Tberkloz ve Toraks Dergisi 2003; 51(3): 333-348 333
Yazma Adresi (Address for Correspondence):
Dr. Ouz KKTRK, Gazi niversitesi Tp Fakltesi Gs Hastalklar Anabilim Dal, 06510, Beevler, ANKARA - TRKYE Uykuda Solunum Bozukluklar Dizisi: 19 Overlap Sendromu Ouz KKTRK*, Blent FT** * Gazi niversitesi Tp Fakltesi Gs Hastalklar Anabilim Dal, ** Atatrk Gs Hastalklar ve Cerrahisi Eitim ve Aratrma Hastanesi, ANKARA ZET Uyku bozukluklarnda overlap sendromu (OVS); obstrktif uyku apne sendromu (OSAS) ile kronik obstrktif akcier has- tal (KOAH), astm, kistik fibrozis veya interstisyel akcier hastal birlikteliinde kullanlan bir terimdir. KOAH ve OSAS birlikteliine sk rastlanld iin OVS denildiinde ncelikle bu iki hastalk akla gelmektedir. Hem OSAS hem de KOAHda uykuda oksijenizasyon bozulur. Her iki hastaln birlikte grld durumlarda ise oksijenizasyonda bozulma ok ciddi boyutlara ular. Gece hipoksemileri hem uykunun yapsn bozar hem de her iki hastalkta da ancak ileri dnemlerde g- rlmesi beklenen hipoksemiye bal komplikasyonlarn daha erken evrelerde grlmesine sebep olur. Bu makalede baz akcier hastalklar ile uykunun etkileiminden sz edilmitir. Anahtar Kelimeler: Overlap sendromu, KOAH. SUMMARY Overlap Syndrome The term overlap syndrome (OVS) in sleep disorders is used to describe the association of obstructive sleep apnea syndro- me (OSAS) with one of the following disorders: Chronic obstructive pulmonary disease (COPD), asthma, cystic fibrosis and interstitial lung diseases. Because OSAS and COPD are seen together frequently, the term of OVS is often used for OSAS as- sociated with COPD. In both OSAS and COPD, some abnormalities on the level of oxygen saturation occur during sleep. These abnormalities are much more serious in the OVS. Oxygen desaturation destroys the architecture of sleep and leads to the complications due to hypoxemia, which are normally seen in the late stage of each disease, occur in early stage. In this review, interaction of sleep and some of the lung diseases was discussed. Key Words: Overlap syndrome, COPD. Overlap Sendromu Tberkloz ve Toraks Dergisi 2003; 51(3): 333-348 Overlap terimi, birbirleri ile ilikili olan ve bir araya geldiklerinde farkl zellik gsteren klinik durumlar iin kullanlr. Uyku bozukluklarnda ise overlap sendromu (OVS), obstrktif uyku apne sendromu (OSAS)nun kronik obstrktif akcier hastal (KOAH), astm, interstisyel ak- cier hastal (AH) ve kistik fibrozis gibi akci- er hastalklar ile birliktelii iin kullanlan bir terimdir. Ancak en sk birlikteliin KOAHla g- rlmesi nedeniyle OVS denildiinde daha ok OSAS + KOAH birliktelii anlalmaktadr (1,2). OSAS ve akcier hastalklar birlikteliine geme- den nce konuyu daha anlalr klabilmek iin uykunun solunum zerine etkileri anlatlmtr. UYKUDA SOLUNUM Solunum, uyanklk ve uykuda istemli ve otono- mik sistemler olmak zere iki bamsz sistem tarafndan kontrol edilir. Uyanklk srasnda her iki sistemde alr. Uyku srasndaki solunum ise tamamen medulladaki solunum kontrol mer- kezinin otonomik ritmine baldr. Normal kii- lerde gerek NREM gerekse REM uykusunda tidal volm, alveoler ventilasyon, kan gazlar, solu- num hz ve ritminde belirgin deiiklikler gr- lr (Tablo 1) (3,4). Ventilasyondaki Deiiklikler NREM uykusunda dakika ventilasyonu tidal vo- lmdeki azalmaya bal olarak %5-10 orannda (0.5-1.5 L/dakika) azalr. REM uykusunda ise solunum olduka deikendir ve bu azalma zellikle youn gz hareketlerinin grld fa- zik REM dneminde %40lara varacak kadar be- lirgindir. Uyku srasndaki bu alveoler hipoventi- lasyondan, bazal metabolizma hz, uyanklk uyaranlarnn kaybolmas, st solunum yolu (SY) rezistansnda art ve azalm kemosensi- tivite sorumlu tutulmaktadr. Bu faktrlerin ze- rine REM uykusunda, santral solunumsal uyar- nn ve solunum kaslar tonusunun azalmas da eklenince hipoventilasyon ok daha belirgin ha- le gelmektedir. Kan Gazlarndaki Deiiklikler Uyku srasnda alveoler ventilasyonda azalma sonucu PaCO 2 2-8 mmHg kadar ykselir, PaO 2 3-10 mmHg ve SaO 2 %1-2 kadar azalr. Solunum Hz ve Ritmi Uykunun ilk 10-60 dakikasnda uyanklk ve NREM evre 1-2 arasnda sk geiler grlr. So- lunum dzensizdir ve Cheyne-Stokes solunumu- na benzer ekilde tidal volmde azalma ve art- malar izlenir. NREM evre 3-4n balamas ile solunum dzenli hale gelir ve tamamen otono- mik sistemin kontrol altndadr. REM uykusun- da ve zellikle fazik REMde ise solunum tekrar dzensiz hale gelir, tidal volm azalr, hzl ve y- zeyel solunum gzlenir. Bu deiikliklerin ne- denleri; uyanklk uyaranlarnn kayb, kemosen- sitivitenin azalmas ve transiyen arousallar ola- rak sralanabilir. 334 Tablo 1. Uyku evrelerine gre solunumu etkileyen parametrelerin deiimi. Uyku Evreleri NREM Evre 1, 2 NREM Evre 3, 4 REM, Tonik REM, Fazik Solunumun dzenlenmesi Metabolik Metabolik Davransal Metabolik Solunum paterni Periyodik/dzenli Dzenli Dzensiz/dzenli Dzensiz O 2 ve CO 2 ye solunum yant Dk Dk Daha dk En dk/yok st solunum yolu rezistans Normal Yksek Yksek En yksek Gs kafesi hareketi Normal Normal/artm Azalm Yok Karn hareketi Normal/azalm Azalm Yok Yok/paradoksal Dakika ventilasyonu Dk Dk ok dk Deiken PaO 2 Dk Daha dk En dk Deiken PaCO 2 Yksek Daha yksek En yksek Deiken Kemosensitivite Uykunun tm evrelerinde hem hipoksik hem de hiperkapnik ventilatuvar yantlar azalr. Hiper- kapnik ventilatuvar yantta NREM dnemindeki %20-50lere varan azalma REM dneminde da- ha da belirginleir. Metabolizma Uykunun balangcnda metabolizma hzla ya- valar ve sabaha kar (05.00 civarnda) tekrar hzlanmaya balar. Uyku srasndaki metaboliz- ma hzna paralel olarak ventilasyon da azalr. Fonksiyonel Rezidel Kapasite Uyku srasnda supin pozisyonu ve REM dne- minde solunum kaslar hipotonisi nedeniyle fonksiyonel rezidel kapasite (FRC) azalr. Arousal Yant Uyku srasnda hiperkapni hipoksemiden daha gl bir arousal stimlandr. PaCO 2 de 6-15 mmHglk art arousala neden olurken, SaO 2 nin normal bir kiide %75e kadar dmesi gereklidir. Grld gibi uyku, solunum sisteminde rezis- tansn artt, solunum hz ve ritminin bozulduu, kimyasal ve mekanik reseptrlerin duyarllnn ve ventilasyonun azald, kan gazlarnda olum- suz deiikliklerin yaand, sonu olarak solu- num sisteminin zarar grd bir dnemdir (1). Salkl kiilerde bile uykuda bu olumsuz dei- iklikler yaanrken, baz obstrktif ve restriktif akcier hastalklarndaki uyku sorunlar bu has- talarda morbidite ve mortalitenin artmasna yol amaktadr. I. KOAH ve UYKU Uyku ile ilikisi en ok aratrlan akcier hasta- l KOAHdr. American Sleep Disorders Asso- ciation (ASDA)n uluslararas uyku bozuklukla- r snflamasnda (ICSD) 84 tane uyku ile ilikili hastalk tanmlanmtr. KOAH bu hastalklar arasnda medikal/psikiyatrik uyku bozukluklar grubunda 490-494 kodu ile yer almaktadr (5). KOAHl hastalardaki uyku sorunlar iinde, ge- rek sk grlmesi gerekse morbidite ve mortali- teyi arttrmas nedeniyle en nemli olan noktr- nal oksijen desatrasyonudur (Tablo 