You are on page 1of 546

Maggie Furey - G Kaltlar 1 - Aurian eviren: Aye Dzkan GU KALITLARI SERS Birinci kitap Aurian ikinci kitap Rzgarlarn

Harp nc kitap Alevlerin Klc Drdnc kitap Dhiammara MAGGIE FUREY : Maggie Furey ngiltere'nin Kuzey-dousunda dnyaya geldi. Uzun yllar retmenlikle urarken, ayn zamanda BBC Newcastle Radyosunda kitap eletirmenlii ve Durham Okuma Kaynaklar Merkezinde danmanlk yapt; ocuk kitaplar fuarlar dzenledi. Dier eserleri arasnda Shadowleague ve Web serilerini sayabiliriz. Yazar, 1995'de British Fantasy dln kazand Maggie Furey, halen irlanda, Wicklow'da ei Eric ve alt ke- disiyle birlikte yayor. ok uzun sren bir proje boyunca, bkmakszn verdi destek iin bu kitap sevgiyle Eric'e adanmtr. Orijinal Ad : ^tBtN ngilizce Aslndan eviren : Aye Dzkan Yayma Hazrlayan : Ferhan Ertrk 1. Basm : Ocak 2003 ISBN : 975-8733-07-9 Copyright 1994 by Maggie Furey Kapak llstrasyonu O eref Erol

Bu kitabn Trke yav haklan AHa Basm Yaym Datm Ltd. tHe aittir. YiviLvilm izin alnmadan ksmen ya da tamamen alnt yaplamaz, hibir ekille kopya edilemez, aatkmaz ve yaymlanamaz. ARTEMS YAYINLARI ataleme Sokak No: 52/2 Caalolu / stanbul Tel: 0212 513 34 20-21 Fax: 0212 512 33 76 e-posta: info@artemisyayinlari.com www .artemisy ayinlari. com Genel Datm: Alfa Tel: 0212 51 1 53 03 Fax: 0212 519 33 00 www. alfaki tap. com Bask ve Cilt: Melisa Matbaaclk Tel/Fax: 0212 501 97 57 Artemis, Alfa Yaynlar'nm tescilli markas **************************************************************** *********** Avran GLN LEYDS selam, kk kz!" iAurian yerinden srad, bu arada mavi atetopu ellerinden ormann kuru, kfl toprana dverdi. Aceleyle yerde tten yapraklar ayayla inedi,kapld panikten sndrc byy unutmutu. Annesi buraya tek bana gelmesini yasaklamt ama saklanmak iin artk ok geti. Aurian komak iin dnd ama ormann iindeki aklkta duran, davetsiz misafir tuhaflyla onu yolundan dndrd. Daha nce hi bir erkekle karlamamt. Adam uzun ve iri yaplyd; kaim pelerininin altnda kahverengi bir deri kyafet giyiyor, belinden kocaman bir kl sarkyordu. Yzndeki artc gariplikteki kahverengi tyler ve kahverengi gzleri Aurian'a dostu olan hayvanlar hatrlatyordu. Adam ne doru bir adm att, kollarn ileriye uzatmt; Aurian akln kartran bu adamdan aceleyle uzaklat, parmaklarnn arasnda yeni bir atetopu olumaya balamt. Adam dnceli bir biimde ona bakt ve yere oturup ellerini dizlerinin zerine koydu. Artk onun boyuna geldii iin daha az korkutucu grnyordu; Aurian kendini biraz daha gvende hissetti. Sonu olarak bunlar onun annesinin topraklaryd. "Kimsin sen?" diye sordu.

"Ben Forral'm, sava ve gezgin; hizmetinizdeyim, Kk Hanm." Oturduu yerden bir reveransa en benzeyebile- cek biimde bam yavaa edi. Aurian, "Tamam ama sen kimsin?" diye srarla sordu; bu arada ikisinin arasnda gvenli bir mesafe olmasna dikkat ediyordu. "Ne istiyorsun? Biliyorsun, burada olmaman gerekiyor. Hayvanlarn seni buradan uzak tutmas gerekirdi." Forral glmsedi. "Beni rahatsz etmediler. Ben hayvanlara zarar vermem, onlarda bana zarar vermezler. Bu iyi bir yaam tarzdr."

Aurian annesinin uyarlarna ramen adama kannn kaynadn fark etti. Bu gerekten iyi bir yaam tarzyd ve adamn glmsemesi houna gitmiti. Eer topraklarnda gezindiini renirse annesinin ona yapacaklar bilmek bu adamn hakkyd. "Bak..." diye balad ama adam konumaya balamt bile. "Beni Gln Leydisine gtrmen mmkn olabilir mi acaba?" "Kime?" Forral belirsiz bir hareketle elini sallad. "Biliyorsun, Bycye. Leydi Eilin'e. Eer yanlmyorsam, sen onun kz, kk Aurian olmalsn. Tpk Geraint'e benziyorsun." Aurian'n az ak kald. "Babam tanr mydm?" Forral'n yz zntyle burutu. Yumuak bir sesle, "Gayet iyi tanrdm," dedi. "Hem anneni, hem de baban. Hayata atlmam Geraint'e borluyum. Beni bulduunda senin yalarnda bir yetimdim. Beni Nexis garnizonundaki kl okuluna gnderdi ve daha sonraki yllar boyunca hep dostum olarak kald." iini ekti. "Baban ldnde denizin tesinde, yabanc diyarlarda askerlik yapyordum. Kazann haberi ni toparlayabilmek iin bir saniye duraklad. "He Annene hizmet etmek zere buradaym." oralara kadar gelmedi. Yeni dndm ve duyduumda," sesi-\ geldim.

"Seni istemez." Aurian nasl kabalk ettiini fark ettiinde szler azndan kmt bir kere. Bu kadar uzun yoldan gelmi birisine byle bir ey sylemek ok feciydi. stelik de adamdan daha imdiden holanmt. Aurian, dokuz yllk 3 mrnde sadece annesiyle birlikte olmutu ve Eilin'in kzma ayracak ok az zaman vard. O Yce Grevine dalp gitmiti. Aurian'm sadece hayvanlarla arkadalk ettii, ok yalnz bir hayat vard. aresizce etrafna baknp yeni arkadann duygularn incitmeyecek bir yol bulmaya alt. "Bak," dedi. "Annemin hi konuu olmaz. O kadar megul ki beni bile zor gryor." Forral onu tepeden trnaa szd. Eer normal bir biimde yetitirilmi olsayd, Aurian giydii yrtk prtk uvaldan, kzl buklelerinin karklndan, yzndeki lekelerden ve plak dizlerine yerlemi kirden utanrd. Ama u anda, bunlarn farknda bile deildi, adamn bakna aynen karlk verdi. Forral, en sonunda, "O zaman sana kim bakyor?" diye sordu. Aurian omuz silkti. "Hi kimse." Koca adam kalarn att. "O zaman sana birisinin bakmasnn zaman gelmi de gemi bile. Yeri gelmiken, bunu yapman doru mu?" Hl, kzn elinin, ayasnda dans eden unutulmu atetopunu iaret etti. Aurian

onu aceleyle sndrp ellerini arkasna saklad; keke yzndeki sulu ifadeyi de ayn kolaylkla saklayabilseydi. "Yani... tam olarak deil," diye itiraf etti. "Ama acil bir durum sz konusuydu." Dudan srd. "Beni ele vermeye ceksin, deil mi?" Forral bu konuyu dnyormu gibi yapt t. "Tam ir ekild amam. Sylemeyeceim - ama bu seferlik," diye sert bir ekilde ekHem geldiimde ne yapmak zere olduunu anlamadm sanledi. "Ama bir daha yapma, anladn m? Bu ok tehlikeli. anlamadm sanma. O zaman acil bir durum yoktu, deil mi?" Aurian yznn kpkrmz kesildiim hissetti ve Forral srtt. "Hadi ufaklk, gidip anneni grelim." Aurian, "Bu onun pek houna gitmeyecektir," diye uyard onu ama Forral'n kendisine inanmadn grebiliyordu. Aalarla kapl yokuu trmanmaya baladlar; Forral yorgun atm ekerek nden yryordu. Leylek gibi uzun boylu ocuk kendi sert tyl, kahverengi, eyersiz midillisine bindi. Serin gz gnei plak dallarn arasndan szlyor ve ayaklarnn altnda trdayan kaim yaprak tabakasn yaldzlyordu. Uzun ykseltinin sonunda aalar aniden bitti. ocuk durdu, yznde dikkatli ve kat bir ifade vard. "Tanr bizi korusun!" Forral nnde uzanan ykntlara bakt, gzlerine inanamyordu. Geraint'm lm haberi bir ok etkisi yapmt ama bu dzeyde bir ey beklemiyordu. Yamacn kenarndan aaya, geni, orak bir krater gz alabildiince uzanyordu. Kl stad, arkadann korkun sonunun kalntlarm grmeye dayanamyordu. Geraint By- c-halkn en parlak ve tez canls, Babyc adaylar arasnda en sevileniydi. Kendi trnden olanlarn hepsi gibi kstah ve inatyd. Uzun, kzl sal Geraint, hemen parlar, dolu dolu glerdi ve snrsz bir yaama sevincine sahipti. Onun gibi ulsuz bir olann arkada olmay ancak hayal edebilecei sevecenlikte bir kalbin sahibi olan bu Byc, kendisini burada ldrmt. Forral zntyle, Geraint'in de hayal kurmaya cesaret ettiini dnd. Sekiz yl nce, kayp Ejderha-halkmm tam olarak anlalmayan, kadim bysyle ar miktarlarda by enerjisi kullanarak bir dnyadan teki dnyaya gemeyi de- \ nemi ve byk felaketlere yol amt. Geraint'in dnyay yok etmeye ok yaklat syleniyordu. Adnn lml ve Bycler arasnda kuaklar boyu lanetlenecei imdiden belliydi. Forral, tehlikeyi ge fark eden arkadann, mmkn ol

duunca kk bir alana zarar vermek iin canndan vazgetiine inanmay tercih ediyordv. Yine de aadaki derin krater en azndan be

fersah boyunda, kenarlar atlam ve bzlm, erimi bir kaya ynyd. Aa doru inen taban ise dalgalanm siyah cam andryordu. Kl stadnn gzleri yaam izine rastlanmayan bu orak arazinin ortasnda gn nn prltsn yakalad. Geraint'in sebep olduu zararn karsnda dehete den Forral ne kadar sre orada durduunu fark etmemiti. Sonunda kendisine bakan ocuu grd. "Annem buraya kadar gelmez," dedi zayf ve yavan bir sesle. "Sana megul olduunu sylemitim. Yapacak o kadar ok ii var ki." Kl stadnn yrei bu bo harabede ihmal edilerek ve hibir arkada olmadan byyen, bu kza kar merhametle doldu. Sylentiler doru muydu, Eilin ok sevdii einin lmyle birlikte akl saln da m kaybetmiti? Bir toprak- bys stad olarak, Geraint'in trajik hatasnn yol at ykm dzeltme takntsyla acsn iine gmd syleniyordu. Forral ocuun hatrna toparlanp neeli grnmeye alt ama yola koyulduklarnda kalbi acyla doluydu. Forral'm atn kraterin zemininden geirmekte glk yaadlar ama Aurian'n aya yere salam basan midillisi pek sorunla karlamad. Kk kz sanki bir sentormu gibi ilerliyordu ve o koca kasenin dibindeki kaygan, katmerli zemine alk olduu belliydi. Forral giderlerken, buras yazn korkun olmal, diye dnd. imdi bile, cama benzeyen kaya, soluk gz gneinin ssn ve n gl bir ekilde yukar yanstyordu. Kimi daha derin katlarn arasnda su birikmiti ama etraftaki tek hayat belirtisi arada bir kraterin zerinden uan bir ku oluyordu. Sonunda aralarndaki uzun sessizlii Aurian bozdu. "Babam nasl biriydi?"

Soru Forral' artt, kelimelerin arkasnda yatan ricann farkndayd. "Annen sana anlatmad m?" "Hayr." diye cevap verdi kk kz. "Babamdan hi bahsetmez. Btn bunlarn onun hatas olduunu syledi." Elleriyle etrafn gsterirken sesi titriyordu. "Babamn kt bir ey yaptn ve bunu onarmann bizim grevimiz olduunu syledi." Forral rperdi. Eilin'e ne olmutu? Bu bir ocuk iin fazla ar bir ykt! Kesin bir tonda, "Samalk!" dedi. "Gera- int iyi, nazik bir adamd ve benim gerek dostumdu. Bunu bile bile yapmad. Bir hata yapt, o kadar -ve sana kimsenin baka eyler sylemesine izin verme." Aurian'm yz aydnland. "Keke onu hatrlayabilsey- dim," dedi yumuak bir sesle. "Yolda bana onu anlatr msn?" "Memnuniyetle."

anan ortasndan iki fersah kadar tede, toprak hafife aa inen bir yokula dzgn bir yzeye dnyordu. Biraz sonra kaya ince bir toprak katmanyla rtld ve yaama mcadelesi veren, kk bitkiler grnmeye balad. Gl yeniden grndnde, papatyalarla ssl ince bir imenlikte gidiyorlar ve zengin bir meyve hasadnn altnda kvrlm, yaban gl, brtlen ve mrver allklarnn arasndan geiyorlard. Yeil sahilin kenarnda ekil verilmi korular vard. Bazlarndan hl elma ve armutlar sarkyordu. Forral Eilin'in sekiz ksa yla sdrd ilerin boyutundan etkilenmekten kendini alamad. Ayn ilgiyi ocuuna gsterememesi ne acyd. Kraterin dibine szan sularn oluturduu gl byk ve yuvarlakt. Ortasnda, insan -ya da Byc- elinden kt belli olan bir ada duruyordu ve kyya zarif, tahta bir kpryle balanmt. Adann stndeki kule, gln zerinde ktan bir mzrak gibi ykseliyordu. Forral nefesini tuttu. Zemin bahelerle evriliydi ve siyah tatan yaplmt ama onun

zerinde, ldayan suyun stnde ykselen parlak bir kristal yap vard. Gksel bir havas olan binann zerinde, kayan bir yldz gibi parlayan tek bir k noktasnn olduu ince, cam bir helezon grlyordu. Forral soluk solua, "Tanrlar akna, ok gzel!" dedi. Aurian yapya suratn asarak bakt. "Burada yayoruz." Omzunu silkip midillisinden inerken hayvana hafife vurup vedalat. Forral da ayn eyi yapt, kk kz, atnn otlayaca- yerde kalaca konusunda gvence vermi gibiydi. Eyerini bir aacn altna brakp kk kz izleyerek kpry geti. Beyaz kumla rtl bir yol, dzgn turfanda sebze tarhlarn, eitli ot yataklarnn oluturduu dzgn bir mozaiin iindeki birbirinden farkl yeillikleri, ate renklerindeki sonbahar ieklerini, aralarndaki ar kovanlarn ve ktan nceki bu son lk havann tadn kartmaya alrken, bakr- altm rengi iekler arasnda vzldayan, kovan sakinlerini geerek Eilin'in bahesini dolayordu. ocuu takip ederek kuleye giderken Forral, Bycnn bu yalnzlk iinde kendisini ve ocuunu geindirmeyi baard dnd; bununla beraber vadinin toprandan elde edilemeyecek tahl, kuma gibi ihtiyalar Eilin'in nasl bulduunu merak ediyordu. Kulenin d kaps, esas yaama alan olduu her halinden belli olan mutfaa alyordu. Mutfak duvarlar kule tabannn kara tandan uyulmutu, bu, mekna maara benzeri bir grnt veriyordu. Kedeki metal ocan yayd k mutfaa scak bir hava katyordu. Renkli, el rgs yn kilimler ise zemini canlandryordu, ieride cilalanm tahtadan bir masa ve iki tarafna sktrlm sralar vard. Yastkl iki is kemle

ocan yanma ekilmiti. Duvarlar kaplayan laplar odadaki skkln ba sebebiydiler, iki kap dier odalara alyordu ve Aurian bunlardan sadakine iaret etti. "Bu benim odam," diye kl stad bilgi verdi. "0 bitkilerine kn olmak iin yukar katta uyuyor." ince, dner bir metal merdiven yukar katlara kyordu. Aurian aada duraklayp kendisini izlemesi iin Forral'a iaret etti. izmeleri titreyen madeni basamaklarda ana benzer sesler kartan Forral, merdivenleri trmanrken, ocuun yzndeki heyecanl bak dnyordu. Merdivenleri karken, kulenin cam odalarna baknca, Forral binann gsterili dizaynnn arkasndaki pratik amac fark etti. Odalar tarhlarla doluydu. Bu tarhlarn zerinde kk tohumlarn ekili olduu toprakla dolu tepsiler duruyordu, tohumlar kristal duvarlarn saklad akam gneinin lklnda gne banyosu yapyorlard. Nereden geldii belirsiz ince bir serpinti, havay nemle dolduruyordu. Forral'm teni artan youn bir byyle rperdi. Bitkilerin, gerekten, gzlerinin nnde bydnden emindi. Bycy yukardaki odalardan birinde bulduunda, kadn kendisini fark etmeyecek kadar meguld. Ban kaldrmadan, "Git buradan Aurian," diye mrldand. "Sana alrken beni rahatsz etmemeni sylemitim." Kl stad, Eilin'in yalandn dnd. Bu onu artt. lmller gibi Byc-halk da hastalk veya kaza sonucu lebilirdi ama bunlarn dnda istedikleri kadar yaabilir, dnyay terk etmeyi tercih ettiklerinde lrler ve fiziksel grntlerini istedikleri yata tutabilirlerdi. Forral Eilin'i gen, canl bir kadn olarak hatrlyordu ama siyah salarnda artk beyaz tutamlar vard ve aln krmt. Aznn kenarlarnda derin, ac izgiler grlyordu. Yamal, soluk giysilerinin iinde, solgun ve mahzun bir hali vard. Forral yaad kederi bastrmaya alarak, "Eilin Forral," dedi. Kadna sarlmak zere kollarn bir adm att ama Eilin onu grr grmez buruturunca Forral irkildi. "Defol!" Eilin ocua eilip yzne bir buraya getirmeye nasl cesaret edersin!" , "Eilin, benim, n ne uzatarak z fkeyle yzn tokat att. "Onu

Aurian Forral'm ardma sakland. "Benim hatam deil," diye alad. Forral iinde kaynayan bir fkeyle ona sarlmak zere dnd. "yi misin?" Aurian dudan srarak bayla onaylad. Solgun yznde irkin, krmz bir iz olumutu. Forral kzn gzlerinde yalar grd ve hemen ona sarld.

"Aa in ve beni kprnn yannda bekle," dedi yumuak bir sesle. Kz gittiinde kl stad, Eilin'e dnd. Souk bir sesle, "Bu yaptn hakszlkt," dedi. "Hak diye bir ey yoktur, Forral. Geraint ldnde bunu anladm. Bu sefil ocuun, kimseyi grmediimi, sana sylemesi gerekirdi!" "Syledi. Ama ben aldrmadm. imdi bana da vurmak ister misin?" fkesini denetleyebilmek iin ok uramas gerekiyordu. Elin baklarn ondan kararak dnd. "Gitmeni istiyorum. Buraya neden geldin?" "Geraint'm bana gelenleri duyar duymaz, hemen buraya geldim. Daha nce gelebilmi olmay isterdim. Belki senin aksi, yal bir kadna dnmeni engelleyebilirdim." "Bunu sylemeye nasl cesaret edersin!" "Bu ak bir gerek, Eilin. Ama ben Geraint'in hatrna senin hizmetine girmek iin gelmitim ve hl bu niyetteyim." Eilin odann dier ucuna yrd, hareketleri fkeden kesik kesikti. "Sana lanet olsun, lml! Hepiniz inansz ve gvenilmezsiniz. Senin hizmetin bugn ne ie yarar ki? Sen ve hizmetin, sekiz yl nce ihtiyacm varken neredeydiniz? Sen Geraint'in arkadaydn, seni dinlerdi! Senin yardmnla onu iine dt lgnlktan kurtarabilirdim. Ama hayr, sende bir seyahat arzusu belirmiti, dnyay grecektin. Umarm yaadklarn bir dostun lmn sana unutturmaya

yeter! Hizmetin ok ge geldi, Forral! Defol buradan ve bir daha da gelme!" Forral sert bir savayd ama Eilin'in ac szleriyle geri e- 10 kildi. Geraint'in lmnden duyduu ac hl tazeydi ve Ei- lin'in sulamalar onu zecek gerekleri iermekteydi. Belki de gitmesi daha iyi olacakt... Sonra Forral ocuu hatrlad. "Hayr!" Omuzlarn dikletirdi. "Gitmiyorum, Eilin. Byle yalnz kalmann sana kt geldii belli. Hem ocuun da ona bakacak birisine ihtiyac var. Burada kalmam fikrine almaya al, nk bu konuda yapabilecein bir ey yok." "Sahiden mi?" Eilin kendi etrafnda dnmeye balad ve Forral onun elinde asasn grdnde artk ok geti. Yer ayaklarnn altndan ekiliyor gibiydi ve korkun bir grlt kulaklarn doldurdu. Gzlerinin nnde renkli klar patlyordu ve ksa bir burulma hissi gvdesini boylu boyunca yrtarken acyla nefes ald. Sonra zemin gelip ona serte arpt. Forral dikkatle gzlerini at. Kprnn teki tarafnda, dzgn bir imen halsnn zerinde yatyordu. Kulesiyle adann sakin sularna bakt ve kendi kendine yle okkal bir kfr sallad. Kk kz kprnn zerinden koarak gelirken plak ayaklarnn kard ses tahtada yank yapyordu. Gelip yannda durdu. "Demek seni dar att." Hi arma

benzemiyordu ama Forral onun yzndeki endieyi okudu. Kalkp homurdand. "Bu da neydi byle?" "Bir apport bys." Aurian'n doru kelimeyi bilmekten gurur duyar gibi bir hali vard. "Bunlarda ok baarldr, btn topra Vadiye yle getirdi. Bu konuda ok deneyimli." "Bir Apport bys, yle mi?" Forral parmaklarn kvrck, kahverengi salarnn arasnda dalgn dalgn dolatrrken kalarm att. "Aurian, bu byyle beni ne kadar uzaa gnderebilir?" ocuk omuz silkti. "imdi gnderdii kadar sanrm. Sen genellikle tad yklere gre daha arsn. Neden sordun?" W "Beni Vadiden dar atamayacandan emin olmak istiyorum da. Bu yolculuk etmek iin ok tatsz bir yol!" Aurian ciddi bir biimde, "Sanrm yolun kalann kendi kendine gitmeni bekliyor," dedi ve Forral kahkahalarla gld. "Eminim bunu bekliyordur! Demek ki aracak. Aurian kamp kurmamda bana yardm eder misin?" Kzn yz inanmaz bir neeyle aydnland. "Yani kalyorsun?" "Beni buradan atmak iin yle birka byclk maskaral yetmez, kzm. Tabii ki kalyorum!" Bu Aurian'm hayatndaki en mutlu leden sonrayd. For- ral'la birlikte, kprnn solunda yetien salam, gen kaynlarn arasnda ona bir kamp kurdular. Kk kz onun setii yer konusunda kayglyd, nk annesinin gznn nnde olmazsa daha gvende olacan biliyordu ama For- ral gld sadece. "stediim tam da bu, ufaklk. Eilin ne zaman penceresinden baksa beni tam burada grecek. Bu samalktan vazgeene kadar annenin dizinin dibinde bir diken olmak istiyorum!" Aurian kampn ok gzel olduunu dnd. Burada yaayabilmek isterdi. Forral iki salam aacn arasna bir ip balad ve eyerinin arkasndan kartt katlanm bir yal bezi at. Bunu, iki taraf da yere deecek ekilde ipin zerine ast ve sonra iki taraf ekip arlk yapsn diye eteklerine koyduu talarla kaba bir adr yapt. "Ama rzgr ieri girer," diye itiraz etti Aurian. Forral omuz silkti. "Ben daha ktsn de grdm." Yine de Aurian ona Vadideki tahtalar yakamayacam sylediinde sinirlendi. Annesi onlar korumak iin byler yapm t, kendisi de yakacan dardan getiriyordu. Aurian sylediinin doru olduu konusunda Forral' ikna edene kadar akla karay seti ama sonund_a adam bu iten vazgeerek onu c

ferahlatt ama ii rahat deildi. "imdilik ate olmadan yaayabilirim ama Eilin k gelmeden akln bana toplasa iyi olur," diye homurdand. Annesi gn batarken onu ardnda tabii ki sorun kt. Gergin dudaklarla pencereden Forral'n kampn izleyen Eilin, Aurian'a onunla konumasn ve yanna gitmesini yasaklad. Ama Forral'n neeli direnci kk kza yeni bir cesaret vermiti. "Onunla konuacam, beni durduramazsn!" diye parlad. Eilin ona hayretle bakarken yz fkeden kararyordu sanki. Aurian'm isyan ona temiz bir dayak kazandrmt ama bu kk kzn kararlln arttrd. Dayak bittiinde, "Senden nefret ediyorum!" diye hkrd, "ve ne yaparsan yap Forral' grmemi engelleyemeyeceksin!" Eilin'in gzleri parlad. "Ona ok gvenme. Burada uzun sre kalamayacak." "Kalacak! Bana sz verdi!" Eilin kat bir sesle, "Bunun icabna bakarz," dedi. Ertesi sabah erkenden, Aurian kuleden kp kpry trmand. Forral kahvaltda yesin diye yanna bir beze sard ekmek ve annesinin gl kysnda dolaan keilerinin stnden yapt peynirden almt. Koruya ulatnda, kalakald. Savann kamp gece boyunca bym, kaln asmalarn altnda kaybolmutu. Tabii ki bu, annesinin iiydi. "Forral," Aurian bir yandan korkuyla seslenirken, bir yandan da geit vermeyen sk sarmaklar ekitiriyordu, "Forral!" Bir an sonra, bitki ynn altndan bir grlt ve ardndan da ar kfrler duyuldu. Kl stad sabahnn byk bir ksmn darya kabilmek iin harcad. Sonunda yeil ve katlal rm bir halde dar ktnda asmalar kendiliklerinden yklmaya ve birka dakika iinde toza .dnmeye baladlar. Forral Aurian'a bakt. "Bu sandmdan daha zor olacak," dedi. Ertesi sabah asmalar yeniden kmlard. Aurian Forral TJvcr

iin annesinin dolabndan bir balta ald. Ertesi gn onlar kaim, sivri dikenleri olan bir brtlen rts karlad. Forral Aurian'a kaybolmadan nce meyveleri toplamasn nerdi ve kendisini kurtardnda, onlar kahvaltda yediler. Bu aralarnda bir oyuna dnt ve yeni arkadayla Aurian yalnzlndan kurtuldu. Bu birka gn iinde, hayat boyunca olmad kadar gldn ve glmsediini fark etti. Forral' hayvan dostlaryla tantrd. Ormann utanga kular, rkek cey-

lanlar ya da vahi kedilerinin hepsi seve seve Aurian'n arsna geliyordu. Aurian, onlara zihniyle ulap basit duygularn Forral'a aktaryordu. Geri Forral'n hayvanlarla kendi kendisine iletiim kuramamas onu hayal krklna uratmt. Bunu herkesin yapabileceini sanyordu. Bununla beraber kl stadnn yapabildii baka eyler vard. Oyun bulma konusunda bir dehayd; askerlik yaparak geirdii yllar ya da prensesler, ejderhalar ve kahramanlarla ilgili anlatabilecei bir sr hikyesi vard. Forral Aurian'n kahramanyd artk ve kz ona tapyordu. Kk kz annesinin onu nasl dvdn Forral'a hi anlatmad, bunun daha da fazla soruna yol aacan dnyordu. Ama neyse ki onu grme yasa artk kalkmt. Bunun yerine Eilin, kzn oyalamak iin bahede uzun ve skntl iler buluyordu ama Aurian Forral'n yardmyla bunlar hemen bitiveriyordu. Au- rian konuyu annesiyle tartmayacak kadar akllyd ve Eilin her arkasn dndnde Forral iin yiyecek alarak hrsn alyordu. Ama Byc henz teslim olmamt. Drdnc gn, Forral'n sma dikenli srganlardan oluan bir ormanla kaplanmt. Forral dar ktnda ok skntl grnyordu. Aurian, yaralarna basmas iin ona kuzukula yapra verirken, gitmeye karar verecek, diye korktu. Ama kl stad, ifal otu imi ellerine ve yzne bastrrken kuleye bakt. Kenetlenmi dilerinin arasndan, "Bakalm kim nce pes ede 0

cek," diye mrldand. "Er ya da ge, aklna yapacak baka ey gelmeyecek." Sonbahar kn ilk souklarna yol verirken, durum aynen 14 devam ediyordu. Eilin'in uzmanl Toprak-bysyd ve emrindeki btn gleri davetsiz konuunu yerinden etmek iin seferber etmiti. Bir gece, gln yzeyi esrarengiz bir biimde ykseldi ve Forral'n kampn su bast. Bir baka gn, Aurian'la Forral leden sonra ktklar bir yryten dndklerinde keilerin Forral'n battaniyesini ve giysilerini yemekte olduunu grdler. Eilen koruda tneyen kular For- ral'a saldrmaya yneltti ama Aurian hayvanlar azarlayarak durdurdu. Ancak kk kz, karncalar konusunda ayn baary gsteremedi. Saldrdklar gn onlar Forral'n giysilerinden ve yatandan kartmak saatler ald. Souk, gri bir sabah, Aurian, Forral iin ald kahvalt ve bir matara dolusu annesinin brtlen arabyla birlikte dar kt. Bunun adam neelendireceini dnmt. Kprnn teki tarafna vardnda, kamptan ac dolu bir lk sesi geldi. Aurian nefes nefese kampa

vardnda kl stadnn ortalkta olmadn grd. Titreyerek adamn smana bakt. Forral dehetten eli aya tutulmu bir halde dimdik duruyordu, kvrm kvrm yzlerce ylan her tarafn sarm ve o kadar birbirlerinin iine gemilerdi ki hibirinin nerede balayp nerede bittiini anlamak mmkn deildi. Aurian annesinin bunca ylan nereden bulduunu dnerek zavall hayvanlara acd. Hava onlar iin ortalkta dola hmayacak kadar souktu ve o yzden tek s kaynana, yani Forral'n gvdesine sarlmalarna armamak gerekiyordu. Ama kl stad onun arkadayd ve yardmna ihtiyac vard. Aurian i geirip zihniyle ylanlara ulat. Forral iin yksek sesle, "ooo!" diye seslendi. Ylanlar gnlszce teker teker zlp adr terk ettiler. Forral'n yz bembeyazd ve alnn silerken elleri titriyor-

du. Kk kz ona arap matarasn verdi ve sava nefes bile almadan ienin dibini buldu. Bu srada Aurian kendi fkeli dnceleriyle meguld. Aniden, "Bak u ie!" diyerek Forral' artt. "Buna nasl cesaret edebilir? Zavall yancklar!" Kl stad bouk bir sesle, "Zavall ylanlar?" diye tekrar etti. Kk kz sabrszlkla, "lecekler," diye cevap verdi. "Hava onlar iini ok souk. Annemin aklndan geenleri anlamyorum." Forral duyduklarna inanamayarak kk kza bakt. "Zavall ylanlar?" Aurian darya bakt. Ylanlar souktan kprdayamaz bir haldeydiler, tekrar ieri alnma midiyle bekletikleri belliydi. "Darda duramazlar," dedi. "Umarm onlar tekrar ieri almay nermeyeceksin." Aurian derin derin dnerek kalarn att. Sonra aklna harika bir fikir geldi. "Buldum!" Zihniyle uzanp ylanlara seslendi. Forral son ylann da tahta kprden gemesini izlerken kk kza sordu. "Nereye gidiyorlar?" Aurian yznde geni bir glmsemeyle adama dnd. "Buralarda aklna gelebilecek en scak yer neresi?" Kzn plann anladnda Forral'n yzne yava yava bir glmseme yayld. "Seni kt ocuk seni!" Glmekten katlarak kk kza skca sarlp ayaklarm yerden kesti. Eilin seralarna girmi ylanlar fark ettiinde onlar kahvaltlarn yarlamlard. Gln teki tarafndan bir fke l ykseldi. Aurian Forral'a dnd. "Sanrm yine bam derde girecek," diye srtt. "Ama buna deer. En azndan annem zavall yaratklar geldikleri yere gndermek zorunda kalacak."

Ama Eilin'in biraz beklemesi gerekiyordu. Birka gn sonra, Aurian mutfan oradaki kk odasnda titreyerek uyand. Camn iini kaplam kaln don tabakasndan dary g-

remiyordu. "Forral!" derken nefes nefeseydi. Yatandan battaniyeleri kapt gibi dar karken yegne ayakkablarn ayana giymek iin bile duraksamad. Darda her ey bembeyazd ve hava o kadar souktu ki nefesi kesiliyordu. Auri- an kotu. Forral ' uyandrmas ok zaman ald. Forral nihayet gzlerini atnda dileri birbirine arpyordu ve dudaklar mosmordu. Aurian onun ayaa kalkmasna yardm etti. Battaniyeleri Forral'a sarp ellerini ve ayaklarn ovalamaya balad. Sonra avularn bititirip bir atetopu yapmak iin younlat. "Sana bunu yapmaman sylemitim!" Forral'n sesinin sertlii Aurian' artt. Mavi alev parmaklarnn arasnda yok oldu ve gzlerine yalar doldu. Titrek bir sesle, "Sadece yardm etmek istemitim," dedi. Forral kolunu onun omuzlarna koydu. "Biliyorum, tatlm. zr dilerim. Endieleniyorum, sadece o kadar. Annen fikrini deitirmezse... K ate ve scak yiyecek olmadan yalnzca peynir, ekmek ve balla geiremem. Bunu anlyorsun deil mi? Gitmek zorunda kalabilirim." Aurian buna dayanamyordu. Kendini onun kollarna atp, "Beni de gtr!" diye hkrd. Forral iini ekti. "Yapamam ocuum. Sen annene aitsin ve ocuk almay yasaklayan kanunlar var. Hapse dmemi istemezsin deil mi?" "O zaman ben de kaarm. Burada sensiz kalmam!" Kl stad ona daha sk sarld. "Bunu sakn yapma!" dedi aceleyle. "Bana her ey gelebilir. Birka gn daha bakalm, tamam m? Belki bir eyler deiir." Sonraki birka gn, donun o kadar sert olmamas Aurian' rahatlatt. Battaniyelerini Forral'a brakrken baka batta leri de olduunu syledi, utanmazca yalan sylyordu ar bunu Forral'n yarar iin yaptn dnerek vicdann rahatlatt. Her gece yatanda titremek, eer Forral gitmeyecek-

se ok kk bir fedakrlkt. Annesine sylenmek dnda Aurian'n elinden gelen bir ey yoktu; bu da Eilin'in gazabn zerine ekmekten baka ie yaramyordu. K ilerledike, Aurian umutsuzlua kaplmaya balad.

Sonra bir gece kar balad. Akam yemei srasnda Auri- an pencereden dar baktnda, manzara tipiden grnmez hale gelmiti bile. Forral'm orada, kendini stacak scak bir kap yemei bile olmakszn titrediini dnnce gvecini yiyemedi. Forral iin duyduu korkudan delirmi bir halde, annesine bir defa daha yumuamas iin yalvard. Sonunda bkan Eilin onu odasna kilitledi. Aurian, yumruklar kanayana kadar kapya vurup sesi kslana kadar bard. Sonunda, bitap halde kendini yatana atp uyuyana kadar alad. Uyandnda hl geceydi. Boaz aryor ve gzleri yanyordu ama ellerindeki kan kurumutu. Ne kadar uyumutu? Aurian pencerenin pervazna dayanp dar bakt. Tipi artmt ve yaan kardan baka bir ey gremiyordu. Hkrn tuttu. Forral orada lecek ve kendisi burada onu ldren zalim annesiyle kalacakt. Buna dayanamazd. Keke kendisi de lseydi. En azndan Forral'la kalrd. Bu fikir onu korkutuyordu ama dndke aklna yatmaya balad. Annesi onu zlemezdi. Aurian kararn verdi, gidip Forral' bulacakt, ikisi birlikte lebilirlerdi. Pencerenin kilidi donmutu. Aurian ayakkabsyla kilidi dverken Forral'n en sevdii kfrleri sayyordu ama kilit almad. Sonra, leceine gre bir daha odaya ihtiyacnn olmayacan fark etti. Bir tabureyi kapt gibi, angrtyla pencereden dar yollad. Rzgr ve kar, uluyarak odaya duldular, uan bir cam kr alnn kesti. Gzlerinden kam silip frtnann grlty annesinin duymasn engellemesi iin dua ederek, yastn pencere erevesindeki sivri cam zerine koyup dar trmand. Kar pencerenin altnda epeyce birik sivri cam krklarnn miti ve Aurian nereT*"* J ^S^ tp

deyse basma kadar karn iine girince nefesini tuttu. Souk ok youndu. Kardan kurtulduunda bu sefer de rzgra tutuldu, uuan kar tenini dalyordu. Burada kar o kadar derin deildi ama imdiden hissizlemi ayaklaryla ilerlemekte glk ekiyordu. Kprye doru kayp sonra kendini toplayarak ilerledi; ardndan ayak izlerini silen borann iinde iki bklm olmutu. Aurian ne yapacan bilemez halde duraklad. Koru ne tarafta kalyordu? Oraya asrlar nce varm olmas gerekiyordu! Doru yne gittiine emindi ama youn yaan kar nn grmesine imkn vermiyordu. Kpry gemek beni yordu, diye dnd. O yzden yol bu kadar uzad. Bunu hatrlamak iini titretti. Kprnn ince, kaygan zemini zerinde santim santim kaymak zorunda kalmt; rzgrn onu gle savurmasndan korkarak, hissizlemi parmaklaryla donmu parmaklklara tutunmutu. Artk donan bedenini zar zor hareket ettiriyor,

ellerini ve ayaklarn hissetmiyordu. Aurian aniden ok korktu. Sonu olarak, lmek istediinden o kadar emin deildi ama Forral' ok istiyordu. Bir gzya yznde dondu. "Samalama," diye kendi kendini azarlad. "Ne kadar abuk gidersen o kadar abuk onu bulursun." Kendini toparlayp tekrar karanln iine yneldi. Hava o kadar souktu ki Forral'n titremesi durmutu. Bu ktye iaretti. Sma frtnada kmt ama brandasn tam zamannda kapatmt. Rzgra siper ettii bir aacn arkasnda, brandasna sarmalanp bzlm dururken, kuleye girsem mi diye dnyordu. Ama bunun bir ie yaramayacan biliyordu. Eilin onu yine dar atard. Bu zamana kadar onu ieri almadna gre durumun mitsiz olduu kabul etmesi gerekiyordu. "Sen bir aptalsn, Forral," diye mn u rldand. "Ne kadar sama bir lm!" Uykuya srklendiini hissediyor ve bunun kendi sonu olacan biliyordu. Kendi

kendine, keke ocukla vedalaabilseydim, dedi. Aurian' dnmek onu, ok gl bir biimde saran uykudan uzaklatrd. "Aurian'a hoa kal demeliyim," diye sylendi. Bir kolunu alak dallardan birine takp ayaklarnn zerinde dikilmeye alt. Bu da neydi byle? Dnenen karn arasndan ince, hayalete benzer bir prlt grnd. Birisi, elinde bir fenerle ona doru geliyordu. ekil yaklarken, kl stad, Eilin'in ince siluetini tand, srlsklam salar ylankavi bukleler haline gelmiti, pelerini omuzlarndan dm, kahverengi giysisi rzgrla kemikli bedenine yapm ve zerine tutunan bir kar tabakasyla bembeyaz olmutu. Fener sand ey, asasnn ucunda dnp duran soluk-souk Byc ateinin mavimsi-beyaz yd. "Forral, o gitmi. Aurian gitmi!" Eilin'in akl bandan gitmi bir ekilde Forral'n kolunu ekitirdi. Kl stad ona dik dik bakt. Beyni bir ekilde onun szlerine odaklanam- yordu. Eilin lanetler okuyarak pelerininin altnda arand ve bir ie karp tpasn aarak adamn dudaklarnn arasna sktrd, iki Forral'n boazndan aaya ate gibi indi, kl stad zorlukla nefes alabildi. Bu ikinin ne olduu hakknda hibir fikri yoktu ama ie yarad kesindi. Birka dakika iinde, organlarnn acyla karncalandn ve onlar tekrar hissetmeye baladn fark etti. Zihni hzla alyordu. "Ne dedin? Aurian nerde?" "Syledim ya! Gitmi! Onu odasna kilitlemitim ama o pencereyi krm! Her taraf kan iinde ve frtnann ortasna dalm " "Bu senin hatan!" Forral sakinlemesi iin kadna bir tokat att ve acyla iini ekmesi houna gitti. Kadn boma arzusunu zorlukla engelleyebiliyordu. ocuu bulmak zorundaydlar. "Hadi," diye bararak

tipinin iine girdi. Eilin arkasnda kara batp kyordu. Saduyusu ona gz gz grmeyen bu frtnada Aurian' bulmasnn mmkn olmayacaV &0' n, yani artk her ey iin ok ge olduunu sylyordu ama bu dnceyi hzla zihninden uzaklatrd. Bu fikir ok ac vericiydi. "Forral, bekle!" diye bard Eilin. Ama kl stad buna aldrmad. Ne kadar abalarsa abalasn kadn ona yetiemi- yordu. Ve bir saniye iinde ardnda iz brakmakszn frtnada kayboldu. Byc fkeyle kfretti. "Seni aptal!" diye mrldand. "Seni kzgn, aptal lml! imdi ikiniz de kaybol- dunuz!" Eilin dondurucu souu umursamadan bir an durdu, sululuk elini kolunu balamt. Geraint, kzn ve arkadan byle tehlikeye attn grse ok kzard! Forral her eyin onun kabahati olduunu sylerken haklyd. Eer For- ral'n Aurian'la birlikte kulede kalmasna izin verseydi, bu trajedi yaanmazd. Sonra, akln bana toplad. Aurian'm frtnaya dayankl hayvan arkadalarn, ocuu aramalar iin harekete geirmiti ama Forral onlar anlayamazd. Sava iin daha gvenli bir klavuza ihtiya vard. Byle bir klavuzun arlabileceini biliyordu ama korkun bir riski vard! lmller uzun bir sredir Perilere inanmyorlard. Yalnzca Bychalk Eski Bynn glerini kullanabilen kadim bir peri rkyla ilgili hikyelerin ardndaki gerei biliyordu -nk, kendilerine verebilecekleri zarar ve mdahaleden korkan kadim Byc-halk, onlar dnyann dna srgn etmiti, lmllerin alglad alemin dndaki esrarengiz bir teDnyaya hapsetmiti. Bir Peri, bir Byc tarafndan arlmadka dnyaya geri dnemezdi ve byle bir arnn bedeli vard. Ama kl stad ve ocuunu kurtarabilmenin tek yolu buydu. Eilin titreyen parmaklarla asasn tutup Periler Lordunu aracak kelimeleri syledi. Svv ^ Forral nn grmeden, kar frtnasnn iinde sendelerken soua ve yorgunlua kar mcadele ediyor, kendisini sonsuz bir kbusun iine kstrlm gibi hissediyordu. Eic
O

lin'in iksirinin etkisi geiyordu ve aryan uzuvlar souktan kaskat kesilmiti. Her kayp dnde, bir daha kalkabilmesi daha da imknsz gibi grnyordu. Ama ne kadar yitik, ne kadar bitmi olursa olsun vazgemeyi reddediyordu. "Se- 21 nin gibi bir sava iin ne kadar zayf

bir bahane?" diye iine dolan ve dardaki tipiden daha souk olan korkuyu karmak iin kendi kendisini tevik ediyordu. "Aurian'n sana ihtiyac var! Hayr, tanrlar adna -eer lanet olas son buysa, ayaklarnn zerinde ve onu ararken leceksin!" Bir sre korunun dna kmt ama imdi tekrar aalarn arasnda, titrek bacaklarnn zerinde, sarho bir adam gibiydi. Burada ilerlemek daha kolayd; aalar rzgrn gcn kesiyor ve Forral dallara tutunabiliyordu. Ve tanrlara kr ki nnde giden Eilin olmalyd. Onun ldayan ateinin aalarn gvdelerinin arasnda parldadm grebiliyordu. "Eilin!" diye yorgun ve ac eken cierlerinin btn gcn toplayp seslendi. Lanet olas, aptal kadn, onu neden duymuyordu? "Eilin!" Ama kadn durmad ve onu kaybetmekten korkan Forral'n rktc izlemekten baka aresi yoktu. Birden aalar son buldu ve orada, bir kar hortumunun iinde iki k yan yana yamp snyordu. "Forral!" Sava Bycnn sesini duydu. Forral ona doru sendelerken bir kez daha kayp dt. Kendini kardan kaldrmaya alrken Eilin zerine doru eiliyordu ve iki k her naslsa tek olmutu. Eilin'in iesinden bir yudum aldktan sonra, Forral kendisini daha iyi hissetmeye balad. "Buna krler olsun!" diye mrldand. "Bir dakika nce ift gryordum! Onu buldun mu?" "Hayr ama yaknda olduunu biliyorum. Devam edebilir misin?" Forral bayla onaylad. Sesini frtnann lndan daha^' yksek kartmaya alarak, "Aurian," diye aresizce bard.

Ama bir dakika; bu frtna deildi. Tipinin iinden bir kurdun meum, zafer dolu ve korkutucu ulumas duyuluyordu. Forral korkudan kprdayamaz bir halde l gibi kalakald. 22 "Hayr!" diye fsldad. Eilin onun kolunu ekti, yz neeyle aydnlanmt. "Onu buldular!" diye bard. Forral duraksad. Tanrlar adna, kadn delirmi miydi? ocuundan bu kadar m nefret ediyordu? Kendini kaybederek kadna vurmak iin yumruunu kaldrd. "Forral, hayr!" diye bard Eilin. "Bunlar Aurian'm kurtlar, arkadalar! Onu aramalar iin ardm onlar!" aran Forral kolunu yavaa indirdi. Kurt tekrar uludu. "Acele et," dedi Eilin. . Kendisini evreleyen iri, gri ekilleri ihtiyatl bir gzle izleyen Forral, zayf gvdeyi kardan kaldrp buz gibi parmaklaryla bir nabz arad. "Yayor!" Mutluluktan alayabilirdi ama imdi bunun sras deildi. "Acele etmeliyiz. Geri dn yolunu bulabilir misin?"

"Evimin yolunu her zaman bulabilirim," diye karlk verdi Byc. Adamn yannda Byc-yla yrmeye alrken, arkasndan gelen, ocuun etrafn sarp bedenlerinin ssyla onu yaatmaya alm olan kaba tyl, narin bir dzine kadar kurt vard. Gzleri Aurian'n hareketsiz gvdesinden bir an bile ayrlmyordu. Forral kuleye ulatnda kurtlar kararl bir biimde onu takip ettiler. Eilin ve Forral Aurian'm slak giysilerini kartp onu bulabildikleri btn battaniye ve rtlere sararak ocan yaknnda yaptklar yataa yatrrken bir kenarda durup izlediler. Eilin ocaa su koyarken Forral ocukla kalp titreyen elleriyle slak buklelerini morarm yznden ekti. "Bir ey yapamaz msn?" diye patlad. "Yapyorum!" Eilen tavay ocan zerine arpt, su scak

0 yzeyden akarken tslad. Yzn elleriyle rten Byc gzyalarna bouldu. Forral kaba bir biimde, "Bunun iin ok ge artk," dedi. "yileir iyilemez -eer iyileirse tabii ki- onu buradan gtryorum. Bu konuda istediini yapabilirsin." "Hayr!" Eilin ona bakmak iin ellerini indirdi. "Bunu yapamazsn! Bunu yasaklyorum! Aurian benim ocuum!" "Onu ihmal etmekten baka hibir ey yapmadna gre bunun ne anlam var? ocuun sevgiye ihtiyac var, Eilin!" "Onu seviyorum, ahmak!" Sava bam olumsuzca sallad. "Sana inanmyorum Ei- lin. Eer sevseydin, bunu gsterirdin!" Szleri Eilin'e batm gibiydi. "Sen bunu nereden bileceksin?" diye karlk verdi. Korkun Perilerin Lorduyla bulumasn, onun, Forral' ve ocuunu bulmas iin ona yol gstermeyi -ama bir bedel karlndakabul ediini dnd. "Unutma," demiti, "bu konu bizim aramzda halledilmi deil. Yine karlaacaz, Leydim - ve karlatmzda, alacam isteyeceim." Kendisinden isteyebilecei eyi dndnde Eilin titriyordu ama buna deerdi. Peri, budalaly- la Auiran'n lmne yol amasn engellemiti. stediine inan Forral, diye dnd, sevmenin ok biimi vardr -ve sevdiim gstermenin yolu da birden fazladr! Byc mutfakta asl kurutulmu bitki, meyve ve ieklerden demledii uyarc bir ay, titreyen elleriyle kartrrken Forral onu izledi. Bu karmn birazn boazndan akttklarnda Aurian daha kolay nefes alp vermeye balad ve rengi yerine geldi. Forral derin bir nefes ald. Kendi slak ve donmu halini daha yeni fark ediyordu. "O eyden biz de kullanabiliriz," diye nerdi.

Eilin iki kupay doldurup adamn yanma otururdu ve ona duman tten karm uzatt. Bata, kprdamadan oturup dnyor ve uyuyan ocuunu seyrediyordu. Sonra, nihayet

konutu. "Forral, senden zr dilemem gerek. Bencil bir aptal gibi davrandm." Sava kibarca, "Tam bir budala gibi," diye onaylad. Ka- 24 dinin elini tuttu. "Senin iin ok zordu, deil mi?" "Bildiin gibi deil." Ban olumsuzca sallad. "Onu uyardm yapmamas iin ona yalvardm. Ben bir Toprak-B- ycsym, bunun delilik olduunu biliyordum. Ama Gera- int hep ok inatyd... " "Bu, byc doanlar arasnda yaygn bir zellik deil mi?" diye iaret etti Forral. Eilin geri ekildi. "Beni yarglamaya nasl cesaret edersin, lml!" diye parlad. Adam szlerinin yerini bulduunu anlad. "Sonra," diye devam etti kadn, "nsanlar intikam peine dt. Daha nce burada lmller vard, biliyorsun..." Titredi. "Aurian'la ben Nexis'teydik. O daha bebekti ve hayatmz zor kurtardk. Gerainfin verdii hasar dzeltmek, hatrasn silmek istedim. Ama Aurian bydke, ona benzemeye balad. Biliyor musun, zavall ocuk bydnde onun o ahin profilini de alm olacak. Ve kzdnda gzleri yeilden griye dnyor, tpk babasnmkiler gibi. Gera- int'in yzn grmeden ona bakamyorum Ah, tanrlar akna, Forral, Geraint'ten nefret ediyorum!" "Seni terk ettii iin ondan nefret ettiini dnyorsun," dedi yumuak bir sesle Forral. "Onu hl seviyorsun, Eilin." "Eer beni sevseydi, byle terk eder miydi?" Sesi alald. "Onu ok zlyorum!" "O zaman onun yasn tutmak iin kendine izin ver. Zawr0 man gelmi artk." Forral alayan kadna sarld. Sonunda, "Biliyor musun, Geraint tamamen gitmedi," dedi. "Bir parasn burada brakt." Uyuyan ocuu gsterdi. "Bunun farkndaym," dedi Eilin. "Sorun da bu deil mi? lin. Bu onun hatas deil." "Sorun da bu deil mi? Bunun acsn ondan kartma, Eiy

Eilin iini ekti. "Geldiinde kendimi ok sulu hissetmeme yol atn. O yzden senden kurtulmak istedim. Sadece bir lml olan sen, ocuum

konusunda nasl baarsz olduumu fark etmeye zorluyordun beni. Ama elimden ne gelir..." Derin bir nefes ald. "Forral kalp ona bakacak msn? Aurian benim ona verebileceimden fazlasn hak ediyor. Ve seni seviyor." "Ben de onu seviyorum. Tabii ki kalacam! Batan beri istediim buydu, hatrlasana. Bunu o kaim Byc kafana sokmak ok zaman ald. Ama bu durum seni sorumluluktan kurtarmyor, Eilin. Sen hl onun annesisin ve senden aba gstermeni bekleyeceim." Eilin bayla onaylad. "Deneyeceim, sz veriyorum. Teekkrler Forral," Ayaa kalkt. "Belki de uyandnda imesi iin biraz et suyu yapmalym. Akam yemei de yemedi .... " Forral ona cesaret verici bir ekilde glmsedi. "Grdn m, isteyince ne kadar kolay, deil mi, Eilin?" Aurian hl rya gryor olmas gerektiini dnd. Karda kaybolduu korkun bir kbus grmt -sonra kurtlar gelmiti- ve imdi de Forral, annesiyle mutfakta oturuyordu. Ve Eilin daha nce ona hi bu biimde glmemiti. "Kendini nasl hissediyorsun, tatlm?" Forral'n yznde mutlu bir glmseme belirdi. "Forral?" Sesi zayf bir viyaklama gibi kmt. "Her ey yolunda, buradaym. Biraz undan i." Kolunu ona dolayarak kaldrp bir tas et suyunu kzn dudaklarna trd. "Daha iyi misin?" "Her yerim acyor. Ve yorum." "Buna armadm. Kara yle koup dalnca. Seni deli o: bakt. "Ama "Buna armadm. Kara yle koup dalnca. Seni deli o cuk!" Sesi bouktu. "zr dilerim." Aurian endieyle annesine bakt. acil bir durum vard."

eli o"Ben bu bahaneyi daha nce nerede duydum?" Forral srtt. "Sana haberlerim var kk hanm. Bugnden sonra sana ben bakacam, o yzden kendine eki dzen versen iyi olur!" Aurian'm gzleri yavaa byd. Annesine bakt. "Bu doru mu?" diye fsldad. Eilin bayla onaylad. "Forral'dan kalmasn istedim. Sana benden daha iyi bakacaktr." "Ah, teekkr ederim!" Aurian, l l bir halde, annesine sarlmak zere uzand. Eilin akn bir biimde bakarak dondu kald, sonra kznn kucaklad. Forral glmsedi. 2

KL StAD Forral bir ocua bakmann bu kadar zor bir i olacan hi dnmemiti. Mutfaa alan kilere tand. Alet edevat, tohumlar, tahl uvallar ve yuvarlak beyaz peynirler, buruuk elmalar, bal kaplan ve Eilin'in k iin saklad meyve ielerinin arasnda kendisine yaayacak bir yer aarken Aurian'm ona yardm ettii iki ya da mutlu gn geirdiler. Sonunda ortaya kan yer dar ve rahatszd ama bir askerin ihtiyalarn gidermeye yeterliydi ve Forral'm yatak odasnda iyi yiyeceklerin birbirlerine karm kokusuna itiraz yoktu. Kl stad bir sreyi de Aurian'n krk penceresi onarlmcaya kadar geici olarak tahtalar akmakla geirdi. Kk kz bunun odasn ok karanlk bir hale getirdiini sylediinde adam ona serte bakt. "Senin hatan. Hatrladn m, bunu sen krdn?" Aurian'm enesi kapand. Bundan sonra neredeyse her gn irade savalar yaanyordu. Aurian hayat boyunca serbest yaamaya almt ve ona ka t davranmak Forral'm kalbini burksa bile kzn iyilii ii .. .. nd 've ka buO

nu yapmas gerektiini biliyordu, ilk bata, banyo yznden kavga ettiler. Aurian banyo yapmaya kesinlikle itiraz ediyordu, o yazlar glde ykanyordu. Bu yetmez miydi? Forral sabun havluyu uzatt ona. "ok iyi," dedi. "O zaman git glde ykan.

Aurian gzleri aknlktan bym halde pencereden dar bakt. Zemin kaim bir karla rtlyd ve derin, koyu sularn kenarn kaln bir buz eridi evreliyordu. "Ama..." di- 28 ye itiraz etti. "Hadi, acele et. Ortal kokutuyorsun." diye kabaca ekledi adam. Aurian'm duda titredi, ancak Byc inad galip geldi Azn kapatp kalarn att. "Tamam!" diye barp arkasn dan kapy arparak dar kt. Forral dehete kaplp arkasndan kotu, inat kk sefn blfn gryordu! Adann etrafnda gl derindi ve bu mevsimde su souktu, bir Bycnn asla boulmayaca yolundaki eski hikyeye de inanmyordu. Tam bahenin teki ucuna geldiinde, Aurian'n buz gibi suya atladn grd. Sava kfr ederek ileri atld ve kk kz bata ka kydan almadan nce sandan bir tutam yakalad. Kz dar kardnda

Aurian morarmt bile. Forral onu pelerinine sarp ieri tad ve doruca ocan nne hazrlad buhar tten banyoya att. Kzn titremesi scak suyun iinde geerken, "te," dedi. "Bu glden daha iyi deil mi?" Aurian ona bakt. "Eer houna gitmediyse seni yine oraya gtrebilirim," diye nerdi. Bir an sonra ocuk gzlerini kard. "Belki de o kadar kt deildir," dedi. Forral glmsedi ve oynamas iin yapt kk tahta gemiyi kard. Neyse ki bu fikre bir defa altnda, Aurian scak banyoya o kadar baml hale geldi ki bu sefer de onu sudan kartmak aralarndaki esas mesele olmaya balad. Bununla beraber, sam taramaya ikna etmek daha kolay olmutu. Kzn uzun, kaim, parlak kzl bukleleri yllar boyu karp dolamt. Sann ilk taranmas, Forral'm korkun bir saat geirmesine neden olmutu. Bir yandan barp tepinen ocuu c
O

tutuyor, bir yandan da dmleri amaya alyordu. Sonunda sululuk iinde tara elinden alt. Tanrlar akna, bir dzine savayla savasam daha iyiydi, diye dnp hkran ocuu kucana ald. Kk kz, onu, "Canm yaktn!" diye sulad. "zr dilerim tatlm. Biliyorum. Ama bu kadar uzun zamandr byle brakld iirt acd. Her gn yaptnda..." "leyim daha iyi!" Forral, "Ne kt," diye iini ekti. "imdi ok gzel grnyorsun." Aurian'm kafas yukar kalkt. "Ben? Gzel mi grnyorum? Anlattn masaldaki prenses gibi mi?" Forral onun yzne bakt. Yz ocuksu yuvarlakln kaybetmeye balamt ve Eilin haklyd. Kz babasnn ahine benzeyen hatlarn alacakt; keli bir yz, kk elmack kemikleri, ayn keskin, kartal burnu. "Sen bugne kadar grdm en gzel kzsn," dedi samimiyetle. "Yakkl bir prens gelip de san taramadn iin seni beenmezse yazk olur." Aurian, "Aptal bir prens istemiyorum ben," diye kesin bir biimde aklad. "Ben seninle evleneceim." Kl stad dondu kald. Bu hi dnmedii bir sorundu. Zayf bir sesle, "Sence senin iin biraz yal saylmam m?" dedi. "Ka yandasn?" "Otuz." Aurian, omuz silkerek, "ok yal saylmazsn," dedi. "Babamn annemle evlendiinde doksan alt yanda olduunu sylemitin."

Forral verecek cevap bulamad. Kz, lmllerle Byc- halk arasndaki temel fark anlamak iin ok kkt. "Benimle evlenmek istemiyor musun?" Aurian krgn krgn bakyordu. "Demin gzel olduumu syledin." Forral, "ylesin," diye temin etti kz. "ve seninle evlen

meyi ok isterdim. Ama henz evlenecek yata deilsin. Bydnde bunu tekrar konuuruz." "Sz m? " "Sz." Kendinden nefret ederek ekledi. "Ama yalnzca eer san taramama izin verirsen. Salar al gibi birisiyle evlenemem." Aurian iini ekti. "Tamam o zaman." Eilin kzma, yola gelmez yelesini rmeyi reterek Forral' rahatlatt. Bu, san birbirine dolanmas sorununu byk lde halletti ve Aurian sama bakmaktan zevk almaya balad. Geri bunu yaparken kendisine doru att, yoruma ak baklar, savann telalanmasna sebep oluyordu. Bir fikri kafasna soktuunda, kzn ne kadar inat olabildiini biliyordu. Forral, Aurian'n yandayken, Geraint ona okumay retmiti. O zamanlar Bycnn sabrn nasl snadn ancak imdi anlayabiliyordu. Eilin, Geraint'in eski ktphanesini kartmt, Forral da bir ocua hitap edecek kitaplar semeye alt. Bunlar genellikle macera ve kahramanlk ykleriyle ssl eski tarih kitaplaryd. Forral'a okutulanlarla ayn olduklar ortaya kt. Kendisi bir zamanlar akn bir genken, ona sabrla bir srr anlatmaya alrken bir sayfann zerine eilmi Geraint'in yzn hatrlamak, kl stadnn dostunu kaybetmekten duyduu acy artt. Aurian bundan nefret ediyordu. Durmak ve belli bir konuya younlamak adeti olmad iin btn bu i ona bir zaman kayb olarak grnyordu. Ders saatlerinde hep saklanyordu, o kadar ki Forral iz srme yeteneine minnettar olma durumuna gelmiti. Onu geri getirirken Aurian yol boyunca itiraz ederdi. O kadar iddetli biimde kavga ediyordu ki Forral aralarndaki ilikinin geri dnlmez biimde bozulacandan korkuyordu. Sonunda sava bir bahaneye snp vazgemi gibi yapt. Omuz silkerek, "Tamam," dedi kk kza. "Eer senin V

iin ok zorsa hi uramayalm." Aurian pheyle kalarn atp adama bakt. Bu zamana kadar, Forral'n sonunda hep istediini yaptrdn

anlamt. Forral onunla ilgilenmiyor - mu gibi yaparak, k havasna kar ok iyi bir ila olan Ei- 31 lin'in kuburnu ayndan hazrlad. Fincanna bir topak bal kattktan sonra ayaklarn oca dayayp uzand ve efsaneler kitabn ap okumaya balad. Bir sre sonra, Aurian odann iinde dolanp yapacak bir ey aramaya balad. Hava dar klmayacak kadar ktyd. Darda yine bir tipi uulduyor, rzgr kaim kristal pencerenin erevesini titretiyordu. Forral gznn ucuyla ocuu izliyordu. Sonunda Aurian adama yaklat. "Bir ey oynayamaz myz?" "imdi olmaz," Forral dalgn bir biimde konutu. "Megulm." Aurian'm yzn buruturdu. Biraz daha ortalarda dolanp ayaklarn srd. "Forral canm skld," diye mzmzland. "Benimki sklmad," diye cevap verdi adam, kendini beenmi bir tavrla. "Bu hikye ok heyecanl." Aurian ayan yere vurdu. "Sana inanmyorum!" diye bard. "Srf o aptal eyi bana okutmak iin byle sylyorsun!" Forral irkildi. ocuk fazlasyla akllyd. Hzla dnerek, krgn bir ifade taknd. "Ben yalan syler miyim? Eer bana inanmyorsan sana da okuyaym." nanm grnen Aurian ayaklarnn dibine oturdu. Hikye gerekten de heyecanlyd. Forral onu zellikle bu sebeple semiti. Yukardan ocuun kendinden gemi haline bakt. Hikyenin en heyecanl yerine ulatklarnda, cesur kadn kahraman bir dada vahi goblin ve troller tarafndan kstrldnda Forral kitab elinden brakp esnedi. "Durma," diyen Aurian, merakla, onu zorla srd. "Sonra ne oluyor?" Forral omuz silkti. "Artk okuyamayacam. Sanrm bi kestireceim." ocuun fkeli itirazlarna aldrmadan kitab sandalyenin zerine brakp odasna gitti. Kl stad bir saat sonra dndnde Aurian, gzlerinde fke yalaryla kitabn zerine eilmiti. "Bir sr kk siyah iaret var, ne olup bittiini asla anlayamayacam." Forral kolunu onun omzuna att. "Baban bana bu kitab gsterdiinde, ben de ayn eyi sylemitim." Aurian'n gzleri byd. "Gerekten mi? O ne dedi?" "Baban sert bir adamd." Forral kk kzn yzndeki akn ifadeye glerek bakt. "Eer ne olup bittiini renmek istiyorsam, ok alp okumay renmem gerektiini syledi." Aurian'n yznde bir frtna koptu. "Beni aldattn! Seni alak, rezil herif!" Kitab duvara frlatp odasna gitti, kapy da arkasndan kapad. iki gn boyunca suratn asp Forral'la konumay reddetti. Eilin bu deiiklik karsnda tek kan kaldrd ama bir yorum yapmaktan da kand. Forral Aurian'n neeli arkadaln bu kadar zleyeceini hi dnmemiti ve ocua ok yklendii iin kendi kendisini sulamaya

balad. Sonunda kzn fkeli sessizliine dayanamaz hale geldi. "zr dilerim," dedi. "Tamamen haklsn. Ben kt bir herifim ve sinsi davrandm, beni affet. Eer istersen hikyenin geri kalann sana okurum." Aurian koarn onun boynuna dolarken yz bir glmsemeyle aydnlanmt. "Seni seviyorum, Forral." Forral genzini bir eylerin yaktn hissetti. Ksk bir sesle, "Ben de seni seviyorum," dedi. "Hadi git kitab getir." Kz kollarn boynundan zp dnceli dnceli For- ral'a bakt. "Benim okumay renmemi cidden istiyorsun, deil mi?" Adam bayla onaylad. "Bu benim iin ok anlaml, Au- rian. Ne kadar nemli olduunu bilemezsin." Aurian i ekti, yznde sanki daraacma kmak zere

olar bir mahkumun ifadesi vard. "O zaman bir an nce balasak iyi olur." ocuun ilk heceleri skmesi epey zaman ald. Forral hatann byk ksmnn kendisinde olduunu hissediyordu, 33 nk Aurian aslnda yeterince zekiydi ama kendisi kt bir retmendi. Elinden gelen tek ey, retme yeteneinin yerine sabrn koyup Aurian fazla yorulmadan ve mitsizlie kaplmadan dersleri kesmekti. Sonra kk kza kitap okudu, bunun onu, hikyeleri kendisinin okumaya tevik edeceini umuyordu. Sonunda bu ie yarad. Uzun kn sonunda, Au- rian eline geen her eyi okuyordu ve Eilin, Geraint'in by kitaplarn iyice saklamt. Forral o k Aurian'a baka eyler de retti. Ona gneybatda kalan ve Babyc Miathan'm ynetiminde by biliminin retildii Bychalkn Akademisinin bulunduu, ehirlerin kraliesi Nexis'i anlatt. ehrin ykc sava gcn barndran ve lkenin en iyi askeri okulu olan Nexis garnizonundan bahsetti. Aurian kendi Vadisinin tesinde neler olduunu rendi -hemen yaknda, kuzeydeki tepelerde erkekler ormanclk yaparak, bykba ve kkba hayvan yetitirerek geiniyorlard; dou kys bahklyla nlyd; gney ve batdaki krlk blgelerde kap kaak yapmak iin kil karlyordu ve insanlar tahl, keten, zm yetitiriyorlard. Bu zmden yaplan arab iftiler, balklar, ky ve kasabalarn zanaatlar arasndaki ticareti dzenleyen Nexis Tccarlar Loncas pazarlyordu. Atein banda saatlerce oturuyorlar ve Aurian, Forra dinlerken, denizin te yanndaki gizemli Gney Krallklarnda kat, esmer yzl savalarla birlikte geirdii paral askerlik hayatndan hikayeleriyle byleniyordu. Forral'n ayaklarnn dibine oturur, gzlerini kocaman kocaman aar ve o gemilerden, frtnalardan, derinlerin efendileri olan balinalardan sz ederken kendinden geerdi. Kl stad kayp

Ejderha-halkyla ilgili, insann kann donduran hikyeler anlatrd gzlerinden ldrc ateler kan kendi dnyalarnda gl Bycler ya da gneydeki dalarda yaad syle- 34 nen korkun, kanatl savalar rk hakknda.' Forral bilgin deildi ama kk kza, ne kadar tarih biliyorsa, bunlara tanrlarn adlar ve huylar dahil retmiti: tanralar, Hayvanlar Tanras riana'y, Tarlalar Tanras Thara'y ve ifal Ellerin Tanras Melisanda'y; tanrlar -savalarn ilh, ate tanrs Chathak', gklerin Tanrs Yinze'yi, Akillerin Ionor'u, Gney Krallklarnn tapmamdaki Ruhlarn Oraks ad verilen Okyanuslar Tanrsn. O yl bahar, adeta korkun kn son izlerini silen tek, grkemli bir patlamayla geldi. Aalar yaprak ve tomurcua bouldu. Birden her yerde iekler at. Gln etrafndaki koruluk yine ku sesleriyle canland. Aurian'la Forral zamanlarnn ounu darda, gne altnda, snrl k erzaklarna destek olacak yeillikler arayarak ve Eilin'e, gln te tarafndaki verimli araziyi geniletme ve ziraat almalarnda yardm ederek geirmeye baladlar. Koruda hayat tomurcuklarn gstermeye baladndan beri Forral, akln avcla takmaya balad. Km ok az et yemilerdi -bunlar da Elin'in keilerinin bir nceki yl dourduu erkek yavrularn tuzlanm sert etiydi. Byc bu etin keskin kokusunu iyi baharatl orba ve gvelerde gizlemeye alyorsa da Forral bundan irenmeye balamt. Bir tavan iyi gidebilir, diye dnyordu ya da belki bir ku -kei olmasn da ne olursa olsun! Paral askerlik yaparken kapan kurmay ve yay kullanmay renmiti ama nedense bir tereddt geirerek konuyu Eilin'e at. Toprak-Bycs yeryz ve, onun yaratklaryla birlikte yaad iin, fkeyle itiraz etmesine de hazrd. Ayn zamanda, arkadalarndan birisini sofrada grnce Aurian'n zlmesinden de korkuyordu. O yz-

den, ekingen sorusuna Bycnn cevab karsnda akna dnd. "Tabii ki Forral. Eer avlanmak istiyorsan bunu Vadide nasl yaptmz Aurian sana gsterir." Altn rengi bir akam st, Aurian, Forral' ku korusun- 35 un tesindeki deiik trden aalarn bulunduu ormana gtrd. Katrtrna ve brtlen demetlerinin ssledii vahi bir ayra vardlar. Bitki kklerinin aralarndaki boluklarda bir sr delik ve ukur vard. Aurian, yumuak bir sesle, "Tavanlar burada yaar," dedi. "Birazdan yemek yemek iin kacaklar."

Forral bayla onaylad, kzn aklndaki plan merak ediyordu. Aurian ona yayn getirmesini yasaklam ve gaddarca bulduu iin kapanlarn evde braktrm t. ocuk, "Sesini kartma," diye fsldad. Bileine kaim bir kuma paras sarp aalarn arasndan kt. Sonra, kolunu kaldrp tiz bir slk ald. Bir^an iin, hibir ey olmad. Daha sonra, yukarlarda, gkyznde, kk bir nokta grnd. Nokta, aaya indike -byd- ekillendi. Forral, rzgrn ku tyleri arasndan eserken kartt sesi ve keskin bir lk duydu. Kanatl bir ey Aurian'n bileini kavrayp oraya tutundu. Dengede durmak iin ksa, biimli kanatlarn ayor ve gururlu ban, zalim, kvrk gagasn okarcas- na kzn yzne sryordu. Aurian zevkten drt keydi. "Bu Hzlkanat," dedi. "En azndan ben ona bu ismi taktm." ahin koyu renk gzlerinden birinin ucuyla Forral'a bir bak atp ak gagasndan tslad ve sonra kzn san didiklemeye devam etti. Bir an iin, ocuk, vahi avc kula gz gze sessiz bir iletiim iinde kprtsz kald; sonra kolunun yukarya doru hzl bir hareketiyle onu gkyzne sald; ku orada, tam zerlerinde helezonlar izerek uuyordu. Aurian kafas iyice karan savay, aalarn arasna ekti. "imdi bekleyeceiz, ""viye mrlLd, y y -o" 0 Bir sre sonra, tavanlar, beslenmek iin allarn arasndan kmaya baladlar. Yumuak ve sakar yryleriyle rkeke ilerliyorlard. Forral, Aurian'n elinin kendi kolunu sk- 36 tn hissetti. Kz, "imdi," diye soludu. stlerindeki ahin, kanatlarn kapatp bir ta gibi dt. Forral glkle soludu. Ku yere arpacakt... ahinin kanatlar son saniyede hzla ald. Yerden ancak birka santim kadar ykseklie indi ve hedefi olan tavana vurup onu uan bir krk bulutu halinde yerde yuvarlad. imenlere bir parmak kalana kadar yaklaan ahin, kprtsz ve sersemlemi halde yatan yumuak kahverengi ekle doru daireler izerek indi. Yrtc ku penelerini kartt ve hayvann zerine inip tek bir gaga darbesiyle iini bitirdi. Forral gzn krpt ve nefes almas gerektiini hatrlad. Btn olay sanki beyninin kaydedemeyecei kadar hzl gereklemiti. Aurian ahinin yanma doru koarken, kz izledi. Kz kua, "Aferin," dedi. "Aferin sana!" Hzlkanat tavann srtndan indi ve beklemek zere otlarn zerine kondu. Aurian l yarat alrken iini ekti. "Zavall ufaklk," diye mrldanrken, antasna atmadan nce son bir defa krkn okuyordu. Kl stad, "Bu ldrme seni zmyor mu?" diye merakla sordu. "Tabii ki zyor." Kz Forral'a dnd, yznde ciddi ve adamn o gne dek grmedii kadar bym-bir ifade vard. "ok ac bir ey bu, Forral ama oluyor. Hzlkanat'm yiyecee ihtiyac var, ei ve bebeklerinin de. Tavanlar onun iin fazla byk -bu yzden onlar nce artyor- ama on-

lar yiyor, biz de. Biz yalnzca ihtiyacmz olan alyoruz, hem o hzl ve temiz bir biimde ldryor, kapanVgibi deil.". Hlyal bir biimde ahine bakp glmsedi. "Ve o kadar gzel ki... " Birka saniye iin kk kz syleyecek kelime bulamad ama Forral onun ne demek istediini anlamt, n

k ahinin hzl ve korkusuz uuu onun da ruhuna ilemiti. Aurian, "Sanki onunla orada uuyormuum gibi hissetmemi salyor," diyerek yumuak biimde szlerini bitirdL Sonra kendini yle bir silkeleyip Hzhkanat' tekrar bileine 37- konmas iin ard; her ey bir kez daha yaanacakt. "Tavanlar yeniden kartmak iin allara vurmamz gerekiyor - artk korkuyorlar," dedi. "Bu yaptn beendiysen, onu asl hareketli bir hedefe saldrrken grmelisin. Her neyse, ka tavan istediini sylemitin?" Forral aknlkla ban saa sola sallad. Aurian onu artmaktan hi bkmamt -ve bu defa o kk kzdan bir eyler renmiti. Ilk gnler bitip Bycnn Vadinin civarndaki ky ve iftlikleri gezme zaman geldi. Her bahar, civardaki krlk alanda yaayan lmller, onun Toprak-bysyle rn ve bitkilerini "kutsamasn", iyi bir hasat salamas iin kendilerine yardm etmesini isterlerdi. Bunun karlnda, Eilin'a tahl, alet edevat, kuma ve kendisinin yetitiremedii ya da retemedii eitli malzemeleri verirlerdi. Bu sefer, Aurian'm penceresi iin iyi bir cam ve kendininkiler sert k koullarnda ld iin kmes hayvanlar istiyordu. Kl stad Eilin gittiinde Aurian'm Vadide yalnz kaldn duyunca ok rkt. Bycnn ihmalkrlnn ortaya yeni kan bu kant, onu dehete drmt ama hem Eilin, hem de Aurian bu dzenlemeden gayet memnun grnyorlard. ocuk, "Gitmek istemiyorum," diye srar etti. "Hzhkanat' ve dier hayvanlar zlerim. Burada gayet iyiyim ben." Eilin, "Tabii ki iyi," diyerek kzma katld. "Kurtlar korur ve eer bir terslik olursa Hzlkanat ya da baka bir ku bana hemen haber getirir." hay- onu Forral derin bir nefes alp srar etmekten vazgeti. Ne kavazgeti. Ne kadar, aptal, kat ve bamsz bir ikiliydi bunlar byle. Tipik T/

Byc-halk ite! Bu yl en azndan ocua gz kulak olacak birisinin var olduunu dnp kendi kendisini teselli etti.

Eilin atma atlayp gitti; Bycnn ata binmeye pek vakti olmad iin Forral onun bindii beyaz ksra daha nce hi grmemiti. O gittikten sonra Forral, Vadide hem kendisini, hem de Aurian' megul edecek kadar i olduunu anlad. Bazen Hzlkanat'la birlikte ava kyorlard. Keilerin salmas ve Bycnn gln kenarlarna kurduu balk sepetlerinin dzenli olarak temizlenip yeniden kurulmas gerekiyordu. En kts de uydu; bahedeki yabani otlar bir gecede boy atarak adeta Bycnn yokluunu hissettirmiyorlard. Eilin'in stne ald grevin bykl karsndaki aknln hl aamam olan Forral, elinden gelen yardm yapmas gerektiini dnyordu. Baheyle uramakla kalmayp kn yaratt tahribatlar onarmak zere kulenin her tarafn elden geirdi. Aurian ksa zamanda btn bu ilerden skld. Gayet iyi niyetlerle yardm etmek zere ie balyor ama bir zaman sonra gya hayvanlara bakmak zere kap gidiyordu. Ama zaman getike, kl stad, kzn ortadan kaybolularnn git gide arttn fark etti ve merak etmeye balad. Forral ona gnlerini nasl geirdiini sorduunda ise kaamak ve mulak cevaplar alyordu. Aslnda drst bir ocuk olduu iin, berbat bir yalancyd. Sonunda, Forral, onun ormann iindeki aklkta ate toplaryla oynad, ilk tantklar gn hatrlad. Yine ayn eyi yapyor olabilecei phesi onu endielendirdi. Eilin'in Toprak-bysnn ona da getiini biliyordu. Hayvanlarla iletiim kurabiliyor ve kk bitkileri bytecek numaralar biliyordu. Bunlar sorun deildi. Eilin bu yaptklarna gz kulak olabilirdi ve Toprakbysyle kendisine zarar vermesi ok zordu. Ama Geraint'in. yetenei Ate-bybu syd ve onu iin gereken ham enerjinin denetlenmesi yetenei by okullarnn en tehlikelisi haline getiriyordu.

Sava endieleniyordu. Acaba bu da irsi olarak ocua gemi miydi? Acaba Aurian her tr byye sahip o nadir Byclerden miydi? Eer yleyse, iyi bir eitimden gemedii takdirde, hem kendisi, hem de ilikiye getii herkes byk bir tehlike iinde olurdu. Forral, dndnde Eilin'le endielerini paylamak istediyse de tereddt ettiini fark etti. Geraint'i kaybetmekten duyduu acya taklp kalm olan Eilin, onun ykc glerine sahip bir ocukla asla yaayamazd. Aurian'la ilikileri tam iyiye giderken onu reddetmesi ok ac olurdu. Her halkrda, Forral'n elinde herhangi bir kant yoktu ve byle bir kant olana kadar ortal kartrmann gerei de yoktu. Bu konuyla kendisinin ilgilenmesi gerekecekti. Aurian ilk ortadan yok olduunda, Forral onu takip etti. Kularn kendisini ele vermesinden korkuyordu ama onlar obur yavrularn

doyurmakla ylesine meguldler ki baka ey dnecek halleri yoktu. Kuleden uzaklatnda Aurian midillisini ard ve Forral, kfr ede ede dnp atn almak zorunda kald. Buraya yerletiklerinden beri tembel tembel dolaan hayvan imanlam ve hantallamt, onu tekrar hareketlendirmek adamn epey zamann ald. Yola tekrar koyulduunda kl stad, Aurian'm epey dolanarak, kraterin kenarn geip ormana yneldiini grd. Forral'n kalar atld. ocuk kesinlikle bir ey saklyordu. Sonunda kz ilk karlatklar akla yneldi. Kendisini gizleyen allarn ardndan olup biteni gzleyen Forral'm nefesi kesildi.

Aurian'n ok sk odaklanmas gerekiyordu. Tek seferde en fazla alt ate topu karabiliyordu ama bunlarn hepsini kendisini yakmadan havada kontrol etmekte zorluk ekiyordu. Yz terden srlsklamd ve ok abuk yoruluyordu. Par layan, renkli alev toplarndan bir tanesi aniden kontrolden kt ve dosdoru bir aaca yneldi. Aurian'm onu kontrol al

tnda tutabilmek iin byk irade gstermesi gerekiyordu. Bunu yaparken neredeyse salarn alazlyordu. Bu kadar yeterliydi. Byk bir dikkatle havann ortasnda uuan alevleri 40 sndrp devrilmi bir aa gvdesinin zerine oturdu, ok yorgun ama kendisinden memnundu. Kulaklar allarn arasndan gelen sesi duymazdan nce, Aurian omuzlarndan yakalanp yukar kaldrldn ve For- ral'n yzne bakmak zere evrildiini fark etti. Yutkundu, yz sululukla yanyordu. Koca adam hi bu kadar fkeli grmemiti. Forral, "Ne yapyorsun?" diye bard. "Syle!" Aurian azn at ama sesi kmad. Adam onu yle sarsyordu ki dileri birbirine arpmt. "Syle!" diye kkredi. "Atetoplaryla oynuyorum." Aurian kelimeleri sylemek iin byk mcadele veriyordu. "Ben sana ne demitim?" "Bunu yapmayacaksn demitin." "Neden?" Aurian, "nk bu ok tehlikeli," diye alamaya bile korkarak, ok alak bir sesle cevap verdi. Kibar arkadann byle fkeli bir yetikine dnmesi onu ok artmt. "imdi bunun ne kadar tehlikeli olduunu greceksin!" Forral merhametsiz bir yz ifadesiyle, devrik aa gvdesine oturup ocuu dizine yatrd ve barana kadar pataklad. Dayak yeteri kadar cann actyordu, ama Aurian' asl zen bu kadar sevdii Forral tarafndan cezalandrlmak olmutu. K-

k kza birka mr gibi gelen bir sre getikten sonra k kza birka mr gibi gelen bir sre getikten sonra adam durdu. Kzn alamalar karsnda, sert bir sesle, "Bul olduunu gayet iyi bi- venebileceimi sanyornu hak ettin," dedi. "Yaptnn yanl old liyordun ama yine de yaptn. Sana gve dum Aurian. Artk gvenemeyeceimi gryorum" Forral k z yere att. ocuk yzn yaprak ynna gmp sesi kslana kadar alad. Ban kaldrdnda Forral gitmiti.

Aurian ok mahcup olmutu. Forral'n kendisini dvdne inanamyordu. Adam bugne kadar ona hi vurmamt. Gya onun arkada olacakt. Yava yava gerekten ok kt bir ey yapm olmas gerektiini kavramaya balad. Ama o 41 kadar elenceliydi ki! syankr bir tonla, "Vazgemeyeceim," diye mrldand. "Ben ona gsteririm!" Ama vicdannn sesi araya girdi. Forrala iyice dnmeden hi bir ey yapmazd ve sonunda hep hakl kard. Sonra aklna yeni bir dnce, geldi. Ya ekip gidecek kadar kzdysa ona? Aurian ayaa frlayp midillisini ard, hemen eve gitmek istiyordu. "N'olf orada olsun," diye dua ediyordu. "Bir daha asla yapmayacam, yeter ki Forral evde olsun." At sremiyordu nk ok can yanyordu. Aurian midilliden aaya yuvarlanarak inerken kfretti, sonra elini utanla azna kapatt. Dilerini gcrdatp yrmeye balad, ara sra yanaklarndan akan gzyalarn elinin tersiyle siliyordu. Ayaklarn srye srye yrrken karanlk kmeye balad. Kraterin iinde kendisine hibir eyin zarar vermeyeceini biliyordu, nk vahi yaratklar onun arkadalarydlar. Btn Byc-halk gibi gece gr mkemmeldi ve biraz dikkat ettiinde yerdeki grnemeyen tmseklere taklp dme tehlikesi de kalmyordu. Kaybolma tehlikesi de yoktu. Btn yapmas gereken, gzlerini bir fener gibi kulenin zerinde yanp snen a dikmekti. Ama karda kaybolmas dnda Aurian, orak topraklarn geni, bo karanlnda geceleyin hi yalnz kalmamt. Kendini yalnz hissediyordu, daralmt ve Forral artk onu sevmiyordu... Kendisine aresizce acyarak bir hkr yuttu. Ayaklar armaya balamt; poposunun hl yanmasna amamak gerekiyordu. En sonunda kuleye giden kprye trmanmaya baladnda o artk mahzun, kk bir kzd. Forral onun civarndan hi ayrlmadn, eve varana kadar bir glge gibi onu takip ettiini ve gece gr onunki

kadar iyi olmad iin ondan kat be kat kt bir yolculuk yaptn kk kza ancak yllar sonra syleyecekti. Mutfak penceresinde parlayan yumuak k Aurian' ra- 42 hatlatt. Demek ki Forral henz gitmemiti. Yine de kapy aacak cesareti toplamak ocuun epey zamann ald. Yzn avularnn iine alm masada oturan Forral'n en az onun kadar dalm grnyordu. Kl stadnn elbiselerinin, sanki bir yerden yuvarlanm gibi izilmi ve lekelenmi olduunu fark etti. Forral ya kzn girdiini duymamt ya da onu grmezden geliyordu. Aurian yavaa adama yaklat. Alak bir sesle, "Forral, ok pimanm," dedi. Kl stad yava yava ban kaldrp kollarn uzatt. Konuamayacak kadar mutlu olan Aurian ona doru koup kucana trmand. Adam kk kza sarld, kz alyordu, sonra ararak adamn da aladn fark etti. "Alama," diye yalvard, "Hem seni dven olmad." Sesinde sitemli bir fke vard. Forral hafife glmsedi. "Ah, ocuum," dedi. "Seni byle cezalandrmak beni ne kadar zyor, biliyor musun?" Forral o gece, ilk defa, Aurian'a babasnn bana gelenleri, yani Geraint'in kendi Ate-bys tarafndan yok ediliini anlatt. Bitirdiinde, Aurian titriyordu. "Bilmiyordum," dedi soluk solua. Forral, "Sana daha nce anlatmalydm," dedi. "Ama sen byyene kadar bunu senden saklamak istiyordum. imdi neden o kadar kzdm anlyor musun? Beni korkuttuun iin, tatlm. Ya sen de yanllkla ayn eyi yaparsan? Senin cann yakmak pahasna bile olsa bunu yapman engellemek iin elimden gelen her eyi yaparm. Seni baban gibi kaybetmek istemeyecek kadar ok seviyorum." "Ama elimde deil," diye itiraz etti Aurian. "Gerekten elimde deil! Bu benim iimde ve yapacak bir ey bulamadmda, bir biimde dar tayor. Ne yapacam Forral?" ArX) tk gerekten korkuyordu.

"zlme tatlm, bir eyler dnrz." Forral bir sre sesini karmadan kk kza sarld, aln dnceli bir biimde krmt. Aurian kendini gittike daha yorgun hissediyordu ama yatann rahatl iin adamn kollarn terk etmeyi istemiyordu. Uykulu bir sesle, "Forral, bana bir hikye anlatr msn?" dedi. "u dnyann en byk kl stadyla ilgili hikyeyi anlat. Benim en sevdiim o." "Tamam!" Forral birden ayaa kalkt, o kadar hzl davranmt ki neredeyse Aurian kucandan decekti. "Aurian, dnyann en byk kl stad olmak ister misin?"

Aurian'm mutlulukla aydnlanan yznde inanmaz bir ifade vard. "Olabilir miyim?" derken sesi aknd. "Olmaman iin bir sebep gremiyorum. Sana kl kullanmay retirim ama uyaraym, ok alman gerekecek. yle aylaklk ederek dnyann en byk kl stad olamazsn. Ben ilk renmeye baladmda paavraya evrilemek zereydim; her gnn sonunda o kadar yorgun olurdum ve canm o kadar acrd ki yatama kvrlacak gc bulamazdm. Eer sana ders vermemi istiyorsan btn bunlara katlanmalsn ve o srada fikrini deitirmen de mmkn olmayacak. Ama en azndan, ban derde sokacak tek bir saniyen bile kalmayacak. Ne dersin?" Aurian adamn sylediklerini dnd. Anlatt kadaryla elenceli gibi grnmyordu ama dier taraftan u anda yorgundu, can acyordu ve byle bir gn daha geirmek istemiyordu. Eer ban bu tr bir dertten kurtarabilecekse, her eye razyd. Forral'm hikyelerinin ka den bir yry yapp hayal gc ye bard, birden kararllkla dolm Aurian'm eitimi ite byle Forral tahtadan iki antrenman klc yapt ve derslerini almak iin kuleden uzakta tenha bir alan buldular. Eilin dndnde, Forral kimseye bir ey sylemeyecei konusunda Aurian'dan yemin ald. "Bunun annenin houna gitmeyece- 44 ine eminim ve buna niye baladmz ona anlatmak da istemeyiz," diyerek kz uyard. Aurian btn kalbiyle ona katlyordu. Balangta iler felaketti. Forral kendisinden daha ufak ve gsz olduu iin Aurian'a herhangi bir biimde hogr gstermiyordu. Aurian, eer temiz bir sopa yemek istemiyorsa ksa bir zaman iinde ok iyi olmak zorunda olduunu hemen rendi, ilk bata tek yapabildii adamn darbelerini savuturmakt, saldrmak aklna bile gelmiyordu. Her gece, her taraf ar ve rkler iinde yatana dnyordu. rendii ilk yararl ders dayanmak oldu. Forral ona baka eyler de retti: gvdesini esnek tutacak, kaslarn gelitirecek hareketler; zihni savaa uygun biimde gelitirecek ve sakinletirecek, meditasyon ve nefes almalar. Aurian ne kadar ansl olduunu fark etmiyordu. Forral bunu ifade etmeyecek kadar alakgnll olmasna ramen, bu iin en iyisiydi. Aurian onun retmenlii altnda en nihayet Sava Ruhunu renmiti; bu, tek tek duyularn, toplamlarndan daha byk bir ey oluturmak zere birbirine kart bir kendinden geme durumuydu; bunlar, yaayan klcn bir uzants haline gelerek tek bir duyu oluyordu; bu klcn ta kendisiydi, yle ki zihin bir sonraki hamleyi dnrken, alet zaten orada oluyordu. Aurian bu iten ok holanmaya balad. Dersleri iin yayordu, yaz k demeden Forral'la dar kyorlard. Ac ekti, zorland, ter dkt, dayand ve on iki yana geldiinde, ya ve csse olarak kendisinin iki kat olan sradan bir kl stadna kar karya gelip onu yenecek yetenee sahipti. Bir yaban otu gibi bymesinin de bu ie

yarar olmutu. Gsleri bymeye baladnda dehete dt. Onu engelleyip duruyorlard. Bundan Forral'a ikayet ettiinde adam V vCr

rahatsz bir biimde homurdandysa da ona dii savalarn tercih ettii deri yeleklerden yapt. n skca balanyor ve o salak eyleri tamamen kontrol altna alabiliyordu. Aurian'm on nc doum gnnden birka hafta nce Forral, zel ve gizli bir ii iin bir yere gitti. Aurian onu ok zlyor ve ok zlyordu. Onun yokluunda, ate toplaryla ilgili yeteneklerini deneme gds gl bir biimde su stne kt ama Aurian kl stadna verdii sz tutmakta kararlyd. Bunun yerine, annesinden kendisine Toprak-bysn hakknda baka eyler retmesini istedi. Eilin, "Ah, For- ral yokken, aniden annene ayracak zaman bulabiliyorsun," diyerek ikayet etti ama bir yandan da glmsyordu. For- ral'm varl onda byk deiikliklere neden olmutu ve anne kz artk ok daha iyi geiniyorlard. Son haftalarda, Auri- an Eilin'la vakit geirmekten holanr olmutu. Byc frsattan istifade, kzma yalnzca by deil, olgunlaan bedeninde bir zaman sonra olacak deiiklikleri ve Byclerin bu durumda neler yaptklarn da retti. Aurian, tabii ki For- ral'm kendisine rettii egzersizleri de yapyordu, dndnde adam gelimesiyle etkilemeyi umuyordu. Forral'm dn yokluunu unutturacak seviyedeydi. Doum gn iin kza grkemli bir hediye getirmiti; kendisine ait olacak gerek bir kl. Uzun, keskin klc siyah ve gm renkli knndan, o elik sesiyle kartrken Aurian'n boazna bir yumru takld. Kollarn Forral'm boynuna dolad. "Ah, ok teekkr ederim," diye soluk solua konutu. Soluk k gnei altnda, ustura keskinliindeki kenarlar alev gibi parlayan klcn mavi-beyaz bir lts vard. Kabzasna tek bir
O

beyaz ta kaklmt. Forral'm byk geni klcndan ok da a Sanki her ey yeniden balyor gibiydi. Kl Aurian ona ha inceydi; gl, zarif ve lmcld. Aurian daha nce hi bu kadar gzel bir ey grmemiti. uygun bir biimde bysn, diye ilenmiti ama hamle yap-

mak bir yana, kk kz klc zor tayordu. Dilerini gcrdatp kas gelitirme egzersizlerini iki katma kartt. Her dersin sonunda kollar ve

srt aryordu. Gerek bir klla sa- 46 vamann, hafif, tahta egzersiz klcn kullanrken kendisi iin yeterli olan teknikten ok daha baka bir teknik gerektirdiini fark etti, o yzden yeniden balamak zorunda kald. Aurian kendi stn yetenei konusunda olduka kendini beenmiti, kendisini byk bir kl stad olarak gryordu. Ama imdi bunun tersi olduunu rendi. Gvenlik artk almalarnn nemli bir paras haline gelmiti. Artk o da Forral da ldrc, elik kllar kullandklar iin birbirlerini ciddi biimde yaralayabilirlerdi. Aurian, artk eskiden yapt gibi uydurma hareketler yapamayacan renmek zorunda kald. Zaman kza sonsuza kadar srm gibi geldi ama bahar ve yaz boyunca alnca Aurian yava yava ilerlemeye balad. En azndan artk kl onun istedii yere gidiyordu. ok iyi dengelenmi ve incelikle ilenmi olduu iin onu kullanmak byk bir zevkti. Forral kza klca bakm yapmay retti. Aurian klc da knn da titizlikle temizliyor ve yalyordu. O salladka kl parldyor ve havay yardka akyordu. Bu yzden Aurian klcna lmarks anlamna gelen Coronach adm verdi, ancak Forral bu isteini gln bulmad, "yi bir kl iyi bir ad hak eder," diyerek ciddiyetle kza katldn ifade etti. O yln sonuna doru, ilk kar topra ince parlak bir beyaza brndrdnde felaket patlak verdi. Belki de Forral ona klc vermekte aceleci davranmt ya da Aurian fazla kendine gvenmiti. Sebebi ne olursa olsun, Aurian lmcl bir hata iledi. Forral'la her zamanki yerlerinde dvrlerken Aurian son zamanlarda dnd yeni bir hamleyi kendi inisiyatifiyle denemeye karar verdi. Adamdan uzaklaarak kafasn edi ve dnd; amac klcn rakibinin savunmasnn

stnde tutup boazna bir darbe indirmekti. Ancak her ey korkun ters gitti. Dnerken karda aya kayd. Dengesini kaybetti, hamlesi aktan geti ve onu Forral'm aa doru inen lmcl bir darbesi karsnda savunmasz brakt. Koca 47 kl Aurian'm sol omzunu keserken krlan kemiklerin insann iini kaldran atrts duyuldu. Forral'm lgnca imdat lklarm duyan Eilin kulenin merdivenlerinden aa yldrm gibi indi. Basamaklarn dibinde yz kl engini alarak dona kalakald. Yznden gzyalar akan Forral, kzn hareketsiz bedenini kendi kana bulanm pelerinine sarl halde kucanda tayordu. Arkasndaki ak kapdan dar doru giden kandan bir iz vard ve mutfak zemininin talarnda ufak bir gl oluturuyordu. Adam lk ve yapkan kann giysilerine szdn hissediyordu. Yz endieyle arplan Forral, "Ah, Tanrlar," diye h- krd, "Eilin, onu ldrdm!" Aurian' onun kucandan alp mutfak masasna yatrrken Eilin titriyordu. Forral korkun yaray anca onun glkle soluduunu duydu.

Byc, Aurian'm boynunda nabzm arad. "Tanrlara kr, hl yayor," diye mrldand. Forral ancak o zaman kza bakmaya cesaret edebildi. Klc Aurian'm omzunu derinden kesmi, kprck kemiini krm ve neredeyse kolunu koparmt. Kzn yz yaad ok ve kan kaybndan bembeyazd. Forral kt. Ba dnyor ve oda sanki bulamklayordu. Bir sr durumda ok yakn arkadalarnn sakatlandn ve ldn grmt, dmanlarna gzn bile krpmadan ok daha kt yaralar at olmutu VJ ama bu kk bir kzd ve o kz hayattan bile daha ok seviyordu. Buna dayanmas mmkn deildi. "zr m. Benim hatamd. Ben..." Eilin, "Kes sesini," diye laf azna tkad. Ellerini yarann zerine koydu, glerini toplarken konsantrasyon iinde gzleri klyordu. aresizce, "Keke iyiletirme konusunda

daha fazla ey renseymiim," diye mrldand. Ama Forral nefesini tutup onu izlerken kann ak azald, damla damla oldu sonra tamamen kesildi. Eilin dorulup fkeden parl pa- 48 rl parlayan gzlerle adama bakt. Forral dizlerinin zerine meldi. "Eilin, bir kazayd " "Bo ver! Nexis'e git ve Akademiden ifacy getir! abuk ol! Onu hl kaybedebiliriz!" Olumlu bir ey yapaca iin teselli bulan Forral kotu; Aurian'n solgun, kaskat yzne ait son grnt zihninin gzne yapmt. Srtndaki eyere byle kabaca atlayan, gz dnm deliden korkan at, vahice ileri atld. Forral atn burnuna serte vurup gemini skca ekti. Atn stnde gerinip hayvan bir kar ynnn iine doru mahmuzlad. Hava kararmadan kraterin engebeli arazisinden kmak istiyordu. At srtnda Nexis'e yolculuk be gn sryordu. Forral'n niyeti bunu iki gnde bitirmekti. 3 FIRINCININ OLU tfc^SM adi yukar!" Anvar dizginleri sallad, ihtiyar at ne- ^ hir boyunca, deirmenden yukar kan, tekerlek izlerinin bulunduu engebeli yola trmanmas iin zorluyordu. Unla ykl ar arabay, sarp yokutan yukar ekmek zorunda kalan Lazy, ban kaldrp kinedi. Anvar ata, "Aldrma," dedi. "En azndan snyorsun. Eve gittiimizde sana gzel bir kahvalt hazrlayacam." Katlaan parmaklarn zmek iin hohlad ellerini bacaklarna vurdu. Buz gibi sabah ayaz iliklerine iliyordu ve deirmenin grltl atei daha imdiden milyonlarca mil tedeymi gi-

biydi. Ama deirmencinin gzel kz Sara'nn glmsemesini hatrladnda Anvar'm kann baka bir ate stt. Nexis ehrinde servet ve iktidar zengin tccarlar, garnizonun yksek rtbeli savalar ve marur Byc-doanlarm elindeydi. Sradan halk, yani sradan ama gerekli ileriyle ehri ayakta tutan zanaatlar, terziler, hizmetiler, iiler, dkkn sahipleri, mavnaclar ve lamba-yakanlar iin hayat ok daha zordu. ocuklar daha kk yata sorumluluk' almay renmek zorundaydlar ve ehirde usta bir frnc olan, An- var'm babas, at arabasn srecek yaa gelir gelmez un getir-

me iini en byk oluna vermiti. Yolculuk karayoluyla yapldnda daha uzun ve k aylarnda daha zor olmasna ramen, onlar nehirdeki mavnaclarn ald, korkun yol paralarndan kurtaryordu. Deirmene, ta ne kadar zaman nce, ilk gittiinden beri, ak renk sal, ufak tefek ve ele avuca smaz Sara onun en iyi arkada olmutu, ikisi de daha kkken, leden sonralar birlikte oynayabilmek iin kap nehirden aa, ehre doru inen gemileri eken beygirlerin dar yolu boyunca buluurlard. Artk on be yanda koskoca insanlar olduklar iin oyunlar farkl ve deiik bir hal alr olmutu. Anvar Sa- ra'ya kt, kzn da ayn eyi hissettiinden emindi, ikisinin de anne ve babas bu gelimeyi hogryle karlyordu. An- var'm babas Torl ve deirmenci Jard iki iletmeyi bir gn birletirmenin avantajlarn gryorlard. Tabii ki annelerin bu konuda bir ey sylemeye haklar yoktu. Hl Sara'y dnen Anvar, tepeye varp eski psk at arabasn ana yola sokarken glmsemesini srdrd. Nexis aadaki ormanlk vadiyi griye boyayan, dondurucu sisin altnda saklanmt. ehrin geri kalanndan yksekte duran, dalk burundaki Akademinin, parldayan beyaz kuleleri ve kubbesi, sisin zerinde grnyordu. Bu grnt karsnda Anvar'm glmsemesi atlan kalara dnt. Orada hl uyuyorlardr, diye dnd. Drst insanlar gn aarmadan kalkp almaya koyulurken onlar ku ty yataklarnda hor- luyorlard! Byc-halk kstah parazitler ve dzgn insanlara kar bir hakaret olarak tanmlayan babasnn bunlara ayracak zaman yoktu. Bu Anvar'm evresinde o kadar yaygn 0 t. Geri meyhanelerde adamlarn bunlar sylerken seslerini alaltp arkalarna gz attklar fark etmiti.' V ihtiyar at rkp toynak patrtlarnn sesini duymak iin kulaklarna geriye uzatnca, Anvar hayallerinden kmak zo

runda kald. Birisi buzlu yolda tehlikeli bir hzda, drtnala srd atyla arkasndan gelmekteydi. I ekip at arabasn iyice yolun kenarna ekti. Byk ihtimal garnizona, Akademiye ya da tccarlar mahallesine giden bir kuryeydi bu, ken- 51 diinden stn olanlarn yolundan ekilmek Anvar'n akl edecei bir eydi. Atm ii bitmiti. Yanndan bir frtna gibi geerken, Anvar hayvann toynaklarn sesini bastran yorgun nefesini duyabildi. Hzla geen atm stndeki kan ve ter izleri bir an iin gzne takld. riyar srcsnn yularn ucuyla ata vururken kfrettiini duydu. Domuz herif! Bu zalim muameleye kzan Anvar iten ie fkelenmiti. Kendi atn nazike ilerlemesi iin drt. Sanki kendi incelii biraz nce ahit olduu eyi bir biimde karlayacakm gibi geliyordu. Sonra hafifleyen toynak patrtsnn srtn duydu. At yere yklrken kt bir gmbrt oldu ve bunu bir dizi fkeli kfr izledi. Anvar keyi dnnce yolun zerinde yatan l atm koyu renkli cesedini grd. Gvdeden hl dumanlar kyordu. Onu sren iri yar kabaday, hayvann banda dikilmiti. Yara almam gibi grnyor ve havaya kfrler savuruyordu. Anvar fkeyle dolmutu. Sonularn dnmeksizin arabadan inip iriyar, sakall atlnn stne yrd. "Pi herif!" diye bard. "Seni kalpsiz pi!" Gzlerini at arabasna dikmi adam onu grmedi bile. Anvar' sradan, aalayc bir kuvvetle kenara itip kotu ve kemerinden bir kama kartp ihtiyar atm koumlarn kesti. Kendi aptallnn sonular karsnda dehete kaplan An- var kendini kanaldan dar att. "Hayr!" diye barp deli adamn kolunu tutmak iin kotu. Bir darbe onu kendi etrafnda dndrd. ri yar adam koum takmlarnn son par alarn da kenara att, uzun yularlarn ularn kesti ve atm plak srtna atlad. Lazy rkmt, gzlerini devirdi. Adam i - -i [1

yularla ata serte vurdu. Anvar kendini toplad, gzlerinde yalar vard, aresizce srcnn amurlu pelerinine sarld. "Ltfen beyim," diye yalvard. "O ok yal bir at. Bunu yapamazsnz... " Yabanc sanki onu ilk defa fark ediyormu gibi Anvar'a dnd, yzndeki zalim ifade birden merhamet ve pimanlk dolu bir baka ifadeye yumuad. Kibarca, "Gerekten ok zr dilerim, evlat," dedi, "ama acil bir durum sz konusu. Gen bir kzn hayat tehlikede ve ifacya ulamam gerekiyor. Anlamaya al. Atn Akademide brakacam. Onlara seni Forral'm gnderdiini syle." Anvar'm omzunu ksa bir an iin skt, sonra toynak grltleri arasnda gzden kayboldu. Anvar ksa

bir sre onun arkasndan bakt ve iinde kymetli bir yk olan atsz arabasn ne yapabileceini dnmeye balad. Un o sabah ge gidecekti ve Torl almaya balayamayacakt. Bu yzden para kaybna urayacaklar kesindi. Anvar iini ekip bir at dn almak zere deirmene doru yrmeye balad. Babas fkeden kuduracakt. Anvar'n ailesi Nexis'in kuzeyinde, geni vadinin yukar tarafna den, byk ehir surlarnn dibine toplanm, dar sokaklardan oluan labirentleri dolduran kalabaln arasnda yayordu. Daha aada, ahane, stunlu binalar, harika pazarlar ve dkknlarn iki yanma dizili olduu byk ta yollarn bulunduu, yokuun tekrar aaya doru devam etmeden nce ufak bir dzlk yapt platoda efsanevi garnizonun kaleye benzeyen, kocaman, gri yaps durmaktayd. Vadinin dibindeki nehrin kuzey kysnda, tccarlarn iskeleleri ve depolar bulunuyordu. Limanlarda her zaman grnen fareler, dilenciler, yankesiciler ve fahieler de manzaray tamamlyorlard. Geni nehrin zerindeki eitli noktalarda zarif kprler geiyordu. Bunlar ehrin kuzeyindeki alma alanlarn gney kysnn ok farkl evresiyle birletiriyorlard. Nehrin gneyinde, vadi bir dizi sarp ormanlk terasla yu-

kan doru ilerliyordu. Tccarlarn atafatl malikaneleri, dzgn imenlikleriyle aalarn arasnda, mcevherler gibi parl - dyordu. Sakin yaz gecelerinde, hava bir sr iein kokusuyla arlamken, bu binalarn l l bahelerinde, renkli fenerler yanard. Nehir ehrin iindeki yolculuunun tam ortasnda bir dn yaparak, denize ulamadan nce kuzeye uzanp bir hali oluturuyordu. Bu koyun iinde, neredeyse bir ada gibi olan, kayalk bir burun vard. Bu burun gney kysna beyaz, kemerli bir kapnn kapatt dar bir kara parasyla birleiyordu. Burnun tepesinde, yani ehrin en yksek nokr tasnda Byc-halkm marur ve ihtiaml bir tecrit iinde yaadklar Akademinin beyaz duvarl kuleleri ykseliyordu. Anvar dn ald at ehrin kuzey kapsndaki muhafzlarnn nnden, evine giden dar sokaklara doru srdnde sabah saatleri epeyce gemiti. ehrin bu ksmndaki ev ve atlyeler sade ama salam bir ekilde tahta, tula, aldan yaplmlard. Evlerin ou bakmlyd. Sokaklarsa kaldrm talaryla deli ama temizdiler. Anvar daha kk ehirlerde insanlarn plerini pencereden atp sokaklarn ak lama evirdiklerini duymutu. ehirler arasnda bir mcevher ve B- yc-halkm yuvas olan Nexis'te byle bir ey dnlemezdi bile. iki yz yl kadar nce, Su-bysnde becerikli bir Byc olan Bavordan, btn ehri kuatan ayrntl ve etkili bir yeralt lam sistemi kurmutu. Byc-halk bir kereye mahsus olmak zere (nk Nexis'in lml halkna yardmc

olma konusunda nl olduklar pek sylenemezdi) byy devam ettirme vazifesini gerekten ok ciddiye almlard. Anvar'm ailesi yakndaki bir meydanda kurulan kk bir pazarda her gn satlan ekmek, pasta ve keklerin piirildii Torl'un frnnn zerinde yayordu. Genellikle frndaki somunlarn kokusu btn soka sarard ama bugn sarmam t. Anvar eve yaklarken babasnn fkeyle ykselen sesini duydu ve sinirli bir biimde dudaklarn srd. Bu i yznden ba-

ran derde girecei muhakkakt. Arabay evin arkasndaki kk ala giden dar yola dikkatle soktu ve Jard'm atnn Lazy'nin ahrnda rahat etmesini salad. Gecikmenin manas yoktu. Ne 54. kadar gecikirse Torl o kadar kzacakt. Omuzlarn dikletiren Anvar avluyu geip isteksizce firma girdi. Babasnn ona olup biteni aklama frsatn vermesini mit ediyordu. Torl bahane dinleyecek bir ruh halinde deildi. Anvar, "Ama benim hatam deil!" diye yalvard. "Beni yere ykp at ald... " "Sen de ona izin verdin! O hayvan bizim hayatmz demek, salak ocuk! Ne yaptn biliyor musun? Syle, biliyor musun?" Torl koca yumruunu kaldrd, kollar yllardr un uvallarn kaldrmaktan ve sert hamurlar yourmaktan kas- lanmt. Anvar eildi, yumruk omzuna gelip onu dne dne keye yolladnda, yere derken bir dizi bo ekmek tepsisini drd. "Sakar salak!" Babas tehditkr bir glge gibi zerine geldi, onu yerden kaldrd ve tekrar vurdu. "Kmldama, tamam m!" Frnc kemerini zmeye balad. "Onu brak Torl. ocuun bir kabahati yok." Bykbabann sesinde otorite vard. Anvar rklerine bakarken, alaca cezann byle beklenmedik biimde ertelenmesi karsnda rahatlad. Torl bu halde olduunda, fkesini yattrabilecek yegane insan bu yal adamd. Beyaz salar, yumuak ifadesi ve al gibi byyla iri yar bir adam olan Bykbaba Anvar'm srda, retmeni, koruyucusu ve arkadayd. Aslen marangozdu, kaim parmakl elleri, ok beenilen ince oymalar yapmakta ustayd, eve getirdii be kuru da pek makbule geiyordu ama satt kadar mal hediye olarak verip Torl'u sinirlendiriyordu. Aslnda bir kyl olan ihtiyar, efsanevi bir a olan karsnn ac ve erken lmnden sonra gelip oluyla birlikte yaamaya balamt. Torl'un annesinden rendikleriyle frnda byle

sine beenilen eyler retiyordu. Bykbaba yllar boyunca acsn iiyle unutmaya almt ama artk biraz dinlenmek ve torunlaryla oyalanp onlara kendi genliinin daha eski, basit deerlerini retmek houna gidiyordu. Anvar hevesli bir rencisiydi ama kk kardei Bern esmer, kaba saba grntsnden, i ak ve paraya tapnmasna kadar tam babasnn oluydu. Torl kf etti. Anvar' salp bykbabaya dnd. "Sen bu ie karma, ihtiyar!" "Sanrm karacam, Torl. Bu defa olmaz." Byk baba fkeli frncyla kurbannn arasna girdi. "ocua kar ok sert davranyorsun." "Sen de annesiyle birlikte onu ok martyorsun! Olann hi bir ie yaramamasna armamak lazm!" Bykbaba sert bir sesle, "Bir frsat tanan bir sr ie yarayacak," dedi. "Hncn ondan kartacana akademiye gidip ata ne olduuna baksana." "Ne? Btn ehri ve tepeyi geeyim yle mi? Sen akln kaybetmisin baba. Bu sersemin sayesinde bugn yeterince zaman kaybettik zaten!" "Samalama Torl. Jard'm atn alabilirsin, hem bu yolculuk kaybettiin zaman karlayabilir. sminin Akademide bilinmesinden zarar gelmez, biliyorsun onlar da ekmek yiyor. Sen gidince biz ekmek yapmaya balarz, bu Forral'm zararn tazmin etmesi ihtimali de yksek. Anvar'm anlattklarndan erefli bir adam olduu anlalyor, stelik de acil bir durum varsa baka ne yapabilirdi ki? Eer Bern'e bir ey olsayd, sen de ayn eyi yapardn." Torl bir an iin duraklad, hl kfrediyordu. "O piler a lktan lse, onlara bir ekmek krnts bile satmam. stelik, salak ihtiyar, onlar kendi ekmeklerini kendileri yapyor, en azndan o yaltak lml pislie yaptryorlar!" En son sz kendisi syledii iin ok memnun bir ekilde kapy arT V W

kasndan arpp kt. Bykbaba omuz silkip kolunu An- var'n omzuna att. "Hadi olum, bir an nce balayalm. Bu sabah epeyce ge kaldk, babann fkesi gn boyunca yata- 56 cak gibi grnmyor." Anvar bykbabasn takip ederken ihtiyar adamn babasna syledii son szler zihninde yanklanyordu. Bern -babas en ok onu seviyor ve bunu gizleme ihtiyac bile duymuyordu. Her zaman Bern. Anvar kap aznda zoraki glmseyen esmer kardeine ac ac bakt. Torl neden onu bu kadar ok seviyordu? Bykbabas haklyd. Eer Bern'e bir ey olsayd babas onu kurtarmak iin dalar aard. Ama kendisi, te yandan...

Anvar i ekti. Babasnn kendisiyle ilgili ne dndn biliyordu. Yalnzca bunun sebebini bilmek isterdi. Akam olduunda nihayet ii biten Anvar, Bern'le paylatklar kk ve dar tavan arasna giden merdiveni trmand. Babasnn kt tavrn unutturmak iin annesinin hazrlad zel akam yemeini yiyemeyecek kadar yorulmutu. Soyunmaya bile gc yoktu, kendini giysileriyle yataa att. Tanrlar adna, bu ne kt bir gnd! Torl Anvar'n hatasn btn aileden kartarak onlar kle gibi altrmt. Annesi gnn sonunda yorgunluktan titriyordu ve yz bembeyazd. Onun bu kadar yorulmasna kendi hatasnn sebep olduunu bilen Anvar sululuktan lyordu. Ria ok gl bir kadn deildi ama her zaman ikayet etmeden alrd; eer duraklarsa yine Torl'un gazabna urayacandan korkuyordu. Anvar her zamanki gibi, bu zarif, akll kadnn babas olacak kaba ve agzl adamla nasl olup da evlendiini dnd. Annesi ok daha iyisini hak ediyordu, ince ve zarifti. Byk olu gibi koyu sar salar ve mavi gzleri vard. Bir zamanlar ok gzel olduu belliydi. Ria'nn gemii bir srd. Mahallelerindeki herkesten farkl olarak okuma, yazma biliyor, mzik yapabiliyordu ve bunlar Anvar'a retmiti. Torl bunun zaman kayb olduunu dO

sunuyordu ve Bern'in kendisinden stn olanlar taklit etmeyecek kadar akll olduuna iaret ediyordu. 0, iyi bir evlat gibi, babasnn yolundan gitmeyi reniyordu. Ria, bir defalk kocasna kar kmt ve Anvar buna ok memnun olmutu. _57 Bykbabas kendisine ilk kk, tahta fltn oyduundan beri, mzie k olmutu ve her bo annda egzersiz yapp ailesini, zellikle babasn lgna eviriyordu. Ksa zamanda bildii btn basit paralar alar hale gelmiti. Sonra basit fltnn snrlarn zorlayarak kendi bestelerini yapmaya balad; o kadar ki bykbabasnn dehas, istedii sesleri verebilecek enstrmanlar yapma konusunda zorlanyordu. Anvar mzik iin yayordu. algsn almak ve Sara, lesiye alt hayatnn yegane tesellisiydi. Kendisine byle paha biilmez bir yetenek verdii iin annesine minnettard. Anvar, Ria'y ok seviyordu. Annesi artk solgun, krlgan ve endielenmekten bitap haldeydi ve zorba Torl'a kar kamayacak kadar gz korkmutu. Anvar annesini korumay ok isterdi ama byrken boyunun uzamasna ve omuzlarnn genilemesine ramen hl zayft. Kar karya geldiklerinde Torl onu tek bir darbede yere serebilirdi. Anvar i ekti. O gece baka dertleri var-d. Sarayla nehir kysndaki her zamanki buluma yerlerinde szlemilerdi ama Torl'un srtna ykledii yorucu iler oraya gitmesini engellemiti. Sara'nm kzmayacan mit ediyordu. Zavall Lazy'ye de zlyordu. Nefesi bozuldu diye

duygusuz Torl onu bir at kasabna satmt. Anvar ihtiyar atn yokluu iin yas tutuyordu. Lazy iri ve inat olduu gibi gl bir karakterle iten kamak iin kulland bir zekya sahipti. Anvar onu zleyecekti. Torl yalnzca Forral'n Akademiye kendisine verilmek reOybsa;re b-

zere brakt ykl miktar dnyordu. Anvar'm adisini grmemi ti, nk Forral yalnzca ifac Leydi Meiriel'i almak iin durmu ve ikisi, dinlenmi atlara binip mmkn olan en ksa zamanda kuzeye doru yola kmlard. a!^

Anvar hayat tehlikede olan bu ocuun nasl biri olduunu dnd. nce, bana bu kadar i aan, lmek zere olan o gizemli kzdan nefret etme eilimindeydi, sonra ifacmn oraya zamannda varp onu kurtarmasn istediini fark etti. Bylece, en azndan Lazy'nin lmnn iyi bir sonucu olacakt. Birka hafta sonra Anvar'm kendi ailesinin ifacya mthi ihtiyac oldu. Bykbaba k boyunca yorgunluktan ve ke- miklerindeki arlardan ikayet etmiti. Gndnmnden hemen sonra, teki yla sarkan o kasvetli, gri mevsimde, ihtiyar adam yataa dt; Ria'nn zenli bakm, kaynatt ifal otlar ve ehirdeki lmllerinin tek tedavisi olan halk reetelerine ramen her gn daha da zayf dyordu. Ama Forral' hatrlayan Anvar, ifacy armas iin babasna yal- varmca, Torl onu sert bir biimde azarlad. "Bu fikirleri nereden akl ediyorsun bilmiyorum," dedi. "Bizim gibi bir aile ifacy aracak? Bizim yzmze glerler! stelik, o Byc-doanlar evime sokmam ben! imdi iinin bana dn bakalm, bana kemerimi karttrma!" O gece, Anvar bykbabay ziyaret ettiinde yal adam onunla konuamayacak kadar zayft. Sar ve bitik bir yzle yastklarn arasnda yatyordu. Cildinde Anvar'm daha nce grmedii bir effaflk vard ve ocuk nedenini bilmeden korkuya kapld. "Anneciim, ona yardm et," diye yalvard. Ria gzlerinde yalarla ban sallad. "Anvar, bununla yz- lemelisin," dedi yumuak bir sesle, "Bykbaban lyor." Anvar, "Hayr!" diye itiraz etti. "O lemez!" Ani rar almt, "Eer babam gitmezse ben gidip ifacy ^ ceim.! "Bunu yapamazsn!" Ria'nm gzleri korkuyla alm, surat bembeyaz olmutu. u anki ar ruh halinde bile Anvar onun bu tepkisi karsnda akna dnmt. Sonra tekrar bykbabasnn yzne bakt. ni bir ka- y getire-

"Neden?" diye tekrar sordu. "Babamdan korkmuyorum. Zaten meyhaneye gitti. Acele edersem haberi bile olmaz." "Mesele o deil!" Ria titriyordu. Anvar'm ellerine yapt. "Anvar, seninle ikimizin Byc-doanlarla hibir ilikimizin 59 olmamas gerekiyor. Sebebini sana syleyemem ama bana inanmalsn. Benim hatrm ve kendi gvenliin iin onlardan uzak dur, olum." Anvar hayretler iindeydi. Annesinin Byc-halkyla nasl bir ilikisi olmu olabilirdi ki bylesine korksun? Ama ona anlatmak istemiyordu ve bunu renecek zaman yoktu. Kendisini ekti. "zr dilerim, anneciim," dedi. Sessizce aa indi, her zaman onun ban belaya sokacak frsatlarn peinde koan Bern'e rastlamamay mit ediyordu. Anvar sokaa ktktan sonra nehre doru yoku aa komaya balad. Arkasndaki ak pencereden annesinin alama sesi geliyordu. Anvar lambalarn aydnlatt sessiz sokaklar boyunca kotu. Nehre kadar olan yol uzundu ve akademiye en yakn kprye giden kestirme yola girip yk iskelelerinin oraya geldiinde zar zor nefes alyordu. Depolar blgesinde lambalar seyrekti, Anvar karanlk sokaklardan endieyle geerken ayaklar kirli kaldrm talarinda kayyordu. Bu yolu setiine imdiden piman olmutu. Bu blgenin kt bir nam vard. Daha kk yollardan birinin le gibi kokan giriine vardnda ani ayak sesleri duydu ve bir sr serseri glgelerin arasndan frlad. Etrafn sardklarnda Anvar duraklamak zorunda kald. zerine ullandlar ve ocuk ykanmam bedenlerin pis kokusu yznden azn kapad. Yukardaki uvalla rtl bir pencereden gelen zayf n altnda ellerindeki bakrv 1 b,ak la rt\V 'S ' Bir ses, tanmad bir lehede homurdand, "Paran ver, larn ltsn grd ve az korkudan kurudu. evlat." Anvar duvara kadar geriledi. "Be - benim param yok," diye kekeledi. "Ltfen brakn gideyim. ifacy aryorum, acil bir durum var." Forral'n

." Forral' szlerini tekrar ederken adamn yz de tuhaf bir biimde hafzasnda canlanmt. Boaz-kesen gld. "Ne anslyz deil mi! Demek ifac- 60 ya gidiyorsun? Hem de zerinde para olmadan. stn arayn ocuklar!"

Anvar' yere atlmt. Sert, kemikli parmaklar giysilerinin iini aratrp tylerini diken diken ettiler. Onu dvmeye balamalarndan nce yardm istemek iin avaz kt kadar bir kez baracak zaman oldu. Toynak seslerinin yolda yanklanmasyla birlikte kbus sona erdi. Birisi, "Askerler!" diye bard. "Kan!" Anvar, aniden yalnz olduunu fark etti. rkler ve arlar iinde ayaa kalkmaya alt. Bir el yakasndan tutup onu ayaa kaldrd. "Seni yakaladm!" "Anvar uzun bir askerin kat yzne bakarken buldu kendisini. "Ne yapmaya alyordun, velet?" Anvar, "Ltfen baym" diye kekelerken adamn demir penesinde kvranyordu. "Bana saldrdlar. ifacy bulmak iin Akademiye gidiyordum... " Asker glmekten yerlere yatt. "Hadi, ya, daha iyi bir yalan bulamaz miydin? Bunu yutacam m sandn? Anvar' tek bir lambann, demir bir koldan sarkt, yolun teki ucuna gtrd. ocuu iyice grebildiinde yznn ifadesi deiti. "Sen buralardan deilsin," diyerek ocuu sulad. "Senin gibi bir ocuk gecenin bu saatinde bu blgede ne yapyor? Akln m kardn?" Anvar dura dura ona bykbabasnn durumunu anlatt. Asker yakasn brakt. Yumuak bir sesle, "Olum," dedi. "Leydi Meiriel bykbaban gibileriyle ilgilenmez bile. By- c-halkn bilmez misin?" Anvar, "Denemem gerek," diye srar etti. "Bana neden yardm etmesin ki? Bir sre nce Forral adnda bir adamla tantm ve..."

"Forral' tanyor musun?" Askerin bir yara izi tayan yznden byk bir sayg ifadesi belirdi. "Yolda karlatk, benim atm ald. Kk bir kzn hayatn kurtarmak iin ifacya gittiini syledi. Eer o kk 61 kza yardm ediyorsa neden bykbabama da yardm etmesin?" Asker i ekti. "Olum, sen Forral'm kim olduunu bilmiyor musun? O yaayan bir efsane, dnyann en iyi kl stad o ve Byc-halkmdan bazlaryla da arkada. Kz, Gln Leydisi, Eilin'in kzyd. Bunu garnizonda duyduk. Hem Leydi Meiriel'in dndnden bile emin deilim. Vadi uzakta, burann kuzeyine dyor. zgnm olum ama gelmise bile bu saatte kimsenin bykbabas iin dar kmayacaktr." Anvar, "Ama ona anlatabilirsem... " diye srar etti.

"Tamam ama seni uyanmadm syleme." Asker bkm gibi konuuyordu. "Hadi, gel. Ben seni atmla gtreyim. Eer oraya yalnz gidersen Byc-halk seni kap dar etmeden nce, bir de dver." Anvar ve asker beyaz kapya yaklarken, atn toynaklar burna geit veren girite duyuluyordu. Kapc yal bir adamd ve Byc-halkmm btn hizmetkrlar gibi bir lmlyd. Anvar'm yeni arkada amalarm anlatnca duyduklarna inanmayarak az ak kald. "Ne? aka m yapyorsunuz? Leydi Meiriel daha bugn uzun bir yolculuktan dnd. Oiu rahatsz etmek beni aar. Hargorn, bu ocuu buraya getirmemen gerektiini akl etmeliydin." Hargorn, "Biliyorum ama bu zel bir durum," dipensrar etti. "Forral'a atn veren ocuk bu. O olmasayd, belki de kk Byc ocuk ifac ona yetiemeden lecekti. Bunu dikkate almak gerek." Yal adam i ekti. "Ah, tamam. Ona soracam. Am. bundan pek holanmayacaktr."

Adam kk, beyaz kap kulbesine dald, ierideki bir rafta, her biri deiik renkteki klarla parlayan bir dizi kristal duruyordu. Kapc koyu mavi-mor renkte parlayan bir ta- 62 alp yumuak bir tonda iine doru konutu. Bir saniye sonra adamn nnde bir k huzmesi belirdi ve bu k bir kadnn yzne dnrken Anvar nefesini tuttu. Kadnn koyu renk, ksa salar, kk elmack kemikleri ve sivri kstah bir burnu vard. Yznn ifadesi uykulu ve fkeliydi. Ksaca, "Ne var?" diye sordu. "Beni bu saatte rahatsz etmek iin iyi bir nedenin olduuna inanyorum." Kapc, bin bir zr ve reveransla durumu aklad. Leydi Meiril kalar atld. "Beni byle nemsiz eyler iin rahatsz etmemenizi ka defa syleyeceim size? Eer Nexis'teki her hasta lmlye bak- saydm gcm bir gnde tketirdim! Sala gnderin, sana gelince, yarn Ba bycye senin yeteneksizliine daha fazla dayanamayacam syleyeceim. Bu tr eyler ok sk olmaya balad! ok ak ki bu mevkiinin adam deilsin!" Surat karanln iinde kayboldu. Kapc Hargorn'a dnd. "Ne yaptn gryorsun deil mi?" diye sylendi. Ama ortada kimse yoktu. Anvar geit kapsna ulaamadan asker ona yetiti. ocuk, "Beni rahat brak!" diye bard, gzlerine yalar dolmutu. Hargorn bir elini kibarca onun omzuna koydu. "zgnm evlat ama seni uyarmtm. Hadi gel, seni eve gtreyim." Bykbaba sabah olmadan can verdi. Anvar yal adamn gvdesinin zerinde alarken, annesini onu teselli etmeye alyordu. Yumuak bir

sesle, "Byle zlme," deyip onun sarslan omuzlarna sarld. "Ona bak." Bykbaba saf ve yce bir neeyle glmsyor gibiydi. Ria, "Bykannenin yanma gitti," dedi. "Onu ok seviyordu. Btn bu yllar boyunca onu ok zlemiti. Artk birlikte olduklarn yzndeTVo*

ki ifadeden anlayabiliyorsun. Onu ne kadar zleyeceini biliyorum tatlm ama onun iin mutlu olmalsn." Anvar, "Nereden biliyorsun?" diye sordu. "Hl her eyi anladn nereden biliyorsun? O ld! O lanet olas ifac onu kurtarabilecekken!" Ria i ekti. "Anvar, bykbaba yal ve bitikti. ehirde yaamaktan hi holanmad ve zor bir hayat vard. Yorulmutu, hepsi bu. Leydi Meiriel'in pek bir ey yapabileceini sanmyorum... " "Leydi yardm etmeyi deneyebilirdi!" Anvar bardnn pek farknda deildi. "lgi gsterebilirdi! Ama o bir lmlyd. O Byc-halkm gznde bir hayvan kadar deerimiz yok!" Ria tekrar i ekip odadan karak onu son defa bykbabasyla ba baa brakt. O souk odada, bir zamanlarn iyi ve sevgi dolu adamndan geriye kalan bo gvdenin yannda diz ktnde, Anvar'm yreinde Byc-halkna kar derin ve amansz bir nefret kk sald. BABYC Seslerin grlts Aurian' rahatsz bir uykudan uyandrd. Panikle dolu bir an boyunca, revirin ucundaki Me- iriel'in evine alan kapnn ardnda parlayan lambann n grene kadar, nerede olduunu dnd. Sinirli bir ekilde, "Leydi Meiriel?" diye seslendi. Dmdz beyaz duvarlar ve bo yataklar yanstan dzgn, cill zeminiyle buras ona ok tuhaf grnyordu. ifac hzla glmseyerek geldi. "Seni uyandrdm m?" Aurian, "Ters giden bir ey mi var?" diye sordu. "Dert edecek bir ey deil." Meiriel konuyu uzaklatrr- casma omuz silkti. "Cahil lmlnn teki kapda sorun yaratm. Glerimiz olduu iin hayattaki tek amacmzn onlara yardm etmek olduunu sanyorlar!" Aurian kalarn att. lmller hakknda herhangi bir konuma ona acyla birlikte Forral' hatrlatyordu ama zaten her ey ona kl stadn hatrlatyor gibiydi. Gzlerine yalarn dolmasn engellemek iin yumruklarn skt. "Onlara yardm etmemiz gerekmiyor mu?" diye sordu. "Anlamyorum." ifac onun yatann kenarna oturdu. "Burada, Akademide, Aurian, glerini byle aptal, mzmz insanlar iin harcamaman gerektiini reneceksin. Uzun bir yolculuk yaptk, 0

dinlenmen gerekiyor. Sana uyumanda yardmc olacak bir ey verebilir miyim?" "Evet, ltfen, Meiriel." Her ey uyumadan yatp dnmekten iyiydi. 65 Aurian yzn buruturmamaya alarak ifacnn ona getirdii iksiri elinden geldiince hzl bitirdi. Yapkan ve rezil bir tad olmasna ramen bunu Meiriel'in uyku-bys- ne tercih ediyordu, nk o insann kendine gvenini sarsan bir eydi. Bynn etkisi altndayken zaman gemiyormu gibiydi -yalnzca bir saniye iin gzlerini kapadn sanyordu ama atnda saatler gemi oluyordu. Neyse ki ifac korkularm anlyor, diye dnd. Evinden koparlp bu yeni ve korkutucu yere istemeden srklenmi olan Aurian, Meiriel'in sert ve kaba saba efkatine bile minnettard. Gzyalarn tutmak iin mcadele ederek yorgann altna bzld. Zihni yaamn kaplayan felaketi dnmeye balamadan nce uykuya dalabilmeyi umuyordu. ifacnn Aurian'm yaral omuzunu iyiletirmesi haftalar srmt ama kz ilk gnleri hi hatrlamyordu. O sralarda Meiriel kolunu kurtarmak iin srekli olarak ifa bysyle urayor, krk kemiklerin paralarn zahmetli bir biimde bir araya getirip zedelenmi kaslar onaryordu. Meiriel o sra, bedenin doal iyilemesini hzlandrmak iin glerini kullanmt; bu hastann kendi kaynaklarndan ok ey alan bir sreti, ve bedeni kendi enerjilerini yeniden kazanrken onu gnler boyunca derin bir uykuda tutuyordu. Aurian sonunda uyandnda, yara kapanmt ve hzla iyileiyordu. Ancak kolu hl kaskat, zayf ve ac iindeydi. Doal olarak Forral' istemiti. lk balarda annesi onu oyalyordu ama sonunda, Meiriel'in tavsiyesiyle, merhamete gelip mektubu Aurian'a verdi. Artk bu mektubun her kelimesini ezbere bili-T\ yordu: Aurian, akm, uyandnda yannda olamayacam iin zgnm ama vedalamak iin kalsaydm gitmeyi asla beceremezdim. Bunu sana anlatabilecek miyim bilmiyorum ama 66 deneyeceim. Anneni sulama, bu defa beni o yollamad. Sana yaptmdan dolay kendimi ok kt hissettiim iin gidiyorum. Bunun bir kaza olduunu biliyorum ama benim yzmden oldu. Seni bu tr tehlikelerle yz yze getirmeye hakkm yoktu, ne kadar aptal olduuma inanamyorum. Leydi Meiriel iyileeceini ve kolunu eskisi gibi kullanabileceini sylyor. Seni ldrmediim iin tanrlara krediyorum. Bu durumda kendimi affetmem mmkn deil. "Annene neden kl derslerine baladmz sylemek zorunda kaldm ama zlme kzgn deil, yalnzca bunu ona daha nce sylemediim iin bana kzyor. Her neyse, o ve ifac senin Nexis'teki Akademiye gidip iyi bir eitim alman gerektiini sylyorlar ki bu doru, nk sonu olarak sen bir Bycsn. Seninle birlikte dnp garnizona katlmay dndm, bylece yine birbirimizi grebilirdik ama bu sana kar adil bir davran olmayacakt. Kendi trnden olanlarla yaayp sana bahedilmi

yetenekleri kullanmay renmen gerekiyor. Ben sadece buna engel olurum. O yzden yine gidip askerlik yapacam. "Aurian, seni byle terk ettiim iin beni affet ltfen. Bu beni de zyor ama gerekten en dorusu bu. Ltfen beni unutma, nk ben seni asla unutmayacam. Ve bir gn tekrar karlaacamzdan phe etme. Seni hi aklmdan kar mayacam. Btn kalbimle, Forral." Bunu izleyen haftalar mutsuz bir bulankl Forral gittiine gre artk hibir eyin nemi yoktu. Kl stad hakknda yanlm myd? Eer onu gerekten sevmi olsayd, onu nasl byle terk edebilirdi? i szlayan ve hissizleen Aurian, annesi ve ifacmn sylediklerini yapt. Sonun-

da, Meiriel'le birlikte Nexis'e yolculuk yapacak kadar iyilemiti. Byle tannmadk yeni bir lkenin grnts bile ruhunu canlandrmaya yetmiyordu. Yol boyunca, hep souk ve kapal olan hava, Aurian'm ruh haline tamamen uyuyordu: 67 nce vahi ve karl krlardan, sonra da aadaki lkeye giden ana yola ulatklarnda, bakml iftlik ve ormanlarn yanndan getiler. Bununla beraber Aurian iin btn bunlar yoktu. Yapt yolculuun nem bir yana, evresinde olup bitenden bile haberdar deildi. Aurian' kendine acmaktan kesin bir biimde uzaklatran tek ey ehir oldu. Neredeyse hayatnn tamamn annesinin tecrit edilmi Vadisinin yalnzlnda geirdikten sonra, hayal gibi, kocaman binalar ve insan kalabalyla Nexis onu korkutmutu. Her ey o kadar byk, grltl ve kalabalkt ki nefes bile alarhyordu. Dnyada bu kadar ok insan olduunu bilmiyordu! Meiriel kendi kat tarznda sempatikti. "Kendini topla, evladm," demiti. "Panie kaplma, sana zarar vermezler! Derin bir nefes al ve yanmdan ayrlma. Akademi ok daha sakindir, zaman iinde ehre de alrsn." Aurian ehre ya da Akademiye bir gn alacandan emin deildi. Meiriel'in kadim reviri, annesinin kulesinin tandk danklndan ok farklyd. Her ey ona ok yabanc olduu iin srekli olarak yanl bir ey yapma ve syleme korkusu iinde yayordu. Kendi odasnn gvenliini ve For- ral'm gl, rahatlatc varln zlyordu. Zayflayan cesaretini ayakta tutmak iin Aurian, klcnn sert, ince ekline sarlmt. Her gece kmmdaki klcyla birlikte uyuyordu, nk bu Forral'dan kendisine kalan tek eydi. Yaras yryebilecek kadar iyiletiinde ilk yapt ey kl egzersizleriyle mutlu saatler geirdikleri o akla gitmek oldu. Kymetli klc dt yerde, dokunulmadan kalmt, deri kn imdiden sertlemiti ve rengi soluyordu. Klta p lekeleri vard. Aurian hkrklarla sarslarak onlar toplayp

T vo
O

eve gtrd. Saatler boyunca hem klc, hem knn temizledi ve yalad. Sk sk durup almasn engelleyen gzyalarn siliyordu. Meiriel ve annesinin itirazlarna ramen ondan ayrlmay reddetti. Bunun nerilmesi karsnda bile o kadar sert tepki veriyordu ki ikisi de vazgeip klc saklamasna izin verdiler. Aurian klcna sarlp Forral gittiinden beri her gece yapt gibi, uyuyana kadar alad. Meriel kendi dairesinden gelen hafif alama seslerini dinleyip ocuu byle evinden uzaklatrmak zorunda kaldklar iin pimanlk hissetti. Sonunda sessizlik olduunda, yavaa Aurian'n yatann yanma gidip tamamen uyuduuna emin oldu. Daha sonra ocua gz kulak olmas iin bir hizmetiyi ararak omuzlarna bir pelerin att, gmi bir buzla rtl avluyu geip Bycler Kulesine gitti. En st katn koyu krmz perdelerle rtl penceresinin zerinde yanan krmz bir k Babycnn ieride olduunu gsteriyordu. "ocuk nasl, Meiriel?" Btn benzerleri gibi Babyc de ok uzun boyluydu. Uzun kr sa ve sakal, kemikli kanca gibi burnu, koyu, sert bakl gzleri ve marur tavrlaryla dnyann en gl Bycsnn somut bir rneini tekil ediyor gibiydi. Meiriel'e bir kadeh arap doldurmak zere oday kat ederken, krmz entarisinin etekleri kaln bir halyla kapl zemini spryordu. ifac otururken, pencerenin civarndaki glgelerin iinde oturan Eliseth'in zayf, gm rengi salarn fark etti ve kalarn att. Entrikac, souk, Hava-Bycsn ne sever, ne de ona gvenirdi. "Bunun zel bir grme olacan sanmtm," diye itiraz etti. Miathan ona azna kadar dolu, kristal bir kadeh uzatt. "Hadi Meiriel, samalama," diye azarlad. "Senin mesajn aldmzdan beri Eliseth bana plan yapmakta yardmc oluyor. Eer sylediklerin doruysa Geraint'in ocuu kullanabileceT" vCr

imiz yeteneklere sahip ve zel bir biimde ele alnmas gerekiyor. Bugnlerde, herkesten en ar seviyede sadakat beklediimizi sana hatrlatmama gerek yok. Byc-halk azalyor. Glerimiz Bycler Yasas tarafndan ciddi biimde k- 69 stlanm durumda ve sefil lmller arasndaki anlamazlk da her zamankinden daha gl. l Konseyde garnizonu halen ben temsil ediyorum ama Rioch ksa bir zaman iinde emekliye ayrlacak ve askerleri arasnda uygun bir selef yok. Ve

tccarlarn yeni temsilcisi, o vicdansz Vannor frlamas daha imdiden bama bela oluyor." Babyc kalarn atp arabndan bir yudum ald. B- ' yckadmlar hamilelikleri srasnda glerini kaybettikleri iin rkmz her zaman yava remitir ve artk bizden yeni ocuk domuyor. lmllerin says ciddi bir biimde bizi geti. Bize dnmeyi reddeden Eilin'i saymazsak, geride yalnzca yedi Byc kalyor; sen ve ben, Eliseth, Bragar, ikizler ve Finbarr. Bunlardan ikizler tam glerine ulaamyorlar ve Finbarr da arivinden dar kmyor. Alnma Meiriel. Onun senin ruhein olduunu biliyorum, keke senin ifa yeteneklerinden bir sre iin vazgeebilsek de hamile kalabil- sen. Ayn sebeplerle Eliseth'demde vazgeemiyoruz. almalar kritik bir noktada... " Eliseth, "Aksi halde, bu fedakrl memnuniyetle yapardm," diye aray girdi. Meiriel aklndan geen imal bir cevab yuttu. Yalanc, diye dnd. Tek istediin g. Eer istese, Miathan'm ocuunu bayla bayla doururdun. Bb- ycye dnd. "Btn bunlarn Aurian'la ne ilgisi var?" diye sordu. "Onun sana Byc-halk retmesini beklemiyorsun herhalde? ocuk daha on drt yanda!" Miathan avularn birbirine dayayarak parmaklarn yukar kaldrd ellerinin zerinden ifacya bakarak, sabrl bir ifade taknd. Tatl dille, "Sevgili Meiriel," dedi. "Nasl bir orum! En neri bu byle? Tabii ki byle bir ey beklemiyorum!

azndan imdilik. Ama burada uzun vadeli dnmemiz gerekiyor. Hep on drt yanda kalmayacak. Ve eer sylediin gibi gleri btn bir tayf kapsyorsa o zaman onlar rkm- 70 zn yarar iin baka bir kuaa geirilmeleri gerekir. Bu arada, lmller arasndaki gvensiz durumumuzu dnyordum. Eer aramzda yeni bir Byc, hem de gleri, diyelim ki artc derecede iyi birisi olduu haberi yaylrsa, bize kar koymadan nce iki defa dnebilirler. Sonu olarak babasnn neler yapabildiini grdler." "Bu korkun bir ey, Miathan! Tamamen ahlakd," diye patlad Meiriel. "Bycler Kanunu bakalarnn zerinde g kazanmak iin by kullanlmasn kesinlikle yasaklar!" "Tabii ki yasaklar, tatlm," Miathan'n sesi ahenkli ve yumuakt. "Ama iyice okursan, Kanunda, bir Bycnn glerini onlara kar kullanacana insanlarn inanmasyla ilgili bir ey sylenmediini greceksin. Eer lmller byle tuhaf bir eye inanrlarsa, bu bizim kabahatimiz olmaz deil mi?" "Bu bir safsata ve sen de yle olduunu biliyorsun! Yasa karsnda verdiin szleri tehlikeli bir biimde inemeye ok yaklayorsun,

Miathan ve hepimizi kendinle birlikte bir mahva srkleyeceksin. ocuu da m yozlatrmay dnyorsun?" Eliseth zarif omuzlarn silkti. "Ar tepki verdiine phe yok," dedi ipek gibi yumuack bir sesle. "Sonu olarak bu Babyc asndan yalnzca bir varsaym. u anda tek nem verdii nokta ocua yardmc olmak ve onun gvenini kazanmak. O ne yapt belli olmayan Eilin ve o tuhaf lmlnn kzn aklna neler soktuunu bilemeyiz ki? Eitimimizin ne kadar zor olduunu biliyorsun, stelik kz ge balyor olacak. Disiplinsizlii sorunu olacak, diye dnyorum, bu yzden nnde zor bir sre var. En son istediimiz ey Byc-halkmdan nefret etmesidir, sonu olarak biz onun halkyz. O yzden Miathan'la birlikte konuyu ele alabilmek iin bir yol dndk. Onun iyiliinden baka bir ey d myoruz, greceksin Meiriel." n-

Miathan inanarak, "Tabii ki grecek," dedi. "Meiriel, yarn sabah Aurian' Eliseth'e devredeceksin. Bundan sonra, onun eitimindeki senin roln imdilik son bulacak, kalan bize brakacaksn. ocuktan uzak dur ve karma." "Ama..." Miathan'm yz sertleti. "Bu Babycnn dorudan emridir, Meiriel. imdi gidebilirsin." Aurian, grr grmez Eliseth'ten holanmad. Yz przsz bir biimde gzeldi ve gmi salar parlak bir elale gibi ayaklarna kadar uzanyordu ama Byc-kadnmn glmsemesi sert ve elik kadar souk olan gri gzlerine bir trl ulamyordu. Aurian'a bundan sonra ona ait olacak oday gsterdi. Buras Bycler Kulesinin en alt kadnda beyaza boyanm kk bir hcreydi. ok basit biimde denmiti: ieride dar bir yatak, bir masa, bir sandalye, eyalar ve giysileri iin bir dolapla raflar vard. Aurian'n yerletirecek hi bir eyas yoktu. stnde olan giysiler dnda sahip olduu tek ey klcyd. Eliseth bunu grnce kalarn att. Dz bir sesle, "Onu burada bulundu- ramazsn," dedi. "Gen bir kz iin ok tehlikeli. Onu bana ver." Klca uzand. Aurian Forral'n ona rettii gibi yldrm gibi tek bir harekette klc knndan kard. "Klcma dokunma!" Eliseth'in gzleri ksld, sol eliyle tuhaf, kk bir hareket yapt. Souk, saydam ve mavi bir bulut onu sararken Au- rian glkle soludu. Hareket edemiyordu. Gvdesi souktan kaskat kesilmiti. Buz gibi bir souk sanki kemiklerine iliyordu. Eliseth hzla Coronach', kzn direnemeyen elinden kapt ve sonra buz gibi baklarn zerine dikti. "Beni iyi dinle, velet,"

dedi. "Burada olduun srece, disiplin ve itaat etmeyi reneceksin, zellikle de bana itaat etmeyi. Yoksa sonularna katlanrsn! imdi gidip terzi kadn bulaym da sa-

na daha dzgn elbiseler dikmek iin l almaya gelsin. Dehet verici davrann iin ben gelene kadar bu ekilde kalabilirsin! " Klc da yannda gtrerek kp gitti. Aurian' dona kalm ve alamaktan bile aciz bir halde brakmt. Souk bakl Eliseth'e kar nefretle dolu olsa da bu ders iz brakmt, Aurian daha imdiden ondan korkmay renmiti. O gnn devamnda, Eliseth ona Akademinin civarndaki skc zorunluluklarn gsterdi. Grecek ok ey vard. Akademinin zerinde olduu burun, bir mzran geni az gibiydi, burnun ucu her taraftan dlmesini engelleyen yksek bir surun zarif kvrmyla kesilmiti sanki. Ana giri kaps, sapn mzraa takl olaca yerdeydi, solunda kk bir kap kulbesi vard. Kapnn altnda ise, bir gn nce Auri- an'm trmand sarp yol, geide kadar zig zalar iziyordu. Onun giri kulbesi daha aadayd. Btn binalar renkli talarn oluturduu bir mozaik dese- niyle kapl merkezi olan, oval bir avluya bakyordu. Tam merkezde, zarif bir fskiye beyaz mermerden bir havuza ty gibi sular fkrtrken rahatlatc ve kpkl bir ark sylyordu. Giri kulbesinin solunda Meiriel'in kk reviri vard. Onun yannda da mutfaklar ve yksek kemerli pencereleriyle Byk Salonla yan yana duran hizmetilerin odalar vard. Bunun ardnda, surun burnun ucunu kesmek iin dnd yerde Byclerin oturduu zarif ve azametli Bycler Kulesi ykseliyordu. Denemecin teki tarafnda, kulenin karsnda karmak ve helezonumsu mimarisiyle dev ktphane vard. Onun arkasnda, kapya doru, gerisin geri kavis izen, IU1U1. vyillilj UllVUUlllVlUj ivujpiju UV^J Wj 1U1J1 ^jVll 1VW 1 Jk) Y^/jVllj tek tek by okullarna gre planlanm binalar grnyordu. Hatlar millerce teden bile seilebilen kocaman, beyaz hava-kubbesi buraya hkimdi. Giri kulbesinden hizmetkrlar blmne kadar btn yaplar, her yeri kendi isel, incimsi yla aydnlatr gibi J ^S

duran, parlak beyaz mermerden ina edilmiti. Buras insann nefesini kesecek kadar gzeldi. Korkmu ve evini zlemi olan Aurian bundan nefret etti. Ama paha biilmez arivleriy- le ktphaneye, Bycler

Kulesinin stndeki dam ak tapmaa, byk talarna ve artk ok az Byc-halk kald iin neredeyse kullanlmadan duran Byk Salona baylmt. Ate-bys gvenli bir biimde allabilsin diye yaplm, penceresiz, kaplar ve mobilyalar metalden zel binay Aurian'a gsterdiler. Alak, beyaz bir binada Su-bysnn allabilmesi iin fskiyeler, dereler, kanallar ve elaleler vard. Bitkiler, otlar ve hatta baz kk aalarn bulunduu camdan yaplm byk bir bina Aurian'a ani bir acyla, annesinin kulesindeki alma odasn hatrlatt. Buras da Top- rak-bys almak iin yaplmt. Ama otlar kahverengi ve kuruydu. Btn bitkiler kurumu ve lmlerdi. Eer ieride bir zamanlar hayvanlar varsa bile, oktan lmlerdi. Eilin Toprak-bys yapabilen, yaayan tek Bycyd ve o Akademiden ayrlal beri buras terkedilmi bir haldeydi. Aurian'n en beendii yer Bycler blmne hkim olan byk kubbeydi. indeki eri salon o kadar yksekti ki bir dizi hava borusu ve valf olan damnn altnda kk bulutlar toplaabiliyordu. Buras Eliseth'in odasyd. Burada Ha- va-bys alyordu ve Aurian'n bunun okullar iinde en nemlisi olduuna inanmasn salamt. Aurian bunun sebebini sormaya cesaret edemiyordu. Akademi iindeki turlarn yaparlarken, Eliseth Auirian' dier Bychalkyla tantrd. "Biz yalnzl tercih eden bir halk olma eilimindeyiz," dedi. "Genellikle kendi projelerimizle megulzdr ve bir ziyafet ya da zel bir durum olmad srece yemeimizi kendi odalarmzda yeriz. O yzden herkesle imdi tansan iyi olur. Babyc dnda tabii. Onun kkrv kzlarla uramaya zaman yok." Aurian krlmt. Ama Finbarr onu biraz neelendirdi. Onu arivde buldu-

lar; buras ktphanenin altndaki yaayan kayann iine oyulmu, labirent eklinde bir mahzendi. Duvarlar eski parmenlerle dolu raflarla kapl kk bir maaradaki bir raa- 74 sada oturuyordu. Masann zerinde bir ty kalem, bir tanesi yazl, bir tanesi kullanlmay bekleyen iki tomar kat ve yarm dzine, gzelce drlp balanm parmen vard. Fin- barr bann zerinde mkemmel bir dzende, grevine bal bir ekilde, dolanan parlak bir k topunun nda, baka bir eski evrak okuyordu. Eliseth'in isteksiz karlamas, "Gryorum ki hl bu eski paavralarla megulsn," oldu. Girdiklerinde o kadar megul grnyordu ki Aurian Bycnn srayacana yzde elli olaslk vermiti. Ama o sadece i ekip elindeki parmeni masann zerine brakt, drl iki u bir anda katlanver- diler. Finbarr keskin bir sesle emretti, "yle kal!". Parmen titredi ve sonunda doru pozisyonda dzeldi.

Finbarr dnp insann iine ileyen, delici baklarla onlar szd. ok zayft ve sinek kayd tral yz btn By- c-halk gibi keliydi. Uzun kahverengi salarnda gri tutamlar seiliyordu ama yz ne yal, ne de genti. Gzleri ise prl prld. Kendi kendine sallanarak, "Selam sana Frtnalarn Leydisi, Kasrgalarn Efendisi," diye maskaralk yaparcasna konutu. "Kafama buz gibi bir tipi yadrmaya m geldin, yoksa zerime yamur gibi yap gnm m mahvedeceksin?" Kkrdamasn tutmaya alan Aurian'a gz krpt. Eliseth, "Finbarr, u nl zekn bir gn ban derde sokacak," diye laf yaptrd. "Sen ancak u eski psk parmenlerin kadar ie yararsn!" Finbarr omuz silkti. "Parmenlerim en azndan insana ho vakit geirtir," dedi. "stelik de hibir ey talep etmezler. Bu bilgi ve akl mabedine bu beklenmedik ziyaretinin sebebinin bu gzel, gen Leydiyi benimle tantrmak olduunu anlyorum." Aurian'a tatl bir biimde glmsedi.

Eliseth fke doluydu. "Kim olduunu biliyorsun, Fin- barr," dedi. "Hain Geraint'm pii." Aurian kk bir protesto sesini bastrd, yumruklar sklmt. Finbarr sert bir hareketle sandalyesini itip kzn nnde melip uzun zayf bedenini onunla ayn seviyeye getirdi ve yumuak bir sesle, "ocuum, bu saygn duvarlarn arasnda bu samalklar daha ok duyacaksn," dedi. "Bunlara hi aldrma. Geraint'in tek hatas gururlu olmakt ve onun adn karalamak isteyen her Byc iin ayn ey sylenebilir." Eliseth'e kaskat bir bak att. "Yaptnn doru olduunu sylemiyorum ama byle bir' felaket herhangi birimizin bana gelebilirdi. nsanlarn sylediklerine aldrma kzm. Ama onun hatalarndan ders karmaya da hazr ol, tabii ki bizimkilerden de nk Geraint'in yaptnn ei benzeri olmadn sylemek doru olmaz. Tarih benzer rneklerle doludur, mesela Bychalkn kendi arasnda savat Kyamet. Neredeyse dnyay drt g kaltyla mahvetme noktasna geldiler ve " "Tanr akna, Finbarr konferans ekmeyi brak!" Aurian Eliseth'in terbiyesizlii karsnda akna dnmt ama Finbarr hi armam gibi grnyordu. Sanki Byc- kadnnn byle kt bir k yapmas nemsizmi gibi kk kza hitap etmeye devam etti. "Umarm gen arkadam, Eliseth'in, hepimiz iin ok nemli olan bilgileri kmsemeyi sana retmesine asla izin vermezsin. Eer Tarihi incelersek, o bize hatalarmz tekrar etmemeyi retir. Eliseth'in sadece imdilik senin eitiminden sorumlu olduunu biliyorum ama sana izin verildiinde gelip benle konu. Sana by dnda eyler retebilirim ve her zaman

sorularna cevap vermeye hazr olacam. Medeni insanlarn dostluuna her za-.V man ak olmuumdur. Bu arada Eliseth'in bana senin adn sylediini sanmyorum, yanlmyorum deil mi?" "Adm Aurian." Kk kz Finbarr'a glmsemeyi baard.

"Benimki de Finbarr. Ben Meiriel'in ruheiyim. Umarm zamanla daha sk grrz. O arada sana dm, kendini lesiye almaya zorlama, bana bela alma ve bu Beceriksiz Leydinin seni ezmesine izin verme." Eliseth buz gibi bir sesle araya girdi. "Gitme zamanmz geldi, Aurian." Finbarr srtt. "imdi ne demek istediimi anladn m? Onun dediini yapalm, yoksa bu sefer ensemizden ieri dolu yadracak!" Eliseth, "Lanet olsun, Finbarr!" diye hrlad. "Benimle dalga geme dedim sana!" "zr dilerim, Eliseth." Arivci Aurian'a hi de piman grnmyordu. "Hoa kal, Aurian -imdilik." teki Byc-halkyla tanma pek ho olmamt, ikizler ona itici bir hor grmeyle davrandlar ve Aurian onlarn yannda kendini rahatsz hissetti. Onlarda adn koyamad tuhaf bir ey vard, ikisi de sakalsz birer gen adam grnne sahipti ve sarnlard ama Davorshan, Byc kanndan birisinde artc olabilecek kaba saba ve iri bir kalba sahipti. Ksa kesilmi, sar salarnda kzl glgeler vard, renksiz gzleri solgun kirpiklerle evrelenmiti. Aurian onun gzlerine bakmann neredeyse imkansz olduunu fark etti, o tanmsz renk sanki, bakn otomatik olarak baka yere ynlendiriyordu. Daha da kts, kendisi durumun tamamen farkndayd ve Aurian bunu insanlarn sinirlerini bozmak iin bile bile kullandndan phe ediyordu. Davorshan'n kardei D'arvan grnt olarak tamamen farklyd. O kadar ki brakn ikiz olmay, karde olmalar bile imknsz gibiydi. Uzun, soluk salar omuzlarnn hizasm- dayd; kemik yaps yle zarif ve yle krlgan grnlyd ki grnt olarak klym gibi duruyordu. Gzel yz bir kadnnkini andryordu. Derin, aydnlk, gri gzlerini evreleyen uzun, sk ve koyu renk kirpiklere sahip olmak iin kim 0

bilir ka kz ruhunu satard. Hibir ey sylemeden ve btn konumay Davorshan'm yapmasna izin vererek kardeinin arkasnda duruyordu. Auian daha olgun ve kendine gvenli olsayd, onun rahatszlk verecek ekilde utanga olduundan 77 phe ederdi ama yle olmad iin onun souk ve yar lym gibi grd.

ikizlerin dairesinden ayrlrlarken Aurian, Eliseth'e kibarca, "Onlar neyle urarlar?" diye sordu. Byc-kadn omuz silkti. "Bunu yalnzca Tanrlar bilir. Onlar da Byc kamndanlar -Babalar nl Su-Bycs Ba- vordran, anneleri de Toprak-Bycs Adrina'yd. Miathian onlarn da bir g sahibi olmas gerektiinden emin ama bu her neyse henz ortaya kmad. kiz olduklar iin, zihinleri birbirine o kadar karm ki gleri ortaya kamyor herhalde. Davorshan Su-Bysne kar belli bir eilim gsteriyor ama byden ziyade fiziksel denetim yntemleriyle daha fazla ilgili gibi bir hali var. Akl fikri pompalar, borular, su kemerleri gibi eylerde. Ona bunlarn lmllere mahsus iler olduunu syleyip duruyoruz -bizim elimizin altnda baka yntemler var- ama onu bu aptallklardan uzaklatramyoruz. D'arvan'a gelince, kardeinin yardm olmadan iini bile edemez. Babycye onlarla uramann zaman kayb olduunu ka kere syledim ama Miathian denemeye devam etmemiz konusunda srarl." Ne var ki Eliseth son Byc olan Bragar hakknda ok olumlu eyler dnyor gibiydi. Onun okulu, tpk Gera- int'inki gibi Ate-bysyd ve Aurian onunla tanmak iin can atyordu. Onu grr grmez bu hevesi krld. Bragar'm bezgin bir yz ve tamamen kel bir kafas vard. Koyu renk gzleri, tpk Eliseth'inki gibi, scaklk ve ifadeden uzakt, ona bir srngen grntsn veriyorlard. Adamn tpk mor ec-

giysileri gibi karanlk bir havas vard ve Aurian, gen ve tecrbesiz olmasna ramen, bu adamn zalim tabiatnn onu

kapkara kanatlar gibi glgelediini hissedebildi. Kemerli burnunun zerinden, sanki bir bcek trne bakarmasma, kk kza bakt. Onunla konumay ltfettiinde sesi alayc ve hkmediciydi. Sesi Aurian' rpertti ve kk kz kendi kendine bu adama bulamama konusunda sz verdi. Kz kendisinin de babasnn Ate-bys yeteneine sahip olduunu biliyordu ve Bragar'la alma fikri onun korkutuyordu. Ut Aurian'n Akademiye gelmesini izleyen haftalar onun iin uzun ve kasz bir kbus halini almt. Aurian tamamen Eli- seth'in sorumluluuna verilmiti ve Byc de ona kt davranmakta srar ediyordu. Aurian by konusunda herhangi bir resmi eitim almamt. Bu yzden glerini kendiliinden ve igdsel bir tarzda kullanyordu. imdi kendi vahi- ate yeteneini, Byc olmann gerek srr olan denetimli ve belli bir amaca odaklanm gce doru disipline etmeyi reniyordu. Bu,

Eliseth'e gre ancak baz altrma ve egzersizlerin saysz tekraryla mmkn olabilirdi ama bunlar Au- rian'a anlamsz ve verimsiz abalar gibi geliyordu. Eliseth bir mumun aleviyle kk kzn Ate-bysndeki baarsn deniyordu; Aurian'n bu alevi yakmas, sndrmesi, kltmesi ya da bytmesi gerekiyordu. Aurian nereden balamas gerektiini bilmiyordu. Zihinsel iletiim konusunda da baarszd -Aurian'n bundan haberi yoktu ama bu B- yc-halk arasnda nadir grlen bir eydi- nk Eliseth'le aralarnda herhangi bir sempati sz konusu deildi. Baz eyleri yerden havaya ykseltme ve Toprak-bys konusunda snrl bir baar elde etmiti ama Su-bysn bir trl kavrayamyordu. Hava bys, bir Iklim-Bycs olan Eli- seth'in uzmanlyd ama Byc-kadm o zamana kadar performans ok dk olan Aurian iin bunun ok zor olacan dnyordu. '

Forral'n younlama zerine yaptrd egzersizlerin de biraz faydas oluyordu ama Aurian iradesini bir noktaya odaklamann, zihnini disipline etmekten ok daha farkl olduunu fark etmiti. Zaman zaman, ufak bir ey dikkatini datyor ve byle bir durumda, ya toplad gc tamamen kaybediyor ya da g denetiminden kp istemedii sonulara yol ayordu. Byle durumlarda Eliseth'in verdii cezalar, yaratc, zalim ve aalayc oluyordu. Ksa bir sre sonra, Aurian, ya baarsz olursam diye denemekten bile korkmaya balad. Ama bu durum sabrsz hocasyla ban daha da ok belaya sokmasna neden oldu. Akamlar bile zaman kendisine ait olamyordu, nk Eliseth onun btn Bycler Kanununu ezberlemesini istemiti ve her gn ona snav yapyordu. Aurian hayatnn hi bir dneminde olmad kadar yalnz ve mutsuzdu. Eer annesine bir mesaj gnderebilseydi ya da Finbarr veya Meiriel'le konuabilseydi her ey farkl olabilirdi ama Eliseth onu btn gn altrp akam da odasna kilitleyerek, grnmez bir hapiste tutuyordu. Aurian'n itah kesildi, uyku uyuyamyordu. Geceleri oradan oraya dnerek uyank duruyor ve her sabah aynadan kendisine bakan yz biraz daha solgun, bitkin ve kk gzl oluyordu. Gittike daha sinirli ve hassas hale gelmiti, en ufak bir eyde alamaya balyordu. Haftalar aylara dnp tekrar bahar geldiinde asla bir Byc olamayacana gittike daha emin oluyordu. Nihayet, umutsuzluu kent ve d dnya karsnda hissettii korkuyu yendi. inde mthi bir kama arzusu bymeye balad. Sonunda nne bir frsat kt. zellikle de yorucu bir gn olmutu, Eliseth kk kz odasna gnderdi, ancak kapy kilitlemeyi unuttu. Aurian gecenin ilerlemi saatlerine kadar adeta nefes almadan bekledi. Bycnn dnp onu yine hapsetmemesi iin dua ediyordu. Sonra yedek

kyafetlerini bir bohaya doldurup kuleden dar szld, her an fkeli bir sesin arkasndan kendisini armasndan korkuyordu. V'^ 0 &0' Her ey fazlasyla kolay olmu gibiydi. Darda lk bir bahar havas vard, dolunay ona epey k salamt, stelik avluda kimsecikler yoktu. Aurian bir glgeden tekine sma- 80 rak ana kapdan baka bir k aryordu, nk ana kapda muhafzlar vard ve buradan sadece kap kulbesine giden ak set yola kard. Binalar klliyesinin yksek surlarn dolarken midini kaybetmeye balad. Mutlaka baka bir k olmalyd. Ama bu k aradka Bycler Kulesine geri dnyordu. Aurian neredeyse oturup alayacak haldeydi ama kama ans bir daha eline gemeyebilirdi ve bunu harcamamas gerekirdi. Dilerini gcrdatp Forral'n en sevdii kfrlerden birisini savurdu. "Tamam," diye mrldand. "Ben de trmanrm." Dzgn ta zerinde kolay trmanlacak bir yer ararken surlarn kulenin yuvarlak kenaryla birletii keye sokuldu. Ve orada, surlarn kaim talar arasna gmlm kk tahta bir arka kapnn glgelerin arasnda sakl olduunu grd. Aurian dudaklarn srarak kap kulpu olarak kullanlan kocaman demir halkayla mcadele etti ve kapy itti. Kk kap alverdi. Aurian yrei aznda dar szld. nnde k olmayan kapal bir bahe vard. Aurian duvar boyunca bym allarn arasnda sakland yerden baheyi gzden geirdi. ok bakml bir baheydi buras; dzgn biilmi imler, fskiyeler ve ay nn altnda soluk renkleri parldayan bahar ieklerinden olumu tarhlar vard. Bu ieklerin kokular lk bir meltemle Aurian'a kadar ulayordu ve birka pervane sanki baz tomurcuklar havaya karm gibi, bu ieklerin zerinde dans ediyordu. Bahenin ortasndaki kameriyenin dnda, yalnzca zerleri funda ve asmalardan bir rtyle rtl duvarlar, kaaa bir snak sunuyordu. Ama duvarlardan bir tanesinin, kendisinden en uzakta olannn ykseklii yalnzca beline geliyordu. Oradan dar trmanabilirdi ite! Aurian'n kalbi bir an iin dar frlayacak gibi oldu. Sonra kendini toplad. Aadaki neh

0 ri, bir geminin ba gibi kesen keskin yamacn kenarn bu duvar oluturuyordu. Sadece aaya doru inmem gerekecek, hepsi bu diye kararn verdi. Belki de o kadar da kt olmaz. Burada tek bir gece daha geireceime lrm daha iyi!

Aurian allarn glgesinden ayrlmayarak alak duvara doru ynelip bahenin kenarndan svt. Sonra birden ihtiyar adam grd. O baheye girdiinde ardak adam gizliyordu ama artk tamamen aktayd ve elinde bir krekle iek tarhlarnn zerine eilmiti. Kalbi atlayacakm gibi atan Aurian, kendini tekrar allara att ama onlarn gl olduunu fark ettiinde i iten gemiti. Dikenler srtna batp cann yakyor, salarna, giysilerine taklyordu ama ne bir ses karmaya, ne de kendini kurtarmak iin hareket etmeye cesareti vard. Geri ihtiyar bahvan kendini tamamen iine vermi gibi grnyordu. Aurian bekledi, bekledi. Bir yandan da ihtiyar salan iini bitirip gitmesi iin dua ediyordu. Herhalde btn gece almay dnmyordu? Muhakkak giderdi. Adam hi ban kaldrmadan, "Oras rahatsz deil mi?" dedi. Aurian nefesini tutup kendisini saklayan yeilliklere gittike daha fazla gmlnce dikenlerin etine battn hissetti. "Biliyorsun ki dar kabilirsin?" Adamn yal ve ksk sesi efkatsiz deildi. "Babycnn zel bahesi, saklanmak iin uygun bir yer deildir, tatlm. ieklerin bile srlarn ona fsldadn sylerler." Aurian iini ekip gl allarnn arasndan kt ve giysi- lerindeki dikenleri temizlemeye balad, ihtiyar adam glmsedi. "Bu daha iyi. Bu bahe byle tatl bir kz grmeyeli ka yl oldu, sayamyorum." Eski, yamal nlnn cebinden kk bir arap iesi ve beyaz, temiz bir beze sarlm bir paket kartt. "Tam da yemek yemek zereydim," dedi. "Ekmekle peynir sever misin?" Adamn aklnn yerinde olmad belliydi. Aurian alak

duvara doru yan yan ilerlemeye balad. "Hayr, teekkr ederim," dedi. "Korkarm zamanm yok." "Sama. Her zaman sylemiimdir, tok kamak a karnna kamaktan iyidir." "Nereden anladn?" Aurian'n kelimeleri daha o durdura- madan dilinden dklmt. Adam omuzlarn silkti. "Bu gayet ak. Geri ben senin yerinde olsam kayalar denemezdim. Bugne kadar oradan baarl olan olmad ve aadaki kayalarn zerinde bir krk kemik yn olarak yatarken hi de iyi bir grnmezsin." Aurian yenilmi bir yzle ona bakt. Yanandan tek bir damla gzya akt. htiyar adam efkatle, "Hadi gel," dedi. "Biraz bir eyler ye de bana her eyi anlat. Belki sana yardmc olabilirim." Aurian daha nce hi arap imemiti. Nasl olduysa ienin ounu o iti ve iki dilini zd. Fazla zaman gemeden ihtiyar onun btn hayat hikyesini tatllkla renmiti. En sonunda da Akademide karlat

zorluk ve mutsuzluk vard. Yal adam ciddiyetle dinliyor, arada srada bir soru soruyordu. Aurian bir defa daha aladnda ona mendilini bile verdi. Kz hikyesini bitirdiinde elini uzatt. Yumuak bir sesle, "Benimle gel," dedi. "Bu ileri halletmenin zamandr." Aurian itaatkr bir biimde onu izleyip bahenin br tarafndaki tahta kapdan geti. Ancak Bycler Kulesine vardklarnda sendeledi. Bu ihtiyar salak delirmiti! "Bunu yapamam!" dedi. "Eliseth orada ve de Ba byc!! Ondan kamaya alt ama yal adam koyu renk gzlerinin baklar kznkileri yakarak skca elini tutmaya devam etti. "Sevgili ocuum, hl anlamadn m? Ben Ba bycym!" Aurian neredeyse baylyordu. Ba bycnn ta ke ndisine Akademiden ac bir biimde yaknm t. Adam onu kaarken ve zel bahesine girmiken yakalamt. Aurian konuamyordu ve o kadar titriyordu ki bacaklar onu tayamayacak haldeydiler. T OF

Miathan kolunu rahatlatc bir biimde onun omzuna kay- du. "Korkma, evlat," dedi. "Bu i yznden eer birisini kulaklarndan assam bile, bu sen olmayacaksn." Yine de Aurian onun sesindeki ani keskinlik karsnda korkuyla durakla- 83 d. Bbyc ona bakp i ekti. "Gel, kzm. Seni kurbaaya dntrmeyeceim. Onun yerine senden birinci snf bir Byc yapacam." Ve kk kza glmsedi. Bu yle gz kamatrc, sevecen bir glmsemeydi ki Aurian'n korkular, gne grm kar gibi, eridi. Bbycnn odalarna vardklarnda yal adam uyukla- yan bir hizmeti arp ikisi iin ok daha muhteem bir akam yemei hazrlatt. Kendisi eski psk bahvan kyafetlerini kartp muhteem, bordo makam kyafetini giyerken Aurian' atein bandaki yumuak bir koltua oturttu. Aurian beklerken odann iine gz gezdirdi ve ahane demelerin ihtiam karsnda akna dnd. Yerde kaim tyl, yumuak bir hal ve duvarlarda srmal kaplamalar vard. Buras tam bir krala laykt. Alt kattaki kendi kck, plak hcresinden ok daha farklyd. Mutfak iilerinin yataklarndan kalkp hazrladklar dnlecek olursa yemekler ok hzl geldi. Aurian itah ac tepsiye bakp hayrete dt -bu yemekler iki kii iin ok fazlayd. Tedirgin bir biimde, acaba hepsini kendisinin yemesi mi bekleniyor, diye dnd. Yiyecekler de yle byle deildi! Eilin'in yemek piirmeye fazla zaman olmazd, o yzden yemekleri iyi ama basit olurdu. Eliseth ise ekmekle stn onun yaamas iin yeterli olduuna inanyordu. imdi nnde zengin soslarn iinde tannmaz hale gelmi etler, sebzeler ve ok deiik biimlerde hazrlanm meyveler vard. Au- rian utan iindeydi, nk bu egzotik ekilli

yiyeceklerin bir ksmnn nasl yendiini bilmiyordu. Acaba bunlar eliyle mi yemeliydi, yoksa bu yemek adabna aykr m olurdu? Ama Miathan onun durumunu anlam gibiydi. Ona kendisi servis

yapmakta srar etti ve duraksadm grd her anda karmak yemekleri ona izah etti. Onun nezaketinden cesaret bulan Aurian artk ban dndrmeye balayan arabn da yar- 84 dmyla rahatlayp yemeklerin tadn kartmaya balad. Onlar yerken, Miathan bir yanl anlamann sz konusu olduunu ve onun eitimiyle bundan sonra bizzat kendisinin ilgileneceini anlatt. Aurian birden bire buz gibi olmutu. "Ama -ama Eliseth benim bir ie yaramadm sylyor," diye utan iinde itiraf etti. Miathan kalarn kaldrd. "Ne? Geraint'le Eilin'in kz ie yaramaz yle mi? Buna inanmyorum!" Tek eliyle uzanp masadaki gm amdandaki tek mumu sndrd. Oda birden bire glgelere gmld, tek k minede yanan alevlerdi. Babyc, "Aurian, benim iin mumu yakar msn ltfen?" dedi. "Yediimi gremiyorum." Aurian'n zihni panik iinde boald. Dank dncelerini toplamaya altka daha da kt oluyordu. Ya baaramazsa ne olacakt? Birden, Miathan'm gl eli onunkini kavrad ve lk sesi zihnindeki kaosu toplad. "Rahatla, evladm. Alevi dn. Onu zihninde canlandr. Batan, fitile tutunmu ufak bir prltdr. Fitilin zerindeki balmumu eriyip czrdar kokusunu duyabilirsin- sonra kk alev tomurcuklanp byr... " Aurian'n gzleri ald. Oluyordu! Yumuak bir k yuma odann kelerine trmanrken kendi kk alevi tutunup byyverdi. Muzaffer bir sesle, "Yaptm!" diye bard ve enerjisine karlk veren grldeyen bir ate stunu mumdan tap tavan yalarken korku iinde elini azna kapad. "Ah!" Aurian otomatik bir biimde alevi bodu, evdeyken bunu atetoplanyla hep yapard ve Miathan'm karsnda bzld. "zr dilerim," diye fsldad. Babyc ban arkaya atp kahkahalarla gld. "yi," diye kkrdad, "Bunu ben istedim! Gelecekte senden bir ey istediim zaman ok dikkatli olmalym!"

Aurian'm dili tutulmutu. "Yani -oldu mu? Ama tavannz mahvettim."

"Tavan bo ver, tatlm. Hizmetiler birazdan onu halleder. Bundan daha nemlisi u, ie yaramamak ne kelime, elinde ok ciddi bir yetenek olduunu ispat ettin. Sana tek retmemiz gereken ey onu yaratmay baarabilmek. Onu da sana anlattmda gayet gzel becerdin. Bir de kontrol etmeyi renmen gerekiyor. Alevle olan ban kesmeyi unuttun, anlyor musun ve o da senin duygularna karlk verdi." Aurian hevesle sordu, "Bunun nasl yaplacan bana gsterir misin?" Miathian glmsedi. "Yorulmadn m? ok ge oldu." "Yorgun? Hayr, hi yorgun deilim. O kadar... " Auri- an'm szleri geni bir esnemenin iinde kayboldu. Babyc elini uzatt. "Gel hadi," dedi. "Bu gece benim yatamda uyuyabilirsin, sabah da tanman ayarlarm. Alt katta bir sr bo oda var -aslnda babanndlar- sana ok uygun olacaklarna inanyorum. Gelecekte birbirimize ok yakn olarak alacaz, o yzden senin yaknmda olman istiyorum. Buna ne diyorsun?" "Ah, ok teekkr ederim, Babyc!" Aurian kranla doluydu, kollarn Miathian'm boynuna dolad. Ksa bir sknt annda fazla ileri gidip gitmediini dnd ama sonra adamn kat, ihtiyar suratnn ldadn grd. Aurian tam o anda onu sevmeye balad. Adamn geni, sayvan yatanda uyurken kendini aylardr olmad kadar mutlu hissediyordu ve uykuya dalmadan nce son dncelerini dolduran Forral yerine Miathan oldu. Kapnn vurulmas Babycnn halen uyumakta olan kk kzla ilgili dncelerini bld. ini ekip kapy sessizce ekerek yatak odasn terk etti. Ziyaretisi umduu gibi Eliseth'ti. Miathan ters bir sesle, "Sabah bekleyemez miydin?" dedi. din?" dedi. y

Eliseth atein yanma gidip ellerini stt. "Uyuyamadm. Nasl gittiini merak ettim." "zerine deni baaryla yerine getirdiine phe yok. 86 Zavall ocuk hibir ey yapamayacak kadar rkmt. Ama gc Eliseth! Bu kadar gen birisinde byle bir g olmas inanlmaz." "Onunla ilgili planlarn tam olarak nedir?" Eliseth'in sesi keskinlemiti. "Onu kendin eiteceksin -bunun anlam onun senin selefin olmas m?" Miathan kkrdad. "Bu gece ziyaretinin sebebi bu demek. Tahmin etmeliydim. Rahatlayabilirsin canm. Henz bir selef tayin etmeyi dnmyorum -hatta hi bir zaman bir selef tayin etmeyeceim."

"Ne? Ama bu mevkide en uzun kalma sresi iki yz yl. Bu hep byle oldu." "Geleneksel olarak yle. Ama gelenei bir kenara brakabiliriz. Babyc olmak houma gidiyor ve stelik selefim kim olabilir ki? Senin ve Bragar'm bu ynde arzular var... " Eliseth'in nefesi kesildi. "Bragar m?" Miathan gld. "Ne kadar safsn! Onu bedeninin cazibesiyle mi yola getirdiini sanyordun? Bu bana ilememiti, onunla daha baarl olabileceini dnmenin nedeni ne? kinizi birbirinizin evresinde manevralar yaparken izlemek ok elenceliydi ama iktidar oyununda hl ikinizin de nndeyim. O yzden benim tarafmda kalmanda fayda var tatlm. Bir gn btn dnyay ynetmeyi dnyorum. O zaman sadk destekilerime datacak servet ve gcm olacak. " Mi- athan'm yz ciddileti. "Bana kar gelmeyi aklndan geirme, Eliseth. Tek bama senden on kat daha glym ama imdi bir de Aurian'la ba etmen gerekecek. Kendini plannla kendini ok gzel bir ekilde tuzaa drdn. Aurian zaten senden nefret ediyor -ve artk ocuk benim." KARAFILIKTA BF^SES emek byle yapyorsun!" Aurian parmaklarn parmen tomarnn kenarnda gezdirdi, parlak, mavi bir Byc-mn halesiyle belirlenen by alan, onun temasyla titredi. Aurian'm yz hevesle ldad ve Finbarr, alt yln gen Bycde yaratt deiiklikler karsnda tekrar hayrete dt. Aurian yirmi yanda, ince, uzun, gen bir kadna dnmt. Koyu kzl salarn oluturduu yelesi aynyd ama yz, Finbarr'a babasn hatrlatan dzgn girinti ve kntlarla olgunlamt. O burunla kza gzel demek mmkn deildi ama hatlarnda gl, sade ve kendine has bir gzellik vard. Tavrlar ilk tant, o korkak ve sinirli ocuktan bu yana ne kadar deimiti. Artk muu, kendine gvenli ve prl prl- d. Gleri gn be gn artyordu ve bilgiye duyduu susuzluu gidermek mmkn deildi. Miathan onu ok iyi yetitirmiti. Finbarr bazen fazla iyi yetitirdiini dnyordu. "Dinliyor musun, Finbarr?" "Ne? Evet, tabii... Ne diyordun?" Aurian uzun ve skntl bir nefes verdi ama glmsyor- du. "Bu eski evraklarda kullandn koruma bysnn, onlar gerekten bir biimde zamann dna karp karmadn sormutum." Finbarr armt. "Nasl yani? Evet, sanrm yle. Bunu hi bu biimde dnmemitim ama akla yakn. Bu byy Barot- has tarafndan yazlm bir parmende bulmutum -hani bilirsin, u, kafay, kayp Ejderhahalkmn var olduunu kantlamaya takm olan eski tarihi. Birok eski kaynaa gnderme yapyor -ne yazk ki bunlar bizim iin artk kayp- bu

kaynaklarda onlarn baka boyutlarn yan sra zaman da ynlendirebilme yeteneinden bahsediliyor. Nitekim, zavall baban dnyadan dnyaya geme denemelerinde onun notlarn kullanyordu. Tabii ki zamana kar mekn ynlendirmek iin..." "Aman Tanrm, Finbarr, bunun olas sonularn hi dnmedin mi?" "Ne sonular?" lmi sylemler aleminden koparlan arivci ilk tehlike anlarn duydu. Aurian kalarn att. "Tam olarak bilemiyorum. Ama eminim birka ey dnebilirim." Sesine yalvaran bir hal gelmiti. "Finbarr, o byy bana retir misin?" Finbarr gen Bycye sert bir bak att. Kzn yz bir masumiyet resmiydi ama arivciyi aldatmak kolay deildi, nk Aurian' ok iyi tanyordu. "Eer bununla, sana parmeni gsterip gstermeyeceimi kastediyorsan, cevabm hayr olacaktr. Geraint'e olanlardan sonra onu gvenli bir yere kilitledim ve orada kalacak. Bu bilginin kendisinden gizlendii tek kiinin sen olmadn bilmek belki seni teselli edebilir - ok uzun zaman nce Ejderha-halk bylerinin Byc-hal- k iin ok tehlikeli olduuna karar vermitim. Parmeni ilk bulduumda yakmadma cidden pimanm -yine de imdi bile, yaratabilecei zarar dnsem bile, tarihimizin bir ksmn yok etmeye elim gitmiyor. Bizim dmzda ve bir ihtimal annen dnda, neredeyse hi kimse, bunun varlndan haberdar deildir. Aurian bundan tek bir kiiye bile bahsetmeyeceine dair, erefin zerine yemin etmeni istiyorum senden, Babycye bile." Aurian'n ellerini tuttu "Sz m?"

Aurian, "Tabii ki sz!" diye Finbarr'a gvence verdi. "Bana o zaman bysn retmen kouluyla!" Arivci nce duraklad, sonra, "nce Miathan'a sormalsn," dedi. "Senin eitiminden o sorumlu ve programn u anda ok ykl." Aurian, "Yok, bir ey olmaz," dedi. "Buna ayracak zamanm var. Hatta bana bu byy retirsen bunu tam olarak uygulamann yolunu bulabilirim." Gzleri muzipe parldyordu. Ne demek istediini anlamak Finbarr'n bir saniyesini ald ve anladnda kan buz kesti. "Aurian! Sakn zamanla oynamaya kalkma! Bunun ne kadar tehlikeli olabilecei konusunda bir fikrin var m? Nasl zararl olabileceini ancak tanrlar bilir!" Aurian adamn koluna vurdu. "Tamam, Finbarr. aka yapyordum." Ama gzleri hl dnceliydi. "Dinle." Finbarr konuyu deitirmeyi mit ediyordu. "Meiriel'le bu akam bize yemee gelmeni istiyoruz. Son zamanlarda seni hi gremediini sylyor."

Aurian'm yz asld. "Bu gece gelemem. Bana bulduun u klimbysyle ilgili kitaplara bakmam gerek. Miathan biraz yardm etti ama iin uzman Eliseth ve bana bilgi verme konusunda gnlsz olduu iin teoriyi nerede bulursam oradan anlamak zorundaym. Onun her zaman bir bahanesi oluyor. Bu ok skc!" Yumruunu masaya vurdu. Finbarr gzlerini krptrd. "klim-bysne baladn bilmiyordum," dedi. "Bragar'la Ate-bys almay braktktan beri zaman m dolduracak bir eye ihtiyacm var." Arivci kalarn att. "Evet, bunu duydum. Sevgili ocuum, sence Bragar'la kavga etmek aklszlk deil mi?" "Belli ki sen byle dnyorsun." Aurian da kalarn att. "Bragar pisliin teki! Kendini uzman sanyor ama Ate- bysyle ilgili temel eyleri o kadar az biliyor ki. Ondan

renebileceim her eyi rendim. Ama bunu onun yzne sylemem houna gitmediyse yapabileceim bir ey yok!" "Duyduuma gre ar patavatsz davranmsn," diye 90 uyard Finbarr. "Sana zr dilemeni tavsiye ederim. Szlerime dikkat et, Bragar tehlikeli bir dmandr." Aurian omuz silkti. " Bragar 'm somurtkanln geirmekle uraacak zamanm yok. Onu kendi kendine halledecektir. Finbarr, ltfen, bana o byy retir misin?" "Sence elinde yeterince i yok mu? Tanrlarn sana verdii zamann hepsinde alyorsun. Eer yemek yiyemeyecek kadar meglsen, yemei unutuyorsun. Sabaha kadar nn yandn grdm. Sence dinlenmek iin biraz zaman ayrman gerekmez mi? Tanrlar akna arada uyusan?" "Ben iyiyim." Aurian'n yz ciddileti. "Finbarr, Miat- han'm benimle gurur duymasn istiyorum. Bana ok iyi davrand -hi tanmadm babam gibi. Ona borcumu demenin tek yolu gelmi gemi en iyi Byc olmak, bunu da yapacam." Bunlar sylerken yznn ald inat ifadeyi, Finbarr da dahil olmak zere, hizmetilerden Babycye Akademide herkes gayet iyi tanyordu. Arivci i ekti. Meiriel endie etmekte haklyd. Aurian kendisini tamamen ie vermi, yemeden imeden kesilmiti ve bysel glerinin kayna olan isel enerjilerine ok fazla yk bindiriyordu. Tehlike iaretleri grnmeye balamt bile. Yz solgun ve kkt. Cildi iten gelen bir atele yanyor gibiydi. Yeil gzleri bulank ve parlyordu. Geen yaz Finbarr, Aurian' annesini ziyarete gtrmt. Orada kzn biraz yavalamasn salama konusunda Eilin'in desteini salamaya

almt ama kendi ileri bandan am olan Toprak-Bycs, arivcinin endielerini fark etmemiti. Eilin de kendisini ok zorluyordu kendi kendine yklendii grevler tek bir Byc iin ok ard. Eilin'in bitkin grn Finbarr' endielendirmiti, onun Aurian' iti

raf edemeyecei kadar zlediini biliyordu; ama Finbarr Akademiye dnmesi iin ona yalvardmda bu teklifi hi dnmeden reddetti. Anasna bak kzn al, diye dnd, Finbarr. Aurian'n bir eye takma huyunu nereden ald belli, tabii ki dayanlmaz inadn da! Yine de u kaim kafal Bycnn akln elmek iin, son bir denemede bulunmaya karar verdi. "Aurian, dinle. Kendine daha iyi bakmak zorundasn. Meiriel kendini eritip bitirmenden korkuyor. Senin gibi kendisini zorlayan bir Bycnn bana korkun eyler gelebilir. Miathan baarlarndan gurur duyuyor ama ok alp glerini -ve tabii bu arada akln- kaybetmeni istemiyor. nan bana bu olabilir. Eer grmek istersen elimde belgelenmi vakalar var." Aurian'n yz ciddileti. "Meiriel cidden endie ediyor mu?" "Kesinlikle. Onunla konuursan..." Aurian, "Tabii ki konuacam!" diye dnmeden barmt. "Dinle, sonu olarak yemee gelmeye karar verdim. Eminim onu rahatlatabilirim. Bu arada bunlar alp bir balang yapacam." Masann zerindeki ar ciltleri koltuunun altna alp oday terk etti. Her zamanki gibi veda etmeyi unutmutu. Finbarr i ekti. Denemiti ite. Belki Meiriel onunla akln bana toplayacak bir konuma yapabilirdi. Ktphaneyi terk edip gnein aydnlatt tozlu avluya ktnda, scak Aurian'n yzne bir tokat gibi arpt. Bu kadar kuzeydeyken havann byle iyi olmas nadir bir durumdu ama scak bir aydr etkisini gsteriyordu ve serinleyeceine ilikin hir. bir iaret yoktu. Balangta ehrin iftileri havadan memnundu ama artk btn samanlar toplanm ve kavrulan msrlarn boynu bklmt. Nehir pis kokulu, amurlu bir birikintiye dnmt ve Nexis'te, suyun im......................... .. .................... , ............ .......

diki gibi zor bulunduunu kimse hatrlamyordu. lmller

r ____

, kokulu, un ml ml

Byclerin sorunlarn zmelerini bekliyorlard ve kuraklk devam ettike ehirdeki huzursuzlukla ilgili dedikodular her gn byyordu. Aurian bu konuyu fazla dnmyordu. Miathan'm her trl sorun zebileceine inanmann verdii gvenle nee iinde almalarna gmlmt. lmllerin yaad zorluklar hakknda bir fikri yoktu, nk Akademi kendi suyunu derin yeralt kaynaklarndan salyordu ve Byc-halk hi su sknts ekmiyordu. Kendisi buradan nadiren kt iin, Byc-halknm ehre yalnz gitmeme konusunda uyarldndan da habersizdi. Avluyu hzl hzl geerken Aurian, leden sonrann kalan ksmn Miathan'm bahesinde alarak geirmeye karar verdi. Bu yalnzca ona tannan bir ayrcalkt, Babycyle o kadar yaknlamt. Ama kk kapya geldiinde duvarn te tarafndan Eliseth'in sesini duydu. "Miathan elimden geleni yaptm. Durup dururken yamur yadramam, en yakn bulutlar millerce uzakta! Onlar harekete geirdim ama buraya varmalar gnler alacaktr ve bu.srada ok yoruldum. ehirdeki salaklar kretmeli! Akas sen srar etmeseydin klm bile kprdatmazdm. Onlarn aptal kurakl kimin umurunda? Byc-halk iyi durumda nasl olsa." "Eliseth, sana sebebini akladm." Miathan'm sesi yorgun ve skknd. "Oradaki durumun ne kadar nazik olduunu biliyorsun. Su zaten ok azald ve Meiriel nehrin biraz daha alalmas halinde ciddi hastalk riski olduunu sylyor. imdiden baz ufak tefek isyanlar var ve Bychalkn suluyorlar. Eer bir salgn olursa ehir annda patlayacaktr ve fkeli bir kalabalkla uramak istemem. Rioch dn gee beni grmeye geldi ve artk emekliye ayrlma konusunda kararl. Huzursuzlukla uramak iin ok yal olduunu sylyor. Ve Vannor! Onun gizliden gizliye, isyan tevik edenlerden birisi olduundan phe ediyorum. Eskiden de ktyd ama geen yl kars ldnden beri konseyde her frsatta bana 0

kar geliyor. Meiriel karsn kurtaramad diye Byc-halk suluyor." Miathan i ekti. "Rioch'un yerine gelecek birisini bulabilirsek ok iyi olacak. Ama u sralarda garnizonda bizim insanlarmza hi sempati beslenmiyor. Eliseth eer en 93 ksa zamanda yamur yadramazsan sonular dnmeye cesaret edemiyorum." Eliseth, "Elimden geleni yapyorum!" diye terslendi. "Eer beni sorunlarnla bomasaydm daha fazla zamanm olurdu..." Aurian kalarn atp oradan ayrld. Zavall Miathan! Eer klimbysyle ilgili almalarnda bir ilerleme kaydedebilmi olsayd, belki ona yardm edebilirdi. Ani bir kararla ar kitap ykn teki koluna alp kendi dairesine yneldi. Kulenin havas ok boucuydu ve Aurian bir defa

daha kendini bitmez tkenmez merdiven sarmalnn banda, girie daha yakn bir yerde kalmadna hayflanrken buldu. Kendi kapsna vardnda halsizlemiti ve ba dnyordu. Miathan'm odasndan kan bir hizmeti nnden geti, Finbarr'm uyars hl aklnda olan Aurian, onu durdurdu. Btn bir gn boyunca hibir ey yememiti ama hizmetiden yiyecek bir eyler isteme noktasnda duraksad. Yemek yemek iin hava ok scakt. Daha sonra bir eyler yerim, diye dnd. Adama, "Bana souk bir iecek getir," dedi. En nihayet odasnda olduuna krediyordu, kitaplarn masann zerine brakt. alma odas frn gibiydi. Yeil ve altn rengi perdeler, ak pencerede hafife salnyor, kf yeili halnn zerine den kaim, gn huzmesinin iinde toz zerreleri uuuyordu. Aurian masasndaki srahiye uzand ama iindeki lk ve bayat suyu grnce yzn buruturup hizmetiyi beklemeye karar verdi. Eer MiathanAbana bir hizmeti tahsis etseydi byle bakmsz kalmazdm! Bir sandalye ekip masaya oturdu, ne kadar erken balasa o kadar iyi olacakt. Bu eski kitab kim kaleme almsa, pek kt bir ei yazs vard. Aurian okunmaz karalamalar skmeye alrken arV

s rken S yan gzlerini ovuturdu. Altn rengi k pencereden dkldke, satrlar sayfann zerinde sanki dalgalanp parmeni gz kamatrc bir ekilde parlatrken, Bycnn kafasnn 94 iini kavuruyordu. Aurian kendi kendine acaba hizmeti ieceimi ne zaman getirir, diye dnp dikkatini tekrar almaya verdi. yi ki Finbarr ona bu arkaik karalamalar temizleyen byy retmiti! Ulat younluktan aln kryordu, sayfaya odakland ve glerini harekete geirmek zere kendi derinliklerine uzand. Aurian nce herhangi bir tuhaflk fark etmedi. Daha sonra, kelimelerin berraklaacaklar yerde kldklerini fark etti. Byk bir aknlkla, grnn bulutlandn, yle ki yazlarn uzun karanlk bir tnelin ucundaym gibi grndn fark etti. Gzlerini oradan uzaklatrmaya altnda bedeni ona itaat etmedi. Her ey evresinden uzaklayordu, dyordu -her taraf kararyordu. "zr dilerim Babyc. Daha fazlas elimden gelmiyor. Ona bana bunun geleceini sylemitim, kendisini ok fazla zorlad." ifac zgn grnyordu, Miathan ise fkesine hakim olmaya alyordu. Aurian'm kendisini zorlamasna izin verdii iin bunun kendi hatas olduunu dnyordu.

