You are on page 1of 324

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Bu kitapta yaynlanan yaz ve graklerin her hakk mahfuzdur. Sektrel Fuarclk Ltd. tinin yazl izni alnmadan, kaynak gsterilerek de olsa iktibas edilemez. Bildirilerin btn sorumluluu yazarlarna, ilanlarn sorumluluu ilan sahiplerine aittir.

All rights reserved. No parts of this publication may be reproduced in any form or by any means, whether as a source without the consent of the Sektrel Fuarclk Ltd. ti. The responsibility of all presentations and ads belong to their authours and owners.

Sektrel Fuarclk Ltd. ti. Balmumcu Bahar Sok. No: 2/13 Beikta/stanbul Tel : (0212) 275 83 59 Faks : (0212) 211 38 50 web sitesi : www.sektorelfuarcilik.com

Bask ve Cilt / zgn Ofset 4. Levent / Tel: (0212) 280 00 09

II

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

NSZ

Deerli katlmclar, 1994 ylndan beri dzenli olarak her yl gerekletirilen ve istikrarl ve gvenilir bir etkinlik olan Uluslararas Enerji ve evre Fuar ve Konferanslar (ICCI) yalnzca lkemizde deil, uluslararas alanda da en nemli enerji ekinliklerinden birisi haline gelmitir. Bu yl 16nc kez dzenlenen ICCI, sektr sorunlarnn ve zm nerilerinin tartlmas ve enerji retim teknolojisindeki yeni gelimeler ve uygulamalar hakknda bilgi ve tecrbe paylamna imkan salamas bakmndan, sektr temsilcilerini bir araya getiren nemli bir platformdur. Konferans ve fuar sresince sunulacak bildirilerin, yaplacak konumalarn ve diyalog ortamnn bu manada yararl olacana inanyorum. ICCI her geen sene biraz daha gelien, byyen ve dnyaya daha ok entegre olan Trkiye enerji sektrndeki gelimelere paralel olarak daha fazla uzman, bilim adamn ve sanayiciyi bir araya getirmek suretiyle enerji alannda adeta bir enformasyon terminali hviyetine kavumutur. 3 gn srecek olan konferans sresince kamudan, zel sektrden ve sivil toplum rgtlerinden katlmclarn bu enformasyon terminalinde bilgi gelitirmelerine ve paylamna tanklk edeceiz. Konferans bildirilerinin topland bu kitap, ICCI 2010 enerji enformasyon terminalinde gndeme gelecek olan deerli grlerin topland nemli bir referans belge zelliindedir. Bu erevede, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl ve evre ve Orman Bakanlnn himayelerinde, Avrupa Kojenerasyon Birlii (Cogen Europe), WADE (World Alliance for Decentralized Energy), REC (Blgesel evre Merkezi), ASME (American Society of Mechanical Engineering), Trkiye Kojenerasyon Dernei, Elektrik reticileri Dernei, Rzgar Enerjisi Santralleri Yatrmclar Dernei, Hidroelektrik Santralleri Sanayi adamlar Dernei,Trkiye Rzgar Birlii teknik destekleriyle, Sektrel Fuarclk tarafndan dzenlenen bu konferansn ve fuarn lkemiz enerji ve evre sektrleri iin olduka nemli ve yararl olduuna inanyor, destekleyen ve organizasyonda emei geen herkesi kutluyorum.

Selahattin MEN ICCI 2010 Organizasyon ve Danma Komitesi Bakan

III

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

GR

Bir ICCI Bildiri Kitabnda daha sizlere merhaba demenin, bundan sonraki sayfalarda greceiniz birbirinden deerli uzmanlarn, birbirinden deerli almalarn bir araya getiren bu kymetli eserin nsznde birka sz syleyebilmenin mutluluunu yaayarak sizleri selamlyorum. Her ne kadar giri yazsn yazmak bana dse de; bu yazy okurken beni, yanmda Trkiye ve dnyann konusunda en nl uzmanlar ile kapnza sizi ziyarete gelmi bir heyetin adna o ilk merhabay diyen bireyi olarak hayal etmenizi isterim. Bu sebeple, ncelikle ICCI ailesinin bu deerli eserine katkda bulunan uzmanlara, bu deerli grlerinden ve almalarndan dolay teekkr bir bor bilirim. Bu bildiri kitabmz sizlerin baarsdr, sizlerin tarihe dt nottur. Evet, kitaplar ve yazl kaynaklar sadece harer, kelimeler, cmleler btn deil, ayn zamanda tarihe dlen notlardr. nanyorum ki, ICCI 2010 Bildiriler Kitab da 2010 ylnda enerji sektrmzn tarihimize dt en nemli virgldr, nottur. Enerji sektrmzn gemiini daha iyi deerlendirmemizi, geleceimizi daha net grebilmemizi salayacan umduum elinizdeki kitap, uzmanlar tarafndan uzun incelemeler sonucunda seilmi, konusunda en baarl kiilerin kirlerinin ve nerilerinin damtlm bir derlemesi, bir resmidir. nann, eer enerji sektrn etraca resmetmek mmkn olsayd, onu olanca genilii ile; mikro seviyeden makro bakna, sorunlarndan zm nerilerine, tarihinden muhtemel geleceine, drt boyutlu olarak bu bildiri kitabmz resmetmi olurdu. Dolaysyla derinlii ile; bazen geni bir bak as, bazen dar bir alana odaklanmas, renklilii, durgunluu, canll ve ok seslilii ile enerji sektrmzn 2010 ylndaki en iyi resmini size sunuyoruz. Gerek yerli, gerek yabanc uzmanlar ile, yenilenebilir kaynaklardan fosil yaktlara, Trkiyenin stratejilerinden kresel dnmlere, yapsal konulardan altyap sistemlerine ve daha buraya sdrmakta zorlanacam bir ok konuyu bir araya getirebilmi bir resim bu Bu sebeple, elinizdeki esere sadece bir dier konferans bildiri kitab olarak deil, yln enerji kitab, yln enerji resmi, yln enerji fotoraf olarak bakmanz istirham ediyor, geleceinizin de bu kitaptaki bildiriler kadar farkl, dolu ve enerjik gemesini diliyorum. Sizleri de, nmzdeki senelerde ICCI ailemizde grmeye ve tarihe birlikte not dmeye davet ediyorum.

Sayglarmla Sleyman Bulak Sektrel Fuarclk Ynt. Krl. Bk.

IV

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

NDEKLER / INDEX
Enerji Tamacl Asndan Boazlarn nemi ve Alternatieriyle Deerlendirilmesi
A. Beril TURUL

1-4 5

A100-H ABBs New Turbocharger Generation For High-Speed Applications


A. Muaffak ZDL - Thomas KNUESEL

Trkiyede Enerji Sorunu ve Sorunun Arz Tarafndan zmnde Gndemde Olan ki Balk: Nkleer Enerji ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklar
Adem AYIK

6-12 13-17 18-21 22-25 26-29 30-31 32-36 37-40 41-44 45-49 50-51 52-53 54-57 58-62 63-66 67-76 77-81

Use Of Renewable Energies For Wheat Crop Production in Iran: A Case Study From Golestan Province
Ali MOHAMMADI - Shahin RAFIEE

Enerji Koridoru ve Terminali Olarak Trkiyenin Rol


Anda Batur OLAK - Prof. Dr. Mustafa LBA

How Can A Cooling System Be Reliable and Environmentally Sustainable?


Andras BACZONI - Serkan ANLAROGLU - Tolga ERCAN

Sera Gaz Beyanlarnn Validasyonu ve Verikasyonu


Anl SYLER

Enerji Verimlilii Strateji Belgesi ve Yaplmas Gerekenler


Arif KNAR

Hzla Gelien Endstri - Enerji Depolama Sistemleri


Ayla TUTU

Hidrojen retiminde Yeni Nesil Nkleer Reaktrlerin Stats


B. Gl GKTEPE - Tun ALDEMR

Atktan Enerjiye Giden Yolda Mevcut Yasal Dzenlemeler, Karlalan Sorunlar ve zm nerileri
Beril Pnar TANDOAN

Karadeniz Blgesindeki Mevcut ve naas Planlanan HES Projelerinde Karlalan Sorunlar ve zm nerileri
Beril Pnar TANDOAN

High-Efciency Combined Cycle Applications With New LM6000 Aeroderivative Gas Turbines
Blent MEHMETL - Edward WACEK

Dry Low Emissions Technology For LMS100 Aeroderivative Gas Turbine


Blent MEHMETL - Daniel LOERO - Warren FERGUSON

TSAD Projesi Kapsamnda Termik Santral evrelerinde Blge Istma Potansiyelleri


Cengiz GNGR

Evolution In Gas Turbine Requirements A Customer Focussed Approach


Christian ENGELBERT- Batu GKER

Gne Elektrii Sistemlerinde Trkiye in ncelikler


Deniz Selkan POLATKAN

Ksa Sreli Rzgar Enerjisi Tahminleri ve lkemiz in nemi


Dolunay GLER

Challenges And Opportunities For Wind Plant Interconnections Worldwide


Donna OIKARINEN - Narend REDDY - Werner ZOSKE

Evsel Kaynakl Artma amurlarnn Biyogaz retiminde Kullanmnn Deerlendirilmesi


Durmu KAYA - Volkan OBAN - Selman AMANAlptekin YAMUR - Mustafa TIRIS - Fehmi AKGN

82-85

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Dnyada Biyoyaktlara likin Kamu Politikalar


E.Emrah HATUNOLU - Kubilay KAVAK

86-90 91-93 94-100 101-105 106-109 110-112 113-114 115-118 119-123 124-128 129-131 132-135 136-140 141-144 145-147 148-151 152-154 155-156

Enerji Sektrnde Proje Lojistii Uygulamalar: Trkiye iin Bir Vaka almas
Emre ELDENER - Prof. Dr. Okan TUNA

Konya linde Biyogaz retim Potansiyeli Aratrma Projesi


Erdal BATAN - Nuri KUNT - Hlya EVK

Atk Yalarn Ynetimi


Dr. Erol METN - Aydn ZBEY

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarnn Etkin Kullanm


Fahrettin TANINMI

Enerji Yatrmlarnda Risk ve Ynetimi


Faruk DALI Elektrik Borsas Av. Fatma FTLK

Buhar Trbinli Kojenerasyon Sistemler ve eker Sanayinde Kullanm Tarihesi


Ferit LEBLEBC

Atk Geri Kazanm Sisteminde Sfr Atk Yaklam: Trk Telekom rnei
Glen NL

Enerji art Antlamas erevesinde Uyumazlklarn zm


H. Ercment ERDEM

Heat Rate Improvement And Emission Reduction In A PC-Fired Boiler Via Combustion Optimization
Harun BLRGEN

Serbest Olmayan Elektrik Tketicilerinde Rekabet


Hasan Gkalp CNB-Feza CARLAK

TSAD Projesi Kapsamnda Atk Enerji ve Termik Santrallerin Atlan Enerji Potansiyelleri
Yar. Do. Dr. Hasan Hseyin ERDEM

Trkiyenin Jeotermal Kaynak Zenginlii, Yatrm Olanaklar, Uygulamalar, Sorunlar ve zm nerileri


brahim AKKU

Endstriyel Fanlarda Enerji Verimliliinin Artrlmas


brahim AKMANUS -Tuba AKPINAR

Kmr-Enerji-evre geninde Linyit Swot Analizi


Dr. lker ENGLER

Gnll Emisyon Ticaretinden Trkiyenin Kazanmlar


zzet ARI

Combined Heat And Power (CHP): A No-Brainer Contribution To Energy Costs Control, CO2 Emissions Reduction and Energy Security
Jayen VEERAPEN

Rzgar Santrali Projelerinde Proje Finansman


Kazm AFAK

157-158 159-160 161-165

Ecologically Sound Applications Of GEs Jenbacher Engines and Latest Developments on The J624 Engine
Klaus PAYRHUBER -Martin SCHNEIDER

Rzgar Trbini retiminde Kompozit Uygulamalar


Kubilay ALPDOAN

VI

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

2012 ncesi ve Sonras Gnll Karbon Projelerinin Rol


Lale APALOV

166-168 169-173

Gne Enerjisi Sektr ve Fotovoltaik Sistemlerin ebekeye Balants


Levent GLBAHAR - smail Hakk KARACA

Yenilenebilir Enerji Yasa Tasars ve evre Mevzuat erevesinde, Atk ve Gazlarndan Enerji retimi ve Politika nerileri
M. Ata CEYLAN

174-176 177-180 181-183 184-188 189-191 192-193 194-195 196-199 200-203 204-206 207-209 210-213 214-216 217-220 221-225 226-228

Photovoltaics Versus Concentrated Solar Power


Dr. Martin STICKEL-Sebastian PETRETSCHEK

21. Yzyln Enerji Ynetimi: Akll ebekeler


Mehmet MERYZ

Enerji Verimliliinde Is Yaltmnn Rol ve XPS ile Optimum zmler


Meltem YILMAZ

Turkeys Energy Mix and Pipeline Politics


Do. Dr. Mert BLGN

Management of Distributed Energy Resources


Mete TAPINAR

AB Temiz Enerji Direktieri


Metin ATAMER

Grid Connection Of Renewable Energy


Miguel SOBRAL - Andrew JONES

Hidrojen Enerji Teknolojileri Projeleri ve Unido-Ichet


Mustafa HATPOLU

The Role of Natural Gas Sector In Turkish Energy Sector


Muzaffer ERTRK

Hidrolik Trbinlerin Verim Artlarndaki Fayda Analizi


Mcahit SAV -Yrd. Do. Aydn ITLAK

Enerji Tesisleri in Gerekli Olan Tanmazlarn Kamulatrlmas


Nee LEBLEBC

Flexible Power For Modern Grids


Niklas WGAR

Enerexs Sustainable and Protable Energy Solutions - Polygeneration


Norman HOOGEVEEN

Petrol Fiyatlarnn Doal Gaz Fiyatlar zerindeki Etkisi: Trkiye in Frsatlar ve Tehditler
Okan YARDIMCI-Prof. Dr. Volkan . EDGER Yenilenebilir Enerji Sekternde Lojistiin Yeri ve nemi Olgun HACIALOLU

Where Does Waste-To-Energy Business Stand Within Energy and Renewable Energy Market? Turkey Case Study
Osman TRKMEN

229-233 234-237 238-240

Hidroelektrik Santraller in Saatlik Elektrik retim Tahmin Modeli


Ozan KORKMAZ-Ahmet Cihat TOKER-Mehmet KKBEYCAN-Derya ALYAMA

Solar Power Plants From Idea of Investment to Realization


mer Cihan KARAHAN

VII

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Hastanelerde Kojenerasyon Uygulamalar


zay KAS

241-242 243-244 245-248 249-251 252-255 256-259

zel Enerji Yatrmlarnn ve zelletirmenin Neresindeyiz?


zkan AI

Trkiyenin Uzun Dnem Tepe Yk Talebinin Tahmin Edilmesi


Pelin GREP - Melis BLG - Merih Aydnalp KKSAL - Derek K. BAKER

Turbine Evaluation Based On IRR Calculation for Windfarm Development & Importance of Micrositing
Dr. Rhan HAMAMCI - smail KURI - Ertan KIRAN

Risk Management Considerations for Renewable Energy


Sandra Tvarian STEVENS

Trkiye Enerji Sektrnde Byme le stihdamn likisi ve Gelecek in Projeksiyon


Selami BALCI - Prof. mit Doay ARIN - Serkan KELEER - Hseyin BULUNDU

Rehabilitation & Full Repowering Of 2x150 MW EA Ambarli Fuel-Oil Plant Units 4&5 By Conversion to 2x410 MW Duel Fuelled Combined Cycle Power Plant An EPC Contracting Challenge
Serdar ERKAN

260-263

Technical Due Diligence of Hydropower Projects in Turkey


Dr.-Ing. Stephan HEIMERL - Dr.-Ing. Ronald HASELSTEINER - Dr.-Ing. Beate KOHLER

264-266 267-268 269-272 273-275 276-280 281-282 283-284 285-287 288-291

Rzgar lmlerindeki Teknik Problemler


Sunay ATASEVEN - Bar AIR

HES Projelerinde ED Sreci ve ptal Davalar


Av. Sleyman BOA

Sugz Enerji Santrali Srdrlebilir Enerji retim Modeli


eref HACIOULLARI - Glben Glcan PEHLVANZADE

Atklarn Gazlatrlmasna Dayanan Elektrik retim Teknolojisi


Dr. Tamer TURNA

The Importance of Voluntary Carbon Market in Turbulent Times of Negotiations


Thomas CAMERATA

Reduced Environmental Impact With Engines


Thomas STENHEDE

Geothermal Exploration in Turkey


Umut Destegl SOLAROLU - zgr alan KUYUMCU Doalgaz Ticareti ve Avrupa Gaz HUBlar Volkan zdemir

Asfaltitin Svlatrlmas Sonucu Elde Edilen Ham Petroln Deerlendirilmesi ve Dier Ham Petrol rnekleriyle Karlatrlmas
Yasemin LHAN - Murat AYTEKN

292-295 296-297 298 299-304

Kresel Ekonomik Kriz Sonrasnda Enerji Piyasalarnda Geliim ve Oluumlar


Yavuz AYDIN

Trkiye Elektrik ve Doal Gaz Piyasalarnda Liberalleme Uygulamalarnn Deerlendirilmesi


Yeim AKCOLLU

ETKB 2010-2014 Dnemi Stratejik Plan Perspektinde Trkiye Enerji Politika ve Stratejileri
Zekiye ZKUL

VIII

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

ENERJ TAIMACILII AISINDAN BOAZLARIN NEM VE ALTERNATFLERYLE DEERLENDRLMES

A. Beril TURUL
stanbul Teknik niversitesi - Enerji Enstits

zet
amzda, lkelerin nemli sorununun; enerji temini olduu sylenebilir. Ancak, halihazrda dnya enerji kaynaklar arasnda baat rol stlenmi olan petrol ve doal gaz; dnyann belirli blgelerinde, byk miktarlarda bulunmaktadr. Dolaysyla, enerji gereksinimi yksek olan lkeler iin enerji kaynaklarna ulam nde gelen ereklerdendir. Orta Asyadan ve/veya Kafkaslardan enerji kayna talebi giderek artarken, dar su yolu niteliindeki gei blgesi olan boazlarn gereksinimleri karlayabilmesi evre asndan sorunlu grnmektedir. Bu almada, boazlar, bugne kadar yaanan olaylar da gz nne alnarak incelenmektedir. Boazlara alternatif olarak nerilen ve/veya gndeme gelen gzergahlar tantlmakta ve farkl boyutlaryla incelenmektedir. Her bir alternatif, jeopolitik ve evresel kriterler balamnda ele alnarak ayr ayr deerlendirilerek irdelenmektedir.

ekil 1. Dnya petrol rezervleri dalm.

1. Giri
Dnyada, halihazrda belirli enerji kaynaklar emre amadelik balamnda ne kmaktadr. Bunlar arasnda; fosil yaktlar bata gelmekte ve enerji retimindeki yerleri gz ard edilemeyecek boyutlara varmaktadr [1,4]. Burada, emre amadelik ile, gece gndz ve mevsimsel zaman fark tanmadan temin edilebilen ve enerji retilebilen enerji kaynaklar kastedilmektedir. Fosil yaktlar iinde de; karm, tanm ve kullanm asndan petrol ve doal gaz ayr bir neme sahiptir ve giderek de nemlerini artrdklar sylenebilir. Bu balamda, lkelerin belki de en nemli sorunu; enerjinin yeterli, gvenli, zamannda ve kesintisiz olarak teminidir denebilir. Ancak, halihazrda dnya enerji kaynaklar arasnda baat rol stlenmi olan petrol ve doal gaz, dnyann belirli blgelerinde, byk miktarlarda bulunmaktadr. Dolaysyla, zellikle enerji gereksinimi yksek olan lkeler iin enerji kaynaklarna ulam nde gelen amalardan biri olmaktadr.

ekil 2. Dnya doal gaz rezervleri dalm.

2. Dnya Enerji Durumu


Emre amade kaynaklardan olan petrol iin Orta Dou ve Kafkasya nemli rezerv blgeleri durumundadr. Doal gaz iin ise nemli rezerv blgeleri Orta Dou ve Avrasya olmaktadr. Petrol rezerv blgelerine ilikin bir harita-grak ekil 1de ve doal gaz rezerv blgelerine ilikin harita-grak ise ekil 2de grlmektedir [5,6]. ekil 1 ve ekil 2 incelendiinde grlmektedir ki; petrol ve doal gaz rezervlerinin dnyadaki dalmlar homojen deildir. Bir baka deyile, tm dnya lkelerinin gereksinimi olan petrol ve doal gaz belirli blgelerde yer aldndan bu durum, dnya enerji politikalarn dorudan ilgilendirmektedir.

te yandan, Orta Asya lkelerinin enerji kayna blgesi olarak giderek nem kazanaca sylenebilir. Nitekim, gelecek projeksiyonu iinde Orta Asya lkeleri iin ngrlen geliim ekil 3te grlmektedir [7]. Dnya enerji ihtiyacna bakldnda ise, enerji gereksiniminin en yksek olduu lkelerin gelimi lkeler olduu gzlenmektedir. ekil 4te kii bana enerji tketimi grlmektedir [5]. Enerji gereksinimi yksek gelimi lkelerin cora konumlar ile ekil 1 ve ekil 2deki petrol ve doal gaz rezerv blgelerinin ayr blgeler olduu hemen kendini gstermektedir. Dolays ile zellikle petrol ve doal gaz blgelerinden bu enerji kaynaklarna byk gereksinim blgelerine enerji kaynaklarnn nakledilmesi sorunu ortaya kmaktadr.

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Grld zere, batya ynlenme balamnda, Orta Asya ve Kafkaslardan Karadeniz yolu ile Akdenize k bu balamda nem tamaktadr. Dolaysyla, Orta Asyadan ve Kafkaslardan petrol tamaclnda boazlarn ayr bir yeri bulunmaktadr. Ancak, son yllarda, boru hatlar ile tamaclk da ne kan bir zm oluturmaktadr. Bununla beraber Orta Asyadan Akdenize k iin nemli bir seenek, halen boazlar olmaktadr. Enerji kayna talebi giderek artarken, dar su yolu nitelii tayan ve zor bir gei blgesi olan boazlarn tm gereksinimi karlayabilmesi evre asndan da sorunlu grnmektedir. stanbul ve anakkale Boazlarna ilikin geilere ilikin bir istatistik Tablo 1de ve kaza artlarna ilikin bir istatistik de Tablo 2de verilmektedir [9]. Bugne kadar Boazlarda meydana gelen byk bir kaza, katastrok kaza olarak nitelenen ve 1979 ylnda meydana gelen Independenta kazas olup, 95.000 ts sznt meydana gelmi olduu rapor edilmitir [9]. Grld zere, Boazlar byk enerji tamacl iin kritik su yolu olarak nitelenebilecek durum arz etmektedir.
Tablo 1. stanbul ve anakkale Boazlarndan Yllara Gre Geiler Yllar 1940 1945 1980 1995 1996 ekil 4. Kii bana enerji tketimi [5]. 1997 1998 stanbul Boaz Geileri 4100 (civarnda) 7500 (civarnda) 25000 (civarnda) 46954 49952 50942 49304 47906 48079 42637 anakkale Boaz Geileri 35460 36198 36543 38777 40582 41561 39249

ekil 3. Orta Asya lkelerinde petrol retimine ilikin gelecek projeksiyonu [7].

3. Enerji Nakil Yollar ve Boazlar


Burada, Avrasya iinde nemli blgeler Orta Asya ve Kafkasya olmaktadr. Ancak, Orta Asyann ak denizlere kys bulunmamaktadr. Kafkasyann ise, ana ticaret yollar balantsna, bir baka deyile Akdeniz ve Okyanuslara k balantlarna gereksinimi bulunmaktadr. Bu ise, tanma ve nakil sorunlarn gndeme getirmektedir. Bu balamda, emre amade enerji kaynaklar iin halihazrda, zellikle petroln tanmasnda, deniz tamacl nde gelmektedir. ekil 5te Orta Asyadan klar grlmektedir [8].

1999 2000 2001

Tablo 2. stanbul ve anakkale Boazlarndan Yllara Gre Meydana Gelen Kazalar Yllar 1950-1960 1960-1970 1970-1980 1980-1990 1990-1995 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 stanbul Boaz 15 43 39 112 168 04 07 13 30 14 09 20 anakkale Boaz 01 25 20 43 08 12 10 05 07 08 08 09 Toplam 16 68 59 155 174 16 17 18 37 22 17 29

ekil 5. Orta Asya ve Kafkasyadan enerji k yollar [8].

Bu balamda, Akdenize k iin boazlara nerilen baz alternatier sz konusu olduu gzlenmektedir. Boazlarn dnda Akdenize k iin birka alternatif bulunmaktadr. Bunlar; Q Samsun-Ceyhan hatt Q Kyky-brikbaba (Saros Krfezi) hatt Q Burgaz-Dedeaa hatt Q Burgaz-Adriyatik hatt

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

olarak saylabilir. Sz konusu alternatif yollar ekil 6da grlmektedir [4,10]. Bu alternatierin deerlendirmesini, dnya konjonktr de gz nne alnarak ayr ayr yapmak yerinde olacaktr. Bir alternatif; Samsun-Ceyhan hattdr. Trkiye tarafndan etkin bir ekilde hayata geirilmek istenen bir alternatiftir. Ayn zamanda Ceyhann enerji terminali olmasna nemli katkda bulunacak bir alternatif durumundadr. Zira, Bak-Tiis-Ceyhan hatt ve de Kerkk Yumurtalk hatt ile beraber dnldnde, Ceyhann konjktrel nemini pekitirmektedir. Bu balamda, Trkiye iin avantaj gibi grnmektedir.

kazanmasndan sonra ve zellikle Makedonyann blgedeki durumunu glendirmesinden sonra dnlebilecek nemli bir hat gibi grnmektedir. Son bir alternatif de, Orta Asya ve Kafkasyadan Dou Akdeniz balantsdr. Bu yol, imdilik Orta Doudan Akdenize k olarak kullanlmas dnlmektedir. Bununla beraber, dolayl olarak Boazlarn bir alternati olarak dnlebilir. Bir baka deyile, Dou Akdenize k, bu ekilde de salanabilir. Fazla olarak, bu hattn Kzldenize kmas da salanabilmesi sz konusudur.

4. Sonu
Sz konusu alternatier gz nne alndnda halihazrda Boazlar yoluyla Akdenize k, en klasik zm durumundadr. Dolaysyla boazlarn nemi yadsnamaz ekilde devam etmektedir. Ancak, artan deniz traini; su yolu olarak, dnyann zor gei noktalarndan biri olan stanbul ve anakkale Boazlarnn kaldrabilecei pheli grnmektedir. En azndan, bu su yolu, belli gross tondaki tankerlerin geii iin uygundur denebilir. Yine de senelerdir, bu yol; baz istenmeyen olaylar yaanm olsa da, arta giden kapasitesiyle tama yolu olarak nemini srdre gitmektedir. Bununla beraber, tm Orta Asyann Karadeniz yoluyla Akdenize kn tek bana karlayabilecek bir alternatif olarak dnlmesi zor grnmektedir.

ekil 6. Enerji hatlarnn Akdenize k iin alternatif yollar [10].

Kaynaklar
[1] TURUL, A.B., Trkiyenin Enerji Almlar, 15. Uluslararas Enerji ve evre Konferans ICCI-2009, stanbul, 13-15 Mays 2009, Bildiri Kitab s: 15-17. [2] TURUL, A.B., Enerji Politikalar inde Doal Gaz, II. Doal Gaz ve Enerji Ynetimi Kongresi, Bildiri Kitab, 16-19 Eyll 2003, Gaziantep, Bildiri kitab s: 100-111. [3] TURUL, A.B., Trkiyede Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarnn Enerji Politikalar indeki Yeri, Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklar Sempozyumu, Kayseri, 3-4 Ekim 2003, Bildiri Kitab s:319-324. [4] TURUL, A.B.,, Orta Asyadaki Mevcut ve Muhtemel Enerji Projeleri ve Trkiyenin Bu Projelerdeki Yeri, Orta Asyada Deien Dengeler ve Trkiye Sempozyumu, SAREM, 2009. [5] BP Statistical Review of World Energy, 2008. [6] BP Statistical Review of World Energy, 2007 [7] Politics of Ecology, Energy, and Land Use, May 2004. [8] MALEK, N., Energy Pipelines in Eurasia, Maps of the New Silk Road, 2009. [9] ER, Z., Dar Su Yollar in Radyasyon izleme Teknii le Atk Debi Analizinin Yeni Bir ncelemesi, .T.. Enerji Enstits, Doktora Tezi, Ocak 2005. [10] SADLER, D., A Quiet (election) War in Ukraine, 2004

Ancak, dnya konjktr asndan, Orta Douda scak atmalarn yaand blgelere yakn olan bylesi bir cora noktaya, bylesi arlk kazandrlmas ok da uygun grlmemektedir. Ayrca, Rusya Federasyonu; Samsun-Ceyhan hattnn hayata geirilmesinin, kendisinin etkinliini azaltc bir alternatif olarak grmekte ve de ok scak bakmamaktadr. Bununla beraber, bu yl iinde Rusya Federasyonu ile bu hat konusunda prensip birliine varlabildii ifade edilmektedir. kinci bir alternatif, Trkiye snrlar iinde Trakyadan geen hat olan Kyky-brikbaba (Saros Krfezi) hattdr. Bu alternatif, Trkiye tarafndan, Saroz Krfezinin durumu ve byk tonajl tankerler iin oluturulacak liman ve terminal balamnda fazla itibar grmemektedir. Buna karn nc bir alternatif olarak Trkiye snrlar dnda Trakyadan geirilebilecek hattr. Bu hat, Burgaz-Dedeaa hatt olup, yapmna balanm bulunmaktadr. Burgaz-Dedeaa hattnn yaplmas, Akdenize kta Trkiyenin bay-pas edilmesi anlamna gelmektedir. Ancak, bu hattn byk yk kaldrabilmesi pheli grnmektedir. Zira, Dou Karadenize gelen enerji kaynann, nce bat Karadenizdeki Burgaza bir ekilde tanmas, sonra boru hattna baslmas, sonra Dedeaadan tekrar deniz yolu ile tanmas sz konusu olacaktr. Fazla olarak, Dedeaa balantl ekilde Ege denizi zerinden, byk miktarlarda tamaclk, boaz traine ilaveten ok da uygun grnmemektedir. Yunanistan asndan da, turizmi negatif ynde etkileyecek bir alternatif olarak kendini gsterecei sylenebilir. Bir alternatif de Burgaz-Adriyatik hatt olmaktadr. Bu hat bat Avrupa balants asndan nemli grnmektedir. Ancak, Balkanlarda belirsizlikler ve istikrarszlklar sz konusudur. Balkanlarn istikrar

Summary
It can be said that the most important problem for the countries, is supplying the energy with the availability, securely, sustainable and continuously. Forever, petrol and natural gas reservoirs which are premier energy sources are placed in the world essentially in two places with the huge amounts. Therefore, it is the indispensable subject to reach the essential energy resources for the developed countries. Middle East and Caspian have the rst priority for petrol supplying, but the Eurasia and Middle East have for natural gas. At the present time, maritime transport has preferred especially for

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

petrol transportation. So, the petrol must be reaching the sea ports rstly. So the Bosporus and Dardanelles have a special importance for passing through Black Sea to Mediterranean. However, pipelines can be also used for the petroleum and natural gas transportation recently. But, still the sea transportation has remained the importance. In the other hand, the demand increases for the Eurasian petrol, but Bosporus and Dardanelles which are narrow water route, have not being enough for supplying the demands. In this study, the Bosporus and Dardanelles are evaluated with their importance and transportation capacity. Different alternative ways are investigated in detailed. Each alternative evaluated with geopolitics and environmental criteria. The alternative routes are count as namely; Samsun Ceyhan pipeline route, Kykybrikbaba (Saros Bay) pipeline route, Burgaz-Dedeaa pipeline route and Burgaz-Adriyatik pipeline route which they are evaluated separately. Some of them still is being constructed. Consequently, it can be said that, Bosporus and Dardanelles are the classic, but safe solution for going Mediterranean from Eurasia through the Black Sea in the in view of politics. Therefore, the importance of this water route is continued its importance undeniably. But, in the reality, this way is a narrow water way and has some troubles with the increasing demands environmentally.

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

A100-H ABBS NEW TURBOCHARGER GENERATION FOR HIGH-SPEED APPLICATIONS

Thomas KNUESEL
ABB Turbo Systems Ltd.

A. Muaffak ZDL
ABB Elektrik San. A..

Abstract
Operators of diesel and gas engines are facing increasingly severe economic and ecological challenges. On the economic side, the current recession has only interrupted the upward trend in fuel prices, while on the ecological side engines in all areas of application - marine, stationary and mobile - are subject to progressively stringent global and local emissions regulations. As well mandatory limits on noxious emissions, especially oxides of nitrogen (NOx), most nations are also committed to reducing emissions of greenhouses gases, including carbon dioxide, which is a further incentive to reductions in fuel consumption. At the same time, engine builders continue to pursue, and their customers expect, progressive enhancements to power density and response to load changes. In developing its new A100 generation of high efciency axial and radial turbochargers covering a full spectrum of slow, medium and high speed diesel and gas engines, ABB Turbocharging has taken full account of these needs. The resulting turbochargers represent an enabling technology of improvements in all the vital areas of engine performance power, emissions, fuel efciency, reliability and operational safety. Likewise, major product objectives covered the equally important area of total cost of ownership in terms of both rst costs and service friendliness. The presentation from ABB Turbocharging outlines the development process of the new A100 turbocharger generation and details their features and benets, focusing particularly on the H-sufx versions for high speed engines and their applications.

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

TRKYEDE ENERJ SORUNU VE SORUNUN ARZ TARAFINDAN ZMNDE GNDEMDE OLAN K BALIK: NKLEER ENERJ VE YENLENEBLR ENERJ KAYNAKLARI

Adem AYIK
Danman

zet
Gemiten bugne yaanmakta olan, byk ekonomik ve politik krizler, emisyonlardan ve atklardan tr dnyay tehdit eden evre sorunlar, bir gn bitecek olan konvansiyonel enerji kaynaklarna alternatierin stratejik olarak imdiden dnlmesinin gereklilii, da bamllklarla ekonomik olarak tanamayan enerji faturalar ve bazlarnca enerji savalar olarak adlandrlan gerginlikler, enerji konusunun her zaman var olacak nemli roln karar vericilere sert bir ekilde hissettirmektedirler. Enerji konusunda byk lde da baml, fakat retim lkesi Trkiyenin karar vericilerinin de, kalclk ve srdrlebilirlik adna, AB ve Kyoto yolundaki admlarn, zaman kstlayc basks altnda, durumu detaylca analiz etmeleri, salam stratejiler belirleyip, doru karar ve tedbirler almalar gerekmektedir. Sorunun zm iin, arz noktasnda dnlen iki nemli zm de; YEKler ve Nkleer Enerji olmutur. Bu alma ile, stratejilerin belirlenmesi yolunda kir jimnastii yaparak, lkenin tm kesimlerindeki karar vericilere yardmc olabilmek ve topluma sorunun grlmesi iin k tutmak adna, bu iki zm hakknda politik, evresel ve ekonomik adan global ve yerel bir durum analizi sunmak hedeenmitir.

belki de, bir anda derek bu konuda karar vericilere nefes alma ans yaratan, den enerji yatlarnn etkisi ile, geici de olsa rafa kaldrlm gibi grnmektedirler. lkemizde de 2007den bu yana ve bu son kriz srecinde, kendi iktisadi ve ekonomi hedeerimizin srdrlebilmesi yolundaki sorunlarmzn zmnde nemli iki nokta olan sosyal gvenlik ve enerji zerine dnmek ve bu konuda salkl ve ie yarar tartmalar yapmak ve de strateji ve nlemler gelitirmek yerine, kamuoyu, belki de bou bouna ve enerjimiz verimsizce harcanarak, IMFden ne kadar para gelecek? tartmalarna maruz braklmtr. lk etapta, kriz ncesinde nereye gidecei tahmin edilemeden hzla, en yksek 150,- USDlara yaklaan ve krizle 25-30 USDlara den yatlarn, zamanla ve hzla toparlanarak, ilk evrede (Mart 2010) 80 USDlara kmas bile, yaklamakta olan sorunun bir aya olan ekonomik tehlikeler noktasnda, dnyadaki karar vericilerin, sorunu enselerinde hissetmeleri iin gerekli bykle fazlasyla sahiptir (ekil 1 ve ekil 2). Son olarak, Kopenhagda birouna gre yasko ile sonulanan, gelimi lkelerin sorunu bir sonraki toplantya teledii, konunun evre ayanda ise bu kriz ve den yatlar sreci bile bir suni teneffs imkann salayamamtr. Szm ona den retime paralel olarak emisyon deerleri ok dmemitir ve tehlike anlar hala, hatta sesi ykselerek almaktadr. Sorunun politik ayanda ise baz gelimi lkeler ve AB gibi birlikler, bu krizi enerji alannda bir eyleri dzenlemek iin frsat olarak

2008 sonunda balayan ve tm dnyay sarsan ekonomik krizle birlikte, dnya lkelerinde ve toplumlarnda karar verme yetkisi olanlar, bir anda bu kriz ve sonularyla ilgilenmeye balamlardr. Krizin hemen ncesinde, zellikle de ekonomisi sanayiye ve retime dayal lkelerde nemli ve zlmesi gerekli olan sorunlar, yani artan enerji yatlar, byyen evre sorunlar ve lkeler aras enerji gerginlikleri zerine tartmalar, bu byk krizin oku ve

ekil 1. yl iindeki aylk yat hareketleri.

ekil 2. 1997-2009 aras ortalama yllk yat geliimi, (OPEC).

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

ekil 3. Ham petrol yatlar ve gelimeler (1861-2008), (BP Statistical review of world energy-2009).

grrken, baz devletler ise krizin etkilerine bakmaktan, bu konuyu ya daha raftan bile almamlar ya da rafa geri koyarak konuya bir ara vermilerdir. Enerji krizleri iin, kimilerince ekil 3te de yer alan 1970lerdeki gibi bir sava tehlikesi ve devamnda randaki gibi rejim deiimleri, yok gibi grnse de, yine o zamanki gibi u an da dnya rezervlerinde petroln % 70ine, doalgazda da % 40na sahip, stratejik elips [1] diye adlandrlan Ortadouda devam etmekte olan gerilimlerin nelere gebe olabileceini ve bunlarn da, rnein enerjide nelere sebep olabileceini, aslnda imdi, bu kriz ortamnda kimse dnmek bile istememektedir. Ama dnyada enerji sorunun modern anlamda belki de milad 1970lerdeki bu kriz dneminde, bir anda misli-misli artan petrol yatlar, ortaya kan siyasi ve ekonomik kaos ortam, enerji gerilim ve savalar ve de bu konuda lkeler arasnda yaplan anlamalarda kendini gsteren g oyunlar unutulmamaldr. Bu noktada konumun nemi zerine u anda var grnen ksa sreli unutkanlktan bir an evvel kmak iin, bir bilgi tazelemesi yapmak ve devamnda zm iin; arz ksmnda dnyada ve lkemizde var olan iki alternatif ana balkta, lkemizdeki durum dorultusunda bu yukardaki perspektiften, bu almann iinde bulunduu imkanlar erevesinde analize almak faydal olacaktr. Bu kapsamda, dnyadaki genel durumun, mevcut eilimlerin, lkemizdeki genel durumun ve bu iki alternatin net grnml bir fotoraf ekilmeye allacaktr. evresel ve ekonomik boyuttan dnyann ve Trkiyenin enerjideki durumu Tablo 1de sunulmaya allmtr. Dnya 1973lerdeki toplam 6.000 (Mtoe)lik TPES (toplam primer enerji tketiminin ham petrol cinsinden hesaplanmas) deerlerinden, 2006daki iki misli, yani 12.000 (Mtoe)lik TPES deerlerine ulamtr. IEA (Uluslararas Enerji Ajans) ve BP gibi kurum ve kurulularca yaplan aratrma, analiz ve oluturulan uzun vadeli enerji senaryolarnda, u an 7 milyara yaklaan dnya nfusu 2050de 9 milyarlara kacaktr. Buna Trkiye gibi ekonomisi bymekte olan birok lkede, gelien sanayi, trak ve konutlardaki tketime paralel olarak artan enerji talebi yannda, toplumlarn artan refah dzeylerine paralel olarak enerji tketiminde art eilimleri eklenince enerji talebi ok artacaktr. Bu arz-talep senaryolarnda fosil yaktlar, bugnk nemli payn korurken, baz senaryolara gre gazda, bazlarna

greyse temiz ve verimli teknolojiyle kmrde bir art olacaktr. ABD+Kanada+Avrupa+Asya Pasikten oluan blok, u an bile petrolde % 72 tketime karlk % 9 rezerve, gazda % 60 tketime karlk % 14 rezerve ve de kmrde % 88 tketime karlk % 65 rezerve sahiptir. Kimi uzmanlara gre 2050ye kadar fosil ve konvansiyonel kaynaklarn nemli lde azalaca, hatta petroln bitecei kayglar vardr. u anda bilinen gvenli rezerv bilgilerine gre 2000li yllarda grnen, petrolde 42 yllk, gazda 60 ve kmrde 133 yllk mrlerdir[2]. Uzun vadede buna dikkat edilmelidir, hatta bu durum bugn bile petrol karanlarca da bilindiinden, mevcut enerji siyaset ve stratejileri bu faktre gre de ekillenmektedir. Ama burada en az bunun kadar nemli olan nokta, konvansiyonel kaynaklarda yaanan kaynak milliyetilii [3] ve bu kapsamda, fosil yaktn ortalama % 80inini reten bu lkelerde arzn talebe cevap verebilmesi iin gerekli olan, rnein yeni kuyular almas konusunda gereken milyarlarca dolarlk yksek yatrmlar yapmak istememeleridir. OPEC Bakan bir demecinde ham petroln varil yatnn 70 dolarn altna inmesi halinde yatrm yapamadklarn [4] belirterek, yatlarn normal koullarda minimum seviyelerine bir bak as getirmitir. Bu srete yaanan baka dikkati eken gelimeler de olmaktadr. Rusya ve Ortadouda fosil yaktlarn, Shell, BP, Mobil ve Total gibi global ekonominin Top10 listesindeki irketlerden, en bilinen GAZPROM gibi milli irketlerin kontrol altna gemesi ile balayan ve evre bilincindeki artla olan srete yaanmaktadr. rnein Shellin byk hissedarlarndan birisi Greenpeace olurken, BPnin bugn ve gelecek planlarnda yenilenebilir enerji (zellikle rzgar ve gne) ve CCS (Karbon tutma ve depolama) nemli bir yere sahiptir. yle ki, BP bugn Amerikada bilinen en byk (5.050 MWlk) rzgar iftlii projesine sahiptir. Tabi ki bunda, bu kaynak milliyetiliinin ve yat istikrarszlnn sonular yannda maliyetlerin ve evresel basklarn da rol vardr. Gnmzde bu sebeplerle, oluan enerjide kaynak eitlilii yapmann gereklilii dncesi de nemlidir ve adnda petrol olan ve zihinlere yle kaznan BP rneindeki gibi, Areva gibi bir nkleer devinin bile YEKe yatrm yapm olmas ve ileriye dnk projeksiyonlarnda da toplam gelirlerinin te birini bu alandan grmesi, ilgi ekicilikten te bir durumdur[5].

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Tablo 1. Dnyadaki Genel Durum (IEA Key World Energy Statistis 2008n ve EUROSTATn 2006 Verilerine Gre Hazrlanmtr) Kta veya lke Kilit Deerler Dnya Nfus (Milyon) GDP (Milyar 2.000 US$) GDP (PPP Bazl) (billion 2000 US$) Enerji retimi (Mtoe) Net Enerji thalat (Mtoe) TPES (Mtoe) Elektrik Tketimi* (TWh) CO2 Emisyonlar ** (Mt - CO2) Karma Deerler TPES/Nfus (toe/kii ba) TPES/GDP (toe/Bin 2000 US$) TPES/GDP (PPP) (toe/Bin 2000 US$ PPP) Elektrik Tketimi / Nfus (kWh/kii ba) CO2/TPES (t CO2/toe) CO2/Nfus bana) CO2/GDP (kg CO2/2000 US$) CO2/GDP (PPP) (kg 0,49 0,51 0,33 0,65 1,08 0,89 0,39 0,37 0,42 0,74 0,51 0,42 2,68 4,25 1,54 1,10 0,41 0,92 (t CO2/kii 2,39 4,28 2,45 19,00 2,19 8,07 2,98 4,27 2,35 11,14 2,47 6,82 1,39 0,91 2,36 10,00 2,55 3,29 2.659,00 13.515,00 6.371,00 2.040,00 6.122,00 3.163,00 557,00 7.175,00 2.053,00 0,20 0,21 0,15 0,22 0,46 0,36 0,28 0,15 0,16 1,80 0,31 7,74 0,21 3,69 0,19 1,43 0,90 4,75 1,81 2,76 0,62 0,66 0,79 4,23 0,17 1,29 0,36 6.535,98 37.759,40 57.564,47 11.795,75 0,00 11.739,96 17.376,92 28.002,74 ABD 299,83 11.265,20 11.265,20 1.654,23 730,44 2.320,70 4.052,24 5.696,77 AB-27 493,79 9.500,65 11.962,60 881,42 1.005,85 1.822,49 3.145,85 3.983,05 in 1.311,80 2.092,15 8.684,98 1.749,29 135,88 1.878,74 2.675,65 5.606,54 Rusya 142,50 373,20 1.473,50 1.219,98 -531,12 676,20 872,39 1.587,18 Ortadou 189,30 837,81 1.455,53 1.529,25 -989,64 522,73 598,77 1.291,04 Afrika 937,49 773,32 2.207,42 1.110,49 -488,70 614,26 522,33 854,18 Almanya 82,37 2.011,20 2.254,73 136,76 215,56 348,56 590,98 823,46 Trkiye 72,97 261,20 576,82 26,33 69,01 94,00 149,83 239,74

CO2/2000 US$ PPP) *Brt retim + thalat - hracat - iletim ve datm kayplar **Sadece yakt yanmasndan oluan CO2 Emisyonlar. Bu emisyonlar IEAnin enerji balansalrna ve IPCC rehber hesaplarna (1996) gre gerekletirilmitir.

Yukardaki yat graklerden de anlalaca gibi, durmadan deien ve artan, zellikle de Trkiye gibi enerjide da baml lkelerin ve sektrlerin bte ve planlarnda, dviz kurlarnn da eklenen etkisiyle byk ve tehlikeli aklarn, hatta klerin sebebi olan enerji yatlar ve bu deiimlerde yaanan dengesizlikler, bu konumdakilerin ekonomik ve politik olarak yurtdna bamlln perinlemektedir. Gnmzde kamuoyunda nemli bir yer bulan ve konunun, tedbir alnmazsa bir daha asla dzeltilemeyecek, doadaki tm yaamsal deerler iin, hayati tehlikeleri ortaya koyan boyutu evredir. u anda, 19. yy sonunda balayan sanayileme ve sosyal hayattaki gelimelerle hzla en yksek deerlerine ulaan, artan kresel snmann, byle giderse baz devletleri cora ve siyasi olarak tarihten silecei de ayr bir gerektir. Bu konuda alnan ve daha alnmas gereken ynla ve ok eitli dzenleme, tedbir ve yaptrmlar bulunmaktadr. Mevcut durumda dk karbon ekonomisine geite zelikle gelimi lkelerin ve bugn bu krize ramen durmam ve dnyann retim merkezi olmu inin bile eitli hedef ve stratejileri bulunmaktadr. Gelimi ve gelimekte olanlar diye ikiye ayrlan ve bu gei sreci hzlanmaktadr. lkemizin de taraf olduu Kyoto ve yelik mzakerelerini

yrtt ABnin 2020 ylna kadarki mehur 20-20-20 hedeeri iinde yer alan sera gaz emisyonlarn 1990a gre en az % 20 azaltma hedeeri, 2050ye kadar oluacak ve birounca ekonomide yeni bir sanayi devrimi anlamna gelen tahmini 2 trilyon dolarlk bir potansiyeli gstermektedir. Yine IEAnn [6] 2008daki projeksiyonlarna gre burada her senaryoda, IPCC alma ve raporlar dorultusunda, enerji verimliliini artrma almalarnn, YEK (Yenilenebilir Enerji Kaynaklar), CCS ve de nkleer enerji kullanmnn buradaki srayla bykten ke doru emisyonlar azaltmada paylar olacaktr. AB bnyesinde ve zellikle Almanyada bu teknolojiler stratejik olarak nemli bulunmakta ve haklarnda bir ok enstit tarafndan Ar-Ge almas yrtlmekte, bu konuya byk nansal destekler salanmaktadr (ayn ekonomik destek ABDde son kriz esnasnda aklanan tevik paketleri kapsamnda, yeil ekonomiye destek olarak yz milyarlarca USD baznda kendini gstermitir). Bu enstitlerde yaplan, dzenli ve artarak devam eden eitli maliyetfayda, maliyet-tecrbe, mr analizlerinde, daha ok evre dostu ve hedeere uygun YEK (ki bunlar enerjide sadece elektrik retimi alanyla snrl kalmamaktadrlar), verimli enerji tketim ve retim sistemleri avantajl grlmektedir [7,8]. YEK konusunda,

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

2030a kadar mevcut senaryolar kapsamnda srasyla gne, rzgar ve bioktle ansl grlmektedir. Bu almalar artarak ve dzenli bir ekilde devam ettirilmektedir. rnein konumuz olan YEKler alannda, Almanyada Kassel niversitesinde yaplan bir almada, kombine santraller sayesinde YEKlerde nemli bir sorun olan depolama konusuna da zmler getirilerek, kombine santrallerle Almanyann isterse, 2050 ylna kadar tm enerjisini YEKlerden salayabilecei ispat edilmitir. Kapasite, depolama, verim ve iletime ynelik almalar bu konuda itah artrrken, istihdam ve kapasiteler gibi piyasa deerleri asndan yine otomotiv devi olarak da bilinen Almanyada, YEK teknolojileri sektrnn yakn zamanda otomotiv sektrn geeceine birou inanmaktadr. Bu da sorunun iktisadi ve sosyal baka bir boyutudur. Bu teknolojilerle yaplan enerji retimi ile elde edilen karbon kredileri ve bu kredilerle yeni projelerin nansman da, AB ve lke tevikleri yannda, ekonomik olarak, ilk yatrm maliyetleri yksek bulunan, ama sonradan neredeyse sfr hammadde bamllyla ve dk iletme maliyetleri ile cazip YEKler iin oluturulmaya alan nansal altyap almalar iinde yer almaktadr. IAEA (Uluslararas Atom Enerjisi Kurumu) ve OECD 2009 verilerine gre, u anda sklmesi planlanan ve sklen toplam 127 santrale karlk, inaat devam eden 45 yeni santral, toplamda ilgin ekilde yaklak ayn kapasiteye sahiptirler. Dier yandan ABDde bildiimiz son kararla yllar sonra nkleer santral iin ilk izin verilse de, AB genelinde ve yine zellikle kendisi de nkleer teknoloji reten Almanyada nkleer santraller kapatlarak, dier yeni teknolojilere ynelim ar basmaktadr. Bunda kapanmakta olan santrallerin mrlerini doldurmalar kadar, nkleer atklarn ve bu eski santrallerin skmnn yksek maliyetleri yannda, halihazrda Fransz Areva gibi, byk nkleer enerji irketlerinin yrtmekte olduu daha gvenli, daha az atkl, daha verimli, fakat ok daha pahal 3. nesil yeni santral teknolojilerinin sonularnn beklenmesinin de rol vardr. Mevcut nkleer enerji santralleri hi de ucuz teknolojiler deillerdir ve kurulumlar uzun srmekte, maliyet hesaplar da ou zaman tutturulamamaktadr. Fakat bunun yannda gelecek stratejilerini, sahip olduu siyasi ve teknolojik avantajlar da kullanarak yllardr nkleere ok nemli pay ayrarak yapan ve hatta buradan rettii elektrii AB iinde satan tek bir Fransa rnei de bulunmaktadr. AB iinde tek yeni santral oluumu Finlandiya iindeki bu Fransz Areva projesidir. Zira milyarlarca dolarlk yksek maliyetlere uluslararas nansman destei bulmak da eskisi gibi kolay deildir. Bu yzden ve de ran ve Kuzey Kore rneindeki gibi nkleerin bir silah olarak kullanlmas ekinceleriyle, genelde bu ii sadece lkelerin kendileri yklenebilmektedir. Bu konuda zellikle fosil yaktlarn stratejik elipsi Ortadou ve gelimekte olan lkelere ynelik artan kayglar mevcuttur[9]. Bugn ABD, AB, Almanya, Fransada birok nemli karar vericinin zerinde birletii ve gelitirdii stratejilerdeki genel eilim ablonlar, yukardaki gibi birok grn dikkate almaktadr. Hedeeri belirlemenin zor olabilecei veya belirlendiinde de sapmalarn yaanabilecei bilinmektedir. Ama buna karlk bu konuda strateji ve uygulamalarn temeli, ana hedeeri yitirmemi politika ve uygulamalara karar vererek, srdrlebilir, her adan gvenli, yatlar durmadan deimeyen, bamsz, rekabeti imkanlar ve yatlar sunan eldeki tm kaynak ve potansiyellerin, en ekonomik biimde deerlendirilerek kaynak eitliliinin saland, evreyle

dost enerji zmlerini sadece mhendislik alannda kalmayp, tm disiplinler aras almalar yaparak, uygun teknolojileri bulup, gerekli yasal dzenlemeleri ve koullar da oluturarak, enerjinin verimli kullanlmasndan arz ve talep aamasna kadar her alanda konunun tm partnerlerine sunabilmek ynndedir. Bu eilimlerin gereklerini yerine getirebilenler ayakta kalacak ve yoluna devam edeceklerdir. Peki lkemiz, Trkiye ne durumdadr? Enerjisini verimli kullansa % 30lara kadar enerji tasarrufu yapaca iddia edilen, hatta kamuoyundaki bilinlendirme ve tartma enerjilerini de, kyaslama yapldnda boa harcayarak, IMFden 10 mu gelecek, 20 mi gelecek? tartmalar yerine, bu tartmalarda nemli bir sebep olan bte ann, belki de kontrol edilebilir en nemli kayna olan, enerjide da bamll gidermek iin, bunca tartmay kamuoyunda ve basnda yapmayan, 798,8 milyar USD Gayri Sa Milli Hasla ile G-20 iinde 15. srada bir ekonomiye ve yaklak 73 milyon nfusa sahip bir lkeden bahsediyoruz. lkemizin de yesi olduu ve oradaki standartlara gre datalar hazrlad IEA verilerine gre enerji tketiminde, 2006 ylnda sanayi yannda meskenlerin ve benzeri dier gruplarn dier sektrler adyla tek atda toplad grup, bata s prosesleri ve elektrik enerjisi amacyla, hem de yaklak olarak eit paylarla ba ekmektedir. Yine buradaki datalara gre 1971-2006 arasnda, kendi enerji retimini 15 Mtoeden 26 Mtoeye % 85 art ile karan, ama primer enerji tketimi 1971de 20 Mtoeden 2006da 94 Mtoeye % 480 art gsteren lkemizin, bu saylara bakldnda kendi enerjisinin toplamdaki pay yaklak % 75lerden, yaklak % 28lere derken, enerji ithalatnn pay ise % 25lerden % 72lere kmtr. 2000 ylndan krizin ilk yl sonuna kadar (2009 sonu), byyen ekonomisine paralel olarak artarak toplamda 215 milyar USDlik enerji ithalat yapan Trkiyenin, bu srete enerji ithalatnn topla ithalat iindeki ortalamas % 20 civarndadr. Krizden dolay dnyada den yatlarla 2009da 30 milyar USD ithalat yapsa da, ekonomik gelimelerle bu rakamn 50 milyar USDleri grd de olmutur. lkenin bu sre iinde toplam ithalat iindeki enerji ithalat pay yllk toplamda bata % 17lerden, arada lkede yaanan krizle % 14lere dse de, yaanan hzl toparlanmaya paralel olarak, son kriz ncesi % 24lere yaklamtr. Bu konuda Rusyaya artan bamllk da ABnin de kabul ettii gibi hem ekonomik, hem de politik byk bir risktir. Kriz sonras beklenen toparlanmalar, bu konuda da tehlike sinyalleri retmektedir. Yaplan anlamayla 2009da taraf olunan ve buna gre ilk etapta yaptrmlar olmasa da, sonra ykmllkleri ar bir ekilde yaanacak Kyoto sreci ile AB sreci nemli dier balklardr. Sahip olduu byk akarsular sayesinde hidroelektrikten dolay toplam YEKdeki oran Avrupa standartlarnn imdiden stnde gibi grnse de, ABye ye lke olmak isteyen Trkiyenin, 2020ye kadarki 20-20-20srecinde -ki bu konuda ABnin ileride daha ileri seviyede, tek seslilii de gden hedeer belirlemesi ve bu dorultuda kararlar almas durumu da sz konusudur- enerji ve evre balklarnda ortak ekilde zmesi gereken bir sr muamma bulunmaktadr. Bu muammann basks da kamuoyunda sanki henz hissedilmemektedir. ABnin hakknda liderlik ettii ve burada nemli sebeplerinden birinin de Lizbon stratejisine gre, bu konuda istihdam ve kresel rekabet hedeerinin salanmas ynnde rnein rzgarda retim kapasiteleri imdiden dolan teknoloji retimi yapan irketlerine baknca frsatlarn yattn

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

grd evre konusunda, IPCC 1990 ylna gre 2050ye kadar % 50 azalma olursa kresel snmann etkilerinin snrl kalacan belirtmektedir. Resmi azlardan bu fasllarda ilk etapta 60 milyar avro harcamak zorunda kalacak Trkiyenin, emisyon deerlerini de nasl indirecei zlmeyi bekleyen bir muammadr. Mevcut yapya ve tablodaki deerlere ve OECD raporlarna bakldnda, lkemiz iklim deiiklii alannda gelimekte olan lke snfndadr. Fakat 2012 sonrasnda, yer aldmz ve sadece gelimi lkelerin bulunduu EK-I lkeleri listesinde kmlatif olarak % 25-40 aras emisyon azalmas salamamz gerekmektedir, bu ortalama % 90lara varan bir azaltmay 2050ye kadar gerekletirmemiz gerektii anlamna gelmektedir. Bu srece yeni katldmz iin de, gerek teknolojik gerekse karbon piyasalar ve kredileri gibi nansal ve salkl piyasa oluturulmasyla ilgili gelimeler konusunda Trkiye geride kalmtr. leride ortalama tonu 135,- USD civarlarnda dnlen ve sektrlere gre de planlamalar ve dzenlemeler istenen karbon bedelleri dnldnde 2006 rakamlaryla, 239,4 Mt reten Trkiyenin faturasn herkes hesaplayabilir. Bu balamda da yenilenebilir enerjilere ve evre dostu uygulamalara ait teknoloji ve tesislemelerde beklenenden fazla bir art olaca aikardr. Bu noktada Trkiye hem arz hem de talep boyutunda enerji verimlilii yannda, enerji arz salanmasnda emisyonlar drmek iin iki zm bal ile kar karyadr. YEKler ve Nkleer Enerji. Kaynak baznda bakldnda (her platformda tekrar tekrar verilen rakamlar burada bir daha verilmeyecek), dnya apnda gl ve yerli YEK kaynaklarna sahip olmasna ramen, bu alandaki retimi, toplam fotorafta ok dk olan Trkiyede, bir yandan hammadde ve teknoloji baznda neredeyse tamamen yurtdna bal nkleer enerji de tartlmaktadr. u anda zelletirmelerin, salkl olarak oluturulmaya alld enerji piyasasnda 2005teki ilk kayda deer YEK kanununun devam niteliindeki ve kyas gtrmez ekilde daha gelikin olarak Meclisin ilgili komisyonlarnda gelitirilmi, yerli retime de ekstra tevikler getiren, ama Temmuz 2009dan beri de Mecliste bekleyen yeni bir YEK kanunun tasla bulunmaktadr. En son 2007de sadece bir gnle snrl tutulan dzenlemede 70.000 MW zerinde lisans bavurusu gereklemitir. Neredeyse tamam o zamandan beri onay bekleyen bu bavurulara ilgi duyanlar, buradaki brokrasinin ve durmadan deien kanun ve dzenlemelerin ilerini zorlatrd savunmaktadrlar. Dier taraftan da, birou duyurudan sonra ksa srede hazrlanmak zorunda kalnan ve sadece bir gn iinde tm bavurularn yaplmas zorunlu braklan, lisans bavurular hakknda karar verecek merciler, birok bavuru dosyas, standartlara uygun olmayarak hazrlandndan art brokrasi yk geldiini iddia etmektedirler. YEKlerde zlmesi gerekli bir nokta, Trkiyenin enerji datmndaki mevcut altyap sorunlarndan tr, rnein rzgarda var olan kapasitesinin yarsndan bile az olan, ancak 20.000 MWlik bir ekonomik kullanm salayabildii gereidir. Ayrca rnein REN21 raporlarna gre, gne-s kolektrleri retiminde dnyada inden sonra 2. olan Trkiyenin, PV konusunda sfr seviyesinde olmas, mevcut potansiyellere bakldnda kabul edilir gibi deildir. Rzgar konusunda da gerek makine ve gerekse inaat alannda, tecrbelere sahip lkemizin iyi seviyelere gelmesi, stratejik konumu da dnldnde aslnda hi zor deildir. Ama yerli teknoloji iin Ar-Ge konusunda ok ey yaplmaldr. Bunun yannda birok byk kurulu ve yatrmc, lkeyi mevcut otomotiv tecrbelerinde

olduu gibi, politik ve cora konumuyla gelecekte kendilerine bu alanda s olarak grmektedir ve imdiden harekete gemek istemektedir. Bu da bu krizde ve gelecekte Avrupa rneindeki gibi nemli bir istihdam, ekonomik ve teknolojik geliim anlamna gelmektedir. Nkleer konusunda ise tam bir bilinmezlik bulunmaktadr. Rafa kaldrlan, mahkemelere taklan, sonusuz kalan, uluslararas imzalar atlan srelerde henz net bir kanun veya teknik piyasa oluumu gereklememitir. halesindeki durumlar nedeniyle alnan son mahkeme karar sonucunda Rusya ile olan ilikilere, Gney Kore ile dnlen ve imzalan ortak almalar da eklenmitir. Toplumda zellikle Trkiyeyi de etkileyen ernobil rneinden dolay hayati ve evresel kayglar yannda, baz uzmanlarn ad geen alternatierden Rus teknolojisine, yukarda bahsi geen yeni teknolojiler dnldnde, nkleeri desteklesin veya desteklemesin, kayglar olduunu da konuya ilgi duyan herkes bilmektedir. Ayrca uranyumda ve teknolojide tamamen da bamllk da, fosil yaktlar konusunda kalmaya allan mevcut bamllmza bir yenisini eklemeyecek midir, sorular da sorulmaktadr. lk santraller iin dnlen yerler ve bunlar arasndaki lojistik adan da teknik kayglar bulunmaktadr. Fakat bu ynde sadece kuvvetli bir niyet bulunmaktadr. Bylece lkenin, yksek teknolojiye de kavuaca ve baz eski TAEK yetkililerinin de byle ksa srede elde edileceine inanmad tecrbelerle, ksa sre sonra bu konuda kendisi bir eyler yapabilir hale gelecei dnlmektedir. Ama kat edilmesi gereken mesafeler uzundur ve aslnda gvenlik, atk ve benzeri dier konularda nemli kstaslara sahip olmas gereken bu santral konusunda hi bir tecrbesi olmayan lkede somut admlar atlmadan konu enine-boyuna salkl tartmalarn yapld da sylenemez.

Sonu
Bu konuda hazrlanan tez almasnda [10]da u sonulara varlmtr: Enerji; partiler, kurum ve kurulular st meseledir, srdrlebilirlik de belirleyici neme haizdir. Globale ve lokal tecrbeler, eilimler, potansiyeller, mevcut yksek da bamllk, Kyoto ve AB hede gibi uluslararas ilikilerin yaratt zaman basks, stratejik konum ve dier faktrler yine bu perspektiften (ekonomi, politika ve evre) ele alndnda, YEKler nkleere gre lke koullarnda zaman da kazandracak daha ncelikli seim olarak grlmektedirler. Bu noktada mevcut retim ve tketim gruplar iyi tespit edilerek dzenlenmeli. Elektrik ve stma nemli kalemler ve buralarda YEKe gemek hi de zor deil. Bu noktada rzgar elektrik retimi iin nc kaynak olarak YEK iinde yer almakta. Karasal ve deniz st kullanlmayan byk bir potansiyel, ilenmeyi beklemekte. Teknik ve ekonomik olarak gne nemli bir potansiyele sahip. Gnete, lkenin REN21 Raporlarna [11] gre de onaylanm stmada var olan nemli tecrbelerinin, 0 dzeydeki gneten elektrik kazanmnda da oluturulmas iin Ar-Geden retime ve tketime her alanda almalar hayata geirilmeli. Trakte bio yakt kullanmlar artrlabilir. Jeotermalde de gerek stma ve gerek elektrik retiminde kullanlmayan bir potansiyel var ve buralarda da acilen harekete geilmeli. YEKlerin nemli bir depolama problemi ve ebekeye balanma konusunda altyap problemleri var gibi

10

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

grnyor. Ama bu kombine santral zmleri ile alt edilebilir. Bu noktada HESlerin olas kombinasyona katks da ok nemli. Bu balamda tm stratejiler, niversitelerin, konunun bamsz uzmanlarnn, sanayicisinden yatrmcsna ve nansman kaynaklarna tm piyasa oyuncularnn, sivil toplum kurulularnn, hukukularn, bir araya gelerek devletin bakanlnda toplanacak kurullarda belirlenmelidir. Devletler kar amac gtmeyen, ama yasal sorumluluklarn her zaman srdrmeleri gereken, devamllk ilkesine tabi ekonomik, sosyal ve siyasi dzenlerken, zel iletmelerde de bunlarn yanna karllk hedeeri eklenmektedir. Uygun, ksa ve uzun vadeli stratejilerin belirlenmesinden sonra, alnacak tedbirler, tm ilgi duyanlara ak bir ekilde deklare edilmelidir. Konunun batan beri grlen devaml deiimlere ak yaps karsnda, konuya etki eden tm faktrlerin bilinmesini salayacak durum analizlerinin nemi, burada ok daha fazladr. Sadece bu ekilde bu tematik iinde doru ve uzun soluklu kararlar alnabilecek ve bunun iin gerekli kontrol salanabilecektir. Enerji konusu bir sr balkla i-ie gemi, sektrler, kurumlar ve kurulular ve de disiplinler aras ortak almay gerektiren nemli bir meseledir. Karar alclarndan, niversitelere, ArGe almalar yapanlara ve rmalara kadar herkes bu ortak zeminler iin aba gstermelidir. rnein buralarda olas ortak alma komisyonlarnda arz kanadnda, enerji verimlilii iin, mevcut dzen nasl deiecek ona karar verilecek ve ona gre de ilikide olunacak sektrler bilinlendirilecek olsa, buradaki zaman kayplarna son verilir ve herkes de nn grebilirdi. Bylece ilere, mevcut dzen iinde baz durumlarda etkili lobilere son verilir ve vizyon sahibi olup ona gre imdiden zmler retilirdi. rnein, bu son krizde zm olarak sunulan, blgesel tevikler kartlrken de enerji konusundaki komisyonlarn da katlmyla bu tip ortak almalar yaplamaz myd? Belki gerekli alt yap ve imalat tesisleri iin dnlen plan ve projeler, buralarda da deerlendirilebilir, merkezden btn gren ay kaybetmeden, ama brokrasilere de hapsolmadan, ortaya konulacak strateji, plan, nlem, uygulama ve de denetlemelerle ok daha salkl ve fayda getiren bir yol izilebilirdi. Doru, dzenli, gvenli ve konunun uzmanlarnca belirlenecek ve oluturulacak, retimden tketime, teknolojiden alt yapya her alanda uluslararas standartlarda veriler oluturularak ilgililerin kullanmna sunulmaldr. Potansiyellerin doru belirlenmesi iin uluslararas geerli standartlarla alan lm birimleri kurulmal ve ayn standartlar buradaki tm sistemlerin kullanlmasna da getirilmeli. Bu birimler lke geneline yaylmal ve bamsz olmal. Bu noktada niversite ve enstitlerin destei nemli ve art! Sadece stratejik olarak kontrol altnda tutabilmek iin deil, eer bu konuda gerekten davetkar ve gvenli bir pazar ve serbestletirme oluturulmak isteniyorsa da, bu salkl verilere ihtiya bulunmakta. Zira bylesi bir durumu tm ilgililerin, rnein yatrmclarn gvenini kazanacaktr. Beklenen kanunlarn akbetinin belirsizlii, tevikler ne kadar iyi de olsa birok Avrupa rneinde grld gibi, ar brokrasi, durmadan deien dzenlemeler, konunun tm katlmclar ve bamsz uzmanlar bir araya gelerek zerinde ivedi zmler bulmas gereken, gelecei belirleyici baka bir maddedir. Toplumsal bilin ok nemlidir. kan faturay herkes demektedir. Toplumun her kesimi enerji konusunda bilinlendirilmelidir. Bugn neredeyse herkesin cebinde iletiim iin en az bir tane cep telefonu

bulunmaktadr. Bunun iin milyarlarca para neredeyse tamam yurtdndaki retime hediye edilirken ve de yine milyarlar iletiim faturalarna harcanrken, Anadolunun kylerinde olan gnes kolektr kullanarak olumu, ilk yatrm sonras bedava snma bilinci maalesef, hi de az olmayan bir ksmn mstakil ev veya apartmanlarn oluturduu byk ehirlerde, kendini gstermemektedir. Her ne kadar ABye uyum kapsamnda da gerekli yeni dzenlemelerin etkisiyle, ancak son zamanlarda kan kanunlarla bir zorunluluk haline getirilmi olsa da, bu ok daha verimli merkezi snma sistemleri, doalgaz, lkemize ilk geldiinde dnlmediinden, batan beri yaygn olarak kullanlan, totalde verimsiz lke saryatmza sebep, kombi ile snma benzeri enerji verimlilii dman zmler yaygnlamasnn n bata alnmamtr. Bu rnekte olduu gibi, arzn saland makro ve gerekiyorsa kiisel bazl mikro projelerde dzenlenecek ilgili kurum ve yasalar erevesinde, seilecek zmlerde ileriki boyutlar ve mevcut teknolojik tecrbe ve yat geliimleri de dnlerek en verimli teknolojilere iaret edilmelidir. lkemizin, daha verimli ve kalc teknolojiler varken, bir teknoloji pl olarak konumlanmasna izin verilmemelidir. rnein rzgarda dnyadaki teknoloji reticilerinin retim kapasitelerinin doluluu ve lkemiz asndan zmn aciliyeti dnldnde de, yerli teknoloji tedariinin nemi ortadadr. Ayrca lkemizin jeopolitik konumu asndan bakldnda da, bu teknolojilerin, retim teknolojilerindeki gl tecrbesi ile, dier lkelere buradan retimle arz potansiyeli bulunmaktadr. Mevcut yapda ise, yerli teknolojinin ve retimin salanabilmesi iin Ar-Genin acilen gelitirilmesi gerektii grlmektedir. Ar-Ge almalar kapsamnda tecrbe sahibi tm yerli ve yabanc kurum ve kurulularla ortak almalara bir an evvel balanmal ve var olan az saydaki ortak almalarn artmas da tevik edilmelidir. Ayrca zellikle niversitelerle gereklemesi gereken devlet/sanayi ve niversite ibirliklerin olumas nndeki brokratik engellere (rnein akademik yaplarn yrtecei almalar iin nansmann salanmasnda var olan sorunlara) zmler bulunarak buradaki potansiyeller acilen deerlendirilmeye balanmaldr. Bylesi bir teknoloji retimi ve sat ncesi ve sonras, montajndan bakmna tm servisler dnldnde, Almanya rneindeki gibi, lkemiz iin nemli bir istihdam kayna yaratma potansiyeli de, ana sorunu zerken elde edilebilecek ok nemli baka bir kazanm olarak mevcuttur ve iyi deerlendirilmelidir. Emisyon hedeerindeki gelimeler, gelimekte olanlar iin tehlike, teknoloji retenler iin ise yeni piyasa olduuna gre Trkiyede bu konuda gerekli almalar imdiden balamaldr. Trkiyenin bu balamda bu konunun nansman iin u anda daha anlaml grnen AB ve OECD ile mzakere yolunu semesi uygun grnmektedir, ki bir eyler yapabilsin; yoksa artlar ok ar olacaktr. Buradan ve karbon piyasalar benzeri dzenlemelerden elde edilebilecek nansmanlar yeni evreci projelere kaynak yolunda deerlendirilmelidir.

Kaynaklar
[1] Rempel, H., Schmidt, S., Schwarz-Schampera, U., Rhling, S., Brinkmann, K. Die Rohstoffe Zentralasiens. Machtmosaik Zentralasiens Sapper, M., Weichsel, V., Huterer, A. (Yay.),

11

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Deutsche Gesellschaft fr Osteuropakunde e.V., Berlin, s.433, 2007 [2] Deutsche Agentur fr erneuerbare Energien - http://www. unendlich-viel-energie.de, 30 Mart 2009 [3] Dirmoser, D. Energy Security. Berlin: Fredrich-Ebert-Stiftung, 2007 [4] CNN, OPECe gre petrol yat adil- http://www.cnnturk. com/2010/ekonomi/piyasa.hisse/03/31/ opece.gore.petrol. yati.adil/570214.0/index.html [5] Matlack, C., Pahal bir nkleer enerji iddias, Bloomberg Businessweek, Say 9, s. 44-47, Mart 2010 [6] IEA, Energy Outlook ve Key World Energy Statistics. Paris: IEA Publications, 2008 [7] Stai, F. Jahrbuch Erneuerbare Energie-2001, Stiftung Energieforschung Baden-Wrttemberg (Yay.)... Radebeul: Bieberstein-Verlag, s.74, 2001 [8] BMU, Neues Denken Neue Energie Roadmap Energiepolitik 2020, 2.Bask, Berlin, 2009 ve Bundesverband Erneuerbare Energien e.V. (BEE) http://www.bee-ev.de, ubat 2009 [9] Rubner, J., Das Energedilemma, Mnchen, Pantheon Verlag, s.255-264, 2007 [10] Ayk, A., Situationanalyse von zwei Alternativen: Erneuerbare Energien und Kernenergie auf dem trkischen Energiemarkt, Marmara niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, letme Anabilim Dal, (Almanca) retim Ynetim ve Pazarlama Bilim Dal Master Tezi, Istanbul, 2009 [11] REN21, Renewables 2007 Global Status Report (Almanca), GTZ, 2008

perspectives, SWOT analysis is performed to help Turkeys strategic planning on renewable energy resources and nuclear energy. At the end of study, the ideal solutions for energy problems are identied as renewable energy resources in the perspective of global solutions and trends and also domestic resources. This study also presents some solutions proposal at the awareness of the Decision-makers and society point of view. Study was prepared under the following headings, respectively: A- What is energy problem today, why it is important, what are the perspectives on this issue; B- Overall in the world energy situation, obtaining methods, implemented strategies, policies and trends, some estimates for the future improvement; C- Situation in Turkey, opportunities, risks, strengths, weaknesses; D- Renewable energy resources and nuclear energy at global and domestic point of view; E- Analyzed results and possible solution proposal

Summary
Energy is one of the most important issues from the beginning of the humanity. In particular, the energy demand has increased diversely following industrialization and modernization. At this point, controlling of conventional energy sources has become a strategic power for countries and major international organizations at the end of the 19th centuries. Today, independence of energy sources and competitiveness in the international arena are very signicant. In the recent past, major economic and political crisis, the countrys energy bills, and even wars have emphasized the importance of energy issues. Damage of conventional energy sources, such as an oil and coal, to nature is another signicant topic in the environmental perspective. Turkey is in challenge of over-dependence on outsource energy and decision-makers need to analyze the country position considering into European Union and the Kyoto protocols without losing anytime and also determine powerful strategies and precaution against energy problems. Two signicant solutions are considered at the Supply point of view: Renewable energy resources and nuclear energy. In this study, Renewable energy resources and nuclear energy have been analyzed at the point of the global and domestic situations in Turkey in the perspective of politics, economics and environment. the objective of this analysis is to acquaint the decision-makers and society with the development in Renewable energy resources and nuclear energy. For this study, the politics, economics and environment terms are studied in the domestic criteria and also the global benchmarks, trends and solutions that affects on domestic situations. In these

12

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

USE OF RENEWABLE ENERGIES FOR WHEAT CROP PRODUCTION IN IRAN: A CASE STUDY FROM GOLESTAN PROVINCE

Shahin RAFIEE
Gorgan Islamic Azad University

Ali MOHAMMADI
Department of Agricultural Machinery Engineering, University of Tehran

Abstract
Energy analysis, along with economic and environmental analyses, is an important tool to dene the behavior of agricultural systems. This paper studies the energy balance between the input and the output per unit area for wheat production in Golestan, Iran. The results indicated that total energy inputs were found to be f 33912 MJ ha-1. Results further implied that 77.58 % of total energy input was in non-renewable energy form, and only 22.42% was in renewable energy form. It is suggested that specic policy is to be taken to increase wheat crop production by raising partial productivity of energy inputs without depending on mainly non-renewable energy sources such as chemical fertilizers and chemical biocides that create environmental risk problems. Keywords: Renewable energy, chemical fertilizers, Environmental, Iran

a research Greece, energy inputs for soft winter wheat production was estimated. In this study, energy productivity, intensity and efciency were determined and the inuence of each input is investigated [18]. Singh et al. [19] energy use in wheat production were constructed for Punjab to examine optimum energy input levels and the sensitivity of a particular energy input level on productivity for ve agro-climatic zones.

Nomenclature n required sample size N number of holdings in target population Nh number of the population in the h stratication
2 Sh

d z D Yi X1 X2 X3 X4 X5 X6 X7 X8 X9 X10 X11 ei
i i i

variance of h stratication precision ( x - X ) reliability coefcient (1.96 in the case of 95% reliability) d/z yield level of the ith farmer labour energy machinery energy diesel fuel energy nitrogen energy phosphate energy potassium energy manure energy chemicals energy water energy electricity energy seed energy error term coefcients of the variables coefcients of the variables coefcients of the variables direct energy indirect energy renewable energy non-renewable energy

Introduction
Wheat is one of the most important cereal crops of Iran, which is produced in 15 million tonnes. Production have increased steadily since 2000-2001[1], especially in provinces of Golestan, Khorasan and Fars [2]. The yield of wheat has increased twofold because of energy consumption in wheat production has increased in recently years. Golestan province is an important agricultural province in Iran, this province has a high cereal growing potential and, with the production of 948000 tonnes in 2005, provided 6.32% of the total wheat production in Iran [2]. In agriculture, a wide range of modern and traditional energy forms are used directly on the farm, e.g. as tractor or machinery fuel, and in water pumping, irrigation and crop drying, and indirectly for fertilizers and pesticides. Other energy inputs are required for post harvest processing in food production, packaging, storage, transport and cooking [3]. Energy use is one of the key indicators for developing more sustainable agricultural practices. Wider use of renewable energy sources, increase in energy supply and efciency of use can make a valuable contribution to meeting sustainable energy development targets [4]. It is important, therefore, to analyze cropping systems in energy terms and to evaluate alternative solutions, especially for arable crops, which account for more than half of the primary sector energy consumption. Considerable research studies have been conducted on energy use in agriculture [517]. Kuesters and Lammel [10] studied the optimum energy ratio for the production of different crops based on input data from winter wheat and sugar beet eld experiments. They concluded a linear relationship between increasing energy use into the total system and increasing N fertilizer application. In

DE IDE RE NRE

Canakci et al. [20] reported energy inputoutput analysis of some eld crops (wheat, cotton, maize, sesame) and vegetables (tomato, melon, watermelon) for Antalya region, Turkey. In an Italy research, an energy analysis has done to determine the efciency of conservation farming and organic farming in a 3-yr soybean, maize and wheat rotation [21]. But study on the energy use for wheat production in Iran is limited in the literature, Safa

13

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

and Tabatabaeefar [22] investigated energy consumption in wheat production in Saveh region, Iran. They analyzed energy input in wheat production for irrigated and dry land farming. This paper reports an econometric model to evaluate the impact of inputs used in the production of wheat in the Golestan province. This work tries to calculate how much energy will be added to the output energy as per each percent of inputs energy consumption.

energy was divided into direct and indirect and renewable and nonrenewable forms [11,13]. Direct energy constituted human labor, diesel and electricity, whereas, indirect energy encompassed seed, farmyard manure, chemical fertilizer and agro-chemicals. Non-renewable energy includes machinery, diesel fuel, electricity, chemical fertilizers and chemicals, and renewable energy consists of human labor, farmyard manure and seed. Based on the energy equivalents of the inputs and output (Table 1), the energy ratio (energy use efciency), energy productivity, specic energy, energy intensiveness and the net energy were calculated [8,13].
Energy use efficiency =
Energy productivity =

Material and Methods


The data used in the study were obtained from 152 local wheat growers using a questionnaire in Golestan province, by using a face-to-face questionnaire in the production year 2007. Golestan province is located in the northern Iran (36 30-38 15 N, 53 4755 06 E), the average annual rainfall is 679 mm, and average annual temperature is 18.4 C. Inquiries were conducted in a face-to-face interview in October and November 2007 period. The secondary material used in this study was collected from the previous studies and publications by some institutions like Food and Agricultural Organization (FAO) and Ministry of Jihad-eAgriculture of Iran. The size of each sample was determined using Eq. (1) derived from Neyman technique [23].
n=
2 N 2 D2 + N h Sh

Energy Output (MJ ha -1 ) Energy Input (MJ ha -1 )

(1)

Cucumber Output (kg ha -1 ) Energy Input (MJ ha -1 )

(2) (3)

Net energy = Energy Output (MJ ha -1 ) - Energy Input (MJ ha -1 )

( N h Sh )

(1)

The permissible error in the sample size was dened to be 5% for 95% condence, and sample size was calculated as 152 farms. The energy equivalents of the inputs used in the wheat production and output are illustrated in Table 1. The energetic efciency of the agricultural system has been evaluated by the energy ratio between output and input. Human labor, machinery, electricity, diesel fuel, fertilizers, pesticides and seed amounts and output yield values of wheat (seed and straw) have been used to estimate the energy ratio. The input
Table 1. Energy Equivalent of Inputs and Output in Agricultural Production Inputs (unit) A. Inputs 1. Human labor 2. Machinery 3. Diesel fuel 4. Chemical fertilizers (a) Nitrogen (b) Phosphate (P2O5) (c) Potassium (K2O) 5. Farmyard manure 6. Chemicals 7. Water for irrigation 8. Electricity 9. Seed B. Output 1. Wheat 2. Straw kg kg 14.7 12.5 [13] [13] kg kg kg kg kg m kwh kg 66.14 12.44 11.15 0.30 120 1.02 11.93 15.7 [11] [11] [11] [8] [8] [8] [13] [13] h h l 1.96 62.70 56.31 [8] [8] [8] Unit Energy equivalent (MJ unit-1) Reference

In order to analyze the relationship between energy inputs and energy output, different functions were investigated and with respect to the tests related to selecting optimized functions (Box Cocks Tests, restricted F statistic, the corrected measurement coefcient statistic, Akayek and Schwarts statistics). The CobbDouglas function was selected as the function suitable pattern. The CobbDouglas function relation is a power function, which is linear in logs, and commonly called the CobbDouglas function [24]. Several authors used CobbDouglas function to evaluate the relationship between energy inputs and production [6,14,15,19]. CobbDouglas function is expressed as follows:

Y = f ( x ) exp( u )

(4)

In the CobbDouglas relation, it can be written as (taking log on both sides):


ln Yi = a + j =1 j ln( X ij ) + ei
n

i = 1,2, ,n

(5)

where Yi denotes the energy output of the ith farms energy output, Xij is the vector of inputs used in the production process, a is the constant term, j represents coefcients of inputs which are estimated from the model and ei is the error term. In this study, it is assumed that if there is no input energy, the output energy is also zero. The same assumption also was made by [12,14]. Following this explanation, Eq. (5) can be given as;

ln Yi = j =1 j ln( X ij ) + ei
n

(6)

Eq. (6) is expanded in accordance with the assumption that energy output is a function of energy inputs: labour, machinery, diesel fuel, nitrogen fertilizer, phosphate fertilizer, potassium fertilizer, chemicals, water for irrigation, electricity and seed. More specically, Eq. (6) can be expressed in the following form;
ln Yi = 1 ln X 1 + 2 ln X 2 + 3 ln X 3 + 4 ln X 4 + 5 ln X 5 + 6 ln X 6 + 7 ln X 7 + 8 ln X 8 + 9 ln X 9 + 10 ln X 10 + 11 ln X 11 + ei

(7)

With respect to this pattern, in this study, rst, the impact of the energy of each input on the output energy was studied and ultimately, the impact of direct and indirect energy, and renewable and non-renewable energy on the output energy was studied.

14

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

For this purpose, CobbDouglas function was determined in the following forms (8, 9), respectively;

Table 2. Amounts Of Inputs, Outputs and Energy Inputs and Outputs in Wheat Production

ln Yi = 1 ln DE + 2 ln IDE + ei

(8) Inputs (unit)


A. Inputs 1. Human labour (h)

where Yi is the ith farms energy output, DE and IDE are direct and indirect energy used for wheat production, respectively, and i is the coefcient of exogenous variables.

Quantity per unit area (ha)


182.95 62.69 161.98 310.03 150.23 97.69 62.11 6484.83 3.27 1957.10 85.63 210.40

Total energy equivalent (MJ ha-1)


358.58 3930.51 9120.82 11844.08 9936.37 1215.21 692.50 1945.45 391.93 1996.24 1021.57 3303.35 33912.53

ln Yi = 1 ln RE + 2 ln NRE + ei

(9)

2. Machinery (h) 3. Diesel fuel (l) 4. Chemical fertilizers (kg) (a) Nitrogen (kg) (b) Phosphate (P2O5) (kg) (c) Potassium (K2O) (kg) 5. Farmyard manure (kg) 6. Chemicals (kg) 7. Water for irrigation (m) 8. Electricity (kwh) 9. Seeds (kg) The total energy input (MJ) B. Outputs 1. Wheat (kg) 2. Straw (kg) Total energy output (MJ)

where Yi is the ith farms energy output, RE and NRE are renewable and non-renewable energy used for wheat production, respectively, and i is the coefcient of exogenous variables. Eqs. (7), (8) and (9) were estimated using ordinary least square technique. Basic information on energy inputs and wheat yields were entered into, Excel spreadsheet and Shazam 9.0 software program.

Results And Discussion


The amount of inputs used in wheat production and their energy equivalents, and output energy equivalent are illustrated in Table 2, and the share of energy inputs from total energy input in the production of wheat was shown in Figure 1. In the study region, the use of human power and machinery were 182.95 and 62.69 h ha-1, respectively. The research results showed that the sample farms used diesel fuel (161.98 l ha-1), chemicals (3.27 kg ha-1) farmyard manure (6484.83 kg ha-1). The mean of wheat and straw yield were determined 2846.97 and 3559.21 kg ha-1, respectively. As can be observed from Table 2, the average inputs energy consumption was highest for fertilizers (11844.08 MJ ha-1) which accounted for about 34.93% (Figure 1.) of the total energy input, followed by diesel fuel (9120.82 MJ ha-1, 26.90%) and machinery (3930.51 MJ ha-1, 11.59%). Kuesters and Lammel [10] concluded that without N fertilizer application, total energy consumption is 7.5 GJ/ha for winter wheat and 8 GJ/ha for sugar beet. This increases to about 17.5 GJ/ha and 16 GJ/ha at the biggest rates of N fertilization (225 and 200 kg/ha of N). In study Greece, the total energy inputs in soft winter wheat production were calculated to be between 16000 and 26000 MJ ha-1, according to the production system [18]. Canakci et al. [20] found that the total energy input used in various farm operations for cultivating the wheat, cotton, maize and sesame were 3735.4, 14348.9, 11366.2 and 5398.2 MJ ha-1, respectively. Similar result was reported in literature that the energy input of fertilizer has the biggest share of the total energy input in agricultural crops production [13,16,17,18]. The shares of nitrogen, phosphorus and potassium energy were 83.89%, 10.26% and 5.85%, respectively, from the total energy of chemical fertilizer used. The average energy output of wheat and straw were found 41850.39 and 44490.07 MJ ha-1, respectively, based on these values total energy output was obtained 86340.46 MJ ha-1 in the farms investigated. In an Italy research, revealed that the input energy and output energy for wheat production in conservation farming and organic farming were as 27.95 and 77.62 GJ ha-1, and 11.39, 48.51 GJ ha-1, respectively [21]. Human labour, chemicals, electricity, manure, water and seeds energy had marginal importance, contributing only 1.06%, 1.16%, 3.01%, 5.74%, 5.89% and 9.74%, respectively to the total energy consumption. Sartori et al. [21] revealed that human labour had little impact on energy requirement in soybean, maize and wheat

2846.97 3559.21

41850.39 44490.07 86340.46

Figure 1. The share of energy inputs in the production of wheat.

production for conservation farming (CF) and organic farming (OF). The energy use efciency, energy productivity and net energy of wheat production in the Golestan province are listed in Table 3. The energy use efciency of 2.55 observed in the present study indicates that the lowland wheat farmers in Golestan province earn at least 2.5 times of what they put into the production process. In energy balances the energy ratio is often used as a index to examine the energy efciency in crop production [10]. Safa and Tabatabaeefar [22] calculated the energy use efciency for wheat production to be between 0.68-1.17 in irrigated farming and 0.99 in dryland farming for Saveh region, Iran. Tsatsarelis [18] concluded that energy use efciency in soft winter wheat production to be between 2.35 and 2.90 for unirrigated and between 2.58 and 3.13 for irrigated crops, he concluded that if straw is taken into account, the corresponding efciency are between 5.5 and 6.0. Similar founds were reported in literature for other crops such as 0.8 for stake-tomato [9] and 0.74 for cotton [11], 5.45 for soybean, 5.6

15

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

for wheat, 6.38 for mustard and 6.65 for chickpea [13], 2.8 for Wheat, 4.8 for Cotton, 3.8 for Maize and 1.5 for Sesame [20]. The energy productivity of wheat production was as 0.19 kg MJ-1. In study Greece, Energy productivity in soft winter wheat production for the unirrigated farming was calculated to be between 0.16 and 0.192 kg MJ-1, and for the irrigated farming between 0.17 and 0.21 kg MJ-1 [18]. Several authors reported the energy productivity for different crops, such as Cetin and Varter [7] for tomato, Mandal [13] for soybean, wheat, mustard and chickpea and Yilmaz et al. [11] for cotton. The net energy of wheat production was found to be 52427.93 MJ ha-1, it indicates that in crop production energy has gained (Net energy is greater than zero). In literature, similar results have been reported [8, 10, 13, 21]. Total mean energy input as direct, indirect, renewable and nonrenewable forms is shown in Table 3. Most of the total energy input (63.15%) were depended in the indirect form, whereas 36.85% of the total energy input was in the direct form. the share of renewable energy was 22.42% in the total energy compared to 77.58% for the non-renewable energy. Therefore, it has revealed that rate of indirect energy was greater than that of direct energy consumption in wheat production, also, the rate of non- renewable energy was higher than that of renewable energy consumption in surveyed farms. Of all renewable energies, share of seeds, farmyard manure, water for irrigation and human labour energy were obtained 43.44%, 26.25%, 25.59% and 4.42%, respectively. Similar results have been reported by Cetin and Vardar [7], Mohammadi et al. [8], Yilmaz et al. [11], Erdal et al. [17], for tomato, potato, cotton and sugar beet, respectively. Most renewable energy sources have low environmental impacts at both local and global levels compared with conventional fossil fuel energy technologies [3].
Table 3. Energy InputOutput Ratio in Wheat Production Items Energy use efciency Energy productivity Net energy Direct energy
a

other inputs in wheat production. It indicates that by increase in the energy obtained from machinery input, the amount of output energy improves in present condition. This impact was signicant in 1% level. With respect to the assessed results, increase per each percent in the energy of machinery input led to 0.47% increase in energy output. The second important input was found as potassium fertilizer with 0.28 elasticity followed by human labour, chemicals, diesel fuel, farmyard manure and nitrogen fertilizer are with elasticity of 0.21, 0.18, 0.15, 0.12 and 0.11, respectively. Hatirlty et al. [12] developed an econometric model for greenhouse tomato production in Antalya province of Turkey. They reported that human labour, fertilizer, chemicals, machinery and water energy were important inputs signicantly contribute to yield. Singh et al [19] concluded that in zone 1 of Punjab, the contribution of machinery and fertilizer energy was signicant at
Table 4. Econometric Estimation Results of Inputs Endogenous variable: energy output Exogenous variables Model 1:
ln Yi = 1 ln X 1 + 2 ln X 2 + 3 ln X 3 + 4 ln X 4 + 5 ln X 5 + 6 ln X 6 + 7 ln X 7 + 8 ln X 8 + 9 ln X 9 + 10 ln X 10 + 11 ln X 11 + ei

Coefcient

t-ratio

1. Human labour 2. Machinery 3. Diesel fuel 4. Nitrogen 5. Phosphate (P2O5) 6. Potassium (K2O) 7. Farmyard manure 8. Chemicals 9. Water for irrigation 10. Electricity 11. Seeds Durbin-Watson R

0.21 0.47 0.15 0.11 -0.07 0.28 0.12 0.18 -0.04 0.05 0.08 2.21 0.96

2.28** 5.29* 1.63*** 1.24*** -0.86 3.47* 1.35*** 2.19** -0.32 0.61 0.82

Unit Kg MJ-1 MJ ha-1 MJ ha


-1

Wheat 2.55 0.19 52427.93 12497.22 (36.85%)e 21415.31 (63.15%) 7603.63 (22.42%) 26308.90 (77.58%) 33912.53 (100%)

*, **, *** Indicates signicance at 1% level, 5% level and 10 % level, respectively

Indirect energyb Renewable energy


c d

MJ ha-1 MJ ha-1 MJ ha
-1

Table 5. Econometric Estimation Results of Direct, Indirect, Renewable and Non-Renewable Energy Endogenous variable: energy output Exogenous variables Model 2: Coefcient t-ratio

Non-renewable energy Total energy input


a b c d e

MJ ha-1

Includes human labor, diesel, electricity, water for irrigation. Includes seeds, fertilizers, manure, chemicals, machinery. Includes human labor, seeds, manure, water for irrigation. Includes diesel, electricity, chemical, fertilizers, machinery. Figures in parentheses indicate percentage of total energy input.

ln Yi = 1 ln DE + 2 ln IDE + ei
Direct energy Indirect energy Durbin-Watson R Model 3: 0.44 0.69 1.73 0.91 5.28* 7.16*

For data were used in this research, autocorrelation was tested using DurbinWatson test [15]. This test result revealed that DurbinWatson value was as 2.21 for Eq. (7), that it indicates there was no autocorrelation at the 5% signicance level in the estimated model. The R2 value was as 0.96 for this Eq. Regression results for Eq. (7) shown in Table 4, with respect to the results of assessment of Cobb- Douglass function on each one of the inputs in wheat production, it could be seen that the impacts of each one of the inputs differ in constitution output energy. The results revealed that the impact of energy inputs could be assessed positive on energy output (except phosphate and water energy). Machinery had the highest impact (0.47) between the

ln Yi = 1 ln RE + 2 ln NRE + ei
Renewable energy Non-renewable energy Durbin-Watson R 0.27 0.85 1.82 0.94 2.54** 7.93*

*, ** Indicates signicance at 1% level and 5% level, respectively

16

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

the 5% level, they also reported that the use of human, diesel, electricity and chemical energy was found inconsistent with output in this zone. The energy obtained from existing inputs was divided into two direct and indirect forms. As it could be seen in Table 5, the assessed trends of both forms energy (direct and indirect) were positive, showing the positive impacts of both forms of energy on the output energy. The trend of indirect energy was higher than trend resulted from direct energy, showing by one percent increase in the amount of direct and indirect energy sources, there will be 0.44 and 0.69 percent increase in amount of energy output. Similar results have been found that impact of indirect energy was more than impact of direct energy on yield of greenhouse tomato production [12]. Computed DurbinWatson values were calculated as 1.73 and 1.82 for Eqs. (8), (9) and the R values were as 0.91 and 0.94 for this Eqs, respectively. The regression coefcient for renewable energy (0.27) and nonrenewable energy (0.85) was signicant at the 5% level and 1% level, respectively. It concludes that impact of non-renewable energy was higher than impact of renewable energy in wheat production. In other hand, by one percent increase in the amount of non-renewable and renewable energy, there will be 0.27 and 0.85 percent increase in amount of energy output. Similar results have been reported that non-renewable energy contributes to the output level more than renewable energy [15].

References
[1] Food and Agriculture Organization (FAO), 2007. <www.fao. org>. [2] Anonymous. Annual Agricultural Statistics. Ministry of Jihade-Agriculture of Iran; 2007. <www.maj.ir>. [3] The Energy and Agriculture Nexus. Environment and Natural Resources Working Paper No. 4, FAO, Rome, 2000. [4] STREIMIKIENE D, Klevas V, and Bubeliene J, Use of EU structural funds for sustainable energy development in new EU member states Renewable and Sustainable Energy Reviews, Vol.11, pp.116787, 2007. [5] OZKAN B, Akcaoz H, and Fert C, Energy inputoutput analysis in Turkish agriculture Renew Energy, Vol.29, pp.3951, 2004. [6] SINGH S, Singh S, Pannu CJS , and Singh J, Optimization of energy input for raising cotton crop in Punjab Energy Conversion and Management, Vol.41, pp.185161, 2000. [7] CETIN B, and Vardar A, An economic analysis of energy requirements and input costs for tomato production in Turkey Renewable Energy, Vol.33, pp.428433, 2008. [8] MOHAMMADI A , Tabatabaeefar A, Shahin S, Raee S, and Keyhani A, Energy use and economical analysis of potato production in Iran a case study: Ardabil province Energy Conversion and Management, Vol.49, pp.35663570, 2008. [9] ESENGUN K, Erdal G, Gunduz O, and Erdal H, An economic analysis and energy use in stake-tomato production in Tokat province of Turkey Renewable Energy, Vol.32, pp.1873 1881, 2007. [10] KUESTERS J, and Lammel J, Investigations of the energy efciency of the production of winter wheat and sugar beet in Europe European Journal of Agronomy, Vol.11, pp.3543, 1999.

[11] YILMAZ I, Akcaoz H, and Ozkan B, An analysis of energy use and input costs for cotton production in Turkey Renewable Energy, Vol.30, pp.145155, 2005. [12] HATIRLI SA, Ozkan B, and Fert C, Energy inputs and crop yield relationship in greenhouse tomato production Renewable Energy, Vol.31, pp.427438, 2006. [13] MANDAL KG, Saha KP, Gosh PL, Hati KM, and Bandyopadhyay KK, Bioenergy and economic analyses of soybean-based crop production systems in central India Biomass and Bioenergy, Vol.23, pp.33745, 2002. [14] SINGH S, Singh S, Mittal JP, and Pannu CJS, Frontier energy use for the cultivation of wheat crop in Punjab Energy Conversion and Management, Vol.39(5/6), pp.48591, 1998. [15] HATIRLI SA, Ozkan B, and Fert C, An econometric analysis of energy inputoutput in Turkish Agriculture Renewable and Sustainable Energy Reviews, Vol.9, pp.60823, 2005. [16] KIZILASLAN H, Inputoutput energy analysis of cherries production in Tokat Province of Turkey Applied Energy, Vol.86, pp.135458, 2009. [17] ERDAL G, Esengun K, Erdal H, and Gunduz O, Energy use and economical analysis of sugar beet production in Tokat province of Turkey Energy, Vol.32, pp. 3541, 2007. [18] TSATSARELIS CA, Energy inputs and outputs for soft winter wheat production in Greece Agriculture, Ecosystems and Environment, Vol.43, pp.109-118, 1993. [19] SINGH G, Singh S, and Singh J, Optimization of energy inputs for wheat crop in Punjab Energy Conversion and Management, Vol.45, pp.45346, 2004. [20] CANAKCI M, Topakci M, Akinci I, and Ozmerzi A, Energy use pattern of some eld crops and vegetable production: case study for Antalya region, Turkey Energy Conversion and Management, Vol.46, pp.65566, 2005. [21] SARTORI L, Basso B, Bertocco M, and Oliviero G, Energy Use and Economic Evaluation of a Three Year Crop Rotation for Conservation and Organic Farming in NE Italy Biosystems Engineering, Vol.91, pp.245256, 2005. [22] SAFA M, and Tabatabaeefar A, Energy Consumption in Wheat Production in Irrigated and Dry Land Farming In: Proc. Intl. Agric. Engg. Conf., Wuxi, China, Nov, pp.28-30, 2002. [23] YAMANE T, Elementary sampling theory Engle wood Cliffs, NJ, USA: Prentice-Hall Inc, 1967. [24] HEADY EO, and Dillon JL, Agricultural production functions Ames, Iowa: Iowa State University Press; pp.830, 1961.

17

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

ENERJ KORDORU VE TERMNAL OLARAK TRKYENN ROL

Anda Batur OLAK


BOTA International Limited, Sivas Saha Mdrl

Prof. Dr. Mustafa LBA


Gazi niversitesi, Teknoloji Fakltesi, Enerji Sistemleri Mhendislii

zet
Deimekte ve gelimekte olan yeni dnya dzenine paralel olarak ayakta kalabilmenin temel artlarndan ilk srada geleni mutlak ki ekonomik olarak gl kalabilmek ve blgede stratejik hakimiyete sahip olabilmektir. Ekonomik kalknmay salayabilmek, sanayileme ve srdrlebilir byme hedeerine ulaabilmek iin ise gz nnde bulundurulmas gereken en nemli faktr de retimde birim maliyete en nemli kriter tekil eden enerjidir. Sanayileen lkeler says arttka enerji hammaddelerine duyulan ihtiya da artmaktadr. Bu konuda imdiye kadar yaplm olan almalarda grlmtr ki, dnya enerji ihtiyac 2020 ylnda yaklak % 65 orannda artacak ve fosil yaktlar (petrol, kmr, doal gaz) birincil enerji kaynaklar arasndaki yerini koruyacaktr. Belirtilen yzdede artacak olan enerji talebinin karlanabilmesi iin yaklak olarak 16 trilyon dolarlk bir ilave yatrma ihtiya duyulacaktr. Hzl bir kreselleme srecinde bulunan dnyamzda enerji ve enerjinin verimli kullanm, arz kayna durumunda olan lkelerle talep merkezlerinin eitli tama yollar ve en nemlisi; dier tama ekillerinden daha sratli, daha ekonomik ve daha emniyetli olmakla birlikte; gerek kara gerekse deniz tamaclna gre yatrm maliyeti daha yksek olan boru hatlar tamacl ile birbirine balanmasn zorunlu klmtr. Bu erevede zerinde bulunduu stratejik noktada Trkiyenin blgesel enerji gvenliindeki rol ve potansiyeli ortaya kmaktadr. Trkiye enerji kayna lkeler ile Pazar durumundaki lkeler arasnda bulunmaktadr. Trkiyenin sahip olduu bu cora yer ve buna paralel olarak stratejik ve jeolojik konumu, enerji tamaclnda kullanlacak iletim hatlarnda anahtar lkelerin banda yer almasn salamaktadr.

Kresel ve rekabeti pazarda yer bulabilmek iin byk neme haiz olan enerji alannda, dnyann giderek artmakta olan enerji ihtiyacna karlk, talebi karlamaya ynelik arz konusu bir hayli skntldr. Bu skntlarn en nemlisi enerji kaynaklarnn yeryzndeki dengesiz dalmdr. Bu durum Tablo 1de aka grlmektedir. Dnya petrol rezervlerinin % 59,7si Ortadouda, % 11,2si Avrupa ve Avrasyada, doal gaz rezervlerinin ise % 41i Ortadouda, % 34 ise Avrupa ve Avrasyada bulunmaktadr (Tablo 1). Ayrca dnyada u ana kadar yaplan aratrmalar neticesinde ortaya kan sonulara gre Suudi Arabistan petrol rezervleri asndan, Rusya ise doal gaz rezervleri asndan birinci srada yer almakta; Trkmenistan yaklak 3 trilyon metrekplk doal gaz rezervi ile Rusyann ardndan ikinci srada bulunmakta ve buna mukabil olarak sz konusu havzalar dnya enerji arz gvenliinin ana merkezlerini oluturmaktadr. Tm bu unsurlar sralandnda, dnya arz merkezinin yaklak olarak % 80ler orannda enerji kaynaklar asndan zengin olmayan Trkiyenin iinde yer ald corafyann etrafnda ekillendii grlmektedir. Bu meyanda, enerji kaynaklar asndan zengin olmayan Trkiyenin iinde yer ald corafya deerlendirildiinde, evresindeki lkelerin ounda zengin enerji kaynaklarnn olduu dikkat ekmektedir [5, 6]. Ortadou petrol havzasnda bulunan lkelerden Suudi Arabistan, dnya rezervlerinin % 22sine, ran % 11,5ine, Irak % 9,6sna, Kuveyt % 8,5ine, BAE de %8,1ine sahiptir. Hazar petrol havzasnda bulunan lkelerden ise ran % 52sine, Kazakistan % 15ine, Azerbaycan ise % 3ne sahiptir [7]. Trkiye de mevcut ham petrol
Tablo 1. Dnya Fosil Yakt Rezervleri Petrol Blge Milyar Ton Kuzey Amerika Orta ve Gney Amerika Avrupa ve Avrasya Ortadou Afrika Asya ve Okyanusya TOPLAM DNYA 9,7 17,6 Trilyon m3 8,87 7,31 D.Gaz Kmr (Milyar Ton) Ta kmr 113,3 6,9 Linyit 132,8 8,0

Enerji Koridoru ve Terminali Olarak Trkiye


Bilindii zere, enerji alannda sz sahibi olmak iin, gnmz koullarnda sadece enerjiye sahip olmak yeterli gelmemektedir. retilen enerjinin, retim maliyetlerinin kabul edilebilir deerlere indirilmesi ynndeki almalar kadar, enerjinin talep sahibi pazarlara gvenli, ekonomik olarak iletilmesi de byk nem tamaktadr. Konum itibari ile zerinde bulunduu bu stratejik noktada Trkiyenin blgesel enerji gvenliindeki rol ve potansiyeli ite bu noktada ortaya kmaktadr. Enerji kayna lkelerin ve pazar lkelerin cora konumlar gz nne alndnda, Trkiyenin sahip olduu esiz corafyas ve buna paralel olarak stratejik ve jeolojik konumu, enerji arznda kullanlacak iletim hatlarnda olmazsa olmaz lkelerin banda yer almasn salamaktadr[1, 2, 4, 6]. Trkiye; Hazar, Orta Asya ve Ortadou blgelerindeki petrol ve doal gaz reticileri iin blgedeki en nemli mteri olduu gibi, Batdaki uluslararas pazarlar iin de transit boru hatlarna ev sahiplii roln stlenen nemli ve gvenli bir gei lkesidir.

19,2 102,0 16,6 5,6 170,8

62,89 75,91 14,65 15,39 185,02

102,1 1,3 33,2 155,8 411,3

170,2 0,17 103,4 414,6

Kaynak: BP Statistical Review of World Energy 2009

18

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

boru hatlar ekil 1de grlmektedir. Ham petrol tamaclnda lkemizde 2006 ylnda devreye alnan Bak-Tiis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hatt ve hali hazrda almalar srdrlmekte olan Samsun-Ceyhan Ham Petrol Boru Hatt projeleri mevcuttur. Bu projelerin dnda, mevcut stratejik durumdan dolay ufukta u an iin baka transit petrol iletim hatt projesi grnmemektedir. Kuzey-Gney koridorunda yer alarak Akdenize balanan petrol boru hatt projeleri, Trkiye iin transit neminden ok stratejik bakmdan, Trk boazlarndan geecek tanker traini azaltmak gibi hayat bir nem tamaktadr.

Kaynak: BP Statistical Review of World Energy 2009

ekil 3. Hazar havzas lkelerinin ispatlanm petrol rezerv dalm.

Kaynak: BP Statistical Review of World Energy 2009

ekil 4. Hazar havzas lkelerinin ispatlanm doal gaz rezerv dalm.

Kaynak: BOTA

ekil 1. Trkiye ham petrol boru hatlar.

lkemizden geen doal gaz boru hatlar ekil 2de grlmektedir. Petrole gre doal gaz konusunda Trkiyenin enerji koridoru olarak muhtemel rolnn daha nemli olacan ifade etmek mmkndr. Zira doal gazn dnya ispatlanm rezervlerinin % 26,6sna sahip Rusya kuzeyimizde, % 15ine sahip ran ile % 0,8ine sahip Azerbaycan, % 1,6sna sahip Trkmenistan ve % 1,7sine sahip Kazakistan lkemizin dousunda sralanmlardr. lkemizin gneyinde ise dnya ispatlanm gaz rezervlerinin % 14,3ne sahip Katar, % 3,8ine sahip Suudi Arabistan ve toplamlar % 7,3e kar gelen BAE., Irak, Suriye, Kuveyt, Bahreyn, Umman ve Yemen yer almaktadr. Hazar havzas lkelerinde ispatlanm doal gaz rezervi dalmna bakmak gerekirse; Hazar doal gaz rezervlerinin % 51i Rusyada, %35i randa, % 9u Trkmenistanda, %5i ise Kazakistan, zbekistan ve Azerbaycandadr (ekil 3). Doal gaz zengini bu lkelerin bazlarnn coraf konumlar itibariyle,

doal gazn talep merkezlerine ulamasnda bir takm zorluklar bulunmakla birlikte, bazen de rakip lkelerin gei gzergahlarn tutmak sureti ile enerji arenasnda avantajl hale gelme abalar veya arz anlamalarn nceden yapm olmas, sz konusu lkelerin doal gaz ihracn engellemekte veya geciktirmektedir. Deien konjonktre paralel olarak gelimekte olan yeni projelerin hayata gemesi ile bu rekabetin zamanla ibirliine dnmesi muhtemel olacaktr. Bu lkeler arasnda Hazar havzas lkelerinin petrol ve doal gaz rezervlerinin zellikle Trk dnyas enerji ibirlii asndan ayrca deerlendirilmesi byk nem tamaktadr. Hazar havzas lkelerinin petrol ve gaz rezervleri ise ekil 3 ve ekil 4de aka grlmektedir. Bu ekilde irdelenmi olan jeopolitik analiz erevesinde, dnya ispatlanm doal gaz rezervlerinin nemli bir ksmn ellerinde bulundurmakta olan en az on lke, Avrupaya doal gazn arz etme amac ile proje gelitirme zaman geldiinde ncelikle Trkiye zerinden geii hedeemek durumundadr. Petrol boru hatlarnn aksine, doal gaz boru hatlar sz konusu olduunda, yakn ve uzak gndemde bir hayli nemli proje yer almaktadr. Trkiyeden Azerbaycan kaynakl doal gaz sevkini salamak zere tasarlanm olan projelerden Bak-Tiis-Erzurum ve Trkiye-Yunanistan boru hatlarnn tamamlanarak iletmeye almas, hattn talya balants ile birlikte Avrupaya kadar devam edecei eklinde ifade edilebilir. Dnyann en hzl byyen enerji piyasalarndan birini tekil eden Avrupa Birlii, ayn zamanda dnyann en byk doal gaz pazardr. Enerji kaynaklarnn gvenli ve srdrlebilir olmas her lke iin olduu gibi Avrupa Birlii iin de ok nemlidir. Kresel dzeyde en byk doal gaz tketicisi blge, % 41,2 ile Avrupa ve Avrasyadr. Avrupa ayrca toplam dnya petrol tketiminin yaklak % 23,5 inin gerekletii bir blgedir. Avrupaya ihtiyac olan petrol ve doal gaz arz, baz Avrupa lkelerindeki kk apl retimler haricinde; Kuzey Buz Denizi, Cezayir, Fas, Nijerya gibi Afrika lkeleri, Ortadou ve Rusyadan salanmaktadr. Gemiten gnmze, blgedeki hakimiyetini ve istikrarn koruma ve buna mukabil, byk devlet olma gelenei ve sorumluluu erevesinde Trkiyenin de iinde bulunduu; Hazarn iki

Kaynak: BOTA

ekil 2. Trkiye doal gaz boru hatlar.

19

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

yakasnda ve Orta Asyada yer alan lkelerin enerji kaynaklarn dnya pazarlarna tamak zere gelitirilmi Nabucco doal gaz boru hatt projesi uzun sredir gndemdeki yerini korumaktadr. Rusyann Ukrayna ile vukuu bulan her problemde doal gaz kesmesinin skntlarn yaayan Trkiye ve Avrupa lkeleri, doal gaz temininde kaynak eitliliini salayarak arz gvenliini gelitirmek iin alternatif projeler arayna arayna girmilerdir[3]. Alt lkenin katlm ile oluturulmu olan Nabucco boru hatt projesi, Trkiyeden Avrupa lkelerine doal gaz tamak amacyla yaplmas dnlen uzun geili bir boru hatt tamacl projesidir. Proje bykl itibaryla neredeyse Avrasya corafyasnn tamamn etkileyebilecek niteliktedir. nk gaz tedariki lkeler ile boru hattna ev sahiplii yapacak lkelerin ekonomileri bu proje ile farkl bir ekil alabilecektir[4]. Sz konusu proje, Avrupann en byk doal gaz tedarikisi olan Rusyadan salanan gaz arzna alternatif olmas nedeniyle daha ok ABD ve AB tarafndan desteklenmektedir. Azerbaycan, Trkmenistan, Irak, Msr, doal gaznn Avrupaya Trkiye zerinden tanmas planlanan Nabucco projesi Erzurumda Trkiye-ran Doal gaz Hatt ile birleerek, yapm dnlen Trans-Kafkas Gaz Hatt ile balanacaktr. Bu sayede Nabucco boru hatt, hem Orta Asyay, hem de Orta Douyu gaz hatlar olarak balayacak ve bat ucunda Avusturyann temel doal gaz taycs hatt ile birleecektir. Avrupa Birliinin geleceinde enerji koridorlarn eitlendirmesi ve arz gvenlii bakmndan byk nem arzeden proje Trkiye iin kendi blgesinde transit lke olmaktansa, gaz retimi olmadan gaz tedarikisi olma hede yolunda ok nemli bir yap tadr. Ayrca Bak-Tiis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hatt ve Mavi Akm projeleri ile enerji gei gzergahnda olduunu tm dnyaya ispatlama srecinin yolu alan Trkiye, Nabucco projesi ile hem enerji koridoru lke konumunu glendirmi hem de dnya platformunda Trkiyeye duyulan gveni arttrmtr. Birok eksiklikleri ve zayf noktalar bulunmasna ramen Avrupa Birlii lkeleri ve Trkiye arasnda imzalanan bu projenin Trkiyenin Avrupa Birliine giri srecinde nemli ilerleme kriterlerinden biri olaca da dnlebilir. Trkiye sadece Dou-Bat Enerji Koridoru deil, ayn zamanda Kuzey-Gney ve Gney-Bat Enerji Koridoru olma yolunda da nemli frsatlara sahiptir. Msr doal gazn rdn ve Suriye zerinden Trkiyeye ulatracak olan Arap Doal Gaz Boru hatt projesinin 2019 ylnda yapmnn tamamlanmas ve iler hale getirilmesi planlanmaktadr. Trkiye ayn zamanda Irak doal gaz rezervlerinin gelitirilmesine ilgi duymaktadr. Yaplacak arama faaliyetlerinin neticesinde elde edilmesi muhtemel olan, kapal bir havza durumundaki Irak doal gaznn hali hazrda mevcut bulunmakta olan Kerkk-Ceyhan Petrol Boru Hattnn gei hakkndan yararlanarak ona paralel biimde ina edilecek bir boru hattyla Trk ulusal ebekesine balanmas ve akabinde yaplacak anlamalarla Nabucco hattna entegre edilerek Avrupa pazarlarna arz kolaylkla mmkndr. Trkiye ile ran arasnda bir doal gaz boru hatt mevcut olmakla birlikte, ran ile ilave doal gaz anlamas da imzalamtr. Btn bunlara ek olarak, Trkiyenin ayrca rann zengin Pars yataklarnda da doal gaz retim ve ihra izni mevcuttur. Bir dier komumuz Suriye ve Katar ile de enerji alannda ibirlii anlamalar mevcut bulunmaktadr.

var olabilmek, gemiten gnmze sregelen kardeliin ve manev mirasn gerei olarak evresinde bulunan lkelerle Avrupa arasnda siyas, ekonomik, kltrel ve stratejik bir kpr rol oynamak frsatna sahiptir. Rusya ise, doal gaz konusunda en byk alveriimizin olduu, ancak dier gruplarla olan doal rekabetinden tr de alternatif projelerde ibirlii yaplabilecek nemli bir komumuzdur. nemli enerji rezervlerinin bulunduu Hazar havzasnda bulunan Trk Cumhuriyetleri ile gelitirilecek enerji projeleri ise blgesel istikrar ve ibirlii asndan hayati nem tamaktadr. Trkiyenin tm bu bahsedilen transit boru hatt projeleri vesilesi ile Rusya, Cezayir ve Norve,in ardndan Avrupann doal gaz tedarikinde drdnc ana arter olma hede ve bu ynde izledii politikalar, daha nce de belirtildii gibi dnya piyasalarnda Trkiyeye olan gveni salamlatracaktr. Bununla birlikte Trkiye-AB ilikilerinde yeni bir ibirlii alan aarak Avrupa Birliine giri srecinde pozitif rol oynayacak, buna paralel olarak da Avrupann Asya ile balantlarnn daha da glenmesine sebep olacaktr. Bunun yan sra, Irak, Msr gibi Osmanl miras lkelerin enerji kaynaklarna ynelik projelerde, dier taraftan da talep merkezlerine bu kaynaklar ulatracak projelerde yer alarak Dou - Bat ve Kuzey - Gney enerji koridorundaki stratejik neminin gereini yerine getirecektir. Hzla byyen enerji piyasalarndan olan Avrupa ile en byk enerji havzalarnn arasnda bulunan Trkiyenin de tm dnyada olduu gibi enerji ihtiyac hzla artmaktadr. Gnmzde tkettii enerji kaynaklarndan yarsn ithal etmekte olan Trkiyede uygulanan enerji politikalar, dnya enerji sektrnn genel yapsndan byk lde etkilenmektedir[2]. Bu jeostratejik konumda bulunan Trkiyenin enerji politikasn enerji arz kaynaklarn eitlendirmek, enerji arz gvenliini salamak, blgenin nde gelen tketim ve transit terminali olmak ve Trk enerji piyasasnn liberalizayon srecini devam ettirmek eklinde zetlemek mmkndr. zetlenen tm bu hususlar Avrupa Birliinin mevcut srdrlebilir enerji politikasyla rtmektedir. Bu duruma Trkiyenin enerji koridoru zerinde bulunmasndan kaynaklanan jeopolitik konumu da eklendiinde Trkiyenin gerek Avrupa Birlii iin gerekse de enerji ihracats konumunda olan lkeler iin nemi bu adan da bir kez daha ortaya kmaktadr.

Kaynaklar
[1] [2] [3] [4] [5] [6] YAVUZ, C., Trkiye ve Asrn Stratejik Enerji Hatlarnda Gelinen Aama, TRKSAM, 03.07.2009 BAYRA, H.N., Kresel Enerji Politikalar ve Trkiye , TRKSAM, 04.02.2010 Nabucco Projesi, http://www.noktavirgul.com/genel/nabuccoprojesi-nedir.html Stratejik Aratrmalar Dergisi, Genelkurmay ATASE Bakanl Yaynlar, SAYI:10, Eyll 2007 OGAN, S., Trkiyenin Blgesel Enerji Gvenliinde Yeri ve Rol, TRKSAM, 21.12.2009 SKENDER, S., Enerji Alaryla rlm Avrasya ve Trkiyenin nemi, TTEV, http://www.tutev.org.tr/makaleve-paneller/makaleler/429-enerji-aglariyla-orulmus-avrasyave-turkiyenin-onemi.html BIYIKOLU, H.N., Enerji, Doal gaz ve Trkiyenin Avrupa Enerji Gvenliindeki Yeri, Enerji 2023 Dergisi, 71. Say, 18.08.2008

Sonu
Enerji koridoru ve terminali olarak son derece kritik bir konuma sahip olan Trkiye, bu hedene ynelik politikalarn oluturmakla birlikte, dnya ekonomisi ve siyasetinde daha gl bir ekilde [7]

20

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

[8] [9]

BOTA, www.botas.gov.tr, 2010 BP Statistical Review of World Energy 2009, http://www.bp.com/liveassets/bp_internet/globalbp/ globalbp_uk_english/reports_and_publications/statistical_ energy_review_2008/STAGING/local_assets/2009_ downloads/statistical_review_of_world_energy_full_ report_2009.pdf

Summary
The rst one of the basic requirements of being able to survive in parallel to the changing and developing new world order is an absolute that can be economically strong and have strategic dominance in the region. The most important factor that must be considered to provide economic development and to achieve objectives of sustainable growth and industrialization is also the energy that constitute the most important criteria on the unit cost of production. The more the number of industrialized countries increase, the more need for energy raw material increases. In studies, which have been made so far in this regard, has been seen that in 2020, world energy demand will increase by approximately 65% and fossil fuels (oil, coal, natural gas) will maintain the position among the primary energy sources. An additional investment of approximately $16 trillion will be needed to meet the increasing energy demand in specied percentage rate. Efcient use of energy; the most protable form of transport with the pipeline has been required to connect to supplier countries with claimant countries. In this context, the strategic port on Trkiyes role and potential in regional energy security has emerged. Trkiye is between countries in market situation and energy source countries. Trkiyes geographical location and in parallel, its strategic and geological position provide to take place as the leader of key countries in transmission lines which will be used in energy transport.

21

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

HOW CAN A COOLING SYSTEM BE RELIABLE AND ENVIRONMENTALLY SUSTAINABLE?

Andras BACZONI
Nalco Hungary LLC

Serkan ANLAROGLU
Nalco Anadolu Kimya

Tolga ERCAN
Nalco Anadolu Kimya

Abstract
Environmental sustainability of heavy industry has gained global attention and visibility during the last few years. A plants emissions to air, water and soil can restrict operations and even shut production down. The electric power industry is a central focus for international forums on sustainable development and improved environmental performance. The visibility and size of power plants make them important targets for regulation of point source emissions. Newly constructed and existing power plants should create and highlight projects for the application of best available technologies (BAT) on their systems which leads to an environmental return on investment (e-ROI). The projects need to focus not only on the plants generation capability, reliability and economic performance, but also on its environmental performance. There are many places in a power plant to apply environmental friendly developments, including combustion improvement, emission control, advanced steam-water chemistry, more efcient mechanical parts, and advanced cooling system control. This paper will focus on the cooling system and its performance from the environmental point of view. Furthermore, we will introduce the economic importance of cooling system operation to the power plant. The paper includes a case study of a power stations cooling system and its optimisation that has a good ROI for the plant and also a good e-ROI for the environmental sustainability. Keywords: power plant; cooling system; environmental sustainability; 3D TRASAR

Introduction
Power generation from fossil fuel combustion produces close to 35% of total greenhouse gas (GHG) emissions. As a global average, 60% of electricity is generated from fossil fuels, with more than 40% from coal [1-2]. Figure 1 shows the fuel distribution of the operating power plants across Europe and compared to Turkey. The global power generation industry has a responsibility as the major contributor to GHG emissions to embrace viable reduction strategies for fossil fuel power stations. These strategies include increasing the efciency of existing plants, building higher efciency power stations, changing to less carbon-intensive fuels and minimising the environmental impact of the station through best available technologies such as carbon dioxide capture and or cooling system efciency improvement and monitoring. Table 1. Presents A Comparison Of The Average Efciency Of The Different Type Of Fossil Fuel Power Plants.
Table 1. The Efciency of Different Types of Fossil Fuel Power Plants Plant Type Sub-critical Super-critical Ultra critical Target for future Typical Efciency 30 40 % ~40 % ~48 % ~50 52 %

Coal 29%
Figure 1. The European (left) and Turkish (right) operating power capacity (MWe) sorted by used fuel [3,4].

22

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

A major effort is underway to improve the fossil red power plant efciency since this is directly related to their emission (see Figure 2) and protability.

A poorly working cooling system can be responsible for a loss of up to 2 % of overall plant efciency very easily through heat transfer surfaces fouled with scale, suspended solids deposition, corrosion or microbiological slimes. At the same time, a fouled condenser creates a larger environmental load through increased water and chemical use. Figure 4 presents a general distribution of cooling system expenses (or we can see it as different kind of energies) typical for an open recirculating cooling tower system.

Figure 2. Decreasing CO2 emissions with increasing net plant efciency for coal red power.

The CO2 emissions will decrease with the increased plant efciency. NOx, SOx and particulate matter emission of the plant will also decrease with the same trend. Since many factors affect the plants efciency, it is essential to understand the way fuel energy is converted to electricity. We need to consider that a large portion of the original energy in the fuel is rejected to the environment by the cooling system in a conventional power plant, as can be seen in Figure 3.

Figure 4. Operational expense distribution in a cooling system.

Most of the operating expense is for the electrical energy. It is not an easy job to reduce electrical consumption through optimisation of the system because the recirculation pumps and cooling tower fans must be run continuously. It may be possible to reach a point when one recirculation pump can be switched off (in multiple pump systems) when the heat transfer surfaces are clean. Cooling system optimisation with an increase in the number of cycles of concentration (NC) may appear to be an easy way to reduce chemical and water consumption. However this is not always the optimal way to reduce costs and emissions. Manpower expenses for monitoring and control of the cooling water chemistry can be reduced with automation. Maintenance cost reduction can also be calculated, but for this a longer time period needs to be consider. The engineering MOC (Mechanical-Operational-Chemical) approach can be a good tool to reduce operational expenses as presented in Table 2. [7]

Figure 3. Typical energy distribution of a coal red PP.

As the condenser rejects most of the heat, it is essential to maintain efcient heat transfer through it. The cleanliness of the condenser and its monitoring play an important role in power plant operation. [5,6]

Background
A properly working cooling system must provide maximum heat rejection in the condenser with the minimum energy input from the cooling system. This requires a well maintained mechanical system with good control of cooling system operation and the chemical treatment programme.

Table 2 presents an overview of the potential effects on the operating expenses, but a poorly performing chemical treatment programme can result in much greater problems for operators, including decreased plant efciency, reduced productivity, production schedule delays, increased downtime for maintenance, increased cost of equipment repair or replacement, shortened equipment life and reduced safety. We now add another dimension to the MOC approach: Sustainability. (Therefore the abbreviation is changed to MOCS.) A good optimisation programme must have a positive effect on sustainability.

23

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

From the environmental sustainability point of view, the value of an efciently operating cooling system is to minimise the environmental loads caused by: Q Make up (MU) water preparation chemical and sludge loads to environment, Q Thermal load to the air, Q Humidity load to the air, Q Water load coming from blow-down (BD), Q Heat load coming from blow-down (BD) or Q Chemical load coming from cooling tower (CT) blow-down (BD). Table 3 presents a model for the development of cooling system environmental sustainability from the factors described. [8] Continuous progress on cooling system optimisation always results in a positive effect on cooling system reliability, safety and environmental performance. When this happens the reliability, safety and also environmental performance of the whole plant will also increase.

Figure 5. Simplied layout of the cooling system.

The cooling system operates smoothly without any mechanical, operational or chemical problems. The scope of the optimisation was to save water (both as makeup and as discharge) to the plant and in the same time decrease the environmental impact coming from the plant cooling system. The solution applied to reach these goals is the application of advanced automation with the Nalco 3D TRASAR system, the reuse of RO reject water as part of the cooling system makeup, the reuse of boiler sample and blowdown waters, and the reuse of the neutralisation pond water from demineralisation plant. The implementation of these water reuse projects resulted in savings that signicantly impacted plant protability through reduced cooling system total cost of operation (TCO). At the same time this new approach also met the plant and Nalcos common environmental sustainability goals. Table 4 compares the old and new programmess. With the new treatment all critical treatment performance issues, including corrosion, scaling and microbiological activity, are

Case Study
A 120 MW cogeneration power plant utilised the engineering MOCS strategy to optimise their cooling system, resulting in an increase in protability and reduced environmental impact. Figure 5 presents the general ow scheme for the plant cooling system. The cooling system provides water for the steam condenser and the turbine lube oil coolers. The cooling system makeup is sourced from a reservoir on a fee basis from the municipal water utility. The power plant discharges all waste water to the municipalitys waste water treatment plant.
Table 2. The MOC Effect on The Operational Expenses Mechanical options Energy Maintained mechanical parts increase efciency Good condition => less maintenance Redesigned makeup (MU) source & repaired leaks Maintained equipment prevents chemical losses

Operational options Clean surfaces may allow fewer recirculating water pumps Stable automated operation need less effort to control Working on target NC needs less makeup (MU) water Performance based control saves chemicals

Chemical program A good treatment can increase efciency by maintaining clean surfaces. Automatically dosed and measured program need less effort A good program helps to operate on target NC Good control => less chemical consumption

Manpower & Maintenance Water Chemicals

Table 3. A Cooling System Development Project to Decrease Environmental Impact

*ZLD Zero Liquid Discharge

24

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Table 4. The Comparison of The Old Program and The New Solution Old Program Chemical treatment Control Target NC Target pH Ca (ppm as CaCO3) M Alk (ppm as CaCO3) EC (uS/cm) Zn (ppm) Ortho PO4 (ppm) Organic PO4 (ppm) PO4 / polymer / Zn TRASAR control 10 7,7 8,0 Max. 1000 100 - 150 Max. 6000 0,3 1,0 2,5 5,0 none New Solution PO4 / polymer / PSO 3DTRASAR control 5 7,2 7,5 Max. 1100 50 - 100 Max. 6000 none! 7 - 10 3-6 Figure 7. Financial value estimate.

under control. An important environmental achievement was the elimination of the unwanted Zn from the plant discharge. Corrosion and scale control is maintained by automated stressbased chemical dosing using the 3D TRASAR solution. The following tasks and controls are also managed by the same equipment: Q Data logging for the basic water chemistry monitoring (pH, EC, ORP, corrosion, TSS and treatment product level in cooling system) Q Data communication through DCS or internet Q Biocide addition control through red-ox potential (ORP) Q Acid dosing through pH control Q Cooling tower blow-down control through conductivity (EC) Table 5 summarises the achievements and highlights of the signicant differences.
Table 5. Summarized Impacts Old Programme Plant water intake (m/h) RO,boiler, DEMI(m/h) Makeup water (m/h) Alternate makeup (m/h) Cooling blow-down (m/h) Total discharge (m/h) Total discharge (m/y) Water cost (k) Chemical treatment (k) 106 24,5 81,5 0 8,1 32,6 285 687 1 531 29 New Solution 91,6 24,5 67,2 24,5 18,3 18,3 160 548 1 262 51 Difference - 14,3 0 - 14,3 + 24,5 + 10,2 - 14,3 - 125 139 - 269 + 22

References
[1] Greenhouse Gases & Global Warming Potential Values, US Greenhouse Gas Inventory Program, US EPA, April 2002. [2] Commission for Economic Cooperation (CEC) web site, 2007 [3] UDI database Europe, 2009, Platts Publishing [4] Turkish Electricity Transmission Company [5] A. Baczoni, P. Urbas How cooling system affect power plant productivity and emission? CoalGen 2008 conference Warsaw [6] A. Baczoni, M. Novikov, I. Kobzev, A. Sokolov A strategic approach for increasing power plant productivity through adjustment of cooling system performance, 2010 Russia Power Conference [7] George Peabody, Peter de Graaf, Tolga Ercan Water management brings sustainability gains to existing power plants, ICCI Conference, Turkey, 2009 [8] Dr. Ron Cox Cooling Tower Energy & Operating Cost Analysis Software, 1996 Tower Tech, Inc. 3D TRASAR is a registered trademark of Nalco Company2010 Nalco Company

With the reuse of different wastes the MU water for cooling system coming directly from dam is reduced by 14,3 m/hour. Which is represents 125 139 m water savings a year. The return on investment for the project is 484 %, which is 247 000 Euro annually. Figure 6 presents the nancial value estimates as a representation of the savings in the total cost of operation of the cooling system. The direct benets from the project include: Q Corrosion, scaling and microbiological activity are in control Q Zn is eliminated from plant discharge Q Direct ROI savings through project implementation Q Reduced water discharge to the environment (e-ROI) Q Lower manpower required for analytical and monitoring to control the cooling system Q Advanced communication safer and more reliable operation

25

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

SERA GAZI BEYANLARININ VALDASYONU ve VERFKASYONU

Anl SYLER Re-Consult Ltd. ti.

zet
Sera gaz emisyon envanterleri ve projeleri, Kyoto Protokol ykmllkleri ve gnll emisyon azaltm ilkeleri olmak zere iki farkl erevede hazrlanmaktadr. Emisyonlarn hesaplanmas ve raporlanmas, validasyonu (onaylanmas) ve verikasyonu (dorulanmas) konusunda uluslararas standartlar olarak ISO 14064 serisi standartlar ve ISO 14065 standard mevcuttur. ISO 14064-1 organizasyonel seviyede emisyon envanterlerinin hazrlanmas ve raporlanmas iin temel olutururken ISO 14064-2 ise proje baznda emisyon azaltmlarnn hesaplanmas, izlenmesi ve raporlanmas hususlarnda temel ilkeleri belirlemektedir. ISO 14065 standard validasyon ve verikasyon kurulularnn akreditasyonu iin gereklilikleri tanmlamaktadr. Bu bildiride aklanmaya allan ISO 14064-3 ise sera gaz azaltm beyanlarnn validasyonu ve verikasyonuna ynelik klavuz dokman olarak hazrlanmtr. Validasyon/verikasyon arasnda zamanlama, ama, odak noktas, sklk, yeterlilik ve kesinlik seviyesi gibi bakmlardan fark olmakla birlikte her ikisi de esas olarak aamada gerekletirilir: Q Planlama aamas Q Uygulama aamas (Denetim) Q Tamamlama aamas Bu bildiride, yukarda sralanan validasyon/verikasyon aamalar ile ilgili detayl bilgilere yer verilmi ve ISO 14064-3:2007 standard dorultusunda validasyon/verikasyona ynelik uygulama gereklilikleri hakknda aklamalar yaplmtr.

Validasyon/verikasyon srelerinin proje dngsndeki yeri ekil 1de [1] gsterilmitir:

2. Validasyon ve Verikasyon Arasndaki Benzerlik ve Farkllklar


Sera gaz azaltm projeleri iin gerekli olan doruluk, kapsamllk, ihtiyatllk, uygulanabilirlik gibi nemli prensipler [2] vardr. Benzer ekilde, sera gaz azaltm projelerinin veya envanterlerinin validasyonu/verikasyonu sreleri iin ortak prensipler [3] ise unlardr: Q Bamszlk: Validasyon ve verikasyon faaliyetinden bamsz kalnmas ve tarafszln salanmas ile kar atmasndan uzak kalnmas anlamna gelir ve validasyon/verikasyon faaliyetleri srasnda elde edilen tarafsz delile dayal bulgular ve kararlar salamak amacyla validasyon/verikasyon sresince tarafszln srdrlmesini ifade eder. Q Etik Davran: Validasyon ve verikasyon boyunca gven, drstlk, gizlilik ve ayrt edebilme ilkelerine bal kalarak etik davran gsterilmesi anlamna gelir. Q Adil Olma: Validasyon/verikasyon faaliyetlerinin, bulgularnn, kararlarnn ve raporlarnn gerek ve doru bir ekilde yanstlmasn ve validasyon/verikasyon denetileri, mteri ve nc taraar arasnda ortaya kan olas anlamazlklar ve engellerin tam olarak yanstlmasn ierir. Q Profesyonellik: Validasyon/verikasyon faaliyetlerinin mteri ve hedef kullanclarn atfettii neme paralel olarak profesyonel yaklamla yerine getirilmesi ve sonuca ulalmasn ifade eder. Bu dorultuda, validasyon/verikasyon faaliyetlerinin
Validasyon

1. Validasyon ve Verikasyon Kavramlar


Kyoto Protokol kapsamnda ortaya kan sera gaz beyanlarnn validasyonu (onaylama) proje planna bal olarak hazrlanm sera gaz (GHG) azaltm projelerinin belirlenmi onay kriterlerine gre sistematik, bamsz ve dokmante edilmi bir ekilde deerlendirilmesini ierirken sera gaz beyanlarnn ver-ikasyonu (dorulama) ise proje pla-nna bal olarak hazrlanm sera gaz azaltm projelerinin belirlenmi dorulama kriterlerine gre sistematik, bamsz ve dokmante edilmi bir ekilde deerlendirilmesini kapsar. Bu dorultuda, uluslararas standartlar olarak ISO 14064 serisi standartlar ve ISO 14065 standard mevcuttur. ISO 14064-1 organizasyonel seviyede emisyon envanterlerinin hazrlanmas ve raporlanmas iin temel olutururken ISO 14064-2 ise proje baznda emisyon azaltmlarnn hesaplanmas, izlenmesi ve raporlanmas hususlarnda temel ilkeleri belirlemektedir. ISO 14065 standard validasyon ve verikasyon kurulularnn akreditasyonu iin gereklilikleri tanmlarken ISO 14064-3 ise sera gaz azaltm beyanlarnn validasyonu ve verikasyonuna ynelik klavuz dokman olarak hazrlanmtr.

Verikasyon

ekil 1. Validasyon/Verikasyon Proje Dngs [1].

26

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

gerekletirilmesi iin gerekli beceri ve uzmanla sahip olunmas gerekliliini de kapsar. Validasyon/verikasyon sreleri arasndaki temel farklar ise Tablo 1de [3] zetlenmitir.
Tablo 1. Validasyon/Verikasyon Arasndaki Farkllklar [3] Farkllklar Zamanlama Ama Validasyon Program ncesi Gelecek odakl, tahmin ve niyete dayal ifadeler Temel senaryolar, Konu yeterlilik, uyum iin kapasite Odak Nokta Sklk Yeterlilik Gerekeler ve varsaymlar Genelde bir kez Endstri ve teknik bilgi Gelecek performans iin olduu iin dk Kesinlik Seviyesi (sadece program yeterlilii iin asndan verilebilir) Yksek Verikasyon Program sonras Gemi odakl, performansa ynelik ifadeler Emisyon verileri, proje plan dorultusunda uygulama Veri btnl ve sreklilii Periyodik Denetim becerileri ve yetkinlikleri

Q Kapsam: Validasyon/verikasyon kapsam, proje sahibi mteri ile karlkl grmelerle belirlenir ve proje yeri, proje srasndaki faaliyetler, azaltm salanan sera gazlar, zaman aralklar, proje snrlarnn tanmlanmas yoluyla validasyon/verikasyon snrlar tespit edilir. Q Hata nem derecesi (Maddi hata): Proje sahibi mterinin sera gaz azaltm iddiasna ynelik olan ve hedef kullanc(lar)nn kararlarn etkileyebilecek her trl hata, ihmal ve yanl beyan olarak deerlendirilebilecek seviye planlanma aamasnda nemli olarak deerlendirilir ve tm bunlar, hedef kullancnn bak asyla ele alnr. Hedef kullanc (rnein GHG program) tarafndan farkl bir gereklilik sz konusu deilse genellikle 5000 tCO2e/yl veya azaltm iddiasnn ya da aklanan deerin %5i kritik deer olarak kabul edilir ve hangisi daha dkse o deer, nem derecesi asndan kritik seviye olarak deerlendirilir. [5] 3.2. Validasyon/Verikasyon Uygulama Aamas Validasyon/verikasyon uygulama aamas, validasyon/ verikasyon denetimi iin gerekli olan faaliyetlerin yerine getirildii ve denetim sonras elde edilen bulgularn kayt altna alnd aamay ifade eder. Validasyon/verikasyon uygulama aamasnn balangcnda denetime ynelik bir risk analizi gerekletirilir ve bu dorultuda bir rnekleme plan hazrlanr. Risk analizi srasnda gz nne alnmas gereken risk eitleri unlardr: [6] Q Yapsal risk: ncelikle projeye zg, farkl sahalar ve/veya farkl prosesler, karmak veya yeni teknoloji, sra d irket organizasyon yaps, alan dngs, kt, eksik veya ak olmayan proje dokmanlar ve proje sahibinden kaynakl ar gven gibi yapsal riskler deerlendirilir. Q Kontrol riski: kinci aamada ise zayf i iletiim ve/veya kalite ynetim sistemi, ok sayda kii ve blmn projenin farkl blmlerinden sorumlu olmas, kiiye baml veri toplama ve deerlendirme sistemi, yetersiz izleme ve kontrol sreleri gibi kontrol ve izlemeye ynelik riskler deerlendirilir. Q Bulgu riski: Son aamada ise, validasyon/verikasyon denetimine ynelik olan ve validasyon/verikasyon kuruluu tarafndan kontrol edilebilecek bulgu riskleri deerlendirilir. Risk analizi srecinde yalnz validasyon/verikasyona ynelik bulgu riskleri, validasyon/verikasyon kuruluu tarafndan kontrol edilebilir. Eer yapsal riskler ve kontrol risk seviyeleri yksekse bulgu riskini drebilmek iin detayl bir rnekleme plan hazrlanr. Validasyon/verikasyon denetim riski yapsal, kontrol ve bulgu risklerinin niteliksel arpmyla elde edilir ve Eitlik 1de [6] olduu gibi ifade edilir: Denetim Riski = Yapsal risk x Kontrol riski x Bulgu riski (Eitlik 1) [6] Validasyon/verikasyon denetim aamasnda ise kantlar toplanarak deerlendirilir ve bu kantlarn toplanmas iin kullanlabilecek yntemler ise unlardr:

3. Validasyon/Verikasyon Aamalar
Sera gaz beyanlarnn validasyon/verikasyonu temel olarak aamada gerekletirilir: Q Planlama aamas Q Uygulama (denetim) aamas) Q Tamamlama (raporlama) aamas 3.1. Validasyon/Verikasyon Planlama Aamas Validasyon/verikasyon planlama aamas, validasyon/verikasyon denetimi srasnda gerekletirilmesi hedeenen faaliyetlerin, bu faaliyetlerin kim tarafndan ve hangi ierik ve srayla nasl gerekletirileceinin belirlendii aamay ifade eder. Validasyon/verikasyon planlama aamasnda aadaki parametrelerin mteri ile kararlatrlm olmas gereklidir: [4] Q Kesinlik seviyesi: Validasyon/verikasyon iin hedef kullanc (sera gaz program, ilgili yasal kurulu vb.) tarafndan belirlenen gven seviyesi (Yksek veya snrl eklinde) Q Ama: Validasyon/verikasyon amac varsa ilgili sera gaz program (CDM, Gold Standard vb.) ya da standart (ISO 14064-1, ISO 14064-2) gereklilikleri dorultusunda mteri ile validasyon/ verikasyon kuruluu arasnda kararlatrlr. Q Kriterler: Planlama aamasnda, validasyon/verikasyonu yaplacak GHG projesinin veya envanterinin herhangi bir GHG program (CDM, Gold Standard vb.), ISO 14064-1 ve ISO 140642 standartlarna gre yrtlp yrtlmedii, adil ve uygun olup olmad, hata, ihmal veya farkl beyan gibi durumlarn sz konusu olup olmad ya da yeterli ve uygun delille desteklenip desteklenmedii deerlendirilir.

27

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Q Gzlem (Gerekletirilen faaliyetin yerinde incelenmesi) Q Yeniden hesaplama (Eer metodoloji doru uygulanmsa verinin yeniden hesaplanmas) Q Dokman inceleme (Fiziksel ve elektronik kaytlarn, planlarn, raporlarn ve dosyalarn incelenmesi) Q Teyit etme (Gvenilir ve bamsz bir nc taraa bilgi almak amal yazl veya szl iletiim kurulmas) Q Nicel analizler (Laboratuvar testleri, analizleri) Q Grmeler (Proje veya kurulu personeliyle veya paydalarla yz yze veya telefonda yaplan grmeler) Validasyon/verikasyon denetimi admda gerekletirilir: Q Sera gaz veri ve bilgilerinin deerlendirilmesi Q Sera gaz bilgi sistemi ve kontrollerinin deerlendirilmesi Q Validasyon/verikasyon kriterlerine ynelik deerlendirme Bu deerlendirme sreleri sonrasnda tespit edilen uygunsuzluklar varsa uygunsuzluk veya eksikliin trne bal olarak validasyon/ verikasyon denetim ekibi, dzeltici faaliyet talebi, aklayc faaliyet talebi, ileriye ynelik aksiyon talebi veya iyiletirici faaliyet talebinde bulunur ya da herhangi bir uygunsuzluk tespit edilmemise faaliyet uygun olarak deerlendirilir. 3.3. Validasyon/Verikasyon Tamamlama Aamas Validasyon/verikasyon saha denetim almalarnn tamamlanmasn takiben validasyon/verikasyon planlama aamasnda belirlenen gereklilikler dorultusunda denetim ekibi tarafndan validasyon/verikasyon raporu hazrlanr. [6] Validasyon/ verikasyon denetimi sonrasnda denetim srasnda elde edilen bulgularn projenin sera gaz azaltmna ynelik iddiasn veya sera gaz bilgi ve verilerini destekleyip desteklemedii incelenir ve bu dorultuda hedef kullanclar iin validasyon/verikasyon beyan hazrlanr. Validasyon/verikasyon beyannda ulalan sonuca bal olarak farkl tr gr yer alabilir: Q Olumlu gr: Eer GHG azaltm iddiasna veya GHG bilgilerine ynelik gr olumluysa bu gr son deerlendirme iin mteriye gnderilir ve mteriden gelen herhangi bir olumsuz yorum yoksa olumlu gr hedef kullancya gnderilir. Q Olumsuz Gr: Eer GHG azaltm iddiasna ynelik gr olumsuzsa (rn. GHG veri, bilgi veya beyan hedef kullancnn grn etkileyebilecek hata, ihmal ve/veya eksiklikler ieriyorsa) bu durumda farkl sonu ortaya kabilir: Proje sahibinin GHG azaltm iddiasn deitirmesi: Bu durumda GHG azaltm iddias tekrar deerlendirilerek nihai gr oluturulur ve hedef kullancya (rn. GHG program) gnderilir. Proje sahibinin GHG azaltm iddiasn deitirmeyip hata ve/veya eksiklikleri aklayan ek bir dokman sunmas: Bu durumda aklayc dokman, GHG program gereklilikleri dorultusunda deerlendirilerek nihai gr oluturulur ve hedef kullancya gnderilir. Proje sahibinin GHG iddiasn deitirmemesi: Bu durumda ise oluturulan gr validasyon/verikasyon beyanna eklenir ve hedef kullancya gnderilir.

Q artl Gr: Bu gr, GHG programna ynelik validasyon/ verikasyonlar iin ok nadiren kullanlr. GHG azaltm iddiasna ynelik taahhtlerde belirli snrlamalar ve kapsam dnda brakma (rn, bir saha veya faaliyetin mteri tarafndan deerlendirme d braklmas) sz konusu ise artl gr oluturulur. Validasyon/verikasyon beyan hazrlandktan sonra validasyon/ verikasyon raporu nihai hale gelir, onay kuruluuna (CDM Ynetim Kurulu, VCS Komitesi, Gold Standard Komitesi vb.) gnderilir ve validasyon/verikasyon tamamlanr.

4. Sonu
Validasyon/verikasyonun tarafsz ve bamsz bir ekilde gerekletirilmesi proje veya envanter bazl sera gaz bilgi ve verilerinin gvenirlilii ve doruluu asndan son derece nemlidir. Bu dorultuda, validasyon/verikasyon ekibi aadaki konularda gerekli eitim ve yeterli tecrbeye sahip olmaldr: Q Sera gaz (GHG) emisyon kaynaklarnn belirlenmesi, Q Sera gaz emisyonlarnn hesaplanmas, izlenmesi ve raporlanmas, Q GHG emisyon azaltm ve/veya tutma teknikleri, Q Risk analizi ve rnekleme yntemleri, Q Temel istatistiksel yntemler, Q Denetim tecrbesi ve yetkinlikleri, Q Validasyon/verikasyona zel kavramlar (Maddi hata, zgn katk vb.), Q Proje nansman ve nansal yeterlilik, Q Varsa ilgili GHG program gereklilikleri. Sonu olarak, validasyon/verikasyon faaliyetlerinin istenilen yeterlilik ve gvenilirlikte olmas iin validasyon/verikasyon faaliyetlerinin planlanmas, uygulanmas ve tamamlanmas aamalarnn ISO 14064-3:2007 ve/veya GHG program gereklilikleri dorultusunda gerekletirilmesi ve tm aamalarn ekip anlay ieriinde yerine getirilmesi arttr.

Kaynaklar
[1] Trk Standartlar Enstits (TSE), TS ISO 14064-2 Sera Gaz Azaltm veya Tutma Projelerinin Hesaplanmas, zlenmesi ve Raporlanmasna Dair Klavuz ve zellikler Standard, 2007 [2] GUSTAVSSON L., Karjalainen T., Marland G., Savolainen I., Schlamadinger B., Apps M., Project- Based Greenhouse Gas Accounting: Guiding Principles with a Focus on Baselines and Additionality, Energy Policy 28 pp. 935-946, 2000 [3] Canadian Standards Organization, GHG Validation Using 14064, 2007 [4] Trk Standartlar Enstits (TSE), TS ISO 14064-3 Sera Gaz Beyanlarnn Dorulanmas ve Onaylanmasna Dair Klavuz ve zellikler Standard, 2007 [5] GHG Management Institute, Basics of Projects GHG Accounting Online Course Notes, 2009 [6] GHG Management Institute, Verication of GHG Inventories and Projects Online Course Notes, 2009

Summary
Greenhouse gas (GHG) inventories and reduction projects are prepared in two different frameworks including voluntary market principles and Kyoto Protocol requirements. There are international standards naming ISO 14064 series and 14065 standard for

28

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

the accounting and reporting, validation and verication of GHG emissions. While ISO 14064-1 is a basis for organizational GHG inventory preparation and reporting, ISO 14064-2 identies the basic principles for the accounting, reporting and monitoring of GHG emission reduction projects. ISO 14065 reveals the basic accreditation requirements for the validation/verication bodies. ISO 14064-3 aimed to be explained in this paper is a guiding document for the validation/verication of GHG assertions. Even if there are differences between validation and verication in terms of timing, purpose, subject matter, focus, frequency, competency, level of assurance, both are performed in three phases: Q Planning phase Q Execution phase (Audit phase) Q Completion phase The main steps of the validation/verication planning include the following: Q Identifying basic principles (Purpose, criteria, boundary, level of assurance, materiality threshold) Q Determining quality control parameters Q Composing audit team Q Preparing validation/verication and sampling plans The basic steps of validation/verication execution phase include the following: Q Conducting audit opening meeting Q Evaluating GHG data and information Q Evaluating GHG data and information control systems Q Assessment in line with the validation/verication criteria The completion steps of validation/verication contain the following: Q Preparing validation/verication reports Q Evaluating GHG emission reduction or GHG inventory assertions Q Preparing validation/verication statements In this paper, the phases of validation/verication identied above and the requirements of validation/verication in line with the ISO 14064-3 will be explained in detail.

29

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

ENERJ VERMLL STRATEJ BELGES ve YAPILMASI GEREKENLER

Arif KNAR
EDSM Enerji Genel Mdr

zet
2009 Aralk ay sonunda TBTAK MAMda EE tarafndan yaplan altay neticesinde hazrlanm olan ve EEnin web sayfasnda da yaynlanan; Enerji Verimlilii Strateji Belgesine de katk olmak zere, bu makalede bilebildiimiz, yaadklarmz ve ngrebildiimiz kadar ile neler yaplmas gerektiini balklar halinde sralamaya alacaz.

1. Giri
Nisan 2004 ylnda ilk Trkiye Enerji Verimlilii Stratejisi, 2 Mays 2007de de Enerji Verimlilii Kanunu byk heyecan ve umutlarla yaynland. Arkasndan da, 2008 yl balarnda kamuda uygulanmak zere, kapsaml bir Babakanlk Enerji Verimlilii Genelgesi kartld. 2008 yl, ENVER Yl ilan edildi. Enerji Kaynaklarnn ve Enerjinin Kullanmnda Verimliliin Artrlmasna likin Ynetmelik, 25 Ekim 2008 tarihinde yaynland. Bu ynetmelikle yetkilendirmeyi bekleyen enerji verimlilii danmanlk rmalar ise, 14 Temmuz 2009 tarihinden itibaren yetki almaya baladlar. u anda 17 rma yetki alm, 50ye yakn rma da, yetki iin bavuru yapm durumdadr. lk Strateji ve Kanunun zerinden uzun bir sre gemesine ramen, lkemizde bu kanun ve ynetmelie endekslenen ve beklenen somut enerji verimlilii uygulamalar, altyap-kapasite gelitirme almalar, maalesef istenen dzeyde tam anlamyla gerekleemedi, gerekletirilemedi. Bu gecikme, zaman kayb ve gerekleememe konusunda, sektrde yer alan ve beklenti iinde olan tm zel sektr uygulama-cihaz rmalar, enerji verimlilii danmanlk rmalar ve adaylar, uygulamalardan-mevzuatlardan sorumlu kamu kurumlar, niversiteler, meslek odalar, sektr dernekleri, sivil toplum kurulular ve siyasiler vb. herkes belli lde sorumludur, ancak kimse tek bana; msebbip deildir. Artk gelinen bu noktada, yine hem lkemize hem de bizlere zaman kaybettirecek olan sektr temsilcilerinin birbirini sulamas ve bardan bo tarafn iaret etmesi yerine, somut neriler-zmler zerinde tartmak ve ortak aklla hareket etmek gerekmektedir. Hepimiz ayn gezegende ve ayn lkede yaadmza gre, hem srekli artan enerji yatlarndan, enerji arz gvensizliinden hem de iklim deiikliine yol aan sonularndan kurtulmak iin de, daha koordineli-doru ve hzl hareket etmek mecburiyetindeyiz. Q

2. Neler Yaplmal?
Q lkemizin en nemli sorunlarndan biri olan enerji ve enerji krizini, en ksa ve ucuz yoldan hzlca zmek iin, devletin ve mevcut Q

hkmetin btn dikkat, alma, altyap, kapasite, personel, yatrm, tevik mekanizmalar, ncelikli ve acil olarak, enerji verimlilii zerine odaklanmal ve younlatrlmaldr. Acilen Ulusal Enerji Verimlilii Seferberlii ilan edilmeli ve ksa, orta, uzun vadeli Ulusal Enerji Verimlilii Eylem Plan hazrlanmaldr. Enerji verimlilii konusu, hkmetlere, bakanlara bal olarak deil, Devlet Politikas olarak ncelikli ve srdrlebilir olmaldr. Bu konu ayrca, evre, Kyoto ykmllkleri, temizeko retim ve yenilenebilir enerji mevzuatlar ile de koordine edilmeli, planlanmal, uyumlandrlmaldr. Ynetmelikte belirtilen kapsamdaki hem sanayi hem de ticari binalarda enerji verimlilii ett-proje ve VAP yapma-yaptrma, kamu binalar gibi, 2011 yl sonuna kadar zorunlu olmaldr. Enerji verimliliinin salanmas ve gelitirilmesi iin grevli olan Enerji leri Ett daresi Genel Mdrlnn enerji verimlilii ile ilgilenen tm birim ve ubelerinin, ayr bir Enerji Verimlilii Genel Mdrl ad altnda yeniden yaplandrlmas gerekmektedir. nk mevcut yap, saylar ok az, ancak tecrbeli bir kadro ile gerekten ok byk bir zveri iinde almasna ramen, maalesef yeterli olamamaktadr. EE; Enerji Ynetici Eitimi verilmesi, ilgili mevzuatlarn-ynetmeliklerin hazrlanmas, bunlarn sektrlere-halka yaylmas, tantlmas, kamuda rnek ett-proje yaplmas, yetkilendirilmi Enerji Verimlilii Danmanlk EVD- irketleri tarafndan yaplan eitimlerin, ett-projelerin, verimlilik artrc projelerin-VAP- kontrol gibi birbirinden farkl birok konuda sorumluluk stlenmitir. Zaten saylar ok yetersiz olan mevcut tecrbeli kadronun giderek emekli olmasyla, kurum skntya girmektedir. EPDK oluumuna, yaplanmasna benzer bir hzl yaplanma ile maalarnn, idari koullarnn iyiletirilmesi, yurtd-ii eitimlerinin artrlmas, mastr-doktora yapmak isteyen personelin tevik edilmesi, yeni gen -kadrolumhendislerin kuruma alnmas vb. yollar izlenmelidir. Mevcut Enerji Verimlilii Koordinasyon Kurulu-EVKKnun da, iine ilgili sektr dernekleri de alnarak daha aktif, sk aralklarla bir araya gelen ve pratik olarak alt komisyonlar eklinde yaygnlaacak daha etkin yaplanma iine girmelidir. EE, makro dzeyde sadece strateji ve mevzuat oluturma ile denetleme grevlerine devam edip, eitim verme, ett yapma gibi uygulamalar yetkilendirdii kurulu ve irketlere ivedilikle devretmelidir. EE, yalnzca ylda drt kez, Bina ve Sanayide Sertikal Ett-Proje Yneticisi yetitirmelidir. 2011 ylndan itibaren, Bina ve Sanayi Enerji Yneticisi kaytlar almamaldr. Enerji yneticisi eitimi snavlar da, bir merkezden ayn anda yaplmaldr. Yetkili irketler de, eer o ilde kendi ubesi varsa, eitim hizmeti verebilmelidir. lkemizde, hali hazrda enerji yneticisi kurslar irket, niversite ve meslek odalarna devredilmek zere, yetkilendirmeler

30

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

yaplmaktadr. Ancak maalesef, niversitelerimiz ve MMO, EMO gibi meslek odalarmz, uygulamalar iin gerekli ve yeterli altyapya henz sahip olamadklar ve yetkilendirilmi enerji verimlilii danmanlk irketleri de bu yatrm yapamadklar iin, eitimlerin salkl olarak srdrlmesinde ciddi bir sorun olumutur. Bu nedenle, EE ile EVKK olarak, bata stanbul, zmir, Adana, Bursa, Gaziantep gibi sanayi ehirlerinde EE, TBTAK, niversite, OSB, sanayi ve ticaret odalar, MMO, EMO, zel sektr ile birlikte, uygulama laboratuvarlar kurulmas ivedilikle salanmaldr. Altyaps belli lekte hazr olan TBTAK, niversiteler, meslek odalar ve rmalar bu aamada desteklenmelidir. Enerji ithalatna denen parann sadece % 10u ile, en azndan bir kereye mahsus mekanizmalar -sfr faizli kredi, tevik, kdv indirimi, elektrik yat indirimi, vergi indirimi vb.- gelitirilerek, hem sanayide hem de binalarda birka yl iinde yaklak en az 5-10 milyar dolarlk bir tasarruf salanabilir. Zaten her yl cebimizden kan 10-25 milyar dolarlk -resmi beyanlara gre- verimlilik-tasarruf potansiyelimiz, kendini 2-5 ylda geri dndrebilir ve bu para artk hep lkemizde kalr. Ayrca bu sayede de, ok ciddi bir yan sanayi ve Ar-Ge, yetkili enerji verimlilii danmanlk rmalarnn gelimesi, enerji yneticiliinin-mhendisliinin, istihdamn artrlmasna da yol aarak, lke apnda zincirleme bir ekonomik iyileme-gelimebyme-srdrlebilirlik sala-nr. Yaadmz ekonomik-nans ve enerji krizinden, ENVER frsat yaratlarak klr. Birok kredi, nans, hibe kuruluu -Avrupa Birlii, Kredi ve Yatrm Bankalar, Dnya Bankas, BM-UNDP, zel Finans Kurulular vb.- lkemize, enerji verimlilii konusunda kredi ve uygulama destei vermek zere gelmektedirler. Bu kaynaklarn; EE ve EVKK tarafndan bir merkezden ynetilmesi, koordine edilmesi ve doru-ncelikli projelere aktarlmas, kaynak verimliliinin de salanmas gerekmektedir. 2 Mays 2009 tarihinden itibaren uygulanmaya balanan, Binalarda Enerji Yneticilii Hizmeti, maalesef hedeenen amalara hizmet etmemektedir. En dk hizmet tekli verenlere, sadece yasak ve ceza savmak zere, kat zerinde imza atlarak verilen, ancak hem iletme sahibine, hem de lkemize hibir ekilde enerji verimlilii salayamayacak bir uygulamaya dnmtr. Bu uygulamann, hem EE hem de meslek odalar ve sektr dernei olan Enerji Ynetimi Dernei -EYDER- tarafndan denetlenmesinin, etik kurallarnn ve hizmet standartlarnn, asgari -alt ve st- hizmet bedellerinin belirlenmesi gerekmektedir. Bina Enerji Yneticilii -BEY- hizmetinin, hem bireysel enerji yneticileri hem de EVD irketleri iin belli bir sayda bina ve/ veya m byklkle snrlandrlmas gerekmektedir. BEY, kendi ilinde olmak zere; en fazla be adet veya toplam kapal alan 200.000 myi gemeyecek binalarda bu hizmeti verebilmelidir. EVD irketleri de, bnyelerinde bulundurduklar enerji yneticisi ve ube saylarna bal olarak tm illerde ve EEnin belirleyecei say ve byklkteki binalarda hizmet verebilmelidir. Kanun ve ynetmeliklere gre artk, OSBlerde de; enerji ynetim birimi oluturulmas zorunludur. Ancak bu birimlerin kendilerinin n-ett, lm ve detayl ett, VAP uygulamalar yapmalar, hem nicelik hem de nitelik asndan mmkn gzkmemektedir ve de yeterli deildir. Bu durumda, danmanlk ve lm-ettVAP hizmetleri dardan alnmal, oluturulan birim de, bunlar organize etmeli, ynlendirmeli ve denetlemelidir. VAP, Gnll Anlamalar, Enerji Performans Szlemesi-EPS-, KOSGEB tevikleri, TTGV, TBTAK vb. destekler artrlmal,

bavuru ve geri dn-deme mekanizmalar kolaylatrlmal ve hzlandrlmaldr. VAP bavurularnn -uygulanan son iki ylda da- ok yetersiz olmasnn nedenlerinden birka; verilecek olan teviin az bulunmas ve VAP yapmak iin zorunlu olan detayl ett-projenin sresinin ve bedelinin rmalar asndan uygun bulunmamas vb.dir. Sadece VAP istenen projelerin detayl ett-projesinin yaptrlmas hem sreci hem de ettproje bedelini azaltaca iin, ara bir zm olabilir. Ancak en dorusu ve cazibi de, mmknse VAP teviklerinin yzdelerinin -% 50leri- ve miktarnn da -250 bin TLye kadar- artrlmas veya dorudan yaplacak olan verimlilik-tasarruf sonucu kadar vergi, kdv ve enerji yatlarndan indirim yaplmasdr. Bugne kadar sanayiye verilen VAP ve Gnll Anlama tevikleri, Ocak 2011den itibaren, benzer ekilde kapsam dahilindeki tm kamu, ticari bina ve iletmelere de verilmelidir. Kamuda, 2011 yl bitimine kadar enerji verimlii ett-proje ve VAPlarn yaplmas zorunluluunun sonucunda, verimlilik salayc uygulamalarnn enerji performans szlemeleriEPS- ile yaplabilmesi iin, Kamu hale Kanununda baz deiiklikler yaplmas gerekmektedir. rnein kamunun AB ve ABDdeki gibi, 10-15 yl gibi uzun sreli enerji performans szlemesi yapabilmesi ve bankalardan, nans kurulularndan kredi kullanabilmesi salanmaldr. Ayrca, kamunun ihale yapabilmesini kolaylatrmak ve salkl hizmet alnmas iin, ortak ve rnek bir teknik artname ve EPS hazrlanmaldr. EPSnin de; Trk Ticaret Kanunu, Trk Hukuk Sistemi ve Trk Bankaclk-Sigortaclk Sistemi ile uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir. KOBlerin KOSGEB destekli n ett, detayl ett proje ve VAP hizmetlerinin tevii uygulamalarnda-ynetmelik gerei, n ett, detayl ett ve VAP iin yetkili iki ayr EVD irketinden hizmet alnacak-, ister KOBden isterse EVD irketlerinden kaynaklanabilecek herhangi bir sorun, itilaf konusunda, tarafsz bir bilirkiilik-hakem heyeti tanmlanmal ve tannmaldr. Yaplan enerji ett proje, VAP ve uygulamalarn doru olup olmadn kontrol iin, lme ve dorulama standartlar, metodolojisi, EE ve EYDER tarafndan birlikte hazrlanmaldr. 5 Aralk 2009 tarihinde yrrle giren Binalarda Enerji Performans Ynetmelii ve Ynetmeliin uygulanabilmesi iin gerekli olan performans kriterleri ve bina enerji performans hesaplama konusunda (BEP-TR) kamu, niversiteler, enstitler, sektr dernekleri acilen bir araya gelmeli ve Temmuz 2010da balayaca belirtilen uygulamaya ynelik, geni kapsaml bir kabul, test, deerlendirme almas yaplmaldrlar.

Ayrca, yeni binalara BEP-TR sertikas verecek olan SMM ve eski binalara BEP-TR sertikas verecek olan EVD irketleri dnda da, bina sahiplerinin kendi binalarnn performanslarn ve durumlarn lebilecekleri, kullanm kolay ABDdekine benzer bir energy star program, EE tarafndan web de yaynlanmal ve hizmete sokulmaldr.

Summary
In this paper, we try to discuss and offer our arguments for draft Energy Efciency Strategy Document of Turkey which is published on the EEs web page after Workshop at TBTAK-MAM on December 2009. This is very important document both for Turkey and the world with respect to energy efciency and the environmental improvements-applications already. There are many items and to do list with this Energy Strategy Document of Turkey.

31

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

HIZLA GELEN ENDSTR - ENERJ DEPOLAMA SSTEMLER

Ayla TUTU
kale irketler Grubu Enerji Koordinatr

Gnmzde btn modern enerji sistemleri arz gvenilirlii, sistem stabilitesi, enerji kaynaklarnn daha verimli kullanlmas iletim/ datm problemlerinin ve maliyetlerinin minimize edilmesi gibi birok nedenlerle enerjinin depolanmasn zorunlu klar. Eer bir lkenin enerjisi byk oranda termik santrallerden elde ediliyorsa, bunun yannda lke kesintili karaktere sahip yenilenebilir enerji kaynaklarna sahip ve bu kaynaklar verimli bir ekilde kullanmak istiyorsa, sistemde hzla devreye girip kabilme zelliine sahip santrallere ihtiya vardr. Bu ihtiya, ya byk oranda fosil yakt santrallerini birka dakikada devreye girebilmesi iin scak yedek olarak emre amade tutarak ekonomik olmayan bir yntemle ya da hzla devreye girip kma zelliine sahip olan klasik depolamal hidroelektrik santraller ve/veya enerji depolama sistemleri hayata geirilerek karlanabilir. lkemiz iin bunlardan birincisi ve ksmen tercih edilmekte olan yntem, zaten % 80lerin zerinde olan fosil yakt kullanmnn ve 2008 ylnda genel enerjide % 76 elektrik enerjisinde % 60a ulam olan da bamllmzn ve ayn zamanda fosil yakt kullanmndan dolay oluacak emisyonlarn artrlmas anlam tamaktadr. Enerjinin depolanmas, dnyada son yllarda gelien yeni liberal piyasa modelinde, elektrik deer zincirinin en kritik bileenlerinden birisidir ve enerji depolama sistemleri endstrisi yeni, nemli ve tm dnyada hzla gelimekte olan bir endstri seeneidir. Liberal piyasalarda sistem iletmecilerinin byk lekte yenilenebilir enerji retimini sisteme entegre edebilmeleri iin enerjinin depolanmasna ihtiyalar vardr. Teknik deerlendirmeler ve zibilite almalar enerji depolamann sadece teknik bir gereklilik deil ayn zamanda cost effective olduunu da gstermektedir.

Ancak lkemizde toplam 42.480 MW kurulu gcnde1283 adet HES projesi olmasna ramen sadece 15.710 MW kurulu gte 53 adet proje depolamal rezervuar alan 15 kmnin zerindedir. 53 adet projeden de 9.754 MW kurulu gte 24 iletmede bulunmaktadr.
Tablo 1. Ekonomik HES Potansiyelinin Proje Durumlarna Gre Dalm [1] (Haziran 2007) Proje Durumu letmede na Halinde Proje Toplam Proje Says 148 158 977 1 283 K.G (MW) 13.306 6.564 22.260 42.480 Ort. retim (GWh/yl) 47.590 23.620 79.177 150.387 Oran (%) 32 16 52 100

Depolamasz HESlerle birlikte iletmede 13.306 MW kurulu gte 148 adet HES bulunmaktadr. Bu santralarn 90 adedi 35 yan zerinde ve yenileme gerektirmekte, Karakaya, Atatrk gibi dier birok proje ise rehabilitasyon ihtiyac nedeniyle verimli altrlamamaktadr. Elektrik tketimine baktmzda ise, yllk tketim karakteristiini gsteren en nemli gsterge yk faktrdr. Yk faktrnn mmkn olduunca yksek olmas elektriin verimli olarak kullanlmasnn en nemli gstergesidir. Elektrikte verimliliin artmas ile yk faktr byyecektir. Yk faktrnn byklnn yan sra minimum ykn maksimum yke oran da verimli kullanm asndan nemli bir gstergedir. lkemizde son yllarda bu oran d gstermekte olup, 2007 ylnda % 38 seviyesine kadar dmtr. Bu nedenle 2008 ylnda ok zamanl (puant) elektrik sat tarifeleri uygulamas gndeme getirilmi, sistem yk erisindeki tepe noktalar gnn dier saatlerine kaydrlarak talep taraf ynetimiyle yk faktr ykseltilmeye allmtr. Ancak bu ksa vadeli bir zmdr. [2] Yukarda zet olarak verilen rakamlarn arz gvenilirlii, sistem stabilitesi, verimlilik ve emisyon gibi nedenlerden dolay hite i ac bir tablo sergilemedii aikardr. Uzun dnem iin sistem ierisindeki tm retim kaynaklarn en verimli ekilde altracak bir modelin oluturulmas, rehabilitasyon ve bakmlarn zamannda yaplmas, arzalarn hzla giderilmesi, doru planlanm ve seilmi yatrmlarn zamannda yaplmas, depolama sistemlerinin sisteme ilave edilmesi gibi arz tarafn ilgilendiren bir ynetim uygulanmaldr. 2.2. Elektrik letim Sistemi 2005 ylnda TEAS tarafndan yaplan almalara gre; Elektrik

2. Trkiye Elektrik Sisteminin Grnm ve Kaynaklar


2.1. Enerji Kaynaklar, retim Santralleri, Tketim Trkiye elektrikte arz-talep projeksiyonlar ve gerekleme durumu incelendiinde depolama sistemlerinin gereklilii aka grlmektedir. TEA verilerine gre 2008 ylnda genel enerjinin % 76s, elektrik enerjisinin ise % 60 ithal kaynaklardan karlanmaktadr. Ayn zamanda kaynak baznda bakldnda elektriin % 83 fosil yaktlardan salanrken yenilenebilirlerin pay byk HESler dahil sadece % 17dir (% 1i rzgar ve dier kaynaklar).

32

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

rzgar potansiyeli 10.000 MW yani 28 milyar kWh (88.000 MW teknik potansiyel) dzeyindedir. Bu ekonomik potansiyelin yllk alma saati en kt rzgar koulunda (gvenilir retim) 1400 saate kadar derek ancak 14 milyar kWh retim gerekletirebilecei dnlmektedir. 2007-2020 dneminde her yl 125 MW olmak zere toplam 1.750 MW rzgar santralinin sisteme ilave edilecei ngrlmtr. [3] Gne: Trkiyenin tm yzeyine isabet eden gne gc brt olarak 111.500 GW kadardr. Ancak teknik potansiyel 1400 GW olup, kullanlabilir potansiyel 116 GW olarak kestirilmektedir. 5346 sayl kanunda deiiklik yaplmak zere bir kanun tasla hazrlanmtr. Bu taslaa gre zellikle rzgar ve gne iin ok yksek alm garantileri nerilmektedir. Oysa lke karlar asndan kesintili karaktere sahip bu kaynaklarn yksek alm garantisinden ok retimlerinin srekli hale getirilerek pazarda rekabet edebilme glerinin artrlmas sistemi bozucu etkilerinin giderilmesi arz ve talebin eletirilmesi ve verimliliklerinin artrlmas iin hzla devreye girebilecek sistemlerle birlikte planlanmalar gerekmektedir.[3]

Kaynak-TEA

ekil 1. 2007 yl tertiplenmi yk erisi.

letim Sisteminin, arz gvenlii ve kalite kriterleri salanarak iletilebilmesi iin, maksimum talebin konvansiyonel retim santrallerinden karlanacak ekilde yedeklenmesi gerektii belirtilmektedir. Bu da yenilenebilir enerji kaynaklarndan retim yapan santrallerin tamamna yakn miktarnn konvansiyonel retim santralleriyle birebir yedeklenmesi anlamna gelmektedir. [3] Ayrca ayn raporda bu kaynaklarn sistemi bozucu etkileri olduu belirtilmi ve bu etkiler u ekilde sralanmtr: Blgesel bozucu etkileri; iletim hatlarnda ve trafolarda aklarda, trafo merkezlerinde gerilimlerde deiiklikler, koruma sistemleri, ksa devre arza akmlar ve alt tesislerinde deiiklikler, arz kalitesinde deiiklikler. ebekeye olan bozucu etkileri ise; sistem dinamii ve stabilite, reaktif g kontrol ve gerilim, frekans kontrol ve konvansiyonal santrallerde sk sk yk alma/yk atma sorunlar ve ayrca enterkonnekte sisteme rzgar santrallerinin balantsnda bozucu etkileri ve balant noktalarnda iletim kapasitesinin yetersiz kalabilmesidir. Rzgar potansiyeli yerleim merkezlerinden uzak blgelerde olup bu blgeler ebekenin zayf olduu noktalardr. letim Sistemi, bu blgelere baka noktalardan blgenin tketimi kadar g ve enerji tayabilecek ekilde tasarlanmtr. zellikle letim Sistemine byk gte rzgar santrali balants nerilmesi durumunda, retilecek elektrik enerjisini her durumda sistemin gl tketim noktalarna tamak iin yeni iletim tesisleri gerekecektir. Bunun iin, ya balant noktas ile sistemin gl tketim noktalar arasndaki iletim sisteminin yeni hatlarn tesisi ile glendirilmesi ya da balantnn dorudan uzun hatlarla gl noktalara yaplmas gerekmektedir. 2.3. Yenilenebilir Enerji Kaynaklar Trkiyede bata hidroelektrik olmak zere nemli lde yenilenebilir enerji potansiyeli bulunmaktadr. 5346 sayl kanunda, byk kk ayrm yaplmakszn tm HESlerin yenilenebilir tanm ierisinde yeralmasna ramen rezervuar alan 15 kmnin altndaki projeler YEK Kanunu kapsamna alnmtr. Bu kapsamda 36.770 MW kurulu gte 1238 adet HES bulunmaktadr. lave potansiyel ile birlikte 170 milyar kWh/yl retim potansiyeli mevcuttur bunun sadece % 28i kullanlmaktadr. Bugnk teknik koullarda 10 metre ykseklikteki ortalama 6 m/s hzda, ylda 2800 saat kullanma sresi ile kurulabilecek ekonomik

3. Elektrik Depolanabilir mi?


Elektrik formunda deil, ancak ihtiyacn az, yatn dk ve enerjinin fazla olduu saatlerde elektrik kullanlarak hava, su veya kimyasal formda depolanabilmekte ve ihtiyacn olduu saatlerde en fazla birka dakika ierisinde elektrie dntrlerek kullanma sokulabilmektedir. Hidrolik bioktle, konvansiyonel yaktlar elektrik retmeden nce depolanabilirken rzgar, gne ve dalga enerjisi elektrik formuna evrildikten yani elektrik retildikten sonra depolanmay gerektirir. Yani rzgar ve gne gibi kesintili enerji kaynaklarnda arz ve talebi eletirmek veya ayn ana denk getirmek bugnn teknolojisiyle mmkn deildir. Bu nedenle var olduklar anda ihtiya olmasa bile elektrie dntrerek retilen elektrii baka formlarda depolamak suretiyle ihtiyacn olduu anlarda kullanlabilme olana yaratlm olmaktadr. Ayn zamanda fosil yaktl elektrik santrallerin sistemdeki fazla olan enerjisi ayn yntemlerle depolanarak kaynaklarn daha verimli kullanm salanm olmaktadr.

4. Elektriin Depolanmas Neden Gereklidir?


Trkiyede olduu gibi elektrik ihtiyacnn byk bir blmnn ithal kaynaklardan ve yk takip etme zellii olmayan fosil yaktla alan santrallerden salanyor olmas, ayrca rzgar ve gne gibi kesintili enerji kaynaklarnn kullanma sokulacak olmas sistem gvenlii iin ciddi bir tehdit oluturmaktadr. Sistemin gvenliini salamak ve frekans kontrol yapabilmek iin 3-5 dakika ierisinde devreye girebilecek santrallere ihtiya vardr. Mevcut sistem iinde bunu salayabilecek olan santraller depolamal HESlerdir. Japonyada deiik tipteki santrallerin devreye girme ve tam kapasiteye ulama zamanlar ile ilgili yaplan bir almann sonular Tablo 2de verilmitir. Bu alma iin ilgili santrallerde retime 8 saat ara verildikten sonra santraller altrlarak sonular alnmtr. [3] Trkiyede retim planlama almalarnda hidrolik projeler, yk faktrlerine gre; % 35in altnda olanlar ve stnde olanlar olmak zere puant ve baz santraller olarak iki grup altnda tanmlanrlar ve ihtiyaca gre altrlrlar. Ancak lkemizde puant talebin karlanmas sorunu vardr ve hidroelektrik santrallerin srekli ar yklenerek altrlmas puant talebin karlanmasnda olumsuzluklar yaratmaktadr. Enerji talebindeki hzl artla

33

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Tablo 2. Japonyada Deiik Tipteki Santrallerin Devreye Girme ve Tam Kapasiteye Ulama Zamanlar Proje Tipi Klasik Hidroelektrik Santraller Pompa Depolamal Santraller Fuel Oil Santralleri LNG-Doal Gaz Santralleri LNG- evrim Santralleri Kmr Santralleri Nkleer Santraller Balama ve Tam Kapasiteye Ulama Sresi 3-5 dakika 3 - 5 dakika 3 saat 3 saat 1 saat 4 saat 5 gn

ekil 3te, depolama tesislerinin yk erisine katks gsterilmektedir. Elektrik talebinin ve yatn dk olduu saatlerde termik santrallerdeki fazla enerji veya ayn saatlerde oluan kesintili enerji kaynaklarndan elde edilecek elektrik kullanlarak depo doldurulurken minimum yk yukar ekilmekte talebin fazla olduu saatlerde ise elektrik retilerek maksimum yk aa ekilerek minimum ykn maksimum yke oran artrlmaktadr. Puant yk deeri azaltlrken baz yk deerinin artrlmas, puant yk dnemlerindeki tketimin minimum tketim dnemlerine kaydrlmas ile sistem yk faktr ykseltilmi ve verimlilik artrlm olmaktadr. [3]

birlikte daha da ciddi boyutlara ulamakta olan puant ykn karlanmas sorununun zm iin PDHES ve SHDES projeleri gelitirilmelidir. lkemizde ICOLD kriterlerinde eitli amalarla ina edilmi iletmede yaklak 600 adet baraj vardr. Ayrca taraf denizlerle evrili bir lke olup bu tr uygulamalar iin uygun bir topografyaya sahiptir. Bu zellikler PDHESler iin ilk yatrm maliyetini ciddi lde azaltc ve dier depolama sistemlerine gre avantaj salayc zelliklerdir. Japonyada alt rezervuar olarak deniz suyunun kullanld projeler gelitirilirken henz lkemizde PDHES uygulamas bulunmamaktadr. [4] Depolama sistemlerinin, zellikle yeni piyasa modeli ierisinde elektriin tm unsurlarna (kaynak, retim, datm, yan hizmetler sistem iletmecileri, tketici ve nans) olan faydalar ve ilikileri ekil 2de verilmitir. Temel olarak 5 ana balk altnda sayabiliriz: 4.1. retim Kaynaklar in Faydalar Elektriin arz ve talebindeki dalgalanmalar dengeler, ksa dnem arz gvenliini, ksa periyotta frekans kontroln ve sistem stabilitesini, uzun periyotta ise enerjinin ynetimini salar ve rezerv olutururlar. Enerji arz gvenilirliini garanti edecek politikalar gelitirilirken; da bamlln azaltlmas, yenilenebilir enerji kaynaklarnn daha verimli kullanlmasnn salanmas, emisyonlarn azaltlmas, bunun yannda kesintili enerji kaynaklarnn sisteme balanabilmesi iin gerekli olacak olan ilave iletim hatt yatrm maliyetleri ve yedek g yatrm maliyetlerinin azaltlmas, minimum ykn maksimum yke orannn ykseltilmesi iin elektrik depolama tesislerinin sisteme ilave edilmesinin nemini ortaya koymaktadr.
ekil 3. Byk lekli bir depolama tesisinin yk proli.

4.2. Sistem Operatrleri in Faydalar Voltaj kontrol, enerji kalitesinin artrlmas, sistem gvenlii ve varlklarn ynetimi ile byk lde YEKnn btn zamanlarda sisteme entegre esneklii salarlar. YEK iin gerekli olacak olan balant ve iletim hatt ihtiyalarnn 2/3 orannda azaltlmas, scak ve lk yedek maliyetinin drlmesi gibi birok avantajlar salamaktadrlar. 4.3. Yardmc Hizmetler in Faydalar Elektrik sisteminde deiken retimi olan yenilenebilir enerji kaynakl retim tesisleri arttka, kontrolsz retim artacak, bu nedenle yan hizmetlerin kullanm ve maliyeti de ykselecektir. Bu balamda depolama sistemleri yardmc hizmetler iin; frekansa yant verme, hzla devreye girme ve tam kapasiteye ulama, black start, yedek veya dner yedek ve uzun dnem rezerv oluturmak gibi avantajlar salayacaktr. 4.4. Yenilenebilir Enerji reticileri in Faydalar retim zamann telemek, kontrol ve sisteme entegrasyonu salamak, gn ncesi garanti anlamas gibi serbest elektrik piyasas pazarnda yaplacak anlamalar ile pazarda rekabet ansn artrmak, arz ile talebi eletirmek. 4.5. Tketici in Faydalar Elektrik fatura yatlarn ve puant elektrik yatlarn azaltmak, enerji kalitesinin iyi olmamas ve gvenilir olmayan hizmetlerden dolay oluan kayplar azaltmak. rnein, 2006 ylnda % 33 yedek kapasite olmasna ramen 27 Aralk 2006 tarihinde tketimim en yksek noktaya ulat saatlerdeki 27.500 MWlk talebin karlanmasnda sknt yaanm ve elektrik yat 170 YTLden 1100 YTLye kmtr. Byle bir durumda bir HES devreye sokulabilseydi, yat bu kadar ykselmeyecekti. Ayn ekilde, 1 Temmuz 2006da 1210 MW kurulu gcndeki Bursa Doal Gaz Santrali arzalanp devre d kalnca, bat da 13 il 8 saat boyunca karanlkta kalmtr.

ekil 2. Enerji depolamann faydalar.

34

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Oysa Oymapnar Baraj devreye sokulabilseydi veya byk lekli depolama sistemleri olsayd, byle bir olay yaanmayacakt.

