Professional Documents
Culture Documents
One Guzel Vekil
One Guzel Vekil
Hüseyin ÇALDAK *
O NE GÜZEL VEKÎL,
O NE GÜZEL
DOSTTUR!
İlhan SOYLU
38 Ocak 2009
K endi
39
için O’nun rızasını tahsil et- en uzak maksatlarımı yapabi- mülk başkasınındır. O Mâlik,
mektir. Neticeyi almak ve ya- lir, benim her halimi görür, se- hem Kadîr’dir, hem Rahîm’dir;
ratmak O’na mahsustur. Mese- simi işitir. Öyleyse bütün mev- kudretine istinad et, rahmeti-
la çift sürmek, hazine-i rahmet cudatın bütün seslerini işitiyor ni ittiham etme. Kederi bırak,
kapısını çalmak demektir. Bu ki benim sesimi de işitir, bü- keyfini çek. Zahmeti at, safâyı
tarz bir teslimiyetle fiilî dua an- tün o işleri yapıyor ki, en kü- bul.”
lamındaki tevekkül, Cevâd-ı çük işlerimi de O’ndan bekli-
Mutlak’ın (c.c) esmâ ve sıfat- yorum, O’ndan istiyorum…” İşte, tevekkülü hakkıyla ya-
larını anlamaya yönelmek ol- İşte böyle bir vekilimiz, böyle şayan bir insan, bu fani dün-
duğundan, kabule mazhariyeti bir Mevla’mız var. Ne mutlu bu yada nasıl bir vekil ve mevlaya
genellikle mutlaktır. Allah’a te- teslimiyet ve bu tevekkülle saa- sahip olduğunu anlar, huzurlu
vekkül eden insan, kalben O’na dete erenlere! bir ruh haliyle hayatına devam
teveccüh etmiş demektir. Bu te- eder. Bu dünyada saadeti yaşa-
veccüh, başlı başına bir sâlih Tevekkül en büyük huzur dığı gibi, uhrevi hayatını da ga-
ameldir, bir ibadettir. İste- kaynaklarından biridir. İnsanın ranti altına almış olur. “Çalış-
nen dünyevî maksat gerçekleş- önünde çok menziller var. Kab- mak âdetim, tevekkül hâlimdir”
sin veya gerçekleşmesin, uhrevî re girmeden önce çoğu zaman, şuuruyla bir mümin, her za-
mahsûl alınmış; ruh, huzurun hastalıklar, musibetler, çaresiz- man gerçek teslimiyetle birlik-
zevkine ermiş, Allah’ı anmanın likler ve ihtiyarlık menzillerine te azm ve gayretin gerekliliğini
safâsını sürmüştür artık. de uğrar. Bütün bu safhalarda bilir. O’na inanır, O’na dayanır,
insan tevekkülsüz yaşayabilir O’nun rızasıyla yaşar.
Hakiki anlamda tevekkül ile mi? Zira her bir insan biraz dü-
fiilî dua eden adam şunu anlar şününce kendi nefsine şunla- O ne güzel vekil, O ne güzel
ki: “Birisi var; O’nun hatırat-ı rı söyleyecektir: “Sen kendini, dosttur!
kalbini işitir, her şeye eli ye- kendine mâlik sayma. Çünki
tişir, her bir arzusunu yerine sen kendini idare edemezsin, o
getirebilir; aczine merhamet yük ağırdır. Kendi başına mu-
eder, fakrına medet eder. Ve hafaza edemezsin, belâlardan Dipnot
* Dr.
şöyle düşünür: Bütün kâinata sakınıp, levâzımatını yerine 1 Tirmizî, “Kıyamet”, 60.
hükmeden Zât’ın (c.c), en kü- getiremezsin. Öyle ise beyhu- 2 3/Al-i İmran, 159.
3 5/Maide, 23.
çük işlerime ıttılaı var ve bilir, de ızdıraba düşüp azab çekme, 4 65/Talak, 3.
40 Ocak 2009