Babyc, "Emin misin?" diye sordu. " gn oldu, Meiriel!" Meiriel yorgun bir biimde Aurian'm yatann zerinde oturuyordu. "Fiziksel olarak hibir eyi yok. Anlayabildiim kadaryla glerinde bir azalma sz konusu deil. Ama iindeki bir ey, onlar byle ktye kullanmasn engellemek iin geriye ekilmi sanki. Sanrm evresinde olup bitenlerin farknda ama kendi iinde kstrlm gibi, ona ulaamyoruz." n "Bu ne kadar srer?" Meiriel omuz silkti. "Kim bilir? Dorusunu istersen Babyc, ona sen de ulaamyorsan, durum vahim demektir."

"Ya annesi?" Meiriel ban olumsuzca sallad. "Yardmc olabilir mi bilmiyorum. Senin dnda Aurian'a yakn olan tek kii o lmlyd." "ForraL! Tabii ya!" Miathan yumruuyla eline vurdu. Hzl alan beyninde, ahane bir fikrin ilk klar belirmiti. "For- ral btn sorunlarmza are olabilir. Finbarr'n bir an nce, onun iin duru-gr yapmasn syler misin? Bir ulak ayarlayacam. Ona ne kadar abuk ulaabilirsek, o kadar iyi olur." Arivcinin nndeki masann zerinde duran, parlak kristalin arkasndaki duvarda keskin glgelerin olumasna yol ayordu. Omzunun zerinden sylenen Babyc sabrszlktan yerinde duramyordu. "Biraz uzak durur musun Mi- athan?" Finbarr'n sesinde hi adeti olmayan bir sertlik vard. "Duygusal younluun, etrafmzdaki millerce alandaki alglar engellemeye yeterli!" "Sen devam et!" Filbarr sandalyesinden dorulup Babycnn gzlerine bakmak zere dnd. Kemikli, uzun parmayla kapy iaret etti. "Dar!" Miathan aknlkla gzlerini krpt. Aurian'la arivci arasnda hep varolmu olan yaknl unutmutu. Dilinin ucuna gelen kzgn cevab yutup dar kt ve koridor boyunca bir aa bir yukar dolanmaya balad. Birka dakika sonra, Finbarr'n ba kapdan grld. "Tamamen dar! " dedi. "Senin kl stadn bulunca haber gnderirim." v A Y> r0 Forral yorgun bir halde iini ekip nndeki evrak ynn itti. Fazlasyla kalabalk olan masann zerinde baka yer yoktu ve arkalardaki bir kat tornan, kenardan kayp dtkleri yerde tekrar bir araya geldi. Forral kfretti. Dnyann linmez bir ucundaki, bu lse de kalsa da kimsenin haberinin olmayaca delikte kumandan olmasna sebep neydi acaba? kb i-

Gney sahili bu aralar sakindi ve tepedeki kalede kalan birliklerin arada bir ba kaldran Da Kabilelerini bastrmaktan baka yapacak ileri yoktu: bunlar, rzgra ak gney yama- 96 larmdaki madenlerden eitli minerallerle metaller kartan, sert ve bamszlklarna dkn bir halkt. Kabileler ok vahi olduklar gibi tamamen danktlar ve birbirleriyle srekli olarak sava halindeydiler. Bu da Forral'a nemsiz bir idari aktan baka yapacak bir i brakmyor ve yava yava delirmesine yol ayordu. Kl stad buraya geldiine artk ok pimand. lk balarda buras ona bir cennet gibi grnmt, nk Aurian olmadan hayatnn pek bir amac kalmyordu. Vadiden ayrldktan bir yl kadar sonra, hi bir gayesi olmadan, arada bir alarak oradan oraya dolanyordu. Yapt iler genellikle tccarlarn kervanlarn ve ambarlarn korumak oluyordu. Bunlar ok skc ilerdi, bazen aalayc da olabiliyordu ama yatacak kuru bir yeri ve karnn doyuracak yiyecei olduu srece btn bunlar umurunda bile deildi; hele de ikiye ve kadnlara harcayabilecei fazladan birka kuru kaza- nabilirse hi umursamazd. Kadnlar konusunu da kapatmt. Yalnzlktan, sefaletten, ertesi sabah aryan bir ba ve yastkta uyuyan yabanc bir yzle birlikte uyanmaktan bknca, hayatta bir ama sahibi olmak iin kaledeki bu ii kabul etmiti. O sralar bunun kendisine iyi bir fikir gibi grndn artk pimanlkla hatrlyordu. Forral arap iesini eline ald ama sonra suratn buruturup yerine brakt. Can sknts ve hareketsizlik onu iki imeye ynlendiriyordu ama bu da bir eyi zmezdi. Onun iin bir hapishane ilevi gren, gri talardan olumu, kaim duvarlara fkeyle bakt. Kesinlikle bir deiiklik zaman gelmiti. Dalgnca arap iesini tekrar eline ald, kupasna arap doldurdu ve elindeki tercihleri gzden geirmeye balad. Tehlikelerini ve zorluklarn dndnde paral askerlik ii "Y
O

ona genliindeki gibi cazip gelmiyordu. Buna phe yoktu, kaledeki hayat onu yumuatmt. Kapnn vurulmas Forral'n ar dncelerini datt, gen bir asker ekinerek ieri girdi. Forral birliindeki asker- 97 lerin son zamanlarda kendisinden uzak durmaya altklarnn farkndayd. Bunun ihtiyarn nerede, ne zaman, ne yapacann belli olmamasndan kaynaklandn, kendi kendisine esefle itiraf ediyordu. "Evet, ne var?" diye terslendi. Asker selam verdi. "Size bir ulak geldi efendim, Baby- cden acil bir mesaj getiriyor." Gen adamn sesi korku ve merak karm bir duyguyla kslyordu, Forral da benzer bir ey hissetti. Miathan ondan ne istiyor

olabilirdi? Gen askerin gznn kendi zerinde olduunun bilinciyle yzne umursamaz bir ifade verdi. "O zaman hemen onu bana gndersen iyi edersin." st ba tozla kaplanm ulak yorgunluktan titriyordu. Forral ona, kendisini toplamas iin yemekhaneye gitmesini nerdiyse de adam duraksad. "Babyc bunu bir an nce okumanz salamam emretti, efendim. ok acil olduunu syledi." "Pekala. yleyse otur ahbap, yoksa yere deceksin." For- ral ona bir kadeh arap doldurdu ve sonra buruuk tomarn zerindeki mhr krd. "Byk Chathak!" Forral'n gzleri okuduklarna inanmayarak byd. Ona basbaya garnizon kumandanl teklif ediliyordu, stelik de Nexis'i idare eden konseye yeliiyle birlikte! Ama haberin nemi mesajn kalan ksmnda sylenenlerle siliniyordu. Aurian'm ona ihtiyac varm! Kuryeye, "Geri dnmek zere yola kmadan nce bir gn dinl en," dedi. "Benim hemen yola koyulmam gerekiyor." Aceleden sandalyeyi devirip kapdan frlad, bir yandan na sesleniyordu. Aurian kaybolmutu. Karanlk duvarlar sonsuza kadar zerine kapanan ve zihnini mitsiz bir fkenin strabyla evreleyen, bir labirente kapatlm gibiydi. Bazen sesler duyuyordu; bunlar Meiriel ya da Finbarr'a, hatta Miathan'a ait seslerdi ama cevap veremiyordu. Zaman ve gereklikle olan ba kopmutu. Tuhaf ve korkun ryalara kayyor, hatta bazen ocukluuna dnyordu. Sesler bilincinin iinde gidip gelirken ksk ve endieli oluyorlard. Akln kaybettiinden korkan Aurian, aresizce o seslere yapyordu. Sonra, karanln iinden, yeni bir ses ona seslendi -aslnda bu eski bir sesti. Bir defa daha duymay hep mit ettii, sevdii, eski bir sesti bu. Duyguyla doluydu. "Aurian? Auri- an, akm, benim." Bu bir ryayd rya olmalyd- ama zihni zlem iinde umutsuzca ona uzanyordu. Ses sertleti. "Bana sylediklerine gre kl almalarn ihmal ediyormusun. Btn gn yatakta yatarak dnyann en iyi kl stad olmay nasl beklersin?" Ah ite. Yaralanmt. Akademi, Babyc gibi eyler atelendii iin grd ryalard. Tanrlar adna, ne kadar da sahicilerdi. Ama imdi onu Forral aryordu, yleyse iyileiyor olmalyd. Aurian gzlerini ap aknlkla krptrd. Bu Forral'd ama artk daha yal grnyordu. imanlam- t ve salaryla sakallar krlamt. "Forral?" Yerinden kalkmak iin abalad. "Ah, akm!" Onu kucaklayp skca gsne bastrrken Forral'm sesi hissettiklerinin younluundan kslmt. Aurian kalbinin tuhaf bir biimde gmbrdediini duydu. Daha nce Forral'm temasn hi byle hissetmemiti. Adamn omzunun zerinden revirin beyaz duvarlarn, Meiriel ve Bab- ycnn tandk simalarn gryordu. Her eyi yerli

yerine oturtmaya alan kafas karyordu. Kendini geriye ekip kl stadnn yzne gerek olup olmadn aratran parmaklarla dokundu.

"Forral? Geri mi dndn? Gerekten geri mi dndn?" Forral konuamaz haldeydi, bayla onaylad. Aurian'n gzleri doldu ve kendine has sert bir biimde adam kucaklad. "Mutlu bir son grmek istiyorum." Miathan'n kuru sesi kavumay kesti ve Aurian onun neden kalarn attn merak etti. Forral, Babycye tehditkr bir bakla bakmak zere dnd. "Bu mutlu bir sonsa bile senin sayende olmad." dedi dz bir sesle. "Ona bunun olmasna nasl izin verdin?" Miathan'n yz karard. Babycnn fkesini ok iyi bilen Aurian rkt ama Forral hi etkilenmeden ona bakmaya devam etti. "Artk dndme gre ona ayn eyin bir daha olmamasn salayacam!" Miathan souk bir sesle, "Bu sana bal," dedi. "Sana teklifte bulunduumda, hi de hevesli grnmyordun. Burada olmadan Aurian'a nasl yardm edebilirsin?" "Bu da ne byle?" diye lafa kart Aurian. Forral i ekti. "Babyc bana garnizon komutanln teklif etti," dedi. "Bu Nexis'te kalacaksn anlamna geliyor!" Aurian sevincini saklayamyordu. "Ah, Forral, bu harika! Seni o kadar zledim ki!" Forral ona aresizce bakp kafasn olumsuzca sallad. "Tamam Miathan, teslim oluyorum. Kabul ediyorum. Ama benim kurallarm geerli olacak. Ve balamadan nce Aurian' buradan alp tatile gtreceim, uzun bir tatil, masraflar da sen deyeceksin. Aurian'la Forral Akademiden ayrlrken Bycler Kules ki bir pencereden izlendiklerinin farknda Bragar, "Lanet olsun bu kza!" diye hrlad. ulesindeki bir pencereden izlendiklerinin farknda deildiler. Bragar, "Lanet olsun bu kza!" diye hrlad. "O kstah kaltak niye lmedi sanki? Hem Miathan o sefil kl stadn niye getirdi buraya? Bu oyunda ne kadar az para olsa, o kadar iyi olacak; zellikle konu Aurian olduunda."

Eliseth gld; bu yumuak, kendini beenmi, tad ve berrak bir glmsemeydi bu. "Ben olsam o kadar da kafam takmazdm, Bragar." Adamn omzuna souk elini koydu. 100 "imde bir his, Miathan'm kk gzdesinin ok gemeden oyundan kendi kendine ekileceini sylyor."

Bragar'n kalar atlmt. "Ne demek istiyorsun?" Eliseth tekrar gld. "Siz erkekler. Ne kadar anlayszsnz! O lml salaa nasl baktn fark etmedin mi?" "Ne?" "Bana kzma Bragar! Senin de benim de hayatlarmzda bir ok lml oldu. Ama kantlar gizleyecek kadar aklmz alyordu." Eliseth mrldand. "Aurian saklamayacak, bahse girerim. Ve bizim sevgili Babycmz rekabeti kabul edemez. O ynde kendi planlar var." Omuz silkti. "Tek yapmamz gereken ey beklemek. Zaman iinde btn paralar elimize decek. Sz paralardan almken, kendimize bir piyon bulmalyz." "Ne demek istiyorsun? imdi de hangi entrikay eviriyorsun Eliseth? Meiriel ve Finbarr asla..." "Onlar deil salak!" Eliseth'in sesinden fke damlyordu. "Davorshan'dan bahsediyorum." Bragar glmekten katld. "Sevgili Eliseth, onu o ikizinden uzaklatrmay nasl teklif ediyorsun? Hem bunu basarsan bile, ne ie yarayacak ki? O ikisi bir olup kibrit akacak gce bile sahip deiller." "Birlikte hayr. Ama bir tek kii olsalar? Bence sorun orada Bragar. Tek bir Bycye yetecek gleri var ama zihinleri ylesine birlemi ki ikisi de bu gc kullanamyor. Ama bu gcn bizim olmasn istiyorum ve ikisinin arasndan Da- vorshan daha uygun bir aday gibi grnyor. Onu D'ar- van'dan ayrma konusuna gelince..." Kendini beenmi bir glmseme Eliseth'in aznn kenarlarna takld. "Baz eylere ikna edilebilecei bir dzeye geldiini sanyorum."

Bragar ona sarlmak zere uzand ve takdir dolu bir sesle, "Tanrlar adna, ok kurnazsn," dedi. "Doru." Eliseth onun kendisine sarlmasn engelledi. fkeyle, seni salak, diye dnd. Ne kadar kurnaz olabileceimi bilemezsin. Forral, Aurian' Nexis'in en iyi hanlarndan birisi olan evik Geyik'de kalmaya gtrd. Kl stad, daha batan - mum yakmak iin bile olsaen ufak bir byy bile yapmasn yasaklad ama Aurian artk sevgili Forral'na kavutuu iin byy hi zlemiyordu. lk gece, hann en iyi yemeini yedikten sonra, Forral'la ikisi gemite olanlar bir yana brakp yaadklar gnlere gelebildiler ve kl stad garnizondaki mevkii kabul etme konusundaki tereddtlerini anlatt. "Bu byk bir eref," dedi, "ama ok da houma gitmiyor. "Tekrar bir arada olabilme ansn tepmek istemediim iin kabul ettim. Ah, tanrlar adna, ocuk, seni ok zlemiim!"

Aurian masann teki tarafna uzanp onun elini tuttu ve yumuak bir sesle, "Ben de seni zledim," dedi. "Dktm gzyalarn bilsen..." Gzleri parlad. "yle birden nasl gi- debildin?" Forral mahcuptu. "ok zr dilerim, akm, gerekten zr dilerim. Bunun en iyisi olduuna samimiyetle inandm. Olup bitene o kadar zlmtm ki. Doru dzgn dne - miyordum. Sonra ifacyla annen dediler ki... " "Annem mi? Tahmin etmeliydim!" Aurian fkesini dizginlemeye alt. "zr dilerim. Bu geceyi bozmayacam. nemli olan senin dnm olman. Ama garnizon komutanln neden istemiyorsun?" Forral glmsedi. "Nasl da bydn byle! Btn bu yllar boyunca seni hep bir ocuk olarak dndm, imdi karmda bir kadn buluyorum. Buna almam zaman alacak." Aurian'a bakndaki yaknlk insann iini kprdatacak cinsini kprdat tendi ve bu bak iine yeni, rahatsz edici bir scaklk yayarken Aurian kzardn fark etti. Bu hi hesapta olmayan, ani utanmay rtmek iin, "Gar- 102 nizon," diye tekrar hatrlatt. Forral da onu rahatlatarak, sanki bir ryadan uyamrmasma silkindi ve onun at konuyu izledi. "Beni endielendiren sorumluluk deil," Yz aslmt. "Lanet olas evraklar! idari ilerden nefret ediyorum." Aurian gld. "Hepsi bu mu? O zaman yapma o ileri!" "Aurian, sanrm anlamyorsun..." "Tabii ki anlyorum. Ama garnizon komutan olarak, ok etkin olacak. Yaz ilerini yapmak iin birisini tutarsn, sonra da istediini yapacak ve benimle geirecek zamann kalr!" Forral'n yznde rahatlama ve aknlk vard. "Aurian, sen bir dehasn!" Btn gece konutular, birbirlerinin tadn kartyorlard ve Aurian hayatnda ilk defa sarho oldu. Forral onu eftali brendisiyle tantrd ve o da epeyce iti. Ertesi sabahki hali onun iin bir oktu. Uyandnda midesi bulanyor ve ba szlyordu. Perdelerin arasndan yle bir baktnda gnein oktan tepeye ykselmi olduunu grd. Aurian handa kalanlar iin ayrlm zel yemek salonuna indiinde, Forral'n da kendisinden daha iyi durumda olmadn grd. Belki birazck daha iyiydi ama o kadar. Solmu yz ve imi gzleri en azndan ayn ekilde ac ektiklerini gsteriyordu. Aurian onu grnce durakladn fark etti. Gece yle ryalar grmt ki! Forral onu pyor, sarlyor... Kendi kendine salak dedi. Nasl olur ki seni resmen o bytt! araptan olmal. Ama Forral ban kaldrp glmsedi ve Aurian

otururken titrediini fark etti. Kararl bir biimde araptan, diye tekrar ediyordu. Sadece arap... "Yce Chathak, akm, kat gibi beyazsn!" Forral'n sesi endieliydi. "Zavall ocuum, ilk defa bu kadar ok itin,

deil mi? Hepsi benim hatam." Aurian'm elini tuttuunda kzn bedeninden heyecan verici bir ate gelip geti. Tanrlar adna, diye dnd Aurian, bana neler oluyor? Forral tten bir kupay ona doru itti, gen kz da ban buna gmp kafasnn iindeki karkl saklamaya alt. Bu taillindi, g- ney-douda yetien bir alnn yapraklarndan yaplan bu ay, ehirlilerin en nemli uyarclarndan birisiydi. Aurian bir yudum ald ve tadnn aclndan yzn buruturdu. Annesinin, hepsinin ayr bir yarar olan bir sr meyve, iek ve bitkiden yapt aylar nasl da zlemiti. Yine de o anda, ta- illine minnettard. Tam o srada hann hizmetkrlarndan birisi yznde zr diler bir ifadeyle yaklat. Forral'm kim olduunu renmilerdi ve bir Bycnn hanlarnda kalmas... "zr dilerim, lordum ve leydim," dedi. "Kahvaltda sunabildiimiz en iyi ey bu, hem saat ok ge, hem de biliyorsunuz kt bir dnemdeyiz... " Sonra nlerine iki tabak atp kat; tabaklardaki eye Aurian ancak phtlam yumurta diyebilirdi. Kasndaki yap yap sar eye aknlkla bakarken, kalkan midesini yattrmaya alt. Kt dnem mi? Adam ne demek istemiti? Kurakla ramen ehirde durum bu kadar kt deildi herhalde? Dn geceki yemek iyiydi. Geri diye kendi kendisine itiraf etti, Forral'la o kadar meguld ki fark etmeyebilirdi "Efendim! Kumandan Forral!" Bu hann sahibiydi ve grnne baklrsa, adam az bulunur bir panik iindeydi. Au- rian onun bu sa ba darmadan, surat kpkrmz grnts karsnda aknlkla gzlerini krptrd. Bu adam dn gece onlar karlayan kibar ve kendine gvenli adamla ayn kii olabilir miydi? evik Geyik'in adeti olan, kendisini aalayp konuklar ycelten nezaketi tamamen bir kenara brakp Forral'm kolundan ekitirdi. Soluk soluayd. "Efend m, hemen gelin! arda isyan var!"

"Ne?" Forral sandalyesini itip ayaa frlad. Aurian'a, "Bir yere ayrlma," dedi ve gitti. Bycnn ocukluundan edindii, kl stadna itaat etme alkanl bir an iin benliine hkim oldu. Sonra kalar atld, eneleri kasld. Sanki hl ocukmu gibi bir yere ayrlma yle mi? O tehlikeye giderken

sen burada oturup taillin i. Aurian "ok beklersin!" diye mrldand. Sert bir hareketle yerinden kalkp Forral' izledi. 104 FIRIflAGEtREn Hexis garnizonunun yemekhanesi len yemei saat1 lerinde genellikle dolu olurdu. Baklarn tabaklara 'arparken kard neeli sesi bastran konumalarn ve hayasz el hareketlerinin amatas beyaza boyanm, tatan plak duvarlarda yanklanrd. Ama bugn konumalarn dank mrlts ve masalarda braklm yiyeceklerin etrafna toplanan sineklerin vzltsndan baka bir ey duyulmuyordu. Kuraklk, beklenen kumandan deiiklii ve halk ayaklanmas tehdidi yznden, garnizonda herkesin morali en aa seviyedeydi. Maya bo masa ve sralara bakp kalarn att. Kimsenin yemek yememesine armyordu. Kuraklk yznden taynlar klmt ve bu scakta yiyecekler hemen bozuluyordu. Sebze ve meyve azd. Artan fiyatlar karlayabilen varlkl ve zenginlere hizmet veren evik Geyik gibi hanlara -ufak tefek, esmer sava syleniyordu- ya da lanet olas Byc-halkma gidiyordu! Maya masann altnda yumruklarn skt. Adalet neredeydi? Nexis dnda her yerde garnizon da dahil olmak zere halk, kurak kylerde bcekler gibi len hayvanlarn zayf, sineklere boulmu etiyle beslenmekteydi. Maya, "Ne lanet olas korkun bir hayat!" diye sylenirken Hargorn'la m, yoksa kendi kendisiyle mi konutuunun tam olarak farknda deildi. Onun hznnn ardnda yatan- 106 lar gayet iyi bilen yal sava, elini sevgiyle skt. "Bu kadar zlme tatlm. Babycnn seni l Konseye almamasnn yeteneklerinle ya da kadn olmanla ilgisi yok. Hatta askerlerin gznde bu bir iltifat. Bu en azndan ihtiyar put asndan antada keklik olmadnn bir kant. stelik de byle iyi bir kl stadnn yardmcs olmak kt bir terfi saylmaz deil mi?" Maya'nn yz asld. "Eer kumandan olmay planlam- san bu kt bir terfi! stelik, Forral ok iyi bir kl stad olabilir ama bu mevkie seilmesinin sebebinin Byc-hal- kyla arasnn iyi olmas olduunu biliyoruz!" Yumruunu masaya vurdu. "Bari Miathan'n kendisi kumandan olsun da ii bitirsin. Vannor olmasayd, bu ehirde yaayan zavall, lanet olas lmller hibir biimde temsil edilmeyeceklerdi!" Hargorn ac bir sesle, "Kadn ol ya da olma, bu fikirlerle asla o mevkie seilemezsin." dedi. "Benim garnizondaki kariyerimi mahveden bu tr dncelerdi. Szlerimi bir kenara yaz, evlat, ehir siyasetinden uzak dur!" Uzun, kr salarnn yzne dklmesini engelleyen band dzeltti ve ayaa kalkt. "Gitmem gerek. Eer Parric bir an nce dnmezse bana ihtiya duyarlar."

"Vannor'u grmeye gitmiti, dnmedi mi?" Maya bu ziyareti kendisi yapmak isterdi. Tccarlar Loncasnn bandaki ufak, tefek ama sk adam, onun mizah yeteneini, genelde hayat ve zellikle de Byc-halk karsndaki uzlamaz tavrn seviyor, hem de ona sayg duyuyordu. Hargorn ban olumsuzca sallad. "Rioc h'un arric'i oraya halefiyle ilgili bilgilerle neden gnderdiini anlam deilim. Sanki Babycnn kimi se dayd." Maya, "ite Parric geliyor," diye adamn szn kesti. . Svaribanm bir odaya asla sessizce giremedii, eskiden beri garnizonda yaplan bir akayd. Bu sefer de kurumu merasim alanndan ykselen, beyaz tozun sebep olduu ksrk 107 nbetine girmiti. Ayn zamanda ok acelesi vard. Onlarn masasna geerken, yank yz ve kelleen bandaki tozlar sildi. Maya'nn kupasnda kalan, lnm art bir yudumda bitirdi. "Bamz dertte," dedi, "ve Rioch'u hi bir yerde bulamyorum. " Deirmenden Nexis'e uzun bir yol yrmt. ehir dndan iftilerin mallarn satmak zere geldikleri Yeilpazar Meydanna kadar nehir boyunca trmanmak, daha da uzun srecek gibi grnyordu. Sara dik ve tal dar soka zar zor trmanrken, terle slanm sa tutamlarn bartsnn iine soktu ve ar sepetini teki koluna geirdi. Sepetin gevek dokumasndan kan bir dal entarisinin ince kumana taklrken ayan rahatsz biimde sallad. Annesi salan tekinin la- fyla onu niye bu kadar yrtmt? Sanki satn alacak bir ey var da! Yiyeceimiz yoksa su benim mi? diye skntl skntl dnyordu. Lanet olas kurakl ben mi kardm? ikayetler listesine ek olarak, yeterince erken kalkp alr almaz pazara yetiemedii iin, babas onu sk sk azarlamas vard. Sara kalarn att. Kuruyan nehir, deirmenin arkn havada ve kupkuru braktndan beri adamla bir arda yaamak bir felaket halini almt. Anvar arabasyla un almaya gelmediinden dolay da btn bu yolu yrmek zorundayd. Anvar bu aralar keyifli deil, diye dnd. Sanki bir yere gelebilecekmi gibi hep alyordu! Mesele Anvar'n herhangi bir hedefinin olmamasyd! Neredeyse varmt. Sara meydann giriine kan dik merdivenleri trmanmaya balayabildiine krederek i ekti. Terlemi ti, ayaklar aryordu ve at. Bu haldeyken, kendi

dertlerini bir yana koyup fkeli seslerin ykseldiini fark etmesi mmkn deildi. Meydana girer girmez dosdoru bir ayaklanmann iine dald. Evden bu yana, nehrin gney kys boyunca kamlad atnn zerinde, tehlikeli bir hzla ehrin sokaklarnda ilerliyordu. Haberi,

kalabaln irkin ruh halini grr grmez, Tccarlar Loncasnn ban aran pazarclardan almt. Van- nor fke iinde sylendi, "Aptal sersemler!" Garnizon daha yaknd, niye oraya haber gndermemilerdi? akn ulak geldiinde Parric'in yannda olmas tamamen tesadf eseriydi. Daha uzun bir yola sapp vakit kaybetmeyi gze alamad iin, tccar isteksiz atn pazara giden en ksa yol olan ta basamaklara srd. Parric birlikleri harekete geirene kadar, durum tamamen denetimden km olabilirdi. Vannor meydana vardnda bunun imdiden gereklemi olduunu grd. Pazar yerinin ortasnda, paralanm tezghlardan yaplm kocaman bir ate yanyordu. Meydan fkeli insanlarn oluturduu bir kalabalk doldurmutu. Bazlarnn elinde sopalar vard ama kimileri de Vannor'u rktecek bir ekilde mealeler, baltalar ve baklar tamaktayd. "Kahrolsun tccarlar!" diye baryorlard. "Kahrolsun Byc-halk!" Vannor kfretti, ikinci dilee btn kalbiyle katlmaktayd ama Tccarlar Loncas'nm ba olarak birinciye aldr etmemesi mmkn bile deildi. Tccarlar devrilmi at arabalarndan oluan bir barikatn arkasnda birbirlerine sokulmu bekleiyorlard. Bu barikat saldr ve lanetlerin hedefiydi. syan neyin balattn grmek kolayd. Tccarlarn arkasnda malla dolu bir araba vard: sandklar dolusu yaz meyvesi, biraz buruuk ama salam yaprak sebze ve kkler; eit eit peynir ve iki kfe dolusu canl kmes hayvan. Arabann zerinde Byc-halk damgas vard ve Akademiye gidecei belliydi. Tccarlar, Miathan'm gazabndan o kadar korkuyor 0

lard ki ayaklanmaya ramen bile, Ba bycyle yaptklar pazarl bozmaya cesaret edemeyip kymetli ykyle birlikte arabay savunmaya alyorlard. Vannor rken atyla mcadele ederek meydann kenarn- 109 da durdu. Bunu kar ne yapabilirim, diye dnd? Askerler nerede? Sorun uydu, imdiki yksek konumuna ocukluundaki sefil yoksulluktan geldii iin meydandaki aresiz ve a kalabala sempati besliyordu. Ama yine de artk Tccarlar Loncasnn bayd ve kendi insanlar tehlikedeydi. Onlara kar sorumluluu vard. Tacirlerin yanna gidip onlar o arabadan vazgemeye zorlamas gerekiyordu. Sonular aklna bile getirmek istemeden, rkek hayvann kalabaln arasna srd. Kalabalk ok skk olduu iin ilerlemek zordu. At anlalr biimde isteksizdi; kalabalktan korkuyordu. Vannor zerine yapan ellerle mcadele edip darbeleri savuturmaya alrken ac bir biimde ikimiz de korkuyoruz, diye dnd. Alktan solmu ve ac eken yzler ona doru dnyordu. Kalabaln iinde bir yerlerden bir lk ykseldi. Vannor

midesinin dibinde oluan bir bulantyla hatasn ok ge fark etti. Bu insanlar iin at yiyecek anlamna geliyordu. Bir ta yzne arpt ve azna kan tad geldi. Arkasndan yklenip kamasn engellediler, yine de atnn parlayan topuklarna yaklamaya korkuyorlard. Heri gitmeye almasna ramen, hi mesafe kat edemiyordu. Tccarlarn dikkatini ekebilmek iin bard ama sesi grltden duyulamyordu. Vannor'n at aniden keskin bir lk atp dikildi ve ifte- leyerek ataa kalkt. Kalabalk panik iinde ondan uzaklat. Yularla boutuu srada bir baka lk tccarn aa bakmasna neden oldu. Gen bir kz, atnn ezici nallarnn altna dmt. Vannor hayvan kenara ekebilmek iin yulara yle bir asld ki kollar neredeyse eklemlerinden kacakt, kz bileinden tuttuu gibi ekip tehlikeden kurtard. 0 v

Kzcaz, her taraf rm ve korkar bir halde eyerin zerinde alyordu -bu vahi kalabalkla herhangi bir ilgisi olmadna phe yoktu. Kz durmadan iini ekerek ona sarlnca Vannor onu rahatlatt. "Artk gvendesin!" Bu tam bir yaland. Kalabaln direnciyle karlaan at sendeliyordu. Tanrlar adna, diye dnd tccar, buradan nasl kacaz? Forral tek bir bakta durumu anlamt. evik Geyik'ten geldii iin meydana Vannor'un tam kar tarafndan, tacirlerin barikatnn arkasndaki dar yoldan gelmiti. "Chathak'n taaklar!" diye kfretti. Garnizon kumandanl iin ne de iyi bir balangt! Hem askerler neredeydi? Burada olmalar gerekirdi. Kl stad bu kalabal sakinletirecek bir ey yaplamayacann farkndayd. Tccarlarn teslim olmas gerekiyordu, stelik de abucak. Yzleri kontrolsz bir fkeyle arplm bir adam grubu, ortadaki ateten mealelerini yakyorlard, itiraz yamuru ve kalabaln skt kaldrm talarndan kanmaya alan Forral arabalarn arkasndaki dar alana dald. Korkmu tccarlar, at arabalarnn arasndaki bolua doru kllarn uzatp kalabal geriletmek iin ellerinden geleni yapyorlard. Forral en yakndaki taciri omzundan tutup kendine evirdi. "Onlar bu dar soka fark edip de tek k yolunuzu kapamadan nce buradan uzak dur ahbap. Yiyecek onlar yavalatacaktr." Tccarn zaten bembeyaz olan yz bir dehet maskesine dnt. "Arabay veremeyiz! Ba byc " "Babycye balatma!" Forral kkryordu. "Sizi ldrecekler!"

Artk ok geti. Arabalarn oluturduu kuru raya benzeyen barikat, byk bir atrt ve gmbrtyle tututu. Tacirler lk la karken, kalabalk saldrmaya hazrlanyordu. Aurian meydana girene kadar Fori iti. Orada bir c an durup bundan sonra ne yapmas gerektiini dnd. Onun yanma gitse kendisini geri gndereceini biliyordu, stelik de olay bittikten sonra bana kakacak laflar olacakt. Ama bir yandan da Forral tehlikedeydi, kendisinin de onun yannda olmas gerekirdi! Onu tekrar kaybetmenin dehetiy- le midesine arlar giriyordu. Yine de Aurian, gemi tecrbelerinden eer kendi hayatn tehlikeye atarsa Forral' kzdracan biliyordu. Bu ok ktyd. Dar sokan sonuna doru ilerliyordu, tam oraya ulatnda meydan evreleyen evlerden birisinin yan kapsnn hafife ak olduunu grd. Aurian durdu. Nexis'e nadiren gelirdi ama eer yanl hatrlamyorsa bu evlerin meydana bakan balkonlar vard. Hi tereddt etmeden ieri szld. ans yaver gidiyordu, ev botu. Aurian evde yaayanlarn ayaklanmaya katlmak zere gitmi olabileceklerini dnd. Meydan evreleyen evler bir zamanlar muhteemken artk eski psk ve bakmszdlar, nk bu mahallenin modas artk gemiti. Aurian geni ve iyi orantl odalarn arasnda dolap en sonunda balkona alan, yksek pencereleri olan bir oda buldu. Kepenkleri ap dar kt ve aada grd kaos karsnda irkildi. Meydann teki ucunda, ad bir adam kendisini aa ekmeye alan kalabalkla mcadele ediyordu. nnde, eyerin zerinde, sar sal bir kz oturuyordu ve kk aptal ona lgn gibi sarlmt. Adam saldrganlara karlk vermeye alrken, onun kl tutan koluna aslyordu. Aurian homurdanp Forral' grebilmek amacyla sol tarafa dnd. Kl stadn hemen altnda tccarlardan birisiyle kavga ederken buldu. Sonra, ellerinde meale tayan adamlar yaklarken incecik, lmcl bir alev eridinin kalabalktan syrldn grerek kan dondu. Aurian'm kafas korkuyla abucak almaya balad. Tanrlar adna! Eer barikat yanarsa Forral savunmasz kalacakt! Aurian'm zihni korkunun gcyle alyordu. Bu delilii durdurmak iin tek bir ans vard ve sadece o bunu yapabilirdi. Yamur, diye dnd. Yamur yadrma- lym! Yine de son defa by yapmaya altnda olanlar hatrlaynca korkudan karnna bir sanc sapland. Karanlk labi- 112 rentte mitsizce dolann, duyduu deheti, aresizliini hatrlad. O zamandan beri by yapmamt, acaba hl yapabiliyor muydu? Yine ayn sonla karlaacak myd? Hem zor ve yorucu bir i olan Hava-bysyle ilgili doru drst bir deneyimi yoktu. Ama Forral' kurtarmak zorundayd...

Parmaklar balkonun eimli metal korkuluunu kavrarken Aurian kendisine retildii gibi bilincini bedeninin tesine itti. Gkyzn tararken sessizce kfr etti. Mavi. Parlak ve lekesiz bir mavi, ufka yakn beyaz bir scakla doru soluk- layordu. Eliseth'in getirmesi gereken bulutlar neredeydi? Aurian Finbarr'm arivindeki kitaplardan havan durumuyla ilgili rendiklerini hatrlamaya alt. Batdan gelmeliydiler. Artk btn gcn tek bir yne odaklayabilen, Aurian zihnini teye, ok teye itti. Ah! Orada, uzakta, bat okyanusunun zerinde... Alevlerin patlamas ve kalabalktan ykselen vahi nee Aurian' bir silkinmeyle kendine getirdi. Bedenine byle, aniden dnmek ban dndrm ve ynn armt, bir an iin korkulua tutundu. Sonra grd. Arabalar yanyordu! "Forral!" Aurian kl stadnn adn yksek sesle sylediinin farknda deildi. Bulutlar ok uzaktayd -o kadar byk bir hava ve su ktlesini, zamannda nasl hareket ettirebilecekti? Korkunun bld o ksa an iinde, Aurian, arabalar tututuran alevlerin scakln, kalabaln bir baka ate duvarna benzeyen ve bir nabz gibi atan nefretiyle kendisine arpan fkesini hissetti. Birden bebekliinden beri oktan unutulmu olan, babas Geraint'in yz nnde belirmi gibi oldu. Onun sesini duyabiliyordu: "Enerji birok biim alr ve akll bir Byc bunlarn hepsini kullanr. Gl duygular -fke, korku, a^k- btn bunlar by glerini beslemek iin kullanlabilir... " (P Aurian olup biteni sorgulamak iin durmad. Zaman yoktu. Kalabaln lgn, kudurmu enerjisine, atein saf s enerjisine uzand ve kendine ekti... Byle g ekmek ona tuhaf geliyordu. Bu, Byc Kanuna }J_ gre kesinlikle yasakt ama meydanda o kadar ok enerji vard ki kimseye zarar vermeden ihtiyac olan kolaylkla alabilirdi. Zor olan ksm enerjiyi kendi iine ekip ayn zamanda bilincini dar itebilmekti. Bedenini kesinlikle unutmas gerekiyordu; bilinci neredeyse tamamen... Bir boru, bir kanal, bir hat olup enerjinin akmasn salamas gerekiyordu... Arayan zihni bir defa daha bulutlar buldu, itmek mi daha kolay olacakt, ekmek mi? Ama bulutlar zaten bu yne doru ilerlemekteydiler. yleyse ek. Ama nasl? Bir bulutu nasl tutarsn? Ah! Tabii! Aurian iradesini bulutlarla nlerindeki souk basncn arasna yerletirdi ve bir vakum yaratabilmek iin havay ekip btn gcyle Nexis'e doru itmeye balad. Hava, suya gre daha hafif olduu iin daha kolay hareket ettirilebiliyordu. Bulutlar, sanki neeyle, boluu doldurmak zere hzla geldiler. Elinin altndaki bu kadar enerjiyle her ey neredeyse fazla kolayd. Daha sonra, Aurian bedeninin dnda geirdii ona asrlar gibi gelen

zamann gerekte birka saniyeyle snrl olduunu fark edecekti. Kaim bir bulut, ehri siyah ve uursuz bir kapak gibi rtnce tekrar bedenine dnp gcn toplad ve vurdu. Bir yldrm aa derken atalland. Uzakta bir yerde, bir gk grlts vadide patlad. Yamur! diye dnd Auri- an le alaktan seyreden bulutlara ularken. Sanki mavi-siyah tenteyi peneleriyle yrtyor, kymetli nemi gklerden aa ekebilmek iin parmaklarn kullanyormu gibiydi... Saanan balamasyla birlikte silkinerek kendine dnd. Her ey bir anda, kat ve ar bir tabaka gibi dt. Bir anda, Aurian'm salar yzne yapmt. Sanki su altmdaym
V VCR
J

gibi, nefes almak bile zordu. Yamur souktu. Yangn bir anda sndrd. Aurian, kendini isteksizce hayat oluturan drt elementin 114 grkeminden ekti. Ancak o zaman kalabaln neeli barlarn duydu. Yamur sanki fke ve korkuyu ykam gibi ayaklanma bir anda durmutu, insanlar meydanda hoplayp zplyor, birbirlerinin evresinde, kadn erkek fark etmeden, vahi ve ba dndrc danslar yapyorlard. Atl adam, kutlama yapan kalabaln arasndan dikkatle yolunu bulup tccarlarn yanma gitmeye alyordu. "Sen ne yaptn byle?" Aurian dnp de kendini Forral'a yz yze bulunca ok ard. Balkona trmanmak iin binann krk dkk tulalarn kullanmt. "Bunu nasl yaptn? Sen yaptn bunu deil mi? Kendini nasl byle tehlikeye atarsn? Beni niin ardklarn hatrlamyor musun?" Forral'm dumandan kararm yz ciddiydi ve kocaman elleriyle kz omuzlarndan tutarken, sesi fkeyle sertlemiti. Aurian kendisini ate toplaryla oynarken buL duu gn hatrlayarak geriye ekildi. Sonra Byc-halkmn gururu kendisini gsterdi ve kendini tekrar toplad. Ona hl bir ocukmu gibi davranmaya nasl cesaret edebilirdi? Bu, Forral'n bekledii en son eydi. Aurian kendisini zorla onun ellerinden ekti ve Forral ilk defa olarak onun kendisinden ayn boyda olduunu fark etti; hatta biraz daha uzun bile olabilirdi. enesi gururla dikildi, gzleri, fkeden bembeyaz olmu yznde souk bir atele parlyordu. Bu gazapla gerek bir Byc ve sahiden rktcyd. Forral'm bann zerindeki frtna sanki kzn fkesini tasvip ediyormu gibi kabaryordu. Bir yldrm civardaki bir binann damna dt. "Bunu nasl yaparsn?" diye kavgaya balad Aurian. "Bu kadar zaman beni terk edip dndkten sonra, daha

bir gn bile gemeden kendini ldrmeye alrsn! Ve benim sana yardm etmemi engelleme hakkn sana kim veriyor?"

Forral aceleyle geriye doru bir adm att, bunun geri ekilme anlamna geldiinin farkndayd. Hibir biimde aptal bir adam olmadndan Aurian'la ilikisi zerine tekrar, epeyce bir dnmesi gerektiini aniden fark etti. Ama tanrlar adna, bu 115 fkeli haliyle ahaneydi. Gururlu, uzun ve gzel, bir frtnann ruhuymu gibi, gzlerinden buzdan ateler akarak orada duruyordu. Forral o an kendini kaybetti. "Ben..." diye kekeledi. Ne sylemek istediyse, meydana giren bir grup savann nallarnn grlts arasnda boulup gitti. Askerler nihayet gelmiti. Forral tekrar Aurian'a dnd. Kz gururlu ve taviz vermez bir tavrla hl ona bakyordu, gzlerinde meydan okuyan, bir soru vard. Kl stad srtt ve serte Aurian'm omzuna vurdu. Bu, savalar arasnda tipik bir silah arkada hareketiydi. Auri- an'm gzlerinin aknlkla bydn grnce kkrdad, "Aferin kz!" dedi. "Gerekten aferin! Gn kurtardn!" Bir saat sonra, evik Geyik'in zel yemek odasnda ciddi bir liderler toplants yaplyordu. Oda lambann yla ln- mt, nk Aurian'm frtnasnn kara bulutlar hl gkyznde aslyd ve bu yaz ikindisini bir alacakaranla evirmilerdi. Yamur darda sel gtren kaldrmlar dvmekteydi ve baklava eklindeki pencere kanatlarndan kk dereler akyordu. Dalkavuk han sahibinin, bu kadar ok etkili insan hannda grmekten ok memnun olduu belliydi; onlara kupalar dolusu siyah bira, tabaklar dolusu meyve, souk et ve peynir ikram ediyordu. Aurian ters ters yiyeceklere bakt. Burada fazla bir ey yoktu belki ama ayaklanmay balatan a insanlar iin bu bir zi yafetten farkszd, ilk defa olarak, Aurian Byc-halk rnn neden pazardan ayr tutulduunu merak etti. J Herkes masann etrafna yerleirken Aurian birbirini andran yzlere bakp bu kadar ksa sre nce tantrld insanlarn adlarn hatrlayabilmek iin hafzasn aratrd. For b* taynlaral'n sanda sert grnml, salar ve sakallar ksa kesilmi, tknaz bir adam oturuyordu: Vannor Tccarlar Loncasnn bayd. Aurian'm solunda ise deriden bir sava kyafeti giymi ufak tefek, dal gibi bir kadn oturuyordu. Gne yan kollaryla bacaklar kaslyd ve yamur damlalarnn birer mcevher gibi parlamaya devan ettii, uzun, siyah rgleri bann zerinde savalara mahsus bir ekilde toplanmt. Bu Temen Maya'yd, garnizonun kumandan yardmcs. Kadnn kalar

atkt ve huzursuzdu. Dudaklarn sryor ve avucundaki ellerini ovuturuyordu. Onun arkasnda Parric vard, svariba: ksa, esmer, srm gibi bir adamd (Aurian bu garnizon savalarnn hepsinin byle ksa boylu olup olmadn merak ediyordu), kahverengi salar seyrekleiyordu ve yznde glmekten dolay oluan krklklar vard. Ama imdi glmyordu. Bu ask suratl yabanclar arasnda, Aurian da huzursuzluk hissetti. Daha nce etrafnda hi bu kadar ok sayda lml olmamt. Endielerini yattrmak amacyla nndeki masadan kocaman kalayl kurun kupay ald. Daha nce hi bira imemiti, arap ien Byc-halk bu ikiyi adi bulur ve lmllere layk grrd. Kupay ancak iki eliyle birden kal- drabiliyordu ve kpkl karmdan bir yudum alnca yzn buruturdu. Tanrlar adna! Oradakiler nasl oturup byle ac bir eyi iebiliyorlard? ksrmemek iin acele bir yudum daha ald, lmllerin nnde kt bir duruma dmek istemiyordu. Ama Vannor onu fark etti. Ona sempatiyle glmsedi ve gizlice gz krpp imeye devam etmesi gerektiVJ

ini mimikleriyle anlatt. Aurian mahcubiyetle glmseyip biraz daha denedi. Ah, bu sefer tad o kadar kt gelmedi. Belki de bu allmas gereken bir eydi. Vannor boazn temizleyip ellerini masaya dayayarak a kalkt. "Evet," dedi ksaca, "Buraya btn bir leden sonra oturup bira imek iin gelmedik. Balasak iyi olacak ve aya-

Leydi Aurian'a, yamuru getirdii ve Byc-halkm erzakm ihtiyac olanlara verdii iin teekkr etmekten daha iyi bir balang gelmiyor aklma. Leydim, Tccarlar Loncasnn ba olarak tpk Nexis halk gibi, size minnettarm." Aurian'a 11 7 dnp reverans yapt. Aurian byle uluorta bir iltifat karsnda utantan yzne ate bastn hissetti. stne stlk, ona unvanyla hitap etmiti ve ilk defa birisi ona byle hitap ediyordu. "Ben..." arad kelimeleri bulamad iin aresizce ellerini at. "baka ne yapabilirdim ki?" "Gayet gzel sylediniz, Leydim!" Vannor'un sesinden kz tasvip ettii belli oluyordu. Aurian kendisini rahatsz eden soruyu sormann zamannn geldiine karar verdi. "Sr," diye balad. "Ltfen, bana Vannor deyin. Leydim." Adam ona glmsedi. "Ben bu tr ssl hitaplara alk deilim. Bana sadece Vannor deyin."

Aurian adamn glmsemesine karlk verdi. "O zaman siz de bana Aurian deyin, sadece Aurian." Adamn szleri karsnda neden ardn ve Forral'm gzlerinin neden onay dolu bir ekilde parldadn dnd. "Neyse," diye devam etti. "Dndm de... Yani burada yiyecek var," masadaki tabaklar iaret etti, "ve baka da olmas gerekir, bundan eminim. Bu neden insanlarn arasnda paylatrlmyor? Ve kalabalk neden Byc-halkn arabasna el koymak istedi?" Vannor geri ekilmi gibiydi ve kzn gzlerine bakmyordu. Forral yznde yarm bir glmsemeyle bu grmeyi derin bir dikkatle izliyordu. Sonunda tccar sesini bulmu gibi oldu. "Leydim, Aurian, bir bakma haklsnz. Nexis'te yoksullar, olmaya alyorlar. Bunu yapamayanlar kendilerini yllarca szlemelihizmeti olarak satmak zorundalar, eer borlar bykse bu mr boyu bile adaletsizlik var. Zenginler kendilerine bakyor ve yoksulla ey, ellerinden geldiince iyi olmaya alyorlar. Bunu yapa-

V &0' olabilir. Bu yasalara uydurulmu bir klelikten baka bir ey deil!" Kalarn att. "Konseyde elimden geleni yapmaya alyorum. Bir zamanlar ben de yoksuldum ama sorun u ki Tccarlar Loncasnn ba olarak zenginleri temsil ediyorum. Eer yaptklarm beenmezlerse bana oy vermezler ve benim yerime yoksullar hi umursamayan birisi gelir. O yzden ince bir izgide yrmeye alyorum." I ekti. "Aurian, konseyde Babyc ve kuklas durumundaki Rioch'tan hi destek grmediimi sana sylemek zorundaym." Forral'a imal bir bak att ve Aurian koca adamn birden glmsemedii- ni fark etti. Vannor bakn tekrar Aurian'a yneltti. "Miat- han'n zengin ya da yoksul btn lmllerden nefret ettiini inkr edebilir misin?" imdi kzarma sras Aurian'dayd. Adam haklyd, Miathan bunu o kadar sk ifade etmiti ve bu onu hep rahatsz etmiti. Babyc lmlleri hep sua eilimli, tembel, miskin ve resmen tehlikeli kimseler olarak tarif ederdi. Vannor da ona gre onlarn iindeki en ktsyd. Bugnk kalabaln hareketleri onun bu szlerini destekliyordu ama yine de Aurian, Vannor'a bakt ve onun, ters, kaba saba ama dosdoru tavrlarnda kibar, efkatli, drst bir adam olduunu grd. Gzlerini ondan karrken kafas mrnde hi olmad kadar karkt. Birden geen ylki tatsz bir olay hatrlad. Meiriel, Vannor'un karsna zor bir

doumda yardm etmeyi reddetmiti. ifac buna gerek olmad konusunda srar etmiti ama kadn lmt. Aurian'm yz utanla kzard. Vannor'un kendi halkndan holanmamasna amamalyd! Birden kalabaln fkesinin hedefinin neden Byc-halk olduunu anlamaya balad. Yamur yadrma ve yiyecei lmllere brakma hareketlerinin dengeyi dzelteceini ummaktan baka yapabilecei bir ey yoktu. "Buraya bak, Vannor." Forral fkeyle ayaa kalkt, sesinin sertlii rahatszln ele veriyordu. "Aurian ok gen ve B

yc-halkm henz rtn ispat etmemi bir mensubu. Onu byle sulayarak Ba bycnn " "Sulamyorum, sulamyorum!" Vannor onu yattrmak istercesine ellerini kaldrd. "Eer sylediklerimden byle bir 119 anlam ktysa ok zr dilerim, Aurian! Bugn yaptklarn benim amdan iyinin tesinde bir ey!" "Bir ey daha," diyerek mdahale etti Forral. "Eer Rioch yle olduu iin, benim de Miathan'n kuklas olduumu dnyorsan... " "Seni o seti deil mi?" Maya parlamt, sesi ac bir biimde katyd. "Ne dnmemiz gerekiyor?" Forral ona souk bir biimde bakt. "Ah, evet, Temen Maya. Konu dalmadan nce size de gelecektim! Rioch emekliye ayrld ve ben de henz iba yapmadma gre bugn garnizon sizin kumandanzdayd! Sokaklarda niye devriye grevlileri yoktu? Acil durum geene kadar neden olay mahalline gelmediinizi aklayabilir misiniz? Kumandan yardmcs olarak u ana kadar bende pek olumlu bir etki yapmadnz!" Maya'nm yannda oturan Aurian, kadnn sulamalar karsnda ne kadar skldnn farkndayd. Savann yz yanyor elleri titriyordu. Forral'm sulayc baklarnn altnda kvranyordu. Azn at ama konuamad. Auirian ona acd. Forral'm kzgn olduu zaman ne kadar krc olduunu bilirdi. Maya'ya destek olmak ve onu rahatlatmak amacyla hi dnmeden ve igdsel bir biimde -genellikle yabanclarla byle yaknlamalara yatkn deildi aslnda- masann altndan kadnn elini skt. Hareketi karlk buldu, Maya ona minnettar bir glmseme gnderdi, nihayet sesini bulmu gibiydi. "Efendim, ben..." "imdi bir dakika, efendim!" Parric fkeyle Maya'y savunmak zere ayakland. "Bu Maya'nm hatas deildi! Ri- och'un emekliye ayrldn sylyorsunuz ama bu doru deil, en azndan bizim amzdan! Hl ortalarda dolap can

(P ektike emir veriyordu. Doru, kendisinin uramaya deer grmedii, btn skc ve bunaltc ileri Maya'nn halletmesini bekliyordu ama onun otoritesini desteklemiyor ve onun 120 kendi bana hareket etmesine izin vermiyordu. Zavall kz ok kt bir konumdayd! Ve bugn o salak piler bize haber gndermeyi bile akl etmemiler. Ben garnizona haber iletene kadar, Rioch pilim prtsn toplayp ortadan kaybolmutu, sizin nerede olduunuzu kimse bilmiyordu. Zavall Maya birlikleri toplamaya alrken, herkes tavuklar gibi bir yana dalm "Rioch nerede?" "Emirleri kim veriyor?" diye koumaktayd. Hepsini toplayp dar karabilmi olmas bir mucizedir -zellikle bu rtbenin namzedi olduu, bunu almas gerektii, bunu ne kadar istedii ve beklenmedik bir biimde alamad dnldnde..." Maya incinmi grnyordu. "Parric!" Parric omuz silkti. "Yani bunlar doru ve onun da bunu bilmesi gerekir! Maya ok iyi bir askerdir, efendim, en iyisi! Bundan daha iyisini hak ediyor." Forral'n yznde pimanlk dolu bir ifade vard. "Demek durum byle," diye i geirdi. "Keke bu mevkii kabul etmeden nce btn bunlar bilseydim. zr dilerim, temen, hakszlk ettim." Derin bir nefes alp evresine bakt. "Bugn beimizin arasnda halledilmesi gereken zc olaylar cereyan etti. evremizde ehir darmadan olurken birbirimize girmek iyi bir ey deil. Birbirimize destek olmalyz, nk bizler -masaya yumruunu vurdu- daha iyi birileri olmad iip kNexis'i in Nexis'i venmemiz toparlamak zorunda olan kiileriz! Ve birbirimize gvenmemiz gerektii iin bir konuya aklk getirmek istiyorum, Miathan ya da baka birisinin kuklas olmay dnmyorum!" Birden hepsi neeyle ayaa kalktlar. Odadaki gerginlik bir duman gibi dalmt. Aurian gururla Forral'a bakt. Bunu o salad diye dnd, ok etkilenmiti. Baksana bizi nasl bir- letirebildi.

"imdi." Forral toplantya bir dzen getiriyordu. "Maya, Hargorn'la birliklerine pazarn ve Byc-halkm erzaknn datlmasnn sorumluluunu verdin. yi ve tecrbeli bir adam olduunu biliyorsun, yleyse orada bir sorun kmayacak." Maya glmsedi. "karsa da size haber verir." "yi. Etrafmda gvenilir insanlar olmas houma gider. imdi Parric, bir atl levazm birlii rgtlyorsun ve gnn ilk klaryla birlikte krsal

alana gidiyorsun. iftileri de alktan ldrme ama bunu yapmak zorunda kalacan da sanmyorum." Srtt. "Bu kuraklk o kadar da uzun srmedi. rnn iyisini kendilerine sakladklarndan phe ediyorum, bylece fiyatlar ykseltmeye alyorlar. Konseyin ounluunun oylaryla," tccarn gzlerine bakt ve Vannor kkrdad, "acil durum srasnda mecburi erzak karneye balanmtr ve onlarn rnlerine el konuluyor. Sakn palavra dinleme! Ama havaya girip tohumluk rn ya da yavru veren hayvanlar alma, gelecei de dnmek zorundayz. Malzemeleri mmkn olduunca abuk getirebilmek iin yanma bir miktar fazladan asker al." "Ve erzak bana gnder." Vannor'm yznde muzip bir aydnlanma vard. "Benim tccarlar araclyla adil bir datm salarm, sakn merak etmeyin cimrileri de yola getiririm! Fakirlerin can pahasna kr etmek yok. iyi iler yapmak, onlar iin de iyi bir tecrbe olacak." Dizine vurup kkrdad. "Tanrlar adna, bu onlar biraz skacak." Forral'a gz krpt. "Tabii bunun senin hatan olduunu syleyeceim." Forral da gz krpp, ciddi bir biimde, "Tabii," diye cevap verdi. "Tamam, Parric, ileri yoluna koymak epey man alacak, o yzden hemen balasan iyi olur!" "Hemen, efendim!" diye canl bir alayla cevap verdi s- variba ve kupasnda kalan koskocaman bir yudumda yuttuunda az kulaklarna varana kadar srtyordu. "Maya." Forral savaya dnd. "Garnizonun gn be gn T vo ey bir za- ey bir za-

aknn sorumluluunu alman istiyorum." Savann aknda dnen ifadesi karsnda glmsedi. "Aurian sana anlatacaktr, benden ynetici olmaz, pratik ilerde ve retmekte I H yetenekliyim, o yzden hepimiz becerebildiimiz ii yapsak iyi olur. Senin otoritene destek olmam konusunu dert etme, her admda arkandaym, hatta sen gitmeden bir dizi emir hazrlayacam ve bylece yetkinin kimde olduu konusunda bir anlamazlk sz konusu olmayacak." "Teekkr ederim, efendim." Maya'nm sesi dengeliydi ama yz mutluluktan aydnlanmt, "iyi alacama sz veriyorum." "Bana Forral de," diyerek glmsedi kl stad, "iyi alacandan phem yok, dediim gibi etrafmda gvenilir insanlar istiyorum!" Duraklad. "Bir ey daha var, kumanday almadan nce Aurian'la bir ay izin yapmam sz konusuydu, eer mmknse bunu hl yapmak istiyorum. Tabii ki bu krizi ngrmemitim ama sen ve Vannor Parric'in de yardmyla ileri yoluna koyabilirsiniz. Tabii ki bir sorun olursa

emrinize amadeyim. Ama bunun dnda yokluumda garnizon komutan olarak hareket edeceksin-" "Bu cehrin ayaktakmnn karnn doyurmak iin, B'y'c'-halkn daha nceden alnm ve bedeli denmi erzakn almaya kim cesaret etti?" Ba- bycnn ieri giriini kimse beklemiyordu ve fkesi korkuntu. Alev alev yanan gzlerle karlarna dikildi, yznde frtnalar kopuyordu. Aurian bu fkenin Vannor ve Forral'a yneldiini biliyordu. Miathan' hi byle kzgn grmemiti. Tccarla kl stad baktlar. "Ben yaptm!" ikisi de ayn anda konumutu ve Miathan'n yz daha da kararrken Aurian arkadalarna destek olmak iin hzla hareket etmesi gerektiini anlad. Miathan'n heybetli gazabnn kendisine ynelmesi fikri karsnda korkudan dizleri titrese de ayaa kalkt ve Babycnn yzne ak bir biimde bakt. "Bu doru deil," dedi, sesi alak ama dzgnd, "ikisi

nin de yiyecei datmaya yetkisi yoktu, o yzden Byc- halkn onuru iin bunu ben yaptm. Grdnz gibi-" "Sen, ne, yaptn?" Miathan skt dilerinin arasndan konuuyordu. Aurian sinmiti, Babycnn sesindeki yumuak tehdit karsnda ne diyeceini bilemedi. "Brak bitirsin, Babyc." Forral'm sesi sakindi ama yz sanki tatan yaplm gibiydi. Kl stad konuurken Aurian Maya'nm destekleyici elinin kendisininkini tuttuunu hissetti ve savann kendi tarafnda olduunu anlad, yardma yardmla karlk veriyordu. Bu beklenmedik destek ona devam edecek gc verdi. "Miathan, bu senin hatan deil. Nexis'te ilerin ne kadar kt olduunu bilemezdin. Buseydin bu konuda bir ey yapardn. Alktan len o zavall insanlar grseydin senin de erzak datacan biliyorum! Senin ne kadar iyi birisi olduunu ben herkesten fazla bilirim! Ltfen kzma. Bunun senin de isteyecein bir ey olduunu biliyordum!" Vannor daha sonra yapt olduka ilgisiz bir yorumda, Aurian'm szlerinin Miathan'm yelkenlerini indirdiini syleyecekti. Babyc hayatnda ilk defa ne diyeceini bilemez hale geldi. "Babyc, ehir Byc-halkn cmertliini takdir ediyor." Vannor yumuak ve ikna edici bir tonda konutu. "Bu Leydi bugn size epey bir kran kazandrd -hem merhametli kalbiyle, hem de yadrd yamurla. Miathan soluk solua konutu, "Bunu sen mi yaptn?" Aurian sinirli bir biimde bayla onaylad. "U, umarm doru yaptm," diye kekeledi. "Doru? Sevgili kzm, Eliseth senin yaptn becerebil- mek iin gnlerdir urayor. ok etkileyici! Gerekten, ok etkileyici! Ama dier

eyler konusunda, dnmeden hare etmemeyi renmelisin. Bizim insanlar tiyac var... " zn o yiyecee ih _0V Miathan'n kalar tekrar atlyordu ki Vannor sze girdi. "O konuyu dert etme Babyc. Kumandan Forral levazm ekipleri rgtledi ve yarn ehre yiyecek gelmeye balayacak. Sizin 1 24 yiyeceinizin ncelikli olarak yerine konacana sz veriyorum. Leydi Aurian'a kzma, en doru seimi yaparak hareket etti." Forral, "Bunu desteklerim," diye ekledi. "Bugn byk can kayplarn engelledi." Sayca stnln onlarda olduunu fark eden Miathan omuz silkti ve yzne, glmseme yerine de geebilecek bir ifade verdi. Sert bir biimde, "Pek gzel," dedi. "yle grnyor ki itiraz etmemem gerekiyor -bu seferlik." Topuklarnn zerinde dnp kt. Onun gitmesinden dolay sululuk hisseden ve kendisini affedip affetmediini merak eden Au- rian nerdeyse hemen arkasndan koacakt. Neredeyse. Vannor slk ald. "Bu ktyd! Aurian, sen bir kahramansn! Yine bizi kurtardn." Bu iltifat karsnda ok memnun olan Aurian titremesini engellemek iin byk bir yudum bira iti. Sonu olarak Forral oradayd ve kendisi de sonu olarak tatildeydi... Kl stad ona, "Tanrlar akna, ufaklk, bugn yaptn en cesur ey buydu!" derken yz beeniyle ldyordu. Maya Aurian'n gzlerine bakp glmsedi. Aurian o anda, bu ufak tefek esmer savayla arasnda dostluk tohumlarnn atldn anlad ve bu dnce onu ok mutlu etti. Daha nce hi kadn arkada olmamt. Aralarndaki sze dklmeyen anlamann farknda olarak Maya'ya utanga bir ekilde glmseyen Aurian, bu yeni ve zel dostlaryla arasna kimsenin hatta Babycnn bile giremeyeceine karar verdi. arar verdi. Vannor evine doru yola koyulduunda gece oktan kmt. Aurian'm yamurunun hl yayor olmasna ve bu sebeple iliklerine kadar slanmasna ramen, Akademinin yaknndaki beyaz kpry geip nehrin gney kysndaki evi-

ne giden, lambalarla aydnlatlm, aalkl yola yneldiinde tccar resmen glmsemekteydi. Sevgili kars ldnden beri geen, bir yldan beri Vannor ilk defa kendisini huzurlu hissetti. Yeni garnizon komutanyla byle iyi bir anla- J abildii ve Byc-halkmdan birini kendi yannda grd iin memnundu tabii, bir kere de olsa gelecek iin iyiye iaretti. O

da amma cesur ve ho bir kzd. Ama tccarn sessiz neesinin esas sebebi isyandan kurtard kz Sara'yd. Dier liderlerle yaptklar toplant esnasnda Vannor kz hancnn karsna brakmt. Onu daha sonra grdnde karn doyurulmu, yaralar tedavi edilmiti. Hanc kadn yrtlm elbisesinin yerine, ona yeni bir giysi dn vermiti. Salar yeni ykanm ve taranmt. Tccar ortaya kan deiiklik karsnda akna dnmt. Kzn krlgan ve narin gzellii karsnda sanki tecrbesiz bir rakmasma, az ak kalmt. Tanrlar adna, bu kz ona kaybettii, o sevgili karsn hatrlatyordu! imdi, Vannor onu endie iinde kalm ailesine teslim etmekten dnyordu. Eerin zerinde, incecik bedeni nnde oturmu, koluyla onu skca belinden tutarkenki halini hatrlamak bile kalbinin atn hzlandryordu. Kim bilir onu bir daha ne zaman grrd. Kuraklktan sonra Nexis'te halledilmesi gereken o kadar ok ey vard ki nmzdeki gnlerde ii bandan akn olacakt ama daha sonra... Vannor ocuklarnn yine bir anneye ihtiyac olduuna inanyordu ama iten ie Sara'nm en byk kzndan daha byk olamayaca ynndeki rahatsz edici fikirle de sarslyordu. Ak sz konusu olduunda yan bir nemi yoktu. Kzn ailesi onun yeni arkadandan kesinlikle etkilenmilerdi, Sara'nm ke hevesini kracak ekilde davranmamt... Malikanesinin virajl ve akll yoluna girerken Vannor'm n Van J11U11 jcendisi de \Y , v iyzne saf bir neeli gl geldi. Kzn nerede yaadn biliyordu ve btn tanrlarla adna, u kriz bittiinde, onu tekrar grmek istiyordu.

ATELE GELEN LM Yamurun yamasyla birlikte ehirdeki huzursuzluk tehlikesi de ortadan kalkt. Dzenli olarak getirilen erzak nceleri azd ama daha sonra, Parric'in levazm takmlar ilerine sndka azar azar Nexis'e akmaya balad ve (Vannor tarafndan gzleri korkutulmu olan) isteksiz tccarlar da taynlarn adil bir biimde datlmasna dikkat etmeye baladlar. Sonunda Nexis halk tekrar yemek yiyebiliyordu, geri koullarndaki bu mutlu deiiklik iin yamur yadran gen, alev sal Bycye mteekkir olmalar da insan tabiatna aykryd. Aurian'm yaptklaryla ilgili haber Nexis'te hzla yaylyordu. Forral'la birlikte her gittikleri yerde yeni hayranlar kazandn grmek gen Bycy mahcup ediyordu. Byc- halkn arpc ve zarif hatlaryla

lmller arasnda tannmamas mmkn deildi ama yine de Aurian o srada ve daha sonra, insanlar onu tandnda ne yapacan aryordu: onu fark edip teekkr ediyor ya da sanatlara yaptklar gibi en kymetli mallarn ona hediye etmeye alyorlard. Ama barda taran damla kalabaln arasndan frlayan bir kadnn, avaz avaz alayan, st ba pis ve altn slatm bir bebei psn diye eline vermesi oldu. Tanrlar adna, kendi-

sP ni bundan nezaketle kurtarabilmesi ok zor olmutu. Daha sonra, Aurian Forral'la ok ihtiya duyduu o kupa dolusu biray ierken bundan yakndnda kl stad omuz silkti. "Hi cann skma, akm," dedi. "Hepsi en fazla dokuz gn _1 srecektir. Bu heyecan birazdan yatr. Bu arada bir defa olsun Byc-halkma minnettar olduklarna kret. Kendi halkna byk iyilik yaptn, umarm Miathan bunu takdir eder." Aslnda Forral, Aurian'n en byk iyilii Miathan zerindeki etkisiyle yaptn dnyordu, nk onunla ilikisi Ba bycy iyi ynde etkiliyor gibiydi. Parric'in savalarnn yapt ziyaretlerden ikayeti olan ilk iftiler ehre geldiinde, Miathan, kl stadn ve tccar Konsey'de destekleyerek onlar artmt. Miathan erzak tedarik etmeye ynelik almalara onay vermiti ve bu, iftilerin ona kar duyduklar korku sayesinde baarl olmutu. Bundan sonra, haberler ehirde yayld hzla, krsal blgelerde de yaylmt ve birlikler ok az direnile karlamlard. Ayrca Miathan, kurakl bitirdii iin Aurian'a gsterilen saygdan, Byc-halk adna ok memnundu. Forral da Byc ve retmeni arasndaki ilikinin tekrar dostane bir hal almasndan rahatlamt. Aurian bir sre sonra Forral'n hakl olduunu grd. Ne- xis halknn kendi yaam vard ve fazla zaman gemeden Au- rian, onlarn mahcup eden ilgisinin kurban olmaktan kurtuldu. Halkn naho merakndan ve yeni hretinden kurtulmutu, Maya'nm becerikli ve garnizonu tanyan elleri de buray dzenliyordu, Forral'la ikisi yarm kalan tatillerini devam ettirme konusunda serbest kaldlar. Bir sre sonra, hayatlar belli bir dzen iine girdi. Bazen ehrin etrafnda dolap manzaray seyrediyorlard. Aurian bu arada tccarlarn ipekler, kadifeler, parfmler, mcevherler ve taraklarla dolu tezgahlarn dolamaktan zevk almaya balamt. Yannda Forral olduu iin grnyle hi alk olmad kadar ilgilendiini fark etti. O sralarda ehirdeki ka-

dmlar arasnda moda olan ilemeli kyafetleri fazla ssl ve hareketlerini kstlayc buluyordu ama evik Geyik'in sahibi onu en iyi terzilere gtrmekten byk keyif duyuyordu. 128 Kendisini zevk ve stil konusunda bir uzman sayan kars ise kuma seerken ona fikir vermekten pek memnundu. Auri- an'm giydii gri Byc kyafetleri ksa bir sre iinde dolabn arkasna atlm ve yerlerini parlak renkli, iyi biilmi giysiler almt. Aurian'm kendisi de yaad dnm karsnda afallamt. Forral ok hogrlyd, "istediini harca," diye srtt. "Sonu olarak hepsini Ba byc dyor." Aurian Byc-halkma mahsus gururdan nasibini almsa da grnyle ilgili kendini beenmilii hi olmamt. Yeni kl karsnda kl stadnn tepkisi hem memnun edici, hem de rahatszlk verici olmutu. eitli zamanlarda adamn kendisine baktn fark ediyordu ama baklarn yakaladnda hemen ban eviriyordu. Daha kts de uydu; Aurian, kendisinin de bu bakma oyununu oynadn fark etmiti; Forral'm gri sakalnn arasndan parlayan glmsemesine ya da iri yar gvdesine ramen, doutan kl stad olmann getirdii zarafetle hareket ederken, kl yaralaryla dolu kaslarnn oynamasndan daha nce tanmad tuhaf bir haz aldn kefetmiti. Gl, ktparmakl, yetenekli ellerine bakp bu kadar byk gcn byle yumuaklkla birleebilmesine hayret ediyordu. Bu ellerin kendisine dokunduunu, kendisini okad- n hayal ediyor... ve ateli hayallerinden dehete dp kafas kartnda kendini sert bir biimde kontrol ediyordu. Aurian'n ocukluunda paylatklar tasasz yoldalk yok olup gitmiti. Forral dndnden beri ilikilerinde yeni bir snr olumutu, aralarnda arkadalklarn aan yar sululuk, yar heyecan ieren bir gerilim geliiyordu. Yine de btn bunlarn yannda, birbirlerinden ayrlamyorlard: ikisi de hibir ey deimemi gibi yapyordu ama o her ieri girdiinde Aurian'm kalbi en olmayacak biimde hopluyor ve ya-

nma her yaklatnda hissettii ban dndren, nefesini kesen mutluluk, akln bandan alyordu. Ama her zaman onu grdne seviniyordu... deil mi? Geceleri handaki kk, beyaz duvarl odasnda uyank yatarken, Aurian kendi kendi- J, sine, "Bunda bir ey yok," diyordu. "Bu kadar uzun sre ayr kaldmz iin byle oluyor. Tekrar birbirimize almamz gerek, hepsi bu." Ve zaman getike, buna neredeyse kendi de

inanmaya balad. Zaman ve tanklk sayesinde aralarndaki gerilim hafifliyor gibiydi; birazck. Baz akamlar, Vannor veya Maya ya da eer ehirdeyse Parric'le buluup ehirdeki bir sr handan birisinde saatlerce sohbet edip salam iiyorlard. Aurian git gide Maya'nm arkadalndan daha fazla zevk aldn fark ediyordu, iki kadn ksa bir sre iinde birbirlerinin en yakn arkada olacaklarn anladlar. Havann gzel olduu gnlerde, Bycyle Forral ve eer bo zaman olursa Maya garnizondan at alp engebeli etraftaki tepelerde yapyorlar ya da denize doru nehir boyunca, on-on be mil gitmek iin tekne kiralyorlard. Aurian daha nce hi grmedii denize bayld, insana zindelik veren ve bedenlerin tuhaf bir biimde batmad sularda yzyor, kumlarn zerinde saatlerce gneleniyorlard. Aurian'm gvdesi, yllarca kapal yerde almaktan kaynaklanan soluklu- undan kurtuluyor ve kaslar yeniden oluuyordu. Arkadalklarn eski, alk olduklar hale getirme midi ve Maya'nn cesaret verici desteiyle Aurian, Forral'n kl eitimine yeniden balamay kabul etmesi iin srar etti. F gizli memnun olduunu biliyordu. Miatha dii klcn hl saklyordu ve tatil en nihayet bittiinde, onu tekrar kullanabilecei fikri yine neelenmesine yardmc oldu. Sonunda Forral'n garnizondaki grevini stlenmesi ve gen Bycnn Akademiye dnme eldi. Birgelen kaza yznden batan isteksizdi ama likte biraz daha zaman geirmek iin bir bahane aryorlarken, Nexis toplumunun durumu iyi olan kesimine hizmet eden, yzlerce kk dkkn ve tezgah barndran bir dizi stun - 13 0 lu ta holn birbirinin iine getii Byk Kapalarda son bir alveri seferiyle, Aurian'm dnn geciktirmeye karar verdiler. nsann yeterince paras varsa buradan her eyi alabilecei sylenirdi. Sergilenen mallarn sonsuz eitlilii Au- rian ve Forral'n gcnn ok tesindeydi ama bir aa, bir yukar dolap bir gn zengin olurlarsa neler alacaklarn planlamak holarna gidiyordu. Sonunda ayaklarna kara sular inmi ve a bir halde, taze, scak ekmein harika kokusuna kaplp bir frnda durdular. Forral tezgahn arkasndaki bir kadndan rekler satn ald srada, gen bir adam ekmek somunlaryla dolu bir tepsi tayarak dkknn arkasndan kt. Aurian onun durduunu ve birden fal ta gibi alan mavi gzlerle kl stadna baktn grd. Dkkndan uzaklatklar srada Aurian, Forral'n kalarn attn fark etti. "zlme," dedi. "Tatil bitmi olabilir ama yine de birbirimizi sk sk grebiliriz." Forral ban sallad. "O deil," diye cevap verdi. "Frndaki o ocuk, onu bir yerden tandma eminim ama nereden olduunu karamyorum."

Anvar hayal krklna uramt. Kl stadnn kendisine tanmasn umard ama Forral besbelli onu hatrlamam- t. Ama o kstah Bychalktan birisiyle arkada olan bir insan -o arkada yamuru yadrd sylenen kii (ki kendisi gizliden gizliye bundan phe ediyordu) olsa bilesradan bir frncnn oluna zaman ayrmazd. Annesine, "Hepsi bu," dedi. "Eer dinlenmek istersen ben dkkna bakarm." Ria glmsedi. "Teekkr ederim, tatlm. Ben iyiyim. Sen neden artk gitmiyorsun? Bu akam Sara'yla buluacan biliyorum."

"Emin misin?" Torl dkkn satn aldndan beri, Ria'nm hayat kolaylamt ama Anvar yine de elinden geldiince annesini kollamaya alyordu. Ria ona sarld. "Tabii ki. Zaten birazdan kapatacaz, s- 131 telik de bu ok gzel bir akam. ki gen, elenin ite. Sa- ra'ya sevgilerimi syle." "Teekkrler, anne." Anvar da ona sarld ve beyaz nln kartp dkkndan dar frlad. Anvar ardan kp nehre doru giderken Forral'la son karlamalarndan beri hayatnda gerekleen deiiklikler zerine dnmeden edemedi. Bykbabas ldnde Torl, ihtiyar adamn odasnda harika ayrntlarla bezenmi ku, hayvan ve insan figrlerinin yer ald oymalarla dolu bir sandk bulmutu. Genellikle olduu gibi, sanatnn lm fiyatlar artrmt ve bykbabann mkemmel eserleri ehrin zenginleri arasnda ok moda olmutu. Bu yardmla, Torl ksa bir sre iinde i planlarnn bir sonraki aamasn hayata geirecek paraya kavumutu. Kafasndaki fikir basit ama etkiliydi. Kapal ardaki dkkn ald, elindeki para ancak frn olamayacak kadar kk bir dkkna yetiyordu ama arkaya tek bir frn kurdu. Tamamen pimemi somunlar eski frndan at arabasyla getiriliyor ve bu kk dkknda tam olarak piiriliyordu. Taze ekmei az sulandran kokusu ksa zamanda btn arya yaylp mterileri ekiyordu. Kurakln sebep olduu geici zorluklara ramen iler ate hzyla almt ve btn aile alyordu. Bern'le Torl f rnda emek verirken Ria'yla Anvar da dkknda aly Bern ticarete baylyordu, babas gibi iyi bir frnc belliydi. Anvar kardeinin, gn geldiinde iin kendisine miras kalmas iin onun aradan ekilmesini istediini biliyordu ve drst olmak gerekirse bu ona adil grnyordu. An var bir halk ozan olmak istiyordu. Frnc olmak aklnn ucundan bile gemiyordu ama babas yaad srece bu konuda bir ey sylemesi mmkn deildi. .VR lyordu. olaca

Mzik dnda Anvar'm hayatnn en nemli tesellisi Sa- ra'yd. Bu uzun yaz akamlarnda, nehirde buluup slak toprak ve yabani sarmsak kokan aalarn glgeledii ky bo- 32 yunca yrrlerdi. Bazen yanlarna bir ie arap ve Torl'un ekmeinden alp yldzlarn altnda sevimek iin btn geceyi darda geirirlerdi. Akn dnmek Anvar'm ayaklarnn tozlu patikada hzla umasna yol at. Onu ne kadar zlemiti! Kuraklk srasnda deirmene yapt ziyaretleri zler olmutu. Babas onu da Bern'i de altrp kriz srasnda aileyi geindirecek yiyecei bulabilmek iin kylere gndermi ve Nexis'in pazarlarndan bir eyler araklatmt. Hatta isyan baladnda Anvar tam byle bir i iin ehirden ayrlm ve u nl yamur yadrma mucizesini karmt. Sara oradayd geri -onun isyann tehlikelerine maruz kalm olmas fikri bile kalbini titretiyordu- ama bir yandan da neler olup bittiini anlatmas iin onu bir trl kandramamt. Daha sonra, tekrar bulumaya baladklarnda, Sara bir biimde farklyd. Daha dnceli ve memnuniyetsizdi; eskisine gre onu grmekten daha az mutlu oluyor gibi bir hali vard ve uzun, sr dolu suskunluklara gmlme eilimindeydi. Bu Anvar' biraz endielendiriyordu ama kendi kendine Sara'nm bu tuhaflnn evdeki sorunlardan dolay olduunu sylyordu. Anvar kzn ailesinin kuraklk srasnda ok zorluklar yaadn biliyordu, onlara daha fazla yardmc olabilmeyi isterdi. ehrin eteklerinin dndaki eski ta kprnn yanndaki buluma yerlerine vardnda, Sara'nm onu beklemekte olduunu grd; ince bir yazlk elbisenin iindeki, ufak tefek bedeni ince ve kvrakt, uzun altn sars salar gn ndan bir alev gibiydi. Anvar kalbi arparak ona doru kotu ama kzn yzndeki ifade kaskat kesilmesine yol at. "Ne oldu, akm?" Anvar kzn katlaan bedeninin ve

kendisinden kard gzlerinin sebep olduu krgnl, kolunu ona dolayarak geirmeye alt. "Hamileyim. Hamileyim, Anvar!" "Ama bu harika bir ey!" Kzn syledikleri onu artm- 133 t, bu doruydu ama Anvar yine de gl bir gurur dalgasnn kendisini sardn hissetti. Sara kzgn baklarla ona dnd. "Harika m?" diye bard. "Bunun nesi harika, salak? Babam ne diyecek? Btn bunlar senin hatan!" Yanaklarndan aa yalar szlyordu. "Ben imdi ne yapacam?" Anvar onu imlerle kapl kydan nehir kenarna doru gtrd ve nazike oturtup bir kolunu omzuna dolad. "zlme Sara," dedi. "Babanla konuurum. Her ey yoluna girecek, sz veriyorum. Ah, ailelerimiz biraz barr ve daha dikkatli olmamz gerektii, milletin ne diyecei konusunda

bir eyler sylenir ama geer gider. Aramzdaki ilikiyi biliyorlar ve hep de onayladlar. Sadece planlarmz ne almak durumundayz." "Ama ben henz evlenmek istemiyordum! Umduum ey yani ben, ben yeterince yaamadm!" Sara szlerini abucak kesti. Anvar ona bakarken birden buz gibi olduunu hissetti. "Ama ben benimle evlenmek istediini sanyordum," dedi. Derin bir enfes ald. "Sara fikrini deitirdin mi?" Kzn gzlerinden hzl bir panik nn getiini grd. Sara aceleyle, "Hayr!" dedi. "Hayr, bak Anvar, zgnm. Onu demek istemedim. Sadece zgnm, o kadar. Ve korkuyorum" Kocaman meneke gzleriyle ona bakt. "Anvar, ltfen. Sana ihtiyacm var." O gece Sara'nn sevimesinde ldrm, hatta aresiz bir hal vard. Sanki endielerini fiziksel faaliyetle bastrrcasma tekrar tekrar onu istedi. Anvar'm buna itiraz yoktu. Onu anladn sanyordu ve bir yandan da sevdii kadnn artk kendi ocuunu tayor olmas, onu gznde bir kat daha deerli klyordu. ^

Ertesi sabah, sabah iinin nemiyle m, kaskat kesilmi bir halde uyand ve gnn insafsz altnda, o da ailelerinin ne diyeceiyle ilgili endie etmeye balad. Sara'ya, 134 "Bak," dedi. "imdi benimle gel ve annemle konualm. Haberi ilk vermek iin en uygun insan o." Sara dudan srd. "Ben gelmesem olmaz m? Sen kendi bana syleyemez misin?" "Hayr." Anvar onun elini skca tuttu. "Er veya ge bununla yz yze geleceiz. Hadi gel, zaten ge kaldm, annem dkkn kendi bana amak zorunda kalacak. O lanet olas frn yakmay bir trl beceremiyor." Hemen yola koyuldu, Sara isteksizce arkasndan srkleniyordu. Kapaharya vardklarnda, sabrsz mterilerin oluturduu bir kalabalk dkknn dnda toplanmt, Anvar ve Sara omuz- laryla kendilerine yol amak zorunda kaldlar. eri girdiklerinde Anvar, Ria'nn rastgele bir ra ve tiner ynnn ortasnda her zamanki gibi frn yakmak iin abaladn grd. Bundan hemen sonra olanlar, en kt kbuslarnda hortlamak iin tekrar tekrar geri gelmek zere, sonsuza kadar An- var'n hafzasna kazlacakt. Tam ieri girdiklerinde annesinin ya kandilini raftan alp iindekileri ralarn zerine dktn grd. "Hayr!" diye bard ama ok geti. Ria bir kvlcm yakt ve frn alev yapra halinde patlayp Ria'y salar ve giysileri tutumu halde bir ate duvarnn arkasna hapsetti. Anvar lene kadar bunun nasl olduunu anlayamayacakt. Daha sonra tek hatrlad, insanst bir gle, "Dur!" diye bard oldu. Bilinmez

bir yerden gelen mthi bir g onu duvara yaslad ve alev snd. Annda. Tamamen. Anvar, gsz ve ba dnerek yere kt. Gzlerini, aslnda annesi olan, simsiyah ve duman tten nesneden uzaklatrdnda Sara'nm gzleri dehetle dolmu, az sessiz bir lk atmak zere ak bir halde ona baktn grd.

Birisi frncy ard. Anvar hayal meyal babasnn ellerinin boazn sktn ve Torl'un sesinin, "Bunu sen yaptn! Onu ldrdn!"-diye bardn duydu. Hl okta ve sululuk iinde olduu iin Anvar kendisini savunacak bir harekette bulunmad. Frncnn onu brakmas iin drt adamn mdahale etmesi gerekti. Sakinleip olup biteni tam olarak dinledikten sonra bile, oluna nefretle bakmaya devam etti. Kapalardaki insanlar toplandlar. Birisi alayan Sara'y ailesine gtrmeyi teklif etti, yan tezgahtaki peynirci Anvar'la babasn eve gtrd. Ria'nn battaniyelere sarl bedeni bir baka arabada arkalarndan geliyordu, iyi kalpli bir komu Anvar' yatrp uyumasna yarayacak bir iki verdi. Seslerle uyand. "Onun piine yeterince baktm," diyordu Torl, sesi zehirle yklyd. "Ria gibi bir kadnn beni kabul etmesi iin tek ansm buydu. Babasnn kim olduunu asla sylemedi. Ailesi paralarn kaybettikten sonra, onunla evlenmeyecek kadar byk bir tacir olduunu dnmtm. Ama Anvar'm atei sndrme biiminden -ki dzinelerce tank beni destekleyecektir- babasnn sizin halknzdan birisi olduu ok ak efendim" "yle mi?" teki ses bouk ve insafszd. "Bu ok ar bir sulama frnc. Biliyorsun lmller ve Byc-halk arasndaki birlemeler iki cemaat tarafndan da onaylanmaz." "Biliyorum efendim. Ama bence Ria'nn hamile kalnca terk edilmesinin sebebi buydu. Ve bugn Anvar'm yapt bunu ispatlyor, o yzden o artk sizin sorumluluunuzda. Onu buradan alp gtrdkten sonra ne yapacanz umurumda deil. Ben onu bir daha grmek istemiyorum!" Uzun bir sessizlik oldu, sonra tekrar teki konutu. "Pek iyi, tek bir koulla, btn hikyeyi inkr edeceksin. Eer B- yc-halkmdan birisi yoldan saptysa bile bunun dedik odu- sunun yaplmasn istemiyorum. Onu hayatnn geride kalan

ksmnda benim hizmetime verdiine dair bir szleme imzalar msn?" "Ondan kurtulmak iin her eyi imzalarm."

"O zaman onu yanmda gtreceim." Sert bir el An- var'n omzunu skt, ocuk yukar baktnda Babycnn, talam sert yzn grd. "Kalk olum," dedi. "Benimle geliyorsun!" "Hareket etsene, salak!" Miathan fkeyle yeni klesinin bileklerine bal ipi ekip hzlanmas iin atn tekmeledi. Gen adam bararak dt. ehir sokaklarnda de kalka yapt yolculuu srasnda da dt iin zaten soyulmu olan elleri ve dizleri tekrar zedelenmiti. Babyc ocuun bu sefer kalkamayp bir kemik torbas gibi arkasnda srklendiini anlayana kadar birka kilometre gitti. Miathan lanet okuyarak yular ekti. Tek bir muhafzn gelmesi yeterliydi, byle istemedii kadar dikkati ekiyordu. Saat ge olduu ve ou insan sokaklardan ekildii iin ulu glere krederek atndan indi. Anvar lamn iinde yatm hkryordu, Babyc kin dolu bir ekilde onun oraya ait olduunu dnd. "Kalk ayaa!" Miathan pis bir tekmeyle fkesini boaltt ama kurban inleyip kprdamadan yatmaya devam etti. "Ah, tanrlar adna, benim de tam buna ihtiyacm vard!" Miathan tepesi atm bir ekilde sylendi. fke ve bynn tahrik ettii bir gle Anvar' kaldrp kabaca eerinin zerine att. ocuun Ria'ya benzeyen yzne bakmamaya alyordu. Kendi kendine o ld, diye hatrlatt. Nihayet ld. Atn kprye inen sarp yamaca doru srerken Miathan, Ria'nm bu kadar yl boyunca kendini ve olunu saklamay nasl baarabildiini dndn fark etti. Kendisinin b le iren biimde melez bir pii dourmasna izin vermeye ceini tahmin mi etmiti? Tanrlar adna, bir lmlye kaplmakla hatalarn en byn yapmt!

<P Dnyasn ve ehrini paylat lmlleri hayvandan biraz daha stn eyler olarak grerek horlamak, Miathan'm Byc-halk kibrinin bir parasyd. Babyc Aurian'n kendisini terk edip dk ve aa rkla kurduu talihsiz, bek- 137 lenmedik dostlua hl zlyordu. Bu kefin byle bir zamana denk gelmesi Anvar iin zellikle talihsizdi. Onunla ilgili gelecek planlarn destekleyebilmek iin, onun saygsyla iyi niyetini kazanmak adna, Forral ve Vannor'a, aksi halde asla yanamayaca baz yetkiler vererek, kendisini iren ve aalk bir konuma sokmutu. Babyc, kl stadn Aurian'n hayatna tekrar soktuuna imdiden pimand, bir zamanlar dostu olan Geraint'in kafasna lmllerin haklaryla ilgili gln dnceler sokan, bu adam deil miydi. Ama Aurian en azndan daha genti ve daha kolay etki altnda kalyor, diye dnd Miat- han. Etki altnda kalmas da gerekiyor! Gen Bycnn Akademiye dnd bugn, kendi planlarnda yeni ve beklenmedik bir deiiklik olmutu. Tek bir ay bile uzaklamak, ocuu bir kadn haline

getirmiti. Miathan yalnzca kyafetinden kaynaklanmayan bu deiiklik karsnda akna dnmt. Onun ani uyann, olgunlamann verdii yeni masum havasn, onu bilinsiz bir duyumsallkla kaplayan kendi dii varlnn bilincine ulamasn ve bunlarn, kendi iinde baz duygular kartrdn fark etti. Bunlar uzun zamandr souk bir tutku iin terk ettiine inand duygulard. Bu dnm -stelik de kendi elleriyle ard- bir lml pisliin salam olmas, Babycy nasl da sinirlendiriyordu. imdi, aniden, Aurian' kendisi iin istediini fark etti ve btn tanrlar adna Aurian, aa rktan o kl stad hayvanna deil kendisine aitti. Hl, Aurian' geri kazanma frsat ve bunu yapacak iradesi vard. O srada, gazabn kusabilecei bir baka lml elinin altndayd, stelik

kendi arzusu dnda varolmaya cesaret ettii iin, ona bir in tikam borcu vard. tikam borcu vard. -,

Bycler Kulesinin dnda gece olmutu. Hl hafife sarho ve kendisine ne olup bittiinin tam olarak farknda olmayan Anvar, Babycnn gsterili dairesindeki lambann 138 scak nda gzlerini krptrd. Bedeni, sokaklarda vahice srklenmekten rk ve syrklar iindeydi, bacaklar Bab- ycnn odasna kan sonsuz sarmal basamaklar trmanmaktan aryordu. Kollar ve bilekleri Miathan'm acmaszca ektii ipten dolay strapla yanyordu. Kafas karm ve korkmu bir haldeydi. Burada ne yapyordu? Babyc onu neden evinden gtrmt? Byc-halk annesinin lmn- deki hatas yznden onu cezalandrmay m dnyordu? Anvar hkrn tuttu. Neden, neden, bu sabah zamannda ie gitmemiti? Hepsi onun ha tasyd. Ama babas neden onu Miathan'la gndermiti? Tori ondan gerekten bu kadar ok mu nefret ediyordu? Miathan onu bir yere oturmas iin kabaca itti ve gzlerinde binlerce kn soukluuyla ona bakt. Anvar titremeye balad. "Demek," dedi insafszca Babyc. "Bu kadar yl sonra bama bela olmaya geldin. O alak annen kamam olsayd, seni daha domadan yok etmeyi planlyordum. Yine de ie yarayabilirsin." Ellerini Anvar'n bann iki yanna koydu. Anvar acyla inledi. Sanki beyni ierden dar ekiliyormu gibi oluyordu. ne doru eilip yere kustu. "Salak!" Babycnn yumruu, ban tekrar omuzlarnn stne

dikti. Anvar sinip kendini korumaya alt ama Miathan salarndan tutup boynuna gm bir zincirin ucunda sallanan parlak ve dz bir kristal ast. "Bir melezin Byc-halkyla ayn mevkie gelmesine izin vermeyeceim," dedi. "Gcn olabilir ama ksa zaman-* da onun icabna bakacam!" Asasn kaldrp tuhaf ve kark bir dilde baz szler bard. Anvar'n boynundaki kristal ani ve doast bir kla par

lad. Anvar acyla haykrp yere yld, sanki hayat bedeninden dar emiliyormuasma ban tutuyordu. Miathan'm kristali boynundan karttnn yarm yamalak farkndayd ve ac azalp gr dzeldiinde Babycnn kendinden 139 memnun bir glmsemeyle onu kendi boynuna astn grd. "Glerin bitti ite," dedi. "Artk bana aitler. Seni melez pi. Sanrm seni ait olduun yere gndermeden nce son bir temizlik daha yapacaz!" Bir kere daha ellerini Anvar'm bann zerine koyup ocuun korkmu bakn yanan gzlerle yakalad. Anvar sanki buz gibi elikten bir bant alnn s- kyormu gibi hissediyordu. "Hissedebiliyor musun?" diye sordu Babyc. "Bu, mrnn bundan sonraki ksmnda seninle kalacak, Anvar. Normal olarak varln fark etmeyeceksin bile -ama bugn yaptn eyden ya da Byc-halkm kann tadndan birisine bahsedersen, hatta bunu aklna bile getirirsen, bant daralp sana tarifi kabil olmayan aclar verecek. Eer srar edersen seni ldrr, sakn hata yapma." Kap vuruluyordu. Miathan, "Girin," diye seslendi. Yal siyah salar ve kaba bir yz olan iri yar bir adam odaya girdi. Babycy hrmetle selamlayp hl inleyerek yerde kvranan Anvar'a merakl bir bak att. "Beni armsnz, efendim?" Miathan neeyle, "yle, Janok," dedi. "Mutfakta yeterince alan olmad konusundaki ikayetlerini duydum -sizin Ba- bycnz byle nemsiz konularla bile ilgilenir- sana yeni bir kle buldum. Bir frnc ailesinden geliyor, o yzden iine yarayabilir. Annesini ldrd iin babas onu bana verdi." Janok kalarm att. "Benden bir katili mutfama almam m istiyorsunuz, efendim?" Miathan mutlu bir sesle, "Merak etme," dedi. "Aslnda korkan teki. Ona layk olduu gibi davran, hi sorun karmaz. Eer ba edemeyecein gibi karsa konuyu bana getir

mekten ekinme." Gzleri sze dklmeyen bir tehdide e- likl esmiti.

Janok, "Tamam, efendim," diye mrldand; sesini kara- 140 myordu ama durumdan memnun olmad akt. "Gel bakalm." Anvar'm yanma gidip gmleinden tuttuu gibi yerden kaldrd. Dar srklenirken Anvar'n son grd ey Miathan'n yzndeki zalim ve tatmin olmu srtt. Bab- yc eytani bir zevk iindeydi. ESARET nvar her zamanki gibi, taklan elmeyi grmedi bile. Elindeki, ii sakatat ve soyulmu sebze kabuu dolu, w Jkar sand mutfan d kapsna doru gtryordu ki ayak bileinde bir ac hissetmesiyle kendini yerde bulmas bir oldu. Daha bu sabah ovup parlatt talarn zerinde, kanl et paralar ve pis kokan pler arasnda, serilmi yatyordu. Mutfakta alanlar baamm fkeli gbeini grnce glmeyi kestiler. "Seni sakar sersem!" Janok'un koca izmeleri ocuun midesine, kaburgalarna, yzne inmeye balad. Yetmedi, duvara dayal bir sprgeyi kapt gibi onu dvmeye devam etti. Bir yandan da kfrler yadryordu. Sprge sopas srtna, omuzlarna indike Anvar ac ac uluyordu. Srnerek darbelerden kamak istedi. Ama elleri salan pler zerinde kayd, yere yapt. Bu kez enesini yere kt arpmt. Uzaktan uzaa birisinin gldn duydu. Onu kurtaran da bu oldu. Janok fkeden kudurmu bir halde olan biteni seyreden uaklara dnd, elindeki sprgeyi Anvar'a doru frlatp son tekmeyi de patlattktan sonra homurdand: "Sen de temizle uray!" Kalkamazsa bana geleceklerin korkusuyla Anvar glkle ayaa kalkmaya alt. Bitkindi ve zor nefes alyordu. Vcut\j >V

dunun her yan ayr aryordu. Janok'un tekmeledii akan yoklad. Krk filan yoktu ama enesi ok fena acyordu. Besbelli nceki gnlerde Janok'un yumruklarndan hatra ka- 142 lan rklere yenileri eklenmiti. Sprgeye dayanarak, titreyen dizleri zerinde ayaa kalkt. Kimse yardma gelmemiti. Btn vcudu zonklayarak ortaya salan pleri temizlemeye balad. imdi talar bir kez daha ovmas gerekecekti. Anvar'm Akademi mutfaklarnda geirdii drt ay tam bir kbustu. Yalnzca sekiz byc vard ama yemek yeme alkanlklar ok tuhaft. Farkl zamanlarda ve farkl yerlerde, stelik deiik, hazrlanmas zor yemekler istiyor, mutfaa bitiik Byk Salonda hep birlikte yemek yemekten holanmyorlard. Bu durumda onlara hizmet etmek epey zahmetliydi ve Janok en kt ileri ona veriyordu. Geri baa, btn

mutfak iilerinin canna okuyan, kt huylu bir zorbayd ama Anvar'a zellikle daha da kt davranyordu. Anvar her gn elleri atlayp kanaymcaya kadar, yal talar fralyor, sebzeleri soyuyor, hi bitmeyen bulaklar ykyordu. Janok kararm bakr kaplar prl prl parlaymcaya kadar ovduruyordu. Gmleri cilalyor, pleri dkyor, ocaklar ve frnlar iin kestii odunlar tayordu; ta ki beli kopacak gibi aryncaya kadar. Yedii tek ey mutfak artklaryd. Elinden bir ey drse ya da krsa dayak yiyordu. Ban derde sokmadan gnn sonunu getirmise bile nasl olsa Janok onu dvmek iin bir bahane buluyordu. Dier hizmetiler arasndan bir arkada edinebilmi olsayd, Anvar'm hayat kolaylaabilirdi. Ama hepsi de suratsz, kaba insanlard ve baamm fkesini baka birisinden karmas ilerine geliyordu. Janok laf arasnda onlara Anvar'm annesini ldrdn sylemi, mutfan dedikodu ark dnmeye balaynca, yk kulaktan kulaa bire bin katlarak yaylmt. Kfr etmek ya da emir vermek dnda, kimse onunla tek bir szck konumuyordu. Tek yaptklar, ban derde V

sokacak zalimce akalard. Arkasn dnse ykamakta olduu kaplarn zerine kaynar su dkyorlar ve Anvar kab tuttuunda eli yanyordu. Ya da ovaca gm eyalar birden yok oluyor, Janok geldiinde ortaya kyordu. Scak yemekler ya I43 da tabakla dolu tepsiler tarken onu ya bir elme takp ya da itip drnce elindekiler havada uuyordu. Kendi hatalarn onun stne attklar da oluyordu. Mutfakta bir terslik olsa, bu mutlaka Anvar'n suuydu. Babyc onu hi bitmeyen bir ikenceye mahkum etmiti. Buraya nasl gelmiti? Ne zaman Miathan'la aralarnda geenleri hatrlamaya alsa, beynine bir ac saplanyor ve dnceleri uup gidiyordu. Bir sre sonra Ria'nm lm nedeniyle cezalandrldna inanmak daha kolay gelmeye balad. Annesi iin yrei kan alyor ve gerekten kendisinin sulu olduuna inanyordu. Yetiebilseydi, annesi u anda hayatta olacakt. Belki de annesini gerekten o ldrmt! ylesine ac ekiyordu ki Sara olmasayd, kesinlikle hayatna son verirdi. Pekiyi ya Sara'ya ne olmutu? Tam ona ihtiyac olduu srada Sara'y yar yolda brakmt. Sara'nn ve henz domam ocuunun akbetini merak etmekten ldracak gibi oluyordu. Ama yapabilecei hibir ey yoktu. Sol elinin stnde kmayan bir boyadan yaplm Byc-halkmn kle dvmesiyle burada tutsakt. Henz tm umutlarn yitirmedii ilk gnlerde, her gn pazardan Akademiye taze meyve getiren arabalarla buradan kama planlar kuruyordu ama ne yazk

ki bu imknszd. Janok'un gz daima stndeydi. Hem kamaya kalkan kleler iddetle cezalandrlyorlard. imdi K Gndnm kutlanyordu ama bayram Anv ar'a mutluluk getirmedi. Byclerin Gndmn ziyafetini ha- ^ zrladktan sonra, hizmetiler kendi bayramlarm kutlamaya koyuldular. Bira flar ald ve lgn bir elence balad. Yiyor, iiyor -hem de nasl imek!- itiip kakyorlard. Kafay bulmu gen iftler, ertesi gn sofralarn kurulaca ma-

salar zerinde oynarken, Janok amarhanede grevli kzlarn en gencini bir keye ylm un uvallarnn zerine yzkoyun yatrm, eteklerini kaldrrken, ter iindeki, kpkr- 144 rnz yz ehvetle arplmt. Kzn bu iten hi de zevk almad ac lklarndan belliydi ama ne yapsn, zavallnn baka aresi yoktu, nk bu kk lkenin kral Janok'tu. Anvar bunlar, yatak olarak kulland, ta lavabolarn altndaki rutubetli, izbe kesinden midesi bulanarak seyrediyordu. Onu elencelerine almamlard ve Anvar bundan memnundu. Herkes bayram kutlarken, evine ve ailesine duyduu zlemi her zamankinden daha derinden hissetti. Darack, karanlk kesine bzlm, rklerle dolu vcudunu iyiletirmeye, kederini dindirmeye alyordu. Eer o sabah gecikmeseydi Ria u anda yayor olacakt. Sara'yla evlenmi, doacak bebeklerini bekliyor olacaklard. Sara u anda neredeydi? Bayram nasl geiriyordu? yle keskin bir ac duydu ki sessizce alamaya balad. Yorgunluktan bitkin dmt. Btn gn yapt ar iten ve Janok'tan yedii dayaklardan kprdayacak hali kalmamt. stelik o gn mutfakta iler her zamankinden daha da youndu. ok gemedi, o grltye ramen Anvar uyuya kald. Uyandnda ortalk sessizlie gmlmt. Ate snmeye yz tutmu, sarho hizmetiler dtkleri yerde kalm, horlayarak uyuyorlard. Anvar yatt yerden doruldu, bir anda yorgunluunu da arlarn da unutmutu. imdi kaabilirdi! Sara'y bulabilir, dncelerini huzura kavu anabilirdi. Bakarsn birlikte buradan gidebilirlerdi de! Vfc k Salon D'arvan bayram sslemeleri iindeki Byk Salonun ne kadar gzel grndn dnyordu. Bu usuz bucaksz, grkemli salonu seviyordu. Nedense kendini en rahat hissettii yer burasyd. Yksek tavan, aa formunda yontulmu siyah mermerden ift sra stunlar tayordu. Krmz meyveT^vcP

li yaprak dkmeyen bitkilerle sslenmi bu stunlar, birbirine' dolanm dallar halinde ykseliyorlard. Duvarlarda asl Byc-n yanstan kristal kreler, altn sars prltlar sayordu. Kan krmz mumlarn alevleri masalarn cilal ahap 14-5 yzeylerine yansyor, dev bir minede kocaman ktkler fkeli atrtlarla yanyordu. Gecenin ilerleyen saatleriydi ve byclerin ou evlerine ekilmiti. Akademinin ba khyas Elevvin, st galeride yorgun algclara bu karl gecede evlerine giderken, ilerini stsn diye scak arap datmakla meguld. Uaklar ortal temizlemeye koyulmutu bile. Aslnda Gndnm enliklerinde geleneksel olarak yalnzca yabani orman meyveleri yenirdi. Ama Janok bu kez harikalar yaratm, D'arvan' sunulan yiyeceklerin eitliliiyle akna dndrmt. Geyik butlar, ii ot ve yaban elmalaryla doldurulmu kzarm yabando- muzlar, kzartlp tylerle sslenmi sln ve kuular, gvercin ve tavan etli tartlar, rendelenmi cevizle kzartlm, orman derelerinin bol etli, lezzetli alabalklar, yabani sarmsak soslu kurutulmu mantar, k sebzeleri, tabaklara tepeleme doldurulmu yer mantarlar ve daha neler neler... Janok aylar ncesinden en gvenilir adamlarn bu len iin bitki ve ot toplamak zere kentin bitiiindeki ormana gndermi, pasta ve tartlarda kullanaca meyveleri uruba, araba, mercankklerini bala yatrmt. D'arvan arkasna yaslanp kemerini gevetti. Tanrm, ne yemekti o yle! Aurian'm esnemesiyle dncelerinden ayrld. "Benim yatma zamanm geldi," dedi. "Ayakta duracak halim kalmad. Zaten Forral'la sabah yaptmz kl egzersizleri beni neredeyse paavraya evirdi. stelik ayn eyi tekrarlamak iin yarn da erken kalkacam. Bana bu kadar Gndnm leni yeter... yi geceler D'arvan." "iyi geceler Aurian ve ey..." D'arvan dilini bylesine d latran utangalna iinden bir kez daha lanetler okuyarak

yavaa, " .... bu gece beni yalnz brakmadn iin ok teekkr ederim," dedi. Aurian glmsedi. "Ben sana teekkr ederim D'arvan. Sen 146 olmasaydn ne yapardm bilmiyorum. Tanrlarm, bu Byc- halknm lenleri ok skc oluyor!" Gen kznn sesindeki itenlik D'arvan'm iini rahatlatt. Aurian btn akam boyun ca onunla vakit geirmi, Meiriel'den hastalklar iyiletirme konusunda ald dersleri, garnizonda tant yeni lml arkadalarn anlatmt. Ama ikiz kardei Davorshan'm srekli olarak, ok krc bir ekilde grmezlikten geldii D'arvan, gen kzn kendisine acd iin ona iyi davrandn dn-

yordu. Davorshan btn gece Eliseth'le dans etmi, onunla oynam, onunla yemek yemi, glmt. Gz baka kimseyi grmyordu. imdi de minenin nnde oturmular, ellerinde arap kadehleriyle derin bir sohbete dalmlard. Aurian sanki onu zen eyin ne olduunu hissetmi gibi, hafife kalarn atarak, Eliseth'le sarho kavalyesine bakt. "D'arvan," dedi, "beni ilgilendirmez ama bana, erkek kardeinle ok fazla zaman geiriyorsun gibi geliyor. Eer istersen, bazen sen de benimle garnizona gelebilirsin. ok iyi insanlar, onlar seversin, hem bence sen baka insanlarla da birlikte olmalsn." D'arvan ne syleyeceini arm bir halde kza bakakal- d. Yabanclarn arasna girmek mi? Hem de yalnz! Dncesi bile onu dehete dryordu. imdiye kadar erkek kardei olmadan hibir ey yapmamt ki! Ama yine de Auri- an'm nazik daveti houna gitti. Anlalan Darvoshan'n son aylarda gittike daha ok zamann Eliseth ve arkadalaryla birlikte geirdii Aurian'm da dikkatini ekmiti. D'arvan skntyla ellerini masann altnda birbirine kenetledi. Davorshan'm anlattna gre, klim Bycs ona kullanmad iin gelitiremedii, gizli glerini ortaya karmay retiyordu. Eer bu doruysa -ki kardei ona hibir zaTV3

man yalan sylemezdi- bu demekti ki D'arvan Akademide gc olmayan tek byc olarak kalmt. Eer by gc olmazsa Miathan onun daha ne kadar Akademide kalmasna izin verirdi ki? Eer Babyc onu kovarsa nereye giderdi? 147 Aurian kaygyla, "iyi misin?" diye sordu. D'arvan ona alp yardm istemeyi ok arzuluyordu. Ah, Tanrlar adna, u anda gerekten bir dosta ok ihtiyac vard. Ama u hastalk halindeki utangal yznden azn ap konuamyordu. stelik, Aurian'm kardeini sulamasn da istemiyordu. Nedense Aurian, Davorshan' bir trl seve- memiti. D'arvan, "Yorulmuum," diye laf deitirdi. "Sanrm ben de yatsam iyi olacak." Aurian inanmadn gsteren bir ifadeyle kalarn kaldrd, "iyi fikir, ben de yatacam. Her neyse, sana sylediim zerinde biraz dn. nerim her zaman iin geerli. Konumak iin birini istersen ben her zaman hazrm." Aurian gittikten sonra D'arvan bir sre yalnz bana oturdu, kardeini bekledi. Sonunda beklemekten sklarak, iyi geceler demek zere yerinden kalkt. Davorshan, Eliseth'in yannda oturmu, kolunu gen kadnn omzuna dolamt. Ba baa vermi, alak sesle konuuyorlard. Byc-

kadn buz mavisi parlak tuvaletiyle gz kamatryordu. Uzun salar zenle rlm, gm bir zincire dolanarak tepesinde toplanmt. Davorshan, D'arvan'm ekingen bir ekilde yaklatn fark edince serte bakt, ikiz kardeinin duygu ve dncelerini kendi iinde hissetmeye alm olan D'arvan, ondaki honutsuzluu, belli belirsiz bir sululuk duygusun di. Bir ey daha vard ama kar amy ordu. Bir ey te avorsh yordu. Bunun ne olduunu anlamaya alrken Davorshan aniden, hayatnda ilk kez kardeini darda brakacak ekilde ibi senhayatnda ilk kez kardeini dard kalkanlarn indirdi. D'arvan yzne bir tokat yemi gib deledi. Kendini hi bu kadar yalnz hissetmemiti. Sanki bir paras ondan koparlp alnmt. Korkun bir darda bira

klmlk, kaybetmilik ve belirsizlik duygusuyla yle karmakark olmu ve yle byk bir ac duymutu ki, azn ap konuamad. Davorshan fkeden kpkrmz bir yzle, "Ne hakla srekli beni takip ediyorsun!" diye bard. "Yzndeki o ackl ifadeyle etrafmda dolanp durmandan bktm usandm! Benden uzak dur, duyuyor musun? Beni rahat brak!" Kardeinin sesindeki ac dmanlk karsnda D'arvan donakald. Hkrklarn zor tutarak oradan kaarcasna uzaklarken arkasndan Eliseth'in tiz kahkahalarn duyuyordu. An var ayaklarnn ucunu basarak, uyuyanlarn arasndan geti, kocaman bir maaray andran mutfa boydan boya kat ettikten sonra kapy sessizce at. Darda rzgr toz halindeki karlar savuruyordu. Bo bir un uvaln alp omuzlarn da rtecek ekilde kafasna geirdi ve kapy arkasndan dikkatle kapatt. nsann cann actacak kadar souk bir geceydi. Avlu karanla gmlmt ve kimseler grnmyordu. Bycler Kulesinde de hi k grnmyordu. st kapdaki iki nbeti, kulbelerinin iinde bir mangaln nnde bzmler, bir yandan kafalar ekip bir yandan da zar atyorlar, Anvar'n perian giysilerinden iine ileyen, keskin souktan korunmaya alyorlard. Bekilerden biri ikide bir oyundan ban kaldrp kapya bir gz atyordu. Anvar iinden kfretti. Kamalyd! Buna mecburdu! Ama nasl? Bedenini kesen, buz gibi rzgr, vcut ssn hzla dryor ve burada kald her dakika yakalanma olasln artryordu. Birden duyduu seslerle yerinden srad. Kalbi kt kt arparak sakland binann kesinden baktnda, B lonun kapsnn aldn ve ieriden szlen altn n karlarn stne yansdn grd. eriden bir grup insan kyordu. Hepsinin stnde kukuletal pelerinler vard. Ellerinde deiik byklk ve ekillerde, soua kar iyice

Byk Sa- sars O0

rlm bir eyler tayorlard. Tabii ya, bunlar algclard! Anvar, o gece Byclerin elencesine bir grup mzisyenin geleceini hatrlad. imdi de ilerini bitirmi evlerine dnyorlard. Yani dar kacaklard! Anvar gze ald riskleri dnmek bile istemiyordu. Yatakhaneyle mutfaklarn arasndaki darack sokan karanlna sakland, adamlarn nnden geerek kapya ynelmelerini bekledi. Sonra da hafife eilerek, yrmekte olan grubun en sonuna katld. Bir yandan da iinden, kafasndaki un uvalnn karanlkta kukuleta gibi grnmesi iin dua ediyordu. Yorgun, pelerinlerine sarlm, bir an nce bu souktan kurtulup evlerine kavumaktan baka bir ey dnmeyen algclar, aralarna birisinin katldn fark etmediler bile. Kapdaki akr keyif bekiler de yle. Mzisyenler kapdan karken, "Mutlu Gndnmleri!" diye seslendiler. Byk kap arkalarndan grltyle kapandnda Anvar derin bir soluk ald. Tepenin aasmdaki kapda, beki kulbesindeki yeni muhafz, Anvar'm yllar ncesinden hatrlad adamdan daha genti. algclar yaklarken kk ocann stnde rasn styor, dumanlar tten marapasndan baka bir ey dnmedii grlebiliyordu. Gruba yle bir gz atp demir parmaklkl kapy at, elini kaldrp sabrsz bir selm vererek kanlar uurlad. Anvar'm yrei heyecanla dolmutu. zgrd!... Anvar sevinten havlara uuyordu. algclar kaldrm geip onlar kente ulatracak kprye doru uzanan, iki yan aalkl caddeye yneldiler. Anvar onlardan ayrld, bir kenara gizlenip uzaklamalarn bekledi, sonra tek bana kprden yrd. Nehri getikten sonra, rhtmdan mmkn olduunca uzak durmak iin arka sokaklara sapt, bir yandan da garnizonun devriyelerini kollamak zorundayd. Sarho serseri gruplarndan saknarak, patikaya sapt ve nehir yukar y rmeye balad. hir yukar yYolculuk hatrladndan daha uzun srecee benziyordu. V

Kar imdi lapa lapa yayor, yol zerinde kk tepecikler halinde birikiyordu, insan nn gremiyordu. Anvar ya nehir kysndaki yapkan dikenli allklarn arasna snp bekleye- 150 cek, ya da nehre dme tehlikesini gze alarak da olsa yrme ye devam edecekti. Ka

srasnda gs gerdii zorluklar, hrpalanm bedenindeki arlar daha da artrmt. Rzgr yzne arpp gzlerinin iini karla doldurduka, souktan ve yorgunluktan tir tir titriyordu. Sara'y tekrar grme dncesi, onun iin o kadar nemliydi ki inatla yoluna devam etti. Deirmenin yannda kukuletal pelerinine sarnm bir kadnn glgesini grd. Kadn, aadaki derenin kprerek akan sularna bakyordu. Anvar'm kalbi hzl hzl arpmaya balad. "Sara?" diye fsldad. Kadn hzla dnd, o, Sara'nm annesi Verla'yd. "Anvar!" Anvar kadnn sesindeki dmanl grmezlikten gelerek, "Ltfen," diye yalvard. "Sara'y mutlaka grmem gerek. O nasl, iyi mi?" "Onu ne hakla sorabiliyorsun? Bize ektirdiin straplardan sonra hangi cesaretle buraya gelebiliyorsun?" "Ne demek istiyorsun?" Anvar kadn omuzlarndan sk sk tuttu. "Neler oldu? abuk anlat bana!" Verla, nefretle, "Tamam!" dedi. Silkinip omuzlarn An- var'dan kurtard. "Olanlardan sonra Jard, Sara'nm senin ocuunu dourmasna izin vermedi. Onu ehrin arka sokakla- rndaki bir ebeye gtrd." Anvar dehet iinde, "Olamaz!" diye haykrd. ' "Evet, aynen yle oldu. Ebe bebei drtt ama iler yolunda gitmedi. Sara'nm bir daha hi ocuu olmayacak." Anvar karlarn stne diz kt, ban ellerinin arasn d. "Tanrm, tanrm, diye hkrd. Sara! Bebei! asna alC O

Verla ayn acmasz sesle, "Sonra," diye devam etti. onu Vannor'a e olarak satt." Anvar, "Ne?" diye acyla bard. Kimse ehrin kudretVy , "Jard in en ku v/ li tccarna kar gelmeye cesaret edemezdi, hele onun paraya ve saygnla kavumadan nce rhtmlar zerindeki iddet dolu karanlk gemiine ait sylentileri duyduktan sonra! Verla buz gibi bir sesle, "Evet," dedi. "Vannor, Sara'nm JJ ksr olmasna hi aldrmad. lk karsndan ocuu vard zaten. Sara'y yatana istiyordu ve parasn vermeye de hazrd. Sara'nm mutlu olup olmadn bile bilmiyorum. Onu hi grmyoruz. Yaptklarndan memnunsundur herhalde. imdi buradan defol. Seni bir daha gzm grmesin!" Anvar bir eyler sylemek iin azm amt ki bann arkasna iddetli bir darbe ald. Acdan gzleri kararak karlarn stne dt. Duyduu son ey, Jard'm sesiydi. "Aferin Verla, iyi i becerdin. Ben devriyelere giderken

sen de ellerini skca bala." Deirmenci tad mealeyi Anvar'm eline yaklatrarak kle damgasn inceledi. "Kaak bir kleye kar ykl bir dl verirler herhalde." Kortas Gecesi yln en uzun gecesiydi. D'arvan uyankt. Davorshan afakla birlikte odalarna gelinceye kadar karanlkta uzun saatler boyu ylece beklemiti. ikiz kardeinin geceyi nasl geirdiine ilikin hibir kukusu yoktu. ehvet, Da- vorshan'm younlama gcn azalttndan, gen adamn koruyucu kalkan da zayflamt; ne de olsa kardeiyle olan ba byle kaprislerle zlemeyecek kadar glyd. Bu yzden D'arvan gece boyunca Eliseth'e ait grntler, dnceler ve duygularla kvrand. Hayvan postundan yatak rts zerinde rlplak yatan Eliseth, glnn nlay, kardeinin teninde, olduu kadar kendi teninde iz brakan yakc dokunuu, serin saten araflarn kaygan temas... Sonunda, Davorshan lgn hazzmn doruuna ktnda, kardei D'ar- van'm duyduu, kendi yalnzl ve utan verici hayatnn yanksyd. Haz biterken ona byk bir boluk ve yreini sktran bir sululuk duygusu kalmt.

Davorshan'n kapld arzu frtnas ok kr ki en sonunda dindiinde bile, D'arvan'm korkun gecesi devam etti. nce ikiz kardeinin dncelerinden yle anszn, acmaszca k- 15 2 parlmanm, sonra da yaad o cokun tutku girdabnn ardndan i dnyas altst olmu bir durumda, ac, fke ve sululuk duygular arasnda gidip geliyordu. Eliseth'i, kardeim ve de kendini suluyordu. Sahip oldujfum tek ty Davorshan dncesi, sk sk btn dier dncelerin nne geerek tekrarlanyordu. Bu her zaman byleydi. Ama ^imdi bir bankas var... Onsuz ne yapacam? kizler btn yaamlar boyunca birbirlerine baml olmak zorunda kalmlard. D'arvan anne ve babasn hayal meyal hatrlyordu. Bavordran ve Adrina daha o ok kkken ocuklarnn hayatlarndan kmlard. ki ocuk dnyaya getirip sonra da onlar ylece terk edivermelerini gen byc hi anlayamamt. Yal Bycler bundan hi sz etmezlerdi ama o, annesiyle babasnn mutlu olmadklarm biliyordu. En azndan annesinin onu brakp gitmeyi hi istemediinden emindi. iddetli bir kavgann ardndan, Adrina'mn gzyalar iinde onu kollarnda sallayarak uyutmaya altn, belli belirsiz hatrlyordu. Bir daha da annesini hi grmemiti. Anne ve babalar tarafndan terk edilen ikizler hem Meiriel, Finbarr ve Akademi hizmetileri tarafndan, hem de geliigzel bytldler. Doal olarak anne ve baba sevgisinin eksikliini birbirlerine duyduklar derin ballkla gidermeyi rendiler. Bu ba imdi Eliseth tarafndan anszn, acmaszca koparlyordu.

Daha Davorshan odaya girmeden, D'arvan onun dndn hissetmiti. Kardeinin yaklamakta olduunu hep hissederdi. O anda Davorshan' grmek bile istemiyordu ama yine de ac verici dncelerinin kesintiye uramasndan memnundu. Kardei yavaa odaya girdi. Yznde saklayamad keyifli bir glmsemeyle etrafa arap ve Eliseth'in srd parfmn ar kokusunu yayarak D'arvan'dan yanaflhi bakmadan, parmaklarnn ucunda yataa doru yrd.

D'arvan, "Uyumuyorum, ayaklarnn ucunda yrmek zorunda deilsin," dedi. Sesindeki o zehirli ton, kendisini bile artt. Ama besbelli fke galip gelmiti. Davorshan sululuk duyuyormu gibi yapma nezaketini bile gstermedi. Yzn- 15 3 deki mutlu, kendinden memnun ifade bir an bile olsun deimedi. Omuz silkerek D'arvan'm yatann ayak ucuna oturdu. Btn sevimlilii ve ak yreklilii stndeydi. Aralarndaki o dmanca kalkan da kaldrmt. "Bana kzmakta haklsn," dedi. "Dinle beni D'ar. len srasnda olanlar iin zr diliyorum. Yalnzca Eliseth'le ba baa kalmak istiyordum. Sen de kendine birisini bulduun zaman, bunun nasl bir ey olduunu greceksin. Seni yle birden darda brakmay istemezdim ama hayatta kimseyle, sevgili kardeinle bile paylaamayacan eyler vardr." Birka saat nce olsayd D'arvan ona inanrd. Ona gvenirdi ve aralarndaki farkllklar akla kavu turulduu iin sevinip olanlar unutur giderdi. Davorshan'n dnceleri yine ardna kadar ona akt, tpk o rahatlatc eski gnlerde olduu gibi. Ama... D'arvan anszn, tmyle igdsel bir ekilde, gecesini ikenceye dntren btn aclarm, kzgnln ve kederini bir araya getirip iradeye dntrd ve kardeinin dncelerini okumak iin bir mzrak gibi aklnn derinliklerine saplad. Davorshan hazrlksz yakalanmt, hibir ey yapamad, "Lanet olsun," diye bir lk atarak kardeinin delici saldrsn bir kalkanla savuturmaya alt ama ge kalmt. D'arvan'n grnmez zpkn kardeinin dnceleri arasna dalm, kendisinden baaryla saklad kat, karan lk, bir nabz gibi atan srrn bulmutu bile. D'arvan titreyerek, grnmez zpknn sanki yanm gibi hzla geri ekti. Tanrlar adna, bunu neden yaptm? diye dnd. Neden onu kendi haline brakamadm? Bu ikinci ihanet birincisinden de daha can yakc. "Bunu neden yaptn?" Davorshan hznl fslts dnan-

C 0

elerini yanstt. "Bunu yaamak istiyorum, onu istiyorum ve hibir ey, sen bile, beni ondan ayramaz! Ama unu bilmeni isterim ki kardeim, seni incitmek istemedim." 154 Belki de bu doruydu; Davorshan samimi grnyordu. Ama D'arvan yeterince aldatlm ve ihanete uramt. nc kez ihanete uramay gze alamazd. "Beni rahat brak," dedi, "ltfen beni yalnz brak." D'arvan ilk kez dncelerini kardeine kar kapatt, arkasn dnp yal gzlerini duvara dikti, ta ki Davorshan'm yataa yattn duyuncaya kadar. Bu, hayatta yapt en zor, en acl eydi. Can actc yalnzlk duygusundan kurtulmak iin, cesaret toplamaya ihtiyac vard ve bunun iin de kardeine duyduu derin fkeden g almaya alt. Kendini, Aurian' ve ona nerisini dnmeye zorlad. Belki de Aurian haklyd, eer artk bu hayatta kardeine gvenemeyecekse, baka insanlarla tanmalyd. Gndnm bayramnn ardndan ondan kendisini garnizona gtrmesini istemeliydi. O zamana kadar da kendini aclarna gmecekti. BR SAVAININ YRE urian'n srt ve omuz kaslar isyan halindeydi. Kl aT^^L yorgun ellerine artk dayanlmaz derecede ar geli- V Ja.yordu. Bir adm gerileyerek hamleye karlk vermek iin zaman kazanmaya alt. Klcnn keskin kenarn savunma pozisyonunda dik tutarak, gzlerini ksm, Forral'n bir sonraki hareketini tahmin etmeye alyordu. Forral aadan, yanlamasna bir hamle yapt; neredeyse Bycnn ayaklarn biecekti. Aurian geriye doru srarken, beceriksizce Forral'n hamlesini karlad. Birbirine arpan iki klcn sert darbesini, btn iddetiyle ellerinde hissetti. Forral'n kvrck, kahverengi sakallar arasnda beyaz dilerini gsteren bir anlk hnzrca gl gznden kamamt. Aurian klcn tekrar kaldrdnda bir yandan da kl stadnn yorulmak bilmeyen gcne, Gndnm Sabah bile kl almakta srar eden katlna, bir gece nce fazla itiine ve daha erken yatmad iin kendine lanetler yadryordu. Hep D'arvan'm yznden, diye dnd. Alnndan szlen terler gzlerine doluyor, almakta olduklar, garnizonun dev eitim sahasnn zeminine damlyordu. Yorgunluktan dizleri titreyerek Forral'n imek hzndaki kl darbelerini karlamaya devam etti. Kl almalarna yeniden (P balamak iin neden bu kadar srar etmiti ki? Kondisyonunun bu kadar dtn, kltaki pratiinin bu kadar gerilediini asla tahmin edemezdi. Drt ay boyunca u kumlar 15 6 zerinde dkt terin, ikenceye dnen

bunca almann karlnda ok az ilerleyebilmiti. Eski ustalna yeniden kavuabilecek miydi? Forral ani bir hamle yapt; ar klc havada parldayarak, ne Aurian'm, ne de baka birinin asla taklit edemeyecei, onun simgesi haline gelmi, kendine zg hareketiyle geni bir daire izdi. Aurial bileklerinde iddetli bir ac hissettii anda klcnn elinden utuunu ve havada dnerek az ileriye dtn grd. Forral, "Sen ldn!" dedi, ban iki yana sallayarak. Sonra Aurian'm kar koymasna frsat bile tanmadan, onu omzundan tutup dndrd ve klcnn dz ksmyla srtna iddetli bir darbe indirdi. Aurian onun bu numarasn ok iyi bilirdi. Forral btn rencilerine, bir hatay bir daha yapmamalar iin, kulaklarnda kpe olmak zere, bu cezay verirdi. Aurian fkeyle, srtn tutarak, "Aahh!" diye bard. Gzlerine yorgunluk ve sinirden yalar dolmutu. Forral efkatle onu barna bast. Bir yandan da kocaman eliyle gen kzn aryan srt ve boyun kaslarn ovarken, "Bo ver, tadm," dedi yumuak bir sesle. "Biliyorum, bu ok zor bir itir. Ama kimseye seni ldrme hakkm tanmamalsn. Ama bilesin, faydasn grmeye baladn bile. Sendeki ilerlemeyi ben rahatlkla grebiliyorum. Kaybettiin uzun zaman telafi ediyorsun, btn mesele bu. Sen yalnzca diini skmaya bak, greceksin ok yaknda eski sava yapma kavuacaksn." Aurian ban onun gsne yaslad, burnuna Forral'n temiz ter kokusu geliyor, dv yeleinin ptrl derisini yananda hissediyordu. Kl stadnn yreklendirici szleri, iini stt. Yorgun bedenine destek olan, bu gl kollara birden scack bir minnettarlk duydu. "Peki, Forral," dedi,

gven dolu bir sesle. Forral gen kzn bana kk bir pck kondurdu. Dudaklarnn dokunuuyla Aurian'm tm vcuduna i rpertici bir scaklk yayld, ite yine olmutu. Ne zaman Forral ona bu kadar yakn olsa, ayn eyi hissediyor- J du. Ah, Forral!... Aurian onu ocukluundan beri seviyordu; ama dnnn ardndan bu sevginin niteliindeki deiiklik gen kz altst ediyordu. En sonunda kendi kendine itiraf etmek zorunda kald: Artk, bandan bu yana paylatklar sevgi dolu yoldalk ilikisinden daha fazlasn istiyordu Aurian. Gen kz adamn boynuna dolad kollarn daha da skt ve soran gzlerle yzne bakt. Duyduu gl zlemi saklayamyordu artk. Her zaman olduu gibi Forral'n baklar ac veren, ksa bir an boyunca gzlerine kenetlendi ama hemen ardndan baka bir noktaya yneldi. Bir adm uzaklaarak przl, bir sesle, "Haydi," dedi. "Vannor bu sabah gelecekti, unuttun mu? Kendini beenmi kars iin gidip ykanmal ve stmze bamza eki dzen vermeliyiz." Aurian'a hi bakmadan,

nden yrmeye balad. Boaznn zntyle dmlendiini hisseden Aurian yere den klcn alarak, onun peinden arenadan kt. Vannor'la kars erkenden gelmilerdi ve imdi Forral'n dairesinde bekliyorlard. Son derece k olan gen kadn, dvler srasnda lime lime olmu deri yelei ve pantolonuyla kendi grnts karsnda titizlenerek burnunu krtrnca, Aurian son derece rahatsz olduunu hissetti. Vannor'm yeni karsndan hibir biimde holanmamt, ince, sarn kadn, Forral'n bir iinin evini andran, duvarlar tahtayla kapl da iresinde, etrafa yle bir memnuniyetsizlikle bakyordu ki san-' ki byle aa bir yerde bulunmaktan tiksiniyor gibiydi. Aurian, somurtarak, Forral'dan da kendisinden de daha ksa boylu olmasna ramen, kzn nasl olup da ikisine de tepeden bakmay becerebildiini dnd. Forral'n biraz nce onu kendinden uzaklatrmasnn acs henz gememiti; kendi W duygular bu haldeyken Vannor'm karsna bakarken gzlerinde beliren sarholuu kaldrmak kolay grnmyordu. Aurian, lafn hi esirgemeyen, pervasz tccardan ok 158 holanyordu. Salar ve sakall ksack krplm ksa ve tknaz bir adam olan Vannor, tam olduu gibi grnyordu; sonradan doru yolu bulmu bir liman kabadays. Kaba ses tonunda, hl rhtmlarn bkn aksannn izleri vard ve bunu deitirme zahmetine de katlanmyordu. Ancak kat d grnnn altnda, scak ve cmert bir kalp vard. Sara'y resmen lgnlar gibi seviyordu. Sara, kenarlar krkl zengin bir kadife giysiye brnmt, salar zenli bir topuzla tepesine toplanmt, parmaklarndan, bileklerinden ve kulaklarndan Vannor'm ona alm olduu mcevherler sarkyordu. Kibirli ifadesi ve kocasna her baktnda gzlerinde beliren o kat, hesap bak dnda kusursuz bir gzellii vard. Vannor, Tccar Loncasnn ba olarak garnizona bir gn- dnm ziyaretinde bulunup yeni kumandana kar nazik bir . jest yapmay da planlamt. Ynetim konseyinin nc yesi olan Ba bycnn de daha sonra gelmesi bekleniyordu. Bu pek canl bir buluma saylmazd. Vannor'la Forral genellikle iyi geinirlerdi, ancak normalde ak ve samimi olan tccar, karsnn varlndan gerilmie benziyordu. Forral'sa hi adeti olmad halde sessizdi; kalarnn atk olduu anlar glmsedii anlardan fazlayd. Krlan kalbini iyiletirmeye alan Aurian tam msaade isteyip Akademi'ye dnmeyi aklndan geiriyordu ki kap vuruldu. Forral kapya bakmaya gitti ve byle bir kesintiden memnuniyet duyan Aurian onun arkasndan d odaya geti. Gelen svariba Parric'ti. Kafas kellemeye yz tutmu olan, bu ufak tefek subay o gn nbetiydi; zr dileyen bir tavrla ieri girdi. "Rahatsz ettiim iin zr dilerim Forral,

orral, . Biraz nce onu buraya getirdik." nehir kysndaki bir deirmenci k ir kle yakalam LV

Forral i ekti. Aurian onun klelik uyglamasmdan nefret ettiini biliyordu ama maalesef konseyi bu konuda etkilemeyi baaramamt. Ba byc bu uygulamay desteklemekteydi, Vannor ise temsil ettii tccarlarn arzularna boyun emek zorundayd; onlar, almalarna karlk klelerine para demeyerek krlarn kr katyorlard. Forral sabrszlanarak, "Tanr akna, Parric!" dedi. "imdi bununla neden uraalm? unu bir yere kapat, onunla yarn, tatil bittikten sonra urarz." Parric rahatsz grnyordu. "Efendim, bence onu grseniz iyi olur. Zavall adam ok kt bir durumda; dayaktan her taraf morarm. Akas kamaya alt iin onu sulamyorum. Ben kpee bile ona davrandklar gibi davranmam." Forral kalarn att. "zr dilerim Parric, o zaman baka tabii. Bir bakalm. insanlara yle hakszlk yaplmasna izin vermek istemem. Kime bal o?" Parirc duraklad. "Ya aslnda durum biraz tuhaf biliyor musun..." "Hadi ama. Adamn zerindeki iareti sen grdn. Laf geveleyip durma da syle." Svariba rahatsz bir biimde Aurian'a bakt. "Akademiye bal." "Ne!" Aurian ta kesilmiti. "Ama olamaz." "yle. Ve gerekten ok rezil bir durum bu." Parric'in bak tamamyla sulaycyd. "Ar ol Parric, "Forral bir kolunu fkeli Bycn zuna atarak araya girdi. "Onu ieri getir de u mesel ledelim." "Darda zaten." Parric ak kapdan darya bir iaret yapt, iki muhafz, aralarnda hrpalanm ve ayakta durama yacak halde bir yaratk getirdiler. Adam le gibi kokuyordu. st ba parampara, pislik iinde ve srlsklamd. Deli gibi titriyordu ve teninde mavimsi bir glge vard. Yz rkler __ bir iaret
C O

iinde ve davul gibi imiti. Aurian dehete kapld. Akademide kim bu zavall sefile byle davranmt? Birden adam gzlerini at, gzleri o gne kadar Aurian'm grd en 160 parlak, en delici mavi renkteydi. Onu

grmeden tesine bakp mutlu bir aknlkla aldlar. Adam, "Sara!" diye inledi. Aurian hzla arkasna dndnde Vannor'm karsnn, bembeyaz bir yzle kapda durduunu grd. Srtn dikleti- ren Sara kaak hizmetiyi hor grerek bakt. Buz gibi bir sesle, "Kim bu?" diye sordu. "Daha nce onu hi grmedim!" Forral kalarn atarak, "Ama o senin adn biliyor," diye hatrlatt. Sara omuzlarn silkti. "Ben ehrin en nemli tccaryla evliyim. Bir sr insan benim adm bilir. Vannor, beni eve gtr. Bu asi yaratk midemi bulandryor!" Vannor aresizce omuz silkti. "Peki," dedi. "Forral, bize msaade eder misin?" Karsnn koluna girip onu dar kard. Mahkumun nnden geerlerken, o muhafzlarn elinden kurtulup Sara'nm ayaklarna kapanp elbisesinin eteine yapt. "Sara, ltfen..." diye yalvard. Kadn irendiini belli eden bir lkla eteklerini onun elinden kurtarp kapdan dar kt. Aurian adamn yznde, krlm ve ihanete uram bir insann, aleni ifadesini grp gzlerini kapatt. Sara'nm yalan sylediine emindi. Adam yzn ellerine gmp hkrmaya balad. Bu ikence iindeki mitsizce alay karsnda duygulanan Aurian, kalbi adam iin ac dolarak, yanma gidip - meldi. Yumuak bir sesle, "Zavall ey," dedi. "zlme, biz sana bakarz. Ve bunu sana kim yaptysa... " sesi sertleti. "Bir daha byle bir ey olmamasn salayacam!" Anvar uzun, kzl sal kadna bakt. Grnnden onun bir Byc olduunu anlayabiliyordu, ayrca Forral ok zaman nce dkkna geldiinde onun yannda olduunu da hatrlyordu. Kadnn gzleri fkeden akmak akmak olmutu. TJvo>

ara'nm ihaneti karsnda duyduu dehet sebebiyle, onun teselli edici szlerini duyamam ve fkesinin kendisine yneldiini sanmt. Genzinden korku dolu bir ses geldi ve birden bir aksrk nbetine tutuldu. Byc kalarn atp ceplerinde bir mendil arand ve adamn eline tututurdu. Bu bir hanmefendiye yakr dantelli bir ey deildi. zerindeki ya izlerine baklrsa kl temizlemekte kullanlm, koca bir keten parasyd. Adam burnunu temizlerken, Aurian serin elini onun alnna koydu ve ac bir sesle, "Forral, bu hasta!" dedi. "Bana yardm et onu ieri alalm. Parric, yemekhaneden biraz et suyu getir. Alktan lyor gibi bir hali var. Acele et!"

Anvar iki adamn birbirlerine bakp omuzlarn silktikleri- ni grd, sonra Forral tarafndan kaldrlp parlak bir atein yand ierideki rahat bir odaya tand. "Onu divann zerine yatr." Anvar garnizon kumandanna byle emirler veren kzn kim olduunu merak etti. Akademi mutfanda hapsedilmi olduu iin Bychalkmdan kimseyle o gne kadar temas olmamt. Forral itiraz etti. "Ama Aurian ok pis bir durumda." Demek Babycnn gzdesi olduu sylenen Leydi Au- rian buydu! Anvar korkudan lecekti. Kumandan Forral'n nne getirildiinde durumunu anlatabileceini mit ediyordu. Ama imdi yine Byc-halkm eline dmt, Babycnn kendisi iin nasl bir ceza hazrladn kim bilebilirdi? Byc divann zerine bir battaniye serip onun oturmasna yardm etti, bu srada bir kolunu omuzlarna dolam ve tam Janok'un onu sprgeyle dverek oluturduu rklere dokunmutu. Anvar acdan lk att. Aurian hzl bir hareketle paavraya dnm gmleinden arta kalan yrtt. Anvar onun nce rmeye benzer bir ses kardn, sonra okkal bir kfr salladn duydu. Aurian adam yzn kendisine evirip, "Bunu kim yapt?" diye kkredi. Anvar onun fTJ o*

kesinin fiziksel bir varlkmasma, yan banda, bir nabz gibi attn hissediyordu. Sanki gvdesi byyordu ve yeil gzlerinde buz gibi gri bir k parlamt. Anvar yine korku- 162 ya kaplarak, onun bou bouna Babycnn korumas altnda olmayacan dnd. Titremeye balad. "Sakin ol, akm. ok korktu. Merak etme evlat, sana kzgn deil." Forral'n yumuak sesi Anvar'a cesaret verdi. "Janok" diye fsldad. "Vay pujt!" Aurian patlamt, ayaa frlad gibi yumruunu minenin kenarna vurdu; bynn destekledii yle bir gle vurmutu ki kaim tan bir kesi bir kla parlayp krlarak yere dt. Anvar aknlktan dilini yutmu gibiydi ama Forral sadece i ekti. Olup biteni onaylamadn hissettiren bir tonda, "Aurian," dedi. Byc sululuk iinde krk paray mineden alp yerine takt. "zr dilerim, Forral" Elini zerinden geirdiinde, ta hi bir ek yeri belli olmadan eski yerine kaynad. Ban olumsuzca sallad. "Akademide byle bir eyin olabileceine inanamyorum," dedi. Miathan buraya gelince grrler! Bu arada-" konuurken Anvar'a dnmt, "-bu zavall iin ne yapabilirim ona bir bakacam."

"Aurian, hayr!" Forral'n sesi srarlyd. "Neden olmazm!" Aurian sesinden aknl okunuyordu. "Meiriel'den rendiim ifa bilgileriyle..." Forral, "Sorun o deil," dedi. "O bir kaak ve..." Aurian fkeyle srar etti. "Fark etmez!" "Bak akm, bunun zor olduunu biliyorum ama ona ceza verme yetkisi Miathan'm. Eer ona neler yapldm grrse zavall adam iin daha iyi olur. Ayrca, Babyc nelerin olup bittiim bilmek zorunda." Forral'n sesi katyd. "Buna bir son verilmesi gerek."
"

Sara bir frtna gibi yatak odasna girdi ve fkesini kapy hzla arparak yattrmaya alt. Ayn eyi daha kt bir evde yapsayd binann kirilerini yerinden oynatrd. Ama buras yle deildi. Vannor'un malikanesi en usta zanaatkarlar 163 tarafndan, altnn satn alabilecei en iyi malzemeyle yaplmt. Btn arlyla yklenmesine ramen koskoca mee paras, yalanm ve dengeli menteelerinin zerine, ar bir biimde kapanp zor duyulan bir sesle erevesinin iine kayp oturuverdi. fkesini ifade etmesinin bu arac da elinden alnnca Sara'nm hiddetinin yapt bask iyice artyordu. Sanki rhtm kenarnda yaayan bir balknn karsym gibi bara ara mstehcen szler syleyerek, en yaknndaki nesneyi eline ald, bu smbller ve k glleriyle dolu beyaz, , porselen bir vazoydu. Onu sulu kapya doru frlatt. Soluk soluayd, fkesi sebep olduu hasar karsnda duyduu dehetle donmutu. Krlan vazo, kapnn ipek panosunda alan delik, krlp bklm iekler ve odann zengin halsnn mcevher renklerini karartan su lekeleri. Sonra omuzlar isyanla dikildi. Hal bozulduysa bozulsun, ne olmu yani? Buras artk Vannor'm olduu kadar, onundu da. Ve cannn istedii gibi davranrd. O kymetli evinini plak elleriyle paralasa bile bu koullar altnda bu onun hakkyd! fkesi yeniden alevlenince Sara odann iini admlamaya balad, halnn kaim havnn iine doru ezdii, porselen kymklarnn ve krk ieklerin farknda deildi. O asker olacak kaba cahille korkuluk klkl arsz Bycy yle sert bir tavrla brakp gitmekle terbiyesizlik etti, diye kendisini azarlamaya nasl cret etmiti Vannor! Onu byle paylamaya nasl cesaret etmiti, hem de o sefil ocuklar arsz arsz srtrken! Ama kocas aklna geldiinde Sara'nm inatl biraz azal d. Bu onlarn ilk gerek kavgas olmutu. Evli kaldklar kadar ay boyunca Vannor ona kar hi sesini ykseltmemiti. Bugn aptallk etmiti, bunu imdi anlyordu, umursamaz

l-jjv '
u

bir biimde ve onun kendi etkisi altnda olduuna ar gvenerek davranmt. Bunu telafi etmesi gerekecekti, hem de mmkn olduu kadar abuk. Vannor onun gvencesiydi, 164 yeni bulduu, harika servet, lks ve babasna kar koruma- syd. Onu bakmszlktan, yoksulluktan ve sonu gelmeyen ar ilerden ve hayvandan daha deerli olmayan le kokulu, aalk bir kle parasndan hamile kalma rezaletinin sonularndan korumutu... Anvar'n grnts zihninde canlandnda Sara titremeye balad. Bu kadar zaman sonra onunla byle beklenmedik bir biimde karlamann oku, adm syledii anda yaad dehet, tamamen akln datmt. Tek dnd kamak; ona Anvar'm sesiyle seslenen ve o ateli mavi gzlerle yalvaran, o rkler iindeki pis paavra ymyla arasna mmkn olduunca mesafe koymak olmutu. Sara delice titreyen elleriyle yatann yanndaki cilal dolab ap iinden odann souk na gkkua renkleri katan kristal bir arap srahisi kartt. Bu onun srr ve teselli- siydi. Bunu srekli dolu tutmas ve bundan kimseye sz etmemesi iin hizmetisine iyi rvet veriyordu. Vannor'un onun yatan ziyaret ettii gecelerde, ki bu ou gece oluyordu, o iini bitirip gittikten sonra kapsn kilitler ve uzun saatler boyu uyumadan arap ier ve mum nda smscak parlayan mcevherlerini beyaz yatak rtsnn zerine, kk ynlar halinde toplard. >v Ah, tanrlar adna. Bir kadehe arap doldurup iti ve sonra yine doldurdu. Bu sabahn yaanmam olmas iin her eyimi verirdim. En azndan Anvar'a ne olduunu renmiti. Torl gittiini iddia etmiti ve ou insan Ria'nn yaad kazann deerlendirmesini yaparak katna ve daha iyi bir ey iin Nexis'i terk ettiine inanmt. Kendi ailesi, tabii ki sevgilisine ve domam bebeine kar sorumluluklarndan katn dnmtler. Sara da onun gidiine bu adan bakmay tercih T vCT

etmiti; bylelikle kendisini rahatsz edecek herhangi bir sululuk duymadan Vannor'm teklifini kabul edebilirdi... "Yine mi arap iiyorsun, vey anne?" Sara bir lanet okuyarak dnd. Zanna! Vannor'un kk kz kapda duruyordu. Bir mfreze hizmetinin derli toplu tutamad kaim kumral

salarnn oluturduu, dzensiz peremlerin arasndan dik dik ona bakyordu. Pikurusu nasl da ieri bu kadar sesiz girebilmiti? "Yine derken ne kastediyorsun?" deyip ii yzszle vurmaya alt. Kzn kendisinden nefret ettiini gayet iyi biliyordu ve bu duygu karlklyd. Sara'nm bugn en son isteyecei ey kk sefilin Vannor'la ban biraz daha fazla derde sokmasyd. Doumuyla Vannor'un Sara'yla evlenmesinin yolunu aan Antor, yani tccarn kk olu dert deildi. Onun kim olduunu anlamayacak ve umursamayacak kadar kkt. Sara onu bakclara brakyordu. Byk kz Cordielle'i idare etmek de kolayd. Ya Sara'ya yaknd ve iki kzn harika gzellikleri birbirine benziyordu. O ayn zamanda erkeklerle ok ilgilendii bir yatayd ve stelik de bu ilgisi sadece kendisine ok dkn olan babasnn uygun talipler olarak grd zengin tccar ailelerinin ocuklarna ynelmiyordu. Ona elik ettii zamanlardaki birka aldrszlyla, yani bir ak mektubunu ve gizli randevuyu grmezden gelerek, Sara onu kazanmt bile. Ama Zanna byle deildi. Grn babasna ekmi olan kzn hi bir ekicilii yoktu ama akl gzelliinin iki katyd ve on drt yana gr yordu. Bu resmen doal deildi! "Gelda'ya bir dahaki sefere ieyi yukar iyi saklamasn sylemelisin." Vannor' bilecei durumlarda Zanna vey annesiyle ok saygl konuuyordu ama yalnz kaldklarnda arsz ve alayc oluyordu. Sa- ra'nm elleri kadehin krlgan kristalinin evresinde kilitlendi. 165 gre ok fazla ey biliyukar kartrken daha 'un kulak misafiri olaC O

sinde u kaltan boazn skmay ne kadar ok isterdi! Konumaya baladnda, sesi kskt ve fkeden titriyordu. "Dinle yumurcak, eer bu konuda babana tek kelime eder- 166 sen seni doduuna piman ederim! Beni duyuyor musun?" Zanna'nn gzleri, Sara'y ok rahatsz eden sa perdesinin arkasnda bir hesap yaparcasna ksld. Damarlarnda gerekten de Vannor'm kan akyordu! Srtk her eyiyle tccard. Umursamaz bir tavrla, "Sylemeyebilirim," dedi. "Senin gibi akll birisi buna deecek bir ey yapmay akl eder bence!" Bu kadar fazlayd. Sara, "Defol!" diye haykrd. "Hemen defol ve unlar toplamas iin Gelda'y yukar gnder!"

Zanna yerdeki porselen krklarna bakt ve yzndeki kendini beenmi ifade, bu kadar kk yata birisinde artc olan tatan bir nefrete dnt. Kk ve dz bir sesle, "Bu annemin en sevdii vazoydu," dedi. "Tanrlar adna, senden nefret ediyorum." Bu kelimeleri ilk defa yksek sesle telaffuz etmiti. Sonra gitti, arkasnda brakt Sara, titreyerek kendisine bir iki daha koyarken, kendi arpamad kapy ocuun nasl bu kadar iyi arptn dnyordu. Eer uyur da aciz kalrsa Babycnn ona yapacaklarnn korkusuyla Anvar, uyank kalmaya alyordu. Leydi ona et suyu yedirmeye almt, bir koluyla onu dik tutmaya alrken tekiyle scak svyla dolu fincan dudaklarna yanatryordu. Ama o et suyunu yutamyordu. Ba Jard'm zalim yumruu yznden szlyordu ve vcudunun her yeri arlar iindeydi. Nefes almak ac veriyordu. Midesi endieden dmlenmiti. Miathan'n d odada Forral'la konutuunu duyduunda iddetle titremeye balad, o kadar ki fincan havada uup hem kendisini, hem de Bycy slatmt. Sonra Babyc odaya girmi, fkeyle yanan gzlerle tepesine dikiliyordu. An var' ayaklarnn zerine kaldrmaya alrken, "Sen, ha!" diye dudaklarnn arasndan konutu. An- var inleyerek sindi.

Aurian aknlk iindeydi, "Miathan, hayr!" Miathan sert bir sesle, "Karma, Aurian," dedi. "Bu sefil kat ve cezalandrlmal." "Cezalandrlmak m?" Aurian'n sesi duyduklarna inan- 167 mayarak ykselmiti. "Yeterince ceza grm zaten! Janok'un ona yaptn grdn m?" Forral, "Doru sylyor, Miathan," dedi. "Bu kadar akim almayaca bir ey." Miathan onu, "Sen kendi iine bak!" diye tersledi. Forral tehditkr bir bakla, "Benim iim zaten bu," dedi. "Nexis'te yasalarn uygulanmasn salamak benim iim ve bir Byc bile yapm olsa byle bir zulm grmezden gelemem. Bir klenin bile baz haklar vardr. Byle bir ey duyulursa herkesin yzne nasl bakacaksn?" Anvar'n iinde bir umut domutu. Onu savunuyorlard, ikisi de onu savunuyordu, hatta Byc bile! Miathan geri adm atm gibiydi ama hemen toparland. "Sevgili Forral, beni yanl anlyorsun,"dedi. "Bu talihsiz olay tabii ki tekrar edilmemeli ve konuyu ayrntlaryla ele alacamdan emin ol." Konuurken Anvar'a dnp kalarn att. "Yine de bu lmlnn tam bir ba belas ve ok tehlikeli olduunu bilmelisin."

Forral laf hi dolandrmadan, "Bana pek tehlikeli gibi g- rnmyor," dedi. "Zavall, korkudan akln karacak halde. Onu bu defalk affedebilirsin Babyc. Yeterince ac ekti zaten." Aurian da, "Ltfen Miathan, benim iin?" diyerek kendi ricasn ekledi, gvenle Babycye bakyordu. Eer iinde bulunduu bu ar durum olmasayd Anyar Miathan'm yzndeki tuzaa dm ifade karsnda glerdi. Sonunda, Babyc, "Pekala," diye mrldand. "Dndnde Janok'la konuurum." Ba a mm admm anldn duyan An var, inledi. Yine mi mutfaa gndereceklerdi onu! Artk yapamazd! aresizlikten yannda duran Byc-kadmn elini yakalad ve zayf bedeniyle diz kt. "Beni tekrar oraya gndermesine izin vermeyin," diye yalvard. "Beni ldrr o. Ltfen..." "Anvar!" Miathan'm sesi bir kam gibi saklad. "Buna nasl cesaret edersin! Leydi Aurian' rahat brak!" Anvar'n zerine eildi, o ise yzn ellerine gmm meliyordu. "Hayr!" diye bard. "Ltfen! Yine canm yakma!" Miathan'm bys baladnda lk att; buz gibi bir ac band alnn skmaya balamt. aresizce dt yerde titriyordu. "Sevgili tanrlarm adna!" Aurian onun yannda diz kerek bard. ektii ac aniden yok olmutu. Tekrar nefes alabilen Anvar ban kaldrdnda Miathan'm gzlerinde ok ak bir mesaj grd. Eger konuursan lrsn! Aurian ne olup bittiini aratramadan Miathan'm acy kaldrdn da biliyordu. aresizdi, "Bir ey yok," diye mrldand. "yiyim." Aurian kalarn att. "Neydi o yle? Anlamyorum... Babycye bakt. "Ne demek istedi, Miathan? Onun cann yakmadn deil mi?" Babyc sert bir biimde gld. "Samalama! ocuun akln kaybettii belli." "Bana yle gelmiyor." Aurian, yavaa ban sallad. "Sadece korkmu durumda, eminim. Geri ok tuhaf. Nereli?" "Gerekten Aurian, btn bunlar gerekli mi?" Miathan sabrszlkla konuuyordu. "Brak onu Akademiye gndereyim, sonra belki gnn kalan ksmnn keyfini kabiliriz." "Miathan onu tekrar mutfaa gnderemezsin," diye yalva- ryordu Aurian. "Bu bana gelenlerden sonra. Bir dakika, aklma ok iyi bir ey geldi!" Yz aniden aydnlanmt. "Bana asrlardr kendi hizmetimi vereceini vaat ediyordun. Onu almama izin ver!" "Ne!" Miathan kkredi. "Kesinlikle olmaz! Bu asla olamaz!" Onun nerisini byle reddetmesi karsnda Aurian'm

gzleri aknlkla byd. Babycye meydan okuyarak ay^ kalkt; kaskat enesini ileri uzatmt. "Neden olmasn anlamyorum. Bu bana mkemmel bir zm gibi grnyor. Ltfen, Miathan." 16 9 "Aurian, hayr. Ben sana baka bir hizmeti bulurum ama Anvar hi uygun deil. Onun disipline ihtiyac var." Aurian, "Disiplin eyimin kenar!" diye terslendi. "Bana sorarsan ok fazla disiplin alm. Onun efkate ihtiyac var." "Karar ben vereceim!" iki Byc, gz gze, birbirlerine fkeyle bakarken aralarndaki hava sanki kvlcmlayor- du, Anvar nefesini tuttu. "Aurian," diye srarla araya girdi Forral, "belki Baby- c hakl. Eer gerekten tehlikeliyse... " "Sen de balama!" Aurian akn kl stadn de tersledi, "ikinizden de bktm. Ben artk ocuk deilim ki sizin akllarnza uyaym." Sesi fkeden kslyordu. "Bu olayda hakl olduumu biliyorum. Bu zavall ocua yardm etmek ve B- yc-halkm onurunu onarmak istiyorum. Bu halde olmas bizim hatamz. Ama benim kendi kararma gvenmeme imkan tanmak yerine, bana batan savma cevaplar veriyorsunuz. ok ac!" Miathan ldrm gibiydi. "Aurian!" diye kkredi. "Benimle nasl byle konuuyorsun? Hemen Akademiye dn!" Aurian, "Dnmeyeceim!" diye bard. "Akademiye hkmediyor olabilirsin ama dnyaya sen hkmetmiyorsun ve bana da hkmetmiyorsun! Annem ve babam buray terk etmiler, ben de terk edebilirim!" Miathan onun bu szleri karsnda bembeyaz kesildi, gz lerinde bir anda beliren panik, Anvar'n kafasn kartrm t. Babyc ani bir biimde geri ekildi. "Pekala, canm, dedi. "Madem senin iin bu kadar ok ey ifade ediyor, o halde Anvar senindir." Aurian bu ani atekes karsnda sendeledi. Gerilim odadan # W

dar akarken, utantan yz kzarmt. Yumuak bir sesle, "Miathan, teekkr ederim," dedi. "Bana kar ok iyisin. fkeden kendimi kaybetmemeliydim, gerekten zgnm." Miathan duygu dolu bir sesle, "Ben de," dedi. Kollarn uzatt ve Aurian koup ona sarld. "Onun iyi birisi olmasn salayacam," dedi. "Yemin ediyorum" Miathan ona ciddi bir yzle bakt. "Salamalsn. Artk bu lmlden sen sorumlusun ve onun gidiatn senden sorarm. Eer kt davranrsa

dosdoru mutfaa dner." Dik dik Anvar'a bakt. "Anvar, Leydi Aurian'n iyiliini suiistimal etmeyeceine gveniyorum." Onun elik gibi bakyla tekrar karlaan Anvar titredi. Miathan souk bir biimde glmsedi. "imdi, Ley dinin hizmetine girmene izin vermemden nce bu ahitler nnde, bir daha kamaya almayacana yemin etmelisin." Anvar dondu. Tuzaa dmt. Byc ona cesaret vererek glmsyordu. istemeden, onu iyiliiyle tuzaa drmt. Baka bir tercihi olmadn biliyordu. Yrei szlayarak sz verdi. Babyc karl sokaklardan geip Akademiye giderken homurdanyordu. Aurian ona kar gelmeye nasl cesaret ederdi! stelik de kendi lanetli, melez pii iin! Miathan dilerini gcrdatt. Anvar' ldrp bir defada genlik gnlerinin hatasn sonsuza kadar gmmek istiyordu ama bunu yapamazd. Eer Anvar lrse o sefilden ald g de gidecekti. Miathan onu hayatta tutmak zorundayd. O gce ihtiyac vard. Yine de Aurian'nm szleri ac vermiti. Demek dnyaya hkmetmiyorum, diye dnd. Ama bir gn hkmedeceim, o zaman da Aurian bu meydan okumann cezasn ekecek! Bunun aracn salayann Anvar olmas da uygundu as-

lmda. Miathan glmsedi. ald fazladan gle onu kimse durduramazd. Artk i, saldr zamann beklemeye kalmt. Miathan g konusunda takntlyd. Amac, Byc-hal- kn lmlleri ynettii o eski byk gnlere dnmekti. Bu- J_7 nu salamak iin Babycle giden yolu insafsz bir kurnazlk ve gizlilikle trmanmt. Geraint lmllere duyduu ykc sevgiyle bir sonraki Babyc olmaya aday gsterilene kadar Aurian'm babasyla arkadatlar. Rakibini ortadan kaldran kazay "dzenlemek" zor olmamt ama Miathan asla bir baka Bycnn ldrlmesinden dolay sululuk duymamt. Bunun kefareti olarak batan Aurian' selefi yapmay planlamt ama artk Geraint'in kz iin yeni bir plan gelitiriyordu. Onu ei olarak yannda ve yatanda istiyordu! Bunu dnnce bir arzu dalgas Babycy sard. Onun gitme tehdidi karsnda hl buz gibi oluyordu. Miathan, Forral' Nexis'e getirmekle hata ettiini biliyordu. Aurian' bir kaldra gibi kullanarak konseyde garnizonun sesini denetleyebileceini dnmt ama plan geri tepmiti. lml arkada ve retmenine duyduu ballk yznden, rencisi her geen gn daha zor denetlenebiliyordu ve yllar iinde bu kadar abalayarak kazand sadakati de zayflyordu. Ne yazk ki u anda bu sorunu zmenin herhangi bir yolu yoktu. Eer Forral'm grevden alnmasn ima bile etse, Aurian'm onu asla affetmeyecekti.

Miathan sabr gstermeye karar verdi. Er veya ge kl stadn alt edebilecei bir frsat kacakt. O zamana kadar her kadar her venini ko- amanda etne pahasna olursa olsun, Aurian'm sevgisini ve g rumalyd. Forral aradan karlnca, Aurian ksa zamanda etkisine girer ve glerini onun amalar iin kullanrd. Miat- han kendi kendine glmsedi. Bir adamdan kurtulmak onun iin ne kadar zor olabilirdi ki? Sonu olarak, Forral sadece bir lmlyd. V &0' Aurian yorgundu ama tatmin olmutu. Bu Meiriel'in ona rettii yetenekleri ilk denemesiydi ama her ey yolunda gitmiti, insan bedeninin karmak ileyiini renmekle, ya- 172 ray onarmak ve doal iyilemeyi hzlandrmak konusunda eitim grd o uzun saatler boa gitmemiti. Hl renecek ok eyi olmasna ramen, ilk bamsz denemeleri baarl olmutu. Aurian, sanki ellerinin tozunu silkeler gibi, ifa bylerinin iareti olan, Byc-nn kalan son mavi izlerini de uzaklatrd. Yeni hizmetisi, azn bak amayan Forral'm salad bir odada temiz araflarn arasnda uyuyordu. Artk temizdi. Aurian solgun ve ak renk teninin zerindeki rklerin hzla solduunu grebiliyordu. Ksa zamanda yok olacaklard ve Byc byle mucizelere kadir olan glerine kretti. Anvar gzlerini at ve Aurian onlarn canl mavisinin younluu karsnda nefesini tuttu. Ona, "Kendini nasl hissediyorsun?" diye sordu. ocuk hayretle, "Artk acmyor," dedi. "Gerekten acmyor! Tanrlar adna, unutmuum... " Aurian aniden ortaya kan duygularn bastrd. Zavall, ok ac ekmiti! Onu rahatlatmak istercesine, "Bundan sonra acmayacak!" dedi. "Ben onunla ilgilendim." "Byc-halk lmlleri iyiletirmez ki!" Anvar'n sesi olanlara inanmayarak ykselmiti. "Leydi Meiriel benim bykbabama bakmamt ve sonra o ld!" Meiriel'i tand iin Aurian onun gerei sylediini bilmenin rahatszl iindeydi. Canl bir ekilde, "Leydi Aurian lmlleri iyiletiriyor ite," dedi. "Senin de kesinlikle buna ihtiyacn vard!" "Leydim, bana ne olacak?" Aurian glmsemesiyle onu rahatlatp korkuyu ortadan kaldrmak istedi. "Hatrlamyor musun? Bundan sonra benim hizmetim olacaksn ve bir daha yle cannn yaklmamasm salayacam. Artk emniyettesin." kesinlikle b

yznde beliren yznde beliren

"Oh." Sesi hi de rahatlam gibi deildi. Bir kleden ne beklersin ki? Aurian kendi kendisine dnd. Minnettarlk? Kendi aptallna kendi gld. Eer onun yerinde olsaydm, ben de bana gvenmezdim, diye karar verdi. Anvar bu sefer et suyunu yutmay baard ve sonra uyudu. Aurian'n da bir eyler yemesi lazmd, ifa verirken harcad enerjiyi yerine koymas gerekiyordu ama hastasnn korkun temizlik ii bittikten sonra kendisinin de bir banyo yapmas gerekiyordu. Ama uyurken onu seyredip onu daha nce grm olduu duygusunu uzaklatrmak zere bir sre daha oyaland. Babyc Anvar demiti deil mi? Yatakta yatan vcudu uzun ve geni omuzluydu ama ok zayft. Bunun da aresi vard. lk dndnden daha genti, herhalde kendisinden pek byk deildi. Kendinde deilken bile yz mahzundu; kalarnn arasnda ve cmert aznn kenarlarnda ince izgiler vard. enesi salamd ama burnu biraz bykt ve ince, bronz rengi salar ensesinde kvrlyordu. Ama o gzler! Aurian bir lmlnn byle gzleri olduunu hi grmemiti. Forral odaya girdi ve Aurian'n hastasna tuhaf bir efkatle baktn grd. iddetli bir kskanlk dalgasyla kalakald. Bu lanet olas herifte ne vard ki Aurian onu Baby- cye ve kendisine kar byle gl bir biimde savunmutu? Aurian ban kaldrd, ifadesi aniden bulutlanmt. "Geldiini duymadm." "Farkndaym." Sesindeki huysuzlua engel olamyordu k Aurian rkmt. "Forral, sana fkelendiim iin zr dilerim. Yardmn iin gerekten teekkr ederim..." "nandn eyi byle gl bir biimde savunduunda ve Babycy karna aldnda gerek bir sava gibi davra nyorsun: Sana her zaman yardmc olurum, bunu biliyorsun ama... Aurian bunu iyi bir fikir olduundan emin misin?" "Forral, tekrar balamayalm! Artk bir ocuk olmadm j\> 173 C 0
e

anlamyor musun?" Sylemek istedii ey ok akt. Aurian, o kadar zgn, o kadar arzulu grnyordu ki Forral, onu sevdiini, onun kendisini istedii sadelikle, kendisinin de 174 onu istediini sylememek iin kendini zor tuttu. Forral kendini toplad. Bu imkanszd. Byc-halk ve lmller arasnda akn yasaklanmasnn sebepleri vard. Aurian bunlar aklna getirmiyordu. Kendisinin onu korumas gerekiyordu. Aurian gzlerindeki istek karsnda kendini katlatrd, neeli grnmeye alyordu. "zr dilerim, akm," dedi, "Daha kklnden beri sana baktm, hatrlamyor musun? Bizim gibi ihtiyarlar, ufaklklarn nasl bydn unutuyor." Aurian baklarn kard. Forral onun krldn kendisinden gizlemeye altn biliyordu. Bu onun da kalbini yaralyordu. Kapy arkasndan kapatp aceleyle oday terk etti. Kapnn cilal aynalna dayanp dakikalar boyunca ve yumuak bir sesle kfr etti. Bu byle daha ne kadar srebilirdi? Asla geri dnmemesi gerekirdi! lerin byle bir hal aldn grr grmez gitmesi gerekirdi. imdi de gitmeliydi ama... Yapamazd. Onu tekrar terk edemezdi. Forral i ekip Aurian'n kapsndan uzaklat ve kendisine yle kocaman bir iki bulmaya gitti. Bu gnlerde kendisine tek yardmc olan ey buydu. UURSUZ BR GLGE nvar Leydi Aurian'r hizmetisi olarak Akademiye r dndnde, hayatnn tamamen deitiini fark etti. W J^Artk mutfaktaki iilerin zorbalklarna tahamml etmek zorunda deildi, nk Byc-halkm ahsi hizmetileri dier hizmetkrlardan ayr ve ok farkl koullarda yayordu. Uzun boylu, zayf, bembeyaz sal bir adam olan bakh- ya Elevvin'in yznde yumuak bir ifade vard; hizmetileri demir bir sopayla ynetse de onlara hem adil davranmaktayd, hem de astlar arasnda dedikoduya asla izin vermiyordu. Anvar sk alp beladan uzak durduunda, Elvvin onun rahat braklmasn salard. Bycler Kulesinin yanndaki hizmetiler yatakhanesinde bir ranzas vard. Bunun hemen bitiiindeki yemekhanede her n doyurucu bir yemek veriliyordu. (Janok ve huysuz iilerinin ona yemek piirdiini dnmek Anvar' memnun ediyordu.) zel hizmetilere her gn temiz, dzgn kyafetler veriliyordu, Byc-halkyla temas iinde olduklar iin nazik ve terbiyeli olmak zorundaydlar. Anvar kendisini kurtaran Bycye kar kran ve ierle0 bir dzelme olmutu ama Miathan'a yemin etmesini isteyerek onu buraya kstrmt. Dier yandan, Sara onu byle acmaszca reddettii iin bir baka hayat da yoktu. te yandan, 7 6 Sara'y nasl sulayabilirdi ki? Ondan bir bebek bekliyor olmas, tacir olacak o hayvana kar olarak satlmasna sebep olmutu. Sara, Vannor varken ona yardm etmeye

cesaret etse bile bunu niye yapacakt ki? Kzn ondan nefret etmesi iin o kadar ok sebep vard ki. Anvar'm kalbi krlm ve terkedilmiti. Artk hibir eyi kalmamt, midi bile. Tek yapabilecei ey almakt. O yzden elinden geldii kadar ok alyordu; hatta Leydisinin kendisine daha fazla i vermesini istiyordu ki dnmeye zaman kalmasn. Elevvin ondan memnundu ve Anvar Janok'un iddetinden sonra bakhyanm kibar vgsne seviniyordu. Dier Byc-halk hizmetilere pek aldrmazd. Onlarla grt nadir durumlarda Anvar, Meiriel'i sert ve etkili, Finbarr' kibar ama belirsiz, Eliseth'i souk ve krc bulmutu. D'arvan nadiren konuuyordu. Davorshan ve Bragar ise uzak durulmas gereken iki kiiydi. Davorshan resmen bir zorbayd. Bragar'da ise ince bir zalimlik damar vard. Kendisinden korkan hizmetilere dzenli biimde kt davranrd. Elewin bile Ate-Bycsnden uzak durmaya alrd. Anvar, Leydi Aurian'm, tipik bir Byc-halk kibriyle kaderini belirledikten sonra, kendisi gibi bir hizmeti parasna fazla zaman ayrmayacan dnmt ama yanlyordu. Her zaman ona glmser, kibar bir sz syler ve yaptklar iin teekkr etmeyi hi ihmal etmezdi. Bu dnceliliiyle teki hizmetilerden pek sayg grd sylenemezdi, bu durum Anvar'm kafasn o kadar kartrmt ki cesaretini toplayp Elevvin'e sordu. Khya, "Gayet basit," dedi. "Burada alanlarn hayal gleri kt, Leydi Aurian ise lmllerle ilikileri yznden dier Byclerden farkl. Bu durum da hizmetilerin Akademinin doal dzeni olarak grdkleri e

yi bozuyor ve onlar rahatsz ediyor." Gri gzlerinde bir prlt vard. "ahsen bunu son derece ho buluyorum ama sakn bunu bir yerde tekrar ettiini duymayaym, Anvar. Ve onun kibarln sakn yumuaklkla kartrma. Cretkr dav- 177 ranrsan onun da bildiimiz Byc fkesine kaplabildiini ksa zamanda grrsn." Anvar bu d dikkate ald. Nefret edilesi Byc-halkm- dan olup gvenilmemesi gereken Leydisine kar ihtiyat elden brakmyordu. Annesinin katili olduu hikyesi mutfaktan hizmetilerin konutuna, oradan da yeni leydisinin kulana giderse diye srekli olarak olabilecekleri dnerek yayordu. Babycnn bunu Aurian'a niye sylemediini bir trl an- layamyordu; zellikle garnizonda birbirlerine meydan okuduklar srada. Ama evde alanlara katlmasnn zerinden henz bir ay gemiti ki bir sabah, dier hizmetilerin kelerde fsldatklarn ve ondan uzak durduklarn fark etti. Srrnn aa km olduunu anlad. Kibar Elevvin bile ona kalarn atarak bakyordu artk. Anvar, Leydisinin kahvaltsn alm olduuna memnundu; Aurian sabahn

bu saatinde sadece scak ve yumuak, taze ekmek yiyip koca bir fincan taillin ier ve aceleyle odasnn gvenli skunetine snrd. Byc garnizondaki kl eitimine gitmek zere erken kalkyordu. Bu buz gibi k sabahlarnda odas karanlk ve souk olurdu. Anvar masay hazrlayp lambalar yakt, mineyi temizledii srada Aurian mahmur gzlerle ieri girdi. Bu saatlerde zaten biraz huysuz olurdu, bu sabah da aksilii zerindeydi. Anvar mineyle megul olup fark edilmemeye alrken, bir yandan da dedikodularn ona ulamam olmas iin dua ediyordu. Arkasndan, onun ayak seslerini, halnn zerinde sandalyesini ekiini ve taillinin fincana dklrken kartt kprme sesini duydu. Bir saniye sonra Aurian bo azn temizledi. "Anvar, seninle konumak istiyorum," dedi. Anvar'n iinde, Byc-halk karsnda duyduu dehet uu d r yeniden alevlenirken kalbi yerinden oynad. Elindeki kovay kulaklar trmalayan bir grltyle yere drd ve kovann iindeki kller bir bulut halinde ykselip her yeri kaplayarak 178 daha da fazla korkmasna sebep oldu. Byc mahvolan kahvaltsnn bandan okkal bir kfrle kalkt. Salar ve yz gri bir tozla kaplanmt. Anvar titreyerek onun ayaklarna kapand. "Leydim, ltfen," diye yalvard, "kaza oldu." "Tabii ki kazayd." Aurina onun yanma meldi. "Byle sinme Anvar, seni korkuttuum iin zr dilerim. Yar uyur haldeydim, o ses aklm yerinden oynatt." zr diliyordu; ondan? Anvar aknlkla Bycye bakt, dudaklar kvrlmaya balamt. "Tanrlar adna," diye kkrdad, "sanki bir hayaletle bir korkuluun oluna benziyorsun!" Elini gr kzl salarnn arasnda gezdirdi ve annda gri bir bulutun iinde kald. O ksrp kekelerken Anvar znt iinde, "Leydim, ok zr dilerim," dedi. "zlme. Hemen hallederiz." Parmaklarm aklatt ve annda btn kl zerrecikleri kovann iine doldular. mineye ktkleri atp dikkatsiz bir hareketle onlar tututurdu. "Biz Byc-halk insanlarn etrafmzda fr dnmesine o kadar almz ki baz eyleri kendimizin yapabileceini unutuyoruz." Sonra ciddileti. "Gel yanma otur, Anvar. Sana sormam gereken bir ey var." Leydi onu masaya gtrp kendi fincannda taillin ikram etti. Anvar fincan alrken elleri titriyordu. Aurian karsna otu--------------------------------------------------- ---- C^ rup onun gzlerini kendi yeil, sebatkr bakyla yakalad. bana !e m a " ""e"' !^r'" var dudan srd.

senin anneni dobra dobra. "Bu doru mu?" Nasl cevap vereceini bilemeyen An Eer gerei sylerse Miathan'm laneti ekeceinden korkuyordu. stelik de Aurian ona asla inanmazd. "Evet?" Byc byyen sessizlii bozdu. "Neden konu

muyorsun? Korkuyor musun?" Masann teki tarafna uzanp onun elini tuttu. Yumuak bir sesle, "Bak," dedi. "Ben buna inanamyorum, Elewin de inanamyor. Miathan bunu Janok'a sylemi, Elevvin de bu hikyeyi ondan duyar duymaz o ka- 179 dar zlm ki hemen bana geldi. Bu bana da yanl gibi geliyor, Anvar. Eer cinayetle sulanm olsaydn, davann For- ral'a gelmi olmas gerekirdi ama gelmedi. Senin anlatacaklarn dinlemek istiyorum. Eer haksz yere kle yapldysan, her eyi dzeltmek iin elimden geleni yapacam." Onun kendi tarafnda olduuna inanamayan Anvar Auri- an'a saknca bakyordu. Sonunda, "Faydas olmaz," dedi. "Babam beni kle olarak verme hakkna sahip. Kanun nnde reit saylacak yaa gelmemitim henz, bir aym daha vard." Aurian yumuak bir sesle, "Ya hikyenin kalan ksm?" dedi. Anvar gzyalarn tutmaya alyordu. "Onun nasl ldrm olabilirim?" diye bard. "Onu ok severdim!" Aurian sonsuz bir sabrla annesinin nasl ldnn yksn Anvar'n azndan ald, geri atei nasl sndrdn anlatamyordu. Anvar szlerini, "Bir kaza oldu," diye bitirdi, "ama benim yzmden oldu. Babam beni sulad ve intikam almak iin btn hayatm kle olarak geirmemi salayacak szlemeyi imzalad." Aurian rperdi. "Baban piin tekiymi," dedi. "Hayr." Anvar ban sallad, yz utantan yanyordu. "Pi olan benim. O yzden yapt bunu." Ona gerein ancak bu kadarn anlatabiliyordu. "Anvar!" Aurian onun elini skyordu, ifadesi sertle V ^ ti. Dinle. Eer kle olmanla ilgili bir ey yapamasam bilV* hak sz yere cinayetle sulanmana izin vermeyeceim! Bu sabah Forral'la konuacam. En azndan adn temize kartabiliri Anvar'm Bycyle ilikisi o gnd nra deimeye
2 "

balad. Aurian, Forral'm hikyeyi aratrmasn salad ve kapahardaki dkknclar sorgulayan kumandan Ria'nn lmnn bir

kaza olduu sonucuna vard. Aurian bu durumu 180 Akademide duyurdu ve sonunda Anvar, kaamak baklarla imal fsltlardan kurtuldu. zerinde atlm bu haksz sulamann yaratt gerilim ortadan kalknca, ne kadar ar bir ey yaadn fark etti ve Anvar, Byc de olsa leydisine minnettard. Yaad strab ortadan kaldrmaya alrken, Aurian'm ona kar incelii daha da belirginleti. Sk sk, onun dairesinde alrken, Anvar' oturtup kendisiyle birlikte bir kadeh arap ya da bir fincan taillin imesini salyordu. Anvar yeni bir tehlikenin varln fark etmeye balamt. Konuurlarken, Aurian ailesinin gemiiyle ilgili bir soru sorar, o da verecek cevap bulamazd. Onunla konumak o kadar kolayd ki Anvar srekli olarak Babycnn korkun lanetini harekete geirme tehlikesi yayordu. Bazen ona alp yardmn istemeyi ok arzulad oluyordu ama onun iin neler yapm olursa olsun onun iin Aurian hl bir Bycyd ve stelik de Mi- athan'm gzdesiydi. Anvar ona bir trl gvenemiyordu. Yine de zaman getike, Anvar Ley diiyle ilgili ciddi biimde endielenmeye balamt. Sanki o da kendisi gibi bir faaliyetle sorunlarndan uzaklamak istermiesine ok alyordu. Kl eitiminden ya da Meiriel'le ifa almalarndan geldiinde ok yorgun bir hali olurdu ve ac ekmenin nasl bir ey olduunu bilen Anvar onun yzn glgeleyen mutsuzluun sebebini sk sk merak ederdi. Garnizonda git gide daha az zaman geirir olmutu, artk oraya yalnzca sabahlar kl eitimi iin gidiyordu. Anvar bunu fark etti ve Aurian'nm mutsuzluunun Forral'la ilgisinin olup olamayacam dnd. Ancak Miathan'm ilgisiyle onu zdne emin di. Yl ilerledike, Babyc olur olmaz zamanlarda Aurian' ziyaret V V vj etmeye balamt, gece ge vakitte ya da garnizondaki ders

ten sonra ykand sabah saatlerinde. Onu hediyeye bouyor ve srekli olarak ona dokunmak iin bahaneler buluyordu. Anvar Babycnn gzlerinde sahip olmak isteyen bir ehvetin n grmt ve Aurian iin korkuyordu. Miathan karsnda duyduu korku azalmad iin Bab- ycnn sklaan ziyaretleri Anvar'm cesaretini kryordu. Babyc geldiinde Aurian, hizmetisinin dairesinde bulunmas iin bahaneler bulmaya balamt, onu orada tutacak nemsiz grevler icat ediyordu. Anvar onu sulayamyor- du, hatta Aurian'nm biraz olsun kendim koruma gdsne sahip olmas Anvar'm iini rahatlatyordu, geri Miathan'm davranlar karsnda mahcup olduunu da grebiliyordu. Onun Miathan ' neredeyse

bir baba gzyle grdn ve ona duyduu gvene ihanet etmeyeceine gvenmesini inanlmaz buluyordu. Aurian gerekle yz yze gelmek istemiyor olabilirdi ama Anvar'm hi bir phesi yoktu. alrken, Miathan'm baklarnn srtm deldiini hissedebiliyordu. Yzn dndnde nefret ve dmanlkla dolu vahi bir bak ve su gtrmez bir tehditle kar karya kalyordu. Babycy kzdrmak fikri onu korkudan titretiyordu. Miathan yle uzun zaman engellenebilecek birisi deildi ye Anvar'm tek koruyucusu Aurian'd, nk Babyc elinden hizmetisini alarak Aurian'm cann skmaya hazr deildi. Ama btn bunlar bir zaman meselesiydi. Anvar, Miathan'm sabrnn snrl olduunu ve ilerin er veya ge bir noktaya geleceini biliyordu. Aurian'nm genellikle yaz aylarnda annesini ziyarete gittiini rendiinde, benliini bir korku sard. Hanmnn bir sre iin hem Miathan, hem de Forral'dan uzaklamasnn ona iyi geleceini bilmekle birlikte, kendisini savunmasz bir halde Babycnn eline brakmasndan ok korkuyordu. Eer byle yaparsa dndnde kendisinin orada olmayacandan emindi. Hatta sa kalacandan bile phesi vard. T vo

Aurian'nm gitmesine bir gn kala Anvar, onun odasnda, bir elinde yal bir paavra, tekinde onun binicilik izmeleri yerde oturmaktayd. Yumuak kahverengi deriyi son bir 182 defa daha cilalayp sahibinin yanma koyduktan sonra, i geirip yatan zerindeki dzgnce katlanm kyafetlere bakt. Aurian'm heybelerini hazrlyor olmas gerekiyordu ama kendisini iine vermekte glk ekiyordu. Byc kendisinin onunla gidip gitmeyeceini hl bildirmemiti, Miathan'm bir sebeple buna izin vermeyi kabul etmediini ama onu kandrmay mit ettiini sylemiti. Anvar bunun anlamn biliyordu. O yzden Aurian bir kasrga gibi dairesine girdiinde armad. Kapy arptnda kan grlt yankland, bunu ak sak kfrler izledi. Anvar rperdi. Durum akt, Miathan yine hayr demiti. Aurian yatak odasna frtna gibi daldnda hl kfr ediyordu; onu grnce duraksad. "Anvar," hl burada olmazsn diye dnyordum!" "zr dilerim, Leydim, iler sandmdan daha uzun srd." "nemli deil, aceleye gerek yok." Aurian teki odaya gidip iki kadeh arapla geri dnd. Birisini ona uzatp yatann zerine oturdu. "zr dilerim, Anvar. Babyc bir trl fikrini deitirmiyor. Bu aralar nesi var anlamyorum, hi byle yapmazd." Anvar korkusunu saklamaya altysa da elindeki kadeh titremeye balad; Aurian ona anlayl bir bakla bakt. Aceleyle, "O kadar zgn

bakma," dedi. "Miathan'dan korktuunu biliyorum ama ben yokken onu fazla grmeyeceksin. Geen akam Finbarr'la konuuyorduk, ben yokken ona arivde yardm etmeni nerdi. u sralar baz evraklar dzenliyor ve tek kiinin yapabilecei bir i deil bu. Rahatsz olmazsn deil mi?" Rahatsz olmak m? Anvar o kadar rahatlamt ki sersemle

di. Okuma yazma bildiini fark ettiinden beri, Aurian kendi aratrmalarm dzenleme iini ona vermiti, o yzden Finbarr' gayet iyi tanyordu. O da bir Byc olmasna ramen, Anvar, akll arivciyi sevmekten kendini alamamt ve 183 Finbarr'm hizmetisi olarak emniyette olacan biliyordu. Katakompun iinde Miathan'm gznden de uzakta olacakt. Geri Finbarr'm iine yarayp yaramayacandan emin deildi. Leydisini tanyordu, byk bir ihtimalle arivciyi bu fikre ikna eden oydu. Anvar yeni grevlerini stlenmek zere gittiinde Fin- barr'm kirli ve dank grnts karsnda yanldn anlad. Arivci onu grnce ok sevinmiti. "Anvar, gzlerim yollarda kald! Aurian bu korkun ie yardm etmeyi teklif etti ama ben her zamanki gibi gitmesi iin srar ettim. Son zamanlardaki hali biraz canm skyor, ok fazla almaktan vazgemiyor. stelik benim alan bir kafaya ve yardmc olacak bir ift ele ihtiyacm var, geri senin grntnn onunki kadar ho olmadn sylesem bana kzmazsn deil mi? Bu taraftan gel, en alt katlarda alyorum bu ara." Yzn buruturarak tozlu ellerini uzatt. "Buradakilere asrlardr dokunan olmam." Aurian'mn olmad gnler Anvar asndan hzl geti. Finbarr'la Leydisi iin olduundan daha fazla alyordu ama kadim evraklar dzenlemekten sonsuz bir haz alyordu. Arivci onun kendisine yardm etmesinden ok memnun olduu gibi, onun hevesini desteklemekten de geri durmuyordu. Finbarr ok ihmal edilmi alt kadarn dzenlenmesine kendi en sevdii konuyu aratrmay ilerletmek amacyla kalkmt -Byc-halkm antik tarihi. "Kaytlara baktnda her arivcinin kendine zg bir taknts olduunu grrsn, o-sine kallum," diyordu. "Bu tuhaf bir konum, kayd tutann by teneklerinin fazla bir nemi yok. rnein benim gler im y ye- leri V \t

esas olarak Havayla Atei ierir ama halefim bir Su-Byc- syd ve bu en alt katlan kurutmu olmas, paha biilmez bir itir. Bylece burada alabiliyoruz. Hayr, nemli olan d- 184 zen sevmek ve bilgiye kar giderilemeyecek bir susuzluk duymak, insan byle arivci olur!" alrlarken Anvar, Finbarr'n eski Byc-halkm korkun savalaryla ilgili teorilerini anlatmasn mutlulukla dinliyordu. "Eski Nexis ykldnda o kadar ok ey kaybolmu ki," diye zlyordu arivci. Baz kaytlarda bizim o zamanlarda yaayan tek Byc-halk olmadmza ilikin baz kapal ve mulak imalar var, bunu biliyor musun? Tabii ki Ejderha-hal- kn varolduunu biliyoruz, geri onlarla ilgili bilgimiz ok snrl ama baz kaynaklar; -maalesef bir ok eski arivci bunlar en karanlk sapknlar olarak karalamaktadrlar- Kyametin uabilen bir Byc tarafndan balatldn ima ediyor, buna inanabilir misin? Bazlar da suyun altnda yaayabilen Bycler olduunu sylyor ve btn bu rklar efsanevi drt Elementin Silahlarnn olumasna katkda bulunmular..." I ekti. "O zamanlara ilikin cehaletimizi azaltacak bir ey bu- labilseydim... Eer o drt G Aleti gerekten vardysa, o zaman hl dnyada olmallar ve eer yanl ellere derlerse, tarih kolaylkla kendini tekrar edebilir... " Anvar, Finbarr gibi yeni bir Kyamet ihtimalini dnp uykularn karmyorduysa da arivcinin aradn bulmasn umuyordu. O kadar ok lmlnn iinde yaad yoksulluk ve acy dndnde, Finbarr'n srf bilgilenmek iin bilginin peine dmesinin onu fkelendirdii zamanlar olurO yordu. Ama arivci iyi niyetliydi ve btn drstlyle, Fin- barr'n hevesinin bulac olduunu syleyebilirdi. Mevsimin sonbahara dndn gsteren parlak ve temiz bir gnde, Finbarr en alttaki kata inmelerinin zamannn geldiine karar verdi. "Aurian geri dnmeden nce senden mmkn olduu kadar istifade etmeliyim," deyip glmsemeliyim, de1

di. "Bu aralar dnmek zeredir. Seni ondan almaya kalksam ne der acaba?" Anvar bir an iin bu fikri cazip buldu. Arivciye yardm etmek houna gitmiti ama daha nemlisi Aurian nm yoklu- 185 unda Babycnn yzn bile grmemiti. Finbarr'm hizmetisi olarak daha emniyette olurdu ve daha da nemlisi Miathan'm Leydisine yapt ziyaretlerin eziyetinden de kurtulmu olurdu. Yine de Aurian'n terk etme fikri karsnda tuhaf bir isteksizlik duydu. Son zamanlara hep onun yolunu

gzlediini fark etmiti ve sonunda onun artc biimde zlediini kabul etmek zorunda kalmt. Anvar, dalk burnun salam kayalarna oyulmu geit ve merdivenlerden oluan labirentler boyunca Finbarr' takip etti. Arivcinin parlayan kristalden klar koyduu st katlar getiler, tek aydnlatmalar Finbarr'm nlerinden gnderdii Byc- olan yere ulatlar. Gkkua renkleri saan gms krenin yanstt kendi glgeleri, kaba ta duvarlarn zerinde hoplayp zplayp kuklalar gibi dans etmekteydi. "Buradan balayacamz dnmtm." Finbarr kapsz bir kemerden ieriye girdi ve Anvar onun arkasndan, duvarlar dklen tahta raflarla kapl, kk ta odaya girdi. Her yer toz ve rmcek a iindeydi. Raflarn bir ksm zerlerindeki evrakn arl altnda yklmt. Parmenler ve katlar yerde geliigzel ynlar oluturuyordu. Arivci i ekip, "Bilge Ionor adna," diye mrldand, "haleflerim bu alt katlar affedilmeyecek biimde ihmal etmiler. Bunlar dzene sokmak mr ister. Anvar, dostum, durum byle olduuna gre, bir an nce balasak iyi olacak." Cppesinin cepleri aranp honutsuz bir halde yzn buruturdu. "Kahretsin! Yanma almalarmz aydnlatmak iin kristal almay unutmuum." Anvar, "Ben gideyim," diye teklif etti. "Onlar koyduunuz yeri biliyorum." "Bo ver. Ktphaneye kadar gidip geri i dnersen yarm i dnersen yarm

gn kaybederiz. Hem alk olmayanlar iin buras kark bir yoldur." Finbarr'n gzleri parlad. "Eer seni topran derinliklerinde kaybedersem Aurian beni asla affetmez. dare ede- 186 riz." Byc- topunu tavana doru att ama o ok yksee gitti ve payanda tama arpp kvlcmlar saarak daldktan sonra onlar mutlak bir siyahln iinde brakt. "rinli yarasa boku! Hep bunu yapyorum." Finbarr'n skntyla tizlemi sesi karanln iinde yankland. Anvar nefesini tuttu. Geceleri gayet iyi grrd ama byle mutlak bir karanlkta hi kalmamt. Sanki btn tepenin arl omuzlarmdaym gibi stnde bir basn oluyordu. Panik iinde kamak iin dnd. Aya bir parmen ynna takld, dengesini kaybetti ve dosdoru duvarn zerine dt. Yu- karsmdaki raflar kat ve paralanan tahtalardan oluan bir la birlikte devrildi. Sonra Anvar'm arl altnda btn bir duvar, bir toz bulutu ve ta gmbrts halinde ykld. Finbarr yeni bir k yakt. "Tanrlar adna, Anvar! Bak ne buldun!" Gen-yal yz heyecandan aydnlanmt. Anvar zerindeki toz ve ta

paracklarn silkeleyerek harabenin arasndan kt. Duvarn arkasnda bir oda-hayr bir maara vard! teki tarafndaki bir tnel, daha baka srlar da vaat ediyordu. erideki hazinelere bakarken, Finbarr'n gzleri huu iinde parlad. Altn yaldzl kapaklar, Byc-mm altnda parldayan kadim ciltler, dolaplarda yl ve sanki aceleyle braklmlar gibi yere salm haldeydiler. Bir kesede kilimler katlanp dizilmiti ve bir kalt yn -grne baklrsa bunlar kiisel eyalard-kardaki duvara dayanmlard. Anvar onlara bakarken gzel, altn bir kadeh yndan dp yerde ona doru yuvarlanmaya balad. Anvar onu yakalamak iin birU adm att ama Finbarr onu geri ekti. "Bekle! Burada by var! Buras korunuyor!" Arivci, Anvar' kolundan tutup dar kard. "Eer yanlmyorsam, biraz nce amzn en byk kefini yaptn! Bir an nce Ba bycy bulmalyz." *

Bycler Kulesine girmeden nce Aurian, Akademinin tandk avlusuna yle bir gz gezdirdi ve dnd iin memnun olduuna karar verdi. Eilin'i ziyaret etmekten honut olduysa da Forral' ok zlemiti ve ayrca Anvar' merak }_ ediyordu, acaba yokluunda nasl idare etmiti. Bir defa daha onun neden Miathan'dan bu kadar ok korktuunu ve Babycnn de onu neden bu kadar bariz biimde sevmediini merak etti. Eer Miathan, Anvar'm gerekten bir katil olduuna inansayd, bu muammay aklayabilirdi ama eer yle olsayd hizmetisinin ad temizlendiinde neden tavrnda bir deiiklik olmamt? Ar heybelerini Bycler Kulesinin merdivenlerinden yukar srklerken Aurian, Anvar'm kendisine yardm etmek iin orada olmasn istediini fark etti. Bir biimde, onu avluda kendisini beklerken bulmad iin hayal krklna uramt. Nefes nefese yukar trmanrken, kendi kendine, "Sen bir aptalsn, Aurian," diye sylendi. "Geldiim nereden bilecek? stelik yapacak daha nemli ileri var." Dairesine girdiinde, Anvar'la ilgili btn dnceler kafasndan silindi. Miathan gelmi, onu bekliyordu. "Sevgili Aurian!" Babyc onu karlamak zere kollarn uzatp bir adm att. "Penceremden avluya giriini grdm. Sa salim eve dndn iin ne kadar mutluyum!" Aurian heybelerini yere brakrken, onun cokulu karlamasndan kanabilmek iin aceleyle geriye doru bir adm att. Miathan'm kolu onu sararken panik iinde kaskat kesildiini fark etti. Dairesine girmeyi nasl baarmt? Sadece kendisinde ve Anvar'da anahtar olduunu sanyordu. Hizmetisine bir ey mi tu? Miathan'm gzlerindeki lmcl parlaklktan uzak durmaya alt; sarsak hareketleri heyecann ele veriyordu. Uzaktayken btn bu tuhaf tavrlarn kendi rn olduuna inanmak

kolay olmutu ama gryordu. Ve nihayet, Miathan onu yalnz yakalamt.

