ZET Habermasn, konuma ve szn boyutlar zerine olan vurgusu, zneleri aan ve ideal konuma durumu olarak ifade ettii iletiim tipini garantileyen iletiimsel rasyonalitesi; Benjaminin, arasal akln, modern smr ve tahakkmn temeli olarak gsterilmesine kar szn deerini tekrar geri armasna uygun dmektedir. Ancak, sz dier eletirel teorisyenler gibi deerden dm, mistik ve olumsuzlama arac olarak grmek yerine, akl ve tekisi arasnda bir geit ve paylam alan bulma abas olarak, eletirel diyalogun alann bu gelenekte diriltmeye almaktadr. letiimsel eylem, sz eylemleriyle snrl olmayan, onlarla koordine edilen bir eylem tipi olmaktadr. Ancak Habermas, dilin iletiimsel snrlarn, sosyal gereklilikle izmekten kansa da, baka adan sosyal teorini alann, dilsel iletiimin gramer kurallar ile snrlandrarak, mmkn ve yasal bir iletiim alann, tahrif edilmemi iletiim olarak deerlendirmektedir. Dier konuma trlerini, iletiimin asli doasn bozan ve yaam dnyasnn tzsel birliine ynelik bir tehdit olarak grmektedir. Anahtar Kelimeler: Uzlam, Rasyonalite, Argmantasyon, Sylem. ABSTRACT Habermas's emphasis on the speech and on the dimention of expression, and his communicative rationality, guaranties communication type that he describes as rhetoric ideal speech condition" and beyond
Mimar Sinan niversitesi Sosyoloji Anabilim Dal Doktora Program
Sosyal Bilimler Dergisi
250 subjects properly fits Benjamin's, the recalling of the value of expression, in spite of mediatoral logic as being shown as the basis of modern exploitation and oppression. But, instead of percieving the expression as a value depreciated, mystic and as a negatory mean like other critical theorists see it; he tries to revive in tradition, the area of the critical dialogue, as an effort to find a passageway and a common field between logic and the other. Communicative action is not bounded by verbal action, but a type of action coordinated with them. Eventhough, Habermas avoides to draw the communicative boundaries of language by social necessasities, from the point of other wiev, he appraises, a possible and legal communicative area as an undistorted communication, in limiting the area of the social theory with the linguistic grammer rules. He sees the other speech types as being destructive to the fundamental nature of communication and as threats to the verbal unification of the life world. Key Words: Consiliation, Rationality, Argumentation, Discourse. *** GR Modern dnyada farkl tarzlarda zglletirilmesine ramen akl, zgr bireylerin uralarnn yer ald bir gnderme noktas olarak bavurulacak bireyst ve belki de insanst bir kategori olarak da grlmektedir. Bylelikle, bireysel zerklik hakknn tesinde ortak iyiyi gz nne almaya ihtiya olduu dncesi, bireysel istenlerden tretilemeyecek kolektivist bir akl nosyonunu gstermektedir. Bu bakmdan akl, zne felsefesinin bir hkmranlk kurgusu olmaktan karma abas, kendisini, holostik bir mensubiyet duygusunun kurumsal biimlerinden de zerkletirebilecek bir paylam zemini aramaktadr. Ortak iyi/akl dncesi, saiah Berlinin terimleriyle sylenecek olursa, olumsuz zgrlk ile olumlu zgrlk arasnda, kstlamalardan zgr olma dncesi ile cemaat ierisinde bakalaryla birlikte tzsel bir takm amalar gerekletirme zgrl arasnda bir ayrm (Berlin 1969: 118) gzetilmesini gerektirir. Habermas, tamda bu balamda nem tayan iki soruya cevap aramaktadr: Birincisi, modernliin iki temel portresi: zgrleme ve disiplin Ylmaz YILDIRIM
251 sylemi arasndaki atma nasl tanmlanacaktr? kincisi, bireysel zerklik ltnn br yakas olarak resmedilen konsenss tam olarak nasl belirlenecektir? letiimsel Eylem Kuram ite bu sorunlar, hem dnmsel eylem tarzlarna eilerek hem de toplumsal pratikler bakmndan da anlamay hedefleyen bir giriimdir. letiimsel Eylem Kuram, Habermas dncesinde zgrleimci ve eletirel bir almann, Bilgi ve lgi-kardaki bilgikuramsal eksenden, iletiim ve zneleraras bir sosyal eylemin gdleminde kurulan bir epistemolojiye (Dellalolu 1998: 190) yneldii almadr. Habermas, almasnn kapsam ve eitliliinin olaanst zenginliine ramen, dizgesel olarak yararland tm alanlarnn bilgi kmelerini, kendi sorunsalnn omurgasna ustalkl olarak yerletirebilmektedir. Bu bakmdan letiimsel Eylem Kuram zerinde almak, Habermasn iletiim, sosyoloji, epistemoloji, felsefe ve dilbilim alanlarnda gittii yolda ona elik etmeyi gerektiren zorlu ve bir o kadarda retici bir yolculuktur.
