You are on page 1of 8

NANMAK: BR KENCE M, IKI YOLU MU? . Suphi Candemir - Aralk 1986 - Gelenek 2.

Say

Bireyin siyasal inan tamas, giderek bu inan dorultusunda belirli bir adanma ya da balanma pratii sergilemesi, zaman zaman younlaan eletirilere hedef olur. Szgelimi byk tarihsel dnmlere tanklk etmi Avrupa'da bu eletiriler belirli bir kltrel birikim erevesinde yaplr; ou kez kar tarafa sayg borcu varsa, bu yerine getirilir. Hatta o an iin savunulan konumun potansiyel amazlarn dile getirebilen bir cesaret ve drstlk de sergilenir kimi rneklerde.

Siyasal inan ve ballk pratii Trkiye'de de eletiriliyor. Avrupa'da olduu gibi Trkiye'de de edebiyat, zellikle de roman, bu eletirilerin aracs oluyor. Gene de bu alanda Avrupa ile Trkiye arasnda ilk bakta dikkati eken baz farkllklar bulunuyor. En bata Trkiye'de bir dnem gklere karlan kuaklarn bir sonraki dnem bu kez yerden yere vurulmas gibi tutarszlklar grlyor. Sonra, Avrupa'da siyasal inan ve ballk daha genel bir erevede eletirilirken, Trkiye'de topun azna konanlar nedense yalnzca gen sosyalistler ya da devrimci demokratlar oluyor. Bir baka deyile, insann belirli bir "olgunluk" dneminden sonra siyasal faaliyetini sosyal demokrat bir parti iinde srdrmesi, felsefi-entellektel balarnn sorgulamalardan muaf kalmasna yetiyor. ncs, topun azndakiler karsnda ounlukla, hastalkl denebilecek bir sevgisizlik, nedeni anlalmaz bir alma duygusu ve inanlmaz bir saygszlk sergileniyor.

Buradaki amacmz Trk romann belirli bir kesime yaklam asndan ele alp deerlendirmek deil. Balarken, eletirinin Avrupa'da nemli bir kltrel ve tarihsel birikime dayandndan sz ettik. zetle Avrupa dendiinde, en azndan 19. yzyl balarnda ekillenme srecine girmi, son 60-70 yl iinde de giderek yapsallam bir "uzaklama" eilimi dnlmelidir. Bu yazda, szkonusu geliimi en genel hatlaryla sergilemeye alacaz. Farkllaabilen yaklamlarn ve ama abalarnn zaman zaman gndeme gelmesine karn, geliime damgasn vuran en belirgin ideolojik yaplanmay imdiden zetleyebiliriz: Sylem biimi ne olursa olsun, son tahlilde apolitizmin geliimini belirleyen, ahistorik ve asosyal bir "insan doas" anlay ya da inanc olmutur.

Ksa Bir zet

14-15. yzyllardan 20. yzyla uzanan bir tarihsel btnlk iinde bakldnda Avrupa'nn insana yaklamdaki sorununu, "snrlar belirlenmi" bir alanda yceltilen insan kavram ile kapitalizmin geliiminin ayn insan mahkum ettii amazlar arasndaki eliki oluturmutur.

Burada akla hemen bir soru taklyor: nsann konumu, insani sorunlar ahistorik olarak belirlenip kategoriletirilmise, bu konumdaki insan nasl yceltilebilir? Kanmzca bu eliki, antik Yunan kltrnn gelien Avrupa uygarlna bir hediyesidir. Antik Yunan'dan alnan en nemli miras, tanrlara da insani zellikler tannmasdr. Antik Yunan'da, insann karsnda (ya da yannda) yer alan en byk g olan doaya tanrlar hkmeder. Ama bu tanrlar aklar, kskanlklar, apknlklar ve giderek baz zaaflar ile tam tamna insan yanlar tarlar. Bu, Rnesans Avrupasnda insan-tanr ya da insan-doa ayrklnn almasnda, giderek insann, yceltilmesinde rol oynayan nemli bir mirastr. Tabii, bir yanyla. Ama bir baka yanyla Yunan kltr Avrupa uygarlna, insani olan her eyin tarihsellik ve toplumsallk dnda kendisinde bulunabilecei bir ansiklopedi ya da katalog imaj sunmutur. "Deimez insan doas" ideolojisi, Avrupa aydnna antik Yunan'dan kalma bir mirastr. Elbette sonra gelimi, gelitirilmitir.