Ktphaneden knca, Anvar, Aurian'mn atnn Bycler Kulesinin kapsnda sabrla durduunu grd ve katakomptaki mthi kefiyle ilgili btn dnceler kafasndan uup gitti. Neeyle, "Leydim!" diye bard. "Dnm!" Avluyu ve kulenin merdivenlerini hzla aarken onu izleyen Fin- barr da glmsyordu. "Hayr! Benden uzak dur Miathan!" Anvar ve Finbarr onun dairesine vardklarnda Aurian'n l duyuldu. An- var dehet iinde glkle soludu. Babyc! Dehet iinde kapnn tokmana yapt ama kap kilitliydi. Dnmeden kapya yklendi ve tahtay dverken Babycnn lanet okuduunu duydu. Bir an sonra, kap ald. Miathan'm cppesinin ucu yanp paralanmt, ellerinde siyah kurum lekeleri ve yanklar vard. Yz fkeden mosmor olmutu. "Bana nasl mdahale edersin?" diye hrlad ve tam vurmak zere elini kaldryordu ki Finbarr abucak Babyc ve avnn arasna girdi, Miathan sk bir kfrle abucak geri ekilirken Anvar arivcinin orada olmasna kretti. Finbarr sanki ters hi bir ey yokmu gibi, "Sana ben mdahale ettim, Miathan," dedi sakin bir sesle. "Hizmetinin heyecann bala, arivlerde senin bir an nce grmen gereken inanlmaz bir keif yaptk." Herhangi bir cevap beklemeden, dili tutulmu Babycy kenara itip odaya girdi. Anvar abucak onu takip etti ve leydisinin grnts karsnda akna dnd. Aurian bir keye ekilmiti, elbiseleri yrtlm ve gzleri fkeyle parlyordu. zenle hazrlanm sa rgs dalm, salar lal rengi bir sel halinde, neredeyse yeri spr- yordu. Yanan bir atetopunu tutan eli bir pene gibi geri ekilmiti ve halnn tten ksm, bunun ilk atetopu olmadn gsteriyordu. Finbarr' ve hizmetisini karsnda gren Byc, bu atetopunu parmaklarnn arasnda yavaa sndrrken, bembeyaz bir yzle titreyerek duvara yasland. y \t vj

Anvar fkeden kaskatyd ama Finbarr'm kolunu tutan eli onu bir ey yapmaktan alkoyuyordu. "Ters bir ey mi var, Aurian?" Finbarr, Babycye ters bir bak att. Miathan omuz 18 9 silkti. "Ate-bysyle basit bir deney yapyorduk ki kontrolden kt," diye sakin bir sesle cevap verdi. "Siz geldiinizde Aurian'a yardm etmeye alyordum." "Meiriel'i artaym m?" Finbarr Babycye hitap ediyordu ama konuurken gzleri Aurian'a gitti.

Miathan, "Buna gerek yok," diye kestirip att. Sonra tekrar yznde gller aarak kapya dnd. "Hadi gidip sizin inanlmaz buluunuza bakalm m? Eminim Leydi de bize katlacaktr." Bunun emirden pek fark yoktu, Anvar Baby- cnn Aurian' brakmaya niyetinin olmadn biliyordu. Finbarr neeyle, "Toparlandnda bizi takip eder," dedi. "Bunlarn -bu deneylerin- nasl yorucu olduunu bilirim. Gel Babyc, bu i beklemeye gelmez." Miathan' odadan dar kartt. Babyc kaybolur kaybolmaz Anvar'a dnp ciddi bir yzle, "Leydine iyi bak," diye fsldad. "Ben Miat- han'la ilgilenirim." Sonra gittiler. Aurian oday geip divana oturdu, titriyordu, yzn ellerinin arasna saklamt. "Beni bekliyormu," diye fsldad. "Dndmde buradayd. Delirmi gibiydi, Anvar! Yeterince sabr gsterdiini ve daha fazla beklemek istemediini syledi. Oh, tanrlar adna!" iini ekii hkrk gibiydi. "Bunu nasl yapabildi! O benim babam gibiydi." Anvar ne yapacan bilmedii iin ona bir kadeh arap doldurdu. Aurian onu seve seve ald, Anvar onun ayaklarnn dibine meldi. Onun dehet ve korkuyla glgelenmi gzlerine bakamyordu. "Leydim, o istediini yapmad..." Aurian'm yz asld ve ban olumsuzca sallad. Titreyerek, "Hayr," dedi. "Ama epeyce bir abalad, dvmeyi bilmem iyi bir ey!"

""" Anvar onun gzlerinde yalarn parladn grd ve artc bir korumaclk dalgas benliini sard. Byk bir cesaretle onun ellerini tuttu. "zlmeyin, Leydim. Finbarr olup bi- 190 teni grd. Ba bycyle konuacan syledi. stelik," diye sert bir biimde ekledi, "Mitahan'm bir defa daha byle bir ey deneme ans olmayacak, ben ona bu ans vermeyeceim! O ne derse desin, hep seninle kalacam. Seni onunla hi yalnz brakmayacam, sz veriyorum." "Bunun iin teekkr ederim Anvar. Bunun senin iin ne kadar zor olduunu biliyorum, nk ondan korkuyorsun ve bugnden sonra bunun sebebini anlayabiliyorum!" Aurian rperdi. "Her ey yoluna girecek Leydim. Bakalar varken bir ey yapamaz herhalde." Anvar sesinin daha gvenli kmasn dilerdi. Aurian i ekti. "Umarm hakl karsn. Aksi takdirde ne yapacam bilmiyorum." DVLE SINANMAK urian, bo sokaklardan garnizona doru atn srerken, m artk sonbahar geldi, diye dnd. afak ehrin dam- W J^larn altn parmaklaryla ok arken hava gzel ve akt ama k artk daha solgun, hava da ak ve temizdi. Aurian aylardr ilk defa pelerinini giyiyordu ve

bundan ok honuttu. Miathan ona yeni bir pelerin vermiti, en sevdii zmrt yeiline boyanm, kaln yumuak ynden, kolsuz bir mantoydu bu ama kapsnn arkasnda ylece asl duruyordu. Aurian Forral'n, da koyunlarnn sert yal ynnden yaplm, eski asker pelerinini giyiyordu. Bunun aptalca olduunu biliyordu ama onun giymedii, eski pelerinini giymek sanki kendisini ona daha fazla yaklatryordu. Kl stad aralarna ihtiyatl ve kapanmaz bir mesafe koymaya hl devam ediyordu ve Aurian mitsizlie kaplmak zereydi. Onu o kadar uzun bir sredir sevmiti ki! Ta ocukluundan beri. O zamanlar bir Bycnn bir lmlye k olmasnn yasak olduunu bilmiyordu ama artk ok geti. Baka birisini nasl sevebilirdi? Bu durum aklna teki, daha skc sorunu getirmekteydi. Miathan. Babyc onu rencisi yapmaya karar verdiinden beri, ona hep sevgili kz gibi davranmt ve Aurian da O0
a

onu bu biimde sevmi ve sayg duymutu. Ama dn olanlar her eyi deitiriyordu. Aurian gitgide glenen bir kirlilik duygusunu silkip atamad iin rperdi. Daha nce hi sevgilisi olmamt ama garnizondaki grm geirmi arka- 92 dalar onu iyi eitmilerdi ve Miathan'm yatan paylama fikri onu tiksindiriyordu. Anvar'a kar olan zalimlii ondan ilk defa phe etmesine sebep olmutu; peki hizmetisinin katil olduu yalann mahsus mu sylemiti? Aurian bir daha Babycye asla gvenemeyeceini biliyordu ve bundan sonra onunla ilikisinde, alttan alta hep bir korku izi olacakt. Dn gece, Anvar'm kefinin sebep olduu heyecan iinde Miathan'la yalnz kalmamay baarabilmiti ama ondan daha ne kadar kanabilirdi? O ehirdeki en gl kiiydi ve istedii her eyi alabilirdi. Aurian, Finbarr dnda Byc-halkmdan kimseye gve- nemiyordu. Eer Miathan'nm amac hep bu olduysa, aralarndan herhangi biri ya da hepsi bu plann bir paras olabilirdi. Babyc tarafndan seilmek en byk onur saylyordu. Aurian, arpk bir glmsemeyle, Eliseth bunun iin sa Nkolunu verirdi, diye dnd. Aklndan bu konuyu Maya'yla konumak geti ama o zaman Forral kesin durumu renirdi ve onun nasl tepki vereceim kestirebildii iin, bunu istemiyordu. O Babycnn dengi deildi. Aurian aresizlikle, bir faydas yok, diye dnd. Nexis'i terk edip Vadi'ye gitmem gerek. Bu, tek makul are olmasna ramen, bu dnce karsnda gzyalarna engel olamyordu. Nasl giderim? Ben olmadan Anvar'm bana neler gelir? Ama o Akademiye ait, onu yanmda gtremem. Hem Finbarr, Maya, Parric ve Vannor'u nasl terk ederim?

Ya For- ral? Onu tekrar kaybetmeye nasl dayanabilirim? Dn yaad oktan ve uykusuz geen geceden yorgundu, dnceleri bir zmn yanna bile yaklaamadan, mitsiz bir ac iinde dnp duruyordu.

Kendi dertlerine gmlm olan Byc, garnizonun b.

yk kapsndan ieri atn srerken, oraya ulatnn tam olarak farkna varmad. zerine gelen toynaklarn gmbrtsn duyduunda ge olmutu. Ald eitim ve igdleri onu kurtard. Bir ayan zengiden ekmeden, atnn karnnn altna dalarken, savrulan klcn kard slk sesinin rzgrn zerinde hissetti; bir eli yularlar ve eyerin ban tutuyordu. Botaki eliyle hanerini ekti, saldrgan yanndan geerken eyerinin kolann kesti, sonra kendini yukar ekti ve tekinin eyerinin nce sarslp sonra dmesini izlemek zere atn evirdi. Atl, merasim alannn tozlarnn iine yuvarland. Aurian srtt. Son zamanlarda birlikte eitim yapt Parric, sert topran zerine oturmu, feci kfrler savuruyordu. "Seni yendim!" Aurian baryordu, btn dertleri bir an iin yok olmutu. "Bana bir bira borcun var, Parric." Ufak tefek svariba ona kt kt bakp bir az dolusu toz tkrd. "Pah! Bira ha! Gerekten! O kadar yavatn ki isteseydim senin kelleni alrdm!" Aurian, "Samalama!" diye karlk verdi. "O zaman, yerde ne iin var? Hadi kabul et, ben kazandm." "Kazanmadn!" "Kazandm!" Kendisine destek olacak birisini bulmak iin evresine baknd ve merasim alannn teki ucundaki okuluk blmndeki Maya'y grd, garnizonun atlak okusu Fional'la birlikte hedeflere ok atan D'Arvan' seyrediyordu. "Grdn m Maya?" diye seslendi. "Ben kazandm, deil mi?" Forral'n ikinci komutan ince, siyah sal bir kadnd. Prl prl, zarif gzelliinin ardnda keskin refleksler ve Auri- an'nm grd en saldrgan, en etkili dv tarzlarndan biri gizliydi. Ufak tefek bir kadnd. Boyu 1,60'n zerinde de ildi ama dzeni salama konusunda hibir zorluk ekmez di, en iri yar asker bile onun keskin dilinden korkuyordu. Ancak yabanclarn yannda sessiz ve utangat, birka yakn

o
-

\ dostuyla birlikte olmay her zaman tercih ederdi. evik Ge- yik'de ilk karlamalarndan sonra Aurian'la ok yakn olmulard. stne stlk Maya, Byc-halkma kar bir ilgi 194 duymaya balam gibiydi. D'arvan, Aurian'la birlikte garnizona gelmeye baladndan beri hep Forral'm yardmcsyla birlikte grlyorlard. Aurian gen ve utanga Bycnn, Akademinin dnda bir arkada bulmasna seviniyordu. Balarda Davorshan'm Eli- seth'e duyduu zaaf karsnda ok zlmt. D'arvan garnizona ilk gelilerinde gergin ve tedirgindi, o yzden Aurian bir sre mitsizlie kaplmt ama daha sonra, hi beklenmedik bir ekilde okulua inanlmaz bir yetenei olduunun ortaya kmasyla utangal geti. Sonra Maya, nihayet onun gvenin kazand ve Bycnn omuzlarndan bir znt yknn kalkmasn salad. Bu noktada ikizler bir atekes yapmlard, ayr odalara tanmalarna ramen, onlar birbirlerine yabanclatiran farkllklaryla birlikte yaamay rendiler. Aurian, kendisini artacak bir biimde, D'arvan'a gsterdii efkatin karln almt, nk arkada bulabileceini aklna bile getirmedii Akademide bir dost daha kazanmt. Parric'in sesi Aurian' dncelerinden uzaklatrd. "Duydun onu, sence o mu kazand?" Fional sadece omuzlarn silkti, D'arvan ise, iki kavgacya dalgn bir ekilde elini salladktan sonra, atlarna devam etti. Ama Maya, salma salma yanlarndan geip gld ve Auri- an'a, "Parric hakl, biraz yavatn," dedi. Svariba neelenerek, "Grdn m?" morali bozuldu. "Ama," Maya devam etti, "etkiliydin. O mek, asrlardr grdm en iyi numarayd! Kabul et Parric, onu fazla iyi eitmisin. Ben kazanan Aurian diyorum." "Ha!" Aurian ufak adama iaret etti. "Sana demitim!" "Lanet olas kadnlar!" Parric stne bana bulam toz" dedi. Aurian'm eyer kolanm kes- eyer kolanm kes-

lan silkeleyerek ayaa kalkarken tiksintiyle mrldanyordu. "Hep birbirlerini destekliyorlar." Aurian glmseyerek atndan indi. Dardan birisi bu olay karsnda dehete derdi, diye dnd ama garnizonda 195 byle srpriz saldrlar

sradand. Askerler birbirlerine sk skya bal bir aileydi. ehrin ve evresinin asayiini salyor, kan herhangi bir sorunla ilgileniyor, konseyin gerekli grd sava ve arpmalar yapyorlard. Ve de meslein tehlikelerinin farkndaydlar. Birbirlerine oynadklar lmcl oyunlarn tehlikelerinin de. Yetenek ve maharetlerini gelitirip hayatta kalma anslarn arttrmak iin, kendilerini ve yoldalarn arkadaln snrlarna zorluyorlard. Bu ok etkili bir yntemdi. Artk, Forral ve silah arkadalarnn sayesinde hi olmad kadar iyi bir savayd ve burada edindii dostluklar altndan kymetliydi. Aurian birden Maya'nm kendisiyle konutuunu fark etti. "Ne dedin?" "Anneni ziyaretin nasl geti dedim?" "Ah, bilmiyorum, her zamanki gibi." Tanrlar adna, dn m dnmt? Bu Aurian'a inanlmaz geliyordu. Maya, "Akas bu sabah ok uzaklardasn," dedi. ki kadn kol kola girip garnizonun eitim yeri olan, ahr benzeri binaya doru yrmeye baladlar. Aurian, "D'Arvan ok atmaktan frsat bulup belki sana sylemitir, btn gece ayaktaydm," dedi. "Akademide byk bir heyecan var. Finbarr arivin altnda baz maaralar buldu. k Orada Kyamet ncesindeki Byc-halkm kayp tarihini anlatan baz evraklar olabilir." Maya, dnyay neredeyse ortadan kaldracak olan ki by savalarnn anlmas karsnda rperip ktle kar bir iaret yapt. "Tanrlar adna," dedi, "Ben.her eyin yok olduunu sanyordum." "Hepimiz yle dnyorduk ama grnyor ki birisi bu 0 O ok esor ki b > malzemeleri tehlikeden korumak iin saklayacak saduyuya sahipmi. O zamann Akademisi ehrin kalanyla birlikte yerle bir olmu olmasna ramen, bu kaltlar asrlar boyunca da- 196 yanm," dedi Aurian. "Onlar koruyan byleri zmemiz gecenin yarsn ald, neden sonra onlara dokunabildik ve ancak o zaman dalmaya baladlar. Gecenin kalann hepsini kaybetmeyelim diye koruma byleri yaparak geirdik." Maya i karartc bir sesle, "Bana sorarsan, onlar kendi hallerine brakmalydnz," dedi. "Bu szlerimi unutma Aurian, eski uursuzluklar ortaya karmann hi bir faydas olmaz." Aurian arkadann szleri karsnda teninin karncalandn hissetti. Gn yaklaan bir felaketin kendini hissettirmesiyle kararyor gibiydi. rperdi. Maya keskin bir sesle, "Bir ey mi var?" diye sordu.

"Hibir ey yok. Yorgunum, hepsi o kadar." Bunun doru olduunu kendi kendisini inandrmaya alyordu. "Bu sabah dvmen gerektiine emin misin?" Maya'nm sesi endieli gibiydi. "Yorgun insanlar hata yapar, bunu bilirsin." Aurian durdu. "Yce Chatak! Bunu tamamen unutmuum!" Maya kuru bir sesle, "Harika," dedi. "Forral acemi askerlere yaplacak gsteri dellosunda, bu yl e olarak btn garnizondan seni seiyor ve sen unutuyorsun. Bu, buradaki en iyi savaya verilmi bir ereftir. Bu kadar ufak bir eyin aklnda kalmamasna amamal!" Aurian, "Kes sesini Maya!" diye patlad. "Geceyi ayakta geirmek senin efsanevi sabah huysuzluuna etki etmemi gibi grnyor!" Maya aka yapt ama sonra yz ciddileti. "zr dilerim, Aurian. Seni skan bir ey olduunu grebiliyorum. Bak, bununla ilgili konumak ister misin? Zamanmz var. Forral yine uyuyakalm." Yzn JU buruturdu.

Aurian i ekti, arkadann yaknl onu btn dertlerini dkmeye itiyordu. Kendisini toparlamaya abalad. "Teekkrler Maya ama bu kendi kendime halletmem gereken bir ey," dedi. "Ama eer zamanmz varsa, biraz taillin iebilirim." Bo toplant salonunda, buhar tten fincanlarnn banda otururlarken, Maya tekrar hamle yapt. "Bu Forral meselesi deil, deil mi?" "Ne?" Bir an iin Aurian arkadann kl stadna kar duygularn, anladn dnd ama Maya devam edince yanldn anlad. "Bunu garnizonun oundan saklamay baaryor ama er veya ge ortaya kmadan insann bu kadar imesi mmkn deil." Aurian'mn kalbi yerinden oynad. "Ne kadar zamandr bu byle?" Maya omuz silkti. "Haftalardr, aslnda aylardr byle. Ama son zamanlarda daha da ktleiyor ve Forral'n hem yardmcs, hem de arkada olarak zlyorum. Kontroln kaybetmek zere, Aurian. Burasnn nasl olduunu biliyorsun. Er veya ge, bir gn birisi ona Parric'in bu sabah yapt gibi bir numara yapacak ve yaralanacak." Maya Aurian'mn yzndeki dehet ifadesi karsnda sustu. "Dilimi tutamadm ite! Bilmiyordun deil mi?" Aurian zayf bir sesle, "nemi yok," dedi. "Keke bana daha nce syleseydin. Belki bunu onunla konuabilirim."

"Saol, Aurian. Seni bununla sktm iin zgnm ama seni dinleyebilir. O... " Maya birden azn kapatt, gzleri kslmt. Aniden ayaa kalk. "Hadi," dedi. "Gitme zaman geldi." Eitim alann evreleyen tahta sralar tamamen dolm utu. 4a \ V Yeni askerler bir tarafta oturuyordu ve kalan yerle lere de gar- sa skmt. nizonda o anda grev banda olmayan kim varsa skmt. Yeni gelenlere kendilerinden beklenenin ne' olduunu konusunda bir fikir vermek iin, her yl yaplan, hi bir darbenin kstlanmad, gsteri dvn seyretmek, her zaman zevk-

li olurdu, dnyann en iyi kl stadn grmeyi kimse karmak istemiyordu, zellikle de bu yl. Forral her yl en iyi savay rakibi olarak seerdi ve Aurian' tercih ederek, ka- 198 yrmaclk yapt sulamasna maruz kalma tehlikesini gze alyordu. Ama askerler iin farkndaydlar ve dv zerine (kesinlikle yasad olan) bahisler bu sene her zamankinden daha fazlayd. Aurian arenaya girdiinde atmosfere heyecan hakimdi. Bedenini ve zihnini yapaca dve hazrlamak iin gerekli altrmalar ve meditasyonlar yapmt ama yine de Forral girdiinde, endieyle ona baktn fark etti. Gzlerindeki hafif bir ilik dnda gayet iyi grnyordu ve Aurian konuyu daha sonra tekrar dnmek zere bir kenara koymak iin kendisini zorlad, iki yarmac da benzer biimde, deriden yaplm kolsuz dv yelekleri, dize kadar uzanan deri pantolonlar ve yumuak izmeler giymiti. Birbirlerine resmi bir biimde selam verdiler ve dv balad. Aurian kendini saknarak, bir daire iziyordu. Forral apnda bir savann karsnda acele etmemesi gerektiini bilecek kadar akl vard. Forral bir ak yakalayp ani bir hamle yapt, oysa Aurian ak vermediine yemin edebilirdi. Geri adm atarken, adamn klcnn ucunun yeleinin sert derisini, tam kaburgalarnn zerinde syrdn hissetti. Ayana abuk olmas iyi bir eydi. Sendeliyor gibi yapp teki tarafa geti. Forral'm sol kolunda bir kan damlas grld, seyircilerin akn i ekmesi Aurian'mnkinin yanks gibiydi, ilk kan o dkmt, hem de bu kadar abuk! Forral byle eski c bir numaray yemezdi. Bir ey yapmas gerekiyordu. Tekrar hamle yapt, bu sefer dorudan. Forral onun darbesini klcyla engelledi. Kllar birbirine kilitlenmi bir halde, burun buruna gelip gerildiler. Aurian, seyircilerin glkle soluduklarn tekrar duydu. Kendisinden daha iri

yar, daha gl olan erkekle yakn dve girerek bir hata yaptn dn\Y" 0

orlard ama onun hareketi kastlyd. "Yavaladn m, ihtikar?" diye yumuak bir sesle dalgasn geti. "Gn bu gndr, seni yeneceim, Forral."Kl stadnn yznde aknlk ve fkenin getiini fark ] etti ama daha fazla konuacak zaman yoktu. Havada savrulan eliin rzgryla ondan koptu, adamn darbesi neredeyse Au- rian'm klcn elinden drecekti. Bundan sonra drste dvmeye baland. Forral'la kumlarn zerinde karmak lm danslarn yaptklar srada, Aurian'a zaman yavalam gibi geldi. Dnya kendisi, rakibi ve salladklar parlayan elik arasnda daraldnda btn dier kayglar unutuluyordu. Coronach havay yararken lm arksn sylyordu. Au- rian klcyla couyor ve iki kl tekrar tekrar birbirine vurduka kollarndan yukar kan, rahatsz edici etkinin takip ettii, temiz keskin prltsyla, klcnn ta kendisi oluyordu. Ald bir dzine ufak yaradan akan kam fark etti ve sonra onlar unuttu. Forral'n da bir ok yerinden kan akyordu. Yz kzarmt, nefes nefeseydi, onun hareketleri kendisi- ninki kadar akc deildi. Aniden gelen bir okla, Aurian onu yenebileceini fark etti. Saniyenin yars kadar bir sre kafasnn baka yere gitmesi, neredeyse dv kaybetmesine mal olacakt. Forral'n yukardan aa vuruunu tam zamannda grd, kafasn eip yuvarland ve elinde klcyla tekrar aya kalkp saldrd. Adm adm onu geriletmeye balad. Kaybetmekte olduu Forral'n kafasna dank etmeye balamt ve bylece dvn atmosferi'de deiti. Onunla gurur duyuyordu, Aurian sanki zihnini okumuasma bunu biliyordu. Dvrlerken hava aralarndaki gerilimle yklenmiti; bu o kadar yakn bir bad ki neredeyse tek bir vcut olarak dvyorlard ve Aurian artk birbirlerine kar deil birbirleriyle birlikte dvtklerinin farkndayd, her ikisi de kazanmak iin glerinin sonuna kadar zorluyordu. Ald ralara ve bedenini sarmaya balayan yorgunlua ramen, bu r

rame duygu insan sarho eden bir arap gibiydi. Yava yava For- rai'm yzne bir glmseme yayld, Aurian kendisinin de karlk olarak

srttn fark etti. Daha nce hi bu kadar 200 mutlak biimde birlikte olmamlard. Bu dv, bir garnizon efsanesi olacakt. Buna ahit olma ansna erimi olanlar, daha sonra hareketlerin grlemeyecek kadar hzl olduunu sylediler. Ne kadar srdn kimse bilmiyordu. Aurian mcadelenin cokusu iinde zaman duygusunu kaybetmiti. Sonra aniden her ey bitti. Forral ayaklarnn dibinde, kumun zerinde yatyordu, klcnn ucu boazmdayd. Aurian onu selamlamak iin klcn kaldrdnda izleyiciler derin bir sessizlie gmlmlerdi, dvn gerilimi gvdesinden ekilirken o yorgunluktan decek haldeydi. Klcna dayanarak Forral'm ayaa kalkmasna yardm etmek iin elini uzatt. Forral kalkarken gzleri birleti ve o tek bakta, bu kadar uzun sredir kalplerinde sakladklar btn kelimeler, btn duygular birbirlerine ulat. Artk saklamak mmkn deildi. Birbirlerine yaslanarak arenadan ktlar. Kalabalk, sanki bir by bozulmu gibi ayaa frlayp karmakark bir biimde onlar alklamaya balad. Aurian, Forral'a akn bir bakla bakt. Onlar unutmulard. Tek bir sz etmeden Forral'm dairesine gittiler. Daha kap kapanmadan birbirlerinin kollamadaydlar. Tam orada, yerde, kan, ter ve kumlar iinde sevitiler. Forral, onun ve kendisinin kan lekeli kyafetlerini kartrken, ellerin temas Aurian'm teninde nefis rpertilere yol ayordu. Forral ilk iine girdiinde bir lk attn hatrlyordu ve daha sonra A VJ Forral'm omuzlarnda, o ac annda parmaklarn bastrd yerde olumu rkler grd. Bedeni gerilip titrerken For- ral lk da att, bu an o kadar uzun yllardr beklemiti ki daha fazla geciktiremiyordu. Sonra onun zerinde gevedi, gzlerini, boynunu, azn pyordu. Hl gergin olan AuriV &0' an, inledi, isteyerek... Forral'n ellerinin gslerini, bacaklarn ve daha sonra bacaklarnn arasn okadm hissetti ve adam onun boalmasn saladktan sonra tekrar iine girdi ve bu sefer o an geldiinde birlikteydiler; tutkular dostluk, 2 01 sayg ve eski bir akn yenilenmesiyle hissedilen derin bir neeyle, gl, uzun soluklu ve salamd. Birbirlerinin kollarnda yatarken dnyann onlar tekrar nne katp srklemesine izin verdiler. Aurian aknlkla dolmutu. Bir kadnn hayatndaki en nemli olay yaamt ve Forral onu seviyordu. Tand gen kz olarak deil, bir kadn olarak. Kendini dnm hissediyordu ve bir biimde Forral da dnmt. Aurian, kendini bu adaleli, kll ada-

mn, sevgilisinin yannda anlatlamayacak kadar utanga hissediyordu. Sonra Forral ona dnd, yz efkatle aydnlanmt ve o, yine her zaman sevip gvendii Forral'd. "Ah, akm," diye mrldand Forral, "bilsen..." Aurian uzanp onun yzne dokundu. "Kk bir kzken bile biliyordum. Sana o zaman sylemitim, hatrlyor musun?" "Evet, sylemitin. Geri ben onun bir ocuk fantezisi olduunu dnmtm. Ne kadar inat olabileceini hesaba katmamtm. Ve de ne dv! Tanrlar adna, bugn seninle gurur duydum." "Bana bunu sen rettin Forral, imdi de baka bir ey Aurian'm rettin." gzleri dans ediyordu. "Sence bu sefer kim kazand?" "Sefil!" Forral gld. "Sence kim kazand?" Aurian, "Bence," diye mutlulukla konutu, "berab dk." Ve adam pt. Banyo yapp kavgada aldklar yaralar tedavi eltile an bugn byyle tedavi istemiyordu. Baka tr bir by iindeydi ve bu yaralarn her biri onun iin deerliydi. K siklerin hibirisi ciddi deildi ama imdi Aurian onlarn far kna vardnda acyorlard. Bir kavgada terledikten sonra V e r-

ikten so souk bir zeminde sevitii iin her taraf tutulmutu. Ama bunun nemi yoktu. Forral'la ikisi mucizevi bir biimde ac hissetmiyorlard. Birbirlerine dokunmadan ve birbirlerinin 202 gzlerinin iine bakmadan duramyorlard. Aurian iin, bu eve dnmek gibiydi ve o kadar doruydu ki bu zamana kadar doruluun ne olduunu bilmemiti. Birbirlerine yaptklar eyler daha baka bir eye dnebilirdi ama kap ihtiyatla vuruldu. Forral kfredip kapya bakmaya gitti. Kapda kimse yoktu ama yiyecek ve iecek dolu bir tepsi yere braklmt. Forral onu masaya koyarken Auri- an bir arap iesinin arkasnda katlanm bir kat fark etti. Forral onu at ve glmeye balad. "Tahmin etmeliydim!" Notu Aurian'a uzatt, o da Maya'nm dzgn, bask yazsn hemen tand, notta, "Zaman gelmiti!" diyordu. Yemek yedikten sonra aklarnn temiz araflarn arasnda da ayn gzellikte olup olmayacan grmeye karar verdiler. Daha da gzeldi. afak onlar yatakta eftali brendisi yudumlarken buldu, ak pencereden talihsiz yeni askerlere merasim alannda talim yaptran Maya'nm sesi geliyordu. Boazndan aa inen lk ate, iinde hissettii atee uyuyordu. Ama bir yandan da ona daha nemli konular hatrlatyordu, Forral'a dnd. Her eyi ak ak konumak en iyisiydi. Ona, "Niye bu kadar ok imeye baladn?" diye sordu.

Forral neredeyse kadehi elinden drecekti. Yz sululukla kzard. "Bunu sana kim syledi?" "Maya. ok zlyor, Forral. Ben de zlyorum." "Tanrlarm, o sefil kadn her eyi biliyor mu? kinizin arasnda kalan bir erkein hi ans yok." dedi. Aurian yumuak bir sesle, "nk bizim iin nemlisin," 0 ilerim. man geiyorlar. Aslnda mesele, seninle ilgiliydi." Forral ona sarld. "Biliyorum, canm. zr dilerim. E] kekler salak gibi davrandklarn bildikleri zaman sa' vunmaya savunm

''Benimle?" Forral bam sallad. "Seni bir ocuk olarak grmekten ne zaman vazgetiimi hatrlamyorum ama yani daha nce de kadnlarla birlikte oldum... "Ah?" Aurian'm sesinde tehlikeli bir tn vard. Onun eski sevgilileri konumak istedii en son eydi. "Ama uzun zamandr kimse yok," Forral, onun san kartrrken aceleyle konutu. "Neyse, senin de ayn eyleri hissettiini biliyordum. Bunun olmasn engellemeye, seni korumaya altm ama seni krdm da biliyordum ve bu, benim de canm actyordu o yzden imeye baladm." Aurian, "Peki niye bir ey sylemedin?" diye sordu. "Kaybettiimiz zaman bir dn!" Forral i ekti. "Gel bunu baka zaman konualm. Bugn ok mutlu olduk, bunu bozmak istemiyorum." Aurian sert bir ekilde, "Hayr," dedi. "Bilmek istiyorum. Sen kendin benim artk ocuk olmadm syledin. Bu salak Byc-lml yasayla ilgili bir ey mi? nk bunu daha nce dndm ve umurumda deil. Eer gerekirse birlikte buradan gideriz. Miathan btn dnyann sahibi deil." "Hayr, mesele Miathan deil, geri rendiinde bamz yeterince derde girecektir. Ama dnmediin bir ey var." Forral'n yz ok ciddiydi. "Aurian, sen Byc domusun. Herhangi bir ey seni ldrmezse istediin kadar yaayabilirsin. Benim iin durum farkl, ben lmlym. Ben gen bir adam deilim, daha imdiden krkm atm ve bir savann hayatnn tehlikelerinden kurtulsam bile sence ka ylm

kald ki? Bunun olmasn engellemek istedim, nk seni seviyorum ve yakn bir zamanda ben lnce senin tek bana yas tutacan dnmeye bile dayanamyoru Aurian midesinin dibinde sersemletici bir sknt hissetti. Forral'n lml olduunu hi dnmemiti. Dehet iind ona bakarken oda etrafnda yok oluyor enin tek m." hissettii sezgisel korkunun rpertisini yine duydu. Sanki yz hatlarnn zerine, ayn sevgili yzn ama daha solgun, kprtsz ve gzleri lm uykusunda kapal bir baka grnt- 2 0 4 s dmt. "Hayr!" Kendi l onu geree dndrd. Kendini hkrklar iinde Forral'n kollarna gmerken grnt kayboldu. Forral ona sk sk sarld, sanki savann gc ona doru akyordu. Omurgasn dikletirip gzlerini sildi ve enesi eski inat haliyle yukar kalkt. "Eer akmzn bedeli yas- sa," dedi, "o zaman onu derim, istemeyerek ama eksiksiz olarak. Seni seviyorum, Forral. Bunun iin yllarca bekledim ve imdi seni kaybedemem. Byc-halk da sonsuza kadar yaamyor. Bir sre ayrlabiliriz ama sana sz veriyorum bir gn seni tedeki dnyalarda bulurum. Bunun iin zaten Mi- athan'la mcadele etmem gerekecek, gerekiyorsa lmle de mcadele ederim." Forral'n gzlerinde yalar vard ama glmsedi. Bouk bir sesle, "Savam," dedi. "Benden yana olduun iin mutluyum. " "Her zaman. Ve daha ok uzun zaman orada olacam." Forral ona sarld. Aramza girmeye alacaklara Tanrlar yardmc olsun. Bir ey daha var, akm. Ben ldmde... Aurian, "Byle konuma!" diye bard. "Bu seferlik," Forral, kesin bir sesle konuuyordu, "imdi sana syleyeceim eyi hatrlaman istiyorum. Sen yas tutmann nasl bir ey olduunu daha bilmiyorsun, ben biliyorum ve seni uyarmak istiyorum. ldmde nce benim arkamdan gelmek istersin. Bunu yapma. Sana uzun yllar srecek bir mr ve daha birok baka armaan verilmi, Aurian. Bu armaanlar bir kenara frlatp atmak byk bir gnah olu Eer geleceini senden alacaksa akmz srdremem. H yr, akm, ben gittiimde, eer yapabiliyorsan baka birisini rum '" At
r. a -

bulman ve mutlu olman istiyorum

Aurian acyla itiraz etti. "Nasl yapabilirim bunu? Benden byle bir eyi nasl istersin?"

"nk seni seviyorum ve btn o yllar yalnz geirmeni istemiyorum. Bu, hem aptallk, hem de hakszlk olur. n- 205 sanlarn hayatlarn sevdiklerinin mezarlar etrafnda ac ekerek harcadklarn grdm. Ben nerede olursan ol, seninle, senin kalbinde olacam. Eer seni mezarmn banda bir yakalarsam, ben, ben stne yamur yadracam, gr bak yapyor muyum, yapmyor muyum!" indeki acya ramen, Aurian buna glmek zorunda kald ve o an aydnlandktan sonra daha mutlu eylerden bahsetmeye baladlar. Ama Aurian onun szlerini kalbinde saklayacakt. Artk kendini daha yal ve daha mahzun ama hibir zaman olmad kadar gl ve kararl hissediyordu. Geicilii anladndan beri, Forral'a duyduu ak, hem ac hem tatlyd ama son derece kymetliydi. Miathan bir nceki gn Aurian' bulamamt. Forral'la el ele odaya girer girmez nerede olduunu ve neden orada olduunu anlamt. Forral eilerek selam vermedi. Sakin bir sesle, "Babyc," dedi. "Aurian'la biz sevgiliyiz." Bu zpkt lmlnn szleri karsnda Miathan barsaklarnn buz gibi bir fkeyle burulduunu hissetti. Aurian onunla gz gze geldi, solgun yznde pimanlk ifadesi yoktu. Miathan fkesini Forral'a yneltti. "Seni zampara!" diye tslad, sesi fkeden titriyordu. "Kanun dman! Tecavzc!" "Ne?" Aurian, fkeden alev alev yanyordu. "Forral' naA \j

sl sularsn... " Savaya yan gze bakarak szlerini yuttu ve Miathan onun fkesine hkim olmaya altn grd. Ah, diye dnd. Demek ona sylememi. "Yaptnz yasak," diye onun szn kesti. Aurian, "Samalk!" diye cevap verdi. "Byc-lml yasa bir kanun deil, Bycler Yasasnda da yok. Pratik se-

heplerle yaplm bir neri sadece. Eer Forral'la biz bu sorunlarla birlikte yaayabilirsek bundan sana ne?" Miathan fkeden kendisini kaybetmiti. "Bu iliki btn 20 6 ehirde bir skandal olacak! Byc-halkn ve beni bu biimde utandrmaya nasl cesaret edersin?" Forral, "yle deil, Miathan," diye araya girdi. "O kuraklk iinden sonra insanlar Aurian' dier Byc-halkmdan daha farkl gryorlar. Onu benimle ya da garnizona gidip gelirken gryorlar ve ak konumak gerekirse dier Byclerden ok daha kabul edilebilir buluyorlar. Benim halkm onu zaten kendilerinden birisi olarak gryor, olabilecek birka

gevezelii de askerler engelleyecektir. Vannor da onu sever o yzden tccarlardan da bir ey diyen olmayacaktr..." Miathan, "Ama Byc-halkmdan bir sr ey diyen olacaktr," diye frtna gibi esti. "Bu yaptn yznden seni mahvedeceim, Forral. Seni konseyden attracam! ehirden kovduracam..." Forral souk bir biimde glmsedi. "Sanmam, Baby- c. Biliyorsun ki konseyde askerleri kimin temsil edeceini artk sen kararlatrmyorsun. Herhangi bir aksilie kar kendi selefimi atam olduumu bilmek istersin belki. Maya'y tanyor musun, yardmcm? Baz sebeplerle, Bychalknn Nexis'i ynetmesi fikrini duymak bile istemiyor. Onunla konseyde kavga ederken gerekten elenirsin. Vannor da aslnda hep bunu bekliyor." Miathan, "Ama, ama bunu yapamazsn!" diye geveledi. Forral srtt. "Oh, evet, yapabilirim. Vannor da bu aday destekledi ve bunu resmi kaytlara geirdik." Babyc donakalmt. Forral'a doru bir adm att, niyeti onun yakp yok etmekti. Ama Aurian abucak kl stadnn nne geip elini bir ey siler gibi kaldrd. Miathan, onun byl kalkan yerini alrken havann bulanp ldadn grd. Aurian'm yznde daha nce hi grmedi i saf bir nefret var\T

d. "Hele bir dene, Miathan," diye bard. "Ben bouna senin rencin deilim. Bakalm bana neler retebilmisin!" Niyetinin ciddi olduu belliydi. Miathan onu kaybetmenin eiindeydi ve onunla birlikte dikkatle tasarlanm plan- 207 lan da kaybolacakt. Asrlk kurnazl tekrar kendini gsterdi. Hile yapmakta stne yoktu ve merhametsizdi. imdi, Aurian Vadi'den dndnde ehvetin kendisini esir almasna izin verdii iin byk bir hata yaptnn farkndayd. Onun yokluunda, her naslsa, kendi kendisini, bir defa onun bedenini elde ederse kalbini de kazanacana inandrmt. Aklsz salak! Bu onun konumu ve gleri karsnda akna dnecek basit bir lml kz deildi ki. Ve kaba acelecilii sayesinde onu kl stadnn kollarna ve yatana itmiti. Kendi aptall byle bir cezay hak ediyordu. Miathan, Aurian'mn gvenini yeniden kazanmas gerektiini biliyordu ve bunun iin gururunu yutmak zorundayd. Gerginlikten titreyerek fkesini yattrmaya abalad ve yz hatlarn pimanla benzer bir hale getirmeye urat. "Au- rian, ltfen, beni affet. Her ey iin ok zgnm. Sana ok kt davrandm, hatam dzeltmek istiyorum. Forral, ok zr dilerim. Aurian'm seninle ilgili duygularn bildiime gre bunu ok daha nce aklma getirmeliydim." ini ekti. "Tasvip ettiimi syleyemem ama Aurian' severim senin desteine de deer veriyorum. Eer istediiniz

buysa- bana da kabul etmek der. yleyse, olabildiiniz kadar mutlu olun." Aurian duraksad, phe yzne ak bir biimde yazlmt. "Canm, sana yalvaryorum." Miathan gzlerine yalarn dolmasn salad. "Aceleciliim iin beni cezalandrma. Senin olumlu fikirlerini kaybedeceime dnyadaki her eyi kay0 betmeye razym. Kendi bym zerine yemin ediyorum ki kararnz saygyla karlyor ve kabul ediyorum.'i\ "Teekkrler, Babyc." Cevabn sakin bir sesle vermi W

olmasna ramen, Babyc, Aurian'm biraz olsun rahatladn hissetti ve kalkanlarn indirirken sesindeki ferahlamay duydu. Ama eskiden koup ona sarlaca bu durumda bir 208 eli Forral'n kolunda, yerinden kprdamad. Miathan iinde ykselen hkmedici bir arzu akm karsnda dilerini gcrdatt. Tanrlar adna, sonunda ona sahip olduunda bu aalanma bin katyla denecekti... Aurian ve Forral kesinkes uzaklatktan sonra Babyc btn kuleyi temelinden sarsan kuvvetli bir rzgr estirerek fkesini kartt. Duman tten haly admlad, tutumu mobilyalar oraya buraya tekmeledi ve kararm duvarn bir blmn itti. Bir kapak t edip ald ve ortaya bir boluk kt. Miathan uzanp altn bir kadeh kartt. Bozulmam tek sandalyeyi ekip pencerenin nne oturdu ve bakt yeri grmeden pencereden dary seyredip incelikle ilenmi zengin madeni okamaya balad. Bardak geni ve ksayd, byk ve ar bir tabann zerinde ince, altn bir aya vard. Gle uulduyordu, bu yle eski ve yle byk bir gt ki havay bile canlandryordu. Miathan glmsedi. Her ey kaybolmu deildi, Finbarr'm kefettii maarada bu deerli eyi bulmu ve bakalar grmeden gizlice almt. Onun ne olduunu biliyordu, bu da her eyi deitirecekti. Afeti izleyen karanlk yllarda kadim Byc-halkmm tarihinin ve ilminin byk bir ksm kaybolmutu. O parlak Eski adan kalanlar, mulak, renkli efsanelerden ibaretti, bunlar da zaman iinde yle deitirilmilerdi ki gereklerle kocakar hikyelerini birbirinden ayrmak imknsz hale gelmiti. Ama Miathan bir efsanenin gerek olduunu artk biliyordu. Bu efsanede drt byk by Elementinin Silahlarndan bahsediliyordu: Rzgrlarn Harp, Topran Asas, Alevlerin Klc ve Yenidendoum Kazan. imdi bu altn kadeh biimini alm olmasna ramen, Miathan Kazann, byk ihtimalle saklanmak zere ekli deitirilmi bir parasn elinde tut

tuuna emindi. Ayn zamanda, onun Kazann gcn de barndrdndan ve zaman verilirse, kendisinin bunu kullanabilmeyi reneceinden de emindi. Miathan'nm gzleri yanyordu. Ona kar gelmeye alan- 2 0 9 lar biraz beklesin hele! Aurian, Forral, Vannor ve amacna o kadar yaklamken ona engel olan o lanetli iren ey, An- var. Onlar kendi kk zaferlerine bir sre daha sevinsinler. Finbarr kr bir katr gibi arivlerde alp farknda olmadan Ba bycsne btn dnyay emrine verecek bilgileri salasn. Aurian, kendini bekleyen gelecekten habersiz, o kere lanetlenmi kl stadyla hayvanlar gibi iftlesin... Korku buzdan bir kl gibi Miathan'nm kalbini deldi. Tarih nas da kendi kendini tekrar ediyordu! Ria'y dnd, onun altnda ne kadar uysal, ne kadar tatlyd. Kendisine melez bir canavarn babas olacan sylediinde hissettii tiksintiyi hatrlad. Ya ayn ey tekrar olursa, bu sefer Aurian'a? Onun Forral'n piini tamas dncesi bile midesini bulandrmaya yetiyordu. Ama bir dakika, ya ocuk, ocuk gerekten bir canavar olursa? Bu onun amalarna uygundu, nk yle bir yaratm by gcne sahip olmasna imkn yoktu, stelik de Aurian ve Forral kalleliklerinin cezasn ekmi olurlard. Miathan gcn kendi evresine toplad ve bunu yaparken kadehin elinde titrediini hissetti. Szlerini dikkatle seerek, sz konusu bebei lmcl bir felakete mahkum etti, bebek, babas gibi insan eklinde deil, Aurian doum yaptktan sonra grd ilk hayvann suretinde olacakt. O laneti ederken, kupa ksa souk bir kla atelendi ve ehrin teki ucunda gk grlemesine benzer bir ses duyuldu. Baby- cnn ii zafer duygusuyla doldu. Demek ki bunu kullanmak mmknd! Onu etkili biimde kullanmay renmek iin ok almak gerekecekti ama sonunda bu silah ona btn
a

dnya ve Aurian'um efendiliini veriyordu. Bundan sonra nm vard. nnde Aurian'm ona yaptn deyecei ok uzun yllar

12 GECEKAAI Gndnm Gecesinden bir nceki gnd ama Vannor'un kz Zanna, bu mevsime zg olduu sylenen iyi dileklerden nasibini alamadn dnyordu. Evin khyas Dulsina'yla birlikte, ei grlmedik eski bir

tarif peinde olan Vannor'n as iin, Byk Kapalardaki yiyecek pazarnn yolunu tutmak zorunda kalmlard. Bu, Sa- ra'nm kabahatiydi, tabii ki. Bayram yemeklerinin nceden iyi bir ekilde planlanmas gerekirdi ve yllardr ailenin yemeklerini piiren Hebba'mn en son leziz lokmaya kadar ince bir zamanlamayla dzenlenmi, kendi gndnm adetleri vard. O yzden, gndnm kutlamalarnn balamasndan bir gn nce, Sara baz deiiklikler yapmann zaman geldiine karar verince, Hebba'mn tepkisi dehet, fke ve su katlmadk panik karm oldu. Vannor dardayd. En byk kz Corielle ise yakn bir zamanda zengin bir kaptann oluyla evlenmi ve yeni kocasyla birlikte Easthaven limanna tanmt. Dolaysyla meseleyi, elinden geldii kadar zmek, Zanna'ya kalmt. Hebba bu i iin mutfakta alan hizmetilere gvenmediinden ("Ne? Kzlar gnderelim de btn gn sallanp oyalansnlar, yle mi?") Dulsina ve Zenna ellerinde lezzetli yiyeceklerden oluan uzun bir listeyle yola koyuldular; listeyi hazrlayan delirmi haldeki a ise, o lgnlk iinde mutfa birbirine katyordu. Zanna oradan kaabildii iin ans- 211 lyd, iki mutfak hizmetisi alamaya balamt bile. Zavall Hebba'y sulamyordu ama Zanna, Sara her zamanki gibi dncesizliinin sonularndan etkilenmezken dier ev halknn ve zellikle kendisinin, ann fkesinin ykn ekiyor olmasndan nefret ediyordu. Hebba, Sara'nm arkasndan "kk sokak kz" diye bahsediyor olabilirdi ama evin hanmn kzdrmay gze alamazd. Neredeyse gndnm olduu iin Byk Kapahar ine atlsa yere dmeyecek kadar kalabalkt. ti kak nce Zenna'nm houna gitti. Uzun, stunlu koridorlar sonsuz sayda lambayla aydnlatlmt. Havada, birbirine karan baharatlarn, peynirlerin, ttslenmi etlerin ve mevsim meyvelerinin kokusu vard. Tezgah sahipleri kendi mallarnn en iyilerine dikkat ekmek iin baryor, insanlar kalabaln iinde karlatklar arkadalarn neeyle selmlyordu. Ama zaman geip de yiyecek stoklar tkendiinde, millet yoruldu, aksileti ve skld. Kalabalk srekli artyor gibiydi, ok byk olmasna ramen yapnn iindeki hava dayanlmaz dzeyde nemli ve scak olmutu. Aldklarnn arl altnda zorlanan Zenna, kendisini pis ve terli hissediyordu. tien kalabaln dirsekledii kaburgalar rk iindeydi. Ayaklarna defalarca baslmt ve kapaharnn sert ta zemininde yrmekten acyorlard. Ba aryordu, ok susamt ve aryan kollarndan sallanan paket ynlar insanlarn arasnda ilerlemesini gletiriyordu. Gerekten bu imknsz diye dnd! Elimizden geleni yaptk ve eer Sara baka bir ey istiyorsa, lanet olasca, kendisi gelip alsn. Bunlar Dulsi- na'ya sylemek zere dnd ama dehet iinde khyann grnrde olmadn fark etti. Onu kalabalkta kaybetmi olO0

W i ol / malym, diye dnd. Sevgili Tanrlar adna, onu burada bir daha nasl bulacam? Zanna durmaya alt ve onu kabaca kenara iten sabrsz 12 insanlar ona kfrettiler. Ufak tefek yapsndan dolay hibir ey gremiyordu. Ayaklarnn zerinde durabilmek iin insan seliyle hareket etmek zorunda olduundan aresizce srkleniyordu. Panie kaplmamaya kararl olan Zenna, dudan srd. Buradan kmam gerekiyor, diye dnd, ama nasl? "Hey Zanna? Yalnz msn?" Salam bir el Zanna'nm omzunu tuttu. Kalabalkta onun iin ufak ama saygn bir yer ald ve kzcaz yeniden nefes alabildiini grnce rahatlad. Minnetle ban kaldrnca Leydi Aurian'm kibar yzyle karlat, yannda garnizondan Temen Maya vard. Byc neeyle, "Tanrlar adna, ne korkun bir kalabalk," dedi. "Senin byle zorlanmana armadm! Biz de Maya'la Forral'a bir hediye alrz diye geldik ama neredeyse inenip gideceiz!" Dzgn kalarn hafife att. "Vannor senin yanna bir hizmeti veremedi mi?" Zanna, kendisini garnizona gtrsn diye babasn ikna edebildii zamanlarda hem Leydi Aurian, hem de Maya'y grmt ve iki kadna da mthi hayranlk duyuyordu ama zellikle Byc, onun olmak istedii her eye sahipti. Kendisine byle gurur veren insanlarn yannda olduu iin ok aran Zanna, Dulsina'y kaybettiini syledi ve birden, sempatik kurtarclarna korkun gnn btn ayrntlarn anlattn fark etti. Sara'mn ad getiinde iki kadnn aralarnda baktklar gznden kamad. Aurian yorum yapmak ister gibi azn at ama Maya'nn bakn grdnde ban hafife saa sola sallayp sustu. Maya ksaca, "Tamam," dedi. "Hadi gidip seni paketlerinle birlikte arabana brakalm. Eer Dulsina'nn biraz saduyusu varsa orada olacaktr. Sanrm imdi o da panik iindedir!" Byc ve Maya, Zanna'nm alverilerini aralarnda payT'VcT

lap onu kapalarmm dna geirdiler. Kalabalk, sava kyafederi iindeki, ciddi yzl bu iki kadnn karsnda eriyor gibiydi ve Zanna bundan mthi etkilendi. Maya'mn tahmin ettii gibi khyay byk kemerli giri kapsnda buldular. Endieden lgna dnm olan Dulsina, ieri gidip gz kulak olmas gereken kz aramak zereydi. Zanna onun sylenmesinden ok utanmt ve konuyu kestii iin Aurian'a sonsuza kadar minnetar olacakt. Aurian haval bir ekilde, "zlmenize gerek

yok," dedi. "Zanna akll bir kz. Biz ona rastladmzda kyordu zaten ama o kalabaln arasndan gemenin ne kadar zaman aldn bilirsiniz!" Byc, Zanna'y kendi eliyle arabaya bindirip paketlerini evresine yerletirdi. Araba hareket ederken Vannor'm kz zlemle arkasna bakt ve yrmek zere arkalarn dnm olan iki kadna seslenip son defa teekkr etti. Kadnlarn konumalarnn sesi, sakin gece havasnda ona ulayordu. Bycnn, "Tanrlarm adna, Maya, Vannor'm kars tam bir kaltak," dediini duydu. "Bana m sylyorsun. Bana kalsa onu bir uvala koyup nehre atardm! Bir bira ielim mi?" Zanna kendi kendine glmsedi. vey annesiyle ilgili dncelerinde yalnz olmadn bilmek nedense iyi gelmiti. ler Zanna'nm dndnden daha fazla zaman almt ve Akademi kprsnn zerinde ilerleyip evlerine giden aalkl tepeye trmandklarnda gn batyordu. Yine kar yaacak gibiydi. Nexis'in zerindeki puslu gkyzne doast, bakr rengi bir k yaylyordu ve sakin havann iinde kalemle izilmi gibi ykselen dumanlarn oluturdu bu lekeliyordu. Zanna arabann kaim krkne gmld, donan parmaklar ve acyan ayaklarndan ikayetiydi. ehrin deiik evlerindeki ocaklarn parlak ateleri, narenciye, baharat ve kzaran etlerin kokusu, ocuklarn parlak ve heyecanl yzlerini dnnce, zlemle iini ekti. Eve gittiinde ok ann iinde duu hatlar e gmld,

farkl bir sahneyle karlaacan biliyordu. Hebba telalannca asla iyi alamazd ve bugnk karklktan sonra Van- nor'm evindeki gndnm kutlamalar bir felaket olacakt. iiler lambalar yakyorlard. Araba dik ve karl tepeye trmanrken, bir dizi altn rengi kre yolun devamn iaret etmek zere tek tek canland. Atlar amurlu yolda kaynca arabac kfr etti ve btn gn hi sesini karmam olan Dul- sina, olup biteni onaylamadn gsterir biimde kalarn atp arabacy azarlad. Malikaneye doru kan virajl alandaki kar sprlmt ve kaygan tepeyi Vannor'm kymetli siyah atlarn incitmeden kaca iin rahatlayan arabac, yolculuu gayet haval bir biimde, kapnn nnde akllar sratan bir takrtyla bitirdi. Zanna kymetli paketleri kartarak, adama arka kapdan yardm etmek istiyordu ama Dulsina buna izin vermedi. "Hayr, kzm," dedi. "ieri gir, ben sana, gzel scak bir iecek getireyim. Bir sre ayaklarn havaya dik. Hizmeti gibi pazarlarda

srndn yeter. Zavall rahmetli anneciinin, mezarnda kemikleri szlayacak." Zanna ieri girerlerken onun biraz daha sylenmesine izin verdi; kadnn ikisi iin de fkelendiini biliyordu. Dulsina yaad yllar iyi geirmiti. Cildi gzel ve krkszd. Siyah salarnda tek bir beyaz tel yoktu. Zanna'nm annesiyle birbirlerine ok yakndlar ve mutfaktaki dedikodulara baklrsa karsnn lmnden sonra Vannor'a olan duygularn sakl tutmas da bu yzdendi. Ancak dier hizmetiler onun tccarla evleneceine hep kesin gzyle bakmlard; t ne kadar. Dulsina mutfak merdivenlerinden aa koarken Zanna bo holde, lgm khyann kendisini sarmalad pelerin ve allar kartmak iin durdu. I ekti. Dulsina iyi niyetliydi ama bir ocuk gibi ilgi grmekten bkmt. Dnceleri kanlmaz biimde Leydi Aurian'a dnd. Byc ve savay nun tccarla nun tccarla all $ d, bir erkek gibi ata binip dvebiliyordu ve kimsenin onu ynlere sardn gremezdiniz. Keke onun gibi olabilsem, diye dnd Zanna. Uzaktan bir fke l duyduunda kulaklarn kapatan earb ayordu. Tanrlar adna! Bir felake- JJ te daha katlanamam. Zanna kotu. Kk olan kardeinin alamalarn duyduunda merdivenlerin yarsn trmanmt. Ses, Sara'nm odasndan geliyordu ve bir baka durumda Zanna glebilirdi. Artk yama gelmi olan Antor hareketli ve yaramazd. Dadsnn elinden kurtulup Sara'nm ak kapsndan ieri girmiti. Maalesef Sara o srada odada deildi ve aynal tuvalet masasnn zerindeki kavanozlar ocuk iin dayanlmaz derecede ekiciydi. Zanna odaya girdiinde, burnuna dklen parfmn kokusu arpt. Bir bakta btn olup biteni anlad; halnn zerine pudra dklmt, kavanozlar ve ieler ba aa edilmiti, ilerindeki losyonlar masaya akyordu, yal, renkli el izleri duvar, deme ve hatta yatak rts zerinde birbirlerini izliyordu. Ve fkeden yz arplp kzarm olan Sara, Antor'a devaml vurmaktayd. Zanna bir an bile durup dnmedi. Sara'ya duyduu nefretle Antor'a kar hissettii gl koruma duygusu bir fke nbetinde birleti. "Onu brak, kaltak kar!" Odann teki tarafna koup ocuu Sara'nm elinden kapt. Olayn denetiminden kmasn istemezdi, sonu olarak Sara onun vey annesiydi ama o Zanna'ya tokat attnda kz btn kontrol duygusunu kaybetti. Sara tekrar vurmaya balamadan nce ona salam bir yumruk geirdi ve sonra ikisi yerdeydiler, sryor, trmalyor, birbirlerinin

san ekiyor ve yaban kedileri gibi baryorlard. Antor ise arkada alayarak, bu grltye katkda bulunuyordu. Vannor'm geldiini ikisi de duymad. Onun varln fark etmeleri kavgaya karp karsyla kzn ayrmasyla oldu. Ba basnn yzne bakar bakmaz Zanna'nm fkesi korkuya d k

nt ve yz kl rengini ald. Antor'un zrlamas sessizlii bozan tek sesti ta ki kap ynnden bir kkrdama gelene kadar. "Yeminle Vannor, burada iki tane cehennem kakn var! 216 Senin ev hayatnn bu kadar ilgin olduunu bilmezdim!" Bir yabancnn kapda durup bu utan verici kavgaya ahit olmas Zanna'y dehete drd. Mthi utanmasna ramen bu gen ve yakkl adamn grntsnn kalbini yerinden oynattn hissetti. Vannor eskisinden daha da fkeli bir bakla baktktan sonra, misafire dnp glmsemeye alt. "Ben u ii hallederken aaya iner misin, Yanis?" dedi. "ikinin yerini biliyorsun!" Bu ara, Sara'ya akln bana toplayacak frsat verdi. Yabanc gider gitmez kocasnn kolunu tuttu. "Vannor, o bana saldrd! stelik de o sefil piin yaptklarna bak! ikisini de cezalandrman konusunda srar ediyorum, ya da... "Ya da ne? Seni ekip kardm yoksullua geri mi dnersin?" Vannor'm yz bir ta gibi souktu. Sara onun szleri karsnda bembeyaz kesilip azn kapatt. Zanna rahatlayarak iini ekti. Babas yeni evlendii karsna o kadar kaplm haldeydi ki onun tarafn tutmasndan korkmutu ama rahatlamas ksa srd. Vannor kendisine dndnde Zanna kalbi skarak ba dertte olann yalnzca Sara olmadn anlad. "Doru odana git!" diye homurdand Vannor. "Seninle sonra greceim!" Zanna babasnn fkesine hazrlklyd ama onun hayal krklna uramasna dayanamazd. "Senin saduyuna gvenebileceimi sanyordum," diye ona baryordu Vannor. "Anneni zlediini biliyorum, benim de onu zlemediimi mi sanyorsun? Sara'mn onun yerini almasn istemediini de izin vere- l d O0 biliyorum. Ama evimin sava alanna evrilmesine izin ver mem, Zanna! Sara senin vey annendir ve ona saygl davranacaksn!" a - u Gt& Hkrklara boulan Zanna konuamyordu. Gitmek zere

olan Vannor abucak geri dnp alarken ona sarld. "Bak, kzm, alama. Olup biten her eyin suunu sana ykleyecek kadar aptal deilim. Sara'yla konutum." O kadar ciddi bakyordu ki Zanna konuulanlar merak etti. "Bir daha Antor'a JJ kt davranmayacak, sz veriyorum. Ama ocuklara alk deil ve... " "Lanet olsun, baba, neden onun yerine bahaneler buluyorsun? Grmyor musun, o," lgn ve zamansz kelimelerin azndan dklmesini Zanna engelleyemedi ve Vannor'm tokadyla sustu. "Azn topla kzm, yoksa tanrlar adna, ben... " Yz fke ve skntyla burumu tu, ayaa kalkp kapy arkasndan arpt. \ Vannor aa indi, biraz nce yaptndan utanm ve Sa- ra'yla ondan nce yaad sahnede midesi bulanm olduu iin akln oynatacak hale gelmiti. Hem karsn, hem de kzn ok seviyordu ama neden geinemiyorlard sanki? Aryan ban ovdu. Tanrlar adna, ne geceydi! O sabah evden ktnda her ey her zamanki gibi yolundayd. Birka saat sonra dndnde evini ayakta buluyordu. Dnmesinden sonra geen ksa zaman dilimi ierisinde Vannor, zrldayan olunu sakinletirip Dulsina'ya devretmiti; onun da yzndeki ifadeye baklrsa gece bitmeden kendisiyle konumak istedii belliydi. Antor ieride yaramazlk yaparken, darda bahvanla flrt eden dady iten atmt. Kz gzyalar iinde bavulunu toplamaya gnderdiinde, elinde valizi, fkeli bir ayla kar karya gelmek zorunda kalmt; eer hazrlad gndnm yemeklerini beenmiyorsa, bundan sonra kendi yemeini kendisinin piirmesinin daha iyi olacan duyuruyordu. Hebba daha bir ey sylemesine frsat vermeden yrd gitti. Sanki bu felaketler yetmezmi gibi stne stlk Sara'yla yapt korkun kavgadan sonra, kars kendisiyle konumuyordu ve en sevdii kzn

krmt. Bu, lanet olas, korkun bir gndnm olacak! diye dnd. Ancak o zaman, ktphanesinin insan eken skunetine 218 ynelirken misafirini hatrlad. Vannor homurdand. O salak evine gelecek kadar aresizse demek ki ba dertteydi. Grl grl yanan odun ateinin nnde oturan Yanis, o ktphaneye girdiinde ayaa kalkt, yakkl yz gergin ve endieliydi. "Vannor, buraya byle geldiim iin zr dilerim. Gizlilikle ilgili sylediklerini biliyorum ama... " Gzlerini karp dudan srd. "Ah, tanrlar adna," diye mrldand. "Benim hatam deildi, yemin ederim. Nasl bilebilirdim ki onlar... "

"Yo, yo!" Vannor bir itirazn ortasnda olan gen adam durdurmak iin elini kaldrd. "Yeni bir kt haber verecek- sen Yanis, tanrlarn akna, brak nce bir iki ieyim!" Zanna'y o gece ziyaret eden tek kii Vannor olmad. O kar kmaz vey annesi geldi. Sara'nm ziyareti ksa oldu ama szleri Zanna'nm korkudan buz kesilmesini salad. Sara kt bir tatllkla, "Peki, pi kurusu, madem ocuklar bu kadar koruyorsun, belki kendi ocuklarnn olmas daha iyi olur," dedi. "Artk on be yama geldiine gre bir vey anne olarak grevlerimi ciddiye alp sana evreden uygun bir koca bulmalym!" Ve eteklerini sallayarak kt gitti. Zanna alamaktan kendini bitirdikten ok sonra, karanlkta uyank yatarken geleceinden endie etti. Sara'nm, ba belas vey kznn, yani kendisinin tamamen ortadan ekilmeden huzur bulmayacan biliyordu. Vannor'm kz pratik bir insand ve gerekleri drstlkle karlyordu. Evlenmesi Sara'nm sorunlarnn zmyd. Zanna bir rpertinin bedenini yokladn hissetti. Ah, tanrlar adna, diye dnd. Beni aptal bir bebek gibi giydirecek, Vannor'm bana muazzam bir drahoma vermesini salayacak ve bu paraya talip olacak

aklsz, fazla beslenmi tccar oullarndan ilkine beni verecek! Bu fikir onu yle bir panie srklyordu ki kap gitmek istiyordu ama nereye gidebilirdi? Aniden, hibir sebep yokken, babasnn gizemli misafirinin yz aklna geldi: da- 21 mk siyah salar, o koyu gri gzlerin zerine dyordu ve Sara'nm yatak odasndaki sahneye gldnde gzlerinin kenarlarnda krklar oluuyordu. Odasnn kaps sessizce aldnda Zanna, sanki dnceleri effafm gibi ard. Onu artan misafiri Dulsina'yd. Khya, "it," diye fsldad. "Mumu yakp giyin. Bir sre iin buradan gidiyorsun." "Ne?" Zanna donakald. Dehet bir yumru gibi boazn tkyordu. >Babam?" diye kelimeleri zorlukla fsldyordu. "Beni buradan gnderiyor mu?" "Hayr, sersem, o byle bir ey yapar m hi! Dinle, Zanna. vey annen bu gece ieye kapatlm bir ar gibi fkeli. Vannor'la arasnn bozulmasna yol atn iin, seni..." Zanna, "Ne planladn biliyorum," diye sefil bir halde konuuyordu, "ve sandndan da kt bir ey. Beni evlendirip gndermek istiyor, Dulsina!" Dulsina ciddi bir sesle, "Duydum, dedi. "Kulak misafiri olmak bir khyann ayrcaldr! Vannor seni istein dnda evlenmeye zorlayacak

kadar kalpsiz bir budala deildir... Ama kzlarnn iyi evlilikler yapmasn ne kadar istediini bilirsin, ikna olman iin senin zerinde bask yapacaktr. Her neyse, bu kafasz tccarlarn gelenekleri ne olursa olsun, sen henz koca falan dnmeyecek kadar kksn! Mesele kapanana kadar seni kz kardeim Remana'nm yanma gndermeye karar verdim. Antor da seninle gidebilir; bir sre ikinizden de mahrum kalmak o ihtiyar salak Vannor'm aklm bana getiO0 rebilir." Zanna grdnn rya olup olmadn dnd. Sara sakinleene kadar ortadan kaybolmak akllca olabilirdi ama

saduyu sahibi Dulsina'mn byle lgn bir ey dnm olmas akla yakm deildi. Ve khyann daha nce babasn eletirdiine hi tank olmamt. Byk bir aknlk iinde sk- 2 2 0 ca giyindi ve Dulsina'mn talimatlar altnda kyafetlerini toplamaya balad, o srada khya aklamalarna devam ediyordu: "Kafan alyor Zanna, sana sr verebileceimi biliyorum. Kz kardeim Remana, Gecekaaklarmm lideri Ley- nard'la evli, daha dorusu evliydi." Zanna elinde yar katlanm bir gecelikle bakakald. Gece- kaaklar m? Yasaklanm Gney Krallndan ipek, deerli talar ve baharat getiren, kuaklar boyunca garnizon komutanlarn mitsizlie sevk eden, ele gemez kaaklar m? Bizim ciddi Dulsina'nm bir kaakyla evli bir kz kardei mi var? Dulsina, "Bilsen daha iyi olur," diyordu. "Baban servetini Gecekaaklaryla ortak ticaret yaparak kazand. Bu geceki misafiri yeenim Yanis, Leynard geen yl denizde kaybolunca o lider oldu. Geri dnerken seni beraberinde gtrecek." Gzlerinde bir prltyla duraklad. "Dikkat et, Vannor'dan korkar, o yzden gerein ne kadar azn bilirse o kadar iyi olur. Kz kardeime vermen iin bir not yazacam, Remana seninle ilgilenecektir." Zanna, "Ama ya babam?" diye itiraz etti. "ok kzacaktr! Hem ya Sara her art altnda bana bir koca ayarlarsa ne olacak? Zaten eer ben babam tanyorsam gelip beni kolumdan tuttuu gibi geri gtrecektir. Hem ben onu zlerim. Onu nasl brakrm, stelik de gndnmnde?" "ok fazla eyi dert ediyorsun, ocuum." Dulsina ona sarld. "Vannor seni sulamayacaktr, kzaca kii ben olacam. Sara da ktlk yapmakla megul olacaktr." Srtt. V'Sen gidince Vannor evi ekip evirenin aslnda kim olduunu grecek, ben de senin braktn ileri stme almayacam! Brak Sara ikimizin stne ykt, o skc ayrntlarla urap

ursun. Eer byk leydiyi oynamak istiyorsa bunun oturup cevherlerini saymaktan ibaret olmadn anlamasnn zaman geldi!" "Ama ya babam arkamdan gelirse?" diye srar etti Zanna. 221 Dulsina ksaca, "Mmkn deil," dedi. "Kaaklarn sakland yer ok gizlidir, o kadar ki Leynard bunu ortana bile syledi. Vannor nerede olduunu bilmeyecektir, ben de ona sylemeyeceim, gerekten acil bir durum olmadka tabii ki. Bana gven canm, her ey yoluna girecek." Zanna duraksad. Sonra, kendisini sevmeyen bir tccarn oluyla evlendiinde hayatnn ne kadar skc olacan dnd. Kendi grntsyle ilgili hayallere kaplmyordu, babas gibi ksa ve tknazd, sade bir yz vard: kesesi dolgun tccar snfnn gsterili evlerini sslemek isteyecei ince, zarif yaratklardan ok uzakt. Akll ve zekiydi. Babasnn ticarette onunla birlikte almasna izin vermemesi en byk skmtsyd. Babas onu kibarca azarlard. "Leydilerin ticaretle uratn kim grm? nk yapmazlar, ite o kadar." Zanna fkeyle ama leydiler Byc olabiliyor, diye dnd, leydiler sava da olabiliyor. Neden tccar leydi olmasn, bilmek istiyorum? Zihni kanlmaz biimde o akam zerine, Aurian ve Maya'yla karlamasna gitti. Peki, kendi kendine onlar gibi olmak istiyordun, dedi, belki de ite bunun frsat! enesini kaldrp Dulsina'ya dnd. "Haklsn," dedi. "Gitmeye hazrm!" Yanis malikaneyi arka kapdan aceleyle terk ederken nor'm hakaretleri hl kulaklarnda nlyordu. Sevgili tanr larm, babasnn bu ihtiyar orta kzdnda insann akln bandan alacak kadar korkutucu olabiliyordu! aresiz bir ses le, "Benim kabahatim deildi," diye mrldand. Vannor'la geirdii tatsz geceden sonra, bu bahane kendisine bile faz la zayf gelmeye balamt. ......- 'Ai a-

e bile "Nerede yanl yapyorum?" Denizci izmeleriyle karl topra ineyip tccarn terasl bahesinden svarak nehre doru yola koyulurken i ekti. Gneye giden babasna elik ederken 222 her ey daha kolayd. Leynard gneylilerin gizli randevu mekn olan, sakin ve tecrit edilmi koyun yolunu bulmay ona retmiti. Yanis gney sularna gvenli bir biimde gemesini salayacak, gizli iarederin lambayla nasl verileceini biliyordu. Maalesef, babasnn ona aktarmad hayati nemdeki bilgi paras, o gneyli pisliklere yakalanmadan...

"Hit! Yanis!" Kaak elini klcna gtrp hemen dnd. Vannor'm gezinti teknesini saklad, sslemeli, kk kaykhanenin yannda, bahenin dibindeki allarn oradan Dulsina Teyzesinin iaret ettiini grerek ard. Karn solgun nda byk bir boha tayor gibiydi, bu boha allarla o kadar kaim sarlmt ki neredeyse bir daire gibi grnyordu. Dulsi- na bota kalan eliyle Yanis'i allarn arkasna ekti. Herhangi bir giri yapmadan, "Dinle," dedi. "Vannor ocuklarn bir sre kalmak zere Remana'nm yanma gtrmeni istiyor." Yanis gzlerini krptrd. "yle mi? Bundan hi bahsetmedi. Hem neden allarn arkasna saklanyorsun, Dulsina Teyze?" Teyzesi i ekti. "nk senin burada olmaman gerek, hatrlamyor musun? Vannor, senin ocuklarla evden ayrlmann ok fazla dikkat ekeceini dnd, o yzden onlar buraya seninle bulumaya getirdim. Hadi imdi gidin, ocuklara iyi bak ve annene sevgilerimi sylemeyi unutma. Yanis, dikkat et. Yakalanma." Yanis azn ap bir ey sylemeden nce, Vannor'un olunu onun hazrlksz kollarn tututurup tccarn kz olduunu tahmin ettii, pelerinli ve her taraf sarlp sarmalanm eyi yle bir kucaklayp vedalatktan sonra gidiverdi. Hi sey-^

si kmayan Yanis, elindeki viyaklayan eyi kza verdikten sonra, suyun kenarndaki stlerin saklad, kk teknesini balad ipi ekmek zere eildi. Onlar ellerindeki bir sr bohayla birlikte buz tutmu dalgakrandan kk tek- 223 neye bir ekilde geirmeyi baard. Kz dantelli bir mendile burnunu siliyordu, kaaknn yrei azma'geldi. Sinirli bir sesle, "yi misin?" diye sordu. "Evet." Kzn sesi fsltdan birazck daha yksek kmt. Sonra Yanis'i rahatlatarak dik oturdu, ocuu kucana ald ve mendili kaldrd. Salam bir sesle, "Evet," diye tekrar etti. "iyiyim. Babam brakmak istemiyorum ama hep macera yaamak istemiimdir. Evde oturup diki dikmekten ve btn o skc kadns ilerden bktm." Yanis srtt. Sonu olarak iyi olacak gibi grnyordu. Ona, "Annem gibi konuuyorsun," dedi. "O da macera istiyormu, sonunda bir kaakyla evlenmi." Kzn kukuletasnn altndan bir kkrdama sesi geldi. "O zaman, en azndan doru yere gidiyorum!" Bu kz kk, komik bir eydi, buna phe yoktu. Kahkahalarla glen Yanis, buz gibi ldayan gecede, nehirden aaya krek ekmeye balad,

Norberth limannn burnunun civarndaki sesiz bir koyda demir atm olan, kk, hzl teknesine gidiyordu. Gndnm olmasna ve karanlk saatlerin bu kadar uzun srmesine memnun olan Yanis, teknenin hayalet grisi yelkenlerinin almasn emretti. Parlak teknesini avlamak isteyenlerin gzlerinden saklayan, kvrml koydan dar dmen krarak, mthi bir rahatlama iinde denize yneldi. Yolcular yaptklar seyahatten yorulmu halde, aada gvenli bir biimde uyumaktaydlar. Karanln iinde, /{kylerden gelen balk tekneleriyle ve yasal ticaretle uraan tacirlerin hantal hantal dolanan gemileriyle dolu, gvenli deniz yollarndan \

kamyorlard. Ama tekinsiz kydan svrken, iki ocuk eline ayana dolanmaktan baka bir ie yaramazd. Ayrca, ocuklar gneye yaptklar korkun seyahatten 224 sonra, isyan etmeye ok yaklaan tayfalarn gznden uzak tutmakta yarar vard. Bu beklenmedik yolcularn sorumluluunu almak zorunda kaldklar iin hi de mutlu olmadklarn Yanis'e aka ifade etmilerdi. Vannor ticari balantlar sayesinde Gecekaaklarn zengin etmi olabilirdi ama kzdrlnca tehlikeli bir adam olmasyla da nlyd, o yzden hl korku iindeydiler. ikinci kaptan Gevan, "Ya frtna karsa?" diye soruyordu. "Ufaklklar suya dp boulurlarsa en olacak? Forral'n muhafzlarndan birisine yakalanrsak ve yanmzda pilerinin olduunu renirse, Vannor ne diyecek? Garnizondaki o put baya tehlikeli olmaya balad." "Eer u olursa, eer bu olursa!" Yanis onu taklit ediyordu. "Vannor ocuklarn kendisi bizimle gnderdi." "Ya kz?" Gevan hibir ey olmam gibi devam etti. "Bir gemide kadnlara yer olmadn her zaman sylemiimdir." "Annem byle dediini sakn duymasn," diye srtt Yanis. "Cierini sker." "Anneni kadn olarak grmyorum. O gemici olarak domu ve bym ama o aadaki ocuk yle deil ki." ikinci kaptan sylenerek uzaklat. Gerekte Yanis'in de kukular vard ama bunlar Zanna'nm pelerinlere sarlm, ufak gvdesini grm olan tayfalarn- kinden farklyd. Onlar onun hl bir ocuk olduunu sanyorlard ama kendisi kz evde Vannor'm karsyla kavga ederken grmt, gsterdiinden byk olduunu biliyordu.

Nehirden aa yaptklar uzun ve yorucu yolculuk srasnda, Yanis olup biteni deerlendirdiinde sonutan hi de honut kalmad. Vannor neden ocuklarn aniden kaaklara gndermeye kalkmt? Bundan ona neden daha nce bah-

C 0 setmemiti? Dulsina Teyze ocuklarla birlikte neden o kadar beklenmedik bir zamanda ortaya km ve neden onlar bu kadar acele ettirmiti? Btn bunlarn tek bir cevab olabilirdi. Yanis, "O adi put," diye mrldand. "Kzn bana casusluk etsin diye gnderiyor." Her ey ok akt. Yanis'in Gneyliler tarafndan aldatlmasna kzan Vannor kaaklarla tanp srlarn renmesi iin, sefil kzn yanma katmt. Ve sonra, Yanis kfretti. Liderlik! Vannor onu bertaraf edip kaaklk iini kendisi yapmak istiyordu. "Ah, gidiyoruz!" Ses o kadar yaknndan geliyordu ki Yanis srad. O dmendeyken sefil kz o kadar sessizce yaklamt ki Yanis tamamen armt. Dnmeden phelerini dile getirdi. "Daha imdiden casuslua baladn ha? Niyetinin ne olduunu biliyorum kzm ama bir ie yaramayacak!" Nehir boyunca giderken Yanis kendisine ve Antor'a o kadar iyi davranmt ki Zanna bu ani dmanlk karsnda oka girdi. Dudan srarak gzyalarn tutmaya alt. Gverteye ktnda mrettebatn kalan ona kt kt bakmt, o da liderlerinin desteine gveniyordu. Onun fkelendirecek ne yapmt? Dulsina'nn Vannor'n hain kzgnlklarn savutururken taknd ciddi ve vakur tavr hatrlayarak, ufack boyuyla olabilecei kadar azametle doruldu. Souk bir sesle, "Eer niyetimi biliyorsan, bana da sylemeni umarm, nk bu konuda hibir fikrim olmadna eminim," dedi. Yanis alay etti. "Demek hi bir fikrin yok, Vannor'la ikiniz bunu akl edecek kadar kafamn almadn dndnz yle mi? Zavall, salak Yanis, gzetlendii aklna bile gelmez. O kadar kaim kafaldr ki gneyliler onu aldatr! Zanna btn bu patlamann ne anlama geldiini arlamy du ama Yanis'in sesindeki acl hissetti ve Vannor'm ad duydu. "Babam m? Ama burada olduumu bilmiyor bile."

C 0

= Korku iinde eliyle azn kapatt ama artk ok geti. Ya- nis gzlerini ksp ona bakt. "Ne?" diye kekeledi. "Burada olduunu bilmiyor mu?" Tanrlar adna, ok gaddar bir hali vard! Zanna geri geri gitmeye balad, durumu aklamaya altka kelimeler azndan karman orman yuvarlanyordu. "Geri imdi biliyordur tabii ki nk Dulsina ona sylemitir ama biz yola karken bilmiyordu." Szleri srdremedi. Yanis ona ta gibi bir yzle bakyordu ve bunun da kendisine hi faydas olmuyordu. "Sara'dan uzaklamalydm," diye itiraz etti. "Beni bir tccarn salak oluyla evlendirmek istiyordu." "Seni Vannor gndermedi mi?" Yanis az ak kza bakyordu. Zanna iini ekti. Gneyliler tarafndan aldatlmasna armamak gerek, diye dnd. "Hayr," diye tekrar etti. "Dulsina eer bunu buseydin bizi gtrmeyeceini syledi, o yzden..." Omuzlarn silkti. "Korkarm sana da tam olarak doruyu sylememi." "Tanrlarn dileri! Baban fark etmeden seni geri gtrmeliyim." Yanis dmen krd, yelkenlerinden rzgrn boald gemi, salland, titredi. Mrettebat dp kalkarken gverteden lanetler ve itiraz sesleri ykseliyordu. Zanna, "Hayr," diye bard. "Bunu yapamazsn!" Dnmeksizin, dmeni elinden alp gemiyi eski rotasna evirmeye alt. Teknenin yalpalayp salland ksa bir an boyunca mcadele ettiler. "Seni, salak!" diye bardYanis. "Gemiyi alabora edeceksin!" Kza boyun eerek geminin dnmesine izin verdi ve yalpalayan tekne dzelip rzgr glgeli, gri yelkenlerini yeniden doldurduunda rahat bir nefes ald. Zanna'y, "n aa!" diye tersledi. "Aslnda seni tekneden aa atmalym!" "Syleyeceklerimi dinlemeden olmaz," Zanna, geri ekilmiyordu. "Bizi geri gtremezsin." Bu salak onu beladan korumaya altn anlamyor muydu? Vannor'm ocuklarnn H Vannor m o

ortadan kaybolmasyla ilgili olarak sulanmas gereken kii Yanis deildi ama babas meseleyi bu ekilde grmeyecekti. mitsizce, gen kaaknn fikrini deitirecek bir ey bulmaya alt. "Mrettebatnn nasl aldatldn grmesini mi is- 227 tiyorsun? Herkes sana glecek!"

"Btn tanrlar adna, ne yapyorsun, Yanis? Denizin dibini boylamamz m istiyorsun?" Rzgr, gne ve souk yemi cildi fkeden solmu Gevan ne doru bir adm att. Zanna sakin grnmeye alarak, abucak, "Benim ha- tamd," dedi. "Ben, ben, dmeni ynlendirebileceimi sandm ama... " "Bu ocuun dmene gemesine mi izin veriyorsun?" Ge- van Yanis'e dnd. "Akln m kardn?" Topallayan ve rklerini ovuturan mrettebat etrafa toplanm, bu atmann sonucunu hrs ve merakla bekliyordu. Zanna, "Yanis'i sulayamazsn. Ona bu ii bildiimi syledim," diye srar etti. "Ne?" Yanis ne diyeceini armt. "Ama..." Zanna onun ayak bileine sert bir tekme att. "ok zr dilerim, efendim, sadece denemek istemitim." En ikna edici glmsemesiyle ikinci kaptana dnd ve Yanis kulana fsldadnda srad: "Bir dakika dmeni eline al, olduu gibi tut sadece." Zanna ne olup bittiini anlamadan endieden kaskat kesilmi bir halde, titreyen ellerle dmene asld. Gevan tiksinerek tkrd. "Thara'nm memeleri!" "Hanginiz daha delisiniz anlamadm... " Szleri azna tkld, nk Yanis onu gmleinden tuttuu gibi gverteden kaldrm ve mcadele etmesine aldrmadan geminin kpetesine asmt, kasna bir dizini dayamay da ihmal etmemiti, ba geminin kenarnda, akp kpren dalgalara doru sarkyordu. "imdi," dedi Yanis. "Azn bozduun iin bu leydide zr dileyeceksin ve sonra da benden zr dileyeceksin! Gzleri yuvalarndan frlam ikinci kaptann yakasn tutan n " tu

elini biraz gevetti ama onu hl o tehlikeli konumda tutuyordu. Gevan nefes nefese zr diledi. Yanis korkudan lecek haldeki adam gverteye indirdi ve sonra sesi soluu k- 228 rnayan mrettebatna bakmak zere geriye bir adm att. "Beni babamla kyaslayp fazla deer vermediinizi biliyorum. Evet, kelerde fsldap mrldandnz duydum. Ama bu geminin tek bir kaptan ve kaaklarn tek bir lideri olabilir, anlyor musunuz? Eer baka birisi baa gemek istiyorsa bunu ya imdi syler ya da bir daha asla sylemez. Ama bunun iin nce benimle dvmesi de gerekir, liderlii benim cesedimi ineyerek alabilirsiniz ancak!" Uzun ve korkun bir an boyunca hepsinin gzlerine bakt, ta ki mrettebat teker teker dnp gidene kadar.

Zanna sevinle el rpmak istiyordu. Parlayan gzlerle Ya- nis'e bakt ama o kendisini grmyordu... "Dikkatli ol!" Onu bir tarafa iterek dmeni eline alp serte evirdi. Gemi sallanp bir tarafa yatt, menteeleri olup bitene itiraz edercesine atrdyordu. Zanna kpetelere doru devrilirken yldzl gecenin nnde entikli, karanlk bir ekil grd ve kayalarn zerinde patlayan dalgalarn sesini duydu. Gemi dzeldiinde, Ya- nis srtarak ona dnd ve ayaa kalkmasna yardm etmek iin elini uzatt. Neeyle, "Gece, sahile bu kadar yakn giderken gzlerini iyice amalsn," dedi. Kalbi hl gmbr gmbr atan Zanna az ak ona bakt. "Bunun dnda," diye ltfedip ekledi, "ilk sefer iin ok iyiydin. Seni iyi bir denizci yapacaz." Zanna zayf bir sesle, "Ben olsam buna gvenmezdim," dedi. "Tanrlar adna, Yanis, o kayay hi grmedim. O kadar karanlkt ki. Nasl anladn?" Yanis ona gz krpt ve glerken dileri bembeyaz parlad. "Grdn m, senin sandn kadar salak deilim deil mi? Gneyliler tarafndan aldatlm olsam bile!"

Zanna itiraz etti. "Ben senin salak olduunu hi sylemedim ki." "Hayr ama baban syledi, daha baka bir sr eyle beraber." Alak sesle konumasna ramen sesinde alttan alta bir 229 ac olduu sezilebiliyordu. Zanna yumuak bir sesle, "Ne oldu?" diye sordu. Yanis i ekti. "Gneylilerle yaplan bu ticaret ok uzun bir zamandr srmekteydi, aile meslei de diyebilirsin. Vannor babamla gelip bize yeni pazarlar bulduunda gerekten servet kazanmaya baladk. Korsanlarla ticaret yapyoruz, bunlar gya sahilleri koruyorlar ama bunlar tanyabilecein en alak, en hi- lekr insanlar. Para kazanmak iin her eyi yaparlar." Zanna ok etkilenmiti. "Neyin ticaretini yapyorlar?" Yanis omuz silkti. "Deiik eyler. Onlarnki scak bir l lkesi, pek bir ey yetimiyor. En ok tahta, yn ve tahl satyoruz, burada ok bulunan eyler ama gneyliler iin bir servet deerinde. Karlnda baharat, ipek ve deerli talar alyoruz ya da almamz gerekiyordu," diye ask bir suratla ekledi. "Ama bu sefer geri dnp kutular atmzda grdk ki kymetli eyleri ste koymular^ altnda deersiz kum var!" Zanna byk bir aknlk iinde, "Ama kontrol etmek aklnza gelmedi mi?" dedi. "Kontrol etmek mi?" Yanis ona hain bir bakla bakt. "Bu oyun deil, biliyorsun. lmne ciddi ve lmne tehlikeli bir ey. Kontrol etmeye zamanmz yok! Gizlice girip mmkn olduu kadar abuk mallar dei toku ediyoruz ve mmkn olduu kadar hzl geri dnyoruz!"

"Hmm!" Zanna dnceli bir ekilde alnn krtrd. "O zaman btn harekat iyi niyete dayanyor." Bir heyecan benliine kaplad. Bu gerek bir meydan okumayd. Yanis'e, "Bu ii bana brak," dedi. "Sana sz veriyorum, o namussuz neylileri yenmenin bir yolunu bulacam." Gen kaaknn az bir an iin arpld ama glmseme

sini gizleyemedi. Sanki kk bir ocukla konuur gibi, kibarca, "Tabii ki bulursun," dedi. Zanna lanet olsun, diye hrsland. Bunu yapabileceime inanmyor. Yine de Yanis onu Vannor'a geri gtrmemeye henz karar vermiti, imdi kavga etmeyi gze alamazd. Bam teki tarafa evirdi. Kibarca, "Antor'n yanna gitmeliyim," dedi. Bu, aa inip iyice bir dnmek iin bulduu bahaneydi. Ona gstereceim, diye dnd. Dur hele. O farknda olmayabilir ama benim beynime ihtiyac var. Bu kaaklarn arasnda kendime bir yer edinebilirim, bunu yapabileceimi biliyorum. Eer hayatma bile mal olacak olsa da bana sayg duymalarn salayacam. BR GNDNM HEDYES urian sandalyesine yaslanp birasndan bir yudum daha ald. "Miathan'nm seninle sevgili olmamza bu kaV J^dar anlayla yaklamasna hl aryorum, zellikle eyden sonra..." Aniden durup dudan srd. Miathan'm kendisine saldrdn Forral'a sylemeye hl cesaret edememiti. "Eer gstermelik olarak tasvip etseydi, bence bu zamana kadar faa verirdi ama neredeyse drt ay oldu... " Omuz silkti. "Akas son sralarda onu hi grmyorum, kendi projesiyle megul. Grdmde de her zamanki kadar nazik. Ve Akademide benimle birlikte kalmana gz yummas ve bizi teki Byc-halka kar savunmas... " I ekerek sustu. Forral, "Meiriel'le yaadn tatszlk seni hl skyor deil mi?" diye hatrlatt. "Elimde deil Forral. Dierlerini umursamam; Eliseth'le Bragar her zaman irenlerdi, tabii Davorshan'm adn bile anmama gerek yok ama Meiriel... Bu kadar nyargl olabileceini hi dnmemitim! Miathan mdahale edene kadar bana ders vermeyi bile reddetti. nsann arkadalarn byle kaybetmesi korkun bir ey ama Finbarr bile onu ikna edemedi." "Aldrma akm." Forral onun elini kendi elinin iine ald. "Eer o yle olmak istiyorsa bununla ilgili olarak yapabileceimiz hibir ey yok. Bir kere gerekten arkadan olsayd, senin iin mutlu olmas gerekirdi." Aurian glmsemeyi baard. "Anvar da ayn eyi syledi.

32 Artk geen gndnmnde kurtardmz o korku dolu yaratk olmaktan kt. Kabul et, onunla ilgili olarak haklydm." "Gerekten de haklydn ve buna seviniyorum. Onun iyi bir ocuk olduu ortaya kt, Aurian, Miathan'm onun hakknda sylediklerine ramen." "O konuyu da merak ediyorum." Aurian alnm krtrd. "Bana ok iyi bakyor ama o kadar nadiren glmsyor ki. Babycden hl ok korkuyor ama bana sebebini sylemiyor. Ayrca, gemiinden, ailesinden, hibir eyden bahsetmiyor. Ona yardm etmek istiyorum, her zaman ok mutsuz grnyor ama bana gvenmezse ona nasl yardmc olabilirim?" Birasna fkeyle bakt. "Tanrlar adna, srlardan nefret ediyorum." Bu gece Gndnmyd ve ikisi Grnmez Tekboynuzlu At'a bir ziyarette bulunarak, mevsim kutlamalarn erken balatmlard. Garnizona epeyce yakn olan bu han, izinli askerlerin en sevdii meknlardan birisiydi. Hann uzun ve alak tavanl meyhanesinin, sala ama scak bir ortam vard; tavanda lambalarn asl olduu salam halatlar grnyordu ve krmz tulalardan rlm kocaman, kemerli minesinde her zaman misafirleri, sevimli bir ekilde karlayan bir ate yanard. Bir zamanlar beyaz olan duvarlar, dumanla kararmt. Dklen biralar ve hogrl han sahibinin (genelde) ses kartmad kavgalarda akan kan emsin diye yerde hep tala olurdu. Buraya taklanlar ho insanlard ve bira mkemmeldi. , Buras Aurian'n en sevdii yerlerden birisiydi ama bu kafasnda geveyip elenemeyecek kadar ok konu vard. Forral uzanp byk kurun srahiden kupalarn doldurdu. "ocuu sulayamazsn, biliyorsun. Kle olmak korkun bir ey olmahi leydilerin en iyisine bile olsa. Ailesini ve ge meldi. gece .

leceini kaybetmi, hem belki de daha nce bir kz arkada vard? Ona ne oldu acaba? Tanrlar adna, bu klelik barbarca bir ey!" Bu, Forral' ldrtan bir konuydu; geen bir yl boyunca 233 dier konsey yeleriyle ve zellikle de Babycyle bu konuda tartm ama baarl olamamt. "Ama eer Anvar sana almazsa ne yapabilirsin ki?" diye ekledi. "Hem onu yle kurtardktan sonra sana bile gvenmemesi tuhaf." Kl stad kalarn att. "Ama haklsn, Miathan'm ondan yle nefret etmesi tuhaf. teki hizmetiler dikkatini bile ekmez." Aurian'm zgn yzn grnce onu neelendirmeye alt. "imdi bunu dnme canm. Bu Gndnm Gecesi ve eleniyor olmalyz. Bak sana ne diyeceim, sen bu gece Byclerin lenindeyken Anvar' dar kartaym m? O lanet olas eye gitmek zorunda olmaman isterdim ama

daha sonra kendi kutlamamz yaparz. Hem benimle ve askerlerle dar kmak u senin zavall ocuunu biraz neelendirebilir." Aurian canland. "Bu ok nazik bir dnce, Forral. Akademiye dndmde Elevvin'e sylerim. lende her zaman yeterli sayda hizmeti olur, bu yzden Anvar'm yokluu fark edilmez. Keke ben de seninle gelebilseydim ama Miathan' zmeyi gze alamyorum, Byc-halkla ilikilerimiz byle sallantdayken hi olmaz. Neyse, bu gece Finbarr'la ikimizin D'arvan' neelendirecek bir planmz var, birka arkada olsa fena olmaz. Bu sene ok zor zamanlar geirdi, kardei Eli- seth'in kliine geti ve kendisinin de gleri bir trl ortaya kmad. Miathan ona her gn biraz daha aalayarak bak yor. Eliseth'in Babycy ondan kurtulmaya ikna e tediini sanyorum, bylece Davorshan kendisine ...-e- -<> D'arvan'm garnizonda arkadalar olmas ok iyi oldu, zel-, likle de Maya ama Akademide git gide yalnzlayor. Onun iin zlyorum." "Yine iyilik peindesin yle mi?" Forral kkrdad ama Aun

rian onun gzlerinin gururla parlad grd, yaptklarn tasvip ettiini biliyordu... "te iyi niyetler mevsimi geldi." Aurian komik bir surat 234 yapt. "Sanrm kendimi glendirmeye balasam iyi olacak. O biradan kald m?" Anvar hizmetiler yatakhanesindeki ranzasnda yalnz bana oturmu, bykbabasnn ona ok uzun zaman nce yapt tahta fltle mahzun bir hava almaktayd. Enstrmanlar iinden yalnzca bunu Akademiye getirebilmiti; ah, onlar ne kadar ok zlyordu! Leydi Aurian'm istei zerine Elevvin lende hizmet etmemesine izin vermiti ama kendisine izin verme nezaketini gstermi olmasn takdir etmesine ramen bunun sebebini anlayamyordu! Gidebilecei hi bir yer yoktu ki. Her zaman olduu gibi, yln bu zamanlarnda, akl kaybettii sevdiklerindeydi; Bykbabas, annesi ve kendisi iin artk onlar kadar uzakta olan Sara. Onlar aklndan karmay baaramaynca Anvar almaya devam etti, yalnzln Bykbabasnn fltnden kan, insana ac verecek kadar hznl notalaryla bastrmaya alnyordu. Birden kap ardna kadar ald, Kumandan Forral karsnda duruyordu. "te buradasn!" dedi. "Her yerde seni aryorum. Burada tek bana ne yapyorsun, evlat? Aurian bu gece lene katlmak zorunda o yzden, ben garnizondan kzlar ve ocuklarla bir iki bira ierken bana elik etmek istersin, diye dndk." akn Anvar' aya kaldrd, ona ancak duvardaki askda asl duran pelerinini alacak zaman tand.

Pelerininin lime lime grnts Forral' yolundan alkoydu. Kalarm atarak, "Bu ne byle?" dedi. "Bu bulak beziyle dar kamazsn, evlat. Kar yayor! te." Kendi kaln, her trl hava. kouluna dayankl asker kaputunu kartp An- var'm omuzlarna koydu ve eski giysiyi ranzann akma doru tekmeledi. "Bu ok daha iyi. Ayn boyda saylrz, sana yay

a saylr kt. Tamam, bu senin olsun. Aurian'a bu kadar iyi baktn iin bir gndnm hediyesi. Aurian'nm odasnda benim yedek bir pelerinim var, gidip onu alalm ve sonra kabiliriz." Anvar ok etkilenmiti. Bu Akademide geirdii ikinci 235 gndnmyd ve btn bu sre iinde kimse ona bir hediye vermemiti. Yutkunarak teekkr ettiini geveledi ama Forral yoldaa bir tavrla omzuna vurdu. "Bir ey deil evlat. Bunu hak ediyorsun. Hadi imdi hana gidelim. Orada deerlendirilmeyi bekleyen nefis bira var, biz de stmze deni yapalm!" Anvar, Grnmez Tekboynuzlu At'ta harika zaman geirdi. Garnizonun askerleri gndnm neesi iindeydiler ve konumalar, glmeler, cmert Forral'n askerlerine gnd- nm armaan olarak smarlad birayla eit miktarlarda akt. Sonra birisi Anvar'm ark syleyebildiini kefetti. Eski bir gitar, han sahibinin zayf itirazlarna ramen, kesinlikle ss olsun diye asld yerden alnd. Gerek bir enstrman almann hazz, ksa bir sre iinde Anvar'n mzik yapma konusundaki mahcubiyetine galip geldi ve askerler byk bir hevesle ona katldlar. Ksa bir sre iinde, kla yatakhanelerine mahsus ak sak, kaba baladlar hann duvarlarn nlatmaya balad. Bunlarn genel konusu ve seslerinin ykseklii hann daha ayk olan mterilerini evlerine kartt. (Bira flarnn boalma hzn gren han sahibi itiraz etmekten vazgeeli ok olmutu.) Ama ksa bir zaman sonra gece bitmiti ve Anvar'm yeni arkadalar vedalayorlard. dn ald gitar isteksizce duvara ast. Bunun iin ok uramas gerekti, nk duvardaki iki ividen hangisine asmas gerektiini bilemiyordu ve ona da isabet ettiremiyordu. Sonra Forral'la ikisi yeni ve taze karn iinden, kollarn birbirlerinin omzuna dolayp dar bir ayla birbirlerine yaslanarak Akademiye doru sallana sahana yrdler. Her birisinin bota kalan elinde, bir ie arap var #

d ve yrrken ark sylyorlard; terbiyesiz halk halatlarndan kfrl asker arklarna geiyorlard. karttklar grltyle neredeyse btn

ehri uyandracaklard. Anvar umursa- 6_ myordu. Bu gece, bir defalk olsun, gerekten eleniyordu. Meiriel ise Byclerin leninde elenmiyordu. Bardann dibindeki az miktardaki arab dndrp kibar bir yudum ald ve yandaki masay igal eden neeli gruba fkeyle bakt. "Finbarr bu gece mutlu grnyor." Eliseth ifacmm yanndaki bo iskemleye kayd. Meiriel kalarn att. Hava-B- ycs ve onun kurnaz imalarndan holanmyordu. Umursamaz bir grnt vermeye alp omuz silkti. "Finbarr'n arivlerinden kartlp bir kutlamaya srklenebilmesi nadir bir olaydr. Bu kadar araba alk deil." fkesini, gizlemek istemesine ramen aa vurmutu. "Aurian'a gre hava ho; garnizondaki o aalk lml pislikle saatler boyu alem yapmaya alk..." Eliseth sempatik bir sesle, "Bunu hepimiz bilmiyor muyuz!" dedi. "inan bana Meiriel, bamza nelerin geleceini gryoruz. O sefil kl stadn zamannn yarsn burada geiriyor ve varlyla odalarmz kirletiyor. Fazla zaman gemeden, teki lml arkadalarn da davet eder ve huzurumuz ve inzivamz tamamen kaybolur. Miathan buna neden bir dur demiyor?" Meiriel ac bir sesle, "Nedenini biliyorsun," dedi, "Aurian Ba bycy kk parmana dolam durumda." "Grnen o ki sadece Ba bycy deil." Eliseth, Fin- barr ve D'arvan'm Aurian'la glp iki itii yandaki masay iaret etti. Ta yerini bulmutu. Duygular arabn etkisiyle zaten ayakta olan Meiriel yznn fkeden kzardn hissetti. "Sen kendi iine bak, kaltak!" Eliseth'in sempatik ifadesinde bir deiiklik olmad. Dz bir sesle, "Sadece seni uyarmak istemitim," dedi. "ama farkmdaysan... " Szlerini byle asl brakt fikir tam olarak ifade edilmediinde daha gl oluyordu. "Farknda msn?" diye devam etti, "eer Aurian lml n hrs iin terk ederse, - nk byle skandal bir ele asla mstakbel bir Babyc olamaz,- Byc-halk arasndan bir e bulmak zorunda?" Meiriel ona bakt. "Tam olarak ne sylemek istiyorsun?" Eliseth omuz silkti. "Yalnzca, ihtimaller snrl. Davorshan ve Bragar'dan nefret ediyor, D'arvan bir ie yaramaz, Miat- han' reddettii rivayeti var, salak ey." "Finbarr beni asla brakmaz!" Bu syledii kendisine bile inandrc gelmemiti. Finbarr lmlyle olan utan verici meselede Aurian'm tarafn tutuundan beri Meiriel'in aklna kskanlkla ilgili dnceler geliyordu. Eliseth hevesle, "Peki, iyi o zaman. Dert edecein bir ey yok," diye konumutu. "lgini ekebilecek kk bir neride bulunacaktm ama... "

"Ne?" Sz Meiriel'in azndan istediinden daha keskin bir tonda kmt ve Hava-Bycsnn glmsedfini grnce bu hatasna lanet okudu. Eliseth eilip ona yaklat. "Miathan'n melezlere duyduu nefreti biliyorsun. Eer Aurian kl stadnn piini tarsa o zaman Babyc onu srgn eder." Meiriel'in yzne yakndan bakarak geri ekildi. "Ama Aurian buna izin vermeyecektir. Byle konularda denetimi ok iyidir. Ona kendim rettim." "Ama ifac sensin, Meiriel. rettiin eyi bozacak gcn olmal, yani istiyorsan. Bir dn, kk bir kar-by bizi Aurian ve irkin etkisinden kurtarabilir. Gerekten, bu konuyla ilgisi olan herkesin yararna olur. Aurian'nn duygular onu her geen gn daha fazla lmllere doru ekiyor, geri bu dnlemez bir ey. Onun yerine verilecek bir kararla baka bir yerde daha mutlu olacaktr ve Forral'la ikisi huzur iinde birlikte olabilirler." Eliseth omuz silkti. "Hem C 0

bu geceden daha iyi bir frsat ne zaman geer eline? Aurian zaten epeyce iti senin mdahaleni fark etmeyecek kadar eleniyor. Fark ettiinde bu hatay kendisinin yaptn dnecektir. Senden asla phe etmez." Tekrar Davorshan ve Bragar'a katldnda Eliseth glm - syordu. "Evet?" Bragar ona soruyordu. "Nasl gitti?" Bu adam kurnazl hibir zaman renemeyecekti. "Daha iyi olamazd." Hava-Bycs oturup eteklerini titizlikle dzeltti ve kendisine bir kadeh arap doldurdu. "Dndm gibi, Meiriel'in sama sapan kskanln kendi yararmza kullanmak zor olmad. tiraz etti tabii ki byle bir eyi aklna bile getirmeyeceini syledi ama tohum atld.Ya- pacaktr, korkma." Yznde hayran bir glmsemeyle Davorshan'a dnerken Bragar'm suratnda beliren fkeyi gururla fark etti. Aptallar kendi ilgisini ekebilmek iin birbirlerinin grtlana yapacak haldeydiler ama o ikisini de kolaylkla denetleyebiliyordu. "Peki Davorshan," diye mrldand, "Aurian meselesi halledildiine gre senin talihsiz kardeini ortadan kaldrma iine dnebiliriz. Neden biraz daha arap getirmiyorsun? Birden iimden kutlamak geldi!" Akademiye dndklerinde kapdaki muhafzlar tarafndan sert bir ekilde "susturulan" Anvar ve Forral, Aurian'nNdaire- sinin kapsnda kararsz bir biimde durdular. Forral, belirsiz ama neeli bir biimde, "Gel, evlat," dedi. "Gel Aurian'la bir iki i. Daha Aurian'la iki imedin

ve eer imezsen fkeden deliye dner. Ve onu delirtmek istemeyiz, deil mi?" diye abartl bir fsltyla eklerken suratn yle bir hale getir

miti ki Anvar glmekten bir duvara yaslanmak zorunda kald. Forral kapy at ve ikisi odann iine resmen dtler. Yznn kzarmas ve yeil gzlerinin ltsna baklrsa Aurian da epeyce kutlama yapmt. Genellikle giydii kasvet

li Byc giysilerini ve pratik sava kyafetlerini bayram kl iin terk etmiti. Derin bir yakas ve dkml uzun kollar olan, koyu altn renginde, kadife bir elbise giyiyordu. Ate rengi salarnn oluturduu servet, altndan gevek bir 239 filenin iine hapis olmutu ve mum ateinin yumuak nda, yaayan bir alev gibi parlyordu. Anvar kalbinin bir ka kez dzensiz attn hissetti. Onun bu kadar gzel olduunu daha nce hi fark etmemiti. Forral onun stne atlayp Anvar'm varlndan hi utanmadan, yzn pcklerle kaplad. Aurian gld ve o da sevgilisine sarlp pt. Glmseyerek, "yi vakit geirmie benziyorsunuz," dedi. Forral, "Anvar'la beraber Tekboynuz'daydk, ocuklar da vard," diye bilgi verdi, "ama seni zledik." "Ben de sizi, h, zledim." Aurian gld. "Gndnm pcklerimi gecenin banda beri hasretle bekliyorum." Komik bir surat yapt, Forral onu yine pt. Sonra Aurian onun elindeki arap iesini fark etti. "Ah canm! Bu bana m?" Forral, azametli bir havayla ilan etti, "Sensiz kutlam saylmazdk, dur aaym unu." Anvar'm srtndan pelerini, elinden ieyi alp ne arap doldurdu, atein nnde durup birbirlerine kadeh kaldrdlar. Aurian, Forral'a, "Mutlu gndnm, akm," dedi. "Mutlu gndnm, Anvar." Son iki yldr ilk defa gndnm Anvar iin gerekten mutlu geiyordu. Hep birlikte masann etrafna oturdular ve Forral, Anvar' utandrarak, onun hazrlksz olarak verdii konseri Aurian'a anlatt. "Gerekten canm, harikayd," dedi. "Bu Anvar gitar, yani, senin kl tuttuun gibi alyor; ritm, ate ve ak. Keke sen de onu dinleyebilseydin." Aurian, "Ben de ok isterdim," dedi. "Bu harika bir ey. Byle almay nerede rendin, Anvar?" Anvar kendisini ok mutlu hissettii iin ve arap da dili

ni zdnden, kendini onlara, Ria'nn ona nasl mzik dersi verdiini, sonra bykbabasnn ona enstrmanlar yaptn, Akademiye gelirken

btn bunlar nasl kaybettiini 240 anlatrken buldu, ikisi de artk lm olan, en sevdii bu iki insandan bahsederken gzlerine yalar doldu. Aurian yavaa uzanp yznden szlen bir damla gzyan sildi. "Bu kadar zlme. Onlar hep seninle, bu kadar sevdiin mzie olan yeteneinde yayorlar. Hep orada olacaklar, senin ellerinde ve kalbinde." Forral'la birbirlerine baktlar, bu o kadar derin bir ak ve zntyle dolu bir bakt ki An var, birden durumu anlad ve gzyalarn, kendisi iin mi yoksa kendisine bu kadar iyi davranan ve aklar bir gn bir trajediyle son bulmaya mahkum olan bu iki insan iin mi dktnden emin olamad. Bardaklar boalmt, Aurian birazck sendeleyerek kalkp zel bir gn iin ok uygun olduuna inand bir arab kartmaya gitti. Tozlu ienin mantarn aarken, "Miathan bunu bana gndnm iin verdi," dedi. "zel babozumla- rmdan birinin rn. Bunu kimlerin ieceini bilse yine deliye dner!" ki adam da kkrdadlar ve Babycnn armaan sayesinde elenceleri yeniden neelendi. birlikte, kendilerine elik eden bir enstrman olmakszn ve saat ok ge olduu iin alak sesle ark sylediler. Kahvalty hazrlamak iin kalkmas gerektii fikri Anvar'm zihninden hzla getiyse de bunu grmezden geldi. Yarn nasl gelebilirdi ki? Bu gece zamansz bir hazzm ana yakalanp sonsuza kadar srecekti. Aurian'm kontralto sesi onu heyecanlandrd. Onun ark syleyebildiini bilmiyordu. ienin dibine bulduklarnda kaba saba baladlara ve aptal ocuk arklarna dnmlerdi. de ellerinde olmadan srekli glyorlard. Aurian gzlerinden akan yalar silerek, "Ah tatlm," diye i ekti. "Asrlardr bu kadar iyi vakit geirmemitim!" Bardaklarn yeniden doldurmak iin ieyi evirdi ama yalnzca

birka damla akt. "Yarasa boku!" Finbarr'm en sevdii kfr mrldanmt. "Bu sonmu!" Anvar, ayaklarnn zerine dikilmeye alarak, "Ben zaten gitmeliyim," dedi. "Sabahleyin siz tembel takmna kahvalt- 241 larn getirmek iin kalkmalym!" lk defa olarak, szlerinin kimseyi gcendirmeyeceine gvenerek dncesizce konumutu ama Aurian'n yz dt. "Ah, Anvar zr dilerim. Aklma gelmedi... " Forral kalarn att. "Bak, evlat," dedi. "Bunun Aurian'n kabahati olmadn biliyorsun. Seni kle olmaktan kurtaramaz, benim de elim kolum bal. Elimde olsa bu klelik iine yarn dur derdim ama konseyde ounluk bana kar. Denemediimi sanma. Hem niye zavall Aurian' suluyorsun? O seni kle yapmad, sadece sana yardm etmeye alt. Sana klesi gibi davranyor mu? Aylardr senin iin aptallar gibi zlyor, bunu biliyor muydun? Elinde olsa, seni kurtarmaktan mutlu olaca kadar

hibir eyden mutlu olmayacaktr. Btn bunlarn karlnda ona byle davranmaman lazm." Bu kadar fazlayd. Anvar fkeyle, "Bunu biliyorum!" diye bard. "Ama siz benim yerimde olsaydnz kendinizi nasl hissederdiniz? nsann hibir eyinin olmamas nasl bir eydir bilemezsiniz; ne zgrlk, ne gelecek, ne mit! Her zaman saygl olmak, srasz konutun diye ceza almamak iin her szne dikkat etmek, birisi iaret edip aracak diye hep hazr beklemek. Sen ve Leydi Aurian'n dnya zerinde bir yeriniz var. Size sayg gsteriliyor; birbirinizi seviyorsunuz. Ben hi byle bir ey mit edebilir miyim? Ben kleyim, sevme hakkm yok. Bunun insan nasl yalnzlatrdn dne - biliyor musunuz? Hayatmn sonuna kadar mitle beklediim hibir ey olmayacak; bana ait olan hibir ey ve hi kimse!" "Ah, Anvar." Aurian'n gzleri efkatle dolup tat. Onun \,V yanma gidip elini tuttu. Yumuak bir sesle, "Keke yapabilece im bir ey olsayd," dedi. Byle patlam olduu iin zaten utanmaya balam olan Anvar kendini iyice sulu hissetti. vV n -

"zr dilerim, Leydim," dedi. "Sizden ikayet ediyormu- um gibi grnmek istemem. Bana kar hep o kadar iyi oldunuz ki." Uygun kelimeyi bulmakta zorlanyordu. "Bu ge- 242 ceyi btn dnyaya deimezdim." Aurian, "Ben de," diyerek onu temin etti, An var zrnn kabul edildiini anlad. Aurian bir ekmeceden ufak bir paket ot bulup kartt ve onun cebine sktrd. "Sabah bun dan bir ay demle," dedi. "Bu Meiriel'm her derde devala rndan biri, aryan balara birebirdir. Yarn herhangi bir te davi deneyebilecek durumda olacam sanmyorum, istedi in saate kadar uyu, Anvar, kalktnda kiiye yetecek ka dar kahvalt getir." Anvar, Aurian ve Forral'la Miathan'nn kahvalt edeceini dnd ve birden btn gece mahvoldu. I geirip gitmek zere dnd. Ama Forral bir kolunu onun omzuna dolayp gitmesini engelledi. Yumuak bir sesle, "An lyoruz, evlat," dedi. "ikimiz de anlyoruz. Babycy et kileyebilir miyiz bilmiyorum ama gelecek yl belki seni gar nizona almay deneyebiliriz. Aurian'm seni biraz kl al trdn biliyorum. Eer renebilecek gibi grnrsen ve sana uyarsa belki Miathan benim

birliime katlmana izin verir. Sen iyi bir adamsn, hayatn lanet olas Byclerin hamalln yaparak harcamaman gerekiyor," Aurian'a bakp utanla azn kapatarak, "zr dilerim, akm," diye ekledi. "Seni kastetmedim, tabii ki." Aurian'm kzmad gibi bundan holanm grnmesi Anvar' artt. "Forral, ne harika bir fikir!" Kl stadna serte sarld. Anvar'm kalbinden byk bir arlk kalkm gibi oldu. Ar bir kran duygusuyla o da Forral'a sarld, ................................................................................

hepsi birbirini kucaklyordu, Anvar'n yz yle glmektey di ki neredeyse acyordu. Sonra Aurian ona sarld ve Forral aniden, "Bak, Anvar'a gndnm pc vermedin daha," dedi. "Bu hi unutulur mu!" \ Aurian, "Tanrlar adna," dedi. "Tamamen haklsn." Kol

larn Anvar'n boynuna dolad ve gen adam, onun bir kelebein kanad kadar hafif dudaklarnn yanana srndn hissetti. Forral kkredi. "Bu ok ac kzm." dedi. "Bundan daha 243 iyi bir ey gelmez mi elinden? Hadi, gndnm bu, doru drst p ocuu!" Ve Aurian onun dediini yapt. Bu, For- ral'nki gibi tutkulu bir pck deil ama yine de cmert, yumuak ve Anvar iin tuhaf bir biimde deerli olan bir pckt. Bir kere daha kalbinin atlarnn dzensizletiini hissetti, onun yumuak dudaklarnn kendisininkilere temas rpermesine yol amt. Forral, "Bu biraz daha uygun oldu!" deyince Anvar birden onun varln hatrlad. Kl stad Aurian'a, "Bak sayende yine glmsyor, akm," dedi. Byc, "Umarm yledir," diye cevap verdi. Bir an iin Anvar'n gzlerinin ta iine bakt. "Daha sk glmelisin, sana yakyor. Eer iler umduumuz gibi geliirse, gelecekte glmek iin daha fazla sebebin olacak." Forral, "Bak, ben buna ierim," dedi. "Ah, lanet olsun, ie- meyiz!" Bylece imek yerine birbirlerine iyi geceler dilediler. O gece yata Anvar'a her zaman olduundan daha az sert ve daha az souk gibi geldi. Uyuduunda tatl ryalar grd. Gndnm Sabah, Anvar geen gece yaptklar kutlamann bedelini dedi. Kafas yerinden kopacakm gibi aryordu ve bu acdan kurtulmak iin kopmasna da razyd. Ama Aurian'nn ilac harikalar yaratt ve ksa bir sre iinde onun kahvalt tepsisini hazrlayabilecek hale geldi, geri

yiyecek kokusu hl biraz midesini bulandryordu. Tepsiyi kulenin merdivenlerinden yukar Aurian'n kapsna gtrrken, arkasndan aceleyle gelen birisinin ayak seslerini duydu ve dndnde bunun Bycnn kendisi olduunu grd, dar 0

eydi ve elinde byk, yassms, tahta bir kutu tayordu. An- var, onun bu kadar erken bir saatte nereye gitmi olabileceini merak etti, zellikle kendisi gibi kolay rahatsz olacak bir 244 durumdaysa. Yaklatnda Anvar onun yorgun ve bitkin grndn fark etti ama souk, yzne bir para renk ve gzlerine de biraz dn gecenin ltsndan katmt. Rzgrn datt salarnda kar taneleri prl prl, elmas damlalar olarak eriyorlard ve karl ak havann taze, canlandrc kokusu her zaman kulland baharatl, amberli parfm bastrmt. Onun dn gece kendisini pn hatrlayan Anvar kzard. arabn etkisi altnda yapt bu iten piman myd acaba? Utan ve fkeyle ban m evirecekti? Ama kendisine gl, drst, dosta ve sevgi doluydu. Elini alnna gtrp arpk bir glmsemeyle, "Sende mi?" dedi. Anvar ban sallad. "Bo ver. Deerdi. Dn gecenin her bir dakikasndan keyif aldm." Anvar armt. Onun ne dndn biliyor muydu? Szlerinde gizli bir anlam m vard? Alnn krtrp Bycnn arkasndan dairesine girdi. "Tanrlar adna, bu ne karklk!" Aurian yerlere salm kadehler ve ieleri grnce suratn buruturup perdeleri amaya gitti. Anvar tepsiyi brakp dkntleri toplamaya balad, o srada Aurian atei yakt, bu i onun ok zamann almyordu. Onlarn hareketlerinin sesi Forral' uyandrm olmalyd, nk Anvar yandaki odadaki yataktan bir homurtunun ykseldiini duydu. Aurian yz sevgiyle dolu olarak kl stadna kotu ve Anvar kendi aptallna lanet okudu. Gizli anlamlar yle mi! Ne kadar aptald. Kendisinden tamamen utanarak gitmek zere dnd. Aurian'm yz yatak odasnn kapsndan grnd. "Daha gitme," dedi. Byc, Meiriel'in ilacndan biraz kartrp Forral'a gtrrken Anvar isteksizce bekledi. iftin sevgi dolu yaknl, kendi hayatnn boluunu daha da ortaya karT^vo5

iyordu; kendisini darda braklm hissediyordu ve iin gerei bir para kskanyordu da. Dier yandan Miathan'la karlama tehlikesinden kamyordu. Aurian odaya dndnde, "Babycnn ne zaman ge- 245 leceini dnyorsunuz, Leydim?" diye sordu. "Miathan m? Gelecek mi? Mesaj m geldi?" Aurian kalarn att. Anvar kii iin hazrlanm masay iaret etti. "Hayr ama ben dndm ki... " Bycnn yzne bir gl yayld. "ok kr ki yok," dedi. "Forral buradayken Miathan benimle yemek yemez. Bugn Gndnm olduundan dolay, sen bize katlmak isteyebilirsin, diye dndm. Gel, otur. Forral da geliyor." Kl stad ieri girdiinde, daha bitkin yz yiyeceklerin grnts karsnda yemyeil oldu. "Bunu yemek zorunda mym?" diye szland. Aurian, "Hadi bir dene," diye zorlad. "Tam da buna ihtiyacn var." "Peki patron!" Forral sylendi ama tabii ki yiyecek ve Au- rian'n ilac ksa bir sre iinde etkisini gsterdi. Son tabak da boaldnda herkes kendini daha iyi hissediyordu. Aurian Anvar'a dnd. "Forral'la dn gece birbirimize hediyeler verdik ve sana bir ey vermemi olduumu fark ettim o yzden... " Uzanp kenarda dayal duran kutuyu kaldrd. "Bu senin iin." Anvar ne diyeceini bilemeden kutuyu kucana koydu. Bu kadar ok ok fazlayd. Dn gece Forral pelerini vermiti, imdi de bu. Yavaa kapa kaldrd. inde, kaim bir kuman arasnda korunan gzel bir gitar vard, parlak tahtasnda ince kakmalarla gerekten kaliteli bir eydi. Grdne inanmaya cesaret edemeyerek Aurian'a bakt. Byc, "iyi mi?" diye sordu. "Aslnda sana setirmeliydim ama bir srpriz yapmak istedim. Eminim ki eer beenmezsen satc de

itirmeye raz olur, geri bu sabahn krnde yatandan kartlmak pek houna gitmedi." Anvar enstrman dikkatle kutusundan kartt ve bir akor 246 ald. Soukta yapt yolculuktan sonra aletin akort edilmeye ihtiyac vard ama tonu yumuak ve tatlyd. Anvar, "Ah, Leydim, teekkr ederim," diye fsldad. Boaz skyor ve gzlerine yalar doluyordu. Byc-halkm oundan ne kadar korksa ve nefret etse de artk Aurian'm onlarn arasnda ok zel bir istisna olduunu biliyordu. Eer kle olacakty- sa daha iyi bir sahip isteyemezdi. Gndnmn takip eden karl haftalar boyunca Anvar 'n hayat Leydi Aurian'm hediyesiyle aydnland. Byc, enstrman hizmetilerin yatakhanesinde brakmaktansa kendi dairesinde tutmasn nerdi, kendisi

orada pek durmad iin Anvar gnlnn ektii gibi alabilirdi. Onlarn nerisiyle, Anvar akamlar Grnmez Tekboynuzlu At'ta askerlere gitar almak zere, Aurian ve Forral'a elik etmeye balad. Yetenekleri o kadar takdir toplad ki birden bir sr yeni arkada edindiini fark etti. Bir gece Anvar, Leydi ve onun sava arkadalar Parric ve Maya'yla birlikte Tekboynuzlu'dayd. Ertesi gnk konsey toplantsyla ilgili yapmas gereken iler olan Forral yoktu. Aurian'la sevgili olduklarndan beri, Miathan'la her geen gn biraz daha fazla atyorlard ve Anvar Aurian'm buna gitgide daha fazla skldn biliyordu. Aurian o gece sessiz ve dalgnd ve alnn bulutlandran krmay Parric'in en takn akalar bile datamyordu. Ancak Vannor'm geliiyle Bycnn yzne yeni bir hareketlilik geldi. Tccar birasn alp otururken, "Peki?" diye sordu, "Dulsina'y buldun mu? Ondan geri dnmesini istedin mi?" Vannor ona yar aka yar ciddi ters bir bak att: "Ma- ya'yla bana getiiniz fradan sonra baka bir ansm var

myd? Evet, onu buldum. Garnizonun yaknnda bir misafirhanesi olan bir kuzeninin yannda kalyormu. Beni yalvarttktan sonra dnmeye raz oldu." Maya, "Onu batan kovduun iin bunu hak ediyorsun," diye hrlad. "Hi yumuamayz deil mi, Aurian?" Byc, "Hi!" diye kkrdad. "Kabul et, Vannor. Dulsi- na'nm ocuklarnn nerede olduunu bilen tek insan olduu dnlecek olursa yaptn akllca bir ey deildi. Onlar kz kardeinin yanma gnderdi demitin, deil mi?" Tccar, olup biteni izleyen Anvar'n tuhaf biimde sahte bulduu bir itenlikle, "yle," dedi. "Ama gizli kapakl bir ey yok. Kendisi Wyvernesse yaknlarnda bir yerde sahilde yayor. Dulsina batan bana sylemek istemedi. Sanrm oraya gidip mesele kartmam bekliyordu." I ekti. "Onlar zlyorum, biliyor musun? zellikle de Zanna'y ama Dulsina'nm kardei onlara gayet iyi bakyordur. Bir sre ehir dna kmak onlara iyi gelecektir ve itiraf etmeliyim ki Sa- ra'yla Zanna srekli kavga etmediinde ev ok huzurlu oluyor. Dnnce Dulsina'nm yapt doruydu, herkes iin en iyi olacak ekilde hareket ettiini bilmem gerekirdi." "Bahse girerim ki Sara, Dulsina'nm dnmesine sevinmitir!" Aurian'mn gzleri muzipe parlyordu ve Anvar kulaklarn dikti. |f Vannor, "Bence de!" diye homurdand. "Akas dndne hepimiz sevindik, o olmadan ev bamza yklacak hale gelmiti. Hatta Sara bile dedi ki... " Bu noktada Anvar yeni bir bira srahisi almak iin kalkt. Vannor'm Sara'dan kars olarak bahsetmesini dinlemek ok ac vericiydi. Her zaman

oturduklar atein yanndaki masaya, dierlerinin yanma gitmek zereydi ki hann kapsnda solgun ve sendeleyen birisini grd. Anvar aknlkla nefesini tuttu. D'arvan! Burada ne ii vard? "Aurian, tanrlara kr ki buradasn!" Gen Byc C 0

ma W saya srklenip onu grr grmez ayaa frlayan Aurian'm zerine att kendisini. "Miathan beni kovdu! Davorshan da..." "D'arvan!" Aurian, farknda olmadan, akl bandan gitmi 248 haldeki Bycye sarld. Anvar onun bir yerine bir ey batm gibi geri ekildiini fark etti ve ellerini zdnde kan iinde olduklarn grd. Byc kendini abucak toplad. Anvar'a, "abuk!" diye fsldad. "Kimse fark etmeden onu buradan kartmama yardm et!" Vannor, "Yardm etmemi ister misin?" diye sordu ama Aurian ban sallad. "Hayr, Vannor, eer yapabilirsen etraf- takilerin pheleri dat, yeter. Bir Bycnn saldrya uradnn duyulmasn istemiyorum." Tehlikeyi fark etmi olan Maya, "Biz de biraz sonra sizi takip ederiz," diye fsldad. Anvar, Bycnn yere yklmak zere olan D'arvan' kaldrmasna yardm etti. Aurian, Parric, Maya'ya aceleyle, iyi geceler, dedi. Gen Bycnn gsz bedenine destek olmaya alarak kapya yneldiler. Onlar karken, Maya, Vannor'a merak edebileceklerin duyabilecei kadar yksek bir sesle, "Gerekten," diyordu. "Aurian ona ka defa bu kadar imemesini syledi!" Sonunda Forral'm karargahna ulatklarnda Aurian rahatlamt. D'arvan git gide daha zor nefes alyordu ama Akademiden Tekboynuzlu'ya kadar gelebildiine gre Aurian yarasnn ok ciddi olmadn dnyordu. Handa, dier mterilerin ilgisini ekmesine frsat kalmadan onu dar kartmak konusunda kararlyd ama imdi yaad okun karl dyordu ve eriyen karn kayganlatrd sokaklar boyunca D'arvan' yar-srkleyerek tamaktan yorulmutu. stelik de gelip geenlerin baklarndan kanmak iin, uzun bir yolu tercih etmilerdi. "Aurian! Lanet olsun, neler oldu?" Kapy aan yorgun Forral'm az aknlktan ak kalmt. Aurian, cevap verme

den Anvar'n D'arvan' divana yatrmasna yardm etti. Forral ona sarld. Aurian ban onun omzuna dayayp bir an iin gevedi. "yi misin, akm?" Aurian adamn sorusu zerine toparlanp onu pt, burada olduu iin memnundu. "Ben iyiyim ama D'arvan deil," dedi. "Yaralanm. Forral ben ona bakarken sen bir lamba daha yakp hepimize arap getirir misin? Anvar sana olanlar anlatr." Divann kenarna oturan Aurian, D'arvan'm kyafetlerinden arta kalan da yrtp srtn atnda, bir rahatlama ve aknlk hissi arasnda kald. Yara uzun bir kesikti, ok kan akyordu ama derin deildi ve kesinlikle bir bak darbesiy- di. Tanrlara kr ki ciddi bir durum yoktu ama dnya zerinde kim bir Bycy yaralamak isteyebilirdi? Aurian, B- ychalkm ounun ehir sakinleri tarafndan sevilmediinin farkndayd ama bu kadar dnlemezdi bile! Aurian, bu zamana kadar ifaclkta ok ilerlemiti. Glerini younlatrdnda, yaraya hafif, mor-mavi bir k yayld ve kanama durup yara kapanmaya balarken, berelenmi dokularn gzlerinin nnde kaynadn grp memnun oldu. D'arvan'n acs dindiinde, bedeninin ellerinin altnda gevediini hissetti ve gzleri ald. Aurian onun oturmasna yardm ederken, iyilemekte olan yaraya yastklarla destek yapt, Forral da ona bir kadeh arap uzatt. Tam o srada Maya, svaribayla birlikte ieri girdi. Par- ric Aurian', "zlme," diye teskin etti. "Ona saldran her kimse sizi buraya kadar izlemedi." Maya endieyle, "yi mi?" diye sordu. "Nasl olduunu anlatt m sana?" Byc kalarn att, "Henz deil." dedi. "Ben de ona sormak zereydim." D'arvan'm ince kemikli yz her zamankinden daha solgundu ama bilinci yerindeydi ve uyank grnyordu. Aurian, ona, "Uyumak isteyeceksin," dedi. "ama dinlenmeden

nce arabm i." Onun yanma oturup Forral'm uzatt arap kadehini minnetle ald. "Artk emniyettesin," dedi. "Garnizondayz. Bana neler olduunu anlatabilir misin?" D'arvan rperdi. "Miathan," diye fsldad. "Beni artt. Benim hibir zaman ie yaramayacam syledi ve Akademiden gitmemi istedi." Ellerinin titremesinden arap bardaktan dklyordu. "Muhafzlara beni

en tepedeki kapdan attrd. Ne, ne yapmam gerektiini bilmiyordum, o yzden seni bulmaya gelecektim. Sonra, tam anakapdan geerken Davorshan duvarn arkasndan frlayp beni baklamaya kalkt." Aurian nefesini tuttu. Davorshan m? Bir Byc bir baka Bycye mi saldryor? Ve kendi kardeine? Acyla tek bir eyin kesin olduunu dnd. Bu iin arkasnda bir biimde Eliseth vard. D'arvan, "Orada olduunu anlamtm," diye devam etti. "O kadar yakn bir balantmz var ki bu beni kurtard. Kendi ldrlm onun zihninde grdm ve kaldm ama ba bana isabet etti, sonra bir sre mcadele ettik ve kamay baardm. Aa kapdaki muhafzlar grlty duymular, durup onlarla konumak zorunda kald. Her zaman ok yakndk, Aurian, bunu nasl yapabildi?" Barda elinden drp yzn avularna gmd. Aurian ona sarld. Biraz sakinletiinde, yumuak bir sesle, "Zihnindekini okuyabildiini sylemitin?" diye hatrlatt. "Bunu niin yaptn biliyor musun?" D'arvan bayla onaylad. "Eliseth'le alyordu ve Su-B- ysnde biraz ilerleme kaydetmiti," dedi, "bizim ancak bir Bycye yetecek kadar gce sahip olduumuza karar vermiti ve Miathan beni kovduuna gre beni ldrp bt gce kendisi sahip olmak istedi. "Ama bu samalk!" un D'arvan, "Bence deil," dedi. "Bundan ben de phe etbeni ldrp btn an ben de phe eton H onnno t \J tim. Bu tek aklama olabilir. Gc aramzda kartrp duru V ^

yorduk ama Davorshan yeteneklerinin nerede olduunu kefedince, bunun bir ksmm kullanmay baard. Belki biraz yeteneim olsayd, ben de bunu yapabilirdim ama her eyi denedim..." "Bir dakika dur!" Aurian, birden dikildi, "Hayr, denemedin! Tanrlar adna, bana aptal diyebilirsiniz, bunu niye daha nce dnmedik? Toprak-bysn denemedin, ok basit bir sebepten dolay: Akademide bunu retecek kimse yok. D'arvan seni annemin yanna gndereceiz. Kimse nerede olduunu bilmeyecek, bylece emniyette olacaksn. Eilin seni saklayabilir ve sana ders verebilir. Bunun ona da ok faydas olur. tiraf etmiyor ama feci ekilde bir arkadaa ihtiyac var." D'arvan, pheli bir sesle konumaya balad. "Ama emin deilim... "

"Ah, samalama. Grmyor musun, denemen gerek? En azndan bylece kesin olarak bilebileceksin. Ve hi mcadele etmeden, bu yaptnn o kardein olacak eyin yanma kr kalmasna izin veremezsin.!" "ey... her zaman bitkileri falan sevmiimdir..." "Tabii seversin." Aurian D'arvan'm gzkapaklarmm kapanmaya baladn fark etti. "Hadi biraz dinlen. Bir battaniye getireyim, divanda uyuyabilirsin. Burada emniyettesin, bir iki gn iinde seni ehir dna karrz. Dier Byc- halk hibir ekilde senin nerede olduunu renmemeli." Forral, "Maya'y onunla gnderirim," diye nerdi. "Oraya gvenli bir biimde ulamasn salar." Maya, "Tabii giderim," dedi. Eilip gen Bycye sarld. "Merak etme," dedi. "Seni koruruz." Maya'yla Parric yatmaya gittiklerinde, Aurian'la Forral sarma dola bir ekilde, uyuyan Bycye baktlar. Forral, yumuak bir sesle, "Zavall ocuk," dedi. "Tanrlara kr ki sana gvenebiliyor -sen her zaman baka insanlarn dertleriyle ilgilenen birisisin. Byk akm, ne kadar iyi bir Ba byc olurdun!"

D'arvan uyuduu iin, Aurian'm ona yaplanlar karsnda duyduu fkeyi gizlemesine gerek kalmamt. "Onlarn lanet olas Babycs olmak istemiyorum! Orada olup bitenler 252 houma gitmiyor. Orada hibir ey olmas gerektii gibi deil. Miathan'a gelince, Anvar'a davranndan sonra ve imdi de bu... " Yine de Ba bycnn kendisine saldrsn Forral'a anlatanyordu. Ama karar belinginlemiti. "Forral, bu kadar yeter! Akademiden de Byc-halkm oundan da bktm. Bu kadar gcmz var ama bunlar insanlara yardm etmek iin kullanmay hi dnmyoruz. Bu kadar bencil ve kstah olmasaydk, yapabileceimiz iyilikleri bir dn. Buradan ayrlp dnya zerindeki kendi yolumu bulmak istiyorum. Ve hep seninle olmak istiyorum, sadece byle kaamak zamanlarda deil, her zaman!" Forral ciddiyetle ona bakt. Yumuak bir sesle, "Belki haklsn," dedi. "Ben Byc-halkla ilgili olarak o kadar uzun bir sredir byle hissediyorum ki Tanrlar adna, sen olmasaydn, yllar nce giderdim. Tabii ki gidebiliriz canm. Ama planlarmz dikkatli yapp Miathan'a yakalanmadan hzla ve uzaa kamalyz. O seni kolay kolay brakmaz." Aurian aceleyle, "Anvar' da beraber gtrmeliyiz," dedi. Dnp bir sandalyede uyuyakalm olan hizmetisine bakt. "En azndan ona zgrln geri verebiliriz." Onu uyandrmamak istercesine, Forral'm yatak odasndan getirdii bir baka battaniyeyi yavaa onun zerine rtt.

Forral, "Hepimiz biraz uyusak iyi olacak," dedi. D'arvan'la Maya yola knca biz de kendimiz iin baz planlar yapabiliriz." Esnedi. "Gel akm. Yataa gel. Dzgn dnemeyecek .................................................................................. kadar yorgunuz, hem yarn iin aklmn bamda olmasn istiyorum. Yarn konseyde o lanet olas Babycyle yapmam gereken bir kavga daha var, inanabiliyor musun, lam vergisini tekrar ykseltmek istiyor. ehrin kann emmeden rahatlamayacak. Eer bu onunla son kavgam olacaksa iyi bir

kavga olmasn isterim, zellikle bu gece grdklerimden sonra!" Aurian minnet iinde, sevgilisiyle birlikte yataa yatnca, ne kadar az rt kaldn pimanlkla fark etti. Forral'a, "Bu 253 gece yatak rtlerini kendi tarafna ekmesen iyi olur," dedi. "Bu halde snmakta glk ekeceim." Ona sokuldu. "Kkken Vadiden gitme diye sana battaniyelerimi verdiim zamanlar hatrlatyor bana." Kollarn adama dolad. "Ah, Tanrlar adna, Forral, seni seviyorum! Seni kaybetme dncesine dayanamyorum." Forral ona skca sarlp salarn okad. "Beni asla kaybetmeyeceksin," diye onu temin etti. "Ben yaarken asla." O konuurken Aurian o korkulu nseziyi tekrar hissetti, sanki plak teni buzla kaplanm gibi rperdi ve Forral'a daha da sk sarld, ta ki adam uykusunun arasnda homurda- np itiraz edene kadar. mitsizce kendi kendisini teskin etmeye alarak, bu doru olamaz, dedi. Yoruldum ve zldm, hepsi bu, hayaller gryorum.Gzlerini skca kapayp korkularn zihninden atabilmek iin elinden geleni yapt. Ama o kadar yorgun olmasna ramen, Aurian o gece hi uyumad. LM HAYALETLER al Konseyin toplantlar Tccarlar Loncasnda yaplyordu. Buras Byk Kapaharnm yaknnda, harika, yuvarlak bir binayd. ehri yneten kararlar geni yuvarlak odann tam ortasndaki kk, yaldzl bir masann etrafnda almyordu ve oturumlar izlemek isteyenler salonun etrafndaki balkonda durabiliyorlard. Geri genellikle birka ateli merakldan baka kimse olmazd. ehir ktibi Narvish lyle oturup olan biteni kaydederdi. Forral loncaya geldiinde, btn dinleyici koltuklar dolmutu. Bu toplantya gsterilen ilgi olaandyd, nk tartlan konu ehirde yaayan btn erkeklerin, kadnlarn ve ocuklarn hayatn etkileyecekti. Babyc lam vergisini arttrmak istiyordu. Bu, Nexis'te yaayan btn vatandalarn, hayatlarn ho ve salkl hale getiren lam sisteminin bakm karlnda, Byc-halkma dedii miktard. By, ehrin atkla-

rn nehirden aa pompalayarak suyun devridaimini salyordu ve bunun karlnda Byc-halkma ufak bir miktar demeye kimsenin itiraz yoktu ama Miathan'm yeni talepleri zorbalk saylrd, zellikle de geni bir aileye sahip olanlar iin. Bu dnceye kar ehir halknda byk bir fke vard, Baby- c ve konseye kar olumsuz duygular ykseliyordu. tv

Vannor gelmiti bile, masann banda tek bana otururken rahatsz grnyordu. Forral garnizon komutannn yerine oturduunda, Tccar Loncasnn ba ona doru eildi, odadaki genel konumalarn grlts, iyice alak tuttuu se- 255 sini maskeliyordu. Her zamanki gibi dorudan konuya girdi. "Forral, alnma ama Miathan'm seni Aurian yznden konseyde mkl bir konumda tuttuunu biliyorum. Daha nce bu konuda bir ey sylemedim, nk zor bir noktada yapabileceinin en iyisini yaptn ama bu lam meselesini iyi dndn m? Bu vergi, ehirdeki yoksul insanlarn belini bkecektir ve bunu zorla toplamak senin iin olacak. deyemeyenlere ne yaplacak? Herkes demeyi reddederse ne olacak? Ve u anki duygulara bakarak bunu pekala dnebileceklerini syleyebiliriz. Eer bu yasa karsa, boazmza kadar boka batacaz, hem de birden fazla biimde!" Forral istemeden gld. "Kelimeleri ok iyi kullanyorsun, Vannor." dedi. "yle diyorlar." Duygular yznden okunamayan tccar, glmseyerek karlk verdi ve Forral, Aurian'la olan ilikisi, her zaman, onun Ba bycye halk iinde kar gelmesini engelledii iin hayfland. Vannor daha fazlasn hak ediyordu. Bu sefer ona yardmc olmak ok byk bir zevk olacakt. Miathan her zamanki gibi gsterili bir ekilde odaya girdi, yan banda itaatkr kk kurbaa Narvish vard. ehir ktibini gren Forral'm az gerildi; sska ve dilerinin aras ayrk olan bu ihtiyar fosil, kl stadnn bann belasyd. Narvish'in Miathan'dan rvet ald yolunda dedikodular vard ve son toplantlarn kaytlarnn Babycnn yararna olacak ekilde arptld Forral'm kesin olarak bildii bir eydi. nemli konularda deil tabii ki. Hibir ey kantlanamazd. Ama belki deimi bir vurgu, ya da yerleri deiti rilmi birka kelime ok ak bir tartmann kaytlarn kar k ve pheli bir ey haline getiriyordu. Forral, neyse ki bu

gn buna imkn olmayacak, diye ciddiyetle dnd. Bu kamuya ak bir tartma olacakt ve ounluun oyuyla karara balanacakt. Artk Aurian

da Byc-halk terk etmeye karar verdiine gre, kl stadnn Babycnn borusunu ttrme zorunluluu yoktu. Miathan ok aracak, diye dnd Forral. Bunu nasl da bekliyordu. Tartma, ona ayrlan saati kaplad, Forral izleyicilerden ykselen aknl hissedebiliyordu. Babycnn grev sresi iinde byle bir ey hi yaanmamt. Miathan her zaman konseyde kendisini destekleyen en az bir kiinin olmasn garanti altna alrd ve her zaman, her trl muhalefeti bir kenara iterek istediini yapard. Ama bu sefer byle olmad. Bir sre sonra, iki lml adam, Miathan'm btn tatl dilli argmanlarn teker teker rtrken Vannor, glm - semesini saklama zahmetine bile girmedi. Miathan'm ifadesinin gittike daha karardn izleyen Forral iinden glerek memnun oluyordu. Nihayet, her trl tartmaya son veren oylama zili ald. Tartma srerken gittike daha telal grnen Narvish, ayaa kalkp toplantya hitap etti. "Babyc Miathan konseye lam vergisini on gm arttrma teklifini getirdi," dedi. "Teklifin ehir yasalar arasna girmesini kabul edenler, ltfen, ayaa kalksn." Babyc, tek bana ayaa kalkarken mutlak bir sessizlik salona hkim oldu. Forral, Miathan'nm, kendisinin de ayaa kalkmasn bekleyerek ona dndn grd. Bir soukkanllk gsterisi olarak sandalyesinin arkasna yaslanp izmeli ayaklarn yaldzl masaya dayad. Salonda bir glkle soluma sesi duyuldu. Babycnn ifadesi, kendisine kar duyduu memnuniyetten akn bir fkeye dnt. Ne yapacan tamamen arm olan Narvish, sanki kaacak yer ararm gibi hiddetle etrafna baknd, "ey, herkes bu ka m?" diye viyaklad. r arar kada

Vannor, "Devam etsene be adam," diye homurdand ama gzleri prldyordu. Tccarn ok elendii ortadayd. Kaypak ufak tefek ktip, burnundan soluyan Babycden uzak durmaya alyordu. "ey, kar olanlar?" Forral, yavaa ayaklarn masadan indirdi ve Vannor'la birlikte ayaa kalkt, salon mthi bir alkla yklyordu. Yz fkeden mosmor olan Babyc konumak iin azn at ama Forral onun ateler fkran gzlerine ta gibi kar koyan bir bakla cevap verdi. Miathan, topuklarnn zerinde dnp frtna gibi salonu terk etti, nk hayatnda ilk defa mutlak biimde yenilmiti. Babyc fkesini zorbela dizginlemeye alarak odasn admlyordu. Forral bu sefer fazla ileri gitmiti. Vannor zpktsna destek olup o lml pisliklerin bir Byc-doa- na stnlk taslamasn salamaya nasl cesaret edebilirdi! Miathan, ehrin ynetiminin daha byk

planlaryla birlikte avucundan kaydn anlyordu. Bu kadar yeterdi. Aurian olsun, olmasn Forral kendi lm fermann imzalamt. Miathan bir baka ey daha hatrlayp kalarn att. For- ral'm kar koymasyla daha nce balant kuramad bir ey daha vard. Dn gece D'arvan' srgn ettiinden beri Byc resmen yok olmutu. Nerede olabilirdi? Miathan'm casuslar onu ehirde bulamamlard ve Babyc Eliseth'le Bra- gar'm D'arvan'dan kurtulmas gerektii ynndeki ricalarna raz gelmekle doru karar verip vermediini dnyordu. Bu ikisi de kardeinin ilerlemesine onun engel oluturduu konusunda srarlydlar. e yaramaz iki Bycnn yerine ze sadk ve alan tek bir Byc daha iyidir, demilerdi. Ama Miathan imdi dnyordu. Byc kanndan olan bi0 risi hl potansiyel bir g kaynayd ve D'arvan'm kendi etkisinden uzaklam olmas onu rahatsz ediyordu. Ya Forral ve -bunu dnmek bile Miathan' rpertiyordu ama- Auriw

an'la planlar yapyorsa? Eliseth'le Bragar "bize sadk" derken ne kastetmilerdi? Davorshan, Babycye mi sadkt, yoksa onlara m? Miathan mrn bakalarna kar planlar ve d- 258 zenler kurarak geirenlerin dt klasik tuzaa dmt, ihtimallerle bouuyordu. Bakalarnn onu mevkiinden etmek iin planlar yaptna emindi. Eliseth ve Bragar sadk grnyorlard ama onlara tamamyla gvenmiyordu. Bunu anlatacak kadar gvenmedii kesindi. Miathan, masada nnde duran kadehin cilal altn kenarn okad. Eer ona kar harekete geerlerse bu ona yardmc olacakt. Finbarr'm aratrmalar ona ihtiyac olan cevaplar salamt. Gerekten de Kazann gc burada saklyd ve Yksek By, btn Sihir aralar gibi iyilie de ktle de kullanlabilirdi. Miathan glmsedi. Bycler Kanunu budalalar iindi. Burada, elinin altnda, byle korkun bir silah varken... Dnceleri, kapnn yavaa vurulmasyla blnd. Miat- han kfredip kadehi saklamak iin abucak zerine ilemeli bir rt rtt. "Girin," diye seslendi. Gelen Meiriel'di. Eilerek selam verdi. "Affedersiniz Babyc Hazretleri," dedi, "sizinle acilen konumam gerek." "Pek resmi deil misin, Meiriel?" Miathan sesine zoraki bir nee katmaya alyordu. ifacmm onun aleyhine olduuna ilikin hi bir kant yoktu ve kendisinin mmkn olan btn destei arkasna almas gerekiyordu. "Gel otur. Sana biraz arap koyaym."

Meiriel ok rahatsz grnyordu. eneleri titriyordu ve oturup barda ondan alrken gzleri her taraf taryordu. Mi- athan tekrar oturmadan, haberi patlatt. "Aurian bir bebek bekliyor, Babyc!" Yar oturur haldeki Miathan dondu kald. Oda daha karanlk gibi grnyordu, sanki aniden soumutu da. "Emin misin?" diye fsldad. en soumutu da. "E

Meiriel, "Eminim," dedi. "Bir Bycnn auras ocuk oluur olumaz deiir. Bir ifac bunu grebilir, geri By- C-kadmlar bunu lmllerden daha ge fark ederler, nk bizi uyarabilecek devreleri bastrmay reniyoruz. Henz iki 259 aylktan kk olmal ve Aurian'm bildiini sanmyorum bunu beklemiyordur. Ama yaknda, ok yaknda haberi olacak." Miathan sandalyeye kt. "Oh, Tanrlar adna,", diye fsldad. "Tanrlar adna, bu olamaz!" fkeli bir patlamaya kendisini hazrlam olan ifac kafas kararak ona bakt ve sonra aniden nefesi boazna dmlenerek, "Buna nasl izin verirsin?" diye tkrd. "Bir lmlyle!" Onu dinlemeyen Miathan, "Kes sesini!" diye terslendi. ok uzun zaman nce, mavi gzl lml bir kzn, kendisine ayn haberi verirken nnde aladn ve daha nemlisi o kadar gemite kalmam olan bir gnde, kendisinin korkun bir lanet kurduunu hatrlyordu... Onun Aurian', o lanetli lmlnn canavar dln tayordu, kendisinin yaratlmasna yardmc olduu bir canavar, tpk onlarn..." "Babyc?" ifac aceleyle onun kolunu ekitiriyordu. "Belan versin, Meiriel, defol, hayr, bekle!" Onun ellerini demir penelerinin arasna ald. "Sen ifacsm, bu ocuu yok edebilir misin? Aurian'm haberi olmadan?" "Ne?" Meiriel ona bakakald. "Ne diyorsun sen?" "Dinle." Miathan eilip ona yaklat. "Aurian'm bu hamilelikten haberi olmadm syledin. Bu hamilelii bitirmeliyiz, Meiriel ve bir ifac olarak bu senin iin ocuk oyunca olmal. Ama eer Aurian'm bundan haberi olursa byle bir eye asla izin vermez ve sana engel olacak gc var. O yzden abuk hareket etmeliyiz. Ben imdi Aurian' artp ona derin, ok derin bir uyku bys yaparm, sen de o srada ocuu alrsn. Uyandnda bir ey anlamaz. Hastalandn, kendisini yine ok yorduunu syleriz ve," Babyc omuz

silkti, "konu burada kapanr." Gzleri ifacnmkilerle bulutu. "Bundan sonra, o, defa lanetli kl stad iini de tamamen bitiririm. Bir daha byle bir eyin olmasna izin ve- 260 rilm emeli!" ifac onu hayretle dinliyordu. "Ama... " diye abalad, "senin bunu yapmaman, yani... " "Meiriel!" Babyc avaz kt kadar bard. "Bunu yapabilir misin, yapamaz msn?" ifac biraz abalayarak kendisini toplad. "Sanrm yaparm," diye mutsuz bir ekilde fsldad. "Harika." Babyc glmsedi. "Sevgili Meiriel, senden ok memnunum. Bu yaptn karlksz kalmayacak. Baka kimsenin bu iten phelenmediine eminsin, deil mi? Fin- barr? Baka birisi?" "Finbarr'a syler miyim hi?" Meiriel dudan bkt. "Bu konuda bizden yana olmayacaktr. O sefil kadna baml hale geldi!" Gzleri fkeyle parlad. Miathan gzlerini kst. Demek Aurian' kskanyordu? Bu bilgiyi ilerde kullanmak zere zihninin bir kenarna koydu. "ok gzel," dedi. "Onu hemen artaym." "Laneti olas pislik!" Aurian, sann bir dmne alamayacak ekilde dolanm olan fraya serte asld. Sonra fkeyle fray, sa, hereyi yere frlatt, bunun sonucu kanlmazd. "Of!" Yumruunu masaya vurunca dengede duran ayna salland. "izin verin, Leydim." Anvar aceleyle onun yanma gidip dolam sa buklesine taklm, havada sallanan fray tuttu. Onu dikkatle satan kard ve Aurian kafasn ovalarken ona bir kadeh arap getirdi ve bir baka patlamay nleyebilmek iin fray yanma ald. Leydi son zamanlarda nedense ok hassast. Aurian araptan byk bir yudum alp ona glmsedi. "Teekkr ederim Anvar. Sen olmasaydn bilmem ne yapar-

# dun." Sinirli sinirli alnn ovuturdu. "Ne kadar aptalm. Niye byle devam ediyorum ki. Bugnlerde neyim var anlamyorum. En iyisi fray geri ver bana, yoksa Forral'la randevuma zamannda yetiemeyeceim." Anvar, "Ben yapaym m?" diye teklif etti. "Annemin san fralardm..." Anlar zihninden uzaklatrd. Onu dnmek neden hl bu kadar ac veriyordu? Aceleyle, "Neyse," dedi, "o hi actmadm sylerdi." Aurian, "Belki de daha iyi olur," dedi. Onun gemiinden bahsetmesine armt ama Anvar onun bu konuda kendisini sorgulamaktan vazgetiini biliyordu.

Anvar fray alp Leydinin san taramaya balad, devam etmeden nce dolam dmleri parmaklaryla ayordu. Youn ipekler gibi ellerinin arasndan kayan uzun kaln salara dokunmaktan holand. Ksa bir sre sonra, Leydinin san uzun ve dzgn darbelerle fralyordu. Aurian'm katlam omuzlarnn gevedii grd. "Bu ok ho," diye i ekti, "Tanrlar seni kutsasm, Anvar. Nasl bu kadar karm anlamyorum, genellikle rlyken byle olmaz. Parric'le svari eitimi yaparken olmu olmal. Btn gn boyunca ata bir binip bir indim, hatta bazen altna getim, dtm ya da iftelendiim zamanlar saymazsan tabii!" Anvar, "At stnde dvmek ok mu farkl, Leydim?" diye sordu. Son zamanlarda Aurian ona kl statlnn ilkelerini retiyordu ve bu konuda baarl olmaya kararlyd. Aurian ban sallad, "Tamamen farkl," dedi. "Bir kere kendi ayaklarnn zerinde deil koskoca ar bir eyin zerindesin ve manevra kabiliyetin ok daha zayf, bu yzden eviklikten ziyade gcne gveniyorsun. Rakibinin at stnde ya da ayakta olmasna bal olarak iki dv stili var, eer rakibin yerdeyse altna girip atn yaralamak isteyecektir, nk at kendi bana ok korkun bir silahtr, sava atlar savalarnn yannda savamak zere eitilmilerdir," Piman bir

glmsemeyle sustu. "zr dilerim, Anvar. Amacm bir sylev vermek deildi. Parric u sralar bana binicilik yediriyor, binicilik iiriyor, binincilikle uyutuyor ve binicilikle nefes al- 262 diriyor." Anvar aynada yansyan grntsne glmsedi, bu sralar aralarndaki rahatlk ok houna gidiyordu. "Yine reyim mi?" diye sordu. "Onu yapmay da biliyorsun musun?" Aurian armt. "Tanrlar adna, Anvar, senin yeteneklerinin sonu yok mu?" Kkrdad. "Sanrm bu szlerinle stne yeni bir i aldnn farkmdasmdr? Bu sa rmek benim kollarm artyor!" Anvar, "Memnuniyetle yaparm, Leydim," derken, bunun gerek olmasna aryordu. "Teekkrler, Anvar. Bunu hep takdir edeceim. Ama bu gece deil. Vannor'la yemee kacaz ve sanrm savadan ziyade bir leydi gibi olacam." Taranm salarnn zerine bklm altndan bir file geirip alevimsi yn toplad ve zmrt yeili giysisinin eteklerini dzelterek durdu. "Peki," dedi, "Gitmeliyim. Sonra grrz Anvar, lanet olsun. Bu da kim?" Anvar kapya bakmaya gitti. Bu Leydi Aurian' Babyc- nn huzuruna aran bir hizmetiydi. Mesaj ilettiinde Aurian kfretti. "Yarasa boku! Ge kalacam! Miathan'm ne istediini syledi mi?"

"zr dilerim, Leydim." Anvar ban olumsuzca sallad. Byc derin derin i ekti, ancak Anvar onun her zamanki duruunun altnda bir korku yakalad. "Leydim eer kamak isterseniz, Ba bycye gidip bir hata yaptm, sizin fVV han mesaj yzngitmi olduunuzu sylerim." "Teekkrler, ben gitsem daha iyi. Miathan mesaj yzn den haberciyi sulayan cinstendir! Gitmeden nce pelerinimi almak zere geri dnerim. Umarm ok uzamaz." Aurian gidince, Anvar onun garnizondan dndnde ortala att kyafetleri toplayarak kendi kendisini megul et

ti. Aurian'nn deri dv kyafetlerini, kl kemerini ve izmelerini toplayp bir zamanlar Forral'm olan pelerinle birlikte bir boha haline getirdi. Duvara yaslanm duran klcn yanma koydu. Onlar daha sonra temizlemeyi dnd. At 2.63 kokuyorlard. Banyosunu boaltt, atei yakt ve dndnde hazr bulsun diye masann zerine yeni bir arap iesi koydu. lerini bitirdikten sonra yalnz bir iki saati geirmek zere gitarna uzanmak zereydi ki yatann altna yuvarlanp unutulmu asasn grd. Bir asa bir Byc iin hayati bir arat, gcn odaklamaya ve younlatrmaya yarard. Belirli bir yetenee ulaan her Byc geleneksel by aalarndan birisiyle -tercihine gre bir daldan ya da bir kktenkendisine bir asa yapar ve bunu kendi gc ve kiiliiyle efsunlard. Aurian uzun zamandr kendisine bir asa yapma iini geciktirmiti. Oymaclkta ok beceriksiz olduunu biliyor ve sonucun bir felaket olmasndan korkuyordu. Onun kendisine verdii cmert gndnm hediyesine bir karlk yapmak isteyen Anvar, nehrin gneyindeki korulua gitmi ve bklm bir kayn kk bulmutu; kayn Aurian'm en sevdii aat. Bykbabasnn kendisine rettii yetenekleri kullanp tahtann tabii kvrmlarn izleyerek bunu dikkatle oymu ve Yksek Bynn iki Ylann oluturmutu. Bunlar Kudret Ylan ve Bilgelik Ylanyd, ikisi birbirinin iine geip, kvrlarak batan yukar btn asay oluturuyorlard. Bu o zamana kadar yapt en gzel eydi; bylenmeden nce bile kendine ait bir gc ve hayat vard. Aurian bundan ok mutlu olmu onun holanmas Anvar iin gerek bir dld. Vivy , jAI sanki Aurian aresiz bir yalnzlk iinde ona seslenmi gibi korkuyla sarslyor ve telalanyordu. Dikkatle, bir kere daha ona uzand ama bu sefer bir ey olmad. Asay elinde eviren

Anvar asay almak zere eildi ve sanki onu yakm gibi kunduunda asay elinden drd. Parmaklar tahtaya do

Anvar alnm krtrd. Aurian ne olmutu? Gideli asrlar olmutu. Ters giden bir ey mi vard? Onun yapm olduu ve kendisinin gcyle efsunlad bu alet araclyla ona ula- 264 may m baarmt? Bu dnce zerine, Anvar'm gzlerinin arasnda bir ac dm olutu ama Miathan'm saldrsna urad gn, Aurian'm yzndeki korku iaretini hatrladnda konuyu ertelemekten vazgeti. Babycden korkuyor olmasna ramen, Anvar onun iyi olup olmadn renmek zorunda olduunu biliyordu. Ayaklarn sryerek en st kata trmand, btn bunlar hayal ettiine kendi kendisini inandrmak istiyor ama baarl olamyordu. Miathan'm kaps hafife akt. Anvar tam kapya vurmak iin elini kaldryordu ki ierden gelen sesleri duydu. Babyc -ve Meiriel? Aurian neredeydi? Duyduklar karsnda tek eli havada donup kald. "Olmuyor Miathan." Meiriel'in sesi gergindi. "Senin bylerin altnda bile igdsel olarak ocuu korumak iin mcadele ediyor." "Hay lanet olas! Yapabilecein bir ey yok mu?" "ey... Deneyebileceim bir ila var. Onun zihnine etki edip emirlerimize uymasn salar. O pii kendi kendisine atmasn salayabiliriz." "Yannda var m?" "Tabii!" Meiriel onu tersledi. "Geri acele etmeliyiz. lacm etki etmesi bir saati bulur ve o srada bizi birisi bulursa... " "Merak etme. Eliseth'le arkadann her zamanki gibi fesatlklar planlamakla megul olduklarna phe yok. Sen de bilirsin ki Finbarr asla arivinden kmaz. Sen iine bak, Me- iriel. Forral'm ocuu bu geceyi kartmamal." Anvar iini ekip kulenin souk ta duvarna yaslanarak sakinlemeye alt, zihni karmakark olmutu. Aurian'nn bebei tpk Sara'nmki gibi yok edilecekti ve benzer sebep- lerle.... Onun ocuu, Forral'm ocuu... Forral! Anvar dn0

l ve ilk dnemeci geene kadar sessiz admlarla, daha sonra dner merdivenleri byk bir hzla inmeye balad. Merdivenlerin sonuna geldiinde, hi dnmeden asay beline takt, sonra mealelerin aydnlatt avludan, muhafz kulbesinin yanndaki ahrlara kotu. akn muhafzlara, "Bir at, abuk!" diye seslendi. "Leydi Aurian iin acil bir

greve gitmem gerekiyor!" O zamana kadar Leydi Aurian'm gvendii hizmetisi olduunu renmilerdi, onu bekletmediler. Bir gem kapp en yaknndaki hayvana takt ve bir eyer beklemeden ata atlayverdi, sonra eilip ahr kapsndan geti. Muhafzlar tam kap bekisine aadaki kaplar amas iin fenerle iaret verirken frlad. Anvar yoluna kan gelip geenleri dikkatsizce datp ehir sokaklarnda bu kadar hzl gitmesine bir anlam veremeyen bir sr atl asker tarafndan takip edilerek garnizona vard. ki muhafz yolunu kesmek iin ne ktlar ve Anvar, korkan hayvan durmak iin savrulmadan nce atn azna yapp kendisini yere atacak zaman buldu. Yularlar akn askerlere frlatt ve nefes nefese, "Kumandan Forral!" dedi. "abuk, nerde o?" Neyse ki muhafzlardan birisi Parric'ti. "Karargahnda ama... " Havaya konuuyordu. Anvar, onu bir omuz darbesiyle ap subaylarn karargahna doru, merasim alan boyunca komaya balamt bile. Onun hemen arkasndan yetien askerler, Parric'e baktlar ama o omuz silkti. Anvar, Forral'm kapsn lgnlar gibi ald, o kadar ki ko mutan atnda kap neredeyse yzne arpacakt. "Anvar, hayrola... Anvar, odaya adeta dt, atein banda oturan V doru drst fark etmedi bile. Forral'm ceketine yapp ne fes nefese hikyesini anlatt. Sonu bekledii gibi deildi. Forral' souk, muktedir ve profesyonel bir asker olarak tanyan Anvar, kl stadnn, Aurian sz konusu olduunda bir kr noktas olabileceini fark edememiti. Forral'm yz

bembeyaz oldu, gzlerinde uurdan eser kalmad. nsanlk d bir sesle, "Miathan," diye bard ve klcn kapt gibi odadan dar kt. Vannor ve Anvar korku iinde birbirleri- 266 ne baktlar ve sonra beraberce, fkeden deliye dnm kl ' stadnn arkasndan kotular. Onlar kendilerine birer at bulup ehrin kalabalk sokaklarnda yola koyulana kadar, Forral aray epey amt. Anakapdaki nbeti kulbesi Forral'm oradan nasl getiinin dehet verici kantlarn tayordu; nbeti bir kan glnn iinde iki bklm melmiti. Aadaki avluda, daha korkun katliam sahneleri vard; muhafz ve hizmetilerin cesetleri, kanl kaldrm talarn kirletiyordu. Kulenin kapsnda, Forral'm sava at duruyordu; hayvan nefes nefeseydi, kulaklar geri atlmt ve burun delikleri kan kokusuyla seyri - yordu. Anvar ve Vannor atlarndan aa atlayp kulenin merdivenlerini uarak ktlar. Ancak Miathan'nn kapsnda ierideki dehet manzaras karsnda donakalarak durdular. Aurian kt bir ryann iinde kaybolmutu, btn gcyle bulank ve karanlk bir eye kar mcadele ediyordu. Bu sapkn ve sze dklemeyecek biimde uursuz bir eydi, btn ruhunu ele geirmeye

alan bir ey. aresiz, elinde hi bir silah olmakszn savat, yava yava zayfladn, iradesinin, karanlk iddetin, kendisine ele geirmeye alan sesin karsnda yavaa elinden kaydn biliyordu. Sonra bir baka ses, Miathan'nn adm bararak ona ulat. Forral! Aurian onun sesine tutundu, bu ses onu yukarya doru eken bir hayat izgisiydi, yukarya ve darya... Aurian gzlerini anca Miathan'nn grkemli dairesindeki lambann n grd; bir keye sinmi Meiriel'i grd ve elindeki kan damlayan klla Miathan'a doru ilerleyen st ba kan iinde Forral' grd. Miathan, masann arkasna doru gerilehi, bir eyi rten bir rtye yapmt... Bu 0

alma bulanm, oyma bir kadehti. Babyc buz gibi bir sesle, uursuzlukla demlendirilmi kadim bir dildeki bir b- yy-sylemeye balad. Karanlk ve iren bir bynn tortusu odaya yaylrken, Aurian kafatasnn iinde strap veren 267 bir vzldanma hissetti. Ilacm zerindeki etkisini atp yatt divandan kalkmaya alrken, "Miathan, hayr!" diye haykrd. Forral, Miathan'a doru, ar ve kararl ilerlemesini srdrrken, gzlerinden cinayet okunuyordu. aresiz kalan Au- rian, hl gvenebildii tek Byc olan Finbarr'a zihniyle ldrm gibi bir mesaj gnderdi. Hava arlat ve karard. Loluun iinde kupann d ryen kfe benzeyen solgun ve marazi bir aydnlkla parlamaya balad, iinde ise siyah ve dipsiz bir ukur vard, bu ukurdan iren bir koku ykseliyordu. Hava, mezarlarn tesinden gelen bir soukla buz gibiydi ve iren bir ekilde rme kokuyordu. Kadehin derinliklerinde bir ey kmldad. Siyah, yal bir dumana benzeyen bir glge, kadehin kenarndan dar akt. Korkun hayalet byyp paralar birleirken, fokurdayan buharn iinde tek bir krmz gz yanyordu. lmcl stne dtnde Forral geri kat. Odaya dolan buz gibi ktlk dalgas, kl stadn dizlerinin stne ktrrken, yaratk yavaa ona doru akmaktayd. Forral, yz arplrken tek bir kere haykrd. "Miathan, hayr!" Babyc Aurian haykryla dnd nde, kendisinin ard kt ruh karsnda gzleri deh etle dolu olan, gen kadnn divandan kalkmaya altn grd. Aurian sonra ona dnd, yzndeki nefret Miat ta kalbine kadar iledi. Aurian. "Bunu geri al!" diye "Ltfen, Miathan. Onu kurtar! Ne istersen yapar ediyorum!" Babyc bir an iin tereddt etti, yarat durdu. Aurian'a, babasnn ldrlmesinden dolay zaten bir altn athan'm bard. parm, yemin da havada da havada

1 av 7atf*n Kir V &0, can borcu vard ve kendi haris tarznda bile olsa, onu gerekten seviyordu. Ne istersen demiti ve yemin de vermiti. For- ral' kurtarp onun minnetini kazandktan sonra, muhakkak ki 268 kalbini de kazanrd? Gerekten de yarat geri arma niyetiyle dnd ve kede rpman kl stadn grd. Bir anda, sabah Forral yznden yaad aalanmann hatras onu ele geirdi. Bu, zpkt lml Aurian'm yd! Elleri onun bedeninde gezinmiti, onu tohumlaryla doldurmutu ve imdi de onun canavar piini tamaktayd. Yeter! Babycnn zihni kskanln yakc alevleriyle doluydu ve kendisini ktlkten son kurtarma ansn bylece kaybetti. Aurian, Miathan'm o iren eye dndn ve Baby- cnn yznn korkun bir nefret maskesine dntn grd. Babyc, "Gebert onu!" diye haykrd. Forral duvara yaslanm zerine gelen eye lgn bir ifadeyle bakyordu. nsan soyundan her dmann karsnda korkusuzdu ama bu onun tesinde bir eydi. Bedeni buz gibi bir ter dken Auri- an, nefesini tuttu. Byle bir ey hi grmemiti! Kamad, sevgilisine lmcl niyetlerle yaklaan bu uursuzluk varln karsnda panikten akln kaybetmedi, btn cesaretiyle orada durdu. Yaratk karanlk bir bulut kmesi gibiydi, hem gze, hem de mideye ac vererek, yanp snen bir dizi, kt bakl eytani surat halinde bklp tekrar karan dumans bir hayalet, hastalkl bir nabzla kvrlp dalgalanyordu. Ona bakmak mmkn deildi; ona bakmamak da mmkn deildi. Auri- an bann zonkladm hissetti. Bu eyin etrafnda, kendi deninin scakln ve gcn emen, onu kendi iine eken souk bir ktlk girdab vard ve Aurian aniden hareket etmek iin ok az zamannn kaldm anlad. aresizliin verdii bir kuvvetle ayaa kalkp odann teki

tarafna geti ve kl stadnn nne melip ikisini de koruyacak ekilde, by kalkanm at. O ey, yava ve kararl bir biimde ilerlemeye devam ediyordu. Sanki kalkan orada deilmi gibi iinden getiinde Aurian, lk atacak hale geldi ama 269 kendisini tuttu! Panie kaplmamaya alarak Forral'a doru gerileyip onun hissizlemi parmaklarndan klc ald. Aurian kendi Ate-bysnn gcyle efsunlad kl, bir atein yla parlayp titredi, iki eliyle kavrad klcyla yarat tam ortasndan

bimeye davrand. Klc, sanki dumann arasndan geiyormu gibi, hi bir direnle karlamad. Hayalet buz gibi bir sesle kkrdad ve iki para hi aba harcamadan tekrar birletiler. Klc birden kararp ilevsiz hale gelince, benliini bir aknlk kaplad. Elleri ve kollar hzla yaylan bir soukla hissizleirken geriye doru sendeledi. Yaratk gittike byr gibiydi, muazzam, glgemsi varl oday kaplyordu, ilerlemeye devam etti. Aurian elinden bir ey gelmeden orada ylece yatyordu, yaratk onun zerinden geip kl stadna ulland ve onu kt kokulu ka- ranlyla yuttu. Karanlk ktle zerinde akarken Forral son bir defa, korkuyla, onun adn, seslendi. Sonra bir sessizlik oldu. iren ey, yava yava kalkt. Forral, Aurian'n onu ok zaman nce hayalinde, korku iinde grd gibi, bembeyaz ve hareketsiz yaktyordu. "For- ral!" diye haykrd. Ruhunun derinliklerinden bir strap l ykseliyordu, tehlikede olup olmadn dnmeksizin kendini onun zerine att. Ama ok geti. Forral'm altnda yatan bedeni canszd, artk nefesi snm, byk, cmert ve sevgi dolu kalbi susmu olan, buz gibi bir kabuktan iba ibaretti. \vV J Cr Anvar, tam kapya vard anda Forral'm ldn grd. Acdan akln kaybetmi bir halde olan Aurian, onun cesedinin yanma melmi, bir yandan alarken bir yandan da onu canlandrmaya alyor, ifac gleriyle tutunabilecei tek

bir hayat kvlcm aryordu. Karanlk, ksren canavar, sinir bozucu bir vzldanmayla Aurian'm zerine ulland, siyah enesi almt. Miathan, "Hayr!" diye bard, "Onu deil, 270 aptal!" Yaratk ona aldrmad. Kurbannn hayat gcyle glendii iin artk onun kontrolnden kmt. Anvar, anlalmaz bir lkla ne atld ama elinde asasyla Finbarr'm uzun ve zayf bedeni onu omzundan kenara itti. Canavara bakarak asasn kaldrd ve gl, nlayan, yksek bir sesle baz kelimeler syledi. Yaratk korkmu gibi rpnd ve kendisini birden bire mavi, sisli bir auranm iine hapis olmu halde buldu. Sonra durdu, Aurian'm yznden sadece birka santim tede, havada aresizce sallanyordu. Finbarr'm sabitleme bysyle tamamen zamann dna karlmt. .Miathan, pespaye bir kfrle geri ekildi ve ellerini kaldrp kendisine ait bir byy mrldand. Kadehin kenarndan baka, ok daha fazla karanlk bir ekil akmaya balad. Finbarr, kan her hayaleti dondurarak onlar teker teker kendi bysyle karlad, bu arada yz gergin bir biimde arplmt. "Nihilim!" diye bard. "Kazann lmcl Hayaletleri! Anvar, onu buradan kart!" Meiriel kesinde lklar atyordu.

Anvar onun szn ikiletmedi. Aurian'a koup onu evreleyen iren canavarn donmu eklinin iine dald. Anvar kolundan ekerken, Aurian lgn gibi Forral'a tutundu. An- var, "Aurian, hadi gel," diye bard. "Ltfen, onun iin yapabilecein hi bir ey yok!" Kendi yz de yalarla kaplyd. Aurian ban kaldrp ona bakt ve gzleri birden aydnland, sanki onun kim olduunu yeni fark etmiti. Gzyalarnn lekeledii yzn koluna silip bayla onaylad ve tekrar Forral'a dnp vedalamak iin eliyle yzne dokundu. "yi yolculuklar akn," diye fsldad, "tekrar buluana kadar." Sonra hkrarak kendisini ondan kopartt ve Anvar'm """"-'" * ................. ........... .......... .... ..

Finbarr, hl Babycnn sonsuz Hayaletler silsilesiyle urayordu. Artk zayf dmt, sendeliyordu. Kapda durmakta olan Vannor, dehetten kalakalmt ve yz l gibi beyazd. Anvar Aurian' onun kollarna itti. "Ona yardm et," ]J_ diye bard. "Acele et!" Onlarn nnden merdivenleri inip Aurian'm odasna dald ve karm olduu sava kyafetleri ynn ve klcn kapt. Daha fazla bir ey alacak zaman yoktu. Merdivenlerin sonunda Vannor ve Aurian'a yetiti. Ac iindeki Bycnn atlardan birisine binmesine yardmc oldu. Vannor teki ata bindi. Anvar, Aurian'm arkasna atlayp gemleri eline almadan nce bohay ona verdi. Vannor, aceleden muhafzlarn lm bedenlerine taklarak, "Benim eve!" diye bard ve atn kapya doru srd. Kapdan geerken kuleden korkun bir ses duydular, bu Meiriel'in lyd. Aurian, sanki arplm gibi titreyip, An- var'm kollarnda kaskat kesilip i ekti. Zor duyulan, solgun bir sesle, "Finbarr. ld," dedi. Sanki bu nihai strap mutlak sondu ve artk ona hibir ey dokunamazd. Anvar arkasn dnp kuleye baktnda Hayaletlerin kt, karanlk ekillerinin daha imdiden st kat pencerelerinden akp ehre yneldiklerini grd. k kapsndan frtna gibi geip demin yaadklar deheti arkalarnda braktlar ve saa dnp aalarn arasndan kan lambalarn aydnlatt yola girdiler. Vannor'n malikanesinin salam oyulmu kaplarna gelene kadar lgn kalarna bir kez bile ara vermediler. Kapy aan sersemlemi ua itip geen tccar, onlar inilerle kapl holden alma odasna geirdi. Aurian'm bohasn yere braktktan sonra, Bycnn divana uzanmasna yardm etmesi iin Anvar'a iaret etti. Kendisi de titreyerek sandalyesine kmeden nce her birine sert birer iki koydu. "Tanrlar adna," dedi. "Ne yapacaz?" Cebinden bir mendil kartp alnn sildi. Derin bir oka uram olmann verdii skunetle, "Durum ak,"

V'^ &0, dedi. "Miathan akln kaybetmi. Byc Kanunlarna kar geldi ve ehrin daha nce hi grmedii bir deheti serbest brakt. Her zaman g isterdi, imdi bunu alacak, buna phe yok. Ve bizim peimize decek, zellikle de Aurian'm. Onu buradan gtrmelisin, evlat. Soru u, nereye? Kuzeye, annene gidebilir misin, Leydi?" Aurian, divann zerinde Anvar'm yannda kaskat oturmu kocaman ve bo gzlerle grmeden bolua bakyordu, yz grilemiti. Bembeyaz yumruklar azna gtrmedii kupasnn etrafnda kenetlenmiti. "Leydim?" Anvar, onu yavaa drtt. Bir kolunu onun omuzlarna dolayp kupay tutan ellerini dudaklarna gtrd ve imeye tevik etti. Auri- an, sert ikiyi yutarken bir an rperdi ve bedenindeki korkun gerginlik biraz hafifledi. zlemle, "Forral," diye fsldad. Gzleri bakt yeri grmeye balad, Anvar acyla dolu bu bo baklar grmeye dayanamyordu. Sonra ban evirip titreyen ellerle tekrar doldurmas iin kupasn Vannor'a uzatt ve ikisini tek yudumda bitirdi. "Ne oldu, Anvar?" diye sordu. "Babyc bana ne yapt? Sen ve Forral neden oradaydnz?" Duygular sesinin titremesine yol aan Anvar, olup biteni ksaca ona anlatt ve gzlerinin aknlkla bydn grd. "ocuk mu?" diye i ekti. "Ne ocuu? Ben... olamaz!" Bir an iin ifadesi bulutland, Anvar onun ifac gleriyle kendi iini aratrdn tahmin etti. "Sevgili Tanrlar adna," diye mrldand. "Gndnm! Gndnmnde olmu olmal. O gece sarhotuk... ve ok mutluyduk. Ama o kadar dikkatsiz olmu olamam, mmkn deil." Birden gzleri korkun bir fkeyle parlad. "Meiriel!" diye hrlad. "Meiriel bana ihanet etti. Tek ihtimal bu. Btn tanrlar adna, ben lmeden nce bunun hesabn verecek." Ayaa kalkp aniden ciddi bir kararllkla Vannor'a dnd. "Sen kuzeye gidersen iyi olur, Vannor," dedi. "Annemin Ba- bycnn hain ve dnek olduu konusunda uyarlmas geW v ....... (P

rek. Bu i bitmeden onun glerine ihtiyacmz olacak. Giderken destek olabilecek herkesi topla. Ben gneye, tepelerdeki kalelere asker toplamaya gideceim. Miathan, bu gece yaptklarnn bedelini tamamen demeden durmayacama 273 yemin ediyorum!"

"Ne!" Bu szleri duyan Vannor, bembeyaz bir yzle titreyerek yerinden frlad. "Aurian, intikam almak iin Byc Kanunlarna kar m geleceksin? Kyametin ac dersini unuttun mu? O deheti tekrar serbest brakamazsn!" Byc gzn bile krpmadan adama bakt. "Baka bir ansn yok," dedi. "Miathan zaten Kanunlara kar geldi. Fin- barr o eylerin, Nihilim, lm Hayaletleri olduunu syledi. Bundan kan tek anlam eski efsanelerdeki Kazan ele geirdii ve bunun gcn, kt kulland olabilir. Eer onu durdurmazsak sonunda btn dnyay ele geirecek." Vannor aniden ayaa kalkt. "Byle gl bir silah elinde bulundurduu srece onu yenmeyi nasl mit edebiliyorsun? Aurian, "Bilmiyorum," diye itiraf etti. "Ama denemeliyim ya da bu mcadele iinde lmeliyim." Onu fikrinden dndrmek mmkn deildi ve tartmak iin zaman ok ksa, tehlike ok yakndayd. Korku iinde olan Anvar ona elik etmesi gerektiini biliyordu. Bycnn bu acl halde ne yapacan kim bilebilirdi? Hem domam ocuunu aklna bile getirmiyordu. Birisinin ona bakmas gerekiyordu ve bu Anvar'm bir kefaret olarak yapabilecei en ufak eydi. Olup biten zerine biraz dnecek zaman bulan Anvar, Forral'm lmnde pay sahibi olduu iin sululuk duyuyordu. Eer kl stadn aramaya gitmeden nce yaptnn sonularm tahmin edebilmi olsayd, Forral da Finbarr da u an yayor olacaklard. Miathan da dehet verici Hayaletleri serbest brakmam olacakt. Doru, bebek yok olacakt ama zor bir seim bile olsa Anvar, Aurian'm her zaman akn seeceini bies - t

kn seeceini

liyordu. u anda, hareket etme mecburiyetiyle acsn bastrmt ama zaman iinde o da kendisi gibi kimin sorumlu olduunu anlayacakt. O zaman, Bycnn ona yapacaklarn 274 dnnce rperdi. Ama bu hak ettii bir ey olacakt. Anvar acyla gzlerini yumdu. En sevdii insanlarn sonunu grmek onun kaderi miydi? nce annesi, sonra Sara ve imdi de For- ral ve Aurian. Kl stad yerine lm olmay samimiyetle istedi ve Aurian'm da ayn ekilde hissedeceinden emindi. Aurian ve Vannor abucak planlarn yaptlar. Vannor zel muhafzlarn alacak ve Parric'in ehre yerleip Babycye direnecek gc toplamasn salamaya alacakt. Tccarn cesaretine hayran olan Anvar rperdi. Hayaletlerin kol gezdii sokaklarda dolamak zorunda kalmadna sevindii iin utanyordu. O ve Aurian, kk bir gezinti teknesi olan Van- nor'm kk teknesini alp nehirden aa limana

kaacaklard. Byc, gneydeki kalelere en hzl deniz yolundan ulaacaklarna karar vermiti ve Vannor ona orada bir gemiye bi- nebilmeleri iin altn verdi. Sonra tccar, Aurian'dan, Anvar' sarsp kendi kendine kurduu dnceleri datan bir istekte bulundu. "Giderken Sara'y da beraberinizde gtrr msnz? Gney kalelerinden birinde benimle olacandan daha emniyette olur." Aurian kalarn att. Ksaca, "Yapamam, Vannor," dedi. "Geri Forral," onun adn anarken sesi titriyordu, "bana maceraya atlma konusunda ok ey retti ama bu benim yapacam ilk bu tr yolculuk olacak ve Sara'nm benimle gelmesi hem kendisini, hem de bizi tehlikeye atacaktr. Gerekten, senin yannda daha emniyette olur." Vannor, "Aurian, ltfen," diye yalvard. "Zorlua alk olmadn biliyorum ama burada kalrsa ok daha tehlikede olacak." Aurian i ekti. "Pekala, Vannor. Sana ok ey borluyum ama onu martamayacamz da aklndan

kartma." C 0 Vannor'm yz aydnland. "Teekkr ederim, Leydim," dedi. "Onun hemen buraya gelmesini salayacam." Olup biteni duyan Sara, sinir krizleri geirmeye balad. Vannor'a fke iinde saldrp onu bu ie bulat ve Bab- 275 ycnn gazabn stne ekip hayatlarn mahvettii iin aptal olmakla sulad. Tccar onun davranlarndan utanm gibiydi ve Aurian irenerek dudam bkt. Geride sesini karmadan duran Anvar, onun gzelliini bir kere daha ierken kalbinin yerinden frlayacak gibi olduunu hissetti. Sara onun varln fark etmemi gibi yapyordu ama Anvar, kendisini grr grmez yznn bembeyaz kesildiini fark etmiti ve son karlamalarnda kendisini nasl tanmazdan geldiini hatrlayp yine aclar iinde kvrand. Yine de bu acaba ona olan nefretinden mi,' yoksa Vannor'm gemiin utan verici srlarn renme korkusundan m kaynaklanyordu? nnde cereyan eden sahne, bu evlilikte btn sevginin Van- nor tarafndan verildiini gsteriyordu. Sara kocasna hitap ettiinde, Anvar, soukluk ve fkeden baka bir ey gremi- yordu. Annesi, babasnn Sara'y Vannor'a evlensin diye sattn sylemiti. Sara, Vannor'la zorla m evlendirilmi ti? Bu zenginliin iinde bir hapis miydi? Bu durum, Anvar'm aslen iyi ve dzgn bir adam olduunu bildii Vannor'a kar Sara'nm davranlarn aklayabilirdi. Eer Vannor'dan nefret ediyorsa, kendisini hamile brakp sonularyla ba baa brakan eski sevgilisiyle yolculuk yapacan renince kzn tepkisi nasl olacakt? Vannor aklamalarnda Anvar'dan bahsetmedi. Tccar, Sa-

eddtra'ya planlarn anlatma frsatn bulduunda kz hi teredd sz gitmeyi reddetti. Ayam yere vurup, "Neden gidiyormu- um?" diye terslendi. "Onunla birlikte bir serseri gibi dnyay dolamaya niyetim yok." Aurian'a bakt. "Bunlarn hibiri benim hatam deil, Babyc beni sulayamaz. Bir aptalla ya da bir kanun kaayla evlenmeyi ben tercih etmedim!"

Anvar, Vannor'm yzndeki ifadeden nasl krldn anlad ve Aurian'm kfredip bir eli havada ne doru bir adm attm grd. Bycnn kza vurmak zere olduundan f_76_ emin olduu iin ne doru bir adm att ama Aurian elini Saramn bana koyup, "Uyu!" dedi. Sara yere yuvarland. Vannor'm karsnn yanma melirkenki zntl bakn yakalayan Aurian, "Merak etme," dedi. "Bu, bir sre onun yaramazlk etmesini engeller. Birisini artp onu tekneye tat, Vannor. Epeyce ge kaldk bile." Tccar, "Bir eyi kalmayacak, deil mi?" diye sordu. Aurian, "Tabii ki kalmayacak. Hak ettiinden daha iyi bir durumda," diye rahatsz bir ekilde cevap verdi. "Sadece uyuyor. Ama seni uyaryorum, Vannor, eer bir daha ayn eyi yaparsa ona byk bir zevkle vururum!" Rzgr artyor ve bir yanp bir snen yla, karanlk, plak dallarn gkyznde salnmasna yol aan, soluk bir yarm ayn nne dzensiz bulut paralarn srklyordu. Erimemi kar paralar Vannor'm kk kaykhanesinin yanndaki tahta nehir banklarnn zerinde oyalanyor ve nehir, tahtadan alak dalgakrann kenarna alkla sarlan, rpntl dalgalar gndererek hzla akyordu. Vannor'm muhafzlarndan birisi elinde korumal bir fener tutuyordu, bir baka muhafz ise kk tekneyi korunandan kartp sallanmadan durmasn salarken, tccar uyuyan karsnn skca sarmalanm gvdesini yatrp iinde eyalarnn olduu be para etmez bohalar, yastk niyetine bann altna koydu. Anvar rperdi. Vannor'dan dn ald bir pelerin giyiyordu ama gecenin souu ve yaad ok onu sonunda etkilemiti. Denetleyemedii bir titremeye kaplmt. Acyla Forral'm eski pelerinine sarlm olan Aurian, solgun yz ta kesmi halde onun yannda duruyordu. Anvar, onun yklma- masn salayan tek eyin ylmaz iradesi olduunu biliyordu ve onun iin korkuyordu.

Vannor uzun uzun Sara'ya bakt ve karsn pp vedala- t. Sonra Aurian'a dnp kabaca sarld. "Tanrlar seninle olsun, Leydim," derken sesi atallanmt ve yanaklarndan yalar szlyordu. "Seninle de sevgili Vannor." Aurian'm szleri bir hkra takld. Zorlukla yutkundu. Yumuak bir sesle, "Kendine dikkat et," dedi ve gzlerin silip kukuletasn bana geirdikten sonra, yannda sarkan klca dikkat ederek tekneye trmand. Anvar'dan geri ald asasn beline soktu ve teknenin srn eline alp itmeye hazrland. Vannor, Anvar'm yanma gelip elini scak bir biimde skt. "Onlara dikkat et, evlat," dedi. "kisine de dikkat et." Anvar, diyecek bir ey bulamayp bayla onaylad. Kk ve dayanksz tekneye kp kreklere asld. Aurian sr itti ve tekne karanlk nehrin akntsna kart. Hz kazandklarnda Vannor'm grnts klp gzden kayboldu. KAMA VE KOVALAMA T nvar krekleri ekerken, Aurian da elindeki srkla, kynn glgelerinden pek uzaklamayarak tekneyi hzla nehirden aa itiyordu. Akntyla birlikte ilerleyerek arkalarnda braktklar dehetten kayorlard, nce aalarn yanndan getiler, sonra tccar malikanelerinin gzelce baklm bahelerinden ve sonra yine aalardan. Aurian sra aslp kendini tekrar ie verip etraflarnda dnenen dalgal ve karanlk sular grmeksizin, iini yakan ar acnn karsnda kendini elik gibi sertletirdi. Sadece Forral'm yzn grebiliyordu. Onu arkasnda brakmt ama bu bir ey deildi, o sonsuza kadar yok olmutu. O ok sevdii yz hatlarnn, bir daha sevgi ve hayatla aydnlandn asla gremeyecekti. Forral'm kollarnn kendisini sardn asla hissedemeyecekti, asla. Kenetlenmi dilerinin arasndan kendi kendisine, "Kes artk, salak," diye mrldand. "imdi deil, henz deil." Anvar endieli bir yzle ban kaldrd, "iyi misin, Leydim?" Aurian sert bir sesle, "Sus," dedi. "Sus ve krek ek." Nehrin azndaki Norberth limanna on iki mil kadar vard, oraya mmkn olduunca abuk varmaktan baka dn eleri yoktu; deirmenler, kyler, ayrlklar ve korular geiyorlard. Kn eriyen karlarnn arttrd, hzl aknt da onlara yardmc oluyordu. Aurian'm kaslar aryordu, elleri su toplamt ve gzleri akan terden yanyordu. Bir ara Aurian'm yapt by zayfladnda Sara inleyip kprdanmaya balad. Byc kfretti. Bunun olmamas gerekiyordu! Bysne ne olmutu? Sr teknenin iine brakp kzn yanma meldi. Elini Sara'nm alnna koyup tiz bir sesle, "Uyu," diye emretti. Sara bir kere daha gevedi, gzleri kapanmt, nefesi yava ve dzenliydi, Aurian rahatlayarak derin bir nefes ald. Elini ektiinde kzn aln kanla kararmt. Anvar'm nefesi kesildi.

