You are on page 1of 369

Dr. C.

Çağdaş UYDUR
Ders Sorumlusu Öğr.Gör.Dr. C. Çağdaş UYDUR
İletişim Bilgileri ccagdasuydur@trakya.edu.tr
İnternet Sitesi https://personel.trakya.edu.tr/ccagdasuydur

Dersin Kodu HET211


Dersin Adı Yenilenebilir Enerji Teknolojileri
Devamsızlık Hakkı 2 Hafta
Sınav Türü Çoktan Seçmeli 25 Sorulu Test
Değerlendirme (Ara Sınav x %30) + (Dönem Sonu Sınavı x %70) ≥ 50

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 2


1 ENERJİNİN TEMEL KAVRAMLARI

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR


GİRİŞ

Enerji birçok bilimsel kaynakta “iş yapabilme yeteneği” olarak tanımlanmaktadır. İş


yapabilme yeteneği ifadesi, Newton Mekaniğinde yer almakla birlikte enerji, bir cismin
veya sistemin, konumu veya durumu nedeniyle iş yapabilme yeteneği olarak
açıklanmaktadır.

Biraz daha açıklamak gerekirse belirli bir kütleye sahip cismin konumunun
değiştirilebilmesi için iş, işi yapabilmek için kuvvet, kuvveti yaratabilmek için de enerji
gereklidir.

Enerji günlük hayatımızda değişik biçimlerde karşımıza çıkmaktadır. Bunları hareket,


ısı, ışık, elektrik, kimyasal, nükleer ve yerçekimi olarak sıralayabiliriz.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 4


ENERJİ KAYNAKLARI

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 5


ENERJİ KAYNAKLARI

Enerji kaynaklarını birincil ve ikincil enerji kaynakları olmak üzere iki alt başlık altında
değerlendirmek gerekir. Birincil enerji kaynakları, doğadan alındığı gibi kullanılabilen
kaynaklardır. İkincil enerji kaynakları ise birincil enerji kaynaklarının işlenerek elektrik
enerjisi veya yakıt hâline dönüştürülmesiyle elde edilirler.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 6


ENERJİ KAYNAKLARI

Birincil Enerji Kaynakları:


Doğadan doğrudan elde edilebilen enerji kaynakları olan birincil enerji kaynaklarını da
üç farklı başlık altında toplayabiliriz. Bunlar:

• Yenilenemeyen enerji kaynakları: kömür, ham petrol, doğal gaz ve nükleer yakıt.

• Yenilenebilir enerji kaynakları: Su gücü, biyokütle, güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi,


jeotermal enerji ve dalga enerjisi.

• Atıklar

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 7


ENERJİ KAYNAKLARI

Yenilenemeyen enerji kaynakları arasında yer alan ham petrol dünyadaki bir numaralı
enerji kaynağıdır ve bu yerini 20. yüzyılın başından beri muhafaza etmektedir. Dünya,
taşımacılıkta kullanılan yakıtlar, petrokimyasallar ve asfalt nedeniyle petrole çok
bağımlıdır. Petrol sonlu bir enerji kaynağı olup yıllık üretim miktarı piyasa koşullarına
göre değişmektedir.

Yenilenemeyen enerji kaynaklarından olan kömür, dünyada kullanılan en önemli enerji


kaynaklarından birisidir. Kullanılan enerji kaynakları sıralamasında petrolden sonra,
doğal gazdan önce yer almaktadır. Rezerv yönünden değerlendirildiğinde ise dünyadaki
bir numaralı enerji kaynağıdır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 8


ENERJİ KAYNAKLARI

Petrol ile kuvvetli ilişkisi olan bir hidrokarbon enerji kaynağı da doğal gazdır. Normalde
doğal gaz, petrol rezervuarlarından ayrı rezervuarlardan üretilmekle birlikte petrol
rezervuarlarından da bir miktar gaz üretilmektedir.

Doğal gaz dünyada genellikle ortam ısıtmasında, elektrik enerjisi üretiminde,


endüstriyel yakıt kaynağı olarak, petrokimyasallar için ham madde olarak ve benzin ve
taşımacılıkta kullanılan diğer yakıtların üretiminde kullanılmaktadır.

Doğal gaz dünyada en çok kullanılan üçüncü enerji kaynağıdır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 9


ENERJİ KAYNAKLARI

İkincil Enerji Kaynakları:


İkincil enerji kaynakları, birincil enerji kaynaklarının elektrik enerjisi veya benzin, fuel
oil, metanol, etanol ve hidrojen gibi yakıtlara dönüştürülmesiyle elde edilir.

Güneş, rüzgâr, biyokütle, jeotermal enerji gibi yenilenebilir enerji kaynakları birincil
enerji kaynakları olup genellikle kullanılabilir enerji olarak nitelendirilen elektrik veya
ısıl enerjiye dönüştürülürler.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 10


ENERJİ KAYNAKLARI

Birincil Enerji
Dünya
2019

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 11


ENERJİ KAYNAKLARI

Elektrik Üretimi
Dünya
2019

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 12


ENERJİ KAYNAKLARI

CO2 Salınımı
Dünya
2019

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 13


ENERJİ KAYNAKLARI

Birincil Enerji
Türkiye
2019

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 14


ENERJİ KAYNAKLARI

Elektrik Üretim
Türkiye
2020

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 15


ENERJİ KAYNAKLARI

Kurulu Güç
Türkiye
2020

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 16


ENERJİ KAYNAKLARI

Kurulu Güç
Türkiye
2020

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 17


ENERJİ KAYNAKLARI

Kurulu Güç
Türkiye
2020

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 18


ENERJİ KAYNAKLARI

Kurulu Güç
Türkiye
2020

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 19


ENERJİ KAYNAKLARI

Kurulu Güç
Türkiye
2020

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 20


ENERJİ KAYNAKLARI

Elektrik Üretim
Türkiye
2020

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 21


ENERJİ KAYNAKLARI

Kurulu Güç
Türkiye
2020

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 22


ENERJİ KAYNAKLARI

Elektrik Üretim
Türkiye
2020

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 23


ENERJİ KAYNAKLARI

Elektrik Üretim Kaynakları


Türkiye
2021

EPDK

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 24


ENERJİ KAYNAKLARI

Elektrik Üretim
Türkiye
2021

TEİAŞ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 25


ENERJİ KAYNAKLARI

Elektrik Üretim Kaynakları


Türkiye
2021

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 26


ENERJİ KAYNAKLARI

Kurulu Güç
Türkiye
2021

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 27


ENERJİ KAYNAKLARI

Kurulu Güç
Türkiye
2021

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 28


ENERJİ KAYNAKLARI

Elektrik
Aboneleri
Türkiye
2021

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 29


TEP NEDİR?

TEP diğer adıyla ton eşdeğer petrol; çeşitli enerji kaynaklarını tanımlamak ve birim
olarak karşılaştırma yapmamız sağlayan bir birimdir.

Bir TEP, bir ton petrolün verdiği enerji anlamına gelir.

İşletmedeki doğalgaz, motorin veya elektrik gibi enerji tüketim odaklarını TEP’e
çevirerek yıllık enerji tüketimini bulabiliriz.

Her enerji kaynağının farklı bir katsayısı vardır. Bu katsayı o enerji kaynağının alt ısıl
değeri ile belirlenmektedir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 30


TEP DEĞERİ HESAPLAMA

Uluslararası Enerji Acentesi/Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Organizasyonu


(IEA/OECD) tanımına göre, 10 Gcal veya 41.868 GJ veya 11.625 MWh’e karşı gelir.

• 1 TEP = 11.63 MWh

• 1 TEP = 41.868 GJ

• 1 TEP = 10 Gcal

• 1 TEP = 39,683,207.2 BTU

• 1 TEP = 1.42857143 ton kömür

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 31


TEP DEĞERİ HESAPLAMA

Örnek:

Kaynak\TEP Hesaplama Tablosu.xlsx

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 32


2 YENİLENEMEYEN ENERJİ KAYNAKLARI:
KÖMÜR

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR


KÖMÜR OLUŞUMU

Kömür, bitkisel kökenli organik maddeler ve inorganik bileşenlerden oluşan tortul bir
kayaçtır.

Kömürün diğer bir tanımını; bitki kalıntıları ile inorganik minerallerin yüksek basınç ve
sıcaklığa maruz kalarak sıkışması ve katılaşması neticesinde oluşan organik ve
inorganik bileşenlerden meydana gelen tortul bir kayaçtır, şeklinde de yapabiliriz.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 34


KÖMÜR OLUŞUMU

Kömür, kömürleşme süreci denilen fiziksel (basınç, çökelme vb) ve kimyasal olaylar (ısı,
bozulma ve dönüşme vb) sonucu meydana gelmektedir. Kömürün oluşum süreci kısaca
şu şekilde özetlenebilir:

• Bitki topluluklarının birikimi ve çökelmesi,


• Biyokimyasal ve jeokimyasal bozulmalar,
• Termokimyasal dönüşümlerle fiziksel, petrografik özelliklerin oluşması

Kömürleşme derecesine rank adı verilmekte olup en düşük düşük kömürleşme


derecesine (rank) sahip olanları turbalardır. Bunlar tam katılaşmamış, açık kahverenkli,
gözenekli ve su oranı yüksek organik çökellerdir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 35


KÖMÜR OLUŞUMU

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 36


KÖMÜR TÜRLERİ

Turbalardan sonra daha yaşlı yani uzun dönemlerde oluşan kömürler sırasıyla linyit, alt
bitümlü kömür, taş kömürü ve antrasit olarak adlandırılır.

Sertlikleri de bu sıra ile artar ve turba en genç olanları antrasitler ise en yaşlı olanlarıdır.
Rank değeri yükseldikçe yaş ile birlikte kalite ve ısıl değerler de artar.

Turba Linyit Taş Kömürü Antrasit


HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 37
KÖMÜR TÜRLERİ

Kömürler bünyelerinde kil, silt, kum ve değişik oranlarda inorganik (mineral) madde
bulundururlar. Kömürlerin içerisinde bulunan bu inorganik maddeler kömürün
kalitesini direkt olarak negatif yönde etkilerler.

Bir kömürün kalitesi, kullanıldığı alana göre ölçülmektedir. Örneğin, kok kömürü eldesi
için şişen, gözenekli hale gelebilen, dayanıklı olan ve okside olmamış kaliteli kömürler
kullanılmaktadır.

Yakıt hammaddesi olarak ise koklaşabilir kömürlerden ziyade, alt ısıl değeri yüksek olan,
düşük kül, kükürt ve nem oranına sahip kömürler kullanılmaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 38


KÖMÜR TÜRLERİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 39


DÜNYA KÖMÜR REZERVİ VE TÜKETİMİ

Kömür, 2020 yılında, dünya birincil enerji tüketiminde %27,2’lik payla petrolden sonra
ikinci sırada yer almıştır. Dünya elektrik üretiminde ise %35,1’lik payla ilk sırada yer
almıştır.

BP 2021 verilerine göre, 2020 yılı sonu itibarıyla dünya üzerinde toplam görünür
antrasit ve bitümlü kömürler ile alt bitümlü kömürler ve linyit rezervleri 1,07 trilyon ton
olup bu rezerv toplamının 753,6 milyar tonu (%70) antrasit ve bitümlü kömür
(taşkömürü), 320,5 milyar tonu (%30) ise alt bitümlü kömürler ve linyittir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 40


DÜNYA KÖMÜR REZERVİ VE TÜKETİMİ

Dünya antrasit ve bitümlü kömür rezervlerinin en büyük kısmı %29,1’lik payla (218,94
milyar ton) ABD’de yer almaktadır.

ABD’yi; %17,9 payla Çin (135,07 milyar ton), %14,1’le Hindistan (105,98 milyar ton),
%9,8’le Avustralya (73,72 milyar ton), %9,5’le Rusya (71,72 milyar ton) izlemektedir.
Dünya alt bitümlü kömür ve linyit rezervlerinin ise en büyük kısmı %28,2’lik payla
(90,45 milyar ton) Rusya Federasyonu’nda bulunmaktadır.

Rusya’yı; %23,9’la Avustralya (76,51 milyar ton), %11,2’yle Almanya (35,90 milyar ton),
%9,4’le ABD (30,00 milyar ton), %3,7’yle Endonezya (11,73 milyar ton) ve %3,4’le
(10,98 milyar ton) Türkiye izlemektedir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 41


DÜNYA KÖMÜR REZERVİ VE TÜKETİMİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 42


DÜNYA KÖMÜR REZERVİ VE TÜKETİMİ

Ülkemizin 19,32 milyar ton linyit ve asfaltit (%92,7) ile 1,52 milyar ton taşkömürüyle
(%7,3) birlikte toplam kömür kaynağı yaklaşık 20,84 milyar ton’dur.

Taşkömürlerimizin alt ısıl değeri 6.200 - 7.250 kcal/kg arasında değişmektedir. Linyit
kaynağımızın ısıl değerleri 1.000 kcal/kg ile 4.200 kcal/kg arasında değişkenlik
göstermekle birlikte yaklaşık %79’unun alt ısıl değeri 2.500 kcal/kg’nin altındadır.

BP 2021 verilerine göre, dünyada 2020 yılında toplam 7,74 milyar ton kömür üretimi
gerçekleştirilmiş olup Çin, 3,9 milyar ton (%50,4) üretimle ilk sırada yer almıştır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 43


DÜNYA KÖMÜR REZERVİ VE TÜKETİMİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 44


TÜRKİYE KÖMÜR REZERVİ VE TÜKETİMİ

TÜİK verilerine göre, ülkemizin 2021 yılı satılabilir kömür üretimi; 72,82 milyon ton
linyit ve asfaltit, 1,24 milyon ton taş kömürü olmak üzere toplam 74,06 milyon ton
olarak gerçekleşmiştir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 45


TÜRKİYE KÖMÜR REZERVİ VE TÜKETİMİ

Ülkemizde 2021 yılında 116,7


milyon ton kömür (37,3 milyon
ton taşkömürü+73,6 milyon
ton linyit ve asfaltit + 5,8
milyon ton taşkömürü koku)
tüketilmiştir.

Taşkömürü ile linyit ve asfaltit


tüketimlerinde en büyük pay,
sırasıyla %52,9 ve %81,7’lik
oranlarla termik santrallerin
olmuştur.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 46


TÜRKİYE KÖMÜR REZERVİ VE TÜKETİMİ

Ülkemizin 2016-2021
yılları arası ortalama
kömür (taşkömürü,
taşkömürü koku, linyit
ve asfaltit) tüketimi
yaklaşık 110 milyon
ton olmuştur.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 47


TÜRKİYE KÖMÜR REZERVİ VE TÜKETİMİ

Ülkemizde 2020 yılında, yerli kömüre dayalı (linyit+asfaltit+taşkömürü) santrallerden


43.802,6 GWs, ithal kömüre dayalı santrallerden ise 62.466,5 GWs olmak üzere kömüre
dayalı santrallerden toplam 106.269,1 GWs elektrik üretilmiştir.

2020 yılında kömüre dayalı santrallerden üretilen elektriğin toplam elektrik üretimi
içindeki payı %34,8 olurken, yerli kömürün (linyit+ taşkömürü+asfaltit) payı ise %14,3
olmuştur.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 48


TÜRKİYE KÖMÜR REZERVİ VE TÜKETİMİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 49


TÜRKİYE KÖMÜR REZERVİ VE TÜKETİMİ

Türkiye Kömür İthalatının Yıllara Göre Değişimi

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 50


TÜRKİYE KÖMÜR REZERVİ VE TÜKETİMİ

Kömür İthalatında Ülke Payları, 2019

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 51


KÖMÜR İLE ÇALIŞAN TERMİK SANTRAL

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 52


KÖMÜR İLE ÇALIŞAN TERMİK SANTRAL

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 53


TÜRKİYE KÖMÜR İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 54


TÜRKİYE KÖMÜR İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 55


3 YENİLENEMEYEN ENERJİ KAYNAKLARI:
PETROL

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR


PETROL OLUŞUMU

Latince petro (taş) ve oleum (yağ) kelimelerinden oluşan petrol kelimesi taşyağı
anlamına gelmektedir. Petrol, hidrojen ve karbondan oluşan, içerisinde az miktarda
nitrojen, oksijen ve kükürt bulunan bir bileşimdir; yalın bir formülü yoktur.

Rafine edilmemiş sıvı haldeki petrole ham petrol, gaz halindeki petrole doğalgaz, yarı
katı ve katı halde bulunan ve ağır hidrokarbon ve katrandan oluşan petrole ise
özelliklerine ve yöresel kullanımlarına bağlı olarak asfalt, zift, katran ve benzeri isimler
verilir.

Ham petrol ve doğalgazın ana bileşenleri hidrojen ve karbon olduğu için hidrokarbon
olarak da isimlendirilirler.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 57


PETROL OLUŞUMU

Ham petrol, sıvı hidrokarbonlarla değişen oranlarda çözünmüş gaz, katran ve katkı
maddelerinden oluşur.

Hafif (yüksek graviteli) petrol açık kahverengi, sarı veya yeşil renkli; ağır (düşük
graviteli) petrol ise koyu kahverengi veya siyah renklidirler.

Yüksek graviteli petrolün rafinajından çoğunlukla benzin, gazyağı ve motorin gibi hafif
ve beyaz ürünler; düşük graviteli petrolün rafinajından ise fuel-oil ve asfalt gibi ağır ve
siyah ürünler elde edilir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 58


PETROL OLUŞUMU

Tüm doğal hidrokarbonlar, organiklerin bozunmasından türemiştir. Milyonlarca yıl


öncesinde akarsu ve rüzgârlar o zamanın havzalarına kum, çakıl, çamur ve çeşitli iyonlar
taşımış, taşınan malzemeler su diplerinde tabakalar halinde gittikçe kalınlaşan çökelleri
oluşturmuştur. Bu ortamlarda yaşayan ve ölen canlıların kalıntıları da çökelen bu
malzemeye karışmıştır. Altta kalan tabakalar, üzerlerine çökelen yeni tabakaların sebep
olduğu büyük basınç altında sertleşerek sedimanter kayalar haline dönüşmüştür.

Bu arada çamurlara karışan canlı kalıntılarının içerdiği karmaşık hidrojen ve karbon


molekülleri, zaman içerisinde ısı ve basınç tesiriyle parçalanarak hidrokarbonları
oluşturmuştur. Bu nedenden dolayı ham petrol ve doğalgaz, kömürle birlikte fosil
yakıtlar olarak bilinir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 59


PETROL OLUŞUMU

Petrol ve deniz suyu, sıkışan çökeller


içerisinden damlacıklar halinde sızarak
birikebileceği boşluklar aramış ve bu
boşlukların bulunduğu daha gözenekli
kayalara doğru hareket etmiştir.

Petrolün oluştuğu yüksek oranda organik


malzeme içeren ana kaya içinden
sıkışarak daha gözenekli kayalara göç
etmesine birincil göç denir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 60


PETROL OLUŞUMU

Daha sonra petrol, göç etmiş olduğu bu yeni gözenekli kaya içerisinde sudan hafif olması
sebebiyle su ve diğer basınçlarla yanlara ve yukarıya doğru hareket eder. Gözenekli
(rezervuar – hazne) kaya içerisindeki bu göçe ikincil göç denir.

Bu şekilde bir kısım petrol, yol bulup yeryüzüne ve deniz diplerine sızarken, diğer bir
kısım da petrol kapanı olarak isimlendirilen bazı yeraltı yapılarında birikir; hazne
kayanın çatlak, yarık ve gözenekleri içerisinde milyonlarca yıl saklı kalır.

Oluşan petrolün kaybı anlamına gelen bu sızıntıların olmaması, yani petrolün hazne
kaya içerisinde kapanlanabilmesi için geçirimsiz bir tabakaya (örtü kaya) gereksinim
vardır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 61


PETROL OLUŞUMU

Herhangi bir bölgenin petrol rezervi, o bölgenin petrol kaynaklarından ayrı ele
alınmalıdır. Bölgedeki rezervuarlarda bilinen petrol ve doğalgaz miktarı, yerinde rezervi
oluşturur. Ancak bu rezervin büyük bir kısmını üretmek mümkün değildir. Petrol
yatağının yayılımı saptandıktan sonra hazne kaya içerisindeki yerinde rezerv ile bu
miktarın ne kadarının üretilebileceği, yani üretilebilir rezervi hesaplanır.

Üretilebilir rezerv, petrolün niteliğine, hazne kayanın gözeneklilik ve geçirgenlik


özelliğine bağlıdır. Bu oran ülkemizde sahaların niteliğine göre %5 ila %44 arasında
değişmektedir. Bu oranlar haricindeki petrol, yeraltında kalmakta ve üretilememektedir.
Petrol kaynakları, her zaman için rezervlerden çok daha fazladır. Çünkü yerinde rezerv,
olası, bulunmamış ve geliştirilmemiş rezervlerle birlikte petrol üretilebilecek diğer
kaynakları kapsamaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 62


PETROL OLUŞUMU

Çıkarılan petrol, boru hatları ile


toplama istasyonlarındaki büyük
tanklara, buradan da rafinerilere
taşınmaktadır. Ham petrol,
rafinerilerde çeşitli petrol
ürünlerine (likit gaz, benzin,
motorin, gazyağı, fuel-oil, asfalt,
madeni yağ vb.) dönüştürülmekte
ve akaryakıt istasyonları kanalıyla
da tüketicinin hizmetine
sunulmaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 63


DÜNYA PETROL REZERVİ VE TÜKETİMİ

BP, 2020 haziran tarihli raporuna göre, 2019 yılı dünya petrol rezervi, 1,73 trilyon varil
olarak açıklanmıştır. Küresel petrol rezervi 2018 yılına göre, %0,1 azalmıştır.