RASYONALTE KAVRAMI VE LETMSEL EYLEM Moderniteyi, rasyonelliin kurumsal ve algsal birikimi olarak grme eilimi asndan rasyonalite, bir dnyaresmi sunduundan, sosyal bilimlerin farkl alanlaryla kesien bu yaklam Habermas tarafndan merkezi ilgi oda olarak ilenmi bir tema ve eksen bilgi olarak gzkmektedir. Habermas, letiimsel Eylem Kuram adl eserinin giri blmnde rasyonellik sorununa olan yaklamn sergileyerek balamaktadr. Bir toplum kuram olma iddiasn tayan her sosyoloji iin, rasyonellik kavramnn kullanlmas sorunu dzeyde ortaya kar. Byle bir sosyoloji, ne kendisinin klavuz eylem kavramlarnn rasyonellik iermesi hakkndaki st kuramsal sorundan, ne nesne alanlarna anlam anlayc yaklamn rasyonellik iermeleri hakknda ki yntembilimsel sorundan ve son olarak ne de toplumlarn modernlemesinin hangi anlamda rasyonellik olarak betimlenebileceine ilikin empirik kuramsal sorudan kaabilir. Sosyoloji ancak yeterince radikal davranmas halinde rasyonellik sorunuyla bu dzlemde(st kuramsal, yntemsel ve ampirik ) ezamanl olarak karlamak durumundadr (Habermas 2001: 19). letiimsel eylem kuram Sosyal Bilimler Dergisi
252 asndan iletiimsel rasyonalite, byle bir toplum kuram olma iddiasnn dayanak noktasdr. Habermasa gre sosyoloji, rasyonellik sorununa yaklamak istiyorsa bunun Hegel ve takipilerinin bilin felsefesine bal kalarak yaplmas mmkn deildir. Zira aknsal felsefenin bilin paradigmasna bal kal, rasyonelliin zne temeli zerine oturtulmasn anlamsz ekilde devam ettirecektir. Habermasn stratejisi; Hegel ve gen Hegelcilerin, Nietzschenin ve Heideggerin bu sonuca yol aan kadersel kararlar verdikleri tarihsel kavaklara geri dnmektir. Amac da gsterilen fakat alnamayan bir yolu tanmlamak ve aka belirtmektir: zne-merkezli usun iletiimsel eylem olarak anlalan us tarafndan kesin olumsuzlanmas (Mc Carthy 1997: 179). Sorun Habermas iin Hegelin usa ynelmesi deil, zneyi ustan nasl trettiidir. Normatif ve kurucu olan us ilkesi, Hegelin erken dnem almalarnda usun zneleraras ikin yapsna bal klnmtr. Bu, bakalarnn farkndalnda var olan bir kendine dair farkndalk eklinde ifade edilen eduyumsal kurumsallktr. Habermasn istedii, Hegelin vazgetii bu yolu devam ettirmek ve zneleraras yaam-balamnda ierilmi bu usu yeniden kurarak toplumun demokratik z-rgtlenmesinin yolunu gstermektir. Bu adan Habermas, ilgilerini bilin felsefesinden dil felsefesine kaydrmakla beraber, rasyonellii klasik mecrasndan iletiim ve eylem alanna kaydrarak bu tzsellii, Parssonsn uyum salama, btnleme, hedefe ulama kavramlarndan yararland ekliyle, etik olan bireyden rasyonel ekilde ileyen cemaate(ideal sz topluluklar) doru kaydrarak devam ettirmeye ve kurucu, kumanda edici ilgilerin gdmnde i gren bir toplumsal proje kurmaya almaktadr. Tamda bu nokta onu dier eletirel teorisyenlerden ayran ilgileri gsterir. Frankfurt okulunun(eletirel teori) Horkheimer ve Adorno tarafndan belirlenen program, kapitalist rasyonaliteye ynelttii eletiri bakmndan olduka normatif bir temele dayanyordu. Eletirel teori, arasal rasyonelliin, modern smr ve tahakkmn temeli olarak kapitalizme lanet okuyordu elbet, ama akl ve eletirel diyaloun harekete geirebilecei bir hareket noktas bulabilmek iin, Adorno ve Horkheimer Antik Yunan kltrne, kutsal kitap eletirilerine ve aydnlanmann daha olumlu grnmlerine gerisin geri gitmek durumunda kalmlard. Habermas ise Ylmaz YILDIRIM
253 ayn eletirel diyalogu tarihsel olarak daha yaknlarda bulma peindedir. Eletirel teorisyenler, estetik bir konum ile ada kapitalizmin nostaljik eletirisi arasnda seim yapma sorunuyla yzlemek zorunda kalmlard. Habermas ise eletiriyi bittiini syledii estetik modernlikten yana kullanma niyetinde deildir. Dier yandan Horkheimer ve Adorno gibi Habermas da nesnel akln, bu gnk arasallatrlm znel akln tek yanl ilerleyen dnce geleneklerine kar bir panzehir olarak tamakta olduu nemi hibir zaman gzden karmamtr. Frankfurtular iin mesele bu ikisini uyuturmaktr. Ne var ki nesnel akl kolay anlalabilir bir ey deildir. Zira bu tipte bir akl, doaya ikin, znesi olmayan bir metafizik birlik biimidir. Tpk sufi gelenekte olan ilk akl tasavvuru gibi, varlk aleminin gizlerinin toplam olarak dnlebilecek, btn hatalardan muaf, evrensel iradeyi temsil edebilecek akn bir mercidir. Modernitenin bir telosu olacaksa, bu nesnel aklla bark bir eylem olmaldr. Bu bakmdan Habermasn kuramnda akl idesi, dier Frankfurt Okulu yelerinden sanld kadar uzak deildir. Habermasn farkl grnmesinin nedeni, Horkheimer ve Adorno dneminde arasal akln yol at ykm ve barbarln, gen Habermasn zamannda kendisine bu kadar sevimsiz gelmemi (Dellalolu 2000: 88) olmasyla alakal olabilir. Bu yzden Habermas, dilsel iletiim ve szn deerini, dier eletirel teorisyenler gibi deerden dm, mistik ve sadece srekli olumsuzlama arac olarak kullanlan topik bir ama olarak grmeyi sememitir. Dier yandan onun, konuma ve szn boyutlar zerine olan vurgusu, zneleri aan ve ideal konuma durumu olarak ifade ettii iletiim tipini garantileyen iletiimsel rasyonalitesi; tpk Benjaminin arasal akln modern smr ve tahakkmn temeli olarak gsterilmesine kar szn deerini tekrar geri armasna uygun dmektedir. Dolaysyla iletiimsel eylem kuram, sadece dilbilimsel ve buna zemin oluturacak olan semiyotik, semantik, bir iletiim zmlemesi deil, Habermasn kitabmn tarihsel gerekesi dedii; Batl toplumlarn i ilikilerinin sosyal devlet uzlamas temelinde kararlatrlmasna, giderek artan sosyal psikolojik ve kltrel maliyetlere cevap vermeye ynelik yazlm bir st kuramsal almadr (Habermas 2001: 20). Habermas tarafndan ifade edilen ekliyle, rasyonelliin bu cevap veriteki nemi; bu Sosyal Bilimler Dergisi
254 grnglerin kuramsal olarak ilenmesinde batl geleneklerin tznn- rasyonalitenin iletiimsel rasyonaliteye evrilerek devam etmesi gereidir. Habermas, formel rasyonalitenin bir trevi olarak grd ileri kapitalizmin ve modern dnyann getirdiklerine bir karlk verme abas olarak, iletiimsel eylem kuramn ve onun vcut bulduu yaam dnyas kavramn temel almaktadr. Yaam dnyasnn iletiimsel rasyonalite tarafndan restore edilmesi; kapitalize edilmi sistemin tehditlerine kar bak ve yeniden retilebilir kurucu bir adm olarak gsterilmektedir. Bu, zne merkezli usun yerine iletiimsel olarak kurulan ve zneler aras boyutta anlalan akln nceliine dayanmaktadr. Zira Habermas iin rasyonalite, bilginin temellendirilmesi ile deil, kullanm ile ilgilidir. Bu kullanm karlkl anlama ve uzlama dayanmaldr. Bu noktada yaam dnyas toplumun demokratik zrgtlenmesinin meru ve ideal zemini olarak iletiimsel eylemi ncelemektedir. Zira bu eylem tipi, dilin ve karlkl konumann znesinin iletiim, zdnm ve bakalarn anlamann edimcisi olarak kendisine kurucu, kumanda edici kurumsal bir yap yerine gndelik yaamn olaan dil ve rntlerini temel almaktadr.