Antik Yunan kltr nelere mi kadir? Mizah ykl bir rnekle aabiliriz: Marquez'in er Saati adl romannda yarg Arkadio nne gelen her trl polisiye muammay kolaylkla zebiliyor; nk kendi ifadesine gre antik Yunan kltrn iyi biliyor. Agatha Christie'nin zavall Poirot'su "somut durumun somut tahlili" ile katil bulmaya aladursun her trl cinayet ya da su saikini de ieren antik Yunan kltr, Marquez'in Arkadio'sunu hzl yoldan baarya ulatrveriyor.

Doas deimez ya da ebedi de olsa, insan, bu snrlar ierisinde yceltiliyor. Avrupa aydnlanmasnn ilk kahramanlarndan biri olan Gargantua'y hatrlamak yeterli. Gargantua'nn nnde rmcek kafallar, papazlar, ktler duramyor. Gargauntua insann gcn kantlayadursun, bir yandan kapitalizm geliiyor. Gelien kapitalizmle birlikte, yceltilen insan, doasndan gelen zenginliklere ramen, lei iyiden iyiye byyen bir toplumun zerresi haline geliyor. dnyas ve duygu gc zenginleen insan, kendisinden iyice bamszlaan bir dnya buluyor dnda. Bylece Tragedya, yeni bir tarihsel-toplumsal ierikle yeni bir ideolojinin, burjuva ideolojisinin bir paras olarak belirginleiyor.

Avrupa dncesinin tepkisi, bireysel duyum ve coku dnyasnn yceltilmesi, bir snak olarak grlmesidir. Romantizm, bu yneliin ad oluyor. Romantizm, temel dsturu "aklclk" da denen bir dengecilik ve hesapllk olan toplumsal ekillenme karsnda bir byk isyandr. Romantik, kendisine "u byk mekanizmann bir vidas olarak kal da cannn istedii ruhsal derinlii ya da zenginlii yaa" diyen topluma kar bayrak ayor. Goethe'nin Werther'i gibi: "nsann faal ve aratrc kuvvetleri dar bir erevede tutuluyor ve burada tm uralar sadece ihtiyalar karlamaya yneliyor..." (1)

Romantizm, Avrupa edebiyatnda bir bakma erken patlayan frtnadr. Gene de Romantizmin geleri, szgelimi duygu dnyasnn zenginliklerinin vurgulanmas, kendi bana yceltilip mutlaklatrlmak ya da d dnyann nesnellii karsnda trajik elikiler oluturmak zere daha sonraki edebiyat

retimine devrolmutur. kincisi ile Tragedya anlay burjuva ideolojisindeki yerini daha da salamlatrmtr.

Romantizmi, "burjuva gerekilii" ad verilen tr izledi. Burada Balzac, Stendhal, Flaubert, Dickens ve giderek Tolstoy'un ayrdedici yanlar ya da onlar "gereki" yapan genin ne olduu sorusu akla gelebilir. Ksaca zetlenecek olursa burjuva gerekiliinin z, insan doasnn toplumsal erevede ve bir sre ierisinde sergilenmesidir. rnein bireyin ruhsal konumunun srece baml bir toplumsal deiken olma ynyle verilmesi asndan bakldnda Anna Karenina'nn en gelikin tiplerinden biri, koca Aleksey Karenin'dir. Balzac'n Rastignac'n (Goriot Baba), Stendhal'in Julien Sorel'ini (Kzl ve Kara), Flaubert'in Bovary'sini (Madam Bovary) ve Dickens'in Pip'ini (Byk Umutlar) belirleyen, toplumda yer etme tutkusunun kar konulmaz gc ile sz konusu toplumun buna demezlii arasndaki elikidir. Bu, Tragedya anlaynn burjuva gerekiliinde ald arpc bir biimdir.

