You are on page 1of 192

VAROLMANIN DAYANILMAZ HAFFL

MLAN KUNDERA

SEDAT fark ile Not: e-kitaplar tantm amaldr. Sevdiiniz yazarlarn zarar grmesini istemiyorsanz ltfen kitaplarn orijinallerini satn aln

---------- NDEKLER ----------

NSZ ------------------------------------------------------------------------ 3 AIRLIK VE HAFFLK ----------------------------------------------------- 5 RUH VE BEDEN --------------------------------------------------------------- 26 YANLI ANLAILAN SZCKLER ---------------------------------------- 49 KADIN ------------------------------------------------------------------------- 55 BALILIK VE HANET ------------------------------------------------------ 56 MZK ------------------------------------------------------------------------ 57 AYDINLIK VE KARANLIK -------------------------------------------------- 59 RESM GETLER ---------------------------------------------------------- 62 NEW YORK'UN GZELL ------------------------------------------------ 63 SABNA'NIN LKES -------------------------------------------------------- 64 MEZARLIK -------------------------------------------------------------------- 65 AMSTERDAM'DAK ESK KLSE ---------------------------------------- 69 G ----------------------------------------------------------------------------- 71 GEREK YAAMAK --------------------------------------------------------- 72 RUH VE BEDEN -------------------------------------------------------------- 82 AIRLIK VE HAFFLK ----------------------------------------------------- 106 BYK YRY ----------------------------------------------------------- 150 KARENN'N GLMSEY ----------------------------------------------- 169

NSZ
1950 sonrasnn Dou Avrupa romann ilkin "sosyalist gereki" eserlerden tanmtk. Formllere gre yazlan btn edebiyatlar gibi, belirli bir klieleme, standartlama, bir "ortalamalk" vard bu romanlarda. Anti-Nazi direni, yeni toplumsal dzenin kuruluu vb. ortak deer yarglar, ortak yaklam, ortak slupla anlatlyordu. Bu "gereki"liin, szkonusu lkelerdeki "gerek"lie pek uymad da seziliyordu. Daha sonralar, Sovyetler Birlii de dahil olmak zere, eitli "Dou Bloku" lkelerinin "sosyalist" olmayan edebiyatlaryla da karlatk, tantk: Bazlar, Bulgakof gibi, sosyalist olmadklar gibi "gereki" de deildi. Bazlar, van Denisovi ve Kanser Kouu'nun Soljenitsin'i gibi, sosyalist deil, ama bir tr "anti-sosyalist naturalist"ti. Birou, zellikle balangta, kendi lkelerinde -epey zorlukla da olsa- yaymlamlard kitaplarn. Bu kitaplarn ok popler olduunu, kapldgn ve kalmadn, daha sonraki basklara da pek hzl geilmediini reniyorduk.

lk grdmz "sosyalist gereki" romanlara gre, bunlar dorusu daha ilgin gibiydiler. tekilerde sezdiimiz o gdml ve gerek d "gerekilik" bunlarda yoktu. En azndan "muhalif'tiler ve gzel sanatlarda muhalefet her zaman daha kkl bir estetie imkan hazrlar. Gelgelelim, bu romanlar da bir tuhaft sanki. ounda, teknik dzeyde bir yenilik yoktu; veya olan yenilik, birok stn eserde grdklerimizin olduka silik ve yavan tekrarlaryd. z anlalmadan, sindirilmeden yaplm teknik kaprisler! eriklerine bakldnda, birounun, kart olduklar formll edebiyat kadar ematik olduklar da grnyordu. phesiz, sosyolojik anlamda onlardan daha ilgintiler. Ama ne estetik, ne de biraz derin bir ierik dzeyinde, onlar amyorlard. Uygulanan sosyalizm ve bunun bireysel dzeydeki sonularn eletirmekti ortak paydalar. dkyor ve rahatlyorlard sanki. k noktalar, genel ve ortalama, dolaysyla soyut bir "insan"d. Sosyalist gerekiler gibi, muhaliflerin ou da sanatsal olarak "ortalamal" yenemediler. Son yllarn tannm ek romancs Milan Kundera, bu iki kategoriden de farkl grnyor. Temalarn, konularn oradan sese de, bir "Dou Avrupa" romancsna benzemiyor bir kere. Dou Avrupa sorunlarn, bir "dnya" romancs olarak ele alyor. Hayatn grnr yzeyine dikkati bir hayli keskin, duyusal dokusuna duyarl da ok gelimi, ama bunlarn tesinde bir bilgelik dzeyinden baktna, grdne, anladna okuru inandrabiliyor. Sanat her zaman somut bir yaant dilimini anlatr, ama o somutlukla iie, bir soyut bilge kaps aralar insana ("bilgi" deil, "bilgelik"). ou Dou Avrupa romancsnda bulunmayan bu derinlik, Kundera'da var.

ekoslovakya'nn kltrel birikimi bu bakmdan belki Kundera'ya yardmc olmutur. Dou ve Bat bloklarnn arasnda, ikisini de ok iyi bilen, ikisinden de olamayan bir yazar. zellikle bu romanda kitsch stne yazd sayfalarda gryoruz bu kavray geniliini. Kltrler, kltrler iinde olumu duygusallk grenekleri, ayn zamanda ikiyzllk grenekleri, bunlarn Dou ve Batdaki asimetrik oluum biimleri Kundera'nn en fazla hakim olduu yaantlar arasnda. Varolmann Dayanlmaz Hafiflii'ni okurken, bu kitapta "yazarn sesi"ni (bu, Kundera'nn kendisi olmayabilir) tandm yazarlar arasnda en ok John Berger'in sesine benzettim. Bu benzetmenin bir nedeni, iki yazarn da genelde tikel arasnda bir ilintiyi kefetme abalaryd belki. Yer yer bir denemeciyi andran bir tavrla, hayatn bir noktas stne dnceye dalmalar (ama dnrkenki "dil"leri, yaantnn scakln hep koruyarak) ve ardndan anlatlanlara dnerek o dnceyi daha somut bir olayn iinde izlemeleri. Grnte ok eski bir yntemi, romanda anlatlanlar anlamlandran "yazarn sesi" tekniini (yeni romanda genellikle terk edilmi bir teknik) canlandryorlar. Ama daha dikkatli baknca, klasik romanda belki yalnz Tolstoy'un baard tarzda bir kimlik veriyorlar "anlatcnn sesi"ne. Bu ses, bir bakma, olaylarn iinde yerald, elle tutulmayan ama varl zorunlu atmosfer gibi oluyor.

kinci benzer nokta, Varolmann Dayanlmaz Hafiflii'nde ve Berger'in G. adn verdii romannda kullandklar adalatrlm "Don Juan" temas. Ancak, bu evrensel temay ikisi de ok farkl biimlerde iliyorlar. G.'de on dokuzuncu yzyln byk, sarsc tarihi olaylar arasnda duyusal kaderini izleyen gencin yaantsnda bir byklk, bir "grandeur" var. Brokratik Dou Avrupa sosyalizminin bezgin atmosferi iinde yaayan teki modern Don Juan ise, mitolojide sinein, Hera'nn kskanarak bir inek haline getirdii Io'yu durmadan nnde srmesini andrr bir ekilde, bir kara yazg gibi kouyor kadnlarna. Kundera bu an nemli bir yazar olmaya aday. Daha dorusu, imdiden nemli, ama kalc olmaya da aday. ok iyi bildiimiz bir dnyann zgl yaantsn, bildiimiz evrensel yazarlarn yeteneiyle bize aktarabildii iin.

Murat BELGE ubat 1986, stanbul

AIRLIK VE HAFFLK
Ebedi Dn dncesinde gizemli bir yan vardr ve Nietzsche teki dnrleri sk sk artmtr bu dncesiyle; dnn bir kere, her ey tpk ilk yaand biimiyle yineleniyor ve yinelenmenin kendisi de sonsuza kadar kouluyla yineleniyor! Ne anlama gelir bu lgn mitos? Olumsuz adan bakldnda, Ebedi Dn mitosu bir daha geri dnmemecesine kaybolup giden, yinelenmeyecek olan yaamn bir glgeye benzediini, arlktan yoksun, daha batan l olduunu ve ister korkun, ister gzel, ister yce, korkunluunun, yceliinin ve gzelliinin hibir anlam tamadn nerir. Byle bir yaamn on drdnc yzylda iki Afrika kabilesi arasnda gemi bir sava kadar nemi vardr ancak. Yz bin zenci korkun aclar iinde lp gitmi de olsa bu sava, dnyann kaderinde en ufak bir deiiklie yolamamtr. Peki, on drdnc yzylda iki Afrika kabilesi arasnda geen sava, Ebedi Dn'e gre tekrar tekrar yinelendiinde deiiklie urayacak mdr acaba? Evet; bir yumru gibi iip kalan som bir ktle olacak, bounal onarlmaz olup kacaktr. Fransz Devrimi sonsuza kadar yinelenecek olsayd, Fransz tarihileri giderek daha az gurur duyacaklard Robespierre'le. Ama bir daha asla geri gelmeyecek bir eyi konu edindikleri iindir ki, devrimin kanl yllar yalnzca szck, kuram ve tartma olup kt, tyden daha hafif bir ey oldu, hi kimseyi korkutmuyor artk. Tarihte yalnzca bir kere karmza kan Robespierre'le, Fransz kelleleri uura uura sonsuza kadar dnp dnp yeniden karmza kan Robespierre arasnda dalar kadar fark vardr. Ebedi Dn dncesinin bize eyay olduundan farkl gsteren bir bak as saladnda anlaalm o halde; doasndaki geiciliin getirdii hafifletici koul olmakszn belirir eya. Bu hafifletici koul bir yargya varmaktan alkoyar bizi. yle deil mi; mr uzun olmayan, geip gitmekte olan bir ey konusunda nasl yargya varabiliriz ki? zlp yokolmann gnbatmnda her ey, hatta giyotin bile bir gemie zlem perdesine brnr. Daha geenlerde, son derece inanlmaz bir duyum annda yakaladm kendimi. Hitler hakknda bir kitab kartrrken, portrelerinden bazs birden iime dokundu; ocukluumu hatrlatt bana. ocukluum sava srasna rastlar; ailemden birok kii toplama kamplarnda yokolup gitti; ama yaammn kaybolmu, bir daha hi geri gelmeyecek bir dnemi ile karlatrldnda onlarn lmnn sz m olur?

Benim Hitler'le bu uzlamam, temelde geriye dnmenin varolmamas zerine kurulmu bir dnyann derin mi derin ahlaki arpklnn kantdr. nk byle bir dnyada her ey daha batan balanr ve bu da demektir ki mstehzi bir srtla her eye izin verilir. Yaamlarmzn her saniyesi sonsuz kere yineleniyorsa, sa'nn armha ivili olduu gibi biz de sonsuzlua ivilenmiiz demektir. Bu, insan dehete drecek bir olaslk. Sonsuza Kadar Yinelenme dnyasnda her attmz adma dayanlmaz bir sorumluluun arl gelir ker. te Nietzsche, Sonsuza Kadar Yinelenme dncesine bunun iin yklerin en ar demitir (das schwerste Gewicht). Sonsuza Kadar Yinelenme yklerin en arysa, bizim yaamlarmz bu arln karsnda gz kamatrc bir hafiflik iinde belirmektedir. Peki, arlk gerekten nefret edilesi, hafiflik de gz kamatrc mdr? Yklerin en ar ezer bizi, onun altnda keriz, bizi yere yaptrr bu arlk. te yandan her ada yazlm ak iirlerinde, kadn erkein bedeninin arl altnda ezilmeyi zler. O halde yklerin en ar ayn zamanda yaamn salad en iddetli doyumun da imgesidir. Yk ne kadar ar olursa, yaamlarmz o denli yaklar yeryzne, daha gerek, daha iten olur. i tersten ele alrsak, bir ykten mutlak biimde yoksun olmak insanolunu havadan daha hafif klar; gklere doru kanat aar insan, bu dnyadan ve dnyasal varlndan ayrlr, yalnzca yaryarya gerek olur, devinimleri nemsizletii lde zgrleir. Hangisini semeli o halde? Arl m, hafiflii mi?

Parmenides ayn soruyu sa'dan nce altnc yzylda atmt ortaya. Dnyay ifter ifter kartlklara blnm gryordu: Aydnlk/karanlk, incelik/kabalk, scak/souk, varlk/yokluk. Kartlklardan her birinin bir yarsn olumlu (aydnlk, incelik, scak, varlk) teki yarsn da olumsuz olarak nitelendiriyordu. Bu olumlu ve olumsuz kutuplatrmasn ocuka denecek kadar basit bulabiliriz. Yalnz bir sorun var: Hangisi olumlu, arlk m, hafiflik mi? Parmenides u kar veriyordu: Hafiflik olumludur, arlk olumsuz. Doru bilmi miydi, bilememi miydi? burda. Bir tek undan emin olabiliriz; hafiflik/arlk kartl btn kartlklarn en gizemlisi, en ift anlamlsdr. Tomas yllardr kafam kurcalar durur. Ne var ki, ilk kez bu dncelerin nda apak grdm onu. Oturduu apartman katnn penceresinde durmu, ne yapacan bilmeden avlunun kar tarafndaki duvara bakarken grdm.

hafta nce kk bir ekoslovak kasabasnda tanmt Tereza'yla. Bir saati bile bulmamt birlikte geirdikleri vakit. Kz onu tren istasyonuna kadar geirmi ve trene bininceye kadar beklemiti. On gn sonra Tomas' ziyarete geldi. Geldii gn sevitiler. Kz o gece atelenerek yataa dt ve Tomas'n apartman katnda bir hafta nezle yatt. ylesine kagelen bu yabancya anlalmaz bir sevgi duymaya balamt Tomas; bir ocuktu sanki kz, zeri katranlanm sazdan bir sepete konulup nehir aa yollanmt, Tomas onu nehrin kys olan kendi yatanda bulsun alsn diye. Yeniden iyileinceye kadar bir hafta Tomas'n evinde kald Tereza, sonra Prag'dan yz yirmi be mil kadar uzaktaki doduu kasabaya geri dnd. te demin szn ettiim, Tomas'n yaamnn anahtar olarak grdm an tam o sraya rastlar; pencerede durmu avlunun kar tarafndaki duvara bakyor, dnyordu. Temelli Prag'a arsa myd onu? Sorumluluktan korkuyordu. arsa gelecekti gerekten de; gelecek ve tm yaamn sunacakt Tomas'a. Yoksa ona yaknlamaktan kanmal myd? O zaman bir tara kasabas otelinin lokantasndaki garson kz olarak kalr, Tomas da onu bir daha hi gremezdi. Gelmesini istiyor muydu, istemiyor muydu? Bir cevap arayarak avlunun kar tarafndaki duvara bakt. Onun kendi yatann zerinde yatn getirdi gzlerinin nne; yaamna girmi baka hi kimseye benzemiyordu. Ne sevgiliydi ne de e. st katranlanp nehir kys olan kendi yatana gnderilmi saz sepetten kard bir ocuktu o.

Uyudu. Yanbanda diz kt Tomas. Hararetli soluu sklat, hafif bir inilti kard kz. Erkek yzn onun yzne bastrd ve yattrc szckler fsldad kzn uykusuna doru. Bir sre sonra kzn soluk alp veriinin normale dndn hissetti. Kz uykusunda yzn kaldrd, erkeinkine yaklatrd. Kzn hararetinin nazl kokusu geldi Tomas'n burnuna, iine ekti kokuyu, onun bedeninin gizli sakl nesi varsa tka basa iine doldurmak ister gibiydi. te o an birdenbire yllardr birlikteymiler de kz lyormu gibi geldi Tomas'a. Birden, onun ardndan kendisinin de ok yaamayacan apak grd. Yanna uzanacak, onunla lmek isteyecekti. Yzn bann yanna, yasta gmd, uzun bir sre kaldrmad. te imdi pencerede durmu o an hatrlamaya alyordu yeniden. te geldim, karndaym diyen ak deilse neydi? Peki ak myd o duygu? Onun yanbanda lmek istemesi abartl bir duyguydu apak; bu daha ikinci grmeleriydi! Yoksa ta iindeki sevme yeteneksizliinin farkna varp da ak taklidi yaparak kendini aldatma gerei duyan bir

adamn histerisi miydi sadece? Bilinalt ylesine korkakt ki, bu kk gldr iin seip seecei en iyi e yaamna girme konusunda hibir ans olmayan u zavall garson kz olmutu! Avlunun kar tarafndaki kirli duvara bakarken bu duygunun ak m histeri mi olduunu bilmediini anlad. Byle bir durumda doru drst bir erkek olsa nasl davranmas gerektiini bilirdi. Oysa kendisi duraksyor, bylelikle yaamnn en gzel anlarn (yatan banda diz kp onun ardndan ok yaamayacan dnmesi) anlamszlatryordu. Sklmt. Ne istediini bilememenin aslnda son derece doal olduunu anlayncaya kadar kzd kendine. Sadece bir tek hayat yaadmz iin bu hayat ncekilerle karlatramaz ya da kusurlarmz gelecekteki hayatlarmzda gideremeyiz; bu nedenlede ne istediimizi bilemeyiz. Tereza'yla olmak m daha iyiydi, yalnz olmak m? Karlatrma frsat olmad iin hangi kararn daha iyi olduunu snamann bir yolu yok. Olaylar nasl geliirse yle yayoruz, nceden uyarlmakszn, roln ezberlemeden sahneye kan bir tiyatro oyuncusu gibi. Yaam ncesi ilk prova yaamn ta kendisiyse, ne deeri olabilir yaamann? Yaamn hep bir taslak gibi olmas da bundandr ite. Yok, 'taslak' da tam anlatamyor demek istediimi, nk taslak bir eyin ana izgileriyle belirmesi demektir, bir resmin az ok ortaya kmasdr, yaammz dediimiz taslaksa hibir eyin tasla deildir, bir resmin resme dnmeyecek ana izgileridir. 'Einmal ist keinmal' diyor Tomas kendi kendine. Sadece bir kere olan ey, diyor Alman zdeyii, hi olmam saylr. Yaanacak bir tek hayatmz varsa eer, onu hi yaamam da olabiliriz, fark etmez. Fakat sonra bir gn hastanede, iki ameliyat arasnda bir hemire telefona ard onu. Ahizeden Tereza'nn sesinin geldiini duydu. Gardan aramt. ok sevindi Tomas. Aksilie bakn ki, o akam bir ii vard, Tereza'y ancak ertesi gn buyur edebilirdi evine. Telefonu kapatt an, kza neden dosdoru eve gitmesini sylemedim diye kendi kendine ok hayfland. Yapmas gerekenleri iptal etmeye yetecek kadar zaman yok muydu sanki! Tereza'nn bulumalarna kadar geecek otuz alt saat boyunca Prag'de ne yapacan gznn nne getirmeye alt. Arabasna atlayp sokak sokak onu aramay bile yle bir aklndan geirdi. Ertesi akam geldi Tereza. Omuzunda bir anta sallanyordu, ncekinden ok daha zarifti. Koltuunun altna kaln bir kitap sktrmt. Anna Karenin'di kitap. Keyfi yerindeydi, hatta biraz fazla konuuyordu denebilir. Tomas' yle

geerken uradna inandrmaya alt, denk dmt de; Prag'da yapacak bir ii vard, belki de (bu konuyu pek amad) i arayacakt. Daha sonra yatakta yanyana, sevime sonras yorgun yatarken, nerede kaldn sordu ona Tomas. Gece olmutu, kz arabayla kald yere gtrmeyi nerdi. Kz ne diyeceini bilemedi, armt, otel aramas gerektiini syledi, bavulunu garda brakmt. Daha iki gn nce, onu Prag'a arrsa kendisine tm yaamn sunacandan korkmutu Tomas. Bavulunun garda olduunu syleyince, o bavulun iinde kzn btn yaamnn olduunu anlad. Kz ona yaamn sunaca an gelinceye kadar garda brakmt bavulu yalnzca. Evin nnde duran arabaya binip gara gittiler. Orada bavulu ald Tomas (byk ve son derece ard bavul), kzla birlikte eve gtrd. On be gn, kza bir kartpostal gnderip nasl olduunu sormaya bile cesaret edemeyecek kadar kararsz kaldktan sonra nasl olmu da byle anszn karar vermiti? Kendisi de aknd. lkelerine aykr davranmt. On yl nce, karsndan boandnda, bakalarnn evlilik kutlamalar gibi o da boanmasn kutlamt. Bildii kadaryla bir kadnla ayn evin iinde, birlikte yaayabilecek yaradlta deildi, ancak bekarken tam anlamyla kendi kendisi olabiliyordu. Yaamn hibir kadnn gelip de elinde bavuluyla iine yerleemeyecei biimde kurmaya almt. Dairesinde tek bir yatak olmas bundand. Yatak yeterince geniti geri ama Tomas yatt kadnlara yannda biri varken uyuyamadn syler, onlar geceyarsn gee arabasyla evlerine gtrrd. Onu ilk ziyaretinde Tereza'yla yatmaktan alkoyan da nezle deildi. lk gece geni koltuunda uyumu, haftann geri kalan gnlerinde de her gece arabayla hastaneye gitmiti. Oradaki brosunda alr kapanr bir karyolas vard.

Oysa bu defa kzn yannda uyudu. Ertesi sabah uyandnda, hala uyumakta olan Tereza'nn elini tuttuunu grd. Btn gece elele mi yatmlard yoksa? nanlacak gibi deildi. Kz uykusunda derin derin soluk alr ve Tomas'n elini tutarken (smsk; elini kzn elinden kurtaramad) o son derece byk bavul da yatan kenarnda duruyordu. Onu uyandrmaktan korktuu iin elini elinden ekip kurtarmaktan kand ve daha iyi grebilmek iin yavaa ondan yana dnd. Tereza'nn zeri katranlanm sazdan bir sepete konulup, nehir aa yollanan bir ocuk olduunu bir kere daha geirdi aklndan. inde bir ocuk barndran sepeti dalgal bir nehirde babo brakamazd, deil mi? Firavunun kz,

kk Musa'y tayan sepeti dalgalardan ekip almam olsayd, ne Ahdi Atik ne de iinde yaadmz uygarlk olmayacakt! Antik aa ait birok efsane, braklm bir ocuun kurtarlmasyla balamaz m? Polybus kk Oedipus'u kanatlarnn altna almam olsayd, Sofokles en gze tragedyasn yazamayacakt! Tomas daha o zamanlar eretilemelerin tehlikeli olduunu bilmiyordu. Eretilemelerle oyun olmaz. Tek bir eretileme ak dourabilir. Karsyla ancak iki yl evli kalm ve bir oullar olmutu. Boanma davas sonulandnda, yarg ocuu anneye vermi, Tomas' da nafaka olarak maann te birini demeye zorunlu tutmutu. Ona ayrca ocuu iki haftada bir grme hakkn da tanmt. Oysa ne zaman Tomas'n ocuu grme zaman gelse, olann annesi Tomas' engelleyecek bir zr bulup karyordu. ok gemeden pahal armaanlar getirmenin ileri olduka kolaylatracan, olann sevgisini kazanmak iin anneye rvet vermesinin beklendiini fark etti. Yiite ama bouna bir abayla, ocuun kafasna annesininkilerle taban tabana zt kendi dncelerini sokmaya alt bir gelecek dledi. Bunun dncesi bile yormaya yetti Tomas'. Bir pazar, anne gene nceden kararlatrlm bir grmeyi iptal ettiinde, Tomas hemen o an olunu bir daha hi grmemeye karar verdi. Yeterli nlemleri almay unuttuu bir tek geceyle bal olduu bu ocua neden teki ocuklardan daha derin duygular besleyecekti ki? Nafakay demeye zen gsterecekti; yeter ki babalk duygular adna olu iin sava vermesini istemesinlerdi! Yanda bulamadn sylemeye gerek yok. Kendi ana-babas olduka lanetlediler onu: Tomas oluyla ilgilenmeyi reddediyorsa, onlar da kendi oullaryla ilgilenmeyeceklerdi bundan sonra. Gelinleriyle iyi iliki iinde olduklarn gstermek iin ellerinden geleni yaptklar gibi, kendi rnek davranlarn ve hakldan yana kmalarn da iyice reklam ettiler. Bylece, neredeyse gzap kapayncaya kadar karsn, olunu, anasn ve babasn bandan atmay baarmt Tomas. Onlardan kalan tek ey kadnlara duyduu korkuydu. Tomas onlar arzuluyor ama onlardan korkuyordu da. Korku ve arzu arasnda bir orta yol bulmak gereini hissederek, 'erotik dostluk' dedii bir ey gelitirdi. Yatt kadnlara u aklamada bulunurdu; her iki taraf da mutlu edecek tek iliki, duygusalla yer vermeyen ve sevgililerden ne birinin ne de tekinin birbirlerinin yaam ve zgrl zerinde hak ne srmedikleri iliki biimidir. Erotik dostluun ak saldrganlna dnmemesini salama almak zere, srekli ilikiler kurduu sevgililerinin her biriyle uzun aralarla grrd. Bu yntemin kusursuz olduuna inanmt, arkadalar arasnda da anlatp evreye yaymaya alt: "nemli olan ''ler kuraln izlemek.

Bir kadn ya arka arkaya kere grr sonra hi grmezsin, ya da ilikini yllar boyu srdrrsn, ama her randevunun arasnda en az hafta brakmaya dikkat edersin." ''ler kural sayesinde Tomas birok kadnla ksa ilikilere girerken, baz kadnlarla olan ilikilerini de bozmamay baarmt. Her zaman anlayla karlanmyordu. Onu en iyi anlayan kadn Sabina'yd. Ressamd Sabina. "Seni sevmemin nedeni," derdi Sabina ona, "kitsch'in tam kart olman. Kitsch diyarnda bir canavar gzyle bakarlard sana." Tereza'ya Prag'da bir i bulmas gerektiinde bavurduu kii Sabina oldu. Erotik dostluun yazlmam kurallar uyarnca, Sabina elinden gelen her eyi yapmaya sz verdi ve gerekten de ok gemeden Tereza'ya haftalk resimli bir derginin karanlk odasnda i buldu. Tereza'nn yeni ii zel nitelikler gerektirmiyordu ama, gene de toplumsal olarak garsonluktan basn mensupluuna ykselmesini salad. Sabina, Tereza'y gtrp de dergideki herkesle bizzat tantrdnda; Tomas, Sabina'dan daha iyi bir sevgili-arkadaa sahip olamayacan iyice anlad.

Erotik dostluun yazlmam koullar, Tomas'n ak adna ne varsa yaamndan uzak tutmasn buyuruyordu. Anlamann bu maddesine kar geldii an, hayatndaki teki kadnlarn konumu alalacak, bakaldrmaya hazr duruma geleceklerdi. Bu nedenle Tereza'yla ar bavuluna bir oda tuttu Tomas. Gznn nnde olsun istiyordu; ona kol kanat germek, varlndan mutluluk duymak istiyordu, ama yaam biimini

deitirme gereini duymuyordu. Tereza'nn kendi evinde kald duyulup da dillere dsn istemiyordu; geceyi birlikte geirmek ak suunun kantyd. tekilerle btn bir gece kalmamt hi. Onlarn evinde iseler i ok kolayd: can istedii zaman kp gidebilirdi. Tomas'n evinde iseler durum ktleiyordu; geceyars onlar arabayla eve brakmak zorunda olduunu, nk kolay uyku uyuyamadn, hele yaknnda baka birisi oldu mu gzn bile krpamadn aklamak zorunda kalyordu. Bu, geree tam ters dmemekle birlikte onlara tm gerei sylemeye hibir zaman cesaret edememiti, sevitikten sonra kendiyle babaa kalmak nne geemedii bir gereksinimdi Tomas iin; gecenin bir saatinde uyanp yannda yabanc bir insan bedeni bulmak houna gitmiyordu, sabahlar yataktan kalkarken bir engelle karlamaktan nefret ediyordu; ne banyoda dilerini fralad baka biri tarafndan duyulsun istiyordu, ne de iki kii babaa kahvalt etme dncesini ekici buluyordu. Uyanp da Tereza'nn, elini sk sk tuttuunu grdnde ite bunun iin o kadar armt. ylece uzanm ona

bakarken, ne olup bittiini tam olarak anlayamyordu. Ama geride braktklar saatleri aklndan geirirken, onlardan o ana dek tanmad bir mutluluk dn sezmeye balad. O gnden sonra her ikisi de birlikte uyumak iin canatar olmaya baladlar. Hatta diyebilirim ki sevimelerinin hedefi zevkten ok, sevimenin ardndan gelecek olan uykuydu. zellikle kz etkilenmiti durumdan. Geceyi ne zaman kira odasnda geirecek olsa (bu ok gemeden sadece Tomas'n kaamaklarnn kant olup kmt) uyumakta zorluk ekiyordu; Tomas'n kollarnda ise, ne kadar gergin olursa olsun hemen uyuyuveriyordu. Tomas onun hakknda o an aklna geliveren masallar uydurup kzn kulana fsldar ya da aklna estii gibi konuur, biteviye yineledii yattrc ya da komik laflar kza gecenin ilk ryalar boyunca bir ninni gibi elik eden sisli hayallere dnrd. Kzn uykusu zerinde mutlak bir denetim kurmutu; istedii an uykuya dalmasn salayabiliyordu. Birlikte uyurlarken, ilk geceki gibi yapyordu ona kz, bileini, parman ya da ayak bileini sk sk kavryordu. Tomas kz uyandrmadan kprdamak istediinde hileye bavurmak zorundayd. Parman (bileini ya da ayak bileini) kzn penesinden kurtardktan sonra -kz uykusunda bile Tomas' kollad iin bundan rahatsz olup uyanr gibi oluyordu- eline bir eya sktrarak (drlm bir pijama st, bir terlik, bir kitap) sakinletiriyor, Tereza szkonusu eyay Tomas'n bedeninin bir parasym gibi sk sk kavryordu. Bir keresinde tam kz pplayp uyutmutu ki -oysa henz grecei ryalarn eiindeydi kz, bu nedenle de ne sylerse duyuyordu- "Hoakal, ben gidiydrum," dedi. "Ne zaman?" diye sordu kz uykusunda. "kyorum. Uzaa," diye cevaplad Tomas olanca ciddiyetiyle. "O zaman ben de seninle geliyorum," dedi kz, hemen yatakta dorularak. "Hayr,

gelemezsin. Dnmemecesine gidiyorum," dedi Tomas ve koridora kt. Kz kalkt, arkasndan geldi, gzlerini ksm bakyordu. Ksa geceliin altnda plakt. Yz bombo ve ifadesiz ama hareketleri hzl ve kararlyd. Tomas dairenin koridorundan geip apartmann koridoruna (btn apartman sakinlerinin paylat koridora) kt, kapy kzn suratna kapad. Tereza deli gibi at kapy, ardndan geldi. Ryasnda Tomas'n kendisini gerekten brakp gitmeye niyetlendiini sanmt, engel olmas gerekiyordu. Tomas merdivenlerden inip ilk sahanla geldi, orada kz bekledi. Kz aaya, Tomas'n yanna indi, elinden tutarak yataa geri getirdi. u sonuca vard Tomas: Bir kadnla sevimek ve bir kadnla uyumak iki ayr tutkudur, sadece farkl deil ayn zamanda da zt tutkular. Ak iftleme arzusunda (sonsuz sayda kadna kadar uzanabilecek bir tutku) duyurmaz kendini, uykuyu paylama arzusunda duyurur (tek bir kadnla snrl olan bir arzu).

Gecenin bir yarsnda Tereza uykusunda inlemeye balad. Tomas uyandrd onu, ama kz Tomas'n suratn grnce, sesinde nefretle, "Git yanmdan! ekil git yanmdan!" dedi. Daha sonra, Tomas'a grd ryay anlatt: kisi byk bir odadaymlar, Sabina da varm. Odann ortasnda bir yatak duruyormu. Tiyatro sahnesi gibiymi yatak. Tomas, Tereza'ya, kendisi Sabina ile seviirken kede ayakta durmasn buyurmu. Bunu grmek Tereza'ya dayanlmaz bir ac vermi. Kalbindeki acy etin acsyla hafifletebilecei umuduyla, trnaklarnn altna ineler batrm. Ellerini gerekten yaralymlar gibi yumruk yapp, "yle acd ki," dedi. Tomas onu gsne bastrd ve kz sonunda (uzun sre sessizce titredikten sonra) kollarnda uyuyakald. Ertesi gn ryay dnrken, bir ey geldi Tomas'n aklna. Yaz masasnn ekmecesini ap Sabina'nn ona yazd bir tomar mektubu kard. ok gemeden u blm buldu: "Seninle atlyemde sevimek istiyorum. epeevre bakalar tarafndan sarlm bir sahne gibi olacak. Seyircilerin bize yaklamasna izin verilmeyecek ama bizden gzlerini ayramayacaklar..." Mektubun zerinde tarih vard iin kts. Olduka ksa bir sre nce, Tereza, Tomas'n evine yerletikten epey sonra yazlm bir mektuptu. "Demek ki mektuplarm kartrdn." Kz hi yalanlamaya kalkmad. "Sokaa at beni o zaman!" Ne var ki Tomas sokaa atmad onu. Tereza'y Sabina'nn atlyesinde duvara yaslanm, trnaklarnn altna ineler batrrken getirebiliyordu gznn nne. Kzn parmaklarn ellerinin arasna ald, okad, sanki zerlerinde hala kan damlalar varm gibi dudaklarna gtrp pt. Fakat o andan sonra her ey ona kar gelimeye balad sanki. Gn gemiyordu ki, Tereza Tomas'n gizli yaamna ilikin bir ey renmesin. nce hepsini yalanlad. Sonra, kantlar grmezlikten gelinemeyecek kadar aikar olmaya balaynca, ok kadnl yaama biiminin Tereza'ya olan akna kesinlikle ters dmediini ne srd. Tutarszd; nce onu aldattn yalanlad, sonra da davranlarn hakl gstermeye alt.

Bir keresinde, telefonda bir kadnla randevulatktan sonra vedalarken, yandaki odadan dilerin birbirine arpp takrdamasna benzer garip bir ses duydu. Tereza beklenmedik bir srada eve gelmi, Tomas da bunun farkna varmamt. Elindeki ila iesinden boazna bir eyler boaltyor, bu arada da eli ylesine titriyordu ki ie Tereza'nn dilerine vurup takrdyordu.

Onu boulmaktan kurtarmak iin srtna bir yumruk indirdi Tomas. ie dt, halnn zerine kediotundan yaplma ilacn damlalar srad. Olanca gcyle kar koydu Tereza. Tomas onu on be dakika kadar, deli gmlei giydirir gibi arkadan tutmak zorunda kald. Ancak ondan sonra sakinleti. Mutlak bir eitsizlie dayal, bu yzden de savunulacak hibir yan olmayan bir durumdayd Tomas, bunu da biliyordu. Bir akam, Tereza, Sabina'yla olan mektuplamasn kefetmeden nce, Tereza'nn yeni iini kutlamak zere dostlarla bir bara gitmilerdi. Dergide, karanlk oda teknisyenliinden kadrolu fotorafla ykseltmilerdi Tereza'y. Tomas dans etmeyi oldum olas pek beceremedii iin, gen i arkadalarndan biri onun yerini almt. Tereza'yla ikisi dans pistinde nefis bir ift oluturuyorlard ve Tomas kzn her zamankinden de gzel olduunu dnd. Tereza'nn, dans einin iradesini nceden kestirmek ve ona uymakta gsterdii saygy ve saniye amayan kesinlii aknlk iinde seyretti. Dans gsterisi Tomas'a kzn ballnn, onun her istediini yerine getirmekteki tutku dolu istekliliinin ille de kii olarak kendisine bal olmadnn sergilenmesi gibi geldi. Tomas'la tanmam olsa, karsna kan herhangi bir erkein arsna karlk vermeye hazrd sanki. Tereza'yla kendi gen meslektan gznn nnde ak bir ift olarak canlandrmak hi de g deildi. Btn bunlar zihninde kurmann kolayl incitti Tomas'. Tereza'nn bedenini herhangi bir erkein bedeniyle sarma dola grmek pekala da mmknd, bu dnce iyice keyfini kard. Ancak gecenin ge saatlerinde, eve dndklerinde, itiraf etti Tereza'ya onu kskandn. Varsaymlardan bakaca bir dayana olmayan bu sama kskanlk, Tereza'nn balln ilikilerinin nkoulu olarak grdn kantlyordu. O halde, Tereza'nn kendi son derece gerek sevgililerini kskanmasna ne diyecei olabilirdi?

Gndzleri, Tomas'n sylediklerine inanmaya ve eskisi gibi neeli olmaya alyordu. (Pek fazla baar elde ettii sylenemezdi.) Ama gndzleri bu yolla gem vurduu kskanl ryalarnda ok byk bir iddetle patlak veriyor, Tereza'nn grd her rya erkein ancak onu uyandrarak susturabilecei bir yakar lnda son buluyordu. zlekler, eitlemeler ya da televizyon dizileri gibi dnp dnp geliyordu ryalar. rnein, ryasnda tekrar tekrar yzne atlayp, penelerini etine geiren kediler gryordu. Yorum aramamza gerek yok: ek argosunda 'kedi' gzel kadn demektir. Tereza kendisini kadnlarn, btn kadnlarn tehdidi altnda gryordu. Btn kadnlar Tomas'n sevgilisi olabilirlerdi, hepsinden korkuyordu. Bir baka rya dizisinde lme yollanyordu. Bir keresinde, gece karanlnda dehet dolu bir lk atp da Tomas tarafndan uyandrldnda, ryasn ona da anlatmt. "Byk

bir kapal havuzdaydm. Yirmi kii kadardk. Hep kadn. rlplaktk, havuzun evresinde yrmeye zorlanmtk. Tavandan bir sepet sarkyordu, sepetin iinde, ayakta bir adam duruyordu. Adam yzn gizleyen geni kenarl bir apka giymiti, ama sen olduunu anladm ben. Bize buyruklar verip duruyordun. Baryordun bize. Yrrken ark da sylemek zorundaydk, ark sylemek ve diz bkme hareketleri yapmak. imizden biri hareketi yanl yaparsa, sen elindeki tabancayla onu vuruyordun, vurulann cesedi havuza yuvarlanyordu. Bu herkesi gldryor, daha yksek sesle ark syleniyordu. Sen gzlerini hi zerimizden ayrmyordun ve yanl yaptmz an ate ediyordun. Havuz cesetle dolmutu. Su yzeyinin hemen altnda yzyordu cesetler. Bir sonraki diz bkme hareketini yapacak gcm kalmadn ve senin beni vuracan biliyordum!" nc rya dizisinde lyd. Mobilya tayan kamyonlar byklnde bir cenaze arabasnda uzanm yatyordu, drt bir yannda l kadnlar vard. O kadar oktular ki, kamyonun kaps kapanmad, bazlarnn ayaklar sarkt darya. "Ama ben l deilim!" diye haykrd Tereza. "Hala hissedebiliyorum!" "Biz de," diye gldler cesetler. Hepsinin dileri rk, yumurtalklar hastalkl, yzleri krk olduu iin Tereza'ya gnn birinde dilerinin ryeceini, yumurtalklarnn hastalanacan, yznn kracan, bunun son derece doal olduunu syleyen, sylerken de son derece keyif duyan canl kadn kahkahalaryla gldler. Ayn kahkahayla glerek, ona l olduunu ve bunu hi dert etmemesini sylediler! Anszn ieme gerei duydu Tereza. "Grdnz m," diye haykrd. "iim geldi. l olmadma kesin kant!" Fakat berikiler gene glmekle yetindiler. "nsann iinin gelmesi son derece doal!" dediler. "Daha uzun sre byle gereksinimler duyacaksn. Kolu kesildii halde kolunun hala yerinde olduunu sanan biri gibi. imizde iin damlas kalmam olsa da hep i etmek isteyip dururuz." Tereza yatakta Tomas'a daha ok sokuldu. "Hele benimle nasl konutular, bir bilsen! Eski dostlar gibi, sanki beni teden beri tanrlarm gibi. Sonsuza kadar onlarla birlikte kalmak dncesi tiksindirdi beni." Latince kkenli btn dillerde merhamet, efkat anlamna gelen compassion, 'ile' anlamna gelen n ekle (com-) 'ac ekmek' anlamna gelen kkn (ge dnem Latincesinde passio) birlemesinden tretilir. Baka dillerde ise -eke, Lehe, Almanca ve svee; rnein- ayn szck yukardakinin edeerlisi bir n ekle onun ardna getirilmi, 'duygu' anlamna gelen bir szcn birlemesiyle oluturulur. (ekede soucit; Lehede wspol-czucie; Almancada mit-gefhl; sveede medkansla.)

Latince kkenli dillerde compassion u anlama gelir: Bakalar ac ekerken insan hibir ey olmuyormu gibi durup seyredemez, ya da yreklerimiz ac ekenlerin yanndadr. Aa yukar ayn szck anlamn tayan pity (acma) Franszcada pitie; talyancada pieta; vb.-, ac ekenin acsna adeta ltfedermiesine eildiimizi ima eder. "Bir kadna acmak" bizim ondan daha iyi bir durumda olduumuz, onun dzeyine indiimiz, gnl indirdiimiz anlamna gelir. "Compassion" szcnn genellikle kuku uyandrmas da bu yzdendir ite; akla uzaktan yakndan ilgisi olmayan, ikinci snf, deersiz kabul edilen bir duyguyu anlatmaya yarar bu szck. Birisine merhamet duyarak sevmek gerekten sevmek deildir. "Compassion" szcn 'ac ekmek' kknden deil de 'duygu' kknden treten dillerde szck aa yukar ayn anlama gelir ama, kt ya da deersiz bir duyguyu anlatt kolay kolay sylenemez. Szcn etimolojisinin gizli gc bu szc baka trl bir a boar ve ona daha geni bir anlam kazandrr; merhamet (bu dillerde ortaklaa-duygu) duymak sadece bakasnn bana gelen talihsizliklere katlanabilmek deil, her trl duygu younluunu -sevin, kayg, mutluluk, ac- onunla paylaabilmek anlamna gelir. Bu eit merhamet (soucit, wspolczucie, mitgefhl, medkansla anlamnda) duygusal dgcnn ulaabilecei en u noktaya, duygu ve heyecanlar arasndaki telepati sanatna iaret eder bylelikle. Duygular hiyerarisinde benzersiz bir tektir demek ki. Tomas'a trnaklarnn altna ine batrma ryasn anlatmakla, farknda olmadan onun krssn kartrdn da aklamt Tereza. Tereza herhangi baka bir kadn olsayd, Tomas bir daha onun suratna bile bakmazd. Bunun bilincinde olan Tereza, "Hadi kap dar et beni!" demiti. O ise onu dar atmak yerine elini avucuna alm, parmak ularn pmt. nk o anda ayn acy, sanki Tereza'nn parmaklarnn sinirleri doruca kendi beynine gidiyormucasna kendi trnaklarnn etinde duymutu. Merhamet (ortaklaa-duygu) denen iblise armaandan yararlanmakta yaya kalan herhangi bir kii, Tereza'y, yaptndan tr acmaszca knayacaktr. nk kiinin zel yaam kutsaldr ve ilerinde zel mektuplar barndran ekmeceler almamaldr. Ama yazgs (ya da urad bela) merhamet olduu iin, ak ekmecenin nnde diz km, Sabina'nn mektubundan gzlerini ayramayan kendisiymi gibi geldi Tomas'a. Tereza'y anlad ve sadece ona kzamamakla kalmad, sevgisi daha da artt.

Tereza'nn el kol hareketleri keskinleti, dzensizleti. Tomas'n kendisini aldattn reneli iki yl olmu, her ey giderek daha da yozlamt. k yolu yoktu. Erotik dostluklarndan vazgemek gerekten elinden gelmiyor muydu? Gelmiyordu. Onun ykm olurdu teki trls. Baka kadnlara duyduu istei denetleyebilecek gc

yoktu. Ayrca bunun neden gerekli olduunu da anlamyordu. Kaamaklarnn Tereza iin ne kadar nemsiz bir tehdit unsuru olduunu kimse Tomas'n kendisinden daha iyi bilemezdi. O halde neden vazgesindi? Maa gitmekten vazgemek ne kadar samaysa bu da o kadar samayd. Ama hala zevk alyor muydu? Daha, baka bir kadna gitmek zere yola karken o kadn tatsz buluyor, kendi kendine onunla bir daha grmeyeceine sz veriyordu. Hep Tereza imgesi vard gzlerinin nnde, bunu silmenin tek yolu ise zaman geirmeden kafay bulmakt. Tereza'yla tantndan beri, iki olmadan teki kadnlarla seviemez olmutu! Oysa alkol kokan nefesi Tereza iin onun baka kadnlarla yattnn kantyd. Bir kmazdayd; daha onlarla bulumak zere evden ayrlrken baka kadnlar tatsz buluyor, ama onlarsz bir gn geirmeye grsn, telefona sarlyor, onlarla bulumak iin canatyordu. Yannda en rahat ettii kadn hala Sabina'yd. Onun sr saklayan bir kadn olduunu, bulumalarn ak etmeyeceini biliyordu. Sabina'nn atlyesi onu gemiten, gemiteki huzur dolu bekarlk gnlerinden bir an gibi karlyordu daima. Ne kadar ok deitiinin kendisi de farknda deildi belki: Tereza uyumam onu bekliyordur diye eve ge gelmekten korkar olmutu oktandr. Sonra bir gn, Sabina sevime srasnda Tomas'n saatine baktn ve sevimeyi arabuk sonuca erdirmeye altn grd. Daha sonra, hala plak, atlyenin iinde tembel tembel dolarken Sabina, zerinde yars bitmi bir tablo duran resim sehpasnn nnde durdu ve Tomas giyinirken yan yan szd onu. Tomas tamamen giyimliydi, yalnz bir tek orabn bulamamt, odada evresine baknd, sonra drt ayak zerinde masann altn arad. "Yaptm btn resimlerin ortak konusuna dnyorsun sanki," dedi kadn. "ki dnyann karlamas. kili bir amlama. nanlacak ey deil; sefih Tomas'n izgilerinden darya taan romantik bir ak yz. Ya da tersi; hep Tereza'sn dnen Tristan'dan darya yansyan, bir sefihin gzel, ihanete uram dnyas." Tomas doruldu, Sabina'nn sylediklerini pek kulak vermeden dinliyordu. "Ne aryorsun?" diye sordu kadn: "orap." Sabina onunla birlikte oday batan aa arad. Tomas masann altna bakmak zere gene drt ayak zerine kt.

"orabn hibir yerde gremiyorum," dedi Sabina. "orapsz geldin herhalde." "Nasl orapsz gelmi olabilirim?" diye bard Tomas, saatine bakarak. "eriye girdiimde tek ayamda orap olduunu mu sylemek istiyorsun?" "Olmayacak ey deil. Son gnlerde ok dalgnsn. Hep bir yerlere yetimek zere kouturuyorsun, hep saatine bakyorsun. orabnn tekini giymeyi unutmana hi amam dorusu." Ayakkabsn plak ayana geirmek zereydi ki, "Darda hava souk," dedi Sabina. "Sana kendi oraplarmdan birini vereyim." Tomas'a uzun, beyaz, son moda, geni delikli bir file orap uzatt. Seviirlerken saatine bakt iin Sabina'nn ondan aldn ok iyi biliyordu Tomas. orabn bir yerlere saklamt. Gerekten de darda hava souktu ve Sabina'nn nerisini kabul etmekten baka aresi yoktu. Bir ayanda ksa konlu erkek orab, tekisinde bileine kadar kvrlm geni delikli file kadn orabyla eve dnd Tomas. Eli kolu balanmt; sevgililerinin gznde Tereza'ya duyduu akn karas srlmt alnna; Tereza'nn gzndeyse sevgilileriyle yapt kaamaklarn lekesi.

Tereza'nn ektii aclar dindirmek iin onunla evlendi, (kzn uzun zamandr uramad kira odasndan vazgeebilirlerdi artk) ve ona bir kpek yavrusu armaan etti. Tomas'n bir meslektann Sen Bernhard cinsi kpei vard, onun yavrusuydu bu. Babas bir komunun Alman oban kpeiydi. Kk enikleri kimse istememi, Tomas'n arkada da henz yavrular ldrmeye kyamamt. Tomas enikleri gzden geirirken, seecei eniin dndakilerin ister istemez lme yollanacan biliyordu. Kendini, lme mahkum drt tutuklunun nnde durmu, elinde sadece bir tanesini kurtarma yetkisi olan bir devlet bakan gibi hissediyordu. Sonunda seimini yapt: Gvdesi Alman oban kpeini andran, kafas tpk Sen Bernhard anneninki gibi olan bir dii. Kpei ald eve, Tereza'ya getirdi. Kz kpei yerden alp gsne bastrd. Enik hemen bluzuna iedi. Sonra kpee bir isim aradlar. Tomas ismin, kpein Tereza'nn kpei olduunu aka anlatacak bir isim olmasn istiyordu; derken, kzn Prag'a ilk kp geliinde koltuunun altna sktrd kitap geldi aklna. Enie Tolstoy ismini vermeyi nerdi. "Tolstoy olmaz," dedi Tereza. "Bu bir kz. Anna Karenin'e ne dersin?"

"Anna Karenin olmaz," dedi Tomas. "Bu kadar komik bir surat dnya yznde hibir kadnda yoktur. Daha ok Karenin'i andryor. Evet, Anna'nn kocas. Onu hep byle gzmn nne getirmiimdir." "Peki ama onu Karenin diye armak cinselliini etkilemez mi?" "Srekli olarak erkek ismiyle arlan bir dii kpein sevici eilimler gelitirmesi son derece de mmkn," dedi Tomas. Gariptir, Tomas'n dedikleri gerekleti. Dii kpekler genellikle sahibelerinden ok sahiplerine sevgi gsterirler ama, Karenin bu kuraln dna karak Tereza'ya ak olmaya karar verdi. Tomas bunun iin gnl borcu duyuyordu kpee. Eniin ban okayp, "Aferin Karenin. Ben de seni bunun iin istemitim. Onunla yalnz baa kamadma gre, bana sen yardm etmelisin," derdi ara sra. Oysa Karenin'in yardmyla da olsa Tereza'y mutlu edemedi Tomas. Bu baarszln yllar sonra, lkesinin Rus tanklar tarafndan igal edilmesinin aa yukar onuncu gnnde fark etti. 1968 ylnn Austos ayyd ve Tomas svire'deki bir hastaneden her gn telefonlar alyordu. Orann yneticisi, Tomas'la uluslararas bir konferansta tanp dostluk kuran bir hekim, Tomas iin kayglanyor ve ona srarla bir i nerisinde bulunuyordu. Tomas svire'deki doktorun nerisini hi dnmeden geri evirdiyse, bunu Tereza iin yapmt. Onun gitmek istemeyeceini sanyordu. galin ilk haftas sresince neredeyse mutluluu andran bir kendinden geme iindeydi Tereza. Elinde fotoraf makinesiyle sokak sokak dolatktan sonra, makinedeki filmleri yabanc gazetecilere veriyor, gazeteciler bu filmler iin birbirlerine giriyorlard. Bir keresinde ok fazla ileri gidip de, tabancasn bir grup insana evirmi bir Rus subaynn fotorafn yakndan ekince tutukland ve geceyi Rus karargahnda geirdi: Orada kuruna dizmekle gzn korkuttular ama, salverildii an elinde makinesi gene sokaklardayd. te bunun iin, igalin onuncu gnnde Tereza, "svire'ye gitmek istemeyiinin nedeni nedir?" diye sorunca ard Tomas. "Neden isteyeyim ki?" "Burada hayatn karartabilirler senin." "Herkesin hayatn karartabilirler," diye karlk verdi Tomas yle bir elini sallayarak. "Peki, sen? Sen yurt dnda yaayabilir misin?" "Neden olmasn?" "Sokaklara kp bu lke iin cann ortaya koydun. kp gitmekten szederken nasl byle kaytsz konuabiliyorsun?" "Artk Dubek geri geldiine gre, iler deiti," dedi Tereza.

Doruydu: Genel heyecan dalgas ilk bir haftay gemedi. Milletvekilleri Rus ordusu tarafndan birer sulu gibi alnp gtrldler. Nerede olduklarn kimse bilmiyordu, yaamlarndan kayg duyuluyordu. Ruslara duyulan nefret halk alkol gibi sarho etmiti. Sarho yaanan bir nefret karnavalyd. ek kentleri, alayl laflar, drtlkler, iirler ve herkesin cahiller sirki diye suratlarna gld Brejnev'le askerlerinin karikatrleriyle dolu, elle boyanm afilerle donatlmt. Ama hibir karnaval sonsuza dek srp gitmez. Bu arada, Ruslar, ek milletvekillerini Moskova'da bir uzlama anlamas imzalamaya zorlamlard. Dubek yannda milletvekilleriyle Prag'a dndnde radyodan bir konuma yapt. Alt gn sren alkonulmadan sonra ylesine perian olmutu ki, zorlukla konuabiliyordu; kekeledi, sk sk soluu tkanm gibi oldu; iki cmle arasnda uzun sre duralyor, bu duralamalar neredeyse otuz saniyeyi buluyordu. Uzlama lkeyi olabileceklerin en ktsnden korudu: Zamannda herkesi dehete drm olan lm cezalarndan ve kitleler halinde Sibirya'ya srlmekten... Ama bir ey gn gibi ortadayd: lke zorbaya boyun emek zorunda kalacakt; ilelebet kekeleyecek, dili dolaacak, Dubek gibi soluu tkanacakt. Karnaval bitmiti. Gndelik, alelade strap balamt. Tereza btn bunlar anlatmt Tomas'a, Tomas da biliyordu sylediklerinin doru olduunu. Ama btn bunlarn altnda daha baka, daha derin bir gerein, Tereza'nn Prag'dan ayrlmak isteyiinin asl nedeninin gizli olduunu da biliyordu; Tereza hi bu kadar mutlu olmamt bundan nce. Prag sokaklarnda gezerek Rus askerlerinin fotoraflarn ektii, tehlikeyle yzyze olduu gnler yaamnn en mutlu gnleriydi. Televizyon dizileri gibi uzayp giden ryalarnn kesintiye urad, birka mutlu gece geirdii sayl gnlerdi bunlar. Ruslar tanklarnda dengeyi getirmilerdi ona, ve artk karnaval bittii iin geceleri korkuyla bekliyor, onlardan kamak, kurtulmak istiyordu. Baz koullarda kendini gl ve doyumlu hissedebileceini biliyordu artk. Dnyaya almak ve bu koullar baka yerlerde aramak istiyordu. "Sabina'nn da svire'ye snm olmas rahatsz etmiyor mu seni?" diye sordu Tomas. "Cenevre, Zrih deil ki," dedi Tereza. "Orada Prag'da olduundan ok daha az sorun yaratacak." inde yaad yeri terk etmek isteyen kii mutsuz kiidir. te bunun iin, Tomas bir sulu cezasn nasl kabul ederse yle kabul etti Tereza'nn arzusunu ve gnn birinde o, Tereza ve Karenin kendilerini svire'nin en byk kentinde buldular. Tomas oturduklar bo apartman dairesine bir yatak satn ald (bata mobilya alacak paralar yoktu henz) ve yeni bir yaama balayan krknda bir adamn gzdnmlyle iine sarld.

Birok kereler Cenevre'ye telefon etti. Bir rastlant sonucu Sabina, Rus igalinden bir hafta sonra orada bir sergi amt ve minik lkesine kar oluan sevgi dalgas iinde, Cenevre'nin sanatlara kol kanat geren takm btn resimlerini satn almlard. "Ruslar saolsun, artk zengin bir kadnm," demiti telefonda glerek. Tomas' gelip yeni atlyesini grmeye arm ve Prag'daki, bildii atlyesinden pek de farkl olmad konusunda gvence vermiti. Gidip onu grmekten ok honut kalacakt Tomas, ama Tereza'ya yokluunu hakl gsterecek bir zr bulmaktan acizdi. Bu yzden Sabina, Zrih'e geldi. Bir otelde kald. Tomas iten sonra grmeye gitti onu. nce aadan, danmadan telefonla arad, sonra yukar kt. Sabina kapy atnda, Tomas onu zerinde bir don ve sutyenden baka bir ey olmakszn, o gzel, uzun bacaklar zerinde durur buldu karsnda. Bir de siyah melon apka. Hi sesini karmadan, kprdamadan, olduu yerde durmu Tomas'a bakyordu. Tomas da ayn biimde davrand. Anszn bu sahnenin kendisine ne kadar dokunduunu anlad. Melon apkay Sabina'nn bandan ekti ald ve yatan kenarndaki komodinin zerine koydu. Sonra tek bir sz bile etmeden sevitiler. Oturduu apartman dairesine gitmek zere (eve bu arada masa, iskemleler, kanepe ve hal gelmiti) otelden karken; byk bir mutlulukla, evini srtnda tayan bir smklbcek gibi yaama biimini de yannda tayp getirdiini geirdi aklndan. Tereza ile Sabina, yaamnn iki kutbuydu; ayr ve uyumaz, ama eit derecede ekici. Ama Tomas'n yaamn her zamanki gibi srdrmeye yarayacak sistemi bedeninin bir paras gibi yannda tamas gerei Tereza'nn rya grmeye devam ettii anlamna geliyordu. Zrih'e geleli daha alt ya da yedi ay olmutu ki Tomas eve ge geidii bir gece masann zerinde onun Prag'a dndn bildiren bir mektup buldu. Zrih'ten yurt dnda yaayacak gc bulamad iin ayrlyordu. Tomas'n moralini dzeltmenin kendisine dtn biliyordu ama, ie neresinden balamal onu bilmiyordu. Yurt dna gitmekle deieceini sanma aptalln gstermiti. gal srasnda grp geirdiklerinden sonra gzel kz olmay bir yana brakp, byyeceini, olgunlap gleneceini sanmt ama, kendisini ok fazla bytmt kendi gznde. Tomas'a yk, ayak ba oluyordu, artk olmayacakt. ok ge olmadan gereki sonulara varmt. Bir de Karenin'i yannda gtrd iin zr diliyordu. Tomas uyku hap ald ama, sabaha kadar gzn krpmad. Allahtan cumartesiydi de evde kalabildi o gn. Yz ellinci kere gzden geirdi durumu; lkesiyle darsn ayran snrlar oktandr ak deildi. Yetkililer Tereza'nn lke dna kmasna kesinlike izin vermezlerdi. Tereza'nn kt yolun dn yoktu.

Elinden hibir ey gelmeyeceini anladnda bir balyoz inmiti sanki kafasna, ama bu durum bir yandan da, garip biimde huzur vericiydi. Hi kimse onu bir karar almaya zorlamyordu. Avlunun kar tarafndaki evlerin duvarlarna dalp giderek Tereza'yla yaasam m, yaamasam m diye kara kara dnme gerei duymuyordu. Tereza karar kendisi vermiti. le yemeini bir lokantada yedi. Altst olmutu ama yemeini yerken, balangta duyduu sknt hafifleyip gcn kaybetti, ok gemeden geriye bir tek melankoli kald. Tereza'yla birlikte geirdikleri yllara dnp baktnda ilikilerinin varabilecei en iyi sonucun bu olduunu hissediyordu. Bu hikayeyi birisi uydurmu olsa, byle bitirirdi mutlaka. Tereza gnn birinde, arlmadan kagelmiti. Sonra gene bir gn ayn biimde kp gitmiti. Ar bir bavulla gelmiti. Ar bir bavulla gitmiti. Hesab deyip lokantadan kt, sokak sokak yrmeye balad, iindeki melankoli gitgide gzelleiyordu. Yaamnn yedi yln Tereza'yla geirmiti ve imdi geriye baktnda o yllarn yaandklar zamankinden ok daha gzel olduunu gryordu. Tereza'ya olan ak gzeldi ama yorucuydu da; srekli olarak ondan bir eyleri saklamak, hileye bavurmak, rtbas etmek, ona rol yapmak, gereinde cezalandrmak, gereinde yattrmak, kendi duygular hakknda hesap vermek, kskanl, ektii aclar ve ryalar karsnda savunmaya gemek, kendini sulu hissetmek, mazeretler bulup zrler dilemek zorunda kalmt. Artk yorucu olan ne varsa kaybolup gitmi, sadece gzellik kalmt geriye. Cumartesi geldiinde ilk olarak Zrih'te yle rahat rahat bir gezintiye kt, zgrlnn badndrc havasn iine ekti. Her kebanda yeni servenler gizliydi. Gelecek yeniden bir bilinmezlikti. Bekarlk yaamna, bir zamanlar kendi yazgs olduuna inand, olduu gibi olmasna imkan tanyan tek yaama geri dnyordu. Yedi yl Tereza'nn klesi olarak yaamt, att tek bir adm bile onun gznden kamadan. Bileklerine demir glleler balasa bu kadar olurdu ancak. Birdenbire ok daha hafifledi admlar. Ayaklar yerden kesildi, ykseldi. Parmenides'in byl alanna girmiti; varolmann o gzelim hafifliini tadyordu. (Cenevre'deki Sabina'ya telefon etmek mi geldi iinden? Zrih'te geirdii birka ay iinde tant kadnlardan birini aramak m? Hayr, hem de hi. Belki de bu kadnlardan herhangi birinin Tereza'nn ansn dayanlmaz lde i kanrtc klacan sezmiti.)

Bu garip melankolik bylenme hali pazar akamna kadar srd: Tereza zorla giriyordu dncelerinin arasna: Tomas onu orada oturmu veda mektubunu yazarken gznn nne getiriyordu; ellerinin titrediini hissediyordu; bir eliyle o ar bavuluna yaptn, tekiyle de Karenin'in tasmasndan ektiini apak gryordu; anahtarn Prag'daki dairelerinin kilidinde dndrdn, kapy aarken bir soluk gibi yzn yalayan mutlak terk edilmiliin acsn ektiini grebiliyordu. Melankoli dolu bu iki gzel gn boyunca, merhamet duygusu (duygu telepatisi denen o bela) tatildeydi. Bir haftalk etin almadan sonra pazartesi vardiyas iin g toplamak isteyen bir madencinin deliksiz pazar uykusuna yatmt. Bakt hastalarn yerine karsnda Tereza'y gryordu Tomas. Kendi kendine, onu dnme! diye hatrlatmaya alyordu. Onu dnme! Onu dnme! Merhamet, sevecenlik, o ortak yaanan duygu hasta etti beni, diyordu kendi kendine. Gittii iyi oldu, onu hi grmeyeceim bir daha, oysa ki kurtulmam gereken Tereza deil -o hastalk, Tereza bana alayana kadar bak olduunu sandm sevecenlik. Cumartesi ve pazar gnleri, varolmann tatl hafifliinin gelecein derinliklerinden ykselip yanna vard duygusu iindeydi. Pazartesi, benzerini bundan nce hi tanmad bir arlkla arpld. Rus tanklarnn tonlarca elii bunun yannda hi kalrd. nk sevecenlikten daha ar bir ey yoktur dnyada. Kiinin kendi acs bile, bakasyla, bakas iin hissettii, imgelemle younlaan ve yzlerce yankyla uzadka uzayan bir ac kadar ar ekmez. Sevecenlie boyun ememek konusunda uyard durdu kendi kendini, sevecenlik ise ba nne eik ve grnrde sulu bir vicdanla dinledi onu. Haddini bilmezlik ettiini biliyordu sevecenlik, ama sessiz sedasz kararlln srdrd ve Tereza'nn gidiinin beinci gnnde Tomas alt hastanenin yneticisine (Rus igalinin ertesinde onu her gn Prag'dan arayan adam) bir an nce geri dnmesi gerektiini bildirdi. Utanyordu. Davrannn adama sorumsuzca, balanmaz geleceini biliyordu. Ona derdini dkmeyi, Tereza hikayesini anlatmay, Tereza'nn yazp masann zerine brakt mektuptan szetmeyi istiyordu. Ama sonunda hibirini yapmad. svireli doktorun bak asndan Tereza'nn yapt ancak histerik ve tutarsz bir davran olarak grlebilirdi. Tomas da hi kimsenin Tereza hakknda kt dnmesine frsat vermek istemiyordu. Doruyu sylemek gerekirse hastanenin yneticisi alnmt. Tomas omuzlarn silkti ve "Es muss sein. Es muss sein " dedi. Bir antrmayd bu. Beethoven'in son drtlsnn son muvman aadaki iki motif zerine kuruludur: Olmal m? Olmal! Olmal!

Szcklerin anlamn iyice amak iin, Beethoven bu muvman, genel olarak 'zor karar' diye evrilen 'Der schwer gefasste Entschluss' szck dizisiyle balatr.

Beethoven'e yaplan bu antrma gerekte Tomas'n Tereza'ya doru att ilk admd, nk ona Beethoven'in kuartetleriyle sonatlarnn plaklarn aldran Tereza'yd.

Beethoven antrmas Tomas'n dndnden de iyi oturmutu yerine, nk svireli doktor byk bir mzik ayd. Dingin bir glmsemeyle, Beethoven'deki motifin ezgisini mrldanarak sordu: "Muss es sein?" "Ja, es muss sein!" dedi Tomas bir kere daha. Parmedines'in tersine, Beethoven arl olumlu bir ey olarak gryordu anlalan. Almancadaki schwer szc hem 'zor' hem de 'ar' anlamna geldiine gre, Beethoven'in 'zor karar' 'ar' ya da 'arlkl karar' olarak da yorumlanabilir. Bu arlkl karar yazgnn sesiyle zdetir ("Es muss sein!"); gereklilik, arlk ve deer birbirinden ayrlmaz biimde rlm kavramdr; sadece gereklilik ardr ve sadece ar olan ey deerlidir. Beethoven'in mziinin vard sonu budur ve bunun kkeninin Beethoven'in kendisinden ok Beethoven yorumcularndan kaynaklandn sylemek mmknse de (hatta kesinlikle sylenebilirse de), hepimiz az ok paylarz bu dnceyi, insann byklnn, yazgsn Atlas'n dnyay srtnda tad gibi tamasndan kaynaklandna inanrz. Beethoven'in kahraman metafizik arlklarn haltercisidir. Tomas, svire snrna yaklamt. Somurtuk, sa ba dalm bir Beethoven'in yrenin itfaiye mzkasn bizzat yneterek bir gmenlie veda konseri veriini getiriyorum gzmn nne, bir 'Es muss sein' maryla. Derken ek snrn geti Tomas ve sra sra Rus tanklaryla karland. Arabasn durdurup yarm saat gemelerini beklemek zorunda kald. Zrhl kuvvetlerin kara niformasna brnm rktc bir asker, drt yol aznda durmu, sanki lkenin btn yollar kendisine, sadece kendisine aitmi gibi trafii ynlendiriyordu. "Es muss sein!" diye tekrarlad Tomas kendi kendine ama sonra bir kuku dt iine. art myd gerekten? Evet, Zrih'te kalp Tereza'nn Prag'da yalnz bana yaadn gznn nne getirmek dayanlmaz bir eydi onun iin. Peki, sevecenliin ikencesi daha ne kadar srecekti? Btn yaam boyunca m? Bir yl m? Bir ay m? Yoksa sadece bir hafta m? Nasl bilebilirdi ki? Nasl lp tartabilirdi ki?

Her okullu olan, deiik bilimsel hipotezleri snamak zere fizik laboratuvarnda deneyler yapabilir. Ama insan, yaanacak hayat yalnzca bir tane olduu iin, tutkusunun (sevecenliinin) peine dsn m dmesin mi, bunu snayacak deneyler yapamaz. Apartman dairesinin kapsn aklnda bu dncelerle at ite. Karenin zerine atlayp yzn yalayarak eve dn kolaylatrd. Tereza'nn kollarna atlma arzusu (Zrih'te arabasna binerken hala iinde duyduu bu arzu) tmyle yokolup gitmiti. Tomas kendini onunla yzyze, karl bir ovann ortasnda ayakta durur getirdi gzlerinin nne, ikisi de souktan tir tir titriyorlard. galin ta bandan beri, Rus askeri uaklar her gece Prag zerinde umu durmulard. Bu grltye oktandr alk olmayan Tomas bir trl uyuyamyordu. Yatakta, uyuklayan Tereza'nn yannda bir o yana bir bu yana dnp dururken, onun nemsiz bir konuma srasnda syledii bir eyi hatrlad. Tomas'n arkada Z.'den szederlerken yle demiti Tereza: "Sana rastlamasaydm, hi kuku yok ona ak olurdum." O zaman bile bu szler Tomas'a garip bir melankoli duygusu vermiti; Tereza'nn, arkada Z.'yi deil de kendisini sevmi olmasnn sadece ans eseri olduunu imdi iyice anlyordu. Tomas'a duyduu, birlemeyle sonulanan akn dnda, olaslklar dzleminde, teki erkeklere ynelik sonsuz sayda birlemeye dnmemi ak vard. Hepimiz yaammzn en byk aknn hafif, arlksz bir ey olabilecei dncesini yekten reddederiz; akmzn tam olmas gerektiini, onsuz yaammzn hibir zaman eskisi gibi olmayacan varsayarz; en kasvetli, en korkutucu suratyla bizzat Beethoven'in o byk akmza bir "Es muss sein!" ektii duygusuna kaplrz. Tomas, Tereza'nn, arkada Z. hakknda sylediini tekrar tekrar dnm ve u sonuca varmt: Yaamnn byk ak "Es muss sein!" (yle olmal) snfna deil, daha ok "Es knnte auch ander sein!" (Pekala baka trl de olabilirdi) snfna giriyordu. Rastlant bu ya, yedi yl nce Tereza'nn yaad kentin hastanesinde etin bir nrolojik vaka grlmt. Prag'da Tomas'n alt hastanedeki bacerrah konsltasyona armlard ama rastlant bu ya, Tomas'n alt hastanedeki bacerrah siyatik arlar ekiyordu. Kprdayamad iin yerine Tomas' gnderdi, taradaki hastaneye. Kasabada birka otel vard ama rastlant bu ya, Tomas'a Tereza'nn alt otelde oda ayrdlar. Rastlant bu ya, treni kalkmadan nce otelin lokantasnda oyalanacak kadar bo zaman buldu Tomas. Rastlant bu ya, o gn servis sras Tereza'dayd ve gene rastlant bu ya, Tomas'n masasna Tereza bakyordu. Sanki kendisinin pek niyeti yoktu da, Tomas' Tereza'ya doru iten bu alt rastlansal olay olmutu.

Prag'a Tereza iin dnmt. Dayana bylesine rastlansal bir ak iken, kiinin yazgsn bylesine ynlendirebilen bir karar; yedi yl nce bacerrahn siyatik arlar tutmam olsa bugn varlndan szedilemeyecek bir ak. Ve ite o kadn, mutlak rastlansalln cisimlemi biimi olan o kii, yeniden yanna uzanm uyuyor, derin derin soluk alyordu. Gecenin ge bir saatiydi. i skld, darald zamanlarda sk sk olduu gibi midesi gene azna geldi. Tereza'nn soluk alp verii bir ya da iki kere hafif horultulara dnt. Sevecenlik duymad Tomas. Btn hissettii midesindeki basn ve geri dnm olmann aresizlii idi.

