You are on page 1of 363

YENİLENEBİLİR ENERJİ

SİSTEMLERİ
Dr. Öğr. Üyesi FATİH UYSAL
SAKARYA UYGULAMALI BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ
Kıymetli MAK320 YENİLENEBİLİR ENERJİ
TEKNOLOJİLERİ DERSİ Öğrencileri;

2020-2021 Bahar Yarıyılı Eğitim-Öğretim Dönemi Hepinize hayırlı


olsun.
Bu dersimiz, Bölümümüzün alan ağırlıklı derslerinden birisidir. Bir
anlamda sizleri meslek hayatınızda özellikle bu alanda çalışmayı
planlayanlar için daha donanımlı hale getirecektir. Bu yüzden temel
derslerinizi, alan derslerinizi özetle bütün derslerinizi ve bu dersi iyi
öğrenmeniz gerekmektedir. İleride iyi ve donanımlı bir Makine
Mühendisi olabilmeniz için Yeterince vakit ayırıp anlatılan konuları,
dokümanları canlı yada sonradan izleme yoluyla dersleri takip edip
usulünce çalışmanız ve öğrenmeniz gerekmektedir. 2
Dersle ilgili bilgiler:
Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS
Yenilenebilir Enerji MAK
4 3+1 4 5
Teknolojileri 320
Dersin değerlendirilmesi:
YARIYIL İÇİ ÇALIŞMALARI SIRA KATKI YÜZDESİ
1. ARA SINAV 1 65
1. Kısa Sınav 1 10
2. Kısa Sınav 1 10
1. Ödev 1 15
Toplam 100
Final 1 100
Yıliçinin Başarıya Oranı 60
Finalin Başarıya Oranı 40
Toplam 100 3
MAK320 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ’
dersinde;
Özellikle Dersin canlı izlenmesini çok önemsiyorum.
• Öğrencilerin dersi mümkün olduğunca canlı izlemesini istiyorum.
• Canlı izleyemeyenlerin sonradan izlemesini de önemsiyorum.
• Dönem içerisinde en az sekiz adet canlı ve en az 12 adet
(canlı+sonradan izleme) istiyorum.
• Bu sayı, LMS sisteminden kontrol edilerek maalesef düşük olanlara DZ
vermeyi ciddi olarak planlamaktayım.
• Devam noktasında ve hem sınav hem de ödevlerde son süreye
uyulmada titizlik gösterilmesini ve bu konuda hassas olmanızı
bekliyorum.

4
Sınav ve ödevleriniz için yeterli süre verilecektir.
Ancak her ne sebeple olursa olsun süreniz
bittikten sonra gelen evraklarınız dikkate
alınmayacaktır.

Zaman planlamanızı bu kriterlere göre yapmanız


mağduriyetler yaşamamanız için son derece
önemlidir ve dikkatli olunmasını tavsiye ediyorum.

Hepinize sağlık dolu günler, başarılı çalışmalar ve


zihin açıklığı dilerim.
5
TÜRKİYENİN VE DÜNYANIN
ENERJİ DURUMU
YILLARA GÖRE TÜRKİYEDEKİ KURULUN
GÜCÜN GELİŞİMİ
BİRİNCİL ENERJİ KAYNAKLARINA
GÖRE TÜRKİYENİN KURULU GÜCÜ
BİRİNCİL ENERJİ KAYNAKLARINA
GÖRE TÜRKİYENİN KURULU GÜCÜ
TÜRKİYENİN KURULU GÜCÜNÜN
BİRİNCİL ENERJİ KAYNAKLARINA GÖRE
GELİŞİMİ
BİRİNCİL ENERJİ KAYNAKLARINA
GÖRE TÜRKİYENİN KURULU GÜCÜ
BİRİNCİL ENERJİ KAYNAKLARINA
GÖRE TÜRKİYENİN KURULU GÜCÜ
BİRİNCİL ENERJİ KAYNAKLARINA
GÖRE TÜRKİYENİN KURULU GÜCÜ
TÜRKİYENİN KURULU GÜCÜNÜN DAĞILIMI (2017)

EÜAŞ: Elektrik Üretim Anonim Şirketi


İHD: İşletme Hakkı Devri
Yİ : Yap-İşlet
YİD: Yap-İşlet-Devret
SÜŞ: Sözleşmeli Üretim Şirketleri
TÜRKİYE KURULU GÜCÜNÜN ÖZEL
SEKTÖR VE KAMU’YA GÖRE DAĞLIMI
(2007-2017)
YERLİ VE İTHAL KAYNAKLARA
GÖRE ENERJİ DAĞILIMI
TÜRKİYENİN
KURULU GÜCÜNÜN
YILLARA GÖRE
GELİŞİMİ
TÜRKİYEDE YENİLENEBİLİR ENERJİ
DÜNYADA BİRİNCİL ENERJİ TALEBİ
TEP ÇEVRİM KATSAYISI
FOSİL ENERJİ KAYNAKLARININ POTANSİYEL
DURUMU
DÜNYADA BİRİNCİL ENERJİ TALEBİ
DÜNYADA BİRİNCİL
ENERJİ TÜKETİMİ
Uluslararası Enerji Ajansı’nın yaptığı
çalışmalara göre şu anda 14 milyar
ton eşdeğer petrol (TEP) olan dünya
birincil enerji talebi (eğer mevcut
enerji tüketim hızı ve politikaları
devam ederse) önümüzdeki 20 yıl
içerisinde %45 oranında bir artış ile
20,3 Milyar TEP seviyelerine
ulaşacaktır. En fazla enerji tüketen
ülkeler arasında ilk sırayı Çin
almaktadır. Türkiye ise 2015 yılı sonu
itibariyle 129,3 milyon TEP birincil
enerji tüketimi ile 19.sırada
kendisine yer bulmaktadır. Şekil 2’de
birincil enerji tüketimi değerleri ve
sıralamaları görülmektedir.
DÜNYADA
ENERJİ
ÜRETİMİ
DÜNYADA ENERJİ ÜRETİMİ
DÜNYADA ENERJİ ÜRETİMİ
ENERJİ KAYNAKLARI
NÜKLEER ENERJİ
Sağlıklı ve mutlu bir hafta geçirmeniz temennisiyle,
iyi çalışmalar dilerim…
Çalışmak insanı mutlu yapar…
Ne kadar çok çalışırsanız çalışmak için o kadar çok
vaktiniz olur.

29
YENİLENEBİLİR ENERJİ
SİSTEMLERİ
Dr. Öğr. Üyesi FATİH UYSAL
SAKARYA UYGULAMALI BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ
2. Haftanın Konusu

YENİLENEBİLİR ENERJİ
SİSTEMLERİ Dersi

Giriş ve Dünya ve Türkiyede Enerjinin Genel


Durumu (Devam)
Dr. Öğr. Üyesi FATİH UYSAL
SAKARYA UYGULAMALI BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ
TÜRKİYE’NİN
RÜZGAR
ATLASI
TÜRKİYENİN GÜNEŞ ENERJİSİ HARİTASI
GÜNEŞ ENERJİSİ
GÜNEŞ
ENERJİSİ
TÜRKİYENİN ELEKTRİK ENERJİSİ DURUMU
TÜRKİYEDE YILLARA GÖRE ELEKTRİK
ENERJİSİ ÜRETİMİ
2017 ENERJİ ÜRETİMİNİN DAĞILIMI
ENERJİ ÜRETİMİ DAĞLIMI
ENERJİ ÜRETİMİ
ENERJİ ÜRETİMİ
ENERJİ ÜRETİMİ
ENERJİ TÜKETİMİ
EÜAŞ: Elektrik Üretim Anonim Şirketi
İHD: İşletme Hakkı Devri
Yİ : Yap-İşlet
YİD: Yap-İşlet-Devret
SÜŞ: Sözleşmeli Üretim Şirketleri
ENERJİ TÜKETİMİ
Türkiye’nin
Doğalgaz
ithalatı
Türkiye’ye
en fazla
Doğalgaz
ihraç eden
ülkeler
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK)'nın Ocak
2020 raporuna göre;
Türkiye, doğal gaz ithalatına yılda 12-13 milyar
dolar ödüyor. Yıllık 45-50 milyar metreküp
arasındaki tüketimin tamamına yakınının
dışarıdan alan Türkiye'nin bu alandaki açığı, yıldan
yıla artan enerji ihtiyacına bağlı olarak artıyor.
Türkiye dışarıdan aldığı doğalgaz, petrol ve
madene 2016 yılında 54,6 milyar dolar ödedi. Bu
tutarın 44 milyar doları doğalgaz ve petrole, 10,6
milyar doları da maden ithalatına gitti.
Kasım 2020

Türkiye'nin enerji ithalatı faturası yüzde 31 azaldı


Türkiye'nin enerji ithalatına ödediği tutar, ocak-eylül
döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde
31 azalarak 21,5 milyar dolar oldu.
ENTERKONNEKTE ŞEBEKELER
• Taşımada, iletimde, nakilde kârlılık ve güvenilirliğin artırılması
amacıyla, özellikle önemli miktarlardaki enerji alışverişi için iki ya da
daha fazla sistem veya şebeke arasında bölgeler arası ya da
uluslararası bağlantı olanağı sağlayan elektriksel sistemdir.
• Bu tip şebekelerde, o bölgedeki bütün elektrik üretim ve tüketim
araçları büyük küçük ayrımı yapılmaksızın sisteme dahil edilmektedir.
• Enterkonnekte şebekenin; kesintisiz elektrik sağlayabilme, yüksek
verim, ekonomik olması gibi avantajları vardır.
• Bununla birlikte kısa devre akımlarının yüksek oluşu ve sistemin
kararlılığının sağlanmasının zor oluşu gibi sakıncaları vardır.
ENTERKONNEKTE ŞEBEKELER
• Enterkonnekte sistemde bir arıza olduğunda, sadece arıza olan yerin
enerjisi kesilir.
• Diğer kısımlarda enerjinin sürekliliği bozulmaz. Sistem içerisinde bir
bölgede arızalanan santral veya trafolar devre dışı bırakıldığında
diğer santral ve trafolar bu bölgeleri beslemeye devam eder.
• Her ülkenin kendi alıcılarını beslediği bir enterkonnekte şebekesi
vardır.
• Aynı zamanda bazı komşu ülkelerin sistemleri birbirine bağlanabilir.
Ülke içerisinde kendi başına çalışan küçük santraller ve beslenen
aboneler olabilir.
• Bunlar sistemi etkilemez. Ülkemizde de bir enterkonnekte şebeke
vardır.
ENTERKONNEKTE ŞEBEKELER
• Bu sistem içinde TEDAŞ’a ayrıcalıklı şirketlere, üretim şirketlerine ve
otoprodüktörlere ait tam kapasiteyle çalışan 350 kadar elektrik
santrali vardır.
• Bütün bu santraller enterkonnekte şebeke kapsamında birbirlerine
paralel bağlıdır.
• 40.428,5 km uzunluğundaki enerji nakil hatları ile bu santraller ve
yerleşim birimleri arasında bir ağ şeklinde şebeke tesis edilmiştir.
Türkiye’deki enterkonnekte sistem; Bulgaristan, Rusya, Irak, Suriye ve
Gürcistan ülkelerinin şebekelerine bağlıdır.
• KAYNAK: http://www.elektroteknoloji.com/blog/enterkonnekte-sebekeler-hakkinda-bilgi/ 09.02.2020

• Otoprodüktör elektrik üretim tesisleri, bir sanayi tesisi ile entegre olarak çalışan, buhar, sıcak gaz gibi çıktıları
prosesde kullanılan veya sanayi atıklarını, yan ürünlerini elektrik üretiminde kullanarak aynı zamanda sanayi
tesisinin elektrik enerjisi ihtiyacını karşılayan tesislerdir.
ENTERKONNEKTE ŞEBEKELER
Şekil 'den de anlaşılacağı üzere trafo
merkezleri birbirlerine paralel
bağlanmışlardır. Tekrar örneklendirme
yapacak olursak, C santralinde olası arıza
durumunda, C santralinin beslediği bazı
bölgeler enerjisiz kalmaması için B veya A
santralinden enerji temin edilebilir.
ENTERKONNEKTE ŞEBEKELER

• BİRİNCİL ENERJİ KAYNAKLARINA GÖRE TÜRKİYENİN KURULU GÜCÜ


ENTERKONNEKTE ŞEBEKELER

Ankara Bölgesi Enterkonnekte Bağlantısı


ENTERKONNEKTE ŞEBEKELER

TEİAŞ 2013 Faaliyet Raporuna göre ülkemizdeki


enerji nakil hatları ve yeraltı iletim hatlarının
adedi, yeraltı kablo adetleri ve hat uzunlukları gibi
bilgiler aşağıdaki tabloda verilmiştir
.
Türkiye ile Komşu Ülkeler Arasındaki Enterkonnekte Bağlantılar

.
Türkiye ile Gürcistan Arasındaki Enterkonnekte Bağlantılar

.
Türkiye ile Azerbaycan Arasındaki Enterkonnekte Bağlantılar

.
RİNG SİSTEM
Şehir, kasaba, köy ve sanayi merkezlerinde uygulanan, beslemenin birden fazla trafo ile yapıldığı
ve bütün trafoların birbirine paralel şekilde kapalı bir sistemin oluşturduğu şebeke tipine ring
şebeke denir.
Aynı gerilim ve
frekanstaki elektrik ener
jisinin toplandığı ve
dağıtıldığı
üniteye bara denir.
Elektrik enerjisinin
kontrol ve kumanda
edilmesinde kullanılan
ünitelerin birbirleriyle
irtibatlarını sağlayan
bara’lardır.
BARA Sistemi
ELEKTRİK GÜÇ ÜRETİM SİSTEMLERİ

Elektrik santralleri temelde iki ana gruba ayrılırlar;

1. Konvansiyonel Enerji Santralleri


2. Alternatif ve Yenilenebilir Enerji Santralleri
KONVANSİYONEL ENERJİ SANTRALLERİ
TERMİK SANTRALLER
NÜKLEER SANTRAL
MALİYET AÇISINDAN NÜKLEER
SANTRALLER
Kaynakça
• YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI, Prof. Dr. H. Hüseyin ÖZTÜRK, Birsen
Yayınevi, İstanbul 2013.
• ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI, Doç. Dr. Mustafa ACAROĞLU, Atlas Yayın
Dağıtım, İstanbul 2003.
• YENİLENEBİLİR ENERJİLER ALTERNATİF SİSTEMLER, ISISAN ÇALIŞMALARI NO:
375, 2008.
• ENERJİ ÜRETİMİ DERS NOTLARI, DR. Öğr. Üyesi Serkan BEHÇECİ,

43
2. Haftanın konusu bitti.

Sağlıklı ve mutlu bir hafta geçirmeniz temennisiyle,


iyi çalışmalar dilerim…
Çalışmak insanı mutlu yapar…
Ne kadar çok çalışırsanız çalışmak için o kadar çok
vaktiniz olur.

HOŞÇA KALINIZ
44
3. Haftanın Konusu

MAK320 YENİLENEBİLİR
ENERJİ SİSTEMLERİ Dersi

Güneş Enerjisi, Teknolojisi ile Dünya ve


Türkiye’deki Durumu

Dr. Öğr. Üyesi FATİH UYSAL


SAKARYA UYGULAMALI BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ
GÜNEŞ ENERJİSİ
Oort Bulutu

Kuiper Kuşağı
Gezegenlerin kendi eksenleri etrafındaki dönme yönleri
Gezegen Kesitleri
(Yer benzeri)

İç (katı) Çekirdek
Dış (sıvı) Çekirdek
Manto
Kabuk
Güneş, gezegenler (8 gezegen bulunmaktadır), gezegenlerin uyduları
(toplam 166 adet uydu bulunmaktadır), cüce gezegenler ve küçük
cisimlerden oluşur (küçük cisimler kategorisine asteroitler, Kuiper kuşağı
nesneleri, kuyruklu yıldızlar, gök taşları ve gezegenler arası tozlar girer).