2019’da, Venezuela %17,5’lik payı ile en çok petrol rezervine sahip ülke; Orta Doğu da
%48,1 oranıyla en çok petrol rezervine sahip bölge olmaya devam etmiştir.

2018 ile 2019 arasında geçen sürede toplam petrol rezervinde kayda değer bir artış
görülen hiçbir bölge olmamıştır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 64


DÜNYA PETROL REZERVİ VE TÜKETİMİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 65


DÜNYA PETROL REZERVİ VE TÜKETİMİ

“Petrol Rezerv Ömrü” mevcut teknolojilerle ekonomik olarak üretilebilen ispatlanmış


rezervlerin, mevcut üretime bölünmesiyle (Rezerv/Üretim) elde edilen bir değerdir.

Dünya petrol rezerv miktarı, teknolojik gelişmeler ile birlikte sürekli yükselmektedir.
2019 yılında, dünya ham petrol rezerv miktarı 1,73 trilyon varil, ham petrol üretimi de
95,2 milyon varil olarak kaydedilirken, 2019 yılı sonunda petrol için küresel rezerv
ömrü yaklaşık olarak 50 yıl olarak hesaplanmaktadır.

Rezerv miktarında Orta Doğu birinci sırada yer alırken, rezerv ömrü bölgesel olarak
değerlendirildiğinde, 144 yıl ile Orta ve Güney Amerika ön plana çıkmaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 66


DÜNYA PETROL REZERVİ VE TÜKETİMİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 67


DÜNYA PETROL REZERVİ VE TÜKETİMİ

Dünya
Petrol Üretimi
2019

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 68


DÜNYA PETROL REZERVİ VE TÜKETİMİ

Dünya
Petrol Tüketimi
2019

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 69


TÜRKİYE PETROL REZERVİ VE TÜKETİMİ

Türkiye
Petrol Tüketimi
2019

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 70


TÜRKİYE PETROL REZERVİ VE TÜKETİMİ

Türkiye
Petrol İthalatı
Ülkeler
2019

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 71


TÜRKİYE’DE PETROLDEN ELEKTRİK ÜRETİMİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 72


TÜRKİYE’DE PETROLDEN ELEKTRİK ÜRETİMİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 73


4 YENİLENEMEYEN ENERJİ KAYNAKLARI:
DOĞAL GAZ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR


DOĞAL GAZ OLUŞUMU

Doğal gaz, küçük canlıların milyonlarca yıl süren


çürümeleri sonucu oluşmuş, genelde petrol
bölgelerinde bulunan fosil yakıt türü olarak
tanımlanabilir.

Tabiatta bağımsız yataklarda ve petrol yataklarının


üzerinde yaklaşık 300 bar basınçta bulunur. Yanıcı,
kokusuz, renksiz ve havadan hafif bir gazdır.

Ana bileşeni metan (CH4) olup azot ve helyum gibi


inert gazlar dışında bünyesinde az miktarda etan,
propan, bütan gibi yüksek parafinler de
bulundurur.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 75
DOĞAL GAZ OLUŞUMU

Doğal gaz konutlarda, ticari kurumlarda ve kamu


kurumlarında ısınma, elektrik, sıcak su elde
edilmesi ve mutfak işlerinde; elektrik üretim
tesislerinde enerji üretiminde; fabrikalarda ısıtma,
soğutma ve kojenerasyon gibi işlemlerde enerji
kaynağı olarak kullanılmaktadır.

Amonyak, metan, hidrojen, petrokim- yasal


ürünler, gübre, mürekkep, yapıştırıcı, sentetik
lastik, fotoğraf filmi, deterjan, boya, dinamit,
plastik, antifriz ve bazı ilaçların üretiminde ise
doğrudan ham madde olarak kullanılmaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 76


DOĞAL GAZ OLUŞUMU

Doğal gazın tutuşma sıcaklığı (590℃ - 650℃),


Sıvılaşma noktası -163℃, üst ısıl değeri 9.155
kcal/m³’tür.

Kükürtlü bileşikler içermediğinden dolayı, yanma


sonucunda kükürt oksit gibi zehirli atıklar
oluşturmaz.

Tam yanma anında mavi mat bir alev oluşmasının


sebebi ise doğal gazın içerisindeki karbon
miktarının az oluşudur.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 77


DOĞAL GAZ OLUŞUMU

Doğal haliyle kokusuz olan doğal gaza, gaz


kullanıcılarının herhangi bir gaz kaçağını kolaylıkla
fark edebilmesi için koku verici maddeler
eklenebilir.

Genellikle şebekeye verilen doğal gaza THT ( Tetra


Hidro Teofen) adı verilen çürük sarımsak
kokusunu oluşturan madde katılmaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 78


DOĞAL GAZ OLUŞUMU

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 79


DÜNYA DOĞAL GAZ REZERVİ VE TÜKETİMİ

2018 yılında, 197,1 trilyon m3 olan dünya doğal gaz rezervleri, 2019 yılında %0,86
artarak 198,8 trilyon m3 olarak kaydedilmiştir.

Dünya doğal gaz rezervlerinin %38’i Orta Doğu’da, %32,3’ü Avrasya’da, %8,9’u Asya
Pasifik’te, %7,5’i Afrika’da, %7,6’sı Kuzey Amerika’da, %4’ü Orta ve Güney Amerika’da
ve %1,7’si ise Avrupa’da bulunmaktadır.

OECD ülkelerinin doğal gaz rezervi ise 20,1 trilyon m3 olup, toplam rezervin %10,1’i
olmuştur.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 80


DÜNYA DOĞAL GAZ REZERVİ VE TÜKETİMİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 81


DÜNYA DOĞAL GAZ REZERVİ VE TÜKETİMİ

2019 Yılı En Fazla Doğal Gaz Rezervine Sahip İlk 10 Ülke (Kaynak: BP, 2020)

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 82


DÜNYA DOĞAL GAZ REZERVİ VE TÜKETİMİ

2019 yılı için, mevcut rezerv miktarı (198,8 trilyon m3) mevcut üretime (3,99 trilyon m3)
bölündüğünde, küresel rezerv ömrünün 49,8 yıl olduğu hesaplanmaktadır.

Genel tanım itibarıyla ortaya konulan 49,8 yıllık “doğal gaz rezerv ömrü” ifadesinde, söz
konusu “ömür” bugün için ispatlanmış olan rezervlerin, mevcut teknolojilerle ekonomik
olarak üretimi çerçevesindeki bir ömürdür.

Oysa yeni keşiflerle yeni rezervlerin devreye girmesi, gelişen teknolojiler sayesinde daha
ekonomik olarak üretilebilecek mevcut rezervlerin devreye alınması ile bu ömrün talebe
de bağlı olarak değişebileceği dikkate alınmalıdır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 83


DÜNYA DOĞAL GAZ REZERVİ VE TÜKETİMİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 84


DÜNYA DOĞAL GAZ REZERVİ VE TÜKETİMİ

Doğal gaz
Üretim

Dünya
2020

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 85


DÜNYA DOĞAL GAZ REZERVİ VE TÜKETİMİ

Doğal gaz
Tüketim

Dünya
2020

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 86


TÜRKİYE DOĞAL GAZ REZERVİ VE TÜKETİMİ

Türkiye’nin 2020 yılında yerli doğal gaz üretiminin tüketime oranı geçen yıla göre
azalarak %0,89 seviyesinde gerçekleşmiştir.

2008 yılında 1 milyar m3’e kadar çıkan doğal gaz üretimi, 2019 yılında yıllık toplam 483
milyon m3 iken, 2020 yılında toplam 441 milyon m3 olarak gerçekleşmiştir.

Doğal gaz tüketimi 2020 yılında toplam 44,9 milyar m3 olurken, net ithalat ise yaklaşık
44,4 milyar m3 seviyesinde gerçekleşmiştir.

Türkiye’nin doğal gazda ithalata bağımlılığı geçen yıla göre artarak ve %99,1 olmuştur

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 87


TÜRKİYE DOĞAL GAZ REZERVİ VE TÜKETİMİ

Doğal gaz
Tüketim

Türkiye
2020

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 88


TÜRKİYE DOĞAL GAZ REZERVİ VE TÜKETİMİ

Doğal gaz
İthalatı
Ülkeleri

Türkiye
2020

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 89


DOĞAL GAZDAN ELEKTRİK ÜRETİMİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 90


DOĞAL GAZDAN ELEKTRİK ÜRETİMİ

Kojenerasyon:
Enerjiyi daha verimli kullanmak amacıyla elektrik ve ısı enerjisinin birlikte üretilmesini
sağlayan teknolojidir.

Basit çevrimde çalışan, yani sadece elektrik üreten bir gaz türbini ya da motoru;
kullandığı enerjinin %35-45 kadarını elektriğe çevirebilir. Bu sistemin kojenerasyon
şeklinde kullanılması halinde sistemden dışarıya atılacak olan ısı enerjisinin büyük bir
bölümü de kullanılabilir enerjiye dönüştürülerek toplam enerji girdisinin %85-95
oranında değerlendirilmesi sağlanabilir. Bu tekniğe "kombine ısı-güç sistemleri (CHP)"
ya da kısaca "kojenerasyon" denir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 91


DOĞAL GAZDAN ELEKTRİK ÜRETİMİ

Prosesin işleyişi ise aşağıdaki sıra ile gerçekleşir;

1- Basınçlı hava kompresör vasıtası ile yanma hücresine gönderilir.


2- Yakıt kaynağından, yanma hücresine yakıt (dizel, doğalgaz, biogaz, çöpgazı) gelir.
3- Yanma ürünü sıcak gazlar, gaz türbinine gelerek rotasyonel hareketi sağlar.
4- Rotasyonel mekanik enerji, jeneratör aracıyla elektrik enerjisine çevrilir.

Bu noktadan itibaren, kojenerasyon teknolojisi başlar


5- Önceki adımda yanma ürünü sıcak egzost gazları, atık ısı kazanına (HRSG) gelerek
buhar üretiminde kullanılır.
6- Oluşan buharın bir kısmı, ısınma ve sıcak su ihtiyaçlarında ve endüstriyel
uygulamalarda proses buharı olarak kullanılır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 92


DOĞAL GAZDAN ELEKTRİK ÜRETİMİ

Trijenerasyon:
Trijenerasyon sistemleri de kojenerasyon
sistemleriyle aynı aşamalardan oluşmakta
olup ek olarak soğutma fonksiyonu da
eklenir.

Sisteme Absorbsiyonlu Chiller (Soğurmalı


Soğutma) ünitesi eklenerek yapılır. Bu
sistemden geçirilen buhar soğutma
işleminde kullanılır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 93


DOĞAL GAZDAN ELEKTRİK ÜRETİMİ

Absorpsiyonlu Chillerin Çalışma Prensibi:


Buharlaşma-Yoğuşma döngüsüne dayanmaktadır.
Elektrikli chillerlerde soğutucu akışkanın
sıkıştırılması mekanik kompresörle yapılırken,
Absorpsiyonlu Chillerde bu işlem bir ısı
kaynağından sağlanan enerjiyle
gerçekleştirilmektedir.

Absorption Chillerde soğutucu akışkan olarak


Lityum Bromür çözeltisi kullanılır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 94


DOĞAL GAZDAN ELEKTRİK ÜRETİMİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 95


DOĞAL GAZDAN ELEKTRİK ÜRETİMİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 96


DOĞAL GAZDAN ELEKTRİK ÜRETİMİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 97


DOĞAL GAZDAN ELEKTRİK ÜRETİMİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 98


5 HİDROLİK ENERJİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR


HİDROLİK ENERJİ

Suyun gücünden yararlanarak enerji üretimi, bilinen en eski teknolojilerden birisidir.


Akan suyun gücünü elektriğe dönüştüren santraller “Hidroelektrik Santraller (HES)”
olarak bilinirler.

Yüksekten akan suyun gücünden yararlanılarak üretilen ilk elektrik enerjisi, 1879
yılında Niyagara şelalesinde kurulan hidroelektrik santralinden elde edilmiştir. Daha
sonra hidroelektrik santrallerin elektrik enerjisi üretiminde kullanımları dünya
genelinde hızla yaygınlaşmıştır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 100


HİDROLİK ENERJİ

Hidroelektrik enerjisi; en eski, en iyi


bilinen ve en ucuz enerji teknolojisidir.
Hidro elektrik enerji teknolojisinde,
diğer tüm enerji kaynaklarına göre
elektrik enerjisine dönüşüm verimi
(suyun gücünden elektrik kablosuna,
yaklaşık olarak %90) en fazla olan
enerjidir (IRENA, 2012).

Başlangıç maliyeti fazla olsa da


işletme masraflarının düşük olması ve
teknik ömürlerinin çok uzun olması
en büyük avantajlarıdır.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 101
HİDROLİK ENERJİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 102


HİDROLİK ENERJİ

Avantajları:

• Hidroelektrik santraller kaynak olarak yenilenebilir olan suyu kullanırlar.


• Herhangi bir yakıtın yanması olmadığından, sera gazı emisyonu yarat- mazlar.
• Ülkelerin sahip olduğu kaynaklarla kurulabilirler.
• Teknik ömürleri uzundur.
• Çevreye zararlı atık üretmezler.
• Elektriği sabit bir oranda üretebilirler.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 103


HİDROLİK ENERJİ

Dezavantajları:

• Yatırım maliyeti yüksek ve toplam inşaat süresi uzundur


• Kuraklık durumunda, su kaynağının azalması elektrik üretimini azaltabilir
• Tarıma elverişli araziler baraj gölü altında kalabilir.
• Barajlarda taşkın olması durumunda çevresinde sel oluşumu söz konusudur.
• Suyun doğal akışının değiştirilmesi sucul canlıların yok olmasına neden olabilir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 104


HİDROELEKTRİK ENERJİ SANTRALİ YAPISI

Hidroelektrik santrallerde (HES) suyun sahip olduğu mekanik enerji HES türbinlerinde
elektrik enerjisine dönüştürülür. Sudaki enerji miktarı, suyun akış hızına ve suyun düşüş
yüksekliğine (Hidrolik düşü) bağlıdır.

Belli yüksekteki su potansiyel enerjiye sahiptir. Su bir cebri boru veya kanal yardımıyla
yüksek bir yerden alınarak türbine verilir.

Suyun yüksekteki potansiyel enerjisi türbinleri döndürerek kinetik enerjiye çevrilir,


daha sonra da türbin pervanelerine bağlı jeneratör, motorun dönmesi ile elektrik
enerjisine çevrilir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 105


HİDROELEKTRİK ENERJİ SANTRALİ YAPISI

Hidrolik türbinler bir hidroelektrik santralinin en


önemli parçasıdır. Suyun hidrolik enerjisini
devamlı olarak döner çarklar (rotorlar) yardımı
ile mekanik enerjiye çeviren makinalardır. Basit
olarak bir şaft (mil) ve şaft üzerindeki
kanatçıklardan oluşurlar.

Su türbinin kanatçıklarına çarparak türbin şaftına


hareket verir, hareket şaftın çıkışında mekanik işe
dönüşür ve mekanik işten jeneratörler vasıtasıyla
elektrik üretilir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 106


HİDROELEKTRİK ENERJİ SANTRALİ ÇEŞİTLERİ

Hidrolik düşlerine göre HES’ler;

• Alçak düşülü (H<10m)


• Orta düşülü (H= 10-50 m arası)
• Yüksek düşülü (H>50 m)
olarak üç gruba ayrılır.

Alçak ve orta düşülü santraller, genellikle büyük debili nehirlerde kurulan santrallerdir.
Yüksek düşülü santraller ise genellikle engebeli veya dağlık araziden farklı debilerde
akan nehirler veya barajlar üzerinde kurulan santrallerdir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 107


HİDROELEKTRİK ENERJİ SANTRALİ ÇEŞİTLERİ

HES’ler kurulu güçlerine göre;

• Çok küçük (mikro) kapasiteli (<100 kW)


• Küçük (Mini) kapasiteli(100-1000 kW)
• Orta kapasiteli(1000-10000 kW)
• Büyük kapasiteli(>10000 kW)
olarak sınıflandırılırlar.

Mikro ölçekli hidroelektrik sistemlerin dışındaki kapasiteler ulusal enerji şebekesine


bağlıdırlar. Mikro ölçekli sistemler ise ana yerleşim bölgelerinden uzaktaki alanlarda
ulusal enerji şebekesinin ulaşmadığı bölgelerde kullanılır. Güçleri, genellikle sadece bir
yerleşim yeri ve küçük fabrikalar için yeterlidir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 108


HİDROELEKTRİK ENERJİ SANTRALİ ÇEŞİTLERİ

HES’ler suyu depolanmasına bağlı olarak;

• Depolamasız (Nehir tipi)


• Depolamalı (Baraj tipi)
• Pompa depolamalı
olarak sınıflandırılabilir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 109


HİDROELEKTRİK ENERJİ SANTRALİ ÇEŞİTLERİ

Depolamasız (Nehir tipi)


HES’ler su akışını doğrudan
kullanan ve çok küçük bir su
havuzuna (regülatör) sahip olan
veya olmayan daha çok orta ve
küçük ölçekli santrallerdir.

Üretim kapasiteleri depolamalı


santrallere göre düşüktür. Bu
tip bir santralde, nehir suyu,
saptırma savağı ve su alma
ağzından kanala verilerek
yükleme tankına gönderilir.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 110
HİDROELEKTRİK ENERJİ SANTRALİ ÇEŞİTLERİ

Depolamalı sistemde suyun önü bir baraj sistemi ile kapatılır. Yağışlı mevsimde su
barajda depolanır ve böylece yağışsız veya kurak mevsimlerde de gerekli potansiyel
enerjiyi sağlamak için kullanılabilir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 111


HİDROELEKTRİK ENERJİ SANTRALİ ÇEŞİTLERİ

Pompa depolamalı HES, elektriğin fazla olduğu ve elektrik talebinin düşük olduğu
saatlerde, fazla elektrik enerjisi kullanılarak suyun yüksekteki bir rezervuara
pompalanarak daha sonra ihtiyacın daha yüksek olduğu saatlerde (pik saatler=puant)
alttaki başka bir rezervuara aktarılarak enerji üretilmesi işlemidir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 112


DÜNYA’DA HİDROELEKTRİK ENERJİ SANTRALLERİ

IHA Raporu
2021
Özet

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 113


DÜNYA’DA HİDROELEKTRİK ENERJİ SANTRALLERİ

HES
Kurulu Güç

IHA Raporu
2021

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 114


DÜNYA’DA HİDROELEKTRİK ENERJİ SANTRALLERİ

IHA Raporu
2021

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 115


DÜNYA’DA HİDROELEKTRİK ENERJİ SANTRALLERİ

IHA Raporu
2021

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 116


DÜNYA’DA HİDROELEKTRİK ENERJİ SANTRALLERİ

IHA Raporu
2021

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 117


TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK ENERJİ SANTRALLERİ

Türkiye'de bulunan Hidroelektrik


Santrallerinin toplam kurulu
gücü 31.555 MW'dır.

2021 yılında Hidroelektrik


Santralleri ile 55.695.231.650
kWh elektrik üretimi yapılmıştır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 118


TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK ENERJİ SANTRALLERİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 119


TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK ENERJİ SANTRALLERİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 120


TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK ENERJİ SANTRALLERİ

Atatürk HES

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 121


TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK ENERJİ SANTRALLERİ

Keban HES

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 122


TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK ENERJİ SANTRALLERİ

Karakaya HES

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 123


TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK ENERJİ SANTRALLERİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 124


6 BİYOKÜTLE ENERJİSİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR


BİYOKÜTLE ENERJİSİ

Yenilenebilir enerji kaynakları içerisinde biyokütle; enerji açısından önemli bir yere
sahiptir. Biyolojik kökenli, fosil olmayan, 100 yıllık periyottan daha kısa zamanda
yenilenebilen organik maddeler biyokütle olarak tanımlanmaktadır.

Biyokütle enerjisi ise, yeşil bitkilerin güneş enerjisini fotosentez yoluyla kimyasal
enerjiye dönüştürerek depolaması sonucu oluşan biyolojik kütle ve buna bağlı olarak
organik madde kaynaklarından üretilen enerji olarak tanımlanmaktadır.

Biyokütle enerjisi CO2 salınımına net katkısı olmayan başlıca enerji kaynağıdır, yani
atmosferdeki karbondioksit değişimini artırmaz.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 126


BİYOKÜTLE ENERJİSİ

Biyokütle, iklim sisteminde önemli bir role sahiptir. Biyokütlenin büyümesinde


fotosentez en önemli adımdır ve şu eşitlik ile verilir:

Karbondioksit (CO2), fotosentez yoluyla organik maddeye dönüştürülür ve güneş


enerjisi biyokütle içinde sabit karbon biçiminde alıkonur. İnorganik maddeler, CO2 ve su
organik kimyasallara dönüştürülür ve oksijen açığa çıkar.

Yapı bloğu olarak tanımlanan karbonhidrat (CH2O) ana organik üründür. 1 gmol sabit
karbon başına yaklaşık 470 kJ enerji tutulur. Yeryüzüne düşen güneş enerjisinin
178000x1012 Watt’lık kısmının sadece %0,02’si (40x1012 Watt) bitkilerde fotosentez
yoluyla tutulur ve biyokütle enerjisine dönüşür.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 127
BİYOKÜTLE ENERJİSİ

Bu da bize enerjinin yılda 220 milyar ton kuru biyokütle üretimi için depolandığını
göstermektedir. Bu rakam bize dünya enerji ihtiyacının 10 kat fazlasını sunar.
Günümüzde dünya enerji ihtiyacının %15’lik kısmı biyokütleden sağlanmaktadır.