5. Enerji Depolama Sistemleri


5.1.Enerji Depolama Sistemlerinin Snandrlmas Enerjinin elektrik olarak depolanmas pahaldr ve teknolojik olarak verimli deildir. Enerji depolama sistemlerinin birou dolayl depolama sistemleridir. Dier bir ifadeyle, elektriin dier enerji formlarna dntrlerek ihtiya annda hzla devreye sokacak ekilde bekletilmesidir. Depolama sistemleri ana balk altnda snandrlmaktadr; Teknolojisine gre; Q Mekanik Q Elektrik Q Kimyasal Q Manyetik

yaplabilmektedir. Bu santrallerden 20 MWn zerinde kurulu gce sahip olanlar genellikle ksa dnem arz gvenlii, sistem stablitesinin salanmas ve frekans kontrol gibi amalar iin kullanlrken, kk lekli olanlar kesintili enerji kaynaklarnn sistemi bozucu etkilerini azaltmak, sreklilik kazandrmak verimliliklerini ve pazarda rekabet gcn artrabilmek iin birlikte planlanmaktadrlar. Uan emberler, yakt pilleri, sper kapasitrler gibi sistemler ise ok daha kk lekli kW boyutunda depolama yapabilen sistemlerdir. Uzay aralarnda, meteoroloji istasyonlarnda, byk parklarda, krsal alanlarda, baz askeri uygulamalarda, laptop bilgisayarlarda, kk elektronik cihazlar iin portatif arj istasyonu olarak, yerleim alanlarndan uzak blgelerde g kayna olarak, kullanlabilmekte, ulam ve haberleme alanlarnn yannda son yllarda kesintili karaktere sahip yenilenebilir enerji kaynaklarndan elektrik retimi yapan santraller ile hibrid olarak planlanmaktadrlar. Teknik ve ticari anlamda henz istenilen olgunlua ulalamamtr. ABD ve Avrupada ok ciddi almalar yaplmakta yakn gelecekte ticari olarak yaygnlaabilecek dzeye gelecei dnlmektedir. Bu alanda TBTAK MAMda yaplan kk lekli birka alma dnda Trkiyede kayda deer herhangi bir alma bulunmamaktadr. Prensipleri ilk olarak Alman bilimadam Christian Friedrich Schnbein tarafndan 1838de bulunmu [6] ve gnmze kadar birok almalar yaplm olan yakt hcreleri ve dier kk lekli uygulamalarla ilgili ayrntya bu almada yer verilmeyecektir. Sadece, Tablo 3te temel karakteristikler verilmitir. 5.2.1. Pompa Depolamal Hidroelektrik Santraller (PDHES) Elektrik enerjisi talebinin ve elektrik yatnn dk, elektriin fazla olduu saatlerde suyun yksekteki bir rezervuara pompalanarak

PDHESler, SHDES, Volanlar Sper iletkenler Piller, bataryalar Sper kapasitrler

G ve enerji snamasna gre; Q Byk lekli Q Kk lekli Uygulama alanlarna gre; Q Ksa dnem arz gvenlii iin, Q Enerji kalitesi ve gvenilirlii iin, Q ebeke uygulamalar iin, Q Kaynaklarn verimli kullanlmas iin, 5.2. Gnmzde Gelimi ve Gelimekte Olan Depolama Yntemleri Elektrik depolama sistemlerinden PDHES ve SHDESler istenilen byklkte saatlik, gnlk, haftalk veya mevsimlik depolamalar

Tablo 3. Yakt Hcreleri ve Dier Kk lekli Uygulamalarn Temel Karakteristikleri Depolama Tipi PDHES Avantajlar 1 Yksek g kapasitesi 2 Oldukca yksek enerji kapasitesi 3 Dk maliyet 1 Yksek G Kapasitesi 2 Oldukca yksek enerji kapasitesi 3 Dk maliyet 1 Orta g kapasitesi 2 Yksek enerji kapasitesi 1 Orta g ve enerji kapasitesi 2 Yksek g younluu 3 Yksek verimlilik 1 Orta g ve enerji kapasitesi 2 Yksek g younluu 3 Yksek verimlilik 1 Yksek g kapasitesi 1 Yksek verimlilik 2 Uzun dng mr 1 Yksek g ve enerji kapasitesi 1 Geni bir alana yaylabilmekte 2 G sistemi iin dk maliyet Dezavantajlar 1 zel alan gerekmesi 2 Dk verimlilik 1 zel alan gerekmesi 2 Gaz balants Dk g younluu 1 Yksek maliyet 2 retim zorluu 1 Yksek maliyet 2 zel bir devreler sistemi gerektirmesi 1 Dk enerji kapasitesi 2 Dk g younluu 1 Dk g younluu 1 Yksek maliyet 2 Dk verimlilik 1 Ynetmek zor Uygulama alanlar Q Dner veya devaml yedek Q Ucuz enerjiyi pahal enerjiye dntrmek Q Dner veya devaml yedek Q Ucuz enerjiyi pahal enerjiye dntrmek Q Deikenlii azaltmak Q Dner veya devaml yedek salamak Q Deikenlii azaltmak Q Kesintisiz g temini Q Deikenlii azaltmak Q Kesintisiz g temini Q G kalitesi Q G kalitesi Q Deikenlii azaltmak Q Dner veya devaml yedek salamak Q Deikenlii azaltmak Q Dner veya devaml yedek salamak Verimlilik %70-85

SHDES

%70-80

Akm Pilleri

%75-85

NaS Pilleri

%85-90

Li-ion Pilleri

%90-95

Uan emberler Kapasitrler Hidrojen Depolama arj Edilebilen Hibrid Sistemler

%90-95 %90-95 Dk %80-90

1 G Kapasitesi (MW)-Gcn depolanabildii ve kullanlabildii max. oran 2 Enerji Kapasitesi (MWh)-Depolanabilen toplam enerjinin rezervuar doldurma sresine eitlii 3 G younluu-Her birim hacim depolamann enerji kapasitesi

35

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

depolanmas ve ihtiyacn yksek enerjinin pahal olduu pik saatlerde enerji reterek alt rezervuara aktarlmas yntemidir. Pompa depolamal santraller elektrik enerjisi retme ynteminden ok, fazla olan enerjinin depolanmas yntemidir. PDHESler balca bir alt ve bir st rezervuar ve bu iki rezervuar arasnda bir cebri boru ile elektrik reten veya suyu pompalayan trbin/pompa ve jeneratr/motor grubu ve bunlarla ilgili hidromekanik ve elektromekanik ekipman ihtiva ederler. ekil 4a ve ekil 4bde tipik PDHESlere rnekler verilmitir. ekil 4cde ise, Japonyann Okinawa adasnn kuzey tarafnda kurulan pilot deniz suyu PDHESin kubak grn verilmektedir. Sekizgen ekil st rezervuar gstermekte, deniz (Pasik Okyanusu) alt rezervuar temsil etmektedir. Kuyruk suyu kanal k deniz dalgalarndan korunmak zere drtl-oluklu bir sistemle evrilmitir. Dnyada deniz suyunu kullanan yksek dl ilk PDHESdir. Bu nedenle tipik ve ilgintir. taraf denizlerle evrili lkemiz iinde uygulama alan olarak nemlidir. Japonya nehirler zerinde ok sayda kk ve byk kapasitelerde PDHESler ina etmitir. (yaklak 30 000 MW). Son yllarda corafya ve jeolojiye gre uygun alanlar azalm, ayrca evre deerlendirme kriterleri etkili olmaya balamtr. Bu durumu dikkate alan Japon Hkmeti, EPDC rmasna deniz suyunu kullanabilen bir PDHESin etdn ve zibilitesini sipari etmitir. 1981 ylnda balanan ilk ett ve malzeme test almalar, 1991 ylna kadar srmtr. 1991 ylnda inaatna balanan Okinawa PDHESin 1998 ylnda tamamlanmas planlanm iletmeye getikten sonra be yllk tecrbe dnemi ngrlmtr. Mart 1999da inaat tamamlanmtr. Dnyada bata Japonya olmak zere pek ok lkede toplam 100.000 MWn zerinde PDHES bulunmaktadr. Bu lkelerden birou bilindii zere zengin fosil enerji kaynaklarna sahip olmalarna ramen PDHESlere sahipler ve yenilerini de planlamaktadrlar. [4] 5.2.2. Sktrlm Hava Depolamal Elektrik Santralleri (SHDES) PDHESlerde olduu gibi elektriin fazla ve ucuz olduu saatlerde kompresr altrlarak ortamdaki hava yeraltndaki geirimsiz maaralarda sktrlarak depolanmakta, ihtiyacn olduu saatlerde ise basnl hava ile trbinler altrlarak elektrik retilmektedir. Bu yntemde havann sktrlarak depolanabilmesi iin geirimsiz bir formasyona ihtiya vardr. Doal boluklar, terkedilmi madenler, tuz maaralar kullanlabilecei gibi yapay boluklar da yaratlabilmektedir. Havann sktrlmas iin yapay tanklar zerinde de almalar yaplmaktadr.
ekil 5.

Dnyada ilk olarak 1978 ylnda Almanyada znm tuz maaralar kullanlarak 290 MW kurulu gte SHDES ina edilmitir. 1991de Alabamada 110 MW kurulu gte santral kurulmutur. Amerika ve Avrupada birok proje gelitirilmektedir. nmzdeki dnemde hzla yaygnlaacak olan bir teknolojidir. Amerikada mevcut bir maara kullanlarak 200MW SHDES+100MW rzgar+ kmr santrallerinin fazla enerjisinin kullanlaca hibrid bir proje 2011 ylnda iletmeye girecektir. zellikle rzgar ve fosil yaktl santrallerle hibrid alacak benzer bir ok proje gelitirilmektedir. Yatrm maliyetleri PDHESlerden dk ancak iletme bakm giderleri daha fazla mrleri daha ksadr. Trkiyede de ekonomik olarak gelitirilebilecek birok alan olduu bilinmektedir. [7]

Kaynaklar
[1] Ayla TUTU New Technology For HYdroelectric GenerationClean Energy Technology Conferance 2008 [2] TEA Trkiye Elektrik Enerjisi retim Projeksiyonu 2008-2017 [3] TEA Yenilenebilir Kaynaklardan Deiken retim Yapan Santrallerin Elektrik retim- letim Sistemine Etkileri ve AB Uygulamalar [4] Ayla TUTU Pompa Depolamal Hidroelektrik Santralar,10. Enerji Kongresi 2007 [5] Jason Makansi Energy Storage [6] Wikipedia.org/wiki/Yakt_hcresi [7] Roger Peters Storing Renewable Power.

Summary
All modern energy systems is require electricity storage for supply security, system security, productivity, to solve transmission and distribution problem and to use renewable resources more efciency exc. opportunity. In new competitive market model storage is most critical part of electricity value chain. Power storage is developing quickly into a major new industrial. Technical evaluation and feasibility studies shows that it is not only technical necessity but also cost effective solution.

ekil 4a.

ekil 4b.

ekil 4c.

36

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

HDROJEN RETMNDE YEN NESL NKLEER REAKTRLERN STATS

B. Gl GKTEPE
Trkiye Atom Enerjisi Kurumu

Tun ALDEMR
The Ohio State University - Department of Mechanical Engineering

zet
Nkleer teknoloji, sera gaz salmna sebep olmadan yksek verimle byk miktarlarda hidrojen retebilme potansiyeline sahiptir. Nkleer endstride yakn bir gelecekte yksek scaklkta alan reaktrlerin elektrolitik yntemlerle hidrojen temininde kullanlmas planlanmaktadr. Bu kapsamda ABDde nkleer hidrojen inisiyati program balatlmtr. Ayrca eitli lkelerin katlmyla Uluslararas IV Nesil Forumu oluturulmutur. Bu Forum almalarna, 2020-2030 yllarnda kullanma girmesi planlanan alt ayr tip yeni nkleer reaktr gelitirmek zere, halen nkleer enerjiden nemli lde yararlanan ve gelecek iin de nkleer enerjinin hayati nemini ngren 13 lke katlmaktadr. Forum tarafndan gelitirilmekte olan alt reaktr teknolojisi gnmzdeki konvansiyonel reaktrlerden daha yksek scaklkta almakta olup bunlardan drd hidrojen retimi iin tasarlanmtr. Hidrojen retimi iin gelitirilmekte olan bu sistemlerin ksaca zellikleri, uluslararas nkleer hidrojen programlarnn ana hatlar, PBMR ile ilgili bir almann deerlendirilmesi ve gncel bulgular gzden geirilerek gelecee dnk ngrler sunulmaktadr.

ve da bamlln azaltaca gibi enerji arz gvenliini ve ulusal gvenliini de arttracaktr. Hidrojenle alan iten yanmal motorlar ve yakt pilleri konusunda yaplan almalarda nemli bulgular ortaya konmu, nemli gelimeler kaydedilmi olmas hidrojen yaktl ulamn gereklemesinin yakn olduunu iaret etmektedir [2]. Trkiyede de son yllarda hidrojen enerjisi ile ilgili olarak Uluslararas Hidrojen Enerjisi Teknolojileri Merkezi (ICHET)in kurulmasyla birlikte bu konuya ilgi artmtr. Dnyann en byk anoksik ortamn tekil eden Karadeniz dip katmanlarnda mevcut olan hidrojen slfrden hidrojen eldesi ve depolanmas zerinde baz aratrmalar balamtr [3].

3. Gnmzde Hidrojen Enerjisi le lgili Sorunlar [4]


Q Hidrojen retimi iin sarf edilmesi gereken enerji talebi, gnmzde elektrik retimi iin gereken talebin ok stndedir. Q Hidrojen genel olarak gelecein enerji taycs olarak alglanmakla birlikte, pratikte bunun gereklemesi henz uzak grnmektedir. Q Dnyada hidrojen retimi gittike byrken, depolanmas ve tanmas ile ilgili alt yap sorunlar zerinde AR-GE almalar devam etmektedir. Q Ksa dnemde hibrit elektrik aralarnn kullanmnn artnn potansiyel olarak ebekeden baz yk talebini artrmas beklenmektedir. Q Hidrojenin ulam sektrnde kullanlan sv yaktlar ham petrolden elde etmek iin kullanm hzla artmaktadr. zellikle katranl kumlar yakt eldesin de kaynak olarak yararlanldnda bunlarn bol bulunmas sebebiyle hayati nemi vardr. Q Elektrolitik olarak hidrojen eldesin de nkleer enerjiden yararlanlabilir. Bunun iin yksek scaklkta alan yeni nesil nkleer reaktrler termokimyasal olarak hidrojen retiminde kullanlabilecektir. Ancak bunun gerekletirilebilmesi iin 2030 yl ngrlmektedir.

1. Giri
Hidrojen dnyada en bol bulunan element olmasna karn enerji sektrnde daha fazla kullanmyla ilgili byk sorunlarn banda retim, depolama ve tama maliyeti gelmektedir. Bilinen hidrojen retimi yntemleri ya verimsizdir ya da sera gazlar sal-mna sebep olmaktadr. Bu anlamda nkleer teknoloji, sera gaz salmna sebep olmadan yksek verimle byk miktarlarda hidrojen retebilme potansiyeline sahiptir. Bu bildiride, ok yakn gelecekte hidrojenin retiminde hayati role sahip olaca ngrlen yeni nesil nkleer reaktrler konusunda yaplan uluslararas almalar literatr aratrmasyla ksaca gzden geirilerek sadece ana hatlaryla yorumlanmaktadr.

2. Hidrojenin Enerji Sektrndeki nemi


21. yzyln enerji taycs olarak nitelendirilen hidrojen zellikle ABDde sanayi ve ulam sektrnn omurgasn tekil etmektedir. Sanayide hidrojen petrol rnlerinin zellikle hidrojen asndan fakir olan ar ham petroln rane edilerek ulamda kullanlan yakt haline dntrlmesinde kullanlr. Hidrojenin en az bu kadar nemli olan bir dier kullanm alan ise plastik ve binlerce tketim malnn imalatnda ihtiya duyulan kimyasallarn hammaddesinin elde edilmesidir [1]. Ulam sektrnde bilinen konvansiyonel hidrokarbon yaktlara ilaveten hidrojen dorudan enerji tayc olarak byk gelecek vaad etmektedir. Dolaysyla ulam sektrnde hidrojenin doruan kullanlabilmesinin ticari olarak yaygnlamas ABDnin petrol ithalatn

4. Nkleer Reaktrler ve Hidrojen [5,6]


Nkleer reaktrlerden elde edilen nkleer enerji, eitli endstriyel uygulamalar iin fevkalade nemli bir proses s kaynadr. Genel olarak nkleer reaktrlerin geni kapsaml uygulamalar u ekilde zetlenebilir: Q Baz nkleer elektrik retimi, Q Proses ssyla merkezi sistem snma, Q Deniz alt gemilerin srekli yakt, Q Tuzlu sudan tatl su temini, Q Sentetik yakt retimi, Q Petrol artlmas, Q Biyoktleden etanol eldesi, Q Gelecekte hidrojen retimi.

37

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

5. Nkleer Hidrojen nisiyati Program [8,9]


ABDde balatlan nkleer hidrojen inisiyati programnn hede; nkleer enerji kullanarak 2017 ylnda ekonomik ve ticari lekte hidrojen retilebileceini deney ve uygulama yoluyla kantlayabilmektir. Nkleer hidrojen AR-GE plan laboratuvar apnda demonstrasyon (<5kW) pilot tesis (500 kW-1 MW) ve ticari boyutta mhendislik tesisini (20-50 MW) kapsamaktadr. Bu inisiyatif eer baarl olabilirse, byk miktarda sera gaz emisyonu salm olmadan ABDye yerli hidrojen retim kapasitesi salayabilecektir.

Bu lkelerin ou bir veya birden fazla IV. nesil reaktrn gelitirilmesi iin AR-GE yrtmek zere resmi olarak ereve Anlamasn imzalamlardr. Arjantin ve Brezilya anlamay imzalamam, ngiltere Forumdan ekildii iin aktif olamayan Forum yeleri haline gelirken Rusya Federasyonu Austos 2009 da Foruma ye olmutur [12]. GIF almalarnn ana hedeeri unlardr: Nkleer gvenlii daha da iyiletirmek, Silahlanmaya kar direnci daha artrmak, Reaktrden kan radyoaktif atk miktarn daha azaltmak, Yakt hammaddesi ve dier doal kaynak tketimini daha azaltmak, Reaktr inaat sresini daha azaltmak, Toplam nkleer santral ina ve iletme maliyetini daha drmek, Nihai olarak retilen enerji maliyetini (KW/h) daha aaya ekmek. GIF tarafndan seilen 2010 ile 2030 yllar arasnda alm beklenen bu reaktr teknolojileri aada belirlenen tipleri iermektedir: 1. Gaz soutmal hzl reaktrler 2. Kurun soutmal hzl reaktrler 3. Ergimi tuzlu reaktrler 4. ok yksek scaklkta alan gaz soutmal reaktrler 5. Sodyum soutmal hzl reaktrler 6. Sperkritik su soutmal reaktrler Bu sistemlerin hemen hepsi kapal devre yakt evrimli olup, hzl ntronlu, biri epitermal, ikisi de gnmzdekiler gibi termal ntronlarla almak zere tasarlanmtr. Bunlardan ilk drd zel olarak hidrojen retimi amacyla gelitirilmektedir [12,14]. Bu reaktrlerin zellikleri aada ksaca zetlenmektedir [10,11,12] letme tecrbesi: Bu sistemlerin en az drd esas tasarmlar itibaryla hayli nemli iletme tecrbesine haizdir (gaz, kurun, ergimi tuz ve sodyum soutmal reaktrler). Bunlar bilinen zellikleri ve iletme deneyimi olan reaktrlerin biraz daha gelitirilmi tipleridir. Reaktr gc: 150 ila 1500 MWe termal arasnda deimektedir. Scaklk: Reaktr scaklklar 510C ila 1000C arasnda deimektedir. Oysa ki gnmzdeki haf sulu reaktrlerde scaklk 330C ye kadar kabilmektedir. Soutucu: Alt reaktr tipinden sadece biri haf su ile soutulmakta olup ikisi helyum gaz, dier de sodyum veya or tuzlu, kurun-bizmut soutmal teknolojilerdir. Reaktr mr: Kurun soutmal teknolojide 50 ila 150 MWe arasnda deien g seenei mevcut olup bu sistem yeni yakt ykleme gereksinimi olmadan 15-20 yl arasnda deien uzun reaktr kalbi mrne haizdir. Hidrojen retimi amal tm bu sistemlerin zellikleri Tablo 1de gsterilmektedir. rnek olarak VHTR (Very High Temperature Reactor-ok Yksek Scaklk Reaktr) tipi reaktrlerin tasarm daha detayl olarak Blm 8de sunulmutur

6. leri Tip Nkleer Reaktrler [9,10,11]


Dnyada halen 31 lkede iletilmekte olan 436 ticari nkleer reaktr bulunmaktadr. Toplam 372 GWe kapasitedeki bu reaktrlerden 2601 TWh nkleer elektrik retilmektedir. Bu kapasite ile nkleer g dnya elektrik talebinin %15ini karlamaktadr. 1950li yllarda ilk nkleer santralden elektrik retimi balamasndan bu yana nkleer g endstrisi 50 yldan fazla bir sredir reaktr teknolojilerini iyiletirmekte ve gelitirmektedir. 1950li yllardan itibaren iletilmeye alnan ilk ticari nkleer reaktrler I. nesil olup bir sre nce mrlerini tamamlam ve iletmeden alnarak kapatlmlardr. Dnyada halen iletilmekte olan bilinen reaktr tipleri genelde II. ve III. nesil sistemleridir. Yeni nesil g reaktrlerinin tasarm, iletilmeye balanmas sonucu bu teknolojilere olan talep gittike artmaktadr. Bilinen ticari reaktrlerden daha ksa srede ina edilebilen, daha uzun reaktr mr olan, kalp erime olasln minimuma indiren gvenlik zellikleri entegre olan, daha evre dostu, daha az yakt tketen, daha az hacimde atk reten yani daha verimli, ekonomik ve daha gvenli olan gelimi reaktrlerin ilk grubu olan III. nesil reaktrler 1998den itibaren iletilmektedir. IV. nesil ileri tip reaktrler ise halen aratrma ve gelitirme almalar devam etmekte olan bir dizi teorik nkleer reaktrlerdir. 2030 ylndan itibaren ticari olarak ina edilip iletilmeye alnmalar beklenmektedir. Ancak ok yksek scaklkta alan reaktr (VHTR) teknolojisinin 2021 yl itibaryla tamamlanmas ngrlmektedir. Bu reaktr sistemlerinin yeni nesil, ileri tip reaktrler olarak isimlendirilmesinin nedeni srdrlebilirlik, ekonomi, gvenlik ve silahlanmaya kar tedbirler asndan bilinen reaktr teknolojilerine gre daha gelimi tasarm zelliklerini tamalardr.

7. Uluslararas IV. Nesil Forumu (GIF)


IV. nesil reaktrler zerindeki AR-GE almalarn resmi olarak yrtmek zere IV. Nesil Forumu (The Generation IV. International Forum-GIF) oluturulmutur. Uluslararas bir alma grubu olan GIF, yeni nesil reaktr teknolojileri zerinde ortak AR-GE almalar yrtmek zere 2000 ylnda kurulmu olup resmen 2001 ylnda aktif hale gelmitir. almalar sekiz teknoloji hede esas alnmak suretiyle balatlmtr Foruma ye on lke bulunmaktadr. Bunlar halen nkleer enerjiden nemli lde yararlanan ve gelecek iin de nkleer enerjinin hayati nemini ngren lkelerin hkmetlerini temsil etmektedirler. ABDnin nclnde Arjantin, ngiltere, Brezilya, in, Fransa, Gney Afrika, Gney Kore, svire, Japonya, Kanada, Rusya Federasyonu ve bu devletlerin yan sra Avrupa Birlii ile Euratom da Foruma dahildir.

8. ok Yksek Scaklkta alan Reaktr


ok yksek scaklkta alan reaktr (Very High Temperature Reactor -VHTR) gvenlik kriterlerinde mmkn olan en dk risk teknolojisine dayal, ekonomik olarak nkleer proses s temin eden ve hidrojen retim kapasitesine haiz olan stn zellikleri

38

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

tamaktadr. Reaktr k scaklklar 850 950 C aralndadr. Gelitirme olasl en yksek olan tipler PBMR [16] ve GT-MHR [17] tipleridir. Her iki reaktr tipi de TRISO yakt kullanmaktadr. eitli katlardan olumu mikron byklndeki TRISO kresel yakt tanecikleri 1600oC scakla kadar btnlln koruyabilmektedir. Bu tanecikler ya 6 cm apnda kresel (PBMR tipi reaktr iin) yahut da altgen prizmatik (GT-MHR tipi reaktr iin) yakt elemanlar eklinde reaktr kalbini oluturmaktadr. Hidrojen retim amal VHTR ak emas ekil 1de sunulmaktadr. Reaktr kalbinden kan helyum ara s eanjrlerine gnderilir. Is eanjrlerinde ikinci devre soutucusu olarak gaz ve su dahil olmak zere deiik opsiyonlar dnlmektedir. Bu ikinci devre soutucusu elektrik ve hidrojen ekil 1. Hidrojen retim amal VHTR ak emas retimi iin s kayna oluturur. ekil 1de gsterilmemi bir opsiyon da elektrik retim iin kullanlan ikinci devre Idaho Milli Laboratuvardr (Idaho National Laboratory INL). Ohio artk ssnn hidrojen retiminde kullanlmasdr. Eyalet niversitesi (The Ohio State University), IV. nesil reaktrleri gelitirmek iin INL ile ibirlii yapan be niversiteden biridir. ok yksek scaklkta alan reaktrlerin halen tamamen zlmemi sorunlarndan en nemlisi, kullanlacak malzemenin yksek 9. Sonu ve neriler scaklk altnda uzun sre performansdr. ABD Enerji Bakanlnn Gnmzde ileri nkleer teknoloji ile ilgili olarak yaplan almalar IV. nesil reaktrlerin gelitirilmesi iin niversitelere ayrd ve tercihler hidrojen a yaklarken hangi lkelerin ve /veya aratrma fonlarnn (2009 btesi itibariyle 44 milyon dolar) ok irketlerin byk bir siyasi g ve ekonomik dl yakalayacan yksek bir oran malzeme aratrmalarn hedeemektedir. Bu tip belirleyecektir [1] eklindeki gr, ileri nkleer teknolojinin hidrojen reaktrlerin lisanslanmasnda karlalabilecek baka bir sorun, retimindeki statsnn neminin mkemmel bir vurgusudur. modellemelerdeki belirsizliklerdir. Gvenlii salayacak sistemlerin aktif sistemler yerine pasif sistemlerden olumas yahut tabii Uluslararas kapsamda halen devam etmekte olan hidrojen inidolam gibi doal olaylardan faydalanlmas bu belirsizliklerin siyati ve GIF almalarnda, ticari lekte hidrojen retimi denedoru deerlendirilmesini ok nemli klmaktadr. Belirsizliklerin yini tamamlayabilmek iin nemli lde aratrma ve gelitirme deerlendirilmesini ve nemlerine gre sralanabilmesini verimli bir gerekmektedir. Hidrojen retimi sistemi ve s transferi komponentleri ekilde salayacak hesap metotlarnn gelitirilmesi ABDde nem (ara s eanjrleri gibi) yksek scakla ve korozyona dayankl verilen aratrma konular arasnda olup bu alanda nde giden malzeme gelitirilmesini gerektirmektedir. kurululardan biri IV. nesil reaktrleri gelitirme grevi verilmi olan Tablo 1. IV Nesil Reaktrler ve zellikleri 1 Reaktr tipi Gaz soutmal hzl reaktrler Kurun soutmal hzl reaktrler Ergimi tuzlu hzl reaktrler Ergimi tuzlu reaktr-gelimi yksek scaklk reaktr ok yksek scaklkta alan gaz reaktrleri *Yksek= 7-15 MPa
1

Gc (MWe)

Ntron spektrumu (hzl/termal) hzl

Soutucu

Scaklk (C)

Basn

Yakt

Yakt evrimi Kapal reaktrde Kapal blgesel Kapal

1200 20-180 300-1200 600-1000 1000

Helyum Kurun ya da PbBi Florr tuzlar

850

Yksek

U-238+

hzl

80-800

Dk

U-238+

hzl

700-800

Dk

Tuz iinde UF Prizma i inde UO2 partiklleri Prizma UO2 partikllereya akl (pebble)

1000-1500

termal

Florr tuzlar

750-1000

Ak

250-300

termal

Helyum

900-1000

Yksek

Ak

+ U235 veya Pu239 katkl

Generation IV Nuclear Reactors, World Nuclear Association, Londra, ngiltere (2009)

39

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Trkiyenin hidrojen kaynaklar asndan ok zengin ve ansl olduu sylemleri bilinmektedir. Bata Karadeniz dip katmanlarndaki hidrojen slfr kaynaklar olmak zere hidrojenin nemine ve potansiyeline deinilirken bu kaynaktan nasl yararlanlabilecei, ekonomik olarak hidrojenin nasl ayrtrlaca zerindeki almalar yok denecek kadar azdr. Bir enerji kaynann potansiyel olarak varl ve zenginlii deil, bu kaynan nasl verimli bir ekilde nce ticari olarak retime geirilebilecei, hangi teknoloji ile, ekonomik, gvenli ve srekli olarak elde edilebilecei ve enerji arz gvenliine katks nem kazanmaktadr. Dolaysyla hidrojenin varl deil, retimi ile ilgili olarak gelecee dnk almalar kritik neme sahiptir. Bu anlamda nkleer teknoloji ne kmaktadr. Nkleer g teknolojisine girme hazrlklarn bir kez daha yenileyen lkemizde de dnyada gittike gelitirilen nkleer santrallerin bilim, teknoloji, yerli yan sanayilere nemli katksnn, lkemizde gvenlik kltrnn gelitirilmesinin yan sra, yakn bir gelecekte yeni nesil nkleer reaktr reaktrlerin devreye girmesiyle hidrojen retiminde de hayati rol olabilecei de karar mekanizmalarnda gz nne alnmaldr.

Teekkr
Bu almann ierii yeni nesil nkleer teknolojideki ilerlemeleri ve hidrojen retimini konu alan bir gzden geirmedir. Yazarlarn mesleki bilgileri dorultusunda gr ve nerilerini iermekte olup alt kurumlarn resmi grleri deildir. Yazarlar metnin hazrlanmasnda katkda bulunan, Sayn Reat Uzmen, Sayn Ltye Greli ve Sayn Levent zdemire teekkr bir bor bilmektedirler.

Summary
Hydrogen is a promising carbon-free energy carrier that can supplement conventional energy resources due to the relative ease in its transportability. Its increased use in the transportation sector would help to decrease oil imports and subsequently reduce the dependence of a country on foreign resources, in addition to reducing carbon emissions. Although hydrogen is the most abundant element in the world, there are challenges related to its production for its increased use in the energy sector. Carbon free means of producing hydrogen requires high-temperature heat sources for acceptable efciencies. High temperature process heat would be available from the Generation IV Reactor concepts being developed through international efforts. Generation IV reactors are those which are currently at the planning stage and which are expected to be operational after 2030. The efforts are coordinated by the Generation IV International Forum (GIF) representing the governments of 13 countries. The main objectives of GIF are to: a) improve measures for nuclear safeguards, b) reduce potential for nuclear proliferation, c) reduce nuclear waste, d) reduce consumption of nuclear fuel and other natural resources, e) reduce reactor construction times, f) reduce reactor construction and operation costs, and, g) reduce KW/h cost of electricity produced. The GIF has selected six reactor technologies, which the member states believe will represent the future shape of nuclear energy. In this study, the main features of these reactors are presented briey with a more detailed description of two VHTRS: the Pebble Bed Modular Reactor (PBMR) and Gas-Turbine Modular Helium Reactor (GT-MHR). Only one of these technologies is cooled by light water. Two are helium-cooled. The others use lead-bismuth, sodium or uoride salt coolants. The VHTR concepts that are receiving most attention in the U.S. are the Pebble Bed Modular Reactor (PBMR) and Gas-Turbine Modular Helium Reactor (GT-MHR). Both reactor types use TRISO fuel which consists of micron sized particles with several protective layers to contain the ssion products and which can maintain their structural integrity up to 1600oC. The TRISO particles are either shaped into 6 cm diameter spheres (PBMR) or hexagonal elements (GT-MHR) to form the reactor core. An important challenge with the VHTRs is the reliability of the structural materials used for long time operation at high temperatures Some concluding remarks are made on the importance of continuation of international collaborations, as well as challenges. The prospects of nuclear power option for the Turkish energy scene are emphasized with the economical hydrogen production aspects of advanced nuclear technology without CO2 emissions, in addition to electricity production, as being important inputs in determining the future Turkish energy policy.

Kaynaklar
[1] [2] S Dunn, Hydrogen futures: toward a sustainable energy system, International Journal of Hydrogen Energy, 27, 235-264 (2002) Nuclear Hydrogen R&D Plan, Department Of Energy Ofce of Nuclear Energy, Science and Technology, Washington, D.C., ABD (2004) M. Hakldr, F.Tut, . Kapkn, Possibilities of production and Storage of Hydrogen in the Black Sea WHEC16, Lyon, France June 2006) Transport and Hydrogen Economy, World Nuclear Association, Londra, ngiltere (2008) Nuclear Process Heat for Industry, World Nuclear Association, Londra,ngiltere (2009) C. Forsberg, What is the initial market for hydrogen from nuclear energy? Nuclear News, American Nuclear Societys, LaGrange Park, Il, A.B.D. (2005). D. Henderson, Nuclear Hydrogen Initiative Overview (http:// www.hydrogen.energy.gov/pdfs/review04/3_nhi_overview_ henderson.pdf) Carl Sink Nuclear Hydrogen Initiative http://www.hydrogen. energy.gov/pdfs/review07/pl_5_sink.pdf) Nuclear Power in the World Today, World Nuclear Association, Londra, Ingiltere (2009) Advanced Nuclear Power Reactors, World Nuclear Association, Londra, Ingiltere (2009) Ian Hore Lacy Advanced nuclear power reactors Encyclopedia of Earth (2006); Generation IV Nuclear Reactors, World Nuclear Association, Londra, ngiltere (2009) US, South Korea to Partner on Nuclear Hydrogen Initiative, Green Car Congress,17 August, 2005 (http://www. greencarcongress.com) GIF 2008 Annual Report (http://www.gen-4.org/PDFs/ GIF_2008_Annual_Report.pdf) A Technology Roadmap for Generation IV Nuclear Energy Systems, US DOE GIF-002-00 (2002) A. Koster, H.D. Matzner and D.R. Nicholsi, PBMR Design for the Future, Nuclear Engineering and Design, 222, 231245 (2003) LaBar, A.S. Shenoy, W.A. Simon and E.M. Campbell, the Gas-Turbine Modular Helium Reactor, Nuclear Energy, 43,165175 (2004).

[3]

[4] [5] [6]

[7]

[8] [9] [10] [11] [12] [13]

[14] [15] [16] [17]

40

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

ATIKTAN ENERJYE GDEN YOLDA MEVCUT YASAL DZENLEMELER, KARILAILAN SORUNLAR VE ZM NERLER

Beril Pnar TANDOAN


Tandoan Hukuk Brosu

zet
Tm dnyada olduu gibi lkemizde, artan nfus ve artan refah seviyesi, enerji tketimini youn olarak artrmtr. Bu youn enerji kullanm; enerji tedariinde nemli sorunlara yol amakta ve kullanm ile retim arasndaki denge a gn ektike artmaktadr. Byle bir tabloda, yukarda belirttiimiz enerji ann bilinen en uygun tanmyla tm dzenleme, i ve ilemlerin toplum yarar gzetilerek yaplmas olan kamu yarar kavramna ve evre mevzuatna uygun bir faaliyet olarak yrtlmesi zorunluluu kukusuzdur. Nitekim sektrde faaliyet gsteren aktrleri de, alternatif ve temiz enerji kaynaklar bulmak iin her geen gn artan bir enerji ile aratrmalar ve almalar yapmaya sevk eden de bu durumdur. Bu bildirinin konusu da, atktan enerjiye giden bu yolda tarihten gnmze gelimeleri zetlemek, lkemizdeki mevcut problemleri belirlemek ve bunlara ilikin zm nerilerimizin sunulmasndan ibarettir.

1. Giri
Artan nfus ve artan refah seviyesi, enerji tketimini youn olarak artrm olup; bu youn enerji kullanm, enerji tedarikinde nemli sorunlara yol amakta ve dnyada olduu gibi lkemizde de kullanm ile retim arasndaki denge a gn ektike bymektedir. Lakin madalyonunun br yzn evirdiimizde, sanayi devrimiyle beraber ortaya kan tketim toplumunun gnmzde altn an yaadn gryoruz. En fazla bir sezon kullanlan ve modas geti borusunun almasyla atlan giyecekler, maaza ve marketlerin tek kullanmlk alveri poetleri, hastane atklar, pet ieler ve envai trl kullan-at rnleri... Bunun neticesinde de her geen gn nefes almakta biraz daha zorlanan bir gezegen: Dnya; insanolunun ve tm canl trlerinin, en azndan imdilik bilinen, tek yuvas. Byle bir tabloda, yukarda belirttiimiz enerji ann tm dnyada olduu gibi lkemizde de, bilinen en uygun tanmyla tm dzenleme, i ve ilemlerin toplum yarar gzetilerek yaplmas olan kamu yarar kavramna ve evre mevzuatna uygun bir faaliyet olarak yrtlmesi zorunluluu kukusuzdur. Nitekim dnya devletleriyle birlikte sektrde faaliyet gsteren aktrleri de, alternatif ve temiz enerji kaynaklar bulmak iin her geen gn artan bir enerji ile aratrmalar ve almalar yapmaya sevk eden de bu durumdur.
www.kureseleylem.org

Dnya zellikle son 20 yldr, son 1000 yln herhangi bir annda sndndan ok daha hzl snd. Dnyann normal scakl 16 C ve u an gezegen zerinde var olan her trl yaam biimi bu scaklkta yaama yeteneine sahip olup; canllarn yaamn srdrebilecei 16C scakl salayan ey ise; karbondioksit, metan, su buhar gibi doal olarak atmosferde bulunan sera gazlar. Bu gazlar sayesinde gne nlarnn bir ksm atmosferde tutuluyor ve hayatn devam iin gereken scaklk salanyor. Ancak Sanayi Devrimi sonrasnda kmrn ve onu takip eden srete petrol ve doalgazn kullanlmasyla atmosfere salnan karbondioksit ve dier sera gazlarnn orannn artt tartmasz bir gerek. Nitekim son dnemde, Leeds niversitesinden bir grup bilim adamnn Geophysical Research Letters isimli bilim dergisinde yaymlanan aratrmasna gre, en belirgin erime Bat Antarktikadaki en byk buzullardan Pine Islandda gzlemleniyor. Bu buzul, 10 yl nce ylda 16 metre incelirken, bu rakam imdi 90 metreye kadar ykseldi. Pine Island buzulunun 175.000 km2 genilii ve tipik zellikleri nedeniyle uyduyla en iyi izlenen buzul olduuna iaret eden aratrmaclar, erimenin bu hzla devam etmesi halinde devasa buzdann 100 yl iinde yok olaca tahmininde bulunuyor. Oysa, bilim adamlar daha nce bu sreyi 600 yl olarak ngryorlard. 1 Tablo gstermekte ki; artan enerji an doay nemsemeden ve sorumsuzca kapatmaya almak, faydadan ok zarar getirmekte ve enerji kaynaklarn da bir daha dn olmayacak ekilde yok etmektedir. te dnya devletleriyle birlikte sektrde faaliyet gsteren aktrleri de, alternatif, temiz ve evre dostu enerji kaynaklar bulmak iin her geen gn artan bir enerji ile aratrmalar ve almalar yapmaya sevk eden de bu durumdur.

2. klim Deiiklii le Mcadelede Uluslararas Etkideki Mihenk Talar


Sanayi Devriminin rn AB lkelerince adeta bir bedel deme belgesi niteliindeki Birlemi Milletler klim Deiiklii ereve Szlemesi (BMDS) kapsamnda imzalanm olan Kyoto Protokol, kresel snma ve iklim deiikliiyle tm dnya apnda mcadele etmeyi hedeeyen nemli bir szlemedir. yle ki; Protokol, Aralk 1997de Japonyann Kyoto ehrinde grlm, 16 Mart 1998de imzaya alm ve 15 Mart 1999da son halini almtr. Kyoto Protokolnn yrrle girebilmesi iin protokole imza atan lkelerin 1990 ylnda atmosfere vermi olduklar karbon emisyonlarnn, tm dnyadaki toplam karbon emisyon miktarnn % 55ine ulamas gerekmekteydi. Bu nedenle, 1997 ylnda imzalanan Protokol, Rusyann 18 Kasm 2004te katlmasyla, 90 gn sonra 16 ubat 2005 tarihinde yrrle girmitir. lkemizin

41

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

bu son derece nemli Protokole katlmasnn uygun bulunduuna dair kanun tasars ise, 05 ubat 2009 tarihinde TBMM Genel Kurulu`nda kabul edilerek yasalam olup; Protokole taraf olunmasna ilikin Bakanlar Kurulu kararnn ise 13 Mays 2009 tarihli Resm Gazetede yaymlanarak 28 Mays 2009 tarihinde BM Genel Sekreterlii`ne gnderilmitir. Protokol gerei 90 gnlk resm srenin dolmasndan sonra 26 Austos 2009 tarihi itibaryla Trkiye Kyoto Protokolne resmen taraf olmutur. Buna gre, sreteki en nemli mihenk talar aadaki gibidir: a. Birlemi Milletler klim Deiiklii ereve Szlemesi 1988 ylnda Dnya Meteoroloji rgt ile Birlemi Milletler evre Program ynetici organlar Hkmetleraras klim Deiiklii Paneli (IPCC) ad altnda yeni bir organ oluturmulardr. Grevi, iklim deiikliine ilikin bilimsel bilgileri aratrmak ve deerlendirmektir. b. Kyoto Protokol Kyoto Protokol (Protokol), Anlama 1992de Rio de Janeiroda (Brezilyada gerekletirilen Dnya Zirvesinde kabul edilen Birlemi Milletler klim Deiiklii ereve Szlemesi (BMDS)nin eki olarak kabul edilen uluslararas bir anlamadr. Protokoln ana amac, atmosferdeki sera gaz younluunun, iklime tehlikeli etki yapmayacak seviyelerde dengede kalmasn salamaktr. Protokol, seragaz emisyonunu4 azaltma amac dorultusunda sanayilemi lkelere bir dizi balayc hedeer ngrmtr. BMDS, emisyonun azaltlmas iin tevik edici uygulamalar getirirken, Protokol ise zorlayc yaptrmlar ngrmektedir.5

azaltmak ile zellikle de ehirlerdeki plklerden gelen pis kokularn civarda yaayanlar rahatsz etmesini nlemekti. Ancak 1990larn bandan itibaren, yine AB lkelerinde ve ABDde plk gaznn elektrik retiminde de yaygn olarak kullanlmasna balanmtr. Nitekim Atk Ynetimi hususunda AB mktesebatnn balca konularndan birinin evre olduu ve bu hususta AB dzeyinde 300 akn tzk ve direktif bulunduu da dnldnde, konunun AB iin nemi aka ortaya kacaktr. AB mktesebat uyarnca Atk Ynetimi Hiyerarisi aadaki ekilde sralanabilir6 : Q Atk minimizasyonu ve kaynakta nleme Q Atklarn yeniden kullanm, geri dn ve enerji geri kazanm Q Atklarn nihai bertaraf Buna gre, gemiten gnmze bu hususta ulusal ve uluslararas platformdaki en nemli ke talar ana balklaryla aadaki gibi zetlenebilir: Avrupa Birlii Atk Mevzuat: Q Atk evre Direkti (WD) 2006/12/EC Q Atk Listesi (EWL) 2000/532/EC Q Atk Yakma Direk (WID) 2000/76/EC Q Tehlikeli Atk Direkti (HWD) 91/689/EC Q Btnleik Kirlilik nleme ve Kontrol Direkti (IPPC) 96/61/EC Q Atk Yakma BREF Dokman (IPPC-BAT) 2006 Ulusal Atk Mevzuat: Q Atk Ynetimi Genel Esaslarna likin Ynetmelik (05.07.2008 R.G. 26927) Q Kat Atklarn Kontrol Ynetmelii (14.03.1991 RG 20814) Q Tehlikeli Atklarn Kontrol Ynetmelii (14.03.2005 RG 25755) Q Tbbi Atklarn Kontrol Ynetmelii (22.07.2005 RG 25883) Q Ambalaj Atklarnn Kontrol Ynetmelii (24.06.2007 RG 26562) Q Atk Yalarn Kontrol Ynetmelii (30.07.2008 RG 26952) Q Atk Pil ve Akmlatrlerin Kontrol Ynetmelii (31.08.2004 RG 25569) Q Bitkisel Atk Yalarn Kontrol Ynetmelii (19.04.2005 RG 2579) Q mrn Tamamlam Lastiklerin Kontrol Ynetmelii Q Hafriyat Topra, naat ve Yknt Atklarnn Kontrol Ynetmelii Q Atklarn Ek Yakt Olarak Kullanlmasnda Uyulacak Genel Kurallar Hakknda Teblii Kresel klim Deiiklii meselesindeki gelimeler ise aadaki ekilde zetlenebilir: Q 1997 Birlemi Milletler Kyoto Protokol Q ABne ye devletlerin 2008-2012 yllar arasnda sera gazlar emisyonu % 5,2 orannda azaltlmas kararlatrlmtr. Q Enerji kullanmnn iklim deiiklii zerindeki etkisini azaltmak iin programlar oluturulmutur. - Enerji verimlilii

3. Atktan Enerjiye Giden Yol


Sz konusu bu iki nemli belgenin ierii ve bunlara dayal olarak kartlan AB Direktieri gz nne alndnda, evsel atklar ve sanayi atklarnn artk ziyan edilmeyecek kadar deerli olduklar ve dnya iin yeni bir enerji kayna oluturmalar gerektii aktr. Peki bahsi geen bu atklar neler olabilir? Ana ballaryla ekonomik deeri olan ve sisteme katlabilecek atklar aadaki ekilde sralanabilir: Q Evsel Kat Atklar Q Kanalizasyon amurlar Q Biyoktle Q Endstriyel Atklar Q Tehlikeli Atklar Q Tbbi Atklar Q Atk Pil ve Akmlatrler Q Elektronik Atklar Zira AB yesi lkelerde 1980lerin ortalarndan itibaren plk gaz toplanmaya balanm olup; bunun ncelikli sebepleri; plk gaznn nemli ksmn oluturan metan gaznn toprak iindeki konsantrasyonunun patlama limiti olan % 5in altna indirmek, plk gaznn kontrolsz yaylmasn ve evreye olumsuz etkisini

United Nations Framework Convention on Climate Change (UNFCCC) Protokole gre sera gazlar (greenhouse gas); Karbondioksit (CO2), Metan (CH4), Diazot Monoksit (N2O), Hidroorokarbonlar (HFC), Perorokarbonlar (PFC),Kkrt Heksaorid (SF6)tr. 4 Emisyon (veya salm), atmosfere salnan karbon miktarn ifade eder. 5 Petform, Kyoto Protokolnn Trkiye enerji Sektrne Muhtemel Etkileri Hakknda Bilgi Notu, p.1, Ankara 2009. 6 Prof.Dr. Okutan, H., Atktan Enerjiye Yakma, Piroliz ve Gazlatrma Uygulamalar hakknda bildiri notlar, 5. Uluslararas Geri Dnm, evre Teknolojileri ve Atk Ynetimi Fuar, Haziran 2009, stanbul 7 Prof. Dr. Okutan, H., Atktan Enerjiye Yakma, Piroliz ve Gazlatrma Uygulamalar hakknda bildiri notlar, 5. Uluslararas Geri Dnm, evre Teknolojileri ve Atk Ynetimi Fuar, Haziran 2009, stanbul

42

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

- Yenilenebilir enerjiler (gne, rzgar, biyoktle) - Temiz enerji teknolojileri - Atklarn deerlendirilmesi (geri dnm ve enerji) Yukarda aklamaya altmz sreten de grlecei zere; sz konusu bu sistemde, 1980lerin bana kadar hibir maddi deeri olmayan atklar artk birer yenilenebilir ve temiz enerji kaynana dnt gibi, ekonomik olarak da deer kazanmtr. Dier bir avantaj ise, enerji retirken evrenin de temizleniyor olmasdr. Bu kapsamda, dnyada olduu gibi lkemizde de bir takm almalar yaplmakla birlikte, sz konusu bu dzenlemelerin son derece yava ve yetersiz olduunu zlerek izlemekteyiz.

vatandayla ve uygulaycsyla beraber halk oluturan bir btnn paralar olan bizlerin, bu srete yrtlecek tm ilemler ve yaplacak mevzuat deiiklikleri noktasnda zerimize deni yapmamz zaruridir.

Kaynaklar
[1] evre ve Orman Bakanl klim Deiiklii Raporlar, Ankara, 2009. [2] Petform, Kyoto Protokolnn Trkiye enerji Sektrne Muhtemel Etkileri Hakknda Bilgi Notu, p.1, Ankara 2009. [3] Do. Dr. M. Trke, U.M. Smer, G.etiner, Kyoto Protokolu Esneklik Mekanizmalar, Devlet Meteoroloji leri Genel Mdrl, Ankara. [4] Yrd. Do.Dr. E.Karakaya, Ar.Gr. M. za Trkiye Asndan Kyoto Protokolnn Deerlendirilmesi [5] Prof. Dr. Okutan, H., Atktan Enerjiye Yakma, Piroliz ve Gazlatrma Uygulamalar hakknda bildiri notlar, 5. Uluslararas Geri Dnm, evre Teknolojileri ve Atk Ynetimi Fuar, Haziran 2009, stanbul

4. Sorunlar ve zm nerilerimiz
Tm bu gelimeler neticesinde, btn medeni dnya lkelerinde olduu gibi lkemizde de evre ve enerji hem uygulanan retim teknolojileri hem de mevzuat asndan adeta birbirinin mtemmim cz (ayrlmaz paras) halini almtr. te bu anlaml birlikteliin en etkili neticelerinden biri de, eskiden atk dediklerimizin artk temiz enerji kayna olarak adlandrlmasdr. Bu gelimeler dnya iin yeni, temiz ve etkili bir enerji kayna yaratmakla beraber, insanolunun atk dediini bile ekonomiye tekrar kazandrarak hayati bir grev de stlenmektedir. Bu sebeplerle bat lkeleri bu husustaki temel yasal dzenlemelerini neredeyse tamamlam olup, her geen gn yeni direktif ve ynetmeliklerle uygulamann nn amaktadr. lkemizde de bu ynde yasalama almalar bulunmakta beraber, bu dzenlemelerin yeterli olduunu sylemek u an iin ne yazk ki mmkn deildir. Tam da bu sebeplere, hem yatrmclar hem de ilgili idareler iin yasal dzenlemelerdeki eksikliklerin belirlenmesi ve uygulamaclar asndan uygun ve adil zm yollarnn bulunabilmesi iin, lkemizdeki mevcut uygulamalar yaanan sorunlar ve zm yollarn yaanm olan deneyimlerle de betimleyerek sunmak ve sorunlara sektrn farkl noktalarndaki aktrleriyle beraber zm bulmak son derece nemlidir. Yukarda da belirttiimiz zere; Batl lkelerin 1980lerin banda fark ettii ve gelitirmeye balad bu teknoloji, lkemizde ne yazk ki son yllarda gndeme gelmi olup; u ana kadar p gazndan enerji retimi iin alnan lisans says da sadece 5 adetttir. Bilindii zere; 28 Nisan 1993de mraniye-Hekimba pl byle bir kayma ve patlama sonunda harekete gemi ve vadi ucundaki 11 ev plk altnda kalarak 39 insanmz hayatn kaybetmiti. Sz konusu bu hazin olayn zerinden 18 yl gemitir. Oysa geen tm bu zaman ierisinde de mevcut mevzuatta gerekli dzenlemeler ve revizyonlar yaplmad gibi; yeni yasal metinlerin oluturulmasnda da gecikilmektedir. lkemizde, Avrupa Birlii mktesebat ve ilgili direktiere uygun yeni kanun ve ynetmelik almalarnn yaplmas zorunlu olduu gibi, Kamu hale Kanunu, evre Mevzuat ve EPDK mevzuatnda da gerekli revizyonlarn yaplmas ivedidir. Sz konusu bu srete yaplmas gereken almalarn banda da evre ve Orman Bakanl, Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanl, Yerel Ynetimler ile yerli ve yabanc yatrmclarn temsilcilerinden oluacak resmi bir alma grubu oluturulmas ve mevzuatn bu almalar baz alnarak oluturulmasdr. Sonu olarak; srecin salkl yrmesinin yolu sistematik ve koordineli bir almadan geer. Tam da bu noktada, yatrmcsyla,

Summary
As in the whole world, the increasing population and the welfare level in our country have increased energy consumption intensively. This intensive energy use leads to signicant problems in energy supply, and the balance gap between use and production increases day by day. However when we look at the other side of the coin, we observe that the consumer society, appearing with industrial revolution, goes through its golden age nowadays. Clothes, which are utmost used for only one season, and thrown when the horn out of date is blown, disposable shopping bags of stores and markets, hospital wastes, plastic bottles, and various disposable products. As a result of which a planet, which nds it difcult to breathe day by day: World is the only home of human beings, and all living creatures, which is known at least for the time being. Within this framework, the obligation of conducting the aforementioned energy deciency in line with the concept of public benet, which according to the most appropriate denition means performance of all arrangements, transactions by observing public benet and environment legislation in our country as in the whole world is beyond doubt. Thus, this is the situation, which leads actors, manifesting activity in the sector with the world countries, to make researches and studies for the purpose of nding alternative and clean energy sources while energy increase is observed each day. Within this scope, Kyoto Protocol, which was executed within the scope of U.N. Framework Convention on Climate Change (UNFCCC) by EU countries simply as a compensation document and a product of industrial revolution, is a crucial agreement, which aims at struggling with global warming, and climate changes in the whole world. Thus, the Protocol was negotiated on the month of December of 1997 in the city of Kyoto of Japan, it was opened for signature on the date of March 16, 1998, and was nalized on the date of March 15, 1999. Carbon emissions, released to atmosphere by the countries, appending signatures to the protocol, in the year 1990 in order for Kyoto Protocol to enter into force had to reach 55 % of the total amount of carbon emission in the whole

43

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

world. On this account, the Protocol, which was signed in the year 1997, entered into force 90 days later on the date of February 16, 2005 with participation of Russia on the date of November 18, 2004. Whereas the draft law on ratication of participation of our country in such a crucial Protocol was accepted by the General Board of Turkish Grand National Assembly on the date of February 05, 2009, and became a law; the resolution of the Council of Ministers on becoming a party to the Protocol was published in the Ofcial Gazette, dated May 13, 2009, and was submitted to the Secretariat General for United Nations on the date of May 28, 2009. In accordance with the protocol, upon expiration of the ofcial term of 90 days, Turkey became a party to Kyoto Protocol ofcially as of the date of August 26, 2009. As a result of the said developments, in our country as in all civilized world countries, environment and energy have become integral parts of each other in terms of implemented production technologies, and legislation. One of the most effective conclusions of this meaningful unity is the fact that wastes as called previously, are nowadays called clean energy sources. These developments create new, clean, and efcient energy source for the world; besides even wastes as called by human beings, are recycled for economy; thereby assume a crucial role. On the basis of the aforementioned grounds, western countries have almost completed basic legal arrangements in this regard; the way is paved for the implementation each day with new directives, and regulations. In our country enactment studies have been conducted in this regard; however unfortunately it is too early to say that these arrangements are yet sufcient. On account of simply the said reasons, for determination of defects in legal arrangements for both investors, and relevant administrations, and nding appropriate and just solutions in terms of implementers, it is crucial to describe and present the current implementations, the encountered problems, and solutions in our country on the basis of the relevant experiences and to nd solutions to problems in cooperation with actors at different positions of the sector.

44

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

KARADENZ BLGESNDEK MEVCUT VE NAASI PLANLANAN HES PROJELERNDE KARILAILAN SORUNLAR VE ZM NERLER

Beril Pnar TANDOAN


Tandoan Hukuk Brosu

zet
Dnyada gittike artan nfus ve tkenen snrl kaynaklar formlnde, enerji tedariinde nemli sorunlar yaanmakta ve enerji kullanm ile retim arasndaki denge a gn ektike artmaktadr. Byle bir tabloda, yukarda belirttiimiz enerji ann tm dnyada olduu gibi lkemizde de; bilinen en uygun tanmyla tm dzenleme, i ve ilemlerin toplum yarar gzetilerek yaplmas olan kamu yarar kavramna ve evre mevzuatna uygun bir faaliyet olarak yrtlmesi zorunluluu kukusuzdur. Lakin dier taraftan, lkemizin her geen gn artan enerji a ve gittike daha da baml hale gelen enerji piyasamz ve ekonomimiz sebebiyle, elimizdeki tm enerji kaynaklarn mmkn olan efektif ekilde kullanma zorunluluumuz da tartma gtrmez bir gerektir. Bu bildirinin amac da, byle bir tabloda Karadeniz Blgesinde ina edilmi veya inas planlanan HESlerin mevcut hukuki durumunun evre mevzuat ve enerji arz gvenlii asndan irdelenmesidir.

Baraj yaplarnn ina edilmesinin sebeplerinden biri de, enerji retimidir. Dnya elektriinin bete biri barajlardan salanmaktadr4. Dnya zerindeki barajlarn byk bir ounluu hidroelektrik enerji retimi iin kullanlmaktadr. Barajlarn hidroelektrik enerji retimi amacyla kullanm 1890lara kadar uzanmaktadr. 1900l yllarda ise dnya zerinde yzlerce baraj mevcuttur. Gnmzde 150 lkede kullanlan hidroelektrik santraller, dnya toplam enerji gereksiniminin % 19unu karlamaktadr5. Dnya hidroelektrik enerji retiminin % 50si ABD, Brezilya, in, Kanada ve Rusya tarafndan retilmektedir. Dnya elektrik enerjisinin bete biri ve dnya lkelerinin te birinin elektrik gereksinimi % 50 HES yaplarndan karlanmaktadr. Dnyada 24 lkede toplam ulu-sal elektriin % 90nn ve 63 lkede % 50sinin hidroelektrik santrallerden elde ediliyor olmas, bu yaplarn enerji salamada nemini gstermektedir6. Gnmzde tablo yukarda anlatlan ekilde olmakla beraber, dnyann hemen hemen her noktasnda yzyllardr youn bir ekilde geleneksel kaynaklar olarak adlandrdmz petrol, kmr, doal gaz gibi fosil kkenli enerji kaynaklar kullanlmaktadr. Oysa bu kaynaklarn byk oranda evresel kirlenmeye neden olduu artk bilinen bir gerektir. Bilim adamlar, fosil yaktlarn havay, suyu, topra nasl kirlettiini, ozon tabakasnn delinmesi nedeniyle yaanan kresel snmann dnyann sonunu nasl getirdiini her platforma anlatyor ve birebir aktarmyla Bu tehlikelerden korunmak iin kmr, petrol ve doal gaz gibi fosil yaktlarn kullanmna snrlamalar getirmeli; enerji ihtiyacmz hidroelektrik, gne, rzgr, jeotermal ve biyoktle enerjileri gibi yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarndan karlamaya almalyz. Bu sayede hem dviz kaybmz azaltacak hem de salmz ve doay korumu olacaz diyorlar. Bu kapsamda, dnyann bilinen en eski ve yaygn temiz enerji retim kaynaklarndan biri olan hidroelektrik potansiyelinin azami seviyede kullanlmas artk global bir mesele halini almtr.

1. Giri
Baraj; suyu toplama, sulama ve elektrik retme amacyla akarsular zerine yaplan bent olarak tanmlanmaktadr . Barajlar, su gereksinimini karlamak amacyla kullanlmakta, selleri azaltarak veya nleyerek mevsimlere gre dzensiz dalan su kaynaklarnn verimli kullanlmasn salar. Su kaynaklarnn korunumu projeleri kapsamnda barajlar, su temini, sulama, takn kontrol, hidroelektrik enerji retimi, ulam, elence, kirlilik azalm, endstri gereksinimi, balklk, faunann korunumu, tuzluluk kontrol ve yeralt sularnn beslenmesi gibi amalara ynelik olarak ina edilir. Bu amalara ulamak iin su aknn dzenli ve kontroll olmas gerei, baraj gllerinin ve baraj yaplarnn yaratlmasnn en nemli sebebidir. Mevsimlere ve yllara gre deien ya miktarlar, dnyadaki enerji a ve bu tabloda enerji retiminin nemi dikkate alndnda, Trkiyenin akarsular zerinde kullanm suyu ve enerji temini iin kaplam olduklar geni tarmsal ve ormanlk alanlara ramen baraj ve hidroelektrik santrallerin (HES) inas elbette vazgeilmez bir konuma gelmektedir.

2. Trkiyedeki Hidroelektrik Enerji Potansiyeline Genel Bir Bak


Bir lkede, lke snrlarna veya denizlere kadar btn doal aklarn % 100 verimle deerlendirilebilmesi varsaymna daya-

Trk Dil Kurumu resmi web sayfas, http://tdkterim.gov.tr/bts/?kategori=veritbn&kelimesec=344 Akkaya U., Gltekin A. Burcu, Dikmen . Belgin ve Durmu G., Baraj ve Hidroelektrik Santrallarinin (HES) evresel Etkilerinin Analizi: Ilsu Baraj rnei, 5. Uluslararas leri Teknolojiler Sempozyumu (IATS09), 13-15 Mays 2009, Karabk. Dams and Development, World Commission on Dams, Report, November 2000. 4 Hydropower and Energy-Related Projects, International Agency Monthly Report, March 1999. 5 Corso, R. and Mead &Hunt. Inc. , United States Committee on Large Dams, International Newsletter, July 1997. 6 Akkaya U., Gltekin A. Burcu, Dikmen . Belgin ve Durmu G., Baraj ve Hidroelektrik Santrallarinin (HES) evresel Etkilerinin Analizi: Ilsu Baraj rnei, 5. Uluslararas leri Teknolojiler Sempozyumu (IATS09), 13-15 Mays 2009, Karabk.

45

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

nlarak hesaplanan hidroelektrik potansiyel, o lkenin brt teorik hidroelektrik potansiyelidir. Lakin mevcut teknolojilerle bu potansiyelin tmnn kullanlmas mmkn olmadndan mevcut teknoloji ile deerlendirilebilecek maksimum potansiyele teknik yaplabilir hidroelektrik potansiyel denir7. Buna gre lkemizdeki brt hidroelektrik potansiyel 433.000 GWh/ yl, teknik potansiyel 216.000 GWh/yl ve ekonomik potansiyel ise 127.381 GWh/yldr. Trkiyenin 433.000 GWh/yl olan brt potansiyeli, dnyann toplam potansiyelinin % 1i, Avrupann toplam potansiyelinin % 16s civarndadr. lkemizdeki elektrik tketimi ise her yl % 8-10 arasnda art gstermektedir8. Brt potansiyel, mevcut d ve ortalama debinin oluturduu potansiyeli ifade etmektedir. Brt hidroelektrik enerji potansiyeli toporafya ve hidrolojinin bir fonksiyonudur. Teknik potansiyel, bir akarsu havzasnn hidroelektrik enerji retiminin teknolojik st snrn gstermektedir. Uygulanan teknolojiye bal olarak d, akm ve dnmde oluabilecek kanlmaz kayplar hari tutulmaktadr. Ekonomik potansiyel, bir akarsu havzasnn hidroelektrik enerji retiminin ekonomik optimizasyonunun snr deerini gsteren, gerek teknik adan gelitirilebilmesi mmkn, gerekse ekonomik ynden tutarl olan tm hidroelektrik projelerin toplam retimi olarak tanmlanabilir9. Trkiyede yllk ortalama ya yaklak 643 mm olup, ylda ortalama 501 milyar m suya tekabl etmektedir. Bu suyun 274 milyar m3 toprak ve su yzeyleri ile bitkilerden olan buharlamalar yoluyla atmosfere geri dnmekte, 69 milyar m3lk ksm yeralt suyunu beslemekte, 158 milyar m3lk ksm ise aka geerek eitli byklkteki akarsular vastasyla denizlere ve kapal havzalardaki gllere boalmaktadr. Yeralt suyunu besleyen 69 milyar m3lk suyun 28 milyar m3 pnarlar vastasyla yerst suyuna tekrar katlmaktadr. Ayrca, komu lkelerden lkemize gelen ylda ortalama 7 milyar m su bulunmaktadr. Bylece lkemizin brt yerst suyu potansiyeli toplam 193 milyar m3 olmaktadr10.

en ncelikli avantaj, bu tesislerin evre dostu olmasdr. Zira hidroelektrik santraller yenilenebilir enerji kayna olan su ile enerji rettikleri iin en nemli evresel avantajlar sera gaz etkisi yaratmamasdr. Ayrca karbon emisyonlar dk olup, asit yamuru problemleri yok denecek kadar azdr . Dnyada ekonomik olarak yaplabilir hidroelektrik retim potansiyelinin yarsnn bile gelitirilmesi, sera gaz emisyonlarnn % 13 orannda azalmasn salayacaktr. Hidroelektrik santrallerin, akarsularla oluan erozyonun nlenmesinde, nemli bir faydas vardr. Trkiyedeki akarsularn eimi fazla olduu iin akarsular yoluyla erozyon ciddi tehlike arz etmektedir. Hidroelektrik santraller amacyla yaplan barajlar ve bentler suyun hzn keserek erozyonu nemli lde durdurabilmektedir. Dier bir nemli avantaj ise, zellikle lkemiz gibi enerjisini dardan alan ve bu sebeple z kaynaklarn bu yolda harcamak durumunda olan ekonomilerde, lkenin kendi z kaynaklarnn ve milli servetinin kullanlmas ile ekonomik da bamlln azaltlmasnda oynad nemli roldr. te yandan, evre dostu olduu tm dnya sistemlerince kabul edilmi bu projeler iin birok ulusal ve uluslararas fon ok uygun faiz oranlaryla kredi vermeye hazr olduundan, devletin kendi snrl kaynaklaryla yapamad pek ok hidroelektrik enerji retim tesisi zel sektr asndan zbldr. Tam da bu sebeple, bu projelerin hayata geirilmesi yoluyla devletimiz de byk bir gelir kayna elde etmektedir. Bunca avantajnn ve evreye olan olumlu etkilerinin yan sra, hidroelektrik santrallerinin evreye bir takm olumsuz etkileri de olabilir. Bu etkiler, iza byklklerinin yksek olmas, doru planlamas yaplmam projelerin doal ortam orta derecede olsa olumsuz etkilemeleri, su kalitesinin bozulmasna ve ormanlarn tahrip olmasna sebebiyet vermeleri olarak sralanabilir. Ancak yukarda da belirttiimiz zere, bu olumsuz etkiler gelimi inaat tekniklerini kullanmayan ve planlamas doru yaplmam tesisler iin sz konusu olup; dnyann pek ok yerinde santraller doa ile i ie durmakta ve modern teknikler sayesinde varlklar dahi fark edilmemektedir.

3. Hidroelektrik Santrallerin evresel Avantajlar ve Dezavantajlar


Yukarda da akladmz zere, dnyann hemen her noktasnda, elektrik retimi iin, yzyllar boyunca geleneksel kaynaklar olarak adlandrdmz petrol ve kmr gibi fosil yaktlar kullanlm ve bunlarn yaklmas neticesinde elektrik enerjisi elde edilmitir. Ancak bahsi geen yntemleri kullanmak suretiyle elektrik retimi hem girdinin snrl ve pahal olmas hem de yakma methoduyla retim yaplmasnn evreye zarar verici nitelik tamas gerekeleriyle artk tercih edilmemektedir. Bu sebeplerle dnyann medenilemi lkeleri alternatif ve yenilenebilir enerji kaynaklarn tercih etmektedirler. Nitekim bugn itibariyle 185 lkenin taraf olduu Kyoto Protokolnn 1997 ylnda imzalanmasnn altnda yatan temel gerekelerden biri de bu saiktir. Bu kapsamda, yenilenebilir enerji kaynaklarnn en yaygn olanlarndan biri olan hidroelektrik retimine ilikin santrallerin
7 8

4. Karadeniz Blgesindeki HES Projelerinde Karlalan Sorunlar ve zm nerileri


Yukarda da detayl bir ekilde anlatld zere, dnyann enerji a gn getike artmakta ve geleneksel kaynaklar hzla tkenmektedir. Bu sebeple, dnyann pek ok lkesi gibi lkemizde de alternatif, yenilenebilir ve evre dostu enerji teknolojileri ve kaynaklar zerinde aratrma ve almalar devam etmektedir. Birok alternatif enerji kaynann yan sra lkemizin bu kapsamdaki en nemli potansiyeli, Trkiyenin jeolojik yaps ve konumu da gz nne alndnda, hala hidroelektrik enerjisi retim kaynaklardr. Tam da bu noktada, Karadeniz Blgesinin nemi ortaya kmaktadr. Arazi yaps, eimin yksek ve yzey alt tabakasnn geirimsiz olmas nedeniyle yaan yan nemli bir miktarnn

http://www.karakasenerji.com.tr/Files/hidroelektirik.pdf DS_WEB_ 2008 http://www.dsi.gov.tr/hizmet/enerji.htm#basadon 9 EE_WEB_ 2008 http://www.eie.gov.tr/turkce/HESproje/turkeyhidro.doc 10 DS_Web_ 2008 Toprak ve su kaynaklar, http://www.dsi.gov.tr/topraksu.htm enpnar, A. ve Genolu M. Tunay, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarnn evresel Etkileri Acsndan Karlatrlmas, s 49,50. Kaya, D., 2006, Trkiyede Yenilenebilir Enerji Kaynaklarnn Potansiyeli ve evresel Etkilerinin Karlatrlmas, Tbitak Marmara Aratrma Merkezi s.11,25

46

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

yzeysel akla denizlere ulamas blgenin nemini artrmaktadr. Bu bakmdan Dou Karadeniz Blgesi hidroelektrik enerjisi retimi asndan olduka verimli bir blgedir. Toporak olarak dalarn denize paralel uzand ve yllk ortalama yan 1291 mm olduu Dou Karadeniz Blgesi, akm rejimi dolaysyla HESlere olduka msaittir. zellikle son yllarda hidroelektrik retiminin toplam elektrik enerjisi retimi iersindeki nemi byk olup; 2010 yl itibar ile bu oran % 45ler seviyesindedir. Buna ramen gnmzde nemli bir enerji potansiyeli olan hidroelektrik retiminde Karadeniz Blgesi gereken seviyeye hala ulaamamtr. Bu tablodaki balca sorunlar aadaki gibidir: a. lk ve en nemli mesele, lkemizde evre mevzuatndaki eksik dzenlemeler, yetersiz ve hatal uygulamalardr. Btn medeni dnya lkelerinde olduu gibi lkemizde de evre ve enerji hem uygulanan retim teknolojileri hem de mevzuat asndan adeta birbirinin mtemmim cz (ayrlmaz paras) halini almtr. Bu sebeplerle bat lkeleri bu husustaki temel yasal dzenlemelerini neredeyse tamamlam olup, her geen gn yeni direktif ve ynetmeliklerle uygulamann nn amaktadr. lkemizde de bu ynde mevzuat almalar bulunmakta beraber, bu dzenlemelerin ve uygulamalarnn yeterli olduunu sylemek u an iin ne yazk ki mmkn deildir. Henz lkenin byk bir ksmnda gerek verilere dayanan bir havza almas veya master plan yaplmad gibi, bu almalarn yaplmamas neticesinde ortaya kan her bir soruna, deyim yerindeyse yama zmler bulmak amacyla evre mevzuatna ve ED srecine neredeyse her gn farkl bir dzenleme ve uygulama yntemi getirilmesi ve bunun yatrmclara dikte edilmesinin ne hukuk devleti ne de adalet anlayyla bir ilgili olmad aktr. b. Bu noktada ikinci sray, yanl ynlendirilen ve evreyi koruma ad altnda lkemizi daha byk amazlara gtren szde sivil rgtlenmeler yer almaktadr. Bu rgtler, szde evreyi koruma ad altnda, hibir gereklii ve bilimselli olmayan yle iddialarda bulunmaktadrlar ki; dnyann en bilinen evre rgtleri dahi bu ilgin tepkileri anlamlandrmakta glk ekmekte ve bu sebeple bu eylemlere destek vermemektedir. evreyi korumak her vatandan anayasadan kaynaklanan bir hakk ve devi olduu gibi, bunun da tesinde bir insanlk grevidir. te yandan, lkemizde bugne kadar sregelmi yanl uygulamalar da gz nne alndnda bahsi geen rgtlerin iyi niyetli yelerinin bu tepkisini anlyor ve destekliyoruz. Ancak, kt rnek saylmayaca iin, bahsi geen baarsz uygulamalara bakarak, tm hidroelektrik santrallerine kar olmay evreci bir bak as ile bir arada dnmek gerekten imkanszdr. Ad zerinde, yenilenebilir ve yeil enerji kaynaklarnn banda saylan bu tesisler dnyann her yerinde desteklenirken, lkemizdeki bu kr krne red mantn anlamak gtr. Zira zm ne doay ne de enerji yatrmlarn btnyle reddetmek deil; kamu menfaatine uygun ekilde bir orta yol bulmaktr. c. zellikle blgedeki yayla turizmine yatrm yapm olan zel sektr yatrmclar, kiisel menfaatleri ve kazanlar iin blge halkn yanl ynlendirmekte, blgenin bir turizm blgesi olacan oysa HESlerin varlnn buna engel tekil ettiini bildirmektedirler. Yukarda da belirttiimiz zere, planlamas dzgn yaplm, uluslararas standartlara uygun dzeyde can suyu brakan ve gelimi inaat teknolojileri kullanan sistemlerde HESlerin evreye zarar vereceinin iddia edilmesi

d.

e.

f.

dahi son derece mesnetsiz olup, Avrupa ve Amerikann pek ok blgesinde bu aklamalarmz destekler nitelikle pek ok hidroelektrik santrali bulunmaktadr. Blgede inas dnlen lisansl projelerin ED kararlarna kar alm olan idari davalar son derece yava yrmekte ve iin esasna dahi baklmakszn dari Yarglama Usul Kanununun (YUK) 27. Maddesi uyarnca ancak aka hukuka aykr olma ve uygulanmas halinde geri dnlemez zararlar yaratma ihtimalini tama artlarnn her ikisini birden ieren idari ilemlere kar verilebilecek olan yrtmenin durdurulmas kararlar bir takm yerel mahkemelerce hibir arta baklmakszn dava alr almaz verilmektedir. Bu uygulamann anayasamza, YUKa ve adalet anlayna aykr olduu dncesindeyiz. Mevcut projelerde yatrmclarn pek ou mevzuata uygun olarak alm olduklar lisanlarna dayanarak banka kredi szlemeleri ve elektromekanik tehizat alm szlemeleri akdetmi bulunmaktadr. Bu szlemeler irketlerin bahsi geen projeleri ina ederek ksa srede iletmeye alnaca ve elektrik reterek kazan elde edecei varsaymna dayanlarak yaplmtr. Oysa projeler hayata geirilemedii iin irketler bahsi geen szlemeler sebebiyle ciddi zararlara uram olup, uramaya da devam etmektedirler. Yine bahsi geen projelerde bir takm yerel mahkemelerce verilen yrtmenin durdurulmas kararlar sebebiyle yatrmclar lisanlarnda belirtilen srelerde kamulatrma ve inaat ilemlerine gememekte, bu durum da yatrmcy yatrmdan souttuu gibi lisanstan kaynakl hak ve ykmllklerin de yerine getirilememesi ve lkemizin milli kaynaklarnn ekonomiye katlamamas sonularn dourmaktadr. Trkiye gibi enerjisini dardan satn alan bir lke iin bu durumun ne kadar nemli bir sorun yaratt tartmaszdr.

Yukarda balca sralanan bu sorunlarn elbette bir gnde zlmesini beklemek hayalperestlik olacaktr. Ancak bir takm pratik yntemler ve nerilerle sorunun byk lde halledilebilecei inancndayz. yle ki; a. ncelikle ilgili devlet otoriteleri ve kurumlarn blgede sorun ktka anlk zmler bulmaya alarak deil, soruna bir btn olarak bakp hem blge halk, hem kamu menfaati hem de yatrmclar asndan ortak bir zm bulmalar gerekir. Bunun da yolu, bilimsel verilere dayanan havza planlama almalar yapmak, soruna gre revize edilmeyen ve ilemin her tarafn eit mesafede koruyan dzenlemeler getirmek ve verdii izinlerin arkasnda durabilmekten gemektedir. b. Blgedeki pek ok sivil toplum rgtnn banda, yine ayn blgede saysz aac katlederek milyon dolarlara mal olmu szde turizm tesisleri kuran, bu tesislerine bir artma sistemi dahi koymaya gerek duymayacak kadar ftursuz davranan ve plerini canl hayat yok olacak feryadyla meydanlarda haykrdklar dere ve nehir yataklarna dken zel sektr yatrmclar bulunmaktadr. Enerji yatrmclarn kapitalist, karc ve kendi menfaatini dnen evre dmanlar ilan eden bu szde evrecilerin kendilerinin ne olduunun takdirini sizlere brakmaktayz. Gerek evrecilerin sonuna kadar desteklenmesi ve Voltairenin de dedii gibi Fikirlerini ve sylediklerini kabul etmesem de onlar syleme hakkn sonuna kadar savunurum ilkesi dnldnde, evreye ve evreci bak asna zarar veren bu ahs ve kurulularn bir an nce ayklanmas ve ifa edilmesi gerekmektedir.

47

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

c.

d.

e.

f.

g.

Yukarda da belirttiimiz zere, iin zne inmeden ve kanunun arad zorunlu artlarn varln tespit etmeden nne gelen her dosyada ilke karar diyerek yrtmenin durdurulmas karar veren ilk derece mahkemelerinin bu kararlarnn neticesinde blge halkna, kamu menfaatine ve yatrmclara verdikleri zarar gz nne alarak ilgili kanunu ve mevzuat bire bir uygulamalar gerekmektedir dncesindeyiz. Yatrmclarn da kendilerini ve projelerini blge halkna iyi ifade edebilmeleri, kullanacaklar inaat tekniklerinin en yksek standartlarda seilmesi ve bunun halka kesintisiz olarak anlatlmas ve her platformda blge halkyla bir araya gelinmesi bir zorunluluk olup; bu ayn zamanda sorunlarn zmnde de ok etkili olacak bir faktrdr. Yatrmclarn inaat srecinde zorunlu olarak kestikleri aalarn en az kat kadar blge ierisinde aa dikme zorunluluu olmal ve yatrmclar bu ve benzeri projeleri itenlikle desteklemelidir. Eski tip santraller yerine reglatr sistemli ve yer altna gml tesisler kurulmal, bylece doaya asgari seviyede mdahale edilmelidir. Bu projelerin tamamndan devlet de bir takm gelirler elde etmektedir. Nitekim projelerin pek ounda DS ile katk pay szlemeleri yaplm olup, vergilerin yan sra yatrmclar devlete katk pay ad altnda bir takm ek demeler de yapmaktadr. Blgenin turizme yatkn bir yapda olduu tartmasz bir gerek olup, turizm de etkileri asndan enerji kadar olmasa da, lke ekonomisi asndan nemli kaynaklardan biridir. Bu halde, yatrmclardan alnan bu vergiler ve katk paylaryla blgedeki turizm faaliyetlerine blge halknca yaplan ve yaplacak turizm yatrmlar tevik edilmelidir.

Kaynaklar
[1] evre ve Orman Bakanl klim Deiiklii Raporlar, Ankara, 2009. [2] Petform, Kyoto Protokolnn Trkiye enerji Sektrne Muhtemel Etkileri Hakknda Bilgi Notu, p.1, Ankara 2009. [3] Do. Dr. M. Trke, U.M. Smer, G.etiner, Kyoto Protokolu Esneklik Mekanizmalar, Devlet Meteoroloji leri Genel Mdrl, Ankara. [4] Yrd. Do.Dr. E.Karakaya, Ar.Gr. M. za Trkiye Asndan Kyoto Protokolnn Deerlendirilmesi [5] Trk Dil Kurumu resmi web sayfas, http://tdkterim.gov.tr/bts/ ?kategori=veritbn&kelimesec=344 [6] AKKAYA U., Gltekin A. Burcu, Dikmen . Belgin ve Durmu G., Baraj ve Hidroelektrik Santrallarinin (HES) evresel Etkilerinin Analizi: Ilsu Baraj rnei, 5. Uluslararas leri Teknolojiler Sempozyumu (IATS09), 13-15 Mays 2009, Karabk. [7] Dams and Development, World Commission on Dams, Report, November 2000. [8] Hydropower and Energy-Related Projects, International Agency Monthly Report, March 1999. [9] CORSO, R. and Mead &Hunt. Inc. , United States Committee on Large Dams, International Newsletter, July 1997. [10] http://www.karakasenerji.com.tr/Files/hidroelektirik.pdf [11] DS_WEB_ 2008 http://www.dsi.gov.tr/hizmet/enerji. htm#basadon [12] EE_WEB_ 2008 http://www.eie.gov.tr/turkce/HESproje/ turkeyhidro.doc [13] DS_Web_ 2008 Toprak ve su kaynaklar, http://www.dsi.gov. tr/topraksu.htm [14] ENPINAR, A. ve Genolu M. Tunay, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarnn evresel Etkileri Acsndan Karlatrlmas, s 49,50. [15] KAYA, D., 2006, Trkiyede Yenilenebilir Enerji Kaynaklarnn Potansiyeli ve evresel Etkilerinin Karlatrlmas, Tbitak Marmara Aratrma Merkezi s.11,25

5. Sonu
Su lkemizde kullanlan temiz enerji kaynaklarnn banda gelmektedir. Bu kaynaklardan retilen enerjinin en byk zellii ise, doada bulunmas ve bu sebeple bir ek maliyetinin olmamas, evreye zararl sera gaz etkisinin yaratmamas ve uzun yllar kullanlmasna ramen kirlilik oluturmamasdr. Trkiyede fosil kaynakl yaktlarla retilen enerjinin kullanm evre sorunlarn da beraberinde getirmektedir. Bu sorunlar uzun vadede tehlikeli durumlara yol amaktadr. Bu durumda temiz enerji kullanmnn nemi gn getike artmaktadr. lkemizde temiz, evresel zararl etkilerinin ok az olduu ve lkemizin z kaynaklar kullanlarak kurulacak hidroelektrik santrallerin yaygnlamas byk nem arz etmektedir. Bylece lkemizin enerjideki da bamll azaltarak enerji gereksinimimiz karlanabilecektir. Tam da bu sebeplere, hem yatrmclar, hem ilgili idareler hem de kamuoyu iin yasal dzenlemelerdeki eksikliklerin belirlenmesi, halka ynelik kkrtc ve gereklikten uzak ynlendirmelere son verilmesi ve uygulamaclar ve yarg organlar asndan uygun ve adil zm yollarnn bulunabilmesi bakmndan; lkemizdeki mevcut uygulamalar yaanan sorunlar ve zm yollarn bizzat yaam olduumuz deneyimlerle de betimleyerek sunmak ve sorunlara sektrn farkl noktalarndaki aktrleriyle beraber zm bulmak bir zorunluluktur.

Summary
As it is known, increasing population and demand raised energy consumption intensely in our country as well as throughout the world. This intensive energy consumption both breeds serious problems in energy supply and the gap between consumption and production gets bigger day by day. The consumed amount of energy indicates the development level of countries in today. Oil and coal stocks are decreasing fastly, and lack of natural gas sources results in an increasing demand on renewable energy sources. The negative effects of the renewable energy sources are less than conventional energy sources on environment. The cost of the renewable energy sources are less than fossil fuels, and dont exhausted, and in contrast to conventional fuels they do not important threat to human health and environment. Within this framework, the obligation of conducting the aforementioned energy deciency in line with the concept of public benet, which according to the most appropriate denition means performance of all arrangements, transactions by observing public benet and environment legislation in our country as in the whole world is beyond doubt. Thus, this is the situation, which leads actors, manifesting activity in the sector with the world countries, to

48

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

make researches and studies for the purpose of nding alternative and clean energy sources while energy increase is observed each day. The most commonly used renewable energy source in Turkey is hydro-energy, which is used in many hydropower stations. As is known, dams are as old as history of civilization. Human being had constructed dams in order to answer the necessity of supplying drinking water and irrigation whenever and wherever he wants. Nowadays, in Turkey dams are being constructed not only to supply drinking water and irrigation but also for energy generation. In this context, the advantages, disadvantages and the enviromental effects of this HEPPs are also a study case. On account of simply the said reasons, for determination of defects in legal arrangements for both investors, and relevant administrations, and nding appropriate and just solutions in terms of implementers, it is crucial to describe and present the current implementations, the encountered problems, and solutions in our country on the basis of the relevant experiences and to nd solutions to problems in cooperation with actors at different positions of the sector.

49

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

HIGH-EFFICIENCY COMBINED CYCLE APPLICATIONS WITH NEW LM6000 AERODERIVATIVE GAS TURBINES

Blent MEHMETL
GE Energy

Edward WACEK
GE Energy

Abstract
In this paper, specic new innovations to the aeroderivative gas turbines in the 35-65 MWe range will be discussed and how application of these products can improve both system and plant efciency. For example, the recent introduction of the LM6000 PG offers a 25 percent simple cycle power increase compared to its predecessor, and its combined cycle power has increased into the 65 MWe range. The power increase comes from the same 4.5m X 21.5m package footprint based on existing 50 Hz LM6000 packages. As an example of utilizing the new technologies into broader applications, the new LM6000 PG has been incorporated into a 2-on-1 reference combined cycle plant that is designed to provide fast, exible and efcient 135MWe at 52% efcient combined cycle power.

Technology Overview
Since GE began industrializing the CF6-6 aircraft engine in 1971, there has been over $2 billion invested in the aeroderivative product lines that now constitute the GE Energy Aeroderivative business. Over the course of the past 40 years, GE has advanced the technology from the original 18 MWe LM2500 products that were used on naval warships, to include 3 distinct product lines that are used on a diverse set of applications such as oil and gas platforms, to university cogeneration systems, and industrial park combined cycle installations. These 3 platforms provide customers the opportunity to leverage proven and efcient products for their specic project size and application. As investment continues in each of the platforms, they each have become more globally accepted and utilized in a diverse set of applications, with the latest technology innovations being no exception. The latest innovations for the LM6000 are the PG & PH versions of the existing product line. Denoted as the PG for the Standard Annular Combustor (SAC) and PH as the Dry Low Emissions (DLE) model, the gas turbines have 90% common parts to the proven LM6000 family of industrial Aeroderivative gas turbines, but provide more power and better efciency in the same footprint. These improvements are being created courtesy of advanced materials, improved manufacturing process, and minor adjustments in design. Leveraging the broad experience of GE in gas turbine technology, many of these improvements have been imported from GE Aviation and the larger GE Energy aeroderivative product, the LMS100. By utilizing already proven technology, the latest updates to the LM6000 are expected to maintain comparable reliability numbers as the existing products. As an example of one of the changes from GE Aviation, the High Pressure Turbine (HPT) rotor of the LM6000 PG has been modied based on the GE CF6-80E aircraft engine (common on many Airbus A330 eets). The LM6000 PC, on the other hand, has a rotor based on the older GE CF6-80C2 engine. The updated HPT rotor design improvements include new higher temperature alloys and improved cooling patterns. This switch of rotor effectively raises the pounds of thrust from 60,000 to 70,000. As a result, the LP compressor can operate at higher speeds to increase the ow, and the pressure ratio has gone from 30 to 32. Additional design changes to the HPT rotor include a new bolt pattern between the rotors in the HPT that has signicantly reduced material stresses. On the PC model, the HPT rotor is the cyclic life limiting part. With the updated material and design advances, the cyclic life was improved in excess of 40% for the PG model.

Introduction
Todays power industry has had many challenges that have changed the way usual power generation paradigms. Examples of such challenges include grid systems that are looking to retire older less efcient and reliable generation, as well as the addition of renewables that further challenge the characteristics of the grid system. These changes are impacting the thermal generation in terms of what is needed to support the grid and the operating prole of said generation. Technology innovation is a key driver to meeting these and other key industry issues. Aeroderivative gas turbines currently play a key role in providing necessary exible generation and are a major component to many operators power generating portfolios. Recent innovations from GE Energy and GE Aviation, from new materials to new designs, has produced updated products that help to improve the units power and efciency, and better position them for a wider range of applications. In this paper, specic new innovations to the aeroderivative gas turbines in the 35-65 MWe range will be discussed and how application of these products can improve both system and plant efciency. For example, the recent introduction of the LM6000 PG1 offers a 25 percent simple cycle power increase compared to its predecessor, and its combined cycle power has increased into the 65 MWe range. The power increase comes from the same 4.5m X 21.5m package footprint based on existing 50 Hz LM6000 packages. As an example of utilizing the new technologies into broader applications, the new LM6000 PG has been incorporated into a 2-on-1 reference combined cycle plant that is designed to provide fast, exible and efcient 135MWe at 52% efcient combined cycle power.

50

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Overall the combination of better materials, manufacturing process, and improved cooling design enables the LM6000 PG to operate at a higher ring temperature. The LP inlet temperature, for example, has been increased by over 50 C and the compressor discharge by more than 40 C. These design changes, along with the increased ow through the engine, allow the gas turbine to run at 3930 RPM v 3600 RPM. This higher RPM is comparable to the true speed of an aircraft engine. The net results of these changes are more power with the same or better efciency within the same gas turbine footprint. Therefore with the recent introduction of the LM6000 PG & PH products, its unique new innovations will be highlighted in terms of its use and where the economic benet can be seen. Specically, the application discussion will include:

Having demonstrated the ability to improve upon the installation of the gas turbine generator equipment through the use of factory packaging, the same approach has been taken to the remaining equipment for a Combined Cycle (CC) installation. Several reference combined cycle plant updates have been developed to aid in the design and construction of a modular Aeroderivative combined cycle power island. Distinct advantages of the system include factory packaging of the steam turbine, fast start capability with a dry boiler design, and a rapid eld installation with maximum pre-assembled plant equipment. The reference plant has been designed with these primary components to ensure maximum exibility with the fastest start-time, part power efciency, and cyclic capabilities. The aforementioned advancement to the GE LM6000 gas turbine product line brings an 18% increase in the exhaust energy and 25% increase in power; which in the combined cycle conguration makes the reference 2-on-1 LM6000 capable of providing 135MWe net power at 52% efciency. Efciency can reach as high as 56% using GEs Dry Low Emission (DLE) technology, but the power output will be slightly less. Additional output can be added to the plant through duct ring. The modular approach to a 2-on-1 LM6000 CC plant centers around a power island with 2 LM6000 Gas Turbine Generator (GTG) sets, 2 Once Through Steam Generator (OTSG), and 1 skid mounted Steam Turbine Generator (STG). Recognizing that each site location will require unique considerations, the power island reference plant materials are offered as an Engineered Equipment Package (EEP), and is used for a basis to guarantee plant output and heat rate when adhered to, regardless of the role GE has in the procurement and construction phase of the project.

Simple Cycle Enhancements


Having delivered more 35-65MWe gas turbines in simple cycle than any other manufacturer2, the LM6000 improvements further extends value to customers looking for more power in a compact plant area. Based on over 17 years of operating data for simple cycle operation, there is a growing need for gas-red generation to operate efciently over a wide spectrum of ambient temperatures and power ranges. The improvements in the LM6000 provide power providers the ability to meet this need for a wider operating prole. Additionally, many grid systems are experiencing frequency uctuations that can adversely affect power distribution, even causing black outs. There are several drivers to this, including other generating units coming off-line, system frequency imbalance, or responding to variable wind or hydro generation; which causes a change in the interconnected system characteristics. The LM6000 gas turbine provides power producers an economical means to serve these changing load requirements. Power generation portfolios are constantly challenged to reduce greenhouse gas emissions. The LM6000 builds upon its high simple cycle efciency design to aid efforts by power gen operators to build greener portfolios. By conserving natural resources with advancements beyond just the gas generator, the LM6000 GTG positions itself as a cost effective greener solution in many power gen portfolios.

Conclusions
The results of applying many decades of technology from the GE Aviation business to industrial applications has provided customers of the GE Aeroderivative products a robust, efcient, and reliable product. The innovation continues with expanded reach and development, and the innovative technologies have been applied to not only the gas turbine, but to all aspects of the power plant; from packaging design to product application. The power generation market is going through substantial changes at this time and operational exibility is a key for power generators to maximize protability and still provide meet customer satisfaction goals. By utilizing Aeroderivative gas turbines, many power providers are nding new ways to prot from a proven technology. The LM product lines have withstood many market cycles, and the investments being made today ensure it will provide customers many benets for years to come.

Proven Cyclic Combined Cycle Generation


Todays install base of combined cycle plants are experiencing a growing need to operate at part power, withstand voltage swings, and be capable of faster dispatching. Many of these market conditions have led to the use of GE Aeroderivative gas turbines to help address system loads while still addressing efciency needs. Installations of 2-on-1 and 3-on-1 congurations have increased over the past 15 years to meet variable loads below 200MW. These systems, when utilizing once-through waste heat recovery systems, provide operators the exibility of simple cycle operation in 10 minutes while the steam cycle comes to pressure and temperature. Additionally, with the once-through design, the integrated system can withstand cycling to compliment the cyclic capabilities of the gas turbine. Advancements in plant modularity and system integration are now available that further provide customer benets when installing combined cycle Aeroderivative platforms.

References
[1] PowerGen Europe launch, http://www.gepower.com/about/ press/en/2008_press/060408b.htm [2] McCoy Power Reports, 2009.

51

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

DRY LOW EMISSIONS TECHNOLOGY FOR LMS100 AERODERIVATIVE GAS TURBINE

Blent MEHMETL
GE Energy

Daniel LOERO
GE Energy

Warren FERGUSON
GE Energy

Abstract
The GE Aeroderivative Gas Turbines Dry Low Emissions (DLE) capability allows customers to sustain current low emissions capability while eliminating system water requirements, thereby safeguarding a valuable resource. As an example, by using DLE technology, the new LMS100 offering sustains 25 parts per million of NOx, with no water consumption. The annual water savings achieved by the LMS100 DLE is the equivalent of the amount of drinking water required for more than 165,000 people every day. GE dry low emissions technology employs lean premix combustion technology to reduce ame temperatures and limit NOx formation in the combustion process. Currently, further enhancements to GEs dry low emissions technology is being developed.

1. Introduction
THE LMS100 aeroderivative gas turbine was introduced in 2005 and since has been deployed into the Americas, Europe, Turkey and Asia. The varying demands of these grid systems has this 100MWe gas turbine operating on various fuels, climates and congurations. Although the high simple cycle efciency is the hallmark of the unit, it has been placed into combined cycle operation in both Italy and Turkey where it is providing compelling performance. Additionally, the past 5 years have operating data have led to several new enhancements, the most recent being the addition of the Dry Low Emissions (DLE) combustor which will be added to the eet in 2011. This paper will provide information on the design, technology enhancements, and features of the LMS100 DLE product. It will provide a detailed update on the LMS100 eet and end use applications to show how it is beneting both simple and combined cycle customers.

2.2. Superior Grid Support The grid requirements are changing in response to the addition of renewables and demand side technologies such as smart meters. The architecture of the LMS100 enables the unit to provide dynamic frequency response up to 5% variation above and below the grid standard as a result of its free spinning power turbine. This capability allows the unit to help enable grids to better maintain a stable frequency and prevent load shedding. This architecture also allows the unit to achieve incredible ramp rates and both start-up and at various load levels on the range of 50MW/min and up to 100 MW/min respectively. This is approaching the capabilities of small hydro; which for some grids has been the means to serve immediate power needs. In sensitive systems such as small grids or long transmission areas, failure to adequately manage the variability can result in voltage icker, voltage collapse, or require rapid changes in traditional generation output to maintain the balance of generation and load. 2.3. Off-Design Efciency The power industry is experiencing a shift in the generation mix for both peak and baseload characteristics; which is causing more thermal generation to operate at lower load levels more frequently than at 100% capacity. The intercooled technology and control philosophy of the LMS100 enables the machine to operate at a higher efciency than other machines, with up to a 20% advantage (Figure 1).

2. Technology Overview
The The LMS100 has established a new benchmark in gas turbine efciency for simple cycle machines with its Standard Annular Combustor (SAC). There are several benets that have made it a primary candidate for grid systems looking for exible generation, such as: 2.1. Fuel Flexibility Although most gas turbines can operate on pipeline natural gas and distillate fuel, the Aeroderivative gas turbines with their higher pressure ratio combustors can operate on gaseous fuels with a Modied Wobbee Index from 40 60 and are expanding below that. The GE LMS100 gas turbine generator [1] has units operating on various natural gas fuels and liquid fuel.
Figure 1. Power reduction over ambient temperature.

Enhancements to The Platform


2.4. LMS100 PA Improvements Enhancing a gas turbine platform is a hallmark of the Aeroderivative business and the speed at which GE Energy has done this with the LMS100 is noteworthy. After its rst ve years of entering

52

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

commercial operation the LMS100 eet of 16 operating units, with an additional 15 on order, has amassed over 33,000 hours and seen several new innovations being applied to the conguration. These improvements include: Q Reduced size and placement of the intercooler water skid for optimal plant layout. Q Improved part power performance with bleed valve logic Q Intercooler water reduction thru system optimization Q On-package air ltration for a reduced footprint Q Side engine removal capability for easier maintenance Beyond these package improvements, the close working relationship with its customers has enabled the unit to be placed into combined cycle operation as well. These sites have selected the unit in a combined cycle conguration to harness an additional 19 MWe of thermal energy from the exhaust and gain an approximate 7% point thermal efciency advantage. Although this efciency isnt a new benchmark for the industry, it does provide a solution that has an extremely exible load following and cycling capability that other technologies have not proven capable of serving. This is signicant given the current trend of generation to operate more at off-design points and in the growing amount of evidence (Figure 2) that exibility is as important as thermal efciency in terms of fuel savings and environmental factors.

Figure 3. Output Power over Ambient Temperature for LMS100 SAC and DLE products.

Figure 4. DLE2 Combustor.

Figure 2. Changing eet hours.

2.5. LMS100 DLE Development The engineering design practice within the Aeroderivative business has continued to employ the practice of developing the SAC machine to validate mechanical integrity of the platform and then develop the DLE system. Shortly after the SAC machines validated the LMS100 capability the development of the DLE system began with the requirements to maintain the units exibility and efciency, while achieving 25ppmvd NOx on gas fuel without use of water injection (Figure 3). The component testing completed in 2008 demonstrated the capability of the enhanced DLE2 system (Figure 4); which builds upon the thousands of hours accumulated on the DLE technology. The assembly and testing of the core engine concluded in 2009 and the system has now demonstrated over 90 hours of run time.

The testing has thus far demonstrated better than expected performance of the unit and will prevent the need for over 14,000 kg/hr of water. Acoustic levels are below design requirements and system has demonstrated transitions and load acceptance, and rejection, to very aggressive levels.

3. Conclusion: Economics & Emissions


LMS100 DLE technology provides an economical alternative for locations with water scarcity. While it meets 25 ppm NOx ppmvd emissions target set for most of Europe, it can enable exible power generation in areas where injection water is either not economically viable or just inexistent. In addition to its high efciency in simple cycle applications, the features of exibility are transposed to its combined cycle installation. References [1] http://ge.ecomagination.com/site/products/lms1.html

53

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

TSAD PROJES KAPSAMINDA TERMK SANTRAL EVRELERNDE BLGE ISITMA POTANSYELLER

Cengiz GNGR
TBTAK Marmara Aratrma Merkezi

zet
Gnmzde fosil yaktlarn yaygn kullanm alanlarndan biri de stma sistemleridir. lkemizde mekan stmas ounlukla odun, kmr veya doalgaz gibi yaktlar dorudan yakan sistemler tarafndan salanmaktadr. Blge stma sistemi (BIS), konut, iyeri vb binalarn yada turizm, tarm gibi sektrlerin gerekli stma ve scak kullanm suyu ihtiyalarn (scak su veya proses ss vb.) bir veya birka deiik kaynaktan merkezi olarak salayan sistemlerdir. Dnyada birok lkede termik santrallar ile yaygn olarak kullanlan blge stma sistemleri lkemizde bir uygulama dnda jeotermal enerji ile beraber anlmaktadr. lkemizdeki birok termik santralin yerleim yerlerine yakn olmasna ramen santrallerdeki atk enerjiler deerlendirilemediinden evreye atlmaktadr. Bu almada, TSAD projesi erevesinde termik santral evresindeki yerleim yerlerinin s talepleri ve bunlarn santraller tarafndan karlanabilirlii konusunda elde edilen sonular aktarlacaktr.

retim merkezi ok farkl kaynaklardan enerjiyi salayabilmektedir. Bunlarn balcalar linyit yaktl termik, jeotermal ya da biyoktle santrallardr. Is enerjisi retim merkezinde retilen scak akkandaki s enerjisi, bir iletim ve datm hatt sayesinde mmkn olan en az kayp ile tketicilere iletilir. Tketim ksmnda da ihtiya duyulan s enerjisi, blge stma sisteminden gelen hattan (primer devre) bina ii stma ve scak kullanm suyu hattna (sekonder devre) aktarlmaktadr. Bir blgenin stma ihtiyac karlanrken; dk snma maliyetleri, kaynak gvenirliinin salanmas, hava kalitesinin iyiletirilmesi, ithal enerji kaynaklarnn azaltlmas ve blgesel i sahalarnn artrlmas gz nnde bulundurulmaldr. Bu hususlar dikkate alndnda blge stma sistemleri nemli avantajlara sahip olduklarndan tm dnyada yaygn olarak kullanlmaktadr. Blge stma sistemlerinin sahip olduu avantajlarn en bata gelenleri kullancya konforlu, gvenli ve kesintisiz snma ve scak su salamasdr. Ayrca merkezi sistemlerde olduu gibi, kazan dairesinde yakacak depolanmas ve kazanda yakt yaklmas gibi unsurlar iermez. Konutlarda sadece scak su dolatndan dier stma yntemlerine gre ok daha gvenilir ve iletimi kolay bir sistemdir. Blge stma sisteminde, bina ve/veya daire girilerinde bulunan s sayalar sayesinde s enerjisi tketimleri hesaplanarak her bamsz birimin tkettii kadar demesi de mmkn olmaktadr. Blge stma sistemlerinin dier nemli bir avantajda evreye olan olumlu katklardr. Konut stlmasnda da fosil yakt tketimi ilk srada bulunmakta ve her ne kadar yenilenebilir enerjiler iin almalar srdrlse de fosil yaktlarn uzun bir mddet daha birincil enerji kayna olarak kullanlaca ngrlmektedir. Bu nedenle fosil kaynakl konut stlmasnda evreye duyarl sistemlerin kullanm ncelikli hale gelmektedir. Blge stma teknolojisi, alternatif sistemlere gre ok daha az emisyon yayan, evreye duyarl sistemlerdir. nk bireysel konut stmasnda; her binann kendi stma sisteminde yaktn yaklarak, yanma sonu gazlar binalarn kendi bacalarndan ltre edilmeden atmosfere braklmaktadr. Halbuki blge stma sistemine bal bir yerleim biriminde; merkezi bir g santralnda fosil yakt (kmr, doalgaz, petrol rn vb.) kazanda verimli bir ekilde yaklarak ncelikle blgenin ihtiyac olan elektrik enerjisi retilir, bunun yannda retilen s enerjisi de bal bulunan konutlara iletilir. Bylece; zaten elektrik retimi iin santralde yaklan yaktla, blgenin stma iin ihtiya duyduu enerji de karlanm olur. Sonu olarak, konutlarda yakt yaklmasna gerek kalmaz. Yerleim birimindeki tm konutlarda

Giri
Blge stma sistemleri, merkezi bir santralde retilen snn, n yaltml borular vastasyla birden ok sayda konuta datlarak konutlarn stma ve scak kullanm suyu ihtiyalarnn saland sistemlerdir. Blge stma sistemleri genel olarak ana blmden olumaktadr. Bunlar; Q retim Merkezi (Merkezi retim santrali) Q letim ve Datm Hatt (n yaltml borular) Q Tketim (Bina alt istasyonlar) ekil 1de bir blge stma sisteminin genel emas verilmektedir. Enerji retim merkezinde, blgenin ihtiyacn karlayacak yeterli scaklk ve kapasitede su ya da buhar retilmektedir. Is enerjisi
Is retim

S ekonder Devre A lt s tas yon P rimer Devre

Datm Hatt letim Hatt

P ompa s tas yonu S ekonder Devre A lt s tas yon P rimer Devre Datm Hatt

ekil 1. Blge Istma Sisteminin Genel Yaps.

TSAD projesi, TBTAK Kamu Kurumlar Aratrma ve Gelitirme Projelerini Destekleme Program (TBTAK 1007) kapsamnda desteklenmektedir.

54

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

snma iin yakt yaklarak on binlerce bacadan kan yanma gaz yerine, tek bir bacadan ve ltre edilerek hem elektrik hem de s retilerek atlan gaz evre havasn korumada olduka etkin bir rol oynayacaktr. Ayrca konutlardaki verimsiz bireysel yakma sistemleri (soba vb.) yerine santralde yanmann kontrol altnda olmas nedeni ile yaktlarn yaklmasnda nemli bir avantaj elde edilmi olur. Tm bu hususlar gz nne alnarak, Enerji Verimliliini Arttrmak zere Termik Santral Atk Islarn Faydaya Dntrme Yntemlerinin Aratrlmas, Gelitirilmesi ve Binalarda Istma Uygulamas (TSAD) projesi TBTAK Kamu Kurumlar Aratrma ve Gelitirme Projeleri Destekleme Program (TBTAK 1007) destei ile balatlmtr. EA ve EE tarafndan talep edilen proje TBTAK MAM ve Yldz Teknik niversitesi tarafndan ortaklaa yrtlmektedir. Projenin balang tarihi 01.07.2006, biti tarihi ise 02.01.2011dir.

Yukardaki alma admlar izlenerek yaplan incelemeler aada zet olarak anlatlacaktr.

Is Taleplerinin Tahmini
Istma Hesaplamalarda her katta iki daire bulunan bir bina prototipi esas alnmtr. Her bir konutun yzey alannn 100 m olduu kabul edilerek TS 825 uygun olarak altta verilen forml ile bina s kayp katsays bulunmutur.
L = UA + ( ICp )hava . V V = UA + I . 3 ,6 3

Dnyada Durum
Dnyada konut stma alannda blge stma sistemlerinin nemli bir yeri bulunmaktadr. zellikle Avrupa lkeleri bata olmak zere bir ok gelimi lkede, konutlar, uzun yllardr blge stma sistemleri ile stlmakta ve blge stma sistemlerinin pay her geen gn artmaktadr. Buna ramen lkemizde BIS ile stlan konut says yaklak 42.000 adettir. Bu rakam dier lkelerdeki durumla karlatrldnda; lkemizdeki BIS kullanmnn olduka az olduu grlmektedir (ekil 2).
5.000.000

Binalarn stma g talebi, transmisyon ve havalandrma s kayplar ve gne nm kazancna bal olarak deimektedir. Konut ii scakln 18C olduu kabul edilmitir. Santrale yakn yerleim birimlerinin g talepleri T.C. evre ve Orman Bakanl Devlet Meteoroloji leri Genel Mdrlnden temin edilen saatlik meteorolojik deerler kullanlarak hesaplanmtr. Scak Kullanm Suyu Bir konutta stmaya ihtiya olduu kadar scak kullanm suyuna da ihtiya vardr. Prototip konutta, lavabo, banyo, mutfak eviyesi ve amar makinesi bulunduu ngrlerek scak kullanm suyu miktarlar hesaplanmtr. Toplam scak kullanm suyu saatlik tketim deerleri binada ve kentte ayn anda scak su kullanm olmayacandan dolay e kullanm gz nnde bulundurularak saatlik olarak belirlenmitir. Termik santral evresindeki yerleim birimlerinin hesaplanan yllk s talepleri Tablo 1de verilmitir. Sonu olarak termik santrallarn evresinde bulunan 455 bin konutun s ykn karlayabilecei Tablo 2de grlmektedir. Yatrmlarn gerekletirilmesi iin
Tablo 1. Termik Santral evresindeki Yerleim Birimlerinin Yllk Is Talepleri Santrala Konut Uzaklk Says (km) (Bin) 17 11,0 20 22,9 15 34,1 10 22,0 5 30,0 15 230,0 4 11,7 32 2,9 5 3,6 15 42,0 10 34,3 10 2,5 37 89,6 10 3,0 5 21,6 10 3,4 0 1,3 10 24,0 5 7,6 30 10,5 30 74,7 35 7,0 459 15.639 Scak Konutlarn Toplam Kullanm Istma Is Suyu Is Talebi Talebi Talebi (GWth) (GWth) (GWth) 302 8 309 587 15 602 609 23 631 393 15 408 536 20 556 4.493 150 4.643 211 8 218 3 2 5 68 3 71 792 28 819 716 23 738 95 2 97 2.689 59 2.747 57 2 59 455 15 469 71 3 73 35 1 36 645 16 660 117 5 121 191 7 198 2.039 49 2.088 87 5 91

B lge Is tma ile Is nan K onut S ays


4.000.000

3.000.000

2.000.000

1.000.000

ta n

ka

ya

ns

or

ya

ar

st ur

an

ra

is

im

lm

ar

an

ac

vu

ki

ye

Santral

Yerleim

ekil 2. eitli lkelerde Blge Istma ile Isnan Konut Saylar, 2007.

Blge Istma Talebinin ncelenmesinde zlenen Yntem


Termik santral evrelerindeki blge stma potansiyellerinin belirlenmesinde aadaki alma admlar takip edilmitir. Q Santral evresindeki yerleim yerlerinin saatlik stma, soutma ve scak kullanm suyu s talepleri saatlik meteorolojik verilere dayal olarak hesaplanmtr. Q Bu taleplerin karlanmas iin s kayplarda gz nne alnarak santralin retmesi gereken s belirlenmitir. Q Blge iin belirlenen s taleplerinin santral tarafndan karlanabilirlii incelenmitir. Q Santral evrimi bilgisayar yardmyla simle edilerek s salanmas durumunda elektrik retimindeki deiim frekans kontrol de gz nnde bulundurularak belirlenmitir. Q Isnn santralden salanmas sonucunda blge stma sistemi (BIS) iletme maliyetleri ile alternatif yaktl stma sistemlerinin maliyetleri karlatrlmtr. Q Santralden snn da salanmasnn evreye olan olumlu katklar incelenmitir.

Afin Afin Elbistan B Elbistan Beylikdz Ambarl Grpnar Yakuplu Bursa Osmangazi an 18 Mart an Yenice atalaz atalaz Zonguldak Hamitabat Lleburgaz Kangal Kangal Sivas Orhaneli Orhaneli Soma Soma B Turgutalp Tunbilek Tunbilek Tavanl Yataan Yataan Mula Seyitmer Ktahya Yeniky Milas Toplam 15.191

55

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

ise hem iletme hemde yatrm maliyetleri gz nne alnarak optimizasyonu da ieren yaplabilirlik analizleri gerekletirmek gereklidir. TSAD projesi erevesinden Yataan ve Soma iin blge stma sistemi yaplabilirlik analizleri tamamlanm ve bu yatrmlar ekonomi ve evre ynnden uygun bulunmutur.
Tablo 2. Termik Santrallarn Is Taleplerini Karlayabilecekleri Konut Saylar Talebi Karlanabilecek Konut Says (bin) 34 86 99 15 41 27 23 3 65 25 13 18 7 455

termik santral atk slar ile stlmas durumunda konutlarn birim s maliyetinin, stma iin kullanlan kmr ve doalgaza gre %20 -50 orannda daha ekonomik olaca belirlenmitir. Potansiyel belirleme analizlerinin yapld bu santrallar arasndan seilen Soma B, Yataan, Afin-Elbistan B ve Tunbilek Termik Santralerinde detayl teknik ve ekonomik yaplabilirlik analizleri gerekletirilmitir. Pilot uygulamann Yataan ve Soma Termik Santrallarnda yaplmasna karar verilmitir. Proje planna uygun olarak pilot uygulamann yaplaca Yataan Termik Santrali s satabilir hale dntrlmesi iin gerekli btn almalar tamamlanm olup Soma Termik Santrali iin yaplan almalar 2010 yl iinde tamamlanacaktr. 4-5 bin konutun stlaca pilot lekteki bir blge stma sisteminin konsept tasarm da proje kapsamnda gerekletirilmitir.

Santral Ad

ncelenen Yerleim Birimleri

Afin Elbistan B Ambarl Bursa 18 Mart an atalaz Hamitabat Kangal Orhaneli Seyitmer Soma B Tunbilek Yataan Yeniky Toplam

Afin ve Elbistan Beylikdz, Grpnar ve Yakuplu Osmangazi an ve Yenice atalaz ve Zonguldak Lleburgaz Kangal ve Sivas Orhaneli Ktahya Soma ve Turgutlu Tunbilek ve Tavanl Yataan ve Mula Milas

Kaynaklar
[1] Enerji Verimliliini Arttrmak zere Termik Santral Atk Islarn Faydaya Dntrme Yntemlerinin Aratrlmas, Gelitirilmesi ve Binalarda Istma Uygulamas (TSAD), PROJE NO: 105G099 TM RAPORLAR, TBTAK MAM, YT, 2006-2010. District Heating and Cooling, Euroheat&Power, Belgium, 2007. TSAD bilgi sayfas, 2010. www.tsad.org.tr ERDEM H.H., Akkaya A.V., Cetin B., Dagdas A., Sevilgen S.H., Sahin B., Teke I., Gungor C., Aktas S., Comparative energetic and exergetic performance analyses of coal-red power plants in Turkey, International Journal of Thermal Sciences, Vol.48(11), pp. 2179-2186, 2009 ERDEM H.H., Dagdas A., Sevilgen S.H., Cetin B, Akkaya A.V., Sahin B., Teke I., Gungor C., Atas S., Thermodynamic analysis of an existing coal red power plant for district heating/cooling application, Applied Thermal Engineering, Vol. 30(2-3), pp.181187, 2010

[2] [3] [4]

Sonu
zetle TSAD projesi kapsamnda; termik santral atk slarn ekonomik olarak faydaya dntrecek yntemlerin aratrlmas, gelitirilmesi, atk snn geri kazanlabilir bir enerji kayna olduu bilincinin yerletirilmesi ve s enerjisini verimli kullanma yntemlerinin lke apna yaylmas hedeenmektedir. Projenin en nemli hede ise santrallerden atlan slarn geri kazanlarak yararl bir ekilde kullanlmasna uygulanabilir rnek tekil etmek amacyla pilot uygulama yaplmas ve bu konuda teknolojik altyap oluturulmasdr. Proje kapsamnda, EAa bal 14 termik santral tek tek incelenerek atk s potansiyelleri ve geri kazanm yntemleri belirlenmitir. Santrallerin atk slarnn binalarn stlmas, seraclk, sanayi iin scak su temini ve benzeri uygulamalarda kullanlmasnn lkeye salayaca birok kazan vardr. Proje kapsamnda yaplan incelemeler sonucunda elde edilen sonular aada verilmitir: Q Termik santrallerin atk slarnn evrelerindeki yerleim yerlerinde kullanlmas ile ylda 35 milyon MWhtlik s tasarrufu salayacak potansiyeldedir. Bunun lke ekonomisine yllk katks 1,1 milyar TL kadardr. Q Bir termik santralin atk slar ile evresinde stabilecei konut says 15000140000 arasnda deimektedir. Q Atk slarn konutlarn stlmasnda kullanlmasnn ok byk evresel katklar da vardr. Atk slarn deerlendirilmesi ile CO2 emisyonlarndaki azalma potansiyeli 5 milyon ton iken bu durum SO2 emisyonlarnda 100 bin ton mertebesindedir. Ayrca, suyun nem kazand son yllarda atk snn blge stmada kullanlmasyla ylda 22 milyon ton suyun tasarruf edilmesi imkan dahilindedir. Yukarda saylan genel faydalar yannda, bir yerleim yerinin [5]

Summary
Today, one of the widespread uses of fossil fuels is the heating systems. Space heating in Turkey is mostly supplied by direct-red systems using natural gas, coal or wood. District heating (BIS) is a system for distributing heat generated in one or more centralized location for residential and commercial heating requirements such as space heating and water heating as well as heating requirements of greenhouses. In many countries around the world, thermal power plants are widely used as heat source for the district heating systems. However in our country, except one application, district heating systems are referred together with geothermal energy. In our country, although the locations of many power plants are close to urban areas, surplus heats of them could not be evaluated and are disposed to the environment. In this study, the heat demands of urban areas around the thermal power plants and comparison with surplus heats of these power plants will be reviewed in the framework of TSAD (Utilization of Thermal Power Plant Surplus Heats) project. 14 thermal power plants under control of governmental bodies (EA) were examined in the TSAD project. The waste heat potentials and recovery methods were determined. Utilization of power plant waste heats in the buildings, greenhouses, hot water

56

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

supply for industrial and similar applications has many wins. Some of the project results are given below: Utilization of thermal power plants waste heat in the surrounding settlements have the potential to save 35 million MWth per year. The yearly contribution to the national economy of this is 1.1 billion TL. With surplus heat of a power plant, 15000-140000 dwellings in the vicinity of plant can be heated. There are large environmental contributions of using waste heats in the dwellings. Utilization of waste heat has CO2 emission reduction potential of 5 million tons and 100 thousand tons of SO2. Moreover, using waste heat in the district heating has 22 million tons per year of water savings opportunity. Besides the general benets mentioned above, the heat cost of residential heating in the case of using thermal power plant waste heats instead of heating by coal and natural gas to be more economical at a rate of 20-50%. The detailed technical and economic feasibility analysis was conducted to determine the district heating potential of Soma B, Yatagan, Tunbilek Afsin-Elbistan B Thermal Power Plants. It has been decided to make the pilot applications at Yatagan and Soma Thermal Power Plants. The conceptual design of a pilot-scale district heating system was carried out under the project to heat 4-5 thousand dwellings. All the studies have been completed to convert the Yataan Thermal Power Plant and for the Soma Thermal Power Plant studies will be completed in 2010.

57

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

EVOLUTION IN GAS TURBINE REQUIREMENTS A CUSTOMER FOCUSSED APPROACH

Christian ENGELBERT
Siemens Industrial Turbomachinery Ltd.

Batu GKER
Siemens San. ve Tic. A.. - Energy Sector

Abstract
Driven not only by economics but also by growing environmental awareness, increased performance and reduced emissions have been the driving forces in gas turbine development in the past decade. To add to the green credential, more and more applications in the industrial gas turbine market are being sought to operate on green fuels such as landll gas or coke-oven gas, thus reducing the carbon footprint of an installation. This presentation discusses gas turbine application in simple cycle as well as combined heat and power application (CHP). It also focusses on achieving a world-beating emissions standard while using non-conventional fuel. Siemens industrial gas turbines in the 5-15MW power range are ideally suited to deliver reliable power whilst the exhaust conditions are ideal for optimized steam-raising capability, leading to 80% CHP-efciency.

3. Investing in more efcient generating equipment capable of burning this wide range of fuel gases while maintaining stringent emissions requirements These are in addition to the well-known approach of: 4. Maximizing the efciency of the generating equipment and using the exergy in the exhaust gas to provide heat or cooling alongside electrical power

Introduction
Following the discussion on the future of power generation in the light of anticipated fossil fuel scarcity, expressed by the rise of crude oil and gas prices in 2008/2009 and the effect of global warming as discussed controversially at the Copenhagen Climate Conference 2009, countries are adapting various strategies to prepare themselves for the future. While long-term strategies in many instances are not tangible yet, the mid-term approach (20-40 years) often adopted includes a scenario consisting of expansion of renewables, re-focussing on nuclear power and further strengthening efcient use of fossil fuels. Fossil fuels will therefore remain the backbone of power generation in many countries and for many years to come. More efcient use of fossil power will in future not only be measured in the conversion rate of heat input in high quality energy such as electric power, but also in reducing CO2 emissions. At rst glance these are interdependent if refered to a certain installation. Taking a broader look, from a national or even global installed capacity viewpoint, there are other routes for CO2 reduction to consider as well: 1. Replacing fuels consisting of long hydrocarbon (distillate typically octane C8H18 based) with short hydrocarbons (gas natural gas predominantly consisting of methane CH4 the smallest hydrocarbon) 2. Optimizing the mix of gaseous fuels with the addition of renewable gases such as landll gases or biogases

Figure 1. Natural Gas demand projection, Turkey

How does this relate to Turkey? With natural gas and hydro power each contributing about a third to the installed capacity in Turkey, the focus in this country is rather on points 2 to 4 while, from an OEM perspective, points 3 and 4 are important. With a 65% rise in gas demand projected till 2030, Turkey is underway to expand its natural gas pipeline network, therefore strengthening the efcient use of natural gas. The most effective way of converting the energy contained in natural gas is in the application of gas turbines. With electrical efciency reaching 60% in the most advanced combined-cycle power plant based on Siemens SGT5-8000H, the parallel development of industrial gas turbines has made great progress over the past couple of years, achieving over 80% efciency in combined heat and power (CHP), as this paper will show.

Industrial Gas Turbines


While the focus for large-frame gas turbines is on efciency and reliable operation within legislative emission limits to ensure lowest

58

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

operational cost, Siemens small industrial gas turbines (5-15MW) have the additional focus on burning a wide range of fuels whilst remaining compliant with emissions requirements. This addresses points 3 and 4 in the list above and represents the evolutionary requirements which industrial gas turbines are facing nowadays: Highly efcient and reliable conversion of heat energy bound in a wide range of fuel gases into perpetual motion while meeting the most stringent emissions requirements Siemens industrial gas turbines have earned their reputation through uncompromised focus on quality throughout the product lifecycle, from development to project implementation and aftermarket care. The units have a high power density and are designed for ease of installation and operation supported by the well-known Siemens PCS7 control system. The driven units comprise electrical generators, pumps and gas compressors, while the exhaust heat of a power-generation gas turbine is well suited to further utilization in a downstream wasteheat recovery unit, pushing the CHP efciency of Siemens small gas turbines well above 80%. This is an advantage that addresses sustainable resource management in the context as discussed in the previous chapter. Gas Turbine Evolution For many years the focus of gas turbine development was on improving efciency by introducing high-temperature-resistant materials and cooling technology. In the early 1990s the effect of combustion system emissions came into the public focus, prominently highlighted by smog in major cities. This has led to legislation changes forcing the introduction of technical means to reduce the emission of the major smog contributors, namely nitrogen oxides (NOx) and carbon monoxide (CO) on all combustion engines. While, over a period of time and as a quick solution, water injection was the favored technical way forward, the industry and the turbine operators began to understand the shortcomings of those systems, chiey the high operational cost of using demineralized water. While water injection helped to cure the formation of NOx to some degree by quenching the ame temperature, it also affected the integrity of the hot gas path parts, increasing the cost operation due to reduced service cycles. Siemens responded to this challenge with the introduction of a state-of-the-art DLE (dry-low-emissions) combustion system to its industrial gas turbines. The Siemens DLE combustion system works on the basis of pre-mixing fuel and air, leading to a more homogenous temperature distribution which in turn allows better control of the formation of emission constituents. Each of the Siemens small gas turbines described further below consists of six such DLE reverse-ow can-combustors: Adding to this advantage, the Siemens DLE combustion system also has the inherent ability to allow for further emissions reduction than achievable with a water injection system. The simple and robust combustor has the capability to deliver <15ppmvd NOx <10ppmvd CO Load range: 50-100%.

Figure 2. Dry-Low-Emissions Combustor.

In markets where more stringent requirements prevail, such as the United States <10ppmvd NOx will be guaranteed as well. The DLE system has for many years now been the standard combustion system on Siemens small gas turbines with accumulated red hours in excess of 10,000,000 and more than 350 units in operation worldwide. While the challenge in the early days of the introduction of premix combustion was to meet emissions legislation on standard fuels such as natural pipeline gas or diesel, customers nowadays demand more exibility in the type of fuels to be burnt without being forced to compromise on emissions and performance. Due to their simple and robust design, Siemens combustors for the 5-15MW product line can be optimized for various fuels, thus offering the potential for tailor-made fuel exibility. In the early stage of a project, Siemens engineers work with the customer to understand the needs and to advise on the conguration most suitable for a particular application.. The optimization is a combination of sophisticated CFD (computational uid dynamics), to derive the ideal ow and mixing area, combined with ne tuning of the hardware on the companys own high-pressure combustor rig. Optimizing the combustion hardware, however, is only the rst step to allow combustion of a wider fuel range. A speciality of the physics of pre-mix combustion, as every OEM experienced in the early days of operation, is the systems tendency to exhibit pressure uctuation (dynamics) within the combustion chamber. The standard approach of dealing with this effect is to derive a fuel schedule - a curve dening the pilot-to-main split depending on load - which sets the amount of pilot fuel which is not pre-mixed and the pre-mixed main-burner fuel for given load points. The advantage of this approach is that it allows engine operation within pre-dened pressure uctuation limits and thus ensures reliable engine operation. The disadvantage, however, is that this sets the limit for NOx and CO-emissions. It also limits the Wobbe range for fuels to be burnt as each fuel needs its individual split map depending on the Wobbe Index. (Figure 3 - left).

59

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Figure 3. Fuel schedules standard (left) for various Wobbe Indeces (WI) / operational eld (right).

Siemens has overcome this limitation by introducing a sopisticated controls system, called Active Pilot, that allows operation of the engine not only on the pre-dened fuel schedule but in a wider eld (Figure 3 - right). The system has proven its capability for the rst time on the SGT300, the Siemens 7.9MW gas turbine optimized for CHP in operation at the University of New Hampshire (UNH) a tri-generation plant providing electrical energy, heat and cooling. The SGT-300 gas turbine at UNH operates on processed landll gas with a Wobbe Index varying between 29MJ/m and 49MJ/m - the latter represents natural gas which is not blended in with landll gas. This gas turbine also cycles between 75% and 100% load regularly during the day while maintaining its emissions of <15ppm NOx. For comparison, natural gas has a Wobbe range of 42MJ/m to typically 49MJ/m. To bring this achievement in prospective: This gas turbine operates on varying fuels which means varying heat input and load cycles, produces electrical power, heat and cooling and still is compliant with the most stringent emissions legislations in the world.

and mechanical drive (13.4MWm). The rst unit entered commercial service in 1999 and has since then steadily improved its reliability track record. The SGT-400 in its latest form represents state-of-the-art in terms of quality and performance, acknowledged by customers worldwide through orders grown to 160. Since its introduction, the eet has accumulated in excess of 1,000,000 red hours. The lead package is approaching 80,000 hours with the majority of duty on full load.

Figure 5. SGT-400 13.4MW

Siemens Small Gas Turbine Portfolio - Rising To Those Challenges


The Siemens gas turbine portfolio ranges from 5 MW to 375MW with the 5-15MW portfolio being the subject of this paper.

The SGT-400 features an 11-stage transonic compressor , 6 reverse-ow DLE-can combustors and a 2-stage internally cooled compressor turbine and a 2-stage power turbine which drives either the electrical generator or a mechanical unit such as a pump or a compressor. This gas turbine builds on the extensive experience in the Siemens gas turbine engineering network and features a single-crystal high-pressure blade for creep strength in the rst turbine stage. Besides its impressive cycle performance, the SGT-400 offers fuel exibility down to Wobbe Index of 25MJ/m in comparison to the standard natural gas range of 37-49MJ/m.
Power Power Generation Mechanical Drive SGT-400 12.9 MWe Efciency(*) 34.8% Steam Raising 27t/h@12bar

Figure 4. Siemens Gas Turbine Portfolio.

SGT-400 Gas turbine 15MW-class The SGT-400 is a highly efcient hot-end drive gas turbine in twinshaft conguration ideally suited for power generation (12.9MWe)

SGT-400

13.4 MWm

36.2%

n/a

(*) Zero intake and exhaust loss

60

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Cutting Package Build Time by Half: Working with customers and taking the best of Siemens experience from around the globe, Siemens created a package design for the SGT-400 that allows cutting build-time by half compared to traditional designs. The customer will see the advantage of earlier dispatchability and consequently revenue generation. Main driver was not only the need to reduce the total time from initial order to nal installation but also to provide a simplied package with greater standardization, leading to increased quality. The rst unit of this package design has been installed on the Greek island of Psyttalia off the coast of Athens. The unit has recently successfully passed its rst annual service. In the meantime more customers have appreciated the new design by placing orders.

This unit was the rst to be equipped with the Active Pilot control system capable of operating down to Wobbe Index 32MJ/m at sub 15ppm NOx. Due to the long residence time in the combustor, the SGT-300 is also well suited to co-burning VOCs (volatile organic compounds) that are byproducts of many industrial process, e.g. painting.

Figure 7. SGT-300 7.9MWe Power Power Generation SGT-300 7.9MWe Efciency (*) 30.6% Steam Raising 19t/h @ 10bar

(*) Zero intake and exhaust loss

Figure 6. SGT-400 Package, Psytallia Island, Greece

The SGT-300 features the same package design as described for the SGT-400. The rst units are currently in build, ready to be string-tested in June this year. As most of the systems can be assembled and factory-tested individually in parallel with the main turbine assembly, the total build-time of the complete package was cut by half, the pre-tested systems will also reduce on-site installation time very signicantly.

As most of the systems can be assembled and factory-tested individually in parallel with the main turbine assembly, the total buildtime of the complete package was cut by half, the pre-tested systems also reducing on-site installation time very signicantly. In this way, the project timescale was reduced to a remarkable 18 months. Just one week after completion of the new plug and play cogeneration plant, surplus electrical power was fed into the grid network. This package design has subsequently been adopted for the SGT300. This gas turbine will be discussed in the next chapter.

SGT-300 Gas Turbine 8MW-class


The SGT-300 is a 7.9MWe cold-end-driven gas turbine ideally suited for CHP application due to its high exhaust exergy, capable of delivering 19t/h of satured steam at 10bar. This engine has a proven track record of operating on processed landll gas while still meeting the most stringent emissions requirements see previous chapter. Since the SGT-300 entered operation in 1995 the eet has accumulated more than 2,700,000 hours.
Figure 8. SGT-300 Package in build

The 10-stage compressor is of a transonic design, scaled from the SGT-100 but further aerodynamically optimized with state-of-theart 3D aerofoils on all stages. The combustion system consists of 6 reverse-ow can combustors and the 2-stage turbine, where the rst stage is internally cooled.

SGT-100 Gas Turbine - 5MW-class


The SGT-100 gas turbine is available as cold-end-drive singleshaft machine for power generation (5.4MWe) and a hot-end drive twin-shaft for mechanical drive application (5.7MWm).

61

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

This gas turbine features a ten-stage transonic compressor, six reverse-ow DLE can combustors and rst turbine-stage internally cooled.. Since its introduction this engine has sold 388 units worldwide with accumulated eet operating hours approaching 20,000,000 . It has an excellent reputation for ease of maintenance and low operational cost due to its service intervals. The highpressure turbine blade which is made of single-crystal material for creep strength features trailing edge ejection and triple-n shrouds for better tip sealing. Siemens has service experience with single-crystal blades on the SGT-100 in excess of 34,000 equivalent operating hours between major overhauls:

Figure 9. SGT-100 single-shaft (5.4MWe)

Figure 10. SGT-100 twin-shaft (5.7MWm)

The SGT-100 gas turbine is available with the following power ratings:
Power Power Generation Mechanical Drive SGT-100 SGT-100 5.4MWe 5.7MWm Efciency (*) 31% 32.9% Steam Raising 11t/h@10bar n/a

(*) Zero intake and exhaust loss

62

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

GNE ELEKTR SSTEMLERNDE TRKYE N NCELKLER

Deniz Selkan POLATKAN


Motif Proje / Fotoelektron

zet
Snrsz enerji ve hayat kaynamz gne, geleceimizi kurtarmak iin yine ibanda. Temiz, sessiz, srdrlebilir, acl ve teknolojik zellii ile artk gne n elektrik enerjisine evirmek ve kullanmak mmkn. Bu byk potansiyel Trkiyemiz iin bambaka frsatlar ve tehditler oluturmakta. lkemizde henz balamam olan bu sektr, doru tanmlamak ve doru biimde, doru yerden balatmak temel hedemiz ve nceliimizdir. Gne enerjisi dndaki tm enerji kaynaklar corafyaya ve ziksel mekana bamldr. Hayatn ve varoluun temel kayna niteliindeki gne ise, stratejik ve jeopolitik olarak bamsz, temiz ve srdrlebilir olan tek tr enerji kaynadr. Bu adan lkemizin enerji baml mevcut yaps dnldnde, zerinde hassasiyetle durulmas gereken, umut kaynaklarnn banda gelmektedir. Yurt dnda bu dorultuda zellikle fotovoltaik sistemlere verilmekte olan destekler, lkemiz hkmetinin ncelikleri arasnda deildir ne yazk ki ve bu tr bir beklenti yerine sektrn kendi zmlerini retmeye balamas gerekmektedir artk. En temel ncelik ise, halen yrrlkte olan Yenilenebilir Enerji Kanununun devam olarak, lisanssz ebeke balant ynetmeliinin hazrlanmas ve vatandalarn kendi elektriklerini reterek tketebilme imkanlarna kavuturulmalardr. Fotovoltaik sistemlerin en temel zellikleri, elektriin tketildikleri yerde retilmelerinin salanmasdr. Bu durum, gerek ekonomi ve da bamllk, gerekse de arz gvenlii asndan ok nemlidir.

enerjide bir transit yol olarak m kalacaktr, byle bir konum hangi bedel ve kazanmlara sebep olacaktr? Bu balamda, yeni enerji dzeninde fosil yaktlarn, yenilenebilir kaynaklarn ve nkleer enerjinin roln, kresel enerji siyasetinde Trkiyenin nasl bir konjonktrde yer aldn, hangi aktrlerin blgesel ve kresel dzeylerde ykselerek alternatif gler haline geleceini ele almak gerekecektir. Alternatif enerji kaynaklarndan gne enerjisi, sonsuz ve yaygn bir kaynak olmas, dorudan elektrik enerjisine dntrlebilmesi gibi avantajlar sebebiyle hzla yaygnlamaktadr. Bu sebeple gne elektriinin, Trkiyenin enerji eitlilii, tedarii ve bamszl yolundaki nemi, yeri zerinde nemle durulmaldr. Gne enerji kayna, yerel ynetimlere, yerelleme giriimlerine ve enerji bamszl abalarna frsatlar sunmaktadr; bu frsatlarn arka plannda ise, srdrlebilirlik, evre koruma, enerjide arz gvenlii ve enerji bamszl gibi ok daha salam temeller zerine oturmutur. Gne enerjisinden elektrik elde edilmesinde en yaygn teknoloji olan fotovoltaik teknolojisi, dnya leinde byk bir hzla byyen bir pazar hacmine sahiptir. Farkl teknolojileri ieren fotovoltaikler, piyasada hakim fosil enerji teknolojileri ile rekabet edebilmeleri iin devletler tarafndan desteklenmektedirler. Bu destekler, gelimi lkelerde nce teknoloji gelitirme ve Ar-Ge destekleri eklinde balam (1970ler), kk lekli sistemlere talebin uyarlmas iin at programlar ile devam etmi, 1990larn ortalarndan itibaren Almanyadan balayarak talep esasl ebeke beslemeye tevik dzenlemeleri gelmitir. Trkiyede ncelikli olarak atlmas gereken iki adm atlmadan 2009lara gelinmi ve AB adaylnn da basks ile yenilenebilir enerji kaynaklar ile ilgili eitli destek dzenlemeleri gndeme gelmeye balamtr.

1. inde Bulunduumuz Dzen ve Deiimin Sinyalleri


Gnmzde ihtiya duyulan enerjinin byk bir ounluu fosil ve nkleer yaktlardan elde edilmektedir. Bu yaktlarn gerek evreye verdikleri zararlar ve gerekse birikimlerinin snrl oluu, alternatif enerji kaynaklar arayna sebep olmutur. evrenin korunmas, gelecekte insan yaam ve evre dengeleri zerinde oluabilecek tehditlerin nlenmesi, ulusal kaynaklardan en st dzeyde yararlanlarak lkelerin enerji kaynaklar arz gvenliinin salanmas, alternatif enerji kaynaklarnn gelitirilmesini ve kullanlmasn gerekli hale getirmektedir. Bylece, enerjinin karlanma ihtiyacna bal olarak gne, rzgr, jeotermal, bioktle, hidrojen gibi alternatif enerji kaynaklar zerine aratrma gelitirme almalar younlamtr. Bu gerein paralelinde gnmzde ortaya yeni enerji dzeni ad altnda bir sylem atlmtr. Yeni enerji dzeni nedir? Trkiye

2. Balang Noktamz
Modernizmin beraberinde getirdii sanayi devrimi, insanoluna bamszlk, zgrleme ve refah yolunda nemli vaatler ieriyordu. David Harveyin postmodernliin durumu eserinde deindii gibi bu vaatler, ancak ve ancak evrenin fethedilmesi ile gerekleecekti. Buhar makinesi ve fosil yaktlara dayal sanayileme ve enerji tedarii sreci, 1. ve 2. Dnya Savalarna sebep olmu, 1970lerdeki ilk petrol krizine kadar da etkinliini ve vazgeilmezliini srdrmt. 1970lerde bu srecin salkl olmad ve srdrlemeyecei gerei anlalmaya baland.

63

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Aslnda ilk sinyaller, Sanayi Devrimi paralelinde, Rachel Carson gibi ekologlar, Roma kulb gibi sivil toplum rgtleri, Ciam hareketi benzeri meslek birlikleri tepkileri eliinde 1970ler ncesinde tartlmaya balanmt; ancak Stockholm gibi uluslararas toplantlar ve Ortak Geleceimiz gibi raporlar paralelinde 1970lerin banda ok ciddi silkelenmeler balad. Enerji kaynaklarna bamllk tartmalar ve sorunsuz, snrsz ve gvenilir enerji kaynaklar da ite tam bu dnemde sorgulanmaya baland ve bu dorultuda ele alnan Gne Enerjisi en byk umut kayna olarak tanmlanyordu. Gnmze gelindiinde ise, enerji, evre, ekonomi ve politika, i ie girmi nemli konulardan bazlardr. Bu yzden her biri dieri ile adeta zdelemitir. Srdrlebilir kalknma kavramnn yap talarn oluturan bu konular, gnbegn fosil yakt bamls haline dnen bir Trkiye iin, enerji arz gvenlii balamnda ok nemli hale gelmektedir. Trkiyenin enerjide, gitgide artan da bamllndan dolay, uzun vadede, zellikle gelecek nesiller iin, ciddi enerji, evre ve ekonomi krizlerine gebe bir lke haline dnme potansiyeli hzla ykselmektedir. Bu durum beraberinde ekonomik krizleri, enerji darboazlarn ve evresel ykmlar getirebilecektir. Gvenlik kavram, ister geleneksel, ister evresel, isterse enerji gvenliini tanmlasn, genelde bir lkenin varln salkl bir ekilde devam ettirebilmesi iin gerekli olan ve ulusal g elerinin, ulusal politika ve stratejiler erevesinde kullanlmasn ngren bir kavramdr. Ulusal g esi nceleri yalnz savunma ve askeri anlamda alglansa da, gnmzde ekonomik g, sosyal g, gelime gc, enerji gc ve sahip olunan evresel kaynaklar da ulusal g eleri arasnda anlmaya balanm ve birbirleri arasndaki etkileim nedeniyle gvenlik kavram, btn bu eleri kapsayacak ekilde geniletilmitir. Ne var ki, gvenliin yalnz ulusal snrlar iinde salanamayaca, alnacak nlemlerin ve yaplacak eylemlerin, o lkenin jeopolitik konumu ve ekonomik gc ile orantl olarak blgesel, kimi zaman da kresel lekte ele alnmas gerektii de bilinen bir gerektir. Enerji retiminde evresel kaynaklar kullanlrken bu kaynaklarn kendilerini yenileme hzlarnn da deerlendirmelere katlmas, Gerek kaynak eidinin, gerek enerji retim modelinin evreye zarar vermeyecek biimde seilmesi, Enerjinin retilmesi srasnda, sonrasnda, depolanmasnda ve iletiminde evresel etkilerin dikkate alnmas, Enerji elde edilmesini artrrken, belli bir blgede yaayan canllarn yaamsal niteliklerini kalitelerini deitirmemeye, bu balamda evresel gvenlii tehdit etmemeye nem verilmesi, Srdrlebilirlik kavramnn gerekleri dorultusunda politikalar oluturulmas, Kresel evre sorunlarnn ve politikalarnn nemsenmesi. Yenilenebilir enerji doldurabilmektedir. kaynaklar bu kriterlerin ounun iini

Uluslararas Enerji Ajans tanmna gre, yenilenebilir enerji, srekli olarak tekrarlanan doal srelerin rndr. Bu enerji kaynaklar, ok farkl ekillerde bulunabilir; dorudan veya dolayl bir ekilde, gneten veya yer kabuunun derinliklerinden karlan sdan elde edilir. Gne, rzgar, biyoktle, biyoyaktlar, jeotermal, hidrolik g, okyanus kaynaklar ve hidrojen enerjisi olarak tanmlanabilir. ok eski alardan beri bu kaynaklardan su pompalanmasnda, tahllarn tlmesinde, kurutmada, stmada ve yelkenli gemilerde faydalanlmaktadr. Buharl makinelerin ke ile balayan sanayileme, yenilenebilir enerji kaynaklarnn kullanmn azaltmtr. Petrol ve kmr egemenliine dayanan enerji a son iki yzyl boyunca devam etmi ve 1973teki petrol krizi, ilk kez enerji kaynaklar konusunda bir gvensizlik endiesini ortaya karmtr. Bu gvensizlik btn dnyada yenilenebilir enerji kaynaklarna kar ilginin yeniden uyanmasna neden yeniden azalm, ancak enerji gvenlii kavram kalcln korumutur. 2000li yllarn ardndan ise kanlmaz olan problemli senaryo yeniden belirmi ve bu sefer yenilenebilir enerjiler kalc ekilde gndeme gelmitir. te yandan, 1990l yllarda daha da glenen evre bilinci, fosil kaynaklara dayal enerji retim ve tketiminin yerel, blgesel ve kresel seviyede evreyi tahrip ettiinin ve doal kaynaklar olumsuz etkilediinin daha da ak bir ekilde anlalmasn salamtr. 1970li yllarn ve Stockholm konferansnn ardndan, 1980li yllarn sonlarndan balayarak insann iklim sistemi zerindeki olumsuz etki ve basksn azaltabilmek amacyla Birlemi Milletlerin nclnde hazrlanan klim Deiiklii ereve Szlemesi 1992 ylnda Rioda dzenlenen evre ve Kalknma

3. nceliklerimiz
Enerjinin gnlk yaantmz iindeki yeri, retim srelerine katks, tartma gtrmez bir gerekliliktir. Bu gereklilikten dolay, enerji gvenlii kavram beraberinde bir dizi kriteri gerekli klar. Enerji elde edilecek kaynaklarn ulalabilirliinin kolay olmas ve srekliliinin salanmas, Yenilenemeyen kaynaklardan ok yenilenebilir kaynaklara ynelinmesi, Tek tr kaynaa baml kalnmamas ve kaynaklarn eitlendirilmesi, Da baml kaynaklar yerine yerli kaynaklara arlk verilmesi, Yalnz kaynaklarda deil, yaplacak enerji yatrmlarnda da da baml olunmamas, Herhangi bir nedenden doabilecek retim ve iletim aksamasna kar ivedi nlemlerin alnmas ve ynetim stratejilerinin belirlenmesi, Enerji retiminde ve iletiminde verimliliin esas alnmas, Enerji tketiminde tasarruf modellerinin ve teknolojilerinin adapte edilmesi,

64

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Konferansnda lkelerin imzasna alm, bu szleme ile gelimi lkelere, 2000li yllarda sera gaz emisyonlarn 1990 yl dzeylerine indirme ykmll getirilmiti. 1997de Kyotoda yaplan taraar konferansnda hazrlanan Kyoto Protokol ile de, imza sahibi lkelere 2008-2012 yllar arasnda dnem ii sera gaz salnmlarn 1990 yl seviyelerine gre en az % 5 azaltma ykmll getirilmitir. Btn bu gelimeler, hemen hemen her lkede olduu gibi, Trkiyede de, yenilenebilir enerji kaynaklarnn nemini artrmtr. [16]

ekonomik, hem enerji gvenlii hem de evresel srdrlebilirlik asndan tehdit oluturmaktadr. lke ekonomilerinin ve gelimelerinin srkleyici esi olan enerji, gnmzde giderek politika ile zdelemektedir. Enerji politikalar oluturulurken, enerji gereksinmesini karlayabilmek iin ortaya konulan abalarn, her eyden nce bilinli ve yntemli olmas gerekmektedir. Dolaysyla, bugne kadar izlenen ve izlenmekte olan yollarn, bu kriterlere uyup uymad ve Trkiyenin ulusal karlarna ne lde hizmet ettii mutlaka deerlendirilmelidir. te yandan, enerji politikalar, gvenlii ve srdrlebilirlii arasnda karlkl bir etkileim sz konusudur. Enerji politikalarnn oluturulmas ve uygulanmas srasnda srdrlebilir olmalar kadar enerji gvenliini salamalar da nemlidir. Benzer ekilde enerjinin gvenlii salanrken de seilen ve uygulanan yntemlerin srdrlebilir olmas gerekmektedir. Ancak, enerji gvenlii kavram, evresel gvenlii ierecek ekilde geniletilmedii srece enerji politikalar srdrlebilirlii salamaktan uzak olacaklardr. Bu sorunsaln giderimi, kavramlarn tek tek deil, btnleik olarak ele alnmalaryla salanabilir. evre hakk, kreselleme, srdrlebilir evre ve srdrlebilir kalknma, gibi kavramlar enerji alannda Trkiye zerinde her geen gn daha fazla tehdit ve frsat oluturmaktadr. Bu gerekten yola klarak varolan ve hedeenen enerji politikalarnda evresel gvenlik ve enerji gvenliini erevesinde Trkiye iin srdrlebilir enerji politikalarnn neler olabilecei ortaya konmaldr. Gne enerji kayna, enerji kartellerine, mevcut ekonomik dzene, tehdit olutururken, yerel ynetimlere, yerelleme giriimlerine ve enerji bamszl abalarna frsatlar sunmaktadr. Bu frsatlarn arka plannda ise, srdrlebilirlik, evre koruma, enerjide arz gvenlii ve enerji bamszl gibi ok daha salam temeller zerine oturmutur. Trkiyenin gne elektrii yolunda atmas gereken temel admlar ve zetle bu admlardan birka aada sralanmtr; Trkiye, yetkisel dzenlemeleri tamamland takdirde, teknik olarak at programlarna hazrdr ve pv sektrnn doru yerden balamas iin buna acil ihtiya duymaktadr.

4. Sonu
Enerji tedariinde ve enerji kaynaklarnda kullanlagelen sonlu ve evresel olarak tehditkar yntemler, bata fosil yaktlar tketiminde ve nkleer enerji rneinde olduu zere, sonsuz ve snrsz olmadklar, stne stlk evre, ekoloji ve insan yaam zerinde, geri dnlmez deiimlere yol atklar anlalnca, alternatif olarak gndeme gelen yenilenebilir enerjiler iinde gne enerjisinin snrsz gc, ekonomik, sosyal, toplumsal ve siyasi dengeleri deitirebilecek gtedir. Enerji politikalar oluturulurken bu politikalarn srdrlebilir olmas, gelecek kuaklarn enerji gereksinimlerini karlamalar adna nem tamaktadr. Enerji politikalarnn srdrlebilirlii iin enerji arznn srdrlebilirlii esastr. Fosil yaktlar gibi yenilenemeyen ya da yenilenmesi uzun sreler gerektiren kaynaklara ncelik veren bir enerji politikas srdrlebilir olmaktan uzaktr. Buna karn yenilenebilir, alternatif enerji kaynaklar ve bu kaynaklara yaplan yatrmlar, son dnemde kresel enerji arzna cevap verebilecek projeler hale gelmektedir. Varolan haliyle yalnz arz gvenlii biiminde alglanan enerji gvenlii kavram, evresel gvenlii ierecek ekilde geniletilmedii srece srdrlebilirlii salamaktan uzak olacaktr. Trkiye enerji gvenliini gvence altna alacak politikalar retip uygulamadka, ulusal kalknma politikalarnda baarsz olacak, uluslararas ilikilerinde de baml ve gdml konumda kalacaktr. Birlemi Milletler (BM) klim Deiiklii ereve Szlemesi (DS)ne 2004te taraf olan Trkiyenin, Avrupa Birlii (AB)ne uyum srecinde Kyoto Protokolne de taraf olmutur. Emisyonlarna ilikin kesin verileri olmayan, enerji, sanayi, ulam, tarm ve atk ynetiminde belirsiz politikalar ile Trkiyenin nasl bir taahhtte bulunaca nem tamaktadr. Ynetimde bulunan hkmetin yapaca her yanl hamle yalnz kendini ve kendinden sonra gelecek hkmeti deil, lkenin yazgsn balayacaktr. Enerji politikasn kmr ve doal gaz bata olmak zere fosil kaynakl enerji evrimlerine ynelten Trkiye, sera gaz salmlarn azaltmak bir yana hzla artracaktr. Nitekim 2008 ylnda sera gaz emisyon art hznda Trkiye st sralarda yer almtr. Trkiyenin Kyoto Protokolne taraf olmasyla, satt bedelin daha fazlasn karbon kotas uygulamas nedeniyle bu lkelere geri deyecektir. Trkiyenin btnleik uzun dnemli hedeerini ieren enerji politikalarnn olmad bilinmektedir. Var olan politikalar ise hem

Lisansl olarak pvden, enerji retim sreci iin, ar bavurulara ve speklasyonlara kar deerli tarm, orman vb. sahalarnn igaline engel olabilmek iin bir dizi nemli dzenleme gerekmektedir. Aksi bir durum kamuoyu ve evre rgtleri tarafndan tepkilere sebep olacaktr. Lisans bavurular ve kurallar - kriterleri belli olmadan kabul edilmemeli, simsar ve gerek yatrmc birbirinden ayrlmaldr.

65

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Pv sektrnn Trkiyede ilk admlar iin lisansl ve lisanssz sre birbirlerinden kesin izgilerle ayrlmaldr. Trkiyede gereklemi olan doal gaz yatrmlar ve yatrmclar, pv sektrn kendileri iin rakip grmemelidirler. Pv sektr temsilcileri kendilerini en kt senaryoya hazr tutabilmelidir. Bu durum teviin kmamas durumudur. Bu noktada hedef ebeke tarifesini yakalamaktr. Tevik kmasa dahi, ift saya sistemi mutlaka uygulanmaldr. Gne elektrii sistemlerinin ebeke dahili kullanmnn yegane zm budur.

[21] TURNER, Kerry, PEARCE, David, BATEMAN, Ian, Environmental Economics, London, 1994. [21] UNDP Energy for Sustainable Development, A policy Agenda, Edited Thomas B. Johansson and Jose Golderberg, New York, 2002. [23] World Wildelife Fund (WWF), Living Planet Report, svire, 1998.

Summary
Today, energy as an engrossing element of development has increasingly become identical with politics. It is crucial for energy policies not only to be sustainable during the development and implementation processes, but also to ensure energy security as an element of sustainability. On the other hand, the concept of energy security can not be able to secure sustainability if it is not expanded to include environmental security. Photovoltaic solar electricity is a real option to realize that target. However, the existing perception is that sustainability of energy policies and energy security is identical with the sustainability of energy supply and supply security. Turkeys energy supply system mainly depends on un-renewable sources or sources with extended regeneration times. With this approach, immense energy crises together with economic crises and environmental disasters should be expected in the upcoming decades. The social and environmental impacts of the existing investments and ongoing projects on non-renewable energy sources, such as forced emigration, demolished historical and cultural structures, the effects of altered ecosystems on public health, ora and fauna, are environmental security problems, and certainly are violation of environmental right as a fundamental human right. It is a right time to open and create a Turkish pv market to solve these problems and our pv market has to nd solutions itself. This is the way we have to work to catch the gird parity on the consumer side in Turkey and to start grid connected pv systems. This is the future to show Turkish potential and reality.

Kaynaka
[1] BRAWN, Lester, PLAN B 3.0, Safa Matbaaclk, stanbul, 2008. [2] BRSK, Marion, evre Dostu 1001 Proje, Beyaz yaynlar, stanbul, 2000. [3] CARSON, Rachel, Sessiz Bahar, Palme Yaynclk, Ankara, 2004. [4] DEMRTA, Mehmet, Gne ve Rzgar Enerjisi Kullanlarak ebeke ile Paralel alabilen Hibrit Enerji Santrali Tasarm ve Uygulamas, Doktora Tez almas, Gazi niversitesi, Fen Bilimleri Enstits. Ankara, 2008. [5] DEUDNEY, Daniel, Renewable Energy, New York, 1993. [6] Dnyann Durumu 2005 Kresel Gvenlii Yeniden Tanmlamak, Worldwatch Enstits, TEMA Vakf Yaynlar No:45, stanbul, 2005. [7] GRSOY, Umur, Enerjide Toplumsal Maliyet ve Temiz ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklar, Trk Tabipler Birlii Yaynlar, Ankara, 2004. [8] HARVEY, David, Postmodernliin durumu, Metis yaynlar, nc bask, stanbul, 2003. [9] KABOLU, brahim, evre Hakk, mge Kitabevi, 3. Bask, Ankara, 1996. [10] KAPLAN, Ayegl, Kresel evre Sorunlar ve Politikalar, Mlkiyeliler Birlii Yaynlar Tezler Dizisi: 3, Ankara, 1999. [11] KELE, Ruen, ERTAN, Birol; evre Hukukuna Giri, mge Kitabevi, Ankara, 2002. [12] KELE, Ruen, HAMAMCI, Can, evre Politikas, mge Kitabevi Yaynlar, 5.Bask, Ankara, 2005. [13] klim Deiiklii ve Srdrlebilir Kalknma Ulusal Deerlendirme Raporu, Trkiye Dnya Srdrlebilir Kalknma Zirvesi Ulusal Hazrlklar, Raportr Do. Dr. Murat Trke, Trkiye Teknoloji Gelitirme Vakf Yaynlar, Ankara, 2002. [14] MITCHELL, Bruce, Resource and Environmental Management, Prentice Hall, Pearson Education, Second Edition, London 2002. [15] Ortak Geleceimiz Dnya evre ve Kalknma Komisyonu Raporu, Trkiye evre Sorunlar Vakf Yayn, 3. Bask, Ankara, 1987. [16] UURLU, rgen, Trkiyede evresel Gvenlik Balamnda Srdrlebilir Enerji Politikalar, Doktora tezi, ANKARA NVERSTES, Sosyal Bilimler Enstits, Ankara, 2006 [17] Uluslararas likiler Akademik dergisi, Cilt 6, Say 21, 2009. [18] ROGER, A. Messenger, VENTRE, jerry, Photovoltaic Systems, CRC Press, Washington, 2004 [19] Srdrlebilir Kalknma Trkiye Ulusal Raporu 2002, T.C. evre Bakanl ve UNDP, Ankara, 2002. [20] The German Energy Society, Photovoltaic Systems, Earthscan, London, 2008.

66

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

KISA SREL RZGAR ENERJS TAHMNLER ve LKEMZ N NEM

Dolunay GLER
ENERMET Enerji Meteoroloji Mavirlik ve Mmessillik Ltd. ti.

zet
Rzgar elektrik santrallarndan (RES) ksa sreli rzgar enerjisi tahmini yapabilmek iin istatistiki yntemlerin denenerek lkemize zg en uygun yntemin bulunmas veya lkemiz koullarna uyan en iyi istatistiki modelin gelitirilmesi olacaktr. Daha sonra da RESlerin devreye alnabilmesi iin enerji retim planlamas yapmaktr. Temel neden ise, lkemizin de enerji piyasasn liberalletirme ynnde gitmesi yatmaktadr. Liberalleen enerji piyasalarnda en nemli zellik olarak elektrik enerji retim ve elektrik enerjisi datm planlamasnn yaplmas yatmaktadr. AB lkelerinde elektrik datm yapan irketler lkelerindeki mevzuat gerei enerjinin belli bir ksmn yenilenebilir enerji kaynaklarndan (YEK) karlamak zorundadrlar. Gnmzde YEK kullanm en fazla rzgar enerjisi yolu ile olmaktadr. irketler bu amala planlama yaparken rzgar elektrik santralarna arlk vererek YEK kullanm portfyn doldurabilmek iin en azndan 0-48 saate kadar olan enerji planlamalarn yapabilmek istemektedirler. Konvansiyonel enerji kaynaklar ile alan elektrik santrallarnda byle bir sorun bulunmaz iken; RESlerde bu durum nemli bir sorun tekil etmektedir. Bu yzden Avrupadaki birok irket, rzgar enerjisi tahmin modelleri ile almaktadr. RESlerden retimin tahmininin dier nemli yan da; planlama yaparken RESlere arlk vererek konvansiyonel kaynaklarn mmkn mertebe az kullanlarak evre duyarllna nem verilmesidir. Ksa sreli tahmin modelinin kullanlmasnn en nemli yanlarndan birisi de; liberalleen enerji piyasas ile ortaya kan spot piyasa kavramdr. Spot piyasalarda enerji planlamasnn yaplmas ve anlk veya ksa sreler iin yaplan ikili anlamalar yolu ile ortaya kan piyasa yaps, tahmin konusunun nemini arttrmaktadr. Bu modeller niversiteler ve enstitler tarafndan gelitirilmitir.

iletilmeleri iin gerekli tedbirlerin alnmas, enerji yatlandrma esaslarnn tespit edilmesi, enerji kaynak ve tesislerinin iletilmesine ilikin haklarn verilmesi, bu konuda eitli nitelikte szlemeler yaplmas ve gerekli denetimlerin gerekletirilmesi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlnn (ETKB) yetki ve sorumluluunda bulunmakta idi. Liberal enerji piyasasna gei srecinin gerekletirilmesi iin kurulan Enerji Piyasas Dzenleme Kurumu (EPDK), Bakanln yerini almtr. 4628 sayl kanunun yrrle girmesiyle; elektriin yeterli, kaliteli, srekli ve dk maliyetli ve evreyle uyumlu bir ekilde tketicilerin kullanmna sunulmas iin rekabet ortamnda zel hukuk hkmlerine gre faaliyet gsterebilecek, mali adan gl ve istikrarl ve effaf bir elektrik enerjisi piyasas oluturulmas ve bu piyasada bamsz bir dzenleme ve denetimin salanmas amalanmtr. Bu kanunun yrrle girmesine mteakip gei dnemi sonunda, Enerji Piyasas Dzenleme Kurumu, Trkiyede enerji sektr ilgili hedef ve politikalarn saptanmas, uygulanmas, enerji retim, iletim ve datm tesislerinin politikalarna uygun ekilde kurulmalar ve iletimleri iin gerekli tedbirlerin alnmas, enerji yatlarnn tespit edilmesi, enerji kaynak ve tesislerinin iletilmesine ilikin haklarn serbest rekabet ortamnda yrtlmesini salayacaktr. 1970li yllardaki petrol krizini takiben enerji kaynaklarnn eitlendirilmesine balanmtr ve akla yenilenebilir enerji kaynaklar gelmise de; ekonomik olmay sebebi ile byk bir gelime kaydedememitir. 1990l yllarn bandan itibaren yenilenebilir enerji kaynaklar ile ilgili btn dnyada ciddi bir hareketlenme balamtr. zellikle Avrupa Birlii lkeleri bu konuda ba ekmektedirler. Avrupa Birlii lkeleri, 2001\77\EC nolu direktine gre, 2010 ylnda tkettikleri enerjinin ortalama % 22sini yenilenebilir enerji kaynaklarndan salayacaklarn taahht etmilerdir (Ynerge, 2001).

1. Giri
lkemizde hzla byyen sanayi sektrne paralel olarak gelien sosyo-ekonomik kalknmann beraberinde getirdii hayat standardnn ykselmesi, elektrik enerjisine olan talebin giderek artmasna neden olmaktadr. Bu talebin srekli gelien teknolojiye bal olarak hzla artmas, elektrik enerjisini sosyal hayatn kanlmaz bir unsuru haline getirmitir. Ayrca, lke geneline yaylan enterkonnekte sistemin salad gvenilirlik ve sreklilik yannda, en kk yerleim birimine kadar uzanan datm ebekesinin tketiciye salad kullanm kolayl, elektrik enerjisi tketiminin toplam enerji tketimi iindeki paynn hzl bir ekilde artmasna neden olmutur. lkemizde 2001 yl Mart ayna kadar enerji sektr ile ilgili hedef ve politikalarn saptanmas ve uygulanmas, enerji retim, iletim ve datm tesislerinin politikalara uygun ekilde kurulmalar ve

2. Ksa Sreli Rzgar Enerjisi Tahmini


Genel olarak ksa sreli rzgar enerjisi tahmin modeli denince, 0-48 saat aralndaki sre anlalmaktadr (Giebel ve ark., 1999). Bununla beraber, ok ksa sreli tahmin modeli olarak 0-10 saat aras ve en fazla 0-72 saat aras rzgar enerjisi tahmin modelleri bulunmaktadr (Nielsen ve ark., 1999). Rzgar enerjisi ile ilgili son yllarda en fazla aratrma yaplan konulardan birisi de, ksa sreli enerji tahmini konularndaki modellerdir. Rzgar enerjisi kurulu gc arttka, elektrik datm irketleri daha gvenilir ve nceden tahmin edilebilen rzgar elektrik santrallerine ihtiya duymaktadrlar (Joensen, 2002). Elektrik piyasasnn liberalletirilmesi srecinde yeni bir piyasa yaps ortaya kmaktadr. Spot piyasaya gei sreci de balayacaktr. Bunun anlam da, elektrik santrallerinden retim planlamas yaplrken zaman diliminin ok klmesidir.

67

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Rzgar elektrik santrallerinde genellikle 1 yllk veya 1 aylk retim tahminleri yaplrken, yeni liberal piyasa yapsnda artk 0-72 saat aras tahmin de gerekecektir. Dier konvansiyonel kaynaklar ile alan elektrik santrallerine bu durum sorun yaratmamaktayken; rzgar elektrik santrallerinde bu ciddi bir sorundur. rnein Nord Pool isimli Danimarka, Finlandiya ve svein kurmu olduu enerji havuzunda 12-36 saat arasnda rzgar enerjisi tahminleri yaplarak elektrik havuzuna verilmektedir (Nielsen ve ark., 2002). 2.1. Ksa Sreli Rzgar Enerji Tahmini ile lgili almalar Ksa sreli rzgar enerjisi tahmini yapan modellerin gelitirilmesi kolay deildir. Byle bir model, atmosferik ak, lokal toporafya ve atmosferik koullar gibi birok non-lineer ve non-stasyoner parametreleri ierir. Ksa sreli tahmin modelleri ile ilgili olarak zellikle Avrupa lkelerinde birok alma yaplmtr. Dnya literatr incelendiinde konu ile ilgili 6 snandrma yaplabilir. Bunlar; saysal hava tahmini ve MOS, saysal hava tahmini ve istatistiksel model ve MOS kombinasyonu, saysal hava tahmini ve mezo lek model kombinasyonu, sinir alar (neural network) yntemi ile yaplan almalar ve istatistiksel almalar ile aratrma amal kullanlan modeller olarak 6 snfta toplamak mmkndr. 2.1.1. Saysal Hava Tahmini ve MOS HIRLAM (High Resolution Limited Area Model) modelinde olduu gibi, tahmini yaplmak istenen rzgar, yzeyde jeostrok srtnme kanunu, hub yksekliine de logaritmik rzgar prol kanununu kullanarak almaktadr ve atmosfer ntr olarak kabul edilmektedir (Landberg ve Watson, 1994). WASP program, engel, yzey przll gibi lokal etkileri dikkate almaktadr (ekil 1).

HIRLAM

LMLER

Veri Kontrol

MODEL

Upscaling

retim Tahmini
ekil 2. Saysal hava tahmini ve istatistik.

2.1.3. Saysal Hava Tahmini ve statistiksel Model ve MOS HIRLAM verileri de eklenerek 40 saate karlabilmitir ve bu versiyon Elsam ve dier Danimarkal Elektrik irketleri tarafndan kullanlmaktadr (Nielsen ve ark., 2002). Basit anlamda MOS modeli (Joensen ve ark., 1999):
t+k = akt+k + t+k

(2.1)

formlde kullanlan t+k : beyaz grlt k : tahmini yaplan zaman olarak verilmitir. Yaplan tahminin doruluu ise,

HIRLAM

VAR ( wt + k ) MSE k VAR ( wt + k )

(2.2)

eitlii ile test edilir. Eitlikte kullanlan parametreler ise, WASP VAR : Gzlemlerin tahmini varyans MSEk : k saat sonraki hatalarn karesinin ortalamas MOS olarak verilmektedir. =1 ise, tahmin mkemmeldir, =0 ise tahmin ok ktdr. 2.1.4. statistiksel Model Bu tip modeller, srarllk, ortalama hareketli tahmin, otoregresif model mimarisi (ARMA) ve fuzzy modellerini iermektedir. P-inci mertebe Markov modelinde [AR(p) modeli] i-inci zamann yi deeri iin yle bir ifade kabul edilir:
yi = j yi j + i
j =1 p

PARK ve MOS

retim Tahmini
ekil 1. Saysal hava tahmini ve MOS.

2.1.2. Saysal Hava Tahmini ve statistiksel Model WPPT (Wind Power Prediction Tool) Danimarka Teknik niversitesinde Institute for Informatics Mathematical Modelling (IMM) tarafndan gelitirilen ve 0.5 - 30 saate kadar tahmin yapabilen model istatistiksel yntemleri kullanarak geni bir alan zerinde bulunan rzgar trbinlerinden retim tahmini yapabilmektedir. HIRLAM her 6 saatte bir tahmin yapabilmektedir. On-line olarak yaplan lmler ARX (Auto Regressive with EXogenous input) istatistiksel yntemine dayanmaktadr (ekil 2).

(2.3)

= 1 yi-1 + 2 yi2 + .... + p yip + i

Burada i-inci zamandaki deerin bundan nceki p zamanndaki deerlerle dorudan doruya baml olduu grlmektedir. i modelin regresyon katsaylar, i bamsz deikendir (Bayazt, 1996). Milligan ve ark. (2004) yaptklar tahmin almada Amerikadaki rzgar santrallarndan retim tahmini yapmlardr. almalarnda ARMA modelini kullanmlardr (Box ve Jenkins, 1976). ARMA modelinin bileeni vardr: otoregresif, entegre

68

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

terim (integrated) ve hareketli ortalama. Entegre terim nemli bir aklama getiremiyor ise, genelde ihmal edilir. Yaplan almada entegre terim ihmal edilir bulunmutur. Bulunan ARMA modeli;
X t = a j X t j + bk et k
j =1 k =0 p q

2. Test aamas: Eitim aamasnda bulunan ve b deerleri kullanlarak elde edilen matematiksel model yardm ile giri verilerine karlk den k deerleri bulunur.

(2.4)

olarak ifade edilmitir. Eitlikte verilen t annda X zaman serisi, Xin gemi gzlemlerinin lineer kombinasyonu ve e serisinin hareketli ortalamas ve sabit varyans ile karakterize edilir. Xin zaman serisi ARMA (p,q) prosesi olarak bilinir ve p, X otoregresif serinin derecesi ve q hareketli ortalama hata terimidir. Doruluu ise RMSE (root mean square error) ile test edilmektedir. Dk RMSE daha doru tahmin demektir, yksek deerler ise, hata orannn arttn gstermektedir. 2.1.5. Yapay Sinir Alar Hcre olarak adlandrlan ve yapay sinir alarn oluturan ilem birimleri kullanlarak tahmin yaplmaktadr (Kii ve Partal, 2002). Biyolojik sinir hcresinin girdi, ilem ve kt karakteristiini gereklemek zere oluturulmu bir yapay sinir hcresi ekil 3 ile verilmitir. Bunlar: giriler (xi), arlklar (i), toplam fonksiyonlar (), aktivasyon fonksiyonu (f) ve k deeri (y)dir.
ekil 4. ok katmanl yapay sinir a.

2.2. Dnyada Konu le lgili almalar zellikle Avrupadaki niversite ve enstitlerde konu ile ilgili birok model almas yaplmaktadr. Amerikada ise son yllarda konu gncel olmutur. Bu konudaki almalar genellikle Danimarkada yaplmtr. Madsen (1995) ve Nielsen ve Madsen (1996) tarafndan 2-aamal modeller gelitirilmitir. G korelasyonunu hesaba katarak alma yapmlardr. Bu modeller de MOS sistemi gibi, genellikle istatistiksel post-processing ynteminden yararlanmtr. Girit adas iin Kariniotakis ve ark. (1997; 1999a) Girit adasndaki rzgar enerji santralleri iin almalar yapmlardr. Vihriala ve ark. (1999) Kalman ltresini kullanarak deiken hzl rzgar trbinleri iin g tahmini yapmtr. Dambrosio ve Fortunato (1999), recursive least squares algorithm uygulayarak bir adml kontrol yntemi yoluyla tahmin yntemi zerinde almlardr. Dutton ve ark (1999) linear autoregressive model ve adaptive fuzzy logic yntemlerini kullanarak Girit ve Shetland adalar iin almalarda bulunmulardr. 2 saatlik tahmin iin srarllk modelinin iyi sonular verdiini fakat 8 saatlik tahminlerde % 20 hata pay olduunu gzlemlemilerdir. Rzgar enerjisi tahmininde yapay sinir alar yntemi de kullanlmaktadr. Beyer ve ark (94), RMS (root mean square) hata paynn srarllk modeli tahmin yntemine gre 1 veya 10 dk. aralklarla llen ortalama rzgar hzlarnda % 10 civarnda olduunu bulmulardr. Tande ve Landberg (1993), sinir alar ynteminin, srarllk modelinden ok kk bir oranda doruluk payna sahip olduunu gstermilerdir. Alexiadis ve ark (1998), hareketli ortalamalar (moving average) yntemini rzgar hzlarnn farklar zerinde kullanmlardr ve bu yntemin rzgar iddetinin sadece giri verisi olarak kullanld zaman verimli olduunu bulmulardr. Israrllk modelinde % 13lk bir iyileme, ayn zaman serisinin sinir alar yntemine uygulanmas ile de tahminlerde sadece % 9.5lik bir iyileme salayabilmilerdir.

ekil 3. Yapay sinir hcresi.

Bu hcrelerin paralel balanmas ile katmanlar, katmanlarn da seri balanmas ile ok katmanl yapay sinir alar oluur (ekil 4). Genelde bir giri katman, bir gizli katman ve bir de k katmanndan oluan alar kullanlmaktadr. ekil 4 ile gsterilen an matematiksel bants aadaki gibi ifade edilir (Rumelhart, 1986): y = f [ f ( x + b) + b] Yapay sinir alar iki aamal olarak almaktadr: 1. renme aamas: Bu aamada an giri-k ilikisini veren matematiksel bantdaki arlk katsaylar () ve eik katsaylar (b) ayarlanr. Arlk vektr , (0) balang deerinden balanarak ardl olarak deitirilir. (k+1) adm iin arlk vektr u ekilde hesaplanr: (k+1) = (k) + (k) (2.6) (2.5)

, arlk deiimi, x giri vektr ile renme iareti rnin arpm ile orantldr. renme iareti r, genel olarak , x ve hedeenen k tnin bir fonksiyonudur. Buna gre k. adm iin (k) u ekilde yazlabilir: (k) = r [(k), x(k), tj(k) (2.7)

Burada , renme oran olarak adlandrlan ve renmenin hzn belirleyen pozitif bir saydr.

69

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Bechrakis ve Sparis (1998), sinir alarn kullanarak sadece hakim yndeki rzgar hz tahminlerinde bulunmulardr. Sfetsos (2001), ARIMA ve sinir alar yntemlerini kullanarak ngiltere ve Yunanistanda bulunan rzgar enerjisi santralleri iin 10 dakikalk veri yardm ile 1 saatlik tahmin yapmtr. Her iki yntemde de bulduu sonular, srarllk modeline alternatif olacak sonular dourmamtr. Oldenburg niversitesi tarafndan gelitirilmi olan Previento modeli (Beyer ve ark., 1999; Focken ve ark., 2001) Alman Meteoroloji Servisi tarafndan tedarik edilen Deutschlandmodell ve Lokalmodell (LM) verilerini NWP giri verisi olarak kullanmlardr. En nemli parametre olarak atmosferin stabilite durumu olduu grlmtr. LocalPred ve RegioPred modelleri de NWPyi giri verisi olarak alr (Perez, 2002). Jorgensen ve ark (2002a), yeni bir yntem kullanarak g retim modlnn NWP iinde entegrasyonuna dayal HIRPOM isimli modeli gelitirmilerdir. Jorgensen ve ark (2002b), NWP modeli ile rzgar enerjisi tahmini yaptklar dier bir almada, 15 aylk periyottaki farkl tarihlerde en kt tahminin yapld 25 gn seerek, baarszln nedenini aratrmlardr. Danimarkadaki Eltra Elektrik irketinden aldklar verilerin kullanld almalarnda, bunun nedeninin WPPT modelinden deil de; NWPden kaynaklandn ortaya karmlardr. Enomoto ve ark (2001) LOCALS modelini (Local Circulation Assessment and Prediction System) kullanarak Japonyada bulunan Tappi santralinden 500 m gird aralkl yntemleri kullanarak enerji retim tahminleri yapmlardr. 1990 ylnda Landberg ksa sreli tahmin modelini gelitirmitir. Metodoloji olarak European Wind Atlas kullanmtr (Landberg, 1994). Temel olarak NWPden ald yn verilerini kullanarak proje sahasndaki rzgar enerji tahminini hesaplamaya almtr. Landberg ve Watson (1994) ideal HIRLAM (High Resolution Limited Area Model) model seviyesinin 270 olduunu gstererek en iyi sonular bulmulardr. Danimarka Meteoroloji Enstits 1999 ylnda HIRLAM modelinde deiiklik yapmtr. Joensen ve ark. (1999) 10 mdeki rzgar tahmininin daha yksek seviyelerden daha kolay olduunu gstermitir. WPPT (Wind Power Prediction Tool) Danimarka Teknik niversitesinde Institute for Informatics Mathematical Modelling (IMM) tarafndan gelitirilmitir. 0.5 saat ile 30 saate kadar tahmin yapabilmektedir. HIRLAM verileri de eklenerek 40 saate karlabilmitir ve bu versiyon Elsam ve dier Danimarkal Elektrik irketleri tarafndan kullanlmaktadr (Nielsen ve ark., 2002). lk model snfnda rzgar enerji santrallerinden olan retim on-line lmler ve NWP tahminleri giri verisi olarak kullanlp enerji retim tahmini yaplmaya allmtr. kinci model snfnda ise, off-line lmler yoluyla tahminler yaplmaya allmaktadr. Her iki model

snfnda da, blge iin hesaplanan tahmini enerji retim deerleri, alt blge tahminlerinin toplamndan olumaktadr (ekil 5).

ekil 5. Alt blge tahminleri ve blgenin toplam enerji tahmini.

Danimarka Teknik niversitesi IMM Ensitsndeki WPPT ve Prediktor modelleri birletirilerek Zephyr adn almtr (Giebel ve ark., 2002). Bu model Danimarkann bat blgelerinde 2003 ylndan bu yana kullanlmaktadr. Girit Adas iin CARE isimli ARMINES projesi kapsamna enerji retim tahmin modeli gelitirilmitir (WE, 2002). Bu modelde 4872 saate kadar on-line SCADA ve NWP tahmini yardm ile enerji retim tahminleri yaplabilmektedir. rlanda iin HIRLAM tarafndan verilen rzgar ve g erileri de tahminlerde kullanlmtr (Costello ve ark., 2002). Almanya Kasselde bulunan ISET Enstits de konu ile ilgili almalar yapmaktadr (Institt fr Solare Energieversorgungstechnik). 2000 ylndan bu yana DWD modelini kullanarak ksa sreli rzgar enerjisi tahmini yaplmamaktadr (Durstewitz ve ark., 2001). Alman Federal Monitoring Program (WWEP-Wissenschatliches Mess und Evaluierungs Program) erevesinde gelitirilen bu modelde, Almanyada bulunan rzgar enerji santrallar detayl bir ekilde gzlemlenmektedir. lk mterisi EOn olmutur ve nowcasting amac iin kullanmaktadr (Ernst ve ark., 2001). Amerikan TrueWind rmas, Ewind isimli bir rzgar enerji tahmin modeli gelitirmitir (Bailey ve ark., 1999). Mezo lekteki NWPyi kullanarak snr koullarnn da eklenip blgesel hava modeli kurulmas prensibine gre almaktadr. Ewind ve Prediktor modelleri Californiada kullanlmaktadr. ngiliz Garrad Hassan rmas da, ngiltere Meteoroloji Osinin NWP verilerini kullanarak multi-input linear regression techniques yntemiyle model gelitirmilerdir (Gow, 2002).

70

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

3Tier Environmental Forecast Group, Pacic Northwestern US iin istatistiksel yntemleri kullanarak bir model gelitirmitir (Westrick, 2002). Tammelin (2002) Finlandiya Meteoroloji Enstits ile birlikte alarak rzgar enerjisi tahmini yntemi gelitirmitir. Finlandiya HIRLAM versiyonunu kullanarak kk lekli modellerle birletirip tahmin modelini ortaya karmlardr. Schwartz ve Milligan (2002) farkl ARMA (Auto Regressive Moving Average) modellerini kullanarak Minnesota ve Iowada bulunan iki rzgar enerji santrali iin tahmin modeli gelitirmitir. Modeller gelitirilirken niversiteler aras baz ortak almalar da bulunmaktadr. Danimarka Teknik niversitesi Enformatik ve Matematik Modelleme Blm ile Risoe Ulusal Laboratuvar Meteoroloji Blm; Almanyada bulunan Oldenburg niversitesi Enerji Meteorolojisi Blm ve Fransada bulunan Ecole des Mines de Paris Centre dEnergetique Blm konu ile ilgili ortak modeller gelitirmilerdir. Baz aratrmaclar, rzgar enerjisi tahmin modellerini NWP (Numerical Weather Prediction) ieren veya iermeyen olarak snandrmann da mmkn olduunu belirmitir (Giebel ve ark., 2002). Bununla beraber, literatrde iki eit tahmin modeli olduu geni bir kabul grmektedir (Giebel, 2000). Bunlar, istatistiksel ve ziksel modeller olarak ikiye ayrlr. Fiziksel modeller, ziksel deikenleri dikkate alarak MOS (Model Output Statistics) verilerini kullanr ve tahmin yaparlar. statistiksel modellerde NWP sonular ve on-line olarak llen rzgar ve enerji verisi de dahil olmak zere recursive tekniklerin tatbiki ile tahmin yaplr. statistiki modeller de (Joensen, 1997; Nielsen ve Madsen, 1996; Madsen, 1996; Joensen ve ark., 1997) genellikle zaman serisi analizi, regresyon analizi ve sinir alar yntemleri kullanlmaktadr. statistiksel modellerde NWP sonular ve on-line olarak llen rzgar ve enerji verisi de dahil olmak zere recursive tekniklerin tatbiki ile tahmin yaplr. Bu konudaki en basit modellerden biri srarllk modelidir (persistence model). Bu modelde, tahmin en yakn deere gre hesaplanr. Yani (hemen tahmin) now cast yntemi uygulanr. Bununla ilgili olarak Bossanyi (1985) Kalman ltresi kullanlarak son 6 deerden 7. deeri tahmin eden bir yntem gelitirmitir. Dutton ve ark. (1999) otoregresif model ve fuzzy logic yntemlerini kullanarak Girit ve Shetland adalar iin tahmin yntemleri gelitirmilerdir. Yntemleri 2 saatlik tahmine dayal olarak almaktadr. Enformatik ve Matematik Modelleme Blm tarafndan (Madsen, 1996) gelitirilen bir dier model de, 6-12 saat aras tahminler iin kullanlmtr. Lokal lmlere dayanan bir dier tahmin modelinde de sinir alar yntemi kullanlarak 10 dakika aralklarla elde edilen veriden yola klarak tahmin modeli gelitirilmitir (Beyer ve ark., 1994). Tahmin modelleri ile ilgili ilgin bir alma da Bechkrakis ve Sparis (1998) ylnda yaplmtr. almalarnda rzgar hz ile ilgili bir tahmin deil de, rzgarn esme ynn tahmin etmeye almlardr. Fiziksel modeller (Landberg, 1994 ve 1999; Landberg ve Watson, 1994; Landberg ve Joensen, 1998) de ise, lokal lmler ile saysal hava tahmini verileri girilir. Bu modeller, ziksel deikenleri dikkate alarak MOS (Model Output Statistics) verilerini kullanr ve tahmin yaparlar. Avrupa Rzgar Atlasna (Troen ve Petersen, 1989)

dayanarak Risoe Ulusal Laboratuvar Meteoroloji Blmnde ksa sreli tahmin modelleri gelitirilmitir (Landberg, 1999; Landberg ve Watson, 1994). Bu modeller, saysal hava tahmini deerlerinin giri verisi olarak kulanmna dayanmaktadr. 2.3. Ksa Sreli Rzgar Enerjisi Tahmininde Kullanlan statistiksel Eitlikler imdiye kadar bu modellerde ve dier meteorolojik tahmin modellerinde sreklilik modeli kullanlmtr (Nielsen ve ark., 1999): Pt+k = Pt + t+k Burada kullanlan; t : zaman endeksi, k : istenilen ilerdeki zaman P : rzgar enerjisi : kalan (residual) olarak verilmektedir. Tahmin, P ise, bulunmaktadr: (2.8)

aadaki

eitlikle (2.9)

Pt + k = Pt

Bu da zaten k adm sonraki beklenen deerin en son deere eit olduunu sylemektedir. statistikte buna srarllk veya naive tahmin denir. Yani u anki durum ne ise tahmin deeri de ayndr anlamna gelmektedir. 2.9 forml basit bir ifade olmasna ramen yksek dorulua sahiptir. Bunun nedeni de, atmosferin quasi-stationary olarak dnlmesidir. Atmosferin karakteristik lei f-1 ie verilir (f: Coriolis parametresidir, 10-4s-1 deerine sahiptir ve genellikle 3 saatlik bir zaman dilimine eittir). Tahminlerde gzlemlerin kyaslanmas iin ise, root mean square error (RMS) veya mean quare error (MSE) genellikle kullanlr. Israrllk tahmin yntemi iin MSE;
MSE p = = 1 N k 1 N k
N k t =1

( p
N k t =1

t +k

t +k )2 p

(2.10)

( pt + k pt )2
(2.11)

Yukardaki eitlikte kullanlan N, gzlem saysdr ve RMS ise,


RMS = MSE p

olarak elde edilir. Atmosferin quasi-stationary olmas sebebi ile, zaman adm k birka saatten kk olduu durumlarda yukardaki eitlikler kullanlr, k deeri bydke k >> f-1, rnein 36 saat, atmosfer artk sabit deildir ve pt+k ile pt arasndaki korelasyon sfra yakndr. Dolays ile, u anki aktan ile gelecekteki ak arasnda herhangi bir korelasyon kurulamaz ve (2.9) ile verilen eitlik artk geerliliini yitirir. Recursive en kk kareler tahmin ynteminde ekspoansiyel unutma (exponential forgetting) denir (Ljung, 1987). Bu model lineerdir ve,
yt = tT + et

(2.12)

eitlii ile verilir. Burada verilen; : parametre deeri, t : regressr vektr, et : belirli bamsz dalml grlt ardl (independent identically distributed noise sequence)

71

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

En kk kareler yntemi aadaki formlle verilir:


V( ) 1 N = ( yt t t 1( ))2 y N t =1

Q Pseudo tahmin hatalar, tahminlerin gncellenmesi kullanlabilir. t zaman sonra pseudo tahmin hatalar (2.13)
~ pseudo = y T yt t k t 1 ,t t 1

iin

(2.20)

1 N = ( ~ ( ))2 y N t =1 t t 1

olarak verilir. Her 2 halde de, k-adm sonraki tahmin,


T t + k t = k ,t + k t y

eitlikte kullanlan; N yt : Gzlem says, : t.nci zamandaki gzlem, ~ ( ) : (t-1) zamanndan sonra gelen t zaman tahmini. yt t 1

(2.21)

Recursive en kk kareler yntemi ile eksponansiyel unutma (2.13) ile beraber


V ( t ) = = 1 N 1 N

2.4. Rzgar Enerjisi Tahmininde Kullanlan Modellerin Formlasyonu Rzgar enerji santralarndan retim tahmini iin kullanlan modeller arasnda Madsen ve ark (1996), yapt almalar literatrde nemli bir yer tutar. ARX modeli kullanlarak aadaki eitlik gelitirilmitir:
Pt + k = a 1 Pt + b1 t + b2 t + mt + k + et + k

s =1 t

t s

( y s ( t )) 2 y

(2.14)
t s

s =1

( ~s ( t )) 2 y

2t 2t mt = m +c 1 sin + c 2 cos 48 48

(2.22)

ile verilir. Yukardaki formlde, : unutma faktr (forgetting factor) olarak kullanlr ve 0 < 1 arasnda deiir. Forgetting faktrnn belirlenmesi allan tahminin duyarllna gre deiir. Tipik olarak 0.95 0.999 arasnda deiir (Nielsen ve Madsen, 1997). Efektif gzlemlerin says,
N eff = 1 1

yukardaki eitliklerde kullanlan; Pt : t zamannda llen g retimi, t : t zamannda llen rzgar hz, et+k : belirli bamsz dalml grlt ardl (independent identically distributed noise sequence) mt : 2.15 eitlii ile verilen g retimi seviye ve gnlk deiime bal fonksiyon gstermektedir. 2.15 eitlii, WPPT (Wind Power Prediction Tool) modelindeki en son gzlem deerine eit olduu hatrlanrsa,

(2.15)

olarak verilmektedir. =1 ve t=N iin (2.6) eitlii ile verilen en kk kareler elde edilir. 2.3.1. 1. Adm Sonraki Tahmin Adaptive recursive en kk kareler yntemi aadaki formlle verilmektedir: 1. (t-1) anndaki tahminini kullanarak 1-adm sonraki tahmin hatasnn bulunmas:
T ~ y t t 1 = y t 1,t t 1

t +k k = t p p

(2.23)

2.16 eitlii, daha nce de belirtilen srarllk eitliidir, yani u anda gzlenen ne ise, gelecekteki deer de deimeyecektir. 2.4.1. Polinomal Alm Modeli 2.22 eitliinde verilen modele polinomal alm (polynomial extension) uygulanrsa,

(2.16)

2. Parametre tahmini iin kovaryans matrisinin gncellenmesi:

p t + k = a 1 p t + b1 t + b2 t + b3 tHIRk + b4 tHIRk + mt + k + et + k +k +k
2t 2t mt = m + c1 sin + c 2 cos 48 48

Pt =

P T P 1 ( Pt 1 t 1 1T,t 1,t t 1 ) + 1,t Pt 1 1,t

(2.24)

(2.17)

P(t) matrisi, 3. Parametre tahmininin de gncellenmesiyle


= + P ~ t t 1 t 1 ,t y t t 1

yukardaki eitlikte kullanlan tHIRk ; t zamanndan k zaman sonraki +k t+k zamanki rzgar hz tahminidir. 2.4.2. G Erisi Alm Modeli Yukarda rzgar hz ile retim arasndaki polinomal ilikiden yararlanlarak bir model verilmiti. Dier bir yaklam da, 2.22 eitliine meteorolojik tahminlerinde dahil edilmesidir (Joensen ve ark., 1997).