2) (1,6-9). Noktrnal Oksijen Desatrasyonu (NOD) KOAHl hastalarda NODnin varl 1970li yl- lardan beri bilinmektedir. Uykunun zellikle REM dneminde grlen desatrasyonun; KOAHn doal progresyonunun bir sonucu mu olduu, baz KOAHllarda olduu gibi vcut veya gs duvar morfolojisinden mi kaynakland, yoksa ventilasyonun kontrol veya gaz deiiminde bir fonksiyonel bozukluk sonucu mu gelitii hala tartma konusudur. KOAHl hastalarda grlen NODnin tipik pater- ni; nce NREM dneminde oksijen satrasyo- nunda %3-5lik dalgalanmalar ve ardndan REM dneminde %10-50ye varan byk dler eklindedir ve birka dakikadan balayp yarm saat veya daha fazla srebilir. Uyku srasnda ok- sijen satrasyonundaki dme maksimal egzer- siz srasnda saptanann yaklak iki kat kadar- dr. Oksijen satrasyonunda en byk dler sabah saat 05.00-07.00 arasndaki en uzun REM dneminde grlr. Aslnda noktrnal desat- rasyon REM uykusuna spesifik deildir. NREM uykusunda ve zellikle hafif uyku dneminde de (NREM 1 ve 2) grlebilir. Ancak bu desatras- yonlarn REM dneminde grlenler gibi derin olmad ve sresinin ounlukla birka dakika ile snrl kald, bazen bir dakikadan bile az sr- d vurgulanmaktadr. Uykuda kaydedilen oksijen satrasyonu paterni tipiktir. zellikle REM dneminde derin, ince spike desatrasyonlar (ivi paterni) izlenir (ekil 1). Uykuda grlen geici desatrasyon epizodlar daha ok bronitik tip KOAHl hastalarda grl- mektedir. Bu desatrasyon paterninin zellikle belirgin gndz hipoksemisi (PaO 2 60 mmHg) ve hiperkapnisi (PaCO 2 45 mmHg) olan ar dereceli KOAHllar iin karakteristik olduu Kktrk O, ifti B. 335 Tberkloz ve Toraks Dergisi 2003; 51(3): 333-348 Tablo 2. KOAHda uyku sorunlar. Noktrnal oksijen desatrasyonu Uyku kalitesinin azalmas KOAH-OSAS birliktelii (overlap sendromu) Noktrnal ksrk lalarn yan etkileri Overlap Sendromu 336 Tberkloz ve Toraks Dergisi 2003; 51(3): 333-348 ekil 1. A. Normal bir olguda B. KOAHl bir olguda noktrnal oksijen satrasyonu paterni. KOAHl olguda NREM evrelerindeki desatrasyonun REM evresinde belirgin derinletii spike patern (ivi paterni) izleniyor. 100 80 60 40 20 0 S a O 2 ( % ) Uyku sresi (saat) 1 2 3 4 5 6 7 8 A B Uyku sresi (saat) 1 2 3 4 5 6 7 8 S a O 2 ( % ) 100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 Rem Uykusu vurgulanmtr. Ancak gndz hipoksemisi ol- mayan veya hafif gndz hipoksemisi olan KOAHllarda da NOD olduka sktr ve ounda orta dereceli desatrasyon saptanr. Gndz hipoksemi dzeyi ile uykuda oksijen de- satrasyonu derecesi arasnda gl bir iliki mevcuttur. Gerekten uyankken hipoksemisi en fazla olanlarda uyku srasnda da en derin hipok- semi meydana gelir. Bu hastalarda sklkla gzlenen hipopneler, muhtemelen alveoler hipoventilasyon ile sino- nimdir ve ou azalm solunum abas ile iliki- lidir. Ancak OSASda grlen obstrktif hipop- nelerden olduka farkldr. nk burada artm solunum abas izlenir. Son yllarda dikkatler gndz PaO 2 deeri 60 mmHgnn zerindeki noktrnal desatrasyonu olan hastalara evrilmitir. Gndz PaO 2 deeri 55 mmHg ve altndaki hastalara zaten devaml oksijen tedavisi nerildii iin noktrnal desat- rasyonlar da nlenmektedir. Asl risk altndaki grup gndz hipoksemisi olmayan veya hafif de- receli hipoksemisi olan olgulardr. Hafif dereceli gndz hipoksemisi olan KOAH olgularnda yap- tmz bir almada, 46 hastann 20(%43.5)sin- de NOD gelimitir. Nonapneik desatrasyonun beklenenin stnde olduu, gndz PaO 2 ve Pa- CO 2 deerlerinin de noktrnal desatrasyonu yanstan gndz parametreleri olabilecei gste- rilmitir (10). Noktrnal Oksijen Desatrasyonu Nedenleri KOAHl hastalarda NOD geliiminde eitli fak- trler rol oynayabilir. Ancak ilk iki mekanizma zellikle nemlidir (1,6-9,11-16). a. Alveoler hipoventilasyon: KOAHda NODnin esas nedeni alveoler hipoventilasyondur. Artm PaCO 2 veya transktanz PaCO 2 veya azalm ventilasyon ile gsterilir. Salkl yetikinlerde de uykuda PaO 2 de hafif azalma gzlenir. KOAHl olgularda ise eitli faktrler noktrnal oksijen satrasyonunda daha nemli dlere neden olur. Bu faktrler; Hipoksi ve hiperkapniye bal olarak kemo- sensitivitenin azalmas sonucu solunum uyars- nn azalmas. Uykuda SY rezistansnn artmas. Bylece fizyolojik l boluun nemli lde artt am- fizem gibi hastalarda tidal volmde herhangi bir azalma, solunum hz arttrlarak kompanse edil- medike belirgin alveoler hipoventilasyon ile sonlanr. Fazik REM uykusunda solunum kaslarnn ak- tivitesinin azalmas. zellikle hiperinflasyon ge- limi KOAHllarda tidal volm arttrmak iin sklkla yardmc solunum kaslarna ihtiya du- yulur. REM uykusunda bu kas aktivitesinin kay- b nemli hipoventilasyona ve sonuta desat- rasyona neden olur. REM uykusunda majr aktif solunum kas olan diyaframn aa itilmesi ye- tersiz ventilasyona neden olur. Bu durum ayn zamanda neden KOAHl hastalarn uykuda, fib- rotik akcier hastalarna kyasla daha hipokse- mik olduklarn da aklamaktadr. REM uykusunda alveoler ventilasyonun uya- nkla kyasla %40 daha dk olduu tahmin edilmektedir. nk KOAHl hastalardaki art- m fizyolojik l boluk ve hzl-yzeyel solunu- mun, normal kiilere kyasla alveoler ventilas- yonda daha fazla azalmaya yol amas beklenir. Bu hastalarda artm l boluk nedeniyle tidal volmdeki azalma daha byk derecede alve- oler hipoventilasyona neden olmaktadr. Oksihemoglobin ayrm erisinin eklinden anlalaca zere, erinin dik ksmndan bala- yan hastalarda oksijen desatrasyonu daha b- yk olacaktr. Bu nedenle, uyankken daha d- k PaO 2 deerlerine sahip olanlarda, uykuda daha belirgin desatrasyonlar izlenir. b. Ventilasyon/perfzyon (V/Q) dengesizlii: V/Q dengesizliinin KOAHl hastalarda REM uy- kusundaki hipokseminin majr nedenlerinden biri olduu ileri srlmektedir. Ancak katksnn kk olduunu savunanlar da vardr. nk mevcut teknoloji ile uykuda deiken durumlar- da bunun lm zordur. Bu olay genellikle azal- m mukosiliyer klerens ve azalm FRC ile ak- lanmaktadr. c. Fonksiyonel rezidel kapasitede azalma: Salkl kiilerde de REM uykusunda FRCde anlaml dme saptanr. Astml hastalarda uy- ku srasnda solunum kaslar tonusunda azalma nedeniyle FRCnin de dt saptanmtr. KOAHllarda da benzer ekilde FRC deiiklii olduu tahmin edilmektedir. Kktrk O, ifti B. 337 Tberkloz ve Toraks Dergisi 2003; 51(3): 333-348 d. KOAH-OSAS birliktelii: OVSli olgularda tek bana KOAH veya OSASa kyasla daha be- lirgin ve zellikle REM uykusunda derin oksijen desatrasyonlar saptanmaktadr. Bu konu ayr bir balk altnda ele alnmtr. zetle; KOAHllarda uykuda grlen oksijen desatrasyonu esas olarak alveoler hipoventi- lasyon ve V/Q dengesizliinin kombine etkisi ile aklanmaktadr. Ancak hakim olan mekanizma alveoler hipoventilasyondur. Noktrnal Oksijen Desatrasyonu Sonular KOAHl hastalarda uyku srasndaki hipoksemi- nin kardiyovaskler, hematolojik ve nrolojik sis- temler zerine sekonder etkileri olabilir (1,6-16). a. Uyku kalitesinin azalmas: Semptomatik ola- rak veya elektroensefalografi (EEG) kaytlar ile deerlendirildiinde KOAHllarn uyku kalitesi- nin salkl kiilere kyasla olduka