Professional Documents
Culture Documents
Türkiye'De İletişim Düşüncesinin Kökenleri: Serdar ÖZTÜRK
Türkiye'De İletişim Düşüncesinin Kökenleri: Serdar ÖZTÜRK
KKENLER
Serdar ZTRK
Gazi niversitesi letiim Fakltesi
II
Serdar ztrk
TRKYEDE LETM DNCESNN KKENLER
ISBN: 978-975-507-171-8
Birinci Bask, Temmuz 2008
Tm haklar sakldr
Gazi niversitesi letiim Fakltesi
Krknc Yl Kitapl No:15
Sayfa Dzeni ve Kapak Tasarm: Ruhdan Uzun
Bask: Gazi niversitesi letiim Fakltesi Basmevi
III
Teekkr
Gazi niversitesi letiim Fakltesinin 40.Yl Kitapl Gaze-
teciler Cemiyetinin destei ile be kitap daha kazand: Trk
Romannda Gazeteciler, Trkiyede letiim Dncesinin K-
kenleri, Basn Dili, Gazeteci Lisan ile letiim Emek ve Kal-
knma.
Gazeteciler Cemiyeti Bakan Nazmi Bilgine ve Ynetim Ku-
rulunun deerli yelerine destekleri iin ok teekkr ederim.
letiim aratrmalar onlarn sayesinde daha gl hale gelecek.
Prof. Dr. Korkmaz Alemdar
letiim Fakltesi Dekan
IV
V
Annem ve Babam iin
VI
VII
NDEKLER
GR................................................................................................... 1
FUAT KPRLNN ALIMALARINDAN TRKYE
TARHNDEK POPLER KLTRN ZLERN BULMAK..... 11
PERTEV NAL BORATAVIN TRK LETM TARH
ARATIRMALARINA KATKILARI............................................... 73
LETM BLM LE HALKBLMN BULUTURAN BR
BLM NSANI: LHAN BAGZ................................................. 107
SYASET BLM LE LETM BLMN BULUTURAN BR
BLM NSANI: NERMN ABADAN-UNAT ................................ 151
BR KTSATININ TRK LETM ARATIRMALARINA
KATKILARI: SABR LGENER ZERNE NOTLAR ................ 193
TRKYENN DZENN LETM AISINDAN OKUMAK.. 231
TANPINARIN OYUN DNYALARI:
SNEMA-ENSTT-KIRAATHANE............................................. 279
VIII
1
GR
Elinizdeki derlemeye ilham veren balang, Prof. Dr.
Korkmaz Alemdar tarafndan verilen ve 2002 ylnda aldm
Trk letiim Aratrmalar balkl doktora dersine uzanmak-
tadr. Bu derste, Trkiyedeki iletiim aratrmalarnn kkenle-
rini ve geliimini anlamak iin farkl disiplinlerdeki Trk bilim
insanlar ve aydnlarnn rettikleri eserlerin incelenmesi gerek-
tii vurgulanmt. letiim, madem ki disiplinleraras bir aland,
o halde farkl disiplinlerde retilenlerin, iletiim merkezli bir
yeniden okumaya tabi tutulmas gerekti. Aslnda bir siyaset
bilimcisi olan Nermin Abadan Unatn eserleri zerine Trk
letiim Aratrmalar dersinde yaptm inceleme, iletiim
erevesinde yaptm okumalarmn ilkini oluturdu. Abadan
Unatn iletiim bilimine katklarna dair doktora dersinde hazr-
lam olduum bu dev, ileride yapabileceim almalarn ana
atsn oluturdu. O tarihten bu yana farkl alanlarda yazanlarn
eserlerini iletiim merkezli bir yeniden okumayla rettiim
makalelerin says artt ve sonuta bu derleme kitap ortaya kt.
Bu derleme, Alemdarn dersinde zihnimde uyanan projenin
ilk adm olarak nitelendirilebilir. Ayrntl aratrmalarn olma-
d bir ortamda retilen bu alma, Trkiyedeki iletiim ara-
trmalarnn altyapsn aklamaya ve anlamaya, ancak snrl
bir katk yapabilecektir. almann deneme niteliinden k-
mas, bu alanda baka incelemeler retilmesine baldr. Ancak
benzer almalarn saylarnn artmas sonucunda tikel katklar
genele dnebilecektir. Bylece Trkiyede iletiim dnce-
sinin tarihsel kkenleri aydnlatlabilecek ve iletiim aratrma-
2
larnn temellerini atan sosyal bilim aratrmalarnn haritas
karlabilecektir.
Derlemedeki makalelerin byk ounluu, Trkiyede ile-
tiim kavramnn ve bu kavram erevesinde bilimsel uralarn
henz gndemde olmad veya emekleme devresinde bulundu-
u dnemlerde yazan bilim insanlar ve aydnlarn eserlerinin
deerlendirilmesinden olumaktadr. Tarih, iktisat, siyaset bili-
mi, edebiyat ve halkbilim merkezli bu almalar iletiim bilimi
erevesinde yeniden okunmu ve deerlendirilmitir. Bu oku-
ma ve deerlendirme faaliyeti, Trkiyede iletiim alannda
sistemli almalar yaplmadan nce, iletiim dncesinin Trk
bilim insanlar ve aydnlarnn zihinlerini megul ettiini ortaya
koymutur.
Makalelerin farkl tarihlerde yaymlanmalar nedeniyle za-
man zaman tekrarlar grlmektedir. Bu tekrarlar, zellikle by-
le bir almann niin gerektii sorusu etrafnda toplanmtr.
leri srlen gerekeler arasnda Trk iletiim aratrmalarnn
oluumuna ve geliimine dair incelemelerin yetersizlii ve re-
tilecek her yeni almann bu eksiklii gidermedeki katks
vurgulanmtr. Bununla birlikte, yeterince alt izilmeyen belli
baz noktalarn kitabn bu giri ksmnda hatrlatlmas, ilgili
makalelerin okunmasndaki patikann daha kolay izlenebilmesi
asndan yararl olabilir.
Vurgulanmas gereken noktalardan ilki, Trkiyedeki ileti-
im almalarnn balangcn sadece iletiim alannda eitim
veren kurumlarla snrlamann yaratabilecei sorunlardr. Her
eyden nce Trkiyede iletiim alanndaki eitim, yaklak elli
yllk bir gemie sahiptir. Adnda iletiim ibaresi olmasa bile,
yazl basn alannda eitim vermeyi amalayan ilk kurum, pek
3
ok Bat lkesinden yllar sonra ancak 1950de stanbul niver-
sitesi ktisat Fakltesine bal olarak kurulan Gazetecilik Ensti-
tsdr. Enstitdeki eitimin, iletiimi (o zamanki adyla ba-
sn-yayn veya haberlemeyi) ne kadar bilimsel bir erevede
inceledii ayr bir tartma konusudur. Bunun dnda tartl-
mas gereken iletiim aratrmalarn, sadece iletiim alannda
eitimle zdeletirmektir. Bunun bir adm daha tesi, iletiimi
sadece dorudan iletiim alanyla ilgili eserlerle snrlamaktr.
letiimi, iletiim eitimine ve dorudan iletiimle ilintili eserle-
re indirgeyen bir anlan sonucu aktr: eitli beeri ve sosyal
bilimler alannda yazlar yazan bilim insanlarnn rettikleri,
iletiim alannn dnda braklabilecektir. Sosyal ve beeri
bilimlerde retilen bu eserler, iletiimle dolayl, hatta dorudan
ilintili olsa bile, deyim yerindeyse iletiime asl eserler olarak
kalacaklardr.
Oysa Batdaki aratrmalarn gsterdii gibi, iletiim bili-
minin olumasnda, deiik sosyal bilimcilerin toplum, insan,
toplumsal deiim, modernleme, oy verme ve satn alma dav-
ranlar, g sorunlar, kitle iletiim aralarnn etkileri gibi
konulardaki almalar nc roller stlenmitir. Bu bilim insan-
lar, iletiim biliminin olumasndan nce, kendi konularn
ilgilendirdikleri kadaryla iletiim zerinde dnmler, bazla-
r sadece dnmekle kalmam, yansra ampirik aratrmalar
da yapmlardr. letiim, bu dnme ve aratrma srecinin
sonunda bilimsellemeye balamtr. letiim, bir bilim haline
geldikten sonra bile ou bilim insan, iletiimin disiplinleraras
niteliini srekli vurgulam, sosyal ve beeri bilimlerle ilikile-
rini koparmamtr. Buna karn, zellikle Amerikan pozitivist
ve ampirik ltleri kendine rehber edinerek alan baz ara-
trmaclarn, iletiimi kendi bana, beeri ve sosyal bilimlerden
4
kopuk, sadece kendi terminolojisi ve kuramlaryla ayakta duran
bir bilim olarak grebildiklerini de eklemek gerekir. Bu anlay,
matematiksel iletiim kuram rneinde olduu gibi, iletiim
olgusunu matematiksel formllere ve teknik terimlere indirge-
yebilmitir. letiim, bu yaklama gre, bir teknikler btn
eklinde dnlmektedir. Bu teknik bakn yorumlarndan
birisi iletiimi, iletiim aralaryla eitlemi, iletiimi sadece
ara boyutuyla irdelemitir. Hatta Marshall McLuhan ve ksmen
Harold Innis rneklerinde olduu gibi, iletiimi, iletiim tekno-
lojisiyle zdeletiren, iletiim teknolojisini belirleyicilik paye-
sine oturtarak insanlk tarihini bu teknolojiye gre aklayan
yaklamlar da bulunmaktadr.
Bu derlemede iletiime ynelik yaklam, iletiimi teknikler
btn olarak gren, iletiimi teknolojiye indirgeyen bir bakn
dndadr. letiimin teknik ve ara yn yadsnmamakla birlik-
te, asl olarak beeri yn zerinde srarla durmak gerektii
savunulmaktadr. letiime ynelik bu beeri yaklam, iletiimi
bir anlam paylam olarak grmektedir. Ancak buradaki an-
lam paylamnn, fenemologlarn savunduu gibi kiiler ara-
snda ve toplumsal koullardan bamsz semboller dei toku-
una indirgenmediini belirtmek gerekir. Anlam paylam,
iinde bulunulan makro koullardan bamsz, yaltk bir olgu
olarak deerlendirilemez. Bu tr bir paylam, birey-toplum,
fail-yap, mikro-makro gibi sosyal teorideki ikiliklerin gerekti-
inde sentezlenmesini, esnetilebilmesini gerekli klar. Analizde
bireyin kendi kendisiyle kurduu iletiimden, en az iki kiinin
yer ald yz yze iletiime; mekn-zaman snrlarnn aan
ve araya teknolojinin girdii (telefon ve mektup gibi...)
dolayml iletiimden basn, radyo ve televizyon gibi iletilerin
byk merkezlerde hazrlanp tannmayan kitlelere yayld
5
yar dolayml iletiime kadar btn iletiim trleri dikkate
alnmaldr. Ara ve teknoloji boyutu ihmal edilmese de, ileti-
imin bunlara indirgenemeyecei srarla vurgulanmaldr.
1
1
John B. Thompson (1995:85-7) iletiim eitleri arasnda, yzyze
iletiim, dolayml iletiim ve yar dolayml iletiim olmak zere
l bir ayrm yapar. Yazar bu ayrmda, zaman-mekn ayrmas,
simgesel ipularnn genilii, eylemin ynelimi ve sylemenin nite-
lii gibi ltleri dikkate alr. Yzyze iletiim, ayn mekn ve zama-
n paylamay gerektirirken, dolayml iletiim etkinliinde zaman ve
mekn ayrmaktadr. Dolayml iletiim, mektup, telefon gibi tekno-
lojilerin kullanld iletiimdir. Yar dolayml iletiim ise, gazete,
dergi, kitap, radyo, televizyon gibi kitle iletiim aralaryla gerekle-
tirilen iletiim trdr. Bu iletiim eklinde de zaman ve mekn ayr-
r, reticiler ve tketiciler farkl zaman ve meknlarda iletiim etkin-
liinde bulunurlar. Yzyze iletiimde simgesel ipular fazladr.
Simgesel ipucu, iletiimi etkileyen jest, mimik ve giysi gibi unsurlar-
dan olumaktadr. Yzyze iletiimde bu unsurlar, grlr, hissedilir
ve iletiimin eyleyenleri szlerini, davranlarn bu gre ve hisse
gre ayarlarlar, gerektiinde deitirir ve yenisini retirler. Dolayml
ve yar dolayml iletiimde bu ipular dardr. Kiiler, birbirlerinin
jest ve mimiklerini gremezler. letiimin ynelimi asndan yzyze
iletiim ve dolayml iletiimde zgl tekilere ynelme esastr.