RUH VE BEDEN
Roman kiilerinin bir zamanlar gerekten yaam olduklarna okuyucuyu inandrmaya almak yazar asndan anlamsz bir abadr. Ana rahminden kmamtr roman kiileri; u ya da bu szcn itici gcnden ya da temel bir durumdan domulardr. Tomas 'Einmal ist keinmal' deyiinden domutu. Tereza ise karn gurultusundan dodu. Tomas'n evine ilk gidiinde, karn guruldamaya balad Tereza'nn. Bunda alacak bir yan da yoktu stelik; sabah kahvaltsndan beri, trene binmeden nce alelacele yedii sandviten baka bir ey girmemiti midesine. Akln tmyle kendisini bekleyen etin yolculua vermiti; yemek yemeyi unutmutu. Oysa bedeni gzard ettiimizde, onun kurban olmamz daha da kolaylar. Tomas'n nnde durmu, midesinin ektii sylevi dinlerken bandan aa kaynar sular boald. Alamak geldi iinden. Allahtan ilk on saniyeden sonra Tomas kollarn onun beline dolad da, karnndan kan sesleri unutturdu. Demek ki Tereza, bedenle ruh denen o uzlamaz ikilii, insanolunun o en temel yaantsn hoyrata gzler nne seren bir durumdan domutu. ok uzun zaman nce, insanolu gsndeki dzenli vurularn sesini aknlk iinde dinler, ne olduklarn aklna bile getiremezdi. Kendisini beden gibi yabanc, tandk olmaktan uzak bir nesneyle zdeletirmek gelmezdi elinden. Beden bir kafesti ve bu kafesin iinde bakan, dinleyen, korkan, dnen ve hayretlere den bir ey vard; bu bir ey, beden karldktan sonra geriye kalan, ruh idi. Gnmzde, beden tandk olmaktan uzak bir ey deil hi kukusuz; gsmzdeki vuruun kalp olduunu, burnun akcierlere oksijen gtrmek zere bedenden dar frlayan bir hortum az olduunu biliyoruz. Yz, bedenin tm ileyilerini kaydeden bir alet tablosundan baka bir ey deil; sindirim, grme, duyma, terleme, dnme.

nsanolu bedenin her bir parasna bir ad vermeyi rendi reneli, beden giderek daha az dert oldu bana. Ruhun eylem halindeki gri beyin hcrelerinden baka bir ey olmadn da rendi. Eskinin ruh ve beden ikilii bilimsel terimlere brndrld, imdi artk buna yalnzca modas gemi bir nyarg diyerek glp geiyoruz. Ama ak insana midesinin gurultusunu dinletecek oldunuz mu bir kere, ruhla bedenin birlii, bilim ann o lirik yanlsamas hemen o an siliniverir. Tereza kendisini bedeni araclyla grmeye alrd. Gen kzlndan beri sk sk aynann karsna gemesi bu yzdendi. stelik annesi onu ayna karsnda yakalar diye korktuundan, aynaya att her kaamak bakta gizli bir gnah rengi de vard. Kendini beenmesi deildi onu aynaya eken ey; kendi 'ben'ini grmekten duyduu aknlkt. Bedendeki ileyileri kaydeden alet tablosuna baktn unuturdu; yznn izgilerinden ruhunun szp ktn grdn sanrd. Burnun akcierlere oksijen gtren bir hortum azndan baka bir ey olmadn unuturdu; kendi doasnn gerek bir davurumu olarak grrd onu. Uzun uzun kendisini seyrettiinde, bazen yznde annesinin izgilerini grp keyfinin kat olurdu. Bunun zerine aynadaki izdmne gzlerini daha da inatla dikip bakard; annesinin izgilerini kovacak, yalnzca kendisine ait olanlar alkoyabilecekti sanki bylece. Bunu baard zamanlar hep bir esrime iinde olurdu; ruhu, bir geminin karnndan kp saldrya geen tayfalar gibi bedeninin yzeyine kar, gverteye drt bir koldan yaylr, ge kar el sallar, sevin, mutluluk trkleri sylerdi. Annesine ekmiti. Sadece d grn olarak da deil stelik. Bazen, tpk bilardo masasndaki topun izledii izginin oyuncunun kol hareketinin uzantsndan baka bir ey olmamas gibi, Tereza'nn tm yaam da annesinin yaamnn uzantsndan baka bir ey deilmi gibi geliyor bana. Nerede ve ne zaman balad, sonralar Tereza'nn yaam olup kan bu hareket? Belki de Tereza'nn Pragl bir iadam olan bykbabasnn, kznn, yani Tereza'nn annesinin gzelliini cmle alemin duyaca biimde vmeye balad noktada. Kz daha ya da drt yandayken, Rafaello'nun Madonna'snn tpkssn sen, derdi ona baba. Tereza'nn drt yandaki annesi hi unutmad bunu. Yeniyetmeliinde okuldaki srasnda otururken, retmenleri dinlemezdi; hangi tablolara benzediini dnrd. Derken evlenme a geldi. Dokuz isteklisi vard. Hepsi ember oluturacak biimde diz ktler evresinde. Bir prenses gibi bu emberin ortasnda durdu ve hangisini seeceini bilemedi kz; biri en yakklyd, teki en nktedand,

ncs en zengindi, drdncs en atletikti, beincisi en iyi bir ailedendi, altncs iir okuyordu, yedincisinin gezip grmedii yer kalmamt, sekizincisi keman alyordu, dokuzuncusu erkein hasyd. Ama hepsi de ayn biimde diz kmlerdi, hepsinin de dizleri ayn biimde nasr tutmutu. Sonunda dokuzuncusunu semesinin nedeni onun en erkek olmas deil, sadece seviirlerken kulana 'Dikkatli, ok dikkatli ol' diye fsldamasna ramen erkein zellikle dikkatsiz davranmas, kzn da krtaj yapmaya yanaacak bir hekim bulamayp evlenmek zorunda kalmas idi. te Tereza byle dnyaya gelmiti. lkenin drt bir yanndan ok sayda akraba, beiin zerine eilip bebeke konumak zere biraraya geldiler. Tereza'nn annesi bebeke konumad. Hibir ey sylemedi. Her biri dokuzuncudan daha iyiymi gibi gelen teki sekiz isteklisini dnd. Kz gibi, Tereza'nn annesi de sk sk aynaya bakard. Bir gn gzlerinin evresinde krklklar kefetti ve evliliinin anlamsz olduuna karar verdi. Tam bu sralarda sicilinde birok dolandrclk olay bulunan, stne stlk iki de baarsz evlilik yapm, pek yle erkek olmayan bir adamla tant. Artk o dizleri nasr tutmu isteklilerinden nefret ediyordu. Bu defa diz ken kii olmak iin yanp tutuuyordu. Yeni dolandrc dostunun nnde diz kt ve kocasyla Tereza'nn balarnn aresine bakmalarn syledi. Erkeklerin en erkei olan koca, erkeklerin en sngs d oldu. ylesine dt ki sngs, artk hibir eyin anlam kalmad onun iin. Aklndan geirdiklerini aka syledi, nn ardn dnmeden syledii szler karsnda irkilen komnist polisi tarafndan tutukland, yargland ve uzun bir hapis cezasna arptrld: Oturduu apartman dairesine kilit vurdular, Tereza'y da annesinin yanna yolladlar. Erkeklerin bu en sngs d demir parmaklklar arkasnda ksa bir sre yaadktan sonra ld. Tereza ile annesi de annenin dolandrcsyla birlikte dalarn yaknnda kk bir kasabaya gettiler. Dolandrc bir broda, anne de bir dkkanda alyordu. Bundan baka, Tereza'nn annesi ocuk daha dourdu. Sonra yeniden aynaya bakt ve yalandn, irkinletiini fark etti. Her eyini kaybettiini anladnda bir gnah keisi aramaya giriti. Kim olsa olurdu; erkek adam olan ama sevilmeyen, kulana fsldad uyarya aldr etmeyen ilk kocas; hi de yle erkek adam olmayan ama ok sevilen, onu Prag'dan alp gtren, sonra da nne gelen kadn elden geirerek srekli bir kskanlk iinde yaatan ikinci kocas. Ne ki her ikisine de yetmemiti gc. Kendisine ait, kaacak durumda olmayan tek kii, btn gnah keilerinin ceremesini ekebilecek tek rehine Tereza'yd. Gerekten de, annesinin kaderini belirleyen belli bal sulu Tereza deil miydi? Erkeklerin en erkeinin tohumuyla kadnlarn en gzelinin yumurtasnn anlamsz bulumas

olan Tereza? te, o de kalka koulan uzun mesafe yarnda, annesinin yaam Tereza ad verilen bu dnm noktasnda balamt. Tereza'nn annesi kzna, anne olmann her eyden vazgemek demek olduunu hatrlatmaktan bir gn bile geri durmad. ocuu yznden her eyini kaybetmi bir kadnn deneyiminden destek ald iin szlerinde bir gerek kokusu da vard. Tereza onun sylediklerini dinler ve anne olmann yaamdaki en byk deer, anneliin ise byk bir zveri olduuna inan getirirdi. Eer anne, 'zveri'nin cisimlemi haliyse, o zaman kz ocuk da onarlmas mmkn olmayan 'kabahat'ti demek ki.

Elbette Tereza, annesinin, babasnn kulana, 'Dikkat et' diye fsldad gecenin hikayesini bilmiyordu. Sulu vicdan 'ilk gnah' kadar belirsiz, bulankt. Ama vicdanndan kurtulmak iin elinden geleni yapt. On be yanda onu okuldan ekti ald annesi; Tereza garsonluk yapmaya balad, eline ne geerse annesine veriyordu. Annesinin sevgisini kazanmak iin her eyi yapmaya hazrd. Evi ekti evirdi, kardelerine bakt, btn pazarn ev temizlemeye harcad, amar ykad. Yazk oluyordu, nk snfnn en parlak rencisiydi. Daha ykseklerdeydi gz, ama yaad kk kasabada ulaabilecei daha yksek bir ey yoktu. Ne zaman amar ykasa, banyo kvetinin yanbanda bir kitap olurdu. Sayfalar evirirken, amarn suyu damlard zerlerine. Evde, utanmak diye bir ey yoktu. Annesi evin iinde amarlaryla gezer, bazen sutyen takmaz, bazen de, scak yaz gnlerinde rlplak dolard. vey babas plak dolamazd, ama Tereza ykanrken hep banyoya girerdi. Bir keresinde ieriden kilitlemiti de annesi kprmt. "Sen kendini ne sanyorsun, bana baksana? Isracak da gzelliinden para m kopacak sanyorsun? (Bu olay, annenin kzna duyduu nefretin kocasna duyduu kukuya galebe aldn aka gsteriyor. Kznn kabahati bitimsizdi ve kocasnn sadakatsizliklerini de ieriyordu. Tereza'nn bana buyruk olma ve haklarna diretme arzusu -kendini banyoya kilitleme hakk gibi- Tereza'nn annesinin gznde kocasnn Tereza'ya sulanmas olaslndan daha sakncalyd.) Bir keresinde annesi, kn evin iinde k yanarken rlplak dolamaya karar vermiti. Tereza sokan karsnda oturanlar grmesin diye hemen perdeleri kapamaya kotu. Arkasnda annesinin kahkahasn duydu. Ertesi gn birka dostunu armt annesi; bir komu, iyerinden arkada bir kadn, yrenin kadn retmenlerinden biri, dzenli aralarla bulumay alkanlk edinmi bir iki kadn daha. Tereza'yla bunlardan birinin on alt yandaki olu toplantnn bir yerinde merhaba demek zere ieriye girdiler; Tereza'nn annesi onlarn varln frsat bilerek Tereza'nn nasl annesinin namusunu korumaya kalktn anlatt. Gld,

teki kadnlar da onunla birlikte gldler. "Tereza insan bedeninin iediini ve osurduunu bir trl kabullenemiyor," dedi annesi. Tereza kpkrmz oldu, ama annesi susmad. "Ne varm ki bunda?" dedi ve kendi sorusuna cevap olarak grltyle osurdu. Kadnlar yeniden hep bir azdan gldler. Tereza'nn annesi grltyle smkryor, herkesin iinde cinsel yaamndan szediyor, takma dilerini gstermekten zevk alyordu. Dilerini eliyle gevetmekte alacak derecede ustalamt; az kulaklarna vararak glmsedii bir srada stteki takma dilerini alttakilerin zerine yle bir dryordu ki, yzne rkn bir ifade geliyordu. Davranlarnn tm gsterili, yekpare bir jestti sanki; bununla genlii, gzellii silkip atyordu zerinden. epeevre diz ken dokuz isteklisi olduu gnlerde, plaklnn zerine titrer, titizlikle gzetirdi onu. Bedeninin deerini, ona yaratrd lekesizlikle ifade etmeye alrd sanki. imdiyse sadece o eldememilii kaybetmekle kalmam, kendisini ona balayan balar da hrsla koparmt; yeni taknd utanma nedir bilmezlii, yaamn gsterili biimde ortadan ikiye blmekle, genliin ve gzelliin abartlm, deersiz eyler olduunu haykrmakta kullanyordu. Tereza, annesinin, taze bir dilber olduu gnleri silkip atmak, ok gerilerde brakmak iin kulland bu jestin bir uzants gibi gelir bana. (Tereza'nn hareketleri tedirginse, elini kolunu oynatnda zahmetsizce ulalan bir zerafetin eksiklii varsa, buna da amamal; annesinin gsterili, hoyrat ve zn ykmaya ynelik jesti silinmez bir iz brakmt zerinde.) Tereza'nn annesi hak istiyordu. Yaamndaki sulunun cezalandrldn grmeliydi. Kznn kendisiyle birlikte utanma nedir bilmezlik dnyasnda kalmasnda bunun iin diretiyordu; bu dnyada genlikle gzelliin bir anlam yoktu; birbirinin tpatp ei, ruhlar grnmez olmu bedenlerle dolu usuz bucaksz bir toplama kampndan baka bir ey deildi yaadmz dnya. Tereza'nn gizli gnahn, aynaya att kaamak baklar ya da uzun uzun dalp gitmeleri daha iyi deerlendirebiliriz imdi. Annesine kar alm bir savat bu. teki bedenlerden farkl bir beden olmaya, suratnn yzeyinde ruhunun tayfalarnn aadan yukarya doru balattklar saldrnn yansdn grmeye duyulan zlemdi. Kolay i deildi bu; ruhu -kederli, rkek, gze grnmemek iin elinden geleni yapan ruhu- barsaklarnn ta derinliklerinde bir yere gizlenmiti, kendini gstermekten utanyordu. Tomas'la ilk karlat gn de yleydi. Otelin lokantasndaki sarholarn arasndan kendine yolamaya alrken, bedeni tepsinin zerindeki biralarn arlndan km, ruhu karnyla kr barsann oralarda bir yere sinmiti. Derken Tomas ona seslendi. Onun armas ok nemliydi Tereza

iin, nk bu ar ne anasn ne de her gn ayn ak sak laflar eden sarholar tanmayan birinden geliyordu. Dardan biri olmas onu tekilerin zerinde bir yere karyordu. Onu tekilerin zerine karan bir ey daha vard; masasnda ak bir kitap duruyordu. O lokantada masasnda kitap okuyan tek kii olmamt bundan nce. Tereza'nn gznde, kitaplar gizli bir kardelik bann iaretleriydi. Kendisini evreleyen kaba saba dnyaya kar tek bir silah vard nk; belediye kitaplndan ald kitaplar, her eyden nce de romanlar. Fielding'den Thomas Mann'a kadar sryle roman okumutu. Romanlar, Tereza'ya yetersiz bulduu yaamndan dsel bir ka imkan vermiyorlard sadece; elle tutulup gzle grlen nesneler olarak da anlam tayorlard; sokakta, koltuunun altnda kitapla yrmek mthi houna gidiyordu. Geen yzylda zarif bir baston, k beyler iin ne anlam ve nem tayorsa, Tereza iin de kitap ayn eydi. Onu bakalarndan farkl klyordu. (Kitab k beylerin zarif bastonuyla karlatrmak tam yerinde bir benzetme olmad. k bir beyin elindeki baston onu farkl klmaktan teye gidiyordu; onu acl klyor, son modaya uyduruyordu. Kitap ise Tereza'y farkl klyordu, ama modas gemi de yapyordu. Elbette, bakalarna ne kadar eski moda geldiini gremeyecek kadar genti. Transistrl radyolar kulaklarna yaptrm yanndan geip giden delikanllar yle budala geliyordu ki Tereza'ya. Onlarn acl olduklar aklna bile gelmiyordu.) te demek ki kendisine seslenen adam ayn zamanda hem bir yabancyd, hem de gizli bir kardelik bayla balyd Tereza'ya. Onu iyicil bir sesle aryordu: Tereza ruhunun, kendini yabancya gstermek zere damarlaryla gzeneklerinden geerek yzeye doru fkrdn hissetti. Zrih'ten Prag'a dndkten sonra Tereza'yla tanmasnn alt tane akla hayale smayacak rastlantnn sonucu olduunu dndke huzursuz olmaya balamt Tomas. Ama asln ararsanz, bir olay kendisini hazrlayan rastlantlarn says orannda nemli, anlaml ve dikkate deer deil midir? Rastlantlarn, sadece rastlantlarn syleyecek bir sz vardr bize. Gereklilikten doan, olmasn beklediimiz, gnbegn yinelenen her ey dilsizdir. Sadece rastlant bir eyler syler bize. Onun diyeceklerini ingenelerin kahve fal bakmas gibi karineyle karrz. Tomas'n otelin lokantasnda Tereza'nn karsna kvermesi rastlantnn en katksz biimiydi. Orada oturmu, nndeki ak kitaba dalm gitmiken birden gzlerini kaldrm, glmsemi ve "Bir konyak ltfen," demiti. O srada radyoda mzik alyordu. Tezgahn arkasna konyak doldurmaya giderken Tereza radyonun sesini at. alnan Beethoven'di, tand. Pragl bir yayl sazlar drtls kentlerine uradndan bu yana tanyordu Beethoven'in

mziini. Tereza (onun 'daha yce bir eylere' zlem duyduunu biliyoruz) konsere gitmiti. Konser salonu bombotu neredeyse. Dinleyici olarak Tereza dnda bir tek eczacyla kars vard. Sahnedeki mzisyen drtls karlarnda bir dinleyici lsnden baka bir ey bulamamlard geri, ama konseri iptal etmeme iyiyrekliliini gstererek Beethoven'in son kuartetinden oluan zel bir konser vermilerdi. Sonra eczac, mzisyenleri akam yemeine davet etmi, Tereza'y da armt. O gnden sonra, Beethoven te yakadaki dnyann, zlemini duyduu dnyann imgesi olmutu kz iin. Elinde Tomas'n konyayla tezgah dnp karken rastlantnn bildirisini zmeye alyordu; tam yakkl bulduu bir yabancnn konyak sipariini yerine getirirken, ayn anda Beethoven'in mziini duymas nasl mmkn olabiliyordu? Gereklilik byl zmler tanmaz -bunlar rastlantnn iidir. Bir ak unutulmaz olacaksa eer, kk rastlantlar Assissili Francis'in omuzlarna konan minik kular gibi hemen o an kanat rpa rpa gkten aa doru szlmelidir. Konyan parasn demek iin onu tekrar ard Tomas. Kitabn (gizli kardelik bann iareti) kapatt; Tereza ona ne okuduunu sormay dnd. "Oda hesabna geirebilir misiniz?" diye sordu Tomas. "Evet," dedi kz. "Ka numarada kalyorsunuz?" Tomas, zerine krmz bir alt says izilmi tahta parasna bal anahtarn gsterdi. "Garip ey," dedi kz. "Alt." "Nesi garip bunun?" diye sordu Tomas. Kz birdenbire annesiyle babas ayrlmadan nce Prag'da oturduklar evin numarasnn da alt olduunu hatrlamt. Ama cevab baka oldu (aklndan geirdii fesatlklara yorabiliriz bunu): "Siz alt numaral odada kalyorsunuz, benim vardiyam da altda bitiyor." "Eh, benim trenim de yedide kalkyor," dedi yabanc. Kz buna ne diyeceini bilemediinden, Tomas'a imzalamas iin faturay uzatt, sonra da alp resepsiyona gtrd. i bittiinde, masasnda deildi yabanc. Tereza'nn dolayl mesajn anlam myd? Lokantadan karken son derece heyecanlyd kz. Otelin karsnda kk, yer yer kellemi bir park vard. Kk, pis kasabalarn tek bir parklar vardr, hepsi de son derece periandr ya, bu da yleydi ite. Ama Tereza iin her zaman bir gzellik adas olmutu bu park; biraz imen, drt tane kavak aac, oturulacak sralar, bir salkm st, birka bek ve an iei vard parkta.

Lokantann giriini apak gzler nne seren sar bir srann zerinde oturuyordu erkek. Daha dn Tereza'nn kucanda kitabyla oturduu srann ta kendisiydi bu! Tereza o an anlad (minik rastlant kular omuzlarna konmaya balamlard); bu yabanc onun yazgsyd. Erkek Tereza'ya seslendi, gelip yanna oturmasn syledi. (Ruhunun tayfalar bedeninin gvertesine frlayp ktlar bir anda.) Ardndan onu tren istasyonuna kadar geirdi. Ona ayrlrken kartn verdi Tomas. "Eer bir gn yolun Prag'a derse..." Tereza'ya evini yuvasn brakp yazgsn deitirme cesaretini salayan, erkein son anda eline sktrd karttan ok btn o rastlantlarn (kitap, Beethoven, alt says, parktaki sar sra) arsyd. Belki akn harekete geiren ve Tereza'ya mrnn sonuna kadar tkenmeyen bir enerji kayna salayan da bu birka rastlantdan -olduka alakgnll rastlantlar laf aramzda, hatta tekdze rastlantlar, o renksiz ruhsuz kasabadan da baka ne beklenir ki zaten- bakas olmamtr. Gndelik hayatmz bir rastlantlar saana altnda yaanr, ya da daha kesin konumak gerekirse kiilerle olaylarn kazara biraraya gelmesiye rlr. ki olay hi beklenmedik bir biimde ayn anda meydana gelir, kesiir: Tomas otelin lokantasnda radyoda Beethoven alarken boy gsterir. Bylesi kesimelerin byk bir ounluunu fark etmeyiz bile. Tomas'n oturduu yerde oturan yrenin kasab olsa, Tereza radyoda Beethoven alndn hi fark etmeyecekti. (Beethoven'le kasabn biraraya gelmesi de ilgin bir kesime olacakt ya, o da baka.) Ama, filizlenmekte olan ak, gzellik duyusunu tututurdu, o mzii bir daha hi unutmad Tereza. Ne zaman duyduysa yreinde bir kprt oldu. O anda evresinde olup biten her ey mzikle halelendi, onun gzelliine brnd. Tereza'nn Tomas' ilk grmeye gidiinde koltuunun altna sktrd romann balarnda, Anna ile Vronski garip koullarda tanrlar; gardadrlar, adamn biri tren altnda kalp ezilmitir. Romann sonunda, Anna kendini trenin altna atar. Bu simetrik dzenlemeye -ayn motif romann hem banda hem de sonunda karmza kar-, pek bir 'roman kokuyor' diyebilirsiniz, size katlmaya da hazrm ama 'roman kokuyor' derken 'kurgusal', 'uydurma', 'yaamda olmayan ey' gibi kavramlardan uzak durmanz kouluyla. nk insan yaam da tpk byle bir dzen uyarnca kurulmutur. Bir mzik parasnn dzenlenii gibi. Birey, gzellik duyusunun nderlii altnda, rastlansal bir olay (Beethoven'in mzii, tren altnda ezilerek lmek) bir motife dntrr, giderek bu motif bireyin yaamnn rgsnde deimez bir yer kazanr. Yaamna son vermek iin baka bir yol seebilirdi Anna. Ama akn douuna unutulmaz biimde kenetlenen lm ve gar motifi; umarszlk saati gelip attnda tm karanlk gzelliiyle kkrtt onu. Kendisi farkna varmasa da, birey en skntl anlarnda bile gzelliin yasalar uyarnca rer yaamn.

O halde gizemli kesimelerin (Anna, Vronski, gar ve lmn ya da Beethoven, Tomas, Tereza ve konyan biraraya gelmeleri gibi) bysne kapld iin roman knamamal; asl, gndelik yaamndaki bu tr kesimeleri gremedii iin insanolunu knamal. nk bylelikle yaamn gzelliin bir boyutundan yoksun brakmaktadr insanolu. Gklerden aa doru szlp omuzlarna konan kk rastlant kularnn kkrtmasyla bir haftalk izin ald ve annesine tek bir sz bile sylemeden Prag trenine bindi Tereza. Yolculuk srasnda, aynaya gzatmak ve yaamnn bu en nemli gnnde bedeninin gvertesini terk etmemesi iin ruhuna yalvarmak zere sk sk tuvalete tand. Gene tuvalete tand bir sra, kendini yle bir dikkatle yokladnda birden d koptu; boaznda bir batma vard. Yaamnn bu en nemli gnnde hastalanp yataa m decekti yoksa? Ama geriye dn yoktu. stasyondan telefonla geldiini bildirdi Tomas'a ve erkek evin kapsn at an karn korkun biimde guruldamaya balad. Yerin dibine gemiti. Sanki annesini karnnda tayormu da, annesi Tomas'la karlamasn berbat etmek iin korkun kahkahalar atyormu gibi geldi Tereza'ya. lk bir iki saniye iinde, kard kaba sesler yznden erkein kendisini kap dar edeceinden korktu ama Tomas hemen kucaklad onu. Karnndan kan grltleri duymazlktan geldii iin gnl borcu duyuyordu erkee, ateli pcklerle karlk verdi, gzleri dolmutu. Daha dakikas dolmadan sevimeye balamlard. Seviirlerken lklar atyordu Tereza. O srada atei kt. Nezle onu yataa serdi. Akcierlerine oksijen salayan hortumun ucu dopdolu ve kpkrmzyd. Prag'a ikinci gidiinde, yanna ar bir bavul ald. Her eyi bu bavulun iindeydi; kk kente bir daha hi dnmeyecekti, kesin kararlyd. Tomas ertesi gece evine gelebileceini sylemiti. O gece ucuz bir otelde yatt Tereza. Sabah olunca, ar bavulunu tren istasyonuna tad, orada emanete brakt ve btn gn koltuunun altnda Anna Karenin ile Prag sokaklarn arnlad. Kapnn zilini alp da Tomas kapy atktan sonra bile brakmad kitab. Tomas'n dnyasna giri biletiydi kitap. Elinde o acnas biletten baka bir ey olmadn anlad birden, neredeyse gzyalarna boulacakt. Alamasna engel olabilmek zere yksek sesle, abuk abuk konumaya balad, bir kahkaha att. Hemen tekrar kollarna ald onu Tomas ve sevitiler. Gz gz grmeyecek kadar youn ve iinde sadece kendi lnn duyulabildii bir sise dalmt Tereza. ekme deildi, inilti de deildi; tam bir lkt. yle tiz lklar atyordu ki, Tomas, kulann dibindeki sesin kulak zarn patlatacandan korktuu iin yzn te yana dndrmek zorunda kalyordu. Bu lk duyumsalln davurumu deildi. Duyumsallk, duyularn tmden harekete geirilmesi anlamna gelir; kii, einin kard her sesi yakalayabilmek iin kendini zorlar, dikkat kesilir. Tereza'nn l

ise duyular sakatlamay, her trl grme ve duymay engellemeyi amalyordu. Baran ey gerekte btn kartlklar, ruh ve beden ikiliini, hatta belki zaman silip ortadan kaldrmaya alan ocuksu idealizmiydi aknn. Gzleri kapal myd? Hayr, ama belli bir noktaya bakmyorlard. Tereza, gzlerini tavann boluuna dikmi duruyordu. Zaman zaman ban deli gibi bir o yana bir bu yana savuruyordu. lk dindiinde, erkein yanbanda, onun eline yaparak uykuya dald Tereza. Btn bir gece boyunca elini erkein elinden ekmedi. Daha sekiz yandayken bile iki elini birletirerek uykuya dalar ve kendisini sevdii erkein, hayatnn erkeinin elini tuttuuna inandrma oyunu oynard Tereza. te, uykusunda Tomas'n eline byle inatla yapmasnn nedeni de anlalyor demek ki: ocukluundan beri buna talim ediyordu da ondan. Sarholara bira, sbyanlara don yetitirmek zorunda braklan -daha yksek bir eylerin, peinde komasna izin verilecek yerdegen bir kzn daarcnda epey dirim gc birikmi demektir; kitaplarnn banda esneyen niversite rencilerinin akllarnn kesinden bile geiremeyecekleri bir dirim gc. Tereza onlardan ok daha fazla kitap okumutu, yaam hakknda onlardan ok daha fazlasn biliyordu, ama hi farkna varamad bunun. niversite mezunu ile kendi kendini yetitirmi kii arasndaki fark, bilgi dzeyinden ok dirim gc ve kendine gven dzeyinin yksekliinde ortaya kar. Tereza'nn kendini Prag'daki yeni yaamna atveriindeki pervaszlk hem delice, hem de tehlikeliydi. Gnn birinde, birinin kp da, 'Sen ne yapyorsun burada? Ait olduun yere dn!' demesini bekler gibiydi adeta. Btn yaama cokusu bir pamuk ipliipe balyd: Tomas'n sesine. Zamannda, rkek ruhunu barsaklarnn orada sakland yerden ekip kmaya zorlayan da Tomas'n sesiydi ya. Tereza bir karanlk odada i bulmutu, ama bu yetmiyordu ona. Fotoraf ekmek istiyordu, fotoraf banyosu yapmak deil. Tomas'n arkada Sabina ona nl fotoraflar konu alan drt monografi dn vermi, sonra onu bir kafeye davet ederek, kitaplar nne ap fotoraflar ilgin klan eylerin neler olduunu tek tek aklamt. Tereza hi sesini karmadan youn bir dikkatle dinlemiti; rencilerinin yznde byle bir dikkat grmek pek az profesre nasip olur. Sabina sayesinde ksa zamanda fotorafla resim arasndaki balar anlad ve Prag'da alan ne kadar yeni sergi varsa Tomas' da yanna katp zorla gitmeyi baard. ok gemeden alt haftalk dergide kendi ektii fotoraflar basar oldu ve karanlk odadan kp profesyonel fotoraflar arasna girdi. O gnn akam Tomas'la birlikte, meslekte ilerleyiini kutlamak zere birka arkada bir bara gittiler. Herkes dans

ediyordu. Tomas suratn ast, oturdu. Eve dndklerinde, Tereza'nn da stelemesi sonucu, kzn kendi i arkadalarndan biriyle dans etmesini kskandn itiraf etti. "Demek gerekten kskandn, yle mi?" diye on kere, belki de daha fazla yineledi kz. nanamyordu, sanki biri ona Nobel dllerinden birini aldn sylemiti! Sonra kolunu erkein beline dolad ve odann drt bir yannda dans etmeye balad. Yapt dans barda herkese caka satt dans admlarndan farklyd. Daha ok bir ky polkasna benziyordu; lgnca tepinerek ayaklarn havaya frlatyor, bedeninin st ksmyla odann drt bir yannda zplyor, Tomas' da yannda srklyordu. Ne yazk ki ok gemeden kendisi kskanla kalkacak ve Tomas onun kskanln bir Nobel dl olarak deil bir yk olarak grecekti -lmnden pek ksa bir sre ncesine kadar srtndan atamayaca bir yk... Tereza kalabalk bir grup kadnla rlplak havuzun evresinde yrrken, Tomas yukardan, havuzun kemerli tavanndan aaya sarktlm bir sepetin iinde ayakta duruyor, onlara baryor, ark sylemelerini, diz krma hareketleri yapmalarn buyuruyordu. Kadnlardan biri hatal bir diz krma hareketi yapsa, onu o an vuracakt.

Gene u ryaya dnelim. Ryadaki dehet Tomas'n ilk skt tabanca kurunuyla balam deildi; Rya en bandan dehet vericiydi. Bir grup plak kadnla uygun adm yrmek Tereza iin yaln bir dehet imgesiydi. Ailesiyle birlikte otururken, annesi banyonun kapsn kilitlemeyi yasaklamt ona. Bu yasaklamayla unu demek istiyordu: Senin bedenin de btn teki bedenlerden farksz; utanmaya hakkn yok; seninkiyle bir rnek milyonlarca kopyada varolan bir eyi saklamak iin bir neden yok. Annesinin dnyasnda btn bedenler aynyd ve tek sra halinde uygun adm yryp duruyorlard. ocukluundan beri, Tereza plakl, toplama kamp birrnekliinin gstergesi, acnn, utancn gstergesi olarak grmt. Ryann en banda dehet uyandran bir ey daha vard; btn kadnlar ark sylemek zorundayd. Bu kadnlar sadece bedenleri birrnek, deersizlikte birbirine e, tn tn ten ruhsuz birer mekanizma olmakla kalmyordu -kadnlar bu yzden bayram ediyorlard stelik de! Onlarnki ruhsuzlarn needen yoksun dayanmasyd. Kadnlar, birbirinin ei olmak zere ruh denen safray -o glnesi kuruntuyu, o biriciklik yanlsamasn- atm olmaktan honuttular. Tereza da onlarla birlikte ark sylyordu ama iinden bayram etmiyordu. arkya katlmazsa kadnlarn kendisini ldreceklerinden korktuu iin ark sylyordu. Peki ama Tomas'n onlara ate edip, kadn cesetlerini birbiri ardna tepetaklak havuza yollamasnn anlam neydi?

Birrnekliklerinden, farkllktan yoksun olularndan delicesine sevin duyan kadnlar aslnda, aynlklarn mutlaklatracak olay, yaklamakta olan felaketlerini kutluyorlard. Demek ki Tomas'n skt kurunlar o illetli yrylerinin sevin dolu doruk noktasyd sadece. Tabancann her patlaynda, en kahkahalara bouluyorlar ve havuzun dibine doru inen her cesette daha da yksek sesle arkya devam ediyorlard. Peki ama ate eden neden Tomas't? Ve neden tekilerle birlikte Tereza'y da vurmaya bu kadar kararlyd? Tereza'y kadnlarn yanna yollayan oydu da ondan. Ryann Tomas'a iletmesi gereken, Tereza'nn ona kendi azndan anlatamad buydu ite. Tereza, annesinin dnyasndan, btn bedenlerin eit olduu bir dnyadan kamak zere ona snmt. Kendi bedenini benzersiz, yeri doldurulamaz klmak iin gelmiti ona. Ama Tomas da onunla teki kadnlar arasnda bir eitlik iareti izmiti; hepsini ayn pyor, ayn okuyor, Tereza'nn bedeniyle teki bedenler arasnda hi ama hi mi hi bir fark gzetmiyordu. Onu geriye, kamaya alt dnyaya, teki plak kadnlarla birlikte rlplak uygun adm yrmeye yollamt Tomas. ryay dizi halinde ardarda grrd: lk rya zvanadan km kediler ryasyd ve yaam boyu ektiklerine gndermede bulunuyordu; ikincisi, kendi infaznn grnmleriydi ve bunlar saysz biimde gerekleiyordu; ncs, lmden sonraki yaamyd, burada ac, strap ve utan, sonsuza kadar sren bir aamaya dnyorlard artk. Bu ryalar yoruma gerek gstermiyordu. Tomas'a ynelttikleri sulama ylesine akt ki, erkein tek tepkisi ban nne eip, hi sesini karmadan kzn elini okamak oluyordu. Ryalar olduka ayrntl ama ayn zamanda ok da gzeldiler. Freud rya kuramnda bu noktay gzden karm anlalan. Rya grmek sadece bir iletiim (ya da ifreli iletiim diyelim isterseniz) edimi deildir; ayn zamanda estetik bir etkinlik, bir imgelem oyunu, kendi bana deeri olan bir oyundur. Ryalarmz bize d kurmann -olmayan eylerin ryasn grmenin- insanln en kkl gereksinimleri arasnda olduunu kantlar. Tehlike buradadr ite. Ryalar gzel olmasa, arabuk unutulurlard. Oysa Tereza tekrar tekrar ryalarna dnyor, zihninde onlar gzden geiriyor, efsanelere dntryordu. Tomas, Tereza'nn ryalarnn eziyet dolu gzelliinden yaylan bynn tutsa olarak yayordu sanki. Bir keresinde bir arap mahzeninde karlkl otururlarken "Sevgili Tereza, tatl Tereza, seni benim elimden alan nedir?" dedi ona. "Sanki gerekten bu dnyadan ekip gitmek istermi gibi her gece lm ryalar gryorsun..." Gndzd; akl ve g, ikisi de yerli yerindeydi. Cevap verirken Tereza'nn kadehinden aa yavaa bir damla krmz arap szld. "Elimden hibir ey gelmiyor Tomas.

Evet, anlyorum. Biliyorum, beni seviyorsun. Baka kadnlarla olan kaamaklarn yle bytlecek eyler deil, biliyorum..." Gzlerinde akla bakt Tomas'a, ama gelecek geceden ryalarndan korkuyordu. Yaam ortadan ikiye blnmt. Hem gece hem gndz onu ele geirmek zere yaryorlard. Gz 'daha ykseklerde bir yerde' olan herkes gnn birinde gznn kararabileceini hesaba katmaldr. Nedir gz kararmas? Dme korkusu mu? Peki ama gzetleme kulesinin sapasalam trabzanlar da olsa bu korkuya kaplrz; neden? Yok, gz kararmas dme korkusundan farkl bir ey. Bizi aran, bizi kkrtan, altmzdaki boluun sesidir gz kararmas; dme arzusudur, bu arzunun karsnda dehete kaplr, kendimizi korumaya alrz. Havuzun evresinde uygun adm yryen plak kadnlar, Tereza'nn da l olduuna yrekten sevinen cenaze arabasndaki kadnlar -bunlar Tereza'ya korku veren 'aadakiler'di; kamt bunlarn yanndan ama garip, gizemli bir biimde onu gene yanlarna aryorlard. Onun gz kararmas onlard; ona yazgsndan ve ruhundan vazgemesi iin tatl (neredeyse sevin dolu) bir arda bulunduklarn duyuyordu. Kendisini aran ruh yoksunlarnn az birlii. stelik zayf anlarnda, bu arya kulak verip annesinin yanna dnmeye hazrd. Ruhunun tayfalarn bedeninin gvertesinden srp atmaya hazrd; annesinin arkadalarnn arasnda bir yere inmeye, onlardan biri osurduu zaman kahkahalarla glmeye hazrd; havuzun evresinde onlarla birlikte rlplak yryp ark sylemeye hazrd. Doru, Tereza evden ayrld gne kadar srdrmt annesiyle kavgasn, ama onu sevmekten hibir zaman vazgemediini de unutmayalm. Annesi sevgi dolu bir sesle istese, onun iin yapmayaca ey yoktu. Kendinde evden ayrlma gcn bulmasnn tek nedeni o sesi hi duymam olmasyd. Tereza'nn annesi, saldrganlnn kz zerinde artk bir etkisi kalmadn anlaynca huysuz mektuplar yazmaya balad; kocasndan, patronundan, salndan, ocuklardan yaknyor, Tereza'dan baka kimsesinin kalmadn sylyordu. Tereza sonunda, aradan yirmi yl getikten sonra, annesinin sevgisinin sesini duyduunu sand ve geri dnmek geldi iinden. stelik kendisini ylesine zayf hissediyordu, Tomas'n kaamaklarndan o kadar sersemlemiti ki, bu duygusu giderek glendi. Tomas'n yaptklar gsz kalmasna yolayor, bu da o nne geilmez dme arzusuna, gz kararmasna gtryordu onu. Bir gn annesi telefon etti, kanser olduunu, birka aylk mr kaldn syledi. Bu haber Tereza'nn Tomas'n kaamaklar karsndaki umarszln isyana dntrd. Annesine ihanet ettiini syleyerek sulad kendi kendini, hem de kendisini sevmeyen bir adam iin... Annesinin ona eziyet etmek amacyla yapt her eyi unutmaya razyd. Annesini anlayacak konumdayd artk; ayn durumdaydlar; annesi veybabasn tpk Tereza'nn Tomas' sevdii gibi seviyordu,

veybabas da, tpk Tomas'n kaamaklaryla kendi hayatn zehir ettii gibi, sadakatsizlikleriyle annesine ikence ektiriyordu. Annesinin kt olmasnn nedeni onca ac ekmi olmasyd. Tereza, Tomas'a annesinin hasta olduunu, bir hafta izin alp onu grmeye gideceini syledi. Sesi hn doluydu. Onu geriye, annesine aran gerek nedenin gz kararmas olduunu sezen Tomas yolculua kar kt. Kasabann hastanesine telefon at. Kanser olaylar tm lkede son derece titiz biimde izlenip kaytlara geiriliyordu, onun iin Tereza'nn annesinin bu illete yakaland yolunda bir phe bulunmadn, hatta kadnn bir yl akn bir sredir doktora bile grnmediini renmesi zor olmad. Tereza, Tomas'n szn dinledi ve annesini grmeye gitmedi. Bu karardan birka saat sonra sokakta dt, dizini yaralad. Yrrken topallamaya balad, neredeyse her gn der oldu; yolundaki eyalara arpyor, ya da en azndan, elinden bir eyler dryordu. Kar konulmaz bir dme arzusunun penesindeydi. Srekli bir gz kararmas iinde yayordu. "Kaldrn beni," demek ister durmadan den bir kii. Tomas onu sabrla kaldrd durdu. "Seninle atlyemde sevimek istiyorum. epeevre seyircilerle sarlm bir sahne gibi olacak. Seyircilerin yakna gelmesine izin verilmeyecek, ama gzlerini de bizden ayramayacaklar..." Zamanla bu imge bataki acmaszln biraz olsun kaybetti ve Tereza'y heyecanlandrmaya balad. Seviirlerken Tomas'n kulana bu sahnenin ayrntlarn fsldar oldu. Derken aklna bir fikir geldi; Tomas'n sadakatsizliklerindeki lanetlenme duygusundan kurtulmann bir yolu bulunabilirdi belki; Tomas'n tek yapmas gereken onu da yannda gtrmesiydi, sevgililerine giderken onu da yanna katmasyd! Belki o zaman bedeni btn tekiler arasnda ilk ve tek beden olurdu gene. Bedeni Tomas'n dello tan, yardmcs, 'teki ben'i olabilirdi. "Onlar senin iin soyar, ykar, sana getiririm..." diye fsldyordu birbirlerine sk sk sarlrlarken. kisinin birbirlerine karp, birbirlerinde eriyip bir hnsa olnalarn zlyordu. O zaman teki kadnlarn bedenleri onlarn elinde oyuncak olacakt. Ah, onun ok kadnl yaamnn 'teki ben'i olsa! Tomas anlamay reddediyordu ama Tereza, bu fikri aklndan bir trl silip atamyordu, bu yzden Sabina'yla olan dostluunu gelitirmeyealt. Sabina'nn bir dizi fotorafn ekmeyi nermekle balad ie. Sabina, Tereza'y atlyesine ard; ite en sonunda o geni oda ve tam ortasndaki grkemli eya gzlerinin nndeydi; byk, drt ke, sahne benzeri yatak.

"Senin buraya daha nce gelmemi olduunu dndke ok utanyorum," dedi Sabina ona duvara dayal resimleri gsterirken. Hatta, ina halindeki bir elik fabrikasn gsteren eski tuvallerinden birini ekti kard. Okuldayken yapmt bunu; btn rencilerden en kat gerekiliin istendii dnemde... (Gereki olmayan sanatn sosyalizmin kklerini kuruttuu syleniyordu.) O zamann ii inada bindirme ruhu iinde, retmenlerinden de kat olmaya alm ve fra darbelerini gizleyerek, renkli fotoraf ok andran bir slupta almt. "Bu, zerine kazayla krmz boya damlattm bir resim. nce mthi keyfim kat, ama sonradan houma gitmeye balad. Damlayan boya bir yark gibi duruyordu; inaat alann eski psk bir fon bezine dntrmt, zerine inaat alan resmi yaplm bir fon bezine. Yarkla oynamaya, iini doldurmaya baladm, arkada grnenin ne olabileceini merak ediyordum. te ilk resim dizime bylece baladm. 'Sahnenin Ard' dedim bu diziye. Tabii, bu dizideki resimleri kimseye gsteremiyordum. Akademi'den kovulurdum yoksa. Yzeyde, hep en ince noktasna kadar resmedilmi gereki bir dnya vard ama altta, fon bezinin oluturduu yark tuvalin ardndan farkl bir ey; gizemli ya da soyut bir ey pusuya yatmt." Bir an sustuktan sonra ekledi: "Yzeyde, anlalabilir bir yalan; altnda, akln alamayaca bir gerek." Tereza, pek az profesrn rencisinin yznde grebilecei byk bir dikkatle dinledi ve Sabina'nn yapt ya da yapmakta olduu btn resimlerin gerekten de ayn dnceyi konu edindiklerini, hepsinin de deyim yerindeyse stste bindirilmi fotoraf grntleri olduunu kavramaya balad. Bir manzara resminde resmin iinden parlayp kan eski moda bir masa lambas. Elmalardan, cevizlerden ve kk bir ylba amndan oluturulmu bir natrmortta tuval bezini yrtarak aradan kan bir el. Sabina'ya kar byk bir hayranlk dalgasyla doldu ii, stelik de Sabina ona arkadaa davrand iin korkudan, kukudan arnm bir hayranlkt bu, arabuk dostlua dnverdi. Fotoraf ekmeye geldiini neredeyse unutuyordu. Sabina ona hatrlatmak zorunda kald. Tereza sonunda resimlerden gzn ayrd ayrmasna ama, gz bir kere daha odann ortasna kondurulmu sahne gibi yataa iliti. Yatan baucunda kk bir masa duruyordu, masann zerinde ise berberlerin zerlerine peruka yerletirdikleri eitten bir manken kafas. Sabina'nn perukalnda peruka deil bir melon apka boy gsterirdi daha ok. "Bykbabamn apkasyd," dedi glmseyerek. Tereza'nn yalnzca beyazperdede grd eitten siyah, sert, yuvarlak bir apkayd, arlo'nun giydii eitten bir apka. Sabina'nn glmsemesine karlk verdi, apkay kaldrd eline ald, bir sre inceledikten sonra: "Bununla fotorafn ekmemi ister misin?" dedi.

Sabina bu dnce karsnda epeyce uzun bir sre gld. Tereza melon apkay yerine brakt, makinesini ald ve fotoraf ekmeye balad. Bir saat kadar fotoraf ektikten sonra, birden "plak fotorafn ekmeme ne dersin?" dedi. "plak fotoraf m?" diye gld Sabina. "Evet," dedi Tereza, nerisini daha da stne basa basa yineleyerek; "plak fotoraf." "Bak, buna bir iki ister," dedi Sabina ve bir ie arap at. Tereza elinin ayann kesildiini hissetti; anszn dili tutulmutu. Bu arada Sabina elinde ikisi odada bir aa bir yukar dolayor, harl harl kk bir kentin valisi olan bykbabasn anlatyordu; Sabina onu hi tanmamt; ondan geriye sadece bu melon apkayla zerine kk kentin ileri gelenlerinin dolutuu platformu gsteren bir fotoraf kalmt; bunlardan biri bykbabayd; orada, o ykseke yerde ne ileri olduu belli deildi; belki bir trende grevliydiler, bir zamanlar kendisi de resmi trenlerde melon apka giymi bir arkadalarna, baka bir ileri gelene dikilmi bir ant ayorlard. Sabina melon apkayla bykbabas hakknda konutu, konutu, konutu; sonunda nc barda da boalttnda, "Hemen dnyorum," deyip banyoya svt. Bornozuna sarnm olarak kt banyodan. Tereza fotoraf makinesini kaldrd, gzne dayad. Sabina bir anda at bornozu. Fotoraf makinesi Tereza iin hem Tomas'n sevgilisini gzlemeye yarayan mekanik bir gz, hem de kendi yzn ondan gizleyecek bir pee grevi gryordu. Sabina'nn stndekini tmyle karabilmesi iin epey bir zaman gerekti. inde bulunduu durum beklediinden biraz daha etin kmt. Birka dakika poz verdikten sonra Sabina, Tereza'nn yanna gitti ve "imdi sra bende, ben senin fotorafn ekeceim. Soyun!" dedi. Sabina 'soyun!' komutunu Tomas'tan o kadar ok duymutu ki, artk belleine kazlmt bu komut. imdi ise Tomas'n metresi Tomas'n karsna ayn komutu veriyordu. ki kadn o byl szckle balanmlard birbirlerine. Tomas'n kadnlarla giritii masum sohbetleri birdenbire erotik olaya dntrmekte kulland yntem buydu ite. Okamak, gzel szler sylemek, yalvarmak yerine, hi beklenmedik bir anda, yumuak ama kararl, otoriter bir tavrla komut veriverirdi, stelik de uzaktan; byle anlarda karsndaki kadna hi dokunmazd. Bunu Tereza'da da sk sk kullanrd ve ok yumuak bir sesle de sylese, fsldasa da, komut komuttu, boyun emek Tereza'y tahrik etmekten hi

geri kalmazd. Szc o anda yeniden duymak boyun emek arzusunu daha da glendirdi; bir yabancnn istediini yerine getirmek zel bir delilikti, komut erkekten deil kadndan geldii iin u durumda daha da badndrcyd stelik. Sabina fotoraf makinesini Tereza'nn elinden ald, Tereza da soyundu. Orada, Sabina'nn nnde plak ve silahsz durdu. Szcn tam anlamyla silahsz; yzn rtmek ve bir silah gibi Sabina'ya yneltmekte kulland aratan yoksundu... Tmyle Tomas'n metresinin elindeydi artk. Bu gzel boyun ei Tereza'y esritti. Sabina'nn karsnda plak durduu an hi sona ermesin istedi. Sabina da durumun garip ekiciliini hissetti galiba, ann karsnn allmadk bir uysallk iinde karsnda tir tir titreyiinin ekiciliini... Ama iki, kere deklanre bastktan sonra, neredeyse bu byl ekicilikten rkm de onu bozmak istermiesine, yksek sesle glmeye balad. Tereza da ona katld ve iki kadn giyindiler. Rus devletinin bundan nceki btn sular son derece temkinli bir glgenin koruyuculuu altnda ilenmiti. Bir milyon Litvanyalnn yurtlarndan srlmeleri, yz binlerce Polonyalnn katledilmesi, Krm Tatarlarnn ortadan kaldrlmalar belleklerimizde hala, ama ortada fotorafl belge yok; bu yzden er ya da ge bunlar da yalan, uydurma srasna girecek. Oysa, dnyann drt bir yanndaki arivlerde hem fotoraflar, hem de filmleri sakl duran 1968 ekoslovakya igali byle deil. ek fotoraflaryla filmcileri, yaplmas mmkn olan tek eyi en iyi biimde yapabilecek kiilerin kendileri olduunun fazlasyla bilincindeydiler; iddetin yzn ilerki gnler iin saptamak ve saklamak... Tereza stste yedi gn sokaklar arnlad, Rus askerleriyle subaylarnn sust saylabilecek durumlarda fotoraflarn ekti. Ruslar ne tepki gstereceklerini bilemiyorlard. Ate aan ya da ta atan olursa ne yapacaklar hakknda kesin emir almlard, ama zerlerine objektif evrildiinde ne yapacaklar sylenmemiti. Rulolarca fotoraf ekti ve ektiklerinin yarsn banyo etmeden yabanc gazetecilere verdi (snrlar hala akt ve lkeden geen gazeteciler her trl belgeye drt elle sarlyorlard). Fotoraflarnn ou Bat basnnda yaymland. Tanklarn, gzda veren yumruklarn, yklm evlerin, zerleri kan lekeli krmz-mavi-beyaz ek bayraklaryla rtlm cesetlerin, motosikletleriyle tanklarn evresinde son hzla dnen ve uzun sopalarla ek bayraklar sallayan delikanllarn, gzleri nnde sokaktan geenleri rastgele perek kadna a zavall Rus askerlerini ileden kartan inanlmaz ksalkta mini etekler giymi gen kzlarn resimleriydi bunlar. Dediim gibi, Rus igali bir tragedya deildi yalnzca; garip (ve artk aklanmas mmkn olmayan) bir esrimeyle, cokuyla dolu bir nefret karnavalyd.

svire'ye giderken elli kadar basl fotoraf gtrd yannda; kendi elleriyle olanca beceri ve zenle bast fotoraflard bunlar. Bunlar tiraj yksek bir resimli dergiye vermek istedi. Derginin yaz ileri mdr onu ok iyi karlad (btn ekler hala balarna gelen felaketin halesini tayorlard ve iyi yrekli svirelilere dokunuyordu bu durum); Tereza'ya yer gsterdi, fotoraflar gzden geirdi, vd ve olaylardan bu yana belli bir sre getii iin fotoraflarn hi baslma ans olmadn ("yoksa gzel olmadklarndan deil, tam tersine!") syledi. "Ama Prag'da olup bitenler son bulmad henz!" diye kar kt Tereza ve ona kt Almancasyla lke igal altnda olsa bile, her ey onlara kar gelise bile, u anda fabrikalarda ii kurullarnn olutuunu, rencilerin Ruslarn lkeyi terk etmesini isteyerek greve gittiklerini ve tm lkenin aklndan geenleri bara bara sylemekte olduunu aklamaya alt. "te iin inanlmaz olan yan bu! yleyken burada kimsenin umurunda deil artk!" Tam o srada enerjik bir kadn odaya dalp konumay yarda kesince rahat bir soluk ald yaz ileri mdr. Kadn ona bir dosya uzatarak "te plaklar plaj yazs" dedi. Yaz ileri mdr tank fotoraflar eken bir ekin plajdaki plaklarn fotoraflarn yersiz bir sululuk olarak greceinden kayglanacak kadar dnceli bir adamd. Dosyay masann en uzak kesine koydu ve hemen kadna dnerek, "ek meslektanzla tanmak ister miydiniz? Nefis fotoraflar getirmi bize" dedi. Kadn Tereza'nn elini skt ve bakmak zere fotoraflarn ald. "Siz de bu arada benimkilere bakn" dedi. Tereza uzanp dosyay ald, fotoraflar kard. Yaz ileri mdr neredeyse zr dilercesine, "Tabii sizinkilerden tmyle farkl" dedi Tereza'ya. "Hi deil," dedi Tereza. "kisi de ayn!" Ne yaz ileri mdr ne de fotoraf anlayamadlar ne demek istediini, hatta ben bile onun plaklar plajn Rus igaliyle e tutarken hangi dnceyle hareket ettiini aklamakta zorluk ekiyorum. Resimlere bakarken, ember oluturacak biimde durmu drt kiilik bir aileyi gsteren fotorafta duralad Tereza; ocuklarnn zerine eilen, dev gibi memeleri kei ya da inek memesi gibi aalara sarkm plak bir anne; resmin kar yannda tpk kadn gibi eilmi, erkeklik organyla taaklar minyatr bir inek memesini andran bir koca. "Hounuza gitmedi deil mi?" diye sordu yaz ileri mdr. "yi fotoraflar."

"Konu irkiltti onu," dedi kadn. "plaklar plajna admnz atmadnz yznzden anlalyor." "Atmadm," dedi Tereza. Yaz ileri mdr glmsedi. "Gryorsunuz, nereli olduunuzu kestirmek hi de zor deil. Komnist lkeler son derece pritendir." "plak insan bedeninde kt bir yan yok ki," dedi kadn ana bir sevecenlikle. "ok normal. Normal olan her ey de gzeldir." Evde rlplak gezinip duran annesinin grnts yldrm hzyla geti Tereza'nn zihninden. Komular annesini plak grmesin diye koup perdeleri kaparken arkasnda patlayan kahkaha hala kulaklarndayd. Fotoraflar eken kadn Tereza'y derginin kafeteryasna bir fincan kahve imeye ard. "u senin resimlerin, ok ilgin eyler dorusu. Kadn bedeni konusunda ne mthi bir sezgin olduunu grmemek elde deil. Demek istediimi anlamsndr. Kkrtc pozlardaki kzlar hani!" "Rus tanklarnn nnde yoldan geenleri penler mi?" "Evet. Birinci snf bir moda fotorafs olurdun sen, biliyor musun? nce bir manken bulman gerek kendine, senin gibi nne kacak frsat kollayan biri. Sonra ektiin fotoraflardan bir dosya hazrlar, fotoraf ajanslarna gsterirsin. sim yapman biraz zaman alr tabii, ama sana hemen urackta bir iyilik yapabilirim; seni bahecilik kemizin yaz ileri sorumlusuna tantrabilirim. Kaktst, gld, bu gibi eylerin fotoraflar mutlaka gerekiyordur." "ok teekkr ederim," dedi Tereza itenlikle; karsnda oturan kadnn son derece iyi niyetli olduu akt nk.

Ama sonra 'Neden kakts fotoraf ekeyim ki?' dedi kendi kendine. Prag'da yaadklarnn aynsn Zrih'te de yaamak iin hibir istek duymuyordu; i ve kariyer kavgalar, baslan her fotoraf iin sava vermek... Gz ykseklerde olmusa kendini beenmiliinden deildi bu. Tek istedii annesinin dnyasndan kamakt. Evet, her eyi tm aklyla gryordu; fotoraf ekme konusunda ne kadar istekli ve hevesli olursa olsun, duyduu heyecan kolaylkla baka bir konuya da yneltebilirdi pekala. Fotoraf ekmek 'daha ykseklere' ulamann ve Tomas'n yanbanda yaamann bir yoluydu sadece, o kadar. "Kocam doktor. Beni geindirebiliyor. Fotoraf ekmem gerekmez," dedi. Fotoraf kadn, "Btn bu gzel ileri kardktan sonra nasl vazgeersin aklm almyor," dedi.

Evet, igal fotoraflar apayr bir hikayeydi. Onlar Tomas iin ekmemiti. Tutkuydu ona onlar ektiren. Ama fotoraflk tutkusu deil. Nefret dolu bir tutkuyla ekmiti o fotoraflar. Bu durum bir daha hi tekrarlanmayacakt. Ve tutkuyla ektii fotoraflar da hi kimse istemiyordu, nk modas gemiti bunlarn. Yalnzca kaktslere srekli ilgi vard. Ama kaktsler de onu ilgilendirmiyorlard. "ok naziksin gerekten ama evde oturmay yelerim. istemiyorum," dedi. Kadn, "Ama evde oturmak doyuracak m seni?" dedi. "Kakts fotoraflar ekmekten daha ok;" dedi Tereza. Kadn, "Kakts fotoraflar bile eksen kendi yaamn ynlendiriyorsun demektir. Sadece kocan iin yaarsan, kendine ait bir yaamn olmaz," dedi. Birden tepesi att Tereza'nn: "Benim yaamm kocamdr, kaktsler deil," dedi. Fotoraf kadn ayn fkeyle karlad bu fkeli cevab: "Mutlu olduun dncesindesin demek ki, yle mi?" "Tabii mutluyum!"' dedi Tereza, hala kzgnd. "Bunu syleyebilecek tek kadn eidi vardr, onlar da olduka..." dedi kadn ve sznn gerisini getirmedi. Tereza onun yerine cevap verdi: "... kstl kadnlardr. Demek istediin bu, deil mi?" Kadn kendini denetleyerek; "Kstl deil. Zamannn kadn olmayan kadnlar," dedi. "Haklsn," dedi Tereza uslu uslu. "Kocam da benim iin ayn eyi sylyor." te yandan Tomas'n hastanede kalp gnlerce akam eve dnmedii oluyor, Tereza evde tek bana oturuyordu. Hi deilse Karenin vard da onu uzun yrylere karyordu! Tekrar eve dndgnde, Almanca ve Franszca gramer kitaplarna gmlyordu. Ama hznleniyor, dikkatini vermekte zorluk ekiyordu. Dubek'in Moskova'dan dnnde radyoda yapt konuma geliyordu hep aklna. Ne sylediini tmyle unutmasna karn, titreyen sesi hala kulaklarndayd. Yabanc askerlerin onu, bamsz bir devletin bakann kendi lkesinde nasl tutukladklarn, drt gn Ukrayna dalarnda bir yerde gzaltnda tuttuklarn, lm cezasna arptrlacan sylediklerini -on sene nce Macar Devlet Bakan mre Nagy'i ldrdkleri gibi-, sonra tutup Moskova'ya gtrdklerini, ykanp tra olmasn, elbiselerini deitirip bir kravat takmasn buyurduklarn, lm cezasnn yerine getirilmeyeceini bildirdiklerini, kendini bir kere daha

devlet bakan saymas gerektii yolunda direktif verdiklerini, Brejnev'le karlkl masaya oturtup, harekete gemeye zorladklarn dnd. Ezilmi, utan iindeki ulusuna seslenmek zere ezik, zavall bir adam olarak dnmt. O kadar utan iindeydi ki, konuamyordu bile. Tereza cmlelerinin arasndaki o uzun sessizlikleri hibir zaman unutamayacakt. O kadar m yorgundu? Hasta myd? Onu ilala m uyuturmulard? Yoksa sadece umarszlktan myd? Dubek'ten geriye hibir ey kalmasa bile, en azndan o korkun, uzun sessizlikler, soluksuz kalr gibi olduu, kulaklarn radyoya yaptrm tm bir ulusun nnde boulurcasna soluk almaya alt anlar, hi deilse o sessizik anlar kalacakt. Bu sessizlik anlar lkelerinin bana gelen felaketi tmyle ieriyordu. galin yedinci gnyd. Konumay gzap kapayncaya kadar bir direni organna dnen gazetelerden birinin yaz ileri brosunda dinlemiti Tereza. Oradaki herkes o an nefret etmiti Dubek'ten; uzlat iin sulamlard onu; onun ezilmiliiyle ezilmilerdi; gszlnden gocunmulard. Zrih'te o gnleri dnrken, adamcaza tepki duymuyordu artk. 'Gsz' sz nicedir bir yarg gibi gelmiyordu kulaa. Dubek gibi atletik bir bedeni de olsa, kendisinden stn bir gle karlaan her kii gszdr. O zaman dayanlmaz ve tiksin gelen o gszlk, Tereza'yla Tomas' lkeden kp gitmeye zorlayan o gszlk, ite o gszlk anszn ekici geldi Tereza'ya. Yerinin gszlerin yan, gszlerin lkesi olduunu, ve onlara gsz olduklar iin, cmlelerin ortasnda soluklar tkand iin ballk gstermesi gerektiini anlad. Tpk gz kararmas gibi, onlarn gszlkleri de onu kendine ekiyordu. ekiyordu nk kendisini de gsz hissediyordu. Gene kskanlk duymaya, gene elleri titremeye balad. Tomas bunlar fark ettiinde, her zaman yaptn yapt: Tereza'nn ellerini ellerine ald ve sk sk tutarak yattrmaya alt onu. Ellerini hrsla Tomas'n ellerinden ekti Tereza. "Ne oldu, ne var?" diye sordu erkek. "Hi." "Ne yapaym istiyorsun senin iin?" "Yalanman istiyorum. On yl daha yal olman. Yirmi yl daha!" Demek istedii uydu: Gsz olman istiyorum. Benim kadar gsz. Karenin, svire'ye tanmaktan pek honut deildi. Karenin deiiklikten nefret ederdi. Kpek zaman, dz izgi zerinde gsterebilecek bir ey deildir; bir olaydan tekine ilerleyip durmaz. Bir saatin, gece gndz ayn yolu izleyerek, kadrann evresinde dnp duran akreple yelkovan gibi -bunlar

da balarn alp deli gibi komaya hi istekli deildirler- bir ember izer. Prag'dayken, Tomas'la Tereza yeni bir iskemle satn aldklarnda ya da bir saksnn yerini deitirdiklerinde, Karenin honutsuzlukla seyrederdi olup bitenleri. Onun zaman duyusunu zedelerdi bu olay. Tomas'la Tereza'nn kadrann zerindeki saylarn yerini deitirerek saatin akrebiyle yelkovann artmaya almalar gibi bir eydi bu. Buna karn, Karenin, Zrih'teki apartman dairesine eski dzenini, eski alkanlklarn ksa srede yerletirmeyi becerdi. Prag'da olduu gibi, yataklarnn zerine srayarak onlar yeni gne karlyor, Tereza'ya sabah alveriinde arkadalk ediyor, bunun dndaki teki gezintilerin hibirinden geri kalmamay da baaryordu. Yaamlarnn zaman gstergesiydi Karenin. Umarsz anlarnda, Tereza kendi kendine srf onun yznden dayanmak zorunda olduunu, onun kendinden hatta belki Dubek'ten, terk ettikleri yurtlarndan bile gsz olduunu hatrlatyordu.

Bir gn, alveriten eve dndklerinde telefon alyordu. Tereza ahizeyi kaldrd, "Kimsiniz?" diye sordu. Telefondaki Almanca konuan bir kadn sesiydi, Tomas' aryordu. Ses aceleciydi ve Tereza bu seste hafif bir alayclk sezdi. Tomas'n evde olmadn ve ne zaman geleceini bilmediini sylediinde, telefonun br ucundaki kadn glmeye balad ve allahasmarladk demeden kapatt. Tereza bu olayn zel bir anlam tamadnn farkndayd. Hastanedeki hemirelerden biri, bir hasta, bir sekreter, herkes olabilirdi arayan. Ama gene de keyfi kamt, dikkatini hibir eye veremiyordu. O zaman evdeyken sahip olduu gcn son krntsn da kaybettiini anlad; u son derece nemsiz olay bile gslemekten tmyle yoksundu. Yabanc bir lkede olmak, altnda insann ailesinin, arkadalarnn, meslektalarnn yaad, syleyeceklerini orada ocukluundan beri konutuu bir dilde kolayca syleyebilecei lkenin salad a olmakszn, yerden ok yksekte bir telin zerinde yrmek demekti. Prag'dayken Tomas'a sadece duygusal ynden bamlyd; buradaysa her konuda... Tomas onu terkederse hali nice olurdu? Btn yaam boyunca onu kaybetmek korkusuyla m yaamak zorunda kalacakt? Kendi kendine unlar syledi: Tanmalar zaten batan bir yanlla dayalyd. Koltuunun altndaki Anna Karenin sahte kimlikten baka bir ey deildi; Tomas'a kendisi hakknda yanl bir fikir vermiti. Aklarna ramen, birbirlerinin yaamn cehenneme evirmilerdi. Birbirlerini sevmeler"i, suun onlarda, davranlarnda ya da duygularnda tutarszla dmelerinde olmadnn kantyd sadece; o glyd, kendisi gsz. Bir cmlenin ortasnda otuz saniye susan Dubek gibiydi Tereza; kekeleyen, soluu tkanan, konumayan yurdu gibiydi.

Ama gller gszleri incitemeyecek kadar gsz olunca, gszler ekip gidecek kadar gl olmak zorundaydlar. Ve kendi kendine btn bunlar syledikten sonra, yzn Karenin'in tyl bana gmd: "Kusura bakma, Karenin. Anlalan bir tanma daha bekliyor seni," dedi. Tren kompartmannn bir kesine bzlm, ezik, bann zerinde ar bavulu, Karenin'i bacaklarna bastrm otururken, aklna annesiyle yaad sralarda alt otelin lokantasndaki a geliyordu durmadan. A kna vurmak iin eline geen hibir frsat karmaz, herkesin nnde ona ne zaman pes edip de kendisiyle yataa gireceini sormaktan bkp yorulmazd. Aklna gelen kiinin o a olmas garipti. Her zaman, nefret ettii her eyin en belli bal rnei olmutu. imdiyse Tereza'nn dnebildii tek ey, onun karsna geip, "Benimle yatmak istediini sylerdin hep. Evet, karndaym ite," demekti. Kendisini Tomas'a dnmekten alkoyacak bir ey yapmay zlyordu. Yaamnn geride kalan yedi yln acmaszca ykmay, yoketmeyi zlyordu. Bu gz kararmasyd. Esriten, nne geilmez bir dme arzusu. Gz kararmasna gszlerin esrimesi de diyebiliriz. Gszlnn farkna varan bir kiinin gszlne kar kmak yerine ona boyun emeye karar vermesi... Gszlkten sarhotur, daha gszlemek ister, kentin en byk meydannda herkesin gz nnde yere yuvarlanmak, daha da alalmak, aann aas olmak ister. Kendi kendini Prag dna yerlemeye, fotoraflk mesleini brakmaya kandrmaya alt. Bir zamanlar Tomas'n sesine kaplp terk ettii kk kasabaya geri dnecekti. Ama Prag'a vardnda, eitli ufak tefek sorunlar zmlemek iin zaman gerektiini grd ve yolculuunu ertelemeye balad. Dndnn beinci gn, Tomas anszn kp geldi. Karenin yle bir sevinle stne srayp, sevgi gsterileri yapmaya balad ki, Tereza ile Tomas'n birbirlerine herhangi bir sevgi gsterisinde bulunmalar iin bir sre beklemeleri gerekti. Karla kapl bir ovada durmu souktan titriyorlard sanki, yle geldi ikisine de. Sonra, bundan nce hi pmemi iki sevgili gibi ikisi de ayn anda hareket ettiler. "Her ey yolunda gitti mi?" diye sordu Tomas. "Evet," diye cevaplad Tereza. "Dergiye gittin mi?" "Telefonla aradm."

"Ne oldu peki?" "Daha bir ey yok. Bugne kadar bekledim." "Neyi?" Karlk vermedi Tereza. Onu beklediini syleyemezdi Tomas'a. imdi bildiimiz bir noktaya geri dnyoruz. Tomas son derece mutsuzdu, ve karn aryordu. Gece ok ge saatlere kadar uyuyamad. Hemen ardndan Tereza uyand. (Rus uaklar Prag zerinde drt dnyorlard, onlarn grltlerinden uyumak imkanszd.) lk dncesi Tomas'n kendisi iin geri dnd oldu; Tereza iin yazgsn deitirmiti. Tereza'dan sorumlu olan Tomas deildi artk; imdi Tereza, Tomas'tan sorumluydu. Bu sorumluluun, toparlayabilecei gten ok daha fazlasn gerektirir gibi olduunu hissetti Tereza. Ama sonra birden dn Tomas kapda grndnde, kilise anlarnn saat alty aldn hatrlad. lk karlatklar gn, Tereza'nn vardiyas saat altda bitmiti. Tomas'n orada sar renkli park srasnda oturuu geldi gzlerinin nne, an kulesinin saat alty aldn duydu. Hayr, bo inan deil; Tereza'y iine dt skntdan ekip karan ve yeniden yaama gc alayan gzellik duygusuydu. Kk rastlant kular bir kere daha konmutu omuzlarna. Gzlerinde yalar vard; Tomas'n yanbanda soluk alp verdiini duymak onu anlatlamayacak kadar mutlu etti.