kt olduu saptanmtr. Bununla beraber bu hastalarda gndz uyku hali konusunda objektif kantlar saptanmamtr. KOAHl hastalarda spesifik olarak allma- makla beraber, uyku blnmesinin anlaml n- ropsikolojik deiikliklere yol at ve bunun yaam kalitesi deerlendirmeleri ile korele oldu- u bilinmektedir. Noktrnal desatrasyonun n- ropsikolojik etkileri ve gndz hipoksemisinin olmad durumlarda yaam kalitesi deerleri ise henz allmamtr. b. Pulmoner hipertansiyon: Ar dereceli KOAHllarda uykuda sklkla gzlenen oksijen desatrasyonu, pulmoner vazokonstrksiyona ve sonuta pulmoner arter basnc (PAP)nn ykselmesine neden olmaktadr. nvaziv giriim- ler olmas ve uyku kalitesine etkileri nedeniyle KOAHl olgularda yaplan uykuda pulmoner he- modinami almalar az sayda olmakla birlikte, bu hastalarda uyanklk ve uyku arasndaki PAP deerleri farknn 25 mmHgya kadar ykselebi- lecei ve uyku srasndaki SaO 2 ve PAP deerle- rinin olduka korele olduu gsterilmitir. Ancak bu almalarn hemen tamam gndz pulmoner hipertansiyonu da olan ar dereceli KOAHllarda yaplmtr. nemli olan gndz hipoksemisi olmayan veya hafif dereceli hipok- semisi olan olgularda noktrnal pulmoner hiper- tansiyon (PHT) epizodlarnn ileride kalc PHTye neden olup olmayacadr. Bu hipotez henz ispatlanmamtr. Ancak hafif dereceli gndz hipoksemisi olanlarn bile, ileride kalc PHT geliimi konusunda artm riske sahip ol- duklar ileri srlmektedir. c. Polisitemi: Gndz hipoksemisi polisiteminin iyi bilinen bir nedenidir. Ancak noktrnal desat- rasyonun bu konudaki etkisi henz tam olarak gsterilememitir. Yaplan almalarda izole noktrnal desatrasyonun polisitemi geliimi iin yeterli olamayaca, gndz hipoksemisinin de gerekli olduu ileri srlmektedir. Bu gr baz almalarda KOAHl olgularda eritropoietin re- timi ile de desteklenmitir. Noktrnal desatratrler, nondesatratrlere k- yasla anlaml derecede daha yksek eritrosit ktlesine sahiptir. Bunun nedeni noktrnal desa- tratrlerde gndz oksijenizasyonunun anlaml derecede daha kt olmasdr. Fitzpatric ve arkadalar, geceleyin uyku srasn- da eritropoietin dzeyi artn yalnzca gndz PaO 2 dzeyleri 45 mmHgnn altnda ve ar de- receli noktrnal hipoksemisi olan hastalarda saptamlardr. Bu da gstermektedir ki; noktr- nal desatratrler ve dierleri arasndaki gndz oksijenizasyon farklar, eritrosit ktlesi arasnda- ki farklar aklamaktadr. d. Kardiyak aritmiler: KOAHl olgularn bazla- rnda uykuda taikardi, bazlarnda ise aritmiler saptanmtr. Flick ve Block, zellikle sabah sa- at 03.00-05.00 arasnda sk supraventrikler ve ventrikler prematre atmlar gzlemilerdir. Shepard, KOAHl olgularn %60tan fazlasnda ventrikler prematre atmlar saptam ve bun- larn zellikle oksijen desatrasyonu belirgin olan (SaO 2 %80) olgularda olduunu vurgula- mtr. Derin hipoksemi nedeniyle ciddi aritmiler ve miyokardn oksijen ihtiyacnn artmas uyku srasndaki ani lmleri aklayabilir. Ancak kar- diyak aritmilerin gerek skl ve klinik nemi konusu henz tam olarak aydnlatlamamtr. e. Koroner dolam ve miyokard zerine etkile- ri: Shepard ve arkadalar NOD epizodlarnn miyokardn oksijen ihtiyacn arttrdn sapta- mlardr. KOAHl olgularn %30unda uyku sra- sndaki maksimal miyokard kan akm ihtiyac- nn gndz maksimal treadmill egzersizi srasn- daki ihtiyacn atn gstermilerdir. Overlap Sendromu 338 Tberkloz ve Toraks Dergisi 2003; 51(3): 333-348 Kktrk O, ifti B. 339 Tberkloz ve Toraks Dergisi 2003; 51(3): 333-348 Bu sonularda KOAHllarda uyku srasnda ko- roner dolamla ilgili bir hipoksemik stresin ol- duunu ve bunun da noktrnal mortaliteyi artt- rabileceini gstermektedir. Ancak noktrnal hi- pokseminin KOAHl olgulardaki mortalitenin di- rekt bir nedeni olup olmad da tartmaldr. f. Uyku srasnda lm: KOAHda, zellikle hi- poksemik ve CO 2 retansiyonu olanlarda gece lmleri daha sktr. Uykunun zellikle REM d- neminde hipokseminin art, PAPde geici yk- selmeler ve ciddi kardiyak aritmiler ile hastalar kaybedilmektedir. Oysa gece boyunca verilecek oksijen tedavisiyle bu tablonun da nne geile- bilecei ileri srlmektedir. KOAH-OSAS Birliktelii Obstrktif uyku apne sendromu olduka sk g- rlen ve yetikin poplasyonun %1-5inde sap- tanan bir hastalktr. Ayn ekilde KOAH da sk grlen ve mortalitesi en yksek akcier hasta- lklarndan biridir. Sk grlmeleri ve her iki has- taln bilinen risk faktrlerinin benzer olmas ne- deniyle baz kiilerde bu hastalklarn birlikte g- rlmesi mmkndr (1,6,9). KOAH hastalarnda nonapneik NODnin varl bilinen bir gerektir. Ancak overlap sendromu (OVS) ad verilen KOAH ve OSAS birlikteliinde hipokseminin daha belirgin olduu ve daha cid- di kardiyopulmoner fonksiyon bozukluuna yol at ileri srlmektedir. stelik hafif veya orta dereceli hava yolu obstrksiyonu ve hafif dere- celi hipoksemisi olan olgularda bile OSAS birlik- teliinin kt prognoza iaret ettii ve hastaln hzl progresyon gsterdii bildirilmektedir (1,6,9,14). 1985 ylnda ilk kez Flenley tarafndan kullanlan Overlap Sendromu ismi yalnzca KOAH + OSAS birliktelii iin deil, astm, kistik fibrozis ve AH gibi dier solunum sistemi hastalklarnn OSAS ile birliktelii iin de kullanlmtr. Flen- ley, OVSde uyku srasndaki hipokseminin izole KOAH ve OSASa kyasla daha belirgin olduu- nu vurgulam ve bu bulgular daha sonra dier aratrclar tarafndan da desteklenmitir. Ayr- ca, bu hastalarda kardiyopulmoner fonksiyon bozukluunun daha iddetli olduu ve daha ag- resif tedaviye ihtiya gsterdikleri saptanmtr (1,17). Bu konudaki epidemiyolojik almalarn yeter- siz olmas nedeniyle OVS prevalans tam olarak bilinmemektedir. eitli almalarda OSAS tan kriterlerinin farkl alnm olmas da tahmini pre- valans konusunda eliki oluturmaktadr. Ayr- ca, KOAHl hastalarda OSASn m, yoksa OSASl hastalarda KOAHn m daha sk grl- d, dier bir deyile hangisinin dieri iin bir risk faktr oluturduu konusu da tartmaldr. nk bugne kadar yaplan almalarn hep- sinde KOAHl hastalar arasnda OSAS preva- lans aratrlmtr. lk kez Chaouat ve arkadalar, OSASl hasta- larda KOAH ve dolaysyla OVS prevalansn aratrmlar ve %11 gibi olduka yksek bir de- er saptamlardr. Bu konuda bizim yaptmz bir almada ise, 49 KOAHl hastann nde OVS saptanarak prevalans %6.1 olarak bulun- mutur. Bu hastalarn hepsinde hafif veya orta dereceli hava yolu obstrksiyonu ve hafif dere- celi gndz hipoksemisi olmasna karn nde de hafif dereceli OSAS saptanmtr. Dolaysyla daha ar dereceli KOAH olgularnda prevalan- sn muhtemelen daha yksek bulunaca aktr (1,18,19). Overlap sendromunun bu derece yksek oranda grlmesinin muhtemelen, her iki hastalk iin bilinen risk faktrlerinin (ya, cinsiyet, sigara, obezite vs.) benzer olmasndan kaynakland ileri srlmektedir. Bu nedenle iyi aratrlmam ise OSASl bir hastada obstrktif akcier hasta- lnn farkna varlmam olabilir. Aksine KO- AHl bir hastada OSAS riskinin varl gzden kaabilir. Bu nedenle OSASl olgularda KOAH varlnn sistematik olarak spirometrik testlerle aratrlmas nemlidir. KOAHl olgularda ise OSAS semptom ve bulgularnn iyi sorgulanma- s OVSli