You are on page 1of 1

Aradığımızı Bulana Kadar Mutsuz muyuz?

Kariyer koçlarının çoğu hala “hangi alanda başarılı olduğunuzu” bulmanın ve “kendinizi
tanıdıktan sonra” yeni bir arayışa geçmenizin en doğru yöntem olduğu konusunda ısrarcı.

Oysa, University of California, Riverside tarafından yapılan araştırmalar, kariyer koçlarının


bu yaklaşımının eski nesil olduğu ve insanın kendini tanıdıktan sonra harekete geçmesinin
akıllı bir yöntem olmadığını gösteriyor.

Hayat değişiyor. Bizlerde değişen dünya ile birlikte değişiyoruz.

Insanın kendini tanıması uzun yıllar alıyor. Öyle ki, tam kendimizi anladığımızı
düşündüğümüzde, kendimizle ilgili farklı şeyler keşfediyor oluyoruz. Aslında keşif hiç
bitmiyor… çünkü hayat sürekli bir arayış.

Ne istediğimizi bulmanın en iyi yolu farklı işler denemek. Kendimizi tanıdıktan sonra bir iş
seçmeye çalışmak hem vakit kaybı hem de hangi işi daha çok sevdiğinizi zorlaştıran bir
teknik.

Arayış içinde olmak hayatın kendisi. Ne aradığınızı bulmanın en iyi yoluysa “denemek”.
Deneme süreci her zaman mükemmel değildir. Bazen nefret ettiğiniz işlerde ve iş yerlerinde
çalışıyor olabilirsiniz. Hangi iş ve ortamlardan hoşlanmadığınızı öğrenirsiniz. Bazen
sevdiğiniz işleri yapar ama belli bir süre sonra sıkılabilir, aradığınızın bu olmadığını
düşünebilirsiniz. Bu deneyimlerinizin yanlış yolda olduğunu göstermez. Deneyimleriniz,
hayatınızı verimli kılar.

Yükseliş hep yukarı eğimli değildir. Dünyada hiç bir ekonomi sürekli yükselen bir eğilim
göstermez. Her yükselişin bir yavaşlayışı olur. Her ürün eğrisinin bir çıkışı birde inişi vardır.
Deneyimlerimiz’de böyledir.

Dolayısıyla, kendinizi tanımanız, hangi işi daha çok sevdiğinizi anlayabilmeniz için
beklemektense harekete geçin.

You might also like