YANLI ANLAILAN SZCKLER


Cenevre irili ufakl emelerin, bir zamanlar bando-mzkalardan yaylan mzikle yanklanm parklarn kentidir. niversite binas aalar arasnda gizlenmitir. Franz leden sonra dersini yeni bitirmiti. Binadan karken elektrikli bahe fskiyeleri imenlere su fkrtyordu; Franz'n keyfi yerindeydi. Sevgilisini grmeye gidiyordu. Birka sokak tede oturuyordu sevgilisi. Sk sk urard ona, ama sadece dost olarak, hibir zaman sevimek iin deil. Onunla Cenevre'deki atlyesinde seviecek olsa, ayn gn iinde bir kadndan tekine, karsndan metresine gitmesi sonra da geriye, karsna dnmesi gerekecekti; Cenevre'de kar koca Fransz usul, ayn yata paylatklar iin de, birka saatte bir kadnn yatandan tekininkine gitmi olacakt. Ki bu da, hem metresiyle karsn, hem de sonuta kendisini zp skacakt, ona yle geliyordu.

Birka ay nce ak olduu bu kadna duyduu sevgi Franz iin ylesine deerliydi ki, ona yaamnda bamsz bir mekan, snrlar belirlenmi bir eldememilik alan yaratmaya almt. Sk sk yabanc niversitelerde konferans vermeye arlrd eskiden beri; imdilerde, gelen btn nerileri kabul ediyordu. Ama bunlar, yeni icad olan gezginlik hevesini karlamaya yetmedii iin, karsna son gnlerde sk sk ortadan yokoluunu hakl gstermek zere yeni kongreler, sempozyumlar yaratr olmutu. Zamann kendisininkine kolaylkla uydurabilen sevgilisi gerek ya da hayali, btn bu konferans arlarnda ona elik ediyordu. yle ki ksa zamanda Franz ona birok Avrupa kentini ve bir de Amerikan kentini tantmt. "On gn sonra Palermo'ya gitmeye ne dersin?" diye sordu Franz. "Cenevre'yi yelerim," diye cevaplad kadn. Resim sehpasnn nnde ayakta durmu, yapmakta olduu resmi inceliyordu. "Palermo'yu grmeden yaanr m hi?" diye sordu Franz ii sululua dkmeye alarak. "Palermo'yu grdm ben," dedi beriki. "Grdn ha?" diye sordu erkek bir para kskanlkla. "Bir zamanlar bir arkadam bana oradan kart yollamt. Tuvaletin zerine yaptrdm. Dikkatini ekmedi mi?" Bunlar syledikten sonra ona bir hikaye anlatt. "Bir zamanlar, yzyln balarnda bir air yaarm. O kadar yalym ki, onu katibi karrm gezmeye. 'stad!' demi katibi bir gn, 'Havada ne var bakn! Kentin zerinden uan ilk uak!' 'Bende resmi var onun,' demi air katibine, gzlerini yerden kaldrmadan. te, bende de Palermo'nun resmi var. Oradaki otellerle arabalar da baka kentlerdekilerin ayns. Benim atlyemde ise hep yeni, deiik resimler var. Franz zgnd. Ak yaamlarn yabanc lkelere yaptklar gezilerle badatrmaya ylesine almt ki, 'Hadi Palermo'ya gidelim!' demesi anlam ak bir erotik mesajd, kadnn 'Cenevre'yi yelerim'inin ise ancak tek anlam olabilirdi; sevgilisi artk onu arzulamyordu. Onunlayken nasl bu kadar azalyordu kendine olan gveni? Kadn kayglanmasn gerektirecek en ufak bir davranta bulunmamt ki! Hatta, tanmalarndan ksa sre sonra sevime konusunda ilk adm atan o olmutu. Yakkl erkekti Franz; bilim adaml kariyerinin doruundayd; mesleki toplant ve kolokyumlarda sergiledii kibir ve inatlkla meslektalarnn bile gzn korkutmutu. Peki yleyse neden sevgilisinin kendisini brakp gideceinden kayg duyuyordu gnbegn?

nerebileceim tek aklama u: Franz iin ak kamusal yaamn bir uzants deil, antiteziydi. Kendini einin merhametine brakmay zlemek demekti. Bir sava tutsa gibi teslim olan kii ayn zamanda silahlarn da brakmak zorundadr. Gelebilecek darbeye kar daha batan savunmasz olduu iin de darbenin ne zaman geleceini merak edip durmaktan kendini alamaz. Franz iin ak srekli bir darbe bekleyii idi diyorsam, ite bundan. Franz kendi derdiyle babaayken, sevgilisi frasn brakp teki odaya geti. Bir ie arapla geri dnd. Tek sz sylemeden at ve iki bardak doldurdu. Franz birden rahatlad, biraz gln buldu kendini. "Cenevre'yi yelerim," sevimeyi reddettii anlamna gelmiyordu; tam tersine, kadn sevimelerini yabanc kentlerle snrlamaktan yorulmutu, bu anlama geliyordu. Sevgilisi bardan havaya kaldrd ve bir dikite boaltt. Franz da ayn eyi yapt. Palermo'ya gitmeyi reddediin aslnda ak ars olmasna ok sevinmiti elbette, ama biraz da krgnd; sevgilisi, Franz'n ilikilerine getirdii eldememilik alann inemeye kararl grnyordu; aklarn bayalktan kurtarmak ve evlilie, eve ayrd dnyadan kesinlikle koparmak konusundaki duyarl abalarn anlayamamt. Ressam sevgilisiyle Cenevre'de sevime yasa aslnda baka bir kadnla evlendii iin kendi kendine uygulad bir cezayd. Bunu bir eit su ya da hata olarak gryordu. Evliliinde srdrd seks yaam yokla var aras bir ey de olsa Franz ve kars hala ayn yatakta uyuyorlar, gece yars birbirlerinin derin derin soluk allaryla uyanyor, birbirlerinin bedenlerinden kan kokular soluyorlard. Doru, tek bana yatmay yelerdi, ama evlilik yata hala evlilik bann simgesidir ve simgeler de, bildiimiz gibi dokunulmazdr. Bu yatakta karsnn yanna her uzannda, sevgilisinin onun yatakta karsnn yanna uzann gznn nne getirdiini dnr, ve sevgilisini her dndnde de kendinden utanrd. Karsyla paylat yata sevgilisiyle sevitii yataktan mekan iinde mmkn olduunca uzak tutmak istemesinin nedeni buydu ite. Ressam sevgilisi kendine bir bardak arap daha doldurdu, son damlasna kadar iti, sonra konumamay srdrerek ve sanki Franz'n varlnn hi farknda deilmiesine, garip bir kaytszlkla yavaa bluzunu kard. Bir tiyatro rencisi gibi davranyordu; snf, odada yalnz olduuna ve kendisini kimsenin grmediine inandrmak zere bir doalama devi stlenmiti sanki. zerinde etei ve sutyeni kalmt bir tek, anszn durduu yerden Franz'a gzlerini dikti, uzun uzun bakt (odada yalnz bana olmadn ancak imdi fark etmi gibiydi).

Bu bak artt Franz'; anlayamad bu bak. Btn aklar oyunun kurallarn farknda olmadan kendilerince belirlerler, snrlar zorlamak daha batan yasaklanmtr. Franz'a dikilen bu bak ikisinin saptad kurallarn dna kyordu; genellikle sevimelerinden nce gelen baklarla, el kol hareketleriyle hibir ortak yan tamyordu. Ne kkrtcyd ne de oynamaya ar, sadece soran bir bakt. Ne are ki Franz'n bu bakn ne sorduu konusunda en ufak bir fikri yoktu. Derken eteini de syrp kard ve Franz' elinden tutarak duvara dayal byk aynaya doru gtrd kadn. Erkein elini brakmadan, o dalgn, soran bakla aynaya bakt, nce kendini sonra da Franz' szd. Aynann yaknnda zerinde kara bir melon apkayla bir perukalk duruyordu. Kadn eildi, apkay ald ve bana koydu. Aynadaki grnt annda bambaka bir eye dnt; birden, zerinde i amarlaryla duran bir kadn oldu; gri takm elbiseli, kravatl bir erkein elinden tutan, bana mthi ilgisiz bir melon apka oturtmu, gzel, uzak, kaytsz bir kadn. Sevgilisini ne kadar az anladn grnce bir defa daha glmsemek zorunda kald Franz. Elbiselerini kardnda bunu sevimeye ar olsun diye deil, daha ok garip, kk bir yaramazlk, iki kiilik bir happening (Belli bir olay bir kereliinde 'sahneleyerek' yaratlan sanat yapt) olsun diye yapyordu. Franz anlay, onay dolu bir glmsemeyle bakt ona. Sevgilisinin de ayn biimde karlk vermesini bekledi, ama beriki bunu yapmad. Erkein elini brakmadan gzlerini aynaya, nce kendine sonra ona dikti, bakt. Happening olacak zaman gemi, gitmiti. Franz bu yaramazln (kendi iinde irin olduunu itiraf etmekten mutluluk da duyuyordu) ok uzadn hissetmeye balad. Bu nedenle, melon apkann kenarlarndan iki elinin parmak ularyla tuttu, Sabina'nn bandan kaldrd, yerine, perukaln zerine koydu. Yaramaz bir ocuun Bakire Meryem tablosuna izdii by siler gibiydi. Daha birka saniye kpardamadan aynada kendine bakt kadn. Ardndan Franz onu sevecen plerle sarp sarmalad ve bir kere daha kendisiyle on gne kadar Palermo'ya gelmesini istedi. Bu defa hibir eyi sorgulamadan evet dedi kadn, erkek de kt gitti. Keyfi yeniden drt drtlkt. Yaam boyunca can skntsnn bakenti olarak lanetledii Cenevre imdi gzel, serven dolu grnyordu gzne. Darda, sokakta dnd, atlyenin geni pencerelerine bakt bir kere daha. Baharn son gnleriydi, hava iyice scakt. Btn pencerelerde izgili tenteler vard. Franz parka kadar yrd. Parkn en ucunda, Ortodoks kilisesinin altn kubbeleri, sanki biraz sonra yklacakm da grnmez bir g tarafndan kurtarlp havaya dikilmi iki yaldzl top gibi havaya ykseliyordu. Her ey gzeldi. Sonra kyya doru yrd ve oturduu yere, gln kuzey kysna giden dolmu motoruna bindi.

Sabina artk kendi kendiyleydi. zerinde hala i amarlar olduu halde yeniden aynaya gitti. Melon apkay bir kere daha bana koydu ve uzun uzun kendini seyretti. Bir tek yitik ann peinde koarak harcad yllarn saysna at. Bir zamanlar, yllar nce, atlyesine geldii bir sra, melon apka Tomas'n houna gitmiti. apkay bana koymu, tpk Cenevre'deki atlyede olduu gibi duvara dayal byk aynada kendini seyretmiti. Bir on dokuzuncu yzyl valisi olarak neye benzeyebileceini grmek istemiti. Sabina soyunmaya balaynca, apkay onun bana oturtmutu. Orada, aynann nnde durmu (Sabina soyunurken hep aynann nnde dururlard), kendilerini seyretmilerdi. zerinde i amarlar kalncaya kadar soyunmutu Sabina, ama apka hala bandayd. Sonra birdenbire aynada grdkleri eyden ikisinin de uyarldklarn fark etmiti Sabina. Onlar ylesine uyaran ne olabilirdi? Az nce, bandaki apka akadan baka bir ey deildi, ona yle gelmiti. Kahkahann bir adm tesi gerekten de uyarlma myd? Evet. O zaman aynada birbirlerine baktklarnda, Sabina'nn ilk birka saniye iinde grd sadece gln bir durumdu. Ama gln unsur anszn uyarlmann tllerine brnmt; melon apka bir akay imlemiyordu artk; iddeti imliyordu; Sabina'ya, onun kadnlk onuruna ynelik bir iddeti. plak bacaklarn, edep yerinin genini gsteren ince klotu grd Sabina. amarlar diiliinin ekiciliini arttrrken sert, erkeksi apka diiliini yok sayyor, ayaklar altna alyor, glnletiriyordu. Tomas'n yanbanda, tepeden trnaa giyimli olarak durmas aynada grdkleri eyin znde hi de masum bir elence olmadn gsteriyordu (istedii elence olsa, o da soyunur, bir melon apka geirirdi bana); grdkleri ey hakarete uratlmlk, alaltlmlkt. Ama Sabina, buna isyan etmek yerine, olanca gururuyla, sanki herkesin gz nnde rzna geilmesine kendi iradesiyle boyun eiyormu gibi, sonuna kadar kkrtc biimde oynad oyunu; sonra anszn, artk daha fazla beklemeye sabr kalmam gibi, Tomas' ekti yere devirdi. Melon apka masann altna yuvarlanmt, aynann nndeki kilimin zerinde yuvarlanmaya baladlar.

Biz melon apkaya dnelim gene de: Bir, unutulmu bir bykbabay, kk bir Bohemya kentinin on dokuzuncu yzyldaki valilerinden birini belli belirsiz hatrlatan eya. ki, Sabina'nn babasndan kalan an. Cenazeden sonra erkek kardei ana-babann tm mlkne el koymu, Sabina ise haklar iin didimeyi kklk sayp reddederek, alayl bir sesle miras olarak bir tek melon apkay aldn bildirmiti. , Tomas'la giritikleri ak oyunlar iin aksesuar.

Drt, bilinle besleyip gelitirdii kendi zgnlnn gstergesi. lke dna gettiinde yanna pek fazla bir ey alamamt; bu yer kaplayan, ie yaramaz eyay almak baka daha ie yarar eyalardan vazgemek demekti. Be, artk lke dnda olduuna gre, apka duygusal deeri olan bir nesneydi. Zrih'te Tomas' grmeye gittiinde, apkay da yanna almt. Tomas otel odasnn kapsn atnda apka Sabina'nn bandayd. Ama bu arada hesaba katmad bir ey olmutu; apka artk k ya da kkrtc bir eya olmaktan km, geen zamana dikilmi bir ant olmutu. kisine de dokunmutu bu. Hi sevimedikleri gibi sevitiler. gcklayc oyunlarn ne yeri ne de zamanyd. nk bu bulumalar, her defasnda yeni, kk gnahlar uydurmak frsat bulduklar erotik randevularnn devam deildi; bu buluma, gemi zamann kk bir gzden geirilmesi, ortak gemilerine adanan bir ilahi, uzaklara kararak gzden kaybolan, duygusallktan uzak bir hikayenin duygusal zetiydi. Melon apka, Sabina'nn yaam olan mzik parasnda bir motifti. Tekrar dnp geliyor, her defasnda deiik bir anlam kazanyor ve btn bu anlamlar yatandan akan bir rmak gibi apkann iinden akp gidiyordu. Heraklitos'un ("ayn suda iki kere ykanlmaz") rmak yata da diyebilirim buna; melon apka, Sabina'nn iinden her defasnda baka bir rman, baka bir anlambilimsel rman akp gittiini grd bir yatakt; her defasnda ayn eya yeni bir anlam douracak, bununla birlikte btn nceki anlamlar da (bir yank, bir yanklar resmi geidi gibi) yeni anlamla birlikte yanklanacakt. Her yeni yaant yanklanacak, her defasnda armoniyi zenginletirecekti. Sabina ile Tomas'n Zrih'teki otelde melon apka karsnda bylesine duygulanmalarnn ve neredeyse gzyalar iinde sevimelerinin nedeni, onun o kara varlyla sadece ak oyunlarnn ans deil, ayn zamanda Sabina'nn uaksz, otomobilsiz bir ada yaam olan babasyla bykbabasndan kalma bir an-eya da olmasyd. Belki imdi Sabina ile Franz' birbirlerinden ayran uurumu daha iyi anlayabilecek durumdayz; erkek kadnn yaamnn hikayesini byk bir merakla dinliyor, ayn derecede istekli grnyordu ama, karlkl sarfettikleri szcklerin anlamn apak anlasalar da, aralarnda akp giden rman anlambilimsel fsltsn duymay baaramyorlard. te bu nedenle, Sabina Franz'n nnde melon apkay bana taktnda Franz, sanki biri ona bilmedii bir dilde seslenmi gibi rahatsz oluyordu. Ne ak sak ne de duygusal bir hareketti bu, sadece anlalmazd. Franz' rahatsz eden de anlamnn olmayyd ite. nsan henz epeyce gense ve yaam denen mzik paras hala al notalarndaysa, yaamn urasn burasn deitirip yeniden yazabilir, karsndakiyle motif deitokuu yapabilir (Tomas'la Sabina'nn melon apka motifiyle yaptklar gibi); ama Franz ile Sabina gibi daha ge yata karlaan iki insann mzik paralar az ok tamamlanmtr ve her motif, her eya, her szck her biri iin farkl anlam tar.

Sabina ile Franz'n btn konumalarn kada geirebilsem, aralarndaki yanl anlalan eylerin uzun bir dizinini ortaya karabilirdim. Bunun yerine gelin ksa bir szlkle yetinelim. Kk 'Yanl Anlalan Szckler' Szl

KADIN

Kadn olmak Sabina'nn semedii bir yazgyd. Semediimiz bir eye kendi erdemimiz ya da baarszlmz gzyle bakamayz. Sabina semedii yazgsna kar en doru tavr almak gerektiine inanrd. Kadn olarak domaya isyan etmek ona gre bundan gurur duymak kadar aptalca bir eydi. lk birlikte olduklar srada bir kere, Franz ona garip biimde stne basarak, "Sabina, sen bir kadnsn," demiti. Sabina onun bu apak gerei neden Amerika'y kefeden Kristof Kolomb ciddiyetiyle vurguladn anlayamad. Franz'n bylesine allmadk biimde vurgulad 'kadn' szcnn onun gznde iki cinsten birini gstermediini ok sonra anlad; bu szck bir deerin ifadesiydi. Her kadn hak etmezdi kadn olarak nitelendirilmeyi. Peki ama Sabina, Franz'n gznde bir kadn idi ise; kars Marie-Claude neydi? Yirmi yl kadar nce, Marie-Claude'la tanmalarndan birka ay sonra, Marie-Claude Franz kendisini terk ederse canna kymakla korkutmutu onun gzn. Franz bu gzdandan bylenmiti sanki. Marie-Claude'dan pek fazla holanmyordu, ama onun kendisine duyduu ak akln bandan almt. Byle byk bir aka layk olmadn, Marie-Claude'a byk bir boynu eiklik borcu olduunu dnyordu. ylesine edi ki boynunu, sonunda onunla evlendi. Marie-Claude intihar tehdidinin yansra gelen duygu younluuna bir daha hi ulaamad, ama Franz yreinde o duygu younluunun ansn, onu hibir zaman incitmemesi ve ondaki 'kadn'a her zaman sayg gstermesi gerektii dncesiyle birlikte canl tuttu. lgin bir klf uydurmayd bu. "Marie-Claude'a sayg duyma" ama "ondaki 'kadn'a sayg duy." Ama Marie-Claude kendisi kadn olduuna gre, onun iinde gizlenen, Franz'n her zaman sayg duymas gereken teki kadn kimdi peki? Platoncu bir kadn ideas m acaba? Hayr, Franz'n annesi. Annesindeki 'kadn'a sayg duyduunu sylemek aklnn ucundan bile gemezdi Franz'n. Annesine tapard; onun iinde gizlenen bir kadna filan deil. Annesi ve Platoncu kadnlk ideas tek ve ayn eydi.

Franz on iki yandayken babas tarafndan terk edilen annesi birden tek bana kald. Olan ciddi bir eylerin olup bittiini seziyordu, ama annesi o bunalma dmesin diye zc olay yumuak, anlamsz szlerle geitirdi. Babasnn evi terk ettii gn, Franz'la annesi birlikte kente indiler ve evden karlarken Franz annesinin bir ayana baka teki ayana baka pabu giymi olduunu fark etti. Ne yapacan armt; yapt yanlla dikkatini ekmek istiyor, ama bir yandan da annesini incitmekten korkuyordu. te bu yzden, kentte birlikte yrdkleri sre boyunca gzlerini annesinin ayaklarndan ayramad: Ac ekmenin ne demek olduunu ucundan kenarndan ilk sezii byle oldu.

BALILIK VE HANET

Ta ocukluundan cenazesine elik ettii gne kadar sevdi annesini; anlarnda da seviyordu onu. Balln erdemlerin en ycesi olduuna karar vermesi de bunun sonucunda oldu; ballk, aksi halde tuzla buz olup saniyenin binde biri uzunluunda izlenimlere blnecek yaamlara bir btnlk veriyordu. Franz, Sabina'ya sk sk annesinden szediyordu, bunu yaparken aa vurulmam, bilinalt bir amala davranyordu belki de: Sabina'y ballk konusundaki yeteneiyle batan karmay, kazanmay umuyordu. Bilmedii ey Sabina'nn ballktan ok ihanetle batan ktyd. 'Ballk' szc Sabina'ya, pazarlarn gnbatmnda orman ve vazolarda gl resimleriyle tuval stne tuval doldurmakla geiren, tara banaz babasn hatrlatyordu. Onun sayesinde daha ocukken resme balad. On drt yandayken yat bir olana ak oldu. Babas yle korktu ki, onu bir yl yalnz bana evden dar brakmad. Bir gn Sabina'ya baz Picasso reprodksiyonlar gsterip bunlarla alay etti. On drt yandaki mekteplisini sevemeyecekse kbizmi severdi Sabina da. Okulu bitirdikten sonra Prag'a gitti. Ban dndren bir duygu artk sonunda babaevine de ihanet edebilecegini sylyordu. hanet. Kk yatan balayarak babamz; retmenimiz bize ihanetin dnlebilecek en alaka su olduunu syleyip dururlar. Peki ama nedir ihanet? hanet setleri ykmak demektir. hanet, setleri ykmak ve bilinmeyene doru ban alp gitmek demektir. Sabina bilinmeyene doru ban alp gitmekten daha harika bir ey dnemiyordu. Gzel Sanatlar Akademisi rencisi olmasna ramen, Picasso gibi resim yapmasna izin verilmiyordu. Dnem sanatta sosyalist gerekilie izin verildii dnemdi ve okul komnist

devlet adamlarnn portrelerini retip duruyordu. Babasna ihanet etmeye duyduu zlemi tmyle doyuramamt; komnizm de babadan baka bir ey deildi nk, babas kadar sk ve kstl bir baba, ona ak da (tutuculuun hkm srd dnemlerdi), Picasso'yu da yasaklayan bir baba. Sabina sonuta ikinci snf bir aktrle evlendiyse, aktrn eksantrik olma konusunda bir n olduu, her iki babaya da yaranamad iin yapt bunu. Derken annesi ld. Cenazeden sonra, Prag'a dndnn ertesi gn, babasnn zntden canna kydn bildiren bir telgraf ald Sabina. Birden vicdan szlad; babasnn gllerle dolu vazo resimleri yapm olmas, Picasso'dan nefret etmesi gerekten o kadar korkun muydu? On drt yandaki kznn karn burnunda eve dnmesinden ekinmesi bu kadar yaknlacak bir ey miydi? Kars olmadan yaamay srdrememesi gerekten o kadar glnesi miydi? O zaman gene ihanet zlemi duydu; kendi ihanetine ihanet etmek. Kocasna (artk ona eksantrik deil, sorunlu bir sarho gzyle bakyordu), onu terk ettiini bildirdi. Ama uruna A.'ya ihanet ettiimiz B.'ye de ihanet etmek ille de A.'y honut etmek anlamna gelmez. Dul bir kadn ressamn yaam bir zamanlar ihanet ettii ana-babasnn yaamyla en ufak bir ortak yn tamyordu. lk ihanet onarlmazdr. Baka ihanetlerden oluan bir zinciri harekete geirir ve bunlardan her biri bizi ilk ihanetimizden uzaklara, daha uzaklara gtrr.

MZK
Franz iin mzik, esrime anlamndaki Dionizyak gzellie en ok yakan sanatt. Kimse bir romanla ya da resimle sarho olmaz, oysa Beethoven'in Dokuzuncu Senfonisi'nden, Bartok'un ki Piyano ve Vurmal Sazlar in Sonat'ndan ya da Beatles'n Beyaz Albm'nden sarho olmamak elde midir? Franz 'klasik' ve 'pop' mzik arasnda fark gzetmezdi. Bu fark modas gemi ve ikiyzl bulurdu. Rock mziini de Mozart kadar severdi. Mzik onun iin zgrletirici bir gt; onu yalnzlktan, iednklkten, ktphanelerin tozundan kurtaryordu; bedeninin kapsn ayor ve ruhunun darya, dnyaya adm atp dost edinmesini salyordu. Dans etmeyi seviyordu ve Sabina'nn bu tutkusunu paylamamasna hayflanyordu. Bir gn birlikte lokantada oturuyorlard. Yemek yerlerken yaknlarndaki hoparlrden sonuna kadar alm gmbr gmbr bir mzik yaylyordu evreye.

"Bir ksr dng," dedi Sabina. "Mzik gitgide daha yksek alnd iin insanlar sar oluyor. Ama insanlar sar olduu iin mziin daha da yksek alnmas gerekiyor." "Mzik sevmez misin?" diye sordu Franz. "Hayr," dedi Sabina, sonra u szleri ekledi; "ama gene de farkl bir zaman diliminde..." Mziin karlarla kapl usuz bucaksz bir sessizlik vadisinde aan bir gl gibi olduu John Sebastian Bach zamann geiriyordu aklndan. ocukluunun ilk yllarndan beri, mzik maskesi altnda gezinen grlt peini brakmamt. Gzel Sanatlar Akademisi'nde okuduu yllarda, rencilerden yaz tatillerinin tmn genlik kamplarnda geirmeleri istenirdi. Ortak mekanlarda yaar ve hep birlikte bir elik fabrikas inaatnda alrlard. naat alanndaki hoparlrden sabahn beinden akamn dokuzuna kadar grl grl bir mzik yaylrd evreye. Alamak gelirdi Sabina'nn iinden, ama mzik neeliydi ve hibir yere, ne tuvaletlere ne de araflarn altna saklanamazd; her ey, her yer hoparlrlerin ses alan iindeydi. Mzik, Sabina'nn zerine salnvermi bir kpek srsyd sanki. O zamanlar, bylesi bir mzik barbarlnn ancak komnist dnyada hkm srebileceini dnmt. lke dna knca, mziin grltye dntrlmesinin gezegenimize zg bir sre olduunu kefetti; insanlk bununla tarihin mutlak irkinlik evresine giriyordu. Gelecekteki mutlak irkinlik, kendisini ilk olarak her yerde birden varolan iitsel bir irkinlik olarak hissettirmiti: Otomobiller, motosikletler, elektronik gitarlar, matkaplar, hoparlrler, canavar ddkleri. Her yerde birden varolan grsel irkinlik de ok gemeden bunu izleyecekti. Yemekten sonra, yukar odalarna ktlar ve sevitiler. Franz uykuya dalarken dnceleri berrakln kaybetmeye, bulanmaya balad. Yemekteki grltl mzii hatrlad ve kendi kendine, "Grltnn iyi bir yan var. Szckleri bouyor," dedi. Ve birdenbire, btn yaam boyunca konumaktan, yazmaktan, konferans vermekten, cmleler kurmaktan, dncelerine biim vermeye alp onlar dzeltmekten baka bir ey yapmadn fark etti; yle ki, sonuta btn szckler kesinliini kaybetmi, anlamlar silinmi, ierikleri yitmi, erpe, samana, toza, kuma dnmlerdi; beyninde drt dnerek, beynini crnaklayarak, uykusuzluu illeti olmulard. te o anda, belli belirsiz ama btn gcyle zledii ey, usuz bucaksz bir mzik, mutlak bir ses, ho, mutlu, her eyi sarp sarmalayan, her eyin stesinden gelen, pencereleri zangrdatan, acy, bounal, szcklerin kendini beenmiliini bir daha geri dnmemecesine silip gtren tekdze bir tekrar oldu. Mzik cmlenin olumsuzlanmasyd, mzik szcn kartyd! Sabina'yla bir kere daha uzun uzun kucaklamay, baka tek bir cmle, tek bir szck bile sylememeyi, orgazmn mziin cokun, cmbl gmbrtsne kattrmay diledi. Ve bu gnendirici, dsel grlt patrt ona bir ninni gibi geldi, uykuya dald.

AYDINLIK VE KARANLIK
Sabina iin yaamak grmek demekti. Grmek ise iki izgiyle snrlanmtr: Gzleri kamatran gl k ve zifiri karanlk. Belki de Sabina'nn her trl arl tatsz bulmasnn altnda yatan neden buydu. Ar ular, ardnda yaamn sona erdii snrlar demektir ve sanatta da politikada da, arla duyulan tutku, lme duyulan rtk bir zlemdir aslnda. Franz iin 'k' szc yumuack gnnda uzanp giden bir doa grnmn getirmiyordu akla; k kaynann kendisini getiriyordu; gnei, bir ampul, bir projektr. Franz'n armlar tandk eretilemelerdi; adaletin gnei, akln drt bir yana yaylan alevi ve benzerleri. Karanlk da k kadar kendine ekiyordu onu. Gnmzde sevimeden nce sndrmenin glnecek bir davran olduunu biliyor ve bu nedenle de yatan baucundaki kk lambay hep yank brakyordu. Oysa Sabina'nn iine girdii an gzlerini kapyordu. Tm bedenini kaplayan zevk, karanl gerektiriyordu, o karanlk an, kusursuz, dncesiz, grntszd; o karanlk sonsuz, snrszd; o karanlk her birimizin iinde tad sonsuzdu. (Evet, istediin sonsuzluksa, kapatver gzlerini!) Ve zevkin bedeninin gzeneklerine kadar szdn hissettii an, Franz zlyor, dalyor, kendi karanlnn sonsuzluuna karyor, kendisi sonsuz oluyordu. Ama insan kendi iindeki karanlkta bydke, d izgileri klr, kaybolur. Gzleri kapal adam, adam enkazdr. Derken Sabina, Franz'n grnn gitgide daha sevimsiz bulmaya balad ve ona bakmaktan kanmak zere o da gzlerini kapad. Ama onun iin, karanlk sonsuzluk demek deildi; onun iin, grd eyle uyumamak, grd eyin olumsuzlanmas, grmeyi reddetmekti. Bir keresinde teki gmenlerin dzenledii bir toplantya gtrdler Sabina'y, o da sesini karmad, gitti. Her zamanki gibi, Ruslara kar silaha sarlp sarlmama konusunda ene yartrp duruyorlard. Gmenliin verdii gvenle, hepsi savama yanls olduklarn bildirdiler doal olarak. Sabina: "Peki o halde neden geri dnp savamyorsunuz?" dedi. Yanl bir ey sylemiti. Krlam salar sonradan dalgalandrlm bir adam uzun iaret parman ona dikti. "Sylenecek laf deil bu. Olanlardan hepiniz sorumlusunuz. Komnist ynetime nasl kar ktnz? Tek yaptnz resim yapmak oldu..." Komnist lkelerde hi sonu gelmeyen, belli bal toplumsal etkinlik, halk deerlendirmeye tabi klmak, hep denetim

altnda tutmakt. Bir ressam sergi mi aacak, sradan bir yurtta denize kys olan bir lkeye vize mi alacak, bir futbolcu milli takma m girecek, bitmek tkenmek bilmeyen tavsiye mektuplar, raporlar (kapcdan, meslektalardan, yrenin parti kuruluundan, gereken sendikadan) toplanr, birbirine eklenir, llr biilir ve zel grevliler tarafndan zeti karlrd. Bu raporlarn sanatlk yeteneiyle, topa iyi vurma becerisiyle ya da deniz havasnn hangi hastalklara iyi geldiiyle en ufak bir ilgisi yoktu; bunlar yalnzca bir tek eyle ilgiliydi; "yurttan politik profili" ile (baka bir deyile, yurtta ne dediiyle, ne dndyle, nasl davrandyla, mitinglerde ya da 1 Mays trenlerindeki davranlaryla). Her ey (gndelik hayat, ite ykselme, tatiller) bu deerlendirme srecinin sonularna bal olduu iin, herkes (ister milli takmda futbol oynamak, ister sergi amak, isterse de tatilini deniz kenarnda geirmek istiyor olsun) olumlu bir deerlendirmeyi hak edecek biimde davranmaldr. Kr sal adamn konumasn dinlerken bunlar geti Sabina'nn aklndan. Hemehrilerinin iyi futbolcu ya da ressam olup olmadklar umurunda bile deildi bu adamn (gmen toplantsndaki eklerden hibiri Sabina'nn yapt resimlerle ilgilenmiyordu), tek nem verdii komnizme etkin mi yoksa sadece edilgin olarak m, gerekten ve yrekten mi yoksa sadece grn kurtarmak iin mi, ta bandan beri mi yoksa ancak lkeyi terk ettikten sonra m kar ktklaryd. Sabina ressam olduu iin ayrntlar bulup karan bir gz vard. Prag'da birbirlerini 'deerlendirmeye' pek baylan kiilerin d grn zelliklerini belleine iyice yerletirmiti. Bunlarn hepsinin iaret parmaklar orta parmaklarndan biraz daha uzun olur ve bu parma kiminle konuuyorlarsa o kiiye dikerlerdi. Hatta 1968 ncesi on drt yl boyunca lkeyi yneten Cumhurbakan Novotny de sanda berber elinden kma ayn krlam dalgalar pek severdi ve Orta Avrupa sakinleri iinde en uzun iaret parma da onunkiydi. Sekin gmen bay, resimlerini bir kere bile grmedii ressamn azndan komnist Cumhurbakan Novotny'ye benzediini duyunca nce kpkrmz, sonra bembeyaz, sonra gene kpkrmz, sonra gene bembeyaz kesildi; bir eyler sylemeye alt, syleyemedi ve sustu. Sabina kalkp gidene kadar hi kimse azn aamad. Olay mutsuz etmiti onu; sokaa knca eklerle ilikiyi koparmamaya almann anlam ne diye sordu kendi kendine. Kendisini onlara balayan neydi? lkesinin grnmleri mi? Her birine ana yurtlarnn ad sylendiinde akllarna ne geldii sorulsa, verecekleri cevaplar o kadar farkl olurdu ki birlik diye bir ey szkonusu bile olamazd. Kltr m yoksa? Peki kltr neydi ki? Mzik mi? Dvorak ve Janacek mi? Evet. Peki ya bir ek mzikten holanmyorsa? O zaman eklik ruhu yokoluveriyordu.

Byk adamlar m yoksa? Jan Hus mu? O odadakilerden teki bile onun yazdklarnn bir satrn okumu deillerdi. Onlarn tek bildii alevlerdi, Jan Hus diree balanm yaklrken ykselen alevlerin, kllerin grkemiydi; demek ki onlar iin ek olmann z bir avu klden baka bir ey deildi. Onlar birbirlerine balayan tek ey yenilgileri ve birbirlerine ynelttikleri sulamalard. Hzl hzl yryordu. Gmenlerle tm balarn koparm olmaktan ok kendi dncelerinden rahatszd. Hakszlk ettiini biliyordu. Baka ekler, iaret parma uzun adamdan olduka farkl insanlar da vard canm. Kk sylevini izleyen skntl sessizlik hepsinin ona kar olduklar anlamna gelmiyordu elbette. Evet, byk olaslkla gmenlikte boyun emek zorunda kaldklar anlayszlk, anszn gelen nefret karsnda akna dnmlerdi. Peki o zaman neden zlmyordu onlar adna? Onlar olduklar gibi, hzn verici, terk edilmi mahluklar olarak grmyordu? Neden olduunu biz biliyoruz. Babasna ihanet ettikten sonra yaam, her biri gnah ve zafer kadar ekici olan baka ihanetlerle dolu upuzun bir yol gibi serilmiti nne. Saf birlii etmeyecekti! Saf birlii etmeyi reddediyordu -hep ayn insanlar, hep ayn sylevler! Kendi adaletsizliinden bu kadar rahatsz olmas da bu yzdendi. Ama kt bir duygu deildi bu; tam tersine. Sabina'ya daha demin bir zafer kazanm da grnmeyen biri onu alklyormu gibi geldi. Sonra birdenbire esrime yerini skntya brakt. Yol bir yerde bitecekti! Er ya da ge ihanetlerine son vermek zorundayd! Er ya da ge kendi kendine engel olmak zorundayd! Akamd, hzl admlarla yryerek gar boylu boyunca geiyordu. Amsterdam treni gardayd. Vagonunu buldu. Yardmsever bir bekinin ardsra giderek kompartmann da buldu, kapy at ve Franz'n kuetlerden birinin zerinde oturduunu grd. Sabina'y selamlamak zere ayaa kalkt Franz; Sabina kollarn erkein boynuna dolad ve onu pcklere bodu. Ona kadnlarn en bayas gibi, 'Beni brakma, bana sk sarl, oyuncan yap beni, klen yap, gl ol!' demek iin kar konulmaz bir arzu duydu. Ama bunlar syleyemeyecei szlerdi. Erkein kollarndan kurtulduunda syleyebildii tek ey, "Seninle birlikte olmaktan ne kadar mutluyum bilemezsin," oldu. Kendini ele vermekten kanan kiilii en ok bu kadarn davurmasna izin veriyordu.

Kk 'Yanl Anlalan Szckler' Szl (devam)

RESM GETLER
talya ya da Fransa'dakilerin ii kolay. Ana-babalar onlar kiliseye gitmeye zorladnda, partiye (komnist, Trokist, Maoist vb.) katlarak karyorlar hnlarn. Oysa Sabina nce babas tarafndan kiliseye gnderilmi, sonra gene onun tarafndan Komnist Genlik Birlii'nin toplantlarna katlmaya zorlanmt. Adam, kz evde oturur da bu toplantlara katlmazsa bana geleceklerden korkuyordu. Sabina zorunlu 1 Mays resmi geitlerinde yrrken hibir zaman tekilere adm uyduramaz, arkasndaki srada yryen kz ona barr, mahsustan ayana basard. Sra ark sylemeye geldiinde, arklarn szlerini hep unutur, sadece azn ap kapard. Oysa teki kzlar bunu grr, ikayet ederlerdi. Genliinden beri resmi geitlerden nefret ederdi Sabina. Franz renimini Paris'te yapmt ve olaanst yetenekli olduu iin akademik kariyeri daha yirmi yandayken salama alnm durumdayd. Daha yirmi yanda, yaamn niversitedeki brosu, bir iki ktphane ve bir iki konferans salonunun snrlar iinde geireceini biliyordu. Byle bir yaam dndke boulur gibi oluyordu. Kiinin kendini evden sokaa atmas gibi o da yaamndan atlayp kmak istiyordu. te bylece Paris'te oturduu srece, her trl gsteriye katld. Bir ey kutlamak, bir ey istemek, bir eye kar kmak ne kadar iyi geliyordu insana; darda, sokaklarda, bakalaryla birlikte olmak! Saint-Germain Bulvar'ndan aa ya da Place de la Republique'den Bastille'e doru sra sra dizilen gstericiler bylerdi onu. Yryen, baran kalabal Avrupa'nn ve onun tarihinin imgesi olarak grrd. Avrupa, Byk Yry't. Devrimden devrime, kavgadan kavgaya yry, hi durmadan ileri. Baka trl syleyeyim: Franz kitapl yaamnn gerek olmad duygusu iindeydi. Gerek yaamn onunla omuz omuza yryenlerin dokunuunu, onlarn haykrlarn zlyordu. Gerek olmadn sand eylerin (brosunun ya da ktphanenin sszlnda yapt almann) aslnda gerek yaam olduunu sand resmi geitlerinse tiyatrodan, danstan, karnavaldan -baka bir deyile, ryadan- baka bir ey olmadklar bir gn bile aklna gelmedi. renimini srdrrken yurtta kalyordu Sabina. 1 Mays sabah btn renciler resmi geite katlmak zere erkenden boygstermek zorundaydlar. renci grevlileri eksik bulunmadndan emin olmak zere tm binay tepeden trnaa ararlard. Sabina helada saklanrd. Bina ancak tmyle boaldnda odasna dnerdi. Grlmemi bir sessizlik sarm olurdu evreyi. Duyulan tek ses dman bir dnyann denizinin grlts imi gibi gelirdi Sabina'ya.

lke dna ktktan bir ya da iki yl sonra, lkesinin Ruslar tarafndan igalinin yldnmnde Paris'te bulunuyordu. Bir protesto yry dzenlenmiti, Sabina da katlmak zorunda hissetti kendini. Havaya kalkm yumruklaryla gen Franszlar Sovyet emperyalizmini lanetleyen sloganlar haykryorlard. Sloganlardan holand, ama aknlkla onlarla birlikte haykramadn grd. Birka dakikadan fazla dayanamad gsteriye. Fransz arkadalarna bundan szettiinde, kulaklarna inanamadlar: "Yani lkendeki igale kar savamak istemediini mi sylyorsun?" Onlara, komnizmin, faizmin, btn igallerin, btn istilalarn ardnda ok daha temel, yaygn bir ktln yattn ve bu ktln havaya kalkm yumruklar ve dillerinde bir azdan haykrlan bir rnek hecelerle uygun adm yryen insanlardan oluan bir resmi geitte en somut grnmne kavutuunu anlatabilmek isterdi. Ama onlara bunu hibir zaman anlatamayacan biliyordu. Kzarp bozararak konuyu deitirdi.

NEW YORK'UN GZELL

Franz ve Sabina, zaman olur New York sokaklarnda saatlerce dolarlard. Soluk kesen grnmlerle evrelenmi, dne dne ykselen bir da yolundan kyorlarm gibi, grnm her admda deiirdi; kaldrmn ortasnda diz km dua eden gen bir adam, bir iki adm tede bir aaca dayanm duran gzel bir zenci kadn; kardan karya geerken grnmez bir orkestray yneten siyah takm elbiseli bir adam; fskiyeli bir eme ve onun kenarna oturmu le yemeklerini yiyen bir grup inaat iisi; irkin -o kadar irkin ki, sonuta gzel- krmz n yzeyli binalar, bunlarn zerinde inen ya da kan demir merdivenler; hemen yannda caml, dev bir gkdelen, onun yannda bir tane daha, bunun da tepesinde ufak kuleleri, galerileri, yaldzl stunlaryla Arap tarznda kk bir elence merkezi. Sabina'ya kendi resimlerini hatrlatrd bunlar. Onlarda da birbirleriyle ilgisiz eyler yanyana gelirdi; gaz lambasnn zerine yanstlm elik fabrikas inaat; boyal camdan fanusu tuzla buz olup, binlerce kk paraya blnm, ssz bir sazlktan ge doru ykselen eski tip bir abajur. Franz dedi ki: "Avrupal anlamyla gzellikte hep nceden dnlp tanlm, tasarlanm bir yan vardr. Her zaman estetik bir hedefimiz ve uzun vadeli bir planmz oldu. Batl bireye yllarca uraarak bir gotik katedral ya da Rnesans dnemi piazza'larn ina etme imkann veren buydu ite. New York'un gzellii tmyle farkl bir temel zerine kurulu. Amal deil. nsan tasarmndan bamsz olarak,

dikitlerle dolu bir maara gibi frlayp kvermi. Kendi balarna irkin biimler rastlant eseri olarak, iin iinde hibir amallk olmakszn, yle inanlmaz ortamlarda kyorlar ki karmza, birden harikulade bir iirle l l parlay veriyorlar." Sabina dedi ki: "Amalanmam gzellik. Evet. Baka bir biimde dile getirmek gerekirse 'yanllk sonucu gzellik' diyebilirdik. Gzellik dnyadan btn btne kaybolmadan nce, yanllk sonucu bir sre daha varolacak. 'Yanllk sonucu gzellik' -gzellik tarihinin son evresi." Bunlar syledikten sonra olgunluk dneminin ilk resmini, zerine yanllkla krmz boya damladnda ortaya kan tabloyu hatrlad Sabina... Evet, resimleri 'yanllk sonucu gzellik' ilkesine dayalyd ve New York da ressamln gizli ama gerek anayurduydu. Franz dedi ki: "Belki de New York'un amalanmam gzelliini insan tasarmnn ar lde disiplinli ve ll biili gzelliinden ok daha zengin ve ok daha eitli. Ama bizim Avrupal gzellii deil bu. Yabanc bir dnya." Sonunda bir konuda olsun anlamamlar myd? Hayr. Arada bir fark var. Sabina New York'un gzelliindeki yabanc geyi ok ekici buluyordu. Franz ayn eyi ekici ama rkn buluyordu; ona Avrupa'y zletiyordu bu gzellik.

SABNA'NIN LKES

Sabina, Franz'n Amerika'dan holanmamasn anlyordu. Avrupa'nn ta kendisiydi o; annesi Viyanal, babas Fransz, kendisi svireli. Franz, Sabina'nn lkesine byk hayranlk duyuyordu. Sabina ne zaman ona kendisi ya da lkesindeki dostlar hakknda bir eyler anlatsa, Franz 'hapishane', 'kovuturma', 'dman tanklar', 'iltica', 'bildiri', 'yasak kitaplar', 'yasak sergiler' gibi szckler duyuyor ve kskanlkla eskiye zlem karm tuhaf bir duyguya kaplyordu. Sabina'ya itirafta bulundu bir gn: "Bir keresinde felsefecinin biri eserimdeki her eyin kantlanmas mmkn olmayan akl yrtmelerden ibaret olduunu sylemi ve bana 'Yalanc Sokrat' diye ad takmt. ok zlm, gocunmu, korkun fkeli bir cevap vermitim. Dn bir kere, yaammdaki en byk atma bu glnesi olay! Yaammn eriip eriebilecei byk gsteri imkan! Sen ve ben ayr boyutlarda yayoruz. Sen benim yaamma Lilliputlarn lkesine ayak basan Gliver gibi girdin!"

Sabina kar kt. 'atma'nn, 'gsteri'in, 'tragedya'nn, bunlarn hibirinin be para etmediini ne srd; bunlarda isel deer tayan, sayg ya da hayranla deecek hibir ey yoktu. Asl gpta edilecek olan Franz'n eseri ve onun kendini eserine adayacak i huzurunu ve dinginlii bulabilmesiydi. Franz hayr anlamnda sallad ban: "Bir toplum zenginse, bireylerin elleriyle almalarna gerek yoktur; kendilerini zihin ve ruh etkinliklerine adayabilirler. Gitgide daha ok niversite, gitgide daha ok renci olacak bizim toplumumuzda. renciler derece almak istiyorlarsa, tez konular bulmalar gerekecek. Dnya yzndeki her ey hakknda tez yazlabildiine gre, tez konular da sonsuz sayda demektir! Szcklerle dolu bir sr sayfa; mezarlklardan daha yasl yerler olan arivlerde stste birikiyor. Yasl, nk oralar kimse ziyarete gitmiyor, hatta Azizler Yortusu'nda bile. Kltr ar retimden, szck ndan, nicelik lgnlndan yokolup gitmekte. Senin eski lkendeki bir tek yasaklanm kitabn bile bizim niversitelerimizde inenen milyarlarca szckten daha deerli olmas da bu yzden ite." Franz'n devrimlere olan dknln bu sylediklerinin nda anlamak mmkn. nce Kba yanls, sonra in yanls oldu, sonra da bu lkelerin ynetimleri acmaszlklaryla onu tiksindirmeye baladnda, derin derin i geirerek her eyden elini eteini ekti, ne arl ne de yaamda karl olan bir laf kalabalna snd. Cenevre'de (orada gsteri falan yoktur) oturan bir profesr oldu ve kendini yadsma krizi iinde (kadnsz, gsterisiz, yrysz bir yalnzlk iinde) her biri byk vg derleyen yedi bilimsel eser yazd. Sonra bir gn Sabina kt karsna. Gkten inmiti adeta. O, devrimci dlerin oktan snp gittii, ama Franz'n devrimde en houna giden eyin hala sregeldii bir lkedendi; her eyin byk byk yaanmas; risk, gzpeklik ve lm tehlikesi dolu bir yaam. Sabina, Franz'n insan abasnn grkemliliine olan inancn yineledi. lkesinin acl dramn onun kiiliine yanstarak onu daha da gzel buldu Franz. Gelin grn ki, Sabina bu drama sevgi duymuyordu. 'Hapishane', 'bask', 'yasak kitaplar', 'igal', 'tank' szckleri en ufak lkselletirmeye yer brakmamacasna irkindiler. Onda lkesine ilikin tatl, zlemli bir an uyandran tek szck 'mezarlk't.

MEZARLIK
Bohemya'da mezarlklar bahe gibidir. Mezarlar imle ve renk renk ieklerle kapldr. Alakgnll mezartalar yeilliin ierisinde kaybolurlar. Gne battnda mezarlk mini mini mumlarla l ldr. ller bir ocuk balosunda dans ediyorlardr sanki. Evet, ocuk balosunda, nk ller ocuklar kadar masumdur. Yaam ne kadar acmasz olursa olsun, mezarlkta hep huzur vardr. Sava srasnda, Hitler'in

zamannda, Stalin'in zamannda, tm igaller srp giderken bile. Sabina iine bir sknt ktn hissettiinde arabaya atlar, Prag' iyice gerilerde brakr, o kadar ok sevdii ky mezarlklarndan birinde gezintiye kard. Mavi tepelerden bir fon nnde, ninni kadar gzeldi mezarlklar. Franz iin mezarlk irkin bir ta ve kemik ynyd. "Hi kimse araba kullandramaz bana. Kazalardan dm patlar! ldrmese bile yaam boyu iz brakr kazalar!" Heykeltra bunlar syledikten sonra tahtadan bir heykel yontarken doramasna ramak kald parman farknda olmadan sk sk tuttu. Parman kurtulmu olmas mucizeydi. "Ne demek istiyorsun?" dedi Marie-Claude buulu bir sesle. Formunun zirvesindeydi. "Bir keresinde ciddi bir kaza geirdim ben; o kazay hibir eye deimem, inann. stelik hastanede yattm gnlerdeki kadar elendiimi de hi hatrlamyorum! Gzm krpamadm, onun iin de sabah akam okudum durdum." Hepsi aknlk iinde ona baktlar. Baylyordu buna Marie-Claude. Franz tiksinti (szkonusu kazadan sonra karsnn ar bir depresyon geirdiini ve hi durmadan yakndn biliyordu) ve hayranlk (bandan geen her eyi dntrmek konusunda becerisi gerek bir dirimin gstergesiydi) karm bir tepki duydu. "Kitaplar gndz kitaplar - gece kitaplar diye ikiye ayrmaya orada baladm," diye szn srdrd kars. "Gerekten de, gndz okunsun diye yazlm kitaplar vardr, bir de sadece geceleri okunabilecek olanlar." imdi herkes aknlk ve hayranlk iinde ona bakyordu; daha dorusu hala parman tutan ve kazay dnerek yzn buruturan heykeltra dnda herkes. Marie-Claude heykeltraa dnd ve sordu: "Stendhal'i hangi kategoriye sokarsn?" Heykeltra soruyu duymamt, skntl skntl omuzlarn silkti. Onun yaknnda duran bir sanat eletirmeni Stendhal'i gndz okumas saydn syledi. Marie-Claude ban sallad, buulu sesiyle, "Hayr, hayr, yanlyorsun! Yanlyorsun! Stendhal gece yazardr," dedi. Franz, kagelmesi an meselesi olan Sabina'y bekledii iin gndz sanat - gece sanat tartmasna pek katlamyordu. Bu kokteyl parti arsn kabul edip etmemesi konusunu gnlerce tartmlard Sabina'yla. Marie-Claude partiyi galerisinde am olan btn ressam ve heykeltralar onuruna dzenlemiti. Sabina, Franz'la tantndan beri onun karsndan uzak duruyordu. Ama ilikilerinin renilmesinden korktuklar iin Sabina'nn partiye gelmesinin daha doal olaca, dolaysyla daha az kuku uyandraca sonucuna varmlard.

Giri salonuna doru belli etmemeye alarak baklar frlatrken, on sekiz yandaki kz Marie-Anne'in odann teki ucunda sylev ektiini duydu Franz. Karsnn evresini saranlarn grubundan izin isteyerek kznn evresini saran gruba doru yneldi. Kimileri iskemlelere oturmular, kimileri ayakta duruyorlard, ama Marie-Anne yere bada kurmutu. Franz, ok gemeden Marie-Claude'un da odann kendi yanndaki halnn zerine oturacana yemin edebilirdi. Konuklarnz varken yerde oturmak o zamanlar sadelik, kuraltanmazlk, liberallik, konukseverlik gstergesi, ok Parisli bir davrant. Marie-Claude'un nerde olursa olsun yere oturma tutkusu o dereceydi ki, Franz onun sigaralarn satn ald dkkanda da yere kp oturmasndan korkar olmutu. "u anda ne zerinde alyorsun, Alain?" diye sordu Marie-Anne ayaklarnn dibinde oturduu adama. Alain, galerinin sahibesinin kzna drst bir cevap verecek kadar saf ve itendi. Ona, fotorafla yalboya karm olan yeni yaklamn aklamaya giritiyse de daha cmle sylememiti ki, Marie-Anne slkla bir para almaya balad. Ressam ar ar, btn dikkatini anlatt konuya vererek konuuyordu, onun iin sl duymad. "Neden slk aldn syler misin bana?" diye fsldad Franz. "nsanlarn politikadan szetmelerini sevmiyorum da ondan," diye cevap verdi kz yksek sesle. Gerekten de, ayn emberi oluturan erkeklerden ikisi yaknda Fransa'da yaplacak olan seimleri tartyorlard. Konumalar ynetmeyi kendi grevi sayan Marie-Anne, adamlara bir talyan topluluunun gelecek hafta Cenevre'de sahneleyecekleri Rossini operasna gidip gitmeyeceklerini sordu. Btn bunlar olup biterken ressam Alain, yeni resim yaklamnn ayrntlarna inmeye balamt. Franz kz adna utanyordu. Onu bozmak iin ne zaman operaya gitse kznn canskntsndan yanp yakldn bildirdi evredekilere. "ok ktsn," dedi Marie-Anne oturduu yerden babasnn karnna yumruk atmaya alarak. "Baroldeki tenor o kadar yakkl ki. O kadar yakkl ki, onu iki kere grdm, ak oldum." Franz kznn annesine ne kadar benzediini dnmekten kendini alamyordu bir trl. Neden kendisine benzemiyordu? Ama yapabilecei bir ey yoktu. Benzemiyordu ite. Marie-Claude'un u ya da bu ressama, arkcya, yazara, politikacya hatta bir keresinde bir bisiklet yarsna ak olduunu uluorta sylediini ka kere duymutu acaba? Tabii, kokteyl parti konumasyd btn bunlar ama, arasra karsnn ayn eyi yirmi yl nce kendisi iin de urada burada sylediini, stelik buna bir de intihar tehdidini eklediini de hatrlamadan edemiyordu.

Tam o anda Sabina girdi odaya. Marie-Claude onu karlamak zere kapya yneldi. Marie-Anne, Rossini konusunu tutturmu giderken, Franz dikkatini iki kadnn konumalar zerinde younlatrd. Bir iki merhabalamadan sonra Marie-Claude, Sabina'nn boynundaki seramik kolyeyi tutup kaldrarak son derece yksek bir sesle, "Nedir bu? Ne irkin!" dedi. Bu szckler Franz' derinden etkiledi. Kavga karmak amacyla sylenmemilerdi; hemen arkadan gelen buulu kahkaha, Marie-Claude'un kolyeyi beenmemekle birlikte Sabina'nn dostluunu kaybetmek niyetinde olmadn aka ortaya koyuyordu. Gene de, ok sk sylemedii szlerdi bunlar. "Kendim yaptm," dedi Sabina. "Gerekten ok irkin bir kolye ama!" diye tekrarlad Marie-Claude bara bara. "Takmamalsn!" Franz karsnn kolyenin irkin olup olmamasyla ilgilenmediini biliyordu. Bir nesne o irkin diyorsa irkin, gzel diyorsa gzel olurdu. Dostlarnn taktklar kolyeler a priori gzel olurdu. Onlar irkin bile bulsa, bunu hibir zaman sylemezdi, nk iltifat nicedir ikinci benlii olup kmt. yleyse neden Sabina'nn kendi yapt kolyenin irkin olduuna karar vermiti? Franz anszn apak grd bunun cevabn: Marie-Claude, Sabina'nn kolyesinin irkin olduunu uluorta syleyebiliyordu, nk bunu syleme hakkn buluyordu kendinde. Ya da daha ak sylemek gerekirse: Marie-Claude, Sabina'nn kolyesinin irkin olduunu, ona kolyesinin irkin olduunu syleme hakkn kendinde bulduunu aka belirtmek iin sylyordu. Sabina'nn bir yl nceki sergisi pek baar kazanmamt, bu yzden Marie-Claude, Sabina'nn dostluuna yle ok nem vermiyordu. Sabina'nn ise Marie-Claude'un dostluuna nem vermek iin her trl nedeni vard. Gene de davranlaryla hi belli etmiyordu bunu. Evet, aka gryordu Franz: Marie-Claude gerek g dengesinin ikisi arasnda olduunu Sabina'ya (ve tekilere) aka gstermek iin eline geen bu frsat deerlendirmiti.

Kk 'Yanl Anlalan Szckler' Szl (son)

AMSTERDAM'DAK ESK KLSE


Sokan bir yannda sra sra evler dizilidir ve zemin katlarn geni vitrinlerinin ardnda btn orospularn kk odalar vardr; zerlerinde sutyenleri ve klotlaryla kadifemsi yastklarla doldurulmu koltuklarna oturur, cama iyice yaklarlar. Kocaman, can sklan kediler gibidirler. Sokan teki yannda on drdnc yzyldan kalma dev bir gotik katedral vardr. Orospularn dnyasyla Tanr'nn dnyas arasnda iki krall birbirinden ayran bir rmak gibi, keskin bir sidik kokusu yaylr gider. Eski kilisenin iinde gotik sluptan gnmze kalanlar yalnzca yksek, plak, beyaz duvarlar, stunlar, kemerli mimari ve pencerelerdir. Ne duvarlarda bir tek resim ne de urda burda bir heykel vardr. Kilise bir jimnastik salonu gibi bombotur. Yalnzca tam ortasnda, ufak bir rahip krssnn evresinde geni bir ember oluturacak biimde sra sra iskemleler dizilmitir. skemlelerin arkasnda tahta localar, kentin zenginleri iin bitiik dzen sralar vardr. skemlelerle sralar, duvarlarn biimi ya da stunlarn konumu hi mi hi gznne alnmadan yerletirilmi gibidir; sanki gotik mimariye ynelik bir kaytszlk ya da horlama dile getirilmek istenmitir bylece. Yzyllar nce Kalvinizme inananlar, katedrali, tek ilevi iman edenlerin dualarn yamurdan ve kardan korumak olan bir hangara evirmilerdir. Franz bylenirdi bu hangar karsnda: Tarihin Byk Yry bu dev alandan geip gitmiti! Sabina, komnist darbenin hemen ardndan Bohemya'daki btn atolarn nasl milliletirilip el sanat okullar, huzurevleri ve hatta inek ahrlar haline sokulduunu hatrlad. nek ahrlarndan birini gezip grmt: Demir halkalar tutturmak iin svayla kapl duvarlara kancalar gmlmt, bu kancalara bal inekler hlyal baklarla pencerelerden darya, artk tavuklarla dolup taan ato bahesine bakyorlard. "Beni byleyen burann boluu," dedi Franz. "nsanlar mihraplar, heykeller, resimler, iskemleler, hallar, kitaplar biriktiriyorlar, derken sevin dolu bir ferahlama an geliyor, biriktirdiklerinin hepsini dnk yemein artklar gibi atveriyorlar. Bu katedrali sprp tertemiz eden Herkl sprgesini getirebiliyor musun gznn nne?" "Yoksullar ayakta duruyormu, ama zenginler sralarda oturuyorlarm," dedi Sabina sralar gstererek. "Ama bankerleri dilencilere balayan bir ey varm; gzellie duyulan nefret!"

"Gzellik nedir ki?" dedi Franz ve ksa sre nce karsnn stelemesi sonucu onunla birlikte bir sergi alna katl geldi gznn nne. Sylevlerle szcklerin o sonsuz kendini beenmilii, sanatn, kltrn kendini beenmilikleri! Sabina, hoparlrlerden dur durak bilmeksizin yaylan neeli marlarla ruhu zenginlenerek genlik kampnda alt srada, bir pazar gn dn bir motosiklet bulmu, soluu dalarda almt. Hi tanmad kk, rak bir kyde durdu, motosikleti kilise binasna dayad, ieri girdi. Ayin yaplmaktayd kilisede o srada. Devlet dine bask uyguluyordu, onun iin biroklar kilisenin kapsnn nnden bile gemeye korkuyorlard. Sralarda oturanlar sadece yal erkeklerle kadnlard, nk onlar ynetimden korkmuyorlard. Onlarn tek korktuklar lmd. Rahip szckleri ahenkli bir sesle sylyor, cemaat de hep bir azdan tekrarlyordu. Bir duann cemaatle birlikte sylenen nakarat blmleriydi bunlar. Gzlerini manzaradan ayramayan bir gezgin ya da yaama bir trl veda edemeyen bir adam gibi, ayn szckler dnp dnp geliyorlard. Sabina en arka sralardan birine oturmu, gzlerini szcklerin mziini duymak iin kapyor, sonra altn rengi iri yldzlarla sslenmi masmavi kemerli tavana bakmak iin ayordu. Kendinden gemiti. Kyn kilisesinde hi beklemedii anda karsnda bulduu ey Tanr deildi; gzellikti. ok iyi biliyordu ki ne kilise ne de duann szckleri kendi balarna, kendiliklerinden gzeldiler; gnlerini ark ad verilen grlt patrt arasnda geirdii inaat alanna oranla gzeldiler. Ayin, ona ihanete uram bir dnyann beklenmedik, gizemli alm gibi geldii iin gzeldi. O gnden beri gzelliin ihanete uram bir dnya olduunu biliyordu. Onunla karlamann tek yolu, gzellii kovuturanlarn gznden kam ke bucaklara bakmakt. Gzellik, 1 Mays yrylerinin sahne gerisinde gizlenirdi. Onu bulmak istiyorsak, dekorlar ykmak gerekirdi. "lk defa bir kilise karsnda bylenmi gibi oldum," dedi Franz. Onu bylesine coturan ne Protestanlkt ne de koyu ilecilik; baka bir eydi, son derece kiisel bir ey, Sabina'yla tartmaya cesaret edemedii bir ey. Bir Herkl sprgesi alp Marie-Claude'un btn sergi allarn, Marie-Anne'in btn arkclarn, btn konferanslar ve sempozyumlar, btn yararsz konumalar ve bouna szckleri sprp atmasn, yaamndan sprp karmasn syleyen bir ses duyduunu sanmt. Amsterdam'daki eski kilisenin bo; byk mekan beklenmedik ve gizemli bir alm sonucu kendi zgrlnn imgesi gibi grnmt gzne.

G
Sevitikleri saysz otellerden birinin yatanda Franz'n kollarn okarken, Sabina: "u kaslarn yok mu! Akl almaz eyler!" dedi. Franz onun vgsnden haz duydu. Yataktan kt, kalalarnn zerine kt ve mee aacndan ar bir sandalyeyi ayandan kavrayarak yavaa havaya kaldrd. "Hi korkma," dedi. "Seni her eyden korurum. Eskiden judo ampiyonuydum." Elinde tuttuu ar sandalyeyi ta bann zerine kadar kaldrdnda, "Bu kadar gl olduunu bilmek ne iyi," dedi Sabina. Ama iinden, Franz gl olabilir oysa onun gc darya ynelik dedi; i birlikte yaad insanlara, sevdiklerine geldi mi Franz zayf. Franz'n zayflna iyi yreklilik deniliyor. Franz, Sabina'ya hibir zaman buyurmazd. Tomas'n yapt gibi aynay yere yatrp zerinde rlplak bir aa bir yukar yrme komutu vermezdi. Duyusal yan eksik olduundan deil; yalnzca buyuracak gc yok. Ancak iddetle tamamlanan kimi eyler vardr yaamda. Bedensel sevgi iddetsiz dnlemez. Sabina; Franz'n bann zerinde tuttuu sandalyeyle odada boydan boya gezinip durmasn seyretti; sahne ona abartl ve gln grnd, iini garip bir hznle doldurdu. Franz sandalyeyi yere, Sabina'nn tam karsna koydu ve stne oturdu. "Gl olmak houma gidiyor elbette," dedi. "Ama bu kaslarn Cenevre'de ne yarar var bana? Ss gibi bunlar, tavus ty gibi. Yaamm boyunca hi kimseyle dvmedim." Sabina kendi melankolik hayallerine dalm gitmiti; kendisine buyruklar yadran bir erkek olsayd yaamnda, ne olurdu acaba? Efendisi olmak isteyen bir erkek? Ona ne kadar katlanabilirdi Sabina? Be dakika bile katlanamazd! Bundan da u kyordu ki hibir erkek onun arad erkek deildi. ster gl olsun ister zayf. "Gcn neden hi benim zerimde kullanmyorsun?" dedi. "Sevgi insann gcnden vazgemesi demektir de ondan," dedi Franz yumuak bir sesle. Sabina iki eyin farkna vard: Bir, Franz'n szleri soylu ve doruydu; iki, bu szler onu Sabina'nn ak yaamndan kap dar ediyordu.

GEREK YAAMAK
Kafka'nn gncelerinin ya da mektuplarnn bir yerinde saptad bir forml bu. Franz nerede olduunu tam hatrlamyordu. Ama bir trl aklndan kmyordu bu iki szck. 'Gerek yaamak' ne demekti? i olumsuz yanndan alrsak kolay; yalan sylememek, gizlememek ve olduundan baka trl grnmemek demekti. Oysa Sabina'ya rastlad gnden beri yalanlar iinde yayordu Franz. Karsna Amsterdam'la Madrid'deki varolmayan kongrelerden, konferanslardan szediyordu; Sabina'yla Cenevre sokaklarnda yrmeye korkuyordu. stelik yalan sylemekten, gizlenmekten de holanyordu; onun iin o kadar yeni eylerdi ki bunlar. Btn cesaretini toplayp okulu kran, retmenin gzdesi renci kadar heyecanlyd. Sabina iin gerek yaamak, ne kendi kendimize ne de bakalarna yalan sylememek, ancak insanlardan uzak olunduunda mmknd; yaptmz ilere bakasnn gz dedii an, ister istemez o gze ho grnmeye alrz ve yaptmz hibir ey drste olmaz. Bizi seyreden birilerinin olmas, bizi seyredenleri bir trl aklmzdan karamamak, yalanlar iinde yaamak demektir. Sabina, kiilerin kendilerine ve dostlarna ilikin btn srlar eleverdikleri edebiyat trn aalk bulurdu. Gizliliini kaybeden hereyini kaybetmi demektir, diye dnrd Sabina. Hele bundan kendi iradesiyle vazgeen kii canavard. Sabina'nn yaad ak gizli tutmaktan en ufak bir ac duymamas da bundand ite. Tam tersine, ancak byle davranarak gerek yaayabilirdi o. te yandan Franz, yaamnn zel ve kamusal olarak ikiye blnmesinin btn yalanlarn kayna olduuna emindi; kii zel yaamnda baka bir eydi, bakalaryla birlikteyken bambaka bir ey. Franz iin, gerek yaamak, zel ile kamusal arasndaki engelleri ykmak demekti. Andre Breton'un, iini herkesin grebilecei ve sr namna bir ey barndrmayan camdan bir evde yaamann arzulanrl zerine sylediklerini dilinden drmezdi Franz. Karsnn Sabina'ya, "Bu kolye irkin!" dediini duyduunda, bir dakika daha yalan srdremeyeceini, Sabina'y savunmaya koacan biliyordu. Bunu yapmadysa aralarndaki gizli aka ihanet etmemek iindi. Kokteyl partinin ertesi gn, hafta sonunu geirmek zere Sabina ile birlikte Roma'ya gitmeleri szkonusuydu. Franz, "Bu kolye ok irkin!" cmlesini bir trl unutamyordu; bu cmle Marie-Claude'u bambaka bir gzle grmesine yolat. Karsnn saldrganl -incinmek bilmez, grltc ve dirim gcyle dopdoluydu- yirmi yllk evlilikleri sresince sabrla tad iyilik yknden kurtarmt onu. Amsterdam'daki eski kilisenin o son derece geni i mekann getirdi aklna ve o boluun esinlendirdii garip, anlalmaz rpertiyi bir kere daha iinde duydu.

