You are on page 1of 35

Sosyolojiye Giri II nite 8 G

Gler toplumsal deimelerin en gl unsuru olarak, farkl fiziksel yapya, dine, kltre ve dile sahip topluluklar kar karya getirmi, bu topluluklarn bir arada yaamalarna ve bylelikle etkileim iinde olmalarna neden olmutur. G, genel olarak, insanlarn ya da gruplarn coraf yer deitirmelerini ifade etmek iin kullanlr. G bir toplumdan bir baka topluma yaplmaktadr. Bu ynyle g, coraf mekn deitirme srecinin sosyoekonomik, kltrel ve siyasi boyutlaryla toplum yapsn deitiren nfus hareketleri olarak ortaya kmaktadr. Kapsayc bir g tanm, Cemal Yaln tarafndan yaplmtr: G, ekonomik, siyas, ekolojik veya bireysel nedenlerle, bir yerden baka bir yere yaplan ve ksa, orta veya uzun vadeli geriye dn veya srekli yerleim hedefi gden corafik, toplumsal ve kltrel bir yer deitirme hareketidir. G olgusu iin sanayi devrimi nemli bir dnm noktas oluturmaktadr. Literatrde g tartmalar, sanayi devriminin etkisi ile ortaya kan kentleme olgusunun ekseninde krdan kente glerin incelenmesi ile balamtr. G olgusunun sosyal bilimlerde gndeme gelmesi ve tartmalarn ivme kazanmas ise Souk Sava dneminin ardndan yaanan g hareketleri ile birlikte olmutur. G tartmalarnn dnm noktas olan sanayi devrimi glerin yapsn ekillendirmek ve deitirmek noktasnda nemli olduundan, gler sanayi devriminden nce ve sonra yaplan gler olarak ikiye ayrlabilmektedir. Bir dier snflama ise, glerin ksmi bireysel- ya da toplu gler olmasndan hareketle yaplmaktadr. Toplu gler; belirli bir topluluun tamamnn ya da byk ounluunun doal afetler veya ekonomik, siyasi, dini vb. sebeplerle yaad blgeyi terk ederek ya da zor ile gnderilerek, kendilerine yaayacak yeni yurtlar edinme araylarn iine alr. Toplu glere Kavimler g ve slamiyetin ilk yllarnda Mslmanlarn Mekkeden Medineye hicreti rnek olarak gsterilebilir. Bireysel gler de benzer sebeplerle salt bireylerin ya da aile gibi kk gruplarn doduklar blgelerden ayrlarak srekli ya da geici olarak yeni blgelerde yaamlarn srdrmelerini ifade etmektedir. bn Haldunun balca eseri Mukaddimede de g hakknda deerlendirmelerde bulunduu bilinmektedir. nsanolunun geliim srecinin bedevilik (gebelik) ile balayp hadarilie (yerleik hayata) ulatn iddia eden bn Haldun, nedensellik zinciri oluturarak kurgulad toplumsal olaylar ve toplumlarn geliimini anlatrken gn nedenlerinden de bahsetmektedir. G tartmalar XIX. yzylda ivme kazanm olsa da, bn Haldunun ge ilikin yorumlar, g tartmalarnn kkenini XIV. yzyla kadar geri gtrlebileceini gstermektedir. G olgusu zerine oluturulmu olan g tanmlar belirli dzeylerde farkllasa da, temel olarak, bireyin/topluluun yaad corafyay deitirmesi zerinden tanmlamalar yaplmaktadr. kinci olarak, bireyin zgr iradesinin nemsendii ve tanm iine alnd durumlar olduu gibi, kle ticaretini de g eitleri ierisinde gsterenlerin zgr iradeyi g tanmnn iine almadklar anlalmaktadr. nsanln tarihi kadar eski olan glerin sebepleri yaanlan yapnn farkllamasna gre deiiklik arz etse de, temel sebep bireylerin yaam koullarn/kalitesini iyiletirme esasna dayandrlabilir. Zoraki glerde ise durum tersinden ilemekle beraber, yaam kalitesi ykseltilmeye allan grup g ettirilen deil kimi zaman geride kalanlar kimi zaman da ge zorlandklar blgedeki toplumdur. Ezcmle, gler her ne sebeple yaplrsa yaplsn temel hedef yaam kalitesini ykseltmektir.

G sebebi olarak deerlendirilen nfus tamas, kaynaklarn snrl olmasndan dolay, o blgenin toplumu iin yeterli olmay ve baka kaynaklar aramaya ynelme eklinde ortaya kmaktadr. Din bask ya da siyas zgrln ihlali sklkla karlalan dier g sebepleridir. G sebeplerinin farkllamas farkl g eitlerinin ortaya kmasna da yol amaktadr. Gn kendisi belli bir hareketlilie iaret ettii gibi, g eitleri ve sebeplerinde de sabitlik yoktur. Srekli bir deiim halindedir. Literatrde ilk tartlan g tipi kr-kent g iken, zamanla i-d g olgusu da tartlmaya balanmtr. Dolays ile g eitlilii temelde mesafe zerinden ele alnarak, i gler ve d gler olarak ikiye ayrlmaktadr. G Teorileri G olgusunun anlalmasna ynelik olarak oluturulan teorilerin says olduka fazladr. Bununla birlikte g almas yapanlarn ortak kans g olgusunun tek bir teori ile yorumlanamayacadr. XIX. yzyln i ve d g hareketlerini tek bir kuramla aklama gayretlerinden sonra, XX. yzyln sosyal bilimcileri farkl kavramlar ve hipotezler kullanarak eitli kuramsal modeller gelitirmeye baladlar. 1980lerin bana kadar g tartmalar bir yanda neo-klasik dier yanda tarihsel-yapsalc (neo-Marksist, bamllk, dnya sistemleri) kutuplarna ayrlmt. Bununla birlikte, postmodernizmin etkisi altnda, tartma daha az kutuplu hale gelerek farkl disiplinlerden ve grlerden g teorisyenleri arasndaki artan ibirlii gze arpmaktadr. G kuramlar ekonomik temelli olarak yaplandrlm ve g almalarnn ou emek g zerine younlamtr. Bunun nedeni tarihsel olarak gerekleen btn glerin, eitli sebeplerle (iklim, sava, doal afetler vb.) temel ihtiyalar gidermeye ynelik olarak yaplm olmasdr. Hali hazrda tartlm olan g teorilerini, Erken dnem/Klasik g teorileri ve ada g teorileri olmak zere dnemsel olarak ikiye ayrmak konunun btnl asndan nemlidir. Pek ok uluslararas gn de itme-ekme teorilerinde yer ald ekli ile az gelimi ya da gelimekte olan lkelerin yaad istihdam probleminden kaynakl itme faktrleri nedeniyle ve gelimi lkelerin sosyal devlet anlay, yksek sanayileme hz neticesinde doan igc talebinin ortaya kard ekme faktrleri neticesinde olutuu bilinmektedir. Sosyal bilimlerde uluslararas g tartmalar sanayileme ile birlikte II. Dnya sava sonras yaanan igc eksiklii ile daha fazla tartlr olmutur. Erken dnem g teorileri ise daha ok g ve gmenlik tanmlar, unsurlar ve sebepleri balamnda ve ksa mesafe g ve kr-kent g tartmalar ekseninde gelitirilmitir. Erken dnemde g meselesini ilk defa tartmaya aan kii, aslnda bir istatistiki olan E.G.Ravensteindir. gleri oluturan yasalarn uluslararas gler iinde geerli olduunu belirten Ravenstein, baz genellemelere gitmitir. Ravensteinden sonra g zerine alan bir ok sosyal bilimci de benzer genellemelerden hareket etmitir. Ravenstein, 1885de ve 1889da yaymlad The Laws of Migration (Gn Yasalar) balkl 2 ayr makale ile g teorilerinin temelini atmtr. Ravenstein almasn 1871 ve 1881 yllar nfus saym istatistiklerini baz alarak yapmtr. Ravensteinin g yasasn oluturan ilk unsur, -tm g teorilerinin de alt yapsn oluturan- g ve mesafe arasndaki ilikidir. Ravenstein bu ilikiyi sanayileme durumuna balayarak evrensel bir hareketliliin varlna deinir. Nfusun yer deitirmesi yeni glerin oluumuna olanak salamaktadr. Sanayi merkezlerinin cazibesi krsal kesimde yaayanlar iin bir ekim unsurudur. Bunun en byk gstergesi, kr nfusuna oranla ehir merkezlerinin nfusunda yaanan patlamadr. Gmenler ksa seyahatleri uzun seyahatlere tercih eder. Uzun mesafe gmenlerinin giriimleri istisnadr ve kural deildir.

Ravensteinn istisna olarak nitelendirdii uzun mesafe gleri kreselleen gnmz dnyasnda istisna tutulamayacak g trleridir. Ravensteinden sonra saysz alma hareketlilik ve mesafe arasndaki yakn ilikiyi gstermi olsa da, mesafe zerine yaplan almalarn yetersiz olduunu dnen Stouffer, almasn, itme-ekme kuramlarnn mesafe faktr hususunda eksik kaldndan hareketle oluturmutur.13 Mesafenin, kavramsal ve deneysel olarak itme-ekme teorilerine dahil edilmedii mddete analizlerin yararl olmayacana inanmaktadr. Bununla birlikte, kesien frsatlar teorisi olarak adlandrlan teorisine gre, Ravensteinin sylediinin aksine hareketlilik ve mesafe arasnda zaruri bir iliki yoktur. Kesien frsatlar kavramn n plana alarak belirli bir mesafeye gidenlerin saysnn oradaki frsatlarn says ile doru, kesien frsatlarn says ile ters orantl olduunu iddia etmi ve bunu matematiksel sembollerle formle etmitir. Bir kiinin yerini doldurduu bir boluk ve yerini doldurmad ama doldurma ihtimali olan dier boluklar frsatlar olarak tanmlanabilir. Kesien frsatlar ise yeni tand yerde, daha nce yaad yerdekine benzer boluklardr. Everett Lee, Stoufferin kesien frsatlar teorisini gelitirerek kendi kuramn oluturur. Her gn sresine baklmakszn, bir balang yerini, bir var yerini ve kesien engelleri ierdii eklinde bir tanmlama yapmaktadr. Ge karar verme ve g srecinde etkili olan drt faktr vardr: Balang yeri ile ilgili faktrler, var yeri ile ilgili faktrler, kesien engeller ve kiisel etkenler. Leenin teorisine gre, insanlar bir alanda tutan veya oraya eken ve uzaklatran faktrler vardr. Baz faktrler biroklar iin ayn etkiye sebep olurken, bazlar farkl kiileri farkl ynde etkiler. Hemen herkes iin gzel bir iklim ekici iken, kt bir iklim iticidir. Fakat gzel bir eitim sistemi kk ocuklar olan ebeveynler iin ekici iken ocuu olmayanlar iin yksek gayrimenkul vergisinden dolay iticidir. Bekar ve vergiye tabii mlk olmayan bir kii iin ise farkszdr. G edilen yer hakknda ok net bir bilgi yoktur. Orada yaadka avantajlar ve dezavantajlar alglanr. Neo-klasik ekonomi mikro kuramnda nsan-Sermaye15 (Human-Capital) g modelini gelitiren Larry A.Sjastaad g gelecekten beklenen fayda umudu ile bedeli olan bir yatrm olarak deerlendirmektedi r. En basit haliyle, potansiyel gmen gidebilecei her blge iin tm riskleri/bedelleri deerlendirerek net krn hesaplamak zorundadr. Gmen net krn en yksek olduu blgeye hareket etmektedir. Bu teorinin ciddi bir eksiklii vardr. O da karar verecek olan kiinin gelecekteki geliri ve deyecei bedellerin belirsizliinin ihmal edilmi olmasdr. Bu nokta Michael P. Todaronun r ac makalesi A Model of Labor Migration and Urban Unemployment in Less Developed Countries (Az Gelimi lkelerde Bir Emek G Modeli ve Kent sizlii [1969])nde dile getirilmitir. Todaro tahmini iskontolu gelecek gelirini dnerek, nsan-Sermaye modelinin basit bir versiyonunu gelitirmitir. Bu modelde, belirsizlikle baa kabileceini dnerek g eden kii, g ile g hakknda bilgi toplayacaktr ve sonunda i bulamamak gibi kt bir deneyimi olmusa geri dnmeye karar verecektir. Fakat Todaronun ve Leenin de belirttii zere g hakknda net bilgiye ancak g esnasnda ulalacaktr. Uluslararas g hikayesi deneyimleyen birok kiinin belirli bir sre sonra geri dnme planlar yaparak g karar verdikleri halde gittikleri blgede beklentilerini tam olarak karlayamamalar neticesinde ksa sreli g kararlarnn kalc glere dnt grlmektedir. Sonu olarak bireysel balanglar etkileyen, kolaylatran ya da engelleyen birok kiisel faktr vardr. Lee, g kararnn tamamyla mantkl bir sre olmadn da dnmektedir. Baz durumlarda, mantkl olan sebeplerin mantksz olan sebeplerden daha az olduu vurgusunu yapan Lee, -binlerce g almasnn genellemelere varamadna ilikin eletirisiyle elikiye dmekle birlikte- geici duygularn, ruhsal bozukluklarn ve ani gelien olaylarn birok gn sebebi olduunu ve genellemelerin geerli olmadnn kabul edilmesi gerektiini sylemektedir.

Gn sadece bireylerin ald kararlar dorultusunda gelien bir olgu olmaktan ziyade, tm ailenin hatta bazen btn bir topluluun yani birbirleri ile balantlar olan kiilerin kararlar neticesinde olutuu iddiasndan hareket eden Stark, Katz ve Levharinin gelitirmi olduu yeni ekonomi kuramna gre, kiiler kendi referans gruplar iinde dzenli olarak kiiler aras gelir karlatrmalar yaparlar. Bu karlatrmalar psikolojik bedeller ya da yararlar veya greli yoksunluk ya da greli tatmin salarlar. Kiiler bir yerden dier yere ayn referans grubu iindeki greli pozisyonunu deitirmek iin g eder ya da referans grubunu deitirir. Baz kiiler g ettii zaman, g etmeyenlerin hissedecei greli yoksunluk oran da deiecektir. Bylece g iin ikinci safha balam olur. Bu yaklam g teorisini bireysel bamszlktan (doaya kar en iyi seviyeye getirme) karlkl bamlla (dierine kar optimizasyon) evirmitir. Yani g, umutsuzluk ya da snrsz optimizasyon olarak deil de, hesaplanm bir strateji olarak grr. Ravensteinn g yasalarndan ikincisi olan g aamalarna gre, g ile aamal bir ekilde boluklar doldurulur. G hareketinin doal bir sonucu olarak; lkede gelimi ehirlerin etrafnda yaayanlar, buralara akn ederler ve krsal nfusta oluan boluklar daha uzak blgelerden gelen gmenlerle doldurulur. Ravensteinn gelitirdii g yasasnn dier bir unsuru, her ana g akmnn dengeleyici bir kar akm rettiidir. Emmenin olduu kentlerin krsal nfusu, lke nfusuna benzer oranda ya da daha fazla ykselir. Yaylma srecinin yaand ehirlerin krsal nfusu ise ya ok yava ykselir ya da der. Uluslararas glerin etkisi ile emme srecinin yaand gelimi lkeler, eer gleri snrlayan bir yasa da yok ise, emme srecinde bir doyum yaayarak belirli bir srenin sonunda g snrlamasna gideceklerdir. eitli kltrlerin bir arada yaamasna sebep olan glerin yaand Avrupa, ABD, Avustralya ve Kanada gibi lkelerin geirmi olduu sre bu ekildedir. Btn kltrlerin bir arada uyum ierisinde yaayabilmesi adna gelitirmi olduklar ok-kltrclk politikalarnn baarszla urad iddias ile, bir anlamda kar akm reterek denge kurma abasndadrlar. Birok uluslararas g almasnn, bir lkeden dier lkeye hareket zerine odaklandn ve daha kapsaml olan almalarn tek bir tarihi dnemle ilgilendiklerini dnen Petersen vurgunun analizden ok tanmlama zerine olduunu belirtmektedir. Snrl saydaki dataya uygulanan teorik erevenin yetersiz kaldn dnen Petersen, yaplm olan i g ve uluslararas g analizlerini bir araya getirerek genel bir g teorisine hazrlk olarak bir tipoloji gelitirdi. Tipolojisini, daha nce Henry Pratt Fairchild tarafndan gelitirilen tipoloji zerine bina etti. Fairchild igal, fetih, koloniletirme ve g eklinde tasnif ettii hareketlilii iki eksende incelemiti. G alan ve veren lkelerin kltrel farkllklar ile hareketliliin tr tanmlamay farkllatrmaktadr. Yksek kltre sahip olan lke, fetihte ve koloniletirmede g veren konumundayken, igalde g alan lke konumundadr. G ise yaklak olarak ayn uygarlk seviyesindeki kkl lkeler arasnda, bireysel olarak gerekelendirilmi barl bir harekettir. Kltr seviyesindeki fark ve hareketin barl olup olmadnn belirlenmesi temelinde iki kriter ile analiz yapan Fairchildin bu snflandrmasnda baz eksiklikler tespit eden Petersen, yksek kltr ve dk kltr ayrm yapmann etnosentrizme davetiye karmak olduunu dnr ve Fairchildin etnosentrik bak asn eletirir. G analizleri ierisinde g sebepleri incelenirken bu sebeplerin altnda yatanlar, g kolaylatran d etkenleri ve g gdleri gibi dier faktrleri ayrt etmek iin fazla bir teebbs olmadn dnen Petersen, gmenlerin gdlerini ve gn sosyal sebeplerini ayrt etme hususunda baarsz olmann, g analizlerini mantksal berraklktan yoksun brakacan dnmektedir. G sosyal hareket aamasna ulatktan sonra, gmenlerin gdleri ok az ilgi oda olmutur.