(2.18)

formlleri elde edilir. lk deer rastgele seilebilir ve genellikle sfr alnr. t zamandan 1 adm sonraki yt+1 zamandaki tahmin de,
T t + k k = k ,t + k k y

] G( t , t ) = exp[ b exp[ k ( t ) w ]
k ( t ) = k 0 + [ k i 1 sin[ t ]+ k i 2 cos[ t ] ] i i
i =1 N tric

(2.19)

(2.25)

olarak ifade edilmektedir. 2.3.2. k-Adm Sonraki Tahmin Eer tahminler sonraki admlar iin olacaksa, iki alternatif yol bulunmaktadr: Q t k tahminleri ve k ,t regressrleri, t 1 ve t,1 yerine kullanlabilir.

Burada Gompertz parametrizasyonu (rzgar ynne bal olarak) g erisi modeli kullanlmtr. Gzlenmi rzgar hz ve yn verileri 2.25 eiliinde yerine konulursa,

72

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

p t + k = a 1 p t + b1 t + b2 t + b3 G( tHIRk , tHIRk ) + mt + k + et + k +k +k
2t 2t mt = m + c1 sin + c 2 cos 48 48

Saysal hava tahmini Orografi Przllk Stabilite Hub ykseklii rzgar hz

(2.26)

yukardaki eitlikte verilen tHIRk ; t zamanndan k zaman sonraki t+k +k zamanki tahmindir. 2.4.3. Dinamik Tahmin Modeli Rzgar enerji santrallerinden enerji retim tahmininde kullanlan dinamik model aadaki gibi verilmektedir:
3 2iht24k 2iht24k + + p t + k t = a 1 p t + a 2 p t 1 +b tpck k + c ic cos p+ + c is sin 24 24 i =1

+ m + et + k

Mikrokonulandrma Trbin g erisi


ekil 6. Peviento modeli.

Santral gc

(2.27)

Yukardaki eitlikte kullanlan, pt k


tpck k p+
ht24k +

: gzlemlenen g retimini, : tahmin aral (1-39 saat arasnda), : g erisi tahmini, : gn iindeki zaman,

2.27 ile verilen dinamik tahmin modelinde, gnlk tahmin ile gzlemlerin arasndaki sapmalar, Fourier expansion yntemi ile hesaplanmaktadr. ok adml bir modeldir ve non-linearity ile modellenmemi etkileri de gz nne alr. Modeldeki terimlerin says, tahmin zamanna gre deiir. 2.4.4. Upscaling Tahmin Modeli Herhangi bir blgedeki dinamik upscaling tahmin modeli:
ar reg t + k t = f ( t+ar k , t + k k , k ) tlock k p p+ k

3.2. Zephyr/Prediktor Zephyr/Prediktor modeli, Danimarkada bulunan Risoe Ulusal Laboratuvar Meteoroloji Blm tarafndan WASP ailesi ierisinde gelitirilmitir (Giebel ve ark, 1999). Genellikle ksa sreli 0-48 saat arasndaki tahmin araln kapsar. Bu model, interneti de aktif bir ekilde kullanarak tahminlerini yapmaktadr. ekil 7, Zephyr/ Prediktor modelinin alma prensibini basitletirilmi olarak vermektedir. nceleri Prediktor modeli gelitirilmi, Zephyr modeli daha sonra gelitirilerek Prediktor ile birletirilmitir.

Meteoroloji Enstits Saysal hava tahmin modeli

(2.28)

Yukardaki eitlikte kullanlan,

nternet
reg t + k t : blgedeki local (dinamik) g tahmini, p t+ar k : tahmini blgesel rzgar iddeti, k
a t +rk k

: tahmini blgesel rzgar yn,

MODEL
olarak verilmektedir. NWP (Numerical Weather Prediction) ve parametrelerinin karakteristik zellikleri tahmin aralna gre deiir. Yukarda zellikle Avrupada rzgar enerji santrallerinden retim tahmin amal kullanlan baz tahmin modelleri verilmitir.

Rzgar lmleri

Elektrik datm irketi

HTML sayfalar

3. Ksa Sreli Rzgar Enerjisi Tahmin Modelleri


Ksa sreli tahmin modeller ile ilgili olarak zellikle Avrupa lkelerinde almalar yapld daha nce de belirtilmiti. Gelitirilen modellerin ou aktif olarak kullanmdadr. zleyen sayfalarda zellikle Avrupa lkelerinde kullanlan modeller ile ilgili olarak ksa bilgi verilmitir. 3.1. Previento Previento modeli Oldenburg niversitesi tarafndan gelitirilen bir modeldir (Focken ve ark., 2002). Rzgar trbini yksekliindeki rzgar hzn dikkate alan bir modeldir. Aada verilen ekil 6, Previento modelinin alma eklini ve giri verilerini gstermektedir. ekil 6dan da grld gibi, Previento modeli, saysal hava tahmin verilerine ek olarak, orogra, przllk ve stabilite verilerini alp altrlarak ksa sreli rzgar elektrik santralinden elektrik enerji retim tahmini yapmaktadr.
ekil 7. Zephyr/Prediktor modelinin basitletirilmi alma modeli.

3.3. Anemos Aneomos projesi, byk gl kara ve deniz (onshore ve offshore) rzgar elektrik santrallarndan yaplan retimin tahmini iin gelitirilen ve aadaki ekil 8 ile verilen birok farkl lkeye mensup niversite, enstit, kamu kuruluu ve zel irket gibi kurulularn bir araya gelerek oluturduklar bir konsorsiyumdur (Giebel ve ark., 2003). 3.4. AWPPS Modeli Fransada gelitirilen bu modeli 0-72 saat arasnda tahmin yapabilmektedir. Fuzzy sinir alar yntemini kullanarak tahmin yapmaktadr (ekil 9). zellikle 6-10 saat aras gibi ok ksa sreli tahminler iin kullanlmaktadr (Kariniotakis ve ark., 1996).

73

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

ekil 8. Anemos projesine mdahil olan lkeler ve kurulular.

ekil 9. AWPPS modelinin genel ak emas.

Aada verilen Tablo 1, Avrupa lkelerinde kullanlan tahmin modelleri ile ilgili bilgi vermektedir (Giebel ve ark., 2003). Tablo 1. Ksa Sreli Rzgar Enerji Tahmin Modelleri (Giebel ve Ark., 2003).
Tahmin Modeli Gelitirildii Yer Risoe Ulusal Laboratuvar (Danimarka) Copenhagen Universitesi (IMM) Risoe ve IMM (Danimarka) Ecole des Mines de Paris (Fransa) RAL Oldenburg niversitesi (Almanya) Carlos III niversitesi Madrid (spanya) CENER ISET Yntem Kullanld lkeler Danimarka, spanya, rlanda ve Almanya Danimarka Tarih

Prediktor

Fiziksel

1993

WPPT Zephyr/ Prediktor AWPPS RAL Previento

statistiksel Fiziksel ve statistiksel statistiksel ve fuzzy statistiksel Fiziksel

1994

Danimarka

2003

rlanda, Girit rlanda Almanya

1998 1993 -

SIPREOLICO

Fiziksel

spanya

2002

LocalPred AWPT

Fiziksel statistiksel

spanya Almanya

2001 -

Kaynaklar [1] ALEXIADIS, M.C., Dokopoulos, P.S., Sahsamanoglou, H.S. ve Manousaridis, I.M., 1998. Short term forecasting of wind speed and related electrical power. Solar Energy 63, pp. 61-68.

[2] BAILEY, B, Brower, M.C., ve Zack, J., 1999. Short-term wind power forecasting. Proceedings of the European Wind Energy Conference, 1-5 March, Nice, France. [3] BAYAZIT, M, 1996. naat mhendisliinde olaslk yntemleri. T Yaynlar. [4] BECHRAKIS, H.G., ve Sparis, P. D., 1998. Wind speed prediction using articial neural networks. Wind Engineering 22, 287-295. [5] BEYER H.G., Degner, T., Hausmann, J., Hoffmann, M. ve Rujan, P. 1994. Short term prediction of wind speed and power output of a wind turbine with neural networks, Proceedings of the EWEC 94 in Thessaloniki. pp 349-352. Thessaloniki, Greece. [6] BEYER H.G., Heinemann, D., Mellinghoff, H., Mnnich, K. ve Waldl, H. P. 1999. Forecast of regional power output of wind turbines, Proceedings of the European Wind Energy Conference, Nice, France. [7] BOSSANYI, E.A., 1985. Short-term wind power prediction using Kalman Filters. Wind Engineering, 9, 1-8. [8] BOX, G.E.P. ve Jenkins, G.M., 1976. Time series analysis: Forecasting and control. Holden-Day, San Francisco. [9] BRAND, A.J. ve Kok, K., 2002. Wind power by a quarter of the hour. Proceedings of the First IEA Joint Action Symposium on Wind Forecasting Techniques, December, Norrkping, Sweden. [10] COSTELLO, R., McCoy, D., ODonnell, P., Dutton, A.G. ve Kariniotakis, G.N, 2002. Potential benets of wind forecasting and the application more-care in Ireland. Paper presented on the 3rd MED POWER Conference. November 4-6, Athens, Greece. [11] DAMBROSIO, L. ve Fortunato, D., 1999. One-step-ahead control of wind-driven, synchronous generator system. Energy 24, pp. 9-20. [12] DURSTEWITZ, M., Ensslin, C., Hahn, B., ve Hoppe, M.K., 2001. Annual evaluation of scientic measurement and evaluation programme (WMEP), Institt fr Solare Energieversorgungstechnik, Kassel, Germany. [13] DUTTON, A.G., Kariniotakis, G., Halliday, J.A. ve Nogaret, E. 1999. Load and wind power forecasting methods for the optimal management of isolated power systems with high winds penetration. Wind Engineering 23 (2) pp. 69-87. [14] ENOMOTO, S., Inomata, N., Yamada, T., Chiba, H., Tanikawa, R., Oota, T., ve Fukuda, H., 2001. Prediction of power output from wind farm using local meteorological analysis. Proceedings of the European Wind Energy Conference, 2-6 June, Copenhagen, Denmark. [15] ERNST, B., Rohrig, K, Regber, H., ve Schorn, P., 2001. Managing 3000 MW wind power in transmission system operation center. Proceedings of the European Wind Energy Conference, 2-6 June, Copenhagen, Denmark. [16] ETSU, 2000. Maximising the Commercial Value of Wind Forecasting. Report W/11/00555/REP. [17] FOCKEN, U., Lange, M., Waldl, H.P., 2001. Previento: A wind power prediction system with an innovative upscaling algorithm. Proceedings of the European Wind Energy Conference, 2-6 June, Copenhagen, Denmark. [18] FOCKEN, U., Lange, M. ve Heinemann D., 2002. Regional Wind Power Prediction with Risk Control, Oldenburg University, Germany. [19] GIEBEL, G., 2000. On the benets of distributed generation of wind energy in Europe. Doktora Tezi, Carl von Ossietzky University, Oldenburg, Germany.

74

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

[20] GIEBEL, G., Landberg, L., Nielsen T. S. ve Madsen H., 1999. The Zephyr Project-The Next Generation Prediction System. Global Wind Power Conference, 2-5 April, Paris, France. [21] GIEBEL, G., Landberg, L., Nielsen, T.S., ve Madsen, H., 2002. The Zephyr project-Next generation prediction system. Poster on the Global Wind Power Conference and Exhibition, 2-5 April, Paris, France. [22] GIEBEL, G., Landberg, L., Kariniotakis, G. and Brownsword, R. 2003. State-of-the-Art on Methods and Software Tools for Short-Term Prediction of Wind Energy Production. Proc. Of the European Wind Energy Association Conference, EWEC 2003, Madrid, Spain 16-19 July. [23] GLAHN, H.R., ve Lowry D.A., 1972. The use of Model Output Statistics (MOS) in objective weather forecasting. J. Appl. Meteor., 11, 1203-1211. [24] GOW, G., 2002. Short term wind forecasting in the UK. Proceedings of the First IEA Joint Action Symposium on Wind Forecasting Techniques, December, Norrkping, Sweden. [25] JOENSEN, A., 1997. Models and methods for predicting wind power (in Danish). Department of Mathematical Modelling. Technical University of Denmark. [26] JOENSEN, A., Nielsen, T.S. ve Madsen, H., 1997. Statistical methods for predicting wind power. European Wind Energy Conference, p. 784-788. Dublin, Ireland. [27] JOENSEN, A., Giebel, G., Landberg, L., Madsen, H., ve Nielsen, H.A., 1999. Model output statistics applied to wind power prediction. Proceedings of the European Wind Energy Conference, 1-5 March, Nice, France. [28] JOENSEN, A., 2002. Short-term wind power prediction. Doktora Tezi, Department of Mathematical Modelling, Technical University of Denmark. [29] JORGENSEN, J., Moehrlen, C., Gallaghoir, B.O., Sattler, K. ve McKeogh, E. 2002a. HIRPOM: Description of an operational numerical wind power prediction model for large scale integration of on-and offshorewind power in Denmark. Poster on the Global Wind Power Conference and Exhibition, 2-5 April, Paris, France. [30] JORGENSEN, J., Moehrlen, C., ve McKeogh, E. 2002b. A new generation operational on-and offshore numerical prediction system. Wind Wind Energy Conference, June, Berlin, Germany. [31] KARINIOTAKIS, G., Stavrakakis, G.S., Nogaret, E.F., 1996. Wind power forecasting using advanced neural network models. IEEE Transaction on Energy Conversion, Vol. 11, No. 4. [32] KARINIOTAKIS, G., Nogaret, E. ve Stavrakis, G. 1997. Advanced short-term forecasting of wind power production. Proceedings of the European Wind Energy Conference, October, Dublin, Ireland. [33] KARINIOTAKIS, G ., Nogaret, E. ve Dutton, A.G. Halliday, J.A. ve Androutsos, A., 1999a. Evaluation of advanced wind power and load forecasting methods for the optimal management of isolated power systems. Proceedings of the European Wind Energy Conference, 1-5 March, Nice, France. [34] KEMFERT, C., Barbu, D., ve Kalashnikov, V., 2003. Economic effects of the liberalization of the European electricity market simulation results of a game theoretic modelling concept, Reseach Group Scientic Pool of Environmental Economic Disciplines, University of Oldenburg, Almanya. [35] KII, ., ve Partal, T., 2002. Yapay sinir alar ve otoregresif modellerle rzgar hz tahmini, Ulusal Temiz Enerji Sempozyumu, stanbul.

[36] LANDBERG, L., 1994. Short term prediction of local wind conditions, PhD Thesis, Riso-R-702 (EN), Riso National Laboratory, Denmark. [37] LANDBERG, L., 1994. Short-term prediction of local wid conditions, Technical Report Risoe-R-702 (EN), Department of Wind Power Meteorology, Risoe National Laboratory, Roskilde, Denmark. [38] LANDBERG, L. ve Watson, S. 1994. Short-term prediction of local wind conditions, Boundary Layer Meteorology, 70, 171-195. [39] LANDBERG, L. ve Joensen, A.K., 1998. A model to predict the power output from wind farms- an update, In proccedings from BEWEA 20, British Wind Energy Conference, pages 127-132, Cardiff, UK. [40] LANDBERG, L., 1999. Short-term prediction of power production from wind farms, Journal of Wind Engineering and Industrial Aerodynamics, 80, 207-220. [41] LJUNG, L., 1987. System Identication, Theory for the user, Prentice-Hall, Ebglewood Cliffs, NJ, US. [42] MADSEN, H., 1995. Wind power prediction tool in control dispatch centers. ELSAM, Skaerbaek, Denmark. [43] MADSEN, H., Sejling, K., Nielsen, H.A. ve Nielsen, T.S., 1996. Models and methods for predicting wind power, ELSAM, Frederica, Denmark. [44] MADSEN, H., 1996. Models and methods for predicting wind power, Technical Report, Department of Mathematical Modelling, Technical University of Denmark, Lyngby, Denmark. [45] MARKARD, J., Truffer, B., Rothenberger, D. ve Imboden, D., 2001. Market liberalization: Changes in the selection environment of the electricity sector and its consequences on product innovation, Swiss Federal Institute for Environmental Science and Technology, svire. [46] MILLIGAN, M., Schwartz, M.N., ve Wan, Y., 2004. Statistical wind power forecasting for U.S. Wind Farms, 17th Conference on Probability and Statistics in the Atmospheric Sciences/2004, American Meteorological Society Annual Meeting, Seattle, Washington, U.S.A. [47] MOEHRLEN, C., 2000. On the Benets of and Approaches to Wind Energy Forecasting. University College Cork, Ireland. [48] NEWBERRY, B., 2002. Problems of liberalizing the energy utilities, European Economic Review, Vol 4. [49] NIELSEN, T.S. ve Madsen, H., 1996. Using meteorological forecasts in on-line predictions of wind power, Technical report. Department of Mathematical Modelling, Technical University of Denmark. [50] NIELSEN, T.S. ve Madsen, H., 1996. Using meteorological forecasts in on-line predictions of wind power. ELSAM, Skaerbaek, Denmark. [51] NIELSEN T.S., Madsen, H., 1997. Statistical methods for predicting wind power, Proceedings of the European Wind Energy Conference, Irish Wind Energy Association, Dublin, Ireland. [52] NIELSEN T.S., Joensen, A.K., Madsen, H., Landberg, L., ve Giebel G. 1999. A new reference for wind power forecasting. Wind Energy, Vol 1, pages29-34. [53] NIELSEN T.S., Landberg, L. ve Giebel G. 2002. Prediction of Regional Wind Power. Global Wind Power Conference, 2-5 April, Paris, France. [54] PEREZ, M., 2002. Wind Forecasting Activities. Proceedings of the First IEA Joint Action Symposium on Wind Forecasting Techniques, December, Norrkping, Sweden.

75

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

[55] RUMELHART D.E., Hinton, G.E., ve Williams, R.J. 1986. Learning internal representation by error propagation. Parallel distributed processing, Vol. 1: Foundations, MIT Press, Cambridge, Mass. [56] SCHWARTZ, M. ve Milligan, M., 2002. Statistical wind forecasting at the US National Renewable Energy Laboratory. Proceedings of the First IEA Joint Action Symposium on Wind Forecasting Techniques, December, Norrkping, Sweden. [57] SFETSOS, A., 2001. A novel approcah for the forecasting of mean hourly wind speed time series. Reneweable Energy, 27, pp. 163-174. [58] TAMMELN, B., 2002. Wind power forecasting. Proceedings of the First IEA Joint Action Symposium on Wind Forecasting Techniques, December, Norrkping, Sweden. [59] TANDE, J.O. ve Landberg, L, 1993. A 10 sec. forecast of wind turbine output with nueral networks. Proceedings of the European Wind Energy Conference, 8-12 March, Travemnde. [60] TROEN, I. and Petersen, L.E., 1989. European Wind Atlas, Commission of the European Communities, Riso National Laboratory, Denmark.s [61] VIHRIALA, H., Ridanpaa, P., Perala, R. ve Sderlung, L. 1999. Control of a variable speed wind turbine with feedforward of aerodynamic torque. Proceedings of the European Wind Energy Conference, 1-5 March, Nice, France. [62] WATSON, S.J., Giebel, G. ve Joensen, A.K. 1999. The economic value of accurate wind power forecasting to utilities, British Wind Energy Conference, pages 1177-1180, Nice, France. [63] WE, 2002. CARE Special Issue, Wind Engineering,23 (2). [64] WESTRICK, K., 2002. Wind energy forecasting in the Pacic Nortwestern US. Proceedings of the First IEA Joint Action Symposium on Wind Forecasting Techniques, December, Norrkping, Sweden. [65] Ynerge, 2001. European Parliament and of the Council Directive 2001\77\EC `On the Promotion of Electricity Produced from Renewable Energy Sources in the Internal Electricity Market`, Ofcial Journal of the European Communities, s. 3340. Brussels, Belgium.

on planning, while using less conventional resources as possible to give priority to environmental awareness. The most important aspect of the use of short-term forecasting models, one of the liberal energy market and become the spot market is the concept emerged. Energy planning in the spot market or soon to be made, and instantaneous means of bilateral agreements with emerging market structure, increasing the importance of Forecasting. These models were developed by universities and institutes.

Summary
Wind electric power plants (RES) short-term statistical methods to estimate wind power by trying to nd the most appropriate method for our country or country-specic conditions that meet our development will be the best statistical model. Then put into the RES is to make planning for energy production. Main reason is that our country energy market liberalization lies in the direction to go. Becoming the most important features of liberal energy market and the electric energy production of electric energy distribution planning, no lies. Electricity distribution companies in EU countries which have legislation in the country a certain portion of energy from renewable energy sources (RESS) are required to meet. RESS today through the use of wind energy is highest. While these companies plan aims at emphasizing the RESS using wind power plant to ll a portfolio with at least 0-48 hours of energy are planning to do. Conventional energy sources will not have that problem with the electrical power plants, while the RESS is an important problem of this case. This is why many companies in Europe, is working with wind energy forecasting models. The other important aspect of production is estimated that the RES, the RES emphasis

76

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

CHALLENGES AND OPPORTUNITIES FOR WIND PLANT INTERCONNECTIONS WORLDWIDE

Narend REDDY
American Superconductor Corporation (AMSC)

Donna OIKARINEN
American Superconductor Corporation (AMSC)

Werner ZOSKE
American Superconductor Europe GmbH

Abstract
Grid codes world-wide have evolved to address technical and regulatory issues encountered with the increased penetration of wind generation. This paper discusses the various grid codes that have been developed throughout the world, how they have evolved to address their changing local requirements, and the current grid interconnection rules applicable in Turkey. This paper will also discuss the development of various technologies including the advancements in wind generators, dynamic reactive compensation systems and innovative approaches utilized worldwide to allow utility scale wind generation plants meet strict local grid interconnection requirements in a cost effective manner. This paper will also show an example of how similar rules have been met in other places around the world using American Superconductor Corporations (AMSC) dynamic reactive compensation device, D-VAR STATCOM. Keywords: Grid Interconnection, Power Factor, Low Voltage Ride Through, STATCOM.

system operators to maintain large amounts of spinning reserves. Wind resources are often located in remote sites where the transmission system could be a limiting factor in how much wind power can be integrated, requiring costly system improvements to connect the new generation source. System upgrades may be required because of thermal issues (Overheating of specic power lines, cables, & transformers) and/or because of stability issues. Stability issues may include loss of a large part of the electric system due to slow or fast voltage collapse or angular instability [2]. Power quality, with respect to icker and harmonic distortion, is often of signicant concern as well. Flicker issues are associated with turbine start-up and the result of variable wind conditions. Harmonics distortion levels are of particular concern if high levels of harmonic currents are emitted by the wind generation plant or occur because of voltage distortion that exists in the system. Harmonic resonance conditions continue to be a cause of concern, particularly at sites where capacitors and/or converter systems are added to provide reactive compensation. Turbine manufacturers have employed different strategies to mitigate harmonic resonance such as detuning on-board power factor capacitors to shift the harmonic resonance away from critical harmonic points. Early turbine manufacturers that employed AC/DC/AC circuits for variable speed control utilized 6 or 12 pulse bridges of SCRs converters. Losses were low but the approach resulted in high 5th and 7th harmonic current emissions, requiring ltering. Today, most modern turbines utilize Pulse Width Modulation (PWM) at relatively high switching frequencies, on order of a few kHz, that result in much cleaner outputs and therefore minimize ltering requirements [3].

Introduction
Wind generation has been seen as the best choice for development in many countries as a result of the global push for more renewable generation. As the penetration of wind generation in a utility grid increases, a standardized grid interconnection requirement also becomes necessary. Grid interconnection requirements have been developed not only to create a fair, uniform and transparent integration process, but they also inherently address wider system issues such as reliability, availability and quality of power supply to the customers.

Integration Challenges
The challenges to integrating this form of generation into an electric grid have been enormous, however not insurmountable. One of the biggest challenges is the variability of the energy source and the speed with which this change can occur. Lack of sufcient energy storage capability in existing power systems requires a constant balancing between generation and electric usage. The spinning inertia of conventional power plants (e.g. synchronous generators) serves to reduce the effect of the differences between customer demand and generation. In comparison, wind turbine generators do not have this type of inertial function. With more advanced and accurate meteorological forecasting approaches, available wind generation can be merged in the system with a greater degree of predictability [1]. However, it still cannot be dispatched as a synchronous generator is dispatched, and depending on the size of the wind generation aggregated on the system, can still require

The Grid Code


In the past, the same entity planned, owned and operated the grid and the generators (vertically integrated). In order to open up the energy markets to competition and maintain fair and level playing eld, these entities began to legally separate into generation, network (transmission) and distribution entities. In the United States for example, two landmark rulings by the Federal Energy Regulatory Commission [FERC Order 888 (1996) and FERC 889] mandated unbundling of electric services, the separation of the marketing function, and open access to its transmission system through a real time bulletin board system to ensure a fair and equitable access to the grid [4]. The UK Electric Industry restructured in 1990, subsequently was privatized, and the National Grid was formed [5]. With open access, clearly dened requirements for interconnection and use of the grid were necessary. Many early interconnection requirements for generators were based on

77

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

physical and technical characteristics of traditional power plants, namely large synchronous generators. These early grid codes were often impediments to renewable generation because of the different characteristics of the generators [1]. Various grid codes have been developed to maintain their systems unique conditions and requirements; however they contain some of the same basic requirements for power factor capability, voltage and frequency ride through and ability to ramp power up and down in a manner conducive to acceptable grid operations. The requirements for wind generation plant performance can be generally characterized as an expectation for the wind plant to perform similar to an equivalent rated synchronous generator. Most grid codes around the world have a few common requirements in respect to integrating wind generation. Figure 1 below shows a sample of different grid codes wind plant power factor capability requirements, as measured at an agreed point on the system (either transmission or distribution bus) at various generation levels up to its rated capacity.

power to the grid during and after the fault event as mandated in the Spanish Grid Code P.O.12.3 [8]. Figure 2 summarizes examples of LVRT in various grid codes.
1.0 0.9 0.8 0.7 0.6 0.5 0.4 0.3 0.2 0.1 0.0 0.0 Germany/Ireland 0.1 Spain 1.0 AESO HQ 10.0 Australia

LVRT - Summary

Vo ltage (pu )

Ride Through Region


Trip Region

Time (s) 100.0 US UK 1000.0

Figure 2. Examples of LVRT Criteria

NGET UK AESO Canada

EirGrid Ireland

Figure 1. Example reactive power requirements [5, 6, 7]

Power Factor Capability The level of power factor capability required by the wind generation plant varies in different systems and can also vary at different generation levels. A requirement for the wind generation plant to have a power factor capability of 95% leading and lagging based on the total rated capacity is quite typical. Sometimes this xed amount of reactive capability is required to be supplied at lower generation levels while sometimes this capability can be prorated for the lower generation levels. Voltage Ride Through In early years, wind generation plants were typically of smaller sizes, located on lower voltage systems, and loss of the wind generation wasnt considered a threat to the overall security to the electrical system by grid operators. However, as the size of the wind generation plants increased with more advanced, efcient and higher rated turbines, contributing to increased percentage of wind generation in the total power production of the system, the loss of this generation source could have far reaching effects on the stability and operation of the system. Like most synchronous generators, wind plants are expected to remain on-line through all credible system disturbances. In some cases it has also been necessary for the wind generation plant to even supply reactive

Control Objectives and Compliance Validation Voltage control or power factor control functions can be provided by the wind generation plant at the Point of Interconnection (POI) as needed. Depending on the technologies employed, this often cannot be accomplished by the use of a Wind Farm Management System (WFMS) or a grid operated Supervisory Control and Data Acquisition (SCADA) system and therefore requires ancillary equipment and control. To ensure the predictive behavior of the wind generation plant is known, it is important for the control and performance of the wind generation plant, as a system, to be studied with reasonably accurate dynamic and transient models. Models for various components of the wind generation plant, in particular the turbines and any reactive compensation and control systems, are commonly available through the manufacturers analysis software vendors. Often both detailed as well as generic representative models are available. Model validation work is accomplished in a number of ways including power systems studies using other validated equipment models, product testing and certication, on site testing, or a combination of all of these.

The Grid Code in Turkey


In view of the increasing amounts of wind generation, the Energy Market Regulatory Board in Turkey amended the Electricity Market Network Regulation to include Appendix 18: NETWORK INTERFACE CRITERIA OF WIND POWER PRODUCTION PLANTS in 2008 to provide a framework for interconnection of wind generation plants to the Turkish transmission grid [9]. The newly stated requirements for wind power plants, applicable only for those plants approved for construction after 31/12/2008, primarily consists of the following: Q Contribution Of The Wind Power Production Plants To The Power System Following A Contingency Q Active Power Control Q Frequency Reaction Q Reactive Power Capacity Contribution of the Wind Power Production Plant to Power System Following a Contingency (Voltage Ride Through) This requirement pertains to the performance of the wind generation plants during and following a system fault (contingency). Figure 3 below outlines the Low Voltage Ride-Through (LVRT) criteria,

78

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

U, Network Phase to Phase Voltage (p.u)

The wind turbines shall not be disconnected from the network when they are above this curve.

Available Active Power of the Wind Turbine

which shows that as long as the network phase to phase voltage remains above the bold black line (curve), the wind plant must stay connected to the grid during and after a system fault. If the system fault is within zone 1, the wind plant must return to maximum active power possible by increasing nominal power per second by 20% immediately post fault. If the system fault is within zone 2, the wind plant must return to maximum active power possible by increasing nominal power per second by 5% immediately post fault.

Frequency, Hertz
Figure 5. Wind turbine power-frequency curve

Figure 3. Turkey Grid Code LVRT

The code also requires reactive power support for network voltages down to 50% nominal remaining voltage. The wind plant is not required to provide reactive power support for network voltages less than 50% nominal voltage (Figure 4). The code further states that full reactive support must be provided within 20ms of the demand.

Figure 6. Wind plant reactive power capacity curve

interconnection (POI). The reactive capability is to be measured at HV side of the transformer which is required to include an onload tap changer (OLTC) to ensure that the wind generation plant collector bus voltage is regulated to within required levels. Future Direction of Grid Codes While there are common themes to grid codes around the world, there is still signicant variation from country to country and region to region. The European Wind Energy Association (EWEA) established a Working Group to set forth a template for grid code harmonization across the EU in 2007 [10]. The recommendation of the working group published in 2008 contained two sections; the rst is a structural harmonization of the document to provide common denitions, parameters, units and gures in a xed format [11]. The second section is a technical harmonization which provides a collaborative process to adapt existing grid codes into a template for new EU grid code. A draft version of this grid code was published in 2009 [12]. Another trend that is gaining more prominence is the move towards a more market base for control services rather than mandatory requirements. For example, Spain has supplemental incentives laid out in Royal Decree 661/2007 to those wind generation plants that meet Grid Code P.O. 12.3 (mandatory after January 2008) for voltage control based on reactive power contribution and reactive current contribution during system disturbances [8].

Figure 4. Reactive current to be delivered during system faults.

Active Power Control and Response to Frequency Deviations Besides requiring the wind plant to operate within a normal operating voltage range of 5% nominal voltage, the turbines are also required to be able to provide 100% active power in the system frequency range of 47.5 to 50.3 Hz. The turbine output is allowed to be reduced to 40% of rated capacity at 51.5Hz (refer to Figure 5). The following diagram shows the required frequency operating range of the wind plant. There is a provision for the system operator to take over the active power control in the event of a transmission emergency. Reactive Power Capability As depicted in Figure 6, the grid code species a reactive power requirement of 95% power factor of the rated capacity of the wind plant in both leading and lagging capacity. The diagram below shows the reactive capability of the wind plant at the point of

79

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Advances in Wind Turbine Technology


As the renewable energy landscape continues to evolve, the challenges of meeting grid code interconnections have led to signicant advancements in turbine technology. These advancements include improved control systems, expanded low and high voltage ride through capability, and enhanced reliability through improved risk mitigation techniques. Improved turbine electrical controls and monitoring have increased some wind turbine generators tolerance to frequency deviations (5%) and steady state voltages (10%). Most modern turbines allow for variable speed operation resulting in improved power quality, much reduced icker levels, and improved efciencies. Most turbine manufacturers make available wind plant management systems which can include system monitoring diagnostics and protection of turbines. Such systems can provide monitoring of the wind plant and the grid interconnections with a real time or high speed communication interface to system operations systems for active power control and power ramp rate control. Wind turbine generators are also able to provide reactive power and control if necessary for the grid operations. Recent developments show that wind generation plants can be congured to provide a controlled inertial response that can mimic that of a conventional power plant [13].

variable basis in order to maintain steady state voltages and provide dynamic voltage support during transient events. Modular STATCOM devices have been found to have fast response times, small footprints, and robust performance at reduced voltages. The D-VAR (Dynamic VAr) power electronic device manufactured by American Superconductor is a type of STATCOM that has properties that are especially effective in addressing wind generation plant interconnection issues. The D-VAR STATCOM has a continuous dynamic reactive output capability that is used to address steady state voltage regulation issues. The D-VAR STATCOM output can be supplemented with switched shunt devices and turbine reactive power to expand the compensation range while mitigating the sudden voltage change effects of switching through patented approaches. The D-VAR STATCOM also has the capability to provide up to 2.67 times its normal current for up to 2 seconds as needed for system contingencies or low voltage ride through support. This overload is quite useful for addressing transient voltage problems and for providing LVRT support in a cost-effective manner. As an example, an 8 MVAr D-VAR STATCOM has a steady state rating of 8 MVAr but with an overload capability of 21.36 MVAr for short term utilization.

Reactive Compensation Systems


While most modern wind turbines have the ability to provide and control reactive power output, the ability to leverage this feature to meet the wind generation plants overall grid objectives has been challenging. This is due to various reasons such as the limitations on the amount of capacity available at different generation levels, speed of response, and local turbine operating constraints such as voltage violations. For these reasons, it is typical for additional reactive compensation systems to be installed at the collector bus to meet the overall grid objectives. There are several advantages to adding reactive compensation systems; they can be modular and expandable, allow for more exible collector grid design (has less constraints) and have been seen as cost effective. A reactive compensation system installed at the collector bus can also allow for a wider voltage control and, more signicantly, can provide voltage regulation capability even when the wind turbines are not generating. Switched Shunt Reactive Compensation Shunt devices such as switched capacitors and reactors are a common and less costly method to provide reactive power requirements, however there are certain drawbacks to shunt-only solutions. Switching of these devices causes a sudden voltage change which in turn can cause sudden change in the gearbox torque. With frequent switching of these shunt devices wear and tear on the turbines can be accelerated, resulting in high maintenance costs. Shunt devices alone cannot provide the desired continuous voltage regulation similar to a conventional generator, which is a common performance expectation [14]. Dynamic Reactive Compensation STATCOMs (STATic COMpensators) are power electronic devices that use IGBT, IGCT, or GTO-based converters to generate reactive current as needed for compensation. These devices utilize advanced controllers to regulate their output on a continuously

Using AMSC D-VAR STATCOM to Meet Wind Plant Compensation Requirements


The following section outlines an example of using the D-VAR STATCOM to meet grid interconnection requirements. The Lake Bonney wind generation plant in South Australia is one example of a fully integrated reactive compensation system utilizing AMSCs D-VAR system. There werent any specic interconnection requirements in place for the rst construction phase of the wind generation plant, but by the time the second phase of the wind generation plant was being developed, the South Australian grid code had evolved to include the following six requirements. 1. Provide 93% PF at the high side of the power transformer at full generation. 2. 50% of its power factor (PF) correction capability being dynamic (very fast response). 3. Reactive output is proportional to its generation level. 4. Regulate the transmission system voltage. 5. Avoid tripping the wind generation plant for nearby transmission grid faults and high voltages (LVRT and HVRT). 6. Restore the transmission systems post fault voltage to a minimum of 90%
132 kV
CT PT CT CT

Power Transformer With OLTC


N.O. 33 kV

Power Transformer With OLTC


33 kV

Monitoring

12 MVAr STATCOM

2x 14 MVAR Cap Banks

2x 14 MVAR Cap Banks

12 MVAr STATCOM

Control

Control

Turbine Reactive Power Control

Reactive Power Control System Reactive Power Control System

Turbine Reactive Power Control

Figure 7. One-line diagram of the Lake Bonney wind generation plant with D-VAR System.

80

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

The D-VAR system developed for this application consists of a D-VAR STATCOM with a transient rated capacity for VRT, shunt capacitor banks located on the collector bus, and integration of the wind turbine operation to meet the overall grid requirements, as summarized below.

[11]

[12] The Lake Bonney wind generation plant reactive compensation system installed allowed the wind generation plant to easily meet all of the grid interconnection requirements as shown in Figure 8 below [15].
150 Reactive Requirements 125 100 75 Lagging (Inductive) 50 25
Turbines = 32 MVAR

[13]

DVAR Controlled Reactive Resources

[14] [15]

Leading (Capacitive)

org/fileadmin/ewea_documents/documents/publications/ grid/051215_Grid_report.pdf EWEA (2008) EWEA Working Group on Grid Code Requirements Position Paper. http://www.ewea.org/ fileadmin/ewea_documents/documents/publications/ position_papers/080307_WGGCR_nal.pdf EWEA (2009) Generic Grid Code Format for Wind Power Plants. http://www.ewea.org/leadmin/ewea_documents/ documents/publications/091127_GGCF_Final_Draft.pdf CLARK, K., Interconnection Issues: Controlled Inertial Response from GE Wind Turbine Generators. (March 2010) AWEA Wind & Transmission Workshop. ROSS, M. (2006, February) Wind Generation Presents Interconnection Challenges. North American Wind Power JOHN A. Diaz de Leon II, Bud Kehrli, and Andy Zalay How the Lake Bonney Wind Farm Met ESCOSAs, NEMMCOs, and ElectraNets Rigorous Interconnecting Requirements, IEEE PES Transmission and Distribution Conference & Exposition, Chicago 2007

LBII Generation in MW

Turbines = 46 MVAR

-100

-80

-60

-40

-20

20

40

60

80

100

Figure 8. Lake Bonney reactive requirements and capability as a function of generation level.

As shown in the above example, a properly engineered solution consisting of a STATCOM device, shunt elements, and control over the reactive capability of the wind turbine generators, can be an effectively system designed to meet grid code requirements. The overall reactive compensation system operates in an integrated fashion to provide a dynamic response over the full installed capacity range.

References
[1] Wind Energy, The Facts (2010) http://www.wind-energy-thefacts.org [2] AMSC Seminar; Integrating Renewable Energy 2009 [3] CARLIN, P.W., Laxson, A.S., Muljadi, E.B., (2001) The History and State of the Art of Variable-Speed Wind Turbine Technology. National Renewable Energy Laboratory. http:// www.nrel.gov/docs/fy01osti/28607.pdf [4] Federal Energy Regulatory Commission (2010) http://www. ferc.gov/legal/maj-ord-reg.asp [5] National Grid (2010) http://www.nationalgrid.com/uk/ Electricity/Codes/gridcode/gridcodedocs/ [6] EirGrid plc (2010) http://www.eirgrid.com/operations/ gridcode/ [7] Alberta Electric System Operator (2010) http://www.aeso.ca/ rulesprocedures/9139.html [8] RED Elctica De Espaa (2010) http://www.ree.es/ operacion/procedimientos_operacion.asp, http://www.ree. es/seie/baleares/regimen_especial.asp [9] Prime Ministers Ofce General Directorate of Regulatory Development and Publication (Turkey) Regulation on the Amendment of the Electricity Market Network Regulation Appendix 18, (2008). [10] European Wind Energy Association (2005) Large Scale Integration of Wind Energy in the European Power Supply: analysis, issues, and recommendations. http://www.ewea.

81

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

EVSEL KAYNAKLI ARITMA AMURLARININ BYOGAZ RETMNDE KULLANIMININ DEERLENDRLMES

Volkan OBAN
TUBITAK MAM, Enerji Enstits

Selman AMAN
TUBITAK MAM, Enerji Enstits

Mustafa TIRIS
TUBITAK MAM, Enerji Enstits

Durmu KAYA
TUBITAK MAM, Enerji Enstits

Alptekin YAMUR
TUBITAK MAM, Enerji Enstits

Fehmi AKGN
TUBITAK MAM, Enerji Enstits

zet
Trkiyede gerek evsel gerekse endstriyel atk su artma tesislerinden aa kan artma amurlar depolama ve uzaklatrma problemlerine sebep olmaktadr. Bu atklar mevcut durumda genelde depo alanlarnda stoklanmaktadr. Ancak, deponi alanlar da dolmaya balam olup, yeni, kalc ve srdrlebilir zmlere ihtiya duyulmaktadr. Ayrca, atksu artma tesislerinde yenilenebilir bir enerji kayna olan biyogaza ynelik aratrmalar ile iletmenin teknolojik olarak zenginletirilip hem evresel hem de enerji konularnda ilevselliinin artrlmas amalanmaktadr. Bu almada; bir atksu artma tesisine ait artma amurundan biyogaz retimi deneysel olarak incelenmitir. Atksu artma tesisine ait son keltme amurunun kuru madde, uucu kuru madde, KO, amonyum azotu ve eitli ar metal analizleri yaplm ve deneysel alma srecinde elde edilen tm bulgular sunulmutur. Anahtar Kelimeler: Atksu artma amuru, biyogaz, yenilenebilir enerji, amur bertaraf

olmaktadr. lkemizde genelde belediyeler tarafndan kurulan ve altrlan, nfusun yaklak % 13ne tekabl eden 69 adet evsel atksu artma tesisiyle yllk olarak 500 bin tona yakn artma amuru ortaya kmaktadr [3]. Tm belediyelerin evsel atksu tesisi kurmasyla ortaya kabilecek potansiyel artma amuru miktar ise yaklak olarak 4 milyon ton/yldr. Atksularn artmnda yntem kullanlmaktadr. Bunlar ziksel, kimyasal ve biyolojik artma yntemleridir. Evsel atksularn artmnda genelde kimyasal artmaya ihtiya duyulmamaktadr. Kullanlan ziksel artma yntemleri; zgaralar, kum tutucular, ltrasyon havuzlar ve keltme tanklardr. Biyolojik artma yntemleri ise iki ana balkta incelenebilmektedir. Bunlar oksijenli ve oksijensiz artma yntemleridir. Evsel atksularn artmnda oksijenli artma olmazsa olmaz iken oksijensiz artma sistemleri oksijenli artma sistemlerine yardmc artma sistemi olarak kullanm karmza kmaktadr. Oksijenli artma sistemlerinde, faaliyet gsteren mikroorganizmalar atksu ierisindeki kirleticileri bnyesine alp suyun KO deerini drerek artma yapmaktadr. Oksijensiz artma da ise yine mikroorganizmalar tarafndan atksu ierisinde bulunan karbonhidrat, ya ve protein yapdaki karbon kaynaklar metan ve karbondioksite dntrlmektedir. Burada tamamen oksijensiz ortam yaratlmak zorundadr[4].

1. Giri
Krsal nfusun giderek azalmas ve kentleme ile birlikte ortaya kan evsel atksu problemi, zellikle son yzyl ierisinde gelitirilen artma tesisleri ile giderilmeye allmtr [1,2]. Evlerden kan atksularn gelii gzel doaya salnmas doadaki akarsu, gl ve yer alt sularnn kirlenmesine sebebiyet vermektedir. evre sularnn kirlenmesine atksular ierisinde kebilen, znm veya askda bulunan kimyasal ve biyolojik maddeler sebep olmaktadr. Atksu iindeki bu kimyasal ve biyolojik maddeler doada ryerek oluturduklar koku probleminin yannda evre sularnda znm oksijen miktarnn dmesine, yabanc otlarn ve yosunlarn gelimesine neden olmaktadr. Artlmadan evreye verilen atksular ayrca dolayl olarak bitki, hayvan ve insan saln da olumsuz olarak etkilemektedir. zellikle son 30 yldr ou Avrupa lkesi atksularn atksu bertaraf tesisleri ile birlikte kontrol altna almaya almtr. Kurulan tesisler sayesinde atksularn ierisinde bulunan kirleticiler kimyasal, aerobik veya anaerobik metodlar yardmyla giderilmekte ve sonuta istenilen dearj karakterinde su oluturulmaktadr. Ancak, atksu ierisindeki kirleticiler atksudan arndrlmasna ramen yok edilememekte ve son rn olan atksu amuru ierisinde hapsedilmektedir. Bu durum atksu problemini atksu amuru problemine dntrmektedir. Tm dnyada atksu artma tesislerinden ortaya kan artma amuru byk bir sorun olmaktadr. Tm dnyada olduu gibi lkemizde de artma tesislerinden kan artma amuru depolama ve uzaklatrma problemlerine sebep

2. Oksijenli ve Oksijensiz Artmann Karlatrlmas


Tablo 1den de anlalabilecei zere, oksijensiz artmann oksijenli artmaya gre baz stnlkleri mevcuttur. Oksijensiz artmada nerdeyse hi enerji tketimi olmadan atk bertaraf yaplabilmekte, hatta son rn olarak ortaya kan biyogaz ieriindeki metan itibariyle enerji retebilmektedir. Oksijenli artmada atk ierisindeki enerji potansiyelinin yarsndan fazlas biyoktlede kalrken oksijensiz artmada % 90lk ksm biyogazda saklanmaktadr. Oksijensiz artmann besin ihtiyac oksijenliye gre daha dktr. Oksijensiz artmada hammadenin byk bir blm biyogaz dntnden dolay amur miktarnda da azalma olmaktadr. Oksijensiz ortam bakterileri + 15 C scaklklarda kendini askya alarak uzun sre faaliyetsiz kalabilmektedir ve uygun ortam scaklklarnda tekrar faaliyetlerine devam edebilmektedirler. Oksijenli artma iin glikoz bazl substrat paralanma modeli: C6H12O6 + 6O2 6 CO2 + 6 H2O G0 = -2840 kJ Oksijensiz artma iin glikoz bazl substrat paralanma modeli: C6H12O6 3 CO2 + 3 CH4 G0 = -393 kJ

82

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Tablo 1. Oksijenli ve Oksijensiz Artmann Karlatrlmas [2,5] Karlatrma Karbon dengesi Oksijenli Artma % 50-60 karbondioksite dnr %40-50 biyoktleye dnr % 60 biyoktlede saklanr % 40 s (ortama salnr) Havalandrma iin enerji gereksinimi yksektir Bazen Ksa Oturmu teknoloji Eklenebilir Dk Oksijensiz artma % 95 biyogaza dnr %5 biyoktleye dnr % 90 metan ile biyogazda saklanr % 3-5 s (ortama salnr) % 5-7 biyoktlede saklanr Kartrma gibi ilemler iin kk enerji gereksinimi Dk Nispeten uzun Son yllarda giderek oturmu olsa da gelime gereksinimi var Arkasna eklenebilir Dk

3. Deney Dzenei
Bu almada 15 lt kapasiteli anaerobik (oksijensiz) reaktrler kullanlmtr. Kullanlan reaktrn ekli ekil1de verilmitir. Anaerobik reaktr hem kesikli hemde srekli besleme sistemine uygun tasarlanmtr. Reaktr ierisindeki scaklk bir scaklk ler ile llmekte ve otomasyon sistemi ile srekli kontrol edilerek istenilen scaklklarda alma imkan bulunmaktadr. Reaktr ierisinde kartrc mevcuttur. Bu kartrcnn hz frekans konvertr ile ayarlanabilmektedir. Anaerobik reaktr ierisinde retilen gaz miktar bir gaz ler ile srekli llebilmektedir. Gaz lerden geen gaz bir gaz toplayc sisteme balanarak depolanmaktadr.

Enerji dengesi Enerji gereksinimi Besin ihtiyac Devreye alma Teknolojik durum Nutrient giderimi Patojen giderimi

Oksijenli artma ile 1 mol glikoz 6 mol oksijen ile 6 mol karbondioksit ve su oluturmaktadr. Grld zere oksijen 1 mole karlk 6 mol kadar oranda sisteme verilmek zorundadr. Bu durum sistemin enerji gereksinimi olduka arttrmaktadr. Oksijensiz artmada ise 1 mol glikoz bakteri faaliyetleri ile direkt hcresel ilemlerle 3 mol karbondioksit ve metana paralanabilmektedir. Oksijensiz artmann bu avantajlarn yannda baz dezavantajlar da mevcuttur. Bu dezavantajlarn banda oksijenli artmaya gre artmann ok yava seyretmesidir. Bu durum ihtiya duyulan rtc boyutlarn bytmekte ve ilk yatrm maliyetini arttrmaktadr. Oksijenli artma ile ok daha hzl ve fazla miktarlarda atksu artmak mmkn olmaktadr. Ayrca, oksijensiz artmann uygulanabilmesi iin atksuyun KO deerinin 5 g/lden fazla olmas gereklilii ortaya konmaktadr [6]. Ancak, son yllarda yaplan almalar ile bu deerlerin altndaki KO deerlerindeki atk sulara da oksijensiz artmann uygulanabilecei gsterilmitir. kinci bir dezavantaj ise oksijensiz artmann genelde yaklak 38 0Cde yrtlmesinden dolay dardan sya ihtiya duyulmasdr. Ancak, kan biyogazn deerlendirildii sistemler eklenerek tesisin kendi ssn karlayabildii de bir gerektir. Bunlara ek olarak oksijensiz artmada kan biyogaz ierisindeki hidrojen slfr (H2S) koku problemine neden olmaktadr. Son yllarda gelitirilen hidrojen slfr artc sistemlerle bu problem de ortadan kaldrlabilmektedir.

Deney oksijensiz ortamda, kesikli besleme yntemi ile gerekletirilmitir. Bir artma tesisinin son keltme amurundan alnan numune denenerek artma amurunun biyogaz potansiyeli llmeye allmtr. A materyali olarak bykba hayvan gbresinin rtld rtcden alnan a kullanlmtr. Ktlesel olarak % 10 a materyali sisteme eklenmitir. Deney boyunca gnlk olarak kan gaz miktar ve nitelii kayt edilmitir. Deneye balang numunesi ile sonu numunesinde Kuru Madde (KM), Uucu Kuru Madde (UKM), pH ve Toplam Kjedhal Azotu (TKN) analizleri srdrlmtr.

4. Deneysel Toplanan Veriler


Artma tesisinin belt pres ncesi elde edilen son keltme amurundan 11 kg anaerobik reaktre beslenerek deneme yaplmtr. Denemeler sabit 38 C scaklkta mezolik blge artlarnda yrtlmtr. Kullanlan artma amurunun ziksel zellikleri Tablo 2de verilmitir.
Tablo 2. Artma amurunun Fiziksel zellikleri Numune Giri Hammadde k rn Kuru Madde (%) 7,19 7,08 Uucu Kuru Madde (%) 34,62 32,61

Deney gnlk retilen biyogazn miktarnn toplam retilen biyogazn % 90nn altna indii zaman bitirilmitir. Kesikli altrlan sistemlerde toplam retilen biyogazn % 70nin gerekletii sre bekletme sresi olarak alnabilmektedir [7]. Deney sonucunda bekletme sresi olarak 10 gn seilebilecei hesaplanmtr. Yaplan ar metal analizleri sonucunda oksijensiz artmay inhibe edecek deerlerde bir ar metale rastlanmamtr. Deney sresince ortalama pH 6,9 olarak llmtr. Elde edilen gnlk ve toplam retilen biyogaz miktarlar grakleri ekil 2 ve ekil 3te verilmitir. Maksimum gnlk biyogaz retimi 5. gn gereklemitir. Yeni gaz k olmadndan toplam retilen biyogaz miktar 16. gnden itibaren sabitlenmitir. Deney sresince beslenen 11 kg atksu amuruna karlk toplamda 56,15 lt. biyogaz elde edilmitir. Elde edilen biyogazn ieriinde % 65 orannda metan bulunmaktadr. Atksu amurunda organik madde bana elde edilen biyogaz miktar 206,40 lt/kg. UKM olarak hesaplanmtr. Atksu amurunun biyogaz retme kapasitesi 5,10 lt/kg.amurdur.

ekil 1. Anaerobik Reaktr: 1. Boaltma vanas, 2. Reaktr, 3. Termokuple, 4. Kartrc motoru, 5. Gaz k vanas, 6. Kartrc, 7. Gaz debi ler, 8. Kontrol panosu, 9. Gaz toplama balonu

83

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Kaynaklar
[1] MCCARTHY, PL., One hundred years of anaerobic digestion, Anaerobic Digestion 1981, 1982 [2] Trker, M., Anaerobik biyoteknoloji ve biyoenerji reimi, evkor, zmir, 2008 [3] TOPAL, H., Toraman, O.Y., Dolaml akkan yatakta kmr ile artma amurunun birlikte yaklmas ve evresel etkileri, Mhendis makine, 2003 [4] GUJER, W., Zehnder, AJB., Conversion process in anaerobic wastewater treatment, Water Science & Technology., 15, 127167, 1983 [5] GIJZEN, H.J., Anaerobes, aerobes, and phototrophs: a winning team for wastewater management, Water Science & Technology, 44, 8, 123-132, 2001 [6] STUCKEY, DC., The role of anaerobic digestion in the treatment of domestic and industrial wastewaters; present perceptions and future prospects, Technik Anaerober Prozesse, TUH, 7-9 Ekim, 1998 [7] KISHORE, V.V.N., Raman, P., Rao, V.V.R., Fixed Dome Biogas Plants-A Desing, Construction and Operation Manual, Tata Energy Research Institute, New Delhi, 1987.

ekil 2. Gnlk retilen biyogaz miktar grai.

Summary
Especially in the last century, a problem of municipal waste water which appears with progressive decline of the rural population and urbanization has been tried to solve by waste water treatment systems. Haphazardly releasing of waste waters to nature causes a contamination of rivers, lakes and underground waters. Biological and chemical particles in the sediment of waste water cause these contaminations. When untreated waste waters released to nature they have negative effect on the animal, plant and human health. Particularly last thirty years, most European countries take under control waste waters by constructing treatment plants. These treatment plants work with two main logics:aerobic and anaerobic methods. Most widespread method is aerobic treatment method. However, sludge of aerobic treatment plants is a big problem because pollutants in the waste waters are converted to the sludge. Like all over the world, Turkey has also waste water sludge problem which is almost 500 thousand tones produced by 69 municipal waste water treatment plants operated by municipalities. If each municipality had waste water treatment plant, the amount of sludge could be increased to 4 billion tones per year. The Comparison of Aerobic and Anaerobic Treatments Anaerobic treatment has same advantages according to aerobic treatment as given in Table 1. Aerobic treatment is much faster compared to anaerobic one. Hence in anaerobic treatment there is a need for additional heating for keeping the temperature around 38 0C. As might be seen a problem, H2S, comes into being in anaerobic treatment which can be handled perfectly with the latest purication developments. Set-up Mechanism In this study, 15 lt anaerobic reactors are used which can be operated batch or continuously. The temperature of anaerobic media (inside the reactor) and the agitator of the rector can be controlled by control panel. The produced biogas is checked with a ow meter and then accumulated in a gas storage media.

ekil 3. Toplam retilen biyogaz miktar grai.

5. Sonu
Artma amurlarnn biyogazda deerlendirilebilmesi iin ncelikle kaynann tr belirlenmelidir. Evsel kaynakl artma amurlarna sanayi atklarnn karp karmad kacak amurun karakteristii iin nemlidir. Evsel kaynakl artma sistemlerinde uygulanan artma sistemi oluacak amurun bileimi iin dier nemli bir unsurdur. Sistemin n keltmesinin bulunup bulunmamasna gre oksijensiz artmada elde edilecek biyogaz potansiyeli deiebilmektedir. alma boyunca sabit scaklk 38 Cde pH yaklak 7 civarnda gzlenmitir. Deneyde kullanlan artma amurunun ar metal limitleri biyogaz retimini durduracak nitelikte deildir. Evsel kaynakl artma amurlarnda biyogaz retimi iin kuru madde ve uucu kuru madde belirleyici zellik tamaktadr. Bu almada kullanlan artma amurunun kuru madde oran % 7,19 ve uucu kuru madde oran % 34,62dir. Deneysel almalar sonucunda bu artma amurundan elde edilen biyogaz verimi 5,10 lt/kg.amur olarak bulunmutur. Bu deere bakldnda biyogaz veriminin dk olduu gzlenmektedir. Bunun en byk sebebi artma amuru iindeki uucu kuru madde miktarnn dk olmasdr. Bu sebeple artma amurunun biyogaz verimi incelenmek istendiinde uucu kuru madde bana retilen biyogaza baklmas daha doru sonu verecektir. Bu almada uucu kuru madde bana elde edilen biyogaz verimi 206,40 lt/kg.UKM olarak gereklemitir.

84

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Table 1. The Comparison Of Aerobic And Anaerobic Treatments Comparison Carbon balance Aerobic treatment 50-60% converted to carbon dioxide 40-50% converted to biomass 60 % kept in biomass 40% heat (released to environment) Anaerobic treatment 95% converted to biogas 5% converted to biomass 90% kept in biogas as a methane 3-5% heat (released to environment) 5-7% kept in biomass Low energy requirement for mixing Low Relatively long Well-known technology at least years but requires development Can be added Low

56,15 lt biogas was produced from 11 kg sludge and the methane content was 65%. Therefore, biogas production rate of the sludge is 5,10 lt/kg sludge (206,40lt/kg ODM).

Energy balance

Energy requirement Nutrient requirement Start up Technology

High energy requirement because of aeration Sometimes Short Well-known technology

Nutrient removal Pathogen removal

Can be added Low

Figure 1. Anaerobic reactor: 1. Discharge valve, 2. Reactor, 3. Thermocouple, 4. Agitator engine, 5. Gas relief valve, 6. Agitator, 7. Gas ow meter, 8. Control panel, 9. Gas storage media

Samples were taken from a waste water treatment plant and tried under batch conditions to determine biogas potential. As inoculum material, 10 % (in mass) big cattle manure was added to the reactor. Dry matter, organic dry matter, pH and total nitrogen values were examined before and after the batch tests. Results 11 kg of sludge, taken from treatment plant just before belt press station, was utilised in batch tests under mesophilic conditions. The physical specications of the sludge are given below:
Table 2. Waste Water Sludge Physical Specications Sample Input material (substrate) Output material (digestate) Dry Matter (%) 7,19 7,08 Volatile Dry Matter (%) 34,62 32,61

Trials were completed when the daily biogas production became less than 90% of the accumulated biogas production. The hydraulic retention time was 10 days and pH value was 6,9 on average. The peak biogas production was enhanced on the 5th day and no gas production was observed after 16 days.

85

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

DNYADA BYOYAKITLARA LKN KAMU POLTKALARI

E.Emrah HATUNOLU
Babakanlk DPT Mstearl ktisadi Sektrler ve Koordinasyon Genel Mdrl

Kubilay KAVAK
Babakanlk DPT Mstearl ktisadi Sektrler ve Koordinasyon Genel Mdrl

zet
Biyoyakt kullanmnda lider olarak temayz eden nc lkelerin ayrntl bir ekilde incelenmesi gstermektedir ki, bu lkeler ya retim ya da tketim tarafnda ok sayda destekleme politikasn muntazaman uygulamlardr. Baz lke rneklerinde ise, altyap sbvansiyonlar ve Ar-Ge yardmlar trnden dier destekleme politikalarnn ncelik kazand grlebilmektedir. Biyoyakt kullanmna ynelen ar sayda lke bulunmamakla birlikte, bu alanda gruplandrmay gerektirecek lde ok ve farkl politika yaklamlarnn ortaya ktn ileri srmek mmkndr. Bu almada, muhtelif kamu politika yaklamlar ile bunlarn ikin zellikleri ve dourduu sonular, Trkiyenin biyoyakt kullanm almalarna ynelik uygun dersleri karmak zere, olabildiince sistematik biimde ve dikkatle incelenmektedir. Anahtar Kelimeler: Biyoyakt, biyoetanol, biyodizel, biyoyakt retim, tketim ve destekleme politikas

iin destekleme aralarn devreye sokmutur. Bu almada, biyoyaktlara ynelik retim-tketim-destekleme politika uygulamalar ve aralar deerlendirilirken, biyoetanol ve biyodizel retiminde dnyada sz sahibi olan lkelerin politika uygulamalar rneklerle incelenmitir.

2. Biyoyakt retim Politikalar


Biyoyakt reten lkeler, retim srecinde kullanlan hammaddeleri ithal etmek yerine, lke ierisinde yetitirilen tarmsal rnlerden salamaya almaktadrlar. Bylece, yerel retime arlk verilip yeni istihdam ve gelir imkanlar yaratlm olmaktadr. Birok lke tarafndan benimsenen bu retim politikasnn, tarm sektrnn gelimesi ve krsal kalknmann salanmas noktasnda faydal olduu dnlmektedir. Biyoyakt retiminde lkelerin spesik bir tr biyoyakt retimine arlk vermesi, gze arpan bir dier politika uygulamasdr. Genellikle sadece biyoetanol retimine veya sadece biyodizel retimine younlalmas, retimde ekonomik etkinlii salayaca iin olumlu grlmektedir. Ayn kapsamda, lkelerin biyoyakt retimlerinde kullandklar tarmsal hammaddeler genellikle spesik bir rn olmaktadr. Baka bir deyile, lkeler iklim artlarna uygun bir tarm rnnde uzmanlamakta ve zellikle o rn biyoyakt retiminde kullanmaktadrlar. Szgelimi ABD, biyoyaktlar ierisinde biyoetanolden yana tercih koymakta ve biyoetanol arlkl olarak msr rnnden elde etmektedir. Dier yandan, uzun yllar boyunca biyoetanol reten Brezilya, hammadde olarak eker kam kullanmaktadr. Endonezya ve Malezya gibi lkelerde ise, biyoyaktlarn neredeyse tmn palm yandan retilen biyodizel oluturmaktadr. Dier yandan, biyoyakt retiminde nde gelen dnya rnekleri incelendiinde, lkelerin retim planlamas yaparak bir program erevesinde almalarn yrttkleri gzlenmektedir. Biyoetanol retimine ilikin faaliyetlerini 1975 ylnda balatm olduu Ulusal Biyoetanol Program (ProAlcool) erevesinde gerekletiren Brezilya, biyoyakt retimini bir program kapsamnda yrten ilk lke olmutur. 1978 ylnda hazrlam olduu Gasohol Program ile aralarda E10 olarak bilinen (% 10 biyoetanol % 90 benzin) yaktn kullanmn yaygnlatrmaya alan ABD ise, Brezilyadan sonra biyoyakt konusunda zel bir program uygulayan ikinci lke olmutur. [2] 2003 ylnda Hindistan hkmetinin balatm olduu Ulusal Biyodizel Program da biyoyakt retiminin bir program erevesinde gerekletirilmesine ilikin bir dier gncel rnektir.[3] Bu rneklere in, Endonezya, Malezya gibi lkelerdeki uygulamalar da eklemek mmkndr. Szgelimi in, Ulusal Kalknma ve Reform Komisyonu (NDRC-National Development and Reform Commission) tarafndan 2007 ylnda hazrlanan Yenilenebilir

1. Giri
Biyoyakt retiminin gerisinde birok faktr bulunmakla birlikte, bu faktrlerin ncelik sras lkeden lkeye deimektedir. Brezilya ve ABD 1970lerde petrol yatlarnda meydana gelen ar artla birlikte, byk oranda ithal ettikleri petroln bteye getirdii yk drme dncesi ile biyoetanol retimine balamtr. Son yllarda bu lkelerdeki amaca benzer ekilde, birok lke artan enerji yatlarnn bteye yknn azaltlmas niyetiyle biyoyakt retimine ynelmitir. Biyoyakt retimini tevik eden dier en nemli motif ise enerji arz gvenliinin salanmasdr. Bata ABD ve in gibi lkeler byk oranda ithal ettikleri petrole olan bamllklarn azaltmak ve alternatif kaynaklarla birlikte enerji arz gvenliini salamak amacyla biyoyakt retimine arlk vermilerdir. Dier yandan, 2000li yllarda ortaya kan evresel sorunlarn nlenmesinde biyoyaktlar bir are olarak gren AB lkeleri, biyoyakt kullanmn kresel snma ve iklim deiiklii gibi evresel sorunlarn nlenmesi amacyla artrmak istemilerdir. Son olarak, tarm sektrnde istihdamn ve gelirin artrlarak krsal kalknmann salanmas amac, bata Almanya olmak zere dier AB lkelerinin biyoyakt retimine ynelmelerini salamtr.[1] Bu amalarn gerekletirilmesini salamak zere, son yllarda biyoyakt retim ve tketimi hzl bir ekilde artmtr. Bu durumun gerisinde yatan en nemli faktr, lkelerin yapm olduklar yasal dzenlemeler ve retim-tketim-destekleme politikalaryla biyoyaktlar tevik etmeleridir. Birok lke kendisine biyoyakt retim ve/veya tketim hede koymu ve bu hedeere ulaabilmek

86

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Enerji Orta ve Uzun Vadeli Kalknma Plan (Medium and Long Term Development Plan for Renewable Energy) ile yenilenebilir enerji kaynaklarndan enerji retiminin ve biyoyaktlarn bundaki paynn yol haritasn ayrntl olarak belirlemitir.[4] Dier yandan, 2005 ylnda balatm olduu Ulusal Biyoyakt Politikas (National Biofuel Policy) sayesinde ok ksa bir sre iinde biyodizel retiminde dnyada sz sahibi olan ve kendi retiminin % 75ini ihra eden Malezya, belirlemi olduu politika hedeerinde nemli aamalar kaydetmi bir lke olarak dikkat ekmektedir. [5] Bu noktada alt izilmesi gereken husus, lkelerin biyoyakt retimlerini bir program erevesinde, sistematik ve dzenli bir ekilde yrterek baar anslarn artrmalardr.

Baz lkeler ise, ulatrma sektrnde kullanlan akaryaktn belli orann biyoyaktlarla karlamay kendilerine hedef olarak koymulardr. AB Komisyonu tarafndan 2008 ylnn banda hazrlanarak AB Konseyinin onayna sunulan Yenilenebilir Enerji Kaynaklarnn Kullanmnn Tevikine ilikin direktifte, AB 2020 ylnda ulatrma sektrnde kullanlan toplam akaryaktn % 10unu biyoyaktlardan karlamay hedeemektedir. AB Parlamentosu tarafndan da onaylanan sz konusu tzk 5 Haziran 2009 tarihinde AB resmi gazetesinde yaymlanarak yrrle girmitir.[10]
Tablo 1. Baz lkelerin Biyoyakt Tketim Politika Uygulamalar ve Hedeeri lkeler Harmanlama Uygulamas / Hedeeri Tketim Miktar Hede / Tketim Oran Hede Miktar/ Oran 136 Milyar litre 50 Milyon litre % 20-25 %5 %5 %2 % 20 % 20 Z % 5,75 % 10 Almanya Biyoyakt Z % 6,75 %8 Fransa Biyoyakt %7 % 10 in Endonezya Biyoyakt Biyoetanol Biyodizel Malezya Biyodizel %1 %1 %5 2009 2009 2008 Z Z Z-Henz gereklemedi. % 15 % 15 % 20 2010 2020 2010 2015 2010 2015 2020 2025 2025 Mevcut Durum 2013 2010 2012 2017 Z Z Yl 2022

3. Biyoyakt Tketim Politikalar


Biyoyakt tketim politikalar lkeden lkeye farkllk arz etmektedir. Baz lkeler biyoyakt tketimini tevik edici politikalar uygulamakta ve tketicilerini ynlendirmektedir. Dier baz lkeler ise, yasal dzenlemelerle biyoyakt tketimini zorunlu hale getirmekte ve koymu olduklar saysal hedeerle biyoyakt tketimlerini artrmaya almaktadrlar. Bilindii zere, biyoyaktlar saf motor yakt olarak deerlendirilebilirken, gnmzde genellikle benzin ve dizel gibi fosil yaktlarla harmanlanarak kullanlmaktadrlar. Belli bir karm oranna kadar tat motorlarnda herhangi bir modikasyona ihtiya duyulmadan kullanlan biyoyaktlarn harmanlama oran lkeden lkeye deimektedir. lkeler st limit harmanlama oranlarn belirleyerek bu oran istee bal veya zorunlu yapabilmektedirler. stee bal harmanlama oran belirlendiinde tketiciler biyoyakt kullanmnda zgr braklrken, zorunlu harmanlama oran belirlenen lkelerde tm tketiciler biyoyakt tketmeye mecbur hale getirilmektedirler. Bu noktada, biyoyakt tketimlerini dzenli bir ekilde artrmak isteyen lkeler benzinle ve dizelle kartrlmas zorunlu biyoyakt oranlarn yasal dzenlemelerle belirlemektedirler. Zorunlu harmanlama oranlar lkeden lkeye deimekle birlikte, lkeler kendilerine saysal hedeer koyarak yllar itibaryla bu hedeeri tutturmaya almaktadrlar. Biyoyakt konusunda birok ilke imza atm Brezilya, bu konuda da dnyadaki en cesur lkedir. 1993 ylnda yaplan bir dzenlemeyle tm benzin istasyonlarnda satlan benzine % 22 gibi ok yksek oranda biyoetanol kartrlmas zorunluluu getiren Brezilya, zorunlu harmanlama oran belirleyen ilk lke olmutur. u an iin Brezilyada biyoetanol iin zorunlu harmanlama orann tespitten sorumlu Bakanlklar Aras eker ve Biyoetanol Kurulu (CIAA), harmanlama orann % 20-25 olarak belirlemi olup, piyasann talebine bal olarak zaman zaman bu oran revize etmektedir.[6] Zorunlu harmanlama oran uygulamasna balam ancak bu oran ihtiyatl olarak dk belirleyen lkeler de bulunmaktadr. rnein, Endonezya 2008 yl Kasm aynda kard bir kanun ile 2009 ylndan itibaren ulatrma sektrnde kullanlan biyoetanol ve biyodizel iin zorunlu % 1 harmanlama oran belirlemitir.[7] Dier yandan, miktar olarak biyoyakt tketimlerinin belirli bir seviyeye ulamasn hedeeyen lkeler bulunmakta olup, bu lkeler mutlak olarak biyoyakt tketimlerini artrmay hedeemektedirler. Miktar olarak biyoyakt tketim hede seen lkelerden birisi ABD olup, kendisine 2022 ylnda 136 milyar litre (36 milyar galon) [8] yenilenebilir yakt tketim hede belirlemitir.[9]
Oran ABD Biyoyakt Yl Zorunlu (Z) stee Bal ()

Japonya

Biyoyakt

2011

Brezilya

Biyoetanol Biyodizel

Kanada

Biyoetanol Biyodizel

Hindistan

Biyoetanol Biyodizel

AB

Biyoyakt

Kaynak: OECD, 2008:23-24; FAO, 2008:29; Lopez and Laan, 2008:64; Dillon vd., 2008:20; Ramesh, 2008 yaynlarndan derlenmitir.

Tablo 1de, baz lkelerin mevcut durumda uygulam olduklar veya nmzdeki yllar iin taahht ettikleri biyoyakt harmanlama oranlar, bu oranlarn zorunlu veya istee bal oluu, biyoyaktlar iin tketim miktar hedeeri ve lkelerin toplam akaryakt tketimleri ierisinde biyoyakt tketim oran hedeeri yer almaktadr.

4. Biyoyakt Destekleme Politikalar


Yeni bir endstri kolu olarak ortaya kan biyoyaktlarn ilk etapta yksek retim maliyetlerinin olmas, onlarn benzin ve dizel gibi klasik sv yakt kaynaklaryla rekabetini zorlatrmaktadr. Bu yzden, biyoyaktlar iin gerekli altyap ihtiyac ile birlikte, datm ve depolama gibi lojistik yaplarn oluturulmasna da ihtiya duyulmaktadr. Sektrn tm bu altyap ihtiyalar dnldnde biyoyaktlarn ekonomik adan ayakta durabilmesi, benzinle ve dizelle rekabet edebilmesi iin devlet eliyle desteklenmesi

87

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

gerekmektedir. Bu durumun bilincinde olan lkeler, biyoyakt retimlerini ve tketimlerini artrmak iin destekleme politikalar uygulamaktadrlar. Bu uygulamalarla birlikte, biyoyakt reticileri, tketicileri, lojistik hizmet tedarikileri ve genel olarak sektr olumlu etkilenmekte ve biyoyaktlarn geliimi hzlanmaktadr. lkeden lkeye deimekle birlikte balca destekleme eitleri; retime ynelik desteklemeler, altyap-yatrm destekleri, datm-ulatrma destekleri, tketime ynelik desteklemeler ve Ar-Ge desteklerinden olumaktadr. 4.1. retime Ynelik Desteklemeler retime ynelik desteklemelerin en nemlisi, biyoyakt retiminde hammadde olarak kullanlan tarmsal rnlere dorudan verilen sbvansiyonlardr. Biyoyakt retimi srecinde hammadde olarak kullanlacak eker pancar, buday, msr ve yal tohumlu bitkiler gibi tarmsal rnleri reten iftilere birim bana verilen bu destek, hammadde arzn artrp yatn drerek, biyoyakt retim maliyetini azaltmaktadr. Bu tr destekleme eidine verilebilecek en iyi rnek ABnin 2003 ylnda Ortak Tarm Politikas vastasyla uygulam olduu Enerji rnleri Yardmdr. Bu uygulamasyla AB, biyoyaktlar iin hammadde olarak kullanlacak tarmsal rnleri reten iftilere hektar bana 45 Euro vermektedir. retime ynelik destekleme vererek biyoyakt retiminde kullanlan tarmsal rnlerin birim maliyetini dren AB, bu politika uygulamasyla iftilerini enerji tarm yapmaya tevik etmektedir.[11] Biyoyakt retiminde kullanlmak zere tarmsal hammadde yetitiren iftilerin olas gelir kayplarnn nlenmesi amacyla ngrlen destekleme taban yat uygulamas, biyoyakt retimine ilikin bir dier desteklemedir. Bu destekleme aracna ilikin dnya genelinde verilebilecek en gncel rnek, 2008 yl sonunda Hindistan hkmeti tarafndan onaylanan Ulusal Biyoyakt Politikas ile biyoyakt hammaddesi yetitiren Hintli iftilerin rnlerine salanan destekleme taban yatdr.[12] Yukarda bahsedilen bu uygulamalar, dorudan biyoyakt retimine ynelik desteklemeler kapsamndadr. Yine, biyoyakt retiminde kullanlmak zere yetitirilen tarmsal rnlere verilen girdi destekleri de bu erevede deerlendirilebilir. Ancak, birok lke, nihai kullanm amac olarak insan tketimi veya ulatrma sektrnde yakt olma zelliklerine bakmadan, tarmsal rn reten iftilerine girdi destei vermektedir. Bu ise dolayl olarak biyoyakt retiminde kullanlan tarmsal hammaddelerin retim maliyetini drdnden, biyoyakt retimine ekonomik adan avantaj salamaktadr. Bu tr desteklemeler, biyoyakt retimine ynelik dolayl destekleri oluturmaktadr.[13] Bunun yan sra, biyoyakt reten iletmelere rettikleri biyoyakt miktarnn belli orannda sbvansiyon veren lkeler de bulunmaktadr. Bu uygulamayla iftiler aradan kaldrlm olmakta ve biyoyakt desteini biyoyakt reticisi dorudan hibe olarak almaktadr. Biyoyakt reticisine dorudan verilen bir dier retim destei de gelir vergisi muayetidir. Biyoyakt reten reticilerden gelir vergisi ve katma deer vergisi alnmamas veya vergi oranlarnda indirime gidilmesi sayesinde biyoyakt retimi desteklenmektedir.[14] rnein, inde biyoetanol reticilerinden alnan katma deer vergisi reticilere iade edilmektedir.[15] Son olarak, devlet tarafndan biyoyaktlar iin garanti taban yat seviyesinin belirlenmesi de retime ynelik desteklemeler kapsamnda deerlendirilebilir. Bu uygulamayla birlikte retici

belirli bir dnem iin en dk yata satabilecei biyoyakt yatn ngrebilmekte ve reticinin piyasa artlarndaki dalgalanmalardan olumsuz etkilenmesi nlenmi olmaktadr.[16] 4.2. Altyap-Yatrm Destekleri Tarmsal hammaddeden elde edilen biyoyaktlarn retimi iin gerekli altyapnn hazrlanmas ve yatrmlarn yaplmas gerekmektedir. Biyoyakt retimi iin kurulmas gereken dnm tesislerinin sabit yatrm maliyeti reticileri zorlamakta ve altyap eksiklikleri maliyetleri iyice artrmaktadr. Bu noktada, baz lkeler altyap ve yatrm destei olarak reticilerine sermaye yardm vermekte ve biyoyakt reticilerini desteklemektedir. rnein; biyoyakt retim tesisi kuran bir reticinin yatrm maliyetinin belli bir oran, devlet tarafndan verilen para yardmyla nanse edilmektedir. ABnin krsal kalknma politikalar yoluyla biyoyakt sektrn desteklemesi altyap-yatrm destekleme aracna gzel bir rnek tekil etmektedir. Bu uygulamayla Birlik iinde biyoyaktlar, yenilenebilir enerji hibe ve sermaye yardmlar salanarak krsal kalknma politika tedbirleriyle desteklenmekte ve sektrn bymesi tevik edilmektedir.[17] Bir baka rnek de ABDde 2002 ylnda yrrle giren ve Tarm Kanunu (Farm Bill) olarak da bilinen iftlik Gvenlii ve Krsal Yatrm Kanunu (Farm Security and Rural Investment Act)dur. Bu Kanun, biyoyakt ranerilerinin gelitirilmesini tevik eden birok maddeyi iermektedir. Be yllk bir uygulama sreci olan bahse konu Kanun ile; tarmsal hammadde retimi noktasndaki giriimlerin desteklenmesi, iftiler, yerel idareler ve sivil toplum rgtleri tarafndan biyoyakt retimi ile kullanmnn tevik edilmesinin yan sra, eitim programlarnn dzenlenmesi de salanmtr.[18] Dier yandan, zel sektr yatrmlarn zendirmek ve sektrn bymesini hzlandrmak iin yatrm indiriminde vergi istisnas uygulayan lkeler bulunmaktadr. Bu uygulamayla, biyoyakt iletme tesisi kuran yatrmclarn yatrm maliyetinin belli bir yzdesi kazancndan dlmekte ve bu miktar iin hesaplanacak vergi borlar silinmektedir.[19] Bu noktada, Endonezya Hkmetinin biyoyakt yatrmclarna salam olduu yatrm vergisi muayeti gzel bir rnektir.[20] Biyoyakt sektrnn gelimesi iin altyapyatrm destei aracn kullanan bir dier lke ise Malezyadr. Biyodizel retim tesislerine yatrm vergisi indirimi ve gelir vergisi muayetinin saland Malezyada, zel sektrn biyoyaktlara ilgisi her geen gn artmaktadr. 4.3. Datm-Ulatrma Destekleri retim tesislerinde gerekletirilen belli ilemler sonucu elde edilen biyoyaktlarn nihai tketiciyle bulumas iin datm ve ulatrma altyapsnn da salam bir ekilde kurulmas gerekmektedir. Bu ise, biyoyaktn retim tesisinden sat istasyonuna tanmas, sat istasyonunda depolanmas ve nihai tketicinin akaryakt deposuna pompalanmas gibi eitli lojistik ihtiyalarn tamamnn karlanmas ile mmkn olmaktadr. Tm bunlar, birer maliyet kalemi olarak ortaya kmaktadr. Biyoyaktlarn datm ve ulatrma maliyetlerini azaltarak biyoyakt sektrn desteklemek isteyen lkeler, biyoyakt istasyonlarnn sat ve gelir vergilerinde indirime gitmekle veya bu tr datclara dorudan sbvansiyonlar vermektedirler.[21] Biyoyakt datm ve ulatrma gibi lojistik faaliyetlerde bulunanlara verilen destekler sektrn gelimesine hz kazandrrken baz

88

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

devletlerin akaryakt istasyonlarna belli miktarlarda yenilenebilir enerji satma zorunluluu getirmesi sektr dolayl ynden olumlu etkilemektedir. Bu uygulamayla, devlet tarafndan biyoyakt sektrnn datm ve ulatrma zincirlerinin kurulmas zorunlu hale getirilmekte ve biyoyakt sektrnn gelimesi desteklenmektedir. rnein, 2006 yl Nisan ayndan itibaren svete, yllk belli bir miktarn zerinde benzin ve motorin sat yapan akaryakt istasyonlarna, biyoetanol ve biyogaz gibi yenilenebilir yakt satma zorunluluu getirilmitir.[22] 4.4. Tketime Ynelik Desteklemeler Ulatrma sektrnde yenilenebilir enerji kullanmn artrmak isteyen lkeler, uyguladklar birok destekleme aracyla tketicilerini biyoyakt tketimine tevik etmektedirler. Biyoyakt tketimine ynelik en nemli desteklerden birisi akaryakt tketim vergisi muayetidir. Bu uygulamayla birlikte, biyoyakt sat yatnn zerine konulan ve tketicilerin daha yksek bir yat demesine yol aan vergi yk kaldrlmakta ve biyoyaktlarn fosil yaktlarla rekabet edebilmesi salanmaktadr. Bunun ilk rnei, 1970lerdeki petrol krizinin etkisiyle ABDde 1978 ylnda kartlan Enerji Vergi Kanunu (Energy Tax Act)nda grlmektedir. Biyoyaktlar iin nansal teviklerin ngrld sz konusu Kanunla birlikte benzinden galon bana alnan tketim vergisinin biyoetanolle harmanland takdirde alnmamas salanmtr.[23] Ayrca, akaryakt tketim vergisinde indirim yaplmas da bir politika seenei olarak yaygnlamaktadr. 2008 yl Mays aynda ABD Kongresinde oylanan 2007 Tarm Yasas (Farm Bill) ile, msrdan elde edilen biyoetanole litre bana 0,119 dolar (galon bana 0,45 dolar) vergi indirimi uygulanmaktadr. Bunun yannda, sellozik hammaddelerden retilen biyoetanole daha fazla vergi indirimi ngrlm olup, litre bana 0,267 dolar (galon bana 1,01 dolar) vergi indirimi salanmtr.[24] AB yesi birok ye lke de uygulam olduklar vergi indirimleri ile biyoyaktlar desteklemektedir. Tketim vergisi muayeti veya tketim vergisi indirimi en ok grlen destekleme arac olup, Birlik ierisinde biyoyaktlardan benzin ve dizele kyasla ortalama yzde 50 daha az vergi alnmaktadr.[25] inde biyoetanolden alnan akaryakt tketim vergisinde % 5 indirim yaplmakta [26], Hindistanda ise biyodizel sektr tm dolayl ve dolaysz vergilerden muaf tutulmaktadr.[27] Yine, baz lkeler tarafndan uygulanmakta olan KDV indirimi ve muayeti, yatlar drmekte ve biyoyakt kullanmn zendirmektedir. Bir dier tketime ynelik destekleme de gelir vergisi indirimidir. Benzin ve dizelle harmanlanan biyoyaktlar veya saf biyoyaktlar motorlarnda yakt olarak kullanabilen aralar satn alan tketicilere salanan gelir vergisi indirimi, biyoyakt tketimini tevik etmektedir. Bu uygulamayla birlikte, tketicilerin satn aldklar aracn deerinin belli bir oran gelir vergisinden dlmekte ve biyoyakt tketimi devlet eliyle desteklenmektedir. lkeler biyoyakt tketimlerini dolayl olarak da desteklemektedirler. Motorun hem fosil yaktlarla hem de biyoyaktlarla almasn salayan Esnek Yaktl Ara (FFV-Flexible Fuel Vehicle) sistemine sahip otomobiller iin salanan vergi indirimi de tketime ynelik dolayl desteklemelerden biridir.[28] FFV sistemine sahip otomobillere ynelik vergi indirimi uygulayan lkelerin banda ABD gelmektedir. Buna ilave olarak 2007 ylnda ABD Enerji Bakanl, FFV sistemine sahip ara motorlarnn gelitirilmesine

ynelik 15 milyon dolarn zerinde aratrma fonu tahsis etmitir. [29] Brezilyada ise, 2003 ylnda FFV otomobillerin piyasaya srlmeye balanmas biyoetanol piyasas asndan adeta bir devrim olmutur. 2007 yl sonu itibaryla, yaklak 4 milyon FFV teknolojisine sahip otomobil yollarda yerini almtr.[30] 4.5. Ar-Ge Destekleri Klasik enerji kaynaklarnn gnden gne tkenmesi ve dnyann enerjiye olan talebinin artmas yenilenebilir enerji kaynaklarnn nemini ortaya karmtr. Bu noktada, birok lke yenilenebilir enerji kaynaklarna ilikin aratrma ve gelitirme faaliyetlerini srdrmekte ve enerji kaynaklarn eitlendirme konusunda aba sarf etmektedir. Ulatrma sektrnde kullanlan benzin ve motorin gibi klasik yaktlara alternatif olarak ortaya kan biyoyaktlarn da insan salna ve gda gvencesine zarar vermeden, ekonomik, srdrlebilir ve evreye duyarl bir ekilde retilmesi nem arz etmektedir. Bu hususlar dikkate alan birok lke, aratrma gelitirme faaliyetleri iin kaynak ayrmakta ve Ar-Ge programlar vastasyla biyoyaktlar desteklemektedir.[31] Biyoyaktlara ynelik destekleme aralar ierisinde Ar-Ge desteklerini gndemine alan birok lke bulunmaktadr. rnein ABD, 2000 ylnda kartm olduu Biyoktle Aratrma ve Gelitirme Kanunu (Biomass Research and Development Act) ile kurduu Biyoktle Aratrma ve Gelitirme Teebbs (Biomass Research and Development Initiative) sayesinde biyoenerji aratrma ve gelitirme faaliyetlerini hzlandrm ve eyaletler aras almalarn koordine edilmesini salamtr. Enerji Bakanl ve Tarm Bakanl yetkililerinin ynetiminde olduu bu giriim sayesinde tarmsal hammadde retimine ve sellozik biyoktle dnm teknolojilerinin gelitirilmesine ynelik birok proje desteklenmektedir.[32] Malezyann 2005 ylnda balatm olduu Ulusal Biyoyakt Politikasnda yer alan stratejik hedeerden biri Ar-Ge faaliyetlerinin tevik edilmesidir.[33] Benzer ekilde, inde 2006 ylnda yrrle giren Yenilenebilir Enerji Kanunu ile ArGe faaliyetleri desteklenmektedir.[34] Biyoyaktlara ilikin Ar-Ge faliyetlerini destekleyen lkelere son bir rnek olarak Hindistan verilebilir. Hindistan Hkmetinin biyoyaktlara ilikin ana politika belgesi olan Ulusal Biyoyakt Politikasnda gze arpan temel unsurlardan birisi, ikinci nesil biyoyaktlar bata olmak zere, biyoyakt retim teknolojilerinin gelitirilmesi ve Ar-Ge faaliyetlerinin tevik edilmesidir.[35]

5. Sonu
Biyoyakt kullanmn ncelikli bir hedef olarak belirleyen btn lkelerin, ncelikle topraklarndaki uygun hammadde kaynan tespit ettikleri ve biyoyakt retimlerini belirli bir hammaddeye dayal olarak gerekletirdikleri grlmektedir. ABDde msr, Brezilyada eker kam, ABde kanola, Endonezya ve Malezyada palm ya, Hindistanda jatropa biyoyakt retiminde kullanlan balca tarmsal rnler olmutur. Dnya rnekleri incelendiinde, lkelerin tek bir tarmsal hammaddeye odaklanmalar, biyoyakt politikalarnn en nemli zelliklerinden birisi olarak ne kmaktadr. Biyoyakta arlk veren lkelerin ellerindeki tarmsal hammaddenin niteliine gre ve lkenin zgn artlarn dikkate alarak biyoyakt retim/tketim/destekleme politikalar gelitirdikleri ve takip edecekleri yol haritasn bir politika belgesi ile iln ettikleri grlmektedir. rnein dnya biyoetanol retiminin yarsndan fazlasn yapan ABD biyoyaktlara ilikin uzun yllar ncesinden

89

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

bu yana birok politika belgesi gelitirmi ve zaman ierisinde bu belgelerde revizyonlar yaparak yeni uygulamalara gemitir. Ayn durum ok yaygn bir biyoetanol kullanmna sahip olan Brezilya iin de geerlidir. Sz konusu lke bu baarsn uzun yllara dayanan biyoetanol gemiindeki tecrbelerine borludur. 1975 ylnda balatlan Ulusal Biyoetanol Program (ProAlcool) ile Brezilya, biyoyaktlar iin sistematik ve dzenli bir program uygulayan ilk lke olmutur. lkeler, bazen yaynladklar bu trden belgeler ile bazen de ynetmelik veya benzeri hukuki dokmanlarla izlemeyi kararlatrdklar yola uygun destekleme politikalar gelitirmektedirler. Dorudan retim veya tketim tarafn zendiren tevikler sz konusu olabildii gibi, altyap ve lojistik yatrmlarna ynelik sbvansiyonlar ve ArGe yardmlar da bu kapsamda gndeme gelebilmektedir. Btn bu veriler nda u sylenebilir ki, Trkiyenin dier lke rneklerinden yararlanarak ve kendi zgn artlarn da gz nnde bulundurarak bir biyoyakt politikas belirlemesi, bu politikay iln etmesi, sonrasnda da bunu hayata geirmeye ynelik destek mekanizmalarn tasarlamas gerekmektedir.

Kaynaklar
[1] Henniges, Oliver ve Jrgen Zeddies, Biofuels-Experiences and Perspective in Industrialized and Developing Countries, Quarterly Journal of International Agriculture, Vol.46, 2007, s.349. [2] Harlander, Katarina, Food vs. Fuel - A Turning Point for Bioethanol?, Acta Agronomica Hungarica, Vol.56, No.4, 2008, ss.429-430. [3] PCGoI (Planning Commission Government of India), Report of the Committee on Development of Bio-Fuel, New Delhi, 2003, ss.118-119. [4] IISD (International Institute for Sustainable Development), Biofuels - At What Costs?: Government Support for Ethanol and Biodiesel in China, Geneva, 2008, s.15. [5] Lopez, Gregore Pio ve Tara Laan, Biofuels - At What Costs?: Government Support for Biodiesel in Malaysia, International Institute for Sustainable Development, Geneva, 2008, ss.4-9. [6] FAO (Food and Agriculture Organization), The State of Food and Agirculture, Rome, 2008, ss.24-25. [7] Dillon, Harbrinderjit Sing, Tara Laan, ve Harya Setyaka Dillon, Biofuels-At What Costs ?: Government Support for Ethanol and Biodiesel in Indonesia, International Institute for Sustainable Development, Geneva, 2008, s.20. [8] 1 galon=3,78 litredir. [9] Sissine, Fred, Energy Independence and Security Act of 2007: A Summary of Major Provisions, CRS Report for Congress, Congressional Research Service, RL34294, Washington D.C., 2007, s.5. [10] Ofcial Journal of EU, Directive 2009/28/EC of the European Parliament and of the Council of 23 April 2009 on the Promotion of the Use of Energy from Renewable Sources and Amending and Subsequently Repealing Directives 2001/77/ EC and 2003/30/EC, Vol.52, No.L140, 2009. [11] Rajagopal, Deepak ve David Zilberman, Review of Environmental, Economic and Policy Aspects of Biofuels, World Bank, WPS4341, Washington D.C., 2007, s.65. [12] Ramesh, Deepti, India Approves National Policy to Develop Biofuel Sector, Chemicalweek, 12 Eyll 2008.

[13] OECD (Organization for Economic Co-operation and Development), Report on Economic Assesment of Biofuel Support Policies, Yayn No: TAD/CA(2008)6/FINAL, Paris, 2008, s.25. [14] GBEP (Global Bioenergy Partnership) ve FAO (Food and Agriculture Organization), A Review of the Current State of Bioenergy Development in G8+5 Countries, Rome, 2007, s.24, 28. [15] OECD, s.30. [16] OECD, s.25. [17] FAO, s.33. [18] FAO, s.31. [19] OECD, s.25. [20] Dillon, s.17. [21] OECD, s.26. [22] USDA (United States Department of Agriculture), Sweden Biofuel: Biofuels Annual 2008, GAIN Report Number: SW8006, Washington D.C., 2008, s.5. [23] GBEP ve FAO, s.222. [24] FAO, s.31. [25] OECD, s.29. [26] OECD, s.30. [27] Ramesh, 2008. [28] OECD, s.27. [29] Childs, Britt ve Rob Bradley, Plants at the Pump: Biofuels, Climate Change, and Sustainability, World Resource Institute, 2007, (evrimii), http://pdf.wri.org/plants_at_the_pump.pdf. Son Eriim Tarihi: 15 Ocak 2009, s.18. [30] Harlander, s.430. [31] GBEP ve FAO, s.28. [32] GBEP ve FAO, ss.220-221. [33] Lopez ve Laan, s.25. [34] IISD, ss.12-13. [35] Ramesh, 2008.

Summary
An elaborate analysis of the pioneer countries distinguished as leaders in biofuel use reveals that they have been steadily implementing numerous support policies either in production or consumption sides. In some country instances, it can be noticed that other types of endorsements such as infrastructure subsidies and R&D grants are taken precedence. Even though there are not scores of countries heading towards biofuel use, it is highly possible to argue that many different policy approaches, which need to be grouped, have emerged in that eld. In that paper, several public policy approaches as well as their intrinsic characteristics and implications are scrutinized as systematically as possible so that drawing adequate lessons for Turkeys practice in biofuel use. Key Words: Biofuel, bioethanol, biodiesel, biofuel production, consumption and supporting policy

90

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

ENERJ SEKTRNDE PROJE LOJST UYGULAMALARI: TRKYE N BR VAKA ALIMASI

Emre ELDENER
Kta Ulatrma A..

Prof. Dr. Okan TUNA


Dokuz Eyll niversitesi Fen Bilimleri Enstits Lojistik Mhendislii Ana Bilim Dal, Denizcilik Fakltesi

zet
Trkiye iin nemli bir lojistik faaliyeti olarak deerlendirilebilecek proje lojistii, etkin ve kaliteli yaplabildii taktirde nemli bir dviz kazandrc zellie sahip olabilecektir. Bu almada Kta Ulatrma tarafndan gerekletirilen bir proje lojistii vakas enerji sektr kapsamnda ortaya konmutur. Bir baar yks olarak ortaya konulan bu almada, proje lojistii srecinin tm aamalar ortaya konulmutur.

2. Lojistik Ynetimi Ve Proje Lojistii


Lojistik ynetimi, doru rn, doru zamanda, doru yere hasarsz bir ekilde ulatrmay hedeemektedir. Lojistik faaliyeti, bu balamda rn ya da hizmetler iin nemli bir deer yaratc faaliyet olarak deerlendirilmektedir. Lojistik, zaman ve uzaklk ile birbirlerinden ayrlabilen retim ve tketim noktalar arasnda bir kpr olarak grev almaktadr (Ballou, 1992). rn ve hizmetler iin hem yer hem de zaman faydas yaratan lojistik, mteri hizmet dzeyi ile dorudan ilgili bir kavramdr (Ballou, 1999). Teknik ve fonksiyonel zellikleri itibariyle birbirine benzer rnlerin/hizmetlerin saysnn artmas mteri elde etme ve srekliliini salama konusunda lojistik fonksiyonlarnn nemini bir kez daha ortaya koymaktadr. Lojistik, hammadde, yar-mamul ve mamullerin (ve bunlarla ilgili bilgi aklarnn) tedarik, sevkiyat ve depolama srelerinin hem iletme ierisinde hem de datm kanal boyunca stratejik ynetiminin gerekletirilmesi ve maliyet etkin sipari karlama yntemleri ile mevcut ve gelecekteki karn srdrlebilirliinin salanmas olarak tanmlanmaktadr (Christopher 1998). Son yllarda tedarik zinciri kavram ile daha geni bir ereveye oturmaya balayan lojistik kavramnn aslnda dayand temel anlay iletme lojistiinin temel ilkeleridir. Lojistik fonksiyonlarnda ncelikle iletme ii btnleik yapy ortaya koyan bu anlay, uygulama srecinde hem maliyet hem de mteri hizmeti ynl kazanmlar ortaya koymutur. Tedarik zinciri yaklam da iletme ii btnleik yapnn dier kanal yelerine doru geniletilmesi ve etkin bir ekilde yrtlmesi ilkesine dayanmaktadr. letme lojistii, tedarik kaynandan balayp mteriye kadar uzanan kanal ierisinde rn ya da hizmetlerin ak ile ilgili birok faaliyeti kapsamaktadr. Bu faaliyetlere, ulatrma, trak ynetimi,depolama, stok ynetimi, koruyucu ambalajlama, elleleme, tedarik, sipari ynetimi rnek olarak verilebilir. Uluslararas lojistik kapsamnda gabari d kabul edilen ar ve hacimli ykler ile tesislerin (enerji santrali, fabrika, rzgar tribn) tanmas proje lojistii olarak deerlendirilmektedir. Proje lojistii, lojistik ynetimi kapsamndaki tm faaliyetleri kullanmaktadr. Ancak, proje lojistii her seferinde rnn farkllk gstermesi dolaysyla ayr bir planlama ve yrtme srecini gerektirmektedir. Bu durumda, her seferinde kullanlan kaynaklarn farkllk gstermesi anlamna gelmektedir. Proje Lojistiinde Tanan Tesisler ise aada sraland gibidir: Q Fabrikalar Q Enerji Santralleri (Doal gaz, termik, hidro elektrik vb.)

1. Giri
Tm dnyada yaanan 2007 nansal krizi zellikle lkelerin byme hzlarna olumsuz olarak yansmtr. Ticaret faaliyetlerinin byk oranda azald bu dnemde tretilmi bir talep olarak deerlendirilen lojistik de olumsuz etkilenmitir. Ancak, 2010 yl itibariyle krizden k anlamnda nemli olumlu gelimeler olmakta ve zellikle byme oranlarnda pozitif deerlere ulald grlmektedir. Quattro Business Consulting tarafndan gerekletirilen 2008 yl Trkiye Lojistik Sektr Aratrmasnn sonularna gre Trkiye lojistik hizmetleri pazarnn bykl 59 milyar dolara, hizmet salayc pazarnn bykl ise 22 milyar dolara ulamtr (TLSA, 2008). Bu kapsamdan bakldnda, Trkiyenin lojistik pazar bykl asndan birok lkeden geri olmasna ramen nemli bir byme potansiyeli olduu grlmektedir. zellikle, 2010 yl iinde hem gelimekte hem de gelien lkelerde beklenen olumlu byme oranlar bu durumu destekler niteliktedir. Proje lojistii asndan bakldnda ise, Trkiyede proje lojistiinin nmzdeki yllarda en az % 10luk bir byme oran yakalayaca (TLSA, 2008) ortaya konulmaktadr. Trk iletmelerinin son dnemlerde youn olarak bu alana giriyor olmas ve proje lojistiinin Trkiye iin nemli bir dviz kazandrc unsur olma zellii de zerinde durulmas gereken unsurlardr. Trk iletmeleri, proje lojistii erevesinde pazar bytmek adna zellikle iyi ve baarl rnekleri incelemeli ve kendilerinin i srelerinin dzenlenmesinde bunlardan faydalanmaldr. Bu alma, Trkiye proje lojistii pazarnda uzun yllardan bu yana hizmet veren Kta Ulatrmann bir baar yksn vaka olarak sunmay hedeemektedir. almann ikinci blmnde, proje lojistii kavram lojistik ynetimi erevesinde ele alnm ve proje lojistiine ilikin baz temel kavramlar sunulmutur. nc blmde ise enerji sektrnde proje lojistii kavram ortaya konulmutur. Drdnc blm ise, Kta Ulatrmann enerji sektr kapsamnda gerekletirdii bir lojistik sreci tanmlamaktadr. Beinci blmde ise almann genel sonular aklanmaktadr.

91

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Q Q Q Q

Barajlar Raneri ve Petrokimya Tesisleri Boru Hatlar Rayl Sistemler

Proje lojistii, daha nce de belirtildii gibi, zel artlar ve ekipmanlar gerektirmektedir. Bu ereveden bakldnda, her i ayr bir proje olarak ele alnmaktadr. Bu durumda, proje lojistii kendi iinde proje ynetimi srelerinin de tam anlamyla yerine getirilmesi gerekliliini ortaya koymaktadr. Caron ve dierleri, bu srecin makro boyuttan balayarak mikro boyutlara kadar birbirine takip eder aamalarla etkin bir ekilde yaplmas gerekliliini ortaya koymulardr (Caron v.d., 1998). Bir proje lojistii aada yer alan ana fonksiyonlar yerine getirmektedir: Q Ulatrma modlarnn btnleik olarak kullanm, Q Planlama, koordinasyon ve istieme gzetimin salanmas ayn zamanda bu srece ilikin danmanlklarn gerekletirilmesi, Q Anahtar teslim kapdan kapya zmlerin salanmas, Q Ykleme ve boaltma srecinin gzetimi, Q Malzemelerin gerekli yerlere konumlandrlmas, Q Gmrkleme, yk sigortas ve gzetim (survey) ilemlerinin salanmas.

olarak dikkate alnarak bir ulatrma plan oluturulur. Burada uygun geminin zamannda pozisyonlandrlmas, limanlarda zaman kaybedilmemesi iin ar paralarn dorudan ara zerine alnmas, gmrk maviriyle yakn ilikiler ve tam bir takm halinde allmas transit sreyi azaltabilecek etkenlerden bazlardr. Q Hasarsz Tamann Salanmas Enerji sektr siparile alr ve bazen mallarn retimi bir yl veya daha uzun srebilir. Bu nedenle herhangi bir hasar olmas projenin hayata gemesini ok uzun sre erteleyebilir. Hasarszlk iin tm nlemlerin lojistik rmas tarafndan alnmas gereklidir. rnein gaz trbini gibi hayati nem tayan paralar genellikle titreime hassastr, zel hidrolik aralarla tanmaldr. Malzemelerin ellelenmesinde uygun vinlerin kullanm ve reticinin belirledii prosedrlerin haryen uygulanmas, halat, mapa, spreader bar gibi ekipmann en iyi kalitede ve sertikal olduuna dikkat edilmelidir. Dnyann herhangi bir yerinden yklenen malzemelerin en az aktarma ile gelmesi nemlidir.

4. Enerji Sektrnde Proje Tamaclna likin Bir Vaka almas


4.1. almann Amalar ve Kapsam Bu almann amac, proje lojistii kapsamnda Trkiyede faaliyet gsteren Kta Ulatrmann enerji sektr kapsamnda yapm olduu bir proje lojistii faaliyetinin ana srelerini ortaya koymaktr. 4.2. Kta Ulatrma Proje Lojistii Hizmetlerinin Genel Tanm Kta Ulatrma proje tamalar alannda hizmet vermektedir. Arlkl enerji sektrne yaplan yatrmlar iin tama zmleri reten iletme son 4-5 ylda her yl 500-800 MW gcnde enerji yatrm tamalar yapmaktadr. Yk miktar olarak yllk 150,000 ile 400,000 m3 malzemeye denk gelmektedir. Arlklar 300 ton ve zerine kadar kan byklkte olan gaz trbini, trafo, jeneratr, buhar kazan, atk s kazanlar gibi malzemeler genellikle retim yerinden Kta tarafndan alnarak antiyeye kadar kapdan kapya mant iinde tanmaktadr. 4.3. Proje Lojistii Ana Srelerinin Tanmlanmas 4.3.1. rnn Tanmlanmas Bu projede, AKSA Enerji iin 4 adet LM600 gaz trbini tanmas ii gerekletirilmitir. Beher set ierisinde yaklak olarak 1.700 metrekp ve 400 ton mal detay mevcuttur. Set ierisinde bulunan ana malzemeler Jeneratr, Jeneratr Kab ve Trbinden olumaktadr. En ar olan jeneratrn arl 82 tondur. 4.3.2. Proje Srecin Tanmlanmas Proje srecine ilikin aamalar aada akland gibidir. Ayn zamanda, Tablo 1de sre tm deikenleri ve riskleri ile birlikte tanmlanmtr. Q Gaz Trbinlerinin Yklemeye Hazr Edili Srecinin Takibi General Electric tarafndan Macaristann Veresegyhaz blgesindeki fabrikada retilen trbinlerin retime hazr edili sreci bu projenin ilk aamas olarak deerlendirilmektedir. Fabrikann retim sreci ve teslim tarihi takip edilerek, malzemelerin teslimi iin gerekli ekipmanlarla ilgili hazrlklar bu

3. Enerji Sektrnde Proje Lojistii Uygulamalar


Enerji sektrnde, doalgaz, hidroelektrik, rzgar ve kmrl termik santral tamalar yaplmaktadr. Santralin yapm bittikten sonra da yedek para vb. gibi kk malzemelerin tamalar da bu sre iinde deerlendirilmektedir. Enerji sektr deniz, kara, demiryolu, hava ve nehir yolu dahil tm tama modlarnn kullanld bir sektrdr. Enerji lojistiinde dikkat edilmesi gereken faktrler aada sraland gibidir: Q En Uygun Ulatrma Modunun Belirlenmesi Malzemelerin son var yerine ulamas gereken tarih gz nne alnarak farkl ulatrma modlar deerlendirilir. Maliyet unsuru ve tama sreci burada belirleyicidir. En uygun tama zmleri nedenleriyle malzemenin sahibiyle paylalr. zellikle multimodal tamalarda, bazen tama tarihinden bir yl nce alternatier gelitirilir. Q Malzemenin Boyutlarnn Kullanlacak Ulatrma Modlar le Uyumluluunun Salanmas Denizyoluyla gelen malzemelerde tek para olarak 1,400 ton ve daha zerini kaldrabilen kendinden vinli gemiler olduu iin genel anlamda sorun olmamaktadr. Ancak n ve son tama genellikle karayolu ulatrmas ile yapld iin arlk, yol koullar (kprler, geiler, eimler) tama ncesi detayl incelenerek kan rapora gre ihtiya varsa iyiletirmeler yaplmas gerekmektedir. Q Tama Zamannn Ksaltlmas zellikle enerji sektrnde mallarn ge sevkiyatndan yaanan retim kayplar ok yksek olduu iin malzemelerin bir an nce antiyeye getirilip montaja balanmas byk nem tamaktadr. Yatrmc rmayla maln alnmas tarihleri, yerine teslim zamanlar detayl konuulup zaman faktr ncelikli

92

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Tablo 1. Srecin Deikenleri ve Riskler Temel Sre Karayolu n tama Nehiryolu tamas Planlanan Sre 2 gn 12 gn Gerekleen Sre 2 gn 14 gn Kullanlan Temel Ekipmanlar Hidrolik, lowbed ve at treyler Barge Sre esnasnda temel riskler ve gerekleme durumu Aralarn polis tarafndan durdurulmas Nehirdeki su seviyesinde dme Olaanst hava koullar, boaz geilerinde aksama, ykleme ve boaltma limanlarndaki younluk nedeniyle rhtma yanaamama Aralarn polis tarafndan durdurulmas Mobil vin arzas, kaidede yaanacak problemler Boaz geileri ile ilgili ve limanlardaki aksamalar nlemek amacyla ilgili birimler nceden bilgilendirildi Alnan yol izinlerine ek olarak gzergah zerindeki birimler bilgilendirildi Nakliye ncesi rma ve inaat rmasna talepler bildirildi Gerekleen Risklere Kar Alnan nlemler Alnan yol izinlerine ek olarak gzergah zerindeki birimler bilgilendirildi

Denizyolu tamas

5 gn

5 gn

Breakbulk gemisi

Karayolu son tama Ana Ekipmanlarn Montaj

1 gn 3 gn

1 gn 3 gn

Hidrolik, lowbed ve at treyler Mobil vin

aamada gerekletirilmitir. Bu srete, ayn zamanda, General Electric tarafndan hazrlanan eki listeleri yeniden dzenlenmi ve ihracat dokmanlarnn hazrlanmas ile ilgili olarak fabrika ile koordineli bilgi ak salanmtr. Q n Tama Srecinin Gerekletirilmesi Bu aama, Veresegyhazdaki fabrikadan trbinlerin teslim alnmasndan sonra Budapeteye karayolu ile tanmas srecini iermektedir. Q Nehir Tamacl Srecinin Gerekletirilmesi Karayolu ile Budapeteye getirilen malzemeler barge tipi nehir gemilerine yklenerek Tuna nehri zerinde Romanyann Kstence limanna sevk edilmitir. Bu aamada, Budapetede mallarn nehir tipi gemiye yklenmesine nezaret edilmi ve bargelarn Kstence Limanna varna bal olarak, limanda ykleme yaplacak geminin tam zamannda yklemeye hazr olmasnn salanmas ve bununla ilgili armatrle koordinasyonun gerekletirilmesi de salanmtr. Q Deniz Tamacl Srecinin Gerekletirilmesi Bu srete, Kstence Limannda malzemelerin bargedan gemiye aktarlmasna nezaret edilmitir. Kstenceden malzemelerin gemiye yklenmesinden sonra, var liman olan Antalya Liman Bakanl ile tahliye organizasyonun balatlmas ile ilgili temaslar gerekletirilmitir. Ayrca, bu aamada son tamay gerekletirecek ekipman sahibi iletme ile oluturulan eki listelerine uygun olarak aralarn organize edilmesi gerekletirilmitir. Q Var Limannda Tahliye ve Son Tama Sreci AKSA Enerjinin gmrk komisyoncusu ile ithalat gmrk srecinin en ksa srede gerekletirilmesi iin irtibata geilmitir. Ayn zamanda, malzemelerin gemiden dorudan ara zerine tahliye edilebilmesi iin gerekli temaslar yaplmtr. Malzemeler, Antalya Limanndan hidrolik, lowbed ve standart treyler tipi aralara yklenmi ve 30 km uzaklkta Burdurda kurulu antiyeye sevk edilmitir. Q Malzemelerin Teslimi Sreci antiyede ana ekipmanlarn kaidelere tahliyesini gerekletirecek 300 tonluk mobil vin antiye sahasna ynlendirilmi ve

gaz trbini setinin ana ekipmanlar olan Generator Base, Turbine Base ve Generatorlerin antiye sahasnda kaidelere tahliyesine nezaret edilmitir.

5. Sonu
Bu almada, Kta Ulatrma tarafndan Aksa Enerji iin yaplan bir proje lojistiinin ana aamalar ortaya konmutur. Ortaya konulan vakadan da anlalaca gibi, proje lojistii nemli bir sre ynetimini gerektirmektedir. Bu anlamda srecin zorluu ortaya kmaktadr. Ancak, Trkiye iin nemli bir dviz kazandrc zellii olan proje lojistiinin bu ii yapacak iletmeler tarafndan iyi anlalabilmesi iin baar yklerinin ortaya karlmas gereklilii bulunmaktadr. Bu almada, bu erevede bir ilk olarak deerlendirilmelidir.

Kaynaka
[1] BALLOU, Ronald H. (1992), Business Logistics Management, Third Edition, Prentice- Hall International. [2] BALLOU, Ronald H. (1999), Business Logistics Management, Fourth Edition, Prentice- Hall International. [3] CHRSTOPHER, Martin (1998), Logistics and Supply Chain Management, London: Financial Times Prentice Hall. [4] CARON F., Marchet G. ve Perego A. (1998), Project logistics: integrating the procurement and construction processes, International Journal of Project Management, Vol. 16, No. 5, ss. 311-319 [5] Trkiye Lojistik Sektr Aratrmas (2008), Quattro Business Consulting. Summary Project Logistics management can be a signicant cost saver if accomplished in an efcient way. This paper involves Kita Logistics case studies for project logistics services in the energy sector. This article demonstrates step by step how the project was completed on a door to door basis. Rules of Thumb in project logistics management in the energy sector are presented in this paper. Additionally a case study of a 200 MW multimodal power plant transport from Hungary to Turkey is analyzed. This case study is in fact a success story in terms of using multimodal transport techniques in a time sensitive manner.

93

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

KONYA LNDE BYOGAZ RETM POTANSYEL ARATIRMA PROJES

Nuri KUNT
Konya l evre ve Orman Mdrl

Erdal BATAN
Konya l evre ve Orman Mdrl

Hlya EVK
Konya l evre ve Orman Mdrl

zet
Konvansiyonel enerji rezervlerinin tkenmeye balad gnmzde enerji, en pahal retim girdilerinden biri olmutur. Bu nedenle gelimi ve gelimekte olan tm lkeler yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarna ynelmilerdir. Sz konusu bu kaynaklar, enerji darboazn amada konvansiyonel enerji kaynaklarna alternatif olarak grnmektedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarndan birisi de, biyoktle enerjisidir. Biyoktle enerjisi potansiyeli bakmndan Trkiye en zengin lkelerden biridir. Organik yaps ve ierii ynyle ok deerli bir kaynak olan atk ve artk maddelerin, enerjiye dntrlebilme imkan salanarak, heba edilmesinin nne geilmesi gerekmektedir. Avrupann birok lkesinde bir enerji retim stratejisi olarak yaygn ekilde kullanlmakta olan biyogaz tesisleri, lkemizde ve ilimizde yaygnlatrlmaldr. Konvansiyonel enerji rezervlerinin tkenmeye balad gnmzde enerji, en pahal retim girdilerinden biri olmutur. Bu nedenle gelimi ve gelimekte olan tm lkeler yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarna ynelmilerdir. Sz konusu bu kaynaklar, enerji darboazn amada konvansiyonel enerji kaynaklarna alternatif olarak grnmektedir. [2] Bu nedenle, lkemizdeki yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklar deerlendirilmelidir. Yenilenebilir enerji kaynaklarndan bir dieri de, biyoktle enerjisidir. Biyoktle enerjisi potansiyeli bakmndan Trkiye, en zengin lkelerden biridir. evresel deerlerin ve ekolojik dengenin tahribini, bozulmasn ve yok olmasn nlemeye, mevcut bozulmalar gidermeye, evreyi iyiletirmeye ve gelitirmeye, evre kirliliini nlemeye ynelik almalar yaplmas gerekmektedir. Artan nfusa paralel olarak, retim sektrnde ortaya kan yksek miktarlardaki atklarn, evre iin tehlike oluturmasnn nne geilmesi arttr. Bu kapsamda; organik, bitkisel, hayvansal ve endstriyel atklarn evreyi kirleten ve sal bozan bir konumdan karlmas, ekonomik ve uygulanabilir zmler retilmesi; lkemiz ve ilimiz iin byk nem tamaktadr. lke genelindeki oluan ve bir biyogaz tesisi iin enerji deeri olan tonlarca atk ve artk maddeden biyogaz, biyogazdan da elektrik ve ayn zamanda organik gbre retim imkan bulunmaktadr. (ekil 1)

1. Giri
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl verilerine gre; lkemizin elektrik enerjisi talebinde, ortalama % 7,5 orannda hzl bir art eilimi vardr. 2008 yl itibariyle elektrik enerjisi kurulu gcmz 41.987 MW, elektrik tketimimiz ise 198,4 milyar kWh olarak gereklemitir. 2008 ylnda elektrik retimimiz; % 48,17 pay ile doal gaz, % 28,98 pay ile kmr, % 16,77 pay ile hidroelektrik olmak zere ana kaynaktan temin edilmitir. Artan elektrik talebini karlamak zere, mevcut kurulu gcmzn 2020 ylna kadar olan dnemde en az iki katna kartlmas gerekmektedir.[1] Trkiyenin petrol, petrol rnleri, doalgaz, LPG, kmr gibi enerji ihtiyac iin harcad para; artan enerji ihtiyacna bal olarak her sene artacaktr. Trkiyenin lke karlarna uygun orta ve uzun vade enerji vizyon programn hayata geirmesi; ulusal, politik ve ekonomik karlar asndan ok byk nem tamaktadr. Enerji kaynaklarnn; verimli, etkin, gvenli ve evreye duyarl ekilde deerlendirilmesi, lkenin da bamllnn azaltlmas gaye edinilmelidir.

ekil 1.

94

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

2. Biyogaz retim Teknolojisi


Biyogaz, organik maddelerin anaerobik (oksijensiz) ortamda, farkl mikroorganizma gruplarnn varlnda, biyometanlatrma sreleri (havasz bozunma-biyolojik bozunma-mikrobiyal bozunma- anaerobik fermentasyonun kontroll sreci) ile elde edilen bir gaz karmdr. Biyogaz retim teknolojisinde kullanlabilecek atklar; hayvanclk atklar, zirai atklar, orman endstrisi atklar, deri ve tekstil endstrisi atklar, kat endstrisi atklar, gda endstrisi atklar (ikolata, maya, st, iecek retimi), sebze, meyve, tahl ve ya endstrisi atklar, bahe atklar, hayvan gbreleri (bykba hayvanclk, kkba hayvanclk, tavukuluk), eker endstrisi atklar, evsel kat atklar, atk su artma tesisi atklar gibi sralayabiliriz. Biyogaz sistemleri, kullanclar iin pek ok bakmdan avantaja sahiptir. Her eyden nce biyogaz sistemlerini kullananlar, bu sistemleri organik gbre ve enerji retiminin doal bir kayna olarak grmelidirler.[3]

Artmdan kan atk, gbre olarak kullanlabilir. Biyogaz retiminden sonra elde edilen gbre daha kolay kullanlabilir gbredir. Kresel snmann en nemli etkeni olan sera gazlar azaltlr. Metan en kt sera gazlarndan biridir. Aa atlan hayvansal atklardan yaylan metan gaz ayn hacimdeki CO2den 20 kat daha fazla sera gaz etkisi yapar. Oysa biyogaz tesislerinde elde edilen metan yaklarak CO2ye dntrlr. ok ucuz ve evreci atk evrimi salar. Evlerde kan dier kat evsel atklar ve tarmsal atklar da hayvansal atklarla birlikte biyogaz retiminde kullanlabilir. Daha salkl, hijyenik yaam alanlar salar. zellikle lkemizde hayvancln gelimesine tevik edici unsur olacaktr. Suni gbreye bamll azaltarak srdrlebilir kalknmaya katkda bulunur. Ayrca lkemizin darya olan enerji bamlln azaltr. Besi maddesi olarak kullanlabilecek atklar iin baz rnekler aadaki gibidir: - Kesimevi: Kemiksiz kesim evi at, kan, mide ierii, balk at, otasyon atk suyu, et atklar. - eker fabrikas: ekerpancar ular, ekerpancar paralar, melas atklar, - Besin sanayi: Ekmek atklar, hamur at, peynir alt suyu, posa, yal tohum at, damtma tesisi at, bira sanayi at, meyve suyu fabrikas at, - Kafeterya, lokanta, oteller: Ya seperatrnden kan ya at, yiyecek at.[4] Bu almada; hayvansal atklardan, tarm ve hayvanclk sektrlerine dayal tesislerden ve evsel atklardan kaynaklanan biyoktle enerji potansiyeli irdelenecektir. Konya; bykba, kkba ve kmes hayvanlar varl, arazi ve tarm alanlar varl, tarm ve hayvanclk sektrlerine dayal sanayi tesisleri, nfus younluu ile nemli bir biyoktle enerji potansiyeline sahiptir.

Fotosentez Biyogaz Dngs[3]

3. Biyoktle Enerjisi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl tarafndan Trkiyenin hayvansal atk potansiyeline karlk gelen retilebilecek biyogaz miktar; 1,52 milyon Ton Edeer Petrol (TEP) olarak deerlendirilmektedir. Biyoktle kaynaklarmz; tarm, orman, hayvan, organik ehir atklar vb.den olumaktadr. Atk potansiyelimiz yaklak 8,6 milyon TEP olup bunun 6 milyon TEPi snma amal kullanlmaktadr. 2007 ylnda biyoktle kaynaklarndan elde edilen toplam enerji miktar 11 bin TEPtir.[5] AB lkelerinin 2004 ve 2005 yllarnda biyogazdan elde ettikleri elektrik enerjisi miktarlar (GWh) incelendiinde; Almanyann 2004 yl itibariyle 4.414 (GWh) ve 2005 yl itibariyle 5.564 (GWh) deeri ile ilk srada yer ald grlmektedir. [6] lkemizin elektrik retimi iin kurulu kapasitesi yaklak 40 bin MW iken, biyogaz kurulu kapasitemiz maalesef 15 MW deerinde kalmtr. [7] Elektrik leri Ett daresi tarafndan hayvansal kaynaklardan elde edilebilecek gbre ve biyogaz miktarlarna bal olarak, Trkiyenin

Biyogaz Tesisi[3] ekil 2. Hayvansal atklardan anaerobik artmla biyogaz retiminin avantajlarn u ekilde sralayabiliriz: Biyogaz ile elektrik ve s retiminde ekonomik kazan elde edilmesi salanr.

95

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

hayvansal atk potansiyeline karlk retilebilecek biyogaz miktar belirlenmitir. EE verilerine gre; lkemiz 11.054.000 adet bykba hayvan, 38.030.000 kkba hayvan ve 243.510.453 kmes hayvan potansiyeli ile 3.275.097.137 m3/yl biyogaz retebilecek durumdadr. [7]

Tablo 1. Trkiyenin Hayvansal Atk Potansiyeline Karlk Gelen retilebilecek Biyogaz Miktar ve Takmr Edeeri Tablosu Hayvan Cinsi Sr Koyun-Kei Tavuk-Hindi Toplam
Kaynak: EE, YEK.

Hayvan Says (Adet) 11.054.000 38.030.000 243.510.453 292.594.453

Ya Gbre Miktar (ton/yl) 39.794.400 26.621.000 5.357.230 71.772.630

Biyogaz Miktar (m3/yl) 1.313.215.200 1.544.018.000 417.863.937 3.275.097.137

Takmr Edeeri (ton/yl) 1.181.894 1.389.616 376.078 2.947.587

4. Konyadaki Biyoktle Enerji Potansiyeli


Trkiye statistik Kurumu TK 2008 verilerine gre, lkemiz, 10.946.239 adet bykba hayvan, 29.568.152 kkba hayvan ve 249.043.739 kmes hayvan potansiyeline sahiptir. limizde; 406.622 adet bykba hayvan, 1.293.736 kkba hayvan ve 10.959.179 kmes hayvan bulunmaktadr.[8] TK hayvansal retim istatistiklerinde belirlenen Konyada hayvan saylarna ve EE hayvansal kaynaklardan elde edilebilecek gbre ve biyogaz miktarlarna bal olarak,biyogaz potansiyelini hesaplamak mmkndr. Bu kriterler nda Konyada hayvansal gbrelerden elde edilebilecek biyogaz potansiyeli; bykba hayvanlardan 48.306.694 m3/yl, kkba hayvanlardan 52.525.682 m3/yl, kmes hayvanlarndan 18.805.951 m3/yl olmak zere toplam 119.638.327 m3/yl olarak hesaplanmtr. 4.1. Konyadaki Tarm Arazisi Varl ve rn Dalm lkemizdeki 245.052.185 dekar tarmsal alann; 164.602.571 dekar ekilen alan, 42.591.897 dekar nadas, 8.357.953 dekar sebze baheleri alan ve 29.499.764 dekar meyve, iecek ve baharat bitkileri alan eklindedir. Konyadaki 21.168.788 dekar tarmsal alann; 11.921.200 dekar ekilen alan, 8.676.548 dekar nadas, 230.052 dekar sebze baheleri alan ve 340.988 dekar meyve, iecek ve baharat bitkileri alan eklindedir.[9] lkemizdeki; tarmsal alann %8,64, ekilen alanlarn %7,24, nadasa braklan alanlarn %20,37si, sebze baheleri alanlarnn %2,75i, meyve, iecek ve baharat bitkileri alanlarnn %1,16s Konyada yer almaktadr.[9]

Tablo 2. Hayvansal Kaynaklardan Elde Edilebilecek Gbre ve Biyogaz Miktarlar Tablosu Hayvan Adedi 1 1 1 Hayvan Cinsi Byk Ba Kk Ba Kmes Ya Gbre Miktar (ton/yl) 3,6 0,7 0,022

Gbre Miktar 1 ton 1 ton 1 ton


Kaynak: EE, YEK

Gbre Kayna Sr Koyun Kmes hayvan

Elde Edilebilecek Biyogaz Miktar (m3) 33 58 78

Tablo 3. Tr ve Irklarna Gre Hayvan Saylar TablosuTrkiye Geneli Yllar 2006 2007 2008 Bykba hayvan 10 971 880 11 121 458 10 946 239 Kkba hayvan 32 260 206 31 748 651 29 568 152 Kmes hayvan 349 402 117 273 548 489 249 043 739

Kaynak: TK, Hayvansal retim statistikleri, 2008.

Tablo 4. Tr ve Irklarna Gre Hayvan Saylar Tablosu Konya li Bykba Sr (Yerli) Sr (Melez) Sr (Kltr) Manda Hayvan Toplam 44.391 Koyun (Merinos) 76.191 Yumurta tavuu 7.709.962 150.924 211.177 130 406.622 Kkba Koyun (Yerli) Kei (Kl) Kei (Tiftik) Hayvan Toplam 1.125.721 89.018 2.806 1.293.736 Kmes Et Tavuu rdek Hindi Kaz Hayvan Toplam 3.176.922 8.453 45.220 18.622 10.959.179

Kaynak: TK, Hayvansal retim statistikleri, 2008.

96

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

limizdeki tarmsal alanlarn; % 56,31i ekilen alan, % 40,99u nadas, % 1,09u sebze baheleri alan ve %1,61i meyve iecek ve baharat bitkileri alan eklindedir. Tarmsal alanlardaki nemli retim miktarlar; 1.089.782 ton/yl buday, 515.501 ton/yl arpa, 458.830 ton/yl slajlk msr, 224.585 ton/yl yonca, 4.752.606 ton/yl eker pancar ve 222.075 ton/yl patates eklindedir.[10] 4.2. Konya Nfus Yaplanmas limizde; 1 bykehir belediyesi, 31 ile, 174 kasaba ve 612 ky bulunmaktadr. TK adrese dayal nfus kayt sistemi 2009 verilerine gre; toplam 1.992.675 olan il nfusunun 1.450.682 kiisi il merkezi ve ile merkezlerinde, 541.993 kiisi belde ve kylerde yaamaktadr.[11] Nfusun % 72,80i kent merkezinde ve ilelerde, % 27,20si krsal kesimde yaamaktadr. l ve ile merkezlerinde yaayan 1.450.682 kiinin % 69,17si 3 ile merkezinde, geriye kalan % 30,83 ise dier ile merkezlerinde yaamaktadr. l merkezindeki younluk dikkate alndnda; evsel atk miktarnn nemli bir potansiyel oluturduu grlmektedir. Evsel kat atklarn % 68ini organik atklar oluturmaktadr. Trkiyede kii bana yllk evsel atk miktar 187 kg ve toplam evsel atk miktar ylda 13 milyon ton civarndadr. Kk iyerleri ve ticarethanelerden de yaklak 12 milyon ton evsel kat atk olumaktadr. Dolaysyla; gnlk kii bana 1 kg evsel kat atk olutuunu ve yaklak 680 gramnn organik atk olduunu gz nne alrsak; sadece Konya kent merkezinde gnlk 680 ton ve yllk yaklak 250 bin organik atk olumaktadr.

Tablo 5. Konyada Hayvan Gbrelerinden Elde Edilebilecek Biyogaz Miktarlar Tablosu Bykba hayvan Biyogaz miktar (m3/yl) 48.306.694 Kkba hayvan Biyogaz miktar (m3/yl) 52.525.682 Kmes hayvan Biyogaz miktar (m3/yl) 18.805.951

Tablo 6. Kmes Hayvan Saylar Konya leleri le Ad Karatay Meram Seluklu Akehir umra Ereli Sarayn Yumurta Tavuu 1.698.304 2.964.658 612.468 200.000 1.050.000 322.150 480.000 Et Tavuu 0 0 0 3.000.000 1.675 151.012 0 rdek 221 233 297 1.400 500 240 0 Hindi 2.395 2.321 1.412 4.000 6.000 2.794 150 Toplam 1.702.025 2.968.098 614.436 3.206.750 1.063.175 476.485 480.150 Oran (%) 15,53 27,08 5,61 29,26 9,70 4,35 4,38

Kaynak: TK, Hayvansal retim statistikleri, 2008.

Tablo 7. Bykba Hayvan Saylar Konya leleri le Ad Karatay Meram Akehir Beyehir Cihanbeyli umra Ereli Ilgn Kadnhan Karapnar Seydiehir Sr (Yerli) 3.320 2.890 4.980 6.485 6.290 1.315 997 1.079 580 751 3.290 Sr (Melez) 23.600 16.140 10.364 6.460 4.200 3.160 4.334 8.965 15.160 8.420 5.550 Sr (Kltr) 14.750 16.100 9.250 12.745 1.740 30.952 30.787 19.510 798 16.900 8.610 Manda 0 35 0 0 0 27 61 4 0 0 0 Toplam 41.670 35.165 24.594 25.690 12.230 35.454 36.179 29.558 16.538 26.071 17.450 Oran (%) 10,25 8,65 6,05 6,32 3,01 8,72 8,90 7,27 4,07 6,41 4,29

Kaynak: TK, Hayvansal retim statistikleri, 2008.

Tablo 8. Bykba Hayvan Saylarna Gre St retim Miktar Konya leleri le Ad Karatay Meram Akehir Sr (Yerli) 1.294,24 941,264 2.000,19 2.359,04 534,167 29,415 551,816 331,796 235,316 311,794 2.117,84 Sr (Melez) 14.823,84 12.353,20 9.141,37 4.694,22 3.730,67 1.358,85 3.122,89 2.964,77 14.823,84 9.981,39 7.411,92 Sr (Kltr) 16.880,41 16.880,41 10.661,31 13.682,02 54.728,06 15.991,97 45.932,48 44.422,13 1.101,67 32.339,31 12.438,20 Manda 0 20,54 0 0 16,69 0 50,08 0 0 0 0 Toplam 32.998 30.195 21.803 20.735 59.010 17.380 49.657 47.719 16.161 42.632 21.968 Oran(%) 6,89 6,31 4,56 4,33 12,33 3,63 10,37 9,97 3,38 8,91 4,59

5. Konyadaki Biyogaz retim Potansiyelinin rdelenmesi


Hayvansal kaynaklardan elde edilebilecek gbre miktarlar tablosu incelendiinde; 1 bykba hayvandan 3,6 ton/yl, 1 kkba hayvandan 0,7 ton/yl, 1 kmes hayvanndan 0,022 ton/yl gbre elde edilebilecei kabul edilmitir.[12] Hayvansal kaynaklardan elde edilebilecek biyogaz miktarlar tablosu incelendiinde;

Beyehir umra Emirgazi Ereli Ilgn Kadnhan Karapnar Seydiehir

Kaynak: TK, Hayvansal retim statistikleri, 2008.

97

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

1 ton bykba hayvan gbresinden 33 m3, 1 ton kkba hayvan gbresinden 58 m3, 1 ton kmes hayvan gbresinden 78 m3 biyogaz retilebilecei kabul edilmitir.[12] Yllk 2 milyon ton zeri hayvansal atk kapasitesine sahip iller sralamasnda Bolu, Erzurum, Balkesir ve zmirden sonra Konya 5. srada yer almaktadr. Trkiyede hayvansal kaynakl atklarn TEP cinsinden enerji dalm incelendiinde; 45.000 TEP ve daha fazla enerji potansiyeline sahip iller sralamasnda Bolu, Balkesir ve Erzurumun ardndan Konya 4. srada yer almaktadr.[13] Tavuk gbrelerinin karbon azot C/N oran dk olduundan, tek bana tavuk gbresi kullanarak biyogaz retmek mmkn olmamaktadr.[13] Anaerobik bakteriler karbonu enerji elde edebilmek iin kullanmaktadrlar. Azot ise bakterilerin bymesi ve oalmas iin gerekli olan dier maddedir. C/N oran biyogaz elde edilecek olan atk iin uygun deerlerde olmaldr. Oran 23/1 dzeyinden fazla ve 10/1 oranndan az olmamaldr. Azot orannn fazla olmas amonyak oluumu sebebiyle biyogaz retimini olumsuz etkilemektedir.[14] Tesis planlamas yaplrken; eitli kaynaklardan elde edilebilecek biyogaz verimleri, biyogazdaki metan miktarlar, karbon azot oranlar iyi incelenmeli, bir reete dahilinde farkl kaynaklardan elde edilen atklar kullanlmaldr. Konyada hayvansal kaynaklardan 1.463.839 ton/yl bykba hayvan gbresi, 905.615 ton/yl kkba hayvan gbresi, 241.102 ton/yl kmes hayvan gbresi olmak zere toplam 2.610.556 ton/yl hayvansal gbre olumaktadr. Hayvansal kaynaklara bal Konya ili biyogaz retim potansiyeli; bykba hayvan gbrelerinden 48.306.694 m3/yl, kkba hayvan gbrelerinden 52.525.682 m3/yl, kmes hayvan gbrelerinden 18.805.951 m3/yl olmak zere toplam 119.638.326 m3/yl deerine sahiptir. Sanayi Kaynakl Hava Kirliliinin Kontrol Ynetmelii hkmleri erevesinde 20.000 adet ve zeri kapasiteli tavuk iftlikleri izne tabi tesisler listesinde yer almaktadr. limizdeki tavuk iftlikleri potansiyeli yaklak saylar olmak zere; Meram lesinde 2.000.000 tavuk, Karatay

Tablo 9. Kesim Yaplan Bykba Hayvan Saylar Konya leleri le Ad Karatay Meram Beyehir Karapnar Kulu Seydiehir nek 8.273 1.757 0 510 83 110 Dve 4.150 190 1.600 220 0 32 Dana 3.230 190 3.440 0 0 10 Boa 161 20 0 0 0 12 Tosun 64.880 9.119 1.579 1.494 1.128 1.533 kz 323 40 0 0 0 0 Toplam 81.017 11.316 6.619 2.224 1.211 1.697 Oran(%) 72,42 10,12 5,92 1,99 1,08 1,52

Kaynak: TK, Hayvansal retim statistikleri, 2008

Tablo 10. Kkba Hayvan Saylar Konya leleri le Ad Karatay Meram Seluklu Altnekin Cihanbeyli umra Ereli Ilgn Kadnhan Karapnar Kulu Sarayn Koyun (Merinos) 500 0 0 21.400 3.350 0 0 6.420 3.350 19.400 0 80 Koyun (Yerli) 119.200 75.350 82.950 27.400 80.000 74.290 119.427 116.200 39.500 125.500 70.250 50.350 Kei (Kl) 1.200 1.000 600 523 2.100 1.555 1.789 6.030 8.100 2.375 1.075 1.650 Kei (Tiftik) 0 0 0 0 195 0 0 697 0 956 0 0 Toplam 120.900 76.350 83.550 49.323 85.645 75.845 121.216 129.347 50.950 148.231 71.325 52.080 Oran(%) 9,35 5,90 6,46 3,81 6,62 5,86 9,37 10,00 3,94 11,46 5,51 4,03

Kaynak: TK, Hayvansal retim statistikleri, 2008

Tablo 11. Kkba Hayvan Saylarna Gre St retim Miktar Konya leleri le Ad Karatay Meram Seluklu Cihanbeyli umra Ereli Ilgn Karapnar Kulu Sarayn Koyun (Merinos) 9,256 0 0 57,672 0 0 121,04 320,4 0 1,78 Koyun (Yerli) 4.921,70 3.023,33 3.515,50 3.163,95 3.466,99 5.141,63 3.726,43 3.515,50 3.515,50 2.706,94 Kei (Kl) 40,34 37,04 20,58 109,5 16,46 75,16 238,7 61,74 26,34 94,67 Kei (Tiftik) 0 0 0 3,526 0 0 10,23 15,51 0 0 Toplam 4.971 3.060 3.536 3.335 3.483 5.217 4.096 3.913 3.542 2.803 Oran(%) 10,42 6,41 7,41 6,99 7,30 10,93 8,58 8,20 7,42 5,87

Kaynak: TK, Hayvansal retim statistikleri, 2008

lesinde 950.000 tavuk, umra lesinde 600.000 tavuk, Seluklu lesinde 500.000 tavuk, Sarayn lesinde 400.000 tavuk, Ereli lesinde 150.000 tavuk, Akehir lesinde 50.000 tavuk eklinde olup, civcivhaneler bu saylara dahil deildir.[15] Akehir lesinde 26.000 adet/ay (yllk yaklak 3.000.000 adet) kapasiteli 1 adet kanatl hayvan kesimhanesi bulunmaktadr.[15] Sanayi Kaynakl Hava Kirliliinin Kontrol Ynetmelii hkmleri erevesinde 500 bykba ve zeri ile 1.000 kkba ve zeri hayvan kapasiteli tesisler, izne tabi tesisler listesinde

98

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

yer almaktadr. limizdeki bu kapasitedeki besi iftlikleri; Ereli, Karatay, Meram ve Seluklu lelerinde yer almaktadr. Konyadaki bykba ve kkba hayvan besi tesislerinin, daha ok aile tipi iletmeler eklinde olduu gze arpmaktadr.[15] limizde 16 adet kesimhane mevcuttur. Ereli lesinde 3 adet et entegre tesisi, Beyehir lesinde 2 adet et entegre tesisi ve 1 adet belediye mezbahanesi, Karapnar lesinde 1 adet et entegre tesisi, Karatay lesinde 1 adet et entegre tesisi, Seydiehir lesinde 1 adet et entegre tesisi, Akehir lesinde 1 adet belediye mezbahanesi, Kadnhan lesinde 1 adet belediye mezbahanesi, Sarayn lesinde 1 adet entegre et tesisi ve 1 adet belediye mezbahanesi, Kulu lesinde 1 adet belediye mezbahanesi, Cihanbeyli lesinde 1 adet belediye mezbahanesi, umra lesinde 1 adet belediye mezbahanesi bulunmaktadr.[15] limizde 4 adet eker fabrikas bulunmas, nemli bir potansiyel oluturmaktadr. Kristal eker retim kapasitesi umra eker Fabrikas iin 324.000 ton/yl, Konya eker Fabrikas iin 278.505 ton/yl, Ereli eker Fabrikas iin 208.942 ton/yl ve Ilgn eker Fabrikas iin 162.000 ton/yldr. [15] limizdeki st rnleri, meyve z ve meyve suyu tesisleri nemli bir potansiyel oluturmaktadr. limiz bnyesinde 10.000 litre/gn ve zeri kapasiteye sahip emisyon izni olan Karatay lesinde toplam 41.000 ton/yl kapasiteye sahip 11 adet st rnleri tesisi, Ereli lesinde toplam 23.000 ton/yl kapasiteye sahip 7 adet st rnleri tesisi, Meram lesinde toplam 20.000 ton/yl kapasiteye sahip 1 adet st rnleri tesisi, Seydiehir lesinde toplam 1.750 ton/yl kapasiteye sahip 1 adet st rnleri tesisi bulunmaktadr. Ayrca; Ereli lesinde 2 adet meyve suyu tesisi, 1 adet st tozu tesisi ve Ilgn lesinde 1 adet meyve z tesisi mevcuttur. [15] Konyada hayvan gbrelerinin, tarm alanlarndan elde edilen anz ve samanlarn, ekerpancar ve slaj msr atklarnn, kesimhane atklarnn, st fabrikalar atklarnn, eker fabrikalar atklarnn, evsel organik atklarn nemli bir biyoktle enerji potansiyeli tekil ettii grlmektedir. Konya iin; eker fabrikalar merkezli olmak zere umra, Ereli, Ilgn, Meram ve Karatay ileleri cazibe merkezi konumundadr.

Tablo 12. Kesim Yaplan Kkba Hayvan Saylar Konya leleri le Ad Karatay Meram Ereli Karapnar Kulu Seydiehir iekKoyun 35.589 5.260 17.443 1.450 1.220 1.013 Kuzu-Toklu 123.566 0 4.914 43.284 2.830 0 GezdanKei 1.028 745 338 82 16 4.516 Olakebi 0 0 489 0 0 0 Toplam 160.183 6.005 23.184 44.816 4.066 5.529 Oran(%) 62,13 2,33 8,99 17,38 1,58 2,14

Kaynak: TK, Hayvansal retim statistikleri, 2008.

Tablo 13. Konya lelerine Gre Nfus Dalm Tablosu le Ad Akehir Beyehir Cihanbeyli umra Ereli Ilgn Karapnar Kulu Seydiehir Karatay Meram Seluklu l/ile 61.196 32.525 15.771 28.834 95.056 31.171 31.951 20.734 39.267 235.958 292.422 474.993 Belde/ky 34.693 38.044 47.023 36.162 39.952 29.432 16.306 30.201 25.077 21.681 16.854 12.906 Toplam 95.889 70.569 62.794 64.996 135.008 60.603 48.257 50.935 64.344 257.639 309.276 487.899 Oran 4,81 3,54 3,15 3,26 6,78 3,04 2,42 2,56 3,23 12,93 15,52 24,48

Kaynak: TK, Adrese Dayal Nfus Kayt, 2009.

Tablo 14. Konyadaki Biyogaz Potansiyeli Tablosu Bykba hayvan says X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X le St rnleri tesisleri Kesim yaplan yerler merkez nfusu 15.000 kii zeri X X

le Ad

eker fabrikas

Yumurta tavuu kmesleri

Kkba hayvan says

Akehir Altnekin Beyehir Cihanbeyli umra Ereli Ilgn Kadnhan Karapnar Karatay Kulu Meram Sarayn Seluklu Seydiehir

99

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

[6] http://www.eie.gov.tr/turkce/YEK/biyoenerji/01-biyogaz/bg_ AB_uretim.html [7] http://www.eie.gov.tr/turkce/YEK/biyoenerji/01-biyogaz/bg_ Turkiye.html [8] http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi [9] http://www.tuik.gov.tr/PreIstatikTablo [10] http://www.tuik.gov.tr/bitkiselapp/bitkisel.zul [11] http://tuikapp.tuik.gov.tr/adnksdagitapp/adnks.zul [12] http://www.eie.gov.tr/turkce/YEK/biyoenerji/01-biyogaz/bg_ haykay.html [13] KAYA D., Eyidoan M., oban V., aman S., Aydoner C., Trs M. Trkiyenin hayvansal atk kaynakl biyogaz potansiyeli ve ekonomisi, CC Bildiriler Kitab 2009 [14] ZTRK M. Hayvan gbresinden biyogaz retimi evre ve Orman Bakanl [15] Konya l evre ve Orman Mdrl, Sanayi Tesisleri Envanter Tablosu 2009 ekil 3. Avrupann birok lkesinde bir enerji retim stratejisi olarak yaygn ekilde kullanlmakta olan biyogaz tesisleri, lkemizde ve ilimizde yaygnlatrlmaldr. Bir biyogaz tesisi iin enerji deeri olan tonlarca atk ve artk madde enerjiye dntrlmelidir. Tesis planlamas yaplrken; tek bir kaynaa odaklanlmamas, eitli kaynaklardan elde edilen atklarn en yksek verim salayacak ekilde belli oranlarda kartrlmas gerektii kanaatine varlmtr.

Summary
There is an increasing trend around %7.5 in our countrys electric energy demand. According to Ministry of Energy and Natural Resources data, as of 2008, our energy production capability is 41.987 MW and consumption 19.4 billion kWh. In 2008 our electric production is supplied from three main sources, consisting of %48.17 natural gas, %28.98 coal and %16.77 hydroelectricity. With the increasing electricity demand, our established energy production should be at least doubled by 2020. The money Turkey spends on petroleum, petroleum products, natural Gas, LPG and coal will increase every day, bound to her energy needs. The actualization of medium and long term vision programme in compliance with Turkeys national, politic and economic interests holds great importance. Efcient, productive, safe and sensible utilization of energy resources and reducing the countrys external dependence has to be aimed. Energy became one of the most expensive production inputs today, when conventional energy resources started to dwindle. For this very reason, all the developed and developing countries have inclined towards new and renewable energy resources. These resources seem to serves as an alternative to conventional energy resources. One of the renewable energy resources is biomass energy. Turkey is one of the richest countries considering biomass energy potential. In this context, organic, vegetal, animal and industrial waste should be put off from polluting the nature and damaging health; and economic and applicable solutions must be presented. There should be opportunities given to convert waste materials into energy and prevent its loss which is a very valuable resources for its organic structure and contents. Biogas facilities, which are widely used in many countries of Europe as a part of energy production strategy, have to be spread wide in our county and country.

6. Sonu
Enerji retim ve tketim srelerinde ortaya kan sera gaz emisyonlar, kresel snma ve iklim deiikliinin en nemli nedenleri arasndadr. Sera gaz salnmnda enerji sektrnn tm dier sektrlerden ok daha yksek bir paynn olmas nedeniyle; iklim deiiklii ile enerji politikalar birbirine entegre edilmi, zellikle sera gaz azaltm ynnde taahhtte bulunan lkeler, tm enerji politikalarn bu erevede ekillendirmek durumunda kalmlardr. Petrol, petrol rnleri, doalgaz, LPG, kmr gibi enerji ihtiyac iin harcad rakamlar dnrsek ve bu rakamlarn her sene artacan varsayarsak, Trkiyenin ivedi bir ekilde lke karlarna uygun orta ve uzun vade vizyon programn hayata geirmesi, ulusal, politik ve ekonomik karlar asndan ok byk nem tamaktadr. te yandan kresel snmann ciddi boyutlara gelmesi nedeniyle; Trkiyenin imzalad Kyoto Protokolne uygun olarak, gelecek kuaklara kar sorumluluklarn yerine getirilmesi salanacaktr. Kaynaklar [1] http://www.enerji.gov.tr/index.php=elektrik [2] ALBA K., Ulusoy Y., Tekin Y. Biyogaz retimi, Uluda niversitesi [3] http://www.biyogaz.com/bguka.htm [4] TOLAY M., Yamankaradeniz H., Yardmc1 S., Reiter R., Hayvansal atklardan biyogaz retimi VII. Ulusal Temiz Enerji Sempozyumu, 2008 [5] http://www.enerji.gov.tr/index.php=biyoyakit

100

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

ATIK YALARIN YNETM

Aydn ZBEY
Petrol Sanayi Dernei ktisadi letmesi, Petrol ve Doalgaz Mhendisi

Dr. Erol METN


Petrol Sanayi Dernei ktisadi lemesi, Metalrji ve Malzeme Mhendisi

zet
evre ve insan sal iin tehlike oluturan atk motor yalarnn uygun koullarda kayt altna alnarak toplanmas ve evre ve insan salna zarar vermeyecek koullarda geri kazanlmas (enerji veya rn olarak) ya da bertaraf edilmesi amacyla 2004 ylnda balatlan projenin Trkiye apndaki sonular bu makalenin konusudur. Trkiyede 2005-2009 yllar arasnda atk motor yalarn ynetimi ile ilgili olarak, retici sorumluluunda Petrol Sanayi Dernei tarafndan yaplan toplama ve geri kazanm almalarnn sonular ve dnyada atk yalarn ynetimine ynelik uygulamalar zetlenmi ve karlatrmalar yaplmtr. evre ve Orman Bakanlnn koordinasyonu ve Ynetmelii erevesinde gelitirilen bu proje ile atk motor yalarnn olutuu tm merkezlerden lke apnda bedelsiz olarak toplanmas, geri kazanm ve bertarafn salamak zere etkin bir sistem kurulmu, bu sistem iinde lojistik ynetim birimi gelitirilerek lke apnda yerlemesi salanmtr.

itibari ile dnya madeni ya talebinde % 13 orannda bir dme olmutur. Bu d, dnya corafyas iinde incelendiinde en sert dn %17 ile Avrupa blgesinde olduu grlmektedir. B.R.I.C lkelerinin bu dten daha az etkilendii grlmektedir. Avrupa Rejenerasyon Endstrisi Komitesi (GEIR) verilerine gre, Avrupa Birlii yesi lkeler iinde 2006 ylnda en fazla madeni ya tketimi yaplan lkeler ve miktarlar srasyla; Almanya 1 milyon 174 bin ton, ngiltere 858 bin ton, Fransa 821 bin ton, spanyada 519 bin tondur. Trkiyedeki madeni ya tketim rakamlarnda ise eliki grlmektedir. Trkiye madeni ya sektrnde Enerji Piyasas Dzenleme Kurumu kaytlarna gre, 2009 yl sonu itibari ile 192 madeni ya reticisi rma ve bir baz ya retimi yapan raneri bulunmaktadr. Toplam madeni ya tketiminin gemi yllardaki geliimini de grmek asndan Petrol leri Genel Mdrl ve Enerji Piyasas Dzenleme Kurumunun yaynlam olduu veriler referans alndnda 2009 ylnda Trkiyede ilenerek piyasaya sunulan madeni ya miktarnn ihracat hari 902 bin ton olarak grlmektedir. Bu miktarda zellikle son yldaki nemli byklkteki art dikkat ekmektedir. Tablo 1de verilen resmi rakamlarla, getiimiz yllarda madeni ya sektrnde kullanlmak zere baz ya olarak ithal edilen ve motorin piyasasnda yaygn olarak kullanlan ve satlan 10 numara ya vb. isimler altnda yaplan piyasa faaliyetleri sebebi ile Trkiyede gerek madeni ya olarak tketilen miktar hakknda salkl bir deerlendirme yaplmasn gletirmektedir. 2009 ylnda dnyada ve Avrupadaki daralmann aksine, ihracat miktarlar hari olmak zere Trkiyede piyasaya srlen madeni ya miktarnda bu verilere gre % 15 orannda art olmas son yla ilikin verilerin gerei yanstmad kayglarmz dorular niteliktedir. Bununla birlikte Trkiyede madeni ya olarak tketilen gerek miktarn PETDERin giriimi ile bamsz bir gzetim ve denetim irketi olan PWC tarafndan hazrlanan sektr raporlar, EPDK ve evre ve Orman Bakanl verileri nda 500 bin ton/ yl seviyesinde gerekletii tahmin edilmektedir.

1. Giri
Atk Yalarn Ynetimi Projesi ile; motorlu tatlarda kullanlan ve atk hale gelen motor yalarnn ara servisleri, akaryakt istasyonlar, kamuya ait ara bakm istasyonlarndan doru koullarda lisansl ve yetkili ekiplerce toplanarak, T.C. evre ve Orman Bakanl tarafndan lisanslandrlm tesislerde evre ve insan salna zarar vermeyecek ekilde ilem grmesinin salanmas iin atk reten noktalarn belirlenmesi, bilinlendirilmesi, uygun toplama sisteminin oluturulmas amalanmtr. almann balad Mays 2004 tarihinden itibaren toplanan atk motor ya miktar ve toplama yaplan nokta says her yl artarak devam etmi ve lke apna yaylmtr. Motor ya deiim noktalarnda oluan atk motor yalar, ulusal atk tama formu dzenlenerek lisansl zel aralarla toplanmakta ve kategorilerine uygun olarak geri kazanm veya bertaraf amal olarak deerlendirilmek zere lisansl iletmelere teslim edilmekte, yasal belgeleme ilemleri eksiksiz yerine getirilmekte ve bu ilemler iin atk reticilerinden herhangi bir cret talep edilmemektedir. Tm bu hizmetlerin yasalara uygun olarak -tm lke apnda, miktar ve snr gzetmeksizin- yerine getirilmesi iin gerekli ilave maliyetler ise PETDER atk motor ya toplama organizasyonuna katlan motor ya reticisi irketlerce karlanmaktadr.

3. Atk Yalarn Ynetim Esaslar 2. Dnyada ve Trkiyede Madeni Ya Sektrne Bak


Dnyada madeni ya tketimi rakamlarna bakldnda, 2009 yl
Tablo 1. Dnya Madeni Ya Talebi Deniz Yalar Hari Miktar (1000 ton) Dnya Madeni Ya Talebi 2000 36.400 2001 35.600 2002 35.700 2003 35.400 2004 36.100 2005 36.500 2006 36.900 2007 37.100 2008 36.200 2009 31.600

lkemizde Atk Yalarn Ynetim esaslar, 30 Temmuz 2008 tarihli Atk Yalarn Kontrol Ynetmelii, 14 Mart 2005 tarihli

Kaynak: Avrupa Madeni Ya Zirvesi, Mr. Apu GOSALIA Sunum, Londra, 2009

101

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Tablo 2. Madeni Ya thalat ve Yurt i retim Miktarlar Miktar (1000 ton) Yurtii retim thalat Toplam 2000 317 164 481 2001 248 69 317 2002 299 137 436 2003 280 193 473 2004 292 269 561 2005 342 310 652 2006 328 319 647 2007 294 473 767 2008 264 521 785 2009 238 664 902

Kaynak: Petrol leri Genel Mdrl, Enerji Piyasas Dzenleme Kurumu Verileri

Tehlikeli Atklarn Kontrol Ynetmelii ve 5 Temmuz 2008 tarihli Atk Ynetimi Genel Esaslarna likin Ynetmelikler ile dzenlenmitir. 19 Kasm 2008 tarihinde yaynlanan 2008/98/ EC sayl Atk Direkti ile, Avrupa Birlii tarafndan karlan mevzuatlarn basitletirilmesi ve azami evresel faydann salanmas iin 75/439/EEC sayl Atk Yalar, 91/689/EC sayl Tehlikeli Atk, 2006/12/EC sayl Atk ereve Direktierinin yeniden dzenlenerek 2008/98/EC sayl direktie uyumlu hale getirilmesi sonrasnda eski direktier 12 Aralk 2010 tarih itibari ile yrrlkten kaldrlacaktr. ye lkelerden 12 Aralk 2010 tarihine kadar mevzuatlarnda bu direktifte belirtilen esaslar erevesinde dzenleme yapmalar beklenmektedir. 2008/98/EC sayl direktifte, atk yalarn kaynanda ayr toplanmasnn, doru atk ynetiminin yaplmas ve uygun olmayan bertaraf sonucu evreye verilecek zararn nlenmesi asndan hayati bir neme sahip olduu, atk yalarn ynetiminin atk hiyerarisine gre yaam dngs analizi yaplarak evre iin en fazla yarar salayan uygulamaya ncelik verilerek yaplmas gerektii hususlarna vurgu yaplmaktadr. Direktifte sunulan

Atk Ynetimi Hiyerarisine gre, atklar ncelik sralamas ile, kaynanda azaltlmal (prevention), tekrar kullanlmal (preparing for re-use), hammadde olarak geri kazanlmal (recycling), enerji olarak geri kazanlmal (energy recovery), en son seenek olarak ise bertaraf (disposal) ettirilmelidir. Yaam dngs analizleri atk yalarn farkl ranasyon yntemleri kullanlarak baz yaa geri dntrlmesi, enerji olarak deerlendirilmesi gibi konularda, evre etkileri asndan en uygun yntemlerin belirlenmesinde son derece yararl sonular vermektedir. Bu almalar, atk yan cinsi, kullanlan ranasyon teknii vb. konulara ve hatta tama mesafelerine gre deimektedir. Bu konuda European Comission tarafndan 2001 ylnda yaynlanan rapor[12], atk yalarn ynetimine btnsel yaklam getirmesi nedeni ile bu alanda yaynlanm en kapsaml rapordur. ekil 2de byle bir yaklamn ierii ve aamalar verilmitir. Rapor, atk yalarn farkl ranasyon sreleri (vakum distilasyon, termal cracking vb.) ile baz yaa geri dnm ile imento tesislerinde enerji olarak geri kazanlmasnn evresel etkilerini detayl olarak karlatrmtr. Fosil yakt tketimi, su tketimi, iklim deiiklii etkisi, kat atk, partikl emisyonu gibi bir ok evresel etki asndan ranasyon ve enerji geri kazanm karlatrlmtr. Sonu olarak, tm evresel etkiler karlatrldnda ranasyon veya enerji geri kazanmnn bir dierinden daha stn olduu konusunda net bir sonu ortaya kmamtr. Tm alternatier en az bir somut evre yarar salayabilmektedir. rnein enerji geri kazanm sera etkisi asndan avantaj salarken, asidikasyon etkisi asndan ranasyon avantaj salayan bir yntem olmaktadr. 3.1. Dnyada ve Trkiyede Atk Yalarn Deerlendirme Yntemleri Gelimi lkeler baznda yaplan deerlendirmeler atk yalarn ynetimi konusunda standart bir uygulama bulunmadn ve hatta ok farkl yaklamlar olduunu gstermektedir. GEIR 2008

ekil 1. Madeni Ya Piyasas rn Krlmlar, PETDER

ekil 3. Avrupa Birlii lkeleri Trkiye Atk Ya Toplama ve Deerlendirme Yntemlerinin Karlatrmas ekil 2. Atk Yalar Yaam Dngs Analizi, (LCA-ISO 14040 Kaynak: evre ve Orman Bakanl, PETDER.

102

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

raporuna gre[4] Avrupa lkelerinde toplanan atk yalarn % 50si enerji, % 37si hammadde olarak geri kazanlmaktadr. lkemizde bu oranlar 2009 ylnda sras ile % 45 ve % 47 olarak gereklemitir.
Tablo 3. Kullanlan Ya Cinsine Gre Oluan Atk Ya Miktar Ya Cinsi Benzinli Motor Yalar Dizel Motor Yalar Ara Diferansiyel Yalar anzman Yalar ( Ara Dili Kutusu) Dier Ara Yalar Hidrolik Yalar Kompresr / Trbin Yalar Proses Yalar Elektrik zolasyon (Trafo) Yalar Endstriyel Dili Yalar Dier Endstriyel Yalar Havaclk Yalar Kaynak: CONCAWE WQ/STF26 Raporu Atk Miktar (%) 65% 65% 90% 90% 0% 70% 70% 0% 95% 75% 50% 90%

almada Japonyada ulusal seviyede geri dnm program, destek veya tevik sisteminin bulunmad, atk motor ya toplama orann yksek olduu ve enerji deerinden yaralanlmak zere geri kazanmn arlkta olduu, rn geri kazanmn yaygn olmad grlmektedir. talyada ise retilecek motor yanda yeniden rane edilmi baz ya kullanlmasnn tevik edildii, madeni ya satnda alnan vergi ile sistemin devlet tarafndan desteklendii belirtilmektedir. Bu ekilde piyasaya sunulan yan yaklak % 33 topland, % 10unun imento fabrikalarnda ek yakt olarak kullanld % 18inin ise yeniden rane edildii belirtilmektedir. Avustralyada devletin atk yalarn yeniden ranasyon iin kaynak ve yksek oranda tevik salad piyasaya sunulan yan % 38inin geri topland ifade edilmektedir. Kanada Albertada toplama miktarnn artrlmasna iin madeni ya satnda vergi alnarak desteklenen, ranasyona ilginin az olduu, piyasaya sunulan madeni yan % 51inin topland ifade edilmektedir. Dnya zerinde en ok madeni ya tketiminin olduu Amerikada ise, ranasyon sektrnn kk olduu ve atklarn yakt olarak kullanmnn tevik edildii grlmektedir. ABDde atk yalarn ynetimi hususunda Avrupadaki gibi merkezi bir ynetim orga-n bulunmamaktadr. Bu kapsamda eyaletler arasnda farkl uygulamalar mevcut olup endstri istatistikleri de farkllklar iermektedir. Baz eyaletlerde, toplama almalar madeni ya satnda alnan vergi ile desteklenmekte, baz eyaletler kirlenmenin nne gemek zere atk yalar tehlikeli madde olarak deerlendirmekte, baz yerel ynetimler toplama almalarn desteklemek zere maddi kaynak ayrmaktadr. Bununla birlikte, Amerikan hkmeti federal politikas, kullanmda yeniden rane edilmi yalarnn tercih edilmesi, yakma da dahil olmak zere atk yalarn ilenerek geri dnmnn salanmas ve bertarafnn salanmasnn tevik edilmesi ynndedir. Bu alma dnyada atk yalarn deerlendirme yntemlerinin lkelere gre farkllk gsterdiini ve genel anlamda en iyi olarak nitelendirilebilecek bir uygulamann bulunmadn gstermektedir. 3.2. Petrol Sanayi Dernei Atk Yalarn Ynetimi almalar Petrol Sanayi Dernei (PETDER) tarafndan Atk Yalarn Kontrol Ynetmelii erevesinde 2004 ylndan gnmze yrtlen atk motor ya toplama almalar kapsamnda, 2009 yl sonu itibariyle son be yllk srete toplam 79 ildeki, 6 bin 566 farkl atk motor ya reticisinden 50 bin 199 sefer yaparak 66 bin 744 ton atk motor ya toplanarak, lisansl iletmelerde hammadde, enerji olarak geri kazanlm veya bertaraf ettirilmitir. 2009 senesinde organizasyona katlm salayan irket says 88 olup bu irketler tarafndan bir yl nce 2008 ylnda piyasaya sunulan motor ya miktar 199 bin 835 ton olarak gereklemitir. 2009 ylnda atk motor yalarn toplamak ve yasal bertaraf ilemini tamamlamak zere 78 ilde, 944 bin 167 km mesafe yol kat edilerek, toplam 14 bin 895 sefer yaplarak 4 bin 303 farkl iletmeden, 17 bin 640 ton atk motor ya toplanmtr. Toplanan atk motor yann % 7si 1.kategori statsnde, % 78i 2. kategori statsnde, % 15i 3. kategori statsnde deerlendirilmitir.

lkemizde ylda yaklak 500 bin ton madeni ya tketildiinden hareketle en az 250 bin ton atk madeni ya olumu olmas beklenmelidir. 2009 ylnda toplanan 30 bin 708 ton atk yan, 14 bin 373 tonu ranasyon ve rejenerasyon tesislerinde, 13 bin 677 tonu ise imento, kire, demir elik tesislerinde, 2 bin 668 tonu ise bertaraf tesislerinde rn veya enerji olarak geri kazanlm veya bertaraf ettirilmitir. Dolaysyla Trkiyede kayt altna alnan toplam atk ya miktar olumas beklenen miktarn % 12sidir. Oluan atk yan % 88inin akbeti ise bilinmemekte veya kayt altna alnamamaktadr. Kayt altna alnan miktar AB yesi lkeler ortalamas olarak % 74 seviyesindedir. Yaplan aratrmalar[1], faydal kullanm mrnn tamamlayarak atk hale dnen madeni ya miktarnn kullanm yerine ve koullara bal olarak deimekle birlikte en az % 50sinin kullanm sonras atk hale dntn gstermektedir. rnein motor yalar iin yksek s ve mekanik kayplardan dolay % 65 dzeyinde olan bu oran, transmisyon ve dili kutusu yalar iin % 90 seviyelerindedir.(Tablo 3) 2005 ylnda Amerika Enerji Departman[3] tarafndan yaplan alma, lkelerin atk ynetimi konusunda farkl yaklam iinde olduklarn gstermektedir. Bu almada Fransada, devlet tarafndan madeni ya reticilerine uygulanan vergi ile desteklenen bir sistem uygulanarak atk yalarn % 78i toplanarak kayt altna alnd ve bunun % 42si yeniden ranasyon tesislerinde geri kazanld belirtilmektedir. Almanyada yasal mevzuatn ve tketicilerin geri dnme olan ilgisinin ok fazla olduu, tm atk yalarn tehlikeli atk olarak deerlendirildii ve atk reticilerinin depoladklar atk yan bertaraf iin cret demek zorunda olduklar belirtilmektedir. Atk ya toplama orann satlan ya miktar zerinden % 48 olduu ifade edilen almada, toplanan atk yan % 41inin yeniden rane edildii, % 35inin imento fabrikalarnda enerji deerinden yararlanmak zere geri kazanld ve % 24nn ise bertarafnn saland ifade edilmektedir.

103

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

2009 ylnda en fazla toplama yaplan iller srasyla stanbul (4071 ton), Ankara (1771 ton), Kocaeli (1591 ton), zmir (1295 ton), Bursa (783 ton) olmutur. En az toplama yaplan iller srasyla Krkkale (5 ton), Ardahan (3,2 ton), Kilis (2,4 ton), Bayburt (1,9 ton), Ar (1,7 ton) olmutur. 2009 ylnda Mu ve rnak illerinden hi atk motor ya toplanamamtr. 2009 ylnda trae kaytl ara bana toplanan atk motor ya miktar 1,2 kilogram olup, ara bana en fazla atk motor ya toplanan iller srasyla Kocaeli (7,6 kg/ara), Zonguldak (5,2 kg/ ara), Siirt (3,9 kg/ara), Bingl (2,7 kg/ara), Trabzon (2,7 kg/

ara) olmutur. Ara bana en az atk motor ya toplanan iller srasyla, Karabk (0,17 kg/ara), Krkkale (0,15 kg/ara), Yozgat (0,09 kg/ara) , Kilis (0,08 kg/ara), Ar (0,07 kg/ara) olmutur. 2009 ylnda kii bana toplanan atk motor ya miktar 0,2 kilogram olup, kii bana en fazla atk motor ya toplanan iller srasyla Kocaeli (1,045 kg/kii), Zonguldak (0,862 kg/kii), anakkale (0,465kg/kii), Mula (0,441 kg/kii), Ankara (0,381 kg/kii) olmutur. Ara bana en az atk motor ya toplanan iller srasyla, Van (0,022 kg/kii), Krkkale (0,018 kg/kii), Kilis(0,015 kg/kii), Yozgat (0,012 kg/kii), Ar (0,003 kg/kii) olmutur.

ekil 4. Toplanan Atk Motor Ya Miktar ve Sefer Says 2004-2009

ekil 5. Toplanan Atk Motor Yann Kaynana Gre Dalm 2004-2009 (ton)

ekil 6. Toplanan Atk Motor Yann Blgelere Gre Dalm 2004-2009 (ton)

104

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Son be ylda toplanan atk motor yalarnn % 62si ara servislerinden, % 8i kamu kurulularndan, % 4 belediyelerden, % 5i ya retim tesislerinden, % 2si inaat madencilik tesislerinden, % 2si askeri kurumlardan, % 1i akaryakt istasyonlarndan, % 13 endstri ara parkndan toplanmtr. Son be ylda, toplanan atk motor yann % 8i Akdeniz, % 2si Dou Anadolu, % 15i Ege, % 3 Gneydou Anadolu, % 14 Anadolu, % 11i Karadeniz, % 47si Marmara Blgesinden toplanmtr. Atk Yalarn Ynetimi Projesi iin PETDER tarafndan son be ylda 12 milyon TL kaynak kullanlmtr. Son be yllk ortalamaya gre, bu kaynan % 48i organizasyona katlm salayan motor ya reticisi, ithalats irketler tarafndan karlanmakta, geri kalan blm ise lisansl iletmelere yaplan atk ya nakliye gelirlerinden elde edilen gelirle sbvanse edilmektedir. Proje almalar erevesinde atk motor yalarnn evre ve insan salna olumsuz etkilerine dikkat ekmek, atk reticilerinin projeye katklarn salamak zere atk reticileri dzenli olarak ziyaret edilmekte, yerel ynetimlerle ibirlii protokolleri imzalanmakta, toplant ve eitim programlar dzenlenmekte, yazl ve grsel iletiim aralar vastasyla, fuar vb. etkinliklerde proje almalar hakknda bilgilendirme yaplmaktadr.

[10] Trkiye statistik Kurumu, llere gre motorlu kara tatlar says, (2009) www.tuik.gov.tr [11] ACI European Base Oils and Lubricants Summit, Apu GOSALIA Sunum, Londra, (2009) [12] Critical Review of Existing Studies and Life Cycle Analysis on the regeneration and incineration of waste Oils, EC DG Environment Report, (December,2001)

Summary
The waste motor oil collection and recovery (as base oil or energy) efforts, that are being conducted since 2004, that constitute a threat for environment and human health, is the subject of this paper. The paper summarizes collection and recovery activities being conducted since 2005 through the PETDER organization and also basic comparisons with similar applications in other countries. As a result of the Regulation enforced by the Ministry of Environment & Forestry, PETDER has set up a nationwide collection system in 2004. The system is based on producer pays principle and works on not for prot basis, in order to collect and recovery waste motor oils on a nation wide management system. This paper summarizes the efforts, to on waste motor oil collection and recovery actions which has been started in 2004, which constituets a threat for environment and human health, .

4. Sonu
Trkiyede T.C. evre ve Orman Bakanl tarafndan yaynlanan Atk Yalarn Kontrol Ynetmelii ile atk yalarn kayt altna alnmas, geri kazanm ve bertarafnn salanmas iin nemli almalar balatlm, bu kapsamda PETDER lke apnda yaygn ve etkin bir sistem kurmutur. Tm bu almalara ve be yllk ciddi yatrmlara ramen atk motor yalarn % 80-85i kayt d olarak toplanmakta ve evre ve insan saln tehdit edecek alanlarda yaygn olarak kullanlmaya devam etmektedir. PETDER atk motor ya toplama miktarlar 2005 ylnda 7 bin 492 ton, 2006 ylnda 10 bin 425 ton ton, 2007 ylnda 15 bin 80 ton, 2008 16 bin 94 ton ylnda ton, 2009 ylnda 17 bin 640 ton olarak gereklemitir.

Kaynaklar
[1] CONCAWE, Report No: 5/96. Collection and Disposal of Used Lubricating Oil, Brussels, (1996), www.concawe.be [2] T.C. evre ve Orman Bakanl, Atk Ynetimi Eylem Plan, Ankara, 2009, www.atikyonetimi.cevreorman.gov.tr [3] U.S. Department of Enegy, Ofce of Fosil Energy, Used Oil Re-Rening Study to Adres Energy Policy Act of 2005 Section 1838, U.S., (2006), www.energy.gov [4] GEIR, 2008 Report, www.geir-rerening.org [5] Enerji Piyasas Dzenleme Kurumu, Petrol Piyasas Sektr Raporu, Ankara, (2007- 2008), www.epdk.gov.tr [6] Petrol leri Genel Mdrl, 2007 Raporu, Ankara, (August, 2007) [7] Tpra Faaliyet Raporu, Kocaeli, (2007- 2008), www.tupras. com.tr [8] EUROPALUB 2006, Europalub Association, France [9] Petrol Sanayi Dernei, Atk Motor Ya Toplama almas verileri, (2009), www.petder.org.tr

105

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

YENLENEBLR ENERJ KAYNAKLARININ ETKN KULLANIMI

Fahrettin TANINMI
Sena Enerji ve naat San. ve Tic. Ltd. ti

zet
Tm dnyada olduu gibi Trkiye iin de nemi son derece byk olan enerji ihtiyacnn karlanmas konusunda izlenecek olan yollardan birisi de, yenilenebilir enerji kaynaklarnn etkin bir ekilde kullanlmaya balamasdr. Mevcut durum itibari ile lkemizin enerji politikas ierisindeki, yenilenebilir enerjinin durumu ve gelecei ivedilikle belirlenmelidir. Bu kapsamda yenilenebilir enerji kaynaklarnn etkin bir ekilde kullanlmaya balamas iin zerine grev den devlet kurum ve kurulular ile enerji sektrne yatrm yapmak isteyen mteebbisler ve tzel kiilikler tarafndan yaplmas gereken icraat ve hareketler, nceden tasarlanarak, bir yol haritasnn oluturulmas ve en ksa sre ierisinde hayata geirilmesi gerekmektedir.

Tablo 1. lkemizdeki Santraller Termik Santraller Hidroelektrik Santraller Yenilenebilir Santraller TOPLAM Gc [MWe] 28.935,9 14.278,0 682,5 43.896,4 Yzdesi [%] 65,92 32,53 1,55 100

1. Gnmzde Enerji Kaynaklar


Bugn enerji dediimizde aklmza ilk gelen enerji formu elektrik enerjisidir. nk elektrik enerjisinin kullanm dier enerji formlarna gre olduka yaygndr. Bu yaygnln nedenleri arasnda, elektrik enerjisinin kolaylkla dier enerji ekillerine dntrlebilen bir enerji olmas, bir noktadan baka bir noktaya iletimi esnasnda meydana gelen kaybn dier enerji ekillerine gre daha az olmas ve depolama ihtiyacnn bulunmamas olarak gsterilebilir. Elektrik enerjisi doada ham olarak bulunan bir enerji eidi olmamasndan dolay, mutlaka bir baka enerji formunun gerekli teknolojiler ve ekipmanlar kullanlarak elektrik enerjisinin retilmesi sz konusudur. te bu noktada elektrik enerjisi retmek iin kullanlan bu teknolojilerin yaplar gerei ortaya kardklar yan rnlerin, doaya zararl olup olmadklarnn nemi byktr. Mevcut enerji kaynaklarnn nemli bir ksmn fosil bazl yaktlar oluturmaktadr. Fosil bazl yaktlarn enerji retiminde kullanlmas, doaya saldklar CO2den dolay havann kirlenmesine neden olmaktadr. lkemizde elektrik enerjisinin retilmesinde kullanlan, fosil bazl yakt yakarak atmosfere CO2 salnmnda bulunan termik ve doalgaz evrim santrallerinin toplam kurulu gleri ve Trkiyenin tm kurulu gcne olan oranlar Tablo 1de gsterilmitir. Ayrca Hidroelektrik santraller ve yenilenebilir enerji kullanarak alan santraller de Tablo 1de yer almaktadr.[1] (Tablo 1deki veriler, Ekim 2009 tarihindeki verilerdir.)

Tablo 1den de grlecei zere lkemizin enerji ihtiyacn karlayan santrallerin yaklak %66s fosil bazl yakt yakarak elektrik enerjisi retmektedir. Bu ise CO2 salnmnn artna neden olmaktadr. Dnyann nde gelen gelimi lkeleri CO2 salnmn kontrol altna almak iin Kyoto Protokoln hazrlamlardr. lkemiz 2009 ylnda Kyoto Protokoln imzalayarak, bu protokol kabul etmitir. Kyoto Protokolnn kabulnn bir gerei olan, yenilenebilir enerji kaynaklarnn etkin bir ekilde kullanlmas, mevcut CO2 salnmnn azaltlmasna neden olacak en nemli etkendir. Kyoto Protokol dahilinde, yenilenebilir enerji ile retilen her bir kWh enerji iin yaklak olarak 700 ila 800 gr. CO2 salnmnn engellediinden dolay,[2] yenilenebilir enerji ile retilmi olan toplam enerji miktar iin bir karbon sertikasna sahip olunacaktr. 2020 senesinden sonra yrrle girecek bu uygulama ile belirlenen deerin zerinde CO2 salnmna neden olan lkeler, eer ellerinde yeterli miktarda karbon sertikas yok ise maddi tazminat demek durumunda kalacaklardr.

2. Yenilenebilir Enerji
Yenilenebilir enerji kaynaklar kendi aralarnda deerlendirmeye alndnda, gerek teknolojilerinin belirli bir aamay kat etmi olmas, gerekse dnya apnda yaplan MW seviyelerindeki santral uygulamalarn neticesinde rzgar enerjisi ve gne enerjisi dier yenilenebilir enerji kaynaklar arasndan ne kmaktadr. Bu balamda mevcut durum itibari ile kullanlmaya en uygun yenilenebilir enerji kaynaklar rzgar enerjisi ve gne enerjisidir. Dnya genelinde kurulu olan rzgar enerji santrallerinin (RES) 2009 yl sonu itibari ile toplam kurulu gc 157.899 MWtr. lkemizde iletmede olan RES kurulu gc ise 14 ubat 2010 tarihi itibari ile 803,55 MWtr.[3] Bu da dnya genelinde kurulu bulunan toplam gcn %0.51ine denk gelmektedir. Trkiyede 14

106

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

ubat 2010 itibari ile iletmede olan rzgar enerji santralleri Tablo 2de gsterilmitir. Oysa rzgar enerjisi potansiyeli asndan bu durumu deerlendirdiimizde, Trkiyenin teknik rzgar enerjisi potansiyeli 83.000 MWtr.[4] Bylece sahip olduumuz potansiyel rzgar enerjisinin sadece %0,97sini kullanabiliyoruz, geri kalan %99,03lk bir payn ise lkemizin zerinden esip gemesine sadece seyirci kalyoruz. Gne enerjisi ile ilgili olarak lkemizde sadece kk glerde kurulu olan uygulamalar bulunmaktadr. Bu uygulamalar Trk Telekom istasyonlar, otoban SOS telefonlar, Orman Genel Mdrlnn gzetleme istasyonlar, radar istasyonlar, deniz

fenerleri ve niversiteler ile eitli akademik almalar tarafndan gerekletirilen uygulamalardr. Maalesef lkemizde MW mertebesinde herhangi bir santral uygulamas bulunmadndan dolay, dnya genelinde yaplan uygulamalar ile bir kyaslama yaplamayacaktr. Ancak dnya genelinde kurulu olan ve Photo-Voltaic (PV) teknolojiyi kullanan gne enerji santrallerinin, 2008 yl itibari ile toplam kurulu gcnn 15.200 MW olduu [5] bir aamada, lkemizde gne enerjisi alanna yatrm yapmak isteyen zel ve tzel kiiliklerin izleyebilecei bir yol haritasnn dahi mevcut olmamas, bir belirsizlii de beraberinde getirmektedir.

Tablo 2. ubat 2010 itibariyle letmede Olan Rzgar Enerji Santralleri irket Alize Enerji Elektrik retim A Anemon Enerji Elektrik retim A Deniz Elektrik retim Ltd. ti. Doal Enerji Elektrik retim A Doal Enerji Elektrik retim A Ertrk Elektrik retim A nnores Elektrik retim A Lodos Elektrik retim A Mare Manastr Rzgar Enerji Santral San. Ve Tic. A Sunjt Suni Jt San. Ve Tic. A Teperes Elektrik retim A Yapsan Elektrik retim A Baki Elektrik retim Ltd. ti. Dares Data Rzgar Enerji Santral San. Ve Tic. A Deniz Elektrik retim Ltd. ti. Ayen Enerji A Alize Enerji Elektrik retim A Alize Enerji Elektrik retim A Rotor Elektrik retim A topya Elektrik retim San. Ve Tic. A Maz-3 Rzgar Enerji Santral Elektrik retim A Akenerji Elektrik retim A Borasco Enerji ve Kimya San. Ve Tic. A Soma Enerji Elektrik retim A Belen Elektrik retim A Alize Enerji Elektrik retim A Kores Kocada Rzgar Enerji Santral retim A Ares Alaat Rzgar Enerjisi Sant. San. Ve Tic. A Bores Bozcaada Rzgar Enerjisi Sant. San. Ve Tic. A TRKYE TOPLAM KAPASTE Mevkii zmir-eme anakkale-ntepe Manisa-Akhisar anakkale-Gelibolu Manisa-Sayalar stanbul-atalca zmir-Aliaa stanbul-Gaziosmanpaa zmir-eme stanbul-Hadmky stanbul-Silivri Balkesir-Bandrma Balkesir-aml Mula-Data Hatay-Samanda Aydn-Didim anakkale-Ezine Balkesir-Susurluk Osmaniye-Bahe zmir-Bergama zmir-eme Balkesir-Bandrma Balkesir-Bandrma Manisa-Soma Hatay-Belen Tekirda-arky zmir-Urla zmir-eme anakkale-Bozcaada 803,55 Gc [MW] 1,5 30,4 10,8 14,9 34,2 60 42,5 24 39,2 1,2 0,85 30 90 29,6 20 31,5 20,8 18,9 77,5 15 22,5 15 45 52 15 28,8 15 7,2 10,2

107

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

3. Hazrlanmas Gereken Kanun ve Ynetmelikler


lkemizde rzgar enerjisi ve gne enerjisinin etkin bir biimde kullanlmas iin gerekli kanun ve ynetmeliklerin tam olarak hazrlanmas gerekmektedir. Bu hazrlklar, devletin resmi kurum ve kurulular tarafndan yaplacaktr. Ancak tm bu hazrlklar yaplrken, yenilenebilir enerji konusunda yatrm yapmak isteyen yatrmclarn brokratik engellere ve uzun srelere maruz braklmamasna azami dikkat sarf edilmelidir. nk mevcut durumdaki kanun ve ynetmelikler gerei, yenilenebilir enerji alanna yatrm yapmak isteyen yatrmc 24 ayr resmi kurum ve kuruluun olur ve onayn almak durumundadr. Ayrca mevcut kanun ve ynetmeliklerdeki bir takm belirsizlikler yaplacak olan bu yeni kanun ve ynetmelik hazrlklarnda giderilmelidir. Bu belirsizliklere bir rnek olarak, 20 ubat 2001 tarihli, 4628 sayl Elektrik Piyasas Kanunun 3. maddesinin ikinci ve nc fkralarna dayandrlarak hazrlanan elektrik piyasasnda kendi ihtiyalar iin lisans almakszn retim faaliyetinde bulunabilmesi amacyla, kojenerasyon, mikro kojenerasyon veya yenilenebilir enerji kaynaklarna dayal retim tesisi kurulmas ve iletilmesi ile ilgili teknik ve mali usul ve esaslar ile taraarn hak ve ykmllklerini kapsayan ynetmelik taslann hala bir taslak olarak kalmasndan dolay, mevcut durum u haldedir; 500 kW ve alt yenilenebilir enerji kayna kullanm iin herhangi bir lisans almna gerek yoktur; ancak yaplacak olan 500 kW alt bir yenilenebilir enerji santralinden retilecek olan elektrik enerjisinin, mevcut ebekeye balants iin Elektrik Datm irketlerinde bir ynetmelik bulunmamaktadr. Dolaysyla lisans almaya gerek olmayan 500 kW ve alt yenilenebilir bir enerji kayna ile retilecek olan elektrik enerjisinin mevcut ebekeye nasl balanaca konusunda bir belirsizlik vardr. lkemizdeki mevcut durumun bu halde olmasndan dolay, bizim gibi yenilenebilir enerji kaynaklarn kullanmak isteyen yatrmclar, lkemizin corafyas itibari ile sahip olduu hatr saylr rzgar enerji potansiyeli ve gne enerji potansiyeline ramen yatrm yapmak iin yurtdn tercih etmektedir. Alternatif enerji kaynaklarna yatrm yapacak ya da yapmay dnen gerek veya tzel kiiliklerin yatrmlarn lkemizde yapmalar iin resmi kurum ve kurulular bu konudaki kanun ve ynetmelikleri bir an evvel tamamlayarak, lkemizin sahip olduu bu yksek potansiyeldeki rzgar enerjisini ve gne enerjisini lke ekonomimize kazandrmaldrlar.

ayr bir birim yat tarifesinden (tevikli tarifeden) cretlendirerek, Anadoluda bulunan KOBleri 500 kW ve alt glerdeki yenilenebilir enerji yatrmlarna tevik etmek gereklidir. KOBlerin kendi enerji ihtiyalarn karlayabilecekleri rzgar trbinlerinin gleri 100 kW, 250 kW ve 500 kW gibi lisans almaya gerek olmayan kurulu glerde olacandan, kurulmak istenen rzgar trbinin uygun rzgar hz deerine (6 m/s ve zeri) sahip bir blgede olmas ve yerden 30, 40 veya 50 metre gibi bir ykseklikte olmas teknik adan yeterli olacaktr. Elektrik balantsnn da direk olarak kendi tketim barasna, gerekli koruma ve kontrol cihazlarnn kullanlarak balanmas kayd ile yine Lisanssz Elektrik retimine Dair Ynetmeliin kapsamnda salanabilir. Rzgar enerjisi hakknda yazdm her neri, ayn zamanda gne enerjisi iinde geerlidir. lkemiz sahip olduu gne enerjisi deerleri ile gne enerjisi piyasasnn byk bir yzdesini elinde bulunduran Almanyay gemektedir. lkemizin gne enerjisinden elektrik enerjisi retme nm deeri 1100 kWh/kWp ila 1600 kWh/ kWp arasndadr. [6] Buradan, yerletirilecek olan 1kWplik PV gne enerji panelinden bir yl boyunca retilecek olan enerjinin deeri panellerin yerletirildii cora konuma gre (kuzey-gney dorultusunda) 1100 kWh ila 1600 kWh arasnda olacaktr. Bu deer kuzeyden gneye doru ilerledike artmaktadr. Arazinin yapsnn da glgelenme etkisinden dolay bu deeri deitirebilecei gz ard edilmemelidir. Ayn deer Almanya iin en yksek 950 kWh/ kWptir. Bylece Trkiyenin en az gne alan Karadeniz blgesi dahi Almanyann en ok gne alan arazilerinden daha yksek bir enerji retme potansiyeline sahiptir. lkemizin sahip olduu bu nemli gne enerjisi potansiyelini, KOBlerin kullanmna tevik etmek iin gerekli kanun ve ynetmelikler hazrlanarak uygulanmaya konulmaldr. Burada gz ard edilmemesi gereken nokta, tevik olmakszn yaplacak olan yatrmlarn geri dn srelerinin uzun olacadr. Ancak devlet olarak kabul etmi olduumuz Kyoto Protokol erevesinde, lkemizin enerji ihtiyacn karlayan santrallerin belirli bir ksmn yenilenebilir enerji ile alr hale getirmek durumundayz. Bu yzden 500 kW ve alt glerdeki santrallerin yaygnlamas Kyoto protokol asndan da nemlidir. nk enerji ihtiyacn yenilenebilir enerjiden karlayacak olan bu 500 kW ve alt glerdeki santraller CO2 salnmna neden olmayaca iin, karbon sertikas hakk kazandraca gibi ayn zamanda da normal durumda termik santrallerden temin edecekleri enerjiyi kullanmayarak CO2 salnmn engellemi olacaklardr.