Yani, bu tr iletiimlerde karlkllk esastr, ileti alverii belirli
kiiler arasnda var olur. Ancak yar dolayml iletiimde, iletiler belir-
li merkezlerden hazrlanr ve toplumun geni kesimlerine datlr.
Kitle iletiim aralarndan, anonim toplulua/kitleye ileti yaylr. Son
olarak, yzyze iletiim ve dolayml iletiim sylemeli zelliktey-
ken, yar dolayml etkileim tek ynldr. Yzyze ve dolayml
iletiimde karlkl tepkilere gre iletiler oluturulur, deitirilir, ye-
niden oluturulur ve iletiim doal halinde akar. Buna karn yar
dolayml iletiimde tek ynllk ve aktarm esastr. Geri beslemenin
son derece snrl olmasndan dolay syleme yerine, aktarmn esas
olduu bir iletiim trdr bu.
Thompsonun kategoriletirmesine kiinin kendi kendisiyle kurduu
iletiimi de katmak gerekir. letiimi asgari iki kii arasnda gerekle-
en bir etkinlik olarak dnmek, bireyin kendi duygularn, dnce-
lerini, hislerini, biricik toplumsal deneyimlerini, bakalar zerinde
6
letiime ynelik bu bak benimsendiinde, konunun felse-
feden psikolojiye, sosyolojiye, tarihe kadar pek ok disiplini
ierecek boyutlar olduu aktr. Bu nedenle, iletiim alan
dnda retilen incelemelerin, iletiim alanndaki birikim de
dikkate alnarak, yeniden okunmas ve deerlendirilmesi bir
zorunluluktur. letiim alan dnda retilen kaynaklarn tozlu
raflardan indirilmesi ve irdelenmesi gerekmektedir.
Bu kitapta byle bir incelemeye giriilmektedir. Trkiyede
iletiim dncesinin kltrel arka plannn oluumunda, tarih-
ten, halkbilime, antropolojiden, sosyolojiye, iktisata ve edebiya-
ta kadar pek ok disiplinde retilen baz eserler, merkeze ileti-
im alnarak incelenmektedir. Kitap, Trkiyedeki iletiim ara-
trmalarnn oluumunu, geliimini, imdiki ve gelecekteki du-
rumunu aklayabilmek ve anlayabilmek iin farkl alanlarda
yazan bilim insanlar ve aydnlarn rettikleri eserlerin yeniden
deerlendirilmesi gerektii dncesinden yola karak hazr-
lanmtr. Bu tr abalarn artmas sonucunda, Trkiyedeki
iletiim almalarnn sadece Batdan tercme edilen kaynak-
larla snrlanmayaca dnlmektedir. Trkiyedeki iletiim
aratrmalarnn altyapsn sosyal ve beeri bilimlerde retilen
eserlerin oluturduuna inanlmaktadr. Trkiyedeki iletiim
izlenim yaratmak iin sahne arkasndaki hazrlklarn, kendi kendisiy-
le konumalarn, ksaca modern sosyal teorisyenlerden Derek
Layderin psiko-biyografik alan olarak tanmlad alan grmezden
gelmek demektir. Psiko-biyografik alan, kiinin kendisiyle iletiimini,
zaman ve mekn balamnn kiinin kendisinde cisimlemesini, sem-
bolik ipularnn kiinin kendisi tarafndan duyumsanabilmesini, kii-
nin zgl kendiliine yneldii ve kendisiyle sesli veya sessiz sy-
lemeli bir diyalog ierisinde bulunabilmesini ierir (Ayrnt iin bkz.
Layder, 1997:2-3; 2006:318-9).
7
almalar, bu eserlerin incelenmesi sayesinde biraz daha kendi
ayaklar zerinde durabilen salam temellere sahip olabilir.
Trkiyede iletiimin tarihsel kaynaklarn bulmaya ynelik
almalar son derece az saydadr. Korkmaz Alemdarn al-
mas (1983) Trkiyedeki iletiimin sosyolojik ve tarihsel k-
kenlerini incelemektedir. Oya Tokgzn bir makalesi ise
(2000) Trkiyedeki iletiim aratrmalarnn geliimine dair
genel saptamalar niteliindedir Bu kitabn Alemdarn ve
Tokgzn almalarndan fark, genel geliim ve saptamalar-
dan ziyade, belirli bilim insanlar ve aydnlarnn eserlerinin
derinlemesine incelenmesinden kaynaklanmaktadr. Bu derle-
meyle, konuyla ilgili aratrma eksikliinin bir para da olsa
giderilmesine allmaktadr. Derlemede, Fuat Kprl, Pertev
Naili Boratav, lhan Bagz, Nermin Abadan-Unat, Sabri
lgener gibi bilim insanlarnn; Ahmet Hamdi Tanpnar gibi
akademik kariyere sahip olmasna karn daha ok romanc
kimliiyle tannan bir edebiyatnn ve Doan Avcolu gibi
akademik alann dnda yazan bir aydnn almalar iletiim
balamnda ayrntl olarak incelenmektedir. Bylece, gn-
mzde popler kltr, iletiim teknolojisi, etki, ierik ve izleyici
aratrmalar gibi belli konularda yaplan ve yaplacak aratr-
malarn temellerinin daha salam kurulmasna katkda bulun-
mak amalanmaktadr.
Derlemedeki makalelerden ilki Fuat Kprlnn almala-
rndan yararlanarak Trkiyedeki popler kltrn tarihsel arka
plann incelemektedir. Kprlnn eserleri iletiim ve sosyo-
loji literatrnde ska yer alan popler kltr kavram ereve-
sinde ele alnmaktadr. kinci makale, Kprlnn rencisi
Pertev Naili Boratavn almalarn iletiim tarihi erevesinde
incelemektedir. Derlemenin drdnc makalesi, Boratavn
8
rencisi lhan Bagzn almalarn iletiim erevesinde
yakn plana alnmaktadr. Derlemedeki bu ilk drt makale o-
kunduunda, halkbilim, tarih ve edebiyat alannda eserler veren
bu drt bilim insannn rettii almalarn birbirine benzeyen
ynlerinin olduka fazla olduu grlebilir. Ama, ABDde
halkbilim almalarn yrten lhan Bagzn, anlan bu
aratrmac iinde iletiimle dorudan ilintili yazlar yazan,
almalarnda iletiim bilimi ibaresini kullanan bilim insan
olduu anlalmaktadr. Bu nedenle Bagz, derlemede iletiim
bilimi ile halkbilimini buluturan bir bilim insan olarak sfat-
landrlmtr. Bagz, iletiim bilimi ile halkbilimini bulutu-
rurken, siyaset bilimi ile iletiim bilimini buluturan bir bilim
insan kimliiyle Nermin Abadan-Unatn Trk iletiim aratr-
malarna katks drdnc makalenin konusunu tekil etmekte-
dir. Trkiyede Anglo-Amerikan ampirik aratrma geleneinin
iletiim aratrmalarnda kullanlmasnda nc rol stlenen
Abadan-Unatn iletiim eitimine, bo zaman faaliyetlerine ve
kresellemeye dair yazdklar gnmzde dahi dikkate alnma-
s gereken unsurlar iermektedir. Beinci makale, Weber sosyo-
lojisini Trkiyeye aktaran deil, Trkiye balamnda yorum-
layan, zaman zaman Weberin almalarna Trkiyenin z-
gn koullar erevesinde eletiriler getiren iktisat Sabri
lgener zerinedir. lgener, ampirik gelenein dnda alma-
lar yapmtr. lgenerin aratrmalarndan iletiim bilimi ala-
nnda alanlarn nasl yararlanabilecei makalede vurgulan-
mtr. Derlemenin altnc makalesinde Doan Avcolunun
1970lerde deyim yerindeyse best-seller olmu Trkiyenin
Dzeni isimli iki ciltlik kitab iletiim erevesinde incelenmek-
tedir. Bu farkl okuma, ayn zamanda lgenerin almalarnda
belirttii ulam yollarn deiimi ve lks tketim gibi baz
9
unsurlar tamamlayc niteliktedir. Sonuncu makale ise bir edebi
eseri iletiim ve sosyoloji arlkl incelemeye tabi tutmaktadr.
Tanpnarn Saatleri Ayarlama Enstits adl roman, iletiim
meknlar erevesinden okunmakta ve deerlendirilmektedir.
Ankara - 26 Haziran 2008
KAYNAKA
Alemdar, Korkmaz (1981) Trkiyede ada Haberlemenin
Tarihsel Kkenleri, ATA, Ankara.
Tokgz, Oya (2000) Trkiyede letiim Aratrmas: Nereden
Nereye, Kltr ve letiim, 3(2), s. 11-30.
Layder, Derek (2006) Sosyal Teoriye Giri, ev. mit Tatlcan,
Kre, stanbul.
Layder, Derek (1997) Modern Social Theory: Key Debates and
New Directions, UCL Press, London and Pennsylvania.
Thompson, John B. (1995) Media and Modernity: A Social
Theory of the Media, Polity Pres, Oxford.
10
11
FUAT KPRLNN ALIMALARINDAN
TRKYE TARHNDEK POPLER KLTRN
ZLERN BULMAK
GR
-I-
Popler kltrn tarihsellii asndan deerlendirildiinde,
popler kltr zerine retilen almalar grup altnda snf-
lamak mmkndr. Bir grup aratrmac bir kavram ve bir
olgu olarak popler kltrn, 19. yzyldaki Sanayi Devri-
minden ok ncesine, hatta Msra, Smere, Asura ve Antik
Yunana kadar uzanan bir gemie sahip olduunu savunur ve
aratrmalarn bu tarihsel ereveyi ortaya koyacak ekilde
yaparken
1
; bir dier grup popler kltr Sanayi Devriminin
1
Bu aratrmaclar grubuna gre popler kltr tarihseldir, Sanayi
Devrimi ncesinde bir kavram ve bir olgu olarak popler kltr mev-
cuttur. rnein Frankfurt Okulu yelerinden Leo Lowenthale gre
popler kltrn bir kavram olarak ortaya k bile 19. yzyl n-
cesine, 1650-1750 dnemine rastlamaktadr (Lowenthal, 1961:18).
Lowenthala gre popler kltr yzyllar kapsayan bir tarihe ve
muhtemelen insanln uygarlk tarihi kadar eski bir gemie sahiptir
(Lowenthal, 1961:xvii). Schroeder ise popler kltr, okuryazarln
yaylmasyla, hatta basmcln ortaya kyla ilikilendirmeyerek,
ok daha eski alarda ortaya km bir kltr olarak niteler. Getirdi-
i tarihsel kantlar eliinde yazarn gr, popler kltrn bir olgu
olarak eski Msra, Smere, Asura kadar uzanan bir gemie sahip
olduu ynndedir. Sulama kanallarnn yaplmas ve sk sk onarl-
mas, kentlerin evresindeki surlarn ve hisarlarn yaplmas gibi ihti-
yalar nedeniyle buralara yakn yerlerden getirilen igcnn kltr-
n, popler kltr olarak nitelemek mmkndr. Bu kltr, ynetici-
12
ortaya kard bir rn olarak kabul ederek, almalarn 19.
yzyl ve sonrasna younlatrmtr. nc bir grup ise Sa-
nayi Devrimi ncesinde bir kavram ve bir olgu olarak popler
kltrn varln kabul etmesine karn almalarn ikinci
grup gibi 19. yzyl ve sonrasna odaklamtr. Popler kltr
almalarnda esas faaliyeti de bu yzyl snr izgisi olarak
kabul eden bu son grup yrtmektedir.
2
Dier bir ifadeyle g-
ler tarafndan tam anlamyla bastrlamayan bir kimlie sahiptir
(Schroeder, 197:629-38).
Antik Yunanda Aristonun metinlerinde ise deiik toplumsal kesim-
lerin kltrlerine ynelik ayrmlar bulunmaktadr. Her ne kadar bu
ayrmlar ierisinde popler kltr ibaresi yer almasa da, dk
kltr ve yksek kltr nitelemelerinin kent ierisindeki snfsal
kategoriler balamnda yaplmas, Aristonun bu yazlarnn popler
kltr erevesinde deerlendirilmesini gerektirmektedir. Nitekim
Lowenthal (1961) popler kltrn tarihselliini ortaya koyan akla-
malarn Aristonun metinlerine kadar gtrmtr. Lowenthal, bu
eski olgunun 16. yzyldan sonra ald biimden ayrt edilmesi iin,
ikincisinin nne modern sfatnn konulmasnn gereine inanr.