Güneş ve rüzgâr enerjisinin elektrik, güç ve ısı üretiminde kullanımında bazı


sınırlamaları olduğu bilinmektedir. Biyokütle yakıtları ise çok çeşitlidir. Biyokütle
kaynaklı ham maddeler kullanarak; gaz yakıt (yakmak için), sıvı yakıt (taşıtlara yakıt
amaçlı ya da kimyasal ham madde amaçlı) ve katı yakıt (odun kömürü) elde etmek
mümkündür.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 128


BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 129


BİYOKÜTLE ENERJİSİ KAYNAKLARI

Çimen:
Çimenler; park, bahçe ve benzeri yerlerden elde edilirler. Çim biçme makinelerinden
toplanan çimenler taze yetiştiği tat ve kokularını kaybettikleri için hayvanlar tarafından
da pek tüketilmezler. Bol bulunan biyokütle örneğidir. Dünyanın pek çok yöresinde 6000
türüne rastlamak mümkündür.

Enerji Ormancılığı:
Biyokütlenin enerji kaynağı olarak sürdürülebilirliğinde, enerji ormancılığının ayrı bir
yeri vardır. Enerji ormancılığı; birim alanda, mümkün olan kısa bir sürede odunsu ham
maddeler üretilmesi, kesimden sonra herhangi bir dikime gerek duyulmadan sürgünden
yetişebilen türlerden oluşan bu ham maddelerin enerji üretiminde kullanılmasını
amaçlayan orman yetiştirme yöntemidir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 130


BİYOKÜTLE ENERJİSİ KAYNAKLARI

Atık Biyokütle:
Atık biyokütle kaynakları çok çeşitlidir. Bunlar;
• kentsel katı atıklar,
• kanalizasyon atıkları,
• hayvansal atıklar,
• tarımsal ürün atıkları
• orman atıkları, çevre düzenleme ve ağaç budama atıkları ve
• su bitkilerini içerir.

Bu atıkların pek çoğu eğer uygun şekilde düzenlenmezlerse çeşitli sağlık ve çevre
problemlerine yol açabilirler. Kentsel katı atıkların içerdiği bazı atıklar enerji kaynağı
olarak kullanılabileceği gibi, cam ve metal gibi olanlar geri dönüştürülebilir kaynaklar
olarak değerlendirilebilir.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 131
BİYOKÜTLE ENERJİSİ KAYNAKLARI

Kentsel Katı Atıklar:


Modernleşmeyle birlikte şehirleşme artıp nüfus arttıkça kentsel katı atıkların üretimi de
artmaktadır. Her yıl belediyelerin çöplüklerinde milyon ton mertebesinde evsel atık
toplanmaktadır.

Çöpler; çok çeşitli atıklardan oluşmaktadır. Çöplerin biyokütle kaynağı olarak


kullanılabilecek kısmının %80 olduğu bilinmektedir ve çöplerin enerjiye
dönüştürülebilecek kısımlarını ise kâğıt, odun parçaları ve plastikler oluşturmakla
birlikte en yüksek pay kâğıt atıklarındadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 132


BİYOKÜTLE ENERJİSİ KAYNAKLARI

Kanalizasyon Atıkları:
Şehir kanalizasyonu çevreyi kirletici bir unsur değil de besleyici mineralleri yüksek bir
doğal kaynak, doğal gübre olarak kabul edilmektedir. Bu tip atıklar da hayvansal atıklar
gibi biyogaz üretiminde (atıkların havasız ortamda bozundurulması ile yakıt gazı
üretimi) değerlendirilmektedir. Kanalizasyon atıklarının değerlendirildiği diğer alan ise
piroliz (havasız ortamda bozundurma) yöntemidir.

Hayvansal Atıklar:
Hayvansal atıklar biyokütle potansiyeli olarak kullanılabilen potansiyel atıklardan
olmasına rağmen toplam biyokütle enerjisinin küçük bir bölümünü oluşturur.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 133


BİYOKÜTLE ENERJİSİ KAYNAKLARI

Tarımsal Atıklar:
Bu tür atıklar hasat sırasında tarlada kalan ya da ayırma ve temizleme sırasında biriken
atıklardır. Bu atıkların büyük kısmını soya fasulyesi, buğday, yulaf ve arpa samanları,
mısır koçanı gibi tarla atıkları ile yerfıstığı ve fındık kabukları, pamuk atıkları, şeker
kamışı gibi değişik atıklar oluşturmaktadır.

Orman Atıkları:
Bu tür atıklar ağaç kesme sırasındaki dal, gövde, kütük, yapraklar gibi atıkları,
pazarlanabilir değeri olmayan hasarlı ağaçları, kereste üretimi sırasında oluşan odun
atıklarını içermektedir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 134


BİYOKÜTLE ENERJİSİ KAYNAKLARI

Biyokütleyi değişik süreçlerden geçirerek onu


daha faydalı ürünlere dönüştürmek
mümkündür. Uygulanan dönüşüm prosesine
ve kullanılan biyokütleye bağlı olarak farklı
ürünler elde edilebilir.

Bu amaçla çeşitli yöntemler bulunmaktadır.


Bu yöntemler başlıca; fiziksel, biyokimyasal ve
ısıl (termal) olarak sınıflandırılabilirler.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 135


FİZİKSEL DÖNÜŞÜM PROSESLERİ

Bazı biyokütle ham maddeleri enerji dönüşüm prosesleri için uygun değildir. Örneğin; su
bitkileri, şehir biyo-katıları ve hayvan gübreleri yüksek nem içeriğine sahiptirler.

Toplama sistemi gereği şehir biyo-katıları %95’e yakın nem içerirken hayvan atıklarının
nem içeriği %80’lere ulaşabilmektedir.

Bununla birlikte tarımsal atıkların bünyesindeki nem içerikleri düşük seviyelerde


olduğundan (%15-20), bunların güneşte kurutulması mümkündür.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 136


FİZİKSEL DÖNÜŞÜM PROSESLERİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 137


FİZİKSEL DÖNÜŞÜM PROSESLERİ

Nem Giderme ve Kurutma:


Nem giderme; biyokütlenin içermiş olduğu tüm nemin sıvı olarak uzaklaştırılmasıdır.
Kurutma da benzer bir prosestir.

Nem giderme ile kurutma arasındaki temel fark; kurutma işleminde nem, buhar olarak
uzaklaştırılmaktadır.

Eğer bir biyokütle termal dönüşüm prosesi kullanılarak enerjiye dönüştürülecekse


prosesten önce neminin belli bir seviyeye indirilmesi gerekmektedir. Belli bir seviyeye
düşürülmediği zaman dönüşüm prosesi için harcanan enerjinin önemli bir kısmı onu
kurutma esnasında harcanacaktır. Uygulanabildiği takdirde güneş kurutması en düşük
maliyetli olanıdır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 138


FİZİKSEL DÖNÜŞÜM PROSESLERİ

Boyut Küçültme:
Biyokütlenin direkt yakıt olarak kullanımı ya da dönüşüm prosesleri için yakıt pelletleri,
briketler hâlinde hazırlanması amacıyla ilk adım olarak uygulanır. Daha küçük boyutlu
biyokütle demek; depolama hacminin azalması ve taşıma kolaylığı demektir. Örneğin
kurutma işlemlerinde biyokütlenin parçacık boyutu önem taşımaktadır.

Yoğunlaştırma:
Yüksek yoğunluklu biyokütleler; taşıma ve depolamayı kolaylaştırır, biyokütle kararlılığı
sağlar, fırınlara biyokütleyi yakıt kaynağı ve reaktörlere de ham madde olarak beslemeyi
kolaylaştırır, yüksek enerji yoğunluğu sunarken daha temiz yanan bir yakıt kaynağı
olarak karşımıza çıkar.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 139


FİZİKSEL DÖNÜŞÜM PROSESLERİ

Biriketleme ve Pelletleme:
Briketleme ve pelletleme; biyokütlenin yüksek sıcaklık ve en önemlisi basınç altında
sıkıştırılarak mümkün olan en küçük alana en fazla ürün sıkıştırma yöntemidir. Bu yolla
daha yüksek yoğunluklu ham madde elde edilirken taşıma ve depolama kolaylığı
sağlanmaktadır.

Ayırma:
Bazı durumlarda farklı uygulamalar için biyokütle ham maddesini fiziksel olarak iki ya
da daha fazla bileşene ayırmak gerekebilir. Örneğin; şehir katı katıları inorganik ve
organik maddeler içerir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 140


BİYOKİMYASAL DÖNÜŞÜM PROSESLERİ

Biyokimyasal dönüşüm prosesi; ham maddenin biyokimyasal ve mikroorganizmalar


yardımı ile sıvı ve gaz ürünlere dönüştürülmesidir. Sıvı ürünler için etanol ve metanol,
gaz ürünlere de biyogaz örnek olarak verilmektedir.

İki önemli uygulaması bulunmaktadır;


• havasız ortamda biyokimyasal parçalanma ile biyogaz eldesi
• fermantasyon ile alkol eldesi

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 141


BİYOKİMYASAL DÖNÜŞÜM PROSESLERİ

Havasız Ortamda Biyokimyasal Parçalanma ile Biyogaz Eldesi:


Organik maddelerin anaerobik (havasız) ortamda, farklı mikroorganizma gruplarının
varlığında bozundurulması ile biyogaz denilen ve içeriğinde %60-70 metan (CH4) , %30-
40 karbondioksit (CO2) ve az miktarda hidrojen sülfür (H2S), karbonmonoksit (CO) ve
azot (N2) içeren renksiz ve yanıcı bir gaz karışımı olan ürün elde edilir.

Bu amaçla nemli ve yeşil biyokütleler; endüstriyel ve kentsel atıklar, hayvan atıkları,


tarımsal atıklar, çim ve suda yetişen bitki atıkları, sebze ve meyve atıkları
değerlendirilebilir.

Bu yöntemle biyogaz elde edilirken atıklar gübre kaynağı olarak kullanılabilmektedir.


Gübre ise kırsal yörelerde verimli şekilde kullanılmaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 142


BİYOKİMYASAL DÖNÜŞÜM PROSESLERİ

Biyogaz eldesi; ortam sıcaklığı, uygun pH, besin ve katkı maddeleri, alıkonma süresi ve
karıştırma gibi parametrelere bağlıdır.

Düşük sıcaklıklarda metan üretimi azalmaktadır. Günümüzde biyogaz üretim tesisleri


mezofilik (20-40℃) ve termofilik (40-70℃) sıcaklık aralıklarında işletilmektedir.

Optimum biyogaz eldesi için çamurun pH değerinin ise 6,5-7,5 arasında olması gerektiği
de bilinmektedir.

Biyogaz içerdiği yüksek oranda metandan dolayı doğal gaza alternatif bir yakıttır.
Doğrudan yakma ile ısıtma proseslerinde, elektrik eldesinde kullanılabilir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 143


BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 144


BİYOKİMYASAL DÖNÜŞÜM PROSESLERİ

Fermantasyon ile Alkol Eldesi:


Fermantasyon içerdiği sulu bulamacın mikroorganizmalarla etkileşime girerek
enzimatik olayla diğer ürünlere dönüştürüldüğü biyolojik bir süreçtir.

Fermantasyonla alkol eldesinde en sık kullanılan ham maddeler nişasta ve selülozdur.


Nişasta içeren atıklar arasında şeker pancarı, şeker kamışı, mısır, patates ve pirinç yer
almaktadır.

Anaerobik (havasız) şartlarda ve 20-30 saatlik fermentasyon süresinde etanol üretilir.


Fermentasyon; tam karıştırmalı sürekli reaktörler, dolgulu kolonlar, akışkan yataklı
reaktörlerde yapılabilir. Fermentasyon sonucunda etanol su ile birlikte üretildiğinden
distilasyon yöntemiyle etanol sudan ayrılır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 145


BİYOKİMYASAL DÖNÜŞÜM PROSESLERİ

Fermantasyon:

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 146


BİYOKİMYASAL DÖNÜŞÜM PROSESLERİ

Günümüzde etanol yakıt kaynağı olarak motorlu taşıtlarda tek başına veya benzine
karıştırılarak kullanılır.

Benzinle değişik oranlarda karıştırıldığındaki en yaygın uygulamalar E10 ya da E85 diye


bilinen sırasıyla %10 ve %85 etanol içeren karışımlardır.

Biyoetanol yüksek oktan sayısına sahiptir. Oktan sayısı benzinin kalitesini gösterir.
Kaliteli bir yakıt için oktan sayısının yüksek olması tercih edilir. Biyoetanolün
dezavantajı ise benzinden daha düşük yoğunluk, yüksek viskozite ve düşük enerjiye
sahip olmasıdır.

Biyoetanol üretimini Amerika ve Avrupa ülkeleri çoğunlukla mısır, buğday ve arpadan


yaparken Brezilya şeker kamışını kullanmaktadır.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 147
BİYOKİMYASAL DÖNÜŞÜM PROSESLERİ

Biyodizel Eldesi:
Biyodizel; kolza, aspir, ayçiçek, soya gibi yağlı tohum bitkilerinden elde edilen yağların,
atık kızartma yağlarının veya hayvansal yağların kısa zincirli bir alkol ile (genellikle
metanol) bir katalizör eşliğinde reaksiyona girmesi ile oluşan C16-C18 yağ asidi
zincirlerinden oluşan metil ya da etil ester tipi bir yakıttır.

“Biyo” eki biyolojik kökenli olduğunu, “dizel” eki ise dizel yerine kullanılabileceğini
göstermektedir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 148


BİYOKİMYASAL DÖNÜŞÜM PROSESLERİ

Gliserin biyodizel üretim aşamasının yan ürünüdür. Farmakolojik ve kozmetik sanayi


başta olmak üzere ham madde olarak kullanıldığı pek çok alan bulunmaktadır. Çözücü,
dinamit, sıvı sabun yapımında da kullanılmaktadır.

Petrol dizeli ile karşılaştırıldığında olumlu ve olumsuz özellikleri bulunmaktadır:


• Biyodizel bileşimi daha basittir.
• Biyodizel daha az oksijenle yanar.
• Depolanması daha güvenlidir.
• Daha geç parlar.
• Toksik değildir. Motor korozyonu bakımından daha az tehlikelidir.
• Petrol dizeli ile çalışan motorlarda yakılabilmektedir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 149


ISIL (TERMOKİMYASAL) DÖNÜŞÜM PROSESLERİ

Isıl dönüşüm prosesleri; biyokütlenin içermiş olduğu kimyasal enerjinin ısıl işlemlerle
ürünlere aktarılmasıdır. Bu yolla üretilen ürünler enerji içeriği ve kolay kullanım
açısından biyokütleye üstünlük sağlamaktadır.

Biyokütlenin daha değerli ürünlere dönüştürüldüğü başlıca dört termokimyasal proses


vardır: yanma, gazlaştırma, piroliz ve sıvılaştırma.

En umut verici termokimyasal dönüşüm prosesi ürünü olarak piroliz sıvısı ya da bio-oil
görünmektedir. Bio-oilin taşınma, depolanma kolaylığı yanında, değişik ısı ve güç
uygulamalarında ilgili ekipmana küçük bir modifikasyonla kullanılıyor olabilmesi bu
yakıtları yakın gelecek için tercih edilen bir yakıt türü yapmıştır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 150


ISIL (TERMOKİMYASAL) DÖNÜŞÜM PROSESLERİ

Yanma:
Yanma; bir yakıtın oksijen ile tepkimeye girerek yanma ürünlerine dönüştüğü prosese
denir. Yanmada amaç, biyokütlenin doğrudan yakıt kaynağı olarak kullanılmasıyla ısı
elde etmektir. Bu yüzden yanma, bir dönüşüm süreci olarak kabul edilmemektedir.

Yanma, biyokütleden enerji eldesinde kullanılan en eski, geleneksel ve en çok kullanılan


yöntemdir.

Gazlaştırma:
Gazlaştırma katı karbonlu yakıtın kısmi yanma ile yanabilir gaz yakıta dönüştürülmesi
prosesidir. Gazlaştırma prosesi ile düşük ya da orta enerjili yakıt gazları üretmek, sentez
gazı üretmek (CO ve H2 gazlarının karışımı) ya da hidrojen üretmek mümkündür.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 151


ISIL (TERMOKİMYASAL) DÖNÜŞÜM PROSESLERİ

Piroliz:
Gazlaştırma çevrim tekniklerinden biri olan piroliz biyokütle kaynağının oksijensiz bir
ortamda 400°C-650°C’de ısıtılarak farklı enerji formlarına dönüştürülmesidir.

Bu süreç sonunda düşük maliyetli ve taşıması kolay biyoyağ (%60) üretilirken, artık
olarak singaz (sentez gazı) olarak bilinen yanıcı gaz (%20) ve biyokömür (%20)
oluşmaktadır.

Üretilen biyoyağ üretimden sonra tekrardan işlenebilmesi, yüksek enerjisi ve taşıma


kolaylığı açılarından avantajlı bir yakıttır.

Biyoyağ ve biyokömürün elektrik ve ısı üretiminde kullanılması üzerine araştırmalar


devam etse de mevcut durumda ticari olarak kullanıma geçmemiştir.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 152
ISIL (TERMOKİMYASAL) DÖNÜŞÜM PROSESLERİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 153


ISIL (TERMOKİMYASAL) DÖNÜŞÜM PROSESLERİ

Sıvılaştırma:
Sıvılaştırmada amaç; yüksek ısıl değerli, düşük oksijen içerikli maksimum verimli sıvı
ürün elde etmektir. Sıvılaştırmaya ilgi diğer ısıl dönüşüm sistemleri ile
karşılaştırıldığında daha düşüktür, çünkü reaktörler ve yakıt besleme sistemleri daha
karmaşık olup piroliz prosesine kıyasla daha maliyetlidir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 154


DÜNYA’DA BİYOKÜTLE ENERJİSİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 155


DÜNYA’DA BİYOKÜTLE ENERJİSİ

Dünyada kıtalar arası biyoyakıt üretim miktarları milyar litre cinsinden aşağıdaki
şekilde verilmiştir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 156


TÜRKİYE’DE BİYOKÜTLE ENERJİSİ

Bakanlığımız tarafından
biyokütle enerji potansiyelin
belirlenmesi amacıyla
hazırlanan Biyokütle Enerjisi
Potansiyel Atlası (BEPA)
verilerine göre atıklarımızın
toplam ekonomik enerji
eşdeğeri 3,9 MTEP/yıl
civarındadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 157


TÜRKİYE’DE BİYOKÜTLE ENERJİSİ

Elektrik üretiminde de yaygın bir şekilde kullanılan biyokütle enerjisine dayalı kurulu
güç Aralık 2020 sonu itibariyle 1485 MW (369 MW’ı atık ısı), toplam elektrik üretimi
içerisindeki payı % 1,80 ‘dir

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 158


TÜRKİYE’DE BİYOKÜTLE ENERJİSİ

Elektrik üretiminde de yaygın bir şekilde kullanılan biyokütle enerjisine dayalı kurulu
güç Aralık 2020 sonu itibariyle 1485 MW (369 MW’ı atık ısı), toplam elektrik üretimi
içerisindeki payı % 1,80 ‘dir

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 159


TÜRKİYE’DE BİYOKÜTLE ENERJİSİ

Türkiye'de bulunan Biyogaz, Biyokütle,


Atık Isı ve Pirolitik Yağ Enerji
Santrallerinin toplam kurulu gücü
1.755 MW'dır.

2021 yılında Biyogaz, Biyokütle, Atık Isı


ve Pirolitik Yağ Enerji Santralleri ile
7.371.770.000 kWh elektrik üretimi
yapılmıştır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 160


TÜRKİYE’DE BİYOKÜTLE ENERJİSİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 161


7 RÜZGAR ENERJİSİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR


RÜZGAR ENERJİSİ

Rüzgâr, güneş ışığının dünyanın farklı yüzeylerini farklı ısıtması ile gerçekleşen bir hava
hareketidir.

Güneş ışığı dünyamıza ulaştığı sürece rüzgâr dünyamızda hep var olacaktır ve bu
bakımdan da yenilenebilir bir enerji kaynağıdır.

Yeryüzünün farklı yüzeylerinin güneş tarafından farklı ısıtılması, havanın sıcaklığının,


neminin ve basıncının farklı olmasına, dolayısı ile de havanın hareketine neden
olmaktadır. Yüksek basınç alanlarından alçak basınç alanlarına doğru hareket eden hava,
“rüzgâr” olarak isimlendirilmektedir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 163


RÜZGAR ENERJİSİ

Karaların üzerinde ısınan hava genleşir, yükselir ve yerini daha ağır ve soğuk havaya
bırakır. Bu hareket rüzgârı oluşturur. Gece ise karaların üzerindeki ısınan hava suların
üzerindekinden daha hızlı soğuyacağı için rüzgâr hareketi gündüzün rüzgâr hareketine
göre tersine gelişir.

Atmosferdeki rüzgâr hareketleri de aynı şekilde gerçekleşir. Rüzgârdan elde edilen


mekanik güç veya elektrik üretimi prosesi “rüzgâr enerjisi” veya “rüzgâr gücü” olarak
tanımlanmaktadır. Rüzgâr türbinleri rüzgârdaki kinetik enerjiyi mekanik enerjiye
dönüştürür.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 164


RÜZGAR ENERJİSİ

Avantajları:
• Rüzgar enerjisi, güç üretmek için herhangi bir kimyasal proses içermediği için su ve
hava kirliliği yaratmaz. Sera gazı oluşmadığı için küresel ısınmaya katkısı yoktur. Yani
temiz bir enerji kaynağıdır ve çevre dostudur.

• Rüzgâr atmosferde bol ve serbest olarak bulunur. Rüzgâr enerjisi yenilenebilir ve


sürdürülebilir bir enerji kaynağıdır.

• Elektiriğin kablolarla ulaşamadığı uzak veya küçük yerleşim yerleri için rüzgâr tür-
binleri yerel elektrik üretimi için bir alternatif oluşturmaktadır.