Ksa yolculuklarda yanna ald bavulunu hazrlarken Marie-Claude odaya dald, partideki konuklar hakknda gevezelik etmeye koyuldu; kimilerinin grlerini iddetle benimsiyor, kimilerininkiyle de alay ediyordu. Franz ona uzun uzun bakt, sonra "Roma'da konferans falan yok," dedi. Marie-Claude anlamad. "Peki neden gidiyorsun o zaman?" "Dokuz aydr bir sevgilim var," dedi Franz. "Onunla Cenevre'de bulumak istemiyorum. Bu kadar ok yolculuk etmemin nedeni bu. Senin de bilmenin zaman geldi diye dndm." lk bir iki szckten sonra cesaretini kaybetti. Marie-Claude'un yzndeki umarszl, szlerinin uyandrmasn bekledii umarszl grmemek iin ban te yana evirdi. Ksa bir sessizlikten sonra, Marie-Claude'un "Evet, bilmemin zaman gelmiti," dediini duydu. Marie-Claude'un sesi o kadar sakindi ki Franz ban evirip ona bakt. Hi de allak bullak olmua benzemiyordu Marie-Claude; hatta bir gn nce partide o en buulu sesiyle "Bu kolye ok irkin!" diyen kadnn ta kendisiydi. Szlerini srdrd kars: "Beni dokuz aydr aldattn syleyecek cesareti bulduuna gre, onun kim olduunu da syleyebilecek misin bakalm?" Franz kendi kendine Marie-Claude'u incitmeye hakk olmadn, ondaki 'kadn'a sayg duymas gerektiini syleyip durmutu. Ama nereye gitmiti ondaki 'kadn'? Baka bir deyile, zihninde karsyla badatrd anne imgesine ne olmutu? Yasl ve yaral anac, bir ayana baka teki ayana baka pabu giymi anac Marie-Claude'dan km gitmiti -ya da belki hayr, zaten hi Marie-Claude'un iinde olmamt ki. Bir nefret aknts iinde dank etti bu Franz'n kafasna. "Senden saklamam iin bir neden yok," dedi. Karsn sadakatsizliiyle yaralamay baaramadysa, onu kimle aldattn syleyerek yaralamay baaracandan emindi. Gznn iine bakarak, Sabina'nn adn syledi. Bundan ksa bir sre sonra havaalannda Sabina'yla bulutu. Uak ykselirken, gitgide daha hafiflediini hissediyordu. 'Sonunda' dedi kendi kendine; dokuz aydan sonra ilk olarak 'gerek' yayordu. Franz birlikte paylatklar gizliliin kapsn zorla aralam gibi geliyordu Sabina'ya. Sanki Marie-Claude'un, Marie-Anne'in, ressam Alain'in, parman sk sk tutan heykeltran -Cenevre'de tand herkesin- kafasnn iindekileri grebiliyordu. imdi artk ister istemez kendisini u kadarck ilgilendirmeyen bir kadna rakip olacakt. Franz, Marie-Claude'dan

boanmak isteyecek, Franz'n geni evlilik yatandaki Marie-Claude'un yerini kendisi alacakt. Herkes olup bitenleri az ya da ok bir uzaklktan seyredecek ve Sabina herkesin nnde rol yapmak zorunda kalacakt; Sabina olmak yerine, Sabina rol oynamak, bu rol en iyi nasl oynayabileceine karar vermek zorunda kalacakt. Ak azdan aza dolamaya balad an, arlk kazanacak, bir yk olacakt. Sabina bunun dncesinden bile irkiliyordu. Yemei Roma'da bir lokantada yediler. Sabina arabn ierken hi konumad. "Kzmadn deil mi?" diye sordu Franz. Kzmadn syleyerek gvence verdi ona Sabina. Akl hala karmakarkt, mutlu mu mutsuz mu olsun henz bir karar verememiti. Amsterdam ekspresinin yatakl vagonunda karlatklar gn, Franz'n nnde diz kp beni tut, beni sk sk tut, hi brakma demek istedii gn hatrlad. hanetlerden kurulu o tehlikeli yolun sonuna gelmeyi ne kadar ok istemiti. Her eye bir son vermek, dur demek istemiti. Bu zlemi younlatrmaya, yardmna armaya, ona yaslanmaya ne kadar alrsa alsn, honutsuzluk duygusu giderek artyordu sadece. Roma sokaklarnda yryerek otellerine geri dndler. evrelerini saran talyanlar bar arlarla, el kol hareketleriyle mthi bir amata yaptklarndan, Franz'la Sabina kendi sessizliklerini duymadan sessizce yryebiliyorlard. Sabina uzun uzun ykand banyoda; Franz battaniyenin altnda onu bekledi. Her zaman olduu gibi kk lamba yanyordu. Sabina banyodan ktnda lambay sndrd. lk defa yapyordu bunu. Franz yeterince dikkatli deilmi demek ki. Farkna varmad, nk k onun iin bir anlam tamyordu. Bildiimiz gibi, seviirken gzlerini kapyordu. Asln isterseniz, Sabina'y lambay sndrmeye iten ey onun kapal gzleriydi. O inik gzkapaklarna bir an bile dayanamayacakt artk. Gzler ruhun penceresidir, derler ya. O zaman, kapal gzleriyle zerinde gidip gelen Franz'n bedeni, ruhsuz bir bedendi demek ki. Henz gzleri almam, meme aranan yeni domu bir hayvan gibi. Kaslar gelimi Franz, cinsel birleme annda memelerine yapm dev bir hayvan yavrusuna benziyordu. Gerekten de, sanki meme emiyormu gibi Sabina'nn meme ucunu azna almt! Belden aasnn yetikin bir erkek, belden yukarsnn ise meme emen bir bebek olmas, bylece Sabina'nn bir bebekle seviiyormu gibi olmas, irenlie varan bir eydi. Hayr, Franz'n bedeninin kendi bedeni zerinde umarszca gidip gelmesini bir daha hi grmeyecekti, ona bir daha hi meme vermeyecekti eniine meme veren bir dii kpek gibi, bugn sondu, son, geri dn yoktu artk bu iin!

Elbette, byk hakszlk ettiini biliyordu, Franz yaamna giren en kusursuz erkekti -akllyd, resimlerini anlyordu, yakkl ve iyi yrekliydi- ama zerinde dndke bu akl yerle bir etmek, yufka yrekliliini kirletmek, onun o gsz gcnn rzna gemek istiyordu. O gece, bunun son sevimeleri olduunun bilinciyle daha da kendinden geerek, her zamankinden daha akl bandan gitmi bir biimde seviti Sabina. Seviirken uzaklarda, ok ok uzaklardayd. Kendisini uzaklarda aran ihanetin altn borusunu bir kere daha duydu ve direnmeyeceini anlad. nnde geni bir zgrlk yolunun aldn sezdi ve bu yolun usuz bucakszl ban dndrd. Franz'la hi sevimedii biimde, lgn, snr tanmaz bir sevimeyle seviti. Onun zerinde hareketsiz yatarken hkryordu Franz; anladndan emindi; Sabina yemek boyunca hi konumam, karar hakknda tek bir laf etmemiti, ama ite cevab buydu. Sevincini, tutkusunu, onayn, onunla sonsuza kadar yaama arzusunu aka gstermiti. Franz kendini grkemli bir bolua doru doludizgin at koturan bir binici gibi hissediyordu, karsndan, kzndan, her trl aile dzeninden arnm bir boluk, Herkl sprgesiyle sprlp tertemiz edilmi bir boluk, akyla dolduraca grkemli bir boluk. Her biri tekinin zerine binmi, altndakini bir at gibi koturuyordu; ikisi de kendi arzularnn derinliklerine doru, kendilerini zgrletiren ihanetlerle esrimi bir halde, doludizgin koturuyorlard. Franz, Sabina'nn zerine binmi gidiyordu, karsna ihanet etmiti. Sabina, Franz'n zerine binmi gidiyordu, Franz'a ihanet etmiti. Yirmi yl sreyle annesini -zavall, korumasna muhta zayf bir yaratk- grmt karsnda. Bu imge iinde ok derine kk salmt, gnde skp atamyordu. Eve dnerken, vicdan Franz' rahatsz etmeye balad; kendisi ekip gittikten sonra Marie-Claude'un yklm olmasndan, onu byk bir gnl yaras alm bulacandan korkuyordu. Bir hrsz gibi sessizce kapy at ve kendi odasna gitti. Bir an durdu, dinledi: Evet, evdeydi Marie-Claude. Bir an duraksadktan sonra onunla her zamanki gibi merhabalamak zere karsnn odasna gitti. "Ne!" diye bard kadn, yalancktan arm gibi yaparak kalarn havaya kaldrd. "Sen? Burada, ha?" "Baka nereye gidebilirim ki?" demek istedi Franz (gerek bir aknlkla), ama bir ey demedi. "u ii aka konualm m, ne dersin? Hi zaman geirmeden onun evine tanmanda hibir saknca yok bence." Roma'ya gitmek zere evden ayrld gn, Franz ne yapacana kesin olarak karar vermemiti. Eve dneceini, Marie-Claude'u gereinden fazla incitmemek iin her eyi

dosta bir hava iinde konuacaklarn dnmt. Onun kendisini kln bile kprdatmadan, souk bir sesle kap dar edebilecei aklna bile gelmemiti. Bu, ileri kolaylatryordu geri ama gene de bozum olmutu. Btn yaam boyunca onu incitmekten korkmu, kendi isteiyle insan sersem eden tek elilik skdzenine uymutu, imdiyse aradan yirmi yl getikten sonra, her eyin bouna olduunu, bir yanl anlama yznden dzinelerle kadndan vazgetiini reniyordu anszn! O gn leden sonra dersini verdi ve oradan dosdoru Sabina'ya gitti. Geceyi onda geirip geiremeyeceini sormay dnyordu. Zili ald ama kimse cevap vermedi. Gidip sokan karsndaki kafe'ye oturdu, gzlerini inatla Sabina'nn oturduu eve dikti. Akam oldu, ne yapacan bilmiyordu. Tm yaam boyunca yatan tek Sabina'yla paylamt. Eve, Marie-Claude'un yanna gitse nerede yatacakt acaba? Yan odadaki divann zerine bir yatak yapabilirdi elbette. Ama bu eksantrik davran olmaktan teye gider miydi? Kt niyet iareti gibi grnmez miydi? Ne olursa olsun, onunla dost kalmak istiyordu canm! Gene de, karsyla ayn yataa girmek szkonusu olamazd. Onun kendisine alayc bir sesle neden Sabina'nn yatan yelemediini soruunu duyabiliyordu. Bir otelde oda tuttu. Ertesi gn, sabah, le ve akam Sabina'nn zilini ald durdu. Daha ertesi gn kapcya bavurdu. Kapcnn bu konuda bilgisi yoktu, ev sahibiyle grmesini syledi. Franz ev sahibine telefon etti ve iki gn nce Sabina'nn kacan haber verdiini rendi. Bunu izleyen birka gn boyunca, onu hala yerinde bulmay umut ederek dzenli aralarla eve urad. Sonunda kapy ak bulduu bir gn, tulumlar giymi adamn mobilyalar ve tablolar darya park edilmi bir kamyona yklemekte olduklarn grd. Mobilyalar nereye gtrdklerini sordu onlara. Adamlar adresi aklamamak iin kesin emir aldklarn sylediler. Bu gizli adresi renmek zere karp birka frank vermek zereydi ki, birden bunu yapacak gc kalmadn hissetti. Acs iyice krmt belini. Hibir ey anlamyordu, ne olup bittii konusunda en ufak bir fikri yoktu; tek bildii Sabina'yla tantndan beri byle bir eyler olmasn beklediiydi. Olacak olmalyd. Franz direnmeye almad. Kentin eski mahallelerinden birinde kk bir apartman kat buldu kendine. Karsyla kznn evde olmayacaklarn bildii bir sra, elbiselerini ve kitaplarnn en nemlilerini almak zere eski evine gitti. Marie-Claude'un yokluunu hissedecei hibir eyi almamaya dikkat etti.

Bir gn, bir kafe'nin camnn gerisinde grd onu. ki kadn arkadayla birlikte oturuyordu. Durmadan az burun oynatmaya olan ar dknlnden dolay zaten krklklarla izgi izgi olmu yz gene kpr kprd. Kadnlar yaklam onun sylediklerini dinliyor, durmadan kahkahalar atyorlard. Franz onlara kendisinden szettii duygusunu bir trl stnden atamad. Franz'n onunla yaamaya karar verdii gn Sabina'nn Cenevre'den ekip gittiini biliyordu kukusuz. Ne komik bir hikaye, deil mi! Karsnn arkadalarnn alay konusu olmasna uncack amad Franz. Gnn her saatinde Saint-Pierre Kilisesi'nin anlar duyulan yeni dairesine dndnde, maazadan yeni yaz masasnn gelmi olduunu grd. Marie-Claude'la arkadalarn o an unuttu. Hatta bir an Sabina'y bile unuttu. Yaz masasnn bana oturdu. Bu masay kendi eliyle setiine memnundu. Yirmi yl boyunca kendi semedii eyalar arasnda yaamt. Her eyi Marie-Claude semiti. te imdi kk bir ocuk olmaktan kmt; yaamnda ilk olarak kendi banayd. Ertesi gn bir ktphane yaptrmak zere marangozla grt. Ktphanesinin planlarn izip evinin neresine yerletireceini dnerek gnler geirdi. Sonra yle bir an geldi ki, byk bir aknlkla ok da mutsuz olmadn fark etti. Sabina'nn varl sandndan ok daha az nemliydi. nemli olan, onun kendi yaamnda brakt altn ayak iziydi, hi kimsenin silemeyecei sihirli ayak izi. Yaamnn ufkundan kaybolup gitmeden nce Franz'n eline o Herkl sprgesini tututuruvermiti Sabina; Franz da bunu eline alp yaamnda horgrd her ne varsa sprp atmt. Anszn gelen bir mutluluk, bir tamamlanmlk duygusu, zgrlkten ve yeni bir yaamdan kaynaklanan bir sevin -Sabina'nn ona brakt armaan-lar bunlard ite. Aslnda her zaman gerek olmayan gerek olana yelemiti. Nasl kendini rencilerle dolu bir anfide deil de gsteri yrylerinde iyi hissediyorsa (ki demin de sylediim gibi bunlar tmyle oyundu, ryayd), 'grnmez tanra' Sabina ile de, birlikte btn dnyay gezdii ve hep kaybetmekten korktuu Sabina ile olduundan ok daha mutluydu. Sabina ona kendi bana yaayan bir adamn beklenmedik zgrln sunmakla tepesine bir ekicilik halesi kondurmutu. Kadnlara mthi ekici gelmeye balad ve rencilerden biri ona ak oldu. te bylece inanlmayacak kadar ksa bir sre iinde yaamnn arka plan tmyle deiti. Ksa bir sre ncesine kadar orta snfn yksek gelir grubundan birinin oturabilecei bir apartman katnda ua, kars ve kzyla birlikte oturuyordu; imdiyse kentin eski mahallelerinden birinde, her gece renci sevgilisi ile birlikte olduu kck bir dairede. Sevgilisine, onu o otelden bu otele gezdirerek elik etmek zorunda deildi artk; onunla kendi dairesinde, baucu masasnda kendi kitaplar ve kl tablas duran kendi yatanda seviebilirdi.

ddiasz bir kzd, fazla gsterili de deildi ama Franz'a, Franz'n ok yakn bir gemite Sabina'ya duyduu hayranlk gibi bir hayranlk duyuyordu. Franz bundan holanmamazlk etmedi. Sabina'y gzlkl bir renciye deimeyi iin iin bir aptan dme saydysa bile, doutan iyi bir insan olduundan kz sevmeyi, ona yaknlk duymay becerdi ve ona hibir yere aktarmak frsatn bulamad bir baba sevgisi sundu. (yle ya, Marie-Anne her zaman iin kzndan ok Marie-Claude'un bir kopyas gibi davranmt.) Gnn birinde karsn grmeye gitti. Ona yeniden evlenmek istediini syledi. Marie-Claude ban sallad. "Ama boanmamz senin iin ne fark eder ki! Btn mal mlk sende kalsn." "Mal mlk nemli deil benim iin," dedi kadn. "Peki, nedir nemli olan?" "Ak," dedi kars glmseyerek. "Ak m?" dedi Franz aknlkla. "Ak bir meydan savadr," dedi Marie-Claude, glmsemeyi srdrerek. "Ve ben sava srdrmek niyetindeyim. Sonuna kadar." "Ak bir meydan sava ha?" dedi Franz. "Eh, yleyse benim savamaya niyetim yok," dedi ve kp gitti. Cenevre'de drt yl oturduktan sonra Sabina, Paris'e yerleti, ama orada da melankoliden kurtulamad. Ona ne olduunu soracak olsalar, kendisi de cevap vermekte glk ekerdi. Yaammzdaki sarsc durumlar dile getirmek istediimizde, arlk belirten eretilemelere bavurmak eilimindeyizdir. Bir eyin bizim iin byk bir yk olduunu syleriz. Ya tarz bu yk ya da beceremez, okkann altna gideriz, bu ykle didiir, kazanr ya da kaybederiz. Ya Sabina -sahi ne olmutu ona? Hi. inden terk etmek geldii iin bir erkei terk etmiti. Erkek onun peinden mi gelmiti? Ondan intikam almaya m almt? Hayr. Sabina'nn dram arln deil hafifliin dramyd. Onun payna den yk deil, varolmann dayanlmaz hafifliiydi. O zamana kadar ihanetleri heyecan ve neeyle doldurmutu iini. nk yeni ihanet servenlerinin yolunu ayordu nnde. Peki, ya btn bu yollarn bir sonu varsa? nsan ana-babasna, kocasna, lkesine, akna ihanet edebilirdi ama ana-baba, koca, lke ve ak elden gidince -ihanet edilecek ne kalyordu geriye? Sabina evresinde bir boluk hissediyordu. Ya bu boluk, btn ihanetlerinin varaca yerse?

Doal olarak bunun farkna varmamt imdiye kadar. Nasl varabilirdi ki? Peine dtmz hedefler hep bir para sislerle rtldr. Evlilii zleyen gen kz bilmedii bir eyi zler. n peinde koan gencin n denen ey hakknda en ufak bir bilgisi yoktur. Attmz her adma anlamn veren ey o adm hakknda hibir ey bilmememiz gereidir. Sabina ihanet etmeye duyduu istein ardnda yatan hedefin farknda deildi. Varolmann dayanlmaz hafiflii -hedef bu muydu? Cenevre'den ayrlmas onu bu hedefe iyice yaklatrmt. Paris'e yerletikten yl sonra Prag'dan bir mektup ald. Mektup Tomas'n olundand. Nasl olmusa olmu, Sabina'nn kim olduunu renmi, adresini bir yerlerden bulmu, 'babasnn en yakn dostu'na yazmaya karar vermiti. Ona Tomas'la Tereza'nn lmlerini haber veriyordu. Son iki- yllarn bir kyde geirmilerdi, Tomas oradaki devlet iftliinde ofrlk yapyordu. Zaman zaman arabayla komu kasabaya inip geceyi ucuz bir otelde geirdikleri oluyordu. Yol inili klyd, bindikleri kamyonet bir yere arpm ve dik bir yokutan aa yuvarlanmt. Cesetleri tannmaz haldeydi. Polis kazadan sonra frenlerin son derece anm olduunu saptamt. Haberin etkisinden bir trl kurtulamyordu Sabina. Gemiiyle arasndaki son ba da kopmutu. Eski alkanl uyarnca, bir mezarlk gezintisi yaparak sakinlemeye karar verdi. En yakn Montparnasse Mezarl'yd. Her bir mezarn baucunda kk evler, minyatr apeller duruyordu bu mezarlkta. Sabina, ller baularna saray taklitleri kondurulmasndan neden holansnlar ki, diye dnd. Mezarlk, kendini beenmiliin taa dnm haliydi. lnce akllanacaklarna, mezarlk sakinleri yaadklar zamankinden daha da ahmaklamlard. Antlar ne kadar nemli kiiler olduklarn belirtmek iin dikilmiti. Burada gml olanlar babalar, kardeler, oullar ya da nineler deil, yalnzca kamusal nemi olan kiiler; unvanlar, dereceleri, nianlar olan kiilerdi; uradaki postac bile setii meslekle, toplumsal yeriyle -saygnlyla- gsteri yapyor, vnyordu. Bir mezar sras boyunca yrrken, bir gmme treni iin toplanan kiileri fark etti. Cenaze yneticisinin eli kolu iek doluydu, cenazeye katlan herkese bu ieklerden veriyordu. Sabina'ya da bir tane uzatt. Sabina cenazecilere katld. Bir sr antn yanndan dolap geerek henz zerine mezarta konmam mezarn yanna vardlar. Sabina ukurun zerine eildi. ukur son derece derindi. iei iine att. Zarif taklalar atarak szld indi, tabutun zerine kondu iek. Bohemya'da mezarlar bu kadar derin deildi. Paris'te yaplar nasl daha yksekse, mezarlar da daha derindi. Gz mezarn yanbamda duran taa iliti. Tyleri rperdi ve aceleyle eve dnd. Btn gn o ta dnd. Onu neden bu kadar rktmt o ta?

Cevabn kendisi verdi: Mezarlarn st tala rtldnde, ller bir daha dar kamazlar artk. Ama ller zaten dan kamazlar ki! Ha toprakla rtlmler, ha tala, ne fark eder? Fark u; mezarn zeri tala rtlmse bu, lm kiinin bir daha dnp gelmesini istemiyoruz anlamna gelir. O ar mezarta lye: "Olduun yerde kal!" der. Bunun zerine babasnn mezarn dnd Sabina. Mezarn zeri toprakla rtlyd, topraktan iekler, hafife mezarn zerine doru eilen bir akaa kyordu. Kklerle iekler babasnn lsne mezardan ka yolu salyorlard. Babasnn zeri tala rtlm olsa, ldkten sonra onunla hi konuamayacak, aalarda kendisini balayan sesini hi duyamayacakt Sabina. Tomas'la Tereza'nn gmldkleri mezarlk nasl bir yerdi acaba? Gene onlar dnmeye koyuldu. Zaman zaman arabayla komu kasabaya gidip, geceyi ucuz bir otelde geiriyorlard. Mektubun buras dikkatini ekmiti. Mutluydular demek ki. Tomas' yapt tablolardan biri olarak gznn nne getirdi bir kere daha; nde Don Juan, naif bir ressamn elinden kma geni bir sahne dekoru ve dekordaki bir atlan ardndan grnen ey, Tristan. Tristan olarak lmt, Don Juan olarak deil. Sabina'nn ana-babas ayn hafta lmlerdi. Tomas ile Tereza ayn saniye. Birden mthi zledi Franz' Sabina. Ona mezarlk gezintilerinden szettiinde, Franz tiksintiyle rpermi, mezarlklarn kemik ve ta ynlar olduklarn sylemiti. Aralarnda hemen o an bir anlaamama uurumu almt. Montparnasse Mezarl'n gezdii gne kadar Franz'n demek istediini anlayamad Sabina. Ona kar bu kadar sabrsz davrand iin pimand. Belki de daha uzun sre birlikte olsalar, kullandklar szckleri anlamaya balarlard Sabina'yla Franz. Szck daarlar yava yava, rkek rkek, utanga aklar gibi birbirine yaklar, birinin mzii tekinin mziiyle kaynamaya balard: Ama artk ok geti. Evet, ok geti ve Sabina Paris'ten ayrlacan, yeniden oradan oraya gezeceini biliyordu; nk burada lecek olsa stne bir ta rteceklerdi ve hibir yeri kendine yuva bellemeyen bir kadn iin btn alp ban gitmelerin sonuna geldiini dnmek dayanlmazd. Franz'n btn dostlar Marie-Claude'u tanyorlard; kocaman gzlkl kz da tanyorlard. Ama hibiri Sabina'y bilmiyordu. Franz, karsnn, dostlarna Sabina'dan szettiini sanmakla yanlmt. Sabina gzel bir kadnd, Marie-Claude herkesin onlar birbirleriyle karlatrp durmalarn istemiyordu. Franz ilikisinin anlalmasndan korktuu iin, Sabina'dan ne bir resim, ne bir desen, ne de onun bir fotorafn

istemiti. Sonuta, Sabina yaamndan tek bir iz bile brakmadan kp gitmiti. Yaamnn en harikulade yln onunla birlikte geirdiini gsterecek elle tutulur en ufak bir kant paras bile yoktu. Ona sadk kalma isteini daha da glendiriyordu bu yalnzca. Bazen apartman dairesinde birlikte otururlarken, kz gzlerini okuduu kitaptan kaldrr, ona soran bir bak frlatr: "Ne dnyorsun?" diye sorard. Koltuunda oturmu, gzlerini tavana dikmi bakarken akla uygun bir cevap bulurdu Franz, ama aslnda Sabina'y dnyordu. Bilimsel bir dergide ne zaman makalesi kacak olsa, bunu ilk okuyup onunla tartan kz olurdu. Ama Franz'n tek dnd Sabina'nn makale konusunda neler syleyecei idi. Her yaptn Sabina iin, Sabina'nn yaplmasn isteyecei biimde yapyordu. Son derece masum bir aldatma biimiydi bu ve gzlkl renci sevgilisine en ufak bir ktlk etmeyecek olan Franz'n da ok iine geliyordu. Sabina kltn aktan ok din olarak besliyor, pekitiriyordu. Hatta, o dinin teolojisine bakacak olursanz, kz ona yollayan da Sabina'yd. Dnyevi akyla dnyevi olmayan ak arasnda eksiksiz bir uyum vard demek ki. stelik, eer dnyevi olmayan ak (teolojik nedenlerle) yksek dozda anlalmazlk ve kavranamazlk ierecekse (sadece yanl anlalan szckler szln ve uzanp giden ters anlamalar dizinini hatrlamamz yeter), dnyevi ak gerek bir karlkl birbirini anlama zerine kuruluydu. renci sevgili Sabina'dan ok daha genti ve yaamnn mzikal rgs ancak kaba izgileriyle belli olmutu henz; Franz'n kendisine salad her ezgi parasna drt elle sarlyordu. Franz'n Byk Mar' onun da imanyd artk. imdi mzik onun iin yeni bir Dionizyak esrimeydi. Sk sk birlikte dans etmeye gidiyorlard. 'Gerek yayorlard' ve yaptklar hibir ey gizli deildi. Dostlar, meslektalar, rencileri ve tanmadklar kiilerle birlikte olmaya zen gsteriyorlar, onlarla oturmay, imeyi, sohbet etmeyi seviyorlard. Sk sk Alp Dalarna geziye kyorlard. Franz eilir, kz srtna atlayp kar, Franz ocukluunda annesinin rettii uzun Almanca iiri bara bara sylerken krlarda koarlard. Kz neeyle kahkahalar atar, Franz'n boynuna yaprken bir yandan da onun bacaklarna, omuzlarna, cierlerinin gcne hayran olurdu. Tek anlam veremedii ey onun Rus imparatorluunun igali altndaki lkelere besledii garip sempatiydi. galin yldnmnde, Cenevre'deki bir ek grubunun dzenledii anma toplantsna katldlar. Oda hemen hemen botu. Konumacnn yapay dalgal krlam salar vard. Dinlemeye

gelmi birka hevesliyi bile skan uzun bir konuma yapt. Franszcay doru ama olduka aksanl konuuyordu. Zaman zaman bir noktay vurgulamak iin dinleyenleri tehdit edercesine, iaret parman havaya kaldryordu. Gzlkl kz esnemesini zor tutarken Franz onun yannda mutluluktan kendinden gemi glmsyordu. Franz kr sal iaret parmayla hayranlk uyandran zarif adama baktka onu gitgide daha ok bir haberci, kendisiyle tapnd tanra arasnda bir arac gibi gryordu. Gzlerini, on be Avrupa ve bir tane de Amerikan otelinde, Sabina'nn zerindeyken kapad gibi kapad.

RUH VE BEDEN
Tereza eve dndnde, saat sabahn bir buuunu bulmutu. Banyoya gitti, pijamalarn giydi ve Tomas'n yanna uzand. Tomas uyuyordu. Tereza onun yzne eildi, perken salarndan tuhaf bir koku geldiini fark etti. Bir daha, bir daha koklad. Ancak aadan yukarya, kpek gibi kokladktan sonra anlad bu kokunun ne olduunu; bir kadnn cinsel organlarnn kokusu. Altda alar saat ald. Karenin iin byk an gelmiti. O, onlardan ok daha erken uyanyordu, ama onlar rahatsz etmeyi gze alamyordu. Sabrszlkla alar saatin zilini bekliyordu, nk bu ona onlarn yataklarna srama hakk veriyordu. zerlerinde koup oynuyor, burnuyla azyla onlar drtklyordu. Bir sre bunun nne gemeye altlar, onu yataktan aa ittiler ama o, onlardan daha inat kt ve sonuta kendi haklarn korudu. Tereza son zamanlarda gne Karenin tarafndan karlanmaktan son derece holandn fark etmiti. Uyanmak Karenin iin katksz bir zevkti; dnyaya geri dndn her kefediinde toy, yaln bir aknlk gsteriyordu; bu ona gerekten keyif veriyordu. Tereza ise byk bir isteksizlikle, gzlerini kapal tutarak, gn uzaklatrmak istercesine uyanyordu. te u anda Karenin holde durmu, tasmasyla kaynn asl olduu apkala dikmiti gzlerini. Ban tasmadan geiriverdi ve birlikte alverie ktlar. St, tereya, ekmek ve bir de her zamanki gibi Karenin'in sabah reini alacaklard. Daha sonra, aznda rei Tereza'nn yansra tin tin yrrken ban gururla bir o yana bir bu yana eviriyordu, sokaktan geenlerin ilgisinden pek honuttu. Eve dner dnmez, aznda reiyle yatak odasnn eiine uzanp yatar, Tomas'n kendisini fark etmesini bekler srne srne onun yanna gider, hrlayp havlar, sanki Tomas reini onun azndan ekip almak istiyormu gibi yapard. Her gn ayn ey olurdu. Evin iinde be dakika kadar kovalamaca oynamadan Karenin masann altna girip reini gvdeye indirmezdi.

Oysa bu defa bou bouna bekledi bu sabah trenini. Tomas'n nndeki masann zerinde ufak bir transistrl radyo vard ve btn dikkatini radyoya vermiti. ek gmenleriyle ilgili bir programd radyodaki; gmen topluluuna szmay baarp sonra Prag'a anl anl bir dn yapan bir ek casusunun son dinleme yntemleriyle kaydettii zel konumalardan derlenmi bir montaj. ine igal ynetimi aleyhine sylenmi bir iki sert szck serpitirilmi sradan gevezeliklerdi bnnlar, ama konumalarn urasnda burasnda bir gmenin tekine 'geri zekal' ya da 'kat' dedii duyuluyordu. Yayn bu nemsiz szckler zerine kuruluydu. Bunlar, gmenlerin Sovyetler hakknda syledikleri kt szlerden de te (lkede kimse bunlara armyor, gcenmiyordu zaten) birbirlerine hakaret ettiklerinin ve kfrl szckleri uluorta kullandklarnn kant olarak sunuluyordu. nsanlar gn boyu kfrl konuur dururlar, ama radyoyu ap da tannm birinin, sayg duyduklar birinin her cmlede 'siktir' dediini duydular m, nedense kendilerini ihanete uram hissederler. "Bu i Prohazka ile balad," dedi Tomas. Bir kz kadar gl ve canl, krk yalarnda bir romanc olan Jan Prohazka, iilerini daha 1968'den nce bara ara eletirmeye balamt. Daha sonra Prag baharnn, Rus igaliyle son bulan o badndrc komnist zgrleme dneminin en sevilen kiilerinden biri oldu. galden hemen sonra basn ona kar bir amur atma kampanyas balattysa da ne kadar amur atlrsa atlsn, halk onu daha ok sevdi. Sonra (kesin tarih vermek gerekirse 1970'te) ek radyosu, Prohazka'yla bir profesr arkada arasnda bu tarihten iki yl nce (yani 1968 baharnda) geen bir dizi zel konumay yaymlad. Her ikisi de profesrn dairesinin dinlenmekte olduunu ve her admlarnn izlendiini uzun sre fark etmemilerdi. Prohazka arkadalarn abartl, ar konumalarla elendirmeyi severdi. Arlklar, abartlar haftalk radyo dizisi olmutu imdi. Programn yapmcs ve ynetmeni durumundaki gizli polis, Prohazka'nn dostlarn - rnein, Dubek- alaya ald blmleri vurgulamaya zen gsteriyordu. nsanlar daha azlarn atlar m dostlarna kara almaya pek merakldrlar, ama ok sevdikleri Prohazka onlar lesiye nefret ettikleri gizli polisten daha byk bir oka uratmt. Tomas radyoyu kapad ve, "Her lkenin gizli polisi var. Ama bantlarn radyoda yaymlayan bir gizli polis -bu sade- ce Prag'da olur ite, kesinlikle benzeri grlmemi bir olay!" dedi. "Bir benzerini biliyorum;' dedi Tereza. "On drt yandayken gizli bir gnlk tutuyordum. Birinin bulup okumasndan son derece korktuum iin, tavanarasnda saklardm. Annem kokusunu ald. Bir gn, akam yemeinde, herkes orbasnn zerine eilmiken, gnl cebinden kard ve, 'Hey millet, dinleyin bakn!' dedi. Her cmlenin sonunda kahkahalara bouluyordu. Hepsi o kadar ok gldler ki, bir lokma yemek yiyemediler."

Tomas kendi bana kahvalt edebilmek iin Tereza'nn yataktan ge kalkmasna alrd her zaman. Tereza buna hibir zaman boyun emezdi. Tomas yediden drde, Tereza drtten geceyarsna kadar alyorlard. Tomas'la kahvalt edemedi mi, iki ift laf edecekleri bir tek pazar gnleri kalyordu geriye. Tereza'nn Tomas kahvaltya kalktnda kalkp sonra gene yataa girmesi bundand ite. O sabah yeniden yatp uyumaktan korkuyordu, nk saat onda Zofin Adas'ndaki saunada olacakt. Biroklarnn zendii bir ey olmasna ramen, sauna ancak pek az kiiye hizmet verebiliyordu ve ieriye girmenin tek yolu torpildi. Neyse ki, giedeki kz 1968'den sonra niversiteden uzaklatrlan bir profesrn kars, profesr de Tomas'n eski hastalarndan birinin dostuydu. Tomas hastasna syledi, hastas profesre syledi, profesr karsna syledi ve Tereza haftada bir kere saunaya girmek iin bir bilete kavutu. Oraya yryerek gitti Tereza. Birbirlerinin nefret dolu kucaklarna itilen, birbirlerinin ayaklarna basan, birbirlerinin palto dmelerini koparp, bara ara hakaretler eden insanlarla tklm tklm dolu tramvaylardan tiksiniyordu. Yamur iseliyordu. nsanlar acele acele yrrken, bir yandan da emsiyelerini ayorlard, yle ki ksa zamanda sokak da kalabalklat. emsiyelerin kemerli tepeleri birbirine arpmaya balad. Erkekler nazikti, Tereza'nn yanndan geerken emsiyelerini iyice yukar kaldryor, yol veriyorlard. Ama kadnlar pes etmemeye kararlydlar; her biri dosdoru ileriye bakyor, karsndaki kadnn kendisinden daha aa olduunu kabul edip kenara ekilmesini bekliyordu. emsiyelerin karlamas bir g snavyd. nceleri yol veriyordu Tereza, ama nezaketinin karlk grmediini anlaynca, o da teki kadnlar gibi emsiyesine yapp, btn gcyle kardan gelen emsiyelere bindirmeye balad. Hi kimsenin azndan 'zr dilerim' laf kmyordu. ounlukla hi kimse bir ey sylemiyordu zaten ya, Tereza'nn kulana bir ya da iki kere 'iko inek!' ya da 'Siktir!' sz alnd. emsiyelerle silahlanm bu kadnlarn yals da vard genci de, ama genler daha yenilmez birer cengaverdi. Tereza igal gnlerini, uzun direklerde bayrak tayan mini etekli kzlar hatrlad. Onlarnki cinsel bir t; yllar boyu kadnszla zorlanan Rus askerleri bir bilim kurgu yazarnn kafasndan kma bir gezegene dtklerini sanmlard herhalde -horgrlerini, benzerleri Rusya'da be ya da alt yzyldr grlmemi, uzun gzel bacaklarnda gezdiren akllara durgunluk verecek kadnlarla dolu bir gezegen... Bu kadnlarn tanklarn nnde birok resmini ekmiti. Ne hayrand onlara!.. Ve ite imdi ayn kadnlar inadna, domuzuna gelip arpyorlard ona. Bayrak yerine emsiye vard ellerinde, ama bunu da ayn gururla tayorlard. Yollarndan ekilmeyi reddeden emsiyeyle yabanc bir orduya kar savar gibi savamaya hazrdlar.

Yrye yrye eski kent meydanna kt -Tyn Kilisesi'nin sivri, rkn kuleleri, gotik ve barok evlerin arpk drtgenleri. On drdnc yzyldan kalma ve bir zamanlar alann btn bir kenarn kaplayan eski belediye binas yirmi yedi yldr harapt. Varova, Dresden, Berlin, Kln, Budapete son savata hepsi korkun yaralar almlard. Ama bu kentlerde oturanlar kentlerini yeniden yapm, tarihi mahalleleri en ince ayrntsna kadar onarmlard. teki kentlere oranla Prag kentinde oturanlar bir aalk duygusu iindeydiler. Eski belediye binas savata yklan tek ant binayd; hibir Polonyal ya da Alman, onlarn sava srasnda kendilerinden daha az skntlara katlanmakla sulamasn diye onu harap brakmaya karar vermilerdi. Savan ktlklerini sonsuza kadar hatrlatacak olan bu grkemli harabenin nne, Komnist Parti'nin Prag halkn dn olduu gibi yarn da srler halinde getirip seyretmeye zorlayaca u ya da bu gsteride kullanlmak zere, metal borulardan bir tribn kurulmutu. Eski belediye binasnn kalntlarna bakarken birdenbire annesini hatrlad Tereza; insan, harabelerini, irkinliini sergilemeye, zavalllyla gsteri yapmaya, kesik kolunun yumrusunu ap, btn dnyay buna bakmaya zorlayan o sapknca gereksinim! Son gnlerde her ey annesini hatrlatr olmutu ona. On yl nce brakp kat annesinin dnyas geri geliyor, onu drt bir yandan kuatyordu sanki. Sabah Tomas'a annesinin, gizli gizli tuttuu gnl yemekte, herkesin kaba kahkahalar arasnda okuyuunu da bu yzden anlatmt ite. Bir ie arap eliinde srdrlen zel bir konuma radyoda yaymlanabiliyorsa, dnya bir toplama kampna dnyor demek deil de nedir bu? Neredeyse ocukluundan bu yana, Tereza ailesiyle srdrd yaam anlatmak iin kullanrd bu deyimi. Toplama kamp, insanlarn sk tk, gece gndz srekli bir arada yaadklar bir dnyadr. Acmaszlk ve iddet yalnzca ikincil (ve hi de vazgeilmez olmayan) niteliklerdir. Toplama kamp, kiinin zel yaamnn tamamen ortadan kalkmasdr. zel yaamnn koruyuculuuna snarak bir ie arap iin arkadayla sohbet etmesine izin verilmeyen Prohazka, toplama kampnda yayordu. (Kendisi farknda deildi onun lmcl yanl da buydu!) Annesiyle birlikte otururken Tereza toplama kampnda yayordu. Daha ocukluundan beri, Tereza toplama kampnn ok kural d ya da irkiltici deil, son derece temel bir ey olduunu biliyordu; iine doduumuz ve ancak byk abalar harcayarak kaabileceimiz verili bir olgu. katl sauna sralarnda kadnlar o kadar skk oturuyorlard ki, birbirlerine dememeleri mmkn deildi. Tereza'nn hemen yannda otuz yalarnda, son derece gzel yzl bir kadn ter dkp duruyordu. Aa doru sarkan inanlmaz byklkte memeleri vard, en ufak bir hareketle titriyorlard. Kadn ayaa kalknca, Tereza onun knn da koskocaman iki torbaya benzediini, gzel yzyle hibir ilgisi olmadn grd.

Belki de kadn Tereza'nn ocukluundan beri yapt gibi, sk sk aynann karsna geip bedenini seyrediyor, bedeninden ierisini, ruhunu grmeye alyordu. Hi kuku yok ki o da, bedenini ruhunu sergileyen bir afi gibi kullanma yolunda gnendirici bir umut beslemi olmalyd. Oysa bu bedende, drt uval tayan bu askda yansyan ruh bir ucube olabilirdi ancak. Tereza kalkt, gidip duun altnda ykand. Sonra ak havaya kt. Hala yamur iseliyordu. Vlatava rmann hemen zerindeki esintili bir kara parasnda, birka metrekarelik tahta kaplamann ardnda kentin gzlerinden gizlenmi dururken, aaya bakt ve orada demin aklndan geirdii kadnn ban grd. Byk bir hzla akan rman yzeyinde inip kyordu ba. Kadn yukarya, ona doru bakp glmsedi. Narin bir burnu, iri, kahverengi gzleri ve ocuksu bir yz vard. Kadn merdivenden karken ince yz izgileri deiti, titreyen, saa ve sola minicik souk su damlalar sratan bir ift torbaya dnt. Giyinmek zere ieri girdi Tereza ve boy aynasnn nnde durdu. Hayr, kendi bedeninde ucubeye benzer bir yan yoktu. Omuzlarndan aaya doru torbalar sarkmyordu; hatta memeleri olduka ufakt. Annesi memeleri bu kadar ufak olduu iin alay edip dururdu, Tomas'la karlancaya kadar memelerinden utanmt. Gene de, memelerinin ufaklna alm olsa da, meme ularnn evresindeki ok geni, ok koyu renkli halkalardan hala mthi utanyordu. Bedenini kendisi tasarmlayabilseydi, hi dikkati ekmeyen meme ular seerdi kendine; memenin eiminden dar tamayan, daha da nemlisi derinin rengine karp grnmez olan meme ular. Kendi meme ular yoksullar iin pornografik resimler izen primitif bir ressamn elinden kma byk, kpkzl hedef yuvarlaklar gibi grnyordu gzne. Kendini seyrederken, burnu her gn bir milimetre uzasa ok gemeden neye benzeyeceini geirdi aklndan. Yz ne kadar zamanda baka birinin yzne benzemeye balard acaba? Ya bedeninin uras buras bymeye ya da klmeye balasa ve Tereza artk Tereza'ya benzemekten ksa, hala kendisi, Tereza olur muydu acaba? Elbette. Tereza btnyle Tereza'lktan ksa bile, iindeki ruh ayn kalr ve bedeninin bana gelenleri aknlkla seyrederdi. O halde Tereza ile bedeni arasndaki iliki neydi? Bedeninin Tereza adyla anlmaya hakk var myd? Eer yoksa ad Neyi imliyordu? Sadece cisimlememi, elle tutulmaz bir eyi mi?

(Bunlar ocukluundan bu yana Tereza'nin akln uratran sorulardr. Aslnda, gerekten ciddi olan sorular bir ocuun bile dile getirebilecei sorulardr. Yalnzca en ocuksu sorular gerekten ciddi olan sorulardr. Cevaplar olmayan sorulardr bunlar. Cevab olmayan soru alamayacak bir engeldir. Baka bir deyile insani olaslklarn snrlarn belirleyen, insan varoluunun snrlarn saptayan cevab olmayan sorulardr.) Tereza aynann karsnda bylenmi gibi durmu, sanki kendisine yabanc ama sadece ona, Tereza'ya emanet edilmi bir eymi gibi bedenine bakyordu. Tiksindi bedeninden. Bu beden Tomas'n yaamndaki tek beden olma gcnden yoksundu. Tereza'y hayalkrklna uratm, aldatmt. O gece sabaha kadar, Tomas'n salarna sinen, baka kadnn aparasnn kokusunu solumak zorunda kalmt! Anszn bir uaa yol verir gibi bedenine yol vermek geldi iinden. Tomas'la yalnzca bir ruh olarak yaamak ve bedenini salvermek; bedeni, teki kadn ve erkek bedenleri ne yapyorlarsa onu yapsn diye... Eer bedeni, Tomas'n yaamndaki tek beden olamam, yaamnn en byk savan kaybetmise, ban alp gitse ne fark ederdi ki! Eve dnp mutfakta zorla ayakst bir eyler yedi. Saat buukta, Karenin'in boynuna kayn geirdi, alt otelin bulunduu kentin d mahallelerine doru yrmeye (gene yryordu!) koyuldu. Onu dergideki iinden attklarnda Tereza bir otelin barnda i bulmutu. Zrih'ten dndkten birka ay sonra olmutu bu; Rus tanklarnn fotoraflarn ekmekle geirdii o bir haftay balamyorlard sonu olarak. Bu ii, dostlar, Ruslar tarafndan ilerinden atldktan sonra o otele snm bakalar araclya bulmutu; muhasebe brosunda eski bir teoloji profesr, resepsiyonda bir bykeli (yabanc bir televizyonda igali knamt) duruyordu. Tereza gene bacaklar iin kayglanyordu. Kk kentin lokantasnda garson olarak alt sralarda kendisinden yal kadn garsonlarn varislerini, yrmekle, komakla, elinde ar yklerle gezmekle geen bir yaamn sonucu olan meslek hastaln grdke dehete derdi. Gene de yeni ii daha az yorucuydu; geri her vardiyaya ar bira ve madensuyu kasalarn srkleyerek balyordu ama geri kalan barda oturmak, mterilere ikilerini vermek, barn ucundaki kk lavaboda bardaklar ykamaktan ileri gitmiyordu. stelik btn bunlar yaparken de Karenin uslu uslu ayaklarnn dibinde oturuyordu. Hesaplar karp, kasay otel mdrne teslim ettiinde saat geceyarsn oktan gemiti. Ardndan gece nbetine kalan bykeliye iyi geceler dilemeye gitti. Resepsiyonun arkasndaki kap kk bir odaya alyor, adam burada dar bir somyann zerinde arada bir kestirebiliyordu. Duvarn yatan zerine gelen ksm fotoraflarla doluydu. Objektife bakarak glmseyen kendisi ve bakalar, elini skanlar, ayn masada onunla birlikte oturanlar ya da birtakm katlar imzalayanlar. Bakede, bykeliyle yanyana, John F. Kennedy'nin glmseyen yz duruyordu.

Tereza o gece odaya girdiinde, onu Kennedy'le deil nceden hi grmedii altm yalarnda bir adamla konuurken buldu. Tereza odaya girer girmez adam sustu. "ekinme," dedi bykeli. "Tereza dostumuzdur. Onun nnde rahata konuabilirsin." Sonra Tereza'ya dnd: "Olu bugn be yl yedi," dedi. Tereza'ya anlatldna gre, adamn olu ve birka arkada Rus ordusunun zel yelerine ait bir binann nnde gzclk etmilerdi. eri girip kan btn eklerin Ruslar iin alan ajanlar olduklar su gtrmeyecei iin, o ve arkadalar bunlarn pelerine taklmlar, arabalarnn plaka numaralarn saptamlar ve topladklar bilgiyi gizli yayn yapan Dubek yanls radyo ve televizyon istasyonlarna vermiler, onlar da halk uyarmlard. Bu arada olan ve arkadalar, ibirlikilerden birine de iyi bir sopa ekmilerdi. Olann babas, "Bu fotoraf tek kantt. Bunu gsterdikleri ana kadar btn sulamalar yalanlad," dedi. Czdanndan bir gazete kesii kard. "1968 sonbaharnda Times'da yaymland." Bir adamn boazna yapm skan gen bir ocuun resmiydi bu, geride olay seyreden kalabalk bir grup insan vard. 'birliki Cezasn Buluyor' deniliyordu st balkta. Tereza derin bir soluk ald. Hayr, kendi ektiklerinden biri deildi. Gecenin o saatinde Prag sokaklarndan yannda Karenin'le eve dnerken, tank fotoratlar ektii gnleri dnd. Ne ocukluk! lkeleri iin yaamlarn tehlikeye attklarn sanrken aslnda Rus polisine hizmet ediyorlard demek ki. Saat bir buukta vard eve. Tomas uyuyordu. Sandan baka bir kadnn aparasnn kokusu ykseliyordu. Nedir oynama? Karmzdakini cinsel yaknlamann mmkn olduunu sanmaya gtren, ama ayn zamanda bu olasl kesinlik haline getirmekten alkoyan bir davran biimi olduunu syleyebiliriz oynamann. Baka bir deyile oynamak, gvencesi olmayan bir cinsel birleme vaadidir. Tereza barn arkasnda dururken iki verdii erkekler onunla oynamaya alrlard. Gnl okayc szlerin sonu gelmeyen gelgitinden, ift anlaml szlerden, ak sak hikayelerden, nerilerden, glmsemelerden, baklardan fkeye kapld olur muydu? Kesinlikle hayr. Tereza'da bedenini (koca, usuz bucaksz dnyaya srmek istedii o kendisine yabanc bedeni) akntya brakvermeye duyulan dayanlmaz bir istek vard. Tomas onu ak ile sevimenin farkl eyler olduuna inandrmaya alrd. Anlamay reddederdi. u anda, drt bir yan kendilerine kar en ufak bir ey hissetmedii erkeklerle

evriliydi. Onlarla sevimek nasl bir eydi acaba? Sadece oynama denilen o gvencesi olmayan vaat biiminde de olsa, denemeye can atyordu Tereza. Yanl anlalmasn: Tereza, Tomas'tan almak istemiyordu; iine girip kaybolduu dolambatan bir yolunu bulup darya kmak istiyordu. Biliyordu, Tomas'a yk olmutu, her eyi ok ciddiye alyor, her eyi bir tragedyaya eviriyor, tensel akn hafifliini ve sevimli sradanln kavrayamyordu. Hafiflii renebilmeyi ne kadar isterdi! Onu kendi zamanna aykr bir kii yapan bu kabuktan ekip karacak biri olmasn yle ok istiyordu ki. Oynamak nasl baz kadnlar iin ikinci bir benlik, sradan, rutin bir eyse Tereza iin de kim olduunu, yeteneklerinin ne olduunu saptamaya ynelik nemli bir aratrma alan olup kmt. Gelgelelim, oynamay nemli ve ciddi klmakla, hafifliini yoketmi, zorlama, zahmetli, abartl bir ey haline getirmiti. Vaat ile gvencesizlik arasndaki dengeyi bozmutu (gerei gibi salandnda, bu denge oynamadaki ustaln gstergesidir); ok ateli vaatlerde bulunuyor, ama kendi asndan vaatlerin gvencesi olmadn aka belirtmiyordu. 'Gelin, ben hazrm,' diyormu izlenimi uyandrmann baka bir yoluydu bu. Ama erkekler kendilerine vaat edildiini sandklar eyi istediklerinde, gl bir direnmeyle karlayorlard. Bulabildikleri tek aklama da onun kt, hileci bir kadn olduuydu. Bir gn, on alt yalarnda bir olan bar taburelerinden birine tnedi ve genel konumann aknda bir resimdeki yanl izgi, ne ileriye gtrebilecek ne de silinebilecek bir izgi gibi srtveren, kkrtc bir laf etti: "Sende de ne bacaklar var ama!" Tereza, "Tezgahn arkasn grecek kadar keskin demek ki gzlerin!" cevabn yaptrd. "Seni sokakta gzme kestirdim," karln verdi olan, ama bu arada Tereza dnm, baka bir mteriyle ilgileniyordu. i bitince olan bir konyak syledi. Tereza hayr anlamnda ban sallad. "Ama on sekiz yandaym," diye itiraz etti olan. "Kimliini grebilir miyim?" dedi Tereza. "Gremezsin," cevabn verdi olan. "O zaman gazoz imeye ne dersin?" dedi Tereza. Olan, tek bir sz sylemeden, bar taburesinden kalkt, kt gitti. Yarm saat sonra geri geldi, abartl el kol hareketleriyle barda yerini ald. Soluunda genie bir alan kaplayacak oranda alkol vard. "Ver bakalm u gazozu," diye buyurdu. "Aa, sen sarhosun!" dedi Tereza.

Olan, Tereza'nn arkasndaki duvarda asl duran bir tabelaya dikti parman: 18 Yandan Kklere Alkoll ecek Satlmas Kesinlikle Yasaktr. "Senin bana alkoll iki satman yasak," dedi, kolunu tabeladan Tereza'ya doru savurarak, "ama benim sarho olmam yasak deil." "Nerede bu kadar sarho oldun?" diye sordu Tereza. Olan glerek, "Kar kaldrmdaki barda," dedi ve yeniden gazoz istedi. "Peki, neden orada kalmadn yleyse?" "nk sana bir kere bakmak istedim," dedi olan. "Seni seviyorum." Bunu sylerken yzn garip bir biimde buruturdu, yle ki Tereza onun alay m ettiini, kendisine yaklamaya m altn yoksa aka m yaptn anlamakta zorluk ekti. Ya da son derece sarhotu da ne dediini bilmiyor muydu? Gazozu olann nne koydu ve teki mterilerle ilgilenmeye gitti. "Seni seviyorum!" cmlesinden sonra olan dilini yutmutu sanki. Bardan sessizce boaltt, paray tezgahn zerine brakt ve Tereza daha ban kaldrp da bakmaya frsat bulamadan svt. O ktktan hemen sonra, nc votkasn imekte olan ksa boylu, plak kafal bir adam: "Ya kklere alkol satmann yasaya aykr olduunu bilmen gerekir," dedi. "Ben ona alkol vermedim ki! tii gazozdu." "ine ne kattn grdm ben!" "Ne diyorsun sen allahakna?" "Bana bir votka daha ver," dedi kel adam ve ekledi. "Ka zamandr gzm zerindeydi." "O halde neden gzel bir kadn grdnde dua edip de eneni kapamyorsun?" Tam o srada bara girip bu sahneye tank olan uzun boylu bir adam lafa karmt. "Sen bu ie karma!" diye bard kel adam. "Sana dert mi?" "Peki sorabilir miyim, sana neden dert oluyor?" diye karlk verdi uzun boylu adam. Tereza kel adama votkasn verdi. Adam votkay bir dikite iti, parasn verdi ve kt gitti. "Teekkr ederim," dedi Tereza uzun boylu adama. "Demez," dedi uzun boylu adam ve o da yoluna gitti.

Birka gn sonra tekrar barda boygsterdi. Tereza onu grnce bir dostunu grm gibi glmsedi. "Tekrar teekkrler. O kel adam hep geliyor. Son derece sevimsiz biri." "Unut onu." "Benimle ne alp veremedii var?" "Zavall, ufak bir sarho. Unut onu." "Madem yle diyorsun." Uzun boylu adam gzlerinin iine bakt. "Sz m?" "Sz veriyorum." Adam "Senin bana sz verdiini duymak ok houma gidiyor," dedi, gzlerinin iine bakmay srdrerek. Oynama balamt; olaslk kuram erevesinde, gerilim erevesinde de kalsa, karsndakini cinsel yaknlamann olas olduunu sanmaya gtren o davran biimi... "Senin gibi gzel bir kzn Prag'n en irkin kesiminde ne ii var?" "Ya senin?" diye karlad Tereza. "Sen Prag'n en irkin kesiminde ne aryorsun?" Adam ona bu yaknlarda oturduunu syledi. Mhendisti, geen gn iten dnerken buraya uramas srf bir rastlantyd. Tereza, Tomas'a baktnda, gzleri gzlerine deil, iki santim yukarsna, baka kadnlarn aparalarnn kokusunu yayan salarna gidiyordu. "Artk dayanamyorum, Tomas. Yaknmamalym, biliyorum. Benim iin Prag'a dndnden bu yana, kskanmay yasak ettim kendime, kskanlk etmek istemiyorum. Btn bunlar gsleyebilecek kadar gl deilim anlalan. Yardm et bana, ltfen." Kolunu Tereza'nn koluna dolad Tomas ve onu yllar nce birlikte sk sk yry yaptklar parka gtrd. Parkta krmz, mavi ve sar sralar vard. Oturdular. "Seni anlyorum. Ne istediini biliyorum," dedi Tomas. "Her eyi yoluna koydum. Tek yapman gereken Petrin Tepesi'ne kmak." "Petrin Tepesi mi?" Birden bir kayg dalgas kabard iinde. "Neden Petrin Tepesi?" "Oraya knca grrsn."

Gitme dncesi Tereza'nn son derece keyfini karmt. Birden bedeni o kadar gszleti ki, oturduu park srasndan kaldramad kendini. Ama anayasaya gre Tomas'a itaatsizlik etmesi mmkn deildi. Kendini ayaa kalkmaya zorlad. Arkasna bakt. Tomas hala park srasnda oturmu, kendisine neredeyse sevinle glmsyordu. Elini sallayarak yoluna devam etmesini iaret etti Tereza'ya. Prag'n ortalk yerinden ykselip kan o yeil kmbetin, Petrin Tepesi'nin eteine vardnda Tereza evrede hi kimse olmadn grd, ard. Bu garipti, nk baka zamanlarda Prag'n yars buralarda geziniyor olurdu. Daha da kaygland. Ama tepe o kadar sessiz ve sessizlik o kadar dinlendiriciydi ki, kendini btnyle onun kucana brakt Tereza. Yukarya karken, defalarca durup arkasna bakt; aada kuleler, kprler grd; azizler yumruklarn sallyor, tatan gzlerini bulutlara kaldryorlard. Dnyann en gzel kentiydi grd. Sonunda tepeye vard. Dondurma ve hatralk eya satan tezgahlarn gerisinde (hepsi de szlemi gibi kapalyd) urasna burasna aalar serpitirilmi geni bir ayrlk alan uzanyordu. Bu ayrlk alanda adamlar vard. Alt taneydiler. Deiik sopalar ellerinde tartarak, yeni bir vurua hazrlanrlarken bir yandan da sahay gzden geiren golf oyuncular gibi ar ar yryor ya da ayakta duruyorlard. Neden sonra onlarn yanna vard Tereza. Alt adamdan kendi oynad rol oynamak zere orada bulunuyorlard, kararszdlar, her trl soruyu sormak iin can atyor gibiydiler, ama babelas olmak istemedikleri iin enelerini tutuyorlar, evreye soran gzlerle bakmakla yetiniyorlard. br nn suratndan yapmack, ltfedercesine bir iyilik akyordu. Bunlardan birinin elinde bir tfek vard. Tereza'y grr grmez, elini sallad ve glmseyerek, "Evet, buras," dedi. Tereza cevap olarak ban sallad, ama gene de son derece kayglyd. Adam, "Yanllk olmasn diye soruyorum, bu sizin seiminizdi, deil mi?" diye ekledi. "Hayr, hayr, kesinlikle benim seimim deildi!" demek kolayd ama, Tomas' dkrklna uratmaya hakk yoktu. Eve dnmek iin ne gibi bir zr, bir bahane bulabilirdi ki? te bu yzden, "Evet, elbette benim seimimdi," dedi. Tfekli adam szn srdrd: "Neden renmek istediimi aklayaym. Bunu sadece, bize gelenlerin kendi arzularyla lme hazr olduklarndan emin olduumuz zaman yapyoruz. Bir hizmet olarak gryoruz da." Tereza'ya bir kere daha, yle sorgulayan bir bakla bakt ki, Tereza yeniden, "Hayr, hayr, meraklanmayn. Benim seimimdi," demek zorunda kald.

"lk siz gitmek ister miydiniz?" diye sordu adam. nfaz mmkn olduu kadar geciktirmek istedii iin, "Hayr, ltfen, hayr. Eer mmknse, en son ben gideyim," dedi Tereza. "Nasl isterseniz," dedi adam ve tekilerin yanna gitti. Yardmclarndan hibiri silahl deildi; tek grevleri lecek kiilerin yannda bulunmakt. Onlar kollarndan tutuyor, ayrn kar tarafna gtryorlard. ayrlk alan epey geniti aslnda, gz alabildiine uzanp gidiyordu. Vurulacak kiiler kendi aalarn semekte zgrdler. Her aacn yannda duruyor, dikkatle gzden geiriyor, bir trl karar veremiyorlard. ki kii nar aalarn setiler sonuta, ncs hi durmadan yryordu, anlalan hibir aa kendi lmne layk deildi. Kolundan tutan yardmc itip kakmadan, sabrla yol gsteriyordu; sonunda adam daha ileri gidecek cesareti kaybetti ve drt bir yana dal salm bir mee seti. Ardndan yardmc, adamlarn nn de gzlerini balad. Bylece gzleri balanm, yzleri ge evrilmi adam usuz bucaksz ayrlkta srtlar aaca dayal olarak durdular, beklediler. Tfekli adam nian ald ve ate etti. Kularn tnden baka bir ey duyulmad; tfee susturucu taklmt. nara dayanan adamn yere devrilmesinden baka bir ey de grlmedi. Tfekli adam olduu yerde baka bir yne dnd ve teki adamlardan biri sessizce yere yld. Birka saniye gemeden (tfekli adam gene sadece oldugu yerde dnmt) nc adam da ayra yld. Yardmclardan biri Tereza'ya doru geldi; koyu mavi renkte bir kurdela tutuyordu elinde. Tereza adamn gzlerini balamaya geldiini anlad. "Hayr," dedi ban sallayarak, "Ben grmek istiyorum." Ama gzlerini balatmamak istememesinin gerek nedeni bu deildi. dam mangasn gzleriyle alt eden o gzpek kiilerden deildi Tereza. Sadece lm geciktirmek istiyordu. Gzleri baland m, lmn bekleme odasna girmi olacakt ki oradan da dn yoktu. Adam onu itip kakmad; sadece kolundan tuttu. ayrlk alanda yryorlard, Tereza bir trl aa seemiyordu. Ona acele etmesini syleyen yoktu, ama kendisini bekleyen sondan kurtulu olmadn biliyordu. leride, ieklenmi bir kestane aac grerek onun yanna gitti, nnde durdu. Srtn aacn gvdesine yaslad, ban kaldrp yukarya bakt. Gnete neeyle kprdaan yapraklar grd; ok uzaklardan gelen hafif, tatl keman sesleri gibi, kentin grltlerini duydu.

Adam tfeini dorulttu. Tereza cesaretinin yavaa yitip gittiini hissetti. Gszl umarszla dnd, ama elinden bir ey gelmiyordu. "Benim seimim deildi," dedi. Adam o an indirdi tfei. Yumuak bir sesle, "Sizin seiminiz deilse, yapamayz. Hakkmz yok buna," dedi. ok sevecen bir sesle, sanki onun seimi deilse vuramayacaklar iin zr diler gibi syledi bunlar. Adamn sevecenlii Tereza'nn yreini paralad, yzn aacn gvdesine dnd ve gzyalarna bouldu. Tm bedeni gzyalaryla sarslyordu; aaca aa deil de, ok eskiden yitirdii babas, hi tanmad bir bykbaba, byk-bykbaba, byk-byk-bykbaba, zamann derinliklerinden bir yerden kagelip prtkl bir aa gvdesi klna girerek yzn ona sunan sa, sakal aarm bir yal adamm gibi sarlmt. Sonra ban te yana evirdi. adam ok uzaklardaydlar artk, yeilliin iinden yryen golf oyuncusu gibiydiler. Hatta tfeklisi, tfeini golf sopas gibi tutuyordu. Petrin Tepesi'nin patikalarn izleyerek aaya inerken, Tereza kendini vuracak olan ama vurmayan adam dnmekten bir trl kendini alamyordu. Ah, nasl da istiyordu onu! Birisinin yardm gerekiyordu sonu olarak! Tomas yardma yanamyordu. Tomas lme yolluyordu onu. Bakas yardm etmeliydi o zaman! Kente yaklatka tfekli adam daha ok arzulamaya, Tomas'dan daha ok korkmaya balad. Tereza'nn szn tutmamasn hibir zaman balamayacakt Tomas. Korkakln, ihanetini hi balamayacakt. Oturduklar sokaa gelmiti, bir iki dakika sonra Tomas' greceini biliyordu. Onu grmekten o kadar korkuyordu ki, midesine sanclar girdi, kusacan sand. Mhendis onu kendi evine ekmeye alyordu. Tereza ilk iki ary geri evirdi, ama ncy kabul etti. Her zamanki gibi mutfakta ayakst bir eyler yedikten sonra, yola koyuldu. Saat ikiden biraz nceydi. Adamn oturduu apartmana yaklarken, bacaklarnn kendiliklerinden yavaladn hissetti Tereza. Ama sonra, aslnda onu adamn yanna yollayann Tomas olduu geldi aklna. Ona sk sk akla cinselliin ayn eyler olmadn syleyen o deil miydi? Eh ite, sadece onun szlerini snyor, onlar olumluyordu. Tomas'n "Anlyorum seni. Ne istediini biliyorum. Her eyi yoluna koydum. Oraya yukarya knca greceksin," szleri kulaklarnda nlyordu adeta.

Evet, Tomas'n buyruklarna uymaktan baka bir ey yapmyordu. ok kalmayacakt; bir fincan kahve imeye yetecek kadar; sadakatsizliin snrlarnda gezinmek nasl bir duyguymu onu anlayncaya kadar... Bedenini snra varncaya kadar ittirecek, orada bir an, yaklmak zere diree balanm gibi duracak, sonra, mhendisin kollarn dolamaya kalktnda, tpk Petrin Tepesi'ndeki silahl adama syledii gibi, "Benim seimim deildi," diyecekti. Bunun zerine adam tfeinin namlusunu indirecek ve yumuak bir sesle, "Senin seimin deilse, yapamam. Hakkm yok," diyecekti. Tereza da yzn aacn gvdesine evirecek ve gzyalarna boulacakt. Apartman yzyl banda Prag'n bir ii mahallesinde ina edilmiti. Badanas kirli bir antreye girdi, demir trabzanl, mermer basamaklar anm bir kat merdiven kt ve sola dnd. kinci kapyd, ne ad vard, ne zil. Kapy vurdu. Adam kapy at. Btn daire bir odadan ibaretti; bir perde, odann ilk be metrelik blmn geri kalanndan ayryor ve bylece derme atma bir antre oluuyordu. Bir masa, tek gzl ocak ve buzdolab vard. Perdenin gerisine getiinde bir duvarn boylu boyunca kitaplar dizilmi, tekine de bir divanla koltuk dayandrlm uzun, dar bir odann ucunda drtke bir pencere grd. "Buras ok sade bir yer," dedi mhendis. "Umarm i karartc bulmazsn." Tereza, "Hayr, hi bulmam," dedi kitap raflaryla dolu duvara bakarak. Adamn alma masas yoktu, ama yzlerce kitab vard. Kitaplar grmek Tereza'nn houna gitti ve iini bir veba gibi kemiren gerginlik biraz olsun dindi. ocukluundan beri, kitaplar gizli bir kardelik bann iaretleri olarak grmt. Byle bir ktphanesi olan adam ona zarar vermezdi herhalde. Adam ona ne imek istediini sordu. arap? Hayr, hayr, arap istemiyordu. lle bir ey imesi gerekiyorsa, kahve. Adam perdenin arkasnda gzden kaybolunca Tereza kitap raflarnn yanna gitti. Kitaplardan biri hemen dikkatini ekti. Sofokles'in Oedipus'unun evirisiydi bu. Bunu burada bulmak ne garipti. Yllar nce, Tomas ona bu kitaptan bir tane armaan etmiti; Tereza kitab okuyup bitirdikten sonra bile Tomas kitab ve ve bitirememiti. Sonra kalkm kitap hakkndaki grlerini yazp bir gazeteye yollam, bu yaz da yaamlarn allak bullak etmiti. Ama u srada kitap cildinin srtna bakmak bile sakinletiriyordu sanki Tereza'y.

Tut ki Tomas ona mahsustan bir mesaj brakmt; Tereza'nn burada bulunmasnn kendi marifeti olduu yolunda bir mesaj. Kitab raftan ald, at. Uzun boylu mhendis odaya dndnde, bu kitabn onda ne aradn, okuyup okumadn, kitap hakknda ne dndn soracakt. Konumay yabancnn dairesinin tehlikeli topraklarndan Tomas'n dncelerinin tandk dnyasna ekmekte bavuraca hile buydu. Sonra erkein elini omuzunda hissetti. Erkek kitab Tereza'nn elinden ald, tek bir sz bile sylemeden rafa geri koydu ve onu divana doru gtrd. Petrin'de cezay yerine getirecek olan adama syledii szleri hatrlad yine ve yksek sesle: "Ama benim seimim deildi ki!" dedi. Bu szlerin durumu annda deitirecek mucizeli bir forml olduunu sanyordu ama o odada szckler sihirli glerini yitiriyordu. Hatta bu szler erkein kararn pekitirdi gibi geliyor bana, erkek, Tereza'y sk sk gsne bastrd ve elini gsne koydu. Gariptir, erkein eliyle dokunmas Tereza'nn gerginliinin geri kalann da sildi gtrd. nk mhendisin eli bedenine ynelik bir iaretti, Tereza kendinin (ruhunun) hi mi hi szkonusu olmadn, sadece bedeninin, bedeninin istendiini anlad. Kendisine ihanet eden ve darya, teki bedenlerin yanna srgne yollad bedeninin... Erkek bluzunun ilk dmesini zd ve Tereza'ya devam Etmesini iaret etti. Tereza uymad buna. Bedenini darya, d dnyaya srgne yollamt, ona ilikin herhangi bir sorumluluk stlenmeyi reddediyordu. Erkee ne kar koydu ne de yardm etti; bylelikle, ruhu olup biteni onaylamadn ama yan tutmamaya da karar verdiini bildirmi oluyordu. Erkek onu soyarken neredeyse hi kprdamad. Onu ptnde, Tereza'nn dudaklar bu pe karlk veremedi. Ama anszn aparasnn nemlendiini hissetti ve korktu. Duyduu heyecan, kendi iradesi dnda heyecanland iin daha da bykt. Baka bir deyile, rtk biimde de olsa, ruhu olup bitenleri onaylyordu. Ama Tereza heyecan duygusunun srmesi iin, ruhunun onaynn da sessiz kalmas gerektiini biliyordu. Yksek sesle 'evet' dedii an, ruhu bu sevime sahnesinde etkin bir rol ald an, heyecan da snecekti. nk ruhu bu kadar heyecanlandran ey, bedenin onun iradesine kar gelmesiydi; beden ihanet ediyor ve ruh sadece seyretmekle yetiniyordu. Sonra klotunu kard. Tmyle plakt: Ruhunun Tereza'nn bedenini bir yabancnn kollarnda grmesi akl almaz eydi; tut ki Mars gezegenini ok yakndan gryordu, yle bir ey. nanlmazln nda, ruh ilk defa olarak bedeni baya bir ey olmann tesinde grd; ilk defa olarak. bedene bylenmicesine bakt; bedenin benzersiz, ei benzeri

bulunmayan, srf kendine zg btn nitelikleri n plana kt birdenbire. Bedenlerin en sradan deildi (ruh ona o gzle bakmt imdiye kadar); son derece olaanst bir bedendi. Ruh, bedenin zerindeki doum lekesinden, edep yeri geninin hemen zerindeki kahverengi bir lekeden ayramyordu gzlerini bir trl. Bu lekeye kendi mhr, bedenin zerine vurduu kutsal bir mhr gzyle bakyordu. Yabancnn erkeklik organ bu kutsal mhre saygszlk edecek derecede yaknlamt imdi. Tereza mhendisin yzne bakarken, bedenini, zerinde ruhunun izi duran bedenini tanmad, tanmak da istemedii birinin kollarnda zevke terk edemeyeceini anlad. Esrik bir nefretle dolmutu. Yabancnn suratna tkrmek iin tkrk biriktirdi aznda. Erkek de onu eit derecede merakl baklarla izliyordu ve fkesini fark edince, Tereza'nn bedeni zerindeki gidi gelilerinin hzn arttrd. Tereza, orgazmn giderek yaklatn hissedebiliyordu; kar koymak iin "Hayr, hayr, hayr!" diye haykrd. Fakat kar konulan, zora koulan, boalma frsatndan yoksun braklan haz, bedeninde daha da uzun sre oyaland, damarlarndan morfin gibi akt, geti. Tereza erkein kollarnda debelendi, yumruklarn havada sallad ve suratna tkrd. Modern helalarda klozetler yerden yukar doru beyaz nilferler gibi ykselir. Beden ne kadar deersiz olduunu unutsun, insan sifondaki su barsaklarndan kan artklar silip gtrdkten sonra bu artklarn balarna gelenleri bilmezlikten gelsin diye mimar elinden geleni yapar. Lam borular yapkan kollaryla evlerimizin ta iine dalsa da, zenle gzlerimizden gizlenir bunlar ve bizler banyolarmzn, yatak odalarmzn, dans salonlarmzn ve parlamentolarmzn altnda yatan bu grnmez bok Venedik'lerinden habersiz memnun, mesut yaarz. Prag dndaki bu eski ii dairesinin banyosu daha az ikiyzlyd; yer gri karolarla kaplyd ve buradan kp yukarya doru ykselen klozet geni, bodur, acnas bir eydi. Beyaz bir nilfere benzemiyordu; ne ise ona benziyordu; bir lam borusunun geniletilmi ucu. stelik tahtadan bir oturacak yeri bile olmad iin Tereza souk emaye kenarna tnemek zorundayd. Orada tuvaletin kenarnda oturuyordu ite; anszn kapld barsaklarn boaltma arzusu aslnda aalanmann en ar ucuna gitme, sadece ve sadece bir beden, anasnn tmek ve boaltmaktan baka ie yaramadn syleyip durduu beden olmak arzusundan baka bir ey deildi. Ve barsaklarn boaltrken sonsuz bir keder ve yalnzlk duygusuna kapld Tereza. Hibir ey lam borusunun geniletilmi ucuna tnemi kendi plak bedeninden daha zavall olamazd. Ruhu seyircilik merakn, ktclln ve gururunu yitirmiti; yeniden bedenin derinliklerine, en uzak barsaa ekilmi, sinmi, kendisini darya aracak birini bekliyordu.

