You are on page 1of 19

HAKKAT VE METAFOR Hseyin Subhi ERDEM*

ZET Hakikat nosyonu zerine fikir beyan etme, Nietzsche felsefesinin merkezi noktalarndan birini oluturur. Esasen antik Yunan dncesinden gnmze kadar hakikat kavram felsefenin nemli tartma konularndan biridir. Nietzsche de felsefesinde hakikat kavram etrafnda farkl beyanlarda bulunmutur. Hakikatin bizzat kavranabilirliinin imkan problematik bir konu olduundan, hakikat tartmalar epistemolojik balamn dna tamtr. Yani hakikatin metafor vastasyla anlatm felsefede daha uygun bir balam olarak kabul grmtr. Bu makale Nietzsche'nin hakikat hakknda epistemolojik ve dilsel balamdaki deerlendirmelerini incelemeyi ama edinmitir. Anahtar Kelimeler: Hakikat, Metafor, Mahmuzlar, Varlk, Sirr Anlam.

ABSTRACT Expression on Truth notion is one of centre points in Nietzsche Philosophy. In fact, truth notion is one of important discussed matter since Ancient Greek thought up to now. Nietzsche also have different statements related to truth notion. The possibility of perceptionable of truth is a problematic issue itself. So arguments related truth have been run over from its epistemology context. Explanation of truth via metaphor have been agreed on fitter in philosophical context. This study is aimed to investigate epistemologic and linguistic evaluates related truth notion of Nietzsche. Key Words: Truth, Metaphor, Spurs, Being, Hyponia,

Giri Hakikat1 nosyonunu felsefesinin nemli nirengi noktalarn*


1

Yrd. Do. Dr., Van Yznc Y l niversitesi, lahiyat Fakltesi, Felsefe ve Din Bilimleri Blm, e-mail: serdem46@hotmail.com, tel: 0535 3766248. Hakikat [ ng. Truth, Alm. Wahrheit, Fr. Verite,], 1. En genel anlamda dini, bilimsel, ahlaki vb. hakikatler ba lam nda bir bilgi alan ya da disiplininin konu edindi i varl k alan yla ilgili temel do rular btn. 2. zel olarak kimi zaman do ruluk anlam nda kimi zaman da gereklik anlam nda kullan lmakla birlikte gerekte bir eyin kendi z iinde rtsn aarak vukua gelmesi ve insan n bunun fark nda olmas durumu. Varl n gizinden karak insan n bunu bilmesi durumu. Bk. A. Cevizci, Felsefe Szl , Paradigma Yay., stanbul., 2002, s. 467.

60

Hseyin Subhi ERDEM

dan biri olarak ortaya koyan Nietzschenin, epistemolojisi balamnda, hakikat anlayyla ilgili ya da dnyann hakikatiyle ilgili vard sonular, fikri takipileri tarafndan ilgi uyandran incelemelere zemin hazrlamtr. Nietzschenin hakikat nosyonu zerine dikkate deer almalar yapan Clark, Onun hakikat hakkndaki deerlendirmesini iki farkl noktadan ele alr. Clark, Nietzsche'nin kimi metinlerinde hakikati kabul eden grlerini, kimi metinlerinde de hakikati reddeden grlerini tespit eder. Bu balamda Nietzsche'nin Ar Ahlaki Anlamda Yalan ve Hakikat adl metni, Onun, gerekten doru olan teoriler ve inanlarmz inkar eden, hakikat hakkndaki en radikal yorumunu ierir. Nietzschenin hakikati olumlayan birinci yaklamndaki vurgu, Onun baz inanlarn hakikatini savunduu eklindedir. kinci ve radikal yorum ise, Nietzschenin ska inanlarmz inkar ettii biiminde formle edilir2. Bu makale ncelikle Nietzsche'nin, hakikatin bilinebilirlii ynndeki yaklamlarna bir deinide bulunacak, bunun yannda, Onun hakikat problemini hermentik balamda ele ald ve hakikatin kavranamazln ifa ettii yaklam, Derridann Nietzsche diskurunda3 hakikati kadn metaforuyla aklayan fragmentlerinden yola karak kaleme ald, Spurs: Nietzsches Styles (1979), adl eseri dikkate alnarak irdelenecektir. Nietzsche'nin metinlerinde dikkatli bir okuma sonunda elde edilen ve yorumcularn hakikat konusunda hakikat vardr ve hakikat yoktur biiminde elikili bir yargya dren husus, Onun, felsefesinde irrasyonel bir kalka sahip olmasndan kaynaklanr. Bu balamda O, aklsal yoldan kavranabilir bir dnya, bir kozmos fikrini reddeder. Ona gre dnyay aklsal yoldan kavrama giriimlerinin tamam birer basitletirmedir4. Kavranabilir bir kozmos fikrini temellendirme giriimindeki her tr felsefe de byle bir basitletirme grevi icra ederler. Oysa bu durum, yaamn zenginliini yoksullatran, onu dar kalplar iine tktran rasyonel kurgulardan ibarettir5. Peki byle bir sonu Ni2 3 4 5

Bk. Maudemarie Clark, On Truth and Lie In The Extra-Moral Sense, nternational Studies in Philosophy , 1998, c. XXX:3, s. 57. Diskur: Filozofun sistematik olmayan, dank ve aforizma slubuyla yazd metinlerinin tamamn ifade eden terim. Bk. Do an zlem, Ahlak Felsefesi , nk lap Yay., stanbul, 2002, s. 105. Bk. zlem, age , s. 105-106. Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VI (2006), say: 3

Hakikat ve Metafor

61

etzschenin btn diskuru gz nne alndnda ulalan nihai bir netice midir? Bu soruya hemen evet demek mmkn grnmemektedir. nk baka bir balamda Nietzscheyi pozitivist balama oturtan yorumcularna ve bu tr yorumlar hakl klan ifadelerine rastlamak mmkndr. Bu bakmdan btn bir metninin karmak yaps iinde sahih bir gr elde etmeye alan birisi iin John T. Wilcoxun ortaya koyduu zmleme, tatmin edici bulunabilir6. Hakikatin Bilinen ve Bilinemeyen Balam Nietzsche, diskuru iinde, daha ok insan organizmasnn bilinebilecei iddiasnda bulunur. Bu iddia, Onun zihinle nesnel gerekliin birbiriyle rtmedii ve zihnin ancak kendi balamnda nesnel olanla ilikiye girdii ve bilgi rettii eklindeki aklamasyla yakndan ilgilidir. Bu durumda eer biz nesnel dnyay olduu gibi kendi hakikatinde alglayamyorsak, o zaman dnya hakknda bileceimiz kesin eyler ne olabilir? Bu sorunun yant olarak insann, organizmasnn farknda olduu ve bu yapy bilebildiine dair bir iddiadr. Hakikatin bilineceine ilikin tespitlerde, bilimsel zeminde elde edilebilecek neticelere dayal ak-seik tanm elde etme durumu sorunlu ise, bu durumda hakikati bilimsel zeminden uzaklatrp asl onun zerinde daha rahat konuulacak bir zemind betimlemede bulunmak gerekir. Bu yzden Nietzsche, hakikat hakknda bilimsel iddialardan ok, hermentik balamda sz eder. Bu durumda, bizzat hakikatin kendisine deil; yorum problemine ve Nietzsche'nin felsefesiyle ilgili elere deinme durumu hasl olur. O halde hermentik, felsefeyi modifiye eder. Nietzsche kendisi tarafndan seilmi hipotezlerle, belirli bir mihver etrafnda doruyu, gerei bildiine inanr ve kendine has bir yntem iinde hakikatle ya da bilgiyle balant kurduunu ve bu konuda zel pratiklerle dndn ilan eder7. Nietzschenin ar yorumu, Onun tarafndan uyarlanm ve dncesinin arka
*
6