Güneş'e yakından uzağa doğru gezegenlerin (8 gezegenin) sıralanışı şu


şekildedir:
Merkür Güneş sisteminde bulunan cüce gezegenler beş
Venüs tanedir. Bunlar:
Dünya Ceres
Mars Plüton
Jüpiter Eris
Satürn Haumea
Uranüs Makemake
Neptün
Güneş'in özellikleri:
*Ortalama uzaklık (Dünya'dan) 149.600.000 (8,31 dakika ışık yılı
olarak)
*Çapı: Dünya'nın 109 katı
*Hacim: Dünya'nın 1.300.000 katı
*Kütle: Dünya'nın 332.946 katı
*Yüzey Sıcaklığı: +5500 °C

Merkür'ün Özellikleri:
*Güneşten Uzaklık: 58.000.000 km
*Yüzey Sıcaklığı: Gündüzleri 500° C, geceleri -175° C *Atmosferi
yoktur ve yüzeyi kayalıktır.
*Kendi çevresindeki dönüşünü 58 günde, güneş çevresindeki
dönüşünü 88 günde tamamlar.
*Çapı: Dünya'nın 3,8'de 1'i.
Venüs'ün Özellikleri:
*Sıcaklık: çok yüksektir(400° C).
*Atmosfer: Kalın ve yoğun bir atmosferi vardır.
*Kendi çevresinde 243 günde, güneş çevresinde 224 günde döner.
Yani 1 venüs günü, 1 venüs yılından daha uzundur.
*Diğer gezegenlerin aksine kendi çevresinde ters yönde döner.
*Çapı: Dünya'ya çok yakındır. 0,95 Dünya kadar.

Dünya'nın Özellikleri:
*Güneşten Uzaklık: 149.500.000 km
*Yüzey Sıcaklığı: -89,2 C ile 57,8 C arası
*Atmosfer: %78 Azot, %21 Oksijen, %1 Diğerleri
*Dönüş: Kendi çevresinde 1 gün, Güneş çevresinde 365 gün 6 saat
*Çapı: 1 Dünya
*Uydu Sayısı: 1 Adet (Ay)
*Yaşam olan (bilinen) tek gezegen
Mars'ın Özellikleri:
*Güneşten Uzaklık: 228.000.000 km
*Yüzey Sıcaklığı: -140 C ile +20 C arasında
*Atmosfer: Karbondioksit ve azot
*Dönüş: Kendi etrafında 24 saat 37 dakika,
Güneş etrafında 687 gün
*Çapı: Dünya'nın yarısı kadar.
*Uydu Sayısı: 2 Adet (Phobos, Deimos)

Jüpiter'in Özellikleri:
*Güneşten Uzaklık: 778.400.000 km
*Yüzey Sıcaklığı: -163 C ile -121 C arasındadır.
*Atmosfer: Hidrojen ve Helyun gazlarından oluşur.
*Dönüş: Kendi ekseninde 10 saat, Güneş etrafında 12 Dünya yılı
*Çapı: Dünya'dan 11,2 kat daha büyük.
*Uydu Sayısı: 63 adet uydusu var.
Satürn'ün Özellikleri:
*Güneşten Uzaklık: Ortalama 1.425.000.000
*Yüzey Sıcaklığı: -178 C
*Atmosfer: Hidrojen ve Helyum
*Dönüş: Kendi çevresinde 10 saat, Güneş etrafında 29,5 yıl
*Çapı: Dünya'nın 9,5 katı
*Uydu Sayısı: 60 tane uydusu vardır.
*Yoğunluğu sudan azdır.
*Çevresinde halkası belirgindir.

Uranüs'ün Özellikleri:
*Güneşten Uzaklık: Ortalama 2.800.000.000 km
*Yüzey Sıcaklığı: Ortalama -215 C
*Atmosfer: Hidrojen ve Helyum, Metan Gazı içerir
*Dönüş: Kendi ekseninde 17 saat, Güneş çevresinde 84 yıl
*Çapı: Dünya'nın 4 katı
*Uydu Sayısı: 27 tane
*Mavi ve yeşil renkli bir gezegendir.
Neptün'ün Özellikleri:

*Güneşten Uzaklık: 4.500.000.000 km


*Yüzey Sıcaklığı: -201 C
*Atmosfer: Hidrojen ve Helyum
*Dönüş: Kendi çevresinde 16 saat, Güneş etrafında 165 yıl
*Çapı: Dünya'nın 3,9 katı
*Uydu Sayısı: 13 tane
GÜNEŞ ENERJİSİ
• Güneşte her saniye 564 milyon ton hidrojen 560 milyon ton helyuma
dönüşmektedir.
• Kaybolan 4 milyon ton kütleden 38x1022 kJ enerji açığa çıkar.
• Bu enerji ışınımının %9 mor ötesi, %45 görünür, %46 kızılötesi ışındır.
• Güneş ışınlarının dünyaya ulaşma süresi 8 dk.
• Dünya üzerine gelen ışınımı 1375 J/m2 ve yıl boyunca değişmez
• İnsan gözünün görebildiği ışık 380-720 nm dalga boyları arasındadır.
• Işık hızı?
• Frekans x dalga boyu = Işık hızı
IŞIK DALGASINDAKİ ELEKTRİK VE MANYETİK
ALANLARIN HAREKETİ
ELEKTROMANYETİK
SPEKTRUMDAKİ
DALGA TANIMLARI
ELEKTROMANYETİK SPEKTRUM
TOPLAM GÜNEŞ IŞINIMI,
Atmosferdeki Azalma
• Atmosferde yayılma iki şekilde olur
• Rayleigh yayılımı (John William Strutt (d. 12 Kasım 1842 – 30 Haziran
1919), İngiliz fizikçi) : Herhangi bir gaz molekülüne çarpan kuanta bütün
doğrultularda eşit olarak yayılır. Mavi ışığın yayılması kırmızı ışığın yayılmasından
daha fazladır.
• Ozon, su buharı ve CO2 tarafından soğurulma:
• Ozon tabakası 25 km yükseklikte mor ötesi ışınların yaklaşık tamamını soğurur.
• Mavi renge karşılık gelen dalga boyları kırmızı renge karşılık gelenlere kıyasla
daha çok saçılırlar. Yeryüzünden bakıldığında gökyüzünün mavi renkte
görünmesinin sebebi budur.
• Bulutlar gelen ışınların %80 geri saçabilir.
• Yakın kırmızı altı bölgeye düşen ışınların %20 ’si havadaki su buharı ve CO2
tarafından soğurulur.
GÜNEŞ IŞINLARININ ATMOSFERDEN GEÇEREK YERYÜZÜNE ULAŞMASI
TOPLAM GÜNEŞ IŞINIMI,
Toplam Işınım
• Yeryüzüne gelen ışınım, hava küre dışına gelen ışınım şiddetinin
yarısından biraz fazladır.
• Yeryüzüne gelen ışınım doğrudan ve yaygın ışınım olmak üzere iki
kısma ayrılır.
• Yaygın ışınım atmosferdeki bulutlar ve tozlar tarafından saçılmaya
uğramış ışınımdır.
• Doğrudan ışınım ise bu tür etkilere uğramamış ışınımdır.
• 𝐼𝑡 = 𝐼𝑑 + 𝐼𝑦
DOĞRUDAN ve YAYGIN IŞINIM
IŞINIMI SOĞURMA, YANSITMA VE
GEÇİRME
• α : Soğrulan ışınım miktarı, soğurganlık.
• ρ : Yansıtılan ışınım miktarı, yansıtganlık.
• τ : Geçirilen ışınım miktarı, geçirgenlik.
• Enerjinin korunumu ilkesine göre: α + τ + ρ
• Katı ve sıvılar için: α + ρ
• Gazlar için : α + τ
• Bir cismin yüzeyinden gerçekleşen yansıma, doğası gereği cismin elektriksel
özelliklerine ve yüzey yapısına bağlıdır.
• Siyah cisim: Isıl soğurma (α=1) veya yayma (ϵ) özelliği ideal olan, fakat
geçirme ve yansıtma özelliği olmayan (ρ= τ=0) cisimlere denir.
• Beyaz cisim: Isıl ışınım hiç soğurmadan (α=0) tamamen yansıtan (ρ=1)
cisimlere denir.
• Gri cisim: Isıl ışınımın sadece bir kısmını soğuran ve geri kalan bölümünü de
yansıtan cisimlere denir.
ATOMUN İÇ YAPISI VE BOYUTLARI
PARÇACIK VE DALGA YORUMLARI
GÜNEŞ ENERJİSİ DÖNÜŞÜMLERİ
DOĞAL DÖNÜŞÜMLER YAPAY DÖNÜŞÜMLER
GÜNEŞ ENERJİSİNİN ÜSTÜNLÜKLERİ VE
SORUNLARI
GÜNEŞ ENERJİSİNİN ÜSTÜNLÜKLERİ GÜNEŞ ENERJİSİ İLE İLGİLİ SORUNLAR
• Tükenmeyen enerji kaynağı • Şiddeti azdır ve sürekli değildir.
• Tüm ülkelerde kullanılabilir. • Yatırım giderleri yüksektir.
Bağımlılığı azaltır.
• Güneş enerjisinin miktarı kontrol
• Taşıma ve ulaştırma gideri olmaz. edilemez.
• Çok karmaşık teknolojiler içermez. • Depolama zorunluluğu vardır.
• Ulaşım şebekelerinde yapılacak bir • En çok enerjiye ihtiyaç duyduğumuz
değişiklik bu enerji türünü etkilemez. akşam saatlerinde bulmak
imkansızdır.
GÜNEŞ ENERJİSİNİN KULLANIM ALANLARI
• Düşük sıcaklık 100 0C, orta sıcaklık 100-300 0C, yüksek sıcaklık >300 0C
• Kullanım suyu ısıtma
• Yüzme havuzu ısıtma
• Kaynatma ve pişirme
• Bitkisel ürünleri kurutma
• Su damıtma
• Yapılarda aktif ve pasif ısıtma ve iklimlendirme
• Sanayi için işlem(proses) ısısı
• Elektrik üretmek
• Fotokimyasal ve fotosentetik çevrimler gerçekleştirmek.
TÜRKİYE’NİN GÜNEŞ ENERJİSİ POTANSİYELİ
Ülkemizde ortalama yıllık güneşlenme süresi 2640 saat ve yıllık güneş ışınım şiddeti 1311 kWh/m2 :
Güneş enerjisi sistemleri
• Düşük sıcaklıklardaki uygulamalar, yapıların ısıtılması, sanayi ve tarım
uygulamalarında kullanılır.
• Yüksek sıcaklıklardaki uygulamalar, buhar türbinlerinden maden
ergitmeye kadar değişik uygulamalarda kullanılabilir.
ISI TAŞIYIC AKIŞKANIN SAHİP OLMASI GEREKEN ÖZELLİKLER:
• Alevlenme sıcaklığı yüksek olmalıdır.
• Kaynama noktası sıcaklığı yüksek olmalıdır.
• Donma sıcaklığı yüksek olmalıdır.
• Korozif etkisi olmamalıdır.
• Özgül ısısı yüksek olmalıdır.
• Vizkozitesi düşük olmalıdır.
GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ISITMA SİSTEMLERİ
DÜZLEM TOPLACIN BİLEŞENLERİ
Düzlem
toplaçlar, 70
°C sıcaklığa
çıkabilir.
VAKUM BORULU TOPLAÇLAR

• Çalışma
sıcaklıkları 120 °C
çıkabilir.
• Vakum basıncı
0,005 Pa.
• İç tüp soğurucu
bir madde ile
kaplanmalıdır.
VAKUM BORULU TOPLAÇLARI ÜSTÜNLÜKLERİ
• Düz toplaçlara kıyasla vakum sebebiyle daha yüksek verim elde edilir.
• Vakum borularından dolayı soğurma oranı yükselerek yayma oranı düştüğünden dolayı
verim artar.
• Kış aylarında daha fazla sıcak su imkanı
• Daha az kalan kaplarlar.
• Silindirik yapısı sebebiyle her yönden gelen güneş ışınımını alırlar.
• Tamir ve bakım gereksinimleri daha azdır.
GÜNEŞ TOPLACININ ENERJİ VERİMİ
GÜNEŞ ENERJİSİ UYGULAMALARI
• Güneş enerjisi ile kurutma
• Güneş enerjisi ile sera ısıtma
• Güneş enerjili konut ısıtma
• Güneş enerjili pişiriciler
• Güneş havuzu
• Güneş mimarisi
• Güneş enerjisinden elektrik üretimi
GÜNEŞ ENERJİSİNDEN KURUTMA SİSTEMLERİ
• İlk yatırım maliyetleri diğer sistemlerinkine yakın olup, işletme
maliyetleri düşüktür.
• Meyve, sebze, hububat, baharat, çay kahve vb. kurutulmasında
kullanılabilir.
• Yüksek veya orta sıcaklıkta sistemler kurutulabilir.
• Elektrik veya diğer yakıtlarla hibrit sistemler kurulabilir.
• Otomatik beslemeli veya manuel yüklemeli sistemler olabilir.
• Sistemin ihtiyaçları çok iyi belirlenmelidir: kurutma sıcaklığı, kurutma
nemi, kurutma süresi vb.
• Kurutulacak ürünler direkt (doğrudan) güneş ışınlarına maruz
bırakılabileceği gibi dolaylı kurutma da sağlanabilir.
Güneş Enerjili kurutma Sistemlerinin
Doğal Kurutmaya Göre Üstünlükleri
• Kurutulacak ürün toz, böcek, yağmur vb. dış etkenlerden korunur.
• İstenen hava dolaşımı sağlandığı takdirde homojen kuruma
gerçekleştirilir.
• Kurutma havası ürün zarar görmeden ısıtılabilir.
• Kurutma için hava giriş-çıkışı ve kurutma hızı kontrol edilebilir.
GÜNEŞ ENERJİLİ KURUTUCU
GÜNEŞ ENERJİLİ KURUTUCULARIN
SINIFLANDIRILMASI
GÜNEŞ ENERJİLİ KURUTUCULARIN
SINIFLANDIRILMASI
ALT SOĞUTUCULU KABİN TİPİ ve ÇOK
RAFLI TAŞINABİLİR TİP KURUTUCU
MERDİVEN TİPİ ve DÖNER KOLONLU SİLİNDİRİK
TİP KURUTUCU
GÜNEŞ ENERJİSİ DESTEKLİ-ENDİREK HAVA
ISITMALI ve PV İLE ÇALIŞAN FANLI KURUTMA
GÜNEŞ ENERJİSİ İLE SERA
ISITMA
• Üç farklı şekilde tasarlanabilir:
• Sera dışına yerleştirilen ve ısı
taşıyıcı akışkan olarak hava/su
kullanılarak, güneş
toplaçlarında kazanılan ısı
enerjisini depolanacak ortama
(su deposuna) göndermek.
GÜNEŞ ENERJİLİ PASİF ISITMA
SİSTEMİ
GÜNEŞ ENERJİLİ AKTİF ISITMA SİSTEMİ
3. Haftanın konusu bitti.

Sağlıklı ve mutlu bir hafta geçirmeniz temennisiyle,


iyi çalışmalar dilerim…
Çalışmak insanı mutlu yapar…
Ne kadar çok çalışırsanız çalışmak için o kadar çok
vaktiniz olur.

