Professional Documents
Culture Documents
Kurtuluş Savaşına
Katılan Din Bilginleri
ve Tekkeler
18 Somuncu Baba
Camilerin Fonksiyonu Nakşi şeyhi Hacı Hasan Efendi Milli Mücadelenin
destekleyicileri arasında idi.6
Milli Mücadele döneminde camiler, sosyal,
kültürel ve idari fonksiyonlara sahip alanlar olarak Kuvâ-yı Milliye Hareketini destekleyen sufi
işlevlerini sürdürmekteydi. Hükümet, halka, ca- şeyhleri, mücadele sırasında onların meşrulaştırıl-
miler aracılığı ile ulaşmaktaydı . Bu nedenle Milli
4
ması, halk ve maddi kaynakların seferber edilmesi,
Mücadele’nin örgütlenmesinde camiler, tabiî ola- Saray ile Milli Mücadeleciler ve Ankara-İstanbul
rak çok önemli fonksiyon üstlenmişlerdi. Bildiriler, Hükümetleri arasında aracılık rollerini yerine ge-
ilanlar, çağrılar camilerden yapılmakta ve cami tirmişlerdir. Bir taraftan onları meşrulaştırırken,
duvarlarına asılmaktaydı. Halk camilerde hareke- diğer taraftan savaş için gerekli halk desteğini
te geçmekteydi.
sağlayan konuşmalar vaazlar vermiş, mevlitlere
Milli Mücadele ve Tekkeler katılmış, mevlitler düzenlemiş, milliyetçi cemiyet-
lere katılmış, değişik şehirlerden TBMM’ye mebus
Milli Mücadele döneminde, pek çok tekke
olarak seçilmişlerdir. Mecliste de genelde Şeriyye
ve tasavvuf erbabının da faal rol oynadığını gör-
ve Evkaf Komisyonu ile İrşad komisyonunda gö-
mekteyiz. Aslî hüviyetlerine bağlı kaldıkları dö-
revlendirilmişlerdir.7
nemlerde tekkeler, inceliğin, kibarlığın, zarafetin,
nezaketin, insan sevgisinin, çalışmanın, hizmetin, Mücahidîn-i Mevleviyye Alayı
sanatın, ilmin, irfanın, marifetin ve maharetin öğ-
Çoğunluğunu Mevlevilerin teşkil ettiği “Mü-
retildiği, işlendiği, geliştirildiği ve olgunlaştırıldığı
cahidîn-i Mevleviyye Alayı”, millî mücadelede
merkezlerdi. Fakat zamanla duraklamaya, gerile-
meye ve çökmeye yüz tuttu. Çöken ve yıkılan tek- özel bir yere sahipti. Alay sancağını alay komutanı
kede, hakikî tekke ruhundan ve cevherinden eser Veled Çelebi’ye vekaleten alan Yenikapı Mevle-
kalmadı.5 Milli Mücadele’nin yapıldığı dönemler- vihanesi şeyhi Abdülbaki Efendi, dervişlerle be-
de eski safiyet ve gücünü kaybetmeyen tekkelerin raber, İstanbul’dan Konya’ya doğru yola çıktı. Yol
gayretleri, diğerlerini de bu mücadelenin içine
sokmuştur.
