You are on page 1of 32

Sosyoloji Dergisi, 3. Dizi, 26.

Say, 2013/1, 1-31

Tanzimat Dneminde Modern Bilim Algs


Aynur Erdoan*
zet: Bu almada, karlatrmal ve tarihsel bilgi sosyolojisinin savlarndan hareketle Osmanl Devletinin kurumsal modernlemesinin ilk evresi olarak Tanzimat dneminde modern bilimin ortaya k anlamlandrlmaya allmaktadr. Makalede bilgi sosyolojisinin modern bilginin douuna dair gelitirdii aklama biimlerinin Osmanl biliminin kurumlamasn aklayamadna ve bu balamda Osmanl biliminin dou koullarnn zgllne, karlatrmal ve tarihsel bilgi sosyolojisinin transfer yoluyla retilen bilgi trn aklamadaki yetersizliine iaret edilmektedir. Modern bilgiyi douran koullar olarak rasyonelleme ve seklerlemenin Osmanl toplumunda nkoul olmaktan ziyade modern bilginin aktarm srecinin sonular olduklar, almann bulgusu olarak kaydedilmitir. Ayrca Osmanl modernlemesinin paradigmatik bir dnm araynn sonucu olmaktan ziyade Batnn ilerlemiliinin nedenleri olarak alglanan bilim ve teknolojinin Osmanl bnyesinde retilmesi olarak gerekletii ifade edilmitir. Osmanl modernlemesinin bu karakterine ayna tutabilmek iin siyasal kadronun Bat bilimine dair gelitirdikleri alg tasvir edilmeye allmtr. Anahtar Kelimeler: Osmanl Modernlemesi, Modern Bilim, Teknik Bilgi, Bilgi Sosyolojisi, Tanzimat Okullar, Medrese

Abstract: In this study, departing from the arguments of comparative and historical sociology of knowledge, the rise of modern science in the Tanzimat period as a first phase of the institutional modernization of the Ottoman State will be interpreted. This article will showcase statements that the sociology of knowledge, which has developed in relation to the rise of modern knowledge, cannot explain the institutionalization of Ottoman science. And in this context, the specificity of the improving conditions of Ottoman science and the insufficiency of comparative-historical sociology of knowledge for explaining the type of knowledge produced via transference is highlighted. It is a conclusion of this study that rationalization and secularization, the conditions that engender modern knowledge, are the result of the transfer process of modern knowledge rather than a pre-condition in Ottoman society. Moreover, it will be stated that science and technology -which are perceived as the reasons for the progress in the West- were produced within the Ottoman structure rather than being the outcomes of a pragmatic transformation of Ottoman modernization. In order to elucidate the character of Ottoman modernization, the perception of the political elite on Western science is depicted. Keywords: Ottoman Modernization, Modern Science, Technical Knowledge, Sociology of Knowledge, Schools of Tanzimat, Madrasah

Perception of Modern Science in the Tanzimat Period

Dr., aynerd@gmail.com.

Sosyoloji Dergisi, 2013/1, 3. Dizi, 26. Say

Modern Bilimin Douuna Dair Modern bilimin douu ve geliimine dair gelitirilen ilk aklamalar, moderniteyi ve kapitalist ekonominin ortaya kn inceleyen eserlerde yer almaktadr. Max Weber kapitalizmin Avrupada ortaya kna, Dou ile ve zellikle slam ve in uygarlklaryla karlatrmal anlam verirken Avrupann tarihi koullarnn biricikliine gnderme yapmt. Ona gre, deneysel ynteme dayal bilim yalnzca Batda vardr. Deneysel yntem gibi modern laboratuar da Rnesans srecinin rndr. Bunun gibi, yksek okullar da tarihte dier uygarlklarda da (slam, in) ortaya km olsa da ussal ve dizgesel uzmanlk alanlar, bir alann uzman olarak eitilme anlamnda sadece Batda vardr (Weber, 1997, s. 13-15). Webere gre, modern bilimi douran tarihsel rasyonalite1 ve rasyonelleme2 sadece Batda ortaya kmtr. Bu, Baty dier toplumlardan ayran bir zelliktir. Bat toplumlarnn yapp ettiklerini aklc, hesaplanlm, istenilen neticelere uygun aralarn kullanld eylemler olmakla; Dou toplumlarnn eylemlerini ise sonularn dikkate almakszn, isel bir inanla gerekletirilmi olmalaryla tanmlar. Halbuki Webere gre, hesaplanabilir olmak rasyonalitenin temel zelliidir (Sunar, 2012, s. 156-157). Bylece Weber, Douyu Batnn ve dolaysyla Bat rasyonelliinin karsnda ve zdd olarak konumlamtr. Weber, Avrupada rasyonalitenin ve kapitalizmin douuna dair gelitirdii aklama modelindeki evreleri incelerken slam toplumlarndaki hukuk ve yasa dncesinin gelimiliini ele almayacaktr (Turner, 1991, s. 165). Bu ekilde Avrupada rasyonaliteyi douran tarihsel tecrbenin biricikliini iaret ederken slam toplumlarnda bu dnce ve toplumsal rgtlenme modelinin domaynn sebeplerini aklam olacaktr. Weberin gelitirdii bu karlatrmal aklama yntemine dayanarak, Huff (2008) Modern Bilimin Douu ve Ykselii adl almasnda, Karlatrmal ve
Rasyonalite: Normatif ve akln insan dier canl varlklardan ayran yeti olduunu dile getirdii iin, betimleyici bir kategori olarak, insann salam ve geerli akl yrtme ya da kantlamalar, iyi temellendirilmi, apak inanlar kabul etmesi ya da benimsemeye hazr, gnll olmas durumu iin kullanlan terim. Buna gre, eliik deil de tutarl olan ve deneyimle uyuan inanlar, akli veya rasyonel inanlardr. te, yanl, eliik ve tutarsz olduu bilinen inanlara balanmamak aklc ya da rasyonel bir davrantr. Bu ereve iinde, nermeleri deney, gzlem ve mantksal aklyrtme yoluyla snanp, dorulanan bilimin rasyonalitenin gerek bir rnei olduu ifade edilmitir (Cevizci, 1999, s. 723). 2 Rasyonelleme: (Sosyolojide, iktisat ve siyasette) belirli amalara ulamak iin etkin aralarn yaratlmas veya rgtlenmesi srecidir (Cevizci, 1999, s. 724).
1

Erdoan / Tanzimat Dneminde Modern Bilim Algs

Tarihsel Bilim Sosyolojisine3 (comparative and historical sociology of science) ulamann imkanna iaret etmektedir4. nk, Huffa gre (2008, s. 41), in veya slam Uygarlnda deil de Batda kapitalizmin douu sorunsal ile yine baka bir yerde deil de Batda modern bilimin domu olmasna ynelik gelitirilen sorunsallatrmalar arasnda paralellik sz konusudur. Weberin Avrupa merkezli yapt aklama karsnda ve bu aklamay gelitirerek Joseph Needham ise in uygarlnda bilimsel gelimenin izini srm ve burada modern bilimin domam olmamasnn sebepleri zerine younlamtr. Needham, modern bilimin inde domamasnn indeki zihniyet farkndan veya dnsel ve felsefi geleneinin zgn artlarndan kaynaklanmadnn altn izmektedir. nk, ona gre, geleneksel bilim anlaynn deierek modern bilimin Avrupada ortaya km olmas, Rnesans srasnda Batda hkm sren zgl toplumsal ve ekonomik koullara yakinen bamldr (Needham, 1983, s. 15). Huffun eserinin Avrupann tarihi ve toplumsal koullarn gz nnde bulundurarak Ortaa slam bilim tarihi zerinde Needhamn varsaymlarn deneyen bir alma olduu sylenebilir. Huff bu almasnda (2008, s. 71) Needhamn varsaymlarn yalnzca tek bir doa bilimi vardr karar ve inancyla yapt tespitini dillendirir. Zira ona gre, Eski Babilde astronomi ve tptaki gelimelerden Ortaada in, Hint, slam ve Klasik Bat dnyasndaki doa bilgisine ve daha sonraki srete Rnesans Avrupasna kadar uzanan kesintisiz bir geliim izgisi vardr. Bununla birlikte Needham (1979, s. 120), farkl birer canl varlk olarak her uygarln eitli zaman dilimlerinde ve derecelerde gerekleen geliim seyri olduunu da savunmutur. Needhamn bilimi tekletiren bu yaklamyla birlikte Benjamin Nelson
Karl Mannheimn bilgi sosyolojisinin bilimsel bilgiyi de kapsayacak ekilde geniletilmesi talebine (tle ve Balkz, 2010, s. 15) dayanarak bilim sosyolojisi bilgi sosyolojisinin alt dal olarak kavramlatrlmtr. 4 Huff (2008, s. 42), Weberin almalarna benzer ekilde Karlatrmal ve Tarihsel Bilim Sosyolojisine ulamak iin elimizde drt aamal gereke olduunu sylemektedir: 1) Bilim adamnn rol dncesidir. Joseph Ben-David tarafndan allmtr. 2) Bilimin Robert Mertonn bilimin ethosu olarak ifade ettii toplumsal normlarnn mevcudiyetidir. 3) Bilimsel almalar hangi tr topluluklarn rettiine ynelik sorunsallatrmadr. Thomas Kuhn buna ynelik bilimsel paradigma fikrini ne srmtr. 4) Bilimin karlatrmal, tarihsel ve uygarlkla ilgili olarak incelenmesi geleneinin olumu olmasdr. Bu almada, btn bir bilgi sosyolojisi literatr deerlendirmesine girilmeyecektir. almann amacna bal kalnarak karlatrmal ve tarihsel bilgi sosyolojisinin savlar, Osmanlda modern bilimin dou koullarnda denenecektir.
3

Sosyoloji Dergisi, 2013/1, 3. Dizi, 26. Say

da bilimin evrensellik karakteri kazand sreleri tespit etmeye almtr. Nelson Karlatrmal ve Tarihsel Bilim Sosyolojisinde yeni evrenseller ve evrenselletirme tiplerinin oluturulmasn destekleyen etkenleri incelemitir (Huff, 2008, s. 75-76). Nelson, bunu yaparken uygarlklarn kendilerine zel farkl geometrilerinin olduu dncesinden hareket etmi ve tarihte tek bir uygarlk atmosferi olduunu varsaymann geni toplumsallklarda yaygn olarak paylalan medeni adan stnlk kanaatiyle elieceini ileri srmtr. Ancak Nelsona gre, rnein rasyonalite gibi bir olguyu sadece Bat uygarlna zel klmak da mmkn deildir. Zira Bat tarihinin farkl dnemlerine ve farkl eylemlerine, rasyonalitenin farkl biimlerde kristallemi yaplar damgasn vurmutur (Nelson, 1981, s. 92-98). Bu ekilde modern bilimi douran koullar Batya mahsus tarihsel srelere balamayan Nelson bilimin evrenselliini savunmu ve bir tr uygarlklararas karlamalardan (intercivilizational encounters) bahsetmitir (Nelson, 1981, s. 164). Bu evrensellik gr, hibir blgenin tek bana modern toplumun douundan sorumlu olamayacan ileri sren Goodynin (2002, s. 56) grleriyle uyum iindedir. Goodyye gre kapitalizm, bir anda olumu deildir. Bilakis belli bir ksm, zellikle Rnesanstan nce Avrupann snrlar dnda olumutur. Her ne kadar rasyonalite tarihin bir kesiminde Batda meydana gelmi olsa da bu, dier toplumlarn Avrupaya yetimeleri veya onu gemeleri iin gerekli aralardan yoksun olduklar anlamna gelmemektedir. Huff; Needhamn gelitirdii bilimin teklii ve Nelsonn nerdii bilimin evrensellii kavramlatrmalarna dayanarak modern bilimin dou koullarn ve aamalarn tespit etmi, ifade zgrlnn olduu, atmann barl zmlerinin bulunduu ak toplum5larn sosyal dzenlerinin tesisi iin modern Bilim Sosyolojisinin yol gsterici olabileceini iddia etmitir (Huff, 2008, s. 27). Baka bir deyile, aadaki ekilde gsterdii aamal koullar salayan toplumlarn modern bilimi retir duruma gelebileceini savunmaktadr.