HOŞÇA KALINIZ
49
4. Haftanın Konusu

MAK320 YENİLENEBİLİR
ENERJİ SİSTEMLERİ Dersi

Güneş Enerjisi, Teknolojisi ile Dünya ve


Türkiye’deki Durumu (Devam)

Dr. Öğr. Üyesi FATİH UYSAL


SAKARYA UYGULAMALI BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ
GÜNEŞ ENERJİSİ
GÜNEŞ ENERJİLİ KURUTUCU
GÜNEŞ ENERJİLİ KURUTUCULARIN
SINIFLANDIRILMASI
GÜNEŞ ENERJİLİ KURUTUCULARIN
SINIFLANDIRILMASI
ALT SOĞURUCULU KABİN TİPİ ve ÇOK
RAFLI TAŞINABİLİR TİP KURUTUCU
MERDİVEN TİPİ ve DÖNER KOLONLU SİLİNDİRİK
TİP KURUTUCU
GÜNEŞ ENERJİSİ DESTEKLİ-ENDİREK HAVA
ISITMALI ve PV İLE ÇALIŞAN FANLI KURUTMA
GÜNEŞ ENERJİSİ İLE SERA
ISITMA
• Üç farklı şekilde tasarlanabilir:
• Sera dışına yerleştirilen ve ısı
taşıyıcı akışkan olarak hava/su
kullanılarak, güneş
toplaçlarında kazanılan ısı
enerjisini depolanacak ortama
(su deposuna) göndermek.
GÜNEŞ ENERJİLİ PASİF ISITMA
SİSTEMİ
GÜNEŞ ENERJİLİ AKTİF ISITMA SİSTEMİ
GÜNEŞ ENERJİLİ
PİŞİRİCİ
• İlki 1767 yılında İsviçre ‘de Horece de
Saussure tarafından basit bir kutu
şeklinde tasarlanmıştır. 1894 ’de Çin’de
bir restoran güneş enerjisi ile pişirilen
yemekleri müşterilerine ikram etmiştir.
• Odaklayıcı tip pişiricilerde 15-20
dakikada bir güneşin yönüne doğru
dönmek gereklidir.
GÜNEŞ ENERJİLİ
PİŞİRİCİ
GÜNEŞ HAVUZLARI
• Güneş enerjisini ısı enerjisi olarak depolama
imkanına sahiptir.
• Konut ısıtma ve soğutma, yiyecek ve kağıt
kurutma, elektriksel güç üretimi ve endüstriyel
işlemler için ısı enerjisi elde etmek amacıyla
kullanılabilir.
• Yoğunluk farkı oluşturmak için sıcaklığın artması
ile çözünürlüğü artan MgCl2 ve NaCl tuzlarından
yararlanılır.
• Arataşınımlı katman : Derişiklik gradyantı
içermez.
• Ara Taşınmasız katman: İzolasyon işlevi görür.
Yukarı doğru azalan bir derişiklik gradyantı içerir.
• Üst taşınımlı katman: Genellikle tuzsuz su
bulunur. Kalınlığı soğurulan güneş enerjisi
miktarına bağlıdır.
GÜNEŞ MİMARİSİ T (dergipark.org.tr) 839-847.pdf (gazi.edu.tr)
GÜNEŞ ENERJİSİ DEPOLAMA
BİLEŞENLERİ
• Isı depolama sistemine karar verirken ısı depolama sistemini ve
ekonomik uygulanabilirliği göz önüne alınmalıdır.
• 1. Isı toplama ünitesi
• 2. Isı depolama ünitesi
• 3. Isı Değiştiricisi
• 4. Depolanan ısının yararlanılacağı ortam
• 5. Yardımcı enerji kaynağı
• 6. Kontrol sistemi
DUYULUR ISI DEPOLAMA
• Duyulur ısı depolama yönteminde, ısı depolayan materyallerin
sıcaklığının değişmesi sonucunda ortaya çıkan duyulur ısıdan
yararlanılır.
• Katı ve sıvı malzeme kullanılabilir.
• Katı maddelerin ısı depolama kapasitesi sıvılara göre daha küçüktür.
• Katı maddelerde ısı depolanması durumunda ısı değiştiricisi gerekmez.
• Katı maddelerde yüksek sıcaklıklara çıkılabilir. Hacim daha büyük olur.
Fanla kullanıldığında gürültü artar.
DUYULUR ISI DEPOLAMA
GİZLİ ISI DEPOLAMA
• Uygun sıcaklık sınırlarında depolama materyalinin faz değiştirmesiyle
ortaya çıkan gizli ısı depolanabilir.
• Faz değiştirme enerjisi yüksek olan malzemeler kullanılır.
• Eriyip katılaşarak faz değiştiren materyaller (PCM veya FDM) ergime
gizli ısısı depolar.
• Duyulur ısı depolamaya kıyasla ısı depolama kapasitesi yüksektir.
• Isı depolama hacmi azalır.
• Sabit sıcaklıkta ısı geçişi gerçekleşir.
PCM DEPOLAMA ÜNİTELERİ
http://www.mmoistanbul.org/yayin/tesisat/100/2/
FAZ DEĞİŞTİREN MATERYALLER (FDM)
TERMOKİMYASAL ISI DEPOLAMA
• Isı depolama kapasiteleri yüksektir.
• Tersinir tepkimeler olması gerekir.
• Endotermik ve ekzotermik reaksiyonların gerçekleşmesi gerekir.
• Bu reaksiyonların oluşumu esnasındaki sıcaklık farkı sistemin tasarımını nasıl etkiler?
GÜNEŞ ENERJİSİNDEN ELEKTRİK ÜRETİMİ
• Dünya üzerinde ihtiyaç duyulan enerjinin 10 000 katını güneş her gün
yaymaktadır.
• Dolaylı elektrik üretimi; güneş enerjisinin ısı enerjisine, onun da
türbin vasıtasıyla elektrik enerjisine dönüştürülmesi.
• Doğrudan elektrik üretimi; PV paneller sayesinden güneş enerjisinin
doğrudan elektriğe çevrildiği yöntemlerdir.
YOĞUNLAŞTIRICI SİSTEMLERLE ELEKTRİK ÜRETİMİ

• Açıklık alanı ve yüzey alanı: güneş ışınlarının geldiği net alana açıklık
alanı denir. Güneş ışınlarının soğurularak ısı enerjisine dönüştürüldüğü
yüzeye alıcı yüzey denir.
• Düzlemsel güneş toplaçlarında açıklık alanı ile alıcı yüzey alanı birbirine
eşittir.
• Yoğunlaştırma oranı: açıklık alanı/alıcı yüzey alanı
• Yoğunlaştırma oranı iki boyutlu yoğunlaştırıcılarda 300, üç boyutlu
yoğunlaştırıcılarda (parabolik çanak) 40 000 düzeyine çıkabilir.
• Teorik olarak ulaşılabilen yoğunlaştırma sıcaklığı güneş yüzeyine eşit
olup 500 0C değerindedir.
DOĞRUSAL YOĞUNLAŞTIRICILAR

• Bu sistemle 400 0C
sıcaklığa ulaşılabilir.
• Cam tüp %97 soğurma
değerine sahiptir.
• Vakum ortamı oluşturulur.
Basınç 0,1 atm
düşürülebilir.
• Isıl genleşmelerin etkisini
azaltmak için cam-metal
birleştiriciler kullanılır.
NOKTASAL
YOĞUNLAŞTIRICILAR
• Stirling motor ile kullanılabilir.
• Stirling Motoru Nedir? Stirling Motoru Çalışma
Prensibi Nasıldır? (elektrikport.com)
• Tek tek odaklama yapan ve heliostat adı verilen
düzlemsel aynalardan oluşan bir alan, güneş
enerjisini bir kule üzerine yerleştirilmiş ve alıcı
olarak adlandırılan ısı değiştiricisine yansıtılır.
• Bu sistemin güneşi takip etmesi zorunludur. Bu
da ilave enerji kullanımını zorunlu hale getirir.
GÜNEŞ ENERJİLİ GÜÇ SANTRALLERİ

• Birincil enerji güneştir.


• Örnek bir parabolik oluk toplaçlı santralin gücü 354 MW.
• MW başına maliyet 5 milyon Euro olup MW başına 35 000 m2 alan
gereklidir.
• Parabolik oluk tiplerinde sıcaklık 300 0C değerini geçebilir.
• 4 mm kalınlığındaki odaklayıcı aynalar %94 oranında güneş enerjisini
odaklayabilir.
• Soğurucu, enerjinin %94 ’ünü soğurabilir. Vakum basıncı 0,1 bar.
• 371 0C sıcaklıkta 100 bar basınçla buhar üretilebilir.
• Güneş enerjisinin %16 ’sını elektrik enerjisine çevirebilir.
PARABOLİK OLUK TOPLAÇLARLA ELEKTRİK ÜRETİMİ
PARABOLİK OLUK
TOPLAÇLI ISI
DEPOLAMALI GÜÇ
SANTRALLERİ
PARABOLİK ÇANAKLI TOPLAÇLI
GÜNEŞ ENERJİSİ SANTRALİ

• Yoğunlaştırma oranı
olukta 80, kule
teknolojisinde 1000,
bu teknolojide 1500
olur.
• Helyum ve hidrojen
tüpleri ile çalışan bir
Stirling motor
kullanılır.
• 10 kW için 1 milyon
Euro yatırım gerekir.
MERKEZ ALICILI
GÜÇ SANTRALLERİ

• Sıcaklık 1000 0C ulaşabilir.


• Yansıtıcılar güneşi
izlemek zorundadır.
• 20 MW gücünde
İspanyanın Sevilla
kentinde bir santral
yapılmıştır.
FRESNEL OLUK
• İspanyada 31,4
MW santral
bulunmaktadır.
MERKEZİ ALICILI GÜÇ
SANTRALLLERİ
A. Buhar türbini çevrimli açık
hacimsel alıcı
B. Kombine durumda basınçlı alıcı
• Basınçlı hava bir kompresör
yardımı ile 15 bar sıkıştırılır.
• Sıcaklık 1100 0C kadar yükselebilir.
• Isınan hava bir gaz türbini çalıştırır.
• Atık ısı buhar türbinine gönderilir.
• Toplam verim %20 ‘ye kadar
çıkabilir.
GÜÇ SANTRALLERİNİN TASARIMI
Santral tasarımında göz önünde bulundurulması gereken etmenler:
• Bölge seçimi
• Güneş enerjisi ve iklim değerlendirilmesi
• Değişkenlerin optimizasyonu

Bölge seçiminde dikkat edilmesi gerekenler:


• Yıllık yağış miktarı düşük olmalıdır.
• Bulutsuz ve sissiz bir atmosfere sahip olmalıdır.
• Hava kirliliği bulunmamalıdır.
• Ormanlık ve ağaçlık bölgelerden uzak olmalıdır.
• Rüzgar hızı düşük olmalıdır.
• Yılda en az 2000 saat güneşlenme süresine sahip olmalıdır.
• M2 başına yıllık 1500 kWh’lik bir güneş enerjisi potansiyeline sahip olmalıdır.
• 4 saatlik güneşlenme süresine sahip gün sayısı 150 ’den az olmamalıdır.
GÜÇ SANTRALLERİNİN TASARIMI
• Uzun dönem performans değerlendirilmesi
• Saatlik doğrudan güneş enerjisi değerleri kullanılır.
• Bu değerlerin elde edilememesi durumunda yardımcı modeller kullanılırlar.
(istatistik modeller, YSA vb.)
• Ekonomik analiz yapılmalıdır.
• İzleme modülünün seçimi:
• Kuzey-güney istikametinde mevsimlik takip, doğu-batı istikametinde günlük
takip yapılabilir.
• Takip yapılamaması durumunda optimum açıda yerleştirilmelidir.
• Değişkenlerin optimizasyonu:
• Kollektör seçimi, izlemenin değerlendirilmesi, maliyet, karlılık.
GÜÇ SANTRALLERİNİN TASARIMI
• Isı transfer yağının seçimi:
• Donma noktasına dikkat edilmelidir.
• Parlama sıcaklığı en azından 300 °C olmalıdır.
• Yanma sıcaklığı en azından 300 °C olmalıdır.
• Buharlaşma basıncı düşük olmalıdır.
• Düşük sıcaklıklarda akışkanlığı yüksek olmalıdır.
• Yüksek sıcaklıklarda özellikleri bozulmamalıdır.
• Yoğunluğu yüksek olmalıdır.
• Basınç düşmesi:
• İşletme için hesaplanan basınç ve sıcaklık değişimleri sisteme uygun
olmalıdır.
• Basınç düşümü için bir optimizasyon yapılmalıdır.
• Korozyon: ıslak buhar korozyonuna izin vermemek için kızdırıcıda
buharlaşma tamamlanmalıdır.
GÜNEŞ SANTRALLERİNDE ELEKTRİK
ÜRETİM MALİYETİ

• Yılda en az 2000 saat çalışacak, doğrudan ışınımın 2000 kWh/m2


veya toplam ışınımın 1800 kWh/m2 olduğu yerlere kurulmalıdır.
• 2000-5000 ₤/kW arası maliyet.
• Elektrik üretim maliyeti 0.1-0.15 ₤/kWh.
FOTOVOLTAİK ELEKTRİK ÜRETİMİ
• Dünyanın enerji tüketimi 10 TW civarındadır. Bir Watt'ın 1 trilyon katına denk düşen TeraWatt
büyük barajların üretimini ve ulusal çapta enerji tüketimini ölçmek için kullanılabilecek kadar
büyük bir elektrik ölçü birimidir.
• 2050 yılına kadar 30 TW düzeyine çıkması tahmin ediliyor.
• Atmosferdeki CO2 dengesini koruyabilmek için 20 TW CO2 üretmeyen enerji üretim yöntemlerine
ihtiyaç vardır.
• 10 TW ’lık enerjinin yenilenebilir enerjiden karşılanması beklenmektedir. 10 TW ise hidrojen yolu
ile ulaşım enerjisinin karşılanmasında beklenmektedir.
• PV etki, 1939 yılında Henri Becquerel (Fransız Fizikçi) tarafından elektrolitik hücrelerde ışığın
etkilerini çalışırken keşfedilmiştir.
• 1950 yıllarında uzay araştırmaları süreci ile PV gelişim hızı artmıştır.
• İlk uygulamalar verimleri %6-10 arasında değişen kristal silisyum (c-Si) güneş hücreleri ile gerçekleşmiştir.
• Çevreyi kirletmeyen maliyeti düşük bir teknolojidir.
• Yenilenebilir enerji kaynakları, doğal ortamdaki enerji döngüsünde sürekli veya tekrarlanır akımdan
elde edilen enerji veya kullandıkları hızda yeri doldurulan enerji akışları olarak tanımlanabilir.
FOTOVOLTAİK GÜNEŞ HÜCRELERİ
• Fotovoltaik Yunanca ışık anlamına gelen Photo ve elektrik akımını geliştiren
makinayı tasarlayan Alessandra Volta’dan (İtalyan Fizikçi 1745-1827) esinlenerek
gerilim anlamına gelen voltaic kelimelerin birleşmesinden oluşur.
• Güneş hücreleri, güneş ışınlarını doğrudan elektriğe dönüştürebilen hareketli
parçaları olmayan bakım gerektirmeyen kolay ve ömürleri uzun olan elektronik
sistemlerdir.
• Güneş hücrelerinin alanları genellikle 100 cm2 civarında, kalınlıkları ise 0.2-0.4 mm
arasında değişir.
• Yapısına bağlı olarak %5-20 arasında verimle güneş enerjisini elektrik enerjisine
dönüştürebilirler.
• Verimleri %10 ‘un altında ise uygulamada verimli ve ekonomik değillerdir. %15
verim iyi kabul edilebilir.
• Çok sayıda güneş hücresi gerilimi arttırmak amacıyla seri, akımı arttırmak amacıyla
da paralel bağlanırlar.
• Her iki durumda da güç arttırılmış olur.
• Bu şekilde güneş hücresi modülleri veya fotovoltaik (PV) modüller elde edilir.
GÜNEŞ HÜCRELERİNİN YAPIMINDA YAYGIN
OLARAK KULLANILAN MALZEMELER
• Kristal silisyum
• Amorf silisyum
• Galyum arsenik (GaAs)
• Kadmiyum Tellür (CdTe)
• Bakır indiyum diselenid (CuInSe2)
• Optik yoğunlaştırıcı hücreler
• Günümüzde en çok kullanılan güneş hücreleri tek (mono) ve çok
(poli) kristalli silisyum malzemelerden tasarlanmıştır.
• Silisyum ve Ge (Germanyum) has yarı iletkenler olarak bilinir.
PV ELEKTRİK ÜRETİMİNİN PV ELEKTRİK ÜRETİMİNİN
ÜSTÜNLÜKLERİ OLUMSUZLUKLARI
PV TEKNOLOJİNİN TARİHİ GELİŞİMİ
4. Haftanın konusu bitti.

Sağlıklı ve mutlu bir hafta geçirmeniz temennisiyle,


iyi çalışmalar dilerim…
Çalışmak insanı mutlu yapar…
Ne kadar çok çalışırsanız çalışmak için o kadar çok
vaktiniz olur.

