Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Zihin Savaşı: Doğal Kahramanlar
Zihin Savaşı: Doğal Kahramanlar
Zihin Savaşı: Doğal Kahramanlar
Ebook135 pages1 hour

Zihin Savaşı: Doğal Kahramanlar

Rating: 0 out of 5 stars

()

Read preview

About this ebook

İnsanoğlu yüzyıllardır arayış içindedir.


Sahip olduklarıyla yetinmeyi denemeye çalışan pek az insan vardır, fazlasını istemek hırsı ortaya çıkarır ve bu hırs insanların gözünü kör eder. Bazen, ortaya çıkan sonuçlar düşündüklerinden daha fazla olur ve sadece kendileri değil, çevresindeki insanlar da bu durum ile yüzleşmek zorunda kalırlar. İnsan ırkı yüzyıllardır saklı gerçeklerle yaşamaktaydı, ancak bu kitap ile birlikte sırlar açığa çıkmaya başlayacak…


                        ***


Yıllar önce, bir arkeoloğun araştırmasıyla bir gizemin daha ortaya çıkması bir oldu. Antony Clear'ın, Mısır'da yaptığı kazılar sonucu ruhlar tarafından lanetlenmesiyle gelişen bu hikaye, Antony'nin torunu Chandle'a miras kalmıştır. Yıllarca Chandle'a yardım eden asil ruh Giza Morgan onu hiçbir zaman yalnız bırakmamıştır. Ta ki okul gezisine katılana kadar…


İngiltere'nin Oxford şehrinde yaşayan çoğu gencin katıldığı bu gezi, Chandle için mükemmel bir araştırma olacaktı. Yolculuğun onları nereye sürükleyeceğinden habersiz gençler, Bermuda Şeytan Üçgeni'nde yaşam mücadelesi verirken, Kurucu'nun 5 doğal kahramana hayat vermesiyle yaşanan serüvenler, Uzay ve Dünya arasındaki gerçeklik, sizi kitabın son sayfasına itecek.

LanguageTürkçe
Release dateNov 19, 2019
ISBN9786057748379
Zihin Savaşı: Doğal Kahramanlar

Related to Zihin Savaşı

Related ebooks

Reviews for Zihin Savaşı

Rating: 0 out of 5 stars
0 ratings

0 ratings0 reviews

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

    Book preview

    Zihin Savaşı - Tarık Buğra Yeniay

    ZİHİN SAVAŞI

    Doğal Kahramanlar

    Tarık Buğra Yeniay

    Kitap adı: ZİHİN SAVAŞI: Doğal Kahramanlar

    Yazar adı: Tarık Buğra Yeniay

    Sayfa ve Grafik Tasarım: E-Kitap PROJESİ

    Editorial & Kapak Tasarım: © Yazar

    Kapak Resmi: "Cadı, Büyücü ve Deniz Kızı"

    Yayıncı (Publisher): E-KİTAP PROJESİ,

    www.ekitaprojesi.com, 2019

    Yayıncı Sertifika No: 45502

    İstanbul, Kasım / 2019

    ISBN: 978-1-79475-168-2

    eISBN: 978-605-7748-37-9

    İLETİŞİM:

    E-posta:  tarikbugrayeniayy@gmail.com

    Cevap ve yorumlarınız için:

    {For reply and your comments}

    www.ekitaprojesi.com/books/zihin-savasi-dogal-kahramanlar

    www.facebook.com/EKitapProjesi

    © Copyright, Tarık Buğra Yeniay, 2019

    İÇİNDEKİLER:

    ZİHİN SAVAŞI

    Claireların Laneti

    Havalimanı Tanışma

    Bermuda Şeytan Üçgeni

    Yılan Adası Keşfi

    Cadı Oluş

    Yılanların Kraliçesi’nin Doğuşu

    Hava Adam’ın Doğuşu

    Zerox’un Doğuşu

    Elektrik Adam’ın Doğuşu

    Kurucu ile Tanışma

    Cadı ile Savaş

    NOTLAR

    * * *

    Claireların Laneti

    İnsanoğlu yüzyıllardır arayış içindedir.

    Sahip olduklarıyla yetinmeyi denemeye çalışan pek az insan vardır, fazlasını istemek hırsı ortaya çıkarır ve bu hırs insanların gözünü kör eder, ortaya çıkan sonuçlar bazen düşündüklerinden daha fazla olur ve sadece kendileri değil, çevresindeki insanlar da bu durum ile yüzleşmek zorunda kalırlar.

    Claire Ailesi’nin soyu yüzyıllardır devam etmektedir ve uğraştıkları iş araştırma ve arkeolojidir.