Olgunlatrlm bir g teorisi oluturmak, Petersene gre, g teorilerinde yaygn olarak kullanlan itmeekme kutupluluunun dzeltilmesi ile salanabilir; bu dzeltme de, keif g ve muhafazakar g ayrmna isteklilik derecelerinin eklenmesiyle yaplabilir. Petersenin isteklilik seviyesini temel alan tipolojisine gre, be eit g vardr: lkel, zoraki, ynlendirilmi, serbest ve kitlesel g. Petersenin ilk g tipi ekolojik bir itme sonucunda gerekleen ilkel glerdir. lkel g; ilkel insanlarn gezinmesini deil de, daha ok insanolunun doal zorluklarla ba edebilme konusundaki yetersizlii sonucundaki hareketlilii ile ilikilendirilir. Sanayi ncesi toplumlarn gleri itme-ekme yasas ile deil, sadece itme ve kontrol ile ilikilendirilebilir. Pastoral toplumlar yine ak arazilerde yaamaktadr. Rotalar doaya ya da insan yapm engellere -dalar, elaleler, in Seddi vb.- gre ekillenir. Modern ada var noktas kent olmutur. G, tutucu olmaktan ziyade keif nitelikli olmaya balamtr. Bunlar ekolojik itme ve kontroller sonucunda oluan g tipleridir, genellikle corafi faktrler etkili olurken, bazen de sosyal faktrler etkili olmutur. Eer ilkel gte rol oynayan faktr ekolojik bask ise, zoraki gte devlet ya da benzeri sosyal kurumlardr. Bu g snfn ynlendirilmi ve zoraki olarak ikiye ayrmay faydal bulan Petersen, iki g tipi arasndaki farkll karar verebilir olma durumu ile ilikilendirir. Ynlendirilmi gte gmenlerin gitmek ya da kalmak kararn verecek gc vardr. Zoraki gte ise herhangi bir gc yoktur. G eitlerinde gmenlerin istei grece nemsiz bir faktr olarak yer almtr. lkel g temel fiziksel ihtiyalar giderebilmek iin gerekletirilirken, zoraki (ynlendirilmi) gte, gmenler ounlukla pasiftir. Karar verme unsuru olarak gmenlerin arzusunun n plana kt g tipleri serbest g olarak tanmlanmaktadr. Serbest g gerekletiren ilk grup entelekteller ve macera severlerdir. Neo-klasik ekonomik g teorisyeni Todaro kendi modelinde kyden kente g kararn fonksiyonel olarak iki temel deikenle ilikilendirmektedir. Bu deikenlerin ilki, kent ve kr arasndaki reel gelir farkllamasdr. Dier deiken ise kent iini elde etme ihtimalidir. Todaro, ikinci deikenin analizde ok nemli bir rol oynadn ve bu ihtimal ilkesini btn ereveye dahil ederek aklama yapmann yol gsterici olacan dnmektedir. Neo-klasik mikro ekonomik g teorisinin dier teorisyeni Borjas, neo-klasik ekonomik teoriye gre bireylerin fayday maksimize ettiine iaret ederek, g teorisine gre de, yeni yerleecek yer arayan bireylerin refah maksimize ettiini ifade etmektedir. Ekonomik g teorisi, uluslararas snrlara dalan emei analiz eder. Teori kiisel karlar iin g eden bireylerin davransal karmlar zerine kurulmutur. ada g teorilerinden kili Emek Piyasas teorisi Piore tarafndan Birds of Passage (Cambridge, 1979)da kurgulanmtr. Piorenin temel argman, gelimi ve gelimemi lkeler arasndaki byk lekli gn, gelimi blgelerde var olan i frsatlarnn yaps ve altklar blgede doan ve yetien iilerin motivasyonuna ilikin olarak gmen iilerin tuhaf motivasyonu balamnda anlalmas gerektiidir. Piore, g eden kiilerin kendi lkelerinde en dk gelirli snf iinden deil de orta snftan ktn iddia etmektedir. Dolays ile gler merkez lkenin itme faktrne deil, g talep eden lkenin ekme faktrne baldr. G, geride braktklar yaknlarnn ve akrabalarnn ekonomik durumlarn dzeltmeye ynelik niyetlerinin karln bulmasna izin vermemi, ykc sosyal rntler ortaya karmtr. 1970lerin ortalarndan sonra g tartmalarnn yn deimeye balad. nk artk gelenler ekonomik gelime iin nemli bir kaynak olarak grlmeyip, yerli halkn statkosu iin bir tehlike olarak alglanmaya baland. Gmenler i piyasada rakip olarak grlmeye baland.

Immanuel Wallersteinn 1970lerde gelitirdii kavramlardan yola karak Saskia Sassen ve Eva Morowska gibi birok sosyolog uluslararas gn kkenini, ulusal yaplanmalardaki ikili pazar yapsna deil, XVI. yzyldan beri gelimekte olan dnya pazarlarna balamaktadr. Bu konuda alanlar arasnda en kapsaml almay yapan Chicago niversitesi retim yesi Saskia Sassen, eserinde, ayr ktadaki kresel ehirler olan New York, Londra ve Tokyo rneklerini merkeze almtr. Kreselleen ve corafi olarak birbirlerinden ok farkl blgelerde olan bu kentler zerinden, srelerin ve dinamiklerin kresel olduu sonucuna varm olan Sassen, corafi olarak yaylm faaliyetlerin ezamanl olarak btnlemesi ile birlikte ekonomik faaliyetlerin kresellemeye iaret ettiine deinir. Sassen, g deerlendirmelerini kreselleme zerinden yaparken, gmenler ve yerlilerin farkl koullarda yaamas ve almasnn g almalarnn temel sebebi olduunu iddia eder ve eer byle bir farkllk olmasayd, analize gerek duyulmayacan vurgular. Wallersteinin dnya sistemleri teorisi, lkeleri bamllk derecelerine gre snflandrr. Merkez, evre ve yar evre olarak snflandrd dnya sistemlerine gre, merkez lkeler sanayisi gelimi, hammadde ithal edip, sanayi rn ihra eden lkelerdir. evre lkeler, sanayisi gelimemi, hammadde ihra edip, sanayi rn ithal eden lkelerdir. Yar evre lkeler ise her iki grubun zelliklerinden de alm fakat tam anlamyla sanayilememi lkelerdir. Merkez lkeler kapitalist lkelerken, evre ve yar evre lkeler kapitalist olmayan lkelerdir. Dnya sistemleri kuramna gre, evre lkelerin kapitalist sistem iinde yer almalar g ile gerekleecektir. Neo-klasik akmda cret faktr ne karken, bu sistemde sermaye ak gze arpmaktadr. Neo-klasik akmn sermayenin zt ynl ak eklindeki ngrsnn tersine, emek sermaye nereye giderse onu takip eder. Gn sebeplerine ilikin tartmalarn yannda g zerinde zaman ve mekan etkisinin boyutlarn inceleyen ilikiler a (network) teorisine gre, gmen ilikiler a g edilen blgedeki eski gmenler, yeni gmenler ve gmen olmayan kiiler arasnda oluan ortak kken, soydalk ve dostluk balarnn oluturduu kiiler aras balantlardr. Gmen ilikiler a gmeni hem olumlu, hem de olumsuz anlamda etkilemektedir. Olumlu anlamdaki etkileri sosyal ve ekonomik maliyeti drmesi olarak gerekleir. Olumsuz anlamdaki etkisi ise, kiilerin kendi gruplar dna kmalarn ve dier toplumlarla ilikiler kurmasn engellemesidir. G teorilerinin ge farkl boyutlardan bakmalar srekli eletiri almalarna yol amtr. Eletiriler neticesinde birok disiplini iine alarak g olgusunu tm boyutlar ile incelemeyi amalayan yeni bir yaklam olarak g sistemleri teorisi ortaya kmtr. Mabogunje bu teori ile eski problemlere ve arl nceleri kabul edilmeyen ve rts kaldrlan yeni ilikilere ynelik yeni bir bak as gelitirildiini iddia etmektedir. Bu alma ile matematiksel ifadelerden oluan nemli bileenlerin ve ilikilerin akland klasik metotlarn kullanlmadn ve sistemin nasl ilediine ynelik bir szl analize vurgu yapldn ifade etmektedir. G sistemleri teorisi Stephen Castlesa gre neo-klasik gelenein dnda baat g teorisi olarak ortaya kan daha kapsaml ve interdisipliner anlayn bir parasdr. Bu yaklam herhangi bir g hareketinin makro ve mikro yaplar arasndaki etkileim sonucu olutuunu iddia etmektedir. Makro yaplar byk lekli kurumsal unsurlar, mikro yaplarsa alar, bireysel dnceler ve uygulamalardr. Makro yaplardan kast edilen dnya sistemi ierisinde ekonomik, politik ve devletler aras ilikilerle, g alan ve veren lkelerin g yasalarn, kurallarn yani g kontroln elinde tutan ya da g ynlendiren yaplardr. Mikro yaplar ise daha nce ilikiler a teorisinde ele alnan gmenler aras her trl ilikilerdir.

G olgusunun nc unsuru olan arac mekanizmalar belirli kiiler ya da gruplar olabilir. Arac mekanizmalar legal olduu gibi illegal olarak da rgtlenebilmektedir. G karar veren bireylerin g etmesi iin altyapy hazrlayan veya g srecinde i bulmalar noktasnda yardmc olan arac mekanizmalar g srecini derinden etkilemektedir. Aristide R. Zolberge gre, snrlar ve snrlarn etkileri, g teorisinin gz ard ettii bir faktrdr. Bu gz ard etme durumu, kuramlarn kurucusu olan Ravensteina kadar geriye gitmektedir. Ge ynelik basklarn kitlesel glerle sonulanamayacan nk lkeler arasnda belirlenmi snrlarn olmasnn ve kontroln belirleyici bir faktr olarak mdahale ettiini ve dier koullardan bamsz olarak devletlerin belirlenmi snrlarnn uluslararas g belirleyen temel unsur olduunu iddia etmektedir. G olgusu ierisinde makro, mikro ve arac yaplar birbirinin iine getii iin tek bana hibir neden bireylerin ya da gruplarn neden kendi lkelerini terk edip baka lkelerde yeni bir hayat kurma abas verdiklerini aklayamaz. Btn yaplar bir arada deerlendirilerek g srecini ve yapsn anlamak mmkndr. Uluslararas G ve ok-kltrl Toplumlar Uluslararas gler, g alan lkelerde kltrel eitlilie sebep olmaktadr. Tunaya gre, sanayileme sreci sadece sanayileen lkeleri deil, bu srecin dnda kalan toplumlar da etkilemi ve sosyal deimelerin balca nedeni olmutur. Uluslararas gler zerine tek ve tutarl bir teori yoktur. Birbirinden ayrlm ve paral teorilerden bahsedilse de, bu teoriler snrlar izilmi disiplinlere gre de ayrlmamlard.30 G teorilerinin evrenselliinden ve tutarllndan bahsedilemiyor olsa da, g etme zgrlnden sz edilebilir. 1948de imzalanan nsan Haklar Evrensel Beyannamesi ile, insanlarn hareket zgrl dnya apnda tannmtr. Beyannamenin 13. maddesine gre,31 herkes herhangi bir devletin snrlar dahilinde serbeste dolama ve yerleme hakkna ve kendi memleketi dahil, herhangi bir memleketi terk etmek ve memleketine dnmek hakkna sahiptir. G etme zgrlnn yan sra g olgusunun g alan ve veren lkeler asndan yararna iaret edilen 1994 Kahire Nfus ve Kalknma Konferansnda, gmenlerin genellikle en verimli alarnda g ettikleri ve gittikleri lkenin ihtiyac olan yeteneklere sahip olduklar iin g alan lkeye ve dviz saladklar, geride kalan yaknlarna maddi yardmda bulunup onlarn durumlarnn iyilemesine yardmc olduklar iin de kendi lkelerine yararl olduklarna vurguda bulunmaktadr. Koser, Amerikan ekonomisinde belirleyici bir konuma sahip dev irketlerin gmenler tarafndan kurulduunu ifade ederek, ABDnin ekonomik gelimesinin tarihinin bir anlamda gmenlerin tarihi olduunu belirtmektedir. G insanlk tarihini ekonomik, siyasal, kltrel vb. alardan etkilemi ve deiime yol amtr. Karpata gre, glerin etkisi ok derindir ve dnyann kltrel, sosyal ve etnik yapsn kknden deitirmektedir. Yeni rklar, yeni toplumlar, yeni idare ve yaam biimleri ile gnmz toplumlar gler sayesinde olumutur. Trkiyede ve D Gler Osmanl mparatorluunda, ele geirilen topraklardaki yerleim birimlerinin yeniden canlandrlmas, nfus yapsnn dengelenmesi ya da asayiin salanmas gibi amalarla pek ok kez nfus hareketlilikleri (iskan hareketleri) yaanmtr. Bu nfus hareketlerinin byk lde devlet mdahalesi sonucu olutuu da bir gerektir. mparatorluun son dnemlerinde Balkan Savalar sonucunda kaybedilen topraklarda yaayan yzbinlerce Mslman gmen birka gn iinde Anadoluya g etmek durumunda kaldlar. Cumhuriyetin ilanndan sonra, lkemizde grlen en ilgin g hareketlerinden bir tanesi, Lozanda 30 Ocak 1923te imzalanan Yunan ve Trk Halklarnn Mbadelesine likin Szleme ve Protokol sonucu, Anadoluda yaayan yaklak 1 milyon 200 bin Rum ve Yunanistanda yaayan yaklak 400 bin civarnda Mslmann mbadelesidir.

1950lerle birlikte Trkiyede iki ynde, hem i hem de d g anlamnda hzl bir g sreci yaanmaya balamtr. 1950lerle birlikte Trkiyede hzn artrmaya balayan i g, krdan kente g eklinde gereklemitir. Trkiyede krdan kente g tetikleyen temel faktrn krsal yapda meydana gelen dnmlerin bulunduu iddia edilmitir. Yazarlara gre, bu dnmde iki nemli bamsz deiken bulunmaktadr: Hzl nfus art ve tarm sektrnde hzl bir modernlemeye gidilmesi. Kemal Grmez de, i gn nedenlerini hzl nfus art, 1940larda tarma traktrn girmesi, radyonun yaygnlamas, ulam aralarndaki gelimeler, 1950li yllarda karayolu yapmnn hzlanmas ve sanayileme olarak deerlendirmektedir. Cemal Yaln, Trkiyede yaanan i gn nedenlerini temelde 5 maddeye toplayarak zetlemektedir: (1) Krsal yapdaki teknolojik dnm; (2) Baz nemli kentlerdeki sanayinin hzla genilemesi; (3) Hzl nfus art; (4) Kyn itici ve kentin ekici nedenleri; ve (5) Krsal kesimdeki kan davalar ve terr olaylar Ekonomik anlamda Trkiyeden ilk da g, 1958de az sayda iinin Federal Almanyaya gi tmesiyle balad. Sonraki yllarda bu say hzla artmt. brahim Yasa, Trkiyede 1950lerde hzlanan krdan kente gn d g iin bir tr n-hazrlk ilevi grdn iddia etmektedir. Yasaya gre, bu d gler, Trkiye iin azgelimilik dngsnn bireysel bazda krlmas sonucunu dourduu grndedir. D g tetikleyen ikinci bir neden, II. Dnya Sava sonrasnda lkelerini yeniden ina etmek isteyen Almanya, Hollanda, Belika ve Fransa gibi Bat Avrupa lkelerinin igc ihtiyalarnn had safhaya kmasdr. Sz konusu dnemde Trkiyenin ekonomik durumu, isizlik oranlar elbette Avrupa lkelerine ynelik igc gn tevik etmitir. Bireysel anlamda, Trk gmen iilerin, ekonomik birikim yapma istekleri de bunda nemli bir rol oynamtr.

Sosyolojiye Giri II nite 9 Demografi: Nfus Bilimi


Demografi insan nfusunun byklk ve hareketliliindeki deiiklikleri aratran bir sosyal bilimdir. Niceliksel lmlerin insan davranlarna uygulanmasnda en baarl rnektir. Bu alan biyoloji, sosyoloji, istatistik, psikoloji, ekonomi ve tarihi deiik formlarda bir araya getirir. Bir baka deyile, interdisipliner bir aratrma alandr. Onlarn ortaya kard isler btn byk kuramlar uzun vadeli byk lekli deiimlerden ayrntl bir ekilde haberdar ediyor. Doum, lm, evlilik, boanma vb. bireysel insan olaylar bir araya getirildiinde hepsinin byk toplumsal sonular olduu grlyor. Bu olaylar ortak modeller meydana getiriyor; demograflarn almalar ortalama davran modellerini bulmak stnedir. Nfus konusuna ilk ilgi duyan isimlerden olan Platon [Eflatun], ehrin nfusuyla benimsedii siyaset arasnda bir paralellik olmas gerektiini savunuyordu. Ona gre en uygun nfusun sabit bir nfustu, bylelikle ehir daha dzenli bir ekilde ynetilebilirdi. nerdii ideal vatanda says, kamusal ve idari grevlerin dalm dzenlenirken kolaylklar salayacan dnd 5040 idi. Nfusun sabitlenmesi iin Platon, olduka otoriter zmler de sunmutu: Evliliklerin denetlenmesi, hzl nfus art durumunda fazla nfusun kolonilere g etmeye zorlanmas, nfus eksiklii durumunda ise kentteki yabanclara vatandalk hakknn verilmesi vb. Bir dier antik a dnr olan Aristoteles de, ideal nfusun sabit bir nfus olaca ve bu anlamda belli bir saynn belirlenmesi gerektii grndedir.

Demografi, eitli szlklerde, snrlar belli bir corafyada bulunan nfusun yapsn, zelliklerini ve

deiimlerini inceleyen bilim dal olarak tanmlanmaktadr. Birlemi Milletlerin hazrlad szlkte, demografi, amac insan nfusunu incelemek olan ve bu nfusun boyutlarn, yapsn ve eitli niteliklerini saysal adan irdeleyen bir bilim olarak tanmlanr. Ksacas, demografi insan nfusunun yenilenme, bazen de yenilenmeme mekanizmalarn inceleyen bir disiplin olarak tanmlanabilir. Demograflar, temel olarak, drt temel deiken zerine younlarlar: Doum, lm, evlilik ve g. Nfusun niteliini ve niceliini belirleyen temel iki tr ak vardr: (1) Art aklar, yani doumlar ve aratrmann konusu olan o yere yaplan gler; (2) Eksi aklar, yani lmler ve aratrmann konusu olan o yerden darya ynelik olarak yaplan gler. Fransz genetik bilimci ve demograf Albert Jacquard, tarih boyunca dnya nfusunun yapsnn drt byk deiimden (drt byk demografik devrimden) bahseder. Bu demografik devrimler, bazen evre koullarnn bazen de lmler ve doumlarla ilgili deiimlerin tetiklemesiyle gereklemitir. Birinci demografik devrim, 400 veya 500 bin yl evvel, insanlarn atei kullanmasyla balad. Ate, insanlarn eriebildikleri besinlerin eitlenmesini salam ve bylece ortalama mr sresi uzam ve nfus oalmtr. kinci demografik devrim, M.. 40 ile 35 bin yllar arasnda Yontma Ta Devrinde balar. Paleolitik an bitii, iklim koullarnn iyilemesini ve besin kaynaklarnn oalmasn salamtr. Buzullarn zlmesiyle birlikte, bitki ve hayvan trleri oalm, bylece topran insanlar besleme kapasitesi artmtr. nc demografik devrim, milattan nce 10 binli yllarda insanlk tarihindeki en nemli deiimlerden biri olan tarma geile balar. Tahl retimi, hayvanlarn evcilletirilmesi, nfusun yerleik hayata gemesi ve insanlarn gda depolamaya balamas besleme kapasitesini nemli lde artrmtr. Bu dnemde dnya nfusu hzla oalmaya balamtr. Dnya zerindeki insan saysnn nce 50 milyona, sonra da 100 milyona kt tahmin edilmektedir. Dnya nfusunun milattan hemen nce 200 milyona, milattan hemen sonrasnda 300 milyona ulat tahmin edilmektedir. Dnya nfusu, ufak artlarla 18. yzylda tahminen 800 milyon civarna ulat. Drdnc demografik devrim, zellikle 19. yzylda bilimin geliimi, tp alanndaki gelimeler, yaama koullarnn iyiletirilmesi ve btn bunlarn sonucunda lm oranlarnn, zellikle de bebek lmlerinin azalmas3 ve doum oranlarnn artmasyla balar.