HOŞÇA KALINIZ
46
5. Haftanın Konusu

MAK320 YENİLENEBİLİR
ENERJİ SİSTEMLERİ Dersi

Güneş Enerjisi, Teknolojisi ile Dünya ve


Türkiye’deki Durumu (Devam)
Dr. Öğr. Üyesi FATİH UYSAL
SAKARYA UYGULAMALI BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ
GÜNEŞ SANTRALLERİNDE ELEKTRİK
ÜRETİM MALİYETİ

• Yılda en az 2000 saat çalışacak, doğrudan ışınımın 2000 kWh/m2


veya toplam ışınımın 1800 kWh/m2 olduğu yerlere kurulmalıdır.
• 2000-5000 ₤/kW arası maliyet.
• Elektrik üretim maliyeti 0.1-0.15 ₤/kWh.
FOTOVOLTAİK ELEKTRİK ÜRETİMİ
• Dünyanın enerji tüketimi 10 TW civarındadır. Bir Watt'ın 1 trilyon katına denk düşen TeraWatt
büyük barajların üretimini ve ulusal çapta enerji tüketimini ölçmek için kullanılabilecek kadar
büyük bir elektrik ölçü birimidir.
• 2050 yılına kadar 30 TW düzeyine çıkması tahmin ediliyor.
• Atmosferdeki CO2 dengesini koruyabilmek için 20 TW CO2 üretmeyen enerji üretim yöntemlerine
ihtiyaç vardır.
• 10 TW ’lık enerjinin yenilenebilir enerjiden karşılanması beklenmektedir. 10 TW ise hidrojen yolu
ile ulaşım enerjisinin karşılanmasında beklenmektedir.
• PV etki, 1939 yılında Henri Becquerel (Fransız Fizikçi) tarafından elektrolitik hücrelerde ışığın
etkilerini çalışırken keşfedilmiştir.
• 1950 yıllarında uzay araştırmaları süreci ile PV gelişim hızı artmıştır.
• İlk uygulamalar verimleri %6-10 arasında değişen kristal silisyum (c-Si) güneş hücreleri ile gerçekleşmiştir.
• Çevreyi kirletmeyen maliyeti düşük bir teknolojidir.
• Yenilenebilir enerji kaynakları, doğal ortamdaki enerji döngüsünde sürekli veya tekrarlanır akımdan
elde edilen enerji veya kullandıkları hızda yeri doldurulan enerji akışları olarak tanımlanabilir.
FOTOVOLTAİK GÜNEŞ HÜCRELERİ
• Fotovoltaik Yunanca ışık anlamına gelen Photo ve elektrik akımını geliştiren
makinayı tasarlayan Alessandro Volta’dan (İtalyan Fizikçi 1745-1827) esinlenerek
gerilim anlamına gelen voltaic kelimelerin birleşmesinden oluşur.
• Güneş hücreleri, güneş ışınlarını doğrudan elektriğe dönüştürebilen hareketli
parçaları olmayan bakım gerektirmeyen kolay ve ömürleri uzun olan elektronik
sistemlerdir.
• Güneş hücrelerinin alanları genellikle 100 cm2 civarında, kalınlıkları ise 0.2-0.4 mm
arasında değişir.
• Yapısına bağlı olarak %5-20 arasında verimle güneş enerjisini elektrik enerjisine
dönüştürebilirler.
• Verimleri %10 ‘un altında ise uygulamada verimli ve ekonomik değillerdir. %15
verim iyi kabul edilebilir.
• Çok sayıda güneş hücresi gerilimi arttırmak amacıyla seri, akımı arttırmak amacıyla
da paralel bağlanırlar.
• Her iki durumda da güç arttırılmış olur.
• Bu şekilde güneş hücresi modülleri veya fotovoltaik (PV) modüller elde edilir.
GÜNEŞ HÜCRELERİNİN YAPIMINDA YAYGIN
OLARAK KULLANILAN MALZEMELER
• Kristal silisyum
• Amorf silisyum
• Galyum arsenik (GaAs)
• Kadmiyum Tellür (CdTe)
• Bakır indiyum diselenid (CuInSe2)
• Optik yoğunlaştırıcı hücreler
• Günümüzde en çok kullanılan güneş hücreleri tek (mono) ve çok
(poli) kristalli silisyum malzemelerden tasarlanmıştır.
• Silisyum ve Ge (Germanyum) has yarı iletkenler olarak bilinir.
PV ELEKTRİK ÜRETİMİNİN PV ELEKTRİK ÜRETİMİNİN
ÜSTÜNLÜKLERİ OLUMSUZLUKLARI
PV TEKNOLOJİNİN TARİHİ GELİŞİMİ
PV TEKNOLOJİNİN TARİHİ GELİŞİMİ
GÜNEŞ HÜCRELERİNİN ÇALIŞMA İLKESİ
• N-tipi katkılamada silisyum
eriğine periyodik cetvelin 5.
grup elementi (Fosfor)
eklenir. Si son yörüngesinde
4, Fosforun son yörüngesin-
de 5 elektron olduğu için
oluşan kristal yapıda
elektron fazlalığı oluşur. bu
yüzden n-tipine verici de
denir.
• P-tipinde Si eriğine
periyodik cetvelin 3 grubun
dan Alüminyum, Indiyum,
bor vb. eklenir. Katkı
maddesinde 3 elektron
olduğu için meydana gelen
kristal yapıda elektron
eksikliği olur. Yani alıcı
bölgedir.
ELEKTRİK AKIMI OLUŞMASI
• Güneş ışınımı düşük enerjili kızıl ötesi fotonlarıyla yüksek enerjili mor ötesi fotonları ve
arada kalan görülebilir ışık fotonlarının birleşimiyle farklı renklerden oluşur.
• Herhangi bir fotovoltaik malzeme kendisine özgü belirgin bant genişliğine göre tamamen
elektronlarla dolu değerlik bandından elektronların serbest hareket ettiği bol iletim
bandına bir elektron göndermek için gerekli enerji miktarı olup eV ile tanımlanır.
• Eğer yarı iletken n-tipi elektriksel negatif bir malzeme oluşturmak için katkı atomlarına
bağlanırsa onun zaten iletim bandında birkaç tane elektronu vardır.
• Tam tersine p-tipi malzeme değerlik bandında elektronları veya boşlukları bırakmak için
bağlanır.
• N ve p-tipler arasından bağlantı, bir voltaj beslemesi oluşturur. Gelen fotonlar soğuruldu-
ğunda elektronlar eklemin pozitif tarafına boşluklar ise negatif tarafa doğru hareket eder.
• Bu şekilde elektrik akımı oluşur.
• Kristal silikon sadece 1.1 eV civarında bant genişliğine sahiptir. En fazla %25 verime
ulaşabilir.
• Bant genişliği 1.7 eV olan alüminyum galyum arsenit, kristal silikon ile birlikte kullanılırsa
hücre verimini %50 arttırabilir.
GÜNEŞ HÜCRESİ ÇEŞİTLERİ
• Amaç sadece verimi arttırmak değil aynı zamanda maliyetleri
de azaltmaktır.
• PV teknolojilerini dört tipi vardır.
• Kristal yapı teknolojisi
• İnce film teknolojisi
• Birleşik teknoloji
• Nanoteknoloji
İNORGANİK GÜNEŞ HÜCRELERİ
• İNORGANİK GÜNEŞ HÜCRELERİ: Verimleri düşüktür. Aynı malzeme
içerisinde güneş enerjisinin çarpması ile elektronun serbest kalması sonucu
elektrik akımı oluşur.
• İKİ KATMANLI HÜCRELER : p-tipi ve n-tipi hücrelerden oluşur.
• İnorganik güneş hücreleri genellikle kimyasal ve ısıl bakımdan kararlı cihazlar
olarak bilinir.
• Verimleri %30 seviyelerine çıkabilir.
• Üretim safhasında saflaştırma gerektirdiğinden üretim maliyetleri ve enerji
tüketimleri yüksektir.
TEK KRİSTAL SİLİSYUM HÜCRELER
• Üretim maliyetleri yüksektir.
• Si oksijenden sonra yeryüzünde en çok bulunan elementtir.
• Kuvarsın %90’ı Silisyum‘dur.
• Çekirdekler çok düşük hızla ergimiş Si banyosundan geçirilerek
çekilir. Böylece tek kristalli tabakanın büyümesi sağlanır.
• En üst yüzeydeki piramitlerin tersine çevrilmiş olması yansıma
kayıplarını azaltır.
• Metal arka kontaklar etkin bir yansıtıcı işlevine sahiptir.
GÜNEŞ HÜCRESİNİN BAŞLICA BİLEŞENLERİ
• Cam veya plastik bir örtü
• Yansımayı önleyici katman
• Elektronların devreye girmesini sağlayan bir ön kontak.
• Elektronların devreyi tamamlamalarına izin veren bir arka kontak.
• Elektronların döngüsünü başlayıp tamamladığı bir yarı iletken
katman.
ÇOK KRİSTAL Sİ HÜCRELER
• Çok kristalli malzemenin elektriksel özelliklerinin küçülen damar büyüklüğü
ile orantılı olarak bozulması, ulaşılabilecek verimin tek kristalle
karşılaştırıldığında küçülmesine neden olur.
• Çok kristalli hücre üretimi daha düşük maliyetlidir. Çünkü daha az enerji
gerektirir.
• Çok kristalli Si üretimi için yaygın olarak kullanılan yöntem döküm
yöntemidir.
• Dökümden elde edilen malzeme kare şeklinde kesilir.
• Asitle aşındırma ile yüzey soğurma kapasitesi %40 arttırılır.
• Hücre yüzeylerinin yoğun hidrojenlenmesi ve nitrür etkinsizleştirmesi
işlemleriyle iyi sonuçlar alınabilir.
• Ticari olarak üretilen PC-Si hücrelerin verimleri %12-15 arasındadır.
İNCE FİLM HÜCRELER
• Daha az malzeme kullanılır.
• Üst üste yerleştirilen aşırı derecede ince yarı iletken katmanlardan oluşur.
• Üretimlerinde amorf silikon, bakır indiyum diseleneid ve kadmiyum tellür hücreler yaygın
olarak kullanılır.
• Tek kristal hücrelerin çoğunda olduğu gibi, ince filimli cihazların başlıcalarında elektrik
kontağı için metal ızgara kullanılmaz. Bun yerine ince şeffaf oksit katmanı kullanılır.
• Kalay oksit, indiyum kalay oksit ve çinko oksit şeffaf iyi elektrik iletkenlerdir.
• İnce film PV cam metal malzemeler üzerine tabakalar şeklinde kaplanabilir.
• Gelen ışığın dalga boyu hücre kalınlığından daha uzun ise ışık büyük olasılıkla soğurulmaz.
• Sabah ve akşam karanlığı dahil farklı ışınım koşullarında ve geniş sıcaklık aralıklarında
çalışabilir.
• Verimleri daha düşüktür.
EN UYGUN VERİMDEKİ SİLİSYUM HÜCRELERİN
VERİMLERİ
AMORF SİLİSYUM HÜCRELER
• 1 mikron kalınlığındaki film, yararlı güneş enerjisinin %90 ‘nı
soğurabilir.
• Bu yüzden düşük maliyetlidir.
• Düşük sıcaklıklarda üretilebilir.
• Verimi %24 civarı
• Açık devre voltajı 706 mV
• Kısa devre akım şiddeti 42.2 mA/cm2,
• Dolum faktörü 0.828
ÇOK KRİSTALLİ İNCE FİLM
HÜCRELER
• 0.1 mikron pencere katmanı vardır.
• 2.8 eV veya daha yüksek bant boşluğuna sahip olabilmesi için bu
katmanın yeterince ince olması gerekir.
• P-tipi olan ve pencerenin altında bulunan soğurucu katman, yüksek
akım sağlayabilmek için soğurganlığı yüksektir.
• Yeterli gerilim sağlayabilmek için yeterli bant boşluğuna sahip
olmalıdır.
• Kalınlığı esas olarak 1-2 mikron arasıdır.
TEK VE ÇOK KRİSTALLİ İNCE FİLM
SİLİSYUM HÜCRELER
• Si kalınlığı 50 mikrona kadar azaltılabilir.
İNCE FİLM KALGONİT HÜCRELER
• Sulu çözeltilere daldırılarak üretilirler.
• Verimleri %10 aşabilir.
• Bakır difüzyonu sebebiyle üzerine yapılan araştırmalar sona ermiştir.
KADMİYUM TELLÜR VEYA KADMİYUM
SÜLFİT/KADMİYUM TELLÜR
• Soğurma oranları yüksektir.
• %15 ’den yüksek verime sahip CdTe hücreler ve %9 ’dan
daha büyük verime sahip modüller geliştirilmiştir.
• Cd ‘nin toksik etkisindan dolayı yaşanan çevre sorunları
bu teknolojinin ilerlemesini engellemiştir.
BAKIR İNDİYUM DİSELENEİD
HÜCRELER
• Optik soğurma katsayısı yüksek
• Özdirenci değiştirilebilir.
• Katı çözeltilerin oluşması yüksek verimli ince film hücrelerin
fabrikalarda üretilmesine imkan sağlar.
• 1 mikronluk katmana gelen ışığın %99 ‘unu soğurabilir.
• Laboratuvar ortamındaki verimleri %14 civarıdır.
• Ga katkılaması ile verimi arttırılabilir.
BAKIR İNDİYUM GALYUM
DİLENEİD HÜCRELER
• Fleksibil CIGS (Bakır indiyum Galyum Selenid ) hücreler
mevcut.
• Hafif ve rulo halinde üretilebilir.
ÇOK EKLEMLİ HÜCRELER
• Farklı dalga boylarındaki ışınları soğurmak için geliştirilebilir.
• Ancak karmaşık malzeme yapısından dolayı zor bir çalışmadır.
NANOFOTOVOLTAİK HÜCRELER
• Üç farklı yapıda incelenebilir:
• Kristal yarıiletken.
• Polimerik materyaller
• Karbon esaslı nanoyapılar.
• ZnO ve TiO2 nanotelleri kullanılarak yeni yöntemler
geliştirilmiştir.
KARBON NANOTÜPLER
FOTOVOLTAİK HÜCRE TASARIMI
İÇİN ISIL TEKNOLOJİLER
• KUANTUM NOKTALI HÜCRELER
• BOYA DUYARLI HÜCRELER: Fotosentezi taklit etmeye çalışan PV
teknolojisidir.
ORGANİK HÜCRELER
FOTOVOLTAİK SİSTEM TASARIMI
ŞEBEKEYE BAĞLI SİSTEMLER
PV sistemde doğabilecek arızaların şebekenin diğer abonelerini
etkilememesi için gerilim/frekans değerlerinin bozulması
durumunda sistemi izole eden emniyet ve kontrol cihazları
olmalıdır.
ŞEBEKEDEN BAĞIMSIZ SİSTEMLER
• Su ısıtmak, fırın, ocak, klima vb. cihazların çektiği gücün PV sistemler
tarafından karşılanması verimsiz olmaktadır.
• Su ve hacim ısıtılmasında ve soğutulmasında, yemek pişirmede, diğer
yakıtlarla çalışan sistemlerin veya pasif güneş toplaçlarının kullanılması
daha uygun olabilir.
• Şebekeden uzak yerler için uygundur.
• Güneş olmadığı zamanlarda enerji ihtiyacı için depolama zorunluluğu
vardır.
• Aküde depolanan gücün evde kullanımı için bir dönüştürücü gereklidir.
FOTOVOLTAİK SİSTEMLERİN
BİLEŞENLERİ
• PV modül
• Akümülatör
• Dönüştürücü
• Dolum kontrol ünitesi
• Elektronik destek devreleri: aküleri korumak, kullanım/depolama
durumunu ayarlamak vb.
FOTOVOLTİK MODÜL VE DİZİ
• Hücreler birleştirilerek modüller, modüller birleştirilerek diziler
oluşturulur.
• 20 adet PV hücre seri bağlanarak 1 modül oluşturulabilir. Bir modül
0,6*20*10A=120 W güç üretebilir.
• Akülerde depolanan enerji kimyasal enerjidir.
FOTOVOLTİK MODÜL VE DİZİ
SERİ BAĞLI MODÜLLERİN DEVRE
ŞEMASI
PARALEL BAĞLI MODÜLLERİN
DEVRE ŞEMASI
PV SİSTEMLERDE KULLANILACAK
AKÜLERDEN İSTENEN TEMEL
ÖZELLİKLER
• Fazla boşalma olunca kısa sürede tam verime ulaşmalıdır.
• Fazla boşalma durumunda verimini kaybetmemelidir.
• Yüksek sıcaklığa dayanıklı olmalıdır.
• Enerji girişinin düzensiz olması durumunda etkin
kullanılabilmelidir.
• Kendiliğinden boşalma çok düşük olmalıdır.
• Su kaybına karşı korumalı olmalıdır.
• İç direnci düşük olmalıdır.
ŞARJ KONTROL CİHAZI
• Akünün aşırı dolarak veya boşalarak zarar görmesini engeller.
DÖNÜŞTÜRÜCÜLER
• DC gerilimi AC gerilime dönüştürürler.
• Şebekeye bağlı dönüştürücüler
• Şebekeden bağımsız dönüştürücüler
GÜNEŞ ÖLÇÜMLERİ
• 2-5 m yüksekliğe kurulan piranometre ile yeryüzünün yatay düzlemindeki
bir metrekaresine gelen toplam güneş radyasyonu ölçülür.
• 2-5 m yükseklikte kurulan güneşlenme süresi sensörü ile dakikalık
ölçümlerden saatli toplamlar kaydedilir.
• Yapılan ölçümler, ölçüm verileri üzerinde değişikliğe sebep olacak herhangi
bir müdahale olmaksızın çevrimiçi olarak MGM ’ye iletilecektir.
• Güneş ölçüm istasyonunda en az altı ayı yerinde ölçüm yapılmış olmak
kaydı ile asgari 1 yıl süreli veri sunulması zorunludur.
• Veri kaybı %20 ’den fazla olamaz.
GÜNEŞ ENERJİSİ
ÖLÇÜM İSTASYONU
Kaynakça
• YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI, Prof. Dr. H. Hüseyin ÖZTÜRK, Birsen
Yayınevi, İstanbul 2013.
• ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI, Doç. Dr. Mustafa ACAROĞLU, Atlas Yayın
Dağıtım, İstanbul 2003.
• YENİLENEBİLİR ENERJİLER ALTERNATİF SİSTEMLER, ISISAN ÇALIŞMALARI NO:
375, 2008.
• ENERJİ ÜRETİMİ DERS NOTLARI, DR. Öğr. Üyesi Serkan BEHÇECİ,

58
5. Haftanın konusu bitti.