    Çok önemli bir ailenin evladı olan Antony Claire, ailesinin mesleğine sahip çıkıp ailesi gibi o da araştırma ve arkeolojiye yoğunlaşmıştır, Claireların bir diğer özelliği ise araştırmalarını kendi ailesi çerçevesinde devam etmektedirler. 1917’nin Kasım ayında Antony, üç arkadaşı ile birlikte Mısır’ın gizemi hakkında yoğunlaşmışlardır. Arkadaşlarından biri olan Thomas onun kuzenidir. Ancak Clairelar bu gizemi aile çevresinde de devam ettirmektedir, diğer arkadaşları John Wahlberg ve Stephan Jones bu ilişkiden haberleri olmaksızın arkadaşlıklarını sürdürmektedir.

    Antony ve üç arkadaşı, Mısır ile ilgili araştırmalarına yakın planda devam etmek istedikleri için İngiltere’nin Oxford şehrinden yolculuklarına başlamışlardır.

    Mısır’a ulaştıklarında Claire ailesinin büyük yardımcısı olan Alfred onları karşılamıştır. Giza Piramitleri’ndeki öncelikle esrarengiz hikâyeleri ve efsaneleri dinledikten sonra kazı çalışmalarına belirledikleri haritada Giza Piramitleri’ne yaklaşık bir kilometre uzaktaki bir yeraltı şehri olduğunu düşündükleri alanda başlamışlardır.

    Yaklaşık yedi gün süren bu çalışmada pek bir şey çıkmamıştır. Claireların içindeki hırs bu ulaşılamamayı durdurmamış ve kazmaya devam etmişlerdir. Kullandıkları aletlerin kullanışa pek elverişli olmaması, süreci uzatmıştır. Arkadaşlarından John Antony’i uyarmak isteyip devam etmemesi gerektiğini söylemiştir. Büyülü bir şeyi hisseden John ve Stephan devam etmek istememişlerdir ve ertesi gün İngiltere’ye dönmek için yola çıkmışlardır.

    Antony ve Thomas devam etmeye kararlılardır, yaklaşık bir aylık sürecin sonunda bir perşembe gecesi Antony kazmayı toprağa vurduğunda bir ses işitmiştir, bir yeraltı şehri bulma planı yaparken, binlerce kilo altın hazinesi bulmuşlardır. Altınları alırken iki kuzen, kendilerini iyi hissetmediklerini fark edip duraksamışlardır.

    Antony, Thomas’a dönüp sesler duyduğunu söylemiş, ancak Thomas’ın bedeni o an bir ruh tarafından ele geçirilmiştir. Bunu fark eden Antony kuzenini kurtarmaya çalışsa da ruh onun bedenini parçalamıştır. Dünyanın en güçlü ruhlarından biri olan Mordead’ı uyandırmışlardır. Her şeyden habersiz olan Antony, büyük bir çaresizlik içinde evine dönmeye başlamıştır. İşte o gün Claire Ailesi lanetlenmiştir. Bu lanetten sadece Antony’nin torunu olan Chandle Claire’ı etkilemiştir.

    Chandle Oxford Üniversitesi’nde, Arkeoloji Bölümü’nü okumaktadır, ikinci sınıftadır. Kendisi biraz içine kapanık olması ile birlikte insanlara karşı istemsizce nefret duyan birisidir, şu ana kadar anlaşabildiği tek arkadaşı sınıfından Donna olmuştur. Aynı kasabada oturan iki arkadaşın her sabah okula aynı otobüsle gitmesi onları bir araya getirmiştir.

    Chandle ne zaman bir şey hakkında araştırma yapsa ne zaman arkadaşlık ilişkisi kurmaya çalışsa hep işleri ters gitmiştir. Zamanında aileyi lanetleyen ruh Mordead, Chandle’ın en büyük belası olmuştur. Ancak bu olayların ters gitmesinin dışında beden olarak hiçbir şeyden etkilenmeyen Chandle’ın büyük bir yardımcısı vardır.

    O kişi bir insan değildir, tıpkı Mordead gibi bir ruhtur, ancak onun gibi kötü karakterli değildir.

    1917 yılındaki olayda Antony kazıyı yarıda bırakmak zorunda kaldığında Giza’ya zarar vermemiştir istemsizce. Giza da kendini bu aileye borçlu hissedip lanetli olan kıza arkadaş olmak istemiştir.

    Güçlü ve iyi kalpli olan Giza Morgan ile Chandle’ın tanışması on ikinci yaş gününde olmuştur.

    Ailesi ile doğum günü partisinde dedesinden yadigâr kalan bir kolyeyi annesi vermiştir. Bu kolye bir ruhu yönetmesi için tasarlanmıştır ve Claire Ailesi’nin mirasıdır. Antony, olacaklardan haberdarmışçasına kolyenin Chandle’a verilmesi için vasiyet yazmıştır. Chandle kolyeyi aldığı gece Giza Morgan ile tanışmıştır. Giza küçük bir kız çocuğunu korkutmamak için ilk gece onun rüyasına girmiştir. Chandle rüyasında ruhunun yataktan çıktığını görmeye başlamış ve gökyüzüne yükselmiştir, bulutların üzerinde bir başka ruhun geldiğini görmüş ve ona yaklaşmıştır. Giza o an daha fazla yaklaşmasına izin vererek konuşmaya başlamıştır. Chandle’a dediği ilk dediği şey, Seni seviyorum. olmuştur.