konoklast: Yerle ik adetleri, inanlar , geleneksel kurumlar yeren ki i. Bk. John T. Wilcox, Truth and Value in Nietzsche: A Study of His Metaethics and Epistemology , Ann Arbor University of Michigan, 1974, s. 45. Bk. James P. Cadello, Nietzsches Radical Hermeneutical Epistemology, nternational Studies in Philosophy , XXIII/2, 1983, s. 119. Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VI (2006), say: 3

62

Hseyin Subhi ERDEM

plannda var olan ar ve ikonoklastik* vasf ve hermentik uygulamay gsterir. Nietzsche'nin epistemolojisi hakknda konuurken, kognivist8 terimi olduka yarar salayacaktr. drak eden kii, idrak etme edimi, Nietzsche balamnda hakikati grmeye ve sezmeye tekabl eder. drak etme, iinde sezgi ve btn grmeyi ierimledii iin Nietzschenin Zerdtvari hakikat sylemiyle rtmektedir. Bu terimi Nietzschenin epistemolojisi balamnda kullanan Wilcox, Nietzsche bakmndan baz hakikatlerin bilinebilecei ve bu tr iddialarn Nietzsche tarafndan doruluuna inanldn ne srer9. Bu tespit, Nietzsche hakkndaki ada almalarla kartlk oluturarak, bizi geleneksel tarzda epistemolojik dncelerin tesine gtrecek ve hermentie doru hareket ettirecektir. nk Bat dncesi tarihinde hermentik balam, Yenia ncesi zamanla snrlandrlacak olursa, metnin hakikatinin ortaya konulmas, lafzn yorumuna ynelmenin zorunluluu biiminde tezahr eder. Yeniala birlikte lafzn irrasyonel balamn rasyonelletirme giriimi olarak, hermentik yeni bir grev stlenmektedir. Hermentiin ikinci dnemdeki grevi, akledilemeyenin akliletirilmesi ve anlalr klnmas ya da anlaml klnmas sonucunu tevlit eder. Hermentiin, yol ald tarihsel vetirede, Aydnlanma sonras Alman Romantik dncesi iinde metnin dehalar-araslk temelinde retken tekrar10 biiminde deerlendirilmesi, metnin normatif anlamnn arka plana ekilmesine yol amtr. Yeni oluturulan anlam ve yorum yntemi, kendisine dayanak olarak Antik Yunan hermentik usuln rnek edinir. Antik hermentiin merkezinde ise alegorik yorumlama problemi yer

9 10

Cognition: Bu terim, ngilizce metinlerde, bilme, kavrama, idrak etme, uslamlama, sezgi veya duyularla bilgi kazanma ii. Anlamlarnn karl olarak kullanlmaktadr. Son zamanlarda kimi metinlerde bilisel kelimesiyle karlansa da ngilizce terimin kendisini kullanmak daha tercih edilir grnmektedir. Wilcox, Truth and Value, s. 45. Bk. H. G. Gadamer, Hermeneutik, Philosophical Hermeneutics , Trans., David E. Linge, University of California Press, California, 1977, s. xx, 47; Ayr ca bk. H. G. Gadamer, Hermeneutik, Hermeneutik, Historiches Wrterbuch der Philosophie , (der): J. Ritter, Berlin 1981, c. 4, s. 11221128den ev., Do an zlem, Hermeneutik (Yorumbilgisi) zerine Yaz lar , Ark Yay.,, Ankara, 1995, s. 14. Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VI (2006), say: 3

Hakikat ve Metafor

63

tutmaktadr. Hpnoia11, bu alegorik yorumlamann anahtar szcdr. Burada ama szel ve sradan anlamn ardnda veya stnde bulunduu varsaylan, en doru (sahih) anlam ortaya karmaktr12. Bu balamda Nietzsche, diskurunda, hakikat hakknda epistemolojik balamdan hermentik balama kayan aklamalar ve alegoriler kullanmtr. O, bir yntem olarak aklamalarna temel kld antik hermentik sluba ilaveten, rneini Schleiermacher ve Schlegelde grdmz psikolojik amlama biimini de ilave ederek, ruhzmsel bir anlamlandrma ortaya koyar. Bu balamda antik hermentik slup iinde kavramlarn literal (lafzi) anlamn ikinci, nc plana iterek, alegorik anlamlarna ncelikle mracaat eder ve bu aklamalar akliletirir. Dolaysyla, yukarda bahsi geen, hermentiin her iki balamdaki grevini, Nietzsche'nin hakikati serimleme giriimi iin uygun grebiliriz. Belki de bu nedenden dolay, Onu, hakikati hermentik balama tayan ve hakikatin insan gereklii balamnda ancak bu biimde elde edilecei kanaatine motive olduu bir giriim iinde buluruz. Fakat, epistemolojiden hermentie hareket ettiren inan, her ne kadar bu anlamda olsa da, bu balam, epistemolojinin kendisi bakmndan imkanszdr. nk epistemoloji, zneden ya da nesneden yola karak gereklik hakknda bilgi verme iddiasndadr. Bu iddia, gerekliin mulakln kabul etmez. Bu sebepten dolay bizzat gereklie ulalamazlk ve bunun olanakszl, ayrca bir hermentik deiniyi gerekli klmaz. Oysa bunun aksinin izlerini Nietzschenin hakikat/gereklik hakkndaki dnnde grmekteyiz. Bununla birlikte, Nietzsche, iddia olarak, doruyu (true) bildiini ortaya koyan pek ok nerme/ifadede bulunmutur. Bu balamda Nietzsche'nin nermelerini gurupta ele almak mmkndr. Birincisi; epistemolojik gereklikler/hakikatlerdir ki, bunlar bizzat, gerein gereklii hakkndadrlar. Bunlar, bilginin snr11

12

Hpnoia: S rr, irek anlam, bir eyin derininde veya temelinde yatan hakiki anlam veya gerek mana. Fl. Bir eyi iinden geirmek, pheye ve ku kuya d mek, birine veya bir eye kar ku ku duymak, tahmin etmek, zannetmek, Osm. stinbat. Bk. Francis E. Peter, Antik Yunan Felsefesi Terimler Szl , ev., Hakk Hnler, Paradigma Yay., stanbul., 2002, s. 167. Bk. Gadamer, Hermeneutik, s. 12. Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VI (2006), say: 3