Doruldu, kalkt klozetten, sifonu ekti ve antreye kt. Ruhu bedeninde, plak, rselenmi bedeninde tir tir titriyordu. Knn deliinde silinmek iin kulland kadn dokunuunu duyuyordu hala. te o an unutulmayacak bir ey oldu, anszn ieriye onun yanna gitmeyi, onun sesini, onun szcklerini duymay istedi. Erkek ona yumuack, kaln sesiyle bir eyler sylerse, ruhu cesaretlenecek, bedeninin yzeyine doru ykselip kacak ve Tereza gzyalarna boulacakt. Ryasnda kestane aacnn kaln gvdesine dolad gibi, erkein gvdesine dolayacakt kollarn. Orada antrede dururken, onun nnde alamamak iin tuttu kendini. Alamasn tutamamasnn ok kt sonular douracan biliyordu. Ona ak olacakt. Tam o srada erkein sesi onu ierki odadan ard. Sesi, tek bana (mhendisin uzun boyundan soyutlanm olarak) duyduunda, artt bu ses Tereza'y; tiz, ince bir sesti. Bunca zaman nasl da dikkat etmemiti? Onu batan kmaktan kurtaran kulaa ho gelmeyen bu sesin verdii aknlk olmutu belki de. eri girdi, elbiselerini yerden kaldrd, zerine geirdi ve kt. Alveriini yapm, eve dnyordu. Karenin'in aznda rei vard her zamanki gibi. Souk bir sabaht; belli belirsiz kra vard. Kiraclarn bina aralarndaki bo alanlarda kk iek ve sebze baheleri kurduklar bir yerleme merkezinin nnden geiyorlard ki, Karenin birden durdu, gzlerini bir eye dikti. Tereza onun bakt yere bakt, ama olaand bir ey gremedi. Karenin tasmasn ekitirdi, Tereza da onun ardndan gitti. plak bir tarhn buz tutmu erp zerinde uzanm yatan kargann iri gagasyla kara kafasn ancak o zaman grd. Gvdesi grnmeyen kafa usulca inip kalkyor, gagadan arasra hrltl, yasl bir gaklama kyordu. Karenin o kadar heyecanlanmt ki reini yere drd. Tereza, kargay incitmesin diye onu bir aaca balad. Ardndan meldi ve kuu diri diri gmdkten sonra ayakla dzeltilmi topra kazmaya alt. Bunu yapmak kolay deildi, bir trna krld. Kan akmaya balad. Birden bir ta dt yaknna. Dnd, bir duvarn arkasndan olup bitenleri dikizleyen dokuz-on yalarnda iki olan grd. Ayaa kalkt. Olanlar nce onun ayaa kalktn, sonra da aaca bal kpei grnce katlar. Tereza tekrar yere meldi, erp trnaklaryla kazmaya koyuldu. Sonunda kargay mezarndan ekip karmay baard. Ama karga sakatt, ne yryebiliyor ne de uabiliyordu. Onu boynundaki krmz earba sarp sarmalad ve sol eline alp gsne bastrd. Sa eliyle Karenin'i aatan zd. Onu sakinletirmek ve peisra gelmesini salamak iin epey aba sarfetti.

Elleri dolu olduu iin anahtarn karamad, kapnn zilini ald. Tomas at kapy. Tereza ona tasmann kayn verdi, "Sakn brakma!" diyerek kargay banyoya gtrd. Kvetin altna gelen yere koydu. Karga biraz kanat rpt, ama daha ok hareket edemedi. Youn sar bir sv akyordu azndan. Yerdeki karolarn souundan korunsun diye ona eski bez paralarndan dek yapt. Ara ara ku sakat kanadn umutsuzca bir rpyor ve gagasn sitem edercesine havaya kaldryordu. Bylenmi gibi kvetin kenarna oturmu, gzlerini lmekte olan kargadan ayramyordu. Onun yalnzlnda ve kimsesizliinde kendi yazgsnn yansmasn gryor, kendi kendine defalarca dnyada Tomas'tan baka kimsem yok diye tekrarlyordu. Mhendisle geirdii serven ona rastgele cinselliin akla hibir ilikisi olmadn retmi miydi? Bu tr cinselliin hafif, arlksz olduunu? imdi daha sakinlemi miydi? Kesinlikle hayr. Durmadan u sahne geliyordu gznn nne: Tuvaletten kmt, bedeni, plak ve rselenmi bedeni antrede ayakta duruyordu. Ruhu tir tir titriyordu, dehet iindeydi, barsaklarnn derinliklerine bir yerlere gmlmt. Eer o anda ierki odadaki erkek ruhuna seslenmi olsayd, gzyalarna boulur, onun kollarna atlrd. Antrede ayakta duran, Tomas'n sevgililerinden biri, ierdeki adam da Tomas olsa nasl olurdu acaba diye dnd. Tek bir sz sylemesi yeterdi erkein, bir tek sz, kz kollarn adama dolar, alamaya balard. Tereza akn dou annda neler olup bittiini bilirdi; kadn, rkm, dehete dm ruhunu aran o sese direnemez; erkek ise ruhu kendi sesine karlk veren kadna kar koyamaz. Tomas kendini akn ayartclna kar savunamyordu, Tereza ise her saat, her an onun adna korkuyordu. Elinde ne gibi silahlar vard? Ballndan baka hibir ey. stelik bunu ona ta banda, daha ilk gn, sanki verecek baka bir eyi olmadn bilirmi gibi sunmutu. Aklar garip biimde asimetrik bir yapyd; btn arln tek stuna vermi dev bir yap gibi, Tereza'nn ballnn mutlak kesinliine dayanyordu. ok gemeden karga kanatlarn rpmaktan vazgeti; bir tek krk, inenmi, tannmaz hale gelmi baca seyiriyordu, o kadar. Tereza onun yanndan ayrlamyordu bir trl. Sanki lmekte olan bir kzkardein ban bekler gibiydi. Neyse ki sonunda mutfaa gidip bir lokma bir ey yedi. Dndnde karga lmt. Ak oluunun ilk ylnda, Tereza cinsel birleme srasnda alard. Daha nce de sylediim gibi, lk atmak duyular krletirmeye, sarlatrmaya yaryordu. Zamanla lklar azald ama ruhu akla kamamt, gz baka ey grmyordu. Sonunda, mhendisle iin iinde ak olmadan sevitiinde gzleri ald.

Saunaya bir dahaki gidiinde, yeniden aynann nnde durdu ve kendine bakarken mhendisin apartmannda geen sevime sahnesini bir kere daha geirdi aklndan. Sevitii adam deildi hatrlad. Hatta, boyu bosu nasld deseler onu bile anlatamazd. plakken neye benzediine bile dikkat etmemi olabilirdi. Hatrlad kendi bedeniydi (u anda uyarlm bir biimde aynada seyrettii de oydu); edep yerinin geni, tam onun zerine gelen yerdeki yuvarlak leke. O ana kadar beden zerindeki lekelerin en sradan olarak grd bu leke bir saplant olmutu imdi. Olmayacak ey, onu yabanc bir erkeklik organnn iyice yaknnda grmeyi, tekrar tekrar grmeyi arzuluyordu. Burada unu yeniden vurgulamalym: Baka erkein cinsel organ deildi Tereza'nn grmek istedii. O kendi cinsel organn yabanc bir erkeklik organnn yaknnda grmek istiyordu. Sevitii adamn bedenini arzulamyordu. Kendi bedenini, yeni kefettii, btn bedenlerden daha tandk ve yabanc olan, onlarla karlatrlamayacak kadar heyecan verici olan kendi bedenini arzuluyordu. Ald duun damlacklaryla donanm bedenine bakarken, mhendisin bara uradn dnd. Ah, ne kadar istiyordu onun gelmesini, kendisini tekrar evine armasn. Ah, nasl, nasl istiyordu bunu! Tereza her gn, mhendisin yeniden ortaya kmasndan ve ona hayr diyememekten korkuyordu. Oysa gnler getike onun gelmesinden duyduu korku giderek gelmemesinden duyduu umarszla dnt. Bir ay gemiti, mhendis hala grnlerde yoktu. Tereza anlayamyordu bir trl. rselenen arzusu gitgide azald ve aklndan bir trl kmayan bir soru biimini ald: Neden gelmekte kusur etmiti? Bir gn mterilere bakarken, on sekiz yandan kk ocua iki satt gerekesiye hr karan kel kafal adam karsnda buldu. Adam bara ara ak sak bir fkra anlatyordu. Tereza'nn bir zamanlar bira servisi yapt kk kentteki sarholardan sk sk duyduu bir fkrayd bu. Bir kere daha annesinin dnyasnn stne stne geldii duygusuna kapld Tereza. Kel kafal adamn szn serte kesti. "Senden emir almyorum," diye karlk verdi adam horozlanarak. "Burada, barda almana gz yumduumuz iin talihine kret!" "Biz mi? Biz dediin de kimmi?" "Biz. O kadar," dedi adam; bardan uzatp bir votka daha istedi. "Hakaretlerini kendine sakla, anlald m? Ha, aklma gelmiken soraym," diye de ekledi parmayla Tereza'nn boynundaki bir dizi ucuz inciyi gstererek: "Bunlar nereden buldun? Kocam satn ald diyemezsin. Cam temizliyecisi kocan! Byle armaanlara verecek para ne gezer onda. Mterilerin, deil mi? Karlnda onlara ne veriyorsun acaba?"

"eneni hemen kapamazsan fena olacak!" dedi Tereza slkl bir sesle. "Orospuluk yapmann su olduunu biliyorsun," dedi adam szn srdrerek; bir yandan da kolyeyi tutmaya alyordu. Birden Karenin havaya zplad, n ayaklarn barn zerine dayayarak hrlamaya balad. "Adam gizli polisten," dedi bykeli. "Neden bu kadar ftursuz yleyse? Gizlisi sakls olmayan gizli polis ne ie yarar ki?" Bykeli yoga kursunda rendii biimde, ayaklarn altna toplayarak karyolann zerine yerleti. Duvardaki ereveli resimden ona bakp glmseyen Kennedy, syledii szlere daha bir kutsallk katyordu sanki. Babacan bir sesle, "Gizli polis eitli ilere yarar kzm," diye balad szne. "Birincisi klasik ilevi: unun bunun sylediine kulak kabartr, stlerine bildirirler. kinci ilevleri sindirmektir. Bizi avularnn iine alm gibi davranrlar; korkmamz isterler. Senin kel kafalnn istedii buydu ite. nc ilevleri insan iki arada bir derede brakacak durumlar yaratmaktr. Bizi devleti ykmaya almakla suladklar gnler ok geride kald. Bu bakalarnn gznde deerimizi artrmaktan baka ie yaramaz. Artk cebimize esrar sktryorlar gizlice ya da on iki yanda kzlarn rzna getiimizi iddia ediyorlar. Onlara arka kacak bir kz her zaman bulunur." Hemen mhendis geldi Tereza'nn aklna. Neden bir daha gelmemiti? "nsanlar tuzaa drmek istemeleri," diye devam etti bykeli, "onlar ibirliine zorlayp, bakalarna tuzak kurmak iindir. yle ki, ok gemeden tm ulus muhbir ebekesi olup kar." Tereza, mhendisin polis tarafndan yollanm olabilecei dncesine takmt kafasn. Hem sonra, iip iip de ona seni seviyorum diyen o sersem olan da kimin nesiydi? Polisin kel kafal casusu onun yznden Tereza'ya satam, mhendis de Tereza'y savunmaya kalkmt. Demek ki de onu yumuatp batan karmak amacyla, nceden hazrlanm bir senaryoda rolalmlard! Nasl anlayamamt bunu Tereza? Apartman dairesi ne tuhaft, mhendis orada oturuyor olamazd! k giyimli bir mhendis neden yle sefil bir yerde otursundu ki? Mhendis miydi acaba? Diyelim ki mhendisti, nasl oluyor da saat ikide kabiliyordu iten? Hem ayrca, Sofokles okuyan ka mhendis vard dnyada? Hayr, o ktphane bir mhendisin

ktphanesi deildi! Daha ok, hapse atlan yoksul bir aydnn devlet tarafndan ele geirilmi evini andryordu oras. Tereza on yandayken babas hapse atlm, devlet evlerine ve babasnn btn kitaplarna el koymutu. Evi hangi amalar iin kullanmlard kimbilir. Mhendisin neden bir daha geri gelmediini imdi ok iyi anlyordu; grevi sona ermiti. Ne grevi? Sarho ajan dikkatsizlik edip azndan karmam myd: "Orospuluk etmenin su olduunu unutma." te imdi kendine mhendis ss veren o adam Tereza'nn onunla yattna ve karlnda para istediine tanklk edecekti! Tereza barda sarho olanlar hakknda muhbirlik yapmaya raz gelmezse olay byk bir rezalet haline getireceklerdi. "Kayglanma," diye avuttu onu bykeli. "Anlattn hikaye hi de tehlikeli gelmiyor bana." Tereza, "Deil galiba," dedi gergin bir sesle, Karenin'le birlikte bir Prag gecesine doru karlarken. nsanlar genellikle dertlerinden kurtulmak iin gelecee kaarlar zamann yoluna dsel bir izgi eker, bu izginin tesinde o anki dert ve skntlarnn sona ereceini sanrlar. Oysa Tereza kendi geleceinde byle bir izgi gremiyordu. Sadece geriye bakmak ona avuntu veriyordu. te gene pazar gnyd. Arabaya bindiler ve Prag'n iyice dna ktlar. Tomas direksiyonda, Tereza da onun yanndayd. Karenin arka koltukta oturuyor, arasra onlarn kulaklarn yalamak zere ne eiliyordu. ki saat sonra, alt yl nce birka gn kaldklar, kaplcasyla nl kk kente vardlar. Geceyi burada geirmek istiyorlard. Arabay meydana park edip indiler. Hibir ey deimemiti. Kaldklar otel tam karlarndayd. Otelin nnde ayn yal hlamur aalar ykseliyordu. Sola doru eski bir ahap oluk uzanyor, oluun azndan dklen kaynak, ifal suyunu mermer bir kurnaya boaltyordu. Ellerinde ayn tip cam bardaklarla birtakm insanlar bu suya doru eilmilerdi. Tomas baklarn yeniden otele evirdi, aslnda bir eyin deimi olduunu fark etti. Ad eskiden 'Grand' olan otel imdi 'Baykal' olmutu. Binann kesindeki sokak tabelasna bakt: Moskova Meydan. Derken bildik sokaklardan geerek bir yry yaptlar (Karenin'in kayn zmlerdi, hem yryor, hem de koup oynuyordu) ve sokak adlarn okudular: Stalingrad Soka, Leningrad Soka, Rostov Soka, Novosibirsk Soka, Kiev Soka, Odessa Soka, aykovski Sanatoryumu, Tolstoy Sanatoryumu, Rimski-Korsakov Sanatoryumu vard; bir Suvorov Oteli, bir Gorki Sinemas, bir Kafe Pukin grdler. Btn adlar Rus corafyasndan, Rus tarihinden alnmt. Tereza birden igalin ilk gnlerini hatrlad. Btn kent ve kasabalarda halk sokak tabelalarn alaa etmiti; sokak

tabelalarnn hepsi ortadan kaybolmutu: lke bir gecede adsz kalmt. Rus birlikleri yedi gn boyunca nerede olduklarn bilmeden tarada drt dnmlerdi. Subaylar igal etmek zere gazete brolarnn, televizyon ve radyo istasyonlarnn yerlerini aryorlar, bulamyorlard. Ne zaman adres sorsalar, cevap ya bir omuz silkmesi oluyor ya da yanl ad ve adresler veriliyordu. Adsz sanszln lke iin ne kadar tehlikeli olduu ancak imdi anlalyordu. Sokaklar ve binalar zgn adlarna kavuamayacaklard artk. Bu adsz sanszlk sonucunda, bir ek kaplcas anszn hayali, bir minyatr Rusya'ya dnvermi, Tereza'nn orada bulmay umduu gemie de devlete el konulmutu. Burada geceyi geirmeleri mmkn deildi, hayr. Hi konumadan arabay park ettikleri yere doru yola koyuldular. Tereza her eyin, herkesin nasl da deiik klklara brnerek ortalarda gezindiini dnyordu. Eski bir ek kasabas batan aa Rus adlarna brnmt. galin resimlerini eken ekler bilmeden gizli polise yardm etmilerdi. Onu lmeye gnderen adam kendi yznn zerine Tomas'n yznn maskesini geirmiti. Casus, mhendis rolne girmi, mhendis Petrin Tepesi'ndeki adam rol oynamaya kalkmt. Oturduu dairede bulduu kitap onu batan karmak zere oraya konmu bir iaretti. O evde elinde tuttuu kitap aklna gelince anszn imek gibi bir uzgr akt, yanaklar alev alev yanmaya balad. Olaylar hangi srayla gelimiti? Mhendis kahve getireceini sylemiti. Tereza kitap raflarna doru ilerlemi, Sofokles'in Oedipus'unu ekip almt. Sonra mhendis geri dnmt. Ama kahve falan getirmemiti! Tekrar tekrar bu odaya dnp geliyordu: Kahve yapmak iin gittiinde ne kadar sre iin odadan kmt mhendis? Kukusuz en az bir dakika kalmt darda. Belki iki, hatta . O kk antrede o kadar zaman ne yapmt acaba? Yoksa tuvalete mi gitmiti? Kapnn kapanmasn ya da sifonun ekilmesini hatrna getirmeye alt Tereza. Hayr, su sesi duymadndan emindi; yoksa hatrlard. Kapnn kapanmadndan da hemen hemen emindi. O kk antrede ne iler kartrmt peki adam? Her ey son derece akt. Amalar onu tuzaa drmekse Mhendisin tanklndan ok daha fazlasna gereksinimleri olacakt. Kar klamayacak kantlar gerekecekti. Kuku uyandracak kadar uzun sren yokluu srasnda mhendis antreye film makinesi yerletirmi olabilirdi. Ya da, daha akla yakn, fotoraf makineli birini ieriye alm olabilir, o da perdenin arkasndan onlarn filmini ekmi olabilirdi. Daha bir iki hafta nce, zel yaam denen eyin varolmad bir toplama kampnda yaadn anlayamad iin Prohazka'y alay konusu etmiti. Peki ya kendisi? Anasnn evinin ats altndan kar kmaz, olanca safdilliliiyle zel yaamnn mutlak sahibi oluverdiini sanmt. Ama hayr, ana evinin ats tm dnyay kaplyordu ve Tereza'y hi rahat brakmayacakt. Tereza anasndan hi kaamayacakt.

Meydana kan kenarlar bahelerle ssl basamaklardan inerlerken, "Neyin var?" diye sordu Tomas. Tereza daha cevap vermeye frsat bulamadan biri yksek sesle Tomas' selamlad. Elli yalarnda kr kr yzl bir adamd bu, bir zamanlar Tomas'n ameliyat ettii, ylda bir kere kaplcaya tedaviye yollanan bir toprak iisi. Adam Tomas'la Tereza'y bir bardak arap imeye ard. Kpeklerin umumi yerlere girmesi yasak olduu iin, Tereza, Karenin'i arabaya geri gtrd, bu arada erkekler de yaknlardaki kafede masa ayarladlar. Tereza iini bitirip de yanlarna geldiinde adam, "Sakin bir yaam srdryoruz. ki yl nce beni kolektif iftliin bakanlna bile setiler," dedi. "Kutlarm," dedi Tomas. "Siz de bilirsiniz ya. Herkes kente tanmaya can atyor. Kodamanlar yerinde kalmak isteyen birini buldular m ok memnun oluyorlar. ten atamazlar bizi kolay kolay." "Sizin yerinizde olmak isterdik," dedi Tereza. "Skntdan patlardnz bayan. Yapacak hibir ey yok oralarda. Hibir ey." Tereza toprak iisinin kr kr yzne bakt. Onu ok sevecen, iyilik dolu buldu. Ka zamandr ilk defa birini iyilik dolu bulmutu: Bir tara yaam grnts canland gzlerinin nnde; an kulesiyle, ayrlaryla, korularyla bir ky, sabann at kark boyunca hoplaya zplaya giden bir tavan, yeil apkal bir avc. Hi kyde yaamamt. Gznn nnde canlandrd ne varsa duyduklarndan edinmeydi. Ya da okuduklarndan. Ya da bilinalt, uzak atalarndan kendisine miras kalanlardan. Ama ky, ninesinin annesinin aile albmndeki daguerreotype fotoraf kadar berrak ve ak seik bir biimde yaamay srdryordu Tereza'nn iinde. "Hala arn szn var m?" diye sordu Tomas. ifti ensesini, omuriliin beyne baland noktay gsterdi eliyle. "Buras aryor ara sra," dedi. Tomas, yerinden kalkmadan o noktay ovuturdu ve eski hastasn ksa bir muayeneden geirdi. "Artk ila yazma yetkim yok," dedi ii bittikten sonra, "ama sana bakan doktora benimle konutuunu ve u ilac kullanman nerdiimi syle." Czdanndaki bloknottan bir para kat kopard ve byk harflerle bir ila ad yazd. Prag'a dnmek zere yola ktlar. Yol boyunca, Tereza plak bedenini mhendisinkiyle sarma dola gsteren fotoraf dnd durdu. Kendi kendine, byle bir fotoraf varolsa bile Tomas'n bundan hi haberi

olmayacan syleyerek avunmaya alt. Onlar iintek deeri vardr byle bir fotorafn, o da antaj. Tomas'a gnderildii an hibir deeri kalmayacakt. Peki, ya polis bir noktada Tereza'nn hibir ilerine yaramayacana karar verecek olursa? O zaman fotoraf ellerinde sadece bir oyuncak olur, zarfa koyup Tomas'a yollamalarna hi kimse engel olamazd. Hani srf elence olsun diye. Byle bir fotoraf Tomas'n eline geerse ne olurdu? Tomas onu kap dar m ederdi? Belki etmezdi. Etmezdi herhalde. Ama aklarnn o krlgan yaps unufak olur, ker giderdi. nk o yap bir tek stuna Tereza'nn sadakatine dayanyordu, kald ki aklar da imparatorluklar gibidir; zerine dayandrldklar dnceler unufak olduunda, onlar da silinir gider. stelik imdi bir grnt belirmiti gzlerinin nnde; saban karnn iinden hoplaya zplaya ilerleyen tavan, yeil apkal avc, korularn zerinde ykselen ky kilisesinin an kulesi. Tomas'a Prag'dan ayrlmalar gerektiini anlatmak istiyordu. Kargalar canl canl topraa gmen ocuklar, polis ajanlarn, emsiyelerle silahlanm gen kadnlar brakalm ardmzda! Kye yerlemeleri gerektiini sylemek istiyordu ona. Tek kurtulular buydu. Tereza, Tomas'a dnd. Tomas yerinden kprdamad bile. Gzlerini nndeki yola dikmiti,. Aralarndaki sessizlik itini amay baaramadn grnce, konuma cesaretini tmyle kaybetti Tereza. Petrin Tepesi'nden yoku aa inerkenki gibi bir duygu kaplad iini. Midesi kasld, kusacan sand. Tomas'dan korkuyordu. Tereza iin fazla glyd Tomas; Tereza fazla gszd. Ona anlayamad komutlar veriyordu; Tereza bunlar yerine getirmeye alyordu ama nasl baaracan bilmiyordu. Petrin Tepesi'ne geri dnmek, tfekli adamdan gzlerini balamasn ve kestane aacnn gvdesine yaslanmasna izin vermesini dilemek geldi iinden. lmek istiyordu. Uyandnda evde yalnz olduunu grd. Dar kt, kyya doru yrd. Vlatava'y grmek istiyordu. Irman kysnda durup, suya uzun uzun, dikkatle bakt, nk sularn gznn nnden akp gidiini seyretmek dinlendirici ve onandrcyd. Irmak bir adan tekine akp gidiyor, kylarnda insan hayatlar yaanyordu. Hemen ertesi gn unutulmak zere yaanp bitiyor, ama rmak akp gidiyordu. Korkulua dayanarak gzlerini suya dikti. Prag'n d mahallelerindeydi, Vlatava rma kalenin ve kiliselerin grkemini oktan ardnda brakarak kentin ortasndan akp gemiti; temsil sonrasnda bir aktris gibi yorgun ve dnceliydi; imdi iki yanndaki amurlu kylarn arasndan,

kendileri fabrikalara ve terk edilmi oyun alanlarna snr izen duvarlar ve tahta perdelerle snrlanm olarak akmaya devam ediyordu. Dalm, suya bakyordu ki -su burada daha hznl, daha koyu renkli geliyordu insana- birden rman ortasnda garip bir nesne iliti gzne -evet, bir park srasyd bu. Demir ayakl tahta bir park sras, Prag'n parklarnda bunlardan geilmezdi. Vlatava rmandan aa doru szlerek kentten uzaklatklarn anlad. Bir sr park sras, ok, ok, daha bir sr sra, suyun ormanlardan tayp getirdii sonbahar yapraklar gibi szlerek yanndan geen park sralar -krmz, sar, mavi. Tereza dnd, yoldan geenlere bunun anlam ne diye sormak istercesine arkasna bakt. Neden suyun zerinde szlerek uzaklap gidiyor park sralar? Ama herkes geip gitti yanndan; umurlarnda bile deildi, lml kentlerinin orta yerinden alar boyu geip giden bir rmak varm, yokmu, aldr bile etmiyorlard. Yeniden aaya, suya bakt. Byk bir keder kaplamt iini. Grd eyin bir veda olduunu anlad. Park sralarnn ou gzden kaybolduktan sonra, geride kalm bir iki sra daha grnd; bir sar daha, bir tane de mavi, en sonuncusu.

AIRLIK VE HAFFLK

Tereza, Tomas' beklenmedik bir zamanda Prag'da ziyarete geldiinde Tomas, Birinci Blm'de sylediim gibi, onunla hemen o gn, daha dorusu o saat seviti, ama ardndan Tereza birdenbire atelendi. Tereza yatakta yatar, Tomas onun baucunda ayakta beklerken Tomas birden nne geemedii bir duyguya kapld; Tereza sazdan sepete konulup, nehir aa braklarak kendisine yollanm bir ocuktu. Terk edilmi ocuk imgesi giderek Tomas'n ok sevdii bir ey oldu ve Tomas sk sk iinde bu imgenin yerald eski efsaneler zerine dnmeye balad. Sofokles'in Oedipus'unun evirisine el atarken de aklnda bu vard anlalan. Oedipus hikayesi herkese bilinir; ocukken terk edilen Oedipus, Kral Polybus'a gtrlr ve onun tarafndan bytlr. Delikanl Oedipus, bir gn bir da yolunda at sren bir soyluya rastlar. Aralarnda kavga kar ve Oedipus soyluyu ldrr. Sonra Kralie Jocasta'nn kocas ve Tebai kentinin kral olur. Oysa ki dalarda ldrd adamn babas, yatana girdii kadnn ise anas olduundan haberi yoktur. Bu arada kader, halkna veba hastaln musallat eder ve bu

salgn hastalk nedeniyle onlara byk aclar ektirir. Oedipus halknn ektii aclarn nedeninin kendisi olduunu anlaynca, gzlerini kr eder ve o kr haliyle Tebai'den kar gider. Orta Avrupa'daki komnist ynetimlerin sadece mcrimlerin eseri olduunu dnenler temel bir gerei gzard ediyorlar demektir; su zerine kurulu bu ynetimler mcrimler deil, cennete giden tek yolu bulduklarn sanan cokulu yandalar tarafndan kurulmutur. Bu yolu ylesine yiite savundular ki bunlar, sryle insan ldrmek zorunda kaldlar. Sonralar ortada cennet filan olmad anlald, demek ki cokulu yandalar birer katilden baka bir ey deildiler. Derken herkes komnistlere barmaya balad: lkemizin bana gelenlerden (yoksullam, oraklamt lke), onun zgrln kaybetmesinden (Ruslarn eline dmt), adalet nnde ilenen sulardan sizler sorumlusunuz! Sulananlar cevap verdiler: Bilemedik! Aldatldk! Bizler gerekten inananlardk! Yreklerimizin derinlerinde bizler masumuz! Sonunda tartma gelip tek soruya dayand: Gerekten bilememier miydi, yoksa yleymi gibi mi yapyorlard yalnzca? Tomas tartmay yakndan (on milyon ekle birlikte) izliyordu; yaanan acmaszca olaylardan habersiz olmayan komnistler vard mutlaka (devrim sonras Rusya'snda ilenen ve hala ilenmekte olan korkun sulardan habersiz olamazlard) ama o, komnistlerin ounluunun gerekten bunlardan habersiz olduu grndeydi. Ama, diyordu kendi kendine, haberli ya da habersiz olmalar deil asl sorun; asl sorun, insann habersiz olduu iin masum saylp saylamayaca. Tahta km bir budala srf budala olduu iin btn sorumluluklardan arnm m demekti? Diyelim ki, 1950'li yllarn banda masum bir adamn idamn isteyen ek savcs, Rus gizli polisi ve kendi lkesinin ynetimi tarafndan oyuna getirilmi olsun. Ama u anda hepimiz sulamalarn sama olduunu, idam edilen kiinin masum olduunu bildiimize gre, nasl olur da bu savc kalkp yumruunu gsne vurarak, Benim vicdanm temiz! Bilmiyordum! Ben inananlardandm! diyerek kalbinin temizliini ne srebilir? Bu "Bilmiyordum! Ben inananlardandm!" szlerinin ta kendisi deil midir onarlmas imkansz suunun temelinde yatan? Tomas, Oedipus hikayesini bu balamda gryordu ite: Oedipus anasnn yatana girdiini bilmiyordu, ama olup bitenlerin farkna varnca, kendini susuz saymad. "Bilmeyerek" neden olduu felaketleri grmeye dayanamad iin gzlerini kr etti ve o kr haliyle Tebai'den kt gitti. Tomas, komnistlerin kalbimiz temiz diye bararak kendilerini savunduklarn duyduka kendi kendine, Sizin

'bilmemeniz' sonucu bu lke zgrln kaybetti, daha da yzyllarca kazanamayacak belki, hala kalkm kendinizi sulu bulmadnz nasl syleyebiliyorsunuz? diyordu. Yaptklarnz grmeye nasl dayanabiliyorsunuz? Nasl oluyor da dehete kaplmyorsunuz? Grecek gznz yok mu? Gznz olsayd, gznz kr eder, Tebai'den kar giderdiniz! Benzetme o kadar houna gitmiti ki, dostlaryla sohbet ederken sk sk buna bavuruyordu; giderek, szleri ok gzel ifade edilmi, k bir forml haline geldi. Dnemin btn entelektelleri gibi, o da ek Yazarlar Sendikas'nn yaymlad yz bin tirajl haftalk bir gazeteyi okuyordu. Ynetim ierisinde nemli lde zerklik kazanm bir gazeteydi bu ve baka gazetelere yasak olan konularla urayordu. Sonuta, komnist ynetimin ilk yllarnn alnnda kara bir leke olarak duran, siyasi davalar sonucu ilenmi adli cinayetlerin sulusunun kimler olduu sorusunu ortaya atan da yazarlar gazetesi oldu. Yazarlarn gazetesi bile sadece ayn soruyu tekrarlamakla yetiniyordu: Biliyorlar myd, bilmiyorlar myd? Tomas bu soruyu bayat bulduu iin gnn birinde oturdu, Oedipus hakkndaki dncelerini yazp haftalk gazeteye gnderdi. Bir ay sonra bir cevap ald; gazete idarehanesine arlyordu. Tomas' karlayan editr ksa ama son derece kesin konutu. Tomas'a cmlelerden birindeki szdizimini deitirmesini nerdi sadece. ok gemeden yaz gazetede boy gsterdi sonradan bir nceki sayfada, Okur Mektuplar kesinde. Tomas yazya hi sevinmemiti. Szdizimini deitirmek zere gazete idarehanesine kadar armlar, ama sonra ona sormadan metni yle bir ksaltmlard ki, yaz ele ald ana gre indirgenmiti (bu da yazy ok ematik ve saldrgan klyordu). Tomas yazsndan holanmyordu artk. Btn bunlar 1968 ilkbaharnda oluyordu. Aleksander Dubek, kendilerini sulu bulan ve bu sular konusunda bir eyler yapmaya hazr olan komnistlerle birlikte ynetimi elinde bulunduruyordu. Oysa teki komnistler, nasl masum olduklarn haykrp duranlar, gz dnm ulusun kendilerini adalet nne karmasndan korkuyorlard. Rus bykelisine her gn durumdan yaknyorlar, patrt karp destek almaya alyorlard. Tomas'n mektubu yaymlandnda lklar attlar: Bakn iler ne raddeye geldi! Kalkm, bize ak ak gzlerinizi kr edin diyorlar! ki ya da ay sonra Ruslar, gubernia'larnda konuma zgrlne izin verilemeyeceine karar verdiler ve bir gece ordularyla Tomas'n lkesine girdiler. Tomas, Zrih'ten Prag'a geri dndnde, alt hastanedeki iine brakt yerden yeniden balad. Derken bir gn bahekim onu odasna ard. "Sen de benim kadar iyi biliyorsun ki," dedi, "ne yazar, ne gazeteci ne de vatann kurtarcssn. Sen bir doktor ve bilim

adamsn. Seni kaybetmek beni ok zer ve seni elimde tutmak iin de her eyi yaparm. Ama u Oedipus makalesini geri alacaksn. Bu ok nemli mi senin iin?" "Asln isterseniz," dedi Tomas, metnin te birini nasl katlettiklerini dnerek, "hi mi hi nemli deil!" "Kaybedecein eyin ne olduunu biliyorsun," dedi bahekim. Biliyordu, hem de ok iyi. Birbirini dengeleyen iki ey vard: Onuru (tkrdn yalamay reddetmekten ileri gitmeyen onuru) ve yaamnn anlam dedii ey (tp ve aratrma alanndaki almalar). Bahekim szn srdrd: "Gemite sylenip yazlm eyleri kamuoyu nnde geri almakta ortaaa yakr bir yan var. Zaten, sylediin eyi 'geri almak' da ne demek? nsan, bir zamanlar sahip olduu bir dncenin artk geerli olmadn nasl kesinlikle ne srebilir? Modern ada bir dnce rtlebilir evet, ama geri alnamaz. Bir dnceyi geri almak imkansz olduuna, sadece dilsel, biimsel bir byclk olduuna gre, istediklerini yapmanda bir saknca yok bence. Terrle ynetilen bir toplumda, hibir ifade ciddiye alnamaz. Hepsi gdml, zorlamadr ve bunlar grmezlikten gelmek her drst kiinin grevidir. Son olarak da unu syleyeyim ki, senin burada bizimle kalman hem benim hem de hastalarnn karlar asndan gereklidir." "Eminim haklsnz," dedi Tomas, yznde ok skntl bir ifade vard. "Ama?" Bahekim onun aklndan geenleri kestirmeye alyordu. "Korkarm yzm kzarr." "Yzn m kzarr? Meslektalarna bu kadar ok deer verdiin iin mi hakknda ne dndklerini nemsiyorsun?" "Hayr, onlar o kadar ok bytmyorum gzmde," dedi Tomas. "Ha, ayrca," diye ekledi bahekim, "kamuoyu nnde aklama yapman gerekmeyecek. Bana bu konuda gvence verdiler. Brokrat bunlar. Tek istedikleri dosyalarnda ynetime kar hibir dmanln olmadn bildiren bir kat bulunmas. Biri kalkp da neden bu adam hastanede altryorsunuz diye saldrrsa hazrlkl olacaklar. Sylediin her eyin seninle onlar arasnda kalacana ilikin sz verdiler bana. Tek szcn bile yaymlamaya niyetleri yok." "Dnmek iin bir hafta sre verin bana," dedi Tomas ve mesele orada kapand. Tomas hastanedeki en iyi cerrah saylyordu. Sylentilere baklrsa, emeklilik ya yaklaan bacerrah yaknda ondan kendi yerine gemesini isteyecekti. Bu sylenti, yetkililerin ondan zeletirisini ieren bir yazl belge istedikleri sylentisine eklenince, onun bu istee evet diyeceinden kuku duyan kalmamt.

Onu ilk irkilten ey bu oldu, hibir zaman insanlara saygnlndan kuku duyma frsat vermedii halde, erdeminden ok namussuzluuna oynamaya hazrd herkes. rkiltici bulduu ikinci ey ona yaktrdklar konuma gsterdikleri tepkilerdi. Bunlar iki ana blmde inceleyebiliriz: lk tr tepki, kendileri (kendileri ya da yaknlar) syledikleri bir eyleri geri alm, kamuoyu nnde igal ynetimi ile uzlam ya da uzlamaya hazr (istemeden elbette; hi kimse yapmak istemezdi byle bir eyi) kiilerden geliyordu. Bu kiiler garip bir glmsemeyle bakmaya balamlard ona, eskiden hi grmedii bir glmsemeyle; gizli, ibirliki bir onaylamann koyun koyun srtyd bu. Kazara bir kerhanede karlaan iki adamn glmseyiiydi; ikisi de hafife utanmlardr, ama bu duygularnn karlkl olduuna da seviniyorlardr bir yandan, aralarnda kardelie benzer bir ba kurulur. Onlarn glmsemeleri daha da keyifliydi, nk Tomas yaam boyunca bir gn bile tutucu olmamt. Bu yzden, bacerrahn nerisini kabul ettiinin varsaylmas korkakln yava yava ama emin admlarla genel davran biimi olmaya baladnn ve yaknda kt gzle grlmekten kacann kantyd. Bu insanlarla hi dostluk etmemiti, bacerrahn ricasna uyup da yazl aklama yaparsa, onu partilere davet edeceklerini, onlarla dostluk kurmak zorunda kalacan fark etti ve bu ii ok tatsz buldu. kinci tr tepki, kendileri (kendileri ya da yaknlar) kovuturmaya uram, igal gleriyle uzlamay reddetmi ya da kendilerinden byle bir ey istenmemi de olsa (bu ilere ciddi olarak karm olamayacak kadar gen olduklar iin) uzlamaya girmeyeceklerinden (yazl aklama imzalamaya yani) son derece emin olan kiilerden geliyordu.

Bu ikincilerden biri, Doktor S., yetenekli gen bir hekim, bir gn "Ee, ne haber, istediklerini yazdn hazr ettin mi bakalm?" diye sordu Tomas'a. "Neden szediyorsun sen allahakna?" diye karlk verdi Tomas. "Szlerini geri aldn gsterir belgeden, elbette," dedi adam. Sesinde kt niyet yoktu. Hatta glmsyordu bile. O sk glmsemeler ormanndan bir tane daha; kendini beenmi ahlaki stnk duygusunun glmseyii.

"Sylesene, ne biliyorsun sen o belge hakknda?" dedi Tomas. "Okudun mu ki?" "Hayr," dedi S. "O halde hala ne konuup duruyorsun?"

Kendini beenmilii, glmsemeyi gene de elden brakmayan S., cevap verdi: "Bak, bu ilerin nasl olduunu hepimiz biliyoruz. Aklaman bacerraha ya da bir bakana ya da byle birine yazdn bir mektuba yediriyorsun, o da sana bunun kimsenin kulana gitmeyeceine, yazan zor durumda brakmayacana ilikin sz veriyor. Byle, deil mi?" Tomas omuzlarn silkti. S. szlerine devam etti. "Ama aklama dosyalanp emin bir yere kaldrldktan sonra bile aklamay yazan, yazdnn her an kamu nne karlabileceini biliyor. te, o andan sonra da hi azn amyor, en ufak eletiride, en ufak protestoda bulunmuyor. Eer sesini ykseltmeye kalkrsa, o an aklama basna veriliyor, temiz adn lkenin bir ucundan tekine kirletiyor. Uzun szn ksas, sevimli bir yntem. ok daha ktlerine kalkabilirlerdi." "Evet, ok sevimli bir yntemmi," dedi Tomas, "ama syler misin btn bunlara evet dediimi kim syledi sana?" S. omuzlarn silkti, ama yznden glmseme silinmedi. O an birdenbire garip bir gerei fark etti Tomas; herkes glmsyordu ona, herkes szlerini geri alan aklamay yazmasn istiyordu; bylesi herkesi mutlu edecekti! lk tr tepkiyi gsterenler mutlu olacaklard, nk bu korkakla dn vererek onlarn eylemlerinin olaan grnmesini salayacak, bylece onlara yitirdikleri onurlarn geri verecekti. kinci tr tepkiyi gsterenler, onurlarn hibir zaman elden karmamalar gereken bir ayrcalk gibi grenler, korkaklara kar gizli bir sevgi besliyorlard, nk onlar olmad m cesaretleri ufalanp gidecek, ok gemeden kimsenin hayran olmad sudan, tekdze bir angarya olup kacakt. Tomas glmsemelere katlanamyordu. Her yerde bir glmseme grdn sanyordu, hatta sokaktaki yabanclarn yzlerinde bile. Uykular kamaya balad. Olabilir miydi? Bu insanlara gerekten bu kadar ok mu deer veriyordu? Hayr. Onlar hakknda syleyecek iyi bir sz yoktu ve baklarnn onu bu kadar rahatsz etmesine izin verdii iin de kendi kendine kzyordu. Son derece mantkszd bu. nsanlara bu kadar az saygs olan bir kii nasl olur da onlarn kendisi hakknda ne dndklerine bu kadar ok nem verirdi? Belki de insanlara olan kkl gvensizlii (onlarn kendi kaderi konusunda karar verebilme ve onu yarglama haklarna besledii kuku) meslek seiminde de rol oynam, kendisini kamuoyunun gzlerinden gizleyen bir meslek semiti. Diyelim ki politikac olmay seen biri, kamuoyunu kendi isteiyle yarg konumuna getirir, bu arada da onun kendine arka kaca konusunda ocuka bir gven besler. Bir doktor ise (politikac ya da aktrn tersine) sadece hastalar ve en yakn meslektalar tarafndan yarglanr, yani kapal kaplar ardnda, erkek erkee. Onu yarglayanlarn baklaryla karlatnda buna hemen kendi baklaryla

karlk vererek, ya hareketlerini akla kavuturur ya da kendini savunur. Tomas, yaamnda ilk defa olarak zerine dikilmi gzlerin okluundan hepsini gremeyecek durumdayd. Bu baklara ne kendi bakyla ne de kendi szckleriyle cevap veremezdi. Herkesin elinde oyuncak olmutu. Hastane iinde ve dnda onun hakknda konuuluyordu (ihanet edenlerin, inkar edenlerin, ibirlii edenlerin kimler olduuna ilikin en son haberlerin tedirgin Prag'dan uursuz, ilkel bir telgraf sistemi hzyla geip gittii gnlerdi); byle olduunu bilmesine ramen elinden hibir ey gelmiyordu. Bu durumu ne kadar katlanlmaz bulduunu, korkudan nasl paniklediini grnce armt. Ona gsterdikleri ilgi birbirini dirsekleyerek ilerlemeye alan bir insan kalabal ya da karabasanlarda zerimizdeki elbiseleri yrtp para para eden insanlarn saldrlar kadar rktcyd. Bacerraha gitti ve tek bir satr bile yazmayacan syledi. Bacerrah her zamankinden daha hararetle skt Tomas'n elini ve bu karar beklediini syledi. "Aklama yazmadan da hastanede kalmamn bir yolu bulunamaz m acaba?" dedi Tomas; meslektalarndan Tomas iten atlrsa istifa edeceklerine dair bir gzda gelmesinin yeterli olabileceini ima etmek istemiti. Ama istifa edeceklerini syleyip gzda vermek meslektalarnn akllarnn kesinden bile gemiyordu ve ok gemeden (bacerrah eskisinden daha hararetli skt elini yle ki eli morard, morluk gnlerce gemedi) hastaneden ayrlmak zorunda kald. nce Prag'n elli mil kadar dnda bir tara kliniinde almaya balad. Her gn trenle gidip geliyor, eve yorgun argn dnyordu. Bir yl sonra Prag'n biraz dndaki bir klinikte, daha elverili bir i buldu, ama hekim olarak ok daha aa bir konuma dmt. Orada artk cerrahlk yapamyordu, pratisyen hekim olmutu. Bekleme odas azna kadar doluydu. Her hasta iin ancak be dakika ayrabiliyordu; her birine ne kadar aspirin almalar gerektiini sylyor, hasta izin katlarn imzalyor ve uzmanlara gnderiyordu. Kendisini hekimden ok sosyal hizmet grevlisi gibi gryordu. Bir gn, vizite saatlerinin bitiminde elli yalarnda, iri yarl kalbna kyafetine ok uygun den bir adam Tomas' arad. Kendini ileri Bakanl'nn yetkilisi olarak tantt ve Tomas' sokan karsnda bir iki imeye davet etti. Bir ie arap syledi adam. "Eve arabayla dnmem gerek," dedi Tomas ikram geri evirmek iin. "kili olduumu grrlerse ofr ehliyetimi elimden alrlar." ileri Bakanl'ndan gelen adam glmsedi. "Eer bir ey olursa unu gsterin yeter." Bunu syleyerek Tomas'a zerinde ad (gerek ad olmad ok akt) ve Bakanln telefon numaras yazl olan bir kart uzatt.

Ardndan uzun bir sylev ekmeye giriti; Tomas'a ok hayrand, Bakanlkta herkes byle saygn bir cerrahn ke bucak bir klinikte aspirin datmasna ok zlyordu. Aka sylemese de, polisin uzman kiilerin yerlerinden ekip alnmas gibi kesin tavrlar konusunda gr birlii iinde olmadn hissettirdi Tomas'a. Ne zamandr kendisini ven birileri olmad iin tombul grevlinin sylediklerini dikkatle dinledi Tomas; meslek yaam hakkndaki her eyi nasl da ayrntl olarak ve harfi harfine bildiine ard. ltifat karsnda nasl da savunmaszd! Bakanlk grevlisinin sylediklerini ciddiye almaktan baka bir ey gelmedi Tomas'n elinden. Ama sadece gururunun okanmasndan deil. Daha nemlisi, deneyimsizdi Tomas. Tatl szler syleyen, saygl, nazik biriyle karlkl oturdunuz mu, onun syledii hibir eyin doru olmadn, hibir eyin iten olmadn kendi kendinize hatrlatmanz dnyann en zor iidir. nanszl korumak ve srdrmek (hi tavsatmadan, sistemli bir biimde, en ufak bir duraksamaya kaplmadan) olaanst bir aba ve doru drst neitim gerektirir -baka bir deyile, polis tarafndan sk sk sorgulanm olmay. Tomas bu neitimden yoksundu. Bakanlktan gelen adam szlerine devam etti: "Zrih'te ok iyi bir durumdayken buraya dnmenizi byk bir minnettarlkla karlyoruz. Soylu bir davrant. Yerinizin buras olduunu anladnz." Tomas' azarlarm gibi yle balad szlerini: "Ama yeriniz ayn zamanda da ameliyat masas!" "Size tamamen katlyorum," dedi Tomas. Ksa bir sessizlik oldu, sonra Bakanlktan gelen adam yasl bir sesle: "O halde, syler misiniz bana doktor, komnistlerin gzlerini oymalar gerektiine gerekten inanyor musunuz? Saysz hastaya saln armaan etmi olan siz?" "Bu kadar da aptallk ama!" dedi Tomas savunmaya geerek, "Yazdm eyi neden okumuyorsunuz?" "Okudum;" dedi ileri Bakanl'ndan gelen adam, sesinin son derece zntl kmasna alyordu. "Eh, peki ben komnistler gzlerini mi oysunlar dedim o yazda?" "Herkes yle anlad ama," dedi Bakanlktan gelen adam; sesi gitgide daha hznleniyordu. "Yaznn tmn, ilk bata yazdm haliyle okusaydnz, byle anlamlar karmazdnz. Gazete biraz kesilmi olarak yaymlad." "Ne dediniz?" diye sordu Bakanlktan gelen adam. Birden kulak kesilmiti. "Sizin yazdnz olduu gibi yaymlamadlar m yani?"

"Kestiler." "ok mu?" "te bir kadarn." Bakanln adam gerekten arm gibiydi. "Bu yaptklar ok yakksz bir ey ama." Tomas omuzlarn silkti. "Kar kmalydnz! Yaptklarn hemen dzeltmelerini istemeliydiniz!" "Dnecek zamanm olmad, hemen ardndan Ruslar geldi. Onlar gelince dnecek baka eyler girdi araya." "Ama siz, hekim olarak, insanlar grme hakkndan yoksun etmek isteyen biri gibi tannmak istemezsiniz herhalde, deil mi?" "Anlamaya aln ltfen beni, tamam m? Arka sayfalara gmlm bir okur mektubuydu. Kimsenin gzne ilimedi bile. Rus elilii grevlilerinin dnda hi kimsenin onlarn da arad bu zaten." "yle sylemeyin! yle dnemezsiniz! Ben kendim yaznz okuyan ve sizin byle bir yazy nasl yazdnza aran birok kiiyle konutum. imdi siz bana yaznn yazdnz biimiyle kmadn syleyince, her ey aydnland. Onlar m zorlad sizi bu ie?" "Yazy yazmaya m? Hayr, ben kendim yazp verdim." "Oradakilerle tanklnz var m?" "Hangi oradakilerle?" "Yaznz basanlarla." "Hayr." "Onlarla hi konumadnz m sylemek istiyorsunuz?" "Bir kere benimle kiisel olarak grmek istediler." "Neden?" "Yaz hakknda." "Sizinle konuan kimdi peki?" "Yaz ilerinden biri." "Ad neydi?"

O ana kadar sorguya ekilmekte olduunu fark etmemiti Tomas. Birdenbire azndan kan her bir szcn birilerini tehlikeye atabileceini anlad. Szkonusu kiinin adn elbette ok iyi bilmesine karn, yalan syledi: "Emin deilim." Aldmz terbiyenin gizli polisle ibirlii halinde olmas trajikomik bir gerektir. Yalan sylemeyi beceremeyiz. Analarmzla babalarmzn her an kafamza kakp durduklar 'Doruyu syle!' buyruu yle bir kendiliinden iler ki, bir soruturma srasnda gizli polise bile yalan sylemekten utanrz. Onlarla tartmak ya da hakaret etmek (ki bu hibir anlam tamaz) yzlerine baka baka yalan sylemekten (tek yaplacak ey de budur) ok daha kolay gelir bize. Bakanlktan gelen adam onu itensizlikle suladnda, Tomas neredeyse sulu hissetti kendini; yalannda direnmek iin ahlaki bir engeli amas gerekti: "Tantt galiba," dedi, "ama ad aklmda hi yer etmedii iin hemen unuttum." "Grn nasld?" Tomas'la ilgilenen yaz ileri sorumlusu ksa boylu, ak kumral sal, asker tral bir adamd. Tomas bunun tam tersi zellikler semeye alt: "Uzun boyluydu," dedi, "uzun siyah sa vard." "Hah," dedi Bakanln adam, "enesi de koskocamand!" "Evet, yleydi," dedi Tomas. "Yrrken kamburunu karyordu biraz." "Evet, doru," dedi Tomas yeniden; Bakanln adamnn gerekten varolan birine parmak bastn anlamt. Tomas sadece zavall bir yaz ileri grevlisini ele vermekle kalmamt, daha da nemlisi, verdii bilgiler sahteydi. "Peki sizinle ne hakknda grmek istedi? Ne hakknda konutunuz?" "Szdizimiyle ilgili bir eydi." Tomas'n szleri, cevab savsaklamann gln ve anlamsz bir yolu gibi geliyordu kulaa elbette. Bakanln adam Tomas'n gerei sylemeyi reddetmesi karsnda bir kere daha kprd: "nce bana yaznzn te birini kestiklerini sylyorsunuz, sonra da kalkm szdiziminden konutuk diyorsunuz! Mantkl m bu imdi?" Bu defa Tomas cevap vermekte glk ekmedi, nk tmyle doruyu sylyordu. "Mantkl olmayabilir ama yleydi!" Gld. "Bir tek cmlenin szdizimini deitirmek iin iznimi istediler, sonra da yazdmn te birini kesip attlar." Bakanln adam byle byk bir ahlakszl akl almyormu gibi ban sallad. "Yaptklar akl alr ey deil dorusu!"

arabn bitirirken yle balad szlerini: "Oyuna geldiniz doktor, kullanldnz. Bunun cezasn sizin ve hastalarnzn ekmesi yazk. Olumlu niteliklerinizin farkndayz, hem de ok. Elimizden geleni yapacaz." Tomas'a elini uzatt ve kibarca tokalat. Her ikisi de kendi arabalarna doru yrdler. Bakanln adamyla konutuktan sonra Tomas derin bir bunalma dt. Nasl olmu da kendini konumadaki sohbet tonuna kaptrabilmiti? Adamdan uzak durmay becerememi bile olsa (hazrlksz yakalanmt, yasann kendisine verdii ya da vermedii haklar konusunda hibir bilgisi yoktu) sanki eski dostmular gibi arap ime nerisini geri evirebilirdi! Ya onlar bir gren olmusa, adam tanyan biri! Tomas'n polisle ibirlii yapt sonucuna varrd doal olarak! Hele yazsnn kesildiini neden sylemiti adama sanki? Bu bilgiyi de katmann ne gerei vard? Yaptklarndan hi honut deildi. ki hafta sonra Bakanln adam onu bir kere daha arad. Gene darda bir iki imeye ard, ama bu defa Tomas brosunda kalmalarn rica etti. "ok iyi anlyorum, doktor," dedi adam glmseyerek. Tomas' artmt bu szler. Adam bunlar, hasmna bir nceki eli yanl oynadn hissettiren bir satran oyuncusu tavryla sylemiti. Karlkl oturuyorlard, Tomas kendi masasndayd. On dakika kadar, o sralar her yeri krp geiren grip salgnndan szettikten sonra adam unlar syledi: "Durumunuzu enine boyuna dndk. Olay bir tek bizi ilgilendirseydi, mesele yoktu. Ama kamuoyunu da gznnde bulundurmak zorundayz. steyerek ya da istemeyerek, yaznzla anti-komnist histeriyi krklediniz. Bu yaz dolaysyla mahkeme nne karlmanz bile nerildi, bakn size syleyeyim. Kamuoyunu iddete kkrtmak yasa karsnda sutur." ileri Bakanl'ndan gelen adam szlerine ara vererek Tomas'n gzlerinin iine bakt. Tomas omuzlarn silkti. Adam ayn yattrc, gven verici sesle srdrd szlerini: "neriyi oy okluuyla geri evirdik. Olaydaki sorumluluunuz ne olursa olsun, toplum sizin yeteneklerinizi sonuna kadar kullanmanzdan yarar umar. Hastanedeki bacerrah sizden byk vgyle szediyor. Hastalarnzdan aldmz raporlar da var elimizde. Hi kimse bir doktorun politikadan anlamasn beklemiyor. Kapldnz bir kere. Artk bu ii zmlemenin zaman geldi de geiyor. te bunun iin biraraya gelip size rnek bir itirafname hazrladk. Tek yapacanz ey bunun basnn eline gemesini salamak, zamannda yaymlanmasn biz salayacaz." Tomas'a bir kat paras uzatt. Tomas bu katta yazl olanlar okudu ve eli ayana dolat. ki yl nce bacerrahn imzalatmak istedii eyden ok daha beterdi bu. Oedipus yazsnn geri alnmasyla bitmiyordu

i bu kez. Sovyetler Birlii'ne sevgi, Komnist Parti'ye ballk gibi laflar geiyordu iinde; lkeyi i savaa srklemek isteyen aydn kesim lanetleniyordu; hepsinden de kts yazarlarn kard haftalk gazetenin yaz ileri sorumlularn kamuoyuna ihbar ediyordu (zellikle de uzun boylu, kamburunu kartarak yryen editr; Tomas onunla hi tanmamt ama adn biliyordu ve resimlerini grmt). Bu adamlarn yazsn bilerek arptt ve bir kar devrim arsna dntrerek kendi amalar dorultusunda kullandklar syleniyordu; kendileri byle bir yaz yazmayacak kadar korkak olduklar iin hibir eyden haberi olmayan bir doktorun arkasna gizlenmilerdi. Bakanlktan gelen adam Tomas'n gzlerindeki panii grd. Eildi ve masann altndan dosta dizini svazlad. "Unutmayn doktor, yalnzca bir rnek bu! Yeniden dnn, eer deitirmek istediiniz bir ey varsa, eminim ki ortak bir anlama noktas bulunur. Sizin itirafnameniz bu, deil mi ya?" Tomas kad sanki elinde bir saniye daha tutmaya korkuyormu, zerinde parmak izleri olduu anlalacakm gibi gizli polise geri uzatt. Ama kad alacak yerde, Bakanlktan gelen adam arma taklidi yaparak iki yana at kollarn (Papa'nn balkonundan kalabalklar selamlamak iin yapt hareketin ayns). "Bak imdi, neden byle yapyorsunuz, doktor? Sizde kalsn. Evde sakin bir kafayla yeniden bir dnn." Tomas ban sallad ve ileriye doru uzatt elinde katla durdu, bekledi. Sonunda, Bakanln adam Papa'nnkini andran el hareketinden vazgeip kad geri almak zorunda kald. Tomas ona kesin bir dille hibir kat imzalamayacan ya da yazmayacan sylemek zereydi ki, son anda ses tonunu deitirdi, yumuak bir sesle: "Okuma yazmas olmayan bir insan deilim, yle deil mi? Kendim yazmadm bir eyi neden imzalayaym o halde?" "Madem yle, peki doktor. Senin dediin gibi olsun. Kendin yaz, birlikte stnden geelim. Okuduun yazy rnek alabilirsin kendine." Tomas gizli polise neden hemen orackta kaytsz artsz hayr cevab vermedi? Byk olaslkla aklndan unlar gemiti: Byle bir itirafnameyi genel anlamda ulusun cesaretini krmak iin kullanmalar (Rus stratejisi olduu ok akt bunun) bir yana, kendi olaynda polisin somut bir amac da olabilirdi; Tomas'n yazsn yaymlayan haftalk gazetenin yaz ileri sorumlularna kar alacak bir dava iin kant topluyor olabilirlerdi. Eer durum byleyse, basnn bu kiilere kar balataca amur atma kampanyas ve durumalarda Tomas'n itirafnamesini kullanmak isteyeceklerdi. lkeleri uyarnca

hemen o an hayr dese, onay olsun ya da olmasn, polisin o hazrlanan rnei alp imzasn zerine koyarak yaymlama tehlikesi vard. Hibir gazete Tomas'n yalanlamasn yaymlamaya cesaret edemezdi. Tomas'n bu belgeyi yazmadna ya da imzalamadna dnyada inanmazlard. nsanlar insan kardelerinin ahlaki ikenceler altnda kvrandn grmekten yle byk bir zevk alyorlard ki, aklamasn dinleyerek bu zevki bozmaya kimse yanaamazd. Polise metni kendi yazaca umudunu vererek, biraz zaman kazand. Hemen ertesi gn klinikten istifa etti; kendi isteiyle toplumsal hiyerarinin en alt basamana indikten sonra (o sralar baka alanlarda binlerce entelektel oktan ayn inie gemilerdi), polisin elinde hibir koz kalmayacan ve onlar iin ilgin olmaktan kacan sanyordu (haklyd). Hiyerarinin en alt basamana indikten sonra, kendi adn tayan itirafname yaymlayamazlard artk; nedeni ok basitti, byle bir itirafnameye hi kimse inanmazd. Kamuoyu nnde yaplan utan verici aklamalar imzalayanlarn ykseliiyle badatrlrd zihinlerde, dyle deil. Gelgelelim, Tomas'n lkesinde hekimler devlet memurudurlar ve devlet onlar isterse azleder istemezse azletmez. Tomas'n istifasn tartt grevli onu adyla, sanyla tanyordu, bu nedenle de Tomas' grevde kalmaya ikna etmeye alt. Tomas o an birden doru seimi yaptndan kukuya dt, ama artk ad konmam bir ballk andna gre hareket etmek zorunda hissediyordu kendini, kararndan dnmedi. Cam siliciliine balamas da byle oldu ite. Birka yl nce Zrih'ten ayrlp Prag'a dnerken, Tomas usulca yle demiti kendi kendine: "Es muss sein!" Bunu sylerken Tereza'ya olan akn dnyordu. Oysa snr geer gemez bu ii gerekten yapmas gerekip gerekmediinden kuku duymaya balad. Daha sonra, Tereza'nn yannda uzanm yatarken, kendisini ona balayann yedi yl nce meydana gelen bir dizi gln rastlant olduunu (bacerrahn siyatii daha ilk aamalarndayd) ve ayn rastlantlar zincirinin onu geriye, iinden kamas imkansz bir kafese sokacan getirdi aklna. Yaamnda hibir 'Es muss sein!', her eyin zerinde olan bir gerekirlik olmad anlamna m geliyor yani bu? Bana kalrsa vard. Ama ak deildi, meslekti bu. Rastlant ya da birtakm hesaplar sonucu deil, iinden gelen derin bir istek sonucu hekimlii semiti. nsanlar kategorilere ayrmann mmkn olduu lde, en amaz kstas onlar hayat boyu srp giden u ya da bu etkinlie ynelten ok derinlere kk salm arzulardr. Her bir Fransz farkldr. Ama dnya zerindeki btn aktrler birbirlerine benzerler -ister Paris'te, ister Prag'da, ister uzak bir tara tiyatrosunda. Bir aktr, daha ilk ocukluk yllarndan balayarak anonim bir seyirci grubuna kendini seyrettirmeyi kabul etmi biridir. Yetenekle ilgisi olmayan, yetenekten daha derinlere uzanan bu n kabul olmakszn hi kimse aktr olamaz. Benzer biimde, bir hekim de btn yaamn

insan bedenleriyle ve onlarn btn sonularyla uraarak geirmeyi kabullenmi biridir. Bu temel kabul (yetenek ya da beceri deil) onun daha tp reniminin ilk ylnda cesetlerin kesilip biildii odaya girmesini ve daha u kadar yl ayn eyde direnmesini salar. Cerrahlk tp mesleinin temel buyruklarn en u snra kadar gtrr ve orada, insani olan tanrsal olanla akr. Kafasna sopayla iddetli biimde vurulan biri yere ylr, soluk alp verii durur. Gnn birinde soluk alp verii hepten duracaktr zaten. Cinayet, Tanr'nn sonuta kendi eliyle yapaca eyi sadece biraz hzlandrr, o kadar. Tanr, cinayeti hesaba katmtr diye dnebiliriz; ama cerrahl hesaba katmamtr. Kendisinin yaratp insan gznn gremeyecei biimde sarp sarmalayarak deriden klfna yerletirdii mekanizmaya kimsenin elini sokamayacan sanmtr. Tomas neterini anesteziyle bayltlm bir adamn derisi zerinde ilk kez tuttuunda, sonra deriyi kararl bir hareketle izip kestiinde ve sonunda tam yerinden ustaca bir neter vuruuyla kesip atnda (sanki deri bir kuma parasym -ya da bir palto, bir eteklik, bir perdeymi- gibi) ksa ama youn bir Tanr'ya kar gelme duygusu yaamt. Ama bir yandan iinin ekici bulduu yan da buydu ite! ine, ok derinlere kk salm onun 'Es muss sein!'yd bu ve oraya kk salmas da rastlant sonucu, efin siyatii sonucu, dsal bir ey sonucu olmamt. Peki yleyse, bu kadar kendisinin bir paras olan bir eyi alr da nasl byle arabuk, btn gcyle frlatr atar, bylesine hafife alrd? Polisin amalarna alet olmamak iin diyecekti kendisine sorsanz. Ama ok ak sylemek gerekirse, kuramsal olarak mmkn olsa bile (byle birka olay olmutu gerekten de) polisin sahte bir itirafnameyi imzasn zerine koyup kamuoyuna aklamas olacak ey deildi. Tamam kabul, insan gerekleme olasl ok uzak olan tehlikelerden korkma hakkna da sahiptir. Kabul, kendine ve kendi beceriksizliine kzmt Tomas ve polisle daha fazla ilikiye girmekten, bunun getirdii aresizlik duygusunu yaamaktan kanmak istemiti. Ve yine kabul, klinikte yapt tekdze aspirin datma iiyle kafasndaki hekimlik kavram arasnda hibir iliki kalmad iin mesleini zaten oktan kaybetmiti. Ama gene de, bu karara varmakta gsterdii acelecilik bana olduka garip geliyor. Acaba baka bir eyi, aklla aklayamad ok daha derinde yatan bir eyi mi gizliyordu bu karar? Tereza araclyla Beethoven'i tanyp sevmiti geri ama, Tomas mzik konusunda ok fazla bir ey bilmiyordu; onun Beethoven'in nl 'Muss es sein? Es muss sein!' motifinin ardnda yatan gerek olay bildiinden kukuluyum. Olay yle: Dembscher diye birinin Beethoven'e elli florin borcu vardr. Srekli olarak para sknts iinde yaayan besteci Dembscher'e kendisine olan borcunu hatrlattnda

adam yasl bir i ekiiyle "Muss es sein?" (art m?) der. Beethoven grltl bir kahkaha atarak "Es muss sein!" (art!) diye cevap verir ve bu szcklerle onlara elik eden ezgiyi bir yere not eder. Bu gereki motif zerine drt ses iin bir kanon yazar; ses "Es muss sein, es muss sein, ja, ja, ja, ja!" diye sylerken drdnc ses 'Heraus mit dem Beutel!" (kar keseyi!) diyerek araya girer. Bir yl sonra, ayn motif Beethoven'in opus 135 son kuartetinin drdnc muvmannn temelini oluturacaktr. Beethoven, Dembscher'in kesesini unutal ok olmutur. 'Es muss sein!' cmlesi ok daha ciddi bir tn tamaktadr artk; dorudan doruya 'yazg'nn azndan kmaktadr imdi bu szler. Kant'n anadilinde, gereince vurgulanarak sylendiinde 'gnaydn' szc bile metafizik bir sav klna brnebilir. Almanca ar szcklerle dolu bir dildir. 'Es muss sein!' aka olmaktan kmtr; "der schwer gefasste Entschluss" (zor ya da ar karar) olmutur. Demek ki Beethoven muzip bir esini ciddi bir kuartete, bir akay metafizik bir geree dntrmt. Hafifin arlamas ya da Parmenides'in szckleriyle sylersek olumlunun olumsuza, artnn eksiye evrilmesidir bu. Ama ne gariptir ki bu dnm pek de artamaz bizi. Oysa Beethoven, kuartetinin ciddiyetini Dembscher'in kesesiyle ilgii drt sesli akac bir kanona dntrseydi, asl o zaman arr, sersemlerdik. te yandan yle yapsa, Parmenides ruhuna ters dmemi olur, ar hafifletmi, yani olumsuzu olumluya, eksiyi artya dntrm olurdu. nce (bitmemi bir taslak olarak) o byk metafizik gerek, sonra (bitmi bir bayapt halinde) -akalarn en hafifi, en sradan! Ama Parmenides'in dnd gibi dnmeyi unuttuk oktandr. Bana yle geliyor ki, Tomas uzun zamandr atk kal, saldrgan, arbal "Es muss sein!" arsndan gizli gizli rahatsz oluyor ve Parmenides ruhunu izleyerek ar hafife dntrmeye ynelik derin bir istek barndryordu iinde. Hayatnn bir noktasnda ilk karsyla olundan tmyle koptuunu, ana-babas onunla btn ilikilerini kestiklerinde derin bir soluk alarak rahatladn unutmayn. Btn bunlarn temelinde, kendi kendini Tomas'n ar grevi, Tomas'n "Es muss sein!" olarak duyuran eyi geri evirmeye ynelik aceleci ve pek de aklc saylamayacak bir adm atma isteinden baka ne yatabilir? Tabii beriki toplumsal geriliklerin ona ykledii dsal bir "Es muss sein!": Hekimlie duyduu sevginin "Es muss sein!" ise iseldi. Daha da ktyd bu. sel buyruklar ok daha gldr ve bu yzden de bakaldrmaya daha ok kkrtr insanlar. Cerrahlk yapmak eyann yzeyini yrtp aarak iinde ne gizli olduuna bakmak demektir. Belki de Tomas' cerrah olmaya gtren, "Es muss sein!"n te yannda gizlenenin ne olduunu renme arzusuydu; baka bir deyile, kii, bir zamanlar kendisine grev belledii eyleri reddettiinde hayattan geriye kalan eyi.

Prag'n btn vitrin camlaryla sergi vitrinlerinin temizliinden sorumlu olan iyi huylu kadncazn yanna kt ve olanca somut ve kanlmaz gereklii iinde kararnn sonucuyla yzyze geldii gn, ok geirdi Tomas. Yeni iinin ilk birka gn penesinden kurtulamad bir ok. Ama yeni yaamnn artc garipliinden kurtulduunda (bir haftasn ald bu) birdenbire yalnzca upuzun bir tatile km olduunu anlad. te kalkm umurunda bile olmayan ileri yapyor, bir yandan da bu durumun keyfini karyordu. Artk insanlar (hep acd insanlar) isel bir "Es muss sein!"n zorlamasna uymadan bir i stlendiklerinde mutlu eden, sonra da evlerine dndklerinde bu ii akllarndan silip atmaya gtren eyin ne olduunu anlyordu. O mutluluk verici kaytszl ilk defa olarak duyuyordu iinde. Ameliyat masasnda bir eyler ters gitmise, o gece zntl olur, gzne uyku girmezdi. Kadnlar bile ekmezdi can. Mesleinin "Es muss sein!" bir vampir gibi emmi durmutu kann. imdiyse elinde fra ve srkla Prag sokaklarn arnlyor, kendini on ya gen hissediyordu. Btn tezgahtar kzlar onu 'doktor' diye aryor (Prag'n fslt telgraf her zamankinden de iyi iliyordu), souk algnlklar, srt arlar, dzensiz adet grmeleri hakknda dn soruyorlard. Onun cam suyla slatp frasn srn ucuna taktktan sonra cam ykamaya girimesini seyrederken neredeyse utanyorlard. Dkkanda mterilerini yalnz brakp kabilseler, sr elinden kaptklar gibi cam onun yerine sileceklerine kuku yoktu. Tomas ounlukla byk maazalar tarafndan arlyordu, ama patronu onu zel mterilere de gnderiyordu. nsanlar, ek aydnlarnn kitle halinde kovuturmaya uramalarna hala bir dayanma sarholuu iinde tepki gsteriyorlard; onun iin de eski hastalar, Tomas'n a kalmamak iin cam sildiini duyduklarnda telefon edip ad vererek onu istetiyorlard. Sonra onu bir ie ampanya ya da erik raksyla karlyor, sipari fiine on cam sildiini yazp imzalyor, sonra da bir yandan salna ierek iki saat ene alyorlard. Tomas bir sonraki ev ya da dkkana keyfi gcr yollanyordu. Rus grevlilerinin aileleri lkenin drt bir yanna yerleir, radyolardan iinden kovulan radyocularn yerini alan polis memurlarnn okuduklar uursuz haberler yanklanrken, Tomas bir elentiden tekine giden biri gibi, Prag sokaklarnda bir bardak araptan tekine srtp duruyordu. Tomas'n ahane tatiliydi bu. Bekarlk gnlerine geri dnmt. Tereza birdenbire kmt hayatndan. Onu sadece gece ge saatte bardaki iinden dndnde, uyku sersemi gryordu; sabahlar ise uyku sersemi olmak sras Tereza'ya geliyor, Tomas iine yetimek iin acele ediyordu. Her i gn kendine ait on alt saati vard, beklenmedik bir zgrlk. Ve zgrlk Tomas'n ilk genliinden bu yana 'kadn' demekti.