Sağlıklı ve mutlu bir hafta geçirmeniz temennisiyle,


iyi çalışmalar dilerim…
Çalışmak insanı mutlu yapar…
Ne kadar çok çalışırsanız çalışmak için o kadar çok
vaktiniz olur.

HOŞÇA KALINIZ
59
6. Haftanın Konusu

MAK320 YENİLENEBİLİR
ENERJİ SİSTEMLERİ Dersi

Rüzgar Enerjisi, Teknolojisi ile Dünya ve


Türkiye’deki Durumu
Dr. Öğr. Üyesi FATİH UYSAL
SAKARYA UYGULAMALI BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ
RÜZGAR TANIMI ve ÖZELLİKLERİ
• Güneşten gelen enerjinin yaklaşık %2 ’lik kısmı rüzgar enerjisine, bir kısmı da
bitkiler tarafından biyokütle enerjisine dönüştürülür.
• Yani rüzgarın kaynağı da güneştir.
• Rüzgar yüksek basınç bölgesi ile alçak basınç bölgesi arasında yer değiştiren
hava akımıdır.
• Dolayısıyla rüzgarı iyi anlamak için havanın özelliklerini ve fiziksel
davranışlarını iyi bilmek gerekir.
• İki bölge arasındaki basınç farkı ne kadar büyük olursa hava akım hızı da o
kadar fazla olur.
• Birbirine yakın iki bölge arasında basınç farkı oluşması durumunda önce esinti
başlar.
• Rüzgar, ısı enerjisinin atmosferde eşit olarak dağılmamasının bir sonucudur.
RÜZGAR TANIMI ve ÖZELLİKLERİ
• Okyanuslardaki yüzeysel su akımlarının ve dalgaların oluşumunda
rüzgarın büyük etkisi vardır.
• Yer şekillerinin değişiminde
• Çöllerdeki kum tepelerinin oluşumunda ve yer değiştirmesinde
• Çiçeklerin döllenmesinde
• Günlük hava koşullarının oluşumunda ve değişiminde
• Enerji üretimi, uçuşlar, deniz yolculukları, şehirleşme ve tarım
alanlarının kurulmasında
Rüzgar Oluşumu
DÜNYANIN YÜZEYİNİ NE ISITIR?
►Güneşten gelen ısı
Dünya'nın yüzeyini
ısıtır.
►Bu ısı Dünya'ya
radyasyon şeklinde
gelir.
►Radyasyon,
elektromanyetik
dalgalarla enerji
transferidir.
TAŞINIM

Isınan havanın
hareketi ile ısı
transferi
Sıcak Havanın Yoğunluğu Daha Azdır!
Atmosferik Yoğunluk

En yoğun Kısım
neresidir!
TAŞINIM

Konveksiyon (taşınım)
Ne Yapabilir?
TAŞINIM
Atmosferdeki havayı
hareket ettirir!
Taşınım
Taşınım,
atmosferdeki
havanın yükselip
alçalmasına
neden olur ...

v
Rüzgarın oluşumu
►Hava bir akışkandır ve bir yerden bir yere hareket edebilir.

►Sıvılar, yüksek basınçlı alanlardan düşük basınca doğru hareket


eder.

►Rüzgarlar, hava basıncındaki farklılıklardan kaynaklanır.


Rüzgarın oluşumu

►AiHava, YÜKSEK basınçlı alanlardan DÜŞÜK basınçlı alanlara


hareket eder.
►Havanın bu hareketine rüzgar denir.

Örnek: Bir balonu havaya


uçurduğunuzda, balonun
içindeki hava basıncını
artırırsınız. Sonuçta serbest
bıraktığınızda hava balondan
dışarı fırlar.
Rüzgar oluşumu
►Şunu düşünelim: Hava basıncındaki farklılıklardan hangi faktörler
sorumludur?

►Sıcaklık ve Yoğunluk !!!

►Hava ısındıkça genişler ve yoğunluğu azalır. Daha düşük yoğunluk,


daha düşük hava basıncı oluşturur.
Hava basıncındaki farklılıklara ne sebep olur?
►Hava basıncındaki farklılıklar, Dünya yüzeyinin güneş tarafından DÜZGÜN
ISITMASINDAN kaynaklanır.

►Bu nedenle güneş ve güneş enerjisi rüzgarın nihai sebebidir.


Konveksiyon hücreleri
►Rüzgarlar doğrudan ekvatordan
kutuplara gitmez.
►Yüksek ve düşük basınç döngüsü
nedeniyle rüzgar, konveksiyon
hücreleri aracılığıyla hareket eder.

Konveksiyon hücreleri şunlardır:


►Sıcak, daha az yoğun, soğuk, daha
yoğun
►yüksek basınçlı hava ile düşük
basınçlı hava cepleri.
►Basınç farkı, havanın küresel
hareketine neden olur.
Coriolis Etkisi
Dünyanın dönüşü nedeniyle, serbestçe
hareket eden herhangi bir nesne veya
sıvı şu şekilde görünecektir:
►Kuzey Yarımküre'de hareket yönünün
sağına doğru dönecek ve
►Güney Yarımküre'de de hareket
yönünün soluna doğru dönecektir.
RÜZGARIN OLUŞUMU
• Yüksek basınç (antisiklon) alanlarından alçak basınç (siklon) alanlarına doğru
olan yatay hava akımlarına rüzgar denir.
• Bir bölgede hava soğuyup basınç artarsa veya ısınıp basınç azalırsa çevresiyle
arasında bir basınç dengesizliği doğar.
• Rüzgar oluşumunu ve yönünü etkileyen faktörler;
• Basınç merkezlerinin yeri.
• Dünyanın kendi çevresindeki dönüşü
• Yer şekillerinin doğrultusu
• Dünyanın kendi çevresinde batıdan doğuya doğru olan dönüşü nedeniyle
rüzgarların yönlerinde sapmalar oluşur.
• Bunu oluşturan Coriolis kuvveti veya etkisidir.
• Bu sebeple rüzgarlar kuzey yarım kürede sağa, güney yarım kürede sola doğru
döner.
• Alçak basınçlarda hava akımı çevreden merkeze, yüksek basınçlarda merkezden
çevreye doğru oluşur.
HAVA HAREKETİNİN YÖNÜ
RÜZGARI OLUŞTURAN ATMOSFER
İÇİNDEKİ KUVVETLER
• Rüzgar kuvvetini etkileyen faktörler
• Basınç gradyant kuvveti
• Coriolis kuvveti
• Merkezkaç kuvveti
• Sürtünme kuvveti
• Rüzgarın şekillenmesine etki eden faktörler;
• Dünyanın dönüşü
• Yüzey sürtünmeleri
• Yerel ısı yayılımı
• Rüzgar önünde gerçekleşen atmosferik olaylar
• Toprağın topoğrafik yapısı
RÜZGARI OLUŞTURAN ATMOSFER
İÇİNDEKİ KUVVETLER
• Sıcak hava en çok ekvatorda bulunur. Neden?
• Coriolus kuvvetleri 30 ° enlem kuşağında yoğunlaşır.
• Her iki yarım kürede bulunan 30° enlemi çevresindeki coriolus bükme kuvveti
ekvatordan yükselerek gelen hava hareketini frenler ve yüzeye yönlendirir.
• Bu şekilde zemindeki basınç artar.
• Ekvatorda ısınıp yükselen hava, kuzey ve güney yarım kürelerde yer alan 30o enlem
kuşaklarında ekvatora doğru rüzgarlara neden olur.
• Bir bölgede rüzgarın yıl içerisinde en fazla estiği yöne hakim rüzgar yönü denir.
• Rüzgar santralleri hakim rüzgar yönüne göre kurulur.
• Rüzgar yönlerindeki ara ve ana yönler kendi arasında 32 kerteye bölünür.
• Her kerte arası 11 ° 15’ olur.
RÜZGAR YÖNLERİ
RÜZGARIN HIZI
• Rüzgar hızı m/s, km/h ve knot gibi birimlerle anılır.
• Knot; bir saatte alınan deniz mili yoludur.
• Bir deniz mili 1852 m dir.
• Rüzgarların 1 m2 alana uyguladığı kuvvet 0,0076 kg
• 2 m/s hızla esen bir rüzgarın uyguladığı kuvvet 0.3 kg olur. Bu 1 m/s hızla esen rüzgarın
uyguladığı kuvvetin 4 katıdır.
• Buna göre rüzgarın şiddeti hızının karesi ile doğru orantılı olarak artmaktadır.
• Rüzgarın belirli bir zaman içindeki esma sayısına rüzgarın esme frekansı veya esme sıklığı
denir.
• Rüzgar yön ve hız olarak ölçülür.
• Rüzgar yönü rüzgar gülü ile ölçülür.
• Rüzgar hızı anemometre ile ölçülür.
RÜZGAR HIZININ ÖLÇÜMÜ
• Kepçeli anemometre
• Pervaneli anemometre
• Rüzgar gülü
RÜZGAR HIZININ ÖLÇÜLMESİ
• Balon ile ölçüm
• Sabit anemometre
• El anemometresi
• Anemograf: Rüzgar yönünü, ortalama hızını ve hızdaki dalgalanmaları yazarak ölçüm yapar.
• Anemometre tasarım yöntemleri;
• Hızın basınçta meydana getirdiği değişiklik.
• Sıcak cisimlerin hava akımı içinde soğuması
• Rüzgar hızı ve basıncındaki değişime bağlı olarak ses hızının değişimi.
• Havanın sürüklenme etkisi
• Kepçeli anemometre: Ani rüzgar değişimlerine geç cevap verir. Her yönden gelen rüzgarla
birlikte çalışabilir. Yön için bağımsız bir rüzgar gülü gerektirir.
• Pervaneli anemometre: Cevap verme süresi daha kısadır. Ancak rüzgarın yönüne
döndürülmesi gerekir. Rüzgar gülü ile birlikte dönmelidir.
RÜZGARDAN ENERJİ ÜRETİMİ İÇİN ÖLÇÜMLER
• Bölgenin topografik ve coğrafik koşullarına göre ölçüm yüksekliği
belirlenir.
• EPDK ölçüm tebliğinden ölçümlerin en az 30 m yüksekliğinde olması
gerektiği belirtilir.
• Ölçümlerdeki küçük farklar yatırımın geri dönüş süresini uzatabilir veya
yatırım ekonomik olmaktan çıkabilir.
• Ölçümler en az 1 yıl süre ile yapılmalıdır.
• Bu yüzden en hassas ölçüm sistemlerinin kullanılması gerekir. Yatırım
maliyeti yanında ölçüm sistemi maliyeti ihmal edilebilir.
• Direk yan kollarındaki veya gövdedeki türbülanslar ölçüm sonuçlarını
olumsuz etkiler.
ANEMOMETRE VE RÜZGAR GÜLÜ SEÇİMİNDE
DİKKAT EDİLMESİ GEREKLİ HUSUSLAR
• Anemometre gövdesi keskin hatlar yerine küçük, simetrik ve oval
hatlara sahip olmalıdır.
• Kepçenin tasarımı ve yüzey pürüzlülüğüne dikkat edilmelidir.
• Yatak sürtünmeleri çok az olmalıdır.
• Kalibrasyon olmalıdır.
• Ölçüm sonunda kalibrasyon yenilenmelidir.
• Pervaneli anemometre pek kullanılmaz.
ÖLÇÜMLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
• Başlangıç rüzgar hızı; yüklenmemiş bir rotoru döndürmek için gerekli enerjidir.
• Ani rüzgar hızı: rotoru yükleyebilen rüzgar hızıdır.
• Gerçek rüzgar hızı: rüzgar türbinini çalıştırmak için dikkate alınan rüzgar hızıdır.
• Atlatılabilen rüzgar hızı: zarar oluşmasın diye türbin tarafından önlenebilen rüzgar hızı
En yüksek tasarım rüzgar hızı:
• Standart sapma değerinin bu verilere ait ortalama hız değerine oranı türbülans yoğunluğu
olarak tanımlanır.
• Türbülans yoğunluğu değerinin 0.25 ’den büyük olduğu yerlerde rüzgar santrali
kurmaktan kaçınılmalıdır.
• Türbülans yoğunluğunun yüksek olması üretilecek enerji miktarını azaltır.
• Rüzgar türbini üzerine etkiyen kuvvetlerin şiddetini ve malzeme yorulmalarını arttırır.
• Standart sapmanın küçük olması rüzgar rejiminin düzenli olması anlamına gelir.
RÜZGARIN İŞ YAPABİLME YETENEĞİ
• Rüzgar enerjisi, hızın küpü ile orantılıdır.
• Frenleme enerjisi, enerjinin korunumu ilkesine göre rüzgar kuvvet
makinalarının çalıştırılmasında kullanılır.
• Türbin tarafından üretilebilecek enerji rüzgar hızının dağılımına
bağlıdır.
• FORMÜLLER
RÜZGAR ENERJİSİNİN ÜSTÜNLÜKLERİ
• Rüzgar gücünün verimli bir şekilde elektriğe
dönüştürülmesi için geliştirilmiş olan teknoloji vardır.
• Tarımsal işlemleri olumsuz etkilemez. Türbinin temel
alanı küçüktür ve türbinler arasındaki arazi tarım için
kullanılabilir.
• Yer değiştirme maliyetleri düşüktür. Ömrü dolan
türbinleri söküp kaldırmak kolaydır.
• Arazi yeniden kullanılabilir.
RÜZGAR TÜRBİNİ
Rüzgar türbininin üretebildiği enerji şu etmenlere bağlıdır.
• Kanat yüzey alanı
• Hava yoğunluğu
• Rüzgar hızı
• Kanat yüzey alanı, kanat uzunluğu ve kanat açıklığının karesi ile orantılıdır.
• Rüzgar santrallerinde kullanılan türbinlerin hemen hepsi yatay eksenli türbindir.
• Rüzgar türbini ilk kez 1888 yılında Charle F. Brush tarafından tasarımlanan bir makine ile
Cleveland’da (ABD) kurulmuştur.
• İlk deniz üstü rüzgar çiftliği 5 MW gücünde Danimarka’nın Lolland adasında kurulmuştur.
• Kule yükseklikleri 120 m, kanat çapı 126 m olabilir.
• Rüzgar türbinleri 3-5 m/s hızda çalışmaya başlar, 15 m/s hızda en yüksek verime ulaşır, 25
m/s hızın üstünde çalışmazlar
• Kanatlar dakikada 15-50 d/d dönebilir.
Poul La Cour (1846-1908)
Bugünkü yazımızda bir mucitten, Poul La Cour’dan bahsedeceğiz. Poul
La Cour, Danimarka’nın Ebelfort yakınlarında 13 Nisan 1846’da doğdu.
Abisinin de katkılarıyla bilgi birikimini yükseltmek ve özellikle de
meteorolojideki gelişmeleri öğrenmek için Kopenhag Üniversitesi’nde
meteoroloji eğitimi almaya yöneldi. Poul La Cour