Aurian, kanayan tecrbesiz ellerine esefle bakp, "Merak etme, benim kanm," dedi. Tekrar sr alp ciddiyetle ie koyuldu. Zaman geiyordu. Aurian, kendisini saran ac ve yorgunluk dalgas iinde, artk hibir ey hissedemiyordu. Herhalde hedeflerine yaklayor olmalydlar? Bu siyah, ac gece sonsuza kadar sryor gibiydi. Birden uzun sr suyun dibine temas edemez oldu ve itme gcyle dengesi bozulan Aurian feci bir biimde sendeledi. Derken, bir eli sert tahtaya arpt ve ona btn gcyle tutundu ama buz gibi suya arptnda srn elinden karmt. Buras derindi -ok derin- ve bir eliyle teknenin arkasna tutunurken aknt hissizlemi bedenine arpp dvyordu. imdiden parmaklarnn slak tahtann zerinde kaydn, tutuunun zayfladm hissedebiliyordu O anda Aurian'm stne artc bir huzur hali geldi, tuken ey elihaf ve gevek bir zihin akl. Tek yapmas gereken ni brakmakt; kendisine byle ac bir biimde ihanet eden Miathan'm ulaamayaca bir yerde, btn bu ac ve mcadeleden uzakta gvende olacakt. Ve Forral, sevgili Forral onu bekliyor olacakt... "Dayan, Leydim, geliyorum!" Anvar'm sesi yzne bir tokat

gibi indi. Gl parmaklar nce bileini, sonra elini kavrad. Gl eller onu sallanan tekneye ekti. Aurian itiraz etmeye alt ama kavga edemeyecek kadar zayf bir haldeydi. Teknenin 280 dibindeki tahtalarn zerinde srlsklam, titreyerek yld. "Leydim, dalgakran!" Nehrin gmbrtsnn arasndan gelen Anvar'n sesi panikten titriyordu. Aurian gzlerindeki sular sildi. Hzlanan hafif tekne, vahi bir biinide sallanrken beyaz kpkler karanlk sular iziyordu. Anvar kreklerle bouuyordu, uuan sular gzlerini kr etmekteydi, Aurian bakarken, sol taraftaki krek elinden kayp aceleyle kouan sularn agzl girdabnda kayboldu. Tekne annda ters dnd, denetimden kmt, tehlikeli bir biimde bir tarafa doru yatyor ve kendi etrafnda dnyordu. Aurian glmsedi. Sevgiyle Forral, diye dnd. Bir saniye daha... Sonra birden, boluun iinden kl stadnn sesini duydu. Beni izlemek isteyeceksin. Bunu yapma. Anvar'a bakt. Biraz nce hayatn kurtarmt. Kendi acs ne kadar byk olursa olsun, onu beraberinde gtrmeye ne hakk vard? Aurian ac bir biimde kfrederek, asasn eline ald. "ekilin yoldan," diye bard. Anvar' geip teknenin burnuna doru ar ar ilerlerken Sarann zerinden atlad; bir yandan asasn, bir yandan da sallanan tekneyi tutmak iin byk bir aba harcyordu. nnde nehir boyunca beyaz bir ey, insann midini kracak kadar yaknda parlyordu. Suyun

gmbrts patlayan bir gk grltsne dnt. Aurian asasn kucana, teknenin burnunun aprazna koydu, onu iki eliyle smsk tutuyordu, btn gcyle younlarken, cilal tahtay tutan yumruklar bembeyazd. Syledii byl szlerin sakin sesi, dalga \?j r O krann gmbrtsn kesti. Asa ldamaya balad, gittike ya- / ylan mavi-beyaz bir kla parlyordu, sanki yldrmn minnack atallar dalgakrann kenarna gelmi ve devrilmek zere olan tekneyi tamamen kuatyordu... zere oldu unu Aurian, Anvar'm korkudan lmek zere olduunu duydu T vo'

-sonra son bir defa zorlad ve tekne dzelip saf ktan bir yzeyin zerinde, kendisini alkalayan girdabn stnde, skunetle yzmeye balad. Yavaa, tehlikeyi ap ilerlediler, sonra kk tekne yine yavaa dalgakrann gcnn dndaki 281 slkta sakin bir suda durdu. Aurian gzlerini krptrd ve bysnn sndnde karanln kendisini yutmasna izin verip nefes nefese asasnn stn yld. Dudan srmt ve az kendi kannn madensi tadyla doluydu. Bulank bir ekilde Anvar'm onu kollarna aldn hissetti. Anvar, onun slak ve karm salarn yavaa yznden itip enesinden szan kan sildi. "Aurian? Leydim?" Sesi endieliydi. Aurian byk bir g sarf ederek gzlerini at. Anvar, "iyi misin?" dedi. "Yorgunum." O tek kelimeyi bile byk bir gayretle sy- leyebildi. "Bizi oraya gtr, Anvar." Sesi ok uzaktan gelir gibiydi. Anvar onu duymu muydu? Ama Anvar bayla onaylad. Aurian' teknenin burnunun engebeli zemininde olabilecei kadar rahat bir biimde yerletirip bann altna kendi slak pelerinini yastk olarak koydu ve kalan tek kreini almaya gitti. Neyse ki Aurian gzlerin kapatmt. Onlar tekrar atnda nehrin kysnda binalarn dizili olduunu grd. Evler, depolar ve deirmenler getiler ve nehrin bir kvrmn dndklerinde Norberth limannn snrn iaret eden, byk kprnn altndan getiler. Bu kpr, artk genilemi olan ve daha ar akan nehrin stn batan baa kaplayan, beyaz tatan yaplm, gl bir kemerdi. ehrin klarnn dalgal yansmalar, kemerin iini srekli olarak yer deitiren, bir gm ala rtyordu ve nehir yank yapan tan altndaki bolukta aldyordu. Kpr bir kez ar kalarnda kalnca, kasabann iinden abucak geip limann havuzuna girdiler. Yelkenli gemilerin direk ve donanmlar gkyzn bir a gibi kaplyordu. Aurian bu gemilerden hangisinin kendisini gneye gtreceini dnd. Anvar,

tekneyi limann gney tarafndaki ryen ve terkedilmi bir rhtma doru, zig zag izen bir rotayla gtrd. Glgelerin kendilerini gizleyecei kk bir iskelenin altna ekmek iin, 2. kaygan tahtaya asld. Aurian kendisini zorlukla kaldrp teknenin dibindeki bohalardan birisini alt st etti ve kk gm bir matara, aceleyle paketlenmi et, ekmek ve peynir buldu. Peynir dalgakrann orada sland iin bozulmaya balamt. Vannor'm sert ikisinden byk bir yudum ald, souktan buz kesilmi gvdesinde scaklnn yayldn hissediyordu. Mataray Anvar'a uzatt, o da ikiyi minnetle kabul etti. Btn Bycler gibi gece grebiliyordu, Anvar'a bakt; yz grilemi ve bitkin grnyordu. Gzlerinin altnda yorgunluktan mor halkalar olumutu, sar salar nehrin sularndan koyulam ve dalmt. Aurian srlsklam yiyecekleri ikisinin arasnda paylatrd, yorgunluktan konuacak halleri olmad iin sessizce yemeklerini yediler. Byc bir eyler yiyince kendisini daha iyi hissetmeye balad, onlar dalgakrandan kurtarmak iin gcn kullanrken kaybettii enerjinin bir ksmn yediklerinin geici olarak bile olsa yerine koyduunu hissediyordu. Dalgakran. Ah, o srada ne kadar yaklamt, btn bunlardan kurtulmaya ne kadar yaklamt. Birden Aurian, acsndan, sorumluluklarndan, kendi kendisi iin koyduu hedefin tehlikesinden ve neredeyse imknsz oluundan bunald. Anvar'a dnd ve o srada yapt mdahale karsnda duyduu fkeyle dopdolu olarak, btn gcyle suratna vurdu. "Bu hayatm kurtardn iin!" dedi. Anvar'in yznde aknlk ve krgnlk olduunu grd sonra, o da ona vurmak iin elini kaldrdnda az gerildi. \ Anvar, "Bu da benim hayatm kurtardn iin!" diye ce vap verdi. Tokadn sesi suda yankland ve Aurian ark doru salland, bir eli acyan yanam tutarken gzleri a lkla bymt. Anvar utanarak yzn evirdi. "Leydim, zr dilerim," diye mrldand. Aurian yavaa ban olumsuzca sallad. Kendi mitsizliim ok iyi yanstan bir karlk almt, buna ne diyebilirdi ki? ilk defa olarak, yalnz olmadn, Anvar'm da onun 283 durumunu ve acsn paylatn anlad. Elini ona doru uzatt -bu eitler arasnda, arkadalar arasnda yaplan bir hareketti. Yumuak bir sesle, "Ben de zr dilerim, Anvar," dedi. "Buna hakkm yoktu; sadece bu acyla devam etme gcm nasl bulacam bilemiyorum." Gece boyunca ayakta tutmay baard kat denetim paralanrken sesi titredi. Anvar onun uzatt eli tuttu. "O zaman birlikte yaparz," deyip onu kollarna ald. Au- rian, yaamaya devam etme sorumluluunu kabul etmenin verdii acya teslim olarak hkrmaya balad.

Bir zaman sonra, kalkp yzn koluna sildi. Anvar, arpk bir glmsemeyle, "Bu ok kt bir alkanlk,"dedi, o da buna karlk sarsaka glmsemeyi becerebildi. "Birisi yanmza mendil vermeyi unutmu," dedi. Anvar, "Utan verici," diye cevap verdi. "Eer senin yerinde olsaydm, uam dverdim." "Ah ama akllca davranm. En azndan gerek kyafetlerimi getirmeyi akl etmi." Aurian teknenin dibini kartrp bohasn Sara'nm bann altndan ald. "Gidip kendimize bir gemi bulsam iyi olacak. Biraz sonra hava aydnlanacak ve fazla sayda insan yatandan kalkp dar kmadan nce ortadan kaybolmu olmamz istiyorum. Tanrlara kr ki u sralar geceler ok uzun sryor." Bir yandan konuurken, bir yandan da sava kyafetlerini bohadan kard ve ye sesinden arta kalan paavralardan kurtulmaya balad kibarca gzlerini te tarafa evirdi ama Aurian sa ^11, u il elbi- . Anvar va giysi lerini giyebilmek iin onun yardmna muhtat, nk dalgakranda yaadklar yznden deri slanmt ve parmaklar da souktan kaskat kesilmiti.

Hazr olduunda, sert bir sesle, "Tamam," dedi. "Elimden geldiince acele etmeye alacam." "Leydim, yalnz gitmeyi dnmyorsun deil mi?" H "Baka are yok." Aurian alnn krtrp bilinsizce yatan Sa- ra'ya bakt. "Burada kalp ona gz kulak olmak zorundasn." Yz asld. "Tanrlar adna, bu kz bamza dert olacak." "Leydim, ben..." Anvar sululukla kzardn fark etti. Sa- ra'yla, bir zamanlar yaadklar akla ilgili aklama yapmaya nasl balayabilirdi? Aurian, yznde akac bir ifadeyle ona bakt. "Onu tanyorsun, deil mi?" dedi. "O gn, seni garnizona getirdiklerinde, ilk karlamamzda, seni daha nce hi grmediini iddia ederken yalan sylyordu, deil mi?" Anvar zgn bir biimde bayla onaylad, bir yandan da Vannor'm karsyla kendisinin bir zamanlar sevgili olduklarn rense Aurian'nn nasl tepki vereceini dnyordu. Neyse ki Aurian onu kurtard ve piman bir sesle, "Daha kark durumlar, yle mi?" dedi. "Neyse bunu daha sonra anlatrsn, Anvar. Gerekten gitmem gerekiyor." Islak pelerinini omuzlarna sardktan sonra, eski iskeleye destek olan, yar yklm tahtalara dikkatle tmnanp rhtmn glgeleri arasnda kayboldu. Anvar teknenin dibine yerleip kendi acl dncelerinin iine gmld. Aurian'nn ani sertlii onu zerre kadar artmamt. Forral iin ne kadar derin bir yas iinde olduunu biliyordu ve bunun onun deerlendirmelerini nasl etkileyeceini dnyordu. Babycy

yenmek iin bir ordu toplamakla ilgili btn fikirleri tamamen akldyd. Ama onun da nerecei daha iyi bir plan yoktu, yalnzca mmkn olduu kadar uzaa kamay nerebilirdi. Neyse, imdi zaten bunu yapyorlard ve belki de zamanla akln bana toplard. / Anvar, Vannor'm nerede olabileceini ^dnd. Tccar / kamay baarabilmi miydi? Aniden, Vannor lm olsa Sa- ra'nm serbest kalacan fark etti... Sululuk duyarak bu d-

M inceyi kafasndan uzaklatrd. Anvar biliyordu, Vannor iyi pir adamd. Sevgili karsn eski nn ellerine teslim ettiini, bilse, tccarn nasl tepki gstereceini dnd. Sara'nm kendisine bu kadar dkn olan kocasn hi umursa- 285 madna emindi. Anvar gen kadnn kocasndan kurtulmas halinde ne yapacan dnd. Uyuyan Sara'ya bakt, sar salar omuzlarna dklmt. O kadar krlgan, o kadar gzel grnyordu ki. Anvar ac iinde gen, k, birbirleriyle mutlu ve gelecekleri konusunda gvenli olduklar, o eski gnleri hatrlad. Yine yle olmalar iin bir mit yok muydu? Kendisinin de biraz mutlulua hakk yok muydu? Aurian, terkedilmi depolarn siperine yakn durarak, rhtmdan dndnde slak, gri bir gnn aydnl byyor - du. Kendilerini gemisiyle tamay kabul edecek bir kaptan bulmak asrlar almt, onun da istedii cret tam soygunculuktu, Vannor'm kendisine vermi olduu altnlardan ok fazlayd. Aurian elinde ne varsa verdi ve kaptan, kalan parann yolculuun sonunda elinde olacana inandrabilmek iin sk bir konuma yapmak zorunda kald. Anvar'm yanma dndnde Byc, farelerin kol gezdii, her taraf akan eski gemide birlikte yolculuk yapacaklar insanlarla ilgili endieliydi. Hayatnda bu kadar haydut grnl bir mrettebatla karlamamt ama bu riski gze almaktan baka ans olmadn biliyordu. Eer Miathan onlar aramaya balamadysa bile, balamak zereydi. Tekneye geri dndnde Aurian yorgunluktan zayf dmt, zihni ar ve donuktu. Anvar kalkp kaygan ve ryen tahtalara trmanabilmesi iin ona elini uzatt, Aurian, dengede durabilmesini salayan bu yardma minnet duydu. Gvenli tekneye vardklarnda, "Hadi," dedi. "Easthaven'e gidiimizin parasn dedim. Oradan ka yoluyla gideriz." "Ya Sara ne olacak?"

"Bu konuyu tartmaya zamanmz yok. Ben onunla ilgilenirim! Aurian uyuyan kzn yznn yaknnda parmaklarm aklatt. "Hadi," diye emretti. Sara'nm gzleri alverdi, ifadesi tamamen botu. Kat bir

biimde aya kalkt. Anvar aceleyle tahtaya yapp sallanan tekneyi durdurdu. "Onu tekneye bu ekilde gtremeyiz!" diye itiraz etti. "Buna mecburuz. Kukuletasn yzne geir ve kolundan tut. Ona yol gstermek zorundasn." Aurian'm ifadesi herhangi bir tartmay kaldracak gibi deildi. Kz iskeleye kartmak iin ok uramak zorunda kaldlar ama bundan sonra gayet doal bir biimde yrmeye balad. Anvar eliyle onu ynlendirirken Aurian da yklerini tayordu. Yolda karlatklar birka erkenci tip onlara pek ilgi gstermedi. Aurian biraz daha rahat nefes almaya balad. Ama Anvar onlar gtrecek olan gemiyi grnce, kalakald, yz kederle doluydu. "Oh, Leydim, hayr," dedi. "Ciddi olamazsn." "Anvar benden ne istiyorsun?" Aurian neredeyse alamak zereydi. "u halimize bak! Pek saygdeer bir grntmz yok, deil mi? Dzgn bir kaptann bizi gtreceini mi umuyordun? Elimden geleni yaptm. Miathan'm gelip bizi burada bulmasn beklemekten iyidir!" Anvar'm buna verecek cevab olmadn biliyordu. Ban olumsuzca sallayp Sara'ya kk ve harap yelkenli geminin gvertesine kan dar ve kaygan tahta merdiveni trmandrd. Kaptan Jurdag'm favorileri ve arkasndan kuyruk yapt kzl, yal salar vard. Kulaklarnda altn halkalar parlyordu, dar surat ve vahi ifadesiyle Aurian'a bir kakm hatrlatyordu. Ona alayc bir nezaketle reverans yapt ve aylak aylak dolanan mrettebatn geri kalan, st ba dklen, yzleri faal ve opur bir topluluk, byk altndan gldler. Aurian onlara ar ve elik gibi sert bir bakla attnda aniden 'gergin bir sessizlik oldu. Souk bir sesle, "Bizi kamaram gtrn, kaptan," dedi. "Ve yelken amaya hazr olun za

"Hay hay, Leydim." Kaptan bu kelimeyi bir hakarete evirmiti ve Anvar'm fkeden kpkrmz olduunu gren Au- rian, onun kolunu skca tutup ban sallad. Geminin knda, kk ve pislik iinde bir kamaraya gt- 287 rldler, buray kaptann onlar iin boaltt belliydi. Aurian yerdeki kirli giysi ynn kaldrp kaptana verdi, "Sanrm size ait," dedi. "imdilik bu kadar." Kaptan fke iinde gitti ve Aurian, rahat bir nefes alarak kapy arkasndan arpt. "Sevgili Tanrlar adna!" dedi. "Bunun iin zgnm, Anvar." Anvar, geminin k duvarna alan kk bir pencerenin tuzdan kprdamaz hale gelmi kilidiyle urayordu. Bu pencere oday

havalandrmann tek aracyd. Baygn bir halde, "Easthaven'a gitmek ne kadar zaman alr?" diye sordu. Aurian hznl bir sesle, "Rzgr iyi olursa drt gn," diye cevap verdi. "O arada boazmz kesmezlerse." Byc, Sara'y odadaki tek ranzaya gtrp yatrd. Yumuak bir sesle, "Dinlen," dedi ve Sara'nm gzleri tekrar kapand. Aurian yorgun bir sesle, "te," dedi. "Artk doal bir biimde uyuyacak ve hazr olduunda kalkacak. Tanrlara dua et ki bu ok abuk olmasn." Coronach' belinden ekip srtn ranzaya dayayarak yere oturdu ve klc elinde, annda uyudu. Sara'nm terbiyesiz lklar Aurian' uyandrd. "Burada kalmam, kalmam! Buras ok pis, kokuyor ve bceklerin istilasna uram durumda! Eve gitmek istiyorum! Bu senin hatan, Anvar. Eer... " Byc ayaa frlad ve eteklerini bileklerinin etrafnda toplayp ranzann zerine oturmu fkeli kzn karsna dikildi. Keskin bir sesle, "Kes sesini!" diye emretti. Sara, balad tiradn lortasnda susup ona bakt. Aurian ayaklarnn altndaki geminin sallandn fark etti ve Sara'ya aldrmadan, onun zerinden eilip kk k penceresinden dar bakt. Pencereden dary iaret ederek, "Kara orada," dedi. "Bence gemi fazla uzaklamadan yzmeye bala. Pencereden sa

can sanmam ama eminim seni gverteden aaya attrabi- liriz." Sara'nm yz fkeyle burutu. "Senden nefret ediyorum!" 288 diye terslendi. Aurian, "Nefret etmende bir saknca yok," dedi. "Beni rahatsz etmez. Ama unu aklndan kartma, artk bir evin yok. Bu kokan, bcekli delik elindeki tek ey ve Easthaven'a varana kadar burada kalacaksn." Sara'nm az ak kald. "Yani tutsak mym? diye haykrd. "Bunu yapamazsnz! Buna nasl cesaret edersiniz! Vannor bunu duyduunda..." "Seni konmasn diye benimle Vannor gnderdi. Senin gvenliin benim sorumluluumda ve sana syleyeyim, bu kamaradan hi bir biimde kmayacaksn. Eer kapya gelen olursa ranzaya yatp battaniyeyle rtn, zellikle yzn rt. Ne olursa olsun kendini gemi mrettebatndan kimseye gstermemelisin. Kaptana suiei dktn syledim, bu onlar..." Sara fkeyle, "Ne?" diye bard. Anvar, "Leydim," diye itiraz etti, "bu hakszlk..." "Siz hi bir korsan etesi tarafndan tecavz edilmi gen bir kadn grdnz m?" Aurian'm gereki yaklam tekilerin de akllarn balarna toplamalarna yol at. Sara'nm gzlerinde ani bir korku belirdi. "Ben grmedim," diye devam etti Aurian, "ve imdi grmek istemiyorum. Gemi mrettebat hayatmda grdm en haydut, en erefsiz kula

kesiklerin oluturduu bir ete ve seni bir grrlerse, onlar ne ben durdurabilirim, duunu biliyorum, Sara. Anvar doru sylyor, bu hakszlk, ne de Anvar. Bunun senin iin zor ola. Anvar doru sylyor, bu hakszlk, zgnm. Ama hepimizin hatr iin benim szm dinle." Sara bir an iin ona bakt ve sonra ranzaya yzst dp alamaya balad. Anvar onu rahatlatmak iin yanma gitti. Au- rian ararak ona bakt ve sonra omuz silkip kamaradan kt. Byc, geminin burnu boyunca kvrlan srann zerine

oturup tek bacan altna ald. u ana kadar mrettebat ondan kanyor gibiydi, bununla beraber sisli gnein, sandaki karanlk ufka doru, ar ar indiini seyrederken adamlarn gzlerini sk sk zerinde hissetmiti. Bir gece ncesini d- _ nyordu, gerekleri, olup bitenlerle ilgili anlarnn stn rten, fkenin, acnn ve korkunun sisinden ayrt etmeye alyordu. ocuk, dnmesi gereken konulardan birisiydi. Auri- an, merakla dncelerini kendi iine dndrp o solgun hayat kvlcmna dokunmaya alt, o kadar kkt ki varolduunu bile bilmiyordu. inde yanan pimanl ne kadar istese de uzaklatramyordu. Eer bu ocuk olmasayd, Forral hl hayatta olacakt... te yandan ondan kalan tek ey, bu ocuktu. Kendisi iin deerli olmalyd. Ve dnyaya getirilmesinin istendii sylenemezdi. Bu onun hatasyd, Meiriel'in kendisine ihanet etmesini izin vermesi kendi dikkatsizliiydi. Zavall kk yaratn dmandan baka eyi yoktu, Babyc tpk babasna yapt gibi, onun da canm almak istiyordu. Miathan' yenmeyi nasl mit edebilirdi? Aurian rperdi. O ann scakl iinde, o yemini etmek gayet iyiydi ve elinden gelen herhangi bir biimde onu yerine getirmek isterdi ama nasl? Babyc delirmiti, kural tanmyordu ve onun yeteneklerinin ok tesinde bir silah vard. Kazan ne kadar glyd acaba? Byle bir gce kar bir ordu toplamann manas neydi? Binlerce insan sebepsiz yere lecekti. Ama Yksek Bynn teki kaltlarna ne olmutu acaba. Ah, onlardan birinin olsun izini bulabilseydi... Ama aramaya nereden balamalyd? Bunlar yzyllardr kaypt. Aurian'm dnceleri aresiz bir skntnn iinde dolap durdular. Btn al bubunlar benim iin ok fazla diye dnd. Keke Forral burada olsayd... Sevgilisini dndnde, grnts aniden zihnine geldi, onu son grd lm haliyle deil, canl ve en olmayacak bir yerde, Grnmez Tekboynuzlu At'n meyhanesinde oturur-

ken. Bira lekeli masaya eilip ona bir ey izah ediyordu ve Au- rian bir sre nce yaptklar bir konumay hatrladn fark etti. "Eer bir sorun ok byk grnyorsa," diyordu, "onun 290 karsnda dvnerek bir yere varamazsn. Onu kk admlara bl ve ilk srada olanla ilk nce ilgilen. Sonra dier admlarn da yerli yerine oturduunu greceksin." yi bir tt ve tam zamannda verilmiti. Aurian bunu hatrlayarak glmsedi. "Teekkr ederim sevgilim," diye fsldad; grnt de zihninde solarken, szlerinin karsnda glmsyor gibiydi. Aurian nndeki okyanusa bakp gzlerini krptrd ve ban sallad. Bu bir hatra myd? Bir grnt? Hayal gc? Hi bir fikri yoktu ama kendisini ok daha huzurlu ve anlalmaz bir biimde rahatlam hissetmesine yol amt. nndeki yol aniden berraklamt. ncelikli olan eyi nce yap. ilk yapacaklar ey bu yolculuu gven iinde tamamlamak, korsanlardan ve Babycden kap biraz yardm bulabilecei ve biraz daha gvende olabilecei, da kalelerine ulamakt. Ondan sonra? Orasn grecekti. Aurian arkasndan gelen yumuak ayak seslerine dnd. Gelenin Anvar olduunu anlayana kadar klcn knndan yarm kartmt, gen adam arp geriye bir adm att. zr dileyerek omuzlarn kaldrd ve kenara ekilip srann zerinde ona yer at. "Sara nasl?" diye sordu. Anvar yzn buruturdu. "Hl kzgn," dedi, "Vannor'a, sana, bana ve aklna gelen herkese kfrediyor." Aurian i ekti. "Kamarann iinde kfrettii srece bir sakncas yok, buna zlerek zamanm harcayamam. Sefil kzn dnyada sorunlar olan tek insann o olmadn anlamasn salayamayz." Anvar yapt imadan etkilenmiti. "Naslsn, Leydim? Seni bu kadar uzun sre yalnz brakmak istemezdim ama o... " "Ben ayakta kalrm. Akas sanyorum kalmak zorundaym. "/ Aurian ona glmseyerek sert szlerini yumuatt. tP

"Yalnz kalmaktan rahatsz olmadm, Anvar. Mrettebat benimle uramyor, belli ki buna sayglar var -klcnn kabzasna vurdu- ve biraz dnmem gerekiyordu." "Leydim, ne yapacaz?" "Bilmiyorum." Aurian ona yalan sylemek iin bir sebep gremiyordu. "u anda bu konuda ok endielenmek istemiyorum, Anvar. nce bu gemiden sa olarak kmak zorundayz. imdi yalnzca bunun zerinde younlaahm. Acaba burada yiyecek olarak ne var?"

Yiyecek olarak, adna 'gve' denen, yal, iren ve gri bir bulamacn olduu ortaya kt. zellikle Sara, pek memnun kalma benzemiyordu ve bunu hi de mulak olmayan bir biimde ifade etti. "Ben bunu yiyemem," diye itiraz etti. "ren bir ey bu! Bunu yersem kusarm!" Aurian kaba bir ekilde, "Eer kusacaksan pencereden darya kusmaya dikkat et," dedi. O srada iren eyden bir ka daha boazndan aaya gndermeye ve l fareleri dnmemeye alyordu. Sara dargn bir suskunlukla ranzasna ekildi ve ksa bir zaman sonra battaniyenin altndan hkrk sesleri geliyordu. Anvar tedirgin bir biimde fsldad. "Leydim, ona kar, ey, biraz daha nazik olabilir misin? Btn bunlar onun iin ok zor, buna alk deil... " Aurian kfretti. "Anvar, sana piknie kmadmz hatrlatabilir miyim? Hayatmz kurtarmak iin kayoruz, Sara'y martacak zamanmz yok. Durum hepimiz iin ayn, biliyorsun. Buna almak zorunda ve mmkn olduu kadar abuk!" Kendi bo taban yerde itip kamaradan darya na gibi karken, kapy da arkasndan arpt. durdu. Bi Anvar onu izleyip izlememekte kararsz kalarak durdu. Bir dakikalk bir tereddtten sonra Sara'y teselli e "Sara alama. Niyeti kt deil. u srada iinde, Forral..." "Bana ondan bahsetme!" Sara aniden dikilip zerindeki battaniyeyi kenara itti, gzleri kpkrmz yznde ate gibi parlyordu. "Hatta benimle hi konuma! Beni kardnz, sen 292 ye o, tam bir daha senin yzne hi bakmayacam dn dm bir srada." Anvar yorgun bir sesle, "Tekrar balamayalm," dedi. "Van nor seni gtrmemiz iin bize yalvard. inde bulunduumuz tehlikeyi anladn sanmyorum. Baka ansmz yoktu." Sara, "Vannor!" diye tkrd. "O hayvan! O salak! Ondan nefret ediyorum!" "Sara; Vannor seni seviyor." "Sen sevmeyi nereden bilirsin? Bir zamanlar sen de bana beni sevdiini sylerdin. Akn nasl kantladn? Beni hamile braktn, sonra o kaba vahiye satlaym diye terk ettin. imdi orada oturup bana aktan bahsetme, Anvar." "Bu benim hatam deildi!" Anvar klelik iaretini tayan sol elini onun yznn hizasna kaldrd. "Sanyor musun ki ben... " "Anvar!" Kamarann kaps ald. Kapda Aurian duruyordu, salar rzgrla dalp karmt, yz gergin ve beyazd. "Anvar. Babyc! Bizi aryor! Sanrm nereye gittiimizi biliyor!" "Ne?" Anvar ayaa frlad. "Nasl?" Byc kamarann kapatt kapsna yasland. "Sanrm bir kristalle duru-gr yapp her yeri aryor. Bunu yapabildiini bile bilmiyordum, bu hep Finbarr'm zel yetenei olmutu." Ba bycnn ldrd sevgili

arkadan hatrlayarak az acyla arpld. "Dalgakran aabilmemiz iin kul lanmak zorunda kaldm bynn artklarndan, nehir boyunca gittiimiz yolu bulmu olmal, sonra da gideceimiz yolu tahmin etmitir. imdi okyanusu aratryor, gverte deydim ve zihninin yanmdan getiini hissettim." "Tanrlar adna! Bizi buldu mu?" V &0' 0 Aurian ban olumsuzca sallad. "Tam zamannda kendimizi saklamay baardm. Gcn sadece deniyordu, ok kuvvetli deildi. Bu, onun iin yeni bir ey olmal. Ama renmesi ok zaman almaz. Hele Kazann gcyle. Ve bizi bu- 293 lana kadar vazgemeyecektir." "Ne yapacak?" Anvar'n korkudan midesi bulanyordu. "O eyleri stmze salacak mi?" Aurian'n yzndeki arplm ifadeyi grnce Forral' ldren canavar hatrlatt iin kendi kendisine kfretti. "Hayr, sanmam. Onlar saldktan sonra Nihilim zerinde ok az bir denetimi var gibiydi." Omuz silkti. "O hayaletlerin serbest bir halde Nexis'te dolatklarn dndke... Ama bizi rahatsz edeceklerini sanmam. Bize ne gndereceini yalnzca tanrlar bilir, Anvar. Bize her trl yolla saldra- bilir. Yapabileceimiz tek ey saklanmak. Bundan sonra hepimizi, btn gemiyi srekli gizlemem gerek." "Ama Leydim, bunu yapamazsn!" Nehirde by yapmak iin harcad abann onu nasl yorduunu hatrlayan Anvar, dehete dmt. "Daha en az gnmz var ve imdiden bitmi haldesin!" "Biliyorum. Ama buna are yok. Hayatta kalabilmek iin bunu denemek zorundayz ve senin yardmna ihtiyacm var." "Benim mi?" Aurian bayla onaylad. "Uyank kalmak zorundaym. Eer uyursam kalkanm ker ve kefedilmeye hazr hale geliriz. Beni uyank tutmalsn, Anvar. Korkarm bunun anlam senin de uyank kalman. Benimle konu, bana ark syle ve eer hi biri ie yaramazsa bana vur ama ne yaparsan yap uyumama izin verme, yoksa yandk. Bana sz ver, Anvar." Anvar, "Sz veriyorum, Leydim," diyerek onu temin etti. nlerinde uzanan uzun, yorucu nbetten korkarak; ama nasl yapacam bilmiyorum, diye dnd.

KURTLARLA RANDEVU Eliseth Ba bycnn kuledeki odasna haber vermeden girerken gn kararmaktayd. Miathan, gzlerini ksm, masann zerindeki siyah bir bezin stnde duran bir kristalin zerine bir younlamayla eilmiti. Byc-kadm ieri girdiinde kara gzleri parldayarak ban kaldrd. "Tanrlar akna, Eliseth, beni rahat brakamaz msn? Bunu ne kadar zor olduunu bilmiyor musun? Finbarr'm notlar olmasayd... " Eliseth, "Eer Finbarr olmasayd senin korkun hayaletlerin imdiye kadar hepimizi boazlard!" diye onu tersledi. "Tanrlar adna Miathan bize bundan niye hi bahsetmedin?" Masann zerinde duran Kazan iaret etti. Artk gzel bir nesne olmaktan kmt; incelikli altn ilemeleri imdi siyah ve lekeliydi. Eliseth, "Senin Yksek Byyle oynamann tehlikelerini herkesten daha iyi bilmen gerekir," diye devam etti. "Bragar'la ikimiz sana onun gleri ve onlara nasl hkmedecein konusunu aratrma yapmanda yardmc olabilirdik ama hayr, hepsini kendin yapmak zorundaydm Gr bak ne oldu! Bir Byc ld, bir bakas kayp ve bir dieri ise akln oynatm bir enkaz halinde. Yaratklarnn geen gece ehirde ka kiiyi ldrdn ancak Tanrlar bilir. Btn ehir ayaa kalkm durumda." Miathan, "Yeter!" diye kkredi. Oday admlarken derin derin nefes alyor ve dn gece olduu gibi denetimi elinden karp korkun sonulara yol amamaya alyordu. "ehirde durum u an ne?" "O yzden geldim -senin pis ilerinin raporunu vermeye." Eliseth yorgun gzlerini ovuturarak oturdu. "Bragar'la senin yaratklarm bulup hareketsizletirmek iin ehri taradk. Hepsini yakalayp yakalayamadmz ancak tanrlar bilir, ben bu konuda pheliyim. Onlarn nereden geldiini kimsenin bilmedii ama kahraman Bychalkn kendilerini tehlikeye atp Nexis'te yaayanlar korumaya altklar hikyesini yayyoruz." Sesi fkeyle doluydu. "Yutmu grnyorlar, en azndan imdilik, bu yzden insanlar hl korkarken, ehir zerindeki denetimini salamlatrabilmek iin iyi bir zaman bu." "Ya garnizon?" Miathan sert bir sesle sordu. Eliseth omuz silkti. "Askerler sevgili komutanlarnn trajik lmnn sarsnts iindeler. Onun bedenini senin dediin yere attm ama onu bulmalar ok zaman almad. u anda dzeni salamakla meguller, panik, yamalamalar falan ama bir nderlik eksiklii olduu ortada. Forral'm yardmcs Maya bilinmeyen bir grevle gitmi ve svariba Parric de ortadan kaybolmu gibi grnyor. Akl varsa, byk bir ihtimalle kamtr. u ana kadar ls bulunmad."

"Mkemmel." Miathan ellerini ovuturdu. "Bu iten syrtabiliriz. Aferin sana, Eliseth." Eliseth, "Eer syrtabilirsek btn bu karklktan kmana kimin yardmc olduunu hatrla, tamam m," diye ksaca cevap verdi. "Senin btn bu dondurulmu hayaletlerini ne yapacaz, Miathan? O sefil mahluklar Kazana nasl geri sokacan konusunda hi bir fikrin yok ve onlar ehirde yle brakmamz mmkn deil." "Bir apport bys kullan, buradakilerle ilgili olarak ie

yaramt. Miathan hayaletlerden temizlenmi oday iaret etti. "Onlar u an iin Finbarr'm arivlerine kapattm, daha uygun bir yer var m?" Eliseth kalarn att. "Akas o eylerin stnde oturuyor olma fikrinden holanmyorum. Koruma bysn bozup onlar tekrar bu zamana nasl getireceimizi hepimiz biliyoruz. Bence dikkatli ol, Miathan." "Ben her zaman dikkatliyim." Miathan'm sesinde ince ve gizli bir tehdit vard. "Katakomplarn olduu ksm tamamen kapatmay dnyorum, yaratklarn nerede olduunu sadece sen, ben ve Bragar biliyor olacaz. Sana gvenebilirim, deil mi?" Eliseth rahatsz bir biimde yutkundu. "Tabii ki gvenebilirsin. Bu arada, Meiriel nasl?" "Hala akln toplayabilmi durumda deil." Miathan i ekti. "Finbarr'm lm onu ok kt etkiledi. Gnn yarsn ona bu durumdan sorumlu olann ben deil, Aurian olduunu anlatmakla geirdim. u anda yle krlgan bir durumda ki sonunda baarl oldum. Eer Aurian'n yeri tespit edilebilirse bu hepimiz iin ok yararl olacak." "Aurian'dan haber var m?" "Hayr ama korkma onu bulacam. Nehirden kam, bunu biliyorum. Dalgakrann orada bysnn izlerini buldum. Onu Norberth'te tespit edemedim, o yzden aratrmam okyanusa yaydm. Vannor da onunla gitmi olmal, ehirde ondan bir iz bulamadysan tabii." Eliseth ban sallad ve cesaretini toplayp, "Miathan," dedi. "u sra Nexis'e younlaman gerekmez mi? Vannor gitmi ve Forral lm olduu iin bu bizim amzdan kritik bir zaman." "Hayr!" Miathan'm gzleri lgn bir kla parlad. "Onu bulmalym, Eliseth. Forral'm lmnn intikamn almadan durmayacan biliyorsun. stelik hl o lanetli ocuk konusu var! Onun yaamasna izin vermemeliyiz."

"O zaman onu bulacana eminim. O srada senin iin buradaki ilerle ilgilenebilirim. Geri yardma ihtiyacm var. hlevvin birok hizmetinin ya ldn ya da katn sylyor." "O zaman bu durumla ilgilen." Kristaline dnm olan Miathan eliyle umursamaz bir iaret yapt. "Bir ey daha." Eliseth duraksad. "Davorshan' bu sra gndermek zorunda msn? ok az Byc kald ve onun yardm iime yarayabilir." Babyc ban kaldrp ona bakt. "Evet, gerekten gndermek zorundaym. Vadi'ye gitmesi gerekiyor, Eliseth, nk Eilin bizim iin burada kalan son tehdit. Gln Leydisin- den sonsuza kadar kurtulmay hedefliyorum." Maya, ay nn aydnlatt Vadi'nin kenarn evreleyen aalkl yokuu trmanrken topallyordu. Yedeinde gtrd D'arvan'm atnn gemlerini ekitirdi. Kuzeye yaptklar yolculuk bu kadar iyi getikten sonra, kendi atnn o sabah topallamaya balamas inanlmaz derecede kt bir talihsizlik olmutu. D'arvan'la yaadklar sorunlar yetmezmi gibi, bir de bununla uramak zorunda kalmt. Bir nefes almak zere durduunda, endieyle arkasn dnp incelikle yorulmu yznde hi bir ifade olmadan, bo gzlerle atnn zerinde duran Bycye bakt. Maya asker koularna yakan bir kfr sallad. Onun bu durumdan kmasn istiyordu. gece nce aniden tuhaf bir nbet geirip onu lesiye korkutmutu. Bir an nce kk kamp atelerinin banda sessizce oturuyorlard, bir an sonra tamamen katlamt. Yz arplmt ve gzleri, buz gibi beyazlar grnene kadar dnmlerdi. Yklmadan nce, Fin- barr'm ld, canavarlar ve Miathan hakknda bir eyler haykrd. O zamandan beri ta gibi kprtszd. Atn stne oturtursa gidebiliyor, azna yemek koyarsa yiyor ve yatrp gz-

lerini kapattnda uyur gibi grnyordu; ama sava ondan hibir karlk alamyordu. Maya yannda bir ceset tasa bu kadar olurdu. Bu dnce savann rpermesine yol at. 298 Gen Bycden gerekten holanyordu ve bu durumunun kalc olmas ihtimalini dnmek bile istemiyordu. Maya dudan srd. Umarm Aurian'nm annesini abucak bulurum, diye dnd. Herhalde D'arvan'a yardmc olabilir? Maya nefesini tutup sebatla yokuun tepesine doru trmanmak iin kendisini zorlad. Sorun her neyse Leydi Eilin'in onu zeceini ve kendisinin ehre geri dnebileceini umuyordu. Bir eyin ok kt gittiine ilikin bir his iindeydi ve yllardr askerlik yaparak gelitirdii igdleri onu nadiren yanltrd. Aurian'dan bir Byc ldnde btn Bychalkn bunu hissettiini biliyordu. D'arvan Finbarr'm lmesine mi tepki gstermiti? Ya Ba byc ve canavarlarla ilgili syledikleri neydi? Eer

Nexis'te sorun varsa, Maya yerinin birliklerinin ba olduunu biliyordu ve bu yzden de endieliydi. D'arvan'la son aylarda ok yaknlam olmalarna ramen hemirelik grevi iin hi gnll olmam olmay dilediini utan iinde fark etti. Birden, geni Vadi, ay nn altnda, nnde uzand. Maya i ekti. ok bykt! Nasl bir ykc g bu geni kraterin olumasn salam olabilirdi? At kenara getirip sarp, siyah duvarlardan gemek iin, gvenli bir yol aramaya balad. Sonra, onu dehete dren bir ey oldu ve arkasndaki ormandan insann kann donduran bir ses geldi. Bu avlanan kurtlarn rktc sarkyd. At, ban geriye atp dikildi ve D'arvan' stnden drd. Maya kfredip kuvvetle gemlere asld, korkmu olan hayvanla mcadele etmeye alyordu. "Hayr, bunu yapmayacaksn," diye mrldand. "Seni de kaybetmeyeceim!" Bir ekilde yularlar salam bir aacn gvdesine dolad ve skca balad. At ipinin el verdiince ileriye atld ve btn gcyle kinedi. O srada Maya, D'arcP van'n dt yere kotu. Herhangi bir yaralanma belirtisi yoktu, bu dme, ona tpk baka eyler gibi herhangi bir etki yapmamt. Onun gsz bedenini aaca doru srkleyip gvdeye dayad, nefes nefese dzeltti. Heyecandan sesle- 299 ri tizleen hayvanlar yaklamlard. Onun peindeydiler! Byk Chathak adna, etrafn sarmlard! Maya onlar kendisinden uzaklatran diye at salmay dnd ama bunu son bir are olarak tutmaya karar verdi. Hl D'arvan' Vadiye gtrmek zorundayd ve bunu yalnz bana becermesi mmkn deildi. Eilerek yakmak iin kuru dallar ve l yapraklardan oluan kk bir yn yapt. Bir kvlcm yaktktan sonra ateini aacn altndaki daha byk kurumu dallarla besledi. Kurtlar ateten korkard. Klcn ekip nndeki topra ucu aa gelecek ve elinin altnda olacak ekilde saplad. Sonra yayn omzundan indiren Maya, bir ok hazrlad ve D'arvan'm yannda, srt aaca dayal, kstrlm halde durdu. Glgeli bir dalga gibi aalarn arasndan sr halinde kan kurtlar, zafer kazanm gibi kesik kesik uludular. Sonra atei grdler. Gri dalga duraksayarak krld. Bir kurt atein nda bir adm ne kt; alevlerin parlts iinde yeil ve altn rengi karm gzleri ldayan, iri ve gm rengi bir hayvand. Maya, yayn gerip hedef ald ve - "Dur!" "Ne...!" Maya srad ve ok aktan gitti. Lanet olas D'ar- van! Uyanmak iin o an neden semiti sanki? Hararetle, ok klfna uzanp el yordamyla bir baka ok arand. "Maya, dur!" D'arvan'm sesi artk srar ediyordu. "Bir ey yok. Ben onunla konuabilirim. Bize zarar vermez." Maya oku yayna takt, sonra mutlak bir inanmazlkla kurda bakp duraklad. Hayvan butlarnn zerine oturmutu, az geni bir

glmsemeyle almt ve dili dar sarkyordu. Adeta garnizon mutfann kapsnda artk yiyecek dilenen o tazy andryordu. Kalanlar da ya ayn pozisyonda oturdular Ti o^

ya da gevemi bir halde topran zerine yattlar. Maya kprdamad. Kenetlenmi dilerinin arasndan sessizce, "D'ar- van," dedi, "bana neler olup bittiini sylemende bir sakca 300 var m?" Gen Byc dorulmaya alyordu. "Vadiyi koruyorlar," dedi. "Geen gece olanlardan sonra, Eilin onlar bekilik etmeleri iin gndermi." "Geen gece neler oldu, D'arvan?" D'arvan'm yz acyla arpld. "Finbarr..." Ban olumsuzca sallad, gzleri perdelenmi gibiydi ve hi tekin grnmyordu. Kayalarn zerinde nlayan ama sonra ormann toprak zemininde daha yumuak bir ses veren toynaklarn sesine cevap vermek zorunda olmas onu kurtard. Maya yayn gerdi, kurtlar ayaa kalktlar. Dank salar olan, pelerinli bir kadn tayan, beyaz bir at aalarn arasndan frlad. Kadnn elindeki asa, dnyaya ait olmayan yeil bir kla parlyordu. Maya'nn okunun ucu bir akkor halinde tututu ve sava kfredip onu aceleyle frlatt. "Kimsiniz?" Kadnn sesi gergindi. Maya derin bir nefes alp kendisini kmldamadan durmaya zorlad. "Nexis garnizonundan Temen Maya, Leydi Aurian'm arkada. Ondan annesi Leydi Eilin'e bir mesaj tayorum." Yavaa elini asker ceketinin iine sokup skca sarlm bir parmen kartt ve bunu Leydiye verirken eildi. Kurtlardan birisi ne kp parmeni azna ald. Yavaa Ei- lin'e doru yrd ve aznda tad eyi ona verdi. Eilin, asasnn nda elindekini inceledi ve ban sallad. Yumuak bir sesle, "Bu onun mhr," dedi. M hr kr p sayfay at ve aceleyle iindekileri gzden geirdi. "Orada kal!" Eilin'nin atlayan sesi aklkta duyuluyordu r \ C vJ ve byk kurt alak sesle, uyarrcasma uludu. "Size gvene"Sen D'arvan msn?" Leydi gen Bycye dnd, o a; a kalkm reverans yapyordu. "Evet, Leydi Eilin." ^ i aklkt a uludu. bileceimi nereden bileceim?" dedi, "Geen gece olanlardan sonra?" Maya, "Ltfen birisi bana geen gece neler olduunu anlatabilir mi?" diye araya girdi. Eilin ona sert bir ekilde bakt. "Yani bilmiyor musun?"

D'arvan, "Benim hatam, Leydim," dedi. "Finbarr'm lm beni yle ok etti ki... " Omuz silkti. "Ondan sonra neler olup bittiini bilmiyorum, ta ki uyanp kurtlan grene kadar." Eilin kuru bir sesle, "Uyanman senin hayrna olmu," dedi. "Aurian mesajnda senin glerinin yzeye kmadn sylyor. yleyse nasl oluyor da kurtlarmla konuabiliyorsun?" D'arvan, "Bilmiyorum," diye itiraf etti. "Daha nce hi hayvanlarla iletiim kurmaya almadm. Bunu yapabildiimi bilmiyordum." Eilin, "Neyse senin iin hl umut var o zaman," dedi. "Tabii eer bana doruyu sylyorsanz. Snavdan geer misiniz?" D'arvan bayla onaylayp ne doru bir adm att, yznde gergin bir ifade vard. Leydi parlayan asasn uzatt, o da asann demir ban kavramak iin elini uzatt. Yeil k, gen Bycnn bedenini de iine alan gz kamatrc bir hareye dnt ve D'arvan i ekip dizlerinin stne dt. Parlayan n iinde Maya onun alnnn terlediini grd ve ne bir adm attnda dudaklarndan istend bir lk dkld ama byk kurt onu engelledi ve dierleri de ne kp evresini sardlar. Derken, her ey sona erdi. Byc- snd, geride yalnzca Maya'nm kk ateinin yanp snen alevleri kald, D'arvan omuzlar km bir halde rahat bir nefes alp elini asadan ekti. Eilin glmsedi. "ok cesursun, gen Byc," dedi. "Doruluk Snav ne ho bir tecrbedir, ne de kolay bir ey." Maya'ya dnd, "ikinizden de phe ettiim iin zr dile rim, Temen Maya. Ama zor zamanlardan geiyoruz, Kya^ metten beri dnyann getii en zor zamanlar." V

Maya, 'Neler oldu, Leydim?" diye yalvard. "Eer Nexis'te sorunlar varsa, bir an nce oraya dnmeliyim." Eilin ban sallad. "Hayr, ocuum. u anki yorgun ve bil- 302 gilenmemi halinde Nexis'e komak byk bir hata olur. Hatta senin oraya dnmen de anlamsz. Biraz daha sabret. Benimle eve gelin, size btn bildiklerimi anlatacam, geri ou kt haber ama daha sonra ne yapabileceimize karar veririz." "Pekala, Leydim." Maya sabrszln bastrp kendisini bunun makul olduunu kabul etmeye zorlad. Leydi Eilin, D'arvan' kendi atma bindirdi. Maya yakt ateten arda kalanlar dikkatle gmd ve daha hafif olan teki hayvana atlayp onlar takip etti. Kurtlar geride kalp bekilik yapmaya devam ettiler. Eilin'nin mutfamdaki ocan scak, krmz , dardaki kms gecenin souunu azaltyordu. Leydi onlar ksa zamanda oturtup nlerine yemeleri iin peynir ekmek ve imeleri iin fincanlar dolusu gzel kokulu, buhar tten ay verdi. Byc kendi fincann alp oturduunda haberleri

merak eden Maya ne eildi. Eilin balayacakm gibi azn at, sonra aresizlik ifade eden ufak bir omuz silkmesiyle duraklad. "zr dilerim," dedi. "O kadar uzun zamandr kimseyle konumadm ki insan alkanln kaybediyor." I ekti. "Yine de yaplmas gerekiyor." Hatrlamak istercesine gzlerini kapatt. Maya skntdan barmak istiyordu ama dilini tutup sabrl olmak iin kendisini disipline soktu. Eilin sonunda, "Genellikle gnele birlikte yatarm," dedi. " gece nce aniden uyandm, Aurian'n beni ardm sandm. Yardma aryordu. ok aresiz bir sesi vard, bunun bir rya olmadn biliyordum. Daha fazla bir ey du^ yamyordum ama ruhumun derinliklerine kadar korkuyordum. Yataktan kalkp kristalimi aldm. En son duru-gr denememin zerinden yllar gemiti, dardaki dnyaya bak

maya neden ihtiya duyacaktm ki? Aurian arada srada beni ziyarete geldike iyi olduunu gryordum. Ama o gece baktm ve grdm..." Sesi atalland, fincan skca kavrayan elleri bembeyaz kesildi. Maya, "Ne grdnz?" diye srar etti. "Leydim, ltfen," Eilin insann iini rperten derin bir enfes ald. "Hayaletler," dedi. "Btn tahayyllerin tesine geen dehet verici yaratklar. Babyc, gemiten gelen kadim bir kaltla oynam. Efsanenin iinden, tarihin iinden Kazann lmcl Hayaletlerini salm." Maya bu tr konular pek bilmezdi ama yannda duran D'arvan'm yzndeki oku ve Eilin'le birbirlerine nasl korkuyla baktklarn grd. Leydi, "Dahas da var," diye devam etti, gzleri acyla gl- gelenmiti. "Maya, sana bunu sylemek zorunda kaldm iin ok zgnm. Babyc o korkun yaratklar Forral'm zerine sald. Onun yere yldn ve ldn grdm." Maya, "Hayr," diye fsldad. Etrafndaki dnya donup kalmt. "Ah, Leydim, hayr." Bir sava olarak yoldalarn savata kaybetmeye dayankl olduunu dnrd ama imdi boaznn, dklmeyen gzyalaryla skldn hissediyordu. Forral lm olamazd! Daha iyi bir adam tanmamt. O, onun sadece komutan deildi, geen birka ay iinde tpk Aurian gibi yakn arkada olmutu. Zavall Aurian! Maya nefesini tuttu. "Ya Aurian?" diye inledi. "Yayor. Finbarr tam zamannda gelip onu kurtard. Her naslsa o canavarlar engellemenin yolunu buldu ve iki a dam, iki lml, Aurian' kard." Eilin'nin sesi gergindi. "Daha sonra ona ne olduuyla ilgili hibir fikrim yok. Sanrm ka tlar. Yaadna eminim ama onu bulamyorum. Zavall Fin- barr ldnde balantm kaybettim. Hayaletler onun iin fazla kalabalkt. Sonunda ld ve D'arvan hepimiz gibi onun ldiirni olmall, ;

d adam, . "Daha

D'arvan, "Evet," diye fsldad. "Onun ldn hissettim. Sevgili Tanrlar adna, Leydim, ne yapmamz gerekiyor? Miathan byle bir eyi yapmaya nasl muktedir olabilir?" "Miatlan her zaman birok insann ona layk grdnden ok daha fazlasn yapmaya muktedirdi." Eilin'nin baklar sertleti. "Geraint'in lmne kartna ilikin elimde hibir kant yok ama bundan hep phe ettim. Aurian bebekken buraya bu sebeple katm. Ama yllar getike bunun acdan doan aptalca bir fantezi olduuna kendimi inandrdm ve o yzden biraz bydnde kzmn Akademiye gitmesine izin verdim. Ne aptallk! gdlerime gvenmeliydim. Ama Babycnn aniden bu yeni ktle neden bavurduunu bilmek isterdim. D'arvan, sen Akademideydin. Bu konuyu aydnla kavuturabilir misin?" "Pek deil, Leydim, geri Miathan son zamanlarda tuhaf davranlar iindeydi. Bana yapt, ben ve kardeim..." D'arvan hikyesini Eilin'e anlatt, o da kalarn att. "ok komik!" dedi. "Tabii ki gcn var, bunu bilmesi gerekir. Sonra duraklad. "Ah ama biliyor mu?" diye mrldand. "D'arvan annen sana hi babandan bahsetmi miydi?" Gen Byc gzlerini krpt, kafas karm gibiydi. "Neden bahsetti mi, Leydim? kisi de ben ok kkken lmler, tam Miathan'nm Babyc olduu zamanlarda ama babam gayet iyi hatrlyorum. Bavordran bir Su-Bycsy- d; akllyd evet ama herhangi bir biimde zel deildi. Bana onunla ilgili ne anlatabilirdi?" Eilin bir an iin dncelerinin iinde kaybolmu gibi grnd, sonra dzeldi, aniden yzne kararl bir ifade gelmiti. Kendi kendine, "Belki de bilen bir tek ben varm," dedi. "Belki de Adrina yalnzca bana almay semiti." Dosdoru D'ar- van'a bakt. "Bir oka hazrlan, gen Byc," dedi. "Davors- han senin ikizin deil yalnzca vey kardein. Bavordran onun babasyd ama seninki... neyse bu ok daha farkl bir konu."

D'arvan'm elindeki fincan yere yuvarlanp krld ama o bunu fark etmedi bile. "Ne demek istiyorsunuz?" diye i ekti. "Bu doru olamaz! Nasl olabilir?" Eilin, "Ah, biz Byc-kadmlar istersek byle eyleri be- j3 cerebiliriz," dedi. Sana hamile kaldktan sonra Adrina, Bavor- dan'm, btn pheleri yattracak bir olu olduunu fark etmekte gecikmedi. Ana rahmine dme tarihlerinizin arasnda birka gn vard sadece ve onun ikinizin ayn anda domanz ayarlamas ok zor olmad, Toprak-bysnn

yannda, ifaclkta da stne yoktu." Omuz silkti. "Onun asndan bu cesurca bir hareketti. Ta en bandan beri, insanlar sizin neden birbirinize hi benzemediinizi merak ettiler." "Ama... " D'arvan, sanki kelimeler boazna taklyormu gibi konumaya alyordu. "O zaman, benim babam kim?" Eilin glmsedi. "Hellorin, Ormanlarn Efendisi." "Leydim, bu hi komik deil!" Maya D'arvan'n byle fkeyle konutuunu hi duymamt. "Benimle nasl byle alay edersiniz! Yani Perilerin Efendisi, yle mi! Ne samalk! Onlar efsaneler ve ocuk masalar dnda yokturlar!" Eilin ona sert bir bak att. "Byle bir konuda aka yapacam m sanyorsun, evlat?" Biroklar gibi tamamen yanlyorsun. Periler gerekte vardr ve lmllerden de Byc- halktan da ok daha uzun sredir varolmulardr. Onlarn bizimkinden farkl kendi gleri vardr ve bunlar bizden ayr kalmak adna kullandklar iin onlar sulayamam. Annen, Hellorin'le nasl tanp ona k olduunu bana hi anlatmad, geri Bavordan'la birbirlerini fazla sevmedikleri Akademide herkesin bildii bir eydi. Onun ruhei olmay, ancak Mi- athan'dan nce Babyc olan babas Zandar'm sraryla kabul etmiti. Zandar Byc-halkm soyunun tkenmesinden endie ediyordu ve Bavordan da en uygun arkadat. " Eilin i ekti. "Neyse, babasna duyduu sayg ye sevginin sonucu olarak, sonunda onunla birleti ama hi mutlu olmad. Bavor-

dan, tandm en skc, en kendisiyle megul Bycyd ve annenin hayatm binlerce adan bir strap haline getirmiti. Adrina'nm arkada olarak, ksa bir sre iin bile olsa, ak 306 Perilerin Efendisinde bulmasndan memnunum. Sen de bu akn bir sonucuydun D'arvan. Kardein onun grev icab dourduu ocuktu ama sen onun kalbinin ocuuydun." D'arvan rperdi. mitsizce, "Ama Leydim," diye bard, "btn bunlara gre ben neyim imdi?" Eilin sert bir sesle, "Esiz!" diye cevap verdi. "Bana sorarsan, D'arvan, sen teki Byc-halktan hibir biimde aa deilsin. Aurian sende Toprak-bys yeteneinin olabileceine inanyor ve senin kurtlarmla konu abilmen bu fikri destekliyor. Bu ynde ne kadar ilerleyebileceini yaknda grrz. Baba tarafndan alm olabilecein yeteneklerin konusunda ise, akas nereden balanacan pek bilmiyorum. Perilerin gleri, herhangi, bir Bycnn glerinin ok tesindedir. nce benim sana retebileceklerim zerinde youn- laalm, sonra gidip Hellorin'e danman neririm." D'arvan, derin bir nefes ald, "Ne?"

Eilin, "Bunun niye olamayacan anlamyorum," diye cevap verdi. "Perilerin bu vadide bize yakn olduklarn biliyorum. Buradaki almalarm, aalar geri getirmemi falan, onaylyorlar. Kendi olu ardnda Hellorin muhakkak ki cevap verecektir. Ama... " Elini uyarr bir biimde kaldrd. "Senden byle bir buluma iin acele etmemeni rica ediyorum D'arvan. Periler hilekr bir halk olarak tannrlar ve seni tam bu sra onlara kaptrmak istemem . Miathan'a kar klmas gerekiyor. Aurian ortada yokken ve Finbarr lmken ortada seninle benden baka kimse yok. Kalanlarla tuvalete bile gitmem." D'arvan, "Ama Leydim, Babycye kar ne yapabiliriz?" dedi. "u anda hi bir fikrim yok. Ama bekleyip nelerin olup bittiini grebiliriz, diye dnyorum. Neyse, ben yoruldum, siz de yoruldunuz ve bir gece iinde, dzgn dnemeyecek kadar ok ok yaadnz. Hem zavall Maya her an uyuyuverecekmi gibi grnyor." Eilin savaya nazik bir 307 biimde glmsedi. "Hepimizin gecenin kalann geirmek zere yatmamz ve planlarmz sabahleyin yapmamz neriyorum." Kimse buna kar kmad. Eilin, onu bir zamanlar For- ral'n igal ettii mutfan yanndaki kk odaya gtrrken, gerekten de ok fazla ok oldu, diye dnd Maya. D'arvan'a Aurian'n eski odas verilmiti. Kaybettii iki arkadandan arda kalanlar Maya'ya, Leydiye vermedii tek bir haber kaldn fark ettirdi. Haberi vermek iin daha kibar bir yol dnemedii iin aniden, "Leydi Eilin," dedi. "Aurian'la Forral'm sevgili olduklarm biliyor muydunuz?" "Sevgili mi?" Korkutucu bir an iin, Eilin'nin baklar onun gzlerini yakt, sonra Byc-kadm yzn ellerine gmd. "Tanrlar adna," diye fsldad. "Bunu neden ngremedim? Aralarnda hep ok derin bir sevgi oldu ama nasl bu kadar aptal olabildiler?" Acnn donuklatrd gzlerle Maya'ya dnd. "Neyse, Babycnn ktlemesi iin sulanamazlar ama artk, onu neyin kt yaptn biliyoruz. Soyumuzun safl konusunda ok takntl olan Miathan byle bir birlemeyi gerekten de hastalkl saymtr." Ban sallad. "Zavall ocuum," diye mrldand. "Zavall, zavall ocuum." Eilin, kulenin merdivenlerini karken Maya onun yumuak alama sesini duyuyordu. ranlk, Geceyars, hi afak domayacakm gibi olan o kara baskc anda, Maya, mutfaktaki ocan snmek zere olan ateinin yannda oturmak zere odasndan kt. ok yorgun olmasna ramen uyumaktan vazgemiti. Bir zamanlar onun olan odada, kendisine ok yakn hissettii Forral iin duyduu znt ve u anda bir kaak olan Aurian iin duyduu

korku dncelerini doldurmutu. Tanrlar adna, ne kadar ac ekiyor olmalyd! Maya, ayn zamanda lgn bir adamn penesine dm olan ehri ve felaketin ykn tayacak 308 olan askerleri iin de zlyordu. Ac ve sknt arasnda ak biimde dnmesi mmkn deildi. Denedike daha da kt oluyordu. midini kaybederek, benim neyim var? diye dnd. Ben lanet olas bir askerim. Acil durumlarla ba etmek zere eitildim! Yapabileceim bir ey olmas gerekir! Ama bu her ne idiyse onun gznden kayordu. Daha nce kendini hi bu kadar yalnz bu kadar mutlak ve sefil biimde aresiz hissetmemiti. Bir kapnn alma sesi, onun klcna davranmasna neden oldu ama bu davetsiz misafir, sadece odasndan kan D'ar- van'd. Bitkin ve korkmu bir hali vard. Maya, pimanlkla, "Sen de mi?" dedi ama aniden yalnz kalmadna sevindi. D'arvan ona bakp aksi bir sesle, "Bana bu gece anlatlanlardan sonra nasl uyuyabilirdim ki?" dedi. "Gerekten de nasl uyuyabilirsin? Ben bana anlatlanlardan sonra uyuyamyorum, senin durumun benden ok daha kt." Bycnn sesindeki kendine acma, Maya iin kendisinin de nasl ayn tuzaa dmek zere olduunu hatrlatan iyi bir ey oldu. "ay ister misin?" dedi. "Hayr! Bunun olmamasn istiyorum! Akademideki yatamda uyanp her eyi gven iinde ve normal bulmak istiyorum, bunlarn hibirisinin olmasna gerek yoktu!" Ma- ya'nm koltuunun yanma yere oturmu ve ban koltuun koluna dayamt. Ondan gizlemeye alsa da Maya onun hkrklarla sarsldn hissedebiliyordu. Maya onun yumuak, ak renkli salarn okad. "Ben de canm," diye mah t. "T rlar adna, beni nasl kmsyorsundur!" diye hkrd. Maya armt. "Niyeymi o?" dedi. W zun bir biimde mrldand, "ben de." D'arvan abucak ona bakp bir eliyle gzlerini rtt. "TanO "nk hibir ie yaramyorum. e yaramaz bir korkam ve sadece gen bir kz gibi alayp kendimi aptal bir duruma drebiliyorum. Ama sen bir savasn, cesursun, ne kadar cesur olduunu biliyorum. Asla byle kp kendini utandr- 309 mazsn." Maya kkrdad. "Senin dnyadan haberin yok. Bir saatten daha ksa bir zaman nce yan odada yatm zrl zrl alyordum!" D'arvan'm gzleri byd. "Gerekten mi?" "Tabii salak. Korkun eyler duyduk -ihanetin zerine bir de trajedi bindi- sen, bunun da stne baz oklarla kar karya gelmek zorunda kaldn. u an, duygularmz aa vurmak iin en uygun zaman, burada, u an iin emniyetteyken. Teselliye ihtiya duymak ve teselli edilmek yanl

deildir, D'arvan. Maya yere doru kayp gen Bycnn yanma oturdu ve kollarn ona dolad. O ise yzn evirdi. "Bana dokunmaya nasl tahamml edebiliyorsun?" diye mrldand. "Ne olduumu bilmiyorsun!" "Siktir! Ne olduunu gayet iyi biliyorum, aylardr biliyordum. Sen utanga ve iyi kalplisin, mzii ve iekleri seversin, okulua kar daha nce hi rastlamadm bir yetenein var. O gn garnizonda benim yaym deneyip sonra da daha nce eline hi yay almadn sylediinde kulaklarma inanamamtm. O yzden, balang olarak bu iyi becerdiin bir ey. Kurtlarla konuabiliyorsun ve Leydi Eilin senin Toprakbysnde baarl olacan dnyor, hem babandan ne tr yetenekler aldn kim bilebilir? Senin ne olduunu biliyorum D'arvan. Gerekten ok zelsin." Her ey onu teselli etmesiyle balamt. Konuurken Maya, D'arvan'm gevediini fark etti ve yava yava onun da kollar savaya sarld. Bu, kendisini artacak biimde onu rahatlatt ve zihni, son zamanlarda onu nasl ekici bulduu, konusuna dnd. Saduyusu ona, Dur! diyordu. Bu aptallk

Aurian'la Forral'a olanlar biliyorsun. Ama Maya umursamad. Durumlar konusunda ok iyimser deildi ve birden ona bu ikisi iin de son ans olabilirmi gibi grnd. D'arvan, 310 "Biliyor musun?" diye mrldand, "hayatmda grdm en gzel yze sahipsin?" Ve onu pt. Dudaklar kadmmkileri karlksz brakan Byc donakald, sonra birden kendini ekti. "Hayr!" diye nefes ald. "Yapamam!" Kendini anlatlamayacak, kadar aptal hisseden Maya, durumu hafifletmeye alrken, zsaygsn bozmadan nasl kurtulabileceini dnyordu. Omuz silkip, "Bu kadar ktyd demek?" dedi. D'arvan'm yz kpkrmz kesildi. "Maya, hayr! Yani yle dnme... Sorun sen deilsin..." "Neyse, bu da bir tesellidir." Bycy byle debelenmekten kurtarma abalar ileri daha da ktletiriyordu. Kadnn gzleriyle karlamay reddederek, yzn teki tarafa evirdi. "zr dilerim!" diye mrldand. "Yapamam! Yani, daha nce hi... Oh, lanet olsun, nereden balayacam bile bilmiyorum!" Maya glmsedi. Yumuak bir sesle, "Eer istersen," dedi, "Sana retmeyi bir eref ve zevk sayarm." Batan ok sakard -sakar, tedirgin ve ac verecek ekilde utanga. Ama Maya sabrlyd. Yavaa, acele etmeksizin onu cesaretlendirdi ve ynlendirdi. nce kendisi haz aldnda, sonra da ona haz vermeyi

rettiinde D'arvan'm yznde grd hayret ifadesi, yeterli dl saylrd. afan ilk klar odasnn penceresinden ieri szlrken yzndeki coku dolu ifadeyi gren Maya, yle youn bir efkat hissiyle doldu ki nefesi kesildi. Gemite sevgilileri konusunda seici olmutu ama hibirisi onda byle bir duygu uyandrmam- lard. D'arvan'm yzne dokunmak iin elini uzatt, "ite," dedi. "imdi iyi yaptn bir ey daha bulduk." V &0' D'arvan kzard ama gzleri sevinle parlyordu. "Ah, Maya. Hayal bile edemezdim... Maya, ehre gitmeyeceksin deil mi? Artk senden ayrlmayacam!" ileri nasl kt bir biimde kartrdn fark edince Ma- ya'nm kalar atld. Yumuak bir sesle, "D'arvan," dedi. "Savamamz gereken zaman gelecek. Bunu biliyorsun deil mi?" Byc, Maya'y artan bir ekilde gzlerine ak ve salam bir bakla bakt. "Biliyorum ve buna hazrm," dedi. "Bunu izah etmek g ama kar -Davorshan bana ihanet ettiinde sanki varolmam iin hibir sebep yok gibiydi. Bir glge gibi bo hissediyordum kendimi. Ama imdi her ey farkl." Glmsedi. "Hayatmda ilk defa kendimi btn hissediyorum ve artk mcadele edeceim bir eyim var. Btn istediim u, sava nasl bir biim alrsa alsn onu birlikte gsleyeceiz. Ve gerekten Nexis'e dnmen gerektiine inanyorsan benim bym bekleyebilir. Biliyorsun hl ok atabiliyorum. Olabilecek en iyi hocadan ders aldm, her konuda." Maya onun szleri karsnda kalakalmt. Sonunda konuabildi. "Dnmek iin yzlerce sebep geliyor aklma." dedi. "Ama bir ekilde... Neyse, belki de bir sre kalmam en iyisi olacak. Leydi Eilin benim Nexis'e dnmemin hibir ie yaramayacana inanyor, geri ben iimi braktm iin sululuk duyuyorum. Ama seni de terk etmek istemiyorum, canm. Belki birlikte yeteneklerimizi Babycye kar birletirmenin bir yolunu buluruz, tabii ki Eilin'in bu dzenlemeden holanp holanmamasna bal. Byk ihtimalle, dehete dp beni Vadi'den kovalayacaktr." D'arvan, kesin bir tonla, "O zaman," derken, sesine yeni ve neeli bir nlama gelmiti, "ikimizi birlikte kovabilir." ay Eilin sabahleyin ikisini burumu yatan zerinde iki kedi gibi kvrlm uyurken buldu. Kollarnn Maya'nm kahverengi, srm gibi bedenini sarmalad yerlerde D'arvan'n te c

O
ye

"

D'arvan' S ni ok beyazd ve uyurken glmsyordu. Savann zlm rgsnden kan, uzun koyu renk salar, bir pelerin gibi ikisini de rtmt. Leydi uzun bir sre sessizce ikisini de seyretti, kalar atlmt. "Yine mi," diye i ekti ve sonra aresizce omuz silkip gzlerini gkyzne doru dikti ve, "Ah, Tanrlar adna," diye mrldand. "Niye bunu yapp duruyorsunuz? imdi iin birden zlmem gerekecek." 17 GEM KAZASI Tavandaki bir halkaya asl fener, geminin hareketleriyle bir saa, bir sola gidiyordu. Solgun , tahta zemin ve duvarlarda insan hipnotize edecek bir ritim iinde sallanyordu. Aurian, kck kamarann ortasnda bada kurmu oturuyor ve tekneyi Miathan'm arama gcnden korumak iin kalkann yerinde tutuyordu. Ara sra Ba- bycnn zihninin basncn kalkannda hissediyordu ve o karanlk sularn tesine gidene kadar nefesini tutuyordu. Yine de zaman zaman, ne kadar tehlikeli olduunu bilmesine ramen, dp uyanaca iin uyuyamayaca bir konumda oturan Aurian, kurunlam gzkapaklarmm kapanmaya baladn hissediyordu. Bu, nbet tuttuu ikinci geceydi, ilk geceyi baaryla geirmiti; kendini uyank ve kalkann salam tutabilmek iin benliinin derinliklerine, bysel gcnn gizli pnarlarna doru gitmiti. Aradaki gnn nemli bir blmn ise An- var'la birlikte gvertede, insan uyaran deniz havasnda geirdiler, ancak gittike rahat durmaz bir hale gelen korsan mrettebatn baklar ve mrldanmalar zerine kamaralarna dnmek zorunda kaldlar. Sara hl onlarla konumaya ltfetmiyordu, o yzden ac bir mutsuzluk iinde rinde kvrlm kalmt. Bundan dolay en azndan o civarda huzur vard. Sessiz bir anlamayla Anvar'm Vannor'm karsyla olan balants zerine hi konumuyorlard ama Aurian 314 hl konuyu merak ediyordu. imdi uyumayaca konusunda kendine gvendii u sralarda, Anvar'n bir sre uyumas iin srar etmiti, o da yan banda kestirirken sanki Miathan'nn arayan zihin gcnn yaknlarndan tekrar tekrar getiini hissediyormu gibi, huzursuz bir ekilde kprdanyordu. Aurian onu uyandrmak istemiyordu ama sonunda, kurunlam gzkapaklar artk

ak durmay reddedince bunu yapmas gerektiini anlad. "Anvar," diye fsldayp onu uyandrmak iin drtt. "Anvar, yardmna ihtiyacm var." "Tamam." Anvar mahmur ve akn bir sesle konumutu. Aurian kendisinin de onun kadar kt grnp grnmediini merak etti: sa ba darmadank ve kir iinde, yz yorgunluktan grilemi ve ask. Kendisi su imeden nce srahiyi ona uzatt. "Hl buralarda m?" diye fsldad. Aurian bayla onaylad. "Bizi arad srada ondan bahsetmememiz daha iyi olur," diye uyard. "Onun hakknda konutuumda kalkana odaklanmam zayflyor, o yzden mmkn olduu kadar katmz eylerin dnda konularda konumay tercih edelim." Anvar homurdand. "Onu dnmemek mmkn deil," dedi. "O zaman ne hakknda konuabiliriz, Leydim?" Aurian omuz silkti. Sylediinden hemen piman olarak, "Havadan?" dedi. "Bu bizi iki dakika kadar megul edebilir." Anvar, "ok uzaklara, tamamen baka bir yere gidiyormu- uz gibi yapalm," diye nerdi. "Eer koruyucu kalkannn dna bir ey szarsa bile, bu onun kafasn kartrabilir. Biliyorsun, Leydim, elimde deil, uzaklara, btn bu dertlerden ok ok uzaklara gitmek istediimi hissediyorum. Denizin tesindeki gney topraklaryla ilgili herhangi bir ey biliyor musun?" Aurian biliyordu, bildiklerini genlik gnlerinde gneyde

0 gizli bilgi toplama greviyle bulunmu olan Forral'dan renmiti. (Nitekim, Geraint'in lm srasnda onu bu kadar uzun sre uzaklarda tutan da bu grevdi.) Sava gney rklar hep potansiyel bir tehlike olduklar iin, garnizon her za- 3 15 man onlarla ilgili bilgi sahibi olmaya alrd. Konunun dalmasndan memnun olan Byc, Anvar'a bildiklerini anlatmaktan honuttu. Gney kylarnn plak tepeleri, kuzey toprak ktlesini tedeki geni Gney Krallklarndan ayran okyanusta son bulmaktayd. ki kta arasnda pek iletiim ya da birlik sz konusu deildi ama casuslar, geri dnebildiklerinde, byk ktann sava sakinlerinin sayca daha fazla ve daha kavgac olduklarn dorulamlard. Neyse ki gneyliler Bychalkm glerinden korkuyorlard ve bu zamana kadar, bu korku onlar uzakta tutabilmi ti. Gneyde krallk olduu biliniyordu ama bunun tesinde, llerin ardndaki girilmesi mmkn olmayan valisi ormanlarda neler olup bittii tamamen srd. Kuzey kylarnn yaknndaki bir sra yksek dada, efsanevi Kanatl Halkn yaad syleniyordu, bunlar, dalarn zirvesindeki yuvalarn valisi bir kararllkla koruyorlard. Dalarn ve

denizin arasnda, zirvelerden amlarla kapl, yeil vadilere inildiinde Xandim krall vard. Dalarla okyanusun arasna kstrldklar iin yerleri snrlyd ve yetitirdikleri muhteem atlar iin, kuzey topraklarnn zengin otlaklarna gpta ettikleri sylenirdi. Dalarn gney taraf bir ld, bunun arkasnda Khaza- lim'in lkesi vard; bu lkede vahi ve zalim bir kraln egemenlii altndaki sert, sava bir rk yaamaktayd. Denizin tesinde byle komular olunca, Nexis'i yneten konseyin, gney kylarndaki plak tepeleri ok iyi savunuyor olmasna amamak gerekiyordu. Anvar, "Acaba gneyde yaayanlar gerekte RVT en bu kadar W tehlikeliler mi?" diye dalgn dalgn d nd. TVeP

/ Aurian, "Benim trme kar pek sevgi beslemedikleri sylenir," dedi. "O yzden bunun doru olup olmadn renmeye almamam iyi olur. Ama ne demek istediini anlyorum. Yeni lkelere gitmeyi, gemii arkada brakmay isterim. Ama bu benim iin imknsz ama umarm sen bir gn bunu yapabilirsin." "Ben mi?" Anvar'm gzleri istend olarak elindeki klelik iaretine gitti. "Ama ben sadece bir hizmetiyim. Bunu mit bile edemem." Aurian, "Bu samalk!" diye cevap verdi. "Hizmetiymi- sin. Neden yaptn iten dolay aa olasn? Niye, sen B- yc-halkn bir oundan daha iyi bir adamsn. Ben Bab- yc olsaydm... Oh!" Aurian yaptn anladnda zntden midesi buland. "Ah, Anvar, benim elimde bu imkn vard, deil mi? ileri biraz daha iyi bir hale getirebilirdim?" Anvar aknlkla, "Bunu hi dnmedin mi?" dedi. "Aklma bile gelmedi. Bu tr g hi ilgimi ekmiyordu. Aptal gibi, yapabileceim iyilikleri hi dnmedim. Forral'la sevgili olunca, hepsini elimin tersiyle itmi oldum. Tanrlar adna, bamza bu felaketleri getiren benim. Forral beni uyarmt zaten... " Aurian yzn titreyen avularna ald. Aurian'nn ac bir biimde kendi kendisini sulamas yaknmas karsnda harekete geen Anvar, bu damk ruh hali iinde koruyucu kalkan drmesinden ve onlarn bulunmasna yol amasndan korkarak uzanp ellerini yznden ekti. Kesin bir tonda, "Leydim," dedi, "kendini sulama. Babyc kt birisi, Nexis'teki lmller ondan hep korktular

ve nefret ettiler. Sen ne yaparsan yap en sonunda gc eline alacakt ve sonular hemen hemen ayn olacakt. Onunla savaabilirdiniz, sen, Komutan Forral, Vannor ve Finbarr. Ama her durumda insanlar lrd. Onunla savaabilmek zere u an hayatta olduun iin, Tanrlara kr. Kendini byle brakma 0 Leydim, bizim sana ihtiyacmz var. Sana ihtiyacmz olacak." V &0' Bir an iin Aurian'm yznde umut belirdi, sonra i ekti. "Bunlar gzel szler, Anvar ama eer Forral'la ... " An var onun omuzlarn tuttu. "Byle konuma, Leydim. Asla byle konuma! Komutanla aranzda olanlar kanlmazd. Birbirinizi ne kadar sevdiinizi aptallar bile grebilirdi ve eer Babyc seni birazck sevseydi sizin iin mutlu olurdu. Bana drst bir biimde cevap verin, Forral ya da sen baka trl yapabilir miydiniz?" Aurian uzun bir andan sonra itiraf etti, "Hayr. Haklsn Anvar. En azndan yaadmz kadarn yaam olduk ama... " Anvar, "yleyse kendine acmay brakp u lanet olas kalkan tekrar kaldr!" diye cevap verdi. Byc, sanki Anvar kendisine vurmu gibi geri ekildi, gzlerinde fke parlyordu.. Sonra birden glmeye balad. Yzndeki ve omuzlarndaki gerginliin gevemesiyle birlikte gelen hafif bir kkrdamayd bu. "Ah, Anvar, bana kar ok iyisin," dedi. "Beni bu dnemden senden bakas karamaz. Yanmda olduun iin ok mutluyum." Biri uyuklamaya baladnda teki uyandrarak her naslsa geceyi geirdiler. Aurian'm haneriyle yere izgiler izerek ocukluklarndan hatrlayabildikleri btn kelime ve zek oyunlarn oynadlar. Bunlara younlamak ok zorlatnda, fkra anlatmaya baladlar, sonra bildikleri btn eski arklar ve baladan (Sara'y uyandrmamak iin ksk bir sesle) sylediler. Ama her zaman Miathan'nm rahatc" edici iradesinin afak klar kk k penceresine t nda, Aurian'm gzleri acyordu ve sesi ark sylemeyi kesti, Anvar da ona uydu ve gzlerini ovuturup esneyerek gerindi. "Tanrlara kr, sabah oluyor," dedi. Hl gidecek ok yolumuz olduunu biliyorum ama en durmakszn okyanusta onlar aradnn azndan bir engeli daha amz gibi oluyor. Biliyor musun, her eye ramen dn gece ok houma gitti." Byle bir eyi sylemeye hakk olup olmadndan emin olmad iin uta- 318 nyor ve tereddt ediyordu. Aurian glmsedi. "Ben de. Sen ok iyi bir arkadasn, Anvar," dedi.

Anvar, "Sen de Leydim," dedi. "Keke hizmetilikten nefret etmekle uraacak yerde, bunu daha nce fark etseymi- im... " "Bu sabah erken kalkmsnz!" Aurian dnd, Sara'nm ranzasndan sylendiini grnce armt. Kzn ses tonuna sinirlenerek, "Biz btn gece ayaktaydk," dedi. "Uyandna gre ranzay Anvar'a ver," diye ekledi. "Biraz uyumaya ihtiyac var. Ben bir sre gvertede dolaacam, belki bu beni biraz uyandrr." Anvar, "Bu hakszlk!" diye itiraz etti. "Ben dn gece uyudum..." Aurian yumuak bir sesle, "Anvar, en azndan iki gece daha gideceiz," dedi. Anvar'm ilgisi iini stmt. "Yorgunluktan decek hale gelirsen beni uyank tutma konusunda sana gvenemem. imdi biraz dinlenirsen idare edebiliriz." Vannor'm onlara hazrlad knn iini kartrp bir paket kartt. "Yatmadan nce o korkun ann bana biraz taillin yapmasn salayabilir misin? Ayakta kalmama yardmc olabilir." Sonra onu uzatmak zereyken durdu ve piman bir sesle, "u yaptma bak," dedi. "O kadar arkadalktan bahsettikten sonra hl iimi grdryorum sana. Ben kendim giderim, Anvar. Sen biraz uyu." "Hayr." Anvar paketi onun elinden ald. "Ben alrm. Eer sen uyank kalacaksan benim elimden de bu kadar gelir." O dar karken Sara arkasndan hrn bir ifadeyle bakt ve," Her zaman kendini adam bir hizmeti," diye homur dand. "Ancak bu ie yarar." Aurian fkelenmiti. "Bununla neyi kastediyorsun?" Sara omuz silkti. Tek syledii, "Anvar'a sor," oldu. Aurian eliyle yzn ovuturdu. u an bununla uraa- mam diye dnd. "Sara, sorun karma," diye uyard. 31 "Eer Anvar'a doru dzgn davranamyorsan, onu rahat brak." Bunu deyip kamaradan kt, Sara'nn yannda bir dakika bile geirmeye tahamml kalmamt. Byc, geminin pruvada oturup taillin ierek gn doumunun krmz ve altn rengi nn okyanusa akmasn seyretti. Miathan'mn varln hissettiinden beri biraz zaman gemiti ve onun uyuyor olabileceini ya da belki yaratklar saldrnca panikten lgna dnm ehrin dzenini salamakla uraabileceini dnd. Nexis'te neler olup bittiini merak ediyordu ama sonra bu dnceyi zihninden itti. Ba- bycnn vazgetiinden emin olamazd ve nbetini gevetmeye cesaret edemezdi. Uyank kalmak iin ayaa kalkp aa doru meyilli dar gvertede bir aa bir yukar yrmeye balad, bu erken saatte uyanm olan bir ka mrettebatn merakl baklarn grmezden geliyordu. Bir sre sonra rzgr sallanan gvertede dolamay imknsz hale getirecek kadar canland ve Aurian geminin asna dil dkp o yenmez yutulmaz yemeklerinden bir tane daha istemek zere yal ve pis mutfaa

gitti. Ambara inen dar merdivende stne hcum eden koku mide bulandracak ekilde tandkt. Yine mi gve! Aurian midesinin dndn hissetti. Ykselen mide bulantsna kar dilerini skp aceleyle merdivenden yukar kt, kusacaksa denize kusmak istiyordu ve her biri ayr pislik olan mrettebatn byk altndan

glmelerini umursayacak halde deildi. Her ey bittiinde geminin burnundaki srasna oturdu, bardaa bile koymaya endii taillini dorudan testiden ierken slak alnn koluna sildi. Tanrlar adna, diye dnd, bu bulant gemiden deil! Bir yandan kaarken, bir yandan da hamile olmann

yarataca sorunlar ilk defa, bir gerek olarak karsna kmt. O ufack hayat krntsnn rahat ve scak yatt gbeine dokunup i ekti. 320 "Leydim uyan!" Aurian, Anvar'm sesiyle zplayp panik iinde den savunma kalkann kaldrd. Korkmutu, kendi dikkatsizliine ve zayflna lanet okudu. Eer Miathan onlar bulduysa... Omuz silkti. "Ne aptalm!" dedi. "zr dilerim, Anvar. Ne kadar uyumuum?" Anvar gzlerini ksp gnee bakt. "Grnen o ki sabah saatlerinin ounda uyumusun. Ama zlme, Leydim, isabet olmu. Ba byc bizi bulamad, senin de dinlenmeye ihtiyacn vard. Senin durumunda... " Kzarp sustu. Aurian pimanlkla, "Biliyorum," dedi. "Kk ba belas nce beni kusturdu, sonra da uyuttu. Byle giderse Sara'dan daha fazla dert aacak bamza." Anvar, "yle konuma, Leydim," diye azarlad onu. Aurian i ekti. "Sanrm konumamalym," diye kabul etti. "Doru olsa bile." Taillinin kalann Anvar'la paylat ve onun aya dil dkp ald demir sertliindeki biskvi paralaryla kahvalt ettiler. Byc uyumas konusunda kendini daha az sulu hissetti. Mide bulants gemiti ve parlak gn neesini yerine getirmiti. Yeil dalgalar, eski ve yamal yelkenlerin brandasn iten sert rzgrda dansetmekteydi. Gkyznde gdlen koyunlar gibi birbiriyle yaran, da gibi bulut ynlaryla kovalamaca oynayan, solgun gne parlyordu. Sert rzgr insan kendine getiriyor ve uykunun son rmcek alarn da spryordu. O zorlu yemek ineme iini bitirdiklerinde, Anvar cebinden kk bir tahta flt kartt. "Sana flt alaym ' "'?" d'ye srdUof1 , ^ Bylece Anvar, almaya balad, sert ve parlak gne uyacak

"Bu harika olur." maya balad, se

n ekilde kendi uydurduu komik ve canl kk paralar alyordu. Mzii bir sre soma mrettebatn da ilgisi ekti, bu neeli mzie kulak misafiri olacak kadar yaknda durmak iin bahaneler yaratyorlard. Aurian, mzie uyarak ayaklarn yere J_2 vurup el rparken yzlerinin gld grerek ard. Ksa bir zaman soma Anvar'a denizci arklar rettiler, kendilerini mzie kaptrp vahi danslar yapmaya baladlar. Kaptan yerlerini brakan adamlarn azarlamak zere geldiinde o da bu bayram havasna kapld. Mkemmel havaya yle bir gz atp bir iki fs almasn emretti. lerin rndan kmasna iki sebep oldu. Aurian ve Anvar uyank kalmak zorunda olduklar iin ikiye katlmadlar. Anvar dans edenlere daha yakn olmak iin, burunda oturduu yerden kalkmt ve Aurian, kuvvetle kalkannn stne younlaarak onlar seyrediyordu. Birden omuzlarna bir kol sarld ve yzne iren bir nefes arpt. inden iki dklen teneke bir kupa nne uzatld. Bir ses, dili dolanarak, "Bi iki isene, tatlm," dedi. Aurian dnnce pis bir korsann azm ve trasz yzn grd. Durumu rndan kartmamaya alarak, "Hayr, teekkr ederim," dedi. "Bi iki i dedim!" Korsan onun salarn kavrayp teki eliyle kupay zorla dudaklarna dayaynca, yapkan svy Bycnn enesine ve gmleinin nne dkt. Kalkana younlat iin Aurian hzl karlk verememiti. O daha hareket etmeden Anvar oraya geldi. Adam tuttuu gibi ayaa kaldrp suratna bir yumruk vurdu ve gverteye drd. Gzlerindeki souk prlty ve enesinin yle skt an daha nce hi grmemiti. m AuriA\V _ 0 "Ellerini onun zerinden ek," diye homurdandN \ Kula kesik aya kalkt, elinde kt niyetli bir haner vard. Aurian'nn yrei hoplad. Bir eli klcnn kabzas nda, sessizce ayaa kalkt. 0

Korsan, "Niye sende iki tane var da bize hi yok?" diye hrlad. "Hele senin barsaklarn bir dar dkeyim, ikisi de benim olacak!" Anvar kendi silahn ekip geriye doru bir adm 322 att ama bu Vannor'n ona

verdii ie yaramaz bir bakt. Korsanlar avlarna yaklaan kurtlar gibi evrelerini sardlar. Aurian klcn ekince kan kaygan tslamayla gerilim krld. Anvar'm yanna gitti, sesi sakin ve zgnd. "Eer bu yolculuu mrettebatnla bitirmek istiyorsan, onlar durdur, kaptan," dedi. Elinde haner olan haydut, "Sen onu taaklarma anlat, ocuklar bi kzdan m korkacaz," diye kkreyip ne atld. Aurian 'm klc havada o kadar hzla prldad ki sanki hareket etmiyor gibiydi ve kvrk haner kpeteden aaya, okyanusa derken sahibi uludu ve biraz nce ba tutan elini skarak yere kt. Byc klcnn ucunu talihsiz korsana yneltti. artc bir sessizliin iinde, "Bir daha ayn eyi denersen," dedi, "bu sefer hedefim elin deil, o demin bahsettiin taaklar olacak. Seninkiler ya da bana bulamaya alan her kim olursa onunkiler." Aurian, gzlerini ona bakmakta tereddt eden kaptana kilitledi. "Sana verdiim altn harcayacak kadar yaamak istiyor musun?"diye sordu. Kaptan kfrederek gverteye tkrd.. "Aa inin ocuklar, yolcular rahat brakn. Onlarn verdii altnla limanda istediiniz kadar fahie satn alrsnz." Kt kt sylenen mrettebat dald. Aurian'a saldran korsan hl kan kaybediyordu, arkadalar onu srkleyerek gtrdler. r Aurian, kaptana dnerken glmsemesi Anvar' artt. "Teekkr ederim, Kaptan Jurdag," dedi. "Size gerekten minnettarm. Bizi bir sr tatszlktan kurtardnz." Anvar. ona az ak kalarak bakt. Durumu byle yumuatmas karsnda armt, bunun ie yaradn grnce daha da hayret etti. Kaptan gergin grnmekle birlikte, "nemli deil, Ley-

i," dedi. "Eer sizin ya da beyefendinin mrettebatla bir sorununuz olursa yardmc olmaktan memnuniyet duyarm. Yannzda byle bir demir tamanza gerek olmadna eminini." Sesinde su gtrmez bir tehdit vard. Aurian, "Onsuz yapamam," diye onu temin etti, onun da sesinde benzer bir ima vard. "Fazlasyla ie yaryor." Kaptan nce ona, sonra Anvar'a bakt. "Tanrlarn kan!" dedi. "Onu aldna gre ok cesur bir adam olmalsn!" Anvar irkildi. Demek ki kaptan onlar bir ift sanmt? Neyse bundan zarar gelmezdi. Hi bozmayarak kolunu kaytsz bir ekilde Aurian'm omuzuna att. Sakin bir sesle, "Oh, sanrm onu idare edebiliyorum," dedi. Onlara kt kt bakan kaptan aaya indi.

"Niyeymi, sen," Aurian fkeyle ona dnd ama gzlerinde bir gl dans etmekteydi. "Demek beni idare edebiliyorsun, yle mi?" Anvar, pimanlkla itiraf etti, "Leydim, denemeye bile cesaret edemem, bugn kendimden ok honut olmadm kesin. O hayvann ba olabilecei hi aklma gelmedi. Herifin seni hrpaladn grnce dilerini azna dkmek istedim. Bunu kendin de yapabilirsin, biliyorum, sylemene gerek yok. Sadece bu zevki kendim tatmak istedim, o kadar." Aurian glmsedi. "Bunda bir ey yok, Anvar. Gerekten valyelere yakr bir hareketti, teekkr ederim. Ama bunu alkanlk haline getireceksen, gizli silahlara dikkat et. Seni de kaybetmek istemem." Glmsemesi yok oldu, aniden kalkp geminin teki tarafndaki kpetelere gitti. Anvar iinden kfretti, keke her ey ona Forral' hatrlatmasayd,'ke onun zntsn azaltacak bir ey yapabilseydi. Aurian elleri kpeteye kenetlenmi sonsuz oky kyordu. Bu geni alann tesinde baka topraklar Neden kimse gidip bakmamt, eer baktlarsa onla e olV mutu? Kendisinin oralara gitmek istediini fark etti, keke Forral'la ikisi birlikte gidebilselerdi. Onun lmyle ilgili konumalarn hatrlad. Hep seninle olacam, demiti. Aurian 324 ensesinde bir rperti hissetti. Bu doru olabilir miydi? Klc onun gibi yle tuhaf bir biimde havada dndrmeyi daha nce hi becerememiti ama bugn korsann elinden hanerini almas gerektiinde, bunu sanki nefes alp verir gibi yapabilmiti. Hl onunla birlikte olduu doru olabilir miydi? Ama eer byle olsayd muhakkak ki bir ey hissederdi, onun varln duyumsard? Kafas kararak ban sallad; srf buna ok ihtiyac olduu iin kalbinin bir yalan kabullenmesini istemiyordu. Ama yine de... Anvar gelip konumadan yamnda durdu, esen meltem en- sesindeki kumral salar kaldryordu. Sonunda, "Miathan hl numaralarn yapyor mu?" diye sordu ve Aurian aralarna den bu skntl ruh halini krmay onun da istediini anlad. "ansmza, onu birka saattir hi hissetmedim," dedi. "Sanrm onun da dinlenmesi gerekiyor, byle arama yapmak zor bir itir. Yine de kalkanm gevetmeye cesaret edemiyorum." Anvar tam cevap vermek zereydi ama Aurian daha erken davranp onun kolunu tuttu ve dikkatini eken yeni, tuhaf bir sese doru evirdi. Bu ses denizden geliyordu, vahi ve tiz arklar dnerek gvdesine heyecan veriyor ve onu kprtsz bir dikkatle olduu yere mhlyordu. "Dinle," diye nefes alp Anvar'm koluna yapt. "Ah, dinle! Duyamyor musun?" Anvar, bu esrarengiz seslerin kaynan bulabilmek iin denize bakt. "Bu nedir?" diye sordu. "Niye, ark sylyor lar!" Dikkatle dinleyerek, seslerin yava yava yaklamasn beklediler. Sonra dalgalarn tesinde, ilerde, bir dizi koyu renkli dev ekil sudan frlad;

yukarya uzanp havada dndkten sonra suya dtler ve yukar beyaz kpk duvarlar fkrttlar, iki

adan boyunda kocaman kutylerine benzeyen fskiyeler gkyzne doru ykselip gnein aydnlatt havay gkkuakla- ryla doldurdu. "Balinalar!" Aurian lk att. "Forral bana onlardan bahsetmiti. Ah, Anvar; ne kadar gzel!" Byc heyecanla kpeteyi skt. Yaratklar yaklatklarn - da gerekten ok iri olduklarn grd, en byk olan gemiden uzundu. Saylar yarm dzine kadard, aralarndaki iki bebek Aurian' neelendirdi. Byc, merakla onlar seyretmeye dald. Suyun iinde ince bir zarafetle hareket eden, izgili dev gvdelerine, dalarken suyun yzeyini cokun bir gle dven kuyruklarnn mkemmel kvrmlarna hayran olmutu. Dev ailenin iki bebee gsterdii ince efkat dikkatini ekti, her zaman onlar izliyor ve koruyorlard. O kadar dalmt ki kalkan unuttu. Ve o farknda olmadan kalkan derken ilk dnceler zihnine temas etti. Bunlar okyanus kadar byk ve derin dncelerdi. Bunlar ok derin bir sevgiyle, snrsz nee ve sonsuz zntyle dolu aknlk ve merak dnceleriydi. Aurian, ok uzun zamanlar boyunca, kendi halkndan Deniz-Halkyla iletiime geen ilk kiiydi. Hi sava yapmam, hi iddet uygulamam olan bir halk; gnlerini, oynayarak, ark syleyerek, sevierek ve ocuklarna bakarak geirip derin, bilge ve ince dncelerine dalan bir halk. Ve onlarn bilgelii! Dnyann yz zerinde telala kouup kavga eden lmller ve Byc-halk, her eyin biricikliiyle btnlemek amacyla zihinlerini gelitirmek iin kendilerine ne zaman, ne frsat tanmlard. Ama Leviathan rk, kendi gl beyinlerinin iinde evrenin bilge-

Ve o bilgelikle birlikte ak da gelmekteydi. liini tayorlard -ve bu varlklara, insanlk hayvan diyordu. wAurian gzcnn, romun yaratt sisler arasndaki uykusundan uyandn grmedi, onun, "Balinalar! Balinalar hey!" diye bardn hi duymad. Mrettebatn aceleyle gverteye kp telatan birbirlerine taklp derek geminin kenarn

dan sarkan uzun, sivri burunlu, tahta kay suya indirmeleriyle ancak kendine geldi. Onlarn ucu elik kancal, uursuz zpknlarn karttklarn grnce neesi dehete dnt.

"Hayr!" diye barp mitsizce onlar durdurmak zere klcna uzand. Anvar, omuzlarndan tutarak nne durdu. "Yapma, Leydim!" dedi. "Bunlar onlar iin altn anlamna geliyor, ok altn. Seni bu yzden ldrmeye tereddt etmezler!" Aurian, iinde bulunduu aresizlie ramen onu incitmekten ekinerek mcadele etti. "ekil yolumdan," diye haykrd, "Onlar durdurmam gerek." "nce beni ldrmelisin." Anvar'm sesi sakindi ama gzlerini krpmadan Aurian'mkilere bakt. "Bu sebeple bizi mahvetmene izin vermeyeceim, Aurian." Artk ok geti. Kayk indirilmiti. Adamlar kaya biniyordu. Her bir tarafta drt tane olmak zere sekiz gl k- reki ve burunda eli mzrakl bir adam. Aurian, Anvar'a bakt. "Sana lanet olsun!" diye patlad. Zihnini btn gcyle dncelerini ileri atarak balinalara, "Kan!" diye bard. "Kan, ah, kan!" Tehlikeyi fark eden balinalar dnp katlar ve emniyette olmak iin suyun dibine daldlar. Ama kayk hzlyd, krekiler gl hamlelerle onu gtryorlard. Balinalar nefes almak iin suyun zerine kmak zorundaydlar. Aurian kendi nefesini tutuyordu. Kaptan ve mrettebattan kalan kii, balar fena halde belda olan yaratklarn kan mmkn olduu kadar yakndan izleyebilmek iin, lgn gibi yelkenleri rzgra gre ayarlamaya alyorlard. Aurian bir an iin balinalarn kurtulacaklarn dnd. Sonra en kk bebein yorulup arkada kaldn grd. Kayk hzla yaklarken derman kalmam bir halde yzyor, bir yandan da yakman barlarla yardm istiyordu. Kayn burnundaki adam mzraa yapp elini kaldrd, sol elinde bir tane daha mzra hazr tutuyordu. Neden? Sonra Aurian, adamn daha nce grm olduu eyi grd, ocuk-balinaum annesi adamn tahmin ettii gibi zor durumdaki bebeine doru lgn gibi yzyordu. Mzrak mzran saplamak zere kolunu geri ekti... Aurian elini sert bir hareketle kaldrp bard ve kayk, 327 her bir tahtas, yandaki tahtadan daha uzaa uarak paraland ve rpman adamlar suya frlatt. Jurdag, "Gemiyi dndrn," diye haykrd. "Halat getirin!" Anne balina o karklkta, einin de katlmasyla kaybolan ocuuna ulaabildi. Her biri bir tarafna geip bebee yardm ederek ailelerini takip edip ak denizin gvenliine ulatlar, minnet sesleri, Aurian'm zihninde nlyordu; rahatlamann verdii zaafla kpeteye dayanp gevemiti ve kulland byden yerini tespit eden Miathan'nm zafer dolu ya- kalaym hissetti. Toplayabildii btn gle kar hamle yapp sessizce, "Defol!" diye haykrd. Onun acsn ve urad oku, penesinin stnden kaydn hissetti ve kalkann tekrar stlerine at. Ama yrei hoplayarak artk ok

ge olduunu biliyordu. Onlara ihanet etmiti. Nerede olduklarm biliyordu ve geri dnecekti. Sonra yz fkeden kaskat olmu Anvar stne geldi. "Bunu sen yaptn! Denizcilerin yzme bilmediini hi duymadn m? Byk bir ihtimalle hepsini bodun. Hem ya teknede lanet olas bir Byc olduunu fark ederlerse? Nasl bu kadar aptal ve bu kadar duygusuz olabildin?" Bu kadar Aurian'm kaldrabileceinden fazlayd. "Benim

yaptklarm sorgulamaya nasl cesaret edersin?" diye kaba ve fkeli bir sesle konutu. Anvar'n duda bkld. Ac bir sesle, "Ah, " dedi. "imdi belli oldu. Nasl olur da ben, bir hizmeti paras, byk efendilerimiz olan Bychalktan birisini sorgulamaya cesaret ederim? Arkadalkla ilgili konumalar. Pah!" Kmseye

rek gverteye tkrd. "Dnnce, Leydim, onlarn hepsi kadar adi ve kstahsn." Onu kabaca kenara itip bir frtna gi bi kamaraya gitti ve kapy arkasndan arpt. Sara ieri giriindeki iddet karsnda armt. Onun, "O Byc," diye mrldandn duydu. "Lanet olas kaltak!" Muzaffer bir glmsemeyi bastrd. Demek Aurian'la kavga etmilerdi. Bu kir pas iindeki delikte geirdii uzun saatler boyunca epeyce dnmt. ok yalnz olduunu ve byk bir ihtimalle sonsuza kadar eski hayatnn lkslerinden mahrum kalacan biliyordu. Vannor eeini bir daha grebilme ihtimali zayft, yleyse kendisine bakacak birisine ihtiyac vard ve o anda tek seenei Anvar'd. En azndan onu kk parmanda oynatabilmeyi her zaman baarmt. Sorun onu o kzl sal *harpyden uzaklatrabilmekti. Ama imdi Anvar zgn ve dengesi bozulmu bir halde karsndayd. ok kolay. "Ne oldu Anvar," dedi. "neler oldu?" Anvar, kamarann kstl alan iinde bir ileri, bir geri volta atarak ona olan biteni anlatt. Sara anlatlanlarn ok azn anlayabiliyordu ama bunun nemi yoktu. Anvar, srekli olarak, "nanamyorum," deyip ban akn bir kederle sallyordu, "Bunu yaptna inanamyorum." Sara, imal bir ekilde, "Byc-halkm neler yapabildiini kim bilir?" dedi. "Hibir zaman bizim iyiliimizi kalpten istemezler. Hem ne nemi var ki? Onlardan kurtuldun artk, grmyor musun? Ondan kurtuldun. Ne yapabilir ki? Eastha- ven'a vardmzda istediimizi yaparz; istediimiz yere gideriz. Birlikte olabiliriz... " "Sara?" Anvar, kprdayamaz bir halde ona dnd. Onu mu demek istemiti? Btn olanlardan sonra onu hl sevim A>m

*harpy: Yunan mitolojisinde yal kadn kafal, gvdesi, kanatlar, gagas ve peneleri ku olan iren yaratk. irkin, iren kadnlar iin de kullanlr. yor olmas mmkn myd? Aralarndaki birka metrede yllarn, acnn, kalp krklnn mesafesi vard ama Sara, aradaki bu boluun zerinden umu gibiydi ve nihayet, kk, ince bedeni bir kere daha onun kollarndayd. Yzn ona _3 evirdiinde, lambann onun ince, lle lle salarnda parlad ve gzleri yalarla ldad. "krler olsun," diye fsldad. "krler olsun ki seni tekrar buldum." Anvar buna inanamyordu. Btn ryalar nihayet gerek mi oluyordu? Sara, "O kadar korktum ki," diye devam etti. "Ama sen ok cesurdun. Harikaydn." Nefes nefese, ona konuma frsat vermeden aceleyle devam etti. "Ah, Anvar! Seni o kadar zledim ki!" Sonunda Anvar konuabildi. "Ama benden nefret ettiini sanyordum, Sara. O dediklerinden sonra..." Sara i ekti. "Anvar ok krlmtm. Ben, ben ne yaptm bilmiyordum. Beni affet, ltfen. Sevdiim tek adam sensin..." Gzyalar tap przsz yzne akt. Anvar kalbi coarak, onu gsne bastrd. Bir daha hi brakmak istemiyordu. "Sara, akm, alama. Hepsi geti. Sen ne dersen yapacaz; ne istersen. Uzaklara gidip birlikte olacaz... " Sara glmsedi. Sonra kollarn boynuna dolayp genliklerinin btn kaybolan tutkusuyla, onu uz-un uzun ve derinden pt. Anvar bir an iin tamamen ard ama sonra Sa- ra'nm p kalbinde gml olarak saklad ac dolu zlemi uyandrmt. Kzn plerine gittike artan srar ve atele karlk verirken kollar onu daha sk sard. Kalbi gm gm atyordu, onun gslerine dokunmak iin korsasmm balarn el yordamyla zmeye alrken heyecandan sertletiini hissetti... "Bu ne byle?" Aurian kapda duruyordu, sesi sertti, y

znn ifadesinde frtnalar kopuyordu. "Vannor'm akna byle mi karlk veriyorsun?" Sara, elleriyle elbisesinin ak yakasn rtmeye alrken, 330 kk bir korku l att. Anvar iki kadnn arasna girdi. Bycye, dz bir sesle, "Seni ilgilendirmez," dedi. "Sara'yla biz bir zamanlar sevgiliydik ve kendi hatamzdan kaynaklanmayan sebeplerle ayrldk, ben size kle olarak satldm, o da bir baka trl klelie satld. Yeterince ac ektik imdi hakkmz olan alacaz. Sakn mdahale etmeye alma."

Aurian, "Mdahale deil!" diye bard. "Tanrlar adna, Anvar, nasl bu kadar debilirsin? Bir baka adamn kars, sana gvenmi, iyi bir adamn kars!" Anvar, onun szlerinin, kendi iinde ortaya kartt sinsi bir sululuk karsnda duyduu fkeyle kendinden gemi bir halde, "Bana nutuk atma!" diye bard. "Seni,-seni katil!" Aurian az ak bir halde ona bakt, yz yaad oktan bembeyaz ve bombo olmutu. Sonra dnp gitti. Sara iin iin hafife glmsedi. Gvertede her ey sakindi. Dmenin bandaki kaptan ve geminin ana direine tek bana tnemi gzc dnda kimsecikler yoktu. Mrettebatn kalan aadayd, leden sonra gerekleen kazada iki arkadalarm kaybetmenin arl altnda ezilmekteydiler. lenlerden birisi zpkncyd ve Aurian onun lmesine, ne kadar urarsa urasn, bir trl zlemiyordu. abucak, burundaki her zaman oturduu yere gitti, zihni biraz nce ahit olduklarnn ve Anvar'm saldrsnn ktl zerine almaktayd. "Katil!" Sulama kulaklarnda nlyordu. Nasl anlayabilirdi? Leviathanlarm hayvan olduu sanyordu. O da bir insan yavrusunu kurtarmak iini ok acele hareket ederdi. Ve An- var kendisi gibi sava olarak eitilmemiti, insanlarn kendi

vicdanlarn temiz tutup suu bakalarnn stne atmak iin ldrme ilerini yapacak savalara ihtiyalar vard. Forral bunu anlamt. Bir keresinde ona yle demiti, "Dndnde pis bir i. Arkadalarn etrafnda boazlanr- 33 I ken seni kan, pislik ve cesetlerin arasnda dolamak iin kullanyorlar. Yollarm kesen adamlardan kurtulmak iin seni kullanyorlar ki gevek gvdelerine ve kar beyaz vicdanlarna bir ey olmasn; sonra sen hayatta kalma cesaretini gsterir -ve yaayan bir hatra olmaya devam edersen- sana dnp 'gaddarlk!' diye baryorlar!" O da, "O zaman niye bunu yapyoruz?" diye sormutu. Forral glmsemi, "Garnizondaki insanlar dn," demiti. "Savalarn paylat yoldalk gibisi yoktur. Hem o yaptmz dv hatrlyor musun, hani ilk sevitiimiz gn? O duyguyu hatrlyorsan anlarsn," demiti. Ve o anlamt. Tanrlar, Forral' nasl zlemiti! Onu nasl istiyordu. Artk hibir eyi yoktu, kalbi plak, aryan bir bolukla doluydu. mrnn kalann bu acyla nasl yaayacakt? Gvertede unutulmu iki fsn grd. Bo bir teneke kupa ayaklarnn yannda denizden gelen suyun akmas iin alm olan kanalda yuvarlanyordu. Zihnini arkasnda bir ses tehlikeye kar uyaryordu ama umursamad. Skntyla, ne nemi var? diye dnd.

Zaten her eyi karmakark hale getirdim. Kupay alp doldurmaya gitti. Bu pek zayf bir teselliydi ama acsn bir sre iin susturmaya yardmc olabilirdi. Sevitiler. Byc gittiinde Sara, Anvar' vahetle yakalayp ranzann zerine ekti ve giysilerini yrtarcasma kartt. O kadar uzun zaman olmutu ki... Anvar buna nasl direne bilirdi? Hayvanlar gibi, ehvetten akllarn kaybederek, o sefil kamarada birbirlerinin oldular. Her ey bittikten sonra An- var kendisini tkenmi, sulu ve bir biimde kullanlm hissediyordu. Aklarnn o eski, tatl masumiyeti kaybolmutu. TJvcP

Sonra aptallk ettiim dnerek, kendini azarlad. Sara'yla birbirlerini seviyorlard ve imdi nihayet o tekrar kendisinin olmutu. Bunun karsnda neyin nemi olabilirdi ki? Onu 332 kollarna almak iin dnd. Belki bu sefer daha iyi olurdu... "imdi olmaz." Sara'nm szleri yzne bir tokat gibi indi. "Neden olmasn?" Anvar krlm bir sesle barp tekrar ona uzand. Sara ellerini itip ona glmseyerek bakt. "Bunun iin daha sonra zamanmz olacak," dedi. "bu iren gemiden indiimizde. Ama imdi o Bycnn uyank kaldndan emin olmak zorundasn." "Ne? Ona sylediklerimden sonra benim yzme bile bakmak istemeyecektir." Anvar aniden bir sululuk hissetti. "Onun ne istedii kimin umurunda?" Sara'nm sesi sertti. "nemli olan bizim bu yolculuu sa olarak bitirmemiz. Grmyor musun, Babyc bizim peimizde deil. Hele bir karaya kalm ikisinden de kurtuluruz." Aurian bir daha grmemek? Nedense, Anvar byle bir eyi hayal edemiyordu. Ama Sara hakl herhalde, diye dnd. Bu geceden sonra Byc onu bir daha grmek istemeyecekti zaten. Her ey birden bire deimiti... Ama Sara haklyd. En nemli konu Babycnn onlar u an bulamama- syd. ini ekerek yerdeki giysilerini toplayp aceleyle giyindi. Sara, onun yanana bir veda busesi kondurup gnderdi. Anvar gverteyi geerken Bycnn yzne bakmay hi istemiyordu. Ama onu, geminin burnunda, yannda yars dolu bir iki kupasyla, ba kpeteye dayanm halde uyurken bulunca btn bu tr dnceler zihninden uzaklat. Yznde gzya izleri parlyordu. Anvar'm srtndan aa souk bir ey indi, tehlikenin ok yakn olduuna ilikin bir duyguydu bu. Onu uyandrmak iin eilip omzunu sarst. Her ey inanlmaz bir hzla oldu. Aurian ayaa kalkm ve elleri smsk onun boazna yapmt ama kendisine bakan

a ken gzler onunkiler deildi! Anvar nefes alabilmek iin mcadele ederken panik iinde kendisini boan parmaklar trmalad. Aurian'm az ald, yz kendisinin korkun bir taklidi halini almt ve hrlayan dudaklarnn arasndan Miathan'm 333 sesi dkldnde Anvar'm kan dondu. "Anvar! Bunu bilmeliydim. Senin o sefil hayatna, ok uzun zaman nce son vermeliydim. Seni bomak iin onunu ellerini kullanmam ne kadar da uygun!" Anvar'm boaznn etrafndaki pene daha da skld. Hl sesinin kabildii son anda, "Aurian, hayr!" diye bard. Tekrar nefes alamyordu. Cierleri yand, gr karard. Sonra birden eller onu brakt ve gverteye dmek zere iddetle itildi; rkler iindeki grtlana hava ekmeye altnda hrltyla soluyordu. Ah, krler olsun, Aurian kendisine sesleniyordu. Gr berraklatnda, soluk kta onun yzn kendisininkinin stnde grd. Onun yzyd, kalar atlmt. ok sarslm bir hali vard. "yi misin?" dedi. Anvar bayla onaylad ve onun kendisini sraya oturtmasna izin verdi. Boaz ezilmi gibiydi. Rom kupasna uzanp ac dolu bir yudum ald. Ksk bir sesle, "Ya sen?" diye fsldad. "imdi iyiyim." ok mitsiz bir hali vard. Anvar, "Leydim, ne oldu?" diye sordu. "Hatrlayabiliyor musun? ?" Aurian ban evirdi, ksa ve duygusuz bir tonda konuuyordu. "Uyuyakaidim. Ve birden, artk kendi bedenimde deildim. Bu dnyada olmayan, gri ve sisli bir baka yerdeydim." Anvar, "Bu mmkn m?" diye i ekti. Byc, "Tabii ki mmkn!" diye cevaplad. Kendir i denetleme konusundaki btn abalarna ramen titriyordu. "Miathan, beni oraya gtrmt. Beni bir biimde tutuyordu, hareket edemiyordum; geriye dnemiyordum. Mcadele etmeye altm ama bir ey yapamadm. Sonra senin sesini duydum, sanki onun younlamasn bozuyor gibiydi. O za

man onunla mcadele edebildim!" Bam sallad. "Ama kazanmamam gerekirdi -bunu istemedike. Sanki btn gcn kullanmyor gibiydi... " Anvar, "Byk ihtimalle ayn zamanda senin bedenini igal ettii iin," dedi. "Bu yzden seni ldrmeye alyordum!" Aurian bard. "Ah, Tanrlar adna, onun benim zihnime girip bedenimi kulland dncesi... " iddetle rerek ban evirdi. An- var ona iki kupasn teklif etti ama o eliyle bunu itti.

"Nasl geri dndn?" Anvar, onu bu dehetten uzaklatrr midiyle sordu. "Bilmiyorum, sanki bir sarsnt oldu ve kendimi ellerim senin grtlanda buldum." "imdi o nerede?" Anvar ani bir tehlike hissetti. Aurian kalarn att. "Bilmiyorum ve bu houma gitmiyor. O... " Dev gibi bir dalga burnu ap ikisini de insan ok edecek kadar souk olan suyla ykad. Aurian nefes alarak salarn yznden ekip akn bir halde yukar bakt. Gkyznde kara ve kaynayan bulutlar, inanlmaz bir hzla yldzlar yutuyordu. Gl bir bora yelkenleri yrtt ve direkler tehlikeli bir biimde atrdarken gemi tehlikeli bir ayla yana yatt. Gzc devrilen direkten bir haykrla dp inip kan dalgalarn arasnda kayboldu. Bir baka dalga gverteyi yalad ve geminin burnu iki dalga arasndaki derin uuruma batt. Auri- an ve Anvar kendilerini denizden gelen suyun akmas iin alm olan kanalda, karmakark bir ynn iinde buldular, onlar oraya suyun darbesi atmt. Mrettebat koarak yukar kt. Jurdag, "Neler dnyor?" diye bard. "Hibir frtna bu kadar hzl kopmaz!" Borann gc ve onunla birlikte kk gemiyi hrpalayan dalgalarn ykseklii de artyordu. Gemi bir defa daha tehlikeli bir biimde yana yatt ve bir su dalgas geminin yann

dan arparken Aurian, Anvar'a yapt. Kesin onu, Jurdag baryordu ve Byc, adamn sesindeki panii duyup yukar bakt. Ana yelken skmt ve rzgr onu kanlmaz bir hiimde zorluyordu; geminin devrilme tehlikesi vard. ki 33 adam geminin armasna kp onun emrini yerine getirmeye altlar ama da gibi bir dalga onlar ekip ald. Ana direk bir defa daha tehlikeli bir biimde batt, ar yelken neredeyse aa iniyordu, Aurian acele hareket etmesi gerektiini biliyordu. Ayaa kalkp geminin n direine bir hamle yapt ve. gverte altnda sallanp kayarken yaamak iin ona tutundu. Dudan srarak gerilen yelkene odaklanmaya alt ama hem diree tutunup hem de byye younlamas mmkn deildi. Etrafna bakp Anvar' arad. lklar atan frtnann zerinden, "Beni salama al," diye bard. "Tut beni!" Bir saniye iinde Anvar yanndayd, bir kolunu diree dolayp kendisini inip kan gverteye kar desteklerken teki koluyla onu belinden skca tuttu. "imdi!" Aurian ellerini kaldrd ve frtnay andran bir sesle yelken ortadan ayrlp batan aaya kadar yrtld. Bir anda, branda birbirine karm halatlarn iinde diree dolanrken gemi dzeldi. Kaptan bir an iin az ak bir halde kalakald, sonra mrettebatn kalanna enkaz kesip

n taraftaki yelkenin camadann balamalar iin emirler vermeye balad. n direkteki brandann tek bir defa ekilmesiyle birlikte gemi, frtnann nnde korkun bir hzla ilerlemeye balad. Anvar azn Aurian'nm kulana yaklatrd. "Durum kt," diye bard. "Sara'y alsak iyi olacak." Bundan sonra balarna gelebilecek her eye kar birbirlerine skca yaslanarak, dalgalarn ykad gvertede de kalka, srne emek- leye ilerlediler. Srekli olarak gemiyi dibe ekebilecek dalgalar tarafndan suya ekilme tehlikesi altndaydlar. Kamaraya smana kadar sanki bir mr gemiti. y &0' Her yeri kaplayan deniz gverteden kapnn nne bir enkaz yn tam, bu da kapnn nn tkamt. Aurian lanet okuyup tekrar ellerini kaldrd. Anvar'a "Gzlerini kapat!" 36 diye bard. O yn tahrip ederken kymklar, paralar uutu. Anvar kapy zorla at ve ayak bileklerinde buz gibi bir su girdabyla birlikte ieri girdiler. Aknt kamarann zeminine dolduka Sara ranzasnn stnde bzlp lklar atyordu. Anvar suyun gcyle mcadele ederek kapy kapatmaya altysa da Aurian da omuz verene kadar bunu baaramad. Okyanusun daha fazla ieri dolmasn nleyebilmek iin zorla kapy kapattlar. Nefesini ayarlamaya alan Aurian, botlarnn evresinde biriken pis ve amurlu suya pimanlkla bakt. "Neyse," dedi, "en azndan zemin asrlardr ilk defa ykanm oldu. "Asasn bulabilmek iin odann iinde arand ve onu salam bir ekilde kemerine takt. Ksaca, "Hadi gidelim," dedi. "Eer gemi batarsa burada kapal kalmayalm." "Leydim, herhalde bu birazdan geer?" Anvar'n sesinde gizli bir yakar vard. Aurian ban sallad. "Hayr, Anvar. Bu frtna Eliseth'in ii ve o gten dne kadar -ki bu da kolay kolay olacak bir ey deil- ya da gemi batana kadar bitmez. Miathan lmemizi istiyor." Sara korku dolu kk bir lk atp alamaya balad. Anvar yz gri bir halde Bycye bakt. "Leydim, ben yzme bilmiyorum," dedi. Aurian, ykselip alalan zeminin zerinde kendisini ayakta tutmaya alarak ona bakt. "Yzme bilmiyorumvne demek?" dedi. "Ben yzemiyorum. Sara yzme bilir, nehrin yannda b yd iin yzmek zorundayd ama babam bana yzme renecek kadar bo zaman hi vermedi." Aurian elini fkeyle alnna vurdu ve "Sanki yeterince derdimiz yokmu gibi," de-

di. "Benim yanmdan ayrlma. Sana yardm etmeye alacan ama Anvar dorusunu istersen, sen bu kark durumdan bizden daha abuk kurtulacaksn. Byle bir denizde kimse canl kalamaz." Kendisini ac, sefil ve mutlak biimde yenil- j3> mi hissetti. stlerinden gelen bir gk grlts bombardmanyla yerlerinden sradlar, pencereden parlak bir yldrmn grld. Yukardan ne kulaklar sar eden bir atrt geldi, ardndan gelen ikinci atrtyla btn gemi salland. Lamba snp onlar karanlkta brakt. Aurian birden ne frlatld. Anvar ve Sara'yla birlikte yara bere iinde kalm halde birbirlerinin stne dtler. Ayaa frlayp ranzaya tutundu ve Bycmdan bir top oluturdu. Zemin burna doru dik bir a yaparak eildi. Aurian kfretti. Sara, hl Anvar'm zerindeydi, Byc, gen adamn kalkabilmesini salamak iin kz ekip kaldrd. "Acele et," diye bard. "Dar kmak zorundayz!" Gverteye vardklarnda mutlak bir kaosla karlatlar. Ana diree yldrm dmt. O da ate alnca yars kopmu ve n direin armasna dm; arma kerken gvertenin paralanm bir ksmn beraberinde gtrp burnun sancak tarafn paralamt. Suya doru uzanyor, geminin dengesini bozuyor ve bordaya doru sallanmasna yol ayordu. Buray dven dalgalar daha imdiden gemiyi paralamaya balamlard. Deniz, geminin paralanm burun ksmna doluyordu. Kaptan hl aresizce dmene sarlyordu ama uskur suyun dna kt iin bu nafile bir abayd. Gemi batyordu. nlerindeki manzara karsnda fel olmu halde dururlarken, Aurian kusmaya balad. Gverte artk ok fazla yana yatmaya balamt; dyorlard! Aurian, Anvar'm omzuna yaptn hissetti; sonra batan gemiyle birlikte buz gibi suyun dibine ekilirken, omzunu kavrayan elini kaybetti. Su kpklerle bann zerine rtld, Aurian c
O

tehlikeden kurtulmak iin mitsizce yukar kmaya alt. Ama onu aa eken ey ok glyd. Dalgalarn altna ekilirken nefesini tuttu, o srada Miathan geri geldi. Onun ra- 338 desinin, zihninin derinliklerine batan buz gibi bir peneye benzeyen yakalaymi hissetti. Bu kadar ok fazlayd. Boulmaya bu kadar yaknlamken, hayatta kalmak iin btn kaynaklarna ihtiyac varken, yine oradayd. Aurian fkenin iinde koyu krmz bir dalga gibi ykseldiini hissetti. Finbarr'n cesurca direniini hatrlad, Ba bycnn iren yaratklar tarafndan katledilen Forral' hatrlad. Miathan, ondan erefli bir savann lmn

bile esirgemiti. Kr fkesi iinde dnmeden ona lanet okumak iin azn at. Tuzlu su boazndan geip cierlerini yakarak iine doldu. Neyse, onu da yannda gtrmek iin elinden geleni yapacakt. Bir silkinile onun penesinden kurtuldu ve bilincini bedeninden koparp iradesini Nexis'e ynlendirdi. Oradayd, bir rmcek gibi kristalinin bana kmt. Aurian kristale girdi ve Ate-bysnn btn gcn toplayp gzlerine doru bir enerji yldrm frlatt. Miathan haykrd, -bu korkun ve yrtc bir sesti- ve ellerini yzne rtt. Parmaklarnn arasndan duman szyordu. Sarslm bir halde geriledi, kr olmutu. Bu da yetmez. Bu zayfla lanet olsun! len bedeni onu geri ekerken Aurian yenilmenin acsn tatt. Bycnn hl yaadn biliyordu. Tekrar bedeninin strabna ekilirken, arda kalan bilin izgilerinin tutunaca son bir teselli vard. Onu kr etmiti, gzlerini bir daha iflah olmayacak ekilde yok etmiti. Bu Forral iindi, seni put, diye dnd. Sonra karanlk onu sard. 18 *LEVATHAN Yzyordu. Neler oluyordu? Bu lm olamazd, o da m karanlk ve dondurucu bir okyanustu? isel bir zaman duygusu Aurian'a, bilincini kaybetmesinin zerinden sadece bir ka saniye gemi olduunu syledi. Aslnda denize dmesinin zerinden de ok bir zaman gememiti. Sonra onu mutlak biimde artan bir ey oldu, rahatlkla nefes alabildiini fark etti. Suyun altnda nefes alabiliyordu! Aurian yksek sesle gld, cierleri azndan darya su gnderirken sesi karp bozuldu. Demek ki efsaneler doruydu, Bycleri bomak mmkn deildi. Bedeni igdsel olarak dnm olmalyd, cierlerini yeni ortama uydurmutu. Bahse girerim ki Miathan'nm bundan haberi yok, diye zafer kazanm gibi dnd. Benim ldm sanacak. Hem zaten onu o kadar zdm ki baka eylerden phelenecek hali kalmad. Tanrlar adna, umarm ac ekiyordur. *Leviathan: ncil'de geen devasa deniz canavar. Zincir zrh derisi ile her tr silah sektiren, en karanlk sularda bile gzken parlak gzleri ve yaknlarda olduunda kt kokan nefesi ile sk sk bir balina olarak betimlenir. Leviathan denizlerin efendisiydi. Yunus peygamberi yutan ve midesinde gn tuttuktan sonra kusan ibsimsi balk olarak da bilinir Sonra Anvar ve Sara'y hatrlad. Onlarn cierleri uyum salayamazd. Boulurlard. Batan gemiden arta kalan koskocaman enkaza doru dnp dald, yaptnn faydasz oldu- 340 unu syleyen, o sinsi dnceyi grmezden gelmeye alyordu. Ama Vannor'a Sara'ya gz kulak olaca konusunda sz vermiti ve Anvar'm kaderini izen kendisiydi. O yzden denemek zorundayd. Ama karanlk dalgalarn altnda bir ey grmek mmkn deildi. Byc gece-grne ramen bu bulanklkta bir ey seemiyordu. Keke en karanlk derinliklerde bile ekilleri seebilen

balinalar gibi olabilseydi... Tabii! Suyun altnda ark syledi, bugn rendii ama sanki btn mr boyunca bildii bir arkyd bu. Zihniyle Leviat- hanlar arp yardm istedi. Ve neyse ki cevap verdiler. nanlmaz abuklukla yanma geldiler ve onun aradklarn bulmak iin enkazn yayld sular taradlar. Bir tanesi hemen yanma geldi, bu dev csse yannda yzerken kendisini cce gibi hissediyordu. Bu dnce kalplarnn kurtard ocuk balinann babasna ait olduunu tand. Onun derin ve efkatli sesi zihninde yankland. "Adam bende. Eim dierini aryor. Srtma trmanabilir misin, kk kii? Adamn yardma ihtiyac var." Aurian ona teekkr edip yzeye kt, balinan geni srt hemen suyun zerindeydi. Onu incitmemeye alarak biraz zorlukla trmand ve ellerinin altnda kaygan cildinin scakln hissedip ard. Bir an sonra nefesinin kesilip tkandn hissetti, nefes alamyordu. Bouluyordu, havada bouluyordu! Aurian bu sefer bilincini kaybetmedi, geri cierinin uyum salamaya alt panik dolu dakikalar neredeyse bir mr gibi gelmiti. Olup bitenin farkna varmaya alt, bu bilginin bir gn iine yarayacan biliyordu. "Bunun sonularn dndn m?" Bir zamanlar Finbarr'a sylemi olduu szler, tkanp hrltyla solurken artc bir biimde zihnine yordu.

Byc aknlkla evresine bakt. mt ve yorulmutu ama yine normal bir ekilde enfes alabildii iin rahatlamt. Balinann kabuklu deniz hayvanlarnn yapm olduu srtna yatp kendisini daha imdiden sakinleen de- 341 nizin sallantsna brakt. Anvar biraz ilerde, gevek ve hareketsiz bir halde yatyordu. Dikkatle dengesini korumaya alarak ona doru emekledi. Anvar soumutu, -ok souk- ve nefes almyordu. Aurian'm iinden bir rperti geti. Ge mi kalmt? ifac duyularn kullanmaya alt ama kullanamadn grnce dehete dt. Souk ve yorgunluk onlar elinden almt. Kendisi de gcn, son damlasna kadar Miathan'a saldrrken harcamt. Leviathanla iletiim kurma abas da kalan son krntlar gtrmt. Aurian fkeyle bacan yum- ruklayp lanet okudu. Ona en ihtiyac olan bu zamanda, bedeni kendisine ihanet ediyordu! Bir eyler yiyip dinlenerek kendine gelene kadar ifa vermek iin ihtiyac olan o byk enerjiyi toplayamayacakt. Panie kaplmamaya alan Aurian, beynini zorlad. Muhakkak ki bir baka are daha olmalyd. Meiriel'm bu tr acil durumlara ynelik talimatlarn hatrlayp Anvar' yzst evirdi ve srtna skca bastrmaya

balad. Azndan su kyordu ama hl nefes almyordu. Daha fazla bastrd. Gsterdii aba, buz gibi soua ramen onu styordu. "Nefes alsana, lanet olas!" ok kolay yoruluyordu; yznden souk bir ter akt. Sonunda, Byc artk mitsizlik noktasna yaklarken Anvar'm gs bir defa inip kalkt, sonra bir defa daha. k- srd ve rd. Deniz suyu tkrd ve derin nefesler ald. Gzlerini ardna kadar ap sakinleen denize ve balinann geni kavisli srtna bakt. Aurian'm kollarnda rpnd ve konumaya alt ama sadece tkanp anlamsz szler geveledi. "Sakin ol, Anvar. Birazdan daha iyi olacaksn." Aurian,

sempatiyle, cierleri havada enfes almaya almadan nceki korku dolu anlarm hatrlad. "Bir dakika dinlen ve ben sana olup biteni anlatana kadar nefesini topla. Anvar, balinalar sa- 342 dece hayvan deildir, onlar aklllar. Ben onlarla konuabili yorum ve bu senin hayatn kurtard-" Anvar onun szn kesti. "Sara?" diye ksk ve zayf bir sesle sordu. Aurian ban sallad. "Bilmiyorum Anvar. Bekle, ben-" "Onu neden kurtarmadlar?" Anvar'm sert ve sulayc sesi kendisininkini bouyordu. "Onlara Sara'y kurtarmalarm syledin mi?" Aurian byk bir hiddetle irkildi. Bu ne sefil ve nankr... Onun hayatn kaybetmeye ne kadar yaklatn hi dnmyordu, kendi hayatn kurtard iin teekkr etmek de aklna gelmemiti. Bir an iin aklna, Forral iin duyduu acyla ona vurduu nehirdeki o korkun gece geldi. Belki Anvar da ayn eyi yapyordu ama hayr. Kendisine katil demiti ve bunun ans hl iini yakyordu. Bu, Anvar'm ona gvenmediinin yeni bir kantyd ve tahammlnn snrnda olduu iin ancak fkeyle karlk verebiliyordu. Bu kadar yeter diye dnd. Hele bir karaya kalm onunla iim bitecek! "fkelendin mi, kk kii?" Balinann tatl ve- azarlayan sesi zihninin iinde yanklanyordu. "Grubumuzun nc mensubu kayboldu, yce varlk," diye aklad Aurian, "Adam da beni suluyor." "Seni mi suluyor?" Devin dncelerinin altnda arpk bir alay kprd. "Byle korkun sorumluluklar omuzlaya- bileceine inandna gre seni ok yceltiyor olmal!" Bu kavram karsnda yaad aknl stnden atar atmaz, Aurian, "Korkarm yle deil, yce varlk. Benimle ilgili olarak zihni pheyle dolu," dedi. flV Leviathan gld. "Kk kii, kendimizle ilgili phelerimiz olduunda bu pheyi bakalarna aktarmann daha ra

hatlatc olduunu grrz. Adam zamanla renecektir. Kayp arkadayla ilgili olarak ise, korkularn bir kenara brakmasn syleyebilirsin ona. O kz kardeimin yannda emniyette, bizden daha nce karaya ulaacaklar. Bunun iin sana 343 teekkr etmesi gerekiyor." Aurian'm umduu gibi Anvar'm yz ald haberler karsnda aydnland. Ama neeyle ona sarlmak iin uzandnda Aurian fkeyle ondan uzaklat. "Benden uzak dur!" diye onu tersledi. "Benim hakkmda gerek dncelerini ifade ettin. Karaya ulatmzda o bencil ku kafalnla ba baa kalacaksn, sana onunla muduluklar dilerim, Anvar, nk zavall Vannor'a ihanet ettii gibi bir gn sana da ihanet edecektir!" Anvar'm yz karard. "Sara hakknda byle konumaya nasl cesaret edersin?" dedi. "Ona en batan beri hakszlk ediyorsun. Onun neler yaad konusunda en ufak bir fikrin bile yok... " "Hayr yok ve umurumda bile deil. Nasl bir ey haline geldiini gryorum, bu da bana yetiyor. Seni kullanacak, salak ve sras gelince bir kenara atacak ama en azndan bu sefer ben bunu grmeyeceim. kinizle de iim bitti ve umarm sizi bir daha grmem." Kendisi de fke iinde olmasna ramen Anvar'm yzndeki ifade Aurian' duraklatt. Onu hi b kadar fkeli grmemiti. ok kzgn bir sesle, "Bana uyar," diye cevap verdi gen adam. "Getiimiz bir yl falan boyunca beni kendin kullanmaya hibir itirazn olmad. Sana u kadarn syleyeyim, Leydim, artk lanet olas Byc-halka klelik etmeyeceim! Bugnden sonra Sara'yla ikimiz dnyann zerinde kendi yolumuzu senin mdahalen olmadan izeceiz!" Bu noktada balina araya girerek, zihinlerinden yaylan fkenin kendisinde byk bir zntye yol atn syledi. O anda byk bir pimanlk duyan Aurian koca yaratktan zr diledi. Leviathanm geni srtnn el verdii lde Anvar 'dan 0

uzaklap gnlerdir ilk defa iyi bir uykuya dald. Gemi batarken Forral'm kaim pelerinini kaybetmiti ve slak giysileri buzdan bir gmlek gibi stne yapyordu. Aurian, Anvar'a 34-4 sokulup ne kadar scaklklar kaldysa onu birbirleriyle paylama arzusunun, iinden getiini kendi kendisine itiraf etti. Ona doru kaamak bir bak att ve kendi yalnz kesinde, bariz bir biimde titreyerek bzldn ama ona doru bir hareket yapmaya niyetli olmadn grd. Neyse ondan bunu isteyecek deilim, diye dnd Aurian. Eer snmak istiyorsa buraya gelir. Bylece olduu yerde kald, bo ve inat Byc gururundan baka, kendisini ayakta tutacak hibir ey yoktu; ta ki yorgunluk onu ele geirene kadar.

afak doduunda karaya yaklayorlard. Gkyz en ak mavi rengi alacak ekilde temizlenmiti. Deniz dmdz ve sakin, hava artc derecede lkt. Aurian mahmur gzlerle ve dinlenmemi halde uyandnda, sivri kaya kmelerinin bld ince gms bir kumla rtl kumsalla karlat. Bunun arkasnda tanmad aalarn oluturduu sk ve canl bir orman uzanyordu. Onun da arkasnda, gri talar dne dne kuleler oluturup artc bir ykseklie ulayordu. peksi ve gzel kokulu hava, ormann kubbesi altndaki bilinmedik yaratklarn tiz arlaryla canlanyordu. Aurian, bir ok yaad. Buras kuzey kylar deildi. iddetli frtna onlar nl gney topraklarna uurmutu! Balina, kyya bir ok at mesafede, suyun hl onun iri gvdesinin yzmesine imkn verecek derinlikte olduu bir yerde durdu. Aurian, Anvar'a dnd. Ksaca, "Burada iniyor dedi. "Kz kardeinin Sara'y buraya braktn sylyor, o yzden buralarda biri yerde olmal." Anvar armt. "Gerekten o eyle kon il mi?" dedi. "ey? O bir dost Anvar ve onun sohbetini her zaman senin- kine tercih ederim, o yzden git buradan." Aurian dilerini ke aya braktn syl- ah." konuabiliyorsun, deM

netledi, gzlerini Anvar'm yaralanm ifadesinden karyordu. Kederle, artk krgn grnmek iin biraz ge diye dnd. Anvar bu korunakl koyda kristal berraklnda olan suya bakt. Onun bakn takip eden Aurian lapis mavisi derinlik- 345 lerde hzla hareket eden bir dolu parlak balk grd. "Aurian buras ok derin! Ben... " Byc Anvar'm gzlerindeki panii grebiliyordu ve neden sonra onun yzme bilmediini hatrlad. Bir gece nceki deheti, nefesini tkayan suyun ac iinde cierlerine akn hatrlayp rperdi. Anvar titriyordu ve Aurian ona kar merhamet hissetmemeye altysa da bunu baaramad. "Tamam," diye i ekti. "Sana yardm edeceim. nce ben gireyim..." Szn hayata geirmek zere balinann eimli srtndan kayp suya girdi. Kuzey iklimlerinin insan sran souk denizlerinden sonra suyun lkl ho bir ok yaratt. Balinayla ufak bir istiareden sonra Anvar'a dnd. imdi buradan kayman istiyorum. Kanad tam..." "Nesi?" "O zaman yzgeci, nasl istersen. Tam suyun altnda o yzden onun zerinde durabilirsin ve batmazsn."

Anvar dudan srp tereddt etti. Aurian, "Hadi, onu rahatsz etmediini sylyor," diye srar etti. Anvar skh dilerinin arasndan, "Belki ama beni ediyor," diye cevap verdi. "Bak bu tamamen gvenli. Batmana izin vermeyeceim, sz veriyorum. Bir defalk bana gven." Sinirinin sesinden belli olmasn engelleyemiyordu. sesinden uyruuna Sonunda, sabrl balinan kprdamadan tuttuu kuyruuna A.r basmas iin onu ikna edebildi. Su ancak enesine geliyordu. Aurian, yannda yzerken, neyse ki boyu uzun, diye dnd "Bana aslma," diye uyard, nk bunu yapacan fark etmi ti. Kendisini dzeltip kuyruun zerinde, onun arkasnda dur-

snda du W du ve sorunu anlad. Tuzlu su insan kaldrd iin dz durmak zordu. Beden kendisini eip yzmek istiyordu. Aurian elini Anvar'm bann arkasna koydu. Gen adam, "Ne yapyorsun?" diye i ekti. "Ban suyun zerine kartyorum. Btn yapman gereken derin bir nefes alp arkana yaslanmak, sadece geve ayaklarn doal bir ekilde yukar kacak. Sz veriyorum yzecek ve batmayacaksn. Ben seni tutuyorum." Bir sre sonra Anvar onun dediini yapacak cesareti topladna inand. Hemen panikledii iin batp kmaya, rpnmaya ve ona yapmaya balayp Aurian' bir kpk dalgasna batrd. Byc suya dalp onun ok fazla su yutmasn engelledi ve tekrar kuyruun zerine, sa taraf yukarda olarak kartt. Ar ve yapan sa perdesini yznden itince kzgn bir Anvar'm krmz ve tuzdan yanan gzlerle ona baktn grd. "Hani batmayacaktm!" "Sana geve demitim salak, ancak o zaman yzersin!" "Geveyemem, korkuyorum!" Bu i biraz daha zaman ald ama sonunda ilemin yzme ksmn baarabildiler. Anvar, yznde akn bir glmsemeyle srtst yatyordu. "Anvar, nefes almay unutma!" Yine batp ktlar. Ama sonunda bunu becerebildiler. Birka dakika iinde kendilerini kumsalda dans eden dalgalardan beyaz bir dantelin iinde buldular.

Aurian, "Neyse," dedi. "Eer bir daha derin bir suya girersen en azndan batmazsn." Ani bir drtyle, izmesinin iinden uzun ve ldrc bir haner kartp gzlerine bakmadan ona uzatt. "Bunu al," dedi, "En azndan silah: Birden bunun ayrlacaklar n olduu rup birbirlerine bakarlarken ani ve gergin bir sessizlik oldu. Aniden, Aurian durumu tekrar dnmek istedi. Anvar' nasl terk edebilirdi? Dnp gidemediini fark etti, Anvar da p gzlerine bakmadan silah sz ol mazsn." ikisi de fark etti. Du-

haneriyle oynarken dudan sryor ve mutsuz ve kararsz grnyordu. Ah, lanet olsun, diye dnd Aurian. ocuk gibi davranyoruz! zr dilemesi sz konusu deildi, sonu olarak yanl yapan Anvar'd ama tam azn ap birlikte kal- 347 malar gerektiini syleyecekti ki Sara ormandan kp An- var'm adn rarak, onlara doru kumsala kotu. "O kadar korktum ki! O hayvani deniz canavarlar, beni kesin yiyeceklerini dndm!" Ani bir lk att. "Ah, bak arkanda bir tane daha var! abuk sudan k!" "Sara, tanrlara krler olsun ki iyisin!" Anvar Bycy unutup bir kpk ynnn iinde ona doru kotu. Aurian kfredip irenerek akasn dnd. Ilk dalgalar gsleyip Leviathana doru yzd ve srtna trmand, kalbi slak giysilerinden daha ard. Arkasn dndnde Sara, Anvar'm kollarndayd. Tiz sesi suyun teki tarafndan gayet ak bir biimde duyulabili- yordu. "Giderse gitsin, kimin umurunda ki! Zaten onu yanmzda istemiyorduk!" Byc, dilerini gcrdatp kendini balinann lk gvdesine dayad. "Hadi gidelim," dedi. Anvar'm onu lgnca ardn hi duymad. Anvar fke iindeydi. "Sessiz ol! Seni duyacak!" Aurian gerekten gittiine inanamyordu. Kendini bir biimde kaybolmu, dayanaksz kalm gibi hissediyordu. Ona seslendi, durmas iin yalvard ama balina, bir su ve hava fkrtan gayzer gibi nefes alp vererek ses kartyordu. Onu duyamazd. Sara, onu perken bir yandan da kollarn batan kartc bir biimde boyuna dolamt, yzn okyanustan teye eviriyor ve onun bir daha seslenmesini etkili bir biimde engellemeye alyordu. "Onu bo ver," diye mrldand. "zgrln dn, Anvar. Bizi dn." Leviathan istediinde ok hzl hareket edebiliyordu. An0

var pckten kurtulabildi ama Aurian onu duyamayaca bir yerdeydi artk. Anvar Sara'y, "Tanrlar adna, ne yaptn sanyorsun?" diye tersledi. "Bu zgrlk meselesi deil, ah- 348 mak. imdi bunun sras deil. Birbirimizi desteklememiz gerek." Kalbinin derinliklerinde Bycy karann kendisi olduunu ar bir utanla biliyordu. Sara, "Benimle byle konumaya nasl cesaret edersin?" diye parlad. "Bu niye benim hatam olsun? Ona katil diyen ben deildim ki. ikimizin bir arada olmamz istediini sanyordum. Yalnzca ikimizin." Yz burutu ve yalansz meneke rengi gzlerinden yalar akt. "Beni sevdiini sanyordum ama senin istediin aslnda hep oydu." Paavraya dnm eteklerini toplayarak kumsal boyunca kamaya balad. Tanrlar adna, acaba daha baka neler ters gidecekti? Anvar homurdanarak onun arkasndan gitti. Canl ve bulutsuz bir gkyznde bir sabah gnei parlyordu, tpeksi scakl Anvar'm zerindeki giysileri hemen kurutabilmi ti ama dn geceki frtnal sularn souu, sanki ilklerine kadar ilemiti. Kuruyan tuz ve kum tenine bulap onu sertletirmiti, gzleri acyor, her yan aryordu. Scan altnda nefes nefese Sara'ya yetiip sarld. "zr dilerim," dedi. "Gerekten zr dilerim; seninle olmak istiyorum." Bir sre sonra, Sara yatt ama gzlerinde yle sert bir bak vard ki Anvar bir sre ince bir buzun zerinde yryor gibi olacan hissetti. Lanet olas kadnlar! diye ac bir biimde dnd. Denize bakt ama Aurian yok olmutu. Yalnzlard. Teslim olarak, "Hadi," dedi. "Gidip biraz su bulalm." Neyse ki ormanda tatl su oktu. Arkalarndaki kayalklardan aa akyor, denize ularken nemli ormanda dereler oluturuyordu. Anvar'la Sara kumsal boyunca birazck yrdkten sonra, bu derelerden ilkini, okyanusa kavuurken buldular. Dereyi izleyip glgeli ormana girdiler; burada hava serin ve nemliydi. Balarnn zerindeki kaim bitki tabakas ve 0

geni yaprakl aalar gne nn nemli bir ksmn kesiyordu. Havay dolduran bcek korosunun iinde stlerini rten kubbeden gelen tiz lklar ve barlar da duyuluyordu. Tuhaf 349 seslerden gveni krlan Sara, korkuyla Anvar'a sokuldu. Gen adam, "Bir ey yok," diyerek onu teskin etti. "Bu ses kulardan ve hayvanlardan geliyor." Ama yine de Aurian'n kendisine verdii hanerle yakndaki aalardan kendilerine salam birer sopa kesti, bunu yaparken Bycnn, gzel ban byle kt kullandm grse kendisine kzacan dnd. Derenin sular bir bolukta toplanp kk ve derince bir glet oluturmutu. Bunun kenarlarnda bitkiler biraz geriye ekilip

arkalarnda, toprak ve dklm yapraklardan olumu bir erit brakmlard. Kydaki amurun zerinde su imeye gelmi hayvanlarn ayak izlerinin oluturduu hatlar birbiriyle kesiiyordu. Anvar onlar incelemek zere durdu. Kemirgenlerin kk izleri, ufak geyiklerin yarklar, ylanlarn sinsi S-izleri- ya bunlar neydi? Bunlar el izlerine benzi - yordu, kk insan elleri! Anvar ensesinde bir rperti hissetti. Birden orman grnmez gzlerle dolu gibi olmutu. Sara grmeden izleri aceleyle izmesiyle sildi. Scaktan ve yuttuu deniz sularndan kavrulmu haldeydi. Su imek iin kendini yere att ve tuzun gerginletirdii yzne serin sular arpt. O ilk acil susuzluu getikten sonra ormanda yolunu kaybetme korkusuyla etrafna bakt, soma sersem gibi dereyi takip etmi olduunu hatrlad. Aurian fikrini deitirirse... Ama kendisi ona yle davrandktan sonra deitirmezdi. Bir gece nceki sert szlerinden pimand. Kendisini sulu hissetmesine yol at iin savunmaya geeceine fkesine hkim olsayd ya. Muhakkak ki anlayl davranrd... Tanrlar adna, karn at! iini kemiren boluu hafifletme ihtiyac iinde, Anvar bu yaban yerde yiyecek bulma ihtimalleri zerine dnmeye balad. Sara da ayn eyi deyi W nyor olmalyd. "Anvar, bir eyler yemem gerek." Bu neredeyse bir emir gibiydi ve Anvar kendisini rahatsz hissetti. Aurian onunla hi byle konumamt, stelik de onun hiz- 3 50 metisiydi. Sesini sakin tutmaya alarak, "Ben de," dedi.-"Dur bir dneyim bakaym." "Ama ben acktm. imdi bir ey yemek istiyorum!" Neyse ki, Anvar'm ok uzun zaman nce kaybettii bykbabas yardma geldi. Olann ocukluunu kyde geen kendi genliinin hikayeleriyle doldurmutu. Dokuz yama geldiinde, Anvar alabalk avlamann btn incelikleri konusunda bilgi sahibiydi -en azndan teoride. Sara'ya, "Gel hadi," dedi. "Akam yemei iin balk tutacaz." Pratikte bu i sylendii kadar kolay deildi. Ak denizde balklar sanki kendilerine has bir by gelitirmilerdi. Tekrar tekrar, Anvar'm dikkatli eli kaygan ve parlak gvdelerinin zerine kapandka aniden yok olup yorgun avcy bir avu dolusu suyla ba baa brakyorlard. Anvar beline kadar suyun iine girmiti ve her saniye daha rahatsz oluyordu. Bu alak eyler niye kprdamadan durmuyorlard? Gzleri parlayan sulara bakmaktan yorulmutu ve gne korumasz srtn ve ensesini yakyordu. Sanki saatlerdir bu ii yapyordu. Byle abalarken balklarn acemiliiyle alay ettikleri fikrinden kurtulamyordu. Ellerini sudan karttnda parmaklarnn derisinin beyaz ve krm olduunu grd.

"Anvar? Anvar!" Sara'nn sesi sahilden geliyordu. Ne istiyordu? Bir sredir ona seslendiinin hayal meyal farkndayd. Dndnde onu, elinde i eteklerinden birisini yrtarak yapt, beyaz kare bir keten parasndan torbayla, glerken buldu. Torba elinin altnda kpr kprd. "Bak! Ben birka tane yakaladm!" Saniyenin yars kadar bir srede onu memnuniyetle boabileceim hissetti. Sonra szlerinin ne anlama geldiini

kavrad, Anvar hem arm hem de rahatlamt. Suyun insan engelleyen basnc karsnda elinden geldiince hzl hareket ederek suyun s olduu yerlerden ona doru gitti. "Bunu nasl becerebildin?! derken hissettii kzgnl sesine 351 yanstmamaya alyordu. Sara debelenen bohasn beyaz kumlarn zerine atp kollarn onun gneten yanm boynuna dolad, can yanan Anvar kendini geri ekti. Sara, "ok kolay," diye srtt. "Benimle gurur duymuyor musun?" Anvar, ona bakarak, "Tabii!" diye cevap verdi, Sara yumuamt. "Fark ettin mi?" dedi. "Gelgit dnd." imdi ortaya km 'olan bir kayala iaret etti, kayalk, okyanusu iaret eden bir parmak gibi ileriye uzanmt. "Orada kayalarn arasndaki havuzlarda kalm bir sr balk var." "Gelgit?" Anvar kendisini aptal gibi hissediyordu. Gelgiti duymutu ama be parasz bir ehir sakini olarak doduu ve daha sonra kle olduu iin ne anlama geldiini hi bir zaman anlamamt. Sara birden bunu anlad. "Ah," dedi. "Sen daha nce hi denize gitmedin deil mi?" Anvar, "Nasl gidebilirdim?" diye onu tersledi. "Byc- halk, hizmetilerini sahilde gezintiye kartmaz pek, biliyor musun? Hem sen denizle ilgili bu kadar eyi nereden biliyorsun?" Sara bir an iin baklarn ondan kard. "Vannor, her yaz beni denize gtrrd." Anvar'm yzndeki bak grnce aceleyle konuyu deitirdi. Onu kendisinden uzaklatrmay gze alamazd. "Neyse," diye neeyle ekledi, "e yaramazn tekiyim. Onlar yakalam olabilirim -bunu yapma mak elimde, deildi- ama onlar ldremiyorum. Hele ayklama ii, midemi bulandryor." k Anva

W Kesinlikle doru bir ey sylemiti, nk Anvar glmsedi. "Onu ben yaparm Akdemi'nin mutfanda o ii renmitim."

Sara rperdi. Keke srekli olarak bir zamanlar kle olduunu hatrlatmasayd. Vannor'la yaarken etrafnda hizmetiler olmasna almt ve artk onlar insan olarak grmyor- 52 du. Her zaman terbiyeliydiler, adlarn bile bilmezdi, bir iareti ya da sesleniiyle hizmetinde olurlard. Onlardan biriyle seviiyor olmas fikri, kendisini bir biimde kirli hissetmesine yol ayordu. Yine de kendi kar iin buna katlanabiliyordu. Anvar'a dnp Vannor'a kar hep etkili olmu olan en parlak glmsemesiyle bakt, "insann yannda, elinden i gelen birisinin olmas ok iyi bir ey," dedi. "Sanrm ben bu konularda mitsiz bir vakaym. Ate nasl yaklr biliyor musun?" Baarsz balklk denemesinden nce akman, kavn ve skartaya km olan gmleini (gne yanklar actmaya baladndan beri bundan pimand) kurumalar iin bir kayann zerine brakmt. Ormann kenaryla gelgitin en yksek izgisi arasnda biri sr tahta vard. Anvar ksa bir sre iinde bir ate yakt. Balklarn barsaklarn kartmak iin Aurian'm hanerini kullanrken yine sululuk hissetti, onun silah kendisine daha nemli amalar iin vermi olduunu biliyordu. Balklar atein kenarndaki dz kayalarda piirdi, sonra nemli aalarn kendilerini len gneinden koruduu, derenin kenarndaki glgelikte yemeklerini yediler. Anvar serin ve gzel kokulu bir gnbatmnda uykusundan uyand. Batan gnein son pembelii yksek kayalklarn arkasnda parlyordu ve sahilde uuan yarasalar, atein nda parlayan bcekleri avlyorlard. Gne ekildii iin, kk, korkak yenge gruhlar balklarn artklarna geliyorlard. Anvar rperip ayaa kalkt, gne yan srtn acdan kprdatamyordu; uykunun arln beyninden silmeye a0 lt. Aurian'la birlikte o kadar zaman uyank kalmasnn acs kyordu. Yemeini bile bitirmeden uyumu olmalyd. n endieyle sahile bakt. Herhalde yalnz gezmeye kalkacak ka 'v* e JN Sonra birden Sara'nm yannda olmadn fark etti. Anvar ye kalkaca

dar aptal deildi? Ate yakmak iin ydklar odunlardan bir dal alp bir ucunu kze sokup yakt ve Sara'nm oturduu yeri aratrd. Herhangi bir mcadele izi yoktu, yleyse ormandan bir hayvan onu gtrmemiti. Ayak izlerinin dereye ve jj oradan aalarn arasna gittiini grd. Anvar kfrederek glgelerin arasna girip suyun yolunu izledi. Orman geceleyin gndzn zmrt yeili vahiliine gre ok daha korkutucuydu. Yerde kvrlan kkler ayana taklyor, sallanan asmalar

(yoksa ylanlar m?) yzne sr tnyor ve onu mealesini drecek kadar korkutuyorlard. Dallar giysilerine taklyordu. Gz krpan kta yzlerini buruturu- yormu gibi duran suratlar aalardan atlyordu. Ayaklarnn altndaki toprak gecenin iiyle kayganlamt, ryen ktklerden tuhaf biimde parlayan bir eyler ryordu, bunlar ona feci bir biimde Miathan'm Hayaletlerini sald kadehi hatrlatyorlard. Anvar'm kalbi arpmaya balad, nefesi skyor ve tkanyordu. leride ne vard? Tuhaf, yanp snen ha- yaletimsi bir k. Anvar hzn kesip kk havuzun bulunduu akla dikkatle trmand ve bylenerek durdu. Sakin ve karanlk suda bir su perisi ykanyordu. Teni bembeyaz ve salar altn rengindeydi: onu gmle talandrmak zere, suyun stnde dans eden yldzlardan bir saray halk evrelemiti. Anvar nefesini tuttu. Yolunu aran bir yldz onun yaknnda dans etmeye balad, Anvar onun serin beyaz atein nda parlayan bir bcek olduunu grd. Sonra su perisi yzn ona dnd. Byl havuzda rlplak duruyor, altn rengi salar omuzlarna dklyordu. Sara. Anvar'm elinden, baka bir dnyadan gelmie benzeyen byle bir gzellik karsnda, kendinden gemekten baka bir ey gelmiyordu. Gece ormanda yalnz bana dolat iin onu azarlamay, saduyu eksikliinden dolay paylamay dnmt. Bunun yerine ulalmaz bir ryann cazibesine kaplm bir uyurgezer gibi elinde olmadan ona doru ilerlediVJvcF

ini fark etti. Dzensiz bir biimde yanan mealesini atp giysilerini bir kenara brakarak havuza, Sara'nm yanma girdi. Dudaklarndan yarm yamalak bir itiraz dklen Sara kat- 354 lat. Sonra umursamaz bir tavrla yzn onun plerine doru kaldrd ve kollaryla kucaklamasna cevap verdi. Havuzun kenarnda sevitiler. Anvar, akn, tutkunun ve Sara'nm gzelliinin kanatlarnda ve akla tek bir btn oluturarak birbirine karan ltl geceyle kendinden geerek alev alev yanyordu. Ancak zirve annda Sara'nm onunla olduu konusunda kendisini rahatsz eden bir gvensizlik hissetti. Ah, bedeni, evet. Btn doru hareketleri yapyor, btn gerekli sesleri kartyordu, kendisine en st dzeyde karlk vermekteydi. Ama o patlama annda gzleri ald ve onlara bakan Anvar, Sara'nm aslnda orada olmadn fark etti. Anvar gvdesini gevetti, kalbi Sara'nm gsnde hzla gmbr gmbr atyordu. Sara glmseyip parmaklarm ylesine onun salarnda gezdirdi. Anvar, kendi kendine bunu hayal ettin, diye dnd. O lanet olas atebcekleriyle n marifeti. Ama neesi kamt bir kere ve kalbindeki ferahlamann yerine, ona ne kadar ihtiya duyduunu aresizce

hissediyordu. ocukluundan beri Sara kendisinindi ve imdi nihayet ona ulaabiliyordu. Onu kaybetme fikrini aklna bile getiremiyordu. Ama ilk defa olarak, sinsi bir phenin souk bir parmak gibi dokunduunu hissediyordu. Auri- an hakl myd? Sara, Vannor' karlar iin kullanm myd? Ve imdi de kendisini mi kullanyordu? kanmak iin havuza girdi. Suyun beklenmedik souu, artk byle eyleri fark edecek bir durumda olduu iin, gecenin bysnn son kalntlarn geldii gibi hzla gndermiti. Sara, "dm," diye ikayet etti. " dm." Suratn asp kvrlarak altndan rar ykanmam gerekecek!" Anvar; iini ekip gitmesine izin ver Hi konumadan sahile doru yrdler, Anvar burada kocaman bir ate yakt. Sara, "Yine acktm," dedi. Ama son kalan balklar yengeler gtrmt ve Anvar karanlkta yiyecek bulmalarnn 355 mmkn olmadn biliyordu. "Uyumaya al," dedi. "Sabah bir ey buluruz." Sara, "Ya sonra ne olacak?" diye sordu. "Bu korkun vahiliin ortasnda sonsuza kadar kalamayacamz biliyorsun, deil mi?" Anvar iin, gne yann saymazsa buras bir cennetti ama herhalde Sara haklyd. "Bilmiyorum," dedi. "Yarn kayalklara trmanrsak... " "Ne? Oraya trmanmak m? aka ediyor olmalsn!" Anvar i ekti. "Neyse, sahil boyunca yrrz o zaman, yol boyunca da kamp kurarz. Kayalklar sonsuza kadar gidiyor olamaz." Sara; "Peki hangi yne gideceiz?" karlk verdi. "Hangi topraklarda olduumuzu bile bilmiyorsun!" Anvar, "Sen de bilmiyorsun," diye cevap verdi, sinirlenmiti, "ve sen benden daha uzaklara yolculuk yapmsn ya da yle sylyorsun. Sen niye bir neride bulunmuyorsun?" "Tamamen ie yaramaz birisin, Anvar! Hibir ey bilmiyorsun! Keke hi-" Sara szlerinin devamn yuttu. "Keke hi ne?" Anvar onun szlerinde meum bir soukluk hissetmiti. Ama Sara ban evirip baka bir ey sylemeyi reddetti, Anvar da ona bask yapma konusunda isteksizdi. Birka dakika iinde Sara, uykuya dald ya da uyuyormu gibi yapyordu. Anvar skntyla karanlk gkyzne bakt. Yldzlar burada daha yakn gibi grnyorlard; kadife bir kubbenin, zerindeki yumuak lambalar gibi. Buras kuzeydeki kendi memleketinin prl prl yldzlarla bezeli gkyznden farklyd. Anvar birden kendisini kaybolmu ve yannda kvrlm uyuyan Sara'ya ramen yapayalnz hissetti. Aurian'm nerede olV 0

dunu merak ediyordu ve onu kracak eyler syledii iin ac biimde zgnd. O ne yaplmas gerektiini bilirdi. Forral ona iyi bir eitim vermiti. Kendisini kaybolmu bulduunda bile cesareti, bilgi eksiinin yerini tutard. Gerekte, zlerek itiraf ediyordu ki onu bazen bu kadar rahatsz eden ey, onun kendisine duyduu inancn kibre yakn olmasyd. Bunun yanmdada bir Byc, yani dnya zerindeki yerini elinden alan soydan olmas. Kendisine verdii hanerle oynuyordu, onun temiz, keskin, ciddi izgileri kendisine aletin eski sahibini hatrlatyordu. Acaba imdi nerededir, diye dnd. Miathan'm yakn takibi altnda hamile, yalnz ve yasl bir halde nasl ayakta kalacakt? Onunla ilgili endielenmeye balad, sorumluluunu yerine getirmekte yetersiz kaldn hissetmiti. Ama dehet ve ka gnleri Anvar'm fark ettiinden ok daha fazla ey kaybettirmiti. Nbet tutmas iin Sara'y uyandramadan hayallerinin ortasnda uyuyakald. Eer hangi topraklara geldiklerini ve burada hangi rkn yaadn bilselerdi, Anvar ve Sara sahilde bir fener gibi byk bir ate asla yakmazlard. Tehlikenin farknda olsalard ormanda saklanr ve nbet tutmak konusunda daha dikkatli olurlard. Ama onlar, ateleri ak denizde millerce uzaktan grlebilirken masumiyetle uyuyorlard. Uzun siyah kadrga sahile szldnde de onun farkna varmadlar; izmelerin kum zerinde kartt hafif atrt ve ekilen kllarn tslamas da onlar uyandramad. Anvar gvdesine yapan eller ve Sara'nm geceyi yrtan lyla uyand. iddetli bir mcadeleye giriip bir an iin ayaa kalkt ve Aurian'n hanerini arand. Ama bak uyurken elinden dm ve kumun iinde kaybolmutu. Bann arkasna inen bir darbe bilincini kaybetmesine yol amadan nce, yanp snen mealeleri, esmer suratlar ve srtan bembeyaz dileri yle bir grecek kadar zaman oldu.

19 KIYAMET Leviathan'n ad Ithalasa'yd. Aurian'n dinlenmeye ihtiyac olduunu anlad iin, onu daha gneyde, kendi halknn genellikle snd, korunakl bir deniz lagu- nuna gtreceini syledi. Yolda giderken, Byc kendi sama den, ky eridinin arkasndaki kayalarn zamanla denize yaklaarak kyy oluturduklarn grd. Gney Krallklaryla ilgili aklnda kalan grnt, sivri ulu, gri kayalarn arasndaki atlaklarda byyen, kk allarn manzaraya arada bir kondurduklar koyu yeil leke oldu. Bazen kayalar ieri kvrlp derin, korunakl koylar oluturuyorlard ama It- halasa onlar teker teker geip ilerlemeye devam ediyordu. Aurian'n dncelerinin kenarnda nereden geldiini tam

olarak bilemedii bir mrldanma ona, Ithalasa'nn gezerken dier balinalarla iletiim kurduunu sylyordu. Aurian'nm ba, mavi sularda ldayan gnein parltsndan aryordu. ok a ve ok mutsuzdu. Ne kadar abalarsa abalasn Anvar' aklndan kartamyordu. Ne zaman uyumak iin gzlerini kapasa, kumsalda yan yana durduklar srada yznde olan, mutsuz ifade gznn nne geliyordu. Tam Ithalasa'ya dnmesini syleyecekken bir gece nce ikisiyle Sara'nm arasnda geenler aklna geliyor rar kabaryordu. Anvar' dnmedii zamanlarda Forral' dnyordu ve bu daha da ktyd. Sonunda, ne yapmas gerektiini bilmedii ve dierlerini terk etmi olmann ver- 358 dii sululuk ve yalnzlk duygusundan kurtulmak istedii iin Ithalasa'ya alp fikrini almaya karar verdi. Ithalasa'nm onun zntsnn ve Byc-halktan birinin gney tarafna bu kadar uzun bir yolculuk yapmasnn nedenlerini merak ettiini itiraf etmesi ve neriler karsnda son derece uysal olmas Aurian' rahatlatt. Aurian'nm hikyesi karsnda Ithalasa'nm cevab arpcyd. Koca kuyruunu heyecanla suda rpnca, Aurian yine batan aa sland. "Kazan m bulundu? Kt ellere geti yle mi? Ah, bu ac gne lanet olsun!" Onun acs, younluuyla btn bilincini doldurup Bycye doru akmt. Onun kaygan ve inip kan srtnda glkle dengesini koruyarak, "Kazan biliyor musun?" diye sordu Byc. Sonra kendi kendisine bunun aptalca bir soru olduunu dnerek kzd. Tabii ki biliyordu. Ithalasa ciddiyetle, "Biliyorum," diye cevap verdi. "Benim halkm zihinlerinde, Kyamet'in btn utan verici srlarn tar. Bu, bizim grevimiz ve acmzdr. Gemiin o ksmnn gmlmesi ve kaybolmas daha iyi." Biliyordu. Sevgili tanrlar adna, biliyordu! Leviathan, Aurian'm arad sorularn cevaplarna sahipti. Ama onun bir ey sylemesine gerek kalmadan, bu konuda daha fazla konumak istemediini hissediyordu. Yine de denemek zorundayd. "Seni skmak beni zyor yce varlk ama bana syler misin? Eer bu uursuzlukla mcadele edeceksem cehaletim dmanlarmn eline fazladan bir silah veriyor. Ve ya mcadele etmeli ya da mcadele ederken lmeliyim. Bab- ycnn ktln sona erdirmeye yemin ettim." "Nasl syleyebilirim, evladm?" Ithalasa'nm dncelerine derin bir pimanlk karyordu. "Bu uursuzlua kar V &0'

kma ihtiyacn anlyorum ama btn Byc-halk rklar bu tehlikeli bilgiyi aklamamaya yemin ettiler, yoksa Kyamet tekrar edecek. Sana bunu syleyemem. Dnyann yok olmasn senin ya da benim vicdanm kaldrr m?" Aurian i ekti. "Gl varlk, bilge varlk, gen olabilirim ve sizin yasalarnz yeterince bilmiyor da olabilirim ama zerimdeki korkutucu sorumluluun farkndaym. Byc-halk arasndaki bir savan yol aaca zarar biliyorum. Ama eer kayp silah tekrar bulabilirsem, fazla bir zarar olmadan Miathan'a boyun edirilebilir, deil mi? Sana aka sava sanatlar konusunda eitildiimi sylyorum. Ama retmenim iddet ve ykmdan hi holanmayan birisiydi. Tandm en iyi, en yumuak erkeklerden birisiydi ve bana verdii birok byk armaandan biri rklar ne olursa olsun ayn dnyay paylatklarma sayg duymak, gereksiz lm ve kan dklmesinden uzak durmakt." Leviathan uzun bir sre dnerek sustu ama zihni Bycye kapanmt. Sonunda i ekti; bu, nefes deliinden parlak ve gkkuann btn renklerinde klar saan bir fskiye kartan gl bir nefesti. "Kk kii -silahlar bulduunu varsayalm. Bunlar Ba- bycy yenmek iin kullandn dnelim ve bylece drdncy de kazandn varsayalm. Ondan sonra ne yapacaksn?" Aurian hi duraksamadan, "Silahlar size vereceim," dedi. "Byle tehlikeli eyleri senin halkn benimkilerden ok daha iyi korur. Bunlarn saklanmas, gizlenmesi ya da imha edilmesi konusunu sana brakacan. Ben g peinde deilim, sadece grevimi yapmak istiyorum." "Bundan emin misin?" Ithalasa'nm dncelerinde akn lk vard. "Yemin ediyorum. Yce varlk, isterseniz beni okuyabilirsiniz, bylece gerei sylediimden emin olabilirsiniz."

labilir "Buna raz gelir misin?" Leviathan arm gibiydi. Okuma ok az bavurulan bir eydi. Gerek Snavna gre ok daha derin ve youn olduu iin kiinin ruhunun derinlikleri- 360 ni ortaya kard sylenirdi. Yetenekli bir uygulamacnn ellerinden tehlikeli mdahalelere ve istismara akt. Byle bir eyi anmakla bile Aurian, Ithalasa'ya duyduu mutlak gveni aklam oluyordu. Kesin bir sesle, "Raz gelirim ve geleceim," dedi. Aurian kendisini elikletirerek zihnini Ithalasa'nm sondaj yapan dncelerine at. Bu, en korkun hayallerinden bile daha ktyd, fiziksel bir tecavzn olabileceinden ok daha derine, ok daha mahrem olana doru, kiiye ac veren bir igal gibiydi. Leviathan zihnini elekten geirerek her tortuyu, her fazlal, deersiz ve lzumsuz olan, Aurian'n yaradlnn nemli bir paras olan gurur, fke ve katlktan kaynaklanan

hatalar ortaya karyordu. Reddettii ya da kendisinden skca saklad her ey, berrak bir akntnn dibinden kalkan amurlu bulut gibi alkalanmt. Her ey bittiinde, Aurian, kendini *behemothun yamru yumru srtnda bir yumak gibi bzm halde buldu. Hasta gibiydi ve titriyordu. "Rahatla, kk kii." Leviathanm szleri Aurian'nn hrpalanm ve ypranm bilincine merhem gibi gelmiti. "Tanrlarn kendilerinin bile mkemmeliyete ulaamadklar sylenir. nsann hatalaryla yzlemesi kolay deil ama gerek bilgelie giden yol da burada, o yzden ona ulaan bu kadar az kii var. Senin iinde byk bir iyilik, drstlk, eref ve cesaret var. Sevgi dolu kalbin bunlara elik ec btn canllarn en by. Bronz borular gibi kemikleri ve demir sopalar gibi kol ve bacaklar vardr. Varoluunun tek amac Kyamet GBehemoth : Tanr tarafnda altnc gnde kilden 5 n byk lendeki leziz yeme] byk yaratklar iin de kullanlr. olmaktr. Leviathan gibi t olana stn geliyor. Kendi iki ynn arasnda bir denge sala, kzm, her ey yoluna girecek." Kzm, ona kzm demiti! Aurian'm perianl byk bir bevgi ve gurur dalgasyla aydnlanmt. Kendini denetlemeye 361 alt en azndan onun cevabn soracak kadar ama Ithalasa onu bu abadan kurtard. "Kendi adma, sana gveniyorum," dedi. "Ve ocuumu kurtardn iin sana byk bir borcum var. Ama bu karar yalnz almaya yetkili deilim. Gryorsun, laguna yaklatk, orada, okyanusa alan o uzun burnun ardnda. Oras gvenlidir, senin de bir eyler yiyip dinlenmen gerekiyor. Sen uyurken ben kendi halkmla grrm ve senin iin ricada bulunurum, nk karar tek kii deil soyumuzun tamam vermeli." Bu, Aurian'm yreine iniyordu. Btn yaadklarndan sonra...ama Ithalasa'nm elinden geleni yaptn biliyordu. Ona gerektii gibi teekkr edecek gc toplamak iin epey abalamas gerekti. Leviathann cevabnn arkasnda bir glmseme vard ve Aurian, onun abalarn onayladm biliyordu. "Grdn m?" dedi kza. "Bilgeliin imdiden byyor." Lagn neredeyse bir daire gibiydi. Okyanus tarafnda suyun iindeki kayalarla, kara tarafnda da yksek kayalarla evriliydi. Olabildiince gvenliydi, buraya deniz ya da hava yolu dnda ulamak mmkn deildi. Aurian en uzaktaki burnun evresinden kvrlan dar ve talk kumsala doru yzmeye balad, Ithalasa ise yakalamas iin balklar slk yerlere sryordu. Aurian balk tutmay baka trl asla beceremeyeceini bildii iin, onun yardmna minnettard. O ateini yakmaya balarken, Levithian mmkn olduun kadar abuk gelmeye sz vererek yola koyuldu. Byc yorgunluktan lyordu. Baln yar uyur halde yedi ve kayalardan aaya inen bir pnardan su itikten sonra slak giysilerini

gl gnein kurutacana gvenerek dinlenmek zere yatt. Bu sefer bir anda uykuya dald ve uyur-

ker rya grd. Kendi dnyasnn kurulduu zamanlarda geen harikulade bir rya. 362 Byc-halk, hem sayca ok, hem gl, hem de dnyaya hkmediyorlard. Hava koullarn, elementleri, denizleri, tarlalardaki rnleri, kular ve hayvanlar ve by yapamadklar iin hayvanlardan biraz daha stn durumdaki, hizmetileri ve kleleri olan lml insanlar ynetiyorlard. Btn toprak ve denizlerde Bychalkn drt byk soyu, her biri drt element bysnden birini denetleyerek yayordu. nsan grnmndeki Byc-halk ya da o zamanlar kendilerine verdikleri isimle Sihirbazlar Toprak elementine hkmediyordu. Dnyann btn yaratklaryla, aalarla ve yetien her eyle konuabiliyorlard. En yetenekli olanlar dalardaki kayalarla bile iletiim kurabiliyormu. Onlarn grevi her eyin meyve vermesini salamakt; dnya zerinde yaayan ve yetien her ey denge iinde olacak ki her biri geliip bysn ve hayatn birbiriyle balantl a iinde doru yerini bulabilsin diye. Onlarn kardeleri Kanatl Byc-halk ya da kendi tercih ettikleri isimle Gk-halk, Hava elementini denetliyordu. Bunlar, en yksek dalarn tepelerine kurulu, kartal yuvas-gi- bi ehirlerde yaarlard. Kular ve dier uan yaratklardan sorumlulard. Onlarn gleri dnyay verimli klacak yamur bulutlarn douran, gl rzgrlar harekete geirirdi. Hava durumuyla ilgili temel ilerde Su elementinin stat laryla ibirlii yaparlard. Onlar da dnyann sular ve oralarda yaayan yaratklardan sorumlu olan, Leviathan rkndan Byc-halkt. Denizleri, nehirleri, glleri ve uursuzlama- dan nce, Souk Bysn kullanarak dnyann uzak kuzeyinde ve gneyindeki byk buz dalarn denetlerlerdi. Onlarn tanr vergi yetenei, Gk-halkmn rzgrlar sayesinde, gerektii yerde balayan, yamur yadrmakt. Leviathanlar, W 0 suyun iinde yaadklarndan ekil olarak insana benzemezlerdi. Su arlklarn tad iin bazlar ok byk llere ulard. Onlar yksek bir hzda ileri iten, dz, dikey kuyruklar ve muhteem kvrml yzgeleri vard; gvdeleri ise 363 izgili ve kaygand. Ama scak kanllard, hava soluyor ve yavrularn canl olarak douruyorlard. Onlarn en eski B- yc-halk olduklar ve dierlerinin onlardan doduu syleniyordu. En derin bilgelie ve hayatn en engin neesine onlarn sahip olduuna phe yoktu.

Ate elementi, Ejderha-halkmm alanyd, bunlar usuz bucaksz l blgelerde yaarlard. Grnt olarak en arpc olan onlard. Uzun boyunlu, uzun kuyruklu kvrm kvrm yaratklard. Kanatlar vard ve pullar metalik bir ltyla parlard. Yuvarlak-ikin, deerli talar andran gzleri balarn evirmeden etraflarnda olup biteni grmelerini salard. Gm renginde doarlar ve ocukken tercih ettikleri rengi seip ondan sonra da bunu korurlard. Kimileri mavi, yeil ya da siyah tercih etse de ou kendi elementlerinin renkleri olan krmz ve altn tonlarn tercih ederlerdi. Ejderha-halk iki eit ate retebiliyordu. lerinde biriken enerjiyi bir nefes gibi, uzun bir alev fskiyesi haline dn- trebiliyorlard. teki ateleri daha lmcld, gzlerinin kristale benzeyen yapsyla enerjilerini odaklayp korkun ykc gc olan youn bir n oluturuyorlard. Dileri ve peneleri de ldrcyd ama bunlar yalnzca savunma iin kullanrlard, nk Ejderha-halk et yemezdi. Bunun yerine, yarasalarmki gibi kaburgalar olan, koskocaman saydam kanatlarn ap enerjiyi dorudan gneten emerlerdi; tpk bitkilerin yapraklaryla yaptklar gibi. Kanatlar umaya pek uygun deildi ama yetikin bir ejderha ksa mesafelerde sz- lebiliyordu. Daha hafif ve daha kk olan yavrular ise biraz daha uzaa uabiliyorlard. Ejderha-halkmm Ate-bysnn alannda, topran altn-

da s ve basnla olumu deerli talarn ve kristallerin enerjisini biriktirme sanatyla madenleri eritip ileme hnerleri de vard. Her trl ateli enerji, sanatlarnn dahilindeydi; en 364 lmcl ve korkun silahlar retebilme kapasiteleri vard. Ama bar bir halk olduklar iin, bunlar ok iyi korunan bir sr olarak saklarlard. Evrenin yaps gerei bu drt elemente dayanan byy dengeleyecek drt olumsuz by vard. Bunlar denetim altnda tutmak ve mmknse olumlu sonular verecek biimde ters yz etmek Byc-halkm sorumluluundayd. Bu glerin hibiri Byc-halkm herhangi bir soyuna zel deildi; her biri bunlarn hepsinden sorumluydu, nk btn olumsuz byler vahi, tanmlanamaz ve potansiyel olarak ok ykcydlar. Olumsuz glerin ilki ve en ilkeli Eski Byyd. Bu, zaman kadar eski olan kadim elemenderin glerine dayanyordu; bunlar Muhafzlar dzeni salayacak dengeyi kurmak zere B- yc-halk getirmeden nceki yeni doan evrenin kaosunu balatmlard. Eski By bu kadim ruhlarn gcyd; bir zamanlar dev boyutlarda olan kayalarn ruhu ya da Molanlar; aa ruhlar ya da Veridailer ve su ruhlar, yani Naiadlard. Bu kadim ruhlar uzun zaman nce Byc-halkm Atalar tarafndan denetim

altna alnmlard ve artk zellikle dnyaya a- rlmazlarsa, engellenmi halde ve gszdler. Daha sonra doan dier soylar, Eski Byyle olutular: bunlar Denizhalk, Periler ve derin sularda, ilkel ormanlarn ortasnda ve oyuk tepelerin altnda kadim ruhlarla huzur iinde yaayan Dvvelven rklard. Bunlar kendi arzular gre, ya sradan dnyada, ya da element ruhlarnn ikamet ettii te- Dnyada yaayabiliyorlard. Bunlarn ilk Byc-halkla kadim ruhlar arasndaki elemelerden doduklar rivayet edilirdi ama byle olsun olmasn, Byc-halk onlar Eski Bynn gizemli te-Dnyasma hapsetmeyi uygun grmt, nk hilekar, hain ve tehlikeli olduklar sylenirdi. 0

Bu element varlklarnn herhangi birini armak, tehlikeli bir iti. Uzun hapislikten sonra dnyaya arldklarnda ok byk gleri olurdu ama bunu dmanlara olduu kadar arana kar kullanma ihtimalleri de vard. Ama bazla- 365 r, Byc-halk artarak hl serbest halde dolayor ve arada srada tarihin akn yeni bir yne evirmek zere ortaya kyorlard. Ve bu da doruydu, nk denge kadar ans da olmazsa evrenin sonu gelirdi. Olumsuz bylerin ikinci blmnn nereden geldikleri gizemliydi ve daha sinsi bir yaplar vard. Bu, bir sihirbazn bir baka varln hayat gcn alabildii lm Bys, ruh armayd. Bu byy kendilerini doyurmak iin kullanan lm Hayaletleri gibi, kt bir Byc de bir bakasnn hayat enerjisini kendi gcn arttrmak ve geici olarak glendirmek iin kullanabilirdi. Hayatn byle vampir gibi yok edilmesi evrenin dokusuyla o kadar eliiyordu ki Byc- halkm ok az bunun varlndan haberdard ve bilenler de bu srr btn gleriyle saklyorlard. Bir de Souk Bys vard. Bu gcn evrenin hayat bulunmayan sou ve karanlk derinliklerinden alan entropi* b- ysyd. Gl bir Bycnn elinde Souk Bys gnein ssn emip dnyay sonsuz bir kn karanlna ekebilirdi. Olumsuz bylerin drdncs Yabanl Byyd. Bu tabiatn ilkel kuvvetlerine hkim olmaktayd -frtnalar, kasrgalar, boralar; seller, gelgit dalgalar; depremler, yanardalar ve yldrm. Bir bycnn, Yabanl Byy kullanarak, dnyann yaayan bir kuvvet gibi ayaa kalkmasnn salayabilecei sylenirdi; ama onu uysallatrmak -ah, bu baka bir konuydu tabii. Aurian ryasnda, bu konularn kuaklar boyunca sren bir tarihi resmi geidi gibi hareket ettiini grd. Sonunda

entropi: Is enerjisinin mekanik gce dntrlmesi. &0' olumsuz glere kar bir savunma olarak Byc-halkm drt soyunun Elementlerin Silahlarn nasl yarattn grd. Leviathan Soyunun Hayat Kazanm, tam da Miathan'm onu kul- 366 land ldrcle, ruh armaya kar nasl yaratt grd. Yabanl Byye hkim olabilmek iin yaplm olan ama kt ellere getiinde bu byy armaya yarayabilecek, Gk-haknm Rzgarlarn Harpn grd; nk Bychalk kibir iinde, temel bir gerei unutmutu; bir silahn iki taraf vardr. Atalar olan Sihirbazlarn Eski Byy denetleyebilmek iin Topran Asasn yarattklarm grd ve bunun bir elementi dnya zerine salarak, nasl onlara kar geldiini dehetle izledi - bir Moldan, gney ve kuzey topraklarnn arasndaki denizin doldurduu yar amt. Byc-halk ancak ondan sonra yaptklar hatay fark etmiti. Silahlarn efendisi olan gl Ejderha-halk bunun zerine, Souk Bysne kar bir savunma yaratma grevlerini yerine getirmek iin kenara ekildiler. Bunun yerine silahlarn efendisini yarattlar; gc dier silahn gcn aan, ok eitli gleri olan Alevlerin Klcn. Bu mkemmel silahn yanl ellere dtnde ok tehlikeli olacana karar verildi. Bir Ejderha khini, dnyay ktlkten kurtarmak iin Klca ihtiya duyulacak bir zamann geleceini ngrd ama bu hayal bile edilemeyecek kadar uzaktayd. Onun rehberliinde, Kl onu kullanacak olan Kii iin hazrland. Silahn kendisine has gizemli bir akl vard ve hangi el iin yaratlm olduunu tanyabilecekti ama yine de tehlike ihtimalini azaltmak iin byk ve krlamayacak bir kristalin iine mhrlenmiti. Klc kazanabilmek iin Kii onu serbest brakmann yolunu kefetmeliydi. Btn bunlar yapldnda derha-halk Klc kimsenin bulamayaca bir yere saklad ve onun sakl olduu yeri bilenler kendi hayatlarna son verdiler. Bylece, Alevlerin Klc hibir bilgide yer almad.

Aurian gzlerin krptrd ve gnn ilk klarnn lagnn gm renginin zerine akmaya baladn grd. Ryasnn btn ayrntlar zihnine btn aklyla kaznmt. afan hafif serinliinde rperdi; zerine yatt kayalarn 367 rtt, kaskat olmu kollarn ve bacaklarn gerdi. Glerini kendi iine evirerek Forral'la kendisinin ocuu olan, minnack hayat kvlcmn inceledi. Ah, Forral. Hayatnn ka-

lan blmnde her gn onun ldn hatrlayp yklarak m uyanacakt? Ama ocuk -onlarn ocuklar- iyi grnyordu, iinde gvenle uyuyordu ve Aurian yle kalmaya devam etmesi iin dua etti. Sonra Ithalasa'nm koyu renkli gvdesinin lagnn aydnlanan sular iinde yzeye ktn grd ve btn dier dnceler aklndan uup gitti. Endielerini zihin sesine yanstmamaya alarak, "iler iyi mi, baba?" diye sordu. "Halkn ne dedi?" Ithalasa kkrdad -Byc bunu zihninde gayet ak bir biimde duydu. "Aptal ocuk-biraz dn! Onlarn cevabn zaten biliyorsun!" "Biliyor muyum?" Yeni uyand srada hi bir zaman kafasn toplayamayan Aurian'm iyice kafas karmt. Ithalasa tekrar kkrdad. "Tabii ki biliyorsun. Aradklarnn yars sana anlatld bile!" "Ryam! Tabii!" Heyecanla dolan Aurian kumsala koup Leviathanm koskoca kafasna doru yzmek iin suya dald, onun sarlamayacak kadar byk olmasna hayflanyordu. Leviathan derin ve parlak gzn krpt. "Bunun en abuk yol olduunu dndk," dedi. Aurian, "Ah, teekkr ederim, yce varlk," dedi. "Sana btn kalbimle teekkr ederim!" Ithalasa i ekti. "Bu kolay bir karar olmad karar olmas iin dua ediyoruz. Sana yalvaryorum kzm, eer grevini baaryla bitirirsen bana verdiin szleri unutma. Bu gn yaptmz ilerle bir tiran yaratmak istemeyiz." iyi ve en i. "Sana ve doru bi r Aurian ciddileti. Eline geecek glerin boyutlarn kendisi grdkten sonra Leviathann ona nasl gvendiini anlamt. Suyu yararak Ithalasa yumrulu bana dokunmak iin 368 uzand. "Anlyorum, baba. Seni mahcup etmeyeceim, yemin ediyorum." Ithalasa kahvalt iin balk tutmasna yine yardmc oldu. Yarm gn ve btn bir gece boyunca uyumu olan Auri- an alktan lyordu. Bedeni iinde byyen ocuun ihtiyalarm yanstyordu. Yerken de Leviathanla konumaya devam etti. "Kafam kark, baba," dedi. "Byc-halkn drt soyunun olduunu bilmiyordum. Akademide bize, bizden baka kimsenin olmad retilirdi. Biz kendimize senin sylediin gibi Sihirbaz deil Byc-halk diyoruz. Dier soylara ne oldu? Sizden niye haberimiz yok? Silahlara ne oldu?" "A, bu hani derler ya, bir baka hikye. Senin btn sorularnn cevaplar bu hikyenin iinde kanlmaz olarak birbirlerine bal. Bu Kyamet'in trajik tarihinin hikyesidir ve zlsem de imdi sana bunu anlatmam gerekiyor."

Ama Aurian'nn vicdan onu rahat brakmyordu. Ithala- sa'nn yorumunda kendi hatalarn grd iin Anvar'a duyduu fke yatm ve nefesini tkayan bir sululuk yuma halini almt. Kendi kstahlnn ona ok battn biliyordu ve bu kadar ac biimde tarttklar Sara meselesinin iyz hakknda hibir fikri yoktu, ikisi de hata yapmlard ama Forral ona her ne olursa olsun, arkadalarn terk etmemesi gerektiini ka defa sylemiti? Aurian utanyordu ama bunun dnda, iinde bir ses, bir igd hemen geri dn mesini sylyordu. Bunun baka yolu yoktu. Bu onu ne kadar rahatsz ederse etsin dnp onlar bulmas gerekiyordu. Salaklar asla kendi balarna sa kalmay beceremezlerdi ve sefil, sadakatsiz karsna gz kulak olaca konusunda Van- nor'a sz vermiti. "Bilge kii; bana bu hikyeyi anlatmadan nce arkadala

rm bulmalym. Onlar asla terk etmemem gerekirdi ve balarnn dertte olmasndan korkuyorum." Ithalasa i ekti. "Ah, km, sana bilgeleiyorsun dememi miydim? Ama imdi korkarm ki baka bir ey daha 369 renmen gerekecek; bu daha ufak bir iyilikle daha yce bir iyilik arasnda tercih yapmaktr. Sana hikyenin kalan ksmn anlatmay ertelemeye cesaret edemem. Kendi halkm ikna edebildim ama baz kukular var. Her an fikir deitirebilirler ve bir tanesi bile fikrini deitirse sana baka hibir ey anlatamam. O yzden mmkn olduunca hzl hareket etmeliyiz. Kyamet'in hikyesi uzundur ve gece yolculuk yapmak pek akla yakn deildir. stelik hl yorgunsun ve iindeki ocuk, bu kadar youn bir zihinsel iletiimden sonra dinlenmeni gerektiriyor. Eer tarihi dinlemek istiyorsan, arkadalarn yarma kadar arayamayz." Aurian dudan srd, gereklilik ve vicdan arasna skmt. Hikyenin kalan ksmn da bilmesi gerekiyordu. Dnyann gelecei buna bal olabilirdi. Anvar ve Sara herhalde iyiydiler. Ithalasa onlar gvenli bir yere brakmt. Ama iindeki ses susmuyor ve ona yanldm sylyordu. Aurian kendi kendisiyle mcadele ederek, ban iki yana sallad. Nihayet kararn verdi. Bunu yapmalym, bunu kaybetmemek ok nemli. Bilmem gerekenleri renince Anvar'la Sara'y aramaya giderim. Ithalasa mmkn olduu kadar sahile yaklap Aurian ikilemini zp ona dnene kadar sessiz ve uzakta bekledi. Aurian, "Tamam," dedi, "Kalp bana anlatacaklarn dinleyeceim."

nce kaybettii bilgiyi verecektir. Onu akllca kullan, evlat." ,ane

"Bence doru yapyorsun. Bu, sana halknn uzun zaman Bunu dedikten sonra, Ithalasa'nm dnceleri onun zihnine hkim olup ok eski zamanlarn korku ve trajedilerini gsteren grnt ve szleri doldurdu.

O gzel gemi gnlerde, her ey huzur ve uyum iindeydi. Bychalkm drt soyu yce grevleri iin birlikte emek veriyorlard; bu grev, dnyay daha huzurlu, bereketli ve 370 adil klmakt. Ama dengenin kaplarnn dnda, bir kurt gi bi pusuya yatm olan ans, Kadere yeni bir yn vermek zere bekliyordu. Uursuz yldzlar Incondor ve Chiannala'mn doumlarn mjdeliyordu. Incondor Gk-halkmdand, yakkl, adaleli ve evikti. Byk tyl kanatlar bir kuzgununu tyleri gibi parlak bir siyahlktayd. Gen olmasna ramen byclkte ok baarlyd ve daha da gelimeyi vaat ediyordu ta ki kstahl yznden dt gne kadar. Bir bahis yznden, -lgn arkadalaryla tututuu bir bahis yznden- yasak Yabanl Byy yapmak iin Rzgrlarn Harpm ald; kendi halkndan kimsenin yapamad kadar ykseklere kabilmek iin kendisini gklere tayacak bir hortum yaratmak istiyordu. Ama Yabanl Bynn yanl glerinin ateledii hortum, denet- leyemeyecei kadar kuvvetliydi. Hortumun gc kanatlarn bir daha onarlamayacak ekilde yrtt, sonra onu krk ve paralanm kemiklerden oluan bir yn halinde yere frlatt. Sonra byk hasarlar vermek zere yoluna devam edip bir sr can ald, neden sonra Gk-halkmn bilgeleri tarafndan denetim akma alnabildi. Incondor'a gelince, onun cezasn grdne inanld. Artk gkyz onun iin sonsuza kadar yoktu ve havann verdii zgrlk olmakszn, Kanatl Byc-halkm hayat korkun ve anlamsz olurdu. Yere bal, sakat ve gzden dm bir haldeydi; kendi halknn yaad topraklardan srgn edilip Nexis e, Sihirbazlarn en byk ehrine gnderildi. Sihirbazlar ifaclklaryla nlydler, orada tedavi ' edilmekle kalmayp en sonunda bilgelie de ulamas mit ediliyordu. Elden geldiince tedavi edildi, geri bedeni sonsuza kadar sakat kalacakt ve kanatlarn kurtarmak mmkn deilV &0' O di. Bilgelie kavumas konusuna gelince, Chiannala'yla karlat ve ans dengeyi yendi. Chiannala bir Sihirbazla lml hizmetisinin ocuuydu. Irklar arasndaki benzerlikler dolaysyla byle birlemeler 37 mmknd ama

lmllerin hayatlarnn ksal yznden, Byc eler ok zldkleri iin nadiren gerekleiyorlard. Ayrca, gurur Byc-halkm tabiatnn ayrlmaz bir paras olduundan Sihirbazlarn, lmlleri, bynn her eye kadir olduu bir dnyada, dk, gsz yaratklar olarak aaladklar da sylenirdi. Yine de btn sihirbazlar byle dnmezlerdi ve ara sra birlemeler olurdu. Bunlardan doan ocuklar ansa bal olarak iki ebeveynden birine benzeyip lml ya da Byc olabiliyorlard. Chiannala babasna ekmiti. Kz daha kk yatayken lml annesini tamamen reddetti ve kendisini takntl bir biimde by alp soyundaki aalk lml lekesini sile- bilmek iin glerini gelitirmeye adad. Ancak, bir sonraki Basihirbaz olacak kadar almalarn ilerletmi olmasna ramen, melez olduu iin konsey tarafndan reddedildi. Ac ve sknt iinde Incondor'la bulumaya Nexis'e geldi ve onun da kendisiyle benzer bir kafada olduunu grd. Bylece felaketin tohumlar atlm oldu. ikisini de kendilerini reddetmi olan Byc-halktan intikam almak iin g kazanp dnyaya hkmetme karar aldlar. ifa glerini ykc amalar iin kullanan Chiannala, Sihirbazlar bir orak gibi katleden bir salgn kartt. Bir ounu ldrd ve btn toplum aresizlik iinde tedavi aramaya balad. Bu karklk iinde Toprak Asasnn kayp olduu kefedildi ama kimse nerede olduunu bilmiyordu. Bu arada Incondor, Gk-halkmm dalardaki yuvalarnn zerine Yabanl By sald; stlerine gnderdii kasrgalar ve kar frtnalar onlar aresizlik iinde kuatt , Gk-halk kendilerini onun bylerinden kurtaramyordu.

ki soydan Bycler bu ktlklerle megulken, uursuz ikili Ejderhahalkmm stne Souk Bysyle saldrd. Yaamak iin gnein enerjisine ihtiya duyan halkn soyu neredeyse kuruyordu. En sonunda, bu soydan sa kalan birka kii, zayflk, ac ve zntden dayanamaz hale gelip Ateb- ysnn lmcl srlarn ifa ettiler; buna patlayc silahlarn yaplmas ve kristallerin iinde g saklama bilgisi de dahildi. Dnya bir ykmn iinden geiyordu; btn denge dzeltilemez biimde bozuldu. Okyanuslarda, nazik Leviathanlar meditasyonlarndan ge de olsa uyanp kendilerini Ate-b- ysnn saldrs altnda buldular. Sularn derinliklerindeki patlamalar acmaszca canlar ald. Sa kalanlara Denizhalk- nn ordular saldrd, Chiannala, bunlar Eski Byyle armt. Varlklarnn zne kadar barl olan Leviathan Soyu bunlara misilleme yapamadlar. Bunun yerine geri ekildiler; saylar srekli olarak azalmaktayd. Ama geri ekilmeleri srasnda nasl olduysa onlarn

yaratt ve en nemli emanetleri olan Hayat Kazan Deniz-halk tarafndan alnp Incon- dor'la Chiannala'nm ellerine ulat. Bu ikisi Kazan olumsuz biimde kullanarak lm Hayaletlerini ardlar; bunlar canllarn hayat gcn emen vampir ruhlard. Bu, nekromensi gcn kuatlm haldeki Kanatl Byc-halkn stne saldlar. aresiz Gk-halk, en kk ocua kadar soylarndan kim kaldysa toplayp son ve mitsiz bir atla -kt ikiliyi egdml, tek bir gle- tahrip edebilmek iin zihinlerini birletirdiler. Incondor ve Chiannala buna kar hazrlklyd. Ejderha-halknm ate-bys- n kullanarak Gk-halkmn bysn emip tutacak byk bir kristal ina etmiler ve bununla onlarn soyunu sonsuza kadar gszletirmilerdi. Byc-halk ok aresiz bir durumdayd, saylar bir avu kadar kalmt ve silahlar dmann elinde yok olmutu. Ama evrenin son umudu ktln her zaman kendi kendisini yok

> edecek olmasyd. Hedeflerine ulaan Incondor ve Chiannala liderlik iin kendi aralarnda rekabet etmeye baladlar. Chi- annala Kazan kullanarak, gcn artrmak iin lml klelerin oluturduu geni ordularn hayat enerjilerini tketti. 3_7 Gk-halkndan alnm byk kristali kullanan Incondor kendi gcn arttrd; o zamana kadar btn gler ikisinin alannn iine girmiti. Bu ikisi mcadele ederken, dnya ate ve buzla, sel ve frtnayla, deprem ve yldrmlarla tahrip edilmiti. Tabiatn gleriyle donanm gl ordular birbirlerini ve o srada etraflarnda olan, canl her eyi yok etmek zere birbirine kar harekete geirilmiti. Ve sonunda, kanlmaz olarak, Chiannala ve Incondor birbirlerini yok ettiler. Evren bir kere daha nefes ald. Deimi ve yanp yklm bir dnyann ykntlar arasndan sa kalabilmi birka kii kt. aresizlik iinde kalan Leviathanlar, kk ve sava bir soy -Orcalaryetitirerek kendilerini kurtarmlard; bylece Deniz-halkmn onlara ynelik tehdidine bir son verecek ve denizlerde huzuru yeniden salayacaklard. Ama korktuklar gibi, Orca'larn nazik Leviathan kalpleri can almay hor gryordu ve vicdanlarnn zerindeki kan onlar iin tanmaz bir ykt. Bylece, grevleri bittiinde, bu soya, derin sualt maaralarnda saklanp sonsuza kadar uyuma merhameti bahedildi. Eer yine ihtiya ba gsterirse hayata dndrleceklerdi. Bu tamamlandktan sonra, Leviathan Soyu saldrgan, ykc kara insanlaryla bir daha hibir ilikiye girmeme karar ald. Kendilerini daryla olan btn temaslara kapatp meditasyonlarna ve oyunlarna dndler. Ve tahrip olmu xv r O

dnyann insanlar ksa zaman iinde, basit hayvanlarn tesinde yaratklar olduklarn unuttular. Ate-bysnn srlarn ifa edip byle byk bir tahribata yol amann kefaretini tayan Ejderha-halkndan kalan birka kii de d dnyayla balarn kesip llere ekildiler ve sonsuza kadar byden vazgemeye yemin ettiler. Baka

insanlarla temas etmek istemiyorlard ama sk sk cesaretleri akllarnn nne geen savalar tarafndan rahatsz ediliyorlard. Bu sefer, Ejderhalardan birou yeminlerini bozup ken- 374 dilerini baka dnyalara gtrmek iin Ate-bysnn g cne bavurdular. Bazen d dnyayla temas etmek isteyen merakl bir Ejderhann, temiz ruhlu ve nazik tabiatl bir lmly arkadalk etmek iin kard olurdu. Gleri ellerinden alnm Gk-halkmdan geride kalanlar Rzgrlarn Harpn dnyann tesinde yaayan bir Muhafza evirdiler; Cailleach ya da Sislerin Leydisi Zamansz Gln kylarnda, zamann dnda yayordu. Saylarnn azalmas sonucu ve artk by yapamadklar iin mecburen savama yetenekleri geliti. Kendi alanlarnn dna kmadlar ama onu dardan gelenlere kar durmakszn ve byk bir gle savundular. Dnya ksa bir sre iinde onlar kendi hallerine brakmay rendi. Ya Sihirbazlar? Onlarnki de baka bir hikyeydi. Salgn baladnda Basihirbaz, olabilecek en kt eyler iin hazrlk yapt: bilgeliiyle tannan olu Avithan' arp kendi halkndan, zel hnerlere sahip alt kii semesini istedi; eer her ey kaybolursa bu erkek ve kadn soylarn devam ettirecekti. Avithan dnya zerindeki hayvanlar konusunda uzmanlam Iriana'y, yetien eylere bakan Thara'y ve ifa verme maharetleri dolaysyla bu kriz zamannda insanlarn terk etmek istemeyen Melisanda'y seti. Onlarla birlikte erkek gitti; Ejderhalar seven ve onlarn bysn bilen Chat- hak, Gk-halkmm dostu olan Yinze ve Leviathan soyuna elilik eden Bilge Ionor. Avithan Cailleach'a gidip Altly yz yl boyunca zamann dna kartmasn rica etti, o da bir koulla onun bu isteini kabul etti; Avithan'm kendisi de sonsuza kadar zaman terk edecek ve onun ruhei olmay kabul edecekti, nk Zamansz Gl ok ssz bir yerdi ve Avit- han'm hem grn hotu, hem de iyi ve akll bir ruha saO hipti. Avithan bunu kabul etti ve efsanede Tanrlarn Babas Avithan olarak tekrar ortaya kmak zere dnyadan gt.