Bu terim Karl Popper tarafndan ortaya atlmtr. Ona gre ak toplum, etkinlik, yaratclk ve bireylerin ounun yenilenmesi zerine kuruludur ve nceden kestirilemez biimde kademeli toplum mhendislii araclyla yol alr. Ak toplumlar, toplumsal politikalarn maksat d sonularnn ak biimde eletirildii ve bu eletiri dorultusunda deiimlerin sergilendii toplumlardr. Ak toplumlar, hakl eletirilere yant veremeyen yneticileri grevlerinden alabilmeyi salama gereklilii anlamnda hem liberal hem demokratik olmak zorundadrlar (Marshall, 1999, s. 2).
5

Erdoan / Tanzimat Dneminde Modern Bilim Algs

ekil: (Huff, 2008, s. 27) Grld zere, modern bilimin retim koullarna ynelik gelitirilen yaklamlar iki ana balkta toplanabilmektedir: 1) Modern bilimi reten koullarn biricikliini savunan Avrupa merkezli yaklam, 2) Dnya uygarlklarnn tarihin farkl dnemlerinde farkl ekillerde katksndan sz eden bilimin teklii ve evrensellii yaklam. ki yaklamn ortak zellii, Batda son iki yzylda meydana gelen bilimsel rgtlenme biiminin benzersizlii ve dier toplumlar tarafndan takip edilmesinin kanlmazlna ilikin kabuldr. Farklar ise Batnn sosyal ve siyasal tarihi iinde farkl evrelerde, farkl ihtiyalara ynelik olarak ne srlm olmalardr. Ayrca bu iki yaklam douran, Weber, Huff ve Needhamn almalarnn temelini oluturan Avrupada meydana gelen modern bilimsel ilerlemenin/devrimin neden dier uygarlklarda meydana gelmedii sorusu metodolojik olarak sorunludur. Bilginin sosyal karakteri dikkate alndnda, bir sosyal gelimenin belirli bir toplumda ortaya kmasnn koullar ancak farkl trden sorunsallatrmalarla anlalabilir. Bilimin insann yaamn ve dn tarzn deitiren bir g haline gelmesi 19. yzylda ortaya kan bir olgudur. Kimya ve elektrik endstrilerinde yaanan muazzam gelimenin ardndan lmcl olan baz hastalklara are bulunabilmesi gibi baz teknolojik gelimeler vastasyla bilim, toplum hayatnda grnr hale gelmitir. Bu yzyln yeni/modern biliminin en byk eseri ise makine olmutur. Makine teknik bir alet olmann tesinde, yeni bir anlayn da habercisi idi. Makine anda toplumun en byk makine olarak tanmlanmas ve toplumun bilimin kontrolne sokulmas tasars, bu yzyln en

Sosyoloji Dergisi, 2013/1, 3. Dizi, 26. Say

nemli dnsel gelimesi saylabilir (Whitfield, 2008, s. 286-288). Bu gelime, Avrupa merkezli yaklamla birlikte deerlendirildiinde Rodinsonn (1969, s. 27) bu anlaytan medeniyetin ilerlemesi uruna halklarn ezilmesi gerektii sonucunun kaca eklindeki arpc tespiti akla gelmektedir:
bir devrin, bir dinin insanlar yani toplumlar, kendilerinin dnda meydana gelmi, nceki bir doktrine tamamen boyun eerler, bu doktrinin kurallar peinden giderler, onu kendi hayat artlarna ve bu artlarn ilham ettii dnce tarzlarna uygulamakszn ve kkl hibir deiiklie uramakszn bu retiyle dolup taarlar.

19. yzylda dnya sathnda kendini hissettirmeye balayan Bat hegemonyas dikkate alndnda; bilim-teknoloji ilikisinin, bilim tarihi andan bilimin teknolojinin nkoulu oluunun, bilime yklenen kutsal muhtevada teknolojinin byleyici etkisinin tekrar deerlendirilmesi gerekmektedir. Bu zaviyeden baklnca Bat-d toplumlar modernleme srecine mecbur klan teknolojik stnln arkasndaki bilim anlay ve ilerlemiliin, gelimiliin kapsn aan yegane enstrman olarak grlen bilim zellikle Bat-d toplumlar iin yeniden anlamlandrlmaldr. Bugn slam toplumlarna azgelimi denmesinin sebebi, bu toplumlarn makine hznda bir teknolojik gelimeye zemin hazrlayan endstri devrimini yapamam olmasdr. Bu yzden uygarlk olarak varln srdrmekle birlikte maddi dzlemde Avrupa toplumlarnn iki yzyl gerisine dmtr (Braudel, 1996, s. 93). Bu noktada modern bilimi douran koullara ilikin aklama gelitirilirken bilim-teknoloji ilikisinin tarihsel geliiminden hareketle modern bilimin karakteristik zelliklerini tespit etmek nemli hale gelmektedir. Biz burada modern bilimin epistemolojik zellikleri ve dou koullar zerinde durmayacaz. Bu sebeple bilim tarihi ve devrimine ilikin bir deerlendirmeye girmeden karlatrmal ve tarihsel bilgi sosyolojisinin savlarndan hareketle Osmanlda modern bilimin douu zerinde younlaacaz. Modern bilimin teklii ve evrensellii varsaymlarnn zellikle slam toplumlarnda modern bilimin olumas noktasnda uygulanan politikalar nda yeniden deerlendirilmesi gerektii ak. Batda doan modern bilimi evrim izgisinde gelimilik aamasna yerletiren Avrupa merkezli bak as kadar modern bilimi douran zgl sosyal koullar tasarlamay savlayan bilimin teklii ve evrensellii anlaynn da Karlatrmal ve Tarihsel Bilim Sosyoloji alannda yeni aratrmalarla tartlmas gerekmektedir. Bu yazda ise, Tanzimat dnemi

Erdoan / Tanzimat Dneminde Modern Bilim Algs

Osmanl siyasal kadrosu iin, kendi dnyalarnda, modern bilimin ifade ettii anlamn peinde olacaz. Ayrca kurumsal olarak modern bilginin Osmanl Devletinde oluturulma koullarnn izini srerek Bilim Sosyolojisi literatrnde ne srlen varsaymlarla sz konusu srecin aklanp aklanamayacan grmeye alacaz. Osmanlda Modern Bilimin Transferi Osmanl Devletinin 18. yzylda savalarda yaad malubiyetler, yneticilerin devletin Avrupa karsndaki konumunu deerlendirerek askeri alanda reformlar gerekletirmesinin ana nedenidir. III. Selim zamannda balayan bu abann devam olarak 19. yzyln banda Yenieri Oca kaldrlm ve yeni anlay temsil eden askeri bir yaplanmaya gidilmitir. Geleneksel ilim ve teknoloji reten kurumlarn dnda modern yksek okullarn almas da, zellikle askeri disiplin ve teknoloji olarak beliren ve slah dnlen alanlarda Batl tarzda yeni rgtlenmelere gidildiinin gstergesidir. Nitekim Yenieri Oca kaldrldktan sonra ordunun hekim ihtiyacnn karlamas iin ilk modern tp mektebi olan Tphane-i Amire 1827 ylnda almtr. II. Mahmutun bu okulun alnda yapt konuma Avrupa bilimini nasl algladna k tutmaktadr. Padiah konumasnda ncelikle Tp okulunun eitim dilinin Franszca olmasna dair doacak soru iaretlerini gidermeye almaktadr. Padiah, bizlerde tp fennine dair pek ok kitap olmasna ramen Franszca kitaplarn okutulacak olmasnn sebebini, kadim kitaplarn dilinin Arapa olmasna balamaktadr. Avrupallar bu kitaplar tercme etmi ve yz seneyi akn sredir daha da gelitirerek bunlara yeni bilgiler eklemilerdir. Osmanlda ise bu kitaplara uzun sredir ihtimam gsterilmedii iin bu bilimin terimlerini bilen bile kalmamtr. Avrupada gelitirilen yeniliklerin eksik kalmas gze alnsa bile bu kitaplarn Trkeye tercmesi ksa srede mmkn deildir. Zira bu kitaplar laykyla anlayabilecek Arapa bilgisine sahip olan da azdr. Bunlar orijinal dilinden okumak iin, nce en az on sene Arapa eitimi almak ve daha sonra be-alt sene de tp tahsil etmek gerekecektir. Devletin ise gerek ordu iin gerekse siviller iin yetimi uzman hekimlere ihtiyac vardr. Dier taraftan Padiah, bu Franszca tp kitaplarnn bir an nce Trke yazlmasn istemektedir. nk, hekim sfatyla yabanc memleketlerden bir takm kim olduu belirsiz kiilerin gelmesinden ve bunlarn uraya buraya sokulmasn-

Sosyoloji Dergisi, 2013/1, 3. Dizi, 26. Say

dan rahatszlk duymaktadr. Okulun renci ve hocalarna hitaben yapt konumasn Padiah yle bitirmektedir:
nallhi tal ikmal-i fenle ahadetname (diploma) aldktan sonra rtb-i azimeye (yksek rtbelere) nil olacanz muhakkak olduktan baka Mektebde bulunduunuz mddete dahi kffe-i havayicinizi (btn ihtiyalarnz) mkemmel suretde tertibeyledim. Ve etamenizde (yemeklerinizde) scaklk kebaba ve soukluk ilee kadar vardr, sirleri dahi bu kyas iledir. Ve almet-i imtiyziyeniz olmak zere yaptrm olduum nianlarnz dahi bu hafta gndereceim. Heman sizler murad- hnem vehile say- gayret edin (ok aln), taleb sizden ve vermek bendendir, Cenab- Hak feyiz ve muvaffakiyet ihsn eyliye. min (Rza Tahsin, 1991, s. 10-11).