Lisansüstü çalışmalarındaki başarılarıyla ve seyahat tecrübeleriyle, 1872’de Hollandalı


meteoroloji uzmanı Buijs Balot’un Danimarka Meteoroloji Enstitü kurmasına destek olurken;
aynı zamanda enstitünün Müdür Yardımcısı oldu. Buradaki çalışmalarında ilgisi çeken en kilit
konu telgraf idi; çünkü meteorolojide pürüzsüz işlemler, uzun mesafelerde hızlı telgraf iletişimine
dayanıyordu. 1874 tarihinde birden fazla operatörün aynı kabloyu aynı anda kullanmasına izin
verecek bir yol geliştirdi ve “tuning forks” olarak literatürde karşımıza çıkan icadın patentini aldı.
1890’larda Poul La Cour, Danimarka’da elektrik üretmek için rüzgarın kullanılması gerektiğini
düşünüyordu. Hollanda’nın araştırdığı yel değirmenleri, düşük verimlilik ve enerji depolama sorunları
nedeniyle pek rağbet görmüyordu. Danimarka Hükümeti’nin de destekleriyle 1891’de ilk deneysel yel
değirmeni Askov’da inşa edildi. Poul La Cour, elektrik üreten yel değirmenlerinde yaygın olarak kullanılan
bir regülatör olan Kratostate’i icat ederek sürekli bir güç kaynağı üretme sorununu çözdü. Bu çalışmalar
ile, tarihte modern elektrik üreten rüzgar türbinlerinin ve modern aerodinamik çalışmalarının öncüsü
oldu.
Poul La Cour’un elektrik üreten rüzgar türbini
RÜZGAR TÜRBİNLERİNİN GELİŞİMİ
RÜZGAR
TÜRBİNLERİNİN
BİLEŞENLERİ
RÜZGAR TÜRBİNLERİNİN BİLEŞENLERİ
RÜZGAR TÜRBİNİ BİLEŞENLERİ
DEĞİŞKEN HIZLI BİR RÜZGAR TÜRBİNİNİN ELEMANLARI ve ŞEBEKEYE
BAĞLANTISI
PİTCH SİSTEM
• Rüzgar hızına göre kanat
açılarını ayarlayan sistemdir.
• Rüzgar hızı arttıkça daha fazla
frenleme kuvvetinin
jeneratöre iletilmesi sağlanır.
• Rüzgar hızı azaldıkça
jeneratöre iletilen frenleme
kuvveti azaltılır.
• Bu şekilde rotorun birbirine
yakın hızlarda dönmesi
sağlanır.
DİŞLİ KUTUSU (ŞANZIMAN)
• Jeneratörler ancak sabit bir devirde sabit gerilim
ve sabit frekansta elektrik üretebilirler.
• Asenkron jeneratörler kutup sayılarına göre
(900, 1500, 3000 vb.) sabit bir devirde dönmeleri
gerekir.
• Rüzgar kanatları ise 15-50 d/d gibi düşük
devirlerde döner.
• Kanat devrini jeneratör devrine yaklaştırmak için
REDÜKTÖRLER kullanılır.
• Değişken rüzgar hızlarını daha yüksek verimde
elektriğe çevirmek için kademeli hız değiştiricisi
olarak ŞANZIMAN kullanılır.
• Şanzıman kullanımı, kavrama sistemi gerektirdiği
için (debriyaj veya tork konvertörü) maliyeti
yükselir.
ROTOR

• Rüzgar türbinin dönene kısmıdır.


• Üzerinde kanatlar takılır.
• Pitch sistemi üzerinde taşır
• Rüzgarın kanatları çevirmesi hareketi,
rotoru çevirir ve rotor da şaft aracılığı
ile hareketi dişli kutusuna iletir.
• Fren sistemi de rotor üzerine monte
edilmek zorundadır.
6. Haftanın konusu bitti.

Sağlıklı ve mutlu bir hafta geçirmeniz temennisiyle,


iyi çalışmalar dilerim…
Çalışmak insanı mutlu yapar…
Ne kadar çok çalışırsanız çalışmak için o kadar çok
vaktiniz olur.

HOŞÇA KALINIZ
52
7. Haftanın Konusu

MAK320 YENİLENEBİLİR
ENERJİ SİSTEMLERİ Dersi

Rüzgar Enerjisi, Teknolojisi ile Dünya ve


Türkiye’deki Durumu (Devam)
Dr. Öğr. Üyesi FATİH UYSAL
SAKARYA UYGULAMALI BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ
OTOMATİK YÖNELTME DÜZENİ (YAW SİSTEMİ)
• Çeşitli yönlerden esen rüzgarlardan en
verimli şekilde yararlanmak için
kanatların her an rüzgar doğrultusuna
dik olması gerekir.
• Yönlendirme iki şekilde yapılır;
• Bir dümen aracılığı ile ; rüzgar gülü
• Bir çark sistemi ile (yaw sistemi): Bu
sistem ekskavatörlerin (paletli beko)
ve tankların kule dönüş sistemlerine
benzer.
KANATLAR
• İki yüzeyi arasındaki basınç
farkından dolayı dönme
hareketini üreten elemandır.
• Rüzgar türbinleri genelde üç
kanatlıdır.

• Çelik, camelyaf, polyester reçine, epoksi reçine, karbon elyaf vb.


malzemelerin bileşiminden üretilen kompozit malzemedir.
• Pitch kontrol sistemi tarafından açısı değiştirilebilir.
• Rüzgarın hareketini rotora iletir.
KANATLAR
KANAT
(Pervane)
KANAT
(Pervane)
KANAT KONTROL MEKANİZMALARI
• Pitch kontrol: rüzgarın kanatlara gelen hücum açısını
kontrol eder.

• Stall kontrol (perdovites kontrol) rüzgar hızına tepki veren


pasif bir kontrol sistemidir. Durma/durdurma kontrolü

• Aktif kontrol: pitch ve stall kontrolün melezidir.


FRENLEME DÜZENİ
• Rotorun belli devrin üzerine çıkmaması gerekir.
• Fırtınalı havalarda kanatların durdurulması
gerekir.
• Araç fren sistemlerine benzer frenler kullanılır.
• Büyük araçlardaki imdat frenine benzer
prensiple çalışırlar.
• Frenlemenin devre dışı kalabilmesi için
hidrolik, pnömatik veya elektrik enerjisine
ihtiyaç vardır.
• Frenleme devre dışı kalınca rotor dönebilir.
JENERATÖRLER
• Kinetik enerjiyi, elektrik enerjisine çeviren makineler jeneratörlerdir.
• Doğru akım jeneratörler
• Senkron jeneratörler
• Asenkron jeneratörler
• Asenkron jeneratörlerin üstünlükleri:
• İlk yatırım maliyeti düşüktür.
• Dönen kontaklar yoktur.
• Başlatması kolaydır.
• Şebekeye bağlantısı kolaydır.
• Şebekeye bağlanması durumunda salınım oluşturmaz.
• Bazı rüzgar türbinlerine iki veya daha fazla jeneratör konulabilir.
• DC jeneratör kullanılması durumunda DC-AC konvertör kullanılması
zorunludur.
• DC jeneratörlerin verimleri düşüktür.
JENERATÖRLER
• Kinetik enerjiyi, elektrik enerjisine çeviren makineler jeneratörlerdir.
• Doğru akım jeneratörler
• Senkron jeneratörler
• Asenkron jeneratörler
• Asenkron jeneratörlerin üstünlükleri:
• İlk yatırım maliyeti düşüktür.
• Dönen kontaklar yoktur.
• Başlatması kolaydır.
• Şebekeye bağlantısı kolaydır.
• Şebekeye bağlanması durumunda salınım oluşturmaz.
• Bazı rüzgar türbinlerine iki veya daha fazla jeneratör konulabilir.
• DC jeneratör kullanılması durumunda DC-AC konvertör kullanılması
zorunludur.
• DC jeneratörlerin verimleri düşüktür.
KULE
• Kule yüksekliği arttıkça maliyet artmakla birlikte rüzgar hızı da
artmaktadır.
• Genel olarak konik boru şekilli kuleler kullanılmaktadır.
• Böylece rüzgarın türbülans oluşması engellenmektedir.
• Ayrıca maliyetleri daha uygundur.
• Her yönden gelen kuvvete aynı direnci gösterebilirler.
• Çelik kafes kuleler
• Çelik halat destekli kuleler
• Beton kuleler
• Dökme beton kuleler
• Karma kuleler
KULE
RÜZGAR TÜRBİNİN GÜCÜ

• Rüzgarın (hava) yoğunluğu deniz seviyesinde 1.225 kg/m3


Rüzgardan elde edilebilecek gerçek
gücü değiştiren özellikler
• Rüzgar türbinin tipi
• Rotor tipi
• Kanat tasarım özellikleri
• Sürtünme kayıpları
• Rüzgar türbinine bağlı diğer ekipmanlar
BETZ LİMİTİ
• Herhangi bir rüzgar türbininden kazanılabilecek gücün en fazla değeri rüzgar gücünün
%59,5 ’üne eşittir.
• Bu orana BETZ limiti denir.
• Betz limiti;
• Elektrik üreten büyük türbinler için %45
• Rüzgar pompaları için %30-40 düzeyindedir.

Buna göre rüzgardan sağlanabilecek güç :


Betz Schweinfurt da doğdu. 1910'da Technische Hochschule Berlin 'den
(Diplomingenieur Schiffbau) deniz mühendisi olarak mezun oldu.
Betz, 1911'de Göttingen Üniversitesi aerodinamik laboratuvarında
araştırmacı oldu ve 1919'da 'minimum kayıplı gemi pervaneleri' üzerine
yaptığı çalışmalardan dolayı Doktora ödülünü aldı.
enerjinin'. 1920 tarihli makalesinde "Das Maximum der theoretisch
möglichen Ausnutzung des Windes durch Windmotoren" ("Rüzgar
Motorları Tarafından En İyi Rüzgar Kullanımı için Teorik Sınır")
yayınlandı.

Çalışması, Frederick Lanchester tarafından lift ve drag öğelerinin ilk tam açıklamasını içeren
daha önceki çalışmalarına dayanıyordu.
Formülasyon biraz karmaşıktı ve genel olarak kullanışlı hale gelmeden önce Ludwig Prandtl
versiyonunu beklemek zorunda kaldı.
Betz yasası , rüzgar türbininin tasarımından bağımsız olarak, rüzgarın kinetik enerjisinin
yalnızca 16 / 27'sinin (veya% 59'unun) mekanik enerjiye dönüştürülebileceğini belirtir.
1926'da yayımlanan "Rüzgar Enerjisi und ihre Ausnutzung durch
Windmühlen" ("Rüzgar Enerjisi ve Yel Değirmenleri Tarafından Kullanımı")
adlı kitabı, o dönemdeki rüzgar enerjisi ve rüzgar türbinlerinin
anlaşılmasına iyi bir açıklama getiriyor.
1926'da Göttingen'e profesör olarak atandı. 1936'da, 1956'ya kadar
sürdürdüğü Aerodynamische Versuchsanstalt'ın (AVA, aerodinamik
laboratuvarı) müdürü olarak Ludwig Prandtl'ın yerini aldı.
II. Dünya Savaşı sırasında Messerschmitt'i geliştirdi kanatların yanı sıra
Luftwaffe için diğer savaş araçları. Doğuda Slav nüfusunun yerini alan bir
Alman kırsal nüfusu oluşturma planında, onu rüzgar türbinlerinin
geliştirilmesine bağlayan kaynaklar da var. 1945'in başlarında Z4'ü
(bilgisayar) gözetiminde AVA'ya tahliye etme girişimine katıldı.1947'den
1956'ya kadar hidrodinamik araştırmasına da başkanlık etti. Max Planck
Enstitüsü'nde .Yazar Alfred J. Betz'in Philadelphia 'dan büyük amcası ve
Vladimir Alekseyevich Betz ' un keşfeden büyük yeğeniydi. 67>piramidal
hücre. Betz, 82 yaşında Göttingen 'de öldü.
Wikipedia site:cekmekoyevdenevenakliyat.org
RÜZGAR TÜRBİNİ GÜCÜNÜ ETKİLEYE FAKTÖRLER

• Rüzgar hızı • Pal uzunluğu


• Pervanelerdeki pala sayısı • Pal geometrisi
RÜZGAR TÜRBİNİ GÜCÜ
RÜZGAR TÜRBİNİN VERİMİ
RÜZGAR TÜRBİNLERİNİN SINIFLANDIRILMASI
YATAY EKSENLİ RÜZGAR TÜRBİNLERİ
• Rüzgarı önden alanları, rüzgarı direk aldıkları için kule
tarafından gölgeleme ve türbülans oluşumlarından
etkilenmezler.
• Rüzgarı arkadan alan rüzgar türbinlerinde rüzgara karşı
kanatları döndürmek için yaw sistemine gerek yoktur.
Kendiliğinden döner.
YATAY EKSENLİ RÜZGAR TÜRBİNLERİ
Bu türbinlerde; dönme ekseni rüzgâr yönüne paralel, kanatlar
rüzgâr yönüne diktir. Ticari türbinlerin çoğu yatay eksenlidir.
Yatay eksenli rüzgar türbinleri rüzgarı önden en iyi alacak
şekilde döner bir tabla üzerine yerleştirilir. Bu türbinlerde rotor
kanatların sayısı azaldıkça rotor daha hızlı dönmektedir.
Bu türbinlerin verimi yaklaşık %45’dir. YERT (yatay eksenli
rüzgar türbini) genel olarak yerden 20-30m yüksekte ve
çevredeki engellerden 10m yüksekte olacak şekilde
yerleştirilmelidir. Rüzgâr hızının, rotor kanadı uç hızına
bölünmesi ile elde edilen orana kanat uç hız oranı (λ) denir.
Eğer; λ= 1–5 Çok kanatlı rotor, λ= 6–8 Üç kanatlı rotor, λ= 9–15
İki kanatlı rotor, λ>15 Tek kanatlı rotor kullanılır.
DÜŞEY EKSENLİ RÜZGAR TÜRBİNLERİ

• Dönme eksenleri rüzgar yönüne dike ve düşey eksenlidir.