olgularn kolayca tannmasn salaya- caktr (1). Overlap sendromlu olgularda noktrnal desat- rasyon paterni de farkldr. KOAHllarda REM uykusunda tipik olarak ince spike desatras- yonlar (ivi paterni), OSASllarda ise zellikle REM dneminde derinleen testere dii (saw-to- oth) patern grlrken, OVSde daha geni ok- sijen desatrasyonlar saptanr (ekil 1,2,3) (1,6,9,14). Klasik olarak ileri dereceli hava yolu obstrksi- yonu olan KOAHllarda solunum yetmezlii ve pulmoner hipertansiyon gelimesi beklenirken, OVSli hastalarda hafif dereceli obstrktif defek- ti olanlarda bile belirgin hipoksemi, hiperkapni ve pulmoner hipertansiyon saptanmtr. OSAS ve KOAHn her ikisinin de kronik hipoksemi ve sonuta pulmoner hipertansiyon ve kor pulmo- naleye yol aan hastalklar olmas nedeniyle si- nerjistik etkileri sonucunda, OVSli hastalarda tablonun daha hzl seyrettii sanlmaktadr (1). Sonu olarak; her ikisi de hafif dereceli olsa bile KOAH + OSAS birlikteliinde NODnin daha be- lirgin olmas nedeniyle, OVSnin kt prognoza iaret ettii ve klinik olarak hzl progresyon gs- teren KOAH hastalarnn muhtemel bir OSAS birliktelii asndan deerlendirilmesinin gerek- tii unutulmamaldr. Overlap Sendromu 340 Tberkloz ve Toraks Dergisi 2003; 51(3): 333-348 ekil 2. OSASl bir olgunun tipik noktrnal oksijen satrasyonu paterni (testere dii= saw-tooth patern). ekil 3. Overlap sendromlu bir olgunun noktrnal oksijen satrasyonu paterni. REM dneminde desatrasyonun daha geni ve derin hale geldii izleniyor. 100 80 60 40 20 0 S a O 2 ( % ) Uyku sresi (saat) 1 2 3 4 5 6 7 8 1 2 3 4 5 6 7 8 100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 S a O 2 ( % ) Uyku sresi (saat) REM Uyku evreleri KOAH Olgularnda Uyku almalar Uyku srasndaki solunum bozukluk (USB)lar- nn saptanmas, gerek prognoz gerekse efektif bir tedavinin uygulanabilmesi asndan olduka nemlidir. Bu nedenle USBnin kesin tans iin altn standart tetkik olan polisomnografi (PSG) ile uyku evrelerinin ve eitli fizyolojik paramet- relerin ayrntl olarak incelenmesi gerekir (1,20). Dier yandan uyku almalar pahal, zaman alc, zel ekip ve cihaz gerektiren almalardr. Bu nedenle lkemiz gibi uyku laboratuvar im- kanlarnn kstl olduu lkelerde uyku alma- s yaplacak KOAHl olgularn belirlenmesinde seici olmak gerekir. KOAHllarda uyku blnmesi prevalansnn yksek olmas nedeniyle ncelikle uyku kalitesi ve gndz ar uyku hali asndan sorgulama yaplmaldr. Bu hastalarda gndz ar uyku hali veya OSAS ve periyodik ekstremite hareke- ti sendromu (PLMS) varln destekler dier semptomlar olmadka rutin PSG uygulanmas gereksizdir (Tablo 3) (1,9,15,16,21). TEDAV Oksijen Tedavisi KOAHllardaki noktrnal desatrasyon noktrnal oksijen tedavisi ile dzeltilebilir (1,6-9,14-16). Mi- nimum noktrnal oksijen dzeyi konusunda veri yoktur. Bu tedaviyi alanlarda uyku srasnda so- lunum ve oksijenizasyon almas yapmann yarar yoktur. Yalnzca sabahlar ba ars ile uyanan KOAHllarda bu durumun OSASa ia- ret edebilecei unutulmamaldr. Noktrnal oksijen tedavisi KOAHllarn bir ks- mnda uyku kalitesini dzeltebilir. Ancak tama- mnda dzelme salamad bilinmektedir. Desatrasyon epizodlar ve pulmoner hipertan- siyon arasndaki iliki eitli almalarda gste- rilmi ve noktrnal oksijen tedavisiyle PAPnin dt saptanmtr. Bu nedenle desatrasyon epizodlarnn tayini, yllar sonra kronik PHTye yol aacak tablonun nlenmesi asndan byk nem kazanmaktadr. leri dereceli solunum yetmezlii olan KOAHl olgularda tedavinin esas hedefi, hipokseminin dzeltilmesidir. Uzun sreli oksijen tedavisi (gnde 16-18 saatten fazla) gece ve gndz ve- rilir. zole noktrnal oksijen tedavisi endikasyon- lar iyi tanmlanmamtr. Belirgin persistan hipoksemisi olan (stabil du- rumda PaO 2 55 mmHg) KOAHl hastalar uzun sreli oksijen tedavisine adaydr. Bu hastalarda tedavi sresi gnde en az 16 saat, mmknse 18 saatten fazla olmaldr. Gndz hipoksemisi derin olanlarda uykuda hipoksemi daha belirgin- dir. Bu nedenle geceleyin oksijen tedavisi mutla- ka uygulanmal ve akm 1.5-3 L/dakika arasnda olmaldr. Her hastada oksijen tedavisi noktrnal oksimetri ile kontrol edilmelidir. Hedef, uyku s- resinin en az %90nda SaO 2 nin %90 olmasdr. Oksijen tedavisinin ve zellikle gece oksijen te- davisinin potansiyel bir komplikasyonu progres- sif hiperkapnidir. Ancak bu riskin, en azndan stabil KOAHllarda dk olduu gsterilmitir. Bu art genellikle 6 mmHgdan dktr. OVSli hastalarda ise durum deiik olabilir. Bu da muhtemel bir OSAS birlikteliini aratrmann nemini ortaya koymaktadr. zole noktrnal hipokseminin PHT riskini arttr- mas nedeniyle, bu hastalar gndz oksijen te- davisi iin aday olmasalar da noktrnal oksijen tedavisi ile tedavi edilebilirler. Ancak bu konuda bildiklerimiz henz yeterli deildir. la Tedavisi KOAHl olgularda uyku ilikili hipokseminin spesifik bir tedavisi yoktur. Ancak baz ilalarn Kktrk O, ifti B. 341 Tberkloz ve Toraks Dergisi 2003; 51(3): 333-348 Tablo 3. KOAHllarda polisomnografi endikasyonlar. OSAS semptomlar olan KOAH olgularnda (overlap sendromu) Gndz PaO 2 deeri 60 mmHg olan hastalarda polisitemi varlnda Gndz PaO 2 deeri 60 mmHg olan hastalarda pulmoner hipertansiyon varlnda Uykuda oksijen tedavisi alan KOAHllarda sabahlar ba ars varlnda CPAP/BPAP tedavisi uygulanacak overlap sendromlu olgularda tedavi basncnn belirlenmesinde (CPAP/BPAP titrasyonu) bu hastalardaki diurnal hipoksemiyi dzelttii bilinmektedir (1,6,7,9,14,16). a. Almitrin: Periferik kemoreseptr agonistidir. Pulmoner vaskler tonusu arttrarak V/Q denge- sini ve noktrnal oksijenizasyonu dzeltir. Uyku kalitesini bozmadan PaO 2 de anlaml ykselme salamasna ramen, baz almalarda PAPde arta (en azndan balang dneminde) ve pe- riferik nropatiye neden olmasyla kullanm s- nrl kalmtr. ntermittant kullanm ile (iki ay ila verip bir ay kesilmesi) periferik nropati ge- limedii ileri srlmtr. b. Progestojenler: Medroksiprogesteron asetat ve klormadinon asetat solunum stimlanlar olarak kullanlmlardr. zellikle ilkiyle baz KOAHl hastalarda olumlu sonular alnm, ancak uzun sreli kullanmnda empotans ve dier potansi- yel toksisiteleri nedeniyle beklenene yant vere- memitir. kincisinin bir hafta sreyle kullan- mnda ise kan gazlarnda anlaml dzelmeler salanamamtr. c. Asetazolamid: Santral kemoreseptrler zerine direkt etkisi nedeniyle kullanlmtr. KOAHllarda uykuda oksijen satrasyonunda ve uyku kalite- sinde anlaml dzelmeler salamtr. Ancak pa- restezi, nefrolitiazis ve metabolik asidoza neden olmas uzun sreli kullanmn kstlamaktadr. Bununla beraber KOAHl hastalarca bir haftann zerinde iyi tolere edilebilmektedir. d. Protriptilin: KOAHllarda NOD zerine yarar- l etkilerinin mekanizmas tam olarak bilinme- mekle beraber REM uykusunu ksaltarak kan gazlarnda dzelmeye neden olduu sanlmakta- dr. Ancak az kuruluu, dizri gibi sk grlen antikolinerjik toksisite belirtileri nedeniyle kulla- nm snrldr. Ayrca, uzun sreli kullanmnda, bu ilacn noktrnal oksijenizasyon zerine olan yararl etkisinin geici