Bylece 16. yzyldan sonraki popler kltr modern popler kl-
tr olarak nitelemek daha yerindedir. Yazarn ayrntl inceledii bu
yzyldan sonraki popler kltr olgusu zerine Montaigne, Pascal ve
sonraki yzyllarda Schiller ve Goethe gibi aydnlarn belirttii farkl
grler, gnmzde bu konuda yazan bilim insanlar ve aydnlarn
popler kltr kavram zerine yaptklar tartmalara benzemektedir.
Popler kltr, sonuta, Batmazn da vurgulad gibi, tarihsel bir
olgudur. Her dnemde, dnemin retim biimi, olanaklar erevesin-
de, datm, yaym ve kullanm aralarnn yapsnn belirledii snr-
lar iinde sekinlerin beendii bir zgn sanat ile kitlelerin been-
dii sanat olmak her zaman yan yana var olagelmitir (Batmaz,
2006:88). Peter Burkenin almalar da 19. yzyl ncesindeki pop-
ler kltr zerinedir (Burke, 1999).
2
Popler kltr 19. yzyln bir rn olarak kabul eden Bigsby
(1999:89) kitle toplumunu yaratan okur-yazarln yaylmn ortaya
karan ekonomik deiikliklerin bu ada ortaya ktn savunur.
Byle bir bakn, popler kltrle okuryazarln yaygnlamas ara-
13
nmzdeki popler kltr aratrmalarnda 19. yzyl Sanayi
Devrimi mihenk ta konumundadr.
Bu aratrma topluluu ierisindeki ilk grubun, insanlk
tarihinin ok uzun bir evresinde ehirlerde ortaya km pop-
ler kltr grngleri bulunduuna ve popler kltr
kavramnn' 17. yzyln ikinci yars ile 18. yzyln ikinci
yarsnda olutuuna dair kantlar getirmesine karn, dier iki
snda dorudan bir balant kurduu aktr. Gnmzdeki popler
kltrle ilgili aratrma yrtenler daha ok 19. yzyla odaklanmlar
(Burke, 1999) hatta Bigsby gibi popler kltr zerine yazanlar, bu
yzyl folk kltr ile popler kltr arasnda snr izgisi olarak
kabul etmilerdir. Snr izgisinin belirleyeni bu yzyldaki Sanayi
Devrimi olarak kabul edilmitir. Bu kabule gre Sanayi Devrimi nce-
sindeki kltr folk kltr, sonrasndaki kltr ise popler kltrdr
(Bigsby, 1999:89). Bu bak savunanlardan Erol Mutluya gre pop-
ler kltr ge kapitalizmin yaygn halk kltrdr (Mutlu,
2005:317). Murat Belge de benzer ekilde popler kltr kapitaliz-
min rn olarak niteler (2003a:11; 2003b). nsal Oskay ise popler
kltrn ok eski alara dayanan bir olgu olduunu kabul etmekle
birlikte, almalarn daha ok 19. yzyl ve sonrasna odaklamtr.
Oskayn kitle iletiimin 19. yzyldaki ilevleri zerine olan 1979
tarihli doentlik tezi, popler kltrn 19. yzyl Avrupasndaki du-
rumuna ynelik zengin bir analiz sunmaktadr (Oskay, 2000). rfan
Erdoan ve Korkmaz Alemdar da popler kltr konusundaki nemli
almalarnda popler kltr kapitalizm ncesi bir gemie dayan-
drmalarna karn, daha ok kapitalizmle birlikte gelen ve zellikle
19. yzyl ve sonras popler kltr pratiklerini ele almlardr (Erdo-
an ve Alemdar, 2005). Bunun dnda baz almalar konunun tarih-
sel boyutuna deinmeden sadece yirminci yzyldaki ve daha ok
medyadan yansyan ekliyle popler kltr zerine younlamtr
(rnein Fiske, 1999; Gans, 2005). Popler kltr 19. yzyln bir
rn olarak gren anlay en son yaptlarda bile srdrlmektedir
(rnein Bkz. zensel, 2007:218. Yazar, bu makalesinde, popler
kltr sadece kapitalizm ve modernliin bir olgusu olarak grr.
Popler kltrn ancak kapitalizm ve modern toplum koullar altnda
olutuunu savunur.)
14
grubun niin sadece 19. yzyl ve sonrasna odaklandklar so-
rusu, bu makalenin konusunu oluturan sorunu ortaya koymak
iin yantlanmas gereken ilk aamay oluturmaktadr.
Popler kltr alannda alan ikinci grup ierisinde yer a-
lan aratrmaclarn 19. yzyl ve sonrasna younlamalarnn
nedenlerini ikiye ayrmak mmkndr. lki, yukarda belirtilen
aratrmaclar topluluu arasnda popler kltre farkl baktan
kaynaklanmaktadr: Popler kltrn Sanayi Devriminin bir
rn olduunu ileri sren aratrmaclar, bu n kabullerinin
doal bir sonucu olarak almalarn 19. yzyl ve sonrasna
odaklamlardr. Burada ortaya kan soru, bu bilim insanlarnn
popler kltr niin 19. yzyln bir rn olarak kabul ettikle-
ridir. Kukusuz bunun ayr bir makaleye konu olacak kadar
ayrntl ve ok sayda nedeni bulunabilir. Ancak temel nedenin
izlerini srebilmek iin ncelikle hatrlanmas gereken nokta, bu
yzyl, popler kltr alan dnda alanlarn ounun da
kendi inceleme alanlar dahilinde bir nirengi noktas olarak
kabul ettikleridir.
3
Dolaysyla, 19. yzylla ilgili n kabul, sa-
dece popler kltr alannda alanlara mnhasr deildir.
eitli alanlarda alan bilim insanlarn 19. yzyl bir
dnem noktas, mihenk ta, nirengi noktas, balang,
devrim gibi nitelemeler yapmaya ynelten asl lt, bu yz-
ylda yaanan byk ve hzl dnmlerdir. rnein 19. yzy-
l Enformasyon ann balangc olarak kabul eden aratr-
maclarn ltleri, bu dnemdeki byk niceliksel dnm-
ler ve hzlanmalardr. Headrickin belirttii gibi tarih boyun-
3
rnein Enformasyon Toplumu etrafnda kmelenen aratrmac-
larn ou iin 19. yzyl bir dnm noktasdr (Headrick, 2002:18).
Habermas iin ise 19. yzyl, kamusal alann yapsal dnmnn
gerekletii dnemin karldr (Habermas, 2005).
15
ca insanlarn eriebilecekleri enformasyon miktarnda ve reti-
len enformasyon sistemlerinin artndaki olaanst hzlanma-
larn 19. yzyldaki Sanayi Devriminde grlmesi nedeniyle,
pek oklar bu yzyl Enformasyon ann balang dnemi
olarak kabul etmitir (2002:18-9).
Bu lt popler kltr almalarna uyarladmzda or-
taya kan sonu udur: Popler kltr 19. yzyln bir rn
olarak kabul edenlerin bu kabullerinin altnda yatan balca
gereke bu dnemde yaanan hzl ve byk apl deiimlerdir.
Bu dnemde toplumsal, ekonomik ve teknolojik deiikliklerin
hznda olaanst art olmutur. 19. yzylda nfusun art,
kylerden kentlere g, kentlerde ii snfnn birikmesi ve
bylece iilerin kentin ve krn zelliklerini kapsayan ama
bunlardan farkl bir ara kltr popler kltr- retmeleri, bu
retime etki edecek basl yaynlarn niceliksel art, hzl tke-
tim gibi bir dizi etken, popler kltrn Sanayi Devriminin bir
ocuu olduu iddialarnn temel nedenidir (Bigsby, 1999).
Habermasa gre bu yzylda ortaya kan yeni kltr [popler
kltr] tm snflar kapsayacak ekilde genilemitir. Tm
snflar hafta sonu magazinlerini, bulvar gazetelerini, resimli
dergileri ve sinemay dzenli takip etmeye balamlardr
(Habermas, 2005:298).
nc gruptaki aratrmaclarn popler kltr aratrmala-
rn 19. yzyla younlatrmalarnn nedenleri ise daha farkl-
dr. Bu gruptaki aratrmaclarn 19. yzyl popler kltrn
douunda bir fay hatt olarak ele almamalarna karn, yine de
bu yzyla odaklanmalarnn nedenlerini anlamak iin popler
kltr alanndaki almalarn 19. yzyl ncesine younlat-
ran tarihi Peter Burkenin zgn basm 1976da yaplan Po-
pler Kltr Tarihine Dolayl Yaklamlar balkl makalesin-
16
den yararlanlabilir (Burke, 1999). Burkeye gre Sanayi Dev-
rimi ncesindeki popler kltr zerine aratrmalar yapmak bir
dizi nedenden kaynaklanan zorluklar iinde barndrr.
Gutenberg Devrimi ile Sanayi Devrimi arasndaki dnemin
popler kltr zerine aratrmalar yapmann esas zorluu, bu
dneme dair yazl belgelerin ve dier tarihsel kaytlarn sradan
insann dnyasn anlamada yetersiz kalmalarndan ileri gel-
mektedir. Bu dnemde halen szl kltr egemen olduu iin
sradan insann kltrne dair tarihsel kaytlar, popler kltr
anlamada ancak arac bir ileve sahip olabilir. Sradan insann
dnyas, yabanc gezginler, misyonerler ve resmi grevlilerin
kaytlar araclyla anlalabilmektedir. Bu kaytlar, sradan
insann kltrel dnyasn anlamak iin yeterli deildir (Burke,
1999:207). Popler kltr konusunda aratrma yapanlarn bir
ksmnn 19. yzyl ncesindeki popler kltr almalarna
ynelmemelerinde Burkenin belirttii bu zorluklarn etkileri
olabilir. Dolaysyla 19. yzyla sabitlenme biraz da pratik ne-
denlerden kaynaklanmaktadr. Popler kltr zerine inceleme-
ler yapanlarn bazlar, bizatihi 19. yzyl ncesinde popler
kltr aratrmas yapmann zorluu nedeniyle almalarn 19.
yzyl ve sonrasna kaydrmlardr.
Ne var ki Burke, bu sorunlara karn yine de, dolayl yollar-
dan yararlanlarak, araclarn bulgular yeniden gzden geirile-
rek, analoji biimindeki yorumlara bavurularak, arkeoloji,
halkbilim ve sosyal antropoloji gibi disiplinlerden faydalanla-
rak zorluklarn stesinden gelinebileceini belirtir (Burke,
1999:220). Nitekim yazarn Yenia Banda Avrupa Halk Kl-
tr adl klasik almas, belirttii sorunlarn stesinden ge-
linmesine dair nerdii reetenin bir tr tatbikidir. alma,
tarih, antropoloji ve halkbilim gibi disiplinlerden yararlanarak,
17
sradan insann kylerdeki ve kentlerdeki kltrn, bu kltr
yeniden dzenleme ad altnda siyasal iktidarn ve kilisenin
balatt ve yrtt giriimleri, yneticilerin kltryle y-
netilenlerin kltrnn kesiim, eklemlenme ve mcadeleyi
ieren hegemonik ilikileri konu edinmitir (Burke, 1996).
Ancak popler kltr, bir inceleme konusu veya alan olarak
iletiim ve sosyoloji disiplinleri ierisinde yer ald iin (Bat-
maz, 2006:23) bu disiplinler iindeki bilim insanlarnn, popler
kltrn gemiteki durumunu ayrntl bir ekilde inceleyebil-
meleri kolay deildir. Formasyonu tarih olan Burke gibi bilim
insanlarnn popler kltrn tarihini mmkn olduu kadar
geriye gtrecek almalar retmesi, rnein iletiim ve
sosyoloji iinde eserler reten bilim insanlarna gre daha kolay-
dr.
Bylece iletiim ve sosyoloji alanndaki bilim insanlarnn
popler kltrn 19. yzyl ncesindeki durumunu aratrmaya
ynelik zorluklar iki katl bir hal almaktadr. Birinci kat, sra-
dan insann dnyasn yeterince anlamaya olanak verecek yazl
ve dier belgelerin incelenmesinin yaratt zorluktur. Bu, hem
tarihiler hem de dier disiplinlerdeki aratrmaclar iin ortak
bir sorundur. Buna karn, tarih eitimini alan veya bu eitimi
almasa bile tarihsel almalara aina olan, tarih metodolojisi
konusunda kendisini yetitirmi olan aratrmaclar, dierlerine
gre bu zorluun stesinden daha kolay gelebilirler. kinci kat-
taki zorluk daha ok tarih alannda alma yapan insanlar d-
nda yer alan bilim insanlar iin geerlidir. Bu nedenle tarihsel
kaytlarla ilgili zorluklar asl yaayanlarn iletiim ve sosyoloji
alannda alanlar olabileceklerini tahmin etmek g deildir.