4. Anadoluda Yenilenebilir Enerji


Trkiye corafyasnn byk bir ksmn oluturan Anadolu topraklar sahip olduu rzgar enerji potansiyeli ile bereketli yapsnn zenginliini bir kez daha gzler nne sermektedir. Anadolunun sahip olduu bu nemli rzgar enerjisi potansiyelini etkin bir ekilde kullanarak zerinde yaadmz bu corafyann rzgar enerjisi potansiyelini lkemizin ekonomik hayat ierisine dahil etmemiz bizim iin kanlmaz bir gerekliliktir. Elektrik sistemimizdeki kayplar azaltacak olan enerjinin retildii yer ile tketildii nokta arasndaki mesafenin ksalmas, lkemize ciddi anlamda bir gelir katks salayacaktr. Bu aamada yalnzca MWlar seviyelerinde rzgar enerji santralleri kurarak deil, ayn zamanda teknik kriterleri uygun olan blgeler iinde, kendi ihtiyac olan elektrik enerjisini yine kendilerinin yenilenebilir enerji kaynaklarnn kullanlarak retilmesini tevik edecek ekilde, yenilenebilir enerji kaynaklar kullanlarak retilen elektrik enerjisini

Kaynaklar
[1] Elektrik Mhendisleri Odas, Trkiye Elektrik Sistemi Ve Arz Gvenlii pp.5, Ekim 2009 [2] Trkiye Elektrik letim A, Trkiye Termik Santrallerinde Tketilen Birincil Enerji Kayna Cinsleri ve Bunlara Ait Karakteristik Deerler, 2001 [3] DURAK M., 2009 Yl Sonu tibari le Dnyada ve lkemizde Rzgar Elektrik Santral (RES) Projelerinin Son Durumu, Trkiye Rzgar Enerjisi Birlii, ubat 2010 [4] DELKANLI K., Bayrak H. C., Trkiyede Rzgar Enerjisi ve Potansiyel Belirleme almalar, Sleyman Demirel niversitesi Mhendislik Mimarlk Fakltesi Makine Mhendislii Blm, Mhendis ve Makine Vol.48(569), pp. 7880, 2007

108

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

[5] Solarbuzz Web Sitesi, World PV Industry Report Summary , www.solarbuzz.com, 2010 [6] JRC European Commission Web Sitesi, Photovoltaic Geographical Information System Interactive Maps, SOLAREC PVGIS, Mart 2010 Summary With every passing day, the importance of the energy that we need is increasing for Turkey just as all other countries on the world. In order to respond that energy needs, one of ways is to use renewable energy resources effectively in our industrial facilities and other kind of energy needs like residential ones and smallscale applications on rural areas. When we mention about energy, the rst form of the energy we think is electricity energy. Because electricity energy using is more common than other kind of energies usings. At the electrical energy there are some certain benets like electrical energy form can be easily converted to other kind of energy forms, transmission of the electrical energy is more efcient from one point to another point compared with other energy forms, also there is no need in order to store for electrical energy, it is ready to use without stocking. The important part of our energy need is met by fossilse-based fuels, and fossilse based fuels causes CO2 emmision. How much quantity of fossilse based fuels used to generating our energy need is to engender to air pollution. In this context, when we compare our electricity generation methods, we will see the shares and percentages of our energy resources. As a result, we use fossilsebased fuels in order to obtain our energy need, however we pollute our air for that generation. So we need to change our choice at the topic of energy resources preference. When we insert renewable energy resources to our energy pool effectively and at a bigger percentage than current one, we will be advantageous in terms of our air and our economical issues. In order to insert renewable energy resources to our energy pool, we have to make some preparations and changings (in terms of our current situation is not good to do that), by governmental authorities such as making new laws and some regulations about renewable energy resources and its applications. Also the actions and the operations which will be done by ones who is willing to invest renewable energy market should be decided before according to a Roadmap prepared by governmental institutions and energy experts who roll in and act in Turkish and other countries energy markets. As Turkey, we have a very good land in terms of wind energy potential and also solar energy potential. By using those valuable potentials, we can income to our economical life. Because the unit energy prices are very important in terms of production and manufacturing costs. By reducing those costs, we can be more competitive at the every kind of industrial market.

109

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

ENERJ YATIRIMLARINDA RSK VE YNETM

Faruk DALI
Trkiye Kalknma Bankas A.

zet
ster fosil kaynakl ister yeil olsun, enerji yatrmlar genelde hem byk olmalar hem de ounun nemli derecede tabiata ve insana bal olmalar nedeni ile ciddi riskler tamaktadr. Bu riskler projelendirme safhasnda balar, inaat yapmnda, makineteknoloji-kapasite seiminde ve iletme safhasnda devam eder. Risklerin kaynaklar doa, enerjinin tr, yatrmcnn ynetim anlay, kredilendirme artlar, evresel ve sosyal snrlamalar ve tepkiler, piyasa ve teknoloji olarak gruplandrlabilir. evresel ve sosyal risklere en ok maruz kalabilecek enerji trleri fosil yakt kullanan, yeil enerji dndakiler olacaktr. Her enerji tr kendi niteliklerinden kaynaklanan risklere maruz kalrlar. Ayrca, son zamanlarda gittike artan bir ekilde yeil enerji dier trlere gre desteklenmektedir; buda dier trler iin ayr bir risk olarak ele alnmaldr. Ancak fosil enerji kaynaklar bugn dnyadaki toplam enerji arznn en byk ksmn oluturmaktadr. Bu durumun 21. Yzyln ortalarn kadarda srecei tahmin edilmektedir. Doadan kaynaklanan riskler; su, rzgar, jeotermal gibi kaynaklar kullanan enerji retim tesisleri iin sz konusudur. Bu kaynaklar doaya baldr ve doada srprizlerle doludur. Kaynak olarak gaz, petrol, kmr kullananlar paralarn dedikleri srece bunlar rahata bulabilirler. Yatrmcnn verdii kararlardan kaynaklanan riskler her tr enerji yatrmn her safhasnda sz konusudur. zellikle stratejik hatalar ok ciddi maddi ve manevi hasarlara yol aar. Kredi riski konusunda; uygun bir kredi bulmak kadar iin tabiatn dikkate alan bir szleme yapmak da nemlidir. Bu gn belki yok ama ileride enerji piyasasnda vadeli ilemler, takaslama (clearing) ve benzeri ilemlere ihtiya olabilecektir. Tabiata fazlaca bal olan enerji kaynaklarnn risk deerlendirilmesinde gvenilir enerji ve ortalama enerji kavramlarnn ok iyi anlalmas gerekir. evresel ve sosyal snrlamalarda kaynaklanan riskler gnmzde ok popler olup kamuoyunun en ok aina olduu konulardandr. Piyasa riski; enerjinin ve kullandklar kaynaklarn yatlarndaki dalgalanmalardan kaynaklanmaktadr. Ancak bu piyasa, tam rekabet artlarnn olduu bir piyasa deildir ve olmayacaktr da. Dzenlenen bir piyasadr. Karbon piyasas, yeil enerji konularna yaplan destekler bu piyasann olumasnda ok nemli rol oynamaktadr. Teknoloji riski; hem ayn trden hem de farkl trden enerji retim tesisleri iin sz konusudur. Daha iyi teknolojiyi gelitirenler ya da seenler dierlerine kar nemli bir rekabet silah elde etmi olurlar. Baz trlere; mesela gne enerji konusuna youn bir biimde beyin gc ve para tahsis edilmektedir. Bu da bu trn

nn aacaktr. Ayrca enerjinin etkin kullanm konusu da maliyeti drmesi ve evreye olan zarar azaltmas asndan nemli bir husustur. Bir enerji rmas, sralanan risklerin herhangi bir birleimini bnyesinde barndrabilir. Yukarda ifade edilen hususlardan dolay enerji sektrnde ciddi risk analizleri ve ynetiminin gerektii aka ortadadr.

1. Giri
Hayatta isteyerek ya da istemeyerek karlalan riskler vardr. Srekli olarak risklerden kamak mmkn deildir. Yatrmc ise gnll olarak risk alan kimsedir; risklerde byk frsatlar olduunu bilen kimsedir. Bu frsatlar yakalayabilmek iin risklerin iyi analiz edilmesi gereklidir. Risk analizi belirlenen amalara ulamak (mesela bir projeyi hayata geirmek gibi) iin tehlikelerin, tehditlerin ve belirsizliklerin sistematik olarak mahiyetinin belirlenmesi deerlendirilmesi olarak tanmlanabilir. Daha sonra da projenin olas tehditlere kar krlganlklarn ortadan kaldrmak, haetmek ya da kontrol altna almak amac ile akll ve makul stratejiler retmek gerekmektedir. Risk analizi, tehlikelerin olma ihtimaline kar nleyici tedbirlerin tanmlanmasna yardmc olur. Ayrca rekabeti bir ortam iinde rakiplere kar alnacak tedbirler, kar aksiyon ve operasyon planlar risk analizi almalar iinde yer alr. Trkiyede son zamanlarda, altna hcum benzeri, enerji yatrmlarna hcum grlmektedir. Uluslararas yatrm frsatlar asndan enerji yatrmlarn mutlaka en cazip yatrm olarak grmek yanltr. Sektr ciddi riskler tamaktadr. Ancak risklerin frsatlarla birlikte var olduunu unutmamak gerekir.

2. Riskler
2.1. Doadan Kaynaklanan Riskler Jeotermal hari; akarsu, rzgar, gne gibi yenilenebilir kaynaklardan enerji retiminde iin tabiatndan kaynaklanan riskler gndeme gelmektedir. Bilindii gibi doa olaylarnda belirli trendler gzlenmi ve kaydedilmitir. Sz konusu kaynaklarn doa tarafndan arznda zamana (mevsimine) ve yerine gre trendlerde deiiklikler ve ciddi belirsizlikler gzlenmektedir. Bunlara ait enerji projeleri, bu kaynaklarla ilgili gemie ait istatistik verilere dayanarak yaplr. Belirsizlikler ve sapmalar otomatik olarak riski dourmaktadr. Riskin matematik olarak lm standart sapma forml ile yaplmaktadr. Standart sapmas daha byk olan proje; kk olana gre daha risklidir. Standart Sapma belirli bir eye ait deiken bir zelliin, bu zelliin ortalama deeri etrafnda salma-yaylma ls

110

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

olarak tanmlanabilir. Buna rnek verilirse; bir nehrin debisi (birim zamanda nehirden akan su miktar) yl iinde aylar/gnler itibar ile deiir. Bu deien debi deerlerinin ortalama debi etrafnda salmas standart sapma ile hesaplanr. Benzer ekilde rzgarn ve gnein ylda ka gn ve ne miktarda olduu da deikenlik gsterir. Bu deikenlikler de riski gndeme getirir. Mesela, hidroelektrik santrallerde ilgili akarsuyun en az son 2030 yla ait her aya isabet eden ortalama debiler hesaplanr. Aylk ortalama debilerden de yllk ortalama debiler bulunur. Yllk ortalama debilerde hareketle yllk ortalama enerji retimi hesaplanr.

ekil 1 standart sapmay aklamak iin verilmitir. ekil 2de ayn projeler stnde akarsularn debileri ve bunlarn olaslklar olsun. Projelerin sol taraf riske sa taraar ise frsata delalet eder. Bu tip yatrmlarda projenin zibilitesi ve tesisin iletmesi asndan ortalama enerji ve gvenilir enerji kavramlar ok nemlidir: Ortalama Enerji tesisin kulland kaynan ortalama deeri (debihz-radyasyon) esas alnarak bir ylda retecei enerji miktardr. Gvenilir Enerji tesiste en az %90 ya da daha fazla ihtimalle ylda retilebilecek enerji miktardr. Yatrmn zibilitesi, retecei ortalama enerji temel alnarak hesaplanr. Ancak yatrm zibl ksa bile eer ortama enerji ve gvenilir enerji birbirinden nemli lde farkl ise projeyi riske girer; bu iki deer ne kadar birbirine yakn olursa risk o kadar azalr. Gvenilir enerji, ortalama enerjiden daima daha kktr. Eer bir yatrm gvenilir enerji dzeyinde bile karl ise; bu proje ok iyi demektir. Optimum kurulu kapasiteyi seerken, her birim ilave kapasitenin getirecei ek maliyet ve salayaca ek gelir hesaplanr. Eer ek gelir ek maliyetten fazla ise; bu iki unsur eit olana kadar kapasite arttrlr. 2.2. Proje ve Uygulama Riski yi bir proje iin salkl n almalarn yaplmas, doru verilerin toplanmas, doru analizlerin yaplmas, doru bir yer seilmesi en nemli unsurlardr. Teknolojinin ve kapasitenin uygun ve doru bir ekilde yaplmas proje safhasnn en nemli ilerindendir. Fizibilite hazrlanrken ktmser, iyimser ve normal olmak zere en az senaryo dnlmelidir. Hatta simlasyon modelleri ile projeler denenebilir. 2.3. Kredi Riski Kredi riski genel olarak borlunun ykmllklerini yerine getirememesinden kaynaklanr. Borcun denmemesi durumunda neler olabilecei analiz edilmeli, hatta simlasyon almalar yaplmaldr. Borlunun, kredi artlarna gre bor deme gc hesaplanmal; ne kadar kredi kaldrabilecei kestirilmelidir. zellikle yukarda bahsettiiz tabiattan kaynaklanan riskler dolays ile mesela az ya dmesi yznden yatrmc o yl borcunu demekte zorlanabilir veya deyemeyebilir. Bu gibi durumlarda yatrmc kredi arayabilir,ortaklar arayabilir, futures ve options gibi ilemlere bavurabilir. 2.4. Ekonomik (Dsal) Riskler Ekonomideki dalgalanmalarn (krizler, enasyon, durgunluk, faiz v.b.g) yatrmn tamamlanmasna olumsuz etkisi, faiz hareketleri, para riski (devalasyon, revalasyon, likidite), evre riski, hammadde (kaynak) yatlarndaki istikrarszlk, yeni rezervlerin bulunmas enerji yatrmclar tarafndan dikkatle izlenmelidir. Yeil enerjiyi desteklemek ve evreyi korumak amacyla ortaya konan karbon ticareti dier enerji trleri iin nemli bir dezavantaj olmaktadr. 2.5. Politik Risk lkelerdeki kamulatrma ve milliletirme politikalar yatrmclar hep rktmtr. Ayrca, politik kargaa ve atmalarn olduu yerlerde yatrm yaplmaz. Enerji sektr sadece ulusal politikalar

Standart Sapmann matematik ifadesi: Burada: Xi: i zamanna ait veri, N:Toplam veri says. X: Tm verilerin ortalamas,

Rzgar, nehir, gne kaynakl enerjiler istikrarl deildirler; mevsime gre aadaki an erilerine benzer eilimler gsterirler: ekil 1, 4 HES projesine ait debilerin dalm olsun. En byk standart sapma mavi projede, en k de krmz projededir. Aada an erileri ve ilgili standart sapmalar verilmitir:

ekil 1.

ekil 2.

111

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

asndan deil ayn zamanda kresel politikalar asndan da ok nemlidir. Enerji yznden hkmetlerin deitii, ihtilallarn olduu, lkelerin istilaya urad herkese malumdur. Bu konu ok derin ve karmaktr; ancak rmalarn bu riske dikkat etmeleri asndan ksaca deinilmitir. ABDde son yllarda bulduu doal gaz rezervleri ve uygulad yeni teknoloji ile retimde Rusyay gemesi gndeme gelmitir. Bu da Rusyann OPEC benzeri bir doal gaz karteli kurma projesini bitirmitir. lkelerdeki enerji konusundaki yasa ve ynetmelikler sektr iin nemlidir. Trkiye de enerjiyi devletin satn alma garantisi vardr. Bu garanti, riske kar ok nemli bir politikadr; ayn zamanda nemli bir akreditasyon olarak dnlmelidir. 2.6. Teknoloji Riski En nemli risklerden birisidir. Yeil, fosil, biyomas, nkleer, hidrojen gibi farkl trlerdeki enerji trlerinden herhangi birinde ki teknolojik gelimeler hem kendi trn hem de dier enerji trn etkiler. Onun iin teknolojik gelimeleri yakndan takip etmek yararl olacaktr. Son zamanlarda kmr santralleri iin nerilen yatrm projeleri byk ounlukla reddedilmektedir. Dnyann birok lkesinde termik santralar kapanmaktadr. Fakat bu arada temiz kmr retimi, kmrden gaz ve petrol retimi konularnda almalar devam etmektedir. Temiz kmr retimi henz teori ve laboratuar safhasndadr; piyasada ticari uygulamas yoktur, zlmemi ciddi problemleri vardr. 1500 MWlk orta lekli bir termik santralden kacak milyar ton karbondioksit nereye ve nasl gmlecektir. Temiz kmr teknolojisi alsa bile kmrden elektrik elde etmenin maliyeti %78 daha artacaktr. Kmrden petrol retimi onlarca yldan beri bilinmektedir. Hem yksek maliyetler bu petroln ticari kullanmnn yaygnlamasna engel olmutur hem de atmosfere karbondioksit emisyonu problemi halledilememitir. Ancak ksa bir zaman nce, ABD Teksas Arlington niversitesi (UTA) Mhendislik Fakltesi Dekan, gelitirdikleri teknoloji ile sfr emisyonla linyit kmrnden benzin rettiklerini medyaya aklamtr. retim maliyeti varil bana 28,84 $ olarak belirtilmitir. Maliyet drme almalar srdrlmektedir. ABD hkmeti, niversitenin 2010 yl sonuna kadar faaliyete geecek kk bir raneri kurmasn onaylamtr. ABD, tortulu ist denen bir kaya tipine uygulanan yeni bir delme teknii ile son ylda doal gaz retiminde Rusyay geerek birinci olmutur. Bu teknoloji, siyasi risk blmnde bahsedilen doal gaz karteli projesini rafa kaldrmtr. Gne enerjisi en bol ve evreye zarar olmayan bir enerji trdr. Gnein dnya yzne bir saate gnderdii enerji, fosil enerjilerden bir ylda alnan enerjiden daha fazladr. Gnmzde gne enerjisinin maliyeti ok yksektir ve teknolojik problemleri vardr. Gne enerjisinin maliyetini 0,250,40 $/kwhdan 0,020,10 $/kwhe drerek piyasa iin ok cazip hale getirecek devrim niteliinde teknolojik gelimelere ihtiya vardr. Gne enerjisi de su ve rzgar enerjileri gibi tabiata bal olduu iin retimde risk tar. Fotovoltaik pillerle bu risk ksmen de olsa drlmeye allmaktadr. Denizdeki rzgar santrallerinde ciddi yapm, bakm ve onarm sorunlar vardr. Hava artlar kt olduu zaman ulam ve mdahale riskli

olabilmektedir. Jeotermal enerji, yeil enerji trleri iinde daha istikrarl, daha ucuz ve yatrm maliyeti de nispeten ucuzdur. 2.7. Toplam Firma Riski Yukarda anlatlan riskler birbirleri ile direk ya da dolayl olarak ilikilidirler. Buradan da anlalaca gibi adeta risk yamuru altnda olan enerji rmalar iin kurumsal bir risk ynetimi gerekmektedir.

3. Sonu ve neriler
Q Enerji yatrmlarna balamadan nce ciddi aratrmalar yaplmal; zellikle stratejik bilgilerin ve konularn apraz kontrolleri yaplmaldr. Proje salam ve salkl bilgiler zerine doru ve ileriye dnk kararlar zerine bina edilmelidir. Proje alternatif senaryolar ile denenmelidir. Q Yeni teknolojiler dikkatle takip edilmelidir. Ancak, yeni bir teknolojinin teoride ve laboratuarda baarlm olmas baka bir eydir, bu teknolojinin piyasada ticari olarak kabul grmesi baka bir eydir. Bu hususa ok dikkat edilmelidir. Q Projenin nansman iin kredi kullanmnda, szleme yaparken projenin niteliklerini dikkate alarak baz esneklikler talep edilmelidir. Q Gerektiinde demeler iin swap, futures, options gibi nansal aralar dnlmelidir.

Kaynaklar
[1] [2] [3] [4] [5] [6] [7] [8] 34.0 34.1 34.2 Program Facts, Department of Energy fact sheet, accessed April 2008 (PDF File). ICCI, Bildiriler Kitab, Mays 2009. Lighting the Way: Toward a Sustainable Energy Future, InterAcademy Council, 2007. Energy Information Administration, International Energy Outlook 2007, Chapter 5. Renewables Global Status Report 2009 (PDF). H. Direskeneli,,Enerji syleileri, Tmmob, Kasm 2008. Dnya Enerji komitesi Trk Milli Komitesi, 20072008 Trkiye Enerji Raporu, Aralk 2008. M.A. Taylor, The State of Geothermal Technology, U.S. Depatrment of Energy, november 2007.

Summary
Risk is a very wide concept spanning into ever aspect of life. Our framework is energy investments and its risks. In this study, related risks in energy are described. Then, ways of handling and manipulating the energy investment risks are explained. Main context is the risks related to rms investing in energy. We do not deal with investors trading in stock markets, funds and derivatives exchange. Although risk and insurance are closely related each other, we did not included insurance of energy investments in this study. But techniques and arguments used here might have being exploited by insurance companies. It is possible to classify and describe risks in different ways depending on the purposes of your study. For convenience of the situation of rms investing in energy sector; risks start in project phase and continue in implementation and operation phases. To analyze and handle these risks, rst of all we have to identify their sources. Then it will be possible to treat and manage risks.

112

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

ELEKTRK BORSASI

Av. Fatma FTLK


Enerji Hukuk Aratrma Enstits

zet
nsan doas gerei kendisini gvenlik iinde hissetmek ister. Dolaysyla gvensizlik hissi bireyin kendini daha gvenli bir yerlere balamas ile son bulur. Trkiye yabanc yatrm yeterince ekememitir. Mevcut idari, ekonomik ve politik istikrarszlk, yetki dalmnn belli olmamas, mevzuat uygulamada isteksizlik, kamuzel sektr arasndaki eitsizlik, mevcut teknik ve idari altyapnn yetersizlii, hukuki sorunlar dnyann en nemli enerji ticaret blgelerinin tam ortasnda yer alan lkemize yabanc yatrmc gelmesini engeller dzeydedir. Trkiyede serbest rekabete alan enerji piyasasnn ileyebilmesi iin; bu piyasann gvenli, eit, adil, kaliteli, rekabete dayal, mali adan gl, istikrarl ve effaf olmasn salayacak bir enerji borsasnn kurulmas gerekmektedir. Enerji piyasasnn salkl ileyii iin kurumsal piyasalar ve bu piyasalarn oluturaca ticaret anlayna ihtiya vardr. Ayn zamanda kurumlarn inanlrl ve gvenilirlii iin hesap verilebilirliinin de salanmas da gerekmektedir. Trkiye Elektrik Piyasas gibi mkemmel bir byme potansiyeli olan bir piyasaya yerli ve yabanc yatrmclarn ilgi gstermemesi iin herhangi bir neden yoktur. Gerek orta ve uzun vadede hayata geirilecek Piyasa yapsnn ve gerekse ksa vadede hayata geirilecek ve gei dnemi sresinde uygulamada kalacak piyasa yapsnn net bir ekilde ngrlebilmesi, yatrmclarn nansal ngrlere sahip olabilmeleri ve yatrmlarna ilikin gvenilir analizler yapabilmeleri adna byk nem tamaktadr. zetle, yatrmclar, yatrm kararlarn verme aamasnda, nasl bir piyasa yapsnda faaliyet gstereceklerini bilmek ihtiyacndadrlar.

inanlyor olmas, saydam olmalar, hesap verebilir olmalar, uzmanlklarna gveniliyor olmas gerekmektedir. Bunlar sylenmesi ve saylmas kolay, ancak yaplmas kolay olmayan ilkelerdir. Elektrik piyasasnn ba aktrleri olan letim Sistemi letmecisi, Piyasa letmecisi ve Sistem letmecisinin ne kadar bamsz ve tarafsz, ne kadar uzman, ne kadar iyi hesap veriyor olduunun bilinmesi gerekmektedir. Bilinmeyen performans iyiletiremeyeceimiz bir gerektir. letim faaliyetini yrtmekle grevli bulunan Trkiye Elektrik letim A. kendisine verilen grev gerei hem sistemi hem de piyasay iletmek durumundadr. TEAn u anki alt yaps ve hukuki durumu itibariyle bu grevleri gerei gibi yerine getirmesi zor grnmektedir. Elektrik piyasasnn karmak yaps ve uluslararas gelimeler dikkate alnarak, kurumsal ynetim kltr ve bu kltrn gerektirdii kurumsal yaplanma ve ykmllklerin yerine getirilmesi ynnde ciddi admlar atlmas gerekmektedir. Elektrik piyasasna ynelik kukularn yattrlmas siyasal iktidar ve ekonomik g odaklar karsnda bamsz ve gvenli bir piyasann oluturulmas, piyasa mekanizmalarnn dzgn ileyiinin salanmas asndan zerkliin zorunluluk olduu sylenebilir. Elektrik piyasasn iletmekle grevli kurumlara siyasi bask, etki ve telkinden arndrlm bir stat gvencesi tannmaldr. Bu stat letim Sistemi Piyasa letmecisi ve Sistem letmecisini her trl bask, ynlendirme ve etkilerinden korumaldr. TEAn hukuki yapsnn, rgtlenmesinin ve karar alma srelerinin her trl etkiden uzak olmas gerekmekte iken; u an itibariyle Enerji Bakanlnn ilgili kuruluu durumunda olduu, tekilatlanmasnn KT niteliinde olduu ve kararlarn Ynetim Kurulu aracl ile alsa da tam anlamyla bamsz olmad bilinen bir gerektir. Bugnk durumda, 233 sayl KHK erevesinde kamu nansman dengesi ierisinde tutulmaya devam eden TEAn bu durumunun devam etmesi halinde, yakn bir gelecekte gereken altyapy ve hizmeti salamakta yetersiz kalma olasl olduka yksektir. TEAn karar alma srelerinde hzl hareket kabiliyeti olmad ve bamsz olmad dikkate alndnda nmzdeki srete gelien piyasa ihtiyalarna cevap veremeyecei aikrdr. Gelecekte oluacak yapnn tutarl, hem mevcut hem de gelecek deeri asndan en yksek deeri temsil edecek bir yap eklinde ngrlmesi, birok deikeni bir araya getirip bu konularda karar verilmesini, en basit deyimiyle zerkleme stratejisinin tespitini gerektirmektedir. Elektrik piyasasnn hedeenen dorultuda ilereyebilmesi bu piyasaya ilikin yaplmas dnlen faaliyetlerin

Elektrik Borsas
Trkiye Elektrik Borsasnn dnya enerji borsalarnn arasnda yer alabilmesinin olmazsa olmaz koullarndan birisi bamszlnn ve zerkliinin salanmasdr. Etkin bir ekilde ileyen, bamsz bir ekilde rgtlenmi elektrik borsasnn enerji yatrmlarn arttrma ynnden byk bir etkisi olacan kabul etmek gerekmektedir. Trkiye elektrik piyasasnda temel unsurun gven olduu gerei yadsnamaz. Piyasann hedeenen dorultuda beklenen sonular verememesinin ana nedeni gven eksiklii ve bunun yaratt belirsizlik ortamdr. Yatrmcy yatrmdan, reticiyi retimden, elinde kaynak olanlar tketimden alkoyan temel unsur budur. Sorunun iyi tanmlanmas, kabul, sorunun zmne katk salayaca dnlen bamszlk, tarafszlk ve effak ilkelerinin uygulamaya konulmas gelecee ynelik nemli admlar olarak dnlebilir. Elektrik Piyasasn iletme grevi verilen kurumlarn gvenilirliliini salayan unsurlar arasnda bamsz olmalar, tarafszlklarna

113

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

birbiri ile etkileim ierisinde olduklar dnlerek uygulanmaya konulmaldr. Yine ayn ekilde Elektrik Borsasn iletme grevi verilen Piyasa Mali Uzlatrma Merkezinin borsa yaplanmas olarak tasarlanmas gerekmekte olup; sistemin dna karlmas effann, tarafszlnn ve bamszlnn salanmas ynnde yaplacak almalarn yatrmclara gven telkin edecei kabul edilmelidir. Elektrik Borsasn iletmekle grevli bulunan PMUMun tam bir tarafszlk iersinde ve yeterli kapasiteyle ileri yapabilmesi ancak bamsz olmas halinde mmkn olabilecektir. Trkiye Elektrik Borsasnn d faktrlerden (ounlukla politik) etkilenmeden, yrrlkteki mevzuatlarn ngrd ekilde tarafsz, adil, hesap verebilirliinin saland, hedeerin ngrlebilirlii ve dier kamu kurumlar ile ne trden bir ilikiye sahip olunduunun bilinmesi halinde yatrmclarn elektrik piyasasnda oluan yatn adil bir ekilde belirlendiine ve yatlarn yapay bir ekilde olumadna inanmalar salanacak, piyasaya duyulan gven artacaktr. Gven sorunu organize bir piyasann gerekliliini ortaya karmaktadr. Elektrik Piyasasna ilikin ksa bir sre ierisinde oluturulaca dnlen vadeli ilemler piyasas ancak, organize bir borsada, borsann belirlemi olduu kurallar erevesinde yaplabilir. Bu nedenle sistemin dna alnacak tarafsz bir borsa yaplanmas ierisinde oluturulmas gereken vadeli ilem piyasas ile yatrmclar kendilerini risklerden koruyabilecek, gelecee ynelik olarak yatlarn ne olacan tahmin edebilecek ve pozisyonlarn ayarlayabileceklerdir. Sistemin btnne ynelik yaplamayan, piyasay tam anlamyla kavrayamayan, sistemin ihtiyalarn karlayamayan, sektrn gelecee dnk admlarn takip edemeyen u anki alt yap bir sre sonra baka nlemleri almaya alacaktr. u an itibariyle elektrik piyasasnn hukuki ve teknik altyaps yatrmclar asndan gerektii lde belirgin deildir. Elektrik piyasasna ynelik uygulamalara dardan mdahale edildiini gsterir olaylarn varl, hukuki gvenliin ihlal edildiini gsterir ekilde yaplmakta olan mevzuat deiiklikleri nedeniyle yatrmclarn nlerini grememeleri sonucu istikrarn, effan ve tarafszln salanamad byle bir piyasa yaps iinde kimse kendisini gven ierisinde hissedemeyecektir. Sonu itibariyle Trkiye Elektrik Piyasasn iletmekle grevli kurumlarn sektrn nnde gitmesi sektre rehberlik yapmas, sektrn ufkunu ve vizyonunu geniletebilmeleri gerekmektedir.

Besides, it will introduce required reliable data for local and foreign investors by producing new signals for future prices. Will an Electricity Exchange to be established in Turkey affect energy investments? Turkey Energy Market has a great deal of development potential. It can be said that the most important development to provide investors for showing their interest to this market is to establish an Electricty Exchange. It cannot be thought that a dependent and non-autonomous structure operates Exchange. Considering that an Exchange must act in transparency and neutrality principles, it is open to discuss how a department taken part within TEIAS will full this. By amending the Electricity Market Law No. 4628, it is required to restructure Market Financial Settlement Center as an independent market opeartor. Required changes In Electricity Market Law No. 4628 and Capital Market Law, in other words which arrangements not only in secondary legislation but also in primary legislation are required should be discussed. In Electricity Market Law No. 4628, creating arrangements regarding future market structure, briey forming legal basis regarding new market structure are required. In our country, indeterminable and non-comparable risks and opportunities, deciding of which market mechanisms to be consisted and implemented are open issues. A successful Turkey Electricity Market can only be provided by implementing a program to be determined through thinking required activities, which are in mutual interaction regarding this market structure.

Kaynaklar
[1] http://www.epdk.org.tr [2] http://www.gov.tr

Summary
Although it seems too difcult to establish a new market structure not existing before in electricity sector having a complex structure, studies on this way continue. But, since future prices cannot be estimated and studies related to derivative market instruments for perceving risks have not been started yet, these may give rise to decrease investments. Establishing derivative markets regarding electricity energy in a competative market will provide market participants for avoding factors including risks to arise as a result of price changing.

114

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

BUHAR TRBNL KOJENERASYON SSTEMLER ve EKER SANAYNDE KULLANIM TARHES

Ferit LEBLEBC
EDSM Enerji

zet
Buhar trbinli kojenerasyon sistemler, s ve elektrik enerjisinin birlikte saland kojenerasyon teknolojisinin, sanayi uygulamalarnda en ok uygulama alan bulan yntemlerinden biridir. Is gereksiniminin buhardan karland birok sanayi dalnda tartmasz stnlklere sahip olmas, eker sanayiinde de buhar trbinli kojenerasyon sistemlerini eker fabrikalar iin vazgeilmez klmtr. Bu yazda, buhar trbinli kojenerasyon sistemlerin eitleri, avantajlar ve eker sanayi tarihesi ierisindeki geliimleri irdelenmektedir.

Giri
Buhar, kolay elde edilebilmesi, kolay iletilebilmesi, scaklnn istenilen stma scaklna ayarlanabilmesi ve kullanlaca yere ulatnda zerinde tad buharlama gizli ssnn kolaylkla geri alnabilmesi gibi tartlmaz stnlkleri nedeniyle gemiten gnmze 200 Cye kadar s enerjisi kullanan birok proseste temel ikincil enerji kaynadr. Buhar Trbinli Kojenerasyon (BTK) sistemlerinde trbinden kan buhar s kayna olarak kullanldndan BTKda kar basnl buhar trbinleri kullanlr.

ekil 4. Sir Charles Algernon Parsons tarafndan tcari olarak 1MW gcnde ilk buhar trbini + Jeneratr gurubu 1901 Elberfeld, Almanya.

ise 1888 sveli Dr de Laval yapmtr (ekil 3). Ticari olarak ilk buhar trbinin retilmesine ilikin haklar 1895 ylnda George Westinghouse (Amerika) tarafndan alnmtr. Charles Algernon Parsons tarafndan ticari olarak 1 MW gcnde elektrik retilen ilk buhar trbini + Jeneratr grubu 1901 ylnda Elberfeld, Almanyada bir fabrikada kurularak kullanlmaya balanmtr (ekil 4) [1, 2, 3]. Buhar trbinlerinin dizaynnda itki (impuls) ve tepki (reaction) olmak zere iki cins trbin kanat dizayn kullanlmaktadr. tki tip kanatklarda buhar dorudan kanatklara ynlendirilmekte ve kanatk yzeylerine arpan buharn itki etkisi ile rotoru dndrmektedir (ekil 5). Bu tip trbinlerde kademeler arasndaki basn d, bir pskrtc (nozzle) gibi grev yapan sabit kanatklar iinde olumaktadr. Sabit kanatklardan geerken hz kazanan buhar hareketli kanatlar zerine arpmakta ve bu arpmann oluturduu itki etkisiyle rotor dnmektedir.

Buhar Trbinleri
Buhardan mekanik enerji elde etme almalar ok eski tarihlere dayanr. Buharn itici gcnn ke Yunanl matematiki Alexandria l Hero (Heron) (MS 10 70)a dayanr. lk rzgar gl-nn mucidi de olan Heron basn altndaki buharn jet etkisi ile dnen heron trbinini yapmtr (ekil 1). 1837de Amerikal William Avery Heron trbinin daha gelimiini yapmtr (ekil 2). Kendi gelitirdii buhar trbini ve jeneratrden oluan ilk birleik trbin grubunu 1887de ngiliz Mhendis Charles Algernon Parsons yapmtr. Bugnk trbinlerin atas saylabilecek ilk buhar trbinini

ekil 1. Heron Trbini.

ekil 2. Avery Trbini.

ekil 3. De Laval Trbini.

115

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

tki (impuls)

Tepki (reaction)

olarak gereksinim duyulan s enerjisi yannda elektrik enerjisi retilebilmektedir. ekil 6da 50 birim s ve 35 birim elektrik enerjisi gereksinimi olan bir fabrikann, enerji ihtiyacn kojenerasyon sistemle ve klasik; s enerjisinin kazan dan elektrik ihtiyacnn da jeneratr grubuyla karlamas durumunda toplam enerji tketimlerinin karlatrld bir Sankey diyagram grlmektedir. Kojenerasyon sistemler (BIE) kurulmadan nce ncelikle tesisin s enerjisi (IE) gereksinimi ve daha sonra da elektrik enerjisi (EE) gereksinimi dolaysyla BTK seimi iin en nemli parametre olan EE/IE oran belirlenmelidir. Trbin sonras dili grubunun mekanik kayplar % 1.5 - 3.0, trbin buhar kayplar % 0.5-1.5 olarak alnabilir. Trbin jeneratr gruplar iin verim % 90 - 95 alnabilir. Buhar trbin verimi ampirik olarak u ekilde hesaplanabilir. Trbin verimi = 0.82 / [1+( k x (P1 - P2) x 3000 / (kWx n) ] [4] (1)

ekil 5. tki (impuls) ve tepki (reaction) tipi trbin kanatklar.

Tepki tip kanatklarda ise sabit kanatlarn evirmesi sonucu oluan tepki ile buhara kinetik enerji kazandrlmakta ve ters yne eimli rotor kanatlar buhar tekrar farkl ynde hareket etmeye zorlamaktadr. Tepki tip trbinlerde kademeler arasndaki basn d rotor ve sabit kanatklar arasnda paylatrlmtr (ekil 5). Buhar trbinlerinin byk ounluunda itki ve tepki tip kanatklarn karm kullanlr. Her bir basamakta tek tip; ya itki ya da tepki tip kanatklar kullanlr. zellikle yksek basn kademelerinde blmlerinde itki tip, dk basn kademelerinde ise tepki tip kanatklar kullanlr [2], [3]. Buhar trbininin buhar k basncna gre trbinler; eer k basnc atmosferik basntan kk ise Kondenserli Trbin (Condensing Turbine), k basnc atmosferik basntan yksek ise Youmasz (Noncondensing) veya Kar Basnl Trbin (Backpressure Turbines) olarak adlandrlr.

P1 : Giri basnc (Bar) H1 : Giri entalpisi (kJ/kg) P2 : k basnc (Bar) H2 : k entalpisi (kJ/kg) kW : ekilen g (kW) n : Trbin devri (dev/dak) k deeri 500-1000 kW iin: 14, 1000-3000 kW iin: 12, >3000 kW iin: 10 alnr. Tesisin IE / EE orann kojenerasyon sistemin seiminde kullanlacak Is / g oran olarak kullanlabilir. BIEden alnacak olan IE / EE oran u adan ok nemlidir; BIEden IE ekilmeden EE retilemez ya da tersi EE ekilemezse IE de ekilemez. Bu nedenle seilecek olan BIEnin IE / EE orannn doru belirlenmesi ve gereksinimlere uygun bir BIEnin seilmesi gerekir. Seilecek olan BIE zerinden ekilecek IE gereksinimi karlamad zaman sistem ek bir IEne gereksinim duyulacaktr; benzer ekilde BIE zerinden ekilecek IE gereksinimi karlad halde ekilen EE gereksinimi karlayamad durumda da dardan EEne gereksinim duyulacaktr. rnein buhar trbinli BIEnin kurulu olduu bir fabrikada BIE zerinden fabrika iin gerekli olan EE ekildiinde BIEden geen yani BIEde trbinden kan buharn (rk buhar) IEsi fabrika gereksinimini karlamyorsa iki seenek vardr: Birinci seenek; fabrika gereksinim duyduu IEni BIEden EE ekemedii iin trbinden geiremedii yksek basnl buhar basn drcden geirerek IE kayna olarak kullanacaktr ki bu durumda buharn EE retme egzerjisini bo yere harcam olacaktr ya da ikinci seenek olarak; eer BIEnin kapasitesi yeterli ise gerekli yatrm ve anlamalar yaparak gerekli IEyi salamak iin gerekli buharn tamamn BIE zerinden geirecek ve retecei EE fazlasn satma yoluna gidecektir. Tablo 1de

Kojenerasyon [Birleik Is ve Elektrik retim Sistemleri (BIE) - Combined Heat and Power (CHP)]
Klasik elektrik ve s retiminde; yaktn yanmas sonucu elde edilen 100 birim enerjiden s olarak faydalanlmak istendiinde yakt ve kazan trne bal olarak bunun ancak % 80 - % 93nden faydalanlabilir. Yaktn yanmas sonucu elde edilen 100 birim enerjiden elektrik enerjisi retmek istendiinde yakt ve motor verimine bal olarak bunun ancak % 30 - % 38 inden faydalanlabilir. Enerjinin geri kalan blm s enerjisine dnr ve sistemden uzaklatrlr. Kojenerasyon sistemlerde ise; temel

ekil 6. Kojenerasyon ve klasik kazan + jeneratr gruplarnn karlatrlmas.

ekil 7. Kar basnl buhar trbinli kojenerasyon sistem.

116

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Tablo 1. Kojenarasyon sistemlerin seiminde kullanlacak parametrelere gre karlatrlmas Birincil Hareket Konderserli buhar trbinli sistemler Kar basnl buhar trbinli sistemler Kombine gaz trbinli + buhar trbinli sistemler Ak Dngl Gaz trbinli sistemler Sktrlm Hava zerine yakt pskrtmeli motorlu Buji atelemeli motorlu Yakt Her trl yakt Her trl yakt Benzin, biogaz, Mazot, Fuel oil, LPG, nafta Benzin, biogaz, Mazot, Fuel oil, LPG, nafta Benzin, biogaz, Mazot, Fuel oil, LPG, nafta Benzin, biogaz, Mazot, LPG, nafta G Aralk (MWe) 1 ile 100+ 0.5 ile 500 3 ile 300+ 0.25 ile 50+ 0.2 ile 20 0.003 ile 6 Is/g oran 3:1 ile 8:1+ 3:1 ile 10:1+ 1:1 ile 3:1* 1.5:1 ile 5:1* 0.5:1 ile 3:1* 1:1 ile 3:1 Elektriksel Verim 10-20% 7-20% 35-55% 25-42% 35-45% 25-43% Toplam Verim 80% e kadar 80% e kadar 73-90% 65-87% 65-90% 70-92 % Is Enerjisi Kayna 2 veya dah fazla farkl basnta buhar 2 veya daha fazla farkl basnta buhar Orta basnta buhar: yksek scaklkta scak su Yksek basn buhar, yksek scaklkta scak su Dk basn buhar, dk ve orta scaklkta scak su Dk ve orta scaklkta scak su

BIE sistemlerin seiminde kullanlacak parametrelere gre karlatrmas grlmektedir.

saland ana g milini tahrik etmek zere kullanlmtr (ekil 8) ihtiya duyulan g ana milden kay kasnak sistemiyle istenilen gruba iletilmekteydi [6].

Buhar Trbinli Kojenerasyon Sistemleri


Is enerjisi kayna olarak trbinden kan buhar kullanan, dier bir deyile Buhar Trbinli Kojenerasyon (BTK) sistemlerinde kullanlan trbinler kar basnl trbinlerdir (ekil 7). Kat yakt kullanan kazanlardan buhar elde ederek kullanan sanayi tesislerinde BTK tek seenektir. Sv ve gaz yakt kullanan buhar kazanlar bulunan ve tkettii EEnin IEne oran 0.10 0.20 arasnda olan sanayi tesisleri iinde BTK sistemleri rakipsizdir. Grak 1de kar basnl buhar trbinlerinde retilen elektrik enerjisinin kar basn buharyla salanan s enerjisine orannn trbini besleyen yksek basnl buharn basncyla deiimi grlmektedir [5].

ekil 8. 19. Yzyln sonlarnda eker fabrikalarnda buhar trbini ve g iletim sistemi. [5]

BTK Sistemlerin eker Sanayiinde Kullanmnn Tarihesi


Buhar trbinleri ticari olarak retilmesinin hemen ardndan eker fabrikalarnda kullanlmaya balamtr, buhar trbininin retildii yllarda henz elektrik motorlar kullanlamadndan buhar trbini eker fabrikasnda kullanlan tm mekanik g gereksiniminin

1930lara gelindiinde artk modern anlamda BTKlerin eker fabrikalarndaki yerini aldn gryoruz, o yllarda buhar basnlar 14 Bar ve 1 MW g iin kullanlan buhar miktar 15 ton civarndayd. retilen elektrikte cos =0.7ler civarndayd [7]. BTK guruplar gerekli bakmlar zenle yapldktan ve uygun koullarda altrldnda uzun yllar serviste kalabilmektedir. rnein Trkiye eker Fabrikalar A..ye bal Alpullu eker Fabrikasnda 1938 model Erste Brnner Marka Trbin ve Ateliers Marka Jeneratr grubu bugn bile alr durumdadr (ekil 9).

ekil 9. Trkiye eker Fabrikalar A.. ne bal Alpullu eker Fabrikasnda 1938 model Erste Brnner Marka Trbin ve Ateliers Marka Jeneratr gurubu etketleri.

Grak 1. Kar basnl buhar trbinlerinde retilen elektrik enerjisinin kar basn buharyla salanan s enerjisine orannn trbini besleyen yksek basnl buharn basncyla deiimi. [4]

Sadece eker fabrikalarmzda deil, Cumhuriyetimizle yat birok fabrikalarmzda her biri tarihi ant niteliinde ok sayda ekipmanlar bulunmaktadr ve eer sahip klmaz ise bunlarn hurdalklara gnderilmesi kanlmazdr. Buradan niversitelerimize arda bulunuyorum, bu ekilde kamu iletmelerinden hurdaya atlacak olan bu antlara sahip karak niversitelerin uygun yerlerinde sergilemeleri bizden sonraki nesillere nemli bir hizmet olacaktr. Bunun rneklerini birok yurtd niversitelerde ve kurulularn kendi oluturduklar mzelerde grebilirsiniz. rnein Sudzucker (Almanya) yaklak 100 yllk bir eker fabrikasn (Oldisleben) 1990 ylnda eker Mzesi haline getirerek ziyaretilerine amtr.

117

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

eker fabrikasyon teknolojisindeki gelimeler sonucu 1970li yllara gelindiinde BTKlerde kullanlan buhar basnc 24 - 32 bara retilen EEnin IEne oran 0.11lere kmt, 1980li yllarn sonuna gelindiinde buhar basnc 40 - 42 bar, retilen EEnin IE ne oran 0.22lere ulayordu gnmzde ise, bu oran 0.30lara kmtr. Bunun sonucu olarak da gnmz modern eker fabrikalarnda kullanlan BTKlerde buhar basncnn 80 - 100 bara ve buna paralel olarak, buhar scakl da, kazan kzdrc borularnn imalinde kullanlan ferritik eliklerin izin verdii 530 Cye ykselmitir. Buhar basncnn 100 barn zerine kmas durumunda, buharn izoentropik olarak k basnc olan 3 bara genletiinde, buhar doygunluk noktas almakta ve trbin k buhar sv halde su ierir duruma gelmektedir, bu ise trbin asndan istenmeyen sakncal bir konumu iaret etmektedir. Trbin k buhar iersinde youmu su partikllerinin bulunmas trbin kanatlarnda erozyona neden olacandan normal alma koullarnda asla istenmeyen bir durumdur. EEnin IE ne orannn 0.30lara kmas karsnda yaplmas gereken Gaz Trbini + Buhar trbininden oluan birleik kojenersyon sistemlere gemektir (ekil 10) [7,8].

Summary
Cogenaration systems with steam turbine are the most common methods among the industrial applications of cogeneration technology supplied both heat and electrical energy. Having many undisputed advantages in many branch of industry that the heat requirement supplied by steam makes cogenaration systems with steam turbine indispensable also for the sugar factories. Types and its advantages of cogenaration systems with steam turbine besides historic developments of steam turbines in sugar industry were considered in this study.

ekil 9. Kombine gaz buhar evrimi akm emas. 1. Kompresr, 2. Gaz trbini, 3. Hava fan, 4. Yardmc kazan, 5. Buhar kazan, 6. Kazan yanma odas, 8. Proseste s kullanan ekipmanlar, 9. Kazan besleme suyu tankdr.

Kaynaklar
[1] Sir Charles A. Parsons, 1911, The Steam turbine, Printed by John Clay, M.A. at the Cambridge University Press [2] Wikipedia [3] Encyclopedia Britannica [4] Z. Bubnik, P. Kadlec, D. Urban, M. Bruhns, 1995, Sugar Technologists Manual (Chemical and Physical Data for Sugar Manufacturers and Users), Verlag Dr. A. Bartens, Berlin, 416 pages [5] Poel, P., W.; Schiweck, H.; Schwartz, T., 1998, Sugar Technology Beet and Cane Sugar Manufacture, Verlag Dr. Albert Bartens KG, Berlin, 1120 p. [6] Sudzucker Arivleri [7] Trkiye eker Fabrikalar zel ariv [8] Leblebici, F., 2009, ICCI 2009 Bildiri, Pancar ekeri Fabrikasyonunda Enerji Aknn Tasarm Ve Enerji Tasarrufuna Ynelik Yeni Teknolojiler

Teekkr
Bildirinin hazrlanmasnda yardmlarn esirgemeyen TFAde alan eski alma arkadalarma teekkr ederim.

118

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

ATIK GER KAZANIM SSTEMNDE SIFIR ATIK YAKLAIMI: TRK TELEKOM RNE

Glen NL
Yn Temizlik Peyzaj naat San. ve Tic. Ltd. ti.

zet
stanbul Trk Telekom Anadolu Yakas l Mdrl bnyesinde oluan atklarn, Yn Temizlik tarafndan kaynanda ayr toplanmas, ara depolanmas, aktarma merkezlerine tanmas ile geri kazanm ve bertaraf ilemlerine kadar tm sreleri ieren Sfr Atk Projesi hayata geirilmitir. Proje kapsamnda, stanbul Trk Telekom Anadolu Yakas l Mdrl bnyesinde yer alan Atk Ynetim Merkezine ait Kompost Makinesi, Trkiyede ilk defa bu proje kapsamnda kullanlmtr. Kompost Makinesi kaynanda ayr toplanm organik atklar ve yemek atklarndan kompost rn elde edilmesi iin kullanlmaktadr. 700 lt/hafta kapasiteli Kompost Makinesinin faaliyeti sonucunda kurumda oluan organik atklardan ayda ortalama 250-350 kg iyi kalitede kompost rn elde edilmektedir. Sfr Atk Projesinin baaryla yrtlmesi sayesinde haftada retilen 72 konteyner atk, 9 konteyner ata kadar indirgenmi olup, hacimsel olarak %88e varan bir atk azaltm sz konusudur. Anahtar kelimeler: Enttegre Atk Ynetimi, Geri Kazanm, Kompost Makinesi, Sfr Atk.

amacyla ilgili kurum ve kurululara gnderilmekte, organik ve yemek atklarndan ise atk merkezinde bulunan kompost makinesi kullanlarak kompost retilmektedir. Kompost, biyokimyasal olarak ayrabilir, ok eitli organik maddelerin organizmalar tarafndan stabilize edilmi, mineralize olmu rnlerdir (Erdin, 2009). Kompostlatrma ise, organik maddelerin biyolojik olarak ayrma hzn arttrmak iin uygulanan kontroll biyolojik prosestir (Renkow ve Rubin, 1998). Kompostlatrma prosesi esnasnda meydana gelen su ve karbon dioksit kayb, kalnt maddenin hacminde %25 ila %60 azalma salamaktadr (Renkow ve Rubin, 1998). Evsel kat atklarn kompostlatrlmas, nfusun artt Avrupa lkelerinde ve Amerikada, oluan atklarn nemli bileenlerinin dzenli depolama tesislerine gnderilmesine alternatif bir yol olarak grlmektedir (Borat, 2002). Kompostun faydalar aadaki gibi sralanabilir: Q Araziye gmlmesi gereken atk miktarn azaltan bir yntem olmas sebebiyle kompost retimi dzenli depolama iin gerekli olan hacim ve alanlarda byk ekonomi salamaktadr (Borat, 2002). Q Evsel atklarn iinde bulunan patojen mikroorganizmalarn nemli bir ksm kompostlatrmadaki s ykselmesi sonucu lmektedir. Olgun kompostta mantar, patojen bakteri, bcek yumurtas ve bitki tohumlarnn tahrip olduu gzlenmektedir (Borat, 2002). Q Kokusuz, tehlikesiz, humusa benzer bir madde olan kompost toprak yapsn ve zelliini iyiletirmektedir. Kompostun tarmdaki olumlu etkilerini u ekilde sralamak mmkndr: Topraa humus kazandrr, topran ilenmesini kolaylatrr, zeminin su tutma kapasitesini arttrr, topran havalandrlmasn kolaylatrr, topraktaki saprot mikroorganizma saysn arttrr ve topraktaki mikroorganizmalarn hzla faaliyete gemesini salar. Azot, fosfat, potasyum, vs ihtiva eden suni gbrelerin bitkiler tarafndan daha kolay alnmalarn salar (Borat, 2002). Kompost, u amalar iin kullanlabilir: Tarm, ormanclk, aalandrma, bahe ve park bakm, peyzaj mimarl, endstriyel hava artm iin kompost ltrelerinin yaps (evre ve Orman Bakanl, 2002). Kompost ierisine belli oranlarda azot, fosfor, potasyum (N, P, K) ilavesi ile stn kalitede gbre eldesi mmkn olabilmektedir. Elde edilen bu gbrenin tarm alanlarna yarar tm yapay gbrelerden daha fazladr. Trk Telekomda kompost ilemi iin ayrlan organik atklarn geri kalan ksm ilgili Belediye ile yaplan protokol gerei Kpek Barnana gnderilmitir. Bu i neticesinde barnaktaki hayvanlarn yemek ihtiyalarnn alternatif yollardan karlanarak barnaa ait yemek giderlerinin azaltlmas ayrca pe atlacak

1. Giri
Atk ynetimi; evsel, tbbi ve tehlikeli ve tehlikesiz atklarn minimizasyonu, kaynanda ayr toplanmas, ara depolanmas, gerekli olduu durumda atklar iin aktarma merkezleri oluturulmas, atklarn tanmas, geri kazanlmas, bertaraf, geri kazanm ve bertaraf tesislerinin iletilmesi ile kapatma, kapatma sonras bakm, izleme-kontrol srelerini iermektedir (evre ve Orman Bakanl, 2008). Bu ynetim sistemi, farkl trdeki atklarn birbirleriyle kartrlmadan kaynanda ayr olarak toplanmasn olmazsa olmaz koul olarak kabul eder. Entegre atk ynetiminin, tm unsurlar bir btn olarak deerlendirilerek hem evresel hem de ekonomik adan srdrebilirliin salanmas hedeenir. Bu erevede, entegre atk ynetiminin yalnzca tek bir atk trne veya tek bir kaynaa ynelik olmas beklenemez (evre ve Orman Bakanl, 2008). Amacmz tm atk trleri iin oluturduumuz atk ynetim sistemi ile kurum ve kurulularn bu nemli evre problemine en doru zmleri sunmaktr. Bu kapsamda Trkiyede ilk defa Trk Telekomda uygulanmakta olan Sfr Atk Projesi, amaca ulamada nemli bir admdr. Projenin temel hede, Trk Telekomun faaliyetleri srasnda ortaya kan atklarn kaynanda azaltlmas ve bu atklarn geri kazanlmasn salayan evre ile uyumlu teknolojilerin kullanlmasdr. Bu amala, Trk Telekom Anadolu Yakas l Mdrl bnyesinde retilen ve kaynanda ayr olarak toplanan atklar deerlendirilmeye allm ve atk merkezi bnyesinde bertaraf edilemeyen atklar geri dnm

119

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

yemeklerin deerlendirilmesi amalanmtr. Sfr Atk Projesi, ncelikle Telekom merkez binasnda, daha sonra ise merkeze bal 11 mdrlk binasnda oluan atklarn geri kazanlmasn salayp sfr ata ulalmasn kapsamtr. Proje kapsamndaki tm atklar ayr konteynerler ierisinde biriktirmek, uygun periyotlarla toplamak, atklar mmkn olduunca yeniden kullanmak, geri dntrerek ve geri kazandrarak evreye verilecek zarar minimize etmek, bu maddeleri ikincil hammadde olarak ekonomiye kazandrmak, alma alannda temizlik kalitesini srekli ve en st seviyede tutmak ve alanlarn bu konudaki duyarlln artrmak hedef alnmtr. Projenin maksimum verimle uygulanabilmesi iin ncelikle tm atk trleri iin ynetim planlar oluturulmu olup zaman ierisinde ihtiya duyulmas halinde bu planlar revize edilerek srdrlebilir bir sistemin ortaya kmas salanmtr. Bu alma, tm atk trleri iin veri taban oluturularak ilerleyen dnemlerde gerekletirilebilecek projelerin doru analizi ve boyutlandrlmasnda kullanlacaktr.

toplanmas iin tm katlarda belirlenen uygun yerlere mavi renkli ambalaj atk geri dnm kutular yerletirilmitir. Toplanan ambalaj atklarnn lm dzenli olarak 2009 yl boyunca yaplmtr. Ayr toplanan bu atklar Ambalaj Atklar Toplama ve Ayrma Tesisinde trlerine gre ayrldktan sonra geri dnm tesislerine gnderilerek ekonomiye kazandrlmtr. 2.2. Atk Piller Trk Telekom binasnda oluan atk pil kaynaklar; kiisel kullanmda olan cep telefonlar, radyolar, ok eitli elektrikli aletler vb.dir. Atk Pillerin Kontrol Ynetmeliine gre, uygun toplama kaplarnda biriktirilen piller, Tanabilir Pil reticileri ve thalatlar Dernei TAP tarafndan stanbul Bykehir Belediyesine ait Kemerburgaz Kat Atk Depolama sahasna gnderilerek, beton havuzlar ierisinde zeri kapatlarak bertaraf edilmitir. Geri kazanm salanabilecek atk piller ise TAP Dernei tarafndan yurt dndaki geri kazanm tesislerine gnderilmitir.

2.3. Bitkisel Atk Yalar


Trk Telekom binasnda oluan bitkisel atk yalar mutfakta yemek yapm srasnda olumaktadr. Bitkisel Atk Yalarn Kontrol Ynetmeliine gre, uygun toplama kaplarnda biriktirilen bu atk yalar evre ve Orman Bakanl tarafndan lisanslandrlm geri kazanm tesislerine gnderilerek biyodizel gibi nemli bir yakt haline gelip ekonomiye geri kazandrlmtr. 2.4. Elektronik Atklar Trkiyede elektronik atklarn ynetimiyle ilgili esaslar ieren ynetmelik, evre ve Orman Bakanl tarafndan henz yaynlanmamtr. Trk Telekom bnyesinde oluan elektronik atklar bilgisayar, yazc, telefon, faks, fotokopi, monitrler, radyo, kablolar, vb. malzemelerin mrn tamamlamas ile oluan atklardr. Trk Telekomda biriktirilen elektronik atklar Sfr Atk Projesi kapsamnda ilgili geri dnm tesislerine gnderilmitir. 2.5. naat ve Yknt Atklar Trk Telekom bnyesinde ska yaplan almalar sonucunda youn miktarda hafriyat ve yknt at kmtr. Oluan bu inaat ve yknt atklar ynetmeliin uyarlad ekilde lisansl aralarla belediyelerin izin verdii geri kazanm veya depolama tesislerine gnderilmitir.

2. Materyal ve Metod
Trk Telekom bnyesinde oluan Sfr Atk Projesi kapsamndaki atklarn ynetmeliklere uygun olarak biriktirilmesi ilemi iin Trk Telekom bahesinde Atk Ynetim Merkezi kurulmutur (Fotoraf 1). Atk Ynetim Merkezi iki blmden olumakta olup ilk blmnde ambalaj atklar konteynrlar, ikinci blmnde ise Kompost Makinesi (ekil 1) bulunmaktadr. Kullanlan kompost makinesine ait teknik bilgiler Tablo 1de sunulmutur.

Fotoraf 1. Trk Telekom-Yntem Atk Ynetim Merkezi

Atk ynetimi entegre bir sistem olarak dnlmekte olup, her bir atk snf iin yaplan ilemler aada belirtilmitir. 2.1. Ambalaj Atklar Trk Telekom binasnda oluan ambalaj atklarnn kaynan mutfak, yemekhaneler, osler ve kafeterya oluturmaktadr. Ambalaj Atklar Kontrol Ynetmeliine uygun olarak dier atklardan ayr
Tablo 1. JK 5100 Kompost Makinesi Teknik zellikleri D ller Ykseklik Kapasite Ana Hat Havalandrma Materyal 2950x1170 mm 1470 mm 100 hane halk 3-faz 16 A Fan dhildir elik ve geri dntrlebilen polietilen

2.6. Organik Atklar Trk Telekom binalarnda oluan organik atk oluum yerleri mutfak, yemekhane, kafeterya, bahe ve yeil alanlardr. Organik atklarn dier atklarla karmamas ve kaliteli kompost retiminin salanabilmesi iin arlkl atk kayna olan mutfak ve yemekhanelere yeil organik atk geri dnm kutular

ekil 1. JK 5100 Kompost Makinesi

120

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

yerletirilmitir. Proje kapsamnda, kaynanda ayr toplanan organik atklar ve yemek artklarndan kompost rn elde etmek iin Trk Telekomun merkez binasnda Trkiye iin bir ilk olan kompost makinesi kullanlmtr. Ayrca, kompost makinesiyle retilen kompostun toprak iyiletirici zelliinin test edilmesi amacyla salatalk, fasulye ve domates bitkileri iin eitli denemeler yaplmtr. Bu denemelerde farkl kompost/toprak oranlarnda bitki geliimi izlenmitir. 2.7. Tehlikeli Atklar Trk Telekomun faaliyet gsterdii alanlara bal olarak kan tehlikeli atk maddeler; sentetik motor anzman ve yalama yalar, kurunlu piller, alkali piller, ya katran ve dier tehlikeli maddeleri ieren kablolar, atk bask tonerleridir. Trk Telekom depolarnda oluan tehlikeli atklar iin Tehlikeli Atk Ynetimi Plan yaplm olup atklar ilgili ynetmeliklere uygun olarak bertaraf tesislerine gnderilmitir. 2.8. Tbbi Atklar Trk Telekom bnyesinde oluan tbbi atklarn kayna, bina ierisinde bulunan Trk Telekoma ait Polikliniktir. Poliklinik bnyesinde oluan bu atklar iin ilgili Ynetmelie uygun Sfr Atk Projesi kapsamnda kurum ii tbbi atk ynetim plan oluturulmutur. Tbbi Atklarn Kontrol Ynetmeliinde belirtilen ekilde ayr toplanan tbbi atklar, ilgili Belediyeye teslim edilmektedir. Biriktirilen tbbi atklar stanbul Bykehir Belediyesi Kemerburgaz Tbbi Atk Yakma Tesisinde bertaraf edilmektedir. Tbbi atklar genellikle dzenli depolanarak veya yaklarak bertaraf edilmekte veya sterilizasyon ilemine tabi tutularak zararsz hale getirilmektedir. Sfr Atk Projesinin baarl olabilmesi iin bu proje iinde yer alacak tm personelin eitilmesi ve bilinlendirilmesi gerektiinden, ncelikle uygulayc personele projenin zellikleri ve modern atk ynetimi konularnda eitimler verilmitir. Daha sonra da Trk Telekom personelinin bilgilendirilmesini salayacak sunumlar verilmi ve el brorleri datlmtr. Yaplan sunumlarda; Q Q Q Q Hangi tip atklarn geri kazanld ve geri kazanmn nemi, evre-atk ilikileri, Evlerde ve sanayi sektrnde atklarn ne ekilde biriktirilecei, Trk Telekomdaki atklarn nasl biriktirilmesi gerektii, biriktirilen atklarn nasl bertaraf alanlarna gnderildii, Q Her pe atlan atn lke ekonomisine, doasna ve insan gcne verdii kayplar, Q lkemizde ve dnyada geri kazanm teknolojileri, anlatlmtr.

Q Toplanan atklarn mevzuata uygun olarak yalnzca T.C. evre ve Orman Bakanl tarafndan tama ve geri kazanm konularnda yetkilendirilmi ve/veya lisanslandrlm kurum ve kurululara vermek, Q Tekrar kullanm, geri dnm ve geri kazanm zendirmek, Q Proje kapsamndaki her trl ilerin grlmesinde gerekli olan deneyimli personeli bulundurmak, Q Trkiye de ve dnyada bu alanda meydana gelen gelimeleri takip etmek, getirmek, sisteme adapte etmek, Q Yaplan almalarn srekli olarak daha iyi seviyeye gelebilmesi iin gerekli tm almalar yapmak ve nlemleri almaktr. Proje kapsamndaki atklar iin atk envanteri oluturulmas, proje sonu raporunda kullanlmas ve projenin farkl safhalarnda verimin gzlemlenmesi ve iyiletirmeler yaplmasnda kaynak oluturulmas amacyla tr ve miktar baznda atk veri sisteminin oluturulmas salanmtr. Bu sebeple Trk Telekom binasnda meydana gelen her bir atk tr iin lmler yaplmtr. 2009 Yl boyunca yaplan dzenli lmler sonucunda Trk Telekomda oluan aylk Ambalaj Atk Miktar ortalamas 6702 kgdr (ekil 2). Gnlk toplanan ambalaj atk miktarnn ise 258 kg olduu belirlenmitir.

ekil 2. 2009 Ambalaj Atk Verileri

2009 Yl boyunca yaplan dzenli lmler sonucunda Trk Telekomda oluan aylk Bitkisel Atk Ya ortalamas 247 kgdr. (ekil 3). Gnlk toplanan bitkisel atk ya miktarnn ise 10 kg olduu belirlenmitir.

3. Bulgular ve Deerlendirme
Trk Telekomda modern atk ynetim hiyerarisi; tekrar kullanm, geri dnm ve geri kazanm prensipleri uygulanmtr. Bylelikle srdrlebilir ve devaml olarak iyiletirilebilir bir Atk Ynetim Sistemi oluturulmutur. Projenin uygulanmasyla, kullanlm ambalaj ve benzeri deerlendirilebilir atklar bir hammadde kayna olarak kullanlmtr. Yerine kullanld malzeme iin tketilmesi gereken hammaddenin veya doal kaynan korunmas salanmtr. Sfr Atk Projesinin uygulanmas esnasnda kurulu olarak stlendiimiz grev ve sorumluluklar aada zetlenmitir: Q Atklar, cinslerine gre ayr olarak toplamak, Q darenin uygun grecei bir yerde atklar geici olarak muhafaza etmek,

ekil 3. 2009 Bitkisel Atk Ya Verileri

Sanayi Tipi Kompost Makinesi ile elde edilen kompost miktarlar ekil 4de sunulmutur. Sanayi tipi kompost makinesine beslenen organik artk miktar ortalama 707 kg iken kompost makinesinden kan nihai rn miktar 228 kg olup, yaklak %68 orannda bir

121

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

atk azalm sz konusudur. Ayrca kompost makinesinden kan rn olduka deerli, toprak iyiletirici bir malzeme olup tarmsal ve peyzaj amal kullanm alanlar mevcuttur. Grakte ilk llen deerler gsterilmi olup ak alanda bekletme sonrasnda %20 ila %30luk nem kayb ile net arla ulamaktadr.

Dzenli depolama sahasna gnderilen atk miktar ayda 8 mtr. Bu deer 10 m lk p kamyonunun ayda 1 kez Trk Telekom binasna gelmesi gerektiini gsterir. Projenin deerlendirilmesi sonucunda elde edilen kazanlar somutlatrldnda ayda 64 mlk depolama alanndan tasarruf salanarak, ayda 910 km sefer kazanc salanmtr. Trk Telekomdan toplanan ambalaj atk miktar ylda yaklak 80 ton olarak llmtr. 80 ton ambalaj atnn yaklak 70 tonu geri kazanldnda ve ambalaj atk yzdesi ierisinde kat+karton orannn %70 olduu yaplan lm ve istatistiklerle gz nne alndnda yaklak 50 ton kat ve karton geri kazanlmtr. 1 ton kat/karton atn geri kazanlmasyla ortalama 16 aacn geri kazanld bilindiine gre Sfr Atk Projesinin yaplmasyla ylda 800 tane aacn kesilmesi engellenmitir. Ayn dorultuda yaplan hesaplamalarda ylda 10 ton plastik atk geri kazanlm,7 ton metal ve 3 tonda cam ambalaj at geri kazanlmtr. Atklarn geri kazanlmasyla sadece ekonomik anlamda fayda salanm olmayp evre problemlerinin de engellenmesi salanm olur. Ayrca yine yaplan deerlendirmeler sonucunda ayda ortalama 182.000 gr CO2 emisyonunun havaya salnmas engellenmitir. CO2 emisyonunun salnmnn engellenmesi sera etkisinin azalmasn salar. Elbette depolama sahalarna giden atk miktarnn azalmasyla yeni depolama alanlarnn kurulmas ve mevcut depolama sahalarn problemlerinin; patlama ve yangn tehlikesi, depolama sahas yaknndaki tarm rnleri ve dier bitkilere olumsuz etkisi, koku emisyonu, yer alt ve yzeysel su kirlilii,sznt sularnn hava ile temas etmesi srasnda oluan kokular, grnt kirlilii, haere remesi olumas engellenmi olur. 2009 Yl boyunca yaplan dzenli lmler sonucunda Trk Telekomda oluan aylk Atk Pil ortalamas 1,75kgdr. Gnlk atk pil ortalamasnn ise 0,07 kg olduu belirlenmitir.

ekil 4. 2009 retilen Kompost Miktar

Yaplan analizler sonucunda Sanayi Tipi Kompost Makinesinden elde edilen komposta ait C/N oran, scaklk, nem, pH gibi parametreler yasal mevzuatta belirtilen standartlara uygunluk gstermektedir. Elde edilen kompost, gbre olarak kullanlabilmesi iin yeterli fosfor (P) ve potasyum (K) oranna sahiptir. Elde edilen humusun toprak iyiletirici zelliinin test edilmesi amacyla bytlen bitkilerin 8. gn sonundaki geliimleri Fotoraf 2de sunulmutur. Deneyler %10 kompost - %90 toprak karmnn bitki geliimi asndan en verimli oran olduunu gzlenmitir.

Fotoraf 2. Srasyla salatalk, fasulye ve domates bitkilerine ait deney kaplarnn grnm

Trk Telekomda modern atk ynetim hiyerarisi; tekrar kullanm, geri dnm ve geri kazanm prensipleri- uygulanarak srdrlebilir ve devaml olarak iyiletirilebilir bir Atk Ynetim Sistemi oluturulmutur. Trkiyede resmi olmayan atk geri kazanm sisteminin iyiletirilmesine katk salamtr. Yurtdndaki lkelerde uygulanmakta olan ancak lke iinde yaygn olmayan kompost makinesi teknolojisinin kullanlmasnn ulusal teknolojik gelimeye katk salamas ngrlmektedir. Trkiye iin genel bir sorun olan atk ynetimine yeni bir yaklam getirmesiyle, projenin ktlar elektronik ortam ve dier yntemlerle duyurulmutur. Bu sistemin baarya ulamasyla birok fayda elde edilmitir. Proje balamadan nce Trk Telekomda oluan atk miktar haftada 72 Konteyner olarak belirlenmitir. Oluan bu atk miktar ayda 288 konteyner olup 800 litrelik konteyner baz alndnda ayda yaklak 69 ton atk olarak llmtr. Oluan atklar kaynanda ayrm yaplmad iin hibir geri kazanm ilemine uramadan dzenli depolama sahasna gnderilmektedir. Dzenli depolama sahasna gnderilen atk miktar ayda 72 mtr. Bu deer 10m lk p kamyonunun ayda 8 kez Trk Telekom binasna gelmesi gerektiini gsterir. Projenin balamasyla Trk Telekomda oluan atk miktar haftada 9 Konteynere indirgenmitir. Oluan bu atk miktar ayda 36 konteyner olup 800 litrelik konteyner baz alndnda ayda yaklak 8 ton atk olarak llmtr.

4. Sonu
Trkiyede ilk defa uygulanan Sfr Atk Projesinin baarya ulamas ile proje tm lke apndaki kurumlarda rnek oluturmutur. Projenin uygulanmasyla, deerlendirilebilir atklar hammadde kayna olarak kullanlm ve doal kaynaklarn korunmas salanmtr. Trk Telekom binalarndaki faaliyetler sonucu oluan tm atklarn Sfr Atk Projesi kapsamnda srdrlebilir olarak geri kazanm gerekletirilmitir. Geri dnm srasnda uygulanan ziksel ve kimyasal ilem says, normal retim ilemlerine gre daha az olduu iin, geri dnm ile malzeme retilmesinde nemli bir enerji tasarrufu salanmtr. Proje kapsamndaki atk biriktirme, toplama, tama ve geri kazanm ile ilgili her trl i ve hizmetler; yrrlkteki evre mevzuat dorultusunda ve mevzuata uygun olarak tm atk trleri iin T.C. evre ve Orman Bakanl tarafndan lisanslandrlm ve/veya yetkilendirilmi kurum ve kurulular ile koordineli olarak yerine getirilmektedir.

Kaynaklar
[1] AKKOYUN, M., Satrl, S., zdemir, S., elebi, Y., Organik Atklarn Deerlendirilmesi: Kompost. Sakarya niversitesi evre Mhendislii Blm. http://www.tarimkredi. org.tr/haber_goster.php?id=24 (27.03.2009 tarihinde alntlanmtr.)

122

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

[2] BORAT, M., 2002. Kat Atk Ynetimi. stanbul niversitesi evre Mhendislii Blm Ders Notlar, sf: 109-129, stanbul. [3] evre ve Orman Bakanl Atk Ynetimi Genel Mdrl Resmi web sitesi: http://www.atikyonetimi.cevreorman.gov.tr/ eylul.htm (15.01.2009 tarihinde alntlanmtr). [4] evre ve Orman Bakanl evre Ynetimi Genel Mdrl, 2008. Atk ynetimi Eylem Plan (2008-2012). evre ve Orman Bakanl, Ankara. [5] evre ve Orman Bakanl, 2002. Atk Ynetimi: Kompostlatrma Tesisleri iin Teknolojiler ve Yer Seimi, Kompost retimi ve Kullanm iin Kriterler. evre ve Orman Bakanl Atk Ynetimi Genel Mdrl, Ankara. [6] evre ve Orman Bakanl, 2004. Atk Pil ve Akmlatrlerin Kontrol Ynetmelii, evre ve Orman Bakanl, Resmi Gazete, 31.08.2004 / 25569, Ankara. [7] evre ve Orman Bakanl, 2004. Hafriyat Topra, naat ve Yknt Atklarnn Kontrol Ynetmelii, evre ve Orman Bakanl, Resmi Gazete, 18.04.2004/ 25406, Ankara. [8] evre ve Orman Bakanl, 2005. Ambalaj Atklarnn Kontrol Ynetmelii, evre ve Orman Bakanl, Resmi Gazete, 19.04.2005/ 25791, Ankara. [9] evre ve Orman Bakanl, 2005. Bitkisel Atk Yalarn Kontrol Ynetmelii, evre ve Orman Bakanl, Resmi Gazete, 19.04.2005/ 25791, Ankara. [10] evre ve Orman Bakanl, 2005. Tehlikeli Atklarn Kontrol Ynetmelii, evre ve Orman Bakanl, Resmi Gazete, 14.03.2005/ 25755, Ankara. [11] evre ve Orman Bakanl, 2005. Tbbi Atklarn Kontrol Ynetmelii, evre ve Orman Bakanl, Resmi Gazete, 22.07.2005/ 25883, Ankara. [12] evre ve Orman Bakanl, 2006. mrn Tamamlam Lastiklerin Kontrol Ynetmelii, evre ve Orman Bakanl, Resmi Gazete, 25.11.2006 / 26357, Ankara. [13] evre ve Orman Bakanl, 2008. Atk Elektrik ve Elektronik Eyalarn Kontrol Taslak Ynetmelii, evre ve Orman Bakanl, Ankara. [14] ERDN, E. Kompost ve Kompostlatrma Hakknda zl Bilgiler. Dokuz Eyll niversitesi evre Mhendislii Blm Kat Atk Web Sitesi. http://web.deu.edu.tr/erdin/pubs/doc25. htm. (15.01.2009 tarihinde alntlanmtr). [15] RENKOW, M. ve Rubin, A. R. 1998. Does Municipal Solid Waste Composting Make Economic Sense? Journal of Environmental Management. 53, 339-347.

Compost machine in Waste Management Center situated in garden of stanbul Turkish Telecom Anatolian Side Provincial Directorate has been used in a project rst time in Turkey within the scope of project. Compost Machine has been used for obtaining compost product from food wastes and organic wastes produced at stanbul Turkish Telecom Anatolian Side Provincial Directorate center building and separately collected in source. Monthly approx. 250-350 kg good quality Compost product is obtained from organic wastes at institution as a result of operation of Compost Machine having capacity of 700 l/week. Thanks to successful realization of Zero Waste Project, 72 container waste which is weekly produced decreases by 9 container waste. Evaluable waste is used as raw material source with implementation of Project. Protection of natural resources or raw material, which is required to be consumed for substitute material, has been provided. In the current situation, when considered waste management systems which are implemented in similar institutions in Turkey, Zero Waste Project has a feature of being rst in Turkey due to reduction of waste management to the level almost zero and undertaking leadership of popularization of compost technology in Turkey.

Summary
With the aim of maintaining modern life, rapid extinction of the natural resources as well as waste disposal problems caused by environmental pollution and consumption, disposal costs, problems caused by storage space requirements prompt human beings to nd new methods for reduction or utilization of wastes. Less consumption of primer source is aimed in optimum use of resources by reprocessing or directly using wastes. Zero Waste Project has been realized, that includes all processes from separate collection of wastes produced by stanbul Turkish Telecom Anatolian Side Provincial Directorate in source by Yn Temizlik, interim storage, transportation to transfer centers as well as recycling and disposal proceedings. Every kind of work and services within the scope of project are coordinately performed with corporations licensed and / or authorized by T.R Ministry of Environment and Forestry in line with current environment legislation.

123

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

ENERJ ARTI ANTLAMASI EREVESNDE UYUMAZLIKLARIN ZM

H. Ercment ERDEM
Galatasaray niversitesi Hukuk Fakltesi Ticaret Hukuku Anabilim Dal retim yesi

zet
Enerji art Antlamas 17 Aralk 1994te Lizbonda imzaland ve 16 Nisan 1998de yrrle girdi. Trkiye, Antlamay 17 Aralk 1994de imzalad ve Antlama 6 ubat 2000 tarihinde onayland. Antlama, 5. blmnde ok ayrntl ve orijinal bir uyumazlklarn zm sistemi getirmitir. Antlamada iki temel yntem ngrlr: Q Yatrmc-Devlet tahkimi, yatrm uyumazlklarna ilikindir. Q Devlet-Devlet tahkimi, esas olarak rekabet ve evreye ilikin olanlar hari olmak zere Antlamadan doan her trl uyumazla uygulanr. Ayrca, devlet-devlet uyumazlklarnda ticaret ve transit konusunda zel hkmler vardr. Rekabet ve evre konusunda Antlama daha yumuak ve daha az ekilci olan bir uyumazlklarn zm yntemi benimser.

Enerji art Antlamasna 51 devlet ve Avrupa topluluklar taraftr6. Ayrca, 19 devlet ve eitli uluslararas rgtler de gzlemci statsnde katld7. Trkiye, Antlamay 17 Aralk 1994de imzalad. Gerek Antlama gerekse Antlamann ekini oluturan kararlar ve Enerji Verimliliine ve lgili evresel Hususlara ilikin Enerji art Protokol, 4519 sayl kanunla 6 ubat 2000 tarihinde onayland (RG.06.02.2000, S.23956). Onaylanmaya ilikin 2000/786 sayl Bakanlar Kurulu Karar da 12.07.2000 tarih ve 24107 Mkerrer sayl Resmi Gazetede yaynland8.

Antlamann Getirdii Sistem


Antlama 5. blmnde ok ayrntl ve orijinal bir uyumazlklarn zm sistemi getirdi. Sistemin ayrntl olmas, Antlamann mzakereleri srasnda kimi taraf devletlerin henz gelimi bir uyumazlklarn zm sistemine sahip olmamalarnda aranabilir. Ayrca, mevcut sistemlerin tarafszl ve ilerlii konusunda da endieler vard. Antlama nerdii uyumazlklarn zm yollar ile bir taraftan yatrmc ve yatrm kabul eden devletler arasndaki9, dier taraftan antlamaya ye devletler arasndaki uyumazlklarn adil, hzl ve tarafsz bir ekilde zmlenmesini amalad. Enerji sektrndeki yatrmlarn bykl dikkate alndnda bu amacn nemi daha da iyi anlalr. Antlama farkl konular asndan farkl uyumazlklarn zm yntemleri getirir. ki temel yntem ngrlr: Q Yatrmc-Devlet tahkimi; yatrm uyumazlklarna ilikindir (m. 26).

Kreselleen dnya ekonomisinin gittike daha fazla enerjiye gerek gstermesi, enerji projelerinin uzun dnemli olmas ve yksek sermaye gerektirmesi, enerji alannda uluslararas i birliinin somutlaaca antlamalarn hazrlanmasn zorunlu kld. Enerji art Antlamas (Energy Charter Treaty) Avrupa Enerji art Deklarasyonu olarak da adlandrlan 1991 tarihli Enerji art Deklarasyonu temelinde hazrland. Deklarasyon enerji alannda ibirlii salamay hedeeyen siyasi bir niyet aklamasyd. Enerji art Antlamas ise 17 Aralk 1994 tarihinde Lizbonda uluslararas bir antlama olarak imzaland ve 16 Nisan 1998de yrrle girdi4. Enerji art Antlamas enerji sektrnde bir yandan uluslararas ibirliini destekleyen, dier yandan bu i birliinden doan uyumazlklara orijinal zmler getiren bir milletleraras antlama olmas nedeniyle nemlidir5 .

BAKLACI P./AKINTRK E., Enerji art Antlamas, letme Fakltesi Dergisi, Cilt 7, Say 2, 2006, s. 98. Deklarasyon, enerji alannda ibirliinin serbest piyasa kurallarna, effaf ve rekabeti temellere dayanmas gerektiini belirlemitir. DEMR E., Enerji art Antlamas, Uluslararas Ekonomik Sorunlar Dergisi, Say VIII, s. 1. BAKLACI/AKINTRK, s. 99. 4 Trkiye, 5 Nisan 2001 tarihinde Onay Belgesini depoziter lke olan Portekiz makamlarna tevdi etmitir ve Trkiye Enerji art Antlamasn onaylayan 42. lke olmutur. DEMR, s. 1. Szlemenin Trke metni iin bkz. RG, 12.07.2000, S. 24107, Mkerrer. 5 <http://www.encharter.org/index.php?id=7&L=>, <http://www.mfa.gov.tr/enerji-sarti-anlasmasi.tr.mfa> 6 Antlamay imzalayan taraardan be tanesi dnda hepsi Antlamay onaylamtr. BAKLACI/AKINTRK, s. 98. Ayrca bkz. <https://www.encharter.org/index.php?id=61>. 7 <http://www.encharter.org/index.php?id=61> 8 Enerji art Antlamas ve Antlama ile birlikte imzalanan Enerji Verimliliine ve lgili evresel Hususlara likin Enerji art Protokol de 16 Nisan 1998 tarihinde yrrle girdi. BAKLACI/AKINTRK, s. 98. 9 Bu husus Enerji art Antlamasn ayrt edici zelliidir. Gerekten, Antlamada, yatrmcnn, ykmlln yerine getirmeyen devlete kar uluslararas tahkime bavurabilecei ngrlmtr. BAKLACI/AKINTRK, s. 108.

124

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Q Devlet-Devlet tahkimi; esas olarak rekabet ve evreye ilikin olanlar hari olmak zere (m. 6/7, 27/2) Antlamadan doan her trl uyumazla uygulanr (m. 27)10. Ayrca, devlet-devlet uyumazlklarnda ticaret (m. 29, Ek. D) ve transit konusunda (m. 7) zel hkmler vardr. Bu hkmler normal olarak devlet-devlet uyumazlklar iin ngrlen sistemden ayrlr. Rekabet ve evre konusunda Antlama zorunlu tahkim yerine daha yumuak ve daha az ekilci olan bir uyumazlklarn zm yntemi benimser.

Q Daha nceden taraarca kabul edilmi bir uyumazln zm yntemine bavurmak (rnein kili Yatrm Antlamalarnda belirlenen yntem); Q Uluslararas tahkim.

Uluslararas Tahkim Konusundaki Seenekler


Eer yabanc yatrmc uluslararas tahkim yoluna bavurmak isterse Antlama seenek sunar (m. 26/4) Q 1965 tarihli Washington Szlemesi (The Convention on the Settlement of Investment Disputes Between States and Nationals of Other States; Devletler ve Dier Devletlerin Vatandalar Arasnda Meydana Gelebilecek Yatrm Uyumazlklarnn zmlenmesine likin Szleme) uyarnca ICSID tahkimi14. Eer yatrmcnn lkesi veya ev sahibi devlet veya her ikisi de ICSID szlemesine taraf deilse, tahkim ICSID lave Hizmet Kurallarna (ICSID Additional Facility Rules) gre yrtlr. Q UNCITRAL (United Nations Commission on International Trade Laws) tahkim kurallar. Uyumazlk UNCITRAL tahkim kurallar uyarnca tek veya hakemden oluan hakem heyeti tarafndan zlr. Q Stockholm Ticaret Odas Tahkim Enstits (Arbitration Institute of Stockholm Chamber of Commerce) Tahkim Kurallar uyarnca tahkim15. Antlama bylece yatrmcya geni bir tahkim seenei salar. Bir yandan kurumsal tahkim olarak ICSID ve Stockholm Ticaret Odas Tahkim Kurallarn, dier yandan ad hoc tahkim olarak da UNCITRAL tahkim kurallarn ngrr. Ancak, Enerji art Antlamasnn 26/3-c ve 27/2 maddeleri uyarnca, EK IAda yer alan taraar, bir yatrmcnn veya Antlama tarafnn Enerji art Antlamasnn 10/1 maddesinden6 kaynaklanan bir uyumazlkla ilgili olarak, uluslararas tahkime gidemeyeceklerdir17 .

Yatrm Uyumazlklar
Antlama m. 26 yatrmc ve yatrm kabul eden devlet arasndaki yatrm uyumazlklarnn zmn ele alr. Pek ok iki tara yatrm antlamasnn ngrd ekilde antlama da yatrm kabul eden devletin yatrmcy koruma ve yatrm tevik etme ynndeki ykmllklerine uymamas halinde yatrmcnn dava hakkn dzenler. Yatrm kabul eden devletin bu konudaki ykmllkleri Antlamann 3. Blmnde dzenlenir. Ancak uyumazln baka bir konudan (rnein; yatrmcnn sermaye piyasalarnda yapt bir yatrmdan) kaynaklanmas halinde Antlamann ngrd uyumazlklarn zm yntemi uygulanmaz, zira uyumazlk Antlamann 3. Blmnden domamtr.

Sulh Grmeleri
Antlama m. 26/1 uyarnca ncellikle uyumazln sulhen zmlenmesi yolu aranr. Taraarn bu amala aylk sreleri vardr. aylk bu sre taraardan birinin dostane zm yoluna bavurmasyla balar. Taraarn ancak dosta bir sonu alamazlar ise, uyumazln zm iin yerel mahkemeye veya uluslararas tahkime gidebileceklerdir.

Uyumazlk zmnde Bavurulacak Merciiler


Sulh grmelerinin baarszlkla sonulanmas karsnda, yatrmcnn temelde uyumazln zm konusunda imkan vardr (m. 26/2): Q Yatrm kabul eden devletin ulusal mahkemeleri veya idari makamlarna bavurmak;
10

Ev Sahibi Devletin Uluslararas Tahkimi Kabul


Antlama uyumazlklarn tahkim yoluyla zmlenmesi ve ev sahibi devletlerin tahkim yarglamas sonunda verilecek kararlara uymasn salamak iin zel bir hkm getirir. Antlama m. 26/3 (a) hkm uyarnca her taraf devlet uyumazln uluslararas tahkimde zmlenebilmesine muvafakat eder. Ancak, kuraln iki istisnas bulunur:

Bu tr uyumazlklara u davalar rnek verilebilir: AES Summit Generation Ltd. (UK subsidiary of US-based AES Corporation) v. Hungary; Nykomb Synergietics Technology Holding AB (Sweden) v. Latvis; Plama Consortium Ltd. (Cyprus) v. Bulgaria; Petrobart Ltd. (Gibraltar) v. Kyrgyzstan; Alstom Power Italia SpA, Alstom SpA (Italy) v. Mongolia; Yukos Universal Ltd. (UK Isle of Man) v. Russian Federation; Hulley Enterprises Ltd. (Cyprus) v. Russian Federation; Veteran Petroleum Trust (Cyprus) v. Russian Federation; Ioannis Kardassopoulos (Greece) v. Georgia; Amto (Latvia) v. Ukraine; Hrvatska Elektropriveda d.d. (HEP) (Croatia) v. Republic of Slovenia; Libananco Holdings Co. Limited (Cyprus) v. Republic of Turkey; Azpetrol International Holdings B.V., Azpetrol Group B.V. and Azpetrol Oil Services Group B.V. (the Netherlands) v. Azerbaijan; Barmek Holding A.S. v. Azerbaijan; Cementownia Nowa Huta S.A. (Poland) v. Republic of Turkey; Europe Cement Investment and Trade S.A. (Poland) v. Republic of Turkey; Liman Caspian Oil B.V. (the Netherlands) and NCL Dutch Investment B.V. (the Netherlands) v. Republic of Kazakhstan; Electrabel S.A. v. Republic of Hungary; Mercuria Energy Group Ltd. v. Republic of Poland; Alapli Elektrik B.V. v. Republic of Turkey; AES Summit Generation Limited and AES-Tisza Erm Kft. v. Republic of Hungary; Vattenfall AB, Vattenfall Europe AG, Vattenfall Europe Generation AG & Co. KG v. Federal Republic of Germany; EDF International S.A. v. Republic of Hungary; EVN AG v. The Former Yugoslav Republic of Macedonia. Ayrntl bilgi iin bkz. <http://www.encharter.org/index.php?id=213&L=0#AES>. Antlamann 26. maddesi sadece Antlamann nc Blmndeki uyumazlklara ilikindir. BAKLACI/AKINTRK, s. 109. LUTEN L., Dispute Resolution Mechanisms of the Energy Charter Treaty in Investor State Disputes, Working Paper Series, Posted on January 29, 2009, <http:// ssrn.com/abstract=1333735>, s. 4. Enerji art Antlamasnn 26/3 maddesi uyarnca, her bir szlemenin taraf uyumazln uluslararas tahkime sunulmasna artsz onay verir. Ancak Antlamann 26/3-b maddesi bu kurala istisnalar getirmitir: eer yatrmc uyumazln zm iin uyumazla dt Antlama tarafnn yerel mahkemelerine ya da idari makamlarna bavurmu ya da uyumazl nceden anlalm herhangi bir uyumazlk zm merciine gtrmse, madde 23/3-adaki onay artsz olarak kabul edilmeyecektir. BAKLACI/AKINTRK, s. 109; LUTEN, s. 4. 14 Trkiyeye kar yabanc yatrmclar tarafndan Antlamaya dayanarak alm bulunan ve devam eden drt ICSID tahkim davas mevcuttur. Bunlar; Libananco Holdings Co. Limited (Cyprus) v. Republic of Turkey; Cementownia Nowa Huta S.A. (Poland) v. Republic of Turkey; Europe Cement Investment and Trade S.A. (Poland) v. Republic of Turkey; Alapli Elektrik B.V. v. Republic of Turkey. <http://www.encharter.org/index.php?id=213&L=0> 15 Stokholm Ticaret Odas Tahkim Enstits tahkim kurallna ulamak iin bkz. <http://www.sccinstitute.com/uk/Home/>. 16 Bu hkm emsiye hkm olarak da adlandrlr. LUTEN, s.5. 17 Enerji art Antlamasnn 10/1 maddesinin son cmlesi yledir: Her Antlama Taraf, dier bir Antlama Taraf yatrmcs veya yatrmcsnn bir yatrm ile taahht etmi olduu ykmllkleri yerine getirecektir.

125

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Q Antlama m. 26/3 (b) hkm, Ek ID listesinde yer alan taraf devletlere uyumazl daha nce ev sahibi devletin ulusal mahkemelerine gtren yatrmcnn daha sonra uluslararas tahkime bavurmasna ekince koyma imkan getirir. Trkiye bu ynde bir ekince koymamtr. Q Antlama m. 26/3 (c) hkm, Ek IAda saylan taraf devletlerin Antlama m. 10/1 hkmnden doan uyumazlklar iin uluslararas tahkim konusunda ekince koymalarna olanak salar. Antlama m. 10/1 hkm bireysel yatrm szlemelerinden doan uyumazlklara ilikindir. Trkiye bu madde asndan da ekince bildirmemitir.

Antlama m. 27 uyarnca, taraar Antlamann uygulanmas veya yorumuyla ilgili uyumazlklarn zmnde ncelikle diplomatik kanallar kullanarak sulhen bir zm aramaya alr. Uyumazlk makul bir srede (makul srenin ne olduu Antlamada belirtilmemitir ve uyumazln niteliine gre her olayda ayrca belirlenir) zmlenemezse, UNCITRAL tahkim kurallarna gre oluturulacak bir ad hoc hakem mahkemesi eliyle zlr. Taraar hakemlerini semezler veya nc hakemin seimi konusunda anlaamazlarsa, bu takdirde, hakem seimi Laheyde bulunan Uluslararas Hakemlik Daimi Mahkemesi Genel Sekreteri tarafndan yaplr. Yaplacak atamalarda uyumazln konusu, nitelikleri ve hakemlerin deneyimleri dikkate alnr. Antlama m. 27 (2) ve m. 28 uyarnca devletlerarasndaki uyumazlklara ilikin tahkim aadaki konular iin uygulanmaz: Q Rekabet ve evreye ilikin konular (Antlama m. 6 ve 19); Q Antlama Ek-1Ada saylan devletlere kar yatrm szlemesinden doan uyumazlklar; Q Madde 29 uyarnca ticarete ilikin konular veya ticarete ilikin yatrmlar (m. 5). Kararlar hakemlerin oy okluuyla alnr. Hakemler uyumazln zmnde Enerji art Antlamas, uygulanabilir kurallar ile uluslararas hukuk kurallarn uygular. Hakem mahkemesinin verdii karar nihai ve taraar iin balaycdr. Yarglama giderleri (hakem cretleri ve dier masraar da dahil olmak zere) taraarca eit olarak paylalr. Ancak hakem heyeti masraarn byk ksmnn uyumazlk iindeki taraardan biri tarafndan denmesine de karar verebilir. Taraarca aksi kararlatrlmamsa, hakem heyeti Laheyde toplanr, Daimi Hakemlik Mahkemesinin binasn ve olanaklarn kullanr. Devletleraras uyumazlk zmne imdiye kadar sadece bir taraf devlet bavurmu; bu uyumazlk da daha sonra diplomatik kanallarla zme kavuturulmutur23.

Uygulanacak Hukuk ve Hakem Kararlarnn Balaycl


Yatrm uyumazlklarna ilikin tahkimde, hangi tahkim yntemi seilirse seilsin, uyumazlk ncelikle Antlama hkmlerine ve uluslararas hukuk kurallarna gre zmlenir (Antlama m. 26/6). Hakem karar hem yatrmc, hem de devlet iin18 kesin ve balaycdr ve ayrca, faiz ierebilir Ayrca da, her bir taraf devlet bu kararlarn icra edilmesini salamakla ykmldr (Antlama m. 26/8).

Hakem Kararlarnn Tenzi


Antlama m. 26/5 (b) hkm uyarnca, yatrm uyumazlklarndan kaynaklanan hakem kararlar 1958 tarihli Yabanc Hakem Kararlarnn Tannmas ve Tenzine likin Birlemi Milletler Szlemesi (New York Szlemesi) uyarnca tenz edilir. New York Szlemesi bugn iin 144 devletin taraf olduu, Birlemi Milletlerin en ok kabul gren milletleraras antlamalarndan biridir19. Antlama m. 26/5 (b) hkm tm taleplerin ticari ilikilerden veya ilemlerden domu olduunu kabul etmektedir. Bu hkm yabanc hakem kararnn tenzi asndan nemlidir. Zira, New York Szlemesi sadece ticari ilikilerden kaynaklanan hakem kararlarna uygulanr. Bylece, Antlama erevesinde verilen hakem kararlarnn ticari nitelii ve New York Szlemesi uyarnca tenz edilmeleri teminat altna alnr. ICSID Antlamas uyarnca taraf devletler zaten ICSID hakem kararlarn uygulamay kabul etmitir20. Bu nedenle, ICSID tahkiminin dier tahkim yntemlerine gre daha elverili olduu dahi sylenebilir.

Ticari Uyumazlklar
Enerji art Antlamas m. 29 GATT/WTO modelini izleyen bir uyumazlklarn zm yntemi getirir24. Ancak bu yntemin uygulanmas iin taraardan hi deilse birisinin WTO (Dnya Ticaret rgt) yesi olmamas gerekir. Bu nedenle, Enerji art Antlamasnn yeniliki bir dzen getirdii ve gerekte sadece ye devletler iin ngrlen WTO uyumazlklarn zm sistemini WTO yesi olmayan lkeler iin de geerli kld sylenebilir25. Antlama m. 29 ile getirilen sistem yukarda grdmz ve Antlama m. 27de dzenlenen devletleraras uyumazla uygulanan sistem

Devletleraras Uyumazlklarn zm
Enerji art Antlamas yatrmc ve devlet arasndaki uyumazlklarn zm iin ngrd tahkim sistemini, daha basit ve daha az seenekli olarak Antlama taraar arasndaki uyumazlklarn zm iin de ngrr. Antlama m. 27 uyarnca ngrlen bu tahkim yatrmc ve Devlet arasndaki uyumazlklarn zmne gre daha geni kapsamldr; zira her trl uyumazla uygulanr ve snrl sayda istisna ngrr (rnein ticari uyumazlklar) .
18 19

DEMR, s. 2. <http://www.uncitral.org/uncitral/en/uncitral_texts/arbitration/NYConvention_status.html> 20 Ayrntl bilgi iin bkz. EK N., ICSID Hakem Kararlarnn Tannmas Tenzi ve cras, Beta, stanbul, 2009; TUYGUN S., ICSID Tahkimine ilikin Hakem Kararlarnn cra Edilmesi, Gncel Hukuk Yaynlar, zmir, 2007. 21 KONOPLYANIK A., The Energy Charter Treaty: Dispute Resolution Mechanisms and the Yukos Case, Russian / CIS Energy & Mining Law Journal, 12005, S. III, s. 30. 22 Yatrmc-devlet tahkiminin aksine, devlet-devlet tahkiminde taraarn sulhen zm araylarn mteakiben bir seim hakk yoktur. KONOPLYANIK, s. 30. 23 <http://www.encharter.org/index.php?id=269> 24 Ancak ticari uyumazlklarda ngrlen ihtilaarn zm yolu WTO modeline gre daha az detayl ve kolaydr. KONOPLYANIK, s. 31. 25 KONOPLYANIK, s. 31.

126

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

ile yatrm uyumazlklarna uygulanan ve m. 26da dzenlenen tahkim yoluna bir alternatiftir26. Zira, Antlama m. 28 uyarnca taraar aka kararlatrmak kaydyla ticarete ilikin hususlardan doan uyumazlklar dahi m. 27 uyarnca tahkime gtrebilir. Antlama m. 29 yabanc yatrmcnn ticarete ilikin hususlardan doan uyumazl m. 26da ngrlen tahkim yntemiyle zlmesine ilikin bir yasak da iermez. Genel olarak Antlama m. 29da nerilen uyumazlk zm ynteminin WTO sistemine gre daha haf, daha az detayl ve daha basit olduu grlr.

ilikin piyasa engellerini azaltmaya almaldr. Akit taraar bu amala tek tara veya entegre rekabet kurallarnn olumas iin gerekli ve uygun kanunlara sahip olacak ve yrrle koyacaktr. Rekabet kurallarnn uygulanmasnda deneyim sahibi olan akit devletler dier akit devletlere, talep zerine ve mevcut kaynaklar lsnde, rekabet kurallarnn gelitirilmesi ve uygulanmas konusunda teknik yardm salar. Antlama m. 6 akit devletler arasnda ortak bir rekabet dzeni ngrmez. Aksine akit devletlerin kendi i rekabet hukuklarnn uygulanacan belirtir. Bu nedenle, Antlama m. 6(5) hkm sadece karlkl bir bilgi alverii ve danma mekanizmas ngrr. Akit devletlerden birisi baka bir akit devletin rekabeti kstlayc davranlar iinde olduunu dnrse durumu bu akit devlete ve onun rekabet otoritelerine bildirerek, rekabet otoritelerinin gerekli nlemleri almasn ister. Kendisine bildirimde bulunulan akit devlet veya onun rekabet otoritesi duruma gre bildirimde bulunan devletin rekabet otoritesiyle de kir alveriinde bulunarak bir nlem almann gerekli olup olmadna karar verir. Bildirimde bulunan taraf isterse Antlama m. 27(1)de ngrlen diplomatik yollardan dostane bir zm de deneyebilir. Ancak, Antlama m. 6(7) uyarnca baka bir uyumazlklarn zm yntemine gidemez. Bu nedenle, rekabete ilikin konularda Enerji art Antlamasnn gerek bir uyumazlklarn zm yntemi ngrmedii ve rekabete ilikin aykrlklarda akit devletlerin rekabet otoritelerinin kararlarn ne kard sylenebilir.

Transit Uyumazlklar
Enerji art Antlamas m. 7 enerji materyalleri ve rnlerinin transitine ilikin hkmler ierir. Antlama transit serbestlii ilkesini kabul eder. Antlama m. 7(7), akit devletlerin transit uyumazlklar konusunda arabuluculuk ngrr27. Arabuluculuk sistemi, uyumazla taraf olan Antlama taraf devletler ile farkl bir uyumazln zm yntemi benimsenmemesi halinde uygulanr. Genel Sekreter, bavuru zerine, uyumazln taraaryla grerek bir arabulucu atar (Antlamann Trke tercmesinde hakemden sz edilmise de, bu arabulucu olarak anlalmaldr). Arabulucunun uyumazla ilikin konularda deneyimli olmas ve uyumazlk taraarndan birinin veya dier ilgili akit devletlerden birinin tabiiyetinde bulunmamas veya vatanda olmamas ya da bu lkede srekli ikamet etmemesi gerekir. Arabulucu, uyumazlk taraar arasnda bir zm salanmasna ynelik aba gsterir. Arabulucunun atanmasndan sonraki 90 gn ierisinde bir anlama salanamamas durumunda, arabulucu uyumazlk iin bir zm nerir veya bu zme ulalabilmesi iin bir yntem teklif eder ve uyumazlk zmlenene kadar transit iin uygulanacak geici tarifeleri ve dier artlar belirler. Yukardaki hkmlere ramen Genel Sekreter uyumazln arabuluculuk yoluyla zmlenemeyecei kansna varrsa arabulucu atamaktan imtina edebilir. Enerji art Antlamasnn transite ilikin m. 7 hkmleri, denizalt kablolar ve boru hatlarna ilikin kurallar da kapsayacak ekilde, akit devletlerin mutat uluslararas hukuktan veya mevcut ikili veya ok tara Antlamalardan kaynaklanan haklarna ve ykmllklerine aykr olamaz. Grld gibi Antlama m. 7(7) hkm m. 27de ngrlen olaan uyumazlklarn zm yntemine gre daha haf, daha hzl ve fakat daha az formalite getiren bir yntem ngrr. Enerji art Konferans arabuluculuun yrtlmesine arabuluculuk cretlerine ilikin kurallar getirir. ve

evreye likin Uyumazlklar


Antlama m. 19 akit devletlerin evreye ilikin ykmllklerini dzenler. Ancak, Antlama dier konularda olduundan farkl ekilde evre konusundaki uyumazlklarn zm asndan zgn bir sistem getirmez. Antlama m. 19(2) uyarnca akit devletlerden birinin talebi zerine evreye ilikin hkmlerin uygulanmasndan veya yorumlanmasndan doan uyumazlklar bu uyumazlklarn zmne ilikin baka uluslararas forumlarda hkm olmamas durumunda Enerji art Konferans tarafndan incelenir. Grld gibi, evreye ilikin konulardan doan uyumazlklar Enerji art Konferansna havale edilir. Ancak yatrm uyumazlklar veya akit devletlerarasndaki uyumazlklar iin ngrld gibi bir tahkim messesesine bavurulmaz28.

Genel Deerlendirme
Enerji art Antlamasnn zellikle yatrm anlamazlklarna ilikin konularda tahkimi n plana karan zgn ve ok seenekli bir uyumazlklarn zm yntemi getirdii grlr. Antlama devletler aras uyumazlklarda yatrm uyumazlklarna nazaran daha basit, ancak daha geni kapsaml bir tahkim usul ngrr, transit uyumazlklar konusunda meseleyi sadece arabuluculua balar, rekabet ve evre konularnda ise zgn bir uyumazlk zm yntemi getirmez. Ticari uyumazlklar

Rekabet Uyumazlklar
Enerji art Antlamas m. 6 rekabete ilikin konular dzenler. Akit devletler enerji sektrnde ekonomik aktivite alannda rekabete
26 27

28

KONOPLYANIK, s. 31. Dosta zm yolu transit ihtilaarda kesintisiz bir transit salanabilmesi iin daha hzl ve daha az formalite ieren bir yol olmas bakmndan avantajldr. KONOPLYANIK, s. 31. WALDE, T. W., The Energy Charter Treaty, An East-West Gateway for Investment & Trade, Londra 1996, s. 536.

127

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

konusunda da Dnya Ticaret rgt sistemini ye olmayan lkeler iin de uygulanabilir hale getiren zgn bir yap sunar. Ancak hemen belirtilmelidir ki, Enerji art Antlamasnn Trke metni baz teknik kavramlarn hatal kullanlmas ve teknik hukuki kavramlarn karlklarnn seimindeki zensizlik nedeniyle fevkalade zor anlalr, hatta yanl anlamalara yol aabilir niteliktedir. Bu eksikliin ve hatalarn en ksa srede dzeltilmesi nerilir.

Trade disputes: Article 29 and Annex D include a mechanism (following closely the WTO model) for settling trade disputes between Energy Charter member countries, provided that at least one of them is not a WTO member. Competition and environmental issues: as far as disputes concerning competition (Article 6) and environmental issues (Article 19) are concerned, the Treaty provides for bilateral (in the case of competition) or multilateral (in the case of environmental protection) non-binding consultation mechanisms. If an investor chooses to bring a dispute to arbitration, there are three possible avenues: the International Centre for the Settlement of Investment Disputes (ICSID); a sole arbitrator or an ad hoc arbitration tribunal established under the rules of the United Nations Commission on International Trade Law (UNCITRAL); or an application to the Arbitration Institute of the Stockholm Chamber of Commerce. International arbitral awards are binding and nal, and each Contracting Party is obliged to make provision for the effective enforcement of such awards in its area.

Kaynaklar
[1] BAKLACI P./AKINTRK E., Enerji art Antlamas, letme Fakltesi Dergisi, Cilt 7, Say 2, 2006 [2] DEMR E., Enerji art Antlamas, Uluslararas Ekonomik Sorunlar Dergisi, Say VIII [3] LUTEN L., Dispute Resolution Mechanisms of the Energy Charter Treaty in Investor State Disputes, Working Paper Series, Posted on January 29, 2009, s. 4, http://ssrn.com/ abstract=1333735. [4] KONOPLYANIK A., The Energy Charter Treaty: Dispute Resolution Mechanisms and the Yukos Case, Russian / CIS Energy & Mining Law Journal, 12005, S. III [5] WALDE, T. W., The Energy Charter Treaty, An East-West Gateway for Investment & Trade, Londra 1996

Summary
The Energy Charter Treaty and the Energy Charter Protocol on Energy Efciency and Related Environmental Aspects were signed in 17 December 1994 and entered into legal force in 16 April 1998. To date, the Treaty has been signed or acceded to by fty-one states, the European Community and Euratom. Turkey signed the Treaty on 17 December 1994 and it was ratied on 6 February 2000. The Energy Charter Treaty contains a comprehensive system for settling disputes on matters covered by the Treaty. The two basic forms of binding dispute settlement are state-state arbitration on the interpretation or application of almost all aspects of the Treaty (except for competition and environmental issues), and investor-state arbitration for investment disputes. There are special provisions, based on the WTO model, for the resolution of inter-state trade issues and the Treaty also offers a conciliation procedure for transit disputes. The dispute settlement mechanisms available under the Energy Charter Treaty are as follows: Disputes between parties to the Treaty: Article 27 provides for an arbitration procedure for disputes regarding the interpretation or application of the Treaty (except for competition and environmental issues). Disputes between investors and host governments: Article 26 provides various options for investors to take host governments to international arbitration in the event of an alleged breach of the Treatys investment provisions. Transit disputes: Article 7.7 provides a specialised conciliation mechanism for transit disputes, allowing for a faster and less formal procedure.

128

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

HEAT RATE IMPROVEMENT AND EMISSION REDUCTION IN A PC-FIRED BOILER VIA COMBUSTION OPTIMIZATION

Harun BLRGEN, Ph.D.


Lehigh University, Energy Research Center

Abstract
Tighter emission regulations on NOx, mercury, sulfur, and particulate, and increased fuel prices together with carbon emission regulations have forced many electric generating companies to reexamine how they operate their boilers. Considering vast number of controllable parameters and boiler operator priorities, it is extremely difcult to operate a boiler at its optimal setting where the controllable parameters are set to a point at which boiler runs with maximum efciency, minimum emissions and operating cost. Lehigh Universitys Energy Research Center has developed a practical and cost-effective procedure for combustion optimization, which relies on in-depth understanding of the underlying physics and signicant experience in the operation of fossil fuel-red boilers. The combustion optimization process contains an expert system, articial neural networks, a mathematical optimization algorithm and a Windows interface for easy use. Objective of combustion optimization may vary from boiler to boiler depending on the priorities of a particular plant. Some utilities in the USA have used combustion optimization for reducing NOx emissions, slagging, particular emission and improving heat rate. In this study, an application of combustion optimization in a pcred boiler with a combined optimization goals of reducing NOx emission and improving heat rate is discussed. The results indicated a reduction in NOx emissions of the order of 20 percent and improvement in unit heat rate by approximately 0.3 percent.

preparations, combustion tuning, parametric testing and creation of test database, modeling of test data using articial neural networks, determination of optimal solutions using mathematical optimizer, implementation of optimal control settings into new control curves, and maintaining optimal settings.

2. Unit Description
The unit is a 135 MW, front wall-red, sub-critical boiler with single reheat, 1953 vintage Babcok and Wilcox (B&W) boiler. Steam temperature control is achieved through attemperating sprays and by a bypass damper located in the convective pass. To comply with the year round NOx emission regulation, the original B&W swirl type burners were modied. In addition, an Over-re Air (OFA) system was installed for NOx reduction. There are 12 burners arranged in 2 rows and 6 columns on the front wall. The original B&W swirl type burners were retrotted by second-generation low-NOx burners. Each burner is equipped with oil guns for oil coring. The coal burners have single secondary air registers, with manually adjustable vanes [2]. Mills-1 and 5 feed six top burners (three burner pipes per mill), while mills 2,3, and 4 feed the bottom six burners (two burner pipes per mill). The OFA registers are single registers and are equipped with secondary air shrouds. The amount of secondary air ow is adjusted by the secondary air shrouds while the OFA registers are used to adjust the swirling component of the secondary air velocity.

3. Combustion Tuning
In a typical boiler tuning step, adjustments are made to achieve uniform distributions of (primary and secondary) air and coal ows among the burners [3]. Boiler excess oxygen (O2) levels between the oxygen sensors are balanced. Instrument calibrations and new instrument installations are performed for accurate measurements. Figure 1 illustrates the contour plot of CO emissions over the ue gas duct cross-section prior to the combustion tuning effort. High CO levels in a ue gas correspond to a poor combustion. The CO emission measurements were performed using a multi-point ue gas analyzer. As can be seen, the upper right corner of the ue gas duct had very high CO concentration of the order of 700 ppm. On the other hand, the CO emissions were very low in the rest of the ue gas duct. Plant operators had to increase the excess oxygen levels to control high CO emissions, which resulted in higher heat rate (lower efciency). Figure 2 depicts the CO measurement results after performing boiler tuning. The average CO emissions were lowered from 105 ppm levels at 3.1 percent excess oxygen to 21 ppm at 2.9 percent

1. Introduction
Decreasing fuel resources, increasing energy demand as a result of increasing human population and increasing life standards, and more stringent emission regulations force energy producers to nd ways of using available resources intelligently. Signicant amount of chemical energy stored in coal is wasted during the chemical to electrical energy conversion process in a coal-red power plant. One of the ways of improving efciency of a power plant is to recover waste heat from the condenser and the stack, which may require large capital investment and signicant retrot to existing power plant and considerable amount of research and development effort. Efciency improvement can also be achieved through combustion optimization without the need of signicant capital investment. Lehigh Universitys ERC has developed a practical and cost-effective procedure for combustion optimization, which relies on in-depth understanding of the underlying physics and signicant experience in the operation of fossil fuel-red boilers [1]. The ERC utilizes the Boiler OP software, an articial intelligence based combustion optimization code. The general approach to combustion optimization includes, test

129

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Distance [ft]

excess oxygen. The boiler tuning step did not only help provide uniform the combustion in the boiler but also resulted in less combustion air in the boiler, which consequently helped increase the boiler efciency.

12
626.1

9 6 3
38.0

38.0

38.0

.6 294

673.5

10.4

4. Unit Parametric Testing


A series of parametric tests was performed at full-load operating conditions. The tests included combinations of excess oxygen, Over-re Air (OFA) register position, superheat damper opening, burner shroud bias and secondary air register, and mill bias. Figure 3 illustrates NOx emissions at three levels of excess oxygen as a function OFA register position. Moving the OFA register positions from 0.0 percent to 50.0 percent resulted in a relatively rapid decrease in NOx emissions at all three oxygen levels. However, NOx emissions were insensitive to the changes in OFA register positions between 50.0 percent and 100.0 percent. Increasing excess oxygen level at a xed position of OFA register caused increased levels of NOx emissions. Figure 4 shows NOx emissions as a function of economizer excess oxygen at ve different OFA register positions ranging from 0.0 to 100.0 percent. Relatively high impact of OFA register position on NOx emissions was observed for the OFA register positions between 100.0 and 50.0 percent open positions of the OFA registers. However, the slope of the relationship between the excess oxygen and NOx emissions was almost same at all OFA air register positions. The relationships between the economizer excess oxygen levels and unit heat rate are shown in Figure 5 at three levels of OFA register positions. Unit heat rate showed a decreasing trend between the oxygen levels of 3.6 percent and 4.3 percent while the unit heat rate increased for the oxygen levels of 4.3 percent and higher. Similar to the trends shown in Figures 3 to 5, the relationships between the other parameters were obtained during the boiler tests. The eld test results were used to develop neural network models.

57.7

10.4

9.8 19

12 15 Distance [ft]

18

21

24

27

Figure 1. CO Distribution Over the Flue Gas Duct before Unit Tuning (Average CO = 105 ppm, Average O2 = 3.1 Percent)

Distance [ft]

9 6 3
24.6

24 .1

24.1 15.1 14.8 24.1 18.5

24.6

14.8

12 15 18 Distance [ft]

21

24

15 .1

12

27

Figure 2. CO Distribution Over the Flue Gas Duct before Unit Tuning (Average CO = 21 ppm, Average O2 = 2.9 Percent)

5. Boiler Op Model Results


Boiler OP uses neural networks to develop relationships between dependent parameters such as NOx emissions and heat rate and independent parameters (boiler operating conditions, i.e., O2 and OFA register settings). Typically, models are built for NOx emissions, heat rate and additionally, for additional parameters of importance to the plant. Given the particularities of this unit, additional models were built for furnace exit gas and main steam temperatures. This section presents results of the neural network modeling for the full unit load at which parametric testing was performed. A comparison between measured NOx emission levels and those predicted by Boiler OP is shown in Figure 6. The average standard deviation between the measured and predicted values of NOx is +/- 0.038 lb/ MBtu. Given the natural uctuations in NOx emissions that occur during power plant testing, the neural network results, presented versus test number in Figure 6, trend fairly well. The predicted effect of average oxygen (O2) levels on NOx emissions and heat rate is presented in Figure 7 for different levels of OFA register positions ranging from 0.0 to 100.0 percent, with 25.0 percent increments. Boiler OP predictions indicate that the dominant parameter affecting heat rate is excess air. Increased excess O2 results in an increase in both main and reheat steam temperatures, reducing the unit heat rate. However, at the same time, increasing

Figure 3. OFA Register Position vs. NOx Emissions at Various Economizer O2 Levels

Figure 4. Furnace Excess Oxygen vs. NOx Emissions at Various OFA Register Positions

130

NOx Emission [In/Mbtu]

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

excess O2 and ue gas ow rate as a consequence results in increased in stack losses. The heat rate calculations performed using test data for this unit showed that the heat rate reduced as the excess O2 increased. This indicates that the impact of changes in steam temperature on the heat rate is greater than that of the stack losses. The Boiler OP model was able to predict the increasing trend in heat rate as boiler excess oxygen levels were increased.

6. Optimal Boiler Control Settings


Combustion optimization results are presented in Figure 8, where unit heat rate is presented as a function of NOx emission level. Heat rates have been expressed as differences with respect to the minimum heat rate value obtained from all test points. Reference (baseline) tests are indicated by lled diamonds in Figure 8. Filled circles indicate the optimal settings determined by Boiler OP. The test data (indicated by open diamonds) show that for each NOx level there is a range of boiler setting combinations, with an associated heat rate range. Furthermore, the results indicate that low-NOx operation is possible at a signicant heat rate saving.

Figure 5. Furnace Excess Oxygen vs. Heat Rate at Various OFA Register Positions

7. Conclusions and Recommendations


Combustion optimization of a coal-red boiler was performed using the intelligent optimization code Boiler OP. The objectives of this project were to determine baseline NOx levels, the combustion/NOx emissions characteristics of the unit and to perform combustion optimization to be used in the development of boiler settings for low-NOx operation of the unit. The recommended boiler settings provided assistance to the operators for operating at full-load at minimum NOx emissions levels, with minimal impact on unit heat rate and subject to operational and environmental constraints. NOx emissions were found to be a strong function of excess oxygen and OFA air register positions. The impact of the OFA register positions on NOx emissions was found to be almost negligible for the OFA register openings beyond 50 percent. Unit heat rate was found to be strongly dependent on excess oxygen and slightly dependent on burner shroud bias and the secondary air register positions. Recommended boiler settings are given for achieving NOx emissions in the 0.22 lb/MBtu range during the Ozone Season (May to September). This represents a reduction in NOx emission of 0.055 #/ MBtu (20 percent reduction) with respect to baseline NOx emissions, which is estimated to provide an annual savings of $273,240 during the Ozone season. These settings will result in a heat rate penalty of 12 Btu/kWh compared to the baseline settings. The fuel cost increase due to this heat rate penalty is estimated to be less than $10,000/yr. The assumptions used in these cost savings calculation include a fuel blend cost of $1.25/MBtu, heating value of 12,500 Btu/ lb, unit capacity factor of 0.85, NOx credit of $2,400/ton.

Figure 6. Measured and Predicted NOx vs. Test Number

Figure 7. Measured and Predicted NOx vs. Test Number

References
[1] SARUNAC, N., DAgostini, M., Miles, J., Eldredge, T., Steele, S., and, William, S., Boiler OP: Intelligent Software for Combustion Optimization, Presented at the POWER-GEN International 96 Conference, Orlando, Florida, December, 1996. [2] BILIRGEN, H., and Romero, C., Combustion Optimization of St. Clair Station Unit 4, ERC Report No: 06-400-02-02, January 2006. [3] BILIRGEN, H., and Levy, E. K., Field Application of On-Line Coal Flow Balancing Technology, 2003 Conference on Unburned Carbon on Utility Flyash, Pittsburgh, October 28, 2003.

Figure 8. NOx Emissions vs. Heat Rate Map with Optimal Settings

131

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

SERBEST OLMAYAN ELEKTRK TKETCLERNDE REKABET

Hasan Gkalp CNB


Orta Dou Teknik niversitesi, Elektrik Elektronik Mhendislii Blm

Feza CARLAK
Orta Dou Teknik niversitesi, Elektrik Elektronik Mhendislii Blm

zet
Trkiye elektrik piyasas tam serbestleme yolunda ilerlemektedir. Bu srecin bir paras olarak, serbest olmayan elektrik tketicilerinin de tpk serbest tketiciler gibi kendi elektrik tedarikilerini seebilmesi ve bylece perakende tketici pazarnda rekabet ortamnn oluturulmas gereklidir. Bu bildiride, serbest olmayan elektrik tketicilerinde rekabet kavram, rekabetin nemi ve gerekleri aklanm, bu srete lkemizde yaanaca dnlen zorluklar ele alnmtr.

altnc fkrasnn (b) bendi ve Elektrik Piyasas Serbest Tketici Ynetmeliinin 10. maddesi hkmleri uyarnca, her yln Ocak aynn sonuna kadar, serbest tketici limitine ilikin karar alr. Tablo 1de 2005 ylndan itibaren her yl alnan kurul kararlar ile belirlenen serbest tketicilik limitleri verilmitir.
Tablo 1. Yllara Gre Serbest Tketicilik Limitleri [2] Yl 2005 2006 2007 2008 2009 2010 Serbest Tketicilik Snr (kWh/yl) 7.700.000 6.000.000 3.000.000 1.200.000 480.000 100.000

1. Giri
Elektrik piyasalar, retim, iletim ve datmn tekel halinde yrtld yapdan, bamsz yaplara gei olarak bilinen dikey ayrtrma sreci ile serbest piyasa yapsna kavuturulmaya allmaktadr. Bu srecin yaand piyasalarda bulunan elektrik tketicileri, pek ok farkl koulun yan sra dnemsel tketim miktarlarna gre de snandrlmaktadrlar. Dnemsel elektrik tketimi, tketicinin iinde bulunduu blgenin elektrik piyasasn dzenleyen otorite tarafndan belirlenen deerden yksek olan tketiciler serbest tketici olarak adlandrlrlar. Bu statye sahip olan tketiciler, ebeke kstlar ile karlamadklar srece, bal bulunduklar datm sistemi ileticisinin tedarik ettii elektrik enerjisi yerine, diledikleri toptan sat irketi ile ikili anlama yaparak setikleri kaynaktan, yine kendi belirledikleri nitelie sahip elektrik enerjisi temin edebilirler. Dnemsel tketimleri, serbest tketicilik limitinin altnda olan kullanclar, elektrik sistemi perakende tketicisi olarak adlandrlrlar. Serbest piyasa yapsna tam olarak geilmemi blgelerde bulunan perakende tketiciler, datm sistemi ileticisi tarafndan kendilerine sunulan tarife ve yatlandrmalara tabidirler. Serbest olmayan tketicilerin de kendi tedarikilerini seebilmesinin mmkn klnmas durumunda, piyasa dinamikleri, hem datm sistemi ileticileri hem de elektrik reticileri asndan nemli ekilde deimektedir. lkemizde de, 3/3/2001 tarihli Resmi Gazetede yaymlanarak yrrle giren 4628 sayl Elektrik Piyasalar Kanununu ile dikey ayrtrma srecinin yasal temeli oluturulmutur. Kanunun yrrle girmesinden sonra, dorudan iletim sistemine bal olan tketiciler ile Kanunun yrrle girmesinden itibaren 24 ay sonra geerli olmak zere, bir nceki yla ait toplam elektrik enerjisi tketimleri 9.000.000 kWhtan fazla olan tketiciler serbest tketici olarak kabul edilmitir. [1] Enerji Piyasas Dzenleme Kurumu bnyesinde bulunan Enerji Piyasas Dzenleme Kurulu, 4628 sayl kanunun 5. maddesinin

Tablo 1den grlebilecei zere, 2012 ylnda lke genelinde serbest tketicilik limitinin kaldrlmas ve perakende elektrik tketicilerinin de diledikleri tedarikiden elektrik alabilmesinin mmkn klnmas hedeenmektedir.

2. Datm irketlerinin Gelirleri


Datm sistemini ileten irketler, birim elektrik yat, sistem kullanm bedelleri ve hizmet bedelleri olarak gruplanan ana bileen zerinden gelir elde ederler. Datm sisteminin iletme haklar ve datm hizmetleri, ilgili blgenin datm irketinin tekelinde olduu iin, bunlara bal olarak mterilerden talep edilen cretler dzenleyici otorite tarafndan belirli dnemlerde alnan kararlarla belirlenen bir gelir tavan (revenue cap) ile regle edilir. Birim elektrik yat bileeni ise elektrik enerjisinin son kullancya sat yat olup, datm irketi tarafndan satn alnan elektrik enerjisinin ortalama yatna gre yine dzenleyici otorite tarafndan belirlenen yat tavan (price cap) ile regle edilir. lkemizde, 31/12/2010 tarihine kadar yat tavan ve gelir tavan hesaplamalar 21/12/2006 tarihli ve 26383 sayl Resmi Gazetede yaymlanarak yrrle giren 20 Datm irketinin lk Uygulama Dnemine likin Gelir Dzenlemesi Hakknda Teblie gre yaplacak olup, 2011 ylndan itibaren 11/08/2002 tarihli ve 24843 sayl Resmi Gazetede yaymlanarak yrrle giren Perakende Sat Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Sat Fiyatlarnn Dzenlenmesi Hakknda Tebli hesaplamalarda esas alnacaktr. 2012 ylnda tam serbest piyasa yapsna geile birlikte maliyet tabanl yatlandrma mekanizmalarnn da kullanlmaya balanmas ve datm irketlerinin kendi tarifelerini oluturarak EPDKnn onayna sunmas planlanmtr.

132

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Datm irketinin sistem kullanm bedeli ve hizmet bedelinden elde edebilecei toplam gelir, ynetmelik ve teblilerle snrlandrlmtr. Datm irketi, son kullanclara satlan elektriin birim sat yatnn da dzenleyici otorite tarafndan belirlenmesine karn, lke ortalama elektrik toptan sat yatn gememesi kaydyla, diledii yattan elektrik enerjisi satn alma hakkna sahiptir. Bu nedenle datm irketleri, hizmet verdikleri blgenin enerji ihtiyacn karlamak iin yaptklar elektrik enerjisi alm anlamalarnda elde edecekleri her trl ekonomik fayday dorudan kendi gelir hanelerine yazabilmektedirler. Bal bulunduklar datm sisteminin dnda bulunan bir retici ya sat irketi ile ikili anlama yaparak elektrik enerjisi satn alan tketiciler, datm sisteminin ileticisine sadece sistem kullanm bedelini ve dier hizmet bedellerini derler. Bu tketicilerin elektrik faturalarnda yer alan birim elektrik yat ise tketicinin sistem dndan setii tedarikisi ile yapm olduu anlamaya gre belirlenir. Sistem dndan elektrik almaya balayan her kullanc, datm sistemi ileticisi asndan, birim elektrik yat bileeninden elde edilen karn kaybedilmesi anlamna gelirken; perakende elektrik sat anlamasn yapan retici asndan ise ulusal sisteme kyasla daha iyi bir yatla son kullancya sat yaplmas ve iletme karnn arttrlmas anlamna gelir.

reticilerin rekabet ortamnda varolmak iin gsterecei bu abalar, elektrik birim sat yatn da d ynnde etkiler. Arzn talebin gerisinde kalmas durumunda ise yat artlarnn ve elektrik kesintileri yaanmas kanlmazdr. Bu durumun nne geebilmek iin retim yatrmlarnn srekliliini ve uzun vadede arz gvenliini salayacak nlemler alnmaldr. Bu nlemler alnamadnda: Q Pik (puant) saatlerde arz yetersizlii nedeniyle elektrik kesintileri yaanmaya balar, Q reticilerin, ulusal sistem ileticisine verdii elektrik enerjisi sat teklindeki birim yat ykselir, Q Dzenleyici otorite, zarar etmeye balayan ulusal sistemi ayakta tutabilmek iin elektrik sat yatnda tavan yat (price cap) uygulamas balatr, Q Btn reticiler, belirlenen tavan yat zerinden sat yapmaya balar ve rekabet ortam ortadan kalkar. Salksz bir serbestleme srecinde yaplan hatalar nedeniyle ar ykselen sat yatn kontrol altna alarak drmeyi hedeeyen tavan yat uygulamalarnn ve eitli sebeplerle dzenleyici otoritelerin etkisiz kalmasnn ne gibi sonular dourabilecei, 2000 ve 2001 ylnda Amerika Birleik Devletlerinin California eyaletinde yaanan elektrik krizinde her boyutuyla gzler nne serilmitir. [3]

3. Elektrik Piyasas ve Rekabet


Bir sektrde rekabet ortam yaratlmasnn temel hede, tketicilerin sahip olacaklar seim hakk sayesinde, en kaliteli hizmeti ya da mal, en ucuz yata alma eiliminde olacaklar varsaymdr. Bu nedenle reticilerin ve satclarn da ticarete devam ederek para kazanabilmek iin kaliteyi arttrmak ve yatlar drmek zorunda kalacaklar ngrlmektedir. Dzgn yaplandrld ve bamsz otoritelerce dzenlendii takdirde, pek ok rn ve hizmet iin serbest piyasa modelinin salkl bir ekilde iledii bilinmektedir. Elektrik de ticari bir meta olmasna karn, doas gerei her alt sektrnde genel olarak faydal bir rekabet ortam yaratlamamaktadr. rnein, elektrik enerjisi retiminde salkl bir rekabet ortamnn salanmas, birim elektrik yatlarna eksi ynde etki eder. Buna karn elektrik iletim sistemi yaps gerei doal bir tekeldir. Baz lkelerde elektrik iletim sisteminin zelletirilmesi iin denemeler yaplm fakat sistemin iletilmesinde ve gelitirilmesinde ciddi skntlar yaanmtr. Elektrik sektrnn bir dier zorluu da, sektr etkileyen baz yasal dzenlemelerin etkisinin 3 ila 5 yl gibi uzun bir sre sonra gzlemlenmesidir. Alnan kararlarn ve yaplan uygulamalarn hatal olmas nedeniyle yaanan skntlarn giderilmesi de uzun zaman almakta ve olduka pahalya mal olmaktadr. Serbest piyasa modeli, arzn talebe gre yksek olduu piyasa artlarnda fayda salar. Elektrik piyasasnda yeterli arz varsa, toptan ve perakende elektrik satnda rekabet ortam yaratlabilir. reticiler, rekabet ortamnda sat yapabilmek iin; Q Verimlerini artrmaya alrlar, Q Kar marjlarn drrler, Q Srmden kar elde edebilmek iin ticaret hacimlerini arttrmaya alrlar, Q Yeni hizmetler gelitirerek ve hizmet kalitesini arttrarak, tketicilerin tercih nceliini kazanmaya alrlar.

4. Yaanabilecek Sorunlar
Elektrik tketicileri arasnda rekabet ortamnn yaratlmas datm irketlerinin karlln olumsuz ynde etkilemektedir. Datm sistemi dndan enerji tedarik anlamas yaparak sistem dna kan her mteri, Q Yaplacak enerji alm anlamalarnda, datm irketinin sahip olduu byk tketim portfynn salad pazarlk gcn azalmas ve Q Datm irketinin elektrik enerjisi satndan elde edecei karn dmesi anlamna gelir. Serbest olmayan elektrik tketicileri piyasasnda gereki ve srdrlebilir bir rekabet ortamnn salanabilmesi iin, elektrik datm irketlerinin tm faaliyetleri denetleyici otoriteler tarafndan dikkatle izlenmelidir. Bu alanda yaanabilecek balca sorunlar unlardr: a) Bir datm sistemi kullancsyla ikili anlama yaparak elektrik satacak olan tedarikinin, mterisi iin retecei her birim enerjiye ek olarak, mterinin iinde bulunduu blge datm sisteminin kayp ve kaak oranlarnn toplam kadar daha ilave enerji retmesi ve retilen bu enerjiyi sisteme vermesi gerekmektedir. Bylece, mteriye aktarlan enerjinin datm sisteminde kaybolan ya da kaak tketilen ksm tela edilmektedir. Fazladan retilen bu enerji, retici irket iin ek bir maliyet unsuru olmasna karn retici, tketiciden ya da datm irketinden herhangi bir cret talep edemez. Bu nedenle datm irketi ve ebeke verileri sk bir ekilde kontrol altnda tutulmal ve datm irketinin gerek sistem kayp ve kaak oranlarn beyan etmesi salanmaldr. b) Datm irketi ile elektrik retimi yapan irketler arasnda organik ba bulunmas durumunda dzenleyici otoritenin nemi daha da artmaktadr. Hizmet ve sistem kullanm bedelleri sk

133

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

bir ekilde regle edilen datm irketleri, elektrik temininde sahip olduklar serbestlikten yararlanarak, kendileri ile ayn at altnda elektrik retim irketlerinden, piyasadan temin edebileceklerinden daha yksek yatlarla elektrik temin etme yoluna gidebilirler. Bu durumda datm irketinin elektrik enerjisi alm maliyetlerinin artmasna karn, datm irketi ile ayn at altnda bulunan retim irketi, rettii elektrii serbest piyasada satabileceinden daha yksek bir yatla satm olaca iin irketler grubunun toplam karll deimez. Buna karn tketiciye satlan elektriin birim yat ykseltilmi olur ve daha rekabeti yatlara sahip olan dier reticiler sat yapamayarak gelir kaybna urarlar. nlem alnmazsa, uzun vadede bu gelir kaybn nanse edemeyen reticiler piyasadan ekilir ve rekabet ortam ortadan kalkar. 3/3/2001de yrrle giren 4628 sayl Elektrik Piyasalar Kanununun 3. maddesinin (c) fkrasnn 3. bendi ile datm irketlerinin, organik olarak bal olduklar reticilerden satn alabilecekleri elektrik enerjisi, bir nceki ylda datmn yaptklar toplam enerji miktarnn %20si ile snrlandrlmtr. 3/7/2005 ylnda yaplan deiiklikle bu hkm kaldrlmasna karn, byle bir snrlandrmann gereklilii halen tartlmaktadr. Halen geerli olan yasa maddesine gre elektrik datm irketleri, sahibi olduu veya itirak ilikisinde bulunduu retim irketi ya da irketlerinden lke ortalama elektrik toptan sat yatn gemeyecek yattan elektrik enerjisi satn alabilmektedirler. c) Tketicilerin, sistem dndan elektrik enerjisi satn alabilmesi iin yapmalar gereken baz brokratik ilemler vardr. Tketicinin, serbest tketicilik belgesi ve tek hat emas gibi baz belgeleri dorudan, iinde bulunduu datm blgesini ileten irketten temin etmesi gerekmektedir. Datm irketleri de, kendi sistemleri dndan enerji satn almaktan baka bir ama iin kullanlmayan bu belgeleri talep eden mterilerine belge verme srecini mmkn olduunca uzatmaktadrlar. Tketicilerin yabanc olduklar bu ilemlerin mmkn olduunca kolaylatrlmas ve srecin kada dayal klasik brokrasi srecinden kurtarlmas gereklidir. rnein, ngilterede, 1998/99dan bu yana kk tketiciler, elektrik ve gaz tedarikilerini seme serbestisine sahiptirler. Yeni bir tedariki ile anlamak isteyen bir mteri, iinde bulunduu blgede faaliyet gsteren bir enerji sat irketinin internet sayfasndan ilgili formu doldurarak ya da ksa bir telefon grmesi yaparak cretsiz olarak bavurusunu yapmakta ve bu bavurudan ksa bir sre sonra da yeni tedarikiden hizmet almaya balayabilmektedir. d) D tedariki ile yapt anlamas herhangi bir sebeple sona eren tketicilerin, tekrar eski sisteme dnerek, iinde bulunduklar datm irketinden elektrik enerjisi almaya almalar durumunda da baz brokratik zorluklarla karlatklar bilinmektedir. Bu gibi zorluklar ve gecikmeler hem ikili anlama yapmak isteyen dier reticiler iin haksz rekabet ortam olumasna sebep olmakta hem de tketicilerin datm sistemi dndan enerji tedarik etme kararlarn olumsuz etkilemektedir. Elektrik enerjisi maliyetlerini drmek gibi nemli bir fayda elde etme imkanlar karn tketiciler, d tedariki ile anlama yapmaktan ekinir hale gelmektedir.

Yaanan bu gibi olumsuzluklar, rekabet ortamnn gelimesini yavalatmakta ve uzun vadede lke ekonomisi leinde sorunlara sebep olmaktadr.

5. Sonu
Trkiye Elektrik Piyasas, tam serbestleme yolunda kararl admlarla ilerlemektedir. Bu srecin bir paras olarak, serbest tketicilik snr her geen yl kademeli olarak drlmektedir. 2012 ylnda serbest tketicilik snrnn tamamen kaldrlmas planlanmtr. Gnmzde elektrik enerjisi, sanayinin olduu kadar gndelik yaamn da vazgeilmez ihtiyalarndan biri haline gelmitir. Elektrik yatlarndaki art, lke ekonomisine ciddi ykler getirirken, birim yatn dmesi ise, arz gvenliini tehlikeye atmad srece ekonomiyi olumlu olarak etkilemektedir. Bu sebeplerden dolay, serbestletirilen elektrik piyasasnda tam rekabet ortamnn salanmas ve bu ortamn salkl bir ekilde muhafaza edilmesi hayati bir nem tamaktadr. Tam rekabeti serbest piyasa modelinin uygulanabilmesi iin, serbest olmayan tketicilerin de kendi elektrik tedarikilerini seebilmesi ve bylece perakende tketici pazarnda rekabetin salanmas gerekmektedir. Tketicilerin, yaygn olarak, diledikleri tedarikiden enerji temin ettii bir elektrik piyasann oluturulabilmesi iin: Q Tketicilerin, ikili anlama ile elektrik enerji tedarii konusunda bilinlendirilmesi ve bu anlamalara tevik edilmesi, Q Brokratik engellerin kaldrlmas ve srecin hzlandrlmas, Q Haksz rekabetin ve ayrmc uygulamalarn nlenmesi iin dzenleyici kurumun etkin bir ekilde grev yapmas gerekmektedir.

Kaynaklar
[1] 4628 sayl Elektrik Piyasalar Kanunu - Geici Madde 7, 3/3/2001 tarih ve 24335 mkerrer sayl Resmi Gazete [2] Enerji Piyasas Dzenleme Kurumu, Elektrik Piyasas Kurul Kararlar, http://www.epdk.org.tr/mevzuat/kurul/elektrik.htm [3] BORENSTEIN S. , The Trouble With Electricity Markets: Understanding Californias Restructuring Disaster, , ournal of Economic Perspectives - Volume 16, Number 1, pp.191211, Winter 2002

Summary
Electricity markets are being restructured into open market structure with vertical unbundling process from bundled bodies, in which the generation, transmission and distribution operations are performed by a monopoly into independent structures, where those 3 main services of electricity business are separated into independent bodies. Like many other classication criteria, electricity consumers in the open electricity markets are also sorted according to their periodical electrical energy consumption. Consumers, whose periodic electrical energy consumption is higher than the limit value determined by the electricity market regulatory authority, are named as eligible customers. Instead of getting the energy from the distribution company which supplies energy for their region, eligible customers are free to choose their electrical energy provider. By making a bilateral agreement with any energy supplier,

134

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

they can provide energy out of their distribution region, which is a process named as wheeling. The consumers, whose periodical energy consumptions are lower than the eligibility limit, are named as retail (non-eligible) customers. Retail customers cannot wheel electricity and they are subject to tariffs and pricing policies set by their distribution system operator. When the retail customers are also permitted to freely select their energy suppliers, market dynamics can change crucially both for the distribution system operators and electricity producers. Distribution system owners make their revenues over three main constituents named as unit electricity price, distribution system usage fee, and service charge. Consumers, who opt to purchase electrical energy out of their distribution region, pay only the distribution system usage fee and service charge to their distribution system operator. Unit electricity price is dened at the agreement which is signed in between the consumer and the supplier out of the consumers distribution region. Each consumer who purchases electricity out of his distribution system means loss of prot from the unit electricity sales price constituent for the distribution system operator company. On the other hand, the new supplier gets the chance to sell their electricity with a better unit price compared to the prices in the national market thus increasing prots. Turkish Electricity Market is in a determined progress on the way of complete deregulation. As a part of this progression, eligibility limit is being systematically lowered every year. In order to create a fully competitive energy market, even non-eligible consumers must be able to choose their own electricity suppliers like the eligible ones, enabling a competition environment in the retail consumer market. In this paper, competition concept in the non-eligible electricity consumers, importance and necessity of competition are explained and the possible difculties which may be encountered in our country are evaluated.

135

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

TSAD PROJES KAPSAMINDA ATIK ENERJ VE TERMK SANTRALLERN ATILAN ENERJ POTANSYELLER

Yar. Do. Dr. Hasan Hseyin ERDEM


Yldz Teknik niversitesi, Makine Mhendislii Blm

zet
Sadece elektrik retim amac ile kurulmu termik santrallerden gerekli dnmler yaplarak elektrik yannda s enerjisi de salanabilir. Bu dnm uygun artlarda yapld takdirde santraldan atlan enerji miktarn azalacaktr. Bu amala balatlm olan Enerji Verimliliini Artrmak zere Termik Santral Atk Islarn Faydaya Dntrme Yntemlerinin Aratrlmas, Gelitirilmesi ve Binalarda Istma Uygulamas (TSAD) projesi ile kamuya ait termik santraller analiz edilerek atlan enerji potansiyelleri deerlendirilmitir. Bu santrallerin evrelerindeki blgelerin stma ihtiyalarn karlamalar amac ile santraldan salanabilecek enerji potansiyelleri ve bu dnmn santral performansna etkisi aratrlmtr.

Gnmzde sadece elektrik retim amal kurulmu olan mevcut fosil yaktl termik santrallerde, yaplacak uygun dnmlerle atlan enerjilerin deerlendirilmesi mmkn olmaktadr. Santrallerden atlan enerjilerden geri kazanlan enerji, bina ve sera stmasnda, sanayide dk scaklkl proses ss elde etmede, bina soutmasnda ve blge zelliklerine gre birok deiik alanda (rnein havuz balkl, kurutma vb.) kullanlabilir. Bylece srdrlebilir gelimeye de katk salanm olunur. Bu amala, TBTAK Kamu Kurumlar Aratrma ve Gelitirme Projelerini Destekleme Program (1007 Program) kapsamnda 2006 ylnda mteri kurumlarn Elektrik retim A.. (EA) ve Elektrik leri Ett daresi Genel Mdrl (EE) olduu Enerji Verimliliini Artrmak zere Termik Santral Atk Islarn Faydaya Dntrme Yntemlerinin Aratrlmas, Gelitirilmesi ve Binalarda Istma Uygulamas (TSAD) adl proje balatlmtr. Proje almalar Yldz Teknik niversitesi ve TBTAK MAM tarafndan beraber yrtlmektedir. Projenin ncelikli amac, kamuya ait mevcut fosil yaktl termik santrallerdeki atk slarn ekonomiye kazandrlmasdr. Bu amac gerekletirmek iin termik santrallerden atlan enerji potansiyellerini belirleme, geri kazanma yntemleri ve teknikleri aratrma, geri kazanlan enerjilerin deerlendirilmesi ve ekonomik analizleri almalar yaplmaktadr. Bu almalar zellikle blge stma sistemleri olmak zere, termik santrallerdeki gaz, buhar ve scak sulardaki atlan enerjilerin kullanm yerleri aratrlmakta, ekonansal analizleri yaplarak tasarm ve optimizasyon algoritmalar gelitirilmektedir. TSAD projesinin kapsam, lkemizde kamuya ait sadece elektrik enerjisi retmek iin kurulmu, toplam kurulu kapasitesi 9910 MWe olan 18 adet fosil yaktl termik santraldan ekil 1de verilen 14 tanesinde atlan enerji potansiyellerinin belirlenmesi, 4 tanesinde

1. Giri
Srdrlebilir gelime, imdiki kuaklarn ihtiyalarnn gelecek kuaklarn ihtiyalarn tehlikeye atmadan karlanmasna imkan salayan ekonomik bymedir. Bu ihtiyalarn banda da enerji gelmektedir. Enerji kaynaklarnn verimli kullanlmas, srdrlebilir gelime hedeerinin gerekletirilmesini salar ve ayn zamanda gelecekteki kuaklarn enerji ihtiyalarnn tehlikeye atlmasn da engeller. Bu kapsamda, enerjinin tr ve kayna ne olursa olsun, mutlaka en verimli ekilde deerlendirilmelidir. Termik santraller bata olmak zere enerji dnm yapan ve youn enerji tketen birok sektrde de atlan enerji potansiyelleri bulunmaktadr. Byk potansiyeli olan atlan enerjinin geri kazanlmasnn, hem lkemiz hem de sanayimiz iin nemli faydalar olacaktr. Atlan enerjinin geri kazanlmas ile elde edilecek faydalarn bazlar aadaki gibi sralanabilir; Q Birincil enerji tketimini azaltarak lke ekonomisine katk salar. Q Yerli kaynaklar daha verimli kullanld iin rezerv mrleri artar. Q Enerji asndan darya olan bamllmz (zellikle de doalgaza) azalr. Q Enerji kullanm kaynakl evreye atlan emisyon miktarlar azalr. Q Termal ve kimyasal kirlenmeler azalr. Q zellikle blgesel stma iin konforlu, ucuz, gvenilir ve gvenlikli enerji salanm olur. Q Yeni i sahalar ve imkanlarn artrarak istihdam salar. Q Sanayinin retim maliyetlerini azaltarak rekabet gcn artrr. Tm bu faydalar gz nne alndnda enerji verimliliini artrmak amacyla atk enerjilerin deerlendirilmesi kamu ve zel tm kurum ve kurulularn hedeeri arasnda olmaldr.

ekil 1. TSAD projesi kapsamndaki EAa ait termik santraller.

Bu alma TBTAK Kamu Kurumlar Aratrma ve Gelitirme Projelerini Destekleme Program (1007 Program) kapsamnda desteklenmitir.

136

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

detayl analizlerin yaplmas ve bir santralda pilot uygulamann yaplmasdr. Bu projeden beklenen faydalar, termik santral atlan enerjileri ile blge stma teknolojileri konusunda ihtiya duyulan bilgi ve teknoloji altyapsnn oluturulmas, blge stma teknolojilerinin yaygnlatrlarak atk enerji bilincinin yerletirilmesi ve atlan enerjiyi verimli kullanma yntemlerinin lke apna yaygnlatrlmas olacaktr. TSAD projesi kapsamnda yaplan almalar aadaki i paketlerinden olumaktadr. 1. n inceleme 2. Potansiyel belirleme ve yaplabilirlik analizleri 3. Is depolama sistemlerinin gelitirilmesi 4. rnek uygulama iin tesis seimi ve projelendirilmesi 5. Pilot uygulama 6. Proje sonularnn tantlmas ve yaygnlatrlmas Projede, pilot uygulama aamasna gelinmi ve termik santral dnm ile blge stma sistemini ieren pilot uygulamann yaplmas ile ilgili almalar devam etmektedir. Bu almada projenin amalarndan olan proje sonularnn yaygnlatrlmas kapsamnda atlan enerji ve santrallerin atlan enerji potansiyelleri konularnda yaplan almalar ve sonular aktarlacaktr.

1918 1828 1738 1648 1558 1468 1378 1288 1198 kaynak 1108 1018 928 838 748 658 568 478 388 298 evre 0%

e Dnebilir Enerji EKSERJ

Atk Enerji

10%

20%

30%

40%

50%

60%

70%

80%

90%

100%

Enerji (Atk Enerji +Ekserji)

ekil 2. Enerji kaynann scaklna bal olarak atlan enerjideki ekserji ve atk enerji oranlarnn deiimi.

atlmaktadr. Ancak atlan enerjide hala kullanlabilir bir potansiyel olduundan, geri kazanma sistemi ile bu enerji baka amalar iin kullanlabilir. rnein, kazana giren yakt ile buhar retilmekte ve baca gazlar kazandan atlmaktadr. Baca gazlarndaki enerjinin bir ksm bir s deitirici ile besleme suyunun n stlmasnda kullanlarak geri kazanlabilir.
ENERJ GER KAZANIM SSTEM

GREN ENERJ

PROSES ENERJS

B ( UH E Pro A ne s R r j i es si )

BACA GAZI (Atlan Enerji )

evreye Atlan Enerji

2. Atlan ve Atk Enerji Kavramlar


Herhangi bir enerji kaynann kalitesi ie dnebilme potansiyeli ile llr. Bu adan bakldnda enerji trlerinin (mekanik, elektrik, i enerji, s, vb.) hepsi ayn kalitede deildir. Verilen bir enerjinin ie dntrlen ksmna kullanlabilir enerji (ekserji) ve dntrlmesi imknsz olan ksmna kullanlamaz enerji (anerji) denilmektedir. Bir kaynaktaki enerji baka bir enerjiye dntrldnde ya da bu enerjiden herhangi bir prosesi gerekletirmek iin faydalandnda geriye kalan enerjinin (atlan enerji) artlar, evre artlarndan daha yukarda ise hala i potansiyeli vardr. Sonu olarak atlan enerji, endstride herhangi bir prosesten sonra evreye atlmasna ramen kullanlabilir enerji potansiyeli (ekserjisi) olan enerjidir. Atlan enerji artlar evre artlarna yaklatka i potansiyeli (ekserji) azalr ve kullanlamaz enerji (atk enerji/anerji) artar. Atlan enerji artlar evreyle dengeye ulatnda kullanlamaz enerji yani atk enerji haline gelir (ekil 2). Yukardaki aklama literatrde ve uygulamada ok defa kartrlan atlan enerji kavram ile atk enerji kavram arasndaki fark ak bir ekilde ortaya koymaktadr. ekil 2de grld gibi yksek kaynak scaklklarnda ie dnebilir enerji oran fazla iken, evre scaklna yaklaldka atk enerji ksm hzla artmaktadr. TSAD kapsamnda yaplan almalarda atlan enerji tanm iki farkl ekilde ele alnmtr. Bunlar enerjinin sistemden atld veya ekildii yere bal olarak proses sonu ve proses ii olarak adlandrlmtr. Proses sonu atlan enerji, tm literatrlerde tanmlanan klasik atlan enerji olup, bir proses sonucunda atlan ve i potansiyeli olan enerjidir. ekil 3de proses sonu atlan enerjinin ak diyagram ve bu aka bir rnek verilmitir. ekilden de grld zere giren enerji istenen bir prosesi gerekletirdikten sonra sistemden

GER KAZANILAN ENERJ

EVREYE ATILAN ENERJ

YAKIT (Giren Enerji )

EKONOMK OLMAYAN POTANSYEL

ATIK ENERJ (ANERJ)

ekil 3. Proses sonu sistemden atlan enerjinin geri kazanmnn ematik gsterimi.

Proses ii atlan enerji ise, proses sona ermeden farkl amalar iin kullanlmak zere sistemden ekilen enerjidir. Proses ii atlan enerjinin kullanlmas ile sisteme giren enerjiden salanan toplam fayda artar ve proses sonu evreye atlan enerji azalr. Faydadaki art, proses iinden ekilen enerjinin artlar ile kullanlaca yerin artlarnn uyumuna baldr. Byle bir uygulamaya rnek olarak, termik santrallerde besleme suyunun trbinden ekilen ara buharlarla n stlmas verilebilir (ekil 4). Ara buhar ekilmesiyle sisteme giren birim enerji bana retilen g dolaysyla termik verim artar. Bu durum retilen birim fayda bana kondenserden atlan atk snn azaltlmas anlamna gelmektedir.

3. Termik Santralden Atlan Enerjiler


Termik santrallar, termodinamik kanunlar gerei kulland yakt enerjisinin bir ksmn gce dntrrken bir ksmn da evreye atmak zorundadr. Termodinamik zorunluluktan kaynaklanan atlan enerji, kondenserde, kondenser soutma suyu ile evreye atlr. Bunun yannda kazanda duman gazlarnn scakl evre scaklna kadar drlemedii iin bacadan duman gazlar ile beraber enerji de atlmaktadr. Termik santrallerde evreye atlan bu enerjilere atlan enerji denir.

Geri Kazanlan Enerj i

ATILAN ENERJ

137

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

1
ELEKTRK (Ekserji ) se YAKIT (Giren Enerji )

2
BACA GAZI (Atlan Enerji )

1
Proses ii atlan enerji

KONDENSER (Atlan Enerji )

6 4 3

ekil 5. Termik santraller iin gelitirilen simlasyon modeli rnei.

Besleme Suyu n 5 stcs

ekil 4. Proses sonu atlan enerjinin geri kazanlmas

Yukarda yaplan atlan ve atk enerji aklamalar dorultusunda termik santralden atlan enerjiler deerlendirildiinde, baca ve kondenser, proses sonu ve ara buhar uygulamas proses ii olmak zere balk altnda toplanabilir. Bunlarn haricinde, santrallerdeki farkl noktalardan atlan buharlar ve kazan blf suyu gibi atlan enerji kaynaklar olsa da bunlar santral iinde farkl amalarda kullanlarak geri kazanlmaktadr. TSAD projesi kapsamndaki santrallerin mevcut durumlarnn belirlenmesi, ve blge stma sistemlerinin ilavesinin enerjitik ve ekserjitik performans analizlerinin yapabilmesi iin simlasyon modeli gelitirilmitir (ekil 5. Termik santraller iin gelitirilen simlasyon modeli rnei). Simlasyon sonular, santrallerin dizayn performans deerleri ile karlatrlarak test edilmi ve dorulanmtr. Gelitirilen simlasyon modelleri, santrallerin atlan enerji potansiyellerinin belirlenmesi ve blge stma sistemlerinin ilavesinin performans zerine etkilerinin aratrlmas almalarnda kullanlmtr. almalarda santrallerin performans deerlendirilmelerinde enerji ve ekserji analizlerinden yararlanlmtr. Enerji analizlerinde, santralin g retimi ve termik verimleri ve ekserji analizlerinde, ekserji verimleri ve ekserji bozunum oranlar deerleri kullanlmtr. Termik santrallerin atlan enerji potansiyelleri deerlendirilmesinde ncelikle baca ve kondenser atlan enerjileri ele alnmtr. Kazanda yaklan yaktn ve kazann zelliklerine bal olarak bacadan scak gazlar ile birlikte enerji atlmaktadr. Baca gaz k scakln belirleyen faktr ise linyit yaktl termik santrallerde yaktn iindeki kkrt oranna bal olarak oluan SO2 miktardr. Baca gaz scaklnn H2SO4 youum scaklnn altna dmemesi istenir. rnein linyit iersinde %3 civarnda kkrt bulunduunda, baca gaz k scaklnn 160 C nin altna drlmesi uygun olmaz. Trkiyedeki bir ok termik santralda baca gaz scaklklar bu deerler civarnda olduundan kullanlabilir nemli bir potansiyel grlememitir. Kondensere giren rk buhar, soutma suyu ile gizli ss alnarak youturulmaktadr. Soutma suyuna geen atk s ise soutma kulelerinde evreye atlmaktadr. Kondenserde atlan enerjinin geri

kazanlmas ile hem atlan enerjiden hem de kule soutma suyundan tasarruf salanacaktr. Fakat kondenserde nemli miktarda atk enerji olmasna ramen scaklnn dk olmas (~40C) bu scaklktaki enerjinin kullanlmasn olduka kstlamaktadr. Bu scaklktaki bir akkann proses ya da stma amac ile kullanlmas iin ya s pompalarnn ya da yeni gelitirilmekte olan duvardan stma sistemlerinin uygulanmas gerekmektedir. Santral zerinde tamam atk enerji olarak deerlendirilemese de, proses ve stma iin enerji alnabilecek dier kaynaklar n stclar iin ekilen trbin ara buharlardr. Bu buharlarn kazan besleme suyunu n stmas yerine, blge stma sistemlerinde kullanlmas, dnyadaki birok blge stma yapabilen termik santrallerde grlmektedir. Fakat bu santraller, elektrik retimi ve blge stma amalar iin dizayn edildiklerinden, ara buhar alma yeri dizayn aamasnda kararlatrlmakta ve uygulanmaktadr. Mevcut elektrik retim amal santrallere blge stma sistemi ilave edilmesi durumunda, ara buharlarn blge stma amal kullanlmasnn santral performansnda meydana gelecek deiikliklerin mutlaka analiz edilmesi gereklidir. Analiz sonularna bal olarak, ara buharlarn kullanlp kullanlamayacana, yeterli potansiyelin bulunup bulunmadna ya da santral zerinde blge stma iin en uygun enerji kaynann ara buhar olup olmadna karar verilmesi daha doru olacaktr. Termik santrallerde farkl amalar iin kullanlmak zere santraldeki bir ok noktadan enerji ekilebilir. ekilen enerji sonucunda termik santralin esas amac olan elektrik retiminde farkllama olabilir. Ancak ekilen enerjinin kullanld proses sonucunda elde edilen toplam fayda artyor ise bu durum olumsuz olarak deerlendirilemez. Yaplan bu deiiklik sonucunda beklenen dier bir fayda ise santralden atlan enerjinin azalmasdr. TSAD projesi kapsamnda termik santrale blge stma sistemi ilave edilirken baca ve kondenser dndaki dier enerji ekilebilecek noktalar aratrlm ve santralin farkl noktalarndan buhar ekilebilecei grlmtr. Santral zerinde blge stma iin ekilebilecek buhar yeri olarak ncelikle deiik ihtiyalarda kullanlmak zere santral dizayn esnasnda yerletirilen farkl basnlardaki kollektrler ele alnabilir. Eer bu buharlar uygun olmaz ise santral zerinde santralin dengesini bozmayacak ekilde bir yerin belirlenmesi de uygun olacaktr. Elektrik retim amac ile dizayn edilmi bir termik santraldeki herhangi bir noktadan ekilecek ara buharn blge stma amal kullanlmas durumunda santral performansnda meydana gelecek deiikliklerin analiz edilmesi gereklidir. Byle bir dnmden beklenen esas fayda ise santraldan atlan enerjinin azalmasdr. Bu durumda ekilen

138

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

noktadaki enerjiye bu almada tanmlanan ismi ile proses ii atlan enerji denilir. Eer ekilen buharn yeri doru bir ekilde belirlenirse, kondenserden atlan enerji nemli oranda azaltlabilecektir. Yaplan almalar sonucunda, blge stma iin enerji salanacak en uygun nokta alak basn trbin giriinden buhar ekmek olduu tespit edilmitir (ekil 6). Bylece, termik santrale yakn yerleim merkezlerinin enerji talepleri bu dnm ile karlamak mmkn olacaktr.

4. Sonu
TSAD proje kapsamndaki 14 termik santralden blge stma amac ile enerji ekilmesi oluturulan simlasyon modelleri ile deerlendirilmitir. Bu almalarda, alak basn trbini giriinden buhar alnmasnn santral performansna etkileri ve maksimum blge stma potansiyelleri deerlendirilmitir. Santrallerin performans deerlendirilmelerinde aadaki performans kriterler kullanlmtr. oklu retim Termik Verimi Elektrik retimi yapan santrale blge stma sistemi ilavesi ile oklu retim gerekletiren bir kojenerasyon santrali elde edilir. Bu yeni sisteme giren tek yakt ile elektrik ve s enerjisi beraber retilmektedir. Bu nedenle oklu retim sisteminin performansn deerlendirmekte sadece elektrik reten santrallerin performans kriterleri yetersiz kalmaktadr. Bu amala oklu retim termik verimi tanmlanm ve aadaki gibi ifade edilmitir:
th,BIS = & W NET & Q & Q yakt - BIS IS

(1)

ekil 6. Bir termik santralin blge stma iin dnm.

Alak basn trbin giriinden ekilecek buharn sahip olduu s enerjisini blge stmada kullanmak trbinden elde edilecek gte farkllk oluturacaktr. Ancak, bu noktadaki buharn basnc ve scakl daha dk olduu iin d miktar olduka az olmaktadr. Ayrca, bu czi azala kar nemli kazanmlar elde etmek mmkn olmaktadr. ekil 7de alak basn trbin giriinden ekilen buharn yzdesel oranna gre santrale verilen yakt enerjisinin santralde dalm yzdelerini gstermektedir. Bu ekilden aka grlmektedir ki belirtilen noktadan ekilen buhar, kondenserden evreye atlacak enerjiyi nemli derecede azaltmaktadr. Dier bir deyile, blge stma iin gerekli s enerjisinin byk bir blm kondenserden atlacak ama henz atlmam enerjiden karland anlamna gelmektedir. Termik santrallerin blge stma iin enerji kayna olarak kullanmann yerleim merkezlerinde snma iin kullanlacak yakt ortadan kaldrmas gibi neticeler ortaya kmaktadr. Sadece bu avantaj bile lke ekonomisine ok byk katk salayacaktr. Ayrca, atmosfere atlan emisyonlarn azalmas, yaam kalitesinin artmas, insan salna katks, enerjide da bamlln azalmas gibi birok hayati ve stratejik faydalar olacaktr.

burada, IS klasik stma sistemlerinin (soba, kalorifer gibi) verimini gstermektedir. Eitlik 1den anlalaca zere, oklu retim termik verimin, stma amal blgede yaklan yaktn sl gcnn (QBIS/IS) santralde yaklan yaktn sl gcnden (Qyakt) kartlmas ile termik verimin hesaplanmasdr. Bylece sadece elektrik retiminde kullanlan yakt enerjisinin ne kadarnn faydal enerjiye (elektrik) dnt belirlenmi olmaktadr. Yararlanma Oran Kojenerasyon sistemlerinin deerlendirilmesinde literatrde yaygn olarak kullanlan performans gstergesi yararlanma orandr. Eitlik 2de oluturulan termik santralli kojenerasyon sisteminin yararlanma oran kriteri ifade edilmitir:
YOBIS = & & WNET + QBIS & Q
yakt

(2)

Yararlanma oran kojenerasyon sisteminden elde edilen elektrik ve s enerjileri toplamnn sisteme giren yaktn sl enerjisine orandr. Bu oran giren yakt enerjisinin ne kadarndan faydalanldn gstermektedir. Performans Katsays Ara buhar ile yaplacak blge stma sisteminin performanslarn mekanik stma/soutma sistemleri ile karlatrmak iin bu sistemlerin performanslarn gsteren performans katsaysna benzer kriter tanmlanm ve aadaki denklem ile ifade edilmitir:
COPBIS = Q BIS N

(3)

burada, N ekilen buhar ile termik santralde meydana gelen g azalmasn gstermektedir. Mekanik stma/soutma sistemleri sistemlerinin performans katsaylar, birim elektrik enerjisi ile ede edilen s enerjisini gstermektedir. Buna gre oluturulan Eitlik santrale ilave edilen blge stma sistemiyle oluturulan kojenerasyon sisteminde birim elektrik g kayb iin elde edilen s enerjisini ifade etmektedir. rnek Simlasyon almas Bu blmde alak basn trbin giriinden ekilecek ara buhar ile blge stma gerekletirmenin nceki blmlerde tanmlanan

ekil 7. ekilen buhar oranna gre kullanlan yakt enerjisinin santraldeki dalm.

139

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

performans kriterlerinde meydana getirecei deiiklikler rnek bir simlasyon almayla gsterilmitir. Sonular ekil 8de verilmitir. ekilden grld zere mevcut bir santraldan blge stma amac ile enerji ekilmesi oklu retim termik verimi ve yararlanma orann artrmaktadr. Bu art ekilen buhar miktar ile artmaktadr. Ayrca bu dnmn performans katsays 6.7 ile mevcut sistemlerin performans katsaylarnn zerindedir.
(a)
300 270 240
Net G [ MW ]

sindeki yerleim yerlerinin enerji talebine, yerleim yerinin santrale uzaklna ve mevcut durumdaki stma sistemlerine bal yaplacak ekonomik analizler ile belirlenebilir. Kaynaklar [1] Enerji Verimliliini Arttrmak zere Termik Santral Atk Islarn Faydaya Dntrme, TM RAPORLAR, TBTAK MAM, YT, 2006-2010. [2] World Energy Outlook 2006. <http://www.worldenergyoutlook. org/2006.asp>. [3] TSAD bilgi sayfas 2009. www.tsad.org.tr [4] ERDEM H.H., Akkaya A.V., Cetin B., Dagdas A., Sevilgen S.H., Sahin B., Teke I., Gungor C., Aktas S., Comparative energetic and exergetic performance analyses of coal-red power plants in Turkey, International Journal of Thermal Sciences, Vol.48 (11), pp. 2179-2186, 2009 [5] ERDEM H.H., Dagdas A., Sevilgen S.H., Cetin B, Akkaya A.V., Sahin B., Teke I., Gungor C., Atas S., Thermodynamic analysis of an existing coal red power plant for district heating/ cooling application, Applied Thermal Engineering, Vol. 30(23), pp.181187, 2010

(b)
0,40
oklu retim Termik Verimi

0,50 0,48 0,46 0,44 0,42 0,40 0,38 0,36 0,00 0,05 0,10 0,15 0,20 0,25 0,30

0,36 0,32 0,28 0,24 0,20 Net G Termik Verim 0,16 0,12 0,08 0,04
Termik Verim

IS=0,50 IS =0,70

210 180 150 120 90 60 30

0 0,00 0,00 0,05 0,10 0,15 0,20 0,25 0,30

Ara Buhar Orani

Arabuhar Orani
9 8 7

(c)
0,50 0,48
Yararlanma Orani

(d)

0,46
COPBIS

6 5 4 3 2 BIS performans katsayisi

Summary
The thermal power plants, which are only built for electricity production, can also supply heat energy with the necessary conversions. The waste heat from the power plant will decrease, if the appropriate conversions are done. This has been initiated, the Research and Development Methods to Benet from Thermal Power Plant Surplus Heats and District Heating Application (TSAD) project with the state-owned thermal power plants is analyzed and waste energy potential has been evaluated. The areas around these power plants to meet their heating needs with the goal, the potential of energy of the plant and the effect of this conversion to plant performance was investigated.

0,44 0,42 0,40 0,38

1
0,36 0,00 0,05 0,10 0,15 0,20 0,25 0,30

Arabuhar Orani

0 0,05

0,10

0,15

0,20

0,25

0,30

Arabuhar Orani

ekil 8. Blge stma amal ekilen buhar oran ile termik santral performans deiimi.

Maksimum Blge Istma Potansiyelleri TSAD projesi kapsamnda kamuya ait 14 adet linyit ve doalgaz yaktl termik santraln maksimum blge stma potansiyelleri, yaplan simlasyon modelleri ile ayrntl olarak deerlendirilmi ve ekil 9da verilmitir. ekilden grld zere santral evresindeki yerleim yerlerinin ihtiyalar olmas durumunda termik santrallarda nemli bir blge stma potansiyelleri bulunmaktadr. Sonu olarak termik santrallarda bulunan blge stma potansiyellerin deerlendirilmesi, santralde yaplacak dnmlere, santral evre-

Afin Elbistan B Afin Elbistan A Soma Ambarl Seyitmer Bursa Doalgaz Kemerky Yataan Kangal Yeniky Hamitabat atalaz Tunbilek an Orhaneli 0 153.6 200 400 600 800 1000 301 286.6 263.4 254.6 302.2 541.5 482.8 466.6 453.3 453.3 385.8 788.4

1106.8 1106.8

Blge Istma Kapasitesi [MWt]

ekil 9. Termik santrallarn maksimum blge stma potansiyelleri.

140

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

TRKYENN JEOTERMAL KAYNAK ZENGNL, YATIRIM OLANAKLARI, UYGULAMALAR, SORUNLAR ve ZM NERLER

brahim AKKU
Kayen Kay Enerji Yatrmlar A..

zet
lke genelinde yaygn olan ve kullanm eitliliinin salad avantajlardan dolay enerji kullanmnda nemli bir seenek haline gelen jeotermal kaynaklar yaklak 50 yl nce aratrlmaya balanmtr. ounluu MTA Genel Mdrlnce yrtlen projeler sonucu 190 adet jeotermal sahann varl belirlenmitir. Doal boalm halinde deiik aralktaki scaklkta 600 adet kaynak bulunmaktadr. Fosil enerji kaynaklar kadar olmasa bile ciddi bir seenek olarak deerlendirilecek ve yatrm yaplabilecek nemli bir potansiyel vardr. retilen akkanlardan bata elektrik retimi olmak zere stma, termal kullanm ve sera uygulamalar gibi geni bir yelpazede yararlanlmaktadr. Kaynan yasal zemine kavumas ve baarl uygulamalarn artmasyla jeotermal kaynaklara olan ynelim hzla artmakta ve byk yatrmlar yaplmaktadr. Jeotermal kaynaklar nemli ekonomik kazanmlar salayacak yatrm olanaklar sergilemekle beraber, potansiyel bilgilerinin yetersizlii ve bu kaynan uzun bir sre yasal zeminden yoksun oluundan dolay birikmi sorunlar vardr. Rezervuar snrlarnn belirsizliine karlk; ayn rezervuar zerinde birden fazla yatrmcya ruhsat verilmesi, iletme aamasnda teknik ve hukuki sorunlar yaratacak gibi gzkmektedir. Mevcut yasa ise bu sorunlara zm olmaktan uzaktr.

kadar olmasa bile lkemizde ucuz, temiz, srdrlebilir, ok amal kullanlabilir zellikte nemli bir jeotermal kaynak potansiyeli vardr. Jeotermal sistemlerde bu gne kadar yaplan almalarla belirlenmi saha says 190dr (ekil 1) [1]. Elektrik retimi yaplabilecek olan 20, stma (Konut-sera) uygulamasnda yararlanlabilecek saha says enerji retilebilecek sahalardaki entegre kullanmla birlikte 120dir. Geriye kalanlardan termal turizm ve balneolojik kullanmlarda yararlanlabilir. Trkiye jeotermal potansiyeli bakmndan dnya lkeleri ierisinde ilk sralardadr. Doal klarn potansiyelinin 600 MWt olduu kabul edilmektedir. Yaklak 130 civarndaki sahada MTA tarafndan alan kuyularn retim deerlerine gre kullanlabilir potansiyel 3750 MWtdr. Ancak MTA dnda alan ve retim deerleri resmi kaytlara girmeyen kuyularla birlikte toplam kuyu saysnn 750800 civarnda olduu tahmin edilmektedir. Bu kuyu deerleri de eklendiinde termal kapasite doal olarak ok daha yksek olacaktr. Dier yandan belirlenmi 190 adet jeotermal sahaya karlk 130 adet alanda kuyu almtr. Gerek enerji retimi gerekse dier kullanmlar iin yararlanlabilecek nitelikte olup ta henz kuyu almam veya potansiyeli ortaya koyabilecek yeterlikte kuyu almam alanlarda gelitirme almalarnn yaplmas halinde, Trkiyenin sahip olduu kullanm kapasitesine ulalabilecektir.

Giri
Trkiye rettii enerjiden fazlasn tketen, kaynak kullanmnda yenilenebilir enerji kaynaklarn devreye sokmak ve eitlilii artrmak yerine tercihini teden beri hep ihtiyaca yetmeyen fosil enerji kaynaklarndan yana kullanan, bu tercih nedeniyle enerji ihtiyacnn karlanmasnda da bamll giderek artan bir lkedir. Bu adan bakldnda, ekonomik katklar bir yana da bamlln azaltlmas, kaynaklarn en ekonomik biimde deerlendirilmesi, zellikle evre kirlilii yaratmayacak enerji kaynaklarna ynelme, kaynak eitliliinin artrlmas zorunluluuyla yz yze gelinmektedir. Bu gereklik, nemi her geen gn daha iyi anlalan yenilenebilir enerji kaynaklarnn toplam enerji tketimindeki paynn artrlmasnn ncelikli hedef olarak seilmesini gerektirmektedir. Bu balamda ucuz, temiz, srdrlebilir, ok amal kullanlabilir, yerli, baarl uygulamalar giderek artan, zerinde bulunduu kuak nedeniyle nemli potansiyele sahip jeotermal kaynaklar ciddi bir seenek haline gelmitir. Her geen gn artan tketimin yol at enerji a nedeniyle hzla yeni enerji kaynaklarna ynelen dier lkeler gibi, Trkiyede de son yllarda bu kaynaklara olan ilgi artm, jeotermal enerji kaynaklarna dnk ciddi yatrmlar yaplmaya balanlmtr.

ekil 1. Trkiye jeotermal kaynaklar haritas.

lkenin Jeotermal Kaynak Zenginlii


Trkiyede jeotermal kaynaklarn aratrlmas yaklak 50 yl ncesine dayanmaktadr. teden beri kullanlan enerji kaynaklar

Bat Anadoluda yer alan jeotermal sistemlerde yksek, Orta ve Dou Anadoluda dk ve orta sya sahip alanlar yer almaktadr. Yksek potansiyele sahip olan alanlarn Bat Anadoluda younlamas, s deerlerinin doal sonucudur (ekil 2). Bunu srasyla Anadolu, Marmara, Dou Anadolu, Karadeniz, Akdeniz ve Gney Dou Anadolu Blgeleri izlemektedir. lkedeki alanlarn % 94 dk ve orta entalpilidir. Geriye kalan % 6 oranndaki sahalarn ss 120-242 C arasnda deimektedir. Alanlarn % 55i gibi nemli bir blm konut, termal tesis stmaclnda, % 39 u ise sera, termal turizm ve balneoloji gibi dier uygulamalarda kullanlabilir zelliktedir (ekil 3)[2].

141

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

ekil 2. Blgelere gre kullanlabilir potansiyel(MWt) dalm

Denizli-Kzldere sahasnda 20.4 MWe gcnde kurulan jeotermal santral 1984 ylndan bu yana ortalama 15 MWe elektrik retmektedir. Bunun yannda Aydn-Germencik, Aydn-Salavatl, anakkale-Tuzla, Aydn-Sultanhisar-Kk ile Kzldere Jeotermal Santralinin at olan 140 Clik jeotermal akkandan yararlanlarak Denizli-Saraykyde enerji retimi yaplmaktadr (Tablo 1). AydnGermencik-Hdrbeylide 17,5 MWe kapasiteli bir jeotermal elektrik santrali kurulmas iin lisans alnmtr.
Tablo 1. Jeotermal Alanlardaki Elektrik retimi Alan Ad Denizli-Kzldere retim (Mwe) 15 7,95 47,4 9,5 7,5 6,85 17,5 94,2 Aklama retimde retimde retimde retimde retimde retimde retim lisans var.

35% 56% 9%

Aydn-Salavatl Aydn-Germencik Aydn-Sultanhisar-Kk anakkale-Tuzla Denizli-Sarayky

1 Istma Uygulamasna Uygun Alanlar 2 Elektrik retimine Uygun Alanlar 3 Dier Kulanmlara Uygun Alanlar

Aydn-Germencik-Hdrbeyli Toplam retim

ekil 3. Jeotermal alanlarn kullanm olanaklarna gre dalm.

Tablo 2. Istma Uygulamas Yaplan Alanlar ve Fiilen Istlan/Edeer Konut Says Alan Ad BalkesirGnen KtahyaSimav AnkaraKzlcahamam zmir-BalovaNarldere Afyon-Sandkl KrehirTerme Afyon-merGecek YozgatSarkaya Scaklk (C) Says Alan Ad NevehirKozakl ArDiyadin ManisaSalihli DenizliSarayky BalkesirEdremit BalkesirBigadi YozgatSorgun YozgatYerky Scaklk (C) Says

Jeotermal Kaynaklarn Kullanm


Son yllardaki baarl uygulamalar nedeniyle jeotermal kaynak kullanm lkemizde de artan bir hzla yaygnlamaktadr [2]. Trkiyede jeotermal kaynaklardan; Q Konut, sera, termal tesis stmas, Q Elektrik retimi, Q Termal turizm ve balneoloji, Q Endstriyel uygulamalarda yararlanlmaktadr. Trkiyede 1300 MWt kapasitede konut-termal tesis-sera stmas yaplmaktadr. Ayrca, 410 MWt kapasitede termal turizm (kaplca) amal kullanm vardr (ekil 4). Dolaysyla toplam dorudan kullanm 1710 MWtdir. Bu haliyle Trkiye, jeotermal enerjinin dorudan kullanm asndan in, Japonya, ABD ve zlandann ardndan dnyada ilk 5 ierisinde yer almaktadr [2]. Halen iletilmekte olan jeotermal stma sistemlerinde toplam 171.000 konut edeeri jeotermal stma yaplmaktadr. Hzla yaygnlaan konut stmacl yannda kurulan modern seralarda jeotermal enerjiden ekonomik olarak yararlanlmakta, 195 kaplcada hizmet verilmektedir.

80 2500/3400 120 5000/7500 80 2500 98-125 ?/35000 70 4500/5000 57 1180/1900 95 4600/5500 50 600

92 1300 70 150/400 94 5000 140 1500 60 4100 96 1500 80 800/1500 62 500

Gnen (Balkesir), Simav (Ktahya), Kzlcahamam (Ankara), Narldere+Balova (zmir), Sandkl (Afyon), Krehir, Afyon, Kozakl (Nevehir), Diyadin (Ar), Salihli (Manisa), Sarayky (Denizli), Edremit (Balkesir), Yozgat-Sorgun, Bigadi(Balkesir) alanlarndan retilen jeotermal akkandan yararlanlarak stma uygulamas yaplmaktadr. Denizli-Kzldere sahasnda ise kabondioksit retilmektedir.

Yatrm Olanaklar
lkemizde jeotermal kaynaklara ynelik yatrm yaplacak nemli bir potansiyel bulunmaktadr. Yksek scaklkl sahalardan bu aamada herhangi bir balants olmayan Manisa-AlaehirKurudere (214C), Manisa-Salihli-Gbekli (182C), Aydn-Ylmazky (142C), zmir-Balova (140C), Denizli-Karata (137 C), zmir-Dikili (130 C) ve Denizli-Sarayky Alanlar(125 C) nda ierdikleri s deerlerine gre elektrik retimine ynelik yatrm olanakldr (Tablo 3). Bunun yannda gerek stma (Tablo 4) ve gerekse dier kullanmlar iin yatrm yaplabilecek ok sayda jeotermal alan bulunmaktadr [2].

ekil 4. Jeotermal kaynak potansiyeli ve kullanm.

142

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Tablo 3. Elektrik retimi Yaplabilecek Alanlar Alan Ad Manisa-Alaehir-Kurudere Manisa-Salihli-Gbekli Ktahya-Simav Aydn-Ylmazky Denizli-Karata zmir-Balova zmir-Dikili Scaklk (C) 214 Durumu Yatrm Olana

162 142 137 136 130

Ancak bu sahalarda yaplmas ngrlen deiik amal (Elektrik retimi, konut-sera-termal tesis stmas, termal uygulamalar gibi) yatrmlar ncesinde yeteri kadar kuyu almas, gerekli testlerin yaplmas, potansiyelin belirlenmesine ihtiya vardr. Yaplacak yatrmn yknn hangi lekte karlanabileceinin ve sahann yeterliinin belirlenmesi, elde edilecek bilgilere dayandrlarak hazrlanacak zibilite almasyla mmkn olacaktr. Bu ekilde yatrmn riski en aza indirilecek ve jeotermal kaynaktan ekonomik olarak yararlanabilmenin koulu yaratlacaktr. te yandan bugne kadar belirlenmi 190 sahann dnda henz kefedilmemi alanlarn ortaya karlmasyla ciddi bir yatrm olana doacaktr.

Sorunlar ve zm nerileri
Gerek kaynaa ynelik uygulamalarn ulat baarl durum, gerekse lkemizin sahip olduu potansiyel, nemli ekonomik kazanmlar salayacak yatrm olanaklar sergilemekle beraber jeotermal kaynaklara ynelik potansiyel bilgilerinin yetersizlii ve bu kaynan uzun bir sre yasal zeminden yoksun oluundan dolay zm bekleyen birikmi sorunlar vardr. Jeotermal sahalarda yaklak 50 yldan bu yana arama-aratrma ett ve almalar yaplmaktadr. Bu sahalarn btnne yakn blmnde alt yapya ynelik yatrm ncesi nemli
Tablo 4. Istma Uygulamalarndan Yararlanabilecek Alanlar mer-Gecek Kzk-Uyuz Hamam ay-obanlar Afyon Gazlgl Hdai Erkmen Bozhyk Ar Aksaray Ankara Kprermik-Ylanl Ziga Kzlcahamam Aya-oban aa Sultanlar merbeyli Ilcaba Gzelky sabeyli Aydn Kuyucak Alangll Salavatl Ylmazky Ortak Ata Bozyurt Bitlis Bolu Bursa Bingl Batman Balkesir Aydn Pamukren iik Ortaklar-Gm Umurlu-Sereky Balya Gre Gnen Hisaralan Derman Hisarky Pamuku Kepekler Yldz Kzkky aml Da Ilcas Holi Hacky Harur Karlova Nemrut Sarot Ksenz Kaya-Sada Kaynarca Eskiehir zmir Erzurum Diyarbakr Denizli ankr anakkale Bursa

MTA hale yoluyla devrediyor

182

bir jeolojik ve jeozik birikim olmakla birlikte, kaynaklarn yer ald sahalarn tamamna yakn blmnde rezervuara ilikin parametreler, kapasite bilinmemekte, bu durum yatrmlar iin risk oluturmaktadr. Bunun nde gelen nedenlerinden biri alan kuyu saysnn yetersizliidir [2]. Jeotermal aratrmalar konusunda ileri lkelerde saha bana den kuyu says ortalama 20 iken bu say lkemizde 3 civarndadr. Sahalarn kapasitesi belirlenmedii gibi, zerinde yer ald rezervuar snrlar da bilinmemektedir. Bu alanlara yaplacak yatrm riskini ortadan kaldrmak iin belirsizlii giderecek almalar yaplmamken, jeotermal kaynak oluumuna uygun jeolojik koullar tayp tamadna baklmakszn, salt MTAnn ruhsatlarnn yaknnda veya etrafnda olmas ve bu sahalarn devam niteliinde olduu beklentisiyle, ounluu jeotermal konusunda herhangi bir birikimi olmayan elemanlar/ disiplinler tarafndan yatrmclara nerilen ok sayda arama mracaat ruhsata balanmtr. Jeotermal kaynak arama etkinlii, deiik basamaklardan oluan ve birden fazla meslek disiplinince yrtlen almalar iermektedir. Kaynak dinamik bir zellie sahip olduundan dier yeralt kaynaklarndan farkl olarak aranmakta ve iletilmektedir. Bu adan bakldnda arama almalarnn, nasl yaplacan, aratrlp gelitirileceini, ettte, sondajda, testlerde, kullanlmas gereken mhendislik yntemlerini iyi bilen, sahalarn zelliklerini iyi tanyan meslek disiplinleri tarafndan yrtlmesi, kaynan srdrlebilirliinin salanmas iin yaamsal nem tamaktadr. Kapsaml aratrmalar yaplmam alanlarda kuyu almas ncesinde ayrntl bir jeoloji etd, toprak gaz ve jeozik ett gibi aletsel lmler ile kimyasal analiz almalarnn yaplmas riski en az dzeye indirmek iin gereklidir. Tersine bir tercihle, kapsaml bir ett yaplmam ruhsatlarda zaman ve maliyet kaygsyla, dnya standartlarndaki arama teknii gz ard edilerek yaplacak dar zamana sktrlm almalar, aramacln doasnda var olan riski bsbtn artracaktr. letme aamasnda ok merkezli, ok amal, ok mlkiyetli faaliyetlerin tm iin ayn rezervuarn kullanlmas sz konusu olabilmektedir. Oysa ki rezervuar snrlarnn belirsizliine karlk,

MTA adna ruhsatl.

