You are on page 1of 12

PYANO ETM TARH Bura Gltek Piyano ncesi Dnemin Pedagojik Yaklamlarna Genel Bak Piyano ncesi klavyeli

i alglarn ilk dnemlerinde, bu alglara zel olarak yazlm eserlere rastlanmamaktadr. Genellikle lavta iin yazlm eserlerin, halk arklarnn ve eitli danslarn uyarland, polifonik vokal eserlerin de org tabulaturlarna dntrld grlmektedir. Repertuvar asndan grlen yetersizlik, bu alglarn kendilerine has zelliklerinin o dnemde anlalmad anlamna gelmemektedir. alclar, bu alglara uygun alma teknikleri gelitirmilerdir. rnein, vokal eserlerin uzun aralklar klavyede alnrken, doalama sslemelerle doldurulmulardr. Bestecilerin bu sslemelere sadece yol gsterdikleri ve yorumu alcnn kendi dgc ve sanatsal anlayna braktklar bilinmektedir. Farkl dnemlere ve corafi blgelere gre sslemeler deimektedir. Sslemelerin besteci tarafndan yazld durumlarda bile, alc, durumun ve armoninin gereklerine bal kalmak kaydyla, serbest hareket edebilmektedir. Sslemelerin yan sra, eserlerin belirli blmleri de (kadanslar ya da dier alglara yaplan elikler gibi) numaralandrlm baslara gre doalanmaktadr. alclarn bu grevlerini tam olarak yerine getirmeleri iin uzun yllar sren teorik almalar yapmalar gerektii bilinmektedir. Bu nedenle eski metot kitaplar, teori, armoni, kontrpuan ve srekli bas konularn retmekteydiler, dolaysyla, bu metotlarn en nemli karakter zellii, ok genel olmalaryd. Bunlar, tm klavyeli alglar kapsamakta ve sk sk baka alglar da iermekteydiler. Eski mzik kitaplarnn, Cabezonun 1578de yazd Obras de Musica Para Tecla Arpa y Vihuela adl eserinde olduu gibi, tm telli alglar kapsadklar da grlebilmekteydi. 1571 tarihinde orgcu Elias Ammerbach (1530-1597) tarafndan yazlan Orgel Oder Instrument Tabulatur adl metotta da benzer bir genelleme bulunmaktadr. Yazar, org sanatnn sadece org iin dnlmesinin zorunlu olmadn, ayn zamanda klavikord, virjinal, klavsen ve benzeri alglara da uygulanabileceini belirtmektedir. 16. yy.da klavyeli alglarn gelime gstermeye balamasyla, bu alglarn eitimine olan ihtiya da belirgin hale gelmitir. Avrupada, zellikle spanya, Almanya, talya ve Fransa gibi lkelerde, teorik ve pratik konular retmeye balayan ilk retmenler grlmeye balanmtr. Bunlarn yazdklar metot kitaplar, piyano eitimi tarihindeki ilk rnekleri oluturmaktadr. Bu metotlar, bugnn rneklerinden ierik ve yap olarak farklydlar. lk blmleri tabulaturlara ve alma tekniklerinin temellerine ayrlmaktayd. Genellikle metin arlkl olup, altrmalara ok az yer verilmekteydi. Bu altrmalar da sklkla sslemelerle ve ounlukla da trillerle ilgiliydi. Gnmzde olduklarndan ok daha farkl olan ve tarih boyunca srekli gelime gsteren parmak numaralandrma sistemleriyle ilgili de pek ok referans bulunmaktayd. Eski metotlarda ritim retimi de olduka nemliydi, ayrca, bestenin karakterine gre tempo seimi, zaman zaman bunun deitirilmesi gerektii ve nasl yaplaca da yazlmaktayd. Bu metotlarn ikinci cildi armoni, kontrpuan ve numaral bas zerinde younlamaktayd. Dolaysyla, metotlar bugnk dnce yapmza gre ok zor, karmak ve retim metodiinden yoksunlard. Klavyeli alglar iin yazlm bilinen en eski metot, 1410-1473 yllar arasnda yaayan orgcu Conrad Paumann tarafndan 1452 ylnda yazlan Fundamentum Organisandidir. Bu eser, aslnda bir org kontrpuan kitabdr; ilk blmnde tabulaturlara, ikinci blmde ise kontrpuan teorisine yer verilmektedir. blmden oluan kitabn son blm ise preldler, koraller ve dnyann farkl blgelerine ait arklardan olumutur. Conrad Paumannn yazd metot, bilinen ilk metotsa da, gnmzn metodolojik ve pedagojik yaklamlarna uygun eler iermemektedir. Bu anlayn ilk rnekleri spanyada grlmtr. Tomas de Santa Maria isimli bir spanyol rahip, 1565 ylnda, on alt yl alarak hazrlad Arte de Taner Fantasia metodunu tamamlamtr. Santa Maria, pedagojik yn ok kuvvetli bir eitimcidir. Drt yz sayfalk eserinin birinci cildinde, temel bilgilerin yan sra, o dnemde ok fazla grlmeyen bir biimde pratik rneklere de yer vermektedir. lk cildin 13. blmnde, iyi almann sekiz nemli zelliinden bahsedilir. Bu zellikler:

1. doru ritmle almak, 2. ellerini gzel tutmak, 3. klavyenin karsna iyi oturmak, 4. kesin ve temiz almak, 5. kc ve inici pasajlar iyi almak, 6. doru parmaklarla almak, 7. keyif vererek almak, 8. sslemeleri iyi yapmaktr. Birinci cildin on beinci blmnde, parmaklarn tulara basyla ilgili gzlemlere yer verilmektedir. Santa Maria, tulara parmaklarn yumuak ksmlaryla basmak gerektiini, bu ekilde daha yumuak ve gzel sesler elde edilebileceini belirtmektedir. Ayrca tulara yksekten baslmamasn, parmaklar tulara yakn tutmay ve bastktan sonra ok fazla kaldrmamay da tavsiye etmektedir. 