Demografik Kuramlar almalarn nfus zerine younlatran ve nfusla ilgili analizler gerekletiren ilk ve en nemli isimlerden birisi; ayn zamanda bir din adam olan iktisat Thomas Robert Malthus (1766-1834)tr.

Malthusun Nfus Kuram: Malthus Essay on the Principle of Population (Nfus lkesi zerine Deneme,
1798) balkl kitabnda, nfus art konusunda olduka karamsar bir tablo izer. Malthusun nfus teorisi, azalan verim kanunu fikrine dayanr.

Ona gre; nfus art hz, insann beslenmesi iin gerekli besin kapasitesindeki arttan ok daha yksektir ve bu da, kanlmaz olarak bir kriz yaratacaktr. Herhangi bir kstlama olmaz ise eer, Malthusa gre, nfus geometrik olarak byr (1, 2, 4, 8, 16, 32, 64, ...), oysa besin kaynaklar, yiyecek retiminin olmasna karn, yalnzca aritmetik bir art eklinde gerekleecektir (1, 2, 3, 4, 5, 6, ...). Analizine gre, gda arzyla nfus art arasndaki uurum zaman iinde artacaktr. Malthus, artan nfus ve gda arz arasndaki uurumu kapatmak iin, nfus artnn kontroln, yani insanlarn dourganln kontrol altna almay nermektedir. Bunun iin de iki yol nerilmektedir: (1) Baskc veya negatif engeller: lm oranlarn artran, o nedenle de kontrolsz engeller olarak tanmlad bu faktrler arasnda savalar, ktlk ve salgn hastalklar vardr. (2) nleyici tedbirler: Dourganlk orann azaltmay hedefleyen bu tedbirler arasnda fuhu (reme amal olmayan cinsel faaliyet), ahlaki kstlamalar (evlenmeden ocuk sahibi olmaya izin vermeyen ahlak deerler), evlenme yann geciktirilmesi (bylece ocuk sahibi olma yann geciktirilmesi) vb. Tipik bir liberal olan Malthus, yaad devirde Avrupadaki yaygn sefaletin sorumlusu olarak yoksullarn fazla remesini gsterir. O, bir tr sosyal devlet nvesi olarak tanmlanabilecek, yoksullara sosyal yardm sunmay dzenleyen Yoksul Yasalarna iddetle kar kar. Ona gre bu yardmlar, yoksulluu yok etmek bir yana, yoksulluun yaygnlamasna neden olur. Hayat mcadelesi, tabiatn bir hikmetidir ve insanlarn tembellemesini engeller. Yoksulluk yoksullarn suudur. Malthusun szlerinde yoksulluk kapitalist ekonominin serbest ileyi yasalar iinde doallar, yoksullarn kontrolsz dourganl ve tembellii karsnda liberal kapitalist ekonomi aklanm olur. Malthusun fikirlerini benimseyen Neo-Malthusuluk, zellikle 20. yzyl boyunca nc Dnya lkelerinde rabet grm ve nfus planlamas politikalar iin kuramsal bir dayanak oluturmutur. Malthusa kar kan anti-Malthusuluk ise, nfustaki azalmay bir tehlike olarak gren lkelerde benimsenen, dourganl tevik eden bir reti olarak retidir. Karl Marx, Malthusun nfusa yaklamn iddetle eletirdi. Ona gre, asl sorun Avrupann sanayi toplumlarndaki ekonomik ilikilerin doasyd. Marxa gre, dnya nfusuyla (gda da dahil olmak zere) kaynaklarn arz arasnda zel bir iliki yoktur; toplum iyi bir ekilde dzenlenmi olsa, nfus artlar alk ve sefalete deil, daha fazla refaha yol aar.

Demografik Gei Kuram: Bir toplumun teknolojik gelime seviyesi ile nfus modellerini birletirmeye

alan bir yaklam olarak grlen demografik gei kuram, nfus deiiminin daha karmak bir analizini sunmaktadr. Demografik gei kuramclar, modernleme, sanayileme ve kentlemeyle birlikte her lkenin ayn demografik evrimi izleyeceini, ancak her lkenin bu durumu farkl zamanlarda yaayacan iddia etmektedirler. Buna gre demografik gei nce Avrupa ve Kuzey Amerikada, ardndan Asya ve Latin Amerikada ve son olarak da Sahraalt Afrika lkelerinde yaanacaktr. Demografik gei kuram, sosyolojideki modernleme kuramnn bir trevi olarak deerlendirilmektedir. Demografik deiim kuramnn temel tezleri ile modernleme kuramnn sylemleri arasnda byk benzerlikler bulunmaktadr.

Modernleme okulunun ngrd tek-dorusal evrim modeli erevesinde tm toplumlar basit, ilkel bir balangtan yani gelenekselden karmak bir moderne doru bir yol izleyeceklerdir. Tm toplumlarn belirli bir aamada geleneksel olduklar ve sonunda kanlmaz olarak Batnn gemi olduu aamalardan geerek modernleecekleri (Batllaacaklar) varsaylmaktadr. Benzer ekilde, demografik gei kuramclar da, Avrupa lkelerinin demografik deneyimlerini genellemekte, Avrupa lkelerinin demografik tarihine bakarak, demografik olaylarn aknda dzenli bir sra, ortak bir gzergah tespit edilebileceinden ve bu yolla dnyann dier lkelerinde gelecekte yaanmas muhtemel demografik deiimlerin tahmin edilebileceini savunmaktadrlar. Klasik demografik gei kuram; nveleri Adolphe Landryde bulunsa da, daha sistematik hale gelmesi, 1940larn sonu ve 1950lerin banda Frank W. Notesteinn almalaryla birlikte ortaya kmtr. Kuram uzun bir dnem boyunca Avrupa lkelerinin doum ve lm hzlarnn izlenmesi ile gelitirilmitir. Drt aamal ve be aamal trevleri de bulunmasna karn, Notestein tarafndan gelitirilen ve sonrasnda da yaygn olarak kulalnlan demografik gei modeli aamaldr: lk aamada, yani sanayileme ncesi aamada hem doum, hem de lm hzlar yksektir. Nfus art hz asgari dzeydedir. kinci aamada, sanayi devriminin sonucu olarak iyileen salk ve yaam koullarnn etkisi ile lm hzlar dmeye balamakta, doum hzlarndaki d onu gecikmeli olarak takip etmektedir. Bu aamada hzl bir nfus art sz konusu olmaktadr. Son aamada ise, doum ve lm hzlar ok dk dzeylere inmektedir. Bu aamada da, ilk aamada olduu gibi, nfus art hz yine minimal dzeylerdedir. Demografik gei kuram; tektipletirici bir bak olarak grlm ve ayn lke iindeki farkl blgeler arasndaki demografik farkllklar aklamakta yetersiz kald gerekesiyle eletirilmitir. Yine, kuramn tek-dorusal evrimci anlaynn, gei srecindeki ritim farkllklarn aklamakta yetersiz kald vurgulanmtr. nc bir eletiri konusu, kuramn, nfusun art hz konusundaki yaklamlarnn yalnzca doum ve lmler zerine odakland, fakat gnmzde son derece nem kazanan g olgusunu ihmal ettii noktasnda younlamaktadr. Demografinin Baz Kavramlar Bir toplumda doal nfus art hz sfr ise buna sabit veya duraan nfus denir. Sabit nfus durumunda, doum ve lm hzlar birbirine eittir. lmlerin telafi edilecei kadar doum gerekleir. lmlerin doumlardan daha fazla olduu durumlarda, telafi edici bir gmen nfusu kabul sreci yaanmazsa eer, nfus azalma eilimine girer. Bu duruma da nfus yitimi veya nfus azalmas denir. Doumlarn lmlerden fazla olduu durumlarda, yani doal nfus art hznn pozitif olduu durumlarda nfus art durumu ile karlarz. Doumlar ve lmler, nfusun geliimine etki eden doal faktrlerdir. Nfusun artn ya da eksiliini etkileyen dier bir olgu da gtr. Doumlar ve lmler, nfus ktlesinin niteliini, ya ve cinsiyet dalmn belirler. Nfusun incelenmesi, dourganln incelenmesiyle balar. Dourganlk, bir lkedeki nfusun ocuk dourma skldr. Dourganlk, kaba doum hz/oran zerinden tanmlanr. Kaba doum hz, belli bir nfusta, genellikle bir yl iinde her 1000 kiiye den canl insan doum saysdr. Belli bir srede meydana gelen canl doumlarn (genellikle 1 yl), reme andaki, yani 15-49 ya arasndaki kadnlarn nfusuna blnmesiyle elde edilen gstergeye de genel dourganlk hz ad verilmektedir. Demografi alannda ayrca yaa zel dourganlk hz gibi terimler de kullanlmaktadr. Biyolojik bakmda dourganln en yksek olduu ya olarak 19 kabul ediliyor. Bu yatan itibaren yava yava dourganlk kapasitesi azalyor.

lmler, nfusun hacmini ve yaps etkileyen temel faktrden biridir. Nfus zerinde azaltc etkide bulunur. lm hz kalknmlk ve refah seviyesine, ya, cinsiyet ve rk gruplarna, ikamet edilen yere (kent/ ky), evlilik durumu ve sosyo-ekonomik seviyeye bal olarak deikenlik gsterir. Nfus bilimciler lm orann lmek iin, kaba lm hz (oran) kavramn kullanrlar. (Kaba lm oran (hz) = [1 iindeki lmler toplam nfus] * 1000). Bu rakam, o lkede yllk ortalama lm miktarn gstermektedir. lm oranlar, yaa ve cinsiyete gre farkllaabilmektedir. Toplumsal eitsizlikler de, belli toplumsal snflarn lm oranlarnda farkllklar yaratabilmektedir. Kullanlan bir dier demografik lt, bebek lm hzdr. Bir ylda doumda veya doum sonrasnda len 1 yan altndaki bebek lmlerinin toplam doum saysna blmnn 1000 ile arplmasyla hesaplanr (bebek lm oran (hz) = [0 yandaki lmler doumlar] * 1000). Dk bebek lm oran, insanlarn ortalama ne kadar yaayacan tanmlamak iin kullanlan yaam beklentisini de byk lde artrmaktadr. BM 2007 verilerine gre, tm dnyada ortalama yaam beklentisi 67dir. Ortalama yaam beklentisinin en yksek olduu kta Kuzey Amerikadr (78 ya); Avrupada ortalama yaam beklentisi 74, Asyada ise 68dir. En dk ortalama yaam beklentisi Afrika ktasnda gzkyor (52 ya). Trkiyede ortalama yaam beklentisi, 1940lardan itibaren dzenli olarak ykseli gstermektedir. 2008deki verilere gre Trkiyede ortalama yaam beklentisi kadnlarda 7 6, erkeklerde ise 71dir. Bir lkenin nfusunda her 100 kadn iin erkek saysn gsterir cinsiyet oran nfusun nitelii iin nemli bir deikendir. Daha karmak bir l, bir nfusun ya ve cinsiyetinin grafiksel temsilini ifade eden yacinsiyet piramididir.

Sosyolojiye Giri II nite 10 Kent


nsanln oluturduu en nemli toplumsal birimlerden biri olan kentler, tarih boyunca eitli deiimler yaad. Sava, fetih, afet gibi durumlarn dnda bu deiimler genellikle dramatik bir biimde gereklemedi. Kentler i ya da d etkilerden kaynaklanan belirli deiimler yaasa da, sahip olduklar siyasal, iktisadi ve kltrel zelliklere dayanarak kendi srekliliklerini oluturdular. Kentlerin tarih boyunca devam ettirdikleri bu trden bir deiim ve sreklilik ilikisinin kapitalizm ve sanayi toplumu sreciyle ortadan kalkt, sosyolojik almalarda ele alnmaktadr. Sanayi devrimiyle Batl kentlerin ve toplumsal ilikilerin dnmesiyle birlikte yeni sorunlar ortaya kmtr. Bu yeni sorunlarn anlalmasna ve zmlenmesine ynelik olarak ortaya kan sosyoloji bilimi, dorudan kentle ve kentteki toplumsal ilikilerle ilgilidir. Dier bir deyile kent, sosyolojinin temel konularndan biridir. Anthony Giddens, meknn sosyal teorinin merkezinde yer aldn, dolaysyla kentin sosyolojinin ana konusunu tekil ettiini ve bu nedenle kent sosyolojisinin sosyoloji disiplininin kalbi olduunu belirtmektedir. Corafi keiflerin bir sonucu olarak kentlemenin artmas ve sonrasnda sanayileme srecinin balamasyla kentsel toplum tanmlamas ortaya kmtr. zellikle 19. yzylda ilk sosyologlarn kentkart bir yaklam sergiledikleri ve bunun sonucunda kr yaamn romantize ederek kente ynelik deerlendirmelerini kr zerinden gerekletirdikleri grlmektedir. Bu dnemde kentleme srecine ilikin en nemli problemler cemaatin dalmas ve buna bal olarak toplumsal denetimin gcn yitirmesi olarak deerlendirilmitir. Kr-kent ekseninde yaplan deerlendirmelerin yan sra yeni kent ile ncekinin karlatrmasn ieren almalar da bulunmaktadr. Auguste Comte, Emile Durkheim, Ferdinand Tnnies ve Max Weber, genel sosyolojik yaklamlar dorultusunda kenti anlamaya altlar ve bu balamda Comte, dzenli kentten anarinin ve bireyselliin yaand, Durkheim mekanik dayanmann deil organik dayanmann olduu, Tnnies topluluktan topluma geildii, Weber ise ynetimin ve belki de her eyin aklclat kente vurgu yapmlardr. Sosyoloji disiplinin kurucu babas olarak kabul edilen Karl Marx, Max Weber ve Emile Durkheim de kenti, kendine zg bir yap olarak deil bal bulunduklar toplumsal ilikiler erevesinde ele aldlar. zel mlkiyet, kapitalist retim biimi (Marx), egemenlik yaps (Weber) ve iblm, organik dayanma, bireyselleme (Durkheim) gibi konular ele almlardr. Marx, Weber ve Durkheim dorudan bir kent kuram gelitirmeseler de, kenti tarttklarnda iki temel konuya dikkat ekmilerdir. lk olarak; her de kenti, Bat Avrupada feodalizmden kapitalizme gei konusunda tarihsel olarak nemli bir analiz konusu olarak grmlerdir. Weber, kapitalist giriimciliin bymesi ve vatandalarn demokratik haklarnn gelimesini ieren yeni bir aklc ruhun kurulduunu ve Ortaadaki feodal kentlerin siyasal ve ekonomik gcnn byk lde krldn gstermeye almtr. Benzer ekilde Durkheim de Ortaadaki geleneksel ahlak snrlarn krldn ve toplumda yeni bir i blmnn ortaya ktn sylemitir. Marx ve Engels ise feodal retim biimi ve kapitalist retim biimi arasndaki ayrm grmtr. kinci olarak; kent kapitalist toplumlar iinde retilen temel toplumsal ilikilerin anlalmasnda ikincil bir etkiye sahiptir. Simmel kentlemenin getirdii sorunlar kentli yaam tarz ve kiilik ekseninde ele almtr. lk admlarn Simmelin att kentsel ekoloji yaklam, 1920li yllardan 1950lere kadar kentsel analizlerde baat paradigma olan Chicago Okulunun kent sosyolojisini ekillendirmitir. Kentin sosyolojik analizlere dorudan konu edilii modern anlamda ilk kentbilim okulu olarak kabul edilen Chicago Okuluyla balam ve kentle ilgili almalara ok yakn zamanlara kadar egemen olmutur. Bu amac gerekletirebilmek iin kentsel meknlarn haritalar hazrlanmtr.

Chicago Okulunun birbirleriyle ilikili iki nemli yaklam bulunmaktadr. lki kentin kenar mahallelerinin ve semtlerinin dalmn aklamak iin gelitirdikleri ekolojik yaklamdr. Bu yaklamda kentsel yerleimle biyolojik ekolojideki ilemler arasnda dorudan iliki kurulmaktadr. Hayvanlar ve bitkiler biyolojik ekolojideki ortamda kendilerini rekabet, dayanma, atma vb. ilikiler erevesinde var etmekte ve belirli bir dzen oluturmaktadr. Kent de tpk biyolojik ekolojide olduu gibi rekabet, istila vb. ilemlerle doal blgelere ayrlmaktadr. Robert E. Park ve rencileri E. W. Burgess ve Roderick M. McKenzie ekolojik yaklam gelitirme abas ierisindeyken, Parkn takipisi Louis Wirth ekolojik yaklam balamndan hareket etmekle birlikte kentlemeyle yaam tarz arasnda iliki kurmutur (bir yaam tarz olarak kentlilik). Ekolojik yaklamn kurucusu olan Park, almalarnda kentin byme biimine ve kentteki farkl alt kltrlerin yaama ekillerine (aile biimleri, i yaamlar, sosyal ilikiler vb.) odaklanmtr. Kentteki alt kltrlerin rekabete dayal bir biimde zamanla kentin farkl meknlarn istila ederek baka topluluklarn yerini ald grne dayanan kentsel ekoloji kuram, sz konusu srecin en nemli parasnn g olduunu ve ilk nce i merkezlerine yakn blgelere yerleen gruplarn belirli bir zaman sonrasnda blgeyi ele geirdiini kabul etmektedir. Parkn rencileri olan Burgess ve McKenzie ise kentteki blgeleri kent merkezinden da doru genileyen ve ortak merkezi olan daireler eklinde tanmlamlardr. Buna gre ilk daire (1) ehrin merkezidir, ulamn son noktas ve i merkezlerinin nemli bir ksm burada bulunur. Gn iinde nfus youn iken geceleri azalmaktadr. Bir sonraki daire ise nfus ve arazi piyasas asndan olduka kaygan olan (2) gei blgesidir. Bu blge daha nce ticari faaliyetin youn olduu ancak eski kullanclarn ayrlmasyla gmenlerin ilk yerletii yerler haline gelen blgedir. Durumlar iyi olan baz iilerin Amerikan hayat tarzna benzer bir biimde yaamaya altklar blge (3) nc daireyi oluturmaktadr. En son (4) dairede ise st ve orta sosyo-ekonomik grup yaamaktadr. Chicago okulu ierisinde yer alan ve ekolojik grten yola kan Wirthe gre, nfusun bykl ve younluu kanlmaz olarak kentte birbirinden farkl blgelerin ortaya kmasna neden olmaktadr. Zira kalabaln ve younluun iindeki ayn ilevlere sahip birey ya da topluluklarn bir araya gelmesiyle birbirinden farkl blgeler olumaktadr. Bylelikle kentsel alanda entegre toplum zlmesi ve almas, bireyin dnda belirlenen davran kurallarnn ynetiminde ve denetiminde bulunan allm ilerin varln srdrmesini salamaktadr. Wirthn bu gr ile Weberin brokrasi tanm arasndaki benzerlie de burada iaret etmek anlaml olabilir. Wirthn kuram; (1) uygulama alanna sahip olmamas (zellikle 1920lerin ve 1930larn Amerikan kentlerine dayanmas), (2) kentlerin sadece i dinamiklerine deil paras olduklar toplumun eitli ynlerine de dayanmas (kentlerin zelliklerinin ancak bir btn olarak toplumlarn daha genel nitelikleri ile birlikte ele alnmas), (3) endstri toplumu kuramnn belirsiz baz elerini iine alarak kentsel olan ile kr arasnda bir kartlk kurmas (zellikle Wirthun ufak cemaat ya da entegre toplumdan dalmay ve zlmeyi iaret eden kentlemeye geii vurgulamas), (4) ekolojik bir modele dayanmas (kentte meydana gelen deiimlerin bir dizi doal sreler araclyla olumas ve bu balamda bu srelerin tabiat kanunlar gibi deimez zelliklere sahip olmas) asndan eletirilmektedir. Weberci Yaklamlar

Konut Snflar Kuram: Kentsel toplumsal sistemin doasn tanmlamaya alan Rex ve Moore, ilevselcilik
yaklamn tmyle darda brakmadan atma fikrine yneldiler. Buna gre kentsel toplumsal sistemin belirleyici etkenleri eitlidir ve bu sistemdeki aktrlerin karlar bazen atr. Bu atma bireylerin yaam anslarn gsteren ve kt bir kaynak olan konut edinme srecinde gereklemektedir. Bu ynyle konut, kentsel toplumsal sistemde belirli atma alanlarnn olumasna neden olabilir. Ancak Rex ve Moore, kentte konut edinme srelerinde genel olarak bir dzenin var olduunu ve sadece snrl alanlarda atmann yaandn vurgulamaktadrlar.