Padiahn konumasna yansyan algda, Avrupada doan modern bilimin geliiminde slam eserlerinin katksnn olduu grlmektedir. Bu noktada Avrupann Rnesans srasnda geirdii zihinsel ve gerekletirdii reformlardan sonra dini bir deiim yaadnn farknda olup olmadklar tartmalar bir yana bilimsel sonularn ksa srede aktarlabileceine tam bir inan dikkat ekmektedir. Bu balamda modern bilimsel gelimelerin takip edilerek renilmesinin teknolojik gelimeyi de salayaca varsaylmtr. Zira Tanzimat dnnde modern bilimin anayurdu olarak Bat uygarl ile Avrupa toplumu arasnda zorunlu bir balant kurulmamtr. Bu uygarln sonularnn/rnlerinin alnmasyla Avrupa devletlerinin gcne eriilebilecei dnlmtr. Bu sebeple izlenen yol, maarif/eitim yoluyla Avrupann fen ve sanayini almak eklinde gereklemitir (Berkes, 1975, s. 195). Bu durumun bir ifadesi olarak Osmanl rencileri Avrupaya gnderilmi ve Avrupann fenini tahsil ederek kendi yurtlarnda bu fennin uygulamasn gerekletirmeleri amalanmtr. Avrupada yaanan teknolojik gelimelerin takip edilmesi ve rnlerinin ithali Osmanlnn Tanzimat dneminde ncelikli gndem maddesi haline gelmitir. Tanzimat hazrlayan bir sre olarak III. Selim dneminde dahi Batyla kurulan ilikinin bu erevede ekillenmeye balad sylenebilir. III. Selim daha tahta kmadan Fransaya gnderdii shak Beyin bu seyahatteki amalarndan birini Fransann stanbul bykelisi Gouffierle her bir marifetten malumat sahibi olduka harp sefineleri ve silahlar vesair aletler ve pusatlarn resimleri ve numunelerinin kendisine verilmesi olarak aklayacaktr (Karal, 1998, s. 15). Tanzimat dneminde de Avrupann fen ve teknolojisini takip etme amacna ynelik seyahatler gerekletirilmitir. Bunun yan sra Avrupada tahsilde

Erdoan / Tanzimat Dneminde Modern Bilim Algs

bulunan renciler teknolojik rnlerin takip edilmesinin ve satn alnp gnderilmesinin bir kanal olarak grlmtr (.HR. nr. 4/198). Bunun dnda bilimsel kongrelerin ve fuarlarn takibi amacyla Avrupaya gitmesi iin baz kiiler grevlendirilmitir. 1851 ylnda Londradaki Uluslararas sanayi ve hammadde fuarna da bir Osmanl brokrat gnderilmitir. Bu brokrat imzasz yaynlad seyahat anlarnda fuarda grd teknolojik rnleri, Londrada gzlemledii fabrikalar ve grkemli binalar insanln ulat yce bir mertebe olarak niteleyerek herkes gibi kendisinin de insanlk adna bununla iftihar ettiini sylemektedir. Yazar, bu bilimsel ve teknolojik ilerlemeyi II. Mahmutun yapt gibi, her ne kadar insanla ml etse de Dounun ve Osmanlnn bu erevede yaad gerilie ihtiyatl bir dille iaret etmektedir (Turan, 2009, s. 5). Yazar ayn kitapta Londrann sosyal, hukuki, siyasal hayatna dair izlenimlerini de aktarmaktadr. Toplumsal hayatta insanlarn ya ok zengin ya da alktan lecek denli fakir olduklarna, fabrikalarda ok ar koullarda altklarna, bu koullardan dolay insanlarn, ocuklarn ldklerine dair tespitlerini de kaydetmitir (Turan, 2009, s. 80). Ancak modern ekonominin gelimesinin bedeli olarak grlebilecek bu olumsuz sonular deerlendirmeye tabi tutulmamaktadr. Batda yzyllar iinde insan emeinin smrsyle gelien kapitalist ekonomi modeline karn Osmanlnn devlet eliyle ve kontroll Batllama politikalar farkl geliim aamalarna iaret ettii gibi bu tr olumsuzluklarn yaanmad sosyal gelimelere elik etmitir. Osmanl modernlemesinin, Batda olduu gibi yzyllar iinde sosyal ve ekonomik etmenlerin etkisiyle deil de devlet eliyle gerekletirilmi olmas zellii, modern bilim algsna da yansmtr. ncelikle, Batda gelien modern bilimi, temelinde slam bilimi olduundan hareketle kendi miraslar olarak grmektedirler ve transfer etmekte mahzur grmemektedirler. Bilim ve teknoloji, Osmanl Devletinin dnya devletleri arasnda gl bir konuma ulamas iin arasallatrlmakta ve modern bilginin Osmanl bnyesine aktarlmasnn en nemli kanal olarak eitim ne kmaktadr. Yeni Kavramlar Eski Hassasiyetler Tanzimat dnemi devlet yazmalarnda ve yazn dnyasnda yeni bilgi eidini tanmlamak iin geleneksel karlklar olan kavramlatrlmalara gidilmitir. Zira Tanzimat dneminde, geleneksel ilim anlaynda tam bir krlmadan bahsedilemez. Yeni olan ve Batdan aktarlacak olan teknik (fen)

10

Sosyoloji Dergisi, 2013/1, 3. Dizi, 26. Say

bilginin zihinsel bir dnmn rn olduu veya zihinsel bir dnm koullad dnlmemektedir6. Fuat Paann 1863te Darlfnunun halka ak konferanslarndan birinde yapt gemi rneklendirmesi bu durumu ok ak resmetmektedir. Paaya gre, yeni bilim ile eskisi arasndaki fark, yelken gemisiyle vapur arasndaki fark kadardr. kincisiyle istenilen yere daha abuk gidilmektedir. Zaten Darlfnunda eitimi alnan ilim dalna hikmet-i tabiiye (fizik) deniyorsa da aslnda bu, hikmet-i ilahiyedir. nk, Paaya gre, bize acziyetimizi gstererek ilahi bir bilin alayacaktr (Kara, 2005, s. 129). Bu anlayn yansmas olarak Tanzimat dneminde ve sonrasnda Osmanl aydnlar, oryantalistlerin dillendirdii slam dininin modern bilimin gelimesine engel olaca savna kar slamn ilme verdii deeri ve slam tarihindeki ilm gelimeleri rnek gstererek mcadele etmilerdir (Aydn, 2004).7 Dier taraftan ilim/bilim ve alim/bilim adam mefhumlarna dini olarak yklenen olumlu anlamn etkisiyle modern bilime kar bir diren olumamtr (Haniolu, 1985, s. 21). Tanzimat dnemi devlet ricali, modern bilimi geleneksel kavramlarla ifade ediyor olmalarna ramen fen ve maarif gibi kelimeler bu dnemde daha fazla ve farkl balamlarla kullanlmlardr. Bu sebeple bu dnemde kullanlan fen, ilim, sanat, maarif kelimeleri yeni anlamlar iin zgl kavramlar haline gelmilerdir. nk Koselleckin8 (2009, s. 89) dedii gibi, nemli olan, bir szcn benzersiz olduu tespitidir. Fen kelimesinin anlam, Osmanl lgatinde ilim ve maarifin bir dal (emsettin Sami, 2001, s. 1005) olarak aklanmaktadr. Bu dnemde ise teknik bilgi anlamnda tedavle girmitir. Nitekim Avrupaya gnderilen rencilerin tahsil alanlar iin fen kelimesinin oulu olan fnun kullanlmaktadr. Litografya (HAT. nr. 1185/46750, 1839), ipek mancn (A.MKT.MVL. nr.
Kara (2005, s. 129), dnemin slahat taraftar ve bilim muhiplerinin, halkn yaygnlaan modern bilimin karsnda din ve devlet iin zararl olaca ynnde tepki gstermesinden dolay modern bilimleri dini/geleneksel ilimler sembolizmi ve emsiyesi altnda sunmaya itina gsterdiklerini sylemektedir. Bu aklamaya doruluk atfetsek bile kurumsal modernlemenin ilk sreci olarak Tanzimat dneminde yeni olann, geleneksel ve mevcut olan dn dnyas iinde, tedavldeki kavramlarla ifade edilmeye allmasnn doalln grmezden gelemeyiz. 7 Dinin bilim zerindeki negatif tesirini savlayan slm-negatif bilim tarihi yazmnn Cumhuriyet dneminde dou koullar iin bkz. Aydn, 2004. 8 Koselleck, rnein Ciceronun res publicasnn da Roma toplumuna ait olduunu sylemektedir. Bugnk anlamyla republicle (cumhuriyet) ayn anlam tamamaktadr. Her kavram kendi dneminde ifade ettii anlam erevesinde deerlendirilmelidir.
6