17. yy. sonu - 18. yy. ba dneminin en byk klavsencilerinden ve pedagoglarndan Francois Couperin (1668 1733), Pieces de Clavecin adl kitabnda, gnmzn piyano metotlarna uygun bir yaklam sergilemektedir. Daha nceki metotlarn tm mzik konularn ieren genel yaklamlarna karn bu eser, klavseni ana eksen olarak almaktadr. Teori konular ksaca geilmekte, klavsen almna ynelik konular detayl anlatlmaktadr. Couperinin metodu olduka zdr ve ilk derslerden itibaren pratik konulara yer vermektedir. Yazara gre ellerin en iyi eitilebilecei dnem 6-7 yatr. Pratik konularn banda oturu anlatlmaktadr. Dirsekten itibaren n kol, bilekler ve parmaklar ayn izgi stnde olmaldr. alann vcut yapsna gre deimekle birlikte, klavyeden uzaklk, yaklak, eyrek metre olmaldr. Eer, bileklerden birisi dierine gre ok fazla yksekte tutuluyorsa, bir baka kii elastik bir ubuk almal ve onu yukarda duran bilein stnde tutarak dier bilekle ayn hizaya getirmelidir. Tueye ok nem veren Couperin, bu konuyla ilgili pratik tlerde bulunmakta, parmaklarn gl basmlarndan ziyade, rahat hareketle yumuak basmalar gerektiini sylemektedir. Yumuak tue iin parmaklar, klavyeye mmkn olduunca yakn tutulmaldr; yukardan drlen el, daha sert bir tona sebep olmaktadr Johann Sebastian Bach, yaad dnemde, besteciliinden ok, org virtozluu ve retmenliiyle tannd bilinmektedir. Das Wohltemperierte Clavier albmndeki 24 preld ve fg, onun mzik tarihine getirdii en byk yeniliklerden birisidir. Bugn kullanlan eit dzenli sistemin temellerinin rneklendii eser iki cilttir. Bundan nceki akort sistemine gre, farkl byklklerdeki yarm seslerin doru kullanlabilmesi iin alglarn yeni tona uygun olarak tekrar akortlanmalar gerekmekteydi. Bu da, pratikte sorunlara neden olmaktayd. Besteciler, belirli tonlarda yazmaktan kanmaktalard. Bachn ada olan bir besteci, si bemol majr ve la bemol majr tonlarda ok az, fa diyez majr ve do diyez majr tonlarda da hi beste yapmadklarn sylemiti. Eit dzenlenen akort sistemi ise, btn bu zorluklar ortadan kaldrmtr. ki ciltlik bu eser, kendinden sonra gelen mzisyenlerin yetimesinde ok byk neme sahip olmutur; ayn zamanda, o gne kadar yazlm olan eitim amal eserlerin hibirinin ulaamad yksek sanatsal deere de sahiptir. Balkta yazan Clavier kelimesi, Almancada hibir klavyeli algy tek bana gstermemekte, genel bir ifade tamaktadr. Bununla beraber baz preld ve fglerin, ieriklerine bakldnda, belirli alglar hedefledikleri anlalabilir. rnein, birinci kitaptaki do diyez minr ve mi bemol minr preld ve fgler, lirik ve sostenuto karakterleri ile klavikordda daha verimli alnabilecekken, ayn kitaptaki la minr preld ve fg, en uygun orgla alnabilir.

Piyanonun cad ve lk Teknik Problemler Piyano, kendinden nce gelen tulu alglardan hem ses kalitesi hem de mekanizma olarak farkllklar gstermektedir; bu da, yeni bir alma tekniine ihtiya dourmutur. Ortaya kan farkllk, temelde, aadaki nedene dayanmaktadr: Piyano alma tekniinde, tuun aa hareketinin hznn kontrol edilmesi birinci nceliktedir. Bu nedenle, arln ve itmenin kontrol iin kol kaslarnn dzgn almas ve dengesi gerekir ki bu, piyano tekniinin en temel sorunlarndan birisidir. Klavsen almnda bu sorun yoktur; bunun yerine, parman tua arp kesinlii (artiklasyon) birinci nemdedir (Kochevitsky, 1967:2). Eski alglara gre daha sert tulara sahip olan ilk piyanolar, alclarn parmaklarnda yorulmalara ve rahatszlklara sebep oluyorlard. Bununla beraber, eski klavyeli alglarla yeni piyanonun tuesi arasnda byk farklar yaratlamad iin, bu algya gre uyarlanm zel bir teknik gerektiinin henz farkna varlamamt. Bu nedenle, hareketlerin en az seviyede tutulduu ve birbirinden bamsz parmaklarn aktif kullanmna dayanan klavsen alma teknii, olduka uzun bir sre gncelliini korudu. Erken dnem piyano teknii, parmaklarn bamsz hareketine ve sratine dayalyd. Kolun ve elin yardm devre d brakld zaman parmaklarn baarl ekilde gelitirilebileceine inanlyordu. Erken dnem piyano eitimcileri, ounlukla, eski teknikleri devam ettirdiler. Besteciler ve eitimciler, 19. yy.n sonunda bile, hala eski klavsen ve klavikord alma kurallarna gre piyano eserlerini ve ettlerini yazmlardr. Buna belirgin bir rnek olarak, 1893 ylnda Hugo Reimannn piyano retmenlerine, Rameaunun 1724te yazd Pieces de Clavecin eserindeki teknikleri nermesi verilebilir. Rameaunun hayatnda hi piyano grmedii ve bu eserdeki tm tekniklerin klavsen algsna ynelik olarak anlatld unutulmamaldr. Bu anlayn krlmas yirminci yzyln balarn bulmu, bu yzyln banda, artk, eitimde eski tekniklerin braklmas gerektii genel kabul grmtr. Parmak Ekol Piyano pedagojisinin ilk yz ylnda, ounlukla temel ilkenin kabul edildii grlmektedir: 1) Piyano alma tekniinde sadece parmaklar kullanlmaldr, kolun st ksmlar sabitlenmelidir. 2) Teknik alma tamamen mekanik bir ilemdir, gnlk olarak yaplan uzun almalar gerektirir. 3) retmen dersin tek otoritesidir, renci onu taklit eder. Bu retim, temelde, parmak hareketlerine dayand iin, Parmak Ekol olarak adlandrlmtr. Tm eitim, retmenin tecrbesine dayaldr. Genellikle, dorudan taklit yaplr: retmen bir piyanoda alar, renci dier piyanoda onu takip eder. Ardndan, renci tam olarak renene kadar defalarca tekrar yaplr. Bu dnemin, piyano ncesi klavyeli alglar dneminden fark, mekanik ieriin, zaman alan ve verimi dk altrmalarla, mzikal ierikten daha nemli hale getirilmesidir. Piyanonun bu ilk alma teknii ve eitim anlaynn en nemli temsilcisi Muzio Clementidir (1752 1832). Clementi, nceki besteci ve eitimcilerin, genellikle, klavsen ve klavikorda dayanan ve belirli blmlerinde de piyanodan bahseden metotlarndan farkl olarak, tamamen piyanoyu dnerek ettler ve besteler hazrlamtr. Pedagojik ettlerin babas saylabilecek olan Clementi, be parman tamamnn eit gte olmas gerektiini savunmutur. Bu amaca ulamak iin renci, alrken elini hareket ettirmeden sabit tutmal, parmaklar yukarya kaldrp yksek bir kuvvetle tulara basmaldr.