Balzac'tan Tolstoy'a uzanan bu izginin gc, kazandrd ruhsal derinlikle birlikte, bireyleri tam tamna toplumsal varlklar olarak ele alp yle ilemesidir. nsan ele altaki bu gerekilie ramen, toplumsal deiime inanszlk ya da toplumsal deiimi en fazlasyla topyac bir erevede ele kalmak, sz edilen gerekiliin snrlarn belirlemektedir.

imdi, bu snrlar yeniden izebiliriz.

Cehennem Nerede?

Tm gereklii bireyin i dnyasnda arama anlayn bir yana brakalm imdilik. Bireyin geliiminde toplumsal olann etkisini grebilen gerekilik bile, aslnda, tek ynl,edilgen bir gerekiliktir. rnein Rastignac'n ve Pip'in znel faaliyetlerinin baars, son tahlilde, irkin dnyann bir paras olmaya dayanan, trajik bir baardr. Baar, trajik olmaya mahkumdur; nk insann toplumsall grlse bile toplumun insanilii yeterince grlemez. Bir baka deyile, d dnyann insandan bamsz ve insana dsal bir veri olarak alnmasna (objektifikasyon) dayal "yabanclama" burjuva gerekiliinde alamaz.

Burada, Marks'n baz zmlemelerine bavurmann yararl olaca kansndayz. nl "yabanclama" sorununa girmeden u kadar rahatlkla sylenebilir: Marks'n yaklamnda, "antropolojik" eilimlerin greli olarak en gl sayld dnemlerde bile, insan ile toplum bir btn olarak, karlkl tamamlayclklaryla ele alnmtr. Marks, ilk felsefi yazlarnda da, ebedi ve isel bir "insan doas" anlayna kesinlikle kar kmtr.

Burjuva toplumunun insan, yaad topluma kendisine bsbtn dsal bir konum yaktrd lde, ahistorik ve asosyal oluumlar olarak grd kendi znel duygularnn, daha yaygn bir ifade kullanrsak "ruhsal derinliklerinin" iine dalmtr. Ayn konu erevesinde Marks'n gerekletirdii daha ileri almlardan da sz edilebilir. Marks'a gre birey olarak insann yaam ile insan trnn yaam farkl eyler deildir. Bireysel yaamn varoluu, zorunlu olarak, trn yaamnn daha zel ya da daha genel bir biimidir. Marks, tersinin de geerli olduunu ekliyor: Trn varoluu da bireysel yaamn daha zel ya da daha genel biimidir. (2)

Bu noktada insan hemen Sartre'n nl "cehennem bakalardr" szn hatrlyor. Bu sz Marks'n yukardaki zmlemesi nda ele alndnda yle bir sonu kyor: "Cehennem bakalardr" diyen, doal olarak, kendi bireysel varlnn, cehennemin daha zel ya da daha genel bir biimi olduunu da sylemi oluyor.

Konumuz asndan Marks'a bavurulabilecek noktalardan bir bakasn da Feuerbach zerine tezlerden ilki oluturuyor. Marks burada Feuerbach'nki dahil, nceki materyalizmin balca kusurunu, gerekliin, znelci yanyla pratik insan faaliyeti olarak deil, yalnzca gzlenir nesneler biiminde anlalmasnda gryor. Marks'a gre materyalizmin bu kusuru yznden, aktif yann soyut biimde gelitirilmesi idealizme kalmt.