LETMSEL EYLEM KURAMININ GER PLANI OLARAK YAAM DNYASI Habermasn yaam dnyas zerinde duruu, yaam dnyasnn byk lde pozitivizm ve bir lde Marksizm eletirisi ile ilgili bir dayanak noktas oluturmasndandr. Habermas, topluma ilikin almalar bir bilim olarak ele almann, Marks ve Marksistleri bir ikileme srklediini dnr. Bir bilim olarak dnldnde, Marksizm, insan bireylerinin kendi zerine dnmn ihmal eder. Buna gre kendi tarihimizi etkin biimde mdahalede bulunarak biimlendirebileceimiz hibir dayanak noktas bulunmamaktadr. Bu yzden Habermas yaam dnyasn bilgi kuram (ister yorumsamac, ister pozitiviste olsun) asndan deerlendirmekten vazgemi ve iletiimsel terimlerle oluan uzlamla ve Ylmaz YILDIRIM
255 bilginin bilgibilimsel doruluunun yerine zneler aras kurulan yaam balamnda geerli ve pragmatik deeriyle ilgilenmitir. Toplumsal sistemler; sembolik bir yaps olan yaam dnyalar olarak grlmektedir. Bu bakmdan toplum, yaam dnyas ve sistem olarak iki paradigmann, yarmayan ve ilevsel birlii aranmamas gereken, bal yaplardr. Yaam dnyas bu bilekede, kltrn, sembollerin, anlamn, kiiliin ki her biri iletiimin temelini oluturur- alandr. Habermasn, iletiimsel eylem kuramn btnlediini syledii yaam dnyas kavram, Husserlin ge dnem almalarndaki grngbilimsel yaama evreni zmlemelerine, Wittgeinsteinn yaam biimi zmlemelerine benzer biimde, tikel yaam alanlarnn tarihsel grnmleri eklindeki yaplar hedeflemektedir. Dier yandan yaam dnyasn, Durkheimn kolektif bilin kavramyla ilikilendirmektedir. Ancak bu haliyle kolektif bilin kavram yoluyla yaama evreni ve toplumun zdeletirilmesinin snrlar olduunu dnr. Bu yzden toplum Habermas iin e zamanl olarak sistem ve yaama evreni biiminde kavranmaldr. letiimsel eylemin rasyonalitesi, iradi ekilde oluturulan kolektif zneler zerinden, hem bu zneleri , hem sylem tiplerini ve de toplumsal retimin mimar olarak yaam dnyasnn eksen bilgisini ve normlarn oluturmaktadr. deal sz topluluklar, bu iletiimsel cemaatin katlmclar olarak mzakereye varmak zere bu rasyonellii kuran, kumanda eden ve reten znedir. Sz konusu ideal iletiim ve rasyonellik konusunun ilikilendirilmesi, konumaclarn hem pragmatik olarak hem de rasyonel bir amac kurgulamalar, iletiimin ve yaam dnyas kavramnn kolektif anlamn bozan yeni trden kolektif bilinini idealletirmektedir. Tpk kapitalist rasyonalite ile arasal rasyonalitenin toplumsallamasnn ayn anlamda tutulmas gibi, iletiimsel eylem kuramnda da, idealizasyon ve rasyonelletirilme ayn anlamda ele alnr gibi durmaktadr (Akay 2001: 98). letiimsel eylemin ortaklaa yorumlama etkinliine bal oluu, ancak bu yaama evreninin iinde konuanlarn dnya ile ilikisi balamnda gerekleir. dnya; standart sz edimlerinden birini gerekletiren bir konumacnn pragmatik olarak ilikiye girdii alan Sosyal Bilimler Dergisi
256 anlatr. Bir zne nesnel bir dnyada yer alan ya da ortaya karlan bir eyle; bir kolektifin tm yeleri tarafndan paylalan, toplumsal dnyada zorunlu olduu kabul edilen bir eyle; ya da teki aktrlerin, konuucunun kendine zg, ayrcalkl olarak ulaabilecei znel dnyaya ait saydklar bir eyle ilikiye girebilir (Habermas 2001: 552) Bunun pragmatik olarak ifade edilen yan; konumacnn kulland dil kipinden anlalabilir. Bu sz eylemlerinin referanslar konuan kiiye nesnel, normatif ya da znel bir ey olarak grnmektedir. letiimsel eylemin dayand ortaklaa yorumlama sreci boyunca, bu srece katlanlar sz edimlerinde bu bileenden yalnzca birini vurgulasalar bile, konuucu ve dinleyici yorumlama erevesi olarak dnyann balant sistemini kullanrlar. Sz konusu dnyann zemin bilgisi, bu alan kapsad lde sorunsuz kalr. Zira Habermasa gre Her anlama sreci kltrel olarak kklemi bir nanlama zemininde gerekleir (Habermas 2001: 128). Yaama evreninin durum tanmlamalar, katlmclarn her defasnda yararlandklar ve konu edindikleri bilgi stou tarafndan snanr. Bylelikle yaama evreninin bu rntsel bileenleri katlmclarn elinin altndadr. nk her durum tanm bir dzen kurar ve bu dzen taraflarn yorumlanm yaama evrenlerinin nanlamas ve paylam iin yeter ilkedir. Bu ortaklaa yorumlama edimi iinde taraflarn hi birinin yorumlama tekeli yoktur. Zira tm taraflar iin onun d dnyas ve benim d dnyam birlikte bizim yaama evrenimizi oluturur. Bu ortaklaa eylem durumlarnda anlamann ve konunun snrlar elbette deiecektir. Durumlarn her zaman iin alabilecek snrlar vardr. Buna Habermas deien ufuk izgisi adn verir. Bu durumda ama; Dnyayla bant iine sokulabilecei ve birbirinden farkllk gsteren durum tanmlamalarnn yeterince rttrlebilecei biimde kendi durum yorumuna katmaktr (Habermas 2001: 128). Habermasta zdnseme erkine sahip bir znenin, pratik ilgileri, dnyann zemin bilgisine ortak gndermede bulunur; bu dnya, Foucaultnun pratik sistemler dedii alann pratik eletirisine denk dmektedir. ki dnr tarafndan ayr ayr oluturulan dnya tasarmlarnn ortak bir emaya oturtulabilir oluu, birini dierinin kurucu tekisi olarak anlalr klmasna zmni ekilde olanak yaratmaktadr.