olabilecei gsterilmitir. e. Teofilin: Noktrnal oksijen desatrasyonu zerine etkileri konusunda konsensusa varlabil- mi deildir. ntravenz (IV) ve oral kullanm ile noktrnal oksijenizasyonda belirgin dzelmeler olduunu ve uyku kalitesi zerine negatif etkisi olmadn gsterenlerin yannda aksini savunan almalar da vardr. Noninvaziv Pozitif Basnl Ventilasyon (NPPV) Tedavisi zellikle ar dereceli KOAHl olgulara uygula- nacak NPPV tedavisinin uykuda solunum bozuk- luu epizodlarn nleyecei, arousallar azalta- ca ve uyku kalitesini dzeltecei ileri srl- mektedir. Sonuta; gaz deiimi dzelecek, uy- ku kalitesinin dzelmesinin de gndz fonksi- yonlar ve dolaysyla yaam kalitesi zerine olumlu etkileri olacaktr. Ancak bunun tam aksi- ni savunan almalar da mevcuttur. Tartmal bir konu olmakla ve kesin snrlar belirlenememekle birlikte, en azndan noktrnal desatrasyonu ve ar dereceli CO 2 retansiyonu olan KOAHl has- talarn NPPV tedavisine aday olduklar sylene- bilir (14,15,22-24). ACCPnin konsensusunda, KOAHl olgularda NPPV endikasyonlar Tablo 4te grld ekil- de belirlenmitir (22). Overlap Sendromu Tedavisi Overlap sendromlu hastalarn nasl tedavi edile- ceine ynelik veriler de olduka yetersizdir. Her iki hastaln tedavisinin farkl olmas nedeniyle, yalnzca birinin tedavisi ile kor pulmonaleye ka- dar giden tablonun geliimine engel olunamaz. nemli bir dier nokta da; oksijen tedavisinin bu hastalarda tehlikeli CO 2 ykselmelerine neden olabilmesidir. Oysa yalnzca KOAH olan hasta- larda 1-3 L/dakika verilen oksijen tedavisinin uy- ku srasnda CO 2 retansiyonu yapma riski olduk- a dktr. Bu nedenle KOAHl hastalarda uy- ku srasnda PaCO 2 de anlaml ykselme oluyor veya oksijen verildiinde ba ars geliiyorsa, bu hastalarda muhtemel bir OSAS birlikteliin- den phelenilmesi gerektii vurgulanmaktadr. Klinik nemi olan (apne-hipopne indeksi 15) OSASl olgularda ideal tedavi seenei contini- ous positive airway pressure (CPAP)dr. Ancak OSAS-KOAH birliktelii varsa bu hastalarda bi- level positive airway pressure (BPAP) tedavi- sinden daha iyi sonu alnr. Bu cihazlar inspira- tuar (IPAP) ve ekspiratuar (EPAP) basnlarn bamsz olarak ayarlanmasna olanak salar. BPAP, EPAP ile bir CPAP gibi alrken, IPAP ve aradaki basn fark (pressure support) ile bir eit basn sikluslu noninvaziv ventilatr gibi alr. Uygun tedavi basncnn belirlenmesi amac ile KOAHl hasta bir gece uyku laboratu- Overlap Sendromu 342 Tberkloz ve Toraks Dergisi 2003; 51(3): 333-348 Kktrk O, ifti B. 343 Tberkloz ve Toraks Dergisi 2003; 51(3): 333-348 varnda yatrlarak BPAP titrasyonu yaplr. Bu tedaviye oksijen tedavisinin de eklenmesi ile ge- rek apne ve hipopneler gerekse noktrnal desa- trasyon giderilerek OVSli hastann tedavisi salanm olur (6,8,9,12,14,25,26). II. NOKTRNAL ASTIM ve UYKU Astm, toplumun en az %5ini hayatlarnn bir dneminde etkileyen bir hastalktr. Astm semp- tomlarnn gece ortaya kt duruma noktrnal astm denir. Astmdan farkl bir durum deildir, sadece hava yolu obstrksiyonunun ciddiyetini gsteren bir bulgudur. Gece ortaya kan ks- rk, hrltl solunum veya nefes darl bazen ilk semptom olarak karmza karken, bazen de astm kontrolnn ktye gittiinin bir gsterge- si olarak kabul edilir. Astmda ataklar eklinde ortaya kan kronik hava yolu inflamasyonu te- mel patolojidir. Uyku ile aralarnda olumsuz bir etkileim olmakla birlikte atak olmad zaman- larda astml hastalarn uykusu salkl kiilerin- kinden farkl deildir (27,28). Noktrnal Astm Patogenezi Salkl kiilerde de gece boyunca bronkokonst- rksiyon oluur ama minimal dzeyde olmas nedeniyle herhangi bir semptom vermez. Salk- l kiilerde gece boyunca PEF d ortalama %8 olarak bildirilirken, astml hastalarda bu de- er ortalama %50 olarak bulunmutur. Astml hastalarda gecenin hava yolu zerine etkisi, so- uk hava, metakolin veya histaminin etkisi gibi- dir. Broniyal daralma sirkadiyen zellik gsterir ama zamann gece olmasndan bamsz olarak hastann uyuyor olmas ile de ilikilidir. Vardiya- l alanlarda vardiya deiiklii ile PEF dei- kenlii gnler iinde yeni uyku saatlerine gre adapte olur (27). Gece bronkokonstrksiyon iin olas nedenler ve mekanizmalar unlardr (27-29); Bronlarn soumas: Geceleyin hem beden hem de yatak odas ssnn azalmasnn, bron- kokonstrksiyona yol at dnlebilir. As- tml hastalarda hava yolunun soumasnn bronkokonstrksiyon iin nemli bir etken oldu- u ynnde phe yoktur. Ancak, gece yatak odasnn ssnn sabit tutulduu durumlarda da bronkokonstrksiyon olmas evreye ait s dei- iminin kritik bir faktr olmad fikrini destekle- mektedir. Supin pozisyon: Astm iin supin pozisyon bir sebep olarak grlmektedir, fakat astml hasta- larn 24 saat boyunca supin pozisyonda yatma- malar bronkokonstrksiyona engel olmad gi- bi supin pozisyonda yat da uzam bronko- konstrksiyon oluumuna sebep olmaz. Yatak odasndaki allerjenler: Noktrnal astm iin tek sebep deildir, nk allerjik olmayan astmllarda da noktrnal astm sktr. Tabi ki al- lerjik kiilerde allerjenlere maruz kalmann bron- iyal reaktiviteyi arttrmas konusunda phe yoktur ve bu da noktrnal astmn ktlemesi ile sonulanabilir. Yatak odasndaki ev tozu akar- larnn saysnda ciddi bir azalmann salanmas noktrnal astmn iddetini azaltr. Bu hava yolu reaktivitesinde azalmadan ziyade allerjene bal bronkokonstrksiyonun direkt etkisinin kaybol- mas ile ilgilidir. Gastrozefageal refl: Noktrnal astm atak- larnn sebeplerinden saylmakla birlikte kesin kantlar yoktur. Gastrozefageal refl tedavisinin astm zerine etkisi de phelidir. OSAS ve horlama ile birliktelik: iddetli hor- lamas olan veya OSAS olan hastalarn bir ks- mnda noktrnal astm da bulunur. Horlamaya, astmllarda genel poplasyona gre daha sk rastlanr. Noktrnal astm, horlamann veya OSASn bir sonucu gibi grlse de mekanizma- s ok ak deildir. Tablo 4. KOAHllarda noninvaziv pozitif basnl ventilasyon endikasyonlar. PaCO 2 55 mmHg olan hastalar PaCO 2 50-54 mmHg arasnda olan ve noktrnal desatrasyonu bulunan (2 L/dakika oksijen tedavisi alrken SaO 2
%88 olmas) hastalar