Bir yanda insana dsal, nesnelletirilmi bir dnya, te yanda ebedi ve isel doaya sahip insan arasnda burjuva dncesinin yaratt byk boluk, Marks tarafndan byle doldurulmaya alld. Marks "gene teorik dzlemde zlebilecek hibir teorik sorun olamayacan" bildiinden, kendi teorik faaliyetini, yaamnn her dneminde pratik siyasal faaliyet ile btnletirdi. Burjuva dncesinin yaratp gelitirdii ayrklatrma ise, siyasal tercih ve siyasal faaliyet gndeme geldiinde bireyin karsna ou kez almaz engeller dikti, bireysel tepkilerin bir ksr dng iine hapsolup erimesini salad.

Yeraltndan Yarglar

Lukacs, toplumsal bilinlenme srecini iki evreye ayryor. lk evreyi, szn ettiimiz ayrklatrmann egemenlii oluturuyor: Toplumdaki rme ve yozlamann insan ya da birey d bir nesnellik olarak grlmesi. Bu yanlsamann rn, burjuva toplumunda eitli ahlak, felsefe ve edebiyat anlay ve akmlarnn ortaya k oluyor. kinci evrede sz konusu "nesnelliin" insani ve deitirilebilir yan grlyor. Bilinlenme srecinin bu ikinci evresinde siyasal faaliyet gndeme geliyor. (3) Yalnzca bir yanlsama durumu olmann tesinde, ilk evredeki ahlaki, felsefi ve edebi yaplanma ikinci evre iin zorunlu bir hazrlk dnemi oluturuyor.

phesiz Lukacs'n sz ettii iki evrenin birbirini izlemesi, mekanik bir zorunluluk deil. Toplumlar, dnyay sarsan gl altst olu dnemlerini bir kenara brakalm imdilik. Genel olarak bakldnda d dnyann ve insan doasnn deimezliine ideolojik inan, birey sz konusu olduunda kimi durumlarda bezgin, kimi durumlarda ise belki zekice ama sinik bir uzaklamaya kaynaklk ediyor.

Camus'yu dnelim. Doutan "yabanc" olan bireyin dnyay deitirme urana soyunmas tanm gerei "sama"dr.Dostoyevski'nin "Yeralt Adam" (Yeraltndan Notlar) ise bir yanyla ok hastalkl, bir baka yanyla ise belki de daha gereki ve "insani" bir tiptir. Dostoyevski, yaad dnemde, Rus toplumunun zel bir tarihsel grevi olduuna hep inand. Byle birinin, insann topluma ynelik faaliyeti zerinde bsbtn uzak dnmesi ok gtr. "Yeralt Adam" bir yerde, toplumun deitirilebileceinden, daha iyi ve daha insanca bir toplum yaratlabileceinden sz eder. Bir baka deyile, "Yeralt Adam" dnyann deitirilemezliine imanl deildir. Ama "insan doasnn deimezlii"nde srar eder: Evet, insanlar yasalar kavrayp bu yasalar dorultusunda aklc bir toplum ve yaam kurabilirler. Ama byle bir dnemde de insan bu kez can skntsndan dolay aklc olmayana eilim gsterecektir. "nk insanlar ahmaktr." (4)

Kanmzca Dostoyevski'yi "byk" yapan, bilge "Yeralt Adam"n gerektiinde, hep yerstne zlem duyan insani yanyla da verebilmesidir. Dostoyevski, "Yeralt Adam"nn, bu konumuyla toplumsal yaama katldnda sradan bir yalak durumuna deceini sergileme cesaretine sahiptir. Camus'nun yabancs, Meursault, hibir zaman yalaklamaz, hep "yabanc" olarak kalr; nk Meursault insan olmaktan ok uzaktr. Dostoyevski'nin kendine zg "yabanc"s ise son tahlilde gene de insandr.