Ylmaz YILDIRIM
257 BLG KTDAR ETK EKSEN EKSEN EKSEN DNYA TASARIMLAR I
Nesnel dnya
zneleraras Dnya znel dnya BLG OLUTURUC U STEMLER Emek (ndeyi ve Kontrol Sistemi) Sembolik Etkileim ( Anlamn Anlalmas)
zgrleim ( Eletirel Kuram ) PRATK SSTEMLER
eyler zerinde kontrol ilikileri Dierleri zerinde etki ilikileri
Kendiyle ilikiler PRATK ELETR Bilgimizin nesnesi olarak nasl oluturulduk
ktidar ilikilerinin znesi olarak nasl oluturulduk zneler olarak nasl oluturulduk ekil; Dnya Tasarmnn Kavramsal Zemini
ekilde gsterdiimiz gibi, Habermas ve Foucault ayn kavramlarla konuan ve dnen yazarlardr. Ancak Habermas, ele ald bu kavramlarn -ontolojik ve dilbilimsel bakmdan- iinde konumlanrken ve de bu kavramlara yeni ideal anlamlar yklerken, Foucault, bu kavramlarn zemin bilgisi olabilecek bir sabitte kalmayp, kavramlarn snr durumlarnda gezinmektedir. Buna ramen, kavramlarn sylemsel kuruluu, her iki yazarda da minr bir aklama denemesi olarak durmaktadr. Dier bir fark, eletirinin aralaryla ilgilidir; Habermasn, Foucault eletirisinde syledii, rasyonel dnceye yz eviren pratik eletirinin, bir performatif eliki yaratmas eletirisi bunu gstermek iindir (Habermas 2000: 83). Topluma bal klnan iletiim (toplumsal rollerin renilmesi, toplumsal kimliin kazanlmas, kltrel bilginin aktarlmas, ksacas
F O U C A U L T
H A B E R M A S
Sosyal Bilimler Dergisi
258 kurumsal ilikilerin tanmlanmas) dolaysyla iletiimsel eylem bu ayr dnyann elikilerinin zerini rtmek yerine, bunlar ortakyaarlmzn konumland bir sosyolojik matris olarak grr ve anlamaya alr. Zira iletiimsel eylem, yalnzca anlamaya varma edimleriyle snrl deildir. Ayn zamanda yaam alannn tmne yaylm, yaam alann ren eylemler btndr (Kker 1998: 62). Bu, kendisinin yukarsnda ve aasnda olmayan bir oluum, kurulan ve kurucu g, gerekliin inasnn toplumsal ve bireysel aamalarnn eklemlenmesi, kendisini reten ve yeniden reten bir sistem olarak toplum dncesiyle rtr. Yaam dnyas ile tanmlanan alan, yatay geili ve mikro lekli ilikiler ann kurduu bir toplumsallk ile elimez. Hatta tm eylem tiplerinde olduu gibi iletiimsel eylemde de iktidarn yadsnamaz zellii Habermas tarafndan iaret edilmektedir. Nitekim iktidar iletiimsel eylem ierisinde biimlenir demektedir. Dolaysyla iktidar iermeyen iletiim vurgusu Habermas iin doru deildir. Dil, Habermas iin iktidar ilikilerinin bir arenas deil, evrensel pragmatiin meru zeminidir. Dolaysyla bu haliyle meru bir iktidar tanmna varmak, bunu pozitif bir enerji olarak sunmak abas sz konusudur. Tahrif edilmemi bir iletiim, bu anlamyla zorlamadan ve baskdan arnm bir iletiimin olabilirliini gstermemitir. Habermas iin iktidar, tpk ideolojiler gibi aslnda moral alan bozmakta ve etkileime yerletirilmektedir. Dolaysyla yaam alann ren ey iletiim ve iktidarn dolaysz birlikteliidir. Ancak iktidara ynelik olarak yaplan ideoloji benzetmesi, merulatrmn arptlmas, dolaysyla iletiimin tahrif edilmesi anlamna gelmektedir. Dil burada hem olgu hem bir deer olarak var olur. Yani hem emprik bir veri, hem normatif bir yapdr. Dilsel kurallar ebekesi iletiim imkann tanmlar ve bu kurallar kabul etmeksizin dilsel faaliyete katlamayz. Bu kurallar basit dilbilim kurallar olarak ele alnamazlar. Bu daha ok ilkeler sz konusu olduunda modern bireylerin kullanmaktan kanamayaca kurallar anlamnda normatif bir gce sahiptir (Habermas 2001: 235). Dolaysyla gsterilen ey; yaam dnyasnn kurucu ilkesi olarak altta yatan normatif ve kiilerst bir dilsel birliktelik biimidir. Habermasn etik alan olarak gsterdii bu zneleraraslk, Foucaultun iktidar teknolojileri ile anlatt ebekenin zeminidir.
