu kiliseler oldukca, biiyiik bir yay gmhk kazimml§lardlr. Orne gin Heine gibi a~a~lar.' ~enSimonizmi, ustanm dinsel-yani egitici- fikirlerini uygulamaya gegirmeye gal1§an bu bir tiir dinsel topluluk-

lar aracihgiyla tamml§lardlr. • V" • r- .., •

Enfantin· egilimi, salt iktisadi eglhmm etkisini s~-

lecektir. Ama, 1832'de kralhga karsi ilk c;ah§malara glri§ilecegi zaman.. Sen-Simoncular sava§lm ~l§mda kalacaklarve sonunda kiliseleri dagilacak ve lZ ?lra~mayacaktlr. Gene de iki age kalacaktI: Sen-Slmomzm, i§giler ve zanaatC;llar arasmda ~~~hgml ~z~n za~~n

"rdiirecek bir kardeslik tdeolojisl vsrmistir, ve ote su dai X'IX yiizyil kapitalizminin teorisyenleri, 1860'

yan an,· . I

lara dogru, sinai atihmm savunumculan olacak. 0 an

Buchez ya da Michel Chevalier gibi adamlar, eski Sen

-Simoncularm ta ·kendileridirler.

***

ikinci biiyiik Fransiz iitopyaclsl, Charles Fourier,

1772'de dogar ve 1837'de aliir7 v

KimdirFourier? Devrim tarafmdan Ylklm~ ug~a-

yan kiic;iik burjuva tipi. Besanc;on'da, hall vakti ye:m- de bir aile iginde dogar, yaradlh§ baklmmdan tactme

'l Fourier'Din yaZIll yapitt son dereee tmemlfdir , U<; ana yaplt: 1808, ~iirt. hareket ve genef yazgrlar teorisi; 1822, Evsel ~e ~.arlmsal dernek moeIemesi; 1829, Sinai ve toplumcu (sosyeter) ¥em Dunya.

11

pek yetenekli olmadigi halde, gene de babasi tarafindan i§ ~hay~tI.~a a~lhr. Pratik olarak tiim servetini bag~ layac~gl buyuk blrahm ve ithalat plam hazlrlayacaktir, SlYas~1 durum uzun bir durgunluga yola~tIgllldan, Ylklma ugrar, ve Fourier, tum omrunii, bir !ngiliz tecim ortakhgmm yazl§malanlll yiiriitmekle, biiro memuru olarak ge~irecektir. Gii~ maddt ko§ullar iginde yasayan adam, tiim bir sistem, tiim bir yeni ve or~e~ bir toplum tasarlayarak, varhginm aleladeligini o~unleyer: bir tiir dahi dii§giidiir. Yapiti iki yon icenr:Ele§tIrel birboliim ve yapici bir bdlum. Fourier, daha 1808 yilmda, yoresinds gordiigii burjuva toplumun kusl:lrlanm ele§tirir, ve 1808, imparatorluktur, burjuvazinin iktisadi konumlanlll iyice peki§tirdigi don~mdir. Biiyiik sanayi burjuvazisi ete - kemige biirfinur.

. Engels; Anti-Diihr.ing'de, Fourier'ninyapItllllIl elestirel yoniiiizerine, isin oziinii gok acik ve gok kestirme birbigimde ortaya koyan bir degerlendirme yapar:

"Fourier burjuva diinyaslllln maddi ve manevi sefaletini acirnasizca ortaya serer ve _ onu, AydinIiklar filozoflanmn, yalmzca usun egemenolacagl toplum iizerindeki, evrenselmutluluk getiren uygarhk iizerindeki, insanm simrsiz yetkinle§me amkhgl iizerindeki vaadleriyle oldugu kadar, gagdaslarr olan burjuva ideologlarm giilpembe deyimIeyisleriyls de kaT§lla§tlnr; en icler aCISI gereekligin, her yerde nasil en cafcafh lafazanliga kar§llik dii§tiigiillU gosterir, ve bos sdzfin bu onanl-' maz _ fiyaskosu iizerine igneli alaylarlllI yagdlrlr."8

Fourier, diikkancllarm da.rkafahlIgml, mal saticilarm utanc verici spekiilasyonlanm, kendi deyiminegore, yoksullugun bolluktan dogdugu bu toplumu acima- .

8 MEW. 20, 5.244. - Anti.:Qiihring, a.g.y., S. 299. -

18

sizca elestirir. Uygarhk; ona gore paramn hiikiim stirdiigiive her seyi satmaldigi bir diizeninegemenligidir. Burada biroge, daha §imdiden teorik bir ilerleme gosterir: tarih anlayisi; Fourier, gecmis evrimi dort evreye aymr: yabamlhk,barbarhk, ataerki ve uygarhk. Salt bir zeka iiriinii olan bu simflamanm, pratik olarak modern sosyolojinin bulgularmi oncelemesi ilginctiro Tarihin ilerledigini kabul eder, ve bu anlamda, tarih siirecinin 'I'anri tarafrndan istendigi, 'yalmzca Tann tarafrndan bilindigi ve insamn bu konuda soyleyecek bir sozii olmadigi yolundaki egemen dinsel ideolojiden ayrihr. 0 ayrn zamanda, belli bir toplumda, kadmm kurtulus derecesinin, genel kurtulusun dogal olc;iisii oldugu ilkesini ileri siirenlerin de ilkidir.

Yani Fourier burjuva diizeni, uygarhgi elestirir.

Ama biitim bu kotuliiklere getirilecek goziim nedir? Bunun 'recetesini, ayrmtih olarak hazrrIanmis bir plan bicfrntaltmda, toplumun, falanstere (phalanstere) dayanan usauygun. bir orgtitlenmesi bicimi altmda verir.

Falanster, ortakhk iclnde yasayan 1.200 - 5.000 ki§iyi kapsayabilen, ama insanm dogasma goreorgtitlenmesigereken kiigiik bir toplumsal birimdir, Fourier'nin bu konuda cok kisisel gorii§lerivar. -"Tutku"lann bir ayrrmnu yapmistir, ve falanstercilerin faaliyetlerini diizenlemek igintutkulara dayanacaktir. Aslolan, "kelebek" adimrverdigi tutku, yani insamn belli bir ise siirekli bir bicimde katlanma olanaksizhgi ve 0 i§i degistirme hakkidir, Falansterde _ isin ve egitimin orgutlenmesini diizenleyecek olan sey, iste bu tutkudur,

Kimse kendini ardarda iki saatten cok aym ise vermeyecek, ama her insan en az yirmi i§i yapmaya yetenekli olacak ve hergiin bu islerden bes-altismi yapacaktir. - Uygarhktan kaynaklandig; bicimiyle i§boIiimu - - gecici ve ortadan kalkmaya yonelik _ birolay olarak'- dii§iiniiliir. -Bu, sonradan Marx'ta yeniden gorulecek olan bir fikirdir;

19

Ama onemli olan insam degi§tirmek ve iyile§tirmektir, .. ve Fourier bu amacla tiirn bir pedagojik program diizenler. 0, ogrenimle pratigm birbirine slklSlklya bagli bulunduklan gok-yonlii bir egitimi ilk tasarlayanlardan biridir. Ve bu egitim, insanm kendi~de ta§ldlgl tum yetileri, onun tiim egilimlerini geli§tirmeyi, ve i§boliimiinden kurtulan bir vasanun uyumunu saglayacak 0 yirmi i§i yapabilmesini saglamaYl gozetecektir.

Ama bu uyumlu bir gelecek gorii§iinii nasil gergekle§tirme1i? Fourier iitopyasmm tiim gUgsiizliigii i§te burada ortaya cikar. Teorileriniaglklaml§, ve her giin ogle vakti evinde randevu vermis bulundugu bir bilim ve sanat .. koruyucusuhun (mecene) elaglkhgma ba§vurmu§tu. Omriiniin yirmi yih boyunca, Fourier her gun tam ogle vakti hie sektirmeden evine dondd; ama bilim ve sanatkoruyucuSU hig gelmedi. Bu, onun diinya gorii§iinde varolan biiyiik idealizm payim aglkgagosterir. Fourier, falanster bir kezgergekle§tikten sonra verilen ornegin, toplumun kendiliginden falans-. terler kurmasml ve kendikendini donii§tiirmesini saglayacak derecede inandirn-, olacagrna inamyordu.

Gergeklikte, furiyerizm begenilip ornek olmadl ve Franslz i§gi hareketi iizerinde. biiyiik bir etkide bulunrnadi, Proleterler, Fransa'da onlan Fourier'nin iitopvalan kaT§lsmda pek duyarhla§tIrmayan bir smiflar sava§lmma giri§mi§ bulunuyorlardl. Falansterler kurrna yolundaki giri§imler, ba§anslzhklarla sonuglanml§_ ti. Gene de, Forier'nin gomezleri arasmda, daha sonra Fransiz i§gi hareketi icinds bir rol oynayacak olan bir adamin adini anmak gerek: Victor Cansiderant (1803 -1893). AIDa 0, 1848 Haziramnda,i§gilerle hirlikte Saint-Antoine varosu barikatlan iizerinde dOvU§ecektir: o daha 0 gagda, proletaryanm yazglslllI iyile§tirmek icin, bilim .ve sanat koruyucularmm elagIkhgma basvurulamayacagmi anlamisn, Saint-Simon'la Fourier'-

20

. . bi "g"tettiklerinden ders almak istersek,· nasil bir nm ize 0 kottilukl .. ders almz? Diizen tarafmdan yolacilan 0 u u en,

hem d Fransa'daki burjuva toplum dahakanatlanm

em e H iki d

agar aemaz, aCI aCI elestiren iki iitopyaci. er I ISIve,

ilerleme egiliminin, insamn yetkinlesme .~mkhgma inancm etkisinde kalmis. Ama en onemli seym yamnd~n geciyorlar: Tarihin itiei giiciiniin, aslmdas~mfla: .yarisicihgi oldugunu gormiiyorlar. K~§kusuz, S.amt-Slmon, Devrimin, burjuvazinin soyluluga karst bir sava§lmi oldugunu gostermesini bildi, ~ma 0 ka~anyla da kaldi. Dogrusunu soylemek gerekirse, Marx In.glkar~

t .. v bilimsel ve devrimei sonuclarr cikartabilmelerj acagl I. .. .. d V'ld' icin, kapitalizm Fransa'da "ye~eri.~ce gelismis egi 1,

veproletarya heniiz gok giicsiizdu. . .

"Eger utopyacilar iitopyaciydilarsa, bu, ~apIt~list iiretimin heniiz gok az gelismis bulundu~~ hl: donemde, baska bir sey olamayacaklari .icindi. Eger yeni bir toplumun 6gelerini kafalar.mdan.. ~lkarmak zorunda kaldilarsa, bunun nedem, bu.o.gelerin heniiz eski toplumda gozle gorulur bir bicimde ortaya gIkmaml§ olmalariydi: eger yeni yapilarmm temellerini atmak icin usa basvurma zorunda kaldilarsa, bu, heniiz gagda§ tarihe basvura-

d "9

mamalarmm sonucuy u . .

Saint-Simon'la Fourier, sosyalist sistemlermi kendi kafalarmdan glkardIklan halde, Owen (1771- v1858~, sistemini, sanayinin son derece gelismis bulun~ugu bir iilkede ·pratik yolundan hazrrIayacaktrr. Gerci, Rousseau'd~n ve Aydmhklar gagl felsefesinden .. a~am.~kl~.h esinlenir, insani egitme olanagina inamr. B~y.ukulkusii diinyayi usauygunlastirmaktir, ve onun 19m~sa~~-

., ahlaka uygun anlamma gelir. Ama 0 sosyah~mml, ::\eYden once isyeri miidiiru rolii icinde, yam pra-

kl I . durumunda hazirlayacaktir. Gerg. ekte.n,

ti e a l§ven§ . . . .

1800 ;.. 1819 arasmda, daha 0 gagda 2.500 l§gl gah§tIran,

20, s. 247. :_ Anti·Diihring, a.g.y., s. 304. 9 MEW.

21

yani biiyiik bir isletme olan New Lanark'daki biiyfik Iskoc iplik fabrikasim yonetir,

Iplik fabrikasinm yonetimini eline aldrgi zaman, bozulmus bir emekei smif bulur; i§~iler kendilerini igkiye vermislerdir, erkeklerle kadmlar arasmdaki Iliskiler son dereee ahlak-disidir ve Owen, bunlarm yasam kosullarmi degistirmeyi kararlastmr. Insana yarasir konutlar yaptirmakla, i§~ilerine insanea bir yasam saglamakla ugrasir, cocuklarm egitimine biiyiik bir onem verir. Bu konu iizerindeki bircok yazilarr, bedenegitimi, sanat ve ogrenim bu yazilarda esit bir yer tuttukIarma gore, zamam i~in ~ok devrimeiolan diisunlerle, daha 0 zamandan dortbasi mamur bir egitim plam tasarlamis bulundugunu gosterir. ilk kresleri de 0 kurar.

Sonuc olarak, birkac yil icinde, gah§ma zamarum giinde ondort saatten onbucuk saate indirmesini basarrr-s-ki bu basari, obiir patronlar icin rezaletten baska bir sey degildi, Yiiksek bir iiretkenlik elde eder, i§letme karlari biiyiir, tembellik ve sarhosluk yokolur. BoyIeee, burjuva siruf icinde diisimulene karsit olarak, is~ilerin a§ag1 bir soydan olmadiklarim, elverisli yasam ve gah§mako§ullan icine konmalari kosuluyla, normal varhklar olduklarmi, olgular i~inde kanrtlamis bulunuyordu.

Bu deney, dogal olarak, tiim Avrupa'da kendinden sozettirdi. Owen kutlandi, tebrikler, madalyalar kazandi (hatta bu mada1yalarm biri de Prusya krahndan geliyordu), ama hosnut degildi, Bu insanlar benim kolelerimdiler, .der, yani onlara saglamis bulundugu, 0 zaman icin kesinkes devrimci ~ah§ma kosullari, yeti- 1erinin eksiksizbir gelismesini saglamakta yetersiz kahyordu, Ve Owen su uslamlamayi yapaeakti: Bugiin

'2.500 i§gi, bundan elli yil oneeki600.000 i§~inin iirettigi kadar zenginlik iiretir. Bu 2.500 i§~i tarafmdan tiiketilen zenginlikle 600.000 i§~inin tiiketecek oldugu zenginlik arasmdaki fark ne oldu? Yanrt suydu: 300.9001i-

,22

ra. kar ayrica yattrilan sermaye i~in yiizde 5 faiz. Yani ze~ginligin yaratIelsmm emek oldugu, ama b':l zengi~liginondan yararlanamayan i§~iden zorla kOP;:l~ kp aImdlgl dii§iiniiniin, daha 0 zamandan onda be IT-

digi goriiliir. "d" .,

° boylece biiyu"k klasik iktisat~11arm u§unce-

w~ .. t

'sinden sosyalist sonu~lar~lkartlyordu, "Ona gore, "o~

lumun normalgeli§mesini enge1eyen u~, temelko:uliik var:' Ozel miilkiyet, pozitif din (yam varolan din-

ler} ve ev liligin bozulmazhgl" v "

'Ku§kusuz, bu teorileri a~IklayaeagI z~ma~, yuksek

tabakanm gozunden ,dii§ecektir, Bu~un uzenne Amerika'ya goger ve sosyalist gor~§,I~l'im ~ygulamaya ~ah~ , Sonucsuz para toplama gIn§lmlermden sonra, ser

~:~ini bu i§e bagladi ve 1825 yihnda Amerika'da N e~ k 1 ", kurdu Ama deney tutmadi. Fe Harmony 0 omsmi ,:, Amerika'da varoodal ge~mi§i olmayan bir ,ulke olan gibi bir

.. ,,, 1 di ki New Harmony 1

Ian rekabet reJ,lffil, oy e ~r ~ kar 1 sava§mak i~in ye-

kooperatif, kapltal~st ra~l~~:r Ote ~andan, bu tiir bir terli araglara sahlp, deg~ ,: bu giri§ime katllanlargiri§im, ba§a:lY~ er~§m~ l~lll'ktiriyordu, Owen'undiida olaganiistu bir mtehk gere, " k 'k" iik bir .boln-

, ,1 insanlarm anea ucu

§iinlerme kazam mis u k di "rnek kolonisini k,ur-

izl di Owen en I 0 .

mii onur e 1, ve ",' 1 dai - toplamak zorunda

mak i~in, biraz g~li§i~~: e:m~;bulundugu ilginc; sokaldi. New Lan~k,ta ~ abalarma bir yaran dokunnuclarm. Amenka daki c; nda uyuc:mazhklar gIk-

-iT I aSlnda az zama ,'5 ' 'd

madi. uye er ar "1' , , brrak ti ve 1829 a

° New ,H, armony ko omsml .' , tl., wen,

1ngiltere'ye, don~ii:, le , , atmak igin biraraya gelmis Londra da, urun er,ml ~ bi imi altmda, dii§iin~erizanaatC;llarm koopel'a:If~erbl 1, c; Bu aC;lkc;a Owen'den

, eklec:mesln1 u ur. " ke.

nin bIT gerc;, '5 k tti . <;ah§ma iiriinleri, - onun 0-

esinlenmi§ bir h:-re k~ ir: rtadan kaldil'mak ic;in, .ma-

tiilemi§ bulundugu , art 0 t 1 Owen" 0 zaman, bu

liyet fiyatlaniizermden sa IIr, , ,,'

kooperatifleri biraraya toplar ve emek pazarlanm kurar. Bupazarlar, zanaatcilarm uretimini cmerkezlestirir, ve rnetalarm degerf, hammaddelerin, gah§ma saatleriyle gogaltllml§ degerine vgore belirlenir. lIke olarak, bu degerlendirme yontemi, aneak gah§ma saatlerinin "ortalama cahsma saati"10 denebileeek olan §eye indirgenmeleri kosuluyla dogru olurdu. Emek paz:u-larmda bu boyle olmadi, ve sonuc olarak aglkga fiyatin altmda satilan bazi iiriinler hemen kaprsihyor, oysa degerlerinin ustunde isatilan Btekiler, depodakahyordu. Yeni kolonilerin kurulmasi iein gerekli fonlarm birikmesine yaramalari gereken pazarlar, biiyiik 1834 iktisadi bunahmmin dar belerine dayanamadi, ve .bu bunahmi sag salim atlatamadilar,

Owen'u Ingiltere'de bir baska yenilik bekliyordu. 1824 yihnda, koalisyonlari yasaklayan yasa kaldirrlmrs ve sendika dii§iiniiyaygmhk kazanrmsti. l§giler gogu kez i§letmeler bakimmdan biraraya gelmislerdl, ve bu konuda da, hareketleridogrudan dogruya 'Owen dusuncesinden esinlenmisti.

Owen hemen sendikalarla ilgilenir. Isletmeler bakimindan bir lesen emekcilerm giigsiiz olduklarim, °ve onlarr biiyiik federasyonlar icinde birlestirmek gerektigini dtisiiniir. Bu yonde propaganda yapar, i§gi toplantilarma katihr ve ilk olarak 1833 yilmda, bugiinbir iskolu federasyonu denebilecek olan duvarCllar· sendikasim "The Builder's Trade Union';ukurar. 1833 Ekiminde, cabucak yarrm milyon uyeyi biraraya getirecek olan biiyiik bir bir lesik . sendika, "The Grand National Cansolitaded Trade Union" .fikrtnr ortaya a.tar; cabucak yarim milyon iiyeyi biraraya .getlrmek elbette cok biiyiik bir basariydr, ama gene Oweri'un bir dii§iiniine dayamyordu. Gercekten biraraya gelen

10 Bir saatJ~ bir gah§ma icinde yaratilan deger, i§ginin ustaligi ; kulJan-

dJ.~ makineJer vb. ye gore, deg;§ir. Kapitalist topJumun Iktisad] ya§ami, bu ortalama gah§maya indirgeme i§ini dortbasz mamur bir bigimde gergekle§tirir.

24

i§~ilerin; biiyiimu§ bir giicesahip olacaklarml dii§Unuyorv-bu iste, kendi oz kolonilerini· kurmak igiridiledigi elbirliginin bil§langrCllllgoriiyordu. Ama bir .§eyi unutuyordu: Patronlar ve hiikiimet,busendikalan, hemen kendilerine karst sava§1lmaslgereken dii§manlar olarak goreeeklerdi.Ve, sonunda bu buyiikbirle§ik sendika varhgmi siirdiiremeyeeek, .daha 1834 yazrnda, hiikiimetle pa tronlq_rmortakla§a saldmlan kaT§lsmda

yenik dii§ecektir.

Yanl Engels'in yukarda sozu edilen yargisi, dogru-

lanrr. Owen da, henuz tarihe, yani proletaryamn, Slmfolarak biiyiik sava§lmhareketine, bi:l§vuramad1g1 icin, usa basvurur. i§giler arasmda ya§ad1g1halde, Owen, tarihin itici giiciinun,kendi gagmda,patronlar~a i§gi. sinifr arasmd,aki saVa§lm oldugunuanlamadl. Utopyaci goru§lerine bagli kahyor ve varolarr dunyaYl ahlak-d1§lbir diinya olarak gormekte devam ediyordu. 1834. yihnda, tum .•• du§ . k1nkhklanndan sonra, 1848 yiltna . dek yaymlanacak, ve ba§hgi Owen'un dii§unlerini dile .getiren bir gazete kuracaktir. Gazete, The. New Moral World (Yeni Ahlttk Dunyasi) adim tasir ..

. Owen her ne kadar kendi sosyalist gelecek tasarimmi olgular iginde gergekle§tiremediyse de, verdigi ornegin etkisi her ne kadar bekledigini getirmedi ve eski toplumu don_ii§tiirmeye yetmediyse de, ovenci propagandamn i§gis1nlfl iginde biiyiik biryanklslcildu;:Bu propaganda, 1837'den itibaren, gartist hareket icinde, yani gergekte i§gi smlfmm il~ siyasal partisiolacak ve 0 1837 -1848 Yillan igindeIngiliz siyasal ya~amlm egemenligi altma alacak hareket igindebiraraya gelecek olan militanlarr yeti§tirdL

I

***

XIX. yiizytl ba§mda Fransa'da ve ingiltere'de sosyalizm ve komiinizmin baslrca ogelerinin gok ozet bir

25

tablosu, ?i§te bu ... B~ hareketler iizerine nasil bir yargiya varmah. ~omumst Manifesto'nun son sayfalarmda, ~arx: ?u ll~ ~osyalist teorilerin yetkinlik ve yetersizIiklerini eksiksizce ozetler.

"Bu sistemlerinkuruculan, simflar arasmdaki kar§lthgl ve egemen toplum icindeki ahlak bozucu 0- g~lerin ~tkisini iyi goriirler. Ama proletarya yonu~~e .. hl~bi~ tarihsel kendiligindenlik, proletaryaya ozgu hicbir siyasal hareket gostermezler. Sm.Iilar.arasll:d~ki karsithgin gelismesi, sanayinin gelismesiyle birlikte gittiginden, proletaryamn kurtulusunun maddi kosullarmi da gormezler, ve bu kosullari olusturma eregiyle, toplumsal bir bilim, toplumsal yasalar arastmrlar,

Toplumsal c;;ah§ma yerine, kendi ozustalIklarIm, kurtulusun tarihsel kosullari yerine, diissel kosullari, proletaryanm simf olarak kerteli ve kendiliginden orgiitlenmesi yerine, kendileri tarafrndan imal edilmis bir toplum orgtitlenmesini geeirirler. Onlara gore, diinyamn gelecegi, propaganda ve kendi toplum planlarmin uygulanmasmda belirlenir ... Onlar ic;;in proletarya yalmzca oenc;;ok acr eeken simf yoni.i altmda vardirc'"! - - Utop~aci sosyalizmin yetersizliklerini iyi ozetleyen,

v_e onu, birkac YII sonra bilimsel sosyalizm, yani marksizm olacak olan seyden neyin ayirdigirn iyi gosteren bir elestiri.

11 MeW. 4; 5 .. 490. ·Maniieste communiste Editions Sociales, 1966, s. 87-88.

26

aOLOMIl

1848 DEVRiMiNDEN ONCEALMANYA

MARKSiZM Almanya'da dogdu. Gerc;;i Engels onun "Almanya'dan c;;ok Almanlar arasmda"120Iu§tugunu yazar ve boyle yazmaklabilimsel sosyalizminkurulmasmi saglayan' ogeleri Almanya'nm vermedigini soylemek ister gibi goriiniir. Bununla birlikte, Marx ve Engels, genc;;liklerini, siyasal, toplumsal ve iktisadi ko§ullan,etkisinden kac;;mamadlklan belli bir iklim yaratanbu ulkede gec;;irdiler. Yahancl~l olmadIklan sorunlarlakar§Ila§IYorlardl. Yorelerinde, ic;;lerinde bir durum alma zorunda kaldIklarl sava§lmlar olu§uyordu. Uzun sozim kisasi, eger du§iincelerinin bu olusma yillarmdaki gidi§i kavramak istenirse, bilinmesi zorunlu tum. bir sorunlar dunyasi kurcalanml§ bulunuyordu.

Bunedenle,Almanya'mn, Marx ve Engels'in ya§anml§ deneyim' sahlbi olduklan donemd~ki .. d~r~nlUnunne oldugunu ammsatmak bize gerekh gorunuyor. Belki bu .durum, onlara. iitopyacIlarm yetersizliklerini diizeltmeleri oiariagmi verecek ogeleri de getirecekti~'. Belki onlarm orada ya§adIklari zamaru .belirleyen entellektiielevrim, dii§iincelerinih geli§mesini kolay-

12 Anti-Diiht-ing, a.g.y', s, 394. -- MEGA I,' Anti.Diihrlng, s. 400.

-:27

lastiracaj; ve onlan, ba§kalarinm ba§arlSlzhga ugradi, gl sorunlarm goziimiine dogrugotiirecektir. Ne olursa olsun, ikisi de Almandi, iilkelerinin durumuyla ilgili, orada meydana gelen donii§iimler kaqlsmda dikkatliydiler;ve eger hangi kosulla» icinds yiiriidiiklerini bilirsek, gidi§lerini daha iyi anlarrz.

1. TARiHSEL VE SiYASAL VERiLER

1;8 devrimine ongelen don em, bir mayalanma donemidir, ve tarihe] bu donemin her seyden once 1848 devriminin hazlrhgwla belirlenmi§e benzedigi olgusunu vurgulayarak, bu donemi, genel olarak Vormarz ba§hgl altmda toplar. Ama, bu donem] belirlemek .i~in, Vormarz deyiminin yanmdn, Biedermeier deyimi de bulunur, Nedir Biedermeier? Ba§langI~ta bir mobilya bicemi (iislubu), Fransa'daki Louis-Philippe bi~emine benzer bir sey. Ve sozciik giderek konfor, gonen~, saglama baglanml§ yasamla e§anlamh bir sozciik olur. Bu donemt bu bashk altma koyan tarih~iler i~inonemli olan §ey, kararhhktrr (istikrar), bu 18t5 -1848 yrllarrnin resto_rasyon yarn, resmi siyasal yoriiidiir: Bu donem.i belirlem.ek icin. iki ~eli§ik kavramm varhgr, gercekligin kendiSinin de ~eli§ik olup olmadlgml dii§iindiiriir, ve kararhhkgoriinii§ii· altmda, restorasyonun siyasal rejimini donii§tiirecek hareketli gii~lerin olup olmadigl sorulabilir.13

XIX. yiiZYllda, Alman tarihinin ilk onemli tarihi Ye-

,

na savasi, eski. Fredericordusunuh, ve onun arkasmda

daeski Prusya tipi devletin YlkIh§1 tariht olan 1806'dlr. tkincisi, Restorasyonun ta kendisi olan 1815'tir, vebu iki tarih arasinda, Alman ger~ekligine getirUen degi§ikliklerin neler oldugunu gormeye cahsmak iyi olur.

13 Ger!;ekte, Almanya, devrim gormediginden, Restorasyon da gormedi.

Ama KutsaI-BaltIajlma rejimi, KraIhgm, daha oneeki hak ve ayrlcalIkIan icinde, yeniden kurulmasmdan bajlka da bir §ey deltUdi.

28

G ekte 0 donemde Alnian toplum yaprlarrm. ve

er~ , . .. .

Almansiyasasim en ~ok.etkilemi§ bulunan §,ey, Fransiz

devrimi ve bu devrimin sonuclarrdir, 1806 dan sonra, bur ada devrimin vasiyet uygulayicisi olarak ortay~ ~lkall Napoleontarafrndan, Am:a:lYa, ya ~a Alma.nya - . nm buyiik bir boliimu i§gal edilir. Napoleon, .. eski Roma - Cermen Kutsal Imparatorlugu'nu havaya u~ur~=:

Bati'da Fransa'yi korumaya yonelik bir tiir u~.beyhgl (Mark) gibi, Prusya topragrni saranve batidaki onalti devleti biraraya getiren Rheinbund'u; Ren Konfederasyonu'nu kurar.

. Dogrudan dogruya Fransrz etkisi altmaalman bu Konfederasyonda, Napoleon, devrimin t:me~ reformlanolan ve Almanya'mn batismda feodalizmin :?~~ anlamma gelen bazr reformlari uygular. Feodal yukumler (o§iir,' angarya), feodal vergiler, feodal y~rgI.~a~a y.~t.,. kisi kaldirrhr. Toprakbentligin kal~i~~ld~.~l .. b_u:un~o!lulerin ozgiir koylulerdurumuna donu~tu~u.ll~nedlhr.

Kentlerde oturanlarla ilgili olan bir lkmc~ re:orm da loncalarm (Ziinfte) kaldirrlmasidrr. Feodalite ornegi'iizerine orgutlenmis bulunanbu loncalar, zanaatciyi her turlu bagimhhk altmda yasatan, onlarrn saYlsl~l kisrtlayan ve degismez yapimyontemleri saptayan. bir smir layici kurallar biitunuolu§turuyor lardi. Bunlar,

.,. .. lugune biryiik bir engel cikartryorlardr.

sanayi ozgur u ...,. .. . ,

U..... .... ml i reform' Beledi temsil (.Da represen-

guncu one . . . ..

tation municipale). sist~mi. .B.elediyeler. ~~tl~, bl; ~u.: kiimdar temsilcisinin yonetimi altmda degll, segl m §

kurullardir, Gercektekent burjuvalari aras:~da~, bel diye meclisi iiyeligi yapan hatm sayihr kl§llerm seg~lmeSine baslanmisti. AIDa, bun dan boyle, ken~ler ke~dikendilerini yonetiyorlardi, ve bu, demokrasiye dog-

ru atilrms bir adimdi, . .. .

S I k 1804'ten itibaren Ren eyaletlermde v.e

on 0 ara , . .

. d n da Ren Konfederasyonu'nda kesin yansima-

sonra a ., b.'

lar yapmis bulunan son bir onlem: Marx m, urjuva-

29

zinin ya.S~SI oldugunu soyledigi, Yurtta§hk Yasasmm (Code CtV2l)kabulii, Napoleon i§gali ile, Almanya'nm ~atI.smda, toplumsal ve siyasa.ldiizene getirilen degi§IklIkler i§te bunlarrur.

~ma, .tepki yoluyla, bu reformlar,Ren Konfederasyon~ na girmeyen ve 1806 -1813 donemindeger~ek bir y.emden-dogu§ gorecek olanPrusya gibi devletler iizennde de etkili olacaklardlr.

Bu yeniden-dogu§, her §eyden once, 1806'daiktida_ ra cagrilan, ve daha 1808'de, bir toprak agalan koalisyon un un oyunlanyla iktidardan kovulacak olanBaron Va~ Stein'in eseridir. Daha 1807 Ekiminde, Baron Von Stem, toprakbentleri ozgiirle§tiren Eki~ buyrultllsunu ya~mladl. Bu i§,·'tiimiilkede, ve ozellikle feodallerin ~u~tl~gu .. ol.~n ~lbe'nin dogusunda, tabii yuhalandl. ~L1 mClYI, .bu~~ bir yurtseverlikle yumurtlayanlar,feo_ dallerdlr:u~ Yena savasr, bir Ekim buyrultusundan daha iyidir." Bu, Prusyanm toplumsal durumunun dev-

rimci birdegi§mesiydi. ,

. .Stein'in i§ba§mdan aynlmasmdan sonra, onunla ~I~:Ikte r;ah§mI§ olan Hardenberg gibi adamlar, bazr odunler vererek, onun yaptigi reformlarm oziinti korumasin, ,ba§ardilar. Boylece, bu toprakbentligin kaldml-. rnasi so:unu. iizerine, Hardenberg, 1811 yilmds, "Top:.. rak sahlplenyle bunlanl1 gorevlileri arasmdaki iliskilerin diizenlenmesi'" ba§hkh, Ekim buyrultusunlln ~uhunu ne de olsa biraz koruyan bir karar yaymlayacaktrr.ArtIk toprakbentlerin ozgiirliigu her ne kadar kar§IhksiZ olar:k ilanedilmezse de, karar ("'ilarm gene de para kaT§Ihgl feodal' yiikiimlerden kurtulma olanaklarmi saglar. Ger~i bu, toprak agalan .iein birmiilkle_

rmi bii.~l.~m~ ~~~rsati olacaktlr; ama evlilikozgUrliigii, konut ozgurlugu, bundan boyle toprakbentlere' de tamnmI§tlr.Bu onleminonemli sonu~lan olacak, '1815- 1830 !Illarmda, sanayinin buyruguna, onun geli§mesini saglayan buyuk bir i§gUcii verecek ve boylece bir

30

, proletaryanm volusmasim saglayacak demografik dal-

ganm kokeninde, bu onlem bulunacaktir. '.

Gercekte batt eyaletlerinde yapilrmsbulunan bir reforma 6yktinen bir ikinci reform da, 1808 tarihini tasiyan ve belediyelere belli bir yonetim ozerkligi de vermeye yonelenbelediye orgiitii reformudur.

Son olarak ii~iinciionemli Prusya reformu: Scharnhorst ve Gneisenau'nun adlarmin bagh bulundugu ordu reforrnu. Ordu, Frederic II ~~gmm meslek ordusu olmaktan cikryor, ve askere yazma yoklamasi (conscription) sayesinde, bir halk ordusu durumuna geliyordu. Bu bir tiir hiikiimdar miilkuolan siirekli ordunun so-

,

nuydu. " , .

Bu donern Prusya.'nm yenilesmesi sonucunu verdi;

ve amlarda, Prusya'nm usauygun bir devlet oldug~ d~siinii yaratacak derecede bir saygmhk aylasi (hales~) He siislenmis olarak kalacaktir. Prusya, FranSIZ devriminin kazammlarrm soziimona oziimlemis, onlarr kendi kurumlarma sokmustur-e-ama bir devrimin fiyat.ill odemeksizin. Prusya kralhgim yetkin bir devlet tiirti olarak goklere eikaracaktumbtr dii§tince akmnmn

kaynagi, bu olacaktir. , .. . . "

Bu tarihsel baglam, (contexte) icinde ikinci bir 0- nemli oge de, 1806 - 1815Yl11an icinde, ulusal duygunun uyamsidir. Gerci bu uyams, Almanya'~m sanh gecmisiyle halk yasammi vurgulaya~ :.o~antlzm .tarafmdan koruklenmistir, Ama onu gems ol~ude asar; halkmgercek bir atihmma denk diiser. Almanya ve Prusya'da, Frederic-Guillaume'un, halk hareketinin ba~klsi altmda 27 ~ubat 1813 giinii, Kalisz antlasmasmi imzalamasmdan yani Nepoleon'a karst resmen durum almas I ve ona'sava§ ilanetmesinden <;6k once, gonullti birlikler kurulmustur.

Ama ulusal bilincin bu uyamsma, halk icinde bazi istemler eslik eder. Gerci bu uyams ~ogu kez totonca bir gortin~me biiruniir, ama kazamlan ozgurluklerden

:31

geri donmek her zaman olanakh almayacaktlr. Bu durum, Giiney hiikiimdarlarmm, 1816'dan itibaren, Viyana Kangresi kosullarina uygunalarak, halklarma anayasalar vermelerine yolacacak, ve Prusya krah.da 22 MaYIs 1815 giinii, aym sozii verrnek zarunda kalacak~ tir: tutulmayacak,ama halkm, kralma atuz yil boyunca durmadan ammsatacagl bir soz.

Savastan sanra, sivil yasama elberta giig bir donii§ var; ulusal hareket devam eder, ve 1815 yilmda Yena'da oZgiirliik, anur, yurt belgileri (paralalan)ile kendine siyasalerekler saptayan ilk ogrenci dernegi alan Burschenschaft'm kurulmasma yolacar. Burscheneehaft tarafrndan secilen renkler, 1848'de devrimin renkIeri alacak ve Almanya tarihinde demakratik bir .diizenin simgesi alarak kalacak alan renkler, _ yani kara kizil ve altm sar'tst bayraktir. . '

Daha 17 Ekim 1817 gunu, Bureclienschait reformun yildontimi; vesilesiylo, Wartburgfest'i, birg;k ogrenc! veprofesorun katildiklan ve yurtseverce veIiberal.bir g.osteriye donen a Wartburg §enligini orgiitler. Bazi stmgessl eylemlere girisildi; Haller'in, Restauration tier Staatswissenschaften adh, bir tiir mutlak kralhk yasa derlemesi olan kitabi, bir Prusya onbasisi bastonu, bir Hessen memur hasiri yakildi. <;acukga gibi gorulebilecek olan, ama artik bir lik isteminin bir Anayasa istemine bagII bulundugu anlarmna gelen davranislar.

. Bu Burschenschaft hareketi hizla radikalle§ecek ve siyasal eyleme, hatta zor eylemine gececektir. 23MaYIS 1819 gunu, ogrenci Sand, Manuheim'da, yazar Kot~ebue'Yii oldiirur. Bu adam, 6 zaman sik sik goriildiigii uz~re, birtiir kansalasdurumunda bulundugu icin, Samt-Petersbourg'dan para vardmualan basarih bir oyun yazariydi. Ama ozellikle bir tiir _ gericilik . simgesi durumuna gelmi§ti.Elbette, Sand ohime mahkum edilecek, bu mahkftmiysjr, karst bir pratesta hareketi diizenlenecek, ama bu, kutsal baglasma icin, Frankfurt

32

Bundestag'; icin, ozellikle Fransiz Devriminin saglam izler biraktigmm belirtisi, ve Metternich tarafrndan Avrupa'da kurulan. polis rejiminin ilk resmilestirflmesi alacak alan 1819 Karlsbat kararlarmm (Karlsbader Beschlilsse) ahnma frrsati olacaktir. Karlsbad kararlari, Burschenschait'u: yasaklanmasi, bir vasinin yetkesi altma konulan universitelerin gozetimi, sansirriln bir pekismesi, ve basta gelen eregi demagoglar .olarak adlandmlacak kimseleri, yani liberalleri izlemek alan iinIii Mayence (Mainz) kamisyanunun kurulmasi sonuclarmi verir.

Burschenschait, gizli bir harekete ddniisecektir; ogrenciler arasmda karisikhk cikarmayi siirdiirecek, ve yalmzca ogrencilerden degil, Almanya'nm dortbir yanindan jgelmis burjuvalardan da, birlik ve ozgiirIiik _ isteyecek binlerce ve binlerce kisinin biraraya gelecekleri a iinlii 27 MaYIs 1832 Hambach §enligini orgiitleyebildigine gore, Paris'teki· 1830 Temmuz Devriminden sanra siyasal basarilar da kazanacaktir. Bu liberalizm ve yurseverligin son-acik patlayisi alacak, giinkii, Frankfurt Bundestag'! polis onlemelerini hemen pekistirecektir. Gerci ogrenciler belli bir karisikhgl surdiirecekler, 1833 Nisaninda Frankfurt muhafrz birligine (Frankfurter Wachtsturm) saldirma gibi parlak davramslara+gene giriseceklerdir. Ama bu silahh eylemler, bu eylemleri destekleyen yigmlarm olmamasi nedeniyle, sonucsuz kalacaktir.

Aym donemde Buchner, devrimci bir kitapcik alan, ve bas tarafmda: "Saraylara savas, koylii kuliibelerine bans" .tammhgrbulunan iinlii kitapcigmi, Hesstsche Landbote'yi, -bo§una cikanr. Buchner, biiyiik diikkanm mutlakiyet rejimine karsiHessen koyliiliigiinii ayaklandirmak istiyardu. Ama koylulerin, ayaklanma gagrlsml hiikiimet, gorevlilerine bildirmekten daha ivedi hicbir i§le~i olmadi; Buchner kacmak zorunda .kaldi. ArkadasIan hapise atihp iskencelere ugratildilar. Halkr bas-

33

kaldirici eylemler ieinde harekete gecirmeyi gozeten girisimler, bir zamanIcin basansizhga adanmisti, Diizen ·.egemenligini siirdiiruyor, hapisaneler tikabasa doIu bulunuyor, ama halk yigmlari klmlldamlyorlardl.

Bu durum Metternich'in, ilan etmis bulundugu gibi, devrim ruhunun 'son kalmtIlarmm da kokiiniisokme basarrsim gosterdigi anlamma mi gelir? Gerci halk dingindir ve hiikiimdarlar kendilerini tahtlari iizerinde daha bir giivenli duymaktadrrlar, Ama ruh oldiirulemez. Aydmlarm baslica isi, kurulu diizenin elestirisi olur. Gene Almanya yazarlari daha biiyiik bir 6zgiirliikisterler, kafa ve kurumlarm, AlmanyaYlnitelendirenodoku sertle§mesiniele§tirirler. Bu yazarlar Bundestag tarafrndan mahkum edilecek, ama yapitlarr gizlice elden ele dolasmaktan geri kalmayacaktir. Kutsal Baglasmamn Almanya uzerinde egemenlesms basarisim gosterdigi siyasal duygusuzlukdurumu icinde, yalnizcaaydmlar . direnc atesini canli tutan klsilerdir. 1830 harh atesinden sonra, kamuoyunun uyamp eyleme.gecmesi beklenirken, universiteler ~evresinde savasrm siirdiiriilecektir.

Amahiikiimetlerin istegi, evrimin olusmasim engelleyemez. Burjuvazi isi-guctiyle ugrasrr ve . iktisadi guciiniin pekistigini gortlr, Prusya'mn, bircok Napoleon kurumunun, kendine katmasma karsm; varhklarmi siirdiird:iigiiRenanya'da (tiim cabalarma karsm, Prusya hiikiimeti, Napoleon Yurttashk Yasasi'm. ancak 1900'de kaldirabildi), gii~lii, cikarlanmn bilincinde kendi istemlerini formiile etmekte gecikmeyecek bir burjuvazinin ge1i§tigi gorulur. 1848 Devrimi tarafmdan Prusya kralma zorla kabul ettirilecek basbakanlar olan Cainphausen ve Hansemann gibi adamlar, daha §imdiden seslerini duyururlar. Dogu Prusya'da da, Jacoby'nin etkisi altmda, liberal bir hareket gelisir, Basin ozgiir lugii, tiizel oturumlarm yaymlanmasi, anayasa gibi seyler istemeyebaslayan burjuvazi icinde bir muha-

34

lefet olusur,

.!inanya'nm siyasal cehresi degismez kalir. Ama iktisadi ve toplumsal yapisi gelisir. Kurumlarm duraganhgr arkasmda, toplumda ve toplumun iktisadi temelinde degisiklikler olur: 1840. yillarmda Almanya'nm yasammrbelirleyecek ve 1J4,8'de karsikarsiya gelecek giiglerili§kilerini kuracak olan.. iste bu degisikliklerdir. Eger bu Vormarz doneminde olusacak savasimlari anlamak, bu belirleyici yillarm iklimini'kavramak istersek, anlatilmasi gereken §ey. de iste bu iktisadi Ve toplumsal degisikliklerdir.

II. txrtsxnt' VE TOPLUMSALYAPILAR

XVIII. yiizyil sonundaki iktisadi durumu belirlemek icin genel olarak "Alman sefaleti" deyimi kullamhr. Bu.deyim.Transiz Devrimi donemine karsihk diisen donem icin uygun birdeyimdir. Ingiltere maniifaktiirdensanayiye, Fransa maniifaktiire gecmis bulundukIan • halde, Almanya heniiz heriseyden once tarimsal bir iilkedir. 23 milyonluk bir niifusun dortteii~ii, haUL kirsal niifustur.

Toprak mulkiyeti; daha yeni y6ntemleri kabul etmek tizerauc yilhk almasik Ekim sistemini yeni yeni birakmaya baslar. Kirdaki verimson derece dusiiktur; tahil icin hektar basma.f - 7kentallik bir hasat, 'iyi bir verim. sayilir, oysa .giincel rakamlar ii~-dort kez daha

yiiksektir. -,

Smafgereksinimler.vasagi yukan evsanayisiyle karsilamrlar. Ozellikle tekstilde, birkac maniifaktiir vardirvama kuruluslari Frederic Il'ye.cikan bu maniifaktiirler, i§~i bulmakta diinyanm sikmtismrcekerler. Bu maniifaktiirlerde, biraz da Ingiliz Vorkhause'larmda oldugu gibi, yoksullar ve mahkumlar ~ah§tITlhrlar.

Zanaatcihk, ustalarm sayismi kisrtlayan loncasal kurallar igine sikismis, ve tecim, gezgin saticrhgi bas-

35

hca tecirn bicim] durumuna getiren bir giimriikler ve para aynhklan§ebekesiyiiziinden; pratik olarak olanakslzla§tmlml§tIr. Bununla birlikte, Almanya gene de tahil ihrac .ve- tekstil ithal eder. Ihracah tamamencturduranklta ku§atmasl; en basta toprak miilkiyetine zarar verengii<; bir smama olacakhr. Tekstil sanayisinin geli§mesini kolayla§tlracak, ama buna karsihk, 1916 yilmdaki kalkl§l, Ingiliz rekabeti Alman i§pazarum egemenligi altina aldlgmdan, onu pratik baklmdan/ yrkima ugratacaktrr.

Napoleoni§galinden sonra, en basta toprakbentligi kaldlran ve koylii <;Ocuk1atma beyin izni olmakslzm evlenme ve bagh bulunduklan toprag; blrakma olanaglm kazandn-s-, buyrultulara bagh demografik harekat sonucu, yenibir durum meydana geldi. Bu da, artik niifusun· kentlere akinryla Ioncalarm kaldmlmasmm meslek ozgiir liigii saglamaSI olgusuna bagh olarak, kentler nufusunun, 1816.., 1848 arasmda son derece belirgin- bir artis; sonucunu verecektir. Koylu, kenteyerIesmek, ve ev sanayisinde ogrendiklerinden, ya§amlm kazanma araci olarak. yararlanmak ister.

Sanayideki geli§me biiyuktiir: Maden tiretimi, 1800 -1830 arasmdayiizde 50'den <;ok artar, ve. 1830- 1842 arasmda iki kat artacaktrr. Metaliirji sanaYIsI, 1800 - 1830 arasmda, uretimini u<; kat artrrn-, Tiiketim mal1an firetim] 1830 - 1840 . arasmda, on yilhk '180u- 18lO doneminds oldugundan sekiz kat yiiksektir. MutIak rakam olarak, Almaniiretimi MIa dU§iik kahr. Boy,. lece,~lkanlan maden komuriimiktarl, Ingiltere'de cikanlamn onda-biridir, ama gelismenin g_}di§i (seyri), Frans.lzsanayisindeki geli§menin gidisine gore' son derece.hizhdir, ve bu donemin, Almanya'nm sinai kapitalizm <;aglnagiri§ ddnemi oldugu soylenebilir. Bu durum, tiretim Iliskileri planmda oldugukadar, toplumsal planda dabazl YiiPI degi§ikliklerine yolagacaktrr.

Eger ekonominin her alanma ayrr ayri yana§lrsak,

36

tarim bakimmdan, koyliilerin ozgurlesmesiyle yaratilmis iyeni bir durum gorfiruz. 1811 diizenleme karari, onlara para karsihgi feodal yiikiimlerden.kurt~lm~ 0- lanagi saghyordu -Yllhk yiikiimliiliiklerm yirmibes katma esit olduguna gore, oldukca pahah bir kurtulus! Dogal olarak, bircok kiiciik kdylii kendini kurtarmak .. ta yeteneksiz kalacaktrr; ama toprak agalari 0 zaman bir pazarhk onerirler: Yiikiimlerin tutarmi para olarak odemeksizin koyluyi; ozgiir birakmayi kabul eder, ama odiinleme olarak, topraklarmm da iizerine otururlar. Bu donem, biiyiik toprak miilkiyetinin biiyii s,

mesi donemidir, . . .

Bundan otiirii de,csah§manm niteligi degisir. Top" rakbentler, giindelikci durumuna donii§urler ve bu, tarimsal cahsmaya verim (retuiement) kavrammi sa.~~~'Toprak agalarr yavas yavas girisimci durumuna donu§urler; dogu eyaletlerinde, Ingiliz tariminda olu§~n, ve Marx'm kirsal kapitalist isletme tipi olarak aldig; de-

gi§im goruliir, . . v' ..

Kendini tecimsel islere. verebildigine gore, soylu-

lar cIa bir anlamda-kurtulmustu, Bunun son.ucu.~lr~ belli bir sanayilesme girer. Degirmenler beyin mulku olurve sinai bir bicimde isletilirler, ve iki yeni girisim tipi dogar: pancar §ekeri ve ra~l (sc.h~aps) i~a~a.ti. Bu durum, eninde sonunda, burjuvazinin kendi fktisadi gelismesi icin csoziimlemesi. gerekenlere b.enzer sorunlarla karsikarsiya bulunan soylulukta da bir de-

gi§iklige yolacacaktir, -. . .

Sanayi planmda, Napoleon isgalinin gem§l:mes:~e denk diisen bir gelisme vdengesizligi v_~rdlr .. O~negm, Napoleon yasalarmm girmemis bulundugu t~kst~l.merkezi Saksonya'da, sanayi ,son derece yavas .bir bieimde gelismesini siirdiiriir. Buna karsihk, Renanya - Vestafalya'da; Ruhr havzasiyla Ren kryll~rmm XI:X: yuzyil sonunda ddnusecekleri biiyiik sanayi merkez~ml1 olusmaya ba§ladlglgoriiliir. Maniifaktiirler fabrika duru-

37

muna.gelirler,ve ornegi veren de tekstil sanayisid' ~~k~tll s~n~yi~~ ?l~uk~a az bir ilk yatmm sermayesi :

yuk bir I~gu~~ ister, Kita ku§atmasmm kalkmasmdan sonra, . Inglh~ . re~~beti, sanayieiled yenile§meye zorlar. Ev sana~lsme ozgii bir sey olan keten i§~iligi birakrln- ve makmeyle i§lenmesi daha k 1 . 1

~. " . ". ... 0 ay 0 an pa-

mug~ ge~lhr '. Bu don em, tekstil sanayisine mekanik tezgahlarm girme donernidtr

i§tePrusya· icin iki belirieYici rakam: 1819 yrlmda 14.276, ve ~840 YI1mdaysa 48.540 pamuk dokuma tezgahi sayihr. Ipek icin, rakam 1819 yihnda 6.705, ve 1840'taysa 15.715 olacaktir, Bu geli§meye .kosut olarak b _ h~r n:~kinesi kullammi da .yayihr; gerci olduk~a ;av~s ~Ir. bicimde; ama tiim Prusya icin 421 buhar makine: smm sayildigi 1837'ye gore, dokuz yil SOnTa· 1846'da 1.139 buhar makinesi savilacaknr.

Son ola~ak, 183~'den itibaren, demtryollan yaprmi s~nu~~, demir sanayisinds ~ok biiyiik bir gelisma goriilur. Ornegin, 1806 yilmda kurulan Krupp firmasi ta 1835'lere dek soniik bir ya§alhsiirdiiriir. Bu done~de topu-topu 600 - 700 i§~i ~ah§tmr' 1948'de K· ·k'·

b" "k bi ." ..... . . .' .' rupp ~o

uyu ir uretiet ve en biiyiik i§Yet:melerden bir i ola-

caktir.

Tecimsel planda, gezgin saticihk, yerini metalarm uzak yerler arasmdaki dagrhmmablrakt1grndan·· bir ula§lm sanayisinin kuruldugu goriiliir. ve, bunu~ sonueu, yol sebekesi uzar: 1805 yihnda 10· fersah tutan yol§ebekesi, 1839'da 1.150 fersah olarakol~iiliir. Sonu~ . olarak, yollarm,at. basma cekilen yiikii 1820'de 10 kentalden, 1830'da 25 kentale, yani iki katmdan ~oguna ~Ikartan ~on dereceIuzh bir Iyilesmes! ger~ekle§ir;

.. ~ehir .~la~t1rmaslda orgiitlenmeye· baslar, ama gu~lukle, ~unku. yasalar bu i§e engeleikarn-; ama ozel s~na~~nin.iti§iyle ozellikla demiryollarr, hizlr bir ~eli§me gostenr. Ba§langl~ta demiryoHanhmhepsi,tlemir_ yollarmm yararini devletten ~ok daha-cabuk anlayan .

38

sanayicilerin kanldiklari hisse senetli sirketler (anonim §irketler) tarafmdan yapilmislardi, Almanya'da ilk demiryolu hath 1838'de a911m1;;tIr ;_Nurenberg- Fiirth hatti-e- ve 4,6 fersahuzunluktadir, 1840'da, iki yil son .. ra, 17,7 fersahhk yol vardir, 1845'te, §ebekenin uzunlugu 1~8,3 ve 1849'da da 345 fersahayiikselir. Biiyiik burjuvazinin biiyiiyengoneneini, demiryollarma yattrilan sermaye rakami dagosterir. Milyon mark iizerinden hesaplanmis olarak elimizde 1837 icin 21,1; 1840 i~ill 65,9 ve 1847 icin de, 0 ~ag i~in ~ok biiyuk bir rakam 0- Ian 454,1 rakamrbulunuyor,

Giimriik srmrlarr ve hesap paralarmmcoklugu teeime ket .vurmustu. Ulusal pazara yoktu, alisverisler yalmzca yerel ve cevresel planda yapihyordu, genis tecimsel iliskiler pek azdi. 1815 yilmda, Prusya heniiz birlesik bir iilke degildir, 67 giimriik tarifesivardir, ve batreyaletlerinde, dolasimda Tl tip para bulunur. Bu par alarm birlesmesi icin, 1870Ylhm beklemek gereke- . eektir.

Prusya'yi tek bir giimriik alam durumuna getiren 26 Mayas i81S yasasi, bu ilk ilerlemeyi orunlar (temsil eder), .Buna, Prusya hiikiimetini tecimin gelismesiyle ilgilenmek zorunda birakan burjuvazinin bir ilkzaferi de denilebilir. Ulusal birpazar kurulmasmi gozeten siirekliajitasyon, biiyiik: Alman iktisatcisi Friedrich List tarafindan yonetil:mi§tir.Ama List, Metternieh'in ~uhalefetiyle karsilasir ve sonunda da iilkesinden go~mek zorunda kalacaktir. Gene de,Prusya, gorusmelerm.yuriitiilmesinieline alaeak ve bu durum, ZoWverein'm,

. Giimriik Birliginin kurul:masma yolacacaktir.Bu birlik, i~inde ozel. giimriik vergilerinin, almmadigi ibir gumriikalaru olusturur.vve.'I oeak 1834 giinii bu sistem yiiriirliige girdigi zaman,daha 0 anda, 23· milyonluk bit niifusu orunlayan 425.000 kilometre kareyle, 18 devleti kapsar.

Dl§ iilkelere karst, tarifeler birII;!§tlrilmi§tir: Zoll-

39

verein'a girmeyi kabul etmeyen Hanover ya da Bavye-

ra, simd! aym giimriik vergilerini oderler, .

Buna gore 1834 yihndan itibaren, Almanekollomisinin ilerlemesi ve kapitalizmin sanayici evresine girmesi igin gerekli kosullar yaratilmisnr. Ama bu durum dogal olarak toplumsal smiflarm ozliik ve bilestmtnt de gozlegoriiliir bir bicimde degistirecektir.