Dostoyevski'nin hereye ramen insandan kopmamas, yaad toplumun zellikleriyle de birletiinde, insana aktivist bir boyut eklemesine yol aar. nsan gene ebedi ve isel duygu zenginliklerine sahiptir ve uygarlkla birlikte bu zenginlikler bireyin i dnyasnda belirli dengesizlikler dourur. Birey, yeni dengelere ulamak ister.te bu noktada insan "devrimci" yapabilen kendi i dengesizliklerini toplumda yeni dzen aranlaryla belirli bir dengeye ulatrma drtsdr. Devrimci, kendi isel dengesizliini toplumsal dzlemdeki aranlarla gidermeye alan bir aktivisttir.

Burada ok ak biimde belirtmekte yarar var: erdii tehlike, hastalkl yan ne olursa olsun, sz konusu drt, balang olarak saygn bir ierik tar. Kendisiyle bsbtn bark, kendisi ve toplumuyla en kk bir hesaplamas olmayan birey, hibir eye, hibir balang yapamaz. Birey, elbise seer gibi, nndekilerin en iyisine bakp, inan ve eylem semez. Gerekte bir btn olan isel ve dsal hesaplamalar bireyi alr, bir yerlere gtrr. Daha sonras, bir baka srecin rndr.

Deiiklik: Tutku mu, Korku mu?

Buraya kadar Avrupa'da bireyin konumunu ve bu konuma ilikin yaklamlar toplumsal dinamiklerden bir lde bamsz olarak ele aldk. Daha dorusu, kapitalizmin doal geliiminin ortaya kard deiimlerin dnda, kkl toplumsal altst olularn bireyin konumu zerindeki etkilerine eilmedik. Oysa dnyamz 200 yldr bylesine altst olulara, savalara, ihtilallere ahit oldu. Genel hatlaryla nasl zetlenebilir bunlarn insan zerindeki etkileri?

Bu noktada kk burjuvann konumuna ilikin olarak yerinde bir deerlendirmeyi aktarmak istiyoruz: "Kk burjuva ideolojisi her zaman yenilik arar. Temelsiz eften pften hikayelerle avunduu iin, bunlardan abuk bkar da. Dolaysyla hep 'daha yeni' olann peindedir. Ama gene kk burjuva ideolojisinin bu sylenenle zellikle elien, daha kkl bir zellii vardr: Deiime kar olmas. Biimsel yenilii sever, ama gerekten farkl olan bir ey karsnda korkun tedirginlie kaplr kk burjuva." (5)

ok doru. Bu doruyu, Avrupal demokratn tarihi gndeme geldiinde daha zel bir sonula da pekitirebiliriz: Her iki toplumsal olgunun balarnda duyduu temelsiz cokuya ramen, Avrupal demokratn nce Jakobenlerden, sonra da Boleviklerden duyduu dehetin znde bu insanlarn gerekten de farkl olduklarn sezmesi yatar. Jakobenlerin ve Boleviklerin yapmak istediklerini ya da fiilen gerekletirdiklerini bir kenara brakyoruz: Her iki kesimin yalnzca "farkl" olular bile bal bana bir rknt kayna olmutur Avrupal demokrat iin. Giderek Bolevikler, Avrupal Marksistlerin de nemli bir blm iin, bu dehet verici zelliklerini hep korumulardr.

Genel bir tanm olarak kullanrsak "Avrupa solu"nun bu balang rknts, Rusya'da 1917'den sonra alnan u ya da bu tedbirden nce gelir; gerekte, bu tedbirlere snrl olduu ileri srlen tepki ve ksknlklerin gerek kayna, belirleyicisidir. zetle Avrupa solu, Bolevikler karsnda, eski Plekhanov kompleksinin ge bir izleyicisi olmutur. Avrupa solunun Bolevikler ve 1917'ye ilikin bu tepkici tavr, kuaklar boyunca, birey-siyasal aktivite sorununa alamayan amazlar tamtr.