64

Hseyin Subhi ERDEM

laryla birlikte hareket etmek zorundadrlar. Bu yzden, bizim, doru olarak kabul ettiimiz ve bildiimiz eyin kavramsallatrlmas roln zorunlulukla stlenirler. kincisi, kozmolojik hakikatler hakkndaki Nietzschenin ifadeleridir. Bu ifadeler, tmel varlk hakknda, byk lekli yorumlarda bulunur ya da deneysel/ampirik gereklik hakknda genel zelliklerden bahseder. Bu balamda ateizm, immoralizm ve natralizm ierikli ifadelerle karlarz. ncs, bunlar hayatn detaylar hakkndaki hakikatlerdir. zellikle psikolojik aklamalarla zenginletirilmi ifadelerdir. Bu ifadeler Kilisenin tarihi, ahlakn arkasndaki motivasyonlar [vb.] hakkndadrlar13. Nietzsche'nin hakikat hakknda serimledii fikirlerini bu ekilde topladmzda elde edeceimiz sonu, Onun aka gelenek hakknda eletiride bulunan, yetersiz, dar boyutta epistemolojiden bahseden, btnyle epistemolojinin alann da terk etmeyen biri olduudur. Bununla birlikte, Nietzsche'nin hakikat hakkndaki bilgiliini ve buna dair mthi marurane inancn ve kendine gvenini ciddiye almazsak, bu durumda neye inanacamz yeniden belirlemeye balamak zorundayz. Nietzsche zerine alan birisi, Onun doru olarak serimledii bir eye byk nem atfetmezse, o vakit, Nietzsche'nin metinlerini deifre etmedeki uras kk bir anlama ve neme sahip olarak grlecektir. Bununla birlikte Nietzsche'nin almalarndaki epistemolojik z, Onun hermentik meseleleri hafifsedii anlamna gelmez. Nietzsche, doruyu, gerei bileceimize inand ve felsefesinde nemli roller oynayan nermeler, szler, hermentik ya da yorumla ele alnan problemler ve sorunlarla birlikte deerlendirilmek zorundadr. Epistemolojinin zmszl ve Kadn Metaforu Nietzsche her dogmatik tarz eletirirken, eletirisinin dozunu artrr. Ama bu eletirilerin karlnda bilginin imkan gibi alanlarda hibir zm getiremez. Onun felsefesinde durmadan deien ya da kaosun olduu bir dnyayla kar karya kalrz. Byle bir dnya da her ey samadr. nsann dnya da olmas bir sknt olmaktan te bir ey deildir. O halde dogmatik yaklamla13

Wilcox, Truth and Value., s. 156157. Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VI (2006), say: 3

Hakikat ve Metafor

65

rn ortaya koyduu akln edilgen yapsndan syrlp, bize sabit hibir yap nermeyen bu dnya da, kendimizin, kendimizle ilgili yeni tasarmlar ortaya koymas gerekir. Bu durumda insann ahlaki anlamda da snaca sabit bir yap sz konusu deildir. nk insan, snacak bir melcesi olmayan bir durumdadr. O halde kendi ahlakmz da her eyde olduu gibi kendimiz kurmalyz. Peki byle bir dnya da insani ilikilerin konumu nedir? Tabii ki byle bir dnya da, insann insanla iletiim imkan ortadan kalkar. letiimsizlik, Nietzsche felsefesinin kanlmaz sonucudur. nk her ey dilsel alana yatrlnca ve dil vastasyla anlam retiminde sabit zihinsel sreler, yzey olarak, ok sradan etkisiz bir grev yklenirler. Zihin bir yzeyse ve asl anlama kaynaklk eden merkezler, igdler ve tutkulardan oluuyorsa, anlam reten merkez olarak igdler ve itkiler ne karlnca, objektif bir deer ya da bilginin imkan doal olarak ortadan kalkar14. Peki o halde, geleneksel felsefenin imkan iinde bilginin ya da dnyayla ilgili yorumlarmzn belli bir nedensellik alannda ortaya kmasna ne diyeceiz?. Nietzsche hakikat kavramyla geleneksel felsefede ortaya konulan fikrin metafizik balam iinde eriilmezliine dair dncenin terk edilerek, dnyann fiziksel yapsnn gerek balamnda ele alnmasnn gereine iaret eder. Dnya da gerek diye gndeme gelen ey-durumu da aslnda yine sorunsal bir alanla yzlemeyi gerekli klar. Bu alan problematiktir ve eyin hakikati de yine rtldr. Bu varsaym Nietzsche bir eretilemeli imge olarak kullanr: Kadn olarak gereklik veya kadns utangaln hareketi olarak gereklik. Pek dikkat edilmeyen bir blm, tekliinden ok kadnn yaamn, ekiciliin, utangaln ve btn rtnme etkilerinin karmakln gzler nne serer. Sadece bir kez rtsn kaldran kadnn korkun sorunsal ...15 Ve yine bu blmn sonlarndan alntlanan birka satrda Nietzsche ...nk kutsal olmayan gereklik, gzellii mutlak olarak bize vermez veya bir
14

15

Bk. Nietzsche, Gay Science (GS) , Vita Femina, 339, Trans., Walter Kaufmann, Vintage Books, Random House, New York, 1974, s. 205; Bk. Jacques Derrida, Spurs: Nietzsches Styles , The Universty Chicago Press, Chicago, 1979, s. 59. Bk. Derrida, Spurs: Nietzsches Styles , s. 57. Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VI (2006), say: 3

66

Hseyin Subhi ERDEM

sefere mahsus olarak verir. Dnyann gzelliklerle, ancak anlk olan bu tr gzelliklerle dolu olduunu sylemek istiyorum. Yaam ekici, gzel klan belki de ite budur: Yaam altn ilemeli rtyle kapldr; orada, umutlu ekingen, utanga, alayl acmasz ve ekici bir grnm veren gzellikler gizlidir. Evet yaam kadndr!16[en Bilim, Vita Femina 339]17. Nietzsche, hakikatin elde edilmesinde ya da hakikate ulamada daima mahmuz grevi grecek ve bizi karmaann, anlamszln kuatmasndan koruyacak, anlamszl ya da anlam karmaasn yararak bizi anlama; yani hakikate ulatracak mahmuzlardan bahseder. Mahmuzlar bizi selamet limanna ulatracak aralardr. Nietzsche mahmuzlarla metaforlatrd imgelere ulamann imkanna yol arar. Mahmuzlardan biri anlamay gerekletiren kulaktr18. O, kulak imgesiyle, kadn metaforuna dntrd hakikati kavramann imkann, temsil biiminde sunar. Kulak, hakikatin gezindii labirentleri ifade eder ve hakikate, kulakla; yani grme, idrak etme, duyma, renme, dinleme ve dinlerken renme ile ulalr19. Kulak, beyaz dnml hakikatlerin ayak parmaklarma kadar geldii dalga krlmasnn tam ortasnda olan benin karlat hakikati alglar. Hakikate erimenin gln ifade eden temsil durumu: Kayalklara, falezlere arparak bir mahmuz gibi krldktan sonra dalgalarn kendilerine dnmnn tam ortasnda olanlar, sadece bana bask yapan bartlar, hkrklar, gzda vermelerdir20. Hakikatin hakikati bu kadarck bir tabloya smaz. imdiye kadar izilen tabloda grlen, hakikate ulamann gl ve hakikatle karlamann ve onu duyumsamann, alglamann zorluuna dair bir betimlemedir. Zaten hakikat adna tam bir tanm elde etmek mmkn grnmemektedir. Nietzsche'nin hakikati prob16 17 18 19