Bir yzyl geip Altl dndnde dnyann tannmayacak kadar deimi olduunu grdler. Byc-halkm teki 375 soylar kendi kendilerine kurduklar srgnlere gitmilerdi; Sihirbazlar soyu ise salgn ve onu izleyen Kyamet srasnda yok olmutu. Yaral gezegenin zerinde fareler gibi reyen lmllerin zavall soyu, dnyann krallar haline gelmiti. Altl, iine dtkleri deheti ve acy bir kenara koyup cesaretle ifa grevlerini yerine getirmeye koyuldular. Irina ve Thara hayvanlar dzenlemeye ve dnyay tekrar yeil, verimli bir hale getirmeye altlar. Melisanda hastaln krd lmlleri ve hayvanlar iyiletirdi. Erkekler, dnyann her yerine yolculuklar yapp Ate, Hava ve Su okullaryla ilgili varolan bilgileri topladlar, nk btn gler artk yalnzca Byc-halk olarak adlandrlan Sihirbazlarn elinde toplanmalyd. Altl, kendi aralarnda soylarn tekrar meydana getirme iine koyuldular; bu zevkli bir grevdi ama dikkatle ele alnp planlanmas gerekiyordu. Glerinin ilerde ktye kullanlmasna kar bir tedbir olarak Bycler Kanununu formle ettiler ve bunu tartlmayacak bir yasa olarak torunlarna braktlar. Her Byc buna uyacana kendi ruhu zerine yemin etmek zorundayd. Ve kanlmaz olan kabul edip -aalk lmllerin her trl zgrle sahip olduklar zaman artk son bulmutu- onlara ellerinden gelen her eyi retmeye koyuldular; bylece soylar akl ve sorumluluk iinde geliebilirdi. Bin yl boyunca altlar ve sonra artk baka bir ey yapamayacak kadar yorulup birlikte hayattan gmeyi setiler. Efsanede tanrlar ve tanralar olarak yer aldlar -Hayvanlarn Irina's, Tarlalarn Thara's ve ifal Ellerin Melisanda's; Ate Tanrs Chathak; Gkyznn Yinze'si; Bilgeliin Ionor'. Io- nor gneyli rklar arasnda Ruhlarn Oraks olarak biliniyordu, nk Leviathanlarn bilgisinin bir parasna sahipti ve 0 onlar ruhlarn yeniden doumunu denetleyen Kazan yaratmlard. Avithan, Tanrlarn Babas ve Cailleach da annesi olarak biliniyordu. Ama drt bykg kaltna ne olmutu? Kl saklanm, Kiiyi bekliyordu, nk onun iin hazrlanmt; Harp ise zamann tesine gnderilmiti. Topran Asas kaypt ve Kazann da Kyamet srasnda yok olduuna inanlyordu. nsanlar, gelecek alarda ansn dengeyi yine alt etmesi iin bir parann, bir biimde varln srdrdn az da olsa dnyorlard. Aurian, Ithalasa'nm hikyesinden uzaklat, duyduklar ve grdkleri karsnda akna dnmt. Halknn tarihi ak bir kitap gibi nne serilmiti. Ama btn bunlar grnce, amalar daha da ulalmaz grnyordu. Miathan silahlardan birisini ele geirmiti, dier ikisi de en az bunun kadar ulalmaz bir durumdayd. Toprak Asas bile alardan

beri ortadan kaybolmutu. Bycnn fkeyle kfretmesini engelleyen tek ey Leviathamn varlyd. Bunun yerine ac dolu bir i ekile yetindi. "Peki, baba, silahlarla ne yapacam konusunda endielenmenize gerek yok. Onlar ele geirebileceim konusunda en ufak bir midim yok. Ba bycnn karsna onlar olmakszn kmak zorundaym; ama bunu nasl yapacam ancak tanrlar bilir." Ithalasa, "midini kaybetme kk kii," diye onu teselli diyordu. "Sen artk dnyamzn tabiatyla zerindeki gler ve halklarla ilgili dmanndan daha fazla ey biliyorsun. Belki hi beklemediin mttefikler bulursun. Ve artk silahlarn kaderini bildiin iin, sonunda sana ulamalar da mmkn." Aurian, nerede bende o ans, diye dnyordu ama bunu Ithalasa'dan saklamaya dikkat ediyordu. O elinden geleni yapmt ve Aurian, Leviathana minnettard. Sonraki szleri bu minnettarln daha da arttrd. "Ne ben, ne de halkm senin

iin savaamayz ama sana yardmc olabilmek iin tek bir ey yapabilirim kzm. Savamak bizim tabiatmzn tesinde bir ey. Ama sana bir by verebilirim -bu Orca'y uykusundan uyandracak kadim bydr. Ama sana yalvaryorum, onlarn ektii ilesine zlp de ok ihtiyacn olmadka bunu kullanma." Sevgi ve onaylamayla dolu dnceleri Aurian' kaplayp by onun zihnine ulancaya kadar onunkilerle kart. Bu, Leviathan soyundan gelen savalar uykularndan uyandracak, ok uzun bir zamandr kullanlmam bir aryd. Aurian, "Ithalasa, sana nasl teekkr edeceim?" dedi. Gerekten onun btn yaptklar karsnda minnetle dolup tayordu. "Yeni bir Kyamet olmasn engelle, kzm. Eer yapabilir- sen dnya zerinde tekrar barn hkim olmasn sala." Gece geliyordu; Aurian yine ackmt ve ok yorgundu. Leviathan arkadalarnn yanma gitmeden nce karnn doyurup uyumas iin srar etti. Ertesi sabah bir defa daha kuzeye doru yola koyuldular. Byc arkadann geni srtna binmi, endielerini ve sabrszln bastrmaya alyordu. Ama Anvar'la Sara'y braktklar ormann evreledii kumsala geldiklerinde orada kimsenin olmadn grdler. 3 20 KLECBAI stnde yatt zeminin o tandk salmndan ve inip kalkmasndan, An var yine bir gemide olduunu anlad. Kaim bir iple smsk balanmt. atlayacakm gibi aryan bann zonklamasna, hi bitmeyen bir

tekdzelik iinde tekrarlanan vurularn derinden gelen, bouk sesi elik ediyordu. Yana slak, kymkl tahtalara yaslanm, gzlerini amaya korkarak bir sre, ylece hareketsiz yatt. Boucu bir scak vard. Ortalk katran ve terle kark, kusmuk ve dk kokuyordu. Kafasnn iinde yanklanan ritmik sese zincir akrtlar, ara sra saklayan krba ve insanlarn can acsyla attklar lklar karyordu. Gzlerini at. Byk ihtimalle geminin alt gvertesinin byk bir ksmn kaplayan, mealelerle aydnlatlm, uzun dar bir alanda yattn sanyordu. Zincire vurulmu kleler, drt kiilik sralar halinde, ortadaki boluun iki yannda dizili sralar zerinde oturmu, kreklere aslyorlard. Iriyar bir krekiba krbacn aklatarak bir aa bir yukar yr yor, br uta ise, esmer derisi koyu renkli bir kseleyi an d.ran, daz.ak f bu dev * ede .akmak , kocaman bir davulu dvp duruyordu. Anvar' krekilerin samaya_f\ .V -y CV ca kadar dar olan baaltna atmlard. Etrafa hzla bir gz att; Sara yoktu. Midesinin korkuyla kasldn hissetti. Davul banda oturan yaratn arkasndaki tahta perdeye yaslanm merdivenden birisi aaya iniyordu. Krekiba- 3 79 mn birden deien tavrna, davul sesinin hzlanmasna ve zerindeki bol giysilerin zengin duruuna baklrsa, bu gelen kaptan olmalyd. Zayf, uzun boylu, gaga burunlu, ince ve seyrek sakall bir adamd. Ensesindeki uzun sa rgs dnda kafas tmyle dazlakt ve derisi, mealelerin kzl nda cilal ahap gibi parlyordu. Kaln, genizden gelen bir sesle davulcuya bard: "Hey sen, daha hzl! Bu uyuuklar canlandr, yoksa sen de kendini onlarn arasnda bulursun!" Anvar bir an donakald. Adam kendisine tmyle yabanc bir dille konutuu halde, syledii her eyi anlamt! Btn dilleri anlama ve konuma yetenei Byc-halka mahsustu... Anvar yaklaan bir tehlikeyi haber verir gibi akaklarna doru bir arnn ykseldiini hissetti ve yksek sesle inlememek iin dilerini skt. Byle tehlikeli dnceleri zihninden uzak tutmak iin kaptann sylediklerine kulak verdi. "Bu domuz ahrn da temizle! Bu kokuya nasl dayanyorsun? Limana bir sr gemisi gibi kokarak girmek istemiyorum. Biz Kraliyet Korsanlaryz, korumamz gereken bir itibarmz var." Krekibamdan homur homur bir itiraz ykseldi: "Bu hayvanlarla yaamak yeterince berbat bir ey zaten. Bir de onlarn pisliini mi temizleyeceim?" Kaptann yumruu, alt gvertenin dar meknnda yank yapan bir atrtyla krekibamm enesinde indi. Adam sendeleyip dt, elindeki krba bir yana frlad ve kafasn k-

rekilerin oturduu sralardan birinin kenarna arpt. ZinciI . Z re bal klelerin arasnda bir takdir mrlts dolat. Kaptan fkeyle, "nk, seni aptal eek kafal, byle ken di pislikleri iinde yzerlerse hastalanp lrler," de

yle ken edi. "a buk telef oluyorlar. Ve eer onlar krekteki klelerle deitirmek zorunda kalp da zarar edecek olursam senin parandan keserim." Krekiba, "Ama bu hakszlk," diye szland. "Bence bunu sana yaplan bir iyilik olarak kabul etsen, daha iyi olur. Senin yznden para kaybederse mrettebat seni orackta boazlar." Kaptan pis pis gld. "Hadi ie koyul bakalm, Harag. Ve sen, Abuz, u krbac yerden al bakalm. Khisu'nun kle alcsn yakalamak iin vaktinde limanda olmak istiyorum. O sar kafal kalta efendisinin koleksiyonuna katmak iin can atacak, biliyorum. Adam da pazarda iyi para eder. Kishu yazlk sarayn yaptryor. Bu durumda klelerin fiyatlar hi olmad kadar ykseldi. Kle taciri, yasa d bir kuzeyliye bile yer bulacaktr, emin olabilirsin. Altnlar imdiden cebinde bil. ini yaparken bunu dnrsen hzlanrsn." Kaptan dnd, slk alarak gitti. Harag klelerin bulunduu ksm kovalarla ykarken bandan aa birka kez deniz suyu yiyen Anvar, daha fazla baygn numaras yapamazd. ksrp, su tkrdn gren Harag salarndan tutup gen adamn kafasn kaldrd ve aknlkla uzun bir slk ald. "Hey, Abuz, una bak. Doruymu. Gerekten de kuzeylilerin gzleri gkyz renginde!" Omuz silkip Anvar'm kafasn brakt. "Hmm, hi doal deil. Kaptan iyi ki onu satacak. Bu gzlerle uursuzluktan baka bir ey getirmez." Abuz davulun temposunu bozmadan bayla onaylad. "Ne demek istediini ok iyi anlyorum. Genliimde idam edilmek zere olan bir casusu grmtm. Kafasn uurduk- larnda o ak renk gzleriyle, ta gzlerimin iine bakt. Yllarca ryamda o gzleri grdm. Bence de kuzeyliler uursuzdur, iyi ki memlekete geliyoruz." Harag, "Ona yemek versem mi?" dedi. "Karaya kt durumda karsa Kaptan anamz alatr."

0 "Yok. Yemek verirsen kusar, daha yerleri yeni temizledin. Kle alnda yemek verirler, paras da onlardan km olur."

Anvar dehetle gzlerini yumdu. Kle! Olamaz! Ya zavall Sara'ya ne olmutu acaba? inden lanetler okuyarak dorul- 381 maya alyordu ki Harag'dan brne sk bir tekme yedi. iki bklm oldu, tahtalara safra kustu. Harag ileden kt. "Seni iren herif! Daha imdi temizlemitim!" Krbacm kaldrd, darbeyi bekleyen Anvar bzld. Abuz, "Dur, Harag!" diye bard. "Senin kafan bozuldu diye, paramn kesilmesini istemiyorum." Harag krbal eli havada Abuz'a dnd. "Sen kendi iine bak, koca ay!" Abuz tokmaklar davulun zerine brakp doruldu. O kadar iriydi ki alak tavan tamamen dorulmasna engel oluyordu. Kleler krek ekmeyi annda braktlar. Acdan kaslm, ter iindeki yzleri bir an iin gevedi. Abuz, "Yanna geleyim ister misin, ha?" diye kkredi. "Beni kzdryorsun ve kznca olacaklar da bilirsin." Harag'm esmer yznden kan ekildi. Krbac tutan eli yava yava aa indi. "Ruhlarn Oraks adna, ne oluyor orada?" Ak ambar azndan Kaptann fkeli sesi duyuldu. "Neden durduk?" Abuz toparland. "zr dilerim, Kaptan, yeni kle sorun kard da..." Cevap gelmesini beklemeden yerine oturdu, tokmaklar alp ayn tempoda davula vurmaya devam etti. Harag, fkesini zor soluk alan, gzleri camlam klelerden karyor, krbacn aklatarak bir aa, bir yukar gidip geliyordu. Anvar rkler iindeki midesinin sinin zerine kapand, kendini derin kederine brakt. inde yatt kusmuu alp gtren bir kova suyla uyand. Kaptan baryordu: "Sana buralar temizle dememi miydim?" insan etine vuran bir yumruun sesi duyuldu.

Harag, "Ama temizlemitim," diye szland, "iren kpek yine kusmu!" "Olsun, temizleyeceksin." Anvar'm kafasna pis kokulu bir uval geirip onu ite kaka kaldrdlar. Ambar azndan yukar karldnda duyduu insan grltsnden limana geldiklerim anlad. Kzgn gne bir yumruk gibi tepesine inmiti. Onu eimli, stnde yrdke sallanan bir iskele zerinden yrtp rhtma ktnda, yle hzla ileri doru ittiler ki bir an nefessiz kalr gibi oldu. Sonra birden hareket halinde olduunu hissetti. Sarsntdan anlad, imdi bir arabaya bindirilmiti. Etrafta duyduu birbirine karan insan seslerine baklrsa bir ehrin ya da kasabann iinden geiyor olmalyd.

Niye bana bir uval geirdiklerini anlamt galiba, nerede olduunu, nereye gittiini bilemesin, bylece kamay basarsa bile yolunu bulamasn istiyorlard. Oysa adetlerinden habersiz olduu bu yabanc lkede, bir yabancy yasa gerei ehrin yetkililerine teslim edecei yerde esir pazarna gtrerek Kaptann yasad bir i yaptn ve onu, ayn zamanda, bu nedenle uvala soktuunu bilmiyordu. Anvar'm aryan ba arabann sarsntsyla daha da kt zonkluyor, midesini azna getiriyordu. Kzgn gne altnda pitiini hissediyor, stelik uvaln le gibi kokusundan boulacak gibi oluyordu. Sonunda gnein scakl birden kesildi, uvaln dokumas arasndan szan k, soluklat. Arabann tekerlekleri nce dzgn talar zerinde dndler, bir sre sonra tamamen durdular. Bir ses, sahte bir tatllkla, "Merhaba Kaptan," dedi. "Krl bir yolculuk yapma benziyorsun. Satyor muyuz, alyor muyuz bugn?" "Satyorum, Zahn. Yalnzca bir tane." "Yalnzca bir mi? Bak bu olmad. Sen im satclardansmdr." vendiKaptan skntyla, "Biraz makul ol Zahn," dedi. "Ky boyunca iki aylk devriye iinden ne kazanabilirdim ki? Biz Kis- hu'nun Korsanlaryz, hep paray dnemeyiz, biraz da grevimizi yapmalyz." Zahn, "Sadakatinin karln alyorsun, Kaptan," diye cevap verdi. "Malmza bir bakalm m?" Anvar'm ayak balar zld. Uyumu ayaklarna kan hcum ettiinde, gen adam acyla inledi. Gl eller onu arabadan aa ekip ayaklarnn zerinde dorulmasn salad. uval bandan ekilip alnd. Karsnda ksa boylu, kara kuru bir adam, az ak kendisine bakyordu. Adam, "Ruhlarn Oraks adna!" diye bard. "Bir kuzeyli! Malikaneme ne cesaretle yasad bir kle getirirsin!" Kaptan sabrszlkla, "Sylenmeyi brak, Zahn," dedi. "Bu aralar nereden geldiine bakmayacak kadar ok kleye ihtiyacnz olduunu biliyorum. Kleciba bu szler zerine yelkenleri suya indirdi. Kalarn atarak, "Onu nereden buldun?" diye sordu. Kaptan, "Sahilin aklarnda denizden bulduk," dedi. "Grne baklrsa, bu deli frtnada batan bir gemiden dm. Suyun zerinde kalntlarla birlikte cesetler yzyordu. Herhalde gemi kalntlar uzaklardan srklenip gelmiti, yoksa normalde, bizim sularmzda gezinmeyecek kadar akllar vardr," diyerek pis pis srtt. "Neyse, eneyi brakalm. Onu istiyor musun, yoksa uslu bir korsan gibi gtrp yetkililere teslim edeyim mi?" Kleciba, dudaklarn bzp Anvar' tepeden trnaa szerek, orasn burasn elleyip skarak, etrafnda dolamaya balad. "Soyun onu!" diye emretti. Adamlarndan biri bir bak kard, Anvar'n lime lime giysilerini

kesip att. Gen adam deli gibi rpnmaya balad ama ban souk eli ni plak teninde hissedince dondu kald. Adamn ba ne resine dayadn hissettiinde ise glkle yutkundu

Kaptan, "Ne yapyorsun sen!" diye atld. Zahn pis pis srtt. "Merak etme, onu hadm edilmi halde de satabilirim. Neyse ki gerek kalmayacak gibi. Dilimizi 384 anlamasa da ne demek istediimi ok iyi anlad." Anvar'm alnndan aa ter boand. Zahn'm ellerini vcudunda hissetmek midesini bulandryordu ama yapabilecei bir ey yoktu. Elleri balyd ve iki yannda da am yarmas gibi iki adam duruyordu. stelik adamlardan birisinin tuttuu bak da hl ayn tehlikeli yerdeydi. Anvar yumruklar skl bir halde batan aya rperdi. Vcudunda dolaan elleri dn- memeye alarak kendini evresine younlamaya zorlad. Tatan ina edilmi geni, daire eklinde, tavan kubbeli bir mekndayd. Tam ortada evresine ipler gerilmi bir platform vard. Platformun bir yannda u an iin bo, bir dizi demir kafes duruyordu. Geni alann evresinde dzenli aralklarla karanlk kemerli kaplar vard. Bunlardan yalnzca birisi parlak gn yla aydnlanmt. Buradan dar klyor olmalyd. Zahn'm sesini duyduunda Anvar'm dikkati yine Kleci- bama evrildi,. "Eveeeet..." Adam dnceli gzlerle onu inceliyordu. Zahn, Kaptana, "iyi durumda grnyor," dedi. "Bu boyla ve u geni omuzlarla ok da gl grnyor." Kleciba, Anvar'm tylerini rperten bir ifadeyle bir eyler dnr gibi grnyordu. "Ne yazk ki," diye devam etti, "onu zel bir mteriye de satamam. u gzlere bak, insanlarn ona satn alaca varsa almaz. Hem, bir sr de soru gelir arkasndan. Ama dediin gibi Kishu'nun fena halde insan gcne ihtiyac var. O inaatta bu kadar ok kleyi ne yaptn, ancak Ruhlarn Oraks bilir. Bana sorarsan kt ynetim. Yine de bu yazlk saray kle ticaretini iyi canlandrd. Majesteleri iyi de para veriyor. Sanrm seninle anlamaya varabiliriz. Tabii ki bu adam, burann iklimine fazla dayanmaz ama bu bizim sorunumuz deil. Gel bakalm dostum, pazarV &0' l birer arap ierken yapalm." ki adama dnp seslendi. "Gtrn onu."

Ban uzaklamasyla Anvar rahat bir nefes ald. Onu ekerek karanlk kemerli kaplardan birinden geirip zincirlerin j3 ucundan sarkan lambalarla aydnlanm, uzun bir koridordan yrttler. Koridorun br ucunda, aralklarndan ieri gne nn szld, tahta kafesli bir kap grnyordu. Muhafzlar kapnn kilidini atlar, Anvar', n ak atlyelerle evrili, tozlu bir avludan ieri ittiler. Atlyelerden birinde, bir mleki tornasnn nne oturmu, ham kilden bir ana arkn zerinde dndryordu. Yandaki atlyede ise klksz bir kadn, kocaman bir kazann iindeki iren kokulu domuz yemini kartryor, arada bir de kazann bana bulutlar halinde en kara sinekleri kovmak iin duruyordu. Bir baka atlyenin nnde adamn biri, deri paralarn rp krba yapmakla meguld. Anvar baklarn kard, grdkleri hi de hayra alamet deildi. Avlunun dier tarafnda bir demirci oca grnyordu. Zayf, ter iinde bir olan ocuu, oca srekli en yksek sda tutmak iin durmakszn kr altryor, deri nlkl iki esmer adam, ellerindeki ekile demiri dvp zincir ve kelepeler yapyordu. Demirci ustas bir bakta tekilerden ayrt edilebiliyordu. Ocan scanda burumu bir deriye benzeyen kapkara tenli, tknaz bir adamd. Anvar'm iki kat geniliinde omuzlar vard ve vcudundan taan kaslar, kabaca yontulmu kayalara benziyordu. ki muhafz saygyla ona yaklatlar. Anvar' grdnde, demircinin gzleri byd. "Ulu Yaratc canm alsn!" diye bir lanet savurdu. "Zahn ne yapacan arm!" Kocaman elinde bir ocuk bilezii gibi kalan kocaman demir bir halkayla Anvar'a yaklat. Onu takip eden yardmclarndan birinin elinde kor gibi kzgn bir demir parlyordu. Anvar can havliyle rpmyor, demir halka boynuna gei-

rilip iki ucu birletirilirken, ellerinden kurtulmaya alyordu ama muhafzlar onu smsk tutmulard. Halkann iki ucunu kaynakla birletireceklerdi! Isnan halkann boynunu 86 dalayaca dncesiyle Anvar'm korkudan kalbi duracakt. Ama anlalan Demirci bu iin inceliklerine alkt. ok fazla can yanmad. Kk olan krn bandan ayrlm, elinde bir marapa souk suyla bekliyordu. Kaynak biter bitmez olann souk suyu bandan aa dkmesiyle, halka bir anda soudu. ocuk iinin bana dnerken ona, hnzr bir glmseme gnderdiinde, Anvar kendini korkak bir kpek gibi hissetti. Bileklerindeki kaim halat zld ve elleri bu kez ne alnp demir bir kelepeyle birbirine baland. Muhafzlardan biri elindeki zinciri halkaya takt, demirciye sert bir ba hareketiyle teekkr ederek, Anvar'm zincirini ekti.

Tam bir kpek gibi! fke iinde, aalanm ve halkann lehimlenmesi srasnda duyduu korkuyla hl titremekte olan Anvar, kelepeli elleriyle zincire yapt ve hzla ekti. teki muhafz annda belinden ksa bir krba kard ve kez Anvar'm srtnda serte aklatt. Anvar acyla haykrd ve sendeledi. Muhafz zinciri tekrar ektiinde, boyunluun kenar gen adamn etine gmld. Krba srtnda bir kez daha alevden bir izgi halinde saklad. Anvar, aresizce, sendeleyerek muhafzn arkasndan yrmeye koyuldu. Arkadan gelen muhafzn kams, Anvar ne zaman hzn drse gen adamn srtnda saklyordu. Anvar ' tekrar binann iine gtrp dik merdivenlerden mahzene indirdiler. plak, lo bir hcreye attlar. erde bir sr baka kle vard. Hepsi erkekti. Boyunlarmdaki halkalar arkalarndaki duvara bir kar uzunluundaki zincirlerle badaki halkalar incirlerle balanmt. Bylece srekli dik oturmak zorunda braklmlard. Yksekteki bir demir mazgal dnda h avalandr ma olana olmadndan, ierisi boucu bir dk kokusuyla kaplyd. Oluklar odann ortasndaki bir ukura akyordu, bu ukurun

iinde, iren bir ak lam vard. Anvar gnde iki kez buraya su dkldn, btn temizliin bundan ibaret olduunu ok gemeden renecekti. Muhafzlar onun zincirini duvardaki bo bir halkaya ba- _3 ladlar, kp arkalarndan kapy kilitlediler. Dier klelerin hibiri onun varlna herhangi bir tepki gstermemiti. An- var bir sre sonra kendini toparlayarak zincirine asld. Elleri kan iinde kalncaya kadar mcadele etti ama zincirin bir ucu boynundaki halkaya, dier ucu da duvardakine sk skya yerletirilmiti. Sonunda bu eitsiz sava brakmak zorunda kald, yzn kanl ellerine gmerek aresizliine teslim oldu. Buradan ka yoktu. Ona ne yapacaklard? Sara'ya ne olacakt? Hepsinden te, o vefasz Byc neredeydi? ikisini acmaszca kaderlerine terk ettikten sonra, zgrce yoluna devam ediyor olmalyd. Ona duyduu btn kzgnla ramen Aurian' dnmek kendisine iyi gelmi, sakinletirmiti. Hi deilse o her eye cesaret ve kararllkla gs geriyordu. Kendisinin byle teslim olduunu grseydi, Aurian ne derdi? Hibir ey. Anvar birden fark etti ki, Aurian hibir sylemez, onu zincirlerinden kurtarp ikisini de buradan karrd. Hem bu onu ilk kurtar da olmazd. Anvar, Aurian'n gemiteki iyiliklerini, gemide ksack sre iinde paylatklar o yaknl hatrlad. Onu bu yolculua kararak lm Hayaletlerinden kurtardn anmsad. Sonra, onu neden yalnz braktn da hatrlad. Bu kendi hatasyd. Aurian' kendisi uzaklatrmt. imdi kim bilir nerede kendi dertleriyle urayordu. Anvar, hi deilse onun

cesaretini rnek almalyd. Anvar orackta, her ne olursa olsun hayatta kalmaya yemin etti. nk AuriV dine hrsla, "Bu defa da kurtulacam," diye sz verdi. "Ve bir gn Sara ile Aurian' tekrar greceim." S an'n hibir zaman teslim olmayacan biliyordu. Kendi keni. "Ve

Kamarann kaps alyordu. Bunu fark eden Sara, bal olan el ve ayaklarnn izin verdii kadar, dar ranzann kesine doru bzld. Kaptan elinde bir bohayla kapda belir- 388 di. Arkasnda iki iri yar denizci su dolu bir kvet tayordu. Bir bakas da bir tabaktaki ekmek ve meyve ile birlikte bir kupay masann zerine brakt. Adamlarnn kamaradan kmalarn bekledikten sonra, Kaptan, zerindeki uzun, bol kaftann kolundan zeri mcevherlerle ssl bir haner karnca, Sara kk lk att. Ama adam yalnzca eilerek Sa- ra'nn elleri ile ayaklarn balayan ipi kesti. Sonra, ona tepesinden bakarak, elleriyle soyunmasn iaret etti. Sara lime lime olmu giysisinin yakasn smsk tutarak ban iki yana sallad, azndan "Hayr!" diye bir lk koptu. "Ltfen, hayr..." Kaptan gld, eliyle kvetteki suyu, az nce getirdii bohay ve yiyecekleri gsterdi. Sonra alayc bir ifadeyle eilerek onu selmlad, kt, arkasndan kapy kilitledi. Sara hemen arkasndan frlad, kapya kotu. Yapt eyin yararszln bile bile kapy zorlad ama tabii ki kilitliydi. zlmeli miydi, sevinmeli miydi, bilmiyordu. Bir bakma, kumsalda ellerini stnde hissettii adamlar ondan uzak tutan bu salam tahta paras ona gven veriyordu. O anlar hatrlaynca rperdi. Bindikleri ilk gemide Aurian'm denizciler konusunda yapt uyarsn hatrlam ve korkudan lecek gibi olmutu. Sonra Kaptan onu grm ve o sert yabanc dilde bir takm emirler vermiti. Bunun zerine denizciler onu buraya getirmilerdi. Uykuda geirdii zaman hari -ne kadar uyuduunu da bilmiyorduburadaki btn zamann her ayak sesi duyduunda korkudan titreyerek geirmiti. imdi anlyordu ki Kaptan onu kendisine ayrmt. Bu, btn o korkun adamlar tarafndan tecavz edilmekten iyidir, diye dnd. Kaptan hi deilse kibard. Korku o kadar alldk bir ey olmutu ki insan daha pratik dnmeye balyordu. Tabaktaki daha nce hi grmedii meyve, olgun ve

sulu grnyle itah acyd ve sanki ona glmsyordu. Her neyse, diye dnd, tok karnna tecavze uramay tercih ederdi. Kupann iinde baharatl, hafif bir arap vard ve gerekten nefisti. Geri, bu kadar su kaybettikten sonra Sara 3. onun yerine suyu tercih ederdi. Gzleri kvetin iindeki suya evrildi. ilebilir miydi acaba? Temiz grnyordu ama Sara kendisini tehlikeye atmak istemedi. Yemeini yedikten sonra Sara kendini daha iyi hissetti, yatan zerindeki bohann iindekileri incelemeye koyuldu. Bohadan, ykanmak ve kurulanmak iin bezler, bir kalp sert sabun, beyaz kemikten bir tarak ve batan aa ilemeli, kukuletal, ipek bir kuakla belden balanan bir cppe kt. Cppeyi eline aldnda iinden bir ey derek kamarann ahap zemininde yuvarland. Bu, bir parfm iesiydi. Sara parfm beenerek koklad. Burnunun dibindeki btn tehlikelere ramen sanki iler biraz iyiye gider gibiydi. Kvetteki su alak ve lk olmasna ramen, banyo Sara'ya inanlmaz bir lks yaatt. Salarn da ykad ve nemli havlularla elinden geldiince kuruttu. Salarn her zamanki grkemli altn prltlarla omuzlarna dklnceye kadar uzun uzun tarad. Cppenin plak teninde ki yumuack ve serin dokunuu da srd parfmn gzel kokusu da gen kadna ok iyi gelmiti. Tekrardan kendini temiz hissetmek ne gzeldi! Tek istedii bir aynayd. Alan kapnn sesiyle yerinden srad. Geriye doru ekilirken bir yandan da yine yzne baklr bir hale gelmekle iyi bir ey yapp yapmadn dnyordu. Kapda Kaptan grnd, Sara'ya beenen gzlerle bakarak, memnun bir ekilde glmsedi. Sonra kapy iaret etti. Sara, adamn kendisini anlamadn unutarak, "Beni nereye gtryorsunuz?" diye sordu. Kaptan omuz silkti. Sabr gsteriyormu gibi yapmaya filan bo verip geni admda yanma geldi ve gen kadnn bileklerini kuayla sk skya nden balad. lklarna TVcT

rpnmasna aldrmadan iri yar bir denizciyi ard. Adam onu tutarken, Kaptan da tl gibi ince bir kumatan bir peeyle yzn rtt ve kukuletasn bana geirdi. Denizci Sa- 390 ra'y kaldrp srtna vurduktan sonra, alp gtrd. Tpk Anvar gibi Sara da ok rahatsz bir arabada, gzleri bal bir halde gidiyordu. Bir sre sonra arabann eiminden dik bir yoku kmakta olduklarn anlad. Sonra yol dzeldi ve araba durdu. Sara nce

insan sesleri, sonra ar bir kapnn gcrtyla aln duydu. Derken araba tekrar hareket etti. Sonunda durdular. Sara bu kez bir emenin neeli rltlarla akmakta olduunu duydu. Kaptan arabadan inmesine yardm etti ve Sara plak ayaklarna ok iyi gelen, cam gibi cilal talarn gzel serinliini hissetti. Kaptan kukuletasn bandan kard. imdi peenin altndan onu ve onunla etkileyici bir sesle konuan, teki adam birer siluet halinde seebiliyordu. Kaptan bu kez yzndeki peeyi de kaldrd. teki adam hayranlkla sesli, derin bir nefes ald. Sara gzlerini krptrarak bakt. Karsndaki adamn grnts karsnda bu kez nefesini tutma sras Sara'ya gelmiti. Adam ksa ama topluydu. Yz itinayla boyanm, gzlerinin evresine srmeler ekilmiti. Parlak renkli giysisinin zerine saysz tal kolyeler, delik kulaklarna da iri halkal altn kpeler takmt. Kaznm kafas, altnla izilmi karmak desenlerle kaplyd. Sonuta ortaya gz kamatrc bir grnt kmt. Kendisinin de adamn gzn kamatrdn grmek, en azndan Sara'nm gururunu okad. Adam o kadar heyecanlanmt ki neredeyse durduu yerde zplamaya balayacakt, iki adam hzl hzl bir eyler konutular, sonunda iman olan Kaptana birka kese verdi. Her birinin de epey ar olduu uzaktan bile anlalyordu. Sara birden tepeden trnaa panie kapld. Yoksa onu satyor muydu? Kaptan dnp uzaklaacakt ki Sara, ellerinin bal olduunu unutup onun koluna yapmaya alt. Aslnda ona bayld yoktu ama bu yabanTVo

c yerde tand tek kii oydu. Kaptan silkinerek kolunu kurtard, dnp arabasna atlad, eeini duvarlar beyaz boyal dar avluda dikkatle geriye dndrd. Ar kaplar Kaptann arabasnn arkasndan kapand ve garip bir ekilde kadns ha- 39 reketleri olan kafalar kaznm, yzleri boyal iki ince delikanl tarafndan kilitlendi. Sara oradan kamak istedi ama kaabilecei bir yer yoktu. Avluyu eviren duvarlar ok yksekti. Gzlerine dolan ve elleri hl belindeki kuakla bal olduundan silemedii gzyalar yanaklarndan aa szlmeye balad. iman adam, kaygyla ban iki yana sallad ve koluna hafife vurdu. Tiz, garip bir ekilde nlayan bir sesle, "Alama," dedi . Sara aknlkla, biraz da rahatlayarak ona bakakald. "Bizim dilimizi konuabiliyor musunuz?" Adam hzla ban sallad. "ok az," diyerek gld. "Kis- hu, var iyi konumak. Bana retmek. Kishu'yu sen sevmek var. Alama. Berbat olacak." Yumuak bir dokunula Sara'nm yanaklarmdaki gz yalarn sildi. "Gurur duy. Sen Kishu'nun olacak. Kral." "Kral m?"

iman adam bayla onaylad. "Khisu'nun birok gzel kadn var. Her zaman gzel kadn ister. Seni isteyecek, kesin." Altn dilerini gstererek gld. "Gel," dedi. "Banyo yap, elbise giy, teki Leydileri gr. ok Leydi. Bu gece sen Kishu'yu grmek. Alama. O ok sevecek." Kadnlar blmne, duvarlar ve yerleri renkli mermerler ve mozaiklerle deli, son derece ssl ve birbirleriyle balantl odalardan oluan uzun bir labirentten geilerek gidiliyordu. pek kapl divanlar, altn kakmal tahta masalar, sandalyeler ve sandklarla deli odalardan, etraf uzun beyaz ince muslinden yaplm perdelerle evrili geni, alak yatakl odalardan, emeli, havuzlu, mermerden yuvarlak kurnalarn

bulunduu odalardan getiler... Sara, glgeli, egzotik iekler ve kelebeklerle kapl avlular grd. Her yer, birbirine karan gzel kokular ve altn kafesler iinde parlak renkli ku- larm kulak nlatan tleriyle doluydu. Etrafta kadnlar dolayorlard. Bazlar tller iindeki giysileri ile sessiz hayaletler gibiydi. Dierleri, havuzun kenarlarnda oturmu, birbirlerini slatarak glyor, konuuyor ve plaklarna hi aldrmyorlard. Divanlarn zerindeki yumuak yastklarn zerine uzanm, dedikodu yapanlar da vard. Sara'nm sayamayaca kadar oktular ve hepsi de birbirinden gzeldi. Adam bu gruplarndan birinden alt tane esmer gzeli kz seti. Onlara bir eyler anlatt, arada da eliyle Sara'y iaret ediyordu. Kzlar, onun sar salarna aknlkla bakyorlard. Kk hayranlk lklaryla etrafn aldlar, bazlar uzanp kaim buklelerini parmaklarna dolad. Ufak tefek adam onlar sert bir sesle susturdu ve bir takm talimatlar verdi. Sonra glmseyerek Sara'ya dnd, kendisini gsterdi: "Ben... Za- lid. Bir ey istedin, bir ey var, bana armak. Sen?" "Sara." Adamn ismini sorduunu anlamt. "Sara. Gzel. l rzgr gibi. imdi git. Banyo yap, giyin, ye. Sonra Khisu'yu grecek sen." Ellerini zd ve Sara'y kzlara emanet etti. Onu gz kamatran bir daireye gtrdler. nce karnn doyurdu. Hi durmadan konuup bir eyler syleyen kzlar ona baharatl eder, meyve ve deri gibi garip, yass bir ekmek verdiler. Mcevherlerle ssl bir kadehten arap iti ve etrafna baknd. Ryada gibiydi. Sonra derin, buhar tten, iekler ve otlarla kokulandrlm bir havuzun iinde banyo yapt. Banyodan sonra iki kz btn vcudunu kokulu yalarla ovdular. Sara kendini onlarn ellerine ve bu inanlmaz konfora teslim etti. Vannor'un ei olarak byle martlmaya alkt. u son gnlerde uzak kald bu lks ok zlemiti. Nexis'ten kayla birlikte yaad korkulu ve zor anlardan sonra, haV

&0' rem onun iin bir hapishane deil, bir kurtulu gibi gelmiti. O adamla -ad neydi? Khisu- evet, o adamla karlamaktan korkmuyordu. ok gzel olduunu biliyordu. Gzelliiyle Anvar' da koca Vannor'u da kk parmanda oynatma- _3 y bilmiti. Kral da ayn ekilde avucunun iine alacandan kukusu yoktu, iinde bir heyecan kprdad. Gerek bir Kral!... Bu, hayatnn frsat olacakt. u son birka ylda nereden nereye geldiini dnerek, bir kedi gibi gerindi. u halini, frncnn oluyla evlenmekle kyaslayabilir miydi? Anvar... Kendinden bu kadar memnun bir haldeyken, hafife yreini burkan bir sululuk duygusuyla yzn buruturdu. Yakalandktan sonra onu bir daha grmemiti. Omuz silkti. Son grdnde yayordu, demek ki bu adamlarn onunla da ilgili baz planlar vard. O zaten sonuta bir hizmetiydi. Bu demekti ki onun iin zaten daha kts olamazd. Hem, onu bu lgnca seyahate srkledii iin bu sonucu hak etmiti! Sara cann kurtarmak zorundayd, kendisini dnmeye mecburdu. Bylece Anvar' gnl rahatlyla kafasndan karabildi. Aralarndan en beendiklerini semesi iin ona bir yn st ilemeli, ince ipekliden renk renk elbiseler, bir yaz sabahnn belli belirsiz pusu kadar hafif peeler getirdiler. Srmal sandaletler, parfmler, boyalar ve hayatnda grmedii kadar ok mcevher sundular. Elindeki malzemeden en iyi etkiyi yaratacak ekilde seimler yapp onlar bir araya getirmek Sara'nm saatlerini ald. imdi kendine gelmiti ite, nk en baarl olduu ey buydu. En sonunda hazrd. Gm ereveli bir boy aynasnn karsna getiinde, aynada grd aksi, kendi gzn bile kamatrd. Tanrlar adna, diye dnd, ok gzelim! Kalbi kt kt arpmasna ramen, Sara kendine gvenin verdii bir rahatlkla Kral'm karsna kaca an bekledi. Aynada grd yz, meum bir ekilde ona glmsyordu. Bu i onun iin ocuk oyunca olacakt. AV

21 ZATHBAR'N BLEZKLER urian ssz kumsaln her santimini aradktan sonra, snm bir atein artklaryla iddetli bir mcadelenin W JWizlerini buldu. Yrei skt. Ne olmutu burada? Sivri burunlu izmelerin geride brakt belirgin ayak izleri grd. Kumun arasnda bir ey parlyordu. Elini kuma daldrdnda kendi hanerini buldu. Haneriyle amaszca oynarken, bir yandan da

burada olup bitenleri anlamaya alyordu. Ormana doru giden ayak izleri yoktu. Demek yabanclar denizden gelmiti. Kesinlikle yle olmalyd, nk imdi de kuma ekilmi bir teknenin pruvasnn brakt derin izi grmt. Ortada ceset ya da kan yoktu. Demek Sara ile Anvar sa yakalanmt. O halde imdi neredeydiler? Aurian fkey le kendi kendine lanetler okudu. Sanki neden vak memiti! Her eyden nce neden onlar brakm^. Ithalasa, "Byle dnceler aptalcadr, kzm, stelik yk: cdr," diye onu yavaa azarlad. "Sen yapm: tn. Eer dostlarn bulmak istiyorsan, sana doru yolu gs terebilirim." Ithalasa, bu sulardaki teknelerin sahilin aa ucuna dklen byk nehirden geldiklerini ona ranlatt. Kuzeni olan nehir yunuslar, ona, nehrin yukarsmdaki gnlerce uzaklkta bir ehirden sz etmilerdi. Aurian'm dostlar, ktinde gel , stelik yk-L man ger ekeni yapAur

olsa olsa orada olabilirlerdi. Ithalasa yavan bir sesle, "Ama onlarn aptal olduklar konusunda haklsn," dedi. "Ancak geri zekllar tanmadklar bir lkede ate yakp olmadk insanlarn dikkatini buraya ekerler. imdi ne yapacana kendin 3^ karar vermelisin. Silahlar bulmak iin kuzeye gitmek istiyorsan, her ne kadar kural olarak kuzeye gitmemeyi tercih etsek de seni epey uzaklara gtrebilirim. Ama dostlarn aramak istiyorsan ynn gney olmal. O zaman da seni Khazala - Hayatkan- nehrinin azna kadar gtrrm." Aurian kendini bir kmazda buldu. Bir yandan hi zaman kaybetmeden kuzeye gitmeliydi, nk zaman aleyhine iliyordu. Hamilelii ilerledike by gc giderek zayflayacakt. Altnc aydan itibaren, ocuu douncaya kadar doast gleri tmyle yok olacakt. Ne Byc-halka dman olan insanlarn yaad Gney lkelerinde vakit geirmek, ne de bebeini burada dourmak istiyordu. Ithalasa onu kolayca kendi lkesine gtrebilirdi, yol stnde hibir tehlikeyle de karlamazlard. Ama Byc, Anvar ve Sara'nn bana gelenlerden kendini sorumlu tutuyordu. Onlar yalnz brakmamalyd. Onun iin byk tehlikeler iermesine ve ok ciddi sakncalar olmasna ramen eer yardmlarna komaz ve onlar bir defa daha yalnz brakrsa, vicdan onu hibir zaman rahat brakmayacakt. Sonunda iinde byk sknt ve kukular olsa da dostundan onu nehir azna gtrmesini istedi. Ithalasa, yola koyulduklarnda, "Rahatna bak, kk kii," dedi. "Kaderin alnmza yazdna kim kar kabilir? Demek senin de kaderinde buralarda, yerine getirmen gereken grevler yazlym. Belki de onlar bulacaksn. Hem dostlua ve onura dayanan bir hareketinin sonucu mutlaka iyi olur."

Aurian, Forral'a kar olan akn dnd. Dostluk ve onurla balam, trajediyle sona ermiti. Ithalasa'ya hi cevap vermedi. Ama ondan ayrlmak ok zor olduVNehrin aznn oluturduu geni deltada gzyalar iinde ona veda ederO

ken, sanki ruhunun bir parasn arkada brakyormu gibi hissediyordu. Forral', Finbarr', Vannor', Maya'y, D'arvan' dnd. Hatta annesini, Meiriel'i ve ona acmaszca ihanet 396 eden Babycy hatrlad. Hayat hep byle ac ayrlklarla m geecekti? "Kes unu aptal," diye iinden kendi kendini azarlad, bir yandan da deltann yapkan kzl kumlarna bata ka ilerliyordu. "Kendine acmann bir yarar yok." Ypranm giysisinin koluyla gzyalarn sildi. Bu huyu nedeniyle Anvar'n onu nasl azarladn hatrlayarak, hafife glm- semekten kendini alamad. Kim bilir belki de bu kez bir ayrla deil, kavumaya doru yol alyordu. Aurian yle olmas iin iinden dua etti. Byc, nehir yukar yolculuun ne kadar uzun srdn hesaplayamad. Geni ve taban dz bir vadinin iki yannda kzl kayalklar dik birer duvar gibi ykseliyordu. Bu yksek dalarn arkasnda ne olduunu merak etti. Ama lmcl ykseklik korkusu nedeniyle dalara trmanmaktan hep kanrd. Hem, bunu yapmaya ne zaman, ne de enerjisi vard. Yolculuu zaten yeterince yorucuydu. Aurian nehrin adnn neden "Hayatkan" olduunu imdi anlayabiliyordu. Ar ar akan suya, iki yandaki kzl kayalarn rengi vuruyor ve nehri kan krmzsna boyuyordu. Dik yamala nehir arasndaki ince kara paras, kiremit rengi bir amurdan oluuyordu. Yer yer durgun, yosunla kapl kk glckler olumutu. Zemin hi gvenilmeyecek trden bir bataklkla kapl olduundan, Aurian gndz gzyle yoluna devam etmek zorundayd. Bu amur deryas iinde, byle yalnz yrrken, kendini btn tehlikelere ak hissediyordu. Bann stnde gne alev alev yanyor, ak renk tenini kavuruyordu. Hava o kadar youndu ki zor nefes alyordu. stndekileri de karamyordu, nk evresi, ak grdkleri kck bir et paras zerine annda en sinek ve bceklerle kaynyordu. Elleri ve yz ok gemeden kpkrmz, dehV &0'

setli kanan kabarcklarla doldu. Inlan yerlerini kamamak iin olaanst bir g harcyordu. Aurian by gcn kullanarak kendisiyle bu kk felaketler arasna koruyucu bir kalkan oluturabileceini biliyordu. Ama enerjisini byyle 3 harcamak istemiyordu. stelik bynn yasak olduu bu topraklarda, by gcn kullanmaya da pek istekli deildi. Yolculuunun ikinci gnnde Aurian yorgunluktan perian haldeydi ve scak onu mahvetmiti. Arkadan rd uzun, gr salarnn terle daha da artan arl, ban atla- yacakm gibi artyordu. le olduunda daha fazla dayanamayacan anlad. Dinlenmek iin durdu ama gnein alnnda durmak da zm deildi. Etrafta glgelik tek bir yer bile yoktu. Serinlemek iin nehre de giremiyordu. Karnn doyurabilecei tek yiyecek olan kk nehir balklarm avlarken kocaman, uzun dili, kendi boyundan byk kertenkel- lerle karlamt. Onun da tesinde nehir slkle doluydu. Aurian, kertenkeleleri slklere tercih edeceini dnd. Ama sonuta her ikisinden de uzak durmaya karar verdi. Ba zonkluyordu. Sa rgsnn altnda, srt scaktan alev alev yanyordu. Salarndan kurtulmalyd. nceden olsayd, byle bir karar iini kan alatrd ama son zamanlarda ok daha zor kararlar almak zorunda kalmt. Bir gln durgun suyunu ayna gibi kullanarak, Anvar'a verdii haneri kard ve sa rgsn dibinden kesiverdi. Tanrm, ne kadar rahatlamt! Kendini szcn tam anlamyla hafiflemi hissediyordu. Terle kark amura bulanm sa rgs yerde, yosunlarn arasnda, acnacak bir ekilde, l bir ylan gibi yatyordu. Aurian ona kederle bakt. Kendi kendine, Tanrm, ben ne hale geldim, dedi. Salarna hep ok zen gsterirdi. Daha kk bir kzken bunu ona Forral retmiti. Sanki hayatnn Forral'a ait bir parasn kesip atm gibiydi. "Aptal bir prens istemiyorum. Ben seninle evleneceim." Bu ocuksu szlerini hatrlaynca yreine bir bak saplanm gibi oldu.

Birden hi dnmeden yerdeki sa rgsn ald ve kk gln suyuyla ykad. rg kesik ucundan dald ve salar gnbatmmdaki bir bulut gibi suyun yzne yayld. Di- 398 er ucunu bal tutarak sudan kard, bann stnde evirerek kurutmaya altktan sonra, daha henz slakken parmaklarna dolayarak bir yumak yapt ve deri yeleinin derin ceplerinden birine soktu. imdi kesik salarndan szlen suyu derisinde hissediyordu. Bir yandan da, "Aptal!" diye syleniyordu. "Seni duygusal salak! Lanet olas salar tamamak iin kesmitin!" Yine de imdi kendini daha iyi hissediyordu. Gln suyu durulduunda tekrar yznn yansmasn grd. u halime bak, diye dnd. Aurian, hibir zaman grnne ok fazla nem vermemi olmasna ramen bu grnt karsnda dehete

dmt. Haneriyle yzn dzensiz bir ekilde evreleyen salarna ekil vermek iin onlar dikkatle krpt. imdi o kadar da kt deildi ite. Bu iklimde hi kukusuz bylesinin ok daha rahat ve kullanl olduunu dnerek kendini rahatlatt. Ayaa kalkp yrmeye devam etti. O gn Aurian bir kaza eseri bcek sorununu da zd. Nehirden aa gelmekte olan bir tekneyi grnce hemen yere yatm, amurda yuvarlanarak kendini iyice kamufle etmiti. Kadrga uzakta kayboluncaya kadar, amura bulanm bir ekilde yatt yerde ylece kalmt. O srada fark etti ki o kt kokulu amur yalnzca gne yanna deil, kan emici bceklere kar da ok iyi bir koruyucuydu. Tanrlara krederek, ok daha rahatlam bir ekilde yoluna devam etti. Ara sra duruyor, kuruyup gnein altnda pul pul dklen a........................................... ... ........................... murlarn yerine yenisini sryordu. Kendi kendine, beni byle annem bile tanyamaz, diye dnd. Kuzeydeki uzak lkesinde, Eilin ne yapyordu acaba? Babyc hncn ondan alm olabilir miydi? Aurian rperdi. Keke annesini uyarmann bir yolunu bulabilseydi. Ne yazk ki diini skp, u an onu bekleyen ii tamamlamaktan baka aresi yoktu.

Drdnc gn, daha az bataklk bir araziye geldi. Yer yer ekilmi topraklar, boyunlarndan balanm keiler ve kyllerle balklarn barnaklar olduunu tahmin ettii, kamtan yaplm derme atma kulbelere rastlyordu. Artk gndz yerine gece yrmesi gerekiyordu. Gndzleri ise daha iyi bir yer bulamad iin slklerle kaynayan sazlklarn arasna yatarak saklanyordu. Yakalanma korkusu, sinirleri zerinde korkun bir gerilim yaratmt. Balkla beslenmek artk yetmiyordu, Aurian kyllerden beslenmesine katkda bulunacak bir eyler almay ummutu. Ama o kadar yoksuldular ki bunu" da yapamyordu. Altnc gn, Aurian her yanma insan eli demi topraklara geldi. Nehirle yamalar arasndaki en kk toprak parasndan bile yararlanlmt. Burada evler, ncekilerden daha iyi grnyordu. Sazlardan yaplm, zerleri svanmt. Damlar, buralarda ok bol bulunan kamlarla rtlmt. Aurian ayrca budanm aalar grd. Daha ok insann yaad bu blgede, bu aalar, hem insan gneten koruyor, hem de dallarnda bol miktarda fndk tayorlard. Kendi lkesinde fndn mevsimi oktan gemiti. Aurian, bu dl iin de tanrlara teekkr etti. ki gece sonra, Aurian nehrin keskin bir dn yapt bir noktada, vadi yamacn dner dnmez bir ehirle karlat. O kadar bykt ki Aurian aknlktan sekiz gnlk zorlu yolculuun yorgunluunu unuttu. Byle bir yer hi grmemiti. Ay altnda parlayan, birbirine sokulmu, kemik

beyaz evler, nehrin iki yakasndaki dz araziye yaylmla rd. Sonra, vadinin her iki yannda ykselen dik yamalarda alm setlerin zerinde neredeyse dikey dorultuda yukar doru ykseliyorlard. Nehir kysndaki rhtmda sinsi grnl sava gemileri yan yana dizilmilerdi. Onlarn yan sra daha kk tekneler de vard. Alak, taban dz, emektar grnl mavnalar ok daha rahatlatcydlar.

ehir, Bycnn dndnden ok daha bykt ve mimarisi de ok garip grnyordu. atlar kimi yerde dz, kimi yerde kubbeliydi. Bazlar da burgulu, zarif helezonlar 400 biiminde ykseliyordu. Kaplar ve pencereler, alk olduu gibi kullanl, drt ke deil, kemerliydi. Havada asl gibi duran, inanlmaz kprler vadinin kimi yerde yzlerce, kimi yerde bin metreye yaklaan ykseklikteki iki yakasn birletiriyordu. O kprleri dnmek bile, akld ykseklik korkusu nedeniyle Aurian'm ban dndrmeye yetti. ehrin neden koruyucu surlarla evrili olmadn dnp ard. Oysa bilmiyordu ki bu yksek dalarn arkasnda, insan eliyle yaratlabilecek herhangi bir savunmadan ok daha gl, ok daha korkun bir ey vard ve ehri koruyan oydu. Aurian gzne dklen salar geriye doru atarak, yorgun beynini harekete geirmeye alt. ehre girmek zor olmayacakt. Ama ya girdikten sonra ne olacakt? Bu koca ehirde Sara ile Anvar' nasl bulacakt? Hem burada olduklarn nereden biliyordu? Hl hayattalar myd? Onlar neden kendi balarna brakmt? Sorular kafasnn iinde dnp duruyor ama cevapsz kalyordu. Birden ne kadar akta olduunu hatrlayarak saa dnd ve alak, sk aalarn altna sakland. Bu aalar, nehrin aa tarafnda grmt. Evet, bunlar zerlerinde bir sr olgun meyve olan fndk aalaryd. Karnnda devaml enerjisini tketen bebek yznden, Aurian alktan midesinin kazndn hissetti. Ay sarp kayalklarn ardnda kaybolmadan aceleyle bir yn fndk toplayp yal bir aacn I kkleri arasna yerleti ve fndk kabuklarn hanerinin ucuyla krarak iindeki yemii yemeye koyuldu.

Karn doyunca kendini daha iyi hissetmeye balamt. fasn megul eden soruna geri dnerek, Forral'm yntemine bavurdu ve meseleyi stesinden gelmesi kolay paralara blmeye balad. lk adm ne olmalyd? nce endielenmeyi b

rakmalyd. Eer Anvar ile Sara buradaysa, onlar bulacakt. Eer deillerse, bunu o zaman dnecekti. ehre dikkat ekmeden girmek iin, zerindeki ypranm sava giysilerinin yerine giyecek bir eyler almalyd. ehrin yerli halkndan biri gibi grnmeliydi. Bunun iin de nce onlarn neye benzediini grmeli ve uygun bir kyafet ayarlamalyd. Byc-hal- kmdan olduuna gre dil bir sorun olmayacakt. Klk deitirme iini de baardktan sonra, artk bu yabanc diyarda para yerine her ne geiyorsa, ona ihtiyac olacakt. Aurian kendi kendine gld. Demek hem byc, hem sava olarak yeteneklerine bir de hrszlk eklenecekti! Aryan kol ve bacaklarn gererek, gevemeye alt. Artk iyi kt bir plan olduuna gre, u aalarn altnda saklanp biraz dinlenebilirdi. Yorgunluktan bitkin halde, ok gemeden aacn kkleri arasnda derin bir uykuya dald. afakta, kpekleri ve alaryla birlikte ku avclar oraya geldiinde, Aurian hl uyuyordu. Kpekler annda onu buldular ve havlamalaryla tam zamannda uyandrdlar. Aurian hemen klcna davranp avclara kar kendisini korumaya giriti. Avclar sava deillerdi. Aurian birini ldrd. Dier ikisini de saf d brakmt ki tekiler zerine a atarak onu yere yktlar. O srada civar tarlalardaki kyller de sesleri duyup gelmilerdi. Aurian kendisini, evresinde akn bir kalabalkla alabildiine aresiz, aa dolanm bir halde buldu. "unun tenine bak!..." "Salara gryor musun? Kan rengi!" "Bir sava m?" "Bir iblis mi?" "Bir kadn m?" "Zavall Harz' ldrd!" "ihtiyar arn!" Aurian iinden ihtiyarn can cehenneme, diye sylendi elini uzatp, a yakmak iin Ate-Bys yapmak istedi. Ama >

C 0

VV Q iye sylendi ve ak istedi. W kyller bu hareketi grmlerdi, sert bir sopa darbesiyle kendinden geti. Aurian, gzn amasn engelleyecek iddette bir ba a- 402 rsyla kendine geldiinde, uzun, dar mermer bir salonda yerde yatyordu. Alara

dolanm, stnden bir de iple balanmt. Asas hl kemerindeydi ama klcn almlard. Byc iinden lanetler okudu. Anlalan onu ehre getirmilerdi. Etrafna bir gz atnca, mahkemeye benzer bir yerde olduunu anlad. Yarglara saygl bir ekilde, Hkimler, diye hitap ediliyordu. kiiydiler. zerlerinde uzun beyaz giysiler ve balarnda, ular yerlere kadar inen beyaz balklar vard. Salonun br ucunda yksek bir platformun zerinde, bir masann arkasnda oturuyorlard. Yzlerinde, onlara kimliksiz ve ifadesiz bir grnm veren beyaz maskeler vard. Bu grnt Aurian'm gvenini sarsmt, nk onun lkesinde beyaz, lm demekti. Forral'n ona anlatt hikyelerde, siyah sal, ince kemikli, esmer halka Khazalim deniyordu. Bu durumda by gcn kullanmasnn sonu lm olacakt; salonun st ksmnda, btn mekn evreleyen balkonda, yaylarn germi bekleyen okular grmt. Byy son are olarak kullanmaya karar verdi. Bekleyecekti. Belki iin iinden kmann bir yolunu bulabilirdi. Sra onlara gelinceye kadar Hkimler, teki davalara baktlar. Cezalarn tm de son derece sertti. Hrszlk yapan bir adamn elinin kesilmesine, zina yapan bir iftten kadn olann talanarak ldrlmesine, erkein ise hadm edilmesine karar verildi. Tanrlar, cinayetin cezas ne olabilirdi! Korkudan midesine buz gibi bir yumruun oturduunu hissetti. Ama hemen toparland. Hayatn onlara pahalya mal edecekti. Ama hayr, okularn ata hazr olduu bu salonda deil. Eer onu idam edeceklerse, kukusuz buradan karacaklard. imdi sra Aurian'a gelmiti. Onu yakalayp getirenler, Au-

rian' kllar kprdamadan, ylece duran, Hkimlerin karsna srklediler, hl smsk bal bir halde diz ktrdler. Kyn ihtiyar, cefa ekmi, yz izgiler ve hastalk lekeleri ile dolu yal adam, olan biteni anlatt. O szlerini bitirdi- 403 inde Hkimler gzlerini Aurian'a evirdiler. Aurian onlarn buz gibi delici baklarn zerinde hissetti. Onlara yabanc gelen grntsn inceliyorlard. En sonunda ortadaki konutu. "Kendi adna syleyecein bir ey var m?" Aurian beynini imek hzyla altrp hayatn kurtarabilecek bir hikye arad. Bu insanlarn iffete byk nem verdikleri anlalyordu. Bir tecavz hikyesi anlatmaya karar verdi. Sk sk duraklayarak konumaya balad. Kocas ve onun kz kardeiyle birlikte tekneyle yolculuk ediyordu. (Eer Sara ile Anvar bu ehirdeyse, hikyenin bu ksm ie yarayacakt.) Frtna onlar gneye srklemi, sonunda gemileri batmt. Kocas ve grmcesini kaybedince onlar aramak iin nehir yukar yrmeye balamt. En sonunda bir aacn altnda uyuya kalmt ki bir grup serseri grnl adamn saldrsna uramt (bu ksm her halkrda

doruydu). Uyku sersemi, adamlarn kendisine tecavz edeceklerini dnm, bu yzden var gcyle kendini savunmutu. nk kocasndan baka birine teslim olmaktansa lmeyi tercih ederdi. Hkimler bir sre alak sesle aralarnda konutular. Sonra ortada oturan szcleri Aurian'a dnd: "Bu hikye savataki ustaln aklamyor." Aurian sakin olmaya alt. Keke yzlerini grebilseydi. "Benim lkemde birok kadn sava olarak yetitirilir." v> r 0 "Anlyorum." Adam kollarna dayanarak ne doru eildi. Aurian, maskenin altndan gzlerini kstn grebiliyordu. "Peki, dilimizi konuabilmeni nasl aklyorsun ? Yalnzca kuzeyin eytan bycleri bizim dilimizi byle konuabilir. O byclerden biri olduunu inkr edebilecek misin?" Onlar izleyen kyllerden akn bir uultu ykseldi. Ona

en yakn duranlar, gzleri korkudan irilemi bir halde, telala gerilediler. Aurian yutkundu. Kendini ele vermiti. Derin bir nefes ald, kafasn son hzla altrd ve hayatna mal ola- 404 bilecek bir kumar oynad. "Eskiden yleydim. Kocam uruna, onunla evlenebilmek iin onlarn fesatlklarn terk ettim." Bakalm buna ne diyecekti? "Ya kocan? O da byc m?" "Hayr. O bir lml. Bu nedenle bizim birlememize izin vermediler. Bu yzden katm. Bylece bycln btn ktlklerini sonsuza kadar terk ettim. Sizin topranza izinsiz olarak girmek gibi bir niyetim asla yoktu. Halknza kar da hibir kt niyet beslemiyorum. Bu yaptm iin ok pimanm, inann bu bir kazayd. Btn isteim kocam bulup buralardan gitmekti. u anda yalnzm, dulum ve ok korkuyorum. Merhamet adna brakn beni, gideyim!" Hkim ayaa frlad. "Merhamet ha? Bu ehirde su ileyenlere merhamet edilmez. Bir can aldn. Bu bir sutur! Topraklarmza izinsiz giren bir yabancsn. Bu bir sutur! Bir bycsn. Bu da bir sutur! Senin merhamet istemeye ne hakkn var?" Aurian gzlerini yere indirdi. "Evet, yok. Ama yine de merhamet istiyorum sizden. Tek arem bu." Hkimler tekrar kendi aralarnda konutular. Ortadaki adam, besbelli en yetkilileri oydu, dier ikisiyle tartr gibiydi. En sonunda Aurian'a dnd. "Bize doruyu anlattna inanyorum. Eer bize anlattn gibi bycl terk etmeseydim seni yakalayanlara kar ya da bizden kap kurtulmak

iin by yapabilirdin. Oysa yapmadn. Demek ki bize kar iin by yapabilirdin. Oysa yapmadn. Demek ki bize kar kt niyetin yok. Sana kar merhamet duyuyorum, nk yalnzsn ve dulsun. Kocan bu ehre gelmedi. Eer gelseydi, yasalara gre bizim karmza karlrd." Bu szleri duyunca Aurian yzne bir yumruk yemi gibi oldu. Artk zgn rol oynamasna gerek kalmamt: De-

inek Sara ile Avar lmt! Bu, tmyle kendisinin suuydu ve her ey bir hi uruna olmutu, hkim tekrar konutuunda sesi daha az sertti. "Yasalara gre ilediin sular nedeniyle ldrlmen gerek. Ama senin durumunda bir kadn 40JL idam edersek Ruhlarn Oraks bize iyi gzle bakmayacaktr. Ama seni serbest de brakamayz. dama bir alternatif olarak sana bir seim hakk tanyacaz. lk seenein, senin gibi sulularn Khisu ve halk elendirmek iin lmne dvt arenaya kmak. Sava olarak yetitirildiini sylemitin. Eer iyi dvrsen, zgrlne kavuursun, ikinci seenek ise, kocann peinden Ruhlarn Oraks'nm lkesine gitmek. Hakknda verilen bu hkm kabul ediyor musun?" Aurian, bunun gerek bir soru olmadn biliyordu. Ama hi deilse kurtulmak iin ufak da olsa bir ans elde etmiti. Aurian, "Kabul ediyorum... Ve merhametiniz iin size minnettarm," dedi. "Bir ey daha var..." Hkim, mahkeme salonundaki grevlilerden birini yanma ard ve ona alak sesle bir eyler syledi. Adam salondan kt, dndnde elinde, zerinde Aurian' rperten garip ekiller kaznm, gri madeni bir kutu vard. Hkim, kutunun zerindeki tozu fledi ve kapan kaldrd. Kutunun iinden Aurian'n ne olduunu anlayamad bir ey kard. Muhafzlara Aurian' balayan ipleri zmelerini syledi. Sonra dikkatle ona yaklat ve onu artan yumuak, hafif bir hareketle bileklerine bir ey takt, ikinci halka bileinin evresinde kapandnda Aurian iddetle sarsld ve yere derken strap dolu l kendi kulaklarnda yankland. Duyduu acdan, sanki ii dna kyor gibi his setti. Ardndan anlatlamaz bir gszlk btn bedenini sard. Ruhu gvdesinden ayrlp, onu terk ediyor gibiydi. Son ra gl kollarn onu kaldrdn hissetti. Hkim onu kucaklayp duvar dibindeki sraya oturtmu, dudaklarna arap dolu bir kupa dayamt. Aurian minnetle arab iti. Kaslarna
-

hkim olamyor, ba fnl frl dnyordu. Ama ondan da kts, iinde bir yerlerde nemli bir eyin yokluunu hissediyordu. Ne olduunu anlamaya alan zihninden kayp geri- 406 ye souk, gri bir boluk brakan bu ey neydi? "Bana ne yaptnz?" diye fsldad. Hkim de sarslm gibiydi. "Sana Zathbar Sihirbaznn bileziklerini taktm. ok nceleri bir Ejderhann ininden ele geirilen bir kalt. Bunlarn nasl yapld, zamann sisleri arasnda kayboldu gitti. Seni bu kadar sarsacan bilmiyordum ama eer bizim topraklarmzda yaayacaksan, bunu yapmaya mecburdum. Bileziin iindeki sihir-talar by gcn senden alp kendi zerlerine ekiyorlar. Onlar, halkmza kar kt by gcn kullanmaman iin, bir gvence olacaklar." Aurian fkeden beynine kan ktn hissetti. By gcnn kullanlmasna kar bu kadar sert tepki gsteren bu insanlar, onun gcn etkisiz klmak iin olumsuz bir by kullanmakta saknca grmemilerdi! "imdi ne yapacam?" diye umutsuzluk iinde kendi kendine sordu. "Bu kmazdan nasl kurtulacam?" Arenada savalarn kald yer, bir hapishane olarak olduka iyiydi. Aurian'm hcresinin demir parmaklkl bir pen- ceresiyle salam grnl bir kaps vard. Ama dzgn beyaz duvarlar ve kahverengi ta deme prl prld. Buraya masa, sandalye, dolap ve dar bir yatak koymulard. Duvardaki kancalar, giysilerini asmas iin olmalyd. Yere de odaya cvl cvl bir grnm kazandran, canl renklerle dokunmu bir kilim serilmiti. Aurian'm belleinde buraya geliine ilikin ksa ksa anlar kalmt. Onu birisi getirmi, balarn zmt. Gen kadn yataa uzanm, yorgunluktan bitkin dt iin de annda uykuya dalmt. Uyandnda karanlk kyordu. Duvarn yksek ksmna alm, bir girintinin iinde, bir - gaz lambas yanyordu.

Lamba demir bir zgarann iinde duruyordu. Aurian, bunun, kendisini yakmamas iin alman bir nlem olduunu dnd. Bedenindeki arlar ve halsizlik gitmiti ama o rahatsz edici gri boluk, bysnn yokluu, aynen duruyordu. Au- rian, onu boacakm gibi ykselen panik duygusuna btn gcyle kar koymaya alt. "Aptallama! Akln bana topla yoksa bu kmazdan kurtulamazsn!" Ama ah, o rktc, iini rperten boluk... Kendi kendine, taviz vermez bir kararllkla, "Ne yapalm, alacaksn," dedi. Yataktan doruldu, gzlerini evresinde gezdirdi. Masann zerinde mkellef bir yemek duruyordu. te bu harikayd! Alktan lyordu. Yemek biraz soumutu ama gzeldi. Tepside, baharatl, ok da lezzetli bir

tr yulaf ezmesi, kei olduu belli olan kzarm et ve o tuhaf dz ekmek vard. Bir tas iine meyve ve gzlerini yaartacak kadar keskin bir tad olan beyaz peynir koymulard. Bir de youn, koyu krmz, meyve kokulu, olduka sert arap vard. Aurian gnlerin alnn acsn karrcasna tka basa yedi. Sonra arap iesini ve kadehini alp yatana dnd. Srtn duvara yaslad, gzlerini yar yarya kapatarak, gaz lambasnn dans eden n seyretmeye koyuldu. Ik gzlerinin bulank ve ift grmesine neden oluyordu. arap ok sert olmalyd. Yoksa bu hali yorgunluktan myd? Byc, ok garip bir ekilde uyumu, sanki dnyadan kopmu gibiydi. By glerinin ondan alnm olmas, u anda iinde bulunduu kmaz, Anvar ile Sara'y kaybedii, btn bunlarla hl tam olarak yzleememiti. Bir plan yapmas gerektiini biliyordu ama akln toplayamyordu. Akademiden ayrldndan bu yana, srekli oradan oraya savruluyor, srekli bak srtnda yayordu. Hapsedildii ve hibir ey yapamad bu yerde, imdi zihni de ruhu da dinlenme olanan sonuna kadar kullanmak ve kendini yenilemek isti 0 W

yordu. Yava yava uykunun derinliklerine doru ekildiini hissetti... Birden kilit iinde dnen anahtarn sesi duyuldu. Aurian 408 imek hzyla yatan iinde doruldu, demir parmaklkl pencereden szlen parlak gn nda gzlerini krptrd. Klcna uzand ama tabii ki klc yoktu. Uzun boylu, esmer tenli, orta yal bir adam, elinde tepsiyle ieri girdi. Byc hi kprdamad, onun yryp elindekini masaya brakmasn izledi. Adamn kafas tamamen kaznmt ve bir gz krmz bir kuma parasyla kapatlmt. Kuman altndan aaya doru, ak renk, eri bir yara izi iniyordu. Bol, krmz giysisinin altnda geni omuzlu, ince uzun vcudu Auri- an'a ac veren bir ekilde Anvar' hatrlatt. Adam dnd, yerlere kadar eilerek onu selmlad, derinden gelen, yumuak bir sesle, "Sana uurlu gnler dilerim, sava," dedi. Aurian, onun nezaketine igdsel bir biimde karlk vererek ban edi. "Ben de size uurlu gnler dilerim, efendim, eminim sizin gnnz benimkinden daha uurlu geecektir," diye kuru bir sesle cevap verdi. Adam glmsedi. "yle olup olmadm greceiz. Ben, Eliizar arenann kl ustas." Tekrar eildi. Aurian ayaa kalkt, bir yandan tutulmu olan boynunu ovuturarak karlk verdi. "Ben de Aurian -srt duvara dayal uyuya kalan sersem." Bu szleri sylerken, bileindeki bileziklerin bu yabanc dili konuma yeteneini de alp gtrmediini fark edip ard. Yoksa byde bir boluk mu vard?

Eliizar glmsedi. "ok yorgundun, ok da a olduun belli oluyor," diyerek yan gzle nceki gece Aurian'm silip sprd tepsiyi iaret etti. "En iyisi onu brakaym da uyusun dedim. Burada, tutulan kaslarn yumuatacak masrleri-

miz var. Ama nce birlikte kahvalt edelim. ykn merak ediyorum. Ayrca senin de bana sormak isteyecein ok ey olmal." Kahvalt halanm kat yumurta, her zaman karsna - 409 kan o yass ekmek, peynir, bal ve meyveden oluuyordu. Bir de zeri kapal olduu halde, mis gibi kokular saan bir anak vard. Aurian, "Bu nedir?" diye sordu. Adamn kalar hayretle kalkt. "Liafay bilmiyor musun? O halde hi yaamadn demektir! Bu, sava iin bir nimettir. G verir, dikkatini ve dayanklln artrr." zerinden buharlar tten siyah svdan bir kupaya doldurup Aurian'a uzatt. Aurian yzn buruturdu. amur gibi bir eydi bu. Ba dndrc gzel kokuyu iine ekerek bir yudum almasyla ksrmeye balad. ok sert bir tad vard ve ok acyd. Bn bn, "Ama... tad hi kokusuna benzemiyor," dedi. Eliizar gld. Sonra da svnn iine bir kak bal koyup kartrd. "imdi bir defa daha dene," dedi. Aurian kupay sanki ylana dokunurmu gibi eline ald ve aresiz tekrar iti. Bu kez yz zevkle aydnland. Bal, svnn acln alnca ortaya mthi bir lezzet kmt. ok da canlandrcyd. Sabah yataktan zorlukla kalkan Aurian, bu iten memnun kalmt. Kahvaltsn yemeye koyuldu. Eliizar, "Buraya nasl geldin, Aurian?" diye sordu. Aurian'm dikkati kahvaltdan adama evrildi. "Bir kadn nasl sava olabilir? Biz buralarda dii kl stad olmaz." Aurian Hkimlere anlatt yky Eliizar'a tekrarlad. Kocas ve grmcesini aradn sylediinde, Eliizar'm salam gz dnceli bir tavrla ksld. "Ya," dedi, "demek sylentilerde doruluk pay varm." Aurian annda bu szlerin stne atlad. "Ne sylentisi?" Kl ustas tereddt etti. "Belki de hi ilgisi yoktur," deV &0' di sonunda. "Bazen nasl asl astar olmayan sylentiler ktn bilirsin." Aurian uzanp onu bileinden tuttu. "Ltfen, syle bana!" Eliizar ondan gzlerini kard. "Peki," dedi isteksizce. "Pazar yerinde birka gn nce bir eyler konuuyorlard. Bir korsan gemisi gelmi,

sahilde iki yabanc bulmu. Bunlardan biri olaanst gzellikte bir kadmm. Ama bildiim kadaryla, senin dnda ehirde yabanc yok." "Bir yabanc yakalannca ona ne yaplr? Ltfen syle bana." Eliizar, "Hkimlerin karsna karlr. Tpk sana olduu gibi. Bu bizim yasamzdr," diye ksa kesti. Aurian, "Eer Hkimlerin karsna karlmamlarsa?" diye steledi. "Bilmiyorum ama uzun sredir yasad kle ticareti yapldna ilikin sylentiler dolayordu. Eer byle bir ey olmusa, kadnn bir randevuevine satlm olmas gerekir. Ama uras kesin ki bu kadna yle bir ey olmad. nk olsayd, bu kadar gzel bir kadnn varl imdiye kadar kulaktan kulaa ehrin btn erkekleri arasnda yaylrd. Brak bunu, Aurian. Onlara ne olmu olursa olsun, senin durumunu etkilemeyecektir." Aurian glkle yutkundu, yz karmakark oldu. "Sava, burada btn dikkatini cann kurtarmaya ve olabildiince hayatta kalmaya vermelisin. Arenadan ieri adm attn anda, er ya da ge, lme mahkumsun demektir." Aurian korkudan dona kalarak adamn kolunu brakt. "Ama Hkim zgrlm kazanma ansma sahip olacam sylemiti!" Kl ustas ban iki yana sallad ve ksaca, "iine byle bir umut domasna neden olmas ok zalimce ve yanlt," dedi. "Yani... bana yalan m syledi? Hi ansm yok mu?" "Hi yok." Eliizar aniden ayaa kalkt. "Burada Khisu'yu

elendirmek iin kl batrlan saman dolu bir yastktan ibaretsin. ok acmasz bir adamdr, bunu ben ok iyi bilirim. nce seni dier savalarla ayn seviyeye karacam. Klcn bende. Onu sana geri vereceim. Dierleriyle birlikte benim denetimim altnda altrlacaksn. Arenada lmne dvlr. Sana bir uyar. Burada eer bir savay yenersen, ondan sonra iki savayla dvrsn, onlar yenersen, savayla kar karya gelirsin. Eer bir mucize eseri onlar yenersen, seni Kara eytann karsna karacaz." Aurian kafa derisinin rperdiini hissetti. "Onu da yener- sem?" "O zaman zgrlne kavuursun. Ama bu imknszdr. imdiye kadar kimse onu yenemedi. Yenemez." Aurian ayaa kalkt, omuzlarn dikletirdi. Dilerinin arasndan, "Onu yeneceim," dedi. "Ne zaman balyoruz?" Eliizar, zgnce ban sallad ve baka hibir ey sylemeden odadan kt. Aurian anahtarn kilidin iinde dndn duydu. Omuz silkip kahvaltsnn bana dnd. Kendisinin ve ocuunun hayatna ynelik tehdit karsnda iini sarmaya balayan sinsi korkuya pabu brakmamaya alyordu. Gcn toplamalyd. Kahvaltsn bitirdikten sonra bir sre dinlendi, sonra dncelerini, Forral'dan rendii ve ne za-

mandr uzak kald, kl egzersizlerine odaklayarak derin bir meditasyona dald. Her ne olursa olsun, her eye hazr olmalyd. Hazr olmak zorundayd. #

o GRniTlEYEn fEKBOYnUZLU At l 'aya, "Bir daha!" diye bard. D'arvan gc tkenmi kollarn ve bacaklarn son bir gayretle toparlad -ormann iindeki aklk alanda karsnda durmakta olan gen kadna kotu ve tahta klcn var gcyle savurdu. Sava hafife yana ekildi, ayam kaldrp D'ar- van'a elme takt. Byc, kesilmi bir aa gibi geen yldan kalma amura bulanm yapraklarn arasna, yz st kapakland. Maya szlerini dikkatle seerek, "Bence bugnlk yeter," dedi. Dudaklarnn kelerinde zor zaptettii bir glmsemeyle gen adamn kalkmasna yardm etmek zere ona doru yrd. D'arvan yzne gzne bulam amuru temizlerken, "Seni cad!" diye syleniyordu. "Kusura bakma ama bu standart bir harekettir." Maya ona elini uzatt. "Eer istersen sana yarn retirim." "Ne diye uraacaksn ki?" D'arvan ayaa kalkp, yakndaki bir dala asl pelerinini ald, amurlu yzn eteine sildikten sonra omuzlarna att. "Neredeyse iki haftadr alyoruz ve ben hl klcn bir ucunu dier ucundan ayramyorum." "Merak etme, gn gelecek fark greceksin. Kl eitiminde iki hafta hibir eydir -hele ie senin yanda balyorsan." ,V

Maya'nm szleri D'arvan'n moral bozukluunu gideremi- yordu. "Ya, demek sebep benim yam, yle mi? yle grnyor ki bir trl kazanamyorum! u ie bak, Eilin bana by retirken ocukmuum gibi davranyor, sen ise beni ihtiyar bunak yerine koyuyorsun!" Maya cevab yaptrd. "Byle davrandn zaman Eilin'in ne kadar hakl olduunu anlyorum!" Maya'nm kalarn attn gren D'arvan, aralarnda yeermeye balayan ak tehlikeye ataca korkusuyla, moral bozukluunu yenmeye alt. Kendini zorlayarak glmsedi. "zr dilerim, Maya. Bugn nedense sinirlerim bozuk." Kolunu gen kadnn omzuna dolad, birlikte kuleye doru yrmeye baladlar. Bedenine bir rpertinin yayldn hissetti, bunun yalnzca gri k gnnn souundan kaynaklanmadn

biliyordu. "Dn gece iyi uyuyamadm. Ne zaman gzlerimi kapatsam kbuslar gryordum." Sava, gen adamn beline dolad kolunu daha da skarak, iten bir sesle, "Neden beni uyandrmadn?" dedi. "Bu kadar kt neler grdn ryanda?" "Kardeimle -yani vey kardeimle- uratm btn gece. Elinde bir bakla gizlice bana doru geliyordu, beni ldrmek iin, tpk daha nce yapmaya alt gibi." D'aryan glkle yutkundu, hl ryasnn etkisi altndayd. Omuzlar arasnda, boaznda-, yaklaan katili, karanlkta gizlenmi ban dehetini ve bundan kaynaklanan gerginlii hissediyordu. "Buna hi armadm, dnsene..." Maya birden durdu ve gzleri iri iri alm bir halde ona dnd. "D'arvan, bu doru olamaz deil mi? Yani, ikinizin arasnda ok gl bir ba var. Nerede olduunu hissedip buraya geliyor olabilir mi? "Ah!" D'arvan korkusundan gremedii gerein bilincine o an varmt. Maya'nm igdleri, her zaman onunkinden daha isabetliydi. "Aman Tanrm, Eilin!" diye bard. "Kuleye geliyor! abuk!" D'arvan, atlp Maya'nm klcn knndan var. >

kararak eline ald ve son hz aalarn arasna dald. Maya, daha kk olan admlaryla ona yetimeye alyordu. Arkasndan, "D'arvan, seni aptal, bekle beni!" diye ses- 14 lendi. "Sen..." Ama D'arvan oktan aray amt bile. Gl kenarndaki ak ayrlk alanla ormann snrn izen aalara neredeyse yaklamt. Eilin'in yardm isteyen zihinsel l hzla D'arvan'a arpt. Gen adam daha da hzland. Yzne, gsne birer krba gibi inen aa dallar arasndan var gcyle kendine yol amaya alyordu. Dnceleri o kadar kardei zerine younlamt ki ormann neden her zamankinden daha youn ve sk aalkl olduunu, yolunun neden bu kadar uzadn dnemedi bile. Davors- han! Vadiyi koruyan kurtlardan nasl kurtulabilmiti? Onlara bu kadar sinsice yaklamaya baarmak iin hangi lanet olas byy kullanmt? D'arvan iinden kendi kendine lanetler okudu. Keke ryalarna daha ok dikkat etseydi! Gl kenarna vardnda donakald, gzlerine inanamyor- du ve neredeyse btn umudunu kaybetmiti. Aalar imdi ta gln kenarna kadar devam ediyordu. Birbirine dolanm dev kkleriyle ilerleyen orman daha biraz nce hafif bir eimle uzanan dzl yok etmiti. Adadaki kulenin ekli tannmayacak kadar deimiti. Dmdz duvarlar dev sarmaklar kaplam, sarmaklar talara trmanm, camlara yapmlard. Tahta kpr ve kule kapsnn nndeki dzlk brtlen ve yaban eriklerinin dikenli allklarna gmlmt.

Kprnn kara tarafndaki ucunun etrafm, Eilin'in elma bahesinden buraya hcum eden aalar, smsk bir yumak gibi kaplamlard. D'arvan, hi de mevsimi olmad halde sndan biri, krba gibi geriye doru kvrlp hzla elmalardan birini savurdu. D'arvan yana doru katnda, sapandan frlayan ta hzyla stne gelen elma, yzn kl pay syrp dallarn hzla meyve verip elmalarn ayn hzla olgunlamasn inanamaz gzlerle seyrediyordu. O anda aacn dallarn-

omzuna arpt. Onu izleyen, elmalardan oluan bir yaylm atei, D'arvan' bir aacn arkasna snarak kendini korumak zorunda brakt. D'arvan'm koruyucu kalkan harekete geerken, bu kez de aa kkleri topra yarp ktlar ve saanak halde gen adama toprak yadrmaya baladlar. Btn bir vadi ayaklanm, canl olan her ey Toprakbysnn stad Eilin'i korumak iin harekete gemiti. D'arvan' bu topraklara ayak basan yabanc biri zannettiklerinden yoluna kyorlar ve onun Eilin'in yardmna komasn engelliyorlard. D'arvan, Maya'nn klcna smsk sarlp lgn gibi nne kan dallara savuruyor, baka hibir ey dnemiyordu. Birbirine kenetlenmi aalarn arasndan ilerleyen uursuz bir hrt duyuldu. Topraktan, dallarn arasndan kpkrmz bir sis ykseliyor, etrafa yaylyordu. Ormann gazabyd bu! Bir frtnann slk alan uultusu D'arvan'm kulaklarn nlatmaya balad. Dallar kvrlarak hareket etmeye, saa sola savrulmaya baladlar. Kemikli birer parmak gibi dallar, salarna dolanyor, gzlerini iziyor, giysilerini yrtyordu. Klcn kabzasn tutan parmaklarna saldryorlar, onlar kan iinde brakarak klc elinden drmeye alyorlard. Uzaklardan, ormann grleyen fkesine karan Maya'nn yardm ln zorlukla duyabildi. D'arvan aresizlik iinde dnp ona komak istedi ama krmz meyveli kokinalardan oluan youn bir duvar, prl prl haner ularna benzeyen ineli yapraklaryla yolunu kesti. Bir anlk kararszln frsat bilen, topraa bulanm aa kkleri yerden fkrrcasma frlayp ayak bileklerine doland. Gl bir sarsntyla kendini yerde buldu. Kkler imdi btn gvdesine dolanmaya balamlar, onu ormann derinliklerine doru ekiyorlard. Yaban glleri ellerine sarlyor, bileklerinin ince derilerine ve hl klcn kabzasn sk sk tutan parmaklarna sivri, uzun dikenlerini batryorlard. Topran zerinde girdaplar olutu-

rarak dnen kk hortumlar yerden solmu yapraklar, talar kaldrarak gzlerine dolduruyordu. "Bana yardm et!" Eilin'in l bir kez daha D'arvan'm 416 yreine sapland. Gen adam gcn ve umudunu tmyle kaybetmek zereydi. D'arvan, "Baaramyorum!" diye haykrd; yz ac ve aresizlik gzyalar ile slanmt. Giysileri dizleri ve dirseklerinden lime lime olmu, akta kalan derisi yara bere iinde kalmt. Bileklerine smsk dolanm sarmaklar yznden kan gitmeyen elleri iyice hissizlemiti. ok gemeden klc tutan parmaklar geveyecek ve retmeninin yardmna koarken tmyle silahsz kalacakt... Tabii! Aptal! Bunu nasl dnememiti? O da bir Toprak Bycsyd. Byle mankafa cahil lmller gibi kl sallaynca ormann onu dman sanmasndan doal ne olabilirdi ki? Karmakark dncelerini bir dzene koyup Leydi Ei- lin'in ona son haftalarda rettiklerini hatrlamaya alt. nce iindeki gc toplad ve dnceleriyle ormann kalbine, ta iine, ruhunun derinliklerine ulamaya odakland. Ormann kzgn ruhu onu bir yldrm gibi arparak cevap verdi. Kor gibi yanan fkesi, ormann akln bastryor, D'ar- van'm dnce gc ona ulaamyordu. Gen adam pes etmedi. "Ben dostum! Bir dost! Leydinin imdadna komak iin sana yar- chma geldim! Bak, ben de bir Toprak Byc'sym. Leydinin rencisiyim. Beni duyuyor musun?" Btn ruhuyla yalvararak, tpk Eilin'in ona rettii ekilde, iindeki by gcn dar kard ve incelemesi iin ormana uzatt. Havadaki nemi, baharn ba dndren kokularn ard; tohumlara kucak aan toprak anann misk kokusunu; kayn aacnn dallar arasndan szan gn n ve derenin elmas parltlarla akan suyunu, ayn gm klarn, sabahn ipeksi buusunu, k sabahnn gz kamatran beyaz rtsn ve sonbahar ateinin cokun kederini ard.

Ve bir eyler deimeye balad. Kilidin iinde anahtarn dn, zincirlerin boam, baharn geliiyle kn topraa saplanm penelerinin geveyii gibi, orman onu iine kabul etti. Homurtular, kk fsltlara dnt. fkeli dallarn in- 41 dirdii darbeler dinince D'arvan zerinden tonlarca yk kalkm gibi oldu. Kkler ve sarmaklar zld, geri ekildi. imdi nnde, kprnn zerinden kulenin kapsna kadar uzanan bir yol almt. D'arvan ayaa kalkarak komaya balad. Bir dal, arkasndan, daha hzl komas iin srtna var gcyle darbeler indiriyordu. D'arvan klc elinde kapya yaklatnda sarmaklar hrtyla zld ve yere yld. Gen adam onlarn zerlerinden atlayarak doruca mutfaa yneldi. Sarmaklarn arkasndan gelip gelmediine bakt ama

bir g onlara engel oluyordu. Spiral eklindeki merdivenin altna geldiinde D'arvan bunun nedenini anlad. Kt bir bynn kokusu karsnda sendeledi. Boulacak gibi ksryor, gzlerinden yalar fkryor- du. Glkle, merdiven trabzanndan kuvvet alarak doruldu ve basamaklar tek tek trmanmaya balad. Merdivenle ulalan, yukardaki odalarn altst olduunu grd. D'arvan, yukar ktka ulat her odada grd kargaa karsnda irkildi. Pencereler krlm, tahta sralar ters dnm, paralanm, gen fideler yerlerinden sklm, ayaklar altna alnmt. Byc imdi btn duyularn ve dncelerini atndan, bitkilerin ektii acy hissedebiliyor, sessiz, kk lklar iine iliyordu. Ama odalardan hibirinde kimse yoktu ve Eilin'in zihnine dokunamyordu. Dner merdivenin sonuna geldiinde olduu yerde kalakald. Merdivenin en yukarsnda, sol elinde ucundan kanlar damlayan bir klla bir siluet grd. Davorshan. D'arvan' grn0 r, ce yznde arpk, alayc bir glmseme belirdi. "Selmlar, kardeim," dedi. "Seni bulmam umduumdan da zor oldu. Ama o lanet olas bataklklarda geirdiim gnlerin acsn se-

nin canm alarak karacam." Klcn havaya kaldrarak, cani gzlerle D'arvan'm zerine doru yrd. Davorshan daha yksekte olmann avantajna sahipti -Ma- 418 ya o kadarn retmiti. D'arvan, aniden ter iinde kalan avucu klcna smsk yapm bir halde merdivenlerden ar ar geriye inmeye balad. Gzlerini kardeinden bir an bile ayrmamak gerektiini artk ok iyi bildiinden, arkasn dnmeden, basamaklar ayaklaryla yoklayarak iniyordu. Da- vorshan'm nefreti ormann fkesi kadar yakc bir biimde beynini kavuruyordu ama ondan ok daha derin, ok daha yakn ve ok daha zeldi. Aralarndaki ba, ok uzun yllara dayanyor, kardei onu ne kadar iyi tanyordu. Onun kendisine duyduu fke, kar konulmaz bir ekilde D'arvan'm ruhuna ilemi, korkularn, kendisine ilikin kukularn byterek zgvenini ve cesaretini yok etmiti. Davorshan tkrr gibi, "Yarm kan!" dedi. "Omurgasz, yreksiz, gsz melez kpek! Leydinin etekleri arkasna saklanmann ie yarayacan m sandn? imdi olanlara bak!" Onun acmasz, ykc kararll D'arvan'm belleinin derinliklerinden onun iin en deerli any aa kard. Da- vorshan vahi, alayc bir kahkaha atarak, "Syle bakalm!" dedi. "Ne yapmaya alyordun, sevgili kardeim? O kk lml fahieyle iftlemek nasld? Ama daha iyisini

beceremezsin ki. Nasl, iyi miydi, bari? Seni geberttikten sonra bir de ben tadna bakarm artk. Ya da seni ldrmeden nce onu becerir, sana da seyrettiririm. Syle bakalm nerede senin lml kaltan?" D'arvan iinde ldrc bir fkenin ykseldiini hissetti. Klc tutan eli titremeye balamt. Ama Maya'nm verdii eitim baskn kt. En azndan dvte, bylesine ak bir kkrtma tuzana dmemesi gerektiini ona ok iyi retmiti. Geri geri gitmeye devam ederken, bir yandan da glerini toplamaya balyor, Toprak Bysnn hangi zellikle

rini kardeine kar kullanabileceini dnyordu. Yukardaki bitkiler ok kkt. Ama... Kuleyi boylu boyunca saran sarmaklar yardma arabilir miydi? Bir pencereden ieri girip... Davorshan, kkrer gibi, "Yo, hayr, hi aklndan geirme!" dedi. "Zamanm byclk yarmasyla harcayamam, hele onun meknnda..." "Sahi mi?" D'arvan vurmaya hazr bir ekilde kolunu havaya kaldrd. "Seni uyaryorum! Eilin'in lmnden sorumlu olmay ister misin?" D'arvan'm eli havada kald, gzleri istemeden, kardeinin bann stnden merdivenin yukarsna doru kayd. Davorshan tslar gibi, "Aferin," dedi. "En sonunda kafan alt. Eer lm olsayd, haberin olurdu." D'arvan, "Nerede o?" diye haykrd. "Ona ne yaptn?" Davorshan omuz silkti, sonra kan damlayan klcn kaldrd. "Senin yardmna geleceini hi mit etme... Geri iimi bitiremeden geldin ama ... Her neyse, bu ie by kartrma, nk benim hangi alanda becerilerim olduunu biliyorsun. Gln btn suyunu ykseltip kuleyi yutmalarn salayabilirim. Kule ykldnda Eilin'e ne olun dersin? Ha?" D'arvan, sinirden kenetlenmi dilerinin arasndan, "Seni pi " dedi. "Yo, kardeim. Pi olan sensin. Eliseth anlatt. Birlikte geirdiimiz btn hayatmz boyunca kanm emer gibi gcm aldm. Oysa ikimizin gc de benim olacakt. Seni ldrnce benden haksz yere aldn gcn yine benim olacak. Senin hibir zamn domaman gerekirdi!" Demek Eliseth onu byle kandrmt. D'arvan kardeinin fkesinin, alev alev yanan hrsn ve akln bandan alan nefreti elle tutulurcasma hissediyordu. Bu duygu zirveye ulatnda saldrya geecekti. D'arvan, ayayla bir sonraki basa

ma yoklad ve geni bir sahanla geldiini anlad. Kule odalarndan birinin genie giriiydi bu. Anszn aklnda bir plann ilk klar yanmaya balad. Geni bir glmseme y- 420 zne yayld. "Yo, sevgili kardeim,

yanlyorsun. Eilin her eyi anlatt bana. Annemizin gerek aknn meyvesi benim. O, Bavordran'dan nefret ediyordu. Kendisinden kukulanmamas iin seni dourdu. Belki ben piim ama sen istenmeyen, hi domamas gereken ocuksun!" 'Yalanc!" Davorshan yz fkeden arplm bir halde, kan damlayan klcn savurarak lgn gibi saldrd. D'arvan yana ekilerek, oda kapsndan ieri doru kayd ve daha bu sabah Maya'dan grd ekilde ayan uzatt. Kardeinin ayana arpmasyla bacann yana doru dndn hissetti ve dengesini kaybetti. Ancak yere derken Davorshan'n demir merdivenlerden ba aa yuvarlandn duydu. e yaramt! D'arvan ters dnm bir sraya yaslanarak zorlukla ayaa kalkt, incinen bacandan yukar doru ayn anda hem alevler, hem de buz gibi bir souk yaylyor, gen adamn alnndan aa terler szlyordu. Baca o kadar ktyd ki vcudunu tayamad, D'arvan tekrar dt. Maya'nm en sevdii kfrleri savurarak trabzana yaslanp kendini yukar doru ekti. Sonra trabzana oturup ocukken Davorshan'la birlikte yaptklar gibi adm adm kayarak aa inmeye koyuldu. O anlarn ans, yaraya daldrlp evrilen bir bak gibi ac verdi. Ama ocukluk yllar artk ok gerilerde kalm, o gnlerin ruh arkada bir canavar katile dnmt. Bir an nce aa inmeli ve eer hl yayorsa, Davorshan'n iini bitirmeliydi. Yoksa o kendisini gzn krpmadan ldrecekti. En alt kata ulatnda yz ter ve gzyayla srlsklamd. Davorshan merdivenin bittii yerde, geni mutfak talarnn zerinde yz st hareketsiz yatyordu. D'arvan iinden lm olmas iin dua etti. Klcn kabzas titreyen parmaklar T6 vO

arasnda buz gibiydi. En son basama geip, kardeinin ba ucunda durduu srada, "Tanrlar adna," diye yalvard, "ltfen beni bunu yapmak zorunda brakma!" Ama o anda Da- vorshan inleyerek dnd. Gzleri puslu olmasna ramen ay- 421 m fke, ayn nefretle bakyordu. Bu duygu onu hi brakmayacakt. D'arvan sonunda, bu gerekle yz yze gelip onu kabul etti. Klcn iki eliyle birden yukar doru kaldrd ve sivri ucunu var gcyle kardeinin kalbine saplad. Zihinleri son defa birbirine balandnda, anlatlamaz bir acnn yreini sktrdn hissetti. Davorshan bir lk att, btn vcudu sarsld. Kollarn gsnde kavuturarak iki bklm oldu. "Kardeim..." Ksk sesle syledii bu szck D'arvan'm kulaklarnda yanklanrken, Davorshan'm ruhu bedenini terk etti. D'arvan gsndeki

sancnn, bir Bycnn lmn iaret eden yakc burulmaya yol verdiini hissetti. Bu Byc, onun eliyle lmt. "D'arvan!" Maya'nn huysuz sesi, Toprak Bycsnn iine dt kederin derin karanln blen bir demet gn gibiydi. Uyumu bir halde ban kaldrd ve ona bakt. Maya onun yanma diz kt ve kollarn boynuna dolad- D'arvan'm dkemedii gz yalar, imdi Maya'nn yanaklarndan aa szlyordu. D'arvan, onun kendisini iyi anladn biliyordu. Ama Maya konutuunda alacak kadar dz ve gerekiydi: "Onu ldrdn." Buna verilecek hibir cevap yoktu. Maya, "Grne baklrsa bu sonuncu olmayacak," diye devam etti. "oumuz iin hi kolay bir ey deildir. Kolay da olmamal zaten. Yapabileceimiz tek ey, biraz mesafeli durmak ve hayatmz elimizden geldiince iyi bir ekilde srdrmektir. Ama bundan sonrakilerin ilk defa ki gibi olmayacana dair sana sz veriyorum. En kts buydu ve geti sevgilim." D'arvan ona smsk sarld, saknmadan sylenen bu szler garip bir ekilde onu rahatlatmt. Maya nasl da ayn anda hem bunca efkat, hem de bu kadar amaz bir saduyu

gsterebiliyordu? Btn bu ykm ve lmn ortasnda ona sahip olduu iin ne kadar anslyd. Birden atlayan bir sesle, "Eilin!" diye haykrd. "Maya, o yukarda. Yaral... Byk 422 bir ihtimalle ar yaral." Maya, "Yedi lanetli eytan!" diye ayaa frlad. "Nerede?" "En yukarda." D'arvan ayaa kalkmaya alt ama acyla bararak tekrar yere oturdu. Maya hzla dnd. "Sen yaral msn?" "Bugn bana gsterdiin hareketi yaparken bacam incittim. Sen k, ben de gelmeye alacam." Maya dudan srd, bayla onayladktan sonra, koarak yukar kt. D'arvan ok yava ve can ok acyarak, yukar trmanmaya balad. Salam bacayla bir adm attktan sonra, eliyle trabzan kavryor ve kendini yukar ekiyordu. Ancak yar yola kadar kabilmiti ki demir basamaklarda izmeli admlarn sesini duydu. Maya koarak aa inerken onu grp durdu. "lmek zere." Maya haklyd. D'arvan Eilin'i grr grmez bunu anlad. Paralanm yatann stnde buruuk bir kuma yn gibi yatyordu. Bir bedende bu kadar ok kann olabileceini dnemezdi. Her yerde kan vard; yatak, duvarlar, yer, paralanm giysiler bir kan gl iinde yzyor gibiydi. Teni daha imdiden yaklaan lmn solgun saydamlna brnmt. Maya, D'arvan' salam ayandan g alacak ekilde duvara yaslad ve sonra tekrar Eilin'e kotu. Eski D'arvan midesi azna gelerek, bu dehet sahnesinden gzlerini karrd. Ama yeni D'arvan yreinin sktn

hissetti. Ama bu hissettii fkeydi. O ksa anda Davorshan' ldrmekten duyduu sululuk duygusu ve znt utu gitti. "Hayr, buna izin vermeyeceim." Sesi kendi kulaklarna bile uzak ve yabanc gelmiti. "D'arvan, onun iin yapabileceimiz hibir ey yok." Ma> #

ya, Eilin'in yanma diz kmt. Sesi acyla kslmt. "Bir ifacnm bile ona yarar olamaz." "Babamn yarar olabilir." "Ne?" 423 D'arvan ok sakindi. ok tehlikeli bir ie kalktn biliyordu; aresiz bir ie. Ama tek ansyd bu. "Maya, senin buradan gitmen gerek. Burada seni grmemeliler." "Gidersem tanrlarn laneti stme olsun." Maya doruldu. Ellerli ve dizleri kan olmutu. "Benimle bu konuda kavga etmeye zamann yok." Eilip Eilin'in asasn ald, D'ar- van'a uzatt. "Al bunu. Desteine ihtiyacn olacak... hem de birok ynden... " D'arvan, "Seni inat kaltak," diyerek onu dudaklarndan pt. i, ona duyduu sevgiyle doldu. Maya da ona sarldnda, D'arvan onun dudaklarmdaki gerginliin yavaa gevediini hissetti. Maya, "Seni domuz kafal pi kurusu!" diye cevap verdi. "Dikkatli ol D'arvan!" Bir adm geri ekildi, klcn knndan karp kapdan dar frlatt, att. "Efsaneye gre bir Perinin yaknnda demirden bir eya tayamazsn," diyerek hareketine aklad. "Gerekten mi?" D'arvan bunu bilmedii iin kendine kzd. "Efsanelerde baka yararl bilgiler var m?" "Hmmm, bakaym, evet, ona gerek adla hitap etmelisin. Haydi, acele et, D'arvan." incinmi bacana destek olmak iin arln asaya veren D'arvan, glerini toplad, Perinin yaad sylenen o gizemli yere dnceleri ve ruhuyla ulamaya alt. Bir defa daha ormann ruhuna ar gnderdi onun kokularna ve renklerine, deien gnler boyunca onda oluan btn farkllklara. Mahmur arlarn vzltlarn, parlak renkli kularn tlerini, yapraklarn hrtsn, derenin altsn, tavanla sincabn imek hzn, geyiin yumuack ve sessiz admlarn, tilkiyle V \tVj vT gelinciin sinsi srnn ard. Derin bir nefes alp hem sesiyle, hem de dnceleriyle seslendi. "Hellorin! Ormanlarn Efendisi, Baba! Annem Adrina'nm adna seni aryorum!"

Grnte hibir ey olmuyor gibiydi. Ama gzlerinin nnde ekillenmeye balayan grnt o kadar gerekti ki ormann evresinde yava yava olumaya baladn gzleriyle grr gibiydi. Darmadan olmu oda giderek kayboluyor, kayan bir sis bulutu iinden aalar ekillenmeye balyordu: Grgenlerin gmten birer stun gibi ykselen gvdeleri, arbal meenin bir devin kaslar gibi bol budakl kaln dallar, esnek st aac, als bol, dikenli kokinalar, ieklerle sslenmi bir gen kz andran akdiken, bir d gibi uucu ve hafif vez. Aalarn arasndan, yzeyi yldzlarn prltlaryla aydnlanm suyu grd. Gl ve aday hemen tand. Ama kule yok olmutu. Ayaklarnn altndaki imenlerin ba dndren yaz kokusunu duyabiliyordu. Oysa darda k vard. Byle bir ey nasl olabilirdi? D'arvan'm gzleri aknlkla ald. Ormann ortasndaki bir akln kenarnda, az hayretten bir kar ak kalm Maya'y grd, eli alkanlkla olmayan klcna gitmiti. Ayaklarnn dibinde Eilin'in hareketsiz bedeni yatyordu. "Ormanlarn Efendisini aran kim?" Ses, sonbaharda insan aya basmam bir ormannki kadar kederli ve derinden, aalarn zerini yalayarak geen, bir yaz meltemi kadar hafif ve neeliydi. Kocaman meenin nnde, aacn grkemini glgede brakan, iri gvdesiyle bir varlk duruyordu. zerinde, prl prl parlayan ve rengi griyle yeil arasnda srekli deien, uzun bir pelerin vard. O kadar iri bir gvdesi vard ki uzun, kara salarnn gm lts, yldzlarn prltsy- d. Alnn altn sars mee yapraklarndan bir ta evreliyor, onun zerinde de gururlu bir geyiin glgeli boynuzlar ykseliyordu. Tekrar konumaya baladnda sesi, hem kn keskin souunu, hem de baharn ilk gnlerinin mutlu scak

0 ln tayordu. "Kim, hangi cretle bir Periyi aryor?" D'arvan dehet iinde, neredeyse dizlerinin zerine yere kecekti. Eilin'in asasna skca sarld ve kendine bu yaratn babas olduunu hatrlatt. Azndan tek bir szck kama- 425 d, yalnzca yerlere kadar eilerek onu selmlayabildi. Byle bir eyi hayal bile edemezdi. "Efendimiz, izninizle size Toprak Bycs D'arvan' tantaym; olunuz." Maya'nm sert sesi, derin sessizlii bozdu. "Ne?" Ormanlarn Efendisi gk grlts gibi grledi. Delici baklarn Maya'ya evirmiti. atlm, karanlk kalarnn altndaki gzlerinde imekler akyordu. Elini kaldrdnda aalar titredi. D'arvan birden hareket edebileceini fark etti. Asaya dayanarak, topallayarak Maya'nn yanna gitti, onu korumak ister gibi nnde durdu. "Evet, doru!" diye haykrd. "Sana gerek adnla, baba diye seslendim ve sen de bana cevap verdin. Annem, By- c-halktan Adrina'dr. Onun

adna seni ardm, nk ok hayati bir nedenle acil olarak yardmna ihtiyacmz var. Annemin arkada ve bu vadinin bekisi, Leydi Eilin lmek zere." Her ey birden bire oldu. O korkun grnt D'arvan'n korku dolu gzlerinin nnden yok oldu. D'arvan lgn gibi etrafna baknd. Ormanlarn Efendisi mee aacnn arkasndan kt. Bu kez, normal bir lml boyutlarmdayd ama gl grnmnden ve grkeminden hibir ey kaybetmemiti. Pelerininin ak nnden plak gsnn gl kaslar grnyordu. Koyu renk dizlikleri ve uzun izmeleriyle ormann zemini zerinde bacaklarn iki yana am duruyordu. Alnn evreleyen mee yapraklarnn zerinde geyik boynuzlarndan oluan tac da duruyordu. Bir hkmdar andran yz hatlar ve sert bir izgi halindeki az imdi yumuamt. Koyu renk gzlerinde ise anlalmaz bir ifade vard. "Olum mu?" Derinden gelen sesi yumuakA t ve iinde bin bir soru barndryordu.

Ormanlarn Efendisi ona doru yrd ve ellerini omuzlarna koydu. Koyu, usuz bucaksz derinlikteki gzleri, D'arvan'm yznde dolat. D'arvan, gzlerine yalarn dolduu- 426 nu hissetti. Hellorin, "Olum," diye fsldad. Dudaklarnn kelerinde merakl bir glmsemenin balangc belirdi. "Benim olum... Ve ben senin varln bile bilmiyorum..." D'arvan, "Baba..." diye fsldad. Asasn elinden atarak Hel- lorin'in geni omuzlarna sarld. Orada, yldzlarn altndaki ormanda, baba ve oul, en sonunda birbirlerini kucaklayabildiler. "D'arvan? Lord Hellorin?" Maya'nn ekingen sesi, baba olun sessiz kavumasn bld. Gen kadnn gzlerindeki yalardan onun da bu sahneden ok etkilendii kolayca anlalabiliyor du ama her zamanki hayatn gereklerine ncelik veren kiiliini sergileyerek, eliyle Eilin'in yaral bedenini gsterdi. "zr dilerim ama Leydimin durumu ok kt. Belki de ok ge bile kaldk." Ormanlarn Efendisi tek kan merakla kaldrd, oluna, "Kim bu gzpek kadn?" diye sordu. "Bu, Temen Maya, esiz bir sava, cesur ve gerek bir arkada ve ..." D'arvan'm sesi gururlu bir meydan okumayla ykseldi, "benim kadnm." Ormann Efendisi birden kahkahalarla glmeye balad. Maya'nn kalarn atp yzn astn gren D'arvan ona eliyle susmasn iaret etti, nk tepesi attnda gen kzn gznn hibir eyi grmeyeceini biliyordu. Buz gibi bir sesle, "Glnecek bir ey gremiyorum," dedi. Hellorin derin bir nefes ald, gzlerinden akan yalar kurulayp, glmesine hkim olmaya alarak, "Ah, olum," dedi, . "Halkmzn ok eskilerden gelen gelen ekle rini srdrdn grmek ne gzel!"

D'arvan aknlkla, "Ne demek istiyorsun? Babas gzlerini neeyle saa sola dndrerek, "Efsanelerin anlattklarn bilmez misin?" dedi. "Perinin kendilerine geleneklerini srd oTvv ^ rsun?" dedi.

gelin yapmak iin kandrdklar gzel lmller ya da ayn ekilde kandrlan erkekler hakkndaki efsaneleri. Halkmn Leydileri ara sra ehvetli bir lml damzln tadna bakma anslarn ellerinden alsam hayatm mahvederlerdi." Maya'ya dnp yerlere kadar eilerek onu selmlad. "Leydi Maya, olumun setii kiiyle tanmaktan onur duydum. Yersiz gibi grnebilecek bu neem iin de zr dilerim. Grebildiim kadaryla, olum ok yerinde bir seim yapm." Gzleri ak bir ehevi beeniyle, okar gibi gen kzn zerinde dolat, D'arvan kskanlkla dilerini sktn hissetti. Maya da kpkrmz olmutu. Kzsn m, gururu mu okansn, bilemiyordu. Sonra, Hellorin'in karsnda dimdik durup gzlerini buz gibi bir bakla onun gzlerine dikti. "Nazik iltifatnz iin teekkr ederim, Lordum ama korkarm bunun zaman deil. Sizce de bizi bekleyen iimize dnmemiz gerekmiyor mu?" D'arvan inleyerek bir eliyle yzn kapad. Ama Hellorin kocaman bir kahkaha att. "Ah, evet, gerekten doru bir se- immi! D'arvan yan banda bir dii kurtla geziyorsun, farknda msn?" Sonra sesi ciddileti. "Korkma kk sava. Leydi Eilin'e artk hibir ey olmayacak. Periler bu vadide yaptklar iin onu onurlandryorlar. Onun lmesine izin vermeyeceim. Beni ardnz ve bylelikle benim topraklarma geldiniz. Burada zamann hkm gemez. Leydi Eilin'in hayat burada durdurulmu ve korunmu olacak. Ama bu canavarln kimin tarafndan ve niin yapldn bilmek istiyorum. Haklsnz, bu basit bir olay deil ve benim igdlerim bunun daha geni kapsaml bir ktln paras olduunu sylyor. imdi rahata bir yere oturalm ocuklar. Ve bana d dnyada neler olduunu anlatn." Elini yle bir savurduunda, az nce ayakta durduklar ormann iindeki aklk alan pusland ve bulanklat. Etraflarn evreleyen aa gvdeleri, geni bir salondaki yksek

stunlara, balarnn zerini rten dallar salonun tavanna dnmeye balad. Bir kenarda, krmz kk meyveleriyle gr ylba aalarnn yerini kocaman bir minenin iinde ya- 428 nan odunlar ald. Yer ise koyu

yeil bir halyla kaplyd. D'arvan i ekti. "nanamyorum, buras Akademinin Byk Salonuna benziyor!" dedi. Hellorin, "Byc-halkm bu mimariyi kimden kopya ettiklerini sanyorsun?" dedi. Sesindeki dnceli ifade, az sonraki szlerinde snd, "Gelin, oturun." D'arvan yerden Eilin'in asasn ald, Maya'nn yardmyla topallayarak trtlarla yanan minenin yanndaki rahat koltuklara yneldi. Kocaman gri bir kpek minenin nndeki geni alan kaplayarak, yaylm yatyordu. Hellorin grnrde hibir hareket yapmam olmasna ramen salonun br ucundaki iki kanatl kap ald ve kzl sal, yeil giysili, uzun st aac inceliinde bir Peri kadn ieri girdi. st ba kan iinde yabanclar grnce kalar havaya kalkt. Hel- lorin, "Melianne, bize iecek bir eyler getirir misin ltfen?" dedi. "Ve Leydi Eilin'i ifaclarmza gtr." Kadnn kahverengi gzleri, Toprak Bycsn grnce iri iri ald. "Leydi Eilin! Tanrm, bu ktl kim yapt?" "Ben de onun renmek istiyorum." Hellorin eliyle kadn uzaklatrd. "Periyi ar, hayatm. Sanrm bu yaadmz uzun bekleyiimizin bir sonu olacak." Peri kadnn gzleri alev alevdi. "Hemen, Lordum!" Altn rengi bir n sessiz patlamasyla kadn kayboldu. Hellorin, Maya'nn akn yz ifadesi karsnda gld. Kuru bir sesle, "Genellikle kapy kullanrz," diye aklad. "Ama Melianne biraz heyecanland da... " D'arvan bitkin dmt. Yaadklar, bedenen ve ruhen btn enerjisini alp gtrm gibiydi. lk nce havada grd lty, minedeki alevin yorgun gzlerine oynad bir oyun zannetti ama sonra Melianne'm keskin sesini duy-

du: "Barodh, seni mendebur, ekil yolumdan. Kpek srad ve sulu sulu sahibinin yanma oturdu. Az nce yatt yerde ldayan hava, altn sars ktan bir kre halinde younlat ve k dalrken ortada bir masa belirdi. Kar beyaz 429 rtsnn zerinde iinde berrak sar bir arap bulunan bir srahi ve tane kristal kadeh duruyordu. Hemen ardndan ekmek ve meyveler belirdi. Yiyeceklerin kokusu D'arvan'm azn sulandrmt. Birden Maya'nn telal sesi, D'arvan'm dncelerini datt: "Eilin!" D'arvan oturduu koltuktan hzla geriye dnd ve ayn altn sars k demeti iinde Toprak Bycsnn hareketsiz bedenini grd. Sonra Eilin gzlerinin nnden kayboldu. "Merak etme, Maya." Hellorin'in sesi yattrcyd. "ifa- clarmzm iyiletirici gc, Byc-halkm sahip olduunun ok tesindedir. Haydi, yemenize bakn, ocuklar. Dinlenin. Ve bu arada bana hikyenizi anlatn."

Kadehleri doldurdu ve ldayan arab onlara uzatt. Maya bir yudum almak zereydi ki birden duraklad. Ormanlarn Efendisi bunu grnce glmsedi. "Yine efsaneleri mi hatrladn, Maya? Ama bunun iin endielenmene gerek yok. Bizim yiyeceklerimizden yiyerek benim gcmn etkisi altna girmekten korkuyorsan, zaten beni ararak bunun lsn siz kendi kendiniz yaptnz!" D'arvan, Maya'yla gz gze geldi ve omuz silkti. Bu adam onun babasyd ve u ana kadar onlara yardmc olmutu. araptan bir yudum ald ve arkasndan Maya da onu izledi. Yine de gen kadn kukulu grnyordu. Maya'nn onu bunda bile yalnz brakmayp peinden gelmesi D'arvan en az arap kadar stt. te yandan arap da alabildi ti. D'arvan, ald yudumun boazndan geerek, damarlarnda dolaan bir ate gibi vcuduna yayldn hissetti. Yorgunluu bir anda yok oldu. evresinde odann grnts keskinleti ve netleti. Yaral bacandaki iddetli, scak ar da birden yok olmutu. rvan'm iini rvan'm iini ildiine sertHellorin onlara zorla yemek yedirdi. Bir yandan da D'arvan ona Miathan'm ihanetini, Bycler Kanununu nasl inediini ve Bychalkn nasl ktle tutsak olduunu 430 anlatt. Davorshan'n Eilin'e saldrs, kardeinin lm ve onu yardma armalaryla noktalanan hikyenin sonuna gelinceye kadar Hellorin hi konumadan dinledi. D'arvan szlerini bitirip sessizlie gmldnde Hellorin yerinden frlad. Yumruunu havaya kaldrp, bir zafer ifadesiyle, "Nihayet!" diye grledi. "Nihayet!" Dardan koro halinde muzaffer Peri haykrlar ykseldi. Maya, korkuyla bir lk atarak ayaa kalkt. "Baba!" D'arvan'm akn seslenii, Ormanlarn Efendisi'nin kutlamasn yarda brakt. Peri, nefes nefese yerine oturdu. "Olum," dedi heyecanla. "Yllarca bu haberi nasl beklediimizi bir buseydin! Tanrlar akna otur yerine, kzm," diyerek hl ayakta duran ve evresinde silah ilevini grecek bir eyler arayan Maya'ya eliyle oturmasn iaret etti. D'arvan, onaylamaz bir tavrla, "Lordum, byle ac bir hikyeden nasl byle bir sevin duyabiliyorsunuz?" dedi. "Annemi unuttunuz mu? Ben hem Peri, hem de Byc-halkta- mm. Benimle de bu ktlkten ac eken benim soyumdan kiilerle de alay etmi oluyorsunuz!" Hellorin oluna yznde hibir ifade olmadan bakt. Ama konutuunda sesi yumuakt. "kinizden de zr diliyorum. Ltfen, kzm, otur ve durumu size aklamama izin ver. Beni dinleyince size bu kadar garip gelen sevincimi anlayacaksnz." Maya ona ters ters bakt. "Umarm yle olur," diye homurdand. Hellorin, "Size evrenin rastlant ve dengeyle biirnlendi- rildii retildi," diye sze balad, bir yandan da kadehine arap dolduruyordu. "Bakalarnn, baka dnyalarda yaad gibi Byc-halk da bu dnyaya

dengeyi kurmak ve onu korumak iin getirildi. Ta ki rastlant gc eline geirinceye

ve evren rastlantnn pii, kaos tarafndan yok edilinceye kadar... " Maya'nn parmaklar sinirli hareketlerle koltuunun kolu zerinde trampet almaya balad. "Biraz sabreder misin, Maya? Uzun bir hikyeyi ksa kesmek iin yle anlatabilirim: Biz Periler her zaman, nasl desem, nceden ne yapaca bilinmez kiiler olmuuzdur ve Eski By glerini kullanrz. Eski Byc-halkm bireyleri rastlantnn hizmetinde olduumuzu dnp bizden korkarlar. Bu dncelerinde ok da haksz deildirler. Sonuta bizi dnyann dnda, bu te Dnyada yaamaya mahkum ettiler. arlmadka buradan ayrlamyoruz ve dnyada olan bitenler zerinde herhangi bir etkide bulunamyoruz. Burada kendi aramzda ocuk sahibi olamyoruz. Bu nedenle soyumuzu srdrebilmek iin bir ekilde karlatmz bir lmlye ya da Byc-halktan birine ihtiyacmz var." D'arvan buz kestiini hissetti. "Yani... benim annemi bu amala... salt bir ara olarak... " Hellorin, "Hayr, asla!" diyerek uzanp onun kolunu tuttu. "Sen biz Perileri birer canavar m sanyorsun? Gerek, derin bir ak olmadka ocuk yapamayz. Adrina, babasna verdii o aptalca sz tutmak iin Nexis'e dndnde, iim kan alamt. Aladm, fkeden ldrdm, lanetler okudum. Ona gitmek, onu bulmak ve geri getirmek istedim. Ama a- rlmadan bir yere gidemiyordum ve beni kimse armad. Sonra da... artk ok geti." Sesi acyla bouldu. D'arvan, "Baba..." diye fsldad, baka bir ey syleyemeyecek kadar fena olmutu. ek kadar fena olmutu. Hellorin arabndan byk bir yudum ald. "imdi belki inde olmad- rlmz al mun Byc-halka kar neden dosta duygular iinde mz daha iyi anlayabilirsin. Onlar bizden zgrl dlar ve bizi sonsuzluk kadar uzun bir zamandr, bu duru da yaattlar. stelik bunu yaparken, hakszdlar. Gryorsun

ya, rastlant dnya iin denge kadar gerekli bir eydir. Biz olmadan Byc-halk byk bir durgunlua gmld, dnceleri tmyle kendine

yneldi, fazla kibirli oldu ve aklna 432 eseni yapan bir toplulua dnt. Bu kibir iinde Gcn Drt Kaltn yaratt. Kazan bunlardan biridir. Kyamet koptuunda onlardan kap kurtulmamza ramak kalmt ama baaramadk. Sonra en ac anmzda, en byk umudumuzla karlatk. Drt kaltn en gls, Alevlerin Klc onu yapanlar tarafndan bize emanet edildi. O, Kii iin yaplmt ve o gelinceye kadar Alevlerin Klcn dnyadan uzak tutulmasn istiyorlard. Zaman gelince klc dnyaya geri vermemiz gerektiini sylediler. Yalnzca doru kiinin eline gemesi iin bir takm tuzaklar kurmamz ve koruyucu nlemler almamz istediler." 'Doru kiinin kim olduunu nereden bileceiz?' diye sorduk." 'Bu sizin snavnz olacak,' dediler." 'yi ama klca ne zaman ihtiya olacan nereden bileceiz' diye onlara yalvardk." 'Merak etmeyin, bileceksiniz,' dediler. 'Byc-halkm ba derde girip yenildiklerinde, kurtlar gibi birbirlerine dtklerinde, karde kardei ldrdnde, gven hrsa yenik dtnde ve dnya ktln egemenliine girdiinde, zaman gelmi olacak." 'yi ama klc dnyaya nasl geri vereceiz?' diye sorduk. 'Tamamen gsz olduumuz bir yerde, onu nasl koruyabiliriz?'" 'Bu,' dediler, 'sizin sorununuz.' Onlara sordum: 'Bu kadar byk bir grevin karlnda dlmz ne olacak?' Hellorin bir sre sustu. Gzleri parlyordu. "Bize bunun karlnda zgrlmz vaat ettiler. Klc kullanarak eskilerin bysn yenecekler ve bizi dnyaya geri gtreceklerdi. Biz de klca ve onu kullanacak kiiye sadakat yemini

ettik. O klc istedii zaman, biz de onun peinden dnyaya dneceiz ve ktle kar onun yannda savaacaz. Ktl yenince de zgr olacaz, tpk eskiden olduu gibi. zgr olacaz, ocuklarm!" D'arvan, "Karde kardei ldrdnde... " diye fsldad. "Demek o an geldi. Peki, klc nasl geri gtrecek, onu nasl koruyacaksn, baba?" Ormanlarn Efendisi gzlerini ondan kard. ylece oturmu, gzlerini atee dikmiti. Yz derin bir kederle glge- lenmiti. Aralarnda uzun bir sessizlik oldu. Maya btn ak szllyle, "Anladm kadaryla, Lordum, bu i iin bizi kullanmay dnyorsunuz," dedi. Hellorin sonunda gzlerini kaldrd, onlara bakt ve bayla onaylad. "D'arvan, ok zgnm," dedi. "Perilerin arasnda kkleri ok eskilere uzanan yasalar vardr. Bu yasalar bundan ok zaman nce halkm iin ben yaptm. Beni ardn zaman, sen de kendini bu yasalara tabi klm oldun. Ben onlar deitiremem, kendi olum iin bile... Leydi Eilin'in ha-

yatn kurtararak sana bir iyilik yapmam istedin. Leydi Eilin de zamannda benden kzn bulmam istemiti. Her ikinizin de isteini yerine getirdim. imdi bana borlusun. Benim de senden bizim iin bir ey yapman isteme hakkm dodu. Beni anlyor musun?" "Bizden klc korumamz istiyorsun." D'arvan, d krkl- yla babasnn iine dt zor durum karsnda duyduu znt arasnda kalmt. Bir hkmdar, kendi yasalarna uymak zorundayd ve Hellorin'in omuzlarnda halkna kar duyduu sorumluluun ar yk vard. En sonunda, "Elimden geleni yapacam," dedi. "Ama baba, senden sadece bir tek ey istiyorum, sana yalvaryorum, Maya'y bu ie kartrma." ym." Hayr, D'arvan, sonuna kadar senin yanndaym." "D'arvan, bunu yapamam." Maya'yla Ormann Efendisi itiraz etmiti. ayn anda itiraz etmiti.

Byc kzgnlkla bir babasna, bir de sevgilisine bakt. "kiniz de susar msnz!" Maya ile Hellorin birbirlerine baktlar ve glmeye balad- 434 lar. Hellorin, "Ah, ne kadn ama!" dedi. "Keke ikinizi de burada, yanmda tutabilseydim. Ama kar karya olduumuz gelimeler hepimizi ayor." Kollarn uzatp ikisini de kucaklad. "Size sz veriyorum, birbirinizden ayrlmayacaksnz. Ama grevimizi yerine getirinceye kadar sevgili olarak birbirinizden uzak durmak zorundasnz. Bu durumda, bizi aan ilerin biraz beklemesi gerekiyor. Birlikte zaman geirmeniz gerekiyor -tabii ki zaman burada ne kadar geerliyse! Odanz hazrland. Hadi gidin ocuklarm, biraz dinlenin. Kim bilir, belki de baka eyler yapmak istersiniz!" Gzleri hnzrca parlad. "Gitme zaman gelince sizi aracam." Tekrar Byk Salonda bulutuklarnda dnya llerine gre bir gece gemiti ama D'arvan'la Maya'nn llerinde bu ok ksa bir zamand. Hellorin onlar bir kez daha kucaklad. "Hazr msnz, ocuklarm?" kisi de balaryla onayladlar. Ne kadar olabilirse, o kadar hazrdlar ite. Yalnz kaldklar sre iinde korkularn ve srlarn paylamlar, birbirlerine szler vermiler, uzun uzun sevimiler ve ayr geirecekleri zamanlar iin mmkn olduunca ok an biriktirmeye almlard. Maya, "Eilin iyi olacak m?" diye sordu. D'arvan, onun babasnn karsnda dimdik ve gl duruuna bakp cesaretine bir kez daha hayran oldu. Hellorin bayla onaylad. "ifaclarmz, iyileeceini sylyor. Bu i bitinceye kadar da bizim yanmzda gvende olacak ve onuruyla yaayacak."

B u i in d e y de

y bir tn vard ki D'arvan birden onun kendisi kadar korktuunu anlad. Maya ksaca, "Teekkr ederiz," dedi. Sonra da, "B ne kadar sreceine ilikin bir fikriniz var m?" Sesinde yle

Hellorin ban iki yana sallad. "Bildiimiz tek ey, klcn sahibi onu isteyecek ve grev o zaman bitecek. Adamn bunu bir an nce yapmasn dilemekten baka aremiz yok." Maya'nm gzlerinde ltlar yanp snd. "Onun bir er- 435 kek olduunu nereden biliyorsunuz, Lordum?" Sonra, D'ar- van'm babasna veda etmesi iin bir adm gerileyerek aralarndan ekildi. Hellorin olunu smsk kucaklad. "Olumu bulur bulmaz kaybetmek bana ne kadar ac geliyor, bir bilsen!" D'arvan, "Bana da seni kaybetmek ac veriyor," diye fsldad. "Dileim, her ey sona erdikten sonra bunu telafi edebilmek." Hellorin ciddi bir yzle onu onaylad. "imdi olum, bizi senin dnyana gtrmelisin," dedi. D'arvan ona bakakald. "Ben mi? iyi ama nasl?" "Dn yaptn gibi. Orman ar. Gerek orman. Elinde tadn Elien'in asasn kullan. Dnebildiinden ok daha byk glere sahiptir." Gerekten de dn D'arvan'n sandndan ok daha kolay oldu. Anlalan Eilin'in asas da evine dnmek istiyordu. Gz ap kapayncaya kadar gl kysmdaydlar ve gne douyordu. imenlerin zerinde aa kklerinin delik deik ettii yerlerin izleri grlyordu. Sarmaklar ekilmi olsalar da ta yapnn zerinde ykc etkileri duruyordu, camlar krk olduu iin bina d etkilere alabildiine ak kalmt. D'arvan, "Eilin kuleyi bu halde grnce mahvolacak," diye mrldand. "Grmeyecek." Hellorin bunu syledii srada kule bulaiinnklat ve sonra yok oldu. Onun yerinde dev bir krmz kristal belirdi. Gnein ilk klar vurduunda kpkrmz parlyor ve gz kamatrc bir g yanstyordu, iinde ise den k saan bir klcn silueti seilebiliyordu. "Bu, hi de iyi deil." Hellorin elini sallad ve dev m cevher bulutland, rengi grileti ve kocaman bir kayaya d nt. Bitkiler etrafn sard. Damarl yzeyi yosunland ve dikenle kapland. Maya, nefesi kesilerek, "Bunu nasl yaptnz?" dedi. "Bu 436 dnyada hi gcnz yok sanmtm." Ormanlarn Efendisi, "D'arvan araclyla yaptm," diye aklad. "Beni buraya o getirdi. O, tpk benim gibi yar Peri, yar Byc. Bu

kurallar Byc-halk koydu. Ama imdi acele etmeliyiz. Onlarn bysn ancak bu kadar kullanabilirim." imdiden Hellorin'in yznde zorlanmann belirtileri grlyordu. "imdi, sevgili kzm..." "Bir dakika!" Maya, D'arvan'a kotu ve boynuna sarld. "Seni seviyorum," diye fsldad. "Ben de seni seviyorum." D'arvan onu son bir kez pt ve Ormanlarn Efendisi elini kaldrp ona veda ederken istemeye istemeye geri ekildi. Maya yok oldu. Yerinde, dnya kuruldu kurulal grlebilecek en gzel yaratk duruyordu. Bu, tek boynuzlu bir att. Ci- simlememi, olabilecek her trl ktan, yldzlarn yanp snen klarndan, bir rmcek a kadar ince ay ndan, afan ipeksi buulu ndan yaratlm bir varlkt. Ayaklarnn yere dedii yerde, akkor halinde gne klar parlyordu. Alnnda uzun, ince, sivri gm bir boynuz vard. Hellorin yumuack bir sesle, "Grdn m?" dedi . "Savamzn klc da var. nk Alevlerin Klcn o koruyacak. Onu yalnzca sen grebileceksin. Senin dnda herkese kar grnmez olacak. Klc hak etmesi iin onu kullanacak kii hem cesur, hem de zeki olmal. Ona yaklaabilmek iin, grnmeyeni grmenin bir yolunu bulmas gerek. nk grnmeyen muhafzmz baka hibir ekilde yenilemeyecek." "Yenilmek mi?" diye haykrd D'arvan. "Yani ldrlmekten mi sz ediyorsun?" "Hayr, ldrlmesinden sz etmiyorum," dedi Hellorin. "Bu bynn yle bir zellii var: Senden baka birisi taray w
O

fndan grlebildii anda koruyucu etkisi yok olacak. ldrlmesi gerekmiyor. Hem, Alevlerin Klc hak edecek kii, bu kadar gzel bir yarat ldrebilir mi? Hi sanmyorum." D'arvan ban iki yana sallad. "Peki, benim iin ne d- 437 sunuyorsun?" "Senin iin mi? Sen Toprak Bycssn ve Ormanlarn Efendisinin olusun. Elinde Eilin'in asas var, stelik orman senin emrinde. Bu vadiye o vahi orman geri getirmeli, almaz aalarla kaplamalsn. Burada vahi hayvanlar yaayacak ve soylarm srdrecekler. Kurtlar senin dostun olacak ve grevlerini seninle paylaacaklar. Klc btn dmanlara kar koruyacaksn. Orman ktln dmanlarna kucak aacak, onlar barndracak ve sen de onlar koruyacaksn. Ama onlar seni gremeyecekler, varln bilmeyecekler. Sen ve Maya, klcn sahibi gelinceye kadar onu koruyacak, ona bekilik edeceksiniz. Klcn sahibi geldiinde ise zgrlnze ve birbirinize kavuacaksnz. Biz de bir araya gelebileceiz." Konutuka Hellorin'in bedeni deiiyor ve titrek bir

a dnyordu. "Daha fazla kalamam. Hoa kal, olum... Ve beni affet... " Hellorin ortadan yok oldu. D'arvan tek boynuzlu ata bakt. Gl, gzel yaratk, homurtular karyor, topra eeliyor ve eeledike ayaklarnn altndan demetler halinde gne klar patlyordu. Sonra trs bir kouyla Bycnn yanma geldi, ban omzuna koydu. ri kara gzleri dipsiz birer kuyu gibi kederle bakyordu. D'arvan kolunu yelesinin altnda bir yay izen, gl boynuna dolad. Boazna bir hkrk dmlendi. "Ah, benim sevgilim," diye mrldand. "Seni ne kadar ok zleyeceim." Grnmez tek boynuzlu at homurdand ve ban aa yukar sallad. "Haklsn," dedi D'arvan. "Bir an nce iime bakmalym." Dnd, Eilin'in asasn havaya kaldrarak orman armaya balad.

23 EYTAN Ortalk heyecanl kalabaln grltsyle bir ar kovan gibi kaynyordu. Geriye doru ykselen mermer sralar, tka basa terli vcutlarla doluydu. Heyecan dorua km, kalabaln gzleri, dev bir kase eklindeki ta yapnn, dv alannn bulunduu yuvarlak toprak zeminiyle, ieklerle ssl kraliyet locas arasnda gidip geliyordu. Kraliyet locasnda oturanlar, grne gre tahtn varisi olan somurtkan Khisal, glmseyen Khisu Xiang ve yeni kraliesi Khisihn'di. Kral ile kralienin dn bugn kutlanmaktayd. Kalabalk, aptal gzlerini byk bir merakla kraliyet locasna dikmiti. Bu gerekten de nemli bir gnd. Khisu eski kralienin lmnn ardndan uzun yllar birbirinden gzel kadnlarn bulunduu haremiyle yetinmiken en sonunda bunlarn iinden birisini yeni ei olarak senti. Eski kralieyi ldrenin de Khisu olduu sylenirdi. Buruuk yzl, keskin gzl kocakarlar, kafa kafaya vermiler, bilmi bilmi balarn sallyorlar, "Gen prens, artk ayan denk almal," diyorlard. "Hibir zaman babasnn gzdesi olamad. Eer yeni kralie bir erkek ocuk dourursa, o da kendini tpk annesi gibi, uvaln iinde nehrin dibinde bulur." Kalabalk, ilk bataki karlamalar fazla ilgilenmeden, sabrszlanarak izliyor, esas elencenin balamasn bekliyordu. Bugn dvecek olan yeni bir savayd, bir yabanc, stelik -Ruhlarn Oraks bizi korusun- bir kadnd! Bu kadn bir 439 bycyd ve Kara eytan kadar glyd. Sylentilere gre nehrin aasnda btn bir ky yerle bir etmiti. Halkn aznda dolaan bu hikye yznden, arena o gn erkenden dolmutu.

Kapnn dnda ieriye giremeyen yzlerce kii de grevliler tarafndan geri dndrlyordu. Basamaklar halinde ykselen mermer sralarn altndaki dvlere ayrlan blm ise glgelik ve serindi. Aurian, bir kede tek bana Forral'm ona gsterdii egzersizleri yapyor, kafasn ve bedenini byk dve hazrlamaya alyordu. Bebei iin duyduu korkuyu bastrmak ok gt; nk biliyordu ki bugn harcayaca g ve karlaabilecei tehlikeler, anssz kk yaratn sonu olabilirdi. By gc olsayd, onu koruyabilirdi ama onu da kendisinden almlard. "Ah, Chathak," diye dua etti. "Bu ocuu, savalarn ocuunu koru." Aurian teki dvlerin onu merakl gzlerle incelediinin belli belirsiz farkndayd. Hepsi birbirine yabancyd, nk aralarnda dostluk gelimesin diye, o ana kadar ayr yerlerde tutulmulard. Ancak dikkatle izlenen eitimler srasnda bir araya geliyorlar, o zaman bile birbirleriyle konumalarna izin verilmiyordu. Birka kez Aurian da onlarla birlikte eitime km, dvteki baarsyla Eliizar' bile artmt. Eitimler dndaki zaman, yemek yemek, dinlenmek ve arenann byk havuzunda banyo yapmakla gemiti. Olabilecek en iyi ekilde hazrlanmt. Eski dostlarn, hatta karnndaki bebei bile aklndan uzaklatrmt. nk hayatn kurtarmak ve zgrlne kavumak iin i huzurunu ve dengesini salamak zorundayd. Eliizar'm tm uyarlarna ramen baarmay deneyecekti.

tik bata pek de istekli olmamasna ramen, Eliizar sonunda onunla dost olmutu. iman, ana kars Nereni, tek kadn sava olan Aurian' kanatlar arasna almt. Konumalar s- 440 rasnda Aurian, Eliizar'm Kraliyet Muhafz Alaynda subay olduunu renmiti. Tek gzn, Khisu'ya yaplan bir suikast giriimi srasnda, tek bana drt saldrgan ldrd dvte kaybetmiti. Khazalim topluluunda sakatlar ho grlmediinden Eliizar ya klelii, ya da karsyla birlikte lm tercih etmek zorundayd. Ama Xhiang bu defa araya girmi, ok ender yapt bir kran jestiyle ona arenada kl hocal grevini vermiti. Eliizar bir keresinde, "Zalimce ve iyilik mi, ktlk m, belli olmayan cinsten bir dl oldu bu," demiti. "Gl, salkl gen dvleri, bu kana susam kalabaln keyfi iin kendi elimle lme gnderiyorum. Bir insan byle bir hayat srp ondan sonra geceleri nasl rahat uyuyabilir? Ama baka arem yok. Bu ii brakmak benim ve zavall Nereni iin lmek ya da klelik anlamna geliyor. in aslna bakarsan, bana u yapt iin Khisu'dan nefret ediyorum." "Hazr msn?" Eliizar'm sesi Aurian' dncelerinden ayrd. lm meydanna geii salayan, byk tahta kaplar almt. Yaralarndan

kanlar akan bir dv, iki grevlinin kollarnda topallayarak ieri giriyordu. ki zrhl arena muhafz da paralanm, kanl bir ceset halindeki rakibini tamaktayd. Aurian daha iki gn nce birlikte talim yapt cesur, neeli gen adam zorlukla tand. Eliizar titreyen elleriyle gzyalarn silerek, "Ruhlarn Oraks beni affetsin," diye mrldand. Aurian, yreinin adam anladn hissetti ve hi dnmeden elini onun koluna koydu. "Eliizar, buradan kurtulmalsn. zgrlme kavutuumda, sen ve Nereni benimle kuzeye gelmelisiniz. Gerek bir dosta ve tek gzl de olsa iyi bir dvye her zama ihtiyacm olacak." V J \t0
O

&0' Eliizar duyduklarna inanmayan bir ifadeyle ona bakt, sonra Bycy dve aran dev gong aldnda arkasn dnd: "Beni affet, Aurian." Aurian, olan biteni hafife alan bir sesle, "Affedecek bir 441 ey yok," dedi. "Eer beni zgrlme gtrecek tek yol buysa, zaten baka arem yok demektir. Grrz, Eliizar. Sylediim eyi de dn. Ben ok ciddiyim." Eliizar'm dazlak kafasna bir pck kondurduktan sonra, sakin olmaya alarak, arenaya kan dehlize girdi. Bir yandan da ok nceleri Forral'm rettii bir sava duasn mrldanyordu. imdi hazrd. Hazr olmak zorundayd. Aurian, glgeli dehlizden geerek, yakc gne altnda bembeyaz parlayan arenaya kt. bin grtlaktan ykselen haykr bir kkremeye dnm, aralklarla dev bir kaseyi andran yapnn drt bir yannda yanklanyor, Aurian'm gvdesine arpyor, onu sallyor, ykseltip sanki havada bir bayrak gibi dalgalandryordu. Kendisine geri verdikleri Coronach' havaya kaldrarak kalabal selmlad. Gne klcn sivri kenarlarndan aaya, alevden bir sv gibi akt. Aurian, artk rlemeyecek kadar ksa olan salarn geriye atarak, yzn meydan okurcasna yukar kaldrd. Burun derinliklerinde, ter, toz ve kan kokusunu hissediyordu. Dvn kokusunu. Sonra, rakibim grd ve afallad. Karsnda, Eliizar'm beceri dzeyini belirlemek iin eitimde dvtrd iri yar savalardan birini bulacan sanyordu. Ama karsndaki kendisine tmyle yabanc biriydi. Ufak tefek ama kaslar dm ndan rek, kendi kendine bu da ne, dedi. Onunla alay m ediyorlardm olmu kaim halatlar gibi kollarndan ve bacaklarndan frlayan, srm gibi bir adamd. Kafas, Aurian'm ancak, sk sk balanm

gslerine kadar geliyordu. Byc kmseyerek, kendi kendine bu da ne, dedi. Onunla alay m ediyorlard? Aurian bunlar dnrken, adam klcyla havada gmten bir imek gibi akan sert bir hamle yapt. Aurian sol ko-

Kndan aa doru smscak kann akn hissetti. Adam ayn hzla geriye doru srayarak, kl mesafesinden kt. Aurian bir an adamn sol omzunun hemen altnda at yarann a- 442 kmlyla sersemledi. Ayn anda Forral'm szleri kulaklarnda nlad: Hibir zaman gammne bakp rakibini kmseme. Aurian'm dvle kzm kan, birden saduyuyla soudu. Bu kez saygl bir dikkatle bir sonraki hamlesini tahmin etmeye alp bo bir ann arayarak rakibinin evresinde dnd. Adam mthi bir hzla ikinci hamlesini yapt. Aurian srayarak ve ayn zamanda igdsel bir hareketle klcn kaldrp hamleyi karlamaya alt ama adamn klcnn ucunu bacann st ksmnda hissetti. Bir yrtlma sesi duyuldu. Gladyatrlerin giydii komik giysi yrtlm plak teni grnyordu. Bacandan aa doru kann szln hissetti ama bu kez yaras o kadar kt deildi, kk bir syrkt. Bu sefer Auri- an'm hamlesi yerini buldu. Ama fazla uzun boylu olduu iin, igdsel bir kafa uurma hareketiyle sallad klc adamn ancak bann st ksmna gelmi, kopan bir et paras sol gznn stne dmt. Yarasndan fkran kan, adamn yzne akyordu. imdi rakibinin etrafnda dnme sras ona gelmiti. Gz gze geldiklerinde adam glmsedi. Bu, cesur bir glmseyiti ve Aurian' selmlama anlamna geliyordu. Auri- an da ona glmsedi ve klcnn belli belirsiz bir hareketiyle selmn yantlad. Yrekli bir adamd ve adam da Aurian'm sk bir sava olduunu anlamt. Aurian ona kar deil de onun yannda dvmek istediini fark etti. Aurian hamle yapt, adam yanltc bir hareketle hamlesi ni karlad. Gleri denk gelmiti. Bir kez daha birbirlerinin evresinde dndler. Kalabalk huzursuzdu. Hareket istiyorlard. Oradan buradan yuh sesleri ve slklar duyuldu. Kk adam klcyla saldrd, Aurian klcn altndan bir takla att, yaral kolunun verdii acya kfrederek, rakibinin tam nnde ayaklarnn zerinde doruldu. Takla atarken, klc ada-

mm ayak bileine gelmi, derin bir yara amt. Belki anst, belki de Forral'n bitmez tkenmez altrmalar meyvelerini veriyordu. imdi adam fena halde topallyor ve kan kaybediyordu. Kalabalk hep birlikte

uu.lduyor, lm gr- 443 mek istiyordu. Aurian iin dman, karsndaki yiit sava deil, bu kana susam kalabalkt. "Kes unu!" diye kendini azarlad. Buras garnizon deildi ve duygusalla kaplmak onun iin lm demekti. Aurian kendini bir sonraki hamleye hazrlamak iin, klcn arln sa eline verdi, mmkn olduunca dengede tutmaya alt. Yaral olan sol kolundan pek hayr yoktu; yalnzca sol elinin parmaklar lmcl bir kararllkla kabzay smsk tutuyordu. Kk adam sendeliyordu. Yz kan ve tere bulanm, gne altnda parlyordu. En kk bir uyarda bulunmadan, Aurian hzla saa doru bir hamle yapt. Adamn sol gz, kafasndan inen deri parasyla kapal olduundan, Aurian' gremedi. Dnd ama ok geti. Aurian klcn savururken, sol kolundaki korkun acyla haykrd. Klcn, arpt kemii dorayn hissetti. Adamn kopan kafas tozlu yerde yuvarland, gvdesi ar ar salland ve kesik boyundan fkran kan glnn iine devrildi. Kalabalktan yle bir lm haykr patlad ki Aurian adamn yan banda, yere ylacam sand. Rakibinin ba ucunda durdu, kan iindeki klcn kaldrd, yavaa pt. Bu, bir savann lene selmyd. Kalabalktan ykselen uultunun onu uyarmas byk bir ans oldu. nk gzleri yalar iinde kalan Aurian, bir sonraki rakiplerinin dehlizin aznda belirdiini grememiti. Neredeyse burnunun dibine kadar gelmilerdi. Gzlerini, onlara kanl eliyle silerek yeni rakiplerini karlamak zere onla dnd. Bu da neydi byle? ki adam, birinin elinde bir mz rak, dierinin elinde bir a, ona doru geliyorlard. Aurian'm kafas karmt, gzlerini krptrarak bakt. Byle bir dW vte hi tecrbesi yoktu. Bir adam saa, dieri sola ayrld.

Sonunda, Aurian, ikisini birden gremiyordu. Sonra, ok ge olduunu anlad. A tayan savann amac onun dikkatini datmakt. Onun esas olarak, gsne evrilmi mzra ta- 444 yan savaya dikkat etmesi gerekiyordu. Eer gzlerini bir an ondan ayrrsa mzra uzaktan ona savurabilir, ya da mzrakla saldrya geebilirdi. Ama mzrakl adam kollarken de tekisi arkasndan dolanp, a zerine atabilirdi. Aurian iinden yakc bir fkenin ykseldiini hissetti. Bu hakszlkt! Ama bu kez kendine hkim olup sakin bir ekilde dnmeye alt. Hakl ya da haksz, bu iin iinden kmak zorundayd. Kafasn atlatrcasma dnrken, bir yandan da her iki adam grebilmek iin geri geri gidiyordu. Az sonra arenann etrafn evreleyen ta duvarn nnde kstrlm olacakt. Aurian, ksack bir an, iki rakibinin arasndaki

anlama bakm grd. Birden anlad ki onlarn da istedii buydu. Aurian neden byle bir ey isteyebileceklerini anlamad ama eer onlar bunu hedefliyorsa, o bunu yapmayacakt. Saa doru aldatc bir hamle yapt ama sola, a tayan rakibine saldrd. Ayn anda, gz ucuyla, tekinin hzla savurduu mzrann imek gibi aktn grd. Mzran ar, sivri ucu, bacann alt ksmna sapland, kaslarn paralayarak kemiini syrd. Darbenin sarsnts ve bacandaki acyla baylacak gibi oldu. Ama hamlesini yapmt bile. Klcnn keskin ucu, a tayan adamn dizlerini bierken Aurian bileklerinin sarsldn hissetti. Adam ac bir haykrla kendi kanndan bir gl iine devrildi. Mzrakl adam imdi silahsz kalmt. A kapp Aurian'm zerine atmak iin kotu. Eer bir kez o aa taklrsa, Aurian'm ii bitikti. Baka aresi yoktu, kendini korumak iin kltan daha uzun olan mzraa ihtiyac vard. Aurian klcn brakp mzran tahta sapma asld, ekti, trtll demiri etlerini ve kaslarn yrtarak kard. Duyduu ba dndrc, mide bulandran acdan gzleri karard. Ayaa kalkacak zamaV &0' n yoktu. Neredeyse krlemi bir halde, mzran ucunu an bir kenarna takt ve mzrakl adamn uzanan elinin altndan, son anda ekti ald. Adam bunu belli ki hi beklemiyordu. A almak iin si- 445 lahsz bir halde Aurian'a yaklamas gerekiyordu ki bu hi akllca bir i olmayacakt. Ksa bir an ne yapacan dnd srada Aurian harekete geti. Mzra adan kurtararak var gcyle savurdu. Mzrakl adam, onun ne yapacan tahmin etmi, kayordu. Aurian yerde, mzra fazla uzaa atacak gc toplayama- yacak bir pozisyondayd ama menzil ksayd. Mzrak hedefini buldu. Adam, srtna saplanm mzrakla yere kapakland. Acaba onu ldrebilmi miydi? Aurian bulank beyniyle, onu ldrm olamayacan dnd. Ama lm olmasa da yerinden kalkamyordu. te yandan eer kendisi de ayaa kal- kamazsa, bu dv kazanm saylmayacakt. Az nce arenadan gc tkenmi bir halde karlan, gen savay hatrlad. Yaralar iyileir iyilemez yeniden dvtrlecekti. Kalabaln uultusu yava yava uzaklarken, rahatlatc bir karanlk zerine kmeye balad. Kendini bu karanla brakp baygnln kollarnda kaybolmak ne kadar kolayd!... Yaayp da kendini, yeniden buna benzer bir dvte mi bulacakt? Btn bunlar yeniden yaamak!... Aurian kendi kendine, hrsla, "Hayr!" dedi. "Kalk ayaa sava! Klcna uzand, kana bulanm

topraa saplayarak kendini yukar doru ekti ve glkle ayaa kalkt. Acdan gzlerine yalar dolmutu. Yaral aya artk onu tamyordu. Derken incittii beli fena halde aryor ve sol kolunu neredeyse kullanamyordu. Yorgunluk ve kan kaybndan bitkin dmt. "Ah, Tanrm," diye dnd. "Bundan sonrakileri bu halde nasl karlayacam?" Keke by gleri elinden alnmam olsayd! u lanet olas bilezikler olmasayd, imdi kendini oktan kurtar-

mt. Ama dur bir dakika! Bilezikler glerini kullanmasna engel oluyordu ama yeni gler kazanmasn da engeller miydi? Nexis'teki ayaklanmay ve yamur yadrmak iin ka- 446 labalm fkesinden nasl yararlandn hatrlad... Aurian btn gcyle younlat, iradesini her zaman yapt gibi ieriden dar doru deil, dardan ieri doru younlatrd... Ve, ite, geliyordu. Gnein yakc scaklndan, kalabaln yaam enerjisinden ve kana susamlk- larndan toplad gc kendine ekti, iine ald. nsanlara ise, sanki havada hafif bir rperti dolam, gkyz bulutsuz, prl prl olduu halde gnein zerinden bir glge gemi gibi geldi... Aurian'm kesik kesik solumalar normale dnd, evresindeki bulanklk kayboldu, gr netleti. Yaralarn iyiletire- memiti, aclarn da dindirememiti ama kan kaybndan meydana gelen gszlk tamamen gemiti. dn ald enerji vcudunu yenilemiti. O an ilk kez fark etti: Geri dinlenmeye ok ihtiyac olduu iin kendisine iyi gelmiti ama nasl olmutu da ona byle zaman tanyorlard? Kalabaln uultusu tekrar denizin kabaran dalgalar gibi ona arpmaya balad. Bir ey sylyorlard. Dikkat kesildi ve szc seti: "eytan! eytan!" Bir karklk olmalyd. Yeni rakipler ortaya kmamt. Aurian gcn gereksiz yere harcamamak iin klcna dayanarak duruyordu. ieklerle bezeli kraliyet locasnn nnde duran Eliizar' grd. Kralla bir ey tartr gibiydi. Grne gre bir zme ulamlard ki kl hocas yanma geldi, ban iki yana sallayarak, "Duyulmu ey deil," dedi. "Kalabalk senin insanlarla olan son karlaman atlayp dorudan Kara eytanla dvmeni istiyor. Kral buna raz geldi. Yeni Khisihn nedense kar kt ama Khisu'nun dedii olacak." Aurian toparlanp dimdik durdu ve Eliizar'm gzlerinin ii-

ne bakt. Biraz rahatsz olarak, bu da ne komedi, diye duundu. Kaderi, kraliyet ailesi arasnda geen tartmaya balyd demek! "Tamam," dedi kzgnlkla. "Getirin eytannz."

Eliizar'm tek gznden ya szlyordu. Aurian onu ksa- 447 ca kucaklad. Eliizar, "Elveda, savalarn en yiidi," dedi. "Byle bittii iin ok zgnm. Ruhlarn Oraks seninle olsun." Ve Eliizar dnp gitti. Aurian ac ac, beni byle neelendirdiin iin teekkrler Eliizar, diye dnd. Gne ensesinde alev alev yanyor, yaralarnn zerinde sinekler uuuyordu. Kalabalk imdi bekleyi iinde, sessizlemiti. Aurian klcn kabzasn tutan ellerinden birini kaldrp toz ve ter iindeki yzn sildi. Susuzluktan lecek gibiydi ama bu imdi dnlecek en son eydi. u eytan dedikleri ve hepsinin ok korktuu yaratk nasl bir eydi? Neye benziyordu? Dehlizin kapsnda tahta tekerleklerin sesi yankland. Byk bir demir kafes, bir dzine kle tarafndan ekilerek arenann ortasna getirildi. Kafile durduunda, klelerden birisi, kafesin kapsn tutan kaln demir mili ekip kard ve dier arkadalaryla birlikte deli gibi kamaya balad. Adamlar gzden kaybolduunda tek k olana olan tahta kap grltyle kapand. Kafesin parmaklklar o kadar skt ki Aurian iinde ne olduunu gremiyordu. Koyu renkli karanlk bir ekil, ierde huzursuzlukla bir ileri, bir geri gidip geliyordu. Sonra dehet verici bir kkreyi, Aurian'm ayaklarnn altndaki yeri sarst. fke ve tehdit dolu, insann kann donduran bir sesti bu. Kkremeyi duyan kalabalk hep birlikte geriler gibi oldu. Kafesin kaps demir menteeler gcrdayarak ar ar ald. Devasa, kapkara bir yaratk, gzlerinden alevler saarak yere indi. Kocaman krmz az, meydan okur gibi ald ve iinde Aurian'm ellerinden daha uzun, kavisli diler grnd. Bycnn soluu tutuldu, klcnn kabzasna daha sk sarld.

eytan, Aurian m kbuslarnda bile gremeyecei kadar byk, kapkara bir kediydi. Burnundan kuyruuna kadar olan uzunluu, iki adam boyundayd. Srt Aurian'm beline geli- 448 yordu. Avnn zerinde kilitlenen sar gzleri birer ate paras gibi yanyordu. Ar ar, kararl bir ekilde Aurian'a doru yrmeye balad. Peneleri, kana bulanm toprak zemin zerinde elik palalar gibi parlyordu. Aurian ayaklarn yere smsk basarak klcn kaldrd. Yrei korkudan kaburgalarn paralayacak gibi arpyordu. Byle bir yarata kar kim dvebilirdi ki? Yaral ve bu kadar yorgunken onun karsnda ne yapabilirdi? Gzleri dmann gzleriyle karlatnda bir an afallad: Dnceleri, onunkilere dokunmutu! Kedi akllyd. Halknn efendisi olan bu kralie yakalanm, aalanm ve intikam almaya hazr hale getirilmiti.

Byc, darmadan olmu dncelerini toplayp zihniyle ona doru uzand. "Dur!" diye seslendi. Kedi kzgnlkla, "Neden?" dedi. Ama Aurian onun da ok ardn anlamt. imdi daha da yaklam, pene darbesinin menziline girmiti. Aurian, yaral bacamn kamasna engel olmasna neredeyse seviniyordu. Bir giriimde daha bulundu. "Ben dman deilim, senin gibi bir tutsam." Bir yandan da, kendi kendine, dik dur Aurian, yalvarma, diyordu. "Btn insanlar benim dmammdr." "Ben deilim." Byc, i sesiyle mmkn olduu kadar kararl grnmeye alt. "Burada grdn insanlar benim de dmanm. Ortak bir dmana sahipken neden birbirimizi ldrelim?" Kedi dev penelerinden birini kaldrarak duralad, dnyor gibiydi. Sonra tehdit edici bir ekilde srtn kabartt. "leceksin!" diye kkreyerek srad. Gerek bir kedi olan Aurian, kedinin seiren kasla-

rmdan onun bu sray yapacan anlamt. O daha hamlesini yapmadan ileriye doru atlm, kedi srad srada altna girmeyi baarmt. Penelerinin srtnn iki yann yrttn hissettiinde, ayn anda Aurian'n klc da hayvann ka- 449 burgalarmm stndeki deriyi yrtt. Ac dolu bir kkreyi duyuldu. Aurian srt st dnp kendini korumaya alt ama yaral baca ona engel oldu, ayn anda kedi srtnda kt. Yz toz toprak iindeki zemine yapm, klc elinden frlayp uzanp alamayaca kadar uzak bir yere dmt. Birka kalp at ksalnda bir an her ikisi de yle hareketsiz kaldlar. Kalabalk da soluunu tutmutu. Byc, bir kez daha dmannn zihnine ulamaya alt. "Byk bir hata yapyorsun." Bu kadar aresiz bir durumda olmasayd, bu aptalca stten konumasna kendisi de glebilirdi. Kedinin alayl cevab, bir krba gibi beyninin kvrmlar arasnda dolat: "Ya, ne demezsin!" Aurian, ok yava, belli belirsiz bir hareketle, azna dolan topra bile tkrmeye korkarak konumunu dzeltmeye alt. Kedinin iri peneleri kzgn bir demir gibi zerindeki giysiyi yrtp tenini kazd. Aurian kendini tutamayp acyla haykrd ama amacna ulamt. Sa eliyle Eliizar'm el koyduu ama onun alarak geri alp yeleinin iine saklad hanerine uzand. Kedi bilmeden ona yardm etmi, giysilerini yrtnca serbest kalan haneri kolaylkla eline alabilmiti. Birden dev bir penenin sert darbesiyle yerde birka kez dnd. Kocaman kedi, onunla evcil bir kedinin bir fareyle oynad gibi oynuyordu. Bu kez Aurian srt st dmt. Birden keskin bir ac

duydu. Beline mi bir ey olmutu, yoksa bebek mi tehlikedeydi? Acnn nereden geldiini mad ama korkuyla sarsld. Kedi, karnn demek iini anlaya- k zere at peneleriyle stne atlad ama bycnn haneri hayvann boazna dayandnda olduu yerde dondu. kta olan alnn boazna dayandnda olduu yerde dondu. Aurian, yznden sadece birka santim im uzaklk fj - ntf

tn sars gzlerin iine bakt. Sanrm berabere kaldk," dedi. Cevap yoktu ama Aurian yanan gzlerin gerisinde tered- dt sezdi. Kalabalk ayaktayd. Aurian, sakin olmaya alt 450 ve bu kumar oynamaya karar verdi. Kediye, "Eer seni ldrrsem beni zgrlme kavuturacaklar," dedi. "Ya seni? Sana byle bir vaatte bulundular m? Elbette, eer bir hareket yaparsam sen beni ldrebilirsin. Ama ya ben senden nce davranrsam." Kedi tehditkar bir kkreme savurdu. Aurian'm dnceleri bu sesi bld. "Benim lmmden sen hibir ey kazanmayacaksn. Beni bir lokmada yersin, o kadar. Ama emin ol ki beni biraz sert bulacaksn." Bu kez kedi akac szlerine cevap verecek gibi oldu. Biraz gevedi. Aurian can alc noktaya gelmiti. "Ama eer birbirimizi ldrmeyi reddeder ve zgrlmz iin birlikte mcadele etmeye karar verirsek nasl olur? Belki baaramayz ama unlarm bir srsn br dnyaya gndermeden de postu deldirmeyiz. Sonuta kaybedecek neyimiz var? Burada kalp, u kafesin iinde tutsaklna devam etmek mi istiyorsun? Kedi fazla dnmeden, "nsanlara gvenilmez," dedi. Aurian, "Pekiyi, o halde," dedi. iin buraya gelmesini hi istemezdi. Kedinin gzlerinin iine bir kez' daha byk bir ak yreklilikle bakt. "Buna sen karar vermelisin. Ama sen benim grdm en gzel, en cesur, en muhteem yaratksn. Ben senin dostun olmak isterdim. Ama eer bu mmkn olmayacaksa, senin lmnden sorumlu olmayacam." Au- rian dikkatle hanerini kedinin boazndan ekti ve uzaa frlatt. Haner, yuvalanarak ileriye, topran zerine dt. Kalabalk nefesini tutmutu. Bir an her ey derin bir sessizlie brnd. Sonra kedi grkemli azn at, uzun ldrc n dileri gnete prl prl parlyordu. Byc, yaklaan lm karsnda gzlerini kapatt. Ama son anda kedi kocaman ban br yana evirdi ve ptrl diliyle Aurian'm

olundaki yaradan szan kan yalamaya balad. Aurian olan bitene inanamayarak aknlk iinde gzlerini at. Kedinin bal rengi gzleriyle karlat. Kedi, "Benim adm Shia," dedi. "Sen de benim kanm i, 451 dost olalm." Hafife geri ekilerek, Aurian'n zerinden arln ekti. Kalabalktan aknlk mrltlar ykseldi. Aurian glkle doruldu, rahatlaynca eli aya kesilmiti. Azn kedinin kaburgalarna dayayarak, kumla karm tuzlu kan yalad. "Benim adm da Aurian," dedi. "Seninle tanmaktan onur duydum." Sonra, cesaretini toplayp kana bulanm elini Shia'nm geni, bol tyl kafasn sevdi. Ve o ana kadar arenada hi duyulmayan bir ses, tribnlere ulat: Kocaman kedi, derinden gelen, pes bir gurultuyla mrldamyordu! Kabalktan vahi protesto sesleri ykseldi. lm beklerken aldatlmlard. Yuh sesleri, slklar yanklanyordu. Ardndan arenaya meyve, yiyecek, arap kupalar, hatta ayakkablar yamaya balad. Birden dehlizin kaps ald, iki dzine silahl ve zrhl muhafz grnd, isteksizce yaklatlar ve Shia ile Bycnn etrafnda olduka gevek bir halka oluturdular. Aurian kalkmaya alyordu. Shia trs bir kouyla gitti, Aurian'n klcn yerden ald, azyla kabzasn tutup sryerek Aurian'a getirdi. Coronach'a dayanan Aurian ayaa kalkt. Bir yere dayanmadan, hareket etmemek kouluyla ayakta dengesini bulabiliyordu. Ama hareket etmesi gerekirse? Hayr, imkn yoktu, bunu yapamayacakt. Ama adamlar bunu bilmiyordu. Elinde klcyla, Shia ile srt srta vermi bir ekilde halkay daraltan adamlara seslendi. "Evet, haydi bakalm! Aranzdan hangi domuzun ocuu ilk nce ansn deneyecek?" Shia dehet bir kkremeyle Aurian'n szlerini noktalad. Muhafzlar tereddtle birbirlerine baktlar. Anlalan kimse ilk ol mak istemiyordu. Dehlizin aznda Eliizar belirdi. Koarak kraliyet locasnn

nne gitti. Khisu ayaa kalkmt. Arenada herkes birden sustu. Kl hocas, titreyen bir sesle, "Majesteleri," diye sze balad. "Bu savann hayat sizin kararnza bal. Genellikle 452 dmann ldremeyen bir savann ldrlmesine karar verilir. Ama bu sava, bu kadn, arena tarihinin en kahramanca dvn seyrettirdi hepimize. Kimse bugn unutamayacak. Dnnz hatrna onu balayabilir misiniz?" Aurian, iinden Eliizar'a sevgilerini gnderdi. Locada kral dnyordu ve belli ki kararszd. Eer bu kadna hayatn balarsa, son derece cmerte bir jest yapm olacakt ve Khisu'ya da bu yakrd. Ama te yandan Hkimler bu tehlikeli yabancya

kar kendisini uyarmlard ve onu lkesinde isteyip istemediinden emin deildi. Aurian soluunu tutmu Khisu'yu izliyordu. Onu ilk kez bu kadar net gryordu. Olmas gereken yatan daha gen duruyordu. Yzndeki vahi ifade bir kurdu andryordu. Dz kalarnn altnda kara gzleri acmasz bir zalimlikle parlyordu. Siyah salar omuzlarna dklyordu ve bir tane bile beyaz tel yoktu. Ular aa doru kvrlan gr bir by vard. Bir lm makinesini hatrlatan srm gibi, esnek, sert kasl bir vcudu vard. Onu sk ve de iyi kulland belli oluyordu. Aurian, Tanrm, diye dnd. Onunla dvmeyi ok istemezdim. Ama onunla yatmay isterdim, iinde bulunduu duruma hi de uymayan bu dncelerini yakalaynca, Aurian kk bir ok geirdi. Ama inkr edilmez bir eydi bu. Bu adamn, dayanlmas zor bir cinsel ekicilii ve ayn derecede de tehlikeli bir havas vard. Grkemli bir vahi hayvana benziyordu. Birden kralie, yani yeni Khisihn, locann glgelik kesinden ne doru kt ve Khisu'nun kulana bir eyler fsldad. Yznde pee vard ama altn sars salar gnete par- laymca gerek, yanlgya yer vermeyecek ekilde ortaya kt. Sara! Aurian aknlktan sendeledi ve dmemek iin Shia'ya yasland. Btn tanrlar adna, bu sefil kadn bunu nasl baarabilmiti! Sara da Aurian' grnce ayn ekilde aknlktan kk dilini yutacakt. Ne uursuz bir ans! Eer u kahrolas Byc Khisu'ya zaten evli olduunu syleyecek olursa kral kazanmak iin bunca abas boa gidecekti. Kraln kulana eil- 453 di ve bir eyler fsldad. Kendi dilini konumak konusunda Khisu'nun salad ilerlemeye bir kez daha memnun oldu. Aslnda o da Khisu'nun dilini renmekteydi. "ldrn bu kadm, Efendim," dedi. "Bana dn hediyesi olarak onun lsn verin." Xhiang ona hayretler iinde bakakald. Akln bandan alan narin yaratk bu muydu? ' "Ltfen, sevgilim." Sara, ba dndrc bir glmsemeyle ona bakt. Khisu, her zamanki gibi ona kar koyamayacan anlad. Ba parma geleneksel lm iaretini yapmak zere aa doru evriliyordu ki, bir ses duyuldu. "Durun!" Prens Harihn locann gerilerinden onlara doru yrd. "Dn gn armaanlar vermek Khisu'nun adetidir," dedi. "Her nedense imdiye kadar bu konuda hep ihmal edildim." Babasna hibir scaklk tamayan bir glmsemeyle bakt. "Onu bana ver, baba. Bu kadnn hayatn balayarak bu kez bana bir armaan ver." Bunlar zellikle yksek sesle sylemiti; sesi tm arenada nlad. Khisu birden kendini yzlerce merakl gzn odanda buldu. Oluna dik dik bakt. "Ruhlarn Oraks adna, neden?"

Harihn omuz silkti. "Kendime ait bir kadnm olmas gerektiini uzun zamandr sylyordun. Yabanc savada kar koyamadn bir meydan okuma hissediyorum." Sara konumann byk bir blmn anlamt. O nem li an ellerinden kayp gidiyordu. "Efendim," diyerek itiraz etti. "Yalvaryorum, bu kadnn lmn bana armaan edin." Khisu, "Grdn m olum," diyerek omuz silkti, "Beni nasl bir kmazda braktn? Ya tahtmn varisini, ya da yeni eimi hayal krklna uratmak zorunda kalacam." Sara'ya nem:alacam. Sa

son derece ekici bir glmsemeyle baktktan sonra, oluna dnd. "Bu kadn senin iin neden bu kadar nemli olsun ki? Hi de gzel deil. Kim olursa olsun, byle bir eytanla yata- 454 a girmeden nce insan iki kere dnr. Gel," dedi, sesinde gizli bir sertlikle, "baka bir armaan iste benden, Harihn. Eer bir kadn istiyorsan, benim haremimden istediini alabilirsin. Hepsi dnya gzelidir ve ak sanatn ok iyi bilirler." Harihn'in enesi kenetlendi. Ksaca, "Hayr," dedi. "Ben onu istiyorum." Baba oul birbirlerine alev alev gzlerle baktlar. O ana kadar oynadklar dostluk oyunu orada bitmiti. Khisu hzla dnd. Harihn ne yapmak istiyordu? Herkesin nnde kral babasn utandrmak m istiyordu, yoksa yeni kralie ile arasn amak m? Ya da bu bycy evine almak iin baka nedenleri mi vard? Xiang kararn verdi. Byk bir olaslkla, cad ilk frsatta efendisini hanerleyerek ldrrd. Bylece de sorun zlm olurdu. Eer byle bir ey olmazsa... eh, o zaman da bu sorunu zecek baka yollar bulurdu. Yksek sesle, btn kalabaln duyaca bir ekilde, "Tamam, olum," dedi. "isteini geri eviremeyeceim. Bu yiit savay senin korumana veriyorum." Baparman, hayat anlamna gelecek ekilde yukar kaldrd. Kalabalk lgnca alklad. Sara ise fkeyle nefesini tuttu. "Baba, teekkr ederim." Harihn gsterili bir hareketle locadan arenaya atlad ve toprak alan geip Aurian'a doru yrd. Byc Shia'yla ksa bir gr alveriinde bulundu. "Grne gre hayatmz kurtuldu. En azndan imdilik. Bu adamla gidelim mi?" "Ona gvenmiyorum." "Ben de. Ama sanrm bu riski gze almalyz. Bu geri zekllar tarafndan paralanmaktan iyidir." "Tamam." Khisal yanna yaklanca Aurian, acyla yzn buruturmasna ramen, eilerek onu selmlad. Bir yandan da gen adamn, yrtlan giysisinin altndan grnen gslerine taklan gzleri karsnda fkesini

bastrmak iin dilerini skm- 455 t. "Teekkr ederim majesteleri," dedi. Gen adam glmsedi. "Cesurca dvtn, sava. O onur bana ait. Benimle gelir misin?" Elini, yardm etmek iin Aurian'a uzatt srada, Shia uyarr gibi kkredi. Aurian, "Korkarm, dostumu da benimle birlikte almak durumundasnz," dedi. Prens tereddtle Shia'ya bakt. "Memnuniyetle," diyerek yalan syledi. "Yalnz babamla pazarlmda o yoktu." Aurian bu sahtekrca sahnenin uzamasna gerekten rahatsz olmutu. stelik gc tkenmek zereydi. Dmdz bir sesle, "Ben nereye gidersem, Shia da oraya gelir," dedi. "Ona engel olmay gze alyor musunuz? Ya da belki babanzdan daha ok korkuyorsunuzdur." Harihn kalarn att, kalabala yle bir gz att. Aurian onun kediden korktuunu biliyordu. Ama Prens, arenadan muzaffer bir ekilde kmak istiyor, Shia'nn byle bir sahneyi berbat etmesinden de korkuyordu. "O, benim dostuma zarar vermez. stelik halknz byle bir yarat korkmadan teslim almamzdan da ok etkilenecektir." Bu szler zerine Harihn'in gzleri parlad. "Evet, tamam. Sana yardm etmeme izin verecek mi?" "Verecek." Prens, gsterili bir hareketle Aurian' kucana ald ve hemen arkasndan dikkatle onu takip eden kediyle birlikte arenadan kt. Kalabalk lgn gibi alklyordu. Daha birka dakika nce Aurian'm kannn grmek iin yuh ekip durduklarn unutmu gibiydiler. Dehlize girmeden nce Aurian'm en son grd ey, Khisu ile Sara'nm birbirlerine fkeyle baklaryd. Aurian, srtndan aa bir rpertinin indiini hissetti. Prens ondan ne istiyordu. "Aklma sahip k," diye Shia'ya uyard. "Henz baylmak istemiyorum."

ANVAR'IN PENDE nvar, kle pazarnda aalanmaktan kurtulmutu. Le gibi hcrede, balk istifi vaziyette ve umutsuzluk iinde birka gn geirdi. Sonra o ve elli kadar kle birbirlerine zincirlenmi onar kiilik gruplar halinde, geceleyin ehrin dar sokaklarndan geirilerek, rhtma gtrldler. afak skerken st ak mavnalara bindirildiler ve cehennem scanda nehrin birka mil yukarsndaki Khisu'nun yazlk saraynn inaat sahasna kadar krek ektiler. antiye ar kovan gibiydi. Devasa bina, duvar gibi ykselen kzl kayalklarn iine elle oyulmu ve saysz klenin canna mal olmu setler

zerine ina ediliyordu. Tozla arlam hava sk sk sert komutlarla nlyordu. ekilerin ve keskilerin darbe sesleri, krbalarn aklamas ve ikence eken klelerin inlemeleri dik yamalarda yanklanyordu. Kanyon, tm sesleri ve sca hapseden ve iinde dayanlmaz aclar barndran dev bir kazan andryordu. Ykseklerdeki taocaklarndan getirilen beyaz masif ta bloklar burada yerlerine yerletiriliyordu. Yorgunluktan bitkin klelerin bir ksm ekipler halinde bloklar yukar kaldran dev makaralarn halatlarna aslyorlar, dierleri rlmekte olan bir duvara kurulu tahta iskelenin zerinde alyorlard. Baka ^J

gruplar da kavurucu gnein altnda hzla kuruyan harc kartrmakla meguldler. Ta iileri ve ustalar, marangozlar, kendilerini ilerine vermiler, mimarlarsa ellerinde rulo halinde parmenlerle nemli insan edasyla antiyeyi dolamaktay- 457 dlar. Nehrin kysna iiler iin ok byk bir ak hava mutfa kurulmutu. Ter iindeki alar, pis koku ve toza aldrmadan, sinek bulutlar iinde alyorlard. Anvar'm grubu, balk gibi suya doru uzanm, tahta iskelelerden birinde karaya kt. antiyenin klecibas gelip onlar yle bir inceledi. Yz askt. Mavnann kaptanna, "Hepsi bu mu?" diye sordu. "Bunun kat kadar kleye ihtiyacm var. Bu hzla gidersek saray bitmeyecek. Kleler bu koullara fazla dayanamyorlar." Kaptan tozlu yere tkrd. "Bunun acsn benden karma," diye homurdand. "Benim iim onlar buraya getirmek. Ka kii olduklarna bakmam bile. Belki onlara daha iyi dav- ransamz daha uzun sre iinize yararlar." Knayan gzlerle antiyeyi iaret etti. "Bana iimi retme, kaptan msveddesi, sen de! Kis- hu'nun lanet olas yazlk saray zamannda bitmezse ok kiinin kellesi yerde yuvarlanacak. Ben de bunun sorumluluunu almayacam. Getirdiiniz u sprntlerle nasl i karmam bekliyorlar? Hey, una bakn!" Kle sorumlusu eliyle ak teni ve sar salaryla bir bakta tekilerden ayrlan Anvar' gsterdi. "Ruhlarn Oraks akna, bu da ne demek oluyor?" Kaptan omuz silkti. "Ben nereden bileyim? Benim grevim onlar buraya getirmek, demedim mi? Zahn klelerini nereden getirdiini sylemez, ben de ona soru sormam. Ona soru sormak sala zararldr. Sana kle gnderdii srece alp onlar kullanacaksn, eneni de kapayacaksn. Lanet olas klelerin teninin rengiyle kim urar? Zahn m? Ucunda para varsa hi ilgilenmez. Khisu mu? Xiang'm btn derdi u V

&0' kana doymayan sarayn zamannda bitmesi. Sen iine bak. Domuzun olunu bir yerde dp kalana kadar altrrsn, sonra da bir yerlere gmersin, ya da nehre timsahlara atar- 458 sn. Birisi soracak olursa, ben grmedim. Hadi bana eyvallah. Buras ok kt kokuyor." Kleciba, "ok ie yaradn dorusu," diye homurdand. "Zahn'a daha fazla kleye ihtiyacm olduunu syle. Kaliteyi biraz ykseltsin, yoksa birisi Kishu'nun kulana kuzeyden yasad kle getirdiini fsldayverir! Kaptan tekrar yere tkrd. "Ben Zahn'a hibir ey sylemem. Senin de yerinde olsam, enemi tutardm. Yoksa kendini u kendi elinle yaptrdn temelin iine gml buluverirsin, onu tanyorsun." Bunlar syledikten sonra arkasn dnp gitti. Kleler hemen ie kouldu. Hepsinin zincirleri teker teker skld ve ta iilii ya da marangozluk gibi bir becerilerinin olup olmad soruldu. Byle bir becerisi olanlar anslyd, nk ustalara asistanlk etmek zere ayrlyorlar ve bu ldrc scakta kan kusturan ar ilere verilmiyorlard. Ustaba ona doru yrrken, Anvar kararsz kald. Kama umuduyla, bunlarn dilini bildiini saklamal ve sylenenleri anlamyor gibi mi yapmalyd, yoksa bykbabasndan rendii marangozluk becerisinden bahsedip bu korkun yerde biraz daha fazla yaamann yollarn m aramalyd? Ama bu konuda karar vermek ona kalmad. Ustaba ona doru yrrken kleciba, "Onu alma," dedi. "Onun ortalarda fazla dolamasn istemiyorum. Onu makara ekibine ver." Makarann, antiyedeki en berbat i olduunu, Anvar ksa srede anlad. Yirmi kle talar ina edilmekte olan duvarn zerine karan kaim halatlara aslyorlard. Ne kadar ok ta yukar karrlarsa, duvarlar o kadar hzla ykseliyor, zavall klelerin daha ok ve daha ar almas gerekiyordu. lm oram ok yksekti. Bir ta blok yukar doru kmaya bala

ynca, durmak olmazd. nk o zaman elde edilen hz kesiliyor, tas hzla dyor, kimi zaman da krlyor, bylece ta- ocandan baka bir kaya paras getirilip blok halinde yontulmas gerektiinden ok byk emek ve zaman kaybna ne- 459 den oluyordu. Kishu ise saraynn en ksa zamanda bitmesini istiyordu. Dolaysyla halat ekerken klelerden birinin aya kayar, ya da yorgunluktan yere ylr kalrsa, tan dmemesi iin tekiler onu ineyerek ie devam ederler, bir zamanlar bir insan olan kan iindeki bu et ynn zerinde, ayaklarnn kaymamasna dikkat etmek zorunda kalrlard.

Her ey bitmeyen bir kbus gibiydi. afaktan gn batm- na kadar sren ie, ok nadir olarak ara verilirdi. Yiyecek ok az ve ktyd. Sabah ve akam verilen biraz tahl lapasndan ibaretti. Su, yakc gne altnda duyulan ihtiyaca cevap veremeyecek kadar azd. Zaten klelerin bir ou da gne arpmasndan lyordu. Acmasz muhafzlar ellerinde krbalarla ii gruplarnn arasnda dolayor, temponun dmesine izin vermiyorlard. Sokan cinsten bcekler, bulutlar haliude klelere saldryor; ylanlar ve akrepler, saklandklar taslar kaldrlnca ortaya kp savunmasz iilerin plak ayaklarna, bacaklarna, artk nerelerine denk gelirse hcum ediyorlard. Hayvanlarn zehirleri de hemen ldrmyor, saatlerce ac iinde kvrandryordu. lk gnn sonunda Anvar'n ak renk teni gnete kavrulmu ve kabaran yerler su toplamt. Elleri ve omuzlar halatn devaml srtnmesi sonucunda yara olmu, kanyordu; plak ayaklar ukurlu akll zeminde yarlm, paralanmt. Srtnda krba yaralar alm, ba korkun scaktan srekli zonkluyordu. Kuruyup atlayan aznn iinde dili imiti. Salt acdan ibaret olan hayatnda, geriye tek bir dnce kalmt: almaya devam. Dayan. Akamn mucizevi serinliinde bir baka ekip makaralarn banda sa kalan ama gc tmyle tkenmi ekibin yeri ni al

d. I, geceleyin de mealelerin nda devam etti. Anvar ve gndz vardiyasn oluturan dier kleleri, yksek duvarl bir ambara gtrdler. Burada kanalizasyon namna hibir ey ol- 460 madii iin, ortalk lam ukuru gibi kokuyor, sinek kaynyordu. Kapdan girite herkese birer avu un orbas datlyordu, ierde ta bir yalak amurlu nehir suyuyla doldurulmutu. Bir hayvan srs gibi itiip kakan, susuzluktan lmek zere insanlarn arasnda, Anvar da kendine bir yer buldu. Sonra sendeleyerek kalabalktan ayrld, bulduu bir yere kt. O kadar bitkindi ki hibir ey dnecek hali yoktu, hatta bedenindeki arlar bile, artk beyni kaydedemiyordu. Bir tekmeyle uyandnda, ona sanki sadece birka dakika uyumu gibi geldi. Hi kukusuz gerek bir lml olsayd, bu korkun yere iki gnden fazla dayanamazd. Ama uykusunda, damarlarndaki Byc kan kendiliinden harekete gemi ve ertesi gne dayanacak kadar yaralarn iyiletirmi ve bedenini yenilemiti. Daha fazlasn becerememiti, nk Anvar ifa sanat zerine eitilmemiti ve Miathan onun by gcnn en etkili zelliklerini almt. te yandan iyileme sreci iin gerekli olan enerjiyi kazanabilmesi, iyi beslenmesine ve dinlenmesine balyd. Oysa

bunlarn ikisi de son derece kstlyd. Sonuta gn be gn Anvar'm durumu ktlemeye balad. Kendi kendini iyiletirme yetenei giderek daha az etkili oluyor, yalnzca ektii sefaleti uzatmaya yaryordu. Yine de grevliler onun dayanakll karsnda aknla dnyorlard. Bu soluk benizli kuzeylinin, daha ne kadar dayanaca konusunda bahse tutumaya balamlard bile. Anvar btn bunlardan habersizdi. Bitkin, aclar iindeki bedeni ve akl, yalnzca hayatta kalacak kadar alyordu. Dnmek ok uzaklarda kalm bir lkse dnmt. Geriye kalan yalnzca solgun bir k halindeki yar bilinlilik durumuydu. Bu, inat, pes etmeyen yaama iradesinin bir sonucuydu.

Auriar gzlerini at. nce bir iilikle oyulmu tahta panjurlarn arasndan szlen ay , gz kamatrc yldz ve elmas ekilleri oluturuyor, yatana serilmi ince rtnn zerinde dantel gibi ssl glgeler meydana getiriyordu. D- 461 ncelerini toparlayamyordu. Buraya getirilii puslu bir an gibiydi ve u anda da yar uykudayd. Ama bir ey onu uyandrmt. Bir sorun vard. Ama neydi? Ensesi, kayna belirsiz, ekilsiz bir korkuyla rperdi. ocuka, akld bir drtyle ban yatak rtsnn altna sokmak, o bilinmeyen korkudan saklanmak istedi. Akln bana toplamaya alt; kendi kendine bir sava olduunu hatrlatt. Bir sre ylece hareketsiz yatarak, bu bir eylerin ters gittii duygusunun, kaynan bulmaya abalad. Ah, evet. Bulmutu. Sessizlik. Bu topraklara ayak bastndan bu yana geceler bceklerin ritmik, kula nlatan bir koro halindeki tleriyle dolu olurdu. Oysa imdi hibir ey iitilmiyordu. Aurian sadece kendi kesik kesik nefesini ve kalbinin deli gibi arpn duyuyordu. Odann scaklna ramen srtndan aa buz gibi bir ter indi. Yokluunu hissettii baka bir ey daha vard. Shia! Aurian yalnzca kendi nefes alp verilerini duyuyordu. Odada baka kimse yoktu. Shia gitmiti! Aurian korkuyla evresine baknd. Ama oda git gide daha da kararyordu. Bir ey, pencereden giren ay n emiyor, tketiyor, her eye egemen olan bir karanln iinde bouyordu. Kede bir ey kmldad. Kendisine doru sinsice yaklayordu. Hayr, sessizce kayarak geliyordu. Pencerenin nnden geti. Ne olduunu grnce kannn buz gibi donduunu hissetti. Bu, birer kbusa benzeyen en korkun anlarnn barolnde olan Nihilim'di! Miathan lm Hayaletlerini gndermiti! Aurian hareket etmeyi, klcna uzanmay denedi ama hayr, bunun hibir yarar olmayacakt. lm Hayaleti, geldi, geldi, Aurian'n ok iyi hatrlad kaim, korkun sesiyle bir *

kahkaha att. Kann dondurucu bir souk ve korku dalgas btn vcudunu kaplad. Tlsm! Finbarr'm tlsm! Neydi o? Zihni bir panik girdabna kaplm gibiydi. Dnemiyordu. 462 Hareket edemiyordu. Dili aznda donmu, kollar ve bacaklar yataa yapm gibiydi. lm Hayaleti, Aurian'm zerine kapand. Kocaman azndan salya yerine, zn smks iplikler halinde, sonunda Aurian' yutacak olan, koyu bir karanlk akyordu. Tpk Forral' yuttuu gibi... "Forral! Forral!" "Ltfen, Leydim, uyann!" Aurian gzlerini krptrd. Gr imdi netti. Gaz lambas yla aydnlanm bir odada, yatan iinde oturuyordu. Karsnda, eytann o hain grntsnn yerinde Harihn vard. Gen adam onu omuzlarndan tutmu, sarsyordu. Gne yan yz, aknlk ve korkudan grilemiti. Aurian, sol kolunun sarl ve askya alnm olduunu grd. Boaz ise, lk atmaktan acyordu. Shia yatan yan bandayd. Orada olmayan bir eye kar fkeyle parlayan ksk gzleri, dilerini ortaya karan, ekilmi burnuyla yz bir korku ile kark, kzgnlk maskesi halini almt. Evet, o korkun ey orada deildi artk! Aurian'm karabasan yava yava yok olurken, kedi de gevedi, ne olduunu anlayamaz bir ifadeyle ban iki yana sallad. Kulaklar hl kskt ve kapkara kuyruunun ucu seiriyordu. Grd ryann etkisiyle duyduu ac yavaa zerinden akp giderken, Aurian denetimsiz bir ekilde titremeye balad. Yaralarnn neden olduu gszlk, ryasnda Forral'm feci lmn grmekten perian olmu sinirleri yznden, ruhunda henz kabuklanmam yaralar tekrar almt. Kendini artk tutamayacakt, kriz halinde alamaya balad. Telalanan Harihn, uaa cerrah armasn syledi. Sonra yanna geldi, acemice bir hareketle, gen kadnn srtn okad. "Alamayn, Leydim, alamayn," diyerek aresiz bir ekilde onu teselli etmeye alt. "Sadece bir ryayd. Atei-

niz ykseldii iin kbus gryorsunuz. Ben buradaym. Kara eytannz da burada. Size kimse zarar veremez, sz veriyorum." Sonra cerrah geldi. Aurian bu srt kamburlam, yz k- 463 r kr, yal adamn bacandaki yrtlm kaslar diktiini, hayal meyal hatrlyordu. Adam, dostuna ac ektiren bu beceriksiz yarat bir lokmada yutmamak iin kendini zor tutan Sina'nn korkusundan tir tir titreyerek, iini yapmaya almt. imdi ise stndeki komik beyaz

entariyle ortalkta dolanp duruyordu. yle zavall bir hali vard ki Aurian'n glmesi geldi ama alamasn durduramyordu. Sonunda hkrklarla kahkahalar birbirine kart ve Aurian nefes alamaz oldu. Harign'in ellerinden kurtuldu, kollarn gsnde kavuturarak aresiz bir halde cierlerine hava doldurmaya alt. Aurian cerrahn ayplar gibi k-k-k yaptn duydu, biraz sonra dudaklarnn arasna zorla bir fincan dayand. Souk olduu halde yakc bir tad olan sv onu yle ksrtt ve rtt ki bu kaburgalarnn arasndaki ary daha da artrd. Cerrah, byk bir sabrla, "Derin soluk aln, Leydim, ltfen," diyordu. Sanki kk bir ocukla konuur gibiydi. Ayn anda Aurian Shia'nm saduyulu ve rahatlatc sesini zihninde duydu. Koca kedi, "Yeter artk dostum," diyordu. "Yoksa kendine zarar vereceksin." Aurian, insanst bir g sarf ederek kendine hkim oldu ve svnn geri kalann da iti. iindeki ac veren o dm yava yava ald. Gzyalarn silerek kendini yastklara brakrken, titremesi hl tam olarak gemediyse de sonunda geveyebilmi ti. Harihn de rahatlam grnyordu. "Ruhlarn Oraks adna, Leydim, hepimizi ok korkuttunuz." Cerrah bilmi bilmi, "Hi de deil," dedi. "Yalnzca ate-Q^ i ok ykselmiti. Gnlerdir ok hastaydnz, Leydim. , Leydim." A VVV

rian'n zerine eilip elini alnna koydu. "imdi ateiniz dt, artk kbus grmezsiniz. Ayrca, bebeinizin gvende olduunu bilmek de sizi sevindirecektir." Bebek! Onu tamamyla unutmutu. Cerrah gnlerdir demiti. Yapmas gereken, mutlaka yapmas gereken bir ey vard. ok nemliydi. Aklna ryasnda grd Forral gelince, Aurian tekrar kendini kt ve gsz hissetti. Tanrm, o iren yaratk, diye dnd ve rperdi, aklndan o dnceleri uzaklatrmaya alarak, " arap var m?" diye fsldad. Cerrah glmsedi. "Hastalarm arap istediklerinde, artk iyileiyorlar demektir. Burada arap var m, majesteleri?" Prens endieyle, "mesi doru mu?" diye sordu. "Yani, ila da alyor, stelik hibir ey yemedi." "Bunu hemen telafi edebiliriz." Cerrah kapya gitti, bekleyen uaa bir eyler syledi. Bu arada Aurian olan biteni hatrlamaya alyordu. Cerraha, "Yaralarm ne kadar ktyd?" diye sordu.