Avrupa'nn tepkici tutumu, zellikle kkl toplumsal-siyasal oluumlarda aa vurulan yeni ideolojik ekillenmelere de kaynaklk etmitir. 17 Devriminin yaltlml ve Avrupa'nn gzndeki "sonusuzluu", yeni devrim durumlarnn ve savalarn, tarihin aralar olarak deil, ilerinde bireyin kendi kendini amlayaca ya da gerekletirecei bal bana birer "ortam" olarak deerlendirilmelerine yol amtr. Avrupa solunun bu konumu, zellikle anaristlerin de varl ile spanya Savanda belirginlik kazand. Malraux'un Umut'u bu gzle okunabilir. Umut'ta devrim bir kyamettir; kyametin ise gelecei, sonucu olmaz. nemli olan bu kyamet annn salad zgrlk rnlerinden yararlanabilmektir. nemli olan, savala spanya'nn ve Avrupa'nn hangi yeni biimi alaca deil, insanlarn bu sava frsat bilip kendilerini deitirebilmeleridir. Sonuta ayrm belirginleir: Bir ey yapmak isteyenler ve bir ey olmak isteyenler. Komnistler bir ey "yapmak"

istedikleri iin hep "dar" kalrlar; Komnistlerde yalnzca eylemin erdemleri vardr. Bir ey "olmak" isteyenler ise gerekletirdikleri kkl i hesaplamalarla hayatn bizzat kendisinin srlarna ularlar.

Dostoyevski'den sz ederken, i dengesizliklerin drts ile toplumsal boyutlu eyleme girien insana balang olarak sayg ile bakld. Sonrasn srecin ve iinde yer alnan somut dinamiklerin belirleyecei sylendi. te bir olaslk: Toplumsal-bireysel dinamikler insan Dostoyevski'nin k noktasndan sonra Malraux tiplerinin konumuna da getirebilir. Daha tesini sylemek de mmkn: leride Avrupa'da geliecek bir toplumsal patlamada, herhangi bir anlaml tarihsel erek iin deil, kendilerini "gerekletirmek" zere yer alacaklarn nicelii byk bir nem tayacaktr.

Nihayet Avrupal aydn hep dndrm bir soru var gndemde. Soru bir yanyla Sartre'n bir oyununda Siyaset ark'nda ilendi: Devrimcinin devrimle devirdiine benzemesi, onun yntemlerini uygulamas bir tarihsel yazg mdr? Koestler Gn Ortasnda Karanlk'ta kahraman ile sorgucusunu benzer bir sorun erevesinde tarttrr. Sorgucu Gletkin "sosyalizmin tek lkede ayakta kalabilmesinin neminden" sz eder hep. Sorgulanan Rubaov yani Koestler'in kahraman, bir "eski tfek" olarak dnr ve konuur: "Biz tarih yapyorduk, siz ise politika yapyorsunuz."

Rubaov ve kuandan benzerlerinin tarih yapma gibi soylu bir amala yola ktklarndan kimse kuku duymamal. Gene de ortada bir soru duruyor: Rubaov ya da onun gibi dnenler, tek lkede sosyalizmi ayakta tutmann da "tarih yapmak" olduunu reddedebilirler mi?

Ulalan Nokta

Avrupa'da demokrat dncenin diri ve eylemci kalabilmeye ynelik son ve soylu rpnlar Rolland'n Jean Christophe'unda gndeme gelir. Jean Christophe, eylemci, dnyann ilk byk devrimini gerekletiren Fransa ile bitmek tkenmek bilmeyen bir teorik zenginlik kayna olan Almanya'y buluturmaya alr hep. kisinin btnlnde, gerek Avrupa'y arar. Jean Christophe iin eylem ile teorinin "ngilizvari, burjuvaca, tccara, pasifist sosyalizmin yzne tkren, antagonizmay bir yasa olarak gren trajik evren anlaynda" bulumalar, Avrupa iin gerek umuttur. Rolland'n kahraman 20. yzyln banda yeni kuaa yle konuur: "Bir kavga verdik, Cin'i yenemedik ama o da bizi yenemedi. imdi sra sizin."