Keramet Tmbldek Tuzla Kestanebol Hdrlar Ozanck Krkgeit Etili avundur Glemezli Kzldere Tekkehama Blmekaya Karata Yenice Karahayt Karata ermik Khazman Merkez-Pasinler Horasan Sakarlca Balova Seferhisar Nevehir Manisa Ktahya Krehir zmir

Kaynarca Dibek-Poyrack Bademli eme-Ilca Ilcaburun Narldere Torbal Mahmutlu Terme Karakurt Eynal Naa-itgl Abide Uba Kurunlu Sart Sarayck Mentee Kula-Emir Urganl Horzum-Sazdere Kavakldere Caferbey Kozakl Yozgat Yalova Van Rize Sakarya Samsun Sivas rnak Tokat Uak Nide

Narlgl Acgl iftehan Ayder Ilcaky Akyaz Havza Scak ermik Akaal Hsa ermii Sulusaray Banaz Hamamboaz Hasanabdal Ozalp-ayba Sorky Zereni Ayranclar Armutlu Termal Sorgun Kara Maara Yerky Sarkaya

143

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

ayn rezervuar zerinde birden fazla yatrmcya ruhsat verilmitir. Bu durum ruhsat pazarnn olumasna yol amas yannda iletme aamasnda ayn rezervuar paylayor olacaklarndan faaliyetlerin birbirlerini etkileme riskini de yaratmtr. Dolaysyla teknik ve hukuki sorunlar yaanma olasl gz ard edilmemelidir. Mevcut yasa ise bu sorunlara zm olmaktan uzaktr. lkemiz iin nemli bir jeolojik zenginlik olan jeotermal kaynaklarn, arama yntemleri ve uygulanan teknikler gibi spesik zellikleri nedeniyle, belli bir kltrn olumas, birikimin tesisi ve sektrn uzun vadede zarar grmemesi iin, bu kaynaa dayal tm faaliyetlerin; yetkin, ynlendirici, uzman kurum ve disiplinlerle planlanp yrtlmesi gereklidir. Bir dier sorun da jeotermal kaynak aratrlmasnda retilen bilgilerin dank oluudur. yle ki MTA dnda alan kuyularn says bilinmemekte, bu kuyular hakknda teknik bilgiler bulunmamaktadr. Jeotermal kaynak aratrmalarnda retilen bilgilerin kurulacak Jeotermal Bilgi Bankasnda toplanmas gerekmektedir [2]. Sonu olarak; Q lkemizde jeotermal kaynaklara ynelik yatrm yaplacak nemli bir potansiyel bulunmaktadr. 4350 MWt potansiyel kullanlabilecek durumdadr. Q Ortaya karlm alanlarda gelitirme almalar yapldnda, potansiyel deerleri ve ekonomiye katks nemli lde artacaktr. Q nemi giderek daha iyi anlalan ve kullanm yaygnlaan kaynaklar, gelecekte kanlmaz olan darboazda seenek haline gelecek, lke, enerji ihtiyacnn bir blmn yerli, ucuz, temiz, srdrlebilir ve daha da nemlisi denetimi kendi elinde olan kaynaklardan karlama olanana kavuacaktr. Q Artan tketimin yol at enerji a nedeniyle Trkiye, hzla yeni enerji kaynaklarna ynelmeli, yerli enerji kaynaklarnda kullanm eitlendirilmeli, kaynaklar en ekonomik ve en fazla yararlanmay salayacak biimde deerlendirmelidir. Q Aramalarda dnya standartlarndaki metodoloji uygulanmal, zaman ve maliyet kaygs olmamal, almalar dar zamana sktrlmamaldr. Q letme aamasnda snrlar belirsiz rezervuarlar zerindeki ruhsatlarda teknik ve hukuki sorunlar yaanmas kanlmaz grnmektedir. Kaynan zelliinden dolay tm faaliyetler; yetkin, ynlendirici, uzman kurum ve disiplinlerle planlanmal, srdrlebilirliinin salanmas iin almalar, kullanlmas gereken mhendislik yntemlerini iyi bilen meslek disiplinleri tarafndan yrtlmelidir. Q lkenin jeotermal bilgilerini kolay eriilir hale getirmek iin Jeotermal Bilgi Bankas kurulmaldr.

time in favor of fossil resources; therefore it has an increasing dependence on outside in supplying need of energy. To reduce dependence on outside; Turkey should have cost effective use of energy resources, particularly focus on resources dont create environmental pollution, and obliged to increase resource diversity. This reality requires to increase the share of renewable energy sources among the total energy consumption, whose importance are appeared on day by day. In this sense, because of the zone geothermal energy that has important potential becomes a serious choice. Like the other countries tending to new energy sources, because of the energy decit that caused by the consumption increasing every day; also in Turkey the involvement to these sources have increased and there have been investments in geothermal energy. Those areas are discovered by MTA and allocated by tender to potential investors. There was only Kzldere Power Station, but now there are 6 geothermal power plants in the operation. Geothermal resources in Turkey have begun to be investigated about 50 years ago. There are 600 springs (hot and warm discharges). There is a fundamental potential that can create a new choice and investment instead of fossil energy sources. Total potential is around 4350 MWt. Produced uids can be used in a wide area like electricity, heating, thermal useage(Spa) and greenhouse. There are important investments for those sources. But there are some cumulative problems because of lack of potential knowledges and being out of legal proceedings for long years. Geothermal eld in the Turkey, geological and geophysical studies were done but there is not enough information about reservoir and capacity in most of the elds. One of the leading causes of this gap is the insufcient number of drilling wells. The mean number of drilling wells per eld in our country is around 3. In Turkey, there are important potential geothermal resources those are cheap, clean, sustainable, multi-purpose and can provide unemployment in Turkey. There are 190 elds determined by exploration studies up to now. Electricity production can be done in 20 elds and 120 elds can be used for heating. Rest of them can be used for thermal tourism and balneology. According to production values of MTA drillings, approximately 130 elds have usable potential which is 3740 MWt. This potential value will be much more with wells drilled by some companies of those production values did not enter ofcial records. Geothermal resources uses in Turkey are; domestic heating, greenhouses and thermal plants; electricity generation, industrial applications, thermal tourism and balneology. 1300 MWt section of the available potential is being used for domestic heating, thermal plants and greenhouses, 410 MWt section is being used for thermal baths and with both uses, geothermal direct use capacity reached up to 1710 MWt. Turkey is located within the rst 5 countries in the world. Turkey used direct geothermal energy after China, Japan, The United States and Iceland. Geothermal energy which is generated from geothermal uids in 13 elds those are still in operation and being used to heat 171 000 residences. As well as rapidly becoming common domestic heating, geothermal resources are exploited economically in 2000acres greenhouse and are being used in 195 Spa.

Kaynaklar
[1] AKKU, ., Akll, H., Ceyhan, S., Dilemre, A., Tekin, Z. Trkiye Jeotermal Kaynaklar Envanteri. MTA Genel Mdrl Envanter Serisi-201. 2005, Ankara [2] AKKU, . Enerji Kullanmnda Jeotermal Kaynaklar Seenei. TMMOB Jeoloji Mhendisleri Odas Haber Blteni. Say:2008/2-3. S.81-85. 2008, Ankara

Summary
Turkey is a country that consumes more energy than produce, in the use of energy resources has a preference for a long

144

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

ENDSTRYEL FANLARDA ENERJ VERMLLNN ARTIRILMASI

brahim AKMANUS
akmanus Mh. Enerji San. ve Tic. Ltd. ti.

Tuba AKPINAR
akmanus Mh. Enerji San. ve Tic. Ltd. ti.

zet Gnmzde evre kirliliinin azaltlmas ve ekonomik nedenlerle fosil yakt tketiminin azaltlmas amacyla enerjinin verimli kullanlmas ve yenilenebilir enerji kaynaklarndan yararlanma ynnde youn abalar gzlenmektedir. Bu balamda mevcut tesislerde enerji verimliliinin artrlmas da neme sahiptir. Bu almada mevcut fanlarda enerji verimliliinin artrlmas konusu incelenmitir. 1. Giri Fanlar, havay basnlandrarak belirli bir ak yolu iinde hareket etmesini (bir yerden baka bir yere naklini) salayan trbo makinalardr. yi bir fan istenilen performans yerine getirirken az enerji tketen (yksek verimli), mmkn olduunca az grltl ve mr boyu maliyeti dk olan fandr. Fanlar; bina HVAC sistemleri, demir elik, cam, imento, ahap sanayi, karayolu ve demir yolu tnel havalandrmas, madencilik, elektrik santralleri (soutma kulelerinde ve kazan besleme havas iin vb.), otopark havalandrmas, petrokimya, kimya, rzgar tneli, tamaclk, demirelik, eker, kat, evre teknolojileri, endstriyel havalandrma gibi deiik sektrlerde kullanm alanna sahip cihazlardr. Fanlar sanayide ve ticari binalarda nemli oranda elektrik tketen makinalardr. Trkiyede sanayide verimleri yksek olmayan ok sayda fan vardr. Bu nedenle enerji verimliliinin artrlmasnda fanlarn ve fan sistemlerinin verimliliklerinin artrlmasnn katks olacaktr. Fan sistemlerinde enerjinin verimli kullanlmas seim, tasarm, imalat ve iletme srelerinin optimize edilmesi ile salanr. nk fanlarn mr boyu maliyeti iinde enerjinin oran %90, ilk yatrm maliyeti ise %10 civarndadr. Bunun anlam; bir iletme iin en iyi fann ilk yatrm maliyeti en dk fan olmaddr. Bu nedenle fan, mr boyu maliyeti en az olacak ekilde seilmelidir. Tasarmclar genellikle sistem debisi ve basnc belirlenirken tasarmda emniyet faktrleri dikkate alrlar, mal sahipleri de ilerideki olas kapasite art iin bir marj olmasn isterler. Bunlar ve gemite fan tasarmlarnda bilgisayar teknolojilerinin olmamas, eskime gibi nedenler mevcut fanlarda enerji verimliliinin artrlmasnda potansiyel oluturur. Burada bir baka faktr de fan imalatlar kendilerine verilen debi, basn ve scaklk deerleri iin en verimli noktada seim yaparlar. Eer iletmede yukardaki nedenlerle bu deerlerin dna klrsa fan verimsiz alr.

ve duman kontrol fanlar eklinde (ayrca jet fanlar), soutma kulelerinde ve soutma grubu kondenserlerinde kullanlr. Ayrca son yllarda otoparklarda havalandrma ve yangn fanlar olarak da kullanlmaktadr. Santrifj fanlar havay mil ekseninde emip radyal ynde basnlandrarak k azna gnderen fanlardr. Bu ilem fan arknn dnmesi sonucu ortaya kan santrifj hzlar ve kuvvetler yardm ile olmaktadr. Endstride genellikle bu fanlar kullanlmaktadr. Santrifj fanlar tek emili veya ift emili olarak seilebilirler. Ancak genel uygulama tek emili fanlar eklindedir. ift emili fanlar paralel bal iki fan gibi dnlebilir ve debiyi artrmak iin kullanlrlar.

3. Fan Seimi
3.1. Fanlarn Performans Deerleri Fanlar, V (m/s veya m/h) debideki havay P (mmSS) basncna ykselterek alt sistemin basn kayplarn yenerek bir yerden bir yere iletirler. Bir binann havalandrlmasnda dardan alnan taze hava klima santralinde stlp veya soutularak fan ile basnlandrlmas suretiyle tm binaya datlmas, bir endstriyel tesiste atk gazlarn ltrelenerek atmosfere atlmas, imento farin deirmen fan rnek verilebilir. Fanlarda havann hareketi akkanlar mekaniinin temel prensipleri ile aklanabilir. Fan gc (kW) N (kW) = VxP /(3600x102xfan) [1]

eklinde ifade edilir. fan srtnmeler ve kaaklar nedeniyle tahrik motorundan fandaki hidrolik gce dnme kadar meydana gelen kayplar ifade eder. Fan performans deerlerinde dzeltme yaplmas Fan performans erileri genellikle deniz seviyesi (1 bar atmosfer basnc) ve 15 C hava scakl esas alnan standart koullar iin hazrlanr. Bu artlardaki havann younluu =1.205 kg/ m - referans younluk- olarak alnr. Ancak fanlar genellikle bu referans artlarn dnda alrlar. nein yksek rakml yerlerde, deniz kysnda ama yksek scaklkta veya hem yksek rakmlarda ve de yksek scaklklarda alabilirler. Fann bu gibi koullarda alabilmesi iin fan kanunlarnda gsterilen younluk dzeltmelerinin (rakm ve scaklk iin) yaplmas gerekir. Bunun iin ideal gaz denkleminden (PV=mRT) yararlanlr. Bu denklem younluk iin dzenlenirse m/V==P/(RT) olur. Havann younluu yerin rakmna (atmosfer basncnn deimesi nedeniyle) ve prosesin scaklna bal olarak deiir. Younluk tablolardan dorudan alnabilir veya ideal gaz denkleminden hesaplanabilir.

2. Fan eitleri
Fanlar; aksiyal fanlar, santrifj fanlar, aksiyal-santrifj fanlar, at tipi fanlar, jet fanlar, propeller fanlar eklinde snandrlabilir. Aksiyal fanlar karayolu, metro vb. tnellerinde havalandrma

145

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Fan kanunlar (fan denklemleri) Fan kanunlar en genel hali ile aadaki gibi yazlabilir. Debi iin : V1=V2 x (D1 / D2 ) x (n1 / n2 ) x 1 Basn iin: P1=P2 x (D1 / D2 ) x (n1/ n2 ) x (1 / 2 ) G iin: N1=N2 x (D1 / D2 )5x (n1/ n2 ) x (1 / 2 ) Grlt iin: L2 - L1 = 50 Log10(D2 / D1 ) + 50 Log10(n2 / n1 ) [2a] [2b] [2c] [2d]

5. Mevcut Fan Sistemlerinin yiletirilmesi


Mevcut bir fan sisteminde iyiletirme yaplabilmesi iin ncelikle mevcut durumun belirlenerek kayt altna alnmas gerekir. Bunun iin fann debisi, fan emiinde ve kndaki statik basn, scaklk, motorun ektii akm, voltaj, cos, motor verimi llr veya var olanlar tablodan alnr. Bu lmlerden sonra fan hidrolik gc, ebekeden ekilen g hesaplanr. Bu iki deer birbirine oranlanarak fan sisteminin (fan, kay-kasnak veya kaplin, motor komple) toplam verimi (toplam= fanxaktxnot) ve buradan hareketle de fan verimi [fan= t /( akt x mot)] hesaplanr. Bylece fanda verim ve gerekiyorsa kapasite art potansiyeli ortaya konulur. Tablo 1 ve Tablo 2de iki farkl imento fabrikasnda bulunan yksek gl fanlarn sahada yaplan lm deerler verilmitir.
Tablo 1. imento Fabrikas Adaki lm Deerleri lm Deerleri Fann Ad Debi (m/h) 361.072 132.391 761.596 383.206 166.913 40.828 Basn (mmSS) 460 660 1130 140 550 40 T (C) 330 20 85 250 85 480 Fan Verimi % 49 82 86 50 67 12 Nelektrik (kW) 1067 320 2980 328 374 41

Fan kanunlarndan yararlanlarak bir durum iin bilinen deerlerden hareketle younluk, devir says, rotor ap gibi parametrelere bal olarak yeni bir durumda altrlmas durumundaki debi, basn, g, grlt hesaplanabilir. 4. Fanlarda Enerji Verimlilii Endstride kullanlan fanlar yksek g tketen cihazlar olup arza, bakm veya baka nedenlerle durdurulmad srece alrlar. Bu nedenle fann mr boyunca tketecei enerji, bu fann imalat (ilk yatrm) maliyetinin yzlerce kat olabilmektedir. Dolaysyla yllk alma sreleri fazla olan tesislerde enerji verimlilii nemlidir. Bu nedenle mr boyu maliyeti (ilk yatrm ve mr boyu enerji maliyetlerinin toplam) az olan fan seilmelidir. Bu balamda, fabrikalarda eski fanlarn incelenerek verimlerinin hesaplanmas ve zibilite etd yaplarak yenilenmesi yararl olmaktadr. Bu yenilemeler ilk yatrm maliyeti getirse de aada grlecei zere kendini ksa srede amorti eden yatrmlar olabilmektedir. Fan verimi fandan alnan hidrolik gcn fan aftnda fana verilen gce oran eklinde tanmlanr.
= N h VxPp ( 3600 x102 ) = N aft xTshaft

1. Bacagaz fan 2. Bacagaz fan Farin deirm. sistem fan Frn elektro ltre fan VKS sistem ltre fan MD air fan

[3]

Tablo 2. imento Fabrikas Bdeki lm Deerleri lm Deerleri Fann Ad Debi (m/h) 469.700 250.800 237.300 67.028 Basn (mmSS) 325 160 185 1135 T (C) 352 115 115 100 Fan Verimi % 49 68 66 76 Nelektrik (kW) 972 181 207 308

eklinde hesaplanabilir. Terimin paydasndaki ifade fandan elde edilen teorik hirolik gc (kW), payda ie aft gcn ifade etmektedir. Taft fan torku olup aadaki gibi yazlr.
& Tshaft = m(r2 cu 2 r1cu 1 )

Farin baca gaz fan

[4a]

Elektro fan 1. farin deirmen fan Kmr deirmeni fan

Bu eitlik santrifj fanlar iin geerlidir. Aksiyal fanlarda ap dorultusu ile ak dorultusu bir birinden ok farkl olduu iin r1 ve r2 yar aplar yerine kanadn ortasndan geen rm yar ap esas alnarak,
Thaft = mrm ( cu 2 cu 1 ) = Vrm (cu 2 cu 1 )

[4b]

eitlii yazlabilir. Burada =2n/60 (rad/sn), n (d/d) fann devir says, Tshaft: afta verilmesi gereken tork (Nm), r1 ve r2 srasyla giri ve k yaraplar (m), cu1 ve cu1 srasyla giri ve kta akkann mutlak hznn teetsel bileenleridir (m/s). Grld zere aft gc fann iinden geen ktlesel debiye, fann asal hzna, rotor yar apna, emi az yar apna cu terimleri nedeniyle ise kanat eni, kanat as gibi parametrelere baldr. Fanlarda enerji verimliliini etkileyen balca unsurlar rotor ve kanat geometrisi, kanat says, hidrolik kayplar (trblans, vorteksler, kanatlarn aka klavuzluk edememesi, srtnme, kaaklar vb.), yataklardaki srtnmeler, tahrik sistemi ve motor kayplardr. rnein santrifj fanlarda kanat verimi kanat tipine gre %60 ile %92 arasnda deimektedir. Dolaysyla fan verimliliinin artrlmas iin optimizasyon (rnein airfoil, kanat as, kanat eni, emi az ap, rotor a, kanat saysnn belirlenmesi vb.), fan imalat teknolojisinin iyiletirilmesi gerekir.

Verimlilik art potansiyeli olan fanlar yukardaki tablolarda koyu renk ile iaretlenmitir. Verimlilik art potansiyeli tespit edilen bir fann tasarmnda; (3) ve (4) denklemleri kullanlarak kanat alar, kanat saylar, rotor lleri vb. llerde gerekli deiiklikler yaplarak (3) denklemindeki verim maksimum dzeye (%85lere) gelinceye bilgisayar program ile deiiklikler yaplr. Fan verimleri gnmzde %80-85 civarna kadar karlabilmektedir. Ancak imento fabrikalarnda olduu zere tozdan kaynaklanan anma, scaklk nedeniyle malzemenin mukavemet deerlerinin dmesi, toz yapmas, evresel kuvvetler gibi faktrler de tasarmda dikkate alnmaldr. Optimum bir tasarm elde edildikten sonra bunun kontrol iin ekil 1de gsterildii zere CFD (Computational Fluid Dynamics) analizi yaplarak nihai karar verilir. Yukarda belirtildii ekilde lm yapldktan sonra mal sahibi tarafndan onaylanp siparie balanan ve imalat yaplarak halen almakta olan iki fann imalat ncesi ve sonrasndaki deerler ve elde edilen tasarruar aada iki rnekte aklanmtr.

146

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

sonra yukarda belirtildii zere yeni duruma gre verim maksimum olacak ekilde fan tasarm optimize edilerek CFD simulasyonu yaplm ve imalat yaplacak hale getirilmitir. Bundan sonra fan yerine monte edilmi ve alrken debi, statik basn, ebekeden ekilen akm, voltaj deerleri llmtr. Mevcut ve iyiletirilmi duruma ilikin bilgiler aada verilmitir.
ebekeden ekilen elektrik gc (kW) 1411 970 Toplam basn (mmSS) alma Scakl (C) Elektrik motoru(kW) Debi (m/h) Motor devri (d/d) 1000 1000 Verim (%) 58 81

nceki durum yiletirilmi durum ekil 1. Fanlarda CFD simulasyonu.

1600 1600

443,000 540,000

630 500

180 180

Uygulama rnei 1: Bir imento fabrikas tarafndan bir ltre fannda motor deitirilmeden (ebekeden yaklak ayn akm ekilerek) debi art yaplp yaplamayacann incelenmesi talep edilmitir. Tarafmzca yaplan n hesaplarda sadece rotor deitirilip verim art salanarak fan kapasitesinin 320.000 m/hden 450.000 m/ he karlabilecei hesaplanmtr. Bu artn salanabilmesi iin denklem (1)deki deeri maksimize edilmitir. Bu deer ise emi ap, rotor ap, kanat giri ve k alarna, girite ve kta kanat enine, devir saysna baldr. Bu parametreler gerektii kadar deitirilerek fan bir boyutlu tasarm ile optimize edilmitir. Daha sonra bunun doruluu CFD simulasyonu ile kontrol edilmi ve gerekli deiiklikler yaplmtr. Bundan sonra ise fann imalat ve montaj tamamlanmtr. Fabrika yetkilileri ile birlikte fan alrken yaplan lmde fan debisinin 463.000 m/h olduu belirlenmitir. Yaplan hesap sonucunda fan veriminin %82 olduu belirlenmitir. Bir baka ifade ile motor gc artrlmadan verim art salamak suretiyle debi nceki duruma gre %45 civarnda artrlmtr. Fann iyiletirme ncesi ve sonrasndaki deerleri aada verilmitir.
Elektrik motoru (kW) nceki durum yiletirilmi durum 400 400 Debi (m/h) 320,000 463,000 Toplam alma Verim basn Scakl (%) (mmSS) (C) 220 220 210 210 60 82 Motor devri (d/d) 994 994

Tasarruf (1411-970=) 441 kW olmaktadr. Fann ylda 7000 saat alt ve enerji maliyetinin yine 0.18 TL/kWh olduu kabul edilirse yllk parasal tasarruf (441x7000x0.18=) 555.660 TL/yl olmaktadr. Bu iin ilk yatrm bedeli ise yaklak 150.000 TL olmutur. Buna gre amortisman sresi 4 aydan daha ksa olmaktadr. Bu fan Kasm 2009dan bu yana belirtilen verimle almaktadr (ebekeden ekilen g yaklak 970 kW ekmektedir).

6. Sonu
Enerji verimlii iin fanlar, sistem ve prosesin ihtiyacna uygun biimde tasarlanp imal edilmelidir. Mevcut fanlarda ncelikle mevcut durumun analizi ve lmler yaplarak tasarruf potansiyeli belirlenmelidir. Gnmz teknolojisinde fann cinsine bal olarak %70-85 arasnda verim deerleri elde etmek mmkndr. Bunun iin CFD simulasyonlar ve dier bilgisayar programlar ile fanlar optimize edilebilmektedir. Bu kapsamda endstrideki 200 kWnn zerindeki glerde fanlarn ncelikle incelenmesi yararl olacaktr. Tekrarlamak gerekirse iyiletirme potansiyelinin nedenleri; emniyet faktr ve kapasite artrm dnceleri nedeniyle sisteme uygun fann seilmemi olmas (genellikle byk fan seimi), tasarm srecinde verimliliin yeterince salanamamas, zaman iinde fanlarn verimliliklerinin azalmas ve proses ihtiyalarnn deimesidir. Enerji verimliliinin artrlmasnda fana ilave olarak tahrik sitemi (kay kasnak varsa kapline dnme), elektrik motoru (rnein 90 kWa kadar EFF1 motor kullanm) ve kontrol stratejileri (deiken debili sistemlerde paralel iletme, frekans invertr uygulamalar) da nemli olup konu sistem olarak ele alnmaldr.

Tasarruf Ayn motor gc ile yukarda belirtilen oranda hava debisi art salanmtr. Bu deer yaklak 160 kW gce karlk gelmektedir. Fann ylda 7000 saat alt ve enerji maliyetinin 0.18 TL/kWh olduu kabul edilirse yllk parasal tasarruf (160 kWx7000 hx0.18 TL/kWh=) 201.600 TL/yl olmaktadr. Bu iin ilk yatrm bedeli ise yaklak 90.000 TL olmutur. Buna gre basit amortisman sresi (90.000/201.600=) 6 ay olmaktadr. Bu fan Haziran 2009dan bu yana %82 civarnda bir verimle almaktadr. Uygulama rnei 2: Bu uygulama bir MDF entegre fabrikasndaki kurutma fandr. Burada Firmaca, kapasite deiiklii olmadan ebekeden ekilen elektriksel gcn azaltlp azaltlamayacann incelenmesi istenmitir. Bu uygulamada da ncelikle mevcut durumu sahada llm ve verimlilik art potansiyeli deerlendirilmitir. Daha

Kaynaklar
[1] AKMANUS, ., Endstriyel Fanlar: Tasarm, malat ve Enerji Verimlilii. Trk Tesisat Mhendisleri Dernei Yaynlar, no:23, Ankara, 2009.

Summary
One of these days, reducing environmental pollution and economic reasons to reduce fossil fuel consumption efcient use of energy and renewable energy sources to benet from intensied efforts in the direction observed. In this context, the existing facilities to increase energy efciency is important. In this study, to increase energy efciency in existing fan issues examined. Studies in existing industrial fan is signicant potential for energy savings, and most of the project have been identied in a short time can redeem itself.

147

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

KMR-ENERJ-EVRE GENNDE LNYT SWOT ANALZ

Dr. lker ENGLER


MTA Genel Mdrl Enerji Dairesi

zet
SWOT ngilizcede drt kelimenin ba harerinden tretilmi bir szcktr. Bu kelimeler; Strengths (stnlkler), Weaknesses (Zayklar), Opportunities (Frsatlar) ve Threats (Tehditler) dir. SWOT Analizi deiik konulara uygulanmakta, projeksiyonlarda nemli yer almakta ve almalar ynlendirmektedir. lkemizde yaklak 1.3 milyar ton takmr, 1.6 milyar ton bitml eyl, 82 milyon ton asfaltit ve yeni bulunan rezervler ile 11.5 milyar ton linyit bulunmaktadr. Uzun yllardr 8.3 milyar ton olarak bilinen linyit rezervlerimiz 2005 ylnda MTA Genel Mdrl koordinasyonunda balatlan arama ve aratrma almalar ile 12.6 milyar tona ulamtr. Ancak, iletme yaplan linyit sahalarnda bugne kadar yaplan retimin 1.1 milyar ton olduu dikkate alndnda, bugn iin lkemiz linyit rezervlerinin 11.5 milyar ton olduu ortaya kmaktadr. 2005 ylndan sonra lkemiz linyitlerinde art gerekletirilen 4.3 milyar tonluk grnr+muhtemel+mmkn rezerv, yerli kaynak olmas bakmndan ok nemli bir enerji kaynadr. Burada kmr, enerji ve evre geninde lkemiz linyit kaynaklarnn deerlendirilmesine ynelik ksa bir SWOT analizi yaplmtr. Linyitlerin zellikle termik santrallerde enerji retimi amacyla kullanlmasndaki stnlkler (S), zayklar (W), frsatlar (O) ve tehditler (T) ortaya konmutur.

lkemizde yaklak 1.3 milyar ton takmr ve yeni bulunan rezervler ile 12 milyar ton civarnda linyit bulunmaktadr. zellikle Dou Anadolu Blgesinde snma amal kullanlan asfaltit rezervi yaklak 82 milyon ton, yine fosil kat yaktlar grubu ierisinde yer alan ve lkemizde genellikle linyit sahalarnda bulunan bitml eyl (oil shale) rezervimiz ise 1.6 milyar tondur [5]. 1990l yllarn banda lkemizin ithal doal gaza ynelmesi ile durma noktasna gelen kmr arama almalar, 2005 ylnda MTA Genel Mdrl koordinasyonunda balatlan projeler ile yeniden byk bir ivme kazanmtr. Bu almalarda ncelii, lkemizdeki kmr kelimine uygun alanlarn yeniden gzden geirilmesi ve yeni alanlarn belirlenmesi oluturmutur. Bu balamda Trakya, Soma (Manisa), Karapnar (Konya), Dinar (Afyonkarahisar), Alpu (Eskiehir) ve Afin-Elbistan (Kahramanmara) havzalarnda yeni kmrler bulunmu, bilinen sahalarda ise rezerv artlar salanmtr. Uzun yllardr 8.3 milyar ton olarak bilinen linyit rezervlerimiz 12.6 milyar tona ulamtr. Ancak, iletme yaplan linyit sahalarnda bugne kadar yaplan kmr retiminin 1.1 milyar ton olduunu dikkate aldmzda, bugn iin lkemiz linyit rezervlerinin 11.5 milyar ton olduu ortaya kmaktadr. 2005 ylndan sonra lkemiz linyitlerinde art gerekletirilen 4.3 milyar tonluk grnr+muhtemel+mmkn rezerv, ok nemli bir enerji kaynadr. Doal gaz, ok pahal bir enerji hammaddesi olmasna ramen evresel zellikleri n plana karlarak lkemizde elektrik enerjisi retiminde tek kaynak haline getirilmitir. Oysa AB yesi lkelerde bile elektrik enerjisi retiminde bizde olduundan ok fazla kmr kullanlmaktadr. Yaktlarn emisyon deerleri linyitte 900 gr/kWh, ta kmrnde 800 gr/kWh, petrolde 800 gr/kWh, doal gazda 400 gr/kWh dir. Son yllardaki yeni yakma teknolojileri ile kmrdeki emisyon oranlar ok daha aalara ekilmi ve doal gaz emisyon oranlarna yaklamtr. Doal gazn pahal bir enerji kayna olmas dolaysyla elektrik enerjisi maliyetini ykselttiinden yerli kaynaklarmzn kullanm her zamankinden nemli bir hale gelmitir. Burada kmr, enerji ve evre geninde lkemiz linyit kaynaklarnn deerlendirilmesine ynelik ksa bir SWOT analizi yaplmtr. Linyitlerin zellikle termik santrallerde enerji retimi amacyla kullanlmasndaki stnlkler (S), zayklar (W), frsatlar (O) ve tehditler (T) ortaya konmutur.

Giri
Kmr, dier birincil enerji kaynaklar ile karlatrldnda tartmasz en fazla olan rezerv mr ve yeryzndeki geni dalm nedeniyle zellikle 2030 ylndan sonra ok daha byk nem kazanacaktr. Gnmzdeki retim dzeyi dikkate alndnda, kmr rezervlerinin mr 200-220 yl olarak hesaplanmaktadr. Bu sre petrol iin 40 yl, doalgaz iin 67 yl olarak verilmektedir [1][2]. Dnyada elektrik retiminde kullanlan enerji kaynaklar ierisinde ilk sray % 41 ile kmr almaktadr. Kmr % 20.1 ile doalgaz, % 16 ile hidrolik, %14.8 ile nkleer, % 8.8 ile petrol ve % 2.3 ile dier kaynaklar izlemektedir. Trkiyede ise elektrik enerjisi retiminin kaynaklara dalmnda ilk sray doalgaz almaktadr. Bunu hidrolik, yerli kmr, ithal kmr ve dier kaynaklar izlemektedir [3]. Kmrden elektrik retiminde Gney Afrika % 94 ile bata yer almaktadr. Onu Polonya, in, Avustralya, srail izlemektedir. Bu oran komumuz AB yesi Yunanistanda % 55 ve linyit rezervi bakmndan dnyada ilk 10 ierisinde olan lkemizde ise % 28 dzeyindedir [4].

148

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Swot Analizi
S: stnlkler (Strengths) 1. Trkiye, linyit kaynaklar bakmndan nemli bir potansiyele sahiptir. Sahip olduu rezervler ile Dnyada ilk 10 ierisinde yer almaktadr. 2. Bilinen linyit rezervlerimiz bugn iin yaklak 11.5 milyar ton civarnda olup yakn bir zamanda yrtlen projeler ile daha da artaca tahmin edilmektedir. 3. Linyit rezervlerinin nemli bir blm termik santrallerde enerji retimine uygun zelliklerdedir. 4. Trkiye corak olarak kmr yataklarna yakn alanlarda termik santral iin gerekli koullara sahiptir. 5. Linyitin yerli enerji hammaddesi olmas byk avantajdr. 6. Kmr madencilii ve kmre dayal termik santraller lkemizde dorudan veya dolayl birok insana alma alan yaratacak zelliklere sahiptir. 7. retimi kota veya dzenlemeler ile snrlanmadndan istikrarl bir yata sahiptir. 8. Madencilik, tama, depolama ve kullanm uygun koullarda yapldnda gvenilirlii son derece yksek enerji hammaddesidir. 9. Gnmz retim dzeyi ile, belirlenmi olan kmr rezervleri ok uzun bir sre talebi karlayacak durumdadr. 10. Dnyada 50den fazla lkede retildiinden ve arz gvenlii olduundan politik riskler tamamaktadr. 11. Linyite ve termik santrale bal olarak kl zellikleri uygun olduunda termik santral klleri imento fabrikalarnda kullanlabilir. 12. Yalnzca enerji hammaddesi olmayp, organik madde ierii ile tarm ve endstride proses hammaddesi olarak da kullanlabilir. 13. Madencilik ilemi zorunluluu olmadan, uygun yataklarn yeraltnda gazlatrma, svlatrma gibi yntemlerle deerlendirilmesi mmkndr. 14. Dk rankl kmrlerde uygulanan temiz kmr teknolojileri ile linyitlerimizden gaz eldesi mmkn grnmektedir. 15. Enerji sektrnde en nemli tehdit baml olmaktr. Bu bamllk tek kaynaa ve belirli merkeze olduunda ise durum tartmasz ok daha ktdr. Bu nedenle linyitlerimizin her trl tehditten uzak bir enerji kayna olmas ok nemli bir stnlktr. 16. Uluslararas Enerji Ajans (IEA) nmzdeki 25 yl iinde dnya enerji talebinin % 50 ye yaknnn ve dnya kmr talebindeki artn yzde 80inden fazlasnn sadece in ve Hindistandan geleceini aklad. in ve Hindistanda yaanacak olan enerji talebi artnn bu corafyada yeni dengeler oluturaca ve lkelerin kendi enerji kaynaklarn kullanmann ok nemli olaca ngrlmektedir. Sahip olduumuz kaynaklar corak olarak stnlk salamaktadr. 17. 2005 ylndan sonra inin dnya kmr piyasasna girii ile birlikte kmr yatlar art gstermitir. in ve Hindistann elektrik sistemlerinin temelini kmr oluturmakta olup lkeler 2015 ylna kadar toplam 800 GW gcnde santral yapm planlamaktadr. Bu kapasitenin, tm Avrupa lkelerinin II. Dnya Sava ile 2006 yl arasnda yapt santrallere eit olaca ve bu yatrmn % 90nn kmre dayal olaca ifade edilmektedir. 18. lkemizdeki linyit kaynaklarna dayal yeni termik santraller kurulmas ve kurulmu olanlara yeni niteler eklenmesiyle

kurulu gcmzn bugn iin yaklak 18.000 MWa kabilecei hesaplanmaktadr. 19. lkemizde elektrik retim santrallerinin toplam kurulu gc 2010 yl ba itibaryla 41.041 MWdr. Bu olgu dikkate alndnda, sz konusu kapasite, toplam kurulu gcn yaklak % 45ini oluturacaktr. Bu tablo, lkemiz enerji gvenliinin salanmas asndan son derece nemlidir. 20. Dnyada genellikle enerji gvenlii iin elektrik retiminde yerli kaynaklarn pay en az % 40, ithal kaynaklarn pay ise % 20 dzeyinde tutulmaktadr. Yerli linyitlerimizle bu orana ulamamz mmkn grnmektedir. 21. lkemizde 2020 ylnda toplam enerji arznn % 30unun yerli kaynaklardan, % 70inin ise ithal kaynaklardan karlanabilece ngrlmektedir. Bu olgu dikkate alndnda yerli kaynaklarmz ierisinde en nemli potansiyele sahip olan linyitler daha da nem kazanmaktadr.

W: Zayklar (Weaknesses) 1. Linyite dayal termik santrallerin kurulmas zaman almaktadr. 2. Elektrik enerjisi retiminde doal gazn evre dostu olarak gsterilmesi nedeniyle halk arasnda kmrle beslenen santrallere kar olumsuz bak olumutur. 3. Konvansiyonel yakma sistemi ile alan santrallerin rehabilitasyonu iin gerekli olan giderler yksektir. 4. Kmrn zenginletirilmesinde nemli olan yan kaya ile younluk fark linyit sahalarmzda ok yaygn deildir. 5. Enerji hammaddeleri iinde birim sl deer bana en yksek karbondioksit emisyonuna sahip olan kmrdr. CO2 tutulumu iin henz gelitirilmekte olan pahal tekniklerin kullanlmas gerekmektedir. 6. Trkiye ortalamasnda, linyit kalitesi dk, buna karn madencilii greceli olarak pahal durumdadr. 7. Genellikle ok yksek kl ve nem ierii nedeniyle enerji younluu dktr ve buna bal olarak nakliye maliyeti yksektir. 8. Yksek kkrt ierikleri nedeniyle kirleticilii yksek olup, yakma ile balantl ilave artma teknikleri gerektirir ve bunlar maliyete yansmaktadr. 9. Kk lekte yaplan zel kmr iletmeleri, enerji amal byk yatrmlar karsnda bir araya gelme gl yaamaktadr.

O: Frsatlar (Opportunities) 1. Dnyadaki enerji araylarnn srd dnemde sahip olduumuz linyit rezervleri, elektrik enerjisi iin zm niteliindedir. 2. Da bamllmz azaltabileceimiz bir enerji kayna olmas nedeniyle son derece nemlidir. 3. Doalgazdaki % 99, petroldeki % 92 olan da bamllmz dikkate alndnda lkemizin enerjideki sigortasdr. 4. Fosil yaktlar arasndaki rekabet ve arz gvenilirlii dikkate alndnda, kmr greceli olarak en bata yer almaktadr. 5. Halen dnyada elektrik retiminde ana enerji hammaddesi olarak kullanlmaktadr. 6. Yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarnn kullanm konusunda yakn bir gelecekte byk gelime beklenmemektedir. Baka bir deyile yakn bir gelecekte yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklar, enerji ihtiyacnn nemli bir blmn karlamaktan uzak grnmektedir.

149

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Ham petrol yatlarnn ykselmi olmas ve artma eilimini tamas, kmre dayal sentetik yakt retiminin rekabet ansn artrmaktadr. 8. CO2 tutulumu ve zellikle alkol bileiklerine dntrlerek yakta dntrlmesiyle ilgili aratrmalar, kmr termik santrallerinin dezavantajlarn giderme ynnde gelimeler salamaktadr. 9. lkemizde 2008 ylndaki elektrik tketim miktarnn, % 5 olmas gereken yedek enerjiyi % 0,7 oranna drecei ngrs linyitlerimizi ne karmaktadr. 10. Trkiyede kii bana den emisyon miktar u anda Avrupa ortalamasnn drtte biri kadardr. Bu emisyon miktar linyitlerimizi kullanabilmemiz iin bir baka nemli frsattr. 11. Yakma teknolojilerindeki gelimeler Global klim Deiiklii endiesini gittike azalttndan, btn Dnyada olduu gibi lkemizde de yeniden nemli bir kaynak konumuna gelmitir. 12. Uluslararas petrol ve doal gaz irketlerinin ellerinde bulunan petrol sahalarnn mrn doldurmak zere olmas, lkelerin z kaynaklarn dolayl olarak nemli klmaktadr. Bu balamda linyit potansiyelimiz nemli olmaktadr.

7.

Linyitleri bir dier verimli kullanma yntemi de oksijenli yakmadr. Bu srete nce havann oksijeni ve azotu ayrtrlr ve yanma odasna sadece oksijen gnderilir. Oksijenli yanma sonunda oluan gazlar sadece karbonik gaz ve su buhardr. Su buhar younlatrldnda tutulmas kolay olan saf karbonik gaz elde edilir. Oksijenli yanma ok scak bir alev oluturaca iin yanma sonucu elde edilen karbonik gazn nemli bir ksm yanma odasna geri verilerek alev scakl drlr. Oksijenli yanma srasnda linyitin ierdii btn karbon oksitlenmekte ve buna bal olarak yanma verimi artmaktadr [9]. MTA Genel Mdrl temiz kmr teknolojileri erevesinde aratrmalarna yllar nce balamtr. Kmr kullanmndan kaynaklanan SOx ve NOx gibi emisyonlarn en aza indirilmesi amacyla yrtlen Briketleme ve Ykama projeleriyle evre dostu bir yakt eldesi konusundaki aratrmalar gerekletirmitir. Yrtlen zgn bir briketleme yntemiyle (bu yntem briketlerin hava kanall olmas ve dolaysyla yanma yzeyinin arttrlmas esasna dayanmaktadr) kmrlerimizin yanma srecinde atmosfere atlan duman ve evreye zararl atklarn neredeyse tamamna yaknnn yok edilebilecei ortaya konmutur. Ayrca Tunbilek kmrleriyle yaplan deneylerde; para kmr iin sl verim % 45den % 52ye karlm, yaklan birim yakt bana atlan kkrt miktar 22 gramdan 12 grama, birim s bana atlan duman miktar ise 4.8 mg/kcalden 0.02 mg/kcale drlmtr. Elbistan Havzasnda olduu gibi lkemizin birok yerinde bulunan gitya ve leonarditin organik tarm iin nemli birer hammadde zelliine sahip olmas nedeniyle toprak glendirici olarak kullanma olanaklar aratrlmtr [10]. Son yllarda temiz kmr teknolojileri kapsamnda yaplan aratrmalar btn dnyada olduu gibi lkemizde de yeniden gndeme gelmi olup bu amala TK Genel Mdrlnde bir enerji teknoloji oluturma platformu oluturulmutur. Kmrlerin gazlatrlmas yolu ile sentetik gaz, s, sv yakt gibi birok rn eldesi mmkn olduundan dnyada ve lkemizdeki bu gelimelere bakarak, enerji sektr kmr yeniden kefediyor demek yanl olmayacaktr. MTA, TTK ve TBTAK ibirlii ile Zonguldak Havzasndaki kmr kkenli doal gazn oluumu, g ve birikmesi aratrlm ve sonuta havzada gaz potansiyelinin varl ortaya konmutur. Kmr gazlarna ynelik bir aratrma da Soma Havzasnda balatlmtr. Ruhsat TK Genel Mdrlne ait Soma linyit havzasnda entegre sismik yntemlerle (kuyu ii ve yzey sismii) kmr damarnn yaylmnn belirlenmesi ve havzadaki biyojenik ve termojenik kkenli gaz potansiyelinin aratrlmas amac ile TBTAK destekli bir proje hazrlanmtr. Proje ile havzada halen devam eden sondajlardan kuyu banda alnacak olan kmr rneklerinde desorpsiyon yntemi ile gaz ierii tespit edilecektir. Bu kmrlerin petrograk zellikleri ve maruz bulunduklar basn koullar gzetilerek yaplacak enterpolasyon ve extrapolasyonlar ile havzann basn deerleri belirli (veya kestirilebilir) dier blgelerinde de gaz potansiyeli tanmlanacaktr. Ayrca kuyu ii ve yzey sismii yntemleri uygulanarak kmr damarnn yaylm snr belirlenecektir. Tm dnyada kmrn gazlatrlmas veya svlatrlmas konusunda yaplan almalar, enerji arznn daha gvenli olacan, gelitirilen teknolojiler ile evresel etkilerin minimize edilebileceini gstermektedir

T: Tehditler (Threats) 1. Kyoto Protokol ile oluturulan yaptrmlar linyit balamnda lkemiz iin bir tehdit unsuru olarak gsterilmektedir. Ancak emisyonlar iin aklanan uluslararas rakamlar nedeniyle konu tartmal durumdadr. 2. thal kmrlerin ok dk yatlarla limanlarmza teslim edilebiliyor olmas yerli kmrlerin tercih edilebilirliini azaltmaktadr. 3. Emisyonlar konusunda madencilerimiz ve yatrmclarmz doru bilgilendirilemediinden sektrde ekingenlik yaratmaktadr. 4. Srekli daha sk hale gelme eilimi gsteren emisyon kstlamalar, kmrlerin yakt amal kullanmnda caydrc etki yapmaktadr. 5. Kmre dayal termik santraller iin hala kendi kmrlerimize uygun yerli teknolojinin gelitirilememi olmas, enerjide da bamllmz azaltaca ngrlen linyitlerimiz iin nemli bir tehdit oluturmaktadr.

Projeler
lkemiz linyitlerinin termik santrallerde kullanlmas yannda gazlatrlmasnn ve oksijenli yaklmasnn da uygun olaca belirtilmektedir [6]. Gazlatrma, tamamlanmam bir yanma olarak ifade edilebilir. Oksijen miktar yaktn ihtiva ettii btn karbonu, karbonik gaz ve su buharna evirmeye yetmez. Gazlatrma ilemi ile sentetik gaz veya sentez gaz (SynGas) olarak adlandrlan karbonmonoksit, karbondioksit ve hidrojen karm elde edilir. Sentez gazndan metanol, etanol, amonyak gibi eitli kimyasallarn, benzin ve dizel edeeri yaktlarn, dimetileterin ve gelecein enerji taycs olarak grlen hidrojenin retilebilmesi ise gazlatrmay daha da nemli hale getirmektedir [7]. Bu karm gaz trbinlerinde yakt olarak kullanlabildii gibi ek kimyasal ilemlerle sv yakta dntrlebilir [8]. Yaklak %95 orannda metan olan bu gaz, gnmzde Gney Afrikada Sasol irketinin gelitirdii teknoloji ile sv yakta dntrlmektedir. 1950li yllardan bu yana Gney Afrikada ticari anlamda kmrden sv yakt elde edilmektedir. Gnmzde 150.000 varil/gn dzeyinde olan retim lkenin petrol ihtiyacnn yaklak %40n karlamaktadr.

150

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Sonu
Son yllarda, evre faktr n plana karlarak elektrik enerjisi retiminde tek kaynak haline getirilen doal gaz nedeniyle lkemizde enerji gvenlii tehlikeye girmi olup yerli kaynaklarmzn bu amala kullanm her zamankinden nemli hale gelmitir. lkemiz linyit kaynaklar asndan kmsenemeyecek bir potansiyele sahiptir ve bugn ulatmz 12.6 milyar tonluk grnr+muhtemel+mmkn linyit rezervi ile dnyada ilk on ierisinde yer almaktadr. zellikle gelien yakma teknolojileri, iyiletirilmi kmr madencilii uygulamalar ve Avrupa lkeleri gibi lkemizde de gndeme gelen doalgaz kstlamalar bu potansiyeli daha ekici klmaktadr. Srdrlebilir enerji iin yerli kaynaklarmz iinde en nemlisi olan linyitlerimizi kullanmak zere yeni termik santraller planlanmal ve linyit aramaclna kazandrlan ivme arttrlarak devam ettirilmelidir. lkemizde enerji gvenliini salamak iin, enerjiye kolay ve ucuz ulaabilmek iin linyit kaynaklarmz elektrik retimi amacyla etkin olarak devreye sokulmaldr. lkemizde, Dnya evre standartlarna uygun olarak (en fazla 100 mg/m toz-kl emisyonu ve en fazla 100 mg/m kkrt emisyonu) alan linyite dayal termik santraller bulunmaktadr ve bu rnekler oaltlmaldr. Kmrn elektrik retiminde kullanm orannn ykseltilmesi yannda serviste olan santrallerin rehabilitasyonu ve yeni yakma teknolojilerinin devreye girmesi salanmaldr. Temiz kmr teknolojileri ve modern yakma sistemlerinin gelitirilmesi ynndeki aratrma ve uygulamalar zendirilmeli ve desteklenmelidir. lkemizin enerji planlamalarnda, yerli kaynaklar ierisinde kmr bulunmayan lkelerin, elektrik retiminde kmrn pay olarak koruduklar %45 dzeyi kesinlikle lkemizde de oluturulmaldr. Dalm ile kullanlan doalgaz ve petroln pay elektrik retiminde % 20yi gememelidir. ounlukla dk kaliteli linyitler snamasnda yer alan lkemiz linyitlerinin [11] termik santrallerde deerlendirilmesi srdrlebilir bir enerji ve dolaysyla srdrlebilir kalknma iin kanlmazdr [12,13]. Ayrca kmrlerimizin enerjiye dntrlmesinde alternatif projeler mutlaka gelitirilmelidir.

[9]

[10]

[11]

[12]

[13]

FABIAN, H., Christian, C. and Gokalp, I., (2007) Characterization of the Effects of Hydrogen Addition in Premixed Methane/air ames. International Journal of Hydrogen Energy, 32, 2585-2592. ENGLER, . (2007) Enerji Btnlemesinde Kmrlerimiz ve Havza Planlamas (Afin-Elbistan Havzas Blgesel Kalknma Projesi). TMMOB Maden Mhendisleri Odas Temiz Kmr Teknolojileri ve Yakma Teknikleri Semineri Kitab, 37-44, Ankara. Trkiye Tersiyer Kmrlerinin Kimyasal ve Teknolojik zellikleri (2002) ISBN: 6595-46-9, Maden Tetkik ve Arama Genel Mdrl (MTA) Yayn, Ankara. ENGLER, . (2006) Srdrlebilir Enerji ve Linyit Kaynaklarmz. Trkiye 10. Enerji Kongresi Bildiriler Kitab, 25-31, stanbul. ENGLER, . (2006) Lignite and Thermal Power Plants for Sustainable Development in Turkey. 18th World Energy Congress, Buenos Aires, Argentina.

Summary
SWOT is a word derived from capital letters of four separate words in English. These words are Strengths, Weaknesses, Opportunities and Threats, respectively. SWOT Analysis is applied on various issues, makes up a major part for projection estimates and provides to aim at a specic issue on studies. Our country has approximately 1.3 billion tonnes of hard coal, 1.6 billion tonnes of oil shale, 82 million tonnes of asphaltite and 11.5 billion tonnes of lignite together with recently found reserves of lignite. Our lignite reserves, known as 8.3 billion tonnes for a long time, reached to 12.6 billion tonnes due to the exploration and research studies, commenced in 2005 and conducted by General Directorate of Mineral Research and Exploration. However, taking into consideration the exploited amount in the lignite elds is 1.1 billion tonnes so far, it is concluded that lignite reserves in our country is 11.5 billion tonnes. After 2005 an increasing amount of 4.3 billion tonnes of proven+probable+possible reserves is a very crucial source of energy because it is domestic. Here, a short SWOT analysis is performed, aiming at the evaluation of lignite sources in our country in the triad of coalenergy and environment. It is revealed that lignites have strengths (S), weaknesses (W), opportunities (O) and threats (T) particularly used for energy production in coal-powered plants.

Kaynaklar
[1] [2] [3] [4] [5] International Energy Agency (IEA) (2007a) Key World Energy Statistics 2007, Paris. British Petroleum (BP) (2007a) Statistical Review of World Energy 2007, London. World Coal Institute (WCI) (2008b) Coal Facts 2008, London. World Coal Institute (WCI) (2008a) The Coal Resources A Comprehensive Overwiew of Coal 2008, London. ENGLER, . (2003) z Kaynaklarmz inde Linyitin Yeri ve nemi. Trkiye 9. Enerji Kongresi Bildiriler Kitab, 59-67, stanbul. FABIAN, H., Christian, C. and Gokalp, I., (2008) Investigation on the Flamelet iner Structure of Turbulent Premixed Flames. Combustion Scienve and Technology, 180, 713-728. UYSAL, B.Z., (2008) Temiz Kmr Teknolojileri. Trkiye 16. Kmr Kongresi, Bildiriler Kitab, 335-340, Zonguldak. GOKALP, I., (1992) On the Analysis of Large Technical Systems. Science, Technology and Human Values, 17, 57-78.

[6]

[7] [8]

151

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

GNLL EMSYON TCARETNDEN TRKYENN KAZANIMLARI

zzet ARI
Devlet Planlama Tekilat Mstearl

zet
klim deiiklii, insan faaliyetleri sonucu aa kan sera gaz emisyonlarndan kaynaklanmakta; kresel snma, deniz seviyesinde ykselme, su kaynaklarnda azalma gibi sorunlara neden olmaktadr. Kyoto Protokol (KP) ile sera gaz emisyonu azaltm ve snrlandrlmasna ynelik saysal hedeer iermektedir. KP altndaki Emisyon Ticareti ile lkelerin emisyon azaltmlarnn maliyet etkin bir ekilde gerekletirilebilmesine olanak salanmaktadr. Trkiye, BMDS ve KPdeki konumu nedeniyle gelimekte olan lkelere salanan esneklik mekanizmalarndan yararlanamamaktadr. Trkiyenin hali hazrda faydalanabildii tek mekanizmas Gnll Emisyon Ticaretidir. Bu mekanizma ile hem emisyon azaltm salanmakta hem de projelere nansman destei salanabilmektedir. Bu almada, gnll emisyon ticaretinden Trkiyenin kazanmlar ele alnmaktadr.

en nemli zellii emisyon azaltm taahhtlerinin maliyet etkin bir ekilde gerekletirilmesini salamaktr. KP altndaki emisyon ticaretinden bamsz olarak sosyal sorumluluk prensibi kapsamnda kurumsal faaliyetlerinden kaynaklanan emisyonlarn ntrlemek isteyen irket ya da kurumlar alternatif mekanizmalar oluturulmutur. Gnll Emisyon Ticareti, bu kapsamda emisyon azaltm maliyetini drmeyi amalayan bir dzenektir. Katlmclarna hukuki balayclk getirmeyen bu mekanizma zel irketlere, uluslararas organizasyonlara (olimpiyatlar, konferanslar, konserler), kamu kurulularna ve ahslara ak yapdadr.

2. Gnll Emisyon Ticareti


Gnll Emisyon Ticaretinde emisyon azaltmnn hukuki balaycl olmakszn, tamamen gnlllk esasna dayanmaktadr. Bu ticaret emisyon azaltm maliyetini drmeyi amalamaktadr. zel irketler, uluslararas organizasyonlar (olimpiyatlar, konferanslar, konserler), kamu kurulular ve ahslara ak yapda olan Gnll Emisyon Ticareti, sosyal sorumluluk prensibi kapsamnda kurumsal faaliyetlerini karbon ntr yapmak isteyen irket yada kurumlarn KP ile tanmlanm mekanizmalardan yararlanamamalar dier taraftan KPye taraf olmayan lkelerin emisyon azaltm faaliyetlerini daha maliyet etkin gerekletirmek istemelerine bal olarak alternatif mekanizmalar oluturulmaya ve kullanlmaya itmitir. Gnll Emisyon Sertikas olan VERi satn alanlarn amac, kendilerinin iklim deiikliine yaptklar etkileri kontrol altna almak, kamuoyunda prestij kazanmak, gelecekte dzenlenmesi muhtemel mevzuat ve uygulamalarda nceden avantaj salamak ya da tekrar satlar yoluyla kar elde etmektir. Gnll piyasa yaplan projeler lkelerin KP taahhtlerine saydrlmamaktadr. Bununla birlikte gnll piyasa toplanan fonlar bireylerin ve kurumlarn sosyal sorumluluk bilinci ve tamamen gnll katklaryla olumaktadr. Gnll piyasalarda ekonomiyi destekleyen yerel projeler tercih edilmektedir. Byk yenilenebilir enerji projeleri yannda, kk lekli projeler bu kapsamda ele alnabilmekte ylece projenin zgn fayda ve srdrlebilir kalknma hedeeriyle uyum aranmaktadr. Projeler yksek enerji verimlilii ve dk karbon younluu asndan ekonomiye katk salamaktadr.[4] Uluslararas organizasyonlar (olimpiyatlar, konserler, futbol turnuvalar), sivil havaclk (KP kapsamnda olmayan bir sektr olarak) srasnda oluturduklar emisyonlarn karlnda

1. Giri
Hzl nfus art ve sanayilemeye imkanlarna bal olarak, doal kaynaklara olan talebin giderek artmas ihtiyalarn karlanmas srasnda pek ok evresel problemin aa kmasna neden olmaktadr. Bu sorunlardan iklim deiiklii, sera gaz emisyonlarnn atmosferde birikmesiyle iklim sisteminin deimesinden kaynaklanan sorun olarak tanmlanmaktadr. Dnya Meteoroloji rgt iklimi, otuz yllk bir dnem ierisinde istatistiki veriler nda ortalama hava durumu olarak tanmlanmakta [1]; iklim deiikliinde karlatrlabilir bir zaman periyodunda gzlenen doal iklim deiikliinin yan sra dorudan ya da dolayl olarak kresel atmosferin bileimini bozan insan etkinlikleri sonucunda iklimde oluan bir deiiklik olarak tanmlamaktadr. [2] nsan faaliyetleri sonucunda iklimdeki deiimlerin en nemli sebebi fosil yaktlarn yanmasyla artan sera gaz emisyonlarnn neden olduu iklim deiikliinin en nemli sonucu kresel snmadr. [3] klim deiiklii ile mcadele iin 1992 ylnda Birlemi Milletler klim Deiiklii ereve Szlemesi (BMDS) imzaya alm ve 1994 ylnda yrrle girmitir. BMDSnin amac, sera gaz emisyonlarnn iklim sistemi zerindeki etkisini nlemeye almaktr. 1997 ylnda imzaya alan ve 2005 ylnda yrrle giren Kyoto Protokol (KP) bu ihtiyaca ynelik oluturulmutur. KPnin amac, BMDSnin Ek-1inde sralanan gelimi lkelerin, belirlenen miktarlarda emisyon azaltm taahhtlerini somutlatrmaktr. KP altnda oluturulan Esneklik Mekanizmalar (Temiz Kalknma Mekanizmas, Ortak Yrtme ve Emisyon Ticareti) azaltm kolaylatrc dzenekler olarak tanmlanmtr. Bu mekanizmalarn

152

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

emisyon azaltmay hedeeyenler, emisyon azaltan bir projeyi destekleyerek veya piyasadan VER satn alnarak emisyon ntr olabilmektedirler.

3. Gnll Emisyon Ticaretinde Roller ve Konular


Gnll Emisyon Sertikalar uluslararas organizasyonlar (olimpiyatlar, konserler, futbol turnuvalar), sivil havaclk (KP kapsamnda olmayan bir sektr olarak), karbon ntr olmak isteyen irketler (prestij kazanma ya da evreye duyarl olduunu gstermek iin) ve nc kiiler satn almaktadrlar. Piyasadaki satclar ise KPye taraf olmayan, taraf olmakla birlikte Ek-B listesinde yer almayan lkelerdir. Satclar ya da emisyon sertikalarn arz edenler drt gruptan olumaktadr:[5] Proje sahipleri: Emisyon azaltma projelerini hazrlayarak toptanclara, perakendecilere ya da nihai kullanclara azalttklar emisyonlar, sertika olarak satmaktadrlar. Toptanclar: Kendi portfylerindeki byk azaltm sertikalarn satmaktadrlar. Perakendeciler: Kk miktarlardaki sertikalar bireylere veya organizasyonlara satmaktadrlar. Komisyoncular: Kendilerine ait bir emisyon sertikalar olmamasna ramen emisyon sertikas alanlar ile satanlar buluturarak arac olmaktadr. Emisyon sertikalar, bireysel veya kurum olarak rgtlenen proje reticileri tarafndan dorudan satlabildii gibi, sera gaz salm azaltm projelerine nansman salayanlar tarafndan da satlabilmektedir.[4] Gnll emisyon sertikalarnn oluturulduu belli bal sektrler ve proje konular: Yenilenebilir enerji, enerji verimlilii, kat atk p deponi gazlarnn toplanmas, ormanclk, sanayi srelerinden kaynaklanan emisyonlarn azaltlmasdr. Buna gre hidroenerji yzde 32, rzgar yzde 15 ve biyoyakt yzde 3 ile bunlarn toplam olarak yenilenebilir enerji toplamda yzde 50; enerji verimlilii yzde 4, ormanlatrma yzde 7, yakt deiimi yzde 9 ve kat atk yzde 16 ile yaklak proje portfynn yzde 86sn oluturmaktadr.

da, iletmeler iin projelerden elde edilen bir ilave deer olarak ekonomiye girdi salamakta, proje nansmannn bir paras olmaktadr. Bu ilemlere ilikin kayt sisteminin olmamasnn yan sra projeler azaltlan emisyonlar olarak da resmi kaytlara gememekte ve ulusal bir merci tarafndan emisyon azaltm bakmndan onaylanmamaktadr. Bunun bir sonucu olarak ortalama bir emisyon sertikas yat bilinemedii gibi uygulanan benzer projeler iin oluan yatlarn mukayesesi de yaplamamaktadr. Yasal ve kurumsal erevesi belirlenmi bir kayt, izleme ve onay sisteminin olmamas dnyadaki emsallerine gre daha dk yat oluabileceini dndrmektedir. Kayt, izleme ve onay mekanizmalarnn kurulmas ile emisyon envanterlerinde de bilgi kayb nlenebilecektir. Bu altyap olumamasna ramen sadece gnllk esasna dayanan bir piyasa anlay iinde emisyon ticareti sisteminin gelimesinin balca nedeni, Trkiyede emisyon azaltmna imkan salayan bata yenilenebilir enerji olmak zere emisyon azaltm potansiyelinin yksek olmas ve bu emisyon sertikalarnn ticaretinin KP erevesinde yaplmasnn mmkn olmamasdr.

5. Gnll Emisyon Ticaretinin Trkiyeye Faydas


Trkiyenin birincil enerji kaynaklar bakmndan da bamllnn yksek olmas ve bu durumun enerji arz gvenliini nemi gz nnde bulundurulduunda, emisyon sertikas pazarnn en gzde sektrleri olan yenilenebilir enerji ve enerji verimlilii konularnda yaplacak faaliyetlerin nemi bir kez daha artmaktadr. Dier yandan lkemiz cari anda enerji ithalatnn etkisi gz nnde bulundurulduunda yerli enerji kaynaklarnn kullanm daha da nem arz etmektedir. Gnll Emisyon Ticareti projeleri bu erevede sadece sera gaz emisyonlarn azaltmakla kalmayp yukarda bahsedilen hususlarda ekonomiye ciddi katklar da salayabilecektir. ki yl gibi ksa bir srede yksek standartl ve yksek hacimli bir potansiyeli harekete geiren Gnll Emisyon Ticareti sistemi sera gazlarnn azaltm bakmndan gelecek vadeden bir potansiyeli de ortaya koymaktadr. Bu piyasann baz kurallarla ve altyaplarla desteklenmesi ile KP kapsamnda emisyon ticareti sistemine entegre olmay kolaylatracaktr. Gnll Emisyon Eicaretindeki projeler ile fosil yaktlar yerine yenilenebilir enerji kaynaklarnn kullanm, enerji arznn eitlendirilerek enerji arz gvenliinin salanmas, hava kalitesinin iyiletirilmesine yardmc olmaktadr. Hava kalitesinin iyi olmas insan ve evre saln olumlu olarak etkileyerek, salk giderlerinin azalmasna da etki etmektedir. Ayrca, yenilenebilir enerji teknolojileri iin aratrma-gelitirme ve sanayi alanlarnn artmasyla yeni istihdamlarn olumasn salamaktadr. Yenilenebilir enerji kaynaklaryla retilen elektriin ebeke sistemine ihtiya duyulmadan da iletilebilme imkanlarna sahip olmas asndan zellikle krsal alandaki insanlarn elektrie eriimini kolaylatrmakta ve insanlarn hayat kalitesini artrmaktadr. Yine Gnll Emisyon Ticaretine konu olacak projeleri ile enerjinin verimli kullanlmas sera gaz emisyonlarnn azaltlmasn salamakla birlikte, daha az fosil yaktn kullanm sonucu daha az hava kirliliine neden olan gazlarn atmosfere salm sonucunda, insanlarn saln tehdit eden unsurlarn azalmasn salamaktadr. Enerjinin daha verimli kullanlmasyla nihai tketiciler bata olmak

4. Trkiyedeki Gnll Emisyon Ticaretinin ncelenmesi


Trkiyede emisyon azaltmna ynelik kurallar belirlenmi ticari bir sistem olmamasna ramen bata rzgar, jeotermal, kk hidroelektrik santraller ve kat atk ynetimi olmak zere yenilenebilir enerji yatrmlarndan kazanlan emisyon sertikalarnn 2006 ylndan bu yana baz irketler ve rmalar tarafndan tezgah st piyasalarda ilem grd bilinmektedir. Kazanlan bu sertikalar, gnll emisyon azaltm sertikas (VER) olarak karbon denkletirmek ya da karbon ntr olmak isteyen irket ya da kiilere dorudan ve/veya arac kurumlar vastasyla satlmaktadr. Ancak gnlllk esasna dayanan bu sistemin yasal ve kurumsal altyaps oluturulmadndan bu piyasann ilem hacmi bilinmekle beraber bu bilgilerin izlenmesinde, gncellenmesinde ve paylamnda sreklilik salanmamtr. Dier taraftan projelerden elde edilen sertikalarn mali deerine ilikin bilgiler de bulunmamaktadr. Bu bilgiler her ne kadar ticari sr nitelii tasa

153

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

zere tm enerji kullanan kiilerin enerji harcamalarnda azalma salamaktadr.

6. Sonu
Trkiye, iklim deiiklii ile mcadele iin oluturulan uluslararas anlamalarda, gelimilik dzeyine gre adil bir konumda yer alamamtr. Bunun sonucu olarak oluturulan mekanizmalardan da gelimekte olan lkeler gibi faydalanamamtr. Bununla birlikte, Trkiye kendi imkanlar erevesinde emisyonlarn azaltmaya ynelik olarak proje bazl faaliyetlerini srdrmektedir. Bu faaliyetlerden en nemlisi Gnll Emisyon Ticaretidir. Bu mekanizma ile salad emisyon azaltmlar karlnda emisyon sertikalarn satabilmekte ve projelerin zibilitesini artrmaktadr. 2012 yl sonras iklim rejimine kadar Trkiye iin tek seenek olan gnll emisyon ticareti vastasyla yenilenebilir enerji ve kat atk bertaraf alanlarnda 2006 ylndan bu yana projeler gerekletirmektedir. Gnll Emisyon Ticareti ile proje rmalar, komisyoncular ve nans alanlarnda yeni i alanlar olumu, projelerin gerekleme oranlar artmtr. Ayrca, sera gaz emisyonlarnn azaltlmas ile hem evresel hem sosyal faydalar salanmtr. 2007 ylnda balayan 2012 sonras rejime ynelik sistemi belirlemeye alan iklim mzakerelerinde kapasite oluumu salayan Gnll Emisyon Ticareti ile bir emtia borsas nitelii tayan karbon borsalarnn da oluumu iin ticaret potansiyelini ortaya koymaktadr.

she could not use this mechanism like other developing countries. Voluntary Emission Trading is the alternative way for Turkey to mitigate the GHG emissions in a cost effective manner. Voluntary Emission Trading also supplies new job opportunities for project develops, retailer, brokers, etc. The realization ratios of renewable energy and solid waste disposal project are increased by Voluntary Emission Trading credits. Voluntary Emission Trading provides some social and environmental benets during the offsetting projects. Renewable energy projects supply new and national primary energy sources to generate electricity. Solid waste disposal projects prevent some environmental problems such as waste, leachate and noise. Post 2012 climate change regime was not determined in COP 15, in 2009. Turkey wants to be a right position in post 2012 climate change regime. For this reason, carbon projects and credits will be more important than today. In addition to this, Turkey should be ready for the new carbon mechanisms like NAMA crediting and sectoral crediting. Voluntary Emission Trading would be a good tool for preparing these issues. Turkey as a developing country needs new nancial resources to mitigate her GHG emissions. These resources will be supplied project and program based approaches. For project-based approaches, voluntary emission trading could be an exercise for Turkey. Ongoing voluntary emission reduction projects show Turkeys capacity to use nancial resources effectively. This will presents also Turkeys GHG emission reduction potential. Turkey has a potential in renewable energy, energy efciency and solid waste disposal. Turkey has a special circumstance as decided in 26.CP/7 in Conference of Parities in 2001 under the UNFCCC. Turkey should use this decision to use more carbon projects. Also Turkey could try to become a host country for Clean Development Mechanism by showing the capability with the experiences in voluntary emission trading.
Bu makale bildiri olarak kabul edilmi ancak ICCI 2010da szl olarak sunulmamtr.

Kaynaklar
[1] Hkmetleraras klim Deiiklii Paneli (Inetgovernmental Panel on Climate Change, IPCC), Glossary, 2008, (evrimii), http://www.ipcc.ch/pdf/glossary/ipcc-glossary.pdf, 12.06.2008. [2] Birlemi Milletler klim Deiiklii ereve Szlemesinin (United Nations Framework Convention on Climate Change, UNFCCC), Resources, 2009a, (evrimii), http://unfccc.int/ resource/docs/convkp/conveng.pdf, 09.01.2009. [3] TRKE M., klim Deiikliiyle Savam, Kyoto Protokol ve Trkiye, Mlkiye, Cilt XXXII, Yaz 2008, ss. 101-131, s.106-107. [4] GOUMAS T., Gnll Karbon Piyasalar ve Trkiye, Mitigating Climate Change VCM workshop, Ankara, 4-5 Ekim 2007, s. 17 [5] EcoSystem Market Place-New Carbon Finance, 2008: 28-30 5

Summary
The rapid industrialization, population growth, urbanization and socio-economical development cause many environmental problems such as climate change, which is the result of the increase in the emission of greenhouse gases (GHGs) especially CO2. Since the climate change problem threats all living beings, this problem needs to be dealt globally. The ultimate objective of United Nations Framework Convention on Climate Change (UNFCCC) is to stabilize the GHG concentrations in the atmosphere at a level that would prevent dangerous anthropogenic interference with the climate system. In order to accomplish this task, GHGs emissions reduction should be reduced in signicant amounts. Kyoto Protocol exibility mechanism is one of the tools to reduce the GHG emissions. Due to Turkeys position in UNFCCC and KP,

154

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

COMBINED HEAT AND POWER (CHP): A NO-BRAINER CONTRIBUTION TO ENERGY COSTS CONTROL, CO2 EMISSIONS REDUCTION AND ENERGY SECURITY

Jayen VEERAPEN
International Energy Agency

Abstract
Secure, reliable and affordable energy supplies are fundamental to economic stability and development. The worsening misalignment between energy demand and supply with major consequences on energy prices, the threat of disruptive climate change and the erosion of energy security all pose major challenges for energy and environmental decision makers. More efcient use of primary energy sources can help to mitigate the impact of these negative trends. Combined Heat and Power (CHP) or cogeneration and district energy represent a proven set of technologies to achieve that goal. Yet, the results from IEA research in 2008-09 found that only a small number of countries are currently maximising their use of CHP and district energy.

requirements can help justify building long transfer pipelines. A recent study commissioned by Finnish energy company Fortum found that, despite the need to build a 100km pipeline, nuclear district heating is the most cost-effcient way to reduce Helsinkis CO2 emissions from heat and power production after 2020. Compared to the carbon scenario, which is based on the current production structure, heat production costs including infrastructure investments, decrease by 18-26/MWh in a nuclear district heating scenario and by 7/MWh in a bio-scenario. It could be argued that heat energy is valuable mostly to cold regions and at specic times of the year. However, process heating, absorption chilling and desalination are a sample of applications that do not t within this delineation. For example the IEA predicts that by 2030, desalination capacity in the Middle East and North Africa will grow from 21 million cubic metres (mcm) of water per day in 2007 to 110 mcm per day. Currently, the main desalination technology - distillation - is heavily (heat) energyintensive; using heat from power generation can help lower primary energy sources requirements as opposed to separate power and heat production. The IEAs World Energy Outlook estimates that by 2030 so-called Combined Water and Power plants in the Middle East will account for 32% of total electricity generation as opposed to 10% in 2007.

CHP: The Traditional And Non-Traditional View


The combination of CHP and district energy systems can in time provide the necessary exibility to change the fuel mix towards a low carbon energy system. The average global efciency of fossilfueled power generation has remained stagnant for decades at 3537%, and recent gains in natural gas plant efciency threaten to be overtaken by a return to coal-red power plants. CHP allows 75-80 % of fuel inputs, and up to 90% in the most efcient plants, to be converted to useful energy. The two thirds of input energy lost in traditional fossil-fuelled power generation represent signicant missed opportunities for savings on both energy costs and CO2 emissions. While CHP cannot, in itself, increase power supply, it can increase the supply of useful heat. By making more efcient use of fuel inputs, CHP allows the same level of end-use energy demand to be met with fewer (fossil) energy inputs, hence, the reduced dependence on these exhaustible, CO2-generating fuels. CHP and district energy technology nds applications beyond the traditional fossil-fueled power generation and/or space heating domains. Many renewable sources of energy are thermal sources, e.g. biomass, biogas, geothermal and concentrating solar. By making more optimal use of these energy sources, e.g. by adding value to waste heat from renewables-fueled power generation, CHP makes renewables a more attractive option to investors and developers, thereby promoting the shift to renewables. In addition, waste heat from nuclear power generation can potentially be recovered and fed into district energy systems. Nuclear power plants are often located far from inhabited areas but rising energy costs, CO2 emission reduction imperatives and energy security
Cogeneration and On-Site Power Production, Jan Feb. 2010 issue, PennWell/WADE, 2010 World Energy Outlook, OECD/IEA, 2009 http://www.iea.org/G8/CHP/chp.asp

The IEA CHP Collaborative


The IEA launched the CHP Collaborative in 2008 to promote the penetration of CHP in the electricity and heat markets. The Collaborative has produced two global studies: CHP: evaluating the benets of greater global investment (2008); and Cogeneration and district energy: sustainable energy technologies for today and tomorrow (2009). They provided data on, and a vision of, the potential benets of CHP and district energy. They also included an overview of policy best practices while recommending options to consider when implementing these policies. The next phase of the CHP Collaborative will build from and advance the ndings of these studies in 2010-11. Planned activities include: Q Improved quality and geographic coverage of global CHP data Q Development of new analysis on options for an expanding longterm role for CHP in future low / zero carbon energy visions; this analysis will make a candid assessment of these options such as development of large-scale CHP systems, renewables integration and integrated approaches for local heat planning.

155

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Improving energy demand and supply fundamentals with major impacts on energy costs, reducing CO2 emissions and enhancing energy security will require a mix of solutions. What fraction each solution will occupy in the overall solution is still in the workings. However, it is clear that the drive towards more efcient use of primary energy sources is in for the long term. Does CHP have a role to play? The no-brainer answer is: YES. The International Energy Agency (IEA) is an intergovernmental organisation, which acts as energy policy advisor to 28 member countries in their effort to ensure reliable, affordable and clean energy for their citizens. Founded during the oil crisis of 197374, the IEAs initial role was to co-ordinate measures in times of oil supply emergencies. As energy markets have changed, so has the IEA. Its mandate has broadened to incorporate the Three Es of balanced energy policy making: energy security, economic development and environmental protection. Current work focuses on climate change policies, market reform, energy technology collaboration and outreach to the rest of the world.

156

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

RZGAR SANTRAL PROJELERNDE PROJE FNANSMANI

Kazm AFAK
Ataseven Group

Gittike artan bir hzla kreselleen dnya ekonomisi u gnlerde son 30 yl iinde karlat en byk ve yaygn ekonomik kriz ile kar karya. Bu byk krizin kaynann nansal piyasalar olduunu sylemek yanl olmaz. Bu byk nansal kriz derinleerek Real Sektr de iine alm durumda. Btn dnyada hissedilir ekilde yatrmlar azalmasna ramen lkemiz yenilenebilir enerji yatrmlarna baktmzda yatrmlarda keskin bir d grlmemektedir. Bu durum ancak u ekilde aklanabilir; nansal piyasalardaki daralmaya ramen yenilenebilir enerji yatrmlar, garantili nakit akmlar sayesinde bankalarn kredi portfyndeki paylarna bytmektedirler. Yenilenebilir enerji yatrmlar zellikle de rzgar enerji santralleri yatrmlar lkemizde son 2 yl iinde hzl bir ekilde artarak 30 MW Kurulu gten 2009 yl sonu itibari ile 850 MW Kurulu gce kmtr. Bankalarn yenilenebilir enerji yatrmlarn hedef olarak semesine ramen lkemiz de bu projelerin nansmann da yatrmclar halen ok fazla sorunla karlamaktadr. Yatrmcnn Karlat Sorunlar Aadaki balklar Altnda Toplanabilir: a) Kredilerin Teminat Yaps lkemizde halen saf proje nansman olana bulunmamaktadr. Bankalar nansman saladklarnda rmalardan ya ana rma garantisi ya da ipotek ve benzeri kefaletleri talep etmektedirler. Genellikle ipotek ve benzeri teminatlar inaat dnemi iin talep edilmekte ve projenin kabul yaplp iletmeye alnmasndan sonra ipotek ve benzeri teminatlar kalkmakta ancak ana irket kefaleti kredi borcu bitene kadar devam etmektedir. Bu durumda ana irket zerinde ciddi bir kefalet yk oluturmakta ve rmalarn byme stratejileri zerinde ciddi bir snrlama getirmektedir. Konuya sadece yatrmc asndan bakmann yanl olduunu dnmekteyim. Burada bankalarn inaat dnemi risklerini bir ekilde bertaraf etmek iin bu teminat yaplar zerinde srar etmeleri normaldir. Eer lkemizde EPC (Mhendislik, Tedarik ve naat) yklenici sistemi olumu olsayd bankalarn hem inaat dnemi hem de kredi dnemi boyunca proje sahibi rmadan isteyecei teminat yapsnn daha kabul edilebilir olacan dnmekteyim. nk bankalar EPC szlemesi sayesinde proje sahibinden karlayamadklar dier btn riskleri EPC szlemesi ile karlayabileceklerdir. b) EPC Szlemesi in Projelerde Yeterli Marjnn Bulunmamas Yukarda da deindiimiz zere lkemizde bir EPC piyasas oluamamtr. Bunun ana sebebi ise lkemizdeki garanti yatn 0,55 Eurocent/kWh gibi olduka dk bir seviyede belirlenmesi ve

bu yat zerinde kamunun srar etmesinden dolay yatrmclarn bu tr bir yklenici szlemesine deyecekleri bir marjn bulunmamasdr. Dnya rneklerine bakldnda garanti yat dnda sistemi ayakta tutan dier bir piyasa ise ikili anlamalar piyasasdr. Ancak elektrik sat piyasasnn yeni yaplanan ve kurallar tam oturmam bir piyasa olduu gz nne alndnda, proje nansmannda kullanlabilecek ve rmalara EPC szlemeleri yapmalarna olanak salayacak vade ve kalitede ikili anlamalar ne yazk ki bulunmamaktadr. c) Garanti Fiyatn Dk Olmas ve kili Anlamalar Piyasasnn Halen Oluamamasnn z Kaynak/ Yatrm Tutar Dolaysyla IRR zerindeki Etkileri: 10 MW Kurulu gcnde yllk 30.000.000 kWh retimi olan ve 12.000 EURO toplam yatrm bulunan bir Rzgar Santralinin nansmannda garanti Fiyatn etkileri aada sunulmaktadr. Banka Asndan : (0,55 Eurocent/kWh) Yatrm Tutar : 12.000.000 EURO Elektrik hra Gelirleri : 1.650.000 EURO z Varlk Oran : % 26= 3.229.200 Euro (1yl + 10 Yl Vade, %7 Faiz Oran ve 1.15lik Bor evirme Oranna Gre) Bor Oran : 74% = 9.190.800 Euro (1yl + 10 Yl Vade, %7 Faiz Oran ve 1.1lik Bor evirme Oranna Gre)) IRR : 12.3% Yatrmc Asndan : (0,65 Eurocent/kWh) Yatrm Tutar : 12.000.000 EURO Elektrik hra Gelirleri : 1.950.000 EURO z Varlk Oran : % 12= 1.490.400 Euro (1yl + 10 Yl Vade, %7 Faiz Oran ve1.15lik Bor evirme Oranna Gre) Bor Oran :88% = 10.929.600 Euro (1yl + 10 Yl Vade, %7 Faiz Oran ve 1.15lik Bor evirme Oranna Gre) IRR : 24% Bankann istedii z kaynak koyulduunda yatrmcnn IRR: 18,7 Yukardaki hesaplamalardan da anlalaca zere garanti yatn nansman zerinde yaratt farklarn yatrm karar zerindeki etkisi inanlmaz derecede byktr. d) Bor Vadesindeki Yaanan Ksalmalar: Dnya piyasalarn saran kresel krizin yaratt belirsizlik ortam bor vadeleri zerinde de bask oluturmaktadr. Vadeler git gide

157

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

ksalmakta bu da projelerin nansman asndan yatrmclar zerindeki bask yaratmaktadr. e) Yllk Enerji retim Raporlarndaki Belirsizliklerin Kaynaklar ve Bunlarn Enerji retimi Dolaysyla da z Kaynak/Yatrm Tutar zerindeki Etkileri Bilindii zere rzgar enerjisi iin nansman ayann en nemli bacaklarndan birisini rzgar lm direklerinden alnan datalarn akredite bir bamsz kurulu tarafndan deerlendirilerek oluturan yllk enerji retim raporlar oluturmaktadr. lkemiz artlarnda bir yl kesintisiz yaplan rzgar lm sonucu oluturulacak raporlar gerek lkemiz proje sahalarnn karmak yaps gerekse lkemiz de uzun dnem salkl rzgar lmlerinin bulunmamams sebebi ile yaklak %13 belirsizlik iermektedir. Bu belirsizliin zerine lkemiz de faaliyet gsteren bankalar P75 retimini uluslar aras nans kurulular ise P90 retimini nansman iin temel almaktadr.
Tablo 1. retim Enerji retimi Belirsizlik Standar Sapma P-50 P-60 P-70 P-75 P-90 P-99 30,000,000 13% 3,900,000 30,000,000 29,011,946 27,954,838 27,369,490 25,001,949 20,927,243 3.4% 7.3% 9.6% 20.0% 43.4% P50 Seviyesinden dlecek oran

Yukardaki tablodan da aka grld zere P50 den P75 ve P90 a gidildike enerji retiminde srasyla %9,6 ve %20 oranlarnda bir azalma olumaktadr. Bunun yatrmc zerinde oluturaca ek ykler de kredi almalarnda gz nnde bulundurulmaldr.

158

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

ECOLOGICALLY SOUND APPLICATIONS OF GES JENBACHER ENGINES AND LATEST DEVELOPMENTS ON THE J624 ENGINE

Klaus PAYRHUBER
GE Energy

Martin SCHNEIDER
GE Energy

Abstract
GE Energys Jenbacher gas engine division has a long experience in developing and manufacturing gas engines for all type of gaseous fuels. The product portfolio ranges from 0.25 up to 4+ MW. GEs Jenbacher engines are best in class in terms of fuel exibility ranging from natural gas, biogas, landll gas, are gas, steel gases to coal mine gas. The type 6 engine is the largest engine in GEs Jenbacher portfolio; it was introduced in 1988. All GE Jenbacher engines are high-speed engines running on 1,500 rpm, therefore have high power density and cost advantages compared to medium and low speed engines. The J624 with 4+ MW output is the worlds rst 24-cylinder gas engine and was introduced in 2007. Today GE has an installed eet of more than 2,000 type 6 units worldwide running on all types of gaseous fuels from pipeline gas to low BTU gas as well as high hydrogen gas, and the applications range from power generation, cogeneration to tri-generation. A continuous development program is driving output and efciency of all versions, having the largest engines achieving the highest electrical efciency at around 45.5%. GE has provided power plants with plant output up to 200 MW based on the type 6 engines. Key advantages of power plants with the type 6 engines are the easy transportation and short delivery time as well as very short installation time. A containerized solution has been developed to shorten delivery time and make installation work at customer site even simpler. The containerized solution makes the power plant mobile, because it can be easily re-located to other sites. This paper presentation focuses on the experience with the newest and largest GE Jenbacher Gas Engine, the J624, and the development history of the type 6 engines. Improving efciency is crucial for competitive cost of electricity and it is essential to reduce CO2 emissions in a carbon constrained environment.

corporate initiative to offer customers advanced technologies to help meet their pressing environmental challenges. CHP plants are inherently more energy efcient because they consume less fuel than separate power and heating systems. With a total efciency level of up to 95%, GEs Jenbacher cogeneration plants for greenhouse applications provide CO2 fertilisation and economical supply of on-site electrical and thermal power (Figure 1).

Figure 1. Greenhouse Application with J624 engine being brought on site.

Type 6 Engine Development


In order to achieve the highest customer value, the type 6 gas engine was developed focusing on highest electrical efciency and highest specic output. From the early beginning, it was the target to develop a highly efcient high-speed gas engine with long durability and reliability. The design concept is based on a pre-chamber ignition system, favourable combustion geometry, reasonable piston speed with 11 m/s, separation of the cool mixture intake section from the hot exhaust gas ow (cross ow cylinder head) and a four-valve cylinder head design. This concept allowed continuous performance improvements over time. Figure 2 shows the history on output and efciency of the type 6 gas engine family. The 12- and 16-cylinder engines were available as versions A, B and C. With the introduction of version E, the 20-cylinder engine was added to the type 6 engine family, extending the product offering into the 3 MW electrical output range. At that time, the 20 cylinder engine was considered as a unique design for a highspeed gas engine. A comprehensive improvement package on the version E allowed a further increase of the specic output to 20 bar brake mean effective pressure (BMEP) and paved the way for an even further output increase.

Introduction
GE Energys Jenbacher gas engine division has been developing and manufacturing gas engines for more than 50 years. Today, only high-speed gas engines with 1,500 rpm are designed and produced in Jenbach. GEs Jenbacher gas engines have cost advantages over medium- and slow-speed engines, since they achieve much higher power density, which results in high specic output in kW/ton and makes transportation easy. GEs Jenbacher cogeneration application including tailored solutions for greenhouses is ecomagination certied under GEs

159

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Figure 3. The J624 Engine.

product program 2010. Depending on the natural gas quality, up to 46.6% mechanical efciency can be achieved. The corresponding electrical efciency at generator terminal is about 45.5%.

Figure 2. Type 6 Specic Output and Efciency over time.

In 2006, the commercialization of the later called F-version began as a staged eld introduction. The most important feature of version F is the Miller camshaft timing allowing optimized ignition timing, thus enhancing mechanical efciency especially with low methane-number gases. In 2009 another serial release was ready using features such as further combustion optimization and new piston technology. The newly introduced steel piston design results in higher peak ring potential and therefore in higher efciency, without compromising the recoverable thermal output. In addition to this development step for high-speed gas engines, this new technology provides the base for further improvements regarding specic engine output or extended maintenance schedules and shows once more GEs leadership in gas engine technology. The staged eld introduction of the above-mentioned improvements allows a reliable eld validation of single features minimizing risk for the customer. That allows GE Jenbacher to continuously improve performance on the engine while maintaining reliability of the eet and supporting growth of the type 6 eet with another several hundred units installed worldwide.

J624 Engine
With the introduction of the J624 in June 2007, GEs Jenbacher business presented the rst high-speed 24-cylinder gas engine. With this new gas engine GE entered into the 4 MW power generation segment. After successfully completing a comprehensive test program on the test bench in Jenbach, Austria, the engine has since fullled all output and efciency expectations in several eld tests and represents a quantum leap in gas engine technology. The J624 shows the continuation in GEs Jenbacher gas engine developments, and it was the logical next step for the type 6 engine family after the successful growth story of the 20-cylinder model. The J624, with its highly compact design, delivers the highest electrical output of all currently commercially available 1,500 rpm high-speed gas engines using proven lean burn, turbocharged and mixture-cooled design. Figure 3 shows the J624 highly packaged engine. An optimized compression ratio that provides a further efciency increase has been introduced for the type 6 platform with the

160

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

RZGAR TRBN RETMNDE KOMPOZT UYGULAMALAR

Kubilay ALPDOAN
Polin A.

zet
Rzgar trbini maliyetine en ok etkisi bulunan rotor kanat, nacelle ve spinner paralar kompozit malzemelerden retilmektedir. Kanat retiminde mevcut kullanlan epoksi reine ve e-glass cam keeden oluan kompozit yaplar yerini karbon elyaf ve vinilester reineye brakmaktadr. Nacelle retiminde ise polyester arln srdrmektedir. Nacelle ve Spinner ksmlarnn retiminde yaygn olarak El yatrmas ve baz ksmlarnda ise L-RTM yntemleri kullanlmaktadr. Rzgar trbin kanatlarnn retiminde gnmzde kullanlan en yaygn metot ise vakum infzyon yntemidir. Yntemin uygulamasnda genel olarak epoksi kalplar tercih edilmektedir. Bu yntem sayesinde daha stabil ve yksek mekanik mukavemet deerine sahip rnler elde edilmeye balanmtr.

100 m ykseklikte ve 100 metre kanat apnda olup, rotor ve nacelle ksmlar yzlerce ton arlndadr. Zemindeki denge sistemleri gc toplayan, kontrol eden ve ileten balant elemanlardr [1]. Nacelle ierisinde yer alanlar: Makine ksmn d etkilerden koruyan d-kapak, makine ksmn tayan i-kapak, asi hzn artran ve enerjiyi ileten g alan, mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dntren jeneratr, nacelle hareketini salayan yaw dili, ve operasyonu izleyen ve kontrol eden mekanizmadr (ekil 2) [1].

Rzgar Trbini ve Elemanlar


Rzgar trbini, rzgardaki kinetik enerjiyi nce mekanik enerjiye daha sonra da elektrik enerjisine dntren sistemdir. Rzgar Trbinleri 4 ana ksmdan oluur: rotor (rotor), kule (tower), nacelle (muhafaza) ve elektrik-elektronik sistem (balance of system) (ekil 1). Rotor ksm, rzgar enerjisini harmanlayarak mekanik ie dntren kanatlardr. Nacelle ise mekanik ii elektrie dntren yapnn kasasdr. Nacellede yer alan ekipmanlar dili kutusu, jenaratr, ve elektrik kontrol elemanlardr. Kule ise, rotor ve nacelle tayan ksmdr. Modern kullanm rzgar trbinleri 60-

ekil 2. Rzgar Trbininin Alt Paralar [1].

Rzgar trbinlerinde en byk arl Kule olutururken (%3065), trbin btnnde maliyet olarak en az ksm (%10-25) tekil etmektedir. kinci ar ksm Nacelle ve ekipman (%25-40) ve sonrasnda rotor (%25-40) paralardr. Bu ksmlar ise maliyet olarak trbin maliyetinin yarsndan fazlasn oluturmaktadr. Tablo 1, rzgar trbini paralarnn arlk ve maliyet oranlarn gstermektedir [2]. Rzgar trbinlerinin byklk ve saladklar enerjiye gre tipleri vardr. kan enerji, kanat uzunluuna ve rzgar hzna baldr. rnein, 10 kilowatt trbin 7 metre rotor apna, 750 kW reten trbin 44 metre rotor apna ve 1.5MW reten trbin 70 metre apna sahip olmaktadr [3]. Gnmz artlarnda trbin kanatlar boylarna gre gruplandrldnda; 40m altnda olanlar, 40-60 m arasnda olanlar ve 60 mden daha uzun olanlar olmak zere farkl gruptan bahsetmek mmkndr [4].
Tablo 1. Rzgar Trbini Paralarnn Arlk ve Maliyet Oranlar [2]. Para Rotor Nacelle Dili Kutusu ve dili takm Jeneratr Kuleye binen Arlk Trbin Arlndaki Pay % 10-14 25-40 5-15 2-6 35-50 30-65 Trbin Maliyetindeki Pay % 20-30 25 10-15 5-15 N/A 10-25

ekil 1. Rzgar Trbini Ana Paralar [1].

Kule

161

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Kompozit ve Takviye Malzemeleri


Kompozitler; termoset veya termoplastik yapda, tek ya da ok ynde takviye zellii salayacak ekilde, cam elyaf ve/veya dier takviye malzemelerinden yeterli miktarda (uzunluk ve arlka) katlm bir polimer matriksdir [5]. elik levha, alminyum ktk veya magnezyum dkmden farkl olarak rn ekillendirilirken, kompozit malzeme zellikleri ve yaps rne gre belirlenebilir. Kompozitlerin stn yanlar aadaki ekilde sralanabilir [5]: 1. Yksek Mukavemet 2. Haik 3. Tasarm Esneklii 3. Boyutsal Stabilite 4. Yksek Dielektrik Dayanm 5. Korozyon Dayanm 6. Kompozit Para malat 7. Yzey Uygulamalar 8. Dk Ara/Gere Maliyeti 9. Gemiteki Baarl Uygulamalar Kompozit endstrisinde kullanlan en yaygn termoset reineler u ekilde sralanabilir: Doymam polyesterler, epoksiler, vinilesterler, poliretanlar ve fenoliklerdir. Polyester Doymam polyester reineler kompozit %75ni temsil ederler. Bu reineler kompozit ve kompozit d paralarn enjeksiyon ile kalplanmasnda farkl seviyelerde kullanlmaktadr. Polyesterler, dikarboksilik asitler ve polihidrik alkollerin (glikoller) kondensasyon polimerizasyonu sonucu oluurlar. Ayrca, doymam polyesterler dikarboksilik asit bileeni olarak maleik anhidrit veya fumarik asit gibi doymam bir madde ierirler. rn olarak alnan polimer, ebeke yaps oluturabilmek ve dk vizkozitede bir sv elde edebilmek amacyla stiren gibi reaktif bir monomer iinde zlr. Bu reine sertletiinde, monomer polimer zerindeki doymam ular ile reaksiyona girer ve onu bir kat termoset yapya evirir [5]. Jelkot Jelkot kompozit paraya estetik adan gzel bir grnm ve d etkenlerden (izilmeye ve hava koullarna dayanm salamak, ozmoz etkisini azaltmak gibi) koruma salar. Kalp yzeyinde bir tabaka oluturacak ekilde uygulanan jelkotun, sertlemeye balad anda (ancak tam sertleme tamamlanmadan nce) cam elyaf ve polyester reineden oluan bir laminat jelkot tabakas zerine takviye amal olarak uygulanmaktadr [5]. Epoksi Epoksi reineleri, her moleklde iki veya daha fazla epoksi grubunu veya daha genel tanmlamada glisidil gruplarn ihtiva eden maddelerdir. Sertleme srasnda hibir yan rn meydana gelmez. kan sertlemi reine genelde mkemmel kimyasal, mekanik ve elektrik zellikleri olan sert termoset maddelerdir. Epoksi reineler ncelikle stn mekanik zellikleri, korozif svlara ve ortamlara dayanm, stn elektriksel zellikleri, yksek s derecelerine dayanm veya bu deerlerin bir kombinasyonu olarak yksek performansl kompozit rnlerinin retimi amac ile kullanlmaktadr. Ancak, epoksi reinenin vizkositesinin ou polyester reineninkinden yksek olmas ve stn mekanik zellikler elde etmek iin post kr gerektirmesi nedeniyle epoksilerin kullanm zordur. Epoksi reinelerin dier polyesterlere gre

salad yararlarn banda sertleme srasndaki dk ekme zellii gelir. Bu genelde %1-2dir. Fakat dolgu maddeleri ile sfra indirilebilir. Epoksi reineler cam, karbon ve aramid olmak zere eitli elyaf takviye malzemeleriyle birlikte kullanlmaktadrlar. Bor, tugsten, elik, bor karbr, silikon karbr, grat ve kuartz gibi zel takviye malzemeleri iin matriks reine olarak da kullanlmaktadr. Epoksi reineler zellikle vakum torba, otoklav, basnl torba, pres, elyaf sarma ve el yatrmas gibi kompozit retim tekniklerinde kullanmda elverilidir [5]. Vinilester Vinilester reineler, epoksi reinelerin avantajlar ile doymam polyester reinelere zg kolay ileme/hzl sertleme gibi zellikleri birletirmek zere gelitirilmitir. Epoksi reine ile akrilik ya da meta akrilik asidin reaksiyona sokulmas sonucu elde edilmektedirler. Bu reaksiyon, maleik anhidrit kullanldnda polyester reinelerde olduu gibi doymam bir u zerinde meydana gelmektedir. Polyester reinede olduu gibi benzer bir sv elde etmek iin retilen polimer, stiren iinde zlr. Vinil esterler mekanik dayanm ve mkemmel korozyon dayanm salarlar. Bylece epoksi reinelerdeki gibi karmak proses veya zel kullanm becerisi gerektirmezler [5]. Fenolikler Fenolikler, kondensasyon reaksiyonu srasnda sertleen termoset reinelerdir. Bu reaksiyonda, ilem srasnda su, ortamdan uzaklatrlmaldr [5].

Takviye Malzemeleri
Cam Elyaf Almina-kire-borosilikat gibi, ana malzemelerden retilen E camndan cam elyaf yksek elektriksel yaltm zellikleri, neme kar diren ve yksek mekanik zellikleri sayesinde, polimer matriks kompozitleri iinde en ok kullanlan takviye malzemesi durumundadr. Dier bir ticari cam kompozisyonu olan S cam; hem daha yksek mukavemet, s dayanm ve eilme modl, hem de gelitirilmi kimyasal dayanm zellikleri ile daha spesik cam elyaf takviye malzemesi olma zelliine sahiptir. Kompozitlerin takviyesi iin kullanlan cam elyaf genellikle 9 ile 23 mikron arasndadr [5]. Aramid Elyaf Yksek dzeyde ynlendirilmi olan bu polimer, dk younluk ile yksek modl ve yksek dzeyde yapma zellii ile yksek mukavemet/arlk orann rnde bir araya getirmektedir. Mukavemet ve modl deerleri yansra, lierin kolaylkla slatlabilmesi ve rnde darbe dayanm zellikleri dolaysyla yaygn olarak kullanlan reinelerin ounluu ile kullanlabilmektedir. Bor Elyaf Bor elyaf; borun kimyasal buharnn ok ince bir tungsten teli zerinde younlatrlmas ile retilmektedir. ok salam ve dayankl bir takviye malzemesi olup, yksek younluu ve yksek maliyeti kullanmn snrlandrmaktadr. Piyasada yalnzca erit halinde bulunmaktadr. Karbon Lieri Yksek teknoloji rn olarak kompozit pazarnn geni bir ksm, karbon veya grat elyaf rnlerinden yararlanmaktadr. Sentetik esasl elyaarn ounluu, girdi malzeme olarak polikronitril

162

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

(PAN) kullanlarak elde edilmektedir. Bu lierin modlleri ve dayanmlar, proses srasndaki gerilim ve scaklk koullarnn deitirilmesi ile kontrol altnda tutulmaktadr. Nispeten dk elyaf younluu, yksek mukavemet ve yksek modl zelliklerini bir araya getirirerek stn bir kombinasyon zellii sunmaktadr. Ayn zamanda yksek slarda zelliini koruma ve yorulma dayanm zelliklerine sahiptir. Bununla birlikte karbon lierin snrl uzama zellikleri baz darbe sorunlarna neden olmaktadr. Bu a kapatmak amacyla daha yksek uzama olanakl elyaf rnleri gelitirilmektedir. [5].
Tablo 2. Takviye Malzemelerinin zellikleri [5]. Takviye Trleri Cam Karbon/ Grat Aramid Boron Polyester Naylon Polietilen Gerilme Dayanm (MPa) 3000-5000 2500-3000 2750-3000 3500 1000 950 1200-1500 Gerilme Modl (GPa) zgl Arlk zellikler

3. 4. 5. 6.

Hzl retim (Dng zaman) Haik Yorulma ve Burulma Direnci Bakm Kolayl

Yksek mukavemet, 72-82 2,48-2,60 iyi kalplama zellikleri, dk maliyet Yksek modl, elektriksel 200-700 1,75-1,96 iletkenlik, yksek maliyet yi spesik zellikler, orta 82-124 1,44 maliyet Yksek modl, yksek 400 2,55 maliyet yi darbe dayanm ve 9 1,38 kimyasal zellikler yi darbe dayanm ve 5 1,16 alkali dayanm Dk younluk, iyi darbe 40-60 0,97 dayanm, dk derece

Kk ve byk trbinlerde tasarm ve imalat farkllklar gstermektedir. Kk makinalarda daha haf dkm kullanlarak maliyet azaltma yoluna gidilmektedir. Birok parasnn kalb dkm alminyumdur. Byk lekli trbinlerde ise elik dkm kullanlarak daha mukavim ve yapsal yorulma direnci salanmaktadr. elik dkmlerin boyutu, kanadn gbek ksmnda zorlayc retim srecine yol aar. Kompozit malzemelerin mukavemet arlk orannn yksek olmas, retim kolayl, bakm maliyetinin dk ve mekanik zelliklerinin iyi olmas nedeniyle rzgar trbin kanatlarnn tasarmnda ve uygulamasnda byk avantaj salamaktadr. Tablo 3te rzgar trbini paralarnda kullanlan malzemeler yzdelik gsterim ile verilmitir [2]. Rotor Gnmzde, birok rotor kanad, cam elyaf takviyeli polyesterden retilmektedir. Daha baka denenmi malzemeler, elik, kimi kompozit rnler ve karbon elyaf takviyeli plastiktir. Rotor ap bydke, daha mukavim, ve yorulma direnci yksek malzemelere ynelinmektedir. Trbin tasarm gelitike, elik, cam elyaf ve karbonelyaf ieren kompozitlerin kullanm artacaktr [2]. Kullanlan matris malzemelerine gre kompozit malzemeler, yksek rijitlik ve mukavemetleri, mkemmel yorulma mrleri, yksek korozyon ve erozyon direnleri nedeniyle tercih sebebidir. E_glass camlar E=72.000 N/mm ve Density= 2.540 kg/m deerlerini verirken; Carbon Elyaf E=230.000 N/ mm ve Density= 1.800 kg/m gibi ok daha mukavemet veren deerler gstermektedir. Reinelere baktmzda ise Epoksi E= 3.000 N/mm ve Density= 1.200 kg/m deerlerini verirken; Vinilester Reineler E= 4.000 N/mm ve Density= 1.140 kg/m deerlerini vermektedir. Rzgar trbin kanatlarnda homojen bir kuvvet dalm ve yksek mekanik mukavemet deerlerinin salanabilmesi iin sandvi yaplardan yararlanlmakta ve arlkla PVC kpk ve balsa aac kullanlmaktadr. En bata daha yaygn olan balsa yava yava yerini PVC kpk ve benzeri ekirdek malzemelere brakmaktadr. ekirdek malzeme olarak Balsa E=270 N/mm ve Density=150 kg/m deerlerini verirken, kanatlarda kullanlan PVC kpkler E=70 N/mm ve Density= 60 kg/m deerlerini vererek, zellikle haik gerektiren byk kanatlarda tercih edilmektedir.

Kompozitlerde Kullanlan Ara Malzemeler ise unlardr: 1. Kpkler 2. Sentaktik Kpkler 3. Bal Petei 4. Tahta / Balsa Aac

Rzgar Trbini Paralarnn retimde Kompozit Malzemeler


Kanatlarn retim yntemleri ve retimde kullanlacak malzeme seimleri genellikle kanat boylarna gre farkllklar gstermektedir. Malzeme yorulma zellii trbin tasarm ve malzeme seiminde nemli bir olgudur. Rzgar Trbininin 30 yllk mrnde, birok para 4x108 yorulma stres dngsne dayanmak durumundadr. Sz konusu yksek yorulma direnci dngs, havaclk, otomotiv, kpr gibi dier insan yapm yaplardan daha ardr [3]. Genel olarak trbin retiminde kullanlacak malzeme seiminde aadaki kriterleri sralayabiliriz: 1. Maliyet 2. Mukavemet ve Rijitlik
Tablo 3. Rzgar Trbininde Kullanlan Malzeme Oranlar Para/Malzeme (Arlka %) Rotor Gbek Ksm Kanat Nacelle Dili Kutusu Jeneratr Kapak, ekipman ve kasa Kule
1. 2. 3. 4.

Kalc Manyetik Malzemeler

Bask Uygulanm Beton

Metal

Alminyum

Bakr

CTP

Aa Epoksi

Karbon Lif Takviyeli Plastik

(17) (50) 2

(95)-100 5 (65)-80 98-(100) (20)-65 85-(74) 98

(5) 3-4 (0)-2 9-(50) (2) 14 (<1)-2 (30)-35 4-(12) 95 1-(2) (95) (95)

3-(5)

100kW altndaki Trbinler Kk Trbin olarak snandrlmtr. Parantez iindeki deerler Kk Trbin iindir. Nacelle; 1/3 Dili Kutusu, 1/3 Jeneratr ve 1/3 Kapak ve dier ekipmanlar olarak kabul edilmitir. Kk Trbin pazarnn yars, dili kutusu olmayan direct-drive sistemli olarak kabul edilmitir. Rotor kanatlar CTP, Epoksi veya karbon takviyeli plastiktir

163

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Nacelle Spinner ve Nacelle ksmlarnda ise yaygn olarak CTP (camelyaf takviyeli polyester) kullanlmaktadr. Spinner ve Nacelle retiminde NPG takviyeli izoftalik jelkot ve reine olarak da orto ya da izoftalik reineler tercih edilmektedir. Kule Kule metal olarak retilmektedir. Ksmen beton uygulamalar da sz konusudur. Trbinleride kullanlan malzemelerin geen 10 ierisindeki geliimi ekil 3te gsterilmitir[2]. Rzgar trbinlerinde en sk kullanlan malzemenin CTP olmasnn nedeni, gerekli zellikleri dk maliyet ile salayabilmesidir. Bunlar, iyi mekanik zellikleri olmas, korozyon direncinin yksek olmas, yksek s dayanm, kolay imalat ve kabul edilebilir maliyette olmasdr. Cam elyaf en yaygn kullanlan takviye olmasna karn, daha komplike kompozit malzemelerde saf karbon elyaf tercih edilmektedir. Daha mukavim ve haf olmasna karn cam elyafa gre daha pahaldr. Karbon elyaftan daha dayankl ve pahal elyafsa boron elyaftr.

malzemeyi yksek dayanml ve haf rnler elde edilebilecek ekilde sertletirir. retimin balang aamasnda, pigment katkl jelkotlar kalp yzeyine sprey tabancas veya fra ile uygulanr. Jelkot yeterli derecede sertletiinde, takviye malzemesi tabakalar jelkotun zerine yerletirilir ve reine elle kalba uygulanr. Takviye malzemesi zerine tatbik edilen reine sertleene kadar rulolama ilemine tabi tutulur. Nacelle ve spinner retiminde arlkl bu yntem kullanlr. Kanatlarn elle yatrma yntemi ile retilmesi durumunda reine/elyaf oran greceli yksek kalacandan kanatlarn ou dier yntemlerle retilmektedir. L.RTM nceden kesilmi veya nceden ekillendirilmi takviye malzemelerinin, erkek ve dii kalp arasna yerletirilerek kapatld bir kapal kalplama yntemidir. Reine, enjeksiyon kanallarndan, basn altnda kalp ierisine pompalanr. Genellikle enjeksiyon basnc 2,753,5 bardr. Kalp yzeylerinden birine veya ikisine birden jelkot uygulanabilir. Korozyon dayanm ve/veya d yzey grnmnn daha iyi olmas istenen durumlarda tl veya yzey keesi kullanlabilir. Sandvi konstrksiyon ara malzemeleri mekanik ekleme paralar ve somun cvata gibi metal paralar kalplama srasnda bnye ierisine gmlerek birlikte kalplanabilir. Nacelle ve Spinner baz ksmlarnda L-RTM kullanlr. Vakum Torba Kalplama Rzgar trbin kanatlarnn retiminde gnmzde kullanlan en yaygn ve kabul gren metot vakum infzyon yntemidir. El yatrmasndan fark sertleme ilemi srasnda basn uygulanmasdr. Bu kalplama yntemlerinin her birinde malzeme uygulama aamasnda, slak sistemler ve prepregler kullanlr. Islak sistemlerde kee veya dokunmu til takviyeleri kalba yerletirilir. Sv reine, takviye malzemesi yzeyine uygulanr. Kolay ekillenebilir plastik bir lm (torba diye de adlandrlr), reine emdirilmi takviye malzemesinin zerine yerletirilerek, parann evresinde kalba yaptrlr. Islak sistem yerine prepreg kullanldnda, levhalar ve eritler kalp yzeyine el ile ya da ATP yntemiyle yerletirildikten sonra, plastik lm kaplanr. Vakum torba kalplamada, kalp yzeyi ile plastik lm (torba) arasndaki hava vakumlanr. Islak sistem kullanldnda, nce reine takviye malzemesine emdirilir. Daha sonra, sertleme tamamlanana kadar vakum uygulanarak, plastik lmin atmosferik basn altnda kalmas salanr. Sertleme sreci, ayrca s uygulanarak da hzlandrlabilir. Basn torba kalplama, atmosferik basntan daha yksek basnlarn kullanlmas gereken uygulamalarda kullanlr. Bu yntemde prepreg veya ya sistem malzemeleri kullanlabilir. Esnek plastik lm reine emdirilmi takviye malzemesi zerine yerletirildikten sonra, yaklak 3,5 barlk basn sertleme tamamlanana kadar plastik lm yzeyine uygulanr [5]. Yntemin uygulamasnda genel olarak epoksi kalplar tercih edilmektedir. Bu yntem sayesinde daha stabil ve yksek mekanik mukavemet deerine sahip rnler elde edilmeye balanmtr (yksek cam oran verdiinden) ki byk lekli rzgar trbin kanatlar (5MW ve zeri) iin tercih nedenidir. Vakum Destekli Reine Enjeksiyon Kalplama (VARTM) SCRIMP (Seeman Composites Resin Infusion Molding Process) rmas tarafIndan patenti alnan bir enfzyon yntemidir. Geleneksel vakum torba kalplamadan farkl olarak, kuru malzeme bir kalp iine yerletirilir ve reine vakum altnda, kuru malzeme arasndan szdrlr. Kalp tamamen doldurulduktan sonra,

ekil 3. Rzgar Trbini Malzeme Kullanm.

Rzgar trbini kanadnda E-Glass ve S+R Glass tipler kullanlr. E-Glass en yaygn kullanlan tiptir. Maliyeti dk, etkin izolasyon ve dk su emi oran zellikleri vardr. S+R Glass ise, dk maliyet ve yksek performans zellikleri ierir. Elyaf iplik aplar E Glasstakinin yars kadardr, bu nedenle elyaf iplik says arttndan daha sert yzey kalitesi salanr. [6]. Hem epoksi hem de polyester, hatta vinilster, rzgar kanad sektrnde ilk gnlerden beri kullanlmaktadr. Kanatlar bydke epoksi daha etkin tercih edilmektedir. Polyester ilemesi daha kolay ve daha ekonomik olmasna karn epoksi 26m ve zeri kanatlarda mukavemeti daha yksek olduu iin tercih edilmektedir. Polyester ise post-krlenme ihtiyac duymamaktadr ama kanatlar daha ar olur. E-glass en ok kullanlan takviye malzemesi iken daha uzun kanatlarda arlk azaltan ve sertlik salayan daha pahal karbon elyaf kullanlmaktadr [7].

Rzgar Trbininde Kompozit Para retim Teknikleri


Trbin retiminde kompozit kullanlan ksmlarda uygulanan retim yntemleri unlardr: El Yatrmas Bu proseste sv reine malzemesi ile elyaf beraberce ak kalba uygulanr. Reinede meydana gelen kimyasal reaksiyonlar

164

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

evresinde esnek bir lm yaylarak vakum uygulanr. Kuru malzeme sktrlarak hava dlar atlr. Patentli klcal borular, vakum altnda reinenin dalm iin kullanlr. Reine sertletirme reaksiyonu istendii takdirde s uygulanarak hzlandrlabilir [5]. Byk kanat reticilerinden bu ytemi uygulayanlar mevcuttur. Sarg Teknii Elyaf sarma yntemi stn kalitede yzeye sahip rnlerin retimi asndan bir devrim nitelii tamaktadr. Takviye malzemesi lier ve reineler, dnen bir kalp yzeyine veya makine kontroll geometrik yapya sahip mandreller zerine uygulanr [5]. ok nadir kanat retiminde karlalan bir yntemdir. Prepreg Kalplama Kolay ilenebilir bir kalplama malzemesi elde etmek zere, reine ve takviye malzemesinin birletirilmesi yntemidir. Elyafn ok doru bir biimde yerletirilmesinin gerekli olduu uygulamalarda otomatik erit yerletirme (ATP) teknii kullanldnda veya kalp yzeyine el yatrmas ileminin zenle yaplmas gerektiinde kullanlan bir yntemdir. Prepreg malzemede, takviye/reine orannn ok hassas bir ekilde kontrol edilmesi, son rnn elde edilmesinden nce, malzeme kalite kontrol testlerinin yaplabilmesine olanak tanmaktadr. Prepregde takviye malzemesi olarak devaml lier, keeler, dz dokumalar ve kumalar kullanlmaktadr. Reine olarak polyester, epoksi ve fenolik reineler yan sra, polyester, polietereterketon (PEEK) ve polifenilensulfr (PPS) gibi termoplastiklerin bir ksm da prepreg retiminde kullanlmaktadr. Prepreg kumalar ile retim maliyetleri dierlerine gre olduka yksektir [5].

[2] ANCONA D., and McVeigh J, Wind Turbine-Materials and Manufacturing Fact Sheet, Princeton Energy Resources International, LLC, US Department of Energy, August 2001. [3] Wind Energy Applications Guide, American Wind Energy Association, January 2001.(www.awea.org.tr) [4] BLLUR E., evik E., Parnas L., Balya B., enel F., Rzgar Trbinleri rotor Kanatlarnn retilmesi ve Belgelenmesi, Elektrik Mhendisleri Odas E-Ktphanesi [5] CTP Teknolojisi, Camelyaf A.. [6] EKER B., Akdoan A., and Vardar A., Using of Composite Materials in Wind Turbine Blades, Journal of Applied Sciences, Vol.6 (14), pp.2917-2921, 2006. [7] GRANDE J.A., Wind Power Blades Energize Composites Manufacturing, Plastics technology, http://www.ptonline.com/ articles/200810fa2.html, 2010.

Summary
Wind Turbines are composed of tower, blades, generator, spinner, nacelle, and electrical parts. Every part is made of different materials. The blades and nacelles, which take the largest share in total turbine cost, are composite products. Composite materials (or composites for short) are engineered materials made from two or more constituent materials with signicantly different physical or chemical properties which remain separate and distinct on a macroscopic level within the nished structure. In wind blade manufacturing, epoxy resin and e-glass composites are applied in general. The new trend is using carbon bers instead of e-glass and applying vinyl ester resin instead of epoxy resin. The main reason for this is the growing diameters of the blades and the need for lighter but tough materials. In nacelle and spinner manufacturing, it is common to apply glass reinforced polyester (GRP). As constituent, isoftalic gelcoat with NPG additive can be utilized. Furthermore orto or isoftalic resins are the mostly preferred resins. The new type of materials for blade manufacturing is continuously researched. Composite materials are preferred against matrix materials because of their high rigid and toughness, resistance to corrosion and erosion. In the recent years, the new developments in ber technology provide high toughness levels, easy manufacturing, lower maintenance costs, and better mechanical specications in wind blade design and application. Nacelle and spinner parts are generally manufactured with Hand Layup technique and some pieces can be produced by Light Resin Transfer Molding method. In terms of turbine blades, vacuum bagging technique is the most common method. Generally, epoxy moulds are preferred for the application of the technique. The blades from carbon polyester can be manufactured with mix technique of hand layup and vacuum infusion. In addition to this, some other new methods like preform and ber placement are also tried. Carbon polyester helps reducing the blade loads and weights, and providing lower costs. In contrary, carbon bers have disadvantages of high raw material costs and liable production process requirements. In conclusion, the applicability of composite materials in wind turbine blade, nacelle and spinner manufacturing is discussed and the advantages and disadvantages are listed. Finally, the future manufacturing techniques and expectations have been evaluated by means of developing technology and industrial requirements.

Sonu
Kanatlar, rzgar trbinlerinde sistem verimine direkt olarak etki eden bir parametredir. Rzgar enerjisi dnm sistemlerinde verimlilii arttrmak iin jeneratr blmlerinde de bir takm mekanik ve elektronik iyiletirmeler yaplmaktadr. Ancak yaplan bu iyiletirmeler malzeme ve aerodinamik adan doru bir biimde tasarlanm kanatlar ile btnleik olarak kullanlmad srece istenilen sonulara ulamak mmkn deildir. Bu sebeple kanat ve kanat kalplarnn retiminde gnden gne otomasyon artmaktadr. Bir ispanyol kanat reticisinin gelitirdii otomasyon retim ile iilik ve dng zamannn % 75 ksaltt ve daha tutarl kanatlar retildii rapor edilmitir [7]. Gnmzde, rzgar trbinlerinde nemli bir ksm kapsayan kompozit malzeme teknolojisi zerinde younlalarak dayanm/ arlk oran parametresinin arttrlmasna ynelik almalar devam etmektedir. Bunun yan sra Epoksi-vinilester/cam-karbonelyaf ve metal kompozit hibrid sistemlerde ya da termoplastik yaplarn kanatlara uygulanabilirlii aratrlarak zellikle daha byk kanat retimine yeni ufuklar almaya allmaktadr. 2015 ler Rotor aplarnn 180-200 metrelerde tek bir kanat arlnn ise 37-57.000 kglarda 2020de ise bunlarn rotor aplarnda 250 metrelerde ve tek bir kanat arlnn ise 60-90 ton seviyelerinde olaca ngrlmektedir. Ancak bu geliim hz otomasyon ve malzemedeki yeniliklerle tolere edilebilir.

Kaynaklar
[1] STERZNGER G, and Svrcek M, Wind Turbine Development: Location of Manufacturing Activity, Renewable Energy Policy Project (REPP), Technical Report, September 2004.

165

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

2012 NCES VE SONRASI GNLL KARBON PROJELERNN ROL

Lale APALOV
Mavi Consultants

zet
Bildiri dk karbonlu ekonomiye geite, hem kresel ve blgesel hukuki ereve hem de stratejik ve ziksel etkiler asndan iklim deiiklii risk ynetimi konusunda bilgilendirmeyi amalamaktadr. klim deiiklii ile mcadelede uluslararas politikalar her ne kadar youn olarak tartlp gndemde olsa da kresel anlamda uygulama aamasnda doan zorluklardan dolay, istenilen etkinlie ve verimlilie ulalmas beklenenden daha uzun zaman almaktadr. Bu erevede, hem zel sektr ve hem de kamu sektr sorumluluk alarak dk karbonlu ekonomiye geite bilinli olarak yeni uygulamalarda gnll olarak da etkin bir rol almaktadr.

Bu sayede KP mekanizmalar olarak hayata geen Q Emisyon Ticareti Q The Clean Development Mechanism (CDM) Temiz Kalknma Mekanizmas Q Joint Implementation (JI) - Ortak Uygulama mekanizmalar bir anlamda bugn bildiimiz karbon pazar ile beraber emisyon azaltm ya da telasi olarak ele alacamz ticari emtia y da oluturmu oldu. Kyoto Protokolnn 2005 ylnda yrrle girmesini takiben, lkeler taahht ettikleri salm azaltmlarn gerekletirmek iin etkin bir ekilde almalar yapmaya baladlar. Uyum piyasalar ad verilen bu piyasalarn en by, Avrupa Birliinin yelerini kapsayan bir kota sistemi olan EU-ETSdir. Avrupadaki byk sanayi tesisleri, bu erevede salmlarn azaltmak, azaltamadklar ksm EU-ETS iinde kullanmad kotas olan dier rmalardan veya esneklik mekanizmalarndan gelen sertikalarla karlamak zorundadr. Bir baka deyile, kotasn aan rmalar, kotasn amayanlardan sertika satn alr ya da alternatif olarak CDM veya JI projelerinden kaynaklanan CER veya AAU sertikalarndan temin eder. EU-ETSin ilk faz (renme dnemi) 2007 sonunda sona ermitir. 2008-2010 dnemini kapsayan ikinci faz, halen devam etmektedir. nc faz ise, 2012-2020 dnemini kapsayacaktr. Bu sertikalar arasnda herhangi bir birim fark yoktur ve seim rmalara baldr. EU-ETS kotalar, yatlar 2009da ciddi dler gstermi olsa da, aralarnda en yksek yattan satlmaktadr. Global karbon piyasalarnda hacimsel olarak en byk pay EUETSe aittir. 2008 rakamlaryla 126 milyar USD byklndeki karbon pazarnn 92 milyar USDyi EU-ETSten kaynaklanmaktadr. Birincil ve ikincil CDM ile JIn toplam hacmi ise 33 milyar USD byklndedir. Bu piyasalar iinde proje bazl gnll piyasalar, kk bir yer (yaklak 400 milyar USD) kaplamaktadr (Grak 1).

Sanayilemenin sonucunda salnm gn getike artan sera gazlarnn iklim deiiklii asndan oluturduu kresel tehdit, geni kapsamda ilk olarak 1980li yllarn balarnda gerekletirilen eitli konferanslarda gndeme gelmitir. Bu erevede Hkmetler Aras klim Deiiklii Paneli -Intergovernmental Panel on Climate Change (IPCC) 1988de iklim deiikliinden kaynaklanacak olas tehditleri deerlendirmek amac ile bilimsel almalara balam ve ortaya kan tablo sonucunda Birlemi Milletler, 1992 ylnda Rio de Janeirodaki ilk kresel evre konferansn gerekletirmitir. Bu konferans sonucunda Birlemi Milletler klim Deiiklii ereve Szlemesi - United Nations Framework Convention on Climate Change (UNFCCC) imzaya alm ve 190dan fazla lke tarafndan tasdik edilerek 1994 ylnda yrle girmitir. Bu erevede balayan uluslararas mzakereler, 1997 ylnda Kyotoda (Japonya) gerekletirilen iklim konferansnda emisyon azaltm hedeerinin belirlendii bir protokol ile sonulanmtr. Kyoto Protokolne (KP) gre EK I lkeleri bir baz yl kabul ederek (genelde 1990) 2008-2012 yllar arasnda be yllk bir sreyi kapsayan dnemde emisyon azaltm hedeeri belirlemilerdir. EK I Emisyon Hedeeri belirtilen bir n arta gre, protokoln yrle girmesi iin, 1990 yl kresel emisyonlarnn en az % 55ini kapsayan lkeler tarafndan tasdik edilmesi gerekiyordu. Amerika Birleik Devletleri bu kapsamda protokl imzalayp, senatoda onaya sunulmad iin, KPnin yrrle girmesi, ancak 2004 ylnda Rusyann onayndan sonra, 2005 ylnda gerekleti. Protokole gre karbon salmlarn azaltma taahhd alm (gelimi) lkeler, kendi ilerinde aldklar tedbirlerin yan sra uluslararas piyasalardan da belli ller dahilinde karbon sertikalar alabilecek ve taahhtlerini bu ekilde yerine getirebileceklerdir.
Avrupa klim Borsas (ECX) State and Trends of the Carbon Market 2009, Dnya Bankas raporu, Mays 2009.

Grak 1. EUA yat

166

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Kopenhagda mzakerelerde balayc bir anlama kmayacann anlalmas zerine Trkiye heyetinin Bamzakerecisi Mithat Rende, Trkiyenin karbon emisyonu indirimine dair herhangi bir hedef aklamayacan syledi4. Bildirinin yazld tarihte Trkiye henz bu konuyla ilgili bir alma yapmamt. Mutabakatta zerinde anlama salanan konu balklar zetle: Q Hedef Kresel s artnn 2C olacak ekilde sera gaz emisyonlarnda azaltma yaplmas (balayc olarak hedef verilmedi) Q Finans Gelimekte olan lkeler iin 2012ye kadar 30 Milyar USDlk bir fon ayrlmas. Ayrca 2020ye kadar her yil 100 USDlk bir fon oluturulmas (azaltma, uyum ve teknoloji transferi balklar iin mali yardm) Q Gzlem lmleme Raporlama ve dorulama konularnda uluslararas analizin benimsenmesi Q Teknoloji Kalknma ve teknoloji transferini hzlandracak yeni bir mekanizmann ortaya konmas5 Mutakabatta, karbon pazarlar konusuna deinilirken esneklik mekanizmalarndan bahsedilmemesi dikkati ekti ve bu konuda soru iaretleri oluturdu. Grmeler sonucunda kresel balaycl olmayan bir metnin kmasna ramen lkelerin blgesel anlamda dk karbonlu ekonomiye gei konusunda kararl olduklar gzlemlendi. rnek olarak Japonya salmlar 1990 ylna gre % 25, Gney Kore ise mevcut duruma gre % 30 azaltacan anons etti. Ayrca Amerika Birlkeik Devletlerinin 2005 ylna gre 2020ye kadar % 17 ve sonrasnda 2050 ylna kadar % 80 azaltm hede uzun vadede dikkat eken konulard. Ayrca Avrupa Birliinin 1990 ylna gre 2020 ylna kadar ald % 20 azaltm hede zaten biliniyordu ki bu hedef dier lkelerde benzer hedeerin alnmas durumunda % 30a kacak ekilde deklare edildi. Kopenhag mkarelerinin en dikkat ekici taraf aslnda zel sektrden gelen youn ilgiydi. Karbon ynetimi birok sektr iin orta ve uzun vadede risk ynetimi asndan nem tayor. Risk balklar ziksel etkiler, hukusal boyut (lkesel ve uluslararas), pazar dinamikleri ve prestij olarak ele alnabilir. Prestij konusu hem konunun kresel anlamda tm sosyal paydalarn gndeminde olmas ve hem bireylerin hem de rmalarn konuya sosyal sorumluluk asndan ele aldklar iin zellikle nem tayor. Gnll karbon piyasalar, birok farkl amaca hizmet eder. Firmalar, organizasyonlar ve bireyler, deiik amalar dorultusunda kendi karbon ayak izlerini tela etme yoluna gitmektedir. klim deiikliiyle mcadele konusunda kanunlarn kmas uzun sre aldka, bu konuda daha aktif olmak isteyen ve inisiyatif alan bireyler ve irketler, gnll karbon kredilerine ilgi gstermektedir. Bunun yan sra, ABD rneinde olduu gibi rmalar faaliyet

ekil 1. Dnyadaki karbon piyasalar.

ekil 1de de grld gibi, uyum piyasalarnda ve gnll pazarlarda bir ok farkl inisiyatif ve mekanizma sz konusudur. Kyoto Protokol, CDM ve JI mekanizmalarn oluturmutur. Bunun dnda farkl blgelerde birbirinden farkl zorunlu ve gnll emisyon ticaret sistemleri mevcuttur. Temiz Kalknma Mekanizmas (CDM), Kyoto Protokolnn yrrle girdii tarihten bu yana nemli bir baar gstermitir. ubat 2010 itibariyle CDMe kayt olan proje says 2194, CER sertikas kan proje says ise 705 olmutur. Bu rakamlarn tesinde, yaklak 4013 proje ciddi anlamda CDM almalar yapmaktadr. Bu projelerin dnda, tasarm aamasnda olan 5071 proje daha olduu gz nne alndnda CDMin nemi daha anlalabilir olmaktadr. Karbon piyasalarnn 2012 sonras kaderini belirlemesi asndan Kopenhag toplants byk nem tayordu. Aralk 2009da Kopenhagta COP 15 (Taraar Konferans) erevesinde toplanan 192 lkeden 15 bin delege - 117 lke en yksek makamda temsil edildi- iki hafta boyunca sera gaz emisyonlarnn azaltlmas ve iklim deiikliine uyum iin nansal ve teknolojik destek konularnda mzakereler yrtt. Son gn aklanan Copenhagen Accord(Kopenhag Mutabakat) yasal balaycl olmamas sebebi ile bir ok evrede hayal krkl yaratt. Dier taraftan baz evrelerde de 117 politik liderin bir araya gelip byle nemli bir konuda yn gsterdii ve asl sonularn 2010 yl Aralk aynda Meksikada ortaya kaca gr hakimdi. Mutabakatn 4. Maddesi Ek-1 lkelerinin bireysel veya ortak ekilde 2020ye kadar emisyon indirim hedeerini 1 ubat 2010dan nce Birlemi Milletler klim Deiiklii ereve Szlemesi Sekretaryasna bildirmeleri gerektiini sylyor. Gelimekte olan lkelerden de seragazlarn azaltmaya ynelik eyleme gemeleri, bu alandaki abalarnn yine kendileri tarafndan gzlemlemesi ve gzlem sonularn iki ylda bir BMye iletilmesi ngrlyor. Eyll 2009da yaymlanan Ulusal klim Deiiklii Strateji belgesinde Trkiyenin 2020 ylna kadar enerji sektrndeki karbon emisyonunda arttan yzde 7 azaltma yapaca ifade edilmiti ki bu toplam emisyonlarda arttan yzde 5 indirime denk geliyor. evre ve Orman Bakan Veysel Erolu ise Enerji Bakanl projeksiyonlarna dayanarak emisyonlarda %11 arttan azaltma gidilebileceini sylemiti.

4 5

UNEP Risoe Centre on Energy, Climate and Sustainable Development Baykan B.C., Kopenhag Zirvesi: Zayf Mutabakat, Hedefsiz Trkiye. Betam Aratrma Notu #055.Yaznn tamamna ulamak iin www.betam.bahcesehir.edu.tr UNFCCC (www.unfccc.int)

167

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

gsterdikleri lkenin ileride zorunlu olarak koyaca salm azaltm hedeerine n hazrlk olarak, uyum ncesi azaltm ve tela yoluna gidebilmektedir (Grak 2).

gre netleecek. Bu noktada ak olan konularn banda, Kyoto pazarnn dolaysyla CDM/JI projelerinin devam edip etmeyecei ya da hangi ekilde hangi lkelerde geerli olaca. Burada EU ETS Trkiye asndan da ayrca nem tayor. Karbon pazarndaki oyuncularn gz dier taraftan u aama ABD pazarnda. kmas beklenen kanunun tavan takas formatnda bir sistemi kapsamas ve bunun iinde gnll standardlarn ya da CDM / JI projelerin geerli olmas, Kyoto sonulanmasa bile tm resmi balbana deitirebilir. Bu adan Trkiyenin yannda mevcut projelerin durumu da henz netlik kazanmad. Projelerin 2012 sonras deeri iin bir ey sylemek ok zor. Tm gelimeler gzden geirildiinde ne kan en nemli nokta, artk gnmzde tm yatrmlarn evresel ve sosyal adan incelenerek hem risk ynetimi asndan hem de sosyal sorumluluk asndan alglanmas gerektiidir.

Summary
Grak 2. Proje baznda karbon yatlar, OTC 20086

Uyum ncesi talep, hem bir renme sreci anlamna gelmekte, hem de rmalarn emisyon risklerini daha iyi anlayp ynetebilmelerine olanak salamaktadr. Gnll piyasalarda ticareti yaplan karbon sertikalar, genel olarak uyum piyasalarna gre daha dk yatl olduu iin uyum ncesi alm yapan rmalara bir tasarruf olana da salayabilmektedir. Bir ok rma ise, kendi srdrlebilirlik stratejilerine paralel olarak kurumsal sosyal sorumluluklar temelinde karbon ayak izlerini her yl tela etmekte, baz rmalar bunu halkla ilikiler ve pazarlama amal da kullanabilmektedir. Yatrmclarn rmalardan karbon risklerine ve srdrlebilirlik ilkelerine dair beklentileri de rmalar bu piyasada etkin olmaya iten dier faktrlerdir (Grak 3).

This paper aims at informing event participants on the existing voluntary markets from a long term climate change risk management perspective, by considering regional and global legal framework, as well as its strategic and physical impacts. It provides also background information about the international climate climate change negotiations by providing a view of the political and economic outcomes of the discussions. It will also explore how political decisions are implemented into commodity markets by explaining Emissions Trading Schemes in general. An introduction into the global carbon markets and Kyoto Mechanisms are also described in the paper by giving related market information. A special emphasis is given to the Copenhagen Accord to provide an insight into the post-2012 discussions. The post-2012 structure of the carbon market is still unclear. Different views on the outcomes of the Copenhagen Accord are discussed in order to give an overview for the future strategies. It furthermore describes the role of the voluntary carbon markets in corporate risk management by analysing climate change related risks and developments for companies in the service and industrial sectors. The paper also evaluates the opportunities and expectations regarding carbon-neutral services, projects and products with regards to global good practices in terms of climate change and corporate social responsibility. The outlook of the voluntary carbon market indicates that the demand, price range and project types vary signicantly and it is an integral part of the carbon market as a complementary to the compliance markets as a testing ground for new technologies and approaches. The Kyoto Protocol, in particular CDM, has created a signicant supply of offset projects in the pipeline.

Standart baznda karbon yatlar, OTC 20086

Gnll piyasalarda sertikalar, geni bir yat aralnda seyretmekte, ok eitli parametreler VER deerini etkilemektedir. Gnll piyasalar, bu alardan uyum piyasalar iin bir test sr ilevi de grmekte, yeniliki proje tiplerine ve metodolojilerine ev sahiplii yaparak karbon piyasalarndaki bir boluu da doldurmaktadr. Bu adan gnll piyasalar, zorunlu piyasalara bir alternatif yaratmaktan ok, tamamlayc bir rol stlenir. 2012 sonrasnda gnll piyasalarn durumu bir adan zorunlu pazarn hem kresel hem de blgesel anlamda alaca resme
6

Ecosystem Marketplace, New Carbon Finance

168

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

GNE ENERJS SEKTR VE FOTOVOLTAK SSTEMLERN EBEKEYE BALANTISI

Levent GLBAHAR
Gne Enerjisi Sanayicileri ve Endstrisi Dernei

smail Hakk KARACA


Gne Enerjisi Sanayicileri ve Endstrisi Dernei

zet
Gnmzde enerji kullanmnn gittike artmas, evre kirlilii ve doal kaynaklarn azalmasna neden olmaktadr. zellikle fosil kkenli kaynaklardan elde edilen enerjinin, dier kaynaklara gre evreci olmay ve snrl olmas bu sorunu nemli hale getirmektedir. evre sorunlar konusunda bilincin artmas ile temiz enerji kullanmna ynelik yeni teknolojiler gndeme gelmitir. Bylece gne enerjisinden elektrik retimini olanakl klan fotovoltaik uygulamalar yaygnlamaya balamtr. Fotovoltaik sistemler ebekeye baml sistemler (On Grid) ve ebekeden bamsz sistemler (Off Grid) olarak uygulanmaktadrlar. Dnyada fotovoltaik sistemlerin kullanm incelendiinde, ounlukla ebekeye baml kullanmn olduu ve kullanmn her geen gn artt gzlenmektedir[1]. Bu art ebekeye baml sistemler iin belirli standart ve kurallarn oluturulmasn zorunlu klmtr. Byklne baklmadan iletim veya datm sistemine balanan tm yenilenebilir g sistemleri, kayt altnda tutulmal, kurulu glerine gre retecekleri enerji miktar nceden tahmin edilmeli ve gerekte rettikleri enerji deerlendirilmelidir. Avrupa Birlii lkelerindeki rnek sistemlerde yenilenebilir enerji kaynaklarnn ebekeye balants, ilgili iletim ve datm irketlerinin kontrolnde gerekletirilmektedir. Tm bu sistemlerde retim sayacnn k, ilgili datm veya iletim irketi yetkilisi tarafndan ebekeye balanmakta ve ulusal veri izleme sistemine girilerek salkl istatistiki verilerin olumas salanmaktadr. Yaplan bu almada, yksek gnelenme srelerine sahip olan lkemizin, bu avantajyla sahip olduu potansiyelin deerlendirilebilmesi ve gne enerjisini yaygn olarak kullanmakla kalmayp teknoloji retebilme frsatn da yakalayabilmesi iin gerekli olan stratejik devlet destei vurgulanmtr. Ayrca dier lkelerdeki muadil uygulamalar irdelenerek, kurulu gc 500 kWhe kadar olan fotovoltaik sistemlerin, ebekeye balanmas ile ilgili kritik noktalar lkemiz perspektinden deerlendirilmitir. Anahtar kelimeler: Gne enerjisi, fotovoltaik paneller, ebekeye balant.

ka yollar aray artm, bunun yerine en azndan kullanm srasnda evreye zarar vermeyen, minimum karbon salnm yapan enerji kaynaklarna yneli balamtr. Yenilenebilir enerji kaynaklarnn en bilinenlerinden bir tanesi gne enerjisidir. Bu enerji, scak su ve elektrik retiminde kullanlmaktadr. retilen elektrik ve scak suyun ise kullanm alanlar ok farkl olabilir. Burada zerinde durulmas gereken nokta, bu retim srelerinde enerjinin retilmesi iin belirli bir yatrm maliyetine katlanlyor olunmasdr. Trkiye klasik fosil yakt bakmndan zengin bir lke olmamasnn bir sonucu olarak enerjide da baml bir lkedir. Enerjide da bamllktan syrlp, kaynaklarn daha etkin ve verimli kullanlmas iin alternatif enerji kaynaklarna ynelmek gerekmektedir. Ksa vadede fosil yaktlarca zengin topraklar elde edemeyeceimize ve dnya yenilenebilir enerji kullanmna doru yneldiine gre, Trkiyenin de bu enerji piyasasndaki deiimden hem kullanm, hem de retim geliri olarak payn almas iin elini abuk tutmas gerekmektedir.

2. Gne Enerjisi Sektr


Gne enerjisi son 10 yldr dnyann, enerji ve iklim deiiklii ile ilgili sorunlar iin dikkatlerini ynelttii en nemli kaynak durumuna gelmitir ve btn dnyada en kapsaml Ar-Ge almalarnn yapld bir sanayi daldr. Gne enerjisi, stmada, soutmada ve deiik teknolojilerle elektrik enerjisi retiminde kullanlmakta olup, yaplan projeksiyonlarda 2040 ylna kadar dnya enerji gereksinmesinin % 26snn gneten karlanabilecei ve 2 milyondan fazla kiiye istihdam imkan salanaca belirtilmektedir. Dnyada gneten elektrik enerjisi reten sistem maliyetlerinde ba dndrc bir teknolojik gelime ve ilk yatrm maliyetlerinde byk dler gzlemlenmektedir. Yaplan tahminlerde, 2010lu yllardan itibaren gne enerjili elektrik retim sistemlerinin konvansiyonel kaynaklardan retilen elektrik enerjisi yatlar ile rekabet edilebilir mertebelere gelecei ngrlmektedir.[2] Gne lkesi olarak nitelendirebileceimiz Trkiyenin, yllk gnelenme sresi 2.640 saat ve yataya den gne nm yllk 1.311 kWh/mdr.[3] Trkiye, cora konumu nedeniyle sahip olduu bu gne enerjisi potansiyeli asndan birok lkeye gre ansl durumdadr. Ancak lkemizin bu ansn iyi deerlendiremiyor olmas kanlmaz bir gerektir. zellikle gnelenme sresi olarak lkemiz kadar yksek verilere sahip olmad halde gne enerjisinden elektrik retim sistemlerini yaygn halde kullanan pek ok lke bulunmaktadr. Bu durumun en nemli sebebi lkelerde

1. Giri
Dnyada nfusun, talebin, retimin ve enerji ihtiyacnn giderek daha fazla artmas ile ortaya kan fosil yaktlarn tkenmesi tehlikesi ile beraber evreye verdii zarar, enerji ihtiyacnn karlanabilmesi iin insanolunu farkl enerji kaynaklar aramaya sevk etmitir. Geldiimiz bu noktada yararlanabileceimiz en yakn ve bilinen kaynak, gne enerjisidir. Son yllarda gndemimizin vazgeilmez bir paras olan kresel snma fenomeni ile birlikte evreye zararl olan fosil yaktlardan

169

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

uygulanmakta olan teviklerdir. Dnyada kullanm her geen gn artmakta olan fotovoltaik sistemler, ne yazk ki eksik mevzuat ve mevcut olmayan tevikler yznden lkemizde henz yaygnlam bir uygulama deildir.

3. Gne Enerjisi le Elektrik retim Sistemleri / Fotovoltaik Paneller (PV Paneller)


Gne nlarndaki fotonlar, fotovoltaik hcreye arpar ve hcreler tarafndan emilirler. Bu ekilde atomlarndan serbest braklm elektronlar, materyalin bir yanndan dier yanna akarken, dier yandan da elektronlarn serbest kalmas ile olumu pozitif delikler, elektronlarn akm ynnn ters ynnde akarlar. Bu ekilde elektrik retimi salanm olur.

a. Akl Sistem

ekil 1. Fotovoltaik prensibi.

Gne enerjisi ile elektrik retim sistemleri incelendiinde sistem temel anlamda ikiye ayrlmaktadr. Q ebekeden Bamsz (Off Grid) Sistemler Q ebekeye Bal (On Grid) Sistemler ebekeden bamsz sistemler ebeke elektriinin olmad iftlik evi, baz istasyonlar, askeri uygulama alanlar ve tarmsal alanlar gibi mahallerde elektrik ihtiyacnn karlanmasna ynelik gne enerjisinden faydalanan elektrik retim sistemleridir. Bu sistemlerde fotovoltaik paneller, arj reglatr, ak ve invertr kullanlmaktadr. Gnmzde gelimi lkelerde fotovoltaik sistemlerin kullanm incelendiinde giderek yaygnlaan uygulama ise ebeke balantl sistemlerdir. 3.1. ebekeye Bal (On Grid) Sistemler ebeke elektrii bulunan tm mahallerde elektrik ihtiyacnn karlanmasna ynelik gne enerjisinden faydalanan elektrik retim sistemleridir. Son yllarda yaygn hale gelen, kullanclarn bina at ve yzeylerine yerletirilen fotovoltaik paneller ile retilen enerji iki ynl saya uygulamasyla ebekeye verilebilmektedir.[4,5] Bu sistemlerde retilen DC akmn, AC akma evrilmesi ve ebeke uyumlu olmas gerekmektedir. Fotovoltaik paneller, elektrik ihtiyacnn tamamn, bir ksmn veya ihtiyatan fazlasn retebilmektedir. Bu tr sistemlerde fotovoltaik panel ile retilen elektriin fazlas elektrik ebekesine satlr, yeterli enerjinin retilmedii durumlarda ise ebekeden enerji alnr. ebekeye bal sistemler, akl ve aksz sistemler olmak zere ikiye ayrlr.
b. Aksz Sistem

ekil 2. Akl ve aksz fotovoltaik sistemlerin ebeke balants [6].

ebekeye bal fotovoltaik bir sistemde fotovoltaik (PV) paneller, arj reglatr, ak grubu, inverter, pano (sigorta), saya ve ykler bulunmaktadr. Fotovoltaik Paneller: Gne enerjisini elektrik enerjisine eviren modllerdir. arj Reglatr: Fotovoltaik panelin gerilimini regle ederek aky besler. Aknn arj-dearj durumlarn kontrol ederek ar arj ve dearj olmasn engeller ve aknn kullanm mrn uzatr. Ak Grubu: Akler sayesinde gne enerjisinin yetersiz olduu durumlarda sistemi besler. nverter: nverter, gne panellerinden gelen DC elektrik enerjisini evin ierisindeki ebeke elektriine uygun cihazlar altrabilmek iin AC elektrik enerjisine dntren cihazdr. Pano: Panoya gelen elektrik sigortalardan geirilerek ev ierisine datlr. Saya: ift tara saya, gne enerjisinin yetersiz kald durumlarda ebekeden ekilen elektrik enerjisini okur. Gne enerjisinden retilen elektrik enerjisi fazlalk oluturduunda da bunu ayrca okuyarak ebekeye verilen elektrii gsterir.

170

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

ilikin verilere datm irketinin eriebilmesi amacyla grntleme ve izleme sistemlerinin kurulmas gerekebilmektedir. retim tesisinin balantsnda kullanlan balant hatlarnn ve tehizatnn ar gerilim darbelerine dayankl olmas ve balanlan sistemin nominal geriliminin 2,2 katna srekli dayanabilecek yapda olmas gerekmektedir. I. Balant noktas retim sisteminin kurulu gcnn 100 kw ve stnde olmas halinde, bu tesisler YG (Etkin iddeti 1000 volt zerindeki gerilim) seviyesinden datm sistemine balanr. Kurulu gc 100 kwn altnda ise AG gerilim seviyesinden datm sistemine balanr. Ancak bu tesisin, datm irketi tarafndan yaplacak teknik deerlendirme sonularna gre YG gerilim seviyesinden datm sistemine balants yaplabilir. AG (Etkin iddeti 1000 volt ve altndaki gerilim) sevisinden balanacak retim tesislerinin toplam kapasitesi, bu retim tesislerin bal olduu datm transformatrnn gcnn % 20ini gememesi gerekmektedir. YG/AG datm transformatrnde yllk ortalama yke ilikin bir yllk lm bilgisi bulunmamas halinde, retim tesisinin kapasitesi, balanaca datm transformatrnn gcnn % 15ini gememelidir. AGden balanacak retim tesisinin bavuruda beyan edilen kurulu gcnn 5 kwn zerinde olmas halinde, faz zerinden datm sistemine balanmaldr. Balanlacak noktann ksa devre akmnn, balanacak retim tesisinin nominal akmna blm ile elde edilecek balanabilirlik orannn; kurulu gc 500 kwa kadar olan fotovoltaik (PV) gne enerjisine dayal retim tesisleri iin 100n zerinde olmas gerekmektedir. Datm irketi, retim tesisi ve balant sisteminde yaplan bakm test ve deneylerin uygunluunu denetlemelidir. II. Sayalar retim ve tketim tesislerinin ayn mekanda bulunmas halinde, balant anlamasnda belirlenen yere ift ynl lm yapabilen sayalar taklmaldr. III. htiya fazlas enerji Datm irketi, tketim tesislerince tketilen elektrik enerjisi miktarnn tespiti ve faturalandrlmas srasnda retim tesisinde retilerek datm sistemine verilen elektrik enerjisi miktarn tespit etmelidir ve sisteme verilen ihtiya fazlas enerji, yaplacak olan elektrik alm anlamas erevesinde datm irketi tarafndan satn alnmaldr. lkemizde 500 kW gcn zerindeki yenilenebilir g sistemleri lisans verildikten sonra devreye alndklar iin kayt altnda tutulabilmektedir. Dier taraftan yukarda belirtilen hususlar dikkate alndnda ebekeye (iletim ve datm hattna) balanan 500 kW gcnn altndaki yenilenebilir g sistemleri lisans muayetinde olduklar iin ebekeye balantlarnn kayt altnda tutulmas son derece nemlidir. Byklne baklmadan iletim veya datm

a. ebekeye Bal Akl Sistem

b. ebekeye Bal Aksz Sistem

ekil 3. Akl ve Aksz Fotovoltaik Sistemlerin ebeke Balant emas [7]

3.2. ebekeye Balant Esaslar (500kW Gcn Altndaki Fotovoltaik Sistemler) lkemizde, kurulu gc azami 500 kW ve altndaki yenilenebilir enerji kaynaklarna dayal retim tesislerinde retim faaliyetinde bulunan veya yalnzca kendi ihtiyacn karlamak amacyla, toplam verimlilii ilgili ynetmelikte belirlenen deerin zerinde olan tesisi kuran gerek veya tzel kiiler lisans alma muayetinden yararlanabilmektedir. [8] Bu muayet bu retim sistemlerinin, iletim ve datm sistemine balantsnda bir takm gvenlik sorunlarn da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle sistemlerin ebekeye balantsnda aada belirtilen hususlara dikkat edilmelidir: I. Balant noktas II. Sayalar III. htiya fazlas enerji Fotovoltaik retim tesisinin sayacn bulunduu nokta itibariyle datm sisteminin gerilim seviyesi ve frekans dzeyi (50 Hz) ile uyumlu olmaldr. Akm gerilim harmonikleri ile iker etkisi bakmndan dier datm sistemi kullanclarna olumsuz etki yapmamaldr. retim tesisi, ebeke kayb veya datm sisteminde bir ksa devre arzas olumas durumunda datm sistemi ile balants kesilecek ve datm sistemine kesinlikle enerji vermeyecek ekilde tasarlanmal, kurulmal ve iletilmelidir. retim tesisinin datm sistemine balantsnn, datm sisteminin topraklama sistemine uygun olmas gerekmektedir. 100 kW ve zeri kurulu gce sahip retim tesislerine, balant noktasndaki gerilim, aktif ve reaktif g ve balant durumuna

171

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

sistemine balanan tm yenilenebilir g sistemleri kayt altnda tutulmal, kurulu glerine gre retecekleri enerji miktar nceden tahmin edilmeli ve gerekte rettikleri enerji deerlendirilmelidir. Avrupa birlii lkelerindeki rnek sistemlerde yenilenebilir enerji kaynaklarnn ebekeye balants ilgili iletim ve datm irketleri kontrolnde gerekletirilmektedir. Tm bu sistemlerde retim sayacnn k, ilgili datm veya iletim irketi yetkilisi tarafndan ebekeye balanmakta ve ulusal veri izleme sistemine girilmektedir. rnein Avustralyada fotovoltaik sistemlerin ebekeye balanmas iin datm irketi ile retim tesisi sahibi tzel veya gerek kii arasnda; ebeke Balant Anlamas ve G satn alma anlamas imzalanmaktadr. Bylelikle fotovoltaik retim tesislerinin ebeke balants kayt altna alnm olmaktadr. ebeke balant anlamas kapsamnda datm irketi, Avustralya da retim tesisinin ilgili mevzuatta belirlenen standartlara uygunluunu denetlemek iin retim tesisi sahibinden fotovoltaik sistemde kullanlan rnlere ilikin teknik bilgi talep etmektedir. Ayrca datm irketi, sertikal bir elektriki tarafndan, retim sisteminin uygunluunun kontrol edilmesini zorunlu klmaktadr. Bu denetim neticesinde taraar arasnda balant anlamas imzalanmaktadr. G satn anlamas kapsamnda ise datm irketi, kendi prosedrne bal olarak inverter seimini, monofaze sistemlerde 10 kVA ve trifaze sistemlerde 30 kVA olarak snrlandrmaktadr. Bu sayede datm irketi kiilerin satabilecei elektrik miktarna kota koymaktadr. Taraar arasndaki bu anlamalar, gvenlik asndan bir risk grlmesi veya sistemi yaptran kiinin sistemin yapld yerden ayrlmas durumunda iptal olmaktadr. 3.4. ebekeye Bal Sistemlerde Karlalan Sorunlar: Q Gne enerjisi kesintili bir enerji kaynadr. (Gece/Gndz) Q Bu nedenle datm sistemlerindeki planlamalarda glkler yaanmaktadr. Q Kk gl sistemlerde ise yaplmas gereken ilemler (mahsuplama) datm irketleri asndan maliyeti artrmaktadr. Q Pahall ve datmndaki bu tr teknik zorluklar nedeniyle gne elektriin desteklenmesi kanlmazdr. Fotovoltaik sistemlerin ebekeye balanmasnn beraberinde getirdii sorunlara ramen gelimi lkeler, krizleri zellikle yenilenebilir enerji konusunda yatrmlarn artrlmas, Ar-Ge kapasitesinin ykseltilmesi ve istihdam salanmas iin bir frsat olarak grdklerini yeni stratejiler ve ayrdklar milyarlarca dolar kamu fonu ile gsteriyorlar. rnein; Fransa: 2009 itibariyle uygulamadaki Yenilenebilir Enerji Kaynaklar Tevik Yasasna gre ebeke besleme tarifeleri u ekildedir: Q Yere kurulan sistemler iin Fransa anakarasnda 0,32823 Euro/ kWh, Korsika gibi adalarda 0,42 Euro/kWh Q atya kurulan veya bina entegre sistemler iin tm Fransada 0,60176 Euro/kWh Kontrat sreleri 20 yldr ve enasyon oranlarna gre tarifeler gncellenmektedir. Vergi kesintileri eklinde farkl yenilenebilir enerji tevik mekanizmalar da mevcuttur.

Almanya: 2009 yl itibariyle fotovoltaik sistemler iin uygulanmakta olan ebekeyi besleme tarifeleri u ekildedir: Q 30 kWpten daha kk sistemler: Yere kurulu solar PV sistemler iin 0,3194 Euro/kWh, binalara ve ses kesme duvarlarna kurulan solar PV sistemler iin 0,4301 Euro/kWh Q 30 100 kWp arasndaki sistemler: Yere kurulu solar PV sistemler iin 0,3194 Euro/kWh, binalara ve ses kesme duvarlarna kurulan solar PV sistemler iin 0,4091 Euro/kWh Q 100 1000 kWp arasndaki sistemler: Yere kurulu solar PV sistemler iin 0,3194 Euro/kWh, binalara ve ses kesme duvarlarna kurulan solar PV sistemler iin 0,3958 Euro/kWh Q 1000 kWpten daha byk sistemler: Yere kurulu solar PV sistemler iin 0,3194 Euro/kWh, binalara ve ses kesme duvarlarna kurulan solar PV sistemler iin 0,3300 Euro/kWh Szleme sreleri 20 yldr ve deerler sabittir. nmzdeki yllarda yaplacak kontratlardaki ebeke besleme tarife deerlerinde % 8 11 arasnda indirimler planlanmaktadr. spanya: 2008 ylndan beri yasal ereveyi Real Decrato (kraliyet kararnamesi) olarak bilinen ve 2008de yenilenen Yenilenebilir Enerji Kaynaklar Yasal dzenlemesi belirlemektedir. 2009 itibariyle gne enerjisi tevikleri iin ebekeyi besleme tarifesi u ekildedir; Binaya entegre sistemlerde 20 kWpten kk sistemler iin: 0.34 Euro/kWh 20 kWpten byk sistemler iin: 0.32 Euro/kWh PPP Yere kurulmu sistemler iin: 0.32 Euro/kWh Bu gne enerjisi teviklerinin yllk toplam snrlar 500 MW civarndadr. Trkiye: lkemize baktmzda ise 2009 ylnn yaz aylarnda TBMM gndemine alnan fakat grmeleri ertelenen Yenilenebilir Enerji Kaynaklar Kanunundaki deiiklik nerisine gre gne enerjisi teviki iin ebeke besleme oranlar; ilk on yl iin 0.28 Euro/kWh, ikinci on yl iin 0.22 Euro/kWh ekilde olacak.

4. Sonu
Gneten elektrik retimi, yenilenebilir ve temiz olma zellii nedeniyle dnya apnda giderek artan bir biimde kullanlmaktadr. Bu konuda Almanya, spanya, Fransa ve dier Avrupa Birlii lkeleri gelimi rnekler olarak ne kmaktadr. Sz geen lkelerin bu alandaki baarlarnn temelinde gne enerjisinin kullanmnn artrlmas iin uyguladklar kamusal politikalar olduu bilinmektedir. Bu politikalarn uluslararas, blgesel ve devletler dzeyinde gelitirilmekte olan evre koruma nlemleri ile uyumlu ve yakn iliki iinde olduu dikkat ekmektedir. Temiz ve yenilenebilir bir enerji kayna olarak gne enerjisinin kullanlmas ve kullanmnn yaygnlatrlmas iin lkemizin dnya gne kua zerinde olduu da dikkate alnarak gerekli hukuksal, idari ve teknik altyapnn deerlendirilmesi gerekmektedir. Her eye ramen lkemizin enerji politikasnn yeniden ekillendirilmesi ve bu amala her trl nlemin harekete geirilmesi iin nmzde bir frsat ve zaman olduunu dnebiliriz. Bu noktada Trkiye, gne enerjisi retim ve kullanmna kaynak ayrmal ve bir an nce gerekli tevikleri yrrle sokmaldr.

172

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Kaynaklar
[1] www.akademimuhendislik.net, 2010 [2] 6-7 Kasm 2009, 1. Gne Enerjisi Sistemleri Sempozyum ve Sergisi Sonu Bildirgesi, MMO, Mersin, 2009 [3] http://www.eie.gov.tr/turkce/YEK/gunes/tgunes.html, 2010 [4] T.C Enerji ve tabii Kaynaklar Bakanl Elektrik leri Ett daresi genel Mdrl, Bina Enerji Yneticileri Eitim Kitaplar Cilt1, Cilt2, Cilt3 Ankara, 2008 [5] http//:www.enerteach.com, 2010 [6] http//:www.tcpdf.org, 2010 [7] California Energy Commission, A Guide To Photovoltaic (PV) System Designand Installation, Californiya, J,une 2001 [8] www.rega.basbakanlk.gov.tr

Summary
Increasingly use of energy causes pollution and consumes more natural resources. Fossil energy resources are limited and not environment friendly and this makes the increasingly use of energy more and more signicant condition. New clean energy technologies are developed while people are more conscious about environment. In this way photovoltaic panels that enables to generate electricity by solar radiation has been starting to use commonly. Photovoltaic systems are applied in two ways, rsts on-grid systems and seconds off-grid systems. Mostly on-grid photovoltaic systems are applied to utilize the solar radiation in the world and that recently increases [1]. This makes to establish rules and standards essential for on-grid systems. All renewable energy systems that connect to distribution or transmission systems must be registered, forecasted for energy amount that can be generated by the system and evaluated for the actual energy generations. Network connections of the renewable energy systems are controlled by the distribution or transmission companies in EU countries. In these countries connection of meters with the network is realized by authorized ofcers of the distribution or transmission companies and registered into the national data trace. That enables to have reasonable statistics. In this study its emphasized strategically important government support thats needed to catch the chances regarding the great potential of Turkey which has very impressive solar radiation values in solar electricity systems. In addition critical points of the solar systems that has less peak power than 500 kWh are evaluated from viewpoint of Turkey as different applications are considered. Keywords: Solar energy, photovoltaic panels, network connection.

173

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

YENLENEBLR ENERJ YASA TASARISI ve EVRE MEVZUATI EREVESNDE, ATIK VE GAZLARINDAN ENERJ RETM ve POLTKA NERLER

M. Ata CEYLAN
CEV Enerji ve TO Enerji Komitesi

zet
Dnya genelinde enerji bamll ve ihtiyac giderek artmakta olup, kullanlan enerji kaynaklar gn getike tkenmektedir. te yandan, evre kirlilii ve kresel snma kendisini daha fazla hissettirmektedir. lkemizin Atktan Enerji Potansiyeli biyoktle ile beraber yaklak 8,6 milyon TEP olup; zellikle de belediyelerimizin mali kaynaklarn kstl olmas ve genelde gider kalemlerinin gelir kalemlerinden fazla olmasndan dolay, sz konusu projeleri gerekletirmeleri mmkn olamamaktadr. Bundan dolay bu tarz projeler Yap-let-Devret tarzndaki (BOO, BOT, PPP) modellerle gerekletirilmekte olup, yatrm ve nansman zel rmalarca yaplmaktadr. te yandan, atktan enerji reten projeler, dier yenilebilir enerji kaynaklarna (hidro, rzgr, gne, vb.) gre alma koullar daha zor ve nispeten mikro leklidir. Trkiyenin tm kentlerinde, atk depolama alanlarndan (landll) enerji reten projeler gerekletirilse bile, ulalabilecek maksimum kapasite 250 MW tr. Bu miktar da sadece bir baraj veya byk lekli bir rzgr projesine denk dmektedir. Bununla birlikte, atktan enerji projeleri vastasyla, 1 MWlk enerji retim santralinde 600 m/h LFG gaz, dolaysyla 240 m metan ve 46,000 ton/yl CO2 gaznn emisyon deerinin azaltlmas salanmaktadr. Ayrca her an patlama riski olan bu gazlarn kontrol altna alnmas salanmaktadr. Sz konusu projelere salt enerji projesi olarak deil, nemli birer evre Projesi gzyle baklmas gerekmektedir. zel bir tevik mekanizmas uygulanmad takdirde, atktan enerji retim yatrmlar ilgi grmeyecektir. lkemizin, Kyoto Protokoln kabul sonras nem arz etmeye balayan Atk Ynetimi ve enerji retimi konusunun ciddi seviyede desteklenmesi gerekmektedir.

2.1.3.1. Radyo Aktif Atklar 2.1.3.2. Kimyasal Atklar 2.1.3.3. Biyolojik Atklar 2.1.3.4. Alev Alabilir Atklar 2.1.3.5. Patlayabilir Atklar 2.1.3.6. Tbbi Atklar 2.1.4. zel Atklar(Tehlikesiz/Tehlikeli Ara Kategori Atklar: Yalar, amurlar, Frn Kl) 2.2. Kat Atk Ynetiminin Ana Bileenleri
ATIK RETM

BRKTRME

TOPLAMA
TAIMA (VE AKTARMA) LEME- GER KAZANIM-ENERJ
CEV Enerji ve TO Enerji Komitesi

DEPOLAMA
(LANDFILL)

ekil 1. Kat atk ynetiminin ana bileenleri.

3. Yasal Mevzuat
3.1. Belediye Kanunu Madde 15 5393 sayl Belediye Kanununun 15. maddesinin g bendi gerei, Kat atklarn toplanmas, tanmas, ayrtrlmas, geri kazanm, ortadan kaldrlmas ve depolanmas ile ilgili btn hizmetleri yapmak ve yaptrmak belediyelerin kapsamndadr. 3.2. evre Mevzuat (Atklarn Ynetimi)

1. Giri
Atklar, deerlendirilmesi gereken bir kaynak olup atklarn kendisinden baz sl ilemler yntemiyle veya gmld sahalarda reyen metandan, yenilenebilir enerji retilebilmekte ve potansiyel bir kaynan bir kaynaa dnmesi salanmaktadr. Arz gvenlii ithalata bamlln azaltlmas, evrenin korunmas sera gaz emisyonunun azaltlmas ve istihdam imkanlar oluturulmas andan atktan enerji retiminin nemi giderek artmaktadr.
Tablo 1. evre Mevzuat lgili Ynetmelik Tehlikeli atklarn Kontrol ynetmelii Atktan Ek Yakt olarak Kullanlmasnda Uyulacak Genel Kurallar Hakknda Tebli (22.06.2005) Tbbi Atklarn Kontrol Ynetmelii Kat Atklarn Kontrol Ynetmelii Atklarn Yaklmasna likin Ynetmelik Tasla Atklarn Dzenli Depolanmasna Dair Ynetmelik Resmi Gazete Tarih/Say 14 MART 2005/25755 lgili Maddeler Madde 20,21 ve Ekler 15,16 ve 17 Tm Madde ve Ekler Madde 33, 34 ve 35 Madde 38, 39 ve 40 Tm Maddeler ve Ekler Tm Maddeler ve Ekler

22 Haziran 2005/25853

22 Haziran 2005/25883 14 Mart 1991/ 20814 2010 yl (Muhtemelen) 26 MART 2010/ 27533 (YEN)

2. Atk Trleri ve Kat Atk Ynetiminin Ana Bileenleri:


2.1 Kat Atklarn eitleri 2.1.1. Evsel Atklar 2.1.2. Endstriyel Atklar (Kt, Gda Sanayi, Mezbaha) 2.1.3. Tehlikeli Atklar

174

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

3.2.1. Kat Atklarn Kontrol Ynetmelii Madde 27- Depo ktlesinde havasz kalan organik maddenin mikrobiyolojik olarak ayrmas sonucu evreye yaylarak, patlamalara, zehirlenmelere sebep olabilecek metan gaz arlkl olmak zere karbondioksit, hidrojen, slfr, amonyak ve azot bileikleri yatay ve dey gaz toplama sistemi ile toplanr ve kontroll olarak atmosfere verilir veya enerji retmek sureti ile deerlendirilir olarak belirtilmektedir.

ISIL LEMLER

YAKMA

GAZLATIRMA

PROLZ

FAZLA HAVA KISM HAVA

HAVASIZ ORTAM

4. Atklarn Enerji Amal Deerlendirilmesi


Genel anlamda belediyeler, bykehir belediyeleri ve dier ilgili endstriyel atk bertaraf yetkili mercileri, kat atk bertaraf sorumluluklarn yerine getirmek amacyla yeni teknolojilere ynelmeye balamlardr. Bunlar da en genel haliyle; Q Biyometanizasyon (Landll-Doal Metan Gaz Oluumu) Q Isl leme Dayal (Yakma, Piroliz, Gazlatrma, vs.) 4.1. Biyometanizasyona Dayal Enerji retimi
Tablo 2. evre ve Orman Bakanl Tarafndan Belediyelerle Yrtlen almalar Tesis Says 2003/8 genelgesi kapsamnda yrtlen almalar AB projeleri Dzenli Depolama Yapan Belediyeler Toplam 63 9 41 113 Belediye Says 590 113 581 1.284 Hizmet Alan Nfus 17.076.912 3.867.493 32.075.218 53.019.623
ISI, KL GAZ, YAKIT , KL SIVI, GAZ, KATI

ekil 3. Isl ilemler.

(2) Yakma ve beraber yakma ilemi srasnda retilen snn, elektrik enerjisine dntrme, retim srecinde kullanma ya da blgesel stma kullanma gibi yntemlerle en elverili biimde geri kazanlmas esastr.
Tablo. lkemizdeki Lisansl Tehlikeli Atk Yakma Tesislerinden Bazlar Firma Ad ZAYDA (Yakma) PETKM (Yakma) TPRA (Yakma) Kapasite 35.000 ton/yl 17.500 ton/yl 7.750 ton/yl

Ek yakt lisans alm tesislerin says: Q 2008 ylnda 26 imento fabrikas, 3 kire tesisi lisans almtr. Q Enerji geri kazanm-gazlatrma tesisi: 1 adet stanbulda bulunmaktadr.

5. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarna likin Genel Mevzuat Dzenlemeleri


Yenilenebilir enerji kaynaklarnn desteklenmesine ilikin dzenlemeler iki ana kanunda yer almaktadr: Q 4628 sayl Elektrik Piyasas Kanunu ile bu kanuna istinaden karlan Elektrik Piyasas Lisans Ynetmelii, Q 5346 sayl Yenilenebilir Enerji Kaynaklarnn Elektrik Enerjisi retimi Amal Kullanmna likin Kanun. 5.1. 5346 Sayl Yenilenebilir Enerji Kanunundaki Dzenlemeler Tevikler kapsamnda yaplan dzenlemelerden en nemlisi, 5346 sayl YEK Kanunu ile getirilen 10 yllk alm garantisi ve yat teviidir.
ekil 2. Depogazdan enerji retimi.

Yaknda, Ankara-Sincan, Adana, skenderun tesisleri de faaliyete girecektir. 4.2. Isl leme Dayal Atk Bertaraf ve Enerji retimi evre ve Orman Bakanlmzca, 2000/76/EC sayl direktif temel alnarak hazrlanan atklarn yakt veya ek yakt olarak yaklmasna ilikin ynetmelik taslanda; Genel kurallar olarak; MADDE 5 (1) Yakma veya beraber yakma ilemine tabi tutulmadan nce atn tehlikeli atk olup olmad, atk ierisinde radyoaktif madde bulunup bulunmad belirlenir. Tehlikeli olan ve olmayan atklarn yaklmasna veya beraber yaklmasna ayn emisyon limit deerleri uygulanr.

Uygulanacak yat EPDKnn belirledii bir nceki yla ait Trkiye ortalama elektrik toptan sat yatdr. Bu yat 5 Euro Cent / kWh karl Trk Lirasndan az, 5,5 Euro Cent /kWh karl Trk Lirasndan fazla olamaz. Serbest piyasada bu yatn stnde sat hakk vardr. Bu uygulamalar 31/12/2011 tarihinden nce iletmeye giren tesisleri kapsar. Bakanlar kurulu uygulamann sona erecei tarihi, 31/12/2009 tarihine kadar, en fazla iki yl sreyle uzatabilir. 5.2. Yenilenebilir Enerji ile lgili Kanun Deiiklik Tekli Meclis Genel Kurulu gndeminde bulunan YEKin deitirilmesi hakknda kanun teklinde aadaki deiiklikler yer almaktadr: Q p gaz ise ayr olarak tanmlanmtr.

175

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Q Fiyatlar da revizyon ngrlmektedir. Q Yenilenebilir enerji kaynaklarndan elektrik enerjisi reten lisans sahibi tzel kiiler, on yl sreyle sistem kullanm tarilerini % 90 indirimli olarak der. Q Teviklerden yararlanabilmek iin YEK Belgesi ve lisans alnmas, 31/12/2015 tarihinden nce retim tesisinin iletmeye girmesi ve her yl 31 Ekim tarihinden nce EPDKya bavuruda bulunmas gerekmektedir. Q Ancak kat ve sv haldeki yaktlar kullanmak suretiyle elektrik enerjisi reten biyoktleye dayal retim tesislerinden kurulu gc 1000 kWdan az olanlar YEK destekleme mekanizmasna tabi olamaz.

Q DORU B., Atktan Enerji retimi ve Yasal Mevzuat, Uluslar aras Atktan Enerji Sempozyumu (IWES), stanbul, 2009.

Summary
The energy dependency and need is increasing gradually in worldwide, while the energy sources are getting exhausted day by day. On the other hand, environmental pollution and global warming makes itself more apparent. Our potential waste into energy including biomass is approximately 8.6 Million TEP; whereby especially due to the facts that the nancial sources of our municipalities are scarce and that generally the income items exceed the expense items, these municipalities are not capable to realize such projects. This is why these kinds of projects are realized through Build-Operate-Transfer models (BOO, BOT, PPP), the investments and nancing of which is made by private companies. On the other hand, the working conditions for projects producing energy from solid waste are more difcult than those of other renewable energy sources (e.g. Hydro, wind, solar etc.) and are of a much lower scale. Even if energy projects are being realized from landll areas in all cities of Turkey, the maximum capacity reached is 250 MW, which corresponds only to a dam or to a medium-scale wind project in only one region. However; 1 MW can be produced from 600 m/h LFG of household waste through the use of Landll projects so that the emission value of 250 m methane and 46.000 tons/year CO2 gas can be easily reduced. Moreover, it is possible to take these gases constituting a risk of explosion at any time under control. Such projects indeed should be considered as important Environmental Projects rather than only as energy projects, so that nobody will be interested in Waste-to-Energy investments unless a special mechanism of incentive is induced. Thus, the issue of Waste Management and Energy Recoviring which seriously gained on importance after our countrys acceptance of the Kyoto Protocol must be supported more seriously.

6. Sonu
Q Atklardan elektrik retimi, sera gaz emisyonunun azaltlmas ynndeki giriimler ve retim teknolojilerinde yaanan gelimeler ile birlikte dnyada olduu gibi lkemizde de giderek artmaktadr. Q YEK kanun deiiklii kapsamnda; p gaz ayr olarak tanmlanarak olumlu bir adm atlmtr. Ancak bununla beraber daha genel bir tanm yaplarak; atktan enerji tanmnn yaplmas ve uygulanabilecek tm teknik yntemlerin (p gaz, yakma, piroliz, gazlatrma) bu Yenilenebilir Enerji destek kapsamna alnmaldr. Q Kat Atklarn Kontrol Ynetmelii; Madde 27- Depo ktlesinde havasz kalan organik maddenin mikrobiyolojik olarak ayrmas sonucu evreye yaylarak, patlamalara, zehirlenmelere, sebep olabilecek metan gaz arlkl olmak zere karbondioksit, hidrojen, slfr, amonyak ve azot bileikleri yatay ve dey gaz toplama sistemi ile toplanr ve kontroll olarak atmosfere verilir veya enerji retmek sureti ile deerlendirilir denilmektedir. Bu maddenin de; atmosfere verilmesinin yerine bu gazn enerji retmek sureti ile deerlendirilmesi gerekir zorunluluu getirilmelidir. Q Atktan enerji retimi ile ilgili yasal dzenlemeler net, anlalr, uygulanabilir ve deien ihtiyalara gre revize edilebilir olmaldr. Q Yatrmlarn srdrlebilir olmas asndan tevik mekanizmalar, atktan enerji retim ve tesisi yatrm maliyetlerini karlayacak dzeyde belirlenmelidir. Q Bu kapsamda, hem yatrmclarn hem tketicilerin faydalarnn optimum dzeyde olmas iin tevik mekanizmalar gnn ihtiyalarna ve gelien teknolojiye gre srekli revize edilmelidir. Q YEK kanun taslanda Ancak kat ve sv haldeki yaktlar kullanmak suretiyle elektrik enerjisi reten biyoktleye dayal retim tesislerinden kurulu gc 1000 kWdan az olanlar YEK destekleme mekanizmasna tabi olamaz denilmektedir. Bu maddenin kapsamna kesinlikle atktan enerji retimi alnmamaldr. Q Sz konusu projelere salt enerji projesi olarak deil nemli evre Projesi gzyle baklmas gerekmektedir. Unutulmaldr ki; atktan enerji projeleri nispeten kk lekli projeler olmasndan dolay; zel bir tevik mekanizmas uygulanmad taktirde yatrmclar tarafndan ilgi grmeyecektir.

Kaynaklar
Q ZBAY M., Kat Atk Ynetiminde Mhendislik Sistemleri, pp. 1-172, Ankara, 2006. Q ALPASLAN M. N., Kat Atlarn Ynetimi, pp. 1-5, zmir, 2005.

176

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

PHOTOVOLTAICS VERSUS CONCENTRATED SOLAR POWER

Dr. Martin STICKEL


Fichtner GmbH & Co. KG

Sebastian PETRETSCHEK
Fichtner GmbH & Co. KG

Abstract
The solar sector worldwide experiences an impressive growth in both, the number of projects as well as the size of individual power plants. The quality of engineering and project management so far does not always live up with the corresponding requirements. Fichtner, together with the University of Stuttgart performed a comparative study of the Levelized Electricity Costs, which underlines that the technology and plant concept must be carefully selected according to the requirements regarding dispatchability, feed-in tariffs as well as characteristics of the available sites and ambient conditions, rst of all with respect to the solar irradiation.

A major difference between the two groups of technologies is that the presently market mature CSP technologies concentrate the solar irradiation, i.e. require direct irradiation in order to reect the sun beams by mirrors concentrating them in either point focusing (central receiver and solar dish) or linear focusing (parabolic trough, linear Fresnel). Almost all of the PV plants work with nonconcentrated sun-light and can therefore also make use of both, the direct as well as diffuse irradiation. Photovoltaic cells use semiconductors, which effect an electric eld that is able to separate charge carriers; by connecting the two contacts a current can ow. This way, sunrays are directly transferred into electricity without any moving parts. The direct current electricity is transformed by inverters to alternating current as used in the public grid and transformed by transformers to the required voltage level to feed into the public grid. Different plant concepts in the PV are furthermore characterized by the type of installation, i.e. x, one-axis tracking or two-axis tracking as well as the type of inverters that are used (few large central inverters or many small sting inverters). Tracking is used to increase the sunlight cached by the PV modules in case that the therewith increased the electricity generation overcompensates the corresponding additional costs for mechanical equipment and additional land.2

Background and Relevance


It is hardly worth to mention that renewable energy sources are expected to grow sharply over the next years and decades, replacing fossil fuels and being energy sources counting with signicantly decreasing energy costs in the medium and long term - in contrast to their fossil competitors. The major drivers for decreasing costs for energy generation are, as already shown in the wind sector, economies of scale as well as rocketing project sizes. However, the increasing project volumes, which more and more frequently reach investment amounts of appr. three-digit million Euros, are not in all cases reected in the quality of project development processes, project contracts, nancing schemes, project management as well as risk management and technology selection. This is surprising since the plant capacities are nowadays measured in Mega-Watt rather than in Kilo-Watt and the players in the market are no longer dominated by purely ecologically motivated individuals but by multinational players in the production of the equipment, engineering and construction of the plants, investment and nancing. Fichtner together with the University of Stuttgart performed a study which compares the Levelized Electricity Costs for different plant concepts at different sites, including the analysis of sensitivities on key ambient parameters.1

NonConcentrating

Linear-focusing (single axis)

Point-focusing (dual axias)

Technologies and Plant Concepts


Figure 1 show a synopsis of the currently relevant solar power technologies, which of course are in different stages of market maturity. The presently predominant technologies in large scale plants are the non-concentrating photovoltaic (PV) plants with different types of modules (mono-crystalline, poly-crystalline and several thin-lm technologies) on one hand and parabolic trough plants on the side of concentrated solar power (CSP).

Integrated Solar Combined Cyle

Figure 1. Solar Power Plants Synopsis (Source: Fichtner)

1 Study on behalf of Fichtner GmbH & Co. KG and University of Stuttgart: Photovoltaics and concentrated solar power plants - Development of a methodology for an estimation of the levelized electricity costs and protability of the investment on the basis of three different locations. 2 In case tracking systems are used, the equipment is installed with a lower ground coverage ratio in order to reduce mutual shading of the modules.

177

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Figure 2 pictures the scheme of a parabolic trough plant with thermal storage. Solar heat is collected in the eld of parabolic troughs and transported by a heat transfer uid to the solar heat exchanger where steam is generated and used for electricity production in a conventional water-steam ranking cycle. During high solar irradiation, the heat can be stored in a thermal storage in order to operate the plant during low irradiation due to passing clouds or for covering electricity demand during evening hours. Parabolic trough plants are characterized among others by counting or not with thermal storages and by the type of cooling system they use (wet, dry, hybrid).

Technology Selection
The selection of the most adequate solar power plant concept shall be based on technological and nancial criteria, such as: 1. Site related criteria, such as the size of the available land, topography and the availability of water. The cost efciency of CSP plants benets more signicantly from larger plant sizes than PV plants since the latter are built in a very modular manner. Large plants require large sites that in the best case are almost at and have water available at site (for the cooling system of the water-steam cycle and the cleaning of the mirrors)3 . PV plants also are most easily built on at areas and in large scale; however, many commercial multi-MW plants are build on hilly sites and without any water close to the site. During operation water is only needed when module cleaning is required, which in dusty areas is the case a few times a year; in central Europe some plants are being operated for several years without any cleaning. If needed, the relatively small amount of water required for cleaning can be transported by truck to the sites. 2. Electricity storage: So far, there is no technology available for large scale energy storage of PV plants. In contrast, in (some) CSP plants thermal energy can be stored, e.g. in molten salt storages as used in the Andasol plants in southern Spain. However, the need and availability of storage depends on the load curves of a specic country or region and their coherence with the characteristics of the corresponding power plants; for instance, in case there are sufcient gas red and hydropower plants, which can be dispatched according to the electricity demand, plant specic storage systems actually would not be necessary and due to their relatively high costs from a macroeconomic point of view even not optimal. 3. Irradiation and other meteorological conditions: As mentioned above, a high portion of direct irradiation is required for CSP plants while PV plants also operate with diffuse irradiation. Furthermore, rst of all the ambient temperature but also the wind speed have an inuence on the plant performance, which requires further attention.

Figure 2. Parabolic Trough CSP Power Plant (Source: Fichtner)

Approach for Quantitative Comparison


The relevance of the most of the ambient conditions for the economics of different plant concepts were analyzed further in
Figure 3. Parabolic Trough Power Plant (Source: Solar Millennium)

Figure 4. PV Plant (Source: Juwi)


3

Figure 5. Approach for Quantitative Analysis (Source: Fichtner)

For comparison reasons please note that e.g. the 50MW Andasol plants with a thermal storage of approximately 7.5hours full load have a total site surface of about 1.5km and are supposed to require annually water in the range of 900,000m.

178

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

a quantitative manner as follows: For different example sites (Bahamas, Northern Italy, South Africa) performance simulations were performed using long term average irradiation and temperature data from Meteonorm. The plant congurations were elaborated based on a proprietary Excel-Tool (to determine a suitable ground coverage ratio for PV plants based on the optimum inclination angles of the PV modules). With the Solar Adviser Model (SAM)4, we calculated the corresponding plant electricity outputs, which together with the related cost data for capital expenditures (CAPEX) and for operation and maintenance (O&M) formed the basis for the calculation of the the Levelized Costs of Electricity generation (LEC) in a cash ow model as result indicating the commercial performance of the concepts. We therefore dened a set of typical plant congurations as follows: Parabolic Trough CSP plant PV plant with thin lm modules from First Solar (FS 275) PV plant with poly-crystalline modules from Suntech Power (STP 200) PV plant with mono-crystalline modules from SunPower (SunPower 305) For the parabolic trough plant a reference plant size of 125MW was assumed, while the PV plant sizes differ according to the capacity that can be installed on a dened site and the corresponding land costs were considered in the cash ow model. Therewith the LEC [/kWh] of the PV plants can reasonably be considered independent of the plant size due to the modular characteristic of PV plants.

Figure 6. LECs for Different Plant Concepts (example Bahamas) (Source: Fichtner)

Calculation of Levelized Electricity Costs (LEC)


For the mentioned regions, LEC were calculated comparing the different PV technologies and tracking concepts with CSP, which resulted in the example for Bahamas as indicated in Figure 6. The different types of PV plants are able to generate electricity at lower costs than parabolic trough CSP plants (among others, due to the relatively high portion of diffuse irradiation due to the high air humidity). Double-axis tracking resulted to be the most expensive solution for all three PV technologies; the lowest LEC shows the thin lm plant concept with xed installations. Typically tracking systems are not of advantage with thin lm modules since the module surface is relatively large due to the rather low efciency rates. However, in case of high direct irradiation and high module efciencies as well as high module prices, tracking becomes more attractive. Due to the decreasing module prices in the recent years, we observe that double-axis tracking systems become less used in large scale projects, i.e. it becomes more attractive to just install additional module capacities (please refer to Figure 7). Furthermore, one-axis and xed installations benet from the advantage of less or no moving parts in the entire power plants, which results in simpler plant commissioning and operation and ultimately lower costs for O&M.

Figure 7. Module Prices versus LEC (example Northern Italy) (Source: Fichtner)

Figure 8. LEC as a function of Direct Normal Irradiation different plant parameters and ambient conditions were performed, which are summarized in the following paragraphs. As CSP requires the concentration of the sunlight, direct solar irradiation is needed while PV modules also use diffuse irradiation; consequently, the LEC of CSP show a more signicant dependency on the DNI than PV. In comparison to CSP, there is only a small difference between the PV technologies, which are predominantly related to differences temperature dependency and the response on low irradiation levels (please refer to Figure 8).

Sensitivity Analyses
In order to identify general drivers for LEC, sensitivity analysis on

4 SAM (Solar Advisor Model) is a free software tool made by NREL. SAM allows simulating and calculating different kind of energy generation systems, e.g. PV, CSP and fossil fuel plants. For PV and CSP SAM uses hourly data generated from Meteonorm or other sources which offer the formats tm2 or epw (8760 data rows). SAM selects the necessary data and sums the hourly results for the whole year to one value. Fichtner usually performs PV performance calculation using PVSYST a software system that became renown in the PV sector. For performance simulations Fichtner normally uses its own software tool SOLPRO. However, for this study we preferred to use SAM, predominantly because both technologies, PV and CSP parabolic trough plants can be simulated.

179

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

High temperatures have a negative impact on the efciency of the PV modules. The temperature coefcient of thin lm modules usually is in the range of -0.2%/K while the efciency of crystalline modules decreases at 0.4%/K to 0.5%/K. Thus, in general terms it can be stated that the temperature effect on the efciency of thin lm modules is lower than on the efciency of poly-crystalline and mono-crystalline modules. The cooling of the water-steam cycle in CSP plants is less efcient; while the thermal losses in the solar eld also decrease. However, the plant performance with respect to the ambient temperature needs to be analyzed in detail for the region and its climate conditions; e.g. the cooling system of the parabolic trough plant needs to be adopted project specically, which also has an impact on CAPEX and O&M costs, which is not considered in the above calculation. All solar power plants are characterized by the need of large sites in comparison to other renewable energies. However, the land costs mostly are relatively low compared to the overall CAPEX. Figure 10 shows the inuence of the land price on the LEC for xed mounting systems. The inuence of the land price for thin lm is the biggest due to high land use, because of the lower efciencies. Doubling the price for the land per year the LEC increases more than 3.2 %, for monocrystalline cells it is only about 1.7 %. The inuence of the land costs on the LEC is marginal within a variety of 1 % within the given boundaries.

Figure 9. LECs as a function the Ambient Temperature

Figure 10. LECs as a Function of Land Costs

Conclusions and Outlook


The solar energy sector is so far to a large extent driven by crosssubsidies, such as incentivized feed-in tariffs or portfolio standards in the electricity production. In some countries, tax exemptions or direct subsidies in the investment phase are given to stimulate the development of the solar power sector. In the wind sector, we already can observe that economies of scale also stimulated by feed-in tariffs led to the existence of projects that at good locations are built without material subsidies, being feasible based on the sales of energy and CO2 emission certicates. The feed-in tariffs in Germany and Spain for solar energy led to relatively low production costs for solar equipment and without the development of the parabolic trough plants in southern Spain this technology including their thermal storage systems would probably not yet be considered a proven and bankable technology. Presently, different technologies in the solar sector are in a thrilling competition among themselves but also with other renewable and conventional energy sources. Competitive concepts are being developed in the CSP sector e.g. solar tower technologies with ambient air or pressurized air are to be mentioned as well as the generation of steam directly in the heat collectors in the solar eld of parabolic trough or Fresnel plants.