• Rüzgâr türbinlerinin yer aldığı bölgelerde tarım ve hayvancılık olumsuz olarak et-
kilenmez.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 165
RÜZGAR ENERJİSİ

Dezavantajları:
• Rüzgâr oluşumu bir doğa olayı olduğu için rüzgârın hızını ve yönünü önceden
belirlemek zordur. Üretilecek enerji rüzgârın hızına bağlıdır. Rüzgâr hızı düşerse üretilen
enerji miktarı da düşmektedir. Yani rüzgâr enerjisi kesintisiz bir enerji kaynağı değildir.

• Rüzgâr türbinlerinin gürültülü çalışmaları, yakın çevrelerinde yaşayan insanlar


için rahatsız edici olabilir.

• Rüzgâr türbinleri görüntü kirliliği oluşturabilir.

• Rüzgâr türbinleri çevredeki elektromanyetik dalgayı etkileyebilir. Büyük kapasiteli


türbinler yakın çevredeki TV yayınlarını etkileyebilir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 166


RÜZGAR TÜRLERİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 167


RÜZGAR HIZI VE YÖNÜ

Rüzgâr ölçümlerinde üç tip ölçüm sistemi kullanılır:


• Meteoroloji hava istasyonları tarafından kullanılan standart ölçüm sistemleri

• Rüzgâr çeşidini ve kaynağını ölçen cihazlar

• Türbinlerin çalışma performanslarını değerlendirmek üzere, fırtına ve türbülans


durumunda yüksek örnekleme hızlarına sahip özel tasarım cihazları

Basit hız ölçüm cihazı olarak rüzgâr hızlarını elektriksel sinyale dönüş- türen
anemometre olarak bilinen sensörler kullanılır. Yaygın olarak kullanılan kepçe (cup)
anemometresi rüzgârı yakalamak üzere dikey olarak konuşlandırılmış üç adet kepçeden
oluşmaktadır. Bu yöntemle dakikadaki tam dönüş sayısı elektronik olarak ölçülmekte ve
kaydedilmektedir.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 168
RÜZGAR HIZI VE YÖNÜ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 169


RÜZGAR HIZI VE YÖNÜ

Rüzgâr hızını ve yönünü belirlemek amacıyla yapılan ölçümler, ölçüm amacına göre
değişmektedir.

Meteoroloji hava istasyonlarında rüzgâr hızı, Dünya Meteoroloji Örgütünün belirlediği


standart ölçüm yüksekliği olan 10 m yükseklikte ölçülmektedir.

Enerji amaçlı rüzgâr ölçümlerinde ise rüzgâr hızı ve rüzgâr yönü 30 m yükseklikte
ölçülür. Rüzgâr hızı ölçümleri, mümkünse bu yükseklikte, gün boyunca her üç saatin ilk
10 dakikasında olmak üzere, 3’er saat ara ile en az bir yıl devamlı olarak yapılmalıdır.

Rüzgâr hızının ölçülemediği durumlarda rüzgârın hızı, tahmini olarak belirlenir.


Tahminsel rüzgâr ölçümünde Beaufort (Bofor) ölçeği kullanılır

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 170


RÜZGAR HIZI VE YÖNÜ

Knot= Denizmili/sa

1 Knot = 1,852 km/sa

1 Knot = 0,514 m/s

1 km/sa = 0,277 m/s

1 km/sa = 0,54 Knot

1 m/s = 3,6 km/sa

1 m/s = 1,945 Knot


HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 171
RÜZGAR HIZI VE YÖNÜ

Rüzgâr türbininin kurulacağı yerin belirlenmesi, türbinlerin kapasitesinin ve


verimliliğinin hesaplanması, üretilecek enerji miktarının bilinmesi, üretilecek rüzgâr
enerjisinden yılda ne kadar süre yararlanılabileceğinin hesaplanması için öncelikle
rüzgârın hızına bağlı kinetik enerjisi ve rüzgârın gücünün bilinmesi gerekmektedir.

Rüzgârın sahip olduğu kinetik enerjinin türbinin rotor kanatları üzerinden mekanik
enerjiye dönüşümü, rüzgârın rotora giriş hızına, rotor kanatlarının süpürdüğü alana ve
havanın yoğunluğuna bağlıdır. Rüzgârın sahip olduğu enerji hava ile rotor kanatları
arasındaki sürtünme ihmal edilerek hesaplanmaktadır.

v: havanın hızı (m/s)


ρ: havanın yoğunluğu
A: türbin kanatlarının süpürdüğü alan ( )
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 172
RÜZGAR HIZI VE YÖNÜ

Değişik rüzgâr hızlarına sahip yörelerin rüzgâr güç ve enerjilerini karşılaştırmak


amacıyla, rüzgâr güç ve enerji yoğunluğu teriminden yararlanılır. Rüzgârın enerji
yoğunluğu PD (W/m2):

Rüzgârın enerji yoğunluğu (W/m2) havanın hızının üçüncü kuvveti ile orantılıdır. Bu
eşitliklerden de görülebileceği üzere bir rüzgârın sahip olduğu güç rüzgâr hızına
bağlıdır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 173


RÜZGAR HIZI VE YÖNÜ

Bu şekle göre;

8 m/s rüzgar ile elde edilecek güç 318 W/m2

16 m/s rüzgar ile elde edilecek güç 2540 W/m2

Rüzgâr hızı iki kat artarken elde edilecek güç


sekiz kat artmaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 174


RÜZGAR HIZI VE YÖNÜ

Türbin Güç Eğrileri:


Hangi rüzgâr hızında ne kadar güç
üretileceği türbinin güç eğrisi
yardımıyla belirlenir. Başka bir ifade
ile güç eğrileri farklı rüzgâr hızlarında
elektriksel güç çıkışının nasıl
değişeceğini gösteren grafiklerdir.

Güç eğrileri, rüzgâr türbini yanına


dikilmiş bir direk üzerindeki rüzgâr
ölçüm cihazından elde edilen alan
ölçümlerden oluşturulmaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 175


RÜZGAR HIZI VE YÖNÜ

Türbin Güç Eğrileri:


80 m kule yüksekliğinde 2 MW’lık
rüzgâr türbinine ait güç eğrisi
gösterilmiştir.

Bu eğri kullanılarak türbinin


kullanılabilir güç üretebileceği
minimum hız (cut-in), nominal hızı
ve maksimum (cut-out) hızı
bulunabilir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 176


RÜZGAR HIZI VE YÖNÜ

Türbin Güç Katsayısı:

Şekilde verilen örnekte bu türbin yaklaşık 9 m/s


hızında gelen rüzgâr enerjisinin yaklaşık %32’sini
elektrik gücüne dönüştürebilmektedir.

Türbinlerin performanslarını ölçmek için


kullanılır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 177


RÜZGAR HIZI VE YÖNÜ

10 m/s rüzgâr hızında 5 m çaplı ve %40 verimle çalışan rüzgâr türbininden sağlanan
gücü ve bir günde üretilebilecek elektrik enerjisini kWh olarak hesaplayınız. (Havanın
yoğunluğu, ρ= 1,225 kg/m3 ve π= 3,14 olarak alınabilir).

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 178


RÜZGAR TÜRBİNLERİ

Rüzgârın kinetik enerjisini mekanik enerjiye ve mekanik enerjiyi elektrik enerjisine


dönüştüren sistemlere rüzgâr türbini denir.

Çok farklı boyutlarda ve modellerde bulunan rüzgâr türbinlerinin çalışma prensipleri


temelde benzerdir.

Bütün türbinlerde, rüzgârın kinetik enerjisi türbin kanatlarını hareket ettirir, oluşan bu
mekanik enerji jeneratörlerde elektrik enerjisine dönüşür, daha sonra elektrik enerjisi
ya direkt olarak kullanılması için şebekelere gönderilir veya pillerde depolanır.

Günümüzde rüzgâr türbinleri 3-4 m/s’den 25 m/s’ye kadar geniş aralıktaki rüzgâr
hızları ile çalışabilmektedir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 179


RÜZGAR TÜRBİNLERİ

Günümüz elektrik üretim amaçlı şebeke bağlantılı


modern rüzgâr türbinleri çoğunlukla 3 kanatlıdır
ve kanat çapları 30 m’ye kadar çıkabilir ve 30-50
m kule yüksekliğine sahiptirler.

Rüzgâr türbinleri karaya (on-shore) kurulduğu


gibi denizlerde (off-shore) de kurulabilmektedir.

Rüzgâr türbinleri güçlerine, kanat sayılarına,


rüzgârı alma durumuna göre sınıflandırılabilirler.

Rüzgâr türbinlerinin güçleri, birkaç kW’tan birkaç


MW’a kadar değişebilmektedir.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 180
RÜZGAR TÜRBİNLERİ

Rüzgâr türbinleri dönüş eksenlerinin


doğrultusuna göre düşey eksenli, yatay eksenli
veya eğik eksenli olarak sınıflandırılır.

Düşey eksenli rüzgâr türbinlerinin (DERT)


eksenleri rüzgâr yönüne diktir, kanatları da düşey
vaziyettedir. Düşey eksenli türbinlerin kanatları
bir düşey şafta bağlanmıştır.

Düşey eksenli rüzgâr türbinleri rüzgârı her


yönden alırlar. Türbin kanatları tasarımından
dolayı yatay eksenli türbinlere oranla verimleri
düşüktür.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 181
RÜZGAR TÜRBİNLERİ

Rüzgâr türbin tiplerinden en fazla kullanılanı yatay


eksenli rüzgâr türbinleridir (YERT). Yatay eksenli
rüzgâr türbinlerinin kanatları rüzgâr yönüne diktir
ve dönme eksenleri rüzgâr yönüne paraleldir.

Bu tip rüzgâr türbinleri bir, iki, üç veya çok kanatlı


yapılmaktadır. Yatay eksenli türbinlerin rüzgâr
enerjisinden maksimum oranda yararlanmaları için
rotorları daima rüzgâr akış yönünde olmalıdır.

Yatay eksenli rüzgâr türbinleri önden rüzgârlı (up-


wind) ve arkadan rüzgârlı (down-wind) türbin olarak
ikiye ayrılırlar.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 182
RÜZGAR TÜRBİN BİLEŞENLERİ

Rüzgâr türbinleri temel olarak bir kule üzerine


yerleştirilmiş rotor (kanatlar ve göbek), güç şaftı ve
rüzgârın kinetik enerjisini elektrik enerjisine çeviren bir
generatörden oluşur.

1-Temel, 2-Elektrik şebekesi bağlantısı, 3-Kule, 4-Merdiven,


5-Rüzgâra doğru yönlendirme kontrolü (Sapma kontrolü),
6-Makina yuvası(Nacelle), 7-Generatör, 8-Anemometre,
9-Elektrikli veya Mekanik Fren, 10-Şanzıman,
11-Rotor kanadı, 12- Kanat hatve kontrolü,
13- Rotorun göbeği.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 183


RÜZGAR TÜRBİN BİLEŞENLERİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 184


RÜZGAR SANTRALLERİ

Rüzgâr santralleri elektrik üretimi için kullanılan ve rüzgâr türbinleriyle aynı yerde
bulunan rüzgâr türbinlerinden oluşur. Rüzgâr santrallerinde üretilen elektrik şebekeye
verilmektedir. Rüzgâr çiftliği, rüzgâr tarlası ya da rüzgâr parkı olarak da
adlandırılmaktadır.

Rüzgâr santrali planlama aşamasında, rüzgâr atlasları ilk başvuru kaynaklarıdır. Rüzgâr
atlası, yer yüzeyinden 10 m yükseklikte, yer yüzeyinde ölçülmüş olan rüzgâr hızı ve
yönüne yeterli süre ve sayıdaki meteoroloji istatistiklerinin, özel bilgisayar programları
yardımıyla değerlendirilmesi sonucunda elde edilen, rüzgâr gücü ve kapsadığı alanlar
hakkında bilgi veren rüzgâr istatistikleridir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 185


RÜZGAR SANTRALLERİ

Deniz-Üstü (Off-Shore) Rüzgâr Santralleri


Su yüzeyinde pürüzlülüğün karalara göre daha az olması, denizlerdeki rüzgâr hızının da
karasal rüzgâr hızlarından yaklaşık olarak %20 daha yüksek olması dolayısıyla deniz-
üstü rüzgâr türbinlerine de talep artış göstermektedir.

Günümüzde deniz-üstü rüzgâr türbinleri daha çok kıyıdan uzaklığı 10-15 km ve derinliği
10-15 m olan sığ sulara kurulmaktadır. Burada kurulan rüzgâr türbinlerinin kule
yükseklikleri karadakilere göre daha kısadır.

Bu tür türbinlerin şebekeye bağlantısı deniz altı kabloları ile yapılmaktadır. Deniz-üstü
türbinlerin kurulum ve işletim maliyetleri karasal türbinlere göre çok daha fazladır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 186


RÜZGAR SANTRALLERİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 187


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE RÜZGAR ENERJİSİ

Dünyada rüzgar enerjisi ile elektrik üretimi yapan 100'den fazla ülke vardır. En fazla
rüzgar enerjisi kurulu gücüne sahip olan ülkelere bakıldığında Çin, Amerika Birleşik
Devletleri ve Almanya uzun süredir ilk 3 sırada yer alır.

Türkiye, rüzgar enerji santrali kurulu gücü olarak Avrupa'da 7’nci, Dünyada ise 12’nci
sırada bulunmaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 188


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE RÜZGAR ENERJİSİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 189


RÜZGAR SANTRALLERİ

Türkiye
RES
Kurulu Güç

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 190


RÜZGAR SANTRALLERİ

Türkiye
RES
Üretim Payı

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 191


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE RÜZGAR ENERJİSİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 192


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE RÜZGAR ENERJİSİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 193


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE RÜZGAR ENERJİSİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 194


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE RÜZGAR ENERJİSİ

Soma Rüzgar Enerji Santrali – RES:


Manisa'nın Soma ilçesindedir. Polat Enerji bağlı
ortağı olan Soma Enerji Elektrik Üretim A.Ş.
tarafından işletilen santral 288,10 MWe kurulu
gücü ile Türkiye'nin 67. Manisa'nın ise 3. büyük
enerji santralidir.

Tesis ayrıca Türkiye'nin en büyük Rüzgar


Enerji Santrali'dir.

RES'te 181 adet Enercon rüzgar türbini


kullanılmıştır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 195


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE RÜZGAR ENERJİSİ

Karaburun Rüzgar Santrali (RES):


İzmir'in Karaburun ilçesindedir. Alto Holding
bağlı ortağı olan Lodos Karaburun Elektrik
Üretim A.Ş. tarafından işletilen santral 226,80
MWe kurulu gücü ile Türkiye'nin 79. İzmir'in
ise 4. büyük enerji santralidir.

Tesis ayrıca Türkiye'nin 2. büyük Rüzgar Enerji


Santrali'dir.

RES'te 83 adet Enercon rüzgar türbini


kullanılmıştır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 196


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE RÜZGAR ENERJİSİ

Dinar Rüzgar Enerji Santrali (RES):


Afyonkarahisar'ın Dinar ilçesindedir. Güriş
Holding bağlı ortağı olan Olgu Enerji Yatırım
Üretim ve Tic. A.Ş. tarafından işletilen santral
200,25 MWe kurulu gücü ile Türkiye'nin 86.
Afyonkarahisar'ın ise en büyük enerji
santralidir.

Tesis ayrıca Türkiye'nin 3. büyük Rüzgar Enerji


Santrali'dir.

RES'te 81 adet Siemens Gamesa rüzgar türbini


kullanılmıştır.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 197
DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE RÜZGAR ENERJİSİ

Türkiye'de yer seviyesinden 50 metre yükseklikte ve 7,5 m/s üzeri rüzgâr hızlarına
sahip alanlarda kilometrekare başına 5 MW gücünde rüzgâr santralı kurulabileceği
kabul edilmiştir.

Bu kabuller ışığında, orta-ölçekli sayısal hava tahmin modeli ve mikro-ölçekli rüzgâr


akış modeli kullanılarak üretilen rüzgâr kaynak bilgilerinin verildiği Rüzgâr Enerjisi
Potansiyel Atlası (REPA) hazırlanmıştır.

Türkiye rüzgâr enerjisi potansiyeli 48.000 MW (38.000 MW karasal ve 10.000 MW


denizüstü) olarak belirlenmiştir.

Bu potansiyele karşılık gelen toplam alan Türkiye yüz ölçümünün %1,30'una denk
gelmektedir.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 198
DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE RÜZGAR ENERJİSİ

100 metrede yıllık ortalama rüzgar hızı dağılımına ait harita aşağıda yer almaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 199


8 DALGA ENERJİSİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR


OKYANUS ENERJİSİ

Yaygın olarak kullanılan yenilenebilir enerji kaynaklarından biri de suyun hareket


enerjisidir. Dünya elektriğinin %20’sinden fazlası hidroelektrik santrallerden
sağlanmaktadır.

Ayrıca, gel-git ve dalga enerjisi gibi sulardaki diğer enerji biçimleri de çok büyük
potansiyele sahip olmasına rağmen bu enerjilerin kullanılabilmesi için gerekli
teknolojilerin verimli ve ucuz hâle getirilmesine yönelik araştırmalar devam etmektedir.

Gel-git Enerjisi: Okyanusun gel-git olayından üretilmektedir.

Dalga enerjisi: Okyanuslar ve denizler üzerindeki rüzgâr enerjisinden kaynaklanan bir


enerji çeşididir. Sahip olduğu potansiyel ve kinetik enerji elektrik enerjisine
dönüştürülmektedir.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 201
OKYANUS ENERJİSİ

Okyanuslar dünya yüzeyinin 2/3’ünü kaplamaktadır. Okyanuslarda bulunan akıntı,


termal (sıcaklık farkı), gel-git ve dalga gibi zengin kaynaklar yenilenebilir özelliktedir ve
çevre kirliliğine neden olmadan kullanılabilmektedir.

Okyanus akıntısı (hidrolik türbinleri döndürmesi), termal enerji (okyanus yüzeyinde ya


da alt tabakalarında mevcut olan ısı kullanılarak türbinlerde gerekli olan buharın
sağlanması), gel-git enerjisi (dalgaların alçalıp yükselmesi sırasındaki potansiyel enerji
farkından elektrik enerjisi üretimi) ve dalga enerjisinden (dalgaların yukarı, aşağı ya da
yatay hareketleri) yararlanılarak güç üretilmektedir.

Okyanus dalgaları sonsuz bir enerji kaynağı olarak uzun yıllardır araştırma konusu
olmaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 202


OKYANUS ENERJİSİ

Okyanusların mekanik enerjisi termal enerjiden çok daha farklıdır. Güneş her ne kadar
okyanusları büyük ölçüde etkilese de, gel-gitler temel olarak ayın çekim kuvvetine,
dalgalar ise büyük oranda rüzgâra bağlı olarak oluşan periyodik enerji kaynaklarıdır.

Okyanus enerjisi genel olarak gel-git ve dalga enerjisi olmak üzere iki formda
karakterize edilmektedir.

Teknoloji geliştirilmesi konusunda ileri düzeyde çalışmalar yapılmasına rağmen


ticarileşme yönünde ilerleme kaydedilmesi için idari ve ekonomik bazı düzenlemelerin
yapılması gerekmektedir. Bunlar, sırası ile elektrik şebeke- sine bağlantının sağlanması,
kanuni çerçevelerle okyanus ve deniz enerjileri kullanımının yaygınlaştırılması,
kaynakların ve fiziksel verilerin analizi, ekonomik önlemlerin alınması ve halkın
bilgilendirilmesi olarak sıralanmaktadır.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 203
GEL-GİT ENERJİSİ

Gel-git, Dünya kendi etrafında dönerken Ay ile


Güneş’in arasında oluşan çekim kuvveti ile oluşur.
Büyük miktarda suyun yükselmesi ve alçalması
olayıdır.

Dünya, Güneş ve Ay’ın aynı çizgide olması durumunda


oluşmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynakları arasında
bulunan gel-git enerjisi, yüksek kurulum ücreti,
yüksek gel-git mesafesi ve yüksek akış hızına sahip
alanın az olması gibi güçlüklere sahiptir.

Bu durum, gel-git enerjisinin kullanım alanlarını


sınırlamaktadır.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 204
GEL-GİT ENERJİSİ

Gel-git enerjisinden iki şekilde yararlanılmaktadır:

1. Yüksek gel-git menziline sahip ırmak ağızlarının üzerine yarı geçirgen barajların
kurulması,
2. Açık denizlerdeki gel-git akıntılarının dizginlenmesi.

Gel-git dalgalarının el değmemiş bir yenilenebilir enerji kaynağı olup rüzgâr ve güneşle
karşılaştırıldığında sürdürülebilirlik açısından daha avantajlı olduğu görülmektedir.

Belfast’ta-ki Strangford Boğazı, yeryüzünün en güçlü gel-git dalgalarının oluştuğu yer


olup aynı zamanda dünyanın ilk ticari amaçlı gel-git dalgaları enerji santraline de ev
sahipliği yapmaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 205


GEL-GİT ENERJİSİ

La Rance

Gelgit
Enerji
Santrali

240 MW
Fransa

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 206


GEL-GİT ENERJİSİ

Gel-git enerjisi üretim tesisinin yatırım maliyeti yüksek, işletme maliyeti düşüktür.
Bunun sonucu olarak gel-git enerjisi üretim tesisinin getirisi yatırım maliyetini uzun
yıllar karşılayamayacağı için yatırımcılar bu konuda isteksiz davranmaktadır.

Gel-git enerjisi üretimi devlet tarafından desteklenebilir; fakat yatırımın geri dönüşünün
zaman alması ve risk teşkil etmesi herhangi bir girişimi engellemektedir.