20

Nietzsche, GS, Vita Femina, 339, 205; Bk. Derrida, Spurs: Nietzsches Styles., s. 53. Derrida, Spurs: Nietzsches Styles., s. 53. Bk. Nietzsche, GS, 60, s. 123. Bk. Jacques Derrida, Otobiyografiler: Nietzsche'nin retimi ve zel sim Politikas , Trkesi, Mukadder Erkan-Ali Utku, Birey Yay., stanbul, 2004, 35; Bk. Nietzsche, Ecce Homo (EH), Why I Write Such Excellent Books 4, ng Trans., R. J. Hollingdale, Penguin Books, New York, 1985, s. 69; Nietzsche, Thus Spake Zarathustra (TSZ) , Of Redemption, The Second Part, Trans., A. Tille-M. M. Bozman, Everys Library No: 892, Print Spottiswoode Ballantyhne Co. Ltd., Colchester, 1950, s. 125. Nietzsche, TSZ, Of Redemption, s. 125. Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VI (2006), say: 3

Hakikat ve Metafor

67

lematik etmesinden yola kan Heidegger, yzyllardr tandk olan hakikatin varlndan niin memnun olmayalm? teden beri ve imdi, hakikat, bilgi ile nesnenin uyuumu mudur? Bilginin ve bilgiyi biimleyen ve ifade eden cmlenin, eye uymas ve eyin, cmle hakknda balayc olmas iin, ey, kendini byle gstermek mecburiyetindedir. ey, gizlilikten kmyorsa ve ak olanda durmuyorsa, kendini nerde gstermelidir? Cmle, ak olana yani hakiki olana ynelerek, hakiki olur. Cmlenin hakikati yalnzca bu doruluktur. Descartesdan beri hakikatten emin olma durumu olarak hareket eden eletirel hakikat kavramlar, hakikatin doru olarak belirleniminin yalnzca dnmleridir. Hakikatin bizce bilinen bu varl, tasarmn doruluu, varolann akl olarak hakikatte durur ve der21, ifadesiyle kendinde-hakikatin kavranamayacan ama hakikatin szel balamda ya da nesne dzenindeki yansmasnn elde edilebileceini belirtir: Hakikat nasl gerekleir? Hakikat nesneler, insanlar hediyeler, kurbanlar, hayvan, bitki, ara ve gereler biiminde gerekleir. Var-olan varlkta durur. Tanrsal olanla, olmayan arasnda asl duran rtk yazg, varlk sayesindedir. nsan varolanda pek ok eyi zemez. ok az eyi kavrayabiliriz. Tandk olan aa yukar bilebildiimizdir; baarabildiimiz ise emin olmaytr. Var-olan, bizim tarafmzdan yaplm bir ey deildir veya olsa olsa bizim tasarmmz olabilir. Btn parada dnrsek ve onu kabaca kavrayabilirsek, gerekte olanlar gzkt kadar kavrayabiliriz. Buna ramen, var-olandan te, ondan uzak olmayan ama onun nnde bir baka ekilde gerekleir22, ifadesiyle hakikatin bizce bilinme olana hakknda, bir aklama getirir. Hakikatin mahiyetine ynelik Heideggerin bu aklamas, farkl ifade ve slupla ondan nce, Nietzsche tarafndan da, izah edilmektedir. Hakikatin kavranmasnn mkil halini kulak metaforuyla ele alan Nietzsche, yukarda betimledii tabloyu ifade etmeye devam eder. Hakikatin ancak resmi ya da eksik bir tanm, tablonun zorlu hikayesi iinde elde edilebilir: Bu arada topran eski yer sarscs, en derin diplerde aryasn sylyor. O, bir boann derinden ve sar edici brtleriyle, yeri g sarsan vurularn yle patlatyor ki, dalan kayalklarn ruhu titriyor. O vakit bir yoktan km gibi, bu cehennemi
21 22

M. Heidegger, Sanat Eserinin Kkeni, Trkesi, Fatih Tepeba l , Babil Yay., Erzurum, 2003, s. 40. Bk. Heidegger, Sanat Eserinin Kkeni., s. 40-41. Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VI (2006), say: 3

68

Hseyin Subhi ERDEM

labirentin kapsnda birka kula tede byk bir yelkenli (Segelschiff) grnyor ve hayalet kaymas sessizliinde geip gidiyor. Gelip giden ngr sahibi sessiz hayalet grnml arada bir varlk (Mittelwesen) yle mi? Beyaz yelkenleriyle byk bir kelebek gibi dalgalarn stnde szlen bir gemiyim, yle mi? Ah! Varln stnde szlmek, asl olan da sanki bu deil mi?...Kendi kmaz tehlikesindeki bir erkek, yine dalga krlmas iinde olduunda, mutluluunu ve dinginliini bulduu sessiz ve byleyici varlklarn kendi nnden getiini grr: Bunlar da kadnlardr. Kendi beninin orada, kadnlarn yannda olduuna inanmak isterKadnlarn ekicilii uzaklkla orantldr, uzaklk onun gcdr. Ancak bu ezgiden, bu gzellikten sadece kendini bu byden kurtarmak iin deil, duyumsamak ve yaayabilmek iin uzak durmak, uzan da uzanda bulunmak gerekirKimlik d, imge d ve bir grnt olarak kadn, uzakln vadisi, uzakln uzaklamas, uzamn kesilmesi, eer sylemek olas ise, uzakln kendisidir23. Derridann alntlad en Bilimin 60nc blmcesindeki bu ifadeler, hakikatin insan hayat iinde ulalmasnn imkanna ilikin zorluu gzler nne sererken, aslnda onun ulalamazl ve uzaktan hissedilebilirliinin, hem estetik hem de iin hakikatine en uygun durum olduunu ifade eder. Hakikate olan uzaklk ve hakikatin uzakl, onu elde etme ya da hissetme ya da alglamann snrdr. Kadn metaforuyla simgelenen hakikat, kuatlamaz ve tam olarak elde tutulamaz bir gereklii ifade eder. Gereklii kadnla zdeletiren Nietzsche'nin aslnda kuatlamayan bir varlk olarak grd kadnn tutulamazln, elde edilemezliini betimlerken gereklii de ayn statye indirgemesi, nihayetinde hakikatin elde edilemezliinin itirafdr. Hakikatin ekicilii uzaklkla orantldr, uzaklk onun gcdr. Hakikatin uzakta durmas elde edilmemesi, ayn zamanda hayatn bir eree ynelmesi ve yaratc aba iinde olmasn da dourur. Uzaklk, yapc, yaratc, atlmc bir ruh hali dourur. Tpk Ferhatin irine ulamak iin dalar delmesi gibi, hakikati bulmak da bitmek tkenmek bilmeyen bir erek ve ak oluturur. Hakikat oradadr fakat, hem ulalamayan, uzaklkta duran, yaklatka uzaklaan; ama her ynelite, insana yeni eyler kazandran bir hazine gibidir. Hazine ele gememitir; ama hissedilebi23