***

Bir toplumsal smifr, uretim Iliskiler! igindeki yerine gore tanimlamak igin, bugiin .acik iletme terimlerine sahip bulunuyoruz. Toprak miilkiyeti, toprakrantindangecinen bir simfrn varhgml iceren belli bir ili§-; ki bicimidir. Sinai tiretim araelan mulkiyeti-ayr-, bir miilkiyet bicimini ve kapitalist bir burjuvazinin varhgIlll ongerektirir. Uretim araclari mtilkiyetinevkatil-

. ma yoklugu, proletaryanm ayirdedici niteligidin .. Bu iktisadi olgiitlere, bir simfrn, kendisi ve oynayabilecegi tarihsel 1'01 iizerindeki bilinc derecesigibi psikolojik veriler de eklenir. Baska bir deyisle, smiflarm tarih icindeki . 1'01 iiniin nesnel irdelemesi igin .' gecer Ii. iktisadi olgiitlerin, btl simflarm ve onlarm bilinc diizeylerinin gelisms derecesinin de irdelenmesiyle diizeltilmeleri gerekir, Almanya'da 1848 devriminin ayirdedici.niteligi, burjuvazinin siyasal iktidaneline gecirmekteki giigsiizliigii olacaktrr; ve bu giigsiizliik, ashnda iktisadi plandaki birgeli§me bunahmmdan gok, bir bilinc bunahmmda yansir: Burjuvazi, kendini heniizbir tum olarak duymaz ve kendi tarihsel gorevini anlamaz..'"

o zamanadek Almanya'daekonomiyi .ve siyasal yasami yoneten simf, soyluluktur. Bu simfin iktisadi temeli toprak miilkiyetidir; ama bu temel, once kirdaki gah§ma kosullarmm degismesi nedeniyle, degi§me egilim! gosterir.Ote yandan, toprak agalari bir i§te ga ... Iisabildfklerinden, karsilarma glkan sorunlar, kapita-

40

listtipte bir girisimin i§letmesorunlarldlr. Sonucolarak, toprak agalarmm, gogukez burjuvazininiqikarlarindan farkli da olsarburjuvaziyle ortak glkarlan .vardir,

9rnegin, iiretim plamnda, dogu eyaletleri 'tahil.fhracatcilaridirlar ve fiyatlarin desteklenmesine, yani metalarrnm siiriimiinii saglayan koruyucu bir giimriik . sistemine .dortelle sarihrlar, Fiyatlar diizeyinin rekabetIcinde olusmasma deger veren sinai kapitalizm igin':'

se durumboyledegildir, Almanya'daki i§ kosullari, ka ... pitalistler icin, obiiriilkelerdekilerdeil daha uygunoldugundan, Alman sanayisi, Ingiltere ya da Fransa sanayilerinden daha elverisli tarifeler iizerinden satilabilecektir. Oyleyse, glkarlar kar§lthgl vardir, Ama, ornegin burjuvazininbir zaferiolan ulusal paz arm kurulmasinm, bu toprak soylulugunun da yararina olduguaglktIr.

. Bilinc plamnda, isler farklidir. Soyluluk, mutlak kralhk diizeyinde, devletin temel gatlsml olusturmakta devam eder. Ornegin kentlerin yonetimi gibi bazi alanlar, onun elinden almmistir, Feodal yargilama yetkisi kaldmlmistir ve toprak sahibi artik. topraklari iizerindeki polis ve yargilama hakkim kullanamaz, ama yiiksek kamu gorevleri ona acik kalir vebu gorevlere a§agl yukarryalmzcasoylular girebilirler. Ogagda, gogu . kez kantondiizeyinde baslayan-uzun bir yonetici karryerinden -sonra bakan olunur.Ote yandan.iordunun temel dayanagi, soylu kadrolardir. Son olarak, Restorasyon devletinde, eyalet diyetleri gibi baziorunsal (temsili) orgenliklerin_ yaratilmis bulunduklarr Bleiide, secim diizeni soyluluga egemen bir yer saglamakta deyam eder .

. Bununla birlikte, dogu eyaletlerindevbelieli ve yalmzca burjuvazinin yaprti olmayan bir liberalizmin ge~ li§tigi gOriiliir. Ornegin,. dogu Prusya valiligi yapmis olan Bay Von Schon gibi bir adamm, Voherund Wo-

... 41

hin? (Nereden Geliyoruz,Nereye gidiyoruz?)ba§~ hklrbir brosurdevanayasal kralhk sorununu koydugu goriUiir. Frederic-Guillaume III'iin bakam oldugu halde, Altenstein, kendi Iiberalizmini gosterme bicimi olarak, Hegel gomezlerinin iiniversitelere girisini kolayIastiracaktir.

Buna gore soyluluk, iktisadi temelleri degi§mi~; bir tirmuolusturdugu ve diizenin bir dayanagi olarak kaldigi bilincini koruy.an, ama.rartak rmutlak kralhgi elestiren liberal bir kanadi da is;eren ° bir sinif olusturur.

Burjuvaziye gelince, yavas .yavas kapitalist burjuvazi durumuna donusen biiyiik burjuvaziyle, zanaatciIar arasmda bir ayrim yapmak uygun olur. Bu toplumsalkumelerin iiretim icinde tuttuklari yer,iyiden iyiye farkhdir.

Biiyiik burjuvazi, yiizyilm baslarindaki smai geli§meyle giiglenmi§ti. Daha XVIII. yiizyil sonlarmda, biiyiik tecimenlersanayici durumuna donii§iirler; ° ornegin,zanaatgllar kendi hammaddelerinin bile sahibi degillerken, sonunda gercek isletme sefleri olmak iizere, baslangietaaraci olarak gah§an tecimenlerln-zanaatciIan kendi hesaplarma gah§tlrdlklan Wupper vadisi gibi.tekstil sanayisi bolgelerinde, durum boyledir.

Napoleon yasalarr, bu simfrn-gelismesini kolaylastiraeak, ve bu smif, heriseyden once, kendi iktisadi gIkarlarma dogru yonelecektir.: Bu smif ° giig zamanlarlakarsilasacak: kurtulus savaslarmdan sonra, bunahmIar -1817 bunahmi son derece aglrdrr-,gabalarml ten'; Iikeyediisiirecek, ve Ingiliz rekabetine karsi gok sertbir savasima.girisecektir. Burjuvazinin.vtiim bir donem boyunca, her seyden onoe uktisadijakarlariyla ugrasmaSI ve siyasal savasimla pek de ilgilenmemesinibu giigliikler aglklar.

Bu ° kosullar iginde, bilinci, olusmakta gecikir. Ya§am iilkiisii, ki§i1iginde kendisinden iistiin birziimreye

42

haJ.asaygl duydugu, ve gelirlerinin artik yasam bicimine erisme olanagi sagladl~ soylular simfmm bir oykimmesi olarakkahr. Devrim oncesi Fransiz burjuvazisinin tersine, .onu asama-sirast (Mharchie )~?ygusu iginde tutandinin egemeIiligi altinda-kahr, Ornegin Wuppertal'deki tekstilsanayieilerini etki1eyen kalvenci anlayis, onlara, varhklarmi, kendilerine Tann 'tarafrndanemanet edilmis ve onahamdii senada bulunmak igin artirmaktan baska yapacaklarr olmadigi bir .nimet

olarak gosterir. ° . 0 0 •

Burjuvazinin, ozellikle yalmzca Ren liberalizmi tarafmdanorunlanan bir kanadi, busnnfm giiciiniin bi-

/ lincine ° vanr. ° Landtag'larda °dahao geni§uir orun, daha biiyiikbirdeyim ozgiirliigii,odaha genis hukuksal inancalar ister. Ama iktidarm hiikiimdar tarafmdank.ullamlmasma hiebir zaman temelden karsicikmaz. ° Ulkii.sii cumhuriyet degil, kendisine reformlar verecek ana-

yasal bir kralhktIr.. °

° Marx, bu smifm tutumunu gok giizel aciklanusnr:

"Alman ortas2mjmm kendine guveni biie, ma:nev1 planda,butiin obur simflarm rnankafah bayahg:nm evrensel temsilcisi olma bilincinden baska ° bIT

.' §eye dayanmaz"14 o. .

Alman °burjuvazisinin -ayirdedici niteligi, siyasal ozlemlerindek; bayagIhktIr. Ve iktidari eline alnlak igin hicbir zaman karartrbir bicimde dOvU§IDemesini de.-Iste bu agiklar. Bulla 1.848'de bir de proletarya korkusueklenecektir .

Bir azmhk olarak kalan bu burjuvaziye igtire, za-

naa.i~lla.rgogunlugu olusturur lar. Loncalarni ·kalmrllmaslbunlann saYlsmlartIrml§ve ustayi kalfalarma baglayan ataerkilili§kiyebir son verm~§tir .. Kent:eri.n biiyumesi ve y6netim hizmetlerinin gelismesi, yem bir satmahcilar ° toplulugu yaratrmstir, ve bu xanaatcilar bazan, zaman zaman aralarmda sert bir bi~imde hii-

14 MeW. 1, s. 389. ., Sur Ia religion, Editions Sociales, 1960,·· s. 55.

43

kiim siir~~ rekabetle kisitlanan oldukca biiyiik. bir. gQ~ nenee erisirler. Ufuklarr, yerel glkarlanyla smirlanrms olarak kahr.

. . Gene de, toplumsal durumlarr guvenli degildir. BeIediyeler .. r:formu sirasmda, biiyiik bir rol oynamis la_:dlr; k~guk burjuvazi icinde, toplumsal saygmhgi biiyiik burjuvaziyle birlikte paylasan ve kamu yonetimine katll~n bi:- gekirdek olustururlar, Ve bazi zanaateil~r . z.~~~l~le§lrler ve biiyiik burjuvazi. igine girecekleri- 111 du§u~urler. ~m~, ellerindeki mali araclar genellikle az oldugundan, iktisadi konjonktiiriin dalgalanmalarmdan herkesten gok zarar .gorurler, ve zenginlesenlerin yan~s~ra, y.oksula§anlarm sayisi da yiiksektir. Wupper vadisindeki, dokuma tezgahlarimn sahibi olarak kalan ama, biiyi.ik. teeimenlerin artan egemenligi sonueu, ger~ . gekte sanayiciler iein iicretli olarak gah§an tekstil zanate; ustalar:~m durumu, budur. Yani burjuvaziye gore gok ~l~en§l~~ bir iktisadi duruma sahiptirler; prol:tarya 19me diisme tehlikesi; herkesten gok onlar iem sozkonusud~r: am~ toplumsal bilincleri, oykiinmeye, ve .yasam bieimlerlni benzetmeye gah§bklan. burjuva-:

lara doniik kahr, .

Bu zanaatcilar yaninda, onlarm ucretlileri olan kimseler, kalfalar vardir. Bunlar, daha yakin yillara dek ustamn evinde yasiyorlardi, ve boylece sofra. ve konut sorunlarr saglama baglanmis bulunuyordu. Artik bu ba~.lmhhktan. kurtulmuslardi, amabu kurtulus, bundan boyle kendi gereksinimlerini kendibaslarma karsilayacaklari anlamma da geliyordu. Onemlerini korurlar, giinkii, kirdan gelen koyliiler akim karsismda nitelikli bir isgucu olustururlar, Bazi isleri yalniz bunlar yapabilir1er, orne gin tekstil sanayisinde, bu boyledir,

Buna karsshk, oturdugu yeri degistirmek, cammn istedigi yerde i§ aramaya gitme olanagrm kazanmislardir, Vebu devingenlik, onlara, as 11 zanaatcilardan once siyasal ve toplumsal durumun daha genis bir gorii§iinll

44

kazandmr: sonra da, iyi ya da kotii gah§ma 01aslhk1arma bir tiirgoziim getirir. Kalfamn bu durumunda biT gelenek olusur: A vrupa'yi bastanbasa dolasrr ve baska iilkelerin i§gisimfl ve zanaatgl1any1a iliskiler kurar. Sonug olarak, durumu bakimmdan, as 11 proletaryaya yakmdlr, ama belli birbaglmslzhgasahiptir;daha yiiksek bir kiiltiir temeli vardir, ve bu, 1848 Devri .. minin hazarIanma doneminde onemli bir ro1 oynayacaktir. Fransa ya da isvigre'de, gogmen ya da sosyalist hareketler le Iliski kuraeak,' ve gogu kez gizli derneklere katilacaktrr. Avrupa'nm oSlralarda sahip bulundugu biitiin ilerici dusiinlerf kendisiyle . birlikte tasiyacak; Heine ve Borne gibi 'Almanya topragi iizerinde yasaklanml§ yazar larm ·polemik yazrlarrmn biiyiik bir bolumu, devrirncibir maya olaeak, ve 1848'de iktidarr alma sorunu ortaya glkacagl zaman, demokratlar Ylgl- 111m olu§turacak olan bu kalfalar yoluyla yaYllaeaktIr.

ASII sanayiproletaryasl, XIX: yiizyihn ozgiil sorununu olu§turacaktlr. Sanayinin gereksinimleri artacaknr. Burjuvazi, 1848'de, iktidar 19m savasima girecegi zaman, hem en, bu proletarya tarafmdan asrlmaktan

korkacaktir.

A§agldaki tablo, bu proletaryanm, Prusya'da,za-

naatcilarm geli§mesi ile kar§lla§tIrmah geli§mesi uzeri-

ne bir fikir verebilir:

1800 1816 1832 1848
ZanaatgllIk 10.000 100.000 2'00.000
Madenler 25.000 100.000
Sanayi 50.000' 100.000 250.000 . 600.000 Buna gore sanayi i§gilerinin saYlslndaki geli§me son derece hizh; ve, sariayi geli§tigi olgiide, sanayi i§gileri 1848'de, 1800'de olduklarmdan yedi kez daha kalabalIk. Mutlak sayilarr 3.Z goriilebilir, ama Prusyahlarm yiizde 70'inin heni.izkIrsal niifus oldugunu da

unutmayahm.

45

<;ah§ma kosullari son derece giis;tiir. Yogun somiirii. donemidir bu donem, emek iiretkenligini .yilkseltmek dii§iiniilmez,gaIi§ma siiresi uzatihr. 1800'de, i§giinii ortalama oniki saathr; 1848'de, ondort - onalti saat olur. tJcretler.dii§iiktiir, ve kadmlarla cocuklar da.g~hstmhrlar. 1816 yihnda, fabrikada gah§anbir'-kadma karsihk bes erkekhesaplaIlIr; 1848'deyse, bir kadma karsilik erkek oram artak yalmzcaiigbuguktur. Cocuklara gelince, onlar bazan bes yasmdan Itibarsn gah§trrrhnlar, ve gocuklarm cahsmasi iizerine, cahsma suresini smlrlandlracak ve patronlari onlara bir okul egitimi vermeye zorlayacak ilk yasamn cikmasi icin, 1839 yihm beklemek gerekecektir.·

Ucretler, dtisme egilimi gosterirler. Eger 1800 YIh iein iicretler 100 olarak almirsa, gostergs 1800 - 1829 arasmda 86 ve 1848 -1848 arasindaysa yalmzca 74olur. Bu.bicimde . kottilesen yasam kosulari iciride, varolmayan besinin yerinegegen, ya da·j§ginin. igine .dii§iiriildiigu sefil ya§a!Ul unutmayi saglayan igki tiiketiIninip artmasmi gormek sasilacakbir sey midir?

Gergekte, her seyden once koyliiler arasindan derlenen bu proletarya, son derec~ karisik bir simf bilincine sahiptir. Yalmzca basimcihk ya datekstil gibi, i§gi. smifirun uzun birgelenek_ ya da yiiksek bir nitelige sahip bulundugu sanayileri,daha bilirigli i§<liler _ gah§tirrrlar, ve dayamsma sandiklarr yada kiiltiir dernekleri kuruldugu goriiliir. i§gi smlfl,kendine ozgii bir harekete yetenekli olduguriunkamtlm, ancak1844 yilmda, Silezyah dokumacilarrn Heine tarafmdan yiiceltilen ayaklanmasiyla verecektir.

***

. Boylece, Almanya'nm 1848 oncesi durumunun· bu kisa tablosu, donmus bir siyasal yapl,· resmi bir hareketsizlikle, ekonomi ve toplumdaki derin donii§iimler

46

arasmda bir karsrthk gosterir: Bir yanda eski diizene takihp kalan yoneticiler, ote yandan iktisadi giiciinii gitgide belli eden ve kendi iiretim bicimiyle toplumsal yapilari altiist eden bir burjuvazi. Bu geli§ki, 1848'cI.e patlak verecek ve burjuva demokratik devrimi olusturacakdevrimci bir durumu olgunlastmr.

Ama geleneklerin aglrhgl, dinin egemenligi; hicbir toplumsal simfrn, oynayacagi siyasal rol iizerine agl~ bir 'bilince varamamasi sonucunu verir. Soyluluk,eskl guciinu yitirmi§tir; ama iktisadi aglrhgr her ne k~dar azalmissa da, siyasal egemenlik araci clan devlet onun eliride kahr.Burjuvazi, mutlak kralhgm.igenislemesine bir engel oldugunu icgudusel bir bicimde sezer. Ama tutarh bir siyasal ogreti olusturmak veiktidara yiirtimekte yeteneksiz ve kararsiz kahr. Devrimci bir hareketi destekleyecek kadar giiglii bir smrf olusturmaz ve 0 zamariki korkakhgl,1848'deki yenilgisini, da-

ha ~ zamandantohum halinde icinde tasir. ..'

Proletarya ise yeni, heniiz olusum durumunda bir simftir. Sayisal bakimdan heniiz giigsiizdiir ve gogu kez kirsal geleneklerine, belirli bir vsmrf bilincine sahip olamayacak kadar yakm ogelerden?~le§i:r .. G~ne de, proletarya icinde, daha simdiden en bilincli l~g.ller t~rafindan tasman sosyalistteoriler yayihr. Ve icme dii§iiriildiigii insanhk-disr kosullar, ~~~klanmasm:gabukIastirmaktan'<baska bir sonucagoturmeyecektIr. ~ma. henuzgercek bir siyasal.:giig· olusturrnaz. Almanyanm ornegini verdigi i§gi simfi icinde, yeni. bir:/toplumun mayasim ve insanhgm geleceginin ta§lYlcIslm. bulup ortaya glkarmak igin~ Marx'm dehasi gere~ec~ktIr ..

Alrnanya, pek de i~ acici olmayan bll:. ~lyas~l ve . toplumsalgehre gosteriyordu .. Bereket. versm ki, ay-

dmlari vardr .

47

SOLOM "'

KLAStK ·ALMAN F'ELSEFEStNtN SONU.

KUTSAL Bag~la d" .

. . . . .:~ma " uz~nme ana muhalefet yuvasl;

aydm ve.ogrenCI gevreleridir.Toplumunhir'bir smifi-

nm kendm " '" ... :s- .

• . . e ozgu siyasal lsteme-yetisi (iradest) yoktu

Aydmla~·. arasinda, gergek anlamda bir. siyasal muh:~~ l~~et ~egl~~e.~e, hie;olmazsa varolan.ideoloji ve varolan duzenm tumune ~at§l bir muhalefet geli§iyordu.

zm Bumuhalefetl~~a§mda Gent;; AZmanya, yani 0 .yaya§amma yern bir ruh a§llamaya girisen 1835't

Buntestag'm bir buyrultusuyla mahkumAd'l ' e

I .. . e I en ve ya-

PIt armi satistan cekms zorundakalan yazarlar bulu-

nur.. Sonra. da, Hanoyer kralinm hiikiimet darhesinden son~a'y':n: . Ana!asaya baghhk andi ie;meyi reddeden yedi GottmgenlI profesoriin parlak davramsi .. · Aralarmda, Gervinus, Dahlmann .ve Grim karde§l~r gibiadamlar vardir.

Qal~a~tmm merkezi "iiniversitelerdedir .. Almanay .. dinlari le;mde bir muhalefet gelenegi vard~; Burad· yalnizca Lessing'i~ admi ve onun dine karsi sava§lml~ m :mmsayahm. Bir de Stur-m. und Drang'l ve kurulu ahlak ve kurulu topluma kaT§l ba§kaldlran gene; aydm-

larmdevrimci tutumunu ammsayahm.

Ama, buna karsm, gene de Almanya devrim yapmaz, Marx'm bir sozuni; kullanmak gerekirse, Almanya, ileti "halklarm tarihsel gecmisinin. gagda§l"dlr. Buna karsihk, teorik planda, onlarm oncelldir. Burada Heine'in 0 igneli sakasi amlabilir.Heine, Kant'la Robespierre'i karsilastirarak, Rohespiere'in topu-topu bir krahn kafasmi kesen bir ikucuk burjuva oldugunu, oysa Kant'm yaradancihgin (deisme) kafasmi kestigini soyIiiyordu. Gereekte, bu soz, Hegel'le doruguna erisecek olan klasik Alman felsefesinin onemini gok giizel gosteriyordu. Ve biz, klasik Alman felsefesinde, marksizmin iig kaynagmdan birini buluruz, Bu iie; kaynagi belirleyen Lenin, 1913'te §oyle yaziyordu :

"Marx'm ogretisi, insanhgm XIX. yuzyilda yaratmis bulundugu en Iyiseylerin, Alman felsefesi, Ingiliz ekonomi politigi ve Fransiz sosyalizminin torel ardlhdlr."15

***

Klasik Alman felsefesi, Alman edebiyatim, daha once, ornegin Lessing'de,dine karsi savas bicimi altmda,burjuvazinin kurtulus istegini ve insan usunun degerini deylmledigiSlcude.: bu edebiyatm kahtimcisi ve ' ardihdir. Gene de, Kant'mbiiyiik yapiti olan An Usum. Ele§tirisi'nin sanki Lessing'in cabasirn siirdurmek istercesine, tam da onun oldiieii 1781 yihnda yaymlanmasi ilginctir.

. Bu felsefenin temel sorunu, insanm diinyadaki yeri ve diinyayla olan Hi§kileri, yani insanm teorik kurtulusu sorunudur. Diinyamn diizeni' yalfiizGa Tanrr tarafmdan anlasilabilir-bir §ey olarak mr dii§iiniilmelidir, yoksa diinya insan tarafrndan anlasilabilir, gizemi insan tarafmdan kavranilabilir bir §ey Juidir?

15 LENINE: Marx, Engels, Marxisme, Editions de Progres, Moscou, s. 72.

· . Kant'~~ ilk yapitlarindan biri Evrensel Dilnya Tarihi ve Gok Teorisi (Allgemeine Naturgeschichte und Theorei des Himmels) adim tasiyordu, bu yaprt 1755' te yaymlamr; ve sonyapltlarmdan biri de, 1895'te yaymlanan ve Sonsuz Ban§ (Zum ewigen Frieden) adIY-' la tan man denemedir. Bu iki yaprt, bu dii§iinlirun <;;abaslm~ ozgul niteliklerini acikca gosterir, Birinci yapittaki temel fikir, dimyanm olusu, bir bulutsudan dogu§u fikridir, ve Kant, 0 zamanki felsefesi dusuncenin temeli olarak kalan Tekevviin'e karsrt olarak dogaya evrim kavrarmm sokar ve boylece sisterriin sonsuzlugunu tartisma konusudurmnuna getirir. Son, yaprtta, Kant, devletin, yalmzca insanlarm diizenleyebilecekleri bir insantoplumu oldugunu ileri surer. OnemIi bir kesinleme; <;;unkiison <;;oziimlemede, curnhuriyette insanlar aralarmdaki iliskilerin efendileri olduklarmdan, devlet orgtitunun en yiice biciminin cumhuriyet old?gu anlamma gelir. Ve cumhuriyete nasil erismeli? . Insan tiirunun kendi donu§umunii saglayacak manevi ilerlemesiyle. Prensin tanrisal ozgiirliigiiyle devletin tanrisal yonii, daha simdidsn bir kusku konusu olmuslar dir.

Kant'm elestirel idealizmi, ins an usunun smirlar~ oldugunu gostermeye yonelir. Insan usu, zarara ugramaksizm, an kavramlar alanmda devinemez, ve bu du§iin, an usun <;;atl§kllarmm (antinomies), Kant'm bir sonuca oldugu kadar karsrt sonuca da erisebilecegini gosterdigi unlit tanrtlamasi araciyla orneklendirilil'. Ama 0, duyulur diinyanm anlasilabilir oldugunu ve gercegin deney icinde bulundugunu da ilert surer. Us ~ategorileri, duyuluru (lesensible) -duzene koyarlar. Insan usu boylece gorunguler (phenome1],es) dimyasiyla smrrlanrrnstrr, <;;iinku kendiliginds seyler (Choses en so i) diinyasi ondan kacar, Insan usu nesneldir, yani bilimsel bilgi araeidrr, Biz deney dunyasmr bilebiliriz ve us ozgurdur. Iki onemli du§un-<;;unku sonunda, klasik

50

Alman felsefesinin tiim evrimi bu dusimlerden esinlenecektir.

Buna gore, bu teorik bir devrimdir, ve Kant her ne kadar Pratik Usun Ele§tirisi'nde 'I'anrryi isin icine yeniden sokarsa da -aynca onu isin icine torel, ama zorunlu olmayan bir varsayim olarak yeniden sokareninde sonunda usa kendi temelini kazandirrr; us yaraticiya bagimh degildir, ama kendi tamtlarml, kendinde vekendi kullanihsmda tastr=-yeter ki bu kullamhs usa uygun, yani duyulur diinyayla smirlandmlmis ols~n. Fransiz Devrimi ins an ozgiirlugune pratik temelini veriyordu, Kant. da ona teorik temelini vermisti, Bu anlamda, bir Copernic devriminden sozedilebilir, <;;iinku insan, evrenin merkezine konmus bulunuyor.

Kant elestiriciligi, idealizmin gelismesinin temeiiL ni olusturur, Fichte, Schelling, her ikisi de onunogrel. tilisi olmakla oviinirrler. Ama cabalan her §eyiik-:h once bilgi sorunununiderinlesmesi yonunde olttrf:fC'akti'ril; temel sorun, onlarda, ozneyle nesne ili§kileri"soruhu olarak kalacaktir. -: "'Eel

Fichte, sorunu, duyulur diinyayi beri'le"bi:i,tiiMe§'~ tirerek <;;ozer. Kant, gen,;egin duzenin-i~:'ilsi~'ki\.tego\fiIe1. riyle acikhyordu, Fichte, ben'i, nesl1elxdtihya¥l;irii~yaTa:' tICIS! yapar. Ben, Fichte'de, kendi'nictafiihral€cl<;;Irt'di§ diinyayi koyar. Diisunce, bir iq 'z0rulliirluk';]gete:girttt~ gerceklesen ozerkli bir sul'e<;;tiir:;:ben,f:kendirtttlInimak icin, ben-olmayan'i kendi kar~1:,tlnf:'k6y\3:r{f~m'i:i),'bllgirust bir birlikten, ozneyle riesne-ninfoide§UJgilainita-n1ninasml dan kaynaklamr. Ben-olmayan'm kaldl'iilfua~IRlti? ':tl:ii yalektigin felsefeye gir isini gosteren siirekli bir isleyi§i val', ve bunun btiyiik 9it: onemi olacaktir.

Fichte'nin bircok kez elden gecirilmis biiyiik yaPIt!, ilk yayim 1194 Ylliilda yap:t'lariJ'wSa<;;lKgi'isfhsrah anlagmm (zekaSlllin) tiiin.aJanr:r:ib'aglJ:ril:ilrgrn(;llan:blf kata tulusu olarak goriirre:n :13$lim)cT€o'r~Si'dirCi!i1-i@ 1Bi'$se-iCSl

51

chaitslebre), (_;agda§lan boyle gormekte yanilmadilar, giinkii bu yaplt hemen tanrrtammazhkla suclanmasma yolacacak ve Fichte, 1799'da, Yen a iiniversitesindeki prcfesorluk gorevini yitirecektir.

Fichte bir baska yerde soyle yazar:

"Eger bilim teorisi, ona erismeyi gozeten kimseler arasinda benimsenir ve herkesce yayilirsa, insan tiirii kor rastlantidan kurtulmus olacaktir. Iyi ve kotii talih, artak varolmayacaktir. Tiim insanhk, kendi oz bilgisinin bagimhhg; altinda; kendini kendi elinde tutacak, kendini tam bir ozgiirhikle, ne yapmak isteyebilirse 0 yapacaktir."

1792 Yllmda Kant'a gonderdigi ilk yap It, Tiim Tanri Esininin Bir Elestiri Denemesi (Versucheiner Kritik Aller Offenbarung) adim tasiyordu, ve diisuncesinin bu yonii, ardillari iizerinde biiyiik bir etkide bulunaeakti.

Eger, sonuc olarak, bu feIsefenin bir muhasebesini crkarmak istersek, Kant ve Fichte, insan usunu, evrenin merkezine koyarlar. Kant, bilimsel bilginin temelIerini kurmustur, ama . bu bilginin alarum goriingiisel' (phenomenal) diinyaya indirger; ve, kendiliginde sey, numen, bilinemez olarak kahr. Metafizigi kaldrrrmsnr, ama diisimcesi ne hareketi ne de tarihi kavrar. Fichte, ben'le ben-olmayan'm ve bunlarm karsilikh hareketlerinin karsrthgi icinde, diyalektigi yeniden kurar. Ama doga nesnel olarak diisunulmemistir, ben'in bir yaratisindan baska bir sey degildir, ve bundan otiirti, her ne kadar anlasilabilir bir seyse de, salt oznel bir oge olarak kahr.

***

Bu felsefi harekete en iistiin bicimini getirecek olan kisi, Hegel'dir. Diisiincesinin temelinde, Fransiz Devrimi deneyi, yani insanhgin hareket halinde oldu-

52

gu diistimi bulunur, ve Hegel'in tum yapiti, kantci kendiliginde sey'e karst bir polemiktir. Bunun sonucu iki yonelim icer ir: Felsefeye hareketle tarihi yeniden sokmak; insan bilgisinin mutlak bilgiye yiikselebUecegini gostermek. 1801 yihnda Yena'ya geldigi zaman, tasarismi §u bicimde belirler: "Yasami dii§iinmek. i§te gorev." Felsefesi somuta, gergegin gokluguna, geli§kilerine, diinyanm olusuna doniiktiir.

Bashca ug yaprti ele alacagiz: 1806 yilinda yaymlanan birincisi Zi,hnin Fenomenolojisi (Phiinomenologie des Geistes); 1812 -1816 yillari arasinda hazrrlanmis bulunan ikincisi biiyiik Manttk (Wissenschaft der Logik) adi verilen kitap, iigiinciisii de 1821 tarihli, Hukuk: FeZsefesinin ilkeleri (Grundsiitze der Rechtsphilosophie). Hegel, Fichte'nin kiirsusiinde onun yerine gegtikten sonra, 1818 yilindan beri profesorliik yaptrgi Berlin'de,

1831'de oldii.

Fenomenoloji, "Billncten Bilgiye" olarak 'cia adlan-

dirahilirdi. Bu yapit, dis diinya ve "obiirii"nden, ben -olmayan §eyden yavas yavas aynlan bilincin hareketini gozumler. Hegel, buradaki ve §imdiki, en ilkel biIincten yola glkar; bu ilkel bilinc, kendinin bilincine, yani bir birlik, ozer'kli bir kisilik olusturan insana varmak uzere, diyalektik bir hareketle kendikendini asar. Ve insan, once eylemini duzenlemesini ve diinyayi gozumlemesini saglayan anhk (Verstand, miidrike) plamna yiikselerek, bilgi diizeyine erisir. Sonra us (V er- , nunft) diizeyine, yani gergegi anlamasmi saglayan kavram (Begriff) diizeyine yiikselir. Daha sonra da, kiiltiir higimlerini (din, estetik) oziimler ve boylece tum yapmm en yuksek dorugu olan mutlak bilgiye (das absolute wissen) ulasrr.

Fenomenoloji'nin plam, a§agl yukart bu, mutlak bilgi diizeyine eri§mi§ bulunan zihin, kendinin bilincine varml§ bulunan bilinctir. Bu, 'I'anrt admi vermekten sakinan Hegel'in, diinya zihni (W eItgeist), diinya-

53

nin son nedeni adim verecegi seydir,

Boylece, Hegel, Fenomenoloji'de, ins an bilincinin olusunu anlatrr, Insan bilinci bir veri olmaktan cikar onun, bireysel bilinc plarnnda oldugu Kadar in;anlll~ bili~ci plan:nda da bir tarihi vardir. Marx, 1844'te §oy. Ie diyecektir: Hegel, insanm kendisi tarafmdan uretimini bir sureg olarak kavrar. Ve bu da dogrudur. In. samn b~ yavas yavas kendini gevreleyen seylerden ayrilma, blreyselle§me, ken din in bilincine varma ve mantiksal ve diyalektik araglarm,usun .kullamlmasmi ogrenme bicimi, aslmda insamn insan olma bicimidir.

Buna gore FenomEmoloji'nin basta gelen ozelliklsrinden biri, Hegel'in felsefeye tarihi sokmasidir. FeIsefe, eninde sonunda mutlak zihnin ge§itli biirfiniirnlari (incarnations) ve somutu soyuttan hig ayirmayan bir hareket icinde bu . zihnin insana gorunma bicimi olan gdrungiiler diinyasmdaki seruvenidir. Bilincin olusuyla insamn kendisine dogru yukseldigi mutlak, erisilebilir bir seydir, ve tarihin itici gucii de ustur. Mutlak bilgi, insanm, yani filozofun, Kendi oz usunun girisimlsrini diinyada yeniden buldugu duzeydir,

Oyleyse, felsefe, evrenin tum yonlerini, toplumsal yonleri, tarihsel yonleri, dogal yonleri, .anlayabilir. 0, Kant ve Fichte'de oldugu gibi, soyut bir olmasigereken den (devoir eire), tinsel bir zorunluluktan degil, Kendi gelismasi icindeki ·gergekten yola glkar, ve bundan Bturu de, hegelcilik, nesnel bir idealizmdir,

Yani Hegel, felsefi diisiinceye yeni hir boyut kazandirmistir: Hareket. Bundan otiiru, artik klasik mantikla yetinemez. Klasik mantigin temeli, ozdeslik ilkesidir; A, A'dir. Ama bu mantik daha oteye gotirrmez. Oyleyse, bir seyin aym zamanda hem A oldugunu, hem de A olmadigmi, yani aym zamanda hem kendisi hem de kaT§ltI oldugunu diisunmek gerek. <;eli§ki oldugu gibi kalmaz, gelisir, ciinkii sey kendikendine ozdes kalmaz. Ve olumsuzun varhgi, geli§kinin gozumune gotu-

54

ren seydir; 0 finlu hegelci aufheben teriminin, aym zamanda hem yoketmek ve hem de saklamak demek olan o fiilin anlami, budur. <;eli§kinin ~ozumii, seyin ve §eydeki karsitm belirlenimlerini icerir. <;igek, yalmzca yokolma ve meyve verme gerceginde-biranlam tasir: oyleyse 0 Kendi geli§kisini, Kendi karsrtim, meyveyi kendinde tasir; ama meyve de, sirasi gelince filizlenecek ve yeni gi~ekler verecek tohumlari tasidigina gore,

/

~igegin dogurganhk vaadi olan seyi saklamistir. Bu,

diyalektigin itici gu~lerindenbiri olan, yadsimanm yadsmmasidir,

Sonuc olarak, elimizde asagidan yukarrya giden bir hareket var, ve bu hareketteki itici gug de, olumsuzun ta kendisidir. Boylece diyalektik, bir gergegi kavrama yontemi, gergegi Kendi hareketi icinde kavramaya yetenekli tek yontem olarak goruniir,

Hegel'in klasik Alman felsefesini doruguna ~lkaran katkisi, iste budur. Ama gene de bir idealist kahr. Felsefi plan iizerine konulunca, gercegin diyalektigi, Mutlak Diisiin'iin diyalektigi olur. Diinyamn hareketi, diisiiniin hareketinden baska bir §ey degildir:

Fenomenoloji'nin varts noktasi olan §ey, mutlak bilgi, Mant~k'll1 ~lkl§ .noktasr olur. Ve hareketin kokeninde bulunan sey, Diisun'dur. Buna gore, Diisun, gerceklesmek icin, Kendi karsrtmi, yani.gercegi koymahdir; ama 0 bu karsiti Kendi "oteki-varhk'uolarak koyar, yani gercekte . ve dogada, ama kendisine yabanci olan bir bicim altmda, kendikendisi olarak kalir. Obu oteki-Varhk'i, kendikendine donmek icin asmasi gereken bir sey olarak koyar.

Mutlak Du§tn'un doga ve tarih diinyasmdaki biirtinumii (cisimlesmesij-c-Hegel'in, Mutlak Diisiin'iin yabancilasmasi admi verdigi sey, .iste budur. AmaMutIak Diisiin, ancak, i:iteki-Varhk'm, .Dusun'e bir donu§ yolu olmaya yi:inelik bir asamasi oldugu zaman bir anlam tasrr. Yabancilasma, "onarrm" gormelidir. Yaban-

55

cilasma ve yabanCIla§mamn onarimi, Dii§iin'iin kendinin bilincine varmak icin iizerinden ges;tigi dolambactiro Burada oldukca karma§Ik, ama idealizm s;ers;evesinde, bilgi aracma- biikiilg,enlik verme iistiinliigiiniin ta

kendisine sahip bir diyalektik var. .

Bu, diinyaYI ve yasamr, daha onceki biittin felsefeIerden s;ok daha .iyi as;Iklar gibi gorunen ince bir kurguo (construction) idi. Hegelci yontem, klasik felsefenin yontemine gore, devrimci olan bir vontemdir. Ama buna karsilik, hegelci sis tern, bir tamamlanma, diinyanin ve yasarmn eksiksiz bir as;Iklamasi olarak alman hegelci diisiince, felsefi gers;egin son sozunu olusturuyordu. Hegel'de, daha yiiksek bir asamaya geS;l§e her zaman acik bir yontemls, kendini'mutlak bilgi saydigindan, a§Ilamayacak bir sis tern arasmda s;eli§ki vardr, Her seyden once Hukuk Felsefesi'yle ortaya cikan

giis;siiz nokta, i§te buydu. .

Tarihin itici gucii us, eregi de ozgiirlUktiir. ,Hegel'in tiim tarih felsefesi, insanlrgm, gelismest boyunca, gitgide ozgiirle§tigini, ve bu ozgiirle§menin vans noktasmm da, Alman-HIristiyan uygarhgi oldugunu gos:termeye yonelir. Bu, hiristiyanhgm, kendinden once gelen dinlerden ustiin bir din: oldugunu, ama bu hiristiyanhgm . Alman yonii olan: protestanhgm, hiristiyan dii§iiniiniingeli§mesinin en yiice dorugunu olusturdugunu Icerfr. Refom, hiristiyanhk s;ers;evesinde, dii§iince ozgiirliigiinii kurmustur.

Bu tarihsel geli§m.e' perspektin icinde, Hegel'e gore devlet, Mutlak Dii§iin'iin, irisanlarm yonetimi [qouvernement) alaninda biiriindiigii bictmdir: bu da devletin usauygun oldugu anlamma gelir. Hukuk felsefesinin, Hegel yoresindeki bfrtiin polemiklerinS;Iktlgim gorecegimiz ilkelerinden bir i, girists §U iinlii formiille as;Iklanml§trr:, "Usauygun olan her sey gercektir, gers;ek olan her §ey usauygundur." Birkas; anlama cekilsbilen bir formul, olan §ey, insanlarm kafa-

sinda olan, oyleyse insanlarrn gerceklestirecekleri seydir. Hegel'e gore, Fransiz Devrimi, "diinyayi kafasi iistiine koymus", yani onu us verilerme uygunlastirrmsti. Ama fite yandan, "gercek olan her sey usauygundur". gercegin dogrulanmasi anlamma da gelebilir. Gercekte, usauygun zorunluluk, toplumlarm gelismesinin gizli nedeni olacaktir.

Ama, Hegel'de, ve ozellikle onun Hukuk Felsefesinin ilkeleri'nde, Mutlak Diisiin, hiikumdar tarafmdan ete kemige biirundurulmiistiir. Halk, kendinin ,bilinclnin son una dek gelismis diizeyine erismemistir, ve Hegel'e gore ideal kurum, anayasal kralhktir. Buna gore Hegel felsefesi, Restorasyon diizeninin teorik dogrulamasi olarak da goruniir.

Bu iki anlama cekilebilirligi, Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Fels;fesinin' Sonu adh yapitmda, Engels cok acik bir bicimde gostermistir:

"Tipkr Fransa'da XVIII. yuzyilda oldugu gibi, XIX yuzyilda, Almanya'da felsefi devrim siyasal yikih§l da hazrrladi. Ama her iki iilke arasmda ne ayrrm! Tiirn resmi bilime karst, kiliseye, hatta s;ogu kez devlete karst acik savasim icinde, yaprtlari sinirm ote yanmda, Hollanda ya da Ingiltere'de basiIan kendileri de s~k sik bir Bastille turu yapma duru~unda bulunan Fransizlar. Tersine, profesorlerden, devletce atanan ogretmenlerden olusan, yaprtIan okul kitaplari olarak kabul edilen, ve tiim gelismeyi taclandiran sistemin, Hegel sisteminin, hatta Prusya kralhginm bir s;e§it devlet felsefesi katina yiikseltildigi Almanlar. Ve devrim bu profesorlerin arkasinda, ukalaca ve karanliksozlerinin, agir .ve cansikist tiimcelerinin arkasmda mi sakl~nacakti? 0 s;agda devrimin temsilcileri olarak gecinen adamlar, Iiberaller, kafalari karistrran bu felsefenin en atesli diismanlarmm ta kendileri degil miydiler? Ama ne hiikiimetlerin ne de liberallerin

57

gordugu §eyi, bir adam daha 1833'te gordu, Bu ada-

min adi, Henri Heine'di."16 '

Hegel'in dU§iincesi, klasik felsefenin bir tamamla-

nisin; olusturur. Ins an evrenin merkezindedir, veus artrk yalmzca bilginin temeli degil, iistelik evrenin son nedeni ve tarihin itici gucudur. Mutlak Dustin, filo= ola~ak davrallIr. Ama Hegel ~lkmazlar, ~eli§kiler 19me girer: sistemi bir tamamlanma olmak istemisti, ama tam da bir tamamlanma oldugu olgiide, usauygun olmaktan uzak bulunan bir gergegionaylamaktan baska bir §eye yaramaz.

1830 -1840 Ylllarmda, omegin gogu iiniversite kiirsiilerinin, ozellikla Berlin'dekilerin, Hegel gomezleri tarafindan doldurulma.sl sonueunu veren buyuk bir Hegel tutkunlugu hiikiim surdii.

Hatta Prusya hukiimetinin icinde bile, Dini§leri Bakam, Altenstein, hegelciligti, universitelerde yerle§mesini kolayla§tInr. Sonue olarak, tum bu donemi egemenligi altma alacak gercek bir hegelcilik modasi glkti. Ama asil sorun su: Degi§im ve donu§iimlerle dolu bu donemde, hegelci dii§unce, durumun degi§mesine yolagacak siyasal darbelere dayanma yetenegini gosterebilecek mi?

***

Hegelcilikte gatlaklarm goriinecegi ilk alan, din felsefesi olacaktir. Hegel, dini, kiiltiir alanlanndan biri olarak, yani Evren Zihni'nin somut olarak eisimle§tigi alanlardan biri, insanm 'I'anriyla iliskisini konu aldigina gore, en iistiin alanlardan biri olarak inceler. Ama, buna karsihk, felsefeyle dine veri1mesi gereken karsihkh yer iizerine ne dii§iindiigiinii aglkga soylememi§tiro Jielsefe gergegin (hakikatin) ara§tInlmasldlr, ve

16 MeW. 21, s. 265. - Etudes philosophipues, Editions Socia!es, Paris 1961.

S. 15.

58

bu isin tekeli iizer inde hak iddia eder; gergege yalmzca us cabasi gotilrebilir, Din ise us kayrtlarmdan kurtulan alanm ta kendisidir.O daha once, Incillerde yalnizca bir dogal tarih goren, ve din den onun mistik yoniinii tamamen distalayan AufkUirung uscularmm saldmsina ugramis bulunmaktadir.

Buna karsihk, dogaustiiciiler kutsal kitaplarda va-

. hiyden, yani Tann soziinden baska bir sey gormiiyorlar, ve bundan otiirii, bu kitaplarm usun incelemesi disinda kalmalari gerektigini dusimuyorlardi. Restorasyon gagmda, dogaiistuculuk gercek bir parti olusturur, Reforma-ugram~§ Kilise Gazetesi (Evangelise he Kireh:nzeitung) adh bir gazetesi vardir, ve hatta ortodoksiye doniise, bir yiizyil once diisimiilemeyecek bir sey olan, piyetizmle-? bir baglasma da eslik eder. Kirehenz~i;.. tung'un basyazari, profesor Hengstenberg, bir gun Incillerin gercekliligini, hem de 'I'iibingen elestiri okulu dinbilimcilerinin yaptiklarmdan daha biiyuk bir giig· Iiiliikle tartrsma konusu yapacagim iyice sezdigi hegelci harekete elbette karsidir,

Incillerin gercekliligini tartisma konusu yapmak, Tilbinger Stift'in, 1835 yilmda bir isamn Ycsam« (Das Leben Jesu) m yaymlayacak olan bir gene miizakerecisinin David Friedrich Strauss'un isi oldu. Bu iki ciltlik, son derece ince eleyip sik dokuyan, ve biiyiik bir bilimsel kesinlige tamkhk eden cok biiyiik bir-cahsmadir: Berlin'de hegelcilikten esinlenen ve hegelcilige don-

. mii§ bulunan bir adam tarafmdan yazllml§tI~. .

Bu yaprtta.rStrauss, Bildirmet'' ve Vaftizci Yahya'nm dogusundan, Isa'mn goge glkl§ma d~k, Mesih'in birtiin yaprp ettiklerini teker teker inceler. Incil anlatilarmi ayet ayet karsilastirdiktan sonra, ge§itli versiyonlarm birbirlerine uymadiklarmi, ve uscularm yorumla-

17 Pietisme, Sofu bir Protestan tarikat ve bu tarikatm dayandigi dinse!

ogretL .t;." bildi .

18 Annonciation, Cebrailin Meryem'e, isa'ya gebe kaldrgun rmesi. .t;.

59

masi gibi, dogaustuciilerin yorumla

cuolmadlgllll gosterir O.ma.slilln da doyurusel topluluklarda kend' '1' v ~amd· an, Inclllerin, ilkel din-

k 1 19l1l en do v .

aynaklandlgl ve Ta gmu§ mltoslardan

i§i oldukIan ;arsaYlI~lYln~nI y_ap~tI degil, dindar halklll

mi 1 en surer, 0 '

Strauss, Hegel tarafmdan· ,

Ierden birini, Mesih T .acik blrakllml§ r;;eli§ki-

!Unmesi olduguna g6 anTrmlll msanda ete kemige bii-

1" v" . . re, annnln sonsuz v ' ..

uguy1e, lr;;mde cisimIe t'v. . e yetkm oz-

.. 1" v ". § IgI msamn sonl

, oz ugu arasmdaki r;;eli§kiy": . u ve kusurlu

n-insan'm, Isa'nm olu" .1" 1 lr;;doz~eye r;;ah§lYordu. Tan-

b 1 ' m u 0 uguna "

u unduguna gore, tannsalh va" .. ve gunaha uyruk

srl gerr;;ekle§tirebilecegv. kg ozgu 0 sonsuzlugu na-

. .' 1 pe an1a§1lama A .

mtehkIerinin egVer T . - . z. rna .Isa'mn

, ann -msamn d v' 1

sanlIgm nitelikleri old v .. . egl, ama tum .in-

k . . ugu soylemrse l' ki

yo edilmis demekt· I'· , r;;e l§ 1 0 anda

'. ~ H'. nsanhk iki ozh V" •

dir-: Bir yandan ete k ." bi .. ugun blrle§mesi~

. emlge urunm .. T

dins sonlu bir bir;;im ve . b - u§ ann, yani ken-

ote yandan da sonsuz1u vrml§ ~I~n~n sonsuz zihin ve hin. Tarihi icinds insanf~n~n vbllmcme sahip sonlu zikurtulur gitgl'de'd v I, ogaI engeIIerinden gitgide

, ogayi egem I'v,

s.onsuzluga dogru v" .. .. d en 19l altma alrr ; 0, bu

. " • uruyu§ urumund d Z"

ill kisisel zihin ulusal ihi I anrr. Ihm,kendi_

.. ,Zl in u usal k··It" 1 .

gostermek uzere sonlu bi bici . u ur er zlhni olarak 11' . rcimo bu ... .. "

sanhk mutlak bilg1'ye d V· ~'1 . runmu§tur, arna in-

. . ogru 1 erled v. "1 "

r;;lmmden gitgide kurtulur. 19l 0 r;;ude, sonlu bi-

B ....

v. u goru§ten, bu acidan, Isa-Me ih' .

gI, ilkel topluIukIarm di I " Sl m tanhsel ki§ili_

" .. - u§ errnrn ve sonsuz1 k .. I

rznm, lr;;mde dile getirild ikl ". u oz emlenu§ur. . 1 en bir mttos durumuna do-

Strauss'un buyuk a Itlv

kazan kaldlrmaya yolar>;c:kt' dKogal olarak gerr;;ek bir

k . . . '5 11' .. urgusalfel f . .

na arsi glYl"lmini k"t"1 . se ernn ima-

';,: 0 U eyen Kzrche 't

dan saldlnya ugVrayan S.. di nzez ung tarafm-

r trauss me u II k

te) sokmug olmakla kmandl vl~l .... ssa 1 (rationali-

sur dum [sacma oldugVu' . ~ gorur. Credo qUia abrein mamyorum], ku§kusuz ta-

60

raf kayirrci.tama derin bir gercekligesahip. Her hiristiyan dogmasi us-disidrr, derler ortodokslar: kendibasma degil, bizim usumuz icin, Tanrmm usu icin degil, ins an usu icin; c;;ii.nku ilk giinah, insani us-disi ve gerr;;egi gormez duruma sakmustur, Bunun sonucu, lsa'mn Y'astimi, imana aykrri ve kendini begenmis hegelci diisiincenin tiksine bir belirtisi olarak itelenmistir. Diismanlarr, iste Hegel fe1sefesiIiin gotiirdugu yer, derIer.

Hegel'in r;;omezleri gozunde de, Strauss, Usta'mn diisiincesini bozmustur. Ortodoks hegelcilerin dergisi Bilimsei Ele§tiri Yzlhklarz (Jahrbiicherfiir wissenscliaftliche Kritik), ya Goeschel'in, ya da dahasonra sol hegelciligin basi olacak olan.ama hemiz sikisikiya ortodoks felsefi konumlar iizerinde bulunan Bruno Bauer'in kaleminden, ona saldirrr. Hegelcilerle ortodokslann e-

'le§tirilerinin a§agl yukari ayni olmalari ilginc;;tir:Strauss ozellikle tanri-esinini (vahiy) kusku konusu yapmakla suclanir. Ortodokslar icin, bu acikca Incile kar§l bir gunahtir: hegelciler icin, Dustin tarih icinde gerceklestigindcn, Incil olgusu, Mesihin ki§iligi, birer gercektir. Bunlari kusku konusu yapmak, kurtulusa-dogru gidisi icinde Zihin tarafrndan gerceklestirilen en iistun evreyi orunlayan hmstiyanligm degerini ku§ku konusuyapmakanlamma gelir. Bu, hegelci dusuncenin sonuclarim da yeniden tartisma konusu yapmak demektir. Ve Bauer, Strauss'u, Incilin icerigini irdelerken kavrama yiikselmesini bilemernis olmakla kinayacaktir. Strauss, betirnleme planmda kalmistir. Kuskusuz, betimleme celisik 'gibi gorunebilir. ama kavram. oyle degildir.19 Kitaba sikisikiya bagh hegelcller icin, Strauss hegelci ogretiye bagli ikalmarmstir.

19 Ha.t'ta Meryern Ananm gebelik igizemirnn bir savunusu bile ,goriilfu. Bu gebelik, der Bauer, bir insan gifti icm, yani sonlu'da yasayan smirh bir gift icin, evrenseli dogurma olannksizhgmm olgular planula' gevrilmesmdcn baska bir ~ey degildir , Oyleyse, der Bauer, insan Tanrmm bir insan cittlesmesi urunu 'olmamasl, arna babaolarak ruha, ana olarak da, insanal alabilirlik (receptivlte) simgesi alan bakire'ye sahip olmasi gerek;

61

Dogal olarak Strauss b

llItladI, ve sag, soze (Iailza~ s:Idlrrlar.~ 1837 YIllllda ya,kimseler tarafllldan olu tur~l 01 d~ oze (ruha) baglr

raslllda bir sag v ve bi §l mak uzere, hegelciler a-

tr so aynmIllI ilk

nun iizerine eski hegeI'I 1 I , yapan odur, Bu,

, CI er e genf> 'd

adl verilece,k kimsel ~ ya ,a sol hegelciler

er arasmda bir 1 k

ba§Iar. Ama §imdilik 1837'd ayri I oIu§may:_.t

bu solun tek temsilcis'l' , e, Strausskendini heniiz

, , ,sayar.-

***

1838 Yllmda, Arnold R '

yer'in yanetimi altllld R uge ve Theodor Echterme_

Zicshe Jahrbilcher) a, laZk YzZlzkZarz (HaZZicshe (HaZ-

yaym ann- Derginin e v. ilk yazIlarlllda belirtildigi bi . i . regr, I ba§-

ge1cilik anlayahm_ if> lc,;dI:::!:y .. e, ::lman blliminin, -he-

t· cer IgI unlu adlan bi

Irmektir. Yaza:rlar di b'I' ' " Iraraya ge-

. , III 11m, feisefe edeb' t .. .

siteler iizerindeki irdel 1 1 .. '. iya , umver-

rllldaki ilerlemelerini =~l=~:'k b~hmm biitiin alan laderginin ilk yazarlan a~aslllda Ister:~r. Gerc,;ekten, yaYlllCIsI Hinriehs, az sonra anti~h~ege~ I~ yapltlanmn cak olan Henrich Le hI' gelci bir konu, m ala-

R 0" ege CI merkezcTv,

osenkranz ve Strau ibi I igm temsilcisi-

, ss g: I c,;ok f>e"it1i k"k

de kimseler buh}.nur. ~ '3 0 en ve egilim_

Ama 1837'de, sonradan der ini .' .

mesine yolac,;acak olan K 1 g nI? llItehk degi§tirmi§tir. oonya c,;ekI§mesi patlak ver-

.. Kolon.ya, protestan bir devlet olan Prus' . ..

yuk katohk piskoposlukt ,ya dab bu-

1 1 ur, ve Ylllardan beri k

e.v enrne er sorunu tartr§Ilmaktadlr Pius '.. ~rma ti, 1835 Agustosunda "1 b ,.' . , ya hukumeIa§maya varrnis bUluo en ad§PIskopos Spiegel, 'Ie bir an-

• '3 nuyor u. Onun' .

dmdarhgryla tanmml§ Rom kT " yenne, ke§I§c,;e

kelerine sIkIslbya d ra I lsesllllll gelenekse,I il- -,

1 - yrna yanlisi bir iilt

o an Monseigneur Dr t V" ramonten20

_ oste- lschenng atanml§tIr P

20 Utramontaine, Roma " rus-

Kilisesinin <tinsel d k

o trinlerinden vana, _g.

62

ya hiikiimeti, 1836'da baspiskoposluk katma oturtulan Monseigneur Droste- Vischering'in secimini onay lar. A-' ma, Monseigneur Kolonya baspiskoposu olur olmaz, once Bonn iiniversitesi ilahiyat fakiiltesine zoria kabul ettirmek lstedigi yonetmelikler araciyla, Prusya tacinasaldtrmaya baslar. Usgu egilimde bir dinbilimci ve Bonn imiversitesinin eski bir profesor ii olan Hermes'in ogretilerinin ogretilmesini yasaklar, ve boylece, iini-

-versite Prusyahukumetine bagh olduguna gore, kendi alani olmayan bir alana karisir. Daha sonra, karma evlenmeler sorunundaonceliyle imzalanan anlasmalari tammayi reddeder, ve boylece bu sorunu guniin en, 0- nemli konusu durumuna getirir. 14 Kasim 1837 giinii, Prusya krah, Droste- Vischering'i gi:irevinden azleder ve Minden'de gozaltma ahr. Bu, bazilarrnca, Prusya devletinin, din 6zgiirliigiinii saglayacak haklarmm kullamlmasiolarak selamlanan, baska bazilarmca da katoIiklige karst gercek bir saldirt olarak kmanan bir yetkiyi ki:itiiye kullanma davramsiydi. Birkac ay icinde, 200'den <;ok yergi yazisi <;lktIgl gorulur.