• Her yönden gelen rüzgar ile dönebilir.
• İlk harekete geçişleri güvenilir değildir.
• Jeneratör ve vites kutusu zemine monte edilebilir.
• Yüksek hızlarda verimleri düşer
• Deneme amaçlı üretilirler. Ticari olarak kullanımı pek yoktur.
DÜŞEY EKSENLİ RÜZGAR TÜRBİNLERİ
Türbin mili düşeydir ve rüzgârın geliş yönüne diktir. Ticari
kullanımdan ziyade deneyler için üretilmektedir. Yere
yerleştirilebildikleri için kule ihtiyacı ve maliyeti ortadan
kalkmaktadır.
Sistem istenilen rüzgâr yönüne çevrilebildiği için dümen
sistemine gerek kalmıyor. Bu türbinlerin verimleri yatay eksenli
rüzgar türbinlere göre düşüktür. Jeneratör ve dişli kutusu yere
yerleştirildiği için kule kullanmak gerekmez, böylece kule
masrafı olmaz. Tarım arazileri için olumsuz etkileri fazladır. Elde
edilen güç toprak seviyesinde çıktığından, nakledilmesi daha
kolaydır.
SAVONIUS RÜZGAR TÜRBİNİ
• Finlandiyalı mühendis Sigurt J. Savonius
tarafından 1925 yılında geliştirilmiştir.
• Üstünlükleri;
• Düşük rüzgar hızlarında iyi başlangıç
özelliklerine sahiptir.
• Yapımları kolay ve ucuzdur.
• Rüzgar yönünden bağımsız
çalışabilirler.
• Kendi kendine ilk harekete
başlayabilir.
Savonius, Albin Laurentius Johannes Savonius (1856-1906) ve eşi Anna Elisabeth kızlık soyadı
Rydman'ın (1859-1921) çocuğu olarak Finlandiya Büyük Dükalığı'ndadoğdu. Kardeşleri Maximilian
Lars Helge ve Odert Albin ile birlikte üç oğlundan biriydi.
Genç bir adamken patlayıcılarla deneme yapmaktan zevk alırdı. Böyle bir deney, kırmızı fosforu bir
bıçak ve çatalla karıştırma girişimi, ona iki parmağına ve sağ gözündeki görüşe mal oldu.
Savonius 1901 yılında Helsinki'deki ortaokuldan mezun oldu. Başlangıçta mühendis olmayı
planlamış olmasına rağmen mimarlık okumaya karar verdi ve 1906 yılında Helsinki Politeknik'ten
mimarlık derecesiyle mezun oldu. Bununla birlikte, genellikle kendisinden mühendis olarak bahsetti
ve çoğunlukla teknik projelerle meşgul oldu.
Müstakbel eşi İngiliz kadın Mary Appleyard (d. 1884) ile İngilizce sınıfında öğrenci olan kardeşleri
aracılığıyla tanıştı. O ve eşinin yedi çocuğu vardı: dört kızı (Moira Angela Hjördis (d. 1914), Ann-
Mari, Mary Henrietta ve Gustava Elisabeth) ve üç oğlu (Klas Albin, Mark Adrian Briggs ve
Johannes Anthony (d. 1916), 8 Mart 1940'ta kışsavaşında aldığı yaralardan dolayı hastanede
öldüler.
Ailenin evi, Savonius'un kendi tasarladığı Güney Finlandiya'daki Inkoo kasabasındaydı.
8 Ekim 1920'de Savonius, eşiyle birlikte Savonius & Company'yi kurdu.
Politeknikten mezun olduktan yedi yıl sonra, kardan içme suyu üretmek için bir kar eritme cihazı için ilk patentini kaydetti[1] ve
1920'de cihazın optimize edilmiş bir versiyonunun patentini aldı. [2] 1921'de kaya şömineleri için bir pişirme cihazının patenti
aldı. [3] 1920'lerin başında Savonius özellikle hava akımlarının kontrolüne ve rüzgar gücünün kullanımına yoğunlaştı. 1923'te
alman mühendis Anton Flettnertarafından inşa edilen bir rotor gemisi dikkatini çekti. Gemi, direkler kadar uzun duran ve bir
motor tarafından döndürülen iki büyük silindirik rotorsail tarafından itildi. Fikir Magnus etkisindenyararlanmaktı : rüzgar
hızından daha yüksek bir hızda dönerken kapalı silindirlere uygulanan dik kuvvet. Savonius, geminin tek başına rüzgar gücüyle
çalışan bir rotor aparatıyla, bir motor yardımı olmadan sürülüp sürülemeyeceğini merak ediyordu.
1924'ün başlarında Savonius, hava akımına açık silindirli bir rotor geliştirmişti. Bu silindirdeki iki
zıt düzenlenmiş van, doğrudan enerji üretimi için kullanılabilecek yüksek rotor torku üretti.
Başlangıçta amaçlandığı gibi, öncelikle Magnus etkisiyle bir gemiyi itmede başarılı olup
olmadığı bilinmiyor. Ancak Savonius'un kısa bir biyografisi, silindirlerin dönme hareketini itme
gücüne dönüştürmek için teknik bir çözüm bulunması koşuluyla böyle bir uygulamanın mümkün
olabileceğini öne sürdü. Bu, rotordaki araştırmaları için gemi itici gücü için uygun bir mekanizma
olarak başarılı bir sonuç olduğunu göstermektedir. [4] Savonius benzeri
rotor uçurtmaları, çalışma prensibinin yararlı olduğunu ve prensip olarak rotorun Magnus etkisini
kullanılabilir hale getirdiğini göstermektedir. [5] Rüzgar enerjisinin kullanımına yönelik bu buluşun
patenti 1926'da Finlandiya'da ve daha sonra diğer birçok ülkede alındı. Buluşun günümüzde
hala bilindiği "Savonius-Rotor" adı Alman patent yetkilileri tarafından verildi. Finlandiya
patentinin verildiği yıl Savonius, teori ve pratikte kanat rotoradlı kitabını yayınladı.
Savonius, kendi adını taşıyan rotorasına ek olarak, otonom olarak düzenlenmiş dönme hızına sahip bir rüzgar
türbini, ışık ekranları ve vitrinler için bir sistem[6] ve rotoruna dayanan bir havalandırma sistemi gibi icatlar için patent
başvurusunda bulundu. [8] Savonius'un rüzgar akımlarına olan ilgisi nihayetinde onun felaketi oldu. İş yeri üzerine
inşa ettiği rüzgar tünelinde (Finlandiya'nın ilk rüzgar tüneli[4])üşüdü ve 46 yaşında zatürreeden öldü. Kardeşi Odert
şirketi devraldı ve tekliflerini genişletti. Havalandırma sisteminin patenti, İngiltere'de modern türev ürünler üretmeye
devam eden Flettner firması Flettner Ventilator Limited tarafından satın alındı.
Savonius tarafından sunulan patentler

"Kar ve benzeri eritme aparatı", US Patent 1125732, 19 Ocak 1915 (pdf)


"Kar Eritici Aparat / Appareil A Fondre La Neige", CanadianPatent CA000000196319A, 20 Ocak 1920
"Kar ve benzeri eritme aparatı", US Patent US000001339719A, 11 Mayıs 1920
"Anordning för åstadkommande av konstgjort drag pşsnösmältare utan användning av bläster",
Finlandiya Patent FI000000008437A, 1 Nisan 1921
"Kakelugnsinsats", Fin Patent FI000000008502A, 22 Haziran 1921
"Bränslebrikett eller stycke jämte härför avsedd ugn eller kamin, användbar även för löst bränsle",
Finlandiya Patent FI000000008501A, 22 Haziran 1921
"Kokapparat för hällspisar", Fin Patent FI000000008500A, 22 Haziran 1921
"Cheminée ou poele pour yanma merkezi", Fransız Patent FR000000528762A, 18 Kasım 1921
"Förbränningsanordning", Fin Patent FI000000009093A, 18 Temmuz 1922
"Machine à fondre la neige ", Fransız Patent FR000000592249A, 29 Temmuz 1925
"ΦφφοβΙφφοφ", Yunan patenti GR250100998, 14 Ağustos 1925
"Schneeschmelzmaschine", Avusturya Patent AT000000102020B, 10 Aralık 1925
"Rotor", Fransız Patent FR000000601266A, 26 Şubat 1926
"Rotor", Fin Patent FI000000011121A, 10 Nisan 1926
"Rotor", Avusturya PatentI AT000000103819B, 26 Temmuz 1926
"Döner güç üretmek ve çapraz tahrik üretmek için rüzgar rotorlarında veya bununla ilgili iyileştirmeler",
British Patent GB000000244414A, 9 Eylül 1926
"Rüzgar rotorlarında veya rüzgar rotorlarıyla ilgili iyileştirmeler", İngiliz Patent GB00000264219A, 13
Ocak 1927
Savonius tarafından sunulan patentler

"Rotor eller roterende Drivanordning", Danimarka Patenti DK00000037015C, 17 Ocak 1927


"Schneeschmelzvorrichtung ", Alman Patent DE000000452742A, 21 Kasım 1927
"Rotor / Rotor", Kanada Patent CA000000278888A, 27 Mart 1928
"Windrad", Alman Patent DE000000462462A, 17 Temmuz 1928
"Rüzgar rotorlarında veya rüzgar rotorlarıyla ilgili iyileştirmeler", İngiliz Patent GB000000299634A, 1
Kasım 1928
"Rotor rüzgar veya akan su tarafından tahrik edilecek şekilde uyarlandı", US Patent US000001697574A, 1
Ocak 1929
"Reklamanordning ", Fin Patent FI000000012540A, 19 Temmuz 1929
"Windrad mit zwei Hohlfluegeln, deren Innenkanten einen zentralen Winddurchlassspalt freigeben und
sich uebergreifen", Alman Patent DE000000495518A, 14 Nisan 1930
"Wind rotor", ABD Patenti US000001766765A, 24 Haziran 1930
"Anordnung fuer Lichtschilder, Schaukaesten o. dgl.", Alman Patent DE000000512187A, 10 Kasım 1930
"Durch Luftströmung angetriebene Vorrichtung zur Havalandırma von geschlossenen Räumen oder zur
Verbesserung, bezw. Erhaltung eines Schornsteinzuges.", İsviçre Patent CH000000147730A, 30 Haziran
1931
Savonius Rüzgar Türbinleri
İki ya da üç adet kepçeye benzer kesitin birleşimi şeklindedir.
En yaygını iki adet kepçenin bulunduğu durumdur ve “S” şeklini
andıran bir görüntüsü vardır.
Savonius türbininde akışkan içbükey kanat üzerinde türbülanslı
bir yol izler ve burada dönel akışlar meydana gelir. Bu dönel
akışlar Savonius türbininin performansını düşürür, bu nedenle
elektrik üretiminde pek fazla kullanılmazlar.
Daha çok su pompalama amaçlı ve rüzgâr ölçümlerinde
kullanılan anemometre olarak kullanılırlar.
DARRIEUS RÜZGAR TÜRBİNİ
Düz tip bir Darrieus rüzgâr türbini Darrieus tipi düşey eksenli
rüzgâr türbininde, düşey şekilde yerleştirilmiş iki tane kanat
vardır.
Kanatlar, yaklaşık olarak türbin mili uzun eksenli olan bir elips
oluşturacak biçimde yerleştirilmiştir. Kanatların içbükey ve
dışbükey yüzeyleri arasındaki çekme kuvveti farkı nedeniyle
dönme hareketi oluşur. Yapısı gereği Darrieus tipi rüzgâr
türbinlerinde, devir başına iki kere en yüksek tork elde edilir.
Georges Jean Marie Darrieus (d. 24 Eylül 1888 - ö. 15 Temmuz 1979), Fransız havacılık mühendisi. Belki de en
ünlüsü Darrieus rotoru, her yönden ve olumsuz hava koşullarında çalışabilen bir rüzgar türbini ve dikey eksenli giromill.
Buluş, 1931 ABD Patenti 1,835,018'de açıklanmıştır.
DARRIEUS RÜZGAR TÜRBİNİ
Fransız mühendis
George J. M. Darrieus
tarafından 1931 yılında
geliştirilmiştir.
Kanat Sayılarına Göre Rüzgar Türbini Çeşitleri
Kanat sayılarına göre rüzgâr türbinleri tek kanatlı, iki kanatlı, üç
kanatlı ve çok kanatlı olmak üzere dört çeşide ayrılır.
Tek Kanatlı Rüzgar Türbinleri
Tek kanatlı rüzgâr türbinlerinin kullanımının temel amacı,
pervanelere etkiyen yüksek rotasyonel hızın düşürülmesidir.
Diğer yandan, tek kanatlı rüzgâr türbini aerodinamik olarak
dengesizdir ve bu durumda ek hareketler ile istenmeyen bazı
yüklere sebep olur. Bu mekanizmayı kontrol etmek için, göbek
kısmına ek yapılar yapmayı gerektirir. Diğer dezavantajlarından
birisi de yüksek aerodinamik gürültü seviyesidir.
Uç hız oranı, 120 m/s civarındaki üç kanatlı pervanelerle
kıyaslandığında, uç hızı 2 kat daha yüksektir. Dolayısı ile üç kanatlı
rüzgâr türbinlerinden daha gürültülüdür.
Çift Kanatlı Rüzgar Türbinleri
10m’den 100 m’ye kadar değişen farklı pervane çaplarında Avrupa
ve Amerika’da kullanılmıştır. İki kanatlı rüzgâr türbini, üç kanatlı
rüzgâr türbininden daha ekonomik gibi görünmesine rağmen, iki
kanatlı rüzgâr türbinleri dinamik etkilerden dolayı bir takım ek
ekipmanlar gerektirdiğinden, üç kanatlı rüzgâr ile aynı maliyete
gelmektedir. Üç kanatlı rüzgâr türbinden farklı olarak dönmeden
meydana gelen ve kulenin yatay eksenine göre olan bir atalet
momentine sahiptir. Bu durum rüzgâr türbini üzerinde ek bir
yüklenme meydana getirir ve sadece sallanan göbek ile giderilebilir.
Sallanan göbek kullanılmasının nedeni, dönen pervane üzerinde
büyük atalet moment değişimlerinin etkilerini önlemektedir.
Ayrıca düşük şiddetteki rüzgâr hızlarında (örneğin 3 m/s) pervane
devreye girememektedir.
Üç Kanatlı Rüzgar Türbinleri

Modern rüzgâr türbinlerinde en çok kullanılan model üç


kanatlı olandır.
Bunun temel nedeni, pervanenin tüm hızlarda sabit
atalet momentine sahip olmasıdır.
Üç veya daha fazla kanada sahip olan tüm pervaneler
bu avantaja sahiptir.
Ayrıca, üç kanatlı pervane bu avantajından dolayı rüzgâr
türbinleri üzerinde ek bir yük getirmemektedir.
Çok Kanatlı Rüzgar Türbinleri
Çok Kanatlı rüzgâr türbinleri (rüzgârgülleri), rüzgâr türbinlerinin
gelişmemiş ilk örnekleridir. Yıllarca sadece su pompalamasında
kullanılan bu türbinler, bu işlemdeki moment ihtiyacının karşılanabilmesi
amacıyla, çok kanatlı olarak üretilmiştir.
Çok kanatlı rüzgâr türbinleri düşük hızda çalışırlar. Türbin kanatlarının
genişlikleri, pervane göbeğinden uçlara gidildikçe artım gösterir.
Pervane mili, dişli kutusuna bağlanarak, jeneratör mili devir sayısı
artırılır ve otomobillerde uygulama alanı bulan jeneratörler kullanılır.
Rüzgârgülleri, rüzgârgülü pervane düzleminin rüzgâr hız vektörünü her
zaman dik olarak alabilmesi için de rüzgârgülü yönlendiricisi
taşımaktadırlar.
Rüzgarın Geliş Yönüne Göre Rüzgar Türbini Çeşitleri
Rüzgârın geliş yönüne göre rüzgâr türbinleri, rüzgârı önden alan ve
rüzgârı arkadan alan türbinler olarak ikiye ayrılır.

Rüzgarı Önden Alan Rüzgar Türbinleri


Yatay eksenli türbinlerde rotor yüzü rüzgâra yönlenmiş ise önden rüzgârlı
türbinler adını alırlar. Bu türbinlerin en önemli üstünlüğü kulenin yapacağı
gölgeleme etkisine maruz kalmamasıdır.
Yıllardır yaygın olarak bu makineler kullanılmıştır. Öte yandan yine de kulenin
önünde, az da olsa, bir rüzgâr gölgelemesi vardır. Yani rüzgâr kuleye eğilerek
gelir. Kule; yuvarlak ve düz olsa bile, kanatın kule hizasından her geçişinde
türbinin ürettiği güç biraz azalır. İşte bu nedenle rüzgâr çekilmesinden dolayı
kanatların çok sert yapılması ve kuleden biraz uzakta yerleştirilmesi
gerekmektedir. Ayrıca önden rüzgârlı makineler, rotoru rüzgâra karşı
döndürmek için yaw mekanizması ile donatılmışlardır.
Rüzgarı Önden Arkadan Rüzgar Türbinleri
Arkadan rüzgârlı türbinlerin rotorları, kule arkasındadır. Bunların önemli üstünlüğü
yaw mekanizmasına gerek olmayışıdır.
Eğer nacelle (Makine Bolumu (Nacelle) -Makine bölümü rüzgar türbin kulesinin tepesinde
durur ve içerisinde vites kutusunu, düşük ve yüksek hız millerini, jeneratörü, kontrol
ünitesini ve freni bulundurur. Bazı türbinlerin makine bölümleri üzerlerine helikopter
inebilecek kadar geniştir) ve rotor uygun tasarlanırsa nacelle rüzgârı pasif olarak
izler. Bu rüzgâr türbinlerinde bu kesin bir üstünlük değildir. Rotor pasif olarak belirli
bir periyotta her yöne dönebildiği için, bu tip türbinlerin üreteçlerinden inen
kabloların dolanabilmesi söz konusudur. İşte “yaw” bu sorunu ortadan kaldırır.
Daha önemli üstünlük kanatların esnek özelliğe sahip yapılmasıdır. Bu hem ağırlık
hem de makinenin güç dinamiği açısından önemli bir üstünlük sağlar. Böylece kule
yükü azalmış olur. Arkadan rüzgârlı türbinlerin temel üstünlüğü böylece önden
rüzgârlı türbinlere göre daha hafif yapılması şeklinde ortaya çıkar. Ancak, kanat
kule hizasından geçerken meydana gelen güç dalgalanması, türbine önden rüzgârlı
makinelerden daha çok zarar verebilir.
RÜZGAR TÜRBİNLERİNİN DÖNME EKSENİNE
GÖRE KARŞILAŞTIRILMASI
DİĞER KARŞILAŞTIRMA KRİTERLERİ
RÜZGAR TÜRBİNİ BİLEŞENLERİNİN
TOPLAM MALİYETE ETKİSİ
RÜZGAR SANTRALİ
RÜZGAR SANTRALİ İÇİN YER SEÇİMİ
RÜZGAR TÜRBİNİ İÇİN ARAZİ ÖZELLİKLERİ
Rüzgar Enerjisi Santrali (RES) Maliyetleri
Rüzgar Türbinin Fiyatları
Rüzgar türbinin fiyatları jeneratör gücü ile doğru orantılıdır. Jeneratör gücünün
değişimi ile e rotor çapı ve kule yüksekliği de değişmektedir. Tek türbin veya az
sayıda türbinlerden oluşan rüzgar santrallerin maliyeti, çok sayıda türbinden oluşan
santrallere göre daha fazladır.
Ortalama bir rüzgar türbinin kullanım süresi 25 yıla kadar çıkmaktadır. 25 yıldan
sonra verim büyük oranda düştüğünden kullanımı uygun olmamaktadır.