Kent Ynetimcilii Kuram(Kent ynetimcilii/yneticileri): R. E. Pahl, Weberin g, brokrasi ve modern

toplumlardaki ynetim sistemleri konusundaki almalarndan hareketle, kentin meknsal ve toplumsal deiiminde kent yneticilerinin (zel ve kamu sektr) etkin olduu dncesini ieren kent ynetimcilii kuramn gelitirdi. Kent ynetimcilii kuram, kent yneticilerinin uygulamalaryla oluan kentsel yapnn aklanmasna odaklanmtr. Kent ynetimcilii yaklam iki temel soruya yant aramaktadr: Kt kaynaklar ve imknlar (sosyal kaynaklar, kltrel kaynaklar, konut, endstri ve ticaret binalar, ulam, eitim, salk ve elence) kim elde eder? Bu kaynaklarn nasl datlacana ve bltrleceine kim karar verir? Kimin karar vereceine kim karar verir? Kt kaynaklar kontrol altnda bulunduran kent yneticileri, toplumsal ve meknsal dalm byk oranda belirlemektedir. Bu adan kent ynetimcilii kuram kentsel alanda iktidar, atma ve piyasa ve devlet kurumlarnn rolyle ilikili sorunlar kent sosyolojisinin merkezine almaktadr. Zira Pahla gre, yaam anslarna ilikin kaynaklar ve imknlar, rastgele olmayan bir biimde kent yneticileri tarafndan datldndan; kent sosyolojisi, nfusa ynelik bu trden datmlarn nedenlerini ve sonularn anlamakla ilgilenmelidir. Bu nedenle datm, dzenlemeyi yapan ve kap bekileri konumunda olan profesyonellerin deerleri ve ideolojileri kent sosyolojisinde merkez bir neme sahiptir. Pahln kent ynetimcilii yaklam erevesinde ana nermeleri unlardr: (1) Meknsal snrlamalar: Kt olan kentsel kaynaklara ve imknlara eriim konusunda temel meknsal snrlamalar bulunmaktadr. Pahl, bu trden snrlamalarn zaman ve maliyetle ilgili olduunu belirtmektedir. (2) Toplumsal snrlamalar: Kt olan kentsel kaynaklara ve imknlara ulam konusunda temel toplumsal snrlamalar vardr. Bu snrlamalar toplumdaki gcn dalmn yanstmakta ve u ekilde tanmlanmaktadr: Brokratik kurallar ve prosedrler Kentsel kaynaklarn datmn ve kontroln gerekletiren kent yneticileri. (3) Bamsz deiken olarak kent yneticileri: Farkl blgelerde yaayan nfuslarn kaynaklara ve imknlara eriimi farkllk arz etmektedir. Kentsel nfusun kaynaklara ve imknlara eriiminin snrlandrlmas baml deiken, bunun kontrol edilmesi, kent yneticileri ise bamsz deikendir. (4) Kentsel sistemde atmann kanlmaz olmas: Kaynaklar ve imknlarn ou mevcut nfusun tamam tarafndan deerlendirilmektedir. Dolaysyla kentsel sistemde atmann olmas kanlmazdr.

Tketim Sosyolojisi Kuram


Kent sosyolojisinin tketim sorununa odaklanmas gerektiini belirten Peter Saundersa gre, tketim zerine odaklanmak toplumsal eitsizlik ve siyasal gruplamalar analiz etmek iin nemlidir. Saunders tketim sosyolojisi ile kent sosyolojisinin birbirinin yerine geebilecek kuramsal alanlar olduunu ileri srmektedir. Saundersa gre, Chicago Okulu byk buhran ncesinde Amerikadaki piyasa kapitalizminin artlarn ve yeni dzen tarafndan balatlan devlet mdahalesinin geliimini yanstmaktadr. Pahl ve dier kent ynetimcilii yaklamlar ise Britanyadaki sava sonras refah devleti kapitalizminin bir rndr. Zira bu dnemde ekonomi bymekte ve devletin harcamalar hzla artmaktadr. 1970lerde gelien Marksist kent kuram ise Batda yeni bir gerilemenin balangcn yanstmaktadr. Bu dnemde devlet, tedarik harcamalarndan kaynaklanan bir kriz yaamaktadr ve 1968de Pariste yaanan olaylar siyasal mcadele ve sosyalist dnm iin yeni biimler sunmutur. 1980lere gelindiinde ise kentsel sorunlar ele almak isteyen Saunders iin bu yaklamlardan hi biri yeterli deildir. Zira 1980lerde kentte ii snf dnda birok ayrma meydana gelmitir. Farkl blgeler, genler, orta yallar ve yallar, kadnerkek, farkl ii trleri arasnda ve deiik ekonomik sektrler arasnda ayrmalar ortaya kmtr. Bu nedenle Saunders, retim ilikilerinden ziyade tketim ilikilerinin analizinin toplumsal ilikileri anlamak bakmndan daha merkezi olduuna karar vermitir.

Marxist Yaklamlar

Toplumsal Hareketler Kuram

1970li yllarla birlikte kentsel almalar alannda yeni Marksist perspektiflerin olutuu grlmektedir. Nicos Poulantzasdan etkilenen Manuel Castellsin almas bunlardan biridir. Castells kent sorunsalnda Poulantzasn devlet kuramndaki devlet basksn ve refah devleti harcamalarnn kapitalist birikim srelerine hizmet etmesini ele almtr. Chicago okulunukenti idealize etmeleri ve meknsal ilikileri belirleyici g olarak kabul etmeleri nedeniyle eletiren Castellse gre, sosyolojik ilevselcilik temelde toplumsal btnlemenin nasl salanacayla ilgilidir ve bu balamda Chicago Okulu da kklerinden kopmu gmen kitlesinin kapitalist kent makinasyla btnletirilmesi konusunda almtr. Ancak Castells, kentin temel ekseninde iktidar ilikilerinin olduunu ve bu nedenle sorulacak sorularla verilecek cevaplar ii n gerekli aralarn deimesi gerektiini ileri srmektedir. Ona gre sorun hkim kltr karsnda mahallelerde yaayanlarn rgtlenmesi deil, farkl karlarn oluturduu toplumsal gruplar arasnda kente ilikin konut, altyap vb. konularda politikalarn nasl retileceidir. Kent sorunlarnn ekolojik etkenlerle deil kentte yaayanlarn retim aralar zerinde yapt mcadele srecinde ortaya ktn belirten Castells, kentte ortaya kan toplumsal ve meknsal elikilerle ilgilenmektedir ve siyasal pratiklerden ziyade sistemdeki elikileri tanmlamaya almaktadr. Castellse gre, nemli olan meknsal biimlerin hangi srelerle yaratld ve dntrlddr. Zira kentlerin ald biim farkl toplumsal gruplar arasndaki mcadeleyi yanstmaktadr. Szgelimi gkdelenler para kazanmak amacyla ina edilmi olabilirler ama ayn zamanda bunlar teknoloji araclyla iktidar elinde bulunduranlar simgelemektedir. Kentsel sorunlarn ele alnmas iin yeni aralarn gelitirilmesi gerektiini belirten Castells, bunun iin kentsel sorunlarla ilgili spesifik bir gelenee sahip olmasa da Marksist gelenekten yararlanmaktadr. Zira ona gre cevabn arad sorular Marksist gelenek ierisinde yer alan toplumsal snflar, deiim, mcadele, bakaldr, eliki, atma, siyaset konularyla ilgilidir. Bylelikle toplumu snf mcadeleleri ile belirlenen bir gereklik olarak analiz eden sosyolojik teorinin merkezine dnmeyi amalamaktadr. Castells, Marksizmdeki sermaye mantndan snf mcadelesi kuramyla kent sorununu temellendirmektedir. Marksist kavramlar kentsel mekna adapte eden Castellsin kentle ilgili ilk almas, anti emparyalist mcadelenin tm dnyaya yayld, ilerlemi kapitalizmin merkezinde ayaklanmalarn olduu, kent sorununun hkmetlerin politikalarnn temel unsuru hline geldii ve kitlesel medyann bu sorunla yakndan ilgilendii bir dnemde yazlmtr. Bu dnemde kent iilerin, rencilerin, evrecilerin ve benzeri gruplarn rklk, ayrmclk gibi toplumsal sorunlar dile getirmek iin dzenledikleri protestolarn mekn hline gelmitir. Castells bu yeni dnemde kentsel elikilerin yeni kaynaklarn fark etmeyi ve bylelikle siyasi mdahale iin olanaklar oluturmay hedeflemektedir.

Sermaye evrimi Kuram

Castells kent sorununu ele alnda Marksist yaklamn kent meknna ilgisini eken Henri Lefebvreden belirli llerde etkilenmitir. Ancak Lefebvrenin kapitalizmin kent meknn metalatrdna ynelik deerlendirmesiyle, yalnzca kapitalist gelimenin yaad dnmler erevesinde ilgilenmitir. Bu ilgi ortak tketim aralar balamnda gereklemitir. Ancak Lefebvrenin yaklam bir dier Marksist, David Harvey iin balang noktas olmutur. Harveyde tpk Castells gibi Lefebvrenin 1960l ve 1970li yllarda kaleme ald Le Droit la Ville (ehir Hukuku), La Rvolution Urbaine (Kentsel Devrim) ve La Pens Marxiste et la Ville (Marksist Dnce ve Kent) balkl almalarndan hareketle Marksizm ve kent arasnda iliki kurmaya almtr. Marksizmin tarihinde ok az yer bulan kent Lefebvrenin almalaryla hayat bulmu ve Harvey ve Castellsin almalaryla bu iliki giderek kuvvetlenmitir. Harveynin kapitalist birikim sreleri ve kent mekn arasnda kurduu ilikiye ve yaklama gemeden nce Lefebvrenin dncelerini ksaca ele almak yararl olacaktr.

Lefebvreye gre modern kapitalist toplumun bir yznde sanayileme ve sanayi toplumu varsa, dier yznde de 1950 ve 1960l yllarda Batda ABD merkezli olarak gelien ve brokratik olarak ynlendirilen tketim toplumu, yani kentleme ve kentsel toplum bulunmaktadr. Engels kapitalizmin kentsel meknda oluturduu ayrmalar ii snfnn bilincini glendirecek ve devrimi mmkn klacak bir zellik olarak grrken, Lefebvre tam da bunun aksine kapitalist snfn mekn zerinden/ mekn kullanarak ayakta kaldn ileri srmtr. Lefebvre kapitalizmin byyerek geliimini srdrmesini kent meknn ele geirmesine ve yeniden retmesine balamaktadr. Lefebvre, Marx ve Engelsin tanmlad gibi kentsel mekn kapitalist retim tarznn olduu bir mekn deil, bizatihi kapitalizmin bir meta olarak mekn rettii eklinde tanmlamtr. Lefebvreye gre, binalarn inasndan yatrmlarn datmna ve yaygn i blmne kadar sermaye ve kapitalizm mekna ilikin pratik konulara etkide bulunmaktadr. Bu balamda para, onun mdahale ve deiim gc varsa her eyin alnp satlabildii bir ortamda, metalatrma ve onun retimi olabilir. Dolaysyla sermaye tarafndan meknn metalatrlmas mmkndr.

David Harvey de benzer ekilde sermayenin kendisini var edebilmesi, srekliliini koruyabilmesi ve birinci
evrimden ikinci evrime geebilmesi iin mekn metalatrdna dikkat ekmektedir. Harvey kent sreleri ve sermaye birikimi arasnda iliki kurmakta ve analizini Marksist kuram erevesinde yapmaktadr. 1970li yllarda kentsel alanda ortaya kan sorunlar ve kaos ortamnda, sz konusu sorunlarn ele alnmasnda yeniden Marksist yaklama geri dnme ihtiyac iinde olduklarn sylemektedir. Bu balamda Harvey, Marxn ontolojik (ilikisel dnce ve btnlk kavram) ve epistemolojik (zne ve nesne arasndaki karlkl iliki) yaklamn zellikle 1960l yllarn sonlarna egemen olan kentsellik, evre ve iktisadi gelimeyi soruturmak ve anlamak iin kullanmaktadr.

Grld gibi Harveyin kent ve kentsel srelerin deimesine ilikin aklamalarnda boyut sz konusudur: (1) Toplumsal-artk deerin olumas ve dolam, (2) ktisadi rgtlenmenin egemen biimi ile (3) Toplumun meknsal rgtlenmesi arasndaki ilikiler. Bu balamda iktisadi yap ve birikim rejimleri kentsel srelerin temel dinamii olarak konumlandrlmaktadr. rnein Kenynesi kentten Post-Kenynesi kente gei yaanabilmektedir. Keynesi kent, tketim yapsyla biimlenmektedir ve sosyal, ekonomik ve siyasal yaam devlet destei ile borla finanse edilen tketim tarafndan organize edilmektedir. Bylelikle kentsel politikalar snflar arasndaki uyumu salamaktan ziyade tketim, datm, retim ve meknn kontrol konusunda daha karmak olan karlarn uyumlu hle getirilmesine odaklanmaktadr. Keynesi programn kmesinin ardndan Keynesi kent anlay da deimitir. Dnya ticaretini canlandrmak iin uluslararas sermaye akna izin verilmesi arbirikim sorununu ortaya karmtr.

Sosyolojiye Giri II nite 11


Toplumsal Sapma, Toplumsal Kontrol ve Su Sapma (veya sapknlk), bir topluluk ya da toplumda, nemli sayda insan tarafndan kabul edilen belli bir normlar kmesine uyum gstermeme olarak tanmlanabilir. Baka bir deyile, sapma toplumsal kurallarn ihlal edilmesidir. Toplumsal sapmann teki yzn ifade eden toplumsal kontrol ise, sapkn davran nleme ya da dzeltme abas olarak tanmlanabilir. En genel anlamyla toplumsal kontrol, formel ve informel olarak ikiye ayrlr. nformel toplumsal kontrol, toplumun normlarna ve deerlerine uyum salamaya ynelik dolayl ve resmi olmayan basklar ifade eder. Kk gruplarda informel toplumsal kontrol yaygndr; buna karn, daha kalabalk ikincil gruplarda ve karmak toplumlarda sapkn davran nlemek ya da dzeltmek iin kanun haline getirilmi, kurumlam kamu mekanizmalar demek olan formel toplumsal kontrol mekanizmalar grlr. Modern toplumlarda belirli kurumlar formel toplumsal kontrol konusunda uzmanlar: Polis tekilat, mahkemeler ve hapishaneler vb. gibi. Toplumsal sapma ile su, pek ok durumda rtse de, ayn eyler deildirler. Sapma kavram, yalnzca bir yasay ineyen uyumsuz davrana gndermede bulunan su kavramndan ok daha genitir. Sapknlk olarak deerlendirilen davranlarn pek ok biimi, yasa tarafndan yasaklanm ya da snrlandrlm deildir. Su ise, resmi olarak ceza yasasnda yer alan ve toplumsal normlar tarafndan tanmlanan zel bir sapma durumunu ifade eder. Toplumsal sapma, olumlu da olumsuz da olabilir. Olumlu sapma, ideal davran rntleri ynnde bir sapmadr. Toplumun ok ilerisinde olan baz erdemli insanlar, egemen normlara ters dmlerdir. Kleliin egemen olduu bir toplumda, klelie ve toplumsal adaletsizlie kar kan birisi olumlu toplumsal sapma tipine bir rnektir. Olumsuz toplumsal sapma ise, onaylanmayan, aa ve yetersiz davran rntleri ynndeki sapmadr. Toplumsal sorunlar hakknda yaplan sosyolojik aratrmalar, byk lde olumsuz toplumsal sapmay konu alr. Toplumsal Sapma ve Sua likin Yaklamlar 1. Biyolojik Gr: Suu aklamaya ynelik ilk abalar, znde biyolojik nitelikteydi. talyan krimonolog [subilimci] Cesare Lombroso, 1870lerde, sulu tiplerinin kafatasnn biimiyle belirlenebileceine inanyordu. Lombroso, toplumsal renmenin su davrannn ortaya kn etkileyebileceini kabul ediyordu, ancak ou sulunun biyolojik bakmdan bozuk ya da kusurlu olduunu dnyordu. Genetik mirasn su eilimleri zerindeki etkisini ortaya koymaya alan bir baka gzde yntem, soyaalarn incelemekti. Ancak bu yntem, genetik mirasn etkisi hakknda hemen hi bilgi vermemektedir; nk genetikle gelen ve evreden gelen etkileri birbirinden ayrmak olanakszdr. Bir baka kuram, ana tipi insan beden yaps ayrt etmi ve bunlardan birisinin dorudan sula elendiini ileri srmtr. Bu kurama gre; kasl etken tip [mesomorphs], daha ince yapllara (ectomorphs) ya da daha kanl canl olanlara (endomorphs) kyasla sua daha ok eilim gstermektedir. Bu tr grler pek ok eletiriye uramtr. Ancak ilk olarak bilinmesi gereken husus, bu trden deerlendirmelerin, btnyle slahhanelerdeki sulular zerine yaplan almalarla snrl olduudur. 2. Psikolojik Gr: Biyoloji yorumcular gibi, su hakkndaki psikoloji kuramlar da sululuu belirli kiilik tipleriyle eletirmektedir. Kimileri, bireylerin kk bir blmnde, ahlakd ya da psikopat kiilik biimlerinin ortaya kabileceini ileri srmektedirler. Psikopat, amasz iddetten zevk duyan, iekapank ve duygusuz kiilerdir. Su hakkndaki psikolojik kuramlar, en iyi ihtimalle, suun ancak bir ksm ynlerini aklayabilirler. Kimi sulular, ounluun gsterdiinden farkl kiisel zellikler gsterebilirlerse de, sulularn ounluunun ayn zellikleri tamas pek imkan dahilinde deildir.