Arkadalar imdiye kadar ka kadnla yattn sorduklarnda, soruyu geitirmeye alr, eer ok sktrrlarsa "Eh, aa yukar iki yz," diye cevap verirdi. Aralarnda kskan olanlar onu abartmakla sularlard. "Bu o kadar da ok deil," derdi kendini savunmak zere. "Yirmi be yldr ili dlym kadnlarla, iki yz yirmi bee bln, ylda sekiz kadn falan kar. Bu da o kadar ok saylmaz, yle deil mi?" Ama Tereza'yla ayn evi paylamak, stiline bir tutukluk getirmiti. Bu durumun beraberinde getirdii organizasyon zorluklarndan dolay, erotik etkinliklerini dar bir zaman parasna (ameliyat odasyla ev aras) sdrmak zorunda kalmt; bu da, ok youn bir biimde kullanlmasna karn (dal bir iftinin kk toprann her bir karn sonuna kadar srmesi gibi), durduk yerde kendisine armaan ediliveren u on alt saatle karlatrldnda solda sfr saylrd. (On alt saat diyorum, nk pencere silmekle geirdii sekiz saat yeni tezgahtar kzlar, ev kadnlar ve kadn memurlarla doluyor, bunlardan her biri de erotik iliki potansiyeli tayordu.) Onlarda ne aryordu Tomas? Onu onlara eken neydi? Sevimek ayn eyin sonsuz tekrarndan baka bir ey deil midir sonu olarak? Hayr, hi deil. Dleme smayacak bir kk para her zaman her sevimede vardr. Bir kadn giyinik olarak grdnde, elbette plak olarak neye benzeyeceini aa yukar dleyebiliyordu (hekimlik deneyimi aklk deneyimini tamamlyordu burada), ama dncenin yaklakl ile gerein kesinlii arasnda dlenemez olann yaratt kk bir boluk vard ve onun bir trl peini brakmayan da bu boluktu. Hem sonra, dlenemeyenin aray plakln ortaya serdikleriyle snrl deildir; daha da tesi vardr: Soyunurken nasl davranacak? Erkek onunla seviirken neler syleyecek? niltileri nasl kacak? Orgazm annda yz nasl bir biim alacak! 'Ben'de zgn ve benzersiz olan ey, bir kiide dlenemeyen ne varsa onun iine gizlenir. Dleyebildiklerimiz herkesin bakalar gibi yapt eyler, insanlarn ortak yanlardr ancak. Bireysel 'ben' alelade olandan farkl olan, yani nceden tahmin edilip kestirilemeyen, peesini, rtsn syrp amak, fethetmek gereken eydir. Hekimlik almalarnn son on yln srf insan beyni zerinde younlatran Tomas, 'ben'ini ele geirmekten daha zor bir ey olmadn biliyordu. Hitler'le Einstein ya da Brejnev'le Soljenitzin arasndaki benzerlikler ayrlklardan fazladr. Saylarla sylersek, dokuz yz doksan dokuz bin dokuz yz doksan dokuz orannda benzerlie karn milyonda bir benzemezlik vardr. Tomas'da o milyonda biri bulup karmak ve ele geirmek arzusu bir saplant halindeydi; bu milyonda biri saplantsnn ekirdei olarak gryordu. Saplants kadnlar deildi; onlarn her birindeki o dleme smayan parayd; baka bir deyile bir kadn hemcinslerine benzemez yapan o milyonda birin kendisiydi.

(te belki burada da cerrahlk tutkusu ile kadnlara olan tutkusu birleiyordu. Sevgilileriyle birlikte olduunda bile, o hayali neteri elinden brakamyordu bir trl. Onlarn iinde, ta derinde yatan bir eye sahip olmak istedii iin, onlar yarp amak gereini duyuyordu.) Elbette, bu milyonda bir benzemezlii neden baka yerde deil de cinsellikte aradn sorabiliriz. Ayn eyi, diyelim ki, bir kadnn yry biiminde, mutfakla ilgili kaprislerinde ya da sanatsal zevkinde neden bulamyordu? Kukusuz, o milyonda bir benzemezlik insan varlnn her alannda vardr, ama cinselliin dndaki btn alanlarda gznndedir, bu nedenle de birinin bulup karmasna, netere gerek duymaz. Kadnn biri peyniri yemein sonunda yemekten holanr, bir bakas karnbahardan nefret eder ve bylelikle her biri kendi zgnln ortaya koymu olur. Ama gene de, kendi konu dln, alakaszln sergileyen bir zgnlktr ve kendisine pek aldrmamamz, kendisinden deerli bir eyler beklemememiz konusunda uyarr bizi. Yalnzca cinsellikte deerli ve az bulunur olur o milyonda bir benzemezlik, nk uluorta grlemeyecei iin, fethedilmesi, ele geirilmesi gerekir. Daha elli yl ncesine kadar, bu ele geirme biimi epey zaman (haftalar, hatta aylar!) alr ve ele geirilen nesnenin deeri ele geirmeye harcanan zamanla oranl olurdu. Ele geirmeye harcanan zamann ok daha ksaltld gnmzde bile, cinsellik bir kadnn 'ben'inin gizini iinde tutan bir kasa olmay srdryor sanki. Demek ki Tomas' kadnlarn pei sra srkleyen, zevke duyulan istek (zevk fazladan gelen bir ey, iin cabasyd) deil, dnyay sahiplenme (uzanm yatan dnyann bedenini neteriyle yarp amak) isteiydi. ok sayda kadnn peinde koan erkekleri rahatlkla iki kategoriye ayrabiliriz. Bazlar btn kadnlarda kendi znel ve deimez kadn dlerinin gereklemesini beklerler. tekiler ise nesnel kadn dnyasnn sonsuz eitliliini ele geirme isteiyle davranrlar. Birincilerin saplants 'lirik'tir; kadnlarda aradklar ey kendileri, kendi idealleridir ve bir ideal tanmsal olarak hibir zaman bulunamayacak bir ey olduuna gre, tekrar tekrar hayal krklna urarlar. Onlar kadndan kadna srkleyen ey, kararszlklarna bir tr romantik zr salar, yle ki birok duygusal kadn onlarn bu gemi azya alm apknlklarnda dokunakl bir yan bulur. kincilerin saplants 'epik'tir, ve kadnlar bunda en ufak bir dokunakl yan grmezler; erkek, kadnlara znel bir ideal yanstmaz ve onun iin her ey ilgin olduundan, hibir ey hayal krklna uratamaz. Bu hayal krklna urayamama zelliinde rezilce bir yan vardr. Epik apknn saplantsnda kefaret yannn (hayal krkl yoluyla denen kefaret) eksik olmas insanlarn gzne batar.

Lirik apkn hep ayn tip kadnn peinden kotuu iin, bir sevgiliyi tekinden ayrann ne olduunu grmeyiz bile. Dostlar srekli olarak onun sevgililerini birbiriyle kartrp, ayn adla ararak yanl anlamalara neden olurlar. Bilginin peinde olan epik apknlklar ise (elbette, Tomas onlarn safnda yeralyordu) arabuk bktklar allm kadn gzelliinden yz evirirler ve kanlmaz olarak birer garabet koleksiyoncusu olup karlar. Bunun farkndadrlar ve biraz da utanrlar bu durumdan; yle ki dostlarn zor durumda brakmamak iin, sevgilileriyle insan iine kmaktan kanrlar. Tomas'n cam silicilii ikinci ylna girmek zereydi ki onu yeni bir mteriye yolladlar. Kadnn garip grn hemen dikkatini ekti Tomas'n. Garip ama ayn zamanda da ll, ok gze batmamaya alan, ho bir sradanln snrlar iinde kalan (Tomas'n garabetlere duyduu ekim, Fellini'nin ucubelere duyduu ekimle hibir ortak yan tamyordu) bir grn vard; ok uzun boylu, Tomas'tan da epeyce uzun boyluydu ve gzel denemeyecek kadar allmam (gzel diyecek olsa hemen kar kard arkadalar!) bir yzde zarif ve upuzun bir burun tayordu, ama gene de bu yzn (en azndan Tomas'n gznde) ekici olmad sylenemezdi. Pantolon ve beyaz bir bluz giymiti ve zrafa, leylek ve hassas delikanl karm garip bir yaratkt. Tomas'a alaycln zeki prltlarndan hi de yoksun olmayan uzun, dikkatli, soran gzlerini dikip bakt. "Girin ieri, doktor," dedi. Kadn Tomas'n kim olduunu biliyordu anlalan. Tomas bozuntuya vermedi ve sordu: "Nerede su bulabilirim?" Banyo kapsn at kadn. Tomas bir lavabo, kvet ve klozet grd; banyo, lavabo ve klozetin her birinin nne kk pembe kilimler serilmiti. Zrafayla leylee benzeyen kadn glmsediinde, gzleri krt ve syledii her ey alayla, gizli mesajlarla dolup tamaya balad sanki. "Banyo emrinizde;" dedi kadn. "Gnlnzn ektiini yapabilirsiniz burada." "Ykanabilir miyim?" diye sordu Tomas. "Ykanmaktan holanr msnz?" diye sordu kadn. Tomas kovasn scak suyla doldurup oturma odasna geti. "Nereden balamam isterdiniz?" "Size kalm," dedi kadn omuzlarn silkerek. "teki odalarn pencerelerini de grebilir miyim?" "evreye bir gzatmak istiyorsunuz, yle mi?" Glmseyiiyle, cam silme iine kendisini u kadarck ilgilendirmeyen bir kapris gzyle baktn belli etmek ister gibiydi.

Tomas yan odaya geti. Bir byk pencere, birbirine Yaklatrlm iki yatak ve duvarda gurup vakti Kaynaalarn gsteren bir tablo vard bu odada. Geri geldiinde masann zerinde alm bir ie arap ve iki bardak durduunu grd. "u byk ie girimeden nce, g toplamak iin bir eyler imeye ne dersiniz?" "Evet bir iki kadeh bir ey iebilirim aslnda," dedi Tomas ve masann bana oturdu. "Herkesin nasl yaadn grmek ilgin olmal," dedi kadn. "Eh, fena deil," dedi Tomas. "Evde tek balarna sizin yolunuzu gzleyen btn o ev kadnlar..." "Bykannelerle kaynanalar demek istiyorsunuz herhalde." "Asl iinizi zlemiyor musunuz hi?" "Sylesenize, asl iimin ne olduunu nereden biliyorsunuz?" "Patronunuz sizinle vnmeye baylyor," dedi leylek kadn. "Hala m?" dedi Tomas aknlkla. "Telefonda cam silecek birini istediimde, sizi isteyip istemediimi sordu. Hastanedeki iinden kovulan nl bir cerrah olduunuzu syledi. Eh, bu da benim ilgimi ekti tabii." "ok ince bir merak duygunuz var," dedi Tomas. "O kadar belli mi?" "Evet, gzlerinizi kullannzdan anlalyor." "Nasl kullanyormuum gzlerimi? "Ksyorsunuz. Sonra, sorduunuz sorular..." "Yani bana cevap vermekten holanmadnz m sylemek istiyorsunuz?" Kadn sayesinde, konumalar bandan beri bir oynama gibi geliiyordu. Syledii hibir eyin dardaki dnyayla bir ilgisi yoktu; her ey ieriye, kendilerine doru evrilmiti. stelik sylediklerinin hepsi ylesine ak seik bir biimde kendisi ve Tomas'la ilgiliydi ki, sz dokunmayla tamamlamaktan daha kolay bir ey olamazd. Bylece; Tomas kadna kslan gzlerinden szederken o gzleri okad, kadn da ayn eyi yapt. Anlk bir tepki deildi bu; sanki zellikle, bilerek 'benim yaptm yap' tr bir oyun kuruyordu kadn. Olduklar yerde yzyze oturup, elleriyle birbirlerinin bedenlerini okadlar bylece.

Tomas kasn avulayncaya kadar hi direnmedi kadn. Tomas onun ne kadar ciddi olduunu kestiremiyordu. Btn bunlar olup biterken epey zaman gemiti. On dakika sonra bir sonraki mteride olmas gerektii iin kalkt, gitmesi gerektiini syledi kadna. Kadnn yz kpkrmzyd. "Fii imzalamam gerek," dedi. "Ama hibir i yapmadm ki," diyerek kar kt Tomas. "Su bende." Ardndan yumuak, masum bir sesle, ar ar: "Anlalan sizi bir kere daha isteteceim, gelip benim yzmden yarm braktnz ii bitireceksiniz," dedi. Tomas imzalayaca fii vermeyi reddedince; en tatl sesiyle, sanki ondan bir iyilik yapmasn istercesine, "Ver onu bana. Ltfen, olmaz m?" dedi kadn. Sonra tekrar gzlerini kst ve ekledi, "Hem ben vermiyorum ki parasn, kocam veriyor. Bu para da sana denmiyor zaten, devlete deniyor. Bu alveriin ikimizle de bir ilgisi yok." Zrafayla leylee benzeyen kadnn garip asimetrisi Tomas'n belleini gdklamaya devam etti; oynamayla sallapatiliin karm; alayl bir glmsemeyle sslenmi son derece gerek bir cinsel arzu; apartman dairesinin baya tutuculuu ve sahibesinin zgnl. Seviirlerken neye benzeyecekti acaba? Ne kadar uratysa da gznn nne getiremedi. Gnlerce bundan baka bir ey dnmedi. Onun ikinci arsna uyduunda, arapla iki bardan gene masann zerinde durmakta olduunu grd. Bu kez her ey tkr tkr iledi. ok gemeden yatak odasnda (gnein kayn orman zerinde batmakta olduu yatak odasnda) ayakta durmu pyorlard. Ama Tomas kadna her zamanki 'Soyun!' komutunu verdiinde, kadn sadece boyun ememekle kalmad, 'Hayr, nce sen!' diyerek bir kar komut da verdi. Byle bir karla alkn olmad iin biraz afallad Tomas. Kadn pantolonunun nn amaya giriti. Birka kere daha 'Soyun!' komutu verdikten sonra (baarszl gln bir hal alyordu artk) uzlamak zorunda kald. Bundan nceki geliinde kadnn koyduu kurallar ('benim yaptm yap!') uyarnca nce kadn Tomas'n pantolonunu, sonra Tomas kadnn eteini, kadn Tomas'n gmleini, erkek kadnn bluzunu kartt, sonunda her ikisi de rlplak kaldlar. Tomas elini kadnn nemli cinsel organnn zerine yerletirdi, sonra parmaklarn kadn bedeninde en ok sevdii yer olan anse doru kaydrd. Bu kadnnki allmadk biimde kkt, kalnbarsan ucu hafif bir knt yaparak ele geliyordu. Hekimlerin sfinkter kas olarak adlandrdklar o bzglerin en gzelini, onun o gl, salkl yuvarlan parmaklaryla okarken, birden kadnn parmaklarn kendi bedeninin ayn noktasnda hissetti. Demin de belirttiim gibi, yaklak iki yz kadnla (buna bir de cam silicilii yapt gnlerde elden geirdii bir sr

kadn ekleyin) yatm olsa da kendisinden daha uzun boylu, ona gzlerini ksarak bakan ve kn parmaklayan bir kadnla ilk defa karlayordu ite. aknln gizlemek zere, kadn zorla yatan zerine att. yle bir aceleyle yapmt ki bunu, kadn bo bulundu. Upuzun boyuyla srtst yatan zerine derken, Tomas kadnn yzndeki krmz lekelerin arasnda, yitirdii dengenin neden olduu korkulu ifadeyi grd. Artk kadnn zerinde ayakta duruyordu. Onu dizlerinin altndan tutarak kavrad, hafife iki yana alm bacaklarn havaya kaldrd. Havada ak duran bu bacaklar, u anda zerine dorultulmu bir silah karsnda teslim olan bir askerin havaya kalkm kollarna benziyordu. Beceriksizlie karm arzu, arzuya karm beceriksizlik -bu ikisi mthi heyecanlandrd Tomas'. Uzun sre seviti kadnla. Bir yandan da srekli olarak krmz lekelerle dolu yznde o korku dolu ifadeyi aryordu; o ayana elme takld iin den kadn yzn; saniyeler nce beynine cinsel heyecan mesajn yollayan o benzersiz ifadeyi. Sevimenin ardndan banyoya ykanmaya gitti. Kadn arkasndan geldi, sabunun nerede olduu, sngerin nerede olduu, scak suyun hangi musluktan akt hakknda uzun, gereksiz aklamalarda bulundu. Bu kadar basit konularda byle uzun aklamalara girimesine ard Tomas. Sonunda kadna her eyi iyice anladn sylemek zorunda kald, eliyle iaret ederek kendisini yalnz brakmasn istedi. "Kalp seyredemez miyim?" diye yalvard kadn. Sonunda kadn dar karmay baard Tomas. Ykanr ve kvete ierken (ek doktorlar arasnda ok yaygn olan bir alkanlk), kadnn banyonun kaps nnde bir aa bir yukar gezinip durduu, ieri girmek zere frsat kollad duygusuna kapld. Suyu kapatp da apartman dairesi birden sessizletiinde, buna gzetlendii duygusu da eklendi. Banyo kapsnn bir yerinde bir gzetleme delii bulunduuna ve o gzel gzlerin kslarak kendisini o delikten gzetlediklerine neredeyse emindi. Evden ktnda keyfi gcrd; kadnn zn belleinde dondurup saklamaya, o z kadnn benzersizliini (o milyonda bir benzemezlii) tanmlamaya yarayacak bir kimyasal forml haline getirmeye alt. Sonu verili bir forml oldu: 1) Beceriksizlie karan arzu. 2) Dengesini yitirmi, dmekte olan birinin korkulu yz. 3) zerine dorultulmu bir silah karsnda teslim olan bir askerin havaya kalkm kollar. Bunlar yeniden gzden geirirken, dnyann bir parasn daha elde etmi, hayali neterini eline alp evrenin sonsuz kanaviesinden bir para daha kesip karm olmann sevincini duydu iinde.

Aa yukar ayn sralarda yle bir olay geti bandan: Eski bir dostunun her gn geceyarsna kadar kullanmas iin kendisine brakt odada gen bir kadnla buluuyordu. Bir ya da iki ay sonra, kadn ona ilk bulumalarndan birini hatrlatt, darda gk grler, imekler akarken, pencerenin altna serdikleri bir kilimin zerinde sevimilerdi; frtna sresince sevimilerdi; unutulmaz bir gzellikteydi her ey! Tomas ard. Evet, onunla kilimin zerinde sevitiklerini hatrlyordu (arkada Tomas'n hi rahat bulmad darack bir sedirin zerinde yatyordu), ama frtnay tmyle unutmutu! Ne garip. Birlikte geirdikleri saatlerin hepsini hatrlyordu, nasl sevitiklerini ( kadn Tomas'n arkadan girmesine izin vermemiti) bile ok yakndan izlemi, unutmamt; iine girdii srada kadnn syledii eylerin birounuda hatrlyordu ( Tomas'tan kalalarn okamasn, tam o srada yzne bakmasn isterdi); kombinezonun kesimini bile hatrlyordu; ama frtnadan hibir iz kalmamt aklnda. Her erotik yaantdan geriye, cinsel batan karn dar ve dik yokuundan baka bir ey kalmyordu belleinde; ilk szl saldr, ilk dokunma, kadna syledii ilk ak sak sz, sonra kadnn ona ayn eyi yapmas, kadna kabul ettirebildii ve ettiremedii ufak tefek sapknlklar. Geriye kalan her eyi (neredeyse mzmz bir inatla) silip atyordu belleinden. Olay cinsel hcum balamadan nceyse eer, u ya da bu kadn ilk olarak nerede grdn bile unutuyordu. Gen kadn frtnadan szetmeyi srdrrken hlyal hlyal glmsyor, bu arada Tomas da aknlk ve utanca benzer bir duyguyla ona bakyordu; kadn gzel bir ey yaam, kendisi ise ayn eyi onunla birlikte yaamakta yaya kalmt. Belleklerinin o geceki frtnaya olan farkl tepkileri 'ak'la 'ak olmayan' arasna kesin bir snr izgisi ekmiti. 'Ak olmayan' derken Tomas'n gen kadna kar alayc bir tavr takndn, gnmzn moda terimiyle sylersek, ona bir 'seks objesi' gibi baktn ima etmek istiyor deilim; tam tersine, Tomas ondan ok holanyor, kiiliine ve aklna deer veriyordu; yardma ihtiyac olduu an yardmna komaya hazrd. Ona kar utanlacak biimde davranan kendisi deildi; belleiydi, nk kendisi farknda olmadan sevitii kadn ak alanndan karp dar atan belleiydi. Beyinde, yle anlalyor ki, iirsel bellek diyebileceimiz ve bizi byleyen, bize dokunakl gelen, hayatlarmz gzelletiren, her eyi kaybeden zel bir alan var. Tereza'yla karlatndan bu yana, hibir kadnn Tomas'n beyninin bu alannda en ufak bir iz bile brakmaya hakk yoktu. Tereza, Tomas'n iirsel belleini bir zorba gibi elinde tutuyor ve baka kadnlara ilikin her trl izi yokediyordu. Hakszlkt bu, nk frtna srasnda kilimin zerinde sevitii gen kadn en az Tereza kadar hak ediyordu iiri. "Kapa gzlerini! Kalalarm sk! Beni sk sk tut!" diye haykryordu; Tomas'n seviirken gzlerini ak tutup, hibir ey karmamaya alarak zerine dikmesine, bedenini hi kendi bedenine dedirmeden,

hafife kamburlatrarak zerinde durmasna dayanamyordu. Tomas'n kendisini incelemesini istemiyordu. Onu yalnzca kapal gzlerle iine girilebilecek o byl akntya doru ekmek istiyordu. Elleriyle ayaklarn yere dayayp durmak istemeyiinin nedeni de buydu; bu pozisyonda bedenleri birbirine hi demedii gibi Tomas onu ta yukardan incelemek frsatn da buluyordu. Bu uzaklktan nefret ediyordu kz. Onun bedenine karp erimek istiyordu. Erkein gznn iine baka baka 'Orgazm olmadm' demesi de bundand ite; oysa kilimin her yan slanmt. "Duyusal zevk peinde deilim," derdi kz, "Benim aradm mutluluk. Ve iinde mutluluk olmayan zevk de zevk deildir." Baka bir deyile, Tomas'n iirsel belleinin kaplarn yumrukluyordu. Ama kaplar kapalyd. Tomas'n iirsel belleinde ona yer yoktu. Ona yalnzca kilimin zerinde yer vard. Tomas'n Tereza serveni tam teki kadnlarla olan servenlerinin bittii noktada balamt. Onu batan kartan batan kara srkleyen isel zorunluluun teki yznde yeralyordu bu serven. Tereza'da hibir eyi aa karmak arzusu duymamt. Tereza ona apak gelmiti. Daha, uzanm yatan dnyay yarp amakta kulland hayali neteri eline almaya frsat bulamadan sevimiti Tereza'yla. Daha, seviirlerken neye benzeyecek acaba diye merak etmeye frsat bulamadan ak olmutu ona. Aklarnn hikayesi ancak bunun ardndan balamt: Tereza hastalanp yataa dm, Tomas da onu tekiler gibi tutup eve gnderememiti. Yatanda uyurken baucunda diz km, onu birilerinin sazdan bir sepete koyup nehir aa, kendisine yolladn geirmiti aklndan. nceden de syledim, eretilemeler tehlikelidir. Ak bir eretilemeyle balar. Yani bu u demektir ki, ak bir kadnn, dilindeki ilk szckle iirsel belleimize girmesiyle balar. Son gnlerde Tomas'n belleine bir baka biimde daha girmiti Tereza. Bir sabah her zamanki gibi elinde st iesiyle eve dndnde, Tereza'y kapnn eiinde krmz bir earba sard bir kargay gsne bastrrken bulmutu. ingenelerin bebelerini tuttuklar gibi. Hi unutmayacakt bu grnty. Kargann kocaman yasl gagasyla Tereza'nn yz yanyana. Tereza kargay yaryarya yere gmlm bulmutu, hani Kazaklarn tutsaklarn yere gmdkleri gibi. "ocuklar yapm," dedi ve bunu sylerken sadece bir olguyu bildirmekten teye gitti; bu szlerde insanlardan genel olarak duyulan tiksinti vard. Tomas'a onun ksa sre nce syledii bir eyi hatrlatt bu szler: "Benden ocuk istemediin iin sana gnl borcu duymaya balyorum yava yava." Derken Tomas'n iinde ona musallat olan bir adamdan yaknmaya balad. Adam, boynundaki ucuz inci kolyeye yapm, bunu ancak iinin yansra orospuluk yaparak satn alabileceini sylemiti, ok sarslmt Tereza. Gereinden ok, diye dnd Tomas. Son iki ylda onu ne kadar az grdn dnnce birden zld: EIlerini ellerine alp titremelerini nlemek iin ne kadar az frsat olmutu.

Ertesi sabah ie giderken akl Tereza'dayd. Cam silicilerini ie yollayan kadn, zel bir mterinin srarla onu istediini syledi. Tomas' hi amad bu haber; karsna gene bir kadn kacandan korkuyordu. Tereza'dan baka bir ey dnmedii iin hi mi hi serven havasnda deildi. Kap aldnda bir oh ekti. Uzun boylu, hafife kamburu kk bir adam duruyordu karsnda. Adamn kocaman bir enesi vard ve sanki Tomas onu bir yerden tanyordu. "Girin ieriye;" dedi adam. Glmseyerek Tomas' buyur etti. eride bir de gen adam vard. Yz kpkrmzyd. Tomas'a bakyor ve glmsemeye alyordu. "Sizleri tantrmama gerek yok herhalde;" dedi adam. "Hayr, yok," dedi Tomas ve glmsemesine karlk vermeden gen adama elini uzatt. Gen adam oluydu. ri eneli adam ancak o zaman tantt kendini. "Sizi bir yerden gzm sryor zaten!" dedi Tomas. "Elbette! imdi anladm kim olduunuzu. Adnz syleyince." Kk bir konferans masasna benzeyen masann bana oturdular. Tomas karsndaki iki adamn da kendi iradesi dnda yaratt varlklar olduunu dnyordu. Daha gen olann ilk karsndan peydahlamak zorunda kalmt, tekisinin yz izgileriyse polis tarafndan sorguya ekilirken biim kazanmt. Aklndan bu dnceleri silip atmak iin sordu: "Peki, hangi pencereden balamam istiyorsunuz?" Her iki adam da kahkahalarla gldler. Olup bitenin pencerelerle bir ilgisi olmad ortadayd. Pencere silmeye arlmamt; onu bir tuzaa ekmilerdi. Oluyla bundan nce hi yzyze konumamt. Onunla ilk defa el skyorlard. Olunu yalnzca uzaktan grd kadaryla tanyordu ve daha yakndan tanmaya da hi niyeti yoktu. Ona kalrsa, olu hakknda ne kadar az ey bilirse o kadar iyiydi ve bu duygunun olu tarafndan da paylaldn umuyordu. Editr, Tomas'n karsna gelen duvarda asl duran erevelenmi byk bir resmi parmayla gstererek, "Gzel afi, deil mi?" dedi. Tomas o zaman evresine baknd. Duvarlarda ilgin resimler, ounlukla fotoraf ve afiler aslyd. Editrn gsterdii resim, gazetesinin Ruslar tarafndan 1969'da kapatlmasndan nceki son saylarndan birinden alnmayd. 1918 Rus Sava sralarndan kalma nl bir seferberlik afiinin taklidiydi bu; dimdik durmu bir asker, kasketinde kzl yldz, gzlerinde son derece sert bir ifadeyle iaret parman

afii seyredene dikmi, ona bakyordu. Ruslarn koyduu zgn altyaz uydu: "Vatanda, Kzl Ordu'ya katldn m?" Duvardaki afite Rusa altyaz eke bir altyazyla deitirilmiti: "Vatanda, ki Bin Kelime'yi imzaladn m?" Nefis bir aka! 'ki Bin Kelime' 1968 Prag Bahar'nn ilk grkemli bildirisiydi. Komnist ynetimin radikal biimde demokratikletirilmesini talep ediyordu. nce belli sayda aydn tarafndan imzalanm, sonra bakalar kp imzalamak istediklerini sylemiler, sonunda saylamayacak kadar ok imza toplanmt. Kzl Ordu lkelerine girip de bir dizi politik temizlik harekatna giritiinde, her vatandaa sorulan sorulardan biri "ki Bin Kelime'yi imzaladn m?" oluyordu. mzaladn aka syleyen herkes hemen iinden atlyordu. "Gzel bir afi," dedi Tomas. "ok iyi hatrlyorum." "nallah Kzl Ordu bize kulak kabartmyordur," dedi editr glmseyerek. Sonra glmsemeden srdrd szn; "aka bir yana, burada ben oturmuyorum. Buras bir arkadan. Polisin bizi dinleyip dinlemediini kesin olarak bilemiyoruz; sadece bir olaslk bu. Sizi kendi yerime arsaydm, polis bizi kesinlikle dinliyor olurdu." Ardndan gene akac bir tona brnd sesi. "Ama grdm kadaryla, saklayacak bir eyimiz yok. Hem sonra dnn gelecein ek tarihilerine ne byk bir hizmet etmi oluyoruz. Polis arivlerinde ek aydnlarnn komple hayatlar dosyalanm durumda! Edebiyat tarihilerinin, szgelimi bir Voltaire'in, Balzac'n ya da Tolstoy'un cinsel hayatlarn ayrntl olarak yeniden kurmak iin ne abalar harcadklarn biliyor musunuz? ek yazarlaryla ilgili byle sorunlar olmayacak. Her ey banda alnm olacak. En ufak i ekie kadar." Sonra duvardaki hayali mikrofonlara doru dnerek, stma grmemi bir sesle, "Beyler, bu gibi durumlarda adet olduu zere, bu vesileyle iinizde baarlar diler ve size kendi adma ve gelecein tarihileri adna teekkr etmeyi bor bilirim," diye seslendi. birden keyifli kahkahalar attktan sonra editr, gazetenin nasl yasaklandn, afii izen sanatnn u anda neler yapmakta olduunu, teki ek ressam, dnr ve yazarlarnn bana neler geldiini anlatt. Rus igalinden sonra ilerinden atlm, cam silicisi, otopark bekisi, gece bekisi, kamu binalarnda atei ya da en iyi durumda -genellikle torpille- taksi ofr olmulard. Editrn anlattklar yeterince ilgin olmakla birlikte, Tomas tm dikkatini veremiyordu. Akl olundayd. Geen iki ay iinde ona bir iki defa sokakta rastladn hatrlyordu. Anlalan bu karlamalar rastlant deildi. Onu kovuturmaya urayan editrn yannda bulaca aklnn ucundan gememiti gerekten de. Tomas'n ilk kars banaz bir

komnistti ve Tomas hi dnmeden olunun karsnn etkisi altnda olacan varsaymt. Olu hakknda hibir ey bilmiyordu. Elbette suskunluu bir yana brakp, annesiyle ne tr bir ilikisi olduunu sorabilirdi ona, ama nc bir kiinin yannda ayp olur diye korkuyordu. Sonunda editr sadede geldi. Gitgide daha ok sayda kiinin, kendi grlerini savunmaktan baka bir su ilemedikleri halde, hapse yollandklarn syledi ve u szlerle sonulandrd konumasn: "te biz de bir eyler yapmaya karar verdik." "Nedir yapmak istediiniz?" diye sordu Tomas. Bu noktada olu ald sz. Olunun konutuunu ilk defa duyuyordu Tomas. Kekelediini fark edince ard. "Aldmz bilgilere gre," dedi, "politik tutuklulara ok acmaszca davranlyor. Birounun durumu kt. Biz de bir dileke yazp en nemli ek aydnlarna imzalatmaya karar verdik, hala arl olanlara yani." Hayr, tam kekeleme de deil; daha ok, konumasnn akn yavalatan, istese de istemese de azndan kan her szc vurgulayp ne karmasna neden olan bir tutukluk. Bunun farkndayd olu, bu yzden de doal solgunluuna az ok kavumu olan yanaklar yeniden kpkrmz kesildi. "Kendi alanmda belli adaylar saptamak iin ardnz beni buraya, yle mi?" diye sordu Tomas. "Hayr," dedi editr glerek. "dnz istemiyoruz. mzanz istiyoruz!" te yeniden gururu okanmt! Yeniden cerrah olarak unutulmad duygusu kaplamt iini! tiraz etmeye kalkt, ama yalnzca alakgnlllk gerei: "Durun bir dakika. Srf kma tekmeyi bastlar diye nereden nl bir hekim oluyormuum!" "Gazetemize yazdn yazy unutmadk," dedi editr Tomas'a glmseyerek. "Evet," diye atld Tomas'n olu babasnn gznden kaabilecek bir evkle. "Politik tutuklularnza nasl yarar dokunacakm imzamn anlamyorum. Ynetim tarafndan kara listeye alnmam kiilere, en azndan egemen glere sz geecek kiilere imzalatsanz daha iyi olmaz m?" Editr glmsedi. "Olur elbette." Tomas'n olu da glmsedi; ok eyin farknda olan birinin glmsemesiydi bu. "Olmasna olur da onlar dnyada imzalamazlar."

"Bu demek deildir ki onlarn da yakasna yapmyoruz," diye srdrd szn editr; "onlarn kzarp bozarp zor durumlarda kalmalarna hi aldracak deiliz." Gld. "ne srdkleri zrleri bir duysanz. Akl almaz eyler!" Tomas'n olu da bu szlere katldn belli edercesine gld. Editr, "Tabii hepsi bizimle tamamen ayn dncede olduklarn sylemekle balyorlar ie," diye srdrd szn. "Yalnzca yaklam farkl olmalym, yle diyorlar. Daha temkinli, daha akl banda, daha dikkatli bir eyler... mzalamaktan korkuyorlar, bir yandan da imzalamazlarsa gzmzde be paralk deerleri kalmayacan dnerek kayglanyorlar." Tomas'n oluyla editr yeniden birazdan gldler. Ardndan editr Tomas'a, zerinde cumhurbakann olduka saygl bir dille btn politik tutuklulara af karmaya aran bir metin bulunan kad uzatt. Tomas hzla geirdi bu dnceyi kafasndan. Politik tutuklulara af, yle mi? Ynetim tarafndan zor durumda braklm (ve bylece kendileri potansiyel politik tutuklu durumundaki) insanlar cumhurbakanndan rica ettiler diye af karlr myd hi? Byle bir dileke tek bir ie yarard; eer politik tutuklular iin bir af kmas szkonusuysa bu giriimi baltalamak! Bunlar dnrken olu araya girdi. "nemli olan bu lkede hala bir avu cesur insan olduunu gstermek. Bir de kimin nerede durduunu gstermek. Sap samandan ayrmak." Doru, doru diye dnd Tomas, ama bunun politik tutuklularla ne ilgisi vard? Ya af arsnda bulunur insan, ya da sap samandan ayrr. kisi ayn ey deildi. "Kararszsnz, yle mi?" diye sordu editr. Evet. Kararszd. Ama bunu sylemeye korkuyordu. Duvarda bir resim vard, parman gzda verircesine ona doru uzatm, "Kzl Ordu'ya katlmakta kararsz msnz?" ya da "ki Bin Kelime'yi hala imzalamadn m?" ya da "Sen de mi ki Bin Kelime'yi imzalamadn?" ya da "Yani af dilekesini imzalamayacan m sylemek istiyorsun?" diyen bir asker. Asker ne derse desin hepsi birer gzdayd. Editr, politik tutuklular iin af karlmas gerektii grne katldklar halde, af kart binlerce neden ileri srenler hakknda ne dndn anlatmay yeni bitirmiti. Onun grne gre, bu nedenler sadece zrd ve bu zrler de korkaklklarn perdelemeye yaryordu. Ne diyebilirdi ki Tomas? Sonunda bir kahkaha atarak sessizlii bozdu ve duvardaki afii gstererek, "u asker tepemde durmu, imzalayacak msn imzalamayacak msn diye sorarken, aklm bama toplayamyorum," dedi.

birden kahkahalarla gldler buna. "Tamam," dedi Tomas kahkahalar sona erdikten sonra. "Dneceim. Birka gn sonra yeniden biraraya gelebilir miyiz?" "stediiniz zaman," dedi editr, "ama ne yazk ki dileke bekleyemez. Yarn cumhurbakanna vermeyi dnyoruz." "Yarn m?" Tomas o an birden iriyar, iman polisin kendisine iri eneli, uzun boylu editr ele veren itirafnameyi uzatn hatrlad. Herkes ondan kendi yazmad katlar imzalamasn istiyordu. "Zaten dnlecek bir ey de yok," dedi olu. Szckler saldrgan ama olann onlar syleyi biimi yalvarr gibiydi neredeyse. O an birbirlerinin gznn iine bakarlarken, Tomas olann dikkatini bir noktada toplamak zere st dudann sol kenarn hafife havaya kaldrdn fark etti. Tratan sonra aynaya bakarken kendi yznde grd bir ifadeydi bu. Ayn eyi bakasnn yznde grmek onu irkiltti. ocuklarnn ocukluklarn onlarla birlikte yaayan ana-babalar, bu tip benzerliklere alrlar; onlara nemsiz gelir bu, ya da belki durup dnrlerse elenceli bulurlar. Oysa Tomas oluyla hayatnda ilk defa konuuyordu! Kendi arpk azyla kar karya oturmaya alk deildi! Bir kolun uzun kesilip baka birine dikildiini dnn. Sonra da o insann karnza oturup, o kolu suratnza doru sallayarak konutuunu dnn. Kola hortlak grm gibi bakacaksnzdr. Sizin kendi; sevgili kolunuz bile olsa, o kolun size dokunmas olaslndan dehete dersiniz! "Sen kovuturmaya urayanlarn tarafnda deil misin?" diye ekledi olu ve Tomas birdenbire u oynadklar sahnede szkonusu olann politik tutuklulara karlacak af olmadn anlad; szkonusu olan kendi oluyla ilikisiydi. mzalarsa kaderleri birleecek ve Tomas yle ya da byle onunla dost olmak zorunda kalacakt; eer imzalayamazsa ilikileri eskiden olduu gibi yeniden sfr olacakt, ama bu kez kendisi istedii iin deil, korkakl yznden babasn sulayacak olan olu istedii iin. Mat olmaktan baka kar yol kalmad iin pes eden bir satran oyuncusunun konumundayd. Dilekeyi imzalasa da imzalamasa da fark etmiyordu. Ne kendi hayatnda ne de politik tutuklularn hayatnda bir ey deiecekti. "Verin unu," dedi ve uzatlan kad ald. Editr; Tomas'n kararn dllendirmek istercesine, "Oedipus hakknda yazdnz ok iyi bir yazyd," dedi. Olu ona dolmakalem uzatrken, "Baz dnceler bomba etkisi yapar," diye ekledi.

Editrn szleri houna gitmiti, ama olunun benzetmesi zorlama ve yersiz geldi. "Ne yazk ki, tek zayiat ben oldum," dedi. "O dnceler sayesinde hastalarm ameliyat edemiyorum bugn." Szleri neredeyse souk, dmancayd. Tomas'n sesindeki terslii yumuatmak zere, zr dileyen bir sesle sze kart editr: "Ama yaznzn ka kiiye yardm dokundu, dnsenize." ocukluundan beri, Tomas 'insanlara yardm' szlerini sadece tek, bir tek eyle badatrmt; tp. Bir makale insanlara nasl yardm edebilirdi ki? Tm hayatn Oedipus'a ilikin ufack bir dnceye, hatta daha da azna ynetimin suratna haykrd bir tek ilkel 'hayr'a indirgemeye alarak ne yaptklarn, kendisine neyi yutturmaya altklarn sanyorlard bu ikisi? "Dokundu ya da dokunmad," dedi (farknda deildi belki ama, sesi hala buz gibiydi), "ama cerrah olarak bir iki kiinin hayatn kurtardm biliyorum." Bir sessizlik daha oldu. Tomas'n olu bozdu sessizlii. "Dnceler de hayat kurtarabilir." Olann yznde kendi azn seyrederken, insann kendi dudaklarnn seyirdiini grmesi ne kadar tuhaf, diye dnd Tomas. "Yazdn eyin en iyi yan neydi biliyor musun?" diye szne devam etti olan; Tomas onun konumak iin ne byk aba harcadn grebiliyordu. "Uzlamay reddetmen. Kesinkes, bu iyidir u ktdr, diyebilmen; bu artk kaybetmeye baladmz bir zellik. Kendini sulu hissetmek ne demektir, bunu unuttuk ka zamandr. Komnistler Stalin tarafndan aldatldklar bahanesine snyorlar. Katiller analar tarafndan sevilmedikleri bahanesine. Ve birden sen ortaya kp 'zr mzr yok,' diyorsun. Kimse, ruh ve vicdan olarak Oedipus'tan daha masum olamazd. Ama gene de yaptn anlaynca kalkt kendi kendini cezalandrd Oedipus." Tomas gzlerini zorla olunun azndan ekti, btn dikkatini editre vermeye alt. Sinirlenmiti, iinden onlarla tartmak geliyordu. "Ama bunlarn hepsi bir yanl anlama, o kadar! yi ile kt arasndaki snr korkun derecede bulank. stelik ben kimseyi cezalandrmak amacnda da deildim. Ne yaptklarn bilmeyen insanlar cezalandrmak barbarca bir ey. Oedipus efsanesi gzel bir efsane, ama onu byle ele almak..." Daha syleyecekti ama birden apartman dairesinin dinleniyor olabileceini dnd. Szlerinin gelecek yzyllarn tarihileri tarafndan tekrarlanmas gibi bir hrs peinde deildi. Sadece polis tarafndan tekrarlanmasndan korkuyordu. Onlarn istedii de bu deil miydi zaten? Makalesini yalanlamas? Bu frsat onlara kendi azyla vermek dncesi hi houna gitmiyordu. stelik, u lkede herkesin her sylediinin her an radyodan yaymlanabileceini de biliyordu. Dilini tuttu.

"Dncenizi deitirmenize yolaan nedir, merak ediyorum," dedi editr. "Benim merak ettiim asl o makaleyi neden yazdm," dedi Tomas ve o an hatrlad; Tereza sazdan bir sepete konup nehir aa yollanan bir ocuk gibi gelmi yanamt yatann kenarna. Evet, kitab bu yzden almt eline, alm ve Romulus, Musa ve Oedipus hikayelerine bir kere daha geri dnmt. te Tereza imdi gene Tomas'la birlikteydi. Tomas, krmz beze sarl kargay gsne bastrrken gznn nne getirirdi onu. Grnts huzur verdi Tomas'a. Tereza'nn yaadn, onunla ayn kentte olduunu ve baka hibir eyin nemi olmadn sylemek ister gibiydi bu grnt. Bu defa, editr bozdu sessizlii. "Anlyorum. Ben de holanmam cezalandrma dncesinden. Ama," diye ekledi, glmseyerek, "kimseyi cezalandrmak deil amacmz; cezann sona ermesini istiyoruz biz." "Biliyorum," dedi Tomas. Birka saniye iinde byk olaslkla soylu, ama mutlaka, kesinlikle yararsz (nk politik tutuklulara hibir yarar dokunmayacakt) ve kendisine hide ho gelmeyen (nk u iki kiinin zorlad koullar altnda olacakt) bir ey yapacakt. "mzalamak grevin," diye ekledi olu, neredeyse yalvarrcasna. Grev mi? Olu grevini mi hatrlatyordu ona? Tomas'a sylenebilecek en kt szd bu! Tereza'nn grnts, kucanda kargay tutuu bir kere daha belirdi gzlerinin nnde. Sonra onun daha geen gn bir gizli polis tarafndan sktrld aklna gedi. Tereza'nn elleri de titremeye balamt yeniden. Yalanmt. Tomas iin bir tek o nemliydi artk. Tereza; alt rastlantdan doan bacerrahn siyatiinden tomurcuk verip aan, Tomas'n btn 'Es muss sein'larnn ters yz olan Tereza -Tomas'n tek zerine titredii ey oydu artk. mzalayp imzalamamay bile dnmek nedendi? Btn kararlarnn tek bir lt vard; Tereza'ya zarar dokunacak bir ey yapmamak. Tomas politik tutuklular kurtaramazd ama Tereza'y mutlu edebilirdi. Bunu bile tam olarak baaramazd ya. Ama dilekeyi imzalarsa Tereza'nn gizli polis tarafndan daha sk ziyaret edileceinden emin olabilirdi. "Yaryarya topraa gmlm bir kargay kurtarmak, cumhurbakanna dilekeler gndermekten ok daha nemli," dedi. Sylediklerinin anlalmaz olduunu biliyor, ama bylesi daha da houna gidiyordu. Ani, beklenmedik bir sarholua kaplmt. Karsna artk onu ve olunu grmek istemediini olanca ciddiyetiyle sylerken, kapld gzkara sarholuun aynsyd bu. Hekimlik kariyerinin sonu demek olan mektubu postaya atarken kapld gzkara sarholuktu. Yapt doru muydu, deil miydi bilmiyordu, ama iinden geleni yaptna emindi. "zr dilerim," dedi, "imzalamayacam."

Gnler sonra gazetede dileke haberini okudu. Dilekenin politik tutuklularn salverilmesi iin 'nazik bir biimde kaleme alnm bir rica' olduundan hi szedilmiyordu tabii. Hibir gazete ksa metinden tek bir cmle bile almamt. Onun yerine uzun uzun, az ok gzda veren bir slupla, dilekenin sosyalizme kar balatlmas istenen yeni bir kampanyann temellerini atmay amalayan devlet kart bir bildiri olduu anlatlyordu. Bunun yansra imzaclarn bir listesini de vermiler, her bir adn yanbana da Tomas'n tylerini diken diken eden aslsz sulamalar eklemilerdi. alacak bir ey deildi elbette. Komnist Parti tarafndan dzenlenmeyen her trl kamu giriiminin (miting, dileke, sokak gsterisi) dorudan doruya yasad sayld ve katlanlar tehlikeye soktuu herkese biliniyordu. Ama Tomas srf bu yzden, dilekeyi imzalamadna piman olmutur, belki de. Neden imzalamamt sanki? Onu byle bir karar vermeye gtrenin ne olduunu doru drst hatrlamyordu bile. Ve ite imdi onu gene romann banda bana grnd gibi gryorum; pencereden darya, avlunun te yanndaki duvarlara bakarken. Bu grntden dodu Tomas. nceden de sylemitim, roman kiileri insanlar gibi kadndan domazlar; yazarn henz hi kimse tarafndan kefedilmediini ya da hakknda nemli bir ey sylenmediini dnd temel bir insani olasl bir fndk kabuunun iine sdran bir durum, cmle ya da eretilemeden doarlar. Ama bir yazarn ancak kendini anlatabilecei de doru deil midir? Elinden hibir ey gelmeksizin, ne yapacan bilemeden bir avlunun kar tarafndaki duvara dalp gitmek; bir ak annda karnndaki inat gurultuya kulak vermek; ihanet etmek, ama ihanetin gz kamatrc yolunu terk edecek gc kendinde bulamamak; Byk Yry'te kalabalklarla birlikte yumruunu havaya kaldrmak; gizlenmi mikrofonlar nnde espri gsterisi yapmak -bu durumlarn hepsini tandm, hepsini yaadm, ama bunlarn hibirinden benim kiiliim, benim zgemiim domad. Romanlarmdaki kiiler kendime ilikin gereklememi olabilirliklerdir. Onlardan eit derecede honut olmam ve dehete dmem de bu yzden. Her biri benim ancak kenarnda dolatm bir snr amtr. Bana en ekici gelen ey bu alm snrdr (tesinde kendi 'ben'imin sona erdii snr). nk romann sorgulad sr o snrn tesinde balar. Roman yazarn itiraflar deildir; bir tuzak haline gelmi dnyamzda yaanan insan yaamnn aratrlmasdr. Bu kadar yeter. Biz gene Tomas'a dnelim. Oturduu katta yalnz banayd, avlunun kar yakasndaki binann kirli duvarlarna bakyordu. Uzun boylu, hafife

kamburunu kararak yryen adam ve arkadalarn zlyordu. Oysa onlar tanmyordu, kendi dost evresi bile deillerdi. Sanki bir tren istasyonunda gzel bir kadna rastlam da daha ona bir ey syleyemeden kadn stanbul ya da Lizbon'a giden bir yatakl vagona girip kaybolmu gibi geliyordu Tomas'a. Sonra yeniden, nasl davransa iyi olurdu diye dnmeye alt. Duygularn alanna giren her eyi bir yana koymak iin elinden geleni yapsa da (editre duyduu hayranl, olunun neden olduu kzgnln) ona verdikleri metni imzalayp imzalamamak konusunda gene de kararszd. Bakalar susturulurken kiinin sesini ykseltmesi doru bir davran deil miydi? Evet, doru bir davrant. te yandan, gazeteler dilekeye neden bu kadar geni yer ayryorlard? Dnlecek olursa, basn (tmyle devletin denetiminde olan basn) bu konuda hi ses karmayabilir, hi kimsenin de haberi olmazd. Dileke hakknda bu kadar yazp izdiklerine gre demek ki dileke yneticilerin ekmeine ya sryordu! Gkten dm bir armaand, yeni bir kovuturma dalgas iin kusursuz bir balang ve klf? O halde ne yapsa doru olurdu? mzalasa m imzalamasa m? Soruyu sormann baka bir yolu da u; bararak sonu abuklatrmak m daha iyidir, yoksa susmak ve bylelikle daha yava bir lmle lmek mi? Bu sorularn cevab var mdr? Sonra gene o bildiimiz dnce geti kafasndan: nsan hayat ancak bir defa yaanr ve kararlarmzn hangilerinin doru hangilerinin yanl olduunu kestiremememizin nedeni, verili bir durumda ancak bir tek karar verebilecek olmamzdr; ikinci, nc ya da drdnc bir yaammz yok ki eitli kararlarmz birbirleriyle karlatralm. Bu adan tarih insan yaamlarna benzer. eklerin sadece bir tek tarihi vardr. Bir gn Tomas'n yaam gibi, o da hi yinelenmemecesine sona erecektir. 1618 tarihinde ek prenslikleri btn cesaretlerini toplayp Viyana'da hkm srmekte olan imparatora duyduklar hncn belirtisi olmak zere imparatorun yksek dzeyde iki grevlisini Prag atosu'ndaki bir pencereden aa attlar. Bakaldrlar Otuz Yl Savalar'na, bunlar da ek ulusunun toptan yokedilmesine yolat. ekler cesaret gsterecek yerde temkinli mi davransalard? Cevab basit gibi gelebilir; deildir. yz yirmi yl sonra, 1938'deki Mnih Konferans'nn ardndan dnya eklerin lkesini Hitler'e kurban etmeye karar verdi. ekler kendilerinin sekiz kat bir gce kar ayaklanmaya m kalkmlard? 1618'in aksine temkinli davranmay setiler. Koullu da olsa boyun emeleri

II. Dnya Sava'na yol at, bu da lkelerinin bamszlnn on yllar hatta belki de yzyllar boyunca elden gitmesiyle sonuland. Temkinli davranacak yerde cesaret mi gsterselerdi? Ne yapsalard? ekoslovak tarihi yinelenebilseydi, elbette her defasnda iki olaslktan birini snamak ve sonular karlatrmak isterdik. Byle bir deney olmakszn, bu konuda ileri srlecek btn dnceler birer varsaym olmaktan teye gitmeyecektir. Einmal ist keinmal. Bir kere olan ey hi olmam demektir. Ne eklerin tarihi, ne de Avrupa'nn tarihi bir kere daha yinelenecek. eklerin ve Avrupa'nn tarihi, insanln talihsiz deneyimsizliinin kaleminden kma bir ift karalamadr. Tarih insan yaamlar kadar hafiftir; dayanlmaz derecede hafif, bir ty kadar, yukar doru szlp havaya karan toz, yarn varolmayacak herhangi bir ey kadar hafif. Bir kere daha ve bu defa aka benzer bir zlemle, uzun boylu, hafife kamburunu kararak yryen editr dnd Tomas. O adam tarih sanki bir karalama deil de tamamlanm bir resimmi gibi davranyordu. Sanki yapt her ey sonsuz kere yinelenecekmi, sonsuza kadar dnp geri gelecekmi gibi eylemlerinden en ufak bir kuku duymakszn davranyordu. Hakl olduuna kesinkes inanmt ve bu onun iin dar grllk deil erdem belirtisiydi. Evet, o adam Tomas'nkinden farkl bir tarihin iinde yayordu; karalama olmayan (ya da olduunu fark etmeyen) bir tarihin... Gnler sonra, buraya yukardaki blme ek olsun diye aldm baka bir dnce geldi Tomas'n aklna; uzayn derinliklerinde bir yerde bir gezegen vard, insanlar burada yeniden doacaklard. Dnyada yaadklar yaamn ve biriktirdikleri btn deneyimin tmyle bilincinde olacaklard. Belki de hepimizin ilk iki yaammzn tm deneyimleriyle nc bir kere doacamz bir baka gezegen daha vard. Belki de insanln bir derece (bir yaam) daha olgun doaca baka, daha baka gezegenler de vard. Tomas'n ebedi dn eitlemesiydi bu. Elbette, biz dnyadakiler (bir numaral gezegen, deneyimsizlik gezegeni) teki gezegenlerde insanolunun bana neler gelebileceini ancak belli belirsiz hayaller biiminde oluturabiliriz kafamzda. Daha m bilge olacaktr? Olgunlama insanolunun gcnn snrlar iinde midir? Yineleme yoluyla elde edebilir mi olgunlamay? Yalnzca byle bir topyann bak asndan, iyimserlik ve ktmserlik kavramlarn tam hakkn vererek kullanmak mmkn olabilir: yimser, be numaral gezegende insanlk tarihinin daha az kanl olacan dnen adamdr. Ktmser, tersini dnendir.

Jules Verne'in nl romanlarndan, Tomas'n da ocukluunda ok severek okuduu ki Sene Mektep Tatili adl bir roman vardr. Gerekten de bir tatil en ok iki yl srebilir. Tomas cam siliciliinin nc ylna girmiti. Son bir iki hafta iinde, yar aka yar ciddi bedensel olarak yorulduunu (gnde bir bazen de iki erotik 'balant's oluyordu) ve kadnlara olan dknln kaybetmemekle birlikte gcn ar derecede zorladn fark etmiti. (unu da ekleyeyim, zorlanan cinsel gc deil fiziki gcyd; derdi erkeklik organyla deil, nefesiyle idi -bir yanyla gln olan bir durum.) Bir gn, leden sonraya sktrd randevularndan birine yetimekte zorluk ekti. Ender olarak yararland izin gnlerinden birini kullanmak durumunda kalacak gibi grnyordu. Ne yapacan armt. Ad nemli deil, bir gen hanm on kere telefonla aramt. Bedeni, Yugoslavya'nn ndist kumsallarnda, dne dne kzaran ileri hatrlatacak kadar dzgn biimde yanm gen, ekici bir tiyatro rencisiydi bu. O gnk son iinden son bir telefon daha ettikten sonra imza filerini teslim etmek zere saat drtte broya dnerken, Prag'n gbeinde kim olduunu karamad bir kadn tarafndan yol ortasnda durduruldu. "Nerelere kayboldun sen? Asrlar oldu grmeyeli!" Tomas onun kim olduunu karmak iin iyice zorlad beynini. Hastalarndan biri miydi? Yakn bir dostuymu gibi davranyordu. Kadn tanmadn belli etmeyecek bir biimde cevap vermeye alt. Onu nasl arkadann evine ekebileceini dnyordu ki (anahtar cebindeydi) konuma arasnda geen bir szden kim olduunu karverdi; btn gn arayp bulmaya alt, gnete kusursuz biimde esmerlemi, yeni parlamaya balayan tiyatro oyuncusu kzd bu! Bu olay hem elendirdi hem de dehete drd Tomas'; bedence olduu kadar zihince de yorgun olduunun kantyd. ki yllk tatil srgit uzatlamazd. Ameliyat masasndan tatile ayrlmak Tereza'dan da tatile ayrlmak demekti. Alt gn birbirlerini grmedikten sonra, en sonunda pazar gnleri arzuyla dolup taarak birlikte oluyorlard; ama Tomas'n Zrih'ten geri geldii akam olduu gibi yabanclk ekiyorlard, pp birbirlerine dokunmalar iin uzun zaman gemesi gerekiyordu. Bedensel ak zevk veriyor ama avuntu vermiyordu. Tereza gemite olduu gibi lk atmyor, orgazm annda onun yzndeki ifadeye baktnda Tomas'a ac ekiyormu ya da o srada ok uzaklardaym gibi geliyordu. Sadece geceleyin, uyku srasnda sevecendi birlemeleri. Tereza, Tomas'n elini tutarken, onlar ayran uurumu (gnnn uurumunu) unutuyordu. Oysa geceler, Tomas'a onu korumak ve onunla ilgilenmek iin ne zaman ne de frsat veriyordu. Sabahlar Tereza'ya bakmak yrek paralaycyd ve Tomas onun iin korkuyordu: Tereza zgn ve hasta grnyordu.

Bir pazar gn, arabayla Prag dnda gezintiye kmak istedi Tereza. Btn sokaklarnn adlar Rus adlaryla deitirilmi bir kaplca kasabasna gittiler ve orada Tomas'n eski bir hastasyla karlatlar. Bu karlama akln bandan ald Tomas'n. Birdenbire karsna onunla hekim olarak konuan birisi kmt; eski gnlerinin aradaki kopuu birletiren bir kpr grevi grdklerini, hasta bakmann ve hastalarnn baklarn, (grmezlikten gelirmi gibi yapt ama aslnda kendisine byk zevk veren, u anda ok zledii o baklar) zerinde hissetmenin ho yeknesakln yedeinde tayarak geri geldiklerini hissetti. Arabayla eve dnerlerken Tomas, Zrih'ten Prag'a dnmekle ne byk bir yanl yaptn dnd. Tereza'ya bakmamak iin gzlerini srekli olarak yola dikmeye alt. Ona ok fkeleniyordu. Yanbandaki varl her zamankinden daha dayanlmaz lde rastlansal geliyordu imdi. Burada yanbanda ne aryordu? Sepete koyup nehir aa yollayan kimdi onu? Ky olarak neden kendi yata seilmiti? stelik neden o da, baka bir kadn deil? Yol boyunca ikisi de azlarn ap tek sz sylemediler. Eve vardklarnda, akam yemeini hi konumadan yediler. Sessizlik aralarnda bir strap gibi uzanmt. Her geen dakika daha arlayordu. Sessizlikten kaabilmek iin hemen yattlar. Geceyars Tomas, Tereza'y uyandrd. Tereza alyordu. "Gmlmm," diye anlatt, "ka zamandr gmlmm. Sen her hafta beni grmeye geliyormusun. Mezarn kapsna her vurduunda dar kyordum. Gzlerim toz toprak doluydu. Sen 'Nasl grebiliyorsun byle?' diyormusun, gzlerimdeki toz topra silmeye alyormusun. Ben de 'Zaten gremiyorum ki. Gz yerlerimde delik var' diyormuum. Sonra bir gn sen uzun bir yolculua kmsn, ben senin baka bir kadnla birlikte olduunu biliyormuum. Haftalar geiyor, sen gzkmyorsun. Seni kaybetmekten korktuum iin uyku uyumaktan da vazgeiyorum. Sonunda mezarn kapsn tklattn, ama uykusuz gecelerle geen bir ay beni yle yormu ki mezardan kacak halim kalmam. Sonunda zar zor urap ktmda, sen hayal krklna uram gibiydin. yi grnmediimi syledin. Ben de km yanaklarmla, sinirli hareketlerimle senin gzne ne kadar kt grndm hissedebiliyordum. 'zr dilerim' dedim. 'Sen gittin gideli gzm krpmadm.' Sen, 'Grdn m?' diye bardn sahte neeyle dolu bir sesle. 'Senin iyi bir tatile ihtiyacn var. Bir aylk tatile!'

Sanki ben senin aklndan geenleri bilmiyormuum gibi! Bir aylk tatil senin beni bir ay grmek istememen demekti, baka bir kadn var demekti. Sonra sen gittin ve ben srnerek mezarma girdim. ok iyi biliyordum ki, bir ay daha geceler boyunca seni beklemekle geecek ve sen geldiinde ben daha da irkin grneceim, sen de daha ok hayal krklna urayacaksn." Tomas bundan daha tyler rpertici bir ey duymamt. Tereza'y kollarnn arasnda sk sk tutup, bedeninin tir tir titrediini hissederken, kendi akna kar koyamayacan dnd. Gezegen patlayan bombalarla sarslsn, lke her gn yeni ordularla yamalansn, btn komular gtrlp kuruna dizilsin -aka syleyemiyordu ama bunlarn hepsini ok daha kolaylkla kabul edebilirdi. Oysa Tereza'nn ryasnda gizli olan ac katlanamayaca bir eydi. Tereza'nn anlatt ryaya yeniden girmeyi denedi Tomas. Kendi kendisini Tereza'nn yzn okar ve dikkatle, zenle -o fark etmemeliydi- gz deliklerini dolduran toz topra temizlerken getirdi gznn nne. Sonra onun o inanlmaz lde tyler rpertici 'Zaten gremiyorum ki, gz yerlerimde delikler var' cmlesini syleyiini duydu. Kalbi zntden duracak gibi oldu; kalp krizinin eiindeydi sanki. Tereza yeniden uykuya dalmt; o uyuyamyordu. Tereza'nn lmn getirdi gzlerinin nne. lm, korkun karabasanlar gryordu; ama l olduu iin Tomas onu bu karabasanlardan uyandramyordu. Evet, lm buydu; Tereza uykuda, korkun karabasanlar gryor ve Tomas onu uyandramyor. Rus ordusunun Tomas'n lkesini igal etmesini izleyen be yl iinde Prag'da nemli deiiklikler olmutu. Tomas'n sokakta karlatklar deiik insanlard. Dostlarnn yars lke dna km, kalan yarnn yars da lmt. nk uras tarihilerin kaydetmedii bir gerek ki, Rus igalini izleyen yllar bir cenazeler dnemiydi; lm oran hzla ykseliyordu. Romanc Jan Prohazka olaynda olduu gibi her an izlenip, tedirgin edilerek lme gnderilen kiilerden (olduka ender bir durum elbette) szetmiyorum sadece. zel konumalarnn gnbegn radyoda yaymlanmasndan iki hafta sonra hastaneye yatt Prohazka. Bedeninde o zamana kadar byk olaslkla uyuyaduran kanser birdenbire gl gibi at. Polisin gzleri nnde ameliyat edildi; zaten gidici olduunu renen polis ilgisini kaybetti ve romancy karsnn kollar arasnda lmeye brakt. Ama dorudan doruya kovuturmaya uramadan lenler de vard; btn lkeyi kaplayan aresizlik, bedene varncaya kadar tm ruha szyor, sonra da bedeni mahvediyordu. Kimileri de yeni ynetimin kendilerini lkenin yeni nderleriyle yanyana getirerek onur balama hevesinden nasl kaacaklarn bilemiyorlard. air Frantisek Hrubin de byle ld ite -partinin sevgisinden kaarken. Hrubin'in, gzne grnmemek iin elinden

geleni yapt Kltr Bakan, onu ancak cenaze treninde yakalayabildi ve airin mezar banda onun Sovyetler Birlii'ne olan sevgisini dile getiren bir konuma yapt. Belki de airi mezarndan kaldracak kadar yalan olan szlerinden yarar umuyordu, kimbilir. Ama dnya yle irkindi ki, kimsecikler kalkmad mezarndan. Bir gn, Tomas niversiteden ve Bilimler Akademisi'nden atlan nl bir biyoloun cenazesinde bulunmak zere krematoryuma gitmiti. Yetkililer, cenaze treninin bir gsteriye dneceinden korktuklar iin lm ilannda tren saatinin bildirilmesini yasaklamlard. Cenaze sahiplerinin kendileri bile son ana kadar cesedin sabah saat alt buukta yaklacan bilmiyorlard. Krematoryuma girdiinde, Tomas ne olup bittiini anlayamad; salon film stdyosu gibi klandrlmt. aknlkla evresine bakarken ayr yere film kameralarnn yerletirilmi olduunu grd. Hayr, televizyon deil; polisti. Kimlerin katldn saptamak zere cenazeyi filme alyorlard. len bilim adamnn eski bir meslekta cenaze konumasn yapacak kadar yrekli kt. Film yldz olaca nereden aklna gelebilirdi ki. Tren bitip de herkes lenin ailesine basal dilediinde Tomas salonun bir kesinde toplanm bir grup insann iinde uzun boylu, hafife kamburunu kararak yryen editr seti. Onu grmek Tomas'a hibir eyden korkusu olmayan ve derin bir dostluk bayla birbirlerine balanm grnen bu insanlar ne kadar zlediini hatrlatt. Editrn bulunduu yne doru dudaklarnda bir glmseme ve merhaba ile ilerlerken, editr onu grnce, 'Dikkat! Daha fazla yaklamayn!' dedi. Bu szleri sylemesi garipti. Tomas onun szlerini iten, dosta bir uyar olarak m ("Dikkat, filme alnyoruz; bizimle konuursan soruturma iin yeniden alr gtrrler seni!") yoksa alay olarak m ("Dilekeyi imzalayacak kadar yrekli deilsen, bari tutarl ol da bize 'eski dost' numaras ekme") yorumlayacan bilemedi. Mesaj ne anlama gelirse gelsin, mesaj dikkate ald ve uzaklat Tomas. Sanki, tren istasyonundaki o gzel kadn sadece yatakl vagona girmekle kalmam ayn zamanda, Tomas tam ona ne kadar hayran olduunu syleyecei srada, parman Tomas'n dudaklarna koyarak konumasn yasaklamt. O akamst, bandan bir baka ilgin olay daha geti. Byk bir ayakkabc dkkannn vitrinini ykayp silerken hemen yannda gen bir adam durdu, vitrine yaklap fiyatlar incelemeye balad. "Fiyatlar artt," dedi Tomas gzn camdan aa doru szlen dereciklerden ayrmadan. Adam dnd ona bakt. Tomas'n hastaneden arkada, S. adn taktm adamd bu Tomas'n zeletiri belgesini yazdn sand iin ona burun kvran adamn ta kendisi. Tomas onu grdne sevinmiti

(ocuksu bir sevinle, beklenmedik olaylara sevindiimiz gibi) ama eski meslektann gzlerinde grd (S. kendisini toparlamadan nce) hi de sevinli bir aknlk deildi. "Naslsn?" diye sordu S. Tomas daha cevap vermeye frsat bulamadan, S.'nin bu soruyu sorduu iin utandn fark etti. Mesleini srdren bir hekimin pencere cam silen bir hekime nasl olduunu sormas dpedz glnt. Tomas havay yumuatmak iin elinden geldiince canl bir sesle "yiyim, ok iyiyim!" dedi ama, hemen o an ne kadar urarsa urasn (gerekte, o kadar ok urat iin) 'iyiyim' deyiinde ac bir alay gizlendiini sezdi. Ardndan hemen, "Hastanede ne var ne yok?" diye ekledi. "Hi," dedi S. "Her zamanki gibi." Onun cevab da, mmkn olduunca normal sylenmeye allmasna karn, tamamyla yersizdi ve ikisi de bunu biliyorlard. Birinden biri cam silerken iler nasl 'her zamanki gibi' olabilirdi? "ef nasl?" diye sordu Tomas. "Sen onunla grmyor musun yani?" diye sordu S. "Hayr;" dedi Tomas. Doru sylyordu. Hastaneyi terk ettii gnden bu yana bacerrah bir kere bile grmemiti. Birlikte ne kadar da iyi almlard oysa; birbirlerini dost olarak grmeye baladklar bile sylenebilirdi. Bu yzden nasl sylenirse sylensin, bu 'hayr'da hznl bir tn vard ve Tomas bacerrah konusunu at iin S.'nin kendisine kzdn sezdi: Tpk bacerrah gibi S. de bir kere bile olsun Tomas'a urayp hatrn ya da bir eksik olup olmadn sormamt. ki eski meslekta arasndaki her trl konuma imkan ortadan kalkmt. Bundan ikisi de, zellikle Tomas, pimanlk duysalar da durum buydu. Eski meslek arkadalarnn kendisini unutmalarna kzmyordu. Bunu yannda duran gen adama aka anlatabilseydi keke. Aslnda, "Utanlacak bir ey yok! Seni grdme sevindim!" demek istiyordu. Ama bu szleri sylemeye korkuyordu, nk o ana kadar sylemeye alt her ey yanl kmt azndan, bu iten szler de meslekta tarafndan alayl szler olarak alnabilirdi. "Kusura bakma," dedi S. uzun bir sessizlikten sonra, "Gerekten acelem var." Elini uzutt. "Sana bir telefon akarm." Korkaklk ettiini sandklar srada ona burun kvran arkadalarnn hepsi her dakika glmseyip durmulard Tomas'a. imdiyse artk onu aalayamayacaklarn, ona sayg gstermeye zorunlu olduklarn anladklarndan bucak bucak kamaya alyorlard.