Adam yzn buruturdu. "Leydim, bana epeyce i kardnz. Ama kolunuz iyileiyor. Kaburgalarnz atlamt, krlmamt. Bu yaralarnz ok ksa zamanda iyileecekler. Bacanza gelince... Kaslarnz ok kt yrtlmt. Korkarm baz izler kalacak." "Hi nemi yok. yileecek mi, onu syleyin." Cerrah bir sre tereddt etti. "yilemesi gerekir," dedi en sonunda. "Yani, eer ona iyileme frsat tanrsanz, Leydim. En az on gn, hatta mmknse daha fazla, o baca kullanmamalsnz." "Ne?" Aurian hzla yerinden doruldu. Ayn anda kaburgalarnn acsyla yzn buruturdu. "O kadar zamanm yok." "Leydim, bunu yapmak zorundasnz." "Ama yapmam gereken bir ey var. ok nemli!" Bir yandan da o nemli eyin ne olduunu hatrlamaya m yok. li!" alyordu. \

Cerrah ona, mark bir ocua bakar gibi bakyordu. Kalarn atarak, "Siz bilirsiniz," dedi. "Ama eer kaslarnza iyileme frsat vermezseniz mr boyu sakat kalrsnz. En iyi ihtimalle o bacanz tekinden daha zayf kalr. Size izin verin- 465 ceye kadar bu yataktan kalkmamalsnz. Eer bunu yapmazsanz, sonularndan yalnzca kendiniz sorumlu olursunuz." Aurian fkeyle bir kfr savurarak yastn yumruklad. By gcn kullanabilseydi, yaralarn bir anda iyiletirebilirdi. O srada ieri, elinde-scak et suyu dolu bir kapla uak girdi. Cerrah, "iin, Leydim," dedi. "Sonra da arabnz iebilirsiniz." Btn sinirine ramen Aurian midesindeki sorunun yalnzca geirdii duygusal sarsntdan deil, ayn zamanda alktan da ileri geldiini fark etti. orbay istekle iti. Cerrah bu kez ona iinde tatl bir krmz arap olan bir kadeh verdi ve prense, "Hi korkmayn, majesteleri," dedi. "Az nce itii ilala birlikte bu arap onu uyutacak. u anda ihtiyac olduu tek ey uyku. Belki o zaman biz de biraz dinlenebiliriz." Sesinde bastrlm bir kzgnlk hissediliyordu. Uyku lafn duyunca Aurian'm kadeh tutan eli panik iinde kasld. Hayr, uyumamalyd! Ya o ryay tekrar grrse? Ama ok geti. arabn byk bir ksmn imiti ve daha imdiden tatl bir ba dnmesi hissediyordu. Kadehi bir kez daha doldurmalar iin uzatrken kulana kendi kkrdamalar geldi. Cerrah yine, onaylamaz bir edayla k-k-k yapt, sonra omuz silkti. "Belki de daha iyi olur," diyerek kadehi arapla doldurdu. "Ryasnda her ne grdyse, ok kt sarsld. Siz de biraz imelisiniz, majesteleri. ok yorgun grnyorsunuz. Bu .

emir vermiyorsunuz? Yapacak daha nemli ileriniz olmal

nankr kadna gz kulak olmas iin neden bir hizmetiye Ayrca biraz uyumalsnz." Harihn, cerraha sert bir sesle teekkr etti. Bu nemrut adam fazla igzard ama iinde o kadar ustayd ki tahamml etmek zorundayd. Khisal yanan gzlerini yorgun bir tavrla ovuturdu ve tamamen igdsel bir kararla arenada hayatn kurtard bu esrarengiz kadna bakt. Huzur iinde uyuyordu. Az nce yaad dehet, imdi yznden uup git- 466 misti. Ona bu kadar ac veren rya neydi? Haykrd isim, kocasnn ismi miydi? Hkimlerden soruturmu, byk bir olaslkla dul kaldn renmiti. Cerrah da onun bir bebek beklediini sylyordu. te bu inanlmazd. Bu halde arenada gsterdii performans bir mucizeydi. inden cesareti nedeniyle onu sessizce selmlayarak eildi, ince araf daha sk bir ekilde omuzlarna rtt. Kara eytan ban kaldrp kocaman beyaz dilerini gstererek kt kt tslad. Harihn, tedirginlikle kara kediye bakarak, "Tamam, sakin ol," dedi. "Artk ona hibir zarar vermeyeceimi anlam olmalsn." Shia ban kocaman penelerinin zerine koyarak, prense kzgn kzgn bakmakla yetindi. Aurian hasta yatt mddete onun yanndan ayrlmam, dostuna yaklaan herkesi kukuyla izlemiti. Hizmetilerin ou odaya girmeye bile korkuyorlard. Cerrahn dn tutmaya karar veren Harihn, kendisine de arap koydu. Yerden tavana kadar oymal tahta panjurlar ap elinde kadehiyle ay nn aydnlatt, huzur dolu baheye kt. Burasn ne kadar ok seviyordu! Duvarlarla evrili, zemini imenle kapl, iekleri ve aalaryla bu kk bahe, onun iin, kurak ehrin ortasnda yeil bir smakt. Baheyi, esir edilip bu kk ama enfes saraya gelin getirilen annesi yaratmt. Kk saray, nehrin gney yakasnda, arenann ve Khisu'nun grkemli malikanesinin kar yakasmday- d. Annesinin Kral ve hareminin bulunduu sarayda yaamay reddetmesi, ldrlmesinin nedenlerinden biriydi. Xiang, lkesinin her eye boyun een kadnlarna alkt. Karsnn gururuyla ve kendisini, zorla Xandim'den, kendi halkndan ayran adama kar saklamad nefretiyle baa kamamt. tP

Harihn, imenlik alan geerek sazan balklarnn altn parltlarla yzd havuzu evreleyen mermer duvara oturdu. Ay nn yansd suyun zerini kaplam aacn kocaman beyaz tomurcuklarndan yaylan koku, insann ban dnd- 467 ryordu. Ama onun akl baka yerdeydi.

Bunca yldan sonra hl annesini zlyordu. Onu, uzun kahverengi salarm, prl prl gzlerini ve babasnn gaddarlnn bile boyun ediremedii, cesur ruhunu ok net olarak hatrlyordu. Harihn de onunla ayn nedenlerle bu kk sarayda yayordu: Bamszln korumak ve Xiang'tan mmkn olduunca uzak durmak iin. Ama burada ac da ekiyordu. Bu saray, annesinin anlaryla doluydu. Belki de bu kendi suuydu, nk hibir eyin deitirilmesine izin vermemiti. Bu kzl sal yabancy, annesinin eski dairesine yerletirdiinde, uaklardan bazlarnn hafife kalar kalkmt. Ama bu ona yaplacak en doru ey gibi gelmiti. Bu kadnn gl ruhu, cesareti ve gururu, arenada teslim olmay reddedii ona annesini hatrlatmt. Belki de kontrol edemedii bir drtyle bu kadnn hayatn kurtarmasnn nedeni buydu, nk annesi ldnde onu kurtaramayacak kadar kkt. Tabii o zamandan beri bu hareketi zerine dnme frsatn bulmutu ve ona bunu yaptrann tam olarak ne olduunu kendi kendine sormutu. Bu kadn hakknda bildii tek ey ismiydi: Aurian. Nereden gelmiti? Nasl bir gemii vard? Bir kadn olarak bu kadar iyi dvmeyi nereden renmiti. Kuzeyin cad soyundan gelen bir Byc olduunu bilmek prensi korkutuyordu. Geri ona, tad bu bileziklerin by gcn sfrladna ilikin gvence vermilerdi. Ama yine de yutamayaca kadar byk bir lokma srm olabilir miydi? rnein, Aurian' kurtarmann, u dehet verici Kara eytan evine almak anlamna geleceini hi dnmemiti. Khisu, tabii ki ona fena halde kzmt. Ama bu hi de yeni bir ey deildi.

Xhiang' dnnce, yapt eyin avantajlar olduunu kabul etmeliydi. Babasnn ve yeni gelinin yzndeki o fkeden delirmi yenilgi ifadesini grmek ok hotu. Pekiyi ama 468 kadn neden savann lmesini istemiti? Harihn, iki kadnn ayn gemiyle buraya geldiinden emindi. ehirde ayn zamanda ortaya kan, iki yabanc kadn rastlant olamazd. Kendi kendine glmsedi. Eer bu esrarengiz kadn, yeni kralie hakknda, hem de onun aleyhine baz bilgiler verirse, eline Khisihn'e kar yeni ve ok etkili bir silah gemi olacakt. Harihn'in yzne ac bir glmseme yayld. Babasnn kendisine duyduu nefret kimse iin sr deildi. Bu bakmdan Aurian ona yardmc olabilirdi. Bir eytan gibi dvtn kendi gzleriyle grmt. Ayrca bir de yannda kendi gerek 'eytan' vard! birlikte muhteem bir ekip olabilirlerdi. Khisal kendi kendine bir kez daha glmsedi. Belki de onun hayatn kurtararak en doru karar vermiti. Aurian uyandnda gn aydnlanmt. Prens gitmi, yatan yanndaki koltukta yabanc birisi uyuyordu. Adam dev gibi bir eydi. Ama Shia'nm yatan ayak ucunda kvrlm, kuyruuyla da burnunu rtm uyuduunu grnce, yeni muhafznn gvenilir biri olduunu anlad. Acaba kendisine

yiyecek bir eyler getirebilir miydi? Zihni imdi tamamen akt ama bu kez de karn fena halde ackmt. Uzanp adamn koluna dokundu. Kocaman adam birden kendine gelip sulu bir ifadeyle ona bakt. Aurian gzlerinde korkuyu okuyunca onu yattrmak istedi. "Merak etmeyin, uyumanzda hibir ktlk yok. Herkes uyuyordu," diyerek her eyden habersiz Shia'ya bakp glmsedi. "Yalnz... ok am. Bana yiyecek bir eyler getirebilir misiniz? Ve biraz da liafa?" Arenada olduu sre iinde bu iecee baml hale gelmiti. Dev adan hemen ayaa kalkt, dazlak kafasyla onaylad. Geni bronz rengi yzne utanga bir glmseme yayld. Au- rian'm gzleri iri iri ald. Bu adam iki metreden daha uzun

olmalyd. Omuzlar yle geniti ki Aurian onun kapdan nasl geebileceini merak etti. Adam eilerek onu selmlad ve koca gvdesinden beklenmeyecek bir eviklikle odadan kt. Ksa srede dnd. Elinde neredeyse omuzlan kadar geni 469 bir tepsi vard. zerindeki yiyecekleri grdnde, Aurian gnn hangi saatinde olduklarn bilmiyordu ama kahvalt zamannn getiini anlad. Umurunda deildi, aznn suyu imdiden akmaya balamt. Youn bir orba ile kzarm bir kmes hayvannn yan sra meyve, peynir, bal ve her zamanki yass ekmek vard. Tepside ayrca bir srahi dolusu arap ve bir kap da liafa duruyordu. Aurian, "Bu tam bir ziyafet!" dedi. "Teekkr ederim... ok teekkr ederim." O anda Shia da yerinden kmldad. Yiyecek kokusunu alm, sar bal rengi gzlerini tepsiye dikmiti. Aurian i ekti... Yemeini dostuyla paylamak istemediinden deil ama... Neyse ki dev dostu onu da unutmamt. Koltuunun altnda beze sarlm kocaman bir ey tutuyordu. Tepsiyi braknca serbest kalan eliyle bezi at. iinden kan kediye hi korkmadan uzatt. Bu kocaman bir para i etti. Aurian, hayretler iinde, Shia'nn yksek sesle mrldanarak yzn adamn eline srttn grd. Aurian dev dostuna, "Teekkrler," dedi. "ok dncelisiniz. Shia! Hayr, yatan stnde yiyemezsin! Ltfen!" "Nedenmi o? Ben de am." Shia ona kzgn kzgn baktktan sonra, aznda tad yemeini srye srye baheye kard. Aurian daha fazla bekleyemeden yemee saldrd. Adama, az dolu bir halde, "Adnz ne?" diye sordu. Adam ona bakt, ban iki yana sallayarak elleriyle bir eyler anlatmaya alt. "Ad Bohan'dr. Sana cevap veremez, nk konuamaz."
V

Harihn ieri girdiinde Bohan secdeye vararak alnn yere srd. Prens, umursamaz bir iaret yapt ve dev adam odadan kt. "Onu sana gz kulak olmas iin grevlendirdim. Hadm edilmitir."

Aurian, "Zavall adam," diye kk bir lk att. "Ne vahice bir ey!" Harihn ararak ona bakt: "Vahice mi? Neden? Sarayda- 470 ki btn kadnlara hadm olmu erkekler hizmet eder. br trl saray kadnlarnn kutsallklar nasl korunabilir ki?" Aurian rperdiini hissetti. Aklna Anvar gelmiti. Anvar! Ulu Chathak! Onu nasl unutabilmi ti? Prens omuzlarn kaldrd. "Hibir zarar yoktur. Sana iyi hizmet ediyor mu?" Harihn yatan ayak ucuna rahata kuruldu ve hi ekinmeden kzarm hayvann bir budunu koparp yemee balad. Aurian, etinden daha fazla vermeye pek hevesli olmadndan azn koca bir et parasyla doldurdu. Harihn, "Kendini nasl hissediyorsun?" diye sordu. Auri- an cevap verebilmek iin azndaki lokmay glkle yuttu, bir yudum arabn ardndan derin bir soluk ald. Aurian, yemeini gstererek, "A," diye cevap verdi. "A hissediyorum." Sonra da kaba davrandn dnp piman oldu. Ne de olsa bu adama ok ey borluydu ve gsterdii iyi niyetin devam etmesinde kar vard. Prens hogryle glmsedi. Aurian, yakkl bir adam diye dnd. Dalgal gr siyah salar, dz kaim kalar ve kara, parlak gzleri vard. Yz babasndan daha az keli, daha yumuak ve daha az kurt ifadeliydi. Ama yine de zerinde ayn gururlu havay grmek mmknd. Vcudu ince ama glyd. Aurian, ondaki bu tepeden bakan koruyucu havaya kzmaya balamt. Kendini tutmaya alarak, "zr dilerim, majesteleri," dedi. "Yeni uyandmda kendimi hibir zaman ok iyi hissetmem." Prens, ona ok zel bir ltufta bulunur gibi, "Bana Harihn diyebilirsin," dedi. "Yemeini yerken konumamzda da benim iin bir saknca yok." Aurian, dilerini skarak, iinden, saol, dedi. "ok teekkr ederim," dedi yksek sesle. "Sen de bana Aurian diyebilirsin."

Harihn'in kalar hafife havaya kalkt. "Tamam." Aurian'm iinden, kucandaki tepsiyi bu kendini beeni adamn suratna frlatmak geldi. Ama kendini tuttu. Yemek gzeldi ve ona ihtiyac vard. Gzlerini, Prensin gzleri- 471 ni iine dikti. "Harihn, beni neden kurtardn?" Prens glmsedi. "Benden korkman gerekmez. unu bil ki bana ln deil, dirin gerekli. Beni anlyor musun, sana ve - tabii bana yardm etmeye

raz olursa- Kara eytanna ihtiyacm var. Arenada nasl dvtn grdm. Beni koruman iin dv sanatna ihtiyacm var. Babam hayatma kastediyor, yeni karsndan bahsetmeme gerek bile yok tabii. Eer ona bir varis dourursa..." Bir el hareketiyle boaznn kesileceini anlatt. Aurian, aznn ak kaldn fark etti. Dnmek iin zaman kazanmak amacyla hemen azn yiyecekle doldurdu. Neredeyse onunla burada neden kalamayacan anlatmaya balayacakt ki gen Prensin tmyle kendi sorunlarna younlam olduunu ve Aurian'm dertlerini dinleyemeyeceini anlad. Ayrca Anvar' buluncaya kadar zaten kendisi de oradan ayrlamazd. Ve daha da nemlisi, glerini kullanmasna engel olan u bilezikleri karmann bir yolunu bulmalyd. Prens kalarn atm ona bakyor, besbelli ki bu gen kadnn Prensin koruyucusu olma dncesinden neden mudu- luktan havalara umadn anlamaya alyordu. Aurian acele acele, glmsemeye alarak, "zr dilerim," dedi . "Bana nerdiin bu erefli grev karsnda dilim tutuldu, ne diyeceimi bilemedim. Ama... cerrah durumumu aklamtr. Karnmdaki bebek byynce nasl size koruyuculuk edebilirim?" Harihn omuz silkti. "Bu nazik meseleyi benimle byle ak ak konutuun iin seni takdir ediyorum, elbette." Prensin dudaklarmdaki tatsz kvrm, sylediklerinde ok da samimi olmadn gsteriyordu. "Ancak, bu bir sorun olmayacak. Yannda Kara eytann olacak. Hem hamileliin, muh-

temel suikastlarm gvende olduklar konusunda yanltabilir. Hamile bir cariyenin, bir savann yeteneklerine sahip olabileceini kim dnebilir?" Aurian azndaki lokmay yutamad. Tekrar soluk alabilecek bir hale gelince nndeki tepsiyi itti, itah filan kalmamt. "Cariye mi dedin?" Harihn'in gzleri byd. "Seninle evlenebileceimi dnmyorsun, deil mi? Halkm Khisihn'lerinin yabanc bir Bycyle evlenmesine asla onaylamaz!" "Elbette dnmyorum! Beni koruyucu olarak istediini sanyordum; beni ... bir... bir..." Aurian fkeden konuam- yordu. Deminden beri sakin grnmek iin gsterdii aba bir anda uup gitmiti. "Sen akln oynatm olmalsn!" Harihn yzne yle iyilik dolu bir sabr ifadesi vermiti ki, Aurian onu bomak istedi. "Cerrah byle ar tepkiler gsterebileceini sylemiti," dedi. "Hamilesin ve bu yzden u anda kendini denetleyemiyorsun. Ayrca hkimlerden hikyeni dinledim. Yeni dul kalm bir kadn olarak, aklnn ok da banda olmamasn anlyorum. Ama sen de unu anlamalsn: Bu lkede bir kadnn kendisini ynetecek ve koruyacak bir erkei olmadan yaamasna izin verilmez. Baka trl nasl olabilir ki? Bir erkein

korumasna, bir eve ve ocuun iin bir gelecee ihtiyacn var. Eer bu saray terk edersen, yasalar iler ve en iyi ihtimalle klelie, ya da arenaya geri dnersin. ocuun, bir kez daha byle hrpalanrsan sa kalr m? Sen sa kalr msn? Sanmyorum. Kendi lkende bu ilerin nasl olduunu bilmiyorum ama burada, bir dul, ya kocasnn kardeinin, ya bir akrabasnn, ya da en yakn arkadann evine cariye olarak gider. Adam isterse onunla evlenir. Sen burada bir yabancsn ve sana bu iyilii yapacak benden baka kimse yok. Sana bu teklifi yapmakla ne byk bir eref verdiimi anlayabilecek durumdasn umarm." Tanrm! Bu ne kendini beenmilikti! Aurian, o aptalca

kayp koca hikyesini anlatt iin kendine, kadn bir mal gibi birilerine devreden bu iren yasalara, kendisine iyilik yaptm sanan, u tfl dangalaa lanetler okudu. Bu ne yzszlkt! Sonra kendini toparlad ve yldrm hzyla dn- 4-73 meye balad. Belki de Anvar'm kocas olduu masal iine yarayacakt... Tabii eer onu bulabilirse.... Derin bir nefes ald ve arafn altndan parmaklarn aprazlayarak sze balad. "yi ama" dedi, "kocam ne olacak?" Harihn'in kalar atld. "Aurian, kocan ld." "Ama ya lmediyse? ldnden emin deiliz." Bu szleri sylediinde, gznn nne Forral'n yz yle net bir ekilde canland ki Aurian boazndan ykselen bir hkr zorlukla bastrd. Forral, beni affet, diye iinden geirdi. "Ya kagelir ve benim baka bir adamn cariyesi olduumu renirse?" Aurian sesini zellikle titretti. "Ltfen, Prensim, bir emir verirsen hemen onu aramaya karlar. Sana yalvaryorum. Yabanc bir lkede yalnz bir kadn olarak merhametine smyorum." Yaltaklanmak Hkimler karsnda ie yaramt. Prens de ayn oltay yutacak myd? Aurian gzlerine yalar doldurmaya alrken, Prensin yznn daha da sertletiini grd. Prens, "Aradn kiiyi bulmamz imknsz," diye kestirip att. Aurian ie yaramad, diye dnd. Anvar' bulmak filan istemeyecektir, nk beni kendine istiyor. Ama srar etmekten baka aresi yoktu. "Bulmak imknsz m? Sapsar salar, ak renk teni ve mavi gzleriyle de mi? Bu ehirde bir bakta dierlerinden ayrt edilir. Sara'yla birlikte getirilmiti. Onu gren biri mutlaka vardr." "Elbette! Tam da bu nedenle, eer grlseydi, imdiye kadar mutlaka duyulurdu. Hey, ne dedin sen? Sara m? Yani yeni Khisihn? Nasl yani?" Gzleri birden dikkat kesilmiti. Au- rian ard. Bu adama birden ne olmutu byle? Bu ani ilgiyi kendi yararna kullanabilir miydi?

"Sara ondan bahsetmedi mi?" "Elbette bahsetmedi! Bahsetmeli miydi? Yoksa onunla beraberler miydi? yleyse onun varlndan neden hi sz et- 474 medi? Babam onun aleyhine dndrecek bir ey olabilir mi bu?" Harihn nefes almadan sorular art ara sralad. Evet, btn mesele buydu! Aurian rahatladn gizlemeye alt. Eer bu yeni durumu iyi deerlendirirse her ey yoluna girebilirdi. Yzne akn bir ifade verdi. "Anvar'dan Khisihn'e sz etmemesi anlalr bir ey. O, Anvar'm cariye- sidir. O yzden benim lmemi istedi, Harihn. Onun srrn ak etmemden korkuyor. Ama eer Anvar hl yayorsa, bu gerek baban ok zor bir duruma drebilir." Prens muzaffer bir kahkaha att. "Ah!" diye bard. "Yatrmmn karln bana vermeye baladn bile. Hayatn kurtardm zaman ikinizin bir ekilde birbirinizle balantl olup olmadm merak etmitim, iki yabancnn ayn anda ehirde grnmesi rastlant olamazd. Sevgili yeni Khisihn'inin baka bir adamn cariyesi olduunu duyunca babamn ne diyeceini merak ediyorum." Aurian derin bir nefes ald. Ne kadar masum grnyor olmalyd! Korkmu gibi yaparak, "Sara bunu duyar duymaz, benim yalan sylediimi syleyecektir, Khisu da ona inanacaktr. Bu durumda ikimizin de ba derde girer," dedi. Ha- rihn'in yz tekrar asld. Aurian devam etti: "Bu gerei kantlayabilmelisin. Bu da ancak Anvar' bulursan mmkn olabilir." Prensin yz aydnland. "Ruhlarn Oraks adna! Sen ok akllsn. Bunu hi dnmemitim. Yabanc bir cad olman ne talihsizlik! Sen babamn yanndaki dii akaldan ok daha iyi bir Khisihn olurdun! Sen ln btn hazinelerinden daha deerlisin!" Biraz tuhaf bir iltifatt ama Aurian aldrmad. Harihn ayaa frlad. bir adamm gndereceim, aramaya oradan Aurian, mthi rahatlayarak, "Harihn, sana nasl teekkr edeceimi bilemiyorum," dedi. "Ayaa kalkar kalkmaz bu iyiliinin karln sana deyeceim, izin verirsen, zel muhafzna kuzeyin dv tekniklerini reteceim. Eer baban 475 canna kastedecek olursa, karsnda ok gl bir koruyucu bulacak." iinden, hem de ben buradan gittiim zaman korumasz kalmazsn, diye devam etti. Harihn, "Sana iten teekkrlerimi sunuyorum," dedi. Yzndeki kendini beenmi ifade gitmi, yerine minnet gelmiti. Aurian onun babasndan ok korktuunu ve ok yalnz olduunu anlad. Oysa kendisi onu haince aldatyordu. nce gvenini kazanyor, sonra ondan gelebilecek her trl yardmdan en iyi ekilde yararlanmay planlyordu, ii bitince de onu brakp gidecekti. O an kendinden nefret etti. Miathan'n ktlnn ucu daha nerelere kadar uzanacakt? Sonunda kendisini de iine mi

ekecekti? Aurian kendini zorlayarak glmsedi. Ama iinden, rperiyor ve yapt ey nedeniyle kendinden ireniyordu. "Rica ederim," dedi. "Sana yardm etmek benim iin bir ayrcalktr." inden, Tanrlar beni korusun, diye dnd. 25 TUTSAKLAR Gece Kaaklar bir bal peteini andran, bu gizli maaralarda barnyorlard. Maaralar dizisine denizden, dalgalarn hi durmakszn dverek kayalklarda atklar bir tnel araclyla giriliyordu. Suyun, bir geminin rahata seyredebilecei derinlikte olduu, bu az, geni bir maaraya alyordu. Maara, dik uurumun altndaki kck bir boluun binlerce yl dalgalar tarafndan dvlerek geniletilmesi sonucunda olumutu. Yumuak bir eimle denize ulaan akllk kumsal, bir kavis izerek, maaranm arkasnda karlkl olarak ykselen dik yamalar evreleyen, derin sularda kayboluyordu. Bu ekilde olumu doal havuzda drt kk gemi demirlemiti. Gemilerin gvdeleri ince ve hzl seyredecek ekilde tasarlanmt. Pruva balarndaki heykeller, efsanevi yaratklara duyulan hayranl dile getiren, byk bir sabr ve ustalkla oyulmu, boyanmt. Bir grup kk kayk da ykselerek, dz kayalk bir set meydana getiren sahilde balanm duruyordu. Setin arkasnda, kaaklarn yaad birbirine bal koridorlara ve odalara alan, karanlk kap azlarnn grld, bir duvar ykseliyordu. Maara, dorudan kayaya aklm dirsekler ya da zemine aklm yksek tahta direkler zerindeki g az lambalan ve

mealelerle aydnlatlmt. Duvarlarda prl prl parlayan ince maden damarlar ve doal mika krklar, meale ve lambalardan yaylan kk gkkua krpntlar halinde yanstyor, gzyalarn aydnlatyordu. 477 Buradan ayrlmak istemiyordu. aylk sre iinde burasn evi gibi benimsemiti. Bu mekna duyduu sevgiye karan sululuk duygusu karsnda, bana burada bir hayat saladlar diyerek, kendi kendisini hakl karmaya alyordu. Dulsina'nm kz kardei Remana, ona kollarn am ve ok iyi davranm ama sanki krlacak bir eymi gibi stne de titrememiti. Gece Kaaklar'nn gizli dnyasnda, herkes bir ie yaryordu; Zanna kocaman maarann aznda bir sre durup buraya ilk geldii gn dnd. Bitkindi ve iliklerine kadar slanmt. Ama hi korkmamt. Dulsina'nm btn rahatlatc konumalarna ramen, kaak gruhunun onu kabul etmekte gsterdikleri isteksizlik, Zanna'y kukuya drmt. Gizli snaklarn onunla paylamaya gerekten

hevesliler miydi? Ama Vannor'un kz, kucanda kpr kpr Antor'la geminin yaylanp duran iskelesinden korkak admlarla indii andan itibaren, Remana onun iin bir huzur ve gven kayna olmutu. Uzun boylu, kr sal, kz kardeinden daha yal ve iman olan ama ayn dimdik durua, eviklie, zeki, parlak gri gzlere sahip olan Remana, bir koluyla Antor'u kucana alm, dier kolunu da bitkin gen kzn omuzlarna dolam - t. Zanna aklama yapmak iin azn am ama kadn, szck yamuru halindeki abuk abuk konumasyla laf azna tkayvermiti: "Aldrma ocuum... Sen ok yorgun grnyorsun. Bu ie yaramaz adamlar karnn doyurmay akl edememilerdir, deil mi? Evet, tahmin etmitim. Ah, erkek^V ler! Akllarn balarna getirmek iin krei kafalarna indirmek zorundasn. Efendim? Dulsina benim iin bir mektup mu verdi? Mucize vallahi! Evet, buraya mesaj gndermek tP

zordur, biliyorum ama kz kardeim de mektup yazma konusunda inanlmaz bir tembeldir, ite geldim, hayatm. Buras mutfak. imdi seni bir gzel doyurur ve strm." Remana bir yandan konuurken, bir yandan da sersemlemi haldeki Zanna'y, o zaman ona labirent gibi gelen, birbiriyle balantl koridorlardan, maaralardan geiriyordu. Sonunda alak, kemerli bir kapdan, ortak komnal mutfak olarak kullanlan, scak, gzel kokulu maaraya ulatlar. Gece Kaaklar topluluunda mutfak grevinin bile sosyal bir yeri vard. Hayatta kalmann gerektirdii daha zor ileri yapmaya gc yetmeyen yallar ve ocuklar mutfakta grevlilerdi. Bu ekilde herkes, ocuklar bile, bu smsk birbirine bal topluluun refahna katkda bulunuyorlard. Bir tr ait olmak duygusu ok kk yalarda alanyordu. Zanna, bunun iyi bir sistem olduunu dnd. En azndan ehirdekinden ok daha iyiydi. Orada yoksullar kleydi. Kk ocuklar ve yallar pis sokaklarda dileniyorlar ya da yaayabilmek iin su ilemeye itiliyorlard. Lambalarla prl prl aydnlatlm mutfak konuan, glen insan sesleriyle doluydu. Ocaklarda yanan atelerin yumuak kzll isli duvarlara vurmutu. Sabahn ok erken saatleri olmasna ramen maarann ii ar kovan gibiydi. Yeni yetimekte olan bir gen kz yukarda, kayalk yamacn zerindeki ayrlkta kk sry otlatan kei obanlarndan biriydi- maarann arka tarafnda, kayalklarn arasndaki bir atlaktan yol bulup ieri dolan denizin meydana getirdii, kk glcn buz gibi suyunda saklanan tenekelerin iine taze st dolduruyordu. Ocaklardan birinin kenarna oturmu ocuu, bir kazan dolusu yulaf lapasn kartry yanndaki aydanlktan, kurutulmu

ieklerden ve kayalklardan toplanan deniz yosunlarndan yaplm, mis kokulu bir ayn buhar ttyordu. Bir yal adam, nasrl elleriyle balklan temizliyor, kars onun temizledii balklar tepsi iinde piirivy rin iine taze st urmu, bir olan ryordu. Hemen

yordu. Yal bir kadm, bir kase iinde mart yumurtalarn rpyor, bu yumurtalar toplamak iin sarp kayalklara trmanm olan kk bir olanla kz, banda durup a gzlerle onu izliyordu. Yeni pien ekmein kokusu az sulandryordu. Antor maara iinde byk bir heyecan yaratt. Birka saniye iinde balk elerinden oluan bir grup yal, grltc kadm onu elinden alm, ykam, doyurmulard. imdi de onu hoplatp zplatyorlar, sevip okayp martyorlard. Remana bir sre onlar izleyip kk olanla oynamaya dalp kahvalty ihmal etmeyeceklerinden emin olduktan sonra, dikkatini Zanna'ya evirdi. Onu ocan yanma oturtup eline kocaman bir kase yulaf lapas, bir fincan buhar tten ay, frndan yeni km bir somun ekmek ve keskin kokulu kei peyniri verdi. Kendine de ay koyarak, ocan br kenarna oturdu, Zanna karnn doyururken, kendisi de Dulsina'nm mektubunu okumaya koyuldu. "Vah vah vah! Zavall kzm! Neler ekmisin!" Remana gzlerini mektuptan kaldrp dikkatle onun yzne diktiinde, Zanna yanaklarnn kzardn hissetti. "Hi merak etme, ocuum, burada her ikinize de ok iyi bakarz. Yanmzda ne kadar istersen o kadar kalabilirsin. Burada sana iyi davra- nlacandan, ok iyi davramlacamdan emin olabilirsin." Bylece Zanna'mn hayatndaki en mutlu gnler balam oldu. Ona Remana'nm yaknnda bir oda vermilerdi. Dierleri gibi onun odas da bu maaralar labirentinde yllarca yaayan Gece Kaaklar tarafndan kayann iine kazlp perdeyle ayrlm, kk bir oyuktu. Maaralar, son derece ilgin ve deiik bir ekilde denmiti. Eyalar dalgalarn tad tahta ve ktklerden yaplmt. Yerlere, canl renkli eski kuma paralarndan yaplm kilimler seriliydi. Tavanlara asl kaim rgl alar, duvarlardaki rutubeti alyordu. Yalnzca mutfakta, ortak yaama alannda ve iliklerde ocak yanyordu ve havalandrma kayalarn arasndaki doal atlaklardan salanyordu.

yord Zanna, Remana'ya, "Dumann grnmesinden korkmuyor musunuz?" diye sormutu.

Remana, "Hayr, hi," diye cevap vermiti. "Birincisi, ka- 480 yatklarn atlaklar arasndan yukar kncaya kadar duman namna pek bir ey kalmyor. kincisi... " Remana sesini al- altp gzlerini iri iri at. "... sahilin bu terk edilmi ksmna kimse gelmez. nk buralarda hayaletler var..." Zanna, korkuyla, "Hayaletler mi?" dedi. Remana kahkahalarla glmeye balad. "Zanna, yznn halini bir grmelisin! Korkma, korkma. Az ilerde koca bir kaya var, koyun en ucunda. Dimdik gkyzne uzanan, kapkara, zellikle ay nda kt kt parlayan bir kaya. Gece Ka- aklar'nn ilk eflerinden biri olan, Leynard'n bykbabas, bu evrenin yerli balklar ve obanlarnn fena halde batl inanlara sahip olduunu fark etmi ve baz "hayalet hikyeleri" uydurmu. te, tan etrafnda geceleri yanp snen klar, rzgrn uultusuna karan garip sesler, grnmeyen atllarn nal sesleri, bildiin trden aptalca eyler..." Remana bir an iin durdu, kalar hafife almt. "Kabul etmeliyim ki hayvanlar da bu kayadan biraz korkar ama her neyse, endie etmeni gerektirecek hibir ey yok. Aslna bakarsan bu taa teekkr borluyuz, bizim burada gven iinde yaamamz salyor. Ama sen yine de atla gezerken oraya gitmemeye dikkat et, nk at rkp seni srtndan atabilir." "Ata binmeyi renebilir miyim?" Zanna taa ilikin duyduklarn unutmu, sevinten uuyordu. "Yani baban sana ata binmeyi retmedi mi?" Remana hayretle ona bakyordu. "Dulsina'dan Vannor'un kzlarnn zerine ok titrediini duymutum ama bu da biraz fazla olmu! Tabii ki burada ata binmeyi renebilirsin. Bu, her gen kzn bilmesi gereken bir eydir. Daha sonra, mevsim elverdiinde sana yelkenli kullanmay da retirim." yle de oldu. Remana szn tuttu ve vakit geirmeden

Tarnal adnda gen bir kaaky Zanna'ya ata binmeyi retmekle grevlendirdi. ok gemeden Zanna, her gn, daha dorusu k mevsiminin izin verdii her gn, sar sal olanla at binmeye gitmeye balad, at binmeye doyamyordu. Ge- 481 ce Kaaklar'nn son derece hzl, salkl ve yere salam basan midillilerden oluan bir at srs vard. Adar, genellikle ayrlklarda kendi balarna dolanrlar ama akam oldu mu, az gr katrtmaklaryla gizlenmi bir geitten girilen, dar, eimli bir tnelden maaralara dnerler ve frtna dou kylarn dverken maaralardan iindeki gvenli ahrlarna ekilirlerdi. Zanna, Tarnal'la birlikte ktklar atl gezilere baylyordu. Kaaklarn maarasnn stndeki uurumun tepesinden manzara doyulamayacak kadar gzeldi. Aada, sa tarafta hilal eklinde bir

kumsal, prl prl parlayan deniz, bir duvar gibi ykselen kayalk ve arkasndaki bombo, geni gri-yeil bozkrlar vard. Zanna, siyahl beyazl kaba tyl, ok sevdii midillisine Piper adn vermiti. Kaak olanla birlikte, birisi koyu kahverengi, dieri altn sars salarm rzgrda dalgalandrarak, kilometrelerce at koturuyorlard. Akam st alacakaranlkta, souk k rzgrnda atlam elleri ve yz- leriyle alabildiine mutlu dnyorlar, Remana tarafndan bu kadar ok darda kaldklar iin tatl tatl azarlanp scak orbalarnn bana oturuyorlard. Babasn ok zlemekle beraber, Zanna kendisini gerek yuvasna kavumu hissediyordu. lk bata neden ortalkta kaaklk iine dair hibir iz grmediini merak etmiti. Remana glerek ona, "Yo, hayr, kn olmaz ocuum," demi. "Bu bizim dinlenme mevsimimiz. Deniz, yln bu zamanlarnda tehlikeyi gze alamayacamz kadar sert olur. Dorusunu sylemek gerekirse, i de az olur." Remana, Zanna'ya, arlkl olarak ilerinin ne olduunu anlatmt. Sahil kyleri arasnda gemilerle mal * Bylece halk, Tccar Loncasnn koyduu ar v meksizin, yrede yetien yiyecek maddeleriyle el sa: lerini dei-toku ediyor, br trl hibir zaman elde edemeyecekleri baz lks ihtiyalarn karlayabiliyorlard. Re- mana, "Tabii, Lonca nm Ba olan baban resmi olarak byle 482 yasad ilere karyd," diye izah etti, "ama ta iinde o, tccarlarn yeterince kazandn, kyllerin ise emeklerinin karlnda birazck daha fazla lksn tadn kartmalar gerektii inancn tayordu. Hem..." Remana Zanna'ya gz krpt, "ayrca gneylilerle aramzda ortaklk meselesi de sz konusuydu. En azndan bir zamanlar sz konusuydu." Remana'nm yz glgelendi. Baka hibir ey sylemedi. Zanna onun Ya- nis'i dndn anlamt. Zanna kendi kendine sz verdi; Yanis'in tekrar ortaya kma zaman geldiinde, gneylileri yenmesine yardmc olacak bir plan gelitirecekti. K gnleri gelip geerken, Zanna kaak dostlarndan pek ok ey rendi. Yal adamlar ona maarann dnda, denizin oluturduu havuzlarda oltayla balk tutmay retmiti. Zanna onlardan, sular ekildiinde, baka gemiler tarafndan barnaklarnn grlmesini engelleyen kayalklarda, yenge sepetleri kurma dersleri de almt. Remana da ilkbaharda, hava yumuaymca, su altna saklanm kayalklarn oluturduu ok tehlikeli kylarda tekneyle seyretmenin srlarn reteceine dair sz vermiti. Kn, gen ve gl erkekler zamanlarnn ounu gemilerin ve donanmlarnn onarm ve bakmna harcyorlard. Darda kar frtnalar ortal birbirine katarken, kadnlar Zanna'ya balk alarn, halatlar ve yelkenleri tamir etmeyi, souk kayalarn zerinde ayaklarn scak tutmak iin, paavralar gevek dokunmu uvallarn ilmekleri iinden geirerek

kilim yapmay rettiler. Ayrca kayalk duvarlara astklar, maaralarn karanln parlak renklerle aydnlatan, o gzel ve karmak dokumalar yapmay da gsterdiler. Bunlar, gen kadnlar arasnda sohbet, kahkaha, dedikodu ve akalamayla geen dosta, ok gzel zamanlard. En ok

0 yakkl, rzgrn bronzlatrd gen erkekler hakknda, kim kimi seviyor, kim kimle evlenecek gibi konular konuuluyordu. Byle zamanlarda Zanna hep dinliyor, dncelerini kendine saklyordu. Her ne kadar, Tarnal bir glge gibi onun pe- 483 sinden ayrlmyorsa da o Yanis'ten bakasyla evlenmeyecekti, nk onu daha ilk grd gnden beri seviyordu. Neyse ki ya da belki ne yazk ki Gece Kaaklar'nm efinin Zanna'nm kendisine bitii kaderden haberi yoktu. Artk hibir zaman da haberi olmayacakt, nk Zanna gidiyordu. Zanna, byk liman maarasnn glgelik giriinde hareketsiz duruyordu. Zihnine en o mutlu gnlerin anlarnn verdii acyla felce uram gibiydi. fkeyle ban sallayarak gzyalarn sildi. Bunun hibir yarar yoktu. ksa ay boyunca mutlu olmutu, ta ki Nexis'ten felaket haberi gelinceye kadar Akln almayaca kadar korkun canavarlar ok sayda kiinin lmne neden olmu, Babyc iktidar ele geirmi, tm ehri terrle egemenlii altna almt. Van- nor'dan hi haber alnamamt. Birok kiinin ld, o korkun geceden sonra, onu gren olmamt. Remana ona btn bunlar haber verdiinde, Zanna'nm Vannor'u brakp gitmekten duyduu vicdan azab btn arlyla tekrar stne kmt. Ne yapmas gerektiini ok iyi biliyordu. Nexis'e dnp babasn bulmalyd. En azndan ona ne olduunu renmeliydi. Tabii ki eer Gece Kaaklar onun ne yapmay dndn renirlerse, asla buna izin vermezlerdi. Bu yzden gecenin bu ge saatinde gizlice kamaya karar vermiti. Neyse ki son birka gndr hava frtnalyd ve atlar aada, maaralarda tutuyorlard. Darda ortal kasp kavuran tipi nedeniyle yolculuk, hem g, hem de tehlikeli olacakt. Ama Zanna yalnzca geceleyebilecei, ban sokacak bir yer buluncaya kadar gitmesinin yeterli olacan dnyordu. Remana'nn hi kukusuz, peinden yollayaca atllar at

lattktan sonra, gndz gzyle yoluna devam edebilirdi. Herhalde fundalklar ap Nexis'in yolunu bulabilirdi. "Umarm bulurum," diye dnd.

484 Zanna maarann giriinden dar eilerek, geceleri gemilere gzkulak olmakla grevlendirilen bekiye bakt. akl zeminde ayak seslerini duyduu beki, birazdan gr alanna girmiti. Derin bir soluk ald, rahatlamt. Plan baaryla yryordu. Gnlerdir, Tarnal'n bekilik yapma srasnn gelecei geceyi sabrszlkla beklemiti. Zanna, derin bir soluk alp glgeler arasndan kt. "Sen hl uyumadn m?" Tarnal arm grnyordu ama tam da Zanna'nn umduu gibi onu grnce olann gzleri parlamt, iinden, umarm onun ban fazla derde sokmam, diye dnd. Yzne bir glmseme kondurdu. Dnceli bir halde, "Uyuyamadm bir trl," dedi. "Yerin altnda olmamza ramen frtna beni etkiledi." Tarnal, "Ah, bu biroumuza olur," diye onu teselli etti. "Buna biz hava tutmas deriz. Sende iyi bir Gece Kaa olmak iin gereken btn zellikler var, Zanna." Tarnal ona utanga utanga glmsedi. Zanna onun ne yapmak istediini anlamt. Uzun sredir peinden kouyordu ve bu gece ona duygularn amak iin bulunmaz bir frsatt. Zanna, ar bal bir havayla, "Her neyse," dedi, "uyku tutmaynca, aaya inip Piper'a bir bakaym dedim." Tarnal'n yz aydnland, "iyi fikir! Hem sen kt havalarda atlarn huyunu bilmezsin. Ben de geleyim, belki yardma ihtiyacn olur." Zanna iinden, yo, hayr, gelemezsin, dedi. O gzel, erelti oannin scack stt maaraya yalnz bama gitmek zorundaym... "ok iyisin, Tarmal," dedi abuk abuk, "ama eer Yanis nbet yerini terk ettiini fark ederse, ban derde girer." Zanna ona sr verirmi gibi gz krpt. "Sen burada kal, Tarnal. Ben hemen gelirim." Bunu syler sylemez, iinden peinden gelmemesi iin dua ederek, hzla oradan uzaklat.
f

Aa ora # Ahr olarak kullanlan maara, birbirine sokulmu atlarla smscak olmutu. Zanna ieri girdikten sonra maarann giriini kapatan ar tahta perdeyi tekrar yerine koydu. Karanlkta atlarn soluk alp verilerini duyabiliyordu. Sonra, onun 485 geldiini duyunca birka uykulu uykulu kprdandndan, samanlarn hrts ve nallarn talar zerinde kard sesleri duydu. Elindeki lambann nda birer mcevher gibi parlayan kocaman gzler, dnp ona bakt. Zanna, ayak ularna basarak elindeki lambay, yksekte, kayalarn iine oyulmu derin bir girintiye dikkatle koydu. Maara zeminini kaplayan kupkuru erelti otlarndan her trl atei uzak tutmak konusunda ok sk kurallar vard. Tek bir kvlcmla maarann ii annda alev alabilirdi.

Zanna, st ste ylm erelti otlarnn arasndan duvar boyunca ilerledi, kayann yatay bir adana saplanm, eyer ve gemlerin asl olduu, bir sra asknn yanna geldi. Bir yn eyerin altndan, gndzden buraya saklad, iine onu scak tutacak bir pelerin, yiyecek ve kiisel eyasn koyduu kn buldu. Ar, kenarlar sarkan eyerle birlikte btn bunlar yklenip huzursuz olmu hayvanlarn arasndan geirmek yerine, Piper' yakalayp buraya getirmeye karar verdi. Gemini askdan aldktan sonra etekliinin cebinden bir elma kard ve dikkatle hareket halindeki atlarn arasndan yrd, bir yandan da alak sesle midillisini aryordu. Sesleniini duyan Piper, yanna geldi. Zanna ona bu eitimi vermiti. Ne zaman ona binmek istese, arr, geldii zaman da bir dl verirdi. Bu defa da hayvann avucundan elmay alp bir lokmada yuttuunu grnce glmsedi. Piper, baka var m gibilerinden etrafna baknmaya baladnda gemi aceleyle azna takt, tokasn kapatt. Sonra acelesi olmasna ramen kollarn Piper'm boynuna dolad, yzn siyahl beyazl yelesine gmerek hkrarak alad. Ah, Tanrlar adna, onu ne kadar ok seviyordu! Remena'y, tor'u ve Tarnal', dier hepsini...

At hafife kinedi ve ban evirip burnunu Zanna'nn cebine soktu. Kulaklar umutla geriye doru kslmt. Ama baka elma yoktu yannda. Piper bula bula mendilini buldu, 486 tutup ekti. Zanna'nn hkrklar, glmeye dnt. "Teekkr ederim, seni zeki yaratk!" Piper'n aznda ineyerek slatt mendili geri alp hayvan, duvar dibine brakt eyalarnn yanna gtrd. Onu bir kaza balayp eyeri indirdi. Bu onun gibi ksa boylu biri iin her zaman zor bir i olmutu. Eyeri dikkatle hayvann srtna yerletirdi, sonra karnnn altna eilerek kolann iki ucunu bulmaya alt. Tam o srada, birisinin omzuna elini koyduunu hissederek yerinden srad. Korkuyla kalbi deli gibi arparak geri gnd ve kendini Yanis'in kollar arasnda buldu. Yannis, "Sana babanla ilgili haberleri verdiimizden beri kamaya kalkacan biliyordum," dedi. Ama yznde kzgnlk deil, anlay vard. Zanna, "Yanis, ltfen beni durdurma," diye yalvard. "Gitmem gerek. Dayanamyorum! Ona ne olduunu renmek zorundaym, beni anlyor musun?" Gen kzn gzlerine yalar doldu. Yannis, yumuak bir sesle, "Biliyorum. Senin yerinde ben olsaydm, ayn eyleri hissederdim," dedi. "Ama bu frtnada kendini tek bana yollara vurmak zm deil. Bu fundalklarda, ok tecrbeli erkeklerin bile kaybolduunu bilirim. Bahar geldiinde kurtlardan geriye kalan kemiklerini bulmuuz- dur -yani eer onlardan herhangi bir iz bulabilmisek..."

Zanna hayal krklyla ona bakakald. Bir an iin onu ikna edebileceini sanmt. Ama bu plan ilemediine gre, beynini hzla altrp yeni bir plan gelitirmeye balamt bile. Bundan sonra Yanis'in gzlerini atlardan ayrmayaca belli olmutu ama eer kukularn yattrrsa... "Pekl," diyerek iini ekip, gzlerini sildi. "zr dilerim, Yanis. Fundalklarn bu kadar tehlikeli olduunu bilmi\ A.

yordum. Ama imdi anladm." Zanna nefesinin kesildiini hissetti, birden gen adamn kollarnda olduunun fena hal--e bilincine varmt. Yan ilk defa ona dokunuyordu. Aslnda onu brakmasn hi mi 487 hi istemiyordu ama eer yeni plann doru drst uygulamaya koyacaksa, kaderine raz olduuna onu inandrmalyd. [ini ekerek gen adam itti ve gitmek zere dnd. "Dur!" Yanis onu kolundan smsk tuttu. "Ne dndn biliyorum. Bir sre bekleyeceksin ve sonra ayn eyi bir daha deneyeceksin. Ama greceksin, yrmeyecek." Zanna donakald. Yanis dndklerini okuduu iin fkeden kan beynine sramt. Acyla, "Bunu nerden anladn?" dedi. Gen kaaknn yz karard. Buz gibi bir sesle, "Benim iin ne dndn biliyorum," dedi. "Ama ilk defa benim aptaln teki olduumu yzme sylyorsun. Benim de sana bir diyeceim var: Aptal olan yalnzca ben deilim. Ne yapmay planladn anlamam zor olmad. Btn yapmam gereken, kendimi senin yerine koymakt. Ben bu kadar kolay pes etmezdim. Baban bu kadar ok seven sen de pes etmeyecektin. Beni kmsediin iin esas sen aptalsn." Kolunu tutan parmaklar onu daha da sk kavrad. "Gece Kaaklar hayatn tehlikeye atmana izin vermezler, kk sersem! Buna izin vermem! Ben sabrl bir adamm ama inan bana, bu k aylarnda yapacak fazla bir iim de yok, u andan itibaren senin glgen olacam." Zanna, az bir kar ona bakakald. Kzgnlktan ne diyeceini bilemiyordu. Bu keskin hatl, yakkl yzden, fkeyle parlayan koyu gri gzlerden, sert, dn vermez dudaklardan gzlerini ayramyordu. ok ksa bir zaman nce, Ya- nis'in yan bandan ayrlmamas fikri, Vannor'un kzn mutluluktan havalara uurmaya yeterdi. Ama imdi fkeden k- pryordu. "Lanet olsun sana! Bir de bileime kelepe tak-

saydn!" diye haykrarak Yanis'in kaval kemiine sk bir tekme .oturttu. Yanis dilerinin arasndan bir kfr savurarak kzn kolunu brakt. Zanna gznde yalarla koarak maara 488 dan kt. "Bir de bileime kelepe taksaydn!" Toprak Bycs Ei- lin, Ormanlarn Efendisine gzlerinden ateler saarak bakyordu. "Asam bilhassa D'arvan'a verdin ki Vadime dneme- yeyim. Frsat bu frsat, dardaki dnyann kaderine karmadan duramadn deil mi?" Hellorin gzlerini dikmi bakyor ama sulamaya cevap vermiyordu. Eilin, onun fkesini kusmasn, sonra da yorgun dp susmasn beklediini dnd. Hellorin, naslsa sonuca varmayacak bir az dalama girip neden nefesimi tketeyim ki diye dnyor olmalyd! Ne kadar esip grlese, itiraz edip kendini paralasa da tmyle onun elindeydi. Byc fkeden tir tir titrediini hissediyordu. Hzn alamad, "Burnunu her eye sokan igzar, n'olacak!" diye bard. "Zaten Periler hep byle deil midir? Babyc dnyann altn stne getirsin, umurunda m? Senin derdin gcn, olaylarn gidiatn etkileyebiliyor musun, hepsi o. Btn kuzeyde, Miathan'a kar kacak benden baka Byc olmadn grmyor musun? O iki ocuun, benim vadimde, benim asamla Babycnn karsna tek balarna kmalarna izin verdin. Btn Tanrlar akna, Lordum, anlamyor musun, bana ihtiyalar var!" Hellorin yumuak bir sesle, "Hayr, Eilin r yok," dedi. Ama sesinin gerisinde yle bir __ varlar kaplayan gm rengi aa kabuklar derinden titredi. Byc iinden ykselen fkeyi gl kle ba strd. Onu bu dev lmszn nnde diz kmekten alkoyan tek ey, B- yc-halkn dillere destan fkesiydi. Kollarn gsnde ka vuturdu, dudaklar ince bir izgi haline gelmiti. lin. Sana ihtiyala- ir g vard ki du-

gelmit "Nedenmi o?" diye sordu. "Bana ihtiya duymamalar iin tek bir neden syle!" "nk burada Lord benim ve ben sana ihtiyalar olmadn sylyorum!" Koyu, gr kalar atklnda, zamann ve 489 deiimin olmad bu te Dnyada, bir gne olmamasna ramen, gnein nnden bir bulut gemi gibi oldu, ortalk karard. Eilin, uzaklardan gelen bir gk grltsyle rperdi. "Szlerine dikkat et, Byc-kadn. Ben can skntsndan ya da pislik olsun diye burnunu her eye sokan bir igzar deilim, ama sadece senin halknn benim halkma demesi gereken bor bile beni buna itmeye yeterli." Hellorin'in sesi buzdan bir kl gibiydi. Eilin, bir adm geriledi. Birden hava soumu gibiydi. Tyleri diken diken olmu kollarn ovuturdu.

"Ah, evet, imdi anlald," diye tslad, "intikam duygusu! Saf, yaln intikam duygusu! Sen istediin kadar masum olduunu iddia et, eer Byc-halktan olmasaydm . . . ." Hellorin kupkuru, dz bir sesle,"Eer Byc-halktan olmasaydn, kendi halkndan birinin saldrs sonucunda, mutlak bir lmden kurtulamazdn," dedi. Gzleri kzgnlkla parlyordu. "Eer Bychalktan olmasaydn, buraya bama bela olmaya gelemezdin!" Eilin, "Eer bana belaysam, brak beni gideyim," diye cevab yaptrd. "Btn Tanrlar akna, Eilin, bunu sana anlatmann bir yolu yok mu? B-ra-ka-mam!" Hellorin teslim olduunu ifade eden bir hareketle kollarn iki yana at ve yosunlu yeil halnn stnde ar admlarla, rafn stnde bir srahi dolusu arapla iki kadehin durduu derin pencere girintisine doru yrd. Girintinin iine yerletirilmi kanepeye kendini atarak kadehlere arap doldurdu, birini kendisi ald, dierini Ei- Jin'e uzatt. "Al, gel otur buraya, cad kadn, sylenmeyi de brak. Bu tartmaya burada nokta koyalm, bir daha da hi amayalm."

"Ama... " "Eilin, ltfen..." Toprak Bycs, Hellorin'in sesindeki deiiklik kar- 490 smda silahszlandn hissetti. Dudan srarak, odann br ucuna, ona doru yrd ve tereddtl bir ekilde kanepenin ucuna iliti. "Tetikte duran ve en kk tehlikede kanatlanp kavere- cek kk kahverengi bir kua benziyorsun." Hellorin'in sert hatl az, tatl bir glmsemeyle yumuamt. Eilin, iindeki son kalan fke krntlarnn da afak skerkenki ince bulutlar gibi daldn hissetti. "Kk kahverengi ku ha! Halt etmisin sen!" diye terslendi. Ama btn abasna ramen, kadehi onun elinden alrken, dudaklarna yaylan glmsemeye engel olamad. Hellorin gzlerini ondan ayrmyordu. Yumuack bir sesle, "Dinlenmene bak, Leydim," dedi. "Yaralarn daha yeni iyileiyor, gcn tekrar kazanman iin zamana ihtiyacn var. Kendini byle hrpalamamalsn." "Bunun iin mi brakmyorsun gideyim?" Eilin onun bu szlerinden umutlanmt. "Yani iyiletiim zaman... " "Hayr." Sz azndan korkutucu bir kesinlikle kmt. "Leydim, imdi yapacam aklamay en sona brakmtm, seni gcnn tesinde zmemek iin... Bir de bana inanmamandan korkuyordum." Eilin'in elini

eline ald, scak bir ifadeyle tuttu. Derin gzlerini, gzlerinin iine dikmiti. "Eilin, anlamaya almalsn. Sana syleyeceim ey, gerein ta kendisidir. Olumun zerine yemin ederim. Seni buraya getirdikleri zaman, aldn yaralar lmcld, Byc-halktan birisi iin bile lmcld... ifaclarm seni lmn kysndan kurtarp iyiletirdi. Burada, Perilerin egemenliindeki, zamann hkmnn olmad bu diyarda, onlar iin bunu yapmak mmknd. Ama senin Byc-halkmm atalar sayesinde, onlarn gc, daha dorusu bizim gcmz ne yazk ki

artk gerek dnyada geerli deil. Ksacas, bu dnyada iyi- letin ama senin kendi dnyanda bu iyilemenin bir hkm yok. Eer dnmeye kalkarsan... " Eilin, "Olamaz!" diye haykrd. Kannn damarlarnda 491 donduunu hissediyordu. "Bu dou olamaz!" Ama Ormanlarn Efendisinin yznde derin bir kederi yanstan izgiler, gzlerinden taan znt ve anlay, Eilin'e gerei sylediini anlatyordu. Eilin yaad bunca trajediden sonra, kaderin nne karabilecei her trl felakete katlanabileceini sanyordu. Ama kaderin ona oynad bu son oyun, ldrc bir darbe indirmi, bir vuruta ykmt. Geraint'in lmnden sonra, Eilin'in etrafna rd, B- yc-halka zg, o yklmaz gurur kalesi artk sarslmaya, sallanmaya balamt. Eilin o kaleyle birlikte kendisinin de dalmakta olduunu hissetti. "Yani buradan gidemeyecek miyim?" diye fsldad. "Yani, hi, hi yurduma dnemeyecek miyim?" Hellorin'in gzlerindeki ac, her eyi anlatyordu. zgn bir sesle, "Korkarm, hayr, Leydim," dedi. "En azndan bir koul yerine getirilinceye kadar... " Ama Eilin, Hellorin'in hayati nem tayan en son szle - rini duymad bile. Bu szler, granitten kalesi infilak edip salan paralar drt bir yana dalr, tpk kendi gzyalar gibi gkyznden yere yuvarlanrken kan korkun gmbrtnn iinde kaybolmutu. Eilin sarslarak alarken, Hellorin'in onu kollarna alp barna basmaktan baka yapacak bir eyi yoktu. phesiz yaralar onu ok, Eilin'in sandndan da ok gsz brakmt ama bu kadar derinden sarslacan Hellorin de beklemiyordu. Onca gururlu, gl Eilin'i bu halde grmeye dayanamazd. Bir zamanlar onun bu zelliklerine ne kadar hayrand. Sonsuzluk kadar uzun bir sre boyunca kimse kendisine kar kmaya cesaret edememiti -o kk Maya hari, tabii ki. Dnyadan ok uzun sre uzak kaldk, diye dnd

kendi kendine. Yokluumuzda, vahi ve muhteem bir kadm soyu yetimi. Ama en gl kadnn bile bazen yardma ihtiyac olur. Perilerin Efendisi kendini toplad, "Yeter!" diye grledi. Ortalk korkun bir gk grltsyle gmbrdedi, geni salonu boylu boyunca kat eden, gzleri kr edici bir imek akt. Eilin ayaa frlad, yumruk yapt elini dehee azna gtrd. Dank salar, ortalkta dolaan korkun bir enerjiyle diken diken olmu, kire gibi yznde gzleri fal ta gibi almt. Hellorin ona glmsedi. "Hah, imdi oldu!" dedi. "imdi beni dinleyecek hale geldin." akn Bycnn elini smsk tutarak onu odadan srk- lercesine kard, ince kulenin duvarlar iinde dnerek ykselen merdivenlerden aa koturarak indirdi. Grevlilerin akn baklarna aldrmadan, onu elinden ekerek, atosunun sonsuz gibi grnen i ie gemi hollerinden, odalarndan geirdi. En sonunda Maya ile D'arvan'n son gn kaldklar byk salona vardlar ve salonun kemerli kapsndan nefes nefese dar ktlar. Hellorin onu hl peinden srklyordu. Hi ara vermeden koar adm teraslar birbirine balayan merdivenlerden indiler ve kendilerini ok uzaklarda, puslar iindeki ormann grnd, geni bir ayrlkta buldular. "Hellorin, dur! Halim kalmad..." Eilin'in soluksuz kalm sesi, bu defa Perilerin Efendisini durdurmaya yetti. Dnp baktnda kadnn gerekten de perian olduunu grd. Bacaklar titriyor, gs, ar yaralanmasnn hemen arkasndan hazrlksz yakaland, bu zorlanma yznden hzla inip kalkyordu. Ama imdi en azndan tekrar konuabilecek hale gelmiti. Gzlerindeki fkeli kvlcm, her zamanki ateli karakterini yeniden kazandn gsteriyordu. Hellorin, "ok iyi kotun, Leydim," dpii. iinden, iyi ki nefessiz kald da gznden okuduum lanetleri yzme sayp dkemeyecek, diye geirdi. Kolunu omzuna dolayarak

onu geri dndrd ve geldikleri yola bakmasn salad. Ei- lin hayranlkla kk bir lk attnda, ii gururla doldu ve en yumuak sesiyle, "Seni byle paldr kldr koturduum iin beni affet, Leydim," dedi. "Ama sana bunu gstermeyi 493 ok istiyordum." Gzlerinin nnde usuz bucaksz yemyeil bir ayr uzanyor, arazi ilerde ykseliyor ve Hellorin'in halknn yurt edindii devasa kaleyle talanyordu. Periler illzyon sanatnda mkemmel derecede ustaydlar. Ama bu defa kendilerim amlard. Doa ile byy bir araya getirerek fiilen yaayan ve soluk alan gerek bir varlk yaratmlard. Bu, Byc-halk ile lmllerin, kesip yontup st ste yd, insan boan ruhsuz yaplarndan ok farklyd. Zamann olmad, bu te Dnyann deimez

zellii olan, o garip, altn rengindeki solgun n altnda, bir mcevher gibi parlayan kale, d grn olarak, sarp kayalkl ulu bir da formundayd. Duvarlar dan sarp kayalklardan, teraslar st dzlk kntlardan oluuyordu. zel bir tlsm, pencerelerinin d dnya tarafndan grnmesini engelliyordu. Yksek kayn aalar, birinde Eilin'in kalmakta olduu, kalenin saysz zarif kulelerini oluturuyordu. Dzlkler ise, kehribar rengi gizemli n altnda incecik cam iplikler gibi parlayan, canl renkleriyle yar saydam ieklerin ssledii bahelerle kaplyd. Hellorin, tuttuu nefesini, memnun bir ifadeyle serbest brakt. Bu manzaraya ne zaman baksa ac verecek kadar derin bir haz duyuyordu. Eilin'e glmsedi. Kadn yannda ta kesilmi bir halde hareketsiz duruyordu. Yz aydnlanm, bylenmi gibi gzlerini manzaradan ayramyordu. "Szcklerle anlatlamayacak kadar gzel, deil mi?" diye mrldand. "Her ne kadar srgnde olsan da byle bir yer z tn azaltmaz m?" Eilin i ekti. "Biraz... Belki zamanla..." "Ah, zaman... evet, zaman yaralar sarar." Bycnn dnceli ka atn grnce, Ormanlarn Efendisi szlerini srdrd: "Bu srgn sonsuza kadar olmayacak, Leydim... Bizim buradaki tutsaklmz sresince devam edecek." "Ne?" Eilin armt. "Ne demek istediini anlayamyorum." Hellorin, "Bu, bymz ve onun snrlar ile ilgili bir ey," diye izah etti. "ifaclarmzm gc senin dnyanda imdilik geerli deil. Ama biz Peri halk kendi srgnmzden kurtulduumuzda, onlarn ifac gc de kstlamalardan kurtulacak. O zaman dnyana gven iinde dnebilir, eski salna kavuabilirsin." Eilin'in kalar hl atkt. "Ama ben Byc-halkm eski atalarnn sizi burada sonsuza kadar mahkum ettiklerini sanyordum." "Ah, elbette, kafann neden kartn anlyorum. Kehanetten Maya ile D'arvan'a sz etmitim ama sana anlatmay unuttum. Ama u anda ayrlarn ortasmdayz ve sen uzun bir sohbeti kaldramayacak kadar yorgunsun. imdi benimle gel, Leydim, gidip biraz dinlenelim, sonra sana her eyi anlatacam." "Demek senin -yani bizim zgrlmz, Alevlerin Klcn sahibinin ortaya kmasna bal, yle mi?" Eilin, bir defa daha hayal krklyla sarsld. Keke Hellorin'den bu sama sapan hikyeyi dinlemeseydi. Peri halkna ait bir kehanet, geleceini balayamayacak kadar clz bir umut barmdrabi- lirdi ancak. Hellorin, "nancn kaybetmemelisin, Leydim," diyerek onun elini tuttu. "nan bana, eer Ejderha-halkn tanm olsaydn, szlerine gvenmek gerektiini anlardn. Olaylar birbirini izlemeye balad. Yalnzca beklememiz gerek."

"yi ama ne kadar zaman?" Eilin'in kirpiklerinde gzyalar parlyordu. "Orada, dnyada da olaylar birbirini izliyor. ocuum kayp ve tehlikede, Nexis dmana teslim oldu, B-

yc-halk ktle yenik dt. Maya ile D'arvan u senin ne ie yarad belli olmayan klcnla ormanda yalnz basmalar... " Szleri bir hkrkla kesildi. "Bana ihtiyalar var, Hel- lorin! Ve ben burada, bu... bu... te Dnya denilen yerde 495 eelenip durmaya mahkumum! Neler olduunu bile bilmiyorum..." Eilin kendini yine hkra hkra alar buldu. Hellorin, "i, Leydi, i," diyerek onu teselli etmeye alt. "Senin iini biraz olsun rahatlatabilirim. Gel, Eilin, sana bir mucize daha gstereceim." Bycy elinden tutarak onu minenin bandan kaldrd, salonun br ucuna gtrd. Oraya vardklarnda Eilin gzlerine inanamad. Karsnda, yukar doru trmanan, duvarda son bulan ama hibir yere ulamayan ksa, ta basamakl bir merdiven vard. Merdiveni ktlar ve durdular. Balarnn stnde yeil-altm sars srmalarla ili, brokardan bir perde duvar rtyordu. Hellorin perdeyi at. Eilin'in az ak kald. Yukarda, duvarn iine, patlayan gne klar gibi bin bir renkle parlayan, gz kamatrc bir pencere gmlyd. Renkli kenarlarndan szlen k, mcevherden yamur damlalar gibi odann iine yayordu. Pencerenin tam ortasna, gz hizasnda yuvarlak bir kristal yerletirilmiti. "te," diyerek Hellorin onu omuzlarndan tuttu ve kristalin nne getirdi. "Penceremden dar bak." Byc, "Ah," diyerek gzlerini krptrd. Elleriyle gzlerini ovuturarak kristalden ieri bakt. "Tanrlar Adna! Buras Nexis!" Sonra, birden kukulanarak hzla ona dnd. "Yoksa bu da senin Perilere zg katlarndan biri mi?" "Yemin ederim ki hayr!" Ormanlarn Efendisinin gzlerinde honutsuzluk yanp snd. "Tanrlar adna, sen bu duvarlarn arasna adm atm en ters, en dik kafal varlksn!" Sonra birden ban sallayarak glmeye balad. "Hay Allah, Adrina'm kaybettikten sonra byle zorlu bir zek ve irade saV

vanm keyfini yaamamtm. Gven bana, Leydi Eilin. Ben seni kandramam. Bu, benim dnyaya baktm penceremdir. Senin hain atalarnn bana brakt bir miras. Hi kukusuz 496 Peri halknn neler kaybettiini grebilmem iin, bana eziyet olsun diye yaptklar bir iyilik!

Adrina'y da ilk defa buradan grmtm. Ormanda ifal otlar topluyordu," diyerek i ekti. "Onu kaybettiim gn bu perdeyi kapattm ve bir daha hi amadm, az ncesine kadar. Ama eer senin iini biraz rahatlatacaksa, istediin zaman buraya gelir ve srgnmz sona erinceye kadar olup biteni izleyebiliriz." Toprak Bycs gzlerini kaldrp Perilerin Efendisine bakt. Birden onun iyilii karsnda yreini scak bir duygunun kapladn hissetti. Atalar bu muhteem, iyi yrekli varl nasl dnyadan srebilmilerdi? Parmaklar, Hello- rin'in elini sevgiyle skt ve onunla karlatndan bu yana ilk defa ona glmsedi ve sadece, "Teekkr ederim, Lordum," dedi. "Bundan ok memnun olurum." 26 LmLE PAZARLIK. En sonunda Anvar'n dayanacak gc kalmamt. Klelerin kampnda ka gn geirdiini artk bilmiyordu. Sonunda sokan, sran bcekler ona hastalk tam, yksek ate onu bu defa yere sermiti. Bir sabah ateler iinde titreyen bedenini ayaa kaldramayacan anlad. Grevli, sandaletli ayayla onu itip ters evirdi. "Bunun ii bitik," dedi. Szler Anvar'm giderek kaybettii bilincinin derinliklerinde yankland. "tekilerini ie koun. Bunun icabna sonra bakarz. Yazk, daha imdiden, bana bir aylk maa kazandrmt. Biraz daha fazla dayansayd, daha ok kazanrdm." Bir girdap halinde dnen karanln iinde kaybolurken, Anvar'm duyduu son szler bunlard. O an, btn aclar, yorgunluu ve mutsuzluu zerinden utu gitti. An var mutlulukla buna raz oldu. Son yolculuuna kyordu. Harihn'le aralarnda geen konumadan sonraki birka gn boyunca Aurian yemek yemekten, uyumaktan ve cerrahla ne zaman ayaa kalkabilecei konusunu konumaktan baka bir ey yapmad. Anvar' aramalar bir sonu .vermemiti, ilerin denetiminden kmas cann ok skyordu. Ama adam alabildiine kararlyd. alacak ey, ama Shia da bu defa cerrahtan yana k

m, Aurian'n yaral bacan kullanmaya almasna engel oluyordu. Kocaman kedi, yanndan hi ayrlmyor, dev Bohan da banda el pene divan bekledii iin Aurian kendini bu ya- 498 taa zincirlenmi hissediyordu. Kendisine ball nedeniyle Bohan'a, onun iyiliini istediklerini bildii iin Shia ile ev sahibine duyduu minnet nedeniyle fkesini bastryordu. Ama duyduu sknt gn getike artmaktayd. Harihn, zamannn byk bir ksmn Aurian'la geiriyordu. Prens ona uzun sohbetleri srasnda, u anda bulunduklar Taibeth ehir-devletinin

hikyesini anlatmt. Taibeth bakentti ve Khazalim lkesinin kuzey ucundaki snrda yer alyordu. Khazalim halknn byk bir blm geni nehir vadisinin gneyindeki llerde dolaan gebelerdi. Bir ksm ise batda, nehrin yukar ksmnda dank yerleim birimlerinde yayordu. Ona, "Buras etin bir corafyadr," diye anlatyordu. "Khazalim halk da zor bir halktr. Sert, savakan ve dmanlarna kar acmaszdr. Babam bu soyun iyi bir temsilcisidir." Sonra, Aurian'a, mutsuz ocukluunu anlatt. Prensin annesi Xandim lkesinde prensesti. Xandim halk ln br ucunda yaard. Efsanevi atlaryla nlydler. Gen kadn, bir baskn srasnda esir edilmi ve Xiang'la evlendirilmi ti. Ama Khisu'ya uymayacak kadar zgr ve gururlu bir ruha sahipti. Harihn daha kk bir ocukken, Xiang onu bir grup adamna bodurup nehre attrm t. Halka da bunun bir kaza olduunu aklamt. Harihn'in ocukluu sarayda babo, yalnz, sevgisiz ve babasnn durmak bilmez acmaszl altnda gemiti. Ama Khisu baka bir kadnla evlenip onu kralie yapmad iin bugne kadar tahtn tek varisi ola,C M JB M nvar
O

rak yaamn devam ettirmiti. Aurian bu fikirden hi holanmyordu ama Prens Anva araclyla yeni kralienin maskesini indirme hayalinden vaz gemiyordu. "Kocan," dedi, "babama kar kullanabileceim etkili bir silah olabilir."

Aurian, "Dur bir dakika," diyerek onun szn kesmiti. 'Anvar' senin kan davan uruna tehlikeye atmak istemiyorum." "Tehlike mi? Kan davas m? Aurian, hibir ey anlamyor- 499 sun." Harihn gzlerini ksarak ona doru eilmiti. "Senin kocan esas u anda byk bir tehlikede. Tabii eer yayorsa. Eer Khisu, kocanla yeni Kishin'i arasndaki ba fark ederse, Anvar'm hayatnn bir kum tanesi kadar bile deeri kalmaz. Pekiyi ya Khishin'e ne diyorsun? Seni ldrmesi iin kocasna yalvarrken nasl acmasz olduunu gzlerimle grdm. Srrnn ortaya kmamas iin Anvar' bir dakika bile sa brakmaz. Hayr, tam tersine, yalnzca senin iyiliin ya da benim yararm iin deil, onun kendi can gvenlii iin benim bir an nce Anvar' bulmam gerek." Tm abalara ramen, hibir ipucunun bulunamad drt gn daha geti. Sabrszlktan akln karacak gibi olan Auri- an en sonunda yataktan kma iznini kopard. Israr ve inatl sonunda Harihn'i de cerrah da Shia'y da pes ettirmiti. Sonunda, Bohan'n onu kucanda

dar kararak, duvarlarla evrili bahede rahat bir koltua oturtmasna, yaral ayan da bir pufun stne koymasna karar verildi. Ayann stne basmas iddetle yasaklanmt. Bohan da her istediini yapmak zere hazr bekliyordu. Aurian, hi deilse bu da bir ilerleme, diye dnd. lk nce Harihm'e bileklerindeki lanet olas bilezikleri karmas iin youn bask yapmt. Ama gen adam, bilezikleri aacak tlsmn Khazalim halknn uzun tarihinde kaybolup gittiini, ksacas nasl alacan bilmediklerini syledi. Ayrca lke snrlar iinde bir Bycy serbest brakmann cezas, hem Bycnn, hem de onu serbest brakann derisinin diri diri yzlmesiydi. Byc dilerini skarak konuyu kapatmt ama bu onun aresizliini daha da derinletirmekten baka bir ie yaramamt. imdi Aurian ssl havuzun banda, iek am bir aa-

cm altnda oturmu, iten ie ate pskryordu. Shia, huysuz dostuyla uramaktan yorulmu, glgelik bir yerde uyuyordu. Byc, dncelere dalm bir halde aacn iekle- 500 rini parmaklarnn arasna alm, bol kokulu, etli yapraklarn koparp koparp havuza atyordu. Sazanlar annda iek yapraklarn kapyorlar, ayn hzla tkryorlar ama yeni bir yaprak gelince yine ayn hevesle atlyorlard. Aurian, aptal eyler, diye dnd. Yiyemeyecekleri bir ey olduunu bir trl anlamyorlard. Tam o srada, yaknnda imenlerin zerine oturmu olan Bohan, yaklaan ayak sesleri zerine ayaa lrlad, yznde sevin ifadesiyle teras aceleyle kat etmekte olan Prensin yanma seirtti. Prens, "Haberlerim var, Aurian," diye seslendi. "En sonunda iyi bir haber aldk!" Aurian kalkmaya alt ama Prens onu omuzlarndan tutarak engelledi. Sargl kaburgalar fena halde acm t ama Aurian aldrmad, "Anlat," diye bard. Harihn imlerin zerine, yanna oturdu. Korkun scan da etkisiyle nefes nefese kalmt. Aurian'm yanndaki alak sehpada duran arap testisinden iki kadehe arap doldurdu. "Korsan gemisinin kaptann bulduk," diye anlatmaya balad. "Tabii ilk bata yabanc kleleri tamak gibi yasad bir i yaptn itiraf etmeye yanamad. Ama onu bir sre benim zindanlarmda misafir edince durum deiti." Gzlerindeki vahi prlt Aurian'a itici gelmiti. Babasna bak, olunu al, diye dnd. Ben de ok dikkatli olmalym. "Grne gre," diye devam etti Harihn, "kaptan Anvar' Zahn adl nl, bir kle tacirine satm. Adamlarm bugn onu ziyaret ettiler, ilk bata o da hibir ey bilmediini sylemi. Ama ona ya avucuna saylacak hatr saylr bir dl, ya da zindanda yatmakta olan kaptann yann boylamak eklinde iki seenek sununca zlvermi. Bu benim de iime geldi." Harihn kalarn att. "Eer Zahn' tutuklamak zorunda kalsaydm, Khisu'nun dikkatini ekecektim, nk

Zahn yazlk sarayn yaptrmak iin ihtiya duyduu kleleri ona salayan balca kaynak. Babam kocann varln renirse, bu hepimizin aleyhine olur." Aurian, sabrszlkla, "Bo ver onu," dedi, bunlarn hibi- 501 riyle ilgilenmiyordu. Bunun bir hata olduunu daha sonra anlayacakt. "Anvar neredeymi? Onun hakknda ne rendin?" "Fazla umuda kaplmamalsn, Aurian." Harihn'in yz ciddileti. "Zahn onu, nehrin yukar tarafnda ina edilmekte olan, babamn yazlk sarayna kle salayan ebekelerden birine satm. Kishu o sarayn bir an nce bitirilmesini istiyor ve bunun ka cana mal olduuyla hi ilgilenmiyor. Bir kere inaat sahasna gitmitim. Klelere nasl davrandklarn grdmde midem bulanmt." Aurian'n elini tuttu. "Aurian, senin Anvar oraya birka hafta nce gitni. Kleler orada sinekler gibi lyorlar. Siz kuzeyliler bu iklime alk da deilsiniz. imdiye kadar oktan lmtr." "Hayr!" Gen kadnn perian yzn grnce, aceleyle szlerine devam etti. "Ama yine de bir tekne hazrlattm, kendim gidip bakacam." Aurian'n gzlerinin feri bir anda geri geldi. "Harika," dedi. "Ben de seni buna nasl ikna edeceimi dnyordum. Ne zaman yola kabiliriz?" Harihn, gzlerini gen kadnn zerinde dolat; incecik beyaz giysisinin altndan grnen, kaburgalarnn sargsna, smsk bandajlanm bacana, mmkn olduunca hareketsiz kalmas iin hl askda olan koluna ve sapsar yzne bakt. Kararl bir ekilde, "Aurian, sen gelemezsin," dedi. Aurian'n dileri birbirine kenetlendi. "Nesine iddiaya girersin, Prensim?" Baka koullarda olsayd, nehir yukar yolculuklar okg-pl zel olabilirdi. Aurian ile Harihn glgeliin altna serilmi yastklar zerine uzanmlard. Her zaman zerlerine titreyen 0

Buhar, yelpazesiyle durgun suyun zerinde kaynayan sinekleri, bcekleri onlardan uzak tutuyordu. Harihn dikkat ekmemek iin gsterili kraliyet teknesini almadysa da yolcu- 502 luklar lks iinde geiyordu. Teknede, arap ve meyveler dahil, her ey vard. Ama Byc hibir ey yiyemeyecek kadar heyecanlyd. Byk kayn iinde dimdik oturmu, gzlerini nehrin yukar tarafna dikmi, krek ekenlere acele etmelerini syleyip duruyordu. Hayatnda hi yapmad eyi yapyor, ilk defa trnaklarn yiyordu. Harihn kalarn att, en sonunda, "Aurian," dedi, "fazla tela etmiyor musun?"

Aurian, "Ne zannediyorsun?" diye cevab yaptrd. "Anvar bu kadar zor koullar altndayken, nasl telalanmam? Bundan kendimi sorumlu tutuyorum." Sesinde derin bir ac vard. "Aurian, sen ne yapabilirdin ki?" Prens de oturduu yerde dikleti, teselli etmek ister bir ifadeyle elini gen kadnn koluna koydu. "Kendini haksz yere suluyorsun. Yaplabilecek her eyi yaptk. Hatrlasana, sen de kendi hayatn kaybetmek zereydin. Khisihn'in yapt gibi Anvar'a srtn dnebilirdin ama yapmadn. Daha fazla ne yapabilirdin ki? Zamannda yetiebiliriz de yetiemeyebiliriz de sen telalanarak daha hzl gitmemize bir katkda bulunamazsn." Aurian, zgn zgn, "Biliyorum," dedi, "Ama elimde deil." Tekne, yazlk sarayn inaat sahasnn oradaki iskeleye yaklatnda, Aurian artk klelerin ne kadar kt bir muameleye tabi tutulduunu, neler ektiklerini grebiliyordu. Boaz dehetle dmlendi. Anvar buradan sa kabilir miydi?
1

AF raya kard ve Aurian' tozlu yere oturttuktan sonra Ha- rihn'in buyruuna uyarak, kleci ban bulmaya gitti. Shia, Onu neden terk etmiti? Parmaklar teknenin kenarna kenet- f lenmi, trnaklar yumuak tahtaya gemiti. Kayk iskeleye balandnda Bohan onu kucana alp ne yazk ki onlarla gelememiti. Ama Harihn cerrah yanna

ihn cerr almt. Ufak tefek adamn kalar atlm, grd eyler karsnda onaylamaz bir tavrla dudaklarm bkm, evresine bakmyordu. Aurian'la gz gze geldiklerinde, yal adam kederle ban iki yana sallad. Aurian, "Oh, ltfen," diyerek 503 dua etmeye balad, "Ltfen..." Oysa onun byd dnyan n tanrlarnn da kendisi gibi Byc-halktan olduunu artk biliyordu. Kleciba az sonra geldi. Prensi tanynca yere diz kt. Her yan titriyordu. Harihn abucak konuarak, ayaa kalkmasn syledi ve kolundan ekip bir kenara gtrd. Aurian onlar duyamyordu ama klecibamm bir eyleri inkr eder gibi ellerini iki yana atn, ban iddetle salladn grebiliyordu. Harihn tartmaktan bkp parmaklarn aklatt. Bir anda teknenin iinden kocaman eri palalaryla iki saray muhafz frlad. Koarak geldiler, palalarn ekmi bir vaziyette klecibamm iki yannda durdular. Adam diz kerek yalvarmaya balad. Tanrlar Adna! Eliyle bir yeri iaret ediyordu! Aurian gzlerini o yne evirdi ve bir itle evrilmi klelerin yaad blm grd.

Harihn yanma geldiinde, yz askt. "Anvar burada," dedi. "Bohan seni hemen onun yanma gtrecek. Ama haberler iyi deil. Kleciba onun lmek zere olduunu sylyor." Klelere ayrlm blmdeki keskin koku dayanlr gibi deildi. Bohan, Aurian' uzakta bir kede, bir sundurmann glgesinde tek bana kvrlm yatan birisinin yanma gtrd. Aurian kk bir lk att. Anvar tannmayacak haldeydi. Gneten kavrulmu teni su toplam yaralarla kaplyd. Dudaklar atlam, vcudunda ter ve kirin alndan mosmor rkler ve yaralar grnyordu. Zor grlebilecek ekilde nefes alyordu. Aurian, kolunu askdan kard, Anvar'm ban kaldrp kucana koydu. Gen adamn yzn, giysisinin yumuak koluyla sildi, temizledi. Gzlerine yalar dolmu, doru drst gremiyordu. "abuk," diye seslendi Bo-

hana, 'biraz su getir!" Bohan syleneni yapmak iin kotu. Aurian sonra cerrah ard. Adam, Anvar' muayene ettikten sonra, ask bir suratla doruldu. Dz bir sesle, "Leydi, bu adam lyor," dedi. Aurian, "Ama muhakkak bir eyler yapabilirsiniz," diyerek yalvard ve ilk defa cerrahn yzndeki profesyonellik maskesinin yok olduunu grd. Adam, anlayl bir ifadeyle elini Aurian'n omzuna koydu. "Leydi, hibir ey yapamam. Yapabileceim en iyi ey, aclarn dindirmek, bu sreci ksaltmak olabilir. Bu ona yaplacak en byk iyilik olacaktr." Aurian, "yle bir ey yaparsan seni ldrrm!" diye haykrd. Gzlerinde yle dehet verici bir ifade vard ki, cerrah melmiken, srt st yere dt. "Defol buradan!" Aurian deli gibi bard. "Defol!" Kk adam telala geri ekilirken, Aurian uzand, An- var'm atlam ellerini ellerinin arasna ald. Gzyalar gen adamn yzne akarken, Aurian baka bir hatrann acsnn yreine bir bak gibi sapland hissetti. Bunu bir defa daha Forral kucanda lrken yaamt. iddetle i ekti. "Lanet olsun, Anvar, sen de benim kollarmda lme! Buna dayanamam. lmene izin veremem!" Sanki onu kendi gcyle hayata dndrebilirmi gibi; An- var'n ellerini var gcyle skt. Umutsuzca i glerine ulamaya alt. Gcyle ona dokunmak, onu iyiletirmek istedi. Ama kullanmaya alt i iradesi parmaklarndan dar su gibi akyor, bileziklerin kart gcnn girdabnda kayboluyordu. Aurian aresizlikle dilerini gcrdatt. Gcn toplamaya altka, tm bileziklere akyor ve onu daha da gsz brakyordu. Gzleri kararyordu. Bu lanei yerin ve gnein acmasz scakln yava yava daha az fark eder hale gelmiti. Sonunda bilinci,

iradesine incecik bir iplikle bal bir ekilde havada asl kalm gibi hissetmeye balad. Ama

O iplik son derece inat bir salamla sahipti. Sonsuz bir karanlk tnelde, teslim olmay reddederek, mcadele etmeye devam ediyordu. Omzunda hafif bir dokunu hissetmesiyle kendine geldi; 505 Anvar'm hareketsiz bedeninin zerine kapand. Ba dnyordu, baylacak gibiydi. Yaad ani ruh hali deiikliinden ciddi bir sarsnt geirmiti. Birden Anvar'm artk nefes almadn fark etti. Hayr! Her ey bitmi olamazd! Yava yava etrafn daha net grmeye baladnda, Bohan' fark etti. Dev adam, yan bana diz kmt ve elinde bir marapa su vard. Yavaa gen kadnn yzndeki gzyalarn sildi. Gzleri Aurian iin duyduu zntyle parlyordu. O an Bycnn kafasnda bir imek akt. Arena'y, tribnlerdeki kalabalktan nasl g aldn hatrlad. "Bohan," diye fsldad, "bana yardm eder misin?" Dev, bir an iin tereddt etti. Gzlerinden korku okunuyordu. Sonra bayla onaylad. Aurian, "Ellerini benim ellerimin zerine koy," dedi. Bohan syleneni yapt. Hem Aurian'n, hem de Anvar'm elleri, kocaman elleri iinde kayboldu. Aurian derin bir soluk ald. "Gzel. imdi hi hareket etmeden dur ve geve. Bana gcn dn ver, Bohan, Anvar'n hayatn kurtarmak iin." Aurian o ana kadar hi yapmad kadar gl bir ekilde younlap bileziklerin oluturduu engeli krmak iin btn gcn seferber etti. Bir suyun, kapaklar alm bir bentten akmas gibi Bohan'm gc Aurian'a akmaya balad. Kzlm- s bir sis iinden, bileziklerin pas rengi talarnn nabz gibi atmaya, kk birer amber gibi yanmaya baladn grd. Ona akan by gcyle besleniyorlard! Bileklerinde yakc bir scaklk duydu ama aldrmad. Anszn, bileziklerin g depoladn anlad. Yalnzca kendisininkini deil, kendinden nce onlar takm olan btn Byclerin gc onlarda toplanyordu. Eer o gce bir an iin bile olsa ulaabilirse, l

mn kaim duvarlarm ykabilecekti. Ama bunu nasl yapacakt? Anahtar neydi? Haydi, Aurian, diyerek kendini kamlamaya alt. Dn! Anvar'n hayat buna bal! Dnceleri 506 Anvar'm zerinde younlat, onun iindeki cevhere uzand. Anvar. O glmseyen delici mavi gzleri. Hi kimseye benzemeyen glmsemesi, o glmsemenin yzn degitirii. Bu glmsemenin ans, Aurian'm yreine ok gibi sapland, gsnn iinde kalbinin ters dndn hissetti...

Birden Aurian'm gzlerinin nnde, kara bir rtye sarnm, ok byk bir varlk belirdi. Yaratk onun zerine doru geldi, gkyzn kapad. "Aaaah," diye derin, kuru, gece yars mezarlktaki yapraklarn hrtsn andran, ruhunun ta derinliklerini kemiren kurtlara benzeyen fisltl bir ses kard. "Demek bir defa daha beni kandrmaya alyorsun, yle mi?" Aurian glkle yutkundu, cesaretini toplayp cevap vermek, lm pskrtmek istiyordu, iinden bir yerlerden cevap geldi: "Eer gerekiyorsa, evet," dedi. "Benden yeterince can aldm. Kendine git baka yerde av bul." lm, Aurian'm srtndan aa rpertiler salan bir kahkaha att. "Aptal seni, her ey bu kadar basit mi sandn? Ama yine de btn cehaletine ramen bir eyi basardn. Benimle pazarlk etme gcn salayacak bir tek para vardr, onu buldun. Senden nce de ok kii benimle pazarla oturmak istedi. Ama seni uyaryorum, benim fiyatm yksektir. Ve eer bir daha karlarsak her ikiniz de bunun bedelini dersiniz." Korkun grnt, tehditkr bir ifadeyle ne doru eildi. Aurian dudan srd, lmn korkun varlndan rkp geri ekilmemek iin kendini zor tuttu. "Cesur bir kadnsn, Leydi." Bu defa sesinde belli belirsiz bir sayg vard. "Btn kt hretime ramen, lmn acmasz olduunu dnmemelisin. Tam tersi. Eer elinizdeki para, yani senin ve bu adamn elindeki para kalp deil, gerekse, pazarlktan karl kabilirsin. Bedeli demek zere karma ktnda bunu unutma." Figr krmz bir parlt saarak yok oldu. Bileziklerin biriktirdii g birden serbest kald, Aurian'm ve Bohan'n iinden geerek onlar yere savurdu. Aurian ruhunun iinden dar karak arkadana kotuunu, onu sarp sarmaladn ve gven iinde geri getirdiini hissetti. Aurian gzlerini krptrd, kendini tekrar klelere ayrlm blmede bulunca ard. Sonra plak bileklerini grd. Bilezikler dalm, gzlerinin nnde yava yava yok olan incecik birer kl ynna dnyorlard. Anvar kollarnda kprdamaya balad. Parlak gzleri Auri- an'nkilerle karlat. Vcudundaki btn yaralar ve rkler gemiti. Daha sonra, Aurian kendi yaralarnn da birden iyiletiini anlayacakt. Ama o an, sadece rahatlama, minnet ve yenilmez by gcnn gerekletirdii mucize karsnda duyduu hayranlktan baka bir eye dikkat edemiyordu. "Aurian?" Anvar'm sesi, kurumu boazndan zorlukla kt. "Buradaym." Byc, glkle konuabilmiti. Bohan hemen yan bandayd ve su uzatyordu. Ama Aurian'm elleri o kadar titriyordu ki suyu kendisi alamad. stelik Anvar' brakmak da istemiyordu. Sanki bir

an iin braksa, ellerinden tekrar kayp gidecekti. Onun iin onu biraz dorulttu, Bohan da marapay gen adamn dudaklarna dayad. "Seni cad! Hepimizi kandrdn!" Harihn'in glgesi yerde oturan kiinin stne dmt. Gen adamn gzleri Au- rian'm bileklerine kilitlenmiti. Bu bileklerde Zathbar'm bilezikleri yoktu. Aurian, "Harihn..." diye sze balad. Ama Prensin mcevherlerle ilenmi klc knndan syrlmt bile. Aurian ayaa kalkmak istedi ama kucandaki Anvar ona engel oluyordu. Anvar da tehlikeyi grm, gsz bir ekilde toparlanmaya alyordu.

ekild Kl hzla iniyordu ki, koca gvdesinden umulmayacak bir eviklikle Bohan frlad, Aurian'la Harihn'in klc arasna girdi. O da kendi ksa klcn ekmiti, iki metal son hzla arptm- 508 da, Aurian'la Anvar'm tepesinden aa kvlcmlar dkld. Ha- rihn'in bilei darbenin sekmesiyle ters dnd. Ayn anda Bo- han'm sol eli, Harihn'in bileine yapt ve skt, skt, sonunda Harihn ac bir lk atarak klcn brakt. Aurian, onun muhafzlarn armak zere derin bir soluk aldn grd. "Dur!" ok barmamasna ramen, Aurian'm sesi bir kam gibi saklad. Diz km bir halde, gzlerini yukar, Prense doru kaldrm, alak sesle ama hzl hzl konutu: "Eer beni ldrrsen, Xiang bilezikleri geri isteyecek. Ona ne diyeceksin? Onlar tekrardan yaptramazsn, yok olup gittiler. O da tam byle bir frsat bekliyordu. Onlar senin kardn syleyecek. Hatrla, artk yeni bir Khisihn'i var, yeni varisler yapmak iin. Derini diri diri yzmek, onun iin bir zevk olacak. Dur ve bunlar dn." Aurian onun kmazn o kadar ak bir ekilde ortaya koymutu ki Harihn bembeyaz kesildi. Aurian, "imdi gidelim mi?" diye sordu. Harihn bayla onaylad. "Gzel. imdi burada olan biteni kimse fark etmeden kalm. Saraya gittiimizde ne yapacamz planlarz." Harihn dilerinin arasndan, "Cerrah grd," dedi. "Yanma gelip senin by yapmakta olduunu syledi. tekiler de duymu olmal." Aurian'm kalar atld. "Tamam. Bir eyler bulup Anvar' saralm da kimse iyiletiini grmesin. Bohan onu tekneye " ...................................... ... ................................... tar. Sen de beni gtrrsn. Bileklerini elbisemin kollaryla kapatrm, bylece kimse bileziklerin yerinde olmadn fark etmez. Tekneye varnca da cerrah yalan syledii iin sert bir ekilde azarlarsn." Harihn, "Sanrm bunu yapabilirim," diye mrldand. "Yalnzca kimsenin burada olanlara inanmamasn sala,

yeter. Bir an nce buradan kurtulmalyz. Cerraha da bir miktar para ya da baka bir dl verirsin, olur biter. Tamam m?" Harihn, kt kt homurdand. "Tamam ama seninle hesabmz daha 509 grlmedi." Aurian ifadesiz bir sesle, "Doruya doru," dedi. "imdi yapman gerekeni yap." Bohan, ustalarn adrndan bir rt getirdi, Anvar' sarp tekneye gtrd. Peinden de Harihn kucanda Aurian'la geliyordu. Onu kaskat tayordu, yz altst olmu, fkeden eneleri birbirine kilitlenmiti. Aurian' tekneye yerletirir yerletirmez dnd, oynamaya balad rol devam ettirerek, zavall cerraha saldrd. Aurian'm dehet dolu gzlerinin nnde, yakndaki bir grevlinin elinden krbac kapt gibi, korkuyla iskelenin ucuna kaan cerrahn yzne, gzne indirmeye balad. Bir yandan da haykryordu, "Seni yalanc! Ne cretle Prensine byle bir yalan sylersin!" Cerrah lklar atarak yzst yere dt. Prensin elindeki krbac attn, yerde yatan adamn bana gelerek, onu kaldrp nehre attn grnce, Aurian bir lk att. Birden peydahlanan sr halinde kocaman dili kertenkeleler, savunmasz bir halde rpman kurbanlarna yneldiler. Cerrahn son aresiz lklar da kuyruk ve dilerden oluan bir dehet girdabnda kayboldu. Adam annda su yzeyinin altna ekilmi ve paralara ayrlmt bile. imdi derin bir sessizlik ve su yzne dalan, bir kan lekesi vard. Harihn, yz ta kesilmi bir halde teknenin iine atlad ve eliyle krekilere yola kmalar iin iaret etti. Sahneyi dehet iinde seyredenlerin gk kmamt. Prensin sesi su yzeyinde yankland: "Prenslerine yalan syleyen herkesin sonu budur. Bunu kimse unutmasn." >\y - AV Aurian'm midesi bulanyordu. Baklarn katliam sahnesinden evirip Anvar' yastklarn zerine rahata yerlemesine yardmc oldu, rty yznden ekti. W Anvar, "iyi misin?" diye fsldad. Aurian ban 'evet' anlamnda sallarken, bu soruyu kendisine Anvar'm sormasmda- ki tuhaf ironi karsnda glmsedi. Yavaa koluna vurarak 10 onu rahatlatmaya alt. "Sen dinlen... Ben birazdan dnerim." Sonra Bohan'a dnd. "Ltfen ona gz kulak ol." Bohan bayla onaylad. Aurian onun elini ellerinin arasna ald. "Bohan, bugnk yardmn iin sana ne kadar teekkr etsem azdr. Sana mr boyu minnet borluyum." Dev adam glmseyerek ban hayr diye sallad. Byc, "Evet," diye steledi. "Sana bir ekilde borcumu deyeceim, dostum."

Aurian kendini zorlayarak, glkle gvertede yrd, bo gzlerle amurlu nehir suyuna bakmakta olan Prensin yanna gitti ve dilerinin arasndan tslar gibi, "Umarm kendinle gurur duyuyrsndr," dedi. "Byle bir canavarl iine nasl sindirebileceksin?" Harihn hzla ona dnd, yznde derin bir ac ve nefret vard. Gzleri, dkemedii gzyalaryla parlyordu. "O adam bir cerraht!" diye fkeyle cevap verdi. "Bir mucize grdn sand. Bunu bakalarna anlatmamas imknszd. Tabii o zaman bizimle ilgili her ey de ortaya kacakt. O kle lyordu. Hatta lmt. Yaptn ey doastyd." Sesi acyla atlad. "Yaptnn bir bedeli yok mu sanyordun? Adil bir al veri oldu, deil mi? Bir cana karlk bir can! Senin adamna karlk, benim hizmetkrm. Cerrah yaptn eyle aslnda sen ldrdn, Aurian. Ben yalnz bir maaydm. Umarm bu kadarla kalr. nk Ruhlarn Orakonun penesinden kurtardn cana karlk daha yksek s, bir bedel talep edebilir." Aurian, "Bunlarn hepsi sama batl inanlar!" diye cevab yaptrd. Ama Prensin szleri keyfini karmt. Belli belirsiz bir eyler hatrlar gibiydi. Bedel, gerek para... ama ha0

trlayamyordu. lm, syledii szleri onun belleinden silmiti. "Ben yalnzca iyi niyetle, bir can kurtarmak istedim." "Pekiyi ya cerrahn ifa becerisinden yararlanamayaca iin bundan sonra ka kii lecek, hi dndn m?" Ha- _5J rihn'in sesi, bir fke nbetine doru gider gibi ykseliyordu. "Ya ailesi senin o iyi niyetinde nasl bir teselli bulacaklar? Babam yabanc bir cady serbest brakp halknn zerine saldm iin benim derimi diri diri yzerken sen...." "Yeter!" Aurian ayayla teknenin tabanna var gcyle vurdu. Sesi titriyordu. "Pekl. Kabahat benim. Sorumluluu alyorum. Ama o lanet olas bilezikleri bileklerime senin yasalarn takt. Ayn yasalar bir hayat kurtarmak amacyla glerimi kullandm iin beni sulu sayyor, o srada sana emanet edilmi olduum iin, seni de mahkum ediyor. Eer tekrar ayn durumda kalsaydm, ayn ekilde hareket ederdim. Yalnzca Anvar iin deil, senin iin de yapardm, nem verdiim herhangi birisi iin yapardm." Tekrar Harihn'in yanma oturdu. imdi sesi yumuamt. "Bana bu ileri atm iin zgnm, Harihn. Benim iin bunca yaptklarndan sonra sana minnet borcumu bu ekilde dememeliydim. Bu olayn sonularndan seni koruyabilmek iin bir yol dneceim. Ama baka arem olmadn grmyor musun?"

Harihn' gzlerini ondan kard. Ak szllkle, "Ben senden korkuyorum, Leydi, " dedi. "Ayn eyi tekrar yapabileceini sylyorsun. Sana itenlikle syleyeyim mi, ben de eer bir daha arenada karma ksaydm, btn bu olanlardan sonra, seni kurtarmak iin parmam bile kprdatmazdm." Aurian aresizlik iinde olan biteni telafi etmenin bir yolunu arad. "Sonulardan bahsediyorsun ya, henz i zl-* medi. Hayat yklerimiz de henz bitmedi, Harihn. imdi artk gcme kavutuuma gre sana yardm edebilirim." Harihn yerinden srad. "Hayr!" diye bard. "Ktlk V

&0' glerinle beni batan karmaya alma. Bu ekilde iktidara gelmek istemem." Aurian, "imdi Byc-halkm nasl bir sorumluluk tad- 12_ m anlyor musun?" dedi. "Byle bir by gc, srekli olarak kkrtlma, batan karlmayla kar karya olmak demektir. Eer bir darbe planlam olsaydn ve ben de sana destek ksaydm, ka kiinin leceini ve benim ka kiinin lmnden sorumlu olacam dn. Ama bir tek kiinin hayatn kurtarmak. Bunun kt bir g kullanm olduuna hi kimse beni ikna edemez." Harihn i ekti. "Sanrm biraz anlyorum. Leydi, beni biraz yalnz brakr msn? Git, kocanla megul ol. Dnecek ve pimanlk duyacak ok eyim var." Aurian ehri ve Prensin kk saraynn bol sslemeli d izgilerini grdnde ard; demek konuarak yolculuun sonuna gelmilerdi. Ama Harihn'le ortak bir noktada bulumak iin harcad saatlere acmyordu. Onun by karsndaki korkusu, gerekte btn halkn ortaklaa korkusuydu. Bir bakma haklydlar. Aurian, Miathan'n serbest brakt Nihilim'i, Eliseth'm kard dehet verici frtnay hatrlad. Her ikisi de iktidar uruna ruhlarn satmt. Bu dnce Au- rian'm midesini bulandrmaya yetiyordu. Acaba Aurian'm da byle bir noktaya varmas mmkn myd? Asla diye kendi kendine yemin etti. Byle bir eyi dnmek bile istemediinden teknenin k tarafna, Anvar'a bakmaya gitti. Gen adam uyuyordu. Ama Aurian geldiinde onun yaklatn hissetmi gibi gzlerini at. Belki de gerekten hissetmiti. Anvar' lmn penesinden ekip kurtardnda, ruhlar birbirine dokunmutu. Baka hangi iki kii, bylesine bir yaknlk yaam olabilirdi? Yine de Aurian imdi ona yaknlamaktan ekindiini hissetti. Onu terk ettii ve btn

bunlara neden olduu im sululuk duyuyordu. Ama o tereddt iindeyken Anvar uzanp onun elini tuttu ve sanki hl T VCT

Anvar' hayata balayan tek ey oymu gibi kuvvetle skt. 'Gelmeyeceksin sandm," diye fsldad. "Kendimi lme b- aktm, beni affet, Aurian. Geleceini dnmeliydim." Aurian gzlerinde yalarla ona bakt. Ondan -Anvar m af 51 diliyordu? "Ah, Anvar," dedi, yavaa. "Esas sen beni nasl affedebileceksin?" Anvar, "Ama geldin," dedi. "Sana ne zaman ihtiya olsa, oradasndr. Neden bunu bu kadar ge anladm ki?" Aurian kulaklarna inanamyordu. "Gsterdiim tepki yznden bu defa neredeyse lyordun!" diye steledi. "Seni asla yle brakmamalydm. Kendini daha iyi hissettiinde bana bir tane patlatmahsm! Bunu hak ettim!" "Hayr." Anvar'n yznde de Aurian'mki kadar gl bir kararllk okunuyordu "O halde ben kendime vururum!" Yumruunu akacktan enesine indirme ve yuvarlanma taklidi yaparak Anvar' gldrd. inden, Tanrlar adna, neyse ki iyi, neyse ki zamannda yetitim, diye geirdi. Kollarn Anvar'm boynuna dolad, gen adamn da onu sk sk kucakladn hissetti. "Sara'y buldun mu?" Anvar'n szleri Aurian'n bandan aa bir kova buzlu su gibi dkld. Gen kadn kalarn atarak ondan uzaklat. Sara'dan baka bir ey dnmyordu! imdi ona Sara'nn ona ihanet ettiini, bir kral uruna onu terk ettiini, yardm etmek yle dursun, onu bulmak iin parman kprdatmadn nasl syleyecekti? Gerei anlatrsa gen adam yine kecekti. Gzlerindeki umut n grnce, baklarn baka yere evirdi. "Sara iyi," diye geitirdi. "Her ikimizden de daha iyi durumda." Neyse ki Harihn'in teknesi, iskeleye biraz kuvvetlice arpmt. Sahte bir memnuniyetle, "te geldik!" dedi. "Haydi seni ieri tayalm, bir gzel temizleyip karnn doyuralm. Bohan, u grdn dev adam, seninle ilgilenecek. Merak et-

me, ona gvenebilirsin. Biraz dinlendikten sonra sana her eyi anlatacam." Aurian, Anvar'n daha fazla cevaplanmas g sorular sormamas iin abucak Bohan' arp onu ken- 14 di dairesine gtrmesini syledi.

Anvar yatakta yatyor, yumuak bir esintinin, onu bceklere kar koruyan, incecik, tlden cibinlii hafife dalgalandrn seyrediyordu. pekli yatak rtsnn yeni banyo yapm bedenine dokunuu, inanlmaz bir lks duygusu veriyordu. Nedense bu defaki sihirle tedavi, her zamanki gibi bir halsizlie yol amamt; tersine kendini alabildiine canl ve hayat dolu hissediyordu. Ve korkun at!... Parmaklarn derisinden kacakm gibi frlam kaburgalarnn zerinde gezdirerek, buna hi amamal, diye dnd. Kle kampndaki korkun gnleri hatrlaynca, btn vcudunun kaskat kesildiini hissetti. Eli otomatikman kleliin iareti olan ve hl boynunda olan demir halkaya gitti. Hayr, diye kendi kendini azarlad. Bunlar artk dnmemeliydi. Hepsi geride kalmt. Srekli dua ettii ey olmu, Aurian onu bir defa daha kurtarmt. Bu dnceler onu geriye, Bycy ilk tand gne gtrd. Akademinin mutfandan kamt. Sonra kendini garnizonda, btn yaralar iyilemi bir durumda, temiz araflar arasnda yatarken bulmutu. Aurian ona glmseyerek bakyordu, ilk bata ona tam olarak gvenememiti. Ama bu defa ok farkl olacak, diye kendi kendine sz verdi. Ona olan borcunu, srekli, en azndan bebeini douruncaya kadar ona gz kulak olarak deyecekti. Tanrlar biliyordu ki Auri- an'n ona ihtiyac vard. Geri Aurian'n buna ikna edilmesi biraz zor olacakt, nk o kei gibi inat ve zgr ruhlu bir kadnd. Her neyse, Anvar onu ikna edecekti. Ve Sara... Anvar sululuk duygusuyla, bu iki kadnn arasn nasl dzeltebileceini dnd. Sara, Bycnn onlarla birlikte olmasna asla hogr gstermezdi.

Anvar yksek sesle, "Bu onun sorunu!" dedi. Vard bu sonuca ve bu konudaki kararllna kendi bile ard. Ama kol e pazarnn altndaki hcrelerde geirdii tutsaklk gnlerinde yava yava gerei anlamaya balamt. Sara'y, o o- 515 cukluk akn yreinden skp atamyordu. Nasl atabilirdi? Ama o artk eski masum kz deildi. Davranlarnda yle bir hesapllk vard, sanki bir eylerle kirlenmi gibiydi ve Anvar artk ona gvenemeyeceini hissediyordu. Bunu, geminin batmasndan sonra birlikte geirdikleri gnlerde daha iyi anlamt. Aurian'n yokluu gen adamn iinde derin bir boluk brakmt. Onu ne kadar zlemiti! Onu tekrar grdnde nasl iinden deli gibi bir sevin kabarmt. Bycy dnmek bile ona cesaret veriyordu. Aurian, yaad bunca dehet ve ikence iinde ona umut veren tek dnce olmutu. En sonunda onun yardmna koacandan emin olmalyd. Evet, gvendii kii Sara deil, Aurian'd. Aurian. Anvar'n iinde, baka bir yan ama sen Sara'ya ksn, diye itiraz etti. Anvar bunun doru olduunu biliyordu, iyi ama k olduu bugnk Sara myd, yoksa gemiteki Sara m? Pekiyi, Aurian' seviyor muydu? O bir

dost ve gerek bir arkadat ama... Kendi kendine, bir Bycy sevebilir miyim, diye sordu. Tanrlar adna, bilmiyorum, diye cevap verdi. Gerekten bilmiyorum. Ama en azndan en zor zamanlarmda kimi yanmda bulacam biliyorum. Anvar, oda kapsnn aldn ve masa zerine konulan bir tepsinin sesini duydu. Cibinliin gerisinde birisi yataa doru yaklat. Konumaktan pek holanmayan Bohan, ona yiyecek getirmi olmalyd. Ama cibinlii kaldran Aurian'd. Ayrlal henz bir saat olmutu ama Anvar onu tekrar grd iin sevinerek glmsedi.

Aurian, "Kendini nasl hissediyorsun?" diye sordu. Anva onun biraz endieli grndn dnd. Yoksa hl kle kampnda ektiklerinden tr kendini mi suluyordu?

Anvar, "Ben iyiyim," diyerek aceleyle onu rahatlatmaya alt. "Hatta, yatmam bile gerekmiyor. Ama dostun Bohan beni yatrd ve kaldrmyor." 516 Aurian yzn buruturdu. Halden anlar bir ifadeyle, "Bana da ayn eyi yapmt," dedi. "Bazen ilgiyi biraz fazla karyor. Bak, sana yiyecek bir eyler getirdim." Tepsiyi An- var'n dizlerinin stne koydu. Gen adam yiyeceklere deli gibi saldracakt ki Aurian onu durdurdu. "Biliyorum, alktan lecek gibisin ama yava yava yemelisin," diye uyard. "Yoksa bu defa de ok yemekten hastalanrsn." Anvar, ban sallad, hakl olduunu biliyordu. Anvar, bir yandan yemeini yerken, "Neredeyiz?" diye sordu. "Buras neresi?" Aurian glmsedi. "Gsterii biraz abartmlar, deil mi? Buras Khisal, yani Prensin saray. Beni arenadan kurtard ve... " "Arenadan kurtarmak m?" Aurian biraz ara verip kendine bir kadeh arap koydu. "lk batan balasam iyi olacak," dedi. Anvar yemeini yerken Le- viathanla arasnda geenleri, Anvar'm tutsak dtn anlamas ve nehir yukar onu aramaya kn anlatt. Anvar, "Salarna ok zldm," diye szn kesti. "ok gzeldi." Aurian omuz silkti. "Bu scakta hi pratik deildi," dedi ama iltifat karsnda glmsemekten kendini alamad. "Hem," diye yavaa ekledi, "sen de yanmda yoktun, onlar fralamak iin." Anvar uzanp onun elini tuttu. "O halde, imdi onlar uzatmaya balamalsn." Aurian duyduklarna inanamaz bir halde ona bakakalm- t. Anvar, ararak gen kadnn gzlerine yalar dolduunu grd. Aurian, "Hl bunu isteyebileceini dnememitim... " diye fsldad.

0 Onu byle krlgan grmek Anvar'm yreini paralad. Her zaman o kadar cesur, o kadar kendine yeterli bir kadnd ki herkes gibi onun da birisinin varlna ihtiya duyabileceini unutmutu. Anvar gen kadnn elini elleri arasnda 517 daha da ok skt. "Aurian, olan bitenden senin kadar ben de sorumluyum. Gemide ve sonrasnda sana kar ok kt davrandm. Gel, her eyi unutalm. Birbirimize ihtiyacmz var. Sara'nm bunu anlamasn bir biimde salayacam." Sara'nm adn duyunca Aurian gzle grlr ekilde irkildi ve baklarn kard. Ciddileerek, "Sana hikyenin geri kalan ksmn da anlatmalym," dedi. Anvar, kt eyler duyacan hissetmiti. Ama Aurian, Sara'nm iyi olduunu sylemiti. An- var, gen kadnn gzlerindeki buz gibi ifadeyi grnce, her eyden nce onu dinlemesi gerektiini anlad. Aurian ehrin dnda yakalann, bileklerine gcn yok eden bilezikleri takmalarn ve arenada dvmeye mahkum ettiklerini anlatt. Shia'yla dvnn en heyecanl yerinde Aurian'm szlerini dardan gelen canhra sesler kesti. Darda birileri haykryor, birbirine arpan kllarn akrts duyuluyordu. Aurian frlad. "Ne oluyor... Xiang!" Kede, duvara dayal duran klcna kotu ama ayn anda kap grltyle ald ve ieriye ok taklm, kurulu haldeki yaylaryla silahl adamlar dolutu. Anvar'm uyar l boaznda dondu kald. Aurian sa omzunu tutarak sendeledi. Parmaklarnn arasndan kan szyordu. Ok gsnn stnden girmi ve ksa mesafeden atld iin srtndan kmt. Duvara yasland ve arkasnda kan izleri brakarak yava yava yere ykld. Ayn anda adamlar, oklarn Anvar'a dorultmu bir halde etrafna dolutular. Anvar tehlikeyi hie sayarak yatandan frlamt. Ama adamlar onu yakalad. Srklenerek odadan karken grd son ey, Au- rian'm yerde yatan hareketsiz bedeniydi.

GEREKLER VE HANET nvar' tutsak alanlar, ellerim arkadan sk sk balamlard, ipler bileklerini kesiyor ve fena halde ac veriyordu. Askerler ona hi de nazik davranmamlar, Bycnn iyiletirdii yaralarn yerine yenilerini amlard. Ama Anvar kendini dnecek durumda deildi. Aurian'a ne yapmlard? Yaras lmcl myd? Bunlar Prensin muhafzlar myd? Gsterdii misafirperverlie piman m olmutu? O halde kle kampnda neden onu korumutu? Aurian btn bunlar ona izah edecek zaman bulamamt. Keke hikyenin sonunu getirebilseydi. Onu sonuna kadar dinleyeme- dii iin, imdilik hibir ey anlamyordu. imdi btn bunlar

dnecek kadar zaman vard. Bana sert yzl, hi konumayan iki muhafz dikerek, onu Aurian'm dairesinde brakmlard. Btn bunlarn stnden, korkularyla ba baa kald bir saat kadar bir zaman gemiti. Xiang, kolunda Khisihn'i, evresinde muhafzlaryla Ha- rihn'in kabul salonuna girdi. Prensin ilemeli koltuuna oturdu, birisine Sara iin de bir koltuk getirmelerini emretti. O srada muhafzlarnn komutan yanma gelip yerlere kadar eilerek onu selmlad. "Saray ele geirdik, majesteleri," de-

k, maesteleri, de m& cv ;/ di. "Khisal gzetimimiz altnda. Okularmz bycsn de etkisiz hale getirdi. Aada zindanda baygn yatyor. Yine de askerlerimizin sk kontrol altnda." Xiang, "Gzel," diyerek glmsedi. "eytan da ele ge- 519 irdiniz mi?" Komutan bayla onaylad. "Evet. Onunla baa kmak birka adammza mal oldu ama emrettiiniz gibi ona zarar vermeden yakaladk. O da aada hapis durumda, arenaya gtrlmeyi bekliyor." "ok iyi! Peki ya kle?" "Adamlarm onu getiriyorlar, majesteleri." "Pekl. Khisal' da getirebilirsin." Khisu, muzaffer bir edayla arkasna yasland. Kleciba ona haber uurur uurmaz, plann uygulamaya koymutu. Harihn bu kez boyunu aan bir i yapmt. Bu ne ahmaklkt! Bycnn bileziklerini karm, kadnn tanklarn gz nnde by yapmasna olanak tanmt. Ve btn bunlar, Kishin, Sara'nn sylediine gre, kendisini karan bir kleyi kurtarmak iindi. Xiang'm hi phesi yoktu, btn bunlar kendisini tahttan indirmek iin olunun kurduu komplonun bir paras olmalyd. Harihn iki yabancyla ibirlii yapm ama babasnn gcn kmsemiti. imdi bunun cezasn deyecekti. Zaten bir bycy kurtararak otomatik- man cezay hak etmiti. Xiang bir konuda kararszd. Olunun bir sre lm korkusuyla yaamasna izin vermek daha m iyi olurdu? Byc tabii ki en ksa srede infaz edilmeliydi. Bileziklerinden kurtulmu olduuna gre, sa braklmayacak kadar tehlikeliydi. Kapda bir hareket oldu ve muhafzlar Harihn'i srkleyerek onun nne getirip yere attlar. Gen adam bembeyaz bir yzle tir tir titriyordu. Olunun gzlerinde deheti grnen Xiang, hain bir memnuniyetle glmsedi. V

En sonunda askerler onu almaya gelmilerdi. Anvar' sryerek uzun koridorlardan ve bronz kakmal iki kanad olan byk bir kapdan geirdiler. Yksek tavanl, ok geni bir 520 salon askerlerle doluydu. Ykseke bir platformun zerinde oturan bir adamn karsnda yerde titreyen gen adam tand, bu Harihn'di. Eer Harihn prensse, karsnda oturan adam ancak kral olabilirdi. Tahtn hemen yannda oturan ipek giysiler ve mcevherle donanm, muhteem grnl, altn sars sal kadn grnce, btn aklndan geenler bir anda uup gitti. "Sara!" diye sevinle haykrd. Ona doru komak istedi ama muhafzlar onu sk sk tutuyorlard. Onu prensin yanna srkleyip yere savurduklarnda gen kadnn yzndeki souk, uzak ifade deimedi. Elleri arkadan bal olduu iin Anvar kendini koruyamad ve alnn hzla mermer zemine arpt. Glkle dizlerinin stnde dorulup arpmann etkisiyle akan imeklerden etrafn grmeye alrken kral konutu. Ha- rihn'e hitap ediyordu. Xiang, "Merhaba, olum," diye homurdand. Gzleri zaferle parlyordu. "rendiime gre, bu lkenin yasalarna kar gelerek byc olduu bilinen bir kadn, onu engelleyen bileziklerinden kurtarm, ihanetle sulanacak iler yapmsn. Bu konuda ne syleyeceksin?" Anvar yan gzle prense bakt ve gen adamn yznn ok ve panikle arpldn grd. Prens, "Hayr!" diye haykrd. "Bu doru deil. Onu ben serbest brakmadm. Bilezikten kendi kendine kurtulmay baard." Khisu, "Yalan sylyorsun," diyerek onun szn kesti. Anvar, Harihn'in alnndan aa ter damlalarnn szld- n gryordu. "Ayrca," diyerek devam etti Xhiang. "Kuzey-v den getirilmi nadir klelerimden birini karmsn. Khishn'im bana, o klenin kendisini ana yurdundan kardn ve senin byc kadnla ibirlii iinde olduunu anlat-

ti. Khisihn'in dmanlaryla tek bir nedenle ibirliine girebilirsin: Onu ve beni tahttan indirmek iin." Sonra Sara'ya dnd. "Szn ettiin kle bu muydu kraliem?" Bu szler Anvar'm yzne bir tokat gibi indi ve sonularn 521 hi dnmeden, "Kralie mi?" diye haykrd. Muhafzlardan birisi Anvar'n aznn ortasna sert bir darbe indirerek, "Sus!" diye grledi. Anvar yere yapt. Azna kan dolduunu hissediyordu. Sara, kmser bir ifadeyle eski sevgilisine bakt. Buz gibi bir sesle, "Bu," dedi. Xiang, "ok gzel," diye cevaplad. "Ona ne yapmamz , istersin, sevgilim? Cezasna sen karar ver."

Sara omuz silkti. Aldrmaz bir tavrla, "ldrn onu," dedi. Bu szler zerine Anvar'n btn vcudu buz kesti. Sa- ra'nn bu kadar soukkanl, bu kadar acmasz bir ekilde lmesini isteyebileceine inanamyordu. "Durun!" diye haykrd Harihn. "O benim klem!" "Ne dedin?" Xiang'n sesi bir ban taa srtnmesi kadar souk ve sinir bozucuydu. Harihn, "Size her kim bilgi verdiyse yalan sylemi, majesteleri," dedi. "O kleyi almadm, o zaten benim." Bir kolunu muhafzlardan glkle kurtararak gsnden buruuk bir parmen paras kard. Bu, klenin mlkiyetini kantlayan belgeydi. "Klebamzdan onu yksek bir fiyata satn aldm, daha saat olmad." Xiang, "Sen u anda ihanetle sulanyorsun, mlkiyetin geersiz," diye szn kesti. Harihn, "Baba, beni dinler misin?" diye haykrd. Sesi barmaktan kslmt. "Bunu senin iyiliin iin yaptm. Bu kmesi gerektiinin canl kant. Kralie onun cariyesidir." Anvar'n az ak kald. le yeni Khisihn'inin sana ihanet ettiinin ve bu nedenle l!" Sara, "Hayr!" diye bir lk att. "Yalan sylyor Khisu, "Susun!" diye emretti. Yz fkeden morarmt.

"imdi," diye grledi oluna. "Sefil hayatna son vermeden nce gerei renmek istiyorum. Bu aptalca masal sana kim anlatt?" Harihn babasna bakarken titriyordu. "Aurian anlatt... u byc... Kishin'in arenada onun lmesini neden o kadar ok istediini hi dndn m? nk Aurian gerei biliyordu. Tabii bilecekti, nk bu adam, onun kocas!" Bugn duyduklarndan zaten serseme dnen Anvar'n kafas iyiden iyiye karmt. Aurian neden Harihn'e onun kocas olduunu sylemiti? Khisihn'in alayc kahkahas salonun duvarlarnda yankland. "Bunun kocas m olduunu syledi?" "yle deil mi?" Harihn birden gveni sarslm grnd." Sara, sakin sakin, "Elbette deil," diye cevap verdi. "Yalan syledi, nk cann kurtarmak istiyordu. Bu adam onun kocas deil, klesi ve beni karrken ona su ortakl eden kii. Benim, Khisihn'in bir hizmetiye cariyelik edecek kadar alalacam dnmyorsunuz herhalde." Sesindeki aalama, bu arada Harihn'in yzndeki aknlk ve fkeyi karan Anvar'n yreine bir bak gibi sapland. Kendini avutmaya alt. Herhalde Sara'nn hayat Khisu'nun merhametine balyd ve cann kurtarmak iin byle konumak zorundayd.

Khisu alev alev yanan gzlerini Anvar'a evirdi ve kuzeyli diliyle ona sordu: "Evet, kle, sen ne diyorsun? Olum, Khisihn'in senin cariyen olduunu sylyor, Khisihn ise seni onu karmakla suluyor. Cevabn iyi dn. nk seninki dahil birka kiinin hayat verecein cevaba bal." Anvar duralad. Bunca ihanet ve yalan kafasn kartrm, ne diyeceini bilemiyordu. Eer Sara'nn hikyesini dorular- sa, bu kendisinin, Aurian'm ve prensin lm demek olacakt. Ama ya Sara'nn hayat da tehlikedeyse? Bir ikilem iine kslmt. Gerein yalnzca bir ksmn bildii iin seim yapmakta da zorlanyordu.

0 Sara bir zafer kahkahas att: "Grdnz m? Yalan sylediimi iddia edemiyor. Sadece susuyor, tabii sevgilisini korumak iin. Efendim, bana inann. Size asla ihanet edemem. Ama olunuz edebilir. Nitekim bycyle birlikte sizinle iki- J| mize kar komplo kurarak ihanet etti bile." Khisu'nun yzne bir rahatlama ifadesi geldi. Glmseyerek, kraliesine dnd. "Gzel olduun kadar akllsn da sevgilim. Senden nasl kukulanabildim?" Muhafzlara iaret etti. "ldrn bu hainleri. Bycnn icabna sonra ben bakacam." Karanlkt. Altnda souk, slak zemini hissediyordu. Sa omzunda, koluna ve vcudunun sa tarafna alevler saarak inen dayanlmaz bir ac vard. Aurian straptan midesinin bulandm hissediyordu, inlememek iin kendini zor tuttu. Etrafta muhafzlar vard ve onu hl baygn sanmalar daha iyi olacakt. Bu kapkaranlk yerde ne yaptn kimse gremezdi. Yalnzca byclerin gz karanlkta grebilirdi. Xi- ang'm askerlerini zel niformalarndan tanm, neler olup bittiini aa yukar anlamt. ylece atld ta zeminin zerinde, yz st hareketsiz yatyordu. Byclerin zel ifa becerileri sayesinde ilk nce bebeinin salkta olup olmadn kontrol etti. Neyse ki bebee bir ey olmamt. Bu kk varlk annesinin bana gelen bunca eyden sonra sa kalabildiine gre, yaamaya kararl olmalyd. Anne. Bu szc dncelerinde bile ilk kez kullanyordu. Btn acsna ve u anki kt durumuna ramen Aurian'm yzne tatl bir glmseme yayld. Sonunda bu kk varl ocuu olarak benimsemiti. Ona olan sevgisi ve dayankllndan dolay duyduu gurur, gen kadn yreklendirdi. Ylmaz bir cesarete sahip olar babasna ekmi olmalyd. Forral' dnmek Aurian'a iyi geldi, kararll daha da pekiti. Dikkatini, omzundaki yaraya evirdi ve onu nefessiz

brakan acy kontrol altna almaya balad. Younlamasn engelleyen acy yok ettikten sonra yarasn iyiletirmeye koyuldu. Kl kulland sa koluna ihtiyac olacakt. Bu, umduundan daha zordu. imdiye kadar hi kendi kendini iyiletirmeye almamt. Meiriel'den rendii kadaryla bunun riskleri de vard. nk ifa ilemi iin byk bir enerjiye ihtiya vard. Hem ifacmm, hem de hastann byk enerji harcamas gerekiyordu. Bu nedenle byc ifas her iki taraf iin de byk bir yorgunlua yok aard. Kendi kendini iyiletirirken ise yalnzca kendi gcn kullanabiliyordu. Eer ok dikkatli olmazsa kendi kendini yok edip lmne sebep olabilirdi. Bunun rnekleri yaanmt. kide bir dinlenmek iin duruyor, sabrszln bastrmaya alyordu. Aurian, zamann onun iin ok ama ok nemli olduunun farkndayd. Yukarda neler oluyordu? Ne kadar sreyle baygn kalmt? Fazla uzun olamaz, diyerek kendi kendini rahatlatmaya alt. Yarasndan akan kan hl tazeydi ve akmaya devam ediyordu. Harihn, babasmn onu ldrmek istediini sylemiti. Eer iin iinde Sara da varsa, Anvar'n bu iten sa kma ans ok azd. Bunlar dnmemeye alarak, ifa iine geri dnd. Onlara yardm etmek istiyorsa, nce iyilemesi gerekiyordu. Ar ar, tedbiri elden brakmadan, mmkn olduunca hzla paralanm etlerini ve yrtlm kaslarn onarmaya koyuldu. En kk bir hatas, kolunun sonsuza kadar sakat kalmasna neden olabilirdi. En sonunda bitmiti! Aurian yaral omzunu ve kolunu kontrol etmek iin hareket ettirdi. Keke yeni onarlm dokularn biraz dinlendirebilecek zaman olsayd. Neyse, bu ekilde idare etmek zorundayd. Tamamen iyilememiti ama iini grecek kadar toparlanmt. Ancak ifa ilemi onu halsiz ve \' gsz brakmt. Bu pis ve nemli yere uzanp gcn toplayncaya kadar uyumak istedi ama hayr, byle bir ans yoktu. Bir yandan kendine fazla yklenmenin risklerini de bili

yordu. Eer snrlarn an zorlarsa, tekrar bedenine dneme- yebilirdi. Aurian bilincini dikkatle dar uzatp muhafzlarn varlna iaret edecek, insan zihninin klarn arad. Fazla ilerlememiti ki yreini sevinle dolduran baka _5 dncelerle karlat. Shia! Dev kedi yanndaki hcrede hapisti. Shia'nm dnceleri, fkeden ate pskryordu. "Saylar oktu! Ellerinde alar vard!" Aurian, an iinde aresizlikle rpman dostunun acsm kendi iinde hissetti. Aurian, "Sabret," diyerek onu teselli etti. "Seni serbest brakacam. Yalnzca hareketsiz dur ve dikkat ekme." Shia, "Tamam," diye isteksizce homurdand. "Ama serbest braktnda o adamlar mideye indireceim!"

Aurian'n bu konuda tartacak zaman yoktu. imdi... Hcreden nasl kacakt? Byc, gcnn byk bir ksmn ifa ileminde kullanmt. Sabretme gc giderek zayflyor, u duvar bir vuruta ykmak istiyordu. Ama... Tekrar muhafzlar aratrd. Ah, evet, bir dzineden fazla asker vard. Tabii btn bencillikleriyle bu rutubetli, pis kokan yerde durmaktansa, yukardaki muhafz odalarnda oturuyorlard. Bu katta sadece bir asker vard, o da bir terslik olursa alarm vermek zere merdiven sahanlnda bekliyordu. Aurian ayrca dier hcrelerde ok sayda baka tutsan korkmu ve fkeli varln hissetti. inden bu tutsaklarn Harihn'in muhafzlar olmas iin dua etti. Aurian hcresinin kapsna doru emekleyerek ilerledi. Bu kapy krmas mmkn olamayacakt. Bunun iin ne yeterli gc vard, ne de btn askerleri bana toplamasna neden olacak byle bir grlt karmay gze alabilirdi. Onun ye- ( rine snrl olan gcn, kilidi amada kullanmaya karar verdi. ifa glerini harekete geirdi. Dokularn ne lde ykma uradm anlamak iin bir yaray muayene eder gibi, dikkatini kilidin mekanizmasna younlatrd. Anm, eski

girinti ve kntlar yoklad. Ah. u noktaya bir dokunu, brne hafif bir bask ve tamam, olmutu ite. Pasl kilit gcrdayarak ald. Aurian nefesini tutarak etra- 526 f dinledi. Muhafz bu sesi duymu muydu? Anlalan duymamt. Adamn grevini iyi yapamamasnn onda yaratt aalama duygusu ile rahatlama birbirine kart. Gcrdamamas iin kapy ancak geebilecei kadar aralad, hcreden ktktan sonra kemerli geidi de ayak ucuna basarak geride brakt. Keke stnde sava giysileri olsayd. Bu ince elbise dv iin hi de uygun deildi. stelik zindann daha imdiden kemiklerine kadar ileyen, kaslarn sertletiren, buz gibi souunda bir ie de yaramyordu. Aurian imdi merdiven sahanlndaki sar meale nda bekleyen muhafzn profilini grebiliyordu. Sersem adam, gzlerini aadaki koridordan hi ayrmamas gerekirken, zlemle yukar kattaki scak muhafz odasna kan merdivenlere bakyordu. Aurian, kolunu arkadan adamn boynuna do- layp skt. Bu ok nceleri Maya'nn ona rettii lmcl boma hareketeydi. Ama o ana kadar kimseyi dorudan elleriyle ldrmemiti. Adam kollarnda hareketsiz kalp boynu krlm ve gzleri yerinden uram bir halde cansz yere derken rpermekten kendini alamad. Dilerini birbirine kenetleyerek eildi, zerine dikilmi, sulayan gzlere bakmamaya alarak bedeni hl titremekte olan muhafzn klcn, hanerini ve anahtarlar ald. Sonra, cesedi bir an nce arkada brakma isteiyle koarak koridora dnd, Shia'nm hcresine yneldi.

Aurian onu smsk balayan iplerden kurtarnca hayvan boalm bir yay gibi rpnd ama uyuan bacaklar onu ta- yamad iin yana devrilip kald. Arian diz kp buz kesmi bacak kaslarn ve penelerini ovuturmaya balad. Kedinin zihinsel szck daarcnda kfr yoktu ama Shia'nm alak sesle guruldamalar, homurtular bir insann pe pee sa

vurduu kfrlere o kadar benziyordu ki Aurian glmekten kendini alamad. "imdi beni dinle," dedi dostuna, "ayaa kalkar kalkmaz merdivenlerin oraya git ve koridorun banda nbet tut. Beni bekle. teki tutsaklar serbest brakr brak- 527 maz geleceim." "Anladm, u adamlar!" Shia'nm gzleri vahi bir alkla parlad. Aurian sert bir sesle, "Hayr, onlar deil, Shia," dedi. "Benim serbest brakacaklarm iyi adamlar, ondan sonra kt adamlarn icabna bakacaz, inan bana." Shia, "Hangi iyi adamlarm bunlar?" diye suratn ast. Aurian. "Ltfen bana gven," diyerek ona sarld, sonra kendi teki hcrelere doru yrrken, onu da aksi yne gnderdi. Hcreden duyulan alak konuma sesleri, ierde birilerinin olduunu gsteriyordu. Aurian, sesini fazla ykseltmeden, "Kim var ierde?" diye seslendi, ierdeki konumalar birden kesilmiti. "Yazour, Khisal'm muhafzlarnn komutan. Sen kimsin?" Ses gen ama her ne kadar zalim kraln, kendisi hakknda verecei karar bekliyor olsa da gl ve cesurdu. Gen kadn, "Leydi Aurian, Khisal'n bycs," diye cevap verdi. Bu szler zerine ierden korku dolu mrltlar ykseldi ama Yazour onlar susturdu. "Leydim bizi serbest brakabilir misin? Majestelerinin yardmmza ihtiyac var." Ar kilit biraz ura trsa da Aurian hi zaman kaybetmeden kapy at. Sonra, adamlarn karanlkta gremeyecekleri0 ve bir el hareketiyle yakt. iye ni hatrlayarak, duvarda asl duran snm bir mealeyi ald Yazour, "Bunu nasl yaptnz... Leydi, bu yasaktr," diye sert bir sesle onu azarlad. Aurian, omzundaki iaretten onun muhafzlarn komutan olduunu anlamt. imdi karsnda kalarn atm onaylamaz bir ifadeyle ona bakyordu.

Aurian, dz bir sesle, "Khisal' kurtarmak istiyorsan, titizlenmenin zaman deil," dedi. Adamn, ksa bir ba hareketiyle dediklerini kabul etmesi houna gitti. Bir deste anahtar 528 alp adamlarndan birini dier hcreleri amas iin gnderdi. Aurian, becerikli bir adam, diye dnd. Tpk prensi gibi o da stlendii sorumluluklar iin fazla gen grnyordu. Arkada balad simsiyah uzun salarnda bir tek beyaz tel grnmyordu. Kararl tavrna ve kara gzlerindeki dik baklara baklrsa Aurian'm karsnda cesur ve sa duyulu bir adam vard. Aurian adam daha fazla incelemeye alacak vaktinin olmadn dnyordu ki dev gibi bir glge, tekileri dirseiyle kenara iterek n tarafa geldi. "Bohan! ok kr sasn!" Aurian ayak ularnn zerinde ykselerek, dev gibi adam kucaklad. Bohan'm yz akn ama mutlu bir glmsemeyle aydnland. Vcudundaki kl kesikleri ve rkler, onun bir bedel detmeden teslim olmadn gsteriyordu. Ama Aurian, sarlna, kemiklerini kracak gte bir kucaklamayla cevap verdiini grnce, adamn gcnden hibir ey kaybetmediini anlad. O anda Shia'nm tehlike iareti veren dncesi, Aurian'n zihnine ulat: "Birisi geliyor!" Aurian, "icabna bak," diye cevap verdi. "Mmknse sessizce." "Memnuniyetle." Koridorun br ucunda bir bouma sesi duyuldu, sonra her yer derin bir sessizlie gmld. Yazour, "Neydi o?" diye sordu. "Arenann Kara eytan. Xiang'm adamlarndan birini haklad. Adamlarnz uyarn, Shia bizim saflarmzda." Yazour, "Ruhlarn Oraks adna!" diye mrldand, aknlktan gzleri fal ta gibi almt. Muhafz odasndaki dv kanlyd ama ksa srd. Auri- an, nce Shia'y zerlerine sald. Kaplan bir di ve pene fr

0 tnas halinde -odaya dald, dehet iindeki askerleri darmadan etti. Ardndan Yazour ve adamlaryla Aurian geldi. Yazo- ur'un adamlar, saf d braktklar muhafzlarn silahlarn aldlar. Sonra sarayn koridorlarndan geip nlerine kan b- 529 tn dman askerlerini birer birer ldrerek ilerlediler. Kimsenin sa kalmamas gerekiyordu, nk Xiang'a haber uurulmasn istemiyorlard. Sonunda ana dzle ve kabul salonuna uzanan hole ulatlar. Yol boyunca neden o kadar az askere rastladklar belli olmutu. Koridor asker kaynyordu. Ya- zour keden kafasn uzatp baktktan sonra Aurian'a dnp, "Xiang ierde olmal," diye fsldad.

Aurian, "imdi ne yapacaz? Bu kadar askeri ortal ayaa kaldrmadan saf d brakamayz," diye homurdand. Yorgun da olduu iin, cesaretini kaybetmeye hazrd. Zaten o ana kadar dklen kan midesini ayaa kaldrmt. Ayrca kendi halkna zg olan iki taraf keskin, ince uzun kllardan sonra, u elindeki tamas zor, ar palay kullanmakta da glk ekiyordu. nsann hayat tehlikedeyken yeni bir silah kullanma tekniini renmesi hi de kolay deildi. O arada Bohan kolundan ekip, geldikleri yn iaret etti. Aurian, onun iaretlerle ne demek istediini anlamaya alt. "Baka bir yol mu var demek istiyorsun?" diye sordu. Bohan hzl hzl bayla onaylad. "Tabii ya," dedi Yazour. "Mutfak blm. Oradan kabul salonunun arka tarafna alan bir geit var. Yiyecekleri daha kolay tamak iin yaplmt." abucak plan yaptlar. Aurian, Bohan, Shia ve bir grup askerle arka taraftan salona dalacaklard. Yazour ile adamlar da damla onlardan iareti aldktan sonra, n taraftan kapy tutan muhafzlara saldrya geeceklerdi. Aurian hzla kendi grubunu toplad, Bohan nde, onlar arkada mutfaklarn bulunduu blme yneldiler. Mutfakta korku iindeki hizmetiler Khisu'nun muhafzla

r tarafndan esir alnmlard. Aurian eer onlara bel bala- sayd yanmt, nk arpma balar balamaz ilk yaptklar i, uzun boylu, alev sal savayla onun korkun eytanm- 530 dan mmkn olduu kadar uzaa kamakt. zerine saldran iki muhafza kar koyarken, Aurian, iinden hizmetilerin kabul salonu ynnde kamamalar ve planlarnn aa kmasna neden olmamalar iin dua ediyordu. Aurian, elindeki doru drst kullanmay beceremedii palayla kendini korumaya alyor, yava yava kapya doru geriliyordu. Anszn Bohan'n dev glgesi, iki muhafzn arkasnda bitti. ki kocaman el, muhafzlarn boynunu kavrad. Shia da zerlerine atlayp peneleriyle onlar para para etti. Koca kedi, Aurian'a, "Bu, ok zevkliydi dorusu," dedi. Aurian, zorlukla nefes alrken, "Gzel vakit geirmene sevindim," diye cevap verdi. Ortalk mezbahaya dnm, Ha- rihn'in ona giydirdii incecik, gln elbise de kana bulanmt. Aurian abucak bir durum tespiti yapt. Gzel. Dman askerlerinin hepsi lmt. Bu arada kendi adamlarndan nn de lm olduunu zlerek grd. Geri kalan adamlarn toplad ve Bohan'm peinden, mutfan arka tarafndaki alak kapdan girdiler. Geidin br ucunda kap yoktu. Basamaklar, perdeyle kapanm, kemerli bir geitle son buluyordu. Aurian, perdeyi hafife, ancak iersini

grebilecek kadar aralad. Tahtn hemen arkasmdayd ve Harihn'i yakndan grebiliyordu. Gen adam, iki muhafz tarafndan sk sk tutuluyordu ve yz dehetten ekil deitirmi gibiydi. Aurian'm fark edilmekten korkmas gerekmiyordu, nk salondaki herkes dikkat kesilmi Xiang'n ayaklar dibindeki akla bakyordu. Orada An var dizst km, gzlerini kapatmt, korkudan yznde bir damla kan kalmamt. Tepesinde siyahlar giymi bir adam, klcn kaldrmt. "Simdi!" diye haykrd Aurian. Shia ok gibi frlad, bir s

rayta Khisu'ya ulat ve onu yere devirerek kral altna ald. Kocaman peneleri boazmdayd. Aurian, "Herkes silahn braksn, bir kii kmldayacak olursa Khisu lr!" diye bard. Ayn anda Yazour harekete gemi, salonun dnda kran k- 531 rana bir vuruma balamt. Aurian kendi adamlarna Xi- ang'm silahlarn toplamalarn syledi. Aslnda ilk i olarak Anvar'n yanma gitmek istiyordu ama nce aknlkla olan biteni izleyen prense yaklat ve onu selmlarken gz ucuyla kapda beliren ve her eyin iyi gittiini iaret eden Yazour'u grd. Aurian prense, berrak bir sesle, "Majesteleri," diye hitap etti. "Bugn by gcn kullanarak tahta gemeyeceinizi sylemitiniz. imdi, lmllere zg yollardan size taht sunuyorum. Khisu olmanz iin bir tek sznz yeterli." Harihn bir an ona bakt, hzla gelien olaylar karsnda kafasn toplamak ister gibiydi. Aurian bir ba hareketiyle onu cesaretlendirmek istedi. Prens birden glmseyerek dnd, babasna doru yrd. Aurian da peinden gitti. Xian'm yz korkudan arplmt. Kraln her zamanki gaddar ifadesi, imdi olunun yzne gemi gibiydi. Bunu gren Aurian, ilk kez, yapt eyin doru olmayabileceini dnd. "Evet, baba," dedi Harihn, "Kurban durumunda olmak naslm? Annem seni byle grmekten ok mutlu olurdu." "Olum, sana yalvaryorum..." Xiang, korkudan mesanesinin kontroln kaybetmiti. Koyu renk bir sv zemine yaylyordu. "Ltfen... " Aurian, bu sz sylemenin kral iin ne demek olduunu ok iyi tahmin edebiliyordu. "Demek yalvaryorsun, ha baba?" Harihn'in gzl kt parlad. "Bu houma gitti. Biraz daha yalvar "Olum, ltfen, ne istersen yaparm." Harihn tiksinerek ban evirdi. "Hayr!" Bu sz, gen adamn ruhunun derinliklerinden kopup gelmi gibiydi. Sesine glkle hkim olarak, sahneyi seyredenlere dnd ve zleri kt ."

dmdz bir sesle, "Taht istemiyorum," dedi. "Bugn iktidarn ve gcn insan nasl kirlettiini grdm. Bynn gc ..." souk bir ifadeyle Aurian'a bakt, "...kralln gc..." bu 532 kez kmseyen baklarn babasna, sonra da Sara'ya evirdi, "ve bir insann dier insan zerindeki gc... " elinde buruturduu Anvar' satn aldna dair belgeyi gsterdi. "Baba, tahtn da hayatn da senin olsun. Tek artm var. Adamlarmla benim gvenlik iinde bu topraklardan ayrlmamza izin vereceksin. Endielenmene hi gerek yok. Geri gelmeyeceim. Bunu kabul ediyor musun? Ve bunun iin yemin eder misin?" Khisu bayla onaylad. Aurian, adamn hi ikiletmemesinden kukuland. Gzlerinde bir an yanp snen nefreti grebilmiti. "Sz veriyorum," dedi kral. Harihn, "Serbest brakn onu," diye emretti. "Bir dakika!" Aurian, Harihn'in tahta kmay reddetmesi zerine duyduu aknlktan hl sersem gibiydi. "Xiang," dedi. "Szn tutacana zerrece gvenmiyorum." Adamn gzlerini hzla kendisinden karmasndan, kukusunda hakl olduunu anlad. Kafasn hzla altrd ve en tehditkr ifadesini taknd. "Khisal'n gvenliini garantiye almak iin, u anda lanetimi senin ve halknn zerine gnderiyorum." Arkasnda insanlarn korkuyla geri ekildiklerini duydu. Harihn, "Sen ne yapyorsun?" diye ona kt. "Sadece unu yapyorum: Khisu szn tuttuu srece lanet yerine gelmeyecek. Ama szn tutmad anda htn krall ve orada yaayan insanlar alevler iinde kalacak. Tarlada mahsuller yanacak. Gzler yerlerinden frlayacak, etler eriyecek. Her ey, herkes alevler iinde yok olacak. Beni duyuyor musun, Xiang?" "Duyuyorum." Kraln sesinden nefret damlyordu. "O halde bunlar kafana iyice yaz. Yoksa sylediim her ey gerek olacak."

0 Khisu bayla onaylad. Ona vahi bir fkeyle bakyordu. Ama Aurian artk onu teslim aldn anlamt. "Ah, bir ey daha," diye ekledi. "Bundan sonra daha iyi bir kral olacaksn. O vahi oyunlar son bulacak. Arena kapatlacak ve btn 533 kleler serbest braklacak." Xiang, "Ne?" diye kkredi. Bir an iin kar karya olduu tehlikeyi unutmutu. Aurian'm bir ba hareketiyle Shia hrlayarak adamn boazmdaki penelerini skt. Khisu boulacak gibi oldu ve annda sesini kesti. Aurian, "Gzm stnde olacak, Xiang," diye yalan syledi. "Ne kadar uzakta olursam olaym. Unutma, lanet yalnzca askya alnm durumda.

Szn tutmazsan geerlik kazanacak. Brak onu, Shia," diye tekiler duysun diye yksek sesle seslendi. "Yapacak ileri var. Defol, Xiang, askerlerim de al ve git. Shia, onlar sarayn dna kadar uurla." Shia'nm dnceleri aksileti, "Yani onu ldrmeyecek miyim?" "Korkarm hayr." "Ama bu hakszlk!" Dev kedi isteksizce penelerini ekti. . Ama alev alev gzleri kraln yznden ayrlmyordu. Muhafzlardan biri, kedinin ve yabanc bycnn yaknnda olmaktan tr korkudan tir tir titremesine ramen gelip kral yerden kaldrd. Aurian, cesur adamm, diye dnd. Her ey olup biterken sesini karmayan Sara da Aurian'a nefret dolu bir bak frlattktan sonra, kraln peinden yrd. Bohan Anvar'n balarn zmt. Anvar, Sara'ya yaklat, yalvaran gzlerle bakt. "Sara, dur. Onunla gitmek zorunda deilsin. Artk zgrsn. Bizimle gelebilirsin." Sesinde, gzlerinin nnde olup bitenlere ramen, hl onun masum olabileceine ilikin bir umut titriyordu. Tanrm, diye dnd Aurian, hl gerei nasl kabul edemiyor? Sara, yznde belirgin bir kmsemeyle Anvar'a dnd ve dilerinin arasndan, "Seni aptal," dedi. "Gerekten senin-

ekten le, basit bir hizmetiyle, bir kleyle gelebileceimi dnyor musun? Hem de bir kralie olduktan sonra." Anvar, sanki Sara onun yzne bir tokat indirmi gibi ol- 534 dm "Demek," dedi yavaa, "sana inanmamakta hakhymm. Beni hl sevdiini sylerken yalan sylyordun." Sara yksek sesle gevrek bir kahkaha att. "Bana inanacan biliyordum, seni sersem. Her ey planma uygun gitti. nk zekice bir pland. Beni o kasap ebenin ellerine ve o tccar olacak kara kurbaann koynuna braktn gittin. Seninle gelmek ha? Sen acnas bir adamsn, Anvar. Git Leydinin etekleri altna saklan. 0 senin deerini bilir. Bana gelince, lnceye kadar senden ireneceim." Anvar'm gzleri birden bir k gnnn, buz gibi gkyz rengini ald. "Dur!" diye ylesine sert ve buyurgan bir sesle bard ki, Sara ararak dnd. "Fena bir yanl yaptn, Sara." Anvar'n sesinde kt bir alay vard. "Kibirin sana bir gerei unutturmu. Artk tahtn bir varisi olmadna gre, Xiang senden bir ocuk isteyecek." Sara'nn yz, yeilimsi beyaz bir renk ald. imdi titremeye balamt. Az nceki burnu havada tavr, birden deiti. Alt dudan srd, ellerini yalvarr bir ifadeyle Anvar'a uzatt. "Anvar, ben " "Yo, Sara, bu defa beni kandramazsn. Artk hibir zaman kandramayacaksn. stediini elde ettin. Bundan sonrasyla baa kmak

sana kalm." Anvar'm sesi elik gibi sertti. "Git buradan, Sara. O ok istediin kralna git. Beni ve Vannor' kandrdn gibi onu da kandr. Ama elini abuk tutmalsn." Sara'nn yz fkeden irkinleti. Bir ylan gibi hafife geri ekilip hrsla Anvar'n yzne tkrd. Sonra srmal eteklerini toplayp Xiang'n peinden seirtti. Salon dan ktnda Anvar dizst yere kt, yz kederden bir maskeye dnmt. Bu konumalar duyan Aurian hem arm, hem de kafas karmt. Ama bu, Anvar'a soru sormak iin hi uygun

bir zaman deildi. Yanna gidip onu teselli etmek istedi. Gzlerindeki bo ifadeyi grnce kalbi acyla burkuldu. Anvar onu [hafife itti ve acyla, "Ltfen," dedi, "beni yalnz brak." Arkasn dnp yzn elleriyle rtt. Aurian o an gen adamn 535 iinde bulunduu ruh haline sayg duyarak geri ekildi. Sara'y reddediini duyduunda onun adna gurur duymutu ama bunun ona neye mal olduunu da ok iyi biliyordu. Onun yanna, yere oturdu. Kendini olaanst yorgun hissediyordu. Omzuna bir el dokundu. "Aurian!" Harihn yan banda ayakta duruyordu. Gzlerindeki baklar da, sesi gibi buz gibiydi. Aurian derin bir soluk alarak, "Ne var?" dedi . Hasta bacann arsn yeniden hissederek ayaa kalkt. Az nce Au- rian onun hayatn kurtard halde, Harihn'in hi de minnet duyan bir hali yoktu. Adam yumruklarn skm, yz fkeden kpkrmz kesilmiti. "Seni yalanc! Senin dolaplarn yznden tahtm kaybettim. Seni nankr ylan! Ne cretle bu klenin senin kocan olduunu syleyerek beni kandrrsn!" Aurian'm az ak kald. Nasl renmiti gerei? "Ruhlarn Oraks adna, bunun bedelini deyeceksin!" Harihn ona vurmak iin elini kaldrd. Anvar, "Onu rahat brak!" diye araya girdi. "Sana yalan sylemedi. Ben onun kocasym." "Ne!" Harihn afallamt. "Yani... syledii doru muydu?" Aurian da ayn derecede aknd. Minnet ve hayretle Anvar'a bakt. Anvar, koruyucu bir tavrla kolunu onun omzuna dolad. Prense, "Tabii ki doru," dedi. "Sara herkese yalan syledi. Xiang'a yalan sylediini nasl itiraf edebilirdi ki? Ayrca sen taht onun yznden kaybetmedin, tersine o sana taht sundu, sen reddettin. Karmdan zr dilemeli ve haya tn kurtard iin ona teekkr etmelisin." Prens darmadan olmutu, gzlerini yere indirere "Ben... ben zr dilerim," diye kekeledi. "Anlamalydm. Di

rerek,

limizi tpk onun gibi ustalkla kullanmandan belliydi. Yani, sen de byc msn?" Aurian'in bir kez daha aknlktan az ak kald. Bunca olay arasnda bunu hi dnmemiti. Gz ucuyla Anvar'm renginin utuunu grd. Anvar abuk abuk, "Hayr," dedi. "Dilinizi neden konuabildiimi bilmiyorum. Sanrm beni lmn elinden kurtarrken kulland by sayesinde bu yetenei bana geti. Pekiyi, siz ne yapacaksnz, majesteleri? Aurian babanz u an iin korkuttu ama bu sonsuza kadar srmeyecektir." Aurian ona anlaml anlaml bakt ama Anvar gzlerini srarla ondan karyordu. Aurian'ri kalar atld. Konuyu neden bu kadar hzl deitirmiti. Ama... Anvar Byc deildi! Demin yapt aklama tek akla yakn oland. Harihn ona bakyordu. "Gerekte Khazalim'i lanetledin mi, Byc?" Sesinde korku vard. "Tahttan vazgemi olabilirim ama bu insanlar hl benim halkm. Eer... eer babam anlamay kabul etmeseydi, gerekten onlar yok edecek miydin?" Aurian, "Elbette hayr!" dedi, "Byle bir eyi zaten yapamam. Ama Xiang bunu bilmiyordu!" Kt kt glmsedi. Prens aknlkla ona bakakald. Sonra yzne rahatlam bir ifade geldi ve glmeye balad. "Sen... sen... gerekten inanlmazsn!" Anvar omuzlarm silkerek, "Ben de her zaman ayn eyi sylerim," dedi. "Ama ne yapabilirim ki?" "dm tut, onu daha sk dvmelisin. Bir kadna hi yakmayacak ekilde, her eyin denetimini eline geirmek gibi bir huyu var." Anvar, Aurian'm fkeli bakn grmezlikten gelerek, "Bak bu iyi fikir," dedi. Aurian, Prensin Anvar'm sylediklerini- ciddiye aldn grnce daha da ileden kt. Prens, "Tamam, anlatk o zaman," dedi. "Yapmam gereken ok ey var. Sanrm kuzeye doru gitmem gerekiyor.

Eer Gk-halknm topraklarndan geebilirsek, annemin halk bizi kabul edecektir. Siz de benimle beraber gelirsiniz, deil mi? l tek banza geemezsiniz." Anvar, Aurian'a dnerek, "Bence de iyi fikir, deil mi ha- 537 yatm?" dedi. Aurian, Anvar'm onun hakknda syledii yalann acsn karmakta olduunu anlamt. Aurian, "Tabii canm," diye tatl tatl cevaplad. inden gelen ona bir tekme atmak arzusunu zor tutuyordu. Ama ta iinden rahatlamt. Anvar' bulmutu, gcn geri kazanmt. Burada daha fazla zaman harcamamas gerekiyordu. Ama daha bir sre Harihn'in yardmna

ihtiyac vard. stelik ona olan borcunu henz hl dememi olmas, gen kadn rahatsz ediyordu. Harihn gittikten sonra Aurian, Anvar'a dnd. "Beni desteklediin iin teekkr ederim." Anvar omuz silkti. "Yapabileceimin en azn yaptm. Senin de prense sylediin yalanlarn bir gerekesi olmal." "Elbette! Harihn beni cariyesi yapmaya karar vermiti. Burada yalnz kadnlarla ilgili yasa byle buyuruyormu. Arenada ok kt yaralanmtm. O benim hayatm kurtard. Gcm kullanamyordum, aresizdim. Seni bulmak iin Ha- rihn'in yardmna ihtiyacm vard. Yalan sylemek zorundaydm, baka arem yoktu." Anvar dehete kapld. "Yani... inanamyorum! Sakn o sana... yani sana... " Aurian onun kolunu tuttu ve yumuak bir sesle, "Hayr," dedi. "Senin kocam olduunu syleyince bana dokunmad bile. Geri bu i pek de houna gitmedi ama... " fo "Holanmasa da bunu iyice kafasna sokmas iyi olur." Aurian, Anvar'n yzndeki fke ve kararllk ifadesini grnce glmsemekten kendini alamad. "ok teekkr ederim, Anvar," dedi. Ona salad destekten ok mutlu olmutu. "Ama dikkatli olmalyz. Kuzeye gitmek iin l gemeliyiz,

onun iin de Harihn'in yardmna ihtiyacmz var. Onun askerlerini dnrsek, bizim saymz onlara gre ok az." "Tanrm, u halimize bak...Ama... dur bir dakika... " An- 5 38 var birden allak bullak olmutu. "Yani, belki Sara da ayn eAurian iinden, beni affet, Anvar, dedi. Ama onun iyilii iin acmaszca ak szl olmalyd. "Onu bugn grdn. Ne dediini duydun. Sara kendi zgr iradesiyle seimini yapt. Ben seni bulmak iin Harihn'i kullandm. O da Xiang araclyla bunu yapabilirdi. Ama kendi hrslarn gerekletirmekle meguld. Ve unutma, eer onun dedii olsayd, u anda lm olacaktn. Hangi kadn sevdii adama byle bir ey yapabilir?" Anvar rperdiini hissetti. Yz sertleti ve donuklat. "Evet, ben de yle dnyorum." kilde... " TABIETH'TEN KAI leden sonra saatler ilerledike Harihn'in saraynn avlusu tam bir kargaa grnm ald. Btn saray ayaa kalkm, yola kmak zere hazrlanyordu. Prens l geecei iin mahzenlerden ve ek binalardan flar, su tulumlar, yuvarlanarak nehre gtrlp suyla dolduruluyordu. Hafif ipekli adrlar yuvarlanarak rulo yaplyor ve bir keye s-

ktrlyordu. Btn bunlar, avlunun bir kenarnda tek sra halinde dizilmi katrlara yklenecekti. Yolculuk iin yiyecek, atlar ve dier binek hayvanlar iin de yem hazrlanyordu. Prensin muhafz alayndan askerler de atlaryla avluda dolayor, ortalkta hkm sren karkl daha da artryorlard. Harihn, Aurian'm emrine uyarak klelerini serbest brakmt. Bazlar yllar nce kaybettikleri aile bireylerini ve dostlarn aramak zere ehirde kalmay semi, bazs da pren- siyle birlikte srgne gitmek istemiti. Harihn onlarn bu sadakatlerinden ok duygulanmakla birlikte, l bu kadar kalabalk bir halde geebilecek bir rgtlenmenin altndan kalkmak da bir kbusa benziyordu. Khisal hi yerinde durmuyor, ayn anda birka yerde birden olmak istiyordu. Ortalk birbirine veda eden insanlarla kaynyor, zgrlne kavuan kleler bu mutlu olay kutluyor, eyalar ayklany

ar eyler tanamayaca iin, insanlar neleri alp neleri alamayacaklarna karar vermenin zorluunu yayorlard. Kargaa ve grltden korkan bir at gemi azya alm, avluyu da- 540 myor, insanlar kayor, eyalar devriliyordu. Avluya giren Anvar, bu grlt karsnda iki eliyle kulaklarn kapad. Kendi kendine, Bu samalk! diye sylendi. Dinlenmekte olan Aurian' kaldrp kafilenin, rgtlenmesine yardm etmesini istedi diye Harihn'e de kzmt. Aurian imdi onunla konuuyordu. Gen kadnn srarl sesi, dier grltleri bastryor, Anvar'a kadar ulayordu. "Askerleri ve atlar nehirden geirmeye bala, onlar br yakada toplanp beklesinler. En azndan yer alr. Biz de o arada burasn dzenleriz."' Harihn memnun bir ekilde ban sallad ve muhafzlarnn komutanyla konumaya gitti. Beer kiilik sralar halindeki birliin nehri gemesi zaman ald ama Aurian haklyd. Gerekten de epeyce bir yer almt. imdi en azndan iblm yapmak ve grev datmak daha kolay olmutu. Yolculua katlmayacak olanlar gnderilmi, katrlar tek tek yklenip sala bindirilmek zere nehir kysna gtrlmt. imdi ka kii olduklarn daha net grlebiliyordu ve Harihn'in yz ifadesi alabildiine kayglyd. Anvar, yannda Bohan'la birlikte, Auiran'la konuan prense doru yrrken konumalar duyabiliyordu. "Saraydan bizimle gelecek dzine insan var. Bunlarn her birine at gerekli. Fazladan su ve yiyecei tayacak atlar da hesaba kattnda ok az yedek atmz kalyor, bunun da anlam gvenliimizin azalmas. Yiyeceimiz ve suyumuz bitmeden l geebilmeliyiz. te yandan adar fazla zorlarsak onlar kaybedebiliriz."' z. te yandan .

Aurian, "lde hi mi su yok?" diye sordu . , Harihn, "On iki vaha var. Hepsine de ihtiyacmz olacak," diye cevaplad. "En ksa gzergah izlesek bile yolculuk gnler alacak. Bu kadar suyu yanmza alamayz." Tam bu srada, onu glge gibi takip eden Bohan'la birlik-

te Anvar yanlarna geldi. Boynundaki halka kesilerek karldndan gen adam imdi daha dik yryebiliyordu. Ama halkann arl yreine km olan arln yannda hi kalrd. Prens ona dnd. "zgr olmak nasl bir duygu?" Anvar, prensin sesindeki gizli inelemeyi hissetti. Adam ona nceki daha dk konumunu zellikle hatrlatmaya alyordu. Buz gibi gzlerle ona bakt. "Deiiklikten ok memnunum," diye ksa kesti, o da zellikle prense unvanyla hitap etmemiti. Prens ifadesiz bir sesle, "Gerekten de u ksack zamanda ok ey deiti,'" dedi. Ama Anvar, adamn yzndeki kibirli ifadenin gittiini, yerine ask bir suratn geldiini grnce iin iin sevindi. "Bir gn iinde sen klelii, ben de prenslii braktm. Senin Leydi, erkekleri eitlemeyi ok iyi biliyor." Anvar, "En azndan artk senin cariyen olmak iin kimse onu zorlamayacak," diye cevab yaptrd. Harihn, yz fkeden kararm bir halde ona dnd. "Ne cesaretle benimle byle konuuyorsun? Muhafzlar... Bu terbiyesiz herifi gtrn, krbalatn." Aurian, "Hayr!" diye araya girdi. "Size saygszlk etmek istemedi, majesteleri, eminim sizden zr dileyecektir," diyerek uyaran gzlerini Anvar'a dikti. kisinin baklar bir sre zorlu bir irade savana tutumu gibi arpt. Ne var ki, Anvar iinde yeni, kendisinin bile beklemedii bir dik balln ykselmekte olduunu hissediyordu. Dudaklar, farknda olmadan smsk kenetlenmi, zr dilemeyi reddediyordu. Aurian bam iyite evirip, prensin grmeyeceinden emin olduu bir ayla Anvar'a dnd ve alak sesle, "Ltfen?" dedi. O kadar yorgun ve mutsuz grnyordu ki An- var birden yaptndan utand. Aurian'm bugn bu trden bir sorunu kaldracak hali yoktu. Anvar derin derim i ekti. /y "zr dilerim, majesteleri," diye mrldand. Aurian aceleyle, "Tamam ite, sorun halloldu," dedi. Ha-

rihn'in yzne baklrsa, hibir ey hallolmu deildi ama neyse ki Yazour yanlarna gelmiti. Arkasnda iki kii grnyordu. Bycnn yz birden aydnland, onlar kucak- 542 lamak iin kotu. "Eliizar! Nereni!"

Yazour prense rapor veriyordu: "Majesteleri, bu ift By... pardon, Leydi Aurian' grmek istiyorlard." Harihn, yerlere kadar eilip onu selmlayan Eliizar'a, "Seni bir yerden tanyor muyum?" dedi. Eliizar, "Ben, arenann kl hocasym, daha dorusu hoca- sydm, majesteleri," dedi. "Khisu arenay kapattn ilan edince, ehir honutsuzlukla kaynamaya balad. Leydi Aurian'n sizinle birlikte kuzeye doru yola kmak zere olduunu duyduk. Bizi yanma alacana dair bir sz vard. Eer hl bizi istiyorsa, onunla gelmek istediimizi sylemeye geldik." "Elbette istiyorum, sevgili dostlarm, sizi tekrar grdm iin ne kadar sevindim, bilemezsiniz. Harihn, iki kiiye daha yer bulabiliriz, deil mi?" Aurian rica edercesine Harihn'e bakt. Prensin kalar atlmt bile. "Grne baklrsa senin de kendine ait bir maiyetin olumaya balad, Leydi. nce Bo- han, sonra o korkun yaratk eytan, derken yol yordam bilmez kaba kocan, imdi de arenann kl stad ve kars. Eer burada daha fazla kalrsan, bir Khisihn olup kacaksn!" Aurian, "Ne ben, ne de sen burada fazla kalacak deiliz," diye cevab yaptrd. "Ayrca fazladan bir savan olduu iin sevinmelisin. Eliizar, Nereni, sizler de bize katldnz iin ok memnunuz. Bana yaptnz iyilikleri hi unutmayacam." Eliizar, "Sana bir ey getirdim," dedi. Aurian'a o ok deerli asasn uzatt. Aurian gittikten sonra arenada kalm, yaral yatt sre iinde ve Anvar'm peine dt srada varl tamamen unutulmutu. Aurian, "Aman Tanrm!" diye kk bir lk att. "Bunun iin sana gerekten minnettarm!" ada v # k bir lk att. "I "

Kl hocas, Anvar'a bakt. "Kocan bulduun iin de ok mutluyum," dedi. Nereni'nin de gzleri hnzrca parlad. "O, Aurian iin yalnzca bir koca olmaktan ok daha deerli bir insan." Ka- 543 dm bu defa Anvar'a dnd. "Sen ok ansl bir adamsn. Biliyor musun ki, bu gen kadn arenada geirdii sre boyunca seni dnmekten kendi kendini yiyip bitirdi. imdi seni bulduunu grmek beni ok memnun etti." Anvar hibir ey anlamyordu. Aurian bu insanlara da m kendisini kocas olarak tantmt? Gerekten onu bu kadar ok merak etmi miydi? Forral lm daha bu kadar yeniyken, bunun Aurian iin ne demek olduunu ok iyi tahmin edebiliyordu. ok ciddi bir sesle, "Beni bulduu iin ben de ok mutluyum," dedi. Bu arada Aurian'm baklarn yakala-

maya alt ama baaramad. "Ve evet, sizinle ayn fikirdeyim, ben gerekten de ok ansl bir adamm." Harihn sert bir sesle, "Artk toparlanmamz gerekiyor," dedi. Kaskat bir vcutla onlarn yanndan ayrlrken Anvar, Aurian'm dirseinden tuttu ve direnmesine aldrmadan, nehrin, kentin ve kardaki sarp kayalklarn ba dndrc manzarasna bakan avluda, bir kap azna doru gtrd. Aurian, yer yarlsa da iine girsem diyen bir yz ifadesiyle utantan kpkrmz kesilmiti. abuk abuk, "Anvar, zr dilerim," dedi, gen adamn gzlerine bakamyordu. "Hayr, hi gerek yok. Leydim, tam tersine sana minnettarm ve onur duyuyorum." Aurian gzlerini Anvar'm gzlerine dikti. "yleyse anla- yabiliyorsun?" "Leydi Aurian, Khisal artk yola kmamz gerektiini sylyor. Biraz da kzm gibi." Haberi getiren Eliizar'd. Eilerek szlerini kestii iin zr diliyordu. Aurian, "Tamam," diyerek i ekti. "Bohan bize at getiW

recek." Anvar onunla bir para daha ba baa kalmay ok isterdi ama besbelli bunun zaman deildi. Kar tarafta bekleyen askerler ve dier saray halkyla bu- 544 lumak zere sala en son prensin grubu bindi. Askerleri, emektarlar, eyalar ve ounlukla da su ykl katrlarla ortay kk bir ordu kmt. l geerken ok az yemek yemeleri gerekecekti. lde yolculuk konusunda uzman olan Yazour, atn onlara doru srd, yanlarna gelip prense hitap etmeden nce glmseyerek Aurian' da selmlad. "Majesteleri, gn batmadan yola kmalyz. Uurum yolu karanlkta geilemeyecek kadar tehlikelidir." Nehri geride brakarak yola ktlar. Taibeth'in d mahallelerini oluturan seyrek beyaz evleri getiler. Ortalkta kimse grnmyordu. Herkes, azdan aza dolaarak vahi bir orman yangn gibi yaylan inanlmaz sylentilerin doruluunu aratrmak iin ehre akn etmiti. Arazi yumuak bir eimle ykseliyor, en tepede yol ikiye ayrlyordu. Sadaki yol bakente kyordu. Sol kol ise, bir duvar gibi ykselen sarp kayalklar ynnde giderek ykseliyordu. ok gemeden evler giderek seyreldi. Evlerin arasndaki tarlalar, gn bat- mnda kzla boyanmt. Yazour endieli grnyordu. ok az zamanlar kalmt. Aurian uzaktan uurum yolunu ilk grdnde, yrei azna geldi. Yol, tek bir atlnn zor geebilecei bir aklktan oluuyor, bir ylan gibi kvrlarak ykseliyordu. Kzl renkli dik kayalklara oyularak almt. O kadar dikti ki yer yer merdiven basamaklar haline getirilmiti. Kimi yerlerde uurumun zerinde asl gibi duruyor, kimi yerlerde de geit

vermeyen kayalarn iine oyulmu tnellerin iinden girip br taraflarndan kyordu. Yazour, bir grup askeri nc olarak karmt. Bulunduklar yerden askerler bu muazzam doal anta trmanmakta olan, birer karnca gibi grnyordu.

Komutan, atn Harihn'in yanna srd. "Baa siz gein majesteleri, nk..." "Hayr." Yazour'un kalar atld. "Ama gne batyor ve can g- 545 verdiiniz iin sizin en nce gemeniz gerekir. Eer Khisu ..." Prens, "Yazour, burada kadnlar ve ocuklar var. Kendi can gvenliim iin nasl nden gidip onlar karanla brakabilirim?" dedi. "Onlar benim halkm. nce onlar geirt ve tabii ki Leydiyi de. Khisu bize pusu kurmaya kalkmayacaktr, nk bedelinin ne olduunu biliyor," diyerek Aurian'a bakt. Komutan, "Ama majesteleri..." diye itiraz etti. "Dediimi yap, Yazour. Hemen imdi!" Yazour, yznde ak bir memnuniyetsizlikle uzaklat. Bycnn etkisi altna girdiinden beri prens daha da sert olmutu. Yoksa onu bylemi miydi, bu kadn? Yok canm! Birlikte dvtkleri o ksa sre iinde Yazour bu kadna sayg duymas gerektiini anlamt. Dahas, kabul etmeliydi ki ondan holanmt. Sadece prens, en sonunda gerek bir prens ve bir erkek gibi davranmay renmiti. Buna almak iin zamana ihtiyac olacakt. Aurian atn Harihn'in siyah atma doru srd. "ok doru sylediniz, majesteleri, bir nokta hari. Ben de sizinle geleceim." "Ama Leydim... " "Benimle tartma, Harihn." Aurian gzlerini kaldrp bir defa daha dimdik uurum boyunca ilerleyen yola bakt. Ha- rihn'in ona verdii doru atnn dizginlerini tutan avula iindeydi. Oraya trmandn dnmek bile midesinin lanmasna yetiyordu. "Oraya ktmda en son grmek isteyeceim ey o uurum olacak. Daha dorusu bunu baarabileceimi bile sanmyorum." Bu akld korkusuna kar duyduu kzgnlkla yzn buruturdu. Prens iddetle itiraz etti: "Aurian!" lar ter inin buAma omzunun arkasndan duyduu o bildik ses, anlay doluydu. Anvar, alak sesle, "Her ey yolunda gidecek," diyordu. "Bunu bana syleyen sendin. Kumsalda. Hatrladn m?"

Aurian, Anvar'm yzme dersini ve onun denizden ne kadar korktuunu hatrlad. Ona o kadar kzmt ki onu hemen orackta memnuniyetle boabilirdi. Anvar, "Eer ben yzmeyi baarabildiysem, sen de bunu baaracaksn," diye cesaret verdi, "ihtiyacn olduunda, hemen yan banda olacam." Trmanma sras Aurian'a ok abuk gelmiti -ya da Aurian iin yleydi. nk tekilerin geitten gemelerini beklerken gne batm, vadi taban koyu mor bir renge boyanmt. Kayalklarn kzl daha da koyulamt. Dar patikann banda atlarndan indiler. Yazour her birine nlerini grebilmeleri iin mealeler verdi. Byc mealeyi, "Bir elimde at, bir elimde meale, ben nasl tutunacam?" diyerek isteksizce ald. Yazour, "Patika buradan grndnden daha geni, Leydim," dedi. "Uurumun kenarndan mmkn olduunca uzak durun, her ey yolunda gidecek." Aurian ona acl gzlerle bakt, zor duyulur bir sesle, "yi," dedi. Anvar, "Merak etme," dedi. "Bak, nce ben balyorum, sen de arkamdan gelirsin. Sadece aaya bakmamaya dikkat et, greceksin kolay olacak." Aurian dudan srarak, trmanmaya balad. Patika olduka dzgnd ve ellerindeki mealeler kendi etraflarn aydnlattklar iin aadaki derin boluu gstermiyorlard. Aurian uuruma bakmamak iin gzlerini ayaklarndan ayrmyor, hemen solunda, kendisini bekleyen bolua yuvarlanma dncesini aklndan uzak tutmaya alyordu. Esas korkutucu olan, zikzaklar izen patikann sert dn yapt kelerdi. Nitekim birden, nlerine kan byle sert bir dnte Anvar'm atnn arka ayaklan grnmez oldu. Aurian'm

nnde imdi korkun, karanlk bir boluktan baka hibir ey grnmyordu. Oradan dnerken bir aya kaya... Dehet iinde bir adm geri ekildi, srtn kayalara dayayarak ta kesildi. Hareket edemiyordu. At, gzden kaybolan yoldann 547 peinden gitme igdsyle burnuyla onu ittiriyor, gen kadn uurumun kenarna daha da yaklamak zorunda brakyordu. Neredeyse elindeki meale aa uacakt. Aurian, okun etkisiyle tir tir titrerken, "Kes unu!" diye bard. Hayvann burnuna kuvvetlice vurdu. At bir adm geriledi, aknlktan irilemi gzlerle ona bakakald. "Ne oluyor orada? Neden durduk?" diye baran Ha- rihn'in sesi duyuldu. Aurian derin bir soluk ald, "Kendine gel,' diye kendi kendine sylendi. "Eer Anvar deniz korkusunu yendiyse, sen de bunu yenebilirsin!" nnde ve arkasnda atlar olduu iin kimse onun yardmna gelemezdi.

Aurian, "Bir ey yok," diye seslendi. Keke gerekten hibir ey olmasayd! Srtn kayalara yaslam bir halde yan yan kk admlarla ilerlemeye balad. Bu defa at, iittii azar sonucu, arada saygl bir mesafe brakarak onu takip ediyordu. Keyi dndnde gven verici yolu tekrar karsnda grnce, Aurian o kadar rahatlad ki yere kp kalabilirdi. Ama daha nlerinde gidecekleri uzun bir yol vard ve bu badireyi atlatarak byk bir ilerleme salamt. Trman gerekten ok etindi. O dehet verici dnlerden tam dokuz defa gemek zorunda kaldlar. Daha yksee trmandka atlar gten dyor ve ynetilmesi daha zor oluyordu. Aurian'm srt ve bacaklar aryor, att her adm bir ikenceye dnyordu. Nefes nefese kalmt. Yol bazen ileri, bazen geriye doru kvrldka uurum kimi zaman solunda, kimi zaman sanda kalyordu. Ancak patika, her iki tarafnda da gven verici duvarlarn ykseldii tnellere girdii zaman rahat bir nefes alabiliyordu. Trman srasnda iki defa kann donduran lklar duymu, adamlar ve atlar tehO

likeli bir ekilde yaknndan geerek uuruma yuvarlanmlard. Yere arptklarnda duyulan o korkun ses, Aurian'm dehetini bir kat daha artrmt. "Aurian! iyi misin?" Byc gzlerini krptrarak etrafna baknd. nnde ve her iki yannda dmdz arazi uzanyordu. Tepeye ulamt! Anvar yavaa skh parmaklarnn arasndan mealeyi ve atnn dizginlerini kurtarp, Bohan'a uzatt. Sonra, kolunu omzuna dolayarak onu uurumun kenarndan uzaklatrd. Kayalarn karanlk bir kesinde Aurian kollarn onun boynuna dolayarak ban omzuna gmd. Anvar, nefes allar normale dnnceye ve titremesi duruncaya kadar onu smsmk kollarnda tuttu ve yavaa, "Grdn m?" diye fsldad. Soluu Aurian'm kulanda scackt. "Sana baaracan sylemitim. Aurian ban kaldrp ona bakt ve akacktan yzn buruturdu. Harihn, uurumun kenarnda durmu, bir zamanlar ynetmesi beklenen lkeye son defa bakyordu. ehirde kutlamalar vard. Havai fiekler kuyruklu yldzlar gibi gm kvlcmlar karyor, yukarda patlayarak gecenin karanlnda krmz, altn sars, yeil dev iekler halinde alyordu. Aada, yerde, yanmakta olan kle pazarnn alevleri de gkyzndeki k oyunlarna elik ediyordu.

"Piman msn, prens?" Aurian yavaa arkasndan ona yaklamt. Hemen arkasnda da onun peini hi brakmayan Anvar vard. "Eer dnmek istiyorsan, halkn seni barna basacaktr, eminim." Prens ban iki yana sallad. "Bende devrim yapacak yrek yok. Ayrca bu ehrin bende uursuz anlar var. Benim hayatm artk nmde uzanyor, arkamda deil. Xiang ok gemeden ocuk sahibi olacak, kendine yeni bir varis edinecektir." "Bu kralieyle ocuk sahibi olam

Harihn hzla Anvar'a dnd. "Ne demek istiyorsun?" Anvar'm gzleri iin iin yanyor gibiydi. "unu demek istiyorum ki Sara, yani Khisihn, ksrdr. Bana yalan syledii gibi babana da yalan syledi. Bu durumda hl tahtn yasal varisisin. lerde bir gn, eer isterseniz geri dnebilirsin." Harihn'in gzleri iri iri ald. "Emin misin?" "Hem de yzde yz eminim, majesteleri." "Aurian, sen bunu biliyor muydun?" Byc ban iki yana sallad. Anvar'm verdii haber karsnda o da en az prens kadar armt. Harihn ban arkaya atarak katlarak glmeye balad. "Ruhlarn Oraks adna!" diye baryordu bir yandan da. "u kaderin babama oynad oyuna bakar msn? Bu gerei rendii zaman yzn grmek isterdim. Anvar da benzer duygular iinde olmalyd. Ama yznde derin bir keder vard. Aurian, onun Sara'y reddetmesinin zel nemini imdi daha iyi anlayabiliyordu. Xiang ocuu olmayacam rendiinde, hibir deeri kalmayacakt ve belki de onu ldrtecekti. Anvar, her ne kadar onun gerek karakterini en sonunda grebilmi olsa da onu byle korkun bir kaderle babaa brakt iin vicdan azab ekiyordu. Aurian, yoksa onu hl seviyor mu, diye dnd. Sonra da kendi kendine, bunun kendisini neden bu kadar ilgilendirdiini sordu. Prensin karavan nlerindeki uzun yolculuk iin hazrla giriti ve tekrardan yola koyuldular. nlerindeki yol, yksek, arplm, garip ekilli dev heykelleri andran kayalklarn arasndan dolaarak uzanyordu. Btn arazi ta kesmi bir ormana benziyordu. Kayalklarn bazlarnda kocaman delikler vard ve rzgr bunlarn arasndan getike slk alyor, ac eken ruhlarn lklarna benzeyen sesler karyordu. Atlar bu sesleri duyduka irkiliyor ve balarn huzursuz bir ekilde aa yukar sallyorlard. vS6

Bir saat kadar sonra, yolun, iki yksek kayaln arasnda sona ermi gibi grnd, bir yere geldiler. Kayalardan sonra zemin, ay nda garip bir ekilde parlayan talarla kapl, dik 50 bir eimle aa doru iniyordu. Sonra, usuz bucaksz l uzanyordu. Harihn, Yazour ve Anvar'la birlikte yry kolunun en nnde yer alan Aurian, gzlerine inanamaz bir halde, "Byk Chathak!" diye bir lk att. "Doru mu gryorum?" Ay altnda l parl parl parlyordu. Rzgrn kaldrd kum zerrecikleri rengrenk, krmz, mavi, beyaz ve yeil kl saanaklar halinde savruluyordu. Kum tepeciklerinin dik kenarlar yanstyor ve tpk bir k sabahnn toprak yzeyindeki kra tabakas gibi l l yanyordu. Daha ayn yeni domakta olduu bu gece vakti bile, Aurian, gzlerinin kamamas karsnda eliyle yzn rtmek zorunda kald. Yazour, "Evet, doru gryorsunuz," dedi. Oysa Aurian sorduu soruyu unutmutu bile. "Btn l mcevher ve mcevher tozundan meydana geliyor. Gryor musunuz, ne kadar parlak? te bu nedenle geceleyin yolculuk etmek zorundayz. Gndz, gne nn yansmas gzleri kr ediyor. Gn domadan kamp kurmak zorundayz, nk gne ykseldiinde herkesin kendi iyilii iin adrda kalmas gerekiyor. Aurian'a ve Anvar'a hepsinin giydii l balklarnn ucuyla gzlerini nasl kapatacan retti. ncecik tlden baln bir ucuyla yz kapatlyor ve dier tarafta ba evreleyen bandn iine sktrlyordu. Aurian fark etti ki bu ince kuma darsn gsterdii halde gz kamatrc maskeleyebiliyordu. Katrlarn ve atlarn da gzleri ayn kumatan rtlerle kapatlmt. Shia byle bir samal kesinlikle reddetmiti. Uurumu trmanrken atlar korkutmasn diye en arkaya brakld iin zaten hl surat asmakla meguld. "Bu kuma paras insanlar iin. Ben bir kediyim, gzlerim kendini ayarlar."

0 im ke srdler. Bu prl prl mcevher denizine doru atlarn srdler. Peeli balklar ve dalgalanan, uzun l giysileriyle hayaletlere benziyorlard. Atlarn nallar incecik mcevher tozlarn havaya kaldryor, arkalarnda ate gibi yanan bir iz brakyorlard. Bu toz hem hayvanlarn, hem de insanlarn zerini kap- 551 lyor, ktan bir giysi giydiriyordu. Byle l l parlayanlar, ne tr bir mcevherdi acaba? Aurian boazna bir eylerin dmlendiini hissetti. Tpk denizde neeyle srayan balinalarn grnts gibi, bu gizemli gzellik ylesine youndu ki insann yrei burkuluyordu. Ama Yazour'dan rendiine gre buras gzel

olduu kadar da tehlikeliydi. Mevsiminde, birka dakika iinde byk kum frtnalar kopuyor ve ayaa kaldrd kum taneciklerinin keskin kenarlar, hzla estiklerinde insann etini kemiklerinden ayryordu. Dahas, bu mcevher denizinin, buraya ejderhalar ektii syleniyordu. Aurian, "Ejderhalar m?" dedi. "Burada ejderhalar m var?" Yazour, "Sadece efsanelerde," diye cevap verdi. "Dediklerine gre, ejderhalar iin buras ok verimli bir yaama ala- nym. Biliyorsun, ejderhalar gn yla beslenirler." Anvar, "Masala bakar msnz?" diye alay etti. "Byle eylere ancak gzmle grrsem inanrm, Yazour." Yazour, ciddi ciddi, "Dua et de, grme," dedi. "Ejderhalarn insanlardan pek holanmad, gvenilmez yaratklar olduu, kolay fkelendikleri ve onlara yaklamamak gerektii sylenir." a Gece boyunca at srdler. Artk konuacak halleri ka! i kalmaiikliin grlmedii larnn geldiini symt. Nihayet Yazour henz hibir deiiklii ufka bakp da artk kamp kurma zamanlarnn geldiini sy leyince, Aurian sevinten uacak gibi oldu. Yorgunluktan d p kalmak zereydi. Anvari bulup lmn penesinden ekip almas daha dn myd? O zamandan bu yana o kadar ok ey olmutu ki bir dakika bile rahat nefes alamamt. Atndan indii zaman dizleri zlr gibi oldu ve kendisini bekleyen bir i olmad iin sevindi. Bohan annda yannda bitmi, atn almt. Harihn'in askerleri mealeleri yakm, 52 ipekli adrlar byk bir hz ve beceriyle kurmaya girimilerdi. Gn nda hibir canl darda kalamayaca iin atlar ve katrlar iin bile barnaklar yaplyordu. Kamp kurma hazrlnn tela iinde, Aurian dostlarn gzden kaybetmiti. Yalnzca onun peinden hi ayrlmayan Shia yan bandayd. Kendilerinin payna den az miktarda yiyecek ve suyu alarak, Anvar' aramaya kt. Onu kk bir adrn giriinde, yannda bir su tulumuyla tek bana yere oturmu, yiyeceine el srmeden bo gzlerle mealelerle aydnlatlm kamp yerine bakarken buldu. Dudaklarnn keleri aa doru sarkm, yz derin bir kederle glgelenmi- ti. Aurian, onu rahatsz etmemek iin sessizce uzaklayordu ki Anvar ona dnd. Sanki yine daha onu hi grmeden varln hissetmiti. Ona bakmadan, "Biliyor musun?" dedi, "Bana imdiye kadar hi, 'ben demitim' demedin." Aurian, "Byle bir ey syleyeceime, dilimi keserim daha iyi," diye itiraz etti. "Neden senin acn daha da derinle- tireyim ki?" Anvar i ekti. "Yo, hayr, derinletirmezdin. Sen ok adil bir insansn. Beni Sara hakknda ka defa uyarmtn ama seni dinlemek yerine kulaklarm tkamtm. Bir de u yaadklarmza bak."

"Anvar, seni hibir zaman brakmamalydm. Bir anlk fkeyle parlama huyumdan nefret ediyorum! Kend zaman affetmeyeceim!" Anvar kederle, "Ayn ekilde ben de kendimi ceim," dedi. "Neden hanginize gvenmem gerektiini layamadm? u lde yrrken pek ok ey dndm. Akademide benim iin Miathan'a nasl meydan okuduunu, senin hizmetinken bana ne kadar iyi davrandn. Gndnimi hibir ^y. a y limi affetmeye- gerektiini an-

m enliklerinde bana gitar bulmak iin nasl karlarn arasna daldn... Bunlarn karlnda ben ne yaptm?" Sesi, kendi kendine duyduu fkeyle atlamt. "Sana krc szler syledim, Sara'y korumak iin seni kendimden uzaklatr- 553 dm. Peki sen ne yaptn? Beni kle kampnda lmden kurtardn. Kocan olduumu syleyerek bana sahip ktn, oysa o kralieliini korumak iin beni kln krpmadan lme gnderdi. Tanrm! Ben aptaln tekiyim Aurian. Gz kr, sersemin biriyim!" Gen adam sinirden titriyordu. Aurian onu kollarna ald, tpk uurumun tepesinde onun kendisine yapt gibi onu teselli etti. Anvar ban omzuna dayadnda, Aurian onun kumral-sar, yumuak salarn okad ve yumuack bir sesle, "Nexis'e geri dndmzde ne yapacam, biliyor musun?" dedi. "Seni ehirde meyhane meyhane dolatrp hayatnda hi imediin kadar ok iirip sarho edeceim. Forral, krk bir kalbe en iyi gelen eyin imek olduunu sylerdi." Douda ufuk aydnlanmaya balam, parlak k daha imdiden onlar adra girmeye zorluyordu. adrn perdesi kapandnda gz kamatrc k da darda kalmt. Anvar glmsyordu. "Herhangi bir ehre vardmzda az nceki nerini byk bir memnuniyetle yerine getireceim. Ama bir noktay akla kavuturmak zorundaym. Krk kalp acs ekmekten ok, d krkl, aalanma ve sana bylesine srt evirecek kadar aptal olduum iin kendime kzgnlk duyuyorum." Aurian onun elini tutup skt. "Bu yzden kendini cezalandrma, Anvar. imdi her ey geride kald. Sara senin ocukluk aknd, onu seviyordun. Ne kadar deitiini biliniyordun. imdi haydi biraz uyu. Belki biraz uyursan her gzne daha olumlu grnecek." Anvar ac ac glmsedi. "Yine sen mi bana kol kanat riyorsun? Oysa bunu benim sana yapmam gerekirdi." Ay "Hi merak etme, senin de sran gelir. Haydi bakalm uykuya! Yoksa..."