Örneğin; İngiltere gel-git enerjisini yenilenebilir enerji kaynağı olarak kabul etmekte ve
bununla ilgili girişimlerde bulunarak gel-git enerjisi üretiminin teknik uygulanabilirliği
ve yer çekimi konularında araştırmalarına devam etmektedir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 207


DALGA ENERJİSİ

Dalga, temelde rüzgâr tarafından üretilmekte olup oluşumundan yok oluncaya kadar
geçen zamanda enerjiyi binlerce kilometre uzağa taşımaktadır. Bu nedenle yenilenebilir
kaynaklar kapsamında önemli olan dalga enerjisi, küresel ısınmayı büyük ölçüde
azaltma potansiyeline sahiptir.

Dalga enerjisinin sürdürülebilirliği hava koşullarına bağlı olarak değişmektedir. Denizler


ve okyanuslarda dalga formunda bulunan mevcut enerji, etkisi çok fazla olmasına
rağmen bütün enerji kaynakları arasında en az araştırılanıdır. Güneş ve rüzgâr
enerjilerinin birleşiminden elde edilen sonuçlar, dalgaların her zaman soğuk havalarda
bile oluşabileceğini göstermektedir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 208


DALGA ENERJİSİ

Dalga enerjisi, ilk yatırım ve bakım giderlerinden başka masrafı olmayan, girdi bedeli
gerektirmeyen, doğaya herhangi bir kirletici bırakmayan, ucuz, temiz, çevreci ve büyük
potansiyele sahip bir enerji kaynağıdır.

Dünya yüzeyinin farklı ısınması sonucu oluşan rüzgârların deniz yüzeyinde esmesi ile
meydana gelen deniz dalgalarındaki gücün diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının sahip
olduğu gücün 10-15 katından daha fazla olduğu belirlenmiştir.

Dalgalar rüzgârın deniz yüzeyi ile etkileşimi sonucunda ortaya çıkar. Rüzgâr değişken
güneş ışınlarının bir sonucu olduğundan dalgalar güneş enerjisinin yoğunlaşmış hâli ola-
rak düşünülebilir. Rüzgâr ve güneş ışınlarının yayılımı bölgeden bölgeye değiştiği için
dalga enerjisi de buna bağlı olarak değişkenlik gösterir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 209


DALGA ENERJİSİ

Dalgaların toplam enerjisi kinetik ve potansiyel enerjilerinin toplamıdır. Kinetik enerji


su partiküllerinin salınımlı hareketiyle, potansiyel enerji ise suyun dikey olarak yer
değiştirmesiyle oluşur.

Rüzgârdan dalgalara en büyük enerji transferi güçlü rüzgârların olduğu bölgelerde, 30°-
60° enlemleri arasında gerçekleşmektedir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 210


DALGA ENERJİSİ

Dalga yüksekliği (h): Dalga tepe ve çukuru arasındaki yüksekliktir (m)

Dalga boyu (λ): Dalganın iki tepe noktası veya iki çukur noktası arasındaki mesafedir.

Dalga tepesi (r ): Dalganın en yüksek noktası (m)

(H): Dalga dairesinin çapı (m)

(ω): Dairesel yörünge

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 211


DALGA ENERJİSİ

Dalga yüzeyinde su belirli bir harekete sahiptir. Açısal bir yörünge çizilip bakılacak
olursa bu hareket dalgaya dik bir daireye benzer. Yüzeyin civarında, dairenin çapı (H),
dalga yüksekliğine (h) yaklaşık eşit olurken, derinlik (d) arttıkça, çap (H) azalır. Böylece
çizilen dairesel yörünge daha da küçülür. Derinlere doğru giderek etkisi azalır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 212


DALGA ENERJİSİ DÖNÜŞTÜRÜCÜLERİ

Kıyı Şeridi (Shoreline) Uygulamaları:


Bu tür uygulamalarda enerji üretim sistemleri kıyıda sabitlenmiş veya gömülü hâlde
bulunurlar.

Bakım ve inşası diğer uygulamalara göre daha kolaydır.

Ayrıca, derin su bağlantılarına veya uzun su altı elektrik kablolarına ihtiyaç yoktur;
ancak, daha az güce sahip dalga rejimi nedeniyle elde edilen dalga enerjisi daha az
olmaktadır.

Bu tür uygulamaların yaygınlaşması kıyı şeridi jeolojisi, gel-git seviyesi ve kıyı yapısının
korunması gibi etkenlerle sınırlanmaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 213


DALGA ENERJİSİ DÖNÜŞTÜRÜCÜLERİ

Salınımlı Su Kolonu (OWC:Oscillating Water Column):


Salınımlı su kolonu (OWC) dalga enerjisi dönüştürücüleri arasında en basit sistem
olarak gösterilmektedir.

Güç çıkış ünitesi mekanizmasının tek hareketli kısmı bir generatörü doğrudan
döndürebilen hava türbininin pervanesidir. Salınımlı su kolonunda, su yüzeyinin
altından denize açılan ve havayı içteki serbest yüzeyin üzerinde hapseden sabit ya da
yüzen boşluklu bir yapı bulunur.

Dalga hareketi, hapsedilmiş havayı değişimli olarak sıkıştırıp bırakarak elektrik


jeneratörüne bağlı olan türbinin içerisinden geçmesi için zorlar.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 214


DALGA ENERJİSİ DÖNÜŞTÜRÜCÜLERİ

Salınımlı Su Kolonu (OWC:Oscillating Water Column):

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 215


DALGA ENERJİSİ DÖNÜŞTÜRÜCÜLERİ

Salınımlı Su Kolonu (OWC:Oscillating Water Column):


Sıkıştırılmış havanın, elektrik jeneratörünü çalıştıran
Wells türbinine doğru hareketi sağlanır. Bu yolla
sistemden enerji elde edilir, bu enerji de elektrik
üretiminde kullanılır.

Wells türbinler 2,6 m çap ve 700 ile 1500 rpm arasında


dönüş hızında çalışırlar. Yuvarlak indüksiyon generatöre
sahip olup gücü 250 kW’dır.

Maksimum 4,4 m dalga yüksekliğine ve maksimum dalga


periyodu 13,4 sn olan dalgalara kadar dayanır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 216


DALGA ENERJİSİ DÖNÜŞTÜRÜCÜLERİ

Daralan Kanal Sistemi (TAPCHAN: Taperated Channel Device):


Sistemin ismi, “tapered channel” terimlerinin birleşmesiyle oluşturulmuştur, yani
giderek kesiti daralan kanal anlamına gelmektedir.

Norveç’te Bergen yakınlarındaki Toftestallen’da 1986’da kurulan bu sistemde, ilerleyen


dalgalar, kıyıdaki kayalıklara yerleştirilmiş ve huni formundaki toplayıcıda birikerek
toplayıcı sonuna doğru hızlanmaktadır.

Toplayıcı kesitinin formu, farklı dalga frekans ve yönlerinin toplanma verimini en


iyilerine olacak şekilde tasarlanmıştır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 217


DALGA ENERJİSİ DÖNÜŞTÜRÜCÜLERİ

Daralan Kanal Sistemi (TAPCHAN: Taperated Channel Device):

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 218


DALGA ENERJİSİ DÖNÜŞTÜRÜCÜLERİ

Pendular:
Bir tarafı denize açılan
dikdörtgen bir kutu şeklindedir.
Bu açıklık üzerinde sarkaç bir
kapak bulunmaktadır.

Kapak dalga hareketiyle ileri-


geri hareket etmektedir.

Bu hareket, generatörün ve
hidrolik pompanın çalışmasını
sağlar.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 219


DALGA ENERJİSİ DÖNÜŞTÜRÜCÜLERİ

Açık Deniz (Offshore ) Uygulamaları:


Açık deniz tipi sistemler, dalgaların deniz tabanı ile etkileşime girip enerjilerini
kaybetmediği su derinliklerinde kurulan sistemlerdir. Dalga enerjisinin tamamını
kullanabilme avantajları bulunmaktadır.

Ancak bu tip sistemlerin karmaşık bağlama sistemlerine ihtiyaç duymaları ve büyük


dalga etkilerine maruz kalmaları nedeniyle yapısal tasarımlarında güçlükler
bulunmaktadır. Ayrıca ürettikleri enerjinin deniz altı kablo sistemleri ile kıyıya
taşınmaları gerekmektedir.

Açık deniz tipi enerji dönüştürücüleri genellikle su yüzeyinde yüzen ve dalga hareketleri
ile aşağı yukarı salınım yapan ve bu salınım hareketini elektrik enerjisine çeviren
sistemlerdir.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 220
DALGA ENERJİSİ DÖNÜŞTÜRÜCÜLERİ

Kaldırılabilen Şamandıra Dönüştürücüleri:


Dalga enerjisinden elektrik enerjisine dönüşüm işlemleri
su üzerinde pek kolay olmamaktadır.

Suyun dik salınımları, su üstündeki pistonlar ve sürme


kolları yardımıyla gerçekleştirilmektedir.

Fakat bu ekipmanlar fırtınaya karşı yeterli direnç


gösterememektedir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 221


DALGA ENERJİSİ DÖNÜŞTÜRÜCÜLERİ

Kaldırılabilen Şamandıra Dönüştürücüleri:


Kaldırılabilen şamandıra tipi dönüştürücüde su yüzeyindeki
şamandıraya bağlı uzun, dik bir pompa düzeneği mevcuttur.

Dalga, düzeneği kaldırdığı anda, borudaki su ivmelenip yukarı


çıkar. Dalga geri çekilirken içerdeki suyun hareketinden doğan
hidrolik basınca karşı boru aşağıya ivmelenirken kontrol vanası
kapalıdır.

Böylece dalga kuvveti, hidrolik basınç yardımıyla suyun yukarı


doğru çıkmasına ve çıkarken türbinden elektrik üretilmesine
yardımcı olur.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 222


DALGA ENERJİSİ DÖNÜŞTÜRÜCÜLERİ

Menteşe Bağlantılı Dönüştürücüler:


Bir önceki dönüştürücüler küçük alanları tekil bir şekilde etkileri altına alırlar. Fakat
büyük alanlarda bir arada enerji üretmek için bunlar gibi birçok cihaz gereklidir.

Kıyıdan uzakta daha fazla alanı kapsayarak dalga enerjisinden faydalanmak için
dönüştürücüler geliştirilmiş olup en önemlileri “Pelamis” ve “Oyster” jeneratörleridir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 223


DALGA ENERJİSİ DÖNÜŞTÜRÜCÜLERİ

Pelamis Dalga Enerjisi Dönüştürücüsü (Jeneratörü):


Alanında oldukça ilginç ve tanınmış bir sistemdir. Jeneratörün çalışma prensibi ise
dalgaların oluşturduğu şekle uyum sağlayarak enerji üretmesidir.

Büyük su yılanı olarak bilinen bu sistem dört hareketli parçadan oluşur. Bu parçalar
dalgaların hareketine göre, parçaların birbirine bağlandığı noktadan bükülüp açılarak
hareket etmektedir. Hareketin sağlandığı noktalarda bulunan hidrolik jeneratörler
tarafından da elektrik enerjisine dönüştürülmektedir.

4 veya daha fazla tüp biçiminde deniz yüzeyinde duran birbirine bağlı bir sistemden
oluşmaktadır. 4 tüplüsünün uzunluğu 150 m, çapı 4,63 m’dir. Her biri 125 kW’lık
jeneratörlere sahiptir. Sistem 3 noktadan sabitlenmiş olup kendi yönlendirmesini
yapacak şekilde tasarlanmıştır.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 224
DALGA ENERJİSİ DÖNÜŞTÜRÜCÜLERİ

Pelamis Dalga Enerjisi Dönüştürücüsü (Jeneratörü):

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 225


DALGA ENERJİSİ DÖNÜŞTÜRÜCÜLERİ

Oyster Dalga Enerjisi Dönüştürücüsü:


“Oyster” kelime olarak istiridye anlamına gelmektedir. İstiridye denmesinin sebebi,
çalışma mekanizmasının tıpkı bir istiridyenin açılıp kapanmasına benzemesidir.

Oyster dalga jeneratörü, kıyıdan yarım kilometre uzaklıkta, 10 ila 15 metre arasında
değişen derinlikte deniz tabanına yerleştirilen, bir yüzeyi tabana oturmuş diğer yüzeyi
de taban yüzeyine bağlı dalganın yönüne göre açılıp kapanabilen bir sistemden
oluşmaktadır.

Oyster’ın hareketli kapağı dalganın gelişine göre açılıp kapanırken hareketli kapakla
tabanda sabit olan kapak arasındaki hidrolik pistonlar dalganın gücünü kullanmaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 226


DALGA ENERJİSİ DÖNÜŞTÜRÜCÜLERİ

Oyster Dalga Enerjisi Dönüştürücüsü:


Elektrik karada üretildiğinden karada bulunan hidro-elektrik türbini çalıştırmak için
deniz altı boru hattı aracı ile hidrolik pistonlar, deniz suyunu yüksek basınçla karaya
iterek hidro-elektrik türbinleri ile elektrik enerjisi üretilmektedir.

26 metre genişliğinde, 15 metre yüksekliğinde olan bu sistem 800 kW kadar enerji


üretebilmektedir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 227


DALGA ENERJİSİ DÖNÜŞTÜRÜCÜLERİ

Oyster Dalga Enerjisi Dönüştürücüsü:

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 228


DALGA ENERJİSİ DÖNÜŞTÜRÜCÜLERİ

McCabe Dalga Pompası:


Bu cihaz, birbirine menteşeli, düzenli bir şekilde sıralanmış ve birbirlerine bağlı hareket
eden 3 adet dikdörtgen çelik (4 m genişliğinde) duba içermektedir. Ekstra bir kütle
eklenerek merkez duba desteklenmektedir.

Enerji ise merkez duba ile diğer dubalar arasına monte edilen hidrolik tulumba
vasıtasıyla menteşe noktalarındaki hareketten sağlanmaktadır. 40 m uzunluğundaki
örnek bir sistem Kilbaha, County Clare ve İrlanda’da kurulmuştur.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 229


DALGA ENERJİSİ DÖNÜŞTÜRÜCÜLERİ

McCabe Dalga Pompası:

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 230


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE DALGA ENERJİSİ

Dünyadaki deniz ve okyanusların sahip olduğu dalga gücü dağılımı


(kW/m tepe yüksekliği)

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 231


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE DALGA ENERJİSİ

Dalga gücü; dalga genliğinin karesi ve hareket periyodu ile orantılıdır.

Uzun periyot (yaklaşık 7-10 s) ve geniş genliğe (yaklaşık 2 m) sahip dalgaların enerji
akısı genellikle yaklaşan dalganın birim metre dalga genişliği başına 40-50 Kw’tır.

Yenilenebilir diğer kaynaklarda olduğu gibi dalga enerjisinin dünyadaki dağılımı düzenli
değildir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 232


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE DALGA ENERJİSİ

Türkiye’nin yıllık dalga enerjisi doğal potansiyeli 150 milyar kWh ve teknik potansiyeli
ise 18 milyar kWh olarak tahmin edilmektedir.

Karadeniz’in diğer denizlere göre daha dalgalı olduğu iddialarının aksine, güneybatı
yönünde hâkim olan Ege ve Akdeniz üzerindeki rüzgâr potansiyeli 4-17 kW/m’lik yıllık
ortalama dalga gücünde bir yoğunlaşmaya neden olur.

Dalga enerjisinden yararlanmak için en uygun yer İzmir-Antalya arası olup tam olarak
belirtmek gerekirse Dalaman-Finike arasını kapsamaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 233


DALGA ENERJİSİ MALİYET ANALİZİ

Dalga Enerjisi
Dönüştürücü
Maliyeti

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 234


DALGA ENERJİSİ MALİYET ANALİZİ

Dalga Enerjisi
Dönüştürücü
Montajı
Ve
Sistem
Maliyeti

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 235


DALGA ENERJİSİ MALİYET ANALİZİ

Dalga Enerjisi
Yatırım
Maliyeti

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 236


DALGA ENERJİSİ MALİYET ANALİZİ

Dalga Enerjisi
Elektrik
Üretim
Maliyeti

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 237


9 GÜNEŞ ENERJİSİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR


GÜNEŞ ENERJİSİ

Yeryüzüne her yıl Güneş’ten gelen enerji, yeryüzünde şimdiye kadar belirlenmiş fosil
yakıt rezervlerinin 160 katıdır.

Güneş’ten bir yılda Dünya’ya gelen enerji, Dünya’da bir yılda kullanılan enerjinin
yaklaşık değeri olan 13 Terawatt (TW) =13x109 kW’dan yaklaşık olarak 20 bin kat daha
fazladır.

Bir başka ifadeyle yeryüzünde fosil, nükleer ve hidroelektrik tesislerinin bir yılda
üreteceğinden 15 bin kat daha fazladır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 239


GÜNEŞ ENERJİSİ

Güneş yarıçapı 700.000 km (Dünya


yarıçapının yaklaşık 109 katı), kütlesi
2x1030 kg (Dünya kütlesinin yaklaşık
330.000 katı) ve Dünya’dan 1,5x1011 m
uzaklıkta olan kendi ekseni etrafında
dönen bir yıldızdır.

Güneş’in %93’ü hidrojen %7’si


helyumdur.

Yüzey sıcaklığı yaklaşık 6000 Kelvin


(°K)’dir

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 240


GÜNEŞ ENERJİSİ TEKNOLOJİLERİ

Fotovoltaik Hücreler:
Fotovoltaik (PV) hücreler, yüzeylerine gelen
güneş ışığını doğrudan elektrik enerjisine
dönüştüren yarı iletken teknolojisi ile üretilmiş
bir elektrik enerjisi üretim aracıdır.

Kare, dikdörtgen veya daire şeklinde


biçimlendirilen güneş hücrelerinin yüzey
alanları genellikle 100 cm² civarında, kalınlıkları
ise 0,1 – 0,4 mm arasındadır.

Fotovoltaik cihazların yapımında kullanılan yarı


iletken malzemeler, silisyum alaşımlarıdır.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 241
GÜNEŞ ENERJİSİ TEKNOLOJİLERİ

Fotovoltaik Hücreler:
Güneş hücrelerinin üzerine ışık düştüğü zaman
bağlantı uçlarında doğru akım (DC) oluşur.

Oluşan elektrik enerjisinin performans değeri,


üzerine düşen güneş ışığının miktarına, geliş
açısına ve iklimsel parametrelere göre değişir.

Fotovoltaik hücreler yapılarına bağlı olarak %5


ile %30 arasındaki bir verimle güneş enerjisini
elektrik enerjisine çevrilebilir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 242


FOTOVOLTAİK YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELER

Kristal Silisyum:
Önce büyütülüp daha sonra 150-200 mikron kalınlıkta ince tabakalar halinde dilimlenen
tek kristal silisyum bloklardan üretilen güneş pillerinde laboratuvar şartlarında %24,
ticari modüllerde ise %15’in üzerinde verim elde edilmektedir.

Dökme silisyum bloklardan dilimlenerek elde edilen çok kristal silisyum güneş pilleri ise
daha ucuza üretilmekte ancak verim de %2-5 kadar daha düşük olmaktadır. Verim,
laboratuvar şartlarında %18, ticari modüllerde ise %14 civarındadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 243


FOTOVOLTAİK YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELER

Galyum Arsenit (GaAs):


Bu malzemeyle laboratuvar şartlarında %25 ve %28 (optik yoğunlaştırıcılı) verim elde
edilmektedir.

Diğer yarıiletkenlerle birlikte oluşturulan çok eklemli GaAs pillerde %30 verim elde
edilmiştir.

GaAs güneş pilleri uzay uygulamalarında ve optik yoğunlaştırıcılı sistemlerde


kullanılmaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 244


FOTOVOLTAİK YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELER

Amorf Silisyum:
Kristal yapı özelliği göstermeyen bu Si pillerden elde edilen verim laboratuvar
şartlarında %10 dolayında, ticari modüllerde ise %5-7 mertebesindedir.

Günümüzde daha çok küçük elektronik cihazların güç kaynağı olarak kullanılan amorf
silisyum, direkt Güneş ışınımı az olan bölgelerde santral uygulamalarında
kullanılmaktadır.

Amorf silisyumun bir başka önemli uygulama sahası ise binalara entegre yarısaydam
cam yüzeyler, bina dış koruyucusu ve enerji üreteci uygulamalarıdır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 245


FOTOVOLTAİK YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELER

Kadmiyum Tellürid (CdTe):


Çok kristalli yapıda bir malzeme olan CdTe ile güneş hücre maliyetinin çok aşağılara
çekileceği tahmin edilmektedir.

Laboratuvar tipi küçük hücrelerde %16, ticari tip modüllerde ise %7 civarında verim
elde edilmektedir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 246


FOTOVOLTAİK YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELER

Bakır İndiyum Diselenid (CuInSe2):


Bu çok kristalli hücre ile laboratuvar şartlarında %17,7 ve enerji üretimi amaçlı
geliştirilmiş olan prototip bir modül ile %10,2 verim elde edilmiştir.

Optik Yoğunlaştırıcılı Hücreler:


Gelen ışığı 10-500 kat oranlarda yoğunlaştıran mercekli veya yansıtıcılı araçlarla modül
verimi %20’nin, hücre verimi ise %30’un üzerine çıkarılabilmektedir. Yoğunlaştırıcılar
basit ve ucuz plastik malzemeden veya camdan yapılmaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 247


FOTOVOLTAİK YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELER

Fotovoltaik
Hücre
Tiplerine
Göre
Üretilebilecek
Enerji

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 248


GÜNEŞ ENERJİSİ TEKNOLOJİLERİ

Güneş Toplayıcılı Sıcak Su Sistemleri:


Güneş toplayıcılı sıcak su sistemleri, güneş
enerjisini toplayan düzlem toplayıcılar,
ısınan suyun toplandığı depo ve bu iki kısım
arasında bağlantıyı sağlayan yalıtımlı
borular, pompa ve kontrol edici gibi sistemi
tamamlayan elemanlardan oluşmaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 249


GÜNEŞ ENERJİSİ TEKNOLOJİLERİ

Doğal Dolaşımlı Sistemler:


Doğal dolaşımlı sistemler ısı aktaran akışkanın
kendiliğinden dolaştığı sistemlerdir.