Aslna bakarsanz eski hastalar da ampanyayla arlamak yle dursun, artk evlerine bile armyorlard Tomas'. Deklase aydnn konumunda ayrcalkl bir yan yoktu oktandr; yerleik, kalc ve yzleilmesi ho olmayan bir ey olmu kmt. Eve gitti, yatt ve her zamankinden daha erken uykuya dald. Bir saat sonra mide arlaryla uyand. Ne zaman bunalp sklsa ortaya kan bir rahatszlkt bu. la dolabn at ve bir kfr savurdu; bombotu, dolab dolu tutmak tamamen aklndan kmt. Acy irade gcyle denetlemeye alt, aslnda olduka baarl da oldu, ama yeniden uyuyamyordu. Tereza saat bir buukta eve dndnde onunla ene almak geldi Tomas'n iinden. Ona cenazeden, editrn onunla konumaktan kanmasndan ve S.'yle karlamasndan szetti. "Prag son gnlerde ne kadar irkinleti," dedi Tereza. "Biliyorum," dedi Tomas. Tereza bir an sustu, sonra uysal bir sesle, "En iyisi buradan ayrlmak," dedi. "Sana katlyorum;" dedi Tomas, "ama gidilecek yer yok ki." Pijamalarn giymi yatan zerinde oturuyordu. Tereza geldi, yanna oturdu ve onu yandan kollaryla sard. "Taraya ne dersin?" dedi. "Orada tek bamza olurduk. O editre ya da eski arkadalarna rastlamazdn. Oradaki insanlar farkl. Sonra doaya geri dnm olurduk. Doa hep, her zaman olduu gibi." O anda bir ac daha sapland Tomas'n karnna. Kendini yal hissetti, zledii eyin her eyden ok huzur ve sessizlik olduu duygusuna kapld. "Belki de haklsn," dedi glkle. Ac, soluk almasn zorlatryordu. "Kk bir evimiz, kk bir bahemiz olurdu. Karenin'in koup oynamasna yetecek byklkte bir bahe." "Evet," dedi Tomas. Taraya tanrlarsa yaamlarnn neye benzeyeceini gznn nne getirmeye alyordu. Her hafta baka bir kadn bulmakta zorluk ekecekti. Erotik servenlerinin sonu demekti bu. "Bir tek u var, tarada benimle sklacaksn," dedi Tereza. Onun aklndan geenleri okumutu sanki. Ar daha da artt. Tomas konuamyordu. Kadn peinde komasnn da bir eit 'Es muss sein!' -onu kskvrak tutsak eden bir zorunluluk- olduu geldi aklna. Tatil istiyordu.

Ama mutlak bir tatil, btn zorunluluklardan, btn 'Es muss sein!'lardan uzak bir tatil. nsan hastanedeki ameliyat masasn brakp tatile (srekli bir tatile) kabiliyorsa eer, neden dnya denen ameliyat masasn eline hayali neterini alp zerinde kadnlarn milyonda bir benzemezliklerini sakladklar kilitli kutuyu kesip bimeye alt masay brakp tatile kamasn? "Miden azd gene" diye bard Tereza. Bir eylerin yolunda gitmediini yeni fark etmiti. Tomas evet anlamnda sallad ban. "neni yaptn m?" Tomas hayr anlamnda ban sallad. "la kutusunu yedeklemeyi unutmuum." Tereza, onun dikkatsizliine kzmt, ama gene de acdan boncuk boncuk ter damlalaryla dolan alnn okad. "imdi biraz daha iyiyim." "Yat," dedi Tereza, sonra stne bir battaniye rtt. Banyoya gitti, bir dakika gemeden dnp yanna, yataa girdi. Ban yastktan kaldrmadan Tereza'ya dnd ve bir an soluu kesilecek gibi oldu; Tereza'nn gzleri dayanlmaz bir acyla yanyordu. "Sylesene Tereza, ne var? Son gnlerde senin iinde bir eyler olup bitiyor. Hissedebiliyorum. Biliyorum." "Hayr." Ban sallad. "Hibir ey yok." "Yalan sylemenin bir anlam yok ki." "Gene ayn eyler," dedi Tereza. "Ayn eyler," derken kendi kskanln ve Tomas'n sadakatsizliklerini anlatmak istiyordu. Ama Tomas iin ucunu brakmamaya kararlyd. "Hayr, Tereza. Bu defaki farkl bir ey. Hi bu kadar kt olmamtn." "Peki o zaman, anlatacam," dedi Tereza. "Git, salarn yka." Tomas anlamad. Aklarken Tereza'nn ses tonu yasl, hnsz, neredeyse sevecendi. "Aylardr san ar bir koku sayor. Kadn cinsel organ kokuyor. Sana sylemek istemedim ama gecelerde sevgililerinin aparalarnn kokusunu solumak zorunda kaldm." Tereza szlerini bitirdii an, Tomas'n midesi yeniden acmaya balad. Ne syleyeceini bilemiyordu. Nasl her yann

ova ova keselemiti oysa! Bedeni, elleri, yz, her yeri kokularndan en ufak bir iz kalmasn diye. Hatta onlarn kokulu sabunlarndan bile uzak durmu, yannda hep kendi keskin kokulu sabununu tamt. Ama san unutmutu! Hi aklna gelmemiti! Sonra, bacaklarn ayrp yznn zerine oturan, kendisini yzyle, bann tepesiyle sevip okamasn isteyen kadn hatrlad. Ondan nefret ediyordu imdi. Ne aptalca bululard bunlar! Yalanlamann hibir ie yaramayacan anlad. Tek yapabilecei ey sersem gibi glerek banyoya yollanmakt. Ama Tereza yeniden alnn okad ve, "Burada kal, yatakta. Ykanp temizlenmeye kalkma imdi. Artk altm," dedi. Midesi ldryordu Tomas', tek istedii huzur ve sessizlikti. "u benim hastama yazacam, hani kaplcalarda grdmze. Kynn bal olduu kaza hangisiydi, biliyor musun?" "Hayr." Tomas konumakta son derece zorluk ekiyordu. Tek syleyebildii, "Korular... inili kl tepeler..." oldu. "Tamam. yle yapacaz. Buradan ekip gideceiz. Ama konumak yok artk..." Bir yandan da Tomas'n alnn okamay srdryordu Tereza. Tek bir sz sylemeden orada ylece yanyana yattlar. Yava yava ar azalmaya balad. ok gemeden ikisi de uykuya dalmlard. Gecenin ortasnda uyand ve aknlkla uykusunda ardarda erotik ryalar grdn fark etti. Apak hatrlad tek rya sonuncusuydu: Dev gibi plak bir kadn, Tomas'n en az be kat, bir havuzun suyu zerine srtst uzanm, su yzeyinde szlyordu. Kasklarndan gbek deliine kadar btn karn sk kllarla kaplyd. Tomas ona havuzun kenarndan bakarken son derece heyecanland. Bedeni mide arlaryla halsiz dmken nasl heyecanlanabilmiti? Hele uyankken grse midesini bulandracak bir kadn grnts karsnda nasl heyecan duyabiliyordu? ye dnd: Kafa denen mekanizmada karlkl dnen iki dili ark var. Birinde, grntler; tekinde bedenin tepkileri. plak kadn grntsn tayan dili, kendisine denk gelen ereksiyon-emir dilisine giriyor. Ama u ya da bu nedenle dililerin hareketinde bir karklk olur da heyecan dilisi umakta olan krlang grntsn tayan diliye girerse, o zaman erkeklik organ umakta olan bir krlang grd m kalkyor. Dahas, Tomas'n insan uykusu zerinde uzmanlam bir meslektann yapt aratrmaya gre, erkeklerin cinsel organlar grdkleri rya ne olursa olsun kalkyordu. Demek ki, cinsel organn kalkmasyla plak kadnlar arasndaki balant Yaratan'n insan kafasndaki mekanizmay altrmasnn binlerce yolundan sadece biriydi.

Ya akn btn bunlarla ortak yan nedir? Hi. Kafasndaki dililerden biri attnda Tomas krlang grnce uyarlyorsa, bu dililerden hibirinin Tereza'ya besledii ak zerinde etkisi olamaz. Cinsel heyecan, Yaratan'n kendi elencesi iin kulland bir mekanizma ise, ak yalnzca bize ait olan ve Yaratan'dan kamamz mmkn klan eydir. Ak bizim zgrlmzdr. Ak 'Es muss sein!'in tesinde yatar. Tam yle de deil ama. Ak, Yaratan'n kendi elencesi iin kulland kurmal oyuncaktan farkl bir ey de olsa, ona iliiktir bir yanyla. Ona, korunmasz bir plak kadnn dev bir saatin sarkacna bal olmas gibi baldr. Tomas yle dnd: Ak sekse ilitirmek Yaratan'n aklna gelip gelebilecek en garip fikirlerden biridir. Ayn zamanda unu da dnd: Ak seks denen budalalktan kurtarmann yollarndan biri kafamzdaki mekanizmay krlang grdk m uyarlacak biimde kurmak olabilir. Ve kafasnda bu tatl dnceyle uyuklamaya balad. Ama tam uykunun eiinde, karmakark kavramlarn yitik lkesinde anszn btn bilmecelerin zmn, btn gizlerin anahtarn, yeni bir topya, bir cennet bulduuna emin oldu; erkeklerin krlang grnce uyarldklarn ve Tomas'n Tereza'y seksin saldrgan budalal olmakszn sevebilecei bir dnya. Sonra uykuya dald. Yar plak bir sr kadn kendisine sarlmak istiyorlard, ama o yorgundu ve onlardan kurtulmak iin yan odaya alan kapy at. Orada, tam karsna gelen yerde, bir divann zerinde yanlamasna yatm gen bir kadn grd. O da yar plakt: zerinde sadece klotu vard. Dirsei zerinde dorularak, geleceini bildiini anlatan bir glmsemeyle bakt ona. Yanna gitti kadnn. Onu en sonunda bulmu olmaktan ve orada onunla birlikte olmaktan dolay anlatlmaz bir mutlulukla doluydu ii. Yanna oturdu, kadna bir ey syledi, o da ona karlk verdi. Dinginlik yayyordu kadn evreye. Eliyle yava, yumuak hareketler yapyordu. Btn yaam boyunca onun hareketlerinin dinginliini zlemi durmutu. Diil dinginlik yanna bile uramayan bir ey olmutu yaam boyunca. Ama ite tam o srada rya geriye, gereklie doru kaymaya balad. Kendini yine ne uyur ne de uyank olduumuz o yitik lkede buldu. Gen kadnn gzlerinin nnden kaybolup gitmesini grme dncesi onu dehete drd ve kendi kendine 'Tanrm onu kaybedersem nasl zleceim!' dedi. Deli gibi kim olduunu, onunla nerede tantn, birlikte ne yaadklarn hatrlamaya alt. Kadn kendisini bu kadar iyi tanyorsa o onu nasl unutabilirdi? Sabah ilk i

telefon etmeye sz verdi kendi kendine. Ama sz verir vermez tutamayacan da fark etti! Adn bilmiyordu. Bu kadar iyi tand birinin adn nasl unutabilirdi? Bu srada neredeyse tmyle uyanmt, gzleri akt ve kendi kendine 'Ben neredeyim?' diye soruyordu. Evet, Prag'daym, ama o kadn, o da burada m oturuyor? Onunla baka bir yerde tanmadm m? svireli olabilir miydi? Kadn tanmadna, ne Pragl ne de svireli olduuna, ryasndan baka hibir yerde varolmadna akl yatncaya kadar epey bir zaman geti. O kadar altst olmutu ki, yatan iinde dimdik oturdu. Tereza yanbanda derin derin soluk alyordu. Dnd, ryasndaki kadn tand kadnlardan hibirine benzemiyordu. Hepsinden ok daha yakndan tand duygusunu uyandran kadn, hi tanmad bir kadn kmt sonuta. Ama gene de hep zledii kadnd o. Eer kiiye zel bir cenneti olacak olsa, o cennette bu kadnn dizi dibinde yaard. Ryasndaki kadn aknn 'Es muss sein!'yd. Platon'un len'indeki nl efsane aklna geldi anszn: Tanr onlar ortadan ikiye ayrncaya kadar btn insanlar hermafroditti, o zamandan beri bu yarlar birbirlerini arayarak dnyann drt bir bucanda gezinip duruyorlar. Ak kaybettiimiz yary zleyiimizdi ite. Diyelim ki gerekten yledir; dnyann herhangi bir yerinde her birimizin bedeninin teki yarsn oluturan bir e vardr. Tomas'n teki yars ryasn grd gen kadnd. Ne are ki, insan teki yarsn kendisi bulamaz. Bunun yerine, saz sepette bir Tereza gnderilir ona. Peki gene de, daha sonra kendisi iin kararlatrlm olan kiiyle, teki yarsyla karlarsa ne olur? Hangisini yelemelidir? Saz sepetten kan kadn m yoksa Platon'un efsanesindeki kadn m? Ryadaki kadnla ideal bir dnyada yaarken gznn nne getirmeye alt kendini. deal evlerinin nnden geip gittiini gryor Tereza'nn. Tereza yalnz ve gzlerinde sonsuz hznl bir ifadeyle durup, ieriye ona bakyor. Onun baklarna dayanamyor Tomas. Yeniden, onun acsn kendi yreinde duyuyor. Yeniden, sevecenlie yenik dyor ve Tereza'nn ruhunun ta derinliklerine kadar batyor. Pencereden atlayp darya kyor, ama Tereza Tomas' hep kzdrp sinirlendiren o ani, sert hareketlerle kendini nerede mutlu hissediyorsa orada kalmasn sylyor ac ac. Tomas onun seiren ellerini tutuyor ve sakinletirmek iin kendi ellerinin arasna bastryor. Ve zaman zaman mutluluunu yaad evi brakp gideceini, zaman zaman cennetini ve ryasndaki kadn terk edeceini Tereza'yla, alt gln rastlantdan doan kadnla kap gitmek iin aknn 'Es muss sein!'na ihanet edeceini biliyor o anda Tomas. Btn bunlar aklndan geerken yatakta dimdik oturuyor, yanna uzanm yatan ve uykusunda elini tutan kadna bakyordu. Ona kar anlatlmaz bir ak duydu. O sra Tereza'nn uykusu ok hafif olmal ki gzlerini at ve soran baklarla Tomas'a bakt.

"Neye bakyorsun?" diye sordu Tereza. Onu uyandrmak yerine pplayp uyutmas gerektiini biliyordu Tomas, bu yzden zihninde yeni bir rya imgesi uyandracak bir cevap bulmaya alt. "Yldzlara bakyorum," dedi. "Yldzlara bakyorum deme bana. Yalan. Yere bakyorsun." "Uaktayz da ondan. Yldzlar altmzda." "Ah, uakta demek;" dedi Tereza, Tomas'n elini daha da sk sk tuttu ve yeniden uykuya dald. Tomas, Tereza'nn yldzlarn ta yukarlarnda yolalan bir uan yuvarlak penceresinden darya baktn biliyordu imdi.

BYK YRY
Stalin'in olu Yakov'un nasl ldn ancak 1980 ylnda Sunday Times gazetesinde okuyabildik. II. Dnya Sava srasnda Almanlara tutsak den Yakov, bir grup ngiliz subayyla birlikte bir kampa konulmutu. Ayn kenefi paylayorlard. Stalin'in olu; kenefi le gibi brakp kma alkanlndayd. ngiliz subaylar, dnyann en gl adamnn olunun boku da olsa, keneflerinin boka bulanmasna ierliyorlard. Yakov'un dikkatine sundular konuyu. Yakov alnd. Tekrar tekrar dikkatini ekip kenefi temizlemesini salamaya altlar. fkelendi, tartma kard, kavga etti. Sonunda kamp komutanyla bir grme istedi. Komutann arac olmasn istiyordu. Ama kibirli Alman, bok konusu konumay reddetti. Stalin'in olu iine dt yz kzartc duruma dayanamad. En korkun Rusa kfrler haykrarak, kamp evreleyen elektrikli dikenli tellere att kendini. Hedefi vurmutu. ngilizlerin kenefini artk bir daha hi boka bulamayacak olan bedeni tele aklm kalmt. Stalin'in olunun ii zordu. Eldeki btn kantlar babasnn olan peydahlad kadn ldrdn gsteriyor. Oul Stalin, hem Tanr'nn Olu (babasna Tanr gibi tapld iin) hem de O'nun dlad idi. nsanlar ondan ift yanl korkuyorlard; onlara hem gazab (ne de olsa Stalin'in oluydu) hem de ltfu ile (babas, dlad olunu cezalandrmak iin onun arkadalarn cezalandrabilirdi) zarar verebilirdi. tilmilik ve ayrcalk, mutluluk ve zdrap -kimse kartlarn nasl kolaylkla birbirlerine dnebileceklerini, insan varoluunun bir kutbundan tekine gemek iin ksack bir admn yeteceini Yakov'dan daha somut olarak anlayamamtr. Derken, tam savan banda Almanlara tutsak dt ve ona zaten her zaman tiksin gelmi anlalmaz, burnu byk bir ulusun yeleri olan teki tutsaklar onu pis olmakla suladlar.

Omuzlarnda en yce bir dram tayan (dm bir melek ve Tanr'nn Olu olarak) kendisi, yce bir ey iin (Tanr ve melekler katnda bir ey) deil de bok yznden mi yarglanacakt? Dramlarn en ycesi ile en ala bu denli ba dndrecek kadar birbirine yakn myd? Ba dndrecek kadar birbirine yakn ha? Yaklaklk, yaknlk ba dnmesine yolaar m ki? Aabilir. Kuzey Kutbu, Gney Kutbu'na deecek kadar yaklarsa, yeryz kaybolur ve insanolu kendini ban dndren bir bolukta bulur, der. Eer itilmilik ve ayrcalk ayn kapya kyorsa, eer yce ile deersiz arasnda bir fark yoksa, eer Tanr'nn Olu bok yznden yarglanyorsa, insan varolu boyutlarn kaybeder ve dayanlmaz lde hafifler. Stalin'in olu kendini elektrikli tele attnda, tel rg acnas biimde havaya dikilmi, bolukta sallanan bir terazi kefesi gibiydi; onu havaya kaldran ise boyutlarn kaybeden bir dnyann sonsuz hafiflii... Stalin'in olu bok yoluna can vermiti. Ama bok yoluna lmek sama bir lm deildir. lkelerinin snrlarn douya doru geniletmek iin canlarn gzden karan Almanlar, lkelerinin gcn batya doru yaymak iin len Ruslar -evet, onlar budalaca bir ey uruna ldler ve lmlerinin ne bir anlam ne de bir genel geerlii var. Sava denen eyin genel budalal iinde, Stalin'in olunun lm tek metafizik lm olarak beliriyor. Kklmde, ocuklar iin yeniden yazlm ve Gustave Dore'un gravrleriyle sslenmi Ahd-i Atik'i okurken, Tanr'y bir bulutun zerinde oturur grmtm. Gz, burnu ve uzun sakal olan yal bir adamd Tanr ve kendi kendime, eer O'nun az varsa, yemek de yemesi gerektiini dnmtm. Ve eer yemek yiyorsa, barsaklar da var demekti. Ama, ok dindar bir aileden gelmememe ramen bu dnce her zaman dm kopartrd. Tanrsal bir barsan dncesi bile kfr gibi gelirdi bana. Kendiliimden, herhangi bir teolojik eitimden gemeden, ocuk aklmla Tanr'yla bokun uzlamazln kavram ve Hristiyan antropolojisinin temel tezini, yani insann Tanr'nn suretinde yaratldn sorgulamaya vardrmtm ii. Ya/ya da: Ya insan Tanr'nn suretinde yaratlmt -ve Tanr'nn barsaklar vard!- ya da Tanr'nn barsaklar yoktu ve insan O'na benzemiyordu. Eski gnostikler benim be yanda hissettiklerimi hissetmilerdi. kinci yzylda gnostiklerin byk stad Valentinus, insan lanetlenmeye kadar gtrebilecek bu ikilemi sa'nn "yiyip itiini ama dklamadn" syleyerek zmt. Bok, ktlkten daha zor, daha uratrc bir teolojik sorundur. Tanr insana zgrk verdiine gre, gerekirse, insann iledii sularn sorumlusunun O olmadn kabul edebiliriz. Oysa bokun sorumluluu tmyle O'nun, insann Yaratcs'nndr.

Drdnc yzylda Aziz Jerome, Adem'le Havva'nn Cennet'te cinsel ilikide bulunduklar grn tmyle reddetti. te yandan, dokuzuncu yzylda yaayan byk dinbilimci Johannes Scotus Erigena, bu gr kabul etti. stelik de o Adem'in erkeklik organnn, sahibinin istedii biimde ve zamanda kol ya da bacak gibi kaldrlabileceine de inanyordu. Bu fanteziyi, iktidarsz kalma saplants iinde yaayan bir adamn sk sk grd bir rya olarak bir kenara atamayz. Erigena'nn dncesinin anlam farkldr. Eer erkeklik organn basit bir buyrukla kaldrmak mmkn olsayd, o zaman cinsel heyecann yeri olmazd dnyada. Erkeklik organ uyarldmz iin deil, biz ona kalkmasn buyurduumuz iin kalkard. Byk dinbilimcinin Cennet'le uyumaz bulduu ey cinsel birleme ve yedeinde gelen haz deildi; onun Cennet'le uyumaz bulduu, uyarlma sonucu gelen heyecand. Unutmayn: Cennet'te haz vard, ama heyecan yoktu. Erigena'nn ne srd dnce bokun teolojik adan hakl karlmasnn (baka bir deyile, bir teodise'nin -Teodise: Tanr'nn yaptklarn anlalr ve meru klma yntemi-) anahtardr. nsana Cennet'te kalma izni verildii srece, insan ya (Valentinus'un sa's gibi) hi dklamayacak, ya da (daha akla yakn olan) boka iren bir ey gzyle bakmayacakt. Tanr ancak insan Cennet'ten kovduktan sonradr ki ona irenmeyi retti. nsan kendini utandran eyi gizlemeye balad. Peeyi syrdnda gzleri yce bir kla krelmiti oktandr. Bylece, irenmeyle tanmasnn hemen ardndan heyecanla tant. Bok olmadan (szcn hem gerek hem de eretileme anlamyla) bildiimiz anlamda, kalbi arptran, duyular krelten cinsel ak olamazd. Bu romann nc Blm'nde banda melon apka, yannda batan aa giyimli Tomas'la yar plak ayakta duran Sabina'nn hikayesini anlatmtm. O zaman sylemeyi unuttuum bir ey var. Kendi kendini alaltmann heyecanyla uyarlm olarak aynada kendine bakarken, Sabina, Tomas'n onu banda melon apkayla tuvalete oturttuunu ve barsaklarn boaltmasn seyrettiini dledi. Anszn kalbi arpmaya balad ve tam baylmann eiindeyken Tomas' kilimin zerine ykt, ayn anda orgazm oluyormu gibi lk att. Dnyann Tanr tarafndan yaratldna inananlarla kendi kendine varla kavutuunu dnenler arasndaki tartma, aklmzn ya da deneyimlerimizin ok tesindeki fenomenler alanna girmektedir. ok daha gerek olan, varl insana armaan edildii biimiyle (nasl ya da kimin tarafndan olursa olsun) kukuyla karlayanlarla onu olduu gibi, hi kar kmadan kabul edenleri birbirinden ayran izgidir. ster dini olsun ister politik, btn Avrupal inanlarn ardnda, bize dnyann eksiksiz yaratldn, insan varoluunun iyi olduunu, bu nedenle de oalmamz gerektiini syleyen Yaradl Kitab'nn birinci blm yatar. Bu temel imana varolula kesin uzlama adn verelim.

Son zamanlara kadar bok lafnn basnda b.. olarak gemesinin ahlaki kayglarla hibir ilgisi yoktur. Bokun ahlakszlk olduunu ne sremeyiz herhalde, deil mi? Boka kar kma metafizik bir kar ktr. Her gn yaptmz dklama ii yaradln kabul edilmezliinin gnbegn kantlanmas demektir. Ya/ya da: Ya bok kabul edilebilir bir eydir (bu durumda banyonun kapsn kilitlemeyelim) ya da kabul edilemeyecek bir biimde yaratlmz demektir. Bundan da u kyor demek ki; 'varolula kesin olarak uzlama'nn nerdii estetik lk, bokun reddedildii ve herkesin bok yokmu gibi davrand bir dnyadr. Bu estetik lknn ad kitsch'dir. Kitsch, o duygusal on dokuzuncu yzyln ortasnda domu Almanca bir szcktr; oradan da Bat dillerine gemitir. Ne var ki ok sk kullanlmaktan zgn metafizik anlamn kaybetmitir szck; kitsch, szcn hem gerek hem de eretileme anlamnda, bokun kesin reddidir, kitsch insan varoluunda temelden kabul edilemez olan her eyi kapsam dna atar. Sabina'nn itenie komnizme isyan ediinde etik olmaktan ok estetik bir nitelik vard. Onu tiksindiren komnist dnyann irkinliinden (inek ahrlarna dntrlm ato ykntlarndan) ok, bu dnyann taknmaya alt gzellik maskesiydi -baka bir deyile, komnist kitsch'i. Komnist kitsch'inin en iyi rnei 1 Mays denen trendi. nsanlarn hala heyecan duyabildikleri ya da heyecan duyarm gibi yapabildikleri gnlerdeki 1 Mays resmi geitlerini grmt Sabina. Kadnlarn hepsi krmz, beyaz ve mavi bluzlar giyerler ve balkonlardan ya da pencerelerden onlar seyredenler, yrylerin oluturduu be keli yldz, kalp ya da harf gibi eitli biimleri seebilirlerdi. Her gruba elik ederek uygun adm gitmelerini salayan kk bando mzkalar vard. Bir grup zerinden geilen platforma yaklarken, en bezgin suratlar bile, sanki gerektiince sevin dolu ya da daha kesin sylemek gerekirse, gerektiince uzlama iinde olduklarn gstermek ister gibi azlar kulaklarna vararak glmserlerdi. Sadece komnizmle olan politik uzlamalarnn davurumu deildi bu; hayr, onlarnki varolmann kendisiyle uzlamakt. 1 Mays treni esinini, varolula kesin uzlama denen o derin kuyudan ekip karyordu. Resmi geidin yazlmayan, sylenmeyen slogan 'Yaasn komnizm!' deil, 'yaasn hayat!'t. Komnist politikann gc ve kurnazl bu slogan kendine maledebilmesinde yatyordu. nk komnizmin savlarna metelik vermeyen insanlar komnist resmi geide eken bu budalaca totoloji ('Yaasn yaam!') idi. On yl sonra (bu srada Sabina Amerika'ya yerlemiti) Arkadalarnn arkada, Amerikal bir senatr Sabina'y dev Boyutlardaki arabasna bindirmiti. Arabann arka koltuunda senatrn drt ocuu zp zp zplyorlard: Senatr, arabay iinde yapay buz pisti bulunan bir stadyumun nnde durdurdu. ocuklar arabadan dar frladlar ve stadyumu evreleyen geni ayrlk alanda komaya baladlar. Direksiyonun arkasnda oturup hlyal gzlere, zplayp duran drt

kk bedene bakan senatr, Sabina'ya, 'Bir bak unlara hele,' dedi. Sonra koluyla bir daire, stadyumu, ayrlk alan ve ocuklar da iine alan bir daire izerek 'te ben mutluluk diye buna derim,' diye ekledi. Szlerinin ardnda ocuklarn kouunu, imenlerin yeeriini grmenin de tesinde bir sevin gizliydi; imenlerin bitmedii, ocuklarn koumad -senatr bundan ok emindi- komnist bir lkeden gelen gmenin acsna ynelik derin bir anlay vard bu szlerde. O anda senatr Prag'n bir meydannda bir krsnn zerinde geldi Sabina'nn gzlerinin nne. Yzndeki glmseme, komnist devlet adamlarnn krslerinin tepelerinden, ta aalardaki resmi geitte birrnek glmseyen yurttalarna yolladklar glmsemenin aynyd. Senatr ocuklarn mutlu olduklarn nereden biliyordu? Ruhlarnn iini mi gryordu? Gzden kaybolduklar an bir olup drdncy dvmeye balarsa ne olacakt peki? Senatrn savn dorulayan tek ey vard: Duygular. Yrek konutuunda, akl kar koymay yakksz bulur. Kitsch'in egemen olduu yerde, kalbin diktatrl hkm srer. Kitsch'in insanda uyandrd duygu kitlelerin paylaabilecei trden olmaldr. O halde, kitsch allmam bir durumdan yola kamaz; kiilerin belleklerine kazm olduklar temel imgelerden tremek zorundadr; hayrsz kz evlat, ihmal edilmi baba, ayrlarda kouan ocuklar, ihanete uram vatan, ilk ak. Kitsch iki damla gzyann ardarda yuvarlanvermesine neden olur. lk damla yle der: ocuklarn ayrda koutuunu grmek ne gzel ey! kinci damla ise unu syler: ocuklarn ayrlarda koutuklarn grp btn insanlkla birlikte duygulanmak ne kadar da gzel! Kitsch'i kitsch yapan ikinci damladr. nsanlarn yeryzndeki kardelii ancak kitsch temeli zerinde kurulabilir. Ve bunu en iyi bilen de politikaclardr. Akta bir fotoraf makinesi mi grdler, hemen en yakn ocuun yanna koar, havaya kaldrr, yanandan perler. Kitsch btn politikaclarn, btn politik partilerin ve hareketlerin estetik lksdr. eitli politik eilimlerin yanyana varolduklar ya da birbirine rakip etkilerin birbirlerini ortadan kaldrd, ya da snrlandrd toplumlarda yaayanlarmz kitsch ikencesinden az ok kurtarabilirler kendini; birey bireyliini koruyabilir; sanat benzersiz eserler yaratabilir. Ama gc tek bir politik hareket eline geirdiinde, kendimizi totaliter kitsch'in ortasnda buluruz.

'Totaliter' derken kitsch'e zarar verecek her eyin tmden kouluyla srp atlmasn kastediyorum; her trl bireylik gsterisi (nk topluluktan sapma, o srtkan kardeliin suratna frlatlm bir tkrktr); her kuku (nk ayrntlar kukuyla karlayan herkes sonunda yaamdan kuku duymaya vardracaktr ii); her trl ironi (nk kitsch alan iinde herkes son derece ciddiye alnmaldr); ayrca ailesini terk eden anne ya da erkekleri kadnlara ye tutan adam da; nk byle yapmakla o kutsal buyruu ('Bereket sa ve oal') sorgulam olmaktadrlar. Bu adan baktmzda Gulag Takmadalar'n, totaliter kitsch'in kendi sprntlerinden kurtulmak iin kulland bir lam ukuru olarak grebiliriz. II. Dnya Sava'nn hemen ardndan gelen dnem Stalinci terrn en korkun gnlerine rastlar. Tereza'nn babasnn sudan bir nedenle tutukland ve on yandaki Tereza'nn ailesiyle oturduu apartman katndan defedildii dnemdir bu. Ayn zamanda yirmi yandaki Sabina'nn Gzel Sanatlar Akademisi'nde resim renimi grd dnem. Orada, Marksizm hocas yle bir sosyalist sanat kuram gelitirir: Sovyet toplumu yle ilerlemitir ki, temel eliki artk iyi ve kt arasnda deil, iyi ile daha iyi arasndadr. Bylece bok (temelden kabul edilemez olan her ey yani) yalnzca 'teki tarafta' (Amerika'da rnein) varolabilir ve yalnzca oradan, dardan, yabanc bir ey olarak (bir casus olarak rnein) 'iyi ve daha iyi'nin dnyasna szabilir. Gerekten de tarihin o en acmasz gnlerinde btn komnist lkelerin sinemalarn istila eden Sovyet filmleri akl almaz bir masumiyet ve erdemlie bulanmt. ki Rus arasnda yaanabilecek en byk eliki, ak anlamazl olabilirdi: Olan kzn kendisini artk sevmediini sanrd; kz olann kendisini artk sevmediini sanrd. Ama son sahnede birbirlerinin kollarna atlrlar, mutluluk gzyalar yanaklarndan aaya doru szlrd. Bu filmlerin yakn zamanlardaki allagelmi yorumu u: Komnizmin gerei ok daha ktym, fakat bunlar komnist idealleri gsteriyorlarm. Sabina hep bu yoruma isyan etmiti. Ne zaman Sovyet kitsch'i dnyasnn geree dntn grse, srtndan aa bir rperme inerdi. Her trl tutuklanmalar ve et kuyruklaryla geen bir komnist ynetimde yaamay buna kat kat ye tutard. Gerek komnist dnyada hayat henz yaanabilir durumdayd. Komnist idealinin gereklie kavuturulduu dnyada, o srtkan budalalarn dnyasnda ise syleyecek hibir eyi olamaz, haftasna kalmadan dehetten lr giderdi. Sovyet kitsch'inin Sabina'da uyandrd duygu, Tereza'nn bir grup plak kadnla havuzun evresinde uygun adm yrtld, havuzun yzeyinde cesetler szlrken neeli arklar sylemeye zorland ryay grrken duyduu dehete dikkat ekecek kadar benziyor bence. Tereza kadnlarn hibirine

bir tek soru, bir tek szck syleyemiyor, duyuramyordu ryasnda; duyursa da alaca cevap sylenen arknn o anki drtl olurdu ancak. Onlara gizlice gz bile krpamazd; kadnlar elleriyle iaret ederek onu hemen havuzun zerindeki sepette oturan adama gsterirler, adam da onu vururdu. Tereza'nn ryas kitsch'in ilevini gzler nne seriyor; kitsch lm perdelemek iin kullanlan bir paravanadr. Totaliter kitsch'in kapsad alanda btn cevaplar nceden verilmitir ve bu her trl soruyu imkansz klar. Demek ki, totaliter kitsch'in gerekten karsnda olan kii sorular soran kiidir. Soru, dekor bezini yrtp bize sahnenin arkasnda gizli olan gsteren bir bak gibidir. Hatta, Sabina tablolarnn anlamn de byle aklamt Tereza'ya; yzeyde anlalabilir bir yalan; altnda yalann iinden kendini belli eden aklanmaz, anlatlmaz bir gerek. Ama totaliter rejim dediimiz eye kar savaanlar da srekli kendilerini sorgulayarak, pheler iinde i gremezler. Onlar da, kalabalklara bir eyleri anlatmak, ortak gzyalar dktrmek iin kesinliklere ve basit gereklere gerek duyarlar. Bir keresinde Sabina, Almanya'daki bir politik rgt tarafndan dzenlenen bir sergi amt. Serginin katalounu eline aldnda ilk grd ey zerine dikenli tel resmi bindirilmi kendi fotoraf oldu. eride ise bir azizin ya da din ehidinin yaam gibi kaleme alnm biyografisini buldu; ac ekmi, hakszla kar savam, yaralar kanayan anavatann terk etmeye zorlanm, ama hala kavgasn srdryormu. "Resimleri mutluluk yolunda birer kavgadr," deniliyordu son cmlede. Kar kt Sabina, ama anlamadlar. Komnizm modern sanata bask uygulamyor mu demek istiyorsunuz? "Benim dmanm kitsch, komnizm deil!" diye cevaplad Sabina fkeyle. O gnden sonra, biyografisine uydurma bilgiler eklemeye balad. Amerika'ya vardnda ek olduunu bile gizlemeyi baarmt. Yaamnn bakalar tarafndan kitsch klna sokulmasn nlemek iin giritii umarsz abayd bu. Sabina zerine yaryarya tamamlanm bir resim yerletirilmi resim sehpasnn nnde ayakta duruyordu; arkasndaki koltukta oturan yal adam, vurduu her fra darbesini gzleriyle izliyordu. Sonunda, adam "Evet gitme zaman geldi," dedi kolundaki saate bakarak.

Sabina paleti elinden brakt, ykanmak zere banyoya gitti. Yal adam koltuundan kalkt, bir masaya dayal duran bastonuna uzand. Atlyenin kaps dorudan baheye alyordu. Hava kararyordu. Elli adm tede ince tahtalardan ina edilmi beyaz bir ev vard. Zemin katn klar yanyordu. lmekte olan gne kar l l parlayan iki pencerenin grnts Sabina'nn iini burktu. Btn yaam boyunca kitsch'i dman bellemiti. Ama gerekte onu hep yannda tayp durmam myd? Onun kitsch'i de huzur, sessizlik, uyum dolu, canl bir anneyle bilge bir babann kanatlar altnda bir yuvayd. Anne-babasnn lmnden sonra biim kazanan bir grntyd bu. Yaam ryalarn bu en tatlsna ne kadar az benzerse, bu grntnn bysne kar o kadar duyarl oluyordu; duygusal filmlerdeki hayrsz kzlar ihmal edilmi babalarna sarlr, ayn anda mutlu ailenin yaadklar evin pencereleri lmekte olan gne kar parldarken az m alamt. Yal adamla New York'ta tanmt. Adam zengindi, resim seviyordu. Yal karsyla birlikte tarada bir evde oturuyordu. Evle karkarya ama gene yal adamn arazisi zerinde eski bir ahr vard. Onu Sabina iin bir atlyeye dntrmt; oturur, gnlerce Sabina'nn her fra darbesini izlerdi. imdi birlikte yemek yiyorlard. Yal kadn Sabina'ya 'kzm' diyordu, ama grnrdeki btn ipular kiiye tam tersini dndrebilirdi; yani Sabina'nn anne olduunu, iki ocuununsa ona bayldklarn, ona taptklarn, aznn iine baktklarn... yleyse, kendisi, yalln eiinde, ocukluunda kendisinden koparlp alnan anne-babasn m bulmutu? Yoksa, sonunda hi dourmad ocuklarna m kavumutu? Bunun bir yanlsama olduunun elbette farkndayd. Yal iftle geirdii gnler sadece ksa bir gei dnemiydi. Yal adamn ciddi bir hastal vard ve kars, tek bana kaldnda gidip Kanada'daki oullarnn yannda oturacakt. Sabina'nn ihanetlerden rl yolu baka bir yerde uzanp gidecek, parl parl parlayan iki pencere, pencerelerin ardnda yaayan mutlu aile ile ilgili sersemce, yavan bir ark, varlnn ta derinlerinden bir yerden karak arasra varolmann dayanlmaz hafifliine szacakt. ark iine dokunsa bile Sabina duygularn ciddiye almyordu; arknn gzel bir yalan olduunu ok iyi biliyordu nk. Kitsch'in yalan olduu ortaya kt an, kitsch, kitsch-olmayan balamna girer, bylelikle otorite gcn kaybeder ve herhangi bir insan zaaf kadar dokunakl olur sadece. nk hibirimiz kitsch'den tamamen saknacak kadar insanst deiliz. Ne kadar aalk bulursak bulalm, kitsch insanlk durumunun vazgeilmez bir parasdr. Kitsch'in kkeninde varolula kaytsz artsz uzlama yatar. Ama varoluun temeli nedir? Tanr m? nsanlk m? Kavga m? Ak m? Kadn m? Erkek mi?

Grler deitiine gre, eitli kitsch'ler vardr: Katolik, Protestan, Yahudi, komnist, faist, demokratik, feminist, Avrupal, Amerikal, ulusal, uluslararas. Fransz Devrimi'nden bu yana, Avrupa'nn bir yars sol, bir yars da sa olarak nitelendirildi. Oysa birini ya da tekini ortaya koyduu kuramsal ilkeler asndan tanmlamak hemen hemen imkansz. alacak ey de deil; politik hareketler akli tutumlardan ok, u ya da bu politik kitsch'i oluturan d, imge, ya da szckler zerinde ykselirler. Franz' ylesine sarho eden Byk Yry d de btn zamanlarn ve eilimlerin solcularn biraraya getiren bir politik kitsch'dir. Byk Yry kardelik, eitlik, adalet, mutluluk yolunda gz kamatrc bir yrytr; srdke srer Byk Yry, engeller de vardr elbette, yry Byk Yry olacaksa engelsiz olmaz. Proletarya diktatrl m, demokrasi mi? Tketim toplumunun reddi mi, retimi arttrma istekleri mi? Giyotin mi, lm cezasna hayr m? Fark etmez. Bir solcuyu solcu yapan, u ya da bu kuram deil, herhangi bir kuram Byk Yry denen kitsch'e yedirebilme yeteneidir. Franz'n kitsch hayran olmad ok ak. Byk Yry d onun yaamnda az ok Sabina'nn yaamndaki parl parl parlayan iki pencereyle ilgili yavan arknn yerini tutuyordu. Franz hangi partiye oy verdi? Korkarm oy filan vermedi; seim gnn dalarda yry yaparak geirdi. Elbette ki Byk Yry dn artk dokunakl bulmuyor demek deil bu. Yzyllarn iinden yryp duran cokun bir kalabaln paras olduumuzu dlemek her zaman ho bir eydir; Franz da bu d hibir zaman tam olarak unutmu deildi. Bir gn, arkadalar Paris'ten telefon ettiler. Kamboya'ya bir yry hazrlyorlard, katlmasn istediler. Kamboya ksa sre nce Amerikan bombardmanna uram, bir i sava geirmi, derken yerel komnistler kk lkenin bete birini ortadan kaldran bir kym nbetine kaplmlar ve son olarak da lke artk Rusya'nn klesinden baka bir ey olmayan Vietnam tarafndan igal edilmiti. Kamboya alktan krlyordu, insanlar ila yokluundan lp gidiyorlard. Uluslararas bir tp rgt lkeye girmek iin tekrar tekrar izin istemi ama Vietnamllar tarafndan geri evrilmiti. Dnce uydu: nemli Batl aydnlardan oluan bir grup Kamboya snrna yryecekler ve dnyann gzleri nnde gerekletirilen bu byk gsteri sonucunda igal altndaki lke, doktorlar ieri almaya zorlanacakt. Franz'la konuan, Paris sokaklarnda birlikte yrylere katld bir arkadayd. Franz nce ary sevinle karlad, ama sonra gz odann teki ucunda bir koltukta oturan renci sevgilisine takld. Gzlklerinin koskocaman, yuvarlak camlarnn altndan bym gzlerini kaldrm ona bakyordu kz. Franz, bu gzlerin ona gitmemesi iin yalvard sansna kapld. Ve zr dileyerek katlamayacan syledi.

Telefonu kapar kapamaz piman oldu. Evet, etten kemikten sevgilisinin istediini yapmt, ama hayalindeki sevgiliyi unutmutu. Kamboya Sabina'nn lkesiyle ayn ey deil miydi? Komusunun komnist ordusu tarafndan igal edilmi bir lke! Rusya'nn yumruu altnda ezilen bir lke! Hemen o an, Franz yaryarya unuttuu arkadann, kendisiyle Sabina'nn istei zerine balant kurduu duygusuna kapld. Gksel varlklar her eyi bilir, her eyi grrler. Yrye katlrlar; Sabina kendinden gemi bir durumda gklerden onu seyredecekti; Franz'n kendisine bal kaldn anlayacakt. "Yrye katlrsam ok zlr msn?" diye sordu gzlkl kza; kz ondan ayr geirdii her gn bir kayp sayyor, ama gene de ona hibir konuda hayr diyemiyordu. Birka gn sonra yirmi doktor, elli kadar aydn (profesrler, diplomatlar, arkclar, oyuncular ve valiler) ve ayrca drt yz gazeteci ve fotorafyla birlikte Paris'ten kalkan byk jetin iindeydi. Uak Bangkok'a indi. Drt yz yetmi doktor, aydn ve gazeteci, uluslararas bir otelin byk balo salonuna yollandlar; burada baka doktorlar, oyuncular, arkclar ve dilbilim profesrleri, not defterleri, kayt aralar, fotoraf ve video makineleri tayan yzlerce baka gazeteciyle birlikte toplanm onlar bekliyorlard. Podyumda, uzun bir masann banda oturan yirmi kadar Amerikal toplantya bakanlk ediyorlard. Franz'la birlikte balo salonuna giren Fransz aydnlar aalandklarn, hakarete uradklarn hissettiler. Kamboya'ya yry kendi dnceleriydi ve ite Amerikallar, her zamanki gibi hi utanp arlanmadan yalnzca olay ellerine almakla kalmam, ayn zamanda da bir Danimarkalnn ya da Franszn kendilerini anlayp anlamayacan hi dnmeksizin ngilizce konuarak yapmlard bu ii. Danimarkallar bir zamanlar kendi balarna bir ulus oluturduklarn oktan unuttuklar iin, seslerini ykseltmeyi beceren tek Avrupallar olarak Franszlar kalmt geriye. lkelerine o kadar deer veriyorlard ki, ngilizce protesto etmeyi reddederek, podyumdaki Amerikallara ana dillerinde dert anlatmaya kalktlar. Tek bir sz anlamayan Amerikallar dosta, uzlamac glmsemelerle karlk verdiler. Sonunda Franszlar itirazlarn ngilizce ortaya koymaktan baka kar yol bulamadlar: "Burada Franszlar varken bu toplant neden ngilizce yaplyor?" Bylesine garip bir soruya amakla birlikte Amerikallar gene de glmsemekten vazgemeyerek uzlamay kabul ettiler: Toplant iki dilde yaplacakt. Ama toplantya kald yerden devam etmeden nce uygun bir evirmen bulmak gerekiyordu. Ardndan, her cmle hem ngilizce hem Franszca sylenmeye baland, bu da tartmalar iki kat uzatt; daha dorusu iki katndan da fazla, nk btn Franszlar biraz ngilizce bildikleri iin evirmenin szn kesip dzeltiyorlar, syledii her sz zerinde tartyorlard.

nl bir Amerikal kadn oyuncu konumak zere ayaa kalktnda toplant doruk noktasna ulat. Onun yznden, salona daha da ok fotoraf ve kameraman doldu ve azndan kann her hecesi deklanr t-tlaryla karlanmaya balad. Kadn oyuncu, ac eken ocuklardan, komnist diktatrln barbarlndan, insann gvenlik hakkndan, son zamanlarda uygar toplumun geleneksel deerlerine ynelen tehditlerden, bireyin vazgeilmez zgrlnden ve Kamboya'daki olaylardan derin znt duyan Bakan Carter'dan szetti. Son szlerini sylediinde gzyalar iindeydi. Derken kzl bykl gen bir Fransz doktoru ayaa frlad ve "Buraya len insanlar iyiletirmeye geldik, Bakan Carter'a sayg sunmaya deil! Bu ii bir Amerikan propaganda sirkine dndrmeyelim! Burada komnizmi protesto etmek zere bulunmuyoruz! Yaam kurtarmak iin geldik!" diye haykrd. Hemen baka Franszlar da ona katldlar. evirmen korktu ve sylenenleri evirmeye cesaret edemedi. Bylece podyumdaki yirmi kadar Amerikal gene iyi niyet dolu glmsemelerle, evetlercesine balarn sallayarak Franszlar seyrettiler. Hatta ilerinden biri, Avrupallarn ortak coku anlarnda yumruklarn kaldrdklarn bildii iin yumruunu kaldrd. Nasl oluyor da solcu entelekteller (bykl doktor solcu entelektelin alasyd), komnizm her zaman solun alan saylagelmiken komnist bir lkenin karlarna kar dzenlenen bir yrye katlabiliyorlar? Sovyetler Birlii denen lkenin cinayetleri dayanlmayacak birer rezalet boyutuna ulatnda, bir solcunun nnde iki seenek belirdi; ya eski yaamna tkrp artk yrmeyecek ya da (az ok koyunluk ederek) Sovyetler Birlii'ni, yeni bir deerlendirmeyle, Byk Yry' engelleyenler snfna sokacak ve yrmeye devam edecekti. Solcuyu solcu yapann Byk Yry kitsch'i olduunu sylemi miydim? Kitsch zdelii bir politik stratejiden deil, imgelerden, eretilemelerden ve sz daarndan ileri gelir. Demek ki alkanlktan vazgeip komnist bir lkenin karlarna kar yrye kmak mmkn. Mmkn olmayan bir szcn yerine bakasn koymak. Vietnam ordusuna yumrukla gzda vermek mmkn. "Kahrolsun komnizm!" diye barmak ise olacak ey deil. 'Kahrolsun komnizm!' Byk Yry'n dmanlarna ait bir slogandr ve hi kimse yz kzarmadan kendi kitsch'ine ihanet edemez. Bu konuyu amamn tek nedeni Fransz doktorla, son derece ben-merkezci olduu iin kendini kskanlk ya da kadn dmanlnn kurban sanan Amerikal kadn oyuncu arasndaki anlamazl aydnlatmak. Aslnda, Fransz doktor son derece yerinde bir duyarllk gsterisinde bulunmutu; "Bakan Carter", "geleneksel deerlerimiz", "komnizmin barbarlklar", bunlarn hepsi Amerikan kitsch'inin szck daarna dahildir ve Byk Yry kitsch'iyle hibir ilgisi yoktur.

Ertesi sabah, hepsi otobslere bindiler, Tayland'dan geerek Kamboya snrna vardlar. Geceleyin kk bir kyde konakladlar. Kazklar zerinde duran evlerin birounu kiralamlard. (Dzenli aralarla taan rmak, kylleri yerden yukarda yaamak zorunda brakyor, domuzlarysa evlerin diplerinde toplayorlard.) Franz drt profesrle birlikte ayn oday paylat. Uzaklarda domuzlar viyaklyor, yanbanda nl bir matematiki horluyordu. Sabahleyin yeniden otobslere bindiler. Snra bir mil kala btn ara trafii yasaklanmt. Snra ancak dar, iki taraf nbetilerle dolu bir yoldan ulalabiliyordu. Otobsler durdu. Fransz temsilciler otobslerden aa boalnca gene Amerikallarn kendilerine fark attklarn, yryn nc kolunu oluturduklarn grdler. Byk an gelmiti. evirmen arld ve uzun bir kavga balad. Sonunda herkes unda anlat; yryn ban bir Amerikal, bir Fransz ve bir de Kamboyal evirmen ekecekti; sonra doktorlar, sonra da geri kalanlar. Amerikal kadn oyuncu srann sonuna dmt. Yol dar ve iki taraf mayn tarlalaryla kaplyd. Sk sk bir engel daha -dikenli telle epeevre sarlm iki imento bloukyor, ancak tek sra halinde gemek mmkn oluyordu. Franz'n on be adm kadar nnde, imdiye kadar bar yanls ve sava kart dokuz yz otuz ark yazm bulunan nl Alman airi ve pop arkcs yryordu. Kocaman kara sakaln daha da ortaya karan ve kendisini grubun teki yelerinden ayran uzun ubua bal beyaz bir bayrak tayordu. Fotoraflar ve kameramanlar yry grbu boyunca bir aa bir yukar kouturuyor, aletlerini trtlar, vzrtlarla iletiyor, en ne koup duruyor, biraz geri ekiliyor, dizst kyor, sonra kalkp daha da ne doru kouyorlard. Ara sra nl bir kiinin adn bararak sylyorlar, o kii bir an iin sesin geldii yne ban evirdiinde deklanre basverecek kadar zaman buluyorlard. Bir eyler olacak gibiydi. Herkes yavalayp arkaya doru bakyordu. Sona den Amerikal kadn oyuncu bunun utancna dayanamayarak, harekete gemeye karar vermi, yryn nne doru komaya balamt. Sanki bir sre tekilerle birlikte sallanarak gcn harcamam bir be kilometre koucusu birden frlam, rakiplerini bir bir gemeye koyulmutu. Erkekler, nl koucunun zafer kousunu bozmamak iin mahup glmsemelerle yana ekildiler, ama kadnlar, 'Geriye, srana dn!' diye bardlar. Kadn oyuncu bana msn demeden komay srdrd, arkasndan be fotoraf ve iki kameramandan oluan bir ekip geliyordu.

Anszn bir Fransz kadn, bir dilbilim profesr, oyuncuyu bileinden kavrad ve (korkun bir ngilizceyle) unlar syledi: "lmcl hasta Kamboyallar iyiletirmeye giden doktorlar yararna gsteri yry bu, film yldzlar iin reklam kampanyas deil!" Kadn oyuncunun bilei dilbilim profesrnn penesine hapsolmutu, ne yapsa kurtaramazd. "Allahn belas, ne yaptn sanyorsun sen?" dedi kadn oyuncu (kusursuz bir ngilizceyle). "Bunun gibi yz tane yrye katldm ben! Yldzlar olmadan bir yere varamazsnz! Bu bizim iimiz! Ahlaki grevimiz!" "Merde" (Bok) dedi dilbilim profesr (kusursuz bir Franszcayla). Amerikal kadn oyuncu anlad ve gzyalarna bouldu. Bir fotoraf, "Aman bozmayn ltfen!" diye bararak onun nnde diz kt. Gzyalar yanaklarnda yuvarlanrken kadn oyuncu fotorafnn objektifine uzun uzun bakt. Sonunda, dilbilim profesr Amerikal kadn oyuncunun bileini braktnda, kara sakall ve beyaz bayrakl Alman pop arkcs onu adyla ard. Amerikal oyuncu onu tanmyordu, ama bu kadar hakaretten sonra ilgiye her zamankinden daha ok akt; Alman arkcnn yanna kotu. arkc bayrak srn sol eline geirdi ve sa kolunu Amerikal oyuncunun omuzuna dolad. Hemen o an yeni fotoraflar ve kameramanlar sard evrelerini. Her ikisinin yzn ve ayrca ok uzun olan bayrak srn ayn kareye sdrmakta zorluk eken nl bir Amerikal fotoraf, bir iki adm geriye gideyim derken bir pirin tarlasna girdi. Rastlantya bakn ki bir mayna bast. Bir patlama oldu ve parampara olan bedeni havada uarken Avrupal aydnlar bir kan duu aldlar. arkc ve oyuncu ylesine dehet iindeydiler ki, yerlerinden kprdayamadlar. Gzlerini kaldrp bayraa baktlar. Kanla lekelenmiti bayrak. Yeniden dehete dtler. Sonra rkeke yeniden yukarya, bayraa evirdiler baklarn ve dudaklarnda belli belirsiz bir glmseme belirdi. Garip bir gururla, nceden hi tanmadklar bir gururla doluydular; tadklar bayrak kanla kutsanmt. Yrye yeniden katldlar. Snr kk bir rmak oluturuyordu, ama iki metre yksekliinde, Taylandl nianclar korumak iin zerine boylu boyunca kum torbalar dizilmi uzun bir duvar rma gzlerden gizliyordu. Duvarda yalnz bir tek noktada, rman iki yakasn birbirine balayan kprnn bulunduu yerde delik vard. Vietnaml askerler kprnn br tarafnda bekliyorlard, ama son derece iyi gizlendikleri iin onlar da grnmyorlard. Gene de, biri kprye admn att an, gze grnmez Vietnamllarn ate aacaklar gn gibi ortadayd.

Yrye katlanlar duvarn yanna gittiler ve parmak ularnda ykseldiler. Franz iki kum torbasnn arasndaki aklktan bakarak neler olup bittiini anlamaya alt. Hibir ey gremedi. Derken o yere daha ok hakk olduunu dnen bir fotoraf bir dirsek atp onu kenara itti. Franz arkasna bakt. Yedi fotoraf tek bana duran bir aacn muhteem bir tac andran dallar zerine iri kargalar gibi tnemi, gzlerini kar yakaya dikmilerdi. O srada yryn ban eken evirmen kadn byk bir megafonu dudaklarna gtrerek, Kmer dilinde teki tarafa bard: 'Bu kiiler doktordur; Kamboya snrndan ieriye gemek iin izin istiyorlar, tbbi yardmda bulunacaklar; hibir politik ard dnceleri yok, tek dnceleri insanlarn yaamn kurtarmak.' Kar taraftan gelen cevap artc bir sessizlik oldu. yle mutlak bir sessizlikti ki bu, herkesin birden cesareti krld. Sadece fotoraf makineleri, sessizlikte egzotik bir bcein tne benzer sesler kararak trdamay srdrdler. Franz birden Byk Yry'n sona ermek zere olduu duygusuna kapld. Avrupa sessizlik snrlaryla evriliydi ve Byk Yry'n yapld yer gezegenin ortasndaki kk bir platformdan baka bir yer deildi. Bir zamanlar evkle, itie kaka platforma yanaan kalabalklar oktan ekmi gitmiti ve Byk Yry yalnzlk iinde, seyircisiz yaplyordu. Evet, dedi Franz kendi kendine, Byk Yry dnyann kaytszlna karn srp gidiyor, ama giderek daha sinirleri ypratc, badndrc oluyor; dn Vietnam'n Amerikallar tarafndan igaline kar, bugn Vietnamllarn Kamboya'y igaline kar; dn srail iin, bugn Fistinliler iin; dn Kba iin, yarn Kba'ya kar -ve hep Amerika'ya kar; zaman zaman kymlara kar, zaman zaman baka kymlara arka kmak zere; Avrupa hep ileriye doru yryor, yryor, hibir olay karmasn, her birine yetisin diye; admlar hzlandka hzlanyor, yle ki sonunda Byk Yry koan, drtnala koan bir insan srs olacak ve platform da gnn birinde tek bir nokta olup kana kadar klecek, klecek. evirmen bir kere daha megafona bararak meydan okudu. Ve cevap gene snrsz ve sonsuz derecede kaytsz bir sessizlik oldu. Franz drt bir yanna baknd. Irman te yanndaki sessizlik bir tokat gibi arpmt hepsinin suratlarna. Beyaz bayrakl arkcyla Amerikal kadn oyuncu bile sarslmlar, ne yapacaklarn bilmiyorlard. Birden akp snen bir igr annda Franz ne kadar glnesi olduklarn grd, ama bu dnce onu tekilerden koparmak ya da ironiye bomak yerine, idam mahkumlarna duyduumuz trden sonsuz bir sevgiyle doldurdu iini. Evet, Byk Yry sona eriyordu, ama Franz'n ona ihanet etmesi iin bir neden miydi bu? Kendi yaam da sona ermiyor

muydu birlikte? Yrekli doktorlara snra kadar elik eden bu insanlarn tehirciliiyle alay etmek ona m kalmt? Gsteri yapmayp da ne yapsnlard? Seenekleri mi vard? Franz haklyd. Politik tutuklularn balanmas iin dileke hazrlayan Pragl editr aklma getirmeden edemiyorum. Dilekesinin tutuklulara bir yarar salamayacan ok iyi biliyordu. Gerek amac tutuklular zgrlklerine kavuturmak deildi; hala korkmayan insanlarn varolduunu gstermek istiyordu. Onunki de rol yapmakt. Ama baka seenei yoktu. Rol yapmakla eyleme gemek arasnda deildi seimi. Seimi rol yapmakla hi eyleme geememek arasndayd. nsanlarn rol yapmaya lanetlendikleri durumlar vardr. Suskun bir gle (rman kar kysndaki suskun gle, duvardaki suskun mikrofonlara dnen polisle) giriilen kavga bir orduya saldran tiyatro kumpanyalarnn kavgasdr. Franz, Sorbonne'lu arkadann yumruunu kaldrp te taraftaki sessizlie gzda vermesini seyretti. evirmen nc kere megafona bararak meydan okudu. Ald cevabn yine sessizlik olmas Franz'n bunaltsn fkeye evirdi. urada, Tayland' Kamboya'ya balayan kprnn birka adm tesinde durmu, iinde kprye komak, gklere insann kann donduran kfrler yadrmak ve makineli atei takrtlar arasnda lmek iin dayanlmaz bir istek duyuyordu. Franz'n anszn duyduu bu istek bize bir ey hatrlatyor; evet, Stalin'in olunu; o da, insan varoluunun kutuplarnn birbirlerine deecek kadar yaknlamalarn, yce ile sefil, melek ile sinek, Tanr ve bok arasnda bir fark kalmadn grmeye dayanamaynca dikenli teller zerinde, elektrie kaplarak lmeye komutu. Franz, Byk Yry'n grkeminin yrylerinin gln kendini beenmiliklerine eit olduuna, Avrupa tarihinin anl grltsnn sonsuz sessizlikte kaybolup gittiine, artk tarih ile sessizlik arasnda hibir fark kalmadna inanmak istemiyordu. Teraziye kendi yaamn koymak geldi iinden; Byk Yry'n boktan daha ar ektiini kantlamak istiyordu. Ama insanolu byle bir eyi kantlayamaz. Terazinin bir kefesinde bok duruyordu; tekisinde, Stalin'in olu yatyordu btn arlyla. Ve terazi kprdamyordu. Kendini vurdurtmak yerine, Franz sadece ban ne emekle yetindi ve tekilerle birlikte, tek sra halinde otobslere geri dnd. Hepimizin, baklarn zerimize dikecek birilerine gereksinimimiz var. Hangi tr baklar altnda yaamak istediimize gre drt kategoriye ayrlabiliriz.

lk kategori saysz anonim gz, baka bir deyile, Kamuoyunun gzlerini zlyor. Alman arkcnn, Amerikal kadn oyuncunun, hatta uzun boylu, byk eneli, hafife kamburunu kararak yryen editrn durumunda bile bu byle. Editr okurlarna almt, gnn birinde Ruslar gazetesini yasaklaynca sudan km bala dnd. O tanmad gzlerin yerini hibir ey tutamazd. Boulacan sand. Sonra bir gn srekli olarak izlendiini, Konumalarnn Dinlendiini ve sokakta gizlice fotorafnn ekildiini fark etti. Birden anonim gzler buldu zerinde; oh, yeniden nefes alabiliyordu artk! Duvarndaki mikrofona teatral sylevler ekmeye balad. Kaybettii okuyucu kitlesini poliste bulmutu. kinci kategori bir sr tandk gz tarafndan seyredilmek iin dirimsel bir gereksinim duyan insanlarn oluturduu kategoridir. Bunlar kokteyl partilerle yemeklerin yorulmaz ev sahipleridir. Seyircilerini kaybettiklerinde yaam odalarnda klarn snd duygusuna kaplan birinci kategoridekilerden daha mutludurlar. (Ki bu, birinci kategoridekilerin bana er ge gelir.) kinci kategoridekiler gereksindikleri gzleri her zaman bir yerlerden bulup karrlar. Marie-Claude ve kz ikinci kategoridendirler. Bir de nc kategori var; srekli sevdikleri insann gz nnde olmak isteyenlerin oluturduu kategori. Onlarn durumu birinci kategoridekilerin durumu kadar tehlikelidir. Bir gn sevdiklerinin gzleri kapanacak ve oda kararacaktr. Ve son olarak da drdnc ve en ender grlen kategori, varolmayan kiilerin dsel gzlerinde yaayanlarn oluturduu kategori var. Bunlar dlerdir. Franz, rnein. Sadece Sabina iin Kamboya snrna kadar gitti. Otobs Tayland yollarnda sarsla sarsla ilerlerken, Franz, Sabina'nn kendisine dikilmi dalgn baklarn zerinde hissediyordu. Tomas'n olu da ayn kategoridendir. Ona Simon diyelim. (Babasnnki gibi ncil'den alnma bir ad tadna sevinecektir.) Onun zledii gzler Tomas'nkiler. Dileke kampanyasna kart iin niversiteden atld. kt kz bir ky papaznn yeeniydi. Onunla evlendi, ortaklamac bir iftlikte traktr srcs, hi aksatmadan kiliseye giden bir Katolik ve baba oldu. Tomas'n da kyde yaadn renince, iini bir sevin kaplad; kader yaamlarn simetrik klmt! Bu ona Tomas'a mektup yazma cesaretini verdi. Ondan cevap istemiyordu. Babasndan yalnzca gzlerini yaamna dikmesini istiyordu. Franz ve Simon bu romann dleri. Franz'n tersine, Simon annesini hibir zaman sevmedi. ocukluundan beri babasn arad. Babasnn kendi doumundan ncesine rastlayan bir hakszln kurban olduunu, bunun da kendisine yapt hakszl aklayabileceini dnd hep. Babasna hibir zaman kzmad, nk onu srekli ktleyen annesiyle saf birlii etmek istemiyordu.

On sekiz yana, liseyi bitirinceye kadar annesiyle birlikte oturdu; sonra Prag'a, niversiteye gitti. O srada Tomas cam siliyordu. Simon babasyla kazara karlaabilmek iin ou kere saatlerce frsat kollad. Ama Tomas hibir zaman durup onunla konumad. Kocaman eneli eski editrle ibirlii etmesinin tek nedeni, editrn kaderinin Tomas'a babasnnkini hatrlatmasyd. Editr, Tomas'n adn bile duymamt. Oedipus yazs oktan unutulmutu. Ona yazdan szeden ve Tomas'tan dileke iin imza istemesini syleyen Simon'du. Editr 'olur' dediyse, bunu srf olana iyilik olsun diye yapt, nk onu seviyordu. Babasyla tant gn dndke, kapld sahne korkusundan utan duyuyordu Simon. Babas onu sevmi olamazd. Oysa kendisi babasn sevdi. Syledii her bir sz hatrlyordu ve zaman getike syledii her eyin ne kadar doru olduunu anlad. Onu en ok etkileyen de 'Ne yaptklarn bilmeyen insanlar cezalandrmak barbarlktr' cmlesiydi. Kz arkadann amcas eline bir ncil tututurduunda, zellikle sa'nn u szleri dikkatini ekti: "Bala onlar, nk ne yaptklarn bilmiyorlar." Babasnn inansz olduunu biliyordu, ama iki cmle arasndaki benzerlikte gizli bir iaret grd; babas setii yolu onaylyordu. Tarada geen aa yukar nc ylnda Tomas'tan gelip kendisini ziyaret etmesini isteyen bir mektup ald. Bulumalar dosta oldu. Simon sakindi ve hi kekelemedi. Birbirlerini ok iyi anlamadklarn fark etmedi bile byk olaslkla. Drt ay kadar sonra, Tomas'la karsnn bir kamyon altnda ezildiklerini bildiren telgraf ald. Gene o sralarda, bir zamanlar babasnn sevgilisi olmu, Fransa'da yaayan bir kadnn varln rendi. Adresini buldu. Yaamn izleyen dsel bir gze iddetle gereksinim duyduu iin, ona uzun uzun mektuplar yazacakt. Sabina zavall kyl mektup arkadandan yaamnn sonuna kadar mektup almaya devam etti. Yurduna olan ilgisi giderek daha ok azald iin ounu okumadan bir kenara att. Yal adam ld ve Sabina, Kaliforniya'ya tand. Doduu lkeden daha uzaa, daha batya. Resimlerini satmakta zorluk ekmiyor ve Amerika'y seviyordu. Ama sadece yzeyde. Yzeyin altndaki her ey ona yabancyd. Derinde, aada, ne bykbaba vard ne de amca. Kendini bir mezara kapayp, Amerikan toprana gmlmekten korkuyordu. Derken bir gn cesedinin yaklmasn ve kllerinin rzgara savrulmasn isteyen bir vasiyetname hazrlad. Tereza'yla Tomas arlk burcunda lmlerdi. Sabina hafiflik burcunda lmek istiyordu. Havadan daha hafif olacakt. Parmenides'in diyecei gibi, eksi artya evrilecekti.

Otobs Bangkok'daki otelin nnde durdu. Artk hi kimsenin iinden toplant yapmak gelmiyordu. nsanlar gruplar halinde evreyi gezmek zere daldlar; bazlar tapnaklara, bazlar kerhanelere yolland. Franz'n Sorbonne'dan arkada geceyi birlikte geirmelerini nerdi, ama Franz yalnz kalmay yeledi. Kendini sokaklara vurduunda hava hemen hemen kararmt. Hep Sabina'y dnp duruyor, onun gzlerini zerinde hissediyordu. Onun o dalgn bakn ne zaman zerinde bulsa, kendinden kukuya dyordu: Sabina'nn ne dndn hibir zaman tam anlamyla bilememiti. imdi onu rahatsz da ediyordu bunu dnmek. Onunla alay ediyor olmasnd? Yaratt Sabina dinini aptalca m buluyordu? Artk bymesi ve kendisini tmyle ona kendi eliyle yollad gen sevgilisine adamas gerektiini sylemek istiyor olabilir miydi? Kocaman yuvarlak gzlkl yz gznn nne getirince, birden renci s evgilisiyle ne kadar mutlu olduunu anlad. Birden Kamboya giriimi ona anlamsz, gln grnd. Neden gelmiti? Ancak imdi anlamt nedenini. Gerek yaamnn, tek ve gerek yaamnn ne Sabina ne de yryler deil, sadece ve sadece gzlkl kz olduunu kukuya yer brakmamacasna kefetmek zere gelmiti. Gerein dten te, ok daha te bir ey olduunu bulup karmak iin gelmiti! O srada yar karanln iinden bir glge belirdi ve ona anlamad bir dilde bir eyler syledi. Yoluna kan adama akn, ama anlayl bir bakla bakt. Adam eildi, glmsedi ve acele acele aznn iinde bir eyler geveledi. Ne sylemeye alyordu? Onu bir yere aryor gibiydi. Adam Franz'n elini tuttu ve onu bir yere doru srklemeye balad. Franz birinin yardmna gereksinim duyduuna karar verdi. Belki de bunca yolu ap buralara gelmesinin anlam vard gerekten de. Birisinin yardmna arlmyor muydu? Birden birincinin yannda iki adam daha belirdi ve bunlardan biri ondan ngilizce olarak parasn istedi. O anda gzlkl kz Franz'n dncelerinden silindi gitti, Sabina gzlerini dikti zerine; yce yazgsyla dsel Sabina; Franz'a kendini ufack hissettiren Sabina. imekler akan gzleri, fkeli ve honutsuz baklaryla Franz' delip geiyordu. Gene mi oyuna gelmiti? Biri budalaca iyiliini gene mi smrmt? Yenine yapan adamdan ekti kurtard kolunu. Sabina'nn her zaman gcne hayran kald geldi aklna. teki adamlardan birinin ona kar kaldrmak zere olduu kola skca yapt ve kusursuz bir judo hamlesiyle adam srtndan geriye frlatt. te imde kendinden honuttu, Sabina'nn gzleri hala zerindeydi. Sabina bir daha Franz'n utanlacak bir duruma dtn grmeyecekti! Bir daha hi geri ekildiini grmeyecekti! Franz yumuak ve duygusal olmay brakmt artk!