Erdoan / Tanzimat Dneminde Modern Bilim Algs

11

59/57, 1853), maden ve kpr-yol mhendislikleri (HT.TO. 494/91, 1867), gemi inas (HR.TO. nr. 209/47, 1846), topografya (A.MKT. nr. 30/64, 1845), demir eritmeye dair mfredat (.HR. nr. 4/148, 1840), barut imali (HAT. nr. 588/28894, 1839) tahsilleri fen kelimesiyle ifade edilen alanlara rnektir. Ziraat (HR.TO. NR. 407/42, 1846), mekanik, kimya (A.AMD. nr. 30/23, 1851) iin ilim kelimeleri kullanlmtr. Tp iin ise hem ilim hem fen kelimesi kullanlabilmektedir (HAT. nr. 799/37041-A, 1838; .HR. nr. 11/556, 1841). Bu kullanmlardan anlaldna gre iki kavram birbirinin yerine geebilmektedir. Ancak Mehmet zzetin de tespitine paralel olarak ilim, teorik ve soyut olan iin, fen ise daha ok uygulamal ve pratik olan ifade etmek iin tercih edilmitir (Kara, 2005, s. 144). Nitekim orduda slah projeleri yrtlrken daha ok pratik ihtiyaca ynelik uygulamalarn gerekletirilmesi yoluna gidilmi ve bu dnemde askerin eitimindeki temel hedef mtefennin zabit (fen tahsili grm subay) yetitirmek olarak belirmitir (hsanolu, 1992, s. 348). Yine Avrupaya gnderilen rencilerin tahsil alanlarndan olan terzilik (C.AS. nr. 191/8251, 1837), dericilik (A.MKT.MHM. nr. 287/94, 1863), barutuluk (HAT. nr. 827/37465, 1838), yal-boyal litografya (1853 232) gibi zanaat olarak ifade edebileceimiz alanlar iin sanat kelimesi tercih edilmitir. Yine baka bir belgede (HAT. nr. 588/28894, 1839) barutuluk iin fen denmektedir. Alan belirtmeden genel olarak rencilerin tahsilinden bahsedilirken kullanlan tabirler ise tahsil-i fnun, tahsil-i malumat ve tahsil-i maarif olmaktadr (HAT. Nr. 317/18615 D, 1838; HR.TO. nr. 71/31, 1856; A.MKT.NZD. nr. 71/54, 1853; .HR. nr. 46/2161, 1848). Bu durum ise bize genel anlamyla Batl bilgiyi tanmlamak iin geleneksel anlamyla ilim kelimesini deil fen, maarif ve malumat kelimelerini kullandklarn gstermektedir. Maarif kelimesi daha sonralar yeni bilgiyle mcehhez olmay ifade edecek ekilde genel olarak eitim anlamnda kullanlacaktr. Bu sebeple Devletin Batl bilgiye sahip yeni memur kadrosu ihtiyacn karlamak zere tesis edilen okula Mekteb-i Maarif-i Adl9 ad verilecektir (Karal, t.y. s.159). Ziraat, ticaret gibi fenlerle (teknikle) ilgili alanlara genel olarak nafia denmi ve fen ve maarif ilerine de Meclis-i Umur- Nafia nezaret etmitir (Berkes, 2002, s. 179). rnein 1839 ylnda eitimden beklentilerin erevesini izen layiha, sz konusu meclis tarafndan kaleme alnmtr. Bu layihada da, daha nce bah9

Adl, II. Mahmutun mahlasdr.

12

Sosyoloji Dergisi, 2013/1, 3. Dizi, 26. Say

sedilen ilim/bilim algsyla tutarl olarak, ilmin dnyevi ve uhrevi kazanlarna iaret edilerek yeni bilgi eidinin geleneksel kodlar iinde deerlendirilmeye alldna ahit oluyoruz. Bu layihada ayn zamanda teknolojik ilerleme iin ilm (teori) ilerlemenin lzumuna iaret edilmektedir (Akyldz, 1993, s. 224). Bu layihada da rneini grdmz zere Osmanl ilim geleneinde ilim dnyay mamur klan ve ayn zamanda ahirete ynelik Mslmann yapt hazrln en nemli aralarndan biri olarak alglanmaktadr. Bu dnemde bilimin dnyay mamur klan anlam, modern bilimin geleneksel ilim anlay temelinde deerlendirilmesini kolaylatrmtr. Zamanla maarife (eitime) kutsiyet derecesinde verilen nemin arkasnda da bu tr bir alg yatmaktadr. Bu alg Osmanl modernlemesinin de ana karakteri olmu ve eitim ilerlemenin, kalknmann en nemli koulu olmaya devam etmitir. Dier taraftan Batdan aktarlacak olann teknolojiyi retecek olan bilimle snrl tutulmaya ve Osmanlya zg toplumsal deerlerin korunmaya alld gzlenmektedir. Parise gnderilen rencilerin younluk kazanmas zerine orada alan Mekteb-i Osmaninin10 (1857-1865) mdr Esad Efendinin yalar byk rencilerin hem okul ortamna uyum gsterememelerinden dolay hem heva ve heveslerine uymalarndan dolay yeterince tahsil gremediklerine istinaden rencilerin kk yata gnderilmesini nermesi zerine Sultan Abdlazizin cevab sz konusu hassasiyeti rneklendirmektedir. Padiah, ocuklarn kk yata tahsile gnderilmeleri durumunda henz kendi dillerini ve dini hakikatleri tam anlamyla renmemi olmalarndan doacak sakncalara dikkat ekmekte ve Avrupaya renci gndermeye gerek brakmayacak ekilde okullarn almasna hz verilmesini istemektedir (.HR. nr. 211/12192). 1877 ylnda Macarlarn drt ila on ya arasnda, yedisi erkek, alts kz, on ocuu eitim vermek amacyla istemesi zerine Sadrazamn ve Padiahn verdii tepkiler de ayn hassasiyeti yanstmaktadr. Sadrazam kzlarn tesettr zorunluluunun orada onlar zor durumda brakaca iin gnderilmemelerini, erkek ocuklarn da bir din hocas eliinde gnderilmelerini tavsiye ederken Padiah, daha kendi memleketlerinin terbiyesini almam bu yataki ocuklarn gnderilmelerini kesinlikle sakncal bulmutur. Padiaha gre, bu yata giderlerse belki milli ahlaklarn, dillerini kaybederler ve orann ahlakyla yetiirler. Bu sebeple bu ocuklarn yerine Trke okuyup yazmay renmi, kendi
Mekteb-i Osmaninn kuruluu, eitimi ve kapatlma gerekeleri iin bkz. Erdoan, 2009, s. 67-75.
10

Erdoan / Tanzimat Dneminde Modern Bilim Algs

13

milliyetini takdir edebilecek yaa gelmi ocuklarn gnderilmesini emretmitir (.HR. nr. 275/16721). Modern bilginin dorudan transfer kanal olan Avrupaya renci gnderme uygulamas, Avrupann i koullarndan veya Osmanl Devletinin iinden getii siyasal srelerle ilgili olarak belli dnemlerde kesintiye uram olsa bile devletin vazgeemedii bir uygulama olagelmitir. Avrupada eitim alan kadronun Osmanl okullarnda modern bilimi retmesiyle modern bilginin aktarlaca ve bu eitimin sanayinin gelimesine temel tekil edecei anlayndan hareket edilmitir. Ancak Avrupaya renci gnderme uygulamas yrtlrken, bahsi geen rneklerde olduu gibi, -ok masrafl bir uygulama olmasnn yan sra- rencilerin Osmanl deerlerinden uzak ve yabanc bir ortamda eitim alyor olularndan dolay muhafazakar kayglar yneticiler tarafndan sk sk dile getirilecektir. Modern Mektepler Osmanl Devleti, uluslararas siyaset sahnesinde kendi konumunu deerlendirmeye tabi tutarak siyasette etkinliini artrmak amacyla Batllama politikalar uygulam ve modern kurumlar devlet iradesiyle tesis etmitir. Modern eitim kurumlar da bu kararlln bir yansmas olarak ortaya kmtr. nk Mardinin (1990, s. 68) ifade ettii gibi Osmanllar Batdan geri kalml ncelikle bilimsel gerilie balamlardr. ktisadi ve siyasi geriliin fark ediliiyle de bilimin arasalln grmlerdir. Bylece modern bilim, devletin her anlamda glenmesi iin en nemli aralardan biri olarak kabul edilmeye balanmtr. Batl modern bilimin en nemli transfer kanallarndan biri modern mektepler olmutur. Eitim kurumlarna yklenen bu anlam, Abdlmecitin Ocak 1845te Sadrazam ve tm vekillere hitaben okuttuu fermannda da izlenmektedir. Sultan Abdlmecit bu fermanda yaplan yenilenme almalarn deerlendirmektedir. Askeri olanlar hari reformlardan verim alnamadn sylerken ilerlemenin ve lkenin mamur olmasnn halkn refaha kavumas iin olduunu sylemektedir. Bunun henz gereklememesinden dolay zntsn ifade eden Padiah, sadrazam ve vekillere uyarda bulunacak ve byle bir amacn gereklemesi, din ve dnya ilerinde halkn bilgisizliinin giderilmesine baldr. limlerin ve fenlerin kayna ve sanayinin meydana kt yer olan gerekli okullarn icad ve yaplmas benim iin ilerin en nemlisidir. Bu nedenle lkenin uygun yer-

14

Sosyoloji Dergisi, 2013/1, 3. Dizi, 26. Say

lerinde gerekli okullar alarak halkn eitilmesi aresine baklsn diyecektir (Akyz, 1994, s. 139). Modern eitim kurumlarnn almas, geleneksel bilim kurumlar olan medreselerden ayr olarak yeni anlayla yeni bir eitim rgtlenmesine gidilmesi anlamna gelmekteydi. Ancak bu eitim kurumlarnda modern bilimin eitimini verebilecek kadro yoktu. Bu sebeple Osmanl Devleti, hem modern mekteplerin retmen kadrosunu salamak hem de devletin dier kurumlarnda da ihtiya duyulan modernlemenin kadrosunu oluturmak amacyla Avrupaya renci gndermeye balamtr. 1830 ylndan itibaren devlet politikas olarak hayata geirilen bu uygulamada, Tanzimat dnemi boyunca, asl ama bir an nce almas icap eden modern mektepleri iin eitim-retim kadrosunun yetitirilerek uygulamaya son verilmesi olmutur11. 1840 ylnda yeni bir renci kafilesi Avrupa ehirlerine (Londra, Paris, Viyana, Berlin) gnderilirken Sultan Abdlmecit, bir taraftan Avrupaya renci gndermenin saysz faydas olduu iin hibir masraftan kanlmamasn salk verirken dier taraftan asl olann Osmanl bnyesinde okullar amak olduunu syleyecektir. nk Avrupadan gerekli bilimlere aina kiilerin getirilip istihdam edilerek mektepler tesis edilmesi daha fazla Osmanl gencinin eitim almasn kolaylatracaktr (.HR. nr. 4/198). Ancak zerinde durulmas gereken bir husus da, devlet eliyle modern eitim kurumlarnn tesisi eklinde ulalmaya allan modern bilim organizasyonunun, Osmanl geleneksel bilim anlaynn etkisi altnda olduudur. Batda olduu gibi sosyal ve tarihsel srete krlmalar yaanarak oluan, dini ve geleneksel anlamndan uzaklaan bir bilim anlay yoktur. Tanzimat dneminde Batnn sadece bilim ve teknolojisinin aktarlmasyla oluaca dnlen ilerleme anlay sosyal alana, geleneksel ilmin taycs olan kurumlara (medreseler) ve dini yaplara sirayet etmemitir. Bu durum, phesiz, Osmanl modernlemesinin modern bilim ve teknolojiyi arasallatran karakterinden kaynaklanmaktadr. Osmanl Devletini modernleme politikalarn uygulamaya iten en nemli saik Bat devletleri ve Rusya karsnda yaad askeri malubiyetler olmutur. Osmanl devlet akl, bu malubiyetleri dini, siyasi, kltrel veya sosyal bir zafiyete deil ulum (ilimin oulu) ve fnun (fenin oulu)daki zafiyetten dolay meydana gelen teknik/teknolojik gerilie balamtr (Kara, 2005, s. 128).
Tanzimat dneminde yurtdna eitim amal renci gnderme uygulamasnn serveni ve sonular iin bkz. Erdogan, 2009.
11