Rüzgar Türbinin Kurulum Maliyetleri


Kurulum maliyetlerinin temel bileşenleri, betonarme temel (kuleyi yerleştirmek için),
yol yapımı (ağır ve büyük parçalardan oluşan türbini taşımak için),
transformatör(gerilim seviyesini değiştirmek için), iletişim bağlantıları (türbini uzaktan
kontrol etmek ve durumunu takip etmek için), kablo maliyetleri (türbinden
transformatöre ve transformatörden iletim hattına) şeklinde sıralanır.
Bir rüzgar tarlası oluşturup bir çok türbini kurmak, tek bir türbin kurmaya göre daha
ucuza mal olur. 52
Rüzgar Enerjisi Santrali (RES) Maliyetleri
İşletme ve Bakım Masrafları
Modern rüzgar türbinleri 20 yıllık ömür ve 120000 saat işletme süresi
esasına göre tasarlanırlar. Türbinin gerçek ömrü, türbinin kalitesine ve
bölgenin hava şartlarına bağlıdır.

Lisanslı Rüzgar Enerjisi Santrallerinden ve Lisanssız Rüzgar


Enerjisi Santrallerinden Elektrik Üretimi Teşviki

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Aralık 2010 tarihinde çıkardığı Yenile-


nebilir Enerji Kanunu’yla birlikte üreticiler rüzgar enerjisi alanında 1 MW kapa-
siteye kadar olan rüzgar türbini ile elektrik enerjisi üretimini lisans almadan
yapabilirler ve hatta kullanmadıkları fazla enerjiyi şebekelere satabilirler.
Bu kanun ile Türkiye enerji tasarrufu yapmayı ve dış ülkelere bağımlılığımızı
azaltıp çevreye de pozitif katkı yapmayı amaçlanmaktadır.
53
Lisanslı Rüzgar Enerjisi Santrallerinden ve Lisanssız Rüzgar
Enerjisi Santrallerinden Elektrik Üretimi Teşviği
Rüzgar gulu, kW miktarı ne kadar yüksek olursa kiloWatt başına elektrik üretim
masrafı daha az olur. Mesela, 500 kW lık bir rüzgar türbininin fiyatı 2 tane 250 kW lık
rüzgar türbini fiyatından genelde daha ucuzdur. 1 MW rüzgar türbini de 2 adet 500
kW rüzgar türbininden daha ucuzdur. Fakat rüzgar hızı bu türbin kapasitelerini
kaldırabilmelidir.
Rüzgar türbininin verimli elektrik üretebilmesi için düşük rüzgar hızlarında da
çalışabilmelidir. 250 kW rüzgar türbini daha düşük hızlarda çalışabildiği için üretim
verimliliği açısından daha avantajlıdır. Rüzgar enerjisi üretimi için karar vermeden
önce düşünülen arazinin detaylı raporu alınıp ortalama en az 5 m/s rüzgar hızı
olduğuna emin olunmalıdır.
Rüzgar kapasitesi bakımından lisanssız kategoride Türkiye’de en uygun türbin 250
kW rüzgar türbini veya 500 kW rüzgar türbinidir. 1 MW rüzgar türbini kaldıracak
bölgeler nispeten daha azdır. Her arazinin şartları farklı olduğu için iyi bir ön analiz
yapılıp en doğru yol haritası çizilmelidir. 54
Lisanslı Rüzgar Enerjisi Santrallerinden ve Lisanssız Rüzgar
Enerjisi Santrallerinden Elektrik Üretimi Teşviği
Devlete satmış olduğunuz 1 kW elektrik için 7,3 cent ödeme
yapılmaktadır. Bu kullanmış olduğunuz yerli ürünler teşviğiyle
birlikte 9,3 cente kadar çıkabilmektedir. Garantili elektrik alım
teşviği 10 sene için geçerlidir.
Eğer yabancı bir türbin markası yurt içinde üretim yaparsa
yerli statüsünde değerlendirilebilir, yetkili kurumlardan bunu
kanıtlayan belgeyi alması gerekir.
Rüzgar Türbini Nedir? Rüzgar Türbini Çeşitleri Nelerdir? | Enerji Portalı (enerjiportali.com)
Microsoft Word - ataseven.doc (emo.org.tr) ve BILGI_WEB_RUZGAR_SEKTOR-7323.PDF (iso.org.tr)
ve 473650 (dergipark.org.tr)
55
Kaynakça
• YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI, Prof. Dr. H. Hüseyin ÖZTÜRK,
Birsen Yayınevi, İstanbul 2013.
• ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI, Doç. Dr. Mustafa ACAROĞLU, Atlas
Yayın Dağıtım, İstanbul 2003.
• YENİLENEBİLİR ENERJİLER ALTERNATİF SİSTEMLER, ISISAN
ÇALIŞMALARI NO: 375, 2008.
• ENERJİ ÜRETİMİ DERS NOTLARI, DR. Öğr. Üyesi Serkan BEHÇECİ,

56
7. Haftanın konusu bitti.

Sağlıklı ve mutlu bir hafta geçirmeniz temennisiyle,


iyi çalışmalar dilerim…
Çalışmak insanı mutlu yapar…
Ne kadar çok çalışırsanız çalışmak için o kadar çok
vaktiniz olur.

HOŞÇA KALINIZ
57
YENİLENEBİLİR ENERJİ
TEKNOLOJİLERİ
HİDROLİK ENERJİ
DR. ÖĞR. ÜYESİ FATİH UYSAL
HİDROLİK ENERJİ GENEL
• Hidrolik enerji genel anlamıyla sudan elde edilen enerjidir.
• Doğal kuvvetler (güneş ve rüzgar) suya düzensiz ancak sürekli bir dolanım
yaptıran bir döngü sağlar.
• Hidrolik enerji insanlık tarihinde kullanılan en eski enerji kaynağı sayılabilir.
• Yağışlarına 1/3 karalara yağar.
• Hidroelektrik santraller suyu ve havayı kirletmez. Ancak çevreye olumsuz
etkileri olabilir: nemi arttırır, hayvanların yaşam alanlarının ve göç yollarını
değiştirir, nehir kenarlarındaki verimli arazileri sular altında bırakır vb.
• Baraj gölleri ile çevredeki yağış rejimi, bitki örtüsü ve hayvan popülasyonu
değişebilir.

2
HAMA ŞEHRİNDEKİ ROMA DÖNEMİNDEN
KALMA SU ÇARKLARINDAN BİRİSİ

3
SAKARYANIN TARİHİ SU ÇARKI

4
HİDROLİK ENERJİ
• Bir su makinası suyun dört etkisi ile çalışabilir;
• Suyun ağırlığıyla etki etmesi; bazı su çarkları bu etki ile çalışır.
• Suyu basıncıyla etki etmesi; Servo motorlar (hidrolikte
kullanılan) bu etki ile çalışır, Arşimet türbinleri vb.
• Suyun kinetik enerjisi ile; su türbinleri bu etki ile çalışır. Bu
türbinlerin içinde basınç hıza dönüştürülür.
• Suyun ağırlığının ve kinetik enerjisinin birlikte kullanılması; su
çarklarının çoğu bu etkiyle çalışır.
• Beşinci madde olarak da suyun kaldırma kuvvetini ekleyebiliriz.
Dalga enerjisi de bunu kullanarak enerjiye dönüştürülür.
5
HİDROLİK ENERJİ
• Belirli bir yüksekliğe sahip suyun hızı teorik olarak şu şekilde
belirlenebilir.
• 𝑣 = 2𝑔 . 𝐻
• Teorik su hızına karşılık gelen düşü (hız yüksekliği);
𝑣2
•𝐻 =
2𝑔
• Hareket eden su kütlesinin kinetik enerjisi;
𝑚𝑣 2
• 𝐸𝑘 =
2

6
SU AKIMINDAKİ ENERJİLER
• Bernoulli denklemi;
𝑃1 𝑉12 𝑃2 𝑉22
• + + 𝑔𝑧1 = + + 𝑔𝑧2
𝜌 2 𝜌 2
• Sürtünme ve sıkıştırmanın olmadığı kabul edilen akışkanda kapalı
bir boru içerisindeki suyun her konumunda basınç, hız ve konum
enerjilerinin toplamı eşittir.
• Konum enerjisi, basınç enerjisi, hız enerjisi
• Süreklilik yasası; kapalı bir borudan geçen su debisinin suyun
ortalma hızı ile borunun kesit alanının çapına eşit olduğunu
belirtir;
•𝑄 = 𝐴𝑣 7
HİDROELEKTRİK SANTRALLER
• Suyun enerjisi hidroelektrik santraller ile elektrik enerjisine
dönüştürülür.
• Hidroelektrik santrallerinde yapılar;
• Su tutma yapısı; barajlar, su tahliye yapıları
• Cebri borular, hava bacaları
• Türbinler
• Jeneratörler
• Trafolar
• Şalt sahaları
• Su çıkış yapıları
• Su jetleri ve tehlikeleri
8
HİDROELEKTRİK SANTRAL YAPISI

9
HİDROELEKTRİK SANTRALLER

10
SAVAK KAPAKLARI

11
ŞALT SAHASI

12
HİDROELEKTRİK SANTRALLERİN
Yararları Sakıncaları
• Barajlar sayesinde enerjiyi depolama • Depolama için baraj yapımı
imkanı sağlar
• Yakıt giderleri yoktur
gerektirir.
• Kayıpları çok azdır • Barajlar zamanla dolarak
• Verimi zamanla azalmaz kapasiteleri azalır.
• Personel gideri azdır • Yapılan setlerden dolayı
• Birim enerji maliyetleri düşüktür balıkların göç yolları kesilir.
• Yük değişimlerine hızlı uygu gösterir.
• Bakım giderleri azdır
• Yapısı basit ve sağlamdır
• Enerji iletim işlemleri kolaydır
• Çevrecidir.

13
HİDROELEKTRİK SANTRALLERİN
ÇALIŞMA İLKESİ
• Barajlar ile suyun potansiyel enerjisi depolanır.
• Depolanan su tünel ve borularla (Cebri boru) türbine taşınır.
• Türbin içinde potansiyel enerji kinetik enerjiye dönüştürülür.
• Türbin şaftında oluşan mekanik enerji jeneratör tarafından elektrik enerjisine
dönüştürülür.
• Elektrik enerjisi şalt sahaları ile enterkonnekte sisteme bağlanır ve ülkenin
her yerine ulaştırılır.
• Hidrolektrik santrallerin durdurulması ve çalıştırılması kolay olduğu ve suyun
enerjisini depolayabildikleri için akşam saatlerindeki enerji artışlarını
dengelemede önemli rol oynarlar.
14
HİDROELEKTRİK SANTRALLERİN
ÇALIŞMA İLKESİ
• Suyun üst seviyesi ile türbin çıkışındaki yükseklik arasındaki farka geometrik
düşü denir.
• Su alma ağzı ile türbinden çıkan su (kuyruk suyu) arasındaki yükseklik farkına
faydalı düşü denir.
• Baraj gölündeki su yüzeyi ile tahliye yatağı arasındaki farka net düşü denir.
• Su düşüleri üç gruba ayrılır;
• Alçak düşü; 40-50 m arası düşüler (kaplan türbinleri kullanılır)
• Orta düşü; 50-300 m’ye kadar olan düşüler (Francis türbinleri kullanılır)
• Yüksek düşü; 300 m üzeri düşüler (pelton türbinleri kullanılır)

15
HİDROELEKTRİK SANTRALLERİN
BİLEŞENLERİ
• Baraj; su tutmak için yapılan yapıdır; betonarme, dolgu vb.
• Baraj gölü, baraj gerisinden oluşan su gölüdür. Sulama, kullanma suyu temini, taşkın
kontrolü, elektrik üretimi, su yolu ile ulaşım, balıkçılık vb. amaçlarla kullanılabilir.
• Santral; elektriğin üretildiği kısımdır.
• Makine dairesi; türbin ve jeneratörlerin bulunduğu kısımdır.
• Su giriş ağzı; türbinlere suyun gönderildiği kısımdır. Su bu bölümde yabancı
maddelerden arındırılır.
• Su çıkış ağzı; türbinlerden geçen suyun boşaldığı kısımdır.
• Cebri borular; su giriş ağzını, dengeleme bacasını ve türbini birleştiren borulardır.
• Denge bacası; türbin girişinde bulunan ve sudaki dalgalanmalardan kaynaklanan
dengesizliklerin oluşturduğu kuvvetleri obsorbe etmek için kullanılır (koç darbesi vb.)
16
DENGE BACASI

17
HİDROELEKTRİK SANTRALLERİN
BİLEŞENLERİ
• Dolu Savak: baraj aşırı dolduğunda suyun tahliye edildiği kısımdır.
• Dolu savak kreti

18
• Savak kapağı: barajın su seviyesini
kontrol etmek için açılıp kapanan
kapaktır.

19
Derivasyon tüneli: İnşaat aşamasında baraj gerisindeki suyu
tahliye için kullanılır. Aynı zamanda barajın boşaltılması
gerektiğinde de kullanılır.

20
SU ÇARKLARI VE TÜRBİNLERİNİN
KARŞILAŞTIRILMASI

SU ÇARKI SU TÜRBİNİ
• Tasarımları basittir • Daha az yer işgal ederler
• Bakım ve onarımı kolaydır. • Özgül gücü fazladır.
• Küçük güçler için ucuzdur. • Yüksek devirlerde çalışabilir
• Teknik bilgi gereksinimi azdır. • Çok geniş düşü aralığında
• Değişken debilerde çark verimi çalışabilir.
çok değişir. • Verimleri yüksektir.

21
SU TÜRBİNİNİN KISIMLARI
• Dağıtıcı; değişken açı ve değişken debi (gerekli
ise) ile çarka gönderen kısımdır. (difüzör veya
nozul)
• Çark; kanatları olan ve mekanik enerjiye
dönüşümü gerçekleştiren kısım .
• Yayıcı: kinetik enerjiyi basınç enerjisine
dönüştürerek suyun türbinden ayrılmasını ve
çıkış kanalına yönlendirilmesini sağlaya kısım

22
SU TÜRBİNLERİNİN SINIFLANDIRILMASI

• 1. Etkili türbinler ( aksiyon türbinleri): su bir nozuldan geçirilerek


hızlandırılır ve türbin çarkının çevresine yerleştirilen kepçelere
püskürtülür. Çark giriş ve çıkışında basınç değişmez. Ör: Pelton ve
turgo türbinleri.
• Tepkili Türbinler (Reaksiyon türbinleri) su türbin çarkına düşük bir
hızla gelir. Difüzörden geçerek çark kanatlarından çarkın merkezine
doğru itilir. Temel olarak suyun basınç enerjisinden faydalanılır.
Francis, Banki, uskur ve kaplan türbinleri buna örnektir.

23
ÖZGÜL HIZ: Türbin seçiminde temel
referans değerdir.
• Özgül hız, 1 m düşü altında
çalışıp en iyi verimle
milinde 1 hp güç veren
türbinin d/d hızı olarak
tanımlanır.
𝑃𝑒
• 𝑛𝑠 = 𝑛 5/4
𝐻0
• 𝑛: d/d
• 𝑃𝑒 : HP
• H0 : m
24
Su türbinlerinin tasarım özellikleri özgül hız değerine bağlı olarak
değişir. Özgül hız değerinin yüksek olması durumunda türbin
tasarımında şu değişiklikler yapılabilir.
• Genel akış radyal durumdan eksenel duruma doğru değişir.
• Kanat adedi azalır.
• Kanat boyutları küçülür.
• Dağıtıcı yüksekliği fazlalaşır.
• Çark çapı küçülür.
• Giriş açısı büyür.
• Hız katsayısı büyük
• Makinanın hacmi küçülür.
• Kavitasyon tehlikesi artar. 25
Kaynakça
• YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI, Prof. Dr. H. Hüseyin ÖZTÜRK, Birsen
Yayınevi, İstanbul 2013.
• ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI, Doç. Dr. Mustafa ACAROĞLU, Atlas Yayın
Dağıtım, İstanbul 2003.
• YENİLENEBİLİR ENERJİLER ALTERNATİF SİSTEMLER, ISISAN ÇALIŞMALARI NO:
375, 2008.
• ENERJİ ÜRETİMİ DERS NOTLARI, DR. Öğr. Üyesi Serkan BEHÇECİ,

26
Teşekkür Ederim
Sağlıklı ve mutlu bir hafta geçirmeniz
temennisiyle, iyi çalışmalar dilerim…
Çalışmak insanı mutlu yapar…
Ne kadar çok çalışırsanız çalışmak için
o kadar çok vaktiniz olur

27

You might also like