Hatta tarih alan dnda retim yapanlar, 19. yzyl ncesi ara-
trmalarda karlalan bu zorluklarn etkisiyle, bazen, popler
18
kltrle ilgili 19. yzyl ncesine dair hemen hibir kayt yok
eklinde aadaki alntya benzer yorumlar yapabilmilerdir:
Eski dnemlerdeki sradan halkn yaamna ilikin hemen
hemen hibir kayt yok elimizde. Tarih kitaplarnda resmi ta-
rihin de dnda bir ey bulmak olanaksz. Elde edilen bilgile-
rin ou ise tahminlerin tesine gememekte. Popler kltr
tarihini inceleyen almalarda birka karnaval ve festival d-
nda eski zaman insanlarnn nasl yaadklarn, ne gibi kl-
trel etkinlikler iinde olduklarna ilikin hibir bilgiye ula-
lamamaktadr (Gngr, 1999:16).
-II-
Bu noktada yle bir soru ortaya atlabilir: Konunun tarihsel
boyutunun yeterince bilinmemesinin (veya incelenmemesinin)
popler kltrn tanmyla ilgili tartmalarda veya uyumazlk-
larda etkisi olamaz m? Gerekten de Erol Mutlunun da vurgu-
lad gibi, popler kltr zerine hacimli bir literatr bulunma-
sna karn, bu kltrn herkes tarafndan kabul gren bir tan-
mnn olduu sylenemez (Mutlu, 2005:313). rnein Frank-
furt Okulu yelerinden Adorno, kitle kltr ile popler kltr
ayn anlamda kullanmtr. Adornoya gre btn popler kl-
tr grngleri ... yukardan gdmlenmenin ve yukardan em-
poze edilmenin rndr. (Jay, 2005:268). Ancak ayn okulun
yelerinden Benjamin de popler kltr kitle kltr ile ayn
anlamda kullanmasna karn, bu kltrn devrimci potansiyel
de tayabileceine inanmtr (Jay, 2005:291; 304). Kavram
karmaas Trkiyede retilen almalarda da kendini gsterir.
rnein Batmaz, popler kltr ile kitle kltrnn birbirinden
19
farkl olduunu bir dipnot ile vurgulamasna karn
4
kitle klt-
r ile popler kltrn zelliklerini ayn balkta inceler.
5
Yukardaki sorunun yantna geildiinde, baz yazarlar,
popler kltrn tanmyla ilgili uyumazlkta konunun tarihsel
boyutunun yeterince incelenmemesinin nemli rol olduunu
ileri srmektedirler. rnein Gngre gre popler kltr kav-
ramyla ilgili anlamazlklarn en nemli nedenlerinden birisini
19. yzyl ncesindeki sradan insann yaamna, kltrne
ilikin tarihsel bilgilerin hemen hemen hi olmamas olutur-
maktadr (Gngr, 1999:16). Bununla birlikte, -makalenin iler-
leyen sayfalarnda belirtilecei gibi- popler kltr olgusunun
baz temel nitelikleri konusunda az ok belirli bir oydamann
da salandn, ise iddia edildii gibi popler kltrn tanmy-
la ilgili uzlamazlklar arasndaki mesafenin ok byk olmad-
n vurgulamak gerekir. rnein popler kltr, krda reti-
len halk kltryle ayn anlama gelmemektedir. Popler kl-
tr, yksek snfa ait sekin kltrnden de farkldr. Tartma
daha ok, 19. yzyln rn olan kitle kltrn, temelleri bu
yzyldan daha ncesine dayanan popler kltr ile eitleyip
eitlememek konusunda gemektedir. Bu tartmann daha net
bir hale gelmesinde 19. yzyl ncesindeki sradan insann kl-
trne dair ortaya konacak verilerin nemi aktr. Bu verilerin
bir taraftan popler kltr tartmalarnda yeni almlar sala-
4
Kitle kltr, popler kltrden ayr olarak, sanayilemenin, tm
elence ve sanat trlerine getirdii dnm, her trl kltrn kitle
halinde retimle yaygnlamasn ve doal ki, bayalatrlmasn vur-
gular. Popler kltr ise, kentin varolduu her trl retim biiminde
gzlenen halklatrlm kltr gsterir. (Batmaz, 2006:89).
5
Batmaz, kltr, folk kltr, sekin (elit) kltr ve popler
kltr/kitle kltr balklar altnda snflar ve zelliklerini aklar
(Batmaz, 2006:97-8).
20
yaca, dier taraftan terim zerindeki anlamazlklar azaltaca-
dnlebilir. Baka bir deyile, popler kltr kavram ko-
nusundaki karmaann, bu kltrn 19. yzyl ncesindeki zel-
liklerinin ayrntl ortaya kartlmasyla azaltlabilecei hakl ve
yerinde bir tespittir. Fuat Kprl ile ilgili bu almann ama-
larndan birisi de popler kltr kavram zerindeki bu tart-
malara katkda bulunmaktr.
Gelgelelim, daha ileride de grlecei gibi, iinde gerilimi,
elikiyi, mphemlii, eitli kltr unsurlarnn sentezini iin-
de barndran bir doaya sahip olan popler kltrn net bir
ekilde tanmlanmas kolay deildir. Hatta Fiskenin almala-
rnda ortaya koyduu gibi, popler kltr, tanmlanmas kolay,
net ve problemsiz bir alan olarak grmek, bizatihi popler kl-
tr meknikletirmek, onu eliki ve gerilimden azade klmak
anlamna gelir. Necmi Erdoann yerinde bir tespitiyle, Fis-
kenin almalarnda popler kltr alannn kendisi gayet net
ve hatta problemsiz grnmektedir (Erdoan, 2000:154). Oysa
popler kltr, snrlar belirlenmi, net ve tanmlanmas kolay
bir alan olarak grmek, bu kltrn anlalmasn
kolaylatrmaz, tersine zorlatrr. Popler kltr, tanmlanma-
s kolay, sorunsuz, tarihsiz, evrensel ve apak bir olgu olarak
grmek yerine, onun tarihsel sre ierisindeki grngleri
zerinde younlamak, popler kltr almalarna daha fazla
katk yapabilir.
6
Bu anlamda 19. yzyl ncesindeki eserlere
younlamann nemi aktr.
6
Bu sorunlarn farknda olmakla birlikte, bu makalenin ileriki sayfala-
rnda zellikleri ayrntl aklanacak olan popler kltr kavram ile
neyin kast edildiini imdiden ksaca belirtmek yerindedir. Bu makale-
de popler kltr, kitle kltr ile halk kltr arasnda yer alan, ieri-
21
Bu noktada, popler kltr aratrmalarnn 19. yzyla o-
daklanmasn, tarihsel kaytlarn hemen hi olmamasna bala-
yan grn sorgulanmas gerekmektedir. ncelikle bu gr
doru kabul edilse bile, u sorunun yantn vermek gerekir:
Tarihsel kaytlar eksikse, bu eksikliklerin tamamlanmasnda
baka kaynaklardan yararlanlamaz m? Bu adan dnld-
nde zellikle edebiyat eserlerinin nemli olduu dnlebi-
lir. Edebiyat eserleri, tarihsel kaytlardaki boluklarn doldurul-
masna yardmc olabilir. nk Lowenthaln da belirttii gibi
edebiyat, bir toplumun sadece gemite nasl olduunu deil,
ayn zamanda bireyin toplum hakknda ne hissettiini, toplum-
dan ne umduunu ve onu deitirebilmeyi veya ondan kaabil-
meyi nasl dndn ortaya koymaktadr (1961:xv). Bir
edebiyat eseri yazar, tutumlar ve tavrlaryla asla tarafsz
olmayan insanlk gereiyle ilgilenir (1961:xvi). Bu nedenle
popler kltr almalarnda edebiyattan yararlanmak gerek-
mektedir.
Buradan sorgulanmas gereken ikinci konuya geilebilir:
Acaba 19. yzyln sradan insannn kltr zerine younlaan
kaynaklar, sanld kadar az mdr? Edebiyat eserleri asndan
dnldnde bu konudaki eserlerin olduka fazla olduunu
sylemeye gerek yoktur. Bunun dnda halkbilime konu olan
rnlerden, saray tarihilerinin anlatmlarna, her trl kaytla-
ra, -ileride bahsedilecek olan- el yazmas halk kitaplarna kadar
pek ok kayttan yararlananlar nemli almalar retmilerdir.
Kitap raflarn dolduran zel hayatn tarihinden eski dnemler-
deki elence alkanlklarna, kamusal alandaki ritellere, adet-
sinde gerilimin, elikinin, elenceden ideolojiye kadar pek ok unsu-
run yer ald ve kentte retilen bir kltre gnderme yapmaktadr.
22
lere, kent kltrne ilikin hem popler eserlerden oluan bir
klliyat, hem de zellikle tarih ve halkbilim gibi disiplinlerde
alanlarn rettikleri geni hacimli bir literatr bulunmakta-
dr.
7
Popler kltr balamnda yeterince incelenmeyen bu kl-
liyatn yeniden okunmas ve deerlendirilmesi gerekmektedir.
Ksaca toparlamak gerekirse, Batda ve aada belirtile-
cei gibi Trkiyede- popler kltr balamnda yeniden bir
okumaya tabi tutulsa nemli verilerin elde edilecei bu alma-
lara karn, popler kltrle ilgili 19. yzyl ncesinde hie
yakn veri olduu eklindeki sav geerli deildir. Dolaysyla,
popler kltr incelemelerinde 19. yzyl ve sonrasna
younlalmasnn asl nedenini/nedenlerini baka yer-
de/yerlerde aramak gerekir. Bunun iki nedeni olabilecei d-
nlebilir: lk neden, Burkenin tarihsel kaytlarla ilgili akla-
masndan yararlanarak verilebilir: Popler kltr 19. yzyl
ncesine dayandran aratrmaclar, yine de 19. yzyla odakla-
nyorlarsa bunun nedenini tarihsel belgelerin hemen hi olma-
masndan ziyade, yeni belgeleri ortaya karmann veya var
olan belgeleri kritik ederek yeniden deerlendirmeye tabi tut-
7
rnein Bkz. Duby ve Aries (2006); Elias (2000). Bunlarn dnda
popler kltrn tarihselliine younlaan ve yukarda belirtilmi
Lowenthal ve Schroederin almalarndan baka, bazlar Trkeye
evrilmi kitaplar da bulunmaktadr (rnein bkz. Burke, 1996;
Bahtin, 2006). Bahtin Ortaa ve Rnesans dneminde gndelik ya-
amn her kesine kadar nfuz etmi, sokaktan saraya kadar btn
insan ilikilerine etki eden popler ifade biimlerini ayrntl bir ekil-
de analiz etmitir. Burke, ayn dnemdeki popler kltr, halk klt-
rn ve bu kltrlerin sekin kltrle etkileimlerini tarihsel olarak
incelemitir. Burkenin zgn basm 1976da yaplan bir makalesinde
belirttii gibi son yllarda tarihiler popler kltr alanna youn-
lamlardr (Burke, 1999:203).
23
mann zorluuna balamak gerekir. Bu zorluk, zellikle for-
masyonu tarih dnda olanlar iin bir kat daha artmaktadr.
kinci neden, popler kltr aratrmalarnn konumland
disiplinlerle ilintilidir. Popler kltr almalar, iletiim bili-
minin bir konusu olarak veya bamsz bir sosyoloji disiplini
olarak ortaya kmtr (Batmaz, 2006:123). letiimin,
disiplinleraras zelliine ramen, Amerikan ampirik aratrma
geleneinin de etkisiyle, tarihsel almalar merkeze almamas,
popler kltr almalarnn 19. yzyl ve sonrasna odaklan-
masna neden olmutur. Dolaysyla eksiklik veya yokluk
sorunu, iletiim ve sosyoloji disiplinlerinde aratrma yapanla-
rn, popler kltre dair son derece nemli malzemeler salam
tarih ve halkbilimi kaynakl almalar yeterince deerlendir-
memelerinden kaynaklanmaktadr. Sorun, 19. yzyl ncesi
kltrne dair incelemelerin olmamasndan/eksik olmasndan
ziyade, popler kltrn, genellikle iletiim biliminin ve sosyo-
lojinin bir konusuna hapsedilerek incelenmesinden ve tarihile-
rin, halkbilimcilerin, antropologlarn hatta edebiyatlarn a-
lmalarna fazla bavurulmamasndan ileri gelmektedir. Oysa
Bigsbynin belirttii gibi, konunun incelenmesi iin
disiplinlerarasla ak olmak gerekir (Bigsby, 1999:95). Her
ne kadar ngilteredeki popler kltr almalar edebiyat ve
tarihten beslense bile (Bigsby, 1999:92-3), bunlarn, olguya
btncl olarak bakmak ve incelemek yerine, onu btnden
paralayarak ele alan Amerikan pozitivist ampirik ynelimli
almalar karsnda -en azndan 1970lere kadar- baskn gel-
diini sylemek mmkn deildir.