Erdoan / Tanzimat Dneminde Modern Bilim Algs

15

Buradan hareketle Tanzimat dnemi modernleme uygulamalarnn zihinsel ve paradigmatik bir dnm arayndan ziyade politik tercihler olarak ortaya kt sylenebilir. Bu durum ise geleneksel yaplarn yanna modern kurumlarn tesis edilmesini dourmutur. Bu sebeple Trk modernlemesine ilikin literatrde, zellikle eitim alannda, ikilik olarak ifade edilen (Berkes, 2002, s. 172) bir yaplanma ortaya kmtr. Osmanl modernlemesi; belli bir plan ve program erevesinde gereklemedii, modern Baty ortaya karan faktrler tam anlamyla deerlendirmeye tabi tutulmayarak eski yaplarn karsna yenilerinin kurulmas suretiyle modernlemenin bunlar ayrmak veya uzlatrmaya almak eklinde tezahr ettii ynnde eletirilmitir12. Bu eletirilerde ne kan ana unsur, dnemin brokratnn modern sistemi douran Batl koullar yeterince anlamayarak hmanizm ve laiklik gibi zihni dnmn rn olan sosyal ve dnsel gelimeleri takip etmemi olmalardr. Halbuki ortaya kan bu ikili yaplanmay anlayabilmek iin o dnemin karar alclarnn geleneksel bilim-teknoloji anlaylar ve yeni bir olgu olarak Batl bilime baklarn zmlemek merkezi bir yer igal etmektedir. Zira Somelin (2010, s. 21) ifade ettii gibi, slam muhtemelen o zamann entelektel kltrnn son derece doal bir bileeniydi; yle ki reformist brokratlar bile modernleme ile slam arasnda herhangi bir eliki alglamamlardr. Bu sebeple Tanzimat dneminde meydana gelen ikiliklerin badamad ve elitii yorumlarnn gereklikte karl yoktur. ncelikle alt izilmesi gereken ilk husus, medrese ve mektep (yeni alan modern okullar) yaplanmasnn birbirinden tamamen ayr ve kopuk olduunun sanlmasnn bir yanlg olduudur. Tanzimatn ilanndan nce (1793) modern fen eitimi vermesi amacyla tesis edilen kara ve deniz mhendis okullarnda birka yabanc uzman ve mhendisin dnda ders veren hocalarn tm medrese mensubu idi (hsanolu, 2003, s. 264). Medrese ve mektep hocalarnn kendi ahslarnda iki eitimi birletirmi olmalar da bu durumu gstermektedir. rnein bunlar ilk ve orta tahsillerini mekteplerde yaptktan sonra medrese derslerine devam edebiliyorlard (Akgndz, 2004, s. 119-120). Nitekim 1869 ylnda ilk niversite ama giriiminde, okula renci olarak bavuranlarn ou medrese kkenli idi. Bu ilk niversitenin mdrlne tayin edilen Hoca Tahsin Efendi de ahsnda bu tr bir btnl temsil etmektedir. Zira medrese eitiminden sonra Parise gnderilmitir ve modern bir niversitenin almas iin
12

Bu eletirilere iki rnek olarak bkz. lken, 2005, s. 22; Ergn, 2001, s. 102.

16

Sosyoloji Dergisi, 2013/1, 3. Dizi, 26. Say

gerekli temel eitimi almas istenenlerden biri olutur (Erdoan, 2009, s. 82). Osmanl Darlfnununda Arapa, kelam, mantk, fkh gibi geleneksel ilim mfredatndan balklar yerini muhafaza etmitir. Bununla birlikte Galatasaray Mekteb-i Sultanisi Mdr Sava Paann ifade ettii gibi, medreseler ilahiyat fakltesi ilevini yerine getirdii iin Darlfnunda bu ubenin almasna lzum grlmemitir. Dier taraftan mekteplerde ders veren muallimlerin ou da yine medreselerden yetimeye devam etmitir (Akgndz, 2004, s. 125). Dolaysyla ikilik olarak ifade edilen bu yaplanmada, Batdan aktarlabilir olarak grlen modern/teknik bilginin renildii yerler olarak mektepler ve dini bilginin memba olarak medreseler; Tanzimat dnemi Osmanl dnnde birbirini tamamlayan unsurlar haline gelmitir. Aslnda bu birbirini tamamlama zellii Osmanl Devletinin miras olarak ald slam dncesinde din ve dnya ilimlerinin ayr kategoriler olarak tasavvur edilmeyiinin (Fazlolu, 1996) doal bir sonucu olarak ortaya kmtr. Bu sebeple ilk kurumlat dnem itibaryla mektepi medresenin karsnda konumlamak doru olmayacaktr. Zira -baka bir ynyle- Osmanl Devletinin medreselerinde fen (teknik) bilimleri, belirli oranlarda ve dolayl olarak yer almtr. Medreseler hibir zaman fen bilimlerinin retildii kurumlar olmamtr (Fazlolu, 1996, s. 222). Medreseler daha nce teknik eitim veren kurumlar olmadklar iin bu ilevlerini mekteplere kaptrm da deillerdir. Osmanlda teknik eitim belirli bir teknik konunun imalatnn yapld kurumda verilmekteydi. rnein Osmanlnn ilk sanayi tesisi olan silah sanayinin en nemli faaliyetlerinden biri olarak top dkmnn (Ko, 2006, s. 295) gerekletirildii yerler olarak Tophaneler ayn zamanda birer eitim merkeziydiler. Topular, top dkmn ve kullanmn renmek iin bu merkezlerde hem teorik hem uygulamal bir eitim alyorlard (Aydz, 2006, s. 116). Nitekim 1840 ylnda Avrupaya teknik eitim iin gnderilecek renciler medreselerden deil Tophane-i mire, Harbiye Mektebi ve Mhendishanelerden (kara ve deniz mhendislik okullar) seilmilerdir (.HR. nr. 4/198). 1830lu yllarda Avrupaya teknik eitim almak zere gnderilen ilk renciler de yine kara ve deniz mhendislik okullarndan seilmiti. Bu renciler; mekanik, topuluk, istihkam, gemi inas, silah imali gibi askeri teknoloji alannda ve kimya, madencilik, denizcilik, demiryolu inas gibi alanlarda eitim almlard13.
Bkz.: HAT. nr. 527/25932-C; A.AMD. nr. 30/23; A.AMD. nr. 33/45; A.AMD. nr. 71/87; A.AMD. nr. 76/38.
13

Erdoan / Tanzimat Dneminde Modern Bilim Algs

17

Tanzimat dneminde Batl bilgi, geleneksel ilim algsnn yannda/paras olmutur. Veya baka bir deyile geleneksel bilgi anlay henz deimeye balam ve fakat bu srete meydana gelen yeni kurumsal yaplanma bu geleneksel iklimde gerekletirilmitir. Batl bilginin mahiyetinin tartlmas ve deerlendirmeye tabi tutulmas ise bir sonraki yzylda gndeme gelebilecektir. rnein 1911 ylnda Beyanl-Hakk dergisinde imzasz yaymlanan bir makalede (Yakubolu, 2006, s. 150) iki medeniyetin ilme bak u ekilde karlatrlmaktadr:
Bat Medeniyeti nazarnda dini ilimler denince srf inan ve din felsefesi akla gelir. Bizde ise dini ilimler denilince bu kadar dar bir mana anlalmayp toplumun dnya ve ahretini mamur edecek ilimler ve fenler akla gelir. Mesela dini ilimler bizde tefsir, hadis, usul-i fkh, fru-u fkh, kelam ilmi, slam felsefesi gibi bir takm yksek ilimlerdir. Bunlara giri olmak zere on iki ksma ayrlm bir ulum-u liye (alet ilmi) ve fnun-u edebiye vardr. Hal byle olunca btn ilimler dini ilim olarak anlalm ve zaman iinde dnyevi ama ve gelimelere ynelik ilimler (riyaz ilimler) medreselerde itibar edilmez olmular; bundan sonra riyaz ilimler deerini yitirmi, bu da ilimde gerilemenin ve medresede ilmi yozlamann sebeplerinden biri olmutur.

Ancak Tanzimat dneminde, Bat bilimine dair hi aklama gelitirilmedii de sylenemez. Bilakis farkl bir olgu olarak Avrupa bilimini tanmlama abalar bu dnemde de mevcuttur. rnein Mustafa Saminin, daha 1840 ylnda, yaynlanan Avrupa Risalesinde yer alan grleri bu balamda deerlendirilebilir. Mustafa Sami, Viyana ve Paris eliliklerinde grev yapm sz konusu risaleyi de Paris Elilii bakatiplii grevini srdrrken kaleme almtr (Mustafa Sami, 1996, s. 8). Yazar, Avrupann gelimilik dzeyini fenlerin ve yetkinliin (kemlin) yaygnlna balarken Avrupallarn ilme ainalna vurgu yapmaktadr. Ancak okuyucusunu bu ilmi dini ilim sanmamas noktasnda uyarmaktadr. Bu ilim, eski zamanlarda slam bilginlerinin oluturduu ve sonra Avrupallarn kendi dillerine aktararak gelitirdikleri matematik bilimleri ve hikem bilgilerden olan mantk, astronomi, tp, geometri, mekanik, aritmetik, kimya, tarih, iir, nesir gibi bilim ve hnerlerden ibarettir (Kayg, 1992, s. 51-52). Daha nce grdmz bu Avrupa biliminin slam bilim geleneinin devam olduu algs Mustafa Saminin deerlendirmelerinde de grlmektedir. Teknik bilginin dini ilimden ayr deerlendirilmesi ise (teknik) bilimin Avrupa toplumlarnn sosyal koullarnda ekillendii yargsnn gz ard edilmesine