Ylmaz YILDIRIM
259 LETMSEL EYLEMN DL letiimsel eylem, dil ve eylem yetisi bulunan en az iki znenin kiileraras ilikisinde oluan, eylem planlarn ve etkileimlerini gr birliine ulamak amacna uygun bir ekilde koordine ederek gerekletirdikleri anlama arayna ilikindir. Burada anahtar kavram olan yorumlama, durum tanmlamalarnn gr birliine uygun olarak yapld tartma srecidir. Habermasa gre sadece iletiimsel eylem modeli, dili daraltlmam bir anlama modeli olarak varsayyor, burada konuucu ve dinleyici ortak durum tanmlamalar hakknda grebilmek iin nceden yorumlanm yaama evrenlerinin ufkundan, e zamanl olarak, nesnel, sosyal ve znel dnyada bir eyle iliki kuruyorlar. Bu yorumlamac dil tasarm, biimsel bir pragmatik kurma yolundaki eitli abalarn temelinde yatyor (Habermas 2001: 122). Habermas letiimsel eylem kuram kapsamnn iinde, dilin tm ilevlerinin (Meadin simgesel etkileimcilii, Wittgeinsteinn dil oyunlar ve Gadamerin yorumbilgisinde olduu gibi) eit lde gz nnde bulunduunu sylemektedir. Ancak grlebilecei gibi dil, Habermasta semiyotik, semantik vs. bir aratrma nesnesi deil, evrensel pragmatiin meru ve paylalabilir bir ina mekanizmasdr. Anlama, dil ve eylem yetisi olan zneler arasnda bir gr birlii oluturma amacna ynelik sre olarak kabul edilmektedir. Yalnz anlama, iletiimsel eylemde nermesel adan farkllk gstermitir. Zira bu anlama sreci d etkenlere bal dnlmemektedir. Bu bakmdan olgusal olarak bir ayn grte olmadan ayrlr. Burada anlama ediminin rasyonellii; doacak ortak retimin kendisinde deil, daha ok, anlama srecinin koullarnn kurulmas aamasnda, tm evet ve hayrlara ak olarak kurulmas esasna dayal, ilkesel ve normatif eler tar. Habermas iin anlama insan dilinde telos olarak ikin olduu iin, bunu eylem koordinasyonu adn verdii pragmatik bir bilgi stou olarak kullanmak ister. rnein Ann Bnin szn yerine getirmesi, sadece doacak sonucun A tarafndan bilinmesi ve onaylanmas ile olur. Kabul edilen B deil szcenin kendisidir. Dolaysyla A, Bnin arsna evetleyici bir tavr alabilmek iin tm koullarn bilgisine sahiptir. Bu koullar bilmek szcenin neden kabul edilebilir olduunu bilmek demektir. Burada koullar olarak ifade edilen anlama ncesi zemin, konuucunun balayc sylem gcne deil, geerlilik iddiasnn salanmas iin verilen gvencenin koordine edici etkisidir. Sz konusu edilen ikna edici bir dil yerine, rasyonel olarak gdleyici olan geerlilik iddialarnn dorulanmas koullardr (Habermas Sosyal Bilimler Dergisi
260 2001: 319). Koullarn kendi bana bir erk iddias tamas yadsnmamaldr. Habermas, byle bir sylemsel g zoruyla karlama durumunda,silahlarn gcnn yerini, argmann gcnn almas iyidir eklinde, ehven-i er yolunu tercih etmi olmaktadr. Bu noktada Habermas, yeni bir ahlak yardma arr. O da sylem etii olarak, katlmclarn ounluunu gerektiren ve ahlaki bir savda bulunduklar ve o lde geerlilik iddialarnda bulunduklar bir etik kuramdr. Ama burada temellendirilmeye allan etik, sezgici, metafizik gibi bilisel tabanl olmayan bir etik deildir. Ahlaki fenomen, Habermasa gre iletiimsel eylemin biimsel pragmatik zmlemesi anlamnda aydnlatlabilir (Dursun 1999: 73). Bylece normatif olann bilisel olmas gereini temellendirilmi olmaktadr. Bylelikle, ahlaki fenomeninin sadece katlmclarn edimsel tavrnda kavranabileceini gstermek mmkn olmaktadr. Aksi durumda rnein sezgicilerin yaptklar ekliyle, normatif ifadeleri dorulamann ya da yanllamann mmkn koulunu veremedikleri iin eletirir. Habermas, burada Argmantasyon kavramn devreye sokar. Argmantasyon, zorlamaya bavurmakszn iletiimsel ilikilerin srekliliini olas klan iletiimde asli olarak bulunan rasyonelliin bavuru mahkemesidir. Zira rasyonellik bilginin temellendirilmesi ile deil kullanmyla ilgilidir ve dorulanmas da argmantasyon prosedrleriyle olur. Burada argmantasyon mant, biimsel mantkta olduu gibi anlamsal birimler arasndaki tmdengelimli balantlara deil, argmanlarn oluturulduu pragmatik birimler (sz eylemleri) arasndaki isel ilikilerle balantldr. Biimsel olmayan byle bir mantk; ayn zamanda klasik rasyonel zne kurgusunu da bavuru mahkemesi olmaktan karan, balam ierisinde btnlkl; epistemoloji, etik ya da dil felsefesi dahilinde de dolaysz uygulanabilecek bir rasyonellii gstermek iindir. Bu ayn zamanda mutlak ve grececi bir doruluk istencinin de tesine gemek anlamna gelmektedir. Bu durumda tanmlanan amaca uygun olarak geerlilik iddialaryla ilikilendirilebilen baz argmanlar, teki argmanlardan daha gl ya da zayf yapan ey nedir? Byle bir konuma olaslk d bir sre olarak gzkmektedir. Ancak Habermas iin dlanan ey olaslklar deil, tm zorlama ve bask etkilerinin kendisidir. deal konuma durumu bu bakmdan, genel bir iletiimin gerekliliklerini karlamann, yani bu zorlama ve bask Ylmaz YILDIRIM