24
-III-
Konunun Trkiye balamna bakldnda da, zgn basm-
lar 1940larn sonlarna kadar giden nemli almalar yapl-
mtr. rnein asl alan iktisat olmasna karn Sabri lgener
zihniyet tarihi almalarnda (2006a, 2006b, 2006c) Osmanl-
Trk toplumsal tarihinde sradan insann dn ve eylem dn-
yasn anlamaya yardmc olacak nemli veriler sunmutur.
Halkbilimcilerden Metin And (1963-64; 1964; 1969), Pertev
Naili Boratav (1931; 1943; 1982) ve lhan Bagz (1975; 1986)
ise kent, kasaba ve kylerdeki elenceleri, sradan insanlarn bu
yerleim yerlerindeki geleneksel ilikilerini, yaamlarn konu
alan nemli almalar retmilerdir. Yine son yllarda, bu ma-
kalenin snrlar dnda ayrca analiz edilmesi gereken, Osman-
l-Trk tarihi zerine yaplan sosyal tarih ve kltr tarihi ince-
lemeleri bulunmaktadr.
Trkiyedeki popler kltr almalarna bakldnda, ko-
nunun daha etrefilli hal ald grlmektedir. letiimin
disiplinleraras nitelii asndan dnldnde, popler kl-
trn iletiim fakltelerinin lisans, yksek lisans ve doktora
ders programlarnda yer almasnn, bu konuyu ok boyutlu ve
ayrntl ele alabilmek iin bir ans olduu ileri srlebilir. Buna
karn daha yakndan bakldnda, Trkiye tarihinde gndelik
yaama ilikin eserlerin yeterince incelenmemesinden kaynak-
lanan sorun nedeniyle, bu frsatn kullanldn sylemek pek
mmkn deildir. yle ki, Batda 19. yzyl ve sonrasna yo-
unlaan popler kltr konusu, Trkiyede daha ok medyadan
yansyan rnlerin zmlenmesi balamnda gnmze yo-
unlam durumdadr. Popler kltr zerine son yllarda ger-
ekletirilen bir literatr taramasnn da gsterdii gibi, zellikle
yksek lisans ve doktora tezlerinin genellikle Trkiyede 20.
25
yzyldaki popler kltre odakland ve popler kltr daha
ok medya boyutuyla irdeledii grlmektedir. Yan sra, g-
nmze younlaan bu almalarda, genellikle mzik, spor,
mizah, izgi roman ve medyadan yansyan popler kltr ie-
rikleri zerine younlalmaktadr (Kaynaka iin bkz. Tellan
ve Tellan, 2003:93 vd.).
Oysa, Oya Tokgzn de yerinde bir saptamasyla Trki-
yede iletiim alanndaki popler kltr almalarnn balan-
g noktas olarak, halkbilim alanndaki aratrmalara kadar
inmek gerekir. Tokgze gre halkbilimci Pertev Naili Boratav,
Trkiyedeki popler kltr almalarnn ncln yapm-
tr (Tokgz, 2000:18-9). Bu alma, Tokgzn grn bir
lde kabul etmekle birlikte, nclk rolnn daha geriye Fuat
Kprlnn almalarna kadar gtrlmesini savunmaktadr.
Pertev Naili Boratavn formasyonunun olumasnda onun ho-
caln yapm olan Kprlnn yerini yadsmak mmkn
deildir.
8
Trkiyedeki popler kltr almalarnn baka disiplin-
lerdeki almalar yeterince dikkate almamalar dndaki bir
8
Bu etki, bu almada ayrntl grlecei zere, Kprlnn ve
Boratavn almalarnn karlatrlmasndan kolayca anlalabilece-
i gibi, Fuat Kprlnn zgn basm 1962 tarihli olan bir alma-
snda dt dipnotta, belki biraz eletiri tonunu aacak bir slupta
dile getirdii ifadelerinden de anlalmaktadr. Kprlye gre
Boratavn 1938 ve 1939daki yaymlatt baz makalelerindeki g-
rleri zgn deildir. Bunlar daha nce kendisi tarafndan dile geti-
rilmitir. Buna karn Kprlye gre Boratav buradaki grleri
yeni bir tez gibi gstermitir. Kprl bu durumu yle aklar:
yle anlalyor ki, ok dalgn olan bu eski talebem, vaktiyle hocas-
nn yazlarnda okuyup benimsedii bu fikirleri nereden edindiini
unutmu ve onlar dorudan doruya kendisine ait zannetmitir!
(Kprl, 1986:182, dipnot).
26
baka sorun, Batdaki popler kltrn geliimine sabitlenme-
leridir. Trkiyedeki popler kltr almalarnn ounda
tarihsel erevenin bile Batdaki popler kltrn geliimine
odakland grlmektedir. Batnn tarihsel geliiminin, Trki-
yedeki popler kltr almalarna bylesine merkez tekil
etmesinin iki adan sakncas bulunmaktadr. Byle bir odak-
lanma ilk olarak, Trkiyedeki popler kltrn anlalmasna
dair nemli malzemeler salam iletiim alan dndaki bilim
insanlarnn eserlerinin bile bazen eksik veya yanl deerlendi-
rilmesinde etkin olmutur. yle ki, Batdaki ve Trkiyedeki
ok eitli alanlarda retilen eserlere vakf olduu almalarn-
dan kolaylkla anlalabilecek sayl iletiim bilimcilerden Erol
Mutlu bile Osmanlda enlik ve kahkaha kltrnn hemen
hi olmadn, olsa bile bu kltrn sadece saray tarafndan
rgtlendiini yazabilmitir (Mutlu, 2005:323). Daha da ilginci,
Mutlunun bu grn Andn almalarna dayandrmasdr.
Oysa And, almalarnn ounda -aada Kprlnn erken
tarihlerde yazdklarna benzer ekilde- enlikleri tm ayrntla-
ryla incelemi, yabanc gezginlerin Osmanldaki elence kl-
trnn canllna ilikin anlatmlarn bu incelemelerinin ka-
ntlar arasna koymutur. Semeci bir biimde sadece Osman-
ldaki saray enliklerine odaklanmak -ki bu klasik sekin kltr
elbette bandan itibaren mevcuttu- geni toplum kesimleri ara-
sndaki enlikleri darda brakmak, bunlar sadece sarayn r-
gtlediini ileri srmek ok salkl olmasa gerekir. Bu bak,
ayn zamanda, Batda kilisenin ve siyasal iktidarn ou enlik-
lerin dzenlenmesindeki merkezi roln de grmezden gelir ki,
rnein Burkenin tarihsel almas 17. yzyln ortasna kadar
bu roln sadece enlik dzenlemek rolnde kalmayp, sradan
insann kltrnde yaratt son derece nemli dnmlerdeki
27
aktif zneliinin kantlarn sunmutur (1996:206, 209). Bu
kurumlar nclndeki kltrel dnmler 19. yzyl bana
gelindiinde hemen hemen tamamlanmtr (207-8).
Batdaki popler kltr almalarna sabitlenmenin ikinci
bir sakncas, bu olgunun kkenlerini bulma konusunda yaan-
maktadr. Bat kaynakl almalarn ounluunda 19. yzyln
popler kltrn douu iin bir referans noktas alnmas ve
kavramn sanayileme ve ii snfyla ilikilendirilmesi, Trki-
yede popler kltrn douunu 20. yzyln ortasyla snr-
landracak sonular dourmaktadr. rnein popler kltr
ge kapitalizmin kltr olarak kabul eden ve medyaya bu ba-
lamda merkezi bir rol veren Murat Belgeye gre ge kapita-
listleen Trkiye benzer bir srece 20. yzyln ortalarna do-
ru girmitir (Belge, 1983:129). Meral zbek ise, Trkiyenin
bats ile dousunun (kenti ile krnn) karlamasndan doan
ilk popler rn 1960larda ortaya kan arabesktir (zbek,
1994:141) diyerek popler kltrn Trkiyedeki balangcn
yirminci yzyln olduka ge bir dnemine telemektedir. n-
sal Oskay bile, Trkiyedeki popler kltrn 1950lerin ve
1960larn dnmleri ile baladn savunur (Oskay,
1983:169). Yine son yllarda Mslm Grses arabeski zerine
yaplan bir almada Trkiyede popler kltrn Batdakine
benzer modernleme, sanayileme srelerinin bir rn olduu
ileri srlmtr (Ik ve Erol, 2002). Bu bak, popler kltr
zerine almalarn ounda grlmektedir. rnein Trki-
yedeki popler kltr almalar konusundaki bir literatr
taramas ve deerlendirmesinde Tolga Tellan ve Derya Tellan,
popler kltrn Trkiyede 20. yzyln son eyreinde biim-
lendiini savunmulardr (2003:77). Levent Cantek Trkiyede
izgi Roman adl eserinde popler kltr, endstri devrimiyle
28
kyden kente g eden insanlarn kltr olarak grmtr
(1996:16). Ancak yazar, bu devrimden nceki kyden kente g
hareketlerinin popler kltr balamnda niin deerlendirile-
meyeceine ilikin bir aklama getirmemitir. Popler kltrn
en eski uygarlklarda dahi var olduunu savunan almalarda
ise konunun Trkiye boyutunu irdeleyen veri ve analizler fazla
olmad gibi bunlar da genelleyici niteliktedir. rnein
Lowenthal ve Batmaz izleyen Ahmet Oktay popler kltrn
Antik Yunana kadar uzanan bir gemii olduunu belirtmesine
karn, Trkiyedeki popler kltre dair almasn 1923ten
balatmtr. Oktay, Trkiyede popler kltrn daha nceki
grngleri hakknda herhangi bir ibare kullanmamaktadr (Ok-
tay, 1997). Erdoan ve Alemdar (2005) da popler kltrn
kapitalizm ncesi varln vurgulamalarna ve Osmanl toplum
yapsyla popler kltr arasnda bir balant kurmalarna kar-
n, genellikle gnmzdeki kitle iletiim aralarndan yansyan
popler kltr zerine younlamlar, popler kltrn daha
nceki grngleri hakknda genelleyici ifadeler kullanmlar-
dr. Sosyal antropolog kimliiyle 1989da tamamlad doktora
tezinde Martin Stokes ise popler kltrn Trkiyedeki tarihi-
ne ilikin bir bilgi vermemi, ancak Ziya Gkalpn kltr anla-
yna deinmitir. Stokes arabesk mziin kaynaklarn ince-
lemek iin halk mziinin tarihsel geliimine bakmasna ra-
men, ne ozanlk geleneini, ne de aada ayrntl ilenecei
zere k tarzn dikkate almtr (Stokes, 1998).
Bu makale, popler kltrn Trkiyedeki kkenleriyle ilgi-
li bir taraftan yukarda belirtilen baz iddialar tartmay ama-
lamakta, dier taraftan ise Cumhuriyet ncesi Trkiye tarihin-
deki popler kltre dair genelleyici ve belirsiz ifadelerin daha
zel ve belirli hale gelmesine katk salayacak verileri ortaya
29
koymay ama edinmektedir. Makale, Trkiyede popler kl-
trn 20. yzyln ortalarndan itibaren baladn ileri srme-
nin geerliliini, Halil Berktaya gre modern Trkolojinin en
nde gelen ismi (1983:89) olan Fuat Kprl zelinde yap-
maktadr. Fuat Kprlnn eserlerinden yararlanarak Trkiye
tarihinde popler kltrn izlerini srmektedir.