Toplayıcılarda ısınan suyun yoğunluğunun


azalması ve yükselmesi özelliğine
dayanmaktadır. Deponun alt seviyesinden
alınan soğuk su toplayıcıda ısınarak yoğunluğu
azalır ve deponun üst seviyesine yükselir.

Gün boyu devam eden bu olay sonunda


depodaki su ısınmış olur.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 250


GÜNEŞ ENERJİSİ TEKNOLOJİLERİ

Düzlemsel Güneş Toplayıcıları:


Düzlemsel güneş toplayıcıları üstten alta doğru, camdan yapılan saydam örtü, cam ile
tutucu yüzey arasında yeterince boşluk, toplayıcının en önemli parçası olan tutucu
yüzey, arka ve yan yalıtım ve yukarıdaki bölümleri içine alan bir kasadan oluşmuştur.

Farklı verimlilik ve özelliklerde üretimleri gerçekleştirilebilen havalı ve sıvılı düzlemsel


güneş toplayıcılarla ulaşılabilecek sıcaklık 100°C’nin altında kalmaktadır.

Son yıllarda vakum tüplü toplayıcılar yaygınlaşmaya başlamıştır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 251


GÜNEŞ ENERJİSİ TEKNOLOJİLERİ

Düzlemsel Güneş Toplayıcıları:

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 252


GÜNEŞ ENERJİSİ TEKNOLOJİLERİ

Üst Örtü: Toplayıcıların üstten olan ısı kayıplarını en aza indirgeyen ve güneş ışınlarının
geçişini engellemeyen bir maddeden olmalıdır. Cam, güneş ışınlarını geçirmesi ve ayrıca
soğurucu plakadan yayınlanan uzun dalga boylu ışınları geri yansıtması nedeni ile üst
örtü maddesi olarak son derece uygun bir maddedir.

Yutucu Yüzey (Soğurucu Plaka): Soğurucu plaka toplayıcının en önemli bölümüdür.


Güneş ışınları, soğurucu plaka tarafından yutularak ısıya dönüştürülür ve sistemde do-
laşan sıvıya aktarılır. Soğurucu plaka tabanda ve üstte birer manifold ile bunların ara-
sına yerleştirilmiş akışkan borulardan ve yutucu plakadan oluşur. Yutucu plaka ışınları
yutması için genellikle siyah renge boyanmıştır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 253


GÜNEŞ ENERJİSİ TEKNOLOJİLERİ

Isı Yalıtımı: Toplayıcının arkadan olan ısı kayıplarını en aza indirmek için soğurucu
plaka ile kasa arası uygun bir yalıtım maddesi ile yalıtılmalıdır. Soğurucu plaka sıcaklığı,
toplayıcının boş kalması durumunda 150°C’ye kadar ısınması nedeniyle kullanılacak
olan yalıtım malzemesinin cam yünü gibi ısı yalıtım malzemesi olması gerekmektedir.

Toplayıcı Kasası: Kasa, yalıtkan malzemenin ıslanmasını önleyecek biçimde


yapılmalıdır. Özellikle toplayıcı giriş ve çıkışlarında kasanın tam sızdırmazlığı
sağlanmalıdır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 254


GÜNEŞ ENERJİSİ KULLANIM ALANLARI

Noktasal Yoğunlaştırıcılı Güneş Toplayıcıları (Güneş Kuleleri):


Büyük bir alana yerleştirilmiş, “Heliostat” (gün dönüştürücü) adı verilen yüzlerce
yansıtıcı, güneşten gelen ışınları, heliostat tesisinin merkezindeki kulenin tepesine
odaklar. Bu odaklama bölgesinde (alıcı) güneş ışınları yoğunlaştırılarak elde edilen
yüksek ısı enerjisi elektrik enerjisine çevrilir.

Bu tür güneş güç kulesi sisteminde, 290°C’de sıvı haldeki tuz eriğiyi, düşük sıcaklık
depolama tankından alıcıya doğru pompalanır. Burada sıcaklığı 565°C’ye kadar
çıkarılarak yüksek sıcaklık depolama tankına gönderilir. Tesisten güç çekileceği zaman
sıcak tuz, klasik bir Rankine çevrim türbini (jeneratör) sistemi için aşırı kızdırılmış
buhar üreten bir buhar üretme sistemine pompalanır. Buhar jeneratöründeki tuz, soğuk
tanka geri dönerek depolanır ve sonunda da alıcıda yeniden kızdırılır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 255


GÜNEŞ ENERJİSİ KULLANIM ALANLARI

Noktasal Yoğunlaştırıcılı Güneş Toplayıcıları (Güneş Kuleleri):

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 256


GÜNEŞ ENERJİSİ KULLANIM ALANLARI

Yoğunlaştırmayan Güneş Toplayıcıları (Güneş Bacaları):


Bu yöntemde güneşin ısısından kaynaklanan sera etkisinden yararlanılır. Oluşan hava
hareketinden faydalanılarak rüzgâr türbinleri yardımı ile elektrik enerjisi üretilir.

Güneş bacaları çok ileri teknoloji gerektirmez ve bu sistemde ilk yatırım maliyetinin 900
$/kWh’in altında olduğu kabul edilir. Bu özellikleriyle güneş bacaları, ülkemiz iklim ve
güneşlenme özelliklerine en uygun sistemlerdir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 257


GÜNEŞ ENERJİSİ KULLANIM ALANLARI

Yoğunlaştırmayan Güneş Toplayıcıları (Güneş Bacaları):

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 258


GÜNEŞ ENERJİSİ KULLANIM ALANLARI

Yoğunlaştırmayan Güneş Toplayıcıları (Güneş Bacaları):

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 259


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE GÜNEŞ ENERJİSİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 260


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE GÜNEŞ ENERJİSİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 261


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE GÜNEŞ ENERJİSİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 262


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE GÜNEŞ ENERJİSİ

Ülkemiz, coğrafi konumu nedeniyle yüksek güneş enerjisi potansiyeline sahiptir.

Türkiye Güneş Enerjisi Potansiyeli Atlasına (GEPA) göre, ortalama yıllık toplam
güneşlenme süresi 2741,07 saat olup ortalama yıllık toplam ışınım değeri 1527,46
kWh/m2 olarak hesaplanmıştır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 263


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE GÜNEŞ ENERJİSİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 264


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE GÜNEŞ ENERJİSİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 265


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE GÜNEŞ ENERJİSİ

Türkiye'de bulunan Güneş Enerji


Santrallerinin toplam kurulu gücü
8.335 MW'dır.

2021 yılında Güneş Enerji Santralleri


ile 13.294.280.970 kWh elektrik
üretimi yapılmıştır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 266


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE GÜNEŞ ENERJİSİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 267


10 JEOTERMAL ENERJİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR


JEOTERMAL ENERJİ

Yenilenebilir enerji olarak jeotermal enerji atmosfere ve gezegenimize zarar


vermeksizin yerkürenin kendisinden elde edilebilen bir enerji türüdür. Jeotermal
kelimesi, jeo (yer) ve termal (ısı) kelimelerinin birleştirilmesiyle dilimize yerısısı olarak
geçmiştir.

Jeotermal; yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde bulunan, içeriğinde erimiş mineral,


çeşitli tuzlar ve gaz bulunabilen basınç altındaki sıcak su ve buhardır.

Jeotermal enerji, ısının oluşturduğu bir enerji türü olup yerkabuğunun derinliklerinde
henüz soğumamış bir magma kütlesinden ortaya çıkar.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 269


JEOTERMAL ENERJİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 270


JEOTERMAL ENERJİ

Jeotermal sistemler, akışkan içeriğine bağlı olarak 2 gruba ayrılır. Jeotermal sistemleri
oluşturan parametreler; ısı kaynağı, ısıyı taşıyan akışkan, örtü kaya (geçirimsiz kayaç) ve
rezervuardır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 271


JEOTERMAL ENERJİ

Hidrotermal kaynaklar; gözenekli ve/veya çatlaklı yapıda olup ısı enerjisini yüzeye
taşıyan akışkana sahip olan kaynaklardır.

Isı kaynağı, yüksek sıcaklıklı (>600℃) magmatik sokulumlar olabileceği gibi düşük
sıcaklıklı sistemlerde derinlik ile artan normal sıcaklık da olabilmektedir.

Örtü kaya, yüzeye doğru yükselmeye başlayan sıcak akışkanın rezervuarda


depolanmasını sağlayan yeraltı katmanıdır. Rezervuarın üzerinde bulunur ve
geçirgenliği yoktur.

Isıyı taşıyan jeotermal akışkan çoğu zaman meteorik (yağmur ve/veya kar) sudur ve
sıcaklık ve basınca bağlı olarak fazı (sıcak su, kuru buhar veya sıcak su-buhar)
değişkenlik gösterir.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 272
JEOTERMAL ENERJİ

Kızgın kuru kaya olarak adlandırılan yapıda ısı


enerjisi mevcuttur; fakat su dolaşımına izin
verecek gözenekli ve geçirgen bir yapı yoktur.

Bu da var olan ısıyı yüzeye ulaştıracak bir


akışkan olmadığı anlamına gelmektedir.

Dolayısıyla yapay olarak akışkanın sağlanması


gerekmektedir

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 273


JEOTERMAL ENERJİNİN KULLANIM ALANLARI

Jeotermal enerjinin kullanım alanları yüzeye, ısı enerjisini taşıyan akışkanın sıcaklığına
ve kimyasal bileşimine göre çeşitlenir.

Yüzeye ulaşan akışkanın içerdiği enerji başka enerji türüne dönüştürülebilir ya da


doğrudan kullanılabilir.

Yüksek sıcaklıklarda elektrik üretimi, amonyak absorpsiyonu ile soğutma gibi işlemler
gerçekleşirken, düşük sıcaklıklar toprak ısıtma, balık çiftlikleri ve turizm sektöründe
doğrudan ısıtma projeleri için uygundur.

İzlandalı bilim adamı Baldur Lindal’ın geliştirdiği jeotermal akışkanın sıcaklığına bağlı
olarak jeotermal enerjinin kullanım alanlarını gösteren Lindal Diyagranı
kullanılmaktadır.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 274
JEOTERMAL ENERJİNİN KULLANIM ALANLARI

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 275


JEOTERMAL ENERJİDEN ELEKTRİK ÜRETİMİ

Yüksek akışkan sıcaklığına (>150℃) sahip jeotermal kaynaklar elektrik üretiminde


önemli rol oynar. Elektrik üretimi jeotermal kaynağın özelliğine bağlı olarak 3 farklı
santralde gerçekleşir.

Kuru Buhar Santralleri, jeotermal elektrik santrallerinin ilk örneğidir. Diğer santraller
ile karşılaştırıldığında daha basit ve ucuzdur.

Doğrudan buhar çevrimi olarak da adlandırılır.

Bu tip santraller kondenserli ve kondensersiz olmak üzere ikiye ayrılır.

Kondensersiz kuru buhar santrallerinin çevresel olarak dezavantajları vardır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 276


JEOTERMAL ENERJİDEN ELEKTRİK ÜRETİMİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 277


JEOTERMAL ENERJİDEN ELEKTRİK ÜRETİMİ

Çalışma prensibi olarak, kondenserli kuru buhar santrallerinde kuyularda üretilen


buhar, boru vasıtasıyla türbin ünitesine gönderilir.

Boru hattı yakınındaki siklon ayrıştırıcı ile buhar içerisinde bulunan katı partiküller
uzaklaştırılır. Kuru buharın türbine girişiyle türbinde bir çevrim meydana gelir ve
jeneratör aracılığıyla elektrik üretimi gerçekleşir.

Türbinden ayrılan su buharı kondensere gönderilir. Yoğuşturulan buharın büyük bir


kısmı sıvı faza dönüşür. Sıvı faz, hidrotermal sistemin kullanım ömrünü uzatma amacıyla
yeraltına geri basılır.

Bu santrallerde hiçbir ayırma işlemine ihtiyaç yoktur; çünkü kuyularda sadece buhar
üretilir.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 278
JEOTERMAL ENERJİDEN ELEKTRİK ÜRETİMİ

Flaş Buhar Santralleri, günümüzde oldukça yaygındır. Bu tip santrallerde elektrik


üretimi gerçekleşmesi için jeotermal akışkanın sıvı ya da sıvı-buhar karışımı olması
gerekir.

Flaş buhar santralleri, tek flaşlı ve çift flaşlı olmak üzere ikiye ayrılır. Santral seçimi
kaynak karakteristiği, güç santralinin kapasitesi, ekonomik ve termodinamik
optimizasyon analizleri, ekipman kullanımı göz önüne alınarak yapılır.

Yüksek sıcaklık (>190℃) ve basınca sahip akışkan, düşük basınçlı ayırıcılarda su ve


buhara ayrılır. Ayrılan buhar türbine gelerek çevrim oluşturur. Burada termal enerji
mekanik enerjiye dönüştürülür. Buhar türbinine bağlı jeneratör, mekanik enerjiyi
elektrik enerjisine dönüştürür.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 279


JEOTERMAL ENERJİDEN ELEKTRİK ÜRETİMİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 280


JEOTERMAL ENERJİDEN ELEKTRİK ÜRETİMİ

İkili Çevrim Santralleri, 85℃ ile 200℃ arasında sıcaklığa sahip olan akışkanlardan
elektrik üretmek amacıyla kurulmuştur.

Bu santrallerde, yeraltından elde edilen akışkan (su gibi) ısı enerjisini ikincil akışkana
(örneğin izobütan, n-pentan gibi) aktarır ve sıfır emisyona sahip kapalı sistemde
elektrik üretimi gerçekleşir.

Suyun buharlaşma sıcaklığından daha düşük sıcaklık ve basınca sahip olan ikincil
akışkan ısı değiştiricisinde buharlaştırılır. Aktarılan ısı ile buharlaşan ikincil akışkan, flaş
buhar santrallerinde olduğu gibi çevrim oluşturarak türbini döndürür. Daha sonra
yoğuşturucuda sıvı faza dönüştürülür.

Açığa çıkan fazla ısı, soğutma kulesinden dışarı atılarak Rankine çevrimi tamamlanır.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 281
JEOTERMAL ENERJİDEN ELEKTRİK ÜRETİMİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 282


JEOTERMAL ENERJİNİN DOĞRUDAN KULLANIMI

Düşük sıcaklıklı hidrotermal sistemlerden


elde edilen akışkanlar, jeotermal enerjinin
doğrudan kullanılmasına olanak sağlar.

Jeotermal enerji, doğrudan kullanıldığında


ısıtmada kullanılır ve geleneksel ısıtma
sistemlerinden daha ucuzdur.

Sera ısıtmacılığı, konut ısıtmacılığı ve ısı


pompaları başlıca uygulama alanlarıdır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 283


JEOTERMAL ENERJİNİN DOĞRUDAN KULLANIMI

Bilindiği üzere ısı yüksek sıcaklıktan düşük sıcaklıktaki ortama doğru akmaktadır. Isı
pompaları, itici enerji kullanarak ısı akış yönünü tersine çevirebilmektedir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 284


JEOTERMAL ENERJİNİN DOĞRUDAN KULLANIMI

Isı pompası uygulamalarında jeotermal enerjiden iki şekilde faydalanılır. Bunlar; yüzeye
ulaşmış düşük sıcaklıktaki jeotermal akışkanın ısı pompalarında ısı taşıyıcı akışkan
olarak kullanılması ve yeryüzünün derinliklerinde bulunan kayaçların jeotermal
ısısından yararlanılmasıdır.

Isı pompaları günümüzde birincil enerji yardımıyla ısıtma, soğutma ve sıcak kullanım
suyu elde etmek amacıyla kullanılmaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 285


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE JEOTERMAL ENERJİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 286


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE JEOTERMAL ENERJİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 287


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE JEOTERMAL ENERJİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 288


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE JEOTERMAL ENERJİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 289


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE JEOTERMAL ENERJİ

Bilindiği gibi jeotermal enerji, yenilenebilir, temiz, ucuz ve çevre dostu olan yerli bir
yeraltı kaynağıdır. Ülkemiz jeolojik ve coğrafik konumu itibarı ile aktif bir tektonik kuşak
üzerinde yer aldığı için jeotermal açıdan dünya ülkeleri arasında zengin bir konumdadır.
Ülkemizin her tarafında yayılmış yaklaşık 1.000 adet doğal çıkış şeklinde değişik
sıcaklıklarda jeotermal kaynaklar mevcuttur.

Türkiye jeotermal potansiyeli bakımından Avrupa’nın 1. ülkesi ve kurulu güç


bakımından ise Dünyanın 4. ülkesi konumundadır. Jeotermal enerjiden elektrik
üretiminde ilk beş ülke; ABD, Endonezya, Filipinler, Türkiye ve Yeni Zelanda şeklindedir.
Ülkemizde yer alan jeotermal kaynakların dağılımını gösteren harita aşağıda yer
almaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 290


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE JEOTERMAL ENERJİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 291


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE JEOTERMAL ENERJİ

Ülkemizin jeotermal potansiyeli oldukça yüksek olup potansiyel oluşturan alanların


%78'i Batı Anadolu'da, %9’u İç Anadolu'da, %7’si Marmara Bölgesi’nde, %5'i Doğu
Anadolu'da ve %1'i diğer bölgelerde yer almaktadır. Jeotermal kaynaklarımızın %90'ı
düşük ve orta sıcaklıkta olup doğrudan uygulamalar (ısıtma, termal turizm, çeşitli
endüstriyel uygulamalar vb.) için, %10’ u ise dolaylı uygulamalar (elektrik enerjisi
üretimi) için uygundur. Jeotermal enerji uygulamalarında ilk elektrik üretimi 1975
yılında 0,5 MWe güce sahip Kızıldere Santrali ile başlatılmıştır.

Jeotermal kaynakların % 90'ı düşük ve orta sıcaklıklı olup, doğrudan uygulamalar


(ısıtma, termal turizm, mineral eldesi v.b.) için uygun olup, % 10’u ise dolaylı
uygulamalar (elektrik enerjisi üretimi) için uygundur.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 292


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE JEOTERMAL ENERJİ

JES
Kurulu Güç
2020

ETKB

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 293


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE JEOTERMAL ENERJİ

JES
Kurulu Güç
2020

ETKB

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 294


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE JEOTERMAL ENERJİ

Türkiye'de bulunan Jeotermal Enerji


Santrallerinin toplam kurulu gücü 1.679
MW'dır.

2021 yılında Jeotermal Enerji Santralleri ile


10.770.879.810 kWh elektrik üretimi
yapılmıştır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 295


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE JEOTERMAL ENERJİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 296


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE JEOTERMAL ENERJİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 297


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE JEOTERMAL ENERJİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 298


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE JEOTERMAL ENERJİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 299


DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE JEOTERMAL ENERJİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 300


11 HİDROJEN ENERJİSİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR


HİDROJEN ENERJİSİ

Hidrojen kelimesi Yunanca Hydro (su) ve Genes (jeneratör)


kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur.

Günümüzde kabul gören evrenin oluşumu kuramında da belirtildiği


gibi, hidrojen bütün yıldızların ve gezegenlerin temel adresidir.

Renksiz, kokusuz, tatsız ve zehirli olmayan bir yapıya sahip olan


hidrojen, doğadaki en basit atom yapısına sahip olup en hafif ve en
yaygın elementtir.

Periyodik cetvelin en başında yer alan ve ilk elementi olan hidrojenin


atom numarası 1, atom kütlesi 1,00797 olup evrenin kütlesinin
%75’ini ve hacminin %90’nını oluşturduğu düşünülmektedir.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 302
HİDROJEN ENERJİSİ

Hidrojen atomunun çekirdeğinde bir proton ve çevresinde yalnız bir


elektron bulunur. Ancak 5000 hidrojen atomundan birinin
çekirdeğinde bir nötron bulunur.

Bu durumdaki hidrojen atomuna “döteryum” adı verilir. Döteryum,


hidrojenin önemli bir izotopu olup bu izotopun zenginleştirilmesi ve
oksijenle birleştirilmesiyle elde edilen suya “ağır su” denir. Ağır su,
nükleer reaktörlerde, uranyumun parçalanması sırasında açığa çıkan
nötronların yavaşlatılması için ılımlayıcı olarak kullanılır.

Hidrojenin çok daha az bulunan bir başka izotopu da, çekirdeğinde iki
nötron bulunan ve trityum adı verilen hidrojendir. Radyoaktif olan
trityum, hidrojen bombası yapımında kullanılır.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 303
HİDROJEN ENERJİSİ

Kovalent bağ yapma eğiliminden dolayı tabiatta atomik


hidrojen (H) neredeyse hiç bulunmaz.

Atom olarak hidrojen çok reaktif olup diğer bir hidrojenle


birleşerek hidrojen molekülünü (H2) oluşturur.

Manyetik ortamdaki farklı dönme durumlarına göre ayırt


edilebilen orto ve para olmak üzere iki hidrojen molekülü
bulunmaktadır.

Oda şartları olan 25°C sıcaklık, 1 atmosfer basınç değerinde


gaz hâlinde olan hidrojen molekülünü atomlarına ayırmak
için çok yüksek sıcaklık (>4000°C) gerekir.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 304
HİDROJEN ENERJİSİ

Atmosfer basıncında -253°C’ye soğutulduğunda sıvı hâle


gelen hidrojenin yoğunluğu benzinin yoğunluğunun 1/10’nu
kadar olmaktadır.