While the CSP sector still can be considered a sellers market with a substantial potential for cost savings, in the PV sector cost competitiveness in the production of solar equipment (rst of all modules) as well as increasing module efciencies are key and new technologies, such as organic PV modules or printed PV cells (Nanosolar) drive continuous improvements. The study underlines that technology selection and plant concept must be carefully performed according to the requirements regarding dispatchability, feed-in tariffs as well as characteristics of the available sites and ambient conditions (rst of all with respect to the solar irradiation). The design of solar power plants shall be the result of thorough state-of-the-art engineering and optimization procedures applying thorough simulation of the electricity generation and the optimization of plant technical as well as nancial performance. Moreover, the technological concept of the plant has to be embedded in a sound project development process including the elaboration of sound and bankable project contracts. These are, among others, Engineering, Procurement and Construction as well as Operation and Maintenance contracts that have to establish the details of plant performance and acceptance criteria as well as a fair balance of risks.

180

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

21. YZYILIN ENERJ YNETM: AKILLI EBEKELER

Mehmet MERYZ
GE Energy, Trkiye

zet
Elektrik enerjisinin bir ebeke temelinde kullanld 1890l yllardan gnmze gelinceye kadar teknolojideki gelimeler, elektrik enerjisi arznn gvenliini, niteliini, ilevselliini ve verimliliini arttrma ynnde ok nemli atlmlarn yaplmasn salamtr. Bu atlmlar elektrik enerjisinin retilmesi, tketicilere iletilmesi ve tketilmesi biimlerini srekli olarak ileriye gtren dnmlere yol amtr. Elektrik enerji endstrisi, 21. yzyln ilk 10 yln geride brakmak zere olduumuz bugnlerde yeni bir dnmn eiine gelmi bulunuyor. Temiz enerji talebinin artmasyla birlikte daha fazla sayda yenilenebilir enerji kaynann mevcut iletim ve datm ebekelerine balanma gereksinimi ile tketicilerin enerji kullanm ekilleri zerinde daha fazla bilgiye ve denetime sahip olma taleplerinin, arz tarafndaki kurumlarn olaan gvenlik ve verimlilik arttrma gereksinimleriyle bir araya gelmesi, ebekenin btnn temel alan yeni ynetim ekillerinin gelitirilmesini zorunlu hale getirmektedir. Bu bildiride uluslararas meslek kurulular tarafndan daha nce gelitirilen tanmlamalar nda eldeki teknolojiyle yaplabilecek olas uygulamalar ele alnacak ve akll ebekelerin gelecei zerinde durulacaktr.

Q Kaynaklarn en uygun ekilde kullanmn salayacak ekilde uyarlanabilir olmaldr. Q Varlk ve bilgi bakmndan datlm olmaldr. Q Ham verinin bilgi haline getirilmesini salayacak ekilde dntrc olmaldr. Q Tehditlerden ve bilinmeyen durumlardan etkilenmeyecek ekilde gvenlikli olmaldr. Bu niteliklere sahip olacak bir Akll ebekenin altyapsnn dijital cihazlar ile veri iletiimi ve bilgi teknolojilerine dayanmas gerektii ok aktr. Buna gre, Akll ebekelerin kurulabilmesi iin elektrik endstrisinin, retim ve iletim/datm teknolojileri altyapsnn temeli olan bakr ve elii, bilgi ileme ve iletiim teknolojileri altyapsnn temeli olan silikon ve ber optikle bir araya getirmesi esastr. [2]

2. Uygulama Alanlar
Bugn sahip olunan teknolojiyle bir ok alanda Akll ebeke uygulamalar gerekletirilmektedir.

1. Tanmlar Akll ebekeler oklukla gelecee dnk ve bu ynyle soyut bir kavram olarak alglansa da uluslararas meslek kurulular tarafndan tanmlar gelitirilmi ve yol haritalar karlmaya allmtr. Bunlardan EPRI (Electric Power Researc Institute)ye gre Akll ebeke: Q Verimli, gvenilir ve birbirleriyle egdml olarak alan, her biri otomasyona tabi birok iletim ve datm sisteminden oluan bir g sistemidir. Q Acil durumlarda kendi kendini iyiletirme zellikleri olan ve retim/iletim/datm irketi ile enerji pazarnn ihtiyalarna karlk veren bir g sistemidir. Q Says milyonlarla ifade edilen mteriye hizmet veren ve gelien dijital ekonominin ihtiyac olan zamannda, gvenilir ve uyarlanabilir bilgi akn salayan bir akll haberleme altyapsna sahip bir g sistemidir [1]. Bu tanmlara gre bir Akll ebekenin sahip olmas gereken nitelikleri aadaki gibi zetleyebiliriz: Q Akll ebeke acil durumlar nceden gidermeye izin verecek ekilde gelecei kestirebilir olmaldr. Q Akll ebeke nceden kestirilen veya alglanan problemleri dzeltecek veya olumasn nleyecek ekilde kendi kendini iyiletirebilir olmaldr. Q Mterilerle ve pazarla etkileimli olmaldr.

2.1. Arz Tarafndaki yiletirmeler Elektrik enerjisinin verimli, gvenilir ve evreye uyumlu bir ekilde tketicilere ulatrlmas iin yllardr kullanlan ve dijital teknolojideki ilerlemelere paralel olarak ilevsellii ve verimi srekli artan temel uygulamalar unlardr: Q Datm Ynetim Sistemi / Enerji Ynetim Sistemi / SCADA Q Trafo Merkezi Otomasyonu Q Datm Fideri Otomasyonu Q Reaktif G Kompanzasyonu Q Gerilim Reglasyonu 2.2. Talep Tarafndaki yiletirmeler Tketicilerin elektrik enerjisinin kendilerine olan maliyetleri zerinde daha fazla bilgi ve denetime sahip olma talepleri ile hizmet salayc datm irketlerinin hzl faturalandrma ve kayp / kaaklar nleme ihtiyalar Gelimi Saya Altyaps GSA (Advanced Metering Infrastructure AMI) uygulamalarn zorunlu hale getirmitir. GSAnn temelini ift ynl veri iletiimine imkan salayan telsiz ve/veya ber optik bir haberleme a ile byle bir aa balanmaya msait, enerjinin maliyetine gre kendini dinamik olarak ayarlayabilen ve tketim sahasndaki (ev, iyeri vb.) deiik yklerle etkileim iinde olan akll sayalar oluturur. Enerjinin talep ve arzn en uygun ekilde dengelemek amacndaki hizmet salayc irketler GSA uygulamalarnn nn amaktadr. Bunun neticesinde Akll Ev / yeri, Akll Bina ve Ev Otomasyon

181

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

ekil 1. Gelimi saya altyaps.

A (Home Automation Network HAN) gibi yeni teknolojiler gelitirilmektedir. GSA ile gelitirilebilecek kimi uygulamalar unlardr: Q Gerek zamanl yatlandrma / faturalama Q Dorudan yk kontrol Q Yk izleme ve yk temelinde alt-sayalar Q Arza alglama ve arza ar ynetim sistemi Q Talep erisi oluturma / izleme Q Gvenlik izleme Q Uzaktan ev denetimi 2.3. Geni Alan A Koruma, zleme ve Kontrol Sistemleri Milli iletim ebekeleri byyp karmaklatka ve lkeler arasnda e zamanl senkron balantlar yapldka, genileyen ebekenin kararlln emniyet altna almak ve bir lkenin milli ebekesinde meydana gelen bir sorunun dier ebekelerin kararlln riske atmamasn salamak amacyla tasarlanan Geni Alan A Koruma zleme ve Kontrol Sistemleri hzla gelimekte ve yaygnlk kazanmaktadr. Bu teknolojinin altyapsn g santralleri ve trafo merkezlerine konulan akll rle ve/veya denetleyiciler ile bunlar arasnda tesis edilen, ou zaman ber optik (Optical Ground Wire OPGW kablo ile) veri iletiim alar oluturur. Geleneksel SCADA altyaps ve uygulamalaryla saniyeler ve dakika mertebesinde gerekletirilebilen mdahaleler, Geni Alan A teknolojileri ile 100 ms mertebesinde ve otomatik olarak yerine getirilebilmekte ve bu sayede iletim ebekesini kararszla srkleyebilecek olaan d durumlar nleyici algoritmalarla zararsz hale getirilebilmektedir. Dier yandan Geni Alan A teknolojilerinin lme ve izleme alannda salad en nemli imkan, g sisteminin anlk durumunu farkl noktalarda e zamanl olarak izlemeyi salayan senkrofazr ismi verilen lmlerdir. Senkrofazr lmleri kullanlarak, ebeke leinde koruma uygulamalar gelitirmek ve uygun arabirim ve yazlmlar kullanlarak, tm ebekenin gerek ve e zamanl grntsn izlemek mmkn olmaktadr. Trkiye iletim sisteminin 2010 yl ierisinde Kta Avrupasnn UCTE (Union for the Coordination of Transmission of Electricity) ebekesi ile e zamanl senkron olarak balanmas kapsamnda bir Geni Alan A uygulamas yrtlmektedir. TEA ve UCTEnin 1990l yllardan beri yrtt almalara gre, bu balantnn sistem kararllklarn riske etmeden yaplabilmesi iin gereken koullardan bir tanesi, balant noktalarnda zel bir koruma sisteminin tesis edilmesidir. nk Kuzey Amerika ve Avrupa gibi yaygn ve karmak iletim ebekelerinde son yllarda meydana gelen enerji kesintileri incelendiinde grlmtr ki bu arzalarn
ekil 2. Senkrofazrler ile iletim ebekesi grntsnn bir rnei.

nedenleri belli olsa da sonular ve tetikledii dier arzalar, g santrallerinin (zellikle termal santrallerin), yk aknn, koruma, otomatik kontrol ve haberleme sistemlerinin birbiriyle etkileimine bal olarak nceden kestirilemeyen bir nitelikte olmaktadr. Bu nedenle birbirini tetikleyen bu beklenmedik olay silsileleriyle, Milli Yk Tevzi Merkezlerinde manuel olarak yaplacak mdahalelerle baa kmak etkin olamamaktadr [3]. Bu ama dorultusunda TEA tarafndan gerekletirilen zel Koruma Sistemi, er adet byk termal santral ile hidroelektrik santralinin TEAn ber optik geni alan a ile UCTE ebekesi ile balant noktalar olan Hamitabat (Bulgaristan ile) ve Babaeski (Yunanistan ile) trafo merkezlerine balanmasn ve burada tesis edilecek denetleyicilerin karlkl yk aklar snr deerlere ulatnda 15 adet trafo merkezinde yer alan g trafolarn veya ilgili santrallerdeki niteleri belli bir yk atma mantyla devre d brakmasn salayacak ekilde tasarlanmtr. Ayn zamanda kimi u durumlarda meydana gelebilecek lkeleraras g salnmlarn daha bymeden alglayarak iki sistemin balantsn koparp Trkiyeyi ada konumuna getirecek zel bir koruma uygulamas uygulanmtr. Tm bu snr deerler TEA ve UCTEnin yrtt ortak alma gruplarnn raporlarnda yer almtr [4].

ekil 4. TEA UCTE balants geni alan a korumas sistem emas.

2.4. Varlk yiletirme ve Ynetimi retim, iletim ve datm alanndan servis salaycs olan irketlerin en kymetli varlklar sahip olduklar tehizattr. Yaplan aratrmalara gre, zellikle gelimi lkelerde bugnk elektrik ebekesini oluturan tehizat ortalama 35-40 yl nce kurulmutu. Gelien ekonomi nedeniyle artan enerji talebi ve rekabet koullar

182

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

altnda, bu tehizatn snr yk deerlerinde alyor olmas gerei de gz nne alndnda, varlklarn aklc ynetiminin bakm ve yatrm planlamalarn dzenlemek asndan ne denli nemli olduu ortaya kmaktadr. Varlk Ynetimi alannda gerekletirilen kimi Akll ebeke uygulamalar unlardr: Q Cora Bilgi Sistemleri Q Trafo zleme (scaklk, gaz, nem) Q Devre Kesicisi zleme (birikmi ark akm, manevra says) Q Akll Cihazlar zleme (kendi kendini test) Q Gvenlik (ayar deeri deitirme, ifre, rn gncelleme)

Gzetilmesi gereken bir dier husus da Datlm retim Kaynaklarnn hem mteri hem de hizmet salayc irket asndan maliyetleri iyiletirme amacna hizmet etmesidir. Bu amala balant noktasndaki g al veriinin szlemeyle belirlenmi deerlere gre veya elektrik kullanm tarifesinin deiken yatna gre iyiletirilecek ekilde denetlenmesi gerekebilecektir. Gelimekte olan elektrikli hibrit aralar Mikro ebekelerin iletimi asndan yeni uygulamalarn gelitirilmesini zorunlu klacaktr. nk bu aralar seyyar nitelikte yeni tketiciler olacaktr. ebekeye balanmalarnn ve ayrlmalarnn olas etkileri ile enerji kullanm maliyetlerini etkileimli olarak denetleyen akll ve haberleebilir cihazlara sahip olmalar gerekecektir.

3. Gelecek Uygulama Alanlar


Yukardaki rneklerden grlecei gibi elektrik ebekesi gnmzde olduka karmak bir yapdadr ve bu ebekenin verimli bir ekilde ynetilmesi iin kullanlan bir ok Akll ebeke uygulamas bulunmaktadr. Temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarnn yaygnlamas, gne enerjisi alannda olmas beklendii gibi site ve bina leinde kullanlmaya balanmas, dolaysyla bunlarn ebekeye balanacak olmalarnn dourduu hususlar ile yakn bir gelecekte elektrikli hibrit otomobillerin yaygnlaacak olmalar ve mikro trbinler gibi yenilikler Akll ebeke uygulamalarnn gelecekte alacaklar yn belirleyecektir.

4. Sonu
Akll ebeke gnmzde mevcut olmayan yepyeni bir teknolojik bulu deildir. Ne de hemen sipari edilip ertesi gn devreye alnacak bir rndr. Kendi leklerinde yaltlm olarak kullanlagelen varolan teknolojilerin haberleme altyaplarnn birbiriyle paylalmas, kimi rn ve arabirim boluklarnn doldurulmasyla daha byk lekli ebeke temelinde kullanlmasyla ortaya kacak yeni tmleik uygulamalardr. Ama arz ve talebin dengelendii, yenilenebilir enerji kaynaklarnn verimli olarak deerlendirildii, arz gvenliine ve kalitesine sahip, daha yetenekli ve emniyetli birleik bir enerji ynetim sistemine sahip olmaktr.

Kaynaklar
[1] IntelliGrid Architecture Report: Volume 1, User Guidelines and Recommendations, EPRI, Paolo Alta, CA: 2002.1012160. [2] SOLLECITO, L., Smart Grid: The Road Ahead, Protection Automation and Control World, Summer 2008 / Volume 5, pg: 40. [3] ILICETO, F., Defense Plans Against Major Disturbances in Large Interconnected Power Pools, Workshop Conference on Reliability of Electrical Systems, Rome, Italy, March 25 2003, pg: 3. [4] DURUKAN Y., zkaya A., Connection of Turkish Power System to UCTE, BSTPP Workgroup, Lviv, Ukraine, March 2008.

ekil 5. Elektrik ebekesinin Yakn Gelecekteki Olas Grnm

Summary
Smart Grid is not a totally new technological invention that does not exist today. Nor it is a single product that can be purchased one day and installed next day. Rather it is the integration at enterprise level of certain applications that are being used at a relatively isolated local level by sharing communication infrastructures, creating new interfaces and lling in some product gaps. Smart Grid is not a one-time solution, but it is a new energy management system that can be put together by electrical utilities with long-term focus. The ultimate goal is to have a more capable, integrated, reliable and secure power system that the supply and demand are balanced optimally and the renewable energy resources are evaluated productively. Smart Grid is the tool to reach that goal.

Akll ebeke uygulamalarnda gelecek tasarmlar belirleyecek en nemli alan Datlm retim Kaynaklar (Distributed Energy Resources DER) diye adlandrlan alan olacaktr. Toplam gc 10 MW veya daha az olan yenilenebilir enerji kaynaklar ve bal ykler, ana ebekeye balanma ve ada modunda ayrlma koullar ynetilmesi gereken birer Mikro ebeke niteliine sahip olacaktr. Mikro ebekelerin geleneksel olarak radyal besleme mantna gre iletilen orta gerilim datm ebekelerine balanacak olmalar, tm ebekenin yk tevzi, kontrol ve koruma felsefesini kkl olarak deitirecektir. Balant noktalarnda tesis edilmesi gereken akll denetleyicilerin Mikro ebekenin ada olarak ayrlma ve yeniden senkron olarak balanma mantn ynetmesi ve bunu yaparken hem retim tarafyla hem de yk tevzi merkezi ve ayn ebekeye bal olas baka Mikro ebeke denetleyicileriyle iletiim iinde bulunmas gerekecektir. Bunun yan sra yenilenebilir enerji kaynaklarnn durumunun atmosferik koullar gerei raslantsal olmas ok boyutlu bir denetimi zorunlu klmaktadr.

183

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

ENERJ VERMLLNDE ISI YALITIMININ ROL VE XPS LE OPTMUM ZMLER

Meltem YILMAZ
XPS Is Yaltm Sanayicileri Dernei

zet
Enerjisinin yzde 75ini ithal eden Trkiyede s yaltmnn yaygnlamas ok nemlidir. Enerji kaynaklarnn hzla tkenmesi ve kresel snmann olumsuz etkilerinin her geen gn daha fazla hissedilmesi de bu gereklilii kantlamaktadr. Ancak mevcut duruma bakldnda, s yaltm sektr ylda ortalama yzde 20 bymesine ramen, uygulamann yaygnl asndan Avrupann gerisinde kaldmz grlmektedir. Yeni ynetmelik ve dzenlemelerle birlikte s yaltm sektrnn hak ettii seviyeye ulaaca beklenmektedir. XPS Is Yaltm Sanayicileri Dernei de Trkiyede yaltm bilincinin gelimesi ve yaltmda AB standartlarnda ileri teknoloji rnlerin kullanmnn yaygnlamas amacyla kurulmutur. XPS Levhalarn kullanlmasyla uzun mrl, zaman iinde evre ve iklim artlarndan olumsuz etkilenmeyen, srdrlebilir s yaltm detaylar oluturulabilir.

Neden Is Yaltm Yaptrmalyz?


Trkiyede enerji ihtiyac, nfus artna ve sanayideki gelimelere paralel olarak gn getike artmakta ve enerji kaynaklar bu ihtiyaca cevap verememektedir. Yeryznde enerji kaynaklarnn zamanla azalmas ve kresel snma, tm lkelerin enerji ihtiyalarn kontrol altna almalarn ve enerjiyi etkin kullanma yntemleri gelitirmelerini zorunlu klmtr. lkemizde de bata sanayi ve konut sektrleri olmak zere enerji tketimi her geen yl artmaktadr. Trkiyedeki binalarda enerjinin yzde 82si stma ve soutma amal kullanlmaktadr. Binalar iin kullanlan enerji, lkemizde harcanan toplam enerjinin yzde 26sn oluturmaktadr. Enerji ihtiyacnn yaklak yzde 75ini ithal enerji ile karlayan Trkiyede, binalarn stlmas amacyla tketilen enerjinin azaltlmas acil nlem planlar arasnda yer almaktadr. Enerjinin etkin kullanlmas ise ancak s yaltm ile salanabilir. Salkl yaam koullarnn yaratlmas, yakt tketimlerini azaltarak kullancnn dk yakt masraar ile snma ve soutma yapabilmesi ve dolaysyla hava kirliliinin de azaltlmasnn salanmas, binann i ve d etkenlerden korunarak mrnn uzatlmas amacyla, yap bileenleri ve d ortam arasndaki s kaybn azaltmak iin yaplan ilemlere s yaltm denir. Is yaltm sistemlerinin esas amac; yap bileenleri ve tayc sistemi d etkenlerden koruyarak kullanm amacna uygun salk ve konfor artlarn yap ierisinde salamaktr. Bina ierisinde konforlu yaam koullarnn oluturulmas insan sal iin ne kadar nemli ise yapnn d etkenlere kar korunmas da ierisinde yaadmz, salam ve uzun mrl olmasn beklediimiz yaplar iin ayn neme sahiptir. [1]

Duvarlardan atlardan Is Kprlerinden Doramalardan Is Kaybeden Yap Bileenleri

% 25-40 % 20-25 % 15-25 % 10-20

Hangi Detaylarda Is Yaltm Uygulanmaldr?


Temeller-Demeler Bu detayda s yaltm; nem, toprak basnc ve zemin suyunun zararl etkilerine maruz kalan temel perde duvarlarnda ve zemine oturan demelerde deme betonu zerinde uygulanmaktadr. Duvarlar Duvarlardaki s yaltm uygulamas, hem mantolama olarak da adlandrlan dtan s yaltm hem de iten s yaltm eklinde gereklemektedir. Duvarlara iten s yaltm uygulamas, yaltm levhalarnn dtan uygulanmasnn mmkn olmad ya da iten yaltm levhalarnn kullanmn ok daha faydal olduu durumlarda bavurulan bir yntemdir. rnein, mevcut binann kalitesini ykseltirken zellikle d cephenin d grntsnn korunmas gerekiyorsa, dtan s yaltm yapmak mmkn olmad iin iten uygulama yaplmaktadr. Ayrca ok sk kullanlmayan, devaml stlmayan spor, konferans, tiyatro salonlar vb. iin de iten s yaltm avantaj salamaktadr. atlar Gezilebilen ve gezilemeyen teras atlarda, bahe atlarda ve konutlarda en sk kullanlan tr olan krma at olarak da bilinen eimli atlarda s yaltm uygulamas yaplmaktadr. Dier Detaylar Is yaltm siding uygulamalarnda ve souk hava depolarnda da yaplmaktadr. [2]

184

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Is Yaltmnn Avantajlar Q Istma ve soutma giderlerinde en az yzde 50 tasarruf salar. Q Bina cepheleri tmden kapland iin yap zii asndan en uygun yntemdir. Kolon, kiri vb. yap elemanlarnda s kprs oluumlarn nler. Q Binalarn tayc sistemlerini korozyona kar korur, depreme kar gvenlii artrr. Q Youmay nler; evlerde nemden kaynaklanan kf, rutubet, mantar ve kt koku oluumunu engeller. Q Mantolama sistemi dengeli s dalm salayarak salkl ve konforlu yaam koullar oluturur. Q Yeni binalarda stma/soutma tesisat maliyetlerini azaltr. Q Binann cephe bakm maliyetlerini azaltr, binann mrn uzatr. Q Eski binalarda enerji tasarrufunun yan sra cephede estetik zmlere imkan verir. Q Binalarn yaltml olmas lke ekonomisine her yl 7.5 milyar dolar kazandrr. Q Her yl yeni yaplan 100 bin binann tamamnda s yaltm yaplmas durumunda 300 milyon dolar enerji tasarrufu salanabilir. Q Fosil yaktlardan kaynaklanan sera gaz salnmn yzde 50 azaltarak kresel snmayla mcadele salar. Is Yaltmnn Maliyeti Q Binann yapm aamasnda s yaltmnn maliyeti bina maliyetinin yzde 3 ila 5i kadardr. Q Mevcut binalarda metrekarede ortalama 3040 TL maliyeti vardr. Q Salad tasarrua maliyetini birka yl iinde amorti eder ve mr boyu tasarruf salar.

Q 8 Mays 2000 tarih ve 24043 sayl Resmi Gazetede yaymlanan TS 825 Binalarda Is Yaltm Ynetmelii ve Standard, 09 Ekim 2008 tarih ve 27019 sayl Resmi Gazetede revize edildi. Yeni Ynetmelik 1 Kasm 2008 tarihinden itibaren geerli oldu. Q 02 Mays 2007 tarih ve 26510 sayl Resmi Gazetede Enerji Verimlilii Kanunu yaymland. Q 05 Aralk 2008 tarihinde 27075 sayl Resmi Gazetede Binalarda Enerji Performans Ynetmelii yaymland. 05 Aralk 2009 tarihinde yrrle girdi. Q 12 Austos 2001 tarih ve 24491 sayl Resmi Gazetede Yap Denetimi Uygulama Usul ve Esaslar Ynetmelii yaymland.

Yeni Binalarda Is Yaltm 1 Kasm 2008den Sonra Zorunlu Oldu


Yaltm sektrnn yllardr revizyonunu bekledii TS 825 Is Yaltm Ynetmelii, binalarn uygun s yaltm zelliklerine gre ina edilmesi iin gerekli artlar ve enerji ihtiyacnn hesaplanmas srasnda kullanlacak hesap metodu ile deerlerini yeniden dzenlemitir. 1 Kasm 2008 tarihinde yrrle giren yeni ynetmelie gre binalar, s kayplar bakmndan evre artlarna ve ihtiyalarna uygun olarak yaltlacaktr. Ynetmelik kapsamnda, aylk ortalama d scaklk deerleri meteorolojiden alnan veriler dorultusunda yenilenmitir ve bu dorultuda zellikle souk blgelerde s yaltm levhalarnn kalnlklar artrlmtr. Artk binalarn hesaplanan yllk stma enerjisi ihtiyac, blgelere gre verilen yllk stma enerjisi snr deerlerini aamayacaktr. Aslnda eski TS 825 Is Yaltm Ynetmelii gereince, 2000 ylndan sonra ina edilen binalarn s yaltml olarak projelendirilmesi gerekiyordu. Ancak ynetmelikteki aksaklklar nedeniyle bu uygulama hayata geirilemiyordu. TS 825in revizyonundaki en nemli gelime; bu esaslarn yeni binalarda uygulanmasna zorunluluk getirilmesi olmutur. Ayrca artk, mevcut binalarda da tadilat projesi ile yenilenen ve ilave edilen ksmlarn yeni standarda gre enerji verimli olarak tasarlanmas gerekmektedir. [3] TS 825in revizyonu ile: Q Merkezi stma sistemi dndaki lokal stlan (kat kaloriferi gibi) yaplarda ara kat demeleri ve duvar blmelerinin (sl direnci 0,80 mK/W olacak ekilde) yaltlmas gerekmektedir. Q Trkiye yine 4 iklim blgesinde incelenmektedir. Aylk ortalama d scaklk deerleri meteorolojiden alnan veriler ile yenilenmi, derece gn blgelerine gre tavsiye edilen U deerleri, scak iklim blgelerinde soutmada enerji verimliliini arttrmak amac ile iyiletirilmitir. Dolays ile bu blgelerde s yaltm kalnlklar artacaktr. Q Pencereler iin nerilen s geirgenlik katsaylar tm derece gn blgeleri iin ykseltilerek (2,4 W/mKe ekilerek) yaltml camlarn kullanm zorunlu hale gelmitir. Q Youma hesaplarnda uluslararas metodlara geilmitir. TS 825in revizyonu ve XPS rnlere yansmalar Q Toprak terasl temel perde duvarlar ve ters teras at s yaltmnda XPS Is Yaltm Levhalar kullanlmas zorunlu hale getirilmitir. (Yeni TS 825 Ek.E , madde 8-9) Q TS 11989 EN 13164 s yaltm mamulleri binalar iin fabrikasyon olarak imal edilen ekstrude polistren kpk (XPS) standardna uygun olmaldr. Q Basma mukavemeti %10 deformasyonda 300 kPa ve stnde basma dayanmna sahip rnlerin kullanlmas zorunlu olmutur.

Trkiyede Is Yaltmnda Mevcut Durum ve Avrupa lkeleri le Karlatrma


Is yaltm, renovasyon projelerinin de etkisiyle Trkiyenin krizlere ramen, inaattan bamsz olarak byyen tek sektrdr. Enerji maliyetlerinin hzla artmas ve yaltm bilincinin gelimesi sektr bytmektedir. Trkiyede s yaltm sektr son 10 yldr her yl yzde 20, mantolama (dtan s yaltm) pazar ise son 5 yldr her yl yzde 35 byme gstermektedir. Ancak tm bu olumlu gelimelere ramen, s yaltm konusunda lkemizin kat etmesi gereken nemli bir mesafe bulunmaktadr. nk Trkiyedeki 17 milyon konutun yzde 90nda s yaltm yoktur. Is yaltm konusunda Avrupa lkelerinin de ok gerisinde kalm durumdayz. Binalarn stma ve soutmasnda Almanyann 10 kat kadar enerji tketiyoruz. lkemizde binalarn metrekare bana enerji tketimi 300-350 kwh arasnda, bizden daha souk olan Almanyada ise 30-60 kwhtir. Bu deerlerin lkemizde ortalama 100120 kwh olmas hedeenmektedir.

Is Yaltm le lgili Mavzuatlarda Son Gelimeler


Is yaltm sektrnde son dnemlerde yaanan gelimelerin sektrn hzl bir ivme ile bymesini salayaca tahmin edilmektedir. Bu gelimeler; 2008 ylnda TS 825 Is Yaltm Ynetmeliinin revizyonu, 2009 ylnda Binalarda Enerji Performans Ynetmelii ile Enerji Kimlik Belgesinin zorunlu olmas, EEnin tebliiyle enerjiyi verimli kullanmayanlara ynelik idari para cezalarnn artrlmas ve Trkiyenin Kyoto Protokoln imzalamasdr. Sra ile mevcut konuyla ilgili kanun ve ynetmelikler:

185

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Q Difzyon ile su emme deeri EN 12088 gre % 3n altnda olmaldr. Q Levhalar, ciltli ve s kprlerini nleyecek ekilde binili olmaldr.

Mantolama Uygulamalarnda Paket Sistemler ve Avantajlar


Uluslararas Standartlara Uygundur Paket sistemler, ETAG 004 (D Cephe Sval Is Yaltm SistemleriYalandrma ve Performans Testleri) gibi, s yaltm sistemlerinin performansnn bir btn olarak test edilmesini zorunlu klan bir test metodu ile test edilmektedirler. Bir araya gelen sistem rnlerinin (s yaltm malzemesi, yaptrc, sva, donat lesi, yzey kaplama malzemeleri ve sistem iindeki tm bileenler) sonu performansn, gerek koullar simle ederek, yalandrma testleri ile belirleyen kapsaml bir metottur. Sadece ETAG 004e gre onay alan s yaltm sistemleri iin CE belgesi dzenlenmekte ve Avrupada ticari dolamna izin verilmektedir. Dayankldr Bina mr boyunca birbiri ile uyumu test edilmi malzemeler kullanldnda, olumsuz iklim artlarndan etkilenmeden srdrlebilir tasarrufa imkan salamaktadr. Gvenilirdir Uygulama hatalar, iilik hatalar vb. herhangi bir olumsuzluk karsnda son kullanc iin tek bir rma ile garantrlk antlamas yapmaya avantaj salamaktadr. Ekonomiktir Paket sistemler, markal ve garantili olduundan nans kredili sistemlere olanak sunmaktadr. [6]

Enerji Kimlik Belgesi ve s yaltm zorunlu


Binalarda Enerji Performans Ynetmelii de s yaltmn bir binann olmazsa olmazlar arasna yerletirmektedir. 5 Aralk 2009da yrrle giren ynetmelik; binalarda Enerji Kimlik Belgesini zorunlu klmaktadr. Enerji Kimlik Belgesi, asgari olarak binann enerji ihtiyac ve enerji tketim snandrmas, yaltm zellikleri ve stma-soutma sistemlerinin verimiyle ilgili bilgileri ieren bir belgedir. Konutlar aynen beyaz eyalarda olduu gibi Adan Gye kadar snandrlmaktadr. A snf; tasarruu ve sera gaz emisyonu dk evreci konutlar, G snf ise enerji israf eden ve sera gaz emisyonu yksek konutlar iaret etmektedir. [4] Artk yaplan her bina bu ynetmelie gre projelendirilmek zorundadr ve belediyeler bu srecin balangcnda yeni binalarn s yaltm projelerinin uygunluunu denetleyecektir. Ynetmelik ilk etapta yeni binalar kapsamaktadr. Her yl ortalama 100 bin yeni bina ina edilmektedir. Artk bu binalar s yaltm yaplm olarak ina edilecektir. Mevcut binalarn da 2017 ylna kadar sisteme uyumlu hale gelmesi yani s yaltml olmas ngrlmektedir. Yani u an yaltmsz olan 15 milyon konutun da bu srede yaltml hale gelmesi gerekecektir. Evlerini satmak ya da kiralamak isteyenler enerji tketimlerini drerek binalarna deer katmak, A snf binalarda oturmak iin ksa srede s yaltmna arlk verecektir. Bu konutlara yaltm yaptrlmas, s yaltm sektr iin ortalama 50 milyon dolarlk pazar ve 40 bin kiilik istihdam art anlamna gelmektedir.

Is yaltm olmayan binalar 61 bin TLye varan cezalar deyecek!


Tketicileri ve iletmeleri s yaltmna ynlendirecek bir baka gelime ise enerjiyi verimli kullanmayanlara ynelik olarak uygulanacak idari para cezalarnn 2009da yzde 12 ve 2010da yzde 2,2 orannda artrlmas olmutur. Elektrik leri Ett daresinin teblii ile 1 Ocak 2010 tarihinden itibaren, Enerji Verimlilii Yasas kapsamnda enerjiyi verimli kullanmayan iletme, bina sahipleri ve yneticilerin deyecekleri idari para cezalar 613 TL ila 61 bin 352 TL arasnda deimektedir. [5]

Kyoto kapsamnda en ciddi yatrm yaltm olacak!


Is yaltmn zorunlu klan gelimelerden biri de Trkiyenin Kyoto Protokoln imzalamas olmutur. Protokol gerei 2012 ylndan itibaren baz ykmllklerin altna girecek olan lkemizde, sera gaz salmn nleyecek evreci yatrmlar hz kazanacaktr. Bu kapsamda en byk yatrm ise yaltma yaplacak yatrm olacaktr. Dnyadaki tm sera gaz salmnn yzde 1.3ne neden olan Trkiye, kresel snmaya en ok neden olan lkeler sralamasnda 13. srada yer almaktadr. Isnmak iin tketilen fosil yaktlar ise evre kirliliinin en nemli sebebini oluturmaktadr. Is yaltmyla konut bana atmosfere yaylan atk gaz miktar da yar yarya inmektedir.

ekil 2.

186

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

XPS Nedir?
Homojen hcre yapsna sahip, s yaltm yapmak amacyla retilen ve kullanlan kpk malzemelerdir. XPSin hammaddesi olan polistren, ekstrzyon ilemi ile hat boyunca istenilen kalnlkta ekilir. Srekli bilgisayar kontrolnde yaplan bu retim sayesinde homojen bal petei grnmnde, kararl bir hcre yaps elde edilir. Hcreler btn yzlerinden birbirine baldr. Hava hcrelerin iine hapsedilmitir. Hareketsiz kuru hava ile bilinen en mkemmel s yaltm salanmaktadr. Hattan kan malzemenin yzeyi, zrhl veya przl yzey olarak malzemenin kullanlaca detaydaki ihtiyalar dorultusunda yaplandrlr. [7]

Q Uygulama esnasnda kolay ilenebilir, kesilen levhalar re vermeden kullanlabilir. Q Kolay, abuk ilenebilirlii ve ziksel zellikleri sayesinde hemen hemen btn hava artlarnda uygulanabilir. Q Kenarlarnn binili olmas birleim yerlerinde s kprs oluma riskini ortadan kaldrr, uygulama srasnda levhalarn dzgn yzey oluturmasn ve iilii kolaylatrr. [8]

XPS Is Yaltm Sanayicileri Dernei


Is yaltm sektrnde 2006 ylndan bu yana hizmet veren XPS Is Yaltm Sanayicileri Dernei, Ekstrude Polistren Is Yaltm Levhas reticilerini ayn at altnda toplayan bir sivil toplum kuruluudur. Trkiyede s yaltm bilincinin gelitirilmesi misyonuyla yola kan XPS Is Yaltm Sanayicileri Derneinin ncelikli hedeeri arasnda; AB standartlarnda, bina mr boyunca d ortam koullarndan etkilenmeyen ve s yaltm performansn yitirmeyen ileri teknoloji XPS Is Yaltm Levhalarnn kullanmnn yaygnlamas bulunmaktadr. Is yaltmnn nemi, paket sistemlerin avantajlar ve XPS Is Yaltm Levhalar konusunda sektre ve kamuoyuna ynelik bir bilgilendirme kampanyas yrten dernek, XPS levhalarn kullanmnn yaygnlatrlmasn amalamakta ve bu yolla uzun mrl, ekonomik ve en doru s yaltm uygulamalarnn yaplmas iin faaliyet gstermektedir.

ekil 3.

Mantolama Uygulamalarnda Xps Levhalarn Avantajlar


Q Dk s iletkenlik deeri sayesinde, ayn kalnlkta dier s yaltm malzemelerine oranla daha yksek sl diren salar. Mantolamada kullanlan przl levhalarn ortalama s iletkenlik deeri = 0.030-0.040 W / m Kdir. (TS 825) Q Bnyesine su emmemesi sayesinde uygulama srasnda oluabilecek iilik hatalarndan etkilenmez. nk bnyesine su giren s yaltm malzemelerinin s yaltm performans azalr. Ayrca bnyeye giren su donma-zlme yolu ile s yaltm malzemesine ve zerindeki sva kaplamasna zarar verir. Q XPS dndaki s yaltm levhalar ile yaplan mantolama uygulamalarnda, su ile temas riskinin yksek olduu noktalarda (subasman, saak altlar, pencere keleri vb.) XPS kullanlmas, bu rnn tm cephe uygulamasnda kullanlmas iin geerli bir nedendir. (Wlt ) EN 12087 % 0.7-3 (Tam daldrma ile uzun sreli su emme) (Wdw) EN 12088. % 0.5-5 8 (Difzyon ile uzun sreli su emme) Q Yksek basn ve ekme dayanmlar sayesinde, yatay yklere ve kesme yklerine kar yksek mukavemet gsterir; malzeme i yapsnda bozulma ve paralanma olmaz. CS 10/(100) ve TR (100) Q Boyutsal kararllk asndan cephe uygulamalarnda uzun vadede dayankl ve stabildir. rmez, ufalanmaz. Q Yzey przll sayesinde zerine uygulanan sva ile maksimum aderans salar. Yksek yapma zellii sayesinde sva ve duvar eleman ile maksimum tutunma salanr. (0.08 N/ mm) Q Optimum su buhar geirgenlik direnci ile duvar kesitinde gerekli buhar geiine izin verir. Q Mantolama uygulamalarnda kullanlan przl rnlerin ortalama deeri 80-100dr. Bu da yap zii asndan buhar geii iin uygundur.

XPS Dernei, bilgilendirme kampanyas kapsamnda eitli hedef kitlelere ynelik eitim seminerleri dzenlemektedir. Sektr ile ilgili fuar, kongre, konferans ve seminer gibi organizasyonlara katlmaktadr. Bilgilendirme kitapklar, brorler ve dernein ayda bir yaymlanan kurumsal yayn XPS Blten ile hedef kitlesine bilgi ak salamaktadr. MSAD ve evre Dostu Binalar Konseyi Derneine ye olan XPS Dernei, pek ok Avrupa Birlii projesine de itiraki olarak destek vermektedir. Sektrn sorunlarna ynelik konularda karar vericilerle dzenli grmelerde bulunan dernek, medya ilikileri ile de son kullancya ulamakta ve tketicilerin s yaltm ile ilgili sorunlarna zm orta olmaktadr. XPS Is Yaltm Sanayicileri Derneinin yeleri arasnda, Trkiyenin nde gelen yaltm rmalar; B-PLAS, BTM, DOW TRKYE, ERYAP, PAKPEN ve YALTEKS yer almaktadr. Kaynaklar [1] YILMAZ, M., Neden Is Yaltm Yaptrmalyz?, Yksek Performansl ve Uzun mrl Is Yaltm Klavuzu, s. 2, XPS Dernei Yaynlar, Mays 2007. [2] YILMAZ, M., Hangi Detaylarda Is Yaltm Uygulanmaldr?, Yksek Performansl ve Uzun mrl Is Yaltm Klavuzu, ss. 6-15, XPS Dernei Yaynlar, Mays 2007. [3] TS 825 Binalarda Is Yaltm Ynetmelii. [4] Binalarda Enerji Performans Ynetmelii. [5] http://rega.basbakanlik.gov.tr, 29 Ocak 2009 tarihli Resmi Gazete. [6] YILMAZ, M., Mantolama Uygulamasnda Paket Sistemler ve Avantajlar, Maximum Performans Salayan Mantolama Sistemleri, s. 9, XPS Dernei Yaynlar, Aralk 2008. [7] YILMAZ, M., XPS Nedir?, Yksek Performansl ve Uzun mrl Is Yaltm Klavuzu, s. 3, XPS Dernei Yaynlar, Mays 2007.

187

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

[8] YILMAZ, M., Mantolama Uygulamalarnda XPSin Avantajlar, Maximum Performans Salayan Mantolama Sistemleri, s. 2, XPS Dernei Yaynlar, Aralk 2008.

Summary
In Turkey, which imports 75 percent of its energy spread of thermal insulation is very important. Rapid depletion of energy resources and the negative effects of global warming will be felt more with each passing day and this proves the necessity of the thermal insulation. However, considering the current situation, although the heat insulation industry grows 20 percent per year, in terms of the applications prevalence in Europe we are lagging behind. With new regulations and regulations of the thermal insulation industry it is expected to reach the level it deserves. Improving thermal Insulation awareness and maintaining sustainable growth of the thermal insulation materials market are the main targets of the association. Extruded polystyrene boards can deliver the perfect thermal insulation performance and with Durabilty for the lifetime of the structure and Insulation performance of the building will continue.

188

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

TURKEYS ENERGY MIX AND PIPELINE POLITICS

Do. Dr. Mert BLGN


Baheehir niversitesi, Uluslararas likiler Blm

Abstract
Turkey is a natural energy corridor between the largest oil and gas sources of the World in Eurasia-the Middle East and Europe, which indeed is the second biggest market. Turkey aims to transform transit capabilities into strategic gains in order to become a hub. Her pipeline politics proves a certain degree of success and may facilitate achievement of this goal. This paper, however, indicates that transformation of transit features into an energy hub confronts a signicant inconsistency between current energy mix and pipeline projects. The paper elaborates a projection on energy mix (generated from change in population, GNP per capita, total energy demand, energy per capita and change in energy intensity from 1973 to 2020) and matches the ndings with existing and proposed oil and natural gas pipelines. Accordingly, reconstruction of energy mix as proposed and improvement of transit terms appear indispensable, without which it seems very difcult for Turkey to eliminate high risks of domestic failure and become an energy hub.

Table 1. Energy Production and Consumption in Turkey (by types) Total Final Energy Production in Turkey (Mtoe) Energy sources Coal and lignite Oil Natural gas Biomass and wastes Nuclear Hydropower Geothermal Solar and wind Total production 1.99 0.43 0.03 25.86 2.66 0.68 0.27 26.71 4.56 0.70 0.22 36.12 5.34 0.98 1.05 39.22 1990 12.41 3.61 0.18 7.21 2000 13.29 2.73 0.53 6.56 2007 21.68 1.66 0.16 5.33 2010 26.15 1.13 0.17 4.42 2020 32.36 0.49 0.14 3.93 7.30 10.00 1.71 2.27 58.20 2030 35.13 0.17 0.10 3.75 14.60 10.00 3.64 4.28 71.68

Total nal energy consumption in Turkey (Mtoe) Coal and lignite 16.94 23.61 2.86 7.21 23.32 31.08 12.63 6.56 39.46 42.04 43.21 5.33 39.70 51.18 49.58 4.42 107.57 198.34 71.89 74.51 3.93 7.30 2.01 0.43 0.03 53.05 2.68 0.70 0.27 77.52 4.56 1.90 0.32 140.63 5.85 1.23 1.10 152.23 8.76 1.71 2.27 102.38 126.25 3.75 14.60 10.00 3.64 4.28

Shifts in Turkeys Energy Mix


Turkeys total energy demand will more than triple from 2000 to 2010 and denitely evoke massive investments in the energy sector. It is, therefore, imperative to indicate to what extent Turkey will manage at optimizing this incessant growth with domestic investments and additional imports. Table 1, obtained from ofcial estimates, makes a projection on Turkeys energy production and consumption.[1] Turkey will benet from domestic resources and renewables to a certain extent and develop a nuclear capacity up to 14.60 Mtoe. The table disregards environmental restraints and possible postKyoto obligations on carbon emissions and puts forward coal and lignite as the leitmotiv of Turkeys domestic energy production by 2030. Turkeys coal and lignite production is expected to increase to 26.15 Mtoe in 2010; 32.36 Mtoe in 2020; and 35.13 Mtoe by 2030. This picture is related to oil prices expected to remain above 65$. In the mean time, the table assumes no remarkable increase in domestic oil and gas production. Biomass and wastes are tended to decrease in production. Turkeys natural gas consumption is expected to increase from 43.23 Mtoe in 2007 to 126.25 Mtoe in 2030. The coal and lignite consumption will increase from 39.46 Mtoe in 2007 to 198.34 Mtoe in 2030. The oil consumption is also predicted to increase drastically from 42.04 Mtoe in 2007 to 102.38 Mtoe in 2030. Differences in shares of fossil fuels are present at the favor of coal and lignite on the one hand, natural gas on the other. In this mix; costs arising from high oil and gas prices are taught to be balanced by cheap and available coal and lignite, where as C emissions are balanced by natural gas, which in fact is the cleanest fossil fuel.

Oil Natural gas Biomass and wastes Nuclear Hydropower Geothermal Solar and wind Total consumption

279.20 463.24

Source: Adopted from Toklu et al, 2009.

Domestic Flaws and Investment Gaps


This scenario will not allow Turkey reach her goal of becoming energy hub as it will exacerbate certain domestic malfunctions and leave very few rooms for international implications. This arises from the unique situation of natural gas in Turkeys energy features. Regarding contractual terms, Turkey has been bound with take or pay agreements signed by Russia and Iran; the terms of which do not allow Turkey to re-export gas under any circumstances.[2] In 2007 Turkey imported 80% of natural gas from Russia and 20% mainly from Iran. Imports from Azerbaijan, Turkmenistan and Iran will not change this picture fundamentally as Russia will continue to be the main provider for the next decade contributing more than 70% of gas under contractual conditions. Regarding Turkeys energy sector and infrastructure; the situation is not better. Turkey lacks natural gas storage capacity, with partial exception of Silivri facility functioning since 2007 with a capacity

189

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

of 1.6 billion cubic meters (BcM) comprising less that 5% of her total consumption. Turkeys plan to build higher storage capacity of 5 BcM in Tuz Golu (Salt Lake) is signicant. Yet there has been no further development other than plans for the last 5 years. Awkwardness occurs from Turkeys choice to use 40% of imported gas for domestic and industrial use and 60% to produce electricity. [3] This choice indicates a failure resulting in extravagant energy burden given that natural gas imports coasted $600 million per month in average in 2007 when Turkey spent at least $350 million monthly to generate electricity.[4] Regarding future; Turkeys coal and lignite imports will increase from 18 Mtoe in 2007 to 163 Mtoe in 2030. Natural gas imports will go from 43 Mtoe to 126 Mtoe during the same period. The main question, therefore, emerges whether Turkey has options other than importing almost 170 BcM of coal, lignite and natural gas, which will not only be extravagant in economic and unsustainable in environmental terms; but also obscure her will of becoming an energy hub.

mix, efciency and intensity. The interesting question, therefore, emerges as why Turkey is interested in more gas ow to Europe while she is totally and extravagantly dependent on gas imports with take or pay and no re-export obligations.

Policy Options and Restraints


Regarding supply and demand; Turkey does not benet from domestic renewable resources (mainly, hydro, geothermal, wind and sun) as much as her potential. The analysis on Turkeys actual energy mix and its expected shift, (under normal conditions dened by actual economic growth, population increase and GDP per capita where in drastic changes in energy policy which may stem from environmental restraints, economic recession, technological breakthrough and other factors are ignored) indicate growing import dependence on coal, oil and natural gas from nowadays to 2030. Actual energy mix, and the trend built upon it, is problematic. Natural gas balances environmental effects of other fossil fuels at the cost of extreme dependence on imports. Furthermore, extravagant choice of electricity production from natural gas, which appears to be the most expensive way when compared to other options, appears as a big mistake. Finally, Turkeys natural gas contract terms result in very high costs subject to oil prices; extra payment obligations because of take or pay regulation; and reveal high opportunity costs because of her no re-export obligation. Regarding economic and geo-strategic criteria; Turkey needs to recover her domestic break down in order to avoid a total failure. Turkey, indeed, plans to build natural gas storage facilities in Tuz Lake; erect nuclear power plants in Mersin Akkuyu (close to Mediterranean) and in Sinop (by Black Sea) totaling up to 7000-10000 MW; launch an energy industry zone in Ceyhan (with reneries, ports, gas liquefaction units, LNG terminals and petrochemical factories) and increase the share of renewables up to 30% in 2030. These investments are necessary to normalize current domestic inconsistencies. Turkey, within this perspective, appears as an emerging energy transit country enjoying her geographic location and may turn into a strategic energy hub only if she accomplishes the massive investments as planned; acquires re-export right for natural gas; and attains favorable contractual terms on natural gas and the planned nuclear power plants. This seems to be a very difcult task to attain and is subject to contingencies related to bargaining capacity, political conjuncture, economic conditions and nancial terms.

Amendment Plans: How reasonable?


Turkeys 2010 energy plan seems to be aware of these discrepancies and attributes a special signicance to development of nuclear and renewable energy as well as increasing energy efciency.[5] The Ministry of Energy and Natural Resources plans to increase the share of renewable to somewhere between 20-30% by 2020 which, under current trend, would remain below 10%.[6] Analyses, on Turkeys hydropower, geothermal, solar and wind resources, result in a huge amount of renewable potential.[7] This veries the possibility of increasing the share of renewables almost to 30%.[8] This goal will, however, be highly subject to investment decisions, regulations and political conjuncture. The government, in the mean time, is intended to make a 5000 MW nuclear power plant which will start functioning by 2015 in Mersin, Akkuyu (close to Mediterranean). Another nuclear power plant, between 3000-5000 MW, is planned to be constructed in Sinop (by Black Sea) until 2020. The planned nuclear power plants are important in capacity and may help Turkey ease negative consequences of electricity generation from imported gas. The most signicant question is on contractual terms of nuclear power plants as they will be vital to decide whether nuclear energy will help Turkey to overcome current failure.[9]

Outcomes of Pipelines
Turkeys pipeline politics proves more success when compared to her domestic structures.[10] Oil and gas pipelines from Russia, Caspian and Middle East to Europe and Mediterranean include Kirkuk-Yumurtalik oil pipeline and Baku Tbilisi Ceyhan oil pipeline; two gas pipelines from Russia; Baku-Tbilisi-Erzurum gas pipeline from Azerbaijan; Tebriz-Erzurum gas pipeline from Iran; and Turkey-Greece connector. Greece-Italy interconnection, Nabucco gas pipeline and Samsun-Ceyhan oil pipeline will develop this web further. At best case scenario, which describes a hypothetical situation in which all of these pipelines function at full capacity, Turkey will host 4-4.5 million barrels per day comprising 4.5-5% of Worlds oil rening potential and transit 43 BcM/y of gas to EU markets which will constitute about 6.5% of European gas imports by 2030. These gures are signicant and make it possible to conclude that Turkey appears as an emerging energy transit country. The general picture, however, is awkward in the sense that Turkey is supposed to transit more gas to European countries most of which are less dependent on gas imports and prove better results in their energy

References
[1] TOKLU, E., Gney, M.S., Ik, M., Comakl, O. , Kaygusuz, K., Energy production, consumption, policies and recent developments in Turkey, Renewable and Sustainable Energy Reviews, 2009, doi:10.1016/j.rser.2009.12.006 [2] BILGIN, M., Geopolitics of European natural gas demand: Supplies from Russia, Caspian and the Middle East, Energy Policy, Vol. 37, No. 11, 2009, pp. 4482-4491. [3] TUN, M., amdali, . and Parmaksizolu, C., Comparison of Turkeys electrical energy consumption and production with some European countries and optimization of future electrical power supply investments in Turkey, Energy Policy, Vol. 34, No. 1, 2006, pp. 50-59. [4] NTBP, Nkleer Teknoloji Bilgi Platformu, Doal Gaz Enerjisi, Termik. <http://www.nukte.org/dogalgazenerjisi>, accessed on 5 January 2010.

190

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

[5] OLAK, I., Bayndr, R. and Demirta, M., Trkiyenin Enerji Gelecei, TUBAV Bilim Dergisi Vol. 1, No. 2, 2008, pp. 3644. [6] MENR, Ministry of Energy and Natural Resources, The Budget for 2010, 18 December 2009. <http://www.enerji. gov.tr/yayinlar_raporlar/2010_Genel_Kurul_Konusmasi.pdf>, accessed on 21 December 2009. [7] YKSEK, ., Reevaluation of Turkeys hydropower potential and electric energy demand, Energy Policy, Vol. 36, No. 9, 2008, pp. 3374-3382. [8] SERPEN, U., Aksoy, N., ngr, T. and Korkmaz, E.D, Geothermal energy in Turkey: 2008 update, Geothermics, Vol. 38, No. 2, 2009, pp. 227-237. [9] BILGIN, M., Neopolitics (New energy order politics) of Fossil, Renewable and Nuclear Fuels: Turkeys Position and Alternative Futures, Journal of International Relations, Vol. 5, No. 20, 2009b, pp. 57-88. [10] BILGIN, M., New Prospects in Political Economy of InnerCaspian Hydrocarbons & Western Energy Corridor through Turkey, Energy Policy, Vol. 35, No. 12, December 2007, s. 6383-6394.

191

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

MANAGEMENT OF DISTRIBUTED ENERGY RESOURCES

Mete TAPINAR
Siemens Trkiye

Purpose Of The System


The purpose of the Management of Distributed Energy Resources system is to operate Decentralized Energy Supply Systems (DESS) in an optimized way. Optimized does in this context mean that the operation shall be carried out on optimized operation cost / prot and shall consider all inicted technical, contractual and environmental constraints. A DESS may consist of a certain number of generation units, storages, exible and inexible demands as well as energy exchange contracts and primary energy sources connected via an energy ow topology. The elds of application of the Management of Distributed Energy Resources are decentralized energy supply systems of electrical utilities, industries or IPPs and for facility management companies. The Management of Distributed Energy Resources system is not meant to be a substitute for all possible automation equipment necessary for operating the components of a DESS; there must be at least that much local automation equipment available to allow the basic operation of DESS components ensuring component and personal safety in the absence of the Management of Distributed Energy Resources system.

Q Renewable Unit Used e.g. for modeling wind power, PV systems, solar thermal systems, small run of river plants, geothermal plants. Q Fixed Demand Used for modeling energy demands that have to be supplied in any case. Q Interruptible Demand Used for modeling energy demands that can be switched off (or reduced) temporarily, but will not make up the forgone energy later (e.g. lighting devices, fans). Q Controllable Demand Used for modeling energy demands that can be controlled by switching temporarily, but will make up the forgone energy later (e.g. air conditioning, night storage heating, cold store). Q Mixing Element Used e.g. for modeling mixed fuelling of converters Q Linking Element Used e.g. for modeling transmission losses and constraints, emissions. Q Balance Node The inputs and outputs of the other model elements are connected to certain balance nodes, thus dening the energy ow topology of the modeled system.

Management Of Distributed Energy Resources Model Elements


The components / units of a DESS and their energy ow topology are modeled in of Management of Distributed Energy Resources by the following classes of model elements: Q Contract Used e.g. for modeling (electricity) import and export contracts, electricity market offers, primary energy contracts, emission emergence. Q Converter Unit Used for modeling all kind of energy converters with one (or two) inputs and one (or two) outputs, e.g. turbines, boilers, fuel cells, biomass gasication, pumps, water electrolysis. Q Battery Unit Used for modeling accumulator storages. Q Storage Unit Used e.g. for modeling hot water storage, steam accumulators, ywheels, primary energy storages.

Figure 1.

192

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

The Management of Distributed Energy Resources planning applications do model all cost / revenue and constraint relevant energy and media ows, regardless of their possible type (electricity, hot water, steam, cooling, emissions, hydrogen, etc.). The Management of Distributed Energy Resources control applications provide control and supervision capability of all generation units, storage units and exible demands as well as control capability to maintain an agreed electrical interchange energy prole. The following picture shall illustrate the assembly of a DESS model in Management of Distributed Energy Resources using the model elements (rectangular objects with unit names) and connecting them via balance nodes (circular objects with node numbers).

Architecture Of Management Of Distributed Energy Resources


The following gure shall illustrate the overall functional architecture of Management of Distributed Energy Resources:

Figure 3.

- Scheduling The respective Management of Distributed Energy Resources function is the Unit Commitment Q Control Functions - Unit Monitoring and Control The respective Management of Distributed Energy Resources functions are the Generation Management and the Load Management - Interchange Control The respective Management of Distributed Energy Resources functions are the Exchange Monitor and the Online Optimization and Coordination

Figure 2.

All Management of Distributed Energy Resources functions are interchanging the data via the process database. The interactions and strategies depend on the concrete task of a given Management of Distributed Energy Resources implementation (which function has to calculate at what times, given that what kind of assets are being modeled, acting on what kind of energy markets, ).

Overview Of The Functions According Data Flow


The following gure shall illustrate the Management of Distributed Energy Resources functions along with the respective data ow: As can seen from the gure above, the tasks / functions of Management of Distributed Energy Resources are split into three major groups: Q Basic Functions - Process connection capabilities (measurement, states) - Measured value processing and archiving - Process control capabilities (set points, commands) Q Planning Functions - Forecasting The respective Management of Distributed Energy Resources functions are the Weather Forecast, the Load Forecast, the Price Forecast and the Generation Forecast

193

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

AB TEMZ ENERJ DREKTFLER

Metin ATAMER
Atamer Group

29 Ocak 2010 tarihinde, Avusturyann bakentinde gerekletirilen Yenilenebilir Enerji urasnda yaplan konumalarda ok nemli konular konuuldu. Bunlarn en arpc balklarn izlememizde fayda vardr. 2009 senesi iinde yaynlanan Avrupa Birliinin yenilenebilir enerji iin yeni kabul ettii direktierin ye lkeler iin neminin irdelenmesinde lkemiz iin yarar vardr. ye lkeler direktier iin Action Plan olarak tarif edilen, lkelerin kendi hazrlayaca hareket planlar nemlidir. Hatta bu hareket noktalar iin atlacak ilk admlar, kresel dnceyi meydana getirmektedir. Yalnz, direktiere uyacaz diye niyet mektubundan ileri planlama yapmalar gerekmektedir. Avrupa Birliinin en nemli konusunun klim Deiiklii olduunu unutmamak gerekir. Bu nedenle retilecek enerji politikalarnn bu konuyla rtmesi gerekir; Enerji Arz ve Emniyetinin, Enerji Verimlilii ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarnn Kullanlma nceliinin Rekabet Esaslar iinde enerji politikalarn retilmesi esasna dayanmaktadr. Avrupa Birlii yesi lkelerin rettikleri yenilenebilir enerjinin toplam retim kurulu gleri iindeki oranna bakarsak; Grak 1de yer alan baz ye lkelerin oranlar bulunmakta. % 1.57den % 41.87ye kadar deiik oranlar izlememiz mmkndr. Her lkenin 2020 senesi iin belirledii hedef % 21 olarak grlmektedir. 2007 senesinde ngrlen % 16 hedene birok lkenin yaklamasyla, bu tann 2020 senesine iin % 21 olarak belirlenmi olduunu grmekteyiz. Bu hedefe yol alrken birok dar boazlarn olabileceini kabul eden Avrupa Birlii, bunlarn banda her lkede var olan brokratik engellerin yer aldn ve
45 40 35 30 25 26,8 28,51 41,89

bunun almasnn gerekli olduunu sylemekte. Bir baka konu ise, lkelerin ksa devre glerini artrmalarn tavsiye etmekteler. Devaml olarak bilgi aknn salanmasnn nemi zerinde durmaktalar. Bilhassa lkeler arasnda esnek yap oluturulmasnn neminin her lke tarafndan kabul edilmesi zerinde durulmas gerekir. Avrupa Birliinin 2009da yaynlanan Yenilenebilir Enerji Direktieri iinde hedeerin belirlenmesi nemlidir. En nemlisi, NREAP (National Renewable Energy Action Plan) olarak tarif edilen Milli Yenilenebilir Enerji Hareket Plannn retilmesi gerekir. Bu nemli plan, 2020 senesi iin gereken hedeeri kapsar. Bu hedeerde kararllk arttr. Bununla birlikte, tatbik stratejilerinin belirlenmesi gerekir. Yenilenebilir enerjide effak da art koulmutur. NREAP iin AB direktierinin maddeleri iindeki stratejilerin uyum salamas gerekir. Yenilenebilir enerjinin elektrik retiminde, stma ve soutmada ve bilhassa ulamda kullanmnda uyum salanmas gereklilii vurgulamaktadr. AB yesi lkelerde 2010 Aralk ayna kadar hedeer tayin edilmesi ve 2010 senesinin Temmuz ayna kadar uygulamaya alndnn bilgilerinin beyan edilmesi istenilmektedir. Ayrca, AB lkelerinin beklentileri iinde 2011 senesinde ye lke raporlarnn sunulmas yer almaktadr. 2012 senesinde ise, bu raporlarn toplanp AB Komisyon raporunun aklanmas beklenmektedir. lkelerin 2005 senesinde yenilenebilir enerji yatrmlar konusunda lkelerin eritikleri hedeeri ve 2020 senesi iin belirledikleri
60

RES, 2005 RES, 2010


49

50

40

40
32,6 34 31

39,8 38

20 15 10 5 0 7,23 8,69 2,83

18,23 15,36 10,35 7,06 5,79 5,33 2,54 7,16

30

30
25 23 20 23 23,3 20,5 17 15 13 10,3 8,7 6,1 2,2 5,8 3,1 6,9 5,2 2,9 0 4,3 2,4 0 11 13 10 7,2 6,7 14 15 17,8 16 24 25

28,5

20
1,57
13 16 13 9,4

17

18 18 16

18

14

15

T LG AR S TA N BE L K D A AN M AR KA AL M AN YA F N LA N D Y A FR AN M SA AC AR S TA N

T AL YA LL AN D A PO LO N YA R O M AN YA N G L TE R E

YA

ST U

Y E

H U R

AV U

U M

H O

VE

10

EK

BU

1,3

0 BE CZ DE IE ES IT LV LU MT AT T SI FI UK

Grak 1. AB lkeleri iinde enerji retiminde yenilenebilir enerji retim yzdesi

Grak 2. AB ye lkelerinin hedeeri.

194

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

hedeeri grmekteyiz. En d % 10 ve en yksei % 49 olan bir yelpazede lkeler kresel yaam ne kadar nemsediklerini bu rakamlarla gstermekteler. Bu gereklerin yannda, iletim ve datm konularn da ele alan AB yesi lkeler, iletim ve datmda ortalama kayplarnn % 6-7.5 olduunu kabul etmekteler. Bu nedenle bu kayplar en aza indirecek baz konularda yatrm yapmay hedeediklerini sylemekteler. letim voltajnn ykseltilmesi, reaktif gcn azaltlmas, transformatrlerdeki verimliliin artrlmas, hatta eski trafolarn deitirilmesi ngrlmektedir. Burada belirlenen hedee, yresel hatalarn en aza indirilmesi, hatlara konulacak duyargalarla sistemin devaml kontrol edilmesi ve bununla beraber tketici maliyetlerinin drlmesinin kararlatrlm olduunu grmekteyiz. Avrupa Birliine girmek iin ok uzun bir mddet aba sarf eden lkemizin burada direktieri ve bilhassa 2020 hedeerini iyi deerlendirmesi gerekir. 2023 senesinde Cumhuriyetimizin 100 yln kutlayacaz. Cumhuriyetimizi kuranlara kar sorumluluk hissetmemiz gerektiini dnmekteyim.

for the renewable energy sources. The Member states should also share all the informations that are needed among the members . They all agree to have a exiblity among the member states. In the year 2009 the member states have accepted to state their targets for the year 2020. Within the targets for the year 2020 , they have also stated that all member countries should have a National Renewable Energy Action Plans that they should declare which also should be applicable. The plans should be sustainable for all member countries. Each Member Country will have the strategies for the action plans that they will have to announce to all other member states. They all accept to have transperancy for the policies between the member states. The strategies of the action plans in all member states should fall in with the directives of the EU. It is also stated that the policies of the renewable energy action plans should match with the directives of the EU in all aspects including heating and cooling, and transportaion should also be concidered. All EU member staes have accepted to present their action plans for the year 2020 and should be presented to EU by the end of July 2010. They also should declare that the implimentation have already started witin the year 2010. Member states will report their action plans and strategies within the given time. The EU Energy Comission will prepare a report on the action plans for all member states by the end of 2011. These report will be collected and a general report will be prepared by the EU Energy Comission which will be announced to public in 2012. In the second Chart we can see the renewable energy aims of the Memeber States and plans of the decleration for the year 2005 and also the targets of the 2020. The average of these gures come up to 10 % to 49% of target that has been noted, related to the climate issues. We strongly feel the importance of the climate change issues that has been accepted by the member states. Related to these directives of the EU Energy Comission all member states have also noted that the losses of the transmission and distribution have come up to 6-7.5 % which should be evaluated at a high importance. They also have stated that all members should lower these losses. They plan to increase the transmission line voltage , they plan to lower the reactive power , they plan to increase the efciency of the transformers, and even change the old transformers with new efcient transformers. To decrease the local line fail faults, they plan to control the lines with detectors and sensors to minimise the interruption. They also plan to increase the usage of the energy with high efciency, having a low maintenance costs to decrease the overheads on the transmission and distribution lines. To be a member of the EU countries, Turkey have spent a fortune with time and material in the past 40 years , and now we can see where EU countries stand and where Turkey stands, this should be evaluated openly. We are standing at door of the 100 th anniversary of independance by the year 2023 . I feel responsible to the founders of our Turkish Nation from scretch and all should feel the same to plan ahead.

Kaynaklar
[1] AB Renewable Energy Directives 28

Summary
29th of January 2010 a summet have been held in the capital of Austria on the renewable energy and speaches that have been given in the summitt has to be evauated carefully. We should trace the outcome of the papers that were given in this conference. EU countries have accepteted certain directives on the renewable energy targets which will need actions to be taken in the coming years. We should also closely look at the implementaion of these directives. The member states have also accepted action plans to be drived for each member states which are important to all other member states. They have to plan the application on these directives in each state, and it should not stay as a single declaration, but they should be applied. The main aim of this action plan is the climate change issue that they have agreed as the main aim of the directives. Therefore the energy policies of each state should match with the climate issues, which are important to the member states. The priority on the uses of the renewable energy should match with the Energy policies on the security and the availability, providing the compatibility . Some of the EU countries have the following percentage of renewable energy usage in their total consumption varying from 1.57 % up to 41.87 % as seen in the grac. Some countries have neuclear power and some have coalred power plants installed as their major source of energy. All member states have accepted a target as an avarage of 21% reneable energy usage for the year 2020. For some of the member states the targets for the years 2010 have been reached within 2007 as %16 and the new target has been indicated as 21% for the year 2020. They also have accepted some bottle necks . They all accept that there are burocratic difculties in the member states as in all countries which should be overcomed. There should also increase in the capacity of the short circuit in the transmission lines

195

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

GRID CONNECTION OF RENEWABLE ENERGY

Andrew JONES
S&C Europe

Miguel SOBRAL
S&C Europe

Abstract
The paper will consider various techniques that have been used to help renewable generation connect to the grid. The rst is the use of STATCOM technology for the supply of voltage and power factor control by supplying fast VARs to meet the reactive requirements of the grid code and also to support installations which are connecting to a weal grid. The second part will consider the role that energy storage has to reduce local intermittency and to participate more protably in the local supply and ancillary service market. Finally it will consider active network management as a means of getting additional generation onto the same transmission and distribution asset. In all cases recent examples from installations will be presented from UK, Ireland and the US.

power factor at a remote POC using a line drop compensation algorithm. Figure 1 shows actual measurements associated with a hybrid reactive power compensator for a 90 MW wind power plant where the POC is at 345 kV, 37 km away from the collector substation. In this case the compensator is controlling the power factor at the POC at unity (i.e., zero net MVAR at the POC).
100

WPP MW
80

60

MW, MVAR

40

Introduction
To meet the renewable targets set by governments around the world technology changes have been required. S&C Electric has been actively involved in multiple projects around the world that allows grid connection of intermittent renewable sources to grids. This paper also draws on examples of other companies S&C have worked with.

INVERTER MVAR
20

WPP NET MVAR

-20 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

Grid Code
There are many different grid codes in operation around the world and these vary depending on the requirements of the local grid operators and the condition of the grid that they are connected to. Modern wind turbine generators (WTGs) have capabilities to dynamically control the power factor or voltage at the terminals of the generators. Grid codes typically require wind power plants to be able to vary their power factor to meet system operating conditions and not all turbines are capable of this. In this case the use of voltage source inverter technologies using pulse width modulation techniques to synthesize a voltage either greater than or less than the bus where the inverters (DSTATCOM) are connected are now widely used in wind power plants for power factor or voltage control. Most recent developments are that WTG act as the master and the additional requirements are provided by the DSTATCOM operating in a slave mode. Due to economics normally one of the most cost effective solutions is the use of a substation based hybrid reactive power compensator solution which can be used to dynamically control the power factor at the Point Of Connection (POC) with response times dictated by intentional delays associated with the switching of SSDs in the compensator. Through local collector bus voltage and current sensing and slow feedback of voltage and current at the POC through SCADA, the DSTATCOM can dynamically control the

Hours

Figure 1.

A hybrid reactive power compensator offers several advantages relative to additional switched power factor correction capacitors applied at the WTG low voltage terminals: Q The power factor of the wind power plant can be dynamically controlled without changing the power factor set points of individual WTGs, increasing the overall speed of response. Q The power factor at the WTG terminals can be independently controlled at or near unity power factor, thereby minimizing reactive current ow through the WTG step-up transformers and the collector system. This effectively reduces active and reactive power losses in the wind power plant. Q A wind farm management system is not required to control reactive power in the wind power plant. Q The available reactive power from the compensator can be utilized at all power output levels of the wind power plant, compensating for collector cable charging (capacitive) reactive power at zero and low power output levels or providing reactive power. Compared to using only mechanically-switched capacitor banks in the collector substation, the hybrid reactive power compensator offers the following advantages: Q The power factor at the POC can be controlled more precisely over the entire output range of the wind power plant.

196

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Q The number of switching events of capacitor banks is reduced due to the dynamic reactive power range of the inverters, thereby increasing the life of the capacitor bank switching devices. Q The dynamic compensator control algorithm distributes the number of switching operations of any single capacitor bank based on historical number of switching operations, resulting in more even wear on capacitor switching devices and prolonged life in multiple capacitor bank applications. Q The severity of the capacitor-switching transients associated with the energisation of the capacitor banks can be reduced slightly by the inverter control action. As in any situation where shunt capacitor banks are applied, the application review of the hybrid reactive power compensator must include a review of potential harmonic resonance conditions this is particularly relevant where the wind farm is connected to a grid with a low available short circuit level. The review will typically include detailed harmonic resonance analysis, including impedance frequency scans for various operating conditions of the wind power plant and harmonic distortion analysis based on representative ambient harmonic levels (i.e. harmonics present in the system without the wind power plant) or harmonic currents injected by WTGs. In cases where WTGs with power factor correction capacitors are involved, careful attention must also be paid to any potential resonance conditions caused by the WTG capacitors. In cases where resonance conditions with high local impedances at characteristic harmonic frequencies (i.e. 5th, 7th, 11th, 13th, etc. harmonics) are identied, capacitor banks in the hybrid reactive compensation system can be converted to harmonic lter banks. In wind power plants using WTGs with power factor correction capacitors where resonance conditions are caused by the WTG capacitors, a damped C-type lter is commonly used to lower the local impedance of the wind power plant over a wide range of frequencies. In wind power plants utilizing WTGs with doubly-fed induction generators (DFIG) or full-converter WTGs with appreciable levels of harmonic current injection, it is sometimes necessary to apply a high-pass lter to prevent some of the harmonic currents from owing into the system and causing high levels of harmonic voltage and current distortion. If a hybrid compensator is applied in this situation, one or more of the capacitor banks can be converted to high-pass lters to address this issue. The S&C Distributed Static Compensator (DSTATCOM) is an inverter based solution that provides both an inductive and capacitive range of sub cycle response that is capable of voltage and power factor control plus providing support for low voltage ride through (LVRT). It is modular in format, and can be provided as an outdoor or indoor solution, which for economic reasons, may also have switched capacitors and reactors, controlled by the DSTATCOM. The switched devices provide the large changes and the DSTATCOM supply the vernier changes. This short term capability means that the DSTATCOM can compensate for the longer response times to reactive power command, of some turbine manufacturers. This has the ability to reduce the size of the system solution as the turbine capabilities can then utilised to ensure the most economic solution. In addition, it is possible to use the short term rating capability to supplement any shortfall in the turbine LVRT capability.

As the penetration of wind increases there has been a trend in the UK to connect to networks where there is a low available fault level which means that voltage uctuations are higher between maximum generation and no generation. Even full converter WTG have problems with this and a substation based solution will keep voltage within statutory limits. The following graph illustrates the use of a single DSTATCOM to provide voltage control for a single 850kW turbine.

Figure 2.

The Electronic Shock Absorber The Electronic Shock Absorber (ESA) is basically the DSTATCOM with energy storage added. This allows wind farms to control real power outputs and ramp rates. The ESA was developed in conjunction with the Hawaiian Electric Company (HECO) as a demonstration unit and is used with very early models of wind generators that have limited basic control functions. The problem that HECO faced is that due to the large penetration of wind on an island system, the variations in wind speed caused both voltage regulations problems and frequency variations. The ESA has demonstrated the ability to modify the net output of the wind farm/ESA into the utility system to meet all the local requirements. The following graphs show the ESA performance against performance parameters set by HECO as part of local Power Purchase Agreements.
ESA Power
0.10
Power Per Unit of Wind Farm Output

0.05 0.00 -0.05 -0.10 0 20 40 60 80 Time - seconds 100 120 140

Average Power (sum of last 30 absolute changes at 2-second sample rate)


(interpolated between 2-second samples)

0.04
Power Per Unit of Wind Farm Output
(Red Line is Limit)

0.03 0.02 0.01 0.00 0 20 40 60 80 Time - seconds 100 120 140

Ramp Rate
(Red Lines are Limits)

Power Per Unit of Wind Farm Output

0.30 0.20 0.10 0.00 -0.10 -0.20 -0.30 0 20 40

(Change In Power from 1 minute ago)

60

80 Time - seconds

100

120

140

Instantaneous (Change in Power from 2 seconds ago)


0.15 0.10 0.05 0.00 -0.05 -0.10 -0.15 0 20 40 60 80 Time - seconds 100 120 140

Power Per Unit of Wind Farm Output

Figure 3.

(Red Lines are Limits)

197

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

The ESA power graph shows the performance of the ESA as it compensates for the variations in each of the three parameters which it is monitoring. For this sample, the average power does not go outside of its limits so the ESA does not need to react to compensate. The Ramp Rate reaches its lower limit and the ESA compensates for this by injecting energy into the system. This is most noticeable around the 70 sec area. The instantaneous hit its upper limit at 90 secs and the ESA absorbed energy at that point. It should be noted that the ESA, whilst performing these functions, can also provide voltage and/or power factor control plus it can assist with LVRT requirements.

despatch reliability if it was connected and charged by a renewable energy source. One of the attractions for AEP, was the deferment of asset upgrades. With T&D congestion and the ability to obtain upgrades for transmission assets means that this has signicant benets for the renewable industry. The modularity of the units means that they can be relocated at various points in the system where it is needed. Several other systems are now connected and they include projects connected to renewable sources. Japan Wind Development has installed a project that has 34 MW of NaS energy storage for a 51 MW wind farm. The use of such a large amount of energy storage in this instance allows for a much higher level of energy trading and also allows signicant peak shaving. NGK has also demonstrated NaS technology for load smoothing at TEPCO Demonstration at Hachijo-Jima Island. Here the NAS battery is used in a constant state of charge and discharge to provide a smooth out put from the wind farm.

Long Term Energy Storage


As more Distributed Generation (DG) schemes are introduced closer to the load, there is a desire to provide energy when needed. Typically, a 100MW wind farm will only average 30 to 40MW, resulting in a network utilisation of up to 40%. The other area where renewable energy suffers is the lack of ability to dispatch it when it is needed. The Economic Research Council argues that often wind is generated at night when demand is low, and does not have a mechanism to balance or store the energy to meet demand when needed, so the energy tends to be lost. The UK Department of Trade and Industry (DTI) stated that 6-10 hours of energy storage can increase the dispatch reliability up to 95%, and that depending on the power purchase agreement, could increase revenue between 2 to 35%, or more. Additional work in the UK has shown that 1MW of energy storage could be used to remove 3MW of transmission and distribution capacity constraint. S&C has the ability to integrate multiple energy storage technologies but due to commercial reasons the largest number of projects has been with NGKs NaS technology. The NaS battery based long term energy storage offered by S&C uses the DSTATCOM as the Power Conditioning System. This means that the DSTATCOM can provide the voltage and power factor control plus assisting LVRT, with the added benet of controlling the power fed into the utility system versus the power fed into charging or discharge the energy storage. The following discusses some of these in relation to the S&C demonstration unit in American Electric Power (AEP) Charleston, West Virginia and other NGK NaS applications. The rst system installed at AEP has the ability to provide 7 MWH of storage. This storage helps in a number of ways. The most obvious is, the ability to provide the storage to meet demands. The system is charged at night and is used during the daytime near peak hours to shave the peak demand. It could also be used to improve the

Figure 5.

Active Network Management


In the Orkney Islands off the North of Scotland Smarter Grid Solutions has effectively applied an active network management scheme to allow increased connection of renewable generation in an area that traditionally was network constrained. Normally renewable connections are built on the premise that conventional capacity is planned on maximum output within approved planning guidelines. Active Network Management (ANM) uses real time information so that dynamic information can be used to accommodate additional generation on existing networks. Network perspective today: Q Multiple generator applications but no capacity available due to network constraints Q Some diversity assumptions made regarding renewables Q Network operator focuses on conventional connection solutions including special protection schemes / inter tripped non-rm generation Q Lengthy timescales for network reinforcement Network perspective tomorrow: Q ANM system measures real-time network export Q Pre-emptive action to stay within limits (regulate NFG MW in real-time)

Figure 4.

198

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

No available capacity
FG 15 MVA 3-12 MVA 12 MVA

Q Adopts a zonal approach to constraint allocation (see below) Q Existing connections unaffected Q Considers commercial connection agreements This project went live in November 2009 with the result that this scheme would have cost 30 million of T&D upgrade.

Conclusion
? Bus 1 Bus 2

Figure 6.

There are many different solutions to help facilitate renewable connection and S&C has a comprehensive suite of proven solutions that have been demonstrated by S&C or its partners. It is felt that all these have a role to play in helping Turkey meet its renewable targets.

FG

Real-time export
p, q, v, i 12 MVA

0-15 MVA
3-12 MVA p, q, v, i NFG 0-9 MVA

ANM

SCADA

Figure 7.

Q Takes corrective action if necessary (disconnect NFG) Q Voltage at bus 1 and bus 2 must be within statutory limits in all scenarios This solution allows additional generators to be connected and takes into consideration multiple constraints within the network and export cables. It uses real time ANM algorithms to manage multiple generators against the multiple constraints by Q Real time measurement and control

Normally Open Point EDAY ROUSAY SANDAY

Zone 1
BURGAR HILL WESTRAY STRONSAY

Zone 2
SHAPINSAY STROMNESS

Orkney Core
SCORRADALE KIRKWALL

NORTH HOY THURSO GRID LYNESS

Zone 4
ST. MARYS FLOTTA

Zone 3

Figure 8.

199

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

HDROJEN ENERJ TEKNOLOJLER PROJELER VE UNIDO-ICHET

Mustafa HATPOLU
UNIDO-ICHET

zet
Uluslararas Hidrojen Enerjisi Teknolojileri Merkezi (UNIDO-ICHET), gelimi ve gelimekte olan lkeler arasnda hidrojen teknolojileri kprs oluturarak, hidrojen teknolojilerinin gelitirilmesi ve kullanmnn yaygnlatrlmasn salamak amacyla kurulmu bir UNIDO projesidir. ICHET bu amacn, uygulamal ar-ge projeleri yrtmek veya bu projelere destek vermek, bu konularda seminer, toplant, altay dzenlemek veya bu faaliyetlere katlmak suretiyle gerekletirir. ICHET 21 Ekim 2003te Trkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl ile UNIDO arasnda imzalanan Gvence Fonu Anlamas ile kurulmu, 19 Mays 2004te stanbulda faaliyete gemitir. Balang fonu olarak Trkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl 40 M$lk bir bteyi UNIDOya ayrmtr. ICHET u anda 28 tam zamanl alan ve 10 yar-zamanl alana sahiptir. Kar amac gtmeyen bir merkez olan ICHETin temel amac gelimekte olan lkelerin geleneksel enerji teknolojilerinden doruca hidrojen enerjisine geiine destek olmaktr. Yerel projeler iin niversite-endstri ibirlii ne karlarak (HICE, Battery Hybrid, Hythane, Yakt Pili ve Kojenerasyon sistemi retim projeleri), ekonomik faydann eldesi hedeenmektedir. Ayni zamanda evre duyarll yaygnlatrlarak (Temiz gller, temiz nehirler, temiz evre, yeil hava liman, yeil liman, yeil kent, yeil sanayi projeleri gibi.) gelecee ynelik enerji ve evre politikalarn olumasna katkda bulunulmaktadr. ICHETin mhendis ve bilim adamlar yeterli tecrbe ve deneyim ile daha birok projeyi gerekletirip Trkiyenin hizmetine sunmaya kararldr. Dnya ve Avrupa apnda projelerin gereklemesi iin salanan nansmann devamll ve eitlilii nemlidir.

yatmaktadr. Ayrca, enerjiye olan talep sanayileme ile birlikte her geen gn artmaktadr. Ancak fosil enerji kaynaklarnn kullanlmas evresel kayglar da beraberinde getirmektedir. Fosil yaktlarn yaklmas karbondioksit reterek sera gaz etkisine sebep olmakta, bu da kresel snmasnn artmasna ve iklim deiikliine sebep olmaktadr. Fosil yakt kirlilii ayrca ekosistemi de tehdit etmekte olup, doal kaynaklarn % 30u son 30 yl iinde tketilmi durumdadr. Eer iklim sorunlar aynen devam ederse, 2100 ylnda deniz seviyesi 70 cm ykselmi, ortalama scaklk 4,5 C artm olacaktr. IPCCye (Birlemi Milletler klim Deiiklii Paneli) gre iklim deiiklii kontrol altna alnamad takdirde, 2100 ylna kadar dnya gda retiminin % 40 azalmas beklenmektedir. Bu nedenle kresel snmann 2050 ylna kadar 2Cden fazla artmamas, sanayi lkelerinin CO2 emisyonlarnn 1990 ylyla karlatrldnda, 2020ye kadar % 40, 2050ye kadar da % 80 drlmeleri gerekmektedir. Mevcut enerji sistemi ekonomik, ziksel, evresel ve jeopolitik nedenlerden dolay srdrlebilir deildir. Bu durum bilim ve siyaset evrelerini alternatif birincil enerji kaynaklar arayna yneltmitir. Mevcut alternatif birincil enerji kaynaklar olarak nkleer zyon, nkleer fzyon, gne, rzgar, okyanus-termal, okyanus akntlar, gel-gitler ve jeotermal enerji kaynaklar sralanabilir. Fakat bu enerji kaynaklar, srekli olmamak (gne, rzgar, dalga), tketim yerinden uzak olmak, tanamamak, depolanamamak (nkleer ha-ri), ulam aralarnda kullanlamamak gibi eitli dezavantajlara sahiptir. Hidrojen dnya zerinde serbest halde bulunmad iin birincil enerji kaynaklarndan retilmesi gerekir. Bu yzden hidrojen birincil enerji kayna deil, elektrik gibi bir enerji taycsdr. Karbon yaymlarn drmesi ve enerji arz gvenlii hidrojen ekonomisine gei iin iki nemli faktrdr. Hidrojen birim arlk itibariyle benzinin kat enerji ierir. Tanabilir, depolanabilir, srdrlebilir, temiz ve evre dostudur. Isnma, elektrik ve ulamda ihtiya duyulan geni bir enerji bandn etkin ve emisyonsuz bir ekilde salayabilir. Yakn gelecekte hidrojen, muhtemelen uzun mesafeli ulam iin birincil yakt olacaktr. Hidrojen iten yanmal motor veya hidrojen yakt pilinin ktlarnn elektrik, s ve su olmas nedeniyle hidrojen gelecein yakt olarak adlandrlmaktadr. Hidrojen u metotlarla retilebilir: Yenilenebilir enerjiden (rzgar, gne, hidrolik, geotermal) retilen elektrik ile suyun elektrolizi, doal gazn buharla reformasyonu, petroln ksmi oksidasyonu, kmrn ve biyoktlenin gazlatrlmas, nkleer yksek scaklkta suyun elektrolizi, yksek scaklkta suyun termokimyasal paralanmas, fotoelektrokimyasal ve fotobiyolojik metotlar. Hidrojenin ok haf olmas nedeniyle depolanmas iin byk hacimler gerekmektedir. Bu nedenle gvenli, kk hacimde yksek miktarda hidrojen depolayabilen sistemler gelitirilmitir. Hidrojen kullanm alanlarna

1. Giri
Uluslararas Hidrojen Enerjisi Teknolojileri Merkezi (UNIDO-ICHET), gelimi ve gelimekte olan lkeler arasnda hidrojen teknolojileri kprs oluturarak, hidrojen teknolojilerinin gelitirilmesi ve kullanmnn yaygnlatrlmasn salamak amacyla kurulmu bir UNIDO projesidir. ICHET bu amacn, uygulamal Ar-Ge projeleri yrtmek veya bu projelere destek vermek, bu konularda seminer, toplant, altay dzenlemek veya bu faaliyetlere katlmak suretiyle gerekletirir. ICHET 21 Ekim 2003te Trkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl ile UNIDO arasnda imzalanan Gvence Fonu Anlamas ile kurulmu, 19 Mays 2004te stanbulda faaliyete gemitir. Balang fonu olarak Trkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl 40 M$lk bir bteyi UNIDO emrine ayrmtr. ICHET u anda 28 tam zamanl alan ve 10 yar-zamanl alana sahiptir. Gnmzn nemli toplumsal, ekonomik ve siyasal sorunlarnn altnda dikkat edilirse hep enerjiye ve kaynaklarna sahip olma istei

200

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

bal olarak basnl gaz tplerde, sv halde, metal hidrrler, kimyasal hidrrler veya nanotplerde depolanabilir. Hidrojenin yaygn kullanlmasnn nndeki engeller unlardr: a) Hidrojen altyaps yetersiz, b) Hidrojen retim maliyeti halen yksek, c) Hidrojen yakt pillerinin ve elektroliz aletlerinin maliyetleri olduka yksek, d) Hidrojenin depolanmasndaki zorluklar ve yksek maliyet, e) Hidrojenin kamuoyunda yeterince tannmamas. 14 Eyll 2009 tarihinde dnyann nde gelen otomobil rmalar Daimler, Ford, General Motors, Opel, Honda, Hyundai, Kia Motors, Renault/Nissan ve Toyota, 2015 ylndan itibaren birka yz bin yakt pilli aracn ticarileeceini ve yollara kacan akladlar. Hidrojen yaktl aralar bataryal aralarla karlatrldnda daha dk verime sahiptir, ancak dolum zaman ok daha dk (5 dakika) ve bir depo hidrojen (350 bar) ile alnan yol yaklak 500 kmdir. Yenilenebilir enerjiden retilen elektrik ile doldurulan akl aralar da sfr karbonlu zmdr, ancak uzun ak dolum zamanlar ve ak boyutlarnn bykl, akl aralar daha ksa mesafelerde (250 km) kullanlmaya snrlar. Yakt pilleri, yksek verimli, dk veya sfr yayml, sessiz (dnen veya hareketli para yok), modler cihazlardr. Hem s, hem de elektrik enerjisi retebilen bu cihazlar, g santrallerinde MW mertebesinde, tamaclkta 50-200 kW aralnda, konutlar iin gerekli s ve elektrik enerjisi ihtiyacn karlamak amac ile 5-20 kW aralnda, kk cihazlarda ise (1 kW alt) kullanlma imkanna sahiptir. Yakt pilleri, otobs, motosiklet, bisiklet, golf arabas, uzay, uak, lokomotif, gemi, sualt vastalar, yaygn enerji retimi, kojenerasyon, kesintisiz g kaynaklar, yedek g birimleri, tanabilir g kaynaklar gibi eitli uygulamalarda denenmitir.

stanbul Boaznda Kobold Trbini. stanbul Boaznda, boaz aknt hzna bal olarak 20-50 kW elektrik retecek olan bir dikey trbin yaplacaktr. Boazn aknt hzlar 1,5 3,5 m/sec arasnda llmtr. Proje sresi 3 yl olup 400.000 $lk bir yatrm yaplacaktr. Halite Hidrojen Yakt Pilli Melez Yolcu Gemisi. Proje stanbul Halite, hidrojen enerjisi ve elektrik bataryalar ile melez alan 50 kiilik bir turistik feribot retimi ve iletimini ngrmektedir. BB projesi olup, ICHET hidrojen ekipmanlar, laboratuvar, test ilemleri ve hidrojen dolum istasyonu destei vermektedir. German Lloyddan geminin dizayn onay alnmtr. (Resim 1)

Resim 1.

2. ICHET Projeleri
2.1. Uluslararas Demonstrasyon Projeleri Hidrojen ten Yanmal -Tekerlikler (Hindistanda): Projenin amac, hidrojenin yolcu tamadaki etkinliini ve evre dostu roln gstermektir. Yeni Delhi Pragati Meydanda 15 adet -tekerlekli yolcu tat, iten yanmal motorlar hidrojen yakacak ekilde dntrlecektir. Mutabakat Belgesi (MoU) 12 Mart 2009da, ICHET ve Hintli proje ortaklar arasnda imzaland. Cook Islands Hidrojen Adas: Projenin amac, Cook Islands/ Aitutakide yenilenebilir enerji (rzgar + PV gne) ve hidrojen enerji sistemleri kurmak ve adalara teknoloji transferini desteklemektir. 2.2. Ulusal Demonstrasyon Projeleri Bozcaada Hidrojen Adas Projesi: Projenin amac, yenilenebilir enerji kaynaklarndan (20 kW gne paneli + 30 kW rzgar trbini) elektrolizr araclyla hidrojen retimi salayacak bir tesis kurmak ve bu hidrojeni adadaki yerleik (kaymakamlk binas ve hastane iin kesintisiz g kayna) ve tama (hidrojen yakt pilli bot ve yolu tama arac) uygulamalar iin kullanmaktr. Proje sresi 3 yl olup projeye ICHET tarafndan 1.900.000 $ fon salanmtr.

Hidrojen ten Yanmal Motorlu Melez Belediye Otobs: Projenin amac ICHET ve stanbul Bykehir Belediyesi ibirlii ile hidrojen iten yanmal ve elektrik bataryal melez bir otobs imalatdr. Proje sadece ehir traindeki emisyonlar azaltmakla kalmayacak, ayn zamanda ykselen verim sayesinde yakt tasarrufu da salayacaktr. Otobs frenleme enerjisini geri kazanabilecektir. Otobsn enerji sistemi batarya grubu ve 90 kW (120 beygir) hidrojen iten yanmal motorun (HICE) seri melez dzeninden olumaktadr. Otobs ETT tarafndan stanbulun tarihi yerlerinde turistik amalarla kullanlacaktr. (Resim 2)

Resim 2.

Hidrojen Yakt Pilli Melez Botlar: niversitelere proje nerisinde bulunmalar iin yaplan ar yoluyla, 10 niversite tarafndan yaplan bavurular deerlendirilmi, 6 niversitenin bavurusu (T, ODT, S, Dokuz Eyll, Hali, YT) seilerek desteklenmesine karar verilmitir. Yaklak 7 m boyunda ve 3 m enindeki bu botlar, Halite gsterime sunulacaktr. Projenin amac, Trkiyenin gl, rmak ve turistik blgelerinde fosil yaktl su tatlarnn yerini hidrojen ve akl melez tatlarn almasdr. (Resim 3)

201

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Resim 5. Resim 3.

Hidrojen Dolum stasyonu: Projenin amac Halite Eyp DO skelesi arkasnda stanbul Bykehir Belediyesi tarafndan tahsis edilen 500 mlik alanda, Trkiyenin ilk hidrojen retim ve dolum istasyonunu yapmaktr. Tesis hidrojenli yolcu gemisine ve hidrojenli otobse 220/350 barda hidrojen temin edecektir. Tesisin hem kara hem de deniz tatlarna yakt ikmali yapmas, projeyi dnyada ilk klmaktadr. Hidrojen tesiste elektroliz ile retilecektir. Proje 3 yl srecek olup, ICHET tarafndan projeye 2 milyon $ fon salanmtr. Mobil Hidrojen Dolum Birimi: Projenin amac, sahada ICHETin hidrojenli gsteri aralarna yakt temin edecek, mobil hidrojen dolum istasyonu oluturmaktr. Ara hidrojeni suyun elektrolizi ile retecek ve 220 bar ve 15-20 bar basnlarda hidrojen salayabilecektir. 2.3. Tamamlanan Projeler Hidrojen Yakt Pilli Melez Scooter: Projenin amac, benzinle alan bir mobilete yakt hcresi entegre ederek, arac sessiz ve evre dostu yapmaktr. Aracn engelliler tarafndan kullanlmas dnlmektedir. (Resim 4)

Hidrojen Yakt Pilli Kesintisiz G Kayna (DO): 5 kW yakt pilli evreye duyarl ve sessiz bir yardmc g birimi oluturuldu ve Yenikap DO Bilet Gielerinde Nisan 2009da hizmete ald. Hidrojen Yakt Pilli Kesintisiz G Kayna (Ayasofya): 5 kW yakt pilli evreye duyarl ve sessiz bir yardmc g birimi olarak gelitirildi. Ayasofya Mzesi Bilet Gieleri ve kamera sistemlerinde kullanlacak. Hidrojen Yakt Pilli Forklift: Projede, mevcut batarya sistemi yerine srekli ve verimli bir ekilde g salarken hibir zararl emisyon salmayan 8 kWlk bir yakt pili ve uygun hidrojen ekipman kullanarak 1,5 ton kaldrabilen bir forklift dizayn edilmitir. Projede kullanlan forklifti Adanada elektrikli forklift reten UMTA rmas salamtr. (Resim 6)

Resim 6.

Yenilenebilir Enerji (rzgar trbini + gne pili ) + Hidrojenli Mobil Ev: Projede gne, rzgar ve PEM yakt pilinin birlikte kullanlmasyla oluan melez enerji sisteminin, ebekeden bamsz olarak elektrik retmek amacyla kullanlmas, elektrolizle hidrojen retilmesi ve bu hidrojenin yerleim blgesinden uzak yerlerde ve afet blgelerinde yemek piirme, snma ve elektrik retimi iin kullanlmas amalanmtr. Sistem, 800 Wlk gne panelleri, 1-3 kWlk bir rzgar trbini, 2 kWlk bir yakt pili, dakikada 1 lt hidrojen reten bir elektrolizr ve hidrojenli ocaktan olumaktadr. (Resim 7)

Resim 4.

Hidrojen Yakt Pilli Melez Yolcu Tama Arac: Projede, halka ak ve turistik yerlerde gsteri amal kullanlmak zere, bir yolcu tama arac 2 kWlk bir yakt pili ve batarya ile melez alacak ekilde dntrlmtr. Araca koyulan gne panelleri ise bataryalara ekstra enerji salamaktadr. (Resim 5)
Resim 7.

202

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

2.4. Genel Faaliyetler Trkiyenin en gelimi hidrojen ve yakt pili laboratuvarlar oluturulmu, niversitelerin ve endstrinin kullanmna almtr. Sanayi ve niversitelerinin hidrojen alanndaki bilgi ihtiyalarn gidermek iin ksa kurslar dzenlemektir. Ar-Ge projeleri desteklenerek, mevcut teknoloji seviyelerinin ykseltilebilmesi ve yeni teknolojilerin bulunabilmesi iin aba harcamaktadr. Yerli ve yabanc, enerji ierikli toplantlara katlm yoluyla ICHETin hidrojen alanndaki faaliyetleri tantlmaktadr.

3. Sonu
Kar amac gtmeyen bir merkez olan ICHETin temel amac, gelimekte olan lkelerin geleneksel enerji teknolojilerinden doruca hidrojen enerjisine geiine destek olmaktr. Yerel projeler iin niversite-endstri ibirlii ne karlarak (HICE, Battery Hybrid, Hythane, Yakt Pili ve Kojenerasyon Sistemi retim projeleri), ekonomik faydann eldesi hedeenmektedir. Ayn zamanda evre duyarll yaygnlatrlarak (temiz gller, temiz nehirler, temiz evre, yeil hava liman, yeil liman, yeil kent, yeil sanayi projeleri gibi) gelecee ynelik enerji ve evre politikalarn olumasna katkda bulunulmaktadr. ICHETin mhendis ve bilim adamlar, yeterli tecrbe ve deneyim ile daha bir ok projeyi gerekletirip Trkiyenin hizmetine sunmaya kararldr. Dnya ve Avrupa apnda projelerin gereklemesi iin salanan nansmann devamll ve eitlilii nemlidir.

Summary
The International Centre for Hydrogen Energy Technologies is a UNIDO project which has the mission of demonstrating viable implementations of hydrogen energy technologies and facilitating their widespread use in developing countries through realizing & supporting demonstration projects, applied research activities, education, training, seminars, conferences and workshops. ICHET has formed by a Trust Fund Agreement between UNIDO and The Ministry of Energy and Natural Resources of Turkey in October 2003. ICHET started operation on 19th May 2004 in Istanbul, Turkey with initial budget of 40 million USD funded by the Turkish Government over 7 years. ICHET currently has staff of 28 full-time and 10 part-time. ICHET puts forward university-industry collaboration for local projects to achieve the economic benet. ICHETs Technical Team has experience to take part and execute various hydrogen projects in a team environment. The clean/green transportation projects, i.e., HICE+Electric Hybrid bus, HyThane engine development, Fuel Cell development, Electric Hybrid vehicles, are currently implemented. Projects aiming to reduce costs of hydrogen and fuel cell production are also supported. ICHET intend to implement bigger projects such as low to zero emission districts, ports, airports, with funding and commitment from various sources.

203

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

THE ROLE OF NATURAL GAS SECTOR IN TURKISH ENERGY SECTOR

Muzaffer ERTRK
GDA

Abstract Natural gas consumption has increased across the world economy because of its many advantages. In Turkish economy, the role of natural gas has been increased because of intensive consumption of both industrial, commercial activities and households. However, Turkey is not a rich country in terms of natural gas reserves and production. More than 95 percent of natural gas consumed has been imported. On the other hand, Turkey has advantageous geographical position because of neighbourhood of the countries to have large natural gas reserves and production. Under these circumstances, Turkey have to design and manage energy policy successfully both in domestic natural gas sector conditions and international gas market conditions to provide security, lower cost and efcient usage of natural gas supply.

relative fuel efciency and low carbon dioxide intensity. Electricity generation accounts for 35 percent of the worlds total natural gas consumption in 2030, up from 32 percent in 2006. In the International Energy Agency (IEA), (2009), Natural Gas Market Review (NGMR), it is claimed that during 2008, natural gas moved from a relatively tight supply and demand balance to an easing one. This will accelerate during 2009 as new supply capacity comes on line. Overall there was a 1% annual increase in OECD countries in 2008: gas demand rose strongly in the rst half of 2008, but declined over the last quarter and fell even more rapidly in early 2009. For 2009, we anticipate demand to decline, especially in the industrial sector. Gas demand in the power generation sector will be affected differently in each region depending on the relative gas and coal prices. Demand is expected to rebound in the medium term driven by the power generation sector. Figure 1 demonstrates the evolution from 1971 to 2007 of world total primary energy supply by fuel (Mtoe). It is clear that energy supply has increased. The share of oil has decreased and the share of gas and nuclear energy have increased.

Introduction
In the world economy, there has been a great demand of energy input, because of increasing population, technological change, economic growth. On the other hand, there is a scarcity of energy. For this reason, both countries and rms seek to efcient usage of energy, lower cost, sustainability, sensitivity for environment. Among the alternative energy resources, natural gas has a many advantages mentioned above, for this reason, both rms and countries has a increasing demand of natural gas. However, it is not easy to design and to manage a system in which can allocate the inadequate resources efciently. In the International Energy Outlook 2009, Energy Information Administration (EIA), it is stated that with world oil prices assumed to return to previous high levels after 2012 and remain high through the end of the projection, consumers opt for the comparatively less expensive natural gas for their energy needs whenever possible. In addition, because natural gas produces less carbon dioxide when it is burned than does either coal or petroleum, governments implementing national or regional plans to reduce greenhouse gas emissions may encourage its use to displace other fossil fuels. Natural gas remains a key energy source for industrial sector uses and electricity generation throughout the projection. The industrial sector currently consumes more natural gas than any other end-use sector and is expected to continue that trend through 2030, when 40 percent of world natural gas consumption is projected to be used for industrial purposes. In particular, new petrochemical plants are expected to rely increasingly on natural gas as a feedstock-particularly in the Middle East, where major oil producers, working to maximize revenues from oil exports, turn to natural gas for domestic uses. In the electric power sector, natural gas is an attractive choice for new generating plants because of its

Source: International Energy Agency (IEA) (2009). Key World Energy Statistics, IEA

Figure 1. Evolution From 1971 To 2007 Of World Total Primary Energy Supply By Fuel (Mtoe)

204

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Figure 2 demonstrates the evolution from 1971 to 2007 of natural gas production by region (billion cubic metres). It is clear that natural gas production has been increased. The market share of the Former Soviet Union and the Middle East has importantly increased. The share of OECD countries has importantly decreased. These differentiations also affect the economic and political power of the countries.

Source: OECD/IEA 2009

Figure 3. Total Primary Energy Supply

Source: OECD/IEA 2009

Source: International Energy Agency (IEA) (2009). Key World Energy Statistics, IEA

Figure 4. Energy Production of Turkey

Figure 2. Evolution From 1971 To 2007 Of Natural Gas Production By Region (Billion Cubic Metres)

The Role Of Natural Gas Sector In Turkish Energy Sector


Turkish economy has a great economic growth and industrialization potential. When the economy catch the stabile economic development path, than, Turkish economy dramatically grows. From the 2001 crises to 2008 worl nancial crises, Turkish economy shows the great economic growth performance. Figure 6 Natural Gas: Gross Domestic Consumption (ktoe and %change yoy) stated that, Turkey is a rather atypical OECD member country, as it is currently undergoing a high economic growth and high industrialisation phase. Between 2000 and 2007, GDP grew by nearly 40%, even allowing for the banking crisis of 2001 when GDP declined 7.5%. Natural gas has met a major part of Turkeys rapidly growing energy needs, rising from 6% of supply in 1990 to more than 30% in 2007. Between 2000 and 2007, it doubled its share, representing in absolute terms a 150% increase, so that gas demand is now comparable with that of Spain. Turkish economy heavily depends on the import of energy. Domestic production is very low, especially, crude oil and natural gas. Figure 3 shows the total primary energy supply, the role of natural gas has been increased. Figure 4 demonstrates energy production of Turkey, it is clear that natural gas and crude oil production too low to meet the demand of Turkish economy. Figure 5 indicates net imports of natural gas and crude oil (% of total consumption), almost more than 90 percent of both natural gas and crude oil have been imported. Figure 6 shows gross domestic consumption of the natural gas, (ktoe and %change yoy), the consumption of natural gas in Turkish economy has been increased until the world nancial crisis. As seen in, Figure 7, IEA, NGMR (2009) stated that, Turkey has a high level of dependence on imported energy. Only lignite, some oil, and a very small amount of gas and hydro are domestically produced. Security of supply thus features highly in Turkeys energy policy priorities. Virtually all gas is imported,

Source: The Economist Intelligence Unit (2010), Energy Brieng & Forecasts, EUI,

Figure 5. Net Imports of Natural Gas and Crude Oil (% of Total Consumption)

Source: The Economist Intelligence Unit (2010), Energy Brieng & Forecasts, EUI,

Figure 6. Natural Gas: Gross Domestic Consumption (ktoe and %change yoy)

205

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

a circumstance unlikely to change over the forecast period. Given that currently around two-thirds of gas supply comes from one supplier, Russia, via only two pipeline routes, security of supply concerns dominate gas (and to a lesser extent electricity) policy thinking. The Russia-Ukraine dispute in January 2009 exacerbated these concerns. Other import infrastructure includes two LNG terminals, the 7 bcm South Caucasus pipeline which started delivering Azeri gas in 2007 and a 10 bcm pipeline from Iran. In Turkish natural gas sector, BOTAS (wholly state-owned) owns and operates transmission system, and holds concession to transport gas. Within the framework of the Natural Gas Market Law enacted in May 2001, BOTASs monopoly rights were abolished on natural gas imports, wholesales and distribution, and An Independent Regulatory Authority EMRA was established. The natural gas market activities have been unbundled as import and export, wholesale, production, distribution, transmission and storage of natural gas by Law. After 2009, BOTASs vertically-integrated corporate structure will be separated as trading, storage and transmission. Except for transmission, all business segments will be privatised. Tariffs are approved and published by the Energy Market Regulatory Authority (EMRA). In accordance with the Natural Gas Market Law, EMRA is issuing licenses for regional natural gas distribution. As of April 2009 the number of distribution companies reached 66, and 52 city centers as well as 60 provinces were provided access to natural gas in Turkey. Two projects are underway for transportation of natural gas from the Caspian Central Asian, South Mediterranean and Middle East regions to Europe through Turkey. The initial project of the

Source: International Energy Agency (2009). Natural Gas Information, IEA, p.583

Figure 9. Natural Gas Network of Turkey

South European Gas Ring, the Turkey-Greece Interconnector has been operational since November 2007. A feasibility study for linking the Interconnector with ltaly via a pipeline crossing the Adriatic sea was completed by the end of 2004. The studies on the ltaly extension are conducted by respective companies of Greece, Turkey and ltaly, and the off-shore pipeline is planned to be operational by 2012. The second project (Nabucco) aiming at construction of a pipeline from Turkey to Austria via Bulgaria, Romania and Hungary, with a capacity of 31 bcma is planned to become operational by 2013. The six partnered project is now in FEED phase. (See also, Hacisalihoglu (2008), Demirbas, (2002).)

Conclusion
Both world economy and Turkish economy, there has been an increasing energy demand, especially natural gas demand because of some advantages. On the other hand, especially, Turkish economy is heavily dependent on import. In order to achieve, sustainable, secure, cheaper natural gas, it have to be designed and managed the natural gas market both domestic and international level. It is carefully designed to liberalize the sector to prevent inefcient free market framework. Free-competitive market system should efciently be designed to consider both public and private benet. On the other hand, international natural gas sector has great complexity both global players and their political and economic power. Turkish economy should efciently design international energy policies to obtain maximum benet.

Source: International Energy Agency (2009). Natural Gas Market Review, IEA, p.170

Figure 7. Turkeys Long Term Natural Gas Contracts vs. Demand

References
Q DEMIRBAS, Ayhan, (2002). Turkeys Energy Overview Beginning n The Twenty-First Century Energy Conversion And Management 43 18771887 Q HACISALIHOGLU. Bilge, (2008) Turkeys Natural Gas Policy Energy Policy 36 18671872 Q International Energy Agency (2009). Natural Gas Information, IEA, Q International Energy Agency (2009). Natural Gas Market Review, Q Internatonal Energy Agency (2009). World Energy Outlook 2009, Presentation to the Press London, 10 November 2009 Q International Energy Agency (IEA) (2009). Key World Energy Statistics, IEA Q The Economist Intelligence Unit (2010), Energy Brieng & Forecasts, EUI.

Source: International Energy Agency (2009). World Energy Outlook 2009 ,Presentation to the Press London, 10 November 2009

Figure 8. Indicative Costs For Potential New Sources Of Gas Delivered To Europe, 2020 ($/Mbtu)

206

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

HDROLK TRBNLERN VERM ARTILARINDAK FAYDA ANALZ

Mcahit SAV
ETKB/EA Genel Mdrl Hidrolik Sant. Dai. Bk.

Yrd. Do. Aydn ITLAK


Frat niversitesi Mh. Fak. Makine Mh.

zet
Trkiyede mevcut hidroelektrik santrallerin ou Elektrik retim A.. (EA) Genel Mdrl tarafndan iletilmektedir. zel rmalar tarafndan iletilen santraller nispeten daha yeni santrallerdir. EAn 2008 yl itibariyle 100n zerinde hidroelektrik santrali (HES) mevcuttur. Ancak son yllarda herhangi bir santral yapmna balanmam olup, sadece Devlet Su leri (DS) Genel Mdrl tarafndan nceden yapmna balanm olan hidroelektrik santrallerin EA Genel Mdrlnce devralnarak iletmeye alnmas sz konusu olmutur. (03.03.2001 tarihli Enerji Piyasas Kanunu; devlet kurulularnn yatrm yapmas yerine zel rmalarn yatrm yapmasn uygun grerek serbest piyasaya geii gerekletirmitir.) EA Genel Mdrl verilerine gre santrallerin devreye aln tarihleri 1956dan balayp gnmze kadar srmektedir. Trkiyede hidroelektrik santrallerde rehabilitasyon almalar ise yeni yeni balamtr. Keban HES, rehabilitasyon almasnn balatld ilk santrallerden biridir. Santraller eskidike rehabilitasyon ve yenileme almalar da artacaktr. Rehabilitasyon almalarnda en byk maliyet unsuru trbin tehizatlarnn deiimidir. zellikle bu unsurlara gre fayda analizinin yaplmas lkemizin toplam santral rehabilitasyonu ve yenileme maliyetlerini drecektir.

lkemizde hidroelektrik santrallerde kaliteli ve srdrlebilir retim faaliyetleri iin gerekli olan iletme, bakm-onarm, revizyon ve rehabilitasyonlar uygulamaya konmaya balanmtr. Hidroelektrik santrallerde mekanik aksamn en nemli paras olan su trbinleri ile ilgili almalar her geen gn artmaktadr. Gnmzde Trkiyede 50den fazla 20 yldan daha eski byk su trbini bulunmaktadr. 20 yl nce retilen su trbinleri ile gnmz teknolojisi ile retilen su trbinleri arasnda trbin biimi farkndan kaynaklanan % 3 ila % 5 arasnda deien verim fark bulunmaktadr. Zamanla alan trbin arklarnda anmadan (kavitasyon) ve labirent aklklarnn artmasndan kaynaklanan ilave enerji kayplar da olmaktadr [2]. Trkiyedeki hidroelektrik santraller eskidike rehabilitasyon ve yenileme almalar daha ok hz kazanmtr. Rehabilitasyon almalarnda en byk maliyet unsuru trbin tehizatlarnn deiimidir. Bu almalarda; ark deiimine karar vermek, zamanla alan su trbininin verim kaybn, mevcut sistemin enerji maliyetini ve suyun deerini yani birim kW saat bana harcanan su miktarn (zgl su saryat) bulmak iin trbin verimliliinin llmesi gerekmektedir. Trbin arklarnn deitirilmesi olduka g ve fazla maliyet gerektirmektedir1 [3]. Trkiyede hidroelektrik retimin % 60n gerekletiren Frat Havzas santrallerine ait model test verim erileri incelendiinde, en byk santral gz nne alnrsa; trbin verimlerinin Atatrk ve Keban HESte % 95,3, Karakaya HESte % 92,4 olduu, imalatsnn verdii model deneylere gre hesaplanm jeneratr ve trafo verimlerinin de gnmz teknolojisiyle elde edilen deerlere ok yakn olduu grlr. Bu veriler nda tehizatlarn rehabilitasyonu ile elde edilebilecek verim artnn % 0,7 ile % 4 arasnda olabilecei gzlenmektedir. Bu santrallerden bazlarnda, trbinlerin mevcut verim durumlarnn tam olarak ne olduunu bulmak iin trbin saha verimlilik lmleri yaplmtr. Bu verimlilik lm ile elde edilebilecek verim art miktar daha byk dorulukla tahmin edilebilmitir [4, 5].

1. Giri
lkemizde her geen gn enerji ihtiyac artan bir seyir gstermektedir. Bunun yannda gn getike fosil kaynakl yaktlar hem tkenmekte, hem de yatlar srekli artan bir eilim sergilemektedir. lkemiz gereklii paralelinde, elektrik retiminde doalgaza bamllmz dnldnde, elektrik enerjisi retimimizin da bamllktan kurtarlarak talebin kesintisiz, gvenilir ve dk maliyetlerle karlanmas, kaynak eitlendirmesine giderek arz gvenliinin salanmasyla mmkn olabilecektir. lkemiz gibi tm devletler srdrlebilir bir evre ynetimi ile enerji kaynaklarnda da bamll nlemek ve kaynak eitlilii oluturmak iin yenilenebilir enerji kaynaklarna hakl bir yneli gstermilerdir. Yenilenebilir enerji kaynaklarnn en nemlisi hidrolik potansiyeldir. Bu potansiyelin bir ksm teknik olarak mmkn olmamakla beraber, yerel ekonomik yaplabilirlii bakmndan da snrldr. lkemizin hidroelektrik enerji potansiyelinin deerlendirilmesinde dnyadaki gelimelere paralel olarak bilgi, tecrbe ve teknoloji gelimesinin de ykselmesi gerekecektir [1].

2. Verim Artnn ngrld Baz Santraller


2007 ylnda EA Genel Mdrl tarafndan baz hidroelektrik santrallerinde verim art analizleri yaptrlmtr [3]. Yaplan almalarda; santral tehizatlarndan cebri borularda su ak lm, ultrasonik ak lerlerle yaptrlmtr. Francis tipi trbin arklar, dijital fotografmetre kullanlarak 2D ve 3D Geometrik

Karakaya HESde her bir trbin ark yaklak olarak 85.000 kgdr. EA Genel Mdrlnn 2006 ylnda spanyol Socoin irketine yaptrd bir aratrma verilerine gre; arklarn birim kg bana maliyeti iilik ve mhendislik dahil 25 olarak hesaplanm ve neticede bir trbin arknn deitirilme maliyeti olarak 2.125.000 =2.911.250 USD-$ tutarnda bir mebla ortaya kmtr [3].

207

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

lme denilen zel bir yntemle llmtr. Trbin ark analizleri yaplmtr. Trbinden geen su, su scaklklar ve mekaniksel paralar (tayc ve klavuz yatak, basnl ya sistemi vb.) zerinde yaplan trbin verimlilik testlerine gre sz konusu santraller iin teknik karakteristikler ve ngrlen verim art deerleri hesaplanmtr Verim test almalarndan sonra trbinlerin u anki verimleri ile trbinden alnabilecek minimum ve maksimum verim deerleri karlatrlm, bu artlarn ortalamas alnarak aadaki Tablo 1de gsterilen ortalama verim art deerleri bulunmutur.
Tablo 1. Verim Analizi Yaplan Baz EA Santralleri ve Teknik zellikleri [6] Santral Ad Karakaya HES Keban HES Gkekaya HES Gezende HES Doankent HES Demirkpr HES Saryar HES Seyhan 2 Kadnck 1 Kadnck 2 Kurulu G (MW) 1800 1330 278,4 160 74,5 69 160 7,5 70 56 Yllk retim (Kw Saat) 7.500.000.000 6.600.000.000 400.000.000 528.000.000 314.000.000 80.000.000 300.000.000 33.000.000 315.000.000 307.000.000 Trbin Verimi (%) 92,4 95,18 88 94 84 89 88 92 91 91,9 ngrlen Verim Art 2,75 2,75 5

Karakaya HESdeki trbinler en az 20 yllk trbinler olmas nedeniyle, trbin rehabilitasyonu iin baz almalar yaplmtr [4]. EA Genel Mdrl tarafndan 2007 ylnda yaplan verimlilik testlerine gre; Karakaya HES iin % 92,4 olan trbin verimi, rehabilitasyon almas ile ortalama olarak % 2,75 artrlaca dnlmtr. Kurulu gc1800 MW (6*300) olan santralde her bir nite bana yllk ortalama olarak 1250 GW g ve 40004500 alma saati dt kabul edilmektedir. Sz konusu santralde bu alma saatlerinden sonra trbin tehizatlarnda anma ve yorulma grldnden bakma alnmakta, trbin ark kanatlar da kavitasyon ilemine tabi tutulmaktadr. Ek verim art ile niteler, fazla bakm gerektirmeden ve kavitasyona uramadan, yl iindeki gnlerde daha ok alma saatine sahip olarak daha fazla enerji retimi yapabileceklerdir. Dolaysyla yllk retim kapasitesine daha fazla etki edecektirler. 2007 ylnda Karakaya HESde yaplan almalara gre verim test sonular Grak 1de gsterilmitir.

6 5 5 5 3 2,5

3. Karakaya HES in Verimin Fayda Analizi


Bir santralde maksimum retim yapabilmek iin belirli aralklarla tehizat rehabilitasyonu mutlaka yaplmaldr. zellikle puant saatlerinde ayar kanatlarnn azami olarak alp fazla su aknn geirilmesiyle nitelerin pik deerlerine kadar yklenmeleri; zamanla trbin arklar bata olmak zere tm mekaniksel tehizatn, uzun yllar ierisinde yorulma, anma veya deiik arzalar gsterip ekonomik mrlerini doldurmalaryla sonulanmaktadr. Trkiyede Karakaya HES, tpk Saryar ve Keban hidroelektrik santralleri gibi gl kavitasyona (anma) maruz kalan santrallerdendir ve her 23 senede bir trbin arklar ve labirentlerde ciddi oranda yzey kaplamas yaplmaktadr. Tecrbeye dayal verilere gre Kavitasyon etkisi ile yaplan yzey kaplamalarn 50 senede bu tip bir trbinin verimini % 2 drd sylenebilir [2]. Yaplan almalarla; Karakaya HESde trbin arklarnn ar kavitasyona uramas; orijinal trbin ark tasarmndan kaynakland olarak yorumlanmtr. 14 adet ark kanad ve 26 adet ayar kanadnn kendi aralarnda asal olmamalar ve uyumlu bir ekilde alamamalar, ark tasarmnn yeni batan yaplmasyla ngrlen yeni bir verim artnn gerekletirilebilecei dnlmtr. Yeni tasarmla; 14 adet olan ark kanadnn 15 adede karlmas (en iyi verimi alabilmek iin ark kanatlarnn 17 adet olmas daha mantkl olabilecei sylenmitir) ve bunun yannda ark kanat alarnn da ufak apta deitirilmesi planlanmtr [7]. Karakaya HESde bu tr bir alma makalenin yazld tarihe kadar henz yaplmamtr.

nite Gc (kW)

Grak 1. Karakaya HESin verim erileri [3].

Karakaya HES iin son 9 yla ait retim miktarlar ise Tablo 2de gsterilmitir.
Tablo 2. Karakaya HES retim Miktarlar (GW Saat) [8] Yl retim (GW saat) 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 4, 378, 409 5, 007, 142 6, 8, 895, 978, 320 504 2009 (11 Ay)

7, 8, 6, 6, 4, 160, 431, 544, 873, 266, 117 431 198 102 681

Karakaya HESde son 5 yln retim ortalamas 7.610.000.000 kW saat olmutur (Tablo 2) [8]. Fayda-maliyet analizinde ortalama olarak yllk retim miktar 7.500.000.000 kW saat aldmzda fayda analizi u ekilde olacaktr:
Tablo 3. Karakaya HES in Verimin Fayda Analizi Yllk retim (kw saat) Beklenen Verim Art % 2,75 Sat Fiyat (USD-$/kw saat) Verim art sonras gerekleecek retim (USD-$) 55.687.500 USD-$

7.500.000.000,00

0,27

EA Genel Mdrl olarak Karakaya HESin Trkiye Elektrik Ticaret ve Taahht A.. (TETA) Genel Mdrlne ve elektrik piyasasna satm olduu elektriin birim yat 2009-Aralk ay itibariyle ortalama 1819 kr/kW saat olarak belirlenmitir [9]. Bu verilere gre verim art sonras gerekleecek retim hesaplamas yle olacaktr:

0,27 $/kW saat (EA Genel Mdrl-Karakaya HESin Serbest Piyasaya 2009 yl Aralk ay iin ortalama yllk sat miktar)

208

Ayar Kanat Akl

Trbin Verimlilii (%)

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Kazan = Yllk retim X beklenen verim art X kW saat bana sat yat Kazan = 7.500.000.000 X % 2,75 X 18 Kuru/kW saat = 55.687.500 USD-$ Bu ekilde yllk olarak Karakaya HESde verim artna bal olarak gerekleecek retim miktar karl minimum 55.500.000 & 60.000.000 USD-$ olmaktadr. Grld gibi verimdeki her % 1lik art ile 1520 milyon dolarlk net kazan salamak kanlmazdr. Ayrca, % 2.75lik bir artla gelecek olan retim fazlas, yaklak olarak 7580 MW Kurulu Gcne sahip bir hidroelektrik santral edeerindedir. Karakaya HESin 2008 yl maliyetler toplam 35.000.000 TL (24.000.000 USD-$) olmutur. Bu maliyet kalemleri ierisinde; sermaye ve yatrm maliyetleri, kesinti-arza maliyetleri, personel ve bakm giderleri, vergi, resim, har, amortisman bedeli ve kurumlar vergisi bulunmaktadr [4]. Trkiyenin ikinci byk santrali olan Karakaya HESin yllk maliyetlerini trbin rehabilitasyonu yaparak, verimdeki kk bir art ile karlamak mmkndr. Ayn zamanda verim art sonucu trbin rehabilitasyonu ile mekanik aksan arzalarnn azalmas sz konusu olacandan, nitelerin emre amadelikleri yani kullanlabilirlii de artacaktr. Bata Karakaya HES olmak zere birok hidroelektrik santral iin ok byk bir sorun olan trbin arklarnda meydana gelen kavitasyon olay ok byk bir oranda azaltlm olup, bu almalar iin verilecek olan iilik sre ve masraar da minimuma indirilmi olacaktr. Ancak, Trkiyedeki enasyon oranlarnn yllar iindeki deiiklii ve dolar kurundaki ani deiiklikler bu hesaplamay ok kark yapabilmektedir. retilen enerjinin birim sat yat devaml deitiinden toplam net fayda analizi de ok hassas olarak yaplamamaktadr.

durumlarda yaplmaldr. Rehabilitasyonu yaplacak tehizatn, yeni teknolojik gelimelerle modernizasyon ve otomasyonun kolayca uygulanabilecei yerlerde seilmesi uygulanabilirlii artrr. Trbin verimliliindeki ksmi iyiletirmelerle nitelerin optimum yklerde altrlmalar salanmakta olup, kaliteli elektrik retimi ile lkemiz elektrik enerjisi arz gvenliinin de ok iyi noktalara getirilmesi mmkn olabilmektedir. Trkiyede hidrolik potansiyelin en fazla olduu Frat havzasnda; Keban, Karakaya, Atatrk HES gibi ok byk santrallerin yllar iinde anan ve arzalanan tehizatlarnn rehabilite edilmesi ile mevcut retim kapasitelerinin artrlmas lke iin byk nem arz etmektedir.

Kaynaklar
[1] KAKA S., TOBB Ekonomi ve Teknoloji niversitesi, ODT Mezunlar Dernei Yenilenebilir Enerji Kaynaklar Paneli10 Ekim 2009 [2] EA Hidroelektrik Santralarn Verimliliinin Aratrlmasna Ynelik AR-GE Komisyonu Raporu, Ankara, 2004. [3] EA Genel Mdrl tarafndan irketlere yaptrlan, trbinler iin zibilite almalar raporlar Kaynak: EA Genel Mdrl [4] Keban HES-Direkt Metot ile Yaplan Termodinamik Verimlilik Testleri-Verbundplan, Nisan 2006, Keban HES Raporlar [5] Su Trbinlerinin Verimlilii ve Saha Testleri,. Sav M. Yk. Mak. Mh -ETKB/EA, ITLAK A. Yrd. Do. Dr. -Frat niversitesi Mhendislik Fak. Mak. Mh. Enerji Ana Bilim Dal, Termodinamik Dergisi Aralk2009 [6] EA Genel Mdrl raporlar. [7] Rehabilitation Study in Karakaya Hiydraulic Power Plant, Javier Velasco P., Skmen A.; Socoin Ingenieria Construction Industrial, Spain, [8] Keban ve Karakaya HES faaliyet raporlar [9] https://pmum.teias.gov.tr/UzlasmaWeb/ Giri tarihi 30.12.2009

4. Sonu
Grlecei gibi, hidrolik trbinlerde rehabilitasyon yaplarak trbin ve iletme verimleri iyiletirilebilmektedir. zellikle, ark kanat sisteminde ve trbin su geiinin ve yeni ark, yeni hz reglatr, anan paralarn deitirilmesi, su ile temas eden yzeylerin tamiri gibi elemanlarnda iyiletirme ileri sayesinde verim daha fazla artrlabilir. Verimlilii artrma almalarnda yatrm gcne ve uzun bir zamana ihtiya vardr. Bu nedenle yaplacak rehabilitasyon almalarnn karl olup olmayaca hususunda ciddi ve detayl zibilite almalarnn yaplmas gereklidir. Bir hidroelektrik santralinin, olas bir verim art ile yaplan maliyetleri amorti edebilme zamannn net bir ekilde hesaplanabilmesi iin teknik ve idari-mali analizlerinin ok daha hassas bir ekilde ve oturmu bir elektrik piyasas ortamnda yaplmas uygun olacaktr. Tehizat verimliliinin almaya bal olarak azalmas; modern ve zamannda yaplan etkin bakm teknikleriyle nlenebilir. Tehizat verimlilii standartlara uygun olarak yaplan periyodik testlerle, iletme deerleriyle izlenebilir; yenileme ve rehabilitasyonlarla artrlabilir. Yenileme ve rehabilitasyon, tehizat performanslarnn byk oranlarda azald ve fonksiyon yetersizliinin olutuu

Summary
Most of the existing hydroelectric power plants are operated by EUAS Central Organization in Turkey. The power plants operated by private sector is relatively newer. EUAS owns over 100 hydroelectric power plants by 2008. However hadnt been under way any built power plant in recent years by EUAS, only take over responsibility of power plants and operation of the hydroelectric power plants, which only have been under way to build by general directorate of DSI, are been mentioned by general directorate of EUAS. (Energy Market has been liberalised by the law of Energy Market in 03.03.2001 which foresees that investments shall be made by private sector.) According to EUAS Central Organizations data, the power plant commissionings rst started in 1956. Rehabilitation projects in hydroelectric power plants have recently started in Turkey. Keban HEPP is the rst power plant, to be rehabileted. As power plants are getting older, rehabilitation and refurbishment works will also increase. The most high cost compenent in the rehabilitation projects is the renewal of turbine equipment. Espacially making benet analysis regarding this matter will decrease the cost of total rehabilitation and refurbishment of power plants in our country.
Bu makale bildiri olarak kabul edilmi ancak ICCI 2010da szl olarak sunulmamtr.

Elektrik piyasasndaki gn iine deiebilen birim yatlar da bu hesaplamay dorudan etkilemektedir. Gn ii uygulamalar gndz, gece ve puant olarak hesaplanmaktadr. Gndz- 06.00 17.00 Puant-17.00 22.00 Gece-22.0006.00 saatlerini kapsamaktadr. Her saatin birim yat deiebilmektedir. rnein pik deerlerin olduu puant saatinde birim yatlar ok daha artabilmektedir. (Kaynak: EA Genel Mdrl/Elektrik Piyasas Hizmetleri Daire Bakanl)

209

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

ENERJ TESSLER N GEREKL OLAN TAINMAZLARIN KAMULATIRILMASI

Nee LEBLEBC
Enerji Piyasas Dzenleme Kurumu

zet
Enerji tesislerinin kurulabilmesi amacyla ve kamu yarar adna ihtiya duyulan gerek ve zel hukuk tzel kiilerinin mlkiyetindeki tanmazlarn Enerji Piyasas Dzenleme Kurumu (EPDK) tarafndan kamulatrlmas hususunun deerlendirildii bu bildiride; 4628 sayl Elektrik Piyasas Kanunu, 4646 sayl Doal Gaz Piyasas Kanunu ve 5015 sayl Petrol Piyasas Kanununda belirtilen faaliyetlerin gerektirmesi halinde 2942 sayl Kamulatrma Kanununun usul ve esaslarna gre yrtlmesi gereken ilemler zerinde durulmu, uygulamada karlalan sorunlar ve zm nerilerine deinilmitir.

ve/veya datm faaliyetleri iin, 4646 sayl Doal Gaz Piyasas Kanunu ise bu kanunda ngrlen faaliyetlerin gerektirmesi halinde 2942 sayl Kamulatrma Kanunu hkmleri dorultusunda EPDK tarafndan kamulatrma yaplacan ifade etmektedir. 5015 sayl Petrol Piyasas Kanununda ise kamulatrmaya ilikin hkmler; bu kanun kapsamndaki tesisler iin gerekli arazi, arsa ve binalara ilikin hak ve mlkiyet edinimlerinin ncelikle anlama yoluyla yaplmasnn esas olduu, raneri, lisansl depolama tesisi, iletim hatlar ile Kurumca belirlenecek ileme tesislerine ait edinimlerin ise 2942 sayl Kamulatrma Kanununda belirtilen esaslar dahilinde kamulatrma yoluyla da yaplabilecei eklinde belirtilmektedir. [2] Bu yetki kapsamnda, sz konusu enerji tesislerinin kurulabilmesi iin gerekli olan ve zel mlkiyete ait bulunan tanmazlarn lisans sahibi tzel kiiler lehine ve kamu yararna elde edilmesi ilemleri aada detaylaryla aklanan aamalarda EPDK tarafndan yrtlmektedir. Tanmazlarn tapuda kaytl olup olmama durumlarna gre deien kamulatrma ilemleri sz konusu olduundan, bildirinin sonraki blmlerinde konular bu ayrm gzetilerek izah edilmeye allmtr.

1. Giri
Herhangi bir yapnn kurulabilmesi iin arazinin temin edilmesi maliyet ve sre bakmndan nem tamaktadr. Bu nemin enerji projeleri iin artarak sz konusu olmas; tesislerin kurulabilmesi iin byk alanlara gereksinim duyulmas, ina edilmeleri iin snrl zaman verilmesi, arazi temini maliyetlerinin toplam yatrm maliyetleri ierisindeki paynn fazla olmamasnn beklenmesi gibi nedenlere dayanmaktadr. Bu bildiri, enerji projelerinin kurulabilmesi iin gerekli olan, gerek ve zel mlkiyete ait bulunan tanmazlarn elde edilmesine deinilmesi hedeenerek, konunun EPDK, lisans sahibi tzel kiiler ve tanmaz sahipleri asndan deerlendirilmesi planlanarak hazrlanmtr. darenin kamu yarar dncesiyle ve kamu gcne dayanarak, karlk parasn pein vermek artyla bir tanmaz zorla yani mal sahibinin rza ve muvafakatna baklmakszn edinmesi olarak tanmlanan kamulatrma, Anayasann 35 ve 46nc maddelerinde dzenlenen hkmler gereince, mlkiyet hakk zerine kamu yararna bir snrlama konulmasn gerektirmektedir. [1] Enerji projeleri iin gerekli olan ve zel mlkiyete ait bulunan tanmazlarn ncelikle anlama yoluyla elde edilmeleri esas alnmakta olup bunun salanamad durumlarda lisans sahibi zel hukuk tzel kiilerinin talep etmeleri ile 2942 sayl Kamulatrma Kanunu hkmleri dorultusunda EPDK tarafndan kamulatrlarak da edinilebilmektedirler. [3] EPDK; 4628 sayl Elektrik Piyasas Kanunu, 4646 sayl Doal Gaz Piyasas Kanunu ve 5015 sayl Petrol Piyasas Kanunu kapsamndaki faaliyetler iin gerekli olan tanmazlarn elde edilmesinde 2942 sayl Kamulatrma Kanununda belirtilen esaslar dorultusunda kamulatrma yapma yetkisine sahiptir. 4628 sayl Elektrik Piyasas Kanunu elektrik piyasasnda retim

2. Tapuda Kaytl Olan Tanmazlarn Kamulatrlmas


EPDK tarafndan lisans verilen tesislerin kurulaca alanlarda bulunan ve tapuda kaytl olan tanmazlar; ncelikle arazide yaplan detayl ett ve incelemeler sonucunda, arazinin genel yaps, konumu, bal olduu yerleim birimleri, idari snrlar, jeolojik durumu, toprak zellikleri, toporak durumu, iklimsel zellikleri, ulam olanaklar, evresel etkileri, cinsi, mlkiyet ve mevcut kullanm durumlar, mtemmim czler ve mtemilat, kadastro ve iskan durumu vb.nin belirlendii ett raporu ile tanmlanr. Belediye snrlar iinde kalan yerlerde belediye meclisince, belediye ve mcavir alan dnda kalan yerlerde ise il genel meclisince onaylanan nazm ve uygulama imar planlar ile gerektiinde mevzi imar planlar dzenlenir. Bu bilgiler kapsamnda; halihazr haritalar, kadastro paftalar, varsa blge ve evre koruma planlar ile imar planlarnn yan sra tapu kaytlar da deerlendirilerek hazrlanan arazi kullanm ve mlkiyet durumu haritalar ve kamulatrma planlar projeye ilikin genel vaziyet plan ile aktrlr. Bylece kamulatrmann projenin hangi unsurlar iin gerekli olduu belirlenir, mlkiyeti kamulatrlacak ve/veya kamulatrma yoluyla irtifak hakk kurulacak alanlar tespit edilir. [3] lgili kadastro mdrlklerince kontrol edilen kamulatrma planlar ile belirlenen tanmazlarn tapu kayt bilgilerine gre listelenmesini takiben, tarm arazisi nitelii tayan tanmazlar iin tarm d amala kullanm izni alnmas gndeme gelmektedir. Konuya

210

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

ilikin olarak, 5403 sayl Toprak Koruma ve Arazi Kullanm Kanununda yaplan deiiklik ile alternatif alan bulunmamas, Toprak Koruma Kurulunun uygun grmesi ve toprak koruma projelerine uyulmas artyla, EPDKnn talebi zerine yenilenebilir enerji kaynak alanlarnn kullanm ile ilgili yatrmlar iin Tarm ve Kyileri Bakanlnca izin verilebilecei gndeme gelmitir. Bu dzenleme hkm gereince alnan izni takiben EPDK tarafndan kamulatrma kararlar alnr. Elektrik ve petrol piyasalar faaliyetleri iin EPDK tarafndan alnan kamulatrma kararlar kamu yarar karar yerine gemekte iken, doal gaz piyasas faaliyetleri iin kamu yarar karar yerine geen lzum karar ve kamulatrma karar ayr ayr alnmaktadr. Bu noktada vurgulanmas gereken; 30/09/2004 tarihli ve 25559 sayl Resmi Gazetede yaymlanan Bakanlar Kurulu kararnn bulunmas nedeniyle, EPDK tarafndan yaplacak kamulatrmalarda 2942 sayl Kamulatrma Kanununun 27. maddesi hkmleri dorultusunda acele kamulatrma uygulanmasnn mmkn olduu hususudur. Bildirinin bundan sonraki blmlerinde; tesislerin kurulabilmesi iin gerekli olan arazinin kullanmna yasal olarak imkan salamas ve inaata balama zamann ksaltmas gibi nedenlerle lisans sahibi tzel kiilerce tercih edilen acele kamulatrma sreci tanmlanacaktr. Kamulatrma kararnn alnmas ve sz konusu tanmazlarn kaytl bulunduu tapu idaresine bildirilerek tapu sicillerine erh verilmesinden sonra; kamulatrmadan etkilenen kiilerin bilgilendirilmesi amacyla mahallinde yaplan toplantlar ile sonraki aamalarda uygulanacak admlarn izah edilmesi, kurulacak tesis hakknda bilgi verilmesi, planlar zerinde kamulatrlacak alanlarn gsterilmesi, yasal haklarn bildirilmesinin yan sra sosyal etkiler asndan deerlendirilmesi de sz konusu olabilmektedir. Daha sonra, kamulatrlmasna karar verilen tanmazlar hakknda 2942 sayl Kamulatrma Kanununun 27. maddesi gereince tanmazlarn bulunduu yer asliye hukuk mahkemelerinde EPDK tarafndan alan davalar kapsamnda mahkeme bilirkiileri tarafndan belirlenen bedellerin lisans sahibi tzel kiilerce denmesi ile tanmazlara el konulmasna karar verilmekte, bylece arazinin kamulatrma amac dorultusunda kullanlmas suretiyle inaata balanmasna imkan salanmaktadr. Tanmaz sahiplerinin gelir seviyelerinde azalmaya veya haksz arta neden olmayacak adil bir tespit yaplmas esas alnarak bu noktada nem kazanan tanmaz deerlemesi; kamulatrma maliyetlerinin nceden tahmin edilebilmesi, inaata balanlp arazi yaps deitirilmeden nce arazi deerini etkileyen unsurlarn tespiti, mahkeme bilirkiilerince belirlenen bedellerin karlatrlabilmesi ve bedeller arasnda ok fark bulunmas halinde 2942 sayl Kamulatrma Kanununun 10uncu maddesine gre ileride alacak davalarda savunmaya esas olarak kullanlabilmesi asndan zerinde durulmay gerektirmekte olup, tercihen lisans sahibi tzel kiiler tarafndan ilgili uzman kii, kurum ya da kurululara deerleme yaptrlmas da gndeme gelebilmektedir. Tanmazlar kamulatrlacak kiiler hakknda yaplan adres ve miras aratrmas sonucunda belirlenen ilgililerin adreslerine gnderilen tebligatlar ile EPDK tarafndan mahallinde yaplaca bildirilen uzlama toplantlar gerekletirilir. Belirlenen tahmini bedel zerinde anlamaya varlmas halinde ve maliklerin tapuda fera vermesi ile sz konusu tanmazlar sahibinden kamulatrma yoluyla alnm saylr. Anlama olmamas veya fera verilmemesi halinde ise 2942 sayl Kamulatrma Kanununun 10. maddesine gre kamulatrma bedelinin mahkemece tespiti ve tanmazlarn

Hazine adna tescili talebiyle yeniden dava alr. Mahkemece yaplacak durumada taraarn bedelde anlaamamalar halinde ikinci ve gerektiinde nc bir bilirkii kurulu marifetiyle bedel tespit ettirilmekte, sonu olarak hakim taraarn ve bilirkiilerin rapor veya raporlar ile beyanlarndan yararlanarak adil ve hakkaniyete uygun bir kamulatrma bedeli tespit etmektedir. Bu ekilde verilen kararn tescil hkm kesin olup taraarn bedele ilikin temyiz haklar sakldr. [4] Hazine adna tescil edilen tanmazlar zerinde Maliye Bakanlnca kamulatrma bedelini deyen lisans sahibi zel hukuk tzel kiileri lehine bedelsiz irtifak hakk tesis edilir. [2] Lisansn geerlilik sresi ile snrl olan bu irtifak hakk, en az otuz yl iin kurulursa srekli nitelik tar ve st hakk olarak tanmlanr. Lisans sahibi zel hukuk tzel kiilerine, mlkiyeti Hazineye ait olan arazinin stnde veya altnda inaat yapma hakk veren st hakk, bamsz ve srekli nitelik tayorsa sahibinin istemi zerine tapu ktne tanmaz olarak kaydedilebilir. [5]

3. Tapuda Kaytl Olmayan Tanmazlarn Kamulatrlmas


Kadastrosu yaplmam yerlerde ise; tanmaz zerinde ili hakimiyeti bulunan kimsenin onun zilyedi olduu hkmnden hareketle [5], ve 2942 sayl Kamulatrma Kanununun 19. maddesine gre ncelikle tapuda kaytl olmayan tanmazlarn durumunu tespit etmek ve sz konusu tanmazlarn 20 yl akn bir zamandan beri davasz ve aralksz olarak malik sfatyla zilyetlikle kullanldn belirlemek amacyla mahallin mlki amirine mracaat edilerek bilirkii seilmesi talep edilir. Kamulatrlacak tanmazlarn durumu seilen bilirkiiler araclyla tespit edilip zilyetlik tutanaklar ile belgelenir. Zilyetlik tutanaklar ve kamulatrma planlarnda belirtilen tanmazlarn 3402 sayl Kadastro Kanununun 16. maddesinde saylan kamu mallarndan olup olmad ilgili kurumlardan sorularak belirlenir. [4] Elde edilen bilgi ve belgeler ilgili asliye hukuk mahkemesine iletilerek, 2942 sayl Kamulatrma Kanununun 27. maddesi gereince kamulatrma bedelinin tespiti ile tanmazlara el konulmas ve 2942 sayl Kamulatrma Kanununun 19. maddesi gereince ise belirlenen bedelin lisans sahibi tzel kiiler adna bankaya yatrlmas karlnda Maliye Hazinesi adna tesciline karar verilmesi talebiyle iki ayr dava alr. Bylece, mahkeme bilirkiilerince belirlenen kamulatrma bedelinin er aylk vadeli hesaba dntrlerek bankaya yatrlmas ile tanmazlara el konulmasna karar verilmesini takiben lisans sahibi tzel kiilerce inaata balanmas mmkn olmaktadr. Sonraki aamada mahkemece; bilirkii raporunun zilyetlere teblii ve o yerin en byk mal memuruna bildirimi ile birlikte tanmaz maln durumu gazetede ilan edilerek, Hazine veya nc bir kimse tarafndan itiraz edilip edilmemesi durumlarna gre hak sahipliinin deerlendirilmesi ile tanmazn tesciline karar verilir.

4. Uygulamada Karlalan Sorunlar


EPDK tarafndan yrtlen kamulatrma uygulamalarnda karlalan baz zorluklar ve sorunlar ile nemli grlen hususlarn zerinde durmak gerekirse; ncelikle detayl n ett ve planlama yaplmas gerektii dncesinden hareketle bu kapsamda, proje alannn zel yasalarla tanmlanm ve snrlanm olan alanlarla ilikilerinin aratrlmas, ilgili dier yasal dzenlemelerin incelenmesi, imar planlama almalarnn balatlmas, iskana konu olacak yerler varsa yeniden yerleimin planlanmas, tapu

211

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

kaytlarnn erhler, beyanlar, ipotekler, hacizler vs. ynnden incelenmesi nem kazanmaktadr. Lisans almadan nce yaplacak ettler ve proje yeri belirleme almalar kapsamnda ve hatta proje planlama aamalarnda; mmknse kamulatrmaya gerek kalmayacak veya olabildiince az gereksinim duyulacak ve yerleim yerlerini etkilemeyecek ekilde planlanma yaplmas, mutlak tarm arazileri, zel rn arazileri ve dikili tarm arazilerinden uzak durulmas hedeenerek marjinal tarm arazilerinin bulunduu alanlarn tercih edilmesinin ileride karlalacak sorunlarn azalmasna katk salayaca ngrlmektedir. zellikle barajl hidroelektrik santrallerde sz konusu olabildii gibi ok geni alanlarn kamulatrlmas gerekliliinin ortaya kmas ve baz yerleim yerlerinin su altnda kalmas durumlarnda, kamulatrma ve yeniden yerleim srelerinin ezamanl olarak yrtlmedii ve iyi ynetilmedii projelerde aksamalar gndeme gelmekte ve blgede yaanan sosyal etkilerin deerlendirilmesi gerekmektedir. Bu noktada, konunun kamulatrmadan ve iskandan etkilenen blge halk, lisans sahibi tzel kiiler ve EPDK asndan irdelenmesi, halkn bilgilendirilmesi, acele kamulatrmann tm tanmazlar iin deil ncelikle ina edilmesi gereken ksmlardaki tanmazlar iin uygulanaca bir kamulatrma program tercih edilmesi, etkin bir tanmaz deerleme politikas takip edilmesi, sosyal etki deerlendirmesi raporlarnn hazrlanmas, iskana ilikin ilemleri yrtecek idare ile koordinasyon ierisinde olunmas gibi hususlar sz konusu olmaktadr. te yandan, gerekli olan arazinin ncelikle dorudan alm-satm ile elde edilmesinin tercih edildii hallerde tanmazlarn gerek deerlerinin zerindeki bedellerle satn alnabilecei, bu durumun; satn alnamayan tanmazlar iin kamulatrma talep edilmesi halinde kamulatrma bedellerinin belirlenmesi srecini etkileyerek uzlama olasln azaltaca, blgede sosyal ve ekonomik dengelerin bozulmasna neden olabilecei dnlmektedir. Benzer ekilde tapuda kaytl olmayan tanmazlarn bulunduu yerlerde de lisans sahibi tzel kiilerce tercih edilebilen zilyetliin devri yoluyla tanmaz edinimi yerine kamulatrma yoluna gidilmesinin daha uygun olabilecei nerilmektedir. lkemizde ilk tesis kadastrosunun tamamlanmas almalar halen devam etmekte olduundan; tapuda kaytl olmayan tanmazlarn kamulatrlmasnn sz konusu olduu hallerde, ncelikle o blge iin kadastro almalar programnn incelenmesi nerilmektedir. Tespitleri yaplm, kontrol edilmi ve ask ilan cetvelleri onaylanm ancak kesinletirme ve tescil ileri tamamlanmam alma alanlarnda, tanmazlara ilikin bu tespitler kullanlarak acele el koyma kararlarnn alnmas mmkn olabilmektedir. Ancak, zilyetlik tutanaklarnn hazrlanmasndan sonra mahkeme sreci devam ederken kadastro tespitlerinin tamamland ve her iki tespit arasnda fark olduu durumlarda, yaplmas gereken dzeltme ve deiiklikler mahkemenin karar verme srecinin uzamasna neden olabilmektedir. Genellikle nehir tipi hidroelektrik santrallerde karlald zere proje deiiklii nedeniyle kamulatrma planlarnn revize edilmesinin gndeme gelmesi, srecin uzamasna, uygulamalarn karmasna ve zorlamasna yol aabilmektedir. Planlarn revize edilmesi ile kamulatrmadan etkilenen kiilerde ve kamulatrlacak alan yzlmlerinde deiiklik olmas dolaysyla, EPDK tarafndan

alnan kararlarn iptali, deitirilmesi veya yeni kararlar alnmas gereklilii ortaya kmaktadr. EPDK uygulamalar kapsamnda, imar planlama almalar tamamlanmadan kamulatrmaya balanamayaca belirtilen rzgar, jeotermal, biyogaz, termik vb. kaynakl enerji tesisleri iin ise; ncelikle sz konusu tesislerin kurulabilmesi iin gerekli olan arazilerin bulunduu alann enerji retim tesisi amal ayrlmasnn salanmas, bu erevede varsa st lekli planlarda deiiklie gidilmesi veya nazm ve uygulama imar planlar ile gerektiinde mevzi imar planlarnn dzenlenerek onaylatlmas sz konusu olmaktadr. 3194 sayl mar Kanunu ve ilgili ynetmelikler gereince hazrlanarak ilgili kurum grlerinin alnmas ve varsa st lekli planlarla uyumunun salanmas ile onaylanan imar planlarnn, zellikle teknolojik gelimelerin hzl ilerledii rzgar enerjisinden elektrik retimi santrallerinde karlald gibi trbin saysnn azalmas ile revize edilmesi gndeme gelebilmekte, bu durum uzun bir srede tamamlanan imar planlama srecinin uzamasna dolaysyla kamulatrmann gecikmesine neden olabilmektedir. Acele kamulatrma uygulamasnn inaata bir an nce balanmasna imkan salamas nedeniyle halen yaygn olarak tercih edilmesi, bu durumun 2942 sayl Kamulatrma Kanununun btn ve ilgili maddesinin ruhuyla badamad dnlmekte, bu nedenle eitli sorunlara yol at gzlenmektedir. Bu sorunlar; acele kamulatrma uygulanmas amacyla alan davalar sonucunda belirlenen tahmini kamulatrma bedellerinin hak sahiplerine denmesi, ileride alacak davalar sonucunda kesinleecek kamulatrma bedeli ile balangta denen bedel arasnda artan ya da eksilen bir fark olmas durumunda kamulatrma maliyetlerinin ngrlenden fazla artmas ya da eksilen farkn geri alnabilirlii, 2942 sayl Kamulatrma Kanunu esaslarna gre 27. madde kapsamnda davalarn almasndan sonra makul bir sre ierisinde EPDK tarafndan uzlama toplantlarnn yaplmas ve gerekirse mahkemece bedel tespiti ve tescili talebiyle 10uncu maddeye gre davalarn almas gereklilii, makul olarak belirlenen srenin ne olmas gerektii gibi hususlarda belirsizlikler bulunmas eklinde tespit edilmektedir.

5. Sonu ve neriler
2942 sayl Kamulatrma Kanununun ama ve kapsam bal altnda, zel kanunlarna dayanlarak gerek ve zel hukuk tzel kiileri adna yaplacak kamulatrmalarda da bu kanun hkmlerinin uygulanaca belirtilmektedir. Kanun maddesinin bu hkm, elektrik, doal gaz ve petrol piyasalarn dzenleyen kanunlara dayanlarak lisans sahibi zel hukuk tzel kiileri adna EPDK tarafndan yaplan kamulatrmalarda uygulama imkan bulmaktadr. Enerji tesislerinin kurulabilmesi amacyla gerekli olan tanmazlarn EPDK tarafndan kamulatrlmas almalarnn hz kazanmas amacyla acele kamulatrma kavramnn yeniden deerlendirilmesi ve yasal dzenlemenin yaplmas gerektii dnlmektedir. 2942 sayl Kamulatrma Kanununun istisnai olarak ngrd bir usul olan acele kamulatrma[4], EPDK tarafndan 30/09/2004 tarihinden itibaren uygulanmas nedeniyle lke genelinde yaygn hale gelmitir. Bu durumun neden olabilecei aksaklklarn giderilmesi ve belirsizliklerin zme kavuturulmas amacyla 2942 sayl Kamulatrma Kanununun 27. maddesinde dzenleme yaplmasnn uygun olabilecei dnlmektedir.

212

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Tamamlanmasnn uzun zaman almas ve disiplinler aras bir alma alan olmas nedeniyle kamulatrma srecinin iyi ynetilmesi gerektii dnlmekte, bu amala gerek EPDK gerekse lisans sahibi tzel kiiler bnyesinde uzman ve deneyimli bir kadro ile uygulanmas ve takip edilmesi nemle nerilmektedir. Ksaca zor alm olarak adlandrlan srecin, tanmazlar kamulatrlan kiilerin zarara uratlmamalar amalanarak yrtlmesi esasna dayal olduu unutulmamaldr. Enerji tesislerinin trne ve uygulanan kamulatrma srecine gre toplam yatrm maliyetleri ierisindeki pay olduka artabilen kamulatrma giderlerinin gereinden fazla ykselmemesi hedeenerek; maliyetlerin nceden belirlenebilmesi ve bedellerin karlatrlabilmesi asndan lisans sahibi tzel kiilerce tanmaz deerlemeye nem verilmesi nerilmekte, bedellerin konuyla ilgili uzman kii kurum ya da kurulular tarafndan ve EPDK tarafndan dzenlenen formatlara gre hazrlanacak raporlar ile tespit ettirilmesinin yararl olaca ngrlmekte, zellikle byk alanlar kapsayan projelerde, tanmazlar kamulatrlan kii saysnn fazla olduu ve yerleim yerlerinin de etkilendii durumlarda nem kazanan bu konunun, sosyal etki deerlendirmesi ve yeniden yerleim planlamasn da kapsayacak ekilde incelenmesi gerektii dnlmektedir.

focused on, problems faced during implementation and possible solutions have been overwied and also it has been aimed to treat the expropriation process under technical, economical, social and juridical heads. Expropriation which is known as compulsory acquisition can also describe like conscation of real and private juridical articial persons immovable properties by an administration considering public interest, without the approval and consent of the owner provided that its cost is paid in advance as it is mentioned in the Law no: 2942. In this study, the issues of expropriation of the immovables required for the purposes of establishing energy facilities have been emphasized and planning, appraisal, determination of expropriation value and registration stages have been overviewed. At this point; terms such as public interest, expropriation plan, land appraisal reports, rapid expropriation, expropriation decision, address and heir research, bargaining negotiations, title abandonment, registration and right of building are mentioned. The ownership of the expropriated immovable shall belong to the Treasury. Usage right of the immovable registered on the Treasury shall be established for the license holding corporate bodies who paid the expropriation cost by the Ministry of Finance for free of charge. The validity period of the usage right shall be limited with the validity period of the license.

Kaynaklar
[1] ARCAK, A., Kamulatrmasz El Koyma ve Yeni Hkmler, s. 20, Sekin Yaynevi, 1987, Ankara [2] http:www.epdk.org.tr/mevzuat [3] LEBLEBC,N., Yenilenebilir Enerji Projelerinde naat ncesi Dneme likin Sre, 15. Ululuslararas Enerji ve evre Fuar ve Konferans, stanbul, 2009 [4] BKE V., 4650 Sayl Kanunla Deiik 2942 Sayl Kamulatrma Kanunu ve Kamulatrma Bedelinin Tespiti Davalar, s. 161-164, Sekin Yaynevi, Ankara, 2004. [5] 4721 sayl Trk Medeni Kanunu

Summary
As it mentioned in Electricity Law No: 4628; the expropriation demands of the license holding corporate bodies performing generation and/or distribution activities in the electricity market shall be evaluated by the EMRA and if found appropriate expropriation is performed on the basis of the procedures established in the Expropriation Law No: 2942. And f the operations dened in Natural Gas Market Law No: 4646 so necessitate, expropriation shall be carried out in accordance with the principles set forth in Law No: 2942. And also, according to Petroleum Market Law No: 5015, it is recomended that immovables shall be obtained primarily through agreements. In the event that the activities put forward in Law No: 5015 necessitate, the acquisitions regarding the reneries and licensed storage facilities, transmission lines and processing facilities to be determined by the EMRA may also be realized as per the provisions stated in the Expropriation Law. In this context; while expropriation shall be carried out by EMRA, there are many emerging problems during the application that cannot be anticipated and these problems sometimes can give rise to a delay in establishment of energy facilities. Therefore, in this notice, rapid expropriation procedure and its necessarry stages have beeen explained, processes in non-cadastral and cadastral areas have been analysed, related legal arrangements have been

213

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

FLEXIBLE POWER FOR MODERN GRIDS

Niklas WGAR
Wrtsil Power Plants

Abstract
Generating sets based on reciprocating engines with synchronous generators are well suited to supporting the modern electrical grid, especially in enhancing stability and reliability with high fuel efciency. With modern engine-based generation, true power exibility is offered via a number of inherent features; namely fast start up and short loading times, an unlimited number of starts without service penalties, and great load following capabilities. This type of generation is excellent for balancing natural uctuations in the network from other distributed generation, such as wind and solar. The rapid and efcient addition of generation capacity is easy during peak or intermediate loading, be it hourly, daily or seasonally. Turkey has, in many respects, been a front-runner in the application of such equipment. Extensive validation tests to check the enhanced frequency support provided by this technology, have already taken place in Turkey. This paper discusses the exible power features of modern reciprocating engine-generator sets, and their capabilities for the dynamic and economic provision of Grid Stability support.

Figure 1. Expected Growth in Global Electricity Use 1980-2030 (Source International Energy Agency 2008)

energy during 2009 only, in just a few countries, such as Germany, USA and Turkey, the trend is clear. In Germany, with a total installed power plant capacity of 130 GW (2007), renewable energy (hydro, biomass, solar and wind) constitutes 13 % of the total electricity generation of 638 TWh. The installed wind power capacity in Germany was, at the end of 2009, almost 26 GW. Predictions made to 2030 reveal a scenario where renewable energy capacity would increase to 100 GW, constituting about 35 % of all electricity generation. Interestingly, so far in Germany, the growth of renewable power generation has actually been higher than predicted. During 2009, the installed wind power capacity grew by 8%, an increase of 1900 MW, while solar power increased by a remarkable 51%, an increase of 3000 MW. In the USA, 10 GW (9922 MW) of wind power generators was installed in 2009 alone. Considering that their wind power capacity at the end of 2008 was almost 25,2 GW, the growth rate in 2009 was as high as 40 %. It will be obvious that such an increase may pose some challenges to grid operators. In Turkey, with a total installed generating capacity of 45 GW, the portion of renewable energy is as high as 35 %, thanks to the considerable use of hydro power, which accounts for 33%. The remaining 2% comes from wind and other renewable energy sources. The peak load in Turkey is at the moment about 30 GW, but scenarios for 2018 predict a peak load demand in the range of 50-55 GW. This prediction would mean a peak load demand increase of 70-80% in just 10 years. During 2009, installed wind power capacity in Turkey was almost doubled. To the existing 458 MW of capacity, a further 343 MW was added, making a total of 801 MW.

The Electricity Sector is Changing


The electricity sector has undergone some signicant changes during the last 15 years, and there is no sign that this cycle of change is slowing. The recent past was marked by privatization in the energy sector, and the unbundling of generation and transmission. Unbundling has enabled greater transparency in competition, and has also enabled the use of more diverse generation technologies - in essence, the playing eld has been levelled for all players. Predictions indicate that by the year 2030, worldwide electricity use can be expected to increase by more than 45% compared with 2006 (see Figure 1). Although the recent economic crisis most probably slowed this growth, it is likely to be merely a temporary dip in the long term projection. Comparing this projected growth in electricity usage with the availability of fuels for electricity generation, and taking into consideration climate change discussions and emission regulations, it is evident that the status qua is out of the question.

Renewable Energy
As a natural outcome of the climate change discussion, public opinion calls for renewable energy sources. In many countries, the political framework is in tune with public opinion through energy acts with feed-in tariffs that promote the possibilities for renewable energy. It is evident that there will be a rapid growth in both wind and solar power capacity. When looking at the growth in renewable

214

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Grid Stability, The Delicate Balance


Quoting ENTSO-E, the European Network of Transmission System Operators for Electricity, 50 Hertz: a delicate balance, one can only agree. The balance between consumption and generation has been continuous since the rst light was switched on. However, considering scenarios for expected growth through 2030, the on-going climate change discussion, and the introduction of more renewable energy sources with a number of variability factors, it is clear that the balance will become even more delicate. Furthermore, increasing importance is being given to having quality electricity available all the time. Blackouts are simply unacceptable in modern society. Of course, wind speed varies and the changes caused by wind ramping up and down can be quite rapid. Wind forecasting helps in predicting the need for conventional capacity. Much development work is currently being invested into different forecasting methods, which will eventually result in fewer errors in wind and load forecasting. However, by nature, the correlation between electricity demand and wind output is statistically independent. The optimal location for wind and solar energy farms is seldom close to the major part of the consumption, but rather in remote areas with limited transmission resources. So, long transmission lines are anyhow needed for wind energy capacity. However, it is not necessary to build additional costly transmission lines to provide electricity from elsewhere when the wind is calm. Expanding the main transmission lines, and carrying out transmission upgrades to transmit energy between its generation and consumption points, could be envisioned as being the rst choice for coping with the situation. However, the building or expanding of major transmission lines may not be acceptable due to several aspects: High cost of the investments Public opinion and the NIMBY (Not In My Back Yard) effect The time needed (estimated 7 years by ENTSO-E) Transmission line losses Variable generation utilizes only a minor part of the transmission capacity Now, if investments in big grids and the upgrading of transmission corridors in order to incorporate new variable energy resources is not necessarily the optimal solution, and in some cases not even possible, the question becomes how to meet exible power generation needs. The answer to this question is, local, exible power generation close to the centres of consumption.

A non-spinning reserve, providing secondary control and reaching full load from standstill within 5 minutes All of these above items should preferably be achievable with the highest possible energy efciency. Reciprocating-engine-driven generating sets provide the answer to the needs of exible power generation. If needed, such engines can have exibility of fuel choice, such as natural gas, bio gas, and even liquid bio fuels. Even instantaneous switching between these fuels is a realistic option. The spark-ignited Wrtsil 34SG medium speed gas engine has a proven track record and impressive references in exible power generation, gas compression, and combined heat and power (CHP), reaching total efciency gures of up to 90%. Lately, a number of reference installations in the USA have proved that this concept is a true and viable option for wind power backup. The 20-cylinder version has now been optimized to deliver 500 kW/ cylinder from the same engine block, thus increasing the engine shaft power output of the 20V version from 9 MW to 10 MW.
Table 1. Main Data for The Wrtsil 34SG Reciprocating-EngineDriven Generating Set Wrtsil 34SG C2 50 Hz/750 rpm Electrical Power, kW Heat rate kJ/kWh Electrical efciency % 16V34SG 7744 7819 46.0 20V34SG 9730 7779 46.3

A power plant based on multiple units in parallel provides several benets for grid stability operation. A very high part-load efciency is reached (see Figure 3) since the optimal amount of generating sets is automatically connected on line by the power plant power management system, based on actual need. Maintenance can be rotated and performed at suitable intervals. Operation is easy, thanks to the integrated control system with communication highways to the power plants automation system. There are in-built options for several utility automation communication protocols, ensuring that the total plant output requests can be communicated from the grid dispatch centre. The most interesting aspect of this type of exible power generation

Flexible Power Generation, The Distributed Generation Option


The more traditional base load power generation plants, i.e. hydro, coal, gas turbines and even nuclear, will be able to balance some of the variations in the output from renewable electricity sources. But, what are actually needed are decentralized, modular combo power plants, located close to consumption centres that can act as: A base load provider when needed An intermediate generation provider A peak load shaver when requested A frequent start and stop generation provider with no maintenance impact

Figure 2. A multiple generating set solution based on the Wrtsil 34SG reciprocating engine.

215

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

The requirements can be met thanks to the multiple generating set concept of Wrtsil Flexible Power Plants, whereby several generating sets can be selected to contribute to frequency support.

Figure 3. The multi-unit gas engine power plant features very high part load efciency. Example from a 10 x Wrtsil 20V34SG , 98 MW plant. Figure 5. TEIAS Reserve Tests Evaluation real test performed on a Wartsila 34SG with a 5 % reserve (note that the MW y-scale is somewhat magnied).

is the potential offering of Secondary Frequency Control, without fuel and spinning reserve costs. This is made possible by the very fast starting and loading of these generating sets, reaching full load within 5 minutes, which is a typical need for Secondary Frequency support, see Figure 4. Development is ongoing to enable 30 seconds from initiation of start action until synchronisation and ready to load. Unloading and stopping are also fast, which may be equally important for coping with consumption variations. Numerous daily starts and stops have no noticeable impact on maintenance intervals and related costs.

Conclusion
Modern electricity supply systems will increasingly need efcient and exible generation capacity having minimal environmental impact. Because of the rapid variations from renewable energy sources, such as wind and solar, power plants based on multiple reciprocatingengine-driven generators have numerous operational benets. This concept of exible power generation can be seen as being a real wind energy enabler.

References
[1] http://www.teias.gov.tr/eng/The Turkish Electricity Transmission Company [2] http://www.iea.org/International Energy Agency 2008 [3] http://www.ewea.org The European Wind Energy Association [4] http://www.entsoe.eu European Network of Transmission System Operators for Electricity [5] Mikael Backman InDetail, Wrtsil technical journal 01.2010, The Wind Enabler [6] Jacob Klimstra Operational Reliability Of Modern Large-Scale Natural-Gas-Fuelled Engines: The Cumulative Results Of A 5 Year Time Span, ICCI 2008

Figure 4. The Wrtsil 34SG gas engines starting sequence and loading.

Turkish Grid Stability Support, TEIAS Primary Frequency Support Tests


TEA, The Turkish Electricity Transmission Company, began testing the primary frequency support of power plants during 2009 already. These are sophisticated and high level tests, and TEIAS is in many ways a front runner in this eld, with real grid stability support tests being already incorporated as a rule. Power plants based on Wrtsil 34SG gas engine-generator sets have been tested in accordance with TEIAS specications for primary frequency support rules. For the Reserve tests, the generating set grid support set point (P = 5 % x Power Plant Pnominal in the case below) should be reached in a specied time, typically within 30 seconds (TEIAS). See Figure 5.

216

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

ENERFLEXS SUSTAINABLE AND PROFITABLE ENERGY SOLUTIONS POLYGENERATION

Norman HOOGEVEEN
Enerex

Abstract
In Groningen, The Netherlands, Enerex designed, developed, manufactured and installed the PolyGeneration system, with heat, steam, cooling and (emergency) power generation, at the UMCG Hospital. The hospital is situated in the center of the city with a population of approximately 600,000. This plant provides enough heat output for internal hospital usage and also meets the district heating requirement for buildings close by. Enerex has been successfully operating and maintaining this 10 MWe ve unit installation since 1992. The precisely designed heat, power and cooling streams has secured success through many years of operation.

Enerex
Enerex Ltd. is a specialist in sustainable and protable energy solutions. Q Q Q Q Q Turnkey Integrated Solutions Customised Energy Systems Operations and Maintenance 24/7 Spare Parts Service and Commissioning of: - Power Generation - Combined Heat and Power - PolyGeneration - Natural Gas Compression
The University Medical Centre (UMCG), Groningen, The Netherlands.

Since founding the European branch ofce in the Netherlands, Enerex has completed over 2,500 installations across Europe of which over 1,000 are still remotely controlled and maintained by the Company. To support this, Enerex also has an extensive service base across the world. Enerex has been active in Turkey since 1996 in Power Generation and Combined Heat and Power units. Nowadays our focus is on the increasing market of environmentally friendly PolyGeneration - a combination of generating Thermal Power, Steam, Electrical Power, Emergency Power, Cooling, CO2 fertilizing, Compressed gas, etc.

medications and patient care, as well as providing training for medical professionals. It is therefore the highest calibre hospital in the region. The UMCG Medical Centre provides medical services for the city of Groningen, as well as for the north eastern provinces of the Netherlands. It has approximately 9,000 employees with over 1,300 hospital beds. The UMCG is like a city within the city of Groningen, as it has special non-medical sections. One of these sections resembles a shopping mall including stores, a hair salon, one of the Dutch national banks, gardens and some lunchrooms. Many seminars are held in the hospital and like many hospitals the UMCG has its own power plant. The UMCG has a power plant with ve gas engines. The installation at the UMCG is a good example of a PolyGeneration plant with engines running at elevated jacket water temperature. The Power Plant The UMCG power plant is a PolyGeneration plant with the ability to provide emergency power when required. When the grid is unavailable, automatically the UMCG power plant shifts from the utility grid into island mode operation, which assures that the hospital operates without interruption. The heart of the power plant consists of ve Waukesha Engines 12V- AT27GL natural gas engines. Each of the ve 12 cylinder AT27GLs operate at 1000 RPM and each has a displacement of 176 litres. The BMEP (Brake Mean Effective Pressure) for this application is approximately 14 bar with overloads allowed up to 15 bar. The changing price structure of

Case Study: 10 MWe PolyGeneration Plant with over 350,000 Combined Successful Running Hours
Description The UMCG is not only a hospital, but also a Medical University. The UMCG Medical Centre provides research for medical instruments,

217

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Production
Fired HRSG Heat exchangers Engine heat and fired boilers Steam

Demand
Sterilizing, humidification, heating

Heat

Heating, hot water

Heat power

Absorption and electric chillers

Cold Air conditioning, medical equipment ice buffer

UMCG heating scheme. Two trigenerator units in a facility.

electricity has altered the units functionality over time. The ve units have a combined output of approximately 10 MWe and is above the demand of the UMCG. Previously, the excess power was sold back into the utility grid, creating additional revenue for UMCG. Currently the contract requires the UMCG to purchase approximately 200 kW from the utility grid during peak hours which are weekdays from 07:00 to 23:00. During off-peak hours the price of electricity lowers and the units are shutdown. Just before 07:00 (weekdays) the units are started automatically. The amount of units started and the power they run is automatically matched to the UMCGs contractual power exchange with the grid. Typically during peak hours four units are supplying power to the facility. Another important factor is the gas contract. The gas contract allows the UMCG maximum hourly gas consumption. In cold winter periods, the extra gas required for heating reduces the gas available for the units which can be in conict with the electricity contract. Consequently an engine is shut down and extra electricity is taken from the grid. On a national level this means that a Combined Heat and Power (CHP) unit is stopped and power & heat are produced independently. As this happens in winter at a moment of high electricity consumption the extra electricity is most likely produced in an older large power plant consuming natural gas at low efciency. Thus by stopping one of its units the UMCG meets its maximum gas consumption, but on a national scale the consumption of gas increases.

UMCG power plant is the cold buffer that is used to increase the chiller capacity and optimise the costs. At night it stores cold from the compressor chillers, powered by reduced cost off-peak electricity. During peak hours the compressor chillers are only operational when the absorption chiller can not deliver sufcient cooling and the ice buffer is unloaded (empty). The ice buffer is a big water tank with coolant running through multiple tubes. When the buffer is loaded (full) the coolant is below 0C, forming ice on the tubes of the buffer. The ice around the tubes reduces the temperature of the coolant when unloading (emptying). The picture below is the cold buffer, and shows a hand touching the ice formations around the tubes.

UMCG Heating and Cooling Circuits


The UMCG has two heating / cooling circuits, one for 8.5 bar steam and the other with hot water for the heating system which is also utilized for the cooling circuit. The heating circuit in the UMCG operates at 100/73 C in winter and lower in summer months. The absorption chiller takes the heat from the heating circuit and cools the heating water down before it goes to the other users. The steam has multiple uses such as heating, humidity control and sterilizing medical tools and beds. Cooling is required not only for the air conditioning, but also for cooling medical equipment. The cooling circuits are interconnected via heat exchangers. The UMCG cooling system has multiple compressor chillers and a 1.7 MW absorption chiller. The absorption chiller utilizes the engine(s) jacket water heat and is operational only when the ambient temperature is over 17C. An interesting feature of the
Cold buffer.

Engine Cooling System


The units are divided into two groups, a group of three and a group of two. The exhaust gasses of the rst group (1, 2 and 3) go to steam boilers (HRSG) each engine has a separate steam boiler. The steam boiler contains gas burners that can be used together with / without the engine exhaust gas. The heat recovered from the exhaust is approximately 1.2 MWt. The picture above shows the insulated exhaust pipes going to the lower part of the steam boiler. The gas burners are located in the centre of the boiler. The engine exhaust is cooled down below 100C in the economizer to pre-heat the feed water prior to entering the steam boiler, thus increasing total efciency in the HRSG.

218

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

IC Heat Dump

Exhaust 3 * HRSG Engine 1,2 and 3 Economiser fired 8.5 bar steam Exhaust Engine 4 and 5

GASENGINE 1950 kWe JW 113 C LOC IC


JW = Jacket Water LOC = Lube Oil Cooler IC = Inter Cooler EC = Engine Cooler EGHE = Exhaust Gas Heat Exchanger HRSG = Heat Recovery Steam Boiler

EC

EGHE 4 and 5

Engine Cooler 1..5

LOC

Dump

chiller

Customer Heating system

Engine cooling scheme.

Absorption chiller.

Steam boiler.

The exhaust of units 4 and 5 is cooled down in a standard exhaust gas heat exchanger that produces hot water as the nal part of the heating chain. The heat from the lube oil coolers is used to preheat the return of the inlet (coldest part) of the central heating water. The jacket water adds thermal energy to the central heating water via a plate/frame heat exchanger, prior to the exhaust gas heat exchanger. The temperature of the jacket water depends on the temperature of the heating water which (as previously mentioned above) varies from winter to summer. In summer the jacket water heat is used in an absorption chiller to produce cold water which requires a high input temperature. Obtaining proper performance from the absorption chiller (while accounting for the temperature loss across the heat exchanger), a minimum jacket water temperature of 113C is required. During winter operation when the absorption chiller is not used, the jacket water temperature is reduced to temperatures ranging from 103C to 109 C.

lacquering and mechanical parts were overcome. An investigation showed that the coolant used was not a t for the application and the proper venting of the cooling system was critical to keeping the cooling system free of gases. Of course high temperature cooling is very demanding on the cooling system and requires it to be maintained in optimal condition. The early problems have been solved and the units are running trouble free. The cylinder heads (for example), installed after the cooling system modications have been in service for over 25,000 operating hours. Engine oil analysis maintains acceptable levels, after approximately 3,500 hours, which translates into one year of operation. However the UMCG replaces the oil yearly as a minimum. The average oil consumption of these engines is below 0.2 gr/kWh, with no signs of deterioration of these engines, the UMCG has decided to postpone the normally scheduled overhaul. Though the installation is already close to 18 years old, the above results have lead to overhauls being rescheduled from 2011 to 2016. This means that these units will be running for many years to come!

Control room.

Lessons Learned
As the units were commissioned at the end of 1993, the site has been running for nearly 18 years and has gathered considerable experience. The units have over 70,000 running hours each. The installation is running trouble free and the availability of the units is over 98%. In the early years of the project however, availability was lower due to maintenance and packaging issues. Problems with

MasterControl The energy solutions designed and manufactured by Enerex are operated by a fully integrated operating system called the MasterControl. The MasterControl operating system (developed by Enerex in conjunction with other institutes and businesses) operates and monitors all processes relating to CHP units and other energy systems.

219

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Certied Reliability The essential operating / monitoring functions of the entire energy solution are regulated on a redundant basis (utilizing multiple microprocessors) according to the prevailing European guidelines. The MasterControl has been designed in accordance with the strictest standards for EMC emission and immunity. Providing a system that is virtually immune from external interference from frequency regulators, mobile phones, walkie-talkies, etc. Regulation and Monitoring All relevant processes are regulated by the MasterControl. In addition for CHP engines, we have integrated an extensive operation facility for controlling the generator switch and mains (utility) switch. This feature allows MasterControl to utilize the CHP unit as an emergency power source, in the case of a utility power failure. The ability to control both the mains and generator circuit breakers control is unique to MasterControl. In that synchronisation takes place with redundancy. This makes it impossible to switch on asynchronously. The emergency power system can also work in parallel with other CHP units such as diesel stand-by generators, operated by MasterControl. The MasterControl monitors and controls process parameters. This keeps the CHP units running as long as possible, providing the optimum performance out of the installation. Maximum Efciency The MasterControl design gets the most out of the CHP unit in terms of efciency and power output. The power output (electrical & thermal) is regulated dynamically on the basis of various parameters, to ensure that the maximum power output is supplied at all times. If there is a reduction in the heating demand process, the MasterControl will continue to operate and will adjust the thermal power to match the heat demand. If the electrical power of the installation cannot be reduced, the excess thermal power can be removed via the integrated heat dump radiator control and heat dump coolers. Simple, Economical, Fast and Comprehensive The MasterControl operating system processes more than 200 million instructions per second, in order to ensure an optimized process control. The MasterControl is designed to allow software upgrades on a plug and play basis. These features allow for easy and convenient system operation for the end user. The entire installation can be operated and controlled with the use of four push buttons. Telemetry and Local System Integration An optional feature of the MasterControl is the powerful telecontrol function based on the IEC 870-5 protocol. This allows the CHP unit to be monitored from our service centre in Rijsenhout and adjusted remotely if necessary. In the case of a failure, the MasterControl will contact the service centre independently and also features a callout for upcoming maintenance requirements. This function is also available to customers who maintain the CHP unit independently of Enerex. The MasterControl is currently available in English, German and Dutch languages. The MasterControl system utilizes a Windows environment, has a full graphical user interface and is easy to use with other Windows applications.

The MasterControl supports various interfaces, like Modbus, CANbus and Probus. This allows for communication with building management systems. Important Issues in Designing the MasterControl Q Failsafe (redundant) control of the fuel gas valves. Q Failsafe (redundant) handling of the primary protections of engine water temperature, room temperature, control panel temperature (for an optimal function of the MasterControl), fuel gas pressure, backre and emergency stop. Q Failsafe (redundant) control of the generator and mains switches. Q Redundant speed control of the engine. The MasterControl design is function tested according to the following standards, directives and legislation: Q Requirements for electronic systems for gas burning installations. KE92 Class C, permanent operation. Q European standard for safety and control devices for gas burning appliances CEN TC 58 doc. no. N229. Construction of the MasterControl Control System The MasterControl control system incorporates the following elements: Q The control unit includes various electronic hardware control prints with a Linux operating system. These control prints are connected with a PC data bus. Q The eld modules, in the control panel act as an input / output interface for the Control System. These interface modules send and receive both analogue and digital signals. Q The MasterControl is equipped with a Display and Input Unit (DIE). This unit is the MMI (Man Machine Interface) between the CHP unit and the end user. Q The Engine Field Module is located near the engine. This module processes all of the data received from the engine relevant for control and protection. Footnote: Due to the use of eld modules (between the control system, measurement modules and auxiliary controls) the MasterControl is protected from the effects of indirect lightning. Display and Input Unit (DIE)

220

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

PETROL FYATLARININ DOAL GAZ FYATLARI ZERNDEK ETKS: TRKYE N FIRSATLAR VE TEHDTLER*

Okan YARDIMCI
Enerji Uzman, EPDK

Prof. Dr. Volkan . EDGER


zmir Ekonomi niversitesi, ktisadi ve dari Bilimler Fakltesi, Ekonomi Blm.

zet
Dnya doal gaz ticaretinde son zamanlarda yaanan gelimelerle birlikte, uzun dnemli anlamalarn yerini ksa dnemli anlamalara, vadeli piyasalarn yerini anlk piyasalara, ziki ticaretin ise yerini nansal ticarete brakt grlmektedir. Bu srece paralel olarak, gelimekte olan doal gaz depolama piyasas ile svlatrlm doal gaz piyasasnn, stratejik ve teknolojik bir takm unsurlarn, anlk piyasalarda oluan petrol yatlar ile doal gaz yatlar arasndaki ilikinin deimesine sebep olduu deerlendirilmektedir. 2009 ylnda petrol/doal gaz yat oran rekor seviyelere ulamtr. E enerji baza getirilmi haftalk ortalama yatlar incelendiinde, petroln doal gaza kyasla 5 kata varan oranda yksek olabildii grlmektedir. lkemizin doal gaz anlamalarnn yaanmakta olan bu gelimeler nda deerlendirilmesi byk nem arz etmektedir. Anahtar Kelimeler: Petrol Fiyatlar, Doal Gaz Fiyatlar, 10/1 ve 6/1 likisi, Ebtnleme

Bu bildiride, petrol yatlarnn doal gaz yatlar zerindeki etkisi analiz edilmitir. Fiyat ilikisi asndan gelecee ynelik beklentiler ortaya konmu ve bu beklentiler dorultusunda Trkiye iin frsatlar ve tehditler analiz edilmeye allmtr.

2. Petrol ve Doal Gaz Fiyatlarnn Oluumu


Petrol yatlarnn doal gaz yatlar zerindeki etkisini ayrntl olarak incelemeden nce, dnya petrol ve doal gaz yatlarn ayr ayr analiz etmek ve piyasalar arasndaki farklar ortaya koymak faydal olacaktr. 1984-2008 dneminin ortalama doal gaz yatlar incelendiinde, blgeler arasnda ok farkl yatlarn olutuu grlmektedir. (Grak 1) rnein 2008 yl ortalama doal gaz yatlar, byk oranda uzun vadeli kontratlara bal ABde 12,61 dolar/MMBtu iken, ngilteredeki Heren National Balancing Point (NBP)de 10,79 dolar/ MMBtu, ABDdeki Henry Hubda 8,85 dolar/MMBtu, Kanadada ise 7,99 dolar/MMBtu olmutur. Doal gaz yatlarndaki minimummaksimum arasndaki bu fark uzun sredir benzer ekilde devam etmektedir. LNG yatlarnda ise byk deiimler yaanmtr. LNG yatlar, 1984-2003 yllar arasnda boru gaz yatna oranla yksek seviyelerde seyrederken, 2003 ylndan itibaren greceli olarak de gemitir. Gnmzde ise LNG yatlar en yksek boru gaz yat olan AB yatn yakalam bulunmaktadr. Bu trendin gelecek yllarda da devam etmesi durumunda LNG yatlarnn, eskiden olduu gibi, boru gaz yatlarndan daha yksek olmas beklenebilir.
15

1. Giri
Enerjinin gn getike artan nemi karsnda, devletlerin enerji kaynaklarna ulamak iin verdikleri mcadele, enerji kaynaklarnn kendi aralarnda yaadklar mcadele ile i ie gemi bulunmaktadr. Bir yanda doalgaz/petrol arasnda hakim yakt olma mcadelesi verilirken, te yanda doal gaz rezerv ve retim kapasitelerinin yeryznde eit dalmamas yznden jeopolitik kayglar artmaktadr. Birok uzman gnmz enerji jeopolitiinin merkezinde doal gazn bulunduu konusunda kir birlii iindedir. Bu itibarla doal gaz yatlar ile bu yatlar zerindeki petrol yatlarnn etkisi, zerinde allmas gereken nemli konularn banda gelmektedir. zellikle enerji ithal eden lkeler iin geerli olan bu durum, enerjisinin drtte n satn almak ve bunun iin de milyarlarca dolar kaynak ayrmak zorunda olan lkemiz iin de bir zarurettir. Enerji, Trkiye ithalatnn nemli bir blmn oluturmaktadr. 2010-2020 yllar arasnda petrol faturasnn 293 milyar dolar, doal gaz faturasnn ise 181 milyar dolar olmas beklenmektedir.[2] Bu karamsar tabloya ramen lkemizde enerji yatlarnn analizine ilikin almalarn says olduka azdr. Gnmzde btn iddetiyle devam eden enerji kaynak atmasnda, ulusal karlarmzn en st seviyede korunabilmesi iin enerji yatlarna ilikin almalarn artmas gerekmektedir.

12

ABD Dolar / MMBTU

1984

1995

1996

1997

1998

1999

2000

2001

2002

2003

2004

2005

2006

2007

Japonya - CIF (LNG)

AB - CIF

ngiltere, Heren NBP

ABD, Henry Hub

Kanada, Alberta

Grak 1. 1984 - 2008 yllar arasnda farkl blgelerde oluan doal gaz yatlar [3].

Petrol ticareti tarihsel olarak doal gaz ticaretinden nce balamtr. 1859 ylnda ABDnin Pennsylvania eyaletinde modern kuyu delme yntemi ile balayan sondaj almalar, dnyada ilk bilinli petrol aramacln balatmtr. Giderek artan retim, petroln uluslararas ticaretinin balamasn da beraberinde getirmitir.

* Bu bildiride, Prof. Dr. Volkan . EDGERin danmanlnda Okan YARDIMCI tarafndan hazrlanan ve ubat 2010 tarihinde tamamlanan Petrol Fiyatlarnn Doal Gaz Fiyatlar zerindeki Etkisi ve Trkiye in neriler isimli uzmanlk tezi almasndan faydalanlmtr.[1] Hem tez almas hem de bildiri, Enerji Piyasas Dzenleme Kurumunun katklaryla hazrlanmtr.

2008

1985

1986

1987

1988

1989

1990

1991

1992

1993

1994

221

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Uluslararas doal gaz ticareti ise daha ok ikinci dnya sava sonrasnda balamtr. 1976-2008 yllar arasnda anlk piyasada oluan petrol yatlar incelendiinde, doal gazdakinden aksine, blgeler arasndaki yat farkllamasnn dk seviyelerde olduu grlmektedir (Grak 2). Fiyatlarn birbirlerine yakn seyretmesinde uluslararas ticareti yaplan petrol miktarnn yksek oluunun etkili olduu dnlmektedir. Gnmzde uluslararas ticarete konu olan doal gaz miktar, petrole gre olduka dk dzeydedir; doal gazn yaklak % 70-75i retildii lkede tketilmektedir. Petrolde ise bu oran sadece % 33 dolaylarndadr.
120 110

10/1 Oranna gre, Henry Hubda dolar/MMBtu cinsinden oluan doal gaz yat, dolar/varil cinsinden oluan WTI petrol yatnn 10da biridir. Yani, petrol yat 20 dolar/varil iken doal gaz yat 2 dolar/MMBtu, petrol yat 50 dolar/varil iken doal gaz yat 5 dolar/MMBtu olmaldr. Bu iliki aada matematiksel olarak gsterilmitir: F gaz = 0,1 x F petrol (1)

F gaz = Henry Hubda oluan doal gaz yat (dolar/MMBtu), F petrol = WTI petrol yat (dolar/varil) 6/1 Oranna gre ise, petrol yat 20 dolar/varil iken doal gaz yat 3,33 dolar/MMBtu, petrol yat 50 dolar/varil iken doal gaz yat 8,33 dolar/MMBtu olmaldr1. Bunun forml de aadaki gibidir: F gaz = 0,1667 x F petrol
WTI Petrol Anlk Fiyat (Dolar/Varil) / Henry Hub Anlk Doal Gaz Fiyat (Dolar/MMBtu)
34 30 26 22 18 14 10 6 2

ABD Dolar/Varil Cari fiyatlarla, money of the day

100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0

(2)

1997

1998

1999

2000

2001

2002

2003

2004

2005

2006

2007

1987

1988

1989

1990

1991

1992

1993

1994

1995

1972

1973

1974

1975

1976

1977

1978

1979

1980

Dubai

Brent

Nigerian Forcados

1996

1981

1982

1983

1984

1985

1986

WT I

Grak 2. 1976-2008 yllar arasnda farkl blgelerde oluan anlk piyasa petrol yatlar [3].