261 etkilerinin ortadan kaldrlmasna ynelik olan bir tavr iaret eder. Bu adan argmantasyon; anlamaya ynlenmi eylemin baka aralarla da yrtlebileceini ve dnsemeli bir biimde srdrlebileceini gstermektedir. Dolaysyla argmantasyonun bir amac da geerlilik iddialarnn da deitirilebilirliini salamaktr. Argmana konu olan grn bilgiye dntrlmesi olarak tanmlanan bu sre; burada tpk bilim felsefesindeki yaran teoriler meselesinin bir benzerini karmza karmaktadr. Bu tartmalarda iyi olan teorinin kazanma ansn belirleyen; geerlilik, gvenilirlilik ve yanllanabilirlik gibi dayanaklar, Habermasn, argmanlarna bir uzam salamak iin kulland gereke kavramna uygun olmaktadr. Bir argman, geerlilik iddiasnn sorunsallatrld szceden ve bir iddiann zerine kurulduu gerekeden oluur. Her iki durumda da kullanlan tmcenin biimsel anlamsal olarak betimlenmesi zorunludur. Ama yeterli deildir. Bu durumda anlamann bu koullarn garantileyen iki ideal tiple karlayoruz; konuma sz konusu olduunda: ideal sz topluluklar; dinlemek sz konusu olduunda: evrensel dinleyici kitlesi. Argmantasyonun bavuru mahkemesinin idealize edilen bu mercileri, iletiimsel eylem kuramna ynelik, tarihsel ve sosyolojik gereklii olmayan byle yaplar amalad eletirilerinin younlat noktadr. Bu tip bir diyalogun amac; evrensel normlara, zerinde uzlalabilen ve btn katlmclarn davranlarn ynlendirmeye muktedir, normlara dayal niter bir hayat formu ina etmektir. Bu totalletirilen, evrenselletirilen ynn dnda hareket eden bir iletiim; tahrif edilmi iletiimdir (Falzon 2001: 127). Habermasn bu tip eletirilere cevab; rasyonellii ve bunun kurumsal ve algsal ieriini pekitirme gerekliliini yeniden gndeme getirecek zelliktedir. Argmantasyon mant sadece iletiim srelerinin ak perspektifinden, kurallar nedensel dzenliliklere, gerekeleri nedenlere benzetirmemektedir; onlarn ve bizim standartlarmz arasnda, onlar iin ve bizim iin geerli olanlar arsnda isel bir iliki oluturmaya izin verecek bir rasyonellik kavram yoktur... Bir ok argmanda sz konusu olan; genel olarak doru ya da olas olduuna karar verilmesi gereken nermeler deil, tersine neyin iyi olduu, neyin gzel olduu ya da neyin yaplmas gerektii gibi sorulardr....Bundan geerliliin sosyal gereklilikle ilgili olduu sonucu kmaz(Habermas 2001: 55-56). Sosyal Bilimler Dergisi
262 Argmantasyon pratii, bylelikle bilisel-arasal adan olduu kadar, ayn zamanda ahlaksal-pratik adan da deer biici anlatmlara dnsemeli bir ortam yaratmak iin, rasyonelliin bavuru mercii olarak sunulmaktadr.
ANLAMIN LETMSEL YORUMSAMASI Habermasn eylem koordinasyonu adn verdii, etkileim taraflarnn geerlilik iddialarn karlkl biimde kabul etmeleri anlamndaki sre, szcenin muhatabn rasyonel tavr almaya davet etmeye bal klnmtr. Bu sre iinde ilikiye geilen bir dnya iinde dil; hem taraflarn, hem de gnderme yaplan dnya imgesinin rasyonel bir gdleminin mekan haline gelmektedir. Dolaysyla iletiimsel eylem, sz eylemleriyle rten deil, onlarla koordine edilen bir eylem tipi olmaktadr. Habermasa gre iletiimsel eylemin dnseme potansiyeli; dier sosyolojik eylem modellerinde eksik kalan dnya tasarmna da rasyonel olarak ileyen aktr-dnya ilikisi olarak yer veriyor olmas bakmndandr. letiimsel eylem modeli iin dil yalnzca, konuucularn tmceleri anlamaya ynelik kullanarak dnyayla iliki kurduklarna ve bunu yalnzca teleolojik, normlara gre dzenlenmi ya da dramaturjik eylemlerde olduu gibi dorudan doruya deil, dnsemeli bir biimde yaptklarna ilikin pragmatik grn altnda nem kazanr(Habermas 2001: 127). Aktr bu iliki mantn ve eylem durumunu, nceden tanmlanm yaama evreni olarak elinin altnda hazr olarak bulmaktadr. Ortaklaa yorumlama edimi, taraflardan birinin kendi durum yorumunu, tekinin durum yorumuna katmas eklinde bizim yaam dnyamz olarak belirmektedir. Bu durumda iletiimsel tavr altaki dnseme edimi; bilin paradigmasnn monadvari znelerinin kapal ve mutlak yarglarna gre deil, dnya bantlarnn yorum bilgisinin ekseninde gereklemektedir. Burada dnseme; hem bu dnyalar, hem de znenin iinde yer ald dil ebekesini kuran iletiimsel rasyonalitenin mekan oluturucu bilgisidir. Yorumlanan ve yorumlayan; oluan simgesel balamn, i blm terimleriyle dile getirilen taraflardr. Dolaysyla anlama; sadece bir erek deil, gndelik dilin iinde her zaman ikin olan ontolojik bir durum olarak resmedilmitir. Habermasa gre bu varsaym braktmzda sosyal bilimsel kuramlarn balam bamll sorunu ortaya kar. Sosyal bilimci, imlemini anlamak istedii iletiime, en azndan gcl bir biimde katlmak zorundaysa; ve bu katlm; bir gr birliinin ortaya kn ya da Ylmaz YILDIRIM
263 baarszln deerlendirebilmek iin, dorudan katlmclar, onlarn iletiimsel anlatmlaryla birletiren geerlilik iddialarna, tavr almas anlamna geliyorsa; o zaman sosyal bilimci kendi kuramsal kavramlarn, balamn iinde hazr bulunan kavramsallkla, iletiimsel eylemde bulunanlarnkinden deiik bir biimde balayamayacaktr. Sosyal bilimci, dorudan katlmclarn, iletiimlerini srdrdkleri, ayn olas anlama yaplar iinde devinir (Habermas 1998: 598). Bu genel iletiim yaplar, sadece, dil ve eylem yetisi bulunan znelerin iinde yer aldklar balamn yolunu amazlar; ayn zamanda verili bir balam delmeye, yanlglar gzden geirmeye ve yeni bir balam kurmaya yarayacak aralar vermeye de yararlar. Anlamay olanakllatran da, bu anlamann dnsemeli z denetimini salayan da bu yaplardr. Dolaysyla her hangi bir balamdan konuan sosyal bilimci, gcl bir katlmc olarak girdii balamda iletiimsel eylemin balama baml olmayan bir eletiri potansiyelini yrtmektedir. Dolaysyla dnseme; bir yandan var olan balamlarn dnsemesini, dier yandan balamdan bamsz olabilmeyi ifade etmektedir. Sosyal bilimci balama, kuram ncesi, iletiimsel eylem yetisi ile girer. Dolaysyla yaama evreni sadece gndelik etkileimin sradan aktrnn davran kalplarn tayin etmeye deil, bilimsel etkinliin kurucu gcn temsil eden bilim insan iinde gerekli rasyonel donanm salayacak balam da tekil eder. Sosyal bilimcinin kuram ncesi arka plan olarak ifade edilen ve bilim pratiine ve kurama yn veren byle bir n anlama zemini, grlebilecei gibi, Habermasn bilim znesinde farkl anlam tamaktadr. Zira hem sosyal eylemin aktr, hem