Bk. Nietzsche, GS 60; Derrida., Spurs: Nietzsches Styles, s. 34, 35. Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VI (2006), say: 3

Hakikat ve Metafor

69

lir bir hazinenin insann ngrd dnyaya bakn, deerlendirme biimini deitirecei de ortadadr. Ama bu durum dier bir taraftan gerein serapn da ortaya karr. Gerek serapa dnr. Nitekim Derrida, uzaklamann bir ayrma ve alm gsterdiine iaret eder. Kadn, bu gereklik iinde kendinden uzaklar24. Derridann bu okuma biimi Hegel sonras diyalektik kartla, diyalektiin kendisine kartlk olacak bir alternatifi ayrntlaryla anlatmak amac gder. Kadnn (yani gerekliin) kkeni yoktur. nk kadn kendinden uzaklar, uzaklatrr. Btn benliini, kkenini, kimliini ve zelliini yok eder, rter. Burada felsefi sylem gzn kapad iin kaybolur, kendini hiin iine atar. Kadnn gerei yoktur; nk gerein bu derin ayrm, bu gerek dlk gerekliin kendisidir. Kadn bu gereklikteki gerek dln addr25. Derrida, Nietzsche metinlerinden yola karak, Onun hem kadna hem de gereklie inanmasnn tam bir yanlg olduunu belirtir. nk eer kadn gereklikse, bu ayn kadn, gerekliin olmadn olumadn ve gereklie sahip olunamayacan ok iyi bilir. Kadn kadndr ve bu haliyle gereklie, yani kendisine, kendisinin kendisi oluuna, yani olmadna inanmaz. Bu aamada Nietzsche, kadnn gerekliini yani gerekliin gerekliini ele alr: Kadn elde edilmeye izin vermez ve her dogma tr bugn orada acnas ve bunalml bir ierik iinde durur. Kadn dimdik hl ayaktadr26. Kadn (gereklik) elde edilmeye izin vermez. Gerekten de yledir. Burada elde edilmeyen kadnslk, aklktr. Kadnslk szcn, dogmatik filozofun, yetersiz bir sanatnn veya acemi bir apknn bnlnde olduu gibi, diilik, kadnn diilii, kadnn cinsiyeti olarak alglamamak gerekir. Kadndan kaynaklanan (dalavere, hkrk, uukluk, vs.) trnak ierisinde doan bu gerekliin bu karakteristii; Nietzsche'nin metninde gerekliin trnak iine konulmasn zorlayan ve daha sonra kesin bir ekilde kayda geen her ey, kadns deil, kadnslk etkisidir. Kadn yazar ve yazdrr. Kadn deyi (spur) demektir. Yani, yazn, kadn olacaktr27.
24 25 26 27

Jacques Derrida, Spurs: Nietzsches Styles , s. 48-49. Bk. Derrida, Spurs: Nietzsches Styles., s. 35; bk. Nietzsche, Gay Science (GS) , 339, s. 271. Bk. Nietzsche , Beyond Good and Evil (BGE) , Trans., R. J. Hollingdale, Penguin Books, London, 1990, 232, s. 163. Derrida, Spurs: Nietzsches Styles, s. 55. Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VI (2006), say: 3

70

Hseyin Subhi ERDEM

Kadnn gereklii pheciliktir, kapal gizemdir. Dnlmesi gereken budur. Gerekliin aratrlmas kadnn yayla e tutulurken sylenmek istenen, gerekliin yzeysellik olduu ve bu yzeyselliin ancak derin gerekliin zerine serilen rtnn etkisiyle ortaya ktdr. Trnak arasna konularak askya alnamayan utangalk hareketinin yzn rten gereklik. Gerekliin olmamas ya da sadece gerekliin olabilmesi iin rty kaldrmak veya bu rtnn yle veya byle yere dmesini salamak yeterli olurdu. rt dse de gereklik kendini gstermek yerine, korku ve rpertiye neden olur. Korku ve rperti durumu hasl olur28. rt dyor. Peki byle olunca, neden bir korku, bir rperti, bir utangalk doar?29 Gerekliin yapsndaki bu maske durum ya da hakikatsizlik, tm korku ya da rpertinin nedenidir. Burada insann dayanann zeminsizlii btn plaklyla gz nne serilmektedir. Zeminsizlie mahkum insann kendine dayanak aramas; ya da korkusunu giderecek bir yap ortaya koymasn mmkn klan, yalan olan hakikatleri yaratmasdr. Bunun da arac sanattr. Sanata edeer olarak Nietzsche'nin kadn grmesi de, bu yanltmay varlnda somutlatrmasdr. Nietzsche kadnda btn elikileri, yanltc unsurlar, gl gibi grnen zayflklar, gizemlilikleri, ikna etme gcn, dogmatizmi, yalanlar, somut bir ekilde grr30. Kadnla gereklii eletirmede metninin ou yerinde hakikatin olmadna vurgu yapan Nietzsche iin, Derrida, yine Ondan alntlayarak kadnn (gerekliin) kkeni yoktur... ifadesini serimler31. Aslnda gereklik yks bir sahip olma srecidir. Bu yk, hakikat hakknda elde edilen ya da ne srlen savlarn muhkemliine ilikin insann konumunu ortaya koyar. Hakikat meselesini sadece epistemoloji balamnda ele almak meseleyi snrlamaktan te bir sonu vermez. Nitekim hakikat hakknda konuurken, hakikati elde etmedeki ben ve teki (kadn/hakikat) balamnda srdrlen tartmada, ben-lik- varlk balamnn nemine dikkat etmek gerekir. Anlamn ya da varln gereklii sorunu, benlik sorunuyla ilintilendirildiinde, dilbilim, retorik, ve politika alanndaki sorgulamalar karmza kar ve bu karlamann snrlarn, ontolojik
28 29 30 31

Nietzsche, GS 64, s. 125; Derrida, Spurs: Nietzsches Styles , s. 59. Derrida, Spurs: Nietzsches Styles, s. 59. Bkz, Nietzsche, GS 361, s. 317; BGE , 231- 239. s. 163-167. Derrida, Spurs: Nietzsches Styles., s. 53. Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VI (2006), say: 3