Mart / 2007 19
boyunca diğer tekke ve zaviye mensuplarının da Mücâhidîn-i Bektâşiyye
katılmasıyla iyice kalabalıklaşan alay manevî ik-
Mevleviyye Alayı’nın bir benzerini daha önce
mal ve lojistiğini de Mevlâna’nın huzurunda ta- Bektaşiyye Tarikatı’nın organizasyonunda gör-
mamlayarak mücadelenin içine girmiş oldu. Bu mekteyiz. I. Dünya Savaşı sırasında Bektaşiyye
taburda değişik birçok tarikattan derviş vardı ama Tarikatı’na mensup dervişler, “Mücâhidîn-i Bektâ-
kumandanı Mevlevî şeyh Veled Çelebi (1869- şiyye” adıyla bir Bektaşî alayı kurmuş ve oldukça
1953) olduğu için ve bu girişim onların eseri oldu- önemli bir politik güç haline gelmişlerdir. 1915’te
kurulan bu alaydaki asker sayısı 7.000’i aşkındı
ğundan “Mevlevî” denmişti. 138’i Yenikapı Mev-
ve Doğu Cephesi’ne gönderilmişti. Bu alaya ait
levi Dergahı’ndan olan 1.023 kişiden oluşuyor-
olduğu söylenen bir sancak, halen Cemaleddin
du. Asker-dervişler Yenikapı Mevlevihanesinden
Çelebi’nin Hacıbektaş’taki türbesinin başucunda
hareketle Konya’daki Mevlâna türbesine gittiler. durmaktadır.10
Orada okunan Kur’an ve yapılan dualardan son-
Üsküdar Özbekler Tekkesi ve Şeyh Ata
ra IV. Orduya katılmak üzere Şam’a doğru yola
koyuldular. Ancak, “eğitilmiş asker olmadıkları Yine Kurtuluş Savaşı’nda stratejik mevkii ve
için” çoğu yolda öldü. Geriye kalanlar, askerleri şeyhinin faaliyetleri yönünden en renkli dergâh
Üsküdar Özbekler Tekkesi’dir. Silah sevkiyatının
savaşa teşvik için diğer ordulara dağıtıldı.8 Mev-
yapıldığı, Milli Mücadele önderlerinin ağırlandığı,
levî Dergâhı’nın postnişini Abdulhalim Çelebi
Fevzi Çakmak, İsmet İnönü gibi millî mücadele
(ö.1345/1925), 1920’de yayınladığı bir yazısında,
komutanlarının, pek çok mebusun misafir ol-
Ankara’yı kastederek, “...Cümlesinin temel fikirleri, dukları, yaralıların tedavi edildiği bir merkezdi11.
vatan hissi ile doludur. Buna imanım kadar kanaat Özbekler Tekkesi şeyhi Şeyh Ata (ö.?)’nın tevkif
hasıl ettim...” demektedir.
9
edilmesinden sonra, onunla konuşan İngiliz Giz-
20 Somuncu Baba
li Servisi yetkilisi Harron Armstrong, izlenimlerini Kuva-yı Milliye Hareketinin başarılı olması ve
şu ifadelerle dile getirmektedir: “Bizler Türk din TBMM’nin kurulması üzerine 1920 sonlarında
adamlarının, bu mevzularda faal rol oynayacakla- Ankara’ya gelen Ahmed eş-Şerif, Mustafa Kemal
rını asla tahmin etmiyorduk. Diğer araştırmaları- ve dava arkadaşları tarafından saygıyla karşılanmış
mız, Türk mukavemet menbalarının meydana çı- ve Milli Mücadeleye destek vermiştir. Bilhassa
karılması yolunda müspet netice vermeyince, vaki Doğu ve Güneydoğu Anadolu kentlerine düzenle-
ısrarlı ihbarları değerlendirerek tekkeler, mescidler, diği seyahatler, yaptığı toplantı ve konuşmalar ile
camiler gibi dinî mebâni (binalar) üzerinde durduk
Anadolu halkının bir bütün olarak Milli Mücade-
ve din adamlarını takip ve kontrole başladık. Elde
leye katılmalarını teşvik etmiştir. Özellikle 1 Şubat
ettiğimiz malumat ve karşılaştığımız hakikatler biz-
1921 yılında Sivas’ta Ahmed eş-Şerif önderliğinde
leri hayrete düşürdü. Bu din adamları münhasıran
düzenlenen İttihad-ı İslâm Kongresi, Milli Müca-
telkinlerle ve maneviyatı yükseltmekle iktifa etme-
deleye İslâm Dünyasının ilgi duymasına ve gerek-
mişler, fiilî olarak da mukavemet teşkilatı içinde
li desteği vermesine yol açmıştır. Mustafa Kemal
vazife almışlardı. Halk üzerinde tesirleri fevkalade
Paşa ile sağladığı dostane ilişkiler Cumhuriyetin
olduğundan, üzerlerine aldıkları vazifeleri muvaffa-
kiyetle ifa etmişlerdi.”12 ilanından sonra da devam etmiştir.
Mart / 2007 21