de bilim pratiinin znesi, kurgusal bir dnseme potansiyeli ile gsterilmitir. Dolaysyla kuram gibi, kuram ncesi de varsaymsaldr. Habermas byle bir dnseme vurgusunun Gouldnerin dnsemeli bir sosyoloji dedii programa uygun olduunun dnr. Gouldnerin domain assumption (alan bilgisi) kavram, bir kuramn kategorik erevesinin, bununla ilgili bir gelenekle ilgili balantsnn bir paradigma ilevini grmesi anlamndadr. Bunu konu edinen dnsemeli sosyoloji bir anlamda sosyolojinin sosyolojisi olarak ifade edilir. Buna gre, kuramsal yaklam biimleri, kolektif bir yaam biiminin iletiimsel deneyim balamyla ve bununla ilgili kltrel geleneklerle balantlandrlmaldrlar. Sosyal bilimsel bir kuram oluturmann balama bamll, ne arka plandaki kabullerin dnsemesiyle, ne de btnyle saydam bir bilim dilinin kurulmasyla alamazsa, bilimsel artrmann dnsemeli ilikilerini batan, kuramn iine alma dncesi akla yatkn gelmektedir. zdnsemenin bu Sosyal Bilimler Dergisi
264 radikalletirilii sosyologlarn bilincini her defasnda zeletirel bir biimde genileten, dnsemeli bir sosyoloji zerinden, kendi oluum balam zerine de nermelere izin veren dnsemeli bir kurama gtrr (Habermas 1998: 606). Ancak Habermasn belirtmedii ey; Gouldnerin, yaam dnyasnn deil, bilim pratiinin dnsemesi zerinde duruyor oluudur. Habermas, bu konuda gzlemci ve katlanlarn yorumlama baarlarnn bir birlerinden yaplar bakmndan deil, yalnzca ilevleri bakmndan ayrldn sylemekle yetinir. Dolaysyla iletiimsel eylemlerin rasyonel yorumlan, yntem ve ama bakmndan gzlemcinin yorumlama baarsnn da anahtar olarak gsterilmektedir. Gouldner, sosyal bilimcinin, nesnesine anlayc ekilde yaklarken, kendisinin ve yaad toplumun kltrel kkleriyle yzlemesi gereini, bilimin devi olarak tanmlar. Gouldnerin dnsemeli sosyoloji ars, dier alanlar incelemede kullanlan aratrma yntemlerinin aynsn, kendisini zmlemede kullanmaktan ekinmeyen bir sosyolojidir (Polama 1993: 358 ). Gzlemci ve yorumcunun, elinin altnda ve her trl kuramsal mdahaleden nce sahip olduu dil, iine girdii/girmeye alt nesne alannn dili ile ayndr. Sosyal bilimci, bir yaama evreninin ve stelik kendi yaama evreninin yelerinin, kendisinin de sradan bir kii olarak sezgisel bir biimde bildii ve zmlemeye gerek duymadan her anlama srecine getirdii kuram ncesi bilgisine bavurmadan, bu dilin ierisine giremez (Habermas 2001: 138). Habermasn sezgici bili tarzlarna eletirisinin can damarn oluturan, yaam dnyasnn iletiimsel rasyonalite ile restore edilmesi dncesi, bu kez sezgici bir n kabul bilgisine yerini brakmaktadr. Bilgi ve nsansal lgiler kitabnda Habermas, deer yansz bir kuram sorununa, bizzat kendi yaps iinde, edimciler arasnda gelenekten tremi bir zanlama erevesinde olanakl uylamann salanmas olarak bakmaktadr. Buna pratik bili ilkesi demektedir (Habermas 1997: 375). Bu ilke sayesinde, kiinin etkin tutunumunu ve eylemini bu yaam banda ierilmi bir bak noktas altna sokabildiimiz lde anlamak mmkn hale gelir. Dolaysyla yaam balarnn rgs iinde, bir nesne/konu, ancak, znenin nasl bir deersel ynelim iinde olduu gsterildii ve znenin kendini bir amaca ynelik mmkn etkinlikler iinde nasl ortaya konulduu bilindikten sonra, kuramsal olarak kavranabilir (Habermas 1997: 388). Ylmaz YILDIRIM
265 Ancak anlam anlama durumunda olan sosyal bilimci, anlam bir deneyim olarak anlayacaksa, eyleyenin tad niyetleri gtmez; anlama srelerine amal bir eylem yerine sadece anlamak iin katlr. Sosyal bilimci gzlemledii eylem dizgesi iinde, adeta aktrlk zelliklerini bir kenara brakarak yer alr, bir konuucu ve dinleyici olarak sadece ve sadece anlama sreci zerinde younlar...nk yorumcu aktrlk zellii asndan bakldnda, gncel balamla deil, baka bir eylem dizgesiyle ilikili olan hedefler gder. Bu bakmdan yorumcu, gzlem balam iinde kendisine zg eylem niyetleri gtmez (Habermas 2001: 142) Bu tip gzlemciyi Habermas, sanal katlmc olarak adlandrr. Bunun nedeni katlmcnn, taraflarn szcelerindeki geerlilik iddialarna yant vermeyip, onlarn iletiimsel eylemlerindeki fiziksel tzleri ile ilgilenmesidir. Bu durumda hem aktrler, hem sanal katlmc, geerlilik iddialarnn mevcut koullarnn bilgisine eit derecede sahip olmaktadrlar. Burada geerlilik iddialarnn yeni bir fonksiyonu ile karlayoruz: yorumcunun aktrn davrann anlayabilmesinin, eylemin geerlilik iddialar yardmyla anlamaya ynelik olarak kurulmasna bal oluu. Bu durumda hem sosyal bilimcinin, hem de gndelik eylemde bulunan aktrn ayn iletiimsel rasyonalitenin balayc kurallar altnda paylatklar iletiim dizgesi dahilinde, sosyal bilimsel aratrmann nesnesini oluturacak kategorik bir teki ve de dili anlayc bir sosyoloji iin teki bir dil anlalamazn tesinde yok saylmaktadr. Dolaysyla anlamann nesnellii, anlalmas istenen yaam dnyasnn, niter ve nesnel bir formuna bal klnmtr. Bu tip bir sosyolojide, nesne alan olarak sosyal eylem deil, sosyal eylemin oturtulmas istenilen kurgusal ve idealize edilen bir hayat formu iradi ekilde kurulmaya allmaktadr. Habermasn srekli olarak dil ve eylem yetisi olan zneler tanmlamas, iletiimsel eylemin aktrnde aranan bilisel yeterlilik ltn ima etmektedir. Dolaysyla sosyal bilimcinin dil-eylem yetisi, sosyal aktrn yetilerini anlayabilmesinin koulu olarak, sosyal aktre de ayn yetileri zorunlu klmtr. Bylelikle, (yaam dnyasnn tzsel birlii ad altnda, nesneyi, aratrma znesinin yapnts olarak deil, zneyle beraber yaplaan aktr olarak sunarak) sosyal bilimlerdeki kartezyen krizi amak mmkn olabilmektedir.