Doal gaz ilk yllarda boru hatlar ile tanmaya balanm, ilerleyen srete svlatrlm doal gaz (LNG: Liquied Natural Gas) kargolar ve sktrlm doal gaz (CNG: Compressed Natural Gas) aralar vastasyla tanmas gndeme gelmitir. Bu srete, doal gazda boru hatt tamaclndan aralar ile tamacla doru bir gei yaanmtr. Petrol ise -bunun tam aksine- ticarete konu olduu ilk yllarda aralar vastasyla tanm, boru hatt tamacl daha sonraki yllarda gndeme gelmi, byk hacimli petrol ticaretinin daha kolay bir ekilde yaplabilmesi amacyla boru hatlar ina edilmitir. Petrol ticareti ile doal gaz ticareti arasndaki bu temel farkllk, piyasalarn oluumu asndan da baz farkllklar oluturmutur. Petrol piyasasnda anlk piyasalardan vadeli piyasalara doru bir gei yaanrken, doal gaz piyasasnda vadeli piyasalarn yerini anlk piyasalar almaktadr. Ancak, her iki piyasada da, ziki ticaretten sanal, bir baka deyile kat zerindeki nansal ticarete doru bir geliim gzlenmekte, kat zerindeki ticaret, yatlarn oluumunda olduka nemli olmaktadr.

2008

1996

1997

1998

1999

2000

2001

2002

2003

2004

2005

2006

2007

2008

2009

Grak 3. WTI Petrol Anlk Fiyat (dolar/varil) / Henry Hub Anlk Doal Gaz Fiyat (dolar/MMBtu)

Petrol-doal gaz yat ilikisi ile ilgili olarak 2003 ylna kadar yaplm olan almalarda grlen ortak yorumlar; doal gazn pazara ilk girdii yllarda ikame rn olan petrole gre yatnn ucuz olmasnn, gelien doal gaz ve LNG teknolojisi ile doal gazn kullanmnn ve dolaysyla petrole kyasla yatnn artmaya balamasnn, doal gazn piyasaya difz etmesinden sonra ise yatnn enerji cinsinden petrol yatna eitlenmesinin (6/1 oranna gelmesi) normal karlanmas gerektii; piyasann doal gaz tarafndan ele geirilmesinden sonra ise 6 katsaysnn giderek azalmasnn (doal gaz yatnn petrol yatna kyasla yksek seyretmesi) beklenmesi gerektii eklindedir. Ksacas eski almalarn byk bir blmnde, yat ilikisi enerji kaynaklar arasndaki pazar mcadelesiyle aklanmtr. Ancak, grakte aka grld zere, yat ilikisi ile ilgili beklentiler gereklememitir. 2003 yl sonrasnda petroldoal gaz yat ilikisi beklentilerin aksi ynnde seyretmeye balamtr. Grakten, 10/1 oranndan 6/1 oranna doru devam eden hareketin deitii ve 18/1 oranna doru aksi bir hareketin balad aka grlebilmektedir. 2009 ylnda petrol yatlarnn doal gaz yatlarna oran rekor seviyelere ulamtr. Son yllarda yaanan bu gelimeleri deerlendirmeden nce petrol ve doal gaz yatlarn e enerji baznda karlatrmak faydal olacaktr. 1 varil WTI petrolnn yaklak 5,8 MMBtu enerji iermesi dolaysyla petrol yat 5,8e blnerek oluturulan grak, Grak 4te yer almaktadr.

3. Petrol-Doal Gaz Fiyat likisi


Bu almada, petrol yatlarnn doal gaz yatlar zerindeki etkisinin analizi iin, ABDde anlk piyasalarda oluan petrol ve doal gaz yatlar kullanlmtr. Petrol yatlar iin, EIA (Energy Information Administration) tarafndan yaynlanan 2 Ocak 1986dan gnmze WTI (West Texas Intermediate) haftalk petrol yatlarndan yararlanlmtr. Anlk WTI petrol yatlar ile karlatrma yaplrken ise, EIAnn Natural Gas Weekly Updatelerinde yaynlanan 6 Mays 1996dan gnmze anlk Henry Hub doal gaz yatlar kullanlmtr.[4] Sz konusu iki yat serisinin oranlarnn verildii Grak 3 incelendiinde, 19962003 yllar arasndaki dolar/varil cinsinden petrol yatlarnn, dolar/MMBtu cinsinden doal gaz yatlarna orannn, 10/1den 6/1e doru deimekte olduu grlmektedir. Grain yorumuna gemeden nce 10/1 ve 6/1 oranlarndan bahsetmek faydal olacaktr.

1 Oranlar API derecesine gre deimekle birlikte, 1 varil petroln 5,6 MMBtu6,3 MMBtu arasnda enerji verdii kabul edilmektedir. 1 varil WTI petrol ise yaklak 5,8 MMBtu enerji iermektedir. E birim enerji cinsinden bakldnda, WTI petrol ile Henry Hubda oluan doal gaz yatnn rekabeti bir ortamda eitlik-2de yer ald gibi olmas beklenebilir.

222

2010

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Henry Hub Anlk Doal Gaz Fiyat (Dolar/MMBtu)

1996

1997

1998

1999

2000

2004

2005

2006

2007

2008

2009

Doal Gaz (Sol Eksen)

Petrol (Sa Eksen)

2010

2001

2002

2003

26 24 22 20 18 16 14 12 10 8 6 4 2 0

26 24 22 20 18 16 14 12 10 8 6 4 2 0

WTI Petrol Anlk Fiyat (Dolar/MMBtu)

MMBtu olmas beklenebilir. Bu durum, petrol yatlarnn kresel piyasalarda, doal gaz yatlarnn ise blgesel bazda belirleniyor olmas dolaysyla doal gaz yatlarnn belli bir noktaya kadar petrol yatlarn takip edebildii, petroln maliyet d unsurlarla ok yksek seviyelere kmas durumunda ise etkileimin ortadan kalkt eklinde deerlendirilebilir. Dolaysyla, ilerleyen yllarda petrol yatlarnda yaanacak dalgalanmalar ile petrol/doal gaz yat ilikisinin seyrinin gzlenmesi faydal olacaktr. EViews paket program yardmyla yaplan ekonometrik testler sonucunda, 2003 ncesi dnemde (Mays 1996Ocak 2003) petrol ve doal gaz yatlarnn ebtnleik olduu, 2003 sonras dnemde ise (Ocak 2003Ocak 2010 dnemi) petrol ve doal gaz yatlar arasnda bir ebtnleme olmad grlmtr. Granger nedensellik testi sonularna gre, ebtnleme olan dnemde petrol yatlarndan doal gaz yatlarna doru bir etkileim bulunmaktadr; petrol yatlar ise doal gaz yatlarndan etkilenmemektedir. Varyans ayrtrma ve Granger nedensellik gibi uygulanan btn testler, 2003 sonrasnda petrol yatlarnn doal gaz yatlar zerindeki etkisinin azaldn gstermektedir.

Grak 4. Henry Hub Anlk Piyasa Doal Gaz Fiyat (dolar/MMBtu) ile WTI Petrol Anlk Piyasa Fiyat (dolar/MMBtu), cari yatlarla.

2003 ylndan sonra petrol yatlarnn doal gaz yatlarna oranla ykselie gemeye balad, bu trendin 2006 ylndan itibaren daha da artarak devam ettii ve 2009 ylnda rekor seviyelere ulald bu grakten de grlmektedir. 04/09/2009 tarihinde petrol yatnn doal gaz yatna oran 5,39 olarak gereklemitir. Petrol/doal gaz yat ilikisinin Irakn 2003 ylndaki igalinden sonra yeni bir safhaya girmesi olduka dikkat ekicidir. Bu dnem petrol yatlarnn yksek seyrettii dnemdir. 2003 ylnda yaanan bir dier nemli olay da, yukarda bahsedildii zere, nceden yksek dzeylerde seyretmekte olan LNG yatlarnn boru gaz yatlarna orannn o yldan itibaren greceli olarak de gemi olmasdr. Petrol yatlarnn (dolar/MMBtu) doal gaz yatlarna (dolar/ MMBtu) orannn, petrol yatlar ile ilikisinin incelenebilmesi iin hazrlanan Grak 5ten u gzlemleri yapmak mmkndr: a) Petrol yatlarnn 10-50 dolar/varil seviyelerinde seyrettii durumlarda petrol yatlarnn doal gaz yatlarna oran 1-2 civarnda olmaktadr. b) Petrol yatlarnn 50-80 dolar/varil seviyelerinde seyrettii durumlarda petrol yatlarnn doal gaz yatlarna oran 1-5 civarnda olmaktadr.
WTI Petrol Anlk Fiyat (Dolar/MMBtu) / Henry Hub Anlk Doal Gaz Fiyat (Dolar/MMBtu)
6

4. Trkiye in Frsatlar ve Tehditler


Yukarda belirtildii zere, 2009 ylnda petrol/doal gaz yat oran rekor seviyelere ulamtr. E enerji baza getirilmi haftalk ortalama yatlar incelendiinde, petroln doal gaza kyasla 5 kata varan oranda yksek olabildii grlmektedir. Yksek petrol yatlarna ramen bata ABD olmak zere tm dnyann gzn konvansiyonel olmayan doal gaz kaynaklarna dikmesi, enerji dnm srecinin baladnn kantdr. zellikle ABDnin enerji politikasn konvansiyonel olmayan doal gaz kaynaklar zerinde ekillendirdii, hem sondaj saylar (doal gaz amal ve konvansiyonel olmayan kaynaklara ynelik yatay ve ynl sondaj) hem de retim graklerinde aka grlebilmektedir. Bu srete petrol yatlar ile doal gaz yatlarnn ilikisi ise azalmaktadr. ABDde yaanan bu gelimelere paralel olarak dier lkelerde, uzun dnemli doal gaz anlamalarnn yerini petrol yatlarnn yan sra baka emtia yatlarna da bal olabilen ksa dnemli anlamalara brakt, anlk doal gaz piyasalarnn olutuu ve bu piyasalarda petrol yatlarndan bamsz olarak nansal ticaretin balad grlmektedir. Tketim oranlarndaki deiim, doal gaz depolama oranlarndaki deiim, LNG piyasasnn geliimi, piyasalarn serbestlemesi, teknolojik gelimeler (zellikle gas-toliquid teknolojisi) ve stratejik ve politik unsurlar gibi faktrlerin petrol ve doal gaz yatlar ile bu enerji kaynaklarnn yat ilikisinde farkl etkileri olacaktr. Dolaysyla, doal gaz byk oranda uzun dnemli kontratlar yoluyla ithal eden lkemizin bu enerji dnm srecinde baarl olabilmesi iin yukarda sralanan unsurlarn olas etkilerinin yeterince analiz edilmesi ve lkemizin doal gaz anlamalarnn yaanan bu gelimeler nda deerlendirilmesi byk nem arz etmektedir. Mevcut anlamalarda yat revizyonuna gidilmesi ya da yeni anlamalarla doal gazn yat avantajndan faydalanlmas iin zaman uygun grnmektedir. BOTAn sona ermesi yakn olan anlamalarnda satc taraf ile masaya oturmadan nce, konu ile ilgili detayl ve ok ynl almalar mutlaka yaplmaldr. Ayrca, doru bir enerji ve vergilendirme politikas iin enerji kaynaklar

0 0 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100 110 120 130 140 150 WT I Petrol Anlk Piyasa Fiyatlar (Dolar/Varil), 2010 Yl Deeriyle

Grak 5. Petrol-doal gaz yat ilikisinin petrol yatlarnn seviyesi ile etkileimi2

c) Petrol yatlarnn 80 dolar/varil seviyelerinin zerinde seyrettii durumlarda petrol yatlarnn doal gaz yatlarna oran yaklak 2nin altna inmemektedir. Bir baka deyile, petrol yatlarnn 50 dolar/varil seviyelerinde olduu bir dnemde petrol yatlarnn doal gaz yatlarna orannn 1,56, doal gaz yatnn 5,53 dolar/MMBtu olmas; petrol yatlarnn 100 dolar/varil seviyelerinde olduu dnemde ise petrol yatlarnn doal gaz yatlarna orannn 2,11, doal gaz yatnn 8,16 dolar/

2 Grak iin Mays 1996Ocak 2010 dnemindeki yatlar kullanlm olup, parann zaman deerinin etkisinin giderilmesi amacyla yatlar bugnk deerlerine getirilmitir. Lineer regresyon dorusunun forml yledir: F petrol / F gaz = 1,0041 + 0,0111 F petrol.

223

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

arasndaki yat ilikisinin doru tahmini gerekmektedir; en doru tahminlere de ancak kresel piyasalar ile zellikle byk retici ve tketici lkelerdeki gelimelerin yakndan takip edilmesiyle ulalabilecei aktr. Fakat nceden yaplan anlamalarda yat revizyonuna gidilmesinin kolay olmad da hatrlanmaldr. Anlamalarda yatlarn ar ykselmesi veya dmesi durumlar iin alc ve satclar korumaya ynelik yat revizyonu hkmleri genelde bulunmaktadr. Ancak ou zaman alc ile satc yat revizyonlarnda anlamakta zorlanarak konuyu uluslararas tahkimle zme yoluna gitmektedirler. Giri blmnde de bahsedildii zere, enerjinin lkemizin en byk ithalat kalemini oluturmasna ramen, enerji yatlarnn analizine ilikin almalarn says olduka snrldr. Bununla birlikte, tm dnyada enerji yatlarna ilikin yaplan tahminlerin yanlma paynn ok yksek olduu da bilinen bir gerektir. Bu sebeple, anlamalarda ilk aamada herhangi bir taraf iin uygun grlen bir deiiklik, ilerleyen zamanlarda taraar iin dezavantajl hale gelebilmektedir. rnein IEA tarafndan 2004 ylnda yaymlanan raporda, 2010-2030 yllar petrol yatlarnn doal gaz yatlarna orannn 1-1,25 arasnda deiecei ngrlmekteyken [5], 2009 ylnda yaymlanan raporda ayn oranlarn 1,5-2 arasnda deiecei ngrlmektedir.[6] EIAnn 2008 ylndaki tahmini ise 3 civarlarndadr.[7] Doal gaz anlamalarnda yer alan yat sepetini eitlendirerek doal gaz alm formlnde, petrol rnleri dndaki enerji kaynaklarna da yer verilmesi en sk karlalan nerilerin bandadr. Yakn dnemlerde baz lkelerin yapm olduklar anlamalarda, doal gaz yatlarnn enerji havuz yatlarna, doal gaz spot piyasa yatlarna ya da bunlarn eitli bileimlerine baland grlmektedir. Petrol yatlarnn yksek seyrettii u gnlerde alc lkeler iin ok avantajl gibi grlebilen bu durumun, ilerleyen dnemlerde de devam edeceini sylemek iin ise henz erkendir. Petrol dneminin sonlarna yaklalan bu yllarda, petrol yatlarnn alternatif enerji kaynaklarna oranla pahal olmas olduka makul grnmektedir. Doal gazn piyasaya hakim olmak iin verdii mcadeleden baarl kmas durumunda, petrol yatlarnn sonunun da odun ve kmr yatlar gibi olmas beklenmektedir. Bu nedenle, kresel piyasalarn yakndan takip edilmesi, bu gei srecinin iyi tahlil edilmesi ve petrol yatnn de geecei dneme gre pozisyon alnmas ok nemlidir. Fiziki ticaretin yan sra nansal ticaret enstrmanlarnn alt bir ticaret yaps ve anlk piyasa oluumu da sklkla deien petroldoal gaz yat ilikisinden faydalanabilmek iin gereklidir. Uzun dnemli anlamalardan, ksa dnemli anlamalara ya da anlk piyasalara, ziki ticaretten ise nansal ticarete geerken ulusal arz gvenlii boyutu gz ard edilmemesi gereken nemli bir husustur. Speklatif hareketlere daha fazla ak olan bu gelimi piyasalarda tedarik noktalarnda eitlilik salanmas ve doal gaz depolama miktarlarnn arttrlmas byk nem arz etmektedir. Gnmzde arz gvenlii, kaynaklarn miktar ynnden ok, yat ynyle deerlendirilmektedir. zellikle k aylarnda, anlk piyasalarda doal gaz yatlar ani ykselmeler yapabilmektedir. Bu dnemlerde ok yksek yatlar ile LNG veya benzeri enstrmanlar yoluyla doal

gaz ithalat yapmak, yani ok uzun yllar boyunca kullanlabilecek olan depolama tesislerine yaplacak yatrmlarn yerine belli bir kriz dnemini gnbirlik zmler ile atlatmak, yanl planlama dolaysyla kaynaklarn israf anlamna gelmektedir. Tedarik noktalarnda eitlilik salarken lkemizin cora konumunu deerlendirerek douda yer alan reticiler ile batda yer alan tketiciler arasnda yer alacak bir Hubn iletmecisi olmak byk nem arz etmektedir. Ayrca, doal gaz bolluunun yaand bu yllar, ihracat yapma hakk (re-export) olan anlamalar iin uygun bir ortam salamaktadr. Gelecek yllarda karlalmas pek mmkn olmayan bu frsatn iyi deerlendirilmesi gerekmektedir. LNG ticaretinin hzla gelimekte olduu gnmzde, gazlatrma ve svlatrma tesislerinin her lkeyi jeopolitik adan nemli bir konuma sokabilecei unutulmamaldr. lkemizin cora konumunun neminin devam iin, LNG teknolojisinde deneyim kazanmak, gazlatrma tesislerinin yan sra svlatrma tesisleri kurmak byk nem arz etmektedir. Son olarak, bahsedilmesi gereken nemli bir husus da vergi oranlardr. lkemizde nihai petrol yatlarnn byk bir ksmn vergiler oluturmaktadr. Tketimi ynlendirmede etkili bir yntem olan vergi oranlarnn, enerji kaynaklarnn ilikisi kapsamnda, yaanan kresel gelimeler nda belirlenmesi byk nem arz etmektedir.

5. Sonu
Dnya, petrol dneminin sonuna yaklamakta, doal gaz dnemini karlamaktadr. Yeni dnem, petrol retim ve tketimini sona erdirmeyecektir ancak bata yat mekanizmalarnda yaanacak deiiklikler olmak zere ekonomilere nemli etkileri olacaktr. lkemizin doal gaz anlamalarnn, bu gelimeler nda yeniden deerlendirilmesi ve bu kapsamda yaplan almalarn yakndan takip edilmesi lke menfaatleri asndan byk nem tamaktadr.

Kaynaklar
[1] YARDIMCI O., Petrol Fiyatlarnn Doal Gaz Fiyatlar zerindeki Etkisi ve Trkiye in neriler, Uzmanlk Tezi, EPDK, ubat 2010. [2] UYSAL M., TBMM Aratrma Komisyonu Bilgi Notu. [3] BP Statistical Review of World Energy 2009, www.bp.com/ statisticalreview, Aralk 2009. [4] www.eia.doe.gov, Ocak 2010. [5] IEA, World Energy Outlook, 2004. [6] IEA, World Energy Outlook, 2009. [7] EIA, The Relationship Between Crude Oil And Natural Gas Prices, 2008

Summary
Oil and natural gas are the Turkeys two major import items. Therefore, oil and natural gas prices have great importance for our countrys economy. This study, in which the effect of oil prices on natural gas prices is analysed, also involves threats and opportunities for Turkey in this regard. Due to the recent developments in the global natural gas market; long term contracts have been substituted by short term ones, futures markets have given way to spot market, and physical trades have been substituted by nancial trades. In paralel with this process, developing natural gas storage market and liquied natural gas market, and certain strategical and tecnological developments in the global enegry

224

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

market resulted in evolution in the relationship between oil prices and natural gas prices. As the world gaze at the unconventional natural gas reserves, and natural gas consumption has been rapidly getting closer to the oil consumption, declining effect of oil prices over the natural gas prices is understandable. In this study, spot Henry Hub natural gas prices and West Texas Intermediate oil prices between May 1996-January 2010 are analysed. It is clearly seen that oil and natural gas price series are cointegrated among May 1996-January 2003. However, after 2003, natural gas prices do not respond raising oil prices at the same rate. It is seen that oil prices are 5 times higher than natural gas prices in 2009. It is concluded that between January 2003-January 2010, oil and natural gas price series are not cointegrated. Besides, in this study, the relationship between the level of oil prices and the effect of oil prices on natural gas prices is analysed. It is argued that the evaluation of threats and opportunities for Turkeys natural gas market in the light of global developments, and following closely these developments have great importance. Furthermore, it is argued that to canalize short term contracts instead of long term ones, to ensure formation of spot market and nancial trade are among the basic suggestions for our country.

225

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

YENLENEBLR ENERJ SEKTERNDE LOJSTN YER VE NEM

Olgun HACIALOLU
Ulus Trans Uluslararas Nakliyat ve Tic. A..

zet
Kendi enerji kaynaklarmz aa kartmak ve retim durumuna getirmek amac ile yatrmclar Trkiyede yeni enerji yatrmlarna ynelmilerdir. Ancak proje sahibi pek ok rma Trkiyedeki lojistik sektrnn bir btn olarak bu projelere hazr olup olmadn gz ard etmemeliler. Lojistik rmalarnn deneyimli personel, yeterli ekipman bunun yan sra lkemizdeki liman sahalar, proje sahalarndaki vin vb. ekipmanlarn gelitirilmesi iin, lojistik rmalarna yatrmc statsnde destek verilmesi gibi konular ok byk nem arz etmektedir.

Bahsetmi olduumuz 78.000 MWlk lisans bavurularnn sadece % 20lik bir ksmnn onaylandn ve her projede 3 MWlk trbinlerin kullanldn varsayacak olursak, 5 bin 200 adet trbinin limanlardan ve yurtiindeki tedariki rmalardan proje sahalarna tamas yaplacaktr. Bir trbinin ortalama 8 adet zel tipte ara ile tandn varsayacak olursak 41 bin 600 adetlik ara hareketinden bahsediyoruz. Peki Trkiyedeki lojistik rmalar bu projelere ne kadar hazr? Lojistik sreci aadaki konu balklar altnda toplayacak olursak; 1. Liman Hizmetleri 2. Liman - Proje Sahas Arasndaki Tama Operasyonu 3. Proje Sahasndaki Vin Hizmetleri

Bilim ve teknolojinin hzla gelitii ve bilgi a dediimiz bu yzylda en nemli konularn banda geen yzylda olduu gibi yine enerji gelmektedir. Enerji stratejik konumunu 200 yldr korumaktadr. Gnmzde enerji retim ve tketim miktarlar lkelerin gelimiliinin en nemli gstergelerinden biri haline gelmitir. zellikle 20. yzyln ikinci yarsndan itibaren sanayilemi lkelerde enerji tketiminden dolay oluan evre kirlilii etkisini gstermi ve enerji artk evre ile birlikte anlmaya balanmtr. Aslnda bir bakma lkelerin da baml hale getirilmi olan enerji politikalarnn bir tarafa braklarak herkesin kendi enerjisini kendi retmesi ve bylelikle kendi yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarnn potansiyelinin aa karlmas gerei grlm ve yaplan alma ve aratrmalar bu hedefe ynelik olmutur. nsan yaamnn vazgeilmez bir paras olan enerji, gemite olduu gibi bugn de dnya ve Trkiye gndeminde tartlan konularn banda yer almaya devam etmektedir. Enerji, lkelerin ekonomik ve sosyal olarak geliiminde, dolaysyla toplumsal refahn artrlmasnda vazgeilmez bir etken olmaya devam etmektedir. lkemizdeki enerji durumuna zellikli olarak RES projeleri zerinden ksaca bakarsak; Trkiyenin hede, halen 800 MW olan rzgar enerjisi kapasitesini, 2023 ylnda 20.000 MWa ykseltmektir. Toplam enerji retimi 42.000 MW olan Trkiyenin teknik olarak 88.000 MW, ekonomik kullanlabilirlii olan 40.000 MW rzgar gc potansiyeli, giriimciler iin cazip bir yatrm alan olmaktadr. Kasm 2007de hepimizin bildii zere 78.000 MW lisans bavurusu yaplmtr. Her ne kadar yaplan bu bavurular henz karara balanmam olsa da, nmzdeki gnlerde lisanslarn nemli bir ksmnn onaylanmas beklenmektedir. Bylelikle gerek yatrmc rmalar, gerek trbin reticileri gerekse lojistik rmalar iin youn bir sre balayacaktr.

1. Liman Hizmetleri
Gerek Trkiyenin rzgar potansiyeline gerekse yaplan bavurulara bakldnda, arlkl olarak proje sahalarnn Marmara ve Ege Blgesinde topland gze arpmaktadr. Konu blgelerdeki limanlar incelediimizde ise, bu tip ekipmanlarn ellelenmesi ve geici olarak stoklanmasna msait liman says olduka snrl saydadr. Bu limanlar iinde zelletirme srecini tamamlayanlar elleleme iin yatrm yapmlardr. Ancak iletmesi halen devlet kurumlarnda olan limanlarda RESlere ait ekipmanlar elleleyebilecek ekipman bulunmamaktadr. Bir lotta 6 komple set trbinin gemi ile limana geldiini dnecek olursak, ortalama 6.000-6.500 m2 gibi bir stok sahasna ihtiya duyulmaktadr. Mevcut limanlarmzda hali hazrda yryen gerek konteynr, gerekse kuruyk operasyonlarnda stok sahalarnn byk bir ksm kullanlmaktadr. Ayn blgede birden fazla projenin olmas ve sevkiyat tarihlerinin akmas durumunda, limanlardaki elleleme ve stok sahasna ilikin ciddi skntlar yaanacaktr.

2. Liman - Proje Sahas Arasndaki Tama Operasyonu


lkemizde 2 bin 500e yakn lojistik rmas varken, zellikle yenilenebilir enerji projelerine ait ekipmanlarn tamasn gerekletirebilecek rma says olduka az saydadr. 2008 ylnda RES projelerindeki talep ve yatrmlar gz nnde bulunduran lojistik rmalar, bu tip zel tamalar gerekletirebilmek adna gerekli ekipman ve personel yatrma gitmi, ancak global krizin etkisi ile RES yatrmclarnn projelerini teledikleri gibi ayn ekilde lojistik rmalar da bu yatrmlarna ara vermek durumunda kalmtr.

226

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Sz konusu lojistik yatrmlarndan bahsedecek olursak, yksek tonaj ve uzunluktaki paralar tamak iin zel retim aralar ve personele ihtiya duyulmaktadr. Bundan 3-4 sene ncesine kadar trbinlerin retim kapasiteleri 1 MW civarlarnda iken bunlara ait paralarn boyut ve arlklar da mevcut ekipmanlar ile tanabilmekteydi. rnek verecek olursak, gemi yllarda retilen trbinlerin kanat boylar 25 metre civarnda ve 3 adedi tek tr ile tanabilirken gnmzde kanat uzunluklar 3 MWlk bir trbinde 50 metrelere kadar kmtr. Bu durumda da lojistik rmalarnn bu yeni nesil trbinlere ait paralar tayacak ekipmanlara yatrm yapmalar kanlmaz olmutur. zellikle kanat, kule ve nacelle gibi paralarn tanmasnda kullanlan aralar, hem yksek maliyetli hem de tedarii olduka uzun bir sreyi gerektirmektedir. Nasl ki trbin retimi yapan rmalar youn talep dnemlerinde teslimatlar 1 yl gibi bir zaman zarfnda yapabiliyorsa, ayn ekilde bu tip zel ara retimi yapan rmalar da teslim srelerini 8 ay hatta 1 yla kadar kartmaktadrlar. Konuyu bir de yatrm yapacak olan lojistik rmalar tarafndan ele alacak olursak, olduka ciddi skntlar ortaya kmaktadr. Sz konusu ara ve ekipman yatrm iin ciddi bir nans kayna gerekmektedir. inde bulunduumuz kriz dneminde yksek yatrm maliyetleri gz nne alndnda, lojistik rmalarnn bu yatrmlar iin uygun kredi ve nansr bulabilmesi olduka zordur. Enerji lojistii ile ilgili yatrmlarn nansr rmalar tarafndan ayr deerlendirilerek ucuz ve esnek kredi imkanlarnn yaratlmas gerekmektedir. Ayrca eitli devlet destekleri ile enerji lojistii yapan rmalarn desteklenmesi uygun olacaktr. Bunun yan sra sz konusu aralar normal kuru yk tamas yapan ara statsnde deil, zel ekipman statsnde ele alnp, ikinci el ekipman ithaline izin verilmesi uygun olacaktr. Bu sayede enerji lojistii yapan rmalarn yatrm maliyetlerinin drlmesi ve yeni aralardaki uzun sreli teslimatlarn nne geilerek yeterli sayda ekipmann temini kolaylatrlm olacaktr. Ele alnmas gereken bir dier konu ise, Karayolu Tama Kanununda bu tip tamalara ilikin eksikliklerdir. Enerji lojistii ve zellikle RES projelerine ait ekipmanlarn karayollarmzda hareketi lkemiz iin ok yeni bir kavramdr. Bu eksiklik ve yanllklarn giderilebilmesi ise ancak enerji lojistii yapan rmalarn bir dernek ats altnda toplanarak, sknt ve gerekli dzenlemeler iin Ulatrma Bakanl nezdinde giriimlerde bulunmas gerekmektedir. Konuyu bir rnek ile aklayacak olursak, bu tip tama yapan aralarn lkemizde otoban kullanmasna ve gece seyir etmelerine izin verilmemekte, train en youn olduu gndz saatlerinde toplam uzunluu 5560 metreleri bulan aralarn trakte hareket etmeleri istenmektedir. Oysaki Avrupa lkelerinde yaplan tamalara baktmzda bu tip ekipmanlar tayan aralarn sadece geni otobanlarda ve gece seyir etmelerine izin verilmektedir. Bunun yan sra, tama yapabilmek iin Karayollar Genel Mdrlnden alnan zel yk tama izin belgelerine sadece tek seferlik izinler verilmekte, bu da her tama iin ayr ayr izin alnmasna ve dolayl olarak bu maliyetlerin yatrmclara yansmasna sebep vermektedir. Yine Avrupadaki rneklerden yola kacak olursak, bu tip aralar yllk bazda izin alarak tama maliyetleri aaya ekmektedir.

3. Proje Sahasndaki Vin Hizmetleri


RES projeleri ile ilgili bir dier nemli konu ise, gerek gemi tahliyesi, gerekse proje sahasnda montaj esnasnda kullanlacak vinlerdir. Daha nce de belirttiimiz ekilde, 3-4 sene nceki trbinlerin nacelle arlklar 25-30 ton civarnda iken, gnmzdeki trbinlere ait nacelle arlklar 125 tonlara kadar kmaktadr. Bu da kurulumda daha nce kullanlan dk kapasiteli mobil vinlerin yerine min. 400-500 ton kapasitede paletli kafes bomlu vinlerin kullanlmas zorunluluunu getirmitir. lkemizde vin hizmeti veren rmalar bu durumu gz nnde bulundurarak, belirtilen tipte vin yatrmlarna gitmi ve makina parkurlarn geniletmilerdir. Ancak nakliye ekipmanlarnda yaanacan dndmz skntlarn, vin hizmetlerinde de yaanaca kanaatindeyiz. Ksaca yaanacan tahmin ettiimiz bu skntlardan bahsedecek olursak; ayn anda birden fazla projenin balamas durumunda mevcut vinler projelerde kullanlyor olacandan, yeni balayacak olan proje beklemek durumunda kalacak ya da yatrmc rmalar yurtdndan kiralama sistemine giderek yksek maliyetlere katlanmak durumunda kalacaktr. Bu nedenle henz sonulanmam olan lisans bavurularnn ivedilikle onaylanmas, RES yatrmclarnn proje balang ta-rihlerini tespit etmeleri ve bu dorultuda gerek lojistik rmalar gerekse vin hizmeti verecek olan rmalar ile szlemelerini yap-malar gerekmektedir. Yatrmclardan alnan proje balang tarihlerine istinaden, lojistik ve vin rmalar mevcut ekipmanlarn kontrol edip, eksik kalacaklar noktalarda yeni yatrmlara giderek sknt yaanmamas iin gerekli tedbirleri almaldr. Ksaca yukarda bahsettiimiz konu balklarn toparlayacak olursak, yenilenebilir enerji yatrmlarnda, enerji lojistiinin nemini de gz ard etmemek gerekmektedir. lkemizin gelecekteki enerji ihtiyac gz nnde bulundurularak, bu enerji sektrnde yatrmlar teviklenmi ve birok proje iin almalar balamtr. Ancak bu projelerin hayata gemesinde nemli rol olan enerji lojistiinde, ne yazk ki bu tip tevik ve destekler salanamamtr. Bu da lojistik sektrndeki rmalarn yatrmlarn olumsuz ynde etkilemektedir. Oysaki yatrmc rmalarn hi hesaba katmadklar, enerji lojistiindeki ekipman eksiklii nedeni ile projelerin hayata gei srelerinde ciddi gecikmekler yaanaca aikardr. Bu da projelerin geri dn srelerini istemeden de olsa uzatacaktr. Bu sebeple enerji lojistiinde hizmet veren rmalarn da yatrmc rmalar statsnde deerlendirilerek, tevik ve desteklerden faydalanmalar salanmaldr. Ksacas Trkiyenin enerji politikalarnn iinde Enerji Lojistiine de yer verilmesi ve buna gre her trl destein ayn paralelde devam etmesi gerektii dncesindeyiz.

Summary
If we review the Energy Status in our Country, especially from the perspective of Windfarm projects, the following picture is revealed: The target, which Turkey set for itself, is to increase the wind energy capacity that is presently at 800 MW to the level 20.000 MW by the year 2023. Wind power potential of Turkey, which has a total power production of 42.000 MW, constitutes an attractive eld of investment for entrepreneurs with its 88.000 MW technical potential and 40.000 MW of economical availability. As we all know, 78.000 MW license applications were made in November 2007. If we assume that only 20% of the subject matter 78.000 MW license applications have been approved and that 3 MW turbines are used

227

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

in each project, we will see that 5.200 turbines will be transported from ports and supplier rms in the country to the project sites. If we assume that a single turbine requires 8 special type vehicles on the average, then we would be considering the mobilization of 41.600 vehicles. The other question we have to ask is how ready are the logistics rms in Turkey for the subject matter projects??? We can group the logistic process under the following headings: 1. Port services 2. Transportation operations between the Port and Project Site 3. Crane services at the Project Site 1. Port Services When we look at the wind potential of Turkey as well as the applications made, we will see that the project sites are mainly located in the Marmara and Aegean regions. If we assume that in one lot, 6 complete sets of turbines arrive at the port, it becomes evident that a stocking area in the size of 6.000-6.500 m2 would be necessary. In case there are more than one project in the same area and the shipment dates overlap, there would be serious difculties with regard to the handling and stocking sites. 2. Transportation Operations Between the Port and Project Site Although we have 2.500 logistic companies in our country, the number of the ones that can realize the transportation of the equipment belonging to the renewable energy projects is very limited. In this crisis period, which we have been going through, when the high investment costs are taken into consideration it becomes evident how difficult it would be for the logistics firms to raise the necessary funds and find suitable financing sources. The investments pertaining to the energy logistics must be evaluated separately by financing institutions so that flexible and reasonably priced credit opportunities can be created. Furthermore, it would be appropriate for the firms in the energy logistics business to be supported by means of various government support schemes. The subject matter logistics investments would require special manufacturing vehicles as well as personnel to be able to transport pieces of high tonnage and length. When the energy generation capacity of the turbines was only 1 MW just 3-4 years ago, the associated components and parts, in terms of their size and weight, were suitable for transportation by means of available vehicles. If we give an example, the blade size of the turbines manufactured in the recent years were approximately 25 meters making it possible to transport 3 of them on a trailer. However, currently the blade length of 3 MW turbines goes up to 50 meters necessitating the logistics companies to invest in the equipment that can be used in transporting the parts belonging to these new generation turbines. Another subject that must be considered is the deciencies in the Law on Highway Transportation with regard to the foregoing

types of transportation. The mobility of the equipment belonging to the energy logistics and especially to the windfarm projects, on highways, is relatively a very new concept for our country. If we attempt to shed some light on the subject by means of an example, it can be said that the vehicles that are involved in this type of transportation are not permitted to use the express highways or to cruise at night and as such these vehicles with lengths up to 55-60 meters are expected to transport the equipment during the day during heavy trafc. However, when we look at Europe, we see that the same type of vehicles is allowed to use wide express highways and cruise during the night. On the other hand, on the special load transportation permits that are obtained from the General Directorate of Highways, only one time authorizations are granted, leading to a cumbersome process of obtaining a separate permit for such transportation. This consequently is reected to the investors as increased costs. 3. Crane Services at The Project Site Another important issue with regard to the windfarm projects is the cranes that will be used both during the unloading of the vessels and assembly at the project site. As we have mentioned before, the nacelle weights of the turbines that were being produced 3-4 years ago were around 25-30 tons. However, presently, the weights of the subject matter turbines can go up to 125 tons. This has led to the necessity to use minimum 400-500 ton capacity, crawler cranes in place of the lower capacity ones that were previously used in this type of installations. In consideration of the difculties that may be experienced; if and when more than one project is commenced, it can be said that the newcomers will be required to wait as the available cranes will already be in use for other projects. Or alternatively, the investors will choose to hire the cranes from other countries out of Turkey, bearing the resultant high costs. For the foregoing reasons, it is urgently necessary to approve the license applications that have not been nalized yet, while the Windfarm Project investors determine the project commencement dates and in line with these dates execute the related contracts both with the logistics companies and the companies that will be providing crane services. In summarizing the headings explained above; the importance of the energy logistics in renewable energy investments must not be neglected. However, the necessary type of incentives and backings has not been provided in the type of energy logistics that would make the subject matter projects viable. This situation effects the investments of the companies in logistics sector negatively. Although it has not been taken into consideration by the investor companies, it is quite evident that delays in the realization of the projects will be experienced due to the deciencies in equipment of energy logistics companies. For the reasons indicated above, the companies in the energy logistics sector must also be evaluated in the status of the investor rms and the necessary incentives and backing must also be made available to them.

228

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

WHERE DOES WASTE-TO-ENERGY BUSINESS STAND WITHIN ENERGY AND RENEWABLE ENERGY MARKET? TURKEY CASE STUDY
Osman TRKMEN
DESAT&TRKMEN Energy

Abstract
The sources of the World is not innite. Oil, coal, natural gas and other fossil fuels are vanishing rapidly, found rarely and those contribute to the global warming which is a real issue that cannot be swept under the carpet. Renewable energy is a must that cannot be missed. Mechanisms within Kyoto Protocol encourages the wide usage of renewables. Within these, waste is a brilliant and zero-cost resource to generate energy and biofuels. Turkey can generate almost 40% of the total electricity consumption and 57% of diesel consumption out of MSW, IW and HW.

The share of nuclear power in primary energy demand edges down from 6% today to 5% in 2030 (its share of electricity output drops from 15% to 10%), reecting the consistency of our rule not to participate changes in national policies. Nuclear output nonetheless increases in absolute terms in all major regions except OECD Europe. Modern renewable technologies grow most rapidly, overtaking gas to become the second-largest source of electricity, behind coal, soon after 2010. Excluding biomass, non-hydro renewable energy sources wind, solar, geothermal, tide and wave energy together grow faster than any other source worldwide, at an average rate of 7.2% per year over the projection period. Most of the increase occurs in the power sector. The share of non-hydro renewables in total power generation grows from 1% in 2006 to 4% in 2030. Hydropower output increases, though its share of electricity drops 2 percentage points to 14%. In the OECD, the increase in renewables-based power generation exceeds that in fossil-based and nuclear power generation combined. The reference scenario projections call for cumulative investment of over $26 trillion (in year-2007 dollars) in 2007-2030, over $4 trillion more than that foreseen in 2007. The power sector accounts for $13.6 trillion, or 52% of the total. The current nancial crisis is not expected to affect long-term investment, but could lead to delays in bringing current projects to completion, particularly in the power sector. Saudi Arabia remains the Worlds largest producer throughout the projection period, its output climbing from 10.2 mbpd in 2007 to 15.6 mbpd in 2030. Production of natural gas is also set to become more concentrated in the most resource-rich regions. If investments in these countries falter, lower gas supply could lead to greater reliance on coal and higher CO2 emissions. Estimates of remaining proven reserves of oil and NGLs (natural gas liquids) is enough to supply the World with oil for over 40 years at current rates of consumption. Global energy related CO2 emissions rise from 28 Gt in 2006 to 41 Gt in 2030 an increase of 45%. World greenhouse-gas emissions, including non-energy CO2 and all other gases, are projected to grow from 44 Gt CO2-equivalent in 2005 to 60 Gt CO2-equivalent in 2030, an increase of 35% over 2005.

Where Are We at Energy Market in The World?


On current trends, energy related emissions of carbon-dioxide (CO2) and other greenhouse gases will rise inexorably, pushing up a average global temperature by as much as 6C in the long term. The energy sector will have to play the central role in curbing emissions through major improvements in efciency and rapid switching to renewable and other low-carbon technologies, such as carbon capture and storage (CCS). World primary energy demand grows by 1.6% per year on average in 2006 2030 from 11,730 Mtoe (million tones oil equivalent) to just over 17,010 Mtoe an increase of 45%. Fossil fuels account for 80% of the Worlds primary energy mix in 2030 down slightly on today. Oil remains the dominant fuel, though demand for coal rises more than demand for any other fuel. Collectively, non-OECD countries account for 87% of the increase. As a result, their share of World primary energy demand rises from 51% to 62%. Global primary demand for oil (excluding biofuels) rises by 1% per year on average, from 85 million barrels per day (mbpd) in 2007 to 106 mbpd in 2030. Global demand for natural gas grows more quickly, by 1.8% per year, its share in total energy demand rising marginally, to 22%. Most of the growth in gas use comes from the power generation sector. World demand for coal advances by 2% a year on average, its share in global energy demand climbing from 26% in 2006 to 29% in 2030. Some 85% of the increase in global coal consumption comes from the power sector in China and India.

229

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

IEA considers two climate-policy scenarios corresponding to longterm stabilization of greenhouse-gas concentration at 550 and 450 parts per million (ppm) of CO2 equivalent. The 550 policy scenario equates to an increase in global temperature of approximately 3, the 450 policy scenario to a rise of around 2C. Carbon capture and storage (CCS) and trade systems are assumed to play an important role in the OECD regions. The carbon price there reaches $90/ tonne of CO2 in 2030 in the 550 policy scenario and $180/tonne in the 450 policy scenario. The 550 policy scenario requires $4.1 trillion more investment in total between 2010 and 2030 and this extra amounts to $17 per person per year on average throughout the World. The 450 policy scenario needs $2.4 trillion to be invested in lowor zero-carbon power generation capacity and an additional $2.7 trillion invested in more energy-efcient equipment. Together, these costs equal on average 0.55% of annual World GDP. [1]

Also biomass shall mean the biodegradable fraction of products, waste and residues from agriculture (including vegetal and animal substances), forestry and related industries, as well as the biodegradable fraction of industrial and municipal waste. Directive also clearly denes electricity produced from renewable energy sources shall mean electricity produced by plants using only renewable energy sources, as well as the proportion of electricity produced from renewable sources in hybrid plants also using conventional energy sources and including renewable electricity used for lling storage systems, and excluding electricity produced as a result of storage systems. [3]

Where does Renewable Energy Stand for within Energy Market?


Renewable energy sources account a big opportunity for lowcarbon or zero-carbon power generation. The most common agreement on this matter is Kyoto Protocol. The major feature of the Kyoto Protocol is that it sets binding targets for 37 industrialized countries and the European community for reducing greenhouse gas (GHG) emissions. These amount to an average of ve per cent against 1990 levels over the ve-year period 2008-2012. Different mechanisms are envisaged at the Kyoto Protocol to reduce the amount of carbon emissions. Under the Treaty, countries must meet their targets primarily through national measures. However, the Kyoto Protocol offers them an additional means of meeting their targets through mechanisms. The Kyoto mechanisms, emissions trading (known as the carbon market), clean development mechanism (CDM) and joint implementation (JI) help stimulate green investment and help Parties meet their emission targets in a cost-effective way. The carbon market is a key tool for reducing emissions worldwide. It was worth $30 billion in 2006 and is growing. [2] European Union issues various directives for the renewable energy. The member nations are guided on how to organize the mechanisms to increase the renewable stake in their energy generation on consumption. Directive sets forth the rule that Member states operate different mechanisms of support for renewable energy sources at the national level, including green certicates, investment aid, tax exemptions or reductions, tax refunds and direct price support schemes. One important means to achieve the aim of the Directive is to guarantee the proper functioning of these mechanisms, until a Community framework is put into operation, in order to maintain investor condence. The term renewable often is confusing. Although there is a general concept and understanding, it is best to refer to institutional denitions as it is dictated by the European Union: renewable energy sources shall mean renewable non-fossil energy sources (wind, solar, geothermal, wave, tidal, hydro-power, biomass, landll gas, sewage treatment plant gas and biogases).

Figure 4. Alternative Energy Sources/Technologies-Qualitative Scores

Solar, wind and biomass are the most attractive subsectors of alternative energy. The summary view of each technology, ranking it with regards to its growth outlook, addressable market, cost structure, and development is given above. Based on this, it is believed that solar, wind and biomass share the best outlook, as all three are already commercial and benet from a strong demand. As for biomass, it is the cheapest source of alternative energy if the waste-disposal savings are taken into consideration, and is cost competitive with coal-red baseload power. Renewables have two major disadvantages compared with fossil and nuclear fuels. First, renewables, with the notable exceptions of hydropower and geothermal power, tend to be less reliable sources of energy supply. Second, the cost of producing energy from renewable sources is generally uncompetitive at prevailing input prices and capital costs. At this point, wind and geothermal are the only renewable technologies for electric generation that can be installed at a cost per unit capacity equal to that of coal, the Worlds main source of baseload power. The capital cost of biomass plants, offshore wind farms, and other renewable technologies, with the exception of hydropower, is far higher than the capital cost of coal generation, per megawatt (MW) of generating capacity. The comparison table is given below.

230

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Table 1. Characteristics of New Power Plants Assumed to Have Been Ordered in 2007

Waste within Biomass as A Multiplier for Benet Among the renewable resources, waste has been identied one of the promising energy source. Before the energy, we should examine the consequences on the waste issue. Waste is an unavoidable phenomenon that increases by time, technology and population. It is applicable for every human being in the World. First of everything, the managers responsible for the waste must dispose it without any concern to make benet of. There are mainly four generations of waste disposal: Q First generation - Landlling: The oldest way of disposal distinguishes by wild dumping and organized landlls from each other. Q Second generation - Biogas: Biogas technologies derived from the fact that methane (CH4) shall be extracted from the waste piles in order to prevent explosions. Q Third generation Composting: Composting requires different methods in order to extract the organic content of the waste in order to be used as fertilizers. Q Fourth generation Thermal process Incineration and gasication are the most known methods of disposal. There are two main considerations in favor of the waste: Q Waste is a problem for the society: The objective of EU Directive 1999/31/EC on the landll waste is to prevent or reduce as far as possible, negative effects on the environment, in particular the pollution of surface water, groundwater, soil and air, and on the global environment, including the greenhouse effect, as well as any resulting risk to human health, from landlling of waste, during the whole life-cycle of the landll. Article 5(2) of the directive requires the reduction of biodegradable MSW going to landlls to; - 75% by 16 July 2006 - 50% by 16 July 2009 and - 35% by 16 July 2016 calculated on the basis of the total amount of biodegradable municipal produced in 1995 or the latest year before 1995 for which standardized Eurostat data is available. The main concerns even at organized (or regular) landlls, not mentioning of the wild dumping that is a catastrophe for the environment, that landlls; - Produce greenhouse gases (GHG), mainly CO2 and CH4, - Leak black liquor that pollutes ground water, - Produce smell, - Invites birds, pesticides and rodents that carry microbes & pollutants to the housing areas, - Pollutes the landll area. Q Waste is a source of energy: Therefore, the Directive 1999/31/ EC mandates the member nations to set up a national strategy for the implementation of the reduction of biodegradable waste going to landlls not later than 16 July 2003. The strategies should include measures to achieve the targets by means of particular recycling, composting, biogas production or materials/ energy recovery.[5]

Of course, construction cost is only one element of the total cost of electric generation. Efciency matters: the average wind turbine is expected to operate at only 35% of capacity, versus 85% for a coal plant, so the effective installed cost of wind turbines is much higher than the base cost. Most installations involving renewable technologies are expected to have much shorter plant lives than the 40 years assumed for the average coal or nuclear plant, further increasing the relative capital cost of renewable generation. Renewable sources, with the notable exception of fuel cells, tend to have far lower costs for routine operation and maintenance than nuclear or fusel-fuel plants. However, some renewable generation involves relatively high xed maintenance costs due to the need for replacements of components. The US Department of Energys estimate of levelized costs over the lifetime of an average plant, which includes some estimates of capital charges, fuel and maintenance costs, and other relevant factors, show renewable generation costing 20% - 367% more per unit of electricity than conventional coal-red generation as depicted below.
Table 2. Estimated Levelized Cost of New Generation Entering Service 2016

Given these cost disadvantages, the viability of alternatives to fossil fuels depends entirely on government policies to promote their use. Those are mainly; Q Consumption mandates: Many countries, including the US, mandate consumption of specied amounts of percentages of biofuels (i.e. ethanol) and electricity out of renewable sources. Q Preferential prices: This method of support is used especially in Europe, where feed-in tariffs require utilities to purchase energy from renewable sources at guaranteed prices. Q Tax incentives for energy producers: Many jurisdictions provide tax credits, accelerated depreciation, or other benets to companies that produce energy from specied sources. Q Tax incentives for consumers: In many places, households and businesses can obtain tax credits or deductions for the installation of renewable energy production. Q Greenhouse gas regulations: The EU and some US states have adopted rules intended to limit emission of CO2 and other gases believed to contribute to climate change.[4]

What Happens in Waste?


Waste and landlls accounted for approximately 23% of total US anthropogenic methane (CH4) emissions in 2007, the second largest contribution of any CH4 source in the US. Additionally,

231

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

wastewater treatment and composting of organic waste accounted for approximately 4% and less than 1% of US CH4 emissions, respectively. A summary of greenhouse emissions from waste is presented below.
Table 3. Emissions from Waste (Tg CO2 Eq.)

produced more than 245 million tons of MSW, averaging about 2 kg waste per person per day. 79 million tons of waste got recycled, making a recycle rate of 32.1% which is much higher than the recycle rate of MSW in 1980 (10%). The rest of the MSW is usually either combusted with energy recovery or disposed by landlling. [7]

Turkey - Case Study


According to the results of the 2003 Municipal Waste Statistics Survey in Turkey, MSW was collected in 3,011 municipalities out of 3,215 each. In the 3,011 municipalities receiving solid waste services, 12.8 million tons in summer, 13.3 million tons in winter and as a total 26.1 million tons of solid waste were collected in 2003 throughout Turkey. Daily amount of solid waste per capita is calculated as 1.37 kg/ capita-day in summer, 1.38 kg/capita-day in winter and 1.38 kg/ capita-day for annual average. Disposal methods of the municipal waste are as follows: Q 45% (11.8 million tons) were disposed off in municipality dumps, Q 29% (7.4 million tons) were disposed off in controlled landll sites, Q 15% (3.9 million tons) were disposed off in metropolitan municipality dumps, Q 2% (597 thousand tons) were buried, Q 1% (259 thousand tons) were burned in open areas, Q 1% (326 thousand tons) were disposed of in composting plant, and Q 0.9% (228 thousand tons) were dumped into the rivers. For the industrial and Hazardous Waste (HW) statistics, three different surveys have been applied annually in the scope of the industry: Q Manufacturing industry waste statistics: Approximately 3,000 establishments having more than 25 employees and representing 88.33% of total production and 75.60% of total employment have been covered in the survey that has been performed since 1992. Q Thermal power plants waste statistics: Data of all of the 16 thermal power plants and thermal power plants operated by private sector are investigated annually since 1992 in cooperation with Turkish Electricity Generation Cooperation. Q Mining establishments waste statistics: All of the mining establishments are covered in the survey that has been performed annually since 1994. And data on water, wastewater, waste and environmental employment and expenditures are collected. It was stated that, 57% of the total amount of solid waste generated was disposed off. This amounts to 9.7 million tons and distributed as: Q 12.83% of this amount disposed to municipal dumps, Q 21.94% of this amount was stored in the area of the establishments, Q 28.44 % was disposed to sea, river and lake, Q 6.78% was used as lling materials, Q 3.13% was controlled land lled, Q 0.27% was incinerated, Q 26.6% was disposed off by other methods.

Table 4. Emissions from Waste (Gg)

Overall in 2007, waste activities generated emissions of 165.6 TgCO2 Equivalent (or 165.6 million tons of CO2 equivalent), or just over 2% of total US GHG emissions. After being placed in a landll, waste (such as paper, food, and yarn trimmings) is initially decomposed by aerobic bacteria. After the oxygen has been depleted, the remaining waste is available for consumption by anaerobic bacteria, which break down organic matter into substances such as cellulose, amino acids, and sugars. These substances are further broken down through fermentation into gases and short-chain organic compounds that form the substrates for the growth of methanogenic bacteria. These CH4producing bacteria convert the fermentation products into stabilized organic materials and biogas consisting of approximately 50% CO2 and 50% CH4 by volume. Signicant CH4 production typically begins one or two years after waste disposal in a landll and continues for 10 to 60 years or longer. [6] Recycling of municipal solid waste (MSW) offers various signicant benets. It prevents the emission of many GHG and water pollutants, saves energy, supplies valuable raw materials to industry, creates jobs, stimulates the development of greener technologies, conserves resources of the World, and reduces the need for new landlls and combustors. With the rising global warming threat, MSW recycling, reducing GHG emissions, will gain even further importance. The recycle rate of different types of MSW varies widely. The recycle rate of auto batteries is very close to 100%, whereas recycling of glass containers is not a common practice with a recycle rate of 25.3%. Recycling is one of the most common ways to divert MSW from the waste stream. In 2005, US residents, businesses, and institutions

Chart 1. MSW Recycle Rates in US (1960-2005)

232

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Data on hazardous waste is available for the year 2000. According to the results of the 2000 Manufacturing Industry Waste Survey, 1.308 million ton/year hazardous waste was generated from manufacturing industry. 10.84% of total amount was recycled in the establishment eld. 26.25% was sold and donated and 62.91% of it was disposed off. [8, 9] If we look at the energy supply-demand projections of Turkey, following are observed: Q Case I-A (base demand Scenario 1) The power plants of existing system, 4,319 MW under construction, 12,818 MW granted by licence and expected to be in service on proposed date according to Scenario 1 will not cover the base energy demand according to project generation and rm generation starting from the years 2014 and 2009 respectively. Q Case I-B (base demand Scenario 2) The power plants of existing system, 4,319 MW under construction, 8,599 MW granted by licence and expected to be in service on proposed date according to Scenario 2 will not cover the base energy demand according to project generation and rm generation starting from the years 2013 and 2009 respectively. Q Case II-A (low demand Scenario 1) The power plants of existing system, 4,319 MW under construction, 12,818 MW granted by licence and expected to be in service on proposed date according to Scenario 1 will not cover the low energy demand according to project generation and rm generation starting from the years 2015 and 2010 respectively. Q Case II-B (low demand Scenario 2) The power plants of existing system, 4,319 MW under construction, 8,599 MW granted by licence and expected to be in service on proposed date according to Scenario 2 will not cover the base energy demand according to project generation and rm generation starting from the years 2014 and 2009 respectively. In conclusion; Q With addition of 17,136 MW new installed capacity composed of 4,319 MW under construction and 12,818 MW granted licence (Scenario 1) to the existing power system as end of year 2007, it is calculated that the expected electricity demands according to project generation and rm (guaranteed) generation capacity will not be covered as from the years of 2014 and 2009 recpectively. Q With addition of 12,937 MW new installed capacity composed of 4,319 MW under construction and 8,599 MW granted licence (Scenario 2) to the existing power system as end of year 2007, it is calculated that the expected electricity demands according to project generation and rm (guaranteed) generation capacity will not be covered as from the years of 2013 and 2009 recpectively. [10]

The potential of energy generation out of MSW is 59,300,000,000 kWh which is almost 1/3 of the total electricity consumption of Turkey at 2007 which was 189,500,000,000 kWh. The waste characterization in Turkey reveals that the average caloric value (CV) of the HW is approximately 6,000 Kcal/kg. The potential of energy generation out of HW is 15,700,000,000 kWh which is almost 1/12 of the total electricity consumption of Turkey at 2007. As a total and disregarding the industrial waste (sludge etc.), the energy potential of MSW and HW is 75,000,000,000 kWh which is almost 40% of the total electricity consumption of Turkey at 2007. The fourth generation waste disposal technologies employs very efcient ways to generate electricity as well as biofuels as a byproduct in a very environmental friendly manner. For example gasication, by way of IGCC (Integrated Gasication Combined Cycle) proves to generate electricity out of steam and gas, or electricity and ethanol and LNG. For example, with the proven formula of 1 ton MSW can generate 175 liters of biodisel; a combination of electricty and 5,600,000 tons of biodiesel can be produced. This diesel amount is 57% of Turkish diesel consumption in 2004 which is 9,886,144 tons. [11] Additional advantages stimulated by the low-carbon mechanisms quoted above (i.e. carbon credits, tax credits) must be added on top of above advantages. By way of utilizing waste-to-energy business, Turkey can get rid of waste mountains and generate electricity and biofuels. Both account very much in favor of the climate change and energy demand for a desirable and clean World.

References
[1] International Energy Agency, World Energy Outlook, Executive Summary, 2008. [2] Kyoto Protocol to the United Nations Framework Convention on Climate Change, United Nations, 1998 (http://unfccc.int/ kyoto_protocol/items/2830.php) [3] Directive 2001/77/EC of the European Parliament and of the Council of 27 September 2001 on the promotion of electricity produced from renewable energy sources in the internal electricity market, 2001. [4] JP Morgan Securities Inc, Alternative Energy Strategy, 15 May 2008. [5] Directive 1999/31/EC of the European Parliament and of the Council of 16 July 1999 on the Landll of Waste, 1999. [6] US Environmental Protection Agency, Inventory of US Greenhouse Gas Emissions and Sinks: 1990-2007 [7] Raymond James Investment Banking Trkiye, Information Memorandum for Environmental Technologies, July 2007 [8] Turkish Ministry of Forest and Environment, Municipal Waste Statistics Survey, 2003. [9] zayda (zmit City Municipal, Hazardous And Clinical Waste Incineration Plant) Feasibility Study, December 2005. [10] Turkish Ministry of Energy, Turkish Electricity Transmission Corp., Turkish Electrical Energy 10-Year Generation Capacity Projection (2008-2017) [11] Turkish Energy Market Regulation Agency (EMRA), http:// www.epdk.gov.tr/lisans/petrolbilgisistemi/tupras/ek4.htm

What can Waste-to-Energy Bring to Turkey?


It is very much evident that Turkey will face an energy crisis soon. The waste characterization in Turkey reveals that the average caloric value (CV) of the MSW is approximately 2,000 Kcal/kg.

233

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

HDROELEKTRK SANTRALLER N SAATLK ELEKTRK RETM TAHMN MODEL

Ozan KORKMAZ
APLUS Enerji

Mehmet KKBEYCAN
APLUS Enerji

Ahmet Cihat TOKER


APLUS Enerji

Derya ALYAMA
APLUS Enerji

zet Dengeleme ve Uzlatrma Ynetmelii ile birlikte elektrik ticareti saatlik periyotlarla yaplmakta ve her saat iin marjinal yatlar belirlenmektedir. Piyasa katlmclarnn her saat iin retim program verme ve bu programa uyma ykmllkleri bulunmaktadr. Bu durumda piyasa katlmclarnn bir sonraki gnn retim miktarn saatlik olarak nceden tahmin etmeleri gerekmektedir. Bu almada nehir tipi hidroelektrik santraller iin saatlik retim tahmin modeli nerilmektedir. Nehir akmlarnda dngsel ve mevsimsel hareketler ile dorusal olmayan stokastik ilikiler mevcuttur. Mevsimsel ve dngsel hareketler, Hzl Fourier Dnm ile, stokastik iliki ise Geriye Yaylml-leri Beslemeli Yapay Sinir A kullanlarak belirlenmektedir.

sat yat azabilmektedir. Bu rnekteki GP ve DGP yatlar iin 1 Aralk 2009 gn saat 07:00 ve 21:00 iin gerekleen yatlar kullanlmtr.
Miktar Fiyat kWh TL/MWh retim Tahmini 1000 PMUM'a Yaplan Sat 1000 110.00 110.00 Gn ncesi Birim Elektrik Sat Fiyat Aklama

GP 1 Aralk

GP Fiyat

Gerekleme 1100 DGP 1 Aralk Gn ncesi PMUM Anlama Miktar 1000 2009 07:00 PMUM'a Ekstra Teslim Edilen Miktar 100 Gerekleen Birim Elektrik Sat Fiyat GP 1 Aralk Tketim Tahmini 1000 PMUM'dan Tedarik Edilecek Miktar 1000 Gn ncesi Birim Elektrik Sat Fiyat

110.00 70.00 106.36

GP Fiyat DGP Fiyat %3.3 azalma

80.00 80.00

GP Fiyat

1. Giri
Hidroelektrik santrallerde elektrik retim verimini artrmak iin, belirlenen zamanda rezervuara gelen akmn tahmini gereklidir. Nehir ak tahminleri yaplmasnn hidroelektrik santraller iin balca avantajlar unlardr: Q Rezervuar girdilerinin n bilgisi sayesinde, santraller daha byk d ile daha uzun sre iletilebilir. Q Elektrik yatlarnn yksek olduu zamanlarda daha ok elektrik retilebilir. Q 1 Aralk 2009 sonras PMUMda dengesizlik maliyetleri azaltlabilir. 1 Aralk 2009 tarihinde yrrle giren nihai Dengeleme ve Uzlatrma Ynetmelii ile birlikte elektrik ticareti saatlik periyotlarla yaplmakta ve her saat iin sistem marjinal yatlar belirlenmektedir. Piyasa katlmclarnn Gn ncesi Planlama (GP) olarak adlandrlan piyasada, bir sonraki gnn her saati iin retim program verme ve bu programa uyma ykmllkleri bulunmaktadr. Bu durumda, piyasa katlmclarnn bir sonraki gnde retecekleri elektrik miktarn saatlik olarak nceden tahmin etmeleri gerekmektedir. GPe verilen tahminlere gre gn ncesinden tm sistemin dengelenmesi yaplmaktadr. Tahminlerdeki hatalar sistemin gerek zamanda dengesizlie dmesine sebep olmaktadr. Sistemin dengesizlie dmesi durumunda oluan maliyetler dengesizlie sebep olan taraf tarafndan karlanmaktadr. Sistem dengesizlik maliyetlerini en aza indirmek iin saatlik talep tahminlerindeki hata paynn ok dk olmas gereklilii ortaya kmaktadr. Nehir tipi hidroelektrik ve rzgar santralleri iin bu tahminleri yksek bir doruluk pay ile yapabilmek iin kompleks bir tahmin modeline ihtiya duyulabilmektedir. ekil 1deki rnekten grlebilecei zere talebin tahmin edilenden dk veya yksek gereklemesi durumlarnda elektriin birim

Gerekleme 900 DGP 1 Aralk Gn ncesi PMUM Anlama Miktar 1000 2009 21:00 PMUM'a Teslim Edilemeyen Miktar -100 Gerekleen Birim Elektrik Sat Fiyat

80.00 174.16 69.54

GP Fiyat DGP Fiyat %13.1 azalma

ekil 1. Piyasa koullarna bal elektrik sat gelir senaryolar.

rnek olarak verilen yukardaki durumda, retim tesisinin belirtilen saatler iin retim tahmininin 1000 kWh olacann gn ncesinden ngrld ve bu miktarn PMUMda satlaca varsaylmtr. Yukardaki tablo, gerek zamanl retimde % 10luk bir tahmin hatasnn elektrik birim sat yat zerindeki etkisini gstermektedir. 1 Aralk 2009 saat 07:00de ve 21:00de % 10luk hatal tahmin nedeniyle birim elektrik sat yat srasyla % 3.3 ve % 13.1 azalmtr. Buna gre talep tahmini, retim tesisinden en yksek geliri kazanma noktasnda ne kmaktadr. Bu almada, nehir tipi hidroelektrik santraller iin saatlik retim tahmin modeli nerilmektedir. nerilen model sinyal ileme ve yapay sinir alar algoritmalarn kullanan hibrit bir modeldir.

2. Tahmin Modeli
Hidroelektrik santrallerin elektrik retiminde kullandklar nehir akmlarnda dngsel ve mevsimsel hareketler ile dorusal olmayan stokastik ilikiler mevcuttur. nerilen modelde ncelikle nehir akmlar verisinin iindeki dngsel ve mevsimsel hareketler, Fourier Dnm kullanlarak belirlenmitir. Dngsel ve mevsimsel hareketlerin veriden karlmasyla nehir akmnn iindeki dorusal olmayan stokastik seri ortaya karlmtr. Bu dorusal olmayan ilikinin modellenmesi iin Geriye Yaylml-leri Beslemeli Yapay Sinir A kullanlmtr. Yapay sinir a modelinin sonular ile dngsel ve mevsimsel bileenlerin toplanmas sonucunda akm serisi tahmin modeli oluturulmutur.

234

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

2.1. Mevsimsel ve Dngsel Bileenlerin Belirlenmesi Genellikle zaman serisi analizi gerektiren durumlarn drt farkl bileeni olduu varsaylr; Q Mevsimsel bileen (St), Q Trend bileeni (Tt), Q Dngsel/periyodik bileen (Ct), Q Rastgele, hata veya dzensizlik bileeni (It). Bu bileenler iki temel toplama veya arpm modelleri birletirilir [1]. Mevsimsellik, zaman serisinin belirli dnemlerinde gzlemlenen benzer eilimleridir ve otokorelasyon ile ltlendirilir. Eer lm hatalar kkse, mevsimsellik serinin her elementinde kendini tekrarlayan bir model olarak kendini gsterir. Seride periyodik salnmlar eklinde grlen mevsimsellik etkisi, trigonometrik sins ve kosinsl terimlere karlk gelen parametre kmesi ile aklanr [1]. Bu tarz kendisini tekrarlayan verilerde trigonometrik fonksiyonlarn kullanlmas, zellikle sins ve kosins fonksiyonlarnn temel fonksiyonlar olarak yer almas polinom tipi fonksiyonlardan daha uygun olur. Fonksiyonu sins ve kosinsn lineer bir kombinasyonu eklinde ifade etmek, fonksiyonun eitli frekanslara ayrlmasn salar. Ayrca trigonometri temelli fonksiyonun katsaylar hangi frekansn bulunduunu ve ne kadar arlkta olduunu gsterir[2]. Akarsu akmlarnn dzenli bir eilim gsterebilmesi iin meydana gelebilecek buharlama, terleme, szma olaylarnn olmamas veya homojen bir dzen gstermesi gerekmektedir. Pratikte ise byle bir durum sz konusu deildir. Ayrca, yllar ierisinde havzada meydana gelen bitki rtsndeki deiim ya da nfusta meydana gelen deiimler akarsuyun rejimini etkilemektedir. te yandan yeryznde meydana gelen scaklk deiimleri ile mevsimsel deiimlerde akarsu akmlarnn dzenini bozan etmenlerdir [3]. ok sayda hidrolojik veri (ya, debi, buharlama gibi) ortalama veya standart sapma gibi temel istatistiksel parametrelerinde periyodik (mevsimsel) zellikleri yanstrlar. Bu zellikler bir yllk dnem iinde oluan dzenli hareketlerdir ve her yl gerekleir. Gzlem serilerindeki bu periyodik bileenler, Fourier dnmleri yaklam kullanlarak aratrlabilir. Fourier dnmleri srekli periyodik olmayan zaman alan fonksiyonunu frekans alan fonksiyonuna dntren bir ilemdir. Fourier dnm gibi spektral sinyal isleme yntemlerinin arkasnda yatan en nemli sezgi, sinyalin iindeki saf rastlantsal unsurlarn tm frekanslara eit ekilde dalaca, tam anlamyla belirlenebilir (deterministik) olan periyodik unsurlarn ise tek bir frekansta kendilerini gstereceidir. Dolaysyla herhangi bir zaman serisinin frekans analizi yapld zaman tespit edilecek yksek tepeler zaman serisindeki periyodik hareketlere iaret edecektir. Zaman serilerinin frekans analizi, serinin Fourier deiiminin alnmas vastasyla asl seriyi tam anlamyla tanmlayan, ancak tanm olarak zaman serisi deil frekans serisi olan bir baksa seri elde etmekten ibarettir. Genellikle frekans serisi zaman serisinin ieriindeki kullanlabilir bilgiyi, rnek olarak periyodiklii, daha kompakt bir ekilde tanmlamaktadr. rnek vermek gerekirse:

x [ n ] =A cos[ 2

fs n] T

(1)

fs frekansnda bir periyodik sinyalin T zaman aralyla rneklenmesinden oluan x[n] zaman serisine karlk gelen X[k] frekans serisinin sadece iki eleman A/2 deerine sahipken, dier elemanlar 0 olacaktr. Bunun yannda A/2 deerine sahip olan elemanlarnn indeksleri, yani k deerleri, sf ile birebir balantl olacaktr. Dolaysyla herhangi bir zaman serisinin frekans serisinde dier deerlere gre ok yksek olan tepelere karlk gelen k deerlerinden orijinal zaman serisindeki periyodik elerin frekanslar belirlenebilir. Frekans serilerinin elde edilmesi iin eitli deiik disiplinlerde kullanlan en hzl ve en hassas yntem Hzl Fourier Dnm (HDF) yntemidir. HDFnin zaman serilerindeki periyodik elerinin bulunmasnda kullanlrken dikkat edilmesi gereken husus, uygulanmas gereken pencereleme tekniinin iyi seilmesidir. Frekans analizi ancak kullanlan zaman serisinin uzunluu sonsuz olduu zaman tam anlamyla edeer bir seri retebilir. Bu elbette pratik koullarda mmkn deildir, dolaysyla periyodikliin tespit edilebilmesi iin olabildiince uzun zaman serileri kullanlmaldr. N uzunluundaki bir zaman serisi, sonsuz uzunluktaki orijinal periyodik zaman serisinin yine N uzunluunda dikdrtgen bir pencere ile arplmasna e deerdir. Dikdrtgen bir pencere kullanmak, yani snrl uzunluktaki seriyi deitirmeden kullanmak yerine, orijinal veri, u ksmlar daha yumuak bir ekilde azalan baka bir pencere fonksiyonu ile arpldktan sonra HFD analizine sokulur. Bu seimde nemli bir denge sz konusudur. Buna gre, birbirine yakin iki periyodik sinyali ayrmaya ynelik pencereler daha ok gurultu sokarak periyodik sinyale karlk gelen tepelerin rastlantsal elere karlk gelen frekans dizisi arasnda kaybolmasna neden olmaktadr. Dier yandan, periyodik sinyali rastlantsal sinyalden ayrmaya uygun pencereler ise birbirine yakin iki periyodik sinyali birbirinden ayramamaktadr. Hidrolojik zaman serilerindeki periyodik elerin birbirinden farkl frekanslara karlk gelmesi nedeniyle ikinci tur bir pencereleme yntemi kullanlmtr. Buna gre aylk periyottaki uzun sreli hidrolojik verilerin BlackmanNutall penceresiyle arpldktan sonra HFDleri alnmtr. HFDnin byklk serisine baklarak tepe yapan indeksler bulunmutur. Bu indekslere karlk gelen HFD serisi deerleri sabit tutularak geriye kalan HFD serisi elemanlar sfrlanmtr. Bu operasyon serideki rastlantsal elerin ayklanmasn salamaktadr. Rastlantsal elerden ayklanm olan HFD serisine ters dnm ilemi uygulanarak zaman serisinin periyodik deterministik ksm elde edilmitir. Bylece serinin ierisindeki mevsimsel ve dngsel bileenlerin toplam ortaya karlmtr. 2.2.Ya - Akm likisinin Kurulmas ve Saatlik Tahminler Akm verisinin iindeki deterministik bileenin, akm verisinden karlmasyla hata serisi elde edilmitir. Bu seri, stokastik olaylar tarafndan belirlenen bir seri olduundan dorusal olmayan yntemlerle modellenmelidir. Anlk ya miktar ile hata serisi arasnda korelasyon bulunmas sebebiyle ya-akm ilikisi, yapay sinir alar yntemi ile modellenmitir. Yapay sinir alar, girdi ve kt arasnda dorusal olmayan balantlar anlayabilecek esnek bir matematiksel yapdr. Bir yapay sinir a, nron, birim, hcre veya nod olarak adlandrlan ilem elementlerinden oluur. Her birim dier birimlere direk

235

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

balantlarla baldr. Her bir birim kendisine ait verilere gre oluturulmu arlk faktr ile sonuca ular [4]. Bu almada, saatlik akma bal elektrik retim tahmini yaplabilmesi iin geriye yaylml-ileri beslemeli yapay sinir a ve yntemi kullanlmtr. Yapay sinir alar, girdilere karlk ktlar reten bir kara kutu olarak ele alnabilir. Yapay sinir alar, kendisine verilen rnekler zerinde kendini eiterek bir zm sistemi gelitirmektedir. leriye beslemeli geriye yaylmal yapay sinir alar ynteminde girdi, gizli ve kt birimleri olmak zere farkl katman bulunmaktadr. Her katman birok nrondan olumakta olup katmanlar aralarnda balant kuvvetleri ile balanmaktadrlar. nerilen yntem iki etaptan olumaktadr. Birincisi, kt katmanndaki kt bilgi sinyalini hesaplamak iin girdi hcrelerindeki d girdi bilgisini ileten bir ileriye doru besleme etabdr. kincisi ise, kt katmannda hesaplanan ve gzlenen bilgi sinyalleri arasndaki farklara dayanarak balant kuvvetleri zerinde deiikliklerin yapld bir geriye doru ilerleme etabdr [5]. Bir eitim srecinin banda, balant kuvvetleri rastgele deerler olarak atanmaktadrlar. renme algoritmas her iterasyonda eitim baar ile tamamlanana kadar kuvveti deitirmektedir. Yapay sinir alar gibi kara kutu modellerinde havzann ya aka dntrmesi srecinin ayrntlarna girilmemektedir. Bu tip modellerde havzaya ya aka eviren kapal bir kutu gzyle baklr. Sistemin dnm fonksiyonunun o havzada gzlenmi olan ya ve ak kaytlarna dayanarak belirlenmesine allr. Girdi katmanndaki hcre says tespit edilirken ya ve akm veri iftlerinin apraz korelasyon katsaylar dikkate alnmtr. Ya-ak veri iftlerinin apraz korelasyon ve akm serisinin otokorelasyon deerleri gz nnde bulundurularak, en yksek apraz korelasyon katsays hesaplanmtr. leri beslemeli geriye yaynm (BGY) sinir a metoduyla farkl girdi ve gizli katman hcre saylar kullanlarak elde edilen ortalama kare hatas ve korelasyon katsaylar hesaplanm ve en uygun sonular veren yap belirlenmitir.

akm senaryolar retilebilmektedir. Bu hatann standart sapmas, PMUMda strateji gelitirmek ve elektrik satndan daha yksek gelirler elde etmek iin gereklidir.

ekil 2. Tahmin modeli gereksinimleri.

ekil 3. Tahmin modeli girdi ve ktlar.

4. Sonular ve neriler
Bu almada, nehir tipi hidroelektrik santrallerde saatlik elektrik tketimini tahmin eden bir model nerilmitir. Bu modelde, Hzl Fourier Dnm ile akm verisindeki mevsimsel ve dngsel hareketler ortaya karlmakta, stokastik bileeninin tahmini iin Yapay Sinir Alar kullanlmaktadr. Yaplan tahminler, retim tesisinin PMUMda daha yksek gelir elde etmesi ve sistem dengesizlik maliyetlerini azaltmas iin kullanlabilecektir. Ayrca tahmin modeli, rezervuarl santrallerin, nihai Dengeleme ve Uzlatrma Ynetmelii kapsamnda daha yksek gelirler elde etmesi iin yaplacak iletme optimizasyonu almalarna girdi salayacaktr. Saatlik olarak yaplan tahminlerin aylk hale getirilmesi ile yatrm aamasnda olan tm hidroelektrik santral projelerinin zibilitelerinin kontrolnde kullanlacak ve projelerin gerekten yaplabilir olup olmadklar konusunda bilgi salayacaktr.

3. Tahmin Modelinin Bir Nehir Tipi Hidroelektrik Santral iin Uygulanmas


Nihai Dengeleme ve Uzlatrma Ynetmeliine gre, retim tesislerinin, bir sonraki gn iin retecekleri elektrik enerjisini saatlik olarak o gn ierisinde saat 11:30a kadar belirtmeleri gereklidir. Dolaysyla tahmin modeli kurulurken sahip olunan veri, tahmin yaplacak gnden 2 gn nceki gerekleen veridir. Bu nedenle ara bir tahmin yaplmas ve bu tahminin sonularnn modelde girdi olarak kullanlmas gereklidir. Bu durum ekil 1de aklanmaktadr. Tahmin modeli iin gerekli girdiler ve modelin ktlar ekil 2de gsterilmektedir. Buna gre gemi akm verileri ve gemi ya miktarlarna ek olarak, elektrik retim tahmininin yaplaca gn iin ngrlen ya miktarlar da modelde girdi olarak bulunacaktr. Tahmini ya miktarlarnn meteoroloji merkezlerinden temin edilememesi durumunda, bu servisi salayan yabanc kurulularla proje bazl ortaklklar kurulmaktadr. Saatlik akm miktarlarnn tahmin edilmesinin ardndan santralin iletme kotlar ve farkl debilerdeki trbin verimlerinin modele girdi olarak eklenmesi ile saatlik elektrik retim miktarlar tahmini olarak belirlenmektedir. Yaplan tahminler ile gereklemeler arasndaki hata iin uygun bir istatistiksel dalm bulunarak her saat iin maksimum ve minimum

Kaynaklar
[1] ABBAK, R.A, Zaman Dizilerini Fourier Teknii le Analizi, Deniz Dzeyi Gzlemlerinin En Kk Kareler Yntemiyle Spektral Analizi,pp 24-29,2005 HEATH, M. T., pp 495-509, Scientic Computing; An Introductry Survey, McGraw-Hill, Newyork,, 2002 TRKTEMZ, B. 2008, Akarsu Akmlarn Etkileyen Parametreler, Baraj Haznelerine Giren AkmlarnYapay Sinir Alar (Ysa) le Tahmini,pp 18-19,2008 DBKE, Y.B. and Solomatine, D. E, River Flow Forecasting Using Articial Networks, Phys. Chem. Earth (B), Vol. 26, No. 1, pp. 1-7, 2000 CIIZOLU, H.K., Yapay sinir alar ve zaman serileri analizinde kullanm, IV. Ulusal Hidroloji Kongresi, stanbul Teknik niveristesi,naat Fakltesi. 21-25 Haziran 2004.

[2] [3]

[4]

[5]

236

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Summary
After the start of application of the nal Balancing and Settlement Regulation on 1th of December 2009, the trade of electricity is changed to hourly basis. With the new regulation, system marginal prices are set for each hour according to the supply, demand and supply bids. Therefore, electricity generation companies are obliged to present their hourly generation program and exercise this program. In order to manage this, generation companies need to forecast their hourly generation. Forecasting stream ows or wind speeds accurately is generally difcult. In this study, a short term generation forecast method is presented for small scale hydropower projects. There are trend, seasonal, cyclic and stochastic elements in stream ows which are used by hydropower plants to generate electricity. After the elimination of trend by a trend analysis, the cyclic and seasonal variations together with the stochastic relation in the stream ow data are obtained. The deterministic component, which is formed by seasonal and cyclic variations, is determined by Fast Fourier Transform (FFT) and subtracted from the original data. The obtained series is the stochastic component which is non-linear. In order to model this non-linear relationship, Feed Forward Back Prorogation Neural Network is used. The outputs of this neural network (NN) and the deterministic component is added to form the forecasts. Therefore the suggested forecast model is FFT hybrid NN model. The outputs of the model can be used in hourly generation forecasts of must-run hydropower plants as well as plants with reservoirs.

237

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

SOLAR POWER PLANTS FROM IDEA OF INVESTMENT TO REALIZATION

mer Cihan KARAHAN


Merk Solar Energy/Akfel Group

Abstract
With its initiation in Germany by various incentives at the beginning of 1990s, solar energy market has turned into a different position after solar power plant projects have been realized during the middle of 2000s. The easiness of installation, one of the numerous advantages of solar energy, presented several opportunities for the investors in a wide range between 1 kW to MW level projects. Predictable electricity generation, zero running cost and short installation period of solar power plants lead Independent Power Producers to invest with minimized risk. In this summary, you will nd information about development, license application, planning, nancing, implementation and operation of solar power plants and reference examples around the world which are realized by Juwi Solar AG which is the ofcial project partner of Merk Solar Energy in Turkey.

lm and cyrstalline modules which leads us to prepare nancial feasibility which is Feed-In-Tariff (assumed) oriented and displays the investment and running costs, nance conditions, prot range and IRR-ROI calculations. At the last step, the license application and several ofcial permits process cover approximately four months while the connections with related equipment manufacturers are set in order to initiate the implementation properly. Planning-Development After the Feed-In-Tariff (FIT) and the time of the purchase obligation of the generated solar electricity are determined, the nal layout gets prepared. The nal layout includes designing the desired technical and infrastructural capabilities of the system, setting up the purchasing agreements, removing residential and environmental concerns. After the nal layout is ready to go, all the implementation plan is made regarding to lead time of the equipments, eld works, test generation and start-up. With the help of this professional planning and development process, the power plants can start production, depends on the size, less than two months. Financing Energy projects are very favourable for banks or nance organizations because of its continuously improving market conditions. Once the governments determine a FIT system for solar energy which is necessary because of the difference between grid parity and solar electricity prices, the related equity sources are ready to cooperate for these investments. Since the solar power plant does not spend any time and money to sell the electricity for 20 years which look like to be longer since the renewable energy sources become more critical for the future energy plans, these investments are the rst choice for the related corporations. Our nancing experts have extensive experience with hundreds of projects and have continuously growing networks at their disposal. For each project, we develop a specially-tailored nancing concept, select banks and underwriters, establish credits and, if necessary, help to integrate power providers as additional nancing bodies. The search for investors and the development of a stable business model for operation for the project are all part of the practical and precise nancial strategy. Implementation Preparing the location and constructing and setting up the system requires precise coordination between many different trades and suppliers. This includes the appraisal and evaluation of the properties and condition of the open space to be used. We gather all experts needed for construction (architects, structural

1. This is How We Do It

Consultancy The consulting process is crucial prior to the project where the best location for the investment is determined, technical and nancial feasibilities are prepared and license applications are handled after the most efcient investment method is chosen by taking every parameter into consideration. Regarding to long years of meteorological measurements and related softwares and national electrical transmission and distribution lines, the most suitable region is chosen in order to make further detailed eld surveys. At this point, the most important decision to make is developing the project on a government owned eld or on a natural person owned eld. After this selection of eld with the elimination of more than 35 parameters such as property conditions, range, shading conditions, transportation conditions and physical charachteristics of the land, the technical pre-feasibility is prepared by observing eld details, price conditions, generation diagrams and previous experiences. The technology selection is made with the comparison of thin-

238

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

engineers, logisticians and technicians of all types) under one roof. This, together with our years of experience allows for prompt and quick construction of the plants. Management We monitor and optimise the operation and efciency of the plants over a period of more than 20 years. Regular inspection, continuous remote monitoring and close cooperation with manufacturers guarantee high technical availability for the plants. In addition, upon request we can assume all business and organisational duties associated with the project. This includes managing questions regarding taxes and insurance and delivering detailed reports to investors.

than C-Si technology. From this view, the FIT price can be around 22-25 Eurocent/kWh for a proper investment opportunity.

3. Reference Projects
As long as solar power plants investments are just brand new in Turkey, there are some basic rules for these investments to be taken into consideration before initiating the investment idea. The hardest step of these projects is nding nance solutions since the investment cost is pretty high comparing to other energy sources. Although the banks and related corporations are very interested in these projects because of the governments purchase guarantee, the corporations always want to be sure about what they are investing for. This is the main reason why the number of module manufacturers who has achieved to sell their products for these projects, is very limited. At the recent conditions, the banks generally accept well-known PV module, inverter and mounting system brands only if these brands are gathered up by an experienced project developer company who can also handle the engineering-procurement-construction (EPC) works. Below, some of the reference projects (more than 600 MW, cumulative) where all these abilities and experiences are brought together by Juwi, are listed with general information. Rwanda Project (Africa)

2. General Structure of The Solar Market


Despite the numerous advantages, solar energy technology is not ready yet for competing against other conventional or renewable energy sources in the terms of nance. Hence, this brings the necessity of a government policy which rules the energy suppliers to purchase the solar electricity from a FIT price which is also arranged by the related government bodies at the beginning of each year. Searching, observing and understanding of the FIT structures of recent markets are very crucial for a government if the government is planning to open a space for the market which should be protable and long-term planned. Two countries can be shown as examples; in Germany FIT prices for power plants are determined by assuming the lowest investment conditions. By this way, thin-lm technology (generally CdTe modules) has taken its much deserved position in the market with its operational advantages like resisting against high ambient temperatures and 8-12% more electricity generation during a year. So, the plan was solid as well as its results where we see more than 10.000 employees, well-efcient power plants and just a 3 Euro/month electricity bill difference for citizens. Alongside, when the market conditions in Spain are inspected, the fast growing which is followed by big collapse was shocking for the country as much as for the global market. With its best irradiation gures in Europe, Spain has a big potential for solar energy. When the irradiation differences and nancing opportunites of Spain and Germany are compared, it is very obvious that the rst high price was the reason why the market growed without control. The private market has taken advantage of this situation where the cyrstalline photovoltaic modules got started to be used for power plant projects since the FIT price allowed the investment cost to get bigger. The investment costs were around 6-7 Million Euros/ MW and the outcomes of this model was a disaster. Then, the predictable collapse has begun which was at the same time with the beginning of global crises in 2009. Since the second biggest market, Spain, disappeared from the global market and the global crises effected solar industry, especially cyrstalline module market, the cyrstalline module producers started to decrease their sale price and the discount was around 45% at the end of the shortage. Nowadays, two technologies are competitive in the terms of investment cost, but thin-lm technology will stay more advantageous for a while. For Turkey, thin-lm technology looks more advantageous at the current market conditions where it is pretty clear that its investment cost and generation gures better

Capacity: 250 kW PV Modules: FirstSolar Annual Yield: 325.000 kWh Year: 2007 El Cura Project (Spain)

Capacity: 2.000 kW PV Modules: Firstsolar Annual Yield: 3.100.000 kWh Year: 2008 Corsica Project (France)

Capacity: 7.710 kW PV Modules: Firstsolar Annual Yield: 14.000.000 kWh Year: 2010

239

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Waldpolenz Project (Germany)

Capacity: 40.000 kW PV Modules: Firstsolar Annual Yield: 40.000.000 kWh Year: 2008 Lieberose Project (Germany)

Capacity: 52.790 kW PV Modules: Firstsolar Annual Yield: 53.000.000 kWh Year: 2009

References
[1] www.juwi.com [2] www.merkenerji.com

240

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

HASTANELERDE KOJENERASYON UYGULAMALARI

zay KAS
Arke Enerji Sistemleri

zet
Yaammzn vazgeilmez paras olan hastanelerin verdii hizmet seviyesi ile paralel olarak salad i hava kalitesinin elde edilmesi enerji harcamalarnn nemli bir ksmn oluturmaktadr. Hastanelerin stma-soutma ile elektrik tketimi ihtiyalar, gaz motorlu kojenerasyon nitelerinin salad kullanlabilir elektrik ve s enerjisi oranlarna uygun paralellik gstermektedir. Hastaneler bu adan kojenerasyon uygulamalar iin en uygun tesislerin banda gelmektedir. 70 milyonu aan nfusu ile Trkiyede kojenerasyon sistemlerinin hastaneler bata olmak zere alveri merkezi, otel gibi hizmet tesislerinde geni yelpazede uygulama potansiyeli mevcuttur. Yaam kalitesi ve standardnn her geen yl artt lkemizde kojenerasyon sistemlerinin potansiyeli nemli ekonomik tasarruar vaat etmektedir.

Grak 1.

Yaammzn vazgeilmez paras olan hastanelerin verdii hizmet seviyesi ile paralel olarak salad i hava kalitesinin elde edilmesi enerji harcamalarnn nemli bir ksmn oluturmaktadr. Hastanelerin stma-soutma ile elektrik tketimi ihtiyalar, gaz motorlu kojenerasyon nitelerinin salad kullanlabilir elektrik ve s enerjisi oranlarna uygun paralellik gstermektedir. Hastaneler bu adan kojenerasyon uygulamalar iin en uygun tesislerin banda gelmektedir.

Hastanelerin Gnlk ve Mevsimsel Elektrik ve Istma htiyac


7 gn 24 saat hizmet veren hastane binalarnn elektrik tketimleri, gn iindeki younlua bal olarak deikenlik gstermektedir. Mevsimsel deiiklikler ise binann soutma ykne bal olarak deimektedir. Aadaki grakler Ankarada bulunan 22.000 m byklnde A snf bir hastanenin yaz ve k dnemine ait gnlk elektrik tketim trendini ve s ihtiyacn yanstmaktadr. Kojenerasyon Sistemi Seimi in Optimizasyon Hastane iin kojenerasyon sistemi seiminde 3 temel kriterin maksimize edilmesi hedeftir. Bunlar; kojenerasyon sisteminin maksimum kapasiteyle almas, elektrik tketiminin ve s ihtiyacnn maksimum oranda karlanmasdr. Ancak elektrik ve s tketiminin gnlk ve mevsimsel etkilerle deikenlik gstermesi ve kojenerasyon nitelerinin nominal glerinin belirli aralkla retilmesi nedeniyle; temel amac tasarruf olan sistem seiminde optimizasyon yapmak zorunludur. Optimizasyon iin 3 temel kriterin maksimize edilmesinin yan sra yatrm geri deme sresinin minimum yaplmas ana hedeftir.
Grak 2.

Aadaki grakler ayn hastane iin yaplan optimizasyon almas sonucunda seilen kojenerasyon nitesinin elektrik ve s retimi kapasiteleri ile hastanenin elektrik ve s ihtiyacn karlama oranlarn gstermektedir. Hastanenin kendi elektrik ve s ihtiyacn karlamak zere seilen kojenerasyon nitesi ile; yllk elektrik ihtiyacnn % 87si, s ihtiyacnn % 90 karlanmaktadr. Kojenerasyon nitesinin elektrik retimi kapasite kullanm oran % 90, s retimi kapasite kullanm oran ise % 65tir. Hastanelerin kurulu trafo gleri, genellikle gerek tketim deerlerine gre olduka yksektir. Bunun temel nedeni; radyoloji ve nkleer tp cihazlar bata olmak zere tbbi cihazlarn kurulu glerinin byk, buna karn devrede kalma srelerinin ksa

241

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Grak 3.

Grak 5.

sistemi tarafndan retilen s enerjisinin % 65i faydal s olarak deerlendirilebilmektedir. Sistem uygulamas trijenerasyon olarak yapldnda s tketiminin soutma ncelikli gereklemesi nedeniyle; retilen tm s soutma sisteminde deerlendirildii srada stma kazanlarnn da scak su retmek zere devreye girmesi ve doalgaz tketmesi kanlmazdr. Yllk kmlatif deerlendirmede trijenerasyon uygulamas toplam tasarrufu arttrsa da, absorbsiyonlu soutma ekipmanlarnn yatrm maliyeti gz nne alndnda, toplam yatrm geri deme sresi kojenerasyon uygulamasna gre daha uzun olmaktadr. Bununla birlikte hastanenin bulunduu blgenin iklim artlar dikkate alnarak her proje iin deerlendirmenin ayr ayr yaplmas ve buna gre karar verilmesi yerinde olacaktr. zellikle Ege ve Akdeniz blgesi gibi lman iklime sahip illerde trijenerasyon uygulamas kojenerasyona gre daha avantajl olabilmektedir. 70 milyonu aan nfusu ile Trkiyede kojenerasyon sistemlerinin hastaneler bata olmak zere alveri merkezi, otel gibi hizmet tesislerinde geni yelpazede uygulama potansiyeli mevcuttur. Yaam kalitesi ve standardnn her geen yl artt lkemizde kojenerasyon sistemlerinin potansiyeli nemli ekonomik tasarruar vaat etmektedir.

Grak 4.

olmasdr. Bu nedenle kurulu trafo gcne gre kojenerasyon sistem seimi yapmak yanltc sonular dourabilir. Fizibilite ve Yllk Tasarruf Analizi Yukardaki 3 ve 4 nolu graklerde gsterilen elektrik tketimi ve s ihtiyacnn karlanmas iin gncel enerji yatlar (Tm fon ve paylar dahil, KDV hari olmak zere; Elektrik: 0,277 TL/kwh, Doal gaz: 0,615 TL/m) ile hastanenin kojenerasyon sistemi ncesi yllk elektrik gideri 7.013.000 kWh karl 1.942.000 TL, doal gaz gideri 571.000 m karl 351.000 TL olmak zere toplam 2.293.000 TL/yldr. Kojenerasyon sisteminin kurulumundan sonra bakm giderleri dahil olmak zere toplam enerji gideri 1.169.000 TLye gerilemi, konvansiyonel sisteme gre 1.124.000 TL/yl tasarruf salanmtr. Buna gre toplam tasarruf oran % 49 olarak gereklemitir. Toplam yatrm tutarnn nansman maliyetleri dahil yaklak 650.000 Euro olduu dikkate alndnda, yaplan yatrmn geri deme sresi 14-15 ay civarndadr. Grak 5te aylk olarak dzenlenmi enerji maliyetleri ve tasarruf tutarlar grlmektedir.

Summary
Hospitals have a indispensable role in our life. Indoor air quality cost for hospitals has major share in total cost parallel to service quality. Electricity and heating demands of hospitals are parallel to energy rates provided by cogeneration systems with gas engines. Thus, hospitals are one of the most proper facilities for cogeneration applications. Impressing results has been achieved at a hospitals cogeneration application newly built in Ankara city. A mathematical modelling derived due to electricity and heating demand of facility, afterwards optimum CHP units selection was done. Achieved results are summarized in following paragraphs. Cogeneration systems have an important application potential for shopping centers, hotels, and hospitals in Turkey with over 70 million population. Furthermore,cogeneration systems promise great economic savings in Turkey where our living quality getting better.

Hastanelerde Trijenerasyon Uygulamas iin Genel Yaklam


Hastane binalarnn stma ve scak su ihtiyac; verilen hizmetin ayn zamanda otelcilik hizmetini de ierdiinden, yaz aylarnda daha dk oranda olmasna ramen 4 mevsim, gece-gndz sreklidir. Yukardaki rnekte grld ekilde, kojenerasyon

242

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

ZEL ENERJ YATIRIMLARININ VE ZELLETRMENN NERESNDEYZ?

zkan AI
Trkiye Kojenerasyon ve Temiz Enerji Teknolojileri Dernei (TURKOTED)

Kongre al konumas metni

ICCI 2009un al konumasnda Kresel Kriz Enerji Yatrmlar iin Yeni Frsatlar Sunuyor diye sze balam, bize sunulan bu frsatn, temiz enerji retim sistemlerimizin tevik edilmesi iin gerekli yapsal ve yasal almalarn bir an nce ele alnmas dileiyle bitirmitim. ICCI 2010un birinci gnnde, enerji de geen bir yl iinde ekillenen performans dosyamza birlikte gz atalm: Yenilenebilir enerji kaynaklarmzn elektrik retiminde deerlendirilmesi iin 2005 ylndan beri yaplmakta olan almalar, 2009 yl ilk yarsnda hzla devam etmi, Trkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa 153 rzgar, 477 akarsu ve hidrolik, 68 fosil yaktl ve 15 adet biogaz ve jeotermal tesisin inaat almalar balamtr. Bu rakamlara halen lisans deerlendirmeleri sren bavurular dahil deildir. Ayn zamanda bu kadar ok tesise balanmasnn itici gc, Trkiye Byk Millet Meclisi Genel Kuruluna kadar gelmi olan Tevikler Kanun Tasarsnn son anda geri ekilmi olmasdr. En byk yasama makamnda oluan bu irade deiiklii, yerli ve yabanc yatrmclar oka sokmutur. Bu deiiklik, yatrmclar rktm, balananlar hz keserek devam etmi, 5 proje dnda yeni projelere balanmamtr. Bu irade deiikliinin neden yapld yolunda resmi bir aklama yaplmam olmas, belirsizlikleri bsbtn artrmtr. 2008 yl bandan beri dnyamz kasp kavuran krizin ad Finans Krizdir. Bu kriz, nans kaynaklarnn azalmas ile balam, eriyip tkenmesi ile derinlemitir. Btn dnyada bizdeki gibi enerji projelerini destekleyecek nans kaynaklar tamamen tkenmediyse bile iyice dibe vurmutur. Krizle iyice snrl miktarlara gerileyen proje nansman, ok zibl ve hatta son derece bankable karakterde projelere bile ok glkle salanabilmektedir. Finansman kurulular birinci ncelikle, retilen elektrik enerjisine satn alma ve deme garantisi veren anlamalar veya yasalar n planda tutmakta, bu garantiler yoksa, destekleyecekleri projelerin kendini ka ylda geri deyeceine, yani verecekleri kredinin ne kadar ksa zamanda kendilerine dneceine bakmaktadr. 2005 ylnda kartlan Yenilenebilir Enerji Kaynaklar kanununda yer alan ve bugne kadar bir trl artrlmayan 5,0 Euro cent/ kwhlk satn alma yat ile, nans kurulularna bekledikleri geri deme gvencesini vermek yatrmc iin ok zor, yani nans iin de risklidir. Bu yatla baz yatrmclar rnek gstererek, tevikleri dondurmak politikas, yaplan yatrmlarn kredi geri demelerini riske sokacak ve yeni yatrmlar da caydracaktr. Enerji kaynaklarnda da ballmz azaltmak iin geen yllarda balatlm olan o gzel almalarn heba edilememesi ve bylece lisans alm yaklak

800 projenin hayata geirilmesi iin Tevikler Kanun Taslann revize edilerek kanunlaaca umudunu korumak istiyoruz. Rzgar ve zellikle akarsu santrallerine kar giderek artan kamuoyu duyarll, bu santrallerin inaat srelerini uzatmakta, bazen de tamamen durdurmaktadr. Yerli enerji kaynaklarmzn hayata geirilmesine kar, bilinli ya da bilinsiz oluturulan bu glerle uzlama yollarnn aranmas yolunda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl ve evre ve Orman Bakanlnn almalar iinde olduunu gryor ve takdir ediyoruz. Misyonunu ve almalarn lkemizde temiz enerji retim teknolojilerine oturtmu Derneimizin de, yatrm yolunun almas yolunda kendisine verilen her trl grevi yerine getireceini arz etmek isterim. Geen konferanstan bu yana, Enerji Dnyamzda grdmz en byk ve nemli gelime Enerji zelletirme Paketlerinde olmutur. 2000 ylndan beri, zelletirilmesi iin defalarca ihaleye kartlan, TEDAn 20 Datm Blgesinden 5inin zelletirilmi, 4nn de anlama noktasna getirilmi olmas nemli bir baardr. Bu baarnn salanmasnda, ETKB ile Babakanlk zelletirme daresi Bakanlnn mkemmel ibirliinin ok byk rol olmutur. Yllardan beri umutsuz bekleyiimizi, ok baarl bir eyleme dntren, zelletiren zelletirme teamini kutluyorum. Bu baarl rnekleri grdkten sonra geri kalan 11 datm blgesi ile EUAa ait eski, yal ve yorgun 13 santralin de en ksa zamanda yeni iletmelere devredileceine inanyorum. Takdir ettiimiz dier nemli bir politika, hkmetimizin, doal gaza zam yapmama kararlldr. Aylardan beri, kresel krizin doal gaz talebinin de, yatnn da belini krdn, dnyada ilk defa doal gaz talep artnda duraklama kaydedildiini, Amerikada SHALE kayalarndan ok byk miktarlarda ve ok dk retim maliyetiyle doal gaz retildiini, tm dnyada doal gaz yatlarndaki gerilemenin srdn yazp izmekteydim. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlnn dnyada, doal gazdaki bu deimeleri deerlendirerek, zam yapmann zamansz ve gereksiz olaca kararlln gstermesi, elektrik reticilerine, sanayicilerimize ve vatandalarmza rahat bir nefes aldracaktr. Yenilenebilir enerji kaynaklar yatrmclarnn baka sorunlar da var. Bunlardan birincisi, 1 Kasmda alnan 78.000 MWlk rzgar tesisi bavurularnn zmszldr. Vaktiyle neden bu kadar acele edildiini anlayamadnz bu bavuru kriterleri iyi tespit edilemedii iin ortaya kan bu bavuru kaosu bir an nce zlmelidir. Ayrca lisans alp, ina aamasna geen rzgar ve akarsu santralleri (HES) ok yava yrmektedir. EPDK sitesinde listesi yaynlanan ina halindeki 634 tesis zerinde yaptmz incelemede;

243

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Q naat ilerlemesi % 80in zerinde (yani bir yl iinde tamamlanabilecek olan) olan tesis says sadece 38 adettir ve tm tesislerin % 6sn oluturmaktadr. Q 634 tesis, ortalama 2 yldr ina halindedir ve ortalama ilerleme yzdesi % 10dur. Yani bu hzla devam ederse, bu 634 tesis 20 yl iinde tamamlanacaktr. Q Bu tesislerin 100 adedi, 1 yldr ancak 0-1 (%) ilerleme kaydedebilmitir. Bu tesislerin bu kadar yava gitmesinin nedenleri aratrlm mdr? Aratrlmsa, hzlandrmak iin ne gibi areler dnlmektedir? Q Ayrca, krizden sonra arz/talep durumunu revize ederek Haziran 2009da yaynlayan ve elektrik skntlarnn 2015 ylna ertelendiini duyuran TEA/APK Dairesi, bu 634 santralin hangi yllarda iletmeye alacan hesaplamtr. 05 Aralk 2009 tarihinde uygulamaya konulan PMUMun gn sonras bazl saatlik teklif uygulamasnda oluan sorunlar, birka doktora tezi hazrlanabilecek kadar artmtr. Bu sorunlarn miktar ve boyutlar ok byd iin TEA ve EPDKya bavurarak ayr bir sempozyum dzenlemeyi planlyoruz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlnn baar ile yrtt en nemli projesi ENERJ VERMLL almalardr. Elektrik leri Etd daresi Direktrl Bakanlnda yrtlen bu almalarn lke apna yaylmasyla, hem retimde hem de tketimde enerji tasarrufunun daha bu ilk yllarda bile birka yz milyon dolar mertebelerine ulaacan hesaplyor ve yaplan almalar takdir ediyoruz. Konumama nokta koymadan nce, nkleer enerji santralleri yapmnda hkmetimizin kararlln btn gcmzle destekliyoruz. Trkiye, nkleer teknolojiden daha fazla uzak duramaz. Ancak, uygulamada gerek santral dizaynnda, gerekse nkleer atklarn yok edilmesinde dnyann en yeni teknolojilerinin kullanlmasna nem ve ncelik verilmelidir.

244

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

TRKYENN UZUN DNEM TEPE YK TALEBNN TAHMN EDLMES

Pelin GREP
Ortadou Teknik niversitesi - Makina Mhendislii Blm

Merih Aydnalp KKSAL


Hacettepe niversitesi.- evre Mhendislii Blm

Melis BLG
Hacettepe niversitesi.- Temiz Tkenmez Enerjiler Blm

Derek K. BAKER
Ortadou Teknik niversitesi - Makina Mhendislii Blm

zet
Elektrik yk talep tahmini, gelecek yatrmlar, ekonomik denge ve elektrik iletim sistemi frekans dengesi dnldnde bir lke iin ok nemli bir yere sahiptir. zellikle tepe yk talep tahmini, bir lkenin enerji sektrndeki davrannda nemli role sahiptir. Elektrik yk talep tahmini yapabilmek iin eitli yntemler literatrde mevcuttur. Bu almada uzun dnem yk talebi tahmin modellerinin oluturulmasnda yapay sinir alar (YSA) yaklam kullanlmtr. Dokuz yk datm blgesine gre tm Trkiye iin 2020 ylna kadar uzun dnem saatlik yk tahmininin yapabilmesi iin modeller oluturulmutur. Bu tahmin modellerinin sonular incelenerek Trkiyenin enerji sektrndeki mevcut ve gelecekteki durumu analiz edilebilir.

kullanlmaktadr. Bu almada, uzun dnem saatlik yk tahmini iin YSA yaklam kullanlmtr. Uzun dnem tepe yk talep tahmin modellerinin oluturulmas iin ncelikle uzun dnem yk prolleri tahmin modelleri YSA kullanlarak 2009-2020 yllar aras ve dokuz yk datm blgesi iin oluturulmutur. Daha sonra bu yk prolleri kullanlarak iyimser, vasat ve ktmser senaryolar iin bu senaryo baznda kalibrasyon modelleri yaplmtr.

2. nceki almalar
Literatrde uzun dnem saatlik yk ve tepe yk tahminleri zerinde snrl sayda alma mevcuttur. Bu almalarn ilklerinden birinde, Haida ve Muto [1] oluturduklar uzun dnem tepe yk tahmin modellerinde mevsim dnemlerindeki hatalar azaltmay amalamlardr. Transformasyon teknii kullanarak regresyon modelleri yapmlardr. Bahsedilen mevsim dnmndeki hatalar azaltmak iin ncelikle scaklk ve yk verileri kullanlarak yk prolleri oluturmulardr. Daha sonra Alkhal [2] ileri beslemeli YSA yaklam kullanarak uzun dnem saatlik yk tahmini yapmtr. Kermanshahi [3] iki farkl yaklamla uzun dnem saatlik yk tahmini yapmtr. Kulland yaklamlar recurrent neural network ve katmanl feed forward back propagationdr. Modellerinde 1975-1994 yllar aras yk verilerini eitmek iin kullanmtr. 19951997 ve 2000-2005 yllarnn da yk tahminlerini yapmtr. Matsui et.al. [4] gnlk tepe yk tahmini yapabilmek iin YSA modelleri oluturmulardr. Analiz edilebilir yapl bir YSA oluturarak tahminlerini gerekletirmilerdir. Trkiyede uzun dnem tepe yk tahmini iin yaplan yalnzca bir alma vardr. Bu almada, Aslan et.al. [5] Ktahya ili iin geriye doru be yln elektrik puant yk tahmini YSA modelleri oluturarak yapmtr. Bu ksa literatr zetinden de grlecei gibi tm Trkiyeyi kapsayan uzun dnem saatlik yk ve tepe yk almas mevcut deildir.

1. Giri
Modellerin doru yaplmas, elektrik kamu hizmetlerinin almas ve planlamas asndan elektrik yk talep tahmin modellemelerinde ok nemli yer tutmaktadr. Yk tahmini, elektrik hizmetleri salayan kamu ve zel irketler iin elektrik yk retimi ve satn almndaki, yk deitirmedeki ve alt yap geliimindeki nemli kararlarn alnmasnda yardmc olmaktadr. Buna ek olarak, yk tahmini; enerji salayc irketler, nansal kurumlar ve elektrik retimi, iletimi, datm ve piyasasndaki dier irketler iin olduka nemlidir. Yk tahmini ksa ve uzun dnem olmak zere ikiye ayrlabilir. Bu farkl zaman aralkl tahmin modelleri elektrik hizmet irketlerinde farkl amalar iin kullanlr. Elektrik kamu hizmetleri iin yk tahmini ne kadar nemli ise enerji sektrndeki yeni dzenlemelerle artk zel sektr iin de ok nemli hale gelmitir. Ayrca, arz ve talepteki oynamalar, hava koullarndaki deiimler ve tepe yk durumlarndaki yksek elektrik yat artlar yk tahminini ok nemli klar. Uzun dnem saatlik yk tahmininde yaplan tahmin sresi bir yldan daha uzundur. Uzun dnem saatlik yk tahminlerinden yllk tepe yk talebi elde edilir. Tepe yk talep tahminleri sistemdeki kurulu gcn, tepe yk talebini karlayp karlayamayacan gsterir. Buna gre yaplacak yatrm planlanr. Blgesel uzun dnem saatlik modellerin tepe yk tahminleri kullanlarak yk datm blgelerinde bulunan santrallarin kurulu glerinin ne zamana kadar yeterli olaca ve ne zaman yeni ilave kapasite ile tepe yk talebin karlanabilecei belirlenebilir. Uzun dnem saatlik yk tahmin almalarnda yapay sinir alar (YSA), regresyon yntemleri, bulank mantk ve genetik algoritma

3. Modellerin Oluturulmas
almada, ilk olarak uzun dnem yk prolleri tahmin modelleri 2009-2020 yllar ve dokuz yk datm blgesi iin oluturulmutur. Daha sonra bu yk prolleri kullanlarak, 2009-2020 yllar aras ve dokuz yk datm blgesi iin iyimser, vasat ve ktmser olmak zere senaryo baznda kalibrasyon modelleri oluturulmutur. Bu blmde bu oluturulan modeller ve sonular anlatlmtr. 3.1. Yk Prolleri Tahmin Modellerinin Oluturulmas Dokuz yk datm blgesi iin uzun dnem yk prol modelleri YSA yaklam ve MetrixND [6] yazlm kullanlarak oluturulmutur. Modellerin oluturulmasnda TEA Milli Yk Tevzi Merkezinden temin edilen 2004-2008 yllar arasndaki blgesel saatlik yk verileri, meteorolojiden temin edilen saatlik scaklk verileri, takvim verileri (haftann gnleri, haftasonu, aylar, mevsimleri milli

245

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

ve dini bayramlar) ve gne dou-bat saatlerinden elde edilen gnelenme sresi verileri kullanlmtr. Bu verilerin % 75i renme, % 25i test verisi olarak kullanlmtr. Bu veriler kullanlarak YSA yaklam ile gnlk enerji (toplam yk), tepe yk ve her saatin iin (1-24) iin uzun dnem yk prol tahmin modelleri oluturulmutur. Modellerin mimarisinde giri ve k dmlerinin yan sra, adet gizli dm kullanlmtr. lk gizli dmde takvim verileri giri verisi olarak kullanlm, ikinci ve nc dmde ise meteorolojik veriler ve takvim verileri giri verisi olarak kullanlmtr. Giri verileri, yazlm tarafndan otomatik olarak 0.1 ile 0.9 deerleri arasna leklendirilmitir. lk sakl dmde aktivasyon fonksiyonu olarak dorusal fonksiyon, ikinci ve nc sakl dmlerde ise sigmoid fonksiyonu kullanlmtr. k dmnn aktivasyon fonksiyonu ise dorusal fonksiyondur. Modelleri oluturmak iin 1den 100e kadar zyineleme (iterasyon) yaplmtr. Bu zyinelemeler be kez tekrar edilmitir. En yksek R-Squared (R2) sonucuna erien deneme model tarafndan seilmitir. Yaplan YSA modelleri kullanlarak 01.01.2004 ile 31.12.2020 tarihleri arasndaki tahmini saatlik yk prollerini oluturulmutur. ekil 1de model oluturulan yk datm blgelerinden biri olan Adapazar (ADA)nn 2005 ylna ait gerek saatlik yk verileri ve tahmin edilen saatlik yk prol deerleri gsterilmitir. 3.2. Kalibrasyon Modellerinin Oluturulmas Dokuz yk datm blgesi iin farkl senaryo baznda ekonometrik modeller kullanlarak uzun dnem aylk talep tahminleri oluturulmutur [7]. Her blge iin farkl senaryo baznda tahmin edilen aylk talep deerlerinin toplanmasyla 2020 ylna kadar blgesel yllk talep tahminlerinin elde edilmitir. MetrixLT [8] program kullanlarak farkl senaryo baznda elektrik yk prol tahminleri, blgesel yllk talep tahminlerine kalibre edilmitir. Kullanlan kalibrasyon modelleri Eitlik 1.de verilen denkleme dayanmaktadr.
Yka , g , s = profila , g , s Enerji yl

4. Sonular
Dokuz yk datm blgesi iin elde edilen saatlik yk tahminlerinin toplanmas ile tm Trkiye iin uzun dnem saatlik yk tahminleri elde edilmitir. Bu ekilde, senaryo baznda 2009-2020 yllar ve Trkiye iin uzun dnem saatlik yk talep tahmini hesaplanm ve bu deerlerden de yllk tepe yk deerleri elde edilmitir. Elde edilen tepe yk deerleri ve bu deerlerin bir nceki yla gre yzde deiimleri 2009-2020 yllar iin verilmitir. 2004-2008 yllar iin verilen tepe yk deerleri de gerek verilerden alnmtr. Tablo 1 incelendiinde yzde deiim deerlerinin giderek azald gzlenmektedir. 2004-2020 yllar iin senaryo baznda uzun dnem tepe yk tahmin deerleri ekil 2de gsterilmitir. 2009 ylna bakldnda yaanan ekonomik krizin etkileri tepe yk deerindeki d olarak grlmektedir.
Tablo 1. Ktmser, Vasat ve yimser Senaryo Baznda 2009-2020 Yllar in Yllk Tepe Yk Deerleri ve Bir nceki Yla Gre Yzde Deiimleri Yl 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Ktmser 23.410 24.570 26.719 28.743 30.059 28.905 30.958 33.348 34.277 35.561 36.808 37.858 38.982 40.298 41.439 42.627 43.507 -4% 7% 8% 3% 4% 4% 3% 3% 3% 3% 3% 2% % Deiim Vasat 23.410 24.570 26.719 28.743 30.059 29.172 31.910 34.539 35.683 37.203 38.707 40.019 41.424 43.077 44.572 46.158 47.430 -3% 9% 8% 3% 4% 4% 3% 4% 4% 3% 4% 3% % Deiim yimser 23.410 24.570 26.719 28.743 30.059 29.559 33.292 36.232 37.709 39.615 41.519 43.230 45.049 47.128 49.039 51.058 52.736 -2% 13% 9% 4% 5% 5% 4% 4% 5% 4% 4% 3% % Deiim

( profil
a= y g =a s = g

12

31

24

a, g ,s

(1)

2016 2017 2018 2019 2020

Burada kullanlan Prol yk prollerin saatlik deeri, Enerji yllk elektrik talebi, a ay, g gn, ve s ise saattir. Bu ekilde, tahmin edilen yllk elektrik taleplerindenki deiimi ihtiva eden uzun dnem saatlik yk deerleri tahmin edilmitir.

ekil 1. ADA yk datm blgesinin 2005 ylna ve ubat 2005 ayna ait gerek verileri ile tahmin edilen saatlik yk proli deerlerinin karlatrlmas

246

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

ekil 2. 2004-2020 yllar iin senaryo baznda uzun dnem tepe yk tahmin deerleri.

ekil 3. 2020 yl vasat senaryo ve Trkiye iin mevsimsel uzun dnem saatlik yk talep tahmini.

Tablo 2de Trkiye iin yllk tepe yk deerlerinin grld ay, haftann gn, gn ve saat verilmektedir. Buradan grlebilecei gibi, btn tepe yk deerlerinin hafta iinde, Aralk aynda ve saat 17:00de gereklemesi tahmin edilmektedir. Bu sonulardan Trkiye iin snma yknn soutma yknden daha fazla olduu sylenebilir. Aralk aynda gerekleen tepe yke ok yakn bir deer de Austos aynda saat 15:00te gereklemektedir. Bu ekilde, Trkiyede soutma yknnn stma ykne ok yakn olduu da gzlenmektedir.
Tablo 2. Trkiyeye Ait 2009-2020 Yllar in Tepe Yk Deerlerinin Saati, Gn, Haftann Gn ve Ay Tepe Ykn Yl Saati 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 17 18 18 15 15 17 17 17 17 17 17 17 17 17 17 17 17 Gn 15 26 26 25 19 21 20 19 17 16 15 21 19 18 17 16 14 Haftann Gn aramba Pazartesi Sal aramba Sal Pazartesi Pazartesi Pazartesi Pazartesi Pazartesi Pazartesi Pazartesi Pazartesi Pazartesi Pazartesi Pazartesi Pazartesi Ay 12 12 12 7 8 12 12 12 12 12 12 12 12 12 12 12 12 ekil 5. 2020 yl ktmser senaryo ve Trkiye iin mevsimsel uzun dnem saatlik yk talep tahmini. ekil 4. 2020 yl iyimser senaryo ve Trkiye iin mevsimsel uzun dnem saatlik yk talep tahmini.

ekil 3, ekil 4 ve ekil 5te 2020 yl ve Trkiye iin MetrixLT yazlmdan alnan mevsimsel uzun dnem saatlik yk tahmin sonular srasyla vasat, iyimser ve ktmser senaryo baznda verilmitir. ekillerde krmz renk pazar gnlerini, yeil renk cumartesi gnlerini ve mavi renk hafta ii gnlerini belirtmektedir. ekil 6da 2020 yl ve Trkiye iin vasat senaryo baznda yllk uzun dnem saatlik yk tahmini verilmitir. ekilde grlen Mays ve Austos aylarndaki dlerin sebebi, bu tarihlerin srasyla Ramazan ve Kurban Bayram tatillerine denk gelmesidir.

ekil 6. 2020 yl vasat senaryo ve Trkiye iin yllk uzun dnem saatlik yk talep tahmini.

5. Sonularn Deerlendirilmesi
Bilindii zere tepe yk deerlerine gre lkelerin elektrik retim kapasiteleri belirlenmektedir. Bu durum gz nnde bulundurulduunda Trkiyenin mevcut elektrik piyasasnn ne kadar byk bir lde bymeye ihtiyac olduunu gzler nne sermektedir.

247

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Sonulardan da grlecei zere, 2008 ylnda 30.059 MW olan tepe yk deeri vasat senaryo iin yaklak % 57 art ile 47.430 MW olarak tahmin edilmektedir. Bu tepe ykteki art, 2020 ylnda Trkiyenin elektrik retim kapasitesinin ne kadar artrlmas gerektii konusuna k tutmaktadr. Bu alma ile Trkiyenin senaryo bazndaki tepe yk art dnlerek ortalama yaklak % 47lik bir kapasite art 2020 ylna kadar gereklidir. Bu artn salanmas iin Trkiyenin yeni yatrmclara, ek i gcne, teknolojik imkanlara ve yeni ekonomik kaynaklara ihtiyac vardr.

monthly demand forecast are developed based on high, medium and low scenarios for each load distribution region using the econometric models which use variables such as gross domestic product, household income, heating and cooling degree days. These monthly estimates are summed to obtained annual demand forecast for each region. The long term regional load proles are then calibrated to the annual estimates using MetrixLT software. These calibrations then provide long term hourly load forecast for each region. The regional long term hourly load forecasts are then summed to obtain forecasts for Turkey, which then provides annual peak demand estimates for Turkey. The results show that long term hourly loads are estimated to increase on average by 4% between 2009 and 2010 and peak demands are expected to appear in December at 5 pm. There are very limited number of studies on electricity demand forecast for Turkey, and actually to the authors best knowledge, there is only one study on the long term hourly demand estimate for Turkey. Since, there is no study on regional demand forecast; the results of this study would be very benecial to the related entities. The results of this study can be used by Turkish Electricity Transmission Co. (TEA), Turkish Electricity Generation Co., Turkish Electricity Trading and Contracting Co., State Water Works, Energy Market Regulatory Authority, Turkish Electricity Distribution Co. and its associated distribution companies. This project is funded by The Scientic and Technological Research Council of Turkey (TUBITAK). The authors would like to acknowledge to TUBITAK for their nancial support.

Kaynaklar
[1] HADA,T., Muto, S., Regression Based Peak Load Forecasting Using A Transformation Technique, IEEE Transactions on Power Systems, Vol.9,pp. 1788-1794, 1994. ALKHAL, F., Articial neural networks for long-term electric modeling and forecasting, Ph.D. thesis, Purdue University, Indiana, USA. pp.150, 1998. KERMANSHAHI, B., Recurrent neural network for forecasting next 10 years loads of nine Japanese utilities, Neurocomputing, 23, pp.125-133, 1998. ALKHAL, F., Articial neural networks for long-term electric modeling and forecasting, Ph.D. thesis, Purdue University, Indiana, USA. pp.150, 1998. ASLAN,Y., Yaar, C., Nalbant, A., Ktahya linin Yapay Sinir Alar Kullanlarak Elektrik Puant Yk Tahmini, Dumlupnar niversitesi, Ktahya, 2006. Itron MetrixND, http://www.itron.com/pages/products_detail. asp?id=itr_000482.xml, Eriim Tarihi: ubat 5, 2010. TURKER, L., Ekonometrik ve yapay sinir alar yaklamlar ile Trkiyenin blgesel uzun dnem elektrik talebinin ve buna bal CO2 emisyonunun tahmini, Yksek Lisans Tezi, Hacettepe niversitesi, Ankara, 2008. Itron MetrixLT, http://www.itron.com/pages/products_detail. asp?id=itr_000485.xml, Eriim Tarihi: ubat 5, 2010.

[2]

[3]

[4]

[5]

[6] [7]

[8]

Summary
Accurate and reliable models for electric load forecasting are important to the operation and planning of an electric utility company. Load forecasting helps an electric utility to make important decisions on purchasing and generating electric power and infrastructure development. Load forecasts are also important for energy suppliers, nancial institutions, and other participants in electric energy generation, transmission, and distribution. Long term load forecasts are performed for periods longer than one year. Annual peak load demand is obtained from long term hourly load forecasts. Peak forecasts provide information if the current installed capacity would be sufcient in the near future. This would also help to plan the investments in the electricity sector. The approaches used in developing long term hourly load forecast are articial neural networks (ANN), statistics, fuzzy logic and genetic algorithm. In this study, ANN and econometric approaches are used in developing the long term hourly load forecasts. First, long term load proles between 2009 and 2010 are developed using the ANN models for each load distribution region using the hourly temperature and calendar data. Then long term

248

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

TURBINE EVALUATION BASED ON IRR CALCULATION FOR WINDFARM DEVELOPMENT & IMPORTANCE OF MICROSITING

Dr. Rhan HAMAMCI


Eksim Yatrm Holding A..

smail KURI
Eksim Yatrm Holding A..

Ertan KIRAN
Eksim Yatrm Holding A..

Abstract
Turbine choice depending on the mean wind speed of the site is the main concern of the wind farm developer due to the fact that the annual energy yield of a project is very sensitive to the wind speed and the turbine used. Depending on the turbine chosen, annual energy yield can vary up to 20% or even more. All others are equal, 20% less energy yield may result a 60% drop in the IRR and 5 years longer pay-back period. In this study, those effects are summarized and the importance of micrositing & turbine choice is emphasized.

Table 1. Effect of Turbine Choice on the Net Capacity Factor (P75) Project A Turbine 1 Turbine 2 Turbine 3 Turbine 4 Turbine 5 Turbine 6 Turbine 7 22.1% 21.7% 24.4% 19.7% 20.9% 24.1% 25.6% 24.6% 22.6% 24.6% 23.1% 5.9% Project B 26.2% 26.2% 27.9% 23.1% 25.4% 29.0% 29.9% 29.6% 26.9% 28.5% 27.0% 6.8% Project C 26.3% 26.4% 27.9% 23.9% 25.7% 29.5% 30.9% 29.3% 27.8% 29.2% 27.9% 7.0% Project D 22.9% 22.7% 25.9% 20.1% 21.9% 24.9% 26.8% 25.3% 23.8% 25.4% 23.5% 6.7%

1. Introduction
Turbine choice depending on the mean wind speed of the site is the main concern of the wind farm developer due to the fact that the annual energy yield of a project is very sensitive to the wind speed and the turbine used. Depending on the turbine chosen, annual energy yield can vary up to 20% or even more. All others are equal, 20% less energy yield may result a 60% drop in the IRR and 5 years longer pay-back period. In order to evaluate the wind projects, annual energy yield estimation at the rst stage should be done for different turbine alternatives with different models like WAsP, Windsim, Meteodyn, FITNAH, KLIMM etc. in order to check errors attributed to those models. Once all energy yield and the cost estimations (CAPEX & OPEX) are done and the loan structure is decided, nancial model shall be run and the turbine alternatives shall be ranked by IRR (Internal Rate of Return), NPV (Net Present Value), DSCR (Debt Service Coverage Ratio), COE (Cost of Energy) and the pay-back period. EKSIM Investment Holding has prepared a special software in Microsoft Excel format to calculate all those nancial indicators.

Turbine 8 Turbine 9 Turbine 10 Turbine 11 Range

Figure 1. Effect of Unit MW on the Net Capacity Factor (P90)

2. Turbine Evaluation
2.1. Effect of Turbine Choice on the Net Capacity Factor Only due to the turbine choice, the project may have a difference in Net Capacity factor around 6-7% which is a signicant gure in terms of affecting the nancial parameters. 2.2. Effect of Unit MW on the Net Capacity Factor Although each site may have different optimum Unit MW, from Figure 1, it can be stated that approximately 2 MW Unit Power seems to be optimum in general.

2.3. Effect of the Rotor Diameter on the Net Capacity Factor Rotor diameter has signicant effect on energy output. The higher the diameter, the more the output. However, the increase in diameter brings more mechanical loads on the turbine and manufacturers try to optimize the durability and the energy output of the turbine. In other words, in exchange for lower energy output, some manufacturers prefer lower rotor diameters in order to decrease lifetime costs of their turbines.

3.Evaluation of the Energy Yield Calculation Model


In Table 2, energy yields calculated by two different models are summarized. It shows that the Model (WAsP or CFD based) has also some effect on the energy yield calculation, especially in

249

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Hence, the calculation of the NCF as less uncertain as possible is very important. In that sense, there is no need to emphasize the detrimental importance of the quality and the quantity of the raw wind data. According to the Figure 4, same increase in NCF increases the Net Present Value of the project as much as 10 folds.

Figure 2. Effect of the Rotor Diameter on the Net Capacity Factor (P90) Table 2. The Effect of the Model on Net Capacity Factor (P50) WAsP Turbine 1 Turbine 2 Turbine 3 Turbine 4 Turbine 5 28.7% 32.0% 32.4% 33.7% 31.9% CFD 29.4% 32.8% 33.0% 34.4% 32.3% -0.7% -0.8% -0.6% -0.7% -0.4% Figure 4. Effect of NCF on NPV

complex terrain. CFD should be preferred in countries like Turkey where the projects areas are hilly.

4.2. Effect of Electricity Sales Price In Figure 5, Feed-in-tariff values in Europe are plotted against the average NCF of the relevant country. The higher the NCF, the lower the sales price. Turkey may also use different incentive prices depending on wind speed which in return would cause a homogenous distribution of wind farms all over Turkey.
R elation between Net C apacity F actor and the F eed-inT ariff 140 120 100 80 60 40 20 10 15 20 NC F 25 30 35

4. Financials
In base scenario, 1.120 EUR/kW CAPEX, 70 EUR/MWh Electricity Sales Price, 5 EUR/tonCO2 VER Price for a ten years period, 32% Net Capacity Factor, 43.000 EUR/MW/yr OPEX, 6% bank prot rate with a 2+10 year loan payment scheme, 10 years book depreciation and 10% salvage value at the end of 20 years is considered. 4.1. Effect of Net Capacity Factor Due to turbine performance or improper micrositing, Net Capacity Factor (NCF) can vary in a wide range. For example, Figure 3 demonstrates the results of a particular case in which IRR and DSCR values are plotted versus NCF. An increase in NCF from 26% to 34% results with an increase in IRR from 7% to 19% and an increase in DSCR from 0.9 to 1.3 levels. This is close to the range at turbine performance ( = 7%) as discussed in Section 2.1. In other words, a wrong choice or unawareness of such factors may cause a feasible project to become unfeasible or vice versa. Taking into account that 1 Per cent change in NCF causes 2-3 % variation in IRR, even the Model Choice becomes important.

Figure 5. Relation between Net Capacity Factor and the Feed-in-Tariff

Together with NCF, Electricity Sales Price (ESP) is another crucial factor effecting feasibility of a Wind Farm Project since both proportionally increase the income as they increase. In Figure 6, 1 Eurocent/kWh increase from 60 EUR/MWh to 70 EUR/MWh in ESP leads to a 70% increase in IRR and 20% in DSCR.

Figure 3. Effect of NCF on IRR & DSCR

Figure 6. Effect of ESP on IRR & DSCR

250

E U/MWh

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

According to the Figure 7, same 1 Eurocent/kWh increase in ESP from 60 EUR/MWh to 70 EUR/MWh more than doubles the NPV of the project.

Figure 9. Effect of CAPEX on NPV

Figure 7. Effect of ESP on NPV

4.3. Effect of CAPEX Capital Expenditures (CAPEX) in other words initial investment have negative effect on IRR & DSCR as observed in Figure 8. 10% increase from 1.000 EUR/ kW to 1.100 EUR/kW in CAPEX leads to a 20% drop in IRR and 10% decrease in DSCR.

double the Net Present Value of the investment. In order to make a uniform distribution of investments regional incentives should be considered by the Government seriously. Finally, decreasing CAPEX and increasing O&M revenue can be a reasonable strategy in countries like Turkey where the market has not matured yet and the turbine suppliers are competing for a market share. This strategy has been mathematically proven to be feasible for both the manufacturer and the wind farm developer.

Figure 8. Effect of CAPEX on IRR & DSCR

The learning curve of the wind turbine is almost in the smoothening period. Therefore, price uctuations are dominantly affected by the supply-demand relation inuenced by global economical trends. Economic crisis in the end of 2008 has reduced the turbine prices around 10-20 %. To reduce the negative impact of CAPEX of the wind farm on the IRR of the project, turbine manufacturers may reduce the CAPEX prices signicantly and make the balance in long term O&M income. It has been shown by calculation that CAPEX Cost Balancing through long term O&M is feasible for both the turbine manufacturer and the investor. According to the Figure 9, a 20% decrease in NPV of the project can be observed while CAPEX increases by 100 EUR/kW.

5. Conclusion
Turbine choice in wind farm project development is one of the most crucial aspects of the investment. NCF can vary from turbine to turbine by 7%, which in return may bring an unfeasible project to a highly protable investment in terms of the IRR comparison or vice versa. Electricity Sales Price, on the other hand, is as much important as the turbine choice since just 1 Eurocent/kWh increase, may

251

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

RISK MANAGEMENT CONSIDERATIONS FOR RENEWABLE ENERGY

Sandra Tvarian STEVENS


Wiley Rein LLP

Abstract
Like any technology, renewable energy technologies, such as solar, wind, and geothermal carry potential risks. Renewable energy companies may face construction risks and potential start-up delays. Once the project is operational, there can be business interruption and equipment breakdown risks. Even though renewable energy is meant to provide environmentally-friendly alternatives to traditional energy sources, renewable energy production can generate byproducts that are harmful to health and the environment. Insurance can help a company transfer a portion of such risks, and insurers are in fact developing new renewable energy insurance products to provide renewable companies with additional risk transfer options.

to property. Other suits have included more novel causes of action based on zoning restrictions, or violations of environmental protection laws. While some of the suits have sought to stop the operation of an existing wind farm, many of the lawsuits seek to prevent the construction of new wind farms and, therefore, show that wind farms need to give considerable thought to the possibility of construction delays on new projects. One of the earliest lawsuits involving wind energy was a case called Rose v. Chaikin that was brought by New Jersey residents in 1982. The residents alleged that a neighboring wind project created excessive noise, was a public nuisance, and caused them to experience nervousness, dizziness, loss of sleep and fatigue. They wanted to stop the operation of the wind project. Although the court recognized that wind farms can further the national need to conserve energy by the use of an alternate renewable source of power, it found that the wind project violated noise ordinances and constituted an actionable nuisance. Therefore, the court ultimately ruled that the property owners were entitled to an injunction prohibiting operation of the wind project. [3]. Lawsuits also have been brought seeking to prevent the expansion of existing wind farms. For example, in Bomba v. Zoning Board of Appeals, two property owners challenged the height of wind turbine test towers. When the state zoning board of appeals found that the wind turbines at issue were not subject to height limitations, the property owners appealed the decision in court and opposed a proposed expansion of the wind farm. One property owner alleged that the expansion would pose a safety and property hazard because during every ice storm, thousands of pieces of ice were thrown from the existing turbines and fell on neighboring property, in some instances causing damage to nearby roofs. The court found these to be credible concerns. However, the court rejected the second property owners claim on the basis that the second property owner had done no more than offer speculations about how ice from the wind farm could harm his business. [4]. More recent cases have sought to prevent the construction of new wind farms as well. One recent case, Muscarello v. Ogle County Board of Commissioners, is a telling example of the wide-range of allegations faced by wind farms and wind farm operators. At issue in Muscarello v. Ogle County Board of Commissioners was a special use permit that the County Board had issued to a wind farm for the construction of a Wind Energy Conversion System. A neighboring landowner sued the wind farm arguing that construction of the wind farm would interfere with the use of the property by causing radar interference and interference with cell phones and navigation

Introduction
It is now widely accepted that alternatives to traditional energy sources are needed in order to address issues such as resource depletion. Not surprisingly, the market for renewable energy, including wind power, solar power, and geothermal power continues to grow. By 2016, this market is expected to expand to $225 billion. [1] It is also estimated that Europe and North Africa could obtain all of their power needs from renewable energy sources by 2050. [2]. These increased growth opportunities bring with them a host of risk management considerations for renewable energy companies, including bodily injury and property damage risk, construction risk, as well as the potential for business interruption, and litigation. While it cannot protect against all losses, insurance can be used to manage such risks for renewable energy companies.

Litigation Risk
Renewable energy companies in the United States (U.S.) face litigation risk from a wide variety of lawsuits, including lawsuits alleging nuisance, bodily injury, property damage, wildlife impact, and environmental impact. A number of recent lawsuits involving wind, solar, and geothermal companies are discussed in this paper. Although litigation risk in Europe and other parts of the world may differ from litigation risk in the U.S., an analysis of U.S. lawsuits can provide insight to non-U.S. renewable energy companies about risks they may encounter if they do business in the U.S. Identication of these risks can, in turn, guide renewable energy companies in determining what kind of insurance to purchase in an effort to transfer some of the risk.

Wind Power
Over the years, a number of lawsuits have been brought against wind turbine manufacturers and wind farm operators. Several of the suits have alleged excessive noise, economic loss, and damage

252

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

systems. Muscarello further claimed that the turbines would create excessive noise and that there was a risk of rotor blades being thrown from the turbines that could cause damage.[5] The case was dismissed in 2008, but is currently on appeal with the U.S. Court of Appeals for the 7th Circuit. Muscarello v. Ogle County Board of Commissioners is typical of the kinds of allegations that are being made against wind farms. Other lawsuits have attempted to prevent construction of new wind farms on similar grounds. For example, in Clark County v. FAA, claims were made that the spinning blades of the wind turbines would scramble the radar waves needed to track airplanes. As a result, the Federal Aviation Administration (FAA) was ordered to reconsider its decision to allow the construction of a wind farm near the site of the Las Vegas Airport.[6] As of the date of this paper, studies are ongoing as to what impact wind farms may have on radars at other locations. Muscarello v. Ogle County Board of Commissioners and Clark County v. FAA demonstrate that wind farms in the United States need to take into account the possibility of construction delays on new projects. This is particularly true where neighboring landowners are opposed to the new construction. U.S. environmental laws have also been used as a basis for challenging construction of new wind farms. Animal Welfare Institute, et al. v. Beech Ridge Energy LLC, et al. is one recent example of how failure to take endangered species into account in plant construction can derail an entire project. The dispute in that case arose out of concerns that construction of a wind farm in West Virginia would adversely impact endangered bats. The Animal Welfare Institute, a nonprot group, sued to stop construction. The Animal Welfare Institute provided estimates that the project would kill more than 6,000 bats each year. A federal judge stopped construction of the wind farm in December 2009 nding that the wind farm consultants should have undertaken surveys that would have shown the presence of the endangered bats at the project site.[7] This case demonstrates how stringently environmental laws in the U.S. tend to be enforced.

exacerbated her asthma and affected her health. Like in Layton v. Yankee Caithness Joint Venture, L.P, the court in Gap v. Puna Geothermal Venture did not nd that there was sufcient evidence that the geothermal emissions had caused the plaintiffs health problems.[9] Geothermal facilities may also face wrongful death lawsuits. One such case, Calpine Corp. v. ACE American Insurance Co., involved an insurance claim arising out of the death of a cooling tower employee who was killed at a geothermal plant in California. The employee had been hired by a subcontractor the plant had retained to rebuild the cooling towers. A wrongful death suit was subsequently led against the geothermal facility and later a claim was submitted to the insurance company. [10]. Increased media attention is also being given to the question of whether geothermal projects can cause earthquakes. Earthquake tremors have been linked to at least two geothermal projects in the U.S. and in Europe. In July 2009, the U.S. Department of Energy halted a geothermal fracturing project in California citing concerns about the possibility of increased seismic activity that could result when bedrock is fractured to extract heat and generate electricity. The project was shut down completely in December 2009. A similar project in Basel, Switzerland was halted after it was suggested that the project had caused 100 tremors, including ve with magnitudes between 2.0 and 3.0 on the Richter scale. The earthquakes caused no bodily injury, but did cause damage to local buildings amounting to about $9M.[11] Thus, geothermal facilities face the potential for a unique exposure to earthquake claims that other renewable energy companies such as solar and wind do not seem susceptible to because of the different technologies at issue.

Solar Power
While solar power companies are less likely to face earthquake claims than geothermal facilities, like geothermal companies, solar power companies need to be aware of the potential for environmental pollution and health and safety claims. This may come as a surprise to some because renewable energy technologies, such as solar power, are intended to provide environmentally-friendly alternatives to traditional energy sources. However, solar cell production can generate byproducts, and as with any technology that generates byproducts, care must be given to the treatment and disposal of the resulting byproducts. For example, polysilicon production and the manufacture of solar cells generates silicon tetrachloride, a toxic substance that poses environmental risks and health hazards when inhaled. In the past few years, silicon tetrachloride disposal has achieved increased attention, particularly in instances where it is alleged that silicon tetrachloride is being dumped illegally.[12] Tedlar Polyvinyl Fluoride is another environmental and health concern. Tedlar increasingly is being used in photovoltaic cells. Tedlar is solvent-cast using dimethyl acetamide (DMAC). DMAC can produce systemic injury if inhaled or absorbed through the body over prolonged periods of time. Additionally, when Tedlar is burned, toxic fumes can be released. This increased public attention in the U.S. to disposal of silicon tetrachloride and Tedlar means that renewable energy companies need to be aware of the potential for bodily injury and pollution lawsuits involving these by-products.

Geothermal Power
Like wind farms, geothermal facilities have been the subject of a number of different lawsuits over the years. Among other things, the lawsuits against geothermal facilities have involved allegations that geothermal facilities can pollute the environment and endanger human health. In one early case, Layton v. Yankee Caithness Joint Venture, L.P., the plaintiffs claimed that hydrogen sulde and chemicals emanating from a geothermal plant caused health problems such as headaches, bloody noses, dizziness, sore throats, coughing, and nausea. The court, however, did not nd a sufcient causal link between the hydrogen sulde around the homes and the emissions from the plant. Therefore, the court ultimately denied the Plaintiffs claims.[8] Similar allegations have been made and rejected in more recent cases. For example, in Gap v. Puna Geothermal Venture, a property owner sued a geothermal well operator alleging that the geothermal facility emitted odors, fumes and noxious gases that

253

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Combined Power Projects


At least one lawsuit has been led involving multiple renewable energy technologies. That suit, captioned, Back Country Against Dumps et al. v. Abott et al,. was led in February 2010 by environmental conservation groups in Southern California. The conservation groups allege that the project will cause harm to endangered animal species, including sheep; butteries; birds and toads, as well as to plant species, such as the thornmint. Therefore, the conservation groups want to prevent construction of the proposed renewable energy project. Unlike most renewable energy projects that are limited to a single renewable energy technology, the California project is unique in that involves a wind farm, a solar power facility and a geothermal power facility.[13] As of the date of this paper, the lawsuit is pending.

Business Interruption
After a new company is up and running, its focus may shift from construction issues to protecting against business interruption and other operational risks. Business interruption (BI) insurance is designed to compensate a company for income it would have earned, but for the interruption in business.[18] Some business interruption policies can include an extension of coverage for loss of income due to property loss at a key supplier or customer location. In addition to lost business income, business interruption insurance can also be written to cover operating expenses and/or necessary expenses incurred during the period of restoration for the property.[19]

Equipment Breakdown
Equipment breakdown insurance covers losses arising from direct physical damage to covered equipment as a result of an accident. The policy will usually dene what covered equipment is. Routine examples include heating or electrical equipment. An equipment breakdown policy may be written to cover the cost of replacing or repairing damaged equipment. Such policies can be written to provide extensions of coverage for service interruption and lost income. Equipment breakdown policies generally do not cover loss resulting from physical damage caused by wear and tear. [20]

Risk Assessment and Insurance Considerations


The above discussion of U.S. lawsuits and potential claims against wind, geothermal and solar companies is not intended to be exhaustive. Rather, it is meant solely to provide readers with an idea of the various risks faced by renewable energy companies in the U.S. and to provide insight to non-U.S. renewable energy companies about the risks they may encounter if they do business in the U.S. It is also important to note that such risks may differ over time. For example, a renewable energy company that is about to begin construction on a new project may be concerned about construction risks and the potential for delays in start-up. Then, once the project is up and running, the companys focus may shift from construction risk to the potential for business interruption or equipment breakdown. These business concerns translate into insurance issues. Companies may decide to purchase insurance to cover builders risk, delays in start up, business interruption and equipment breakdown. An insurance contract expresses an insurers agreement to accept, in return for a premium, a bounded and dened risk. Insurers underwrite contracts only on those specic risks that they agree to assume in exchange for premiums. [14]. This risk-forpremium exchange permits the insurance industry to distribute risks among the public and enables individuals and businesses to engage in activities that would be impossible to undertake if they themselves were required to bear the associated risks. Thus, insurance is a risk transfer mechanism that can help reduce a companys risk portfolio for future losses. Although insurance cannot protect against all losses, it can be used to manage some risks for renewable energy companies, including builders risk, business interruption and equipment break-down.

Specialty Cover
It is important to identify the specic risks a particular renewable energy company may face. Recognizing this need, a number of insurers in the U.S. and Europe are underwriting insurance specically targeted at the renewable energy industry. For example, primary (or rst layer) insurers are offering policies with limits excess of $100 million covering renewable energy construction risks through the rst year of operation. Some excess liability policies with limits in excess of $20 million for construction risks are also being underwritten by various insurers. Insurers have been offering coverage for wind farms for a number of years. Some insurers now also are beginning to offer specialty products for the solar industry and are looking closely at the type of solar technology that is involved to determine whether coverage should be tailored to Concentrating Solar Power (CSP) technology or Photovoltaic (PV) technology. In the PV industry, some insurers are developing performance warranty policies covering possible risk of performance deterioration in PV modules.

Conclusion
While the insurance needs that each renewable energy company may have will require a careful, individualized review, there are some recommendations that can be made. First, each renewable energy company should look closely at the types of risks it faces, including the potential for bodily injury or property damage claims, or pollution and environmental claims. Second, each renewable energy company should work with its risk management department to determine what its specic insurance needs are based on those risks. Third, if it already has insurance in place, each renewable energy company should decide whether the available insurance addresses each of these risks. As technology and needs in the renewable energy industry continue to develop and evolve there will be an ongoing need for each renewable energy company to reassess its insurance needs on a continuing basis. Finally, it is

Builders Risk
Start-up companies can face new construction risks. Builders risk insurance is designed to ll gaps in insurance with respect to new construction.[15] Builders risk policies do not cover losses occurring before construction begins or after completion of construction. Construction must be in progress for coverage to exist.[16] Builders Risk policies can contain Delay-in-Start-Up coverage. As the name implies, Delay-in-Start-Up (DSU) insurance covers income loss or specied additional expenses that result from a delay in the start-up of a business. Typically, start-up losses are measured from the date on which the business would have become operational had loss or damage not occurred.[17]

254

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

important to recognize that insurance is not intended to, and does not protect against all risks.

References
[1] MLLS, E., From Risk To Opportunity: 2007 Insurer Responses to Climate Change, p. 15, November 2007. [2] HOLLDAY, K., All Europes electricity could be from renewables by 2050, says PwC report, Energy Risk, March 29, 2010. [3] ROSE v. Chaikin, 453 A.2d 1378 (N.J. Super. Ct. Ch. Div. 1982). [4] Bomba v. Zoning Board of Appeals, No. 293552, 2005 WL 2106162 (Mass. Land Ct. Sept. 1, 2005). [5] Muscarello v. Ogle County Board of Commissioners, No. 3:06 CV 50017, 2007 WL 5021065 (N.D. Ill. May 3, 2007). [6] Clark County v. FAA, 522 F.3d 437 (D.C. Cir. Apr. 2008). [7] Animal Welfare Institute, et al., v. Beech Ridge Energy LLC, et al., No. RWT 09 CV 1519, 2009 WL 4884520 (D. Md. Dec. 8, 2009). [8] Layton v. Yankee Caithness Joint Venture, L.P., 774 F. Supp. 576 (D. Nev. 1991). [9] Gap v. Puna Geothermal Venture, 104 P.3d 912 (Haw. 2004). [10] Calpine Corp. v. ACE American Insurance Co., No. C 0500984 SI., 2007 WL 3010570 (N.D. Cal. Oct. 12, 2007). [11] BOYLE, R., Two Major Geothermal Projects Abandoned in Popular Science, December 14, 2009. [12] CHA, A. E., Solar Energy Firms Leave Waste Behind in China, Washington Post Foreign Service, March 9, 2008. [13] Back Country Against Dumps et al., v. Abott et a.l, No. 10-199 (E.D. Cal.). [14] North River Insurance Co. v. Cy Thompson Transportation Agency, Inc., 840 F.2d 139, 142 (1st Cir. 1988) (recognizing that coverage is tailored to the risks dened in the insurance policy). [15] FNK, A.J., Nailing Down Fundamental Insurance Coverage Issues in Builders Risk Policies, RISK, Summer 2005. [16] VOLLMER, M., Builders Risk Insurance: What Is It? Who Needs It?, THE RISK FACTOR, p. 1, Spring 2002. [17] LNDBERG, A., Insuring Projects and Contract Work, IFS RISK MANAGEMENT JOURNAL, Part 2, p. 15, Jan. 2005. [18] POLN, D., Recovery Under Business Interruption Insurance, 41 Am. Jur. 3d Proof of Facts 319, 3 (2005). [19] BLACKMAN, C. and S. Davis, Business Interruption Coverage: A Primer for Before and After the Storm, PBI Insurance Institute 1, Spring 2006. [20] PRAHL, R.J., Equipment Breakdown Coverage: A Growing Need Even For Small Business, THE ROUGH NOTES MAGAZINE, August 2000.
Bu makale bildiri olarak kabul edilmi ancak ICCI 2010da szl olarak sunulmamtr.

255

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

TRKYE ENERJ SEKTRNDE BYME LE STHDAMIN LKS VE GELECEK N PROJEKSYON


Prof. mit Doay ARIN
UGETAM

Selami BALCI
UGETAM

Serkan KELEER
UGETAM

Hseyin BULUNDU
UGETAM

zet
lkemizde hzl nfus art, tarm nfusundan kent nfusuna gei, sanayilemede geldiimiz nokta nda artan enerji talebi had safhadadr. Gen nfusumuzun ok olmas, istihdam iin hzl tedbirler ve zm nerileri almamz zaruri klmtr. Enerji sektrnn ok geni bir yelpazeye hitap etmesi ve nitelikli eleman ihtiyac, uluslararas kabul grm standartlarnn olmas nedeniyle retilecek zmlerin de uluslararas lekte olmasna ihtiya dourmaktadr. lkemizde byme konusunda ve kentleme almalarnda en nemli sektrlerin banda inaat ve enerji sektr gelmektedir. Enerji sektrndeki bymenin, sektrdeki istihdam rakamlar ile doru orantl olarak artmas beklenmektedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarna geiin hzland, son zamanlarda enerji verimliliinin neminin artt, sanayiden konuta topyekn zm nerileri ve projeler gelitirildii gzkmektedir. Anahtar Kelimeler: Byme, Enasyon, stihdam, Nitelikli Eleman, Mesleki Eitim, Yenilenebilir Enerji, EPDK (Enerji Piyasas Dzenleme Kurumu), Sanayi, Enerji Verimlilii, Avrupa Birlii

Q Kmr, linyit (kat) Q Nkleer (kat) ii) Yenilenebilir (veya Tkenmeyebilir) Enerji Kaynaklar: Q Yakacak odun (kat) Q Hidrolik (sv) Q Rzgar Q Gne, Q Jeotermal (sv, gaz) Q Okyanus ve gel-git (sv) Q Biyogaz (kat, gaz) kincil enerji kaynaklar, birincil enerji kaynaklarna dayal olarak retilen bir enerji eididir. Enerji kaynaklarnn farkll kadar verdii randmanlar da farkldr. Karslatrma yapabilmek iin edeerlik birimleri seilmitir. Eskiden kmr kullanm ok yaygn olduu iin kyaslama birimi olarak nce kmr edeeri, sonralar hidrokarbonlar on sraya yerleince petrol edeeri kabul edilmitir. (Ozan BAHAR, 2005:14) TEP (Ton Petrol Edeeri) : 107 Kcal KEP (Kilogram Petrol Edeeri) : 10.000 Kcal Ekonomik ve toplumsal kalknmann en nemli girdilerinden olan enerji, 70li yllardan gnmze tm dnya lkelerinin gndemini arlkl olarak igal etmekte ve urunda savalar meydana gelmektedir. Bu balamda, ekonomik bymedeki nemli rol ile enerji, kalknma programlarnn vazgeilmez bir unsurudur. Enerji politikalar, zellikle gelimekte olan lkelerde, srdrlebilir kalknma planlarnn btnlemi bir parasn oluturmaktadr (TBTAK,1998:1).

Giri
Yunanca energon szcnden treyen enerjide; en i, ergon ise i anlamna gelmekte ve bir cisim ya da sistemdeki i yapma kabiliyeti olarak ifade edilmektedir (Aruoba-Alpar, 1992:89). Dier bir deyimle enerji, herhangi bir sistem iinde oluan itir. llebilir bir ziksel nicelik olan enerji; zik bilim dalnn temel kavramlarndan biri ve ayn zamanda da ekonomik faaliyetlerin ve dolaysyla retimin vazgeilmez bir unsurudur. Bugn, urunda savalar yaplan ve birok insann lmne neden olan enerji, btn ekonomiler ve toplumlar iin ok nemli bir retim faktr ve girdi niteliindedir. Enerjinin bulunmad bir corafyada; retimden, tketimden, ekonomiden ve tabii ki insan yaamndan sz etmek imkanszdr. Literatre bakldnda, enerji ile ilgili bir takm farkl ayrmlara gidildii grlmektedir. Syle ki; gne, rzgar, jeotermal vb. enerji trlerinin 20. yzyln son yarsnda tannmaya ve kullanlmaya balanmas ile beraber enerjinin daha nceden gaz, kat ve sv eklindeki ayrm bir tarafa braklm, yenilenebilir ve yenilenemeyen enerji trleri diye iki yeni snandrmaya gidilmitir. Buna gre (Aruoba-Alpar, 1992:89-90); i) Yenilenmeyen (veya Tkenebilir) Enerji Kaynaklar: Q Petrol (sv) Q Doal gaz (gaz)

1. Enerji, Byme ve Ekonomi likisi


Enerji, ekonominin en nemli faaliyeti olan retimde kullanlmas zorunlu bir girdi ve sonuta toplumlarn refah dzeyinin ykseltilmesini salayan bir faktr olarak; ekonomik byme, kalknma ve sosyal gelimenin gerekli ve yeterli bir kouludur. Bu balamda, belirli bir anda, belirli bir lkede genellikle TEP cinsinden hesaplanan toplam enerji tketimi E ve para cinsinden ifade edilen Gayri Sa Milli Hasla (GSMH) Y arasndaki iliki, ekonomik faaliyette enerjinin rol hakknda kir vermektedir. Genel olarak enerji iddeti veya enerji younluu diye adlandrlan bu E/Y oran, lkelere ve zamana gre deiiklik gsterebilmektedir (Ycel,1994:141). nk; her lkenin sahip olduu retim faktrnn

256

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Tablo 1. Temel Ekonomik Gsterge 2004 GSYH Kii Ba Milli Gelir (GSYH, ABD Dolar) Kii Ba Milli Gelir (SAGP, GSYH, ABD Dolar) Nfus (Yl ortas, Bin Kii) D Ticaret (Milyar ABD Dolar) hracat (FOB) thalat (CIF) (5) Fiyatlar (Yzde Deime) TFE Yl Sonu sizlik Oran (Yzde) (4) Enerji ve Elektrik Arz Enerji Arz (bin tep) Elektrik Arz (milyon kWh) 87.778 150.018 90.077 160.794 99.313 174.637 107.257 190.010 106.525 198.085 99.360 194.300 105.791 202.000 63,2 97,5 9,4 10,8 73,5 116,8 7,7 10,6 85,5 139,6 9,7 10,2 107,3 170,1 8,4 10,3 132,0 202,0 10,1 11,0 98,5 134,0 5,9 14,8 107,5 153,0 5,3 14,6 9,4 5.802 10.177 67.734 2005 8,4 7.056 10.386 68.582 2006 6,9 7.643 12.688 69.421 2007 4,7 9.221 13.455 70.256 2008 0,9 10.285 14.041 71.079 2009 -6,0 8.456 13.136 71.897 2010 3,5 8.821 13.647 72.698

yaps ve miktar, cora koullar, emein verimlilii ve zellikle de sanayi ve imalat sektrndeki farkllklar enerji younluunun da deiiklik gstermesine neden olabilmektedir. Bununla birlikte; enerji tketim yapsnda, kullanlan teknolojilerde, kiilerin yaam ekillerinde deiiklie gidilerek ve enerji tasarruf edilerek de E/Y oran aa ya da yukar ekilebilir. E/Y ilikilerinin analizi; Y=f (K, L, E) fonksiyonunun iindeki E/K, E/L ilikilerinin incelenmesini gerektirmektedir. Dier bir ifadeyle; enerji, hibir zaman kendisi iin deil, ekonomik gereksinimlerin karlanmasna ynelik faaliyetlerin gerekletirilmesi iin tketilmektedir. Dolaysyla, enerjinin hangi lde K (sermaye) ya da L (emek) gibi retim faktr oluturduu ile dier mal ve hizmetlerin retimde ne kadar paya sahip olduunun bilinmesinde, ekonomik adan byk nem bulunmaktadr. (Ozan BAHAR, 2005:14) Bylece, gelecek yllara ynelik yaplmas gereken ekonomik fayda/maliyet analizleri ve retim/tketim projeksiyonlar daha kolay belirlenerek, ekonominin her sektrnde aktrler planlarn ve kararlarn buna uygun olarak ekillendirebileceklerdir. Enerji iddeti oran (E/Y), enerji otoriteleri tarafndan bir tahmin arac olarak ka kullanlmaktadr. Enerji talebinin tahminini biimlendiren en nemli etken ise GSMH dzeyidir. Ulusal gelir ne oranda byrse enerjiye olan talep de o oranda artar. Dier bir deyimle, enerjiye olan talebin art oranyla ekonominin byme oran arasnda bir korelasyon sz konusudur. Buna ekonomi dilinde talebin gelir esneklii ad verilmektedir (len, 2000:25). Enerji talebi (E), tketici geliri (Y)nin bir fonksiyonu olarak ifade edilecek olursa: E= k1y seklinde yazlabilir. Burada; k1 sabit says ve da enerji talebinin gelir esnekliini gstermektedir. Gelir esneklii, yldan yla ok fazla deiir gibi grnmesine karn, yl ortalamas veri alndnda, deiimin ok yava olduu ortaya kmaktadr (Ycel, 1994:172). Trkiye iin bu oran genellikle 1in zerinde kalmtr. Dier bir deyimle; ekonomik kalknma, her dnemde kendi artndan daha yksek bir oranda enerji tketim artn gndeme getirmitir. (Ozan BAHAR, 2005:14) lkeler sanayileme hzlarn arttrdka, enerjiye olan talep de artmaktadr. Baka bir deyile; gelimi olan lkeler, gelimekte olan lkelere gre ok daha fazla enerji tketmektedirler. Bugn, dnya genelinde yaklak olarak 6 milyar insan yaamaktadr. Bunun, 1 milyar sanayilemi lkelerde yaamakta ve kullanlan

enerjisinin % 60n tketmektedir. Gelimekte olan lkelerde yaayan 5 milyar insan ise enerjinin geriye kalan % 40lk ksmn tketmektedir (Atlgan, 2000:31).

2. Sektrlerde stihdam Durumu


lkemizde istihdam edilen meslekleri ve sektrleri incelediimizde, inaat sektr son yllarda elde ettii hzl klmelere ramen halen en fazla istihdamn gerekletii sektrlerin banda gelmektedir. Sray perakende ticareti almaktadr. Bunun da nedeni, bir yandan lkemizdeki gen nfusun fazlal, bir yandan da kredi kart kullanmndaki yaygnlamann perakende sektrnn bymesinde etken rol oynamasdr. Peki enerji sektr bu sektrlerin neresinde diye baktmzda, ilk on sektrde faaliyetlerin srdrlebilmesi iin en nemli girdinin enerji olduunu grrz. Buradan u sonucu karabiliriz: Ana sektrler bymeli ki, enerjiye duyulan ihtiya artsn. Enerji sektr ile ilgili yaplan bir aratrmay burada ele almak faydal olacaktr. 2001 yl sonu itibariyle lkemizde su, elektrik ve doal gaz sektrlerinde istihdam rakam yaklak 83 bin kii olarak karmza kmaktadr. Bu rakamlara 2010 ylna kadar doal gaz sektrndeki byme, petrol ve LPG sektr, kmr ve linyit, HESler enerji retim tesisleri gibi dier bileenleri de kattmzda 300 bin civarnda bir istihdam karmza kmaktadr. Burada istihdam artrmak iin yatrmlarn nemi ok byktr. Trkiyenin bir enerji koridoru olmas, enerji talebinin srekli artmas ve ucuz enerjinin de uluslararas rekabet iin bir ihtiya haline gelmesi, alternatif ve yenilenebilir enerji kaynaklarn n plana karmtr. Ayrca Trkiye ekonomisinin bymesine paralel olarak, yabanc yatrmclar da lkemize gelerek, gerek ortaklklar

257

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

yoluyla gerekse irket satn almalaryla yatrmlar yapmaktadr. nmzdeki 20 ylda Trkiyenin sadece elektrik iin yapmas gereken yatrm tutar, 250 milyar liray amaktadr. (Hacer Gemici, 27,3,10). Uluslararas gvenli bir koridor olmas, NABUCCO projesi ve dier enerji iletim hatlarnn yatrmlar, hem enerjiyi hem de enerji sektrndeki yatrmlar dolaysyla istihdam iin frsatlar n plana karmaktadr.

bakmndan darya bamldr. Bununla birlikte, ta ve linyit kmrlerinde nemli yurtii rezervleri vardr. Bunlarn kullanm yllardr gerilemektedir. Bu durum, ayn ekilde snrl saydaki doal gaz ve petrol kuyular iin de geerlidir. Son olarak yurt iindeki yenilenebilir enerji her geen gn nem kazanmaktadr. 4.1. Yenilenebilir Enerji Faaliyeti Almanyada yenilenebilir enerjiler 2008 ylnda pozitif art salamtr. Almanyada yenilenebilir enerji kullanm % 9,6dr. 2008 ylnda toplam 230 milyar kilowatt yenilenebilir enerji tketilmitir. nceki seneye oranla 3 milyar kWh art salanmtr. Yenilenebilir enerjiden kazanlan elektrik, Almanyadaki elektrik kullanmnda % 15,3 artt. Yenilenebilir enerji retimindeki pay ise % 7,3de kalmtr. Bunlara oranla biyoyakt retimi % 22ye gerilemitir. Genel yakt tketimindeki kullanm % 7,6dan % 5,9a gerilemitir. Bu gerilemenin sebebi ise biyoyaktlara uygulanan vergi muayetinin kaldrlmasdr. Yenilenebilir enerjiden kazanlan elektrik % 6,1 artla 89,6 milyardan 95,1 milyar kWhye ulamtr. Bunlardan rzgar enerjisi ise % 40,3 (2007: % 39,7) ile en ok paya sahiptir. kinci srada 28,7 milyar kWh (25,7) ile biyoenerji geliyor. Bunu, 21,8 milyar kWh (21,2) ile hidroelektrik takip etmektedir. Fotovoltaik retimi sayesinde kazanlan 4,3 milyar kWh % 40lk bir oranla Alman enerjisine elektrik verdik. Bunun yannda, jeotermik retiminde geen seneye oranla 4,3 milyion kWhde kalmtr.
Tablo 3. Birincil Enerji Sektrndeki stihdam Rakamlar Yl Ta Kmr Madencilii Linyit Madencilii Ve Ranesi Blgesel Istma Mineral Ya lemleri Petrol Ve Doalgaz Kazanm Gaz Salama Elektrk Salama 5.183 32.862 121.512 240.774 5.497 33.530 121.425 238.171 2007 34.774 13.805 14.907 17.731 2008 31.510 13.635 14.243 18.331

3. Frsatlar in Uygulamal Eitim


lkedeki isizliin en nemli sebebi mesleksizlik. Meslek liselerini daha cazip hale getirmeden bu sorun zlmeyecektir. Daha fazla istihdamn ancak daha gl bir canlanma ile mmkn olabileceini dile getirirken, gcne yeni katlan herkese istihdam salayabilmek iin her yl en az % 7 bymemiz gerekiyor. 2003-2008 yllar arasnda istihdam 3,2 milyon kii artt. Demek ki lkemizin istikrarn koruyup, yapsal reformlara odaklandmzda istihdam artran ekonomik bymeyi de salayabiliyoruz. (TOBB Bakan Rifat Hisarcklolu). Artan isizlik kaliye eleman eksikliinden kaynaklanmaktadr. Pek ok sektrde patronlarn istenilen vasfta ii bulamadn, bu skntnn zlmesi halinde isizliin azalacan biliyoruz. (TM Bakan Mehmet Bykeki). Enerji sektr toplum hayatn yakndan ilgilendirmekte, byk projelerin gereklemesi ancak iyi yetimi kaliye personel ile baarlabilmektedir. Mesleki standartlarn Avrupa normlarnda tanmlanmas ve bu mesleklere ilikin yeterliliklerin belirlenerek mevcut ve potansiyel i gcnn sektrn potansiyel yatrm nceliklerine gre uygulamal eitime tabii tutularak belgelendirilmesi zaruridir. Bu anlamda eitim otoriteleri, meslek liseleri, niversiteler, uygulamal eitim merkezleri ve nans salayclar nitelikli igc iin nceden personel yetitirerek yaplacak enerji yatrmlarnn ekonomik sresinde bitirilmesini salamaldr.
Tablo 2. Yl 2001 Faaliyet Toplam-Total Elektrik-Electricity Gaz - Gas Su - Water Kaynak : TK yeri says 3 486 345 3 3138 alan says 82 491 46 794 3 285 32 412

Toplam
Kaynak: BMWi

Tablo 4. Yenilenebilir Enerji stihdam Yl Rzgar Fotovoltaik Solartermik Hidroelektrik Jeotermal Biyoktle Biyogaz & Biyokttle Biyoktle Yakt Biyoyakt Toplam Kamu Ve Ortak Kullanmndaki almalar Toplam
Kaynak: AG EE-STAT (BMU)

2007 84.300 38.600 12.100 9.400 4.500 31.300 13.500 22.800 28.500 245.000 4.300 249.300

2008 85.100 57.000 17.400 9.400 9.100 34.700 7.400 28.500 25.200 273.700 4.300 278.000

4. Almanya Enerji Sektr Gstergesi


Almanyada temel enerji tketimi, 1990l yllarn bandan itibaren ekonominin gelimesine karn tketimde gerilemitir. Ancak bununla birlikte, buna benzer lkelerin gelien sanayi ile birlikte enerji ihtiyac da giderek byyor. Ynelimin de gemesindeki faktrlerden birisi de, olumsuz hava artlardr. Souk bir k mevsiminde snma ihtiyac nemli lde artyor. Bu sebeplerden dolay, 2008 ylndaki ihtiya, nceki seneye oranla % 2lik bir artla 3.906.114 GWhya ykselmitir. Dier bir sebep de, enerjinin verimli kullanlmasdr. Bugn ise 1990lara oranla matematiksel olarak, retim iin % 15 daha az iilik lazm. Bunun gstergesi, enerji retimindeki teknolojik gelimelerdir ve bir de rasyonel ve tasarruu enerji tketiminde ayrca bir avantajdr. Almanya enerji

258

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

4.2. Alman Enerji Sektrndeki stihdam Toplu enerji brannda kmr madenciliinden elde edilen snmadan tutun ki, grleyen enerji reticilerinde Almanyada yarm milyon kii almaktadr. Gelien ekonomi sayesinde yenilenebilir enerjiden 2008 senesinde toplam 278 bin kiiye istihdam saladk. Bunlardan 278 bin 700 kii, ekonomi sektrnde, binlerce kii ise kamu sektrnde almaktadr. Ykselen enerji kurulumunda geen sene 174 bin kiiye istihdam salanmtr ve bununla kalnmayp ondan nceki yla oranla % 16 art salanmtr. Kurulumlarn iletiminde ve onarmnda 2008 yl itibari ile 49 bin 600 kii almtr. alanlar alanlara gre sralarsak; 2008 ylnda rzgar enerjisinde 85 bin 100 kii, biyoktle 95 bin 800, solar enerji 74 bin 400, hidroelektrik 9 bin 300 ve jeotermalde ise 9 bin 100 kii. Fotovoltaik ve jeotermal alannda ise nemli ilerlemeler kaydedilmitir. Rzgar enerjisi, hidroelektrik ve biyoktle alanlarndaki ii saymzda, ondan nceki yla oranla sadece dk oranla ilerleme kaydettik. Bunun gstergesi ise lastik sanayisi. Enerji seferberliinde biyoyaktlarn retiminde alanlarn says dk de olsa 53 bin 700e ulamtr.

[16] http://www.thema-energie.de/energie-im-ueberblick/zahlendaten-fakten/statistiken/energieerzeugung/erneuerbareenergien-2008.html [17] www.tusiad.org.tr [18] Aruoba Celik, Alpar Cem (1992). Turkiye Ekonomisi Sektorel Gelismeler, Ozyurt Matbaaclk, Ankara. [19] Atlgan brahim (2000). Turkiyenin Enerji Potansiyeline Baks,Gazi Universitesi Mh. Mim. Fak. Dergisi, Cilt 15, No:1.

Summary
The need of energy is exorbitant because of increase of population, movement from agriculture population to city population and industrialization gure point of Turkey .The reason of high young population of Turkey we should develop new group of measures and solving alternative for employment. Energy sector is serving a vide area of different type of sector, its need of qualied employee and standards in energy is very high internationally projection for solving employment problem should be international scale. Energy and construction sector are main area for growth and urbanization activities. It is assumed growing of employment ratio which should be direct proportion. At the present day passing to renewable energy resource and importance of energy efciency increased ,from industry to residence have been developed total solution proposal and new projects in energy sector. Key Words: Growth, Enation, Employment, Qualied Employee, Vocational Training, Reneawable Energy, EPDK(Energy Market Regulation Autority), Industry, Energy Efcciency, European Union

5. Sonu
sizlik oranlarnn % 14 rakamlarna ulat, srekli gen nfusun isizler ordusuna katld buna karn iletme yetkililerinin arad nitelikte personel bulamamas ksa srede tedbirler alnmasn zaruri klmaktadr. Enerji sektrnn de artan isizlie bir are olaca hesaplanabilir. Yaplacak inaat yatrmlarnn styapdan ziyade altyap yatrmlar olmas ve bu altyap yatrmlarnn da ounluunun enerji yatrmlar olmas isizlerin umut kaps olmutur. Temelinde istatistiki verilerin yeterli olmamas enerji sektr iin insan kayna bilgi tabannn oluturulmasn zaruri klmaktadr. Sektrdeki dzenleme kurumunun yapsnn su, kmr, linyit ve yenilenebilir enerji kaynaklarn da kapsamas gerekmektedir. Yeni enerji kaynaklarnn da yenilenebilir enerjiden kaynaklanmas iin yasal mevzuatn bir an nce yrrle girmesi ve bu sektrde i sahalar ve mesleklerin yaplanmas gerekmektedir. Hayat boyu renme modelinin, zellikle enerji sektrnde uygulamaya geilmesiyle sektrde mevcut alanlara ilave vasar kazandrlmas hedeenmelidir.

Kaynaklar
[1] [2] [3] [4] [5] [6] [7] [8] [9] [10] [11] [12] [13] [14] www.epdk.gov.tr Trkiye Enerji Ajandas 2009, Sektrel Fuarclk. T.C.Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl Stratejik Plan (2010 - 2014) www.haberturk.com www.zaman.com.tr www.tuik.gov.tr www.iskur.gov.tr www.sgk.gov.tr Bahar ,Ozan SBE Dergisi,2005 , Say :14 www.tesis.org.tr www.dsi.gov.tr www.tupras.com.tr www.petder.org.tr http://www.thema-energie.de/energie-im-ueberblick/zahlendaten-fakten/marktzahlen/beschaeftigung-im-energiesektor. html http://www.thema-energie.de/energie-im-ueberblick/ zahlen-daten-fakten/statistiken/energieverbrauch/ primaerenergieverbrauch-in-deutschland.html

[15]

259

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

REHABILITATION & FULL REPOWERING OF 2x150 MW EA AMBARLI FUEL-OIL PLANT UNITS 4&5 BY CONVERSION TO 2x410 MW DUEL FUELLED COMBINED CYCLE POWER PLANT AN EPC CONTRACTING CHALLENGE

Serdar ERKAN
EPP Joint Venture

Abstract
Ambarl Units 4&5 rehabilitation project involves the conversion of the existing Fuel-Oil red boiler steam plant into Combined Cycle by the addition of 2 ea Gas Turbine Generators and 2 ea Heat Recovery Steam Generators. The existing Steam Turbines are to be modied/re-rated for maximum performance under the new steam regime. Existing plant systems shall be rehabilitated and reused to the maximum possible extent. This project, involving ambitious performance objectives and engineering challenges, is being implemented under a turn-key lump-sum contract by EPP JV, a Joint Venture entity among PROKON Group of Companies with no foreign entity partnership. Ambarl Units 4&5 Repowering Project is a rst of its kind project in Trkiye and is equalled in magnitude and complexity by only a handful of worldwide examples.

Q Costal location of Ambarli Site, facilitating enhanced GT thermodynamic efciency due to low altitude/high ambient pressure and again facilitating best ST LP stage performance thanks to availability of cool sea water for high condenser vacuum, Q One to two orders of magnitude reduction in SO2 and NOx emissions, practically negligible PM emissions. Q Much higher net overall thermodynamic cycle efciency and signicantly lower cost of Natural Gas resulting in several fold reduction in fuel costs per kw-hour, Q Lower stafng costs afforded by available new modern plant automation designs, Q Concentration of National 154 KV and 380 KV Grid facilities in the vicinity, Q Convenient location in a region that hosts Trkiyes largest consumer potential.

Concrete Objectives Investment Rationale


Electricity Generation Company Inc. (EA), a wholly treasury owned government utility, was faced with a multitude of compelling reasons to react expeditiously to the state of affairs at Ambarl: Q Sustained pressure from EU authorities, under the EU Acquis harmonization process and Turkeys accession talks, to signicantly reduce the excessive levels of SO2, NOx and Particulate Matter emissions resulting from the use of high sulphur content heavy fuel-oils and unfavourable boiler combustions conditions, Q Reduction in plant availability factors due to high equipment failure frequencies and resultant outages, Q Marked reduction in peak and maximum continuous rating MW gures due to signicant performance degradation in plant subsystems (steam turbine stationary and rotating steam paths, generators, condensers, sea water circulation pumps, boiler feed water pumps, closed cycle cooling systems, condensate pre-heating systems, steam generator heat transfer surfaces etc.) after close to 40 years of plant operation, Q Further increase in kw-hour production costs due to the reduction of original net ISO thermodynamic efciency of 41% to 35% over the years, in addition to the inherently high base cost of No:5&6 heavy fuel oils used. Faced with above issues on one hand and in consideration of the following facilitating/favourable factors on the other hand, EA decided to implement a full-repowering program to convert the existing FO Plant to Combined Cycle conguration: Q Rehabilitation, modication, upgrade, rerate and reuse, in general, of existing plant systems and auxiliary/ancillary facilities to the maximum extent allowed by the new combined cycle process requirements and performance objectives, resulting in signicantly lower per KW installed cost of additional capacity attained after conversion, in comparison to current typical costs of equivalent greeneld CCPP facilities, Q Stipulated life extension and re-engineering & modication of the existing 40 year old Steam Turbines for performance optimization under the new 3-Pressure level+Reheat Heat Recovery Steam Generation regime, fundamentally different from the existing Single High Pressure+Reheat, high ow, red boiler steam regime. Q Rehabilitation & performance enhancement & of steam condensers within their existing foot-prints. Q Minimum installed capacity of 2x408 MW, via addition of dual fuelled GT Generator sets and HRSG units. Q Minimum net exportable capacity of 2 x 400 MW, via minimization of house-consumption. Q Minimum net combined cycle thermodynamic efciency of 54% Q Reduction of existing So2 emissions of over 4000 mg/Nm down to below 60 mg/Nm Q Reduction of existing Knox emissions of over 500 mg/Nm down to below 50 mg/Nm Q Elimination of PM emissions down to negligible levels. The realization of the above ambitious performance objectives were entrusted to the EPP Joint Venture formed by Prokon Engineering Group companies back in November 2008 after a competitive international tendering process, under a turn-key, lump-sum EPC

260

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

basis contract. Units were taken off the grid at the end of March 2009 and handed over to EPP for dismantling, thus marshalling the commencement of Project activities in earnest.

Scope of Engineering, Procurement & Construction Works


In accordance with the selected repowered conguration, the following new power island systems are being engineered, procured and constructed: Q 2 ea 282 MW GT-Generator sets, Siemens SGT5-4000F Q 2 ea Vertical type, 3-Pressure level + Reheat Enclosed Heat Recovery Steam Generators, AE&E, 358 Ton/Hour Q New HP, IP and LP Boiler Feed Water Pumps Q 100% capacity HRSG Steam By-pass (PRDS) systems Q Steam Water Cycle Chemical Dosing and Steam Water Analysis systems Q New adjustable pitch propeller type Condenser Cooling Sea Water Circulation Pumps Q New Sea Water Treatment/Intake (TAPIS) system Q GT side generator and lube-oil closed circuit cooling systems Q 2 Km long NG supply pipe-line and 175,000 M/hour RMS-A station Q NG heating, scrubbing, distribution, nal metering/ltering and domestic consumption RMS-B systems Q No 2 Light Distillate Oil transfer and forwarding and Ignition Gas systems Q 15 Ton/Hour capacity start-up Auxiliary Boiler System Q 2 x 35 M/hour capacity Demineralized Water Production system Q Industrial efuent, oily waste and domestic waste treatment systems Q Instrument & Service Air Supply and distribution system Q Fire detection, alarm & ghting system Q 380 KV Switchyard Q GT side MV & LV switchgear Q ST side MV & LV switchgear Q GT & ST side and BOP I&C systems and plant-wide DCS Integration Q GT Powerhouse, Workshop & Warehouse buildings Q Miscellaneous building utilities (cranes, hoists, HVAC, lighting, small power distribution etc.) Q Miscellaneous communication systems Q Landscaping

needed from the ST-Gen sets to meet the Clients combined cycle block gross & net MW rating and to simultaneously meet the net efciency requirements, given the Siemens provided guaranteed capacity gures. This enhancement, though already a massive effort in itself, simply could not be achieved by straight-forward repair, rehabilitation & life extension measures. The situation was also further exacerbated by the Clients after the event rejection of the utilization of the existing turbine-driven boiler feed water pumps, thus resulting in a substantial increase in house-consumption, which could only be partially compensated by the additional steam available to the Steam Turbine LP stage, as this stage was already close to overloading conditions with resultant excessive LSB kinetic exit losses, and lowered stage efciencies. On the other hand, the rather constricted available site dimensions, limited by the existing steam turbine hall on one hand and the fuel-oil tank farm at the other, presented another very critical design limitation on the size of the HRSG units, complicating the achievement of highest possible steam conditions. Given also the minimum stack exhaust temp limitation of 105 Deg C dictated by the Client, only approximately 370 MWs of exhaust heat energy was available to produce steam within a rather small HRSG footprint. This had to be converted to steam very efciently to the full extent and at the highest HP steam ow, pressure and temperature values for maximum exergy, and at the same time making sure that the LP stage would not be ow-overloaded unduly. Therefore, a very long and arduous HRSG thermodynamic and engineering model design effort had to be launched, with numerous iterations between ST re-engineering/modication and HRSG simulation parameters, all driven and managed by EPP process engineering team. Despite all the site and Client specications constraints, the above efforts resulted in a very efcient 3 row x 9 level HRSG heat exchanger bundle design by AE&E, capable of producing 281, 47 and 29 ton/hour HP, IP and LP steam ows, respectively. An additional 9 ton/hour LP steam that is not feasible to feed to the LP stage is still available for space building heating purposes if the Client so desires. Thanks to the very efcient design, a HP and Reheat steam temperature of 540 Deg C was achieved, which is already the extended duration operating limit of the existing turbines. It is also worthwhile to note that, these capacity gures are based on a stack exit temperature of 111 deg C, thus providing an even further margin of 6 deg C, affording more exibility to the Client to operate the units under even increased ow rate conditions to cater for additional nonprocess steam consumption needs, if so desired. The above HRSG performance maximisation effort was paralleled by comprehensive, NDE/NDT, Opening Steam Path Audit, Laser scan 3D modelling, reverse engineering, CFD ow modelling studies by TurboCare Inc and proprietary thermodynamic/engineering model performance simulation studies by EPP that eventually resulted in an expected Steam Turbine shaft power of 131 MW and generator bushing output rating of 127,5 MWs, thus now well exceeding the Clients performance objectives on all counts. This astonishingly high ST performance enhancement is now being implemented through a complete redesign/new manufacture of all IP steam path components, complete redesign and manufacture of new HP Curtis stage rotor and nozzle elements, replacement of all the LP

Major Rehabilitation Scope & Engineering Challenges


Due to the required net exportable and installed capacity gures coupled with the minimum net thermodynamic efciency requirement, the core of the rehabilitation scope pertained to the re-engineering and modication of the existing steam turbines to achieve net generator output ratings that are signicantly higher than the industrys conventional expectations from such repowered steam turbines under HRSG operating conditions. As per past experience, such turbines rated at 150 MW under single high pressure + reheat, high total/low LP ow, red boiler steam regime would expected to provide only around 113 MW under lower total but higher LP ow, 3 pressure level+reheat HRSG steam conditions, which represent conditions diametrically opposite to the conditions under which steam turbines were originally designed and optimized. Therefore, an additional capacity of at least 10 MW was

261

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

stage blades with modern aerofoil design components for better performance and rotor wheels due to RAM concerns, complete redesign and new manufacturing of all radial seals and end gland boxes of all turbine stages, in addition to the more conventional rehabilitation works relating to ST casing cracks, valve body, stem, insert, turning gear, bearings etc. and general FOD/SPE damage life-cycle impact abatement repairs. The overall Combined Cycle Process design work was further complicated by the unusual grid connection arrangement, in which the existing steam turbine generators connection to the 154 KV National Grid shall be maintained, while, the new GT generators sets are required to be connected to the 380 KV National Grid via a new 380 KV switchyard. Given the lack of a by-pass stack between the GT and HRSG units, as per Client requirements, any request by National Dispatch Centre to independently operate the topping cycle for peaking duty or for power quality management concerns must be achieved by 100% HRSG steam by-pass/PRDS facilities or via dry-running the HRSG units at 480 deg C GT exhaust temperature conditions, albeit at much reduced GT output. This dry-run capability stipulation dictated the utilization of P91 alloys for HRSG HP and Reheat stage tube bundles. The fact that all the above challenging engineering, procurement, construction, commissioning & start-up, performance testing and reliability run works, that have assumed a somewhat R&D character beyond the foreseeable/predictable, amenable to straight-forward design and planning needs of conventional power plant EPC contracting scope, are being implemented in a turn-key basis by EPP JV, totally with local Turkish engineering and contracting teams, with no foreign entity consortium or joint venture partnership is a source of pride for our group of companies admiralty ship, PROKON Engineering Inc. who has zealously mobilized, with little concern for cost, all human and monetary resources for the eventual success of this Project. We would also like to express our appreciation for the successful efforts and cooperative attitude of our ST rehabilitation subcontractor, TurboCare Inc and HRSG supplier, AE&E and last but not the least, our Client Electricity Generating Company Inc (EA) for their trust, spirit of cooperation and professional support. We hope that, the successful realization of the ambitious investment objectives of our Client, EA, shall present a veried model for other power generators in our region, paving the way for further implementations of this concept.

Figure 2. Full Repowered Ambarl Duel Fuelled Combined Cycle Power Plant Units 4 & 5- 3D View

Figure 3. Ambarl Full Repowering Project Overall Heat & Mass Balance and Process Flow Diagram

Figure 1. Ambarl Fuel-Oil Power Plant Existing Units 1 to 5.

Figure 4. Steam Turbine Disassembly

262

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Figure 5. Gas Turbine Package (SGT5-PAC-4000F) 3D View

Figure 6. Heat Recovery Steam Generator - 3D View

263

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

TECHNICAL DUE DILIGENCE OF HYDROPOWER PROJECTS IN TURKEY

Dr.-Ing. Stephan HEIMERL


FICHTNER GmbH & Co. KG Merkezi Almanya Trkiye stanbul ubesi

Dr.-Ing. Ronald HASELSTEINER


FICHTNER GmbH & Co. KG Merkezi Almanya Trkiye stanbul ubesi

Dr.-Ing. Beate KOHLER


FICHTNER GmbH & Co. KG Merkezi Almanya Trkiye stanbul ubesi

Abstract
Turkey demonstrates a remarkable economical growth rate which in return results in growing energy demand. In order to guarantee energy supply, the energy market was privatized in 2000/01. Since then, more and more private companies are investing in hydropower projects. Especially a great number of small and medium hydropower plants are at the center of Turkish and foreign investors interest. Within the decision making process due diligence services play an important role to conrm the technical feasibility and boundary constraints of the project, to minimise risks for the investor and to ratify the protability of the investment. A technical due diligence is an inevitable part of the risk assessment process particularly for hydropower projects since these projects belong to the most challenging engineering jobs compared to other energy sources such as the wind power. Hence, Consultants with long-term experience in planning, designing and realizing hydropower projects can provide an objective, realistic and independent evaluation of the target project. In this paper the basics of due diligence services and the main objectives with regard to hydropower projects are described. The overall development of the Turkish energy market is explained as an introduction to this paper.

Q an investment volume of approx. 46.6 billion TL or approx. 22.5 billion EUR. Turkeys hydropower potential has been utilized more intensely since the energy sector was privatized. National and international investors are attracted by both relatively comfortable protability of hydropower projects in Turkey and sustainable long-term compatibility of renewable energies. Additionally Lenders are interested in nancing or re-nancing. For this purpose, objective and independent Consultants are contracted for due diligence services with the aim of conrming the technical feasibility and the appropriateness of applied assumptions including the scheduling and project costs and benets. In this context, the major risks should also be identied and evaluated.