"Yoksa, u canavar stme salarsn deil mi?" Anvar 554 Shia'ya korkarak bakyordu. adrn iinde olduundan da daha kocaman grnyordu. "Shia'dan korkmana gerek yok. O ok iyi bir dost. kimizin de koruyucusu." Aurian uzanp hayvann kocaman ban okad ve uykulu bir mrltyla dllendirildi. Dev kedi, "Onu sevdim," dedi. "Sahi mi?" Aurian armt. Shia, hi kimse iin, Bohan iin bile byle kymetli bir bilgiyi gnll olarak vermezdi. "Ben de onu seviyorum." Anvar'a dnd. Gen adam yastklarn stne kvrlm ve hemen uykuya dalmt. Yzne yapm prl prl kum ta- neleriyle zntden bitkin dm ve ok krlgan grnyordu. Aurian irade d bir hareketle uzanp yanana dokundu. Ve aynen kle kampnda olduu gibi yreinin altst olduunu hissetti. Sanki bir ey altst olmu ve tpk bir anahtar kilidin iinde dndnde mekanizmasnn yuvasna yerlemesi gibi, tam yerine oturmutu. Aurian aniden sanki yanm gibi elini ekti. O anda anlamt. inde o ykselen ey, o her ne ise, bileziklerin kilidini zen gcn aynsyd. Eli dier elinin avucunda, nefesinin normale dnmesini ve kalbinin gsnden frlayacak gibi hzlanan atlarnn yavalamasn bekleyerek bir sre kprdamadan durdu. Shia'ya, "Sen de hissettin mi?" diye sordu. Kedi, uykulu uykulu, "Neyi?" dedi. "Bo ver." Aurian karmakark duygularn bir dzene sokmaya alt. Ama her nedense dncelerinde beliren tek grnt, ilk defa sevitikleri zaman Forral'm yumuak, sevgiyle aydnlanm yzyd. Keder ve yalnzlk duygusu ylesine keskin bir ekilde yreine sapland ki dudaklar arasndan ac bir inilti koptu. Kafas karmakark ve ii altst olrmakark ve i r vo

mu bir ekilde kendini gzyalarna brakt, alaya alaya uykuya dald. Uzun, parlak gn boyunca Anvar uykusunda kbuslar iinde dnd durdu. Aray iindeki eli, Bycnn elini _55 bulduunda Aurian uykusunda bu eli sk sk tuttu. Anvar'm huzursuzluu bylece dindi. Gece karanl ortala ktnde, Harihn onlar byle el ele uyurken buldu. Uzun bir sre, kalar hafife atk bir ekilde onlar seyretti. Shia'nn tek gzn ap ona baktn grnce, Prens sessizce dnd ve adrn perdesini indirerek oradan uzaklat. Adam onlara herhangi bir zarar verme giriiminde bulunmad iin de Shia bu ksa ziyaretten Aurian'a hi sz etmedi. 29

LAIM FARELER Eski firm o kadar deimiti ki Anvar gelip grseydi, ocukluunun getii evi zorlukla tanyabilirdi. Ria'nm lmnden sonra, Torl her eyi brakmt. ardaki gayet iyi giden ii, karsnn lmne neden olan byk yangndan sonra sona ermiti, ii mahallesindeki yoksul evine tanmak zorunda kalmt. Ama ortal prl prl tutan Ria'nm ve ilere gz kulak olan Anvar'n yokluunda, iler daha da ktye gitmiti. Bern'in kendisine miras kalacan bildii, bu frn ayakta tutmak iin gsterdii btn abaya ramen ortalk perian haldeydi. Duvarlarn svalar dklmt, ats da ciddi bir onarm istiyordu, ierisini rmcek alar kaplamt ve ok pisti. Dkkann gerekten iyi bir badanaya ihtiyac vard. Bern, mterilerimizi kaybetmemize hi amamak gerek, diye dnd. Bir yandan da ertesi gnn ekmeklerini frndan karyordu. Artk, nemrut, huysuz bir adam haline gelen Torl eskiden yapt gibi, ekmek hamurlarn taze taze gnlk yourmak iin erken kalkmyordu. Geri buna deecek i de yoktu. Bern, pencerenin yanndaki masann zerinde duran bayat ekmek ynna zgnce bakt. Bir zamanlar akt. Torl'un o nl gzel ekmeklerinin imdi nasl yapldn artk herkes biliyor ve kimse almyordu. Tam o srada Bern'i byle mutsuz olmasnn nedeni olan kii, firma girdi. Torl'la birlikte ieri giren gl rzgr, f- 557 rnm ateini krkledi, arkasndan da youn bir kar bulutu onu takip etti. Kar taneleri adamn tad lambann nda birer inci gibi parlyordu. Bychalkm emrindeki ehir meclisi tasarruf amacyla sokak lambalarnn kullanlmasn yasaklamt. Bylece karanlk sokaklarda su artm, insanlar kendi lambalarm yanlarnda tamak zorunda kalmlard. Torl, "Sert bir gece," diye sylendi. "Lanet olas k!" "Ayaklarn sil, baba!" Bern daha bu szleri sylerken uyarsnn hibir ie yaramayacan biliyordu. Torl her zamanki gibi omuz silkti ve bo ahrdan getirdii bir uvaln iine bayat ekmekleri doldurmaya balad. Aznn iinde, "Ben meyhaneye gidiyorum," diye mrldand. "Bunlar domuzlar iin Harkas'a gtreceim." Bern, "Baba, yine mi!" diye kar kt. "Bu ekilde devam edemeyiz. Harkas'tan aldn paray meyhanede imek yerine eve getirsen burasn biraz olsun adam ederiz. Yaptmz ekmei de domuzlar deil, insanlar yer. Ayrca sana ok para dyor da olamaz. Ne zamandr eve brak sarho, akr keyif geldiini bile grmyorum." "Sen kendi iine bak, Bern." "Kendi iime mi? Benim, yani bizim, tek iimiz bu, buras ve sen burasn batracaksn." mann

Torl yzn buruturdu. "Batrsam ne olacak? al anlam ne? Kahrolas Byc-halk ehrin kann emiyor. O ke banda hara, bu ke banda vergi... O Byc-halk- tan gelenlere bir tek kuru gitmesindense burasn yakp ykp yerle-bir edebilirim." Birden d kopan Bern, biraz daha uzlamac olmay denemeye karar verdi. "Bak, baba, bu gece ben de seninle ge leyim. Ben de bir bira ierim, belki Harkas'tan ekmek iin daha fazla para alabiliriz. Ne dersin?" "Hayr!" Babasnn bu kadar iddetle kar kmasna, Bern 558 armt. Torl baklarn olundan kard. "Bu gece olmaz, Bern, bak hava ok kt, sen de bugn ok altn. u amur deryasnn iinden srf bana elik etmek iin oralara gelme. Git gzelce dinlen. Baka bir gece gel, olur mu?" Bunlar syledikten sonra, adam kala gz arasnda kapdan kt, gitti. Bern, "Bu adam neyin peinde?" diye sylendi. Frna biraz daha odun attktan sonra, pelerinini omuzlarna ald, eline bir lamba alp frndan kt, ayak izlerinden babasn takip etmeye koyuldu. Torl souktan donuyordu. Bir elinde uval, bir elinde lamba, pelerinini ilikleyememiti bile ve buz gibi rzgr onu srtndan atyordu. Pelerinini tutmak isteyince uval drd, ekmekler yere sald. Durup onlar toplamak zorunda kald. "Lanet olas, Vannor," diye sylendi. "Bunu neden yaptm bilmiyorum, artk altnlarn da kaybetti!" Oysa neden yaptn ok iyi biliyordu. Vannor'un direniilerine yardm ediyordu, nk ailesini yok eden, iini batran ve hayatn cehenneme eviren Byc-halktan nefret ediyor, onlardan intikam almak istiyordu. Dolaysyla birka bayat ekmek ve biraz riske girmek onun iin nemli deildi. Vannor, kararghn ehrin karmak kanalizasyon sisteminin iine kurmutu. En alttan ana kanal geiyordu. Onun zerinde de yamur ve eriyen kar sularn boaltmak amacyla yaplm, birbirine bal bir tneller sistemi bulunuyordu. Bu tneller esas kanalizasyonun akt kanallardan daha temiz ve dadaha kuruydu, bu nedenle ilkbahara kadar iinde yaanabilir haldeydi. ehrin, bu kuzey kesiminde Byc-halkm destekileri daha azd ve direniiler onlar destekleyen kiilerden yiyecek ve dier zorunlu eyleri elde edebiliyorlard. Torl'un evinin altndaki yamur kanal ideal bir yerdi. Byc-halka duyduu

derin nefret nedeniyle Torl onlar iin gvenilir bir kiiydi. Ayrca frn devaml yand iin buz gibi kanal, topraktan szan scaklkla biraz olsun snabiliyordu. nceden garnizonda bir kuatma mhendisi olarak alan Karlek, aadan bir baca _5 aarak frna balamt, bu nedenle ierde duman kmasndan korkmadan ate yakabiliyorlard. Ayrca frnc onlara dzenli olarak ekmek getiriyordu. Torl, Vannor ve adamlar benden en verimli ekilde yararlanyorlar, diye dnd. Gidecei yer ok uzak deildi. Torl frnn kesinden dnm, yksek duvarl ahrlarn arkasndaki dar sokaa sapmt. Biraz durup etrafna bir gz att ama zaten bu kmaz sokaa kimin yolu derdi ki? uval yere koydu ve eilip parke talarnn iine yerletirilmi kanalizasyon kapan inleyerek zorlukla kaldrd. Ekmeklerini ve lambasn alarak delikten ieri yavaa giriverdi, sonra da uzanp kapa arkasndan kapatt. Birinin onu gzlediinden haberi yoktu. Bern, babasn yeraltna girip kaybolduuna inanamyor- du. Sakland karanlk yerden kp kanalizasyon kapann yanma kotu ve babasnn fsltl sesini duyabildi. "Benim. Bu defa Vannor la mutlaka konumalym. Olum giderek kukulanmaya balad." Bern kaskat kesildi. Vannor mu? Vannor sulu ilan edilmiti. ehirde onun Byc-halka kar bir ordu kurmakta olduuna ilikin sylentiler dolayordu. Bern birka saniye iinde btn bunlarn anlamn anlam ve kendi sorununu zecek bir sonuca ulamt. Torl ihanetten idama mahkum olacak ve Bern de onu ihbar ettii iin dllendirilecekti. Bylece iini tekrar kurabilecekti. Bern dorulup var gcyle komaya balad. Akademiye mi gitmeliydi? Hayr, garnizon daha yaknd. Direniilere ani baskn yaparak Torl'u su st yakalayabilirlerdi. Ama nce dl garantiye almalyd. Yeni komutan Angos, Byc-halk tarafndan tutulmu, kar iin anasn bile satacak cinsten bir paral askerdi. O ve bir-

likleri Bern'in konaca miras garantiledikten sonra, bundan kime neydi? Bern kara filan aldrmadan komaya balad. 560 "O yayor diyorum sana!" Miathan'n kemikli yumruu yatann zerine serili, kaln yorgan sessiz darbelerle dvyordu. Yanm gzlerini gizleyen bandajnn altndan yz aresiz bir fkeyle kaslmt. Bragar, Eliseth'in yanna yaklaarak, "Yangnda gzleriyle birlikte akln da kaybetmediinden emin misin?" diye fsldad. Miathan, "Sylediini duydum!" diye bararak amaz bir isabetle Ate-Bycsne dnd ve elini kaldrd. Parmaklarndan yere souk, puslu bir buhar akt ve Bragar'm ayaklarnn dibinde, derisi prl prl parlayan bir ylan eklini ald. Ylan, Bragar'n bacandan yukar

trmanyordu. Bragar lk atmamak iin kendini zor tutarak, hayvan stnden atmaya alt ama ok ge kalmt. imdi ylann ba Bycnn yzyle ayn hizadayd. Ylan, zehirle parlayan iki sivri diini gstererek tslad. Eliseth, "Miathan, yapma!" diye bir lk att. "aka yapyordu!" ' "Doru sylyor, Babyc! Ben... ben... sizden zr diliyorum." Bragar'n sesi zor duyulur bir haldeydi. Ylan birden ortadan kayboldu. Miathan kt kt gld. Sonra kahkahalar birden kesildi. "Evet, bu konuda ne yapmay dnyorsun?" Hava-Bycsnn kalar atld. "Bragar konusunda m, Babyc?" "Hayr, aptal kadn! Aurian hakknda! Geliyor! Buraya benim iin, hepimiz iin geliyor! Ryalarma giriyor. Gzlerinde lm prltlaryla geliyor." Bragar, "Babyc, bu nasl olabilir?" diye kar kt. "O Eliseth'in kard frtnada bouldu. Hepimiz bunu hissettik... "

Babyc, "Yaadmz sarsnt yeterince gl deildi!" diye sert bir sesle cevaplad. "Davorshan'm ldrld zamanki kadar gl deildi!" Eliseth'in irkildiini grnce tekrar katlarak glmeye ba- j5_6 lad. "Ya, seninle Davorshan arasndaki ilikiyi ta bandan beri biliyordum. Kr olabilirim ama bilmi ol, burada hibir ey gzmden kamaz." Eliseth fkeyle ona dnd ve buz gibi bir sesle, "Bunun konumuzla ilgisi yok," dedi. "Aurian ld. lm ann yeterince gl duymam olmamz neyi deitirir? Aramzda okyanus vard, ayrca sana saldrsnn neden olduu panii de unutma." "Eliseth, sen gerekten aptalsn. Aurian yayor ve hepimiz iin bir tehlike oluturuyor. Kazandklarmz elimizde tutmak istiyorsak onu durdurmalyz." Birer rmcee benzeyen elleri boynunun evresindeki kristali kavrad. "Ya o lanet olas Anvar? O da senin o gln frtnandan sa kt." Bragar, "Bu Anvar da kim oluyor?" diye araya girdi. Eliseth bo bo ona bakt. "Hibir fikrim yok." "Leydi Aurian'n hizmetisiydi." Keden Elevvin'in saygl sesi duyuldu. Efendisinin hizmetinden bir dakika bile ayrlmayan ba khya, yle uzun sredir ordayd ki herkes onun varln unutmutu. Ba khya, "Efendim Babyc zavall Anvar' hibir zaman sevmemiti," diye devam etti, "ama o grdm en mert ocuktu... " Miathan, "Kes sesini!" diye bard. "Evet, benim isteime kar gelerek onu hizmetisi yapt. Onun lmesini istiyorum, anladnz m? Ban mzran ucuna geirilmi grmek istiyorum! Boynunun vurulmasn

istiyorum! Cesedinin para para edilmesini, yerde inenmesini istiyorum! Eliseth, "Sakin olun, Babyc," diyerek ona bir kadeh arap uzatt. "Bragar ve ben Aurian'n ve hizmetisinin icabna bakacaz, sz veriyorum." "Aurian' deil, sersem! Onun bana canl getirilmesini is

UIIJLI DcU s^-.^y deh bini is tiyorum. Onu... Babyc a bir ifadeyle dudaklarn yalamaya balad ve tatl hayallere dalarak sustu. Bragar bir eyler sylemek iin azn at ama Eliseth onu elinin bir iare- 2- tiyle susturdu. "Merak etmeyin, Babyc," dedi. "Siz bu ii bize brakn. Sen onunla kal, Elewin." Bragar'n elinden tutarak onu yataktan uzaklatrd. Elewin saygyla onlar selmlayarak odadan uurlad. Sonra da, "Biraz daha arap ister misiniz, Babyc?" diye sordu. Kadehi parmaklarnn arasndan ekerek ald, sonra cebinden kard bir kat parasnn iindeki yeil bir tozu arabn iine katarak kadehi Miathan'a verdi. "Byle daha iyi mi, Babyc?" Miathan arab sonuna kadar iti. "Gzel," dedi. "Hangi zmden olduunu karamadm ama gzelmi." Sonra arkasna yaslanp horlamaya balad. Elewin kadehi elinden alarak doruldu. zerindeki emre amade hava yok olmutu. Byclerin arkasndan sessizce Eliseth'in kapsna gitti. Kulan kapya dayayarak dinlemeye balad. Eliseth'in beyaz boyal odas, geni ve sadeydi. Eyalar zarif ama zensiz ve rahatszd. Bragar, sert bir tahta koltua, rahatsz bir ekilde oturdu, iinden Eliseth'in d dnyaya bu kadar souk bir grnm vermemesini tercih edeceini geirdi. Odann br ucundaki kaplarn gerisindeki yatak odasnn lks iinde dendiini, krkten hallar ve ipek perde- leriyle, aka ve bedensel hazlara adanm bir tapmak olduunu biliyordu. Bu dnce ona tatsz bir gerei hatrlatmt. r0 Eliseth, Davorshan'la ilgilenmeye baladndan bu yana onu yatak odasndan uzak tutmutu. O iki yzl gen adamn l dne ne kadar ok sevinmiti! Eliseth, "arap?" diyerek kedeki dolaptan iki kadeh kard. "Daha sert bir eyin yok mu?" W O*'

Byc kalarn havaya kaldrd. Sert bir sesle, "ok fazla iiyorsun, Bragar," dedi. "Kafan srekli alkolle sersemlemi bir haldeyken sana nasl gvenebilirim?" Bragar, "Kes sesini ve bana bir iki ver!" diye dilerini 563 gsterdi, iinden de bekle, diye dnyordu. Gn gelecek bana byle davranmann hesabn soracam senden. O zaman, ya benden merhamet dileneceksin, ya da daha fazlasn isteyeceksin. Bu dnce ile birlikte Eliseth'in ona isteksizce verdii iki onu biraz rahatlatt. "Evet, ne dnyorsun?" Eliseth'm sesi kurduu dleri blmt. Eliseth minenin yanndaki bir koltua elinde bir kadeh beyaz arapla otururken, "Geri sana sormamn bir anlam da yok ya..." diye ekledi. Bragar, "Ne yazk ki benden baka soracak kimsen yok," dedi. Kendini tutamayp Davorshan'n lmyle ilgili olarak onu inelemek istemiti. Kadnn yznn fkeyle kasldn grmek houna gitti. "Ne diyebilirim ki? Aurian'm ona saldrsndan sonra Miathan kafay onunla bozmu. Yoksa Au- rian'm lmemesi mmkn m?" Eliseth kalarn att. "Ondan, ben de o kadar emin deilim," dedi. "Aurian'la Babycnn ne kadar yakn olduklarn hatrla. Onun lmn kimse hissetmese, Ba byc hissederdi." "Sama! O bunan teki. Bunu sen de biliyorsun. Onun bu eziyetli hayatna son verip iktidara kendimiz gemeliyiz." Eliseth, "Bragar, sende ancak bir kz kadar kafa var!" diye atld. "Babycye gstermelik olarak ihtiyacmz var. Nihilim'i yok edenin kendi gc olduu masaln etrafa yayarak bunu salama ald. O dalkavuk Narvish'e para yedire- rek, ehir meclisinde tccarlarn temsilcisi olarak grev almasn saladk. Garnizonun bandaki, kaim kafal Angos da para iin ne istersek yapar. Ama eer arkalarnda Miathan'm gc olmazsa bu ikisinin de borusu fazla uzun sre tmez. 0 lmllerin tek korktuu Miathan'm gc. ehri elimizde tutan g o. Eer yok olursa ne olur, dnebiliyor musun?" "Eer sadece gstermelik bir gse, neden her dediini 564 yapyoruz?" Eliseth arabndan bir yudum ald. "Esas olarak her dediini yapyor deiliz. Ama eer gerekten Aurian'm hayatta olma ihtimali varsa, onun geri dnmesini gze alamayz. Miat- han onu canl isteyebilir ama ben canl istemiyorum. Ne zamandr bunu dnyorum. Onun denizde olduunu biliyoruz. Kaldrdm frtnann ynn ve gcn de biliyoruz. Eer yayorsa mutlaka Gney Krallklarndan birinde olmal." Bragar, "Gney mi? Ama elimizde adam olsa bile, oraya o kadar ok sayda asker gnderemeyiz," dedi. "Gneyliler bunu bir igal harekat olarak kabul ederler ve u srada en son isteyebileceimiz ey sava. Hem

gneyliler Byc-halk- tan hi holanmaz. Eer Aurian oradaysa, zaten sorun kendi kendine zlm demektir." "Neden buna gvenip kendi silahlarmz kullanmayalm?" Eliseth ona sinsi sinsi bakt. Bragar, ne demek istediini sormasn beklediini biliyordu. Bylece yine onu aptallkla sulayabilecekti. Onun oyununu oynamay reddeden Bra- gar, hibir ey sylemeden ikisini iti ve yenisini almak iin dolaba yrd. Bragar, "Sen her zaman kendini beenmi sindir," dedi. Eliseth oltay yutmutu. "Ne cretle benimle byle konuuyorsun!" diye bard. "Ben bu dnyadaki tek Hava-By- csym. Eer onlarn zerine bir gidecek olursam, gneyde ta stnde ta kalmaz, Aurian da sa kalmaz. Haritalar grdm," diye daha sakin bir sesle devam etti. "Gney Krallklar ok byk sra dalar ve usuz bucaksz llerden oluuyor. Daha da gneye gidersen, vahi ormanlar var. Byle bir topografya da korkun frtnalar estirmek ok kolaydr. Tam zamannda yaratacam bir kum frtnas, ya da mevsi-

mi olmamasna ramen sarp dalarda balatacam tipiler sorunumuzu kknden halleder." Bragar' ikna etmek istercesine, "Ayrca ilerdeki fetihlerimiz iin gneyde uygun da bir zemin hazrlar," diye ekledi. "Eliseth, byle bir ey yapamazsn!" Bragar'n elindeki ie sarslnca konyak beyaz ta kapl zemine dkld. "klimler deiir, dengenin tekrardan salanmas yzyllar alr. Eliseth omuz silkti. "Ne olmu? Birka bin lml frtnalarda, ktlklarda telef olursa bize ne? Saylar azalnca egemenlik kurmamz da kolaylar. Finbarr'n koruyucu tlsm olduktan sonra, bize naslsa bir ey olmaz. Elewin mahzene yiyecek depolar; zaten doyuracak fazla kii de yok." Tanrlar adna, ne kadar acmaszd! Bragar hem dehete kaplm, hem de etkilenmiti. Bir zamanlar kurduklar komplolarn beyni kendisiydi; ama imdi i planlar uygulamaya koymaya gelince, yaptklar eyin boyunu atn gryordu. Olumsuz by hakknda konumak kolayd. Ama Kazandan ortaya dklen O eylerle ba etmek zorunda kalnca, Bragar zgvenini fena halde yitirdiini hissediyordu. lm Hayaletlerinin korkunluunu hatrlaynca ikisinden iri bir yudum ald. Eliseth nasl byle kendinden emin olabiliyordu? Zarif bedeniyle incecik bir buz tabakas kadar narin ve krlgan grnyordu ama nelerden keyif aldn grnce, insann kan donuyordu. Kafasndaki munis, sokulgan ve ona boyun een Eliseth imaj imdi buhar olup umutu. Bragar, bu oyunu kaybetmekte olduunu gryordu. Tek umudu, sonuna kadar onunla gitmek, gcn tketinceye

kadar beklemekti. Sonra da onun sras gelecekti. Evet, BraA \j gar imdi kararn vermiti. "Belki de haklsn... " derken en sesinde duyduu hafif bir rperti ile aniden szn yarda kesti. Sanki kapnn gerisinde bir ses duyar gibi olmutu. Yerinden hzla frlayarak bir srayta kapya ulat ve ardna kadar at.

"Bragar, ne yapyorsun?" Ate-Bycs etrafa bakt, merdiven az bombotu. Kafasn akn akn iki yana sallad. "Kahretsin, ben de san- 566 dm ki..." Elevvin merdiven altndaki duvara yaslanmt. Kap kapannca deminden beri tuttuu nefesini yavaa brakt. Kl pay kurtulmutu! Bir an iin tekrar kapya gidip kulan dayamay dnd ama sonra risk almaya demeyeceine karar verdi. Yeteri kadar duymutu ve duyduklarn yerine ulatr- malyd. Hzla aaya inerek kuleden kt. Tanrlar adna, ilkbahar hi gelmeyecek miydi? Lanet olas k ne kadar uzun srmt. Miathan'n scak dairesinde geirdii uzun saatlerden sonra, buz gibi hava Elewin'in iine iliyordu. Babycnn ilerini grrken darda hafif hafif kar yamaya balamt. Ama imdi karanlk gkyz akt ve hava birden soumutu. Topran zerinde, kar donarak sert bir kabuk meydana getirmiti, avluyu boylu boyunca geerken izmelerinin altnda yksek sesle atrdyordu. Telala dnp Eliseth'in odasnn kl penceresine bakt. Ya ayak seslerini duyup pencereden bakacak olurlarsa.... Gecenin bu saatinde ktphanede ne ii olduunu nasl aklayacakt? Hem de Miathan artk kitap okuyacak halde deilken... Finbarr'n lmnden bu yana ktphane karanlk ve botu. Sk sk yenilenmesi gereken koruyucu tlsm, artk yava yava zayflyordu. Elevvin ar kapy itip atnda rzgrla savrulan yapraklarn kard sese benzeyen bir hrt duyuldu. Bu, kaan farelerin ve hamambceklerinin sesiydi. Khya zgn zgn ban sallad. Finbarr buray byle grse kahrolurdu. Yzyllarn biriktirdii, Finbarr'n byk bir zen ve beceriyle koruduu, yeri dol durulamaz bunca bilgi sonunda farelere yuva olmutu. Elevvin, birisini bulup buraya gz kulak olmasn salamalym, diye dnd. Finbarr'n bu deerli kitaplarnn rmcek alar ve toz tabakalar altnT^VCT

da yok olmasn dnmek bile istemiyordu. Btn bir mr boyu verdii emein heba olmas Finbarr'n ansna yaplm bir saygszlk olurdu. te

yandan iin dorusu, buraya bakacak kimse de yoktu. Hizmetilerin byk bir blm, lm $ Gecesinin dehetinden sonra buray terk etmiti. lm Gecesi, ehir halknn o geceye takt add. imdi de ok az kii Akademiye yaklamaya cesaret edebiliyordu. Ktphanenin bakm bir yana, Elewin en temel ihtiyalar iin birilerini bulmakta bile zorlanyordu. Lamba yakmaya cesaret edemediinden, khya uzun, kf kokulu ktphanede el yordamyla yrd. Bu arada bir masaya arpp yeri deimi bir koltuun zerine yuvarland. Hi deilse uzun, yksek pencerelerden ieri biraz olsun ay szsayd! Hi deilse Byclerin karanlkta grebilme yetisine sahip olsayd! En sonunda ktphanenin br ucuna vard. Eliyle yoklayarak mahzene inen kapy buldu, karanlkta kendi kendine glerek cebinden tuhaf, karmak bir anahtar kard. Eliseth ile Bragar arive ait btn anahtarlarn kendilerinde olduunu sanyorlard. Tabii ki mahzende sakladklar ey dnlrse, kimsenin aaya inmesini istememeleri anlalr bir eydi. Ama Finnbar'n kendi anahtarn Anvar'a verdiini bilmiyorlard. Anvar katktan sonra Elevvin bu anahtar, gen adamn zaten ok az olan eyalar arasnda bulmutu. Khya arive girdikten sonra, kapy arkasndan dikkatle kapad. Koridorun duvarlar buz gibiydi. Elevvin lambasn yakmakta da zorland. Fitil donmu parmaklar arasndan kayp duruyor, adam kfrederek yere diz kp aramak zorunda brakyordu. Her ey ne kadar deimiti. Bir zamanlar Akademi snrlar iinde kfreden olursa krbalard. Ama o gnler ok geride kalmt. imdi Byc-halka ihanet ediyor, onlar aleyhine casusluk yapyordu. Onlardaki deiiklik, Ele- vvin'i de deimeye zorlamt. En sonunda lambay yakmay baaran Elevvin, ortaln bi0

raz aydnlanmasyla rahatlad. Koridor artk az da olsa snm gibiydi. ok kr! O lm Hayaletleri'nin bulunduu yerde, hem de zifiri karanlkta kalmak dayanlr gibi deildi. Her 568 ne kadar etkisiz klnm olsalar da onlar harekete gemi halde dnmek insan batan aa rpertiyordu. Elewin, Akademinin altndaki bir labirenti andran i ie gemi koridorlardan, merdivenlerden geerek yrmeye balad. lm Hayaletlerinin kapatld odann nnden geerken nefesini tuttu ve acele etti. Tam o anda karanln iinden, bir kl slk alarak burnunun dibinden geti. Elevvin yle bir srad ki elinden lambay dryordu. "Benim, aptal" diye fkeyle sylendi. "Burada ne iin var, neredeyse burnumu umuyordun!"

"Kusura bakma." Srvariba Parric'in tknaz, gl gvdesi keden kverdi. Az kulaklarnda glyordu. "Anlalan burada paslanyorum, baksana kafan tutturamadm!" Elevvin, hi de gln deil, der gibi bakt. "Neden her zamanki yerimizde beklemedin? Ya Byc-halktan biri olsaydm?" Parric omuz silkti. "Geciktin," diye sylendi. "Burada km dondu, snmak iin yrmek zorunda kaldm." Khya, "Bo ver," diye i ekti. Bugnlerde bu kaba saba dili nereden rendii ok akt. "Sana verilecek haberlerim var. Gel, daha emin bir yere gidelim, rahat rahat konualm." Parric, "Bu kadar korkman anlamyorum," diye sylendi. "Byle bir gecede hangi akll buralara gelir ki? Yemin ederin bir tarafm buz tuttu... " Yine azn bozacan anlayan Elevvin, szn kesti: "Par- ric!" C Svariba ks ks glyordu. Svariba ks ks glyordu. Katakombun Anvar'm kefettii eski blmleri, bir dizi doal maaradan baka bir ey deildi. imdi, eski zenginliklerinden eser kalmam, bombo odalardan geerken iki ada0

min ayak sesleri duvarlarda yanklanyordu. Onlar koruyan eski tlsm bozulduu iin, nehir yatann rutubeti, yava yava yapy rtmeye balamt. Buz tutmu duvarlar, lambann nda prl prl parliyordu ve zemin tehlike olutura- 569 cak kadar kaygand. Elewin donmu parmaklarndan kayp dmemesi iin lambay daha sk tutmaya aht. Keke Finbarr hl yayor olsayd. Arivci hayattayken buralar By- cyla aydnlanyor, kulland tlsmlar odalar kupkuru ve scack tutuyordu. "Grdn m, bir orospu yreinden daha souk buras." Parric krk, eski bir sand ekip stne oturdu, eliyle Elewin'i de yanna oturmas iin ard. "Bana yiyecek bir eyler geti- rebildin mi? Ya da iecek bir ey?" Gzleri umutla parlad. "Hi frsatm olmad, beni affet, Parric. Biliyorum, saklandn bu yerde, hayatn ok zor. Ama yine de sana yle bir haber getirdim ki bir ie ikiden daha ok iini stacak." Elewin o heyecanl an uzatmak iin bir sre susup glmsedi. "Leydi Aurian'm sa olduu syleniyor!" Elewin, yine de Parric'in gsterdii tepkiyi beklemiyordu. Yrei katlam o sert adamn gzlerine bir anda yalar doldu, ve yanaklarndan aa szlmeye balad. Sonra srtm dnp yzn ellerinin arasna ald, bu defa hkra hkra alyordu.

"Parric!" Elewin ok armt, lambay yere brakp kolunu Parric'im omzuna dolad. "Af edersin," diye hkrd Parric. Yzn elleriyle sildi, utanm grnyordu. "Benim gibi ta yrekli, anasnn gz bir ihtiyardan bunu beklemiyordun, deil mi?" Glkle yutkundu. "Ama o ocuu ok seviyordum. Hepimiz ok seviyorduk, hem onu, hem de Forral'. Her ikisinin de ld n sanyorduk. Sonra Vannor'dan Aurian'm Forral'n ocuu-

nu karnnda tadn rendik. Elewin, bu bir mucize! Gerek bir mucize!" Khyann koluna yapt. "imdi neredey- mi? Naslm?"

Elevvin, arkadann sevincini kursanda brakmak hi istemiyordu ama doruyu sylemek zorundayd. "ok umutlanma, Parric," dedi. "Bundan emin deiliz. Miathan srekli 570 olarak Leydi Aurian'm hayatta olduunu syleyip duruyor. Hizmetisinin de yannda olduuna inanyor." "Ne? Gen Anvar m? Hell olsun! Ama Forral her zaman 'bu ocukta i var' derdi!" "Haberin kt yan u ki eer gerekten hayattaysa, Gney Krallklarnda olduklar tahmin ediliyor." "Ne? Oralara nasl gitmi olabilir?" Elevvin, btn duyduklarn Parric'e anlatt. "Gryor musun, nasl tehlikeli bir durumdayz?" diye hikyenin sonunu getirdi. "Eer Eliseth iklimle oynarsa, bu yalnzca Aurian' tehlikeye atmakla kalmaz, bizim insanlarmz iin de Kyametten bu yana grp greceimiz en byk felaket olur." Parric'in kalar atld, "iler imdi deiti. Tabii bunu Vannor'la konumam gerek. Ama bence ehri terk etmemiz gerek. Eer dediin gibi bir ey olur ve havalar snr, buzlar erirse burada kalamayz. stelik etkili bir g oluturmak iin Akademiye fazla yaknz. Ama Aurian dnnce..." "Sence dner mi?" Elevvin armt. "Aurian m? Elbette dnecektir! Miathan, Forral' ldrdkten sonra, onu Ba bycye ulamaktan okyanuslar bile alkoyamaz, iddiaya girerim o yola km, Babyc ile hesaplamak zere geliyordur bile. Hele bir gelsin, bak neler greceiz!" "Parric! Karmzda Bycler var. Hibir ey o kadar kolay olmayacak." Svaribanm yz asld. "Biliyorum. Bu nedenle bir orduya ihtiyacmz var. Aurian tek bana baaramaz, biz de bir Byc yanmzda olmadan bu iin altndan kalkamayz. Ama glerimizi

birletirirsek, belki... Her neyse, haberleri hemen Vannor'a ulatrmalym." Birden duraksad, dnceli bir ifadesi vard. "Elevvin, neden benimle germiyorsun? Eer buradan gidersek, ierde olup bitenlerden haberdar olmak iin burada yaamana da ihtiya kalmayacak. Burada kalmak senin iin de tehlikeli." Elevvin ban iki yana sallad. Aslnda o da kalmay hi istemiyordu. "Burada kalmam daha iyi olacak. Eer birden ortadan kaybolursam, Eliseth ile Bragar kukulanr ve beni aramaya balarlar. Bu, sizin ocuklarn gvenliini de tehlike sokar. Ayrca Akademiye saldr gn gelince ierde adamnzn olmas iinize yarayacaktr." "Ama o gn gelinceye kadar uzun zaman gemesi gerekebilir." "Yapacak baka bir ey yok. Beni merak etme. Ayrca Mi- athan'm bana ihtiyac var. Onu byle kr ve sakat bir halde grmek... Biliyorum, bunlarn hepsi onun suu ama yine de o kadar korunmasz grnyor ki..." Parric arkadann kolunu sk sk tuttu. "Elevvin, biliyorum bu senin sadakatinin snanmas oluyor, sana minnettarz ama... " "Yalnzca o da deil. imdi Akademi iinde gler dengesi deiiyor. Bunu hi unutma. Artk dikkat etmemiz gereken kii Eliseth." "Unutmayacam. Aurian o kaltaktan hep nefret ederdi. Benimle gelmeyeceinden emin misin?" "Gelemem." Parric ban sallad. "Pekl. Sen ok cesur bir adamsn, Elevvin, ya da enayinin teki... Forral hep bu ikisi arasnda ok az fark olduunu sylerdi. Hoa kal, dostum/Dualarmz seninle olacak. Vannor seninle zaman zaman temas kurup haber almaya alacaktr." "Ben mi? ahsen benim iimden birden doru uzanmak geliverdi. Hem oralar daha scaktr diyorum." Kl stad gz krpt, sonra lambasn alp maarann "Vannor mu? Pekiyi ya sen?" karanlnda gzden kayboldu. Elevvin arkasndan az ak bakakalmt. Kanalizasyon sistemi btn ehrin altn kaplyor, grkem 72 li ve gsterili Akademi ile ehrin en yoksul mahallelerini birletiren olduka demokratik bir yol oluturuyordu. Ayrca Byc-halkm burnunun dibinde bylesine serbeste dolamak insana ayr bir haz veriyordu. nce bir kayay delip arivden buraya bir geit amak hi de zor olmamt. Geidin az, kayalarn doal bir ekilde oluturduu bir girintinin iinde kaldndan grnmyordu. Ufak tefek yaps yznden Elewin'le buluup haber getirip gtrme iini Parric'e vermilerdi. Darack geitten nce lambasn geirdi, sonra da kendisi eilip bklerek geti. imdi alak ve dar kanala ulamt. Akademinin artk azalan nfusu ve buz gibi havalar sayesinde, koku biraz olsun azalsa da Parric nefesini tutmaya alt.

Zamanla insan her eye alyordu ama yine de almann da bir snr vard! Zor yrnen kanaldan, Akademinin altndaki ana kanalizasyona ulancaya kadar bir sre yrmek gerekiyordu. Eski bir demir merdivenin, duvardan tehlikeli bir ekilde ileriye doru uzanan, paslanm parmaklklar balant noktasn belirtiyordu. Parric lambay beline takt, ellerini pasl demirden korumak iin deri eldivenlerini geirip dikkatle merdivenden yukar trmanmaya balad. Mikrop kapmaya ok elverili olan bu ortamda bir yerini kesmesi ya da izmesi lmle sonulanabilirdi. imdiye kadar biri zehirli san sr, biri de tetanostan olmak zere iki adamlarn kaybetmilerdi. Kanalizasyon kaygan, kfl bir tnelden oluuyordu. Ortadan iren kokan lam akyor, iki yanda ise yry yolu uzanyordu. Parric su seviyesinin kanaln eimli azna ulamayacak kadar dk olmasna sevindi. Buradan, btn pisliin zerinden akt koullarda da getii olmutu ve bunun bir daha tekrarlanmasn hi istemezdi. Ana kanala ulatemezdi. > VP'

lnda, yry yolundan kendi yapt derme atma sala ulat. Su seviyesi alak olduundan, dn iin bu sal kullanabilirdi. Seviye yksek olduunda darack, anm kaldrmdan yrmek gerekiyordu, insann bir ayaa kaya, bu i- J> ren lam suyunun iinde boulmak iten bile deildi. Par- ric, beline takt lambann nda sala binip kk kreiyle kanal boyunca, direniilerin sakland tneller ana doru ilerlemeye balad. Neredeyse hedefine ulamak zereydi ki canhra dv sesleri duyuldu. Yrei bir anda azna geldi. Byk Chathak! Hayr! Olamaz! Saln bir kenara ekti, asker kafas son hz alp olan biteni anlamak iin aba harcyordu. Onlara kim ihanet etmi olabilirdi? Hayr, bunu daha sonra aratracakt. Baskn ne zaman balam olabilirdi? Dman ka kiiydi? Elbette, ani baskn yapmann avantaj onlardayd. Ama onlar bu tnelleri Parric kadar iyi bilemezlerdi. Kaldrma ktnda lambasn sndrd. Gzleri karanla alnca, giysisinin kollarna saklanm iki ban kontrol etti, soma izmesinin iinden hanerini ekip eline ald. Klcn knnda brakmt. Bu yakn dv olacakt. Yzn buruturarak bileklerinin stne kadar gelen pis suyun iine girdi, tabana km birikinti yznden kayp dmemek iin dikkatlice yrmeye balad. Eer Parric bilgi almaya niyetli olmasayd, bu muhafz annda br dnyay boylamt. Asker bir kadnd. Parric imek gibi bir hzla bileinden tutup kolunu arkasndan kvrdnda, kadn tepki gsterecek zaman bulamamt. Par- ric'in ani saldrsyla yz st yere kapakland

ve adam o an tepesinde bindi. "Ka kiisiniz?" diye hrlad Parric, "abuk cevap ver!" Parric altnda kadnn irkildiini hissetti. "Byk Chathak! Bu sesi tanyorum," dedi kadn. "Parric... Gerekten sen misin?" "Ha unu hileydin! imdi bana cevap ver!" "Parric, benim... Sangra! Tanrlar bizi affetsin, senin ldTVtf3

gn sylemilerdi. ek u haneri boazmdan da seni bir kucaklayaym!" Kadnn sesi o kadar itendi ki rol yapyor olamazd. Par- 574 ric birden iini bir sevin kapladn hissetti. Sangra eski bir dosttu. ri yar, grltc, iri kemikli, sava giysilerine smayan kocaman gsleri olan bir kzd. O mutlu gnlerde az m itiip kakmlard! Parric glmseyerek hanerini indirdi, Sangra toparlanp kalkana kadar, beline soktu. "Ah, evet, sensin!" Gen kadn yar gzya, yar kahkahayla Parric'e sarld ve kaburgalarn krarcasma skt. zerlerindeki lam kokusuna aldrmadan birbirlerini kucakladlar. Parric, ondan isteksizce ayrlrken, "Sangra, neler oluyor?" dedi. "Frncnn olu sizi ele verdi; en azndan Vannor'. Senin buralarda saklandndan hi haberimiz yoktu! Parric, tekilerden seninle birlikte olan var m? "Var, bir avu insanz." "Tanrlar Adna! Hemen gidip bizimkilere haber vermem gerek, kiminle dvtklerini hemen renmeliler." "Hey yavrum, sen kimin kzsn! Haydi abuk!" Garnizondan gelen birlikler, Vannor'un az saydaki adamlaryla boaz boaza bir dve girimiler, dehet bir sava sryordu. Askerler mealelerle gelmiti ama ou dv srasnda snd iin yar karanlkta kim dost, kim dman ayrt etmek ok zordu. Ama Sangra biliyordu. Parric'le birlikte arka taraftan ieri dalmlar, Parric, tknaz yapsyla kolayca dvn tam merkezine ulamt. Yntemi ok yalnd. Eer adam tanyorsa cann balyor, yabancy grnce de ba saplyordu. Bu arada Sangra ortalkta dolayor, For- ral'n eski birliinden kimi grrse bu insanlarn Parric'le birlikte hareket eden direniiler olduunu kulana fsldyordu. Haberleri alann davranlar aniden deiiyordu. Yz lerinden rahatlama ve sevin okunuyor, silahlarn derhal An. gos'un paral askerlerine eviriyorlard. V

0 Dv ksa srd. Vannor'un direniilerinin zerindeki bask hafifleyince, artk saldr sras onlara gemiti. Paral askerler ise iki ate arasnda kalmlard. Parric insanlar yararak, Vannor'un yanna yaklat. Olanlar anlatt. Vannor'un 5? adamlaryla, Forral'm eski silah arkadalar, l paral askerlerin zerinden atlayarak birbirlerini kucakladlar. Vannor az saydaki gcnn birden ikiye katlanarak elliyi akn kiiye ulatnn bilincine varnca ardysa bile, bunu belli etmedi. Parric ona Sangra'y tantrd zaman da ikisinin de stnn bann lam kokularna bulanm olmasna hi aldrmadan onu byk bir kibarlkla karlad. Sangra, "Eer sizlerin burada, ehrin altnda saklandn bilseydik, hemen size katlrdk," diyerek zr diliyordu. "Angos gcmz artrmak iin paral askerlerini getirdiinde ok zor gnler yaadk. Ama kalmamz gerektiini dnyorduk. ehre sadakat yemini ettiimiz iin, Forral'n da bizden bunu bekleyeceine, ayrca halk Angos'un ve Byc-halkn ktlklerinden korumak iin de kalmamzn iyi olacana inanyorduk. " Gzlerini Parric'e evirdi: "imdi ne yapacaz? Angos ok sayda askeriyle bizi kanalizasyonun aznda bekliyor. imdi yerinizi kefettiine gre, burada kalmamamz gerekiyor." "Kuzeye gidin," diyen kararl bir ses duyuldu. "ehirden kmak zor olmayacaktr. Angos btn kanalizasyon an kontrol altna alamaz. Gece Kaaklar bizi aralarna alacaktr." Vannor yzn buruturdu. "Dulsina, srekli insanlar rgtlemek zorunda msn?" Uzun boylu, koyu renk sal kadn ona bakp gld ve neeyle, "Evet, bu can bu tende kaldka!" diye cevap verdi. , "Hem, ona gndermeyi baardmz mesajlara ramen Zan- na seni ok zledi. Artk kzn grmenin zaman geldi." Parric, "Bir dakika!" diye araya girdi. "Sen Gece Kaaklarn tanyor musun? Hem de kzn onlara emanet edecek ka-

dar?" Gzlerini aratran bir ifadeyle tccarn gzlerine dikmiti. "Tanrlar bana g kuvvet versin! O lanet olas kaaklar Forral'm bann bekasyd. Saklandklar yeri bulmak iin 576 bize neler ektirmiti neler!" Vannor ona bir gz krpt. "Bunca serveti nasl yaptm sanyorsun?" Parric katla katla glmeye balad. "Seni eytan! Onlar gneylilerle mcevher ve ipekli ticaretinde kullanyordun, deil mi?" Tccar, "insan bir ekilde yolunu bulmal," diyerek omuz silkti. "Hem benim yasad gemiim imdi iimize yaryor. Haydi, gidelim."

Direniiler arasndan da kayplar vermilerdi. Bulunduklar yeri terk ederken Parric, Torl'un cesedini buldu. Srtna bir bak saplanm, yzst yatyordu. I ekti. ok ac ekmi olan bu adam, direniilere ok iyi bir dost olmutu. Belki de olunun ihanetini renmeden lmesi daha iyi olmutu. Yoksa? Baa yakndan baknca onun askerlerin kulland cinsten olmadn, uzun, trtll ulu, bir frncnn da kullanabilecei bir mutfak ba olduunu grd. Direniiler kent dna kmak iin kanalizasyon sistemini kullanmaya karar verdiler. Norbeth'e kan nehrin aa ynne doru yrmeye koyuldular. Bu, Aurian'm izledii yoldu. Oraya vardklarnda Yanis'in ajanlarndan biriyle temas kurabilirlerdi. O da bir gemi ayarlar, onlar kaaklarn sakland yere gtrrd. Bu, kbus gibi bir yolculuktu. Van- nor'un adamlar dar yry yollarna alkt amg onlara yeni katlanlar bu konuda ok acemiydiler, ikide bir suya den birinin sesi, arkasndan da kfrler duyuluyor, dierleri tarafndan kurtarlyordu. Garnizondan onlara katlanlar pek aldrmyordu ama Parric endieliydi. Buralarda reyen hastalklar yznden kayp verebilirlerdi. Akademiyi katakompla balayan lam yoluna geldiklerin-

de, Parric rahat bir nefes ald. imdi artk ka ve temiz havaya ok az bir zaman kalmt. Yry kolunun en arkasnda grevliydi. Bir ara huzurunun katn hissetti. Yllar iinde gelitirdii gl sezileri ona takip edildiklerini sylyordu. Kendi kendine, sama, diye sylendi. Angos onlar burada bulamazd. Ama yine de bu his hi iyiye alamet deildi. Sonunda dayanamad, tekiler ilerlerken kendisi geri kald. "Yakaladm seni!" Pelerine brnm bu kii, uzun boylu olmasna ramen ince yaplyd ve besbelli sava deildi. Parric onu kolayca teslim ald. Ayrca her kimse, yalnzd, yannda kimse yoktu. Birden kaln kumalarn iinden kk lklar gelmeye balaynca Parric ard. Kuku yoktu, bu bir kadnd. Tam kukuletay ekip kim olduuna bakacakt ki buralarda hi de emniyetli olmayacak kadar hzl admlarla gelen, birinin ayak seslerini duydu. Bu, elinde lamba ile gelen Elevvin'di. Parric'in kimi esir aldn grnce rahatlayarak glmsedi. Elevvin, "Tanrlara kr onu buldun!" dedi. "Kimi bulmuum ki?" Parric, lambann nda kadnn kukuletasn indirdi ve az bir kar ak kald. "Leydi Meiriel!" Byc Parric'in yzne tkrr gibi bard. "ek ellerini stmden!" "Ne oluyor burada?" Yannda Sangra ve Dulsina ile, Van- nor hzl admlarla onlarn yanma geldi. "Parric, sana bir ey oldu sandk!" Meiriel'i grnce onun da gzleri fal ta gibi ald. "O burada ne aryor?"

mulard, sonra birbirlerine dnp kt kt baktlar. A CV "Sen kendi iine bak, lml!" "Akademiden kat." Byc ile Elewin ayn anda konu anda ko "Akademiden mi kat? Nasl yani?" Vannor'un gzleri bir ona, bir dierine gitti. "Biriniz bana bunu aklar msnz?"' ifac, souk bir sesle, "ok basit," dedi. "Miathan'm gzlerini iyiletiremedim, o Eliseth kalta da beni hapsetti." Parric, szcklerin zerine basa basa sordu. "yiletirme- din mi, iyiletiremedin mi?" Meiriel ona yle bir tepeden bak frlatt. "Gzleri tama- 578 men yanm, kl olmutu. Ama iyiletirebilseydim bile iyile tirmemeyi tercih ederdim. Onun o yaratklar Finbarr'm ldrdkten sonra hi yapmazdm!" Bunlar sylerken sesi fkeyle titredi. "Her neyse, bu gece kamay baardm. Elewin'i takip ettim, Aurian'm hayatta olduuna dair sylediklerini duydum. Onu bulmam gerek!" "O hayatta m? Bana neden sylemedin?" Vannor Parric'e dnd. Parric, "Zaman olmad ki!" diye itiraz etti. "O kavga dv arasnda... " "Kavga dv m?" bu defa araya girme sras Ele- vvin'deydi. Vannor bayla onalad. "hanete uradk," diyerek aklad. Parric, "ikinizin de bizimle gelmesi gerek," dedi. "Sen artk burada kalamazsn Elevvin; ayrca onu da arkada brakamayz," diyerek Meiriel'i iaret etti. Vannor, Meiriel'e dnerek, "Bir dakika!" dedi . "Neden Aurian' bulmak zorundaymsm?" Byc, "Yardmma ihtiyac var," dedi. "Miathan ocuu lanetledi. Aurian karnnda bir canavar tayor." Parric, "Ne!" diye patlad. "Vay put vay! Onu ldreceim!" rO "Kendine gel, Parric." Vannor, tnele, geldikleri yne doru komak isteyen arkadana glkle engel olabildi. "imdi bunun zaman deil. nce gvenli bir yere gitmeliyiz." Kanalizasyon sisteminin knda bekleyen, dier direniilerle bulumak zere yola koyuldular. Sangra, yannda hl byk bir fke ve znt iinde olan Parric'le nden gidi

yordu. Dulsina, Meiriel'e gz kulak oluyordu. Yrrken Ele- win, Vannor'u kolundan tutup kulana eildi. "Dinle beni," dedi. "Leydi

Meiriel belki doruyu sylyor ama bence yine de dikkatli olmalsn. u anda akl banda gibi konuuyor 579 ama Finbarr'm lmnden beri keileri karm durumda. Karnda gerek bir deli var, Vannor. Ne yaparsan yap ama ona tam olarak gvenme." 30 KUZGUN Prens ve beraberindekiler, gne batnca adrlar sktler, azck bir eyler yiyip tekrar yola dzldler. Henz ay ykselmemesine ramen etraf aydnlkt. Deerli talardan oluan toz, kk kristaller halinde yanp ldyor ve gne batt halde gnbatm renklerini yanstmaya devam ediyordu. Gece esintisinin nne katt kumlar, bulutlar halinde havalanyor, yldzlarn altnda alev alev yanyorlard. Aurian garip bir ekilde sessiz ve dnceliydi. Anvar, yan banda atnn stnde gidiyor, Yazour'un bu ucu buca grnmeyen lde nasl olup da yolunu bulabildiine ayordu. Sknt ve meraktan bu iin srrn renmek iin atn onun yanma doru srd. Anvar, adamn yzn rten ince kuman altndan beyaz dilerini gstererek glmsediini grd. Gen adam, "Ah," dedi. "Bu da benim halkmn sahip olduu bir eit by gcdr. l, kuaklar boyu kanmza ilemitir." Bir kahkaha att. "Dostum, aka yapyorum. Bu iin de kendine gre yntemleri var. Arazinin nmzde uzan biimi, rzgarn biim verdii kum tepeciklerinin konumu ama hepsinden nce yldzlara bakarak yn bulma yetisi." nmemitim. Anvar yzn buruturdu. "Bunu hi dnmemitim.

Belki de bunun nedeni burada yldzlarn daha deiik olmasndandr." Yazour'un kalar havaya kalkt. "Yldzlar deiik mi? Ne garip, Anvar, senin kuzeydeki memleketinde her ey buradan farkl m? Oras nasl bir yer?" Anvar glmsedi. Bu adam sevmiti. Nereden balayacan dnd. Kuzeyde her ey ok farklyd, anlatacak o kadar ok ey vard ki hepsi btn gece bitmeyebilirdi. Ama gen adam cevap verecek zaman bulamad. At acyla haykrd ve ileriye doru atld, sendelemeye, yalpalamaya balad. leriye doru frlayan Anvar dengesini salamaya ve dizginlere hakim olmaya alyordu. Yazour lanetler savurarak geldi, atm geminden tutarak sakinletirdi ve durdurdu. Anvar yere indiinde hayvan titriyordu ve ayaklarndan birini yere zorlukla basyordu. "Ruhlarn Oraks adna! At topallyor." Yazour atm ayan inceliyordu. Yzndeki znt daha da koyulat.

"Ne oluyor?" Harihn aygrn onlara doru srm, tepelerinden bakyordu. Yazour tatsz bir ifadeyle, "Anvar'm at yaraland." Harihn omuz silkip sakin, dz bir ifadeyle, "ok kt," dedi. "Bu durumda ne yapmamz gerektiini biliyorsun." "Ama majesteleri... " "Dediimi yap, Yazour." Komutan derin bir i ekti. "ok zgnm Anvar," dedi alak sesle. "Baka bir yolu olsayd, emin ol ki..." "Ne demek istiyorsun?" Anvar, Yazour'un kendine bakA ndan bir eyler olduunu anlamt. Yazour ona sanki imdiden lm birine bakar gibi bakyordu. "Bu l kanunudur." Harihn'in sesi hem so zntden uzakt. "Yedek atmz" yok. Son yanmza almamz iin srar ettii iki dostuna verdik. Yanmzda o kadar az su var ki bir sonraki vahaya gecikmeden k, hem de souk, hem de ikisini Aurian'm 0 v &0' ulamalyz, senin bizi geciktirmeni gze alamayz. Bu nedenle l kanununa uyacak ve seni burada brakacaz." "Sen ne dedin?" Kimse Aurian'm geldiini grmemiti. Eli, klcnn kabzasndayd. Yzndeki peeyi geriye atm, gzleri birer ate topu gibi parlayarak Harihn'e doru ilerledi. "Eer Anvar' burada lmeye brakacam dnyorsan, bir kere daha dn derim, prens." "Leydi, sen bu ie karma. l kanunu istisna kabul etmez." Harihn'in bir iaretiyle Bycnn etrafn oklar taklm ve kurulmu halde yaylaryla askerler evirdi. Prens yumuak bir sesle, "Bir tek kii iin btn orduma kar koyabilecek misin?" dedi. Aurian'n gzlerinden ateler fkrd. "Sakn beni tehdit etmek gibi bir hataya dme," diye haykrd. Hemen yannda duran Shia, onu onaylar gibi kkredi. Byc parman prense doru uzatt. "O oklar bana ulancaya kadar seni yere sererim. Denemeyi ister misin?" "Silahlarnz indirin!" Duyulan Yazour'un sesiydi. Komutann rencileri olan askerler, hemen emrine uydular. Harihn, "Ne cesaretle bunu yapabilirsin!" diye tkrr gibi konutu. Aurian, atndan inerek, "O senden daha akll da onun iin," dedi. "Eminim bu ii iddet kullanmadan zebiliriz, Harihn. Anvar atn grebilir miyim?"

Byc diz kp btn dikkatini toplayarak atn ayan muayene ederken Anvar da hayvan tutuyordu. Aurian, "Hmmm," diye mrldand. "Bir ey grnmyor.. bu da ne?" Anvar onu izlerken, Aurian'm elinden hafif, eflatun-mavi aras bir sis yaylarak hayvann ayana doru ilerledi. Bycnn dikkati o kadar younlamt ki gzle grlr hale gelmi, o anda onu izleyen herkesi etkilemiti. Kimse kprdamyor, en kk bir ses karmyordu. Gerilim dayanlmaz bir hal aldna...

da luhaf, czrtl bir ses duyuldu ve bir ey Aurian'n avucuna dt, "ite, oldu," diyerek at okad. "imdi sra yaray iyiletirmekte." Az sonra k birden parlad ve snd. Aurian alnndaki terleri silerek yerden kalkt. At ayan yere nce tedirginlikle, sonra artan bir gvenle bast. Eskisi gibi olmutu. Askerlerin arasnda bir mrlt dolat. Aurian elindekini incelemeye koyulmutu. Birden yz fkeden karmakark oldu. Uzatp Yazour'a gsterdi. Avucunda kk bir metal paras duruyordu dncelice, "Bu, eer yanlmyorsam, bir haner ucu," dedi. "Hayvann ayana batrlm. Att her admda maden paras daha ok batp ayann iinde ilerliyordu. Anlalan hayvan byk bir ac duyuyordu. Bunu kim yaptysa, sonunda hayvann sakatlanacan ve Anvar'n yolda braklacan biliyordu. Bu bir kaza deil... Bu apak bir cinayet teebbs!" Yazour'un yz fkeden allak bullak oldu. "Byle bir eyin olmasn engelleyemediimiz iin senden zr diliyorum, Anvar. Sana yemin ediyorum, aramzdaki hain bulunacak ve cezalandrlacak. Siz iyi misiniz, Leydim?" "Ben iyiyim." Aurian durduu yerde sallanyordu. "Size yardm edeyim." Aurian, Yazour'un yardmyla atna bindi ve dnceli bir yzle Anvar'a dnd. "Bunu kimin yaptn reninceye kadar yanmdan ayrlma," dedi. "Bo- han'dan sana koruyuculuk etmesini isteyeceim." Usta bir binici hareketiyle atn geri dndrd ve arkasnda prl prl bir kum bulutu kaldrarak Bohan' bulmaya gitti. Harihn aalayc bir ifadeyle gld. "Koruyucu ha! Senin bir dadya ihtiyacn var, Anvar. Sen bir kle olarak kalmalydn ya da hadm edilerek haremaas olmalydn. Hibir erkek mrn bir kadnn etekleri arasnda geiremez "(\ stV1 , A "Seni.." Anvar, Harihn'in zerine doru bir hamle yapt, onu eerinden alaa edecekti ama Yazour onu sk sk kolundan tutarak durdurdu.

Sesinde ciddi bir endieyle, "Hayr, Anvar!" dedi. "Onun da istedii bu. Eer prense ynelik tehditkr bir hareket yaparsan, askerleri seni bir anda yakalar ve Leydi Aurian bile se- 584 ni kurtaramaz." Anvar olduu yerde derin nefesler alarak, kendine gelmeye alt. fkeden tir tir titriyordu. Gzlerini Harihn'e dikti. "Bir daha ki sefere," diye dilerinin arasndan hrlar gibi konutu. Sonra, ona arkasn dnerek atna bindi. Harihn emirler vermeye devam ediyor, Anvar, Bohan'n yannda gidiyordu. Etrafna fkeden bir duvar rmt. Ksra kilometreleri kat ettike, kzgnl daha da byyordu. Bu kadar fazlayd. lk bata bir hizmetiydi. Sonra kle olmutu. imdi de ondan iyi bir durumda deildi. Aurian'a kar borluluunu en sonunda kabul etmiti ama ona bu kadar baml olmas onurunu kryordu. Tanr akna, Van- nor'a ona gz kulak olacana dair sz vermiti! u halime bak, diye dnd. O bana gz kulak oluyor! Gece boyunca onu kzgnla boan dncelerin girdabnda dnd durdu. "Anvar?" ylesine dncelere dalmt ki, Yazour'un gn aarmaya balad iin durmalar gerektiine ilikin szlerini duymamt bile. Ban kaldrp gzleriyle Aurian' arad. Gen kadn eerinin zerinde iki bklm oturuyordu. Peesini kaldrdnda Anvar, onun yznn kire gibi olduunu grd. Hamilelii nedeniyle yapt her by ondan byk bir enerji alp gtryordu ve bu hali de Anvar'm atn iyiletirdii iindi. Gen adamn beynindeki kor halindeki fkeye gri bir pimanlk kart. "Leydim, sana yardm edeyim," diyerek hzla atndan indi, yanma gitti. Hi deilse bir hizmetinin grevlerini yerine getirebilirdi. Aurian, ona uzanm elini tutmadan kendisi inip, "Bir ey yok," dedi. Anvar dilerini gcrdatarak atn gemini tuttu. "Atma ben bakarm, sen git yat." "Ben iyiyim." Gen kadn dizginleri almak istedi ama An- var fkeyle ekip elinden ald. "Sana ben yaparm dedim!" "Tanrlar akna, sana ne oluyor?" Byc bir adm gerilemi, aknlk iinde ona bakyordu. "Hibir ey! Ben lanet olas bir hizmetiden baka bir ey deilim! yle deil mi ha? O halde atna ben bakacam. Zaten herkes benim iin byle dnyor!" Byc gzlerini ona dikti. Dudaklar ince bir izgi halinde birlemiti. "Bohan, ltfen atlara bakar msn, benim An- var'la bir ey konumam gerek."

Bohan atlar alp gitti. Aurian, ayann dibindeki Shia ile birlikte, Anvar'n arkasndan geleceinden emin, yrd. Nedense bu Anvar'n daha da kzdrd. Harihn'in adamlar adrlar kurma iini bitirmilerdi. Aurian Anvar' bir kenara ekti. "imdi sylesene, sorun nedir?" Anvar, "Sorun ne mi?" diye patlad. "Nereden balamam istersin?" "Seni kzdrann ne olduundan bala." Aurian'm sakin hali hibir ie yaramam, tersine sk bir kavga edip fkesini kusmasna engel olduu iin Anvar' daha da ileden karmt. "Pekl!" diye avaz avaz bard. "Eer bilmek istiyorsan, syleyeyim. Senin tarafndan kurtarlmaktan bktm. Ben aptal deilim, elden ayaktan dm ya da engelli deilim. tekiler gibi bir erkeim ama sen beni daha az erkek yapyorsun!" Aurian, "Ama Anvar, ne yapabilirdim ki?" diye kendini savundu. "Seni o kle kampnda lme terk edemezdim. Bugn de Harihn seni orada brakacakt, buna seyirci kalamazdm. Baka trl davranmam..." "te btn mesele de bu!... Senin o lanet ola" lerin! Bak beni iyi dinle... Benim de by marlarmda Byc kan dolayor am ald ve beni bir hizmetiye dnt V Anvar kendini ylesine kaybetmiti ki Aurian'm akn yzn gremedi bile. Ayn zamanda Miathan'm onun susmasn salayan bysnn bozulduunu da fark etmemiti. 586 Babycnn ans canlannca, bunca zaman bastrd o korkun fke ve sknt birden yanarda gibi patlamt. Artk Anvar kendini denetleyemiyordu. Artk grd ey, Mi- athan'd. Krklklarla dolu boynunda, iinde Anvar'm gcn barndran-kristal halkayla, kendinden emin ve yaptklarndan memnun bir ekilde glen Miathan... Bu grnt o kadar gerek, o kadar gerekti ki... Aman Tanrlarm, grnt gerek olmutu! Anvar'n gzleri kararyor, etrafn net olarak seemiyordu. O yerinde kmldamadan duruyor ama dnya sonsuz bir hzla nnden geiyordu. ok uzaklardan Aurian'm sesini duyar gibi oldu. "Anvar, yapma!" Sonra dnya evresinde dnd, dnd ve durdu. Anvar lo bir odadayd ve karsnda Miathan duruyordu. Gzlerinin zerinde beyaz bir bez sargyla uyuyordu. Boynunda da lambann nda hafif hafif parlayan kristal halka vard. Anvar, kendini tutamad, uzanp o gzel eye dokundu. O anda gzleri kr eden rengrenk bir k parlad. ok gl, scak, mutluluk verici bir g btn vcuduna yayld. O imdi kristalin iinde, kristal onun iindeydi. Kristal "o" olmutu. Miathan fke, ac karm bir lk att. Anvar kat; dnya imdi yine ba dndrc renkler iinde, son hz nnden geiyordu. Ama Ba byc, artk yal da deildi, kr de deildi, insanlarn iindeki, en derinlerindeki korkularndan

olumu gl bir canavar halinde peine dmt. fkesi *" nin alev alev scakln ensesinde hissediyordu. yi ama nereye kayordu? Yolunu nasl bulacakt? Miathan yaklat, yaklat... Sonra birden ok byk, parlak bir g, bir k huzmesi halinde Anvar'm nnden geerek Babycye arpt, onu yere drd. Babyc yok olmutu. T'vo*

"Gel!" Bu duyduu Aurian'm sesiydi. Gen adam rahatlayarak onun parlak n takip etti. Sonra sessiz bir patlama oldu ve iddetli bir sarsntyla kendim adrn iinde yerde buldu. Aurian da yerde yatyordu. Gzlerini at ve Anvar' grd. 58 Anvar kendini zorlayarak onun baklarn karlad. Orada fke ve aknlk grd. Ama hepsinden kts, kendisi iin duyduu byk kaygy grd. Bu kayg, daha nceki benzer ama daha da gl bir acy hatrlatyordu. Gzleri ormandaki derin gller gibiydi. Anvar, gen kadnn dncelerinin gln yzeyi altnda dolaan ama yakalanmas olanaksz olan balklar gibi oradan oraya dolatm grebiliyordu. Aurian, "Sen ne yaptn?" diye fsldad. "Bunu nasl yapabildin?" Anvar cevap veremedi. ok garip bir ekilde kendini baka bir yerde hissediyordu. Sanki etrafn, adrn ipek duvarlar deil, dipsiz bir boluk evreliyordu. Kendini her an bu boluuna iine yuvarlanacakm gibi hissediyordu. Altnda yer oynuyor, eriyor gibiydi. Panik iinde Aurian'm elini tuttu. Aurian oturduu yerde doruldu ve ona dikkatle bakt. "Gzlerini kapat," dedi. Sesi birden bire ciddilemiti. "Bedenine younla. ok abuk geri dndn ve tam olarak kendinde deilsin. Bedenini hisset, Anvar. Kalp vurularn hisset, altnda yerin serdiini hisset, adrdan vcuduna yansyan sy hisset." Ona doru eilmiti. Yz imdi Anvar'n yzne ok yaknd. Anvar, gzlerinin yeil derinliine bakt, uzun kirpiklerinin kvrmlarna, kalarnn belirgin kavisine, gururlu, keskin hatl elmack kemiklerine ve dzgn burnuna bakt. Salarnn alev alev kzllna yapm, kk mcevher zerrecikleri parlyordu. B irden, ok nce, alabildiine canl bir ekilde, Gndnm Sabahmdaki halini hatrlad. Kulenin merdivenlerinde duruyordu ve banda, kar tanelerinden oluan bir ta vard. Aurian sert bir sesle, "Kendi bedenini dn... benimkini deil!" dedi. Anvar kpkrmz olduunu hissetti. Tpk T #

kendisinin Aurian'm dncelerini okuduu gibi, onun da kendi dncelerini okuduunu unutmutu. "Tamam, geti, kendimi daha iyi hissediyorum," dedi. 588 Aurian'm gzlerine bakamyordu. Aurian, "Gzel," dedi. "Memnun oldum, nk bana baz eyleri aklaman gerekiyor." Tam o srada Bohan ieri girdi. Dardaki gz alc parlaklktan gzleri kama mt. Elinde onlar iin getirdii yiyecek ve su vard. Bunu ihmal ettikleri iin onlar azarlar gibi bakyordu. Aurian, "Bohan, sen olmasaydn biz ne yapardk?" dedi. Adamn yz mutlulukla aydnland. Gen kadn Anvar'a, "Ye," dedi. "Bedeninden ayrlp uzaklara gitmek mthi enerji harcatr insana." Anvar, hl titrediini hissediyordu. Kurutulmu etten bir lokma srd. "Benim yaptm bu muydu?" Aurian derin bir nefes ald, sabretmeye alarak, "Evet, Anvar," dedi. "Yaptn buydu. imdi btn Tanrlar adna, ltfen syler misin, neler oluyor?" Babycnn elinden nasl kl pay kurtulduunu hatrlayarak tekrar buz kesti. "Arkamzdan gelemedi, deil mi?" "Hayr." Aurian'm sesi gven vericiydi. "Onu ok kt arptm. Bedenini bulabilmesi iin epey zaman gemesi gerek. Keke iini bitirebilseydim. Ama bedenimizden ayrldmz zaman baka bir gereklik dzeyine geiyoruz. Bir Byc, eer yokluunda bedeni yok edilirse orada sonsuza kadar kalr ama ldrlemez. Her neyse, Miathan' unut imdi. Senin hakknda konualm." Anvar, duygular ayakta olduu iin titreyen bir sesle Ria'nm lmn ve iindeki by gcn kefediini Miathan'm ona yaptn anlatt ve mutfaktan katktan sonra garnizonda Aurian'la karlamasyla yksn noktalad. Byc onu az ak dinliyordu. "Bu canavarca bir ey!"

fkeyle yumruunu yere indirdi, ok sarslm grnyordu. "Byle bir eyi nasl yapabilir? Keke bilseydim, keke bana syleseydin!" Anvar omuz silkti. "Syleyemezdim herhalde. O zamanlar j> sana tam olarak gvenemiyordum. Seni de tekiler gibi sanyordum, Miathan'la birlik olduunu dnyordum. imdi her eyi daha iyi anlyorum." Glkle yutkundu. "Ama Miathan'n yapt byy nasl bozduunu anlamaya alyorum." Aurian imdi yine sorun zc tavrna brnmt. "Ve gittiin zaman neler olduunu renmek istiyorum."

"Sorunun ikinci ksmna cevap verebilirim." Anvar ona olanlar anlatt. "Yani gcn geri mi kazandn?" Aurian kulaklarna inanamam gibi ona bakyordu. "Demek Miathan onun iin fkeden kendini kaybetmiti!" Birden parmaklarn aklatt. "fkeden kendini kaybetmek! Evet, buldum! Anvar, bunu nasl yapabildiini anladm. Miathan'n sana uygulad bir bynn geerli olabilmesi iin senin konutuun anda bunun iin byk bir bedel deyeceine inanman gerekiyordu. Bugn o kadar kzdn ki fken seni kr etti ve konuunca olabilecekleri dnmedin bile. Duyduun o ok iddedi fke, tutsaklndan kurtulman iin ihtiya duyduun itici gc salad." Anvar aknd. "Yani," dedi ar ar, "bunca ikenceyi yaamayabilir miydim? Ben mi sebep oldum bunlara?" "Elbette hayr. Senin durumunu kabul etmi olman bynn bir parasyd zaten. Eer hl Miathan'n yaknlarnda bir yerde olsaydn, belki de hibir zaman zgrlne kavuamayacaktn. Ama u anda onun ok uzandayz ve benim ona saldrm da glerini zayflatm olmal. Bu ve senin gl fken bir araya gelince sana bir k yolu salam oldu. Gcn seni kendisine ekti." Aurian ona bir yabancya bakar gibi bakyordu imdi. "Hl inanamyorum, Anvar. Sen, bir Bycsn ha?" W "Bu nemli bir deiiklie neden oluyor mu?" Szler azndan niyetlendiinden daha sert kmt ve Anvar birden, onun da Miathan gibi tepkide bulunacandan, onu bir cana- 590 var gibi greceinden lesiye korktuunu hissetti. "Hayr!" Aurian'm cevab ok hzl ve tepki dolu gelmiti. Ama sonra, gen kadn gzlerini ondan kard. "Evet," diye i ekti. "nanamyorum, Anvar. Sen... onun olu... " Anvar dilerinin arasndan, "Bir daha bunu syleme!" dedi. "Ben Miathan'm olu deilim ve hibir zaman olmayacam. Annem onun nefret ettii lmllerdendi. Bana ne yaptn, sana ve Forral'a ne yaptn biliyorsun. Benim onun gibi biri olabileceimi dnebiliyor musun?" Aurian gzlerini ondan kard, utanmt. En sonunda, "Ben sersemin tekiyim," dedi. "Evet, haklsn, ah Tanrlar adna, haklsn! Sen hibir zaman Miathan gibi kt olamazsn. Sen de tpk benim ve Forral gibi bir kurbansn." Aurian uzanp onun elini tuttu. "Beni affedebilecek misin?" Rahatlamann ardndan gelen gszlkle Anvar, Auri- an'm uzatt elini tuttu. "Benim sevgili Leydim! Hibir zaman Miathan gibi bir Byc olmak istemiyorum ama senin gibi bir Byc olmaktan korkmuyorum. Tam tersine, olabilmeyi istiyorum. Tabii eer... bana sen retirsen." "Ben mi?" Aurian'm gzleri mutlulukla parlad. "Kabul etmelisin ki baka bir seim yapmama pek de imkn yok." "Seni ___ " Aurian kzgnlkla onun stne atlacak gibi yapt. Anvar glyordu. Aurian da glmeye balamt. Dilerini skarak, "Seni alak!"

dedi. "Sanrm yeni duruma almam iin biraz zaman gemesi gerekecek. AmaAdostum, sana bir eyler retmek bana onur verir, eer beni'istediinden gerekten eminsen." "Elbette eminim. Btn Bycler arasnda seeceim tek kii sen olurdun."

O gerilimli gnden sonra, yolculuklar az ok belirli bir dzen iinde devam etti. Anvar ile Aurian, gndz saatlerini Shia ile birlikte kendi adrlarnda geiriyorlar, Aurian, Anvar'a gcn nasl kullanabileceini ve denetleyebileceini 591 retiyordu. Aurian'm hamilelii drdnc ayma girmiti, bu nedenle zamanlar daralyordu. Kendisinin uygulamal olarak gsteremeyecei zaman yaklayordu ve kuramsal olarak retmenin de snrlar vard, ilk ileri Anvar'm hangi alanlarda yetenekleri olduunu ortaya karmakt. Anvar'm gcnn bynn btn alanlar kapsadn grmek Aurian' sevindirmiti. Ama daha zayf ve daha gl olduu alanlar Aurian'm- kilerden farklyd. Aurian'm becerileri en ok Ate ve Toprak alanmdayken -annesi ve babasn dnnce bu ok normaldi- Anvar'a bu alan daha zor geliyordu. Ama Hava-Bys alannda ok baarlyd. Aurian, eer etrafta daha fazla su kayna olsayd, onun Su-Bys konusunda da baarl olabileceini dnyordu. Bu iki alan bir araya gelince Iklim-By- sn meydana getirirdi. Demek Eliseth'in karsna en sonunda bir rakip kabilecekti! Ama bunun iin henz erkendi, daha Anvar'm epeyce bir mesafe kat etmesi gerekiyordu. Her gn, kamptakiler dinlenmeye ekildiinde Aurian, her ikisi yorgunluktan bitap dnceye kadar, acmaszca onu altryordu. Garnizondayken Parric, Aurian'a at stnde uyumann srlarn retmiti. O da bunu Anvar'a retti, sonuta gece yolculuklar srasnda ara ara uyuyabiliyorlard, nk atlarn arkadalarn takip edeceklerini biliyorlard. Yazour, Eli- izar ve zellikle Nereni, onlarn bu gece uyuklamalarna taklyorlar, gndzleri adrlarna ekildiklerinde onlar uykusuz brakacak yorucu faaliyetleri hakknda ileri geri akalar yapyorlard. Anvar'm yeni kefettikleri by gcn onlara ak- lamaktansa, bylesi onlara daha emniyetli geliyordu. Sanki inci tanelerinin birer birer ipe dizilii gibi, prl prl geceler ve gz kamatrc gndzler birbirini takip etti. Yazo-

ur, Anvar'a suikast yapmak isteyeni bulamamt. Ama belki de onun srekli tetikte olmas nedeniyle Anvar'a ynelik baka bir hareket

olmamt. Harihn'i ok az gryorlard. Kilometreleri kat edip de prensle memleketi arasndaki uzaklk arttka gen adam giderek daha iine kapanyor ve asabilii artyordu ve adamlar da ondan uzak durmay tercih ediyordu. Ama en azndan onlar kendi hallerine braktklar iin Aurian ve Anvar memnundu. Aslnda Aurian onunla konumak ve biraz olsun onu, rahatlatmak isterdi. Srgnde olmann ne demek olduunu biliyordu. Tahtndan vazgetii iin piman da olduunu dnyordu. Sk sk kendini, prensi nasl bir gelecein beklediini merak eder bir durumda buluyordu. Anvar ise Khisal'n garip tavrlarn baka trl yorumlu- yordu. Anvar, Sara'nm ocuunun olmayacan rendikten sonra prensin duygu ve dncelerinde bir deiiklik olduundan kuku duymaya balamt. Bunu, baz imal szlerinden, Aurian'a dnceli dnceli, kendisine ise souk baklarndan karyordu. Ksacas, Anvar'a gre prens memleketine geri dnp taht stnde hak iddia etmeyi planladn dnyordu. Bunun iin Aurian'm yardmna ihtiyac vard. Kadnlarn zgr iradeye sahip olmalarna alk olmad iin de prens plannn nnde duran tek engel olarak kendisini gryor olmalyd. Elinde somut bir kant olmamasna ramen, atn sakatlayanm Harihn olduuna dair ciddi kukular vard. Baka kim Yazour'un muhafzlarn ap bunu yapabilirdi ki? Ama iki Byc, bunca adama kar ok yetersiz kalrd ve u l aabilmek iin prensin yardmna ihtiyalar vard. Anvar btn bu dncelerini kendine saklad ama yolculuk boyunca gzlerini drt amaya karar vermiti. nk yolcululuklar ilerledike Harihn'in onu ldrmeye ynelik bir hamle daha yapmak isteyeceini tahmin ediyordu. Yazour'un klavuzluu ok baarlyd. Vahalar fasnda uzanan eski yolu takip ediyorlard. Her iki ya da gecede T VO

0 bir, uzakta kum tepeciklerinin tesinde sarp kayalklar gryorlar, atlar su kokusunu alnca hevesle kiniyorlar ve admlarn hzlandryorlard. Prens ve adamlar, yer altndaki katmanlarn atlaklarndan szan, kaynak suyunun oluturduu gln, kayalk zemininin hemen yanna kamp kuracaklard. Yazour'a gre kaynak suyunun kt bu kaya oluumu, bir omurga gibi l boyunca uzanyordu. Bu katmann byk bir blm, mcevher tozundan oluan l yzeyinin altndayd ve yer yer vahalar halinde yzeye kyordu. Yazour, Aurian'la Anvar'a bu vahalarn adlarn srasyla ezberletmi ti. Burallar bu sray ocukluklarndan reniyorlard. gnlk yrylerinin sonunda karlarna kan ilk vahann ad, Abala'yd. Ondan sonra Ciphala, Biabeh, Tu var, Yezbeh ve Ecchith geliyordu. Bu alt vaha, yolculuun ilk yarsnda yer alyordu.

Bunlarn ardndan Gzel Dhiammara, Varizh, Efc- har, Zorbeh, Orbah ve en sonunda da Aramizal geliyordu. Yazour, "Siz hele bir Dhiammara'y' grmelisiniz," diye gld. "Bence ln en muhteem manzarasdr ve o kadar yolu gitmeye deer." Eliizar, "Bunlar romantik samalklar!" diye yzn buruturdu. Genliinde bu l ka kez gemiti. "En gzel vaha Aramizal'dr, nk artk l geride braktn bilirsin. Uzaktan gln sona erdiini belirten Kanath-halkm dan grrsn." Yazour, "Kanatl-halk m?" diye aalad. "Bir de bana romantik diyorsun. Neredeyse orada ejderha greceini sy leyeceksin." Eliizar, "Sen ne dersen de," diye srar etti. "Ejderhalar var. Kaleleri de dan ulalmaz yksek zirvelerinde. Oraya insanlar trmanamaz." Yazour, "yleyse nereden biliyorsun orada ejderha oldur," :.. / rada ejderha oldu- \ unu?" diye sordu. W Aurian, her ikisini de artarak, "Gerekten de var," de-

di. "Bunu en yetkili azlardan duydum." Dostu Leviathan hatrlayarak glmsedi ve hlyal gzlerle kuzeye bakt. Sanki gzleri nlerindeki kilometreleri ap Gk-halkmn yksek 594 yurtlarn grmeye alr gibiydi. Kanath-halkm ehri Aerillia, kuzey da silsilesinin en yksek tepesine oyulmutu. Burlar ve teraslaryla saray, dan en yksek zirvesine kurulmutu. Kuzgun'un kulesi, ehrin nefes kesici manzarasna yukardan bakyordu. Gen kz pencereden dar, berrak buzlu havada, prl prl parlayan karla kapl, sarp kayalklara bakyordu. Omuzlar mutsuz bir ifadeyle kk, kocaman kanatlar aaya dm, kanatlarnn a gre farkl renklerde parlayan siyah ular babo bir ekilde yerde srnyordu. "Kuzgun?" Prenses hzla arkasn dnp terslendi. "Git, anne. Bara- hiple evlenmeyeceim. Bu, benim bu konuda son szmdr." "Hayr, deil!" Alevkanat'm yzndeki izgiler keder ve skntyla daha da artmt ama kralienin sesinde her zamanki otoriter ton nlyordu. Daire eklindeki odann ortasna doru ilerledi, krmz sar renkli kanatlar hrdyor, savunmaya hazr ve fkeli bir ifadeyle kzna bakyordu. "Sana syleneni yapacaksn!" dedi. "Sen soylu kraliyet ailesinden geliyorsun, Kuzgun. Kralienin kzsn. Halkna ve tahta olan so-

rumluluk bilinciyle bytldn. Evlenmenin iyi olaca kiiyle hayatn birletirmek de bu sorumluluklardan biri." Kuzgun, "Kimin iyilii?" diye haykrd. "Benim mi? Senin mi? O soysuz ihtiyar canavarla evlenirsem, bu kimin iyiliine olacak? Sadece onun iyiliine olacak, o kadar! Onun bize hibir yarar olamaz, anne! Seni ve btn halkmz aldatyor. Onun Gkyz Tanrs zerinde hibir etkisi yok. Kurbanlarnn bir yarar oldu mu? Btn o kaybedilen hayatlar, koruyacamza dair yemin ettiimiz halkmzdan insanT4 vO

larn hayatlar boa feda edildi. Hl bu dehet, bu zamansz k devam ediyor. imdi kurtuluumuzun bedeli benim ellerimde. Ne tesadf ki bu, onun iktidar tmyle ele geirmesi anlamna geliyor. Onun bir sahtekr olduunu gremiyor _5 musun? Nasl bu kadar aptal olabilirsin?" "Bu ne cret?" Kralie'nin tokad, arkasndan gelen sessizlikte yankland. Kuzgun sendeledi, dehet iinde elini yanana gtrd. ri siyah gzlerine yalar dolmutu. Alevkanat imdiye kadar sevgili kzma bir kez bile tokat atmamt. "Anne, ltfen." Gen kzn sesi fsltyla kyordu. "Bizim halkmzn nasl yaadn bilirsin. Elerimizle bir mr boyu birlikte olmak iin evleniriz. Eer Karapene ile evlenirsem btn hayatm korktuum ve nefret ettiim birisiyle geireceim demektir. Evet, prensesler kendilerine uygun kiilerle evlenirler ama imdiye kadar hibir prenses byle birine raz olmak durumunda kalmamtr. Sana yalvaryorum, beni onunla evlenmeye zorlama. O kt birisi, bunu biliyorum. Atekanat i ekti. "ocuum, Kyametten bu yana tarihimizde hi bu kadar ciddi bir tehlikeyle kar karya kalmadk. imdiye kadar hi bu kadar ani ve iddetli bir souk yaamadk. Tarlalarmzda hibir ekin bymyor. Hayvanlarn hepsi ld ya da daha lman iklimlere gtler. K, dokunduu her eyi ldryor. Karapene'nin aracl imdi bizim tek umudumuz. nsanlarmz lyor, Kuzgun! Kelimelerle anlatamayacak kadar zgnm ama baka arem yok. Yarn Ka- rapene ile evleneceksin ve bu konu kapanmtr. imdi... Ka- rapene seninle konumak istiyor. Ona kar kibar olacaksn. Halknn sana ihtiyac var. Sen bir prenses olarak yetitin, bir prenses olarak davran!" Bunlar syledikten sonra Kralie, kzyla Barahibi bir arada grmeye dayanamayacakm gibi hzla oradan uzaklat. 0 Karapene'nin dazlak kafas, batan aa esrarengiz 'T kler ve byl sembollerle boyanmt. Yz bol izgili ve ac TVcT

maz ifadeli, kanca burunluydu. Kzgn, fanatik baklar vard. Kanatlarnn tyleri mat ve tozlu bir siyaht. Giysileri de tylerinin rengine uygundu. Kraliyet ailesinden bir prensesin 596 nnde sergiledii kibir o kadar sinir bozucuydu ki Kuzgun onu tokatlamak istedi. "Mstakbel eimi dn ncesi kutlamaya geldim," diye pis pis srtt. "Ne kadar gzelsin, hayatm. Sabrszlktan leceim." A gzl elini dokunmak iin ona doru uzatt. Kuzgun gerileyerek hanerini ekti. "Uzak dur benden!" diye bard. "Seninle evlenmektense lrm daha iyi, seni iren ihtiyar akbaba!" Barahip gld. Ama gzleri hi de glmyordu. "Gzelim," dedi. "Ne kadar atelisin! Seni elde etmek benim iin daha da zevkli olacak." Kuzgun skl dilerinin arasmdan, "Hi umudanma," dedi. "Yo, hi de deil canm. Bir kez benim olduunda, birka krba darbesi ateini kolayca sndrr, merak etme." Kuzgun delirdi. "Hele bir cesaret et!" "Prensese kar iddet uygulamak hi istemem, hayr." Ka- rapene omuz silkti. "Ama karm nasl cezalandracam, benim bileceim bir itir. Bunu sen de greceksin, iyi ryalar benim kk gelinim. Gzel uykular... Henz byle bir ansn varken." Karapene ktnda, Kuzgun sadece birka dakika alad. nk zaman onun iin aniden ok deerli olmutu. nk artk tek kurtuluunun kamak olduunu biliyordu. Kilitli kapsnn ardndan bir aa, bir yukar yryerek plan yapt. Biliyordu ki onun kaacan kimse dnemezdi. ok eski bir yasayla Kanatl-halktan kiilerin dalk yurtlarn terk etmeleri yasaklanmt. Kuzgun bunun nedenini ok kez merak etmi ama hi kimse bu konudaki sorularna cevap verememi ya da vermek istememiti. Bu yasaa uymayan ve memleketini terk eden bir Kanatl, geri dnmeye kalkacak olursa lme mahkum edilirdi. Bu yasak o kadar iliklerine ilemiti TJvcP

0 ki Kanatl-halktan hi kimse byle bir eyi dnmemiti. Neyi gze aldm dndke elleri ylesine titriyordu ki hazrlklar normalin iki kat zaman almt. Kuzgun kendi kendine, "Baka seeneim yok," dedi. O akam yemedii yemeini beline balad kk bir antaya koydu. Arbaletini, saklad yatan altndan ekip kard. Siyah, yola gelmez ince salarn dikkatle sk sk rd ve uu giysilerini giydi. Bunlar, rahat hareket edebilmek iin kollarn ve bacaklarn serbest brakan siyah deriden bir

tunik ve dizine kadar apraz balanan sandaletlerden oluuyordu. Yanma baka hibir ey almamaya karar vermiti. Kuzgun'un soyu, normal soua kar dayanklyd. Bu doal olmayan souk ktan hzla uzaklaacan umuyordu. Pencereden uup gitmesi hibir sorun yaratmayacakt. Bunu, izinsiz uularn hazzn ilk kefettii ocukluk yllarndan beri yapard. Annesinin, saray ynetiminin ar yknden payna deni almas konusundaki srarcl, ilk defa ie yarayacakt. Btn gzetleme noktalarn ve onlardan nasl uzak duracan biliyordu. Hi beklenmeyen tipilerden biri daha balamt. Kuzgun dardaki frtnann iddetinden rkt. Ama byk bir yanl yapyor olsa bile, u anda yolculuuna balamalyd ya da bu iten tmyle vazgemeliydi. Eer yakalanrsa, sonularn dnmek bile istemiyordu. Pencerenin kenarna trmandnda Kuzgun bir sre tereddt etti. u anda atmakta olduu admn bykl onu korkutmutu. Eer annesi haklysa, btn rkna kar byk bir ihanet iinde demekti. Ayrca, dalar terk ettii anda bunu hayatyla deyebilirdi. Bunun geri dn yoktu. Dnceli bir ifadeyle elini, annesinin tokadyla hl yanan yanamdaki ize gtrd ve Karapene'nin gzlerindeki zalimlii hatrlad. Bu kadar bile yeterliydi. Derin bir nefes alarak kendini bolua brakt, altndaki havay annda tutup dn durduran, byk siyah kanatlarn at. Ava km bir yarasa gibi, kulelerle bezeli sarayn zerin-

de bir tur attktan sonra evinden ve halknn yurdundan uzaklara doru yneldi. Tipinin ortasnda umak hayal ettiinden de daha zordu. 598 Dnerek uuan kar buludan, gr neredeyse sfra indiriyordu. Gl rzgr saanaklar ve girdaplar halinde esiyor, neredeyse onu alp savuruyor, kentin zarif ina edilmi kulelerinden birine arpacak gibi oluyordu. Eer dnecek zaman olsayd, Kuzgun, belki de kann henz ortaya kmam olmas gerektiini akl edebilirdi ama tm dikkati yalnzca havada kalabilmeye ve nne kan engellerle arpmamaya younlamt. Yn duygusu fena halde karmt; bu yzden farkna varmadan bir tur atp tekrardan ehre dnmemek, dz bir izgide hep ileri doru uabilmek iin dua ediyordu. Kuzgun souktan iliklerine kadar donmutu. Bu, alk olmad, hem son derece skntl, hem de korkutucu bir duyguydu. Kulaklar ve dileri, bak gibi kesen rzgrdan armaya balam, kanatlar sertlemi ve tepkileri yavalamt. Kafas bile artk daha yava alyor ve dnceleri karyordu. Ne kadar sredir uuyordu? Bu ldrc frtnada neden tek banayd? Nereden gelmi, nereye gidiyordu? Aryan kanatlar onu daha ne kadar gtrebilecekti?

Birden ayan sert bir yere arpt ve saa sola savruldu. Aya taklp yaralanm, onu ileri doru savurarak dengesini bozmutu. Ba aa dnerek dmeye balad. Kollar, bacaklar ve kanatlar birbirine dolanyordu. Buz tutmu kayalara arpp san solunu yaralayarak, tepe taklak bir kar ynn iine dt. Hibir ey yapamayacak kadar perian ve korkmutu, hngr hngr alamaya balad. "Neredeyim?" Kuzgun gzlerini at. Bir an korku, btn dncelerine engel oldu. Sonra, bir kralienin kzma yakr bir ekilde kendini toparlamaya alt. Derin derin nefes alp verdi, sakin olmaya abalayarak etrafn inceledi. ok az ey grebiliyordu. Aryan vcudu kayalklarn arasndaki dar bir V^

atlaa skmt. atla kaplayan kar ym da etrafn grmesine engel oluyordu. Yava yava bellei aydnland ve bir gece nceyi hatrlad. lmden nasl kl pay kurtulduunu anlayp rperdi. Dan tepesine dmt! Dikkatle toparla- mp yaral ayan kontrol etmek istedi. Bir yandan da grecei eyden korkuyordu. Gerekten de bacann durumu ktyd. Sandaletinin balar, iip morarm etine gmlmt. Ayak ciddi bir ekilde incinmi ve yaralanmt. Acyla dilerini skarak ayan karla ovmaya balad. Kar ii de indirirdi. Hem uabildii srece tamamen aresiz de deildi. Kuzgun birden kayalarn stne dn hatrlad. Kanatlar... Bu yarn iinde onlar hareket ettirebilecei bir boluk yoktu ki... lgm gibi karlar kazarak kmak iin bir aklk oluturmaya alt. Kollaryla byk kar ktlelerini iki yana ymaya koyuldu. Hayal meyal, srnerek buraya geldiini ve igdsel olarak frtnadan korunmak iin karlar kazdn hatrlad. k aklnda kaldndan ok daha uzun zaman ald. Nihayet en son kar ktlesini de kazarak ittiinde, ak havaya kavutu. Kayalara yaslanarak kendini yukar ekti. Yaral aya yere bastnda dayanlmaz bir ac hissetti. Bir sre ayan kullanamayacakt. Ama esas nemli olan, kanatlaryd. Dengesini bulmak iin kayalara yaslanarak bir zamanlar prl prl olan siyah kanatlarn at. Kanatlar tutulmu gibiydi ama ar yoktu ve ciddi bir yara almamlard. Biraz ty kayb olmu, yer yer hrpalanmt ama kar dn yavalatt iin fazla bir hasar yoktu. Derin bir nefes alarak, bir aya yaral halde, elinden geldiince yksee srad, ilk nce dengesini kaybeder gibi oldu, neredeyse ba aa gidiyordu ama kanatlar sonunda tm arln kaldrdlar ve Kuzgun dzgn bir ekilde ykselmeye balad. Korktuu ey olmad i in rahatlamt. imdi artk biraz etrafna bakmabilir ve bundan sonra ne yapacan dnebilirdi.

0 V &0' Uzun sre gri bulutlara bakp durduktan sonra, gkyznn prl prl mavisi, inanlmaz gzel gelmiti. Kuzgun yumuak pembeleri, narin yeilleri, yar saydam mavileri ve 600 gn batmnm gz alc bakr rengini seyretti. Bir sre ylesine bylenmi gibi bu gzellie dalmt ki yere bakmay unuttu. Ama sonra, gnbatmnn renkleri gkyznden silinmeye balaynca, aa bakt ve ayn renklerin yerde de yansmas olduunu hayretle fark etti. Bir an yn duygusunu kaybederek ba dnmeye balad ama tam altna gzlerini evirdiinde havaland ovay grd. Da zincirinin en sonunda yer alan ykseltiye dmt. Dan yamalar aa doru indiinde, zerindeki kar tabakas da inceliyor ve sonunda yok oluyor, kapkara kayalarn yerini aada karanlk ve uursuz grnml bir ormana brakyordu. Onun de tesinde, gnbatm renkleri gz alabildiine uzanan rpntl bir deniz gibiydi. Kuzgun heyecanla nefesini tuttu. Gneye gelmiti, demek ki bu grd ey de efsanevi mcevher lyd! Kanatl kz dinlenmek iin ovaya geri dnd. Bir gece ncenin zorluklar sonucunda yorgun dmt. Ayrca dnmeye ve bir eyler yemee ihtiyac vard. Yanma ald antay itahla at. Bunlar bitince nereden yiyecek bulacakt, hi bilmiyordu. Birka lokmahk azn yerken, bundan sonra ne yapmas gerektiini dnyordu. Saray, nereye gideceini, bundan sonra nasl yaayacan bilmeden terk etmiti. lk kez gerekten korkmutu. Ya buradaki insanlar da Ka- rapene gibiyseler ya da daha da ktlerse? Ama Barahibi hatrlamak ve orada onu bekleyen gelecei dnmek kararlln pekitirmeye yetti. Bir ekilde kendisine yardm edecek birilerini bulacakt. Kuzgun, martlm bir prensesti. imdi ise tek bana yaamn srdrmeyi bilmediini grebiliyordu. Ayrca eer kendini tehlikede hissederse, uar, baka bir yere giderdi. Nereye gidebilecei meselesini zmek

kolayd. Kuzeye gitmeyecekti. imdi onu aramaya km olmallard. Peinden gelenler olabilecei dncesi gen kz rpertti. Hemen mmkn olduu kadar uzaa kamalyd. Doduu dalardan, gneye gitmeliydi. Prl prl parlayan 601 kumlar gece yol alabilecei kadar aydnlatyordu ortal. Derin bir nefes alan Kuzgun kanatlarn at ve l l le doru havaland. 31

DHAMMARA akn, gzel Dhiammara!" "aka yapyorsun!" Aurian inanmaz gzlerle Yazo ur'a bakt. Yolculuklarnn on sekizinci gecesinde ln gzellii bktrmaya balamt. Mcevher tozu salarna, boazna, giysilerinin iine doluyordu. Vahalarda su yalnzca imek iin kullanldndan ykanmak yasakt. Byc kendini szcklerle anlatlamayacak derecede pis hissediyor, kanp duruyordu. Zaten az olan paylarna den yiyecein ounu karnndaki bebek tketiyordu. Bu yzden, Bohan ile An var, kendi yiyeceklerinden zorla ona da verseler bile, gen kadn srekli olarak at. Anvar'la yaptklar youn almalar, ok ihtiya duyduklar uykudan onu yoksun brakyor, gen kadn kendini bitkin ve asabi hissediyordu. Gzleri yanyor, kum tanecikleri batyordu. akalaacak hali kalmamt. Aurian atn yavalatt. Peesini kaldrp gzlerini krptrarak parlayan kumlara bakt. Ay yla aydnlanm gkyznde, tek bana bir da inanlmaz bir ykseklie kyordu. Sanki bir dev klcyla tepesini uurmu gibi st yamyassyd. Kenarlar ise cilalanm gibi, prl prl parlyordu. Bu olaanst byk dada hibir ypranma izi yoktu, ite bu garipti, nk korkun frtnalarn patlad byle bir yerde kayalarn rzgrla anmamas imknszd. Aurian sular gibi, "Bu doal bir yap deil," dedi. Yazour, "Bence de ama kimse gemiini bilmiyor," diye cevaplad. "Daha yakndan baknca bykl daha da nefes kesici. imdi de ok byk grnyor ama lde uzaklklar ok aldatcdr." Aurian, Yazour'un hakl olduunu sonradan kefetti. Zirvesine ulamalar birka saatlerini ald, dik duvarlarna vardklarnda ufuk soluyordu. Da ok bykt, topran ona doru yava yava ykselmemesi bykln daha da abartyordu. Zarif koni denizdeki bir ada gibi evresini saran kumlarn iinde ykseliyordu. Yolculuklarnn son birka milinde yapy btn boyutlaryla alglamak mmkn deildi. imdi dan yamacna geldiklerinde tek grebildikleri, gz alabildiince dikey bir ekilde ykselen ve her iki yne uzanan, parlak siyah bir kayadan olumu, sonsuz bir duvard. Yazour duvara paralel gelecek ekilde yan dnd. Aurian kayann zerinde, daha koyu renk bir glge grd. Bu, bir atm geebilecei kadar dar bir geitti. Atllar teker teker bu dar kapdan, ierisinin serin karanlna girdiler. Girite, duvarda dirsekler zerine yanmakta olan mealeler vard. Ik arttka Aurian etrafna inanamaz gzlerle bakyordu. Buras ok byk bir maarayd. Tavan yukarda karanlklar arasnda kayboluyor, grnmyordu bile. Solda, akln yarsn iki byk havuz kaplyordu. Daha yksekte olan daha yksek bir set zerindeydi ve sular, kk bir alayan halinde alakta olana akyordu. Hafif eimli bir ta rampa yukar

havuza kyordu. Burada atlar ve katrlar su iiyorlard. Maarann taban, rzgrn ieri tad mcevher tozlaryla kaplandndan prl prl parlyordu Cam gibi parlak duvarlara vuran bu lt, mealelerin aydn ln daha da artryordu. 603 C 0 : \

"Buras inanlmaz bir yer!" Aurian'm yanndaki Anvar'm gzleri iri iri almt. Yazour, "Aadaki havuz banyo iin," dedi. "Burada de- 604 poladmz yiyeceimiz ve suyumuz var. Tkenen erzakmz burada tamamlayabiliriz. Yani gnlerce ok az yemekle idare ettikten sonra, bugn kendimize bir ziyafet ekebileceiz. Tekrar yola koyulmadan nce, burada birka gn geireceiz. Aurian, "Harika!" diyerek ona glmsedi, son zamanlardaki suratszl iin ince bir ekilde zr diler gibiydi. "At stnde gitmekten yorulabileceimi hi dnemezdim ama u anda bir sre at grmek bile istemiyorum. Bir banyo, scak bir yemek ve uzun bir uyku iin adam bile ldrebilirim." "Burada hepsine sahip olacaksn." Anvar, kolunu Aurian'a dolayarak sa tarafa gtrd. Burada, maarann baca grevi gren bir havalandrma deliinin altnda, bir dizi ate yaklyordu. Bu baca sayesinde ierisi duman olmuyordu. Anvar gcn tekrar kazandktan ve Aurian'dan dersler almaya baladktan sonra, ilikilerinde alttan alta bir deiiklik yaanyordu. Srlarn bilen Bohan ile Shia dnda bu toplulukta herkes Anvar' Aurian'm kocas olarak kabul etmiti zaten. Ama eski yumuak ballnn artk kalmam olduu, Aurian'la ba baa kaldklar zaman bile aka ortadayd. rnein, Bohan'm ve kendi paynn bir ksmn Aurian'm yemesi konusunda tavizsizdi. Aurian, Anvar'daki bu yeni srarclndan hi de ikayeti olmadn aknlkla gryordu. Nexis'ten kalarndan bu yana Aurian hep daha gl konumda olmak zorunda kalmt. Yolculuklarnda balarna gelenleri byk lde o omuzlamt ve imdi sorumluluu birisiyle paylamak ok rahatlatc geliyordu. retmen konumunda olduunda, kimi zaman baz tahammlszlk belirtileri

gsterdii zaman, stelik her ikisi de ok yorgun olduklarndan arada attklar da oluyordu. Anlalan tpk Au- rian gibi Anvar da Bychalktan gelen bir inatla sahip

ti. Aralarnda gelien yakn ve rahatlatc dostluk, her ikisinin de ortak kaderi olan yalnzlklarn azaltyordu. Her iki Byc, bir atein etrafnda Eliizar ve Nereni ile oturuyorlard. Yemein pimesini beklerken bol miktarda 605 sohbet etme frsatn buldular. ldeki kamp yerlerinde zorunlu alarak yaadklar kopukluktan sonra, hepsi de bu durumdan ok mutluydular. Eliizar arenadan kurtulmu ve kendisini hep ait hissettii askerlerin arasndayd. Yolculuk sresince birka ya genlemi gibi duruyordu. Salam olan gz, ok sevdii lden bahsederken cokuyla parlyordu. Tombul ve gler yzl Nereni de arenadan kurtulduklar iin ok mutluydu. Ama yolculuk onu yormutu. Aurian onu ok iyi anlyordu. Eer deneyimli bir binici olmasna ramen kendisi bu kadar bitkin dmse, binicilik konusunda yeni olan bir insann bu uzun yolculuktan ne kadar yorulabilece- ini tahmin edebiliyordu. Akademide, Aurian'm arada srada icat ettii, ksa sreli gezintiler dnda, ata pek fazla binmemi olan Anvar da yorulmutu. Nereni'ye, gzleriyle tombul kalalarn iaret ederek, "Senin iin hava ho," diye takld. "Hi deilse eyerle aranda yastk var." Nereni, gen adamn kafasna bir kak atarak cevap verdi. Ka savuturmak iin yere yapan Anvar'a bakp dakikalarca gldler. Atlarn bakmn tamamlayan Bohan ile maaray kefetmeye kan Shia'nm da katlmasyla yemeklerini hep birlikte yediler. Shia, Aurian'a, "Ben bu maaray sevmedim, "dedi. "Sanki bir eyler batyor gibi geliyor ama baktm, bir ey gremedim." Btn dikkati Nereni'nin yapt baharatl yahni zerinde cevaplad, toplanm olan Aurian, pek de akln vermeden onu cevaplad, "Belki de tylerinin arasna kumlar dolmutur." Sonra da bu konumay unuttu gitti. Daha sonra bu konumay ac ac h trlayacan o srada henz bilmiyordu. imdi midesi tka sa gzel bir yemekle doymu halde gzlerini zor ak tutuyora adu. Alevlerin d kenarlar gzlerinin nnde karyor ve bu- lanklayor, konumalar giderek daha uzaktan geliyordu. "Seni uykucu, u ii doru drst yapsan." Gzlerini krptrarak bakt. Anvar ona bir battaniye uzatyordu. Aurian, "Ama ben banyo yapmak istiyorum," diye itiraz etti ama szleri bir esnemenin iinde kayboldu.

"Yarn yaparsn. Pis bir kadnla uyumay kabul ediyorum." "Sen de en az benim kadar pissin," diye sze balamt ki Aurian bu szlerin tad nemi birden kavrad. Bu gece onlar bakalarnn gzlerinden gizleyecek adr olmayacakt ve evlilik oyununu sonuna kadar oynamak zorundaydlar. Neden byle bir duruma deceklerini tahmin edememiti? Anvar, yavaa, "Aldrma," dedi. Battaniyeyi sk sk omuzlarna rttkten sonra o da altna girerek gen kadm kollarna ald. Vcudunun scakl, maarann serinliinden sonra, Aurian'a ok iyi gelmiti. Az sonra iyice gevemi bir halde, uykulu uykulu ona sokuldu. Uzun sredir kimse onu geceleyin kollarna almamt. Aurian yavaa uykuya dalarken yrei Forral'a duyduu zlemle ezildi. Uykusundan uyand srada tandk bir koku, ona o kadar gl bir ekilde arenay hatrlatt ki gzlerini atnda etrafnda eski odasnn beyaz duvarlarn greceini sand. Ama onun yerine Anvar' grd, ona dumanlar tten bir kupa uzatyordu. Gen adam, "Sana bir srprizim var," dedi. "Dostun Eliizar, kendine ayrd..." Aurian'm yz, "Laifa!" diye aydnland. stekle kupaya uzand. "Bu nesneyi ne kadar ok sevdiini sylediinde Eliizar'n abarttn sanmtm. lk defa uyanr uyanmaz glmsedii- ni gryorum." Aurian ona dilini kard. "Bazlar bundan hi ikayeti deil ama! Sen de saatlerdir uyank gibi duruyorsun."

Anvar glmsedi. "Erkekler erken kalkp banyo srasn kaptlar." Gen adamn cildini kaplayan o prl prl tozdan eser kalmamt. Klelik sresince iyice uzayan, sland iinde rengi koyulaan salarn, Yazour'u taklit ederek ensesin- 607 de toplamt. Aurian, ok yakm, diye dnd. "Neden bana yle bakyorsun? Kardm bir ey mi var?" Aurian, "Ben mi? Hiii," diye bocalad. "Sadece o tozun altnda neye benzediini unutmuum." "imdi kadnlarn sras, senin yerinde olsam acele eder, kendi tozlarmdan kurtulurum." Aurian bo kupay yere koydu. "Aslnda yazk olacak. u anda stmdeki mcevherlerle bir servet deerindeyim." Harihn'in saraynda grevli dier kadnlarla birlikte Nereni de havuzdayd. Etrafa su sratyor, glyordu. Byc kum dolu giysilerini karp suya girdi. Su umduu kadar souk deildi. Boyunu amad iin ayaklar yere deiyordu ama yzmeye olanak tanyacak kadar da derindi. Havuzun dibinde yumuak bir mcevher tozu tabakas vard. Kuaklar boyu buraya gelip banyo yapan insanlardan birikmi olmalyd. Duvardaki

mealelerin vurduka ayaklarnn altnda prl prl parlyordu. Nereni onun yanma gelip bir kalp sabun uzatt. "Bu gerek sabun! Nereni, sen her eyi dnmsn!" Nereni, "Tabii ki zellikle siz savalar iin," diye yuvarlak yzndeki gamzeleri gstererek gld. "imdi gidip le yemeini hazrlamalym. Ama ondan nce sana kurulanacan bir kuma ve temiz giysiler getireyim." Nereni gittikten sonra Aurian iyice ykand, salarn tozlardan tmyle arndrd. Benim salarm da epeyce uzad, diye dnd. Belki de Anvar'dan onlar rmesini rica ederdi. ini bitirdiinde, teki kadnlar havuzdan kmlard. Yalnzln ve sessizliin biraz daha tadn karmak iin bir

sre oyaland. En sonunda karn ackarak, kk alayann altnda durulanmaya gitti. Aurian ok ge oluncaya kadar hibir eyden phelen- 608 memiti. alayann akt przsz duvara elini yaslar yaslamaz, dev ve hayal edilemeyecek bir hayvann ac iindeki ln andran keskin bir yaygara koptu. Parmaklarnn altnda kaya canlanm, ellerine yapmt. Kollarn ve tm vcudunu emerek yumuak azndan ieri ekiyordu. Btn kar koymalarna ramen Aurian karanln iinde kayboldu ve kendini bir defa daha bolukta buldu. insann kann donduran o korkun sesin, ilk yanklarnn kaybolduu srada, Anvar havuzun yanma komutu. Yazo- ur'la Eliizar da kllarn ekerek arkasndan geldiler. Anvar kendini suya atarak Aurian'dan bir iz arad. tekiler de ona katldlar. Yazour suya dalarak dibi aratrd. Eliizar suyu bir utan br uca kulalad. Sonra o cayrtya benzer ses birden sustu. imdi yalnzca Anvar'm canhra haykr duyuluyordu: "Aurian! Aurian!" Kamp gergin bir korku iindeydi. Kadnlar ve ocuklar uursuz havuzdan mmkn olduka uzakta, etraflarn alan silah adamlarn korumasnda, birbirlerine sokulmular, ylece duruyorlard. Bir blk oku, silahlarn havuzun durgun suyuna evirmi, ilk kprtda oklarn frlatmaya hazr, bekliyorlard. Heyet, prensin ateinin banda kaygl yzlerle toplanmt. Harihn gzlerini korkulu bir ifadeyle grup yelerinin zerinde gezdirdi. "Onu vahi bir hayvan alm olmal," diye srar etti. "Baka ne olabilir?" Yazour, "Ama efendim, havuz bombotu," diye itiraz etti. "Btn havuzu arattm, aadan bir geit yoktu. Kan ya da baka bir insan art da yoktu."

Anvar, "Hayr!" diye haykrd. Nereni'nin zorla eline tututurduu liafa, yine Nereni'nin gen adamn titreyen omuzlarna sard battaniyenin stne sald. Yazour, zr TVo'

dileyen gzlerle ona bakt. Nereni, yal gzlerinde byk bir acmayla Anvar'm elini tuttu. Harihn, bir defa daha, "Ama bir ey olmal mutlaka," diye steleyip havuza endieli gzlerle bakt. "O korkun sesleri baka ne karabilir? Ya yine gelirse? Sizi ikna etmek iin baka insanlarn da m lmesi gerek?" "Hibir kant yok." "Tekrar bakalm." Battaniyelerinin iinde titremekte olan Eliizar ile Yazour ayn anda konutular. Ama Anvar seslerin- deki kukulu ifadeyi sezmiti. Harihn bam iki yana sallayarak ayaa kalkt. "Hibir sonu elde edemeyeceiz. Aurian'm ld belli. Yola kmaya hazrlan, Yazour. Burada daha fazla kalamayz." "Seni alak!" Anvar battaniyesini yana savurarak atein zerinden uar gibi atlad, prensin yzne bir yumruk indirdi. Yumruun darbesi ve Anvar'm vcudunun arlyla prens srtst yere yapt. Anvar onun stne km, lgn gibi yumrukluyordu. "Korkak!" diye bard. Birilerinin ona vurduunu fark ediyor ama fkeden hibir ac duymuyordu. Harihn, inelemeleri ve hakaretlerinden, kendini beenmiliinden ve dmanlndan sonra imdi de kamay ve Aurian' kaderiyle ba baa brakmay planlyordu. Anvar onu ezmek, yok etmek istedi. Ama gl kollar ona yapm, prensin stnden ekmiti. Anvar ona saldrya geen bu yeni dmanlara kar kendini kaybetmiesine mcadele ediyordu ki bir kova souk suyun bandan aa boca edilmesiyle kendine geldi. Eliizar ve Yazour onu smsk tutmular, yere yap trmlard. Elinde bir kovayla karsnda Nereni duruyo Anvar gzyalar ve suyla dolan gzlerini krptrd la, "Sizi benim dostum sanmtm," dedi. re yapyordu. C.0 . HrsYazour, zgn zgn, "Biz senin dostunuz," dedi.y"Amakf>| ne yazk ki prens doru sylyor." Eliyle birbirine sokulmu

korkuyla alayan ocuklar gsterip yavaa sordu. "Sen olsan bu ocuklara kyar miydin?" "Onu burada brakamam!" Harihn, "Zaten brakmayacaksn!" diye baryordu. Anvar dndnde, adamn yznn morarp imekte olduunu grp ok

sevindi. Prens yerde yatan Anvar'a bir tekme savurdu. Tekme tam kaburgalarna gelmiti. Anvar acyla kvrand. "Efendim!" Yazour, bu korkaka saldr karsnda duyduu tepkiyle bard. "Eer onu burada brakrsanz kesinlikle lr." "Emrimi duydun, Yazour. Bu kaba herif bana saldrd iin lm hak etti. Anvar' burada brakacaz." "Efendim, bu adam byk bir znt iinde. Byle bir durumda onu davranlarndan sorumlu tutamazsnz." "Onu hemen urackta infaz etmemi mi tercih edersin, yoksa?" Harihn, aznn kenarndan akan kan sildi. Teldit- kr bir ifadeyle srtan Anvar'a ldrecekmi gibi bakyordu. "imdi aradn bahaneyi buldun deil mi, Harihn? Bandan beri istediin buydu. Ama ok ge. imdi benden kurtulabilirsin ama Aurian artk asla yannda olmayacak!" Yzn evirip prensin ayaklar dibine tkrd. Harihn'in yz karard. "Sus, kpek!" diye grledi. "Ya- zour, btn eyalar toplansn, yanmza alnmayacaklar imha edilsin! Sen burada alktan lrken ben neler ektiini dnp keyifleneceim." "Eer Anvar burada braklacaksa, yalnz kalmayacak." Eli- izar'n sesi bolukta yankland. "Sizinle bir adm daha gitmektense, burada Anvar'm yannda kalmay tercih ederim!" "Ben de!" Nereni yrd, kocasnn yannda durdu. Anvar itiraz etmek iin azn at ama kendi kafasnn iinden gelen bir sesle irkilerek sustu. "Ben de burada kalyorum." Anvar aknlk iinde Shia'yla yz yze geldi. Alev alev gzlerini, gzlerinin iine dikmi bakyordu. Sessiz bir onayla bami sallayarak Bohan da onlara katld.

C 0 Harihn omuz silkti. "Pekala." Yazour, "Hi deilse onlara at ve yiyecek brakalm, efendim," diyerek itiraz etti. "Hayr! Eer senden bir szck daha duyarsam, sen de 6J onlarla birlikte lrsn." Komutann yznden kan ekildi ve kaskat bir sesle, "Size bunca zaman hizmet ettini," dedi. "Nasl bir insan olduunuzu hi anlamamm. Yznze baktm zaman babanz gryorum." Prense arkasm dnerek adamlarnn yanma yrd. Dierleri yola kmak iin hazrlklarn yaparken, okular Anvar ve dostlarnn banda nbeti dikilmilerdi. Anvar, Auriani aramaya devam

etmek istemesine ramen, Harihn ilerinden biri kprdayacak olursa vurmalarn emretmiti. Orada beklerken Anvar arkadalarn onunla birlikte burada kalmamalar iin ikna etmeye alt. Ama Eliizar ile Nereni byle bir ey duymak bile istemiyordu. Bohan bu nerinin onu incittiini anlatan bir ifadeyle bakt. Shia, bir daha ko- numamt ama ona bakp yle kt bir ekilde hrlad ki Anvar korktu. Yzndeki bu valisi ifadeye bakp az nce kafasnn iinde duyduu szler bu hayvana m aitti, emin olamad. Darda gece ker kmez, prensin kafilesi yola kt. Onlardan sonra maara gizemli bir sessizlie brnd. Anvar, hibir ey sylemeden tekrar havuza dald. tekiler de maarann iine dalarak aratrmaya koyuldular. Anvar aresizlikten perian bir halde, aryan ban ellerinin arasna alm, maarann giriinde oturuyordu. Gnbatmnn klar geitten ieri vuruyordu. Aurian'dan en kk bir iz bulamamlard. Ne kadar zaman olmutu? Bu lanetli Dhiammara'ya geldiklerinden bu yana yaadklarn hatrlamaya alt. lk nce yemek yemilerdi. Atein bandaki kahkahalar imdi o kadar uzak geliyordu ki... Sonra o gnn byk bir ksmn ve gecenin bir blmn birbirlerinin koly

larmda uyuyarak geirmilerdi. Sonra, Aurian ykanmak zere havuza gitmiti. Ah Aurian! Neden seni brakmadm, uyu- yasm? diye dnd. O gece boyunca, ondan sonraki gn ve 61/ gece lgnlar gibi onu aram ama hibir ey bulamamlard. Artk herhangi bir umut kalm olamazd. Birisi omzuna dokunuyordu. Dnp baktnda Nereni'yi grd. "Yazour bizim iin maarann arka tarafna yiyecek brakm. Gel de ye Anvar. Bunun sana hibir yarar yok." "Yememi nasl beklersin?" Anvar'n iinden kadna avaz kt kadar barmak, onu rahat brakmasn sylemek geldi. Ama onun da ok zldn ve kendi iyilii iin byle yaptn biliyordu. Kadn ana bir tavrla kolunu ona dolad. "ok zgnm," diye mrldand. "Onu ne kadar sevdiini biliyorum." Anvar, acyla, "Bilemezsin!" dedi. "Onu kaybedinceye kadar kendim de bilmiyordum." Nereni i geirerek dnp gitti. Anvar, onun ve dierlerinin kendi canlarn kurtarmalarn, Harihnle birlikte gitmelerini tercih ederdi. Kendisi iin ise, umurunda bile deildi. Ne tuhaf, diye dnd. u son haftalara kadar, kendi by gcn kefedip de birbirlerine bu kadar yaklancaya kadar ona olan duygularnn derinliiyle yzleememiti. imdi ise ok geti. Aslnda her ey ok nce, Forral ile birlikte o harika

Gndm Gecesinde, kutlamalar srasnda balamt. Ama Anvar bu gerei kendinden bile gizlemiti. Ta iimde, onun bana gre olmadn, olamayacan biliyordum. Aurian'n Forral'a olan ak, benim Byc-halktan olanlara duyduum nefret ve Sara'nm dn, hepsi bir araya geldi ve ona olan akm grememem iin en uygun zemini hazrlad. Nasl bu kadar kr olabildim? Kendimi korumak iin, diye dnd. Aurian, hayattayken Forral'a sarslmaz bir ak duyuyordu. ldkten sonra da duymaya devam etti. Baka hi kimseyi istemeyeceini biliyordum. imdi ise bir daha liyordum. imdi ise bi

onu gremeyeceim. Onun dostluunun scakln, varlnn bana verdii mutluluu duyamayacam. O ld. "Hayr, lmedi!" Ses, Shia'nnd. Anvar gzlerinde yalarla ona bakt. "Ne dedin sen?" "Dncelerine bir dzen ver, adam. Sen bu ii iyi bilmiyorsun. Ama onunla ayn soydan olduun iin, yine de eer istersem seninle konuabiliyorum. Bu hibir ie yaramayan znty bir yana brak ve dn. Aurian benim dostum. kimizin beyni arasnda bir ba var. Eer lm olsayd, kesinlikle bilirdim. Ama yayorsa, neden onun dncelerine ulaamyorum?" "Tanrlar adna, haklsn!" Anvar'm ruhunda umut bir alev gibi parlad. "Bana Byc-halktan olanlarn kendilerinden biri ld zaman bunu hissettiklerini sylemiti. Yani, eer o ..." Shia, "Sen de bunu hissederdin," diye onun szlerini tamamlad. "Ama ona ulaamyoruz. O halde nerede?" "Kafan altr, adam. imdi dinle beni." Shia onun yanna oturdu, kuyruunu dikkatle penelerinin nne dolad. "adrn iinde o tr eyler yaparken..." "Biz yle bir ey hi yapmadk!" "yle bir ey demedim, sersem." "Ah, anladm, by yaparken diyorsun." "te o zamanlarda postumda tuhaf bir rperti duyardm hep." Kuyruunu hafife titretti. "te bu maarada da aynen yle oldu." \j "O halde bu vahi bir hayvan filan deil. Yani Aurian' bir bynn m esir alm olabileceini sylyorsun? Ama o lanet olas havuzu kar kar aradm, hibir ey hissetmedim." "Aurian hissetmi olsayd, tuzaa der miydi ki?"

"Yani o her ne ise, hl orada demektir!" Anvar birden ayaa kalkp komaya balad. Havuza ular ulamaz suya dald.

Ne aryordu? Gizli bir kap m? Durup lgnca sana soluna baknmaya balad. Su altnda olamazd. Havuz batan sona kontrol edilmiti. Sonra birden anlad. Bir kap konabilecek en 614 uygun yer neresiydi? Elbette bir duvar olmas gerekirdi. Gzleri kendiliinden alayann akt dzgn duvara evrildi. "Anvar! Ne yapyorsun?" tekiler havuzun kenarnda toplanm baryorlard. Onlara aldrmadan iki eliyle havuzun duvarn yoklamaya balad. "Buldum!" Anvar'm muzaffer l o keskin alarm lnda kayboldu. Sevinci yarm kalmt. nk ta, ellerinin altnda erimeye balam, yapkan ve akc bir madde halini almt. Islanm kum gibi onu iine ekiyordu. Ba ve omuzlar imdi duvarn iindeydi. Bu ey onu sarp sarmalyor, nefes almasn engelliyordu. Panikle rpnd. Sonra yznn bir hava boluuna ktn hissetti ama hibir ey gremiyordu. Sadece zifiri bir karanlk vard. "Aurian?" diye seslendi. Cevap yoktu. Vcudunun neredeyse tamam o boucu kapnn iinde kaybolmutu. Parmaklarnn altnda kaygan bir zemin hissetti ve deli gibi ona tutunup kendini ekmek istedi. O anda ayaklarnda sanki elikten bir kavray hissetti. Bir ey onu geri ekiyordu. "Hayr!" diye bard. ok yaklamt, devam etmeliydi. Ama ar ar geriye doru ekiliyordu. Sonunda lklar bir defa daha o boucu yapkan eyin iinde kayboldu. Bileklerinden gl bir ekilde silkelendiini hissetti ve kendini tekrar havuzun iinde Bo- han'm tepesinde buldu. Onu eken Bohan'd. imdi de yukar doru kaldrm, havuzun kenarna gtryordu. Shia, "Geri zekl!" diyerek gl bir pene att. Trnaklarn ieri ekmiti ama penesinin gcyle Anvar bir kenara savruldu. Anvar doruldu. "Tanrlar seni kahretsin, Bohan!" diye bard. "Neredeyse ieri giriyordum!" sF

Eliizar, "Baka aremiz yoktu," diye itiraz etti. "Her ikinizin birden tuzaa dmenizin ne yarar olacakt?" "Bir dnsene!" Shia'nn dnce sesi, Anvar'm beyninden imek gibi geti. "O kapnn kapanmasna engel olmalyz. Ancak bu ekilde hepimiz ieri girebilir ve tekrar dar kabiliriz."

Nereni, "Anvar, onu grdn m?" diye heyecanla sordu. Anvar kederle, "Hibir ey grmedim. Zifiri karanlkt. Ona seslendim ama cevap vermedi," dedi. Eliizar'm kalar atlmt. "Ama havuzu aratrrken o kayay da yoklamtm. Tamamen sert, normal bir kayayd." Anvar dnceli bir ifadeyle ona bakt ve ar ar, "O halde kaya yalnzca Byc-halktan olanlara tepki veriyor," dedi. Eliizar, "Bycler mi?" diye aknlkla tekrarlad. "Ama sen... sen... " "Evet, ben de, Eliizar. Ayn Aurian gibi." Her ne kadar onun da gzleri fal ta gibi alm olsa da Nereni kocasndan daha pratik bir insand. Anvar'm koluna yapt. "u by dediin eyi o kapnn bizim iin de almasn salamak iin kullanabilir misin?" Yapabilir miydi gerekten? Belki de kadn haklyd. Ama nasl yapacakt? Anvar, kapnn tlsmnn nasl altm bilmiyordu. Bu tr eylerde henz daha iin bandayd. Auri- an in ona bynn inceliklerini retmek iin pek fazla zaman olmamt. Birden zm yolu bir imek beyninde. Nihilim'in terr hafzasnda bu kadar tazeyken, Aurian'n ona ilk rettii eylerden birini hatrlad ni! Sanrm bunu yapabilirim." Anvar hibir girintisi knts olmayan tan karsnda durdu. Bohan hemen arkasmdayd. Kollar Anvar'm beline dolanmt. Eliizar ve Nereni ise, kl stad ak biimde utanmasna ramen yanlarna yaklaamaya cesaret edemiyorlard. "Hazr msn, Bohan?" Anvar omzunun stnden arkaya gz o ar tazeyken, . "Nere-

att. Hadm, bayla onaylayp kollarn daha da sk sk dolad. Anvar, "Haydi!" dedikten sonra elini tan zerine koydu. Yine ayn keskin cayrt koptu, arkasndan ta ayn ekilde svlat ve yapkan bir hal alp Anvar' iine ekmeye balad. Ama bu defa Bohan onu skca tutup geri itilmesine kar dayanyordu. Anvar kulaklar yrtan o sesi zihninde bir yana iterek btn gcyle younlat. Bu ii doru yapmalyd. Alnnda ter damlalar olumutu. Serbest kolunu uzatarak eliyle ve byk bir dikkatle, Finbarr'm zaman durduran bysn oluturmaya koyuldu. Ayn anda onlar eken g birden yok olduu iin gerisin geri frladlar, Bohan'la birlikte kendilerini yine havuzun iinde buldular. Anvar stndeki sular atmak iin silkinerek ayaa kalkt, taa doru yrd. Bohan da peinden geldi, kendi elini alan geitten ieri soktu ve kolaylkla geri ekti.

Anvar, "ie yarad!" diye avaz avaz bard. "Eliizar, gryor musun, ie yarad! Geidi zamann dna kardm ve ylece kald! Yani imdi ieri girebiliriz!" Shia, ary ikiletmeden bir srayta ieri dald. Ama Eliizar geri geri ekildi. "Ben ________ ben... yapamayacam!" diye mrldand. "Anvar, beni affet ama bu bir Jniy... Ben yapamam! " Anvar onu omuzlarndan tuttu. "Hi nemli deil, Eliizar. Hepimizin korktuu bir eyler var." Birden ayn eyi uurumun tepesinde Aurian'a sylediini hatrlad. "imdi gitmem gerek." Geide dnd. Orada Bohan ile Shia sabrszlanarak onu bekliyorlard. "Nereni ile birlikte bizi burada bekleyin. Elimizden geldiince abuk dnmeye alacaz." "Bekleyin!" Nereni nefes nefese yanlarna geldi, telatan saa sola sular sratyordu. "Aln unu." Onlara bir kn uzatt. "Burada su ve yiyecek var. Zavall kzcazm alktan oluyordur. Bir de elbise ve izmelerini koydum. Bunlara ihtiyac olacak." knla birlikte Aurian'm klcn ve asasn uzat0 ti. "Haydi," diye onu srtndan hafife itti. Yanana da bir pck kondurup. "Acele edin, Anvar ve sa salim dnn." insanlar eken gc olmaynca bu defa yvk ve yapkan geitten ieri girmek ok zor oldu. nce sabrszlktan 617 tylerini kabartm Shia dald, Anvar ile Bohan ilerleyiini kolaylatrmak iin onu arkasndan ittiler. Sonra Anvar girdi, Shia'nm kocaman peneleri onu yakasndan tutup ieri ekti, ierisi, Byc gzleri iin bile zifiri karanlkt. Sonra Anvar dnd, Shia ile birlikte Bohan' ieri ektiler. Bohan'n elinde bir meale vard. Onu yaktlar ama mealenin alevi ieri hi k vermedi. "Bu da nesi..." Anvar kk dilini yutuyordu. Atein soluk, bedensiz bir hayalet gibi titrediini gryordu ama hepsi o kadard! Ate zerrece aydnlatmyordu. Shia, "By!" diye nefretle tslad. "Sen de k yap bakalm. " Anvar i ekti. Ate-Bysnde ok zayft. Ama younlamak iin byk bir g sarf ettikten sonra titrek bir Byc- kresi yapabilmiti. Ayn anda bir lk atarak srt st dt, iersi imdi gzleri kamatrp neredeyse grmeyi engelleyen bir parlakla brnmt. Shia, "Sndr u n!" diye acyla kkredi. Gzleri krmz ve yeil parltlar dolan, aryan ve sulanan Anvar kreyi hemen sndrd. Ayaa kalkmaya davrand ama tekrar yere savruldu. O srada bulunduklar yer uultuyla harekete geti ve korkun bir hzla ykselmeye balad. Anvar etrafn grebilecek bir hale geldiinde, bulunduklar yerin, duvarlardan kaynaklanan yumuak bir kla aydndne- iindey-

landn fark etti. Duvarlar! Ba dnyor, glkle biliyordu. Evet, mcevherlerden oluan bir kayann iindeydi. evresinde, her yerde, mcevherlerin kenarlar kendisi nin, Bohan ve Shia'nm saysz grntsn yanstyordu. Ha reket ettiinde mcevherlerin yanstt grnts de dalga

lanarak hareket ediyor, ban dndrp yn duygusunu kaybettiriyordu. Sanki, kendisi de bunlar gibi bir yansmaya dnm, ruhu, kendi benlii, duvarlar tarafndan emilip yok 618 edilmi gibiydi. Yan banda Shia mutsuzca inliyordu. Anvar ilk defa dev kedinin herhangi bir eyden korktuunu grmt. Ona, "Bir ey yok," derken sesinin ikna edici olmasna abalyordu. "Hareketsiz olarak yere yat ve gzlerini kapat. Bir yere gtrlyoruz. Belki de dan tepesindeyiz. Oraya ulanca mecburen duracak." Shia nefretle, "Bu ii kim icat ettiyse kendi iyilii iin elime gemesin," diye mrldand. Bu szler zerine Anvar da bunun kimin ii olduunu merak etti. Kendi Byc-halk- nm gcnn ok tesinde bir eydi bu. Kim ya da ne buray ynetiyordu? Ve Aurian'a ne yapmt? Anvar, etrafna bakmarak, "imdi buradan nasl kacaz?" dedi. Tahmin ettii gibi, az sonra garip ykselileri, insann belkemiini yerinden oynatan, gl bir sarsntyla durmutu. Her yandan yansyan ve sonsuza kadar katlanarak oalan grntler akln kartryordu. Sonra onu grd... Solgun, mavi bir Byc-, zaman durduran bysnn etki alann belirliyordu. Dizleri stnde doruldu, temkinli bir ekilde elini uzatt. Neyse ki bys hl iliyordu ve eli duvarn iinden kolaylkla geti. Shia, "nce ben gideyim," diyerek bir omuz hareketiyle onun nne geti. "Eer darda birileri varsa, icaplarna bakmak istiyorum." ktklarnda, bir baka maarann yar karanlnda glgelenmi olan dz, plak bir kayann zerin duruyorlard. Cj Arkasnda baktnda Anvar, dmdz cilal tatan duvar grd. zerinde yalnzca k noktalarn belirleyen, bysnn prlts grnyordu, iinden bynn gcnn uzun mddet devam etmesi iin dua etti. lk defa Aurian'm yardm olmadan byle kark bir ie kalkmt. Henz ham haldeki,

ilenmemi glerine fazla gvenemiyordu. Kk maarann alak tavan, tersine bir kubbeye benziyordu.' inden ktklar duvar geni bir yarm daire iziyor, dairenin sonunda byk, kemerli bir geit grnyordu.

Gerisinde Bohan durmu 619 onlar aryordu. Anvar hzla ona doru yneldi. Kemerli geidin hemen nnde tatan dmdz bir saha vard -kntnn altnda ise hibir ey. Kenara doru yrdnde Anvar btn vcudunun buz kestiini hissederek glkle yutkundu. Grebildii Kadaryla, aadaki boluk sonsuzdu; sarp duvarlar iki tarafnda boylu boyunca uzanyor ve rktc bir hilikle son buluyordu. Bunun tam ortasndaki bir dan dev boazn lgn ve mide bulandrc bir k aydnlatyordu. ki yz metre kadar tede, tam karda, ayn buradaki gibi kemerli bir geidin nnde, Anvar'm stnde durduuna benzeyen, dil gibi ileriye uzanm bir kaya vard. Anvar birden aznn kuruduunu hissetti. zerinde durduu yerin, kar taraftaki benzerinden daha salam olmas iin dua etti. ki yerin birbirine olan uzakln bir yana brakacak olsa bile, ykseklik korkusu olan Aurian'm buradan gemesi olanakszd. Ama etrafta ona ait en kk bir iz bile yoktu. Anvar ok ak bir ihtimali, onun buradan aa derek bolua yuvarlanm olabileceini dnmek bile istemiyordu. O zaman da eer bu olmadysa, tek bir seenek kalyordu: Bir ey onu karya geirmiti. Ayrca, uurumdan nasl getiini hatrlaynca bu ey her ne ise, onu zorla oraya gtrm olmalyd. Anvar sarktlarn birer di gibi uzand alak tavana baknd. Karya gemek iin kullanabilecei bir yordu. ey... Hibir ey yoktu. ak tava- ey ar- angi bir Bir ip, tata tutunabilecei girintiler, herhangi bir ibir ey yoktu. e rTam o srada tiz, madenin baka bir madene srtnme s sine benzeyen keskin bir cayrt koptu. Anvar hzla bu korkun sesin geldii yne dnd. Kardaki kemerin altnda kann donduran bir yaratk duruyordu. Kocaman yuvarlak, i-

kin gvdesi bir adam boyundan daha fazla genilikteydi ve ok garip, birbirine karm eklemli, keli bacaklar zerinde yryordu. Donup kalm olan Anvar, ka baca olduu- 620 nu sayamad bile. Bunlarn tmn yrmek iin kullanmyordu. Dierleri mat klar saan gvdesinden uursuz kntlar halinde uzanyordu. Bazlarnn ucunda korkun grnml kerpetenler, bazlarnn ucunda ldrc baklar vard. Kimisinin ucunda ise de srekli alp kapanan, bo havay yakalayp brakan parmaklara benzer uzantlar hareket ediyordu. Ba yoktu. Vcuduna geliigzel serpilmi, gze benzeyen saysz k toplar kvranp duran kol ve bacaklarnn ularnda toplanyordu. Bunlar kbus gibi bir yavalkla havada dnp gzleri kr edecek kadar gl k huzmelerini, Anvar ve arkadalarnn zerine evirdi.

"Tanrlar bizi korusun!" Anvar korkudan tm alglar durmu bir halde yava yava arkasndaki kemerli geide doru gerilemeye balad. Yan bandaki Shia, tyler rpertici bir ekilde kkredi. Korkun yaratk dnceden de hzl bir ekilde onlara doru ilerlediinde, Shia "Dalalm!" dedi. Yaratk aradaki kocaman akl kolaylkla amt! Shia bir yana srad, Anvar da kendini kemerin altna att. Yaratk ta platform zerinde, saysz kol ve bacaklarndan akrtlar, czrtlar kararak bir sre durdu. Gzleri, k huzmelerini saa sola dndrerek evrede dolat ve uurumun kenarnda korkudan fel geirmi gibi hareketsiz duran Bo- han'n zerinde sabitlendi. Yaratk eklemli bacaklarn hareket ettirip adm adm Bohan'a doru harekete getiinde, Anvar o ikenceye benzeyen metalik cayrty bir defa daha duydu. "Saldr!" Shia'nn dncesi Anvar'n beynine imek gibi ulatnda, kedi yay gibi sram, penelerini yaratn bacaklarndan birine geirmiti. Yaratn gzleri Shia'ya evrildi. Saysz kol ve bacaklardaki kerpetenler sakrdayarak, bakV vCF

0 lar havada slklar alarak saldrya geti. Ama Shia imek gibi bir hzla srayp menzilden kt iin, ne kerpetenler, ne de baklar hedefine ulaabildi. Yaratn dikkatinin Shia'ya evrilmesi sayesinde Anvar, Bohan'm zerinden atlayp onu 621 uurumun kenarndan ieri doru savurdu. Sonra da, "Dalalm," diye haykrd. "Etrafn evirip kafasn kartralm." Bir plan yapmann verdii gle Bohan ta kesilmi halinden syrld ve yana srayarak, yaratn dikkatini ekmek iin klcyla havada daireler izdi. Canavar ona doru bir hamle yapnca, bu sefer Shia arkadan saldrya geerek bacaklarndan birine dilerini geirdi. Bacak eklem yerinden yukar doru havalannca Shia'y kemerli geide doru frlatt. Anvar da tam o srada Aurian'm klcna sarlp dnp duran gz oyuklarndan birine saplad. Bir anda saanaklar halinde kvlcmlar yamaya balad. Metalin metale arpmasndan kan akrtyla birlikte, Anvar kolundan btn vcuduna iddetli bir elektrik akmnn getiini hissetti. Gen adam aknlktan acy duyamad bile: Bu, doal bir yaratk deildi! Birileri tarafndan "yaplm", yapay bir varlkt! Dikkatinin bir an dalmas neredeyse hayatna mal olacakt. Anvar gzlerini ona doru evirdiinde kavisli baklarndan birisi hzla bana doru geliyordu. Ama tam o srada Bo- han hcuma geti ve bacaklardan birine sarlp btn gcyle ekmeye balad. Zorlanmaktan yz mosmor

olmu ve biim deitirmiti. Bohan'm olaanst gc bile yarat yolundan dndrememi ama en azndan, Anvar'n da son anda kendini geriye atmasyla birlikte, bak darbesinin hedefini arp yznn hemen nnden slk alarak gemesini salayabilmiti. Bunu frsat bilen Shia da kocaman gvdenin he- ^f men altna, bir pene yuma halinde bacaklarn arasna dala rak, Bohan'a kama frsat verdi. Metal kollar ve bacaklar Sina'dan kurtulmak iin slk alp sakrdayarak deli gibi d
-

np duruyor, ancak gvdesinin altna ulaamyordu. Anvar dehet iinde olan biteni izlerken, Sina'nn zellikle yarat uurumun kenarna doru gtrdn fark etti. Yaratk, 622 Shia'dan kurtulma gayretiyle hibir eye dikkat etmeden mcadeleye devam ediyordu. Sonunda uurumun kenarna geldi. Devrildi ve birden yok oldu... Shia da onunla birlikte!... Anvar, "Shia!" diye canhra bir feryat kopard. Uurumun kenarna kotu ve iki kocaman penenin hayata son bir umutla aslr gibi, kayann kntlarna var gcyle tutunduunu grd. "mdat..." Anvar, Shia'nn ln duyduunda Bohan yetiti. Esneyen korkun bir aza benzeyen dipsiz uuruma aldrmadan iki kara peneye yapt. Bohan'n insanst gc bile Sina'nn kocaman gvdesinin arlm ekmeye yetmiyor, ayaklar tan zerinde kayarken o da yava yava uuruma doru gidiyordu. Anvar kendini uurumun kenarna dmdz atp Shia'ya uzand. Shia kemiklerini atrdatan bir g harcayarak arka ayaklarn uurumun duvarnda bir kntya takt ve Anvar'm ensesindeki gevek deriyi iki eliyle birden kavrayabilecei kadar ykseldi. Mcadele o kadar uzun srd ki Anvar'a saatler gemi gibi geldi. Gen adamn kollar kopup kendisinin de uuruma yuvarlanabilecei dncesiyle midesi bulanana kadar ekti. ki adamn glerini birle turnesiyle Shia da kendini yukar doru yava yava ekme olanam bulmutu. Son bir hamleyle birlikte, hayvan kendini tmyle yukar alabildi. Anvar dnerek uurum kenarndan geriye doru geldi ve nefes nefese yerde serili kald. Ar ykten kurtulmu olan kollar, kaslar kilitlenmi bir halde, kopacakm gibi aryordu. "u yaptn ne aptalca bir eydi!" diye Shia'ya kt. Kedinin de zihniyle bir omuz silkme hareketi yaptn his-

"Ama ie yarad, deil mi?" Btn cokulu grnme abasna ramen, Shia'nm ciddi bir ekilde sarsld belliydi. Anvar glmsedi. "Evet, doru. Ve hepimizin hayatn kurtard."

"Siz insanlar da benim hayatm kurtardnz iin ben de size teekkr ediyorum." Anvar, "Bence Bohan'a teekkr etmelisin," diyerek Bo- han'm srtna vurdu. Dev adam tatl tatl glmsedi. "mz o yarat zar zor saf d brakabildik..." Shia durup hafife kkredi. "Aurian onun karsna tek bana ktysa... " "Tanrlar Adna!" Aurian' plak ve tmyle silahsz bir ekilde o metalik canavarn karsnda dnnce, Anvar iliklerine kadar rperdiini hissetti. Bu dnceyi aklndan uzaklatrmaya alarak ayaa kalkt. "Ben teslim olmak istemiyorum. Onu aramaya devam etmeliyiz." "Bence de... Ama nasl?" Shia maarann usuz bucaksz karanlk boluuna bakarak kuyruunu mutsuzca titretti. "O canavar bu uurumu amay baarmt." Anvar kenara doru giderek yaratn kardan bu tarafa nasl getiini karmaya alt. "Bizim gremediimiz bir ey olmal. Shia, buraya gelsene. Bak bakalm, burada bir by hissediyor musun?" "Evet, var!" Shia uurumun kenarndan tyleri seirerek geri kat. Anvar da onun yanma diz kerek, ayn eyi eliyle yoklayarak hissetmeye alt. Gzle grnen bir ey yoktu ama parmaklar, przsz tan ileri doru devam ettiini hissetti. "Bandan beri burada bir kpr varm. Grnmeyen bir kpr. Buradan geebiliriz." Bohan bir kenara savrulmu knlarn ald. Ama tam uu rumun kenarnda durdu. Soran gzlerle Anvar'a bakyordu. Eliyle uurumu iaret ederek havada yrme iareti yapt. An- var onun ne demek istediini ok iyi anlyordu. Grnrde stnde yrnecek hibir ey yokken, bu ba dndrc de W

rinlie adm atma ve bolukta ilerleme fikri bile midesini bulandrmaya yetiyordu. "Hayr, dostum," dedi zgn zgn, "ne yazk ki, o kpry grnr klma gcne sahip dei- 624 um. Son derece dikkatli olacaz." Bohan gzle grlr bir ekilde rperdi. nce Anvar harekete geti. Dizleri ve elleri zerinde, grnmeyen ince ta kpry iki kenarndan tutarak emeklemeye balad. Bolua ilk adm atmak, tahmin ettiinden de daha byk bir cesaret istiyordu. Btn benliini penesine alan ve onu insanlktan bile karacak derecede iddetli bir panik duygusunu, Aurian' dnerek bastrmaya alyor ve kendini santim santim ilerlemeye zorluyordu. Bir yandan da zangr zangr titreyen elleriyle kprnn geniliini kontrol etmeye alyordu. Arkadakilere seslenmek istedi ama boazndan anlalmaz bir hrlt kabildi ancak.

Boazn temizleyip bir defa daha denedi: "Dikkatli olun... ok dar ve parmaklk yok. ok yava hareket edin. Yzey ok dzgn. Acele etmeye gelmez." Zaman, sonsuz bir kbus gibi uzayp gidiyordu. Anvar nce gzlerini kar tarafa dikmeyi denedi ama bunun da bir yarar olmad. stelik kar ky bir trl kendisine doru yaklamak bilmiyordu. Hatta bir ara, kprye git git bitmeyecek ekilde zel bir by yaplm olabileceinden bile kuku duydu. yle bir durumda sonsuza kadar bu kpr zerinde kapana kslp kalr, gc tkenince de bu dipsiz uuruma yuvarlanrd. O anda gzlerini kapad ve birden kendini daha iyi hissettiini fark etti. Evet, grmesine gerek yoktu, nk kpr zaten grnmezdi. Aasnn korkun karanln grmedii srece gei ok daha kolay olacakt. Ac verecek kadar yava bir ekilde, kprnn iki kenarn ter iindeki elleriyle hissederek ve kulaklarnda gk grlts gibi uulda- yan kalp atlarn dinleyerek ilerlemeye devam etti. "Getim!" Ellerinin altnda tan dzgn yzeyi sona ermi,

przl zemine gelmiti. Artk kprnn kenarlarn hissetmiyordu. Gzlerini atnda kendini br tarafa gemi buldu. tekilerin yolundan ekildi ve bir minnet duygusuyla yz st yere serildi. Yanan kayann gvenli yzeyine yaslad. B- 625 tn vcudu aryordu ve alabildiine gergindi. Yine de yle rahatlamt ki alayabilirdi. Bohan ile Shia da az sonra ona katldlar ve bir sre konuamayacak bir halde ylece kendilerine gelmeyi beklediler. Soma Anvar onlar tekrar harekete geirdi. Bohan bitkin grnyordu. Shia bile biraz yalpalayarak yryordu. Ona dayanma snrlarnn, hatta umudun tesine geme gcn veren duygularn durup dnmedi bile. Yalnzca Aurian' bulmas gerektiini biliyordu. Yoksa o da Aurian gibi bu dada kaybolmaya raz olmutu. Bu taraftaki kemerli geidin arkasnda baka bir eimli kr duvarla karlaacaklarn umuyorlard ama yle olmad. Karlarna, uzun, dar, tavan yksek tonozlu bir oda kt. Ta yine cama benzer bir yzey almt. Sanki eritilmi de dkm ileminden geirildikten sonra imdiki formu verilmiti. Garip, k- zlms, nereden geldii belli olmayan hafif bir k etraf aydnlatyordu. Hava, Anvar'n ene kemiklerinde ve kafatasnda sinir bozucu, tiz bir titreime yol aan, uzaktan uzaa derin bir sesle rperiyor gibiydi. Ama onun dikkati baka bir yerdeydi. Hol boyunca sa tarafta, sra sra, uzun oval biiminde ve donuk bir parlakl olan, buz tutmu ay tama benzer deerli talar dizilmiti. Bulunduklar yerden sinsi dev bir bcein kozalarna benziyorlard. Anvar onlara baktka, gsnde bir huzursuzluun kprdandn hissediyordu. Anvar, peinde han ve Shia ile birlikte en yakmndakine doru yakla

Buzlu mcevherin n tarafnda, tek bir saydam yzey keibiydi. An t. zey simi vard. Sanki ieri doru alan bir pencere gibiydi. Anvar gzn dayayp ieri bakt. Bakmasyla birlikte' bouk bi lkla geri sramas bir oldu. Karsnda, dilerini gsteren bir kafatas ona bakyordu. Mcevherin i yapsndan gelen r r hu- Bo-

bir zellik nedeniyle olmal, kafatas kristal lahidinden frlayacakm gibi grnyordu. Shia, Anvar' iterek nne geti ve arka ayaklar zerinde 626 ykselerek ieri bakt. "Buraya kadar gelmeyi baaranlarn sonu byle oluyor demek," diye hrlad. "O metal yaratk tarafndan kristal iine hapsedilmek!" Anvar'm btn vcudu rperdi. "Yani... sence... " "Umarm yle deildir. Ama yle ya da byle, aramaya devam etmeliyiz." Shia bir sonraki kristale yrd ve ayn ekilde ayaa kalkp ieri bakt. Anvar, yreinde derin bir acyla onu izledi. Sra sra dizilmi btn kristal kozalar incelediler. Anvar her defasnda, grecei eyin korkusuyla kendini zorlayarak ieri bakyordu. Hepsinin iinde, ou insanlara, bir ksm da baka yaratklara ait olan kemikler grnyordu. Bazlar bozulmamt, bazlar da metal canavar tarafndan acmaszca paralanmt. Bazlar tannmaz haldeydi. Bir tanesinde Shia'nm uzun uzun ve kt bir ekilde hrlamasna neden olan bir byk kedi iskeleti grdler. ki kristal formun iinde de insana benzer kk iskeletler vard ama bedenlerine garip bir ekilde eklemlenmi, omuzlarndan yelpazeye benzer ince kemikler kmt. Kanatl-halk! Anvar armt. Son kristal kozaya ulatklarnda Anvar bakamad, ylece kald. Shia, "Ben bakaym," dedi. Kk pencereden ieri bakt. Anvar da heyecandan az kurumu onu izliyordu. En sonunda Shia yere indi, kuyruu duyarl bir ekilde seiriyor "Aurian ierde," dedi. rdu. -yj

EJDERHA-HALKIN EHR

rian camn iinde, beyaz bir n altnda, bolukta gr M asl gibi duruyordu. Onu ulalmaz klan, kaim bir .kristal tabakasndan olumu, bir mezarn iinde, mermerden bir heykel gibi donmu kalmt. Bedeninde renkli olan tek yer, alev alev salarnn meydan okuyan kzllyd. Gzleri sanki uykudaym gibi kapal, solgun dudaklar yaral aralkt. Gzlerine yalar dolmadan nce, Anvar'm son grebildii buydu. Bohan'n onu kolundan tutup kristal pencerenin nnden ektiinin bile farknda olamad, Shia'nm arka ayaklarnn zerinde dikilip pencereden baktn gremedi. Dizlerinin ba zlm, yere kmt. "Dur bir dakika!" diyen Shia'y duydu."Nefes alyor!" Anvar ona dnd, "Samalama!" diye bard. "ldn grmyor musun, lanet olas! Kristalden kaynaklanan gz yanlmasndan baka bir ey olamaz! tekileri grmedin mi? Birer kemik yn halindeydiler!" Shia ona sk bir pene att. Gzlerinde imekler akyordu. "Onun nefes aldn grdm!" diye kkredi. "abuk onu oradan kar, sersem insanolu!" Anvar yava yava doruldu. "Ama eer yanly "Git kendi gzlerinle bak. Ama bu defa iyi bak, uzun uzun bak. Aklnda bak, yreinle deil." Aurian'n solgun, cansz yz Anvar'm etini paralayan bir 628 bak gibiydi ama btn gcn toplayp bakmaya devam etti. Bir dakika geti, iki dakika geti ve... gen adam soluunu tuttu. Yoksa hayal mi gryordu? Bir dakika daha bakt ve bu defa ak bir ekilde grd. Gs belli belirsiz hafife inip kalkmt. "Tanrlar Adna!" diye fsldad. "Shia, haklsn!" Sevinten kendini kaybetmi halde kediye sarld. Shia, kabararak, "Tabii haklym," dedi. "Kediler aklldr, Anvar. teki insan kalntlar ok eskiydiler, kimisi alktan, kimisi de ald yaralardan lmt. Ama imdi esas sorun onu buradan nasl karacamz?" Gerekten bunu nasl yapacaklard? Bir saat kadar sonra Anvar aresizlikten avaz avaz baracak haldeydi. Kristal tabakaya ellerindeki kl kabzalaryla vurmular, hatta Shia peneleri ve dileri ile kaim yzeye saldrmt. Ama o izilmeden, atlamadan abalarn boa kartmt. Anvar nefes nefese geri ekildi, aman vermeyen mcevhere syleniyordu. "Btn bunlarn hibir yarar yok," dedi. "Hibir ekilde krlmyor. Ama o yaratk, Aurian' bunun iine koyabilmi. Bir ekilde amann yolu olmal. Shia, burada by hissediyor musun?" Kedi umutsuzluk iinde yere yapmt. "Bir ey hissediyorum," dedi, "ama farkl bir ey, by deil." Tarif etmek iin szck ararken, skntyla yeri trmalad. "Sanki bu kris tal byl ama onun yapt bir by yok gibi ibi hissediyorum dersem, bir ey anlayabilir misin?"

Anvar anlayamamt. Snrl by repertuarndan birka tane harcayp da bilmeden Aurian'a zarar verecek bir eyi te- tiklemek istemiyordu. Kafasn bir zm bulmak iin var gcyle altrarak, ellerini parlak yzeyin zerinde dolatrmaya balad. Birden keskin bir kenarn varln, hemen ardn-

dan da parmann kesildiini hissetti ve irkilerek elini geri ekti. "Bohan sen bu camdan bir kymk filan koparabilmi miydin?" Bohan ban iki yana sallad. Anvar, bir yandan kanayan parman emerken, bir yandan da dier eliyle camn o blgesini incelemeye devam etti. Kra benzer keskin kenar, yuvarlak camn yan tarafna geliyordu. Ama ok dikkatle bakmasna ramen hibir atlak filan gremedi. Sonra ok kk bir kan lekesi grerek dikkatini o noktada younlatrd. Elini tekrar o noktaya gtrdnde, kristalin kesme yzeylerinden birisinin olmadn, orasnn bo olduunu fark etti. Ancak teki yzeylerin prltsndan, oradaki boluk gzle fark edilmiyordu. "Burada eksik bir yzey var... Acaba " Shia, "Bunun bir de anahtar olmasn?" diyerek onun szn tamamlad. "Eer yleyse onu hemen bulmalyz. Aurian orada daha ne kadar hayatta kalabilir?" Anvar aniden buz kesti. "Ya anahtar o yaratkta idiyse?". "Yapabileceimiz tek ey var: En kt ihtimali bir yana brakp aramak!" Shia hemen ie koyulmu, etraf kolaan etmeye balamt. Kayp cam yzeyini bulan Bohan oldu. Kristalin arkasnda, duvar iine oyulmu bir girintideydi. Anvar elini sokup kayp paray kard. Yumruundan daha byk bir parayd ve ieri doru sivriliyordu. Kesim yerleri prltlarla yanstyordu. Gen adam heyecandan nefesini tutarak onu bolua yerletirdi ve evirdi. Hafif bir "klik" sesiyle para yerine oturdu ve cam gz kamatrc bir kla aydnland. Ik sndnde, camn beyazms pusu gitmi, kristal tam bir saydamla kavumutu. imdi Aurian'm bedeni kristalin kesme yzeyi nedeniyle krkl ve arpk bir ekilde grlebiliyordu. Sonra gzlerinin nnde cam atlad ve atlak bir y

lan gibi aaya doru ilerledi. Camn krlm bir kabuk gibi ikiye ayrldn grdler. Aurian alan yarktan kayarak yere dyordu ki Anvar atlp onu tuttu ve annda kollar- 630 mn arasnda tuttuu varln bir eytana dntn grd.

O canavar, o uursuz rmcee benzer yaratn kollarndayd yine! Aurian bu dnceyle zamannda Maya'nm ona rettii gibi tekmeler atyor, yumruklar savuruyordu. Ama yumruunun dedii yerden, o yaratn sesine hi benzemeyen insana zg sesler kyordu! Aurian, kendini tutan kollarn zldn hissetti. "Aferin! Seni kurtarmak iin adam olmadk belalar gze alsn, sen ona vur!" Bu ses ok ama ok tandkt "Shia!" Aurian dnd ve gzlerini krptrarak tuhaf, krmz bir kla aydnlanm olan evresine baknd. arkadan ancak tanyabilmiti ki Anvar atlp onu kucaklad, nefesini kesercesine kollarnda skt. "Tanrlar adna! Aurian, seni hayatta grmek inanlmaz bir ey!" Ba Anvar'm omzuna gmlm olduundan dolay, Au- rian onun yzn gremiyordu. Ama gen adamn sesi przl ve hkrr gibiydi. Aurian bir eyler sylemek istedi ama boaz ylesine kuruydu ki sesi kmad. Anvar bir yandan ona sarlmaya devam ederken, teki koluyla beraberlerinde getirdikleri kma uzand ve su dolu tulumu kard. Gen kadn suyu ierken, Anvar ona destek oluyordu. Anvar ona suyu kk yudumlar halinde iirdi. Aurian bana dikmek iin tuluma bir hamle yapt ama Anvar ona mani oldu. "Biraz sabret," dedi, " gndr hi su imedin, bir anda ok iersen dokunur." " gn m?" Aurian hatrlayabilmek iin akln zorlad. Solgun krmz kta Anvar'm yzn btn ayrntlaryla grmek olanakszd ama gen adamn yanandan aa bir gzyann szldn fark etti. "Ben hasta mydm? O

rmcee benzer yarat ryamda m grdm?" Hafife inledi." gn boyunca Parric'le kafa ekmi gibi hissediyorum kendimi." Az hl kupkuruydu, midesi yanyordu ve ok fazla iki imi gibi belleinde boluklar vard. Anvar, "Bak buna memnun olacaksn," diyerek knn iinden Aurian'm l elbisesini kard. Aurian kk bir lk atarak plaklnn farkna vard. O anda havuzda yz ve daha sonra olanlar birden belleine hcum etti. Anvar elbiseyi giymesine yardmc oldu. Sonra biraz daha su ve Nere- ni'nin yapt ekmekten verdi, o yerken de yine onu kollarna ald. Aurian ekmekten kk srklar koparyor, her an midesi azna gelecekmi gibi hissediyordu. Neyse ki midesine gnderdii her lokma orada kald ve gen kadn giderek kendini daha iyi hissetmeye balad. imdi biraz daha yiyebilirdi. Bir yandan yerken, bir yandan da bana gelenleri arkadalarna anlatyordu. Havuzdaki geit onu iine ektiinde, o da Anvar'm yapt

tesadfi kefi yapmt: Byc- o mcevher benzeri geiin ykseliini tetikliyordu. Tepeye vardnda, Anvar'dan farkl olarak kendini tekrar aaya, arkadalarnn yanma indirecek bir by yapmaya almt. Baaramaynca, bulunduu cam yapy terk ederek, dar kmak iin baka bir yol aramaya balamt. "Tpk girdiim gibi ktm. Duvar beni ieri ekiyordu. knca da o rmcee benzer yaratkla karlatm. Nasl bir ey olduunu asla tahmin edemezsiniz." Shia, ac ac, "Edebiliriz," dedi. "Hatta karlatk bile." Aurian gzle grlr ekilde rperdi. Anva-r'a, "Ona kar hibir ey yapamadm. Byden hi etkilenmediini de fark ettin mi?" diye sordu. n bile."

Anvar ban iki yana sallad: "Denemedim "yi yapmsn. Sanki ona kar kullanlan by be.. V ^ y olduu gibi geri gnderme yetenei vard. Bunu fark edinceye kadar ken dimi mahvedecektim. Neyse, sonunda beni yakalad." Auria:

glkle yutkunarak sesini kontrol altnda tutmaya alt. An var onu kollarnda skarak barna bast. Aurian ona minnet dolu bir bakla glmsedi. "Ben dvyordum... Ondan sonra- sim hatrlamyorum. O anla, Shia'nm sana vurduumu syledii an arasnda ancak birka saniye gemi gibi geliyor bana." Aurian elini Anvar'm elmack kemii zerindeki re gtrd. "Yzn rtmm, Anvar, beni affet!" "Onu yapan sen deildin. Harihn'di." "Anvar, yoksa kavga m ettiniz?" Aurian ok zlmt. "Birbirinizden holanmadnz biliyordum ama... " "Hele bir de hikyenin tamamn dinle." Bir yandan Shia'nm araya girip yapt eklemeler, bir yandan da Bo- han'm ba sallamalaryla Anvar olan biteni aktard. Aurian bu arada Shia ile Anvar'm da birbirleriyle konuabildiklerine ok sevinmiti. Harihn'in arkadalarn nasl lme terk ettiini duyunca da lanetler savurdu. fkesini bastrp hikyenin geri kalann dinlemeye koyuldu. zellikle canavarla kavgalar ve Shia'nm uuruma yuvarlanmaktan son anda kurtarlma blmlerinde rperdi. Ama Anvar grnmez kprden geilerini anlatmaya baladnda, artk dayanamad. "Tamam, susun artk. Sizin iin bir sakncas yoksa burasn geelim," dedi. Anvar szlerinin sonuna geldiinde, Aurian tek tek arkadalarnn yzlerine bakt. Gsterdikleri yreklilik ve sadakat karsnda ne

diyeceini bilemiyordu. "Sevgili dostlarm... ok byk bir cesaret gsterdiniz. Size nasl teekkr edeceimi bilemiyorum " Baka syleyecek sz bulamad, gzlerinden szlen yalar elinin tersiyle sildi. " Anvar, "Sen iyi olduktan sonra..." dedi. "Sen ve ocuk." Aurian ona sevgiyle bakt, "ikimiz de sizin sayenizde ok iyiyiz. Btn mesele, imdi ne yapacaz? O alak Harihn yznden burada kapana kslm bir haldeyiz. Eer bu tnellerin iinde yolumuzu bulamazsak alktan leceiz. Hem, Anvar..." y-.

$ Gzleri birden heyecanla parlad. "Farknda msn neredeyiz? Kristaller ve byden etkilenmeyen, madeni yaratk, btn bunlar bir tek eyi gsteriyor: Ejderha-halknm kayp uygarln bulduk! Burada baz eski kalntlar olmal. Bilgi, silahlar, hat- 633 ta Miathan'a kar kullanabileceimiz Alevlerin Klc!" Anvar ne yapacan bilmez bir halde ban iki yana sallad. "Sen hi pes etmez misin? Ya o rmcek gibi canavarlardan birka tane daha karmza karsa? Ya daha da ktleri varsa?" Aurian, "Btn bu yaadklarmdan sonra benim de onlardan korkmadm m sanyorsun?" diyerek rperdi. "Ak konumak gerekirse, Anvar, ben baka are gremiyorum. Geldiimiz yoldan geri dnemeyiz. Yapabileceimiz tek ey, ileri doru giderek, k yolunu bulmak." Hepsinin de iyi bir uykuya fena halde ihtiyalar olmasna ramen, oyalanmadan yola koyulmak gerektiine karar verdiler. Yiyecekleri azd ve zaman kaybetmemeleri gerekiyordu. Bulunduklar uzun odadan tek k yollar, br utaki kemerli kapyd. Geni rampa dnerek, sivri bir kemeri olan, yksek tavanl bir tnel halinde yukar doru kyordu. Shia en nde yryordu. Arkasndan, sessiz bir anlama iinde iki Byc onu izliyordu. En arkadan klcn ekmi Bohan geliyordu. Anvar, Aurian'm klcn ona geri verince, gen kadn kalasnda o tandk arl hissedip rahatlamt. Klcn ypranm kabzasn hafife okad. Ah, benim Coronach'm, dedi kendi kendine, seninle birlikte ne badireler atlattk. ok nce, Forral'n onu doum gnnde veriini hatrlad ve boazna bir yumruk dmlendi. Eli, farkna varmadan karnna gitti. Acaba ocuu kl kullanacak kadar byyebilecek miydi? Anvar merakla, "Aurian, iyi misin?" diye sordu.

"yiyim." Byc, klcna sk sk sarlarak melankolik dnceleri kafasndan uzaklatrmaya alt. TVo*

insan rahatsz eden o krmz n yerini imdi, yekpare ta geidin duvarlarn bir rmcek a gibi kaplayan, parlak damarlardan szan, yumuak, amber renkli bir aydnlk almt. Yzlerini hafif bir hava akm yalad. Ne rutubet, ne de kf kokusu hissediliyordu. Duvarlar ve yerde hemen hemen hi toz ya da rmcek a grlmyordu. O sinir bozucu aralksz mrlt sesi de artk uzaklarda kalmt. Aurian biraz olsun gevediini hissetti. Rampay trmanmaya baladlar. Aurian ses tamamen yok olunca, onun kendisini ne kadar rahatsz ettiini hissetti. Anvar'a, "Biliyor musun?" dedi, "bu, sarmal bir merdiven gibi. Yalnzca basamak yok. Ejderhalar basamaklarda zorluk ekiyorlar herhalde. Ama eer bu yksek tavan, onlarn boyuna greyse, tahmin ettiimden de byk yaratklar olmallar." Anvar bayla onaylad. "Ve de o madeni canavar yarata- bildiklerine, buralar ina ettiklerine gre, galiba tahmin ettiimizden daha da gller. ok dikkatli olmalyz." Hi deimeyen yapsyla kvrlarak ykselen tnelde yrrken, insan rahatlkla zaman kavramn kaybedebilirdi. Bir sre sonra geitte odalar belirmeye balad. Bunlardan bazlarnn kaplar smsk kapalyd ve ne kuvvet, ne de byyle alyorlard. Bazlar ise kapszd, ya da kaplar akt ama ierisi bombotu. Tek k, geitten odalarn girilerine yaylan o yumuak aydnlkt. Shia, buralarda by kokusu almadn haber veriyordu. Aurian terk edilmi odalara bakarak, "Ne kadar garip bir yer buras," dedi. "Btn bu odalar ne ie yaryor acaba?" Artk yorgunluktan lecek gibiydi. stelik ba ars den balamt. Anvar, "Nereden bileyim," diye cevap verdi. Gen kad-* na doru hafife yalpalad. Bir yandan da elleriyle kan krmz olmu gzlerini ovuturuyordu. Aurian onun km be denine kaygyla bakt. Birden ilk defa Bohan'm da hi iyi g T" vO* acaba?" da yeni-

rnmediini fark etmiti. "Ne kadar zamandr uyumuyorsunuz siz?" Anvar inler gibi cevap verdi: "Gnlerdir... Ka gn olduunu unuttum. Galiba kaybolduundan bu yana uyumuyoruz." "Anvar! Neden bana sylemediniz?" Aurian onu kolundan tutup, kk bir odaya soktu. Yere oturtup srtm duvara yaslatt. "Buras

kendimizi kolay savunabileceimiz bir yere benziyor. Burada biraz dinlenelim." ok az kalm olan sularndan birer yudum itiler. Anvar, Aurian'm avularna bir miktar dkerek Shia'nm da oradan imesini salad. Aurian ilk nbete talip oldu. "Siz beni ararken ben hibir ey yapmadm," dedi. "Bylesi daha adil olacak." Kimsenin onunla tartacak hali yoktu. Shia, "Sonra beni uyandr," dedi. "Paylarz. Ben sizin gibi iki ayakl gsz yaratklardan daha az dinlenmeye ihtiya duyuyorum." Onlar uyurken Aurian kapnn kenarnda kt, klcn elinde hazr tutarak beklemeye balad, ilk nce zaman hesaplamak iin saniyeleri hanerini avucuna vurarak sayyor ve bir dakika dolduunda ayn ii br eliyle yapyordu. Sonra bundan vazgeti. Sayma ii uykusunu getirmiti, bann ikide bir dtn fark etti. Onun yerine bebeini dnmeye balad. imdi be aylk olmalyd. Geri tam olarak hesaplamak ok zordu. Byc-kadmlara, lmllerin bana dert olan aylk adet dnemlerini nasl durdurabilecekleri retilirdi. Bu nedenle Byc kadnlar hamileliklerini ancak ikinci A _ \/ aynda fark ederlerdi. Aurian da hesabn buna gre yapyordu. ocuun varlndan ancak ona haber verildii zaman haberdar olabilmiti. Bir sre sonra by gcn kaybedecekti. O zaman ne yapacaklard? Tabii eer buradan kurtulabilirlere!... Harihn'i byle bir ihanete iten ne olabilirdi? Onun hakknda bu kadar ciddi bir ekilde yanlm olabilir miyim, diye dnd.

Aurian, sonra Nexis'te neler olabileceini dnmeye balad. Miathan nefret ettii lmlleri tutsak almak iin Kazann gcnden yararlanm olmalyd. Eliseth, Bragar ve Davorshan 636 bu ite ona seve seve su ortakl yaparlard. Peki ya arkadalarna ne olmutu? Vannor ve Parric yayorlar myd? Maya ve D'arvan neredeydiler? Bileziklerin by gcn elinden ald sre iinde Byc-halktan herhangi birisinin lmn fark etmemi olabilirdi. Bulunduklar ortam scak olduu halde rper- di. Forral'n o eski, kadn pelerinin imdi yannda olmas iin neler verirdi! Pelerinin omuzlarnn stnde o tandk arl her bakmdan rahatlatcyd. Ama Forral da, onun pelerini de gitmi, o imdi bu karanlkta yordu ve yalnzd. Kederli dncelere dalm olan Aurian birden, souk, siyah bir burnun yzne dokunuuyla srad. Shia, "Tahmin etmitim," dedi. "Uyumak zeresin. Nbetin bitti."

Aurian direnmedi. Bir sre bolua ka iyi gelecekti. Arkadalarnn uyuduu keye yrd ve Anvar'm yanma yatt. Gen adam her zaman olduu gibi onun varln hissetti ve uykusunda dnp adn fsldayarak ona sarld. Aurian onu sokulduunda, zerindeki arln hafiflediini hissetti. En azndan yanmda Shia ile Bohan, en nemlisi Anvar var, diye dnd. O gn onu Miathan'm elinden kurtarmakla ne kadar iyi yapmt. Kendini rahatlam hissetti ve uykuya dald. Ertesi gn, ona gn denebilirse tabii, tuzakla karlatlar. Ellerinde ok az kalan yiyecekten kk bir kahvalt yapp bitmek bilmeyen yollarna koyulmulard. Ayaklarn kprdatacak halleri kalmayncaya kadar dnerek ykselen, yol boyunca bo odalarn dizilmi olduu ta platformu kmaya devam ettiler. Aurian btn umutlarn kaybetmek zereydi. Ejderha-halkm srrn kefetmeye kalkmakla yanl m yapmt? Bunun gerekten nemi var myd? Yoksa burada lp kalacaklar ve bu da onlara mezar m olacakt? Birden, her zamanki gibi nden hrlad. yryen Shia durdu. "By!" diye

"Evet," dedi Anvar. "Aurian, gryor musun?" Birka adm nlerinde bolukta, scak bir gnde kaldrmn zerindeki havann titremesi gibi, gm prltlar saan ve ilerlemelerine engel olacak ekilde, btn geidi kaplayan saydam 637 bir perde grnyordu. Tehlikeli olsun olmasn, sonunda yrylerinin sonsuz monotonluuna son veren bir eyle karlamalarna, Aurian memnun olmutu. Temkinli bir ekilde o garip, titreen yzeye yaklat. Bir elinde asas, dier elini ileriye doru uzatm bir halde yryordu. peksi perdeye ulatnda iki ey oldu. Parldayan yzey kayboldu ve tneli aydnlatan k yok oldu. aran Aurian bir adm daha att ve asasn sallayarak bir Byc- topu oluturdu. Top parlar parlamaz yukardan gk grltsne benzeyen bir ses duyuldu. Aurian ban yukar kaldrdnda tavandan kopan, drt ke, kocaman bir kaya parasnn hzla kendisine doru dmekte olduunu grnce, nefesi boaznda dondu kald. Ondan sonrasn, Aurian yava ekim bir kabus gibi yaad. Gen kadn kamak iin ileri doru bir hamle yapt ama aya kayd, ters dnerek, yz geldii yne doru evrilmi bir halde yere dt. "Aurian!" Anvar kendini, hzla yere yaklaan kayann altna doru att. Dev kaya bloku Anvar'm zerine, duvarlar sarsan bir gle ve korkun bir sesle dt. "Anvar!" Aurian boazn yrtan tiz bir lk att. By c- snm, her yana zifiri bir karanlk kmt. Gzlerinin nnden

dayanlmaz grntler geiyordu: Tonlarca arlktaki kayann altnda Anvar parampara olmutu. Gen kadn hkrklarla sarslarak kt ve omzunda bir e dince bir metre havaya srad. "Benim." Anvar'm przl sesi, Aurian'm lna kart. ^ "Sen! Ama olamaz! Gzlerimle grdm..." Aurian'm dileri birbirine arpyor, glkle konuuyordu. Anvar da ben-

zer duygular iinde olmalyd ki titreyerek birbirlerine sarldlar. Anvar nefes nefese, "Bir illzyon," dedi. llzyon m? Aurian Byc-n tekrar yand ve ortala krmzms bir k yayld. Ayn anda Aurian'm iinde korkun bir fke kabarmaya balamt. Hafife geriye ekilip gzlerini Anvar'm bembeyaz yzne dikti: "Seni aptal! Seni beyinsiz sersem! ldn sandm! Byle bir aptall nasl yapabildin?" Gzlerinden fke ve ok yalar boanyordu. Elinin tersiyle yanaklarn sildi. Anvar onu omuzlarndan tuttu, parmaklar etine batyordu. "nk seni bir defa daha kaybetmeye hi hazr deilim. Seni kaybetmektense lmeye hazrm, bunu anlyor musun?" Aurian fkesinin sndn hissetti. Anlyordu. Forral iin kendisi de ayn eyi hissetmiti. Bunun anlamnn bilincine varmaktan kaar gibi ban iki yana sallad. "Anvar..." Anvar dudaklarn srarak ban br yana evirdi. "Bo ver. Unut gitsin." "Sohbetiniz bitti mi?" Aurian, Shia'nm zihinsel sesinin araya girmesine memnun olmutu ama bu szleri syleme biiminden yaattklar korku nedeniyle onlara kzd anlalyordu. Aslnda Shia ortalarda grnmyordu. Herhalde, hl bir illzyon olan kaya parasnn arkasnda saklanmaktayd. "Byle bir hengame iinde nasl kafanz toplayp byle derin mevzulara girebiliyorsunuz, anlamyorum ama" diye sinirli bir ekilde szne devam etti, "ltfedip benimle konuursanz, syler misiniz, iinizde akllca bir nerisi olan var m?" T . , Aurian' anszn bir glme ald. Kriz Anvar'a da bulat. Karnlarna kramplar girinceye, nefessiz kalncaya kadar gldler. Byc- da rengi altn sarsna dnm bir halde Aurian'm bann stnde hoplayp zplayarak dnyor, o da kahkahalara elik ediyordu.

"Evet!" Shia'nm gk grltsne benzeyen kkremesiyle kendilerine gelip ciddiletiler.

"Kusura bakma, Shia." Aurian, Anvar'a bakp glmsedi ve Bohan'm da duyabilmesi iin yksek sesle devam etti. "Bence 6 39 sen yine nmze dp yola koyulmalsn. O kaya bir illzyondu... Anvar'm ok somut bir ekilde bize kantlad gibi..." Gen kadn ona doru fkeli bir hamle taklidi yapt. Shia bir sre sessiz kald. Sonra, "Siz insanlar gibi yle okkal bir kfr savurabilseydim keke," dedi. Hayvann sesi, beyninden geldii halde, sanki skl dileri arasndan konuur gibiydi. "Haydi, gidiyoruz!" "Hayr, dur!" Aurian'm haykr yukardan gelen korkun bir gmbrtde kayboldu. Bohan, canhra bir lkla onlara doru frlad. Shia da kapkara akan bir imek gibi havaland. Kulaklar sar eden bir grlt duyuldu. Ayaklarnn altnda yer dehet verici bir ekilde sarslrken Aurian la An- var birbirlerine sarldlar. Bir anda ortalk toz duman olmu, kk ta paralar derilerine gmlmt. Toz dalmaya baladnda, Aurian, Bohan la Shia'y sa salim grnce rahat bir nefes ald. ksrerek ilerledi, elini uzatt. Bu defa parmaklarnn altnda hissettii dpedz tat. Anvar'n titrek sesi duyuldu, "Bu defa gerekten dt." Aurian, dnceli bir ekilde, "Sanrm anlyorum," diye mrldand. "Bu bir zaman tuza, Anvar. Az nce grdmz, senin zerine dtn sandmz ey..." doru szc arar gibi duraklad, "hayal filan deildi. Biz o srada gelecekte olacak eyi gryorduk." "Ama neden? Bu eer bir tuzaksa, daha ilk batan ka gerekten debilirdi." "Emin deilim." Aurian kalarn att. "Belki de Ejderha lar kendi bylerini bildikleri iin bu, onlar tuzaa kar uyaran, orasn hemen gemeleri gerektiini ifade eden bir iaret oluyor, Ama bir yabancnn, rnein Byc-halktan

birisinin hibir ey bilmeden yrdn dn, ileriye doru fazladan bir adm atmam olmasaydm, tan dtn grecek ve geri adm atacaktm." Anvar, "Ve sonunda illzyon olduunu kefedecektik," diye onun szn tamamlad. "Ondan sonra gelenin de hayal olduunu dnecek ve ... " "Kayann altnda kalacaktk. Ne biim yaratk bunlar?" Au- rian'm keyfi ciddi bir ekilde kam ve sinirleri bozulmutu. "Zamanla oynayabildiklerine gre byk bir gce sahip olmallar. " Aurian arkadalarna dndnde Bohan'm bir eliyle kaba etlerini ovuturduunu, tekiyle de kzgn kzgn Shia'ya yumruk salladn grerek ard. "Siz ikiniz iyi misiniz? Bohan, ne oldu?"

Shia'nn sesinde kmseme vard. "Bu uyuuk kz nmde sallanp duruyordu, acele etmesi iin penelerimle biraz kaba etlerini okadm." Anvar'm bastrmaya alt glmesi, Shia'nm dediklerini onun da duyduunu gsteriyordu. Bohan'm yzndeki kzgn ifade ile Shia'nm fkeli bak ileri daha da ktletirdi ve iki Byc birbirlerine yaslanp katlarak glmeye baladlar. Aurian en sonunda nefes almay baararak Shia'ya, "Peki ama bu defa kayann gerekten dtn nasl anladn?" diye sordu. Artk her iki Byc de Shia'yla konuabilmeyi baardndan, dncelerini yksek sesle dile getirme alkanln edinmilerdi, nk bylece nn anlamas daha kolay oluyordu. Shia yere oturdu, penesini titizlikle yalamaya balad. Aslnda ucu titremekte olan kuyruu onun da epeyce sarsldn gsteriyordu. "Anlamadm. Sadece kediler tehlikeyi sevmez!" Anvar, "Penelerin de esaslym!" diye sze kart. "Peki ya, o rmcek gibi yaratkla kaptnda uurumun kenarna gitmeyi nasl gze aldn?" Shia dnp ona kt kt bakt. "O baka!" "Ya?" Aurian, "Aklma bir ey geldi," diyerek, tartmay balamadan sona erdirdi. "Bize doru koarken korkun bir nara 641 duymutuk. O sen miydin Bohan?" Dev adam akn akn bakyordu. Shia, "Benim olmadm kesin," dedi "Ama, bu demektir ki sen aslnda konuabiliyorsun." Bohan azn at ama en kk bir ses karamad. Auri- an adamn zorlanmaktan yznn kpkrmz olduunu grebiliyordu. Hemen yanma gitti. "Yapma, Bohan. Kendini zorlama. uras ak ki sorun fiziksel deil. Ama u anda ruhsal ifa iine giriemeyecek kadar yorgunum. Ama sana sz veriyorum, buradan kurtulunca sesini tekrar kazanman iin sana yardm edeceim." Bohan ona glmsedi. Gzlerindeki umut ve yalvarma, Aurian'm yreini burktu. Sevecen bir tavrla dev adamn elini okad. "Hadi imdi dinlenelim. Yolumuza devam etmeden nce, kendimizi toparlamamz iin biraz zamana ihtiyacmz var." Bu defa, ok yanl bile olsa, kimse nbet tutmaktan sz etmedi. yle yorgundular ve yaadklar okla yle sarslmlard ki kayp ocuklar gibi birbirlerine sokulup l gibi uyudular. En sonunda Bohan onu uyandrdnda geit tekrar aydnlanm ve yollarn kapatan kaya tekrar yerine, yukar yerletirilmiti. Tuzak tekrar kurulmutu.

Azck bir eyler yiyip biraz su itiler. Bu defa yerken ilerinde bir sknt vard. Kaya kendi kendine mi kalkp yerine yerlemiti, yoksa onlar uyurken birisi ya da bir ey gelip byy yenilemi miydi? Aurian, "Sama," dedi. "Biz uyurken birisi buraya gelmi olsa, mutlaka bunu belli ederdi." Ama yine de gen kadn hibir saduyulu yaklamn yok edemeyecei tuhaf bir r-

peninin srtndan aa yayldn hissetti. tekilere baktnda onlarn da yzlerinden benzer duygular okudu. Yrmeye devam ederlerken, tnelin dzletiini ama da- 642 ha dikletiini grdler. Artk iki yanda odalar yoktu. Az sonra k da deimeye balad, ilerledike duvarlardaki amber rengi damarlar ve aralarndan szan n yerini, tpk lde olduu gibi sonsuz bir renk cmbyle parlayan mcevherlerin aydnl ald. ok gemeden tek k kayna, onlar drt bir yardan kuatan ve esrarengiz bir prltyla parlayan bu deerli talar oldu. Sanki evrenin yldzlarla parlayan yollarnda yryor gibiydiler. Aurian, "Ne kadar gzel!..." diye mrldand. "Yine de bu gzellii grme olanan bulduumuz iin memnunum, bu uurda... " "Bu uurda can vermek pahasna bile mi?" Anvar uyandklarndan beri ilk defa azn ap konuuyordu. nceki gn bir patlamayla syledii szlerden sonra, ikisinin arasnda tuhaf bir uzaklk olumutu, sanki ikisi de o szlerin ortaya kard gerekten kaar gibiydiler. Aurian birden ok feci bunaldn hissetti. Deien hibir ey yok ki diye kendini kendini rahatlatmaya alt. O yine ayn Anvar'd. O szler, o ann heyecanyla sylenmiti. Hem bu neyi deitirirdi ki? Eer burada lrlerse, zaten bir anlam kalmayacakt. Eer lmezlerse, u anda bu gzel dostluu bu uurda bozmaya demezdi. Uzanp Anvar'm elini tuttu. "Umutsuzlua kaplma," dedi. "Nexis'ten ayrldmzdan bu yana ka defa lmle burun buruna geldiimizi hatrla. Ama hepsinden kurtulduk. Greceksin bir eyler olacak ve yine kurtulacaz. Seninle ben kolay postu deldirmeyecek sk bir ekibiz." Anvar da onun elini skt ve en sonunda gen kadnn gzlerine bakabildi. Birden yzne bir nee gelmiti. "Haklsn," dedi, "pes edinceye kadar daha birlikte neler yaayacaz!" "Ik, bakn k!" Hepsi ayn anda dnp Shia'nm gzlerini diktii yere baktlar.

Gn ! Ik, az ilerde tnelin keskin bir dn yapt keden grnyor, mcevherlerin prltsn bastryordu. Shia keye gelmeden, tylerini kabartarak durdu. "lerde by var," diye onlar uyard. var gcyle koarken bu- 643 nu duyunca durdular. Aurian ileriye doru atlnca, elini hl brakmam olan Anvar onu ekti. "Hayr," diye homurdand. "Bu defa birlikte gideceiz." Yava yava keye yaklatlar ve dikkatle balarn uzatp baktlar. Aurian, "Chathak'n laneti!" diye bir kfr savurdu. nlerinde uzanan tnel byk bir mcevherle kapanmt. nceki karlatklar geit vermez engellere benziyordu. Cilal krk yzeylerinden szlen gn hem ok yakn, hem de eer engeli amann yolunu bulamazlarsa, milyonlarca kilometre uzaklarmdayd. Anvar, birden, "Bakn o ses yeniden duyulmaya balad," dedi. "Duyuyor musunuz?" Kuku gtrmeyecek kadar akt. O sinir bozucu, tiz kesintisiz sesi Aurian iliklerinde duyuyordu. Aurian, aresizlikten gzyalarna boulmak zereydi, "Bu ne byle?" dedi. "Sanrm teki taraftan geliyor. Shia! Ltfen buraya gelir misin?" "Seni duyuyorum." Kedi, Anvar'a kzgn kzgn bakarak keyi dnd. "Barmana gerek yok." "Af edersin. Bize bynn nereden kaynaklandn syleyebilir misin? Tan kendisinden mi geliyor, yoksa nmzde baka bir tuzak daha m var?" "Sanmyorum. By kristalin iinde." "Tamam." Anvar, Aurian'm elini brakp yrmeye balamt ki gen kadn onu kolundan tuttu.

& .AT , unuttun "Dur bakalm," dedi. "Kurallar sen koymutun, unuttun mu? Ya birlikte gideceiz, ya da kimse gitmeyecek." Birlikte ellerini sert, dzgn yzeylerinde dolatrarak kristali aratrdlar. Anvar, "tekilerle ayn," dedi. "Seni iinW de bulduumuz kristalden farkl olarak, herhangi bir anahtar boluu yok. Bu tam bir kmaz." "Olamaz!" Aurian fkeyle taa bir tekme att. izmesinin 644 ucu, kaya gibi sert yzeye arpnca ar bir lanet okudu ve fazla dnmeden, "ben yapacam bilirim," diyerek elindeki asay kaldrd ve taa doru youn bir enerji oku gnderdi. "Aurian, yapma!" Anvar elleriyle gzlerini tutarak, geriye doru savruldu. Bir anda koridor youn bir dumanla kapland. Kristal kapdan

tuhaf, tslayan bir ses kmaya balam ve ta, aralkl olarak parlak bir k topu halinde yanp snmeye balamt. "Durdur unu!" Aurian Shia'nm sesini glkle duyabildi. "Durumu daha da ktletiriyorsun. Tataki by gleniyor, byyor!" Aurian dehetle Shia'nm sylediinin doru olduunu fark etti. Tpk bileziklerin yapt gibi ta onun gcn alyor ve kendinde depoluyordu. Asa ileriye doru uzatlm elinde titriyor, btn i enerjisi bedeninden ve kolundan akp gidiyor, her saniye onu daha da gsz brakyordu. Artk gcn asasndan aktan o deildi, ta onu kendisi ekiyordu. Panik iinde bard. "Yardm edin! Durduramyorum!" Bir ey, ar bir glle gibi ona arpt, soluunu keserek yere yaptrd. Birisi kvlcmlar saan ve bynn lmcl ban koparan denei elinden ekip almt. Karaya ekilmi bir balk gibi rpman Aurian, Bohan'm zerine devrildiini ve yzn acyla buruturarak dumanlar tten denei elinden attn grd. Kristalin yanp snen hzla solmu, duman dalyordu. Anvar, "u senin bir anda fkeden kendini kaybetm eh yun yok mu!" diye bard. Bir yandan om'Bohan'm yanan elini inceliyordu. "Biliyorum. Beni affedin, ok aptalca bir ey yaptm. Bo han iyi mi?" n da Bohan'm ya

"Eh, iyi saylr.' Bohan bayla onu onaylad. Anvar kalkmasna yardm etmek iin elini Aurian'a uzatt. "Aurian, bu ekilde srekli birbirimizin yreini azna ge- j >45 tirmekten vazgemeliyiz." Aurian, "Sz veriyorum, bir daha yapmayacam," diyerek glkle ayaa kalkt. Dnp kristale bakt. "Bir fikrim var," dedi. Kle kampnda Anvar'a yardm ederken gcn emen bilezikleri hatrlamt. Anvar endieyle, "Dikkatli ol!" dedi. "Olacam. Dersimi aldm bir defa. Artk enerjiyle, atele, kla iim olmayacak, sz veriyorum." nce ellerini cam yzeye yaptrd, sonra yznn bir yann. Bylece, usta bir ifacmm hassas alglaryla bu yapnn iinde ne olduunu anlamaya alyordu. Camn iinde ok ince bir kafes vard. Bu, hem camn atsn, hem de onun yaam kaynan oluturuyordu. Gcnn byk bir ksm az nce ta tarafndan ekilip alnd iin, arad eyi, yani tan zayf noktasn, ancak uzun bir sre sonra

bulabildi. Evet, ite oradayd. Aurian btn i gcyle oraya doru uzand ve ekti.... te imdi klahlar deimilerdi! Aurian avu ilerinde, tataki savunmasz, zayf noktadan kendine doru geri akmaya balayan gcn titreimini hissediyordu. Bir sre, tan iinde barndrd btn enerjiyi kendinde toplamaya balamt. Giderek glenen, byyen by gcnn basksyla kendini patlayacak gibi hissediyordu. Bu tan sahip olduu tm by gcyle baa kabileceini dnmekle kendini kapasitesini abartm myd acaba? Birden iini iddetli bir korku kaplad. Keke imdi bu yaptn Anvar'a retmi olsayd da gen adam u anda ona yardm edebilseydi ! Tanrlar Adna!... "abuk kenin arkasna kan!" diye haykrd. "Gzleri nizi koruyun!" Arkadalar gvenli bir ekilde kenin arkaTVo W

sna snncaya kadar, byk bir g sarf ederek iinde patlamak zere olan enerjiyi zorlukla bastrabildi. Sonra parman uzatt ve kristal kapya doru, bir ate topu halinde tm 646 enerjisini boaltt. Ayn anda kalkann indirerek kendini korumaya alt. Kulaklar sar eden bir patlama duyuldu, basn kalkanna arpt. Kalkan onu korumutu ama kristal kap... Evet, amacna ulamt. Onu bir arada tutan enerjinin yok olmasyla birlikte koca cam ktle tuzla buz olmu, tozdan oluan bir tepeye dnmt. Aurian tuttuu soluunu yavaa brakt. Anvar keden dnd, bembeyaz bir yzle ortaya kt. "Birbirimizi artk korkutmamaya sz verdik sanyordum." Sesi alakt ama gzlerinde fke kvlcmlar parlyordu. "Anvar, zr dilerim. Bu kadar... bu kadar ok enerji birikimi olacan sanmyordum." Yz aydnland. "Ama gryor musun? ie yarad! Kimseye de bir zarar gelmedi!" Shia, "Kimseye zarar gelmedi mi?" diye araya girdi. "Benim harap olmu sinirlerim ne olacak?" Anvar derin bir nefes ald. "Evet, kabul etmeliyim ki ie yarad. Ama eer bir daha byle bir eye kalkacak olursan... " Aurian, "Tamam, tamam," dedi. "Bir daha yapmayacam. Onun yerine sana reteceim, sen yapacaksn." Shia, "Ah, u insanlar!" diye homurdand. Beraberce kristalden geriye kalan toz halindeki tepeyi aarak Aurian'm at geitten dar baktlar. Aurian'm kalbi hoplad. "Btn tanrlar adna! Buradan dar klmyor!" Elindeki asay yere atarak toz ynn stne oturdu, ban ellerinin arasna ald.

"Aurian, una bir bakar msn?" Anvar'm sesi olduka heyecanl geliyordu. "Sen bak! Bu lanet olas yeri yeterince grdm!" "Samalama." Anvar onu elinden tutup ekti, ayaa kal

drd. Aurian sylenerek asasn ald ve onu izledi. Sonra kk bir lk atarak bir adm geriledi. Sonsuz bir ekilde ykselen silindirik bir yap oluturan bir kulenin iindeydiler. Duvarlar kesintisiz, yekpare, yar saydam beyaz bir tatan yaplmt. Kristalden yuvarlak pencerelerden szan gn nn ince kllara benzeyen huzmeleri kulenin iindeki bolua uzanyordu. Ancak aada, kulenin dibi grnmyordu. Duvara yapk bir halde dnerek ykselen tatan bir kurdelenin zerinde duruyorlard. Altlarnda, pencerelerden szlen yanstan dipsiz bir boluk uzanyordu. Gz hizasnda ise, bolukta duran srekli dnen ve klar saan byk kristal bir kre vard. Koridorlar boyunca ve aadaki krmz kla aydnlanm odada duyduklar o sinir bozucu kesintisiz sesi karan da bu kreydi. Anvar'm yere yatp aaya doru sarktn gren Aurian'm midesi ayaa kalkt. "Anvar, geri ekil!" diye korkuyla bard. Anvar, "Ne mthi bir ey," dedi. "Burasnn aada getiimiz uuruma kadar uzandna dair bahse girerim." Aurian homurdand, "Anvar, ekil oradan!" Shia, "Evet, dediini yap," diye araya girdi. "Buras by kaynyor." Anvar ikisinin de itirazlarn kulak ard ederek, aaya bakmaya devam ediyordu. "Elbette! Grmyor musunuz, buras bir tr by pompas ilevi gryor. Aa katlarda havann daha temiz olmasnn nedeni de buydu. Bu hava dolamn salyor." "ok akllca bir bulu!" Aurian ne kadar abalasa deki umutsuzluu gizleyememiti. "Eer farkmdaysanz bir kmaz. Tekrar aaya doru yrmemiz gerekiyor." Anvar kenardan dorulup kalkt. "Hayr, sanmyorum." Eliyle zerinde durduklar ta kaldrm gsterdi. "Bu yol, ya da ejderhalarn merdiveni yukar doru gidiyor. Yukardan bir yol bulabileceimizi sanyorum." da sesin- nz buras

Aurian ban kaldrp yukar doru kvrlarak ykselen yapya, sonra da aaya dipsiz bolua bakt. Glkle yutkunarak Anvar'a dnd. "Hani birbirimizi korkutmamaya sz 648 vermitik?" Anvar gld, "Bu sz ilk bozan sen oldun." "Hi de komik deil!"

"Biliyorum. Ama baka aremiz yok. Bak, hi de o kadar dar deil. Hem biliyorsun, ejderhalar iin yaplm bir yol bu. Hadi Aurian, bak ben elinden tutacam." Aurian, "Tamam," diyerek derin bir soluk ald. "Ama eer yukar kadar kar ve bir k yolu olmadn grrsek, seni tepe taklak bu uurumdan aa atarm." Ondan sonra, Aurian yukar doru yolculuklarn hibir zaman hatrlamak istemedi. Srtn duvara yaslam bir halde yan yan yukar trmanlar sonsuzluk kadar uzun srd. Yorgunluktan hepsinin dizleri titriyordu. Ama Aurian durup dinlenmek istemedi. "Hayr, bir an nce bitsin bu i," dedi. Ancak yle bir noktaya geldiler ki biraz dinlenmeden yola devam etmeleri artk imknszd. Aurian, uurumun kenarndan mmkn olduunca uzakta, duvar dibine kt, gzlerini smsk yumdu. Bir sre sonra tekrar yola koyuldular. Kaslar ta kesilmi, kol ve bacaklar ardan kopacak gibiydi. yle ki Aurian aryan vcuduyla uramaktan, artk yan taraftaki dipsiz boluu dnemez olmutu. En sonunda yukarda kemerli k kapsn grdnde gen kadn bir an iin gzlerine inanamad. Sendeleyerek gn na kt. Anvar, "Dikkat et!" diyerek koluna yapt ve onu geriye ekti. Aurian sendeleyerek yere dt. "Anvar," diye derin bir nefes ald, "Senden nefret ediyorum, senden tek kelimeyJC le nefret ediyorum." Hafife omzunu sarsan bir el tarafndan uyandrld. Auri an gzlerini at, ok yaknnda Anvar'm yzn grd. "Ku sura bakma," diyordu. "Mmkn olduu kadar uzun sr

uyuyabilmen iin bekledim ama gn gitmeden harekete gememiz gerek. Benden hl nefret ediyor musun?" Aurian, hl aryan kaslarn hissederek inledi. "Duruma gre deiir. Grdm sandm ey gerek miydi?" "Korkarm, evet." "O halde, evet, hl nefret ediyorum." ok dikkatli bir ekilde zerinde durduklar platformun kenarna doru gitti. Tekrardan gkyzn grmek, lde geirdikleri gecelerden ve dan altndaki lo koridorlardaki uzun yrylerinden sonra, ilk defa gnein n hissetmek ok gzeldi. Btn korkusuna ramen, manzara ba dndrc gzellikteydi. Kule oval bir ovann uundayd. Dzlk, dan tepesindeki bir kraterin iindeydi. Krateri evreleyen ve ln gzleri kr eden parlaklndan onlar koruyan duvarlar, zerinde durduklar noktadan ok daha yksekti. Ve vadinin tabannda... Aurian nefesini tuttu. Evet, vadinin tabannda Ejderha-halk- nn kayp ehri uzanyordu!

insanlarn yaad bir ehirde olduu gibi sokaklarn, dik al yollarn bld bir kent deildi buras. Tpk bir rmcek a gibi, i ie gemi dairelerden oluuyor ve iinde bulunduklar kuleden de yksek, byk bir helezona benzeyen konik bir yap halinde ykseliyordu. Ve tahmin edilecei gibi, tepesinde gne nn parlad bu yap, yeil, parlak, yekpare tatan oyulmu tu. Aurian kafasn toplayp evreye daha dikkatli bakmaya balaynca, ehirdeki btn binalarn ayn ekilde yaplm olduunu fark etti. Her biri farkl renkte, prl prl parlayan deerli talardan yaplmt. Hepsi tek katlyd ve tepeleri dmdzd. Aurian tek yaam kaynaklar olan , bedenlerinde depolamak iin ejderhalarn bu dz atlar zerinde yattklarn dnd. Yer yer kubbeli, minareli, kuleli yaplar da grnyordu. Ama en yksei kendi bulunduklar kule ve tam ortadaki helezon biimindeki ko ndi n biimindeki konik yapyd.