9
-IV-
Trkiyede popler kltrn kkenleriyle ilgili deerlen-
dirmelerdeki yanllklar veya eksiklikleri en azndan azaltmak
iin bata tarih ve halkbilim gelmek zere baka disiplinlerde
retilmi almalarn ayrntl bir ekilde yeniden okunmas ve
deerlendirilmesi gerekmektedir. Edebiyat tarihisi, kltr ta-
rihisi ve sosyal tarihi kimliiyle olduka retken bir bilim
insan olan Fuat Kprlnn, popler kltr kavram ereve-
sinde yeniden okunmas gerekenlerin banda geldiine inanl-
maktadr. Bu makalede byle bir okumaya giriilmektedir. Fuat
Kprlnn eserleri, popler kltrn Trkiyedeki kkenleri-
ni, deiimlerini ve zelliklerini anlamak asndan deerlendi-
rilmektedir. Bu okuma ve deerlendirme, popler kltr kavra-
m erevesinde yaplmaktadr. Bylece bu makale, Fuat Kp-
9
Kukusuz zaman iinde ne kadar geriye gidilirse bilinebilecekler de
o derece az olacandan, kkenleri bulmak zordur. Foucault ve
Nietzcheye gre ne kadar geriye gidersek o kadar az bilgi sahibi
oluruz ve anlatabileceimiz hikayenin ana hatlar da o oranda mulak-
lar. (Geuss, 2007:14). Yine ayn dnrlere gre nemli sosyal
grnglerin tek kkeni diye bir ey yoktur; bir kkenden sz et-
mek, sz konusu amaca uygun olan mutlak bir duruu olmayan tek bir
noktay ylesine semek demektir. Zaman iinde ne kadar geriye
gidilirse, o kadar ok farkl kkle karlalr ve (ilgili) kken noktalar
da o oranda farkllk gsterir (Geuss, 2007:12).
30
rlnn almalarndan yararlanarak Trkiyede popler kl-
trn kkenlerini bulmaya katk yapmay amalamaktadr.
Fuat Kprlnn almalarn Trkiyede popler kltr
almalar asndan incelemenin gereklilii, onun sadece ta-
rihi bir kimlie sahip olmasyla aklanamaz. Kprlnn,
Fransada 1920lerden balayarak Lucien Febre, March Bloch
ve Fernand Braudel gibi nemli sosyal tarihilerin bir araya
geldii Annales Okulunun yaklamn eserlerine tamasndan
kaynaklanr. Kprl, kendi yaklamn Annalescilere borlu
olduunu belirtmitir (Kprl, 1972:6-9). Bilindii gibi bu
yaklam sosyal ve beeri bilimlerin ounu tarih bilimi merke-
zinde toplamay ama edinmitir. Okul evresinde toplanan
bilim insanlar, tarih merkezli almalarnda sosyolojiden, ant-
ropolojiye, dilbilimden iktisata kadar eitli disiplinlerden ya-
rarlanmlardr. Total history (btncl tarih) denilen bu yak-
lam Kprlnn Franszcaya da vakf olmas dolaysyla onu
etkilemitir. Annales Okulunun devletlerden, siyasetilerden,
nemli saylan insanlardan ve olaylardan ziyade, sradan insan-
lara, onlarn gndelik yaantlarna odaklanmas, Kprlnn
eserlerinin incelenmesinin Trkiyede popler kltr aratrma-
larna ne gibi katklar salayabileceinin anlalmasna yardmc
olabilir. Ayn yaklamn Trkiyedeki bir temsilcisi olarak
Kprlnn eserlerini incelemek, Trkiyedeki sradan insann
kentte ortaya km kltrn (popler kltrn) gemiini,
geirdii evrimi ve zelliklerini anlamaya katk salayabilir. Bu
makale, Kprlnn kaynakada belirtilen belli bal eserlerin-
den, Kprl zerine yazlanlardan ve iletiim bilimi ile dier
bilimler iinde retilmi konuyla ilinti kurulabilecek eserlerden
yararlanarak byle bir abaya girimektedir. Makalede ncelik-
le Fuat Kprlnn kltr ve toplum anlaynn zellikleri
31
ortaya karmaya allmakta ve daha sonra eserlerindeki pop-
ler kltrle ilgili unsurlar, popler kltr kavram erevesi
ierisinde ve Trkiye tarihi balamnda deerlendirilmektedir.
Kprlnn Kltr ve Toplum Anlay
Kprl, ilk basm 1926da yaplan Trk Edebiyat Tarihi
isimli kitabnda gemi toplumlarn yaamlarnn, zihniyetleri-
nin, hislerinin en doru ve en canl olarak edebiyat eserlerinde
bulunabileceini savunur. Toplumun gerek zelliklerini kav-
ramak iin edebiyattan yararlanmak gerekir. (Kprl,
1986a:1). Toplumu anlamada edebiyata byle bir ilevsellik
ykleyen Kprlnn anlay, Kltrel almalar yaklam-
nn nclerinden olan edebiyat eletirmeni Richard Hoggart
tarafndan 1966da dillendirilmitir. Aynen Kprl gibi
Hoggarta gre de edebiyat gerei gibi deerlendirmeksizin
hi kimse toplumun doasn gerekten anlayamaz. (Bigsby,
1929:94). Ayn geree dikkat eken Lowenthall (1961:xi v.d.)
insan ve toplum arasndaki ilikilerin uzun dnemli doasn
anlamak iin edebiyat incelemelerinin popler kltr almala-
r ierisindeki yerini vurgulamtr.
Kprlnn, edebiyat eserlerinin bir toplumu ve onun kl-
trn anlamann en verimli kaynaklardan birisi olduunu ileri
srerken zihnindeki asl sorun, Trk toplumsal yaamnn ve
kltrnn ortaya karlmasnda edebiyat eserlerinden yarar-
lanmaktr. Bundan dolay Trk toplumunun gemiteki yaant-
sn, dnlerini renmek isteyenler nce edebiyat tarihine
iyi vakf olmaldrlar. Edebiyat tarihinin sadece roman gibi mo-
dern bir tre snrlandrlamayaca, folklorik malzemenin de bu
tarihin konular arasnda yer ald aktr. Bu nedenle Kprl
32
almalarnn eksenini mmkn olduu kadar arkaik metin ve
dier belgelere dayandrmtr.
Buradan Trkiyede -ve elbette dnyada- popler kltr
zerine alanlarn karabilecei sonu, popler kltrn ta-
rihsel boyutunun bilinmesi asndan efsanelerden, masallardan,
hikayelerden, iirlerden ve romanlardan yararlanmann gereke-
ceidir. Nitekim Raymond Williams (1983 [1953]:309) bilgi-
lendirme ilevi balamnda modern bir popler gazetenin ta-
rihsel karlnn, aznla hitap eden modern ncesi bir gaze-
teden ziyade daha geni kesimlere hitap eden gezginlerin anlat-
tklar masallar ve dedikodu gibi trlerle karlatrlmas gerek-
tiini savunur. Yani gnmzdeki popler trlerin gemi d-
nemlerdeki karln, gemiin popler deneyimlerini dikkate
alarak aramak gerekmektedir. Dolaysyla popler kltr al-
malarn sadece, modern edebiyatn temel rn olan romanlara
deil, daha eski trlere de younlatrmak, buradan sradan
insann zihniyet dnyasna, yaamna, adetlerine dair verileri
incelemek zorunludur. Toplumsal yaamda iblmnn geli-
medii, snflar arasndaki ayrmlarn belirginlemedii yzyl-
lar iin elde edilecek bu verilerin, daha ok halk kltrnn
anlalmasna hizmet edebilecei iddia edilse bile (ki bu iddia
elbette belirtilen sosyolojik gerek nda hakldr) yine de
Msr, Smer gibi ilk devlet rgtlenmelerinden, Antik Yunana
kadar popler kltrn grngleri zerine elde edilen verilerde
iir, destan gibi trlerin pay yadsnamaz. Popler kltrn halk
kltryle ilgili boyutlarnn da bulunduu ve popler kltrn
koullarndan birisi olan kentlemenin eski Msrda, Smerde,
Antik Yunanda da mevcut olduu gerei hatrlandnda, bu
nokta daha iyi anlalabilir. Trkiyenin kentleme dinamikleri-
nin erken tarihi ise, Batmazn da belirttii gibi sadece Behice
33
Boran ve Mbeccel Kray gibi sosyologlarn almalarndan
deil, ayn zamanda Ahmet Hamdi Tanpnar gibi edebiyatla-
rn ve Pertev Naili halkbilimcilerin eserlerinden yararlanarak
renilebilir.
Fuat Kprlye gre baka disiplinlerin katks olmakszn
tam anlamyla edebiyat tarihi almas yapmak mmkn deil-
dir. Bu disiplinler arasnda Lisaniyat (Dilbilim) ile Tarih
bata gelir. (Kprl, 1986a:2). Dilbilim gibi iletiim alanyla
ok yakndan ilintili bir bilimin edebiyat almalar asndan
gereklilii, Kprl tarafndan daha 1926da ortaya konmutur.
Kprlnn bilimler arasndaki diyaloga ya da doru deyile
disiplinlerarasla yapt bu vurgu, rencisi Pertev Naili
Boratav da etkilemi, Boratavn 1930lardan itibaren rettii
almalarna yansmtr. Kprlnn edebiyat alanndaki
almalarda bavurulmas gerektiine disiplinler, Boratav tara-
fndan halkbilim alanndaki aratrmalarn verimli olabilmesi
iin olmazsa olmazlar arasnda saylmtr (Boratav, 1969:6).
Kprl Annales Okulunun da etkisiyle, kltr konusunda
sekinci bakn dnda yer almtr. Ona gre, toplumda ahe-
ser olarak kabul edilen bir eser, aslnda tm toplumun ortak
yaratsdr: aheser neticede mutlaka itima mefkrenin bir
ifadesidir. (Kprl, 1986:2). aheser sadece bireysel bir
yarat olarak deerlendirilemez. Hereyden nce aheserlerin
yaratclar olan dahiler toplum iinde yetiir, dahiler de
toplumun bir rndr (Kprl, 1986a:2). Kprlnn bu
ifadeleri deerlendirildiinde, yazarn sanatn/estetiin bir top-
lumsal retim olduu anlayn benimsedii sylenebilir. lk
basm 1915te olan bir almasnda bile, edebi rnlerin birey-
sel bir rn deil, toplumsal hayatn bir tezahr gibi kabul
etmek gerektiini vurgulamtr (Kprl, 1986c:226). Sanat-
34
nn yapt iin sadece bireysel bir yarat olmayp, toplumsal
etmenlerce snrland gr Frankfurt Okulu yelerince de
savunulmutur (Jay, 2005:257-8). Kprlnn sanatn, toplum-
sal bir retim olduu, sanat retiminin sadece sanatnn yarat-
c zeksna bal olmad biimindeki bu anlay, rencisi
Pertev Naili Boratav da etkilemitir. Boratavn deyimiyle
[s]anat mstakil bir varlk deildir, cemiyetin i blmnde
zerine vazife alm bir insandr. (1982:213).
Kprlnn kltr, sanaty, bunlarn iinde bulunduu
toplumsal ve ekonomik koullar balamnda incelemesi, onun
genel yaklamna uygundur. Halil Berktayn da belirttii gibi,
Kprl analizine, birincil belirleyiciler olarak iktisadi ve top-
lumsal koullar alm (Berktay, 1983:85) ve bir retici gler
ve retim ilikiler determinasyonuna yaklamtr (1983:86).
Kltr sadece sekinlere bal olmaktan karan ve top-
lumsal retimle ilikilendiren Kprlnn anlay, 19. yzyl
ve sonrasndaki tutucu kltr yaklamlarnn incelik, lez-
zet, estetik, tat ve mkemmellik gibi nitelemelerle eitle-
dikleri kltr tanmlarnn ok ilerisindedir. Erol Mutlunun
vurgulad gibi, sekinci kltr anlay kltr, siyasal ve
entelektel evrelerden sradan insanlara ynelik bir ak ola-
rak ele almaktadr. Kltr, bu anlaya gre estetik, incelik,
gelikin bir manevi ve maddi yaratm faaliyeti olarak anlalr
(Mutlu, 2005:297-298). Kltr btnlkl bir yaam tarz
olarak gren antropolojik yaklam ise kaynan, Almanyada
18. yzyln sonundaki Romantik hareketin temsilcisi
Herderden almtr (zbek, 2000:152). Kltr sanat ve edebi-
yatla zdeletirmeyen bu anlay, 1950lerde ngilterede ii
snf kltr zerine edebiyatlarn ve baz tarihilerin al-
malaryla yaygnlam ve 1970lerde Birmingham niversite-
35
sinde kurulan ada Kltr almalar Merkezi evresinde
toplanan aratrmaclarn yazlaryla giderek kalc hale gelmeye
balamtr. Bu merkezde toplanan aratrmaclar, kltr bee-
ni dzeyi gelikin ve eitimli bir toplum kesimine aitmi gibi
gsteren yaklamlara kar kmlar ve Raymond Williamsda
en genel ifadesini bulan tm bir yaam biimi olarak kltr
tanmn almalarnda iar edinmilerdir. Kltrn bu beeri
tanm, kltr gndelik yaam pratii ierisine gmmtr.