Hakikat ve Metafor

71

ve hermentik balam belirler. Bu balam (snr) tekildir ve o vakit ontik ve ontolojik alan sadece bilgiyi deil, bizzat varln snrn belirler32. mdi, Nietzsche'nin sylemindeki kadn (hakikat) metaforuyla, Onun ulat neticeyi grmeye alalm: Nietzsche'nin kadn (hakikat) balamnda ele ald, diilleen dncedir. Kadna dnme dnce srecidir. Dnce, gerekliin z sunumunun bir biimidir. O halde gereklik her zaman kadn deildir. Kadn da her zaman gereklik deildir. Gereklik belki de felsefenin tek bana ifresini zemedii yknn kendisidir. Gereklik alglamasnn tarihesinde Nietzsche'nin gerek vurgusundan nce gereklik, Platonik dnce balamnda bir tanma sahipti. Dncenin bu balang annda gerekliin Platonik bir szceyle kaydedilmesi ya da zetlenmesi, Platon olarak ben gereim biiminde olurdu. Oysa varlk ya da gerekliin dii olarak sahneye konmas olgusu sonrasnda, Platonun artk, ben gereim diyemeyecei, filozofun artk gerek olmad, bu dnceden kendisinden ayrlr gibi ayrld, artk onun izinden gittii, srgn olduu, dncenin srgne gnderilmesine imkan salad, an olarak karmza kar33. Anlatlar ve hikayeler ite o anda balar. O zaman uzaklk, kadnn gereklii, filozofu kurguya yneltir ve hem imgeyi, hem de dnceyi dourur. Uzaklaan akn (transcendent), ekici ve ulalamaz olur, etkin duruma gelir ve uzaklk yolunu in die Fernei34 gsterir. rtleri uzaklarda dalgalanr ve lm d balar, bu da kadndr. imdi ulalamayan ama bilgeye, dindara, erdemli kiiye sz verilen gerek dnya35 Bu dnya metafizik kimlikli bir dnyadr. Bylece, dncenin geliimi: daha fazla incelik kazanr, aldatc ve ulalamaz olur; yani diilleir36. Uzaklama, eriilememe aknl dourur. Bylece gerek hayal olur ve gereklik, ulalamayan bir konuma yerleir. Gerekliin yzyllardr bu biimde alglanmas, aslnda, Nietzsche bakmndan elimizin altndaki bir durumun

32

33 34 35 36

Bk. Nietzsche, Twilight of Idols (TI), The Problem Of Socrates 5; How the Real World at Last Became a Myth IV (1-6) , ng. Trans., R. J. Hollingdale, Pengu n Books, London , 1968, s. 31. Bk. Derrida, , Spurs: Nietzsches Styles, s. 50; Nietzsche, TI ., s. 31 In die Ferne: Uzakta. Bk. Nietzsche, TI ., How the Real World at last Became a Myth IV (1-2) , s. 31. Derrida, Spurs: Nietzsches Styles, s. 51. Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VI (2006), say: 3

72

Hseyin Subhi ERDEM

ulalamaz klnmas demektir37. Hakikatin, dil platformunda serimlenmesi, benin iinde durumu dile havale ederek, gramerin dolaymna hapsolmak anlamna gelir. Gramerin dolaymnn bungunluunu krma; ancak hermentik alanda ya da sanatla mmkn olabilir. Nietzsche'nin hakikat hakkndaki eretilemeleri, hakikatin tam bir tanmn ve hakikati ortaya koymay mmkn klmakta mdr? Bu soruya evet demek mmkn grnmemektedir. Kendinde-ey olarak bir tmel ya da tekil hakknda mutlak bir tanm yapmak mantk bakmndan da mmkn deildir. Eer mantk balamnda kalarak bir tanm yapma durumunda kalrsak, kendinde-ey olarak hakikati tanmlamak iin yine zihinsel srelerde oluturulan, tmellerin snflandrma cetveline dnerek, cins, ayrm, hassa vb gibi zellikler yardmyla bir tanm ortaya koymamz gerekecektir ki, bu da bizim sorudaki talebimize tam bir cevap tekil etmeyecektir. Bu durumda Nietzsche'nin eretilemeleri ve betimlemelerinin yannda Heideggerin ontolojik karakterli dil aklamalar iinde, Nietzscheci hakikat nosyonunu izahna da deinme gerekli grnmektedir. nemli bir Nietzsche yorumcusu olan Heidegger, var-olann akln (hakikatini) asla bir mevcut durum olarak grmez, aksine bir olay olarak grr. [O halde hakikat bir varlk durumu deil; varla ilikin bir olu durumudur38]. Heidegger bu durumu yle sorgular: Aklk, yani hakikat, var-olan anlamnda bir nesnenin ne bir zellii; ne de ifadenin yle bir zelliidir. Peki, o halde hakikat nedir?39 Heideggerin konuyu ele ald balam, btn bir Var-ln yine kaplamsal bakmdan hakikatine yaplan vurgudur. Btn bir varlk yurdunda, [kuatldmz ve ilemsel geler olarak ait olduumuz] Var-olann dier alannda [fertler olarak ait olduumuz tmel yapnn iindeki ilemsel balamda] kendimizi yuvada hissederiz. Var-olan tandktr, gvenilir ve aktr. Bu aklk ve gven tmel bir durum olarak Var-lkn ortada olmasyla ilgilidir. Birey asndan ak olan aslnda ak deildir; o ak olmayan-

37 38 39

Bk. Nietzsche, TI , The Problem Of Socrates 6, s. 31-32. Heideggerin kendi ifadeleri aras nda geen k eli parantez ii a klamalar bana aittir. Heidegger, Sanat Eserinin Kkeni., s. 42. Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VI (2006), say: 3