Hidrojen gazının ısıl değeri metreküp başına yaklaşık 12


milyon Joule olarak verilmiştir.

Sıvı hidrojenin ısıl değeri ise metreküp başına 8400 milyon


Joule veya kg başına 120 milyon Joule olarak bulunmuştur.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 305


HİDROJENİN YAKIT OLARAK ÖZELLİKLERİ

Hidrojen, alevli yanmaya, katalitik yanmaya, direkt buhar üretimine, hidridleşme ile
kimyasal dönüşüme ve yakıt hücresi ile elektrik enerjisi üretimine uygundur.

Hidrojen alevli yanma özelliği ile içten yanmalı motorlarda, gaz türbinlerinde ve
ocaklarda yakıt olarak kullanılabilmektedir.

Hidrojenin direkt su buharına dönüşüm özelliği, buhar türbinleri uygulamasında


kolaylık sağlamaktadır. Bu özelliği ile endüstriyel buhar üretimi de kolaylaşmaktadır.

Hidrojenin katalitik yanma özelliğinden mutfak ocakları, su ısıtıcıları ve sobalara


uygulanmasında yararlanılmaktadır.

Hidridleşme özelliği, emniyetli hidrojen depolaması açısından önemlidir.


HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 306
HİDROJENİN YAKIT OLARAK ÖZELLİKLERİ

Hidrojenin içten yanmalı motorlarda ve gaz türbinlerinde yakıt olarak kullanılmasını


çekici kılan özelliklerinden bazıları, çok fakir karışımlardan çok zengin karışımlara
kadar uzanan geniş hava yakıt karışım oranı aralığı içerisinde tutuşabilir olması, yüksek
alev hızı ve tutuşma yeteneği, düşük ateşleme enerjisi gerektirmesi, geniş tutuşma ve
yanma sınırları, yüksek ısıl değer ve verimdir.

Hidrojen, içten yanmalı motorlarda saf olarak kullanılabileceği gibi benzin, mazot veya
biyolojik kökenli yakıtlarla çeşitli oranlarda karıştırılarak da kullanılabilir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 307


HİDROJENİN YAKIT OLARAK ÖZELLİKLERİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 308


HİDROJEN ÜRETİM YÖNTEMLERİ

Hidrojen, birincil enerji kaynaklarından yararlanılarak su, fosil yakıtlar ve biyolojik


atıklar gibi değişik hammaddelerden üretilebilen bir enerji taşıyıcısıdır. Günümüzde
dünya çapında yıllık hidrojen üretimi 40 milyon ton, 5,6 EJ (1018 Joule) civarındadır.

Hidrojen üretim yöntemlerinin başında suyun elektrolizi gelir. Bir diğer hidrojen üretim
yöntemi ise doğal gazın ve gaz hidrokarbonların katalitik su buharı dönüşümüdür.

Biyolojik kökenli katı atıklar da hidrojen üretimi için hammadde olup bu maddelerden
gazlaştırma işlemine bağlı olarak elde edilen sentez gazının katalitik su buharı
reformasyonu ile hidrojen elde edilebilmektedir.

Hidrojen, kömürün gazlaştırılmasıyla da üretilebilmektedir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 309


HİDROJEN ÜRETİM YÖNTEMLERİ

Hidrojen üretimi için fotoelektrokimyasal, biyolojik ve biyokimyasal gibi başka teknikler


de bulunmaktadır.

Termokimyasal çevrimlerle sudan, fotokimyasal işlemle organometalik bileşiklerden


veya enzim su karışımlarından hidrojen üretilebilmektedir.

Gelecek için üzerinde en çok durulan hidrojen üretim yöntemi ise fotovoltaik güneş
üreteçlerinin kullanılmasıdır. Hidrojen, suyun ısıl parçalanması ile de üretilebilmektedir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 310


HİDROJEN ÜRETİM YÖNTEMLERİ

Suyun Elektrolizi ile Hidrojen Üretimi:


Dünya hidrojen üretiminin %20’sinin
karşılandığı bu yöntemle çok saf hidrojen elde
edilmektedir.

Elektroliz için gerekli olan elektrik enerjisi, fosil


yakıtlardan, hidroelektrik kaynaktan, nükleer
güçten, jeotermal enerjiden, güneş, rüzgâr ve
deniz dalgası gibi yenilenebilir enerji
kaynaklarından elde edilebilmektedir.

1950’lerde çok kullanılan bu hidrojen üretim


yöntemi artık yaygın olarak kullanılmamaktadır.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 311
HİDROJEN ÜRETİM YÖNTEMLERİ

Suyun Elektrolizi ile Hidrojen Üretimi:


Bu yöntemde su, genelde düzlem bir metal
veya karbon plakalar olan iki elektrot ve
bunların arasında elektrolit olarak
adlandırılan iletken bir sıvının bulunduğu
elektroliz hücresinde doğru akım kullanılarak
hidrojen ve oksijene ayrılmaktadır.

Hidrojen üretim hızı elektroliz hücresinden


geçen akım şiddeti ile orantılı olduğu için
atmosferik basınçta 2 Volt yeterli olmaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 312


HİDROJEN ÜRETİM YÖNTEMLERİ

Fosil Hammaddelerden Hidrojen Üretimi:


Günümüzde sanayide kullanılan hidrojen büyük miktarlarda, doğal gaz, petrol ürünleri
veya kömür gibi aynı zamanda birincil enerji kaynağı olarak bilinen fosil yakıtlardan
elde edilmektedir.

En çok kullanılan yöntemler, doğal gazın katalitik su buharı dönüşümü, petrolün kısmi
oksidasyonu ve kömürün gazlaştırılması şeklindedir. Ancak birincil enerji kaynaklarının
gerek hidrojen üretim süreçlerinde enerji sağlamak için kullanılması gerekse de
hidrojen üretim kaynağı olarak kullanması çevreye oldukça fazla zarar vermektedir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 313


HİDROJEN ÜRETİM YÖNTEMLERİ

Kömürün Gazlaştırılması ile Hidrojen Üretimi:


Hidrojenin kömürün gazlaştırılmasıyla elde edilmesi en eski üretim metodudur ve
dünya üzerinde üretilen hidrojenin %18’i bu prosesle elde edilmektedir.

Kömürün gazlaştırılmasında oldukça kompleks süreçler ile hidrojen üretimi


bulunmasına rağmen temelde, toz hâline getirilmiş kömürün atmosferik basınç altında
ve yüksek sıcaklıkta oksijen ve su buharı ile hızlıca oksidasyonu sonucunda H2, CO ve
CO2 elde edilir.

Eski kömür gazlaştırma fabrikalarında bu yöntemle üretilen gaz %60 hidrojen ve büyük
miktarlarda CO içerir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 314


HİDROJEN ÜRETİM YÖNTEMLERİ

Kömürün Gazlaştırılması ile Hidrojen Üretimi:


Yöntem, önceleri kolaylıkla kükürdün elimine edilmesine olanak tanıdığından cazip
bulunmaktaydı ancak kömür taşıma, kırma, öğütme işlemleri ve yüksek sıcaklıklar
gerektirmesi, kirlilik yaratması, büyük miktarda kül atığı olması nedenlerinden dolayı
günümüzde fazla tercih edilmemektedir.

Genel olarak kömür ucuz bir yakıt olmasına karşın kömür gazlaştırma işlemi hidrojen
elde etmek için ucuz bir yöntem değildir.

Ortalama olarak 6 kg kömürden 3,785 litre benzine eş değer 1 kg hidrojen elde edilir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 315


HİDROJEN ÜRETİM YÖNTEMLERİ

Buhar Dönüşümü (Reforming) ile Hidrojen Üretimi:


Hidrojen üretiminde kullanılan en popüler metot katalitik su buharı reforming
prosesidir.

Prosesin temeli buharla hidrokarbonların nikel katalizör varlığında 750-1000°C’de


reaktörde (reformer) reaksiyona sokularak hidrojen ve karbon oksitlerin elde
edilmesidir.

Reaksiyon endotermik olduğundan dışarıdan ısı verilmesi gerekir. Reforme edilmiş gaz
akımı fazla miktarda karbon monoksit (CO) içerir. Bu nedenle reformerden çıkan gaz
akımı su gaz değişim prosesinden geçirilerek içerisinde bulunan karbon monoksit,
karbon dioksite dönüştürülür ve fazladan hidrojen üretilir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 316


HİDROJEN ÜRETİM YÖNTEMLERİ

Buhar Dönüşümü (Reforming) ile Hidrojen Üretimi:


Buhar reforming süreçleri ile hidrojen üretiminde doğal gaz, sıvılaştırılmış petrol gazı
(LPG) buharı, benzin buharı, metanol, etanol, Fischer Tropsch (FT) reaksiyonlarından
elde edilen distilatlar gibi çeşitli hammaddeler kullanılabilir.

Bu yöntemin verimliliği, üretilen hidrojenin enerji girişine oranı ile hesaplanmakta olup
%65-75 arasındadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 317


HİDROJEN ÜRETİM YÖNTEMLERİ

Ototermal Reforming (ATR) ile Hidrojen Üretimi:


Ototermal reforming yöntemi kısmi oksidasyon ve su buharı reformingi yöntemlerinin
birleştirilmiş hâlidir.

Kısmi oksidasyon, hidrokarbonların gerekenden az oksijenli ortamda yakılmasıdır.


Ototermal terimi, endotermik buhar reformingi ile ekzotermik kısmi oksidasyon
reaksiyonları arasındaki ısı alış verişini tanımlar.

Ototermal reforming prosesleri, birleştirilmiş tek bir ototermik reaktörde veya gaz
ısıtmalı ototermik reaktörler kombinasyonunda yapılabilir. Bu reaktörlerde
hidrokarbonlar, katalizör varlığında oksijen ve su buharı ile reaksiyona sokulur.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 318


HİDROJEN ÜRETİM YÖNTEMLERİ

Ototermal Reforming (ATR) ile Hidrojen Üretimi:

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 319


HİDROJEN ÜRETİM YÖNTEMLERİ

Isıl (Termal) Ayrışma ile Hidrojen Üretimi:


Hidrokarbon bileşikleri oksijensiz ortamda ve çok yüksek sıcaklıklara ısıtıldığında
parçalanır, hidrojen ve karbon elde edilir. Bu tip proseslerin en avantajlı tarafı sera
gazları emisyonunun olmamasıdır.

Eğer hidrokarbon, metan ise reaksiyon aşağıdaki şekilde gerçekleşir.

Bu amaçla geliştirilmiş bir teknoloji plazma reformeri olup ~2000 °C’de çalışmaktadır.
Bu süreçte, tek basamakta termo-kimyasal işlem yerine, birkaç basamaklı işlemler ön
görülmektedir. Bu alanda yapılan çalışmalar sonucu, çok basamaklı ısıl kimyasal
işlemlerde gerekli sıcaklık 950°C’ye kadar indirilmiş ve sürecin toplam verimi ise %50
olarak elde edilmiştir.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 320
HİDROJEN ÜRETİM YÖNTEMLERİ

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarından Hidrojen Üretimi:


Yeryüzünün %70’ten fazla kısmı suyla kaplı olduğundan ve suyun %11,2’sini hidrojen
oluşturduğundan su, çok bol bulunan bir hidrojen üretim kaynağıdır.

Önce sudan hidrojen üretilmekte, sonra üretilen hidrojen havadaki oksijenle birleşerek
yandığında tekrar su oluşmaktadır. Bunun anlamı hidrojenin tamamen “yenilenebilir”
olmasıdır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 321


HİDROJEN ÜRETİM YÖNTEMLERİ

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarından Hidrojen Üretimi:


Güneş enerjisi önce fotovoltaik hücreler yoluyla elektrik enerjisine dönüştürülür, sonra
elektrik enerjisi elektrolizle suyu oksijen ve hidrojene ayırmada kullanılır, oksijen
atmosfere verilirken hidrojen depolanır, taşınır ve kullanıma sunulur. Son olarak
hidrojen ve oksijenin birleşmesiyle açığa çıkan enerji, iş ve ısı için harcanır. Bu sırada
oluşan su buharı atmosfere verilir ve çevrim tamamlanır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 322


HİDROJEN ÜRETİM YÖNTEMLERİ

Biyokütle Gazlaştırması (Piroliz) ile Hidrojen Üretimi:


Ormanlardaki ağaç atıkları, samanlar, yerleşim yerleri katı atıkları, vs. gibi biyokütlenin
yüksek sıcaklık ve düşük basınçta gazlaştırılmasıyla da hidrojen elde edilebilir.

Biyokütleden hidrojen üretimi fosil yakıtlarından hidrojen üretimine benzer. Önce


gazlaştırma yapılır, elde edilen gaz temel olarak H2, CO, CO2 ve CH4’dan oluşur.

Metan katalitik ortamda su buharı ile reforme edilerek hidrojen ve karbon monoksite
dönüştürülür. Karbon monoksit de su buharı ile şift reaksiyonu uyarınca CO2’e
dönüşerek hidrojen verimini artırır.

Prosesin yan ürünü olan CO2, biyokütlenin yaşamı boyunca atmosferden alındığı için
tekrar atmosfere verilmesi durumunda atmosferdeki CO2 dengesi bozulmaz.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 323
HİDROJEN ÜRETİM YÖNTEMLERİ

Biyokütle Gazlaştırması (Piroliz) ile Hidrojen Üretimi:


Biyokütlenin gazlaştırılması sonucunda elde edilen H2 ve CO2 gaz karışımı doğrudan
yakıt hücrelerinde elektrik elde etmek için kullanılabilir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 324


HİDROJEN DEPOLAMA SİSTEMLERİ

Gerek sabit gerekse taşınabilir uygulamalar için hidrojenin etkin ve güvenilir tarzda
depolanabilmesi gereklidir. Taşınabilir uygulamalarda depolamadaki hafiflik önem
kazanmaktadır.

Hidrojen gaz veya sıvı olarak saf hâlde tanklarda depolanabileceği gibi, fiziksel olarak
nanotüplerde veya kimyasal olarak hidrür şeklinde depolanabilmektedir.

Hidrür şeklinde depolama; metallerde ve alanatlarda katı hâlde olabileceği gibi, sodyum
bor hidrür bileşiğinde olduğu gibi katı veya sıvı hâlde de olabilmektedir.

Ancak güvenilirlik ve hafiflik, hidrojenin hidrür formunda depolanmasını ön plana


çıkartmaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 325


HİDROJEN DEPOLAMA SİSTEMLERİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 326


HİDROJEN DEPOLAMA SİSTEMLERİ

Tanklarda Depolama:
Hidrojen diğer gazlarda olduğu gibi uygun nitelikli tanklarda gaz veya sıvı olarak
depolanabilmektedir. Nitekim otomotiv firmalarınca geliştirilen araçların büyük
çoğunluğu hidrojenin tanklarda depolanmasını esas almaktadır.

Etkin depolama 150 atmosfer veya daha yüksek basınç değerlerini gerektirmektedir. Bir
taraftan yüksek basınç diğer taraftan tankın hafif olma gerekliliği tank tasarımı
açısından sınırlayıcı olmaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 327


HİDROJEN DEPOLAMA SİSTEMLERİ

Nanotüplerde Depolama:
Hidrojen karbon nanotüplerde
depolanabilmektedir. Karbon nanotüpler
kısaca grafit tabakaların tüp şekline
dönüşmüş hâlidir.

Çapları birkaç nanometre veya 10-20


nanometre mertebesinde, boyları ise
mikron civarındadır. Nanotüpler tek duvarlı
olarak üretilebileceği gibi çok-duvarlı
olarak da üretilebilmektedir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 328


HİDROJEN DEPOLAMA SİSTEMLERİ

Metal Hidrürlerde Depolama:


Hidrojen kimyasal olarak metallerde, alaşımlarda ve ara metallerde hidrür olarak
depolanabilmektedir. Bu reaksiyon, basınca ve sıcaklığa bağlı olarak yön değiştirmekte
ve metalin cinsine göre endotermik veya ekzotermik olabilmektedir.

Metal hidrür sistemleri içinde özellikle magnezyum yüksek hidrojen depolama


kapasitesi (ağ.%7,6) ve düşük yoğunluğu ile (1,74 gr/cm3, hidrür hâlinde 1,45 gr/cm3)
ön plana çıkmaktadır.

Magnezyumun kullanımında en önemli engel ise hidrojen elde etme reaksiyonunun 400-
450°C’de gerçekleşmesi ve çok yavaş ilerlemesidir. Bu nedenle ilk yüklemelerde 30 bar
üzeri basınç değerlerine ihtiyaç vardır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 329


HİDROJEN DEPOLAMA SİSTEMLERİ

Alanatlarda Depolama:
Özellikle son 10 yıldır yüksek depolama kapasiteleri nedeniyle alüminyum ve bor içeren
kompleks hidrürler yoğun olarak çalışılmaktadır.

Sodyum alanatta ağırlıkça toplam %7,4 hidrojen depolanabilmekte ancak oluşan


hidrürden hidrojenin alınması normal koşullarda birkaç aşamada gerçekleşmektedir. İlk
aşamada hidrojenin serbest kalması 185°C gibi düşük bir sıcaklıkta gerçekleşmekte
ancak burada geri dönüşüm kapasitesi %3,7 düzeyinde kalmaktadır.

Sodyum hidrürün ayrılması esaslı son aşama ise yüksek sıcaklıklar gerektirmekte ve
pratikte kullanım dışı olarak değerlendirilmektedir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 330


HİDROJEN DEPOLAMA SİSTEMLERİ

Bor Esaslı Depolama:


Bor esaslı sistemler temel olarak sodyum bor hidrürü esas almaktadır. Sodyum bor
hidrürde hidrojen depolamanın en önemli avantajı depolanan hidrojenin oda
sıcaklığında geri alınabilmesi ve geri alımın katalizör yardımı ile kolaylıkla kontrol
edilebilmesidir.

Nitekim sıvı hâldeki çözelti alevle temas hâlinde olsa bile güvenli olmakta, ancak
katalizörün çözeltiyle teması durumunda hidrojen çıkışı sağlanmaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 331


HİDROJEN TAŞIMA SİSTEMLERİ

Hidrojen gazı, doğal gaz veya hava gazına benzer olarak borular aracılığıyla her yere
kolaylıkla ve güvenli olarak taşınabilmektedir.

Doğal gaz için kurulan yeraltı boru dağıtım ağının ileride çok az bir değişiklikle hidrojen
içinde kullanılması olanaklıdır.

Boru hatları dışında hidrojen, basınçlı tüplerde gaz olarak veya sıvılaştırılmış hâlde
tanklara konularak tankerlerle taşınabilir.

Çift çeperli yalıtılmış 25 m3 hacmindeki tanklara konulan sıvılaştırmış hidrojen, kara


yolu ile yine benzer şekilde 130 m3 hacminde tanklara konulan sıvı hidrojen ise demir
yolu ile taşınabilmektedir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 332


HİDROJEN KULLANIMINDA GÜVENLİK

Hidrojen güvenlik sıralamasında propan ve metanın arasındadır.

Hidrojenin fiziksel özelliklerinden dolayı güvenlik karakteri diğer yakıtlardan oldukça


farklıdır.

Hidrojen düşük yoğunluklu olduğundan bir kaçak anında yer seviyesinde birikinti
hâlinde kalmayarak atmosferde yükselir ve dağılır.

Benzin veya doğal gaz ile karşılaştırıldığında hidrojenin patlama yapması için havada
daha yüksek derişimde bulunması gerekir.

Yakıtlar içerisinde hidrojen birim depolanan enerji başına en düşük patlama enerjisine
sahiptir.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 333
HİDROJEN KULLANIM ALANLARI

Hidrojen hem enerji elde etmek


için hem de petrol rafinerilerinde,
kimya endüstrisinde veya kükürt
(S), azot (N) giderme ve çift bağ
doyurma süreçlerinde ana
bileşen olarak uzun yıllardır
güvenle kullanılmaktadır.

Yakıt hücreleri (pilleri) kimyasal


enerjiyi doğrudan elektrik
enerjisine çeviren cihazlardır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 334


HİDROJEN KULLANIM ALANLARI

Yakıt Hücreleri:
Yakıt hücreleri, bir elektrolitle birbirinden ayrılan ve bir dış devreyle birbirine bağlı iki
elektrottan oluşmaktadır.

Yakıt hücrelerinin, anot bölmesine yakıt olarak beslenen hidrojen gazı buradaki elektrot
üzerinde bulunan Platin (Pt) katalizör yardımıyla elektronlarını vererek iyonlaşır ve
oluşan protonlar polimer elektrolit membran boyunca katoda doğru aktarılır.

Bu reaksiyonlar sırasında açığa çıkan elektronlar dış devreden katot bölmesindeki


elektroda akarak elektrik akımını oluştururlar.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 335


HİDROJEN KULLANIM ALANLARI

Yakıt Hücreleri:

1-Anot bölmesi
2-Polimer membran
3-Elektrik devresi
4-Katot bölmesi
5-Reaksiyon sonucu
açığa çıkan su

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 336


HİDROJEN KULLANIM ALANLARI

Yakıt Hücreleri:

• Termal enerji sistemlerine oranla daha yüksek verimle çalışırlar. Termal sistemlerde
elektrik enerjisi üretimindeki verim %35-40 civarındayken yakıt hücresi sistemlerinde
verim %70’e kadar çıkabilir.

• Saf hidrojen kullanılması durumunda yakıt hücrelerinde zararlı gaz emisyonu sıfırdır.
Yan ürün olarak sadece su oluşmaktadır. Yakıt olarak hidrojenin kullanılmadığı
durumlarda bile zararlı gaz emisyonu geleneksel sistemlere oranla oldukça düşüktür.

