You are on page 1of 1

İNTİZAR OKLARI

Açıldı maveraya aynalardan bir dehliz


Buz tuttu hatıralar kalmadı maziden iz

Esti bir deli rüzgâr, kırıldı gül dalımız


Derince bir iç çekti bayraktaki alımız

Kılıçların çığlığı karışır ney sesine


Ruhumuz kanatlanır göklerin ötesine

Kurşundan ağır yükü göğsümde taşıyorum


Yekpare bir zamanda maziyi yaşıyorum

Bu çağın mihnetini kaldıramadı gönül


Aynadaki boşluğu dolduramadı gönül

Hasretin kor ateşi içimde bir dağ gibi


Aydınlatsın ruhumu nazarın çerağ gibi

Ey kalbimin yitiği, kapımı çalmadan gel!


İçimdeki putları kırsın mübarek bir el

İntizar oklarıyla tarumar oldu bağır


Ruhların kıyamında beni gölgene çağır

Akmaz oldu oluklar, kalbimiz çöle döndü


Gönlümün sırça köşkü sımsıcak küle döndü

Yağmalandı ganimet, hani nerde sermaye?


Sultanlık fanilerin, kulluk en büyük paye

Baharı sürgün etti içimde kara kışlar


Aczimin istiğfarı gözümden akan yaşlar

Giryesini içine akıtır minareler


Gözler kalbin aynası, âh neler gördü neler!...

Hazanda sarı hüzün abanıyor yaprağa


Kim bilir tenin neler anlatacak toprağa

Öpsem ey Kurtarıcım ayağının izini!...


Gülistan olur ateş görsem o gül yüzünü

Sözlerin yangınına seccadem şahit olsun


Vahdetin aydınlığı gönül göğüme dolsun

M. Nİhat MALKOÇ

69

You might also like