Catisma, Goerres'in, Athanasius admi vererek, imparator Konstantin tarafrndan gorevinden alman Istanbul piskoposu saint Athanase olayma amstirmada bulunan bir yergi yazisiyla lla§lar. Yazi, katolik dinini sistemli bir bicimde kovusturmak istemekle suclanan Prusya devletine karst zorlu bir saldiri iceriyordu, ve 1838 Ocak ve Mayisi arasmda dort kez basildi.

Halle'li tarihci Henrich Leo, onu oldukca belirsiz , bir acik mektupla yanrtlar; c,;iinkii, her ne kadar Goerres'i cansikici bir olayi btiyutmiis olmakla suelarsa da, bundan usculuga karst bir elestiride bulunmak, Frederic II devletinikmamak, tanrisal kokenli devleti savunmak ve katolikler le gercek protestanlari birlestiren baglar iizerinde durmak icin yararlamr.

Bir iiltra-monten'e verilen bu yanrt, Prusya de vletinin. ussalligi yanhsi olanlarm hoslanacagi nitelikte

63

degildi. Ruge, Halle YzZlzklan'ndaki yazismda, din adina bilime, yani hegelcilige savas acmakla suclayarak, Leo'ya, onun 'uzerine ne dti§tindtigunu soyleyecektir. Ruge'ye gore, protestanhk, dinsel alanda Luther tarafmdan yeniden kurulmus dusimce ozgurlugi.i.dur. BoyIeee 0, Leo'yu bir katolik olmakla suclar, bu da, 0 e;;agm dilinde, bir bilgisizci (obscurantiste), bir dogmatik anlamina gelir. Ve modern ussal devlet tipi, 1789 ve .1830'un kazanrmlarmi devrimden gecmeksizin oziimleyebilmis devlet tipi olan Prusya devletini, evren zihninin Prusya ulusal toplulugu icinde ete kemige biiriinmesi olan devleti savunur.·

Boylece, kokende dinsel bir catisma, hegelci okulun bolunmesine yolacacaktir, Halle Yzllz1clarz, usun, ve bilgisizcilikle dogaiistuculer ve baglasiklarma karst usu cisimlestiren devletin savunucusu olacaktir. Solla sag arasmda, Strauss taranndan haber werilmis bulunan ayrihk, gUn l§lgma e;;lkacaktlr. Bir yanda Leo'nun yandaslari, gene hegelcilere ihtilalciler ve tanrrtammazlar siirtisii olarak davranan kimseler bulunacaktir. Bunlar, Hegel'de Restorasyon felsefesini ululayan ve onun sistemine . baghhklarrni aciklayan kimseler ola-i ' caklardir. Ote yanda, ussalhgi vurgulayan ve yonteme bagli kalan kimseler bulunacaktir. Bunlar heniiz katolik ya dadinsel gericilik karsismda Prusyadevletini ilerlemenin cisimlesmesi olarak savunma durumunda-· drrIar, Ama cok gee;;meden baska tiirhi diisiinecekler ve saldirrlarrm krallik ilkesinin ta kendisine yonelteceklerdir,

Gerceklesmis bulunan ayrrhk, gene aydmlarm radikallesmesinin baslangrcim gosterir. Felsefi yeglemeleri (option), aslmda siyasal bir yeglemedir. Felsefe alam uzerinde dovusme siirdurulecek, ama bu savasimm ancak yavas yavas ortaya crkacak baska gudiileri olacaktir. Ve baska tiir Iii de olamazdi. Siyasal istemlerrni acikca formiile .etmeye yetenekli toplumsal

64

bir smifm yoklugunda, savasim ancak ideolojik aland~ yuriitUlebilir, ve sava§<;;llan da ancak aydmlar olabi-

Ilrdi. . ~.

'Her iki kampta da felsefe ovUlecek ve ge~<;;egm

(hakikatin) dile getiricileri olundugu soylenecektIr. Ama bu karsrt yorumlarm dile getirecek oldu~lan. §:y, hegelciligin bunahmmm ta kendisidir. Hegelle birlikt klasik Alman felsefesi doruguna ula§ml§tl. Aslm~a t:~tl§ma konusu olan sey, -hem de sonucta si~asa~ b~.r nitelik ta§Iyan yeglemeler aracIYla- felsefenmoz1u- gu~den ba§kabir §ey degildir.

65

SOLOM IV

KARL MARX'IN FELSEFI <;IRAKLIGI

r. OGRENIM YILLARI

MARX felsefi bilince, Hegel'in ardilligi iizerlndeki tartismanm ortasmda varir, Bundan otiirii, kendini, iki kamptan birine katilmaya gagnlml§ olarak, bir savasrm icinde bulacaktrr; her ne kadar sol hegelcilige katihrsa da, onda hemen, onu hegelciligin sikisikiya bagh ~omezlerin:den oldugu kadar,sol hegelcilerden de ayiracak bir dusunce ozgiinliigii gorecegiz: ve onda daha simdiden, ancak zamanla ortaya glkacak ozgtm bir diisuncenin ogeleri bulunur.

Marx, 5 Mayis 1818 gunii Trier'de dogmustur. Trier o gagda naipligin bir yonetim merkezi, biiyiileyici geemisinin amsiyla yasayan 12.000 niifuslu kiiciik bir kenttir; Romakoksnli bu kent, 1818 yilmda, her seyden once bir memur ve tecimen kenti, gercekts sanayilesmsnin bulasmadigi tarimsal bir pazardrr. Ozellikle bagclhkla gecinen bir bolgeriin yonetim merkezidir ve Mozel sarabi satilmadigi icin ibunahm durumunda bulunur. Ama gene de, iktisadi plandaki bu gerilige karsm, bir kamuoyunun kendini gosterdigi sayih Alman kentIe-

66

rinden biridir, ve Hambach senligine katilanlar arasmda -bu senligin liberal ajitasyonun dorugunuolusturdugu bilinir- Trier ve Bernkastel bolgesinin bireok

bagcisi bulunacaktir. \

Marx, ana yoniinden oldugu kadar, baba yonimden de bir hahamlar soyundan gelir. Hatta Marx'm biiyiik

. babasi, 1789 yilma dek Trier'de hahamhk .yaprms, ve oglu Samuel, onun yerine gecmis ve 1827'de olmiistur. Bu biiyiik baba, iiyeleri arasmda, Talmud'" iiniversitesinin, 1565 yilmda olen rektorunun de vbulundugu iinlu bir hahamlar ailesinden gelen bir kizla evlenmisti. Bu metin yorumu gah§masl, Marx'm ailesinde bir tiir gelenekti, ve onun . erisecegi yiiksek felsefi nitelemenin (qualification), atalarmm kisiligine bagh tistiin bilgin nitelikleriyle iliskisiz olmadigma kusku yok-bu, simdiye dek iistiinde pek 0 kadar durulmayan bir konu.

Babasi, Heinrich Marx, 1782'de Saa:rlouis'de dogmustur, Kendini daha gencliginde aile ve din cevresinin egemenliginden kurtarmis, ve biiyiik bir caba pahasma, Trier'ye avukat olarak yerlesmeyi basarrmstir. Herkesten saygi gorur. Hatta Baro baskam da+secilmistir. 1816'da, Renanya'ya baglanmadan sonra, Pr.usya'da deviet memuriyetiyle serbest meslekler YahudiIere yasaklanmis oldugundan, Prusya yasalari geregt, onun icin, Yahudi diniyleavukat meslegi arasmda bir secim yapma. sorunu glkar. Bunun iizerine din degi§ti-. rir ve protestan olur, <;ogunlukia katolik olan Trier gibi bir kentte tuhaf, aina cok anlasihr bir sey; giinkii protestan anlayis, onun liberal usculuguna, katolik <;0- gunlugun anlayrsmdancok daha uygun dusuyordu. 1824 ve 1825'te, kaym babasmm oliimiinden sonra, karrsim . ve <;;ocuklanm vaftiz. ettirecektir.

21 Talmud, yanio~etim, Musa'run yasalarini yorumlayan haham gelenekleri derlemesi. Biri sozii geleneklerin derlenmesi, Biri s6z1ii geleneklerin derlenmesi, Mi~na, 6biirii de bunun yorumu, Jemara 01- mak iizere, iki b6liime aynhr. -9.

67

Marx'm babasi, kiz torununun Voltaire ve Rousseau'yu rezbere bildigini soyleyecegi kiiltiirlii bir adamdir. 1834 yilmda, Landtag'daki liberal milletvekilleri onuruna verilen, bu arada cok ol<;iilii bir konusma yaptlgl, ama hiikiimete karsi . bir gosteriye doniisecek ve bu da Trier gazinosunun kapatrlmasma yolacacak olan bir §olenin diizenleyicileri arasmda olduguna gore, <;ok belirgin liberal egilimleri de vardir.

Ana yoniine gelince, iiniversiteye gidecegi zaman, oglunun-maddi gonenciyle cok ugrasan esi bulunmaz bir aile anasiolan Bayan Marx iizerine soylenecek 0- nemli hicbir sey yok. Marx,' besi cok gene yaslarda veremden olen dokuz cocuklu bir ailenin ii<;iincii, ve saghgl her zamanbozuk kalmis cocugudur. Biiyiiklerinden, yalmz, ilerde gizemdesi olacak olan ablasi Sophie kahr.

Tiimii icinde, Marx'm cocuklugu ve gencligi mutlu .gecer: Trier'de bugiin de Marx miizesi olan Koprii sokagmdaki evde, dinginve kiiltiirlii bir hava egemendir. Ailenin hali vakti yerindedir,ve Karl ailenin sevgili <;ocugudur, <;iinkii daha basmdan beri, onu baskalarindan ayirdeden yiirek ve kafa niteliklerine sahiptiro Canhbirimgeleme yetisiyle donatilmistir, klzkardeslerine heyecanh oykiiler anlatir, ama a,CI aCI alay etmeye yetenekli oldugundan, arkadaslarrnda bir <;ekingenlik de uyandmr, Trier Iiseslnde, kafa acikhklari ve hatta liberalizmleriyle iinlii ogretmenler elinde,

. 1830 - 1835 arasmda iyi bir egitim gorur, Lisenin iinii oylesine yaygindir ki," Hambach senliginden sonra, Prusya hiikiimeti, okul miidiirii Wyttenbach'm yamna, oraya acikea islerin gidisini gozetmek icin, ve gerici dii§iinceleri nedeniyle atanmis bulunan Profesor Loers adli birini yardimci olarak gonderir. Olgunluk smavmdan sonra, Marx, ogretmenleriyle vedalasmaya gidecek, ama profesor Loers'ii esenlemeye gitmekten 0- zenle kacmacaktir.

68

Lise ogrenimini onyedi yasmda bitirir. Saklanmis bulunan smav kagltlan, gelecekteki devrimciyi hie,; bellietmezler. Bu kagltlarda,. alman egitimi iyi sindirmis acik, saglam bir zeka goriinur. Onda, oldukca acik, ozellikle din odevinde belli olan bir usculuk egilimi vardir,

Marx, ozellikle komsularmm, Westphalen'lerin evine girip <;lkar. Baba, baron Louis Von Westphalen, Regierungsrat, yani pratik olarak yonetim bolgesi baskamdir. Bu, Marx'tan hoslanan ve gene <;ocukla birlikte Shakespeare ve Yunan ozanlarim okuyan <;ok kiiltiirlii bir adamdir. Marx, Saint-Simon'un yaprtlariyla ilk tamsmasim ona borcludur. Baron Von Westphalen, doktora tezini kendisine sunan gene iizerinde siirekli bir etkide bulunacak, ama Marx kendisinden bes ya§ bii-

r yiik olan, ve Bayan Marx olacak olan kizma Jenny Von Westphalen'e tutkun olduguna gore, daha sevecen baglar kurulacaktir.

1835'te, Marx, Bonn'a gitmek iizere Trier'den ayrrhr. ilk iiniversite yilmda oldukca haylaz bir yasam siirecektir. Derslere pek devamh degildir, ve. hatta geceleyin giiriiltii patirdi cikarmak ve icki alemi' yapmak yiiziinden, cezalandmlacaktir,

Hukuka yazihr, ama her seyden once eski edebiyat derslerini.vozellikle A. W. Schlegel'in Homeros ve Properce iizerindeki derslerini izler. imgeleme yetisi gii<;lii bir genctir, ve Jenny iein duydugu seviden-esinlenen §iirler yazar. Bu son derece romantik, biiyiik bir sanat degeri tasimayan, ve, daha sonra, Marx onlari arumsayacagi zaman, onu <;ok eglendirecek bir siirdir. Bu ilk ogrenim yilmdan sonra, Jenny ile gizlice nisanlamr ve Berlin'e gider.

~imdi 1836 Ekimindeyiz:1841 Martmadek, Marx Berlin'de kalacaktir. ilk somestrilerde, hukuk yazari (Juriste) egilimine bagh kalarak, hukuk bilimini (Jurisprudence) irdeler, Savigny'nin Pandektler= iize-

22 Pandectes, Romall hukukgularm, impara;torJustinyeninbuyruguyla dU-

69

rine derslerini, derslerinde giincel sorunlari incelemekten c;;ekinmeyen ve ogrenciler tarafmdan cok sevilen Iiberal hegelci E. Gans'm ceza hukuku ve Prusya hukuku derslerini izler. E. Gans'm, bu tutumu sonucu hiikiimetle bazi anlasmazhklarr olacaktir, Marx felsefe derslerini de izler,ama oldukca az; her seyden once ortodoks bir hegelci alan Gabler'in mantik dersini. <;ok g.ec;;me~en, dostu Bruno Bauer'in I§aya23 iizerine der~lyle?r~pides iizerine bir derse yazildigr. sondan bi~ onceki somestr disinda, kendini hicbir derse devam etmekle yiikumlu gormeyecektir. Ama gene de tembel degildir, c;;ok okur ve c;;ok c;;ah§lr. Kendini eski filozoflara, Aristoteles'e, ama Spinoza, Leibniz ve Hume'a da verir. Bu kisisel kiiltiir derin bir ses degi§imine yo la~acaktIr. Ailesiyle baglari gevsemis ve saghgl, doktorIarm onu kira, Berlin yakmlarmdaki Stralau'ya gitmeye zorlayacaklan derecede, epeyca. bozulmu§tur. Bu, maddi sorunlarla son derece az kaygIlanan (babasi onu eok para harcamakla kmar), ama bir mum l§lgmdageceler boyu yazi yazmak icin odasinda kapamp kalmaya da yetenekli bir genetir.

Marx'm bu don em icindeki entellektiiel gidisini 'tasarlamakta . giic,;liik eekiyoruz, c,;iinkii elimizde e,;ok az yazrsi var. Ilk yapitr doktora tezidir, ve ondan da yalmzca bazi parcalara sahip bulunuyoruz. Babasmm mektuplarmi yamtlamaz, arkadaslarmm mektuplanm yamtlamaz; bu Berlin yasami iizerine, her ~eyden once onlarm ve babasinm tamkhklanyla· bir fikir edinilebi.Iir. Bununla birlikte babasma yazdigi 10 Kasim 1837 gtinlii, hegelciligs baglandigim gosteren bir mektuba sahibiz. Bu mektup bir tur bilancodur, ve Marx tarafrndan almanyolun hesabini c,;lkanr.

zenlenen kararlar derlemesi. ....

23 tsaie ya da Esaie, t. O. VIII. ytizylldaki biiytik yalvaQtan biri DIan israil krali Ezekiyas'm damsmam; bieem (iislup) saglamhltI ve §iir parlakhglyla dikkat QElkiCi bir yaplt DIan :t~aya'nm Kitabl yazan .• !i.

70

Baslangicta feisefeyle boyolc,;ii§me .istegiyle harekete gelmisti, ve c,;lk!§ noktasi da, Kant veFichte'de buldugu, gercek (reel) He olmasi gereken'in (devoir eire) karsrthgi olmustu. Ama e,;ok gecmeden bu iki dii§iiniirii soyutlamalarmdan otiirii kmar. Daha sonra genel bir hukuk sistemi kurmak istemis, amagere,;ekle hicbir' iliskisi bulunmayan bicimsiz bir kurguya vardigim gormii§tiir. Bundan otiirii, diisfirrii, gercegin ic,;inde arama noktasma varrr, idealist,ama onda nesnel idealizme gec,;i§ anlamma gel en bir yonelim. §oyle yazar:

"Diisuncenin yasayan dunyasmm, hukuk, devlet, doga ve tiim felsefede dilegetirilen somut anlatiminda, gelismesi icinde yakalanmasi gereken isey, nesnenin ta kendisidir; isin icine key£e bagh ayrrhklar sokmamak gerek, nesnenin kamti kendi kendinde e,;eli§ik olarak gosterilmeli ve kendi bir ligi icinde bulunmahdir.P'

Marx burada diisuncesini salt hegelci bir sozhik icinde dile getirir, ama gene de, ustiinde, boyunegmek istemedigi bir e,;ekicilik uyandirarrhegelcilige karst savasir. Hegelci ogretinin sarp niteligi tarafmdan bezdirrldigini sezer. Ama, bir diyalogda, tanrtsalhgm feisefi ve diyalektik evrimini gostermeye e,;ah§tIgl zaman, sonunda kendini, kendi de soyledigi gibi, diismanm kolIan arasmda bulur. Hegelci dusiince, kapah gecmelerine karsm, kendini ona zorla kabul ettirmistir.

o siralarda, Marx ondokuzbuc,;uk yasmdadir. Ama daha 0 zaman dan, daha onceki romantizmini, idealizm adi altmda yadsimaya yeteneklidir, Kendini daha acik gormek icin savasir, Biitiin bu gidiste en sasirticr sey, genel bir felsefeye yiikselme gereksinimi, gene yasma gore, daha simdiden pek 0 kadar gorulmeyen bir zeka ve bir dayanma guciinii dile getiren bir tiir mutlak susuzlugu ve tutarhhktrr.

24 MEGA I, 1-2, s. 215.

71

~tralau'daki hastahgi sirasmda, ~1837 kl§l i~indehepsi de Hegel'in ogretilisi olan bir gene doktorlar topIuluguyla dtisup-kalkmaya baslar. Elebasilari Bruna Bauer'dir. Bauer, Berlin iiniversitesinde Privatdozent'tir25,. Hi~richs'l~birlikte Hegel'in yaprtlarmi yayinlar ve din felsefesinde uzmanlasmistrr. Marx, kardesi Edgar ve Friedrich Koppen'Ie oldugu gibi, onunla da dostluk kurar.

o siralarda, Bruno Bauer, heniiz gercek hegelcilik adina P. F. Strauss'a daha yeni ders vermis bulunan bir o~t~d~k.stur. Din hemiz onun icin bilginin en yiiksek bicimidir ve onun felsefi. gercekligini gostermek ister. Ama dinselortodokslugun yanmda, Hengstenberg ve Leo, hegelcilige karsi saldirrlarmi siirdiiriirler, ve Bauer, gergege (hakikate) karst bir saldm saydigi seye karst ayaklamr.

1839'da, hemen hemen resmi bir ki§ilige ~atan· bir Herr Doktor Hengstenberg yergi yazisi yayinlar. Bu ona, Berlin'deki gorevine malolacaktir. Dinisleri Bakam Altenstein, onu Bonn iiniversitesine gonderecektiro Ama Bruno Bauer §imdi muhalefettedir ve 1840'tan itibaren, yaprtimn oziinii olusturan ve onu tanrrtanimazhga dek gotiirecek olan Incillerin elestirisi ~ah§masana baslayacaktir.

Doktorlar kliibii de aym evrimi izleyecektir, Bu gene hegelciler, kendilerini, ozellikle felsefenin savunmasma, ya da daha dogrusu onun rakibi olan dine karsi savasima vermislerdir. Hlzla radikallesecekler ve sol hegelciligin Berlin kolunu olusturacaklardrr. Halle Yillsklari siyasal savasim icine girmis, devlet sorunu acikca ortaya konmus bulunurken, Bruno Bauer ve arkadaslari heniizfelsefeyle din arasmdaki Iliskiler sorununu koyarlar. Ama vargilarmda Ruge'den

. daha ileriye gitmekte gecikmeyeceklerdir.

25 Ktirsti sahibi olmayan 6~retim iiyesi .~.

72

Marx, hie aynlmadlgl, ve icinde hizla belirgin bir kisilik durumuna geldigi bu toplulukla igli-dl§h 01- mustu. Geng ya§ma karsm, felsefi kesinlik gereksinimi onu radikal vargllara gotiiyordu ve kendini bu gen~lere kabul ettfrdi. 1840 yihnda, Frederic II iizerine yaymlayacagl yaprti onun adina sunmus bulunan arkadasi Koppen, yazl§malannda onu bir "fikirler laboratuari" olarak adlandlnr ve Bruno Bauer'in yazilarmda bulunan bireok kavramm babahgml ona maleder. Marx'm yalmzca geng hegelciler tarafmdan etkilenmekle kalmayip bu ideolojinin hazlrlanmasma da katllml§ bulunmasl gok olasldlr. Dinsel sorunlara, arkada§larmdan gok daha az baghdlr. Liberal, ve hatta volterci bir egitim gormii§tiir ve, daha 1837 Yllmda Lessing tarafmdan yaymlanml§ ve dinsel bilgisizcilige karst kendi oz sava§lmmda yararlamlml§ bir uscu olan Reimarus'u okumu§tur. Marx, dinviizerine, kuskusuz gok sert §eyler soyliiyordu; oyle ki, Jung, 1841'de Ru-

ge'ye §oyle yazar:

"Marx. hlristiyan dini iizerine, en azmdan onun en ahlak-dl§l§eYlerden biri oldugunu soyliiyor.":.m

Marx'm, ele§tirilerinde, Doktorlar KlUbiindekl

dostlarmdan daha ileri gitmesi olasidir, veku§kusuz onlarm tanntammazhgl dogru gidi§lerinin hlzlanma-

sma katklda bulunmu§tur.

***

7 Hazira:p. 1840 glinii, yash kralFrederic-Guillaume III oluyordu- Bu, Prusya'mn siyasal ya§ammda bir d6niim noktasrydi- Oglu, Frederic-Guillaume IV, libe- I rallerle dii§iip-kalkan kiiltiirlii bir adamdi, ve onda, sonunda babasmm Anayasa vaadlerinitutmasl gerektiginr anlayacak aydin bir hiikiimdar bulmak umulu-·

26 MEGA I, 1"2, s. 262. I

73

~ord~. Gene hegelcilere gelince, onlar ondan, Hegel'in o!les~~e yetkin bir tammirn vermis bulundugu ve, §~~dll~k, kavramma uygun diismeyen 0 Prusya devletini duzeltmesini bekliyor lardi.

. Fre.deri:.-Guillaume IV'iin iktidara vgelisi gercekhkte . bir dus kirikhgi olacaktrr, Bu adam, kiliseyle d~vlet aras.mdaki ortacagsal birligi yeniden kurmayi ~u§leyen bir romantiktir. Aldig; ilk onlemler, MonseIgn~U~ Dr~ste- Vischering'e, Kolonya piskoposlugu gor~~ml geri vermekle ilgilidir. Cabucak, halkiyla kend~SI a~a~mda bir kaglt parcasmm (bir Anayasanm) girmesim kabul etmeyecegini bildirirve hiristiyan devleti yeniden canlandirmak istedigini kafalara sok~r. Cevresine bir ortodokslar ve piyetistler'? kamar:llasl28 • toplanmis, Dinisleri Bakani Altensteinin yenne EIchorn ?,egirilmi§tir. Hiikiimetin biitiin cabal~n, bundan boyle yiiksek ogretimdeki hegelci etkiYI ortadan kaldirmaya yonelecektir. Din ve devlet sorunlari, §in:di .Fre~eric-Gui1laume IV'iin ki§iligi ve siyasasiyla b~rbl~l~~me baglanmislardir. Dine karst savasim, yeni hukumdarm anladigi bicimdeki tanrisal hukuka dayanan mutlak devlete karst savasimla bir tutulacaktir. Artik gerici dinle us devleti olan Prusya devleti ve Kolonya tartisrnalariyla acilnns kampanya slrasm~a oldugu gibi, karsikarsiya getirilmeyecek, ama dine karst savasim bun dan boyle siyasal bir an-

lam kazanacaktir. .

, Bu tiir davramsm tehlikesi hizla kendini gosterir,

Gercekte, bu savasim, aydmlar tarafrndan, onasiyasal ~~yutunu veren devrimci bir toplumsal simfrn desteg: ~lmakslzm yirrutulmiistur, ve bir goklarmda, devrimm olgularda degil, ama bilinclerde olacagi kuruntusu dogacaktir. Bruno Bauer'den Marx'a yazilan 31 M8;rt 1841giinlii bir mektupta, bunun bir tamkhgi-

27 Piyetizm yanda~lan, -17 no.lu. dipnota bakimz. -p.

28 Camarilla, yurt yonetiminde perde arkasmdan etkili olanlar topluIu1tu. -c.

74

na sahip bulunuyoruz. Bauer, felsefenin kurtulmus ve, devlet bu sava§lmm yonetimini blrakirken,' dine karst savasim yiiriitmeye yoneltilmi§ olmasmdan otiirii kendikendini onaylar, ve sklentlde (post-criptum), su son derece aglga vurucu tiirnceyi ekler:

Teori §imdi en giiglii pratfk'tir, ve hangi anlamda

pratikdurumuna gelecegini daha simdiden soyle-

yemeyiz."29

Bruno Bauer'in kafasmda, onu kendinin bilinci

felsefesine gotiireeek olan §eyin, yani devletgergekligini degi§tirmek isteyen siyasal eylemle, bilinei donusturme zor.unlulugu arasmdaki 0 aynmm, daha §imdiden bigimlendigi goriiliiyor.

II. DOKTORA TEZl

15 Nisan 1841 gimu, Marx, Yena iiniversitesine, tezin savunmasmda bulunmakslzm, Demokritos ve Epikuros'da Doga Felsejesinin Aynm~ bashklr bir tez sunuyordu. Bu tez, iiniversite ogrenimini sona erdiriyor ve ona doktor sammkazandlnyordu.

Epikurosgularm ve kii§iimeiilerin (sceptiques) og-

retileri iizerinde gah§maya 1839 yihnda ba§laml§tI, ve tezinin metnini, iste bu hemen hemen iig YII siirecek olan irdelemelerinden glkartacaktIr. Gene de, tezini bitirmek icin, birlikte sava§mak iizere Marx'm Bonn'da kendisine katIldlgrm gormekte ivedilik gosteren dostu Bauer, ve bir de, ogreniminin sonunavardlgml, ve eger bes Ylldan beri nisanh bulundugu Jenny He sonunda evlenmek istiyorsa, kendine bir durum saglamasim gormekte sabrrslzlanan annesi tarafmdan zor-

lanmasi gerekir.

Yena'ya elyazmaSI olarak sunulan bu tezi, ancak

eksik bir metin araciyla biliyoruz: Birinci kismm sonu tamamen eksiktir. Buna karsihk, eksik bolumlere

29 MEGA I, 1-2, s. 250.

75

iliskin Jiazirhk not ve cahsm 1 .

A ~ "5 a anna sahip bul

ruz. yrrca e;e§itli tarihlerde . unuyonusudur e;iinku he. . k d yazilmts metinler sozko-

larsada: baska ba:l~:l ~e:~~~Zllarl 1839'da yazrlmis- "

1841 sonu ya. da 1842 b 1 e, savunmadan sonra,

k .. a§ arrnda Mar' -

endisine Bonn Iiniversit . d '. x In, yaprtimn

VI Sl esm e bir felsef ki ....

sag ayacak bir b k e ursusu

as isini hazrrladtg 1

katilmtslardrr. Ama b b k .1 sira arda, yeniden

M u as min hazir lanm d

artmda Prusya hiiki . . asi a, 1842

. , . u iimeti Brun B '

legendi'yi ogretim iznini •. 1 ~ aue~ den venia

retilisi icin, bir fakillte -t~n .. a .~cagl,. ve bir Hegel ogbiitiin yokolacagi zam ukrs~su~e girme olanagi bus-

an, esintiye ugr k .

Bu tez bir filozof 1 . ayaca tir,

tartismak bizim i§imiZe;~ l~::sld~r, ve felsefi icerigini Iasmis ama her ne k d· e~l rr, Ince, adamakilh yapi-

. . ' a ar irdelenen 1

Iistseler de henua Id I' yazar ar materya-

,lea izm acts d

siinceyi yansrtir Am b . l~ a yeralan bir dii-

. . a u tez bizi Marx' diisii

nm evrimi bakirmndan '1'1 di .. In iisiincesi-

1 gr en irrr: ciinki d h

mandan onun o··zgu·· 1" v.. .. ,~u a a 0 za-

n ugunu gost '.

onu daha bu ilk yaprtta He ,. en~.' .. su-anlamda ki,

oldugu kadar gene; h '1· '1 g~l m diisuncesi karsismda kendini onla;dan k etge Cl erm teorileri karsismda da,

.. .... ur arml§ olarak gorurtiz Onsozunde, Marx fels f ... .'

Hegel'e saygilarmr s~nar se~!an~mm kurucusu olan

Demokritos ve Ep ikuros' . , hIe; kuskusuz, Hegel,

. k' . a az yer vermistir G 1

ra ,eplkuros('uluk t 1 k ...."5. ene ola-

~ ,s oacur ve kiisiim "r'v"

sel yonunu dogru olarak belirli . ~. eu ugun evren-

culukla stoacihk ona vao emistir, ama epikuros-

ciiliik t f ' gore, bereket versin ki kf ..

ara mdan asilmi d' usum-

Hegel, Epikuros ve Dem§ ~gm~~lz~lerdir. Buna gore,

cakotuleyic; bir yargld~~~~:~;erllle acele ve old uk-

Hegel Mar'" .

, x a gore busiste 1 .

fe 'tarihi ve genel olarak Yuna ~ :rm !unan. felsetasidig; yiiksek" . ... n diisiincesi bakimmdan onemi anlamam t E'

icin, ozunde bir uscudur ve a l§ l~: .. plk~ros, Marx

mistir, e;unkubir kurtulu y PItt buyuk bir rol oyna-

_ § yaprti olmustur.Kisacasi, bu

76

yaprt, Hegel'in felsefesinin XIX. yuzYll ba§mda tuttugu yere benzer biryer tutmu§tul'. Marx, epik~rose;uIarrn, stoacllar ve ku§umciilerle birlikte, kendinin biIinci filozoflan oJ-duklanm, yani insan ozgiirliigiinun temellerini onlarm atmis olduklanm soylemeye dek gi-

decektir.

Marx'm, ilkcag filozoflarml irdelemesinden C:;lkar-"

digi ikinci ders, 'felsefenin gerc:;ege (reeL) doniik olma-

SI gerektigidir. Eski filozoflarda, doga ilk tozdiir. Dogaya ussalhgl getirenler, insanlardlr. Buna kar§lhk, Hegel'de dil§unceyle varhk ozde§tirler, yani varhk, du§uncenin, Mutlak Du§un'un kendisini ic:;inde tamdigi bir bic:;imdir. i§te bu, nesnel idealizmin talllmmm ta kendisidir. Epikuros ise, dogayI, turn dinsel dunya go-,ru§unden baglmslZ olal'ak gozonune· ahr, ve Marx onun uzerine, onun en buyuk Yunan Aydmhklar filozofu oldugunu soyleyebilecektir. Epikuros ic:;in, din ussuzluktur (deraison), ve usauygun diinya goru§u dinsel inanc:;la bagda§amaz. Marx boylece yallllzCa uscu - dinbilimini degil, ama kurgusal dinbilimini de, yani dinle usun Hegel'de ustu ortulii. olarak bulunan ve hegelcilerin -ve bir c;agm Bruno Bauer'inin- dinin dogrulanmaslm felsefede arama giri§iminin temelinde yatan birligini· de yadslr. Hegel'de, felsefe dinin gerc:;ekligidir. Marx, tersine, felsefeyle dinin bagda§maz §ey-

ler olduklan uzerinde direnir.

Marx, felsefe tarihinde, bir felsefenin bir : butun-

sellige eri§tikten sonra, gerc:;ek dunyasma dogru dondugu ozel donemler bulur. 0 zaman 0 felsefe nesnel bir bic:;imde bireysel bilinc:;lerde daglhr ve boylece yenile§mesinin ortaya C:;lkacagl yeni bir c:;agi hazlrlar. Bir Aristoteles'ten sonra bir Zenon ya da bir Sextus Empiricus'un gelmesi boyle aC:;Iklalllr. Hegel'in dusimcesinde de bu boyledir. Felsefenin yeni bir butunsellige eri§mesi ic:;in, felsefenin dunya ve diinyamn da felsefe olmasi gerek. Bu anlamda, Marx, yolu hegel-

71

ciligin ardilhgina acar.

Am~ Marx, Hegel'in ardillarmin, ve ozellikle fel-

se:fede Iiberal parti admi verdigi kimseleri .... I

rinden de ayrrhr. n gorus e,·

H~gel .dii~ii.ncesiyle Prusya devlet gercekligi ara- ' s~n~akI~eh§kmm, gene hegelciler icin gitgide daha beIii-gin bir durum aldigrm gormii§tiik. Hegelcilik icin dUJ:'d.uklan inancla, gerceklik tarafmdanbu ina~ca getml~n yalanlam~Yl nasllbagda§tirmahydl? Gene h:g~~cllerde, Hegel ~n varolan sisteme odiinler verdigi (tinlii Akkommodatwn) ve bu nedenle, felsefesinin ilk

b~k.~§ta .. ::'~us!a .. ~~s~orasyon .devletinin felsefesi gibi gorundugu dusuniiniin dogdugu goriilur.

Leo'ya karst polemik sirasmda, Ruge, Halle Yzllzklan'nda, Prusya devletini, Hegel tarafmdan tanim- 1anan devlet kavrammm gerceklesmesinin ta kendisi

1 k f ." en isi

~ ara ovmustii. ~imdi, Hegel'in yazilarmm e;;eli§kiler

l~erdigini kabul etmek zorunda kahyor, ama, Hegel'in, hir protestan olarak, celiskileri savasim icinde geli§meye birakacagma, e;;atl§madan kacmmayi ve karsrthkIan y~va§ yavas yoketmeyi yegledigini ileri siiriiyordu.

Bir ?a~k~ dey:~§Ie, gene hegelciler, Hegel'in, kendi dev!et g~r.u§~yle Pr~sya gercekligi arasmdaki bu ayr~hbl_n- ?llmcme sahip bulundugunu, ve kendi felsefi biresiraine uymayan bir gere;;ege gozlermi kapama tutarsizligma dii§tiigunii varsayiyorlardi.

. ~a~x .. icin, Hegel capmda bir adam tarafrndan ve~llml§ odunler, yani kendi diisiincesinin kesinlieine

inanstzlik sozkonusu olamaz.iSoyle yazar: b

"~e?el'e iliskin olarak da, eger ogrencileri, sistemmin su ya da bu belir lenimini aciklamak icin, uzlasma (Akkommodation), ya dabuna benzer bir §:ydeny~la e;;lka:r, kisacasi bu sistemin torel (ahlaksal) bir aciklamasmi verirlerse, bu onlarm salt bilgisizligini gosterir. "30

30 MEGA I, 1~1, s. 63,

78

Prusya devletinin kusurlanm bilen Hegel, eger bu devleti savunmu§ ve onu usauygun dev1etin ete kemige biirunmu§ biC;;imi olarak gostermi§se, bu torel (ahlaksal) gugsiizlukten degil, tiim sisteminin onu kotii bir devletin savunmasml yapmaya goturmesindendir. Kusuruba§ka yerde, sistemin ta kendisinde aramak gerek, ve Epikuros konusunda, eger XIX. yiizyi] baslari felsefesine uygulamrsa, son derece a<;;lk §eyler sOyler. Hazlrladlgl sistemle tozel ve dolaYlmslz (sub-, stantiel et immediat) bir iliski ie;;inde bulunanfilozof, uzla§malara, ancak du§unce geli§mesinin ie;; nedenleri yuzunden katlanabilmi§ti. Dipten doruga hazirlop bulduklarr bir felsefe iizerinde' du§iinen gomezlerin, tutarslzhklan, sistemin geri kalamm oldugu gibi ahkoyarak benimseme ya da yadslmakla yetinmemeleri gerekirvEger filozof kalmak isterlerse, bu tutarslzhklarrn kaynagml sistemin kendinde, Hkesinin yetersizli-

ginde aramalan gerekir.

Hegel'in a§llmasl sorununu Marx'm daha 0 za-

mandan koydugunuyukarda gorduk. Burada, aym sorunu biraz. baska bir bie;;imde koyar, gene;; hegelciler tarafmdan izlenen yolun yanh§ oldugunu. salt usauygun bir gorii§ aglsmdan yer almadlgml, eninde sonunda ustanm yamlmazhgma bir inane, ve teorinin tutarslzhklarma bir torel ae;;lklamalar bulma denemesinden ba§ka bir sey olmadlgml acikca sayler. Ote yandan, genc;hegelciler, Hegel'de, biri buyuk Ylgma yonelik, disrak (exoterixue) bir dusunce. ve oburu de ogretililere yonelik, ic;;rek ,( esoterique) bir diisimce 01- mak iizer e, iki du§unce bulundugunu soylemeye dek gidiyorlardl. Bunun canh bir ornegi, Bruno Bauer'in 1841'de hazrrladigt ve Marx'lda ortak etmek istedigi bir yergi yazlsmda, Hegel'den ahntllar yardlmlyla, Hegel'in tanntammazhgl hakh gosterdigini tamtlamayae;;ah§tlgl K~yamet Borusu'nda (Die Potsaune des Jungsten Gerichts uber Hegel den Atheisten) goriiliir.

79

Marx, s;ok acik bir bicimde bu akima karsicikar.

Ona gore, -. felsefi bir diisiincenin, gers;egin biitiinselligini aciklamasi gerekir. Eger bazt konularda gerceklikle geli§me durumundaysa, bu, bu felsefenin temelleri, yontemleri, ilkesi bakrrmndan elestirilmesi gerektigi anlamma gelir. Hegel'de, onun aeik ogretimiyle bir tiir karsithk durumunda bulunacak gizli bir dii§unce kabul ederek, gene hegelciler, felsefe vkarsismda, hegelci felsefenin tiimii karsisinda, ussal degil, din. sel bir tutum takrmyorlardr. Hegel'in us~ulugundan,· oylesine oviindiikleri bu gercek arayisina taban tabana karsrt sonuclar glkartIyorlardl. Buna gore, daha 1841'de, Marx hegelciligin ternelden bir elesttrisini yapmakta kararlrdir. Bu elestirtyi 1844'te yapacak ve gene hegelcileri, elestirel bir felsefeyi goklere cikaran, ama kendi 6z dii§iincelerinin temellerini bir kez daha incelemeyen dinbilimciler olmakla kmayacaktir.

Ogrenim yillari, Marx'i bir yandan hegelcilige dondiirmu§,. ote yandan onu yolunu felsefede aramaya gottirmtis gibi gorunurler, Tezini verdikten sonra, 1841 Temmuzunda, Bruno Bauer'in yanma gittigi zaman, Bonn imiversitesinde bir profesorluk kariyeri du§uniir, ve tezinin bir baskisim bu erekle hazrrlar. Sakmcahklarrna karsm, gens; hegelcilerin-ortodoksiye karst yuriittiikler! savasima, Bauer'le yazismasmda sozu gecen tasarilara katilmaya, ve onunla birlikte .radikaIizmde Ruge'nin YzllzkZar'ml geride birakacak ibir tanrrtammazhk dergisi yaymlamaya hazirdrr. Kosullar, ona butasanlan gerceklestirme olanagmi vermeyecek, ve 1842 sonunda dostu Bruno Bauer'le de bozusacaktrr, Ama ki§iliginin bir belirtisi olarakkalacak kafa niteliklerinin: hegelciligin degerlendirrlmesi ve yeniden-degerlendirrlmesinde, onun daha simdiden arkadaslarmdan daha ileriyegitmesine yolacan entellektiiel kesinlik gereksiniminin, daha simdiden ortaya S;lktlgml belirtmek gerekir. Gerci heniiz her seyden

80

. . di . asal ya§alUa bir filozof ola-

once fllozoftur, ve §lm . :el~ Gazetesi yazari olarak ya-

rak yana§acaktlr. Amk a meden goru§lerini degi§tire~

cagVl Plrakhk, <;0 ge<; ( . t)

pa ~ ." Du§un'un ba§ta gelme pnma

cek, ~~ ~;:x'n~~~gro;:rine ge<;ecek bir ger~ege .(reeL),

ve sa d" bir du<:unceye yoneltecektIr.

dolaYlslyla evrrmct ',;

81

BOLOM v

SiY ASAL<;IRAKLIK REN· GAZETESI

1841 YILI sonlarmda, Kolonya'da, bir gazete kurmak icin, Ren burjuvazisinin bazi orunculan (temsilcileri) arasmda gortismeler yapilmisti. Bu konusmalari yoneten adamlar, Kolonya Ticaret Odasi baskam olan Camphausen, bir sanayici olan Gustav Mevissen, biiyuk Oppenheim bankacilar ailesinden Dagobert Oppenheim,ve istinaf mahkemesi yargici Jung, her seyden once liberal burjuvaydilar, Boylece Reti Gazetesi'nin temellerini atrms bulunanlar arasmda .gazeteci olan Moses Hess'in admi da sayahm. ASl! eregi Kolonya Gazetesi'nin ultramontizmineu karsicikmak olan bu gazeteyi tecimsel bir girisim durumuna getirme istegini gerceklestirmek iizere, bir komandit sirketkuruldu.

Yeni gazete, Giimriik Birligi'nin genisletilmesinden yana kampanya aemak, Alman Konfederasyonu icinde Prusya devletinin yonetici roliinii desteklemek, belli bir basm ozglirliigiiyle adalet masraflarmm azaltilmasmi istemek, ve Alman halkmm bilincinde bir lik duygusunu uyandirmak amacma yoneliyordu.iBu bur-

31 20 no.lu dipnota bakuuz.-\l.

82

juvazmm pr9graml, her seyden jince isadamlari olan kisiler tarafmdan tasarlanabilecek bicimde, ihznan liberal bir programdi. Hiikiimet, ancak 1815 yilmdan beri Prusya'nm bir eyaletindeki etkisini artirabilecek hu glrisim karsismda oldukca uygun davranacak ve gecici bir yetki verecektir.

Gerceklikte, bu iekip.iMevissen, Jung, Oppenheim gibihegelcileri iceriyor ve bunlar Bruno Bauer gibi adamlarla i§birligi yapmak istiyorlardi; bununsa, kisa zamanda sanstirle anlasmazhklara yolacacagi acikti. Friedrich List/in ogrencisi olan bir ilk basyazara yolverildikten sonra, bu. goreve, Bruno Bauer'in . kaymbi.raderi olan Rutenberg getlrilecektir. Gazete 1 Ocak 1842'de glkmaya baslar, ama ideolojik planda, ozellikle Bauer kardesler, Buhl, Nauwerk, Eduard Meyen gibi kimselerin, yani dogrudan dogruya doktorlar kliibiinden glkml§ adamlarm yaym orgam olacaktir. Gene hegelcilerin bu etkisi, Reti Gazetesi'ni, Ruge'nin, 1841'de yasaklandiktan sonra, simdi Alman Ytlltklart (Deutsche Jahrbilcher) adi altmda yeniden. yaymlanan YtlIskler'inu: bakl§lgl durumuna getiriyordu.

Bunun sonucu, liberal burjuvazinin bu gazetesi, muhalefet . egilimi kisa zamanda ortaya glkan ve, Prusya htikiimeti tarafrndan baslangicta beslenen onyargtyakaqm, vakit gecirrneden yasaklanmasi diisiiniilen I bir gazete durumuna gelecektir. Bu gazete, hiikiimet

emriyle kapanacagi 31 Mart 1843 giiniine dek, ancak sansiir yetkeleriyle siirekli bir savasim icinde varhgim siirdiirebilecek ve etkisini artirabilecektir. Bu gazete, 0 siralarda mutlakiyete karst savasim veren herkesi onurlandmr, ve Friderich Engels, dahasonra §oyle yazacaktir: "Rheinische'nin yiirekliliglne sahip on gazete olsaydi, Almanya'da sansiir daha 1843'te olanaksizlasirdi,"

Gazetenin kurulmasi sonucunu veren konusmalar, Marx'm yakm gevresiride oldu, Marx, dostu Bruno

83

Bauer'in daha ilk sayilardauberi katildigi bu gmsime karsi kuskusuz ilgi duydu. 0 siralardavestetik sorunIariyla ugrasiyor ve sanat ve din uzerinebir inceleme hazrrhyordu, Ama gercekte, dis kosullar, babasmm kalrti konusunda annesiyle arasmdaki anlasmazhklar, Jenny'nin babasi Baron Von Westphalen'in hastahk ve oliimii, kendi saghk durumu, biitiin bunlar, tasarrlartrun' gerceklesmesini engelleyeceklerdir. Bruno Bauer'in ogre~i.m izniningeri almmasi daha 1842 Martmda, on un icin bir iiniversite kiirsusii olanaklarrm yokedecektir; ayrrca onu da gimun sorunlari ilgilendirir. 14 Arahk 1841 giinu, Frederic-Guillaume IV, sansiir iizerine, liberallerin, basm ozgurlugune verilmis bir odun olarak gordiiklerr bir yonerge yayinlarmstr. Marx, tersine, bu yonergenin ikiyuzluliiguni; elestirir ve, Alman Yslliklcr: icin, 1842 baslarmda yazildigi halde, sonunda aneak 1843'te .yaymlanacak bir yazi yazar. Bu yazida, yonergenin, ashnda sansiirciiniin yetkilerini pekistirdigini, ve gazete tarafmdan verilen bilgilerin degerlendirilmesinin yerine, yazi kurulunun.vegiliminin degerlendirtlrnesini ge<;;irdigini gosterir. Bu, onun ilk siyasal yazrsidir,

Bunu baska yazilar izleyeeek ve, daha Mayis aymdan itibaren, Ren Gazetesi'nin gedikli bir yazan olacaktir, Gazeteden <;;ekildigi tarih olan 17 Mart 1843 gu-

,nune dek, gazeteye yazmaktan geri kalmayacaktir.

Ama, 15 Ekim 1842 giinimden itibaren gazetenin basyazaridrr ve gazeteye, hiikiimete muhalif egiltmlert yiizunden, sanstirle olan anlasmazhklarr pekistiren bir atihm verir. Berlin'den ozel olarak gonderilmis bulunan sansiir memuru Saint-Paul, daha ilk haftalardan itibaren, gazetenin Spiritus Rector'unun [yonetici ruhunun], doktor Karl Marx oldugunu yazacaktir. Ve yazi kurulunun atilganliklari, Ren Gazetesi'nin kurulusundan beri sik sik kararsizhk geciren hiiktimetin, sonunda gazetenin yayirnm 1 Nisan 1843'ten itibaren

84

kesinlikle yasaklama kararma yolacacaktir.

Buna gore, Marx yasammm bir yihm siyasal gazetecilige ayiracaktrr. 1859'da, Ekonomi PolitiginEle§tirisine ~atb'da, Marx'bu yilm bilancosunu §oyle yaprmstir :

"1842 - 1f43'te Ren Gazetesi yazan niteligimle, mad-

di <;;lkarlar denilen sey iizerine sozunu soyleme sikici zorunlulugu icine ilk kez olarak diistiim. Ren Landtag'mm odun hirsizhklari ve toprak miilklyetinin . parcalanmasr uzerindeki tartismalarr, 0 SIralarda Ren eyaleti birinei baskam olan Bay Von Schaper'in, . Mozel koylulerinin durumu iizerine, Ren Gazetesi'yle giri§tigi resmi polemik, son olarak ozgur degisim ve koruyuculuk iizerindeki tartismalar, bana iktisadi sorunlarla ugrasmamm ilk nedenlerini sagladilar. ate yandan, onde gitme isteginin <;;ogu kez uzmanhgm yerini aldigi 0 <;;agda, Fransiz sosyalizm ve komiinizrniriin, hafifce felsefeye bulanmis bir yankisi, Ren Gazetesi'nde kendiniduyurmu§tu. Bu acemi isine karsiciktim, ama aym zamanda Augsbourg Genei Gazetesi'yle bir tartIsmada 0 zaman a dek gormu§ bulundugum egitimi~~ bana' Fransiz egilimlerinin degeri uzerinde herhangi bir yargida bulunmaeesaretini vermedigini de acikca itiraf ettim. Kamu alamru birakmak ve <;;ah§ma odama gekilmek icin, gazetelerine kar§l vertlmis bulunan oliim yargismm, gazeteye daha ihmh bir tutum vererek yiirurliikten kaldirilabilecegine inanan Ren Gazetesi yoneticilerinin kuruntusundan sevinerek yararlanmayi yeg tuttum."32 Marx'm bilancosu, bu gall§mamn kendisi igin bir

doniim noktasi oldugunu ve daha 0 yil icinde sosyalizm ve komiinizmle, ama olumsuz birah§veri§in ortaya C;:lk-

tlgml gosterir ..

32 MEW. 13, s. 7-8 -Contribution a Ia critique de l'economie politique, Editions Sociales, s. 3-4.

85

" Ne Marx tarafmdan yazilan yazilarm, ne de sansurle savasmasinm ayrmtilarma girecegiz, Yalmzca bu ga!l§l~ . arasmdan, Marx'm tuttugu ye onu felsefi ideahzn:l~l birakmaya ve komiinizme gegi§ini hazirlamaya goturecek olan yolu gormeye gah§acaglz.

v Marx'm yazilarmm ozliik ve degerlerinin ne oldug~nu tasta~am anlayabilmek icin, 1842 yihnda giinliik bir gaze:enm ne olabilecegini tasarlamak gerekir.

. Pratik olarak, bugiin anlasilan anlamda bir haber aJansl. yoktur, Optik telgrafa karsm, haberler bir yerden bir yere gok yavas gecer. Bir haberin .iletilmesini e~gellemek icin havanm sisli olmasi yeter. Bundan otii- ' ru, basta gelen kaynak yazisma tarafmdan olusturulur ve gazete p~atik olarak yerel haberlesme iizerine ka~ panmistir, Ote yandan, yasaklamalar vardir: Hiikiimd~r~? ki§ili?ine, dine 'dokunmamak gerekir, parlamento go~u§melen yaymlanmaz, hiikiimet kararlari kabinelerm giz.emi ig~nde almir, basin konferansi hig bilinmeyen bir seydir. Bunun sonucu, ozellikle yerel haberl~~~e ve dis yazismalar araciyla yasayan b~ basmda,

diisiin yazilari seyrektir. '

I ~ar~':n ~azllarl, gok yii~~ek bir ideolojik diizeyle _ken~llerlm gostereceklerdir. Ornegin, sansiir konusundaki y~~l:~rl, .. bu s~run iizerine yazilmis en iyi yazilar olara~ o~lmu§!erdlr. Marxparlak bir bieeme (iislfiba), formullen tersme dondurmek ve boylece sozlerin ikiyiizliiliigiinii, niyetle gerceklik arasmdaki karsithg; ortaya glka;rma sanatma sahiptir, Sansiir konusunda §oyIe yazar:

::Sansiir onlemi bir yasa degildir. Basin yasasi bir onlem degildir. Basm yasasmda, ozgiirliik cezalandmr. Sansiir yasasmda, ozgiirliik cezalandmhr Sansiir yasasi, ozgiirliige karsi bir giivensizlik ya~ sasidir. Basm yasasi, ozgiir liigiin kendikendine verd.~gi bir giivenoyudur. Basm yasasi ozgiirliigiin kotuye kullanilmasmi, sansiir yasasiysa, bir kotuye

86

kullanma olarak,ozgiirliigii cezalandlnr."33

Bu par lak bicem, polemikle yetinmeYen, sorun~ larm felsefi temeline giden bir dii§iincenin hizmetindedir. Sansiir yonergesi iizerine 24 Arahk 1841 giinlii yazida bunun bir ilk ornegine sahip bulunuyoruz. Marx bu yonergeden. gergegi ara§tIrmamn algakgoniillii bir nitelik ta§lmasl ko§uluyla, sansiiriin bu ara§t1rmaya izin vermesi gerektiginin soylendigi pareayi ele ahr.

Bu, yasamacln.m kafasmda, sansiirciiniin, gazetecinin ara§tIrmasmm igerigini degil, bu ara§tIrmamn egilimini yargllamak zorunda oldugunu istemek demekti; bu da, pratik olarak, gazeteciyi, siirekli ceza tehdidi altma koyma anlamma geliyordu. Bundan otiirii, sansiirciiniin ba§vurabilecegi olgiit salt oznel bir olgiittiir, ve Marx bundan, bu yonergenin turn. sagma11gmi ortaya koyacak iki sonuc glKanr.

Bir yazmm egilimini mahkfun etmek, bir partiyi

bir ba§ka parti adma mahkum etmek anlamma gelir. Evrenseli orunlayan devlet,partizan yasalar yapabilir

, mi? Partizan biryasa, bir yasamh kar§ltldlr.Ote yandan, eger sansiircii son duru§madabir yazmm gergege uygunLugunu yargllayacaksa, bu, gergegin (hakikatinJ Olgiitii olarak bir bireyin, yani yetkinlikten' uzak bir varhgm kamsmm ahndigi anlamma gelir. Bu da bir sagmahktir, der Marx, giinkii oznelbir kam, gergegin (ha-

kikatin) karsitmin ta kendisidir.

Boylece, Marx'm ele§tirisi, her nekadar bazan ki-

h kirk yarar' gOliiniirse de, her zamanusa yonelir; iistiindeki parlak giysiden soyuldugu zaman, sacma ve sagduyuya aykln' goriinen §u ya da buonlemin US-dl§I niteligini gOsterir. Bu baklmdan, elestirisi, sorunlarm kokiine dek gider, ilkeye dek glkar: Radikal bir ele§tiri-

dir bu.

Buna gore," biiyiik ilkeler iizerinde uzla§maz gorii-

'niir, ve biz bu uzla§maz11kta onun entellektiiel kesinlik

33 MEW. 1, s. 57.

81

gereksinimini tamriz. Ama, taktik planda, olanakh ve olanaksizm gercek (reel) duygusuna sahiptir, ve biz, onun bir asrrmm karsrti oldugunu soyleyecegiz, Iki 0- lay, bu sorumluluk duygusunu aglkga gosterir. Ren Gazetesi, 1842 Haziran ve Agustosunda, Edgar Bauer'den, adil orta iizerine, liberalizmin uzlasmaz ve mutlak bir elestirisini ~lu§turan bir yazilar dizisi. yaymlamisti. Bruno Bauer'in,a§lTl konumlarm gonullu do stu olan kardesi, liberal burjuvazi tarafmdan one siirulen reform siyasasmm, geli§meleri aglga glkaracak yerde, onIan .gizleme sonucunu verdigini diisuntiyordu. Oyleyse, gene hegelcilerin gozunde, tarihin gelismesini frenlemekten baska bir sonuc vermeyen bu tutum kmanma- - maliydi.

Arnold Ruge'ye gonderdigi,. 5 Mart 1842 giinlii bir mektupta.w anayasal kralhgi Marx'm da kotti bir go-

. ziim olarak diisiindugunii biliyoruz; ama gene de, yazilarm yaymlanmasmdan sonra, gazetenin yoneticilerinden biri olan Dagobert Oppenheim'a, bu yazilarm bir elestirisini yapmaonerisinde bulunur. Gercekten, §oy-

Ie dusiiniir: .