Hakikat ve Metafor

73

dr40. Byle bir var-lk durumunun hakikati hakknda konumak ve tam bir tanm elde etmek, ayn yapnn iindeki geler bakmndan ne tam mmkn; ne de aklayc bir durumdur. Hakikat, tmel varlk durumunda fertlere daima btnyle vuzuh olmayacaktr. O halde, fert bakmndan hakikati elde etmeye ynelik kavrayc aba, maksuda tam bir cevap olmayacaktr. Hakikatin fert bakmndan yapsndaki bu mphem durum, insan ve varlk balamnda ne mantksal ne de epistemoloji ve ontolojik tam bir aklamay mmkn klarak insan tatmin edecektir. Nitekim bu durumu, Heidegger kendine has slubu ve aklama biimiyle aklamaya alrken, hakikatin ekiniklii, kendini ifa etmemesi gibi kavramlarla betimlemede bulunmaktadr. Hakikatin varl, [ifa olduunda, ele gelemeyen nazenin idem gibidir ve dokunulduunda ezilir, bu yzden her nazenin gibi o da narin yapsndan dolay ekinik durur] yani aklkta ekinme egemendir. Bu ekinme, hakikatin sanki btn gizli alanlarn dar karan gururlu aklkm gibi, hata ve eksiklik deildir. Eer byle olsayd, bu kendisi olamazd. Aklk olarak hakikatin varlna ait bu ekinme, kukulu bir gizlilik tarzndadr. Hakikat, kendi varlnda hakiki olmayandr. Aydnlk olarak aklktan ekinmeyle, onun gizlilik tarznda ait olmasn ve biraz da yabanclaan bir keskinlikte gsterilmesi sylenmek istenir. Hakikatin varl hakikat olmayandr ifadesi, hakikatin, aslnda, yanllk olduunu sylememesi gerektiine iaret eder. Hakikat kendisi deildir, bilakis diyalektik olarak tasarlanmtr ve genellikle tam aksini kast eder41. Bu durum iinde olunan gerekliin, dil dolaymnda benden uzaklar olmasndan kaynaklanr. Ama btn bunlara ramen, ak olan (hakikat) varlkta gerekleir ve bu durum, adn daha nce koyduumuz bir varlk zellii gsterir. Dnya ve yeryz, ak olana aittir. Fakat dnya aydnla tekabl eden ak bir ey deildir. Yeryz ise, gizlemeye tekabl eden bir kapallk deildir. Dnya, btn kararlarn ilave olduu nemli direktiflerin, yolunu aydnlatmas deildir. Her bir karar zlmemi, kapal ve yanltc olana dayanr; aksi durumda o, bir karar olamazd. Yeryz basit bir kapallk deildir; bilakis, kendini kilitleyen olarak doan bir eydir. Varlklarna gre dnya ve yeryz, kendi ilerinde kavgaldrlar ve kavga
40 41

Heidegger, Sanat Eserinin Kkeni , s. 42. Bk. Heidegger, Sanat Eserinin Kkeni,, s. 42. Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VI (2006), say: 3

74

Hseyin Subhi ERDEM

edebilirler. Onlar bu aydnlk ve gizlemeye, yalnzca byle olarak girerler. Hakikat, aydnlk ile gizlemenin en eski kavgas olarak gerekletii srece, yeryz, dnyadan ykselir, dnya da, yalnzca yeryznn zerine kurulur42. Hakikat, var-olan olarak, var-olann bir akldr. Hakikat, oluun hakikatidir. Gzellik, bu hakikatin yannda bulunmaz. Hakikat kendini serimlerse, o zaman gzkr. Gzkmek, hakikatin eserdeki olmas ve eser olarak gzelliktir. Gzel bylece hakikatin gereklemesine ait olur. Bu, ayn zamanda, hoa gitme deil; onun eyidir. Var-olann, var-olan olarak, olutan kendini aydnlatt iin, biim, gzel olan biime dayanr. Olu o zaman (eidos)43 olarak vuku bulur. Olu, grn ve biimi ieren bir yap olarak karmza kar. Daha sonra yklendii anlam bakmndan a (idea) kendini (morfem)ya44 ekler. (eidolon)45, (morphem)nun bileik btnl
42 43

44 45

Heidegger, Sanat Eserinin Kkeni., s. 43. Eidos, (Eide): Platonun ilk dneminde Birinin grnd ey, grn , biim, eklinde anlamland r r. Sonraki dnemde Platon, eideyi (eidoslar ) duyust gereklik teorisi ba lam nda kullan r. Eide Platonik metafizi in temelidirler. Platona gre eide ayr bir ekilde mevcut idi. Duyulur fenomenlerin de i en, dalgalanan do as kabul edildi inde, hakiki bir bilgi (episteme) imkans zd r. Eide i te o duyust gerekliktir ve bu yzden de epistemenin nedeni ve tm felsefi sylemin ko uludur (Phaido, 65-e, Parmanides, 13b-c, Polite. 508c vd.). Platon eideyi metafizi inin temeli yapmakla birlikte onlar n varolu unun kan t n hibir yerde vermeye kalk maz. Fakat eidenin birbirleriyle kar l kl i ba nt l l , i tirak , bir aradal , bir araya toplanmas , e le me, ortak olma, problemi ve buradan hareketle onlar n ast-st olma problemi, Sophistese kadar ele al nmaz. Yine mahmul (yklemleme) temelinde, baz eidenin ba ka baz lar yla harmanlanmayaca konusunda ve zellikle, diaresis diye bilinen, ayr t r c metod arac l yla, e itli gruplan lar seip ay rman n, diyalekti in grevi oldu u konusunda bir uzla ma var l r (Soph. 253b-e). Bu sreci ayd nlatmak iin Platon, be eide seer. Bunlar, varl n en genel yklemleridir: Varl k (on), Ayni, Ba ka (heteron), Hareket (kinesis) ve Suknet. Platon bunlar en byk cinsler (mgistra gne) olarak adland r r. Gnenin genera yani cinsler, s n flar olarak okunmas , Aristotelesin katgoriainin e de eri olan Platonik Summa generan n [en yksek cinsler] ke fine yol aar. Platonun kendi kullan m olan genosu s kl kla eidosun bir e anlaml s olarak kullanmas , onu ok nemli eideden baz lar anlam nda kulland anlam na gelir. Bk. Peters, age, s. 83-90. Morfem: biim-birim, anlam n yitirmeden daha ufak anlaml paralara blnemeyene, anlaml en kk sz birimi. Eidolon: eikon, imge, kopya, yans , sret; Eikazo: benzer k lmak, temsil etmek, mukayese etmek, mukayeseden sonu karmak, tahDinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VI (2006), say: 3