PaCO 2 50-54 mmHg arasnda olan ve bir yl iinde en az iki kez hiperkapnik solunum yetmezlii nedeniyle hasta- neye yat yks olan hastalar Gece boyunca grlen bronkokonstrksiyon, uyku zaman ile senkronize olacak ekilde sirka- diyen deiim gsterir. Bronkokonstrksiyona yol aan en nemli mekanizma parasempatik si- nir sistemi aktivitesinin art ve nonadrenerjik- nonkolinerjik sinir sisteminin aktivitesinin azal- masdr. Hormonal deiiklikler ve hava yolu inf- lamasyonu da rol oynar. Parasempatik tonusun art: Parasempatik tonus uykuda genellikle art gsterir. Kolinerjik blokaj uygulanan aratrmalarda gece parasem- patik tonus artna bal bronkokonstrksiyo- nun dzeldii gsterilmitir. Ancak bu durum ge- ce boyunca grlen tm bronkokonstrksiyonu aklamaz. Nonadrenerjik, nonkolinerjik (NANC) bronko- dilatr tonusun azalmas: NANC sistem aktivas- yonu bronkodilatasyon ile sonulanmaktadr. Hava yolu NANC sistem aktivitesi sabah erken saatlerde azalmaktadr. Bu durum da sabah bronkokonstrksiyonunda rol oynar. Hormonal deiim: Dolamdaki kortikostero- idler ve katekolaminlerin dzeyi gece boyunca d gsterir. Bu durum noktrnal astm gelii- mi iin nemlidir. Ancak buna ramen ne korti- zon infzyonu, ne de katekolamin infzyonu noktrnal astm nlememektedir. Dahas nok- trnal astm yksek doz oral steroid tedavisine ramen dzelmeyebilmektedir. Bu durum da do- lamdaki steroid seviyesinin nemli bir etken olmad eklinde yorumlanmaktadr. Hava yolu inflamasyonu: Dolamdaki hava yolu inflamatuvar hcre poplasyonundaki sir- kadiyen deiimin noktrnal astm geliiminde rol oynad sylenmektedir. OSASda obstrktif apne srasnda solunum abasnn artmas toraks ii basncn negatiflii- nin ykselmesi ile sonulanr. Bu durum vagal bir stimlatrdr ve hiperreaktif hava yolu has- taln provake edebilir. Sonu olarak; noktrnal astm geliiminin uyku tarafndan kontrol edildii kabul edilmekle birlik- te, gece boyunca kolinerjik bronkokonstrksiyo- nun artnn ve NANC bronkodilatr tonusun azalnn noktrnal astm geliimine katkda bu- lunduu dnlmektedir. Astmllarda Uyku Birok astml hastada temel problem uyku bo- zukluuna bal gn iinde yorgunluk ve gndz ar uyku halinin olmasdr. PSGde uyku yeter- liliinin azald ve uyku ii uyankln artt grlr. Bu durum noktrnal astml hastalarda, ayn ya ve eitim durumunda olan kontrol gru- bu ile karlatrldnda bilisel fonksiyonlarn daha bozuk olmas ile sonulanmaktadr. Bu ne- denle i ve okul performanslar dktr. Hastalarn astm ataklar sresince gece semp- tomlar nedeniyle uyku sreleri azalmtr. Bir gecelik uyku deprivasyonu bile kemostimlas- yonun solunum cevabn anlaml derecede azal- tr. Akut ciddi astml hastalarda hipoksemi ve hiperkapniye solunum yantnn uyku deprivas- yonu nedeniyle azalmas hipoksemi ve hiper- kapni gelimesinde nemli rol oynar. Astml hastalarda uykuda hipoksemi grlebilir, ancak ciddi hipoksemi nadirdir. Hastalarn nemli bir ksmnda wheezing nedeniyle aro- usal olutuunda hipoksemi de saptanr. Hem aile hekimlerinin hem de acil servislerin verileri- ne bakldnda astm ataklarnn gndze oran- la geceleri daha sk olduu grlr. Astma bal lmler nadir grlmekle birlikte gndze oranla geceleri daha sk oluur. lmle- rin neden geceleri daha ok olduuna dair birok aklama vardr. rnein; hastalarn uyku srasn- da hipoksemi, hiperkapni ve hava yolu diren ar- t nedeniyle duyduklar rahatszlk, uyku depri- vasyonu yznden daha glkle arousal olutu- rur ve uyankla yol aar. Gece boyunca hastay hastaneye gtrmek iin yardm konusundaki gnlszlk ve ihmal de bir faktr olabilir. Asln- da pek ok hastada hastanede solunum arresti olmaktadr ama tbbi yardm iin gecikmenin lmlerin olumasndaki etkisi de aktr (27-29). Tan Astm olduu bilinen hastalarda anamnez, tan iin genellikle yeterlidir. Ancak PEF oranlarn ta- kip etmek hem tan iin hem de tedavinin takibi iin gerekebilir. Gece PEF deerlerinde akam deerlerine gre %15 ve zerinde azalma olmas noktrnal astm tans koymak iin yeterlidir. Ayrc tanda paroksismal noktrnal dispne ya- pan sebepler gz nnde bulundurulmaldr. Overlap Sendromu 344 Tberkloz ve Toraks Dergisi 2003; 51(3): 333-348 zellikle kalp hastal yks olan kiilerdeki pulmoner dem ve OSAS ayrc tanda dnl- melidir (27-29). Astm + OSAS Birliktelii OSASn noktrnal astm patogenezinde rol oy- nad ve OSAS + bron astm birliktelii olan olgularda, uyku apnesinin astm ataklarn pro- vake edebilecei bilinen bir gerektir. Ayrca, OSASn klasik tedavisi olan nazal CPAP tedavi- sinin de bu hastalarda gvenle kullanlabilecei, stelik bu tedavinin astm ataklarn, zellikle noktrnal ataklar kontrol altna alaca bildiril- mektedir. lgin olan, bu birlikteliin olmad OSASl olgularda da broniyal hiperreaktivite- nin (BHR) olduu ve hatta bunun CPAP tedavisi ile azald ileri srlmektedir. Bu konuda yapt- mz bir almada OSASllarn %22sinde BHR saptanm, ancak OSASn arl ile BHR dere- cesi arasnda korelasyon bulunmamtr (30-32). Broniyal hiperreaktivite saptanan OSASl ol- gularda OSASn arl ile BHR derecesi arasn- da korelasyon olmaynn nedeni tartmaldr. Bizim almamzda da benzer sonu elde edil- mitir. Bu konuda BHR etyolojisinin multifaktri- yel oluu veya alma gruplarnn kk oluu neden olarak gsterilebilir. Daha geni serili a- lmalar ve bu olgulara uygulanacak nazal CPAP tedavisi sonular OSAS-BHR ilikisini daha iyi anlamamz salayacaktr. Obstrktif apne, OSASl olgularda sklkla gz- lediimiz hipoksemi (karotis cisimciklerin sti- mlasyonu yoluyla refleks bronkospazma yol aabilir), mekanik faktrler (astm ataklar st hava yolu kalibresinde belirgin azalma ile ilikili olup, bu durum OSASllarda sk grlr) ve va- gal stimlasyon (OSASllarda sklkla izlenen mller manevras potent bir vagus stimlatr- dr) gibi birka yolla hiperreaktif hava yolu has- taln provake edebilir. Noktrnal bronkokonstrksiyon, uyku blnme- lerine, hipoksemiye hatta uykuda ani lme yol aabilir. Bu nedenle OSASa ek olarak astm bulunan bireylerde arousal says daha yksek, noktrnal hipoksemi daha ardr. Ayrca, OSASa bal SY rezistansndaki arta refleks olarak gelien bronkokonstrksiyon, noktrnal astm semptomlarnn arlamasna neden olur (2,15,28). Tedavi Noktrnal astm geliimi, astm kontrolnn ye- tersiz olduunun ve astm tedavisinin gzden ge- irilmesi gerektiinin gstergesidir. Uzun etkili bronkodilatrlerin tedaviye eklenmesi astmllar- da gece sorunlarnn zlmesinde yararldr. Fayda salanmaz ise basamak tedavisi yakla- myla teofilin, inhaler ve sistemik kortikosteroid- ler ve metotreksat gibi immnspresan ilalar kullanlmaldr. Hastalarn kk bir ksmnda noktrnal astm grltl horlama ve uyku apne hipopne sendromu ile birliktedir. Klasik tedavile- re yant alnamyorsa OSAS phesi ile PSG ya- plmal ve gerekiyorsa CPAP tedavisi denenme- lidir. Horlamas ve OSAS olan kiilerde noktr- nal astmn kontrolnn g olduu akldan - karlmamaldr (27-29). III. NTERSTSYEL AKCER HASTALIKLARI ve UYKU nterstisyel akcier hastal (AH), alveoler inf- lamasyon, fibrozis veya her ikisinin birden grl- d, akcier parankimini difz olarak tutan, bronlarn ve broniyollerin evrelerinde progre- sif geliim gsteren bir grup hastal kapsa- maktadr (33). AH sklkla, idiyopatik pulmoner fibrozis, sarkoidozis, meslek hastalklar, malig- niteler ve ila reaksiyonlar sonucu oluur. Difz akcier hasarnn ila reaksiyonlar veya pulmo- ner vasklit gibi baz sebepleri detayl olarak ta- nmlanm olmakla birlikte kriptojenik fibrozan alveolit gibi antiteler hakknda halen akla ka- vumam noktalar vardr. Progresif sistemik skleroz ve romatoid artrit gibi immnolojik me- kanizmalara ve asbest gibi inorganik tozlara bal gelien AHye ait bilgilerimiz her geen gn hzla artmaktadr. nterstisyel akcier hastalnda anormal hcre, doku veya svnn interstisyel boluu doldurma- s recoil basncn artmasna ve akcier volm- lerinin azalmasna yol aar. Vital kapasite ve re- zidel volm azalm, FEV 1 /FVC oran artmtr. Ancak sigara ime yks olan hastalarda obst- rktif patern de olaya karr ve mikst mekanik ve gaz deiimi