"Devlet anayasasi uzerindeki genel teorik dustinceler, bilimsel dergilere gazetelerden daha uygun duserler, Ote yandan gercek teoriyi, somut olgular ve varolan kosullarla iliskileri icinde sergilemek ve aciklamak gerek."35

Bu tur yazilar, sansirriin bir tepkisine ve hatta gazetenin kapatilmasma yolacma niteligindedir ler ve-ilstelik, siyasal eyleme girmis liberaller gogunlugunun da hosuna gitmezler. Bundan oturu,' Marx, karsikarsiya bulunan ve savasimlari, ne kadar onemsiz olursa olsun

,

her halde olumlu sonuclara yonelten siyasal girclerm iistime titrer goruniir. Somut olgulara uygulanmayan teorik tartismayi iteler;

34 MEGA I, 1-2, s. 269. 35 MEGA I, loll, s. 280.

88

Gene hegelcilerin Berlin boluntusiiyle bozusmasi dolayisiyla takmdigr tutum daha da ilginctir. Bruno Bauer'le Marx'm ayrrlismdan sonra, bu gene aydinlar toplulugu radikallesmisti, ama iilkenin siyasal yasamiyla hemen hiebir iliskileri olmadigmdan, konumlari gitgide daha soyut ve daha uzlasmaz bir duruma burtiniiyordu. 1842 Haziran ayma dogru, icinde kendilerini "Kurtulmuslar" (die Freien) olarak adlandirdiklari bir tiir bildirge yaymlamislardi, ve biitiin kilislerden gos terisli bir gekili§ gibiheyecan dogurucu kamusal girisimleri haber ver-iyor-lardi, Gercekte, onlarda, kendilerini bagnnsizhklarunn sasn-tici ve gogu kez gocukga gosterilertne iteleyenbir "burjuvayi §a§alatma" gereksinimi vardi. Ama diisiinceler inin temeli, ozellikle Biricik ve Ozgillilgii:nun gelecekteki yazan, "anarsizmin babalari" olarak adlandirrlan kimselerden biriolan Stirner gibi adamlarla, Bruno Bauer tarafrndan etkilenmis bulunuyordu. Bonn'daki gorevinden atildiktan sonra Bauer, biline devrimini zafere ulastirmak icin, artik skandal ya da soyut felsefi elestiriden baska bir gozum gorcmiyordu,

"Kurtulmuslar", Berlin'den gazeteye, hukiimetin guvensizhgini pekistirmekte, hatta baska basin organlarmda kmamalara yolacmakta gecikmeyen yazilar gonderiyor lardi. Marx, basyazar oldugu zaman, yani 1842 Ekiminden itibaren, aglrba§hhk yoksunluklarim ele§tirdigi kendi oz arkada§larmmyazllanlli sansuretmekte duraksamadi. Ozan Herwegh'i "Kurtulmuslar'Ta karsikarsrya getiren birgatl§ma dolayisiyla, Marx, Herwegh'in "Kurtulmuslar'un, gapagul tutumlarryla oviingenliklerini suclayan bir yazismi yaymladi, "Kurtulmuslar", Marx'tan Herwegh'e karsicikmasim istediler; Marx acikca reddetti ve' onlara 30 Kasim 1842 gunu, Ruge'ye su sozlerle ozetledigi bir mektup yazdi:

"Onlan belirsiz usavurmalar, cafcafh tiimcelerle yetinmemeye, kendilerine karst ~ok. hatIrsayar go-

89

riinmemeye, somut durumlari oldugu gibi ~oziimlemek is;in cabagostermeye, ve belgin bilgilere dayanmaya s;ag1rdIm."36

Onlari tiyatro elestirisi dolayisiyle sosyalizm ve ko-' miinizmden sozetmekle kmar; bu diinya gorii§lerinden sozetmeden, tersini yapmak gerektigi halde, siyasal kurumlarr din s;ers;evesi icinde elestirmeden once, bugorusler agirbashlikla irdelenmeye deger seyler oldukla.rmdan, arkadaslarmm bu davranrsi ona yanhs goruniir.

Uzun sozun kisasi, bu, egitim ve dtisunlermi payla§tIgI, ama davramslari §imdi ona her gun yiiriittiigu siyasal savasim s;ers;evesinde tehlikeli ve uygunstiz gibi gorunen kimseler Ie, kurala uygun bir bozusmaydi, Bir muhalefet gazetesi yonetiminin S;lkardlgl soruniar kar§lsmda, Marx'm dusiincesi aym zamanda hem simrh hem de pekisiktir, ve siyasanm ona kesin bir yonelim getirmis bulundugu soylenebilir.

***

~imdi Marx'm dusuncesinln aldigr yolu belkidaha iyi olcebilmemizi saglayacak bazi biiyiik temalarmi S;lkarmaya s;ah§ahm. Daha tezinde, feisefenin diinya, ve diinyanm da felsefe olmasmdan sozettigini gormii§tiik. Bu dtisim simdi somut bir icerik, yani siyasal bir i~erik kazanacaktir.

Yazdigi ilk yazrlardan biri, Kolonya Gazetesi'nin 179. sayismdaki dustin yazisina verdigi yamttir. Bu gazete, Ren Gazetesi'ni, bir basm organm yetkisi icinde saymadigi biiyiik feisefe ve din sorunlariyla ugrasmakia kmamisti. Felsefe, diinyanm dismda degildir, diye yamtlar Marx. Her felsefi yap It, kiiltiirun ruhu, zamanmm tinsel oztidiir. Bundan otiirii, felsefenin bir giin gerceklik ile, yaratmis ve 'usauygunlastirmakla yiikiirnlii bulundugu diinyayla karsihkh etki icine girme-

36 MEGA I, 1-2, s. 286.

90

si zorunludur; 0 toplumsal ve siyasal savasimlara yabanci gibi goriiniir, ama bu aldatici bir goriinii§ten baska bir sey degildir ve, Marx §oyle yazar:

"Filozoflar, mantarlar gibi topraktan ~Ikmazlar, zamanlarmm, halklarmm uruniidurler .... filozoflarm kafalarmdaki felsefi sistemleri, emekcilerin elleriyIe demiryollanm kuran aym zihin kurar.?" Buna gore Marx, felsefeyi, insan zihninin en yiik-

sek be1irtisi olarak du§unur, ve onun, insanlarm obiir iiretken s;ah§lm bicimleriyle temel bir bir1ik olustur-' dugunu tanrtlamaya s;ah§lr.

Siyasal teorilerin hazirlanmasmda felsefenin rolii her zaman iistiin olmustu, onun siirekli gabasl insan zihnini dinsel nitelikten ayirmak, onu dinden kurtarmak olmustu. Fizigi dinbilimden kurtarmis ve boylece onu verimlilestirmis bulunan Bacon'dir, devletin agirhk merkezinin aranmasma felsefe sayesinde baslanrms, ve onun dogal yasalarinm dinbilimden degil, us ~e deneyden S;lkanlmasma felsefe sayesinde giri§ilmi§tiro Bu anlamda, modern felsefe, Heraklitos ve Aristoteles tarafmdan baslanmis olan i§i siirdirrirr; felsefe ·tarihinin is;erigi, dinsel diinyagorii§iiyle bu gdriisten kaynaklanan siyasal pratige karst savasimdir:

_ Boylece, felsefe yalmzca insanhgm tinsel ~ehresini belirlemez, insanlar arasmdaki, yasalar ve kurumlar . icinde ete kemige biirunen iliskilerin somut bicimlerini de belirler. Marx heniiz burada dipten doruga idealisttir, ama felsefesinin is;erigi gitgide somutlasir, ve kendi gorii§ acismda bir degi§iklik yapma yolundadrr.

Felsefenin tarihsel gorevidunyaYl usauygunlastirmaktir, ve 0 bu gorevi, dine karst savasrm icinde gerceklestirirvMarx, daha tezinde, dini sacmahk ve felsefeyi de usla bir tutmustu. ~imdi du§uncesini belirgenle§tirir: Felsefe gers;ekten (hakikatten) baska ~iS;bir sey vaadetmez, 0 evrenseli kavramaya s;ah§lr. Dme

37 MEW. 1, s. 97. - Sur la Religion, a.g.y., s. 30.

91

ge1ince 0 ima . t .

, n IS er, ve kendi ozel .... " '. .

na koyar: Buna gore, devleti din " yo~unu birincj plarenseli ozel iizerine ku . uzerme kurmak, evbuysa sa~madlr ve' bu ~m~l . ls~emek anlamma gelir; tirmek'isteyen 'Fred . aG, .lTlshyan devleti ger~ekle§-

. errc- Ulllaume IV'" bildi

nm '?ir su~lanmasldir. un 1 dlrge1eri-

Ote yandan tarihinsanl vb· .

nemine ula§tlgl herke . d 19t ir acihp serpilme do-

eri§tigip.i gosterir Ve .;;n e, peIs.efenin de bir doruga

dt .. . arx, enk1es f'agV m S k

.. u§uncesinin, Iskender'e Ar' t . ,.'" a 0 rates

gV'. •• IS oteles in karsihk df tii·

unu ammsahr. Her kez di . ,.. u§-

ve M b ' mde bir gerilemegor T·

arx undan §U sonucu . k . u ur,

"11k v . ~I arrr: .

~ag devletlerinin d5k·· ..

di I . ,.. u§une yola~an"e· ki

in errn YlkIlmasl d v'ld' 'S Y es 1

~okii§ii ilk~ag dinleri:f Irk 1 ama eski devletlerin Burada Ma . ii d' .. n YI 1 masma yola~ml§tIr."33

, rx rein min dah . di

lumsal siirer>lerin bi ' a sim iden belirli top-

.'" ir sonucu olarak beli di v·. '.

vasal bir icerik yanslttIgVm b I' t k r igrm, dun-

" 1 e ir me gerek G .

nuz kendi tanntanUriazhglyla . dr. . erci, he-

rolan~eli§kiyi bulup ort 1 ea izmi arasinda vaozel i~eriginden baska bi~yae ~lk~~maz, heniiz dinlerin Feuerbach ondan ilerded' § 1mgormez, ve bu konuda olarak dinsel olaylarm v~r.g t faha §imdiden, oze1 rihinin, Marx'i . ene 0 arak da felsefe ta-

olan somut a~lkl:~::;n:~~ mba~ery~liz~e gotiirecek

ogru ir yonehm goriiriiz.

***

DevIet sorunu uzerinds. Marx h .. .'. .

I ti ,enuz Hegel'l'n d

emusun ozgUrliiv., . .. V ' ev-

mige biirfrnmesi of~ngv;e t~relhgi~ (n:o!alite) ete ke-

U . . . yo. undakl goru§lerini pa 1

sir. v stasi rein, dev1et tanrisal dii timi . .... y a~ varhgi oldugu 01 tid b .... § - n yeryuzundekl der. bu gizs mli ~ e, u goru§lerden ayrrhr. Dev1eti

, . 1 ve papaz . .. d '

1" v·... ..... . gryslsm en soymak gerek ..

ugunu donu§ttirmek ve onu yurtta k ' oz-

, . §m am cam duru-

38 MEW. 1, s. 91. - Sur la Religion, a.g.y.,s. 22.

92

muna getirmek gerek. Sapma dek demokratik olan, ve bu anlamda, Hegel'in savunumunu yaptig; Prusya dev-: letinin elestirisini de iceren bir sistem. Prusya devleti, gercek devlet kavramma uygun diismez; ve Kolonya Gazetesi'ni yanrtlayan Marx §oyle yazar;' "Oigiirltigiin usa gore bir gerceklesmesi olmayan devlet, kdtii bir devlettir.t'w Prusya devleti, feodal miilk sahiplerinin egemen olduklari, bunun sonucu ozel ~lkarll1. agir bastigi.bir devlettir; nedir ki, ozelcikar, devleti kendi hizmetine kosmaya cahsir, ve Marx, basin ozgiirliigii konusunda Landtag'daki tartismalar iizerine yazismda 01- dugu kadar, odun hirsizhklari konusunda yiirirtulen Landtag'daki tartrsmalar iizerine yazismda da bunu gosterir. Burada, Hukuk Felsefesi'nin, devletle uygar toplum (societe civile) arasmdaki hegelci karsrtlrgim goriirfiz. Ama Marx'm gorii§ acrsi daha simdiden farkhdir: Devletin toplumsal smiflar iizerinde olmadigi, ama bu simflar tarafrndan kendi crkat'Iarma kullamldlgl yolundaki -Hegel'in hukuk felsefesini elestirisine temel hizmeti gorecek olan- diisiinim filizlendigi goruliir. Ve, yasalardan C;lkar saglamaya .calisan smifrn, varhkhlar sinifi oldugu da aciktir. Marx; halkm oynayacagi 1'01 konusunda da Hegel'den boyle ayrihr: Hegel'e gore halk, bicimsiz ve ne istedigini bilmez bir Yl~

. gmdl; Marx icinse devletin hem ozdegi hem de eregidir. Her insan yurttastir, ve yurttas olarak devlete bir katilma hakkma sahiptir; buna karsilik, de vIet soyut bir ozgurliik ve usauygunluk acismda de gil, hiimanist bir acida yer almahdir, Insanlarm yaprti olan devlet, ancak insanlar icin devlet oldugu zamandir ki gercek ussalliga erisecektir.

Marx'm Ren Gazetesi'ndeki cahsimmm onu demokrasi konumlari uzerine ·gotiirmu§ bulundugu soylenmistir. Diisunlermin, radikalizm bakimmdan, gazeteyi kurmus bulunan liberal burjuvalann diisiinlerini

39 MEW. 1', s. 103. - Sur la Religion, a.g.y., s. 3S.

93

genis olgiide a§hgl bir gercektir: ufku daha genlsti ve devlet .~~r~§ii onu normal olarak demokratik bir siyasaya goturuyordu. Ama maddi sorunlarla Iliski kurmarun en belirgin sonuclarmdan birisi de Marx'm f~lsefi ve hiimanist gcruslertrd toplumsal ;a§amla kar§lIastirrms olmasidrr. 0 yalmzca toplumsal sorunun varhgim gormekle kalmadi, ayrrca varhksizlari da tuttu.

, Varhkhlarin, kendi ayricahklarmi siirdiirmek icin yasalardan yararlanma bicimlerini daha ilk yazilarmda kmarmsti. Basm ozgiirliigii iizerine Landtag'daki konusmalar sirasinda; Marx'a gecerli bir gorii§ aeisim savunmus gibigoriinen tek. konusmaci, bu sorun iizerinde savunulacak bir glkan bulunmayan tek kisi olan koyIU milletvekilidir. Odun hirsizhklarr iizerindeki . tartismalarda, Marx acikca yoksullarm, hicbir seye sahip bulunmayan ve kurumus dallari toplamak, sefalet-

leri icin gecici bir ~are olan kimselerin davasim savunur. Gerci Marx salt tiirel (hukuksaz;' bir gorii§ acismdan bakar ve odun toplayicilar i~in ceza verilmesini isteyen kimselerin, aslmda topluluk mallarma kendi cikarlarma elkoyma bicimlerinl yasallastrrmaya ~ahsan kapkaccilar olduklarmi gostertr. Ama §oyle yazar:

"Biz, yoksulluk icin tore, ve iistelik, yerel olmayan bir tore, biitiin iilkelerde bir yoksulluk toresi istiyoruz, Daha da ileriye gidiyor, ve ozliik bakimm- . dan, torenincdestekten yoksun bu evrensel YIgmm hakkmdan, baska bir sey olmadrgiru soylUyoruzJ'40 Gazetenin, Mozel bagcilarmm sefaletiiizerine dik-

kati ~ekmi§ bulunan muhabirini, vali Von Schaper'e karsi savundugu yazida, tutumu daha da acik olacaktir. . Bu yazida, deviet ve yonetim, der Mar~,bagcllan tamamen miilksilzlestirmedikce gerceklesmesi olanakSlZ onlemlerden baska bir §ey onermeyerek, .insanhk-disihklaruu gostermi§Ierdir.

Ama' bu yazida bir adim daha atar. Iktisadi zO-'

40 MEW. 1, s. 115.

94

r .

runluluklann, onun iein ikincil zorunluluklar olmadik- ' larim daha once gormii§tiik. Burada, maddi yasarrr.ko§ullanmn, insanlarm davram§l bakImmdan ~ogu kez belirleyici olduklan du§ununiin dogdugu g6riiliir. ~oy-

Ie yazar: .

"Devlet kurumlan irdelenirken, ~ogu kez kosul-

larm maddi ozliigiinu savsama ve her §eyi ki§ilerin etkili istemiyle aglklama yoluna gldllmlstir. Bununia birlikte, ozelki§ilerin eylemlerini oldugu kadar ~e§itli devlet yetkelerinin eylemleri,ni de belirleyen ve onlardan nefes alma bigimi kadar baglmslz bulunan kosullar da vardir."!'

Buna gore, Marx i~in, zihin, istem, insan davram§mmtek itici gugleri degildirler, ama bir dis zo:u~luIuk da vardir. Cerci hegelci teoriler. tarafmdan iyiden iyiye etkilenmi§ bulunan devlet a~laY~§l bakl~:nd~~ heniiz bir idealist kahr. Ama ideahzml asma ogelen, dii§iincesinde daha §imdiden verilmi§lerdir. Ve ekonomi dolambacryla, miilkiyet ili§kilerinin onemidolambaciyla, Marx'! materyalist tarih gorii§une ~ve .~~~~nizme gotiirecek olan yolun belirmeye basladigi gorulur,

Ama henuz ozel miilkiyetin kaldlrIlmasmdan yana degildir, ve Augsbourg Genet Gazetesi, bir polemikte, Ren Gazetesi'ni komiinist propagandasl yapmakla sueladigi zaman, ne dedigini gormek ilgin~tir. Marx'm yamti oldukga slkllgandlr. ~6yle yazar:

, "Guncel bigimleri altmda komunist dii§unlere, te-

orik bir gergeklik tamyamayan ve ounun sonucu pratikger~ekle§melerini daha da az dileyen ya d~ yalmzca daha da az olanakh. ~ayan R~n gaz~te,~~ bu du§iinleri temel bir ele§tlnden ge~lrecektIr ..

Yarglsml kendine saklar. Burada s~z~on~s~ ol,an

komUnizm, Franslzlarm utopyacl komumzmldlr, ve eger Almanya heniiz bu ger<;ekligi tammiyorsa, der,

41 MEW. 1, s. 177. 42 MEW. 1, S •. 108, I

95

Fransa ve Ingiltere'dekl sokak goruniimii, bunungiindemdeki bir sorun oldugunu ve Avrupa ol~usunde bir onem tasidigim gcsterir. Ama Marx, "Leroux'nun, Considerant'm yaprtlarr, ve he le Proudhon'un derin yapiti gibi yaprtlarm, yasanan anm yiizeysel esini altrnda elestirilemeyeceklermi, amauzun ve derinlestirilmis bir irdeleme konusu olmalarz gerektigini"43 kabul ederek, bu utopyaci korniinizme de saygisim gosterir.

Ve idealist Marx icin, gercek . (hakikat) pesindeki filozof icin, komiinizm tehlikesiz degildir; 0, giiciinun kendini ins ana zorla kabul ettirebilecegi dtisunler'in sahip olabilecekleri bir cekimesahiptir. Bundan oturu, su sonuca varrr:

"Gercek tehlikeyi, komiinist dusunlerrn uygulamaya konma : girisiminin degil, teorik aciklamasirun olusturdugu sarsilmaz inancina sahip bulunuyoruz; ~unku pratik girisimlere, yigm tarafrndan desteklenseler bile, tehlikeli bir duruma geldikleri andan itibaren, top sesleriyle yamt verile-

. bilir, ama anlayisimizm egemen oldugu, diisimcemizin kendine malettigi, usumuzun bilincimize percinledigi diisunler, insanm yiiregini parcalamaksrzm kendinden sokiip atamayacagi zincirler, ancak boyunegerek egemen olabilecegi ecinnilerdir."44

. Bu satirlarm yalvacca bir yanktsi var. Marx heniiz komiinist degildir, ideolojik bakimdan heniiz komiinizmden cok uzaktadir. Ama gene de, gazeteciilk deneyimi, idealizminin asilmasi ve komiinizme ge~i§i-· nin tohumunu, daha simdiden icinde tasir. Bu deneyim ona, felsefi tern alar hazir lamaktan baska bir sey istedigini hemen anladigi ibir siyasal savasim gercekligiyle i<;li-dI§h olmayi getirecektir. Bu deneyim, onun ilk somut deneyiminin <;eli§kileri ve dramlariyla bir-

43 MEW. 1, s. 108. 44 MEW. 1, s. 108.

96

.. Iiik .ya§amla ilk

likte, soyut spekiilasyon 6tesinde, gun ~ x'm ev-

. ini olu§turur. Bu deneylID, Mar m gergek ahsvens d" "niilemeyecegi sarsm-

rimd iniMn, ken:~~ ~::~:~~:den U!;rIhrken yirmibes y~-

ti ir.. arx, .. . t M nifesto-

d d Bes Yll sonra insanlara Komunzs a

§m a lr. os '

yu verecektir. /

97

BOLOM VI DEMOKRASiDEN KOMUNizME

1. HEGEL'IN HUKUK FELSEFESINiN ELESTIRISI

MARX, 1859 yilmda, "calisma odasina ~ekilmek icin", Ren Gazetesi yoneticilerinin tutumundan yararlandigim yazarken, 0 zamanki tutumunun yalmzca parcasal bir anlatimmi verir. Gercekto siyasal savasimi, ve daha da koktenci bir bicim altinda siirdiirmekte iyiden iyiye kararhydi. Herwegh'le yazisma durumundadir ve onun Zfrrih'te yaymlamayi tasarladigi gazeteye yazmayi diistinur. Alman Y~lhklart adh dergisi yasaklanmis bulunan Ruge'yle de Iliski durumundadir, ve onunla "miiteveffa" Yill~klar'm "bir kopyasi" olmayacak olan yeni bir derginin kurulmasim tar tisrr. Tasari 1843 yilmm sonlarmda gerceklesecok, ve 1844 ~ubah basinda, Paris'te Fransiz-Alman. 'Ytllikuir: (Deutsch-franzosische Jahrbiicher) yavinlanacaktir.

Bununla birli:kte, Marx, ~ah§ma odasina gercekten ~ekilecektir. Ve evliliginin ilk aylan (Jenny ile, 19 Ha/ ziran 1843 giinii, Kreuznach'da evlenir), tarihsel nitelikte bircok okumalar, ve tamamlanmamig bir elyazmasi olarak kalacak ve ancak 1927 yrhnda MEGA'mn

98

ilk cildi icinde yaymlanacak olan HegeFin Hukuk Eelsefesinin Ele§tirisi'yle dolacaktir. Bu metin, . Marx'm diisiincesinde olusan ve onu metaryalist tarihgorii§iine dogru goturen degisikliklerin onemli bir tamgidir. Ama bu metni incelerneden, once, Marx'mevriminde biiyiik bir rol oynayacak olan bir yaprta, Feuerbach'm yaprtma-bir gozatmak zorunludur .

. Kendini dinbilime hazrrIayan Feuerbach (1804 - 1872), 1824 yilmda Berlin'e gelir ve Hegel'in derslerini izler. Felsefe ugruna dinbilimi birakir. Inanmis bir hegelci olarak, 1828 yihnda Erlangen iini~ersitesinde !?rofesor oIur, ama 1830 yilmda aWm ve OliimsilzWk Uzerine Diisiinceler (Gedanken iiber Tod und Unsterblichkeit) adh, ona iiniversite kiirsiisiinii yitirtecek bir kitap yaymlayacaktir. Yazar adi olmaksizin yaymlanmasmakarsm, kitap biiyiik ofke uyandirdi, ~iinkii Feuerbach, bu kitapta, yal:mzca usun oliimsiizluk savmda bulunabilecegini, amabireyin olumden baska bir gelecegi olmadigim Ileri siiriiyordu. Bundan boyle, 1848 -1849 dismda) hie ders vermeyecek, ve Bruckberg'de karisinm mall olan bir cam fabrikasmi yonetecegi bir koye cekilmis olarak yasayacaktir. Felsefe tarihi iizerine irdelemeler ve bu arada Piere Bayle iizerine tanrrtammazhga dogru yonelimini vedinbilimden kopusunu gosterecek olan bir kitap yaymlamistrr. .

Ustamn dtisiincesinden ayrihsim gosteren Hegel Felsefesinin Ele§tirisi adh yazismi, 1839 yilmda, Halle Y~lhklan icinde yaymlar. Sonra, 1840 -1841'de, en onemIi yapiti olan Hzristiyanhgm Ozil, 1842'de Felsefe,R:formu ir;in Gecici Tezler, ve 1843'te de, Ruge run (Marx'm "Sansiir Yonergesi" iizerine yazrsim ~a. l~lI?-e olan) Anekdota'lan icinde, Geleceiiui F.el~etesmm ~l. keleri gelir. Dustmcesinin gercek temehm iste bu u~ yapit olusturur, Sonradan, felsefe gorii§iiJ?:e .?zliibir degi§iklik getirmeyecektir. Hzristiyanhgm Ozu, kusknsuz, ~agda§laTl iizerinde en siirekli etkide bulunmus olan

99

yaplttIr. Engels, 1886'da §oyle yazacaktIr: "Gene I bi

cosku old h . . bi ir

-,: ,~.u, eprmiz Irdenbire foyerbah!;l kesildik."45

Feuerbach, daha Hegel Felsefesinin Ele§tirisi adh yaprtinda, Mant~k'm idealist glkl§ noktasmi elestirmis bulunuyordu. Hegel, an (pur), yani her tiir belirlenimden sovutlanmis varhktan hareket eder. Ama, der Fe~erbach, yalmzca belirlenmtg varhk, varhktIr. "Varhgin ~~T§l~l ( ... ) hiclik degil, duyulur ve somut varhktir. B.lr b.~§~adeyi§le, Hegel b~§, gercek igerikten yoksun bir diisiince olan an du§unceden hareket eder. ~a ~elsefe, .~ergeklik (realite) bilimidir. Materyalizm teriminden sozetmeksizin ,Feuerbach daha 0

d ' .' , zaman-

~n:. heg~lei felsefenin idealist goru§ukar§isma, tum

du§uncemn gIkI§ noktasmm doga oldugu bir goru 1-

kanyordu. ' . § g

!l~ris:iyanZzg~n . C)zii'nde, Feuerbach, dinsel olayi (phenomene) salt insanal bir olay olarak cozuml

H d ,sa

.ayvan an farkh olarak, insan, tiiriintin biIincine sa-

hip bulunmay~, .ken~ini bir baska ins an yerine koy~aya yetenekhdir. Bir baska deyisle; insan, -kendi turu ve kendi Qzunu konu (nesne) olarak alan bir varhktrr.Ama oznenin ozunu aglga vuran sey de ozne . ili ki , ~, , mn 1. § in oldugu nesnedir.B6ylece ins an tarafmdan iire-

tilen nesne, insana ozgu niteliklerin belirtisidir. Insamn o~~ .. don~§turmu§ bulundugu bigimiyle diinya, insanal ozu aeiga vurur. Feuerbach §oyle yazar: "Insanm konusu, onun agiga vurulmus 6zu, gercek (vrai) ve nesnel ben'dir." Dinde, insanm konusu Tanndir. Oyleyse 'I'anri, insanal oztin beIirtisidir.

~ B6ylec.e. F~~e~bach,. dinin ve ozellikle hiristiyanhgin temel Iliskisini tersmegeviriyorqu.Insari, Tanri ta rafmdan degil; Tann, insan tarafmdan yarahlml§tIr Tannsal . yetkinlik, insanm kendi oz tiirfinde tarudigi ve tannsal sanlar durumuna getirerek mutlakla§tIrdlgi

45 MEW. 21. s. 272, Etudes phiIosophiques, s. 23.

.100

.iistiin niteIiklerin, Tanrmm ki§iligine geeirflmesinden baska . bir §ey degildir.

H~ristiyanZzgm C)zu'nun, gagda§lan uzerinde, ve 6zellikle genc-hegelciler iizerinde yapm~§ oldugu kurtarter etki, kolay anlasihr. Hegel'in ~omezleri, Feuerbach'm diisimcesinin gidisini tamyorlardi, Bu, usta tarafmdan gozumlenmi§ ve onun tarafmdan idealist plana gecirilmis yabancilasma siireciydi. Hegel'de, obilr varhgmi, kendisini icinde tarudigi dogay; yaratan §ey, Tin'dir. Feuerbach'da, tersine, 'I'anrida kendisini icinde taniyacagi salt varhgi yaratan, insandir. Insan iiriinii olan Tanrr, dinde insana, insanm boyunegmesi gereken iistiin bir varhk olarak goruniir. Ama tipki Hegel'de Tin'in Dogayi kendinde kavramasi, ve boylece yabancilasmayr asmasi gibi, insan Tanri'da kendi Bziinii tamyacak, onu kendinde kavrayacak ve boylece dinden kurtulacaktir: Gene hegelcilerin Feuerbach'ta, us tanm diisiincesinin sonucunu, felsefenin ozgurlestirici 6ge, ve tanrrtammazhgin da ihegelciligin gelismesinin zorunlu olarak goturdugii vargi oldugunun tamtlanmasim gormelerine yolacan, ozgulolarak hegelci bir dii§unce gidisi. ' ' "

H~ristiyanhgm C)zu'nun, gagda§lan iizerindeki etkisi ~ozumlendigi zaman, ~agm onyargilarmm, yaprtm gercek anlamim 0 zamanm insanlarmdan ne Olgude' saklamis olduklarrm gormek, sasirticidir. Gerci Feuerbach, dini, kendisini yaratan insan usuna baglayarak, felsefe 've din iliskileri sorunununcozumiinu getiriyorduo Ama, Hegel'in gomezlerinin soyut kendinin bilinci yerine, Feuerbach duyguyla bezenmis gereek (feel) insaru, istem, sevi ve us olan insam koydugu icindir ki, kendi vargilarma ulasiyordu. Tinden degil, dogadan yola glkar.ak, . hegelcilerin tam tersini destekledigi halde, Feuerbach'm dusuncesi hegelciligin en tutarh gelistirilmesi olarak selamlandi. Gercekte, Feuer bach, geleneksel din yerine bir baska din, Tanri-Insan dinini

101

gegiriyordu. AIDa giri§imi er .

insam evrenin merk . 'kg gekte. Descartes'tan bert

. ezine oymu§ bulu h '

§unce aklmmlll sonucu olan bina~. er tiir dii-

atIyordu. BOYlece so t b. . r antropoloJllllll temelim

mu rr msancl1hgVm (h·. .

::1~) temellerini atan Feuerbach .. .. v.. .. uma~lzmaobur diinyada degil bu d.. ,ozlugunu (dogaslm)

yen modern insanlll' ist ~n~a~a ~ergekIe§tirmek iste-

Feuerbach dtisf e~ ~mm dile getiriyordu. 1842'de y l' u§Un~eSlllIn temellerini, iki metinde

Tezler'le ~~~~':enan. B21r Felsefe Reformu i~in Ge~ic~

. yavin anan G l v. F

keZeri'nde belirgenle§tirec kti eoeceg2n: .. eZsefesinin il-

l" t f '. e rr. bu iki meti d . d

a IS elsefenin, en geli§mi . bici . n e, 1 e-

mi altinda temel metod ~ .~~lm~ olan hegelcilik bieicektir.' 0 OJI bir ele§tirisine giri§e-

, Once bu felsefenin k

mutlaktan hareket etme~\:;e noktasllll el:§tirir. Hegel, den ay. nlml§ bir varhkt YI erek, her tiir belirlenim_

d. an yo a glkar. An d da I

elenmts mantlk, nitelik nicelik .. .., urum a 1r-

gergeklikte kendisi 01 'ks ' olgu vb. kategorileri,

rna 1Zm varolam kl

yanaklarllldan do v d - ayaca an da-

idealist dii ..' ga . an yoksunla§tInlml§lardlr. Oyleyse

usuncs, enlllde sonund k dik ..

nenbir d···· d .. a en 1 endini dii§ii-

kar. usuries en, yam bos bir dii§iinceden yola gl-

Feuerbach burada .. .. . '

mel sorunu olan d'· . .' son gozumlemede felsefenin te-

sorununu koyar' V:;l~:c:le .:~.rhk arasmdaki ili§kiler belirler yoksa d·· .. ~ du§u~ceden oncedir ve onu

..' usuncs mr varhgl yaratrr? Hegel ..

hlg ku§kusuz, nesneyi yaratan df .. dii 0 19l1l, sa §oyle yazar: "Dii .. .' _ usun ur, Feuerbach'ili§ki sun . di :§unceyle varhk arasllldaki gergek

, a 111 lrgemr: Varhk Qzne (. . ...

yiiklemdir (Predicat)" B ..., sujet], du§unce

. . . . . una gore Hegel'de ili§ki t '

S111e gevrilmi§tir; ona gore Qzne ol~n df -.. d.' er-

Bundan bo Ie· .' . usuncs ir.

f I Y , yeni felsefenlll glkI§ noktasl fel

e-o mayan yani doga 01 kt H ' se-

:~~:ci~::bia:~~:bbi~n:~ ::;~ t~;~~~S:f~e:::~~

, a§ arr §ey yapmaz. Oysa filozo-

102

fun gorevi, Tanr111111 Qzliigiinii (dogasim) degil, gergegi (reel) aciklamaktir. Felsefe doga bilimleriyle ve doga bilimleri de felsefeyle yeniden birlesmelidir"

, biciminde diistmenFeuerbach, "us birakilmaksizm madde birakilamaz" diye yazar. Felsefe, bilimler dismda, ayri bir duruma sahip olmaktan ~lkar; konusu, bilimlerin sonuclarmm ta kendisidir.

Oyleyse felsefenm gercek hareket noktasmi, somut insanla duyulur diinya olustururlar. Insan, her §eyin olgiisiidiir, ve insanm organlarr, kafasi ve yiiregi, bir okul felsefesinin karsrti olan yeni felsefenin bashca organlaridir. Feuerbach §6yle diyecektir:

"Felsefe, du§unen insamn, doganm bilincli 6zii, tarihin ozii, devletlerin ozii, dinin ozii olan ve oyle oldugunu bilen insanm ta kendisidir."

"Dogamn bilincli 6zii", onemli formul; bu formiilii dahasonra Engels'te de bulacagiz, Evrenin gergegi (hakikati), kendi ozgul ozunii, yani insancilhgi (hiimanizmayi) gerceklestirdigi zaman, dogayi da gerceklestiren do gal ve bilincli varhk olan insandadir .. Oyleyse toplum da kendi insanal ozliigiinii( dogasmi) a~lga vuracak, ve ayrilma ve beneillige degi], elbirligi ve sevgiye dayanacaktir, Burada, sonradan "gereek" ("vrai") sosyalizm olacak §eyin temellerinden birini goruyoruz,

Feuerbach'm, Gelecequi Felsefesinin ilkeleri'nin gelistirilmekten baska bir §ey yapmadigi Tezler'inde, hegelciligin, yani idealizmin elestirisi, Htristiyanhgm Ozu'nde oldugundan daha ileriye gdtiirtilmiistii. Bu tezlerde, Feuerbachrdustincesinin felsefi .temeli clan materyalizmin dogrulandigi gorulur, ve boylece Hegel diisiincesinin oncullerinde, kendisi olmadikca Hegel diisiincesinin bir asilmasim diisimmenin olanakh 01- madigi bir tersine gevirme yapihr. Hegel, ozneyijyani varolan varhgr) yiiklem (pedicat) durumuna, Dusun'« tin iirunii durumuna getirerek, dogal Iliskiyi tersine ~evirmi§ti, ve insam, orada artik varhgmm nesnel be-

103

lirtilerinden ayrrlmis, yalmzca kendinin bilinci olarak v~~oldugu sistemine, ancak yetkinlikten pok uzak bir bicimde sokabiliyordu.

Ama, ote yandan, Feuerbach, felsefi girislme yeni yollar aeacak bir antropolojinin temellerini atar. Diiny~, ~~sa.mn belirtisi, onun etkinliginin iiriinii olarak gorunm:,. Insan kendini orada kendi evindeymis gibi duy~~~I~l, .. orada kendi oz dogasirurrdile gelisini .gormed~g: olc,;ude, bu dunyayi degistirmek, onu .insanca bir bieime sokmak gerekir. Boylece, onemli olan artik bil~n~in ",deg~§r:nesi degil, diinyanm ve toplumun degi§mes:dIr. Yam insancilhk (hiimanizma), Feuerbach'la birlikte, yeni bir boyui kazarur. Tek olc,;iitii insan olan fel~efi bir diinya goru§iine yiikselmek iizere, yalmzca lI~sanlarm kendi aralarmdaki iliskiler iizerine bir gorus, yalmzc~ torel (ahlaksal) bir kural olmaktancikar.

Gerc,;ekhkte, gerc,;ekdiinyaya doniik ve felsefeye somut insani sokma savinda olmasina karsm, Feuerbach'm dustincesi c,;ok soyut kaliyordu. Aslmda temel :erileri icinde, ~6plum tarihi tarafmdan ko§ulla~dlrml§ insanal gerceklikten, kendinin bilinci kavrami . kadar ~z~kta bulunan bir insan ozliigii (dogasi) teorisi gelist~l~ordu '. Gerci Feuerbach, bireysel insani, tiirsel (generique) msan admi verdigi evrensel insanla karsilastmyordu; ama bu tiirsel insan, oliimsiiz niteliklerin soyut bir bire§iminden,tanrisalhk sanlarmm insanda kaz~ll1~asmdan baska bir sey degildir, Gerc,;ekte, he~elci diyalektlgin biitiinlesmeye c,;ah§tlgl tarih hareketi, burada diyalektigin kendisiyle birlikte, birakilmisti,

Ama ne olursa olsun, felsefenin bu yenilenmesi ° c,;ag ic,;in dev~i~ci bir yonelim olusturuyordu. Ge;c,;i, soyutla~asl icinde.tFeuerbach'm insan goru§ii, dogrud~n dogruya hegelci gorii§iin bir uzantisi olarak goriinuyordu. Ama dogaya, varliga onceligi vererek insanla doga arasinda yeni bir ili§ki kurarak, Feuerbach gercegin olasi bir degisikllgine, onun insan ozliigiin~

104

" (dogasma) uyarlanmasma yolu ac,;lyordu. Bu anlamda, Feuerbach materyalizmi tarafmdan getirilen kesin yonelim gozoniinde tutulmaksIzm, marksizmin dogusu dii§iiniilemez. Marx bu dii§iinceden mantiksal sonuc,;lar c,;lkartmasml bilecek ve c,;agda§lmn soyutinsancilligim (hiimanizmasIm) a§acaktir. Ama onun, bu insancilhgm tiim uzantIlanm tokbasma gorenlerden biri olacagmt

da soylemek gerek.

***

Marx, Feuerbach dii§iincesinin geli§mesini c,;ok yakindan izlemi§tir, ve onda erkenden,bu dii§iinceden almmis kavramlar bulunur.Mar:x'm "Sansiir Yonergesi" iizerindeki, 1843'te yaymlanan, ama 1842'de yazilmis yazlsmda, kralhgi daha ozamandan, birey,sel biling olan sansiirciiyii, ona c,;agda§larmm bilincinin .. d:yimleni§l olan gazetecinin niyetlerini yargilama gucunii vererek, msanm olc,;iisii durumuna getirmekle kinadigim gormii§tiik. Bunu yaparak, Feuerbach'm, evrensel insanla bireysel insan arasmdaki, tiirsel insanla birey arasmdaki, tiiriin yabancIla§ml§ bir bilincinden ba§ka bir §ey olmayan kar§lthgml ele ~hyordu.

Amekdota'larm yaymlaml§ bulundugu Gec,;ici Tez-, ler iizerindeki dii§iincesini bildiren Marx, 13 Mart 1843

gunii, Ruge'ye §oyle yazar: ~ "

"Feuerbach'm aforizmalan yalmzca dogayac,;ok

agIrhk vermesi ve siyasaya yeterince agrr~lk vermemesi konusundaho§uma gitmiyor."46

Marx'm, Ren Gazetesi'nden aynlacagl Siradakika..; fa durumununbelirtid yat-gisi. Feue'rbach'm giri§iminin oziinu onaylar, ama onun icin, Feuerbach'in vargi- ' lanmn, genel insan dogasl uzerindeki du§uncelerden c,;ok, siyasal dimyaya, kurumlar diinyasma uygulan~~SI gerekir. Siyasa dunyast, devlet diinyasi, Marx lCSm

46 MEGA I, 1-2, S. 308.

105

ozgiil olarak insanal bir all ", ,'.

bach'm din alanmda ~" §lm. dunyaSldlr, ve Feuertiist edilmesini 1 ger~ekle§tlrdigi idealizmin 0 al-

, 0 ya anSlzla§tIrmaYl (d' 'f'

aSllbualanda yapm k .. emystz zeation),

a on em tasir,

° zaman, feisefi bilinciyle bu he

nimi tarafmdan itilmi§ olarak " .s~~p~a§ma gereksidan biri eger 1843' Y " d ' glrl§tIgl Ilk ~ah§malar-

H' azi l~m e kendini verdi ~. ,.

ukuk FeZsefesinin Ele§ti .. , b gi HegeZzn

bir §ey yoktur. rzsz yse, unda §a§llacak hie-

Ger~ekte, elimizde bulunan

Hukuk Felsefesinin ilkeZ .,. ,elyazmasl, yalmzca

" I en nin son boliim" d 1

aynlml§ bulunan boh '1" ki une, ev ete

ume 1 is In Bu boh H

siyasal diisi] " ~. 0 urn, egel'in

u§uncesmin dorug~unu olust

kendt : di .. """3 urur ve Marx

1 oz u§uncesini en . . . t b . ' ", . ,

di WI 1§ e u slyasal teori . k

1 son vargilar. icinds .... 1 . yl en-

lecektir. S;ozum eyerek behrginle§tirebi_

Hegel'deki devlet gorii§ii 0 ~ ele . .

bis;imde vermekbelk' " 1 g rmi cok §ematik bir

1 iyi 0 acak.

Hegel icin devlet biit·· "b"

Mutlak Dii .. ',.. un 0 ur somut belirtiler gibi

. §un un ete kemige biiriinmesidir Oy" ) .

devlet, msanlann yonetim' la . ,leyse sahiptir ve biitiin "b" k: 1 a nmda, evrensel degerine

. 0 ur . urumlardan yiiksekt· H "

in yapItmm bu b'r .. .. . Ir. egel-

dug~u fil f RO umunun, en s;ok tartI§llan bolum 01-

, ozo un estorasyon rejimine en k "d"

digi soylenen boliim oldugu b T' G S;O 0 un verdevlet orust . .' I mir. ercektsn, yetkin g §U, onda Fredenc-Guillaume III'" . P

devletiyle ozde§le§ir, ve anayasal sistemin s~~un:usya yapml§ olmasma karc::m Hegel .. "t sunu

kl'~' . ~ , , yuru me ve yasama

er. igmm ete kemi ~ bi .. "

.. ,.. ge urunmesIm, kisacasl Mutlak Dii

§un un yasayan oruncusunu (temsilcisini) h"k" d'" rin ta kendisinde g" .. , u urn aorur.

Ama Hegel'in siyasal sisteminin .... 1 '..

bununla slmrlamak, onun .... . s;.oz.u~ enmeSlm

ankla§tIrmak olur. Zamadu§uncesim IyIden iyiye hele iktisadi a mmn toplumsal gers;ekligi, ve

y samm, S;lkar s;a tI§malarmm 'onelni, He-

106

gel'in gozunden kacmiyordu. Insanlarm bu maddi somut yasamiru, Hegel kendisi iein, ailenin oldugu gibi, nesnel torellik (ahlakhhk) derecelerinden bid olan uygar toplum kavrami altmda toplar. Heniiz burada, devletin ete kemige biirundurdugu genel S;lkann karst geldigiBzel S;lkarlar diinyasmdabulunuruz. Ama devlet, nesnel torelligin bu a§agl dunyalarmm uzerinde ve onlardan bagimsiz olarak goruniir. 0, kendi oz yasamma sahip, uygar toplumu olusturan S;lkarlar ve toplumsal simflardan bagrmsiz, bir tur yiiksek yargac olarak tasarlanmistir. Oyleyse, smirhmn alam olan uygar toplumla, evrenseli canlandiran devlet arasmda karsrthk vardir,

Ama, hegelci felsefede simrh diinyanm Mutlak Dii§iin'iin bir yabancilasmasmdan, onun kendine donmek icm biirundugu bir bicimden baska bir sey olmadigim da unutmayahm. Ozelcikarlar diinyasmi ete kemige

. burundiiren uygar toplum, kendine, yani devlet icindeki evrene geri donen' Mutlak Diisim'im yetkinlikten uzak, smirh bir yoniinden baska bir §ey degildir. Buna gore uygar. toplum eninde sonunda devlete baglidir ve dogrulanmasmi onda bulur, Ozel '~lkarlar dimyasiyla evrensel S;lkar lar diinyasi arasmdaki s;eli§ki,s;oziimiinii, . uygar toplumla kralhk arasmda bir dizi dolayim olusturan erklikler hiyerarsisi icinde, biirokrasi ve ziimreler (Stiinde) icinde bulur. Devlet orgiitunun organik, feodal yonii, Hegel'de heniiz son derece giis;liidiir;ve devlet, sankibzel S;lkarlar dimyasmdanbagimsizmis gibi, onun ustunakonulmustur.

Boyle bir kurgu, Ren Gazetesi basyazarhgi sirasmda burokrasininvyani adliyeciler takimmm gercek ozliigii iizerine gorgii edinmis, ve devlet iktidarmm evrenseli, genel S;lkan ne kadar orunladigmi anlamis bulunan Marx'm sert elestirtsini kcriiklemekten baska bir sonuc veremezdi. Hegel'in rejime verdiglvsoylenen 0 unlii odiinler in, onun siyasal diisimcesinin sapma dek

107'

gerici niteligini gormemekI .

neden baska bir se I Igm uydurulmus bir baha-

I "3 yo madiklari di .. " "

enmeye basladigmi dah ' .. .. u§ununun onda filiz-

.. o. a, once gormi tiik

Ill, ozneyle yiiklemi 'I k' I" ' u§ u . Feuerbach'-

, var 1 a diisii .

ne koyarak yaprnis old ~ ~§unceYI ke, ndi yerleri-

bi "3 ugu tersine « •

_ ir elestiri silahi saglayacaktir cevirme, 'ona yeni

Daha ilk anda, Marx He . ,. .

Ium gergekliklerini incele gel m, aile ve uygar top-

relligin (ahlaklihgm) ard meyen, ama onlari nesnel to-

na d., .. ,arda gelen derec I . d

. onusturen yontemini . . e en urumu-

aile ve toplumdevle't' elestirir. Gercek §udurki

b . " m gercek .. ~ I . . '

elirleyici olanlar 0 I d' oge errm olustururlar

. . n ar rr ve d It'

nisinden ,ba.§ka. bir sey de ~'ildii ev e ~nlarIll deyimle-

uygar toplumdur yoksa g. Devletm gercek temelr degil. Burada, Marx ta ufygadr toplumun temeli devlet

r ' d ra III an atilm bi . .,

1 a. rm var. Bu Mutla.k D" .. ,.. I§ ir Ilk onem-

me . bi . u§un un ete kemie biirf

. SI iclminde, dilnya-iistii bir .. , . Ige urun-

rinde ucmaktan o k gug olarak insanlar iize-

ddi ~I an, ama onlarm t I . .

ma 1 yasam kosullari t f op urn icmdek i

" " "3 ara mdan bel' I .

gorunen devlet yal I ' rr enmis olarak

B ansiz astirrlmasmm b I

.u: devletin, nesnel torellizin " A ',~ a§ angrcidir.

cisimlestiren bir tiir iik t (ahlakhhgm) dorugunu ten gIkmasl sonucunuYv s.e Gyar~Ig olarak gorunmek-

~. errr. ergl M 'f t 'd

necegi gibi, heniiz devl ti 'bi ,am es 0 a soyle-

f e III rr simf d I tl

m m islerimn bir t'ekI'p .., . ev e 1, egemen SI-

t. ~ gevincisl oldu ~ .. I

rr, amadevlet daha simdi d .. gu soy enmemis-

yulmustur, .Materyalist ta~i~n :~t~k nit~~i~inden soadim atilmistir .ve bu ilk d g sune goturecek Ilk tarih gorii§ii kurula.m~da im atilmaksizm materyalist

G Zl.

" .. erceklikte, -ve Marx bununla

nm tum yetersizligini g" t . Hukuk Felsefesi'-

os errr - Heg I .

§amma, kurumlara ke di " ' e msanlarm ya-

, n 1 mantik §em ' '

tiro Kategorilerin birbirle .. , astrn uygulamisgosterecek yerde onlarr rbl~Ib~~SIlko§ullandlrdlklarIm

. ,Ir irinden k -IT

dikkat gektigiformiill' . 'd '- .. ' gl anr. uzerine

, erm en birtnde M ..

zacaktir: "Hegel kendi M ' .' arx §oyle ya-

1 antik: ina siyasal bir govde ve-

108

rtr, siyasal govdenin mantIgmivermez."47 Gergekte, biitun geli§kiler olduklan gibi kahrlar, ve varolan higimiyle gergeklik, Hegel'in onun yerine' gegirdigi du§uniilmu§ gergeklikten gok farkhdlr. Hegel igiIi, biirokrasi, "zumreler", uygar toplumla devletin ~vrenselligi arasmdaki geli§kilerin gozumunu saglayan dolaYlmlardi. Gergeklikte,ne biri ne de oburleri, temellerinden kopmus ve ona yabanCI durumagelmi§ ozerkli kurumlardan baska bir §eydirler. Zumreler, loncalar, artIk ,toplumun organik yonunu degil, ge§itli ve kar§It glkar-

Ian orunlarlar (temsil ederler). Burokrasiye gelince, o artik hukumdar istemi (iradesi) ile toplum istemi arasmda bir araci degil, entrika ve tutkunun geki§tik-

Ieri ka pah bir alandlr.

Uygar toplumla devlet arasmdaki kar§Ithk, Marx'l

ba§ka sonuglara da goturur. insan, toplumda, bireysel gIkanm izler. Hegel'e gore, tnsan evrensel bir varla§maya ancak devlet duzeyinde eri§eceldir. Nedirki devlet yetkileri, zorlaY1Cl yetkilerdir ve,bireyle gatl§tIklari icin, insam ikili bir. ya§am surmeye zorlarlar: insan, uygar toplumdaburjuva, devlet uyesi olarak da, yurtta§tlr; ve ya§ammm bu iki yonu, birbirine geli§ik yonlerdir: Doga (ozluk) baklmmdan, der Marx, insan, tursel (generique) msandir, ve tursel insan olarak, insamn evrensel ozune katlhr. Hegelci d~vletin evrenseli, gergek cisimle§mesi kendiOzuyle geli§ik durumda bulunan soyutbir evrenseldir. Oyleyse burjuvayla yurttas arasmdaki geli§kinin kaldlrllmasl gerek, insan birliginin yeniden kurulmaSI gerek, insanm devlet iginde kendi tursel ya§amml surmesi gerek, ve bunu saglayan tek devlet de, iginde yabanclla§lllanm ortadan kalkacagI, iktidarm artlk bireylegatl§mayacagI, ama bireyin oz ya§ammm bir uzantIsl oiacagi gercek (hakiki)

demokrasidir.

Marx'm, hukuk felsefesinin yalnlzCa felsefi bir

47 MEW. l;S; 216.

109

elestirrsinin cok ··t· .

If '5 0 esme giden 1

u~or. Burada Feuerbach'm S?~ug ara vardigi goru-

dogrudan dogr uya onu etkisi yadsmamaz. Marx

. n antropo1 .. . '

nizmasmdan esinl .. ojisinden, onun hii

sm emr. Insanm .. .. .. uma-

gerceklesmesi tum te .. . ozunun bu diinyada

len. ' orrnm, yani tum f 1 f .

meSI gereken yu .. ce .. 1.. .;: e se emn esin-

o <;;uttur B ..

gerceklesecek? Sorun Marx ici u oz .. hangi yollardan

ve ayrrca bu g.. .. <;m henuz aerk degildi ..

orus acisi soy tl ~ rr,

<;;~rpmakta gecikmeyecek ' ve u ugu Marx'm g6zline ru§ acisidir. Ama b .. onun birakacagi bir g .. -

~ a u teormm b hii .. 0

yaptirdigi girisimin .. ..' u umamzmanm ona

F '3 onemm1 de k·· .. '

"euerbach Hegel id 1. .. ugumsememek gerek ,lea rzmme k bi .

ustanm idealist ku lar arsi rr silah olmus rgu armdan rkurtulm: '3'

yardimda bulunmustu, urtulmakta Marx'a

Peki bU,Marx'm t .

~.1 .?e!.ir? Bu biC;;imiY1:~0~~~:::e dondligli anlamma gorunuyor. Gerceklikt id I. yanhs sorulmus gibi

g~l.b ... e, 1 ea 1zm - mater 1·

ugun bizim icin aeiktir ... . ya 1zm karsrth-

mus ve bu soru~u kendit v: ~ze~lI~l.e marksizm olusIundugu icin aciktir. 1843 .er~m en icinde koymus buakla her seyden once xv!r~ n~~, materyalizm terimi, materyalizmin i getiri d . yuzyil Fransiz mekanist

iriyor u: ve d ~

ran Alman idealizmi 1· st 'b. . oruguna Hegel'le va-

t .. ' '3 e 1raz da b

. ye ersizliklerine kars t 1 k . u materyalizmin

'31 0 ara gel .. ..

gag filozoflarrnm mat li 1§m1§tI. Oyleyse, bu

tiksinti duymus ~lm 1-erya izme acikca katilmaktan bir

d - '3 a an anlasilrr bi di

a materyalizmin ku I . ir §ey rr. Alma.nya'-

1 rucu armda biri

ebilecek olan Feuerbach' k ~ irr olarak .kabul edim endisi hi bi

ga materyalist oldugunu so lern 1,. ~g ir zaman acik-

Marx'ta Id 1. y emistir,

a I ea izmden kalan e I .

mek gerekecek D.... .. § yen de kuciimseme-

. u§uncesmm gidi .

kahr, ve her ne kad F· l§l sapma dek hegelci

ar euerbach'd 1

1em tersine c;;evirmesini b . . '., an a dlgI ozne-yiik-

k d ennnser bund .. ...:; ..

aar hegelci diyalektigi 1 .' an oruru her ne ntiz onda bu diyalek/.?:l e estirmeye girisirse de he-

.. .. 19m ayak1an liz . '

gormeyiz. Gene de, hege1ci d 1 . erine konmasim

ev et - uyg. ar top1um ·1· ki

. 1 l§ l-

110

sini tersine gevirmekle, materyalizm yolunda ciddi bir adim atmis olmaktan· geri kalmaz. Onun iC;;in belirleyi-

ci ogesoyut §emadegil, gen;;ekliktir.

Bundan, yeni bir evrenin (etape) tamamlanml§ ve,

Feuerbach tarafmdan etkilenen Marx'm, bundan boyle yeni bir yola girmis bu1undugusonucu C;;lkartllabilir. 0 bu y()lda bliylikadlmlarla ilerleyecektir, ve biz de onun komunizme gec;;tigini gormekte gecikmeyecegiz. AIDa bu, birc;;ok kez kesinlikten ne kadar ho§landlgm1 belirtmis bulundugumuz bu adamm, beylik bir yol izledigi anlamma gelmez. Tersine, tarihsel materyalizmin ilk acik deyimIeni§ine bundan iki yil sonra varaeak ve, aneak bir kez bu doruga eri§tikten sonradlr ki, alman ' yolu olc;;ebilecektir. 0 zaman, kendi eski feisefi bilineiyle, kendisinin bir hesapla§ma adim verdigii§e, 1845,. _ 46'da ALman ideoLojisi'ni olu§turacak bir hesapla§maya giri§ecektir. Bu "hesapla§ma" deyimi, basit bir formiil de gil, Marx iC;;in du§uncesinin geli§mesine ili§kin

birzorunluluktur.

U. FRANSIZ-ALMAN YILLIKLARI

Arnold Ruge'yle Karl Marx'm yaymladlklan Franszz-ALman Y(zlhklan, 1844 ba§larmda Paris'te yaymla- mr. Bu derginin yalmzca bir tek saylSl yaymlanacaktar. Derginin C;;lkl§mdan az sonra, 1844 Martmda, Ruge, Marx'Ia adamaklllI bozu§ur veRuge'nin liberal goru§leriyle Marx'm devriinci goru§leri araslndaki aynm,

pratik olarak ortaya C;;lkar.

Bu saYl,gerc;;ekte tum 1843 yih boyunca hazlrlan-

mrstt. Yllm ba§lannda, Prusya devIeti, Alman Yzlhklarz, Leipzig Halk Gazetesi, Ren Gazetesi gibi yaym 01'ganiarml ardardma yasakIam1§, boylece demokratik ka. muoyunu butlin deyim arac;;lanndan yoksun blrakml§tl.

Demokratik kamuoyunun, du§uncesini Almanya dl§mda a<;;lklamaktan ba§ka biryolu kalmaml!~tl; buda, de-

111

mokratik kamuoyunun dii§iincesini acikea soyleyecegl ve gitgide daha radikal olacagi anlamma geliyordu.