Rolland'n yeni kuaa bu zl sylevinden sonra Avrupa'nn dousunda Cin'i yenmek iin bir byk hamle gerekletirildi. Rolland yaad, grd ve hep anlamaya alt. Hibir zaman uzak ve dman olmad. Ama Rolland'n bu tutumunu Avrupa solcusu ve demokrat iin genelletirmek ok g. Gnmzde Avrupa demokrat dncesine egemen olan anlay, 19. yzyl ideolojisinin temel zelliklerini korumaktr. Bu, Jean Christophe'un "antagonizmay bir yasa olarak gren trajik evren

anlayndan" bir baka deyile Romantizmin devrimci kanallarda bu yeni (ve son) biimleniinden iyice uzaktadr. Avrupa'daki yeni anlay, belirli ynleriyle Avrupa'nn eski topya geleneinin 20. yzyl koullarnda dirilii olarak zetlenebilir. Kendi doal geliimine brakldnda ktye de ynelebilen bir evrimin nce devrime dnmemesi (nk devrimlerin nedeni bilgisizliktir) sonra da iyiye yneltilebilmesi iin eitim; eitimin en nemli paras olarak da bireyin yanlsamalardan kurtulmasn salayacak bir yeni hmanist silkini. Gerektiinde bu modeli Avrupa Komnizminin aa yukar ayn dorultudaki "yeni" ynelimleri ile btnletirmek de mmkndr. Gelinen bu noktada, klasik siyasal eylemin alma, bireyin kendi devrimini (eitimini) i, aile, cinsel yaam, okul vb. gibi alanlarda bizzat kendisi iin gerekletirmesidir...

Avrupa yzyllar sren bir birikim sonucunda, bu noktaya gelmitir. Deime, yenileme ya da yeni bir aktivizm phesiz mmkndr. Ama yazmzn konusu bu deil. Trkiye'de zellikle roman alannda, gencecik bir kuak "klerinin sorununu zemeyen kelolanlar" (Aaolu, Be Kii) olarak sulanrken, inan "insanlarn kendilerine ikence etmek iin bulduklar bir tr ceza" (Erolu, Isszln Ortasnda) olarak nitelendirilebilirken, daha kts Latife Tekin ve Ahmet Altan azndan sol siyasetle uraan insanlara ilikin olarak o korkun eyler yazlabilirken neye, hangi siyasal-kltrel birikime, hangi frtnal deneyimlere dayanlyor, okuyucuyu bunlar dnmeye yneltmek istedik.

Bir de u szler zerinde dnmek gerekiyor: "Mazide melce aramak kaaklktr; ama bir asr sonrasnn dalgasna dmek de kaaklk. Asrmz btn sefalet ve btnlyle, len ve doan unsurlaryla anlarsak ve faal olan asrmzn kavgasna 'hayat' cephesinden itirak edersek ve kendi asrmzn saadete kavuacana inanrsak yaadk diyebiliriz." (6)

"Yaadk" diyebiliyor muyuz ?

Dipnotlar 1) Goethe; Werther(Gen Werther'in zdraplar) ev: Recai Bilgin, Remzi Kitabevi, Ist. 1967 s: 14 2) Marx; Economic and Philosophical Manuscripts (1844) Bottomore-Rubel, Marw Selected Writings in Socioiogy and Social Philosophy iinde, Penguin 1969. s: 92 3) Lukacs G; Avrupa Gerekilii, ev: Mehmet H. Doan, Payel yay. st. 1977 s:146-147. 4) Dostoyevski; Yeraltndan Notlar, ev: M. zgl, Adam yay. st. 1982 s: 27-28 5) Belge Murat; Tarihten Gncelle, Alan yay. st. 1983 s: 164 6) Hikmet Nazim; Kemal Tahir'e Mapushaneden Mektuplar, Bilgi yay. Ank. 1975 s: 92

You might also like