Clementi, her gn dzenli olarak pek ok saat allmas gerektiini savunan ilk eitimcilerdendir. Gnlk almada eksik kalan saatler varsa bunlar, bir sonraki gnn almasna eklemek gerektiini yazmtr. Ayn anlay savunan Johann N. Hummel (1778 1837) de, tm parmaklar zerinde kontrol saland zaman teknik mkemmellie ulalabileceini iddia etmitir. Hummel, bu anlaya uygun olarak, farkl parmak kombinasyonlarnn kullanld ksa, genellikle duraan ve birbirine benzer iki binden fazla altrma yazmtr. Karl Czerny (1791 1857) ise, tm alma problemlerini zmeye ynelik ksa ve uzun binlerce ett yazarak, kendi eitim anlayn olduka sistematik bir biimde ortaya koymutur. Czernynin dncesine gre, parmak geliimi, mekanik jimnastie dayaldr; yolunda gitmeyen konular, srekli mekanik tekrarlarla zlmelidir. Ona gre teknik, mzikten bamsz olarak gelitirilmeli, sonra da gelitirilen bu teknik, mzik sanatnn hizmetine sunulmaldr. Czerny, mziksel ierikle teknik ieriin birbirinden ayrlmas gerektiini ilk olarak dile getiren eitimcilerdendir. Parmak Ekolnn bir baka temsilcisi olan Charles L. Hanon, nl Il Pianista Virtuoso albmnn giriinde, piyano teknii problemlerini zmek iin olduka basit bir yaklam sunmutur. Hanona gre elin be parma da eit ekilde eitilirse, piyano iin yazlabilecek her eser alnabilir; tek problem, bu hareketlerin kendi aralarndaki uyumunu salamaktr ki, bu da, kolaylkla zlebilir (!). Mekanik geliim o kadar n plana karlmtr ki, kolun zararl etkilerinden parmaklar korumak iin, bir takm mekanik aletler de icat edilmitir. Bu aletlerin ilk rneklerinden birisi olarak kabul edilen Chiroplast, Johann B. Logier tarafndan 1814te patentlenmitir. Bilei kolun arlndan kurtaran bir alt ubuk ve buna paralel konumlanm, bilein yukar kalkmasn engelleyen ikinci bir st ubuktan oluan bu aletle elin dey olarak oynatlmas engellenmi ve sadece yatay konumdaki hareketine izin verilmitir. Benzer biimde, piyanist ve eitmen Friedrich W. Kalkbrenner (1785 1849) da, 1830 ylnda, Logierinkinden biraz daha basit olan kendi icadn sunmutur. Elin dmesini nleyen tek bir ubuktan oluan alet, rencinin, kol arln hissetmesine engel olmay amalamtr; bu sayede parmak sratinin daha abuk arttrlabilecei savunulmutur. Kalkbrenner, almay tamamen mekanik bir ilem halinde dnm, eli, yukarda sz edilen aletle sabitledikten sonra, rencinin, saatler boyu altrma yapmasn ve bunu yaparken de sklmamak iin bir yandan gazete okumasn tavsiye etmitir. Kol Arlnn Kullanm ve 19. yy. Eitiminin leri Fikirleri 19. yy. da, bestecilerin geni hayal gleri ve yaratclklar, alclarn yksek teknik kapasiteleri, piyano yapmclarnn zekice fikirleri yeni sorunlar retmi ve salt parmak tekniine dayal eski ekol, bu sorunlar zmekten uzak kalmtr. Eitim anlaylarnn an gerisinde kalmasna ramen, bu dnemde, olduka fazla piyanistin yetitii de grlmektedir. Kochevitsky (1967:8) bu elikiyi yle aklamaktadr: Pedagoji ve psikoloji anlaylarnn geri kalmasna ramen, bu dnemde de byk piyanistler yetiebilmi, yetenek ve deha, retmen renciye uygun olmayan yntemler retse de, kendi yolunu bulmu ve syrlmtr. Gerek yetenee sahip renci, deneme yanlma yoluyla kendine en uygun teknii bulmu ve nne kan engelleri aabilmitir. 19. yy.n ikinci yarsnda, piyanistlik asndan, eski ekoln kat dogmalaryla modern anlayn pratik gerekleri arasndaki elikiler gzle grlr hale gelmitir. Konser salonlarnda piyanistler, retmenlerinin gsterdiklerinden daha farkl tekniklerle almaya balamlardr. Eski anlaylara bal eitimciler ise, kendi ulatklar yksek seviyeleri rnek gstererek, yeni anlaylarn gereksizliini savunmulard. algnn gerektirdii yeni tekniklere adapte olunamamas, beraberinde fiziksel sorunlara da yol amtr. Teknik adan akrobatlara dntrlm renciler, mzik yetenekleri ok gl deilse, yaratc mzikal ifadeyi ortaya kartmakta zorlanmlardr. En kt rneklerde, doal yapsna aykr olarak alan ve gerilen parmak kaslar, gerginlik ve kaslma yaratm, bu da, sakatlanmalara ve rahatszlklara yol amtr.