    Bu cümleyi hayatında ilk kez duyan Chandle aşırı bir duygusal an yaşamıştır ve tanımamasına rağmen ona, Seni seviyorum. demiştir.

    İşte o an büyük bir dostluk bağı kurulmuştur. Birlikte uçarak dünyanın farklı farklı ülkelerine bakmışlardı. Hayatında hiç uçağa binmeyen Chandle için eğlenceli bir gezi olmuştu.

    İlk kez gökyüzünü hissetmişti tüm vücudunda ve doyumsuz olan bir his ona sanki cennetin kapılarını aralamıştı.

    İnsanoğlunun bir diğer özelliği ise yaradılışında ulaşılamayanı arzular, bu bazen onlar için iyi bazen ise kötü son içerebilir. Ancak Candle bu eşsiz serüveni zevkle yaşamıştır.

    Bir süre sonra Giza, Chandle’a dönerek kolyenin gücü hakkında konuşmaya başlamıştır, kendisinin bir ruh olduğunu söylemiş ve kolyenin bir ruha hizmet edecek onu barındıracak gücü olduğunu söylemiştir.

    Chandle rüyanın içinde olmasına rağmen gerçeklerin farkına varmış ve kendisini seven ve koruyan bir varlığın olması onu hayata bağlamıştır.

    Giza’yla çok iyi anlaşmasına rağmen insanlara olan tutumu hiçbir zaman değişmemiş, kendini insanların içinde her zaman yalnız hissetmiştir. Giza onun gerçekleri görmesi için çabalamış ve dünyada sadece insanların yaşamadığını anlatmıştır.

    Giza’nın kendisi gibi birçok ruhun da olduğu, insanların gözünde bir perde olduğunu bu sebeple yaşayan binlerce varlığı görüp hissedemediklerini söylemiştir.

    Yavaş yavaş Giza, Chandle’ın gözündeki perdeyi kaldırmayı başarmış ve Chandle artık birçok şeyi görüp hissetmeye başlamıştır.

    Perdenin kalkması insanların iç dünyalarını ve hissettiklerini daha iyi bir şekilde anlamaya başlamış ve onlardan daha da çok nefret etmiştir.

    Giza onun her zaman iyi olmasını çabalasa da insanlar hakkındaki düşüncelerini değiştirmeyi başaramamıştır, ancak onu felaketlerden korumuş ve beden olarak zarar görmemesi için birçok fedakârlık yapmıştır.

    On iki yaşından beri Giza’yla Chandle dostluklarını günümüze kadar sürdürmeye devam etmişlerdir.

    Chandle bir gün okula Donna ile birlikte giderken otobüsün ön tarafında oturan Feliks’in konuşmasına kulak vermiştir. Okul gezisinin olduğunu ve San Francisco’ya gidileceğini duymuştur.

    O şehir her zaman Chandle’ın gitmek istediği bir yer olmuştur. Bu fikri Dona ile paylaşmış ve iki arkadaş geziye katılmak istediklerine karar vermişlerdir.

    Okul çıkışı Donna ile birlikte eve döndükten sonra ailesi ile bu konuyu paylaşmış, ancak ailesi insanlar ile sorunlarının olduğu için ilk başta konuya sıcak bakmamışlardır.

    Ancak Chandle’ın yoğun isteğine dayanamayan annesi Karen, gitmesine ikna olmuştur. Buna çok sevinen Chandle, Giza ile sevincini yaşamıştır.

    Aradan bir ay geçtikten sonra valizleri hazır bir şekilde ailesi ile vedalaşıp birlikte gideceği arkadaşı Donna’yı aradığında onun gelmek istemediğini duymuş ve son anda caydığını öğrenen Chandle’ın hayali yıkılmıştır.

    Giza’nın yardımı ile kendini toparlasa bile oraya yalnız gitme korkusunun olduğunu ifade etmiştir. Bunu duyan Giza ona asla yalnız olmadığını ve kendisinin her zaman onun yanında olacağını söylemiştir. İkna olan Chandle otobüs ile havalimanının yolunu tutmuştur.

    Giderken camdan dalgın bakışlarıyla etrafı seyretmiştir, çünkü yalnızlık korkusu vardır her ne kadar Giza’ya sahip olsa da…

    Chandle’ın anlamadığı şey bir varlığın bedeninin olmaması ona arkadaş olamayacağı anlamına gelmemesidir.

    Giza’yı sevse bile içindeki yalnızlığı öldürmeyi başaramamıştır. Havalimanına geldiğinde tereddütlü adımlarla yolculuk yapacağı arkadaş grubunu takip etmiştir.

    Havalimanı Tanışma

    Chandle ilk defa tanımadığı insanlar ile yolculuk yapacağından dolayı kendini çok heyecanlı ve yalnız hissediyordu, ancak

    Enjoying the preview?
    Page 1 of 1