Kltrel almalar yaklam etrafnda toplanan aratrmaclar,
Mosconun da vurgulad gibi kltrn belirli bir elitin rn
olmaktan ziyade, gnlk yaama ait, tm sosyal aktrlerce re-
tilen bir rn olduu ynndeki grleri srarla savunmulardr
(Mosco, 1996:249).
Kprl ise, 1930larda Boratav da etkileyen ve sekinci
bir yaklamn rn olmayan antropolojik kltr yaklamn
sadece 1926daki Trk Edebiyat Tarihinde deil, ilk basklar
benzer tarihlerde yaplan dier eserlerinin geneline yaymtr
(Bu almalar iin bkz. Kprl, 1986b; 1986c; 1986; 1986d;
1986e; 1986f). Hatta, ilk basks 1915de yaplan k tarzyla
ilgili bir almasnda dahi kltrn sadece mnevver snfn
estetik rnleriyle snrlanamayacan vurgulamtr
(1986c:195-238). 1926daki saz airleri konulu almasnda,
k tarz rnlerinin estetik bakmdan asla kk grleme-
yeceini belirtmitir (Kprl, 1990:178).
Kprlnn deyiiyle, toplumsal iblmnn gelimemi
olduu bir toplum ierisinde yaayanlarn zevk seviyeleri
birbirine yakndr. Toplumdaki bireylerin tm benzer zevk ve
dne sahiptirler. blmnn gelimesiyle birlikte, top-
lumsal snflarn ve mesleki zmrelerin ortaya kmas ve bunla-
rn tmnn birbirlerinden ayr yaam koullarna ve ayr g-
36
revlere sahip olmalar zevk seviyeleri arasnda bir farklla-
maya yol amtr (Kprl, 1986:3).
blm ve estetik arasnda balant kuran bu anlayn ilk
bakta Durkheimn izlerini tad ileri srlebilir. Ne var ki
gerekte bu etki birincil olmaktan uzaktr. Kprl, Durkheim
sosyolojisinden Ziya Gkalp araclyla etkilenmesine karn,
Gkalpin tesindedir (Berktay, 1983:43-4). Mezhep ve tarikat-
lara dair analizlerinde dahi, snf, atma ve mcadele olgular-
na eilmitir (Berktay, 1983:88). Kprl, Durkheimin benim-
sedii dayanmac toplum modeli yerine Marks ve ondan
etkilenen dnrlerin ortaya koyduu atmac toplum mode-
li grne daha yakn durmaktadr. Kprlye gre, uzaktan
bakarken umumi bir hayat ve medeniyet erevesi iinde gr-
dmz [bir] cemiyeti, daha yakndan tetkik edince, arada-
ki snf farklarn grmemek kabil olmaz. (1986a:4). Daha
1915te Medeni seviyesi ilerlemi hibir cemiyet tasavvur
edilemez ki yalnz bir zmre, veya bir snftan mteekkil ol-
sun (1986c:227) demitir. Kprl, toplumun dokusunun snf-
lardan olutuuna dair bu anlayn, snflar arasndaki ilikile-
rin bal petei gibi rl olmadna dair analizleriyle birlikte
zenginletirerek ou almasna yayar. Bu balamda Trkiye
tarihindeki kltrel farkllklarn aslnda farkl toplumsal koul-
lar altnda yaamaktan kaynaklandn savunur. Farkl toplum-
sal koullar altnda yaayan toplumsal kesimlerin (snflarn,
zmrelerin) birbirlerinden farkl bedii (estetik) anlaya sahip
olmas kadar doal bir sonu olamaz. Folklorun aratrma alanna
giren halk edebiyat rnleriyle estetik ihtiyacn karlayan
basit bir kyl, Klasik Edebiyat tesiri altnda kalm dervi-
klarn destanlarn dinleyen bir yenieri, Arap-Acem Ede-
biyatlarnn btn inceliklerine vakf bir medrese veya saray
37
mensubu, elbette birbirinden ok farkl zevk seviyelerine
mensupturlar; hayat ve kainat gr itibariyle, aralarnda el-
bette derin farklar vardr. (Kprl, 1986a:4).
Kprlnn kltr anlay, Cemal Kafadarn (1995) Os-
manlnn ilk dnemlerindeki toplum ve kltr yaplanmasn
betimlemek zere ortaya koyduu; soan ve sarmsak meta-
forlarndan yararlanarak somutlatrlabilir.
Soan, merkezde hkim bir iktidarn/kltrn olduu iie
gemi katmanlardan oluan modeli temsil eder. Soandaki en
i merkezi katmann, sekinci kltr yaklamlarnn savunduu
gibi merkezi z, yani asl kltr/yksek kltr oluturduu
dnlebilir. Merkez, i ie sarlm dier katmanlara en yak-
nndan balayarak hkmeder, kltr merkezden belirlenir, de-
netlenir ve dardaki katmanlara yaylr. Asl belirleyici olan
merkezdir, dardaki katmanlardan merkezdeki kltr kkl
bir biimde deitirecek bir tesir sz konusu olamaz. Oysa sa-
rmsak modeli, merkezi bir katmann dierlerine hkmetmedii,
bunun yerine her katmann kendi iinde btnlk oluturduu
yan yana dizilmi bir yaplanmay temsil etmektedir. Sarmsa-
n her bir dii, toplumdaki snflara, zmrelere, gruplara benze-
tilebilir. Bunlar farkl toplumsal koullara sahip olmaktan kay-
naklanan farkl kltrlere sahip olacaklarndan, sonuta her bir
diin anlam ve nemi bulunmaktadr, bu diler (kltrler)
baka kltrlerle stnlk/dklk asndan deil, ancak ya-
am artlarnn doal bir sonucu olarak deerlendirilebilirler.
Diler arasnda zaman zaman mcadeleler ve gerilimler olabilir,
ayn zamanda bazen iktidar elde eden baz diler bask veya
rza yoluyla dierleri zerinde denetim de kurabilir, bazen onla-
r kendisine eklemleyebilir. Kltrn hegemonik yorumunu
38
anlatan bu gre makalenin ilerleyen sayfalarnda daha ayrnt-
l deinilecektir.
Kprlnn toplumda zellikle iblmnn gelimesiyle
birlikte, farkllklarn doal olduunu savunan bu toplum ve
kltr anlaynn kkenini Fransada klasik tarih anlayna
kar kan, Marksizmden etkilenen Annales Okulunun olu-
turduu tahmin edilebilir. Durkheimn almalarnn merkezi-
ne ald nemli bir sosyolojik kavram olan toplumsal ibl-
mn Kprlnn kullanyor olmas, aklamalarnda ondan
yararlanyor olmas, Kprlnn tamamen Durkheimc bir
toplum anlayn benimsediinin kant olarak
deerlendirilemez. Dayanma yerine atma anlayn merke-
ze koyanlar dahi (Annales Okulu taraftarlar ve Lukacs gibi) bu
kavramdan yararlanmlardr. Lukacs ve Caudwell, iblm-
nn geliimiyle birlikte gndelik yaamda grlen toplumsal
deimelerin ve ayrmalarn, bireylerin estetik anlaylarna
yansdn ileri srmlerdir (Batmaz, 2006:67-70).
Kprlnn toplum ve kltr yekpare bir btn grme-
mesinin asl nedeni, toplumsal iblmnn gelimesiyle birlik-
te toplumun snflara ve dolaysyla farkl kltrlere blnd-
nn bir hakikat olmasndan ileri gelmektedir. Bundan dolay,
iblmnn dourduu bu sonucu grmezlikten gelmek ve
rnein toplum, bir arada ve ayn veya benzer kltr paylaan
dayanma ierisindeki bir yapdr biimindeki anlay ileri
srmek, Kprlnn yaklamnda var olan gerei tersine
evirmektir.
slamiyetten nce Trklerde Kltr Hayat
Kprlye gre slamiyetten nceki Trk toplumsal ya-
amyla ilgili tarihsel hakikat toplumun atmadan ziyade da-
39
yanma ierisinde yaaddr. Buna karn slamiyet ncesi
snfsal ayrmlarn derin olduunu iddia etmek, slamiyetten
sonra toplumun bal petei gibi dayanma ierisinde olduunu,
toplum ierisinde snfsal ayrmlar olmadn ileri srmek gibi
abestir. nk Kprlye gre slamiyet ncesi kltr hayat
yekpare bir btn gibidir, atmadan ok dayanma egemen-
dir. Bunun nedeni iblmnn gelikin olmamas ve dolaysy-
la toplumsal snflar arasndaki ayrmlarn belirgin derecede az
olmasdr. Bu toplumda herkes ayn veya benzer ileri yapmak-
ta, benzer retim ve tketim davranlarnda bulunmaktadr. Bu
benzeikliin kurulmasnda ifahi (szl) kltrn nemli rol
vardr. Topluluk yeleri ile kolektif bellein tayclar, aktar-
clar ve yayclar olan, ayn zamanda sihirbazlk, rakkaslk,
musikiinaslk, hekimlik, airlik gibi ilerle de megul olan
ozanlar ve amanlarn halk zerindeki etkileri bykt (Kpr-
l, 1986a:67). Sadece halk deil, yneticiler de bunlarn yayd
szl kltrden beslenmekteydi. Eski Trk ordularnda yneti-
cilerin yannda mutlaka ozanlar bulunmaktayd. Ozanlar, ko-
puzlarla aldklar ve okuduklar iirler vastasyla yneticiler
ve halk dahil btn bir milletin zevkini okuyordu. (Kprl,
1986a:69).
Zafer enlikleri ve av partilerinden sonraki kutlamalar, hal-
kn ve yneticilerin zevkini okamann bir frsatdr (Kprl,
1986a:70)
10
. Ozanlarn gnlk hayatn yorgunluklaryla ezilen
10
Medyann elence ilevini tarihsel balamda inceleyen ilk alma-
lardan birisi Amerikal eletirel iletiim kuramclarndan Dallas W.
Smythenin ilk basm 1954te yaplan Some Observations on
Communications Theory (1975) isimli makalesi saylabilir. Smythe
bu almasnda asl incelenmesi gerekenin gnmz medyas deil,
insanolunun tarih boyunca elence, bilgi ve haber ihtiyacn nasl
40
dimalar eniyet aleminden uzak, baka bir aleme tama
(Kprl, 1986a:71) ilevleri gnmzde medyann ka
ilevini anmsatmaktadr. Bilindii gibi gnmzde medya ve
popler kltrn ilevlerinden birisi olarak ileri srlen ka
(katharsis) tezi zellikle kullanmlar ve doyumlar yaklam
taraftarlarnca savunulmutur. Yaklam, izleyicilerin elenmek,
rahatlamak, ruhsal boalmay salamak, gerginlikleri gidermek
ve sorunlardan uzaklamak iin medyaya bavurduklarn sa-
vunmaktadr.
Trklerde Kltrel Ayrmn Balang Noktas:
Trklerin slamiyeti Kabul
Trklerin slamiyeti kabulnden sonra, ynetici snflarn
halk dilinden kopmaya balamas, szl kltr yerine, daha ok
Trklerin dndaki slam uygarlklarnn yazl eserlerinden
giderdii sorusu zerinde younlamak gerektiini savunmutur. Bu
adan deerlendirildiinde tarih boyunca insanlar srasyla szl
kltrden, yazl kltrden ve en sonunda elektronik kltrden yarar-
lanarak bu ihtiyalarn karlamlardr Tarihsel srayla gidildiinde
bu ilevler nce evde yallar ve darda szl kltrn gelenek ta-
yclar tarafndan kuaktan kuaa szl bir ekilde aktarlmtr
(1976:25-26). Modern an ilk dnemlerinde elence ilevleri sahne-
deki ve topluluk seremonilerindeki ortaa elendiricileri tarafndan
yerine getirilmitir. Ailelerin ocuklara hikyeler anlatma ilevleri
devam etmi, fakat hikyelerin ierikleri ie ynelimli konulara y-
nelmeye balamtr. Basn ile birlikte kitaplar, gazeteler ve dergilerin
ncleri ortaya km ve giderek bu aralar enformasyon salama ve
enformasyonu aklama ilevlerini omuzlarna almtr. Bylece ileti-
im mekniklemeye, bir i haline gelmeye balamtr (Vurgu
Smythen 1976:28). 19. yzyln son eyreindeki medya operasyo-
nu aamasndan sonra ise iletiimin iyiden iyiye dolaymland,
elence ritellerinin mzik ve drama dahil her alan ierdii, insanla-
rn medya karsnda mesajlar tketen bir mteri konumuna indiril-
dii bir srece girilmitir (Smythe, 1976:29).