3. Sosyolojik Gr 1- levselci Kuramlar: levselci kuramlar su ile sapknln yapsal gerilimlerden ve toplumdaki bir ahlaki dzenleme yokluundan kaynaklandn dncesinden hareket ederler. Eer toplumdaki bireyler ve gruplarn hedefleri eldeki dllerle akmyorsa, istekler ve gerekleenler arasndaki bu uyumsuzluk, kimi yelerin kendilerini sapkn gdlenmeler iinde hissetmelerine neden olacaktr. Su ve Anomi: Durkheim ve Metron: Anomi kavram ilk kez, modern toplumlarda geleneksel normlar ve standartlarn, yerlerine yenisi konmadan andn ileri sren Emile Durkheim tarafndan ortaya atld. Anomi, toplum yaamnn belirli bir alanndaki davranlar dzenleyen hibir ak lnn bulunmad durumlarda ortaya kar. Byle durumlarda, Durkheime gre, insanlar kendilerini yollarn yitirmi ve kaygl olarak duyumsarlar; anomi dolaysyla, intihar eilimleri zerinde etkili olan toplumsal etkenlerden birisidir. Durkheime gre, modern dnemde insanlar geleneksel toplumlarda olduklarndan daha az kstlanmtr. Modern dnyada bireysel seime daha fazla yer olduundan kimi uyumsuzluklarn olmas kanlmazdr. Durkheim hi bir toplumun onu yneten normlar ve deerler hakknda tam bir mutabakata sahip olmayacann farkndadr. Durkheime gre sapknlk toplum iin gereklidir de; sapknlk iki nemli nemli ilevi yerine getirir. lk olarak, sapknln bir uyarlayc bir ilevi vardr. Sapknlk, toplumda yeni dnceler ve meydan okumalar yaratarak yeniliki bir g haline gelir. kinci olarak sapknlk, toplumdaki iyi ve kt davranlar arasndaki snr korumay destekler. Bir su olay, grup dayanmasn ykselten ve toplumsal normlar akla kavuturan toplu bir tepki ortaya karabilir. Robert K. Merton, suu sapkn davrann teki biimleriyle ilikilendirmekte ve bylelikle de sulularn olaanln vurgulamaktadr. Merton, anomi kavramn, kabul edilmi normlar toplumsal gereklikle att durumda bireyin davran zerindeki gerilime gndermede bulunacak biimde deitirmitir. Mertona gre, gerekten de ok alan insanlar, yaama hangi noktada balam olurlarsa olsunlar baarya ularlar. Baarl olamayanlarn ounluu, kendilerini, maddi ilerleme salamadaki apak olan yeteneksizlikleriyle lanetlenmi olarak grrler. Bu durumda, ister yasal isterse de yasad olsun her trl arala ileri gitme ynnde byk bir bask vardr. Mertona gre, dolaysyla, sululuk ekonomik eitsizliklerin bir yan rndr. Merton, toplumsal bakmdan ne karlan deerler ile bunlara erimek iin kullanlacak aralarn snrl olmas arasndaki gerilimlere gsterilen be mmkn tepki belirler: (1) Uyum gsterenler, baarya ulasnlar ulamasnlar, hem genel olarak benimsenmi deerleri hem de bunlar gerekletirmek iin kullanlacak geleneksel aralar kabul ederler. Nfusun ounluu bu kategoriye dahildir. (2) Yenilikiler, toplum tarafndan onaylanan deerleri kabul etmekle birlikte, bunlar izlemek iin yasad ya da meru olmayan aralar kullanrlar. Yasad etkinlikler yoluyla servet edinen sulular bu kategoriye rnek olarak verilebilir. (3) Trenciler, bu llerin gerisindeki deerlere ilikin baklarn yitirdikleri halde, toplumsal olarak kabul edilen llere uyum salarlar. Bu kurallar, grnrde daha genel bir hedef yokken, srf bunlara uyulmu olmak iin zorlayc bir biimde izlenir. (4) Geri ekilenler, rekabeti bak asn tmden yitirmilerdir; bu yzden hem baskn deerleri hem de bunlara erimek iin kullanlacak onaylanm aralar yadsrlar. Buna bir rnek olarak, kendine yeterli bir komn verilebilir. (5) Bakaldranlar, hem var olan deerleri hem de aralar yadsrlar; ancak, toplumsal sistemi yeniden kurmak ve bu deerlerle aralarn yerine yenilerini koymak da isterler. Radikal siyasal gruplar bu kategoriye rnek olarak verebiliriz. Hedeflerle frsatlar arasndaki tutarszln yalnzca yoksul ya da daha az ayrcalkl kiilerle snrl olduunu dnmemek gerekir. Zimmete para geirmek, sahtekarlk ya da vergi karma sularnda grlecei gibi, teki gruplar iinde de sua iten basklar sz konusu olabilmektedir.

2- Etiketleme (Yaftalama) Kuram: Geleneksel olarak pozitivist sosyologlar sapknl belirli bir sulu ya da
anti-sosyal tiplerin isel bir nitelii veya aksine kt bir aile gemii, evre veya yanl sosyallemenin bir sonucu olarak aklama eilimindeydiler. Fakat fenomenologlar, zellikle sembolik etkileimci bir ereve iinde doduu sosyal evrenin ve nemli dierlerinin, zellikle anne-babalar, arkadalar, retmenler ve otorite konumundakilerin onlara yaklam biimlerinin bir yansmas olarak grme eilimindedirler. Bu perspektife gre, kimi insanlar doutan sulu ve slah imkansz kt veya zararl varlklar deildirler. Daha ziyade, onlar, dierlerinin kendilerine yaklam veya -en azndan bu yaklam alglama- biimlerinin bir sonucu olarak anti-sosyal varlklara dnrler. Bu bak asndan, sapknlar ve sulular dierlerinin uygun yaklamlar ve tepkileriyle slah ve hatta tedavi edilebilirler.

1950ler ve 1960larda sembolik etkileimciliin poplaritesi artarken, birok farkl sosyolog, zellikle Chicago niversitesindekiler etiketleme [yaftalama] kuram olarak bilinen bir yaklam, bireylerin doumla getirdikleri genetik zelliklerinden ziyade, belirli insanlara uyguladmz toplumsal etiketleri ve bu etiketlemenin ardndan onlar sapknla iten ve sapknl artran yaklam biimlerimizi aratran bir teori gelitirmeye baladlar. Etiketleme kuramnn nde gelen ismi, Howard Saul Becker (d. 1928)dir. Etiketleme dncesi Howard Beckere ait deildir: Bu ayrm genellikle Frank Tonnenbaum ve Edwin Lemerte ve G. H. Mead, W. I. Thomas ve Charles H. Cooley gibi sembolik etkileimcilerin gelitirdikleri dncelere dayandrlr. Ne de Becker, etiketleme kuramnn oluumu ve geliiminde tek nemli kiidir (Lemert, Schur, Goffman ve dierleri bu alana ayn lde deerli katklar yapmlardr). Beckerin katks, daha ziyade etiketleme kuramnn temel kavramlarn ve etiketleme srecinin aamalarn sistematik olarak ifade etmesi veya bir kurama dntrmesi ve bu kuram nl kitab Dardakiler ([Outsiders: Studies in the Sociology of Deviance, New York: The Free Press]1963) araclyla popler klmasdr. Sistematik bir etiketleme ve sapknlk teorisi gelitirdii Dardakilerde Becker, aslnda, sapknlk diye bir eyin olmadn iddia eder. Ona gre, bir davran biimi sadece bakalar tarafndan yle tanmland iin sapkn hale gelir: Toplumsal gruplar sapknl, ihlali sapknlk oluturan kurallar yaratarak ve bu kurallar belirli kiilere uygulayp onlar dardakiler olarak etiketleyerek yaratrlar. Bu perspektiften bakldnda, sapkn davran yoktur; sapknlk dierlerinin onaylamadklar ve antisosyal, normal-d veya sulu olarak etiketledikleri davrantr. Kimin yaptna, ne zaman, nasl ve kimin nnde yapldna bal olarak deiir. O nedenle, adam ldrme her zaman cinayet olarak nitelenmez, hatta cezalandrlmaz da. Hepsi koullara, ilgili bireylerin gdlerine, dierlerinin, zellikle otorite konumdakilerin o eyleme bak alarna baldr. Becker, o nedenle, Sapknlk, davrann temelinde yatan bir nitelik deil, eylemi yapan kii ile bu eyleme tepki gsterenler arasndaki etkileimdir. der. Etiketleme kuram, her eye ramen, sapknln kaynaklarn, yani ounluk yasalara uyar ve itaat ederken, belirli bireylerin toplumsal normlar ve yasalar inemesinin bir aklamasn sunmaz. Su ve sapknln btn suunu etiketleyicilere yklemi gibi grnr; bylelikle sapknlar ve sulular masummu gibi gsterir. Btn bunlara bal olarak, etiketleme kuramclar, toplumda neden birileri etiketlenirken dierlerinin etiketlenmedii olgusunu aklamakta yetersiz kalmaktadrlar. Kuramn zaaf olarak deerlendirilen bu zelliklerine karn, etiketleme kuramnn, su ve sapknlkla baa kma amacyla retilebilecek stratejilerin gelitirilmesinde nemli katklar salayabilecei sylenebilir.

3. Marxist Kriminoloji: 1960larda suun yeterli bir analizini oluturmada etiketleme kuramnn

yetersizliine duyulan memnuniyetsizlik, 1970lerde Frank Pearce, William Chambliss ve Richard Quinney gibi aratrmaclarn almalarnda grld zere, Maxist bir krimonoloji anlayn ne kard. Marxist kriminolojinin temel kayglar, bir deerler uzlas zerine ina edilmi toplum masalnn reddi ve kkl toplumsal ve snfsal blnmelere yapt vurguydu.

Bu yaklamda, su ve kapitaliz arasndaki balantya ilikin srekli bir vurgu bulunmaktadr. Kapitalist toplumdaki yksek su oranlar tesadf deildir; zira kapitalizm, insanlar motivasyon ve tutkular zoruyla cesaretlendiren ve snf ilikileri ve eitsizliklerle tanmlanan, su yaratan bir sistemdir. Bencillik, kiisel kazan ve zenginlik birikimini, stn faziletler ve amalar olarak yceltir ve ncelikli konular haline getirir. Hayatn pahal elbiseler, son moda araba ve yksek teknolojiye sahip bo vakit aralar ve ailevi aletler olmadan eksik olduuna (reklam kltr ve medya kurgusu araclyla) inandrr ve bunu yaparken bireyleri hem yasal, hem yasad yollar oaltmaya tevik eder. Bu kuramclara gre, yasalarn tarafsz olduu iddias gerek ddr. Yasalar, geni apl bir deerler uzlamasnn somutlam hali deildir ve herkes lehine tarafsz olarak almaz. Yasalar, gl gruplara kar nadiren kullanlr; partizan karlara yarar salar ve onlar gvence altna alrlar; geni lde alt tabaka gruplara uygulanrlar. Marxist kriminologlara gre, yasalar temel olarak kapitalist mlkiyeti korur. Yasalar orantsz biimde dolandrclk, iyeri suu, vergi karma ve okuluslu irketlerin yaratt endstriyel kirlilikten ziyade dkkan hrszl, soygun, oto hrszl, kundaklama ve benzeri eylemlere kar yneltilir. Suun nasl yok edilecei konusundan sz eden bu kuramclarn cevaplar basittir, ancak yetersizdir. Bu kuramclara gre, suun nedeni kapitalist sistemin kendisidir; o nedenle gerekli olan ey, toplumu kapitalizmden sosyalizme geirebilmek iin onu yeniden yaplandrmaktr.

4. Sa Gerekilik: Sa gerekiler, su kuramlar gelitirme giriimlerine ou zaman iddetle kar


karlar. Sa gereki yaklamlarda temel insan doas fikirlerine dayal insan eyleminin gnll kavraylar ve denetim kuramnn versiyonlar ile birletirilmi mutlak kuramsal varsaymlar belirgin haldedir.

Sag gerekiler, sosyolojik kriminolojiye kmsyor ve arl, ar karmak ve esasen verimsiz

kuramsallatrma abalarndan suu pratik olarak engelleme ve denetleme (kontrol) iine kaydrmaya nem veriyorlard. O nedenle, sokak sular ve onlar ileyenlerle uramak iin gereki ve i grr starejiler gelitirmekle uratlar. Suu tamamen engelleme ve kontrol altna alma konusunda iyimser olmasalar da, etkisinin uygun engelleme stratejileri ile snrlandrlabileceini iddia ettiler. Onlara gre; sokak sularnda ortaya kan sarmal, dzgn ahlak ile kendini snrlama ve kendini kontrol etme faziletlerini telkin etmede baarsz kalm ar zgrlk ebeveynler, eitimciler ve sosyal hizmet sunanlar tarafndan tevik edilen bir hareket serbestlii ve hogrl bir kendini ifade etme kltrnn bir sonucuydu. nsanlar, karc ve bencil doalar yznden su ilemeye heveslilerse, o zaman iki temel strateji gereklidir: Birincisi, onlar su ilemeye kalkmalar halinde alacaklar riskleri artrmak yoluyla caydrmaktr. kincisi, su ileme frsatlarn azaltmaktr. Bu nedenle, sabkallar ve tehlikeli bireyleri tecrit etmek ve hareketsizletirmek adna rahatsz edici ve zorlayc bir hapishane rejimi dahilinde uzun sreli gzetim altna hkmleri biiminde ciddi cezalandrmalara gitmek gereklidir. Onlarn bu grleri, anti-sosyal davranla karlaan polisin ar yasal uygulama nlemlerini kulland sfr hogr gibi politikalarda zetlenmitir.

5. Sol Gerekilik: Sol gerekiler, Marxist kriminologlarn meseleyi olduka basitletirdiklerini

dnyorlard ve kendilerini onlardan farkllatrmak iin zellikle bu isimle adlandrdlar. Hem su sorununa, hem de suun kontrol altna alnmas meselesine ciddi bir ekilde eilmek gerektii zerinde srarla durmaktaydlar.

Sol gerekilere gre, suun tam olarak anlalabilmesi, ancak su karesi olarak adlandrdklar eyin; yani devlet, genel anlamda halk, sulular ve madurlarn ve bunlarn karlkl etkileimlerini gz nnde bulundurmak suretiyle mmkn olacaktr. Sol gerekiler, Marxist/radikal konumun nemli bir gerei, madurlatrma gereini ihmal ettiini dnmektedirler. Sol gerekiler, suun nedeninin temel bir bileeni olarak yapsal eitsizlie vurguda bulunan Marxist meslektalarna katlrlar. Ancak suun sadece yapsal eitsizlikle ilgili olmadn da belirtirler: Yoksulluk, maddi ihtiya, isizlik ile su arasnda dorudan hi bir ilikinin olmadn vurgularlar. yle olsayd ok daha fazla ii snf mensubu (ya da yoksul insan veya farkl etnik kkenden insan) su ilerdi. Su, onlara gre, arlkl olarak kendilerini toplumun kenarnda bulanlar, kendilerinin dierlerinden kt olduunu dnenler ve durumlarnn kkl biimde hakszla uramalarndan kaynaklandn hissedenler tarafndan ilenmektedir. Bu tr duygular, daha sklkla yoksul ya da dezavantajl kesimlerde grlse de, sadece onlara has deildir.

6. Feminist Kriminoloji: Carol Smart, Ann Campbell, Frances Heidensohn ve dierlerinin almalarnda

temsil edildii zere feminist kriminolojinin balca kaygs, kriminolojik gndemin kapsamn eitli yollarla geniletmektir. Kadn ve kzlarn hem sulu, hem kurban olarak egemen (bazen de kullandklar adlandrmayla eril eilimli) kriminolojideki yokluklarn aa karmaya altlar. Bunu yaparken, kadn suu ve sululuuna dair tamamen sosyolojik analizler gelitirme ve ayn zamanda kadn suunu, kadnlar kaba klieler ve srdrlen cinsiyeti imge ve ideolojiler olarak gsteren ileri derecede bireyci evrelerde tartma eilimini silme amacndaydlar. Ayrca adli ceza sistemi ve ceza politikas kapsamnda kadna ynelik yaklamlardaki cinsiyetilie de dikkat ekmek istediler. Onlara gre, mesele, yalnzca kadnlarn dikkate alnmas iin mevcut sosyolojik kuramlar dzeltme veya dntrme meselesi deildir. Bu kuramlar; daha balangta, snrl ve taraflydlar ve akademik maoluun rahat dnyasnn erkek kriminolojileriydiler. Feminist kriminologlar, birok kriminolojik kuramlatrmada cinsiyetiliin altn izmekle birlikte, kadn suuna ynelik almay sua dair adalet ve ceza sistemlerinin ileyiini tahlil etmek suretiyle geniletme abasndaydlar. Feminist kriminologlar, kriminolojik gndemi suluya ynelik aratrmalar vurgusunu zellikle aile ii iddet ve cinsel saldr alanlarndaki kadn maduriyeti analizi olmak zere su kurbanlarna daha fazla younlam analizlere doru geniletmede de etkili oldular. Kadnlarn daha nce kabul edildiinden ok daha byk maduriyetler yaadklarn ve aile ii iddet olaylarnn ve cinsel tacizlerin resmi kaytlar ve ulusal su anketlerinde belirtildiinden ok daha yksek olduunu gzler nne serdiler.