Derginin haztrlanmasi kolay olmadi. !§in basmda, Ruge, Leipzig'deki yaymeisi, sol hegelciligin yayincisi Vigand'dan yararlanmayi dtistiniiyordu; ama bu formiil omiirlu gcrunmedi.

o zaman, jsvi~re Cumhuriyet~isi'ni yaymlayan Froebel'in ki§iliginde tehlikeleri goze ralan bir adam bulundu. Froebel'in yaymeviZiirih'teydi, ama 1843 yilt iginde, Biiytik Konsey tarafmdan istenen bir polis baskim, isyerinde bazi devrimci yayinlara elkonmasr sonucunu verecektir. Froebel,Ziirih'teki yaymevinin pratik olarakkapatildigmr gorecektir; ama girisken bir adarndir, ve disarda yeni bir firma kurmayi dusunur. Bununla birlikte, derginin basimi tamamlanmadan Froebel gekilir. Bunun sonucu, dergi yaymci adi 01- maksizm yayinlanir, ve derginin yonetim yeri de Marx'm konutundadir.:

Dergiye neden Eransiz-Almasi Ynllnklar» adi verilir? 1843 yilmda Fransa, siyasal eylemin simgesidir. 1830'da, Temmuz devrimi, Kutsal-Baglasma ' sistemine indirilen ilkyumruk olmustu. Bu iilke, tum Avrupa'dakiliberal ve deyrimci iktidarlari uyandirmisti ve Marx'm soyleyecegi gibi, toplumsal savasimlarin sonuna dek goturuldiikleri tek iilkeydi de.

1830'dan sonra, Almanya'da sansurle vsavasimlarrrun olcmakslzlIglI1l goren Borne ve Heine gibi adamlar, Fransa'ya sigmirlar: ve gerek Paris Mektuplar», gerek Auqsbourq Genel Gazetesi'ndeki yazilar, Fransiz top-

.Iumsal hareketini vurgulayacak, Saint-Simon ve Fourier'nin sosyalist dii§iinlerinin onemini belirteceklerdir. Helne,kendi payina, simflar savasimmin vurgulanmaSI iizerinde, bu diinyadaki nimetlerden yararlanma esitligi istemeye hazir "400.000 yumruk" iizerinde direnmekten geri kalmaz. 1842 yihnda, yaymci. Wigand, Lorenz Von Stein'in Fransa'da sosyalizm ve komiinizmi

112

iizerine kitablm yayinlannsti. Stein, az cok ~r~sy~ hiikumeti hizmetindeydi, ve sosyalizm ve komumzml yerinde irdelemek igin hiikiimetin para yardlmlarmdan yararlanml§tI;ama nesnel olarak kitabi gene de prol~:taryanm biiyiiyen onemt iizerinde duruyor, ve. Cabet-

. Considerant'm Leroux'nun, Villegardelle'lI1, Flo-

mn, , 'd t

ra Tristan vb'nin teorilerini ve adlanm Almanya a ~-

t d 1840'ta Proudhon onemi gagda§larmm go-

nl lyor u. " .

ziinden kagmayan 0 iinlii MUlkiyet Nedir? yergl-yazlsl-

I d Marx'in yakm ... evresinde, 1842 sonlanyla

rn yaym a 1.. 'S.... 1

1843 ba§larmda Ren Gazetesi'nm Paris muhabrri .0 an

Moses Hess, komiinist oldugunu sayler. 1843. ba§larmda Yirmibir isvi(_;re Yapragt'nda (21 Bogen. aus der Sch-

.) Stein'mkitabmm bir ele§tirisini yaymlar. .

wetsD, ·ml·n· zorunlulugu na daha §imdiden kafasi yat-

eVrI . l~

mis bulunah Marx igin, Fransa devrimci bir ~e. enege

hi ti bu gelenek ote yandan, onda teoriyi a§ln.

sa Ip 1, ve ,. G

sonuglarIna dek gotiiriiyordu. Marx'm,Augsbo~r~ ~-

nei Gazetesi'ne yamt olarak yazdig», ve komumzmm kendisi icin .iyi bilinen bir §ey .01m~dIg:~I,. top dar~beleriyle yamtlandlrIlabilecekpratik bir gm§:tm ~ldugunu, ama teori olarak da mantiksal tamtlamalarm mandmci degerine sahip bulundugunu itiraf ettigi 0 yaziyt amm-

sayahm. "C fel

Bu olaylarm yanmda, bu yakla§maya go uren. -

sefi bir hareketde var. Feuerbach, Geeici Te:ler'm~e, FransIzlarm pratik zekasiyla Almanlarm teo~~k z~kasl asmda .bir biresim yapma zorunlulugunu gostenyor~r Bir ba§ka yerde §oyleyazar: "Filozof gallo-ce:m~nik kandan olmali, ana olarak, yiiregi, duyarhhgl cinnlestiren kadma, bir Fransiz kadmma, baba olarak

da bir Alman erkegine, yani teorik bir Alman kafasma

sahip bulunmah." . kt .

b dO... iciri hiiyiik hayranhk duyaca IT,

Marx, u· u§un ~ . .. ~.

ve Ruge ona dergiyi Paris'te C;IkarmaYI onerecegIz~-

.. Ie yazar: "Franszz-Alman Yzlhklan, bu bir

man, ona §oy .

113 .

ilk" ..

e, onem dolu bir olay kend' . . .

bilecek bir giri§im 0Iac~k."48 lSI rein hayranhk duyuIa-

T • OYI~y~e bu Franszz-Alman y ..

y.e~ryle IIglli rastlansal bir ad dev'Izl~zkla1z ad I,. yaym tir] planmdan, Franslzlardan e . g: d~, ama teonk ele§planma ge~me istegVi . smlellIlen pratik eylem

run sonucuydu.

Marx daha 0 zaman dan u ..

rarhydl; artik Alma 'd h'y ~t dI§ma go~meye ka-

v nya a icbir sey 1

cagini biliyordu' ve Eki ' '" yaym ayamaya-

b'· . .' rm sonlannda k

IrIikte, Paris'e Vanek v ' gen~ arrsiyla

I ,au so agr no 38' 1

. unur, ve Ruge hastaland v d....· eyer e§mi§ bu-

I 19m an vayin h 1 v

son ca l§malarmI sagVIayaeak 1 ' d azir igmm

. . oran a odur.

Ger<;ekte, Ruge'nin . bu iik . .

bagla§ma plarn DIan ilk' Ia y bir F_:anslz-Alman

Ruge, dergisinde FranslzPy ni Iba§anslzhga ugramI§tI.

bi , azar arIa Alma 1

Iraraya getirmeyi t 1 . n yazar an

bet'yi, Louis Blane'I, a~:rtt:mitI. 18~3 r.azI .. i~inde, Cami§ti; ama Franslzlarm onu a~a:t~~~ 1 .. go~meye gitIi bir soguklUkla k l' n I§blrhgi onenlerini belgerek. Onlarm Al~:n§lyam~~ b~Iunduklanm . soylemek

bi . a uzermdeki img 1 . k .

ir Imgeydi' Dii§('iiI "lk'· . e en, Iasik

kalrnrs bO_"I'k '" .er U eSI, sivasat bakImdan geri-

'" ir u e. Ve I§te bu iilk d

ri~ci bir i§ icin bir i§birli ~i ~. en bazi ada~lardev_

D.ryelim, belli bir uIusaI 1 kg t onermeye. gehyorlardl.

ti '1· cr 1 arafmdan harek t

rrr en FransIzlar, bu i§birligi dii uniinu bt '. e e. ge-

cakhkla . kaT§Ilamadil D·' § uyuk bir sr- .

Herwegh'in katkilany~~' Mos:;~ g,~r~e~t~. Heine'nin, ve Jaeoby'nin bir tarnt ess m buyuk bir yazisi

. - ma yazlslyla Ruge" F

siz-Alman i§birligVi ist v'. . k ' nin, ran-

- egmi a~l Iarnis oldugu b' "

yazIsryla yaymlanaeak ve o7.ell"kl M ir glT1§

dii§iineelerinde bir d6niim ~ ~t e ':.rx ve Engels',n yazrsim i~ereeektir. no aSI gostereeek iki§er

. Dergi Ruge' den ~ok Marx'm . 0 .• ••

Ileri liberal gorii§Ieriyle M ' Yk· aplt~yd~, "". Ruge'mn

,.. . arx rn endilenm gitgide da-

48 MEGA, 1, 1-2, 8.307.

114

ha acik bir bicimde belirten devrimci gorusleri arasmdaki kopmayi parlak bir bicimde gosterir.

***

Derginin basmda, Ruge, Marx, Feuerbaeh ve Bakunin arasmda, Mart ve Eyliil 1843 arasmda yer alan bir mektuplasma boliimii bulunur. Bu boliim, derginin bildirisi, programi gibidir, Ama, 0 siralarda "~ah§ma. odasma cekilmis' bulunan Marx'm, bu donemdeki evrimini cok yakmdan izlememizi de saglar. Hatta eger Eyliil Program-mektubu, dergiye katkisim olusturan iki yaziyla karsilastmhrsa, 1843 yihmn son ii~ ayi icinde almmis bulunan yol ~ok belgin bir bicimde ol~iilebilir. Ruge'yle Marx'm mektuplarmm karsilastmlmasi da, iki adamm daha bastan beri hangi ayri konumu tuttuklarmi gosterir, bozusmalarmi aciklayan go rii§ ayriligmr ortaya koyar.

Daha ilk mektupta, Marx, Almanlarm hala icine kapamp kaldiklarr yurtseverlik darligiyla, obiir uluslar yurttaslarmm eristikleri gelisme duzeyini karsilastirir. Utanc, der, eger onun itiei giieii degilse, kendi basma bir devrimdir. Nedir ki, simdi liberal ikiyuzliiliigiinden kurtulmus bulunan Prusya despotizmi miisameresi, giiliin<$liigii devlet iizerine . yansiyan bir zevzeklik, komediye donduriilemeyecek kadar eiddi bir seydir. Devrim, yakmdir,

Ruge, bu umudu, derin bir yilgmhkla yamtlar.

Bugunim Almamyla Napoleon egemenligine karst doviisen yurtseveri karsrlastrrir, ve bu Almamn ne kadar asagilara dii§tiigiinii gosterir. Bu Alman en onur krrrci durumlari, hi~ karsikomadan kabul etmeye hazirdir. Hiikiimdara boyunegme onun dogasmdadir, 0 despotizme karst hicbir zaman baskaldirmayacaktir. Almanlar, geleeekleri olmayan bir halktirlar.

Daha yamtmm ilk ciimlesinde, Marx, Ruge'nin

115

mektubunu yiirek parcalayici bir agrt olarak niteler, ama siyasal yetersizligini de elestirir. Ruge, Alman'm simdiki zamanmm duygusal bir elestirisini yapar. Marx bunun cok daha aei bir elestirisini yapacak, ama bundan olumlu sonuclar cikartacaktir. Bugiintin Almanlarr adam degil, mankafadir. Bu Almanlar hayvanhk diinyasmm ve Alman statukosunun, kralhgm cisimlesmesidirler, bu mankafalar diinyasmm tutarli deyimlenisinden baska bir sey degildirler. Bu deyimIenisin ilkesi, insanhk-disrlastirrlmis (deshumanise), yani . insanal olan seyin kavrammdan bile yoksun diinya, insanhk-drsilastirrlmis insandir.

"Despotizmin tek diisiincesi, diye yazar, insanm onemsenrnernesidir, ve bu dusiin, baska . bircoklarma gore, ayrn zamanda bir olgu olma iistiinliigiine sahip."49

Gercek diinya, tersinecevrilmis diinyadir, ve guneel Prusya krah, bu dururn siirdtikce, zamammn adami olacaktir.

Burada ,Marx'm, simdiki zamam yargilamak 19m, Feuerbach'm insancil (humanist) gorii§lerine yaslandigim goruyoruz, Insanm gorevi, yazgisi, yasammda, kendi yarattig; diinyada, insanm ozunii gerceklestirmektir. Onun tiirsel (generique) bir ya§am si.irmesi, yani oteki insanm kendi benzeri, en ozden ve en yiiksek giiglerinin ete kemige bi.iri.inmesi oldugunu dii-

. §iinmesi gerekir. Oyleyse 0, bir arae olarak, ozgurltikten yoksun bir varhk olarak diisiirriilemez. Ve insanm bu tiirsel ya§ammm gerceklesecegi cerceve de, devlettiro Marx'm heniiz ideal devleti,insan ozgiirliiguniin gerceklesmesi olarak dii§iindi.igiini.i gozden kaeirmayahm.

Oysa Prusya devleti, krallrgi dogrulayan tek insanal gerec olan, bir usaklar devletidir. Bazi idealistler, temelinidegi§tirmeksizin bu devleti diizeltmek,

49, MEW. 1, s. 340.

116

bir ozgur' insanlar devIeti kurmak Istomlslerdir: -Biirok,;, rasisi tarafmdanogiit verilen kralhk, onlari eabucek susturmu§tur. Marx boylece, geng hegelci okulun ba§anslzhk sonuclarim glkarlr, ve Almanlari mankafahlarla ozdeslestirerek, muhalefeti gslecegi olmayan Ren Gazetesi giri§imine yolacrms bulunan liberal bur- . juvazi iizer ine de kesin bit yargida bulunur.

Bu, artik hicbir umurkalmadigi, Ruge'nin dedigi gibi, Almanya'mn geleceginin olmadigi anlamma mi gelir? Marx, ezici gozi.imlemesinden, kotiimser sonuclar glkarmaz. ;;oyle yazar:

"Kazanc ve tecim, mi.ilkiyet ve insanlarm somiiri.ilmesi sistemi, giincel toplumun icinde.nufus artismdan daha da ~buk bir bieimde, genel olarak ne iyilestirdigi ne de yarattigi, arna varolmak ve yararlanmakla yetindigi icin: eski sistemin iyilestiremeyeeegi bir kopmaya gotiirur. Dusunen acih insanhgm var hgl ve szilmis di.i§i.inen insanhk,. mankafalarm edilgin, zevkine di.i§ki.in ve diisiincesiz diinyasi icin zorunlu olarak s;ekilmez ve sindirilmesigiis;bir duruma gelecektir."50

Boylece, Mayis ayi tarihini tasiyan bu mektubun sonunda, iki yenidi.i§i.in belirir. Bit yandan, uygar toplumun yapismm kendisi, maddi Tliskiler d~~ya~l, bir bunahma yola~acaktIr, gi.inki.i bu yapi ~eh§lktlr. Ote yandan, aydmlarla ezilen simfm birligi, Rugc'nin olanaksiz gordiigi.i bu devrimin bir kosuludur .

Marx'm bu kez EyIi.i1 1843 tarihli bir mektubu i.izerine, bu' yazisma kapamr. Bu mektup, kisaca soyIemekgerekirse, derginin programml o~u§~urur. Da~a_ onceki mektuplara gore.ibu mektup bIT llerleme gosterir. Ama bu arada, Marx'in Hegel felsefesi iizerine elestir-isine giri§tigini' ve hegelci idealiZrilin yetersizliklerini daha agIk gordiigi.ini.i de unutmayahm. Marx, Kreuznach notdefterlerinin gosterdikleri gibi, Fran-

50 MEW. 1, S. 243.

117

SlZ devrimi, Rousseau, Montesquieu, Machiaval iizerinebir dizi yapit okumu§tur.

. ,Gene; hegelci okulun yaymlanm, ve i::izellikle, Zii-. rih te Herwegh ~arafmdan yaymlanan bir dergi olan ve Bruno Bauer'm Yahudi sorunu iizerine yazilarindan baska, Moses Hess'in Fransiz sosyalizm ve komii~iz~i iizerine yazilarrm da orada bulduguo Yirmibir Isvu;re Yaprag2'm izlernistir-, Bu son mektup, bize bir kez. daha dii§iincesi:pin durumunu saptama olanagim verrr.

Geli§tirdigi ilk dii§iin, diinyanm, varoidugu bicimdeki elestirfsindsn yola e;lkmanm gerektigi, ve savasirna verilecek. yoniin i::igelerinin, bu elestiri icinde bulunacag; dii§iiniidiir. Us her zaman varolmustu- der ama her zaman usauygun bir bicim altmda degil.' Bun~~n i::itiirii, elestirel felsefe, gercek (hakiki) gercekligi, olrnasi gereken gere;ekligi, varolan gere;eklikten cikartacaktIr.

"Din nasil insanhgm teorik . savasrmlarinm konular cizelgesiyso, siyasal devlet de, onunpratik savasimlanmn konular e;izelgesidir."51

Oyleyse elestirimiz gercek savasimlara, yani siya-

sal savasrmlara baglanmah ve oniaria i::izde§le§melidir.

"Biz diinyanm karsisma, ona: Iste gere;ek,burada dizcokmek gerek! diyerek, yeni bir ilkeyle, doktrinerler olarak e;lkmlyoruz. Biz diinya ilkelerinden diinya icin yeni ilkeler e;lkartIyoruz."52 ' Sozkonusu olan, insanlara davram§larmm acikla-

masmi .yapmak, biline;lerini aydmlatmaktIr.

"Biline reformu yalmzca suna dayamr: DiinyaYI, kendini kendi i::iz bilinciyle kavramaya gdtiirmek, onu kendi iizerine besledigi dii§lerden uyandirmak, ona kendifiz eylemlerini ae;lklamak."53

Bu . ilk dii§iinbazi gozlemler gerektirir. Daha on-

51 MEW; 1, 5, 345. 52 MEW. 1,5, 345. 53 MEW. 1, s. 346.

118

ce sozii edilen, felsefenin diinya olma hareketinin bir kez daha dogrulandigim goruyoruz. Felsefe, insanlara gercek (reel) kaygisi e;ekmeden hazrrlayacagi ve hakikat (verite) olarak gosterecegi hazirlop e;oziimler

. sunmak zorunda degildir. Tersine, hakikati, gercegin, insanlarm eylemine, onlarm savasimlarma bagh bir elestirisiyle cekip cikarmasi gerekir. Siyasal deviet ar tik evrenselin ete kemige buriinmesi degil, birtiin oteki gerceklikler gibi, elestiriden gecirilmesi gerekir .. 01- mas I gerektigi bicimiyle devlet, bir teorinin gereeklesmesi olmayacak, diinya ilkelerinden cikartilacaktir, eIestir i de, siyasaI savasimlarla odeslesecektir,

Sonra, Marx'm bilinc reformunun, kendisine gore ne olmasi gerektigini belir'ginlestirerek, gene; hegelcilerden ayrrlmaya cahstigma da dikkat edelim. Bilinc reformu, insanlara, kendi oz eylemlerini aciklamaya dayanrr; yani insanlar, davramslarmm, felsefi anlamda gercek. sonuclarirn ogrenmelidirler. Yalansizlastirma (de::nystification), ~lkI§ noktasi olarak, insanm gercek yasammi, davramsmi alacaktir, yoksa filozuf tarafmdan hakikat gogiine yiikseltilmis ve onun kafasma sokmaya ~ah§tIgl diisiinlerden degil, .

Son olarak, Feuerbach'm kendini iki planda gosteren etkisine dikkat edelim: ilkin Marx'm, bilinci varhga bagimhlastirma biciminde; insanlarm eylemini yonetecek yonergelerv.gercegin ken din den, insanlarm e;ah§lmmdan cikaralmah. Ikinci olarak, Marx, yabancilasma kavramim, Feuerbach'ta tammlanmis bulundugu bicimiyle ele alir: Din planmda oldugu gibi, siyasal eylem planmda da,' insan, kendisi uzerine, uyandirilmasi gereken dusler besler.

Marx'm bumektubundaki ikinci dii §iin , dogrusunu soylemek gerekirse, yeni bir oge'olu§turur. Onun anladigi bicirndeki elestireffelsefenin, insanlara, "salt bilimin pismis .armutlari gibi agizlarma dii§ecek"54

54 MEW. 1, S. 346.

119

dogmatik bir hak'k t '

k I . " '" 1 a getIrmeyecegini gormii§tiik Il-

d::r~~:::e:llgmCl~~ v~~~alan icin, dogmatiklere ~ar-

, . ere ir. oylece, der, "ozel olarak komu

mzm, varoldugu bicimds dogmat'k bi - o . , . , .:s-, 1 Ir soyutlamadlr"

, sosyahst Ilkenin, yani hiimanist ilkeninozel bit '

~ekle§mesinden baska bir sey degildir Am . rr ger~

~::§~~~, olan ~~el, m~lkiyetle lekelenmi§' hiim:n~~t k~~~~ , ',~zel n:~lklyetm kaldmlmaslyla komiinizm hi-

blr blglmde ozde§ §eyler degildir"55 diyeekler.' g

Burada Marx tarafmdan atIlan, ve biiyiik bir onem t:§lyan adim, ~nun i~in hiimanizmin, insanal dunyanm g. r~~k~,e§mesmm, diinyayapllml§ insanal hakikatin §lmdl ozel mii~kiyetin kaldmlmasmdan aynlmaz' bi; §ey ol,n:asldlr ', Insan, yabanclla§manm ilk nedenlerin_ den blr~. ol~~ .. o~~l miilkiyete dayal; bir diinyada, kendi

gergek ozlugunu geli<:tiremez Bu go" .. M

C b 'S .' ru§ acisi arx'i

a~ et, Deza:uy ve ~Weit1ing'in komiinist te~rileriYl~ .

dogrudan dogruya ugra§maya gotiiren devrimci bir gorus a~lsldlr, Ren Gazetesi'nin komiinizm iizerindeki ka n§l~ tamtmalarmdan uzakta bulunuyoruz. Ozel miilkiyetm kaldlnlmasl, Feuerbach'm hU"manl'zma ',.

k d ' , si l~me ne

a ar l§leml§ olursa olsun, Marx'm dii§iincesinde _

tIks.al olarak biitiinle§mi§tir. Bu yeni kavramla bir~~~ kesm adimin atIldlgl soylenebilir. '

~arx'm iki yazlsmdan birincisi, Paris'e varmasmdan once,yani biiyuk bir olasilikla Eyliil- Ekim 1843'te !a~:lml§tIr: Bu yazinin yazllma nedeni, Bruno Bauer''in . Yahud] .~~:~?U" iizerine, biri Brunswick'te brosilr halmde, ve oburu de Herwegh'in dergisinde "Bugu kii Yahud' H" L ' n u

~. Z ve iristiucn. arm Kurtulma Yetenekleri" bas-

hglyla yaymlanml§ bulunan iki yazisiydi,

Yahudi sorunu, Napoleon galipleri, Restorasyonla 55 MEW, 1, s. 344,

120

birlikte, herkesin yasa karsismdaki, Napoleon tarafrndan kurulmus bulunan esitligini ortadan kaldirdiklari giinden itibaren, giindemdeydi. 0 gunden beri, bazi meslekler, ve ozellikle ogretim ve yonetim meslekleri, Yahudilere yasaklanmisti. Yahudilerin kurtulusu, Iiberallerin istemlerinden biriydi, ve Frederic-Guillaume IV'iin hiristiyan devletine karst savasimmm yiicelis noktalarmdan biri olarak kabul edilebilecek olan bu 1842 yilmda, bu sorun giincellik kazanmisti, ~oyle. bir paradoks goruluyordu ki, yonetim bir yandan Yahudilere karst son derece tedirgin edici bieimde davraniyor, ama ote yandan, biiyiik Frederic gelenegi uya-: rmca, Yahudi sermayesineher tiirlii ozgiirliigii tamyor, hatta ona yardim ediyordu.

Bruno Bauer, yazilarmda, hem siyasal tutumunun, hem de sapma dek dinbilimsel gorusimun tutsagi goruniiyordu. Frederic-Guillaume IV'iin, hiristiyon oldugu icin, kimi olursa olsun kurtarmakta tamamen yeteneksiz oldugunu gosterdigi hiristiyan devletiyle savasiyor, ama dinsel ozhikleri kurtulusu engelleyen Yahudilerle de savasiyordu. Bundan, Yahudilerin kurtulusunun, 80- nunda ikili bir kurtulus olacagi sonucuna variyordu:

Onlar once kendi dinlerinden, ve daha sonra da, hiristiyan devletle birlikte, hiristiyan dininden kurtulma.hydilar.

Marx'in yanrti, dogal olarak, Hegel'in Hukuk: Felsefesinin Ele§tirisi'yle kendini adamis bulundugu dusunce dimyasmda yer ahr. Temel dusiin, devletle uygar toplum arasmdaki ayrim ve devletin uygar topluma baglmhhgl diisunii olarak kahr. Arna sorun burada genisler, ve Marx, Bruno Bauer'i, her seyden once.vsiyasal kurtulusla insanal kurtulus arasmdaki, insamn, devlet diizeyine yiikselerek, kendini uygar topluma bagimhhgmdan kurtardigi planla devlette kendi gercek insan ozliigiinii gerceklestirdigi plan arasmdaki iliskiler soru nunu, kendi gercek l§lgl altmda koymus olmamakla lL-

121

nar Marx' dusii

. . In usuncesi ..

ginlesir. 1, uc sorunlar dizisi arasmda bel-

Birincisi, dev1et ve di .. . .

kendi gorul;:unu·· dinbili n Iliskilert sorunudur Marx

.•• os, Ilimsel jzo .. .

sun ~ar§lsma koyar. Dinbirgoru§ ~.~~l verdigi goru-

kendi teorik dogrulanm l:;sel goruse gore, de vlet olarak diisiiniilur N asm~ inde bulur. Din mutlak

1 . e var ki bu ..... '

se yabancilasmanm igy.. .. .: .. goru§, Feuerbach din-

l.ukle savunulabili b. uz~.nu gosterdikten buyana gu ..

• ca 1 lr lr gor·· t ..' ' g-

gider: Din, eninde sonunda ~§ .ur. ~arx, daha da ilert

mrhhginm dile geldigi (b.' icinde msamn dimyasal si

d (P 19l rr mutlak d v"l) b .-

en henomene) baska bir v~gl. .ir gorungti-

~e~kurtulu§, insanm bu dtin§ey d~glldlr. Dinden ger~l~l sirurlara OZgUrle§mekdenya:akI yasammda rastlaIlkin kendini yabancilasmala ~ ~er. Bu, er-gec insanm yada kendi .gercek 0 .... rm an kurtarmasi, bu dunBurada, Feuerbach'I~u:~k ~~r~ekle§til"mesi gerektigidir.

Din bir mutlak 01 dismi acikca gorurtiz ru.lanmasl da olam Da 19i icin, devletin te~rik dog V

, maz. evlet de v . -

yabancilasmasmdan b k .' eger msanal oziin bir

baglamrsa, insanm t .. a§ la bir sey olmayan bir seye

.. urse ya§am d. . os

maz. Oyleyse, devletin dind . k min eyimlenisi ola-

bu kurtulus ne nitelikt ~n urtul.masl gerekir. AIDa oldugu gibi, tum ayncal~k~ x;al.l? Birlesik-Devletler'de de .mi? Bu, devletin dind . mm kaldirrlmasi niteliginkurtuldugu, yani 0 en yalmzca siyasal bakimdan

.. I nu uygar topl 1

oze bi.r sorun durumu . . um a anmda kalan

na getirm kf

smm disina attig; anl . ~ uzere, devlet dunya-

Devletin dinde'na bm:na gelir. .

. aglmslz· old v

msam din den kurt . . ugunu aciklayarak

armaSl l!_;;m kam .. .. '

zaman, yalmzca ve yalmzca h. . . ?anya yurutUldugu hligmin sonu anl ,I~ de msanm. d. ine bagrm-

.. . amma gelmeye .

gozetilir. Birdevlet k d' .. n siyasal'<bir kurtulus

k dil .. ,en isrm olustur

en 1 eri kurtulmaksizm d .. .~. an yurttaslarrn

~~ dinlerin iistiinde) olab:l~zgur ,~e tanrlt~nnn az (yailan etmek nasil miilki ti . Mulkiyet ozgiirlugunu

, . lye m kaldirrlmasi anlammageI-"

122

mezse, din ozgiirliigunii ilanetmek de, dinin kaldlrllmast anlamma gelmez. Hatta tersi bile soylenebilir. Dini uygar toplum alanma, ozell$lkarlar alanma attlgl zaman, devlet bu yiizden uygar topluma baglmhhglUl ortadan kaldIrml§ olmaz. Eger devletin, ozel glkarin egemen oldugu bir diinyada varolabildigi en yetkin bigimi olan siyasal demokrasi ele alImrsa, bunun sonul$ta hiristiyan devleti ete kemige .hLi.riindiirdugii goriiliir. insan, bu devlette, insanal ki§i olarak, ozerkli varhk olarak, saygl goriir. AIDa sozkonusU insan, kendinde kendi ins anal ozimu gerl$ekle§tiren insan de gil, yalmzca ozel glkarlar toplumunun onu tasarladigi bicsimiyle, bireydir. Kurtulu§ burada da siyasal planda kahr, vebu da artlk, Marx'a yetmeyen bir kurtulu§ derecesidir.

Devlet konusunda kar§lnuza glkan gerl$ek sorunlar, devletle din arasmdaki ili§kilere ili§kin sorunlar degil, devletle uygar toplum arasmdaki ili§kilere i1i§kin. sorunlardlr. Marx'm bize onerdigidevlet goru§ii, dogru- sunu soylemek gerekirse, oldukl$a soyut ve, . dii§uncesinin ba§ardigi ilerlemelere kaT§ln, Feuer bach materyalizmi yiiziinden, hege1ci idealizm iliklerine adamakllh i§lemi§ bir gorii§ olarak kahr. Tlpkl Hegel'deo1dugu gibi, devlet Marx igin deinsan toplumununen yiiksek o:tgiitlenme bil$imi, evrensele enuygun dii§en bil$im olarak kalir- Gergi evrensel, artik Mutlak Dii§un'iin de gil, insanm gerl$ek ozliigiiniin deyimleni§idir.

"Yetkin siyasal devlet, diye .yazar, . ozliigii geregi,

insanm maddi ya§amma kar§~t olarak,onun turse!

ya§am~d~r ."56

Feuerbach hiimanizinasl, bir zaman il$in, devletin

kendi kavramma uyup' uyrnadlgm1 oll$ecek yiice olgiit

durumuna gelmi§tir.

. FranslZ Devrimi, siyasalbir devrim, yani, kralhgl

devirerek, ozgiir devlete zafer kazandlrIDl§ ve boylece onu engellerinden kurtarml§, bir devrim olarak kabul

56 MEW. 1, s. 354.

123

edilir. Ama, der Marx, devrim, eski toplumu dagrtarak uygar toplum ve devlet ayrrmim gerceklestirmistir. Feodalite, kendi yapilanyla, birey ve devlet arasmdaki dolayimi orunluyordu. Loncalar ve ziimreler icindeki insan, siyasal sorunlarla, sonunda onun organik uzantiSl olan herhangi bir sey gibi ilgileniyordu. Siyasal devrim, gercek devleti, siyasal devleti karnu sorunu olarak olusturdu. Ama, bunu yaparken, uygar toplumu ozel ~lkarlar dunyasi durumuna getirmek uzere, ondan siyasal niteligini, genele katihmim geri aldi. Bundan boyle, evrenselin bireysele karst gelmesi gibi, devlet de uygar topluma karst gelir, Kisacasi, siyasal devrim, ozel insam siyasal yasama baglayan organik bagi koparmistir.

Bundan boyle, ozel ~lkarlar diinyasi ve uygar toplum, evrenselin diinyasi ve devlet, birbirleriyle ~eli§ki durumundadirlar,

"Devlet . idealizminin tamamlanmasi, aym zamanda uygar toplum materyalizminin de tamamlanmasiydl"57 diye yazar Marx.

Siyasal devrim uygar toplumun ortadan kalkmasina deg-il,onun devletten kurtulmasma yolacti. Ozel ~lkarlar diinyasr, genel ~lkara baglanmis olmak §oyle dursun, kendi ozerkliligini, kendi haklarrm ileri surecek, insanm yabancilasmasmi dogrulamaktan baska bir sey yapmayan bir insan goru§unu zoria kabul ettirecek bir duruma getirildi.

Bashca ornegi Fransiz Devrimi olan siyasal devrim tizerindeki bu yargiyi, Marx sonradan eger degistirmeyecekse, en azmdan ttamamlayacaktir. Toplumu feodal cikarlardan kurtararak, Fransiz burjuvazisi, gelismesinin kosullarmi yaratiyor, ama yokolusunun temellerini de atiyordu, Bundan boyle, her ttirlu engelden kurtulmus bulunan insamn, kendini obur insandan ayirdetmesi icin, toplumdaki yerinden, guvenceli burjuva ya

57 MEW. I, s, 369.

124

urumundan ba§ka bir §eyi yo~t~,

da yoksun pr.oleter d. d b' gu"n burjuvaz111.111.

bagrm a ir

ve bu proletaryamn " I'd gacaktI. Yahudi soru-

egemenligini yokedecek gu~v er 0 Marx henuz tari-

· k' y1 yazdlgl zaman, ..

nu uzerinde 1 yazl .. ez Bu diyalektik yon

., kca gorm .

hin bu geli§meSlUl aci i da ba§ka kaygllan ba§ta gve1-

g6zunden ka<;ar, ama a~ 111. henuz onun i<;in insanhgm digi icin, zorunlu devn;u' 1 devrim degildir, teorik kurtulu§ yolu olan top u~s~l '. ozkonusu olan in-

v t ellendlrI meSl s

zorunlulugunun em d b" Marx'l ugra§tIran'

1 t Ve bu a 1Z1, .

sanal kurtu u§ ur.. . . t" .. Siyasal kurtulu§ ve m-

ii~uncu sorunlar dIzlsme ge mr:

sanal kurtulu§. ., Itt" V' temel ele§titi, ashnda,

Bruno Bauer'e yon: Igl k degil insamn, 6ziin-

.. gu"rluk verrne ,

devlet i~in sorun oz . . y.eniden bulmasma

· . I n insanal evrem k

de kendi evrem 0 a .. . 1 kurtulu§un ger~e

k IdugVundan. slyasa .. ... 1

yardim etme . 0 . h'. d gV1'lse O"etirdi~i ~ozum e-

. . d v. ya da 1~ e I:>

sorun olma 19m1,.. . olmasIdlr.

. Iikl ini gorememl§ . H kl

rin yeterslZ 1 er. .'k· rigi Insan. a an

Siyasalkurtulu§un te~r.; .l<;t:·. v'e Marx bu. bildi-

Bildirisiyle a~1k~a dile getl;1 ~l~ ~~i yapar Bu bildirir-inin derinle§tirilmi§ ~~r .~ e§ ITlS ... , gu"rli.iktur? Ba§ka-

. v' .. gur lukhangl oz .

nin ins ana verdigi oz v 'degVil smlrlUl bulan

., 1" v •• de dogrulamasml, .. 1

smm ozgu:. ugun d sozkonusU olan insan turse,

· i::izgiirluk. Oyleyse bura a .. el toplurn iiyesi ve top-

evrensel ins an degil, r~~:~~ o:<;lhP serpilmesi olarak Iumu kendi insan oz ug oren bencil insandlr. Bu ozd V'l kendi smln olarak go

egl , .

gurluk, diye yazar Marx, da kendi oZgUrlU~nun get-

"her insan1n, ha§kasln -, '. . ormest sonu-

. . degV il tersine, stmnnt go

gekle§mestnt '.

. "58 . 1

cunu venr.. 'trk gUvenIik vb., top urn-

Oyleyse insan haklan, est Ik' ... liiguv iinii ger<;ekle§ti-

., t plumda ger~e oz k t

sal insan l~m, ,0 . d baglmslZ olara, op-

ren insan i~in degil, toplum an birey igin saptan-

luma kar§1thk durumunda ya§ayan

58 . MEW. 1, s. 365.

125

,

mislardir. Buna gore toplum,bireylerin (tiirsel yasamIan olarak degil) dismda bir ~er<;eve olarak,· onlarm kokensel bagimsizhklari karsismda bir smrr olarak gortiniir. Insanlari bir'lestirenLek bag, bir doga bagl, yani ins anal olmayan bir bagdir, gereksinim ve ozel <;1- kar, mii1kiyetin ve beneil mulk sahibinin korunmasidir.

Boylece, evrenseli dile getirmek isteyen Insan HakIan Bildirisi, eninde sonunda uygar toplum iiyesinin gereksinimler ve ozel crkarIar, .insammn haklari bildirisinden baska bir §ey degildir. Sonne olarak, siyasal yasam (siyasal yasamin Marx icin evrensel plamnda yer aldigrm unutmayalrm), uygar toplumu amaelayan bir aractan baska bir §ey degildir, Bundan, siyasal devrimin, uygar toplumun haklarim kesinlemek vebunun kurallarmi saptamaktan baska bir sonuc vermedigi sonueunu C;lkarmak gerekir. Siyasal devrim, uygar toplum devriminden baska bir sey degildir.

Gerc;ekte Insan ve Yurttas Haklari Bildirisinin gozoniinde tuttugu insan, siyasal ins an degll, siyasal olmayan (ve bu anlamdakendi insan ozlugune aykm) insan, do gal insandir. Ve Bildiri'nin kurallanm derledigi haklarr da, onun dogal haklaridir. Oyleyse, uygar toplum, yani gereksinimler, cikarlar diinyasi iiyesi, aneak siyasal kurtulus acismdandrr ki, gergekten insan olarak goriiniir. Ve boylece, insanm kurtulusunu gerceklestirmek soyle dursun, siyasal devrim burjuva ve yurttas ayrihgim saptar ve onlarr karsikarsiya getirir. Yurttas tinsel bir kisidir, soyut, yapay bir varhktir. Ve Marx §oyle yazar:

"Gereek ins an yalrnzca bencii bireyin, hakiki insan yalmzea soyut yurttasm kisiliginde tamnml§tIr"59 Bruno Bauer'in gorii§lerinin gercek yetersizligi de

iste buradadir. Hakiki ins an, Marx icin, deviette gercek (hakiki) varhgim, tiirsel yasammi surdiiren kisidir. Gercek kurtulusun eregi iste bu. insandir, .ve siyasal

59 MEW .. 1, s. 370.

126

. '. da devletin uygar toplu~a. ~a~

kurtulu§, enmde sonu~ e degildir. insanm b1rhg1hl

glmhhgmdan ba§ka bir ;:anclla§malanndan e;ekip e;l';'

Yen. iden kurmaya, onu y t 1 <::. ins anal kur. tulm:?tur.

~ kli tek kur u u,,' M '

karmaya yeten~ 1 karmak i<;;in sozii arx a

Bunokta i..'tzennde sonuc <;1

blrakahm: . el insan soyut yurtta§l ken-

"Aneak gergek blreys ~ bi Y olarak, deneysel

. k andlg1 ve Ire .. kil

dinde yemden az - da bireysel Ih§ 1 e-

b· sel gah§masm '. .

Ya§ammda, irey geldig~i aneak msan

1 . durumuna '

rinde tiirse. msa_n. - . I giic;ler olarak tamylP

. kendi .'oz g. ii<;;ler'ml toplumsal 1 kudreti siyasal

b" 1 ee top umsa . ~

orgiitledigi ve oy e t k kendinden aYlrmadlgl

kudret biC;i~~ altmld~u:~u~u§ tahlamlanml§ demek-

zamandlr ki, Ins ana .

tir ."60 . .iizerindeki bu yaz1S1, onun

Marx'm Yahudl sorunu b 1 d~gVu' olgulardan yo-

, d' ptaml§ u un· . . .

Eyliil mektubun a sa . ti) ·bu. olgularm ele§tlnsm-

V' (haklka 1 I

la t;lkma ve gergegl ilk uygu1amasldlr. Ya ansiz-

. rogramlnm 1 . dIet uy-

den <;;lkarma ? .' J. ortasmdaYlz. Din, ev.,

la§tlrma giri§lmmm ~a~ 1 § kendi' gerC;ek boyutl~rma gar toplum, siy~sal kur k uBu 'no Bauer'in kendi ik! yaindirgenmi§lerdlr. Artl- v r":bi kabul edilmi§ kavram- zlsmda yapml§ ~uIU~~~g;,!~ ~a~tlg;lnl izlemek sozkolarla gah§mak, bir' .. du§un ~ Ian kavramlarm altmda nusu degildir .. ~ .sozkonus~l v~m.' gonuektir. s~zkonusu hangi gergekhgm. saklan g . once dinsel bir kurtuolan, Yahudilerir: kurtulu§~~~~ni ve bu~un ne anla~a Ius olmaSI gerek1~ gerekn; ~eniiz <sok kavramsal blr geldigini bihnektrr. ¥.a~x ~nlerina'rkasmdan bulup. c;~~

. du§i..i.nce aygltlYla, goru~litir ve ins an Haklan Blldl k~rdlgl§ey, nesnel ger~e.Yl ah~ imdiden, FranslZ Dev: . i'ne uyguladlg1 ele§tlrl,.d I § .... <::.e ve 'bu konudakl

rISl . v· bihmse goru" . . k'

rimi uzerine edmecegl . di tmcesi uzerindekl et I-

. 1 r GerC;l U§U . . .. I· 01-

, aelklamasma yo a~a... bunlardan kurtu mu§

~ h .. cok behrgmdlr, ve

ler enuz 'S

60 MEW. 1, s. 370.

127

maktan uzaktIr. Am d ha .

o a a a §Imdiden ' .. ..

nu, c;agda§Iarmm uIa§t k1 ' on un ozgun, vs

n.u~Iara gotiiren ve ok I an vargilara gore, yeni sornu altiist edecek bI? Igec;~.ed~~ kendi oz du§unceIe_

d v l' e e§tIrI yont .

ugunu soyleyebiliriz. emme sahip buIun-

***

Marx'mFranszz_Alm y .

ikinci yazisi Hegel'in Hu~n k zllzklarz'nda yaymIarian Katkz (Zur Kritik d H u Felsefesinin Ele§tirisine ba§hgillI ta§Ir. Yazlh:rtari~e~~che.n Rec~tsPhilosophie) buIunmamakIa bir1ikte son U~~rIr:e. kesm bir bilgimiz bulundugu donemde d' IbIC;ImillI Marx'm Paris'te oImasi akla yalpndIr: 0 aYIsIyIe 1843 sonlarmda alml§

1859 YIImda, Marx bu

dugu Hegel'in Hukuk F l /~zr~I, yaymlamaYl du§unrak sundu. Ve ger ekt: se esznzn Ele§tirisi'ne giri§ olaokunabilir. Ama MZrx'111nkeaIt .b.a§hkta "giri§" sozcugii . versiyonun dogru olu 1 ndI~I tarafmdan veri1en bu bir tumii olusturur v~ 0 kmadigi da sorulabilir. Yazisl Agustosunda Feuerbach': Uyucu!ar .bakImmdan, 1844 yeniden, elden geC;irmeyi d~a~dIg~ v ~Ir mektuba gore, masmdan daha kolay 1 §und~gu ele§tiriyi elyazArna ozellikle eri"'tigVl' an a1§Ihr hir dilde yazIImI§hr.

dii v.. ':S vargl ar Ele"t' ., .

ugu vargilardan cok b k d ' . 'S ir: run onu gotur-

_ ..:< a§ anir. Bu " . . " .

onun komunizme ilk a ik .. gIrI§ Ile; Marx'm,

daha cok bir b'I'ld' .? geC;I§I olan- bu metni'

:< '. Irge gibi or'" n

daha onceki yazIl~rI a g unmeSI sonucunu veren

.. . a rasmda dah .

rus ba§kahgl vardir. B . ' a §Imdiden bir go- .

1 . u metm ne 1

ay ik bir zaman i cind M ' 0 ursa olsun, birka"

':S e arx'in d" " :<

radikalle§mi§ oIdugV . u§uncesinin ne kadar

. . unu, ve devrI " .

S111111) gitgide nasil somutla tI"': mc~. Isteminin (irado.

YazIs111111 ba§mdaki bir~a gI~: gosterir.

aracIyla eI,de edi1mi'" b 1 ' C; tumcede, Marx ele§tiri

k . ' ':S U unan sonu 1 .

C;I arrr, Din ele§tirisi r 1 ...C; arm bilanc;osunu

, urn e e§tIr111m ilk ko"'uludur

':S , ve

128

bu elestiri tamamlanmistir. Din elestirisinin temelini "dini insan yapar" ilkesinde gordugune gore, boylece Feuerbach'a saygi gostermisolur, Ama hemen ekler:

"Ama insan, diinyanm dismda bir yerlere sekilmi§

, soyut bir varhk degildir. Insan demek, insan dilnyasz, devlet, toplum demektir. Bu devlet, bu toplum, dilnyanzn tersine c;;evriZmi§ biiuici olan dini iiretir ler, cunku kendileri tersine cevrilmis bir dunyadrrlar.?"

Dinin kokeni, insandan c;ok, insanm icinde yasadigi kosullardadir. Din, insan yasammdaki darhgm sonucu,

insamn hakiki gercekligi yoklugunun avuncudur; 0, halkm afyonudur. Dini elestirmek demek, dinin aylasi (halesi) oldugu bu gozyaslari vadisini elestirmek de-. mektir. Boylece, daha baslangictan beri, Marx, Feuerbach elestir isinin toplumsal sonuolarrm cikarrr. Onun icin degistirilmesi onemli olan §ey, insanal yasamm insanhk-disi kosullaridir (bu kosullarin humanist gorusun yadsmmasi olduklari anlammda). Gogun elestirisi yerin elestirisine dontistrr.

Ama, Almanya'ya iliskin olarak, elestiri, der Marx, kendini simdiki zamana veremez. Elestirinin, C;lkl§ noktasi olarak, Alman gercekligini degil, bu ,gerc;ekligin insanlarm kafasmdaki c;evirisini, Alman devletini degil, hukuk felsefesini almasi gerekir.

Alman simdlki zamam gerc;ekte bir c;agdl§lhktlr, halklarm gecmisinin c;agda§ldlr o. Ve Marx §oyle yazar:

"Biz, gerc;ekte,modern halklarm devrimlerini paylasmadan, onlarrn restorasyonlarim paylastik, Biz ilkin obur halklar bir devrim yapmaya cesaretettikleri, ve ikinci olarak da bir karsi-devrimle karsilastiklarr icin restorasyonlar gordiik; ilk kez efendilerimiz korktuklari icin, ikinci kez de korkmadik-

61 MEW. 1. s. 276. - Snr la Religion, a.g.y., s., 41.

129

Ian iC;;in... Biz ancak bir k

birlikte bulunduk- - te durumda Qzgurliikle Alman §imd'k' •. onun topraga gomiildugu gun "62

. I 1 zamanmm acrria cak d . .

11m ho§nutsuzluk ve su 1 . c urumu ele§tiri-

nUCUI1U verir. Kavga-d~' a~a .d~rumu~a donu§mesi soHic;;hir sayp"l ya da ,. ovu§. lc;;mde brr ele§tiridir bu

d" <:> myerar§l du<:unc' k .

u§mam vurmaktrr s·· k ':1 esms apllmadan

, 1 . • oz -Ol1USu olan. '

A.man ~amdiki zamanm <: ld v

lann ges;mi§ine, onlarm k ~ sa lnldlgl zaman, halk-

manya'da ya§ayan am burltulmu§ bulunduklan ve Al-

l tl" ,a u amk an lIar d

e er uzerinde de etkili I . 1 rno ern dev-

I'· 1 loan blr ge('" I

O. unur. Ovleyse Al ~. . ". , ",ml§e sa dlnlml§

I v, m",n ,snndlKI zam

on arm kendi eksikliklerin~d anmm ele§tirisi, yacaktIr. ' en kurtulmalanm da sagla-

Ama Almanlar her ne k d

' maSlll1 bilememi§lerse de b ~ ar,onamhr bir tarih yaphini dii.§unmu§lerdir B' 'A' luna .Kar§lhk halklarm tari-

fl' IZ manlar der M

ca _e sefe ele§tirisi ya arke . . ' . arx, yalmz-

zamam duzeyinde b 1 P ndir ki, halklarm §imdiki

, . . u unuyoruz AIm h k

Sl~m ele§tirisi, aslmda moder' ,an. u uk felsefe-

Boylece Alman felsefesi halkl n de~letI~ ele§tirisidir. zeyinde oldugundan I' an~ §lmdlki zamam du-

, on ara kendl gele kl . .

~ey getire bilecek tek er ekli ce en lc;;in bir

msanal toplumdur : C;; Iiktn-, Halklarm gelecegi

nelen Alman fels~f~~, ~b~~l~mda, ele§t~risi, pra tige yo~ lecekt. ir. Alman hukuk f I f ~lklara bir sey getirebi-

e se eSl (Almanya'd I

yan, ancak filozofun im e1eme' .. a varo rna-

dern devletin bflimsel d ~ ~. - _Y~tIs111de bulunan) mofelsefesi ger('ek ( , l) ~§uncesldlr. Ama Alman hUkuk

'" ree insam di ..

oldugu ve ger('ek . u§unmekte yeteneksiz

... x msan modern devlet d t

rein, msan devleti olrnasi k e ammadlgl

tirisi, yetersizlikJerin'tI gkere ~n. n:odern devletin ele§-

• in a .endlSldlr

~liun, 0 za~an ortaya C;;lkar:' ,

manya, llkeler dii.zeyinde bir . v

yalmzca modern halkl~ pratIge, yani onu

-----_ . .ctr111 resmi duzeyine degViI,

62 MEW. 1, s. 379 _ 380

. - Sur Ia Religion, a.g.y., s. 43.

130

bu halklarm yakm gelecegi olacak olan insanal dil· zeyede yiikselten bir devrirne erisebilir mi?"63 Marx bu soruya, Almanya maddi araclardan her

ne kadar yoksunsa da, "teori de, yigmlarr kazamr kazanmaz, maddi bir guC;; durumuna gelir"64 yamtim verir. Nedir ki, Alman teorisi radikaldir, Onun din elestirisi, onu insanm insan icin en yuce varhk oldugunu kabul etmeye goturdugunden, bundan ancak§u sonucu cikartabilir: Insam bir arac durumuna getiren butun toplumsal iliskileri tersine cevirmek gerek. Almanya'rim tek devrimi, Reform, toplumsal yapilari doniistiirmustii, ve budevrim teorik bir devrimdi, Bugiinun devrimi, filozofun kafasmda baslar.

Bu devrimin rgerceklesmesi karsisinda buyiik bir engel varrms gibi goruniir. ~imdiye dek, devrimler toplumsal s1111£1arm isi olmuslardir, Bu smiflardan biri toplumun genel cikarlarmi iizerine ahyor, ve bir baskasi da toplumun igrencligini orunluyordu (temsil ediyordu). Fransiz burjuvazisi, 1789'da, yiiksek din adamIan smtfiyla soylulugun ete kemige biirundiirdukleri bozulma ve gerilemeye karst, genel baskaldirmayi ete kemige biirimduruyordu. Oysa Almanya'da boyle bir durum yoktur. Once hicbir simfrn ne gercek birkurtulus istegi, ne de iktidari isteme yiirekliligi var; sonra- da toplumun igrencligmi orunlayan (temsil eden) hicbir simf yok. Ve Marx burada cok serttir; burjuvazi bile birtiin obiir sm1£1ar111 bayagihgim orunlama duygusuna sahiptir. Oyleyse belli bir smrfi genel kurtulus bayragini yiikseltmeye goturecek olansey ne kamu yaran bilinci, ne de kendi yararma kurtulma istegidir. Bu yalmzca zorunlulukve zincirlerin ag1rhg1 olacaktir.

Oysa, varhgiyla tum ins anal kiimelerin yokolmasiill dile getiren, ozel bir haksizhgi de gil, haksizhgm ta kendisini gosteren, zincir leri ken din den ayrrlmaz bir

63' MEW. 1, s. 385. - Sur Ia Refigion, a.g.y., S. 50. 64 MEW. 1, S. 385. - Sur Ia Religion, a.g.y., s',50'.

131

sinif, insamn biitiinse1 yiti . 1

b. rmi 0 an ve on biitii

rr yeniden e1de edil . 1 ' un u unsel

elde edemeyecek bir ImeSfl 0 maksizm kendini yeniden

. sml var: proletarya

Iste Marx'm varglSI: .

"Diinyamn eski diizeninin yikilmasmi hab

rek, proletarya k di " v . er veregetirmekten ba§kaebn. 1 oz varhgmm gizemini dile

. Ir §ey yapmaz iinkii

zenin edimli yikihsidrr. Ozel miilk' gUt~ u 0 bu dusim isteyerek prolet lye m yadsinmadurumuna g~tirmI'§ arbya1, tOdPl~mun onun icin ilke

u un ugu seyi t 1

olumsuz sonucu old v ". 1, op umun

i bir sev uguna gore toplumda her han-

~es' I~ sey olmaks~~m ki§ile§tirdigi §eyi, toplum il-

l urumuna yukseltmekten baska bir

maz... .' sey yap-

Proletaryanm felsefede kendi entellektiiel Th1

rmi bulmasi gibi fe1sefe de Sl a a-

maddi sil hI' pro1etaryada kendi

1 a armi bulur v dusii

erden (bakir) ha1k t 'v e usunce yildmrm bu opragm1 y" V·

sarsmaz, Almanlari insa d . uregme ~ek sarsar tulus tamamlanacakt n urumuna getirecek kurIr ...

Almanya'nm pratikteki tek 1

onun insanm en" v 0 a~akh kurtulusu,

k1 yuce varhgmm msan oldugu

~~ny';;.: !;:~a~::~:~~~:n. kurtulu§,:dur. ~~

zamanda ortacagm k k, ancak,. eger aym

:< rsimca asma1 d

tu1unursa olanakhd AI . , arm an da kur-

Ir. manya'd biitii ".

biiimleri parcalanmadan, hicbir k~el~ ~~ . k?lehk ga anamaz. Sorun1arm temeli .' . icrmi par-

tepeden tirriaga devrim n~ giden Almanya,

maz. A1manm kurtu ~apma an devrim yapa-

ku t 1 Iusu, insarun kurtulusudur Bu

r u u§un kafasi felsefe " v. . •

Fe1sefe proletaryayi ka1d;r~~:~1 pr~l~taryadIr. le§tiremez,proletar a fel . ken dini gercekkendini kaldlramaz.~65 sefeyi gerceklestirmeden

Eger bu iinlii metnin igerigini,

Eyliil 1843 tarihli,

65 MEW. 1, s. 391. - Sur Ia Reli .

gron, a.g.y., 57 - 58.

132

komiinizmi dogmatizm olarakniteledigi mektubunda Marx tarafmdan verilmi§ bulunan bilgllerle - kar§lla§trrirsak, ahnan tum yolu 61<;ebiliriz. Bu kez, ku§kuyok: komiinizm, olanakh tek devrimci yol, Alman durumunu nitelendiren genel sefaletten tek <;Ikl§ yoludur. Komiinist devrim, insan i<;in en yiice varlIk olan insan gorii§uyle, onun ger<;ek durU'mu olan insanmyadsmma, SI arasmda. hatta modern devletlerde bile varolan geli§kinin sonu olacaktlr. Oyleyse, 1843 sonlarmda, Marx komiinizmi gelecegin yolu olarak bildirir, ve bak1§ aci-

SI ar tik degi§meyecektir.

Gene de Marx'm 0 gagda komiinizmden ne anladlgl

soru1abilir.

Toplumsa1 i1i§kiler plamnda, teme1de ozel miilki-

yetin kaldmlmasmm bulunduguna kusku yok. AIDa herhangi bir kaldlrma degil. Ona belli bir e§itlikgi komunizm iizerine, bunun ozel mii1kiyetin tersinden, ozel miilkiyet rejiminin herkese yaYllml§ kusurlanndan baska bir sey olmadlgmi soyletecek olan kaldlrma degil. Marx'm istedigi §ey, 1844 Elyazmalan'nda ozel miilkiyetin olumlu kaldmlmasl, onun bolii§ti.iriilmesi ya da herkese yaYllmasl degil, ger<;ek a§llmasl adlm verecegi §eydir. Bir haska deyi§le, komunizm uzerine heniiz su terimlerle Qzetlenebilecek tamamen felsefi bir gorii§e sahiptir: Komiinizm; hiimanizmanm gergekle§-

mesi olacaktrr. .

Bu metnin sundugu buyiik yenilik, her §eyden gok

felsefeyle proletarya arasmdaki zorunlu birlik deyimidir. Proletarya felsefenin,yuregi, felsefe de onun kafasi olacaktI:r. En gok somiiriilen smifla dii§iincenin en yiiksek yapltl arasmdaki bu bagla§ma, belli bir ins an dii§unii yoresinde ger<;ekle§ir. Felsefe, ve ozellikle Marx'm henuz ele§tiriden ge<;irmemi§ bulundugu Feuerbach felsefesi, yabanclla§malarmdan kurtulmU§ ve geli§me olanaklarmm tumiinu elinde . tutan bir insan portresi <;izmi§tir. Bu gergek (hakiki) insan, dunyanm kendi kisi-

133

Iiginin uzantisindan ve dislasmasmdan baska bir §ey olmadigmm, bu diinyamn kendisine dusman bir giic; olarak gorunmekten C;lkacagmm,ve eninde sonunda kendi oz . dunyasi olmak iizere doniiseceginin bilincine sahiptir. Heniiz soyut, ama en ince hiimanizmarun C;izgilerini tasiyan bu imge, proleterin durumuylaen mutlak karsrthgi olusturur. Proleter, bu ins an portresinin yadsmmasidrr, Kisacasi, felsefe proletaryanm yadsmmasi oldugu gibi, proletarya da felsefenin yadsinmasidir.