18

Sosyoloji Dergisi, 2013/1, 3. Dizi, 26. Say

sebep olmakta ve dolaysyla bilimin aktarlacana, aktarlan bilim ve tekniin Osmanl ilerlemesini salayacana dair tam inanc beraberinde getirmektedir. Bu dnemde eser verenlerden Sadk Rfat Paa ise Avrupann Ahvline Dir balkl risalesinde bir adm ileri giderek Avrupa biliminin bir eitim metodu olarak deneycilik zelliine vurgu yapmaktadr. Bu balamda madencilik, ziraat, hayvanclk gibi alanlarn eitimindeki uygulamalar anlatrken anatomi derslerinin teorik ve uygulamal olarak verildiine dikkat ekmektedir. Ayrca her bilim dalnn ihtisaslaarak zel kitaplarnn olduunu da Osmanl geleneksel bilim algsndan farkllaan bir unsur olarak kaydetmektedir (Gnay, 1992, s. 95). Sadk Rfat Paann iaret ettii bu fark, modern bilimin ana karakterini oluturmaktadr. Deneyci ve rasyonel bilim dinde reform ve dncede Rnesans yaayan Avrupann yzyllar iinde gelitirdii ve kurumlatrd bilim trdr. Osmanl ise siyasi bir tercih olarak balatt modernleme politikalar balamnda modern bilgiyi transfer etme yoluyla retme yoluna gitmitir. Dolaysyla modern bilimin Osmanlya giriinde ve gelimesinde bilimsel deney ve gzlem mant ve modern bilimin dier temel zelliklerinin hibir rol olmamtr (Arslan, 1990, s. 9). Osmanlya modern bilimin giriinde askeri, siyasi ve ekonomik faktrler etkilidir. Tanzimat dneminde Batl bilim algs, teknik ilerleme ekseninde ekillenmektedir. Bilimin evrensellii anlayndan hareket edilmi ve Batda ortaya kan modern bilimin -her ne kadar yeni bir olgu olarak tanmlansa da- temelinde slam bilginlerinin katks olduu dnlmtr. Buradan hareketle gerek Osmanl bnyesinde modern mekteplerin almas yoluyla gerekse Avrupaya renci gnderilerek bu teknik bilginin aktarlmas gerektii kanaati yaygn olarak kabul grmtr. Batdan aktarlan modern teknik bilgi geleneksel ilm gelenein karsnda ve zdd olarak konumlanmamtr. Geleneksel ilim algsnn hazrlad bu btnlk zeminde medrese ve mektep birlikte var olabilmitir. Fakat modern bilginin transferinde yol alndka, yzyln sonuna doru bu geleneksel algda da deiim yaanmaya balanacaktr. Kurumsal Modernlemenin Sonucu Olarak Rasyonelleme/Seklerleme Modernlemenin ilk evresinde arasallatrlm bilim ve teknoloji algsna sahip olan Osmanl siyasal kadrosu, Avrupa ve bilim-teknolojisine dair tekiletirici (alteritism) bir anlay gelitirmemitir. Modern gelimeleri insanln ortak deerleri sayarak devletin siyasal olarak glenmesiyle sonulanmas

Erdoan / Tanzimat Dneminde Modern Bilim Algs

19

amacyla modern bilgi-teknik rnlerin aktarlmas yoluna gitmilerdir. Kendi geleneksel deerlerine ilikin bir sorgulama yapmadan, Avrupa bilim ve teknolojisine de kendi tarihi koullar iinde zgn ve tekiletiren bir anlam yklemeden modernleme politikalarna balamlardr. Bunun sonucu olarak tezahr eden eski ile yeni kurumlarn bir arada olmasna ynelik modernleme literatrnde gelitirilen aklamalardan biri Turhan (2002, s. 177) tarafndan dillendirilmitir. Turhan, bu tarzda hareketin Tanzimatn en akllca icraatndan biri olduunu sylemektedir. nk, yeniyi iyice yerletirmeden, onu cemiyete hakikaten faydal bir unsur haline getirmeden eskiyi ykmak sadece felaketlere sebep olabilirdi. O dnemde mektep medreseye kar stnln gstermi olsayd eski (medrese) kendiliinden ortadan kalkacakt. Dier taraftan durumu bu ekilde yorumladmz zaman, Tanzimatn siyasal kadrosunun geleneksel olann aleyhine modern olann geliecei ve hakim olacana dair ileriye dnk bir tasarya sahip olduklarn kabul etmemiz gerekecektir. Halbuki Trk modernleme tarihini dz bir evrim izgisiyle aklamak mmkn grnmemektedir. Sz gelimi yzyln sonuna doru Bat medeniyetine dair algnn deimeye balamasyla modernleme politikalarnda da slama bavurulan bir anlay geliecektir. Findleyin (1999, s. 7) II. Abdlhamit dneminde eserlerini veren Ahmed Midhatn Avrupay tekiletiren algsna dair yapt zmlemede dedii gibi, Batl olmayan modern bir Osmanl kltr oluturulmaya allmt. Modernleme emberinin genilemesi, geleneksel olann modern biimde yeniden kurulmas ve eski-yeni ikiliinin ortadan kalkmaya balamas olarak okuyabileceimiz Darlfnun bnyesinde ilahiyat fakltesi ama dncesi, 20. yzyln banda (1902) niversitenin (yeniden) kurulduu srete gndeme gelmitir. Dolaysyla 19. yzylda medrese-mektep kartlndan sz edemesek de yzyln sonuna doru alanlar ayrmaya balam ve farkl kanallardan eitim alanlarn farkl refleksler ortaya koyduu ve hatta ideolojik olarak att sonular alnmaya balanmtr. Bu atma Gkalpin14 (1973, s. 12) ifade ettii
Gkalpin (1876-1924) yaad dnemde yaklak yarm asrdr devam eden modern mektep ama ve eitimde modernleme politikalarnn bir sonucu olarak eitim ve bilim konusunda yaanan atma/kargaay gstermesi bakmndan kendisinin babasndan naklettii u pasaj nemlidir: Tahsil iin Avrupaya giden genler, yalnz Avrupa ilimlerini renebilirler; milli bilgilerimizden habersiz kalrlar. Medreseye girenler de iyi hoca bulurlarsa, dini ve milli irfanmza az ok vakf olabilirler. Fakat, bunlar da Avrupa ilimlerinden mahrum kalrlar. Bence, memleketimize en faydal alimler, bizim
14

20

Sosyoloji Dergisi, 2013/1, 3. Dizi, 26. Say

gibi kiinin kendi ahsnda da meydana gelebiliyordu. Gkalp idadi tahsilinde bir taraftan dini ilimleri (Kelam dersleri) renirken dier taraftan doa bilimlerini tahsil etmenin kendisinde oluturduu elikiyi hikaye ederek maneviyat bakmndan biri mspet, dieri menfi elektrie sahip olan bu iki ters cereyan, ruhun boluunda her arpma olduka hakikat imekleri yerine, phecilik yldrmlar frlamaya balad demektedir. Tanzimat dneminde almaya balayan modern mekteplerin says arttka Batnn deneye ve rasyonel akla dayal bilimiyle tanan renci says da gittike artmtr. Bu durum slam dnyasnda yeni kavramlarla ve problemlerle yz yze gelinmesi sonucunu dourmutur (Kara, 2005, s. 130). Bu noktada dardan devirilen ve dnsel, sosyal olarak yabanc olan temsil eden Batl modern bilgiyle geleneksel ilmin hatlar belirginletike atma yaanmaya ve uyum noktalarnn aranmaya baland sylenebilir. Habermasa gre (1993, s. 33) toplumun yapp etmelerinin arkasnda onlar harekete geiren kltrel gelenein tamamnn seklerletirilmesi, toplumsal eylemin rasyonellemesiyle sonulanr. Bu rasyonalite, 19. yzyl Batl modern biliminin tarihsel srete kazand bir zelliktir. Toplumun artan biimde rasyonelletirilmesi bilimsel ve teknolojik ilerlemenin kurumsallamasyla balantldr. te, Tanzimat dnemi Osmanlda bilim kurumlarnn olumasnn arkasnda bu tr bir rasyonelleme olmad gibi, buna bal olarak kltrel gelenein de seklerlemesi sz konusu deildir. Dier taraftan teknik ve bilim toplumun kurumsal alanlarna nfuz ederek bu kurumlar dntrd lde deiim yaanr (Habermas, 1993, s. 33). Dolaysyla devlet iradesiyle bilim ve teknik reten modern kurumlar tesis edildike rasyonalitenin, modern kurumlarn ve modern bilimin ortaya kmas beklenebilir. Nitekim Batl bilgiyle temas kuran Osmanl entelektelleri geleneksel slami literatr takip etmekle beraber tarihe ve topluma dair gelitirdikleri
iin hemen bilinmesi lazm olan hakikatleri bilenlerdir. Bu hakikatlerse ne Avrupa ilimlerinde, ne de milli bilgilerimizde tam olarak mevcut deildir. Genlerimiz bir taraftan Franszcay, dier taraftan Arapay iyi renmeli! Ondan sonra, hem Bat ilimlerine, hem Dou bilgilerine mkemmel olarak vakf olmal! Sonra da bunlarn mukayese ve birletirmesiyle milletimizin muhta olduu byk hakikatleri meydana karmaldr! te, eer mrm vefa ederse, ben Ziyay bu surette yetitirmeye alacam! (Gkalp, 1973, s. 9) Babasnn Ziya Gkalpin eitiminde gsterdii bu titizlik onun hayat boyunca dncelerine yansyan itidalde kendini gstermitir. Gkalpin mutedil dnce yapsn konu eden bir yaz olarak bkz. Cokun, 2004.

Erdoan / Tanzimat Dneminde Modern Bilim Algs

21

aklama biimlerini Batdan aldklar kavramlarla ina etmeye balamlardr. Bu Osmanl dnnde paradigma deiimine sebebiyet veren temel etmendir. Ayrca yzyln sonuna doru doan Jn Trk dncesinde, siyasal sylem de Batl kavramlarla (anayasa ve meclis gibi) ina edilmitir. Bununla birlikte kltrel ve sosyal alanda muhafazakar (ar Batllamaya kar kmak gibi) refleksler vermeye devam etmilerdir (Kabakc ve Adada, 2009, s. 10-11). Buradan hareketle Osmanl modern biliminin Batda olduu gibi rasyonelleme ve seklerlemenin sonucu olarak domad ve fakat modern bilim ve teknolojinin kurumsal alanlara nfuz etmesiyle nisp de olsa rasyonelleme ve seklerlemenin meydana geldii sylenebilir. Dolaysyla Osmanlda modern bilimin dou koullar, Bilim Sosyolojisi literatrnde Bat toplumlar baz alnarak oluturulan aklama biimleri erevesinde deerlendirilememektedir. Sonu II. Mahmut Yenierilerle tasarlad deiimi gerekletiremeyeceini dnd iin Yenieri Ocann tamamen ilgas ve yerine modern tarzda yeni ordu tesisi yoluna gitmitir. ncelikle askeri alanda ihtiya duyulan ve sonra sivil alana doru genileyen teknik gelimenin temini iin kurulan modern eitim kurumlar ise geleneksel eitim kurumu olan medresenin ilgasna dayandrlmamtr. Bilakis Tanzimat dneminde modern eitim kurumlar ile medreseler arasnda dirsek temas olmu, zaman zaman birbirini btnleyen bir yaplanma haline gelmitir. Bu durum, Osmanl modernlemesinin uygarlk dzeyinde bir deiim arayndan ziyade pratik olarak ihtiya duyulan teknik bilgi ve rnlerin transferine odaklanan karakterinden kaynaklanmaktadr. Ancak modern bilginin belirli kanallarla aktarlmas ynnde yol alndka balangta arasallatrlan bilim algs deimekte ve paradigmatik araylar beraberinde getirebilmektedir. Dier taraftan kurumsal modernlemenin devlet rgtnn en st kademelerine (merut dzen) ulat srete bile geleneksel olann farkl biimlerde retilmesi abalarna rastlanmaktadr. Modern eitim kurumu olan Darlfnunda ilahiyat fakltesinin almas bu tutuma rnek gsterilebilir. Bu sebeple modernleme politikalarnn sonucu olarak ortaya kan dnsel ve paradigmatik deiimin hangi trden araylar barndrdnn sorunsallatrlmas yeni aratrmalarn konusu olabilir. Modern bilginin temelinde slam uygarlnda gelitirilen bilimin de olduu, bilimin tek bir evrimsel izgide ilerledii ve evrensellik anlay, toplumlara zg