Sosyolojiye Giri II nite 12


rgt Kuramlar rgtler/organizasyonlar iinde domakta, organizasyonlar iinde eitilmekte ve oumuz hayatmzn byk bir ksmn organizasyonlar iin alarak geirmekteyiz. Bo zamanlarmzn ounu organizasyonlara deme yaparak, onlar iinde oynayarak ederek geirmekteyiz. oumuz bir organizasyon iinde lmekte ve gmlme zaman geldiinde btn organizasyonlarn en bynn, yani devletin resm iznini almak zorundayz. Bir formel rgt, belirli bir ama iin kurulan ve azami verimlilie ynelik olarak yaplandrlan bir gruptur. rgtler byklklerinde, amalarnn zgllnde, verimlilik derecelerinde farkllamalarna ramen, byk lekli faaliyetlerin ileyiini salamak zere yaplandrlrlar. Ayrca hepsi, brokratik bir rgtlenme biimine sahiptir. Brokrasi, formel rgtn verimlilik elde etmek iin kurallar ve hiyerarik sralamay kullanan bir bileenidir.

Max Weber ve Brokrasi

ada rgtlerin ortaya kna ilikin ilk sistematik deerlendirmeleri Max Weberde buluruz. Weber, rgtlerin insanlarn etkinliklerini dzenleme yollar ya da uzay ve zaman iinde insanlarn duraan olarak ortaya koyduklar rnler olduklarn ileri srer; rgtlerin geliiminin bilginin denetimine bal olduunu vurgular ve bu srete yaznn nemine dikkat eker: Bir rgtn ilemesi iin yazl kurallara ve iinde rgtn hafzasnn depolanaca dosyalara ihtiya vardr. Weber, rgtleri (brokrasiyi) yetkinin tepede toplanma eilimine sahip gl bir hiyerarik yap olarak grr. Demokrasi ile ada brokrasi arasnda bir iliki sz konusudur, ancak bu iliki ayn zamanda bir atmay da beraberinde tamaktadr. Webere gre byk lekli tm rgtler, yaplar nedeniyle brokratik olmaya eilimlidirler. (Brokrasi kelimesi, ilk kez 1745te, kelimeye hem daire, hem de yaz masas anlam ykleyen bir dnem Ticaret Bakanl grevinde de bulunmu olan fizyokrat Vincent de Gournay tarafndan kullanld. alma masalarn kaplamak iin kullanlan uha anlamna gelen Franszca bureau szc ile g, iktidar, otorite

anlamlarndaki Yunanca kratos szcnn farkl bir formda birletirilmesiyle elde edilmi bir tabirdir [bureacratie eklinde]. Terim olarak brokrasi, balangta sadece devlet memurlarn kast etmek iin kullanld, ancak giderek byk organizasyonlara karlk gelen bir terim olmutur.) Kaytlarda kavram ilk kez kullanan kii olarak grlen Monsieur de Gournay, memurlarn artan gcnden bureaumania adnda bir

hastalk olarak sz eder. Romanc Honere de Balzac da, brokrasiyi ccelerin kulland dev yetki olarak deerlendirmiti. Carlyle ondan, brokrasi denilen Kta kaynakl ba ars olarak sz eder. Leydi Morgann teden beri rlanday Bureacratie ya da ofis zorbal eklindeki kullanm da szcn bu anlamna iaret etmekteydi. Brokrasi, ounlukla, krtasiyecilikle, iyi ilememekle ve savurganlkla ilikilendirilir. Bununla birlikte, brokrasiyi, etkin, kesin ve dikkatli bir ynetim rnei olarak alglayan yazarlar da vardr. Onlara gre brokrasi, insanlarn akl ettii en etkin organizasyon biimidir; zira btn iler ciddi ilem kurallaryla dzenlenmitir. Weberin brokrasi anlay da bu iki u arasnda gider gelir. Brokrasiyi byk apta idar grevler ve rgtsel hedeflere ulamak iin, ok sayda bireyin almasn rasyonel bir biimde koordine etmek amacyla tasarlanm hiyerarik rgtsel bir yap eklinde tanmlayan Weber, snrl sayda da olsa, brokratik rgtlerin geleneksel uygarlklarda da mevcut olduuna dikkat ekmitir. rnein inde brokratik bir memur snf devletin tm ilerinden sorumluydu. Ancak brokrasinin tam olarak gelimesi, ada dnemde gereklemiti. Webere gre, ada toplumlarda brokrasinin yaylmas kanlmazdr; brokratik yetki byk lekli toplum sistemlerinin ynetim gereksinimleriyle ilgilenmenin biricik yoludur. Bunun birlikte Weber, brokrasinin ada toplumsal hayatn yaps iin nemli yansmalar olan pek ok ciddi baarszlklar yaadn da kabul eder.

Weber, brokratik rgtlerin yaylmalarnn yap ve kaynaklarn incelemek iin bir brokrasi ideal tipi gelitirmitir. Bu ideal tipin birka zellii yledir: 1. leri dzeyde uzmanlam idar bir iblm. Karmak grevler, her biri eitim, maliye ve iskan gibizel bir alanda uzmanlam grevliler tarafndan yrtlen paralara ayrlmtr. Her departmanda, her memur aka tanmlanm bir sorumluluk alanna sahiptir. 2. Keskin bir hiyerari vardr. rgtteki iler resmi grevler olarak datlr. Brokrasi en tepedeki en yksek yetki konumuyla bir piramide benzer. Birlikte karar vermeyi mmkn klan, yukardan aaya doru uzanan sk bir emir-komuta silsilesi vardr. Her bir yksek daire, hiyeraride kendisindekinden daha aadakini idare ve kontrol eder. 3. Yazl kurallar, rgtn her seviyesindeki grevlilerin hareketlerini belirlerler. Brokratlar belirli kurallara uymakla, ilerini bu kurallara uygun olarak yrtmekle sorumludurlar. Bu kurallar yazldr ve hem kurumun kendi personeline, hem de mterilerine kar uygulanr. Daire/bro bydke, kurallar daha geni bir alan, pek ok olay, durumu kapsayacak ekilde yorumlanma ihtiyac hasl olur; bu da yorumlama konusunda bir esneklik talep eder. 4. Yazl kaytlar ve ayrntl bir dosyalama sistemi. Brokratik rgtlerin devamlln salamak amacyla ayrntl bir kayt ve dosyalama/arivleme sistemi gelitirilmitir. 5. Rasyonel bir personel ynetimi program: Brokraside altrlacak kiiler objektif kriterlere gre, liyakat temelinde ie alnrlar. Gemite olduu gibi cinsiyet, rk, etnik kken ve toplumsal snflar gibi faktrler dikkate alnmaz. Ancak modern brokrasilerde kayrma btnyle ortadan kaldrlabilmi de deildir. 6. Memurlar tam gn alrlar ve maaldrlar. Hiyeraride her iin ie bal olarak belirli ve sabit bir creti vardr. Kiilerden rgt iinde kariyer yapmalar beklenir. Terfi etmek beceri, kdem ya da bu ikisinin karmna dayanarak olanakldr. 7. Bir memurun rgt iindeki ileri ve rgt dndaki yaam arasnda fark vardr . Brokrasi resm faaliyetleri zel hayat alanndan kesin olarak ayrr. 8. rgtteki hibir ye kulland maddi kaynaklarn sahibi deildir. Webere gre brokrasinin geliimi, iileri retimi kendi yntemleriyle kontrol etmelerinden ayrr. Geleneksel toplumlarda, iftiler ve el iileri, kendi retim ileri zerinde genellikle kontrole sahiptiler ve kullandklar aletlerin de sahibiydiler. Brokrasilerde ise memurlar altklar dairelerin, oturduklar masalarn ya da kullandklar bro aletlerinin sahibi deildirler. Weberin brokrasi analizinin kayna sadece onun rasyonelleme analizi deil, ayn zamanda g ve otorite analizidir. Gemite otorite ve gelenek veya karizmaya dayanrken, modern otorite, Webere gre, rasyonellie, hukukun tarafsz bir irade sergileme gcne ve uzman bireyler veya grevlilerin zerinde birletikleri kurallara dayanr. Weber brokrasiyi hukuk otoritenin en saf biimi olarak grm ve onun temel zelliklerini ortaya koyabilmek iin bir ideal tip brokrasi gelitirmitir. Weber brokrasiyi en saf ve en etkili hukuk otorite, ynetim ve siyasal kontrol biimi olarak grmtr, nk o geleneksel organizasyon biimlerinden ok daha ngrlebilir, disiplinli ve gvenilirdir. Weber, brokrasinin teknik stnlklerini verken memur snfnn gcnn farkndadr, bu kurumsallam gcn sadece alanlarn kleletirmekle kalmayp, bizzat demokrasi iin de bir tehlike oluturduunun ok iyi farkndadr. Bireysel inisiyatif ve yaratcl bask altna alan, bir elik kurallar ve dzenlemeler kafesine [demir kafes] tklm, yukardan gelen emirlere mecburen uyan ruhsuz uzmanlar yaratan hiyerarik kontrol tehlikesini ngrmt. Ayn ekilde, Weber modern demokrasilerin verimli bir biimde ileyecek brokrasilere ihtiya duyarken, ikin bir tehlikenin, kamu grevlisinin seilmi efendisinin gcne ulamas tehlikesinin varln kabul etmiti: Siyasal efende her zaman kendini eitimli bir memur karsnda, uzman karsnda amatr bir konumda bulur. Kendi uzmanlk bilgileri, srlar ve geleneksel anonimlikleri ile, kamu grevlileri sorumsuz bir gce sahiplerdir. Onlar her zaman brodadrlar; politikaclar ise sadece gelir ve giderler.

Weber bu ikilemi zecek anahtarn kamu grevlisinin parlamento tarafndan kontrol ve dzenli hesap vermesi olduunu dnyordu. Kimi dnrler, rnein oligarinin tun yasas tezinin sahibi Robert Michels, bu konuda iyimser deildir. Modern ynetim zerine yaplan birok aratrma memurlarn sahip olduklar gc ortaya karmtr. Marxist yazarlar daha da ileri giderek, parlamento, hkmet ve kamu hizmetlerinin birleimi olarak kapitalist devletin tamamnn bir snfsal kontrol arac olduunu iddia ettiler. 20. yzyln banda ve Birinci Savan takip eden youn siyasal, ekonomik ve toplumsal deiimlerden sonra yazan siyaset bilimcisi Robert Michels (balangta aktif bir sosyalist ve Alman Sosyal Demokrat Partisinin yesiydi), gelitirdii oligarinin tun yasas ile, rgtlerde her zaman ve her yerde, rgt

demokratik grnd durumda bile- bir oligarinin, yani aznlk ynetiminin kanlmaz olduunu iddia etmektedir. Siyasal Partiler (1911) isimli almasnda gelitirdii bu tez balamnda Michels; devrimci rgtlerin, hatta 1920lerin sosyalist partileri bile, amalar ve tutkular ne kadar radikal olursa olsunlar, ne kadar demokratik grnrlerse grnsnler, nihayetinde temsil ettikleri kitlelerden ziyade tepedekilerin ihtiyalar ve tutkularna hizmet edeceklerini iddia etmekteydi: Demokrasiden sz eden aslnda rgtten, rgtten sz eden gerekte oligariden sz etmektedir.
Gerekte,gerek kapitalist dnyada ve gerekse de sosyalist dnyadaki uygulamalaryla- brokrasi Weberin tasvir ettii trden etkin planlama ve demokratik rgtlenme modelinden ok uzak olduunu kantlamtr. Dahas, Weberin toplumun rgtlenmesinin brokratik bir nitelik kazanmas ihtimalinden duyduu endieleri hakl karm grnyor. Aslnda Weber, brokrasinin tad zayflklarn ok iyi farkndadr. Bu baarszlklarnn farknda olmasna karn, yukarda da deinildii gibi, brokrasiden olumlu sz etmeyi tercih eder. Fakat brokrasiyi olumlu biimde tasvir etmekle birlikte, ayn zamanda onu dnyann bysnn bozuluunun rasyonel somut bir rnei olarak grr ve brokratik bir toplumda birey zgrlnn ortadan kalmasndan endie eder. Weber, moderniteye ilikin ikircikli yaklamnn bir benzerini, brokrasi iin de sergilemektedir. Rasyonel ve teknik olarak dier btn ynetim istemlerinden stn bir sistem; ancak ayn zamanda, bireysel zgrlkleri ortadan kaldracak, kendi iin ama haline gelebilecek zelliklere ve gce de sahip bir yap.

Gnll Dernekler, ortak bir ama etrafnda kurulan, yelerin gnll katlmda bulunduklar, hatta katlm
iin cret dedikleri organizasyonlardr. Yardm kurulularndan sendikalara, meslek odalarndan sportif faaliyet gsteren derneklere ok geni bir yelpazede gnll rgtler mevcuttur. Formel rgt ile gnll rgt kategorileri birbirini dlayan kategoriler deildir. Her iki kategoriden birbirine yapsal olarak benzeyen pek ok rnekle karlalabilir. Gnll rgtler, toplumun refahna katkda bulunmann yan sra, vatandalk sorumluluu iin eitim zemini de salarlar .

Dnyay Saran rgtler Uluslararas devlet rgtleri, yesi olan lkelerin birbirleriyle i yapabilmeleri amacyla devletler arasnda
yaplan anlamalarla kurulan rgtlerdir. Birlemi Milletler, Dnya Ticaret rgt, Uluslararas Para Fonu, Avrupa Birlii. ye lkeler izin verdiinde asker g de kullanabilen uluslararas devlet rgtleri de sz konusudur: NATO gibi. Uluslararas sivil toplum rgtleri, bireyler ya da sivil/zel rgtler arasnda yaplan anlamalarla kurulmu olan rgtlerdir. Uluslararas Sosyoloji Dernei, Uluslararas Kadnlar Konseyi, evreci Yeil Bar rgt, Uluslararas Af rgt vb. gibi.

Ekonomide, II. Dnya Sava sonrasnda gelimeye balayan ok uluslu irketler, kresellemenin arln hissettirmeye balamasyla birlikte ok daha yaygn hal ald. Birka lkede yeni i kollar kuran irketler birok ulusal snr amalar nedeniyle- ulusar irketler olarak adlandrlmaktadr. Gnmzde dnyann en byk yz ekonomik biriminin yarsn ulusal irketler olutururken, dier yarsn da ulusar irketler oluturmaktadr.

Farkl ekillerde organize olmu ulusar irketlerden sz edilmektedir. H. V. Perlmutter, bu irketleri kategoride toplamaktadr: (1) Etnosentrik ulusar irketler: irket siyasetinin kurulduu lkede konulanm olduu genel merkezde oluturulduu ve uygulamaya geildii irket tipidir. (2) Polisentrik ulusar irketler: Bu irket tipinde, denizar yan kurulularn ynetimi yerel irketlere braklmtr. (3) Geosentrik ulusar irketler: Ynetim yaps uluslararas olan irketler. Bir kiiyi ya da grubu dier kii ya da gruplara balayan dorudan veya dolayl balantlar anlamnda alar ise brokrasinin tersi bir durum arz etmekteydi: Ayn a ierisinde bulunan rgtler birbirleriyle uyumlu alamyor, brokrasiler kadar baarl olamyor, hedeflerine odaklanamyor ve kendilerine verilen grevleri yerine getiremiyorlard. A toplumu zerine yapm olduu almalarla tannan Manuel Castellse gre, 20. yzyln son eyreinde bilgisayar ve teknoloji alannda yaanan gelimelerin bu durumu tamamen deitirmitir. Castells, a toplumunu konu edindii almasnda, a tabanl giriimlerin kresel ve bilgiye dayal bir ekonomiye en uygun rgtlenme biimi olduunu ileri srmektedir. Gerek byk anonim irketlerin, gerekse de kk irketlerin bir an paras olmadan varlklarn srdrmenin gittike imkansz hale geldiini dnmektedir. Alarn iler hale gelmesini mmkn klan ey ise, bilgi teknolojileridir. Bilgi teknolojileri, dnyann eitli blgelerindeki irketlerin birbirlerini bulabilmelerini, birbirleriyle ibirlii yapabilmelerini ve btn bunlarn uyumlu ve hzl bir biimde yapabilmelerini mmkn klmtr. Pek ok ada rgt, zel olarak tasarlanm fiziksel dzenlemeler iinde iletilirler. Belli bir organizasyonun merkezi/mekn olan bir bina, yalnzca o organizasyonun faaliyetlerine zg nitelikler tamakla kalmaz, dier organizasyonlarla da benzerlikler tar. Michel Foucault, organizasyonlar ile organizasyonlarn iinde faaliyet gsterdikleri binalarn zellikleri ve yaps arasnda balantlar kuran ve bu erevede asl amac bu olmasa da- bir organizasyon kuram gelitiren bir dnrdr. Mekn ve zamann denetim alnmas prensibi zerinden kuramn gelitiren Michel Foucault, bir rgtn mimarisinin onun sosyal yaps ve yetki sistemiyle dorudan ilgisi olduunu gstermitir Foucault, ada rgtlerin mimari yaplarndaki grnrln ya da yokluunun, yetki kalplarn nasl etkilediini vurgulamt. Onlarn grnrl, astlarn, Foucaultun rgtteki etkinliklerin gzetimi olarak adlandrd, nispeten ok yetkili makamlarda bile, herkes denetim altndadr; ancak kii ne kadar dk makama sahip biri ise, onun davranlarn o kadar ok yakndan takip etme eilimi vardr.

Gzetim iki ekildedir: Birincisi, amirlerin astlarnn iini dorudan gzlem altnda tutmasdr. rnek

olarak bir okuldaki snf ele alalm. renciler, retmenin gz nnde, genellikle dzenli sralarda ya da masalarda otururlar. ocuklardan tetikte olmalar ya da ileriyle megul olmalar beklenir. Elbette pratikte bunun ne lde gerekleecei, retmenin becerisine ve ocuklarn kendilerinden beklenen eye uyma isteklerine baldr. kinci tr gzetim, daha incelikli ancak ayn derecede nemlidir. Bu gzetim, insanlarn yaamlar hakknda durum tarihesi, kaytlar ve dosyalar tutmaktan ibarettir. Weber, ada rgtlerde yazl kaytlarn (gnmzde daha ok bilgisayarlam olan) nemini anlam, fakat kaytlarn davran dzenlemekte nasl kullanlabileceklerini tam olarak incelememitir. i-memur kaytlar, genellikle kiisel ayrntlar gsteren ve karakter deerlendirmeleri sunan tam bir i tarihesi verirler. Byle kaytlar, iilerin davranlarn gzlemek iin kullanlrlar ve terfi iin tavsiyeleri deerlendirirler. Foucault dikkati en ok, ierisinde bireylerin fiziksel olarak d dnyada uzun bir sre ayr tutulduu hapishane gibi rgtlere ekmitir. nsanlar byle rgtlerde, dardaki sosyal evreden uzakta tutulmular, hapsedilmilerdir. Hapishane gzetimin yapsn ok ayrntl olarak verir, nk o ierdekilerin davranlar zerindeki kontrol en st dzeye kartmaya alr.