19. yy.da Parmak Ekolnn mekanik prensipleri, mzisyenler ve eitimciler arasnda ok popler olsa da, piyano pedagojisinde yeni fikirler arayan mzisyenler de bulunmaktayd. Eitimciliinin ilk yllarnda Logierin Chiroplast aletini kullanacak kadar mekanik prensiplere bal olmasna ramen, piyanist Friedrich Wieck, daha sonralar mzikal ierie ve ton kalitesine nem vermi, rencilerine iitmeyi n plana almalarn tlemitir. rencilerine, sanatsal deeri olmayan eser ya da ettlerden uzak durmalarn sylemi; balang rencilerine bir yl kadar nota eitimi vermemi, bu srede iitmelerini gelitirmi ve mzikal aktivitelere onlar hazrlamtr. Bu, o dnem iin olduka ileri grl bir yaklamdr. Piyano tarihinin en nemli bestecilerinden olan Frederic Chopin (1810 1849), eitime fazla eilmemesine ramen, ortaya koyduu fikirlerle gerek alma tekniklerini, gerek de piyano eitimini etkilemitir. Piyano klavyesine geleneksel yaklam olan do majr tonla balangc reddetmi, en doal ve uygun pozisyonun, uzun parmaklarn ksa (siyah) tulara, ksa parmaklarn da uzun (beyaz) tulara konduu si majr ton olduunu belirtmitir. Chopine gre renci, gam almalarna si majr tonla balamaldr; be parmak altrmalar ve gamlar, ncelikle, farkl derecelerdeki non-legato tueyle allmal, bu yapldktan sonra legatoya geilmelidir. Chopin, geleneksel yaklama katlmayarak elin, bilein, n kolun ve kolun uyumlu biimde kullanlmas gerektiini sylemitir. Gam alnrken piyanistin kolunu gam boyunca yatay olarak hareket ettirmesi gerektiini dnm, pasajlarda, arpejlerde ve gamlarda ba parmak geileri yaplrken elin dndrlmemesi gerektiini savunmutur. Bestelerinde kulland yeni teknik yaplar, kolun yatay olarak hareketinin yan sra, bilein de aktif katksn gerektirmektedir Mzikal ierik ve kalite, Chopinin ncelikleri arasndadr: Chopin, farkl tueler retiyor, legato ve cantabileye zel nem veriyordu. Cmleleme ve legato iin o daha iki notay bile birbirine balayamyor dediinde, bu en byk eletirilerinden biri olurdu. Piyanoyu ark syler gibi alabilmek iin, renciler iyi anclar dinlemeliydiler (Sykora 1973:107). Chopine benzer biimde, eitime ok fazla eilmemi, ancak, piyano teknii ve renme yntemleri stne yazdklaryla mzisyenleri ve eitimcileri dorudan etkilemi bir baka besteci de Robert Schumanndr (1810 1856). Geleneksel ekoln mekanik prensiplerinden uzaklamay tavsiye eden Schumanna gre, her gn srekli ve uzun saatler boyunca yaplan gam ve altrmalar, gzel konumak iin alfabeyi her gn saatlerce tekrarlamaya benzer ve gereksiz bir uratr. inde farkl teknik glkler olan karmak bir besteyi almak, bundan daha iyi bir teknik alma olabilir. Schumannn dncesine gre bir mzisyenin en nemli zellii, kendi aldn dinleyebilmesidir. Piyaniste, eseri almadan nce, ieriini zihninde almasn nermektedir. Ona gre bu alma, l l besteyle mcadele etmekten ok daha verimlidir. Mzisyen, eseri zihninde tam olarak duymadan almaya balamamaldr. Parmaklar beynin istemlerini yerine getirmelidir; bunun tam tersi, yanl sonular dourur. 19. yy.n en nemli piyano virtozlerinden Franz Liszt (1811 1886), tekniin, altrmalarn ieriine deil, altrma yapma tekniine bal olduunu savunmutur. Piyano tekniini analiz ederek tm problemleri birka temel formle indirgemitir. Bu temel formller zerinde uzmanlaan bir piyanistin, belirli dzenlemeler yaptktan sonra, piyano iin yazlm her eseri alabileceini iddia etmitir. Schumana ve Chopine benzer biimde bir mzisyenin ilk devinin dinlemeyi renmek olduunu savunan Liszte gre, mzisyenin gerek teknie sahip olabilmesi iin, vcudunu ve parmaklarn kulaklaryla btnletirebilmesi gerekmektedir. Bilimsel verilerden yoksun olmakla birlikte, gnmzn anlaylarna 19. yy. sonlarnda yaklaabilmi Alman orkestra efi ve piyano eitimcisi Ludwig Deppe, dnemin en radikal fikirlerini seslendirmitir. 1885 ylnda yazd makalelerde, sesin elde ediliinin, sadece parman vuruuyla deil, kolun tm blgelerinin koordineli hareketiyle gerekletirilmesi gerektiini belirtmitir. Bu, elin ve

parmaklarn daha zayf olan kaslarna doal olmayan ekilde ar ykn binmesini engellemektedir. Bilimsel kantlara sahip olmamasna ramen Deppe, sezgileriyle, piyano tekniinde ve pedagojisinde yeni bir fikre imza atmtr. Piyano almnda parmaklarn oynad byk rol gzard etmemekle beraber, eski ekoln savunduu bamsz parmaklar fikrine kar km ve piyanistin ellerini ve kollarn serbest olarak kullanmas gerektiini savunmutur. Eer, el ve parmaklar kolun serbest hareketleriyle desteklenirse, efor, omuzdan parmak ularna kadar dengeli bir biimde datlabilir. Ona gre kol, bilek ve parmaklar, makinann paralar gibi, mkemmel bir uyum ierisinde almaldrlar. Deppe, yuvarlak ve muntazam hareketleri nermitir, n kolun ve st kolun yuvarlak hareketler yapmasn sylemi, bileklerin rahatlatlmasn istemitir. Beyinden parmak ularna kadar zihinsel bir rotadan bahsetmi, parmaklar ve ellerle beraber, zihnin de altrma yapmas gerektiini savunmutur. Deppenin nsezileriyle yaklat sonular, bilimsel verilerle, sonraki yllarda kantlanmtr: Fizyoloji biliminin verileri nda Deppenin fikirlerinin doruluu onaylanmtr. Bir piyanist, elin en zayf kaslarna btn ii yaptrr ve daha gl kas gruplarn darda