Hakikat ve Metafor

75

(hyle)46; yani (ergon)47nin tarzndadr. Hazr olmann bu tarz, edimin gncel hale gelmesidir. Gncel olan da, gereklik olur. Batl belirli dnya iin, gerek ey olarak, var-olann olma tarznda, gzelliin hakikatle olan kendine zg birliktelii gizlidir. Hakikatin varlk deiimine, Bat sanatnn varlk tarihi karlk gelir48. Dilin dolaymna mahkum olan hakikat, ancak estetik alanda ifa olunur. Ama yine de kendinde bir hakikat elde edilemez. Sonu Felsefenin, yzyllardr merkezi tartma konularndan birini oluturan, hakikatin, neliine ilikin tanmlamalar, iin yaps ve mahiyeti gerei; ya mantksal bazda; ya da felsefenin epistemoloji, ontoloji, estetik [vb.] gibi alanlar balamnda ele alnrlar. Bu deerlendirmeler hakikat hakknda tam bir tanm elde etmeye yneliktir. Hakikat tartmalar balamnda hakikat, gereklik, doru vb kavramlar yer yer kartrlsa da, doruluk ve hakikat
min etmek; resim, tasvir, tablo, heykel; kar ., eidos, eidolon, Lat. mago, Osm. Tasvir; Eikasia, salt kopyalar ve yans lar alg lama durumu, Platonik izginin en alt dilimidir. (Polite., 509e). Eikon, ko ullu tipte bir varolu a sahiptir. (Tim., 52c). Duyulur evren, eideyi (idealar ) ku atan d nlr evrenin eikonudur (Tim., 30a-d; kosmos, notos) ve zaman ncesiz-sonras zl n bir kopyas d r. Plotinosta ruh, nousun bir kopyas d r, (Enn. V. 1,3), Varl a getirilmi dnya kendi Babas n n (Enn., v. 8, 12), ve madde (hle), varl n (on) bir kopyas d r. (Enn., , 8,3). Bk. Peters, age, s. 91-92. Hyle:Hle, madde, zdek. Aristoteles'in kulland bir terim olan hle, yay l m ya da byklk iin de do ru oldu u gibi, kkenlerini, dolays z bir ekilde alg lanan gereklikte bulmaz, fakat de i meye ili kin bir zmlemeden kar. (Phs. Akr. , 190b-191a); Hle, dolays z bir biimde de il; fakat, analogya yoluyla bilinir ( age, 191a8). Maddenin do as n kavramada yatan glk, onun, bilgi eriminin d ar s nda gibi grnmesidir. Bir varolman n tm niteliklerini s y r p atarsak (aphairesis) geriye hibir ey kalmaz grnr. Madde kategoriadan herhangi birine uymaz; nk, kategoryalar maddeyi yklenirler. Oysa madde hibir eye yklenmez; madde bir olumsuzluma bile de ildir. (Prot Philo.1029a). K sacas , form: fiil ise, madde: kuvvedir (Peri psukh. .412a). Bk. Peters, age, s. 159. Ergon: i , emek, u ra , logosa kar t olarak, laf de il i . Ergon, filozoflar taraf ndan iki anlamda kullan l r. Bir eyin i leyi i, etkinli i anlam nda; ya da, o i leyi in, etkinli in rn anlam nda. Aristoteles bu ayr m belirginle tirir. Bu, baz etkinliklerin kendi ere ini (telos) bir rnde bulmalar (zorunlu olarak bir d eyde de il); buna kar l k ba ka baz etkinliklerin ise, kendilerinin telosunu bizzat etkinli in kendisinde bulmalar biimindedir. Heidegger, Sanat Eserinin Kkeni., s. 69. Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VI (2006), say: 3

46

47

48

76

Hseyin Subhi ERDEM

kavramlar daha ak ve seik olarak ortaya konulmaktadr. Hakikat ve gereklik kavramlar, ounlukla, ayn konteks iinde dnlmekte ve bazen bunlar birbirinin yerine konulmaktadr. Bu iki kavramn birbiri yerine kullanlmas daha etrafl bir baka almann konusu olabilir. Bu makalede, hem nesnel; hem de metafiziksel bir deimezlik ve mutlaklk, hakikat kavramyla karlamaktayz. nsann ilgi alanndaki kavramlarn tmel nitelii, mantksal balamda, onlarn hakknda tam bir tanm elde edilmemesi durumunu ortaya karmaktadr. Bu durumda hakikat hakknda konuulacak alan ya estetik balam; ya da ontolojik ve epistemolojik balam iinde kalmakta ve tartmalar doal olarak sregelmektedir. Aslnda hakikat kavramyla, felsefenin gndemine giren tartma biimi, insann idrak etme ve bilme yeteneinin mahiyetinin gerekliine k tutmaktadr. nsann neyi ne kadar ya da ne oranda bilebileceine ilikin bir ngr iinde, tmel kavramlar tanmlama giriiminin sunduu imkann snr -ya da Heideggerin yapt gibi bir btn olarak, Varlk hakknda konumak- insan doal olarak, dolayma dayal bir dil kurgusuna gtrmektedir. Kii bakmndan bu dolaym; ya dilin kabiliyeti iinde sunulmakta; ya da sanatsal yetenek iinde trl biimlerde ifade edilmektedir. Nietzschenin hakikat nosyonu hakkndaki slup ve bieme dayanarak yapt aklamalar, aslnda, bu durumun zorlayc ve ustalk isteyen bir sonucudur. Kavramn amlanmasndaki glk, doal olarak metafor, slup, dilsel yetenekler, dil sanatlar gibi insani yetenek alanlarn arasallatrarak zmlemeyi gerekli klmaktadr. Nietzsche'nin, hakikati, kadn metaforuyla izahn [ve yine, bu izahta kullanlan dilin sanatsal bieminin gerekli kld daha fazla izah ya da] erh etmeyi, Derrida gibi bir dnce ustasnn vazife edinmesi; bundan da te, iyi bir Nietzsche takipisi olan yzylmzn nde gelen filozofu Heideggerin, hakikat nosyonunu kendi balamnda deerlendirmesi; birbirini iten gerekli klan dnsel faaliyetin zorunluluklar olarak, ortaya kan sreler olarak grlmelidir.

Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VI (2006), say: 3

KAYNAKA
DERRDA, Jacques, Spurs: Nietzsches Styles, The University of Chicago Press, Chicago, 1979. DERRDA, Jacques, Otobiyografiler: Nietzsche'nin retimi ve zel sim Politikas, Trkesi, Mukadder Erkan-Ali Utku, Birey Yay., stanbul, 2004. SLVERMAN, Hugh, J., Gadamer and Hermeneutics, Routledge, New York, 1991. ZLEM, Doan, Hermeneutik (Yorumbilgisi) zerine Yazlar, Ark Yay., Ankara, 1995. ZLEM, Doan, Ahlak Felsefesi, nklap Yay., stanbul, 2002. HEDEGGER, M., Sanat Eserinin Kkeni, Trkesi, Fatih Tepebal, Babil Yay., Erzurum, 2003. GADAMER, H. G., Hermeneutik, Philosophical Hermeneutics, Trans., David E. Linge, University of California Press, California, 1977. PETERS, Francis, E., Antik Yunan Felsefesi Szl, ev., Hakk Hnler, Paradigma Yay., stanbul, 2004. NETZSCHE, F., Gay Science, Trans., Walter Kaufmann, Vintage Books, Random House, New York, 1974. NETZSCHE, F., Twilight of Idols and The Anti-Christ, ng. Trans., R. J. Hollingdale Pengun Books, London, 1968. NETZSCHE, F., Ecce Homo, ng Trans., R. J. Hollingdale, Penguin Books, London, 1985. NETZSCHE, F., Thus Spake Zarathustra, ng., Trans., A. Tille-M. M Bozman,. Everys Library No: 892, Print Spottiswoode Ballantyhne Co. Ltd., Colchester, 1950. NETZSCHE, F., Beyond Good and Evil, Trans., R. J. Hollingdale, Penguin Books, London, 1990. CLARK, Maudemarie, On Truth and Lie In The Extra-Moral Sense, nternational Studies in Philosophy, 1998, WLCOX, John T., Truth and Value in Nietzsche: A Study of His Metaethics and Epistemology, Ann Arbor University of Michigan, 1974. CADELLO, James P., Nietzsches Radical Hermeneutical Epistemology, nternational Studies in Philosophy, XXIII/2, 1983.

You might also like