22

Sosyoloji Dergisi, 2013/1, 3. Dizi, 26. Say

zihniyet ve dnsel/felsefi gelenek farknn bilim anlayna yansmalar vb. konular yeni (sosyolojik) sorunsallar olarak yeni aratrmalar gerektiren konular olarak nmzde durmaktadr. Burada iaret edilmesi gereken nemli bir husus da, bilgi sosyolojisi literatrnde modern bilginin Batda (modernitenin tarihsel sre ierisinde sosyal ve ekonomik koullarn sonucu olarak doduu Avrupada) douuna ilikin belli llerde aklamalar gelitirilmesine ramen modernletirilen (modernitenin bir proje olarak uyguland) toplumlar balamnda modern bilginin transfer yoluyla retilmesine dair almalarn azldr. Bu erevede yaplacak yeni almalar, Osmanl Devletinde ve Trkiye Cumhuriyetinde modern bilimin retilmesine ilikin sorunlara ayna tutabilecektir.

Erdoan / Tanzimat Dneminde Modern Bilim Algs

23

EXTENDED ABSTRACT Perception of Modern Science in the Tanzimat Period Aynur Erdoan*
About The Rise of Modern Science The early accounts about the rise and development of modern science can be found in works that analyze modernity and the emergence of capitalist economy. While interpreting the rise of capitalism in Europe by comparing it with Oriental and more particularly, with Islamic and Chinese civilizations, Max Weber referred to the uniqueness of the historical conditions of Europe. For Weber, science based on experimental methods existed only in the West. The experimental method was the product of the Renaissance, like the modern laboratory. In the same way, even though academies had historically emerged in other civilizations (Islam and China) rational and systemic areas of expertise in terms of being educated as an expert of a field existed only in the West (Weber, 1997, pp. 13-15). Based on this comparative explanatory method developed by Weber and Huff (2008) pointed out the attainment of comparative-historical sociology of knowledge15 in his work The rise of early modern science.16 For Huff (2008, p. 41), there lies an analogy between the question of rise of Capitalism in the Western, rather than Chinese or Islamic civilization, and the question related to the rise of modern science in the West. Developing an approach in contradiction to the Europe-centered account of Weber and Needham pursued the traces of scientific development in Chinese civilization and focused on the reasons why modern science did not emerge in China. Needham highlights that the reason why modern science did not rise in China was neither due to the difference of mentality in China nor the
PhD, aynerd@gmail.com. In response to the demand of Karl Mannheim to expand sociology of knowledge in a way that would include scientific knowledge (tle and Balkz, 2010, p. 15), the sociology of science was conceptualized as a sub-field of the sociology of knowledge. 16 Huff (2008, p. 42), indicates that there is a justification with four phases in order to achieve comparative and historical sociology of science in a way that is similar to Webers works: 1) The role of the scientist is his thought. It was studied by Joseph Ben-David. 2) The existence of social norms of science, which Robert Merton expresses as ethos of science. 3) Problematizing towards what kind of societies produce scientific studies. Thomas Kuhn put forth the idea of the scientific paradigm. 4) The formation of examining science comparatively in relation to history and civilization.
* 15

24

Sosyoloji Dergisi, 2013/1, 3. Dizi, 26. Say

unique conditions of Chinas ideological and philosophical traditions. For Needham, the transformation of the perception of traditional science that gave rise to modern science in Europe was closely related to the unique social and economic conditions that prevailed in the West during the Renaissance (Needham, 1983, p.15). It can be said that Huffs work tests Needhams assumptions on the basis of the history of Medieval Islamic science, taking the historical and social conditions of Europe into account. In his work (2008, p. 71), Huff indicates that Needham makes his assumptions with the approach and belief that there is only one natural science. For Needham, there is a continuous line of evolution from the developments in astronomy and medicine in Ancient Babylon to the knowledge of nature in Medieval China, India, Islamic and Classical Western World and later to the Europe of Renaissance. In addition to Needhams esemplasticity approach, Benjamin Nelson also tried to identify the processes wherein science gains a universal character. Nelson examined the factors that supply the formation of new universals and types of universalization in comparative and historical science sociology (Huff, 2008, pp. 75-76). By unestablishing a connection between the conditions that engendered modern science and historical processes unique to the West, Nelson suggests the universality of science and mentioned of a kind of intercivilizational encounter (Nelson, 1981, p. 164). Approaches developed in relation to the conditions engendering modern science can be compiled under two main titles: 1) Europe-centered approach advocating the uniqueness of the conditions engendering modern science, 2) The approach of esemplasticity and universality of science departs from the idea that world civilizations contributed to science at different times and in different ways. The common point between the two approaches is the assumption that the form of scientific organization which occurs in the West over the last two centuries is unique and that it is inevitable that it will be followed by other societies. The differences between the two approaches is that they were put forward at different periods and in relation to different needs within the social and political history of the West. There is a need to discuss the idea that not only did the Europe-centered perspective, which places Western science at the stage of development that is in line with evolution, but also the approach of the esemplasticity and uni-

Erdoan / Tanzimat Dneminde Modern Bilim Algs

25

versality of science, which maintains that design specific social conditions which engender modern science be combined with new studies based on comparative-historical sociology of knowledge. In this article, we will examine the meaning of modern science for the Ottoman political elite within their own worlds. Furthermore, we will try to see whether the mentioned processes can be explained with the assumptions suggested in the literature of sociology of science by pursuing the conditions wherein modern science was formed as an institution in the Ottoman State. The Transfer of Modern Science to the Ottomans The defeats that the Ottoman State experienced in the 18th century were the main impetus for reforms in the military area introduced by administrators; these were men who realized the position of the Ottoman State vis--vis Europe. As a continuation of this effort which began in the period of Sultan Selim III, the Janissaries corps were abolished and a military restructuring was implemented, representing the new understanding. Apart from the institutions that produced traditional science and technology, the opening of new modern academies is evidence of the process to include new organizations in the Western style, particularly in the areas of military training and technology, both of which needed reforms. Thus, following the abolishment of the Janissaries, the first modern medical school the Tphane-i Amire was opened in 1827 to fulfill the need of doctors for the military. The speech that Sultan Mahmud II delivered at the inauguration ceremony of the school sheds some light on how European science was perceived. The sultan first of all attempted to answer questions that would arise in relation to the fact that the language of instruction in the new medical school would be French. He attributed the reason for selecting French books, even though the Ottoman state had many books on the science of medicine, by stating the fact that the classical books were in Arabic. The Europeans had translated these books and added new information to them, developing them for over a century. As the Ottomans had paid no attention to the classic works for many years, there was nobody left who even knew the meaning of the terms of this science. Even if it was taken into account that the innovations developed in Europe were deficient, it was not possible for the classical works to be translated quickly into Turkish. Moreover, there were very few people

26

Sosyoloji Dergisi, 2013/1, 3. Dizi, 26. Say

who had sufficient knowledge of Arabic to comprehend these books well. To comprehend the original versions of these books required being educated in Arabic for a period of at least ten years and then to have medical education for at least five or six years. However, the state was in need of educated specialist doctors both for the military and the civilians (Rza Tahsin, 1991, pp. 10-11). The attitude reflected in the speech of the sultan demonstrated that Islamic works had made a contribution to the development of the rise of modern science in Europe. At this point, despite the debates on whether or not the Ottomans were aware that Europe had experienced a religious transformation after the intellectual transformations and reforms that had surfaced, there was a sincere conviction that scientific results could be transferred in a short time. Within this context, it was assumed that technological development would be ensured by pursuing and learning about the developments in modern science. For this reason, according to Tanzimat thought, a connection between Western civilization as the homeland of modern science and European society was not necessarily established. It was thought that the power of European states could be attained by borrowing the results of this civilization. For this reason, the method of the transfer was realized by borrowing the science and industry of Europe via education (Berkes, 1975, p. 195). As an expression of this situation, Ottoman students were sent to Europe and it was intended for them to learn the science of Europe and implement this science in their own countries. Modern Schools The Ottoman State implemented policies of Westernization and established modern institutions on the orders of the state, which was done to increase their efficacy in politics by evaluating their own position on the international political platform. Modern educational institutions emerged as a reflection of this resolution. The reason being, as Mardin (1990, p. 68) explains, the Ottomans related their underdevelopment in comparison to the West primarily to scientific underdevelopment. Along with the recognition of economic and political underdevelopment, they realized the instrumental role of science. In this way, modern science started to be perceived as one of the most important means to reinforce the state in every aspect. One of the most significant channels of the transfer of modern science became the modern school. The opening of modern educational institutions meant a new educational

Erdoan / Tanzimat Dneminde Modern Bilim Algs

27

organization with a new understanding apart from the madrasah, the traditional institutions of learning. However, there were no instructors to give education in modern science in these educational institutions. For this reason, the Ottoman State started to send students to Europe not only in order to provide a staff of educators for modern schools but also to form the staff of modernization that was carried out in other institutions. According to this implementation, which had first been introduced as state policy in 1830, the main goal during the Tanzimat period was to train the necessary educational staff for the modern schools that had to be opened as soon as possible and then to cease sending people abroad for education. However, another issue that should be focused on is that the modern science organization, which the Ottomans were trying to achieve through the establishment of modern educational institutions, was influenced by the traditional Ottoman approach to science. There was no understanding that science was separate from religion or its traditional implications, forming ruptures in a social and historical process, as had happened in the West. The understanding of progress, which during the period of Tanzimat was thought to be formed by transferring merely the science and technology of the West, was not reflected in the social arenas; the same institutions (madrasah) were the means of traditional science as well as being religious structures. This situation was undoubtedly due to the character of the Ottoman modernization which instrumentalized modern science and technology. Topics from the traditional science curriculum like Arabic, kelam (Islamic theology), mantiq (logic) and fqh (Islamic jurisprudence) maintained their positions within the Ottoman University (Darlfunun). In addition, as Sava Pasha, the director of the Galatasaray Mekteb-i Sultanisi, stated, since the madrasah functioned as a theology department, there was no need to open a department of theology at the university. On the other hand, most of the lecturers in residence continued to be educated at the madrasah (Akgndz, 2004, p. 125). Therefore, in such a dual structure, the schools that were to teach modern/technical knowledge, considered to be transferrable from the West, and the madrasah, the source of religious knowledge, became complementary elements of Ottoman thought in the Tanzimat period. The idea of opening a theology department within the body of the university came onto the agenda as part of the process of reopening the university at