brakrsa, meslek hastalklar oluur. Parmak ve kol kaslarnn, sadece, hzl ve amaca uygun omuz hareketleriyle desteklenmeleri sayesinde dzgn hareket edebilecekleri bilinmektedir. Bir baka bulgu da, yuvarlak srekli hareketlerin, al dz izgisel hareketlere gre daha ekonomik oluudur (Kochevitsky 1967:9). Takip eden yllarda, Deppenin devrimsel nitelikli bulular, ncelikle kendi takipileri ve rencileri tarafdan deforme edilmi, onun ton kalitesi ve parmak hissine verdii nem gzard edilerek sadece, hareketsel konularda sylediklerine ilgi gsterilmitir. Yukarda aktarlan bilgiler nda, 19. yy. piyano eitimi ile ilgili olarak, dnemlerine gre daha ileri fikirlerle hareket eden piyanist ve eitimcilerin yeni fikirler ortaya srdkleri grlmektedir. Temel dnce, Parmak Ekolnn kat mekanik kurallarndan syrlp, teknik gelimeyi mzikle birlikte ele almaktr. Piyanistik gelime, sadece parmaklarla deil, kolun tmnn hareketleriyle beraber salanabilir. Daha sonra gelecek eitim anlaylarna temel salayan en nemli fikirler Deppe tarafndan ileri srlm, fiziksel konularn yannda ilk kez bir eitimci, zihinsel altrmalarn nemini srarla vurgulamtr. Anatomik Fizyolojik Ekol 19. yy.n ikinci yars, bilimin kesinliine ve objektifliine olan inancn artt bir dnemdir. Bu eilimden etkilenen mzisyenler ve eitimciler, piyano almasnn prensiplerini ortaya koymak ve bunlar bilimsel temellere oturtmak istemilerdir. Bilimsel ilerlemenin getirecei kazanmlara dair yaygn inanlar, olduka yksek beklentiler yaratm, kusursuz bir tekniin ok yakn zamanda tamamen kefedilebilecei umudu artmtr. Bu felsefenin temeli, kas ve iskelet yapsnn anatomi ve fizyolojisinde olduundan, bu ekole Anatomik-Fizyolojik Ekol ad verilmitir. Bu anlayn savunucular, insann gnlk motor aktivitesinin iinde yer alan hareketlerin ok aznn, piyanistin ihtiyac olan hareketlerle rttn dnmlerdir. Amalar, kusursuz hareketlerden oluan, ideal olarak tasarlanm bir motorun almasn andran gereki bir teknik bulmaktr. Yeni anlayn temsilcileri, doru hareketleri zihinde almann mekanik altrmalarn yerini alabileceini savunmulardr. lerinden bir grup, olduka ileri giderek, saatlerce piyano almann gereksiz olduunu ileri srm, zorlu teknik sorunlar zmek iin alcnn hangi kaslar, nasl ve ne zaman kullanmas gerektiini bilmesinin yeterli olduunu iddia etmitir. Yetersiz bilimsel veriler, dnemin teorisyenlerini, belirli kas gruplarn istemli bir ekilde kontrol edebilecekleri ynnde yanlgya srklemitir. Daha sonraki yllarda, merkezi sinir sisteminin hangi artlarda hangi grup kaslar kontrol edebileceinin anlalmas, bu tezin rtlmesine neden olmutur. Kochevitsky (1967:10)ye gre bu ekoln savunucularnn dt en byk yanl udur: Piyano almalar srasnda zihinsel olarak nelerin elde edilip nelerin edilemeyecei konusunda hataya derek, kas gerilmelerini nlemek iin,

sadece o hareket iin gerekli kaslarn kullanmn nerdiler. Gz nne almadklar gerek uydu: merkezi sinir sisteminin alma kurallar, alma srasnda bu tarz hesaplamalar yapmaya izin vermiyordu. Kaslar dzene sokmak zorunluluu olmakla beraber, bu ok farkl bir yntemle salanabilirdi. Bu ekol temsil edenler, o gnn bilim adamlarnn, ellerinde olan bilginin yetersizliini kabul ettikleri bir dnemde, sahip olduklar kstl bilimsel verileri ok abartmlardr. Anatomik-Fizyolojik Ekoln iki nemli dncesi, renciler ve eitimciler tarafndan ok nemle karlanmtr: kol arlyla almak ve rahatlamak. Bunlar tmyle yeni fikirler deillerdir, daha nce Adolph Marx, Adolf Kullak ve Ludwig Deppe gibi teorisyenler de bu fikirleri benzer ekilde savunmutur. Anatomik - Fizyolojik Ekol, Parmak Ekolnn bamsz parmaklar felsefesine ve kolun st ksmlarnn kullanmnn yasaklanmas fikirlerine kar kmtr. zellikle, st kolun yuvarlak hareketlerinin, parmaklarn daha aktif almas iin gerekli olduu vurgulanmtr. Parmak Ekolnden farkl olarak bu dnemde, saysz kitap ve makale yaynlanmtr. Bu yaynlar ounlukla anatomi ve mekanii aklayan detayl bilgiler ve ekillerle balam, kollarn, kemiklerin ve kaslarn resimleri ve aklamalaryla uzayp gitmilerdir. Anatomik Fizyolojik Ekol, Parmak Ekolnn kat kurallarn ve retmen otoritesinin abartln da eletirmektedir. renci, herhangi bir konuya yaklamnn nedenlerini anlatmaya zendirilmekte, kr krne retmen otoritesine balanmas istenmemektedir. Parmak almasnn nemini genelde azmsayan ekol, kolun st ksmlarnn yuvarlak hareketlerine fazla nem vermitir. Bu hareketler, parmak hareketlerinin yerini alnca, piyano almak daha kolay hale gelmesine ramen, hassas hareketlerde sknt olmutur. Savunduu temel fikirlerin bir ksmnn sonradan rtlmesine karn, Anatomik Fizyolojik Ekoln piyano alma tekniinde ve eitiminde yaratt nemli olumlu deiiklikler de olmutur. ncelikle kat ve otoriter anlaylarn krlmas ve kiisel yorumlardan bilimsel objektif verilere dnlmesi salanmtr. Parmak Ekolnn neden olduu piyanist rahatszlklarnn byk blm ortadan kalkm, rahatlamann ve insan fizyolojisine daha uygun alma tekniklerinin n almtr. Bu sayede, ilk ekoln neden olduu piyanist rahatszlklarnn byk blmnn de giderilmesi salanabilmitir. Piyano Eitiminde Zihinsel almann neminin Artmas Altrma Fizyolojisi ve Du Bois-Reymond Tannm Alman fizyolojisti Emil Du Bois-Reymond, piyano alma problemleriyle dorudan ilgilenen ve ok nemli sonulara ulaabilen ilk bilim adamdr. 