Sosyal Bilimler Dergisi
266 SONU Habermasn teori ve pratii, mutlak ve grececi yaklamlarla arasna mesafe koyarak birletirmek istedii genel yaklamnn anahtar olma zelliindeki iletiimsel eylem kuram adl almas, sosyal bilimlerin dilkuramsal ele aln olarak deerlendirmektedir. letiimsel eylem kuram, konuma ve szn boyutlarn, sosyal eylemin gramer kurallar bakmndan ele almakta ve zneleraras anlama zeminini rasyonel, normatif ve pragmatik terimlere aklamay hedeflemektedir. Dil burada evrensel pragma bilgisi olarak, sosyal gereklilik asndan, (yaam dnyasnn restorasyonu projesi olarak) resmedilmektedir. letiimsel eylem kuram asndan dilbilimsel yaklam, grngbilimsel yaklam gibi, sosyal eylemi zneleraraslk dzleminde inceleyen, anlayc bir sosyolojiyle ilikilidir. Sz konusu zneleraraslk, bir yaama evreninin karlkl olarak snrlanm ve gcl olarak birbirinin yerine geirilebilir pratikleri araclyla deil; tersine, yaama evrenlerinin yaplanmasnn aknsal kurallar olarak, iletiim srelerinin kurallarnda dil analiziyle elde edilen normatif dncelere, sosyolojik balant imkanlar amaktadr. Bu adan Habermas, ilgilerini bilin felsefesinden dil felsefesine kaydrmakla beraber, rasyonellii klasik mecrasndan iletiim ve eylem alanna kaydrarak bu aknl, bireyden toplulua (ideal sz topluluklar) doru kaydrarak devam ettirmeye ve kurucu, kumanda edici ilgilerin gdmnde i gren bir toplumsal proje kurmaya almaktadr. Simgelerle ynetilen dilbilimsel iletiimden, anlamlarn koordine edildii, sosyal eylemin gdmndeki iletiime gei; her ne kadar dilbilim ile anlayc sosyolojiyi buluturan nokta olarak dursa da, iletiimsel eylemin dili, tpk Tractatusta olduu gibi mantksal bakmdan doru, her dilin tabi klnabilecei evrensel bir model arayndadr. letiimsel eylemin balayc kurallarnn argmantasyon kavramyla ilikilendirilmesi, doruluk zemini olarak iletiimsel rasyonelliin znesiz ama iddial iletiimindeki tavrla ilikilidir. Argmana konu olan iddiann bilgiye dntrlmesi, ifadenin bilgi kuramsal temellendirilii ile ilgili olmayp, tamamen taraflar st ve szcenin sylenme koullar ile ilikili olmaktadr. Habermas, anlamann bu kltrel olarak kklemi nanlama zeminini, znelerin yararland bilgi stou olarak tanmlar. Bu yaklam, nanlama zemini ve yaam dnyasnn stok bilgisi kavramlar gz nne alndnda, yaran argmanlarn doruluk zemini olarak rasyonellii, bu tzsel dilin iine hapsetmektedir. Ylmaz YILDIRIM
267 KAYNAKA Akay, Ali (2001) Sanatn ve sosyolojinin Ruh Hali, Balam Yaynlar, stanbul Berlin, Isaiah (1969) Two Consepts of Liberty, Oxford University Press, Oxford Dellalolu, Besim (1998) Toplumsaln Yeniden Yaplanmas. Habermas zerine Bir Aratrma, Balam Yaynevi, stanbul Dellalolu, Besim, (2000), Aydnlanma, Modernite, Post-Modernite ve Sonras, Toplumbilim, Say:11 Dursun, Ycel (1999) Habermasn Sylem Etikine Bak, Dou Bat, 9 , Aralk: 105, stanbul Falzon, Christopher (2001) Faucault ve Sosyal Diyalog Paralanmann tesi, ev. Hsamettin Arslan, Paradigma Yaynlar, stanbul Habermas, Jrgen (1997) Bilgi ve nsansal lgiler, ev. Celal A. Kanat, Kyerel Yaynlar, stanbul Habermas, Jrgen (1998) Sosyal Bilimlerin Mant zerine, ev. Mustafa Tzel, Kabalc Yaynevi, stanbul Habermas, Jrgen (2000) imdinin Kalbinde Ama Yklemek: Foucaultnun Kantn Aydnlanma Nedir Metni Hakkndaki Konferans zerine, Toplumbilim, Say:11 Habermas, Jrgen (2001) letiimsel Eylem Kuram, ev. Mustafa Tzel, Kabalc Yaynevi, stanbul Kker, Eser (1998) Politikann letiimi letiimin Politikas, Vadi Yaynlar, Ankara Mc Carthy, Thomas (1997) Habermas ve Modernliin Felsefi Sylemi, ada Temel Kuramlar, Der. Quentin Skinner, ev Ahmet Demirhan, Vadi Yaynlar, Ankara Poloma, Margaret M.(1993) ada Sosyoloji Kuramlar, ev. Dr. Hayriye Erba, Gndoan Yaynlar, Ankara.