defekti oluur (34,35). Normal- de gaz deiimi istirahat durumunda hastalk ok ilerleyinceye kadar korunur. Hastalarn yzeyel ve hzl bir solunumu vardr. Hipokapni sklkla gr- lr. Sk tekrarlayan arousallar nedeniyle uyku b- Kktrk O, ifti B. 345 Tberkloz ve Toraks Dergisi 2003; 51(3): 333-348 lnmeleri ve uyku evresi deiiklikleri ortaya - kar. SaO 2 nin %90n altnda seyretmesi de uyku blnmelerine yol aar. NREM evre 1 artm, REM azalmtr. Arousallarn nedeni ksrk ve- ya kimyasal uyardr. AHde uyku yapsnn ve oksijenizasyonun incelendii son dekad iinde sadece birka bilimsel alma vardr (36). nterstisyel akcier hastalnda kontrol grubuna gre uyku yaps daha ktdr. Hastalar uykula- rnn %34n evre 1de geirirken, REM uykusu sadece %12 orannda grlr. Benzer yataki kontrol grubunda ise bu oranlar srasyla %13.5 ve %20dir (35). nterstisyel akcier hastalnda solunumsal olaylar birok aratrmac tarafndan aratrl- mtr. Dokuzunda horlamann da olduu 11 hasta ile yaplan ilk aratrmalardan birinde uya- nklk solunum says, inspiryum ve ekspiryum sreleri kontrol grubu ile karlatrlm, solu- num saysnn AHde artt, inspiryum ve eks- piryum srelerinin ksald bulunmutur. nce- leri, AHde uyku ile solunum paterninin dei- medii ynnde iddialar ileri atlmken, sonraki aratrmalarda AH kontrol grubu ile karlatrl- dnda hem uykuda hem de uyanklkta solu- num paterninde farkllklar olduu saptanmtr. Gruplar, uyanklkta ve NREM evre 4te solunum parametreleri ynnden karlatrldnda, uyankla gre NREM evre 4te solunum say- snda azalma olduu bulunmutur. Hipoksemisi olan hastalarda ise uykuda solunum saysnn azalmad grlmtr (35). ok sayda almada AHde gece desatras- yon skl aratrlmtr. On AHli hastada yaplan bir aratrmada olgularn tmnde uyku- da desatrasyon saptanm ve uyanklk oksijen satrasyonu ile korelasyon olduu bildirilmitir. KOAH ve noktrnal desatrasyon ile seyreden herhangi bir ek hastal olmayan AHli hasta- larda toplam uyku sresinin %15inde SaO 2 nin %90n altnda kald saptanmtr (35). McNicholas, yedi AH hastasnda desatrasyon olduunu, ancak uykuda uyankla gre %2den daha fazla dme olmadn gstermitir. Dier aratrmaclarn aksine uyku apnesinden phe- lenilen hastalar almaya alnmamtr. nterstisyel akcier hastalnda egzersiz ve uy- kuda hipoksi geliimi karlatrlm, baz ara- trmalarda uykuda hipokseminin egzersizdeki hipoksemiden daha derin olduu vurgulanrken, baka bir aratrmada ise egzersizde daha belir- gin desatrasyon olduu bildirilmitir (egzersiz- de ortalama %4.5, uykuda ortalama %0.5 d- me) (35). nterstisyel Akcier Hastal + OSAS Birliktelii nterstisyel akcier hastalklarnda solunumun santral kontrolnn normal, hatta artm olmas nedeniyle apne grlme skl dktr. Nadi- ren romatoid artrit ve sarkoidoz gibi interstisyel akcier hastalna yol aan baz patolojilerle birlikte OSAS grlmektedir (34,35). IV. KSTK FBROZS ve UYKU Kistik fibrozis (KF), bat lkelerinde daha sk rastlanan otozomal resesif geili bir hastalktr. Yirmi yl ncesine kadar bu hastalarn 20li ya- lara ulamas mmkn deilken gelien tbbi ba- km, antibiyotikler ve pankreas enzimi ieren ilalar ile gnmzde 30lu yalara ulaan KF hastalarnn saylar artmaktadr. Kistik fibrozisli hastalarda uykuda hipoksemi ilk olarak yaklak 20 yl nce tanmlanmtr. Mul- ler ve arkadalar ile Tepper ve arkadalar desa- trasyonlarn nemli oranda REM uykusunda grldn ve hipoventilasyonun altta yatan etken olduunu belirtmilerdir (37,38). Kistik fibrozis hastalarnda kor pulmonale gelii- minde temel etyolojik faktrn hipoksemi oldu- u bilinmektedir. Gece oksijen satrasyonunda dme hastaln arl, semptom skoru ve is- tirahatteki pulmoner fonksiyonlar ile korelasyon gstermekle birlikte en iyi korelasyon istirahat- teki PaO 2 iledir. Ondrt hasta ile yaplan bir a- lmada, PaO 2 < 60 mmHg olan hastalarn %80inden fazlasnda SaO 2 < %90 iken, PaO 2 > 70 mmHg olan hastalarda SaO 2 > %90 bulun- mutur (35). Oksijen satrasyonu fizyopatolojik deiiklikler iin en nemli parametredir. Gndz oksijen sa- trasyonunun dk seyrettii KFli hastalar yalar uyumlu kontrolleri ile karlatrldnda hem REM hem de NREM evresinde daha byk desatrasyon gsterirler. Bu durumu aklamak iin birok mekanizma tanmlanmtr. Bunlar- dan birincisi istirahatte hipoksemisi olanlarda uykuda da hipoksemi olmasdr. kinci olarak Overlap Sendromu 346 Tberkloz ve Toraks Dergisi 2003; 51(3): 333-348 kontrol grubuna gre KFli hastalarda noktrnal hipoventilasyon geliiminin daha sk olduu bi- linmektedir. Solunum paternindeki bu deiik- liklere, helium dilsyon testi ile saptanan ve k- k hava yollarndaki kapanmay gsteren hava hapsi bulgular elik eder. Ayrca, akcier vo- lmlerinde azalma izlenir ve FRC kk hava yollarnn kapanma kapasitesinin altna der. Sonu olarak V/Q uyumsuzluu vardr ve bu du- rum hipokseminin derecesini arttrr. KFde mu- kosiliyer klerensin uykuya etkisi henz aratrl- mamtr ama lokalize mukus birikiminin V/Q dengesini bozaca aktr (35). Kistik fibroziste egzersizde grlen hipoksemi ile uykuda grlen hipoksemi arasndaki ilikinin aratrld iki ayr almada, egzersiz hipokse- misinin uykuda grlen hipoksemi ile korele ol- mad sonucu karlmtr. Kistik Fibrozis + OSAS Birliktelii Kistik fibrozisli hastalarda uyku apne sendromu skl yeterince aratrlmamtr. PSG uygula- nan 12 ocukta tm gece boyunca ortalama sa- dece sekiz apne epizodu saptanm ve KFli has- talarda gece oksijen desatrasyonunda uyku apnesinin pek katksnn olmad sonucu ka- rlmtr (39). TEDAV Oksijen Tedavisi On erikin KF hastas ile yaplan bir almada 2 L/dakika oksijen tedavisi verilen ve verilme- yen grup karlatrlm, oksijen alan grupta hi- poksemi kaybolmu, ancak ortalama 5.6 mmHg kadar PaCO 2 basnc artmtr. Tedavi dozunda verilen oksijen ile ortaya kan hiperkapninin klinik nemi olmad vurgulanmtr (35). Randomize kontroll alma ile 28 hipoksemisi olan KF hastas ortalama 26 ay takip edilmi ok- sijen tedavisi alan ve almayan gruplar arasnda komplikasyon geliimi asndan fark bulunma- mtr (35). Noninvaziv Pozitif Basnl Ventilasyon (NPPV) Kistik fibroziste noktrnal desatrasyon geliimin- de nemli rol noktrnal hipoventilasyon oynar. Noktrnal hipoventilasyonun temel problem oldu- u pek ok hastalkta gece boyunca bilevel tekni- i kullanan basit basn sikluslu hasta tarafndan tetiklenen ventilatrler kullanlmaktadr (35). Noninvaziv pozitif basnl ventilasyon ile dk akmda oksijen kullanan hastalarda yaplan bir almada, gece desatrasyonun dzeldii oksi- jen tedavisi ile grlen hiperkapninin ise NPPV ile nlendii grlmtr (40). Baka bir aratr- mada ise dier tedavilere yantsz hiperkapnik KF hastalarnda NPPV, uyku ve uyanklk CO 2 basncn azaltm, solunum kas kuvvetini arttr- m ve uyku kalitesini dzeltmitir (41). Kistik fibrozisli hastalarda uykunun tm evrele- rinde solunum deerlendirilmi, dk akmda oksijen ve BPAP tedavisinin etkileri karlatrl- mtr. Sonuta BPAP grubundaki hastalarda al- veoler hipoventilasyonun nlenmesine bal ge- ce hipoksemisinde ve hiperkapnisinde dzelme saptanmtr (42). KAYNAKLAR 1. Kktrk O. Kronik obstrktif akcier hastalnda uyku sorunlar. Umut S, Ertrk E (editrler). Toraks Kitaplar. No: 2. Kronik Obstrktif Akcier Hastal 2000: 167-88. 