28

Sosyoloji Dergisi, 2013/1, 3. Dizi, 26. Say

the beginning of the 20th century (1902). Therefore, even though it was not possible to speak of conflicts in the madrasah-school in the 19th century, the fields began to be separated at the end of the century; and as a result, different reactions arose from those who received education via different channels and ideological clashes were reflected. According to Habermas (1993, p. 33), the total secularization of a cultural tradition lies behind implementations in society that are motivated as the result of rationalization in social activity. This rationality is a character that the Western modern science of the 19th century gained throughout the historical process. The growing rationalization of the society is related to the institutionalization of scientific and technological development. There was neither such rationalization behind the formation of scientific institutions in the Ottoman State in the Tanzimat period nor was there a secularization of the cultural tradition at this point either. On the other hand, a change was experienced to the extent that these institutions had been transformed by the penetration of techniques and science into institutional arenas of society (Habermas, 1993, p.33). For this reason, as modern institutions engendered science and technology at the will of the state, it can be expected that rationality, modern institutions and modern science can emerge. Thus, the Ottoman intellectuals established a connection with Western knowledge and began to construct the attitudes they were to develop in relation to history and society with concepts they borrowed from the West as well as by pursuing traditional Islamic literature. Ottoman modern science did not emerge as the result of rationalization or secularization, as it did in the West, but rather, rationalization and secularization was realized to a relative extent due to the penetration of modern science and technology into institutional areas. Therefore, in the sociology of science the conditions in which modern science emerged in the Ottoman State cannot be evaluated within the framework of accounts based on Western societies. Keywords: Ottoman Modernization, Modern Science, Technical Knowledge, Sociology of Knowledge Schools of Tanzimat, Madrasah

Erdoan / Tanzimat Dneminde Modern Bilim Algs

29

KAYNAKA | REFERENCES Babakanlk Osmanl Arivi Belgeleri A.AMD. nr. 30/23 - A.AMD. nr. 30/23 - A.AMD. nr. 33/45 - A.AMD. nr. 71/87 - A.AMD. nr. 76/38 - A.MKT. nr. 30/64 - A.MKT.MHM. nr. 287/94 - A.MKT. MVL. nr. 59/57 - C.AS. nr. 191/8251 - HAT. nr. 1185/46750 - HAT. Nr. 317/18615 D - HAT. nr. 527/25932-C - HAT. nr. 588/28894 - HAT. nr. 588/28894 - HAT. nr. 799/37041-A - HAT. nr. 827/37465 - HR.TO. nr. 209/47 - HR.TO. NR. 407/42 - HT.TO. 494/91 - .HR. nr. 11/556 - .HR. nr. 211/12192 - .HR. nr. 275/16721 - .HR. nr. 4/148 - .HR. nr. 4/198. Telif Eserler Akgndz, M. (2004). Osmanl medreseleri: XIX. asr. stanbul: Beyan. Akyldz, A. (1993). Tanzimat dnemi Osmanl merkez tekilatnda reform (18361856). stanbul: Eren. Akyz, Y. (1994). Trk eitim tarihi. (5. bs.). stanbul: Kltr Koleji. Arslan H. (ev). (1990). Sunu. Bilimsel bilginin sosyolojisi iinde (s. 7-42). Barry Barnes (Yazar). Ankara: Vadi. Aydn, C. (2004). Trk bilim tarih yazmnda zihniyet, din ve bilim ilikisi: Osmanl rnei. Trkiye Aratrmalar Literatr Dergisi, 2 (4): 29-44. Aydz, S. (2006). XV ve XVI. yzylda Tophane-i Amire ve top dkm teknolojisi. Ankara: Trk Tarih Kurumu. Berkes, N. (1975). Trk dnnde Bat sorunu. Ankara: Bilgi. Berkes, N. (2002). Trkiyede adalama. A. Kuya (Haz.). (2. bs.). stanbul: Yap Kredi Kltr Sanat. Braudel, F. (1996). Uygarlklarn grameri. M. A. Klbay (ev.). Ankara: mge Kitabevi. Cevizci, A. (1999). Felsefe szl. stanbul: Paradigma. Cokun, . (2004). Bir imparatorluk entelekteli olarak Ziya Gkalp, stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Sosyoloji Dergisi, 3(8): 65-75. Erdoan, A. (2009). Trkiyede yurtdna renci gnderme olgusunun sosyolojik zmlemesi, stanbul niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Sosyoloji Anabilim Dalnda hazrlanm Yksek Lisans Tezi, Tez Danman: Prof. Dr. smail Cokun. Ergn, M. (2001). Batllama dnemi Osmanl eitim sisteminin geliime mukayeseli bir bak. Osmanl Dnyasnda Bilim ve Eitim: Milletleraras Kongresi (12-15 Nisan 1999) iinde, H. Y. Nuholu (Der.). (89-102). stanbul: slam Tarih, Sanat ve Kltr Aratrma Merkezi (IRCICA). Fazlolu, . (1996). slam medeniyetine ilikin bir kavram okumas: lmud-dny

30

Sosyoloji Dergisi, 2013/1, 3. Dizi, 26. Say

ve ilmud-dn, Divan: Disiplinleraras almalar Dergisi, 2(2): 217-224. Findley, C. V. (1999). Ahmed Midhat Efendi Avrupada. stanbul: Tarih Vakf Yurt. Goody, J. (2002). Batdaki Dou. B. M. Angl ve . M. Bezgin (ev.). Ankara: Dost Kitabevi. Gkalp, Z. (1973). Terbiyenin sosyal ve kltrel temelleri. R. Karda (Haz.). Ankara: Babakanlk Kltr Mstearl. Gnay, B. (1992). Mehmed Sadk Rfat Paann hayat, eserleri ve grleri. stanbul niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Siyaset Bilimi Anabilim Dalnda hazrlanm Yksek Lisans Tezi, Tez Danman: Do. Dr. M. kr Haniolu. Habermas, J. (1993). deoloji olarak teknik ve bilim. Mustafa Tzel (ev.). stanbul: Yap Kredi. Haniolu, M. . (1985). Bir siyasal rgt olarak Osmanl ttihad ve Terakki Cemiyeti ve Jn Trklk (1889-1902). stanbul: letiim. Huff, T. E. (2008). Modern bilimin douu ve ykselii: slam dnyas in ve Bat. . Kalaycolu, E. Taman ve A. Yetmen (ev.). Ankara: Epos. hsanolu, E. (1992). Tanzimat ncesi ve Tanzimat dnemi Osmanl bilim ve eitim anlay. 150. ylnda Tanzimat iinde (s. 335-395). Ankara: Trk Tarih Kurumu. hsanolu, E. (2003). Osmanllar ve bilim: Kaynaklar nda bir keif. stanbul: Nesil. Kabakc, E. ve Adada, . (2009). Islahtan devrime: Tanzimattan Cumhuriyete Osmanl-Trk siyas dncesinde deiim algs. Divan: Disiplinleraras almalar Dergisi, 14(26), 1-44. Kara, . (2005). Din ile modernleme arasnda: ada Trk dncesinin meseleleri, (2. bs.). stanbul: Dergh. Karal, E. Z. (1998). Selim IIIn hat-t hmayunlar Nizam Cedit 1789-1807, Ankara: Trk Tarih Kurumu. Karal, E. Z. (t.y.). Byk Osmanl tarihi. (1. cilt). stanbul: Trk Tarih Kurumu. Kayg, A. (1992). Trk dncesinde adalama. stanbul: Gndoan. Ko, . (2006). XVI. yzyl Anadolusunda sanayi. Ankara: Bizim Bro Basmevi. Koselleck, R. (2009). Kavramlar tarihi. A. Dirim (ev). stanbul: letiim. Mardin, . (1990). Siyasal ve sosyal bilimler: Makaleler II. M. Trkne ve T. nder (Der.). stanbul: letiim. Marshall, G. (1999). Sosyoloji szl, O. Aknhay ve D. Kmrc (ev.). Ankara: Bilim ve Sanat. Mustafa Sami Efendi (1996). Avrupa risalesi. R. Demir (Haz.). Ankara: Gndoan. Needham, J. (1979). The grand titration: Science and society in East and West. Toronto: University of Toronto. Needham, J. (1983). Dounun bilgisi batnn bilimi. A. N. Acar ve ark. (Der.).

Erdoan / Tanzimat Dneminde Modern Bilim Algs

31

Ankara: afak Matbaas. Nelson, B. (1981). On the roads to modernity: Conscience, science, and civilization. T. E. Huff (Ed.). Totowa, New Jersey: Rowman and Littlefield. tle, V. S. ve Balkz, B. (2010). Bilim sosyolojisi zerine baz tespitler ve gnden nerileri. Bilim sosyolojisi incelemeleri: Temel yaklamlar, kavramlar ve tartmalar. V. S. tle ve B. Balkz (Ed.). Ankara: Dou Bat. Rza Tahsin (1991). Tp fakltesi tarihesi (Mirat- mektebi tbbiye). A. Kazancgil (Haz.). stanbul: zel. Rodinson, M. (1969). slamiyet ve kapitalizm. O. Suda (ev.). stanbul: Gn. Somel, S. A. (2010). Osmanlda eitimin modernlemesi (1839-1908) slamlama, otokrasi ve disiplin. O. Yener (ev.). stanbul: letiim. Sunar, L. (2012). Marx ve Weberde Dou toplumlar. stanbul: Ayrnt. emseddin Smi (2001). Kams- Trk. stanbul: ar. Turan, F. (ev.). (2009). Seyahatname-i Londra: Tanzimat brokratnn modern sanayi toplumuna bak. stanbul: Tarih Vakf Yurt. Turhan, M. (2002). Kltr deimeleri: Sosyal psikoloji bakmndan bir tetkik. (4. bs.). stanbul: amlca. Turner, B. S. (1991). Max Weber ve slam. Y. Aktay (ev.). Ankara: Vadi. lken, H. Z. (2005). Trkiyede ada dnce tarihi. stanbul: lken. Weber, M. (1997). Protestan ahlak ve kapitalizmin ruhu. stanbul: Hil. Whitfield, P. (2008). Bat biliminde dnm noktalar: Tarih ncesi dnemlerden atom ana. stanbul: Kre. Yakubolu, K. (2006). Osmanl medrese eitimi ve felsefesi. stanbul: Gkkubbe.

You might also like