Bu adamlardan tadn kara kara nefret ediyordu neredeyse. Franz'la, Franz'n saflyla alay ettiklerini sanmlard ha! Omuzlarn hafife ksm, gzleri teki iki adam arasnda gidip gelerek ayakta duruyordu. Birden, bana ar bir ey indi ve o an ikiye bkld. Bir yere gtrlmekte olduunu hayal meyal seziyordu. Sonra bolua frlatld ve dmeye baladn hissetti. iddetli bir atrt, sonra bilincini kaybetti. Cenevre'de bir hastanede at gzlerini. Marie-Claude yatann zerine eilmiti. Ona burada olmaya hakk olmadn sylemek istedi Franz. Hemen gzlkl kz armalarn istiyordu. Btn dnceler onunla birlikteydi. Yannda ondan bakasn grmeye katlanamayacan haykrmak istedi. Ama konuamadn dehet iinde fark etti. Gzlerini kaldrp sonsuz bir nefretle bakt Marie-Claude'a, kap kurtulmak istedi. Ama bedenini kprdatamyordu. Ban, belki onu? Hayr, ban bile oynatamyordu. Onu grmemek iin gzlerini kapad. Sonunda, lmnde karsnn olmutu Franz. Eskiden olmad kadar ona aitti artk. Marie-Claude gereken her eyi ayarlad; cenazeyi dzenledi, lm haberlerini yollad, elenkleri satn ald ve siyah bir giysi yaptrd -bir gelinlik, aslnda. Evet, bir kocann cenazesi karsnn gerek dndr! Yaam boyu sren didinip uramalarnn zirvesi! Btn ektiklerinin dl! Rahip bunu ok iyi anlad. Cenaze vaaz birok snavlara gs gererek, ebediyete gen kii iin bir huzur kayna olan einin sevgisi zerineydi; son gnlerinde Franz da bu kaynaa dnmt zaten. Marie-Claude'un mezarn banda konumasn istedii Franz'n meslekta da ncelikle ebediyete genin yrekli einden szetti. Arkada bir yerde, bir arkadana yaslanm duruyordu koca gzlkl kz. Ald onca hapla, bastrlan hkrklarn birlemesi sonucunda, daha tren sona ermeden bir kaslma nbeti geldi zerine. Midesini tutarak ne doru devrildi, arkada onu mezarlktan gtrmek zorunda kald. Ortaklamac iftliin yneticisinden telgraf alr almaz, Motosikletine atlad. Geldiinde cenazeyi kaldracak kadar zaman vard. Mezartann zerinde babasnn adnn altna setii yaz yleydi: TANRININ CENNETN YERYZNDE STED. Babasnn bunu bu szcklerle sylemeyeceini biliyordu, ama bu szcklerin babasnn dndklerini dile getirdiinden emindi. Tanrnn krall adalet demektir. Tomas adaletin egemen olaca bir dnya zlemiti. Babasnn yaamn kendi szckleriyle dile getirmeye hakk yok muydu Simon'un? Vard elbette: Btn varisler ta dnyann kurulduundan beri sahip olmamlar mdr bu hakka? Franz'n mezarnn zerindeki ta ssleyen yaz NCE DOLAMALARDAN SONRA DND idi. Dini anlamda Yorumlanabilir bu szler: Dolamalar dnyadaki varoluumuz, dn ise Tanr'nn kucana dnmzdr. Ama iin asln

bilenler bunun son derece din d bir anlam da olduunu biliyorlard. Gerekten de Marie-Claude'un azndan bundan baka laf kmyordu: Franz, sevgili, tatl Franz! Orta ya bunalmn atlatamad ite! Ya onu ana dren o acnas kzcaz! Gzel bile deildi (Arkasna snd o kocaman gzlkleri grdnz m?) Ellisine merdiven dayadlar m kz gen olsun da ne olursa olsun. (Hepimiz bilmez miyiz!) Bir tek kars bilir nasl ac ektiini! Katksz bir ahlak acsyd ektii! nk aslnda, znde Franz iyi yrekli, ahlakl bir adamd. Asya'daki -ad her neyse,- o yere yapt o lgn, umarsz yolculuu baka nasl aklayabilirsin? lm bulmaya gitti oraya. Evet, Marie-Claude bunun gerek olduuna yzde yz inanmt: Franz bile isteyerek lm semiti. Son gnlerinde, lm deindeyken, artk yalan sylemesine gerek kalmad srada bir tek Marie-Claude'u istemiti yannda! Konuamyordu ama nasl da teekkr etmiti ona baklaryla! Gzlerini ona dikmi, balamas iin yalvarmt. O da balamt Franz'. Kamboya'nn len halkndan ne kald geriye? Asyal bir ocuu kucana alm bir Amerikal kadn oyuncu fotoraf. Tomas'tan ne kald geriye? TANRININ CENNETN YERYZNDE STED diyen bir mezar yazs. Beethoven'den ne kald? Bir ka at, olmayacak bir sa yelesi ve 'Es muss sein!' diyen kasvetli bir ses. Franz'dan ne kald geriye? UZUN DOLAMALARDAN SONRA DND diyen bir Mezar yazs. Byle uzar gider bu liste. Unutup gitmeden nce kitsch'e dntrecekler hepimizi. Varolma ve unutulu arasndaki durak kitsch'dir.

KARENN'N GLMSEY
Pencere sk elma aalarnn arpk gvdeleriyle dolu bir Yamaca bakyordu. Yamacn zerindeki grnm korularla kesiliyor, tepelerin oluturduu eride telere doru uzanyordu. Akama doru, beyaz bir ay solgun ge doru seirttiinde, Tereza gidip eikte dururdu. Henz kararmam gkyznde asl duran yuvarlak, sabah sndrmeyi unuttuklar bir lamba, gn boyu l odasnda yanm bir lamba gibi grnrd gze.

Yamacn zerinde yetien elma aalarndan bir tanesi bile nasl kk sald yerden ayrlamazsa, Tereza'yla Tomas da kyden ayrlamazlard. Kente gen bir iftiden kck bir kulbeyle bahe satn alabilmek iin arabalarn, televizyonlarn ve radyolarn satmlard. Kyde yaamak onlara ak olan tek ka yoluydu nk; yalnzca kyde srekli bir insan azl ve yaanacak yer okluu vard. Gidip tarlalarda ya da korularda yaamaya gnll olanlarn politik gemilerini aratrmaya kalkmyordu kimse; hi kimse kskanmyordu onlar. Tereza kentten, kendisine sarkntlk eden sarho bar gediklilerinden, Tomas'n salarna aparalarnn kokusunu brakan adsz sansz kadnlardan kurtulduu iin mutluydu. Polis pelerini brakmt, mhendisle aralarnda geen olay Petrin Tepesi'ndeki sahneyle ylesine karmt ki, Tereza hangisinin rya hangisinin gerek olduunu bilemiyordu artk. (Mhendis gerekten de gizli polisten miydi? Belki yleydi, belki de deil. Garsoniyer kullanan, yattklar kadnn yzne bir daha bakmayan adamlar ender grlen eyler deildi.) Neyse, Tereza mutluydu ve en sonunda hedefine ulam sayyordu kendini; Tomas'la birlikte, yalnzdlar. Yalnz m? Daha ak konuaym: 'Yalnz' yaamak btn eski dost ve tandklaryla ba koparmak, yaamlarn bir kurdela gibi ikiye blmek demekti; neyse ki birlikte altklar kyllerin yannda ok rahattlar, bazen onlara gidip geldikleri bile oluyordu. Sokaklarna Rus adlar verilmi kaplca kentinde yerel ortaklamac iftliin bakanyla karlatklar o gn, Tereza kk okuduu kitaplarda ya da atalarndan aklnda kalanlarda olan bir ky yaam resmi oluturmutu zihninde. Bu uyumlu bir dnyayd; herkes, ortak ilgileri ve rutini olan byk bir aile halinde birarada yayordu: Pazarlar kilise, erkeklerin kadnlardan uzaklap kendi balarna kalabilecekleri bir meyhane ve burada bir salonda cumartesileri alan bir bando mzka eliinde dans eden kyler. Oysa ki komnist ynetimde ky yaam alar boyu sregelen modeli izlemiyordu artk. Kilise komu kydeydi ve hi kimse gitmiyordu; meyhane bro odalarna dntrlmt, erkeklerin gidip iki iecekleri, genlerin dans edecekleri bir yer yoktu. Dini bayram kutlamak yasakt ve bunlarn yerini tutan din d bayramlara da kimsenin aldrd yoktu. En yakn sinema on be mil tede bir kentteydi. yle ki grlt, bar ar ya da tatl sohbetlerle dolu bir gnn sonunda herkes drt duvar arasna kapanr, evrelerine souk bir esinti gibi zevksizlik fleyen ada mobilyalarn arasnda cafcafl televizyon ekranna gzlerini dikip bakarlard. Akam yemeinden nce iki ift laf etmek zere uramann dnda birbirlerine gidip gelmezlerdi. Hepsi kente tanmay dlerlerdi. Ky, yaamlarna en ufak bir ilginlik bile katamyordu.

Devletin tarada gcn kaybetmesi belki de hi kimsenin orada yerlemek istemeyiindendi. Toprana sahip olmayan ve artk sadece topra ileyen ii durumundaki ifti ne yreye ne de iine balanmaz; kaybedecek, korkacak bir eyi yoktur. Bu tepkisizlik sonucunda, krsal kesim bir nebzeden epey fazla bir zgrlk ve bana buyrukluk kazanmt. Ortaklamac iftliin bakan dardan getirilmiyordu (kentteki btn yksek dzeydeki yneticiler byle atanyordu); kyller tarafndan kendi aralarndan seiliyordu. Herkes ekip gitmek istedii iin, Tereza'yla Tomas orada ayrcalkl bir durumdaydlar; isteyerek gelmilerdi. teki kyller ellerine geen her frsat evredeki kent ve kasabalar gezip grmek iin kullanrken, Tereza ve Tomas olduklar yerde kalmaktan honuttular, bu da kylleri kyllerin birbirlerini tandklarndan daha iyi tanmalarna yaryordu. Ortaklamac iftliin bakanyla yakn dostluk kurmulard. Kars, ocuklar ve kpek gibi eittii bir domuzu vard. Domuzun ad Mefisto'ydu ve kyn gururu, tek elencesiydi. Sahibi ard m koard, her zaman temiz ve pembeydi; uzun keli ayakkablar giymi geni kalal bir kadn gibi iki aya zerine kalkar, ortalkta gezinirdi. Karenin, Mefisto'yu ilk grdnde ok sinirlenmi, uzun bir sre koklaya koklaya evresinde dolanmt. Ama ok gemeden, onunla kyn kpeklerine ye tutacak kadar dost olmutu. Gerekten de, kyn kpeklerine u kadarck saygs yoktu; hepsi de kpek kulbelerine zincirlenmi budalaca, gzle grnr bir nedeni olmayan havlamalarn bir an bile kesmeyen hayvanlard. Karenin bakasna benzememenin, kendi trnn teki olmann deerini doru anlamt, domuzla kurduu dostlua ok nem verdiini hi duraksamadan syleyebilirim. Bakan eski cerraha yardmc olmaktan tr mutluydu, ama daha fazlasn yapamad iin de zlyordu. Tomas iftlik ilerini tarlalara tayan ve tarm aletlerini getirip gtren kamyonun srcln yapyordu. Ortaklamac iftliin krk danalk kk bir al, bir de drt ineklik geni bir al vard. Tereza hayvanlara bakmakla ve onlar gnde iki kere otlatmakla grevliydi. Yaknlardaki, ulam daha kolay ayrlarn otu er ya da ge biileceinden, Tereza srsn otlatmak iin evredeki tepelere gtrmek zorundayd; yava yava, giderek daha darya alm, sonunda evredeki btn ayrlk alan dolamt. Kk kentte geen gen kzlnda olduu gibi elinden kitap dmyordu, o gnk ayrna vard an ap okuyordu kitabn. Yannda hep Karenin oluyordu. ok bana buyruk olup da srden ayrlmaya kalkan danalara havlamay renmiti; bunu byk bir cakayla yapyordu. nn iinde en mutlular oydu. alarsaatlik grevi hibir zaman burada olduu kadar sayg grmemiti. Ky, zamann rastgele kullanlaca yer deildi: Tereza'yla Tomas'n yaadklar zaman Karenin'in zamannn dzenliliine giderek daha ok yaklamt.

Bir gn le yemeinden sonra (arada ikisinin de bo bir saatleri oluyordu) kulbenin arkasndaki yamata Karenin'le birlikte gezmeye ktlar. "Kouunu beenmiyorum," dedi Tereza. Karenin'in arka ayaklarndan biri topallyordu. Tomas eildi ve dikkatle yoklad hayvann ayan. Dize yakn yerde eline kk bir sertlik geldi. Ertesi gn, onu kamyonun n koltuuna oturttu ve gndelik seferlerini yaparken yrenin veterinerinin oturduu komu kye gtrd. Bir hafta sonra, bir kere daha gitti veterinere. Eve Karenin'in kanser olduu haberiyle dnd. gn sonra, yannda veteriner olduu halde Tomas kendisi ameliyat etti hayvan. Tomas eve getirdiinde Karenin henz narkozun etkisinden kurtulmamt. Yataklarnn yanndaki kilimin zerinde gzleri ak olarak yatt, alar gibi sesler kard durdu. Kalas tra edilmiti, bak izi ve diki yerleri acnacak biimde gzler nndeydi. Sonunda ayaa kalkmaya alt. Kalkamad. Tereza onun bir daha hi yryemeyeceini dnnce dehete kapld. "Kayglanma," dedi Tomas. "Hala narkozun etkisi altnda." Tereza onu yerden kaldrmaya alnca, Karenin srr gibi yapt. lk defa Tereza'y srmaya kalkyordu. "Kim olduunu bilmiyor," dedi Tomas. "Seni tanmyor." Kaldrp yataa koydular, o da onlar gibi hemen uykuya dald. O sabah saat te, birden onlar uyandrd. Karenin, kuyruunu sallyor, zerlerine trmanyor, onlara sokuluyor, srnyor, sanki bir trl doyamyordu. Onlar ilk defa olarak uyandryordu stelik de! zerlerine sramadan nce her zaman birinden birisinin uyanmasn beklerdi. Ama ite geceyars ayldnda tutamamt kendini. Geriye doru ne yollar katettiini kim bilebilir? Hangi hortlaklarla savatn? Artk evde sevdikleriyle birlikte olduuna gre, bu byk sevinci, dn ve yeniden dou sevincini paylamak istiyordu. Yaradl Kitab'nn en banda bize Tanr'nn insanolunu balklar, kular ve tm yaratklar zerinde egemenlik kursun diye yaratt sylenir. Yaradl Kitab'n yazan insand elbette, at deil. Tanr'nn insana hayvanlar zerinde egemenlik kurma iznini verip vermedii pek belli deil. Daha akla yakn olan, insann inekle at zerinde kurduu egemenlii

kutsasn diye Tanr'y yaratm olmas. Evet, bir geyii ya da inei ldrme hakk insanolunun zerinde gr birliine vard tek ey, en kanl savalar srasnda bile. Bu hakk verili saymamzn nedeni hiyerarinin en tepesinde olmamz. Ama hele oyuna nc kii girsin -kendisine Tanr tarafndan, 'btn teki yldzlardaki yaratklar zerinde egemenlik kuracaksn' denen, baka gezegenden bir yaratk- Yaradl Kitab'n elde bir saymamz o an imkanszlar. Bir Marslnn arabasna koulan ya da Samanyolu sakinleri tarafndan ite kzartlan bir insanolu belki tabandaki dana pirzolasn hatrlar da, inekten (ok ge olarak!) zr diler. Danalaryla birlikte, onlar nde o arkada yrrlerken, Tereza hep disipline bavurmak zorunda kalyordu, nk inek yavrular ok oyuncudurlar, tarlalara kamay ok severler. Karenin ona arkadalk ediyordu. ki yldr her gn, Tereza'yla otlaa gidiyordu Karenin. Danalara gz atrmamaya, onlara havlamaya, otorite gstermeye baylyordu. (Tanrs ona inekler zerinde egemenlik kurma iznini vermiti, bundan ok gurur duyuyordu.) Oysa bugn, yrmekte byk zorluk ekiyor, baca zerinde hoplaya hoplaya ilerliyordu; drdncsnn zerinde yara vard ve yara iliyordu. Tereza sk sk eilip, onun srtn okuyordu. Ameliyattan iki hafta sonra, kanserin yaylmaya balad kesinlemiti. Karenin daha da, daha da ktleyecekti. Yollarnn zerinde, ayanda lastik izmelerle acele acele inek alna giden bir komu kadnla karlatlar. Kadn duralad ve "Kpein nesi var? Topallyor," diye sordu. "Kanserli," dedi Tereza, "Umut yok," dedi ve boazna tkanan yumru onu daha fazla konumaktan alkoydu. Kadn, Tereza'nn gzndeki yalar fark etti; neredeyse sinirlenmiti: "Aman Tanrm! Bir kpek iin hngr hngr alayacak deilsin herhalde!" Ktlk olsun diye sylemiyordu; iyi kadnd, sadece Tereza'y avutmak istiyordu. Tereza anlad, her bir tavan kendisinin Karenin'i sevdii kadar sevseler, kyllerin hibir hayvan ldremeyeceklerini ve hayvanlaryla birlikte alktan leceklerini anlayabilecek kadar uzun sredir kyde yayordu. Gene de kadnn szleri ona hi de dosta gelmedi. "Anlyorum," dedi hi kar kmadan. Ama abucak arkasn dnd, kendi yoluna gitti. Kpeine duyduu sevgi onu insanlardan koparyor, yaltyor duygusu iindeydi. Hznl bir glmsemeyle, bu sevgiyi bir gnl serveninden daha byk bir dikkatle saklamas gerektiini dnd. Birinin kpek sevmesi dncesi insanlar fkelendirir. Oysa komu kadn Tereza'nn Tomas' aldattn bilse, Tereza'nn srtna gizli bir dayanmann iareti olarak akacktan bir aplak indirirdi. Ne olursa olsun; Tereza yoluna devam etti ve danalarn birbirine srtnmesini seyrederken onlarn ne kadar sevimli hayvanlar olduklarn geirdi aklndan. Bu sakin, iten pazarlksz ve bazen ocuklar kadar oyuncu hayvanlar, on drt yandaym gibi yapan iko elliliklere benziyorlard. neklerin

birbirleriyle oynamasn seyretmekten daha dokunakl bir ey olamaz. Tereza onlarn bu oynamalarndan zevk alyor ve insann inek zerindeki asalaklnn, barsak kurdunun insan zerindeki asalaklndan daha fazla olduunu dnyordu (kyde geirdii iki yl boyunca tekrar tekrar aklna gelen bir dnceydi bu); slk gibi emdik bitirdik ikembelerini. nsand varlklar, "inek asala insan" diye tanmlyorlard herhalde zooloji kitaplarnda insan. Bizler bu tanm aka olarak alp, hogrl bir kahkahayla bir yana brakabiliriz. Ama Tereza ciddiye aldna gre, demek ki kendini sallantl konumda gryordu; dnceleri tehlikeliydi, onu teki insanlardan uzaklatryordu. Yaradl Kitab, Tanr'nn insanlara hayvanlar zerinde egemenlik verdiini sylyor, ama bunu O'nun hayvanlar insanlara emanet ettii biimde de yorumlayabiliriz pekala. nsan gezegenin efendisi deil, sadece yneticisiydi ve sonuta yalnzca gezegenin ynetiminden sorumluydu. Descartes nemli bir adm att; insan 'maitre et proprietaire de la nature' (doann efendisi ve sahibi) yapt. Hi kukusuz bu admla hayvanlarn ruhu olduunu kesinkes reddedenin o olmas arasnda da derin bir ba var. nsan efendi ve sahiptir, diyor, Descartes, hayvansa sadece bir otomat, hareket eden bir makine, bir machina animata. Hayvan yakndnda, bu yaknma deildir; sadece kt alan bir makinenin hrldamasdr. Bir vagon tekerlei gcrdadnda, vagon ac ekiyor anlamna gelmez bu; sadece tekerlein yalanmas gerekmektedir. Demek ki, laboratuvarda canl canl kesilen bir kpee zlmek iin neden yoktur. Danalar otlarken, Tereza bir aa kknn zerine oturmu, yanbandaki Karenin de ban onun kucana yatrmt. On yl kadar nce gazetede rastlad iki satrlk haberi hatrlad birdenbire; Rusya'da bir kentte btn kpekler resmi izin olmakszn, tek bir tane kalmamacasna vurulmulard. lkesinin iri yar komusunun yaln dehetini ilk olarak Tereza'nn kafasna dank ettiren bu gsterisiz ve grnrde nemsiz kk yaz olmutu. Bu kk yaz gelecekte olacaklarn habercisiydi. Rus igalini izleyen ilk yllar henz terr ynetimi olarak nitelendirilemezdi. Hemen hemen hi kimse igal ynetimiyle uzlama iinde olmadndan, Ruslar birka kurald kiiyi bulup karmak ve onlara ite kaka g vermek zorundaydlar. Ama bu kiileri nereden bulacaklard? Komnizme ve Rusya'ya duyulan inan tmyle lmt. Byle olunca da kendilerini yaamdan alacakl sanan, beyinlerinde bir intikam tayan kiileri bulup kardlar. Derken bunlarn saldrganlklarn odaklamak, gelitirmek ve canl tutmak, zerinde altrma yapabilecekleri geici bir hedef bulmak sorunuyla kar karya kaldlar. Setikleri hedef hayvanlard. Birdenbire gazetelerde yaz dizileri ya da rnein kent snrlar iindeki btn gvercinlerin yokedilmesini isteyen rgtlenmi okur mektuplar grlmeye baland. Ve gvercinler yokedildi. Ama asl nefret kpeklere ynelikti. nsanlar igal felaketini hala atlatabilmi deillerdi, ama radyo, televizyon

ve basn bir kpektir tutturmu gidiyorlard; nasl sokaklarmz ve parklarmz kirletiyorlar, ocuklarmzn salna kastediyorlar, bir ie yaramadklar halde yine de beslenmeleri gerekiyor vb. vb. yle cinneti andran bir ngard ki kan, Tereza gz dnm kalabaln Karenin'e bir zarar vermesinden korktu. Ancak bir yl sonra biriken kin (o zamana kadar talim olsun diye hayvanlara yneltilmiti), gerek hedefini buldu: nsanlar. nsanlar ilerinden alnmaya, tutuklanmaya, yarglanmaya baladlar. Hayvanlar sonunda rahat nefes alabildiler. Tereza, Karenin'in hi kprdamakszn kucanda yatan ban okayadururken, aklndan una benzer bir eyler geti: nsann insan kardeine iyi davranmasnda yle ok erdemli bir yan yok. teki kyllere iyi davranmas gerekiyordu, yoksa orada yaayamazd. Hatta Tomas'a bile iyi davranmak zorundayd, nk ona gereksiniyordu. Bakalaryla olan ilikilerimizin kata kann duygularmzn -sevgi, antipati, iyilikseverlik ya da ktclk- sonucu, kata kannsa bireyler arasndaki srekli g oyunu tarafndan belirlenmi olduunu hibir zaman kesinlikle saptayamayz. Gerek insan iyilii, ancak karsndaki gsz bir yaratksa btn safl ile, zgrce ortaya kabilir. nsan soyunun gerek ahlaki snav, temel snav (iyice derinlere gmlm, gzlerden uzak snav) onun, merhametine braklmlara olanlara davrannda gizlidir: Hayvanlara. Ve ite bu adan insan soyu temel bir yenilgi yaamtr, o kadar temel bir yenilgi ki, btn teki yenilgiler kaynan bundan almaktadr. Danalardan biri Tereza'yla dostluk kurmutu. Durur, byk, kahverengi gzlerini Tereza'ya diker bakard. Tereza onu tanrd. Marketa adn takmt ona. Btn danalara ad takmak isterdi, ama yapamyordu. ok dana vard. ok eskiden deil, krk yl kadar nce, kydeki btn ineklerin ad varm. (Ve eer ad olmak ruhu olmann bir gstergesiyse, hepsinin de ruhlar varm diyeceim, Descartes'a inat.) Ama sonra kyler byk birer ortaklamac fabrikaya dntrlnce inekler btn yaamlarn alda kendilerine ayrlan birka metrekarelik bir alanda geirmeye balamlard. O gnden sonra, adlar olmam, sadece birer machina animata olmu kmlar. Dnya Descartes' hakl karmt. Tereza yeniden yeniden gelip duruyor gzlerimin nne. Onu aa kknn zerine oturmu Karenin'in ban okar ve insan soyunun yenilgileri zerine kafa yorarken gryorum. Bir de u sahne geliyor insann gznn nne; Turin'deki otelinden kan Nietzsche. Bir arabacnn atn krbaladn gren Nietzsche atn yanna gidiyor, kollarn hayvann boynuna doluyor ve gzyalarna bouluyor. Bu 1899'da oldu; o srada Nietzsche de insanlarn dnyasndan elini eteini ekmiti. Baka bir deyile, tam akl hastalnn patlak verdii sralar. Ama tam da bu nedenle, yapt harekette derin anlamlar buluyorum ben; Nietzsche attan Descartes adna zr diliyordu. Delilii (yani insanlktan son ve kesin kopuu) at iin gzyalarna boulduu an balad.

te benim sevdiim Nietzsche bu, tpk Tereza'y da ban Kucana yatrm lmcl hasta kpekle birlikte seviim gibi. Onlar yanyana gryorum: kisi de 'doann efendisi ve sahibi' insan soyunun uygun adm ileri doru yrd yoldan kendi istekleriyle sapyorlar. Karenin iki kk rekle bir ar dourdu. aknlkla kendi dourduklarna bakt. Kk rekler son derece sakindiler, ama ar afyon yutmu gibi sersem sersem sendeledikten sonra havaland, utu gitti. En azndan Tereza'nn ryasnda byle oldu bu. Tomas uyanr uyanmaz Tereza ryasn ona da anlatt ve ikisi de bu ryada belli bir avuntu buldular. Rya Karenin'in hastaln gebelie, dourmann dramatikliini de glnesi ve dokunakl bir eye -iki kk rekle bir arya- dntryordu. Tereza yeniden akl d umutlarn penesine dt. Yataktan kalkt ve giyindi. Burada da gn st, ekmek ve rek almak iin dkkana gitmekle balyordu. Ama o gn Karenin'i sabah yry iin yanna ardnda, ancak kafasn kaldrabildi Karenin. Kendisinin onlar zorla altrd bir trene katlmay ilk olarak reddediyordu. Tereza onsuz kt. "Nerede Karenin?" diye sordu tezgahn arkasndaki kadn; her zamanki gibi Karenin'in reini ayrmt. Tereza rei antasnda gtrd eve. Eikte kard, Karenin'e uzaktan gsterdi. Gelip alsn istiyordu. Ama Karenin hi kprdamadan olduu yerde yatt. Tomas, Tereza'nn ne kadar mutsuz olduunu gryordu. rei azna alp Karenin'in nnde drt ayak zerine kt. Sonra yava yava ona doru srnerek ilerledi. Karenin, onu gzlerinde belli bir ilgi yla seyretti, ama yerinden kalkmad. Tomas yzn Karenin'in burnunun hizasna getirdi. Kpek, bedenini hi kprdatmadan Tomas'n azndaki rein ucunu kendi azna ald. Tomas kpek rein geri kalann da yiyebilsin diye dilerini gevetti. Gene drt ayak zerinde biraz geriledi Tomas, srtn kabartt ve sanki rek iin kavga etmek istiyormu gibi havlamaya balad. Ksa bir sre sonra, kpek kesik kesik havlamalarla karlk verdi buna. Sonunda! Umduklar ey olmutu ite: Karenin'in can oyun istiyor! Karenin yaama direncini kaybetmedi! Bu kesik kesik havlamalar Karenin'in glmsemesiydi, Tomas'la Tereza bunun olabildiince srmesini istiyorlard. Bylece Tomas gene emekleye emekleye onun yanna gitti ve rein Karenin'in azndan dar kan ucunu kapt. Yzleri o kadar birbirine yaknd ki Tomas kpein soluunun kokusunu alyor, Karenin'in burnundaki kllardan gdklandn hissediyordu. Kpek bir kere daha havlad ve az seirdi; u anda ikisinin de aznda yarm rek vard. Derken Karenin eski bir taktik hatas yapt; sahibinin azndaki yarm alabilmek umuduyla kendi azndakini yere brakt, her

zamanki gibi Tomas'n kpek olmadn, elleri kollar olduunu unutmutu. Tomas kendi yarmn azndan brakmadan, teki yarm eliyle yerden ald. "Tomas!" diye bard Tereza. "reini almayacaksn elinden herhalde!" Tomas iki yarm da yere, Karenin'in nne koydu; Karenin bir tanesini hemen o an yuttu, ikinci yarm ise uzun sre, mahsustan yemedi, ikisine kar kazand zaferi stne basa basa gstermek istiyordu. Orada ayakta durup onu seyrederlerken, bir kere daha, gld srece de lme mahkum olmasna karn bir yaama nedeni olacan geirdiler akllarndan. Ertesi gn durumu gerekten de daha iyi gibiydi. le yemei yediler. Gnn, normal olarak onu yrye kardklar saatiydi. Karenin'in adeti bir ona bir tekine sabrszlk iinde koup durmakt. Oysa o gn, Tereza kayla tasmay eline alnca sadece donuk baklarla karlat. Neeli grnmeye (Karenin iin ve Karenin'e), onu biraz canlandrmaya altlar, yle ki Karenin, uzun bir bekleyiten sonra onlara acd, baca zerinde sendeleyerek yanlarna geldi, Tereza'nn tasmay boynuna geirmesine izin verdi. "Fotoraf makinesinden nefret ettiini biliyorum," dedi Tomas, "ama bugn al yanna, olur mu?" Tereza gidip dolab at, oktan bir kenara atlm, oktan unutulmu fotoraf makinesini aramaya balad. "Gnn birinde elimizde fotoraflar olduuna sevineceiz," diye srdrd szn Tomas. "Karenin yaammzn nemli bir paras oldu." Tereza, ylan sokmu gibi, "Oldu da ne demek?" diye sordu. Fotoraf makinesi nnde, dolabn zemininde duruyordu, ama Tereza eilip almad. "Almayacam yanma. Ben Karenin'i kaybetmenin dncesini bile aklma getirmek istemiyorum. Sen kalkm ondan gemi zamanda szediyorsun." "zr dilerim," dedi Tomas. "Zarar yok," dedi Tereza, yumuamt. "Kendimi onu hep gemi zamanda dnrken yakalyorum. Aklmdan silip atmak zorunda kalyorum. Fotoraf makinesini de bunun iin almayacam ite." Hi konumadan yrdler. Sessizlik, Karenin'i gemi zaman kipinde dnmemenin tek yoluydu. kisinin de gzleri hep onun zerindeydi; srekli onunlaydlar, glmsemesini bekliyorlard. Ama glmsemedi; aya zerinde topallayarak onlarn yansra yrd sadece. "Bunu srf bizim iin yapyor," dedi Tereza. "Yrye kmak istemedi. Srf biz mutlu olalm diye yapyor."

Syledii zc bir eydi ama, bunun farkna varmyorlard, mutluydular. zntlerine ramen deil, onun sayesindeydi mutluluklar. Elele tutumulard, her ikisinin de gzlerinin nnde ayn imge vard: Yaamlarnn on ylnn yerini tutan topallamakta olan bir kpek. Biraz daha yrdler. Derken hi beklemedikleri bir ey oldu; Karenin durdu ve dnd. Geri dnmek zorunda kaldlar. Belki o gn, belki de ertesi gn Tomas bir mektup okurken ieri girdi Tereza. Kapnn aldn duyunca Tomas mektubu teki katlarn arasna sokuverdi, ama Tereza bunu grd. Ayrca Tereza odadan karken Tomas'n mektubu cebine sokuturduunu da grd. Ama zarf dikkatle inceledi. Adres tandk bir el yazsyla yazlmamt, ama ok dzgn bir el yazs olduu iin Tereza bunun bir kadn yazs olduu sonucuna vard. Tomas eve dndnde ona hi bozuntuya vermeden postann gelip gelmediini sordu. "Hayr," dedi Tomas. Tereza'nn, ii oktandr alk olmad iin daha da kt bindiren bir umarszlkla doldu. Hayr, kyde gizli bir sevgilisi olduunu sanmyordu. Bu olacak ey deildi. Bota kalan her dakikasn nasl geirdiini biliyordu. Prag'daki bir kadnla ilikiyi srdryordu herhalde; kadn Tomas'n sanda aparasnn kokusunu brakamasa bile, demek ki o hala kadn dnyordu. Tereza, Tomas'n kendisini o kadn iin brakacan sanmyordu, ama kyde geen iki yln mutluluu imdi yalanlarla kirlenmi gibiydi. Eskiden sk sk aklndan geirdii bir dnceyi yeniden geirdi aklndan; yuvas Karenin'in yanyd, Tomas'n deil. O ldnde kim kuracakt gnlerin saatini? Zihninde gelecei, Karenin'siz bir gelecee tanan Tereza terk edilmi hissetti kendini. Karenin bir kede yatm, alar gibi sesler karyordu. Tereza baheye kt. ki elma aac arasndaki toprak parasna bakt ve Karenin'i oraya gmmeyi dnd. Topuuyla topraa bast, drt ke bir iz kard orada. Karenin'in mezar buras olacakt. "Ne yapyorsun?" diye sordu Tomas; birka saat nce mektup okurken Tereza nasl onun stne gelmise o da Tereza'nn stne gelmiti. Tereza cevap vermedi. Aylardan beridir ilk defa, onun ellerinin titrediini grd Tomas. Ellerini tuttu. Tereza ellerini ekti. "Karenin'e mezar m bu?" Tereza cevap vermedi.

Sessizlii Tomas' zyordu. Patlad. "nce ben onu gemi zaman kipinde dnyorum diye bana kzyorsun, ya sen ne yapyorsun? Kalkm, cenaze hazrlklarna balamsn bile!" Tereza ona arkasn dnd. Tomas odasna gitti, arkasndan kapy arparak kapatt. Tereza eve girdi, kapy at. "Hep kendini dneceine, biraz da onu dnsen iyi olur," dedi. "Sen uyandrncaya kadar uyuyordu. imdi yeniden alamaya balayacak." Hakszlk ettiini biliyordu (kpek uykuda deildi); kadnlarn en bayas gibi, karsndakine ac ektirmek isteyen ve bunu nasl baaracaklarn da ok iyi bilen kadnlar gibi davrandnn farkndayd. Tomas parmak ularna basarak Karenin'in yatt odaya girdi, ama Tereza onu Karenin'le yalnz brakmad. kisi de birer yanndan kpein zerine eildiler. Ama bu yaptklarnda en ufak bir barma giriimi sezilmiyordu. Tam tersine. kisi de yalnzd. Tereza kendi kpeiyle. Tomas kendi kpeiyle. Sylemesi ac ama bylece ayrlm olarak, ikisi de tek balarna son nefesine kadar Karenin'in baucunda kaldlar. 'di' szc neden bu kadar nemliydi Tereza iin? Ahd-i Atik mitolojisiyle yetitirildiimiz iin, 'idil'in tpk Cennet'in ans gibi bizde kalan bir ey olduunu syleyebiliriz: Cennet'teki yaam bilinmeyene doru giden dz bir izgiyi izlemek gibi bir ey deildi; bir serven deildi. Tandmz, bildiimiz nesneler arasnda bir emberin iinde dnp dururdu. Tekdzelii mutluluk retirdi, sknt deil. nsanlar tarada, doann ortasnda, evcil hayvanlarla evrili olarak, dzenli biimde birbirini izleyen mevsimlerin kucanda yaadklar srece bu cenneti andran 'idil'in ufack bir parasn koruyorlard hi olmazsa. Ortaklamac iftliin bakanyla o kaplca kentinde karlatnda Tereza bu yzden ok ekici bulduu bir tara resmi (hi yaamad ya da girip grmedii bir tarann resmi) canlandrmt kafasnda. Onun geriye, ardna, Cennet'e bakma biimiydi bu. Kuyuya doru eilen Adem, grd eyin kendisi olduunu henz fark etmemitir. Adem, gen kzken aynann nnde durup bedeninden ruhunu grmeye alan Tereza'y da anlamazd. Adem, Karenin gibiydi. Tereza, Karenin'i aynaya baktrmay bir oyun klna sokmaya almt, ama beriki kendi imgesini hibir zaman tanmam, ona bo bo, akl almaz bir kaytszlkla bakmt. Adem'le Karenin'i karlatrmak, beni Cennet'te insann henz insan olmadn dnmeye gtryor. Ya da daha kesin konumak gerekirse, insan henz insan olma yollarna

dmemiti. imdiyse zamann boluu iinden dz bir izgi izleyerek uan, nicenin kovulmularyz hepimiz. Ama gene de derinlerde bir yerde, incecik bir iplik, bizi o uzaklarda kalan, sisler iindeki Cennet'e balyor; orada Adem bir kuyuya doru eiliyor ve Narsissus'un tersine, kuyuda beliren soluk sar lekenin kendisi olduundan kukulanmyor bile. Cennet'e duyulan zlem insann insan olmamaya duyduu zlemdir. Tereza ocukluunda ne zaman annesinin kana bulanm adet bezlerine rastlasa tiksinti duyar ve bunlar saklayacak utanp arlanmas olmad iin annesinden nefret ederdi. Ama Karenin de diiydi eninde sonunda ve adet gryordu. Alt ayda bir, on be gn sryordu adet dnemi. Evi kirletmesin diye, Tereza onun bacaklarnn arasna emici bir pamuk paras yerletirir, zerine eski bir klot geirir, bunu uzun bir kurdelayla gzelce gvdesine balard. Her adet dnemi, iki hafta boyunca bu donanma baktka gler dururdu. Neden bir kpein grd adet onu elendiriyor, neelendiriyordu da kendininki midesini bulandryordu? Cevab basit gibi geliyor bana; kpekler hi Cennet'ten kovulmadlar. Karenin ruh ve beden ikilii konusunda hibir ey bilmiyordu, bu yzden de tiksinti kavram yoktu. Tereza bu yzden onunla bu kadar zgr ve rahat hissediyordu kendini. (Bir hayvan machina animata, inei st retimine yarayan bir otomat haline getirmek de bunun iin o kadar tehlikelidir: Byle yapmakla, insan kendini Cennet'e balayan iplii koparr ve artk zaman boluu iinde kt uuta tutunacak ya da avuntu bulacak hibir ey kalmaz elinde.) Bu karman orman dnceler Tereza'nn bir trl silkip atamad, dini adan kfr saylacak bir dnceyi dourdu: Onu Karenin'e balayan sevgi, Tomas'la arasndakinden daha iyi bir sevgiydi. Daha iyi; daha byk deil. Tereza ne Tomas'a ne de kendine su bulmak istemiyordu; Karenin'le birbirlerini daha ok sevdiklerini ne srecek deildi. Sadece ona yle geliyordu ki, insan iftinin domas gznne alndnda, erkekle kadnn ak, a priori olarak kpekle insan arasnda varolabilecek (en azndan en iyi rneklerde) sevgiden aa bir eydi. Bu, insan tarihinin byk olaslkla Yaratc tarafndan tasarlanmayan bir garipliiydi. Tmyle benliksiz bir akt bu; Tereza, Karenin'den bir ey istemiyordu; onu sevdi diye karlnda, kendisini sevmesini bile beklemiyordu. stelik hibir zaman kendi kendine; insan iftlerine yaam zehir eden sorular da sormamt: Beni seviyor mu? Benden daha ok sevdii bir bakas var m? Benim sevdiimden daha ok seviyor mu beni? ak lmek, snamak, denemek ve kurtarmak iin aka ynelttiimiz btn bu sorular belki de her eyin yansra ak ksaltmaya da yaryor. Belki de sevemememizin nedeni ok sevmek istememiz, yani karmzdaki kiiden hibir istekte bulunmakszn, ondan onunla birlikte olmaktan baka bir ey istemeksizin kendimizi ona verecek yerde ondan bir ey (ak) talep etmemizdir.

Bir ey daha var; Tereza, Karenin'i olduu gibi kabul etmiti; onu kendi imgesinde yeniden yaratmaya almamt; daha iin bandan onun kpek yaamyla uzlam, onu bu yaamda yoksun etmeye almam, kendine zg gizli kapakl ilerini kskanmamt. Onu eittiyse, bu onu dntrmek iin (kocann karsn ya da karnn kocasn yeni batan yaratmaya almas gibi) deil, ona birlikte yaamalarna ve anlamalarna yarayacak temel dili retmek iindi. Sonra u da var: Hi kimse onu Karenin'i sevmeye zorlamamt; kpek sevmek insann kendi isteiyle olur. (Tereza yeniden annesini hatrlad ve aralarnda olup bitenlerden pimanlk duydu. Annesi kydeki adsz sansz kadnlardan biri olsayd, onun o sereserpe bayaln sevimli bile bulabilirdi. Ah, annesi bir yabanc olsayd keke! ocukluundan beri, Tereza annesinin kendi yz izgilerini ele geirmesinden, kendi 'ben'ini zaptetmesinden ok utanmt. Daha da kts; 'Ana-baban seveceksin!' diyen o yzyllar ncesinden kalma buyruktu; bu buyruk onu anasnn giritii kuatma ile uzlamaya, saldrganla sevgi adn vermeye zorluyordu! Tereza'nn onunla bozumu olmas anasnn suu deildi. Tereza onunla annesi olduu iin deil, anne olduu iin bozumutu.) Ama hepsinden de nemlisi; hi kimse hi kimseye idil armaan edemez; sadece bir hayvan yapabilir bunu, nk bir tek hayvanlar kovulmamtr Cennet'ten. Kpekle insan arasndaki sevgi idilsidir. atma nedir bilmez, tyler rpertici sahneler tanmaz; gelime bilmez. Karenin, Tereza ile Tomas' yinelenmeye dayal bir yaamla kuatyordu ve onlardan da ayn eyi bekliyordu. Karenin kpek deil de insan olsayd, Tereza'ya oktan, "Buraya bak, her gn u rei azmda tutmaktan bktm, iime fenalk geldi. Deiik bir ey gelmiyor mu aklna?" demiti bile. te insanolunun btn bahtszl burada yatyor. nsan zaman bir dng izlemiyor; onun yerine dmdz bir izgide ileriye doru gidiyor. nsan bu yzden mutlu olamyor; mutluluk yinelenmeye duyulan zlemdir. Evet, mutluluk yinelenmeye duyulan zlemdir, dedi Tereza kendi kendine. Ortaklamac iftliin bakan Mefisto'sunu iten sonra yrye kardnda bazen Tereza'ya rastlyor ve her keresinde Tereza'ya unlar sylyordu: "Neden bu kadar ge girdi yaamma, Tereza? kimiz apknla kabilirdik, o ve ben! Bu iki kk domuza hangi kadn hayr diyebilir ki?" Bu noktada domuz kendisine retildii gibi homurdanr, hrldard. nceden ne syleyeceini bilse de Tereza her keresinde glerdi adamn sylediklerine. aka yinelene yinelene ekiciliinden bir ey kaybetmemiti. Tam tersine. dilsi bir ortamda, mizah bile yineleniin tatl yasasna boyun eer. Kpeklerin insanlara stn yanlar pek fazla deildir, ama Bunlardan biri son derece nemlidir: Onlara tenazi yasak deildir; hayvanlarn ac ekmeden lmeye haklar vardr.

Karenin aya zerinde yryor ve giderek daha ok Zamann bir kede yatmakla geiriyordu. Ve alar gibi sesler kararak. Kar-koca ona byle gereksiz yere ac ektirmeye haklar olmadnda gr birliine vardlar. Ama ilke olarak gr birliine varsalar da, Karenin'in ektii acnn gerekten gereksiz hale gelecei zaman, yaamnn yaanmaya deer olmaktan kaca an saptamak acsyla yzyzeydiler. Keke Tomas hekim olmasayd. O zaman bir nc kiinin arkasna gizlenebileceklerdi. Veterinere gidip, ondan hayvan bir ineyle uyutmasn istemek ellerinden gelebilecekti. lmn roln stlenmek korkutucu eydir. Tomas ineyi kendisi yapmamakta diretiyordu: Veteriner getirtip yaptrtacakt. Ama sonra Karenin'e insanlara yasak olan bir ayrcalk salayabileceini dnd: lm ona sevdiklerinin klnda gelecekti. Karenin btn gece alar gibi sesler karmt gene. Tomas sabah hayvann bacan yoklad ve Tereza'ya "Artk beklemenin bir anlam yok," dedi. Bir iki dakika sonra ikisi de ie gitmek zorundaydlar. Tereza ieriye Karenin'i grmeye gitti. O ana kadar kesinde hi tepki gstermeden (Tomas bacan ellediinde bile) yatmt Karenin, ama kapnn aldn duyup da Tereza'nn ieri girdiini grnce, ban kaldrd, ona bakt. Bu baka dayanamad Tereza; neredeyse rktyordu onu. Karenin, Tomas'a yle bakmyordu, bir tek ona, Tereza'ya bakyordu. Ama hi bugnk kadar youn olmamt bu bak. aresiz, hatta yasl bile deildi; hayr, korkun, katlanlmaz bir gven bakyd. Bu bakta bir an nce cevap isteyen bir soru vard. Btn yaam boyunca Karenin Tereza'dan cevap beklemiti ve imdi de ona (her zamankinden daha byk bir sabrszlkla ayrca) gerei hala ondan renmeye hazr olduunu bildiriyordu. (Tereza'dan gelen her ey gerekti. 'Otur!' ya da 'Yat!' gibi emirler bile verse, Karenin bunlar kendiyle zdeletirecei, yaamna anlam verecek gerekler olarak kabul ediyordu.) O korkun gven bak uzun srmedi; Karenin ok gemeden ban gene patilerinin zerine yatrd. Tereza, baka hi kimsenin ona bir daha byle bakmayacan biliyordu. Ona hi ekerleme vermezlerdi, ama son zamanlarda Tereza Karenin'e birka para ikolata almt. ikolatalar yaldzl kattan kard, para para krd ve bir ember oluturacak biimde Karenin'in evresine dizdi. Sonra da, evde tek bana geirecei uzun saatler boyunca hibir eksii kalmasn diye bir tas su getirip yanna koydu. Demin Tereza'ya bakmak ok yormutu Karenin'i. ikolatayla evrili olduu halde, kafasn kaldrp bakmad. Tereza yere onun yanna oturdu, onu kucaklad. Yavaa, zahmetli bir hareketle ban evirdi, Tereza'y koklad, bir iki yalad Karenin. Yalama srerken Tereza bunu sonsuza

kadar unutmamak ister gibi gzlerini kapad. Sonra yalasn diye teki yanan evirdi. Artk kp danalarla ilgilenmek zorundayd. le yemeinden ncesine kadar dnmedi. Tomas henz eve gelmemiti. Karenin hala yerde ikolatayla evrili olarak yatyordu ve Tereza'nn geldiini duyduunda ban bile kaldrmad. Hasta baca imi, ur baka bir yere sramt. Derisinin altndan ak krmz birtakm damlacklarn (kan gibi deil) olutuunu fark etti Tereza. Gene yere onun yanna yatt. Bir kolunu boylu boyunca gvdesine uzatt ve gzlerini kapatt. Derken birinin kapya gm gm vurduunu duydu. "Doktor! Doktor! Domuz geldi! Domuzla sahibi!" Tereza'nn kimseyle konuacak hali yoktu, ne kprdad ne de gzlerini at. "Doktor! Doktor! Domuzlar geldi!" Ardndan sessizlik. Tomas ancak yarm saat sonra dnd. Dosdoru mutfaa gitti ve tek bir sz sylemeden ineyi hazrlad. Odaya gittiinde Tereza ayaktayd, Karenin de kalkmaya alyordu. Tomas' grr grmez, halsiz halsiz kuyruk sallamaya balad. "Bak," dedi Tereza, "hala glmsyor." Bunu yalvarrcasna, kk bir erteleme ister gibi sylemiti, ama fazla stelemedi. Yavaa bir rt yayd kanepenin zerine. Minik meneke desenli beyaz bir rtyd bu. Her eyi nceden zenle hazrlam, dnm, Karenin'in lmn gnler ncesinden dlemiti. (Ah, sevdiklerimizin lmn onlar lmeden ok nce, basbaya dlememiz nasl da korkuntur!) Kanepenin zerine srayacak gc yoktu artk Karenin'in. Onu birlikte kucaklayp kaldrdlar. Tereza yan yatrd, Tomas salam bacaklarndan birini yoklad. Az ok ele gelir bir damar aryordu. Sonra krk makasla kesti. Tomas kanepenin yanna meldi, Karenin'in ban kendi bana yaklatrd. Tomas, ineyi ieri sokmakta zorluk ektii iin baca skmasn syledi Tereza'ya, Tereza syleneni yapt, ama yzn Karenin'in bandan ayrmad. Karenin'le tatl tatl konumay srdrd, Karenin de yalnzca onu dnyordu. Korkmuyordu. Tereza'nn yzn iki kere daha yalad. Tereza fsldamay kesmedi. "Korkma, korkma oran acmayacak, sincaplar, tavanlar greceksin ryanda, orada inekler olacak; Mefisto da orada olacak, korkma..." Tomas ineyi damara soktu ve inenin silindirini itti. Karenin'in baca seirdi; soluu birka saniyeliine hzland, sonra kesildi. Tereza kanepenin yannda, yerde, oturduu yerde kalakald, yzn Karenin'in bana gmd.

Artk ikisi de ie dnmek zorundaydlar; kpei kanepenin zerinde, minik menekeli beyaz rtnn zerinde uzanm braktlar. Akama doru dndler. Tomas baheye kt. Tereza'nn iki elma aac arasnda topuuyla iaretledii drtgeni buldu. Sonra kazmaya balad. Tam Tereza'nn istedii gibi yapyordu. Her eyin tam Tereza'nn arzu ettii gibi olmasn istiyordu. Tereza evde Karenin'le kald. Onu diri diri gmmekten korkuyordu. Kulan azna dayad ve ok zayf bir soluma sesi duyduunu sand. Bir iki adm geri ekildi. Sanki kpein gs hafife inip kalkyordu. (Hayr; duyduu kendi soluuydu ve bu soluk bedenini hafife hareket ettirdii iin kpein hareket ettiini sanyordu.) antasnda bir ayna buldu ve bunu kpein azna tuttu. Ayna o kadar lekelenmiti ki, zerinde damlalar grdn sand, soluun neden olduu damlalar. "Tomas! Yayor!" diye bard, Tomas amurlu izmeleriyle baheden ieriye girmiti. Tomas kpein zerine eildi, sonra hayr anlamnda ban sallad. Kpein zerine uzatld rtnn birer ucundan tuttular. Tereza alt ucundan, Tomas st ucundan. Sonra kaldrp baheye tadlar. rt slakt. iiyle girdi yaammza, imdi de iiyle kyor, diye dnd Tereza ve elindeki slakla, Karenin'in son selamna sevindi. Onu elma aalarnn yanna gtrp yere braktlar. Tereza ukurun zerine eildi, rty Karenin'i tmyle rtecek biimde dzeltti. Biraz sonra zerine atacaklar, Karenin'in plak bedenine yaacak topra dnmek dayanlr gibi deildi. Eve girdi ve Karenin'im tasmas, kay ve sabahtan beri yerde dokunulmadan duran bir avu ikolatayla geri dnd. Bunlarn hepsini onun arkasndan ukura att. ukurun yannda yeni kazlm topraklardan bir tepecik duruyordu. Tomas krei ald eline. te tam o srada ryasn hatrlad Tereza: Karenin'in iki rekle bir ar douruunu. Birden bu szckler bir mezar yazt gibi geldi ona. Burada, elma aalarnn arasnda duran bir ant dledi, zerinde Burada Karenin yatyor. ki rekli bir ar dourdu yazacakt.

Baheye alacakaranlk inmiti; gndzle akam arasndaki saat. Gkte solgun bir ay vard, l odasnda ak unutulmu bir lamba. izmeleri amurlanm, bu amur kurumutu bile. Kazmayla bahe belini alp btn bahe aletlerinin -trmklar, bahe kovalar, hortumlar- dizili durduu kk girintiye koydular. Genellikle kitaplarn okuduu masann bana gemi oturuyordu Tomas. Byle zamanlarda Tereza arkadan yaklar, eilip yanan onun yanana bastrrd. O gn birden irkildi. Tomas kitap okumuyordu; nnde bir mektup vard ve mektup daktiloyla yazlm be satrdan ileri gitmemekle birlikte, Tomas nicedir mektuba dalm gzkyordu. Tereza, "O ne?" dedi ii anszn acyla dolarak. Tomas ban bile evirmeden tuttu, Tereza'ya uzatt mektubu. Mektupta o gn komu kasabann havaalannda bulunmas gerektii yazlyd. Tomas neden sonra Tereza'ya dnp baktnda, Tereza onun gzlerinde kendinin yeni kefettii deheti okudu. "Ben de seninle geleceim," dedi. Tomas ban sallad. "Grmek istedikleri benim." "Hayr, seninle geliyorum," diye yineledi Tereza. Tomas'n kamyonuna bindiler. Az sonra havaalanndaydlar. Her yanda sis vard. Alann zerindeki uaklar belli belirsiz d izgileriyle seebiliyorlard ancak. Hepsini bir bir gezdiler, ama hepsinin kaplar kapalyd. Girilmez. Sonunda nnde uak merdiveni duran ak bir kap buldular. Basamaklar ktlar ve kapda bir arlama grevlisi tarafndan karlandlar. Kk bir uakt -otuz kiinin ancak sabilecei bir uak- iinde hi kimse yoktu. Koltuklarn arasndaki geitten aaya yrdler birbirlerine tutunarak, evrelerine pek bakmyorlard. Birbirine bitiik iki koltua oturdular, Tereza ban Tomas'n omuzuna dayad. lk dehet dalgas gemi, yerini hzn almt. Dehet bir oktur, mutlak bir krlemenin zaman. Dehette en ufak gzellik yoktur. Btn grebildiimiz bizi bekleyen bir olayn delip geici dr. te yandan, hzn olacaklar bildiimizi varsayan bir tavrdr. Tomas'la Tereza kendilerini nelerin beklediini biliyorlard. Dehetin bylelikle kaybetti sertliini ve dnya, kendisini gerekten gzelletiren yumuak, mavimsi bir kla ykand. Mektubu okurken Tereza, Tomas'a sevgi filan duymamt; sadece onu bir an olsun brakamayacan anlamt artk; dehet duygusu teki btn heyecan ve sezgileri silip gtrd. u anda ona yaslanm otururken (uak frtna bulutlarnn arasndan szlerek gidiyordu), korkusu azald ve aknn, snr, had tanmayan aknn bilincine vard.

Sonunda yere indi uak. Ayaa kalktlar, grevlinin at kapya gittiler. Hala birbirlerinin beline sarlm olarak, merdivenlerin tepesinde, en yukarda durdular. Ta aada, balar kukuletal, ellerinde tfek olan birtakm adamlar grdler. Durmann anlam yoktu, kaamazlard nk. Ar ar indiler, ayaklar havaalannn zeminine bastnda, adamlardan biri tfeini kaldrd ve onlara nian ald. Silah sesi duyulmad ama Tereza, Tomas'n -bir saniye nce kolunu beline dolam kendisine yaslanan Tomas'n- yere devrildiini grd. Onu kendi bedenine bastrmay denedi, ama ayakta tutamad. Tomas beton zemine dt. zerine eildi, kendini onun zerine atmak, onu bedeniyle rtmek istiyordu, tam o srada garip bir ey iliti gzne: Tomas gzlerinin nnde hzla ekiyor, bzlyor, ufalyordu. yle armt ki dondu, hi kprdamadan olduu yerde kalakald. Tomas'n bedeni ekip bzldke daha az Tomas'a benziyordu; sonunda havaalannn zerinde kprdayan, koan, oraya buraya seirten minicik, kk bir eye dnt. Tomas' vuran adam maskesini syrd, Tereza'ya tatl tatl glmsedi. Sonra adamlar savuturup bir yere snmak istercesine umarszca oraya buraya koan kk eyin peine dt. Kovalamaca bir sre devam etti, derken birden adam yere, bir eyin zerine doru atld. Kovalamaca bitmiti. Adam ayaa kalkt ve elinde o eyle Tereza'ya geri geldi. Elindeki ey korkudan tir tir titriyordu. Bir tavand bu. Adam tavan Tereza'ya uzatt. O an Tereza'nn korkusu ve hzn azald, kollarnda bir hayvan tuttuu iin, hayvan kendisinin olduu iin mutluydu. Sevin gzyalarna bouldu. Gzleri gzyalarndan grmez olana kadar alad, alad. Hedefine, ulamak ve hi ayrlmamak istedii yere neredeyse vard duygusuyla tavan eve gtrd. Prag sokaklarnda gezerken, evini, kk kzken anne-babasyla oturduu evi bulmakta zorluk ekmedi. Ama annesiyle babas yoklard. nceden hi grmedii halde babasnn dedesi ve byk-bykbabas olduunu bildii iki ihtiyar karladlar onu. kisinin de yzleri aa kabuklar gibi izgi izgi ve buruuktu, Tereza onlarla oturacan dnnce mutlu oldu. Ama u anda, hayvanyla yalnz kalmak istiyordu. Be yandayken, annesiyle babas kendine ait bir yaama mekan olmasna karar verdiklerinde kendisine verilen oday hemen buldu. Odada bir yatak, bir masa ve bir iskemle vard. Masann zerinde dnn bekleyerek hi snmeden yanp duran bir lamba duruyordu, lambann zerine de iki yana alm kanatlarnn zerinde iki byk gz olan bir kelebek tnemiti. Tereza hedefine ulatn anlad. Yataa uzand ve tavan gsne bastrd. Genellikle kitap okuduu masann bana gelmi oturuyordu Tomas. "Zaman zaman sana szn etmediim mektuplar alyorum," dedi Tereza'ya. "Olumdan geliyor bu mektuplar.

Onun ve benim yaamlarmz tmyle birbirinden ayr tutmaya altm ama, bak kader nasl cn alyor benden. Birka yl nce niversiteden atld, imdi bir kyde traktr srcs. Yaamlarmz ayr olabilir ama, ayn ynde ilerliyor, kout izgiler gibi." Tereza, "Neden bana bu mektuplardan hi szetmedin?" diye sordu byk bir ferahlama duygusuyla. "Bilmem. Pek ho bir ey deil de ondan herhalde." "Sk yazyor mu?" "Ara sra!" "Ne hakknda?" "Kendisi." "lgin mi peki?" "Evet, ilgin. Annesi ateli bir komnistti, hatrlarsn. Eh, ite epey oluyor onunla ilikiyi kesti. Sonra bizimkilere benzer sorunlar olan insanlarla dost oldu ve onlarla politik etkinliklere kart. imdi bazlar hapiste. Ama onlarla da kesti ilikiyi. Mektuplarnda onlara ebedi devrimciler diyor." "Ynetimle uzlat m demek istiyorsun?" "Hayr, hayr, kesinlikle deil. Tanr'ya inanyor ve anahtarn o olduu dncesinde. Hepimizin gndelik yaamlarmz dinin buyruklarna gre srdrmemizi, ynetime aldr etmememizi, onu tmyle grmezlikten gelmemizi savunuyor. Tanr'ya inanyorsak onun iddiasna gre, herhangi bir durumu alp, kendi davranlarmz araclyla bunu 'Tanr'nn yeryzndeki krall'na dntrebilirmiiz. Bu toplumda, devlet denetiminden kaabilen tek gnll birlikteliin kilise olduunu yazp duruyor bana. Kiliseye neden girdi merak ediyorum, ynetime kar kmasna imkan verdii iin mi, yoksa gerekten Tanr'ya inand iin mi?" "Neden kendisine sormuyorsun?" "nananlara hayrandm eskiden," diye szn srdrd Tomas. "Onlarn bana kapal olan kimi eyleri garip, akn bir biimde kavradklarn sanrdm. Falclar gibi de diyebilirsin. Ama olumun bandan geenler iman denen eyin aslnda ok basit olduunu gsterdi bana. aresizdi, Katolikler onu saflarna aldlar, daha ne olduunu anlamadan iman sahibi oluverdi. Olay ynlendiren gnl borcuydu byk olaslkla. nsann ald kararlar son derece basit oluyor." "Mektuplarn hi cevaplamadn m?" "Hi adres yazmyor," dedi Tomas. "Damgann zerinde posta blgesinin neresi olduu yazl geri. Orann ortaklamac iftliine bir mektnp yazp yollayabilirdim."

Tereza, Tomas'tan kukulanm olmaktan utan duyuyordu, bu yzden de iindeki sululuk duygusunu onun oluna ynelik iyilik dalgasyla balatmaya alt. "O halde neden yazp armyorsun; gelsin biraz bizimle kalsn." "Bana benzer," dedi Tomas. "Konutuu zaman st duda tpk benimki gibi bklyor. Kendi dudaklarmdan Tanr'nn krall teranesini dinlemek -bana ok garip geliyor dorusu!" Tereza kahkahalarla glmeye balad. Tomas da onunla birlikte gld. "Bu kadar ocuk olma, Tomas!" dedi Tereza. "Alt taraf eski bir hikaye karnla senin bamdan geenler. Oluna ne bundan? Onun ne ilgisi var olup bitenle? Genliinde zevksizlik ettiysen ocuun ne kabahati var?" "Dorusunu istersen, onunla karlamaktan sahneye kacakmcasna korkuyorum. Harekete gemememin asl nedeni bu. Beni bu kadar inat yapan, onunla grtrmeyen nedir bilmiyorum. Bazen neden olduunu bilmeden bir karar verirsin de bu karar tersini yapmaya endiin iin srer gider. Her geen yl daha zorlar deitirmek." "ar onu," dedi Tereza. O gn leden sonra, inek allarndan dnerken yoldan gelen sesler duydu. Daha yaklanca, Tomas'n kamyonunu grd. Tomas aracn zerine eilmi lastik deitirirken, birka kii evresini alm onu seyrediyor, iini bitirmesini bekliyorlard. Tereza gzlerini ondan ayrmad; yal duruyordu Tomas. Sa krlamt ve koordinasyon eksiklii de srcle dm bir cerrahn deil, nicedir gen olmayan bir adamn koordinasyon eksikliiydi. Ortaklamac iftliin bakanyla daha yenilerde yaptklar konuma geldi Tereza'nn aklna. Bakan, ona Tomas'n kamyonunun berbat durumda olduunu sylemiti. Bunu ikayet deil aka olarak sylemiti ama, Tereza bu durumun bakan kayglandrdn anlamt. "Tomas insanlarn iini arabalarn iinden daha iyi tanyor," demiti adam glerek. Sonra da Tomas'n o yre dahilinde de olsa, hekimliini srdrebilmesi iin yetkililerle birka kere grtn anlatmt. Polisin byle eye hibir zaman izin vermeyeceini sylemilerdi ona. Tereza, kamyonun yanndaki adamlar onu grmesinler diye bir aa gvdesinin arkasna sakland. Orada durmu Tomas' gzetlerken, iinden bir kendini sulama dalgas geldi geti. Onun Prag'dan Zrih'e dnmesinin sorumlusu kendisiydi, Prag'dan ayrlmasnn da; imdi de kalkm burada bile rahat brakmyor. Karenin lmek zereyken gizli kukularyla ona ikence ektiriyordu.

Gizli gizli onu hep kendisini yeterince sevmemekle sulamt. Kendi ak her zaman kusur bulunamayacak bir eydi de, Tomas'nki sadece yukardan bakan bir katlanmayd. imdi hakszlk ettiini gryordu: Tomas' gerekten byk bir akla sevse, diini skar onunla darda kalrd! Tomas orada mutluydu. Yeni bir yaam uzanyordu nnde! O ise kalkm terk etmiti onu! Doru, o srada yce gnlllk ettiine, ona zgrln verdiine inandrmt kendi kendini. Ama yce gnlll yalnzca bir zr deil miydi? Eve, ona geri dneceini ok iyi biliyordu btn bunlar olup biterken! Cahil kylleri sazlklara ekip orada boulmaya brakan su perileri gibi onu hep aaya, daha da aaya ekmi durmutu! Onu kye tanmaya kandrmak iin mide arlar ektii bir geceden yararlanmt! Nasl da kurnaz, hesap olabiliyordu! Onu, onun kendisine besledii ak tekrar tekrar snamak istercesine arkasndan gelmeye armt! Israrla, arm durmutu ve ite bak, imdi karsnda yorgun ve salar aarm, eli bir daha hibir zaman neter tutmayacak bir Tomas duruyordu. Artk hibir yere kmayan bir yoldaydlar. Buradan nereye gidebilirlerdi? Yurt dna kmalarna hi izin verilmeyecekti. Prag'a dnmenin hibir yolu kalmamt; hi kimse onlara i vermezdi. Baka bir kye tanmak iin bile nedenleri kalmamt. Hey Tanrm, bunca yolu srf Tereza, Tomas'n kendisini sevdiine inansn diye mi tepmek zorunda kalmlard? Tomas sonunda lastii yerine takmay baard. Direksiyonun arkasna geti, adamlar arkaya atladlar ve motor kkredi. Tereza eve dnp kendisine bir banyo hazrad. Scak suyun iinde uzanm yatarken, kendi kendine bir yaam boyu srp giden zayflklarn hep Tomas'a kar kullandn tekrarlad durdu. Hepimiz gc suluyla, zayfl masum kurbanla zdeletirmeye yatknzdr. Ama imdi, Tereza kendi durumunda bunun tam tersi olduunu gryordu! Ryalar bile, sanki her ynden ok gl olan bu adamn tek zayfln kefetmiesine, Tomas'a Tereza'nn ektii aclar sergileyip duruyor, bylece onu geri ekilmeye zorluyordu. Zayfl saldrgand ve bu zayflk Tomas'a gcn kaybettirip kollarna snan tavana dntrnceye kadar ona boyun edirmi durmutu. O rya bir trl kmyordu aklndan. Banyodan kt, zerine gzel bir eyler giymeye gitti. Onun houna gitmek, onu mutlu etmek iin ok gzel grnmek istiyordu. Tam son dmeyi de iliklemiti ki, Tomas yannda ortaklamac iftliin bakan ve teni allmadk solgunlukta gen bir iftlik iisiyle ieri dald. "abuk!" diye bard Tomas. "Sert bir iki!"

Tereza dar frlad, elinde bir ie slivovitz'le geri dnd. Bir likr bardana bundan biraz koydu, gen adam ikiyi bir dikite bitirdi. Sonra ona olup biteni anlattlar. Adamn omuzu km, acyla haykrmaya balamt. Hi kimse ne yaplmas gerektiini bilmedii iin Tomas' armlar, o da tek bir hareketle omuzu yuvasna yerletirmiti. Bir bardak slivovitz daha yuvarladktan sonra adam Tomas'a, "karn bugn mthi gzel grnyor," dedi. "Salak," dedi bakan. "Tereza her zaman gzeldir." "Biliyorum her zaman gzel olduunu," dedi gen adam, "ama bugn ok da gzel giyinmi. Bu elbiseyle hi grmemitim seni. Bir yere mi gidiyorsun?" "Hayr. Tomas iin giydim." "Seni ansl namussuz!" dedi bakan, glerek. "Bizim hanmn aklna bile gelmez benim iin giyinip sslenmek." "Neden karn yerine domuzunla gezip tozduun imdi anlalyor," dedi gen adam ve o da glmeye balad. "Sahi yahu, Mefisto nasl?" diye sordu Tomas. "Onu epeydir grmedim. En az..." dnd biraz, "en az bir saattir." "Beni zlemitir herhalde," dedi bakan. "Seni bu elbiseyle grnce iimden dans etmek geldi," dedi gen adam Tereza'ya. Tomas'a dnp sordu: "Onunla dans etmeme izin verir misin?" "Haydi hep birlikte gidip dans edelim," dedi Tereza. Gen adam, "Sen de gelir misin?" diye sordu Tomas'a. "Nereye gitmeyi dnyorsunuz ki?" diye sordu Tomas. Gen adam yakn bir kasabann adn verdi, oradaki otelin barnda dans pisti vard. "Sen de gel," dedi gen adam ortaklamac iftliin bakanna buyurgan bir sesle. Bu arada nc slivovitz'ini yuvarlam bulunduu iin de ekledi. "Mefisto seni ok zleyecekse onu da alalm. O zaman elaleme gsteri yapmak iin iki kk domuzumuz olur. Kadnlar bu ikisini bir grdler mi yalvar yakar olurlar artk." "Mefisto'dan utanmayacaksanz, geldim gitti." Hep birlikte Tomas'n kamyonetine bindiler -Tomas direksiyona geti, Tereza yanna oturdu, iki adam da ellerinde yars boalm slivovitz iesiyle arkaya getiler. Bakan, Mefisto'yu da almay unuttuklarn, ancak ky arkalarnda braktklarnda fark etti. Tomas'tan dnmesini istedi bararak.

"Bover," dedi gen adam. "Tek kk domuz da grr iimizi." Bakan bu szler zerine gevedi. Hava kararyordu. Yol keskin virajlar izerek trmanmaya balad. Kasabaya vardklarnda, doruca otele gittiler. Tereza ve Tomas buraya ilk defa geliyorlard. Merdivenlerden aa, bodrum katna indiler, burada bir bar, bir dans pisti ve birka masa vard. Altm yalarnda bir adam piyano, ayn yalarda bir kadn viyolonsel alyorlard. aldklar eyler krk yl ncesinin gzde arklaryd. Pistte be alt ift vard. "Bana gre bir ey yok burda," dedi gen adam durumu gzden geirdikten sonra ve hemen Tereza'y dansa kaldrd. Ortaklamac iftlik bakan Tomas'la bo bir masaya oturup bir ie arap syledi. "emem," dedi Tomas. "Araba kullanyorum." "Enayilik etme," dedi br. "Gece burada kalyoruz." ki oda ayrtmak iin resepsiyona doru ilerledi. Tereza yannda gen adamla dans pistinden dndnde, bu kez bakan onu dansa kaldrd. Son olarak Tomas da onunla bir kere dans eti. "Tomas," dedi Tereza dans pistindelerken, "yaamn boyu bana gelen her kt ey benim kusurum. Kendini burada bulman da benim kusurum, bundan daha kts olamazd herhalde." "Kts m? Ne diyorsun sen yahu?" "Zrih'te kalm olsaydk, hala bir cerrahtn." "Sen de fotoraf." "ok anlamsz bir karlatrma," dedi Tereza. "in senin iin her ey demekti; benimse ne yaptm umurumda deil, her eyi yapabilirim, en ufak bir kaybm yok ; sen her eyi kaybettin." "Burada mutluyum, fark etmedin mi Tereza?" dedi Tomas. "Cerrahlk senin misyonundu," dedi Tereza. "Misyon dediin sersemce bir ey Tereza. Misyonum yok benim. Kimsenin yok. zgr olduunu, btn misyonlardan arnm olduunu fark etmen o kadar byk bir ferahlama ki." Onun bu akszl, dosdoru konumasna inanmamak elde deildi. Tereza ayn gnn erken saatlerinde tank olduu sahneyi, Tomas'n kamyoneti onarn, o srada ne kadar yal durduunu hatrlad. Hedefine varmt; hep yalansn istemiti. ocukluundaki odada yzne bastrd tavan yeniden aklna geldi.

Tavan olmak ne demektir ? Btn gcn kaybetmek demektir. nsan artk karsndakinden gsz demektir. Piyanoyla viyolonselin ezgisine uyarak dans ettiler, Tereza ban Tomas'n omuzuna dayad. Tpk, uakta frtna bulutlarnn arasnda birlikte uarlarken yapt gibi. O an yaad ayn garip mutluluu ve ayn garip hzn yayordu imdi. Hzn, son duraktayz demekti. Mutluluk, birlikteyiz, demekti. Hzn biimdi, mutluluk ierik. Mutluluk hznn uzamn dolduruyordu. Masalarna dndler. Tereza ortaklamac iftlik bakanyla iki kere, gen adamla da bir kere daha dans etti. kincisi o kadar sarhotu ki, Tereza'yla birlikte piste yuvarland. Sonra hepsi yukarya ktlar ve ayr ayr odalarna ekildiler. Tomas anahtar kilitte dndrd ve tavandaki yakt. Tereza yanyana bititirilmi, iki yatak grd, birinin yanbanda bir komodin ve lamba vard. Tavandaki n yanmasyla birlikte rken iri bir pervane lambann karpuzundan kt, odada frdnmeye balad. Piyanoyla viyolonselin ezgisi belli belirsiz ulayordu yukarya.

SON

You might also like