The Role of a Due Diligence


Denition The term Due Diligence is used for a number of concepts including the performance of an analysis of a business prior to signing a contract, or the performance of an act with a certain duty of care. Within this evaluation process all available information about the nancial, legal and technical status as well as other important aspects of the projects and related parties is collected and evaluated. The most common example of a Due Diligence in various industries is the process through which a potential acquirer evaluates a target company or its assets for acquisition. Before arriving at an investment decision on an existing asset or developing a completely new one, owners, operators, investors, lenders, insurance companies and developers have to understand and mitigate all the risks prior to the nal decision of proceeding further. Project risks which might affect the projects protability in the short, medium and long term can usually be identied during initial project development stages. Therefore, the main goals of a due diligence are: Q Information acquisition about the asset, Q Analysis of the information received, Q Assessment of the relevant information, Q Proper documentation of the whole process of an investment. Various (sub-) types of due diligences are applied depending on the different asset types and the different investment purposes: Q Strategic due diligence of investors as a basis for strategic decisions,

Hydropower Development in Turkey


The economically feasible electric energy potential of Turkey is approximately 140 10 GWh/a, nearly 65 % of the technical feasible hydropower potential according to DSI, the State Hydraulic Works, 2009. 33 % of this economically feasible electric energy potential was utilized with an installed capacity of approx. 14,500 MW (approx. 30 % of the total installed capacity) in 2009. These hydropower plants produced approx. 45.5 10 GWh/a in 2009. Hydropower in Turkey is and will be used more and more to achieve the utmost level of electricity generation. Also, a good number of private small and medium hydropower plants are operated with relatively small reservoirs, with daily or monthly reservoir capacities. In the future, the construction and operation of a great number of small hydropower plants (<10 MW) and medium sized ones (<50 MW) will contribute to the hydroelectric energy production. In the view of the unused part of the economically feasible electric energy potential in Turkey, a lot of hydropower projects are under development in the moment. Ofcial gures of DSI, the State Hydraulic Works, provide following information for the year 2009: Q approx. 1,580 projects, Q with approx. 22,500 MW installed capacity, Q with approx. 80 billion kWh/a and

264

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Q Financial due diligence to evaluate the capital, prot, liquidity, liabilities, customer records and other benchmarks, Q Commercial due diligence to review the market and the sustainability of the specic business based on the target assets, Q Tax due diligence to analyze the scal and tax related aspects, Q Legal due diligence to analyze the legal relations, obligations and risks, Q Technical due diligence to evaluate the assets in the view of availability, operation, maintenance, necessary rehabilitation and investments etc., Q Environmental due diligence to evaluate the sustainability and compliance of all relevant standards, Q Human resources and organizational due diligence.

nally this approach may result in further problems and lead to heated discussions which may harm the mutual trust between the parties. In many cases lenders are also interested in project nancing issues. Since lenders do not have relevant staff capable of assessing and evaluating the projects by its own means, the lender will usually contract its own lenders consultant or lenders engineer in order to work on an additional, independent and reliable due diligence. The scope and aim of different due diligence services have to be adjusted to the specic needs and requirements of the clients.

Technical Due Diligence of Hydropower Projects in Turkey


With regard to the appreciable amount of hydropower projects in Turkey in every stage of development - in operation, under construction and in design phase - and the high growth rate of the electricity market in combination with the expected comfortable protability of the projects a lot of investors are attracted. Also the aspect of hydropower being a green and renewable energy plays an important role for several investors. A careful and proper assessment of the related target assets within a due diligence is essential in such an investor driven market. Since hydropower projects are crucially dependent on the boundary constraints such as hydrology, geology and topography technical due diligence services are inevitable to obtain a reliable detailed evaluation about: Q the feasibility of a project, Q the costs (CAPEX and OPEX), Q the benets based on the annual energy production, Q the possible risks and possible risk mitigation means and activities and Q the time schedule for development, construction and operation (including maintenance periods). All these issues need to be assessed within the outlined technical due diligence services by an experienced consultant in order to obtain a reliable evaluation of the project. Usually such services cannot be handled with simple check lists since every hydropower project is unique and requires a unique treatment and design. Most of the problems related to hydropower projects arise due to the inappropriate approach of project developers applying copy & paste designs without considering the actual conditions and requirements of a hydropower project. As mentioned above hydropower projects are mainly based on the existing natural conditions at site like: Q hydrological regime of a river, Q topography, Q the geological conditions including the remarkable earthquake risk in Turkey and Q other boundary constraints in terms of environment, socioeconomic aspects etc. Additionally the increasing application of electro-mechanical (E&M) equipment from Far East by Turkish owners have to be weighed up considering low initial investment costs in contrast to shorter service periods or to a general unfavourable efciency of the power units. Furthermore, in the view of the different participants of such a due diligence process, experts knowledge and experience is needed

The Typical Procedure of a Due Diligence


Within the framework of such a process, the typical steps performed by an investors internal staff and/or external consultants are as follows: Q Step 1 - Pre Due Diligence Analysis of the free available data of the target asset to identify the main questions and risks. In many cases this step is performed without direct contact with the owner of the target asset. Q Step 2 - Initial Contact A Letter of Intent is signed upon mutual agreement by both parties - the investor and owner. The target subject, the terms of condentiality (NDA), the manner of handling the required information and the time frame for the main due diligence process are dened in this document. Q Step 3 - Pre acquisition Due Diligence Detailed assessment of the available data together with a team of specialists. In this phase the main topics are reviewed with regards to nancial, legal, technical and environmental aspects. Also initial site visits are carried out. Q Step 4 - Post completion Due Diligence Second assessment after signing a contract but before execution of the contract (closing). In this step a Purchase Audit is made to determine the balance of the target asset to readjust the sales price if necessary. Q Step 5 - Post acquisition Due Diligence After closing the investor has full access to all data, thus the possibility to reassess the performance of the contract details especially with regard to the warranties. This step is neglected in many cases. In particular in steps 2 and 3, the investor needs support of various specialists to validate his own evaluation of the business in order to conrm related decisions. An appropriate, well balanced team of experienced specialists and/or consultants is necessary, in consideration of the limited time frame and wide spread subjects and items to be handled. In some cases, certain steps are neglected or intentionally reduced due to the boundary constraints and the level of experience of the investor. For certain cases this might be possible and justied but

265

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

to handle those parties in different roles acting as: Q Investors engineer, Q Lenders engineer, Q Owners engineer. The work of a lenders engineer is the most challenging one in such due diligence processes since it acts as a kind of buffer and moderator at the same time among all project participants. The main duty in addition to the technical review of the design assumptions, design criteria and the design itself is to mediate between primarily the lender and the owner represented by the owners engineer, the design engineer or other technical experts. The different project approaches, expectations and aims have to be well understood and communicated to each party in light of all specic terminologies. The lenders engineer plays an important role in not only performing a technical due diligence but also counselling both the client and the project developers in order to avoid problems and minimize all kinds of risks in advance. An important challenge of internationally nanced projects is the liability to comply with not only the national norms and standards but also the international ones including the Equator Principles for environmental and social aspects. Another signicant aspect is achieving a good international engineering practice mostly represented by accredited publications prepared in the USA (USBR, USACE, ASTM etc.), in Europe (IEC, EN, BS, DIN etc.) or by international organizations (ISO etc.). Since many newcomers forge ahead into the energy market of Turkey without experience in the hydropower sector and lenders are often unversed in nancing energy projects, crucial problems, misunderstandings and misinterpretations are anticipated. In addition to the technical tasks another important aspect is the understanding of country specic aspects such as typical layouts, documentation, authorization procedures etc. The services of an independent consultant are inevitable in such an environment of conicts. In consideration of consolidated ndings of many technical due diligences on hydropower projects in Turkey as an engineer in different roles and after many lessons learnt in cooperation with the clients - investors, lenders, nancial consultants, owners and engineers etc. - the authors can conclude that appropriate experienced consultancy will avoid frequent mistakes and problems simply by understanding the technical subjects and limits. Recent experience has also demonstrated that the scope of the services of a lenders engineer can contribute to cost effectiveness and risk mitigation if the consultant does not neglect its common consultancy tasks. Thus, lender and owner may get benet from lenders due diligence services.

266

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

RZGAR LMLERNDEK TEKNK PROBLEMLER

Bar AIR
EPURON Yenilenebilir Enerji Projeleri Ltd. ti.

Sunay ATASEVEN
Ataseven Enerji retim A.

zet
Bir Rzgr Elektrik retim Santralinin projelendirilmesi, santral sahasndan retilebilecek enerji miktarna gre yaplr. Santral sahasndan retilebilecek enerji miktar da proje sahasndan alnan rzgar lmlerine gre belirlenebilmektedir. Bu nedenle Rzgar Elektrik retim Santrallerinin kurulmasnn ilk aamas rzgar lmdr. Rzgr lmleri, projenin veri deerlendirmesi, enerji retiminin belirlenmesi, trbin seiminin yaplmas gibi projenin ileri aamalarnda en nemli unsurdur. Bu nedenle kaliteli lm yaplmasna zen gsterilmelidir. Santral kurulmadan nce en az 1 yl sreyle rzgar deerleri kaydedilmektedir.Yaplan lmler ile analizler yaplmakta ve bu analizlerin nda projeler yaplmaktadr. Santral kurulduktan sonra da en az bir Rzgar lm Direi lm yapmaya devam ettirilmektedir.

2. Sensrlerin Montaj
Sistemde kullanlacak anemometrelerin montajdan nce dnyaca kabul grm enstitlerin rzgar tnelinde kalibre edilmesi gerekmektedir. Diree monte edilecek anemometre ve yn sensr says direin yksekliine ve arazinin yapsna gre belirlenir. Bir tane anemometre direin en tepesine, merkez eksenine yerletirilir. En tepedeki bu anemometrenin yldrm veya ku arpmalar nedeniyle zarar grme olasl ok yksektir. Bu nedenle tepedeki anemometrenin 1,5 m. aasna bir tane daha anemometre yerletirilir. Dier anemometreler ve yn sensrleri yan kollar ile lm direine monte edilir. (ekil 2)

1. Rzgar lm Sistemi
Rzgar lm yaplmas dnldnde ilk yaplmas gereken, lm direinin yerini tespit etmektir. Santralin yaplmas dnlen saha iyice analiz edilip sahay en iyi temsil edebilecek yer seilir. (ekil.1)

ekil 2. Rzgar lm direi yan kollar

ekil 1. Rzgar lm Direinin Yeri

Rzgar lm direkleri santral sahasndaki hakim rzgr ynne dik olacak ekilde yerletirilir. kinci olarak; direin ykseklii ve tipine karar verilmektedir. lm direinin ykseklii en az rzgar trbininin kule yksekliinin 2/3 kat kadar yaplr. Ykseklie gre de direk tipi belirlenir. Boru tip veya kafes tip direk seilebilir. Ykseklikle beraber bu tiplerin avantaj ve dezavantajlar da dnlerek direin tipine karar verilmelidir. nc konu Rzgar lm Sistemlerinde kullanlacak ekipmanlardr. Bir Rzgar lm Sisteminde rzgar hz sensr, rzgar yn sensr, termometre, nem sensr, basn sensr ve kayt cihaz bulunmaktadr. Sensrlerden gelen bilgiler kayt cihaznda kaydedilir ve gerektiinde bir uzaktan eriim sistemi vastasyla istenilen yere aktarlr. Kullanlacak sensrler her zaman 1. snf seilmelidir. Sistemler genellikle elektrik ebekesinin olmad yerlere kurulduundan, akler ve solar panellerden oluan besleme sistemi de bulunmaktadr. Tm bu ekipmanlar korumak iin de mutlaka bir yldrmdan koruma sistemi kurulmaldr.

Yan kol mesafeleri sensrlerin lmlerini etkilemeyecek ekilde ayarlanmas gerekmektedir. Herbir sensr iin bir yan kol balants yaplmaldr. Yan kol mesafeleri ekil 3te gsterilmektedir. Sensrlerin birbirlerinin lmlerini etkilememesi iin iki sensrn en st noktalar arasndaki mesafe en az 1,5 m. olacak ekilde ayarlanr. (ekil 3)

Min. 150 cm

Min. 75 cm

ekil 3. Sensr montaj mesafeleri

267

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

ki anemometre arasnda da en az 15-20 metre mesafe braklr.

5. Sonu
Sunumun banda da bahsedildii gibi iyi bir Rzgar Elektrik retim Santrali gelitirmek iin kaliteli lm yapmak gerekmektedir. Burada lm yapmak iin tasarlanan Rzgar lm Sisteminin kurulumundaki hassasiyetler kadar devam iin sz konusu olan hassasiyetler de nemlidir. Bir kere lm sistemini her eye uygun kurduk, i tamam diye dnmemek gerek. Ama sistemlerin gerek kurulumunda gerekse idamesinde yukarda bahsettiimiz baz zorluklar yaamaktayz. Bu sorunlarn almas gerekmektedir. Yurt dndan ithal edilen sensrler ve kayt cihazlarnn lkemizde retilmesi yakn gelecekte mmkn olmayabilir belki ama en azndan sensrlerin kalibre ilemleri lkemizdeki niversitelerde yaplabilir. stenilen standartlara uygun bir rzgar tneli bizim niversitelerimizde de oluturulabilir. Bu durumda kalibre ilemleri iin kaybettiimiz sreyi kazanm oluruz. Bununla beraber gmrkleme ilemleri ile ilgili yeni dzenlemelerle gmrk sreleri ksaltlabilir. Rzgar lm Sistemlerinde kullanlan teknolojiler konusunda uzman kiiler de yetitirebiliriz. Bu konuda da teknik liseler, yk-sekokullar ve niversiteler dzeyinde almalar yaplp eleman yetitirilmelidir.

3. Rzgar lm Sisteminin Bakm


Rzgar lmleri srasnda rzgar lm direklerinin standartlara uygun kurulmasndan sonra en nemli nokta ayn standartlar ile direin idamesini salamaktr. Direin ne kadar gndr kurulu olduundan, ne kadar gndr lm yapldndan ziyade sensrlerden alnan verilerin ne kadarnn kesintisiz ve doru olduu konusu nem tamaktadr. Bu nedenle lm direi ve zerindeki ekipmanlarn periyodik olarak bakmlarnn yaplmas gerekmektedir. Periyodik bakm ylda 4 defadan az olmamaldr. Yaanlan baz tecrbelere dayanarak ayda bir bakm yaplmas daha uygun grlmektedir. Bakmlar ilk bakta yatrmc asndan maliyetli grnse de yaplan lmlerin kalitesinin enerji analizlerini direk olarak etkileyecei gznne alnmaldr. Bakmlar srasnda direin genel olarak yapsna baklr. Eer direkte herhangi bir eilme sz konusu ise halatlar kontrol edilerek halatlar gerginletirilir. Direin genel bakmndan sonra sensrler hem grsel adan hem de elektriksel adan kontrol edilmelidir. Arzal sensr var ise ayn marka ayn model, yeni sensrle deitirilmelidir. Sensrlerden sonra besleme sistemi de kontrol edilmelidir. Solar paneller temizlenmeli, akler llmelidir. Ak ve solar panel ile ilgili problem var ise zaman kaybetmeden yenisi ile deitirilmelidir. Aksi taktirde lmleri kaydetmek mmkn deildir.

4. Rzgar lm Sistemlerinde Yaanan Problemler


Proje bazl rzgar lmleri lkemizde son yllarda art gstermitir. Bu nedenle rzgar lmlerinde kullanlan teknolojileri daha yeni yeni tanmaktayz. Daha nceleri tm sistem yurt dndan ithal edilmekte iken bugn direkler lkemizde birok rma tarafndan yaplr duruma gelmitir. Ama yine de sensrler ve kayt cihazlar hala yurt dndan ithal edilmektedir. Bu nedenle ekipmanlarn temini olduka uzun srmektedir. Bir de stne ekipmanlarn Trkiyeye giriteki gmrk srecini ekleyince zaman daha da uzamaktadr. Kullanlan sensrlerin yurt dndan ithal ediliyor olmas, zellikle k aylarnda sahalardaki zor hava koullar vb. nedenlerden dolay kesintisiz lmler yaplamamaktadr. Bu da enerji analizlerinin belirsizliini arttrmaktadr. Herhangi bir sorun olduunda, rn ithal edeyim sorunu gidereyim diye dnrseniz bu size en az 1,5-2 aylk data kayb demektir. Bu belirsizlik orann azaltmak iin hem yatrmcnn hem de lm sistemi kuran rmalarn stoklarnda her zaman yedek rn bulundurmas gerekmektedir. Rzgar hz sensrlerinin, ilk montajdan nce, montajdan 2 yl sonra ve bir lm direinden baka bir lm direine monte edilmesi gerektiinde, dnyaca kabul grm enstitlerin rzgar tnelinde kalibre edilmesi gerekmektedir. Bu enstitler yurt dnda bulunduundan, rnleri kalibrasyon iin yurt dna gndermek gerekmektedir. Bu durumdaki gmrk ilemleri yeni alma gre biraz daha uzun sryor. Bu durumda da yine en az 1,5-2 ay kaybediliyor. Bu sorunlarn dnda bir de bakm problemleri olmaktadr. Rzgar lm Sistemlerinde kullanlan teknolojiler lkemizde ok yeni olduundan bu konuda yetimi eleman says ok az saydadr. Byle olunca da bir arza durumunda yetimi elemana ulamak ve bu elemann olaya mdahalesi vakit almaktadr. Bazen uzunca bir sre zlemeyen problemler olmaktadr. Uzman kiinin defalarca sahaya gitmesi gerekebilmektedir. Bu arada da bir ok kere data kayb yaanmaktadr.

Kaynaklar
[1] [2] [3] [4] Murat Durak, Serra zer, Rzgr Enerjisi: Teori ve Uygulama (s.113-s.195) Garrad Hassan, Wind Farm Design www.ruzgarenerjisibirligi.org.tr Tony Burton, David Sharpe, Nick Jenkins, Ervin Bossanyi, Wind Energy Handbook

Summary
Design of wind power plant, is based on the amount of producing energy. Producing energy received from project site is determined by measuring the wind. Therefore, the wind measurement is the initial phase of the establishment of Wind Power Plant. Wind measurement, evaluation data determine the energy production, turbine selection, is the most important elements in advanced stages. Therefore, must be taken to high quality measurements. Firstly, location of wind masts must be carefully determined. Chosen to the height and type of the wind mast must be selected weatherproof sensors. Height of sensors adjusted terrain. After the establishment of wind mast most important point is maintenance of the wind mast according to international standards. Continuously data is very important. These Technologies are new technologies in our country. Therefore it is hard to satisfy high quality measurement. In this case, uncertainty increases in the energy analysis. Recently, project-based wind measurement has increased in our country. Earlier while all systems are imported directly from abroad, wind mast are now produced in our country by Companies now. But sensors and recording devices are still being imported from abroad. Custom procedures are quite long. Therefore, the investor and measurement systems established company must keep spare materials in stock at any time. Number of experienced staff is very few with respect to all equipment used in the measurement system.

268

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

HES PROJELERNDE ED SREC VE PTAL DAVALARI

Av. Sleyman BOA


Enerji Hukuku Aratrma Enstits

zet
evresel etki deerlendirmesi (ED), gerekletirilmesi planlanan projelerin evreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yndeki etkilerin nlenmesi ya da evreye zarar vermeyecek lde en aza indirilmesi iin alnacak nlemlerin, seilen yer ile teknoloji alternatierinin belirlenerek deerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasnn izlenmesi ve kontrolnde srdrlecek almalardr. ED Ynetmeliinin EK-I listesinde yer alan projeler, Seme Eleme Kriterlerine tabi olup evresel Etki Deerlendirmesi Gereklidir karar verilen projeler ve Ynetmelik kapsamnda ya da kapsam dnda bulunan projelere ilikin kapasite artrm ve/veya geniletilmesi halinde, kapasite art toplam Ynetmeliin EKIinde belirtilen eik deer veya zerindeki projeler EDe tabidir. Bununla birlikte, ED Ynetmeliinin EK-II listesinde yer alan projeler, Ynetmelik kapsamnda ya da kapsam dnda bulunan projelere ilikin kapasite artrm ve/veya geniletilmesi halinde, kapasite art toplam bu Ynetmeliin EK-IIsindeki eik deer veya zerindeki projeler, seme eleme kriterlerine tabidir. Seme eleme kriterlerine sahip projeler hakknda evre ve Orman Bakanl tarafndan evresel Etki Deerlendirmesi Gereklidir veya evresel Etki Deerlendirmesi Gerekli Deildir karar verilir. Kurulu gc 25 MW ve zeri olan nehir tipi santraller Ek-I listesinde olup EDe tabidir. Kurulu gc 0,5 MW ve zeri olan nehir tipi santraller ise Ek II listesinde yer almakta olup, seme eleme kriterlerine tabidir. zellikle Dou Karadenizde EDe ilikin kararlara kar alan iptal davalarnda mahkemeler tarafndan verilen yrtmeyi durdurma ve iptal kararlar HES projelerinin gereklemesi nnde ok byk bir engel olarak durmaktadr. Mahkemeler tarafndan EDe ilikin iptal davalarnda verilen kararlarda zellikle havza planlamasnn yaplmas, biyolojik eitliliin korunmas ve srdrlebilirlii iin gerekli can suyu miktarnn yetersizlii ile ED raporlarnda iletim hatt ile ilgili almalara yer verilmemesi temel gerekeler arasnda yer almaktadr.

nlemlerin, seilen yer ile teknoloji alternatierinin belirlenerek deerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasnn izlenmesi ve kontrolnde srdrlecek almalardr. Trkiye Cumhuriyeti Anayasasnn 56. maddesinde; herkesin, salkl ve dengeli bir evrede yaama hakkna sahip olduu, evreyi gelitirmek, evre saln korumak ve evre kirlenmesini nlemenin devletin ve vatandalarn devi olduu belirtilmitir. 2872 sayl evre Kanununun amac, btn canllarn ortak varl olan evrenin, srdrlebilir evre ve srdrlebilir kalknma ilkeleri dorultusunda korunmasn salamaktr. Kanunun 3. maddesinde evrenin korunmasna, iyiletirilmesine ve kirliliinin nlenmesine ilikin genel ilkeler saylmtr. Buna gre, arazi ve kaynak kullanm kararlarn veren ve proje deerlendirmesi yapan yetkili kurulular, karar alma srelerinde srdrlebilir kalknma ilkesini gzetirler. Yaplacak ekonomik faaliyetlerin faydas ile doal kaynaklar zerindeki etkisi srdrlebilir kalknma ilkesi erevesinde uzun dnemli olarak deerlendirilir. Politikalarnn olumasnda katlm hakk esastr. Bakanlk ve yerel ynetimler; meslek odalar, birlikler, sivil toplum kurulular ve vatandalarn evre hakkn kullanacaklar katlm ortamn yaratmakla ykmldrler. Kanunun 9. maddesinde evrenin korunmas amacyla; doal evreyi oluturan biyolojik eitlilik ile bu eitlilii barndran ekosistemin korunmas esastr. Biyolojik eitlilii koruma ve kullanm esaslar, yerel ynetimlerin, niversitelerin, sivil toplum kurulularnn ve ilgili dier kurulularn grleri alnarak belirlenir. lke ziki mekannda, srdrlebilir kalknma ilkesi dorultusunda, korumakullanma dengesi gzetilerek kentsel ve krsal nfusun barnma, alma, dinlenme, ulam gibi ihtiyalarnn karlanmas sonucu oluabilecek evre kirliliini nlemek amacyla nazm ve uygulama imar planlarna esas tekil etmek zere blge ve havza baznda 1/50.000-1/100.000 lekli evre dzeni planlar Bakanlka yaplr, yaptrlr ve onaylanr. Blge ve havza baznda evre dzeni planlarnn yaplmasna ilikin usul ve esaslar Bakanlka karlacak ynetmelikle belirlenir. Ulusal mevzuat ve taraf olduumuz uluslararas szlemeler ile koruma altna alnarak koruma stats kazandrlm alanlar ve ekolojik deeri olan hassas alanlarn her tr lekteki planlarda gsterilmesi zorunludur. Koruma stats kazandrlm alanlar ve ekolojik deeri olan alanlar, pln karar dnda kullanlamaz hkmlerine yer verilmitir. Kanunun 10. maddesinde ise; gerekletirmeyi planladklar faaliyetleri sonucu evre sorunlarna yol aabilecek kurum, kurulu ve iletmeler, evresel Etki Deerlendirmesi Raporu veya proje tantm dosyas hazrlamakla ykmldrler. evresel Etki Deerlendirmesi Olumlu Karar Veya evresel Etki Deerlendirmesi Gerekli Deildir karar alnmadka, bu projelerle ilgili onay, izin, tevik, yap ve kullanm

ED ve lgili Yasal Dzenlemeler


evresel Etki Deerlendirmesi (ED), gerekletirilmesi planlanan projelerin evreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yndeki etkilerin nlenmesi ya da evreye zarar vermeyecek lde en aza indirilmesi iin alnacak

269

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

ruhsat verilemez; proje iin yatrma balanamaz ve ihale edilemez. evresel Etki Deerlendirmesine tabi projeler ve Stratejik evresel Deerlendirmeye tabi plan ve programlar ve konuya ilikin usul ve esaslar Bakanlka karlacak ynetmeliklerle belirlenir. evresel Etki Deerlendirmesi srecinde uyulacak idari ve teknik usul ve esaslar, evresel Etki Deerlendirmesi Ynetmeliinde dzenlenmitir.

ED Srecinin leyii
ED Ynetmeliine tabi projeler hakknda evresel Etki Deerlendirmesi Olumlu, evresel Etki Deerlendirmesi Olumsuz, evresel Etki Deerlendirmesi Gereklidir veya evresel Etki Deerlendirmesi Gerekli Deildir kararlarn verme yetkisi Bakanla aittir. Ancak Bakanlk gerekli grd durumlarda evresel Etki Deerlendirmesi Gereklidir veya evresel Etki Deerlendirmesi Gerekli Deildir kararnn verilmesi konusundaki yetkisini, snrlarn belirleyerek Valiliklere devredebilir. Bu Ynetmelik kapsamndaki bir projeyi gerekletirmeyi planlayan gerek ve tzel kiiler; evresel Etki Deerlendirmesine tabi projeler iin; evresel Etki Deerlendirmesi Bavuru Dosyas, evresel Etki Deerlendirmesi Raporu, Seme Eleme Kriterlerine tabi projeler iin proje tantm dosyas hazrlamak, ilgili makamlara sunmak ve projelerini verilen karara gre gerekletirmekle ykmldrler. ED Ynetmeliinin EK-I listesinde yer alan projeler, Seme Eleme Kriterlerine tabi olup evresel Etki Deerlendirmesi Gereklidir karar verilen projeler ve Ynetmelik kapsamnda ya da kapsam dnda bulunan projelere ilikin kapasite artrm ve/veya geniletilmesi halinde, kapasite art toplam Ynetmeliin EKIinde belirtilen eik deer veya zerindeki projeler EDe tabidir. Proje sahibi, dilekesi ekinde bu Ynetmeliin EK-IIInde yer alan evresel Etki Deerlendirmesi genel format esas alnarak hazrlanm iki adet evresel Etki Deerlendirmesi Bavuru Dosyas ile Bakanla bavurur. Bakanlk, bavuru dosyasndaki bilgi ve belgeleri uygunluk bakmndan inceler. Uygun hazrlanmad anlalan dosya tamamlanmak zere proje sahibine iade edilir. Proje sahibi, eksikliklerini tamamlayp dosyay yeniden Bakanla sunar. Bakanlk bavuru dosyasnn bir kopyasn halkn katlm toplants ve kapsam belirleme toplantsnn tarihini ve yerini belirten bir yaz ekinde komisyon yelerine gnderir ve komisyonu ilk toplantya arr. Komisyona Bakanlk temsilcisi bakanlk eder ve komisyonun sekretarya hizmetleri Bakanlka yrtlr. Komisyonun kapsam belirleme toplantsndan nce, halk yatrm hakknda bilgilendirmek, projeye ilikin gr ve nerilerini almak zere proje sahibi tarafndan projenin gerekletirilecei yerde Bakanlk ile mutabakat salanarak belirlenen tarihte, halkn katlm toplants dzenlenir. Toplant l evre ve Orman Mdrnn veya grevlendirecei bir yetkilinin bakanlnda yaplr. Toplantda; halkn proje hakknda bilgilendirilmesi, gr, soru ve nerilerinin alnmas salanr. Bakan katlmclardan grlerini yazl olarak vermelerini isteyebilir. Toplant tutana, bir sureti Valilikte kalmak zere Bakanla gnderilir. Valilik, halkn katlm toplants ile halkn gr ve nerilerini bildirebilecei sre

ile ilgili zamanlama takvimini ve iletiim bilgilerini halka duyurur. Halkn gr ve nerileri zamanlama takvimi ierisinde komisyona sunulur. Komisyonun nihai ettii evresel Etki Deerlendirmesi Raporu halkn gr ve nerilerini almak zere l evre ve Orman Mdrlnde ve Bakanlkta on ign gre alr. Bakanlka projeyle ilgili karar alma srecinde bu grler de dikkate alnarak ignnde komisyon yesi says kadar oaltlmas istenir. oaltlan Nihai evresel Etki Deerlendirmesi Raporu be ign ierisinde Bakanla sunulur. Bakanlk, Komisyonun rapor hakkndaki almalarn dikkate alarak be ign iinde proje iin evresel Etki Deerlendirmesi Olumlu ya da evresel Etki Deerlendirmesi Olumsuz karar verir, bu karar proje sahibine ve ilgili kurum ve kurululara yazl olarak bildirir. Valilik, alnan kararn ieriini, karara esas gerekelerini ve halkn gr ve nerilerinin nihai evresel Etki Deerlendirmesi Raporuna yanstldn uygun aralarla halka duyurur. ED Ynetmeliinin EK-II listesinde yer alan projeler, Ynetmelik kapsamnda ya da kapsam dnda bulunan projelere ilikin kapasite artrm ve/veya geniletilmesi halinde, kapasite art toplam bu Ynetmeliin EK-IIsindeki eik deer veya zerindeki projeler, seme eleme kriterlerine tabidir. Seme eleme kriterlerine sahip projeler hakknda evre ve Orman Bakanl tarafndan evresel Etki Deerlendirmesi Gereklidir veya evresel Etki Deerlendirmesi Gerekli Deildir karar verilir. Proje sahibi, projesi iin evresel Etki Deerlendirmesi uygulamasnn gerekli olup olmadnn aratrlmas amacyla bir dileke ekinde bu Ynetmeliin Ek-IVne gre hazrlayaca adet Proje tantm dosyas ile hazrlad proje tantm dosyasnda ve eklerinde yer alan bilgi belgelerin doru olduunu belirtir taahht yazsn ve imza sirklerini Bakanla sunar. Bakanlk 15. maddenin birinci fkrasnn (a) ve (b) bentlerinde yer alan projeleri, bu Ynetmeliin EK-IVndeki kriterler erevesinde inceler ve deerlendirir. Bakanlk, bu aamada gerekli grlmesi halinde proje sahibinden projesi ile ilgili geni kapsaml bilgi vermesini, ara gere salamasn, yeterlii kabul edilebilir kurulularca analiz, deney ve lmler yapmasn veya yaptrmasn isteyebilir. Bakanlk on be ign iinde inceleme ve deerlendirmelerini tamamlayarak proje hakknda evresel Etki Deerlendirmesi Gereklidir veya evresel Etki Deerlendirmesi Gerekli Deildir kararn be ign iinde verir, karar Valilie ve proje sahibine bildirir. Valilik bu karar halka duyurur. evresel Etki Deerlendirmesi Gereklidir karar verilen projeler iin gerekeli karar Bakanla bildirilir. Bu Ynetmeliin 7. maddesi uyarnca evresel Etki Deerlendirmesi Gereklidir karar verilen projeler, evresel Etki Deerlendirmesine tabidir. Bir yl iinde bu Ynetmeliin 8. maddesine gre evresel Etki Deerlendirmesi srecinin balatlmamas durumunda bavuru geersiz saylr. Kurulu gc 25 MW ve zeri olan nehir tipi santraller Ek I listesinde olup EDe tabidir. Kurulu gc 0,5 MW ve zeri olan nehir tipi santraller ise Ek II listesinde yer almakta olup, seme eleme kriterlerine tabidir.

HES Projeleri ve evreci Yaklamlar


Hidroelektrik santralleri kurulu maliyetlerinin dier elektrik retim santral eitlerine gre daha dk olmas, ortalama kullanm mrlerinin daha uzun olmas, dier santrallere gre daha az sera gaz salnmna sebebiyet vermesi, elektrik retiminde da bamll azaltmas nedenleriyle stratejik neme sahiptir.

270

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Kyoto Protokolnn taraf lkelere lkelere C02 emisyonlarn azaltma, dolaysyla fosil yakt kullanmn azaltma zorunluluunu getirdii, fosil yaktlarn banda gelen fuel-oil ve doal gaz gibi yaktlar dikkate alndnda, lkemizin nemli lde da baml olduunun grld, bu bamlln azaltlmasnn lkemiz enerji kaynaklarnn deerlendirilebilmesi ile mmkn olabilecei, bu ynyle bakldnda nehir santrallerinin nemli bir yenilenebilir enerji seenei olarak ne kt aktr. Trkiyenin enerji bakmndan yurt d bamllnn azaltlmas, evre faktrlerinin de korunmas suretiyle mmkndr. Bu adan bakldnda nehir tipi santraller gibi yenilenebilir enerji retim potansiyeline sahip kaynaklarn deerlendirilmesi nem tamaktadr. Bu alandaki faaliyetler Kyoto Protokol uyarnca fosil yaktlara bamlln azaltlmas dorultusundaki kresel eilim ve politikalarla da uyumludur. Hidroelektrik santrallerin evre dostu olma zelliklerinin yannda, bu santraller Avrupa Birlii tarafndan da tevik edilmektedir.

HES Projelerinde EDe likin ptal Kararlarnn Gerekeleri


dare Mahkemeleri tarafndan EDe ilikin kararlarn iptal gerekelerinde birok hususun ortak olduu dikkati ekmektedir. Bu gerekeler unlardr: a) Hidro elektrik santrali projesinin gerek yapm aamasnda gerekse faaliyete getikten sonra ne tr bir evresel etki yaratacann, yaplmas planlanan projenin ngrlebilir evresel etkilerinin doru hesaplanmad, projenin kurulaca alann ekolojik yaps, ora ve faunas zerinde nasl etkiler douraca, yapm neticesinde dere yatann kuruma olaslnn bulunup bulunmad, dere yatandaki sucul yaamn olumsuz olarak etkilenip etkilenmeyecei, dereye braklmas planlanan suyun akarsudaki mevcut ekolojik dengenin ve canl yaamn devam iin gerekli ve yeterli olup olmad, derede bulunan balklarn yaamlarna olumsuz etkisinin olup olmayaca, projenin orman ve orman alt bitki rtsne, ay tarm alanlarna, blgede yaayan insanlara ve hayvanlara zarar verip vermeyecei, proje kapsamnda kesilecek aalarn heyelan ve erozyona yol ap amayaca, proje kapsamnda ortaya kabilecek kat atk ve atk sularn blgenin doal yapsna zarar verip vermeyecei hususlar gerektii gibi incelenmemitir. b) HES almalarnn inaat ve enerji retimi srelerinin ayr ayr evresel etkilerinin olduu; inaat aamasnda yol ama, boru deme ve tesis kurma gibi ilemlerin evreye zarar verdii, evreye verilen zararn keif blgesine gidilirken grld, HES ina eden rmalarn uyguladklar inaat yntemlerinin gelimi zellikler tamadklar, sektrn ekosistem zerinde ciddi tahribat aan yntemleri, belki de sregelen bir alkanlk olarak, devam ettirdii ve eitli nedenlerle gzlemlenebildii, projelerdeki temel belirsizliin kullanlacak inaat yntemlerinin net olarak ortaya konulamamas olduu, c) Enerji nakil hatlarnn (ENH) HES projelerinden ayr olarak ele alnd, ENH ayr ele alnmasnn HES projeleri iin ciddi bir sorun olduu, ENH olmadan proje kapsamndaki HES projesinden retilen elektrik enerjisinin ulusal aa eklenemeyecei, bu hatlarn ciddi evresel etkilerinin (aa kesimi, yol almas, yangn potansiyelleri vb.) olduu, bu nedenle ENH ve HESlerin evresel etkilerinin birlikte ele alnmas gerektii,

d) evre ve Orman Bakanlnn HES projelerinde Tenant metodunu kullanarak dere yatana braklacak su miktarn belirledii (bu deer yllk ortalama ak debisinin % 10udur ) sz konusu metot kullanlarak belirlenen % 10luk deerin aslnda ksa sreli uygulamalarda veya su kalitesi dk nehirler iin kullanld, bu deerin Dou Karadeniz blgesindeki nehirler iin kullanlmasnn ok da doru olmayabilecei, evresel adan vurgulanmak istenen noktann, Tenant metodunun sucul yaamn iinde bulunduu yeri, ktden iyiye doru gruplad ve su miktar hakknda daha sonra deerlendirme yapt, bu metot uygulanmadan nce uygulama blgesinin snandrlmasnn gereklii, e) Tnel kazs hafriyatnn depolanaca eski ta ocaklarnn yerlerinin proje tantm dosyasnda olmad, ayrca ak kazlardan kan byk hacimdeki hafriyatn nasl bertaraf edilecei hakknda proje tantm dosyasnda herhangi bir bilgi bulunmad, hazrlanacak olan ED raporunda hafriyat dkm alanlar ve dkm ekli hakknda detayl bilginin verilmesinin gerektii, yzeyden kaznacak olan bitkisel topran nerede barndrlacann ak bir ekilde yazlmad, proje tantm dosyasnda tnel kazsndan kan hafriyatn byk bir ksmnn beton agregas olarak kullanlacann belirtildii, daha sonra inaatlarn beton ksmlarnda yanl agrega tr kullanmndan dolay kabilecek hasarlar nlemek iin tnel kazlarndan kan kaya malzemenin laboratuvarda beton agregas olabilirlii asndan test edilmesinin gerektii, en az 50 sene kullanm mr olan HES projesinin, inaat bitiminden 5 ila 10 sene sonra beton aksamnda zararl agrega kullanm sonucu hasarlar meydana gelebilecei, hasarl blgelerin tamiri srasnda da evreye zarar verilme ihtimalinin bulunduu, tnel inaat srasnda meydana gelebilecek duyarszlklar nlemek iin tnel gzerghndaki kaya ktlesinin snamasnn yaplmas ve kinematik analizlerle sreksizliklerin blok duyarllklar zerindeki etkilerinin irdelenmesinin gerektii, f) HES projesinin, ayn dere zerinde bulunan dier HESler ile birlikte deerlendirilmesi gereklii, evre ve Orman Bakanlnn birden fazla HES projesini ieren akarsu havzalar iin bir problem olarak belirtilen bu durumda btn havzay kapsayacak bir ED srecinden uzak durmay tercih ettii, HES projelerinin yapld btn su havzalar incelendiinde bu havzalara sadece enerji retim alanlar olarak bakldnn grld, bir HESin brakt kuyruk suyu dier bir HES tarafndan alnmakta belirli bir d ile enerji elde edildikten sonra, sradaki HESin devreye girdii, bu srecin dere/ay artk elektrik retemeyecek kotlara inene kadar devam ettii, bu ilem srasnda bazen dere yatann deitirildii ve bazen de suyun kaya iinde alan kanal boyunca tand, btn bu uygulamalarn o havzadaki yaam biimini ve kalitesini etkiledii, yaplan ilerin normal olduu her tr uygulama evreyi deitirir/zarar verir yaklam ile dile getirildii, bu yaklamn doru olmad, her ortamn tolore edebilecei bir evresel zorlamann olduu, Antropojenik mdahalenin evre zellikleri bozulmadan yaplmas gerektii, havzann kaldrma kapasitesi aldnda sistemin (havza), zgn niteliklerini geri dn olmakszn kaybedecei, havza kalitesini korumann tek yolunun btn HESleri ve enerji nakil hatlarn bir btn olarak ele almaktan getii, bu srecin HES planlama aamas ile balamas (HESlerin says, havzann zellikleri, alacak yollar, boru hatlar vb. teknik hazrlk byk lekli haritalar ve yerinde belirleme ile tamamlanmaldr), inaat srecinin

271

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

nasl iletilecei ile devam etmesi (aa kesme, hafriyat tama, patlatma vb. protokoller uygulanmal ve denetlenmeli) ve gzlemi ieren iletme sreci ile tamamlanmas gerektii (bamsz ak/ya gzlem istasyonu, canl trlerindeki deimeler tarmsal faaliyetlerdeki deiim vb.), aamal bu planlamann PTD ve ED raporunda detayl olarak belgelenmesi gerektii, g) Sucul canllar iin yerinde bir almann yaplmad, derede u anda sucul hayat destekleyecek miktarda su olduu, bu su miktarnn proje ile nemli lde azalaca, bu konunun da ED srecinde incelenmesi gerektii.

Environmental Effect. The river type power plants in appendix-2 list which have installed capacity of 0.5 MW or above depend on selection criteria. Particularly, having stay of execution and overruling decisions given by courts in cases against action for nullity for Evaluation of Environmental Effect is a big obstacle to run hydro-electric power plant in East Black Sea region. Basin planning, lack of water quantity which is necessary for conservation and sustainability of biological diversity and not including the works about connection line in Evaluation of Environmental Effect reports are main reasons in decisions given in action for nullity regarding Evaluation of Environmental Effect by courts.

Sonu
Mevcut durumda EDe ilikin karar iptal edilen HES projeleri iin sre tamamen durmutur. ED Ynetmelii gereince evresel Etki Deerlendirmesi Olumsuz karar verilen projeler iin evresel Etki Deerlendirmesi Olumsuz karar verilmesine neden olan artlarn tamamnda deiiklik olmas durumunda proje sahibi yeniden bavuruda bulunabilir. EDe ilikin karar iptal edilen proje sahiplerinin mahkemeler tarafndan verilen yrtmeyi durdurma/iptal kararlar dorultusunda belirtilen eksikliklerin giderilmesinden sonra yeniden bavuru yapmalar gerekmektedir. Elektrik Piyasas Lisans Ynetmelii kapsamndaki tesis tamamlama sresinin de EDe ilikin iptal kararnn verilmesinden itibaren yeniden EDe ilikin karar alnncaya kadar uzatlmas gerekmektedir. Bununla birlikte asl grev, havza planlamas noktasnda evre ve Orman Bakanlna dmektedir.

Summary
The Evaluation of Environmental Effect is a work which sets out negative and positive effects of projects planned to run for the environment; evaluates preventing the negative effect or determining location and alternative technologies, precautions taken to keep the negative effect at a lower level; and monitoring the implementation and control of projects. The projects in the appendix-1 of evaluation of environmental effect regulations are based on selection criteria and the projects which are decided to have The Evaluation of Environmental Effect Required and in case of extending or increasing the capacity regarding the projects within or out of regulation, the sum of increasing the capacity depends on The Evaluation of Environmental Effect for projects which are above threshold value or at threshold value level stated in appendix-1 of regulation. In addition to this, the projects in appendix-2 of The Evaluation of Environmental Effect regulation, in case of extending or increasing the capacity regarding the projects within or out of regulation, the sum of increasing the capacity for projects which are above threshold value or at threshold value level stated in appendix-2 of regulation are based on selection criteria. Ministry of Environment and Forest may decide for the projects which are based on selection criteria to have The Evaluation of Environmental Effect Required or The Evaluation of Environmental Effect not Required . The river type power plants in appendix-1 list which have installed capacity of 25 MW or above depend on Evaluation of

272

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

SUGZ ENERJ SANTRAL SRDRLEBLR ENERJ RETM MODEL

Glben Glcan PEHLVANZADE


skenderun Enerji retim ve Ticaret A..

eref HACIOULLARI
skenderun Enerji retim ve Ticaret A..

zet
Ekonomik ve sosyal hayatn temel girdisi olan elektrik enerjisinin, toplumsal kalknma ve gelimeyi destekleyecek ekilde; zamannda, yeterli miktarda ve srekli bir ekilde retilmesi gerekmektedir. Hedeenen toplumsal kalknma ve gelimenin srdrlebilir olabilmesi ise; bu retim srasnda evrenin korunmas iin gerekli tm tedbirlerin alnmasna baldr. Dnya genelinde elektrik enerjisi retiminde en ok kullanlan kaynak olan kmr daha verimli yakarak evre ile uyumlu bir ekilde elektrik enerjisi retecek yakma teknolojilerinin gelitirilmesinde son yllarda nemli ilerlemeler salanmtr. Bugn gelinen noktada; ok daha az kmrle ok daha fazla elektrik enerjisi retmek, yanma sonucunda oluacak atklarn miktarn nemli lde azaltmak ve oluan bu az miktardaki at da ileri artma sistemlerini kullanarak evreye zarar vermeyecek ekilde bertaraf etmek mmkn hale gelmitir. Tm bu teknolojik gelimeler neticesinde; dnya genelinde yakma verimi ve emre amadelii olduka yksek birok kmr santrali projesi hayata geirilmitir. evrenin korunmasn esas alarak enerji reten bu tesislerden biri de Adanann Yumurtalk lesinde faaliyet gsteren SKEN Sugz Enerji Santralidir. Anahtar Kelimeler: Enerji retimi, evre Koruma, Sosyal Sorumluluk, Srdrlebilir Kalknma

Tm bu teknolojik gelimeler neticesinde; dnya genelinde yakma verimi ve emre amadelii olduka yksek birok kmr santrali projesi hayata geirilmitir. Doal ve insani evrenin korunmasn esas alarak enerji reten bu tesislerden biri de Adanann Yumurtalk lesinde faaliyet gsteren SKEN Sugz Enerji Santralidir.

sken Sugz Enerji Santrali


lkemizin en byk uluslararas yatrmlarndan biri olan ve yakt olarak kalorik deeri yksek, kl ve kkrt oran dk ta kmr kullanan SKEN Sugz Enerji Santrali; ekonomik ve sosyal hayatn temel girdisi olan elektrik enerjisini, sahip olduu yksek yakma teknolojisi ve gelimi evre koruma sistemlerini kullanarak evreyle uyumlu bir ekilde reterek lkemizin srdrlebilir kalknmasna destek olmaktadr. Toplam kurulu gc 1320 MW olan ve ylda yaklak olarak 10 milyar kWh elektrik enerjisi reten SKEN Sugz Enerji Santrali; lkemizde tm yasal izin ve ruhsatlarn alarak onlarn gereklerini srekli olarak yerine getiren ilk kmr yaktl enerji santralidir ve uygulamakta olduu uluslararas teknik ve evre standartlar ile sektrnde nc konumundadr. Almanyadaki temiz kmr ve kentsel enerji santralleri modeline uygun olarak gelitirilen ve lkemizin ISO 14001 evre Ynetim Sistemi ve OHSAS 18001 Sal ve Gvenlii Ynetim Sistemi Sertikalarna sahip ilk ve tek kmr yaktl enerji santrali olan Sugz Enerji Santralinde evrenin korumas ile i sal ve gvenlii yksek ncelik tamaktadr. Sugz Enerji Santralinde kullanlan ta kmr Gney Afrika ve Kolombiya gibi lkelerden deniz yoluyla santrale getirilmektedir. Kmr tayan gemiler santralin anda demirlemekte ve zel

Giri
Ekonomik ve sosyal hayatn temel girdisi olan elektrik enerjisinin, toplumsal kalknma ve gelimeyi destekleyecek ekilde; zamannda, yeterli miktarda ve srekli bir ekilde retilmesi gerekmektedir. Hedeenen toplumsal kalknma ve gelimenin srdrlebilir olabilmesi ise; bu retim srasnda evrenin korunmas iin gerekli tm tedbirlerin alnmasna baldr. Dnya genelinde elektrik enerjisi retiminde en ok kullanlan kaynak olan ve bu zelliini ksa ve orta vadede devam ettirecei kabul edilen kmr; daha verimli yakarak evre ile uyumlu bir ekilde elektrik enerjisi retecek yakma teknolojilerinin gelitirilmesinde son yllarda nemli ilerlemeler salanmtr. Bugn geldiimiz noktada; ok daha az kmrle ok daha fazla elektrik enerjisi retmek, yanma sonucunda oluacak atklarn miktarn nemli lde azaltmak ve oluan bu az miktardaki at da ileri artma sistemlerini kullanarak evreye zarar vermeyecek ekilde bertaraf etmek mmkn hale gelmitir.

273

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

deniz st aktarma platformu vastasyla boaltlmaktadr. Boaltma ileminde iki adet mavna grev almaktadr. Mavnalardan konveyr sistemine aktarlan kmr bu sistem vastasyla depo alanna sevk edilmekte ve burada depolanmaktadr. Kmr transferinin her aamasnda tamamen kapal sistemler kullanlmakta ve tozuma nlenmektedir. Kmr depo alannda da kmrn tozumasn nlemek amacyla bir dizi nlem alnmtr. Bunlardan en nemlisi; depo alnnn etrafn evreleyen fskiye sistemleridir. Kmr; depo sahasndan yine konveyr sistemi vastasyla nce bunkerlere ve ardndan da kazanlar besleyen deirmenlere, daha sonrada kazanlara iletilmektedir. Deirmenlerde tlen ve toz haline getirilen kmr scak hava ile stldktan sonra kazana verilir ve burada yksek sda yanmaya tabi tutulur. Kazanlarn etraf borularla evrilidir ve bu borularn ierisinde saf su bulunmaktadr. Kmrn yanmas sonucunda aa kan s enerjisi borulardaki bu suyu yksek scaklk ve basnta buhara dntrmektedir. Elde edilen bu buhar daha sonra trbine gnderilmektedir. Trbinin kanatlarna arpan yksek scaklk ve basntaki buhar scakln ve basncn kaybederken kanatlar dndrmektedir. Trbinde oluan bu dnme hareketi ona bal olan jeneratrlere aktarlmakta ve burada elektrik enerjisine dntrlmektedir. Daha sonra trafolara aktarlan elektrik enerjisinin burada voltaj ykseltilir. Sugz Enerji Santralinde retilen elektrik enerjisi; Adana ve Erzin istikametlerine giden iki adet iletim hatt ile enterkonnekte sisteme aktarlmaktadr. Trbin knda scakln ve basncn kaybeden buhar younlatrcya gnderilir. Burada denizden alnan soutma suyu ile soutularak younlatrlr ve tekrar su haline getirilerek kazana baslr. Denizden temin edilen soutma suyu ise hibir ileme tabi tutulmadan ve ieriinde herhangi bir deiiklie uramadan, kalitesi korunarak 1200 metre uzunluundaki boru ve difzr yaplarndan oluan derin deniz dearj sistemi ile tekrar denize verilir. Kullanlan dearj sistemi ve difzr yaplar soutma suyunu denize verirken deniz yzeyinde ynetmeliklerde belirtilen snr deerlerin ok altnda snma salayacak ve ekosistemi hibir ekilde etkilemeyecek biimde tasarlanmtr. Bu alanda yaplan izleme almalar da dearj sisteminin denizde hibir etkiye neden olmadn gstermektedir. Yanma sonucunda oluan baca gaz da artma tesislerinden geirilip artldktan sonra atmosfere verilmektedir. Bu erevede oluan gaz ilk olarak elekrostatik ltrelere gnderilir. % 99dan daha yksek toz tutma verimi ile alan elektrostatik ltrelerde baca gaznn iinde bulunan; toz, kl ve dier kat partikller tutulmaktadr. Elektrostatik

ltrelerde tutulan maddeler kl silolarna aktarlr. Santralde oluan kaliteli ta kmr kl gelimi lkelerde olduu gibi imento katk maddesi olarak imento fabrikalarnda kullanlmaktadr. Yoluna devam eden baca gaz elektrostatik ltreden getikten sonra baca gaz artma nitesine girmektedir. Burada baca gaznn zerine farkl ykseklikteki borulardan kireta zeltisi pskrtlr. Bylece gaz kireta ile ykanm olur. Burada meydana gelen kimyasal reaksiyonlar sonucunda baca gaznn iinde yer alan kirleticiler tutulur ve nihai rn olarak; alpan imalatnda kullanlan alta elde edilir. Tm bu artma kademelerinden geerek artlan baca gaz su buhar olarak 150 metre yksekliindeki bacaya iletilmekte ve buradan da atmosfere verilmektedir. kan emisyonlar ise bacada bulunan emisyon lm cihazlaryla srekli olarak llmekte ve kaydedilmektedir. Btn bunlarn yannda Sugz Enerji Santralinin baca gaz emisyonlar; kurulan on-line sistem araclyla Adana Valilii l evre ve Orman Mdrl tarafndan da srekli olarak izlenmektedir. Sugz Enerji Santralinin faaliyetleri; yrtlen ve alannda bir ilk olan evresel zleme ve Ynetim Program kapsamnda, ilk gnden bu yana alannda uzman, yetkili ve bamsz bilimsel kurulular tarafndan detayl bir ekilde izlenmektedir. Bugne kadar yaplan izleme almalar tesisin evre ile uyumlu bir ekilde elektrik rettiini gstermektedir. Ayrca SKEN Sugz Enerji Santrali, benimsedii srdrlebilir kalknma ilkesi uyarnca evreyi koruyarak yrtt faaliyetinin yan sra kurumsal sosyal sorumluluunun da bilincinde olarak, yerel ekonominin canlandrlmas ve yerel toplumsal kapasitenin glendirilmesi amacyla; ekonomi, evre, eitim, salk, kltr, sanat ve spor alanlarnda gelitirilen projelere destek olmaktadr.

Sonu
evreye ve insana duyarl iletme ynetimi anlay ve uygulamalaryla SKEN; yrenin bir paras olarak kabul grm, sosyal, ekonomik ve kltrel ynlerden yreye birok katkda bulunmutur. Btn bu ynleriyle SKEN; ada, evreci ve insantoplum merkezli bir kurulutur.

Summary
Electrical energy, which is the main input of economic and social life, should be generated sufciently and permanently in such a way that supporting social progress and development should be ensured. The sustainability of the social progress and development aimed is dependent on taking the necessary precautions for protecting the environment during this generation.

274

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Signicant developments have been achieved recently in combustion technologies of coal, which is the most common source of electricity generation and presumed to maintain its popularity in the short and long term, to generate electricity efciently and in compliance with environmental protection principles. Nowadays, it is possible to generate much more electricity with less coal, and reduce the amount of waste resulting from combustion signicantly and dispose this minimum amount of waste by using high-tech disposal systems without causing any environmental pollution. In consequence with all these technological developments, many coal power plant projects have been put into practise whose combustion efciency and disposability is pretty high. One of the facilities which generate energy by considering protection of environment is SKEN Sugz Power Plant operating in Yumurtalk, Adana. SKEN Sugz Power Plant, which is one of the most important international investments of our country and which utilizes hard coal of high caloric value and low ash and sulphur content, supports sustainable development of our country by its production compliant with environment, high-tech combustion technology and developed environmental protection systems. Total installed capacity of SKEN Sugz Power Plant is 1320 MW and it generates approximately 10 billion kWh electricity in a year. This is the rst coal red power plant which provides all legal permits and certicates and maintains continuous execution of relevant requirements and it is a leading facility in its sector by means of international applications of technological and environmental procedures. Other than being the rst coal red power plant in Turkey which has ISO 14001 Environmental Management System and OHSAS 18001 Occupational Health and Safety System Certicates, the facility also enables all the environmental parameters to be monitored by independent scientic institutions specialized in their elds within the scope of Environmental Management and Monitoring Programme which has been effective since the construction of the facility. SKEN; in line with principle of sustainable development it has adopted, besides conducting its activities caring for protecting the environment, also supports projects in the elds of vitalizing local economy and improving local social capacity. With business management understandings and applications that are sensitive to the environment and people, SKEN is accepted as an integral part of the region, and has made many social, economic and cultural contributions to the region to date.

275

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

ATIKLARIN GAZLATIRILMASINA DAYANAN ELEKTRK RETM TEKNOLOJS

Dr. Tamer TURNA


Turna Enerji Sistemleri San. ve Tic. Ltd. ti.

zet
Gazlatrma s, basn ve buhar yardmyla maddelerin dorudan gaz fazna gemesini salayan ve temelde karbonmonoksit ve hidrojen oluumunu salayan bir prosestir. Gazlatrma teknolojileri eitlilik arz etmekte, ancak drt temel mhendislik kriterlerine gre gruplandrlmaktadr. Bunlar (i) Gazlatrma reaktr ortam (oksijen veya hava miktar), (ii) Reaktr tasarm, (iii) ve d s kayna durumu, (iv) letme scakl. Gazlatrmada kullanlan tipik maddeler: Organik maddeler, kmr ve petrol temelli maddelerdir. Hammadde ya kuru ya da bulama eklinde reaktr emberine (yani gazlatrcya) verilmektedir. Gazlatrcda hammadde yksek scaklk ve basn altnda, oksijen ynnden zengin veya fakir ortama maruz kalmaktadr. Ticari gazlatrma tesisleri genelde

oksijen tketmezler. Tmnn prosesi balatabilmesi iin bir s kaynana gereksinimi sz konusudur. Gazlatrmann temelde rn sz olur, bunlar: (i) Hidrokarbon gazlar (dier ad sentetik gazlar), (ii) Hidrokarbon svlar (yalar), (iii) Kmrlemi kat madde (siyah karbon ve kl). Sentetik gaz temelde karbonmonoksit ve hidrojenden (% 85den fazla bir oranda) ve daha dk oranlarda olmak zere karbondioksit ve metan gazlarndan olumaktadr. Sentetik gazlar elektrik veya buhar retiminde yakt olarak deerlendirilebilmektedir. Hava ile kartrlmas kaydyla sentetik gazlar otto veya dizel motorlarnda kullanlabilmektedir. Bu makale, Atklarn Gazlatrlmasna Dayanan Elektrik retimi Teknolojisinin teknik, ekonomik ve evresel sonular hakknda geni bir gr sunmaktadr.

Giri
Trkiyede oluan evsel atklarn ou p sahalarnda dzenli veya dzensiz plklere atlmaktadr. Geri dnm srelerine tabi tutulan veya kompost (gbre) retiminde kullanlan evsel atk miktar hala olduka dk oranlardadr. Bu ilemlere tabi tutulamayan evsel atklara Kalan Atklar denmektedir. Avrupa Topluluunun Atk Depolama Direktine gre depolamaya gnderilen atklarn azaltlmas hedeenmitir. Ksa bir sre ncesine dek atklarn depolanmasna tek seenek atk yakma tesisleri olmutur. Ancak atk yakma tesislerinin nemsenecek dzeyde muhalieri vardr. Bunlar atklarn yaklarak bertarafn doal kaynaklar tkettiini, geri dnm imkanlarnn srekli madde ak ihtiyac nedeniyle baltalandn, iklim deiikliine yol aldn ve hava kirliliinin yan sra zehirli kllerin geri kaldn sylemektedirler. Bu ekincelere zm oluturmas bakmndan giderek daha fazla seenekler - rnein piroliz ve gazlatrma teknolojileri kalan atklarn bertarafna zm olarak karmza kmaktadr. Bu makale bu teknolojilerin avantaj ve dezavantajlarn irdelemektedir. liikteki ema evsel atklar iin nerilen genel sreci gstermektedir.

Introduction
A large amount of municipal waste in the TR is being landlled. The amount of recycling and waste composting still very low. Municipal waste left is named is Residual Waste. The European Landll Directive now means we must reduce the waste we send to landll. Until recently, the only alternative to landll which has been considered is mass-burn incineration. There are opponents for the incineration of residual waste because it destroys natural resources; it undermines recycling by demanding a steady stream of waste; it adds to climate change; and it causes pollution from air emissions and toxic ash. A number of other options for dealing with residual waste are now becoming more signicant, in particular pyrolysis and gasication. This brieng explains how these processes work and what their benets and disadvantages are. The following schematic shows a recommended ow chart of a common municipal waste handling process.

Pyrolysis and Gasication How It Works?


Pyrolysis and gasication are thermal processes: they use high temperatures to break down any waste containing carbon. Both technologies use less oxygen than traditional mass-burn incineration. The pyrolysis process degrades waste to produce char (or ash), pyrolysis oil and synthetic gas (called syngas). The gasication process then breaks down the hydrocarbons left into a syngas using a controlled amount of oxygen. Gasication and pyrolysis typically rely on carbon-based waste such as paper, petroleum based wastes like plastics and tires, and organic materials such

Piroliz ve Gazlatrma Nasl alr?


Piroliz ve gazlatrma termik srelerdir: karbon yaplarnn ayrtrlmasnda yksek scaklklar kullanmaktadr. Her iki teknolojide de (atk yakma teknolojisine kyasla) daha az oksijen tketilmektedir. Piroliz srecinde atklar kmre (veya kle), piroliz ya ve sentetik gaza (singaz) indirgenmektedir. Bunun ardndan gazlatrma srecinde singazn iindeki hidrokarbonlar (kontrollu miktarda oksijen verilerek) ayrtrlmaktadr. Piroliz ve gazlatrmada karbon ieren atklar rnein kat, petrol esasl atklar (plastik ve tekerlekler) ve organik madde ieren atklar rnein gda atklar. Gazlatrmada

276

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

ekil 1. Kat Atk leme Sre emas

Figure 1. Solid Waste Handling Schematic

kk bir miktar oksijen kullanlmakta, pirolizde ise oksijen kullanlmamaktadr. Her iki teknolojide de sentetik (singaz) gaz retilmekte ve bu gaz %85 orannda karbonmonoksit ve hidrojenden ve de daha kk oranlarda olmak zere karbondioksit ve metan gazlarndan olumaktadr. Singazn kalorik bir deeri olduundan bu gaz yakma tesislerinde elektrik ve/veya buhar rtiminde kullanlabilmekte, veya kimya, petrokimya ve raneri tesislerinde hammadde olarak deerlendirilebilmektedir. Srecin yan rnleri olarak svlar (r. gaz ykamadan kaynaklanan) ve katlar (kmr ve kl). ou gazlatrma ve piroliz srelerinin drt kademesi vardr. Bunlar: Q Atn n ayrtrlmas: Burada sterilizasyon salanmakta ve kalorik deeri olmayan ve de geri dnme msait olan kimi atklar (r. cam, moloz ve metaller) ayrtrlmaktadr. Q Kalan atklarn stlmas: Temelde organik hamurdan oluan bir ktle gaz, ya ve kmr (kl) retilir. Q Ykama (temizleme): retilen gazlar ykanr ve ierisindeki kat partikller, hidrokarbon partiklleri ve uucu solvent tr bileenler ayrtrlr. Q Temizlenmi gaz ile elektrik retimi ve kimi durumlarda BEIS teknolojisiyle ezamanl olarak s retimi salanr. Q Atk yakma tesislerine seenek olarak gelitirilen zmlerin ou bu dnemde piroliz veya gazlatrma tesisleridir.

as food scraps. Gasication involves using a small amount of oxygen whereas pyrolysis uses none. Both produce a synthetic gas (called syngas) made up mainly of carbon monoxide and hydrogen (85 percent), with smaller amounts of carbon dioxide and methane. Syngas has a caloric value, so it can be used as a fuel to generate electricity or steam, or used as a basic chemical in the petrochemical and rening industries. Other by-products include liquids (mainly water used for washing the gas clean) and solid residues ash, or char. Most gasication and pyrolysis processes have four stages: Q Pre-treating the waste, which usually involves sterilizing it and separating out some of the recyclables, especially glass, grit and metal (which have no caloric value) Q Heating the remaining waste, mainly organic pulp, to produce gas, oils and char (ash) Q Scrubbing (cleaning) the gas to remove some of the particulates, hydrocarbons and soluble matter Q Using the scrubbed gas to generate electricity and, in some cases, heat (through combined heat and power CHP). Q Most alternatives to mass-burn incineration being developed now use a combination of pyrolysis and gasication.

277

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

ekil 2. Piroliz Sreci emas

Figure 2. Pyrolysis Process Schematic

Olumlu ve Olumsuz Hususlar Nelerdir?


Q Olumlu Hususlar: Az oksijen kullanldndan dk dzeyde havay kirleten emisyonlar olumakta, Emisyonlar gaz ykama tesisleri sayesinde daha iyi kontrol edilebilmektedir, Tesisler modler yapdadr. Kk nitelerin eklemlenmesiyle tesisler kurulup bytlmekte veya atk aknn azald (r. geri dnm imkanlarnn artmasyla oluan) durumlarda modler tesisler sklerek baka yerlere tanabilmekte, bu nedenle atk yakma tesislerinden ok daha esnek nitelik var olmakta, Elektrik ve/veya s retimi iin yakt retildiinden, bu sreler dier enerji trlerini ikame etmektedir. kame edilen yaktn doal gaz veya kmr olmas durumlarda karbon emisyon salnm azaltlmaktadr, Bu sreler (atk yakma tesislerine kyasla) daha kullanl rnler (gaz, ya ve kmr) retilmekte ve enerji retim tesislerinde veya zenginletirme yntemiyle petro-kimya ve baka uygulamalarda deerlendirilebilmektedir. Q Olumsuz Hususlar: Geri dnm imkan olan atklarn srelerde kullanlmas, geri dnm teknolojilerin ve doal gbre retiminin aleyhine ilemektedir.

Pros and Cons?


Q Pros: By using less oxygen, fewer air emissions are produced, Emissions are easier to control because they are scrubbed to remove contaminants, The plants are modular. They are made up of small units which can be added to or taken away as waste streams or volumes change (e.g. with increased recycling) and are, therefore, more exible than mass-burn incinerators, By creating fuel for electricity and / or heating, the processes displace energy from other sources. Where the energy displaced is gas or coal, it can reduce climate change impacts (this argument can also be made for energy from waste incineration), The processes produce a more useful product than standard incineration gases, oils and solid char can be used as a fuel, or puried and used as a feedstock for petro-chemicals and other applications. Q Cons: Unless they only deal with truly residual waste (what is left once best practice recycling and composting has happened) the processes will undermine recycling, - For example, paper is a valuable material which is lost when reduced to a gas. Further, paper made from trees

278

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

- rnein kat ok deerli bir madde olup gazlatrlmas halinde kaybolmaktadr. Dier yandan aalardan kat retiminde harcanan enerji, atk kadn geri dnmnden retilen kada kyasla iki kat enerji tketmektedir. Bir ton kat iin 24 adet aa kesilmektedir. - Aluminyum, elik ve cam kat atklarn arasndan kolaylkla ayrtrlabilmektedir, ancak gazlatrma srecine tabi tutulduklarnda bunlarn curuftan ayklanmas mmkn olmamakta, cevherden retilen alminyum iecek kutular iin, geri dntrlm kutulara kyasla 20 kat daha fazla enerji tketilmektedir. Atk gaz ve kat partikl emisyonlar kat atk yakma tesislerindekine benzer niteliktedir, Tesislerin verimli alabilmesi iin deerli atklarn da (kat, aa ve gda atklarnn) gazlatrlmas gerekmektedir. Bilindii zere bu atklar doal gbre retiminde kullanlan deerli ksmlardr. Geri dnm sreleri daha fazla istihdam yaratmaktadr. Tesislerde retilen yaktlar, hammadde olarak kullanlan kat atklarn retilmesi srasnda harcanan enerji miktarnn ok altndadr. Bunlara ek olarak kat atk yakma tesisleri rtn spatlam bir teknoloji olup, piroliz ve gazlatrma tesisleri henz tamamen bu kategoriye girememitir.

requires double the energy of recycled paper. Each ton of recycled paper saves about two dozen trees. - Aluminium, steel and glass are easily recycled when separated from solid waste but unrecoverable from gasication process slag; Beverage cans made from aluminium ore require 20 times as much energy to produce compared cans made of recycled aluminium. The gas and solid emissions produced are similar to massburn incineration, The plants need a certain amount of certain materials to work effectively e.g. paper, wood and food waste these are often the most valuable parts of the waste stream for composting, Recycling creates more jobs, Any fuel produced nowhere near makes up for the energy spent in manufacturing new products re-use and recycling are still better. In addition, while mass-burn incineration is a proven technology, the effectiveness of pyrolysis and gasication has not yet been fully demonstrated.

Reference
[1] TURNA ENERJ SSTEMLER SAN. Ve TC. LTD. T. (www.tes-engineering.biz) ve ETS GmbH (www.carboncredits.net) Proje Uygulamalar.

Kaynaklar
[1] TURNA ENERJ SSTEMLER SAN. Ve TC. LTD. T. (www.tes-engineering.biz) ve ETS GmbH (www.carboncredits.net) Proje Uygulamalar.

279

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

ekil 3. rnek bir Piroliz Tesisi

Figure 3. A Pyrolysis Plant Example

n Grlen Yakt Kaynana Gre Elektrik retimi Tablosu (rnek) / Fizibilite rnei Kapasiteler Enerji Santral Kapasitesi : 2412 kW Net Elektrik retim Kapasitesi : 2170 kW Gaz Tketimi : 7179 kW Gelirler Elektrik Sat Giderler Tm letme Giderleri EBITDA CAPEX

Power Generation Capacity Based on the Fuel Source (Example) Feasibility Example Capacities: Plant Nominal Power Capacity : 2412 kW Plant Net Power Capacity : 2170 kW Gas Consumption : 7179 kW Revenues: Power Sales (0,19 TL/kWh) Expenses: All O&M Costs EBITDA CAPEX

: 3.298.400 TL/Yl

: 3.298.400 TL/Yl

: 289.440 TL/Yl : 3.008.960 TL/Yl : 13.540.000 TL (Atk n elleleme tesisi hari) : 4.5 Yl / Years

: 289.440 TL/Yl : 3.008.960 TL/Yl : 13.540.000 TL (Excl. waste handling !) 4.5 Yl / Years

Basit Geri deme Sresi

Statik Pay Back Period

280

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

THE IMPORTANCE OF VOLUNTARY CARBON MARKET IN TURBULENT TIMES OF NEGOTIATIONS

Thomas CAMERATA
South Pole Carbon, Istanbul Ofce

Abstract
National Climate Change Strategy for Turkey has been developed and published by the government. The emission reduction measures to be taken are dened on sector basis. However, nancial resources to realize those reduction targets are lacking for the project developers. Voluntary Carbon Market could provide access to international funding opportunities. A number of renewable energy projects have already beneted from carbon revenue in Turkey. The carbon market is expected to play an important role in post-2012 emission reduction targets.

and alternative fuels and new technology engines are other issues discussed in context of the strategy. Application of management tools such as energy control and management systems, greenhouse gas inventory and reporting systems, greenhouse gas management systems will be developed in order to follow up industrial emissions in the mid-term. The voluntary carbon markets is also mentioned to be encouraged for transforming the emission reduction investment costs into revenues for enterprises. Waste management is also included in the emission reduction measures. The Waste Management Action Plan will be developed and 70% of the municipal wastes in Turkey are aimed to be disposed at the sanitary landll facilities by 2012. The measures dened for Land Use, Forestry and Agriculture includes rational use of manure, implementation of modern techniques in irrigation, soil cultivation and use of pesticides and supporting organic agriculture, drought-tolerant plants, certied seed production in the short term. Developing Classication standards for land use and a geographical information system for all land classes in Turkey are among the mid and long term plans. In addition, 2.3 million hectars will be afforested and rehabilitated between years 2008-2012. In order to implement the strategy and realize all sector based measures dened above required nancial resources shall be provided by both national international resources. Clean technology investments, transition to a low carbon economy and scientic research for mitigation and adaptation are the main paths to follow up for an effective emission reduction for Turkey and would require huge nancial resources.

Copenhagen round of Climate change negotiations did not give the expected outcome and no legally binding global carbon reduction treaty has been developed. Turkey has ratied Kyoto Protocol last year but does not have a commitment for the rst phase beginning from 2008 to 2012. The delegates attended to Copenhagen negotiations presented the endeavours in order to combat with climate change. The National Climate Change Strategy was published in December 2009. The short, mid and long term emission reduction plans are described and the special status differentiating from developed European countries. The delegate member also added that Turkey would participate to international treaty within common but differentiated responsibilities.

Turkey is Taking Part in The Solution


In context of National Climate Change Strategy[1], achievable emission reductions on a sector basis have been dened if national and international funds are accessible. Main sectors on focus are: 1) Energy, 2) Transportation, 3) Industry, 4) Waste, 5) Land Use, Agriculture and Forestry. The long term strategy for energy sector comprises both increasing the share of renewable energy in total electric power generation to 25% and reducing the energy density by 2020. Energy efciency measures are also included in the agenda of short, medium and long term strategies. A target of 7% reduction in the reference scenario by 2020 has also been dened. The railroad transportation in freight and passenger transportation needs to be supported in order to decrease the use of fossil fuel as sector approach. Public transportation as well as short distance maritime transportation shall be encouraged in medium long term. Energy efciency, environmental-friendly transportation modes

Carbon Revenues Could Encourage Emission Reduction Projects


Continued growth of the voluntary markets has been considered seriously as nancial resource for those targets (Figure 1). The volume of Voluntary Carbon Markets has been increasing over the years with the increasing number of renewable energy and green investments also in connection to the improving Global Warming and climate awareness. The increasing volume of a voluntary carbon market is a good indicator that there would be a demand for carbon markets in the post 2012 regime as well. The carbon emission reducing projects, particularly developed in renewable energy generation, have already beneted the support

281

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

regulations. This would help to see where further emission reductions could be achievable easily and seeking funds to realise them. To conclude, 2010 is a very important year for climate negotiations. Turkey should develop sustainable strategies and seek ways to be harmonised with global carbon market mechanisms. Voluntary carbon market coupled with carbon accounting would be the key activities to support turbulent times of negotiations in Cancun, Mexico.

Figure 1. Historic values for the voluntary carbon markets[2]

of carbon nance. There is a long pipeline of projects which will be commissioned in the following years and will start issuing their credits very soon. Turkey now has 78 projects listed on Gold Standard and also increasing number of projects under VCS. Turkey has gained a strong position in the voluntary carbon markets as the energy infrastructure is going under a transformation and number of renewable energy projects is increasing. The additional revenues from carbon emission reduction are also supporting projects lacking nancial feasibility such as electricity from biogas or landll (Figure 2). Voluntary carbon markets have demonstrated how important can carbon revenues are and how vital post 2012 period will be for project owners. In order to keep this market alive after 2012, a great pressure has been put on national climate negotiations within this year.

References
[1] Ministry of Environment and Forest, National Climate Change Strategy, Turkey (http://www.undp.org.tr/energEnvirDocs/ Ingilizce%20-%20Strateji%20Belgesi.pdf) Ecosystem Marketplace, New Carbon Finance Ecosystem Marketplace, New Carbon Finance. (1) Based on 335 observations

[2] [3]

Figure 2. Turkey has gained a strong position in the voluntary market [3]

Project Developers Should Ensure Registration of Their Projects Pre-2012


Voluntary carbon markets would play an important role to be harmonized by the global carbon market mechanisms rules for the post 2012 regulations. Gold Standard and Voluntary Carbon Standard have been a good practicing area for the project developers. Enlarging the frame by different kinds of projects such as energy efciency in industry or enabling low carbon public transport vehicles would put an extra value to that endeavours for combat with climate change. If the project is eligible for generating emission reductions and carbon revenues are vital for the implementation, early action should be taken by the project owner. During the design phase and before any payment made or any loan taken for the project, carbon emission reduction development should start. Carbon developers can help you to assess your emission reduction potential and to evaluate the best carbon standard to be used. In addition for a complete picture of activities carbon accounting should join the scene backed up with applicable standards and

282

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

REDUCED ENVIRONMENTAL IMPACT WITH ENGINES

Thomas STENHEDE
Wrtsil Ecotech

The internal combustion engines are the most efcient single energy converter where chemical bound energy in liquids and gaseous fuels are used. Thanks to the high efciency the specic environmental becomes low in particular when power is generated. There are a number of parameters which inuence the type of emissions and the amount thereof. Such parameters are: Q Choice of fuels Q Engine combined cycles Q Waste heat recovery Q Exhaust gas clean up systems Since Turkey nowadays has got a ne meshed gas grid the utilization of engines has expanded, thereby both oil and gas are widely used. The access to natural gas has to a great extent become benecial for the environment.

principle. When HFO was the only fuel choice available, the diesel engine or compression ignition was selected. Now when natural gas is available the existing diesel engines can be converted to burn natural gas and simultaneously keeping the oil capability operational. Thereby, a duel fuel engine is available. In the below table a comparison is made between otto and diesel engines using various fuels. For a 100 MWe plant operating 8000 hours per year at full load this means for an HFO red plant, which switches to natural gas, the yearly emissions become as shown in Table 2.
Table 1. Specic Emsissions of Wrtsil Engines
Engine type Process Fuel Sulphur content in fuel %S Shaft power per cyl kWm Shaft efficiency (). ISO % Exhaust gas temperature C Nitrogen oxides (NOx) g/kWh Carbon monoxide (CO) g/kWh Sulphur (SO2) g/kWh Particles g/kWh Carbon dioxide (CO2) g/kWh
W50DF otto NG 950 48.6 398 1,2 1,4 0,09 0,06 436 W46GD diesel NG 975 45.0 340 8,0 1,0 0,15 0,1 499 W46 diesel HFO 2.0 975 47.9 317 14,7 1,1 8,0 0,46 646 W34SG otto NG 450 48.0 390 1,2 2,2 0,07 450

Fuel Impact on the Environment


For power generation heavy fuel oil (HFO) has been standard fuel. Typical for HFO is beside the low price that it contains high levels of sulphur and ash. When oil is combusted in diesel engines the burn out is very good and the efciency is high (40-45%) and the unburned residuals as CO is low. The compression ignition cycle gives also higher emissions of NOx. The combination of sulphur and ash give a higher particulates emission as the ash generates nucleus for sulphuric acid condensation. Sulphuric acid contributes to acid rain which precipitates on land and forests and NOx contributes to smog formation, all giving a negative impact on the environment. As long as natural gas is available at a competitive price for power generation gas is from an environmental point of view the preferred fuel in a combustion engine. Natural gas, which mainly is composed of methane, shows a number of benets for protecting the environmental. Natural is almost from sulphur compounds, only small amount for odourisation, free from ash and particles, and a high hydrogen-carbon ration. Most engines built today in Turkey are spark ignited (below 10 MWe per genset) and pilot ignited DF-engines, all applying the otto

Table 2. Yearly Emissions of Engine Power Plant

Engine type Fuel Nitrogen oxides (NOx) ton/year Carbon monoxide (CO) ton/year Sulphur (SO2) ton/year Particles ton/year Carbon dioxide (CO2) ton/year

W50DF NG 960 1120 72 48 348800

W46GD NG 6400 800 120 80 399200

W46 HFO 11760 880 6400 368 516800

As seen there is a substantial environmental improvement when a power plant changes to natural gas. This is also valid for a green house gas like CO2.

Engine Combined Cycles


Still the exhaust gases contain a lot of unused energy and by introducing a steam generating system further power could come from the plant. Wrtsil has experience from several engine combined cycles (ECC) in which the power output has been increased by more than 8%. This means that a 100 MWe engine plant now can generate up to almost 110 MWe without further fuel consumption. From an efciency point this means that the gross efciency now is in the 50% range.

283

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

The choice of fuel is important as an engine can very well operate on high sulphur (HFO) but certain actions has to be taken when it comes to corrosion in the exhaust gas system. For gas fuelled systems this limitation is not at the hand and further improvement can be made. It is anticipated that a well designed plant can achieve 53% in the near future.
Exhaust gas in Steam Turbine Superheated steam
(12..20bar) (one/plant)

treatment methods meaning that the energy conversion has already taken place and can not be affected. The energy consumption can be high.

Conclusion
In general pre-combustion methods like; fuel selection could be more efcient and choice of internal process such as otto/diesel processes. Secondly waste heat recoveries either as engine combined cycle or combined heat/chilling reduce the specic emissions and improve the efciency. Wrtsil provides all these methods as selected by its customers.

Generator

Superheater

G
Steam Drum

Electric power

Exhaust gas Boiler


(one/engine)

Condenser
(one/plant)

Evaporator
HT water heat recovery

Cooling water
(or air cooling)

Condensate Make-up water

Economiser

Feed water Tank Exhaust gas out


(min 180C with sulphuric fuels)

Feed water
(min 130C with sulphuric fuels)

(one/plant)

Feed water pump

plant total el. efficiency 47 .. 50% recommended plant size min 30 MWe LP steam production for fuel heating to be considered in HFO plants

Figure 1. Engine combined cycle

The ECC thus improves the efciency by 4%-unit implying that there is a 4% reduction in specic emissions.

Recovery of Waste Heat


The engine driven power plant has an efciency of 45% means that 55% of the fuel energy is rejected via exhaust gas and engine cooling. This rejected energy can to some extent replace other energy sources where low grade energy is requested e.g. steam generation, hot water, chilling. There are difculties in nding appropriate solutions but if the can be identied in industrial process, municipal utilities the emissions could be reduced and energy saved. A district cooling and power plant is depicted below. As seen in Figure 2 residual heat is used in a heat recovery module and a boiler for driving an absorption chiller. A compressor chiller is used for peaking and stand-by to meet the demand according to a duration curve.

Figure 2. An engine driven DCAP plant.

Exhaust Gas Clean Up Systems The most obvious way of reducing emissions into the air is to clean up the exhaust gas by: Q Flue gas desulphurization Q SCR for deNOx Q Electrostatic precipitation for particles All methods are widely applied and efcient, but they are costly to install and some consume chemicals for operation. They are

284

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

GEOTHERMAL EXPLORATION IN TURKEY

zgr alan KUYUMCU


BM Mhendislik ve naat A..

Umut Destegl SOLAROLU


BM Mhendislik ve naat A..

Abstract
Turkey is famous for many things from its beautiful nature to a diverse culture going back many civilizations. However, there is yet another asset that Turkey is not yet famous for: Turkeys abundant geothermal resources. Current estimated numbers confer that Turkeys geothermal capacity is 7th in the world at 2000 MWe and 31500 MWt. Overall, Turkey provides a very promising and unrevealed sector for investors. However in order to truly become one of the leading countries in geothermal, Turkey needs to iron out its legislative bottlenecks associated with exploration licensing, expropriation, supervising institutions, import regime, data libraries and support mechanisms.

between depths 1000-2000 m. This has brought out a wholly new opportunity and a parallel strong private sector interest in deeper geothermal exploration. Geothermal exploration requires signicant upfront expensive studies such as geological, geophysical and geochemical investigations. Once the well location is given, the expense is multiplied, with average drilling costs running around 2.5 m USD for a 2000 m depth conventional exploration well. It is clear that despite all production advantages, geothermal energy requires heavy risky upfront investment. In order to maintain and escalate private sector interest, exploration needs to be stripped off its problems and supported by the government to the highest extent. Owing to its relatively limited exploration history, the Turkish geothermal sector heavily relies on the oil & gas technologies, staff and equipment that have been around for much longer periods instead. On the other hand, a number of important technical differences from oil & gas require that availability and/or import and logistics issues are urgently solved in the near future. For instance, the importing regime governing geothermal is currently far more demanding in comparison to that applicable to oil & gas. The primary issues requiring a permanent solution are not only drilling issues, but also supervising authorities and their rights and responsibilities. The best example is MTA, who has been appointed the government body that grants prospect licenses to the private sector, while simultaneously acting as an independent exploration company that is in direct competition with the private sector. Another topic is the shape and area limitations for exploration prospect licenses. If not revised, the current practice will continue to create conict of interest in many reservoir areas at each instant the licenses overlap. Further regulation and support mechanisms can also be implemented in order to ensure steady and fast growth of the sector. These would typically include creation of national digital subsurface data libraries and associated data banks, new regulations enabling urgent expropriation for drill pads and even direct governmental support in the form of partial drilling grants and rental or otherwise provision of specialty drilling and testing equipment.

1. Introduction
Turkey is famous for many things. These include historic monuments and landmarks, long beaches with clear seas, forests and mountains and a comprehensive history and an incredible culture going back many civilizations. There is yet another asset present in Turkey; one that it is not yet famous for. That asset is its abundant geothermal resources. Studies conducted by many institutions put Turkey at the 7th order among countries having the highest geothermal potential at 2000 MWe and 31500 MWt. On the other hand, the actual installed power capacity is only around 100 MW, way lower that what this potential suggests. This is actually a positive thing for investors in that it means the future is wide open for geothermal energy in Turkey. At the overall energy front, there is a similar situation. The current installed power capacity in Turkey is approximately 48,000 MW, where energy demand projections put the installed power capacity requirement at 96,000 MW by 2020. This is double the current level, requiring an approximate 100 billion USD of investment. In consideration of this vast need for added installed power capacity, the Turkish government has taken very important steps towards stimulating the energy market since 2001. Starting from 2005, a parallel mission of driving renewable energy initiatives was also strongly integrated into these steps, culminating in the signing of the Kyoto Protocol on February 6th, 2009. Being among the countries primary renewable resources, geothermal energy now holds a stronger place than ever in Turkeys energy plans. Geothermal exploration work in Turkey has been pioneered by the government exploration company MTA (Maden Tetkik ve Arama) since late sixties, with very little private sector involvement. MTA has published more than 185 geothermal reserves most of which were shallower than 1000 m depth. Meanwhile, recent studies now show that deeper and stronger geothermal reserves exist

2. Energy in Turkey
The current installed power capacity in Turkey is approximately 48,000 MW, where energy demand projections put the installed power capacity requirement at 96,000 MW by 2020. This is double the current level, requiring an approximate 100 billion USD of investment. In consideration of this vast need for added installed power capacity, the Turkish government has taken very important

285

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

steps towards stimulating the energy market since 2001. Starting from 2005, a parallel mission of driving renewable energy initiatives was also strongly integrated into these steps. Recent major changes in laws and regulations can be summarized as follows: Q Electricity Market Law (no.4628 / 03.03.2001) Private energy production Q Energy Market Regulatory Authority (EMRA, 19.11.2001) Q Agreement on Water Use / (Gen. Drct. of State Hydraulic Works, 26.06.2003) Q Law on Utilization of Renewable Energy Sources For The Purpose of Generating Electrical Energy (no.5346 / 18.05.2005) Q Law on Utilization of Geothermal Resources (no.5686 / 03.06.2007) Q Regulations on Utilization of Geothermal Resources (11.12.2007) Q Declaration of intent to sign Kyoto Protocol (30.06.2008) Q Draft Renewable Energy Law with special Tariffs for renewables Following some of these drastic measures, hydropower, wind energy, electricity distribution, natural gas distribution and thermal (coal/gas) energy sectors received signicant foreign investment interest and shifted to an accelerated capacity installation rate. Turkey is therefore currently rated among the worlds largest few markets for energy investors. It shares the multiple advantages of; Q Having %65 of its hydropower resources still unused, Q Having over %90 of its geothermal energy resources still unused, Q Having over %90 of its wind power resources still unused, Q Having an aggressive privatization and build-operate legislative structure already implemented, Q Holding the critical position of transit country for oil and gas resources from the Caspian Basin and the Middle East to the EU.

Table 1. Summary of Geothermal Uses So Far Current Situation in Geothermal Uses[2] Direct use heat exchange: Balneaological use: Power generation: CO2 Production: 983 MWt (equivalent to 117,000 houses) 402 MWt (equivalent to 10 million persons per annum) 80,7 MWe 120,000 ton / year

Table 2. Power Generation Targets Target Projection Power generation, 2010 forecast: Power generation, 2015 forecast: Heat exchange 2015 forecast: 250 MWe 550 MWe 8000 MWt

Table 3. Domestic Heating Potential in Turkey Domestic Heating Potential zmir Denizli Aydn Bursa, Balkesir Afyon Manisa and Turgutlu Ktahya anakkale Sakarya Salihli Other areas Domestic Heating Sub-Total Greenhouse and Other Heating Total FUEL-OIL EQUIVALENT 220,000 houses 100,000 houses 90,000 houses 140,000 houses 65,000 houses 50,000 houses 35,000 houses 35,000 houses 30,000 houses 30,000 houses 205,000 houses 1,000,000 houses 250,000 houses equivalent 1,250,000 houses equivalent (10,000 MWt) 2,800,000 Ton/Year (2.7 billion USD/ Year)

3. Geothermal in Turkey
Turkeys proven geothermal reserves are calculated at 3,293 MWthermal, and an estimated potential at 2,000 MWenergy and 31,500 MWthermal[1]. The current and projected (government target) geothermal capacity utilization is as given in Tables 1-3.

The following may be listed as the most notable problems of the industry: Q As well known, deep geothermal exploration has a wholly different level of risk prole in comparison to shallower studies. It is in fact comparable to oil & gas exploration in that it; Q Requires specialized and expensive geophysical methods with wide station distribution and relies much more heavily on the quality and accuracy of pre-drilling studies as opposed to surface manifestation and fault based top-down methods of shallow geothermal exploration, Q Requires expensive drilling rigs and high level of well engineering, where drilling costs run up to 3,500,000.- USD for a 2000 m deep well, Q Deals with both high temperatures and high pressures and therefore specially manufactured equipment typically requiring 8-12 weeks for manufacture and a further 8 weeks for shipping, Q Has a high upfront investment prole that increases geometrically with exploration depth and is neither nancable by any banks, nor recoverable in case of failure.

4. Geothermal Exploration in Turkey


The new Geothermal Law that was passed in June 2007, allows for private sector exploration studies targeting geothermal energy generation. Since 1935, MTA (Turkish Governmental Mining & Geothermal Exploration Company) has discovered approximately 185 geothermal elds throughout Turkey. Interestingly, 95% of these discoveries is shallower than 1000 meters depth, owing to the technological and budgetary limitations of the past. On the other hand, the most recent discoveries have proven that the most commercial geothermal reserves in Turkey are present between 1200 to 2000 meters depth. This has brought out a wholly new opportunity and initiative in deeper geothermal exploration. While the opportunity is present, this is not without problems.

9 Euro.cents / KWh foreseen for geothermal, Private sector investment applications in hydropower B.O.T. reached 10,594 MW in its rst year, representing 10,6 billion USD total investment. Applications in wind power were a staggering 78,000 MW.

286

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

It can be assumed for simplication that exploration for a geothermal eld may cost around 2500 to 3500 USD / MW of installed capacity reserve discovered.

they do not have any nancial limit to the number of licenses they can hold. This is in direct conict with the intention of the new law, which aims to strip MTA of its current unfair advantages.

5. Recommendations
The following problematic areas have been identied and measures recommended for expediting the growth of geothermal energy and derivative uses in Turkey: 5.1. Authorized Institution Current legislation indirectly delegates private sectors licensing and control functions to MTA. At the same time, MTA has been repositioned as an independent exploration entity that will act in direct competition with the private sector, operating under the same law. Culmination of execution and control duties in the same institution is a fundamental conict that needs to be resolved urgently a dedicated Geothermal Directorate is proposed. 5.2. Import Regime Geothermal exploration companies are not eligible for importation of geophysical, drilling and well testing equipment in exemption from regular customs requirements. This causes signicant obstructions and delays in the supply of necessary special-purpose equipment from other countries and / or local oil companies. Meanwhile, such an exemption applies for oil & gas exploration. 5.3. Exploration licenses Current licensing mechanism is not suitable for efcient exploration and exploitation of resources after their discovery. License areas have to be expanded to allow for minimum 5000 ha to maximum 25,000 ha size and be limited in shape to eliminate impractically shaped license areas. 5.4. Access to public data banks The government of Turkey holds an incredible amount of valuable exploration information acquired through past studies such as irrigation wells, oil, gas and mining exploration studies, ground investigation works, etc. However, this data has to be regrouped from its scattered form in different institutions into a well organized library[3]. The contents of this library thereafter have to be made accessible to associated license holders at a certain cost, in order to eliminate the need for repetitive data acquisition. 5.5. Urgent Expropriation Expropriation under Turkish law typically takes 2 years or more to nalize. Factoring in the maximum exploration license period of 4 years allows, this does not allow enough time to complete all required studies. In order to overcome this problem, the already existing mechanism of urgent expropriation with hydropower projects has to be also carried and integrated to the geothermal law. 5.6. Equal Rights with MTA MTA is a very old and strong government exploration company competing with the private sector under supposedly equal rights. Notwithstanding the authorized institution matter addressed above, MTA is further exempted from the fees and bank guarantee letters required during licensing from private sector companies. This typically means MTA is free to operate without any urgency to complete the development of any one license they hold and that

6. Conclusions
With the application of these simple measures, it is only natural that the Turkish geothermal sector will attract investment and expand at an incredible rate. This is already visible from the current momentum of geothermal investments, as undertaken by some of the big players of the Turkish energy market.

References
[1] Lund,, W., J., Freeston, D., H. and Boyd, T. L., Direct application of geothermal energy: 2005 Worldwide review, Geothermics Volume 34, Issue 6, December 2005, Pages 691-727 [2] World Energy Council 2009 Survey of Energy Resources Interim Update 2009, World Energy Coulcil Publications, pp. 63. [3] Garside, L.J., 1997, Nevada geothermal gradient-hole database, Nevada Bureau of Mines and Geology. CD-ROM prepared under INEL Contract NO, C85-110656-005.

287

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

DOALGAZ TCARET VE AVRUPA GAZ HUBLARI

Volkan ZDEMR
BOTA Strateji Gelitirme ve Uluslararas Projeler Dairesi Bakanl

zet
En geni tanmyla doal gaz hub, birden fazla noktadan (tedarikiden) gelen arzn bir noktada toplanp yine birden fazla alcya datlmas yoluyla yaplan ticari faaliyetin merkezidir. Spot piyasa ilemleri iin uygun bir ortam oluturan hublar, daha fazla alcnn grece ucuz arz kaynaklarna ulamn salarken, satclara da doal gaz iin anlk en uygun yat sunan alclara ulama imkan tanyan temel piyasa birimidir. Avrupada rekabeti bir gaz piyasasnn oluumu iin ilk direktier henz 1990larda verilse de bu gidiat sanal ve ziksel hublar birlikte ele alndnda artarak ilerlemektedir. Bunun sonucunda, uzun erimli kontratlarn piyasann byk blmne hakim olduu Avrupada, gaz hublar ksa dnemli gaz ticareti konusunda eitli alc ve satclara sunduu imkanlarla alternatif bir ticaret modeli de sunmaktadr. Avrupadaki hublar birbirleriyle ve daha da nemlisi, doal gaz ticaretinin uzun erimli kontrat yapsyla rekabet halindedir. Doal gaz ticaretine etki edebilme olana olan bu hublarn konumu glendike kanlmaz olarak petrol yatlarndan bamsz bir dnya doal gaz yat mekanizmasnn kurulmas da olaanlaacaktr. Bu aratrmann amac da Avrupada var olan doal gaz hublarn karlatrmal olarak incelemek, bunlarn genel doal gaz ticareti iindeki konumlarn analiz etmek ve hub odakl doal gaz ticaret yapsnn lkemizde de mmkn olup olamayacan sorgulamaktr.

Hub piyasas ve gaz ticareti hususunda bu gr doruluunu kantlamtr. Ancak ABDde var olan bu kavramn dnyann geri kalanna ve en nemli tketim merkezlerinden biri olan Avrupa doal gaz piyasalarna yansmas farkl olmutur. Avrupada rekabeti bir gaz piyasasnn oluumu iin ilk direktier 1990larda verilse de, bu gidiat dnyaya paralel olarak yava ilerlemektedir. Uzun erimli kontratlarn piyasann byk blmne hakim olduu Avrupada, gaz hublar ksa dnemli gaz ticareti konusunda her ne kadar ticari faaliyete maruz gaz hacmi deikenlik ve (nispeten azlk) gsterse de, eitli alc ve satclara sunduu imkanlarla alternatif bir ticaret modeli salamaktadr. Bu balamda greceli olarak daha olgun ve rekabeti bir gaz piyasasna sahip olan ngiltere gaz hub NBPde (National Balance Point) ticareti yaplan gaz miktar kta Avrupasna gre ok daha yksektir. Gl bir hub odakl ticaretin olduu ngilterede bu avantaj uzun erimli kontratlardaki yat iin de bir referans tekil etmeye namzet olmutur. Bu da gaz yatlarnn petrole bamlln indirerek, kendi yat mekanizmasyla ekillenecek bir dnya doal gaz piyasasna evrilmesinde nemli bir rol oynamaktadr. Ykselen bir dnya doal gaz piyasasnn temel k noktas olan gaz hubnn olumas ve ilerlik kazanmasnda nemli bir koul olarak, uzun erimli kontratlarla balanm alternatif kaynaklarn olmamas ve ticaretin kapasite kstlamalaryla bloke edilmemi olmas saylabilir. Farkl oyuncular arasnda ksa dnemli kontrat frsat sunabilen gaz hublar piyasaya da hareket ve esneklik kazandrmaktadr. Uygulama alanlarna gre yeryznde iki tr gaz hub vardr: Fiziksel ve Sanal Hublar. Fiziksel hublar, belirli bir noktada konumlanr; dolaysyla gaz bu noktaya ulatrlmal ve oradan ticareti yaplmaldr. Bu klasik anlamda somut bir meta/mal piyasasndan farkszdr. ABDdeki Henry Hub buna klasik ve dnyadaki en gelimi rnektir. Burada 12 boru hatt birbirine bal bulunmakta, 3 tane yeralt depolama tesisine eriim olana sunulmaktadr. Lousiana eyaletinde hem karada hem de ak denizde retim yapan reticilere eriim imkan salanmaktadr. Likidite oran ise hayli yksektir. Transfer merkezinde yaplan kat zerindeki ticaret ziksel olarak teslim edilen doal gazdan yaklak olarak yz kat fazladr. Sanal hublarda ise cora ticaret platformu byk bir alan ve hatta lkenin tamamn kapsayabilir. Bu tr bir hubn zellii ise, ticarete konu olan gaz her hangi bir noktadan bu sanal piyasaya girer ve salaycnn gaz belirli bir noktaya tamasna gerek kalmaz. Fiziki olarak var olmasa da kendi ilerliini kazanan ve serbest pazar

Bir Piyasa Merkezi olarak Gaz Hub Ne Demektir?


En geni tanmyla Doal Gaz Hub, birden fazla noktadan (tedarikiden) gelen arzn bir noktada toplanp yine birden fazla alcya datlmas yoluyla yaplan ticari faaliyetin merkezi alandr. Satclar, nakliyeciler, piyasa araclar ve alclar arasndaki gaz ticaret faaliyeti ekillenerek piyasa mekanizmasnda yatlandrma belli olur. Bu zelliiyle hublar, arz ve talebin kesitii gaz kontrat noktalardr da denebilir. Boru hatt irketlerinin gaz iletim, arz gvenlii, talep dengelemesi ve genel anlamda ticareti faaliyetinden edindii uzmanlk alannn ve dominant konumununhub tarz yeniden yaplandrlm piyasalarda farkl bir boyuta dnmesi bu piyasa geliim srecinin doal bir sonucudur. Spot piyasa ilemleri iin uygun bir ortam oluturan hublar daha fazla alcnn grece ucuz arz kaynaklarna ulamasn salarken, satclara da doal gaz iin anlk en uygun yat sunan alclara ulama imkan tanmaktadr. Hublar sayesinde tketicilerin daha nce ticari faaliyette bulunan boru hatt irketleri tarafndan yaplan tama, depolama, aktarma gibi alanlardan daha hesapl bir ekilde yararlanaca ve bu anlamda rekabeti piyasa dinamiklerinin doal gazda da ilerleyecei gr ileri srlmtr1. zellikle ABDde gelimi olan Henry

http://newsletter.ep.ch/mir/newspaper-article?np_id=85&np_eid=22&catid=0 International Energy Agency (IEA), Flexibility in Natural Gas Supply and Demand, Paris, 2002. s.80

288

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

mekanizmasna gre arz-talep dengesinin ekillendii bir piyasa mevcut hale gelir. (ngiliz iletim sistemi - NBP) Ulusal gaz piyasasn ABde ilk serbestletiren lke ngilteredir ve ilk hub da yine bu lkede belirmitir. Avrupadaki en byk ve ciddi gaz hubna sahip olan NBP, gaz kontratlarnn IPE (International Petroleum Exchange) de ilem grmesini salar. Avrupadaki dier birok hub da bu merkezle bir ekilde ilintilidir. Henry Hub ile ayn mantkta iler, ama tek fark sanal bir piyasa olmasdr. Belika Zeebrugge hub da interconnector sayesinde NBPnin hizmetindedir. Piyasa kendi gelimi mekanizmasna sahip olduundan piyasa dengelenmesi veya ykmllklerini yerine getiremeyen tayc-alc-satclara cezai yaptrm olmaz. nk piyasa akkanlnda byle bir yaptrma zaten kendiliinden gerek kalmaz. Tayclar sadece kendi pozisyonlarn belirleyen giri ya da k miktarlarn belirtir, ziksel olarak bu ilem ise ngiliz Ulusal letim irketi (eski Transco) tarafndan yaplr. Avrupadaki dier sanal hublar unlardr: Q TFF (Hollanda) Gasunie irketi tarafndan iletilen ve NBPye benzer bir sistemde alr. Q PSV (Italya), PEG (Fransa) Fiziksel hublar ise unlardr: Q Zeebrugge (Belika), Q Baumgarten (Avusturya), Merkezi Avrupa Gaz Hub irketinin (CEGH) OMV ve Gazprom arasnda eit ortaklkla kurularak Rus ve Nabucco gaz zerinden ciddi bir ziki hub oluturma potansiyeli iermektedir. Q Bunde-Oude (Hollanda), Emden (Almanya). Son ikisini kapsayacak ve Avrupada rekabeti gelitirerek daha dk miktarda ve ksa dnemli kontratlara balanm gaz ticareti salamak adna ileride nemli bir gaz hub yaratmak iin StatoilEON Ruhrgas, Wingas ve BEB North West European Hub Company isimli ortak bir irket kurmulardr. Bu hublarda ticari olacak gaz hacmi arttka, hublar arasndaki rekabetin artaca da kesindir. Bu her ne kadar rekabeti kamlar gibi gzkse de, snrl sayda IOCnin greceli gl olduklar piyasalarda ticaretin byk blmne egemen olduu ve/veya olaca gereini deitirmemektedir. Bu bakmdan artan hub rekabeti, aslnda mevcut devlerin piyasa rekabetinin yeni bir ekle dnmnden baka bir ey deildir. Bir bakma bu gelimenin de dnya doal gaz piyasalama srecinin beklenen bir sonucu olduu petrol piyasalarndaki yapya baklarak sylenebilir.
Tablo 1. Avrupa Gaz Hublar Hacimleri (TWh) Piyasa NBP TTF ZEEBRUGGE MS-ATR CEGH PSV BEB PEGs NL BE spanya Avusturya Italya Almanya Fransa Yeri UK Tipi Sanal hub Sanal hub Fiziki hub Fiziki hub Fiziki hub Fiziki hub Fiziki hub Fiziki hub 2005 5768 122 463 260 8 29 5 45 2006 7058 201 500 281 99 78 13 77 Deiim 22% 64% 8% 8% 1061% 170% 170% 73%

Spot Piyasalar ve Gaz Hublar Arasndaki liki


Dnya doal gaz piyasalarnda gelien serbestlemeye paralel olarak spot piyasalarn geliimi de artmaktadr. Spot piyasann olumas iin en nde gelen koullardan biri, ok sayda alc ve satcnn her birinin tek bana yat belirleyecek etkide bulunmasn engelleyecek oranda geni bir piyasa iinde ticaret yapabilmeleridir. Piyasann likiditesi olarak adlandrlan bu zellik, sahipleri birbirinden farkl olan boru hatlarnn kesitii, birinin dierinin boru hattn kullanabildii, depolama imkanlarnn ve tketim merkezlerinin yakn olduu bir ziksel nokta ile desteklendiinde gaz hublar kavramnn bizatihi kendisini ortaya karmaktadr. Burada arz ve talep ziksel olarak dengelenir ve yatlar bu dengelenmenin doal aracdr. Bir hubda ticaret likit bir piyasaya dntnde, spot ve vadeli ilemler piyasas olumakta, yakn zaman ve gelecek iin bir piyasa yat domaktadr. Genellikle tezgah st piyasalarla balayan spot ticaret ile yaplan doal gaz teslimi kontratlar, bir gnden bir yla kadarki dnemi kapsayabilmektedir. Finansal gaz piyasalar olarak adlandrlan bu yapnn nemli bir zellii de, serbest piyasa ile birlikte artan yat oynaklna kar piyasa oyuncularna koruma salamasdr. rnein nihai tketicilere gaz teslim etme ykmll bulunan bir doal gaz datm irketi spot yatlardaki deiimlere kar talebini ayarlayamad iin yatlardaki artlara kar, bu art tketicilere yanstamad oranda, yat riskine maruz kalmaktadr. Bu durumda doal gaz datm irketinin spot veya vadeli ilemler piyasasna girerek yat riskine kar karlarn korumas mmkndr. Brokerlar bu riski yneterek spot piyasada etkinlik sahibidirler. Spot piyasalarn serbest piyasada arz gvenliine yapt etkilere ilikin olarak, ncelikle ksa dnemde arz ve talebin dengelenmesini salayp bir bakma arz gvenliine katk saladn sylemek mmkndr. Bununla birlikte, uzun dnem arz gvenliine ilikin olarak spot ve vadeli ilemler piyasasnda oluan yatlarn uzun vadeli yatrm kararlar iin temel alnmas pek mmkn gzkmemektir. nk uzun vadeye ilikin olarak spot piyasadaki likidite oran dk olmakta, uzun vade iin oluan yatlar piyasadaki kk bir oyuncu topluluunun beklentilerini yanstr hale gelmektedir. Bunun yerine uzun vadeli yatrm kararlarnn uzun vadeli arz/talep tahlillerine gre yapld ve spot yatlarn bu kararlarn test edilmesinde kullanlmas olanakldr. Spot piyasalar iin olmazsa olmaz bir kavram da esnekliktir. Esneklik iki ana grupta toplanabilecek aralar ile salanmaktadr: Fiziksel ve akde bal aralar. Fiziksel aralara retim ve ithalatta deiken arz, depolama ve boru hattndaki stok rnek olarak verilebilir. Akdi aralar arasnda ise en nde geleni kesintili anlamalardr. Bilindii zere doal gaz piyasasnda talep dzeyi zellikle mevsimsel olarak dalgalanmalar gstermekte, bunun dnda gn iinde ani talep ini ve klar yaanabilmektedir. Bunun dnda arz kaynakl sorunlar da ortaya kabilmekte, bu durum da arz ve talebin dengelenmesi sorununu gndeme getirmektedir. Bu noktada esneklik sistemin arz veya talepten kaynaklanabilecek dengesizliklere karlk tepki verebilme yeteneini ortaya koymaktadr. Kukusuz ki bu adan arz gvenliine nemli oranda katkda bulunmaktadr. Esneklik dzeyi genellikle her bir lkenin sahip olduu doal gaz piyasasnn zelliklerini yanstmaktadr. rnein yerli retim frsat bulunan lkeler retim tesislerini dengesizlik durumunda devreye sokmaktadrlar. Tketilen doal gazn byk oranda ithalat yolu ile karland lkelerde ise depolama tesislerinin yapmna nem verilmektedir. Esneklik salanmasnda geleneksel olarak kullanlan

Ref. European Gas Trading 2007. Prospex Research Ltd. October 2007 s.11

289

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

aralar ana grupta toplamak mmkndr: Arz yanl, talep yanl ve depolamaya ilikin aralar. Arz yanl aralar iinde retim ve ithalat koullarnda zellikle swing olarak tabir edilen faktr esneklik asndan nem kazanmaktadr. Swing, alcnn ald gaz miktarn belirli snrlara kadar artrmasna imkan veren bir mukavele hkmdr. Genellikle maksimum gnlk kontrat miktar, yllk kontrat miktarnn bir yzdesi olarak ifade edilir (% 100lk bir oran swing olmad bir durumu ifade etmektedir). Bu adan swing, ani talep deiikliklerine kar alc lkeye ksa sre iinde dengeleme imkan salamaktadr. thalata ilikin olarak her bir ithalat kontrat temelinde belirlenmekle birlikte genellikle ksa mesafelerde yksek bir swing yzdesi salanabilirken, uzun mesafeli teslimler iin ek bir yatrm olmakszn yksek bir swing yzdesi salanmas mmkn olamamaktadr. Gaz endstrisinin rekabete almas ile birlikte geleneksel esneklik aralarna yenilerinin eklendii grlmektedir. Spot piyasa ve gaz hub ilikisinin pekimesi de bu gidiatla ilgilidir. Doal gazn dier herhangi bir mal gibi alnp satlabildii, tedarikilerin tek dze yerine eitli hizmetleri ieren kontratlar sunabildii bir piyasa yaps esneklik zerinde de etkili olmaktadr. Byle bir ortamda yat arz ve talebin dengelenmesi asndan en uygun ara konumuna gelmektedir. Depolama ziksel bir ara olmann tesinde talebin dk olduu aylarda depolama yaparak talebin yksek olduu ve yatlarn da ykselecei varsaym ile artan yat oynaklna kar bir korunma ve kar olana salamaktadr. LNG ticaret iinde spot bazl satlarn ve her hangi bir kontrata ya da projeye balanmam LNG gemilerinin saysnn art LNGnin yeni bir esneklik unsuru olarak gelimesine zemin hazrlamaktadr. zellikle LNG gazlatrma terminalleri yeralt depolama imkan snrl olan lkeler iin hayati nem tayabilmektedir.

yapabilme olana ve doal gaz ile petroln aslnda yakt olarak rekabet etmeleri de rol oynamtr. Doal gaz yatlarndaki bir dier gelime ise blgeler arasndaki yat farkllklarnn zamanla ortadan kalkmas tahminleridir. Burada en nemli sebep, spot LNG ticaretinin blgeler arasnda arbitraj yaplmasnn nn amasdr. Bu yndeki gelimelerin ilk rnei Avrupa ve Amerika arasnda gereklemektedir. Deniz ar ktalarn iki yakasnda da faaliyet gsteren rmalar Atlantikin her iki tarafnda da LNG projelerinde yer alarak iki blge arasndaki yat farklarndan faydalanma amac gtmektedirler. Bu da orta ve uzun vadede yat farklarnn etkinsizletirilmesi anlamna gelecektir. Dnyada mevcut halde doal gaz ticareti hublarda spot olarak yaplan bamsz doal gaz yatlandrmas, petrol rnleri arlkl yatlandrma ve ham petrol yatlandrmas olarak kabaca ksm etrafnda toplanmaktadr. Daha ok ABD iin geerli olan (eitli boru hatlar tama maliyeti ve Henry Hubda belirlenen yatlar zerinden NYMEX endeksli yatlar) ama dnyada pek yaygn olmayan bamsz gaz yatlandrmasnn aksine kta Avrupasnda, yaplan ticaret petrol ve bilhassa petrol rnleri arlnn hissedilir olduu bir formlasyonla ekillenmektedir. Bunun yannda youn LNG kullanmnn olduu Asya-Pasik piyasalarnda LNG yatnn hesaplanmasnda petrol rnlerinden ziyade formlasyon olarak ham petrol yatnn arl gze arpmaktadr4: P(LNG) = ax + b (1)

Gaz Hublar ve Doal Gaz Ticareti Fiyatlandrmalar


Kendi iinde bylesi bir rekabet yaayan hublarn asl rakibi tabii ki uzun erimli kontratl gaz ticaret sistemidir. NBP byklne ramen ngiliz piyasasnn % 30una sahipken bu oran kta Avrupasnda % 10un altnda kalmaktadr. Ancak dnya genelinde gazn ticaretinin spot piyasalamasna ynelik bir gidiatn da tekrar vurgulanmas gerekir. Uzun erimli kontratlarda petrol ve petrol rnleri halen daha ok ciddi bir paya sahiptir. Gaz yatnn hesaplanmasnda kontratlarda petrol yat endekslemesi olmazsa olmazdr. Bu endeksleme ham petrol yat, haf-ar petrol rnlerini kapsayarak 20-25 yllk szlemelere aksettirilir. Fakat bu endeksleme retici lkeler arasnda byk deiiklik gsterir ve nihai olarak gizlidir. Rusya, Cezayir, Hollanda, ran gibi lkeler bu geleneksel yolu tercih ederken ngilterede gaz yatlar % 37, bunun yannda genel yatlar ieren enasyon sepeti indeksi ise % 28lik paya sahiptir. Bu NBP gaz hubnn ngilteredeki neminden kaynaklanan bir durumdur: Hubdaki gaz yat uzun erimli kontratlara girebilecek kadar byk bir neme sahiptir. Bu hublarn say, nem ve kapasitesi arttka gaz yatlarnn dier piyasalarda da ayn seyre gideceinin gstergesidir. Hublarn konumu glendike kanlmaz olarak petrol yatlarndan bamsz bir gaz yat mekanizmasnn kurulmas da olaanlaacaktr. Doal gaz anlamalarnda petrol yatlarna dayal yat formlleri son yllarda petrol ve doal gaz yatlarnn gittike birbirine yaklamasna yol amtr. Bu durumun gelimesinde doal gaz kullanan byk tketim merkezlerinde baka yakt trlerine gei

4 5

LNG Fiyat: x: ham petrol yat (eitlendirilmi ham patroller sepeti ortalamas) a: Alc-satc arasndaki kontrat mzakeresindeki eim katsays b: C.I.S esasna gre belirlenen mesafe/uzaklk birimi

Grak 1. 2008 yl iin karlatrmal dnya doal gaz piyasalar yatlar5.

lerisi iin projeksiyonlar sz konusu olduunda, Avrupa hublarnda ticareti yaplacak gaz miktar artsa ve LNG Avrupa ile dnya piyasalarnda sesini daha ok duyurmaya balasa ve art olarak unkonvensiyonel gaz kullanm yntemleri piyasalamaya balasa da, hkmetlerin daha rekabeti bir piyasa oluumunu dardan gzlemlemelerini beklemek yanl olur. Devletler doal olarak mevcut piyasa durumu zerinden ksa vadeli enerji/doal gaz arz gvenliini temine younlamlardr. Bununla birlikte, ziksel

Michelle Michot FOSS, Global Natural Gas Issues and Challenges: A Commentary, Energy Journal, Vol. 26, No.2, 2005, s. 125 http://www.med.govt.nz/templates/MultipageDocumentTOC____39562.aspx BP Statistical Review of World Energy 2008

290

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

hublar sanal hublara dntke piyasa akkanl ve esneklii artacaktr. Sanal hublarla boru hatlarndan kaynaklanan aksamalar decek ve tacirler daha serbest hareket edebileceklerdir. Bunun ok mhim bir sonucu olacaktr: Avrupa lkelerinde iletim hatlar irketleri ulusal lekte ya da daha byk blgesel anlamda geniletilmi hublar kurmak zorunda kalacaklardr. Bu sre iletim yatlandrmasnn mesafeden bamsz olduu giri k tarife rejimiyle birlikte ilerlik kazanacaktr. Yukarda deinildii gibi sanal hublarn da ziksel hublardan fark zaten bu noktada belirmektedir. Avrupa tarifeler rejimi dnldnde salt bu gelime bile bal bana bir devrim addedilebilir.

iin krc etki yaratmasn beraberinde getirecektir7 . te bu faktrler dnldnde henz oluma aamasnda olan Trkiye gaz piyasasnda hub kavramnn gndeme gelmesi Avrupa piyasalarndaki bu sert rekabeti gsleyebilecek bir mekanizmaya ve Nabucco gibi uluslararas projelerin lkenin hub olma siyasi iradesini de ieren bir yaplanmaya dnmesine bal durmaktadr.

Summary
In the largest term, natural gas hub is the center of commercial activity in which multiple-point of gas suppliers interact with multiple buyers, shippers at the same point. Spot market transactions create an environment suitable for the hubs, increase the buyers access to relatively cheap sources of supply while providing a natural gas trader the consumer for the moment that offers the best price within supply and demand mechanism of the market. The formation of a competitive gas market in Europe, for the rst directives to the 1990s, has increased the progress of virtual and physical hubs. As a result, short-term gas trading in a variety of buyers and sellers at European gas hubs creates an opportunity to offer an alternative model of trade against long-term contracts. Hubs in Europe compete with each other and, more importantly, long term natural gas trade contracts. The more the trade at natural gas hubs increase, the more the possibility of abandoning oil prices will be and this will inevitably accelerate the establishment of an independent price mechanism for world natural gas. Therefore, the purpose of this research is to examine the European gas hubs, to analyze their situation in related with the written developments above and if possible to discuss the viability of functioning of such kind of a trade hub in Turkey.

Grak 2.

Yukardaki ekilde gaz yatlandrlmas iin kullanlan ortalama endeksleme grlmektedir. Buna gre fuel oil, benzin, vs. gibi petrol ve petrol rnlerinin gaz yatlandrmasndaki nihai arl % 75ler seviyesindedir. Aada lke rnekleri incelendiinde ise, gaz hubnn gelimi olduu ngiltere yatlandrmasndaki enasyon ve bamsz gaz yatnn etkisi, buna mukabil dier rneklerde ise petrol ve petrol rnlerinin arl gze arpmaktadr. Hollandadaki gaz yatn % 1.8lik minimal etkisi ise bu lkedeki gaz hub TTFnin kk lekte de olsa varlna baldr6 .

Grak 3.

Burada son olarak belirtilmesi gereken bir husus daha vardr: Hublarn saysnn artmas, hublar arasndaki ticaretin de artmasna sebebiyet verecek ve bu da ister istemez kendi mekanizmasnda oluacak olan gaz yatlarnn spot piyasada irketler
6

Her iki ekil de http://newsletter.ep.ch/mir/newspaper-article?np_id=85&np_eid=22&catid=0 adresinden eriilebilen Important New Nodes; Gas Hubs And Their Impact On Competition, Network Industries Quarterly, K 2006 makalesinden alnmtr. http://www.gvsi.com/download/editorials/Mrktfocs-Jan-02.pdf

291

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

ASFALTTN SIVILATIRILMASI SONUCU ELDE EDLEN HAM PETROLN DEERLENDRLMES VE DER HAM PETROL RNEKLERYLE KARILATIRILMASI

Murat AYTEKN
Ciner Grubu, Enerji ve Madencilik Blm

Yasemin LHAN
Ciner Grubu, Enerji ve Madencilik Blm

zet
Bu almann amac, asfaltitin svlatrlmas sonucu elde edilen sentetik ham petroln, dier ham petroller ile kyaslanarak ekonomik ve zibl olarak kullanmnn deerlendirilmesidir. Kaliteli petroln kalitesini ve yatn belirleyen en nemli unsurlar, kkrt orannn dk ve API (American Petroleum Institute) derecesinin yksek olmasdr. Asfaltitin svlatrlmas sonucu elde edilen sentetik ham petroln, Tpra Krkkale Ranerisi, Vitsan Gzetim Mmessillik ve Ticaret A.. ve Tbitak MAMda yaplan analiz sonularnda, kkrt orannn % 4,52 - 6,45 aralnda, API derecesi ise 18,10 deerindedir. Bu orana bal olarak yaktn evresel etkileri kadar korozif zelliinden dolay rn kullanlamaz kld ve kkrdn prosesi olumsuz ynde etkileyecei, kkrt giderimi ileminin ise pahal olmas sebebiyle bu deerin, yakt yat olarak katlayaca dnlmektedir. Elde edilen sonular dahilinde, asfaltit, ham petrol rnleri ile kyaslanarak, ekonomik ve zibl adan kullanm deerlendirildiinde; yaktn dk nitelikte ve kalitesiz olduu kansna varlmtr.

Tablo 1. Sentetik Ham Petrol Eldesi in Piroliz Edilen Asfaltit Numunesinin MTAda Yaptrlan Analiz Sonular Parametre Nem Uucu Kl Sabit Karbon st Isl Deer Alt Isl Deer Toplam Kkrt Yanar Kkrt Birim % % % % Kcal/kg Kcal/kg % % Deer 3,81 49,01 32,93 14,25 5609 5331 7,52 4,20

Tablo 2. Tpra Krkkale Ranerisinde Yaptrlan TBP Analiz Sonular Parametre Ap Deeri Younluk Su+Tortu Birim C gr/cm % Hacim % Arlk Deer 18,1 0,9453 8,0 5,84

1. Giri
Bu almada; asfaltitin svlatrlmas sonucu elde edilen sentetik ham petroln zelliklerinin ve kkrt oranlarnn deerlendirilmesi ve bu deerlerin dnyadaki ham petrol rnekleriyle kyaslanmas amalanmtr. Bu alma kapsamnda elde edilen kat ve sv rnlerin kimyasal ve ziksel analizleri TBTAK Marmara Aratrma Enstits, Tpra Krkkale Ranerisi ve sz konusu analiz parametreleri iin akreditasyonunu tamamlam laboratuarlarda tamamlanm, elde edilen bulgular ayn konuda daha nce yaplan almalarla karlatrlarak deerlendirilmitir.

Kkrt

Asfaltitin svlatrlmas sonucu elde edilen sentetik ham petroln, Tpra Krkkale Ranerisinde yaptrlan TBP (True Boiling Point) analiz sonular Tablo 2de verilmitir. Tpra Krkkale Ranerisinde yaplan analiz sonucu asfaltitten elde edilen sentetik ham petroln rn fraksiyonlar ve zellikleri Tablo 3te verilmitir.
Tablo 3. Tpra Krkkale Ranerisinde Yaptrlan TBP Analiz Sonular rn Fraksiyonlar Haf Nafta Ar Nafta Kerosen Haf Dizel Hacim (%) 0,87 13,36 13,39 12,04 12,14 6,45 19,27 19,68 2,81 Arlk (%) 0,66 11,06 11,96 11,49 12,18 6,68 20,54 21,99 3,45 API (60/60 F) 65,74 49,19 35,78 25,11 17,55 12,88 8,9 2,4 Younluk (g/cm) 0,7166 0,7823 0,8447 0,9026 0,9484 0,9790 1,0072 1,0561

2. Asfaltit ve zellikleri
Asfaltit, petrol kkenli bir kayatr. Derinlerde bulunan sv veya yan sv durumdaki asfalt maddesinin hidrostatik basn, gravitasyon, scaklk gibi etkenlerle tanarak, yark, atlak ve boluklara yerlemesiyle olumutur. Asfaltik maddelerin, petroln zaman, scaklk ve basncn etkisi altnda urad metamorfoz olay sonunda olutuklar bu nedenle petrol kkenli olduklar bilinmektedir. Sentetik ham petrol eldesi iin piroliz edilen asfaltit numunesinin MTAda yaptrlan analiz sonular Tablo 1de verilmitir.

Ar Dizel Haf Vakum Gaz Ya Ar Vakum Gaz Ya Vakum Dip Distilat LPG + Kayp

292

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

3. Asfaltit Analiz Sonular Kkrt Deerleri


Tablo 4. Asfaltit Numunesinin Toplam Kkrt ve Yanar Kkrt Deerleri Asfaltit Analiz Sonular Parametre Toplam Kkrt Yanar Kkrt Metodoloji Astm D 4239 Astm D 4239 % % Birim Sonu 7,70 0,39 5,72

Ham Petroln Younluu Ham petroln younluu 60F (15,5C) scaklk ve 1 atmosfer basn altndaki petroln younluu ile ifade edilir. Ham petroln younluu 0,6 1,00 gr/cm arasnda deimektedir. Ham petroln younluu kimyasal bileimine baldr ve hidrokarbon yzdesi, gaz miktar, reine asfalt gibi hidrokarbonlarn oran, slfr oran ve scaklk faktrlerinden etkilenmektedir. Ham petroln yat ve iletilme yntemleri younluuna gre deimektedir. Petroln younluu azaldka yat artmaktadr. Ham Petroln API Gravitesi Amerika Petrol Enstits (American Petroleum Institute) ve ulusal Bureau standartlar tarafndan belirlenen ve sv petrol rnlerinin younluklarn ifade eden zelliktir. Petrol endstrisinde petroln younluu yerine API derecesi kullanlmaktadr. Petroln younluu ile API gravitesi arasnda ters bir orant vardr. API gravitesi bydke younluk klmekte ve petroln kalitesi ykselmektedir. API gravitesinin yksek olmas, distilasyon sonucu elde edilecek rnn ekonomik deerinin daha fazla olaca anlamna geldiinden, API derecesi arttka petroln yat artmaktadr. Kkrt erii Ham petrolde kkrt miktarnn yksek olmas istenmeyen bir durumdur. Bunun; kkrt ieriinin petroln sl deerini drmesi, ranasyon ve lojistik faaliyetleri etkileyecek olan korozif etkisi olmak zere balca iki sebebi vardr. Dnyadaki baz ham petrollerin API dereceleri ve kkrt ierikleri Tablo 8de verilmitir.
Tablo 8. Dnyadaki Baz Ham Petrollerin API Dereceleri ve Kkrt erikleri [2] Ham Petrol Venezuella, Boscan ran, Soroosh Irak, Basra Heavy Irak, Basra Medum Irak, Basra Lght API 10 18 24 31 35 55 18 Kkrt (% wt) 5,5 3,3 3,5 2,58 1,95 1,97 0,03

Not: Btn Analizler Nemli rnekte Yaplmtr

PSAN analizleri kkrt deerleri Tablo 5te verilmitir.


Tablo 5. PSAN Analizleri Kkrt Deerleri PSAN Analiz Kodu PSAN-1* PSAN-1** PSAN-2* PSAN-3* / *** PSAN-5* PSAN-5** PSAN-6* PSAN-7* PSAN-8* PSAN-11*** PSAN-12*** PSAN-13*** PSAN-15*** PSAN-16*** PSAN-17*** PSAN-19*** PSAN-20*** PSAN-21*** PSAN-22*** Birim % wt % wt % wt % wt % wt % wt % wt % wt % wt % wt % wt % wt % wt % wt % wt % wt % wt % wt % wt Kkrt Analiz Sonucu 6,23 6,55 4,573 5,26 6,036 6,45 5,764 4,402 4,387 4,29 5,41 5,39 5,57 5,55 5,35 5,64 5,58 5,19 5,44

* TBTAK Marmara Aratrma Merkezi, Enerji Enstits (Kocaeli) ** Man B&W Laboratuvar (Almanya) *** Vitsan Gzetim Mmessillik ve Ticaret A.. (Kocaeli)

Tablo 6. Asfaltit Numunesinin Tprata Yaplan Analiz Sonular llen Parametreler Kkrt Birim % wt Analiz Sonucu 4,52

Irak, Kerkk Avustralya, Grifn

Tablo 7. Asfaltit Numunesinin Vitsanda Yaplan Analiz Sonular llen Parametreler Kkrt Birim % wt Analiz Sonucu 4,68

Dnyadaki ham petrollerle kyaslandnda, sentetik ham petroln bu deerine en yakn kkrt oran % 5,5 ile Venezuellada bulunan ham petroldr ki Venezuella, kkrt deeri ve retim maiyetinin yksek olmas nedeniyle bu petrol kartmamaktadr. Bunun yannda Trkiye Petrolleri Anonim Ortaklndan alnan Trkiyede bulunan ham petrol sahalar ve kkrt oranlar deerleri incelendiinde, bunlarn % 3 - 4n altnda olduu grlmtr. Trkiye Petrolleri Anonim Ortaklndan alnan Trkiyedeki ham petrol sahalar ve bunlara ait API ve kkrt deerleri Tablo 9da verilmitir. Trkiye ham petrol deerleri incelendiinde, ounluunun spesikasyonunun asfaltitin svlatrlmas sonucu elde edilen ham petrolden iyi olduu grlmektedir.

4. Ham Petroln zellikleri ve Deerlendirilmesi


Ham petroln kalitesini etkileyen faktrler; Q Younluu ve/veya API derecesi, Q Kkrt ierii, Q rn fraksiyonlar, Q Viskozitesi, Q Tan deeri (Toplam asitlik says) Q erdii safszlklar

293

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Tablo 9. Trkiyedeki Ham Petrol Sahalar ve Bunlara Ait API Dereceleri ve Kkrt Deerleri Saha Adyaman Akpnar Alck Bat Frat Bat Haznemir Bat Kozluca Beikli Bozova Cendere elikli emberlita Deveatak Dou Beikli Eskita Garzan-B Garzan-C Germik Gney Adyaman Karaali Karadut Kurtalan Kuzey Migo Kuzey Osmanck Oyukta Ozan Sungurlu Vakar Yalankoz Yeniky (Derdere) API 26.7 31.0 33.0 35.2 21.5 12.6 25.6 22.9 29.0 35.2 31.0 37.0 19.4 16.0 24.0 24.0 18.8 20.4 24.6 38.4 33.2 37.0 37.6 31.0 37.2 46.5 21.8 32.0 Kkrt (%) 2 1 0.5 1 3 6 2 3 1 1 1 0 3 4 2 2 3 2.4 1 1 1.3 0.3 0 1 0 0 2 1

Tablo 10. Asfaltitten Elde Edilen Sentetik Ham Petroln Kkrt Deerleri, API Dereceleri Ve rn Fraksiyonlarnn Dier Ham Petrol rnekleri le Karlatrlmas Ham Petrol Sentetik Ham Petrol Meksika Maya Irak Kerkk Malezya Tapis Brent Blend Kkrt (% wt ) Nafta (%) Kerosen (%) Dizel (%) Vakum Gaz Ya (%) 25,72 24,3 27,68 18,81 Vakum Art (%) 22,48 36,90 13,51 9,23

API

5,84 3,4 1,97 0,03 0,37

18,10 21,50 35,10 44,60 38,3

14,23 15,30 28,14 25,19

13,39 13,80 17,10 18,12

24,18 9,4 10,88 32,37

Dnyadaki ham petrollerle kyaslandnda, sentetik ham petroln bu deerine en yakn kkrt oran %5,5 ile Venezuellada bulunan ham petroldr. Venezuella, kkrt deeri ve retim maiyetinin yksek olmas nedeniyle bu petrol kartmamaktadr. Bunun yannda Trkiye Petrolleri Anonim Ortaklndan alnan Trkiyede bulunan ham petrol sahalar ve kkrt oranlar deerleri incelendiinde, bunlarn % 3 - 4n altnda olduu grlmtr. Asfaltitin svlatrlmas ile elde edilen sentetik ham petroln, yksek kkrt oranna bal olarak evreyi, yaktn kullanlaca kazan ve makineyi olumsuz ynde etkileyecei kansna varlmtr. Kkrdn giderilmesi iin proses kullanlmas gerekmektedir ve bu proses hidrojenasyon ilemine dayanmaktadr. Fakat Do. Dr. S. Alpann Gneydou Anadolu Asfaltit Zuhurlarnn ok Ynl Deerlendirilmesi Projesi konulu tezinde de belirttii gibi gelitirilmekte olan piroliz proseslerinden endstriyel uygulamaya en ok yaklam bulunan COED prosesinde kmrn piroliziyle elde edilen sentetik ham petroln API deeri 4tr ve ancak hidrojenasyon gibi yatrm, iletme ve bakm masraf ok yksek bir prosesle 25 dolaynda bir deere ykseltilebilmektedir [13]. Asfaltitten elde edilen sentetik ham petroln kkrt giderme prosesinin zibilitesi incelendiinde prosesin pahal olduu ve yakt yat olarak ikiye katlayaca dnlmektedir.

5. Asfaltitten Elde Edilen Sentetik Ham Petroln Dier Ham Petrol rnekleri ile Karlatrlmas
Asfaltitten elde edilen sentetik ham petrol ile dier ham petrol rneklerinin kkrt deerleri, API dereceleri ve rn fraksiyonlarnn karlatrlmas Tablo 10da verilmitir.

Kaynaklar
[1] AYTEKN, M., Ham Petrol zellikleri ve Asfaltitten Elde Edilen Sentetik Ham Petroln Deerlendirilmesi, Anadolu niversitesi, Eskiehir BOLAT, E. , Kavlak, . , Yaln, G. , Diner, S. ,Trk Linyitlerinin ve Asfaltitlerinin Bir Trk Artk Vakum Ya ile Svlatrlmas, Yldz niversitesi, Kimya Mhendislii Blm, stanbul ENATLAR, Yk. Mh. A. , Avgamasya Asfaltitinin Svlama Potansiyelinin ve Ekstrakt Yaplarnn ncelenmesi, stabul Teknik niversitesi Fen Bilimleri Enstits, stanbul, 1984 SAYDUT, A., Gneydou Anadolu Blgesindeki Asfaltit ve Linyitlerinden Fiziksel lemlerle Kl ve Kkrdn Giderilmesi, Dicle niversitesi, Fen Bilimleri Enstits, Diyarbakr, 1999. SAYDUT, A., Gneydou Anadolu Asfaltit ve Kmrlerinin Pirolizi ile Sv Yakt Eldesi ve Karakterizasyonu, Dicle niversitesi, Fen Bilimleri Enstits, Diyarbakr , 2005. DZ, Z.M., Gneydou Anadolu Blgesindeki Asfaltitten Kkrdn Giderilmesi, Dicle niversitesi, Fen Bilimleri Enstits, Diyarbakr , 1995.

6. Sonu
Asfaltitin svlatrlmas sonucu elde edilen sentetik ham petroln, Tpra Krkkale Ranerisi, Vitsan Gzetim Mmessillik ve Ticaret A.. ve Tbitak Marmara Aratrma Merkezinde yaplan analiz sonular incelendiinde, kkrt orannn % 4,52 - 6,45 gibi ok yksek bir deer aralnda olduu grlmtr. Dnyadaki ham petroller ile asfaltitten elde edilen sentetik ham petrol karlatrldnda, sentetik ham petroln yksek kkrt oran gze arpmaktadr. Petroln kalitesini ve yatn belirleyen en nemli unsurlar, kkrt oran ve API derecesidir. Kaliteli bir petroln kkrt orannn dk, API derecesinin ise yksek olmas istenmektedir. Sentetik ham petroln ise Tablo 9da grld zere kkrt oran % 5,84, API derecesi ise 18,10 eklinde istenilen deerlerin tam tersidir bu da yaktn dk nitelikte ve kalitesiz olduunun gstergesidir.

[2]

[3]

[4]

[5]

[6]

294

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

[7]

ENGLER, Dr. ., MTA Genel Mdrl Enerji Dairesi, Asfaltit ve Bitml eylin Trkiyedeki Potansiyeli ve Enerji Deeri, TMMOB Trkiye VI. Enerji Sempozyumu Kresel Enerji Politikalar ve Trkiye Gerei [8] ALPAN, Do.Dr.S., Gneydou Anadolu Asfaltit Zuhurlarnn ok Ynl Deerlendirilmesi Projesi, Maden Tetkik Arama Enstits, Ankara, 1977. [9] KOYUNCUOLU, A., Kmrn Svlatrlmas, Yldz Teknik niversitesi, Kimya - Metalurji Fakltesi, Kimya Mhendislii Blm, 2005. [10] SERT, M., Pyrolysis of rnak Asphaltite and Soma Lignite at Different Type of Reactors and Product Characterization, Ege niversitesi, Kimya Mhendislii Blm, zmir, 2002

almaya Destek Veren Kurumlar


[1] Ciner Grubu Enerji ve Madencilik Blm

Summary
In this paper, the evaluation of using synthetic crude oil which obtainedfrom liquefaction of asphaltite and comparing this synthetic crude oil with other crude oil samples is intended. Asphaltite is a kind of schist which comes from petroleum. Generally asphaltic materials are formed by the migration of petroleum and solidicationin cracks during tectonic movements. During and after the migration, petroleum losses its light components cracks into gas and undergoes series of complex chemical and physical changes. Asphaltite is formed with transforming the uids existed in deep with the effects of hydrostatic pressure, gravitation and temperature then locating into splits and spaces. Sulphur ratio and API degree are determined the quality and price of petroleum. The lower sulphur ratio and higher API degree are demanded for qualied petroleum. Synthetic crude oil acquired by liquefaction of asphaltite was analyzed at Tpra Krkkale Ranery, Vitsan Supervision, Agency and Business Co. and Tubitak MAM. As aresult of analysis, the sulphur content in the liqueed asphaltite sample was measured as 4.526.45% and API degree was found as 18.10. These results are opposite of desired values and present that the synthetic crude oil has low quality. Synthetic crude oils sulphur content is close to Venezuelas crude oil which has 5.5 % sulphur content. Even though, Venezuela does not explore this crude oil because of high sulphur ratio and high production cost. Beside this, investigation of crude oil specications shows that Turkish crude oils have lower sulphur content than 3-4 % based on the data taken from Turkish Petroleum Cooperation. When crude oil in the world and liqueed asphaltite as a synthetic crude oil are compared, synthetic crude oil has a higher sulphur ratio than natural crude oil. It is thought that the higher sulpur ratio affects negatively environment, boilers and machines that the liqueed asphaltite used. Sulphur removal requires process based on hydrogenation. Since this kind of processes are signicantly expensive, the value of fuels that obtained by liquefaction of asphaltite will be doubled sharply.

295

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

KRESEL EKONOMK KRZ SONRASINDA ENERJ PYASALARINDA GELM ve OLUUMLAR

Yavuz AYDIN
GE Energy, Trkiye

zet
2008 2009 yllarnda yaanan kresel ekonomik kriz nce nansal alanda balamak zere tm sektrlerde etkisini gsterdi ve enerji sektr de bu kresel daralmadan payn ald. Elektrik talebi ciddi ekilde dt. Bunun neticesi olarak Elektrik kurulu g rezervleri yksek olan lkelerde yeni yatrmlar ok ileriye telendi. Gelimekte olan Dou Avrupa ve Asya lkeleri de krizden etkilenmekle birlikte kriz sonras talep artnn ve yksek GSMH lere geri dnn daha hzl olaca ynnde gl belirtiler alnd. Blgelere gre krizin yeni enerji yatrmlarna etkileri u sonucu dourdu: ABD ve Avrupa gelecek 5-6 boyunca nemli bir kapasite artna gerek duymayacak, gelimekte olan lkelerde dk rezerv ve hzl geri dn nedeniyle kapasite art yatrmlar orta vadede kriz ncesi seviyelere ulaacaktr. Trkiye dk rezerv ve hzl GSMH art nedeniyle 2010 ylndan itibaren yeniden %5in zerinde elektrik talep art srecine girecek ve nemli miktarda yeni kapasite yatrmlarnn younlat bir blge olacaktr.

10.0 7.5 5.0 2.5 0.0 -2.5 -5.0 -7.5


US-CAN- Western MEX Europe Japan Other Emerging Mideast- SubAmericas Europe N. Africa Saharan Africa Other AsiaPacific

2008

2009

2010

2011

2012

Grak 1. Dnya lkeleri kriz ncesi ve sonras GSMH geliimi.

Rezerv
> 31% 30%- 25% 25%- 15% < 10%

Kresel ekonomide 2008 ylnn banda balayan ve 2009 ylnn son eyreine kadar sren dnemin son 70 ylda yaanan en kt dnem olduu konusunda tm uzmanlarn hemkir olduu biliniyor. Bu iki yllk kresel ekonomik knt dneminde Finans sektr 3 trilyon dolar kayba urad, isizlik oranlar btn dnya lkelerinde %10un stne kt, bir ksmnda da %20leri at. Varlk yatlar ngrlemeyecek seviyelere dt ve insanlar serbest pazar prensiplerine olan inancn yitirdi. Bu dnemin enerjiye yansmas ise retim seviyelerindeki ciddi dlerin etkisiyle enerji tketiminde daralma ve dolaysyla elektrik retim rakamlarnda ciddi azalma eklinde gerekleti. Bir lkenin enerji talep artnn o lkenin GSMH art ile direkt balantl olduu ve Enerji talep artnn ortalama GSMHnin %50 fazlas olarak gerekletii bilinmektedir. Kriz dneminin en dramatik etkisi lkelerin GSMH oranlarnda ciddi dler olarak grld. 2008 yl balangc itibariyle elektrik retim kapasitesinde ortalama %30 rezerve sahip gelimi lkeler, ekonomik daralmann etkisiyle kendilerini %60l seviyelere kadar ulaan kapasite rezervi bolluu iinde buldular. Bunun doal sonucu olarak da, elektrik retim amal yeni projeler ihtiya ertelenmesi nedeniyle 5-6 yl telendi.

Grak 2.

Rezervleri ok daha az olan gelimekte olan lkeler ve Asya lkelerinde ise benzer etki yaanmakla birlikte yeni yatrmlarn telenmesinde sre 2-3 yl gibi daha ksa bir dnem oldu. 2008-2009 dnemi iinde gerekleen ve 2010-2011 dneminde beklenen Gayrisa Milli Gelir Gelimekte olan Avrupa lkelerinde Grak 3te gsterilmektedir. 2009 yl balarnda karanlk, sis ve umutsuzluk iinde yolunu bulmaya alan ekonomi dnyasnda, yln son eyreine gelindiinde gne nlarnn parlamaya balad grld. Ktmserlikler, ihtiyatl iyimserliklere dnmeye balad.

296

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

8 6 4 2 0 -2 -4 -6 -8
Rusya Romanya

Summary
2008 2009 Global Economic Crisis hit all sectors starting from Finance and ,of course, energy sector has also got its share from this impact. The demand for electricity dropped seriously and as a preliminary result, the countries with high reserve capacity delayed new investments further end further.
2008
Macaristan

2009

Turkiye

2010

Cek Cumh.

2011

Polonya

Grak 3. Gelimekte olan avrupa lkeleri GSMH geliimi.

2009 ylnn son eyrei, dnya ekonomisinde 8 eyrek dnem sren daralmann sona erdiini belirten gstergelerle sonuland. Finansal piyasalar dengelendi, ekonomik iyilemede Asya lider, Amerika ortada ve Avrupa arka sralarda onlara yetimeye alyor. 2010 yl ve sonras iin yal Avrupann gelime beklentisi %1-1.5 dolaylarnda iken Trkiye burada ayryor ve gelimekte olan ykselen piyasa yaps byme orann %4 ve stne karyor. Avrupa genelinde elektrik talep artlar gelecek 5 yl boyunca %2 dolaynda seyrederken mevcut kurulu g rezervlerinin ok yksek olmas nedeniyle yeni yatrmlar destekleyecek bir piyasa basks olmayacaktr. Trkiyede ise, elektrik talebinde reel piyasalarn retim ve dolaysyla elektrik tketim rakamlar yeniden 2002-2008 srecindeki art eilimine girmitir.
300000 250000 200000 150000 100000 50000 0
96 04 00 98 06 08 10 02 20 20 19 20 20 19 20 12 14 20 20 20 20 16

Emerging East Europe and Asian countries have also been impacted, however, latest economic indicators regarding GDP growth and electricity demand growth reveals that the recovery will be faster in those countries. Impact towards the new energy investments will be seen as following: While USA and West Europe will not need signicant additional capacity for next 5-6 years, It will not take longer for those emerging countries to return back to pre-crisis trend due to low reserves and demand growth. Turkey,in line with most emerging economies, will return back to 5% electricity demand growth and will be one of the center for new energy investments due to rapid recovery of GDP and low capacity reserves.

Yillik Uretim

Grafk 4. Trkiye elektrik retiminin yllara gre deiimi.

Kriz dneminden k sreci iindeki bu beklenti ve ngrlerin Enerji piyasalarna etkileri yle zetlenebilir: 1. Yeni Elektrik retim yatrmlarnda rezerv kapasiteler ve byme oranlar belirleyici olacaktr. (Bkz. Grak 2) 2. Kta Avrupasnda yksek rezerv ve dk byme oranlar nedeniyle yakn dnem iinde enerjide nemli bir yeni yatrm grlmeyecektir. 3. Trkiye, hem gerek rezerv kapasitesinin azl ve hem de hzl byme trendinin yeniden oluumu nedeniyle tekrar ylda en az 3000 MW yeni kapasite ihtiyac srecine girmitir. 4. Gemi 2 yllk ekonomik daralma Trkiyenin hzl enerji talep artnda en fazla 3 yllk bir telemeye yol amtr. 5. Bu hzl geri dn ve enerji talep art nemli yeni kapasite projelerine kap amaktadr. 6. Trkiyedeki yeni kapasite projelerindeki dalmn %15-20 Hidro, %15-20 Kmr %10-15 Rzgar olurken hala %45inin Doal Gaz olaca beklenmelidir.

297

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

TRKYE ELEKTRK VE DOAL GAZ PYASALARINDA LBERALLEME UYGULAMALARININ DEERLENDRLMES

Yeim AKCOLLU
Rekabet Kurumu

zet
Dokuz yla yakn bir sredir yrrlkte olan ve Trkiye enerji piyasalarnn serbestletirilerek rekabete almasn ngren 4628 sayl Elektrik Piyasas Kanunu ve 4646 sayl Doal Gaz Piyasas Kanunu ile amalanan noktaya gelinememitir. Doal gaz piyasasnda BOTAn doal gaz alm kontratlarnn bir ksmnn zel sektre devredilmesi, yeni oyuncular da kapsayan ebekeye eriim kurallarnn belirlenmesi, birka datm blgesinin zelletirilmesi, yeni datm blgelerinin ihale edilmesi; elektrik piyasasnda ise baz retim tesislerinin ve datm blgelerinin zelletirilmesi gibi konular rekabeti adan olumlu gelimeler olarak ne ksa da enerji piyasalarda gerek rekabetin ortaya kabilmesi iin katedilmesi gereken uzun bir yol vardr. Doal gaz piyasasna bakldnda, ok sayda toptan sat lisans alan irket olmasna ramen 4646 sayl Kanundan kaynaklanan ithalat kst nedeniyle boru hatlar vastasyla gaz ithalat yapmak mmkn deildir. 2005 ylnda dnyada ilk kez gerekletirilen kontrat devri ihalesine ramen bugn doal gazn sadece yaklak % 10u zel sektr tarafndan tedarik edilmektedir. 2008 ylnn Temmuz aynda spot LNG ithalatna izin veren Kanun deiikliinin ardndan bu alanda piyasaya girilerin olmas, bir yandan toptan sat piyasasnda oyuncu saysn ve rekabeti biraz olsun artrrken dier taraftan da BOTA al-ya da-de ykmllkleri ile kar karya brakmtr. Sz konusu ykmllkleri ile baa kmaya alan ve ayn zamanda hakim durumda olan BOTAn piyasadaki hareketleri, zellikle hakim durumunu ktye kullanc davranlardan kanmas byk nem arz etmektedir. Trkiye doal piyasasnda serbestletirme ve BOTAn piyasadaki konumunun irdelenmesine ek olarak, bu almada, son yllarda gerekletirilen datm ihaleleri de ele alnacaktr. 2001 ylnda yrrle giren 4628 sayl Kanunun ardndan, 2004 ylnda YPK karar ile kabul edilen Strateji Belgesi elektrik piyasasnda serbestletirme ve zelletirme ilemlerinde bir yol haritas olmas asndan nem arz etmitir. Fakat Strateji Belgesinde yer alan hedeere uyulamam, Strateji Belgesinin tekrar gzden geirilmesi ve zelletirme takviminin yeniden oluturulmas gerekmitir. Mevcut duruma bakldnda, elektrik retim zelletirmesi alannda pek fazla gelime yaanmasa da, 2009 ylnda datm blgesinin zelletirme ilemleri tamamlanm ve 2010 iinde de ihalesi yaplm olan / yeni ihaleye klacak olan blgeler iin almalar devam etmektedir. Bu almada elektrik piyasasnda serbestlemenin ve salkl bir rekabet ortamnn yaratlmas iin gereken hukuki ve yapsal deiiklikler de tartlacaktr.

298

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

ETKB 2010-2014 DNEM STRATEJK PLANI PERSPEKTFNDE TRKYE ENERJ POLTKA ve STRATEJLER

Zekiye ZKUL
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl

zet
Ulusal nceliklerimiz paralelinde enerji ve tabii kaynaklar sektrlerine k tutan ve ulusal enerji ve tabii kaynaklar stratejilerimizin nemli bir parasn oluturan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl (ETKB) 2010-2014 Dnemi Stratejik Plannda; Enerji arz gvenlii, lkemizin enerji alannda blgesel ve kresel etkinlii, evre ve Tabii kaynaklar konular erevesinde petrol, doal gaz, kmr, yenilenebilir enerji kaynaklar, elektrik enerjisi, enerji piyasalar ve tabii kaynaklarmza ilikin arama, retim, yatrm ve iletme faaliyetleri deerlendirilmi, nmzdeki be yla ilikin olarak Bakanln stratejik ama ve hedeeri belirlenmi, izleyecei stratejiler akla kavuturulmutur. Bu alma iki blmden olumaktadr. lk blmde lkemizin genel enerji durumu deerlendirildikten sonra enerji politika ve stratejileri zetlenmi; ikinci blmde ise Bakanln 2010-2014 Dnemi Stratejik Plannda ele alnan stratejik konular erevesinde lkemizin mevcut durumuna ilikin bilgiler verildikten sonra Bakanln nmzdeki be yllk dneme ilikin belirlemi olduu amalar, hedeer ve stratejiler aklanmtr. almann kapsam gerei, Bakanln Tabii Kaynaklar (Madencilik) sektrne ynelik nmzdeki be yllk dneme ilikin politika, ama ve hedeerine burada deinilmemitir.

talebi art hz ayn dnemde dnya ortalamasnn kat olarak %4,3 dzeyinde gereklemitir. Ayn ekilde lkemiz, dnyada 2000 ylndan bu yana elektrik ve doal gaz tketiminde inden sonra en fazla talep artna sahip ikinci byk ekonomi konumundadr. Bu eilimin nmzdeki yllarda da devam edecei hesaplanmaktadr [2]. 2008 yl sonu itibari ile birincil enerji arz 106,3 milyon ton edeeri petrol (tep) dzeyinde gereklemitir. Enerji arznda %32lik pay ile doal gaz ilk sray alrken, doal gaz %29,9 ile petrol, %29,5 ile kmr izlemi, %8,6lk blm ise hidrolik dahil olmak zere yenilenebilir enerji kaynaklarndan karlanmtr [3]. Birincil enerji arznn 2010 ylnda 126 milyon tep, 2020 ylnda ise 222 milyon tep dzeyine ulaaca beklenmektedir. Bu deerler enerji arznn ylda yaklak %6 dzeyinde art gstereceine iaret etmektedir. Ancak, 2009 ylnda yaanan kresel ekonomik durgunluun etkisi nedeniyle bu deerler revize edilmektedir. Net ithalat orannn %74 seviyesinde olduu lkemizde petrol ve doal gazn neredeyse tm, kmrn ise bete biri ithal edilmektedir. 1.1.Trkiye Elektrik Enerjisi Sektr Trkiye brt elektrik enerjisi tketimi 2008 ylnda 198,1 milyar kWh olarak gerekleirken 2009 ylnda bir nceki yla gre %2,42 azalarak 193,3 milyar kWh, elektrik retimimiz ise bir nceki yla gre (198,4 milyar kWh) %2,02 azalarak 194,1 milyar kWh olarak gereklemitir (Tablo 1).
Tablo 1. 2009 Yl Elektrik retiminin Kaynaklara Gre Dalm[4] Kaynak Doal gaz Kmr Hidrolik thal Kmr Sv yaktlar Yenilenebilir Dier Toplam retim (milyar kWh 94,46 42,18 35,87 12,79 6,6 1,1 0,04 194,1 % 48,6 21,7 18,5 6,6 3,4 1,1 0,0 100

1.Trkiyenin Genel Enerji Durumu ve Enerji Politika ve Stratejileri


Trkiye enerji ve tabii kaynaklar politikalarnn temel hede enerji ve tabii kaynaklar; verimli, etkin, gvenli ve evreye duyarl ekilde deerlendirerek, lkenin da bamlln azaltmak ve lke refahna en yksek katky salamaktr [1]. Bu kapsamda Trkiyenin enerji politikasnn ana elerini; Q Da bamlln en alt dzeye indirilmesi, Q Kaynak eitliliine ve yerli, yeni ve yenilenebilir kaynaklara nem verilmesi, Q evre zerindeki olumsuz etkilerin en aza indirilmesi, Q Enerjinin verimli retilmesi ve kullanlmas, Q Kamu yararnn ve tketici haklarnn gzetilmesi, Q Serbest piyasa uygulamalar iinde kamu ve zel kesim imkanlarnn harekete geirilmesi oluturmaktadr [2]. lkemiz, toplumsal refah artrma, kalknma hedeerini gerekletirme ve sanayi sektrnn uluslararas alandaki rekabet gcn artrma abas iindedir. Bu durum, enerji talebinde uzun yllardr devam eden hzl bir art beraberinde getirmektedir. 1990-2008 dneminde lkemizde birincil enerji

TEAn son projeksiyonlarna gre elektrik enerjisi talebinin 2018 ylnda yksek talep senaryosuna gre 357,2, dk talep senaryosuna gre ise 335,8 milyar kWh dzeyine ulaaca hesaplanmaktadr [5].

299

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

2009 ylnda sisteme toplam 3.022 MWlk yeni santral eklenmi olup, devreye giren ilave kapasitenin 2.810 MWlk ksm (Tablo 2) zel sektr tarafndan yaplan santrallerden olumaktadr.
Tablo 2. 2009 Ylnda Devreye Giren Kurulu G[6] Kaynak Doal gaz Hidrolik Rzgar thal Kmr Asfaltit Jeotermal p Gaz Biogaz Dier zel Sektr Toplam Obruk HES (Kamu) Toplam MW 1.391 466 439 270 135 47 16 6 39 2.810 212 3.022

yerli ve yenilenebilir kaynak potansiyelimizin tespiti ve kullanm, nkleer enerjinin elektrik enerjisi retimine dahil edilmesi, yeni enerji teknolojilerinden yararlanlmas gibi alanlarda yasal ve teknik almalar younlatrlmtr. 2.2. Yerli Kaynak retimi, Kullanm ve Kaynak eitlendirmesi Enerji talebinin karlanmasna ilikin uzun vadeli planlama almalarmzda, 2023 ylna kadar yerli kaynaklarmzn tamamnn, yenilenebilir enerji kaynaklarnn ise azami lde kullanlmas, enerji arznda eitlendirmenin artrlmas ve nkleer enerjinin 2020 ylna kadar olan dnemde elektrik enerjisi retim kompozisyonuna dahil edilmesi, bylelikle da bamlln ve ithalat faturasnn azaltlmas hedeenmitir. 2008 ylnda lkemizin toplam birincil enerji tketimi yaklak 106,3 milyon TEP, retimi ise 29,2 milyon tep olarak gereklemitir [3]. lkemizin, zellikle petrol ve doal gazda yerli kaynaklarnn artan enerji talebi ile karlatrldnda greceli olarak azl petrol ve doal gazda enerji ithalatn beraberinde getirmektedir. Bu balamda lkemizin enerji arznda kaynak, teknoloji ve altyap eitlendirilmesinin artrlmas byk nem arz etmektedir. Bu nedenle, yurtii ve yurtdnda petrol ve doal gaz arama faaliyetleri son yllarda younluk kazanmtr ve Plan dnemi iinde de artrlarak devam ettirilmesi hedeenmektedir. lkemiz hidrokarbon potansiyelinin aratrlmas, ke, tespiti ve retilmesi faaliyetleri kapsamnda; 2009 ylnda 30,10 adam/ ay jeolojik saha almas, 84,46 ekip/ay jeozik saha almas gerekletirilmi; 51 adet arama kuyusu, 50 adet tespit kuyusu ve 42 adet retim kuyusu olmak zere toplam 143 adet kuyu alm olup, 243,3 bin metre sondaj yaplmtr [9]. 2009 ylnda toplam 2,4 milyon ton ham petrol ve 729,4 milyon m doal gaz retilmi olup, gnmze kadar toplamda yaklak 133 milyon ton ham petrol ve 11,3 milyar m doal gaz retimi gerekletirilmitir. 2009 yl sonu itibari ile kalan retilebilir ham petrol rezervimiz 44,37 milyon ton olup, yeni keier yaplmad takdirde bugnk retim seviyesi ile yurtii toplam ham petrol rezervimizin 18 yllk mr bulunmaktadr. 2009 yl sonu itibari ile kalan retilebilir yurtii toplam doal gaz rezervimiz ise 6,2 milyar mtr. Yeni keier yaplmad takdirde, bugnk retim seviyesi ile yurtii doal gaz rezervimizin 8,5 yllk mr bulunmaktadr [9]. Deien arama stratejisi ve artan arama yatrmlarna bal olarak yurtii kara alanlarnn yannda yurtd ve zellikle denizlerdeki hidrokarbon aramacl younlatrlmtr. Karadeniz bata olmak zere 2004-2009 yllarnda denizlerimizde youn bir sismik program gerekletirilmi olup, almalarn artrlarak srdrlmesi hedeenmektedir. Elektrik retiminde kullanlan yerli kaynaklarmzdan linyitten elde edilebilecek elektrik enerjisi retim potansiyeli toplam 120 milyar kWh/yl olup, potansiyelin %44lk blm deerlendirilmitir. 11 milyar kWh/yl potansiyele sahip olan takmrnn ise %32lik ksm deerlendirilmi durumdadr. 2005 ylndan itibaren kmr aramalarna ynelik gerekletirilen almalar sonucunda 20052009 dneminde 4,2 milyar ton linyit rezervi tespit edilmi ve bylece linyit rezervimizde % 50 art olmutur [2].

2009 yl sonu itibari ile Trkiye elektrik enerjisi kurulu gc yaklak 44.600 MW dzeyine ulamtr (Tablo 3).
Tablo 3. 2009 Yl Sonu Trkiye Kurulu G Dalm[7] Kaynak Doal gaz Hidrolik Kmr thal Kmr Sv Yaktlar Yenilenebilir Dier TOPLAM MW 14.576 14.417 8.580 1.921 1.820 912 2.333 44.559 % 33 33 19 4 4 2 5 100 EA retim irketleri Yap let Otoprodktr Yap-let-Devret letme Hakk Devri Mobil Santrallar Toplam retici MW 7.315 6.102 3.588 2.439 650 262 % 16,4 13,7 8,1 5,5 1,5 0,6 24.203 54,2

44.559 100

Elektrik enerjisi sektrnde uzun vadeli hedeeri ortaya koyan Elektrik Enerjisi Piyasas Arz Gvenlii Strateji Belgesi 2009 ylnda Yksek Planlama Kurulu Karar ile uygulamaya konulmutur. Strateji Belgesi erevesinde; 2023 ylna kadar tm yerli kmr ve hidrolik potansiyelimizin ekonomiye kazandrlmas, rzgar enerjisi kurulu gcmzn 20.000 MW, jeotermal enerji kurulu gcmzn 600 MW mertebesine ulatrlmas ve ayrca, elektrik enerjisi retiminin yzde 5inin nkleer enerjiden salanmas hedeenmitir [8]. Ayrca, Strateji Belgesinde enerji verimlilii projelerine ncelik verilmesine ve santral rehabilitasyonlarnn yaplmasna dikkat ekilmi, tam rekabeti piyasaya geiin yol haritas belirlenmi, toptan sat piyasasnn geliimi, zelletirme uygulamalar ve elektrik enterkoneksiyonlar konularnda temel stratejiler ortaya konulmutur.

2. Bakanlk 2010-2014 Dnemi Stratejik Plan


2.1. Enerji Arz Gvenlii Gerek dnya genelinde gerekse lkeler baznda enerji sektrne ilikin tartma gndemlerinin temelini oluturan enerji arz gvenlii lkemiz iin de nemini korumaktadr. lkemizin enerji arz gvenlii balamnda son yllarda, enerji piyasalarnn rekabete dayal ve effaf bir piyasa anlay erevesinde yeniden yaplandrlmas,

300

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Enerji arz gvenliinin salanmas kapsamnda, ETKB 2010-2014 Dnemi Stratejik Plannda da ifade edilmi olan yerli kaynaklara ncelik verilmek sureti ile kaynak eitlendirilmesinin salanmas amac dorultusunda; Plan dnemi ierisinde, yerli petrol, doal gaz ve kmr arama faaliyetlerinin artrlmas, yapmna balanan 3.500 MWlk yerli kmr yaktl termik santrallerin 2013 yl sonuna kadar tamamlanmas ve 2014 ylna kadar nkleer santral inasna balanlmasnn salanmas hedeenmitir [1]. Bu hedeeri gerekletirmek iin yrtlecek almalarda yerli kmr, petrol ve doal gaz arama ve retim faaliyetlerine ncelik verilerek bu alanlardaki yatrmlarn srdrlebilirliini salayacak tedbirlerin alnmasna, kk rezervli kmr yataklarnn blgesel enerji retim tesislerinde deerlendirilmesine, yerli linyitlerimizin kalitesine uygun teknolojilerin yaygnlatrlmasna, yeni kurulacak termik santrallerde yksek verim ve birim bana dk emisyon elde edecek evrim teknolojilerinin kullanlmasna nem verilecektir. 2.3. Yenilenebilir Enerji Kaynaklar 2005 ylnda yrrle giren Yenilenebilir Enerji Kaynaklarnn Elektrik Enerjisi retimi Amal Kullanlmasna likin Kanun ile zel sektr marifetiyle yenilenebilir enerji kaynaklarndan elektrik enerjisi retilmesi imkan salanmtr. Yenilenebilir enerji ile ilgili Kanunun yrrle girmesinden sonra 2.887 MW kurulu gcnde 80 adet yeni rzgar projesine lisans verilmitir. Bu projelerden toplam 1.000 MW kurulu gcnde olan santralarn yapm devam etmektedir [2]. Yenilenebilir enerji kaynaklarna ilikin temel hedemiz, bu kaynaklarn elektrik enerjisi retimi ierisindeki paynn 2023 ylnda en az %30 dzeyinde olmasnn salanmasdr. 2002 ylnda neredeyse yok saylacak dzeyde olan rzgar enerjisi kurulu gc, 2009 yl sonu itibari ile 800 MW dzeyine, jeotermal enerji kurulu gc ise yaklak 80 MW dzeyine ulamtr. Bakanlk Stratejik Plannda 2015 ylna kadar, 2009 yl itibari ile 802,8 MW olan rzgar enerjisi kurulu gcnn 10.000 MWa, 2009 yl itibari ile 77,2 MW olan jeotermal enerjisi kurulu gcnn ise 300 MWa karlmasnn salanmas ile yapmna balanan 5.000 MWlk hidroelektrik santrallerinin 2013 yl sonuna kadar tamamlanmasnn salanmas hedeenmitir [1]. Bu kapsamda; retim planlamalarnn, teknolojik gelimelere ve mevzuat dzenlemelerine bal olarak yenilenebilir enerji kullanm potansiyelindeki gelimeler dikkate alnarak hazrlanmas, ekonomik potansiyel oluturan yenilenebilir enerji kaynaklarna ilikin olarak, lisans verilen projelerin ngrlen srede tamamlanmas iin gerekli tedbirlerin alnmasnn salanmas, hidroelektrik retmeye elverili su kaynaklarnn gelitirilmesine ynelik almalarn ncelikle havza temelinde btncl bir yaklamla ve deien tketim taleplerini karlamakta esneklik salayan bir ekilde yrtlmesi iin ilgili kurum ve kurulularla gerekli ibirliinin salanmas, elektrik iletim sisteminin daha fazla rzgar enerjisi santral balanmasna imkan verecek ekilde glendirilmesi iin gerekli almalarn hzlandrlmas, elektrik enerjisi retimine uygun jeotermal alanlarn zel sektre almas konusundaki almalara hz kazandrlmas ve yenilenebilir enerji kaynaklar alannda teknoloji gelitirme almalarna arlk verilmesi planlanmtr.

2.4. Enerji Verimlilii Enerji arz gvenliinin salanmas, da bamllktan kaynaklanan risklerin azaltlmas ve iklim deiiklii ile mcadelenin etkinliinin artrlmas hedeeri erevesinde, enerjinin retiminden kullanmna kadar olan srete verimliliin artrlmas, israfn nlenmesi ve enerji younluunun azaltlmas hayati nem arz etmektedir. Bu balamda, sosyal ve ekonomik gelime hedeerini etkilemeden enerji tketimini azaltacak tedbirler uygulanacak; elektrik enerjisi retim tesisleri ile iletim ve datm ebekelerinde enerji verimliliinin artrlmasna, yksek verimli kojenerasyon uygulamalarnn yaygnlatrlmasna ilikin almalar yrtlecektir. 2008 ylnda birincil enerji younluu 282 kep/1000 dolar (1998 yl GSYH Serisine gre, 2000 yl dolar yatlar ile) olarak gereklemitir. Yrtlen ve planlanan almalar kapsamnda birincil enerji younluunun 2023 ylna kadar, 2008 ylna gre %20 orannda drlmesi hedeenmektedir. nmzdeki be yllk dneme (2015 ylna kadar) ilikin olarak ise 2008 ylna gre %10 azalma salanmas hede konulmutur [1]. Elektrik enerjisi retiminde verimlilii artrmak zere, mevcut kamu santralarnda yeni teknolojiler kullanlarak verimi ykseltmek ve retim kapasitesini artrmak iin yaplan bakm, rehabilitasyon ve modernizasyon almalarnn 2014 yl sonuna kadar tamamlanmas salanacaktr [1]. Bu kapsamda; AB Enerji Verimlilii Mktesebat ve zellikle kojenerasyon dzenlemeleri ile tam uyum salanmas, yksek verimli kojenerasyon/trijenerasyon ve blgesel stma uygulamalarn yaygnlatrc ve tevik edici tedbirlerin alnmas, elektrik retim santrallerine ilikin rehabilitasyon projeleri kapsamnda evre mevzuatna uygunluk gzetilerek santrallerin performans, gvenilirlii ve iletme mrnn artrlmas, sanayi kurulularnn verimlilik artrc projeleri ve enerji younluunun drlmesine ynelik alacaklar tedbirlerin desteklenmesi, enerji ynetimi sistemi ve enerji yneticilerinin sanayi ve bina sektrlerinde yaygnlatrlmas, toplumumuzdaki enerji kltrnn ve verimlilik bilincinin gelitirilmesi iin zel sektr ve sivil toplum kurulularnn da katlmlar ile kampanyalar, dll yarmalar, eitim ve medya etkinlikleri de dahil olmak zere lke apnda bilinlendirme faaliyetlerinin yrtlmesi enerji verimliliinin artrlmas amac kapsamnda izlenecek stratejiler arasnda yer almaktadr [1]. 2.5. Enerji Piyasalarnn Serbestletirilmesi ve Yatrm Ortamnn yiletirilmesi 4628 sayl Elektrik Piyasas Kanunu (2001), 4646 sayl Doal gaz Piyasas Kanunu (2001), 5015 sayl Petrol Piyasas Kanunu (2003) ve 5307 sayl Svlatrlm Petrol Gazlar (LPG) Piyasas Kanunu (2005)nun yrrle girmesi ile birlikte lkemiz enerji sektrnde rekabete dayal ve ileyen piyasalarn oluturulmasna ynelik nemli admlar atlm, sektrde faaliyet gsteren kamu kurulular yeniden yaplandrlm, sektrde serbestlemeyi temin edecek kurallar uygulanmaya balanmtr. Enerji sektrnde serbestletirmenin temel amac; arz gvenlii bakmndan gerekli ve yeterli yatrmlarn yaplmasn salayacak yatrm ortamnn oluturulmas, sektrde rekabet ortamnn salayaca verimlilik art yolu ile elde edilecek kazanmlarn tketiciye yanstlmasdr.

301

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

lkemiz enerji sektrnn 2020 ylna kadar toplam yatrm ihtiyac 120 milyar dolar amaktadr. Bu erevede, ihtiya duyulan yatrmlarn mmkn olduu kadar zel sektr tarafndan yaplmasn salayacak dzenlemelerin hayata geirilmesi ynnde gerekli almalar yrtlmektedir [2]. 2002-2009 dneminde elektrik retimi kurulu g kapasitemiz 31.750 MWden 44.600 MW dzeyine ulamtr. Bu dnemde devreye giren 12.850 MW ilave kapasitenin yaklak 7000 MWlk blm zel sektr tarafndan yaplan santrallerden olumaktadr (Tablo 4).
Tablo 4. Elektrik Piyasas zel Sektr Yatrm Miktar (MW) [1] 2003 zel Sektr Yatrm (MW) 388 569 1.183 619 384 972 2.810 6.925 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Toplam

2009 yl sonu itibari ile zel sektrn Trkiye toplam kurulu gc iindeki pay yaklak %46, toplam elektrik retimi iindeki pay ise yaklak %54 olarak gereklemitir [11] Bakanlk tarafndan, serbest piyasa koullarna tam ilerlik kazandrmak ve yatrm ortamnn iyilemesini salamak amac kapsamnda 2014 ylna kadar, elektrik sektrnde hedeenen zelletirmelerin tamamlanmas ile 2015 ylna kadar elektrik ve doal gaz sektrlerinde rekabete dayal olarak ileyen piyasa yapsnn oluturulmasnn salanmas hedeenmitir [1]. Stratejik neme haiz byk yatrmlarn zel sektr-kamu ibirlii ile yaplmasna ilikin modeller gelitirilmesi, zelletirilecek retim tesislerinin belirlenmesinde ve portfyler halinde gruplandrlmasnda piyasada hakim g oluturulmamas ve rekabetin salanmas kriterlerinin esas alnmas, arz gvenliinin salanmas amacyla gerekli retim kapasitesi ve yedek kapasitenin oluturulmas iin gelitirilen Kapasite Mekanizmas erevesinde, reticiler iin; gvenilir kapasitelerine ilikin olarak MW gleri ile orantl kapasite bildirimi yapma, bu bildirime uygun olarak kapasite belgelerini yaynlama ve bu kapasiteyi temin ykmll, tedarikiler iin; tedarik etmekle ykml olduklar ykleri karlamak zere MW cinsinden gerekli kapasite belgelerini temin etme ve bildirme ykmllnn getirilmesi, elektrik sektrnde ikili anlamalar sistemine dayanan piyasa yapsnn glendirilmesi ve elektrik iletim sisteminin gelitirilmesi ve iletim kayplarnn azaltlmasna ynelik olarak iletim sistemi yatrmlarna ncelik verilmesi serbest piyasa koullarna tam ilerlik kazandrmak ve yatrm ortamnn iyilemesini salamak amac kapsamnda izlenecek stratejiler arasnda saylmtr. 2.6. Kaynak lke eitliliinin Salanmas ve thalattan Kaynaklanan Risklerin Azaltlmas Trkiye doal gaz retimi (yurtii ve yurtd retim toplam) 2008 ylnda yaklak 1 milyar m, tketim ise 36 milyar m olarak gerekleirken; 2009 ylnda retim 729,4 milyon m, tketim ise yaklak 33 milyar m olarak gereklemitir. Tketim dikkate alndnda doal gazda da bamllk orannn %97 seviyesinde olduu grlmektedir. lkemizin doal gaz ihtiyac be kaynak lkeden karlanmakta olup ithalatmzn te ikisi bir lkeden (Rusya Federasyonu) yaplmaktadr. Doal gaz arz gvenlii asndan nemli olan lkemizin doal gaz depolama kapasitesinin artrlmas ynnde almalar srdrlmektedir. Kuzey Marmara ve Deirmenkydeki tesisler 1,6 milyar m kapasite ile 2007 yl ierisinde devreye alnm olup, 2009 yl sonu itibari ile depolama kapasitesi 2 milyar mn zerine karlmtr. Ayrca, Tuz Gl Doal gaz Yer alt Depolama Tesisinin tamamlanmas iin almalar devam etmektedir. Sekiz yl srmesi planlanan proje kapsamnda 12 adet depo oluturularak 1 milyar m doal gazn depolanmas hedeenmektedir [2]. Trkiye petrol retimi (yurt ii ve yurt d retim toplam) 2008 ylnda 2,2 milyon ton, 2009 ylnda ise yaklak 2,4 milyon ton olarak gereklemitir. Petrolde da bamllk oranmz %93 seviyesindedir. Yurtd hidrokarbon arama ve retim faaliyetleri sonucunda, 2008 ylnda yurtd retimi doal gazda yaklak 500 milyon m, ham petrolde ise 9 milyon varil olarak gereklemitir.

Elektrik enerjisi piyasasnda ngrlen model ikili anlamalara dayanmaktadr. Bu modelde elektrik retim, toptan sat, perakende sat ve tketim taraarnda tedariki saysnn artrlp, serbesti ve rekabet ierisinde ikili anlamalar yaplmas ngrlmektedir. Bu sistem ierisinde serbest tketicilerin yani belli miktarda tketimi olan gerek ve tzel kiilerin, tedarikilerini karlkl anlamalar sonucunda, istedii yat ve koullarda seebilme imkan vardr. Serbest tketici limiti her yl Enerji Piyasas Dzenleme Kurulu (EPDK) tarafndan belirlenmektedir. Serbest tketici limiti indirim sreci, 2004 ylnda 9 milyon kWhlk limitin 7.8 milyon kWhya indirilmesi ile balatlmtr. Serbest tketici limiti 2009 ylnda 480 bin kWhya, 2010 ylnda ise 100 bin kWhya indirilmitir. Bylece, piyasa aklk oran %60lar dzeyine ulamtr [10]. Elektrik Enerjisi Piyasas ve Arz Gvenlii Strateji Belgesinde de ngrld ekilde, elektrik enerjisi piyasasnda tketim tarafnda piyasa aklk orannn artrlabilmesi amacyla, serbest tketici limitinin dzenli olarak indirilmeye devam edilmesi ve 2011 yl sonuna kadar meskenler hari tm tketicilerin, 2015 ylna kadar ise tm tketicilerin serbest tketici olmalarnn salanmas planlanmaktadr [8]. Elektrik enerjisi sektrnde serbestleenin nemli unsurlarndan olan elektrik datm ve retim faaliyetlerinin zelletirilmesine ynelik almalarda nemli aamalar kaydedilmitir. Trkiye Elektrik Datm A.. (TEDA) Genel Mdrlnn yeniden yaplandrlmas ile oluan 20 blgesel elektrik datm irketinden 2009 yl sonu itibari ile; Bakent, Sakarya, Meram ve Menderes elektrik datm irketlerinin zelletirme ve devir ilemleri tamamlanmtr. oruh, Osmangazi ve Yeilrmak elektrik datm irketlerinin ise zelletirmeleri tamamlanmtr. Son olarak 2010 yl ubat aynda Uluda, amlbel, Van Gl ve Frat elektrik datm irketlerinin zelletirme sreci balatlmtr. Elektrik retim kapasitesinin gelitirilmesi, mevcut retim tesislerinin emre amadeliklerinin artrlmas ve kapasite kullanm faktrlerinin ykseltilmesi ile sektrdeki rekabetin artrlmas iin zel sektr kaynaklarnn harekete geirilmesi amacyla gerekletirilen elektrik retim tesislerinin zelletirilmesi srecinde toplam kurulu gc 140 MW olan 11 adet kk retim tesisinin zelletirilmesi tamamlanm ve toplam kurulu gc 141 MW olan 52 adet kk hidroelektrik santralinin zelletirme sreci balatlmtr.

302

BLDRLER KTABI K PROCEEDINGS BOOK

Bakanlk Stratejik Plannda petrol ve doal gaz alanlarnda kaynak eitliliini salamak ve ithalattan kaynaklanan riskleri azaltmak iin nmzdeki be yllk dneme ilikin olarak; yurtd ham petrol ve doal gaz retimimizin 2008 yl retim miktarlarna gre iki katna karlmas, doal gaz ithalatnda en fazla ithalat gerekletirdiimiz lke payn %50nin altna indirecek kaynak lke eitliliinin salanmas, 2009 yl itibari ile 2,1 milyar m olan mevcut doal gaz depolama kapasitesinin 2 katna (4 milyar m) karlmas ve ulusal petrol stoklarnn gvenli dzeyde muhafazasnn srdrlmesinin salanmas hedeenmitir [1].

3. lkemizin Enerji Alannda Blgesel ve Kresel Etkinlii


Bakanlmz, nemli blgesel petrol ve doal gaz projelerinde nc rol oynamak suretiyle gerek ulusal arz gvenliinin salanmas gerekse blgesel ve kresel arz istikrarna katk salanmasn esas alan politika ve stratejileri uygulamakta ve bu alanda kararlln srdrmektedir. Ayrca, elektrik enerjisi arz gvenliine katk salamak ve yeterli enerjinin kesintisiz ve kaliteli bir ekilde temini asndan komu lkelerle ikili ve ok tara (blgesel) olmak zere elektrik enterkonneksiyonlarna da byk nem verilmektedir. 3.1. Enerji Alannda Blgesel birlii Srelerinin Deerlendirilmesi Trkiye, bata Orta Dou ve Hazar Havzas olmak zere, dnyann ispatlanm petrol ve doal gaz rezervlerinin yaklak % 72sinin bulunduu bir corafyada yer almaktadr. 2030 ylna kadar olan dnemde %40 orannda artmas beklenen dnya enerji tketiminin [12] nemli bir blmnn iinde bulunduumuz blgenin kaynaklarndan karlanmas ngrlmektedir. Arz ve talep corafyalar arasndaki farkllk, retici lkeleri piyasalara ulaarak kaynaklarn ekonomik getiriye dntrme, tketici lkeleri ise kaynaklara ekonomik koullarda erierek enerji arzlarn gvence altnda tutma araylarna ynlendirmektedir. Trkiye, kresel enerji sektrndeki gelimeler ekseninde ve zel jeostratejik konumunun getirdii avantajlar erevesinde kendi enerji arz gvenlii bakmndan tedariki lke eitlendirmesini salamann yan sra zengin hidrokarbon kaynaklarnn bata AB olmak zere byyen piyasalara tanmasnda nemli bir rol stlenmeyi hedeemitir. Dou-Bat Enerji Koridorunun en nemli bileenini oluturan Bak-Tiis-Ceyhan (BTC) Ham Petrol Boru Hatt, 4 Haziran 2006 tarihinde Ceyhan hra Terminalinden yklenen ilk petrol tankeri ile iler hale gelmi ve Azeri petrolnn uluslararas pazarlara tanmasna balanmtr. Ceyhan hra Terminaline 2008 ylnda 245 milyon varil, 2009 ylnda ise 287 milyon varil petrol gelmi olup, 2006 ylndan 2009 yl sonuna kadar ykleme yaplan petrol miktar toplamda 800 milyon varile ulamtr [1]. Ayrca, lkemizin elektrik ithalat ve ihracat potansiyelini artrmak zere, komu lkelerle uluslararas iletim balantlar tesis edilmekte ve mevcut balantlar glendirilmektedir. Elektrik iletim ebekemizin Avrupa iletim ebekesi (UCTE) ile senkronparalel almasn temin etmek zere UCTE ile balatlm olan almalarn hzla tamamlanmas ve balantnn yaplabilmesi iin iletim ve retim sisteminde yaplmas gerekli olan deiiklik ve iyiletirmeler zerinde almalar devam ettirilmektedir.

Bakanlk Stratejik Plannda da yer verilen; lkemizin jeostratejik konumunu etkin kullanarak enerji alannda blgesel ibirlii sreleri erevesinde lkemizi enerji koridoru ve terminali haline getirme amac kapsamnda; 2015 ylna kadar, lkemizin ve Avrupann petrol ve doal gaz arz gvenliinin artrlmas ynnde gndemde olan projelerin gerekletirilmesi, Ceyhana gelen petrol miktarnn 2008 ylna gre (245 milyon varil) iki katna karlmasnn salanmas, Ceyhan Blgesinin farkl kalite ve zelliklerdeki ham petroln uluslararas piyasalara sunulabildii raneri, petrokimya tesisleri ve svlatrlm doal gaz ihra terminalinin bulunduu entegre bir enerji merkezi haline getirilmesinin salanmas ile 2011 ylna kadar UCTEye tam entegrasyonun salanmas hedeenmitir [1].

4. evre
Enerji retimi ve tketiminden kaynakl sera gaz emisyonlar, insan kaynakl iklim deiikliinin temel nedeni olarak kabul edilmekte, iklim deiikliinin yaam kalitesi, evre, su, tarm ve gda kaynaklar ve ulusal ekonomiler zerindeki olumsuz etkileri erevesinde enerji sektrnde kresel lekte yeni araylar gndeme gelmektedir. klim deiiklii ile mcadelede enerji sektrnn etkin rol oynamas ngrlmekte, bu durum enerji arz ve talebinde yeni ynelimleri beraberinde getirmektedir. Tabii kaynaklar alannda ise, madenlerin doada milyonlarca yl sren bir zaman dilimi iinde doal olarak ve jeolojik artlarn uygun olduu ortamlarda snrl miktarda oluabildii dikkate alndnda, madenlerin bulunabildii yerlerde evre-ekonomi dengesini gzeterek kullanlmasnn zorunlu olduu aka ortaya kmaktadr. Ayn zamanda madencilikte kullanlan alanlarn rehabilite edilerek ekosisteme kazandrlmas, sektrde bertaraf ve artma teknolojilerinin gelimesi, madenciliin srdrlebilir kalknma prensiplerine uygun bir faaliyet dal olmasn salamaktadr. 4.1. Enerji ve Tabii Kaynaklar Alanlarndaki Faaliyetlerin evreye Olan Olumsuz Etkilerinin Azaltlmas lkemiz, 2004 ylnda Birlemi Milletler klim Deiiklii ereve Szlemesine taraf olmu ve 2007 ylnda ilk Ulusal Bildirimini sunmutur. Kyoto Protokol ise 5 ubat 2009 tarihinde TBMM tarafndan onaylanmtr. Enerji ve madencilik sektrlerinde evresel boyutlara ilikin uluslararas platformlarda pozisyonumuz; lkemizin ekonomik gelimilik dzeyi, enerji sektrnn byme potansiyeli ve bu dorultuda enerji arzndaki ihtiyalarn ortak fakat farkl sorumluluklar ilkesi temelinde ele alnmas ynndedir. Bakanlk Stratejik Plannda, enerji ve tabii kaynaklar alanlarndaki faaliyetlerin evreye olan olumsuz etkilerini en aza indirme amac erevesinde yrtlen almalarn 2010-2014 dneminde de artrlarak srdrlecei belirtilmitir. Ayrca sz konusu ama kapsamnda, 2014 ylndan sonra enerji sektrnden kaynakl sera gaz emisyon art hznda azalma salanmas hedene yer verilmitir [1]. Enerji verimliliinin gelitirilmesi, yenilenebilir enerji kaynaklarnn kullanmnn artrlarak yaygnlatrlmas, temiz kmr yakma teknolojilerinin yaygnlatrlmas ve nkleer enerjinin elektrik enerjisi retim seeneklerine dahil edilmesi enerji ve evre ilikisi erevesinde Bakanlk tarafndan izlenecek temel stratejilerdir.

303

B BLDRLER KTABI P PROCEEDINGS BOOK

Bu kapsamda; lkemizin sera gaz azaltm potansiyelinin belirlenmesi, nceden nlem alma yaklam erevesinde karlalacak risk ve kayplarn minimizasyonu, toplumun ve yatrmclarn bilinlendirilmesi ile su, atk su ve kat atk gibi evre korumaya ynelik altyap tesislerinin biyoktle/gaz potansiyellerinden yararlanlmasnn salanmasna ynelik almalar yaplmas planlanmaktadr.

production of the domestic oil, natural gas and coal resources will continue increasingly within the period of the Plan. Moreover, according to the aim of providing diversication of the energy supply, the maximum use of the domestic and renewable resources in the production of electricity energy and the initiation of the construction of the nuclear plant have been targeted. Again, within the framework of the targets for the provision of energy supply security, the reduction of the risks resulting from the foreign dependence and the increase in the effectiveness of the struggles against the climatic change, studies will be conducted for raising the efciency and the reduction of the energy intensity in the process from the production to the use of energy. The Ministry evaluates the energy resources in eastern countries through actualizing the geographical features that will enable transportation of such resources to western countries and the projects that will cover the commercial and political dimension of the involvement. The greenhouse gas emissions out of the energy production and consumption are considered as the main reason for the climatic change caused by human beings. An effective role undertaken for the struggle with the climatic change is important. In terms of demand, improvements parallel to the advancements in technology especially in the energy efciency and in terms of supply, the spreading of the use of renewable energy resources alternative to the fossil fuels and the integration of nuclear energy into the composition of electricity energy production are the two main components of the energy policies of the Ministry.

Kaynaklar
[1] ETKB, 2010-2014 Dnemi Stratejik Plan, 2010, www. enerji.gov.tr [2] ETKB, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Sn. Taner YILDIZn Bakanln 2010 Yl Btesini TBMM Genel Kuruluna Sunu Konumas, www.enerji.gov.tr [3] ETKB, 2008 Yl Genel Enerji Dengesi Tablosu, www.enerji. gov.tr [4] TEA, 2009 Yl Aylk retim statistikleri, www.teias.gov.tr [5] TEA, Trkiye Elektrik Enerjisi 10 Yllk Kapasite Projeksiyonu 2009-2018, 2009 [6] ETKB, Enerji leri Genel Mdrl [7] TEA, Yk Tevzi Raporlar. [8] YPKnn 18/05/2009 tarih ve 2009/11 sayl Karar ile kabul edilen Elektrik Enerjisi Piyasas ve Arz Gvenlii Strateji Belgesi. [9] TPAO, 2009 Yl Petrol ve Doal gaz Sektr Raporu. [10] EPDK, www.epdk.gov.tr [11] EA, Elektrik retim Sektr Raporu-2009. [12] Uluslararas Enerji Ajans (IEA), World Energy Outlook 2009.

Summary
In parallel to our national priorities, Strategic Plan of Ministry of Energy and Natural Resources for the period between 2010 and 2014, which poses a signicant component of our national energy and natural gas resources strategy and which sheds light on the energy and natural resources sector. In the Strategic Plan of the Ministry our strategic aims and targets have been determined for the following ve years in the matters of Energy supply security, the regional and global effectiveness of our country in the eld of energy Environment and Natural resources and the strategies to be pursued have been claried. The main target is to provide the energy resources to all consumers adequately, with high quality, at low costs, securely and in consideration of the sensitivities about the environmental matters. According to such aim, the efforts for creating a competitive and liberal market will continue and practices for the realization of the new production investments to be activated for meeting the electricity energy need, within the structure of the market, in harmony with the resource priorities of the energy policy of our country and under sustainable conditions. Within that framework, the production and distribution privatizations that are among the instruments for bringing competitiveness into the electricity energy market will be completed within the planned process and a market that is based on competition within the framework of the free market conditions will be given its shape. In line with the aim of reducing the foreign dependence of our country in the energy supply, our studies for the exploration and

304

Notlar

Notlar

Notlar

You might also like