Anlalan kendisi uyurken, Anvar manzaray uzun uzun seyretmiti ki imdi daha pratik konular zerinde kafa yorabiliyordu. "urada bir sr ku grdm. Sanrm l getik- 650 ten sonra burada dinleniyorlar. Eer onlardan birkan yakalayabilirsek, yiyeceimizi kardk demektir. Aada su da olmal. Ejderhalarn bile suya ihtiyac vardr, deil mi? "Demek aaya inmek zorundayz." Aurian tpk kulenin iinde olduu gibi dnda da dne dne aaya inen dar ta yolu fark etmiti. "Lanet olsun!" diye ta duvara bir yumruk indirdi. Gzlerine yalar dolmutu. "Neden u kahrolas merdivene bir de parmaklk koymamlar sanki!" Anvar, "zgnm, akm," diyerek onun san okad. "Ama... " "Biliyorum, biliyorum." Aurian doruldu, burnunu ekip elbisesinin koluyla yzn sildi. O anda Anvar'm kendisine bakan gzleriyle karlat. Uzun zaman nce, gzyalarn koluyla sildiinde, onun kendisini nasl azarladn hatrlamt. "Sen bana bakma, Anvar. Ben sersemin tekiyim. D bakalm nme. Yksek yerlerde nc sensin." Aa ini ok daha ktyd. Dar yol, ayann altnda ba dndrc diklikteki bir eimle aa doru uzanyordu. Aada ise dipsiz bir boluktan baka hibir ey grnmyordu. tekiler de zorluk ekiyordu. Gne dalarn oluturduu yksek duvarlarn arkasnda batmt ve onlar aaya yaklatklarnda hava kararmt bile. nden giden Anvar, "sterseniz biraz .... " diye sze balamt ki dnp Aurian'dan yana baktnda dehet iinde donakald. Aurian arkasna dnp bakmaya frsat bile bulamad. Bir ey ona hzla arpt ve dar yry yolundan uuruma doru savruldu. elik gibi parmaklar hissetmesiyle birlikte bir

eliin parltsnn da farkna vard. Kendini bolukta buldu. Dyor, dyordu... 33 TOPRAIN ASASI K W A urian!" Anvar, peinde Bohan ve Shia olmak zere dehetten kan donmu bir halde aa kotu. D- nen yol, Aurian'm dt yerin tam karsna ulayordu. Byc, Aurian' ne halde bulacan dnmeye bile cesaret edemiyor, ylnzca deli gibi kouyordu. Oraya ulatnda dven iki kiiyle karlat. Kraterin dibindeki karanlkta kim olduunu gremedii, ufak tefek bir karalt, Au- rian'la boaz boaza mcadele ediyordu. Aurian sad! "Yaklama!" diye tiz bir haykr duydu. Kapkara giysiler iindeki yabanc parmaklarn Aurian'm salarna dolad, gen kadnn ban geriye doru ekti ve elindeki haneri boazna dayad. Aurian'm o kadar yksekten dt halde nasl olup da hayatta kaldm dnecek vakit bile yoktu. Anvar, hamle yapma olanaklarn aratrarak gzleriyle aralarndaki uzakl lmeye alt. Hayr, yeterince yakn deillerdi. Keke daha iyi grebilseydim, diye dnd. Parmaklarn aklatarak bir Byc- oluturdu. Yabanc kii ktan korkarak bir lk att. Aurian bu frsattan yararland. Bouma tekrar balad ve ac dolu bir haykr duyuldu. Bu defa durum tamamen tersine dnmt. Haner havada utu, Bohan haneri almak zere atld. Aurian imdi dmann akma alm, bir yandan azna geleni sylyor, bir yandan da her iki yumruuyla var gcyle vuruyordu. Harihn'le dvlerini hatrlayan Anvar kotu, kolunu tuttu. Nefes nefese, "Tamam," dedi, "Sen kazandn, yeter!" Ama onu ayaa kaldrmak iin tuttuunda, Aurian'm acyla haykrarak yere dtn grd. "Yaral msn?" Anvar onun yanma kt. Aurian lgn gibi kfrediyordu. "Yere derken dizimi incittim," diye sylendi. "Kadnn ste kabilmesinin nedeni de buydu zaten. Ayrca korkudan dm patlamt." aknlkla ban iki yana sallad. "yi ama neden benim d hzm yavalatt?" "O kadn m?" Aurian, kendi Byc-m, Anvar' kskandracak kadar abuk yakverdi. "Sen hi bir erkein byle dvtn grdn m" diyerek gvdesini gsterdi. Gen kadnn yz ve kollar uzun trnak yarlar iindeydi. "Ayrca ondan kurtulmak isterken bir tutam sam da yoldu." Aurian sinir iinde ban ovdu. Byc- altnda yz bembeyaz grnyordu. An- var d srasnda, onun ne kadar korkmu olabileceini tahmin ediyordu. Kendisinin de yrei azna gelmiti.

Sesi titreyerek, "Neden dn yavalattn bilmiyorum ama iyi ki bunu yapt," dedi. Aurian'm halinden, zlmek zere olduu belli oluyordu. Anvar bir an iin onun, Taibeth kentinde uurumun tepesinde yapt gibi kendini kollarna atacan sand. Ama gen kadn yle yapmad, onun yerine derin bir i ekti. Kendini toparlamak iin gzle grlr bir aba sarf ediyordu. "Yaadklarm dnecek olursam lk la bir sinir krizi geirebilirim," dedi sert bir sesle. "Gel, yakaladmz kiiye bir bakalm."

indeki gizli d krkln bastrmaya alan Anvar, kza doru dnd. Aurian, Byc-m, yerde bzlm ii111, I ' LI U
V

ni eke eke alayan kza tuttu. "Tanrlar bizi korusun!" Anvar ilk defa, uzun, kara bir pelerine benzettii eye yakndan bakyordu. "Bunun kanatlar var!" Anvar, Shia ile Bohan' yaknda Kanatl-halktan bakalarnn olup olmadna bakmala- _65 r iin etraf kolaan etmeye gnderdi. Sonra eilip bu garip yarat incelemeye koyuldu. Ufak tefek ve ince yaplyd. Anvar'm yar arlnda ya var, ya yoktu. Srtndan kan iki kocaman siyah kanat, kendi bedeninden daha uzundu. Kanatlar eklemli olduundan, st ksmlar omzundan yukar doru, ban da aacak ekilde ykseliyor, sonra zarif bir kavis izerek aa, ayaklarna kadar iniyordu. Anvar, kzn yaralanm ve gzyalaryla slanm yzn rten ellerini tutup iki yana indirdiinde, kz kocaman fkeli gzlerle Aurian'a bakt. "Bana vurdu!" Szckleri garip bir iveyle sylemiti. Anvar, Byc-halkm btn yabanc dillerde konuabilme yeteneinin, bir defa daha harekete getiini anlad. fkeli bir sesle, "Ne yapmasn bekliyordun?" dedi. "Sen de onun boazn kesecektin!" Kanatl kz, Aurian'm ayaklar dibine tkrd. "Benim lkemde bir prensese vurmann cezas lmdr." Aurian homurdand, "Yine mi kraliyete attk!" Kuzgun gzlerini bir eytan gibi dven, uzun boylu, sert yzl kadna evirdiinde, midesinin korkuyla kasldn hissetti. Bu kocaman, kanatsz yaratklar kimdi acaba? imdiye kadar onlara benzer biriyle hi karlamamt. Bu ssz yerde ne aryorlard? Sinir bozucu mavi gzl adam kolunu sert bir ekilde tuttu. "Burada sizden bakalar da var m?" diye sordu.

Kuzgun hzla kafasn altrd. "Tabii ki var!" diye atld. "Bir prensesin yannda elik edecek kimse olmadan dolaabileceini nasl dnebilirsiniz? Brakn beni gideyim, yoksa muhafzlarm arrm, iinizi hemen bitirirler." V

Kzl sal kadn, "Yalan sylyor," dedi. "Bize doruyu syle!" Adam kolunu kracak gibi skyordu. Kuzgun acyla bard. Kuzgun iten ie fkeden kudur- 654 sa da bu buz gibi mavi gzler onu fena halde korkutuyordu. Sonunda, "Yalnzm," diye itiraf etti. imdi gzyalarna hkim olamyordu. Bir an iin adamn yznn acma duygusuyla yumuadm grr gibi oldu. Ama adam kadna baknca yz yine sertleti. Ama bu adam yine de kendisi iin bir frsatt. Eer onu kendi yanna ekebilirse... Kuzgun, yalvaran gzlerle adama bakt. "Ltfen onun yine bana ktlk yapmasna izin vermeyin!" Uzun boylu kadn aalayarak bakt ona. "Korkmu kk kz numaralarn brak, tamam m? Bu ekilde hibirimizi kandramazsn. ddiaya girerim grndnden daha b- yksndr. stelik hi de masum olmadn kantlayacak bir sr yara izi var stmde." Kuzgun, oynamaya alt oyunun aa kmas karsnda ileden kt. "Ne cesaretle benimle byle konuuyorsun? Ben damarlarnda soylu kan tayan bir prensesim!" Kadn, "Burada deil!" diye homurdand. "Burada prensesliin skmez! Bizim tutsamzsm ve ban da epey bir belaya sokmu durumdasn. lk saldran sendin, unuttun mu? Beni kuleden attn iin de bana borlusun!" . Kuzgun bunun doru olduunu kabul etmek zorundayd. stelik kadna saldrm olmasna ramen, onlar kendisine bir zarar vermemilerdi. Oysa onu kolayca ldrebilirlerdi. stelik yalnzlktan bkm usanmt. En sonunda, "Leydim," dedi. "O yaptm iin sizden zr diliyorum. Sizi... sizi orada yrrken grdm ve... ben sizi artrsam diye dndm... " Kuzgun kadnn glmeye baladn grdnde ok ard. "Evet, gerekten iyi arttn. Peki neden kanatlarn ap derken hzm yavalattn? O ykseklikten beni brak- saydm, param kalmazd!"

Kuzgun omuzlarn kaldrnca parlak siyah tyleri titredi. "Seni rehin almak istedim, belki o zaman arkadalarn bana bir ey yapmazd." O srada karanlklarn iinden dev gibi bir glge belirdi. 655 Kuzgun'un nefesi kesildi. Bu ikisinin ne kadar iri olduunu dnrken, bu daha da korkuntu! Onun da arkasndan alev alev gzleriyle kocaman siyah bir yaratk geliyordu. Kuzgun kendi yurdunun kuzeyindeki dalk blgelerde yaayan ve kendi halkyla srekli bir mcadele iinde olan, bu byk kedileri ok iyi biliyordu. Korkuyla bir lk att ve kamak istedi. Ama adam onu tutup durdurdu. "Korkma," dedi. "Shia dosttur. Bizimle de konuur." Kadn glerek, "Senin gerekten de yalnz olduunu ama kendine bir kamp kurduunu, kampta da epey bir yiyeceinin olduunu sylyor," dedi. "Biraz kzgn, nk Bohan onlar yemesine mani olmu. aka bir yana, gerekten o kamp senin mi? Feci ekilde az." Kuzgun, dosta bir jest yapmak istiyordu. "Neyim varsa sizinle paylarm," dedi. "Ku yakalamtm ama ate yakacak bir ey bulamadm iin piiremedim. Ayrca, yemek yapmay da hi bilmiyorum," diye itiraf etti. "Sonuta ben de sizin kadar am." Kadn, adamla bakt, sonra omuz silkti. "Bizi oraya gtr. Ayrca da teekkr ederiz." Birlikte bombo ehrin iinden yrdler. Hafife topallayan uzun boylu kadn, adamn koluna yaslanarak yryordu. Kendilerini tantmlard ama akllar yemekte olduundan fazla konumak ilerinden gelmemiti. Kuzgun kampn, duvarlar buzlu mavi kristalden yaplm, byk geni bir odadan ibaret olan bir binann iine kurmutu. Kapatlacak bir kap olmad gibi, ne eya vard, ne de nceden burada eya olduuna dair herhangi bir iz. Ama duvarlarda raflar ve girintiler vard. Bir tarafta bunlarn stnde eit eit deerTVc?

li talar ylyd. Odadaki en gzel ey, bir kedeki, doal bir kaynaktan beslenen havuzdu. Yabanclar ok susam olmallard ki uzun sre suyun bandan ayrlamadlar. Kuzgun, bir kenardan drt kocaman ku kard. Saraydayken spor olsun diye sk sk yapt gibi, havada yakalamt onlar. Yabanclar, onu kskandran bir beceriyle yemei hazrlamaya koyuldular, iki adam, Anvar'la dev Bohan, kular temizlediler, bu arada Aurian, o uzun boylu kadn, deerli talar kartrp duruyordu. Kuzgun ard. Burada bu talarn ne yarar olabilirdi ki? Sonra gzleri neredeyse aknlktan yerlerinden urad. Aurian byk, st dzce bir kristal parasn ald, yere koydu. Bada kurup bana oturdu, ellerini tan stnde gezdirmeye balad. Gzlerini ksarak btn dikkatini yapt ie verdi. Birka dakika

iinde ta kor gibi yanmaya ve odann duvarlarna scak bir aydnlk yaymaya balad. Kuzgun gzlerine inanamaz bir halde onu izlemeye koyuldu. Hem korkmutu, hem de ne kadar ansl olduunu dnyordu, "Siz Byc-halkndan msnz?" diye fsldad. Aurian yapt ie o kadar younlamt ki ksaca bayla onaylad. Kuzgun koup ona yapt. Geriye dnmeyi hibir zaman dnmemiti ama azndan szckler byk bir hzla dklyordu. "Bana yardm eder misin? insanlarmzn size ihtiyac var!" Aurian derin bir nefes ald: "Kuzgun, size yardm edebilir miyiz, bilmiyorum. Biz kendimiz burada kapana kslm durumdayz. Ama yine de yemeimizi yerken bize anlatrsn. Buralara tek bana gelmene neden olduuna gre, nemli bir sorunla kar karyasmz demektir." O srada kularn tylerini yolmu ve temizlemi olan An- var ile Bohan geldiler. Aurian'la Anvar kllarnn keskin u- laryla kular paraladlar ve kor halindeki tan stne dizdiler. "Ta stmak iin sana yardm etmemi ister misin?" Gen kadn ban iki yana sallad. "Kristal gcm artr

d iin, ok az g harcayarak yapabiliyorum. Ejderha bysnn de iyi yanlan var." Yemeklerini yerken Kuzgun da onlara hikyesini anlatt. Kanatlhalktan olan halk yzyllardr uzaktaki dalk yurtla- 657 rnda yayorlar, sert kabuklu rnlerini yetitirip da keileri ve kmes hayvanlar besliyorlard. Ama son birka aydr mevsimsiz bir k gelmi, uygarlklarn tehdit ediyordu. Kuzgun onlara hi beklenmedik anda patlayan kar frtnalarn, ekili alanlarn yok eden korkun souklar ve gzn iktidar hrs brm kt yrekli Ba Rahibin ykseliini anlatt. Kuzgun, insanlar kurban ettiklerini, kurtulu umuduyla giriilen vaheti, annesi kralienin umutsuzluunu ve aresizliini anlatrken rperiyordu. "Karapene benimle evlenmekte srar etti. Alevkanat' iktidardan indirerek, Gk-halkmm zerindeki egemenliini pekitirmek ve onlar benim adma ynetmek istediini biliyordum." Aerillia'dan frtnada nasl katn, l geerken yaad zorluklar, vahalar arasnda geceleyin utuunu, yorgunluktan ve alktan bitkin dtn ama korku ve aresizlikle yoluna devam etmekte olduunu anlatt. Gzlerine yalar dolmutu. "Ben yurdumdan kamak istemezdim. Ama tek umudum buydu. Karapene'ye uzun sre dayanamayacaktm. Ama yine de yurdumu brakp gittiim iin yreim kan alyordu. Eer insanlarma yararl olacam bilsem, hayatm pahasna bile olsa geri dnmeyi gze alrm. Bize yardm edebilir misiniz? Ltfen? Halkm lyor!"

Aurian onunla gz gze gelmemek iin baklarn kard. Anvar, onun ne kadar sarsldn hem grebiliyor, hem de hissedebiliyordu. Ne dndn tahmin edebiliyordu. Eliseth. Bu doast k ondan baka kim yaratabilirdi ki? Kanatl-halk, Bychalkm Aurian'm yok etme abalar kurban ediliyordu. Ortala tedirgin edici bir sessizlik kt. Aurian birden yemeinin geri kalan ksmn nnden itti.

n a

t. Tek bir szck sylemeden asasn alp ayaa kalkt ve odadan dar kt. Anvar da peinden onu izledi. Aurian, srtn kamp kurduklar binann duvarna dayam, 658 serin l gecesinin ayaznda iin iin titreyerek oturuyordu. Gzlerini gkyznde parlayan yldzlara dikmiti. Anvar'a dnp bakmadan, "Git," dedi. Anvar, "Hayr," diyerek yanma oturdu. "Kendini sulamaya bir son ver." fkeden sesi hafife titreyerek, "Baka kimi sulamalym ki?" dedi, "Btn bunlar Forral'la benim..." Anvar, "Samalama!" diye szn kesti. "Aurian, bunu daha nce konumutuk. Her ey Miathan'm Kazan ktlk iin kullanmasyla balad. Byc-halkm lmllere kar kr, kibirli nyargs nedeniyle balad. imdi Kanatl-halkm bana gelenler iin kendini perian etmeden nce de bu nedenle yeterince ac ektin zaten." Aurian, "Bunu nasl syleyebilirsin?" diye parlad. "Hepimiz sorumluyuz." Gzlerinin baklar sertleti. "Evet, sen bile, Anvar. O gece Forral' Miathan'm dairesine getirdin ve Babycy lm Hayaletlerini serbest brakmaya zorla- dm." Anvar birden buz kesti ve yavaa, "Bandan beri For- ral'n lm nedeniyle beni sulayp sulamadm merak ediyordum," dedi. Aurian sustu. Ona bakmyordu. Baka ne syleyebileceini de bilmiyordu. Anvar kalkt, ba nde, arlam admlarla ieri girdi. Kuzgun, Anvar'm ieri dndn grnce ban kaldrp ona bakt ve endieyle, "Yanl bir ey mi syledim," diye sordu. Anvar bir dten uyanrm gibi ona bakt, dank dncelerini bir araya toplamaya alt. "Yo, yanl bir ey sylemedin. Sadece dnecek zamana ihtiyac var."

Shia bunu yutmamt. "Yanma gitsem mi acaba?" Anvar ban iki yana sallad. "Yalnz kalmak istiyor." Kristalin atei snyordu. Anvar tan yanma uzand ama scakl iindeki ac soukluu stamyordu. imdi de bu 659 nereden kmt? Bunca zamandan sonra neden onu suluyordu? Ama ne kadar sulasa haklyd. Aylar sren yolculuklar srasnda Forral'm lmnde kendisinin rol olup olmadn dnmemeye alm, bu ihtimali kafasndan srekli olarak uzaklatrmt. Bunda herhangi bir rol olabileceine inanmak istemiyor ve var gcyle Aurian'm da byle bir ey dnmemesini diliyordu. Aurian... Onu sulamas demek, ondan nefret etmesi demekti. Anvar sululuk duygusu ve derin bir mutsuzlukla uzun sre dnp durdu, ancak neden sonra uyuyabildi. Ama Aurian onun yanma dnmedi. Aurian, grmeyen gzlerle yldzlara bakp sululuk duygusu ve kafa karklyla baa kmaya alarak, uzun sre orada oturdu. Anvar'a kar denetimsiz, fkeli k kendisini dehete drmt. Onu sulamak istememiti. Dnceler aklna geldike, szckler de ylesine azndan dkl- vermiti. Gerekten onu suluyor muydu? Uzun sredir bilincinin bir kesinde saklad bir dnce miydi bu? Birden gznn ucuyla grd, ilerde, karanln iinde sessiz bir hareket onu dncelerinden uzaklatrd. Byc hemen klcna sarld. Hemen nnde bir glgenin belirmeye balamasyla nefesini tuttu. "Forral!" Aurian'm l boaznda takl kald. Forral ona doru bir adm att. Bu solgun hayalet, onun tand, k olduu, hayat dolu, arzulu adam deildi. Yar saydam ve gz aldatc bir a sarnm grnt, hafif hafif dalgalanyordu. Rengi umu yz, hafife ask ve kederliydi. Auria birden kafasnn iinde onun przl sesini duyunca, utanla kzard.

W Forral, "Anvar'a hakszlk ettin. yle deil mi, sevgilim?" diyordu. "Sana sulamann zaman kayb olduunu retmitim. Miathan'm ktl yaylyor ve onunla baa kmann 660 yolu bu deil." Aurian, kederle, "Biliyorum. Beni affet," diye fsldad. Hayalet glmsedi. imdi yz ifadesi yumuam, zlem ve sevgiyle bakyordu. Eliyle veda ederek yava yava ondan uzaklamaya balad. "Forral, dur!" Aurian asasna dayanarak ayaa frlad ve topallayarak onun peinden kotu. nde For- ral'm hayali, arkada Aurian, terkedilmi ehrin glgeleri arasnda yryorlard. Aurian ona yeti emiyordu. Topallayarak ne kadar hzl komaya alrsa alsn, Forral'm hayali aralarndaki mesafeyi koruyor ama

tamamen yok olmuyordu. En sonunda durdu ve ona dnd. Aurian, Dhiammara'nm merkezindeki, o esrarengiz koni eklindeki binann nne geldiklerini fark etti. Binadan ykselen kesintisiz mrlty iliklerinde hissediyor ama gzlerini o ok sevdii grntden ayramyordu. Ona bir defa daha dokunabilmek iin elini uzatarak ona doru yrd. "Yapma!" Forral'm sesi yumuakt ama Aurian' durduracak kadar kesin bir uyar tayordu. Yznde derin bir kederle ban iki yana sallad. "Bana dokunamazsn, kzm. Byle senin yanna gelerek zaten kurallar inemi oldum." Ac ac gld. "Ama seninle ben hibir zaman kurallara boyun emeye uygun insanlar olamadk, yle deil mi?" "Biliyorum, benim en byk akm, bilsen ben de seni ne kadar zledim! Ama ne senin, ne de ocuumuzun yaamasn kskanmyorum. Ayrca ok byk bir sorumluluk tayorsun. nnzdeki gnler sizin iin ok zor geecek ama baaracandan eminim." Forral'm yz, Aurian'dan duyduu gururla aydnland. "Baarman iin gerekli cesarete de kararlla da sahipsiniz, sen de Aurian, "Ama ben seninle olmak istiyorum!" diye hkrd. Forral'm sesi giderek zayflyordu. Hayali de giderek erimeye, hava da dalan bir duman gibi yok olmaya balad. Aurian, "Beni brakma!" diye haykrd. "Beni aryorlar." Sesi imdi ok uzaklardan geliyordu. 661 "ocuumuza iyi bak sevgilim, hi unutma... seni seviyorum ama artk gidiyorum." "Hayr!" Aurian onun az nce durduu yere doru atld. "Ben de seni seviyorum Forral," diye fsldad. Ban yapnn serin duvarna dayad, hkrarak alamaya balad. Orada ne kadar sre aladn bilmiyordu. Ama ok uzun sre kaldnn farkndayd. Gzyalar yeil kristal duvara aktka, derinden gelen mrltya benzer ses giderek ykselmeye ve tizlemeye balad. Yrei Forral'la dolup taan Byc, bunun farknda bile deildi, ta ki dayand duvarda aniden bir kap alncaya kadar... Kapnn almasyla, gen kadnn tepe st ieri, yere dmesi bir oldu. "Oh!" Aurian dorulup gzlerini ovuturdu ve evresine baknd. Deerli tan iine oyulmu, geni bir koridordayd. Yapnn ii soluk, yeil bir kla aydnlanyordu. Hava, hafif kfl ve baharatl bir kokuyla arlam gibiydi. Ancak ak kapdan ieri dolan ovann temiz havasyla hzla temizleniyordu. Bir defa daha burada yaayan bir akim varln hissetti. Sanki yabanc bir g, onu kolundan ekiyor, binann iinde ilerlemeye zorluyordu. Byc bu gce kar direndi. Az nce Forral'la karlamalarnn kendisi iin ok deerli olan ansna sarlp orada ylece kalmak, yreine saplanan o hanerinin sapn yakalamak istiyordu. Ama o yaba onu armakta srarcyd. Ve Forral ona ok net bir kesinlikle sorumluluklar olduunu hatrlatmt.

Aurian, yere uzanp asasn alrken, "Tamam, tamam," diye sylendi. "Ama yaral dizimi iyiletirmem iin biraz beklemen gerekiyor. Her kimsen, seninle karlatmda iki dizimin de salam olmasn istiyorum." banc g, ir kesinlik-

ifa ilemi o kadar kolaylkla tamamland ki Aurian esrarengiz gcn kendisine yardm ettiine yemin edebilirdi. Bu duygusu doru mu, yanl m bilmiyordu ama rahatlatcyd. 662 Ayaa kalkt. Bu garip yerin onda uyandrd ve iinde ykselen korkuya ramen, binann derinliklerine doru dikkatli bir ekilde yrmeye balad. Koridor yine dnerek ykseliyordu. Aurian iinden ama ben ok skldm bu iten, arada srada tasarmlarm deitir- seler iyi olacak, diye geirdi. Kendi kendine, amma da yzszm, diye glmserken, gl yznde dondu kald. Koridor sona ermi, havadar, daire biiminde geni bir salona ulamt. Buras binann sonuydu. Yeil kristal duvarlarn szd kla buras daha aydnlk bir yerdi. Darda afan skmekte olduunu dnd. Bo meknn zemini prl prl parlyordu. Aurian dikkatle baktnda yerin, byk bir incelikle ilenmi, altndan sarmal desenli bir mozaikle kaplanm olduunu grd. Desen, hem gzlerini, hem de ayaklarn geni salonun tam merkezine yneltiyordu. Tam ortadaki desene ayak bastnda ayann altnda yer salland ve kulaklar sar, eden, gk grltsne benzer bir gmbrt koptu. Kubbeli tavann ortasnda gizli bir delikten, bir anda, gen kadn altn rengi bir prltya boan gz kamatrc bir k seli zerine kt. Aurian kendini korumak iin kolunu yzne siper ederek, iki bklm oldu. "Aurian gitmi!" Shia penesiyle Anvar' uyandrd, gzleri alev alev yanyordu. "Dn gece onunla aranzda ne geti, insanolu?" Anvar bir anda uyand. "Tanrlar! Onu hemen bulmalyz. Dn geceden sonra her eyi yapabilir!" Solgun gn , bulunduklar yapnn kristal duvarlarndan ieri yansyordu. Bohan akam yemeinin kalntlarn topluyor, Kuzgun gzleri iri iri alm halde olup biteni izliyordu. "Ne oluyor?" diye sordu. "Bycye ne oldu?"

Anvar btn fkesini gen kza yneltti. Eer dn akam kendi sorunlarn ortaya dkmemi olsayd, btn bunlar olmayacakt. Sert bir sesle, "Hadi bakalm, toparlan," dedi. Gen kz tutup ayaa kaldrd. Dar ktklarnda Shia etraf koklayp duruyor ve bir yandan da, "Kediler genellikle koku alma duyularyla avlanmazlar ama" diyordu, "onu kokusundan takip edeceim. Anlalan ehre doru gitmi."

Yava yava gz kamatrc k azald, Aurian ortal grebilmeye balad ve grdklerine inanamad. Az nce gn yla aydnlanan salon yok olmutu. imdi, duvarlarndan zeminine ve tavanna kadar altndan yaplm geni bir odadayd. Tam ortada geliigzel ylm altn ve deerli talardan bir tepe vard. Tepenin zerinde ise... Aurian dnp kamamak iin kendini zor tuttu. Evet, tepenin zerinde, yukardaki bir aklktan aa saanak halinde yaan, tek bir gn huzmesinin altnda, altn rengi, dev bir ejderha oturuyordu. Byc klcn ekti ve birka adm geriye ekildi. Bir yandan da gzleriyle kaabilecei bir yer aryordu. Hayr, kaacak hibir delik yoktu. Tavandaki aklk dnda odadan hibir k yoktu. Birka saniyeyi byle youn bir skntyla geirdikten sonra ejderhann gzlerinin kapal olduunu ve onu ilk grd andan itibaren hi kprdamadm fark etti. O aldatc zaman tuzan hatrlad. Ejderha-halk insanlar kandrmalaryla nlyd. Yoksa bu yaratk daha da yaklamas iin uyuyor gibi mi yapyordu? Samalama, dedi kendi kendine. Bu byklkte bir yaratk istese onu birka saniye iinde yakalayabilirdi. Altn rengi n altnda glkle gzlerini odaklayarak, yaklamaya cesaret edemedii, hareketsiz yatan yarata dikkatle bakt. Sonunda hareketsizliinin nedenini anlamt, ilk bata grmek ok zordu ama artk, ejderhann prl prl pullarnn stndeki mavimsi prlty artk net olarak fark edebiliyordu.
CF

Birileri onu orada tutsak alm, tpk Finbarr'm ona ok nceleri rettii gibi, onu zamann dna alan bir by yapmt. Byc-halka zg merak baskn kt ve Aurian uyu- 664 makta olan canavara doru yaklat. Ejderhann u anda hibir ey yapamayacak durumda olduunu bilmesine ramen, korkmamak mmkn deildi. ok bykt. Akademinin byk salonunu tek bana kaplayacak kadar bykt. Ama gne klarnn prltlarn yanstan kvrml gvdesinin zarif izgileriyle ok gzeldi. Uyuyan bir kedi gibi kvrlm, giderek incelen kuyruu korkun penelerinin zerine doru bklmt. Dev kanatlarn korumak ister gibi hazinesinin zerini rtyordu. Hele o kanatlar... Aurian onlara bylenmi gibi bakyordu. Bir yarasa kanad gibi eklemliydi. Altn eklemleri ise yar saydam, Auri- an'm klcnn sapma dolanm teli andran, incecik gmten bir damar ayla kapl bir zar birletiriyordu. Byc Yazour ile Ithalasa'nm anlattklarn hatrlad. Onlara gre ejderhalar, gne nn enerjisiyle besleniyorlard ve kanatlar araclyla gvdelerine alyorlard. imdi, sylediklerinin doru olduunu anlamt.

Kendi kendine, "Peki imdi ne olacak?" diye mrldand ama bo meknda sesi umduundan daha yksek yankland, iinde kar koymaya alt, ok gl bir duygu vard. Esrarengiz bir g tarafndan buraya doru ynlendirmiti ve bunun somut bir nedeni vard: Krk yl dnse yapabileceine inanamayaca bir eyi yapmas isteniyordu. Evet, bu amala buraya getirilmiti. Ama bu kendi iyilii iin miydi, o ayr bir konuydu. Yine de bu muhteem yarata baktka, iinde ona kar sevecen duygularn doduunu hissediyordu. Zavall, kim bilir ne kadar sre burada tutsak kalmt? Umarm imdi yapaca ey iin ona minnet duyacakt. Au- rian kendisi iin gvenli olacan dnd bir yere kadar ekilip asasn uzatt ve byy bozmaya balad. TVo*

By gcn ona gnderirken, doru eyi yaptna ilikin ok gl bir duygu btn varln sard. Ama ejderha ban kaldrdnda bu duygu birden yok oldu, Aurian'm dizleri titremeye balad. zerine dikilmi devasa, kesik y- 665 zeyli, iin iin yanan elmastan gzleri, onu olduu yere mh- lamt. Ejderha azn at. inden kl byklnde, hafif eri dileri grnd. O anda Aurian'm btn korkusu geti, nk ortalk birden bir k ve mzik cmbyle canlanmt! Tavanda ye duvarlarda srekli deien, bin bir renk dalgalar dolayor, havada yzlerce gkkua yanyor, snyor, kayarcasma geziniyor, inanlmaz saflkta ve gzellikte bir mziin eliinde dans ediyordu. Yuvarlak, tatl ezgiler, gerilerde metalik bir tnyla, altn gibi yumuak ama gl sesler tayordu. Aurian, kendini bu gzellikte kaybetmiti. indeki by gc grdklerinin, iittiklerinin i dzenini hatrlamaya ve tahlil etmeye alyordu. Bir sre sonra bu nefes kesici ses ve k gsterisinin iinden anlam belirmeye balad. Bu, Ejderha-halkmm konumasnn ta kendisiydi! "Beni kim uyandrd dedim?" Ejderhann sesini oluturan bu akc mzikte hem kzgnlk, hem de yakaran bir zlem vard. "Neden cevap vermiyorsun? En sonunda gelen o 'Kii' sen misin?" Ejderhann mziinden sonra, kendi sesi Aurian'a alabildiine tekdze ve skc geldi. "Bilmiyorum," diye itiraf etti. "O Kii miyim?" Ejderha onun ne dediini anlamakta, hi sknt ekmemi grnyordu. Gl odann iinde, renkleri titretip dans ettiren bir k prlts halinde dolat. "Her ey bir yana cesur ve drstsn! Tapman kapsn ama baarsn gsterip ilk snav baaryla verdiine gre, en azndan mit vaat ediyor sun." "Kapy m atm?" 0 Yaratk yzn buruturdu. "Herhalde! Bu tapmak, Ejder

pmak, Ejder- ak, Ej :/ ha-halk Dhiamara'y terk ettiinden bu yana, yzyllardr kapalyd. Biz Kyamet'ten sonra byk bir kederle buradan giderken, bilge kiilerimiz, o Kii geldii zaman tapman ka- 666 psmn aacak anahtarn, yine keder olmasna karar verdiler. Bu kapy ancak senin gzyalarm aabilirdi, Byc." Ejderha kocaman ban evirdi ve yan gzle Aurian'a bakt. "Onlar senin gzyalarm myd?" Byc armt. "Elbette benimdi. Benim iin ok nemli olan, lm birinin yasn tutuyorum." "Yas ha? Evet, ok uygun." Ejderhann sesindeki tepeden bakan ifadeyi hisseden Aurian yumruklarn skt. Aurian, "Durumu uygun grmenize ok sevindim!" diye cevab yaptrd. "Kii olarak ben, bakalarnn acsndan memnuniyet pay karmay hi de akllca bulmam!" "Sen kim oluyorsun da Ejderha-halknn bilgeliini sorguluyorsun!" Ejderhann gk grltsn andran kkremesi neredeyse Aurian' dmdz yere yaptrd. Renkli klar halindeki szckler, bu defa bembeyaz imekler halinde akm, Auri- an'm gzleri bir an hibir ey gremez olmutu. Byc toparlanp yerden kalkt ve ona fkeyle bakt. Bu kadar karsndakini ezen bir kendini beenmilik o kadar tepesini attr- mt ki korkmay unutmutu. "Kim miyim?" diye bard avaz avaz. "Ben Ate-Bycs Geraint'in kz Aurian'm! Babam Ejderha-halknm senin o 'bilgelik' dediin srlarn zmek isterken ld. Gcnle bana boyun edirmeye kalkma. Bana oyun oynamay brak, Ejderha. Benim bunlarla kaybe decek zamanm yok. Byc-halk ktle teslim oldu. Kazan buldular ve Nihilim iindekileri dnyaya sald. O ok muhterem aklnla ne yapmam tavsiye edersin?" Ejderhann gzleri birden kpkrmz kesildi. "O halde eski kehanetler kyor. O Kii sen olmalsn." barmakta old V \0' "O Kii mi? O da kim?" Aurian barmakta olduunu fark etti. "Anlamyorum!"

Ejderha, "Gryorum ki aradan geen yzyllar Byc- halkn nl abuk fkelenme huyunu hi deitirmemi," diye homurdand. Ardndan sinirle kanatlarn yle bir rpnca altn ve mcevherlerden oluan kk

lar tepeden aa- 667 yuvarland. "Kltan bahsediyorum, seni geri zekl! Chi- erannath. Alevlerin Klc. En byk kahinlerimiz onu, dier byk silahlarn kt amalarla kullanlmasna kar yaratmlard. Sen mi, bana kayp ve lm acsndan sz ediyorsun? Beni zamann dna karp halkmdan, sevdiklerimden, dostlarmdan ayrdlar, klca ihtiya oluncaya kadar burada beklemeye mahkum ettiler. Benim grevim, seni cahil yaratk, bu klc kullanacak kiiyi doru olarak belirlemek. Sen gelmisin, beni uykumdan uyandryor, karma gemi sorularn ve zayf fkenle beni rahatsz ediyorsun! Aurian o kadar armt ki sakin sakin sordu: "Yani imdi sen klcn, silahlarn en glsnn benim doumumdan yzyllarca nce benim iin mi yaplm olduunu sylyorsun?" "Bunun yle olup olmadn greceiz." Ejderha kukulu grnyordu. "O Kiiyi dndm zaman, nasl desem, daha kahramana benzer birini hayal ettiimi itiraf etmem gerek. " "Demek iri yar, kaba saba, her yanndan adaleler fkran bir sava seni daha mutlu edecekti, yle mi? O senin problemin!" Yaratn gzleri tehlikeli bir ekilde parlad. "Szlerine dikkat et. Zavall, iki ayakl bir yaratn benimle dalga gemesine izin vermem, bilmi ol!" Aurian glkle yutkundu, son defa tepesi attnda bana gelenleri dnp kendini kontrol etmeye alt. Bu ejderhann insanlarn abuk fkelenmeleri konusunda ikayet etmeye hakk m vard? "Pekl," dedi, "diyelim ki ben o Kiiyim. imdi ne olacak?" "Eer gerekten o Kiiysen, nc snavdan da baaryla gemen, yani Topran Asasn yeni batan yaratman gerekiM yor.

Aurian dondu kald. Asay yeniden yaratmak m? Bu mmkn deildi ki! Kuku, sinsice beynine girdi ve hayal krkl btn benliini sard. O haklyd. znt iinde, o Kii ben 668 olamam, diye dnd. Bunu neredeyse ona sylyordu, neredeyse... Ama onun yerine asasn smsk tuttu ve belini dimdik dorulttu. Biliyordu ki eer denemeden vazgeerse, hayat boyunca kendisiyle baramayacakt. Ejderha byk bir dikkatle gzlerini krpmadan onu izliyordu. "Evet? Orada sonsuza kadar yle sessizce bakp duracak msn?" Aurian iinden seni lanet olas, dedi. "Soru sorma hakkn var m?" Ejderha gld. "ok gzel! Yalnzca soruna cevap verebilirim. Cevab apak ortada olan hari tabii. Sor bakalm, Byc."

Aurian denein gemiiyle ilgili ona anlatlan yky hatrlad. "Asann Kyamet srasnda kaybolduunu duymutum. O zaman asa tahrip mi edilmiti?" "Evet." Ejderhann btn syledii bu kadard. Aurian skntyla, hi iime yaramad, diye dnd. "Ama," diye devam etti, "az nce yeniden yaratmaktan sz ettin. O halde asann sahip olduu g varlm koruyor olmal." Birden beyninde bir k yanm, Ba bycnn An- var'm glerini aldn, sonradan Anvar'm onlar geri aldn, ayrca dan altndaki kristal kapnn kendi gcn emmesini, Harihn'm lkesindeki bilezikleri hatrlamt. Ejderha, dncelerini blerek, "Bu bir soru muydu?" dedi. Aurian bunu zellikle yaptndan emindi. Aurian aceleyle, "Hayr," dedi. Sezgilerine inanmaya ka. rar vermiti. "kinci sorum u: Asann gcn tayan kristal bu odann iinde mi?" Yldz patlamalar halinde saysz k oday doldurdu. Ejderha, "Evet!" dedi. "imdi onun nerede olduunu bulmalsn." Aurian iinden sunturlu bir kfr savurdu. imdi ejderha0 v

mn neden o kadar rahatsz bir yatakta yattn anlamt. Bu da baka bir bilmece, bir snavd. Arad kristal, dierlerinden hi de farkl grnmeyen ta, o koca ynn iindeydi. Byc dehete kapld. Onu bu mcevher yn iinde ara- 669 mak yllar alrd! Dn, Aurian! Akln kullan, mutlaka daha kolay bir yol vardr. Ve birden anlad, gerekten de vard. Doasndan getirdii bir zellikle, her zaman babasndan miras ald Ate-Bysne younlam, annesinden gelen yeteneini ihmal etmiti, ite imdi ona ihtiyac vard. Asasnn ucunu yere koydu, iki eliyle bastrarak topran yaam gcn ard. Dalarn ve talarn, yava ve ar yaamn, topran bereketli dlyatan, byyen canllarn serpilip gelimesini, srnen ya da koan yaratklarn parlak, ksa yaamn, doum, lm ve rmenin ardndan yeni yaamn douunun bitmeyen dngsn... Btn bunlar ve bunlarn tesinde Topran Asasnn yaratlnn zn ard. Ve o gler cevap verdi. Aurian'm asas hzla ykseldi ve ejderhann zerinde yatt divan iaret etti. zerinde ylan ekilleri olan ahap divan titremeye, kesintisiz bir mrldanmaya benzeyen tuhaf bir ses karmaya ve kaln zmrt renginde bir kla titremeye balad. Titreim artt, divan sallanmaya, sarslmaya, her yne parlak klar samaya balaynca

ejderha ar gvdesinden beklenmeyecek bir eviklikle srayp kendini yana att. Ayn anda mcevher ynn tam ortasndan yemyeil, gl bir k parlad. Ardndan korkun bir patlama oldu. Aurian yere kp kollaryla ban korurken, binlerce ta ve altn, hzla duvarlara arpyordu Arkasndan derin bir sessizlik oldu. Neyse ki Aurian asasn elinden brakmam olduunu fark ederek rahatlad. Dizleri titreyerek ayaa kalkt. arpan talardan vcudu rk iindeydi. Oda yemyeil bir a brnmt. Ejderha, ban kanadnn altndan kard ve yle derin bir nefes ald ki Aurian odann iinde bir frtna kt sand. Dev yaratk, sesi ian asas- ian asas-

belli belirsiz bir korkuyla titreyerek, "Hi de az deilmisin, Byc!" dedi. Asa, ok belirgin bir ekilde odann ortasnda bir noktay 670 gsteriyordu. Orada, kendisine at boluun ortasnda, btn gzelliiyle avu ii byklnde, prl prl parlayan yeil bir ta duruyordu. Aurian dikkatle ona doru yrd. Zmrdn olaanst younluktaki parlak na bakabilmek iin gzlerini ksmt. Bir adm kala durmak zorunda kald, nk tatan nabz gibi atan, yeil bir duvar gibi onun ilerlemesine engel olan, ok gl bir enerji yaylyordu. Asay yeniden yaratmcaya kadar bu enerji denetlemesi ve kullanmas mmkn olmayacakt. Ama bunu nasl yapacakt? Aurian parmaklarn kendi asasnn zerinde gezdirdi. Anvar'm becerikli elleriyle yapt oymalara gz takld. Denein evresine dolanan ikiz ylanlar o kadar gerek gibiydi ki neredeyse parmaklarnn altnda oynadklarn hissedecekti... Oynadklarn hissetmek... Bu ona bir fikir verdi. Ama halledilmesi gereken bir nokta daha vard. Aurian ejderhaya dnd. "nc sorumu da sormak istiyorum." Ejderha arm gibiydi. "Sor bakalm. Ama seni uyaryorum, grevini nasl yerine getirecein konusunda bir soruya cevap vermem." "Orasn anladm. Benim renmek istediim, eer asay yeniden yaratmay baarrsam o benim olacak m?" Ejderha ban arkaya atp grledi. Ama bu defa kard ses fke grlemesi deil, bir kahkahayd. "Seni kstah Byc! Haddini bilmeme konusunda kimse sizi geemez! Evet, asa senin olacak, nk sen onu hak etmi olacaksn. Ama seni uyaryorum: Sahip olduun gcn, bu gcn ykc amalarla kullanlabileceinin her zaman farknda olmalsn. Kazan kullananlarn dt hataya dmemelisin." Aurian, taa cesaret edebildii kadar yaklat. Btn benliinin gcn taa deil ama asasna younlatrd. Ellerini o ok

iyi tand yzeye bastrd, topran yaam gcn harekete geirip tahtaya can vermeye alrken, asadan bir k yaylmaya balad. Parmaklarnn altnda ylanlarn canlanmaya baladn hissetti. Gzleri bilin kazanarak etrafa bakmaya balam- 671 t. Artk atal dilleri azlarndan dar kp ieri giriyor, balarn denekten kayrabiliyorlard. Aurian kendi iradesini onlarn zerinde egemen kld, onlara ne yapmalar gerektiini sylyor, emirler veriyordu. Deneini alt ucundaki demir ksmndan tutarak ylanlar taa doru uzatt. Ylanlar taa sarldlar ve uzun dili azlaryla onu smsk tuttular. Muazzam bir g tatan asaya ve oradan da Aurian'a ulat, neredeyse ayaklarn yerden kesiyordu. Gen kadn sallanmaya balad. Korkun bir enerjiyle dolmutu. Bedeninin bydn, genilediini, btn oday, ehri, l iine aldn hissediyordu. imdi btn dnya, her bir ta, her bir otu, nefes alp veren tm canllaryla btn evren, onun iindeydi. O, btn dnya oldu, btn dnya o oldu! Yaratln mucizesi onun iinde hayat buldu. Aurian bir zafer ly- la, yeniden yaratlm Topran Asasn havaya kaldrd. Shia, Aurian'm izini kaybetmiti. Merak iindeki dostlarn ehrin iine doru ynlendirmi, onlar helezon biimindeki yksek kule gibi binann dibine kadar getirmiti ama Aurian'm kokusu orada yok oluyordu. Anvar'a, "Anlayamyorum," dedi. "Buraya kadar geliyor ama burada yok oluyor." Anvar lanetler okudu. "Samalama! Buralarda bir yerde olmal. Yok olmad ya!" rO Shia ona ters ters bakt. Sen denemek ister misin? dedi. Anvar derin bir nefes ald. "Kusura bakma Shia. Ama ben de ne yapacam bilemiyorum. Binann evresinde dolanp durduk ama hibir yerde girie benzer bir ey bulamadk." Sarp, cama benzeyen kenarlara bakt. Tepesine trmanm da olamaz. Hem..."

Anvar'm szleri, kulaklar sar eden bir gmbrtyle kesildi. Koni gz kamatran yeil bir kla parlad ve koca yap temelinde sarslmaya balad. Ayaklarnn altndaki toprak 672 korkun grltlerle sallanrken, Anvar ve dierleri yere dtler. Nereden geldii belli olmayan, gl bir rzgr, ehrin yaplar arasnda slk alarak esmeye, havaya toz ve enkaz paralar savurmaya balad. Anvar ayaa kalkmaya alt ama baaramad. "Evet, Aurian orada!" diye bararak sesini frtnada duyurmaya abalad. "Orada olmal! Hey byk Tanrlar adna, yine ne yapt?" 34

DEPREM! Toprak gl rpermelerle sallanr ve inip kalkarken, Anvar gvdesini btn gcyle yere bastrd. tekiler de bir yandan gl frtna, bir yandan da srekli sarslan yer nedeniyle dmdz yere yapmlard. Anvar, rzgrn getirdii tozlarla ksrmeye balad ve gzlerini ovuturduu srada yan banda Kuzgun'u grd. Kanatl kz, frtnada uamyor, korkudan bembeyaz olmu, alyordu. Gl bir rzgr kz ald, kanatlarnn altndan kaldrd, dne dne havalandrd. Bohan onu bileklerinden yakalad, ar gvdesi bir apa grevi grm, onu durdurmutu. Kuzgun smsk adama yapt, yz sessiz bir lkla kaslm kalmt. Yukardan uursuz bir atrt duyuldu. Anvar ban kaldrp baktnda gzleri dehetle ald. Kulenin yeil duvarlar dev atlaklarla birbirlerinden ayrlyordu. Anvar, "Buradan hemen gitmeliyiz!" diye avaz avaz bard. Ama frtnann gmbrts sesini yutmutu. Yalnzca, aralarnda zihinsel ba nedeniyle Shia onu duyabilmiti. Shia, "Nasl?" derken o tek kelime korkuyla doluydu. atlaklar giderek alyordu ve Anvar evredeki dier binalara da ayn eyin olduunu grd. Ykm, giderek geni leyen halkalar halinde kente yaylyor, onun da tesinde da da iine alyordu. Anvar, birden altndaki topran varldn hissederek kendini yan tarafa atmak istedi ama ok geti. Gen adam bir lk att. Yark bym ve onu tepe tak- 674 lak iine almt. Oluan byk uurumun kenarlar imdiden yava yava kapanmaya balamt. Anszn ayak bileinde gl bir kavrayn acsn hissetti. Anvar'm ba aa d durdu ama yark kapanmaya devam ediyordu. teki bileinin de birisi tarafndan tutulduunu glkle hissedebildi; kendi gvenlii iin ekildiinin farkndayd. Yukar doru ekilirken yark kapanyordu. Yarn iki ucu, karnn ve kaburgalarn kl pay syrd, incecik l giysisini paralayarak birbirine yaklat, yzeydeki kayalar parmaklarna saniyeler kala grltyle kapand. Birisi onu ayaa kaldrd ve o anda Aurian'la yz yze geldi. "abuk ieri gelin!" Aurian onu, yeil kulenin duvarnda, daha nce orada olmayan bir geide doru ekiyordu. Shia bir srayta kendini ieri att. Bohan, bir yandan gl frtnaya kar koymaya alarak, bir yandan da Kuzgun'u sk sk tutarak geitten ieri girdi. Anvar sendeliyor, Aurian koluyla ona sarlm, dalan binann kalbine doru giden, helezoni koridor boyunca yrmesine yardm ediyordu. Arkasna bakp dierlerinin de pelerinden geldiklerinden emin olduktan sonra, Aurian, Anvar' yukar doru ekmeye devam etti. atlayan tavandan yeil tozlar yayor, grlerini engelliyordu. Ayn ekilde yerde de atlaklar olumu ve zmrt tozlar yanardadan kan lavlar gibi fkryordu.

Aurian birden lanetler okuyarak durdu. Geit den bir kayayla kapanmt. Anvar daha gzn krpma frsatn bulmadan, Aurian'm bota kalan eliyle kayaya doru, parlak yeil k saan bir ey tuttuunu grd. Gzleri kr eden bir patlama oldu, iddetli bir sarsnt Anvar' havalandrp yere drd. Geit almt! Aurian onu omuzlarn kartacak kadar gl bir ekilde kollarndan tutup ayaa kalkmasna

yardm etti ve tekrar ekiyordu ki Anvar onu durdurdu. Az nce grd inanlmaz iddetteki by gc onu korkutmutu. "O neydi?" diye sordu. Aurian, sakin sakin, sanki dnyann en normal eyini sy- lermi gibi, "Topran Asas," dedi. "Hadi!" Aurian onu ekerek, tozlarnn altnda bile parlayan altn mozaiklerle kapl yuvarlak bir odaya soktu. Koar adm oday boylu boyunca geip br taraftaki duvara ulatlar. Auri- an, Anvar' hzla duvara bastrd. Gen adam aniden dmeye balad. Kendini kurtarmak iin elleriyle tutunmak istedi ama tpk vahadaki maarada olduu gibi ta onu kendine doru ekiyordu. Anvar, tan iinden geip de' karanlk bolua ulanca, bellei alt ve tekilerin gemesi iin yer amak amacyla kenara ekilmeyi akl edebildi. Arkasndan hrlayp tslayarak Shia geliyordu. Anvar toza bulanm tylerinin vcuduna deerek geiini hissetti. Onu korku krizine kaplm, Kuzgun izliyordu. Kanatl kz, lk la avaz kt kadar baryor, rpmyordu. Kanadnn ucu Anvar'n yzn yrtt. An- var onu sakinletirmek iin bir eyler sylemeye alt ama boazndan ancak sla benzer bir ses kt. Gsnn yan tarafnda iddetli bir ac vard. Yerde alan yark kapanrken, yrtlan kaburgalarndan ve gbeinden aa scak, yapkan bir kan akyordu. Bir yandan da terledii iin, ette alan tm yaralar gibi keskin bir ac veriyordu. Aurian'n birden ortaya kmasyla yaad oka ramen tek grd ey, dev yarn zerine doru kapanmakta oluuydu. Kuzgun nihayet sakinlemiti. Bohan'm suskun, gven verici varl onu rahatlatmt. Sonunda Aurian da onlara katlnca bulunduklar yer iyice darald. Karanln iinde Auri- an'n sesini duydular: "Gzlerinizi rtn!" Byc-nm parlakl Anvar'm kapal gz kapaklar ve ellerinin altndan

bile gzlerini kamatrd. Bir an hibir deiiklik olmad. An- var kapana kslm bir halde altnda kald dev yapnn stne ykldn hayal

ettiinde, iini saran panii bastrmaya 676 alt. Sonra birden bulunduklar yer midesini azna getiren bir hzla, sallanarak aa doru inmeye balad. Aurian gayet sakin, rahatlatc bir sesle, "Tanrlar adna, ok kr! Bir an iin ge kaldmz sanmtm," dedi. Anvar derin bir nefes alp kendini bilin kaybnn karanlk boluuna brakt. "ite dostum, imdi kendini daha iyi hissediyor musun?" Evet, gzlerindeki ve dudaklarmdaki ptrl tozu temizleyen slak bez parasnn serin ve yumuak dokunuunu yznde hissetmek gerekten Anvar'a iyi gelmiti. Gen adam gzlerini at ve karsnda Eliizar'n karsnn tombul, rahadatc yzn grd. Nereni, "Aurian, Anvar uyanyor," diye seslendi. Kadnn sesindeki nee, Anvar'n iini scak bir gven duygusuyla doldurdu, ta ki Aurian' grnceye kadar... Gen kadn deimiti. Varlyla Anvar'm tm bilincini kaplad. Aurian, daha uzun boylu, daha sert, daha enerji dolu ve imdiye kadar grmedii kadar gzeldi. Sanki rktc bir g onu ktan bir pelerin gibi sarp sarmalyor ve gen kadn bu gcn etkisiyle etrafa bir aydnlk yayyordu. Anvar glkle yutkundu. O imdi bir tanra, efsanevi bir kralie gibiydi. Bu onun Aurian' deildi. "Sana ne oldu?" Anvar bu szckleri glkle syleyebilmiti. Onun varlyla dehete kaplm gibiydi ve ondan uzaklamamak iin kendini g tutuyordu. "Sen deimisin!" Aurian bam iki yana sallad. "Hayr, korkarm ben yine eski benim. O kadar kt m grnyorum?" Glmseyii yerini hafife atlm kalara brakt. "Hayr, kt deil." Nedense gen kadnn gvensizlie kaplmas ona iyi gelmiti. "Muhteemsin." Byc yzn buruturdu. "Yani herkesi bu kadar sarcP san ey, muhteem oluum mu? Eliizar beni grnce neredeyse dp baylyordu." Anvar onun az nce sorduu sorudan kat duygusuna kapld. "Sana ne oldu?" diye srarla sordu. "Hatrlamyor musun? Onu buldum, Anvar. Topran Asas!" Giysisinin katlar arasndan asay kard. zerindeki gz kamatrc k, giysisinin iinden grlmyordu. nce uzun asadan ykselen gl k karsnda, Anvar gzlerini krptrd. Aurian'a o tuhaf parlakl veren bu kt. Ama... Anvar'm kalar atld. Bu, Aurian'm eski asasyd ama deimiti. Tepesinde daha nce ss yoktu. Oysa imdi ikiz ylanlar balarn kaldrmlard ve azlarnda yeil bir ta parlyordu. Tan , gne n bile glgede brakacak kadar parlakt. Anvar ellerini gzlerine siper etti, dorudan taa bakamyordu.

Aurian asay tekrar elbisesinin iine soktu, n saklad. "Onu denetlemeyi rendiim zaman kullanacam." Sesi sakin grnyor ama gzlerinde vahi bir heyecan parlyordu. "En sonunda Miathan'a kar kullanabileceimiz bir silahmz oldu." Anvar rperdiini hissetti. Neredeyse hepsini ldrecek olan o korkun depremi, sonra da Ba bycnn o Kazanla yaptklarn hatrlad. Aurian da intikam peinde bylesi ktlklere yol aacak myd? Anvar, Aurian'm yznn sert ve gergin olduunu grd. Konumaya devam ettiinde sesini sakin ve yumuak tutmaya alyordu. Anvar'n araya girip soru sormasna frsat vermeyecek ekilde hzl hzl anlatmaya balad. "Vcudundaki yaralar iyiletirdim. Kapanan yarn at yaralar toprakla dolmutu. Bir sre kendini yorgun hissedeceksin. imdi Nereni bize yiyecek bir eyler hazrlayacak. Gidip Kuzgun'u da uyandracam. O kadar iddetli bir korku krizine kaplmt ki areyi onu uyutmakta buldum. O uyanmadan u dil meselesiyle ilgili bir eyler yapmaya alacam. O bizi anlyor ama dierleriyle bir araya gelince dil sorunu kacak. Khaza-

lim halknn dilini de anlamasn salayabilirsem, hep birlikte iletiim kurabiliriz." "Bunu yapabilecek misin?" Anvar armt. "Daha nce byle bir ey yaplabildiini duymamtm ama baarrm gibime geliyor. Hatrlarsan kanatl yaratklar da glerini kaybedene kadar Bycydler. Baka dilleri anlama yetenei hl onun iinde olmal. Benim tek yapacam ey o gcn ortaya karmak." Anvar'm ona bir ey sylemesine zaman kalmadan gen kadn yok oldu. Nereni, "Sen iyi misin?" dedi. Sesinde endie vard. Anvar onun orada olduunu unutmutu. "Yalnzca yorgunum," dedi. Nereni bayla onaylad. "Sarslm olmana hi armyorum. Burada da yle bir sarsld ki bamza kecek sandk." Kadn ilerde, Bohan ve Shia ile ilgilenen Eliizar'a bakt. Shia ile Bohan da sarslm grnyordu ama Eliizarin yz kl rengiydi. "Anvar... " Nereni sze balad ama devam edip etmemekte tereddtl gibiydi. "Yukarda neler oldu? Depremin nedeni neydi? Aurian deimi. Maarann arka tarafndan karsna knca Eliizar'm yreine indirdi." Demek oradan gelmilerdi. Anvar, Aurian'm onlar buraya nasl getirdiini merak ediyordu. "Peki sen korkmadn m ondan?" diyerek kadnn sorusunu duymazlktan geldi. Nereni omuz silkti. "Bilmiyorum. Sizi tekrar grdm iin o kadar sevindim ki hi dnmedim." Sanki bir sr verir gibi glmsedi. "Bazen bakyorum da kadnlarn erkeklerden daha pratik olduklarn dnyorum. Ama bunu sakn Eliizar'a syleme. Her neyse, bir eyler

yemen gerek. imdi size yiyecek hazrlayacam. Sonra da bana onu nereden bulduunuzu anlatrsnz," diyerek Kuzgun'u gsterdi. Anvar, Kuz- gun'un Aurian'la Khazalim dilini konutuunu grerek ard. Onun bunu baaracana inanamamt. Bycnn artk ne gibi glere sahip olabileceini dnerek hafife rperdi.

Bir sre sonra Aurian, Kuzgun'u atein banda dierleriyle tanmaya ikna etmiti. Anvar, kanatl kzn Nereni'nin ana ilgisine minnetle cevap verdiini grp memnun oldu. Yemeklerini yerlerken darda, lde akam olmutu. Aurian, j> kardan Anvar'a bakt. "Bence artk dostlarmza bizi gneye getiren eyin ne olduunu anlatmalyz," dedi. Sze byle balayp onlara Anvar'la onu bu gney krallklar lkesine getirenin Miathan'm ihaneti olduunu anlatt. Anvar onun Forral'dan sz etmediini, iki Bycnn evli olmadklar gereini atladna dikkat etti ve bunun nedenini dnd. Belki de Aurian haklyd, doru olan yapyordu. Bunun kimseye zarar olmad gibi, bu insanlarn gelenekleri dikkate alnrsa, kar-koca oyununa bir sre daha devam etmeleri yerinde olacakt. Aurian, dierlerinin soru sormasna frsat vermeden dada olup biteni ve sonunda Topran Asasna nasl sahip olduunu anlatt. Anvar bu hikyede de baz eyleri atladn fark etmiti. Kle kampnda onun hayatn kurtard srada birbirlerine o kadar yaklamlard ki Anvar onun bir ey sakladn hemen anlyordu. Gen adam iinde bir huzursuzluun bymekte olduunu hissetti. Aurian neden o gece birbirlerinden ayrldktan sonra neler olduunu anlatmyordu? Onu o zmrtten kuleye eken ey neydi? Duvara yasland srada kapnn aldn sylemiti ama Anvar kendisi de ayn eyi yapt iin bunun yalan olduunu biliyordu. Gen adam iinde doan kukularla savamaya alt. Saklamaya alt ey neydi? "Sonra ejderha, klcn benim iin yaplm olduunu kantladm syledi." Aurian'm szleri Anvar' dald celerden uzaklatrd. "imdi Kl sende mi?" Byc ban iki yana sallad. "Bir yere saklanm. Ejder- ha-halk onu dnyann dna gtrmeleri iin Perilerefwelferile
v

unu ka- df'so"-, mi. Eer khinlerin kehaneti doruysa, ktlkler Perilerin

kulana gittii zaman klc geri vereceklermi. Ejderha onu bulmam ve onu koruyan tuzaklar amam gerektiini syledi. Pazarln kendilerine

den ksmn yerine getirmeleri 680 iin Perilere de bir dl vaat edilmi. Kl bu dnyaya getirildiinde beni kendine doru ekecelcmi." Aurian szlerini bitirince ortala bir sessizlik kt. Btn gzler gen kadnn stne evrilmiti. Aurian dudan srp baklarn kard. Anvar, "Peki ya hikyendeki eksik kalan yerler?" dedi. "O kuleye nasl girebildin? Ondan da nce, yle bir yer olduunu nereden biliyordun? Eer bu ejderha varsa, u anda nerede? Ve, en nemlisi, ne yaptn da btn kent yok oldu?" "Bana yalanc olduumu mu sylemek istiyorsun?" Aurian sesi tehlikeli bir ekilde alakt. Anvar, gen kadnn yznde yaralanmlm ve hayal krklnn izlerini grd. Ona kar krc davranyordu, belki de hakszlk ediyordu ama gerei renmeliydi. Aurian'm elindeki asa ok glyd ve tpk Kazann Miathan'm kiiliini bozmas gibi, bu asann gc de Aurian'm iyi zelliklerini yok edebilir, onu kirletebilirdi. Bu aklna gelince, birden tekilerin bu konumaya tank olduklarn hatrlad. By gc hakkndaki btn bu konumalardan duyduu korkuyla Eliizar'n rengi atmt. Anvar, Byc-halkm, meselelerini kendi aralarnda halletme konusundaki ok eski bir geleneklerini hatrlad. Bu konu, Aurian'la kendisi arasnda zmlenmeliydi. Aurian'a alak sesle ve kendi dillerinde, "Seninle konumamz gerek," dedi. Ama syledikleri gl nal seslerinin arasnda kaybolmutu. Anvar dnp baktnda, yzn peeyle kapatm, tek bana bir atlnn maarann azndan ieri girdiini grd. Kapnn giriine arpmamak iin ban emiti. Onunla birlikte ieri giren esinti, mealelerin ateini titretti ve ttmesine neden oldu. Eliizar sevinle, "Yazour!" diye bard rd. V

Hepsi gen subayn etrafn aldlar. Her eyi unutmular, hep bir azdan konuuyorlard. Yazour beraberinde getirdii atlarn dizginlerini zerek onlar serbest brakt. Susam atlar Dhiammara'ya alklard ve hemen rampadan geerek, zer- 681 lerindeki yklerle birlikte, yukardaki havuzun bana gidip su imeye koyuldular. Nereni, dierlerini, yorgun olan Yazour'u rahat brakmaya ikna etti. Gen adam atein bana oturdu. Herkes, yzlerinde binlerce soru ile yine evresini ald. "Gryorum ki kayp Leydimiz de dahil, hepiniz buradasnz. Anlalan sizin iin sakladm yiyecekleri de bulmusunuz. yi ama.... bu kim?" Yazour merakl gzlerle Kuzgun'a bakt. Gen kadn utanga utanga ona glmsedi.

Eliizar neeyle gld. Besbelli ki yanlarnda bir savann daha olmas onu ok rahatlatmt. Yazour'a, "Bahsi kazandm" dedi. "Gryorsun deil mi, Kanatl-halk gerekten yayormu*. " "Gerekten de yle... Ama Eliizar, bana stelik de bu kadar gzel olduklarn syleseydin, onlar aramak iin dalara hemen trmanrdm!" Kuzgun, kpkrmz olup nne bakt. Anvar, btn skntl dncelerine ramen glmekten kendini alamad. Yazour, "Keke daha nce gelebilseydim," dedi. "Ama verilmi bir sadakat yeminim vard.. " Ban zgn zgn sallad. "Alnmas ok zor bir karard. Ama Khisal'm davran midemi bulandrmt ve en sonunda artk dayanamayacama karar verdim. Buraya, sizi bulmaya geri geleceimi biliyordum. Onlar terk ederken nbetiye beni grmemesini syledim. Ama Harihn'in gazabndan onu korumak iin de bana bir eyle vurup baylttm ve olabildiince hzl bir ekilde buraya geri dndm." Aurian endieyle, "Prens seni takip etmi olabilir mi?" di-

W ye sordu. Yazour hayr anlamna ban sallad. Yz birden ciddi

lemii. "Harihn o kadar aptal deil. O ilk nce kendini kurtarmaya bakacaktr. Aslnda hepimiz ciddi bir tehlike ile kar karyayz, Leydim. Hava mevsime hi uygun olmayan bir 6 8 2 ekilde deiti. Yarn akam ker kmez buray terk etmeli ve l mmkn olduunca hzla gemeliyiz. Bizi zor bir yolculuk bekliyor. Donanmmz ok yetersiz. Yanma ok az ey alabildim. Hayatta kalmak istiyorsak elimizi abuk tutmalyz. Her an kum frtnalarna yakalanabiliriz ve eer biz emin bir yere ulamadan gelirse..." Bu Eliseth'in ii olmalyd. Anvar yumruklarn hrsla skt. Aurian' yok etmeye alrken masum insanlarn canlarndan olmas Byc-halkm umurunda bile deildi. Bu gerek, Anvar'm Aurian hakkndaki kayglarn daha da artryordu. Elinde bu kadar gl bir silah varken Aurian neler yapabilecek bir hale gelecekti? Yan gzle ona bakt. Yazour'la planlar yapmakla meguld. Aralarndaki o sarslmaz gven ilikisine ne olmutu? Aurian ona neden yalan sylemiti? Yazour'un dnnn heyecan iinde Anvar onunla konuma olanam bulamad. Ama en sonunda afak sktnde, gece yolculuuna hazrlanmak iin herkes uykuya ekildi. Aurian btn gece ondan uzak durmaya dikkat etmiti. imdi de onun yanna deil, grubun br ucunda, Shia'nn yanna yatmt. Anvar onun yanndaki varln zlediini hissetti

ve kendi kendine lanetler okudu. Uyank kalp herkes uyuduktan sonra onun yanma giderek anlatt hikyedeki elikilerin nedenini sormak istemesine ramen, gz kapaklar kendiliinden dt ve ok gemeden derin bir uykuya dalmt. inden sanki bir ey Anvar' drtm gibi gen adam uyand. Maarann azndan ieri giren k, hl gn ortasnda olduklarn gsteriyordu ama bir sknt onu ekip uykudan karmt. Gzlerini ap doruldu. Aurian yoktu. Ama ok uzakta olmadn az sonra anlayacakt. Anwaronu havuzun banda hkrklarla sarslrken buldu. Terk edilmi 0

kk bir ocuk gibi yumruunu azna gtrm iini eke eke alyordu. Onun iin duyduu kayg ve efkat birden ylesine tm benliini kaplad ki Aurian nasl birisi olursa olsun, rktc yeni gc ile ne yaparsa yapsn Anvar onu sev- 6 8 3 meye devam edeceini anlad. Aurian kendi mutsuzluunda o kadar kaybolmutu ki Anvar'm yanma gelip oturmasna herhangi bir tepki gstermedi. Gen adam, onu nasl teselli edeceini bilemeden, "Alama," dedi. "Her ey yolunda. Ben yanndaym." "Yanmda olsan ne olur, olmasan ne olur? Benim bir yalanc olduumu dnyorsun!" Anvar, Aurian'm sesindeki zehirli tondan irkildi. Gen kadnn ne kadar derinden yaralandn anlayarak, mmkn olduunca sakin konumaya alt. "Bu durumda senin hakknda ilk defa yanlm olmayacam. Seni tandmdan beri beni ka defa yanlttn zaten." Aurian ona yle yalvaran bir bakla bakt ki Anvar yrei parampara oldu, gen kadn kollarna almak istedi ama Auri- an onu itti. "Ejderha," diye titrek bir sesle sze balad. "Ejderhaya ne olduunu renmek istemitin. ld. Kenti yerle bir ederken onu da ben ldrdm." Anvar tam soru soracakken kendini tuttu. Bir defa konumaya baladna gre gen kadnn szn kesmemeliydi. Aurian sesini kontrol altnda tutmaya alyordu. "O ehir, Anvar, aslnda yoktu. Grdmz, yaadmz ey ok uzaklarda kalm bir gemiti. Ejderha-halk Dhiammara'y terk ederken kenti de yok etmiler ama ayn zamanda tam ykm annda zaman durdurarak onu bir anlamda zaman iine ye kahapsetmilerdi. Ta ki Klc kullanacak olan kii gelinceye dar... O, yani ben geldiimde ise, by bozuldu ve her ey yerle bir oldu." Gen kadnn sesi bir hkrkla kesildi. "Ejderhaya yardm etmek istedim. Onu tekrar zamann iine al vS

mak istedim ama bana izin vermedi. Geride kalmay setiini syledi. Ben geldiime gre artk grevini tamamlam oluyordu." Bir damla gzya yanandan aaya yuvarland. 6 8 4 "Hi de sevimli biri deildi, Anvar... Alabildiine kendini beenmi, hilekr, abuk tepesi atan biriydi ama... ylesine gzel ve akllyd ki. Mzik ve kla konuuyordu! yle uzun yllar beklemiti ki!... Bilebildiimiz kadaryla trnn son temsilcisiydi ve btn bunlar benim yzmden oldu!" Auri- an, yzn elleriyle rtp tekrar alamaya balad. "Ona ismini bile soramadm." Anvar, "Alama," diyerek Bycnn salarn okad. O zgn olduu iin zlyordu ama bir yandan da iinin rahatladn hissediyordu. Cesaret, gzellik ve fedakrln lm iin alayan bu kadn, nasl kt bir insana dnebilirdi ki? "Senin suun deildi," diye onu teselli etmeye alt. "Onun bekledii kii olmay sen semedin. Sen sadece senin iin, hepimiz iin nceden izilmi bir yoldan yrdn. Ejderha haklyd, Aurian. Bundan yzyllarca nce lmt. Senin grdn bir lnn hayaletiydi, hayaletler ehrinde yaayan bir hayalet..." Aurian'm gzleri iri iri alm, elini azna gtrm aknlkla ona bakyordu. "Sen bunu nereden anladn?" "Neyi nereden anladm, bilmiyorum, sen bana anlatmak ister misin?" "Anlatmayacam! Yine bana inanmazsn!" "Bak, ltfen, yanldm..." Aurian eliyle onu susturdu. "u anda elimizin altnda olan bu byk g... gerekten kayglanmakta haklsn. Gerekten de tpk Miathan gibi ktln tuzana dme tehlikesi diye bir ey var. ikimiz de srekli olarak bu bakmdan birbirimize gz kulak olmalyz. Bu nedenle sana her eyi anlatmalydm. Ama yapamadm ite... Yaadm ey ok canm ya

kyordu. Ama..." Zor duyulur titrek bir sesle Forral'm haya- letiyle karlamasn ve onun kendisini nasl yeil kuleye gtrdn anlatt. Anvar aresizlikle derin bir sessizlie gmld. Forral'm 6 8 5 hayaleti onlar takip ediyordu, onlar gzlyordu... rperdi. Bunu kabul etmek istemiyordu. Buna inanmak istemiyordu. Zorlukla konuabildi. "Aurian... beni affet ama bunu hayal etmediine emin misin?" "Bunu nasl uy durabilirim ki? Beni o kuleye gtren For- ral'd. Baka trl o yapy bu kadar abuk nasl bulabilirdim? Bana inanmayacan biliyordum!"

"Sana inanyorum. Senden kukulandm iin de ok zgnm." Gen adam zorlukla yutkundu. "Keke seni bunu bana anlatmaya zorlamasaydm. Mesele sadece bu. Beni korkutuyor, Aurian." "Forral' grdm gece sana sylediklerim iin de..." Aurian baklarn Anvar'dan kard, bir yandan da battaniyenin ucuyla oynuyordu. "Onun bu konuyla hibir ilgisi yok." "Anvar," Aurian kararl bir ekilde onun szn kesti. "O gece iin senden zr dilemem gerekiyor. O korkun olayda hepimizin pay vard. Senin de benim de hatta kabul etmek ok zor gelse de Forral'm da pay vard. nan bana seni gerekten Forral'm lmnden sorumlu tutmuyorum. O da tutmuyor. imdi artk bunu da biliyorum. Sen baka ne yapabilirdin ki? Babyc ile tek bana savaamazdm. Forral'm gsterdii tepki, Miathan'm ona verdii cevap, bunlarn hibiri senin suun deildi. Sen yalnzca yardm etmeye yordun." Anvar i ekti. "Keke o gece yaptm ey iin ben de kendimi bu kadar kolaylkla aklayabilsem." "Benimle onun iin mi geldin? Vicdan azabn dindi el iin mi?" Aurian'm sesi bu defa bak gibi keskindi. V Anvar parmaklarn salarnn arasndan geirdi. Aslnda konumaya devam etmek istemiyordu ama sorusuna cevap vermek zorundayd, "ilk bata, evet, yleydi. Sululuk duy- 6 8 6 gusu ve ak konumak gerekirse korkuydu neden. Sonra beni kle kampnda lmden kurtardn. Kendi kendime artk seninle birlikte olmamn nedeninin minnet ve sadakat olduunu syleyip durdum." Anvar, gzlerini kaldrp Aurian'n gzlerinin iine bakt. "Ama yanlyordum. Gerek uydu ki seninle birlikte olmaktan, sana ve ocuuna sahip kmaktan baka hibir ey istemiyordum." "ocuk mu?" Bu sorunun iinde yzlerce baka soru gizliydi. "ocuk benim iin nemli, nk Forral'a kar kendimi borlu hissediyorum ve nk... ayrca ocukla aramzda bir ba olduunu hissediyorum. Tpk benim gibi, o da yar lml, yar Byc. Ne tam lml, ne tam Byc. Bunun nasl bir ey olduunu ben biliyorum, Aurian. Belki bedenen benim ocuum deil ama kalben benim ocuum, annesi iin hissettiklerim bir yana... " Aurian ona merakla bakt. "Byle hissettiini hi bilmiyordum. Meseleye hi bu adan bakmamtm." "Yani, byle hissetmeme izin veriyor musun?" Anvar nefesini tuttu. Aurian bayla onaylad. "Nasl izin vermem ki? Hem, yaknda by gcm bir sre iin kaybedeceime gre sana ihtiyacm olacan, her ikimizin de sana ihtiya duyacan sylemekten utanmyorum." En sonunda, bunlar syledikten sonra Aurian glmsedi. Anvar onu

pmemek iin kendini zor tuttu. Bu ok zel an bozmak istemiyordu. Onun yerine onu kollarna ald, salarn okad. Sesindeki duygu ykn, Sorunumuzu hallettiimize gre artk uyuyabiliriz. Akaakac bir tonla gizlemeye alt. "Sorunumuzu hallettiimize g mn kmesine az kald."

cP Anvar gne batarken uyand. Aurian kollarnda uyuyordu. Uyurken, asann grkemli snm gibiydi ve gen kadn savunmasz, krlgan ve alabildiine insan grnyordu. nce battaniyenin altndan bymeye balayan karnnn kabarkl 687 belli oluyordu. Anvar'n iinden gen kadna ve bebeine kar ok gl bir efkat kabard. Kestiinden bu yana bir trl kontrol altna alamad salarnn asi bukleleri yzne dklm, nefes aldka hafif hafif hareket ediyordu. Anvar glmsedi. Alev rengi kzl salarnn belinden aaya dkld gnleri hatrlad. Forral'n ld gece onlar uzun uzun fralamaktan ne kadar byk bir zevk almt! Onu ta o zamandan bu yana seviyordu. Ama o zaman kendi kendine bunu itiraf edememiti. Nasl edebilirdi ki o zaman onun hizmetisiy- di. imdi itiraf etmeye nasl cesaret edebiliyordu? Aurian onu hibir zaman sevemeyecekti. Aralarnda ok fazla engel vard. Gemiin anlar, Forral'm bir mr boyu onlar izleyecek hayali... Eer o gece onun yanma gitmemi olsayd, u an yayor olabilirdi. Aurian ne kadar onu sula- madn sylese de btn bu olanlardan sonra onu nasl sevebilirdi? Uyuyan Aurian' seyrederken, o an kararm verdi. Aurian'a hl borcu vard. Forral'm hayatna karlk ona bir can borluydu. Kendi hayat pahasna bile olsa, bu borcu demeliydi. Bir gn bu borcu demenin yolunu bulacakt. Anvar uzand, sanki ona dokunarak kendi kendine ettii yemini mhrleyecekmi gibi, hafife yzne dklen salarn geriye doru itti. Ama bu dokunula gen kadn kprdad ve gzlerini at. Topran Asas bir defa daha ldamaya balaynca Anvar sanki yanm gibi elini ekti. Ama daha imdiden gen kadn o gc kontrol etmeyi reniyordu.Nitekim Aurian onu bastrmaya altnda parlak k, giderek hafifledi. Aurian derin bir nefes ald. "Sabah m oldu?" diye uykulu uykulu mrldand. Anvar maarann azna doru bakt. y w

Keke byle srekli olarak yollara dyor olmasalard, keke onunla ba baa kalabilecek zamanlar olsayd. Ama byle bir lks u anda onlara gkteki ay kadar uzakt. "Tam tersine gece oluyor," dedi Anvar. "Dierlerini de uyandrmalyz. Gitme zaman geldi." Yolculuklarnn ondan sonraki blm gnler srd ve bunlar Aurian'n hayatnda hatrlad en kt gnlerdi. Kum frtnalarnn yaklamakta olduunu bildiinden, Yazour onlar ve atlar, acele etmeleri iin dayankllklarnn son snrna kadar zorluyordu. Aurian, Kuzgun'a haset ediyordu. Gen kz nden uarak gitmi, vahalardan geerek ln br ucuna ulam, onlar bekliyordu. Yazour onlara adr getiremedii iin gndzleri, kzgn gnein altnda ellerindeki battaniyelerle derme atma barnaklar oluturarak altna giriyorlar, kendilerininkiyle birlikte atlarn gzlerini de kr edici ktan korunmak iin bezlerle kapatyorlard. Yk tayacak hayvanlar olmadndan yanlarna ok az su ve yiyecek alabilmilerdi. Bu yzden hepsi de ok a ve susuzdu. Hepsinden en kts, korkun scaklard. Yolculuklarnn daha nceki blmnde geceleri kan serinletici rzgr, mevsimdeki deiiklik nedeniyle imdi yoktu. l imdi dev bir firma dnmt. Her gece, gndzden depolanan scak, yerden dalgalar halinde ykseliyor, onlar kavuruyor, havaya boucu bir ekilde younlatryordu. Atlarn derileri youn terle koyulamt; bulut halinde havalanan toz nedeniyle zor nefes alyorlar, hzl hzl inip kalkan gslerinden sla benzer sesler kyordu. nsanlar ise tere batp km gibiydiler. Ba rtlerinin altndan szlen ter gzlerine doluyor, elbiselerini vcutlarna yaptryor, onlar iin hayati nemdeki vcut nemini alp gtryordu. Dalara uygun kaim tyl postuyla Shia en kt durumdayd. Hi deilse dierleri atlarnn stndeydiler. O ise en T vcP

arkadan yrmek zorundayd. Doas, ksa mesafedeki hzl koulara uygun olduundan bu kzgn kumlar zerindeki yava, bitmez tkenmez yry dayanma gcnn inanlmaz zorluyordu. Btn yorgunluuna ve susuzluuna ek olarak, 6 8 9 kzgn kumlarn srtnmesi sonucunda peneleri su toplayp yara olmutu. En sonunda hayvan arkasnda kanl izler brakarak yrr hale gelmiti. Her eye ramen yrmeye devam etmesinin tek nedeni, Aurian'a olan derin sevgisiydi. Aurian kendisi iin saklamas gereken enerjisini her gn, Shia'nn yaralarn iyiletirmeye harcyor, onu zorlukla ayakta tutan yaam gcn kediyle paylayordu. Anvar, zaman getike daha da byk bir endieyle bunu izliyor, ifa gc olmad iin onlara hibir yarar dokunamyordu.

Zaman getike Aurian giderek daha ktleiyordu. l geileri zamana kar bir yart ve Aurian bu yar kaybetmekte olduunu biliyordu. Hamilelii ilerledike vcudu geniliyor, ata binmek onu gittike daha ok yoruyordu. Topran Asasnn varlna ramen, zayflamakta olan glerine fazla yklenmekte olduunun da farkndayd. Bu nedenle gc giderek daha etkisizleiyordu. ok yaknda tamamen yok olacakt. Bunu ne zaman dnse, iini mthi bir panik dalgas kaplyordu. O zaman Shia'ya nasl yardm edebilecekti? Kendisini ve ocuunu nasl koruyabilecekti? Babycnn ve su orta Eliseth'm ktlklerinden arkadalarn nasl koruyabilecekti? En kts, l yasalarna gre Shia'y terk etmeleri gerekiyordu. Durumun daha da ktletii gnlerde, Shia'nm kendisi bunun iin onlara yalvarmt. Uzaklardan bakan, donuk- lam gzleriyle Anvar'la Aurian'a onu brakp gitmeleri ya da bu ikenceye son vermeleri iin yalvarmt. Aurian dilerini skm, Anvar'a alev alev gzlerle bakarak, Shia'nm bu istei ni tekilere sylemeyeceine dair kendisine sz verdirmi ti. o W

Ama herkes zaten bunu dnyordu. Aurian bunu Nere- ni'nin gzlerine dolan yalardan, Eliizar ile Yazour'un ondan kard gzlerinden anlayabiliyordu. Hatta bir g abidesi 6 9 0 olan Bohan bile tedirgin grnyordu. En sonunda yannda, onu destekleyecek bir tek Anvar kalacakt. Hatta o bile, imdiye kadar bu konuda onu hi zorlamam olsa bile, onun ve bebeinin sal iin duyduu kayg nedeniyle en sonunda dnmek bile istemedii eye karar vermek zorunda kalacakt. Aurian'n btn yapabildii gcn sonuna kadar, acmaszca harcamak, dierlerine kar koymak ve Shia'y ne yapp edip yolculuun sonuna kadar ayakta tutmaya almakt. l gemeye daha birka gnleri kalmt ki balarna en kt ey geldi. Aurian en sonunda scaa ve yorgunlua yenik dt. Dierleri, scak iklime alk olduklar iin ykselen sya tahamml edebiliyorlard. Anvar, o korkun klelik gnlerinde direncini artrmt. Ama Aurian ilk nce arenada zenli bir bakma tabi tutulduu srede, sonra da Harihn'in saraynn serin konforunda srekli martlmt. Buna ramen, eer gcn kendine hi acmadan harcamyor olsayd, daha dayanabilirdi. Ama her gn durumu daha da ktleti, sonunda Yazour'un scak arpmas olarak adlandrd hastala yakaland. Giysileri terden vcuduna yapm olmasna ramen, gen kadn zangr zangr titriyordu. akaklar zonkluyor, ba dnyor ve midesi

bulanyordu. Hibir ey yiyemiyordu. Kendi kendini iyiletirecek gc de kalmamt. Btn yapabildii, eyerin kenarna sk sk tutunarak atnn stnde kalmay baarmakt. En son vahaya ulatklarnda atndan onu Anvar indirmek zorunda kald. stelik o bunun farknda bile deildi. Anvar onu yavaa yere yatrrken tam kendini baygnln kollarna brakacakt ki beyninde zayf, amas bir yardm lnn dolamasyla gzlerini at. "Shia!" diye fsldad. "Shia nerede?" (P

Anvar'm Yazour'u gidip Shia'y aramaya ikna etmesi kolay olmad. Aurian yle lgn gibi rpnd ve srar etti ki Ya- zour sonunda Shia'y aramaya kmay kabul etti. Bir saat kadar sonra dndnde Shia, Yazour'un yalpalayarak yryen 6 91 korkmu atnn srtnda yanlamasna yatyordu. Bu arada Nereni Aurian'm ateler iinde yanan vcudunu, vahann serin suyuna batrd sngerle serinletmeye koyulmutu. Bohan da ona su getirmiti. Aurian suyu yudum yudum imeye alt. Anvar bir aa bir yukar yryor, Aurian'a yardm edemedii iin, onun iin endie edip Shia'y unuttuu iin kendi kendine lanetler okuyordu. Shia'y attan indiren Bohan'nm yardmna kotu, onu Aurian'm yanma yatrd, hareketsizle- mi ve kumdan sertlemi bam okad. Hayvann gs belli belirsiz inip kalkyordu. Bir sre sonra Shia gzlerini at. nceden vahi prltlar saan gzleri imdi donuk donuk bakyordu. Dnceleri Anvar'm beyninde karmakark, zayf, dalmakta olan bir duman gibi dolayordu. Shia, "Hoa kal," diyordu. Anvar hayvann kanayan penelerini ellerinin arama ald. iinde snmekte olan hayat ateinin zayfladn, kalp atlarnn yavaladn hissedebiliyordu. "Hoa kal, dostum," diye fsldad. "Lanet olsun, sizin hoa katnza!" Aurian'm sesi, Anvar'm kederli dncelerine bir kam gibi indi. Dndnde Aurian yatt yerde dorulmu, gzleri kederle parlyor, solgun yznden kararllk okunuyordu. Anvar'm onu durdurmasna frsat kalmadan Shia'ya uzand, geri dnlmez bir ekilde ruhunu onun ruhuyla birletirdi. Gen kadn, Shia'yla btnleme ve kendi yaam gcn onunla paylamaya alrken, bir eit transa gemi ve kendi bedeni zerindeki denetimini kaybetmiti. Yana doru devrilirken Anvar kotu, onu yakalad. aresiz ve umutsuz bir ekilde onu smsk tuttu ama ona ulaamyordu. Yreinin

acyla kasldn hissetti. Onun ne yapmak istediini anlamt. Tpk kle kampnda kendisine yapt gibi ona lmn kucandan ekip almak, geri getirmek istiyordu. Ama 692 bu defa ok zayf, bitkin ve hastayd. Bu kadar zorlu bir mcadeleye gc yoktu. imdi tersine Shia onu, kendisiyle birlikte lme gtryordu ve Aurian'm bunu durduracak gc yoktu. "Anvar!" Uzaklardan gelen bir ses belli belirsiz bilincine ulat. Bir el omuzlarndan onu tutmu sarsyordu. Batda ufkun gn nn son kalntlaryla solmakta olduunu grp ard. O kadar olmu muydu? Birden iini bir korku kaplad ama sonra kaslm ve aryan kollarnda tuttuu bedenin nefes almakta olduunu fark etti. Shia'nm kaburgalar da belli belirsiz inip kalkyordu. Demek hl yayorlard, Aurian hl mcadele ediyordu. Yazour Anvar'm omuzlarn brakt. Shia, Aurian ve kendisinin stne gerilmi battaniyeden oluan barnan giriinde melerek oturdu. "Btn tanrlar akna, beni ok korkuttun! Sizi tmden kaybettiimizi sandm!" Yazour'un yznden rahatlama, kayg ve kzgnlk karm duygular okunuyordu. "Ne oldu, Anvar? Ne yapabiliriz? u gkyzn gryor musun? Frtna her an gelebilir." Gen adam bat ynnde gkyzn gsterdi. Ha- va bulutlanmt ve turuncu renkli imekler akyordu. Anvar'm sesi kurumu boazndan glkle kt ama syledii szler kendi kulana bile tuhaf bir ekilde sakin geldi. "Aurian, Shia'ya kenetlenmi durumda. Onlar kaldramayz. Bizi brakp yolunuza devam etmelisiniz, Yazour. Dierlerini al ve git. Gvenli bir yere ulancaya kadar elinizden geleni yapn. Kendi cannz kurtarn." "Sen de bizimle birlikte gelebilecek misin?" Yazour'un sesi glkle duyulabilmiti. Anvar hibir umudun olmadn biliyordu. Aurian'a da Shia'ya da hibir yardm dokunamayacakt. Daha imdiden l gibiydiler. Yaplacak en mantkl ey onlarla birlikte gitmek, hem kendi hayatn kurtarmak, hem de Topran Asa- s'na sahip kmak, bylece Aurian'm adna mcadeleyi srdrmekti. En doru eyin bu olduunu biliyordu. Hatta Au- 6 9 3 rian'n da byle yapmasn isteyeceini biliyordu. Ama dnp Aurian'm hareketsiz yatan bedenine baktnda, Dhiammara'da madeni rmcee benzer yaratn onu ldrdn sand andaki korkun acsn hatrlad. Tnelde kaya zerine derken, onun acsn yaamaktansa onunla birlikte lmek iin nasl ileriye doru atldn hatrlad. Aurian'm gsnn belli belirsiz inip kalkmakta olduunu grebiliyordu. Anvar, onun ne kadar gl bir iradeye sahip olduunu herkesten daha iyi biliyordu. Henz daha hayattayken onu nasl brakp gi-

debilirdi? Yabanc bir lkenin llerinde onu brakp gittikten sonra hayatnn geri kalann nasl yaabilirdi? Anvar, Yazour'a bakt ve bam hayr diye sallad. "Samalama," dedi. RUHLARIN KUYUSU Kap eskiydi, hava artlarnn ypratt tahtas ta gibi grilemi ve arlam, zerindeki zamann soldurduu oymalar yllarn arlyla kararmt. Anvar ona elini srdnde, belirsiz ekiller ve birbirinin iinden geen desenler zerine atladlar. Bu ekiller, parmaklarndan czrdayarak srayp elini yanan bir mealeye eviren Byc-- mm iinde belirginleiyordu. Anvar, alev alev etinin arasndan parlayan kendi kemiklerinin grnts karsnda midesinin bulandm hissetti ama herhangi bir scaklk ya da ac hissetmiyordu. Kap sessizce ald, o da teki tarafa admn att. Elini kapdan ektiinde elindeki k snp evresini glgeli bir karanlkla rtt. Titrek gri bir sis, etrafn sarp grn bir perde gibi kapatt. Sonra yine bu sis, kukuletal gri bir pelerinin izgilerini belirsizi etirdii kamburu km bir ahs gstermek zere bir perde gibi araland. Bu kii, elindeki asaya, kocadm dndrecek bir biimde dayanmt. teki elindeki siper- likli fener, bir yolun zerindeki parlak, beyaz ve slak akl talarna tek ve gm renginde bir k tutuyordu. Grnt O anda, ihtiyar adam Anvar'a, sanki onu hep tamyormua- sma tandk grnmeye balad, oysa hayat boyunca ne onu, ne de ona benzeyen birisini hi tanmamt. Hatta rpererek, artk hibir ey hatrlamadn fark etti. Kalarn att. Buraya nasl gelmiti? Nereden gelmiti? ihtiyar adam, Anvar'm kark dncelerini anlamasma glmseyip bayla kendisini takip etmesi iin iaret etti. Yol, nce bir toprak ynnn iine oyulmu dar ve yksek kenarl bir yoldan geti. Dallar yerlere sarkan aalar bir tnel oluturarak yolu glgeliyorlard, her iki taraftaki yksek yamalar, yuvarlanm yosunlu kaya paralaryla ve tyl, yeil ereltiotu demetleriyle doluydu. Hava nemle yumuamt ve ryen yapraklarn, yaban sarmsann ve slak yeilliklerin kokusuyla doluydu. Anvar derin nefesler ald ve gsndeki gerilimin gevediini hissetti. Kavurucu lden sonra, nemli ve ho kokulu hava, ne kadar rahatlatcyd... l! Anvar kayp giden hafzasn yakalayabilmek iin bir an durdu. ldeydi... ihtiyar adam bayla bir uyar yaparak Anvar'm kolunu tuttu. Bedenindeki gerilim acil bir durum olduunu gsteriyordu. Acele et diyor gibiydi. Dncelere dalacak zaman yok. Admlarn geniletip Anvar' brakt, fenerinin soluk , sisli afakta abucak kayboldu. Bu tuhaf, lmcl yerde, tek rehberini kaybetme dncesi karsnda panie kaplan Anvar, ona yetimek iin acele etti. Neredeyse Anvar'm nefesini kesecek kadar ani bir ekilde, dar yol bir vadiye ald, insann zerine yapan kasvet dalm, yerini ayaklarnn

altnda dnenen topran ipeksi ve gm rengi iine brakmt; bu nem, kendisinin ve rehberinin sessiz admlaryla yer deitiriyordu. Ayaklarnn altndaki topraa ksa bir bak atan Anvar, yolun kaybolduunu, ksa ve taze imenlerin oluturduu bir halnn zerinde yrdn fark etti. Bamm zerinde milyonlarca yldz kadife C 0 geceyi aydnlatyorlard ve her iki tarafla: ca tepelerin y

uvarW lak kvrmlar ykseliyor, yldzla dolu gklerin nnde karanlk ynlar gibi birbirlerine omuz veriyorlard. Sessizlik, sisle rtl vadinin etrafna elle tutulur bir by rmekteydi, ge- 696 mise ait hi bir ans ve gelecee ait hibir dncesi olmayan Anvar, elinde fener tayan kambur ve pelerinli ahs takip ediyordu; sanki bu takip iin domutu. Koru, sanki bir ryadan kp vcut bulmu gibi, karanln iinde belirdi; Anvar'a rktc biimde tandk geliyordu ama o bu tuhaf, dnyann dnda gibi duran yere muhakkak ki daha nce hi ayak basmamt. Kadim aalar yn, sanki bir srr saklar gibi, sanki sonsuz gecenin iinde birbirlerine srlar fsldarm gibi, birbirlerinin stne eiliyorlard. l dncesi bir an iin tekrar Anvar'n zihninde parlad. nndeki sahne bulanp dalgalanmaya balad, sanki aalarn dncelerinden oluan, dipsiz ve salam bir kuyuya bir ta atmt; bu Anvar' ok korkuttu. Elini kaldrdnda onun buharlatn, varln kaybettiini grd, aalarn karanlk, iskelete benzer izgileri, solan etinin iinden net bir biimde seilebiliyordu. htiyar adam serte dnp uyarr gibi tslad; bu Anvar'm ondan ktn duyduu ilk sesti. Nefesi yznn nnde bir bulut gibiydi, aaran, al gibi sakallarn, gm lambann nda yldzlar gibi parlayan damlacklarla sslyordu. Grntnn uygunsuzluu, Anvar'n dikkatini datp bulunduu tuhaf yer ve na ynelik inat dncelerini younlatrmasna yol at. Neyse ki nndeki sahne sabidendi, eti tekrar katlat. Rahatlamt. htiyar adam aala dnp defa hafife eildi.k Sanki aalar onlar kabul edip gemelerine izin vermek zere geri ekilmiler gibi aarm ktklerin arasndan nlerine bir yol ald. arm ama hibir

biimde korkmam olan Anvar, koruluun ortasna doru, canl aalarn arasndan rehberini izledi.

Aalarn oluturduu dairenin merkezinde, yumuak, yosunlu tepelerin evreledii bir havuz vard; buras bu byl yerin tam rahmiydi. zerinde kendisini koruyan dallar sarkmasna ramen karanlk, kprtsz yzeyini tek bir yap- 6 97 rak bile zedelemiyordu. Anvar tuhaf rehberini kenara kadar izledi, sonra ararak durdu ve aceleyle geri ekildi. Tahmin edilemeyecek kadar derin olan sular, stlerindeki dallar ve kendi yzn yanstacaklarna, yldzl bir sonsuzluu gsteriyorlard. Anvar'm ba dnmeye balad. Kalbi gsn delmek istercesine atyordu. Eer bu sulara derse, sonsuza kadar kamayacana inanyordu. ihtiyar adam acyla i ekti. Sonra Anvar' korkutarak rktc havuza sert bir iaret yapt ve nihayet konutu; sesi gece yarsnn souk rzgrlarnda dalgalanan mezarlk tozlar kadar kuru ve lyd. "lmn insafsz olmadn sanma. imdi pazarln ikinci ksm geliyor. Ama unutma, nc seferde her ey belli olacak." Bunu diyerek ortadan kayboldu. Anvar, her tarafa bakp kendi evresinde dnd ama iinden yaptnn mitsiz olduunu biliyordu. Rehberi gitmiti. Anlad tek ey havuza dnme konusundaki net emirdi, insann ban dndren kenara yaklamaktan korkarak, tereddt etti. Aalar, sanki onun isteksizliini sezmi gibi fkeyle titremeye baladlar, dnp kvrlmaya balayan dallar, aralarndan bir mrlt ykselirken tehlikeye dm, kemikli eller gibi ona doru uzandlar. Anvar aceleyle havuzun yanma dnd ve aalarn grlts snd. Havuza yaklatnda, cama benzeyen yzeyin karanlnda k huzmeleri yanp snmeye balad, Anvar gzlerini korumak zorunda kalmt. rpererek kenara yakla --- ----- 1 d - gvende hissediyorki yldzl evren, bir ba dndrc kap yere meldi, byle kendisini daha gven du. nnde bir kuyu vard. Sularn iinde k girdabnda dnyor ve onu kendi ba dnd srgasna ekmeye alyordu...

Anvar tehlikeli bir biimde havuzun zerine eildiini fark etti, burnu dnp duran yzeye deiyordu. Devriliyordu... insan hipnotize eden girdaptan kendini ekemedii iin 6 9 8 kydaki yosunlara parmaklarn batrp katlam kollarnn btn gcyle kendini geri ekmeye alt. Az

bulunur, parlak ve ate gibi bir nokta, derinliklerden yukar doru dnp duran beyazln ortasnda ykseldiinde gzlerini krptrd. Kvlcm byd, kendini paralad ve parlak bir ekil ve biim ald. Anvar'n boazndan bir lk ykseldi. Sulardan ykselen bir ekil onu ate gibi yanan kristal damlalardan oluan bir yamura tuttuunda, iddetle geriye srad. Auri- an, havuzun ortasnda, hiliin girdabna tekrar emilmemek iin btn gcyle mcadele edip debelenirken, aresiz bir ses Anvar'n adn seslendi. "Aurian!" Hafzas bu okla ve btn karmakhyla Anvar'a geri dnd. Vaha neredeydi? Ama bunu dnecek zaman yoktu. Aurian, kendisinden daha byk siyah bir yk yani Shia tarafndan aa ekiliyordu. Anvar; eer havuza girerse bunun hepsinin sonu olacan bir biimde anlamt. Elinden geldii kadar, uzanabilecei kadar uzaa uzand. Au- rian'nn rpnmalar bunu iyice gletiriyordu. Bir defa, iki defa onun elini kard; o da kendisi gibi l kyafetleri giymi gibi grnse de yakalayp tutabilecei hi bir taraf yoktu. Kendisini duymas iin dua ederek, "Elin!" diye seslendi, "Bana elini ver!" Aurian'mn Shia'y tutan elini deitirdiini, ona uzatt kolunun beyazln grd. Tehlikeli bir biimde ne eildi ve btn gcyle Aurian' tutmaya alt. Parmaklarnn onun bileini kavradn hissettiinde, geriye sratmaya alt. Aurian ve kedinin birbirine karan arlklar onu geri ekti, Anvar kaydn hissetti... Yere dmdz uzanp btn gcyle asld, kolu kopacak gibiydi, iki elini kullanabilseydi daha iyi olurdu tabii ama teki eli hl yumuak yosunlara ^ J . nSr

gmlyd. Bu Bycnn peinden havuza dmesini engelleyen tek eydi. ok derine kk salm bile olsa, Anvar onun ellerinin altnda ktn, koptuunu hissedebiliyordu... 699 Yosun tamamen paralanp Anvar' ne doru frlatrken bilinmedik bir yerden, bir el uzanp bir kartal penesi gibi bileini kavrad. Uzun, sivri trnaklar ince deriye saplanp kemik ve tendonu paralayarak onun acyla barmasna yol at ama Anvar Bycy tutmaktan vazgemiyordu. Pene hi aba harcamakszn, onu ve onunla birlikte Aurian' ve Shia'y havuzdan uzaklatrd. Onu braktnda bile Anvar, o korkun elin etini yakmasn hissedebiliyordu. Trnaklarn derin, hilal eklinde oyuklar at yerlerde derisi kanyordu. Anvar acyla dudan srp srtnn zerinde yuvarland; ban kaldrp yara bere izleriyle dolu o yz ve bir zamanlar

Babycnn korkun baklarnn bulunduu, yanm gz ukurlarn grdnde, kalbi buzdan bir top halini ald! Miathan siyahlara brnmt ve yz iren biimde bozulmutu. Bo gz ukurlarnn etrafndaki deri kararm, atlam ve iltihaplyd; krmz etini ve alttaki beyaz kafata- sm gsteriyordu. Her gz ukurunun karanlk boluunda, bir. sr yz olan birer deerli ta oturtulmutu. Mcevherler kh beyaz, kh krmz bir kla parlyor ve Babycnn kafatasma benzeyen yzne, dev bir bcein ruhsuz korkunluunu veriyordu. Ama Anvar'm kalbini korkuyla dolduran, her eyden ok, onun glmsemesi oldu. aknlktan dili tutulan Anvar, bu yz ve eytanlktan haz alan ifadesi karsnda fel olmu gibiydi. Bir el omzunu kavrad. Aurian ayaa kalkmak iin onu kullanyor, onu kendi arkasnda emniyete almaya alyordu. Gzleri nefretten gm rengini almt. Anvar onun*parmak- larnm hafife titremesinden, korktuunu anlyordu ama bu yznden belli olmuyordu. Anvar onun gsterdii cesaretten V Y

utanp ayaa kalkmaya alt ama Babyc parmaklaryla onu hakir gren bir hareket yapt. Billurumsu gzlerinde uursuz bir k parlad, sonra kurutucu bir karanlk Anvar'a 700 arpp onu nefes kesen bir strapla yere ykt. "Buna nasl cesaret edersin!" Aurian, Miathan'a kar geliyordu ve sesi topra yerinden oynatan bir frtna gibi kyordu. "Dnyalar Arasndaki Yerde by kullanmak yasaktr!" Babycnn zalim gl nlad. "Aptal! Bana Gramar- ye Kanunlarn okuyorsun; sana bildiklerini kim retti? Ben her eye cesaret ederim!" Bir peneye benzeyen kemikli elini uzatp Bycnn stne kam gibi bir siyahlk frlatt. Au- rian acyla haykrd ve iki bklm olup yere ykld. Gzleri gitmi olmasna ramen, Babycnn mcevherlerin gizemli bysn kullanarak grebildii akt. Bo baknn souk ve rktc prlts, Aurian ve Anvar' yalayp geip iren yznde aalayc bir dudak bkme belirdi. "Bu daha iyi," dedi. "Benim nmde, layk olduunuz gibi srnn!" Aurian dizlerinin zerine kalkp Miathan'm ayaklarna t- krd. "Senin nnde asla srnmem, pislik. Ama bir gn seni ldreceim, bu szm unutma."

Miathan tekrar gld. "Gerekten mi?" diye alay etti. "Bundan pheliyim; karnnda Forral'n piiyle elin kolun bal. Bana teslim olsaydn, ok daha iyi olurdu, kzm. Benim tarafmda, istediin kadar gce sahip olurdun. Bunun yerine hibir ey olmamay tercih ettin; karnnda yar-lm- l bir yaratkla sakatlanm aresiz bir kaak. Glerin olmadan bir dilenci kadn kadar yardma muhta halde olacaksn ve btn sokak orospular gibi, nnden geen her adamn seni almasna hazr olacaksn -bu pislik korkak pi de dahil olmak zere!" Anvar'a dnd, sesi fkeyle arplmt. "imdi istediini elde edeceksin yle mi? Onun gleri gitti An- var, senin de uzun sren bekleyiin bitti. Kim bilir belki de

houna bile gider; senin gibi lml pislikleri iine alp kendini kirletmekten zevk ald grlyor!" Miathan'nn sesi kurbanlarn esir edecek gteydi. Anvar nndeki aresiz Aurian'a bakt ve uzun zamandr bastrd 7 01 arzusunun hareketlendiini hissetti. Aurian'm nefesini tuttuunu duydu. Onun gzlerindeki korku ve ani phe Anvar' bir kl gibi deldi ve oyuna geldiklerini anlad. Babycye bakt, buz gibi bir alevle yanp tutuan fkesi zihnini temizledi. Dz bir sesle, "Ben lml deilim, Miathan," dedi. "bunu sen de biliyorsun. Benden aldn glerimi geri kazandm. Hem kendi arzularn bana mal etmene gerek yok. Leydim onu kimin kirletmek isteyip kimin korumaya altn gayet iyi biliyor. Aurian u anda gsz olabilir ama ona yaklarsan benimle ba etmen gerekecek." Ama Miathan'n elinde Kazan vard, Anvar'm szleri botu ve kendisi de bunu biliyordu. Yine de Aurian, onun korumasna muhta olma fikri karsnda bir an fkelenmi bile olsa, minnettar bir bakla ona bakt. Bu o kadar ona zg bir tepkiydi ki iinde bulunduklar tehlikeye ramen Anvar bunu fark etmiti. Miathan yapt eyin baarsz olmasna aldrmadan alayc bir kahkahayla kkredi. "Sen eskiden hayal ettiin gibi bir halk ozan olmalym sn. Daha imdiden beni gldryorsun. unu bilin ki," sesi birden sertleti. "Sizi Ruhlar Kuyusundan iimdeki iyilik yznden kurtarmadm." Aurian cevab yaptrd, "Dorudur, senin iinde iyilik yok ki!" "Kes sesini!" ileri uzatt eli, Aurian'nn yzne doru karanlktan olumu bir kam savurdu. Gen kadn sendeledi ama acdan lk atmamak iin dudan srd. sendeleIV - l\i

keden ldrm haldeydi; Miathan'n stne yrmeye alt ancak Babyc ufak bir hareketle onu dondurup bir e olmam gibi szlerine devam etti. "Eer sizin benim iin bir Daha nce soukkanlln muhafaza edebilen Anvar f- er sizin b T3 vo

tehdit oluturduunuzu dnseydim, burada yok olmanza izin verip kendimi bir sr dertten kurtarrdm." Ama ikinizle de iim bitmedi. Senin lmnn ksa ve acsz olmas be- 702 ni zer An var, sana gelince, tatlm," nsann iini donduran bir bakla Aurian'a dnd, "senin iin baka planlarm var. Tekrar canl halde birbirimizi grene kadar kaderinizin ne olacan dnerek zamannz deerlendirebilirsiniz ama imdilik elveda!" Babyc son szn sylerken sahne Anvar'n gzlerinin nnde dalgalanp zlmeye balad. Bann dnmesini durdurmak zere bir an iin gzlerini kapatt, tekrar atnda vahaya geri dnmt. Kum tepelerinin zerinden kt, kkrtl bir k yaylyordu, gne ufuktaki meum bulut ynlarn delmeye alyordu. Anvar uyumu olmalym, diye dnd. Tanrlar adna, bu nasl bir kbustu byle! Ama ayn anda Aurian da uyand ve onun gzlerindeki dehetle korku kendisininkine denkti. * Aurian Ruhlar Kuyusunda olup biteni aklayamyordu. Yapabildii en iyi tahmin, Anvar'n uyuduu ve endie iindeki ruhunun uyanan dnyann engellerini ap Aurian'a ulamak zere lmn alanna gemeyi baardyd. Ama Anvar'n Ruhlarn Oraksyla karlamas ve hayaletle pazarlkla ilgili sylediklerini ieren hikyesi onu uzun sre sessiz- letirdi. Bir biimde ok tandk bir hikyeydi bu... Taibeth'te Anvar' lmn penesinden ekip aldnda da Orak byle bir eyden bahsetmiti galiba? Bir hatrlayabilseydi... Hem Miathan nasl orada olabiliyordu? Aurian elindeki kuru et parasna bakp kalarm att. Kendisini ve Anvar' Babycye kar korumasz brakt iin duyduu sululuk ve midesini burkan korku itahn kapatmt. Miathan haklyd. En zayf zamanlarnda gcnn snrlarn

zorlamt, gc artk tamamen kaybolmu ve onu savunmasz brakmt. "Sana lanet olsun, Miathan!" diye mrldand. "Olabilecek en kt zamanda neden geri gelmek zorundayd ki?" Kfrederek kendisini rahatsz eden yiyecei frlatp att.

Anvar smaktan uzanp eti dt yerden kaldrd. Dikkatle tozunu silkeleyip tekrar onun eline verdi. "Akln bana topla, Aurian, yemek yemelisin," dedi. Byc tam kt bir cevap vermek zereyken, ona bakp sesindeki kesinlii fark edince, bir lokma daha yemek zere kendini zorlad. Anvar'm gzlerinin altnda siyah halkalar ve tozlu yznde, gerginlikten kaynaklanan izgiler vard. Miathan'la karlamak gvenli bir biimde geri dnmelerinin keyfini karmt ve en son istedikleri ey kavga etmekti. Hem hakkn yememeliydi, Anvar onu sulayacak tek bir kelime bile etmemiti. Aurian keke syleseydi, diye dnyordu, byle kendi kendimi sulamak daha kt oluyor. Yine de uyuyup gcn toplamaya alan Shia'ya bakt. Kedi olup biteni hi hatrlamyordu. Geri Ruhlar Kuyusunda ikisi de btn yaralarndan kurtulmulard. Byc baka ne yapabilirdim? diye dnd. yle davranmasaydm, Shia lrd. Shia'nm hayatnn karlnn ok yksek olmamas iin dua etti. "Yapman gerekeni yaptn." Anvar yumuak sesi, sanki aklndan geenleri okuyormu gibiydi, onun dncelerini bld. Aurian onun elini tuttu. "Bunun iin sana teekkr ederim. "Ama u anda yle byk bir belann ortasmdayz ki; frtna yaklayor, Miathan zincirlerinden boanm bir halde ve ben glerimi kaybettim..." Sesinin titremesini engelleye- miyordu. "Anvar, korkuyorum. By gcm olmadan ok aresizim. Miathan ona yaptm saldrdan sonra iyilemi, her ey olabilir." Aurian rperdi. "Ya Asa? Onun bizde olduunu bildiini sanmyorum ama eer renirse... Anvar be nim bedenimi ele geirip seni ldrmeye alt gemi kazasn hatrlyor musun?"

Anvar, onun konuyu byle deitirmesi karsnda ararak bayla onaylad. Aurian derin bir nefes ald, sylemek zorunda olduu ey 7 0 4 onu korkutuyordu. "Miathan artk iyiletiine gre, ya ayn eyi yine yaparsa? Anvar, eer Asann denetimini ele geirirse... " "Hayr!" Anvar onu szn kesti, "Byle syleme, Aurian." "Bunu konumalyz. Eer, ben, eer Miathan beni ele geirirse, beni ldrmek zorundasn, Anvar. Baka bir tercihin olamaz, tpk ayn ey sana olsa benim baka bir tercihimin olmayaca gibi." "Seni ldrmeyeceim. Bunu yapmayacam." Anvar'n sesi korkuyla ufalp bir fsltya dnt, "Yapamam." Aurian'n kalbi onun iin yerinden oynad ama gzn bile krpmadan ona bakt. "zr dilerim, akm. Ama yapmalsn. Eer Miathan Asay ele

geirirse bu her eyin sonu olur; o bizi ele geireceine lelim daha iyi. Ruhlar Kuyusunda sylediklerini duydun." Anvar onun son szlerini doru drst duyamad bile. Aurian'n yzndeki sevgi ifadesinin o kendisi fark etmeden kayp gittiini biliyordu ama... Kendi yznde bir zafer mutluluunun belirmemesi iin mcadele etti, nk bunun onu geri ekeceinden emindi ve byle bir eyin olmasn istemiyordu. Aurian'nm onunla ilgili duygular ne olursa olsun, hl Forral'n yasn tutuyordu ve ocukluk aknn yerine baka birisini koymak ona sululuk duygusu verebilirdi. Henz ok az zaman gemiti, Anvar kendi kendisine ona zaman vermeliyim, diye dnd ve Babycnn bu zaman onlara tanmas iin tanrlara dua etti. Miathan'nn odas kasvetli ve souktu. Kocaman minenin iinde brakt ate, soluk bir kln rtt, iten ie yanan kehribarlara dnmt, lambalar da snp kararmlard. Perdelerin arasndan szan soluk k Nexis'te yeni bir kasNexis'te yeni b

vetli gnn daha baladn haber veriyordu. Babycnn bedeni yatan zerinde yatmaktayd, tpk onu terk ettii gibiydi, lo ve souk n altnda bir ceset gibi solgun ve katyd. Havada dolaan bilinci bu souk ve strapla harap olmu barnaa, geri dnd iin rperip bzt ama bunun yaplmas gerekiyordu. Miathan kendisine destek olup ileri atld ve ayn eyi defalarca yapm olmann verdii kolaylkla dnyevi biiminin iine kayverdi. Bedenine girmek buz gibi bir havuza dmekten daha ktyd. Aurian ona saldrdndan beri kavrulan gzlerinin acsn ekiyordu ve bunun kendisini asla terk etmeyeceini biliyordu. Miathan fkeyle kfrederek, kendisini acnn karsnda elik gibi glendirdi. Eliseth'in yardmyla Ejderha- halkm bysnden biraz olsun kurtulabilmiti, bylece kendisine bir tr gr salayacak kristalleri kullanabiliyordu ama talarn keskin kenarlar daha nceden berelenmi gz ukurlarn hrpalayp acsn arttryordu. Yine de bu, kr olarak yaamaktan daha iyiydi. Kendisini tedavi etmeyi reddeden o deli Meiriel kaltana ve onun kamasna yardm eden sefil Elevvin bceine kfretti... Miathan, orada fkelenerek yatmann onu intikama yaklatrmayacan kendi kendisine hatrlatt. Giysilerini toplayp atrdayan kemiklerini yataktan kaldrmaya alt; oysa souktan ve dnyalar arasnda yapt btn enerjilerini tketen uzun yolculuktan dolay tir tir titremekteydi. Asasna dayanarak atein yanma kadar sekti ve ocaa bir kucak dolusu odun att, son gcn onlar tututurmak iin by yapma ya kullanacana kendi kendilerine yansnlar diye brak karar vermiti.

Lambalar doldurup tekrar yakt, bu zayf ha linde byle el yordamyla i yapt iin korkun bir kzgn lk iindeydi. lerini bitirdiinde oda snmt bile. Ate tutuup czr dad ve tatsz sessizlii bozarak reineli ktkleri turuncu alevden diliyle yalamaya ve rutubetli havay hafif bir am kokusuyla aydnlatmaya balad. Lambann scak , kasvetli gn n yumuatp masann zerindeki iinde ekmek ve 7 0 6 meyve duran gm taba parlatt. Babyc yiyeceklere uzand, bedeninin dna yapt bu yolculuktan sonra, yemek zere bunlar nceden hazrlayp dairesine getirtmiti. Kendine biraz arap koydu ama srahinin neredeyse bo olduunu grerek rahatsz oldu. Elewin burada olsayd byle bir ey asla ihmal edilmezdi. Ama uak gitmiti, bunu kendi kendisine acyla hatrlatt, tpk Aurian gibi ona ihanet etmiti. Aurian! Onun, kendisinin sebep olduu acnn penesinde, nne dtn hatrlaynca, Miathan dilini dudaklarnn zerinde gezdirdi. Onu tekrar gcnn altna alnca acnn gerek anlamn retecekti! Aurian onun iradesinin altna girdiinde onu alacakt da ve en nihayet... Kendi kendisine glmseyip zihniyle Eliseth'i ard. Ona almaktan nefret ediyordu ama onun da bilmesi gereken eyler vard. Eliseth, Babycnn kendisini ardn duyduunda arivdeydi. Lanet okuyup tozdan simsiyah olmu eliyle salarn yznden ekti. Bu ihtiyar imdi de ne istiyordu? O Ele- win haeresi gittiinden beri, Miathan kendisinin onun peinden dolamaktan baka yapacak eyi olmadn sanyordu. stelik de kendisine biraz olsun minnet duymuyordu; hem de krlne bile are bulmu olmasna ramen. Meiri- el ve Elewin'in ka, kendi dikkatini Finbarr'n ihmal edilmi katakompuna ekmiti. Ancak bundan sonra arad cevaplar iin ktphanenin altnda saklanm, ryen kaytlara bakmak aklna gelmiti. Bragar tabii burada saklanan kadim bilgiyi kullanamayacak kadar salakt ama o, fazladan bilginin sadece Bragar'm deil Miathan'nm da karsnda kendisine avantaj salayacan fark etmiti. Eliseth'in souk, kirli tnellerde yapt aratrmalar pek ho deildi ama sonular bu rahatszla deecek dzeydey

di. Miathan'n grn yerine koymann yolunu bulmann yannda daha baka bir sr ey kefetmiti; ta Kyamet ncesine kadar giden, karanlk ve esrarl bilgiye dair konulard bunlar. Babycnn bunlarla ilgili hibir fikri yoktu ve 707 kendisinin de onu aydnlatmaya niyeti yoktu. Hayaletler meselesine bir zm bulamamt ama Kazanla ilgili bir sr bilgiyi ortaya karmt ve onu Miathan'dan daha iyi kullanmay biliyordu. Yalnzca o titrek ihtiyarn Kazan nereye sakladn renmesi gerekiyordu... Eliseth, Babycnn arsna cevap vermek zere

kalkarken glmsyordu. Zihinsel sesinde zafer havas vard ve Eliseth, Babycnn yine ne yapmaya kalktn ve bunu kendi planlaryla uyup uymadn renmek istiyordu. Babyc ona Aurian'n dnyalar arasndaki varln nasl hissettiini, onu ve onla birlikte Anvar' Ruhlar Kuyusunda nasl yakaladn anlatrken kukuyla dinledi. Bir baka Bycnn varl Eliseth iin ciddi bir ok anlamna gelmiti. "Aurian'nn hizmetisi mi? Bizdenmi yle mi?" dedi. "Senin bundan haberin var myd?" "Hayr." Miathan ban sallad ama Eliseth onun yalan sylediini biliyordu. Miathan, "phelerim vard," dedi. "Aurian bir yerden yardm alyor olmalyd. Ama bundan bahsetmeye bile gerek grmedim. Hi akla yakn grnmyordu." "Konuyu biraz hafife almyor musun? Hi birimizin haberi olmadan Akademide nasl durabildi? lk batan nasl geldi buraya? Annesi babas kimmi?" Miathan omuz silkti, sesi phe ekecek kadar yumuakt. "Kim bilir? Bize bir lml, bir frncnn olu olarak geldi ama gerek babasnn baka birisi olduu belli oluyor. Anvar bir pi, lml bir anneden domu bir melez ama babasnn hangi Byc olduu..." Bir masumiyet resmi halinde omuz silkti.

Eliseth'in gzleri ksld. Bu biraz aceleyle yaplm bir aklama dnd. Sen ok ey biliyorsun, ite bu artc! Yce Babyc, hepimiz gibi, bir lmly kendi zevki 708 iin kullanacak kadar mtevaz. Ama bir ocuk sahibi olacak kadar da dikkatsiz; Aurian'nn hamileliine bu kadar bozulmana amamal! Bunun kendisine getirecei avantajlar dnecek zaman yoktu. O dncelerinin ynn hissetmeden nce tekrar Miathan'a dnd. "Peki bunun bizim amzdan nasl bir sonucu var? Ben anlayamyorum, Babyc? Niye onlar ldrp bu ii halletmedin?" Miathan'm yumruu masaya indi. "Sana ka defa syleyeceim, Aurian' sa olarak istiyorum!" Eliseth fkesini yuttu. Kaltan kendisine yaptklarna ramen, onu hl istiyordu. fkesini gizleyip saduyu silahna sarld. "Ama imknszn peindesin Babyc. Aurian, onu ele geiremeyeceimiz kadar uzakta ve o gn gelene kadar beklersen, bunun nasl tehlikeli olacan sen kendin syledin. Ve yaad srece bizim iin bir tehdit oluturmayacak m?" "Onun uzlamazlnn aresine baklacak." Miathan'nm gzlerindeki talar krmz bir kla parlayp fkesini ele verdiler. "stelik," diye devam ederken yznde buz gibi bir glmseme vard, "Aurian'n ele geirilme meselesi de halledildi. Gney topraklarnda rastladm tek

zihinler, o ve An- var deildi. Kendisiyle ilgili sebeplerle beni irademe boyun eecek baka birisini daha buldum." "Ne?" Eliseth dehete dmt. Eer lmllerin zihinlerini byle gvenle denetleyebiliyorsa, kendisinin Miat- han'm yeni glerinin gelimesini ciddiye almamas kt olmutu. Miathan, "nsanlar kurban ederek umduumdan daha abuk sonu verdi," diye Eliseth'in dikkatini tekrar kendisine ekti. "Kesinlikle devam edebiliriz, Eli- seth; ama gneydeki rehinemi daha yakndan gdebilmek diye almamas kt ol* yap,m,z ^er ' i," diye Eliseth'in dik-

iin daha fazla gce ihtiyacm var. Angos'a bu gece baka lmllere ihtiya olduunu syle." "Ama Babyc," Eliseth itiraz etti, "bu 'kayplar' daha imdiden huzursuzlua yol ayor. Biraz daha dikkatli olmalyz." "Emirlerimi duydun! Angos'a bir an nce ie koyulmasn syle." Miathan'nm bir sr yzeyi olan gzleri parlad. "Bundan daha nce haberim olmasn isterdim. lmllerin canlarnn ayinle alnmasndan aldmz gle yapamayacamz hibir ey yok. O gce ihtiyacm var, Eliseth. Aurian hl gney llerinde ama oradan ayrldnda ona bir srprizim olacak. Ba bycye meydan okumak neymi grecek!" Eliseth kuleyi fkenin kanatlarnda terk etti; nne kan korku iindeki ilk kleyi paral askerlerin ba olan Angos'u Akademiye artmak zere gnderdi. Karsndan ekilen hizmetinin arkasndan bakarken yumruklarn skmt; bedeni kararllkla dimdikti. Buraya kadar Miathan'nm emirlerine uymutu ama bundan sonra uymayacakt. "Oun geri getirmeye kararlsn, yle mi, Miathan?" diye mrldand. "Peki, benim de sana bir srprizim var!" Hzl ve uzun admlarla avluyu geip iklimi denetleme almalarn yrtt kubbeli salona gitti. Demek Aurian ldeydi? Harika! Oradan asla sa kmayacakt. Elizeth, merhametsizce glmseyerek kum frtnalar kartmaya gitti. O0 W VAH ORMANDA SAVA Ogece ge vakit Vannot, kz Zanna'yla birlikte kaaklarn kocaman maarasmdaki mealelerin aydnlatt ince akl sahilde yryordu. Ayaklarnn altnda deniz kabuklan krlyordu ve bundan baka, bir tek, maarann arkasnda, uzak taraftaki ince duvarlar yavaa kucaklayan

denizin, insan rahatlatan arks duyuluyordu. Bu dost canls sessizlii Vannor'n i ekmesi bozdu. Antor ve kzyla kavumalar ok neeli gemiti ama birlikte geirdikleri ksa zaman geip bitmiti ve o yarn tekrar gidecekti. "Biraz neelen baba." Zanna babasnn elini skt. Vannor buna iyice zlmt, halbuki onun kzn teselli etmesi gerekirdi! Ama henz on altsna giren ortanca kz, yann ok tesinde bir saduyuya sahipti. O en sevdii ocuuydu ve her konuda -bunlara maalesef grn de dahildiona ekmiti. Ona glmseyip kk salam bedenine, dz, ho yzne ve sk rgler halinde arkasna toplad kahverengi salarna bakt. "Senin de benimle gelmek isteyeceini dnmtm," dedi.

kalamasn salayan Leydilik marifetleri, bende boa harcanyor." ini ekerek gerek duygularn ele verdi. "Keke ge- lebilseydim ama senin ayana dolanmaktan baka bir ie yaramam. stelik burada ok daha fazla ie yaryorum." Vannor kolunu ona dolayp kendine ekerek skca sarld. "Belli ki sen her eyi dnmsn. htiyar babann bilmesi gereken planlarn da var m?" Zanna glmsedi -bu yzne yeni bir olgunluk veren gizli, kk bir glmsemeydi. "Var gerekten de -ama barmaya balamadan nce szlerimi bitirmeme izin vereceine sz vermelisin." "Tamam." Tccar kzn aklnda neyin olduunu merak ediyordu. Zanna bir an iin tereddt etti. "Yanis'le evleneceim." "Ne? Akln m kardn? Benim cesedimi inemeden byle bir kanun kaayla evlenemezsin... " "Baba, szlerimi bitirmeme izin vereceini sylemitin. Bu durumda fazla mklpesent olamazsn.," Zanna hatrlatt, "Sen de bir kanun kaasn! Bu senin istediin bir ey olmayabilir ama mantkl olduunu grmyor musun? Ben bir tccarn kars olacak bir kz deilim; yle ssl, hanm hanmck." Yzn buruturdu. "stelik, tccarlarn nasl gzellik peinde olduklarn bilirsin. Onlardan birisinin beni almasn salayacak kadar byk bir drahoma veremezsin ve burada bana ihtiyalar var. Yanis ii devraldndan beri mcadele ediyor. Oh, o ok cesur ve bir sr fikri var ama plan yapmay bilmiyor. Ama ben biliyorum, ben bou bouna senin kzn olmadm!"

t ve istemese de Vannor onu az ak dinliyordu, arm.- etkilenmiti. "Ama o senin iki katn yata," diye itiraz etti.

Zanna hzla dzeltti, "Daha otuzunda bile deil, hem senin yala ilgili konuacak kadar yznn olmamas gerekir."

Onun Sara'yla evlenmesine Zanna'nm nasl kar ktn bilen Vannor hemen konuyu deitirdi. "Bu onun fikri mi?" "Tabii ki hayr!" Zanna fke iindeydi. "Ama Remana bana yardm edecek. Onun evlenmesinin zamannn geldiini dnyor..." "Dur biraz. Yani Yanis'in bundan haberi yok mu?" Zanna srtarak ban sallad. "Hayr ama bunun beni durduracan dnme. Dulsina diyor ki..." * "Yine mi Dulsina?" Vannor homurdand. "Bu iin bir yerinde onun olduunu tahmin etmeliydim." nat khyas aklna geldiinde, yzne yaylan sevgi dolu glmsemeyi bastrmaya alt. Kendisi yasad bir hayata getiinde, Dulsi- na da onunla birlikte lamlara inmekte srar etmi ve burada serserilerden oluan etesini rgtlemeyi, onlara annelik etmeyi baarabilmiti; ok atmay ve bak kullanmay, yeni bir yemek tarifi denerken gsterecei sakin ilgiyle renmiti. imdi de onunla birlikte Gece Kaaklarna katlmaya gelmiti ve sanki hi ayrlmamlar gibi, Vannor'n ailesinin hayatlarn dzenlemeye devam ediyordu. Vannor ban olumsuzca sallad. "Sevgili Tanrlar adna!" Birden akl bir kar havada olan kz iin zlmekten vazgetiini fark etti. Onun yerine, kaaklarn hibir eyden phelenmeyen liderine acmaya balad. Zavall Yanis, elinden hibir ey gelmezdi. "Gel baba." Zanna onun koluna yapt. "te Parricler geliyor. Vedalama vakti geldi." "Bu da bir baka konu," Vannor, konumaya balamt ama sonra azn kapatt. Takafa Parric'in Aurian' bulmak iin gneye gitme konusundaki sraryla ilgili phelerini kzna yklemeye hakk yoktu. Vannor, Parric'in bizimle birlikt^ Vadiye gelmesi gerekiyor, diye dnd. Leydinin bize yardm edebileceini dnsek bile Parric'in yardm olmadan bir

ayaklanma ssn nasl rgtleyebilirim? Hargorn'm bana yardm edeceini sylemek kolay ama adam bir askerdi, stratejiden anlamyordu. Benim de bu i iin yeterli askeri bilgim yok ve Parric, bir hi uruna kendisini ldrtmeye gidiyor. Svariba barnana giden aklktan kp Zanna'yla babasn grnce glmsedi. Kk kzn vedalamaya gelmesine sevinmiti; ondan gittike daha fazla holanr olmutu. Eer kendisi biraz daha gen olsayd...

Parric bu fikri kafasndan att. Vannor, grltc bir askerin en sevdii kzyla dp kalkmasna dayanamazd. stelik kzn ilgisi baka yere ynelmiti -ona iyi anslar diliyordu. Yanis pek akll saylmazd ama yakklyd ve Parric o evliliin iplerinin kimin elinde olacan biliyordu. Kkrdayp Zanna'nm haberi babasna verecek kadar zaman bulup bulamadn dnd. Van- nor'm yzndeki ifadeye baklrsa bulmutu. Nitekim, Parric yaklatnda Zanna, babasnn arkasndan ona gz krpt. Par- ric yznden hibir eyin belli olmamasna abalyordu ama kzn kendisine byle yakn davranmasndan ok memnun olmutu. Bu onun kendisini arzu ettiinden daha fazla, bir baba olarak grd anlamna gelse bile. "Yola koyulsak iyi olacak." Onlar gneye gtrecek geminin kaptan Idris teknesinin gvertesinden seslendi; zayf yz zor hava koullaryla sertlemi bir adamd. "Gelgit bizi beklemez, biliyorsunuz." Parric ona srtp Vannor'a dnmeden nce mstehcen bir hareket yapt. Tccar skntl grnyordu; Parric, onun deyimiyle bu 'lgn plan' dedii eyi ona atndan beridir bu haldeydi. Btn konuyu tekrar tartacak zamanlar yoktu, o yzden Parric ksa kesmeye karar verdi. "Tamam Vannor," dedi, "Sen stne deni yaparsn, ben de stme deni yaparm; Au rian' bulur bulmaz dneceim." Vannor pheli bir sesle, "Eer onu bulabilirsem" diye mrldand. "Gney Krallklarnn ne kadar byk olduuyla r

ilgili bir fikrin yok; gneylilerin dmanca ve sava tabiatlar da ayr bir konu!" "Aurian'm bu yzden yardmma ihtiyac var." Parric konumasa da olurdu. "Bunlar yetmezmi gibi, yanma bir ihtiyarla deli bir Byc alyorsun." Vannor devam ediyordu ama ihtiyar adamla deli Bycnn yanlarnda Sangra'yla kumlarn zerinden onlara doru geldiini grnce susup Parric'i rahatlatt. Sangra bu yolculuktan mahrum kalmak istememiti. Sava neeyle sordu, "Gitmeye hazr myz?" Parric onu pmek istedi ama bunu sonra da yapabilirdi. "Onlar gemiye bindir canm," dedi, "Ben imdi geliyorum." Tekrar Vannor'a dnd. "Bir konuda haklsn; Elewin'i kalmaya ikna edebilseydik iyi olurdu. Buraya kadar olan yolculuk zaten canna okudu, bir de gneyde sahana sallana gezecek hali hi yok." Vannor omuz silkti. "Meiriel'e arkadalk eder; hepiniz delirmisiniz! Elewin'in ona bakabilecek tek kiinin kendisi olduundan neden bu kadar emin olduunu'bilmiyorum; bizimle geldiinden beri gayet akl banda."

Birden sert ve huysuz tavrn koruyamaz hale geldi, kollarn Parric'in boynuna dolad. "Seni zleyeceim, aptal," diye mrldand. "Kendine dikkat et ve btn tanrlarn adna, geriye salam olarak dn." "Hi endie etme." Parric de ona sarld, sesi her zamankinden daha duyguluydu. "Birliklere kumanda etme konusunu merak etme, Vannor. Onlar ilerini bilirler ve sana zorluk kartmazlar. stelik, Eilin'i bulduunda sana ihtiyacn olan yardm salayacaktr. Sen farkna bile varmadan dneceim, stelik de sana karn getireceim." "Umarm, Parric. Gerekten yle olmasn uma Ertesi akam, solgun gne arkalarndaki tepelerden batarken Vannor, Dulsina ve Zanna'yla birlikte imenli kayann te0

4 peinde duruyordu. Hava bu yl hkm sren amansz kn souunu tayordu ama grnt harikayd. Altta ve sanda soluk renkte hilal eklinde uzanan kumsal, kayalarla kucaklap sakin ve parlak denizin beii oluyordu. Hilalin teki tarafn- ]_ daki boynuzda, yarm fersah kadar uzaklkta, sade ve meum bir tan talandrd yeil bir tepecik vard. Tam tccarn ayaklarnn altnda, V eklinde bir oyuk, kayala kan dar ve tal bir yolun balangcn gizliyordu. Bu tehlikeli ve iyi korunan knt, atlarn kulland gizli tnel dnda, kaaklarn snana karadan ulalabilecek tek noktayd. "Aklnda baka eyler mi var?" Sarp yolu trmand iin nefes nefese olan Yanis geldi. Kaak, "Olmas gerekiyor," dedi. "Neden insanlarn denizden uzakta tutuyorsun, Van- nor? Buras ok daha gvenli ve bamzn zerinde yeriniz var. ocuklarn onlar yine terk ettiin iin ok zgnler." Dulsina, "Ben de ona bunu sylyordum." dedi. Tccar i ekti. "Buras bizim amzdan s kurmaya uygun bir yer deil, Dulsina, bunu sen de ok iyi biliyorsun. Btn bu itirazlarn bizimle gelmene izin vermediim iin." Dulsina omuz silkip tek kam havaya kaldrd. Sakin bir sesle, "Senin hatan, Vannor," dedi. Vannor, iten ie kendisini rahat brakmalarm dileyerek kalarn att. ocuklarndan tekrar ayrlmak zorunda olmas yeterince ktyd. Onlar sahip olduu tek eydi. Kendi kendine, bu samalk, dedi. Sara, Aurian'la ve emniyette. Parric de onu geri getirmeye sz verdi. Parric'in onu bu lgn plana ikna etmek iin, aslnda bunu kullandn, kendi kendisine itiraf etmekten nefret ediyordu. Vannor konumaya devam etti. "Neyse, Yanis. Benim dndm kendi ocuklarm ve senin insanlarn. Biz buradan uzakta olursak onlar daha emniyette olur."

"Ama Vadinin artk kt bir n var," Yanis itiraz ediyordu. "Byc Davorshan'm orada ldrldn sylyorlar."

"Ben de tam bu yzden oraya gidiyorum. Davorshan'm lmnn kaza olmadna eminim. Aurian ve Forral'a olanlardan sonra Leydi bizi koruyacaktr, buna gvenebilirsin." "Ama tehlike oraya da yaklayor! Angos sizi bulabilmek iin btn kyleri taryor." "Dikkatli oluruz. Hem Vadi bizim iin ok daha iyi bir s oluturuyor, daha merkezi, ehre daha yakn." Yanis suratn asp, "Beni endielendiren de bu," dedi. "Peki, hadi git. Gneyden, Parric'tei bir haber alabilirsek sana bilgi ulatrmaya alacam. Tanrlar seninle olsun arkadam; zlme, ben ocuklarna bakarm." "Hoa kal Yanis, yaptklarn iin teekkrler," Vannor konuurken ocuklarndan birisiyle ilgili olarak, durumun tam tersi olabileceini dnyordu. Dulsina, tccara, "Kendine gz kulak ol," dedi, "nk sana gz kulak olmak zere ben orada olmayacam," diye cilveli bir ekilde ekledi. "Hoa kal, Dulsina," Vannor ona sarld. "Benim iin Zanna'ya gz kulak ol, olur mu?" Khya, "Sanki Zanna kendi kendisine gz kulak olamazm gibi?" diye homurdand. "Benim endielendiim siz erkeklersiniz!" Bunu dedikten sonra Zanna'yla vedalamas iin onu yalnz brakt ama baba kz arasnda fazla sylenecek ey kalmamt. Her eyi konumulard zaten. Vannor, kzna takld, "Ben dnmeden u senin kaakyla evlenmeye kalkma! Bu karmak istemeyeceim bir dn!" Zanna ona sarld. "O zaman acele etsen iyi olacak baba." Aktt yalarn arasndan ona gz krpt. "Sonsuza kadar beklemek istemiyorum." Bir an iin birbirlerine baktlar. Zanna dudan srd ve ona daha sk sarld. "Hoa kal, baba." Sonra dnd ve kayboldu. Tccar kendisini bekleyen isyanclarn yanma gitti. Belki

ayrlmann yaratt karklktan ama bir adamn eksikliini fark etmedi. Vannor'm birlii en yakn ykseltinin arkasndan kaybolur kaybolmaz atlarn geidini gizleyen bitki ald. Zanna arka- 2J snda, sava kyafetleri giymi Dulsina ve elinde iki bohayla sylenip duran Hargorn'la birlikte ortaya kt. Adam onlara bakp ban sallad. "Beni buna nasl

ikna ettiinizi tanrlar bilir," diye i ekti. "Vannor taaklarm kesecek," Dul- sina souk bak zerine, "ok af edersiniz," diye aceleyle ekledi. Zanna srtt. "nk bizi seviyorsun," diye ona takld. "Hazr msn, Dulsina?" Khya arpk bir glmsemeyle karlk verdi ve phe iinde ekledi, "Umarm kaslarm ksa zamanda eski halini alr." Hargorn, "Umarm yle olur," diye homurdand. "Bizim hzmz kesmenizi kaldramayz. Hem tekilere yetimek istiyorsak, acele etsek iyi olacak. Arkadan sessizce gidersek Vannor fark etmez." "Merak etme, Hargorn. Vannor yapabiliyorsa, ben de yaparm. Adam yllardr bir yerden bir yere yryerek gitmi deil." Dulsina Zanna'ya sarld, sonra bohay omuzlad ve gzlerini yukarya evirdi. "Vannor iin u yaptklarma bak," diye i ekti. Dulsina afan iinde ilerlerken, Zanna yumuak bir sesle mrldand. "Ak iin yaptklarm demek istiyorsun, deil mi?" Glmseyerek Yanis'i bulmak zere kayalktan aaya doru inmeye balad. n aaya Vannor, acaba hangi cehennemdeyiz, diye dnd. Aile-

si ve arkadalaryla ayrlmalar eski bir rya gibiydi. Denizden Eilin'in Vadisine kadar uzanan bu kavruk ve plak bozkrlar da isyanclar gnlerdir dolanyorlard. Kendilerini arayan pa V

ral askerlerden saklanmak iin -Vannor'm beklediinden ok daha kalabalktlar- dnemelerle dolu vadilerde kalmak zorunda kalmlar ve ksa zaman iinde de kaybolmulard. Ve imdi bu kapkara gecenin iinde hepten yollarn kaybetmilerdi, nk bulutlar tepelere kadar inip onlar, souk bir rmcek a gibi tccarn yzne yapan, nemli, kaim bir sisle rtmt. Vannor gnlerdir yapt gibi lanet okudu. Byc-halk havaya ne yapmt byle? Takvime baklrsa, hasat zamanyd. Taze ereltiotlarmn canl yeiline ve erken fundalarn bulutsu morluuna brnm tepeler gnele ykanrken gkyznn, tarla kularnn neeli arklaryla nlamas gerekirdi. Ama bu yl, brakn yaz, bahar bile bir trl gelmemiti; toprak orak ve kuruydu. Vannor insanlar alktan lyor olmal, diye dnd. Hayaletlerin Gecesinde lenler anslydlar belki de. Kasvetli ve k andran hava tccarn ruh halini de etkisi altna alyor; cesaretini ve midini kryordu. Keke askeri maharetleri ve hi dinmeyen neesiyle Parric yannda olsayd! 0 sisin iinde kaybolmalarna izin

vermezdi. Yolculuklarn byle ar ar yryerek deil de at stnde yapabilselerdi gnler nce Vadiye snm olurlard. Ama binecek at yoktu. Kaaklarn kendilerine yetecek at bile yoktu ve Vannor, dierlerinin ounun u ana kadar yenip bitirilmi olduundan phe ediyordu. Parric isyanclara gz kulak olmas iin ona gvenmiti ama o bu iin iinden kamyordu. "Bu ii beceremiyorum," diye aresizce mrldand. "Ah, Par-

ric neden gitmek zorundaydm?" Vannor, bu aresizlik iinde grubundan ayrlp tepenin zirvesine kt; gri bir nehir gibi btn vadiyi kaplayan si^* yrtabilmeyi mit ediyordu. Ama bunun bir faydas olmad. Orada bile hibir ey gremiyordu. Kendisine elik eden nclere, "Fional! Hargorn?" diye seslendi. Cevap veren olma

d. armt! Onlar yanndan fazla uzaklamamalar konusunda uyarmam myd? Ses sisin iinde kayboluyordu ve onlara seslenmeye cesaret edemiyordu. Tepeler Angos'un askerleriyle kaynyordu. Eer kaybolurlarsa bu karanlkta onla- 12 r bulmalar mmkn deildi. Bir yandan aptallklarna kzp bir yandan da onlar iin endielenirken birliine dnmek zere tepeden aa inmeye balad. Vannor korkun gerei fark edene kadar bir sre yrmt. ncleri kaybolmutu -o da kaybolmutu! Tepeden ineli ok olmutu doru yne gittiine emindi ama isyanclar ne grebiliyor ne de seslerini duyabiliyordu. Vannor'm kalbi gmbrdemeye ve kaim bir ter krek kemiklerinin arasndan szlmeye balad. Doru yne gittiinden emin olduu srada iyiydi ama imdi... Ar sis etrafnda dneniyor ve ynn bulma konusunda btn midini kryordu. Vannor panik iinde tkand. Toprak yzeyi gerekten ayann altnda myd? Yanl ynde ilerleyip dorudan dmann kollarna atlyor muydu? Benliini yiyip bitiren korkudan kurtulmak zere karanln iinde krlemesine komamak iin kendisini g tutuyordu. Byk bir abayla, kendi kendisine hkim oldu. Sakin ol, dedi. Kendine gel salak. Bu durumda Parric olsa ne yapard? Bir kere o kaybolmazd ama bu insan teselli etmeyen bir dnce! Durup matarasmdaki sudan birka yudum ald; itii eyin evinde bulundurduu sert iki olmasn dilerdi. imdi ne yapacakt? Artk hangisi daha nce olursa, afan skmesini ya da sisin almasn bekleyebilirdi ya da kendi ayak izlerini takip edip bir biimde birliine ulamay mit edebilirdi. En

keskindi ve hareketsizlik onu zorluyor, zihnine gereksiz hayallerin dolumasna yol ayordu. O ses neydi? Oradaki? Ya akllca olann kmldamamak olduunu biliyordu ama souk ada uradaki? Onunkiler miydi? Yoksa dman m? Saduyu bu geni bozkrlarda kaybolma tehlikesinin daha fazla olduT V

unu sylese de tekrar tekrar hayali grltlerin peinde koma noktasna gelmiti. Sonunda, sinirleri boalacak haldeyken, Vannor vazgeti. Hareket etmek daha iyi olacak, diye ka- 72 0 rar verdi; kendi ayak izlerini takip edecekti. Bylece en azndan birliklere biraz daha yaklaabilirdi. Kendisini dikkatle geldii yne doru eviren Vannor, sisin iinde yola koyuldu. Lanet olsun! Ayaklarnn altndaki topran eimi ve ba- caklarmdaki gerilim hayali deildi. Vannor bir sredir tepeden yukar kyordu ve bu tepe daha nce trmandndan ok daha sarpt. Bu nasl olabilmiti? O kadar da dikkat etmiti! Kendisinden tiksinen ve korku iinde olan tccar, kp ban ellerinin arasna ald. Elinden gelen bir ey yoktu. Belki biraz dinlense daha iyi dnebilirdi. Vannor birden frlad. Hl sis vard ama evresinde kirli, gri bir k ve oturduu yerin evresindeki birka metre boyunca sarms, kuruyan imenler grlyordu. Uyumu olmalyd. Sonra kendisini uyandran zayf sesi tekrar duydu. Yukardaki tepenin zerinde bir yerlerde, sis iinden dvme sesleri geliyordu. Birlikleri iin duyduu korku, midesini buruyordu, Vannor ayaa kalkp bir elinde klc yukar doru komaya balad. Sarp yoku hi bitmeyecekmi gibiydi ama dvme sesleri kulaklarnda byyordu. Sonunda Vannor belirsiz, kara ekiller grd. Sisin iinde mesafeler yanltc oluyordu ve farkna varmadan kendisini onlarn kollarnda buldu. Aalar! Tanrlara kr! Bu kasvetli bozkrda aalarn olduu tek bir yer vard. Vadinin kenarnda olmalyd. Ama ilerisindeki arpmay duyabiliyordu, sesler hl azalmamt. Yzn aalarn dallarndan korumak iin bir kolunu havaya kaldran Vannor, zorla ilerlemeye balad. Tedbiri bir kenara atan tccar, aalarn altndaki al" arasndan dikkatsizce ilerledi ve sonunda ilerideki dv seslerini rahatlkla duyabildii bir akla geldi an kla geldi. y "Dur Vannor - hain ve kanun kaa!" Ses sertti. Vannor durup grn azaltan kolunu indirdi. Aalarn arasndan, trasz, gzleri

akmak akmak olmu, ellerinde plak elik kllar, paral askerlerin oluturduu bir ember kt. "Klcn yere at." ember ald ve Angos, yznde talam bir nee ifadesiyle bir adm ne kt. "Isyancym," diye hrlad. "Hi bir ansn yoktu, salak." Kl neredeyse kendi iradesiyle, Vannor'm hissizlemi elinden yere dt. Adamlarnn ona olan gvenini boa kartmt. Parric ona gvenmekte hata etmiti. Ormann iindeki dv sesleri azalp durdu. syanclar teker teker akla doru itildiler -tccar saylarnn azaldn yrei hoplayarak grd. Elleri arkalarndan balanmt ve kendilerine yneltilmi kllarn ucunda yere melmeye zorlanmlard. Vannor gzleri moralleri bozulmu tutsaklar dolat, yzlerini tanyordu ancak bir tanesi dehetten buz gibi olmasna yol at. Orada, pele- rinsiz ve maskesiz, uzun siyah salar rkler ve pislik iindeki yzn rten, Dulsina duruyordu. Zrh takm bir yumruun vurduu darbe Vannor'n sendelemesine yol at. Gzleri yerinden oynamt, Angos'un tepesinde dikilip kt kt srttn grd. "Babyc seni ve Parric'i sorgulamak istiyor. Eer hayatta kalrsanz sizin iin halka ak, kk, gzel bir infaz planlad." Souk baklarla tutsak isyanclara bakt. "Ne, Parric yok mu? Ufaklk sizi terk etti, yle mi? Ya da baka bir yerde mi saklanyor?" Omuz silkti. "Eer nerede olduunu biliyorsan sana syletiriz. Bilmiyorsan da biz buluruz, hi korkma. Geri bu pisliklerin hepsini gtrmemize gerek olduunu sanmyorum. Bunlar ldrmek iin kaliteli elik kullanmaya da demez. Okular... " Paral askerin sesini, toynaklarn kartt sesin oluturduu bir gk grlts bastrd. Vannor'm gzlerinin nnde Angos havaya frlatld ve kaskat kesildi, gsnden sanki bir i, gsnden sank V v vtr / w kl batrlm gibi kar damlalar sald ama orada hibir ey yoktu! Gvdesi havaya frlad ve birka metre tede bir ym halinde yere dt. Paral askerler birbirlerine girdiler ama 722 kllarn kaldracak ya da oklarn yaylarna takacak zaman bulamadan evrelerindeki aalar canland. Dallar ve kkler ileri uzanp onlar lmne kucakladlar. Dikenler gzlerine girdi, dallar yumuak gbeklerini yrtp ortala kan ve et paralar sat. Sonra, vahi lm arklaryla strap lklarn ve krlan kemiklerin atrtsn bastran kurtlar, gri bir kalabalk halinde akla doldular. Her ey birka saniye iinde olup bitmiti, geri bu korkun kaiamm btn ayrntlarm izleyen Vannor, aylar boyunca kbus grmesine yetecek kadar ok ey grdn biliyordu. Kurtlar kanl ilerini bitirirken, o da

urad okun insan donduran sknetinden kurtuldu ve dizlerinin zerine melip iki bklm halde kusmaya ve dehet iinde inlemeye balad. Vannor, artk hissizlemi beyninin birka dakikadr kendisine sylemeye alt eye ahit olmak iin gzlerini at. Aalar ve kurtlar kime saldracaklarm biliyorlard! Angos ve adamlarndan arda kalan kanl paralar akla dalmt. Bir tanesi bile sa kalmamt. Ama teiniz kalan tek yerde, elleri bal ve dehet iindeki isyanclar birbirlerine sokulmu, gzleri fal ta gibi ak, titreiyorlard -ve kllarna bile zarar gelmemiti! Onlarn banda kurtlarn en by duruyordu; arkadalar ormann iinde kaybolduklar iin artk yalnzd. Kulaklarn bir ey sorar gibi Vannor'a doru kprdatt ve uluyup kuyruunu sallad! Grdklerine inanmayarak ban sallayan tccar kurda yaklap elini uzatt. Aralarndaki mesafe kapandka, hayvan gerileyip kuyruunu fkeyle sallamaya devam etti. Vannor akla dalm silahlardan bir haner ald ve zerindeki kan pelerinine silip arkadalarn serbest brakmaya balad. Alak sesle, "Kimse kurda zarar vermesin," diye uyard. y

Birisi duyduuna inanamayarak, "Kimse zarar vermesin ne demek?" diye mrldand. "Onun yanma bile gitmeyiz!" isyanclar arasnda sinirli kkrdamalar balamt, onlarn cesareti Vannor'a bir kere daha idareyi eline alacak gc verdi. Dulsina'y ekip ayaa kaldrd. Sert bir sesle, "Sen," dedi. "baz aklamalar yapacaksn!" Toplanan birliklerine bakt. "Aslnda yrdmz btn o zaman boyunca onu saklamak epey bir gizlilik gerektiriyor, o yzden hepiniz aklama yapacaksnz!" Herkes Hargorn'a bakt, kdemli asker omuz silkti. "Parric size gz kulak olmam iin bana gvenmiti; karargh efi ve a olmadan kalc bir kamp kurmaya altnz iin..." Srtt. "Byle bir hata yapmanza izin veremezdim deil mi?" Hargorn ve Dulsina'nm ansna, srarl bir uluma Vannor'm dikkatini bu iki kural tanmazdan uzaklatrd. Etrafna baknca kurdun akln teki tarafnda sabrla beklemekte olduunu grd. nndeki aalar her naslsa kenara ekilmi ve ormann iine doru bir yol amlard. Kurt dnp bu yolda kotu, sonra durup omzunun zerinden Vannor'a bakt. Tccar isyanclarna bakp omuz silkti. "Sizin ne dndnz bilmiyorum ama bana yle grnyor ki bizi burada itenlikle karlayanlar var."

Yorgun isyanclar Vadi'ye snmak zere kurdu takip ederlerken D'arvan arkalarndan aalar kapyor ve hem onlarn getii yolu gizliyor, hem de aklktaki lmlerin izlerini siliyordu. Maya boynuzunu otlara srp Angos'm kann parlak silahndan siliyordu. Eski iyi arkada Hargorn'm arkasndan zlemle bakp hafif, mahzun bir ses kartt. D'arvan onun eski arkadalarn takip etmek istediinin farkndayd ve neler hissettiini biliyordu. Tekboynuzlu atn scak parlak srtna bir kolunu teselli edercesine koydu; adamlarn onu g-/^ tte olduklarn syleyebilmeyi isterdi. Arkada aryordu. Orm c
O

rebilmesini isterdi -onlarla konuup emniyette olduklarn 'man, kendisini

koruyanlar iin ok ssz bir yerdi, Maya asndan durum daha da kt olmalyd. Tekboynuzlu ata, "Peki akm," dedi, "Hellorin, bize Babycnn dmanlarn saklamamz 724 syledi, bu adan garnizondaki arkadalarmzdan daha iyi birilerini dnemiyorum. Zaman iinde dierleri de gelecektir. Henz tam olarak bir ordu saylmaz ama en azndan bir balang yaptk." Aa kesilip dallarndan kurtulana kadar gn batmaya balamt. Parric, hrpalanm gemiye kayklarla tanrken, yamurun ykad kumsaldan kt seyrediyordu. Idris, "te bu kadar," dedi. "imdi yola koyuluruz, Parric, yolda onarmlarmz yaparz." Bu terkedilmi yerden ayrldklar iin rahatlamt. Kl stad, "Yeni direk taklana kadar bir yere ayrlmayacaz deil mi?" diye itiraz etti. "Hi ansn yok dostum. Yanis sizi gneye gtrmemi syledi, hepsi bu. Lanet olas Atefendileri gelene kadar burada durmaya niyetim yok, ok teekkrler! Buradan sonra yalnzsnz." Kuma tkrd. "stelik, mrettebatm dnmem gerek. Yln bu dneminde byle bir frtnaya hi rastlamadm. Hayr, ben eve dnyorum." "Ama sen bu insanlar tanyorsun..." Idris ararak kalarn kaldrd. "Bunu sana kim syledi? Khazalim'le ticaret yaparz, daha gneyde ama bunlar hi tanmayz. Duyduuma gre bir vahi srs!" Parric derin bir nefes alp ona kadar sayd sonra ar bir kfr sallayp kaak kaptann boazna sarld. "yleyse niye bizi Khazalim'e gtrmedin?" Idris ksa bir mcadeleyle kendisini onun ellerinden ku tardktan sonra, aceleyle geriye doru bir adm atp Parric'e pis bir bak frlatarak

ceketinin yakasn dzeltti. "nk," dedi, "Bu havada daha gneye gitmiyorum ve o lanet olas re V &0' Bycy bir adm bile teye gtrmyorum. Buraya gelene kadar canmza okudu, mrettebat onun emirlerinden ve ikayetlerinden dolay neredeyse isyan edecekti. stelik bunlar uursuzdur, eer phen varsa, u frtnalara bak. zr dile- J_ rim, dostum, al senin olsun, sana iyi anslar." Byle diyerek son kaya bindi. Adamlar kocaman dalgalarla bouarak kreklere asldlar ve aresizlikten burnundan soluyan Parric'i kyda braktlar. "Parric." Sangra, svaribamm az dolu savurduu kfrleri bld. Koluna girip onu dierlerinden biraz uzaa gtrd. "Kfretmenin bir faydas yok canm. Bize braktklar erzak rtmeliyiz, Elevvin'in de atee ihtiyac var. Durumu iyi deil." Parric, onun hakl olduunu biliyordu, bayla onaylad. Bitmek bilmez frtnalar boyunca, ihtiyar adam souk ve deniz tutmasndan neredeyse lecekti. Meiriel de glerini lmllere harcamamas gerektiinde srar ederek ona yardm etmeyi reddetmiti. Koyun kayalarnn arasnda bir knt bulmulard -buras bir maara bile denemeyecek kadar sd- ve Meiriel'le Ele- win'i bunun iine gndermilerdi. Parric yakacak toplarken, Sangra erzak smaa ymaya balad. Islak yma baktnda bunu hibir lmlnn yakamayacam grd. Elewin ise ok kt grnyordu. Khya, ksrmekten mahvolmu bir halde sman gerisinde bzlmt. Onun grilemi yzn ve kan ekilmi dudaklarn gren Parric, panie kapld. Aurian'nm maharetlerini hatrlayarak Bycye bir ate yakmasn nerdi. Meiriel ona sanki bir hamambceiymi gibi bakt. "Ate-bys yapamam," diye aklad. "Ben ifacym, Ate -Bycs deilim.''

Parric'in iinde bir ey koptu. ne doru bir adm atp Bycy yakalad gibi kolunu tutup geriye doru bkt. teki eliyle ban ekip boynunun beyaz tenine dayad. "Eer lanet olas bir ifacysan iini yap," diye bard. "imVJ-^ &0,

di Elewin'i iyiletir, yoksa senin ie yaramaz grtlan keseceim!" "Parric, kprdama!" Sangra'nm sessiz uyars sahneyi boz- 726 du. Svariba kafasn kaldrdnda bir sr yabancnn snan giriini kapadn grd. Bunlarn sava olduuna phe yoktu. Yamurun rengini koyulttuu salar, kadnlarda da erkeklerde de uzundu ve savaabilmek iin arkalarndan sk skya rlmt. Ufak tefek olmalarna ramen, boum boum kaslarnda tuhaf bir gcn olduu tadklar byk kllardan belli oluyordu. Bir rnek deri ceketler ve yumuak deriden pantolonlar giymilerdi. Erkeklerin hepsi zenle tra olmutu. Kadnlardan birisi ne kp akc bir dilde konutu. Parric, "Bu da nedir byle?" diye mrldand. "Syledikleri tek kelimeyi bile anlamyorum." Byc-kadm ac ac glerken Parric bann Meiriel'in boaznda hareket ettiini hissetti. Bycnn, "Ben anlyorum," diyen sesi cokuyla nlad. "Silahn brakmam sylyor, Parric. Bizim onlarn tutsa olduumuzu sylyor." HAYALETLE KARI KARIYA VWt, tkezleyip Aurian' ileri frlatt, onu neredeyse boynunun zerinden atacakt. Aurian abuk tepki verdi; W ^sendeleyen atnn tekrar dengesini kazanmas iin yulara aslp arlm eyerin zerinde geriye ekti. Yorgun aygrnn boynuna vurup cesaret verici kelimeler mrldand; elinin toz ve terle kaplandn grnce kalar atld. Onun sesini duyan at cesaretle canlandysa da hayvann gcnn sonuna geldiini biliyordu. Byc ileriye, uzak dalarn zirvelerinin oluturduu bir izginin, ln sonunu gsterdii yere bakp iinden kfretti. Btn gece yolculuk yapmlard, afak skyordu ama kar beyaz doruklar bir trl yakma gelmiyordu. Aurian, atlar altlarnda kmeden oraya varma anslarnn olup olmadn dnd. Son vahadan beri gecedir yoldaydlar. Korkun scaa ve susuzlua ramen, arkadalar ellerinden geldiince hzl yol alyorlard. Yanlarna ok az su alabilmilerdi. Shia ve atlarnn glerini koruyabilmek iin, istediklerinden daha yava gidiyorlard. Ama tek bir tesellileri vard. Gkyz alakta duran, sar bulut paralaryla kaplyd. Krm z klar saan len saatlerini, yine kapal bir yerde geirmek zorunda kalyorlard. Aurian, rpererek bann zerindeki korkun gkyzne bakp maalesef, diye dnd, bu bulutlar bir frtnann 728 habercisi. Sanki dncesi sefil elementleri harekete geirmiesine, Aurian scak bir rzgrn nefesinin cppesinin arasnda dolatn hissetti. Anvar'dan yana bakarken elleri bilinsizce gemleri skt. Anvar'n yz l peesinin altnda olmasna ramen, ykselen kta endieyle gerginletiini grebiliyordu. Rzgr gleniyor ve yuvarlanan bulutlar gkyznde ar ar itiyor ve datp paavraya eviriyordu. Bycnn gzlerinin nnde berrak gk paralar grnmeye balad; gn ndan daha hzla

parlayan kumlarn ltsna kar gzlerini ksmas gerekiyordu. Aurian dudan srd; korku bir yumruk gibi midesine oturmutu. Daha imdiden bir snak kurulamayacak kadar rzgr vard; mcevher tozlarnn oluturduu parlak bulutlar, ln yzeyinde ylan gibi kvrlmaya balamt; daha da ktsnn yaklamakta olduunu haber veriyorlard. "Koun!" Anvar'm uyaran barna ihtiya duymad. Atn yorgun bacaklarnn elverdiince hzl, ln kenarnn gvenliine snmak zere mahmuzlad. Yeterince hzl deildi. ln kysndan bir fersah kadar darda bulutlar inceliyor, alyor ve gnein kr edici nlar parlyordu. Shia'nin acs zihnine szarken, Aurian strap veren ktan korunmak iin ellerini gzlerinin zerine rtt. Atlar lklar atp kendilerine ac veren eyden uzaklaabilmek iin krlemesine atldlar. Byc yularla mcadele etti, nn gremiyordu ve ynn armt; aresizce lgna a" ... ^ dnm, ahlanan atn denetlemeye alyord ar' kay bettiini dnd iin ii korkuyla dolmutu, ta ki at gen kadnn atma arpp Bycy neredeyse drene dek. Korkudan vahileen atlar, bir sr gdsyle birbirlerine yakn bir halde kouyorlard. Aurian, Shia'yla zihin temas kurup

arkadann krlemesine kam ynlendirmeye alarak, atna skca tutundu. Kediyle balantsnn arasndan, Anvar'm da ayn eyi yaptn hissediyordu ve doru yne kamalar iin dua etti. Sonra, merhametli ve mucizevi bir ekilde beyaz k, sanki hi var olmam gibi aniden yok oldu. Atlar sendeleyip durdular, bacaklar titriyordu. Iktan arda kalan gz alc ekiller yava yava Aurian'm grnden ekildiler. Gen kadn, Anvar'm yaknnda olduunu ve omzunun zerinde bir yere baktn ve dehet iinde gzlerini oradan ayramadn grd. Scak rzgr giysilerinin iinde frtnalar estirmeye ve keskin mcevher kumundan kk hortumlar olumaya balad. Arkalarnda gneyden ve doudan gelip gnei karartan, byk, kara bulutlar, bir ufuktan tekine ln zerinde ilerliyor ve onlar seyrettikleri sre iinde bile, yaklayorlard. Aurian, "Kumfrtnas!" diye bard. "Kan!" Katlar. Arkalarndan neyin geldiini igdsel olarak anlayan atlar, Bycy artan bir hz patlamas yaptlar. Shia, toynaklarn yolundan uzakta, bir kenarda kouyordu. Hayat tehlikede olduu iin koabiliyordu. Ama bu yorucu hza daha ne kadar dayanabilecekti? Dierleri ne kadar dayanacaklard? Rzgrdan daha hzl komalar mmkn myd? Kum evrelerinde tozdan bayraklar halinde dneniyordu, Aurian'nm giysilerinin iine girmeye balamt bile;, keskin kenarl toz, peelerinin

altna girebildii iin yznn derisini syryordu. Ac, hem atlara, hem de binicilerine bir mahmuz gibi etki edip kalarn hzlandryordu. Aurian nnde gvenlie giden yolu grr gibi oldu, dalgalanan kum perdelerinin arasnda bir grnp bir yok oluyordu -bu zerinde aalarn olduu alak bir kayadaki sarp bir girin tiydi. Bunlar ne iyi ki sk dikilmi aalard, lde hrpalanmlard ama onlar lmcl frtnadan korumak iin yeter W

liydiler. Ama ok uzaktaydlar. Rzgr peesinin kenarlarn kanla lekelenmi yznden ekerken, burnu ve az nefesini tkayan kumla doluyordu. Gzlerini kapamak zorundayd 730 ama yine de nlerindeki gvenlik grntsnn ok uzakta olduunu biliyordu. Frtnann gcnn arkasnda Hava-B- ycsnn bencil ktln hissedebiliyordu, Eliseth'in kazandnn farkndayd. Anvar, Aurian'n sendelediini grmekten ziyade hissetti ve delirmi atn durdurmak iin btn gcyle gemlere aslp arkadalarn grebilmek iin dehetle etrafna baknd. Shia grnrde yoktu ve onun zihnine de temas edemiyordu. Eyerin zerinde dnp paralanm peelerin arasndan Bycye bakp onun gzlerim korumak iin elleriyle yzn rttn ve atn denetlemek iin dizlerini kullandn grd. Bu, Parric'in btn rencilerine rettii bir hnerdi. Ama bu bir kuzey at deildi ve panik iindeki hayvann kudurup onu srtndan atmas an meselesiydi. Mcevher tozu, artk eritler halini alm giysilerinin arasndan tenini yakarken, ac zihnini bulutlandrd ama Anvar Eliseth'in zaferini hissedebiliyordu ve bu, onu Miathan'm elinden glerini ekip aldndan beri hi hissetmedii kadar fkelendirmiti. Aurian saldrya cevap verecek gce sahip deildi -eer onlar savunmak iin bir ey yaplacaksa bunu yapan kendisi olacakt. Aniden bir karar vererek srayan atndan atlayp gemleri Aurian'a att ve onu zedelenmi ve kanl ellerini gemleri tutmak iin yznden ekmek zorunda brakt. Anvar, gen kadnn akn ln duymazdan geldi ve korkusuyla boy len fkesini bileyip bir kl gibi savurarak, bilincini Aurian'm ona rettii gibi geniletip g cn frtnann yzne att. Sknet. Anvar'm kalkannn arkasnda ani ve kutsal bir

VP"

sessizlik vard, geri kendisini ve arkadalarn kuatan parlak ve effaf engelin ardndaki frtna gittike artan bir fkeyle esiyordu. Aurian'm, korkudan delirmi atlarla bouutuunu,

yalar akan akn gzlerim ona sabitlediini grd. Shia ortaya karken yaknlarndaki toprak salland; lgnlar gibi haprrken bir yandan da stndeki mcevher tozlarn, l l bir yamur gibi silkeliyordu. Kedi yere yatp kendini 731 gmmeyi akl etmiti, bylece kum, kendi kesme gcne kar onu korumutu. Eliseth bysn uzaktan hissedip mthi bir fkeyle gcn ona odaklayana kadar, An var ancak bunlar grebilmiti. Kalkan Elizeth'in darbesinin gcyle parampara oldu ve frtna tekrar tepelerinde esmeye balad. Anvar, btn gcyle Eliseth'in zerine kapakland, bilinci onun iradesinin zyle kar kar gelmeye alyordu. Eliseth'in kendisine saldrann kimliini fark edince oka girip geri ekildiini hissetti ve gcn toplamak iin onun teredddn frsat bildi; frtnay arkadalarndan uzaklatrd. Eliseth, bir ylan gibi tekrar saldrd ama Anvar bu sefer onu bekliyordu; kalkan salland ama ayakta kald. mitsiz bir mcadele srdryorlard ve kavgalar lmcl bir noktaya geldi, iradeleri ortada kilitlendi: Eliseth onun kalkann delemiyordu, savunma konumunda olan Anvar ise narin engelini korumakla megul olduu iin ona vuram- yordu. Kalkann evresindeki hava atrdayp uulduyor ve byl kavgann gerilimiyle kh mavi, kh krmz parlyor ve beyaz kvlcm yamurlar patlyordu.. lmcl kavga devam ederken, Anvar zaman kavramn kaybetti. Dakikalar ya da saatler gemi olabilirdi ama ona, bu bit- rnek bilmez kavgaya sonsuza kadar kilitlenmi gibi geliyordu ve Eliseth'in ktl gcn tketirken yorulmaya baladn hissetti. Bu oyunda yeniydi, byyle savamaya alk deildi ama dilerini skp devam etti. Yz yaad gerilimle arplmt ve Eliseth'in iradesinin merhametsiz gcnn altnda dizleri bklyordu. Eer imdi sendelerse kaybedeceklerdi. nemli bir ey varmasna kolunu sarsan el, younlaW

land ve frtnann gc altnda tehlikeli biimde ieri doru sarkt. Aurian kulana baryordu, onun dikkatini ekme gayreti iinde sesi tiz kyordu. "Kalkan kaldr, Anvar! Da- 732 ha gcn varken onu kaldrp saldr!" Anvar mitsizce ban olumsuzca sallad. "Artk ok ge!"

Aurian vahi bir kfr savurdu. "te, bunu kullan!" Eline bir ey sktrd. Anvar, bir akmn damarlar boyunca sanki sv halinde km gibi akp gvdesini karncalandrdn hissetti. Topran Asas! Onun yola gelmeyen yeni gcn odaklamaya gayret ederek kalkan kaldrd ve vurdu. Baarsz olmutu, bunu o anda anlad. Hava-bysnn unsurlar olan Hava ve Su, Asann yabancsydlar ve o yzden gc snrlyd. Anvar tecrbesiz olduu iin onu beceriksiz bir biimde, Aurian'm emrettii ldrc zeni gstermeden kullanmt. Gcnn oda zayf ve egdmsz- d, daha hedefine varmadan dalp onlar saldrya ak bir durumda brakyordu. "ldn ve gmldn, Anvar! Yandn, ldn ve hi iz brakmadan gmldn!" Eliseth, frtnann btn gcyle ona saldrmadan nce tiz kahkahasyla Bycyle alay etti. Anvar dizlerinin stne meldi, kanlar iindeydi ve nefesi tkanmt, tozun kemirgen dileri onu hrpalamt. Bir el, aranp kolunu tuttu... Anvar'm, nce bileini buldu, sonra hl Asay tutan elini. El onunkini kavrad, parmaklarn ylanlarn oyulduu tahtann evresinde sklatrd. Sonra bir kutsama gibi, Aurian'm zihninin temasn hissetti, -bir igal gibi deil de bir aratrma abas gibi- fiziksel bir okamadan ok daha yumuak, mahrem bir temas. Byc gcn kaybetmiti ama zihinleri Asann gcyle balanyordu; o Asay Anvar oymu ve Aurian, bysyle efsunlamt. Ah, bu yaknlk! Anvar, hi sormadan Aurian arad eyi biliyordu. Memnuniyetle ve gvenle glerin ona teslim etti, onlar uzatp onun ellerine brakt. &0' "Simdi!" Anvar bu l zihninde mi att, yoksa herkes sesini duydu mu asla bilemeyecekti. Aurian, onun bysn yakalad, Asann gcne dokudu ve bir kalkan ekline soktu. Bycnn hareketinin gcyle ayaklarnn altndaki kum 73 onlardan uzaklat ve frtnann fkesi bir defa daha durulurken onlar alak bir kraterde melmi halde brakt. ok uzaklarda, Nexis'te, bys, fiziksel bir darbe kadar kat bir g duvarndan seken Eliseth geriye doru sendeledi. Bina sanki bir frtnann penesindeymi gibi salland ve Eli- seth hava-kubbesinin zeminine dt, derken byk harita masaya arpp, ban vurmutu. "Eliseth! Neler oluyor? Byy Byc Kulesinin iinde bile hissettim." Bu Bragar'd. akn Hava-Bycsn ayaa kaldrd, kalkan ikisinin de evresine ateten bir duvar rmt; Eliseth'i bynn iren geri tepmesinden koruyordu. Eliseth, ilk defa onu grdne sevindi. "Aurian!" diye inledi. "Bana saldrd!" Bragar'm onun Miathan'm emirlerine uymadn bilmemesi gerekiyordu -byle ak bir itaatsizlie

katlamayacak kadar korkakt ama kendisinin onun yardmna ihtiyac vard. "Ne? Ama nasl?" Bragar her zamanki akn ifadesini taknd. "Babyc onun glerini kaybettiini sylemiti..." "Yanlm!" Eliseth daha imdiden dank dncelerini yeni bir plana balamak iin toplamaktayd. Anvar' yenebilirdi ama o ve Aurian fazla geliyordu. Ama onlar ayrabilir- se... Ve bunun bir yolu olduunu biliyordu: Aurian'nm savunmasnda zayf bir ba hep vard. Ama Eliseth iki kaan gcne tekrar maruz kalma tehlikesine hazr deildi. Zavall, uysal Bragar bunu onun iin yapacak olduktan sonra. Eliseth AteBycsne dnp en batan karc glmsemesiyle bakt. "zr dilerim Bragar -ters davranmak istemezdim. Geldiine ok sevindim, nk u anda bana yalnz yardm edebilirsin." O0

"zlme Eliseth, seni koruyacam." Bragar bard. Tanrlar adna, ne kadar basitti bu adam byle! Byc-kadm iinden kkrdayarak hemen plann yapt. Bragar, "Ben hazrm," dedi. Hava-Bycs, onun btn gcyle koruduu salam, ateten muhafazaya memnuniyetle bakt. Eer onun hilesi ie yaramazsa, o zaman en azndan sonularndan korunabilecekti. Bragar'm bysnn kalkannn arkasna gvenle sman Eliseth, iradesini tekrar Aurian'a evirdi ve bir illzyon, kar konulmaz bir aldatmaca rmeye balad. Anvar'la Aurian'm zihinleri Asay kavrayan elleri araclyla hl balant iindeydi. Temaslarnda rahatlk ve g vard. Elini bir an iin olsun kaldrmaya cesaret edemeyen Aurian, teki eliyle yzndeki kan ve kumu sildi. Kalkanlarnn ardndaki frtna at ama gc artk azalmt. "Onun iini bitirmedik, deil mi?" Anvar'm dncesi Bycnn zihnine sanki yksek sesle sylemi kadar ak biimde ulat. Aurian, "Hayr," diye cevap verdi. "Onu vurduk ama geri dnecektir." Szsz bir birlik iinde tercihlerini gzden geirdiler. Eli- seth kendini toparlayamadan vurmak iin kalkann m kaldracaklar, yoksa ln kysna gelinceye kadar kalkan korumaya m alacaklard? Uzun bir yry olacakt bu -atlar gitmiti ve u ana kadar muhakkak ki lmlerdi. Konuyu Shia halletti. Koca kedi penelerini gzlerine rtp dmdz yere uzand, kalkann iindeki bynn arl altnda kprdayamyordu. Aurian, onun hayatta kalamayacan biliyordu. Anvar'a bakt anda, mutlak bir uyum iinde olan zihinlerinde bir karara vardklarn biliyordu. Dveceklerdi.

Aurian, Anvar'm Asay tutan eline sk skya yaparak ayaa kalkmaya alt. Bir defa daha Anvar'm saf gcn ve Topran Asasnn gcn alp kendi iradesinin yetenekli Y J - r\TT

kuvvetinde birletirdi. Anvar'm temasnn yaknlna dayanyor ve bununla gleniyordu. Kalkan brakp kendini toparlard... Ve donup kald. Sallanan toz perdelerinin arasndan birisi 7 3 5 geliyordu -kaybettii aknn tandk sureti, hayaletiydi bu. Forral onu aryordu. Gzlerini bu hayalden ayramayan Aurian, Anvar' brakt ve elini Asadan ekip aralarndaki ba kopard. tekileri frtnann merhametine terk ettiinden bihaber, uykuda yrr gibi, katledilmi savann hayaletine doru ilerledi. Gzlerini elleriyle yakc kumdan koruyor ve parmaklarnn arasndan bakarken kumdan kamlarn arasnda, onun tpk Dhiammara'da olduu gibi ulaabilecei mesafenin biraz ilerisinde yrdn grd; frtnann dilerinin arasna doru kendisini izlemesi iin ona iaret ediyordu. "Forral." Bu sz fsldar gibi sylemiti. Byc ne doru sarsak bir adm att, sonra bir tane daha... Aurian, Anvar'm kalkan yeniden kurduunu grmekten ziyade hissetti. evresindeki kumlar yere dklp yerletiklerinde, arkasndan anlalmaz bir kfr geldi. Sert bir el omzunu kavrad, onu geriye ekti ve onu geip Forral'n hayaletini grmesini engelleyerek araya girdi. "Hayr! Onu alamazsn!" Aurian, "Brak beni!" diye bard. "Forral, bekle!" O An- var'la mcadele ederken kalktan bir kere daha salland ve kald ama Anvar, tek savunmalarn ayakta tutmakla ykml olmasna ramen Aurian' tutmaya devam ediyordu. Hayalete, "Sen ansn kullandn!" diye bard. "Aurian artk yaayanlara ait! Ondan uzak dur! Bizi rahat brak!" "Aurian, hayr!" Shia'nn zihin sesi endieliydi. Byc, gznn kenarndan koca kedinin ayaa kalkmak iin mcadele ettiini ama baarsz olup dtn grd. Ama Eli- seth'in bysnn ekimine takld iin bu bile onu harekete geiremedi. Anvar'a, tkrr gibi, "Brak beni lanet olsun!" dedi. rv>

Onun suratna vurup kamaya alt. Anvar Bycnn bileini yle sk tuttu ki Aurian acyla i ekti. Anvar'm yznn bir tarafna elinin izi kmt; yz acyla gerilmiti ve 736 gzleri yanyordu.

"Hayatn kurtardm iin bana bu ikinci vuruun. Bu samal bitirdiimizi sanyordum" "Anlamyorsun!" Aurian baryordu. "Onu seviyorum!" "Anlamyor muyum?" Anvar'm yz, iki cephede mcadele vermenin sonucu olarak ac dolu bir maskeye dnmt; bir yandan kalkan korurken bir yandan da Bycy tutmaya urayordu. Sert bir sesle, "Forral ld," dedi. Aurian, o anda ondan nefret ediyordu, kendini geri ekti ama Anvar'm parmaklar bileine kilitlenmiti. Ona, bu tahamml edilmez ve amansz gerei yzne arparken gitmesine izin vermiyordu. "O ld, aptal ama sen yayorsun, bebein de yayor. Onun yaama ansn elinden almaya hakkn yok. Bu tamamen yanl bunu sen de biliyorsun!" Anvar dosdoru onun gzlerine bakt. "Anlyorum, nk ben de seni seviyorum ve eer Forral'n konumunda olsaydm, senin ve ocuunun lmesini istemeyecek kadar severdim seni." Szlerinin keskinlii, Aurian' sanki o da ona vurmu gibi arpt. Onun szlerine kar kmas mmkn deildi, sadece o da onun cann yakabilirdi. "Btn mesele bu deil mi?" diye ac bir sesle cevap verdi. "Beni kendine istiyorsun, tek umursadm bu. Peki, ben seni sevmiyorum, Anvar. Senden nefret ediyorum! Ne olursa olsun yaadm srece seni sevmeyeceim!" Aurian'm szleri aralarndaki okun sessizliinde yankland. Anvar, sanki Aurian ona ldrc bir darbe vurmu gibi geri ekildi ve sonra kfrederek onun bileini brakt, Auri- an' neredeyse kendinden uzaa itmiti. "Git o zaman, eer mutlu olacaksan. Kymetli Forral'mn peinden lme git. Eer senin iin hibir anlam yoksa ocuunu ldr. Sorum O

luluklarndan ka, dostlarn terk et." fkeliymi gibi arkasna dnd ama Aurian onun omuzlarnn ktn, sarsld - n grd ve aladn anlad. zlemle Forral'n kendisine iaret eden glgesine bakt ama onun yz birden Anvar'n 737 grntsyle rtld -mavi gzlerindeki karganhk, kendisinin vurduu yerde oluan irkin iz. Aurian birden Forral'n ardndan lme giderse o yz, Anvar'm sevgi ve sadakat dolu varln her eyin tesinde zleyeceini fark etti. Ama Forral' seviyordu. Onun zerine bakasn semek korkun bir ihanet olacakt. Yine de Aurian o can alc adm atamyordu. Anvar'm onu sevdiini biliyordu ve eer o Forral'la giderse kl stad ldnde kendisinin yaad acnn aynsn yaayacakt. Kle kampnda Anvar'm hayatn kurtardnda ruhlar birbirine dokunmutu. O zaman, sanki onu hayata balayan tek ey ken- disiymi gibi Anvar ona sarlmt. Sara zaten ona ihanet etmiti, o da ayn eyi nasl yapabilirdi? Birlikte yaadklar bunca eyden sonra ona bundan fazlasn borlu olduunu biliyordu.

Aurian'm yznden yalar akyordu. Sanki kendi kalbini kendi elleriyle paralyor gibiydi ama omuzlarn diki etirip Forral'n glgesine bakt. "zr dilerim!" diye bard. "Yapamam! Seninle gelemem!" Ac dolu l havay doldurunca hayalet titreyip kayboldu. Aurian kuma kt, zntden dalmot ama yalnzca bir an iin. Alamaya zaman yoktu. Byc birden yeni bir gcn iinde aktn hissetti -bir zgrlk duygusu ve yeni bir olgunluk. Tercihini yapmt. lme kar hayat -gemi deil, gelecek- o gelecek ne getirirse getirsin, artk ona balyd. Kendi kendisine serte, "Lanet olas, ayaa kalksana," dedi. "Anvar'm sana ihtiyac var." Anvar, Aurian'm kendi lmne doru gitmesini sey _ seyre,- ^ meye dayanamad iin arkasn dnmt. Gr gz laryla bulanm bile olsa sk skya Asay tutuyordu ve Eli T #

seth'in bysne kar kalkanlarn ayakta tutmak iin Asann gcn kullanyordu. Frtnaya kar savunmasna younlamas gerektiini bildii iin arkasnda olup biteni dnme- 738 meye alyordu ama kalbi ona ihanet etti. Zihninin gznde, her eyin nasl son bulacan grd. Aurian onun kalkanndan geip frtnann iinde yryecek ve kaybolan bir ryay aptal gibi kovalayarak kendi lmyle kucaklaacakt. Kum onu kemiklerine kadar soyacakt. Byc acsna hkim olmaya alt ama iradesi zayflyordu. Eer Aurian ondan nefret ediyorsa, bu sava devam ettirmenin anlam neydi? Asay atp kalkan indirdikten sonra, onun ardndan yrmek, onu bu kadar zaman boyunca takip ettii gibi, bu en son snrn tesine takip etmek, ne kadar kolay olacakt. Btn mitleri krldnda Asa, Anvar'm parmaklarnn arasndan dt... Ve hilikten kp gelen bir el tarafndan tutuldu -gl ve becerikli, avucu drt ke, parmaklar uzun ve eski dvlerden kalan beyaz yara izlerinin iaretledii bir el. Hem lm, hem ifa sunabilen bir el. Mutluluk, sessiz bir k patlamas gibi Anvar' kaplad. Aurian'm gzyalaryla lekelenmi yz kasvetli, korkmu ve bitkindi ama ona ters ters bakarken, enesi o ok iyi tand kararllkla havaya kalkmt. Anvar, sevin iinde elini Aurian'm ellerinin zerine koydu ve iradeleri Asann araclyla birletiinde bir gcn karlk vererek sarsldn hissetti. "imdi o kaltan iini bitireceiz!" Aurian'm yznde can almaya niyetli birisinin gergin ve ksa srt vard. Sevin gzyalar dken Anvar, kendisinin de srtp glerini bir defa daha ona sunduunu fark etti. Aurian bu gc ald,

\ v kalkan indirdi ve vurdu. Darbelerinde yeni bir g vard, iradeleri ortak acnn ve Aurian'm zihnindeki yeni bir ama duygusunun ekillendirdii gl bir silaht. Asann gcyle bu darbe yeterli oldu.
d be

" 0 Hedefe isabet ettii srada Anvar, bir Bycnn lmne iaret eden strabn uzaktan yanklandn hissetti. Kalkan canlanp parlad, ldrc mcevher kumuna kar gvenli bir korumayd ama artk buna gerek yoktu. Frtna son bulmutu. stlerindeki berrak gkyz batda muhteem bir gnbatmyla temizlenirken yldzlar parlyordu. Anvar yukar bakt, armt. Dv iinde saatler gemiti ve kavga btn bir gn srmt ama en nihayet bitmiti. Miathan, trans iinde bedeninin dna kmt; gcn arttrmak iin yeni kurban verecei gece iin dinleniyordu. Yaklaan haftalarda, yeni gneyli piyonunun vcudunu ele geirip Aurian'n yakalanmas sonucunu verecek gleri harekete geirirken, bedeninin dnda ok zaman geirecekti. Kendi otoritesine gveniyordu, Eliseth'in bunu bozacan aklna bile getirmemiti. Eliseth'e son saldr Babycy kendisine getirdi ve altndaki yatak sallanrken, aceleyle kendi bedenine dalmasna sebep oldu. Bedenine byle ani gei ona ynn artmt, ayaa kalkmaya alrken sendeledi, altndaki yer rperip salland. Dardaki avluda, gzleri kr eden bir k patlamasyla birlikte kulaklar sar eden bir grlt oldu; odasnn pencereleri krlp onu cam yamuruna tuttu. Kulaklar nlyordu, Miathan, stndeki kymklar silkeleyip dikkatle pencerenin yanma gitti. Perdeler paralanmlard, ular yanmt ve delice savruluyorlard. Darya bakmak iin onlar kenara itti ve grd harabe karsnda donakalp nefesini tuttu. Bu imknszd! O bedeninin dndayken neler olmutu? Avlu, parlak kum ymlaryla kapanmt. Babyc, paralanan kubbenin kararm kabuunun iinde glkle yryebiliyordu. Duman tten ta paralarnn arasndan trmanp en nihayet mahvolmu haldeki i odaya vardnda Eli- seth'in kapkara ve kvrlm bir cesedin nnde meldiini

grd: bu Bragar'm tannmayacak haldeki kalntlaryd. Kmr olmu etin korkun kokusu, odaya dolmutu; Ba byc kusmamaya alt.

740 Eliseth, "Aurian," diye fsldad. Sarslmt ama yara almamt. Bragar darbenin btn kuvvetini alm ve onu korumak iin kendisini kurban etmiti. Kafasz sala bunu yapmaya nasl kandrmt? Miathan, bunu bir an dnp talihsiz Ate-Bycsyle ilgili dnceleri bir kenara brakt. Bra- gar her zaman bir aptal olmutu. Ama Eliseth'in bile bile ona itaatsizlik ettii ve Aurian'a hayatna kastettii akt. fkeyle titreyen Miathan mcevherlerden yaplm tehlikeli bakn sinmi Hava-Bycsne evirdi. Yava yava ona doru ilerledi, yumruklar iki yannda fkeyle sklm haldeydi. "Sen ne yaptn bakaym?" diye hrlad, "Ne yaptn?" Aurian Asay elinden drp dizlerinin zerine kt. Bynn arkasndan gelen ok ve yorgunluktan titriyordu. Anvar da onun yanma meldi. "Yaptk," diye mrldand, olup bitene hl inanamyordu. "Onu ldrdk." Aurian ban sallad. "Bir lm-patlanas hissettim," diye fsldad. Yznn btn kan ekilmiti, sallanp dmek zereyken Anvar onu tuttu, "iyiyim," diye mrldand -otomatik cevabyd bu- ama ok titriyordu, yaral yzn kaldrp ona bakt. "Anvar, ben... " "Aurian biraz nce yaadklarndan sonra -sana sylediim o korkun eylerden sonra- benden zr dilemeye kalkma." Anvar onu yumuak bir sesle azarlamt. "Ama ben... " Aurian'm sesi, bedenini sarsan hkrklarla bouluyordu. "Ah, akm." An onu kollarna alp alarken salarn o ad. "Benim sevgili, cesur Leydim." Aurian'm kararnn bykl onu artyordu. ok zalim bir tercih yapmak zorunda kalmt -imknsz bir tercihti buyine de bu tercihi cesaretle ve eer kendisi Bycy tanyorsa, tamamen d k-

rst bir ekilde yapmt. Ve kararn verdikten sonra, bu karara bal kalrd. Onu teselli ederken bile, Anvar ar bir znt yknn kalbinden kalktn hissetti. Nexis'ten katklar geceden beri, hayatna kurtard iin ona svp say- 741 dmda, sonunda bu yolu semesinden korkmutu hep -n lme kadar izleyip onu terk etmesinden korkmutu. Ama bu lmcl kavaa nihayet gelinmi ve kriz gvenle atlatlmt. Aurian lm karsnda hayat semiti -Forral' takip edeceine onunla kalmay tercih etmiti. Aurian'm znts yznden zlse de Anvar'm iine nee dolmutu. Ah, nlerinde uzun bir yol vard muhakkak ki. Bu yalnzca balangt Forral leli neredeyse alt ay olmutu ve Aurian daha bir sre onun iin yas

tutard. nat tabiatnn btn gcyle baka birisini sevmeye kar mcadele etmeye devam ederdi. Yine de bu Anvar'm kazanmak istedii bir kavgayd ve imdi onun ylmaz iradesiyle boy lecek g ve kararlla sahipti. Anvar kendi kendisine glmsedi. Sevgili Leydim, diye dnd, sana ne ok ey borluyum! nce beni Byc yaptn, imdi de sava yapyorsun. Bir gn, seni tekrar mutlu ederek, sana olan borcumu deyeceime sz veriyorum. Anvar alayan Bycy saran kollarn skt. "Nexis'e geri dnseydik ne yapacaktm biliyor musun?" diye mrldand. "Seni ehirdeki btn meyhanelere gtrp hayatnda olmadn kadar sarho edecektim!" Aurian ona minnetle bakp konuabilmek iin yutkundu. Sonunda, "Nexis ok uzakta," dedi. Anvar, "Gideriz," dedi. "Hem kim bilir, belki yol zerinde senin iin birka meyhane buluruz!" Aurian, piman bir sesle, "Eer bulursak muhakkak teklifini dikkate alacam," dedi. Anvar onun eski ruh halinin geri dndn grd iin mutluydu. Her zamanki otomatik hareketiyle, yzn koluna sildi, Anvar da alayc bir ekilde i ekti.

"Biliyorsun," diye takld, "Seni bu iren huydan kurtarabileceimi sanmyorum." Aurian sert bir cevap vermek zere ona bakt, Anvar kkrdad. Gen kadn, "Niye, sen..." diye hrlad ve dudaklar bir glmsemeyle kvrld ve birden kollarn Anvar'm boynuna dolayp skca sarld. "Sevgili Anvar," diye mrldand. "Teekkr ederim." Kavgamn ate iinde unutulan Shia, onlarn yanna gelip ban Aurian'nm dizlerine koydu. Anvar, onun, "Cesur bir zafer kazandn, dostum. Kaldna sevindim," dediini duydu. Anvar yumuak bir sesle, "kijjjiz de sevindik," dedi. Aurian, "Dostlarm," diye fsldayp kediyi okamak zere uzand. nce Shia'ya, sonra Anvar'a bakt ve derin bir nefes ald. Yavaa, "Biliyorsunuz," dedi, "her eye ramen, ben de kaldma sevindim." Aurian'm salar karmakark ve kumla doluydu. Yz pislik iinde, gzyalaryla lekelenmi ve prltl kumdan be- relenmiti; giysileri bir paavra ym halindeydi -ama onu kollarnda tutan Anvar iin hi bu kadar gzel olmamt. O anda, ona sylemek istedii o kadar ok ey vard ki ama bunlar gelecekte sylenmek zere imdilik bir kenar konulabilirdi Aurian, bilerek ya da bilmeyerek o gelecei nihayet ona bahsetmiti. Mcevher kumlarn zeride afak parlamaya balarken, Aurian zahmetle srd ayaklarndan ban kaldrp en nihayet ln sonuna

vardklarn grd. Yorgunluktan yavalayan Bycler ve Shia btn gece yrm ve gne domadan gvenli bir yere ulamak iin dua etmilerdi. Auri0 an'm ayaklar acyordu ve yorgundu, srp giden bir hzn
li-

neesini glgeliyordu ama kalbi tuhaf bir biimde hafiflemiti. zr dilerim, Forral, diye dnd ama eninle gelemezdim, henz deil. Bana yas tutarken hayatm bir kenara atmann doru olmayacan sylediinde sana inanmamtm ama haklymsn, akm. Haklymsn. Hayatta ac ve intikamn tesinde eyler var. Dostluk, mit ve lm izleyen yeni bir hayat var. Ve eer kader bize glerse, senin olunun 743 dnya zerinde yerini almasn grecek kadar yaayacam. Aurian aknlkla aniden durdu. Olan m? diye dnd. Olan olduunu nereden biliyorum? Ama bildiini fark etti. Kesinlikle. Afallayarak dncelerini kendi iine evirip bir hayat kvlcm deil, bir zihin arad. Kk, henz olumam bir ocuk zihni ama yine de bir kiinin, olunun zihni. lk defa olarak, olu onu anlad -onu tand- ve kk, ancak toparlanan dnceleri gvenle ve mutlak bir sevgiyle ona uzand. "Anvar!" Aurian lk att. Dnceleri en sevdii arkadayla paylamas gereken bir heyecanla dolup tayordu. Anvar arkasn dnp ona bakt ve Aurian aralarndaki mesafeyi sanki kendisi de Kuzgun gibi kanatlymasma kapatt. Anvar'a skca sarlp onun akn ifadesine gld, iyi haberi verme tela iinde kelimeleri birbiri ardna yuvarlanyordu. "Anvar, bir olan! Hissettim! Beni tanyor! Ben- o beni seviyor, Anvar!" "Hissettin mi? Yani, o -seviyor yle mi? Ah, Aurian!" Anvar onu ba dnene kadar havada evirdi, mavi gzleri prl prl ve yz sevinle doluydu. Ve aniden kutlamalarna katlr gibi, stlerindeki ormanla ln birletii ykseltiden mudu bir lk geldi. Mutluluk gzyalarn uzaklatrmak iin gzlerini krptran Aurian ban kaldrdnda Yazour'u grd, bir kolunu Eliizar'a, teki kolunu da Nereni'ye dolamt. Yanlarnda Bohan'm tandk, geni gvdesi vard; Shia ona-kavumak iin sarp bir kayadan srarken, yzne mutlu bir glmseme yayl d. Aurian ve Anvar birbirlerine baktlar. Aurian yumuak bir sesle, "Kalmam saladn iin teekkr ederim, Anvar," dedi. Anvar cevap olarak glmsedi, herA zaman Aurian'm kalbine dokunabilme gcne sahip olmu olan o az bulunur, harika glmsemesiyle. Aurian ona uzand, Anvar gen kadnn elini tuttu. Birlikte arkadalarn karlamaya gittiler.

744 Kulesinde dncelere dalm olan Miathan, bir kfr savurarak kristalini frlatt; keke Aurian' tan o anda gzetlememi olsayd. Byle mutlu olmaya nasl cesaret ederdi! O lanetli kl stadnn piine nasl sevinebiliyordu! Hem de kendisinin peydahlam olduu teki iren melezle birlikte! Peki, henz onlardan intikamn almamt. "Sevin bakalm, Aurian, tadn o canavar dourduunda, sevinecek misin bakalm," diye mrldand. "Seninle iim bittiinde, sadece lm fikri seni sevindirecek!" Hl kt kt sylenen Babyc, mineye doru yuvarlanp mermeri krp zedeleyen kristalini almaya gitti. Henz her ey bitmedi, diye kendi kendisini teselli etti. Cephaneliinde hl bir iki silah vard ve Eliseth'in isyan, planlarn pek o kadar kt etkilememiti. ntikam bekledike daha tatl olacakt ve bu sefer kaybetmeyecekti! SON

You might also like