Sosyolojiye Giri II nite 13


KRESELLEME [GLOBALZATON] KAVRAMININ DOUU TANIMLAMA ABALARI : Held, McGrew, Goldblatt ve Perraton : Onlara gre tatmin edici bir kreselleme tanm, kresellemeye dair u drt unsuru iermelidir: Genileme, younluk, hz ve etki. Bu 4 unsur erevesinde daha kapsaml olduunu dndkleri u tanm nerirler: Kreselleme, ktalar tesi ya da blgeler aras g uygulamalar, etkileim ve faaliyet alar ve aklarn oluturan sosyal iliki ve ilemlerin genileme, younluk, hz ve etkileri asndan bu ilikilerin deerlendirildii uzamsal organizasyonundaki bir dnmle somutlaan bir sre (ya da bir sreler seti) olarak dnlebilir. Pittsburgh niversitesi retim yelerinden ve kreselleme konusunda ne kan dnrlerden sosyolog Ronald Robertson dnyann dzene sokulduu yollar olarak grd ve ana bileenleri diye tanmlad u drt temel unsurdan hareketle kreselleme kavramnn erevesini ortaya koyar: *Benlik, *ulus toplumlar, *dnya toplumlar sistemi * insanlk Stuart Hall ise Robertsonun birbirine eklemlenmi bu drt temel unsurunu Yerel ve Kresel olarak ikiye ayrr: Halle gre kresellik sistemli bir biimde her eyi devirip geen, benzerlik yaratan bir ey olmaktan ok, aslnda tikelcilik aracl ile ileyen, tikel mekanlar, tikel etkinlikleri mzakere eden, tikel kimlikleri harekete geirerek ileyen bir eydir. Janet Abu-Lughod : kresellemi dnyada, kltrel bir entegrasyon olmadan, olduka geni bir farkllama dzeyi ile tek bir toplumun olabilecei; merkezi bir hkmetin ve snrlarn kalkabilecei; ok merkezlilik ve kaosun yaanabilecei; coraf temelde bir yerelliin yarataca sosyal pratik ve tercihleri srdrmenin olanakszlaaca zerinde durur. Giddens iin ise, kreselleme bizim dmzda, orada olup bakalarnca tartlan ve sadece onlar etkileyen deil; burada olup bizi de etkileyen bir sretir. Tanmlama abalarnda da gzlemlenecei gibi kreselleme tanmlar, arlkl olarak, karmak bamllk, kresel karlkl bamllk, (...) artan ekonomik ilikilerin karlkl bamllklar arttrmas, karmak ballk gibi artan ok ynl ve karlkl ilikilere iaret etmektedir. KRESELLEMENN NTELKLER 1-)ok boyutlu bir kreselleme ya da kresellemeler: Temel dinamiklerinden birisi, belki de en nemlisi ekonomik gelimeler olmas nedeniyle kreselleme tartmalarnda ilk balarda, ekonomik ilikilere ncelik verildii, kresellemenin ekonomik kreselleme olarak grld sylenebilir. 2-)Zaman-mekan skmas: David Harveyin zaman-mekan skmas tanmlamas kresellemenin, yaamn pek ok alanndaki etkilerini net bir ekilde zetler gibidir. Harvey bu tanm ile sonraki gelimelerle deien retim ve tketim biimlerine ve iletiim ve haberleme teknolojilerinin hzl geliiminin yaratt emek, finans ve sermaye piyasalarndaki gelimelere vurgu yapar. Kreselleme sadece ekonomik boyutu ile deil, sosyal ilikiler, duygusal, ruhsal, su ilikileri ve ekolojik ilikiler bakmndan da karlkl bamll arttrr.

3-)Sadece orada bakalarn ilgilendiren deil, ayn zamanda burada bizi de etkileyen bir sretir. : Kreselleme, gelimilik dzeyi ve ekonomik kalknma gibi elerle yakndan ilgili olsa da, sadece baka lkeleri, blgeleri ya da insanlar etkileyen bir olgu deildir. Giddensn srarla vurgulad gibi kreselleme sadece orada bakalarn ilgilendiren bir sre deil, ayn zamanda burada gndelik yaammzn mahrem ve kiisel ynlerini de etkileyen bir sretir. 4-) Kreselleme sadece birletiren, btnleyen deil; ayn zamanda paralayan, blen, diyalektik bir sretir: kreselleme tek ynl, tarafsz, herkes iin iyi bir sre deil; ayn zamanda bir atmalar, uzlamalar, birletirmeler ve paralanmalar srecidir. Kresel ilikiler sadece btn insanla eit olanaklar sunan, herkese yeni imkanlar tanyan deil; kazananlar ve kaybedenler yaratan bir sretir. Farkl lkelerdeki kazanan gruplarn gittike benzemelerini ve kendi toplumlarnn dier kesimlerinden daha da uzaklamalarn salayan bir sretir. 5-) Hegemonyay da ieren, eitliksiz bir sretir: Szck daha nce biliniyor ve kullanlyor olmakla birlikte, hegemonya16 kavramnn teorik erevede yaratcs talyan Marksist dnr Antonio Gramscidir. Kavram ilk kez Gramsci tarafndan egemen snfn bir egemen olma pratii eklinde tanmlanmtr. Hegemonya temel egemen snfn onaya dayal kltrel ve moral nderlii olarak ifade edilebilir. Kavram Gramscinin siyasal ve ideolojik dncesinin rgtleyici odadr ve rzann rgtlenmesi olarak anlalabilir. zetle, kreselleme ya da kresellemeler baz boyutlar ile (rnein ekonomik ve askeri kreselleme) g ilikilerinin younluklu olarak etkiledii, ama baz boyutlar ile de (rnein teknolojik kreselleme) daha kendiliinden ilikilerle gelien bir sreler setidir. KRESELLEMEY TETKLEYEN FAKTRLER Kreselleme gibi yaamn pek ok boyutunu (ekonomik, politik, kltrel, salk, askeri, stratejik, dinsel, cinsel, estetik, sanat vb.) kuatan bir tartmann temel dinamikleri, itici faktrleri doaldr ki bir ya da birka etmenle aklanamaz. Bu erevede kresellemenin itici gleri olarak: ekonomik faktrler, bilimsel ve teknolojik gelimeler ve ideolojik nedenler saylabilir. Kresellemeyi ortaya karan nedenleri aklamaya allrken, bir sre ve kavram olarak kresellemenin herkes tarafndan benimsenmediini de belirtmek yerinde olacaktr. 1-)Ekonomik Faktrler : *Son on yllarn en nemli ekonomik gelimesinin artan uluslararaslama olduu yaygnlkla dile getirilir. *makro dzeyde gzlemlenen nemli bir gelime de borsalar yolu ile sanal piyasalarn olumasdr. *Makro dzeydeki sanal piyasalarn yan sra, teknolojik deiimlerle gelen mikro dzeydeki bir baka yenilik sanal ticaretin yaylmasdr. Hutton ve Giddens, bu durumu arlksz hafif ekonomi olarak tanmlar. *Kresel ekonominin temel aktrlerinden ok uluslu irketlerin ncln ise bir ka yz irket yapmaktadr. Yerel, ulusal ve uluslar-st snrlar aan ok uluslu irketler politik kurumlar karsnda daha gl duruma gelmekte, bu irketler zerinde ulusal denetim ve etkiler giderek zayflamaktadr. *Kresellemenin birey, toplum ve devlet zerinde yaratabilecei kolaylklar ve tehlikelerin yan sra, kimi dnrlere gre, artan ekonomik retimden kaynaklanan kreselleme dnya nfusunun byk ounluunu tehdit etmektedir. gergin nfusun ancak, insan dnceden uzak tutan elenceler ve yeterli beslenme ile denetim altna alnabilecei dnlmektedir.

2-) letiimsel ve Teknolojik Gelimeler *Pek ok bilim adam iin kresellemenin temel itici unsuru bilimsel ve teknolojik gelimeler, dnya apnda yaanan iletiim devrimidir. * Bilimsel ve teknolojik ilerlemeyle ifade edilen gelimelerin banda bilgisayar teknolojisi ve internet gelmektedir. *Bilgisayar teknolojisinin geliimi bireyler arasndaki kltrel etkileimi olabildiince hzlandrd. *Teknolojik gelimelerin, siyasal anlamda olmasa da, baz alanlarda ulusal snrlar ortadan kaldrd, ulusal egemenlikleri tartmal hale getirdii sylenebilir. Sanal ortamda lke dna k nlemek iin iktidarlar vize ve pasaport gibi yasal zorunluluklar koyamamaktadr. *Son olarak, iletiim ve teknolojideki gelimeler kreselleme balamnda deerlendirmek gerekirse, bu gelimelerle birlikte bireyler, topluluklar ve uluslarn ulusal iktidarlar tarafndan kontrol edilebilme olanaklarnn azald sylenebilir. Bununla birlikte ulus-tesi ya da uluslararas iktidarlarn etkilerine kar birey, topluluk ve toplumlar daha ak hale gelmitir. Ayrca bilgisayar ve internet gibi teknolojik aralarn maliyeti dk olmakla birlikte ulusal dzeyde kitle iletiim aralarna sahip olabilmek, bu dzeyde sesini duyurabilmek sokaktaki vatanda iin olduka zordur. Kitle iletiim aralarnn gelien teknolojiyle birlikte artan maliyeti sebebiyle bu alanda ulusal ve ulus-tesi dzeyde grlen tekelleme, birey ve topluluklar eskisinden daha rahat maniple edebilme olana salamaktadr. Bu durum da ulusal ve uluslararas dzeyde yerleik her trl iktidarn karsnda yer alan muhaliflerin konumlarn iselletirme-marjinalletirme yntemleri de dahil daha da zorlatrmakta ve muhalif kalmann maliyetini arlatrmaktadr. 3-)deolojik Nedenler: *Modernite sonrasnda ise kresellemenin itici gc olarak arlkla kapitalizme vurgu yaplmaktadr. * Liberal demokratik devletin douu ve kapitalist ekonomik sistemle birlikte demokrasi, yurttalk, yurtseverlik, refah gibi kavramlar ve liberal devletle birlikte arasal rasyonellik, bireysellik, bireyin ncelii, mlkiyet gibi kavramlar ne kmtr. *Marx ve Engels bata olmak zere sosyalist dnrlerin gelitirdii eletiriler, kapitalist lkelerde sosyal ya da refah devleti uygulamalarn tetiklemitir. Ayrca dnyann sosyalist ve kapitalist blok olarak ikiye ayrlmas, blok lkeleri arasndaki asker, ekonomik, sosyal, siyasal ve kltrel alanlarda youn bir ilikiye ve bu ilikinin doal sonucu olarak yaknlamaya neden olmutur. Bu erevede sosyalizmin enternasyonal bir ideali dnya apnda gerekletirmeyi ngrmesi, dnce ve kltr alannda kresel iletiimin gelimesine ve farkl toplumlar arasnda ortak bir felsef ve siyas tutumun yaygnlamasna katkda bulunmutu. KARI IKILAR Artan ticaretin ve ekonomik ilikilerin ekonomik bir kresellemenin nedenleri olduuna ynelik youn itirazlar dile getirilmektedir. Bu kar klarn iki temel kalk noktas vardr: 1-) Bir Mit Olarak Kreselleme Hirst ve Thompson ekonominin uluslararaslamasnn artm olduunu kabul etmekle birlikte, bu snrlar aan bir kreselleme beklentisinin ancak bir mit olabileceini ileri srerler. Onlara gre bugn byk lde uluslararaslam ekonominin belli bir evveliyat vardr. Gerek ulu s-tesi irketlere grece az rastlanacan, irketlerin oklukla ulusal temelli olduunu ve yerel retimlerin okuluslu ticaret yaptn belirten bu dnrlere gre, gelimi lkelerden gelimekte olan lkelere doru bir sermaye ak da sz konusu deildir. Yabanc sermaye ak daha ok gelimi endstriyel ekonomiler arasndadr. Bu nedenlerle dnya ekonomisi gerekten kresel olmaktan ok uzaktr. Ticaret, yatrm ve finansal hareketler Avrupa, Japonya ve Kuzey Amerikada toplanm durumdadr. Sonu olarak ulusal ekonomileri ortadan kaldrmaya ya da uluslararas dzeyde yeni ekonomik ynetiim birimleri ortaya koymaya ynelik kresel bir ekonomik dzenden sz edilemez.

2-) Kreselleme=Emperyalizm Kagarlitskyye gre kreselleme, emperyalist ve kolonyalist sylemlerin stn rtmtr.29 Merkezin hegemonyas imdi yeni metotlarla uygulanmaktadr. Globallemenin Kavramsallatrlmas isimli yazsnda Nyang, kresellemenin coraf keiflere kadar geri gtrlebileceini, nk smrgeletirmenin keiflerle baladn belirtir. Nyang, kreselleme ile gelen BM, uluslararas rgtler ve kurumlar galip gelenin adaleti olarak adlandrr ve bu kurumlar aracl ile yryen deerler kresellemesini, emperyalizmin ve smrgeciliin bir rn olarak grr. KRESELLEME YAKLAIMLARI Kresellemeye kar tavr allar ya da farkl kreselleme yaklamlarn zetle aadaki gibi snflandrmak mmkndr: 1-) Ar Kresellemeciler (Kenichi Ohmae, William Greider, Howard V. Perlmutter) *Ar kresellemecilere gre kreselleme, insanlk tarihinin geleneksel ulus-devletin doasn kaybettii ve hatta kresel ekonomi ierisinde ilevini yitirdii yeni bir adr. *Ar kresellemecilerin kendi aralarnda da nemli gr ayrlklar vardr: Neo-liberaller bireysel otonomilerin ve piyasa ilkelerinin devlet gcne stnln memnunlukla karlarken, radikaller ya da neo-Marksistler iin ada kreselleme baskc kresel kapitalizmin zaferidir. Aralarndaki ideolojik farkllklara ramen, kresellemeden her iki grup da temel olarak ekonomik kresellemeyi anlarlar. Onlara gre bugn artan btncl kresel ekonomi ile kar karyayz ve kresel sermayenin gereksinimleri btn hkmetler zerinde neo-liberal bir ekonomik disiplin empoze etmektedir. 2-) Kreselleme Kartlar Kreselleme kartlarna gre 19. yzyldaki ticaretin, yatrmn ve emek gcnn dnya yzeyindeki akkanl daha fazladr. Bu anlamda bugn yaanan btnlemi bir dnya ekonomisi deil, olsa olsa arlkl olarak lke ekonomilerinden oluan bir uluslararaslamadr. Kreselleme kartlarna gre, artan ekonomik ilikiler daha eitsiz ve hiyerarik bir dnya ekonomisi yaratmtr. Bylesi bir eitsizlik ar kresellemecilerin ne srd gibi bir kresel uygarl deil, fundemantalistleri ve saldrgan milliyetilikleri desteklemektedir. Bu anlamda dnya Huntingtonun iaret ettii bir kltrel bloklamaya ve ayrm kltrel ve etnik yerleim blgelerine doru gitmektedir. 3-) Dnmcler (Anthony Giddens, Manuel Castells, Jan Aart Scholte) *Giddens, Castells, Scholte gibi dnrler 21. yzyln afandaki toplumsal, siyasal ve ekonomik deiimlerin arkasndaki temel itici gcn kreselleme olduunu dnrler. Bu balamda kreselleme toplumlar, ekonomileri ve kurumlar sarsan temel bir dntrc gtr. *. Onlara gre yeni egemen rejim geleneksel mutlak, blnmez, corafi olarak paylalmayan ve sfr toplaml kamu gcnn yerini almaktadr. Onlara gre egemenlik bugn daha az corafi snrlarla tanmlanm ve daha ok karmak ulus-tesi alarla biimlendirilmitir. Sonu: Deien ve Yeni Olan Ne? *Anthony Giddensa gre kreselleme modernitenin ngrd ekonomik, politik ve kltrel beklentilerin dnya apnda yaygnlamasndan baka bir ey deildir. *Giddensa gre kreselleme bu nedenle ge modernlik ierisinde deerlendirilmelidir. *Kresellemenin temel itici gleri de ekonomik, teknolojik ve ideolojik faktrler tarihte sadece 20. yzyln ikinci yarsnda gzlemlenebilen olgular deildir. Fakat bu temel itici glerin ve bu glerle ivme kazanan srecin hz ve kapsamnn yeni olduu sylenebilir. Tarihin daha nceki dnemlerinde, bu kadar ksa srede; bylesine hzl, derin ve geni bir alan kapsayan bir zaman-mekan skmasna rastlandn syleyebilmek zordur. *Bununla birlikte kresellemenin, daha nceki dnemlerdeki deiimlerden farkl olarak ok daha hzl ve geni bir alanda gzlemlenebiliyor olmas, mekanik, fiziksel ya da teknik anlamda bir yenilik gibi duruyor. *Buna karlk, kreselleme, nceki dnemlerden farkl olarak zellikle kltrel alanda bir deiim, dnm yaratm ve yaratmaya da devam edecekmi gibi grnyor.