Bundan oturu, devrimi gerceklestirerek, en ezilmis simf, proletarya, ancak kendi oz durumunu kaldi-

, rabilir, ve bu i§i de ancak 0 ideal insarn, insanm 0 "hak:ikat"ini gerceklestirer ek yapabilir. Oyleyse devrim, ayru zamanda felsefenin gerceklesmesi, somutlasmasi ve proletaryanm kaldrrilmasr olacaktir. Ve en kopmaz zincirlerle bagh Sl111i, ancak omuzlarr tizerine dayah tum toplumsal yapiyr yikarak ayaklanabilecektir. Proleter devrim, ayru anda insanhgm tiimiinii kurtaracaktir.

Yani Marx'm gorusleri olarak kalacak ve ornegin Manifesto'da dile getirilecek goruslere mi erismis bulunuyoruz? Kesinlikle hayir: Marx, dayandigi bu ins an dusiiniimi, 1845'te Feuerbach (j zerine Tezler'inde elestiriden gecirecegi bir felsefenin sonucu olarak benimsemistir. Bu diisim, filozof, teorisyen ve proleter bagla§maSll11peki§tirir. Bu diisiin, teoriyle devrimci pratik arasindaki baglasmayi pekistirir. Siyasal planda, Marx'm yazisi kesin bir doniim noktasidir . .Teorik planda, dirstmcesinin evrimi planmda, bu hiimanizma anlayl§l gecici bir ugraktan baska bir sey degildir. Bu anIayis, istensin istenmesin, heniiz soyutlama ve idealizmle ytikludiir; Marx, ancak bu anlayisi elestirip astiktan sonradir ki, gerc;ekten "marksist" olacaktir,

134

BOLOM VII FRIEDRICH ENGELS

M ' bu iki onemli ya-

FRANSIZ-Alman Y~Ihklan" arx 111 . -. .,

. d . h Enge1s'ten de iki yaZl lc;er~-

zrsmdan baska, Fne rre 1 d Ruge ya da Hess ta-

d K 1 usuz bu yazi ar on an yor u. U§ { . . .. kti Marx'la Engels 0 sira-

rafmdau istenml§lerdl~ C;un u I, d Bununla birlikte,

larda birbirlerini ?ek :a~l:nl~~~ ~le~tiri Taslagtba§hkEngels'in A E~onomt P~h~tgt~arx'll1 du§iincesi' iizerinde Ii iktisadi lrdelemesll1ll1, .. Y II krar'll1 bu

, . - 1 kti ve iki adamm t t

derin yansllan 0 aca '. ' ··1·· .: y1e son

d ki '1 gVl anr>ak Marx in 0 umu

, biricik sayism a 1 varugr, _v, kokeni olacak bir

bulacak ve marksizmin 01w~masll1m

isbirliginin ba§langlcml belir1er: ? Hangi yo1u as-

, - Kimdi Engels? Nereden gehyordu·v

, ti? Kisaca bunu anlatmaya c;ah§acag1z. E

mis 28 KaSlm 1820'de Barmeh'~e dogmu§ bu1unan n-

gels, bir tekstil sanayicisinin Og~~yd.U. Trier'le daha 0

Karl Marx'm yurdu olan ingin ,

, hester'i olarak adlandlrllan Wup-

slralarda Alman Manc Iik oktu r 19 000 nu-

db· bi benzer 1 Y ..

per vadisi araS111 a rnc rr 'de 18?! Yl1mda 99 iplik

'1 b·k t olan Barmene, ~. . ' .

fus u ir en. d S nayideki ilerlemelerHl

ve dokuma fabnkasi var 1. a

135

geleneksel yapIlan altiist tttkl . .

1 s: e I en bir ke tti b

angle; ta, vadinin c;;aYlr Iiklarr doku .? I u. Bas-

. tar lanmaSllla yaramIsl d Am ma Iphklerinin kas-

1 • ar I. a yavac:.: k

ar tecimen durumuna d·..... "5 yaya§ astarcl-

cIlann e;ah§maslllI m konlu§1l_lu§ .ve e;evredeki dokuma-

er ez e§tIrmlc:.:l di B

SlllIflndan en o"neml' dl d "5 er 1. u tecimenler

, 1 a ar an bi . . E

oldugu sanayici bir bur-t . . IrIllIll. ngelsler'iri adi

1770 1 rJuvazl e;Ikml§tIr.

YI inda, Engelsler kasta 1

tel yaplmIyla degi§tirmi . B r amanm yerini dan-

sOkmu§lardl. Engels'in b"§ ':ke b armen'e ilk tezgahlan

f" . .. uyu abasmIll T' ....

lrma, lkincisi, Friedrich el k . 0 umu uzerine,

basi olan iie; oglu taraf d g ece teki sosyalistin oz ba-

edrich, hie; kU§kusuz bl~. ~~ko:ta~!a§a yonetilmi§ti .. Fri-

b· , uyu orgutlem t

ezenml§ giric:.:ken bi d e ye enekleriyle

, "5 rr a arndj 1837'd k

~alarmdan i§letme yonetimind~. . e, ar~e§lerine, a-

hrlenmesi icin ad k·lm." n c;;ekIlecek. bmsenin be-

'" e;e 1 esmi 0 . Ad .

adi e;lkar, ve 0 da Ba 'd nern-, c;;ekmede kendi

, rmen e kei di.« .

Manche. s.ter'de. bir r"n '1" n 1. oz flrmasllll ve

E ., gniz ortakla bi Iikf ,

ngels firmasm1 kurarak rr 1 te, Ermen ve

raksarnaz. Daha 1841 l' ~ene slflrdan ba§lamakta duEngelskichen'de yeni :1 "' tk yeni fonlar yatmyor ve

Demek ki E 1 ir Ip 1 fabrikasl kuruyordu~

1 nge s, coktan beri k' Iik

o an, veyalllIzca onemli kisil esm 1 Ie kapitalist

n:aY1P, aynca sinai geli§me~i:r 0 ar~~l~~.~ ~~Yllmakla kalaile icinds dogdu. Dogd v k nculugunu de yap an bir

1i§menin, ba§langlc;;ta t:gU ~nt, . ona: ekonomideki gebolgeye getirdigi d" .. ~lmsa. bir 1lI telik ta§lyan bir sunuyordu. onu§umlerm tipik bir goriinii§iinii

. C;ah§an niifusun ezici bir v ' v

bir sefalet ie;inde ya<:lyo"d . r' ~o~unlugu. dayan. rlmaz

bi iik "5 r u. §gucu he d

uyu tecimen1er hesa b 1 ' r §ey en once

cim kaynaklan olmayanma ~a l§ma~tan ba§ka bir gedan olu§mu§ bulunuyo d' Yf una ugram1§ zanaate;lIar_

yordu haft 1 k .. r u. § haftas1 72 - 88 saat sii "

, a 1 ucret1er ise 2 t I' . ru-

daydl. Hic;;bir c;;ah§ma yasa b la er lIe 2,5 taler arasm-

d h SI U Unmad1gV d

a a a lti ya§mdan itib' III an, e;ocuklar

aren I§e alini yor ve g" d

un e on

136

saat e;ah§lyor lardi,

Engels, 1839'da yazilan Wuppertal MektupLan bashkh ilk yazismda, i§e;i smifrmn yasam kosullarrm §oyIe betimler:

"Insanlarm, hem de e;ogu zaman daha alti yasindan itibaren, oksijenden cok komiir dumani ve toz soluduklari alcak odalardaki c;ah§masl, onlarm biitiin guclerini ve biitiin yasama sevinclerini ellerinden almak ic;in ne gerekiyorsa tastamam odur. Evlerinde bireysel tezgahlari bulunan dokumacilar, sabahtan aksama dek, ikibiiklfun cahsirlar ve kizgin soba murdariliklerini kavurur. Aralarmdan mistisizmin eline . diismeyen bazilari, kendini ickiye kaptirrr ... Bes kisiden iic;ii ince hastahktan 61iir."66 Ama Wuppertal bir baska bakimdan da iinliiydii,

ve Wuppertal'i Muckertal'le, Wupper vadisini sofular vadisiyle uyak (kafiye) dii§iiriiyorlardl." Kurtulus savaslarmaieslik etmis bulunan dinsel uyams, Barmen'e bilgisizciligin Sion'u tiniinii kazandiran bir yalanci sofuluk bicimini almisti. Protestan papazl Friedrich-Wil-. helm Krummacher, kursiisuniin tepesinden, aforozlar

. yagdiriyor, her seyiTarmya birakiyor, kalvenci kuzuIarmm gozunii cehennem yildmmlariyla korkutuyor, ve onlardan kutsal kitabin yazdiklarma koriikorune inanmalarrm istiyordu. Din gercekten vadinin entellektiiel ve tinsel yasamim yonetiyor, ve toplumun hangi : smifrndan olursa olsun, vadi halkmm ornek dindarhgi, onlari ornegirr bir tiyatronun aC;lh§ma karsi dilekceler imzalamaya, ya da okullarrnm ogretmenlerini, mesleki niteliklerinden cok dinsel ortodoksluklarma gore secmeye goturuyordu .. Bu ogretmenlerden biri, bir ogrencinin kendisine Goethe'nin kim oldugunu sordugunda. tek yanrt olarak: ein gottloser Mann, 'I'anrisiz bir adam demeyi bulmamis-rmydi?

Kalvenci cemaat icinde, geleneksel olarak yiiksek

66 MEW. 1, s. 417.

137

gorevlerle ugra§an Engels aile' p

1amlYordu, Aile i~inde b" uk sbI, de, bu ha vadan kurtu-

riiyor ve h ' " "uyu rr dmdar Irk hiikiim "

, er §eYI I§ toresi to k '" ' su-

Ama gene de soiuluk ' re yet eSI duzen1iyordu.

Aralarmda oda mii 'v' a§lrlkhklanna dii§iihniiyordu niyordu, Engels'in ~I:~a~aPIl:yor, ko~al §arkIlar soYle~ zamarl, tiyatroya seve ' I~ ?,olcUluklarmda oldugu ce,'o ogVluna on,sekI'Z" ,seve gldlyordu; annesine gelin-

mCI ya§ gum , ,

lanm armagan etmi§ti. ' u I~m, Gothe'nin yaplt-

Friderich, sekiz ~oeukl bi , ,

duo Gelenek geregi her ne: ir allenm biiyiik ogluy,

la vaftiz edilmi§ti:yse de ti _a~ar babasmm kii~iik adry, benzemiyordu y , l~se baklmdan babasma pek

b'" ,a§ama seVInci alii "

ir ozelligi olarak kala ik ' :nune dek eg~men

bi aca canh bir uk

u- komik duyusu v d " coc tu. Keskin

I ar 1 ve mektupl k

e dolduruyordu Ke di ,-anlll arikatiirler_

" ,n iru erkenden zeka I

na ,akla karaYI se~tiren b v asryta, b.abasl-

bir ozgiirliik egilimiyle d ~g~mSlz rrasr (karakteri) ve

baSI, cezakork~sunun oen:o~terme~te gecikmedi; bagind~n yakImyordu.' oyunegmeyi ogTetmedi_

" Ogrenimini Barmen beledi t>

dort ya§lUdan itibaren de EI:e- okulu~da: sonra onLisedeolduk~a yukr'f' ik ,rield hsesmde yapar,

dOl " v • U IZI ve krmya bi];} , '.

1 ogrenme konusund LgL en edinn- ve

A h - a son derece yeten kl' ",','

rna er §eyden cok klasik k"l" <>' • e ,1 gorunur.

lanna yazdlgVI me':etu Ia y u turL 11gIlelllr, ve dost-

, r p co.r, unanea L ti "

dlceyi aYlll ko1aYl'lkl', II ' ,a mce ve Yahu-

L a l{U' andlg , " ,

yazarlann dii§iincesini 1 k moL gostenr, Okudugu

1 §a§I acai bir cabukl kl ,...

eyen, ve okuduklan §eyle d ' u a ozum,

nisi edinen doymaz hi kr en edeblyat ve §iir bege-

k rr 0 uyucudur Gen l'v, d

rusuz yazm sanatlarmda kend" '" ~ igin e kus-

,kusunu beslemi<::tir Isme bir ad yapma tut-

183 ' '" , ve zaten elimizd d

9 da, yani daha d k - e on an daha

" on 0 uz ya§mdayko

snr ya da edebi ele<::tiriat' 'I' en yaymlanmI§

M '" m ... in err bulunuyo B "

re ,0: - arx'a gore ~okdaha erke '. r.. una go-

etkIh ve acik bir A' 1 n geh§mI§tIr ve ho§

'" manca yazar. "

138

Bu yetenekli ogrencinin par lak bir ogrenime aday oldugu ve kendisinin de bunu dii§undugu kesin. Ama lise 2'nin sonunda, 1837'de, babasl onu okuldan almak ve tecimevinde <;ah§tIrmak kar'armi verir. Ailenin buyiik oglu oldugu-Icin, bir gun elbette firmanm basina gececekti, ve bu, onun kacmamayacagi bir zorunluluktu. Ama gelecekteki bir tecimenin egitim! biiyuk kentlerde .ve yurt drsmda yapihyordu, ve btl olanak on un iein herhalde hoslamlmayacak bir sey degildi. Ote yandan, boylece dogdugu kentin agrr dinsel havasmdan kurtulacak, aile cevresi karsisinda, hareketli yasam ve entellektiiel kacamaklar egilimine uygun dii-

§en bir bagimsizhk kazanacakti. '

Ayrica Engels, aile cevresi ve Barmen'in dinsel baskilarma karsrt bir yonde gelismise benzer. Daha Brernen'e. gelir igelmez, 1838. yihnda, -henuz onzekiz yasmda=-, arkadaslarrna yazdigi mektuplar, bu liseliler arasmda, sansiiriin gizlemeye gah§tlgl seylerin adamakillr bilindigini gosterir.ler. Engels, Gene Almanya akimmin, 1835'te yasaklanan, ama Hanse kentlerinde Qzgiirceelden ele dolasan kitaplan iizerine atihr. Kolonya baspiskoposu cekismesi dolayisiyla yaymlanan yergi-yazrlarrm satin ahr, ve Grimm tarafrndan 1838'de yaymlanan savunmayi okuyarak, istifa etmis bulunan yedi Gottingenli profesoriin durusmasim izler. Prusya kartah onun icin son derece tiksinctir, ve gozde renkler olarak, 1819 yihndan beri yasaklanmrs bulunan Burschenschaft'm renklerini benimser.rKuskusuz egemen dinsel anlayisa karsrt olarak gelismis bulunan usculuk egiliml, baskaldirrci 1raS1, onu daha simdiden radikalsiyasal konumlari seven ve cagdaslaram ~alkalayan dinsel geki§melerde seve seve yan tutan bir igenc durumuna getirirler.

Bremen'de 1841'e dek kalacak ve, bir yandan tecim islerini ogrenirken, -tiksinti duyacagi, ama paradoksal bir bicimde basarr kazanacagi 0 tecim i§le-

139

ri bi

-, Ir yandan da sr] •

arasmda, bir dolu k{t yovmk lye defteriyle defterikebir

1 - ap ° umaya " 1

yazr ar yazmaya zaman ' sur er diizmeye ve

Hamburg'da Telgraf'l y bUlicaktlr. Daha 1839 yilmda rumundadir ve ona h aym ay~ Gutzkow'la Iliski du: lerini -':'bu edebi ; .. erH§~Yd;r: once yolculuk izlenim-

b . ur, eine mn R' .

en modadir-s- edebi I ... etSeb~lder'lerinden

<Y.... ,Ie estiriyi . k .

c.ondenr. Gene Engels'in on . . onu edinen yazilar

n.lerinin yandasi, ama h~p . u dl.~l~ Gene Almanya tea-

ki yandasiolarak goste rba I a konumlar iizerinde

1 ren u cal '. -

wa d takma adiyla im I . :.: l§lmI, Friedrich Os-

. za anml§ am 1 .

nemelen olmayan bi .... ' a ya mC$ bicem de

. lrsuru ya :.:-

C$1 Engels a siralarda Zl araciyla dile gelir Ger

yazlnsal tutk 1 ..-

yaprtmm bu bolumii u ar besliyordu ve

r> . u savsaklanab T .'

",:e§Itli dergi ve gazetelerde IIr olmaktan uzaktir,

SI, Oswald adimn g" yazma olanagi bulabilme-

.. oze garpmay . bi .

gosterir. Ama bu t" v . an ir ad olmadigim

vazgecmistir, ve ilkur ugrastan, 1843'te kendiliginden

b" yazinsal adimla ..

~~u gosterdigi aglz sikili v 1 b rr uzerine omur

bilinmemesi ve bir bolu ~' .. u cahsimm uzun zaman

. . ° umunun belki h'l'

~es1 sonucunu vermisti K 1 .a a da bilinme-

in bu yoniinu burada ;":~id' onumuz FnedrichEngels'd.an, bu donemden yalmzca en canlandirmak olmadigmsini aydmlatici ve gelecekt o;un entel1ektiiel gelismehazrrlayan seyler iizerind de 1 so:yalizm teorisyenini

E 1 e uracagiz .

v nge s, bu yillar icinde on . . ,.

Iacagi srrada tanrrtammazh ~ ~ ~egel m yaprtmi bunahm gegirdi. Am t ga goturecek dinsel bir bu-

a anrrtanimazhg .. .

un, 1839'da okudugu ve Wu a, .ozelhkle Strauss'-

ona asilamis bulundugu p~ertal dinsel pratiklerinin

.. . §eyl kusku k

uzermde derin bir etki bir ":< o~usu yaparak,

tarafmdan hazrrlanmisti . ;k:.cak .olan Lsa'nuv ya§amz de okumus vebu duvzu. d . .e. ir ki Schleiermacher'i'?

":<' . uygu mi t f d

mistir. Onu dinden, ozellikl arda. m. ~n ~a gok etkilen-

.' e, inbilimciler

67 Frtedrich Schl' arasinda-

. . eiermacher (1768 18 .

btlimci ve fi!ozofu; mistik - 34), Breslau'da dogmus Al .

Konu§maIar yazan. _1<. ve temasaci bir nitelik tasryan D' Ill:;:' r:m-

. m Uzerme-

140

ki polemikler1e Hengstenberg'in yazllaYl ve protestan ortodokSlugunun gerici tutumlluzakla§tlrml§a benzer. Heinrich Leo'nun gene;; hegelcilere saldlrdigi ve oniara die Hegelingen adm1 verdigi bro§uriin bir ele§tirisini daha ~839'da yaptIgma gore, geng hegelcileriri Leo He olan dala§malanm da ku§kusuz izlemi§tir. Ve 1840 Ylhnda da, bize tarih felsefesini okudugunU ve orada dile getirilen giie;;lii du§unler tarafmdan <;ok etkilendigini soyledigi Hegel'in kendisineyana§lr. Bir yl1 sonra,inanm1§ bir hegelci -ve hatta bir gen<; he-

gelci- oldugunu soyleyecektir.

Engelsin fesefi bie;;imleni§i, Marx'mkinden <;ok bas-

ka yollardan olur. Bu bi<;imleni§, ilkin kendi kiiltur ogelerini kendi ki§isel <;abaSlyla derleyip toparlamak zorunda bulunan bir otodidakt c;;all§lml ic;;inde'yer ahr. 0- nun icm universitenin beylik yoluyla edinilmesi olanakslzbir egitime bu bigimde eri§mesini saglayan 0 doymazogrenme tutkusu ve 0 §a§lrtlcl oziimleme yetisine hayran olmahYIZ. Daha sonra, zamamrim entellektuel kayna~masmm, tartl§llan sorunlarm giincelliginin, onu hege1- cilige goturdiiklerini belirtmek gerekir. . Marx'm, Hegel'in gorii§leriui, tutarll bir dunya goru§iine -sahip 01- rna gereksiniminden dogmu§ bir iC;; sava§lffi ie;;inde benimsedigini gormii§ bulundugurnuz halde, Engels tarih felsefesinde, c;;agmm koydugu sorunlara bir yamt arar. Qnun Hegel'e, siyasa dolanbacmdan yana§tlg1 soylenebilir. 0 daha §imdiden cumhuriyet<;;idir. Borne'nin Paris Mektup!art,onu radikal sonuc;;lara goturmu§tur. Ve 0, Borne ve Hegel, siyasalgah§lm ve felsefi d.unya goru§ii arasmda, mizacml iyice a<;lga vuran bir bagla§ma du§leyecektir. Eger felsefi hazlr hk Marx'l yava§ yava§. siyasalradikalizme goturdiiyse, tersine, Engels'i felsefeye goturecek olan §ey, onun siyasal radikalizmidir. Marx'm, gazetecilik deneyiyle birle§mi~ bulunan hukukC;;U bi<;imleni§i, onu hukuk felsefesinin ele§tirel incelemesine gisturecek, ve hegelci devlet go-

141

ril " d -

, sun en kurtulu§u belli bir z '

lse, tersine, hegelcilikt h am an . a1acaktIr, Engels

' d ' en er seyd "-

DIn ayanaklarmdan biro 1 k-' en once dii§iincesi_

rni 1 1 0 aca olan di 1 k '

1 a acak, ve hegelciligi iki " ISa e tik yonte-

temle devrimci yontemi n 1 bI <;;e1~§lk yoniin~, gerici sis, ca ucak aYlrdedecekt'

, Ir,

***

Demekki tOp<;;uda bir . ",','

~ak i?i~ 1841 sonunda Be;;i~~~k :onull~ ~iz:netini yap-

h~gelcldIr, Ama bu ' ,- belen kI§l, manmI" bir

, b onun rein oz 11'kl" ':1

ae a§larmda di ~,e L e goziindeh ;

" m Ve ortodokslu ~ 1 eps,

§erer aylaSll1l ta§lyan 0 a'dm ga Kar§l sa,,:,a§lmlannm

kurma fIrsahdlr, Daha e J1 - <;;~v~eler1e bir tam~>1khk lar Kliibiinden artakala~~e;;neS,ll1'_l~ ba§mda, DoktorMarx ve Bruno Bauer'de b-' a: Iklsl de Bonn'da ol.an

uer K" n uaanIYll§ am E

' oppen ve anar izrn! - - , '.8. dgar Ba-

ner'in kaldIg1 0 genc h§ m11~ gelecekteki "baba"sl Stir-

+1 G ~ ege cIler grupuyl T k

L r. rup, 1842 YIll i<;;inde Kurt 1 a 1 l§ i kuracak_

§erek ve Ruge H ' u mU§lar Grupuna do"n"

, elwegh ve M . '1 u-

zu§ma1anna yo1a('a""'k "t ,arx a. krsa zamanda bo-

rak '" ~a gos enler ara ' 1

. ", az sonra kendinde "+" c,Ya ortaya <;;Ika-

Engel " 1" n sozeLIrecektir

. is in ge tsind '

d -1? en az sonra B Ii " ,

e, Frederic-Guillaume IV'" C -, er ll1 Ul11versitesin_

tal1ltlama gi:ireviyle Miini:~ h~gelci1igin bO§lugunu Schelling'in ilk dersl 'b 1 •. n ozel olarak getirttig~i

d d"" . en a§ ar Schell' h

ar u§uncesinin evrim' , , , ' , mg, er ne ka-

da irn ISI bir bici d

e <0, gene de onun en iizel '~, ,1m e tamam1asa

.Lelsefesi (Philosop" dg . <;;ls;egI olmayan bir vahiy

" me er Offenba )

go1'evi yerine geiirecekt' B 1'ung i:igreterek, bu

re bir meYdan okumaYd:~' veu ~lbette _ gens; hegelcile_ onu hemen sava§lmm ba 1 goz~en ka<;;mayacak ve y-ahiy (Schelling und die § ona ge<;;lrecek Schelling ve

Isa-Mesih K' 'l'~' . fjenbarung) ve Sch 7l'

, . l§l zgmde Filozoj ( ~. , eo mq,

in. Christo) adh iki ye' Schellmg, der Philosoph

da k . rgl-yazIsl yaY1l11 k .

on 0 umaya kar§l<;;lkac k I' . ayara, bu rney-

a. 0 an da Engels'dir, Engels,

142

1824 yrh icinde, Ren Gazeiesi veRuge'nin Alman Y21- hklan'yla da cahsacaktir. Entellektiiel yasamm iyice icindedir, ve Feuerbach'm, onu tanrrtammazhgmda dogrulayacak '12 materyalizm yoluna sokacak olan H!ristiyanlzgm o.zu'nii, yaymlamr yaymlanmaz okur.

Bn Berlin egle§mesinin bilancosu, Engels, Bremen'deki cyasarmnm onu mahkum ettig; yalnizhktan <;;lktlgl. olcude, olumludur. Felsefenin dine ve eninde sonunda Prusya c1evletine karsi yuruttli.gu kavgaya katrlmistir. Gozii.nde,· gent; hegelciler, felsefenin, yani, us ve bilgiye dayandigma . gore, bilimin, gericilige karst savasimda ve siyasal kavgada bir silah oldugunu gasterme artamma sahiptirler. Engels, .Schelling'i, irrasyonalizmi yeniden kurmak ve bilime ihanet etmek istemekle lunar, Diisiinun giicime inarnr, ve Prusya'rnn kurtulusu, del', teoridedir, 'Ama, onun icin diisiiniin, somut siyasal davranislar araciyla olgular icine gecirilmesi gerekir=-ve bu noktada arkadaslarmdan daha sirndiden ayrrlir. Kendikendini tutarli cumhuriyetci olarak niteleridirir, ve gene hegelcilerin ortodoksluga karsi destansi savasimlarrm anlattigi yergili bir siirde,kendini giyotin kullanan .ve her frrsatta Marseillaise'i soyleyen bir mimuumarti olarak gostertr. Kurtulmuslarm ajitasyonu her ne Kadar mizacma aykiri degildiyse de, onlarrn asirrhklarma diismedigi de kesindir; ve Ren Ga.zetesi'ndeki yazilarr, yoldaslarrmnkiriden cok daha keskin bir siyasal bilincin kanrtidrrlar.

18·12 Ekiminde, hizmet suresi tamamlanmca, Engels, Barmen'e doner; ama az bir zaman icin, Kasun ortasinda, babasinm cikarlarrni da orunlayacagi Ermen ve Engelsfirrnasmda yetismesini tamamlamak uzere ingilterc'ye gidecektir. Yolculuk arasinda Kolonya'dan da gecer ve tabii Ren Gazetesi yazi kurulunu da gi:irmeye gider. Ama KurtulmuslarIa tam bir bozusma durumu icinde bulunulmaktadrr, ve Karl Marx, onda, asirrhk

~ .

ve etkisizligmi sucladig; grupun bir oruncusundan

143

baska bir sey gormoz. Bundan otiirii, konu§ma oldukea k.~sa ve soguk olmu§tur. Buna karsihk, Engels, bu go-

rusms sirasmd., onu komiinizme dondiirm" 1 kl

bobi 1· us 0 ma a

o ur enecek olan Moses Hess'i daha u .. ..

v • . zun gorur.

o ~agda !ngiltere, sanayinin daha yeni yeni gelismeye ~a§ladlgl Almanya'ya gore, kapitalizmin en yiik~ek geh§rr:e a§amaslha varrrns iilkesini orunluyordu. Bu ulk~, cartist hareketle, i§<;i suunnin siyasal orgiitiine de sahip bul~nuyordu: ~i bu durum,proletarya ajitasyo~~nun ?ogu ~ez halatarikatlar ya da gizli dernekler l~l~de tukendlgi krta iiIkeleri kaqlsmda biiyiik bir ile~lhk anlamina geliyordu. Alman devrimcilerinin Ingil~zlerin pratik ve. toplumsal duyulanyla Franslzlarm sryas~.l .~lgunluklarmdan o~renecekleri cok §ey oldugunu du§unenMoses Hess, Ingiltere'deki egle§mesinden neler bekleyebilecegini Engels'e anlatmaktan geri kal-

maml§ olmahydl. .

. Ger~e~ten,.lngi1tere gene adama olaylarm parlak b~.r .. dersl~l. get.lr.ecekti; ve Manchester'deki egle§mesi, du§uncesmm bl~lmlenmesinde bir donum noktasi olusturur. Engels, 1885 yilmda, bu egle§menin bilan~osunu §U . terimlerle ~lkartacaktIr:

"Mancheste_r'de sunu apacik gorebilmi§tim: Bugiine dek tanh yazimmrl., hicbir rol oynamayan ya da yalnizea ~ok kii~iik bir rol oynayan iktisadi 0- l~ylar, ~.i~ .. degilse modern diinyada, kesin bir tanhsel gu~turler; bunlar, guncel smif karSlthklanrun dogduklan temeli olu§tururlar- biiyiik .

v· ,sanaYI

geregmc6l b~. kaqlthklarm adamakilh geli§mi§ bu-

lunduklan ulkelerde, oyleyseozellikle Ingiltere'~:, bu s~mf kaqlthklan, siralan gelince, partileI.m, partiler sava§lmlarmm, ve bunun sonucu tii siyasal tarihin temelidirler."68 ' um

Giinliik ~ah§masl, onu iktisadi olaylarla i~1i-dl§h-

la§tInr. Ama onda bu olaylarm teorisini irdeleme iste- 68 MEw. 21, s. 211.

144

gi vardi, ve Adam Smith, Ricardo, M~c Culloch, JeanBaptiste Say gibi iktisatcilarr okumaya, iste bu siralarda baslar, Sefaleti, yonetici simflarm gonen~ ve 'btlyiiklenmeleriyle karsrt diisen 0 proletaryanm yasamina da yakmdan bakmaya koyulur. Sosyalizm sorunlarr iizerinde diisiinmeye baslar, ve Saint-Simon, Fourier, Owen ve Proudhon'un yaprtlarmdan haberdar olur. Cartist hareketin, i§~i James Leach ve Northern Star basyazari Julian Harney gibi militan i§~ileriyle dost-

luk kurar. '

Boylece, yavas yavas, devrimci konumlari belirir ve bir yandan Ingilizlere kitamn sosyalist ve komiinist hareketIerini tamtmaya hazrrlamrken, bir yandan da Alman okuyuculan ingiliz i§~i hareketinin siyasal pratigiyle tamstmr. Bu donemin yazilari, Engels'in komiinizme gecisini gosterirler. 0 bu ge~i§i modern uygarhgm genel kosullarmdan cikanlmasi gereken zorunlu bir sonue olarak sunar. Burjuvazi tarafmdan oliimsiiz olarak gosterilen, ama gitgide tiim-kotiiliiklerm kayna.gl olarak gorunen ozel miiIkiyete son vermek gerekir. Burada Engels'in gorii§ii de, her seyden once; Feuerbach hiimanizmasr tara.fmdan etkilenmistirrOzel miilkiyet insamn yalnizhgiru vonaylar, onun bencilliginin zaferidir ve insanm sonuna dek gelismesini engeller. Ozel miilkiyeti devrimci eylemiyle kaldiracak olanm proletarya oldugunu heniiz gormez; ama iitopyaci 808- yalizme yonelttigi elestirintn ozii, ne Fourier'nin ne de Owen'un miilkiyetin kaldmlmasmi dtisimdtikleridir. Kendi komiinizmi de ~ok iitopyaci kahr, ama Marx'tan baska tbir yoldan, ve ondan daha once, aym sonuclara varir.

***

Eransiz-Alaruui Ytlltklart'ndaki iki yazidan, tarih bakimmdan, Carlyle'm bir elestirisi olan birincisi tn-

145

giltere'nin Durumu (D' L

onemli alan ikincisi de~e B' ~g; Engla1_tds), ve c;ok daha Taslath (Umrisse eine . KZ~ .,-"konomz Politik Ele§tirisi

b 1 v ' r ritik der Nati

a§ Igllli tasir. ' a zonalOkonomie)

~urada . bu yazllarlll a 0 •

Her Ikisinin de 1843 1 ,yrmtilarllla giremeyiz lim. G,erceklikte C ISO In ~~ll1d.a yazildIklanm belirte~

d . C5. ,ar y e uzerll1d ki . '.

ar behrtici (karakteristik) d v. e. I vaz, Ikll1CISi ka-

salc;eli§kilerini gosterd' v. egIldlr.C.ar.lYle, toplum_

munun sert ve dOkunak;~\~amam~~~k~ Ingiliz toplu-

o noktada Engels ona h k . ele§tInSll1I yapar. Ve bu

d "l b·,a vertr: ama bu v b'

em e Ilecek bir ele§ti' dir : "sag ir ele§tiri

ziimii yalmzca ortac;;ag;~lI~. §U anI~mda ki, Carlyle c;;orrn. kendi toplumsal rr gec;;mI§e, yonetici SllliflahiPb,ulullduklan bir ('saOg:umd·~uluklarlllm duygusuna sa-

di ".< a onmekte .... . 'v.

1l1sel duyguya ,d" "1 '. gorur. Istedigi sey

o '. " onu mesidir. En 1 b '. ':1 ,

J?ette bemmseyemez D'd . ge s u ele§tInyi el-

ic;;eriklerinden bo"'alt' m m, er, ms~m ve dogaYI kendi

d" ':1 aya ve bu 1(' ik

0' unyanm, bostan ko k 1 v', ".<erI ' yer, ine obiir-

1 . ' r u ugu olan Tanr' k

.ac;;ar. BIZ, tersine ins ana di . I YI oymaya yo-

lundugu bu ozii ~eri ver~e~l1l~ ~ndan c;;ekip almI§ buIe§tirir, arna bu ele§tirid F IstIyoruz; ve Carlyle'Ie~ Ierini, ve ozellikle in e euerbach'll1egemen dii§un.

Engels'in ikinciysanm ylabancIla§masim buluruz.

. . .. aZISI 0 an ekonom' 1"

rISI uzerinde daha U'd I po Itik ele§ti-

" . zun urmak gerekir 11k'

sIzmmkurucularmdan birtni .... . in, mark-

materya1i.zminkaynagi olaca~m, C;;ozumleme.~i tarihsel runlanyla ilk kez 01 k olan somut uretim soEngels'in giri§tigVi el:rt~ . ukgra§~a.sI nedeniyle. Ama

" 1 ". '0 § In, omunizm ad'

oze mulkIyetin kald 1 C;;ISm an yani

1 In masi acismda 1 " 1.

PI mI§ olan ilk ele§tirid' d V ", ~ yo a C;;Ikarak ya-

di yapicilarmm varsay~mr e. ke uretIm teorisinin, ken-

1 k rna aqIt bir

yo a C;;I arak yapilan bu ele . . . varsaYImdan

oiacaktIr. Ikinc( oIarak . E §tIrI;l, so~ derece verimIi

ve yontemlerin neler old 'kingeis I~ esmlendigi du§un

k" b" , u arm I gormek '1' t·

U ,oylece ahnml§ bul I gmc;; rr ; c;;un-

unan yolla almacak olan yolu

146

daha iyi olcebilirtz. Engels, Marx's bir tirr oncelemistir, ve vargilari, farkh bir yoldan, Marx'm daha once erismis bulundugusonuclara varacaklardir. ik~ adamin isbir liginin baslayacagi sirada, benzerlik ve ayrrhklarrm belirtmek iyi olacak.

ilk bakista, Engels her seyden once torel (ahlaksal) bir bakrs acismda yer ahr, Ekonomi politige yonelttigi en biiyiik elestiri, onun ahlak-disilrgidir. Degeri, degerli madenlerin icine koyan ve savas ve capullarm kaynagi olan merkantilizm, belli bir acikyurekhlige sahipti. A. Smith tarafindan goklere C;;lkartIlan liberal ekonomisiyle birlikte, hiikiim siireri sey, ikiyuzliiliiktur. Tecim, insanlarm dostu olmak ister. Ama insanlar, bireyler olarak karsikarsiya gelirler; yasalarr, elden geldigince pahahya satmak ve en adil fiyatla almaktir. Bu, ulusal savaslarm yerine herkesin herkese karst savasi gecmistir, demeye gelir. Ekonomi, "geli§mis bir yetkili aldatma sistemi'tdir.w Biitiin insanlari paramn egemenligi altma koyarak, kapitalizm, ister sinai ister tarrmsal olsun, onlari birlestiren tiim baglari koparrmstir; hatta aile bile, buna dayanamamistir. Insan, biitiin obiir' metalar gibi, arz talep yasasma, yani fiyatmi diizenleyen rekabete bagh, bir meta durumuna gelmistir. Ama ahlaksizhgin doruguna, Malthus'iin, niifus artisim sefaletin sorumlusu yapan, ve dogumlarrn kisrtlanmasmda iktisadi bunahmlara care bulduguna inanan niifus yasasiyla erisilmistir.

Eger dahayakmdan bakihrsa, Engels'in biitiin bu pratigin karsisma koydugu torellik (ahlakhhk) olc;;iitiiniin, aslmda bir ins an goru§u oldugu goruliir. XVIII. yiizyilm, merkantilizmden liberal ekonomiye gecise yolac;;ml§ bulunan insancil (humanist) goru§u de gil. ins anal kisinin haklari adma insanm atomlastmlmasi degil. Ama gerceklikte Feuerbach humanizmasl;' tiirsel, yani yakmmi bir arac olarak gormeyen ve onda

69 MEW. I, 499.

147

insanal oziin biitiinliigiinii gef~ekle§tirmek isteyen in-. sa;, b ~on~~ ,_olarak yalmzca torel (ahl<1ksal) degiI f~l se I rr gorw~, Ve yenilik sudur ki Engels bur d" -

run bu 1 1 " '.. a a msa-

a ca maSInI, tum iktisadi ' .

sonucu ozel rn "1k' .,', geII§memn zorunlu

Yaban~Ila§mada~ ;:~tr~" so~ vargisi olara:k g0sterir, komu , . 1 Ian umamzma, olarak tasarlanmI§

" umzm. e 0 anakh olan biitUnsel kUrtulu§ tarih guncel geh§me derecesine varmI§ bulundugVu . '. 1 - naklldlr Elk' ' I~m, 0 areI b' . :ge s, e onom] politigi, yani kapita1izmi to-

rir. ir a~I an ~ok, belli bir felsefi gorii§ adina elesti-

Feuerbach'In d" "1 .

" " "u§un erme bu katrh§In arkasmda

ga.r~nen §ey, tum bir tarih gorii§iidiir Elk

mmm geI.i§~~si~in rastgele olmadIgmI: a:::ee;r:le~~~~ ~en, h~:?Irlnm, msanhgI kurtulusi; 'yolunda bir ad im I en goturen zorunlu bir '. evre oIdugVunu g" t ' A Imda h '1 1 ' os errr. sduvu d er I er eme .?~~a,: bir yasanm etkisi altmda 01-

: n an, a~cak go~unu§te insanlarm isteminin sonu-

cu ur, ve sogu kez Istenmi§, buJunan durumla k

§Itr d,urumlara gotUriir. Engels §oyle . rm . ar~

"Ikt' t " . yazar:

isa ~I, tum benci1 usavurmasIyla bir1ik't' .

sanhgVm 1'1 ' e, In-

gene I er Ieme zincirinde hir h lk d

baska bir §ey oImadIgmI bi1mez. Biitiin" a1 ak an Ian k d k oze <;1 ar. .!_O e" e~e , yolu bu yiizyrhn kendisine dogrll

glttI~l. buyuk degi§ik1ige: Insanhgm dogayla ve kendIslyle barl§masma a<;maktan ba§k~ bi

yapmadIglhl bi1mez."70 ir §ey

b hGer~i Eng~l.s'.in dii§iincesinin teme1ini hep Feuerd~= ~n~:~?o.~O?IS~. olusturm-, AIDa insanhgm 0 i1eriye di grbu YUEruyu§u~~ tamyoruz: Regel'in tarih felsefesi~,.

rr u. ngels dunyaY1 h '.. h l'

df "" T enuz ege ci <;er<;eve i<;inde

u§,bu_nur, ipkr Marx'ta oldugu gibi, onun Feuerbach'_

In rraz soyut mate I' "

rya rzmim a§masmI da Reg 1 . ..

tern! sagVIar G kl'v, . e yon-

erce Igmsomut <;oziimIemesi h ..

Feuerbach'dan r A " enuz _______ ge rr. rna iIerlemeye dogru yiiriiyii§

70 MEW. 1, s. 505.

1.48

-::'-~

semasi, Hegel'den. Heniiz Engels'de bir idealizm ve materyalizm karisimi vardrr; ama 0 tarihin yiiriiyii§iiniin materyalist aciklamasi yolu irzerindedir, giinkii konu olarak, uygar toplumun yapisim olusturan §eyi, ekonomiyi ahr.

Engels'in irdelemesi, Marx'm uzun arastirmalar sonunda yapacagi gibi, ekonomi politigi altust etmez. Iktisat kategorilerini, klasik iktisateilarm onlari yahtip tanimladiklarr gibi ahr, Ama onlarr, her seyden cok yontemsel bir elestiri olan ve her seyden once hegelci diyalektikten esinlendigi bir elestiriden gecirir.

Teorisyenleri, . irdeledikleri ka tegorilerin yalmzca ve yalnizca bir yonunii gozonunde tutmus olmakla kinar. Boylece Ricardo, degeri iiretim harcamalariyla tammlar. J. B. Say, tersine, yalnizca yararhliga basvurur. Oysa deger, aym zamanda hem iiretim harcamaIan ve hem de yararhhk tarafmdan belirlenmistir. 0 hatta her seyden once birinin obiirlerine oramdir. Baska ornek: Iktisat toprak miilkiyeti,sermaye ve emeg! birbirinden ayirrr ve karsikarsiya koyar. Gercekte, sermayeyi birikmis emek olarak tammlayarak, ikisi arasmda baglanti kurar. Baslangicta yalnizca iki oge vardir: Nesnel biroge, toprak,ve oznel bir oge, topragin degerlendirilme kosulu, on un vazgecilmez tumleyicisi olan insan emegi. Ozel miilkiyetin, toprak tekelinin i§e karismasi tamamlayici ogeleri boyle birbirinden ayirrrus, ve geli§kilerin gelismesini saglamistir. Birligln, ozel miilkiyetin kaldrrilmasiyla daha yiiksek bir diizeyde yeniden kurulabilmesi icin, bu geli§kilerin

gelismeleri gerekir. "

Engels burada, hegelci diyalektigin usauygun ogelerini ele ahp gelistirir, Miilkiyet yokluguna donu.§, baslangica bir donus degildir, kendi zorunlulugunu yaratmis bulunan nesnel bir gelismenin sonucudur. Miilkiyetin baslangrctaki yokluguna, ama karsrtlarm 01- gunlasma ve savasimmm getirmis bulundugu tiim zen-

149

ginle§meyle birlikte, bir donii§tur.

Klasik iktisa tcilarm bu uk k . "

terimini ili"kileri ve h kY 1 . u.s~u, ~eh§kmm. iki

'3 are et en icinde d" "

yeteneksiz kalmalandlr vebo I . " u§unmekte

durumlar i~ip.e du§erler: rngil';:re::nI~mde~ ~Ikilmaz letin en cok hukum surd" ~ .. iilk . zengin ve sefanem done . ugu u edir. Ekonomiyi do-

cimsel bU:l:IP ge~Ire~ ve. sefaleti aglrla§tiran te-

. . ar, a§In-uretlm bunahml d u"·

tim araclari arttig; 01 ud .. . ... an rr. rebiiyur, . C;;. e, en buyuk saymm sefaleti

. Ve Engels. burada, diyalektik dii unc" .

rn uygulayarak ..... I' . § e yontemlen-

, cozum .erm nerede olduklanm·· .. t

r~cek ;e ekonomi politigin' marksist bilimsel ele§~i~~s~~ nin ~I :§ nokta~I ~lac~k olan yeni sonu~lara eri§ecektir. burl ~be1s, ~eh§krlerm derin nedenini her bireyi ·0"

ur ermden ayira ' . -

. n, ve onu yalmzca kendi bencil ika-

~~ba:t~~nd~r~~§~aya goture~, ahlakslZhgln dorugJ r:-

~Ikar Ian g ardI~daek ~::~~;u b~~~~, ya~mzc~ ke~d~ bencil Gereksinimleri go .... d . ,ya irny a I1gIlenmez.

cok p. ara kazanm~.o~~i: ~r!~:;na::' 1 eldlel1 gekldigin:e

ger eklikt .. . a rm arm aynagr C;; I e uretim anar§isindedir VeE I b ' ~Ikmazda 1 . nge s undan

. ~ . n, ya mzca ekonominin pianianmasl la ~

labilecegi sonucuna ulasir ki b k ... y ~Ikl

dii c::!" I '3 , I U aci ~a yern bir du§un-

r. "Soye yazar: ..

"Bilin~le,. tursel bilirr~ten y. oks un . daX-Inik t I

gibi d ~'l . 5 a om ar

1 I egu, insanlar gibi uretim; 0 zaman butun bu

yapay ve savunulmaz ~eli§kileri geride b k

olursunuz."71 Ira mis

. • . Bu dusunce yontemi, onun daha §imdiden ba ka l~tIsat yasalan bulup ~Ikarmaslm saglar.Ozgur d;gisim, tekele kar§Ithkla ve onun yadsmmasl olarak rekabete yola~mI§tlr. Ama, temel tekel olan ozel miukiyet varolduk~a, rekabetgitgide tekeli yeriiden kurma,

71 MEW. I, s. 515.

150

ya yonelir, Her bunahm, gercekte, gu~suz isletmeler, . savasim icin daha iyi pusatlanmis isletmeler tarafrndan ozumlendiklerinden, iiretim araclarmm yikimiyla birlikte, sermayenin bir merkezle§mesisonucunu verir. Boylece kapitalist yogunlasmanm gelismesi, kapitalist rejimin yasasidir.

Ote yandan, merkezlesme, toplumu iki ,buyuk karsrt smif, varhkhlar ve varhksizlar smifi durumunda, durmadan daha acik bir bicimde bolme, ve boylece tarih verilerini yalmlastirma sonucunu da verir. Engels heniiz, tarihin simflar savasimi sonucu oldugu tamamlayici diisiirninii dile getirmez. Gzel miilkiyetin kaldirilmasmdan sozederken, proletaryamn bu kaldirmamn zorunlu aleti oldugundan, aym.donemdeki Marx gibi, heniiz a~lk~a sozetmez. Ama ~ozumlemesi, onu daha az onemli olmayanbir baska sonuca goturur. Devrim, yalnizca insanlarm istemli bir eylemi olmaktan C;;lkar; ekonominin ~e§itli bicimlerinin, ardarda gellsleri insanlarm istegiyle degil.vtarihsel gelismenin icsel yasasiyla diizenlenen nesnel evreler olarak butunlestikleri bir tarihin, zorunlu sonucu biciminde gorimmeye baslar.

Biz gerceklikte Engels'in bu son derece zengin, ve tam bir ~ozumlemesi ayri bir irdeleme' . gerektirecek

, metninin yalmzca birkac noktasim incelemis bulunuyoruz. AmaMarx'm taslak olarak dahice nitelemis bulundugu bu c;;ah§manm bazr yonleri, daha §imdiden vurgulana bilir.

Marx'm . yollarmdan baska yollardan;. Engels, 0- nunkilere cok yakm sonuclara erisiyordu, Uygar toplumun anahtarmm ekonomi icinde bulundugu diisiiniinii, kendisine yabanci olamayan, genel baglantilarini gorrnesini bildig; bir gercekligi c;;ozumleyerek, somutlastirrmsti, Eri§tigi sonuclar, tarihsel materyalizmin temel verileri olacak olan olumlu ogeleri daha simdiden getirrnis bulunuyorlardi, Ekonomi politik ir-

151

delemesiyle, -olay1arm idi ini ~'.

dugu soylenebilir. gi § III degl§tlrenin Engels 01-

Daha 1844'te bu yazmm d ~ . .

Ian Marx, bunu iyi sezdt Am egenlll vurgulayacak 0-

lar da cikardi Marx lk' a.o bundan pratik s.onuf'• • :.- Ul. , e onomj lTk' :.l§. te bu slralarda ve bu iik bi po I 1 lrdelemelerine,

k d ,yu ir olaslhkIa b T Z '

o u uktan sonra giri"ir B . d 1 . u as ak I

. .. " :.- • U lr e emelenn

goturecek1eri bilinn- Am .. I . .• onu nereye

bu yeni yonelimin l:lk da oy esine verimli olaca. k olan

a immi atan ki ..

dugunu 'd···· k. . §mm Engels 01- '

usunms te de, yanh§hk yoktur.

/

152

SOLUM VIII

1844 ELY AZMALARI

FRANSIZ-Alman Ytlhklan yaymlandigi sirada, Marx ekonomi politik kitaplarr okumaya koyulur. J. B. Say, Ricardo, Skarbek, Adam Smith, James Mill vb. den

.yaptigi ilk ozetlerin iizerinde bulundugu not defteri, Engels'in yazisimn bir ozetiyle baslar. Marx'i bu arastirmalara bu yazinm itelediginin maddi kamtma sahip degiliz. Arna dusumdeslik gene de ~arplcIdlr, ve Marx'in, 1859'da gene dahice olarak niteledigi Engels'in Irdelemesine verdigionem bilindigine gore, Marx'm dikkatini ekonomi politik iizerine ~ekenin Engels oldugunu dusunebiliriz .. Bu irdelemeden hangi kesin yonelimin ~lkacagl,' ve Marx'm Engels'e hangi temel bulgu-. Ian borclu olacagi bilinir.· ,

Ahsilmis tutumuyla, Marx okudugu yapitlari, bazan biitiin biitiin parcalari kopya ederek, not defterindeozetlemistir. Zaman zaman, bu parcalar icine, okumalarmda ilerledigi olctide artan ve uzayan kisisel gozlemler ekler. Bu gozlemlerin bize Marx'm dolaysiz tepkisini verme gibi bir yararlari vardir, ama Marx'm ekonomi politige nasil yanastigim daha belirgin bir bi~imde gormemizi de saglar.

153

Marx'm ilk gozlemi k . .

"0 so behrticidir

zel millkiyet do vI·

ilgilendirmeyen: am~U anmaSl ekonomi politigi hig

ran bir olgudur. Qzel g~:~k~e on un temelini oIu§tulik yoktur ve ek. . iyet olmakslZm zen gin-

. ' onoml politik···· ba

zengmle§me bil';m';d· D OZU klmmdan

• • zr. emek k· .. ..

makslzm ekonomi politik d 1 ozel .~ulkiyet 01-

nonn Iitik e yoktur 0Yley k

1 po 1 1 zorunlulugVU lm .. se e 0-

yann. "72 0 ayan bir olguya da-

Marx ek . ,

. ' onomj politige filoz

nu 11k olarak kend· t 1. '.. . of olarak yana§lr. 0..;

. . 1 eme 1 uzenn .. I

nne sorguya ~eker N di . e, oze miilkiyet iize-

. . e lr ki bu te I k

mm dl§mdadlr, cunku b 'b.: me, urdugu bili-

.. ~ u u Ihm onu d v 1

si gozetmez, onu kendI·I· v. d ogru ama kaygl-

I .. 19m en anl 1 b

arir, Oyleyse bu bil: a§l an ir §ey olarak

, 11m usa d d

ya, zorunluksuz bir 01 ayanmlmaml§ bir oIgu-

. guya yaslamr. -

Insanm iiretken . all ...

Iitik alamna yana§an ivr §Iml. blhml olan ekonomi . po-

dan eSinlenmi§ bUlunan a~7~ ';~1 za~a~da Feuerbach'_ bu bilil1l icin, insan yokt umamsttlr de. Nedir ki bi, yalmzca safi gelir baku ya da tipki bir makine gi~ na erek degViI yalnlzc mmdan vardlr. Kendi basi-

1 ' a ara~tlr M -,:

ecektir: ' ve arx §oYle yazabi-

"lnsanal duygular ekono· :. v.

sanhk yoklugVu da .. d mi pohtlgm dz§mda, ve inz~zn e yerahr "73

v Buna gore, ele§tirisi En 1 ,. . .

duguna cok benzer bit g6 .. ge s m bemmsemi§ bulun-

Ama 'Mar'. ~u§ a~lsmdan, yola ~lkar.

b 1 . . V. x in msan uzerindeki .

e gmle§tlgmi de. go·' ..... goru§unun biraz

, . , ruruz Insan .. .. d

mesini ve var hk ned .'. . ' ozun e, as;lhp, serpil,

b ~ ernni .' bir 1 .

encilligi11.den dogrnu I '. ey enngereksinim ve

lacak toplumsalbir ,v;r~l~~:n~ana.I topluluk is;inde' bubanclla§ml§ insanlarm . . u l~sanal topluluk, ya-

------ yapltloldugundan b ..

72 MEGA I, 3, s.449 " ugun top-

73 MEGA r, 3, s. 515:

154

lulugun yabancilasmasi olarak gorunur, ama insanal varhklar hiimanizma anlammda gercek varhklar olacaklari zaman, bu topluluk da gercek toplum durumuna doniisecektir. Oyleyse toplum, insan s;ah§lmmm ozgiil urunii, ve guncel toplumu nitelendiren yabancilasma da insans;ah§lmmmbir iirunudiir. Yani toplum, Feuerbach'da oldugu gibi, artik insan oziinun icinde bulunan bir §ey degildir, zaman icinde bir baslangici vardir ve ozgul insanal s;ah§lma baghdir.

Degisimin ortaya S;lkmasmdan once, cahsma insan i:izliiguniin dolayisiz bir belirtisiydi, ve urun de insan ki§iliginin bir dislasmasindan baska bir §ey degildi. Uretim ayrn zamanda hem dis dunyanm mal edinilmesi (temelliiku) ve hem de aracsiz gereksinimin nesnellestirilmesiydi (objektivation).Ama insan (ozgiil olarak toplumsal bir cahsim olan) degisimde bulunmaya basladigi andan itibaren, iir iini; meta durumuna doniisiir, ona yabanci olur ve artik obiir insanlarla iliskilerini 0 diizenler. Aym zamanda, cahsmasi, bir kazane eregiylebir s;ah§lm durumuna doniismek iizere, bir insanal belirti, insan ki§iliginin bir jhslasmasi (exteriorisation)' olmaktan icikar: Boylece soyut s;ah§maya donusiir: ekonomi politigin du§iindugu gibi, gereksinime baghbir calisim olan s;ah§ma durumuna gelir.

Boylece Marx burada tastamam yabancilasmanm kokenini belirler: Yabancilasma dogrudan rlogruya i11.samn oz <;;ah§lmlnda11. do gar, ama gerceklesmek icin toplumun belli bir gelismesini ongerektirir. Bireyle topluluk arasmdaki karsihkli-etki, insanal cahsimi bu bicimi almaya gotirriir. Insan Kendi oz iiriiniiniin bagimsiz, ve yavas yavas dusman bir varhk kazandigml gordiigu ol<;;ude, bu urun ne Kadar zenginse 0 Kadar ycksullasir, ve kendikendine ,0 'Kadar· yabancilasir; sonunda, Kendi yaratmis .bulundugu, ve toplumsal, yani .Insanal davramsma . dek, kendisine karst gelen nesneler diinyasmm tutsagi olur.

155

Boylece, bu noktalarda, tum bir yabancilasma ~ozumleme taslaginm yaprldigrm goruruz. Gerci ekonomiden, iir etken cahsimdan yola cikan, ama Marx'm, onu belirtilerinin kesin bir ~ozumlemesine dayandrrrna kaygismdan oturu ozunde ,felsefi kalan bir ~ozumIeme. Hegel ve Feuerbach'm birakrms bulunduklari soyut kavramm daha simdiden c;;ok otesindeyiz, ama ana kaygi hala bunun zorunlulugunu felsefi bir tumdengelim araciyla kurmak olarak kahr.