1881 ylnda altrma yapmann fizyolojisi zerine verdii bir seminer byk yank uyandrmtr. Du Bois-Reymond, insan vcudunun motor aktivitesinin, kaslarn gerilme kuvvetlerinden ok, birbirleriyle olan uygun iletiime dayandn belirtmitir. Ona gre, her kasn gerilme enerjisi, belirli kurallara ve mkemmel zamanlamaya bal olarak artar, ayn kalr ya da azalr. Sinirler, beyindeki hcrelerden alnan komutlar kaslara ilettikleri iin, karmak hareketleri kontrol eden mekanizmalarn merkezi sinir sisteminde bulunduu aktr. Bu verilerden, vcut altrmalarnn, sadece jimnastik hareketleri olmadklar ve tm sinir sistemini kapsad sonucu kmtr. Karmak bir hareket ne kadar ok allrsa, merkezi sinir sisteminin bu hareketle ilgili aktivitesi de bilince o kadar az gerek duyar. Alglayc sinir sistemi ve beyin de altrma yapmak zorundadr ve gelimeye aktr. Altrma yapmak, insanolunun sinir sistemine uygundur ve alglayn keskinletirmektedir. Yine bu altrmalar erevesinde jimnastik yaparak kaslar glendirmek ve dayankllklarn artrmak mmkndr, ancak sadece bu yntemle karmak hareketlerin yaplmasn salamak mmkn deildir. Karmak hareketleri gerekletirebilmek iin ama duygusu ve uygunluk gerekir. Du Bois-Reymonda gre Franz Lisztin ya da Anton Rubinsteinn virtozlklerinin znde, ok kuvvetli kaslara sahip olmalar deil, merkezi sinir sistemleri yatmaktadr. Virtozlkleri, ok hzl ve doru iitsel ve kassal alglara,

beyinden kaslara giden ok hzl emirlere ve motor tepkilerin g ve zamanlama asndan dzenine dayanmaktadr. Du Bois-Reymondn bilimsel geliim sreci daha sonraki yllarda devam etmemi, fizyolojistler ve hatta piyano eitimcileri zamanlarnn bilimsel verilerini incelemekten uzak durmular ve bunlar uygulamamlardr. Oscar Raif ve Deneyleri Piyano alma mekanizmasnn zihinsel temellerini ortaya koyan en nemli deneysel bulgular, Alman Piyanist Oscar Raif tarafndan elde edilmitir. nsan fizyolojisi ve merkezi sinir sisteminin alma prensiplerini aydnlatmak iin yllarca yrtlen pek ok deney, gerek piyanistlere ve gerekse bu eitimi almam insanlara uygulanm ve arpc sonulara ulalmtr. Genel dnce olarak Raif, retmenlerin, kendilerini, rencilerinin parmak sratlerine odakladn, ancak gz, kulak ve parmak koordinasyonuna odaklamadklarn gzlemlemi, deneylerini, rencilerin zihinsel hnerlerinin artrlmasnn parmak becerisinden nemli olduu ve aslnda parmak becerisinin, zihinsel koordinasyona bal olduunu ispatlamak iin gerekletirmitir. Bu deneylerde ortaya konan sonulara gre ortalama bir insan, ikinci ve nc parmaklarn kullanarak saniyede be ila alt, dier parmaklaryla da saniyede drt ila be hareket yapabilir. Zeki ve eitimli insanlar, parmaklarn, dier kimselere gre daha hzl hareket ettirebilirler. Parmak kullanm kapasitesi gz nne alndnda, piyanistlerin, piyanist olmayanlardan bir fark yoktur. Hi piyano almam bir kimse, saniyede yedi harekete kabilirken, nl bir piyanist be harekette kalabilir. Eer, her bir parman hareketinin piyano almadaki nemi abartlrsa, bu sonular artc bulunabilir. Tek bir parman sratli hareketine tam olarak sadece tril alarken ihtiya duyulur. Saniyede sekiz ila on iki ses baslmas gereken bir trilde her bir parman saniyede drt ila alt hareket yapmas gerekir. ki oktavlk bir do majr gamn, bir saniyede, yani, olabilecek en hzl tempoda alnmas halinde bile, birinci, ikinci ve nc parmaklar saniyede drt, drdnc parmak iki ve beinci parmak sadece bir hareket yapmaktadr. Raif, uzun yllar boyunca rencilerini gzlemlemi ve performanslar stnde kaytlar tutmutur. Dzenli alma sayesinde be parmak altrmalarnda, gamlarda, arpejlerde ve benzeri teknik almalarda, tempo snrlar ykselmekle beraber, her bir parman srat kapasitesi ayn kalmtr. Buna ek olarak, sa elde = 120 ve sol elde = 116 kapasitede olan renciler, sadece sa elleriyle almlar ve iki ay sonra = 186ya ularlarken, btn bu zaman boyunca piyanoya dokunmam olan sol el de = 152 hzna ulamtr. ki elin birlikte almna geilmesiyle ksa sreli bir zorluk yaanm, Raifin gamlar ters hareketle aldrmasyla ksa srede bu sorun giderilmi ve sol el de sa elin hzna abucak ulaabilmitir. Sa elde bir pasajn allmas, sadece ters hareketli pasajlarda, sol elin de kendiliinden bunu renmesine yardmc olabilirken, ayn ynde yaplan hareketlerde durum daha karmak hale gelmitir. Sol elin nral merkezleri, bu sefer yanl yaptklarn alglayp istenene kar kmlardr. Sonu olarak Raif, her bir parman sratini gelitirmeye alarak piyano tekniini ilerletmeye almann yararszln ortaya koymutur. Zorluk, hareketin kendisinde deil, parmaklarn ard ardna gelen hareketlerinin kusursuz zamanlamasn salamaktadr. Bu zamanlamann alglama ve istee bal olduu dnlrse, bunun merkezi sinir sistemi tarafndan yapld aktr. Raif ayrca iki sonuca daha ulamtr: 1) Du Bois Reymondn da savunduu gibi, kas yapsndaki organik gelimeler daha gl ve dayankl parmaklar yaratr, ancak, beceriyi artrmazlar. 2) Her piyanistin tecrbe ederek rendii gibi, daha nceden duyulmu ve renilmi bir para, parmaklara daha abuk retilebilir.