2. Kktrk O, Ulukavak ifti T. likili hastalklar ve ayr- c tan. Tberkloz ve Toraks 2002; 50: 119-24. 3. Chokroverty S. Physiologic changes in sleep. In: Chokro- verty S (ed). Sleep Disorders Medicine. Boston: Butter- worth-Heinemann, 1999: 95-126. 4. Krieger J. Respiratory physiology: Breathing in normal subjects. In: Kryger MH, Roth T, Dement WC (eds). Prin- ciples and Practice of Sleep Medicine. 3 rd ed. Philadelp- hia: WB Saunders Company, 2000: 229-41. 5. ASDA-Diagnostic Classification Steering Committee. The international classification of sleep disorders. Diagnostic and coding manual. 2 nd ed. Lawrence, KS: Allen Press Inc, 1997. 6. Douglas NJ. Chronic obstructive pulmonary disease. In: Kryger MH, Roth T, Dement WC (eds). Principles and Practice of Sleep Medicine. 3 rd ed. Philadelphia: WB Sa- unders Company, 2000: 965-75. 7. McNicholas WT. Sleep in chronic obstructive pulmonary disease. In: McNicholas WT, Phillipson EA (eds). Breat- hing Disorders in Sleep. London: WB Saunders, 2002: 299-309. 8. Brown LK. Sleep-related disorders and chronic obstructi- ve pulmonary disease. Respir Care Clin North Am 1998; 4: 493-512. 9. Douglas NJ. Sleep in patients with chronic obstructive pulmonary disease. Clin Chest Med 1998; 19: 115-25. 10. Kktrk O, Tatlcolu T, Grsel G ve ark. PaO 2 60 mmHg olan kronik obstrktif akcier hastalarnda nok- trnal oksijen desatrasyonu. Solunum Hastalklar 1996; 7 (Ek 3): 547-56. Kktrk O, ifti B. 347 Tberkloz ve Toraks Dergisi 2003; 51(3): 333-348 11. Douglas NJ. Nocturnal hypoxemia in patients with chro- nic obstructive pulmonary disease. Clin Chest Med 1992; 13: 523-32. 12. Douglas NJ. Breathing during sleep in chronic obstructi- ve pulmonary disease. Lung Biology in Health and Dise- ase 1994; 71: 695-718. 13. Chokroverty S. Sleep disturbances in other medical di- sorders. In: Chokroverty S (ed). Sleep Disorders Medici- ne. Boston: Butterworth-Heinemann, 1999: 587-617. 14. Folgering H, Vos P. Sleep and breathing in chronic obst- ructive pulmonary disease. Eur Respir Mon 1998; 10: 303-23. 15. Lewis DA. Sleep in patients with respiratory disease. Respir Care Clin North Am 1999; 5: 447-60. 16. Weitzenblum E, Chaouat A, Charpentier C, et al. Sleep re- lated hypoxemia in chronic obstructive pulmonary dise- ase: Causes, consequences and treatment. Respiration 1997; 64: 187-93. 17. Flenley DC. Sleep in chronic obstructive lung disease. Clin Chest Med 1985; 6: 651-61. 18. Chaouat A, Weitzenblum E, Krieger J, et al. Association of chronic obstructive pulmonary disease and sleep apnea syndrome. Am J Respir Crit Care Med 1995; 151: 82-6. 19. Kktrk O, Tatlcolu T, Frat H, etin N. Overlap Send- romu kronik obstrktif akcier hastalarnda obstrktif sleep apne sendromu. Tberkloz ve Toraks 1996; 44: 187-92. 20. Kktrk O. Uykunun izlenmesi (2). Polisomnografi. T- berkloz ve Toraks 1999; 47: 499-511. 21. Mohsenin V. Breathing and sleep in chronic obstructive pulmonary disease and asthma. In: Lee-Chiong TL, Sate- ia MJ, Carskadon MA (eds). Sleep Medicine. 1 st ed. Phi- ladelphia: Hanley & Belfus Inc, 2002: 321-8. 22. ACCP. Clinical indications for noninvasive positive pres- sure ventilation in chronic respiratory failure due to rest- rictive lung disease, COPD, and nocturnal hypoventilati- on - A consensus conference report. Chest 1999; 116: 521-34. 23. Krachman SL, Quaranta AJ, Berger TJ, et al. Effects on noninvasive positive pressure ventilation on gas exchan- ge and sleep in COPD patients. Chest 1997; 112: 623-8. 24. Lin CC. Comparison between nocturnal nasal positive pressure ventilation combined with oxygen therapy and oxygen monotherapy in patients with severe COPD. Am J Respir Crit Care Med 1996; 154: 353-8. 25. Rabec C, Merati M, Ulukavak T, Reybet-Degat O. Mana- gement of respiratory failure in obese patients. Efficiency of nasal bi-level positive airway pressure. Rev Mal Respir 1998; 15: 269-78. 26. Loube DI, Gay PC, Strohl KP, et al. Indications for positi- ve airway pressure treatment of adult obstructive sleep apnea patients. A consensus statement. Chest 1999; 115: 863-6. 27. Douglas NJ. Nocturnal asthma. In: McNicholas WT, Phillip- son EA (eds). Breathing Disorders in Sleep. London: WB Saunders, 2002: 291-8. 28. Douglas NJ. Asthma. In: Kryger MH, Roth T, Dement WC (eds). Principles and Practice of Sleep Medicine. Phila- delphia: WB Saunders Company, 2000: 955-64. 29. DAmbrosio CM, Mohsenin V. Sleep in asthma. Clin Chest Med 1998; 19: 127-37. 30. Kktrk O, Frat H. Bronchial hyperreactivity in patients with obstructive sleep apnea syndrome. Diagnosis and treatment of sleep breathing disorders. Alpes Congres, Grenoble, Fransa 1998; 67 (P-69). 31. Lin CC, Lin CY. Obstructive sleep apnea syndrome and bronchial hyperreactivity. Lung 1995; 173: 117-26. 32. Kktrk O. Obstrktif uyku apne sendromu sonular. Tberkloz ve Toraks 2002; 48: 273-89. 33. British Thoracic Society. The diagnosis, assessment and treatment of diffuse parenchymal lung disease in adults. Thorax 1999; 54 (Suppl 1): 1-30. 34. Kryger MH. Restrictive lung disorders. In: Kryger MH, Roth T, Dement WC (eds). Principles and Practice of Sle- ep Medicine. 3 rd ed. Philadelphia: WB Saunders Com- pany, 2000: 976-83. 35. Calverley PMA. Sleep in cystic fibrosis, interstitial lung disease, and other respiratory disorders. In: McNicholas WT, Phillipson EA (eds). Breathing Disorders in Sleep. London: WB Saunders, 2002: 323-32. 36. Hira HS, Sharma RK. Study of oxygen saturation, breat- hing pattern and arrythmias in patients of interstitial lung disease during sleep. Indian J Chest Dis 1997; 39: 157-62. 37. Muller NL, Francis PW, Gurwitz D, et al. Mecanism of he- moglobin desaturation during REM sleep in normal sub- jects and in patients cystic fibrosis. Am Rev Respir Dis 1980; 121: 463-9. 38. Tepper RS, Shatrud JB, Dempsey JA. Ventilation and oxygenation changes during sleep in cystic fibrosis. Chest 1983; 84: 388-93. 39. Avital A, Sanchez I, Halbrow J, et al. Effect of theophyl- line on lung function tests, sleep quality and nighttime SaO 2 in children with cystic fibrosis. Am Rev Respir Dis 1991; 144: 1245-9. 40. Gozal D. Nocturnal ventilatory support in patients with cystic fibrosis: Comparison with supplemental oxygen. Eur Respir J 1997; 10: 1999-2003. 41. Piper AJ, Parker S, Torzillo PJ, et al. Nocturnal nasal IPPV stabilizes patients with cystic fibrosis and hypercapnic respiratory failure. Chest 1992; 102: 846-50. 42. Milross MA, Piper AJ, Norman M, et al. Low flow oxygen and bilevel ventilatory support: Effect on ventilation du- ring sleep in cystic fibrosis. Am J Respir Crit Care Med 2001; 163: 129-34. Overlap Sendromu 348 Tberkloz ve Toraks Dergisi 2003; 51(3): 333-348