***

Marx, yayincilarm Ekolwmi Politik ve Felsefe bashglm verdikleri bitmemis veeksik bir metinde(metin ancak 1932 yilmda yaymlandi), bu iktisadi irdelemelerin ilk sonuclarrm C;;lkarma isiyle, buyiik bir olasihkla 1844 Mart ve Nisan aylan arasmda ugrasti, Bu metin, yayuilanmasmdan buyana, bircok yorum ve tartismalara yolacmistir. Gerc;;ekten, gogu kez belirsizlik dolu ve bosluklari yorumcu1arm tamamlamalarma yer birakan bir yaziya istenen anlarru vermek, c;;ekici bir istir.' 1844 EZyazmalan'nm yiiksek felsefi: gorunu§u,bazi yeni ve verimli diisunlerin varhgi, . bazilarmm bu elyazmalarmda Marx'm du§uncesinin 6zunu gormek istemeleri, ve sonradan tum yaprtmm, bu diisiincelerin yalmzca bir uzantisi olarak yorumlanmasi sonucunu vermistir, Buna karsihk, Marx'm bilimsel ve siyasal yapitim salt felsefi bir temele indirgemeyi kabul etmeyen baska bazilarr da, bu metinlerde bir gelecek vaadi olan §eyi gormek istememislerdir.

Bu polemiklerin ayrrntilarma girmeyeeegiz. Ya1- mzca su iki g6z1emle yetinecegiz:

Elyazmalan'nm bize erismis bulundugu bicim, bu metinlerin hicbir zaman bir kesin haztrhk konusu 01- madiklarmi g6sterir. Marx bir zaman icin bunlari yaymlama niyeti beslemis, ama niyet asamasi hicbir zaman asilmamis gibi gorunur. Marx yapilacak acikla-

156

. ele almak istedigi du§unleri go-

m, alan va da yemden 't'dl'g~l'nden bu metinle-

"t tmekle ye m ' ..

gVu kez kisaca- no e .' bi lik b61umu ba-

. glkmak 19m, uyu ,

rin. okuyucu kar§lsma, . Imalan gerekecektl.

, ' . , 1 h Idc> yemden yazl

klmmdan aer a, ~ '_ i ibi gorunen ba§ka c;;ah§ma-

Dikkatini, ona elaha wed g 1 't'amamlanellktan soma

, bu C;;ahsma ar . ."

lar c;;ekml§, ve '> eri el6nmemi§tlr. Oyleyse,

da, Mark, elya;tmalunna.g Irms olarak goruyordu, bi.lyi.i.k bir olaslhkla onl~!:. asi " yeni temellerini,

- 846'da dusuncesmm ' . .,

ve 'ger<;ekten, 1, .., r~uIe ettikten sonra, yem g?-

tarihsel materyahZ~l. J.?n eli ten doruga degi§tirip d~l'uslerine uyarlamak 1<;1 P mekle ugVl'asmadlgl

's , 'k yu"'uya vel' >

zeltecegi ~l~ metm 0, u ; kadar zengin olurs.a olsun,

du" c:.unuleblhr, Bu metm, '" l' mesl'nde bir ugVraktan

, os, ., ...' dii imce ge 1§ .

bun a gore Mar x m § , t . namuslucaonun

d v'ld' ve bu me ill,

, backa bir sey egl lr,' k ,.' tiir

" ,... pma - guC;; .

felsefesinin son sozu ya , ta da bir evreyi gos-.

GelJ.e de, 18~4 ELy~~~~a~~~ ;':ar ta§lmaktan geri

termeleri nedemy, Ie, buyu , . diic:.unlerin, ozel-

B otinlerele bazl yem, '" i

kalmazlar. u me , kezl' kavram min ortaya

1 mek mer

likle Y,abancl a§ml§ e ., .. egVin Franstz-Alman

•• v' Daha once, orn .. .. 1

('lktlglm goreceglz, b 1 nan obur du§un er,

'$ t a <;lkml§ u u v

Ytlhklan'nda or a~ . Hi derinle§tirilmi§lerdir. ~ger

bu metinlerde gell§t~r. ~ 'l'kle belirlenmek iste-

J" ., gehc:.1ml kesm 1 ., 1

Marx'ln CiU§unce '> • tac:.rrlar. Oy eyse

- ' '1 gercek bir yarar '5

nirse bu metm .er , ti "y1,e l·telemek yanh§-

, 1 1( ve umu

onlan bi1mezden ge moe : \ 'v~ bu bic;;imiyle, her

1 kendim arayan, , . Iik

tir. E1yazmavan, . l' olacak ogVelen bir 1 -

, "v l"'rle venm 1 B

tiir gunu gegml§ oge ~, '1' C bir ta:mkhgldlr. V-

d"·· emn 1 gm

te i<;;eren bir ,U§1.111C ,~ k-~kIya butunle§irler, ve

M ' yapltlYla su IS , .• 1

metinler, arx m . h lka olduklan bile soy ene-

hatta onlarm . zorunlu bir a

bilir.

***

. k u Marx'm uretim clay

1844 ELyazmaLan'nm on~~., dikkat bile, Marx'm 'lk kez olarak yonelthg1

larma I . '

151

ekonomi poli tikle bu ilk k . •

zum. lemesini zorurrlula<:t ar1§lIa§masllllll belgin bir go-

• • • "5 Inr ar. Bu bilimt .'

ve ele§tInsmin mark' '. 1 imin lrdeleme

1 . ,Slzmm hazlrlanm

en §eylerden ot"" " M ' . . asina getirecek-

uru, arXln bu . l'

ko§ullan uzetine dogru bir d.... ye~l . a ana yana§ma duro usun edIlllimesi, zorunIu-

11k ba§ta, ve ozellikle Ka .,.

az~bu<;uk bilindig~i ... pital in temel kavramian

'1 zaman goze <;arpan se M '

511\: ekonomi politigin k ...!' arx III kla-

Smith veRicardo'nun b::~gonIenm,. ornegin Adam lerle birlikte heni'l'z' ld kl p. ?lkardlklan belirl.enim_

, ~ oi u an g bi b .

ha once' so ..... . ~..- I I emmsemesidir. Da-

zunu ett1g11nlz notiar hi .

baska bir sey oimayan ~Ik I • III nr I§Ienmesinden

Sermaye ve toprak Ra ~ I e yazmaslllda, Marx, Emek, birine ko§ut olarak . rd I I cavramlarllli ardarda ve birmda yaptIgl gibi "yaIlr e er. ~ngels'in kendi Taslak'-

,. nizca tecim ka teg '1 .

mez, vedaha ilk and d h > on enyle yetin-

duzeye ,yu,'ks, elir. Ama·ak'l a'kaksoyut ve daha: genel bir

t aSl avramlan .... ..

ar ve ekonomipo.litik t f gozonunde tu-

t - "ara mdan edinil .

artI§ma konusu yapmaz. I ml§ sonuc;lan

. . Buna kaT§lhk tartl§ma konu . ~

Iirnin yontemidir Ve b" su yaptIgl §ey, bu bi-

. U yontem . di

edinim olan bir g" .. e, sim I on un icin bir

orus aC;lsmda kend' .

proletaryaya du§en komuniz~le . I. msan goru§u, ve

nal toplumu kurma roln r: . blrhkte gerc;ek insaU uzermdeki ....

alarak, kar§l<:;lkar. goru§ a<:;lsmda yer

. . Ozgtil olarak insanal bir cal . ..

bilimi oIan ekonomipol"t'k .. ~. l§~ml~: yam uretimin

~'I 1 1 , uretImm koke . 1

gu, ama &leti olarak dii uniil .., nr ° arak de-

bir yer vermez ° §. 1 mus bulunan insa,na hi<:;-

. . , zengm e§me b'l" . d'

Iizm, insanm yadsmmas .1 1m] ir, ve kapita-

biirunmesi olan proletar1 ~v~ ~oks:xnlugun ete kemige burada Engels'inkine <:;O:Cl{l uretn-, Marx'm konumu onu bambaska bir bi ,. d enzer; ama daha §l.·mdiden·

~ l<:;lm e 'gecer G k '

ekonoini pol" t· ~. . ~ . erce ten Marx

I 19m. lllsanhk d1§1 n . t Ii v..' ,

yetinmez. ondan kend' .. I e 19111l kmamakla

. I oz temellerini dogrulamaSlnI

158

da ister. Ama ekonomi politigin yapmadigi sey de, i§te budur.

Bilim olarak 0 ozel miilkiyete ickin yasalari dile getirir: ve ozel miilkiyet, kapitalizmle yiiksek bir geIisme diizeyirie erjsrnis bulundugu bir anda da, dogar. 0, kendi bilincini edinmis ozel rnulkiyettir, ve icinde barrndirdigr celiskiler olgunlastiklari ve simdi olgunlasmrs ge1i§kiler olarak gorundukleri icindir ki, bunu yapabilmistir. Ekonorni politigin tern eli ozelrmulkiyet, on un tarafrndan, bu bilim kendini ozel rniilkiyet iizerine ozel miilkiyetin k6kenleri, ozel rniilkiyetin zorunlulugu iizerine sorguya cekmeksizin, oldugu gibi kabuliedilrrristir. Dahasi, ekonomi politik ozel miilkiyeti olumsuz bir gercek (hakikat) olarak ahr. Boylece, tarihsel perspektifi distalar.

Ekonomi politigin zenginligin. kaynagi oldugunu kabul ettigi emek konusunda da bu boyledirvSozkonusuernek, hangi emektir? Bir kazanc saglarnak icin. harcanmis olan ernek; artik ins anal kisinin belir tisi degil, onun yabancilasmasinm dile getirilrnesi olan emek. Burada da ernek .guncel bicimi altmda, ve her seyden once, ekonorni politi gin tarihsel bir perspektif .icine koyrnak icin ugrasmadigi iicretli ernek bicimi altmda ka bul edilmistir.

Buna gore, her ne kadar kavramlarrm ve sozliigiinii kabul etse de, Marx tarafrndan yadsman sey, eninde sonunda bilirn olarak ekonorni politigin varhgidir. Ekonorni politik olaylarm kokune inmez (ve Marx icin insanal cahsrmm kokuniin insan oldugunu unutmaya- 11m), bu anlamda gercek bir bilim degildir. Insanrn iiretken cahsrmmm yonlerini, .yiizeyde goriindiikleri bic;imde bet.imlemekleyetinir. Birgoriingebilimden (fenornenolojiden) baskabir-sey degildir. '

Ekonorni politigin kendi oz temelleri iizerine kendisine sormadigi o sorulari, Marx, hem de emek ve ozel miilkiyet gibi iki belgin konuda,ona soracaktir.

159

Ba§langl~ta, emek (~ah§ma), ikili bir nitelige sahiptir. 0 hem doganrn miilkedinilmesidir (temelluku_ diir) , eregi bir gereksinimin kaqllanmasldlr, hem de insanm ozgul ya§ammm belirtisidir, ki bu onu, insanahn oz ifadesi olarak hayvandan aYlrdeder. Bu ikili nitelige kar§m, emek birliktir, eregi ve Varhgl du§umde§tirler. Bir insan tiiretimi olan emek urunu, onun ki§iliginin uzantrsldlr, nesnelle§mi§ insandlr, onun organik olmayan bedenidir.

Ama ins an -toplum i~inde ya§ar; - ve onun belli bir anda bir gereksinimin kar§llanmasl olmaktan cikan urtinti, ba§ka insanm iiriinuyle degi§tirilebilir bir meta durumuna donii§ur. Ve .degi§im toplam i~lndekural

durumuna geldigi ol~iide, insanlann kendi aralannda_ ki ili§kilerini, iiriinler yonetir.

Toplumsal ya§aml i§te 0 zaman nesneler arasmda_ ki,: iiriinler arasmdaki ili§kiler diizenler, ve emek, nitelik degi§tirir. <;ah§lm gereksiniminin belirtisi olma yerine, bir gereksinimin kaqllanmasl icin bir ~aII§lm durumuna gelir. Eregi ve Varhgl artik dii§iimde§de_ gildirler. Emek, eregine baglmhla§rril§tIr ve, sonunda, ekonomi politigin onu gozonunde tuttugu tek belirlenim olan, -bir kazan~ eregiyle ~ah§lm durumuna gelir.

Bundan otiiru, ekon01;nik politik emekten sozettigi zaman, ger~eklikte yalnrzca Marx'm 0 yabilnclla§ml§ emek adinr verdigi yonu, yani emegin, insanm kendini i~inde en az ozgur duydugu ~ah§lm, gereksinimlerinin kar§llanmasl tarafmdan insana zorla kabul ettirilmi§ ~alr§lm durumuna gelmek iizere, salt ins anal anlamml yitirmi§ bulundugu yonii gozoniinde tutar. Geli§menin bu duzeyinde, emek, insanrn ger~ek ve hakiki ya§amlDl kendi dl§ll1da ya§amak i~in katlanacagl bir yiik, sert bir zorunluluk anlamma gelir. Bu yabanClla.§ml§ emek, kapitalizm ~agll1daki emek bi~imidir, ve i§~inin ~ah§masmda ete kemige biirunur.

Bu kavraml ortaya koyarak, Marx, emekte zen-

160

v •• ama bu temelin Qzliigiinii

ginligin kaynagim gore~, .. sonunda yabancilasmis

aydmlatmis bulunmadigi l~lbn, bir diinyamn bilimi

. insana ya anCl . .. 1"

bir dilnyamn, yam Li al l'ah§.lm bilimi .oz u-

bilimse msan :;; kl

olan bu d. a onun . liti V'n temel dayana a-

' " konomi po 1 19l , . -'1 .

giine ters diisen e. . Ama bu elestirt daha 1 en

rmdan birini elestir iyordu.

de gidiyordu. V' (cahsmanm) kokeni, aym

Yabancilasmis emegm belirtisive hem de so-

zamanda hem .yaratIcl <;bah§lmdurumuna gelen ve ona

1 ya anci li ik

nunda - yaratici aTlna.. . .. olan calismanm, <;e l§l

lerin ureticist olan-c b

karsicikan nes~e atik -toplum yasami-> u <;:_

ozliigiindedir. Insanal pr arasmdaki ayrihgr

liskiyi gelistirir, iireticiyle urun~nlu l'ah§lm; insanm.

:;; - t> hsmayi zor :;; . d

daha da artrrir. 'Sa '. . V' 'd' belirtisi durumun an,

ozsel guclermin k~~dll~gl~g:nkez rastlantiya ~a~h .. bir olumsal, beklerimedi " v .. {iiriir i§~i icin, ken dini urecahsrm durumuna donu§ "v hammaddeler ve iiretim

tici olarak ~~ster~e .. ol~n~l~~le .olan rekabete v~: ba~aletleri sahibine, obu~ §.<; 1 iun olumsuz yonleri,

.. kapitalist top um e

lidir, Bun~ gore n niteliginde, yabancilasmis _

kokenlerini <;ah§mam b lasmada bulur lar.

mek icindeki genel ya anci d e doyurucu bir tiim-

' fi b k mdan son erec di ki

Bu felse I a 1. ..••• oylesine cekici ir 1,

' M' glTl§lml 0 :;; k

dengelimdi; ve arx m.. marksizmin temeli , olara

- bu girisim bircoklari l~m. ;. diisimcesine gercek-

k hr Bununla birlikte, bu gm!~m, Marx'm daha

a . 1 ecegi zaman,

ten bilimsel·bir teme year biridir Ama bu, bu giri-

k v noktalar _an . gl-

sonra bira acagi kokenini artik insamn yaz

simin, yaba~cIl.~§~anm (lanet) icine degil, onu~<_;:ahsma ickin bir tur argis zorunlu ~er<;evesl olan simi icine, bu <_;:a~I§.lmla o~~;irme usttinliigune sahip

toplumsal biitiin l<_;:me yer .

d engellemez. 1 1 so-

bulunmasim a. . di 1 ktigi baska 0 urn u

Marx'm tipik hegeIclrya e o~iindebulunan ce-

" du <;ahsmanm

nuclar da getmyo:-. ..' r' deyimlenisini sermaye

liskilerin gelismesi, en gu<_;: u

161

-emek kan;}Ithgmda bulan iki ' ,

Iige donu§u, emegin aba~ ICIlIk aracIyla bu gegi§, birnlmaslllI da bir 0 k ~ cIla§maslllm ortadan kaldi, kaldirma" $imdi 1a akr zorunlula§tmr, Bu "ortadan

".' 0 ana IIdir gu kt

dunyaya sahip olarak b" l' n u emek, insanm,

reksi.nimler ve yel~l' n'. oYl~ece yaratIlmI§ bulunan ge-

" esne er . cokl v 1

kendi 6z dogVasllla da (".~l" v" uguya zenginle§mi"

• 0." uguns de)' id :.'

mas, bakllllIndan yet ' yeni en sahip 01- .

ki , erlllce zenginI'k .

. ,Iyetin kaldInlmasllllll ve k . .. ~ ~aratmI§tIr, Miil~

§Imdi tarihin gelI'''m' omUl1lZmlll zorunlUlugVu

'>{ esme daya d 1 . . '

Feuerbach h. urn ' . n In mI§tlr, ve artrk

amzmasmdan k' kl

gereklik 01a1'a1r g" .. . ayna an an yalm(> bir

,"- orunmez, l; -

***

Ekonomi politigi'n ele ti .

ongerekirlik.ozel miilk' §ttI~meden kabul ettigi jkinci

"lk' . . lye rr Ekonomi l't'v'

mu Iyetin teorisi old v' po mgin, oze1 .

tirdigini .ve ancak .. ulgun~, ~nun yasalarmi dile ge-

, . oze mulklyet .. 1 '

masma erismi§ bUlund v " , gunce geh§me a$a-'

rulabildigi~i, gormu" buglU Ig~ndir ki, bilim olarak ku~ d VI' '>{ U unuyoruz' Bund '. "t" ..

ogru amalanbiryana b k.· . an 0 uru, ve

mulkiyeti olumsuz bir va:~~ a~ ekonoml politik, oze1 te bu ozel miilkiyet.o . d 0 arak alrr. Marx onu i§-

uzertn e sorguy k '

Burada Marx:m: 1844 . a ge ecektLr,

lozo£ olarak, yani .inceledi ~:l~~r sorUlarIllI henuz fimasll1amalarma daya g k amin tutarh Usavurlirtmek gerekir. K nmasr .. aY~Is:yla sordugunu b<=-

'0. . onu§an henuz IktIsat(>I d VOId' .

nominm bu ongerek" r v' , ~. egi tr, ek-

tartr§ma konusu yap; IgU::molgula1' vkonusu u?erind~ limsel irde1emelerini az. a VardIgl sonuglar:n. bi-

d n sonucu olacak 1"

en habel' vel'meleri de I'kk' v' vargi an once-

Yabanclla§ml§ emek C 1. d aie de~er.

mayla (>ahsma nesnssj . ir e emesmde, Marx, ca Irs-

~ ..' 1 arasmd ki 1 v' ' ••

oze1. mUlkiyetten yola c k t a C .. a:rI Igi dile getil'en

tiil'unce yabancIla§mI§ ;~:gvI~ 1. .. °lzu~!e~eYi ilel'i goin, oze mullpyetin ka~ma-

162

gioidugu sonucuna varrr. Insan, galu~masI' icinde, yalmzcakendi gah§ma nesnesine ve calisma eylemine alan kendi OZ iliskisini yaratmaz. Aynca bu cahsmayla. ona yabanci iolan ve kendi disma konulmus bulunan bir adamm iliskisini de yaratir,

"Oyleyse ozel miilkiyet, yabancilasmis emegin, i§cinin doga ve kendisiyle dissal iliskisinin iirunu ve zorunlu sonucudur.t''s

Iste Marx'm, cekici, zeka icin iyiden iyiye doyurucu, ama ozel miilkiyeti meydana getiren toplumsal iliskinin, tarihsel olgular iizerine dayamlmaksizm, yalmzca soyut bicimi altmda gozumlenmi§ bulundugubir vargisr daha. Bu, Marx'm sonradan tamamen biryana birakacagi bir vargidir.

Ama ekonomi politigin dii§undugiiniin tersine, Marx, ozel miilkiyetin kokenini, ve dolayisiyle bunun bir gelismesini, bucozumlemeye dayandmr. Ozel miilkiyet evrimlenecek, gitgide daha gelismis bicimler alacak bir iliskidir. <;eli§kilerin en an bicimde patlak verdikleri bicim, kapitalist ozel miilkiyettir. Kapitalist ozel mulkiyet, toplumsal Iliskileri ar tik ortacagsal giysiler altinda giz1emez. I§gilerin somurulmesi, rekabet, herkesin herkese karst savasi, apacik ortaya glkarlar. Toprak miilkiyeti, feodal ideoloji bilelik alayi He birlikte, ozel miilkiyetin gecici bir asamasiydi. Bu miilkiyetin yerine, ancak toplumun miilk sahipleriyle miilksiizler durumundaki bolimiisiirrii durmadan daha iyi gerceklestiren daha gelismis bir bicim gecebilirdi,

.Boylece Marx, ozel miilkiyetin evrimini tarihle birttinlestirir, ve bunun yonlerini -birbirinden ayirrr. Bir yil sonra, iiretim bicimi. kavrami olacak olan seyIe karsikarsiya bulunmuyor muyuz? Gerci burada altyapi irdelemesi ve iiretim gugleri diizeyi <;oziimlemesi eksik. Ama, kesin bir usavurma temeli iizerinde, salt

74 MEGA I, 3, s. 91. - Manuscrits de 1844, Editions Sociales, paris, 1962, s. 67,

163

f~l~efi verilerden yola ~Ikan Mar ...

ruun zorunlu ardarda eli d....~: ~ulkIyet bi~imleyahtrr. Ona bilimsel d.?. § ~§un~nu daha §imdiden lip duzene girecekler. u§unceYI. getIrecek ogelerin ge-

. I ~er~eveYI olu§turur.

***

. Bir kokeni ve bir evrfrni . I.. ..

smlikle bir de sonu 'olm I ~ 0 an. oze~ mulkiyetin, kedlnlmaSll1I Hukuk F az 1.f ~r.x sirnd] mUlkiyetin kal-

. ' e se eszmn EZe§t· . .

msancIl. (humanist) . t .. trtsine Giri§'in

k ... IS emme degVil .. I .. .

endIsmln diyalektik .. ' oze mulklyetin

I evnmme dayand T

usmasi henuz onda he I· irrr. arihin 0-

ge CI zorunlulugV

zorunluluk artik Dji .. ,.. . a uyar, ama bu

t·k sun un geh§mesi dev·ld· D

I ,yeninin belirlenmesin. kim gI rr, iyalek-

Iik I I, es min asrlma

1 a tma almmasl ola k d v. S1 ve egemen-

.. olmaya ba§lar. ra ogrUlayan devrimci sure~

Yeni, ozel miilkiyetin oluml k

munizmdir. Bu oluml k Id u aldlnlmasl olan ko-

v. • u a irmanm ne I

gini, Marx e§itlik~i komu . an ama geldi-

z.amy, Cabet ya da Ville u~;~~ ~~Im ve~~i?i §eyi, Detlrerek a~Iklar. Ozel mui. :le m., kOmUllIzmini ele§ele§tirisinden vola r' k bIYetI~ ~or~l (ahl&ksal) bir

k .,,1 an u e§Ithkr'I k ..,

~e te ozel mulki etin .. x omullIzm, ger-

§ey degildir B Yk .?e~elle§tIrIlmesinden baska bir

. u omuntzn, herk t f

miilkiyet olarak sahi Iun», es ara indan 6zel

k . Ip 0 unamayacak her .

me , I§~i kategorisini but.. . §eYI yoket-

Toplulugun nesnele d.' un msanlara yaymak ister-

.. \ r unyasma olan ·1' ki ..

ozel miilkiyet mc::kI·SI· bici . I I I§ isim, ancak

~ I~ImI a tind dusf ..

sal komunizm daha v b. ~. ~§uneblhr. Siya-

leti ortadan kald yeg rr §e_y degIldIr, ~unkii 0 dev-

.. .. rrtr, ama msallI b

surdurur.Oysa Marx bi d ha d n ya anclla§masmI

, ~ze a a once soyle . ti .

ger~ek kurtulu§u siyasal d v ildi mrs I, msanm

ni yabancIla§mamn vOkOI:~~ v:r'b?er~ekten insanal, ya§undad1r. v g rr toplumun kurulu-

Ve Marx i~in komunizmin b

oy atacagl toprak, i§-

164

te budur. Insanm kendi oz dogasma donii§ii, yetkin dogacllIk, yani hiimanizma adim verdigi sey, Burada Feuerbach dusuncesinin bir kalmtisi elbette var. Ama yeni bir oge de var. Feuerbach insam ancak birey ya da tinsel insan olarak, yani insanal ozii kendinde gerceklestiren birey olarak dusiiniir. Marx insanal 6ziin insan tarafrndan ve ins an i~iIl yeniden kazamlmasindan s6zeder; ama toplumsal insan olarak, diye de ekler. Toplum kavrami, bundan boyle, insan kavramma ~6ziilmez bir bicimde baglanmistir, ve bu, Feuerbach soyutlamasma gore, kesin bir asmayi gosterir. <;iinku Marx simdi toplumu insanal varhklarm ideal bir birligi olarak degil, tarihsel bir kategori olarak dusunur.

~imdi komiinizm, bu tarih icinde, toplumsal gelismenin zorunlu bir asamasi olarak yer ahr. Ve Marx onun roliinu ve simrlarmi ~ok giizel tammlar:

"Komiinizm, yakm gelecegin zorunlu bicimi ve erkesel ilkesidir, ama komiinizm, komiinizm olarak, insanal gelismenin eregi-insanal toplumun bicimi de gildir . "75

***

Insan, insanal-Feuerbach kendi antropolojisinin temellerini attiktan buyana, durmadan karstlastigimiz terimlerdir bunlar. Bu, Marx'm gorusurrim evrimlenmemis oldugu, ve bu planda Feuerbach'la derin bir diisiince birligi icinde bulundugu anlamma rm gelir?

Ekonomi politik, insanm somut bir y6niinii, uretici yoniinii vurgulamistir..' Gercekte, ekonomi politik, 'ancak insamn yabancilasmasini, yani lnsanal insanm karsrtini, insamn yadsmmasmi a<;lga vurabilmistir. Ama ekonomi politik iizerinde, insanlarm somut <;alIsrmrfizerlnde diisiinerek, Marx, kendi hiimanizmasma yeni bir nitelik kazandiran iki sonuca varrmstir.

75 MEGA I, 3, s. 126. - Manuscrits de 1844, a.g.y.,s. 99.

165

Birincisi varold v .

, ugu bl«;;imdek' di

bir yapit oldugudur Hatt her 1 unyamn, insanal

ciysa da, her ne kad~r bizake er. n: .kadar bize yaban-

n:l~ ~ulursak da, gene de bu ~~:lZl .orada yabanclla§dlsmm deyimlenic::i k disi ya, Insanm, onu, ken-

ti "', en rsimn uzant d

irmsyj gozeten caba ' lSI urumunn ge-

M' smi yansltIr Diinya di

arx, msanm organik-olma an . " , ,..' lyecektir

san bu yapltl yabanc 1 Y govdesldlr. Ger«;;i intirmi"tir ve dtiny La§ma .ko.§ullan icinds ger"ekle"-

'" " anln zenglnl v. :s- '"

insan tarafmdan ureti k 19l ona kar§l«;;lkar. Ama

k I im avrami temel k

aur, ve insan tipki bu m ddi '. avram olarak

lunduguvgibi -yab 1 a 1 zengmhkleri iiretmi," bu-

, anci asmasi ··b···· -,:

retmi§t,ir. VeMar .. -1 ' nin 0 ur kurelerini de ii-

"D' . x §oy e yazar:

m, aIle, devlet hukuk t" (' ,

" ' ,ore ahlak) bili

nat vb. uretimin ozel bi . 1 . ,11m, sa-

degildirler ve onun g Illm ermden baska bir §ey bulunurlal'."76 ene yasasmlll etkisi altmda

Top1umlann ideolo iik .. .

bir iiriinii oldugVu M' J us:~aplsmlll msanal ~ah§lmm

,ve arx l«;;lll her' d " '

sel bir nitelik ta§lyan" t.' §ey en once tarih-

dii§iinii, boyle belirl'l', Bu~.e 11m yasalal'ma boyun egdigi . oy ece herr l' d

§m, dan uzakta ve Man:;f t 'da " be ci evlet an layj.,

, , t» es 0 a gorecs V· •

nif glkal'lannm yonetic' . d Ieti gimiz egemen Sllunul'uz. lSI ev etin -yolu iizel'inde bu-

Mal'x'm ula§tIgr ikinci val' 1 '

yut insan gol'ii§iiyle 1 . . gi, Feuel'bach'daki so-

goziimlemesi' yabanc t l§ven§l kessr. Yabanclla§mamn

bi ' 1 asmanm tarih b

~gim vege§itli derecelel'e biirii " oyunca,ge§itli

gostel'mi§til' Bu "0" 1 . nmus bul, undugunu

. '" zum eme 6zellikle'

yoksulla§ll' ne kadal' y b ' 1 ' insan ne kadar

rim da 0 kadar zen inlea .av~c~ a§ll's.a" nes.~~l . yapltlaTldaha ince gereksin;!lel' §tIg~n~ ge§lthle§tIgmi, yeni, ve mek !ic;in yapllml"" old' eklo, a ar ;.daha cok yarut ver-

-,: U armi gostel'm' ti 0"

insantal'ih boyunca d';' .' . l§ rr. yleyse

v. egl§ml§tIr, ve eger d c : •

emegr sayesinde degi§mi§tir <5 '1 ,egI§tIyse,

. y eyse Marx, Hegel'in

76 MEGA I, 3, s. 115._ A.g.y., s. 88.

166

insan kendikendini iiretir dii§iiniinii,ama somut plan. da; yeniden ele alabilir. Ve burada, Marx'm dusimcesinin gercek ozgunliigtme erisir'iz. Insandan once, ve

. insanin bir irlkii (ideal) olarak yeniden bulmaya C;alisacagi bir insan dogasi (6zliigii) yoktur. Kendikendini iireten insan, kendi oz gerceginden (hakika tinden) baska bir sey iiretemez. 0 kendini gercekten, ancak tarih icinde yaratir,

Insanin gercek (hakiki) ozliigii, gerc;eklikte yaratmis bulundugu zenginlik diinyasi icinde aC;lga vurulmustur. Uygarhk, yalmzca insanlarm yaratabildikleri mallarm sonsuz cokluguna degil, insanal gereksinim-

, . lerin zenginlik ve evrenselligine de tanikhk eder. Tarihin iiriinii olan ins an, ilkel insandan «;;ok, incelmis duygulara, on dan c;ok ayrilrms begenilere sahiptir. insanm gercek ozliigii yavas yavas olusmustur, ve Marx soyle yazabilir: "Tarih, insamn gerc;ek dogal tarihidir."77

f;iimdi yenideniistlenilmesisozkonusu olan §ey, i§te bu .uygarhk zenginlikleri bicimi altrnda nesnelle§mis bulunan ozliiktiir. Bunun icin, yabancilasmaya son vermek ve ozel miilkiyeti olumlu bicimde kaldirmak gerekir. Komiinizm,insanm tarih-oncesinden gercek, yani insanal tarihine geC;i§ olacaktir. Marx'm hiimaniz- . masmm anlami, simdi iste budur.

*'**

Buna gore, 1844 Elyazmalan, Marx'm dii§iince evriminde kesin bir evreyi gosterir. Ekonbmipolitikle karsilasma, Marx'i somutun, gercek yasamm alanma yonelterek, onu, Ytlhklar'daki yazrlarda filozof olarak ileri siirdiigli formiillerin anlammi belginlestirrneye goturmiistiir. Ama bakis acisi -da belginlesmistir, Tarihsel gelismenin simdi onun iC;in nasil rbir BnemJca-

77 MEGA I, 3, s. 162. - A.g.y., s. 138.

167

zandigini belirtmisttk. Ve tarihin itici gucti artik hegelci Diisiin degil, insanlarm kendilerine ozgii~ah§lrm, 6zgiil olarak iiretken lSah§lmlarldlr. Uretim bicimi veinsanal iiretim icinde ideolojinin yeri du§unu gibi eok onemli dusunlerin belirmeye basladiklarmi goruyoruz. Yavas yavas, soyut hegelci semanm yerine, toplum biciminde iyasayan insanlarm pratiginden ~lkarllnus, somut bir sema gecer, Aym bicimde, insan artak bit kendilik ientite, zatiyet) olarak degil, donusum siireci icindeki tarihin bir urunu olarak du§uniilmu§tur. Ogelerinden biri oldugu tarihsel bir gerc;eklikle, toplumla biitimlesmek iizere, feisefenin en ustiin konusu olma ayricahkh durumunu yitirmistir. Komiinizm artik gerceklestir ilecek toresel (ahlaksal) bir iilkii olarak degil, tarihin zorunlu bir evresi olarak goruniu'.

Gene de. bilimsel sosyalizmin e§iginde bulundugumuzu diisiinmek yanhs olur. Gerci, sonradan gelismekten baska bir §ey yapmayacak diisiince tohumlarr daha §imdiden vardir. Ama =-soyledigimiz gibi-> Marx ekonomi politik sonuelarmi, heniiz elestirmeksizin benimser. Marx, ornegtn karm .kokenini bulmadan once, ekonomi politigin mekanizmalarr bir kez daha kesin bir cozumleme konusu olacaktir.

Ve ozellikle teorik diisiincesinin ongerekirlikleri (dayanaklari) heniiz c;ok teoriktirler. Gerci hala,c;;oktandir asmis bulundugu bir sozlugii, Feuerbach'm sozlUgunu, coktandir asmis bulundugu bir diistince yontemini, Hegel'in diisimce yontemini kullamr. Marx'in dusuncesi, artik bu iki filozofun kurallan (normlari) uygulanarak aciklanamaz. Ama heniiz ne birini, ne de obtiriinu temel bir elestiriden gecirmistir, Gec;;mi§ felsefi bilinciyle hesaplasmaya koyulmasi gerekir. Zaten Kutsal Aile ve Alman ideolojisi'yle kendini adayaeagl §ey de, budur. Tarihsel materyalizm, 0 zaman gercekten dogacaktir,

168

BOLUM ix KUTSAL AILE

Iannda Manchester'deki sta- 25 AGUSTOS 1844 dola~ dOO ~ekte olan Engels, Pa-

.. jim bitirmi§ v~o Bo~=~en ~on~~hyordu. Onemli bir ko-

ris'te. bir on gunlugune kl (. kendisiyle daha once

00 1(0 bu kona ama I k

naklama; c;;,:_n u 0 , ilk ciddi kar§lla§masl 0 aca

mektupIa§t1g1) Marx la 'ok bir i<::.birligini ba§lata-

00 00 1 0 boyunea sureee ~ b h

ve omur en . 00 0 h ikisi de Feuer ac

°kO . de komumst er I d

eakti. Her 1 lSI "k" 0 d :ekonomi politikle i<;li- l§-

teorilerini tutan, hero 1 lS\ -~lklan kestirilebilir. "Tiim 11 iki adamm ne~en .:~ .,l§ dii§unce uygunluklarml"78 teorik alanlardakl eksi SlZ 00 0 t i<::'C;ilerin toplan-

°kmediler Komums ~

saptamakta geel' b to'plantliarma dostunu

trlanna deva. m eden Marx, IU . n ve buyuyen bir et-

.0 Paris'te yaym ana , .. . .

da gotiirdu, ve . . tesi Vorwiirts 19m

kiye sahip bulundugu Almanktgazdea hirb. ir giic;;luk <;ek-

o rvo 0 saglama a 'S' 0

dostunun i§blr 19lm.. d Agustos ba§lnda uzun bir

medi. Marx, bu gazete~, . gazetedeki bit saldi-

1 ti: Ruge'nm aym 1 t

yazr yaym arms 0 . e ki iliginde bilingli pro e ar-

n yazisim yamtlayan, v §

78 MEW 0 21, So 2120

169

y:t!_1 }ela~ladigi . Silezya dokumaCllarmasaygl gosterdigi Mar]mal Notlar":

:'S~lez~a. ayaklanmasl, tam da !ngiltere ve Fransa ISCllenmn ayaklanmalarmm kendisi He bittikleri §eyle . ?a§~zyor: proletaryanlll ozhigiiniin (dogasirnn bllmcl."79 ,

Ama Marx'm, ! dostunu ilgilendirmek istedigi bir

baska tasarisi vardi, Bruno Bauer, Kolonya'daki dost- 1~~1~1ll~ ~na Paris'e yolladlklan, ve i~erigLonun polemik eglhmml uyandlracak nitelikte alan, Genel Yazmeat Gazete (Allgemeine Literaturzeitung) adlr bir gazete [aYI;k dergi -~.] yaymhyordu. Bu gazetede, kendileri~e 'ele§tirel ele§tiriciler" siisii vererek, kendinin bilinc~ adma her §eyi egemence yargilayan gene hegelcile~lll nereye dek dii§tiikleri a~lkga goriiliiyordu. Kendi l,dealizmlerinin tutsagl olarak, kendi dahi beyinlerinaen glkmaml§ her §eyi yadSlyan, kendi kuciik tekeIlerinden olmayan .. herkese kar§l~lkIp, onu kiigiiltiicii "yigm" terimi altinda toplayan bu geng hegelciler, yiiksekten atan bir ele§tiriye slgllllyoriardl. Devletin ve t~p.lumun bozukluklarma onerdikleri tek glkar yol, bir bllmg reformuydu, ve devrimci goriiliItnek istemelerine karsm, komiinizme saldlnyorlardl.

Marx, Feuerbach'a yazdigijj Agustos 1844 giinlu

bir mektupta, bu giri§imi su sozlerle yarglhyordu: "~!e§tiri, askin bir varhk durumuna donii§tiiriilmus bulunuyor. Bu Berlinliler, kendilerini eleetiren adamlar olarak degil ikincil olarak, insan 01- n::a mutsuzluguna ugram1§ ele§tiriciler' olarak goruyorl~r: Bunun sonucu, yalmzca bir tek gercek gereksm1m tamyorlar: teorik elestirr gereksinimi. Bunun sonucu, Proudhon gibi adamlai-i, glkl§ noktasi olarak; 'pratit; bir gereksinim'i almakla kinayorlar ... Bilin~ ya da kendinin bilinci, tek insanal nitelik olarak gozoniinde tutuluyor. Ornegin as]:

'19 MEW.' 1, s. '404.

170

(sevi) yadsmiyor, giinkii askta sevilen,bir nesneden baska bir §ey degildir. Kahrolsun nesne! B~nun sonucu, bu elestiri kendini tarihin tek etku; ogesi olarak goruyor, Onun karsismda tum ins~n-

11k bir yigm, ancak zekanm karsrti olarakdeger

. ~ 1 k d "80

tasiyan duygusuz bir yigin oara uruyor ..

Ve Marx, elestirinin bu saprtmasma karst, bir bro-

siir yayinlama niyetini bildiriyordu. ..._.

Paris'teki eglesmesi boyunca, Engels, ilkin bir .?,~z kadar sayfahk sert ve alayci ibir brosur olarak du~u~ nulen bu Bruno Bauer ve Hemoalaruur Kars: Elestu e! Ele§tirinin Ele§tirisi'nin yedi konu ve parag:-afml yazdi.i Ama kitap f)uba't 1845 sonunda yaymlandiginda, Ku!sal Aile'nin (yaymcmm onerdigi bashk) 300 sayfahk bir yaprt oldugunu gorunce sasakaldi! Aradan gegenzaman icinde yapit kendi eceliyle olmek 'is;in bu vurusu bekleme~i§ bul~nan zavalh Genel Ytizvnsa; Gazete'nin gercek bir didik didik edilmesi olmak iizere, Marx'm ~alemi altmda kabarmisti, Dergideki yazilarm hepsine ayri ayri saldiran Marx, ba§langlgta. o~g~:~;len y.ergi yazisim, gogu kez aglr ve sikmtilr gibi gorunmes: ~onucunu veren bir titizlikle genisletilmis bir elestiriye donustiirmiistii: ,Y aprtm yazilma nedeni,' gok biiyuk bir boliimiinii bugun uzman olmayan bir okuyucunun an-

layamayacagi. kadar onemsizdi. . . .

Ama Marx'm yergi-yazisma boylesine bir genislik vermeyi yararh bulmasmi anlamak guS; degil. Onun icin, bundan boyle kendisini Bruno Bauer .ve yandaslarmdan ayiran uzakhgi belirlemek onem tasiyordu, Gene hegelcilerin igindeglrplmp durduklar.lteorik gucluklerden kurtaracak .tek §eyin materyahzm. ve komiinizm olduguna aklr yatmisti. . Gens; hegelcilere olduriicu bir vurus indirmek gerekiyorduvciinku eninde sonunda, onlarm idealizmi savasimdan bir vazgec-

80 Ludwig Feuerbach : Brfefweclrsel, hrgb. von Dr ... Werner Bchuttennauer, Leipzing, Reclam, s. 186.

171

meydi, ve olumlu bir yol arayanlarr kotiirumlestiriyorduo .Marx'm yayinlanmis bulunan son yazisi, Yslliklar'» dab yaztlari, proletarya davasma katildigim gosteriyordu. 1844 Elyazmalan, dustmcesinde yeni bir ilerlen::e anlammageliyor, ama simdilik yazi masasmm goz~nd~ kapah kahyorlardi. Teorik konumlarrm kavgaci bir bicim altinda aciklama frrsati, onu Bruno Bauer ve yandaslarma, artIkgozunde tasidiklarr idegerden daha s;ok yer. verm~ye goturecek bir uyarrciydi.

Belirli bir yan.dan, Bruno Bauer'in curutul - ... aId Vb' . .,.- u mesmm

v Ig:. rcrm, onun [B. Bauer'inJ benimsemis bulundu-

gu bigime cok yakmdir. 0 s;agm teorik yaprtlarmdaki tartI~ma~~r, .. he~ ~arx'm cia kendini kurtaramadigi ·0 k~ndme ozgu birdil-uzlugu ve kiicuk ayrmtilari bir didIk!eme s;a~aslyia olusur. Ote yandan, Marx'in diisiincesi :am bir mayalanma durumundadir; ister Proud-

hon, Is.ter Fransiz Devrimi isterse'XVIII y" 1 t

. . ,.' UZyl rna er-

yahz~~ ya. da Eugene Sue'niin Mysteres de Paris'i (~ans in Gizemleri) sozkonusu olsun, hasimlarrm bu-

. t~n konularda seve seve .izledigi tiim alanlarda ona yeill persp~k.:ifler.a~lhr. ~u hasimlar ona goruslermi acikl~ma, .~~.§unc:smi derinlestirme firsatmi verirler; ve bIZ, du§unc~sll1in, bize aym zamanda hem daha once Etuazmalari nda deyimlenmis bulunan diisunlerden onu a!lran her seyi olcme, hem de bircok savlari daha simdId~n ~u yaprtta aciklanmis bulunan tarihsel matery~hzmm. ~lu§masmi gorme olanagmi saglayan bir genislernesinin tamklari oluruz.

Kutsal ~ile'nin yayinlanmasmdan yirmiiki YII sonra, ~u ~ens;hk yaprtmi yenibastan okuyan Marx, Engels e §oyle yaziyordu:

"Feuerbach'm putlastirrlmasi cok mizahi bir etki dev yap~~, bu kitapta utanacakbir §eyimiz olmadigim g.~rmekle tath bir saskmhk duydum."81 Buna gore, Marx, diistmcesinin 1845'teki olgunluk

81 Marx'dan Engels'e 24 Nisan 1867 giinlU mektup ; MEW 31 .. d

, . I!lIn e,.' s. 290.

172

eksikligini, ve hele Feuerba:ch'a karst besledigi tutkunlugu gozonunde tutarak, yapItm daha 0 zamandan, bagh kalmis bulundugu du§unleri ger<;;ek bir bi<;;imde

dilegetirdigini du§unuyordu,

Bruno Bauer ve hempalanyla olan polemigin ay-

nntIlanna girmeyecegiz;arna kitabm olumlu .ogelerini, Marx'mdu§uncesinde bir peki§me, Alman Ideolojisi'nde daha eksiksiz bir bicimde a<;;lklayacagl tarihsel materyalizmin hazirianmasl yolunda yeni bir evre gosteren ogeleri ele almaya <;;ah§acagIz:

***

Daha 1844 Elyazmalan'nda, Marx §oyle yazryordu:

"Burada, rutarh dogalclhk ya da humanizmanm, idealizmden oldugu kadar materyalizmden de aynldlgml, ve aym zamanda onlarm, onlari hir lestiren ger<;;ekleri (hakikatleri) de oldugunu goru-

yoruz."82

Onda henuz (Feuer bach formulasyonlanmn kis-

men as;lkladIklan) bir belirsizlik varhgmi surduruyor, ve felsefenin iki karsit egilimi arasmdaki <;;eli§kinin s;ozumunu, ku§kusuz hegelci bir bi<;;imde du§unuyordu. Kutsal Aile, materyalizme kesin ge<;;i§i gosterir. Ele§tirel ele§tiriye karst polemik, onu idealizm kar§ISlndaki temel teorik kar§lthgmm daha acik bir bilincine gotu-

rur.

Bruno Bauer kendiniri bilinci felsefesiyle, kendi-

~in bilincini toz durumuna getirerek, insanal bir niteligi bagimsiz ozne durumuna donu§turerek, Hegel'in Fenomenoloji'sini onar~aktan baska bir sey yapmlyorduo 0 boylece diinyaYl "kafa ustu" koyuyordu; her§eyin eridigi sonsuzluk i<;;inde, tek gers;eklik zihin'di. Ele§tirel ele§tiri tarafmdan tanman tek ins anal <;;ah§lm zihnin <;;ah§lml old~gundan, pratikle teori artrk ozde§

82 MEGA I, 3, s. 160_ .. 1\1anuscrits de 1844, a.g.y., s. 136.

173

oluyorlardi. Bundan boyle dis diinya bir goruntisten b~§ka bir §ey degildir, 0 yalmzca dusimce devinimine bir neden hizmeti gormek icin vardrr, ve zihnin, diinya~? da. ~eg.i§tir~e~ icin, diinya iizerine sahip bulun~ugU ?llmcl degistirmekten baska biri.yapacagr yoktur. Boylece, ustalarmin dustincesinin nesnel vonlerin~ unutan gene hegelciler, Fichte'nin oznel idea1izmi diizeyine diisiiyor Iardr,

Marx, bu idealizmin ken dine ozgii gidisini, iinlii meyve kavrarru orneginde aciklamistir. Filozof, mey-

. veler arasindaki ozel ayrihklarm yokolduk1an meyve ka~r~mml: gercek meyvelerin (elma, armut, badem) ~e§lth belirlenimlerinden yola cikarak soyutlar. 0 zaman idealist, meyve kavrammi toz durumuna getirir, v~ .elma,. armut ve bademin, meyve kavrammm yalmc ?l~lmlen olduklanni soyler, Simrh anhk (miidrike) 1Qm, gercek meyveler birbirlerinden ayri seyler olarak kahrl.ar.; a:ma .kurgusal us i<;in, bu duyu1ur ayrihk yal~lzca ikincil bir ayrrhktir, Onun tarudigi tek ger<;.~~!lk, kav:~mdlr;. duyularirmzm algrladiklari meyveler, ozu, gercegr (hakikati) soyut toz: meyve olangorunusIerden baska bir sey degildirler. Bu toz elmada ya dn armutta nasil cisimlesir: iste bu, idealist fi1ozofun oldu~u gi~i kabul et~igi ~urgusal bir gizemdir. On un i~i~ o:?emh olan, hakikatin gercegin Qok1ugunda degil biitun a.ynhklarm silindikleri kavramda oldugunu dustin-

mektir. .

. ~ z~man kurgusal filozof icin gercek pratigin nas~l zlh~l~ ~r~tig~ gercek calisimin nasrl diisiincemn geh§lml. oldugu anlasilir, Duyulur diinya goriinu§te~ baska bir §:~ degildir, veeger insarun hosuna git-' ~1!.orsa, on un rem gerekli olan diinyayi dontistiirmek degil, yalnizca onu baska tirrlu diisimmek kavram diizeyine .. yiikselmek, bilincinin i~erigini d~gi§tirmektir. ~I\ma dunya gene de nasilsa oyle kalir, ve isin sonunda insan icin en iyisi, kendini ona uydurmaktir.

174

Marx bu tamtlamayla hegelci idealizmin gerici niteligini aciklar, ve geng hegeIcilerin tiim siyasal karsmhklarmm sonunda nasil ortodoks hegelcilerin, yani kendilerinin' eski-hegelciler olarak nitelendirdikleri, ve onlara karst sistemin "hakikat"ini kurtarml§ olduklarim iddia ~ttikleri kimselerin konumlarma bir doniisteu baska bir sey olmachgml gosterir. Onlarrn idealist diyalektigi, sonunda g'er~ek ~eli§kileri ozde§lik icinde eriterek, onlari unutturmakta:n baska bir sey gozet.mez. Bu dunyayi insanal bir diinya yapmak iizere sava§lma giri§mi§ bulunan Marx igin, idealizmle materyalizm arasmda uzlasma, ar tik olanakh degildir. Bunlar birbirine karsrt, ve geli§meleri kar§lthklanyla a~lklanan iki ayrr dunya gorii§iidiirler.

KutsaZ Aile, "Franslz Materyalizmine Kar§lEle§-

tirel Savas' ba§hkh bir baska parca daha i<;;erir. Marx bu parcada, yontemi bugii.n marksistler icin klasik bir nitelik kazanml§ hulunan bir felsefe tarihi taslagi verir. XVIII. yiizyil materyalizmi, XVII. yUzYll metafizigine kar§lsava§lm icinde gelismistir. Descartes bir yandan bir metafizik ogretmi§, ama matematik bilimlere de bir atlh~ vermlstir. Descartes'm ardillarmdan bazilarinda gorulen bilimsel egilim, ancak karteziyen idealizme karsrt bir yol tutularak serpilip geli§ebilir. Birbirleriyle <;atI§an, ve aralarmdaki sava§lm, XVIII. yiizYII materyalizmi araclyla metafizigin yenilgisine yola<;acak olan iki evrim kolu, iste boyle dogar..Franslz Devrim burjuvasl, dunyayi, Tannya ba§vurma zorunda kalmakslzm dii§uniir. Olsa olsa tanncldlr (th€iste)

0, ama, Marx §oyle der:.

"Hi<; degilse materyalist i<;in, tanncIhk, kendini

dinden kurtarmanm rahat ve tasaSIZ bir yolundan ba§ka bir sey degildir ."83

Bunun lizerine, Marx," biri her §eyden once doga

. bilimlerine doniik, oysa obiirii komiinizme varan iki

[)3 MEW. 2, s. 136. - Etudes· philosophi>ques, a.g.y., s.118.

175

koluyia birlikte, Ingiliz ve Fransiz materyalizmlerinin kisa bir tarihcesini yapar. Buradaki dusiinme diizeni ilginctir, Locke, Helvetius, d'Holbach gibi adlarm siisledig; bu ikinci kol, insana, dogal iyilik ve anlayis disinda, mutluluk ve yeteneklerini gelistirme hakki da taniyan bir ins an gorii§iine dayanir .. Eger insan kosulIar tarafindan olusturulmussa, kosullari insanca bieimlendirmek gerekir. Fourier, Owen, dogrudan dogruya, Bentham'm, Helvetius'un goruslerinden kaynaklanmis materyalizminden ya da sisteminden yola cikarlar, Oyleyse komiinizmin temeli, ama ozellikle bir insan anlayisma vardigi iein, materyalizmdir, ve devrimin gorevi, heniiz Marx icin, bu insam gerceklestirmek oIarak kalir. Marx'm elestirmekte gecikmeyecegi Feuerbach'rn etkisi, kendini burada da duyurur.

Buna karsihk, bu yapitta, dtistinlerin toplumsai baglam (contexte) ile siki baghhklarim daha §imdiden belirten bir diisiinler tarihi aciklama baslangrci da go~ riili,ir. Marx §oyle yazar:

"XVII. yiizyil metafiziglnin basarisizhgt, kendini XVIII. yiizyil materyalist teorisiyle, bu teorik hareketin kendisinin 0 c;agdaki Fransiz yasamimn bic;imleni§iyle aciklandigi kadar aciklayamaz ... Metafizik, tiim sayginhgim, pratik olarak yitirmisti. "84

Bu daha simdiden, altyapiyla iistyapi arasmdaki zorunlu baghhgin, ideolojileri, onlarm dogusunu cevreleyen iktisadi ve toplumsal kosullar araciyla aciklamanm .kabaca dile getirilmesidir.

Buna gore Marx ve Engels, Bruno Bauer ve hempalarrru, her turlu idealizmin kendisiyle bagdasmaz kaldigi materyalizm konumlari iizerinde daha da aeik bir bieimde yer alarak yamtlarlar. Onlara gore, yakm gelecek, her tiirlii metafizige son verecek materyalizmin .zaferi olacaktir.

84 MEW. 2, s. 134. - Etudes philosophiques, a.g.y., S 140.

176

"Metafizik bun dan boyle kurgu gah§masmm ta kendisi t~rafmdan tamamlanml§ ve hilmanizma ile rastlasan materyalizm karsismda, s~nsuz olarak yenik dii§ecektir. Eger hilmanizma ile rastIa§an materyalizmi teori alanmda Feuerbach .. 0r~ml~dlYsa ingiliz ve Fransiz sosyalizm ve komumzmt de

, . 1 d "85

Gnu pratik ahmmda orunlaml§ ar rr. ..

Materyalizmleri her ne kadar artik XVIII. !u~y~da oldugu gibi me~anist degilse de, gene de belir'li bir insan anlaYl§lm korur ve hatta bu anlayisa dayamr.

***

Gens; hegelcilerin siyasal tutumu, Hegel'in, tari~ hin Mutlak Dii§iin'iin gerc;ekle§mesi oldugu y~lunda~l goru§iiyle belirlenmi§ olarak kahyord~ .. GerC;lke~dlnin bilinci yerini .almisti; ama bu, tanh! yapanm filozof oldugunu, ve insanhgm, "ylgm" terimi altmda toplanmis bulunan list yammn -ve ozellikle har:ket halindeki halklarm~, kendinin bilincinin kendme saptadigi bu yiiksek ereklerin gers;ekl~§~esi karsismdadaha cok bir engel gibi goriildiigiinu soyl~:n: anl~mlna geliyordu. Bu, Ylgrnlarm tarihteki rolunun du?ediiz yadsmmasl, ve sonuc olarak proletaryam~ r~luyIe tarihsel gorevinin a priorimahkum edil~esl!.~~ ...

Marx ve Engels, bundan boyle bu tanh goru~u~e kar§lS;lkarlar. Belirtirler ki, eger tari~i ~utIa~ Du§un yaparsa, insanlar da Dii§lin'iin bilinS;Slzhle:l:n ol~r~k buna katIhrlar. Her sey, sanki gercek, empirik tan~l~ icinde, soziimona hakikat olan Soyut~~r .. tanh g~h§lyorrnus gibi olup biter. Oysa Mutlak Diisun, k~ndl eksiksiz deyimleni§ini ancak felsefede bulur, ve filozofun ki§i1iginde kendi bilincine, ancaksonr~~~?- .:vanr. Oyleyse evren Tini (Zihni) tarihi ancak ~~runu§t: :ya~ar, onu yalmzca bilincte yapar. Hegel ve S;omezlermm Ide-

85 MEW. 2, S. 134·. - Etudes philosophiques, a.g.y., s. 128.

177

alist konumu, eninde sonunda, kurgunun (speculation) olaylann gidi§ini dogrulamaya varamasi, ama gerceklikte olup bitenleri a~lklamamasl sonucunu verir. Bunclan boyle Marx ve Engels, tarihin hegelci gorii§iinden kesinlikle ayrrhr, ve tarihin itiei ogelerini ger~ek icinde aramaya ba§larlar.