Sosyolojiye Giri II nite 14


Kltrel ncelemeler Kltr tanmlarn kabaca 3 balk altnda toparlamak mmkndr: (1) Sekin sanatsal faaliyetler (klasik mzik, bale, opera vs.), ki bu kltrn en dar tanmdr: Bu yaygn kullanm, tarmdaki kltvasyon ile ayn kkten gelir. nsann eitimi, yceltilmesi amacn tar. Yksek kltr aa kltr; yksek kltre kart olarak kitle kltr, popler kltr vs (2) Bir halkn ya da grubun tm yaam biimi (antropolojik bir tanmdr ve toplumsal hayatn hemen her eyini kapsar): Bu balk altndaki kltr tanmnn en kapsamlsn antropolog E. B. Tylor yapmtr: Bilgi, inan, sanat, ahlak, yasa, gelenek ve toplumun bir yesi olarak insan tarafndan kazanlan dier yetenekleri ieren karmak btn. Kltrn bu tanmnn avantaj; (1) kltrn estetik tanmnn etnosentrizminden ve elitizminden kanma imkan salamas, ve (2) kltrn gndelik yaamn zerinde ve tesinde deil, toplumun nemli bir esi olduunun altnn izilmesidir. Ancak bu tanmda da, farkllamalar bulunmaktadr ve kltr yerine sosyal yapnn bizzat kendisini merkeze alan dnceler mevcuttur. (3) Paylalan sistemler veya ablonlar (anlam sistemleri olarak kltr): 1960lardan itibaren artan sayda sosyal bilimci, kltr tm bir yaam biimi olarak tanmlamaktan vazgeip onu paylalan semboller ve/ veya anlamlar sistemi ya da kalb olarak tanmlamaya yneldiler (Clifford Geertz gibi). Dil, din, moda vs Kltr konu edinen bir sosyoloji alt dal olarak kltr sosyolojisi; daha sistematik, daha sosyolojik ve daha pozitivist yaklamlar ierisinde bulunan ve kltrn retim srelerinden, retim organizasyonunda kimlerin nasl bulunduundan, bir kltr rnn retilmesine, datlmasna ya da yaygnlatrlmasna dolaysyla da deerli olup olmadna kimlerin karar verdiine varncaya kadar daha ziyade kltrel retim sreleri zerine younlaan bir alan olarak karmza kyor. Bununla aralarnda ok da fazla bir fark bulunmayan fakat neden bir araya gelemedikleri pek de aklanamayan bir baka kavram daha vardr Kltrel Sosyoloji. Bu iki yaklamn dnda, ara bir konumu tercih eden, metodolojik ya da teorik olarak belli bir sistematikten yoksunlukla karmza kan Kltrel ncelemeler diye bir baka alan daha vardr. Kltrel incelemeler, daha ziyade, kltrn bizzat kendisine, kltrel objenin kendisine younlaan; ikinci olarak da kltrel rnn kullanclar zerine younlaan bir yaklam olarak duruyor. Kltrel incelemelerde, belli kltrel rnlere ya da kltrel srelere maruz kalan kesim, tketici/alc kesimin bu srelerden ve rnlerden nasl etkilendikleri zerine younlalm gibidir. Genlik ve zellikle de ii snfnn, ezilmi snfn, madun snflarn, toplumlarn, gruplarn, halklarn bu srelerden nasl etkilendiklerini kavramaya ve aklamaya alan bir alma ve aratrma sreci iine girmilerdir. Bir ynyle de Marksist teorinin revizyonu, sanayi lkelerinde yaanan hzl deiimlerin yaratt yeni koullarda Marksist teorinin yaad skntlar amaya ynelik bir gndemi vardr: Birminghamdaki Britanya Kltrel ncelemeler Okulu gibi. Kltrel ncelemeler, bu kurumlam formlara kendine zg bir yaklam gelitirebilir mi? Sorunun kolay bir cevab yok; fakat bu disiplin tarafndan gelitirilen analiz formlaryla tanmak iin, ilk kez 1950lerde Byk Britanyada (ngilterede) grld dnemdeki bu alan niteleyen iki zelliinden bahsedebiliriz. Kltrel incelemeler; sosyal bilimsel pozitivizm ya da nesnelcilikten ayrlarak, kltr tekil yaamlar (bireysel hayatlar) ile ilgisi asndan incelemek anlamnda znelcilik zerine younlat. Alann balangc olarak sklkla adndan sz edilen Richard Hoggartn The Uses of Literacy (1957) isimli kitab, ok kiisel bir eserdir: Eserde, sava sonras ngilteresinde alan-snfn yaamnda grlen deiiklikler Hoggartn kiisel tecrbeleri zerinden anlatlr. Hoggart, bu deiikliklerin bir bireyin hayatnn tm biimlerini ve alanlarn nasl etkilediini gstermek istemiti. Ona gre kltr, ok nemli bir kategoriydi; nk kltr, tek bir hayat pratiinin (rnein okuma eyleminin), -alma, cinsel ynelim, aile hayat vs. gibi- pek ok baka hayat pratikleri tarafndan ina edilmi byk bir adan koparlamayacan kavramamza yardm etti.

Kltrel incelemeler iin kltr, zamanda ve mekanda deimez bir deere sahip olduu varsaylan yksek kltrn bir ksaltmas deildir. Kltrel incelemelerin bir dier ina edici metni, Raymond Williamsn Culture and Society, 1780-1950 (1958), kltr toplumdan ve yksek kltr yaamn btn bir biimi olarak kltrden ayrmann sonularn eletirdi. Williams, modern kltrn kendine zg o enerjiye, bilgilendirme kapasitesine ve cazibesine ancak bu ayrtrma sayesinde ulaabildiini kabul etmekteydi.

Kltrel ncelemelerin Ksa Tarihi


Kltrel ncelemeler, bir inceleme alan olarak 1950lerin ngilteresinde en itibarl ve nl yesi F.R.Leavisin ismiyle anlan bir edebiyat incelemeleri biimi- Leavisizmden ayrarak ortaya kt. Leavisizm, Pierre Bouirdieudan sonra, artk yaygn bir biimde kltrel sermaye olarak adlandrlan eyi yenidenyayma abasdr. Leavis, edebi bilginin datm ve daha geni lekte deer kazanmas iin eitim sistemini kullanmak istemiti, baka bir deyile, yksek kltrn yaygnlatrlmas iin eitim sisteminden yararlanmay dnmt. Bunu elde etmek iin Leavisitler, James Joyce veya Virginia Wolfunkiler gibi ada deneyci almalar dlayarak kanonu (klasikleri) olduka snrlayc bir iddiada bulundular. Bu eserlerin yerine onlar, Jane Austen, Alexander Pope ya da George Eliotun almalar gibi okuyucularn ahlaki duyarllklarn gelitirmeye ynelik eserleri ncelediler; buna da Byk Gelenek adn verdiler. Kltrel incelemeler; yazlar, yazldktan ksa bir sre sonra orta retimde ve yksek eitimde kabul gren Hoggart ve Raymond Williams sayesinde Leavisizmden ayrarak geliti. Her ikisi de ii ailelerinden gelmekteydiler; her ikisi de mecburi-eitim sonrasnda iilerin eitiminde retmen olarak grev yapmlard. Bylece, kararsz bir biimde, Leavisizmi tecrbe ettiler. te yandan onlar, bu kanonik metinlerin kitle kltr olarak adlandrlan adalarndan daha zengin olduu kabul etmekteydiler ve bu kltrn, tecrbelerinin daha derinletirilmesi ve yaygnlatrlmas iin kapasitesinin llmesi zorunluydu. Dier taraftan onlar, Leavisizmin en kt ihtimalle bozulduunu, etkisini yitirdiini ve doduklar yaamn ortak formlaryla iliki ierisine girmediinin farkna vardlar. Hoggartn The Uses of Literarcy kitab, izofrenik bir kitap olarak deerlendirilmektedir. lk ksm, -ticari kltrn ve eitim kurumlarn etkisinden grece korunmu- geleneksel sanayi ii topluluklarna ynelik samimi bir ilgiyi ierir; ikinci ksm ise, modern kitle kltrne ynelik pratik-temelli-eletirel bir saldr zerine ykselir. Hoggart, almasn daha ileriye gtrecek ve lisans-st eitim verecek bir aratrma enstits olarakBirmingham ada Kltrel ncelemeler Merkezini (Center for Contemporary Cultural Studies -CCCS) kurma ynnde almalarn younlatrdnda, bu eilimden bahsetmeye balamt. CCCS, 1950lerde Hoggart tarafndan, ada ve gndelik hayata ve zellikle de akademik almalarda ihmal edilmi olan alan snflarn yaantlarna odaklanarak, geleneksel kltr anlayn deitirmek ve onun dar ve orta snf klasik mzik, geleneksel sanat ve klasik edebiyat takntsn ykmak iin kuruldu. Eski alan snfn komnal hayatnn paralanmasyla birlikte, Hoggartn The Uses of Literacysini takip eden kltrel incelemeler iki farkl yolda ilerledi. Btn bir yaam tarz olarak eski kltr yaklam varln srdrmekte zorlanmaya balad: lgi, (pub hayat, grup-halinde-ark-sylemek, gvercin beslemek, annemize kar tavrlar, danslar, kamplarda yaplan tatiller ve deniz kenarlarndaki dinlenme mekanlar vs. gibi) yerel olarak retilmi ve sklkla kkl bir gemie sahip kltrel formlardan hem eitim sistemi araclyla devlet tarafndan ve hem de Theodor Adorno ve Max Horkheimerin kltr endstrisi yani, yksek derecede gelimi mzik, film ve radyo yayncl- olarak adlandrdklar ey tarafndan yukarlardan bir yerlerden organize edilmi bir ey olarak kltr anlayna doru kaymt. Bu odak kaymas; Stuart Hall ve Paddy Whannelin The Popular Arts (1964)da Leavisin kanonik edebiyat iin hasrettii statleri ve ihtimam zellikle de televizyon ve rock mzik gibi dierleri gzden derken cazz ve film gibi yeni formlara vermeleri gibi, daha eski paradigmalarn yeniden gzden geirilmesine yneldi.

ok daha nemli olan husus, kltr siyasetten ayr deerlendiren yaklam, Raymond Williamsn sorgulad gibi, yerle bir edildi. Tarihi E. P. Thompson, abidevi eseri The Making of the English Working Class3 (1968)da ve baka yerlerde, alan bir snf olarak ii snfnn kimlii daima gl siyasi ve birbiriyle atan paralardan olutuunu gsterdi: Bu kimlik, yalnzca, zel/belli kltrel ilgilerin ve deerlerin znden ibaret deildi. Fakat bu, eski proletarya kltrnn paralanmasnn gl bir ii snf kimlii zerinde ykselen bir siyasetin ok ok az nemli olduu anlamna geliyordu: Halk, gittike kendisini ii olarak adlandrmaktan kanyordu. te bylesi bir ortamda kltrel incelemeler kuramclar, ciddi bir biimde kltrn kendi siyasal ilevini aratrmaya ve gc devlete doru kanalize eden sosyal demokratik iktidar blokunun bir eletirisini sunmaya baladlar. Stuart Hallun ynetime gelmesiyle birlikte aratrma merkezi ada toplumu, zellikle gelien genlik kltrn analiz ederken snf, etnisite ve toplumsal cinsiyetin de nemini vurgulayan neo-Marxist bir ereve kullanarak kltr aratrmalarn modernletirmeye giriti. i snfndan genlerin davranlarnn ve onlarn liderlerinin sessiz isyanlarnn analiz edildii bu yaklamda kltrel direni kavram merkez bir yere sahipti. 1970lerin balarndan itibaren kltr, -CCCSnin eletirel dncelerinin geliiminde nemli bir beslenme kayna olan 1920lerin ve 1930larn talyan Marxisti Antonio Gramsciyle birlikte anlan bir szck olanhegemonyann bir biimi olarak dikkate alnmaya balad. Hegemonya, grnmeyen birtakm egemenlik ilikilerini tanmlayan bir kavramdr. Terim, egemenlik (ya da madunluk) srelerinin yalnzca zorla deil, ayn zamanda rza ile de gerekletiini ifade eder. Gramsci, kavram, pek ok talyann zgrln kstlayan popler Mussolini faizmini aklamak iin zenle gelitirmiti. Artk kltr, Michel Foucaultnun ynetimsellikin bir formu, yani, eitim sisteminin tamamndan ok daha fazla, uyumlu ve uslu vatandalar retmenin bir arac olarak dnlmeye balanmt. Kltr, yerel komnal hayatlarn bir ifadesinden ziyade byk bir egemenlik sisteminin bir aygt olarak anlalmaya balandnda, kltrel incelemeler kltrn hegemonik etkilerinin bir eletirisini sundu. Bylesi bir eletiri, ncelikle, byk lde -Stuart Hall ve James Cliffordun almalarnda grld gibi- semiyotik (gstergebilimsel) analiz formuna dayand. Bu, belli kurumlar ve medya araclyla belli somut/tekil mesajlara, gsterme pratikleri ya da sylemlere yaylm kltrn etkisinin analiz edilmesi demekti. 1970ler boyunca ada Kltrel ncelemeler Merkezinin yapt almalarn zenginliini burada ele alma imkanmz yok. Fakat zellikle nemli almaya burada ksaca deinmek faydal olacaktr. Birincisi, Paul Willisin Learning to Labour (1977)da, katlmc gzlem tekniini kullanarak ii okulundaki bir grup asi gen zerinde alt ve daha iyi bir i bulman yardmc olacak bilgiyi sana rettii iin retmene itaat et yaklamnn reddi zerine kurulu kar-okul kltrn nasl rettiklerini ortaya koydu. Kendisinden sz edeceimiz ikinci alma alan David Morleynin The Nationwide Audience (1980), dinleyicilere (izleyiciler ya da okuyucular) ilikin ilk etnografik aratrmalardan bir tanesidir. 1960larn sonu ve 1970ler boyunca yayn olarak izlenen bir BBC magazin program olan Nationwide programn izleyenlere ilikin yapt bu etnografik alma, medya zerine alan kltrel incelemeler ierisinde bir krlma zellii tayordu. Morleyye gre, metinci yaklam snrl olmaya ve yetersiz gelmeye balamt; dolaysyla mevcut semiyotik yaklamlarn dna kmak gerekmekteydi. Morley, program kendisini takdim edilen bir ey olarak kodlad. Yani, program hakimiyet ilikileri ierisinde kurgulanm bir eydir. Zira program kendisini deerler azade, objektif ve otorite olarak sunmak suretiyle, sunulan malzemenin yorumlanmasnda izleyicilerin olas yorumlarn arptmakta ve snrlandrmaktayd. Merkezin tarihinde nemli bir yere sahip olduu dnlen nc alma, yukarda kendisinden ksaca bahsettiimiz Tony Jeffersonun editrln stlendii Resistance Through Rituals: Youth Subcultures in Postwar Britaindir.

Toplumsal Cinsiyet Sosyolojisi Gnmzde toplumsal cinsiyet almalar olarak adlandrlan olduka geni bir alma ve tartma alan sosyal bilimlere nce feminist almalar olarak girmi, sonra kadn almalar olarak anlmaya balanmt. Toplumsal cinsiyet konusundaki en kapsaml aratrmalar, ABDli psikiyatrist ve psikanalist Robert Stoller tarafndan yapld. Toplumsal cinsiyet (gender) kavramn, ilk kez, 1968 tarihli bir almasnda (Sex and Gender) ilk kez o kullanmt.

Toplumsal cinsiyet, biyolojik cinsiyetten farkl olarak, kadnla erkein sosyal ve kltrel adan

tanmlanmasn, toplumlarn bu iki cinsi birbirinden ayrt etme biimini, onlara verdii toplumsal rolleri anlatmak iin kullanlan bir tabirdir. Kavram, feminist almalar yapanlar iin nemi, kadnlar ile erkekler arasndaki g ilikilerini anlamaya, eitsizlikleri sorgulamaya yarayacak bir kavram olarak dnlmesinden sonra daha da artt. 1970lerden itibaren yaplan toplumsal cinsiyet almalarnda nemli aama kaydedildi: Birinci aama, cinsiyet farkllklarna (kadn-erkek) vurgu yapan aamadr. almalar yapanlar, bu farkllklarn bireylerin biyolojik zelliklerinden kaynakland konusunda gr birlii ierisindedirler. kinci aamada, renilen cinsiyet rollerine ve toplumsallamaya vurgu yapld. nc aamada, toplumsal cinsiyetin snfl ve ataerkil toplumsal sistemlerde merkez bir rolnn olduu fark edildi. Yani, toplumsal cinsiyet cretli alma, aile, politika, gndelik yaam, ekonomik kalknma, hukuk, eitim ve daha birok alanda analizlere dahil edilmeye baland. Erkekler ve kadnlar arasndaki farkllklar yaratan onlarn biyolojik zellikleri midir yoksa iinde yaadklar toplumun zellikleri nedeniyle mi birbirlerinden farkldrlar? Bu, feminist aratrmaclarn sorduu temel sorulardan bir tanesi, hatta birincisidir. Bu tr sorulara verilen cevaplar genel olarak iki balk altnda toplamak mmkndr: (1) Biyolojik deterministler ya da doac gr. Erkekler ile kadnlar arasndaki farkllklarn kklerinin kromozom farkllklarnda, erkeklerle ile kadnlar arasndaki baz biyolojik farkllklardan kaynaklandn iddia ederler. Toplumsal iblm de tarihsel olarak bu farkllklar etrafnda ekillenmitir. (2) izginin teki ucunda bulunan sosyal inaclar ya da gelimeci gr sahipleri, toplumsal cinsiyet farkllklarnn toplumsal ve kltrel srelerden kaynaklandn ileri srmektedirler. Bu sreler zaman ve meknda deien toplumsal cinsiyete dair fikir ve uygulama sistemleri, kadn ve erkeklere farkl faaliyetler ve sorumluluklar ykleye toplumsal cinsiyete zg iblm yaratrlar. Bylesi bir ereve iinde faaliyetlerini yrten bireyler, uygun bir ekilde toplumsal cinsiyetletirilmi kimlik ve arzulara sahip olacaklardr. Biyolojik cinsiyet (sex) ile toplumsal temelli olduu dnlen toplumsal cinsiyet (gender) arasndaki fark konusuna ciddiyetle odaklanan feminist kuramclar, yaygn toplumsal cinsiyet eitsizliklerinin nedenlerini sorgulamakta ve bu eitsizliklerin temelinde doal olan zelliklerin bulunduu fikrine kar kmaktadrlar. Eer biyolojik determinist/doac gr taraftarlarnn savunduu gibi cinsiyet farkllklar biyolojik olarak belirlenmiyorsa ve toplumsal olarak ina ediliyorsa, kadnlarn ve erkeklerin toplumsal cinsiyet rolleri deiebilir demektir. Ayn ekilde cinsiyeti kalplar da deiime ak olabilirler. ou zaman sorgulanmadan kabule dilen ve doal olduu dnlen farkllklarn toplumsallamann bir rn olduu, kadnlarn erkeklere tabi olmasna neden olan toplumsal ilikilerin de bu srece karlk geldiini dnenlerin says her geen gn artt. Bylelikle Fransz felsefeci Simon de Beauvoirin 1949da yazd Kadn doulmaz, kadn olunur eklinde ettii bu toplumsallama srecinin zellikleri aratrlmaya baland.

Toplumsal cinsiyetin feministler tarafndan kavramsal bir ara olarak kullanlmasnn nemli bir yarar daha oldu: Bu kavramla, gndelik uygulamalar ve varsaymlar iinde gizlenmi iktidar ilikilerinin zerini rten rty kaldrmak mmkn olabildi. Toplumsal cinsiyet, toplumu anlamay salayan bir mercek ilevi grd. Ayn zamanda toplumsal cinsiyet eitsizliinin dier eitsizlik sistemleri ile birbirinden ayrlamaz biimde i ie gemi olduunu da anlatt. Toplumsal cinsiyet merceini kullanarak topluma bakabilmek, sosyolojinin en egemen kuramlarn sorgulamay salad. Genel olarak toplumsal hayatn ve zel olarak sosyoloji aratrmalarnn iine ilemi, doal karlanan ve hi sorgulanmayan varsaymlara kuku ile baklmaya baland. Feminist yaklamlarn gelimesiyle birlikte sosyal bilimlerde belli deiikliklerin olduu ak olmakla birlikte, bu deiim btn sosyal bilim alanlarnda ayn oranda gereklemedi. Feminist bak asnn etkisiyle yeniden canlanan veya yeniden ina edilen sosyoloji konular cinsellik ve beden, kimlik ve farkllk, grsel ve kltrel sosyolojidir. Salk ve hastalk, aile, ev ii emei, alma ve emek, istihdam, eitim, su, medya ve popler kltr yine feminist bak asnn son derece etkili olduu alanlar olarak karmza kyor. Toplumsal snf, toplumsal tabakalama, siyaset sosyolojisi ve sosyolojik kuram ise feminist yaklama en fazla diren gsteren sosyoloji alanlar olarak gze arpyor.

You might also like