Steinhausen 1905 ylnda Dr. Friedrich Adolph Steinhausenin yazd Die Physiologische Fehler and Umgestaltung der Klavier-technik (Piyano Tekniinin Fizyolojik Yanl Anlamalar ve Yeniden Organize Edilmesi) adl kitap, tartmalara yeni bir boyut eklemitir. Bu kitapta eski Parmak Ekolne ve daha yeni Anatomik - Fizyolojik Ekole ciddi eletiriler getirilmitir. Steinhausene gre kollarn, ellerin ve parmaklarn hareketleri, vcudun dier blgelerinin hareketlerinden farkl deildir ve ayn kanunlara baldr. Piyanist hareketlerini dier hareketlerden ayran zellikler ise, bu organlarda deil, merkezi sinir sisteminde yer almaktadr. Kiiler, herhangi bir hareketi gerekletirmek iin hangi grup kaslar kullanmalar gerektiini bilemezler. Eer, bilseler bile, bu bilgiyi kullanamazlar, nk bu kas gruplarna bilin kullanlarak komuta edilemez. Gerekli kaslarn kullanm bilinsiz ama kesin biimde yaplr ve bu yaplrken gerekmeyen tm dier kaslar ilemin dnda tutulur. ok fazla kas hareketinin nlenmesi srat geliiminin temelidir. Altrma yaparak piyanistler kesin, akc ve sratli hareketleri, belirlenen ama iin en az kas gc kullanarak yapmay renirler. O gne kadar yaplan almalarda piyano teorisyenlerinin pek ou teknii, mzikal problemlerden ayr olarak dnmek ve sorunlar byle zmek gerektiine inanrken, Steinhausen, tekniin sanatsal problemlerden ayrlamayacan belirtmitir. Steinhausen, bir hareketin enerjisinin, o hareketi tetikleyen sanatsal istein duruluu ve gcne bal olduunu aklamtr. Piyanist daha yetenekli olduka, hareketleri, onun sanatsal isteklerine daha abuk ayak uyduracaktr. Sonu olarak Steinhausen, tm fiziksel zgrlkten bahsetmektedir. Ona gre vcut, serbest brakldnda, doru ve emin yolu bulur. Temel fikirlerinin tamamnn doruluu onaylanamasa da Steinhausen, piyano teknii sorunlarna aklc yaklamlar getirmi bir teorisyendir. Piyanistin dikkatini, alma organlarndan bunlar kontrol eden merkezi sinir sistemine evirmi, amacn ve imgelemin teknik geliim iin nemine iaret etmitir. Psiko-Teknik Ekol 20. yy.n banda piyano pedagojisinde ana anlay bulunmaktadr. Baz retmenler, Parmak Ekolnn hatal ksmlarndan haberdar olmakla beraber, retilerine bu eksiklikleri giderecek yenilikler eklemek ve bu ekol devam etirmek amacndaydlar. Bu yenilikler, ellere ve hatta kollara daha fazla rahatlk vermek ve parmaklar ok fazla kaldrmamak olabilirdi. Bir baka grup retmen, AnatomikFizyolojik Ekoln fikirlerinden etkilenmiti; arlk ve rahatlama sorunlar stnde fikir yrtyor ve almalar yapyorlard. En doal ve doru hareket biimlerini aryorlar, bunu elde etmek iin kolun hangi ksmlarn ve hangi kas gruplarn kullanmalar gerektiini inceliyorlard. Dnemin en ileri mzisyenleri ise, piyanist problemlerinin zmlerini farkl bir boyutta aryorlard: Akl ve psikoloji. Onlara gre d teknik alma i teknik almaya dnmeliydi. Piyano alma ve eitim ekollerinden ncs olan bu ekole Psiko - Teknik Ekol ad verilmitir. Beynin, teknik geliim iin nemli olduu dncesi, phesiz, yeni deildir. Ancak, ilk kez bu fikirler piyano alma konusundaki teorik almalarda daha fazla yer almlardr. Ferruccio Busoni, Grigori Kogan, Grigori Prokofiev, Leopold Godowsky, Artur Schnabel ve Walter Gieseking gibi 20. yy.n nemli piyanist eitimci ve teorisyenleri, piyano tekniini yeni bir temele oturtmak iin dier ekolleri eletirmilerdir. Eer, eski ekoller kendilerini ne yapmak ve nasl yapmak zerinde younlatrdlarsa, bu yeni ekolde de nasl dnmek ve alma ve alma ilemlerini nasl organize etmek gerektii dncesi n plana kmtr. Psiko Teknik Ekol savunanlar, mekanik altrmalarn gereki olmadn ve geerliliini yitirdiini dnmekteydiler. Bu dncenin temel dayana, kas iskelet ve sinir sistemlerinin alma prensiplerinin artk daha gereki olarak ortaya konabilmi kurallarna dayanmaktadr. Kaslarn kompleks ve dzgn hareketleri, kaslmalar, gevemeleri, alan organlarn birbirleriyle olan ilikileri, bilincin dorudan dahil olmad sreler ierisinde gerekleir. Buna ramen insann motor aktivitesi, hatasz ve olduka gvenilir olarak yerine getirilir. Hazrlk devresinde bu aktivitelere bilincin belirli oranlarda

katlmas gerekebilirse de, performans srasnda bu katlm istenmez ve motor aktiviteye zarar verebilir. Bununla beraber bu oluumu kiiler, dolayl olarak, motor aktivitenin amac zerine konsantre olarak etkileyebilir, dzenleyebilir ve gelitirebilirler. Bu yntemle bilin, bilinaltn etkileyebilir. Altrma yapmak psiko-fizyolojik bir ilemdir. Baarl altrma, mziksel amaca uygun zihinsel algnn ak olmasna, dikkati younlatrmaya ve bu amaca ynelik olarak enerjiyi ynlendirmeye baldr. Psiko-Teknik Ekoln temsilcileri, alnacak eserin mzikal ieriini parmak sratinden ok daha nemli grmlerdir. Busoni, piyanistin mzikal problemlerinin teknik problemlerinden daha nemli olduunu sylemi, bir piyanistin, mzikal anlamn tam olarak kavramadan klavyeye dokunmamas gerektiini savunmutur. Ona gre klavyeye dokunulduu zaman mzikal anlam dalabilmektedir. Piyanodan uzak zihinsel alma yapmak hazrlk