• Basit bir yapıya sahiptirler. İstenilen boyutta ve kapasitede üretilebilirler.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 337


HİDROJEN KULLANIM ALANLARI

Yakıt Hücreleri:
Genel olarak bir yakıt hücresi güç sistemi, aşağıda verilen dört üniteden oluşmaktadır.
Bunlar, yakıt işleme ünitesi, güç üretim sistemi (yakıt hücresi grubu), güç dönüştürücü
(inverter) ve kontrol sistemidir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 338


HİDROJEN KULLANIM ALANLARI

Yakıt Hücreleri:
Otomobillerde güç sağlayan sistemlerde aranılan özelliklere bakıldığında; hızlı yanma,
yakıt ekonomisi, düşük oranda egzoz gazı miktarı ve istenilen gücü sağlama öne
çıkmaktadır.

Bugünkü araç karakteristiklerine göre yakıt hücreleri ile elde edilmesi gereken güç
ortalama 80–90 kW’tır.

Yakıt pili ile çalışan bir araca, 160 litre saf hidrojen doldurulduğunda ortalama 400–430
km yol almakta ve çıkabileceği maksimum hız ise 160 km/h’e ulaşmaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 339


HİDROJEN KULLANIM ALANLARI

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 340


12 ENERJİ ÜRETİMİ & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR


GİRİŞ

Enerji, çevre kirliliğinin önemli aktörlerindendir. Uluslararası Enerji Birliğine (IEA) göre
küresel enerji tüketiminin 2008-2035 yılları arasında %53 artacağı öngörülmektedir.
Aynı rapora göre 2008-2035 yılları arasında kömür tüketiminin %50, doğal gaz
tüketiminin %52, petrol ve diğer sıvı yakıtların tüketiminin ise %30 artacağı tahmin
edilmektedir.

Çevre kirliliği sadece enerjinin kullanılması sırasında ortaya çıkan bir problem değil- dir.
Kirlilik enerji kaynaklarının üretilmesinden itibaren başlar.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 342


KÖMÜR & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Kömür ocağının kurulumundan başlayarak kömürün üretilmesi, sevkiyatı, cevher


hazırlama ve zenginleştirme, atıkların bertarafı, depolanması, ocağın kapatılması ve
çevre ile uyumlu hale getirilmesi safhalarının tümünde çevre doğrudan veya dolaylı
olarak etkilenir.

Kömür üretimi sırasında kömürün kırılmasıyla oluşan kömür tozunun solunması


beraberinde birçok sağlık sorunlarını getirir.

Kömürün nakliyesi sırasında kamyon kasasından savrulan tozlar bitki örtüsünün


üzerinde sağlıksız bir ortam oluşturur. Ayrıca rüzgârın da etkisiyle havaya karışan
kömür tozları hava kirliliğine yol açar.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 343


KÖMÜR & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Kömür ocaklarından çıkartılan kömürün hepsi satılabilir kömür değildir. İstatistiksel


bilgilere göre yıkanıp ayıklanmış ve satılabilir hale gelmiş kömür, çıkarılan kömürün
yaklaşık yarısı kadardır. Temizleme sonucu çıkan molozlar önemli bir çevresel
problemdir.

Kimyasal maddelerin yoğun olarak kullanıldığı, cevher içinde bulunan ekonomik değeri
olmayan maddelerin ayıklanması (zenginleştirme) işlemi sonucunda oluşan katı ve sıvı
atıklar önemli bir çevresel problemdir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 344


PETROL & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 345


PETROL & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Dünyadaki en çok çeşit biyolojik ekosisteme ev sahipliği yapan yerlerden birisi olan
Ekvador yağmur ormanlarındaki binlerce dönümlük bir alandaki ağaçlar petrol
şirketleri tarafından kesilmiştir. Toprak dinamitlenerek bölge canlıları korkutulmuş,
akarsulara petrol dökülerek yaşam döngüsüne acımasızca müdahale edilmiştir.

Toprağın üzerinde bulunan boru hatlarındaki sızıntılar tarım arazilerinin işlevini


bitirmiştir. Petrol şirketleri atık ürünleri için dünyanın en yoksul ülkelerinden biri olan
Nijerya’da kolay ve ucuz bir yol olan “gelişi güzel dökme” yöntemini uygulamışlardır. 20
bin km2 lik bir alana yayılan ve yaklaşık 20 milyon insanın yaşadığı Nijerya deltasına
1976-1996 yılları arasında 2.4 milyon varil petrol dökülmüştür.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 346


PETROL & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Petrol üretim sırasında çıkan gazın yakılması diğer petrol üreten ülkelere göre
Nijerya’da daha fazladır. (2001 yılı için Nijerya’da gaz yakılması suretiyle kaybedilen
miktar İngiltere’nin toplam doğal gaz tüketiminin yaklaşık %25’ini oluşturmaktadır.)

Köylerin çevresinde kurulu olan istasyonlarda gaz yakılmasıyla evlerin çatılarında


kurum oluşur ve yağmur yağdığında siyah mürekkep gibi çatıdan toprağa akar. Gaz
yakılması çevredeki tarlalarda ekinlerin azalmasına ve bitkilerin daha az gelişmesine de
sebep olur.

Sonuç olarak petrol bu bölgedeki vahşi yaşamın ve biyolojik çeşitliliğin bozulmasına,


hava ve içme suyu kirliliğine, verimli toprakların kaybolmasına ve petrol kuyularının
çevresinde oturanların ciddi sağlık problemleri yaşamasına sebep olmuştur.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 347


PETROL & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Petrolün kuyulardan çıkarılması ve işlenmesi kadar bir diğer ciddi çevresel problem
petrolün taşınmasında ortaya çıkar. Bu problemlerden bir tanesi güvenlik ile ilgilidir.

Örneğin, Kolombiya’da gerillalar koka ağaçlarını yok ettiği gerekçesiyle petrol boru
hatlarına dinamitlerle saldırmışlar ve çevre kirliliğine sebep olmuşlardır. Boru
hatlarında sızıntı olamasa bile olası terörist ataklar büyük oranda bir petrolün çevreye
kontrolsüz olarak dökülmesine neden olur.

Güvenlik riskleri dışında, petrol boru hatlarındaki çürüme (korozyon), depremler,


kazılar gibi birçok nedenle her yıl tonlarca petrol çevreye salınmaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 348


PETROL & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Petrolün denizlerden çıkarılması ve/veya deniz yoluyla taşınması süreci de büyük


çevresel problemlere yol açar. Hatta petrolün enerji kaynaklı su kirliliğinin en büyük
aktörü olduğu söylenebilir.

Suların kirletilmesi petrolün deniz ve okyanus diplerinde aranma işlemleriyle başlar.


Petrol rezervi bulunması muhtemel bölgenin delinmesi sırasında kullanılan büyük
matkabın yağlanması ve soğutulması için kullanılan sondaj çamuru işlem sonunda
denize karışır. Baryum sülfat ve kil içeren zehirli sondaj çamuru canlılar için oldukça
zararlıdır.

Örneğin, 1969 yılında Santa Barbara’daki Federal platformundaki kuyulardan birisinde


olan patlamayla yaklaşık 11.000 ton petrol okyanusa dökülmüştür.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 349


DOĞAL GAZ & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Doğal gaz üretiminin çevreye verdiği zararları aşağıdaki sıralamada inceleyelim.

• Doğal gaz aranması süreci: Doğal gazın rezervlerinin belirlenmesi,


• Doğal gazın çıkarılması süreci: Kazı aşaması ve doğal gazın yer üstüne çıkarılması,
• Üretim süreci: Çıkarılan doğal gazın işlenmesi,
• Nakliye süreci: İşlenen doğal gazın boru hatları vb. ile taşınması,
• Depolama süreci: Doğal gazın saklanması,
• Dağıtım süreci: Doğal gazın tüketiciye ulaştırılması.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 350


DOĞAL GAZ & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Doğal gaz rezervleri karada veya denizde olabilir. Doğal gazın yer altındaki gözenekli
kayaçların arasında sıkışmış olması yer tayinini zorlaştırır.

Doğal gaz rezervlerini bulmanın bir yolu sismik dalgalar oluşturup (dinamit patlatılarak
veya diğer yollarla) toprağın altındaki kayalar hakkında bilgi toplamaktır. Toplanan bilgi
doğal gaz rezervleri hakkında ipucu verir.

Benzer yöntem (gemiden üretilen sismik dalgalar ile) deniz ve okyanusların yüzlerce
metre altındaki doğal gaz rezervlerini aranırken de uygulanır.

Üretimin birinci aşamasında kullanılan aşırı şiddetli ses dalgaları o bölgede yaşayan
canlıları korkutur, bazılarını ise kaçırtarak doğal habitatı kısmen bozar.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 351


DOĞAL GAZ & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Üretimin bir sonraki aşamasında bulunan rezervlerde kuyu açılır ve doğal gaz çıkarılır.
Bu aşama çevrenin ciddi boyutta kirletildiği bir aşamadır.

Genellikle bakir bölgelerde bulunan doğal gaz kuyuları, çevresindeki yaban hayata ve
biyolojik çeşitliliğe ciddi zararlar verir.

Bölgeye yapılan yollar ve sürekli araç trafiği bölge canlılarının doğal yaşamını bozar.
Kuyu kazma süresince tozlar havaya karışarak yaban hayatı rahatsız eder.

Teknolojinin ilerlemesiyle daha az kuyu açarak rezervlerden doğal gazın çıkarılması


sağlanmıştır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 352


DOĞAL GAZ & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Üretimin üçüncü aşaması doğal gazın işlenmesi sürecidir. Evimizde kullandığımız doğal
gaz kuyudan çıkarılan doğal gazın işlenmiş halidir.

İşlenmemiş doğal gaz (kuyulardan çıktığı hali) yağ, su, cıva, karbondioksit ve çok zararlı
bir madde olan hidrojen sülfür gibi bileşikleri içerir.

Çeşitli yöntemlerle bu tip maddeler doğal gazdan uzaklaştırılır ve doğal gaz işlenmiş
olur. Bu süreçte atık maddelerin oluşturmuş olduğu çevre kirliliği söz konusudur.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 353


DOĞAL GAZ & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Doğal gaz ihtiyacının kışın tavan yapması yazın ise azalması onun toprak altında
depolama sistemlerinde depolanması ihtiyacını doğurmuştur. Depolama sırasında
çevresel tehdit sızıntılardan gelir.

Doğal gazın depolara getirilmesinde ve birikmiş doğal gazın tüketiciye ulaştırılması da


çevre için bir tehdit oluşturmaktadır. Boru hatlarıyla taşımacılık en verimli ve en ucuz
yöntemdir. Bununla birlikte dünya genelinde boru hatlarında her yıl onlarca kaza
yaşanmaktadır. Doğal gazın taşınması düşük yoğunluğundan dolayı problemli bir
durumdur.

Doğal gaz taşımacılığında en bilinen iki yöntem sıkılaştırılmış doğal gaz (CNG) ve
sıvılaştırışmış doğal gaz (LNG) kullanılmasıdır. LNG okyanus aşırı ülkelere doğal gazın
taşınmasında, CNG ise kısa mesafe taşımacılığında kullanılır.
HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 354
GÜNEŞ PİLLERİ & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Güneş panellerinin yapımı için gerekli olan fotovoltaik malzemenin madenciliğinden


üretimine kadar her aşamada enerji harcanır. Bu ise dolaylı olarak çevre kirliliğine sebep
olur. Bununla birlikte bu kirlilik doğrudan fosil yakıt kaynaklı kirliliğe göre oldukça azdır.

Scientific American isimli dergide çıkan bir makalede fotovoltaik aygıtlardan enerji
üretildiğinde fosil yakıtlara göre hava kirliliğinde % 90 azalma olduğu belirtilmiştir.

Güneş panellerinde silikon, civa, kurşun, kadmiyum gibi canlılar için zehirli olan
elementler vardır. Güneş panellerinin kurulumu sırasında PVC benzeri zehirli etkisi olan
malzemeler kullanılır. Dolayısıyla kullanılıp atılan güneş panelleri çevre kirliliğine sebep
olur.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 355


GÜNEŞ PİLLERİ & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Güneş enerjisinden gece yararlanılamaması ve havanın bulutlu olması vb. gibi


nedenlerden dolayı enerjinin depolanması gerekir.

Elektriği depolamak için kullanılan bataryalar kurşun asidi içerirler.

Kullanılmış bataryaların gelişi güzel atımı çevresel bir problemdir.

Özellikle çevre bilinci az gelişmiş ve denetimin yeterli olmadığı ülkelerde bataryalar


çevreye gelişi güzel atılmaktadır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 356


RÜZGAR ENERJİ SANTRALLERİ & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Kirli dumanı ve atık külü olmayan rüzgâr türbinlerinin oluşturduğu temel kirlilik gürültü
kirliliğidir. Pervanelerin dönmesiyle ortaya çıkan sesler bazen o kadar rahatsız edici
olabilmektedir ki bölge insanlarını göç etmeye zorlar.

Bu tip bölgelerde yaşayan ve göç etmeyen insanlarda sürekli gürültünün sonucunda


stres ve strese bağlı diğer hastalıkların, duyma kaybı ve kulak çınlaması gibi bazı
rahatsızlıkların oluşma ihtimali vardır.

The Independent gazetesinde çıkan bir makalede, türbin yakınlarında yaşayan


çocukların daha fazla kâbus gördükleri tespiti yer almıştır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 357


JEOTERMAL ENERJİ & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Jeotermal santrallerde oluşan hava kirliliği yer altında birikmiş sera gazlarının yer
üstüne çıkmasından dolayıdır.

Yer altından gelen sıcak akışkan türbini döndürdükten sonra yoğunlaşır. Fakat içerdiği
karbondioksit vb. gazlar yoğunlaşmaz ve soğutma kulelerinden atmosfere salınır.

Salınan sera gazları miktarı termik santrallerden salınan sera gazlarına oranla ihmal
edilebilecek kadar azdır. Örneğin jeotermal kaynaklı santrallerden atmosfere salınan
karbondioksit miktarı termik santrallerden salınan miktarın yüzde birinden daha azdır
(üretilen birim enerji başına).

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 358


JEOTERMAL ENERJİ & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Kullanılan sıcak jeotermal akışkanın nehirlere ve göllere gönderilmesi termal kirliliğe


yol açar.

Sıcaklığın birkaç derece artması, sıcaklık değişimlerine karşı hassas olan bazı su canlıları
için ölümcüldür. Bunun engellenmesi ve jeotermal rezervuarın beslenmesi için
kullanılan akışkan tekrar yerin altına gönderilmelidir.

Bu yöntemin bir diğer avantajı bor ve arsenik gibi kimyasal maddeleri içeren kullanılmış
akışkanın toprak üstü kirliliğinin önüne geçilmesidir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 359


HİDROELEKTRİK SANTRALLER & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Birçok hidroelektrik santralin kurulumu bölgesel kültürlerinin ve tarihi yerlerin yok


edilmesi ile başlar. Santralin inşası sırasında oluşan hafriyat atıkları, endüstriyel nitelikli
atıklar, kazı ve taşıma sırasında çıkan tozlarla ve ormanların katledilmesiyle de devam
eder. Akarsuya atılan inorganik kirleticilerin zamanla akarsu yatağında birikmesi ve
akarsuya bırakılan atık suların yer altı suyuna karışması da sıkıntıları artırır.

Hidroelektrik santrallerin yapılacağı akarsuyun kendine ait bir biyolojik çeşitliliği vardır.
Bu doğal sistem, bir insan ömrü ile kıyaslanamayacak kadar uzun bir doğal süreç
sonunda oluşmuştur. Akarsuyun civarında yaşayan canlıların yaşamlarını
sürdürebilmesi için topraktan suya, sıcaklıktan rüzgâra kadar uygun bir doğal ortam
sağlayan ekosistem, bir hidroelektrik santrali ile bozulur.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 360


HİDROELEKTRİK SANTRALLER & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Doğal akışında akan bir akarsuyun önüne yapılan bir setle akışını denetim altına almak
doğal olanı bozmaktır ve zincirleme reaksiyon ile bölge canlıları ve onlar ile beslenen
diğer canlıları ya göç etmeye zorlar ya da ölümlerine sebep olur. Akıp giden akarsuyun
ritmine müdahale edilmesiyle akarsuların aşındırma gücü ve taşınan besin maddeleri
değiştirilmiş olur.

Akarsuların akış hızı akarsuda yaşayan canlı türü ve sayısı üzerinde etkilidir. Örneğin
akarsu yatağındaki eğimin ortalama olduğu yerlerde balık türleri, eğimin az olduğu
yerlerde ise planktonlar daha fazladır.

Ayrıca suyun bir bölgede toplanması, su ile taşınan toprak ve besin maddelerini bitirir
ve verimli tarım alanlarının beslenmesini engelleyerek kaybedilmesine yol açar.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 361


HİDROELEKTRİK SANTRALLER & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Hidroelektrik santrallerin kurulması ile santralin çevresindeki bölgede yerel iklim


değişikliği meydana gelir.

Barajda toplanan suyun akarsuya göre daha büyük yüzey alanına sahip olması suyun
normalden daha çok buharlaşmasına yol açar.

Bu ise havadaki nem oranının artışına sebep olarak bölgenin sıcaklık, yağış miktarı ve
rüzgâr durumlarını değiştirir.

Ayrıca sudaki buharlaşma nedeniyle suyun tuz yüzdesi de değişir. İklim değişimi
bölgedeki ağaçların kesilmesiyle daha da büyür.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 362


HİDROJEN & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Elektrik enerjisinin depolanması önemli bir konudur. Ekonomik ve teknolojik


problemler elektrik enerjisinin depolanmasını zorlaştırır.

Fakat hidrojen kolaylıkla depolanarak kullanılabilir. 1 kg hidrojen aynı miktar petrole


göre çok daha fazla hacim kaplar. Hidrojenin sıkıştırılarak depolanması ekonomik
açıdan çok önemlidir. Yüksek basınç ve soğutma işlemiyle hidrojen sıkıştırılarak
depolanır. (Hidrojen yaklaşık olarak -250 ℃ derecede sıvılaşır)

Hidrojenin depolanması ve depolanan hidrojenin taşınması çevre açısından bir tehdit


oluşturur. Kaza ve sızıntı gibi nedenlerle atmosfere kaçan hidrojen molekülü, güneş ışığı
altında hidrojen atomuna dönüşür ve katalizör görevi görerek ozon bozunumu sürecini
hızlandırır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 363


HİDROJEN & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Yenilenebilir bir enerji kaynağı olan hidrojenin kullanımı çevre dostudur. Üretiminin ise
kullanımı gibi çevre dostu olduğu söylenemez.

Hidrojen doğada serbest halde bulunmaz. Petrol ve kömür gibi madenciliği yoktur.
Hidrojeni enerji kaynağı olarak kullanmak için önce onu üretmek gerekir.

Hidrojen sudan, fosil yakıtlarından veya biyolojik kaynaklardan elde edilebilir.

Hidrojen üretiminde en çok tercih edilen yöntem metan gazını (CH4) oluşturan hidrojen
atomunun çok yüksek sıcaklık ve basınç uygulayarak ayrıştırılmasına dayanır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 364


HİDROJEN & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Örneğin kömür kullanılarak metan üretilmek istenirse, kömürün içinde bulunan sülfür
gibi diğer zararlı maddelerinin temizlenmesi gerekir.

Temizleme işlemiyle ayrılan bu zararlı maddelerin nasıl depolandığı hakkında yeterli


veri yoktur.

Temizlenme işleminden sonra çıkan karbondioksit ve hidrojenin birbirinden


uzaklaştırılması gerekir.

Çıkan karbondioksit genel olarak yer altındaki terk edilmiş kuyularda veya kömür
yataklarının olduğu bölgede saklanır.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 365


BİYOKÜTLE & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

En basit ve en çok bilinen biokütle enerjisi kaynağı ağaçların, kesildiği kadar dikilip
dikilmediğinin denetlenmesinde yaşanan sorunlar ve dikilse bile yetişmesinin uzun
yıllar alması çevresel bir problemdir.

Biokütlenin çevreye verdiği zararlar üretim aşamasında daha fazladır. Biyoyakıt


tarımının kontrolsüz yapılması ve yoğun pestisit kullanımı toprağı sürekli olarak
kirletmektedir.

Azot döngüsünü bozan aşırı gübre tüketimi olumsuzluklardan bir diğeridir. Çok büyük
miktarlarda bitki yetiştirmek için gerekli olan suyun aşırı kaybı ise mavi gezegenimiz
için bir tehdittir. Etanol üretmek için temiz su kaynakları kirletilmekte, kirli sular ise
toprağa ve suya dökülmektedir.

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 366


ELEKTRİK ENERJİSİ & ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Sizce elektrik enerjisinin çevre kirliliği üzerindeki etkisi nelerdir?

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 367


13 REFERANSLAR

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR


REFERANSLAR

1. Anadolu Üniversitesi – Yenilenebilir Enerji Kaynakları Kitabı


2. Anadolu Üniversitesi – Geleneksel ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları Kitabı
3. Anadolu Üniversitesi – Enerji ve Çevre Kitabı
4. TEİAŞ Raporları
5. TKİ Raporları
6. IEA – Global Hydrogen Review
7. PwC - Güneş Enerjisi Sektör Raporu 2021
8. Hidrojen Teknolojileri Derneği 2021 Raporu
9. Hydro Power Status Report 2021
10. TPAO 2020 Raporu
11. EİGM – Enerji İstatistik 2022 Raporu
12. EPDK – Elektrik Piyasası 2021 Raporu
13. www.enerjiatlasi.com

HET211 YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ - Dr. C. Çağdaş UYDUR 369

You might also like