Gei'lg hegelcilerin turn siyasal sava§lml, devletin, Tinin etekemige biiriinmesi, ve ana gorevin de, onu kendi kavramma uygun bir duruma getirmek oldugu dii§iiniinden kaynaklamyordu. Marx, devletle uygar toplum arasmdaki i1i§kilerde, belirleyici olanm uygar toplum oldugunu, ve bunun tersinin dogru olmadlgllll' gostererek, daha 1843'te bu hegelci kavramj ele§tirmi§ti. ~imdi de uygar toplumun baglantlsml (cohesion) devletin korudugunu savunan Bruno Bauer ve hempalanna yarnt verir. Onlar modern toplumun atomlardan, aralarmdaki ger~ek bagm devlet oldugu bireylerden bile§tigini Heri siiriiyorlardl. Marx, bireylerin birbirlerinden bagImslZ atomlar olmadIkla;nm, onlarm gereksinimleri ve bu gereksinimleri ba§kalarma basvurmaksIzm kar§llama olanaksIzlIglyla kendi aralarmda birle§mi§ bulunduklanm, kIsacasl"onlarm gercek bagIarmm siyasal ya§am degil, uygar yasam oldugunu"86 kolayca tamtlar. VeRobespiere ile Saint-Just'iin, Romali erdemlerini, artik kolecilige dayanmayan bir topIumun bagldurumuna getirmek istemi§ olmalarmdan 6tiirii ba§anslzhga ugradIklanm gostererek, dii§iincesini orneklEmdirir. Fransiz Devrimi burjuvazinin kurtulu§uydu; bu devrim, yasami bir baska iiretim bicimt tarafmdan yonetilen, baska temellere dayanan ve kendisine uygun diiser; siyasal egemenlik bi~imini, Temmuz Devrimiyle kurutan orunsal (temsili) devlette bulacak olan bir snufin zaferi anlamina geliyordu.

Gergi Marx heniiz tiirn toplumsal iliskiler! uygar

to plum terimi altmda toplar. Ama daha §imdiden on-

86 lVIEW. 2, s. 128.

178.

. n kendi uygun deyimlenisini aray~-

da, daha bir zama .. tim iliskilert ve iiretim bi-

cak yen.' i bir kavramm, ure .. "1" Tarihse1 materya-

dogVdugugoru ur.

cimi kavrammm . . v una dogru ilerliyo-

lizmin temel kavramlarmm dpgu§

ruz. . . . hegelciler diisunleri

Idealist goruslert icinde, gene . mislerdi ve on-

.. .... yapma yoluna glr"3 ,

tarihin tek itici gucu . . k "oldugVund.an Dusun'u,

•• v "tinden yo sun ' ..

lara gore yigm, . kt ahkoyan engeldir. Boy-

ereklerini ger~ekle§tIrmeF en Devr imini basarisizh-

.. gm ranSlZ

Ieee, onlara gore, yr ilki eger insanlar kendilerini

ga ugratmistir. ~arx 1 ml, kendi gereek gii~lerini

.... I . aletleri yapmaz ar, di

diisiin erm di .. lerin ken 1

. hi tine kosmazlarsa, u§un .

dusunlerin Izme. . e i nasil gerceklestirebilecek-

baslarma herhangi bir § ~ b 11·rt·l·r Elbette bu, dii-

I lmayacagim e. .

lerini~ pek ~~ asi . " iizerinde hicbir etkide bulun-

.§ iinlerm tarihin gidisi diisf ler gokten diis-

1 gelmez Ama usun

madiklari an amma . :. 11 . toplumsal

1 .. iiniidurler ve ro en,

mezler; kosul ar;n uru .. elirlenmi§tir. Ancak yiik-

. Iliski v~ kosullar taraf~n~:~ ~ile getirdikleri olgiidedir

selen bir simfm glkar a. ihi itici giicleri du-

ki, gercek gii~Ierini kazamr ve tan in

rum~a:;;!ir~J;uncesinin, . sonradan geli§ec~~ iki y~-

.. .. Ian I durumunda belirirler, BI-

nu, burada henuz bas g g .. iinler insanlarm ger-

Iinci belirleyen varhktir, ve diisiinle d mark

cek yasam kosullarma baglidirlar. <;ok geI~me ~nkarIl1a:

"3 .. I di "nii olacak olan top umsa

sizmin bir teme U§U d ki baglarin ilk tasla-

) '1" tyapi arasm a

§~ (comlex:: 1 e uds da teoriyle pratik arasmdaki,

gldIr bu Ote yan an , d dil tir

., 'daha onc'e Ytlhk~ar'daki yazllarm a I e. ~e 1 -

:::-:: daha somut bir bicim aimaya bailay'an baglill~

g VI· bi "iler Ierne" engeli olarak gormek §oy

YIgm an, rr liini belirleyici oldugunu

dursun, gercekte onlarm ro ununv •••••• B.'-

T itgide daha da belirleyici olacagrm du§unu~. . ~J~ \ e ~I . kurtulusu anlamma gelen Fransiz devrimi, avazmm xurturus d karst cev km destegiyle yapilrmstir. Ama sonra an ona

179

rrlmis, ya da en azmdan burjuvazinin belgilerinin (parolalarinin) ona belli-belrrsiz gosterir gibi olduklari her seyi getirmemistir. Feodaliteiizerinde bir kez zafer kazarnldiktan sonra, sirnf olarak ardmdan ko§tugn ereklere erismis bulunan burjuvazi.vhalki ugrunda savasima siirukledigi 0 biiyuk diisimlerin soyut ve aldatier niteligini ortaya koydu. Yigmlar icin, burjuva toplumun celiskilerini gun l§lgma C;lkaran;- insanhkta daha uzak birdurum, iste boyle yaratildi.

Nesnel olarak, bu, sosyalizm ve komiinizmin, tarihin yapicilarr durumuna gelen daha da kalabahk YlgmIarm C;lkarlanm dile getirdikleri anlamma gelir. Ve toplumsal devrim, aym zamanda (ar-tik bir isimfrn degil) insanlrgm kurtulusu olacagindan, YIgmlarm savasrrru genislik kazandigi olc;iide,bu savasimm tarihsel onemi biiyiir, Tarihsel eylemin, YIgmlar icine yayildigl olc;iide, derinlesmesi dusuniidur bu.

Proletaryanm tarihsel gorevi Marx tarafmdan bir kez daha dogrulanmistrr; ama diyalektik materyalizm ogelerinin, yani hegelci diyalektigin "tersine c;evrilme"sinin belirdiginin. goriildiigii bir tarntlamada, bu gorev yeni bir dogrulanma daha bulur. Burjuvazi, 0 olmadikca kendi iktisadi varlrgmm tehlikeye dii§ecegi proletaryayi iiretir. Iki simf, kendi aralarrnda, bir zorunluluk Iliskisi icindedirler. Bununla birlikte, burjuvazi, proletaryayi iireterek, kendi varlrgma. son vere-cek olan toplumsal smifr iiretir. Yasarmm isurdurmesinin kosulu, yokolmasmm vaadidir de. Ote yandan, kapitalist rejimin islemesi de, proletaryanm varhk kosuludur. Ve 0, c;ah§maslyla, kapitalist karruretir, yani ins am kurtarmak icin kendini kur tarmak istedigi toplumsal sirufrn gucunti arttrrr. Karsitlarm diyalektik birlik ve savasimlarr boyle belirir. Hegelci sozlukte, bU,burjuvazinin olumluluk, tutucu age, proletaryanm da olumsuzluk, i tici oge oldugu anlamma gelir.Ama aym zamanda bu, proletaryanm, nesnel durumu baki-

180

ortadan dii§tUgii

mmdan. tarihin rtici giicii oldugu, kar§ltIm kaldlrma ve insanhgl kurtarma gorevinin ona

anlamma da gelir.

I§c;i smlfmm kurtarrci gorevinin dogrulan:nasl ar-

tik torel bir buyruk degiIdir. 1844 ELyazmaLannda 5:re henuz Kutsal. AiIe'de de,c;iinkii sozliik 0 kadar degl§rnemtstir). Marx, proletaryamn insanhk disi durumunda. ona insanal devrimi yaptIrtacak, yabanclla§m~. ~~am~sml astlrtacak belirleyici nedeni goriiyordu. Dw~u~cesinde dile gel en §ey, ~imdi bir baska nite1ikteki bir zorunluluk, proletaryamn tarihsel. roluniin daha .. somut nesnel olgulara daha dayah bir dogrulanmasldlr Asl~lan artak insamn gerc;ekle§mesi degildir; vurgu nesnel kosul, p~oletaryanm sirnf kosulu uzeri~~ ~~rulmustur.vVe marksizmi gen;;ekte~ ~og~rac~k .koklu felsefi devrimin yapilacagi: yonetIcl bir vnitelik ta§lyan insan kavrami yerine, heniiz soyut bir hiimanizmaanlayis; yerine, iktisadi ve toplumsal butun kavrammm

gec;irilecegi, onceden goriilebilir.... ,"

Kutsat Aile, bize, Proudhon uzerme, Marx in boy-

lesine acik ilk konum almasim olu§turan bir dizi .aglklamalar sunar. Marx, 1844 Elyazmalan'nda, 1840 yihnda yaymlanmasl gerc;ek bir heyecan uyandl.ran Millki~ yet Nedir? yazan icin daha once bazr ele§tIrel an~?tI::." malarda bulunmu§tu. proudhon'un bu yaprtta 0 unlu, "Miilkiyet HlrslzhktIr" formiiliinii ortaya !51kardlgl .bilinir. Proudhon'un sosyalizmi, onu "pratik gereksinim"~ den e§itlikten yola C;lkmak, malik olma ve malik 01- ma~a kategorilerinden baska kategori tammamakla kinayan Edgar Bauer'in gozunde iyi kar§llanmaml§tL Tiim pratik ve toplumsal sorunlan yalmzca felsefi k~ gu planmda !5ozen kisilerden gelen bu, saldm, ~arx 1 kaYltslz blrakamazdl. Onun, 'Proudhon u hegelci ele§:tircilerine karst savundugunu ve bu ilk yaprtm artamlarim vurguladlgllll goriiriiz.

Sonradan, Marx, prodoncu goru§lerin ele§tirisine

181

tam bir kitap ayiracaktir. Ama Millkiyet Nedir?uzerindeki kamsi pek degi§meyecektir. J. B. Schweitzer'e, 24 Ocak 1865 gunlu bir mektupta, gene de §oyle yazar:

"Proudhon'un ilk yaprti.i. soz gotiirmez bir bicimde onun en iyi yaprtidir. Bu yaprt, ieerik yeniligiyIe degilse de, eski seylerl yeni ve atilgan soyleyis bicimiylo, unutulmaz bir amya sahip ... "87

Kutsal Aile'de, Marx, Proudhon'un yaprtmm onemini, Sieyes'in, Tiers-Etat Nedir? adh brosurunun pratik planda oynadigi rolle karsilastmr. Hatta bu yapitin, "Fransiz proletaryasmm bilimsel bir bildirgesi"88 oldugunu bile soyleyecektir: 0 srralarda goruslerinin iyice olgunlasmamis oldugunu, ve heniiz "bilimsel' terimini gene;; hegelciler gibi usa ve yalmzca usa daya-

. nan anlaminda kulland!glm gosteren bir kam. .

Onun icin Proudhon'un artami (meziyeti) oziinde, ekonomi politigin ilkko§ulu olan ozel miilkiyeti, kokIiibir incelemeden gecirmis bulunmasidn-, 0 bu bilimin iliskilerinin insanal gorunu§iinu ciddiye almis, ve onu insanhk dis; gercekligin karsisma koymustur. Marx bu konu iizerinde daha once 1844 Elyazmalan'nda dile getirmis bulundugu konumlari gelistirrnektsn baska bir §ey yapmaz. Ekonomi politigin elestir-isi, ozel miilkiyet rejiminden ciktiklarr . bicimleriyls, insandan, insamn yadsmmasi ve yabanclla§masmdan yola cikmahdir. Bu, bunlarm evrensel bir elestirisini saglayan tek bakis acisidir. ~imdiye dek, iktisatC;;llar, su ya da bu ozel miilkiyet bicimini (toprak miilkiyeti, sinai miilkiyet), temel olarak gordukleri miilkiyet bicimi acismdan elestirfyorIardr, Buna karsihk, Proudhon,

. "ozel miilkiyetin su ya da bu e;;e§idini, obur iktigene hegelciler Ingeigel MRO SDRO SDR DR DDDD gil, kendiliginds ozel miilkiyeti, iktisadi Iliskilert bozan §ey olarak, evrensel bir bicimde gostermi§tir."89

87 MEW. 16, S. 25. -.Misere la Philosophie, Editions Sociales, s. 137 _ 138. 88 MEW. 2, s. 43.

89 MEW. 2, s.34.

182

Bir yil once dile getirilmis du§unceler le, burada yeniden karsilasiyoruz,

Kuskusuz burada Proudhon'un .yaprtinm, Marx'm o siralardaki kaygilarrm konu edinmesi nedeniyle aciklanabilecek, askm bir degerlendirilmesi var. Ama ovgii, hicbir seyi ayirmaksizm yapilrms bir ovgii degil, Gercekten, Marx §oyle yazar:

"Proudhon, ekonomi politik acismdan ekonomi politik elestirisinin-verebilecegi her. seyi vermi§tir."90 Kisacasi, Proudhon'u, Elyazmalan'nda kendisinin

de yapmis bulundugu gibi, bu bilimin kategorilerini olduklarrgibi benimsemis olmakla elestirir. Onun, iicret, tecim; deger, fiyat, para gibi ozel miilkiyet bicimlerini irdelemedigini belir'tir, Ve bu gozlem, kendi ele§tirisinin bundan boyle daha ileriye gittigini gdsterir . Gerceklikte, Marx, iktisatta yabancilasma diinyasmm bilimini gostererek, daha 1844'te salt iktisadi bakis acisim asmis bulunuyordu. Ozel miilkiyetle iicret, bu temel yabancilasmanm iki bicimidir; ama proletarya, bu yabancilasma icinde insan olarak yadsmmasmm deneyini yaparken, miilk sahibinin rahat! yerindedir. Proletaryanm bakis. acismda yer alarak ozel miilkiyeti elestiren Proudhon, gene de Marx'm yukseldigi insanal duzeye yiikselmez. 0, ozel miilkiyetle iicretin kaldmlmasindan c_;;ok, miilkiyet esitligi, iicret e§itligi ister. Bu anlamda, Marx, onda heniiz proletaryanm bilimsel bir bildirgesini gorse de, kiic;;uk-burjuva yonleri acikca beliren prudonculugun, daha simdiden c;;ok otesindedir.

***

Yabancilasma kavrami, Kutsal Aile'de M.la onemli bir yer tutar. Marx, proletaryanm tarihindeki rolii konusundaki anlayisma, bu felsefi yoldan, ve . Feuer-

90 MEW. 2, s. 34.

183

bach'm_ temel dii§iiniinii toplumsal alana yayarak, varmisti, I§C;i smifrnm tarihsel gorevint, hal§., kokeni apa .. C;lk olan bir ins an gorii§iine dayanarak, tammlar.

"Tum insanhktan, ve hatta insanhk gorunu§unden soyutlanma, pratikte, geli§mi§ proletaryada tamam~anml§ oldugu icin; guncel toplumun tum yasam ko§ullan, proletaryamn vasam kosulund., topl~n~l.kla~l ve insanhk-dl§lhgm doruguna eristlklerr rein: insan proletaryada kendikendini yitirdigi, ayni zamanda onda yalmzca bu yitirmenin teorik bili~cini kazanmakla kalmadlgl, ama piiskiir-tu], meSl ar tik olarraksrz suslenip piislenmesi artik olanaksiz, kesinkss buyurucu bir nitelik tastyan sefalet -yani zorunlulugun pratikdeyimleni§i_ tarafmdan, . bu insanhk-dl§lhga karsr dogrudan dogruya ba§kaldlrmaya zorlandigi icin, i§te biitiin bu nedenlerden oturu,·. proletarya kendini kendinden kurtarabilir ve kurtarmahdlr da'

Ve proletarya bunu,

"kendi .. ?Z yasam kosullarim kaldirmada-, yapamaz. Guncel toplumun, kendroz durumunda toplanrms bulunan tum insanhk-dl§l ko§ullarml kaldlrmadan, kendi oz yasam kosullarrm kaldlramaz.'~91 ~oplum, yasami insanhk-dl§lla§tIran ko§ullardan,

kendj kurtulusunu kendine borclu olacak olan prole-

taryqmn eylemiyle kurtarrlacaktlr. ..

. Burada dile getirilen say, tarihsel materyalizmin ?l:- temel savidir ; ama hemiz Feuerbach terminolojisi lc;mde dile getirilir. Bu, Marx ve Engels halc1 antropoloji diizeyinde yer ahyorlar mr demektir?

Dah~ once .Kut~al Aile'den toplumsal diyalektigin de c;lktlglm belirtmistik Marx, birbirlerinin en amanSlZ du§~anl~:lolduklan halde,biri oburiinu doguran ve yemden ureten burjuvaziyle proletarya arasmdaki temelc;eli§ki ve karsihkli baglmhhklan uzerindedur- 91 MEW. 2, s. 38.

184

dugu zaman, tarihsel zorunlulugun, smiflar savasiminm tarihin itici gucu oldugu ·du§ununu onceden haber veren yeni bir .kavt'amrm. yaratir. Ar-tik ne Mutlak Diisiin'iin gerceklesmesi, ne de belli bir insan ulkiisiidur bu; toplumun bagrmda varolan c;eli§kilerin,toplumu proleter devrim yolundan donusmeye goturen zorunlu gelismesidir,

. Oyleyse burada, marksizmin hazrrlanmasmm ardarda gel en asamalarrm yorumlayan iki kavrarm birarada goruyoruz. Marx, proletaryaya diisen buyiik in-· sanal kurtulus gorevini anlattigi zaman, dtisiincelerini foyerbahci terimlerle dile getirir; ama aym zamanda yenibir kavrarrn, en uygun deyimlenisini ancak tarihsel materyalizmin temel goru§lerini gerc;ekten aciklayacagi zarnan oulacak olan iktisadi ve toplumsal biitun kavramim da hazirlar. Lenin, Eelseie Defterleri'nde soyle yazabilir:

"Marx, tum 'sistem'inin, sit venia verbo,92 temel dusiiniine, yani toplumsaluretim iliskileri diisiinune'yakla§lr."93

Ve Marx, sonradan, Kendi gozunde KutsaI Aile'yi nitelendiren "Feuerbach'm putlastmlmasi" ile alay edebilir.

Yap It boy1ecemarksizminkerteli hazirlanmasmdaki yerini alir, Kutsai Aile'de, Marx'111 0 zamana dek yeg tuttugu alan olan felsefealamm yavas yavas bl~ r aktrgmi gcruruz. Bu yaprtta.icok gecmeden eski kategorilerin yerini tutacak yeni kavramlarm dogdugunu goriiruz. Yeniliklere gebe bir diisiince, bir vyil. sonra. kendini iclerinde dile getirecegi bicimleri hazrrlar. Amabu i§i,henuz dogan kavramlara tastamam uygun dusmeyen bir terminoloji icindeyapar. Gelismlsmarksizmiuretecek devrimin ongunimde bulunuyoruz.

92 Terimbal!t§lansm [{(sistem)) terimi. -s-I

93 . LENlNE: Cahiers phflosophiques, Editions SOciales, 1955, s. 21.

185

SOLOM x iNGiLTERE'DE C:ALISAN SINIFI

FEUERBACH UZE . N DURUMU

RINE SAVLAR

MARX'LA on giinliik bir tarti .

aynlan Engels Barm' . §:n~dan sonra, Paris'ten

1844 ,en e, alleSlnlnya d··

-1845 kisnn r·ngl·lt 'd. nIna. oner, ve

'5, ere en get· di v •

~ekmek ve komiini t rr Igl notlan temize

k s propagandasl yapm kl v

ra , orada ge~irecektir M h. a a ugra§a-

rasmda, gozlemler ve . k anc ester'deki egle§mesi SI-

ve §imdi· 1ngiliz toplu 0 unmu~ belgeler biriktirmi§ti

Y d T munun bir tarihini y k'·

or u. . opladlgl gere~leri bir df azma IStI-

ra, K. aSlm ortasmda y uzene koyduktan son-

azmaya koyul .

b~§mda yaymlanacak in ilter ' ur, ve,. MaYls 1845

. rumU'nun (Die Lage de; e. de 9ah§an Szmftn Du-

land) elyazmasml M t arbeztenden Klasse in Eng-

W· , ar ortasmda Leip . 'd ki

CI 19and'a gonderecekt· <5 .... ZIg e 1 yaym-

t~p, 1ngiltere'nin tOPlum~:i t;:~~u~de .dedigi gibi, kibir ~ah§manm yahtIk bir b.T. .. ~zerme daha .genis degildir. Ama gerisi hie °lumun en baska bir §ey

1 .. .. '5 yazi maml§tIr

.. . nglhz l§~ilerinin durumu ..

o~g?n bir ~ah§ma yapmIyordu n~illlrde~erken, Engels, petiaux yalmzca birka I .. · ermes, Buret, Duc-

~ yi once a ..

Gene de, Engels'in vaprn on II . ~m l§I yapml§lardl. ce errnm yapltlanndan te-

18.6

melden ayrihr. Gercekten, Engels'in kitabmda proleter yasamm salt bir betimlemesi bulunmaz. Engels yalmzca kisisel izlenimlerinden degil, gercek kaynaklar adim verdigi resmi raporlardan da yararlamr. 1- nancalarim her seyden once burjuvazinin yazarlarmda arar, Ama boylece hazirladigr ger~ege uygun tab- 10 (hie kimse bugun bile, bu tablonun dogruluguna karsicikmaz) , toplumsal bir devrimin toreliligini (mesruiyetini) tamtlayacak kadar karanhktir.

"Eger sosyalist teorilere oldugu kadar, onlarm toreliligi uzerindeki yargilara da saglam bir temel saglamak, pro et: contra [lehte ve aleyhte] tum fantastik sacmalama ve ogiitlere bir son vermek isteniyorsa, proletaryanm yasam kosullarmm bilinmesi mutlak bir zorunluluktur."94

Kitabim yaymlarken, Engels'in kaygisi, sosyalizm davasma yararh ·olmak, Alman i§s;ilerine, toplumsal durumu, klasik bicimi altmda, kapitalizmin evriminin Ingiltere'de olgunlastirdigi bicimiyle betimlerken, onlara yalmzca geleceklerinin imgesini degil, zorunlu olarak patlak verecek altiist olusun kaemilmaz niteligini de gostermektir. Yaprti, bu anlamda, "baglanmis" ("engagee") bir yaprttir, ama gercekligi betimledigi, ve temelleri bilimsel oldugu iein boyledir. <;iinku ~ahsan simfm durumu bu yaprtta yalmzca tiim sefaleti icinde degil, tarihsel bir gelisme sonucu olarak da ortaya konur.

Bu dikkate deger toplumbilimsel irdeleme, gercekte yalrtik, kendi baglammdan kopuk bir tablo degildir. ingiliz yasammm 0 cok belir leyici kentlesme olayi, proleter simfrn olusmasma sikisikiya baghdiryve scinunda her ikisi de, sanayinin gelismesine bagimhdirlar. Engels, teknik ilerlemelerin ve i§s;ilerin once atelyelerde, sonra yapimevi ve fabrikalarda toplanmasmm,

94 MEW. 2, s. 232. -La Situation de Ia elasse Iaborieuseen Angleterre, Editions Sociales, 1960, s. 31.

187

b~.r z~manlar yahtik ya§ayan ve yan-koylii bir yasam surduren i§<;;ilerin en koyu sefalet i<;;ine dii;;mek tizere, insanal yasarn ko§uIlarmctan kopanlmI§bulunduk_ Ian kentsel insan kalabahklarmui olusmasim, nasil Y?la<;;trginI gas term eye cahsn-, Buna karsilik, i§<;;i1er ~Ir S~nIf olu§turduklan bilincini dekazanmu,? vebur~uv.azI~le sava§lma giri§~i§lerdir. Toplumunevrim ve Iktl~adl .yapISmm bu <;;oziimlemesi, bugiin toplumbilim ve ozellikle marksist toplumbUim yontemlerinin bir par<;;asmi olusturur. Ama Engels'in yazdigi <;;agda, kitap ~er<;;ekten oncu ve ornek goriiniir.

" }ktisadi. etkenle~le toplumsaletkenlerin bagllllgi <;;ozumlemesl; Engels in <;;all§maSInI ilk marksist yapit duru~un.a getirep. bir yontemi acinlar, ve bu vontem Marx: mkmden b~l~i bir oI<;;iide ilerdedir. Terminoloji h~r ne kadar bilirnss] sosyalizmin iki kurucusunun blrka<;; . YII . soma kulanacaklan terminoloji degilse de, daha sirndidsr, burada altyapI, iiretim gticleri iiretim ili§~ile~i kavramlarmi buluruz, ve bunlarm kaT§lhkh et~ll.en daha §imdiden avnntih bir bictmde gosterilmistir. Engels, teknik tiiretimlerin (icatlarm) iiretimin .~vii.mi iizerindeki yansilarmi ve toplumsal yapil~r .. uzenndeki etkilerini tamamsn dogru bir bi<;;imde <;;ozumler. Otomatik dokuma tezgahlyla buhar makines.i, yalmzca tekstil sanayisini tepeden trrnaga degi§tIrmekl~. kalmazlar; ev dokumacIllgma, zanaat<;;lhga ~on venrler, kii<;;iik i§letmecileri YlkIma ugratrp yogunla§maYI kolayla§trnrlar, ve proletaryanm olu§masmm kokeninde de bulunurlar. Sinai devrimin i<;;inde ger<;;ekle§t~gi. ~o§ullar, yeni pazarlann a<;;llmasl, toplumsal e§ltslzllkleri biiyiitiir, burjuvaziyIei§<;;i sirnfr arasmdaki sava§Iml canland~nr, proleterin durumunu sarsar ve vasaminm insanllk-dl§l niteligim son dereceye vardirir. Engels'te daha §imdiden, ku§kusuz klsm~n felsefi egitimine, kavramlarla oynama ahskanhgma, arna yahn bir insan felsefesi yerine toplum,

188

sal birtiin kavrammi gecirmis olmasma da borclu bulundugu bir biresimduyusu, toplumsal yasammItici og~lerini bir degerlendirme yetenegi vardir. 'I'utarh bir materyalist olarak, bilinci varhkla, <;;e§itli toplumsal katmanlarrn dt§iince bicimini; onlarm maddi yasam

kosullariyla aciklar. o ••

Iktisadigellsmenin sonucu olara~ .toplurnun iki rakip smifa boliinmesi, 0 srralarda Ingiltere'de, baska her yerde oldugundan daha belirgindir. Proletary~ .sa-

o yi olarak artar, ama bu ar tis burjuvazinin ~ereksmlmleri tarafmdan diizenlenmistir. Burjuvazi, Irlandalilarrn ingiltere'ye go<;;iinii ko~ayla§tIrinI§tlr. <;iin~ii .azla yetinen ve heniiz oldukca dii§iik bir uygarhk duzeym~e bulunan bu isciler, der Engels, pek titiz olmayan, diisiik, ve Ingiliz iscilerinin iicretleri iizer inde bask! yapan iicretlerle yetinen bir isgiicii saglarlar ona, Genel olarak, sanayiciler elaltmda issiz i§<;;iler bulundur~ak isterler, cimki; cahsan iscilerin somurii oramm boyle artirabilirler. Marx tarafmdan Kapital'de ele almacak olan yedek emek ordusu teorisinin taslagI,daha 1845'te

iste boyle yapihr. . .

Ama bu iicret dalgalanmalari cozumlemesi arasmdan, Eng~ls ucretin gercek ozliigiiniin kavray:?m~ ~iik-' selir. Ucret yalnizca cahsma fiyati olarak degil, I§<;;l simfma yasamayi ve kendini yeniden iiret~eyi s~~lay~n zorunlu asgari olarak tasarlanmistrr. Burjuvazinin, I§giiciiniin kendisine maloldugu fiyatrbu elden geldigin-

-ce kisitlama egilimi, i§<;;ilere saglanan yasam kosullarmda acikca gorunur, Bununla birlikte i§<;;i~e~ sa.v~nm~~lz degildirler, ve Engels, grevleriyle, iicretinin iyilestir ilmesi icin savasan Ingiliz proletaryasma sa~gl~ar suna~. Buyiik 1842 grevlerinin genisligi, krta i§<;;lle~l~e, :re 0- zellikle Alman i§<;;ilerine ornek olmayaelverisliydicBu genislik, . proletaryanm, yogunlasmasryla, kapita~i~m~ karst acikca savasirn yurutmesinisaglayan SImi bilinci ve gii<;;liiIiik kazandigmi apacik gosteriyordu.

189

Iktisadi planda, kitap, YzllzkZar tarafllldan yaymIanmis TasZak'ta daha once tohum durumunda bulunmayan biiyiik bir §ey getirmez. Rekabet, gelismenin itici giicii olarak kahr, ve sonuclar- acrkca gosterilroi§lerdir. Engels, iktisadi ve toplumsal yasami eninde-sonunda diizenleyen tecimsel bunahmlar iizerinde onemle d~r~r. B~ bunahmlardan herbirinin, isciler icin, nasil ?Ir oncekmden daha yrkrc; sonuclar verdigini gosterir. Ote yandan, ve bu iste ilk olarak, bunahmlarm bir devirliIik teorisinin taslagml yapar. Her ne olursa olsun. 1847 bunahm1m haber vermis, ve varsayimi da dogruIanmistn-, Her bunahm, proletaryamn burjuvaziye kar§l sava§lmmm bir peki§mesi anlamma geIir. Engels, 1847 bunahmmm, proletaryamn zaferini gorecek son patlamaya yolac;masml bekliyordu. Bu konuda ozellikIe Ingiltere'yls ilgili olarak ongoriileri yanh§tL

I§C;i slmfm:n sava§lmmm bu peki§mesi ornegini, 1840 YlIlarmm Ingiltere'si veriyordu. Bu iilke, proletaryamn, cartist hareketle, ken dine ozgU siyasal bir harsketesahip bulundugu tek iilkeydi. Engels, cartist militanlarm bazilarryla ilisk! kurmusru, ve onlarm ortam ve yontemlerini iyi biliyordu. Kitabmda, i§C;i hareketine, ic;inde 1835'te dogan, ve ba§langrc;ta oy hakkmda bir degi§iklik saglama amaclyla radikal kticiik burjuvaziyle birlikte hareket eden salt siyasal bir hareket clan cartizmin tarihc;esini yaptIglbir bolum ayrrrms,

"tir. Burjuvaziyle kopusu tamamlayan 1842 ayaklanmasindan soma, bu hareket, "ozliigii her seyden once topIumsal'w olan, salt bir i§C;i davasi durumuna geldi. Bununla birlikte Engels bu hareketi yalmzca siyasal bir savasim yiiriitmekle, yani proletaryanm kurtulu§unu insanal planda arayacak yerde, devlet planmda aramakla kmar. Burada 0 srralarda Marx'm da payla§tIgl ve iyiden iyiye foy~fbahC;l hiimanizmaya boyanm1§ bir

95 MEW. 2, s. 450. - La Situation de Ia classe Iaborieuse en Angleterre, a.g.y.; s. 292.

190

konumu goruyoruz. Aym bicimde, cartizm, 0:na gore scsyalizmedogru yeterince yonelmis degildir. Iktisatta

. onerdig! c;oziimler, sanayinin gelismesiyle erisilmis diizeye gore- bir geriye doniistiir. Ama c;artizmin toplumsal yonu, cahsan sirnfrn durumu nedeniyle, giderek ancak daha da belirginlesebilir.

Engels ovenciligi decok iyi taniyor ve Ingiliz sosyalistleriyle sik sik goru§uyordu. Bu bolumde, orilarrn ogretilerini,bu ,du§C;ii tutumdan ne kadar uzak bulundugunu gosteren bir elestiriden gecirir. Engels bu ogretiyi, burjuvaziye karst savasirnda bulunan proletaryanm konumlarr iizerinde acikca yer alan bir ogretiden cok, i§C;i smifmm acilarmi hafifletmeye c;ah§an bir insanseverlik olmakla elestirir. Bu, Owen tarafrndan, smiflar savasurum bilmeyen, ve inandirmayla i§ gormeye kalkisan bir sanayici tarafmdan hazrrlanmis bir teoridir. Iste bu, Engels'in gozunde, C;lkl§1 olmayan bir yoldur, ve i§gi sirnfmm ana-baba kahti durumuna gelmek icin, Ingiliz sosyalizmi geriye donmeli. ve car tizmin bakis acisim benimsemelidir. 0 zaman, Ingiliz halkmm tarihinde, kuskusuz onemli bir rol oynayacak-

tIl'.

Ingiliz toplumunun biitiin bu degerlendirilmesinde, Engels'in, gelecegin yolunu ozel miilkiyetin kaldirrlmasi oldugu yolundaki komiinizmi ac;Ikc;a belirir. Engels, proletaryanm yerine getirilecek tarihsel bir gorevi oldugunu dii§iindiigii icindir ki, iktisat ve toplumsal gelisme mekanizmalarrm boyle ortaya koyabilmektedir. Eger car tizmi ve Ingiliz sosyalizmini boyle ele§tiriyorsa, bu, teorinin hazar lanmasinda bu hareketler-· den daha ileriye gittig; icindir. Ama bu komiinizm heniiz foyerbahci bir hiimanizmadir. Devrimden, insamn kurtulusunu bekler. Ve her ne kadar bunuproletaryadan bekler, simflar savasrmi iizerinde onemle durur-

sa cia, komiinizm ona gore iiyelerini simflar dismda toplar. Kitabinm son sayfasmda, §oyle yazar :

191

"Ve komiinizm proletarya ile burjuvazi arasmdaki karsrtligm iistiirule yer aldigindan, burjuvazinin -ne yazik ki korkunc derecede kii<;;iikve iiye eksikligini ancak gene kusak Tcinden tamamlamayi umabilecek~en .iyi bolfintiisii icin komiinizme katilmak, salt proleter bir nitelik .tasiyan <;;artizme katilmaktan daha kolaydlr."96

Engels'in bu konumuna sasilabilir. Kitabi, olgulardan,Dzel miilkiyetin kaldirrlmasi yararma tanrtlayici kamtlar crkarmis oldugu halde, Engels gorii§Ierinde heniiz <;;okteorik kahr. 0, Alman felsefe okulunabo§· yere gitmemistir. Komiinizmin hakikatinin, islenmis kafalara kendini zorla kabul ettirecek kadar biiyiik 01- duguna usu yatmistir, 1892 onsozunde, bu yaprtin "yazarm genelik isaretini ta§ldlgl"m kabulettikten sonra, soyle yazacaktir: "Bu kitap, modern sosyalizmin kaynaklarmdan birini, klasik Alman felsefesini, her yerde

acmlar, "97

Cerceklikte Engels'in dusuncesi heniiz belirsizdir.

Heniiz Feuerbach antropolojisinin tutsagrdir ve komiinizmle hiimanizmayt bir tutar. Ama aymzamanda deneyi, iktisat iizerine dusunmesi, materyalizmi ve he le proletarya davasini benimsemesi,onu daha simdiden daha ileriye gottirmiistiu'. Kafasmda, egitiminden gelen bir dusiinler zincirlemesiyle, verimli cikacak ve ge<;;misindsn kopmasma yolacacak yeni kavramlar vardir. Heniiz siruf ayrrmi olmaksrzin insanlarm aklirn komiinizmin hakikatine yatirabilecegine inamr ve ayill zamanda devrimin kacirnlmaz bir bicimde proletaryadan gelecegini de bilir. Onda yeni,materyalist bir tarih gorii§ii olusur, ve 15 ~ubat 1845 giinii, Elberfeld'debir komiinist propaganda toplantismda ya:;JtIgI konusmanmsu parcasinda, bu gorii§ diIegelir:

96 ·MEW. 2, s. 506.-La Situation de Iaclasse Iaborieuse en Angleterre, a.g.y., 1960, s. 360.

97 MEW. 2, s. 641. -La Situation de l~ classe Iaborieuse en Angleterre, a.g.y., 1960, s. 391.

192

"Varolan iktisadi iliskiler ve ekonomi politik ilkelerinden, belli matematik ilkelerden yeni bir teorem <;;lkartabilecegimiz bir kesinlikle, cok yakmda patlak varecek toplumsal bir devrim sonucunu <;;1- karta biliriz."98

***

Engels, Marx'tan Paris'te ayrrlmisti; onu bir daha 1845 Nisan aymda Briiksel'de bulur. Bu arada, Prusya hukiimeti, Guizot hiikiimetinin Vorwiirts yazi kurulu uyelerini Fransa'dan <;;lkarmas1m saglam1§tI ve, 18~5 ~ubatmm ilk giinlerinde, Marx, 1848'e dek kalacagi Briiksel'e gitmisti. Kutsal Aile'ye son noktaS1h1 koyahilmis, ve bir yayinciyla anla§maya varmis bulundugu iktisat iizerindeki irdelemesini tamamlama eregiyle, iktisadi irdelemelerine yeniden ba§layabilmi§ti. Marx, elimizde bulunan not defterlerinin tamkhk ettikleri gibi, Belgika'ya. vardrktan sonra, ara§tIrmalanm ara verme-

den ·siirdiiriir.

Engels tarafmdan 1888 yilmda yaymlanan ve one a

"yeni dimya gorii§iiniin dahice tohumunun icine ~o~: mus bulundugu ilk belge"99 olarak nitelenen 0 unlu Feuerbach Uzerine Savlar'l, Marx iste bu defterlerden birine not eder. J3u onbir sav, basilrnak iizere yazilmamislardi ve, daha <sok sonradan geli§tirilmeye .. ada~ ki§isel· dii§iincelerdi. Ger<;;ekte, bu savlar, heniiz foy~rbahci bir terminolojiyle yazrlmis bulunan Kutsal Atle ile tarihsel materyalizmin ilk a<;;lklamasl olan Alman id~olojisi arasmda bir ge<;;i§ meydana getiren gok6nemIi bir metni olu§tururlar. Marx, bu rnetinde, Feuerbach dolayisiyla kendi materyalizmini tammlar v~v!6~:emi: nin iki ana ilkesini aciklar: Toplumsal pratigin onemi

ve teori - pratik birhgi.

98 MEW. 2, s. 555.

99 MEW. 21, s. 264 - Etudes philosohiques, a.g.y., s. 14.

193

Feuerbach diisiincestnin daha 1841'den itibaren ne rol oynadigim ve 0 donemde nasil hegelci idealizmi a§rna araci olarak gorundugunu gormustuk. Bu diisfince, ornegin Marx'a, hegelci sisternin elestirisini diistinmeyi saglayan zihni aygrti vermisti. Hzristiyanhgm Ozu yazarmm antropolojisinin, daha 1844 ilkyazmda kendini hiimanist Han eden ve bu hiimanizmada materyalizmle idealizmin bir tiir biresimini goren Marx'm diisfincesinin materyalist temellerini bir zaman nasil rgiz.Iernls bulundugunu da belirtmistik. Bruno Bauer ve hempalarini elestirerek, Marx, materyalizminin bilincine daha iyi varma, varligm diistince uzerindeki srraiistunlugu (primaute) iizerinde onemle durma ve hatta Fransiz materyalizminin eninde sonunda nasil sosyalizme vardrgmi gosterme yoluna gitmisti. Bir yandan : bunlarr yapar, ve 'bir yandan da aym dili konusmayi stirdtlriirken, Marx, Feuerbach'dan gitgide ayrihyordu,

Savlar, Feuerbach'm ilk acik elestirtsini olustururlar. Marxvgercekte XVIII. yiizyil materyalizmiyle Feuerbach materyalizmini kendi oz du§uncesinden ayiran seyin bilincine varrr. XVIII. yiizyil materyalizmiyle Feuerbach materyalizmi madde . (doga)' ve insan iliskilerr sorunu uzerinde ortaklasa bir konuma sahiptirler. Bu konum, insanal varhgin, doga ve kosullar-tarafmdan belirlenmis oldugu dustiniidtir. Insanla madde arasmdaki karsihkh-etki tek yonlii olarak tasarlanmistIT, diinya hicbir zaman insanal calrsimin eylem alan! olarak dtisiinulmemis, ve ins anal cahsim da yalmzca oznel yonu altmda kavranmistir, Mekanist bir determinizm denilen §eydir bu. Bir anlamda, idealizm, bu edilgen materyalizme gore, etkin yanu, orunlar: insan, idealizmde cahsim olarak kavramr, ama salt tinsel bir gah§lm olarak; oysa ins anal calisrm her seyden once pratiktir. Ve bu ~all§lmIn birinci konusu gercekte dogadlr, danu§turdugu nesnel diinyadir. Bilginin temelini ve al~utunu, isteInsan du§uncesiyle duyulur diinya

194

arasindaki bu karsihkh-etki olusturur, Insan, pratik ~ah§lmmda diisiincesinin gercekligini dogrular. Insan du§uncesi dtinyadan ve dogadan askm degildir, konusu obiir-diinya, salt diisiince, metafizik degil, eyleminin alam, giiciiniin be1irtisi olan bu diinyadir.

Boylece Marx, kendi diyalektiginde, dtinyayla diisimcenln celisik hirIigini kavrar. Ozne ve nesne karsrtlIgl, 'ashnda yalnizca seyleri hareket ve karsilikh-etkileri i~inde g6rmeyen dural (statique) bir anlayis ielnde gecerlidtr. Doga nesneldir, ama oznenin calisim konusu oldugu ol~ude, 6zneldir de; insan 6zneldir, ama calisimi dimyayi donu§turdugu Olgude, nesneldir de. Oyleyse . modern materyalizm, XVIII. yiizyihn ya da Feuerbach'm materyalizrni gibi "tek yonlii" degildir, insan ve dogayi olusumlarr ve karsrthkli etkileeimlerl ieinde kavrar. Zihin ve duyulur dimya, sahiden ancak toplumsal pratik sayesinde gerceklesen hareket durumunda bir btrltkolustururlar,

Bu yeni bakis acismdan, Marx, Feuerbach dii§uncesinin asilmis bulundugu sonucuna varir. Feuerbach diisimcesi de, insam kendi soyutlamasi icmde, ve duyulur dunyaYl degismez bir veri olarak dusiiniir. Feuerbach, hegelci kendinin bilinci karsisma, duyuyla bezenrnis, canh insam glkardlgJ. zaman; onun icin insan bu duygulu ve edilgen varhkla simrlamr: Feuerbach ins am hicbir zamanetkin bir varhk olarak diisiinmez. Aym bicimde onu soyutlar, ve toplumun, somut iliskiIer araciyla benzerlerine bagh bir tiyesi olarak degil, birey olarak kavrar. 'I'arihin akisim biryana birakir ve "insanal varhgi yalmzca 'tiir' olarak, bircok bireyi salt dogal bir bicirnde baglayan, dilsiz 19 evrensellik olarak" (Sav VI) diisiiniir. Insan garu§u, materyalist te-

o meline karsin, saltsoyut olarak kalir, Duyulur sezgi (intuition Sensible) bakis acisim asmaz.

Bu tutum, Feuerbach'm dilsiincesinin sonuna dek gitmemesi, diinyamn usauygun aciklamasimn yarr-yo-

195

lunda kalmasi sonucunu verir. Boylece 0, dinsel diinyanm, diinyasal yasamm bir yansismdan baska bir sey olmadigrm, insamn duyular-ustudiinyaya aktardigi §eyin, ashnda kendi oz dogasindan baska bir sey olmadigml gostermistir. Ama "bir kez bu i§ tamamlandiktan sonra, aS11 i§ heniiz yapilmamis olarak kahr "(Sav IV). Eger insan yalnizca dis diinya tarafrndan belirlenmisse, <;;oziimlemeyi daha ileri goturmek ve onu boylece dinsel bir diinya yaratmaya gotiiren nedenleri de gastermek gerekir. Yabancilasma, aslmda aciklayici degil, betimleyici bir kavramdrr, Maddi temel bolunmus ve s;eIisik oldugu icindir ki, der Marx, 0 bulutlara yerlesmistiro Oyleyse, maddi temeli degi§tirerek, onu ins am doyurabilecek bir duruma getirebilmek ve insanm dine siginma gereksinimi duyrnamasmi saglayabilmek icin, bu boliinmiisliik ve bu celiskiyi usauygun bir bicimde kavramak gerekir. Feuerbach'm yaptrgrgibi, dinsel yabancilasmayi ortaya koymak, onu kaldirmak anlamma geJmez. Ya da 0 zaman 0 yalnizca diisiincede kaldirrhr, bilinc degisiklikllginden soz acilir, tutarsiz bir materyalizm ogretilir.

Feuerbach'm iistesinden gelemedigi iki engel,onu tutarh bir materyalist olmaktan ahkoyar. Bireylerle tur arasinda kurdugu salt soyut (dogaZ) bag, dinin topIumsal kokenini aciklamaz, Bireyin toplumsal belirlenimleri, soyut bir belirlenimler yoklugu icinde silinirler. Ote yandan, (insamn temel belirleyicisi olan) toplumsal yasamm, her seyden once pratik oldugunu gormez. Bireyler, kendi aralarmda, zorunlu olarak dogal gereksinimlerinden S;lkml§ ve tarihboyunca yavas yavas degi§mi§ bulunan pratik IliskilerIe birbirine bagIanmislardrr. Oyleyss yasamin maddi temelleri degi§mez bir veri olarak diisiirriilernez (yoksa yapilarmi aeiklamak icin "gizemler"e basvurmak gerekir), ve bu belirleyici yapilari anlamak bakimmdan onemli olan sey, insanal pratik bilimine yiikselmektir.

196

Eski materyalizmi hoylece ele§tiren Marx, ortaya s;ozmeye s;ah§acagl sorunlar d~ ~oyar. _?nu Alman :.d~oZojisi'nde marksizmin ilkelenm form.~le e~m~ye ~o.~urecek bir program saptar. Ama daha oncekI. bl~ .dU§Ullcenin ele§tirisi, her zaman bu ele§tirinin ksndisi ~dma yaplldlgl ols;iitlerin daha onc~ edi~i~~i§ ~l~aslr:l on~:~ rektirir. Eger Marx, Savlar Ile, du§uncesmm yoneldigi yolu gosterirse, bu du§uncenin kendilerinden S;lkarak ~ geli§ecegi bazr temel kavramlart da dile getirir:

Bu kavramlardan birincisi, toplumsal pratIk kavramidir. Marx'm, tarihi ve yeni yapllarm getirdig.~ ~:-gi§ikligi gozonunde tutma kaygrsinm ne ~adar b~yu~ oldugunu daha once garmu§tiik. Kutsal Atle'de, .. kol~Cllik uzerine kurulu ilks;ag devlet kurallanm (ozelhkle "erdem"i) kapitalizme dayanan bir toplumsal ,~aplYa uygulamak isterken, Robespierre He ~ai~t-Ju~te u~ nas11 basarisrzhga ugradlklanm gosterml§tI. 'I'arihleri ~oyunca, insanlar, uretim s;ah'§mal~~lY~a, ba§la~gl?ta Illsanal topluluklan yoneten dogallh§kllerden grtglde. ayrrlan yeni iliskiler kurarlar. Bu toplu~sal yapmm :S;l~rinde dile geldigi turel (hukuksal), siyasal, felsefi bl<;:imler, son S;ozumlemede, insanlarm iiretken s;ah§lmlarrnin, isteklerinden dogmayan, ortaklasa yasam ko§ullarmdan nesnel olarak eikan sonus;lar:dlrlar. Devletle uygar toplum, yani insanlar:n. ?r~tlk s;ah§l~mdan sonus;lanan toplum arasmdakl iliskilerde, belirleyici olan bu sonuncusudur. Oyl.ey~~ one~li ola~,. _bu toplumsal pratigin usauygun bllglslr:_e en§mektlr. Insan, tarihin her amnda icinde yasadig; toplumun ~aplsini kavrayacagl za.man, usu, ona 0 zamana dek gizem olarak sunuImu§ bulunan §eyleri aydmlatm~ya y~tenekli olacaktlr. Diinyayi gers;ekten as;Iklayabllecektlr.

Boyle oldugu icin, bu toplums~l ~~atik kavra~, Marx'm du§uncesinde s;ok biiyiik bir on:m tasir. ~lr yandan, bireyler arasmdak.i ?aglan, maddl.temellerme "t" ... 0" te yandan tar-ihi felsefeye yeniden sokar.

go urur. v ,

197

~o~. olarak, insanlll ko§ullandml

ozgu ~ah§lmI i§in i~ine ka t ~aslllda, salt ins ana §ullar, eninde sonund n§ rrn-, Insam belirleyen ko-

. a on un ~ah!'.

ve msan bir kez bu I ~Im sonu~larIdlrlar

, ,sa I§Imm mek . ,

, tan so.nra, ko§ullan bilin~li bir b~~Izmasmlv~a~radIk_

cek bir durumda ola kt B.. I~Imde degI§tIrebile_

d·· . . ca rr. oylece M .

unya llI§kileri i~inde, diya1ekti v . , . arx, znsan ve

materyalizmi artIk In .. gi yemden kurar. Onun

ki . ' ya rzca dunyanI· ..

1 etkIsine dayanma. ,n msan uzerinde_

.. z, msan ~ah!'.ImIn . .

§uncesine, biitiin hakl . ~, a, yam insan dii-

Am ' arrni yemden kazand

. ~Marx komiinisttir de. T " l~lr. .

men bI~lmi olan burju ,... oplumsal duzenm ege-

l ' va rejinn ele"t·· 18

' an nda, ozel miilk"- t d.. ,~Inr. 44 Elyazma-

lye unyasmm b

yasi, yani insanlar,l,a"eyl ' .' ya ancIla§ma diin-

d ki ~ er ve msanlarla· 1

sin a I bozulmu§ i1i§k· d·· , y mscl.n ar ara-

Bu toplumsal diizen, ~ra~~yas~ oldu~u~u .. gostermi§tir. zen doyurucu olmadlgV ' .. f ~a I§Im urunudiir. ,Bu dii-

Iik " 1, nu usun f'ogVunl v ..

1 ve yoksunluk anlam 1 ~ ugu rem eksik-

rna O'e div •••

mek, insanlarm hepsinin k ~ .. gi rein, onu donii§tiir_

ruma getirmek sd k en I-?I rahat bulacagl bir du- '

z onusudur I§t 1 .

snnm, devrimci f'ah"lm .. .. e e e§tIrel pratik ~ah-

• '5 ~ m oneml burad 1·

nmci pratik, ko§ullan d·. .... ,an ge rr. Bu dev-

ten" pratiktir. XVIII .. on~§turen ve "egiticileri egi,teryalizm vurguyu I:nYUZY1I anlaYI§ma bagh eski rna-

, ,san an don·· t··

zeltme ve kotii kul] '1' .... U§ urme, onlan dii,-

d·· amm,an yuzunde k··t··l

unyaYl iyile"'tirme I n 0 u e§mi§ bir

~ araCl 0 an egit· .. .

duo Hatta Owen tiiriind k... rm Uzenne vuruyor-

diinyamndonii"iim .. .. ek l~t~?yaCl sosyalistler bile

. ' ~ unu, end] ornekl . 1· '

gen kalamlll top1umsal i Hik ~n! e, msanhgm

ki§iler yada bazi in ~.. yoluna suruk1eyecek bazr 'mrs egitici eyIemden s~:kl.umellerdi tarafmdan uygulan,-

k di . iyor ar I Ama M b

en 1m gerf'ek bir d '. .. .. . arx urada

'5 u§unur ve tut 1 hi

olarak gosterir ins anl k ar. I rr materyalist

ni savunan ve ·ortak ::~~ °tUllan_n iiriiniiolduklan_ ra biiyiik bir rol ve y b ~n a~abllecek bazi insanlamantIksIzhk vardu-. ren lr materyalizmde, derin bir

198

Diinyanm donusumi; ancak tarihsel bir zorunluluk olabilir. Kapitalizm (kendileri de toplumsal pratigin urunu olan "kosullar), proletaryayla, rejimin tum aglrhglm tasiyan ve pratigi devrimci bir pratikten, kurulu diizenin eylem durumundaki elestirisinden baska bir sey olamayacak olan toplumsal kumeyi yaratmistir:

Boylece tarihsel zorunlulugun, insanlarm calisimiyla biitunlesen, ya da en azmdan onun sonucu olan yeni bir anlayismm bicimlenmeye basladigi g6rliluyor.

Aym zamanda Marx'm diisiincesinde ~ok onemli bir kayma olur, gimdiye dek proletaryamn devrimci gorevi, insan ozuniin yadsmmasi olan durumuna dayandirilmistr ve, bunun sonucu, tarihin dogrulanmasi, gerceklesecek belli bir ins anal ulkiiydu. Vurguyu hiimanizma iizerine vurarak, Marx, Feuerbach antropolojisine katihyordu, Proletaryanm tarihsel gah§lmlmn iticisi, i§~i simfrnm kendine maledecegi bir ulku olarak ka-: hyordu, ve "egitim" yonii, Marx'rn diisiincesinde, henuz az cok altik bulunuyordu. Bu g6revi bireysel olarak kavrayacak proleter yerine, gitgide, tarihsel egilimi, pratigini devrimci bir pratik durumuna getirecek kosullarm uranu olan proletaryamn tiimii gecer, Bireyin, insanm yermi, gitgide toplumsal kiime, srmf ahr.

Marx'm Say X'unda §oyle yazdigr bilmezden gelinemez: "Yeni materyalizmin bakis acisi, insanal top':' lum, ya da toplumsallasmis insanhktir." Bu.iMarx'm, Feuerbach'm elestirisini yaptigi bu notlarda, onun antropolojisinin tutsagi olarak kaldigi anlamma mi gelir? Boyle demek ivedi bir degerlendirme olur. Boyle demek, foyerbahci tiirsel iris an modelini yadsidiktan sonra, Marx'm bu modele geri dondugiinii kabul etmek olur. Eger oyle olsaydi, burada.elestirisinin kesinligiyle pek bagdasmayan bir tutarsizhk olmus olurdu. Arna proletaryanm tum insanliglkurtarmadan kendini kurtaramayacagmi daha sonra Manifesto'da da bir kez daha soyleyecek olan Marx'm, simdi her tiir humanizma-

199

YI reddettigini, ve Sav X'un bu tiimcesinin, du§uncesinin yipranrms yonlerinden biri oldugunu diisiinmekte de bir mantiksizhk bulunurdu. Marx insanal toplumdan sozettigi zaman, insanlarm pratiginin, bireyin gereksinimlerinin karsilanmasi tarafmdan degil, §eyler dunyaS1 tarafmdan de gil, insamn iliskin bulundugu toplumsal biitiiniin bilinci tarafmdan bilincli olarak yonetilecegi bir toplum diisunur. 'I'oplumsallasmis, yani karsit cikar larmin artik bagdasmaz siniflar biciminde bolmedigi bir insanhk dusunur, ins an tarihin bir uriiniidiir, ve, komiinizm ilkel insanlarla de gil, smirsiz zenginliklere sahip alan gereksinim dolu insanlarla gerceklesecektir.

Tum bu Savlar boyunca, Marx toplumsal pratik iizerinde onemle durur. Ama bu pratigin zorunlu kavranmasi iizerinde de onemle durur. Bu, gizemli aciklamalari yadsiyan insanm, toplumun olusumunu yoneten yasalari bulmaya s;ah§acagi anlamma gelir. <;unkii diinya usauygundur ve insanal diinya da nesnel yasalara uyar. Bir kez bu yasalar bilindikten sonra, devrimci pratik kendini kosullarm degi§tirilmesine verebilecektir. Marx devrimci: pratigi tarihin zorunlu olusumu icine yerlestirmistir, simdi bu pratigi yonetecek kurallarr cikarmak gerekir. Bu, proletaryamn eyleminin korukorime olmaktan ~lkmasI, baskaldirmasmin, sefaletiyle ne kadar dogrulanrrlarsadogrulansmlar, yarrm olmayan patlamalar icinde giigten diismemesi gerektigi anlamma . gelir. Sosyalizmi, insanal toplumu gerceklestirme eregiyle, bilincli olarak davranmak icin, i§S;i S1- rnfimn, bundan boyle toplumsal pratik yasalarmm bilimsel bilgisine sahip bulunmasi gerekir.

Proletaryamn bilincli devrimci pratigi olan bilimsel sosyalizmin aciklanmasinm ongununde bulunuyoruz. Ve Marx burada, "yIgmlan kazandigr andan itibaren, teori de maddibir giig durumuna gelir"'oo diyerek,

100 MEW. !. s. 385. - Sur 111. Religion, a.g.y" s. 50.

200

. • v' once dile getirdigi bir ligini bir teoriyle pratl~m, 0 da~~ kii felsefenin gorevini kendi kez daha dogrular. u~ i "nlii Sav XI'in anlanu

tarzmda bir kez daha dogru ayan u .

iste budur: ., . itli bi~imlerde yorumla··

"Filozoflar dun~aYl ge§l ad11ar s6zkonusU olan,

mak'tan ba§ka bir §ey yapm. '

.. t" ektl'r "101

onu di:inu§ urm .'

------7-_-Etndes pllliosophique!l, a.g.y., s. 64. 101 MEW. 3, S.' •

201

You might also like