aamasnn nemli bir parasdr. Bu yeni ekol, piyanistin tm alma organlarnn, vcudun tamamndan parmak ularna kadar, serbest ve tm kullanmn savunmaktadr. Bu, evrensel ve gerek anlamda doal bir koordinasyon tekniidir. Arln, kas enerjisinin saysz farkl kombinasyonuyla kullanm mmkndr. Bir piyanist, kendi mzikal amacna ve teknik kolayla uygun kombinasyonlar bulmal ve problemlerini zmelidir. Daha nceden inanld gibi anatomik farkllklar alg almada ok nemli bir rol oynamamaktadr. Farkl tarz ellere sahip pek ok nl virtoz vardr. Normal kas-kemik yapsna sahip her vcut, yksek teknik dzeye ulaabilir; bu da, o ellerin ardndaki merkezi sinir sisteminin sayesinde olur. Byk piyanistleri dinlemek, rencilerin sadece mzisyenliklerini gelitirmez, ayn zamanda motor kapasitelerini de ykseltir. rencinin teknik olarak zorland bir blm retmenin alarak gstermesinden sonra daha rahat yapabilmesi, mziksel imgenin daha ak ve canl olarak anlalmasndandr. Grigori Kogan (1958:17)a gre baarl piyano almasnn temel art vardr: 1) Eseri isel olarak gerek tm anlamyla, gerek detaylaryla duyabilmek, 2) Mzikal imgeyi ortaya kartmak iin en tutkulu ve srarc istee sahip olmak, 3) Gerek gnlk almaya, gerek sahnede yapt ie tamamen konsantre olabilmek. Bu ekoln savunucular, daha nce yaam olan byk piyanist ve eitimcilerin, olgunluk dnemlerinde tlediklerinden de esinlenmilerdir. Franz Lisztin genliinde, rencilerine, drt parmaklarn klavyeye yapk tutarak beinci parma kuvvetle tua bastrd bir altrma yaptrmasn rnek gstermilerdir. Burada gen Liszt, Parmak Ekolnn salt parmak geliimine dayal dncesini benimsemektedir. rencilerinin sklmalarn nlemek iin altrma yaparken ayn zamanda bir eyler okumalarn neren Liszt, olgunluk dneminde ise, teknik problemlerden ok az bahsetmitir. Weimardan gelen ve piyano teknii ile ilgili baz srlar renmek isteyen rencileri hayal krklna uratt bilinmektedir. Onlara, tekniklerini ilhamlarndan kendilerinin yaratmalarn ve mekanie bel balamamalarn tlemitir. Psiko-Teknik Ekol, her ne kadar piyano eitiminin objektif bilimsel verilere dayanmas gerektii fikrini savunsa da, pedagojik olarak retmenin renci zerinde oynad byk role de nem vermitir. Piyano eitimi, bilimsel temellere dayandrlsa da sonuta uralan, bir sanat olduu iin, retmenin bilgisi, tecrbesi ve yetenei en yksek neme sahiptir. Bu ekoln temsilcilerinin, teknik hakknda ok az konumalar da artc grlmemelidir. Btn dikkatlerini rencinin mekanik geliimi yerine mziksel geliimine vermilerdir. Sanatsal dncelerini piyanoda alarak gstermiler, bu ekilde rencilerini esinlemeye almlardr. Dier tm ekollerde olduu gibi, bu ekoln de sonradan eletirildii konular bulunmaktadr: Psiko-Teknik Ekoln, piyano teknii geliimine ilikin baz aklamalar, birtakm yanl anlamalara da neden olmutur. Bilimsel olarak kantlanm ve

sadece piyano tekniinin psikolojik yan gz nne alnm bir teknik gelitirme yntemi yoktur. Bu yaklamla, doru yoldan klabilir. Sorunlarn sadece mziksel olduunu dnmek ve teknik olmadklarn sylemek doru deildir. Her piyano retmeni, ok yetenekli rencilerinin bile, el yeterliliklerinin geliiminde, sklkla, hi de kk olmayan teknik sorunlarla karlatklarn bilir (Kochevitsky 1967:18). KAYNAKA BHMOVA, Zdenka. (1973). Kapitoly z Dejin Klavirnich Skol. Prag: Editio Supraphon. DOLGE, Alfred. (1972). Pianos and Their Makers. New York: Dover Pub. EHRLICH, Cyril. (1990). The Piano A History. New York: Oxford University Press. FRISKIN, James. (1973). Music For The Piano. New York: Dover Publications Inc. GILLESPIE, John. (1972). Five Centuries of Keyboard Music. New York: Dover Publications Inc. GLTEK, Bura. (2004). Piyano Eitiminde Varolan Eitim Ekollerinin Felsefeleri ve Gnmz almalarnda Kullanlabilirlikleri Hakknda retim Elemanlarnn Grleri (G..G.E.F. rnei), Yksek Lisans Tezi. Gazi niversitesi. GLTEK, Bura. (2007). Piyano: Bir algnn Biyografisi. Ankara: Epilog Yaynclk HILDEBRANDT, Dieter. (1988). Pianoforte. A Social History of the Piano. Londra: Hutchinson. KOCHEVITSKY, George. (1967). The Art of Piano Playing A Scientific Approach. Miami: SummyBirchard Inc. LOESSER, Arthur. (1990). Men, Women and Pianos A Social History. New York: Dover Pub. PAMR, Leyla. (tarihsiz). ada Piyano Eitimi. stanbul: Beyaz Kk Mzik Yaynlar. PARAKLAS, James. (2001). Piano Roles. New Haven: Yale University Press. PRUNER, Jaroslav. (1999). Klavir, Historie, Psychologie, Diskografie. Prag: Montanex. ROWLAND, David. (1993). A History of Pianoforte Pedalling. Cambridge: Cambridge University Press. SCHONBERG, Harold C. (1987). The Great Pianists. New York: Simon&Schuster Inc. SCHONBERG, Harold C. (1997). The Lives of the Great Composers. New York: W&W Norton & Company SYKORA, V.J. (1973). Dejiny Klavirniho Umeni. Prag: Panton Nak. VLASAKOVA, Alena. (1992). Klavirni Pedagogika I. Prag: Akademie Muzickych Umeni. WOLFF, Konrad. (1990). Masters of the Keyboard. Bloomington, Indiana University Press.

You might also like