41
yararlanmalar, halk ile yneticiler arasndaki kltrel uuru-
mun balangcn oluturmutur. Yneticiler Arap ve ran eser-
lerini taklit ederlerken, bu dilde eserler vermeye balarken,
halk, slamiyetin kabulnden nce olduu gibi Trk diline
bal kalm, Trk dilinde retilen eserlere ilgi gstermeyi de-
vam ettirmilerdir. Bu balamda szl kltr gelenei ve bu
gelenein profesyonel uzmanlar olan ozanlar varlklarn sr-
drmlerdir. Ancak ozanlk gelenei, eskisi gibi de kalmam-
tr. Hereyden nce gelien iblm ile birlikte daha nceleri
airlik yannda sihirbazlk, rakkaslk, hekimlik gibi grevleri
de ifa eden ozanlar (Kprl, 1986a:67), artk sadece airlik
yapmaya balamtr. Hastalar hekimler tedavi etmekte; airli-
i, destans trleri topluma yayma ilevini ozanlar ve -aada
daha ayrntl ilenecek olan 16. yzylda ortaya kan- halk
airleri grmtr (Kprl, 1986a:69).
Burada ortaya kan soru, slamiyetten sonra halk ile yne-
ticiler arasndaki kltrel ayrmn hangi boyutta olduudur. Bu
ayrm mutlak, birbirinden kopuk bir kartlk ilikisini ifade
edecek kadar keskin miydi?
Kprlnn aklamalar bu soruya hayr yant verdirir:
Halk ile yneticileri birbirinden tamamen iki ayr kategori ola-
rak dnmek, dnemin tarihsel verileri nda ok gereki
deildir. Sekinler/yneticiler her eye karn, rnein ozanlk
geleneinden ve 16. yzyldan sonra da halk airlerinden-
etkilenmeye devam etmilerdir. Ozanlar, halka, yneticilere;
ksaca toplumun tm kesimlerine haberi, bilgiyi, elenceyi ta-
yan kilit mevkilerini srdrmlerdir. rnein 13. yzylda
ellerinde kopuzlaryla halk arasnda, ehirlerde, kylerde, ordu-
larda, snrlarda, yneticilerin saraylarnda, Dede Korkut hika-
yelerini, Battal Gazi ve Danimend Gazi menkbelerini syle-
42
yen ozanlar bulunmutur (Kprl, 1986a:252). Gzideler
denilen okumu snfla asl byk halk tabakas arasnda de-
vaml bir iliki, etkileim grlmtr. Okumu snfn ranl-
lar taklit ederek oluturduklar klasik edebiyat, halk edebiyat
zerinde, halk edebiyat da klasik edebiyat zerinde etkili ol-
mutur (Kprl, 1986a:117-8).
Halk ile etkileimin bir arac da siyasal iktidarlarn kurduu
eitli kurumlardr. Kprlye gre, Seluklular dneminden
balayarak siyasal iktidarlar kendi meruiyetlerini salamla-
trmak ve sahip olduklar ideolojileri halka yaymak iin medre-
se, tekke gibi kurumlar amaya zen gstermilerdir. Kprl,
bu faaliyetleri siyasal iktidarlarn propaganda abalar olarak
niteler. rnein Seluklular dneminde Nizaml-Mlkn her
tarafta medreseler, tekkeler, imaretler amasnn ve lkenin her
kesindeki ilim erbabn zengin tahsislere bomasnn nede-
ni, o dnemde kuvvetlenen Batni propagandasna kar ehl-i
Snnet alimlerini ve sufilerini koruyarak kendi gayesi iin ka-
zanmak ve bylece Seluklu Hanedannn saltanatn kuvvet-
lendirmek istemesidir (Kprl, 1986a:183). 16. yzylda en
uzak snr ehirlerinde bile kurulan ilkokullar, tekkeler ve med-
reseler ise slam dinini ve Trk lisann ehirlerdeki yerli halk
arasnda olduka geni tarzda yaymaya muvaffak olmutur
(Kprl, 1986a:378).
Ancak Trklerin slamiyete girmesinden sonra halk ile y-
neticiler arasndaki etkileimi salayan nemli bir kurum ortaya
kmtr: Sufilik.
43
Sufilik: Sekin Kltr Popletiren, Halk Arasnda
Propaganda Faaliyeti Yapan Bir Kurum
Trklerin slamiyete girmesinden sonra saray klt-
r/sekin kltr/yksek kltr ile halk kltr arasndaki ko-
pukluk, halk ile ynetici sekin elit arasndaki iletiimi salaya-
cak baka meknizmalarn oluumunu beraberinde getirmitir.
Sufiler, bu meknizmann tampon vazifesi gren failleridir.
Sufiler, her eyden nce halkn dzeyine inecek bir anlatm
benimseyerek, slamiyeti halk arasnda yaymaya almlardr
(Kprl, 1986a:195-6). Bu yayma abalarnda sufiler halkn
orta seviyesine gre eserler yazmlardr (Kprl, 1986a:247).
Kprlye gre sufilerin yazdklar destan tr eserlerde srek-
li tekrarlar yapmalar, bunlarn dinsel toplantlarda topluca o-
kunmak zere yazldnn kant olarak deerlendirilebilir
(Kprl, 1986a:196).
Daha ilk zamanlardan balayarak halk arasnda okunmak
zere birtakm basit Trke eserler yazld bilinmektedir. Hal-
ka slamiyet esaslarn retmek amacyla yazlm basit din
kitaplar, Kuran ve hadis tercmeleri, Anadolu halknn cenk
duygularn artracak Seyyid Battal Gazi Menkbeleri gibi yeni
slami hikayeler, Dede Korkud rivayetleri gibi eski Ouz halk
rnleri bunlar arasndadr. zgn halleri gnmze ulamayan
bu kitaplar halk arasnda ok okunduu iin srekli yenilen-
mi ve eski ekillerini kaybetmitir (Kprl, 1986a:212). G-
nmze kalan eserler, ayn konularn sonraki tarihlerde yazlm
versiyonlarndan olumaktadr. Bu versiyonlar yeniletirilmi,
geniletilmi ve sslenmi, ksaca zgn hallerinden uzakla-
mtr. Edebi adan ok deerli olmasa bile, bu metinler, o
44
devir fikir ve his halini, zevkini, temayllerini anlamaya hizmet
eden aralar olmas asndan nemlidir (Kprl, 1986a:213).
Bunalm dnemleri, sufilerin halk katndaki etkinliklerini
ykseltmitir. rnein Moollarn 13. yzylda Anadoluyu
istila etmesinden sonra oluan siyasal ve toplumsal buhranlarn
dourduu ruhi buhranlar, sufilerin halk kitleleri zerindeki
esrarl tesirini bir kat daha artrmtr (Kprl, 1986:245).
Yaanlan buhranlarn anlamlandrlmasnda ve zlmesinde
sufiler, halk katnda bir kurtulu makam, sorun zc bir ma-
kam gibi ilevselletirilmitir. Bu ilevselletirme sufilerin halk
katndaki otoritelerini bir kat daha artrmtr. Bylece sufiler
kendi ideolojilerini Anadolunun her tarafndaki geni kesimlere
daha kolay yayabilmelerine olanak verecek bir tasavvuf propa-
gandasna balamlardr (Kprl, 1986a:245). 13. yzylda
Anadoluda halk kitlesi zerinde en ok tesirli olan ahsiyet-
lerden birisi Hac Bekta Velidir (Kprl, 1986a:249). Mev-
levi tekkelerinin yksek snfa hitap eden Acem kltrne kar-
lk bu kii evresinde oluan Bektai tekkeleri, daha ziyade
halk kitlesinin meyillerini gz nne almlar ve tasavvufi halk
iirini, kuvvetli bir propaganda vastas olarak kullanmlardr.
(Kprl, 1986a:250).
Sufiler, ayn zamanda halkn konutuu dile bavurmay
stratejik bir gereklilik olarak grmlerdir. Kprlnn deyi-
miyle Anadoluda Arap-Acem tasavvuf rnlerinin etkileri ile
yetien Trk sufileri, etraflarna mmkn olduu kadar geni
bir kitle toplamak ihtiyacyla, mutlaka, halk dili olan Trkeye
bavurmulardr. Bu nedenledir ki Farsa iir yazan Mevlana
bile bazen Trke iirler yazmtr (Kprl, 1986:260). Ksaca
Anadoluda gelien Ortodoks ve Heterodoks tarikatlere men-
sup sufiler, halk kitlesi zerinde tesirli olmak iin Yunus tar-
45
znda halka mahsus iirler yazmlardr. (Kprl, 1986:337).
14. yzyldan itibaren halk zerinde etkili olabilmek iin dz
yaz ve iir tr eserler veren tannm propagandaclar yeti-
mitir (Kprl, 1986:362).
lk Popler Eserler: Halk Kitaplar
Avrupada halkn okuma kltrnn yaygnlamasnda -
nemli ilevler grmesine karn, 19. yzyla kadar ieriklerin-
deki mstehcen, paganik ve mitsel baz elerden arndrlan
halk kitaplar, Trkiye tarihinde Cumhuriyetin kurulmasndan
sonra bile halkn meylettii eserler arasndayd. Halk bu popler
eserlere ounlukla okuma yazma bilen birisinin yapt sesli
okumalar yoluyla erimekteydi (ztrk, 2006a). Halk kitaplar,
Kprlnn 1962de yaymlanan bir yazsnda belirttii gibi
mektep, gazete, -ve hatta u senelerde [1962] sinema ve radyo
gibi ok kuvvetli ve tesirli telkin ve terbiye vastalarnn gir-
medii Trkiyenin geri kalm yerleim blgelerinde halen,
medyann Kprl telkin vastalar ibaresini kullanr- grd-
elendirme, bilgi ve haber yayma gibi ilevleri zerlerine
almlard (Kprl, 1990:151).
Kprl, halk kitaplarnn ilk olumaya balad dnemle-
re, 13. yzyla kadar geriye giden bilgiler verir. rnein Yusuf
ile Zeliha, Mool hkimiyeti srasnda Ali adl bir air tarafn-
dan 1233de yazlm bulunan bir manzumedir. Bu air, eserin-
de halk rivayetlerinden de yararlanmtr. Eserin hibir yerinde
ak bir tasavvuf meyli bulunmamaktadr (Kprl,
1986a:235-6). 14. yzylda Hsrev ve irin, Leyla ve Mecnun
gibi hikyeler halk arasnda byk rabet grmekteydi (Kpr-
l, 1986:370). Bunlar arasnda kahramanlk hikyeleri nemli
yer tutmaktayd. Hamzaname bunlardan birisidir (Kprl,
46
1986a:253). Bir kahramanlk destan olan Seyyid Battal, ehir-
lerde oturan Mslman ve medeni Trkler arasnda okuyucu
ve dinleyici kitlesi bulmutur. Bu destanda masal unsurlarnn
fazlal, perilerle devlerin varl grlmektedir. Bu nedenle,
onu bir halk destan saymak daha dorudur (Kprl,
1986a:257). 12. yzylda Msrda varl bilinen Seyyid Battal
hikyeleri Trkeye muhtemelen 13. yzylda kazandrlmtr
(Kprl, 1986a:335).
Halkn bu eserlere ynelik temaylleri, klasik nitelikli eser-
lerin halk kitaplar formatndaki popler biimlere dntrl-
mesine etki yapmtr. Kprlnn deyimiyle, [h]alk arasnda
kahramanlk hikyelerinin yayldn ve halk tarafndan kabul
grdn gren mutasavvflar bir takm sufiyne mevzular
ve menkbeleri byle hayali [h]ikayeler tarznda yazmlar-
dr (Kprl, 1986a:253). Bu aklama, gnmzde medyann
popler olan anlatm tarzlarna ve konulara ynelmesinin
gemiinin ok eskiye dayandn gsterir.
11
Sufilerin halkn dzeyine inerek fikirlerini halk arasnda
yaymak amacyla giritii klasik eserleri halk kitaplar format-
11
Ancak bunu belirtmek, gnmz medyasyla nceki dnemlerin
kolektif bellek temsilcilerinin popler faaliyetlerinin ayn olduunu
sylemek anlamna gelmez. Her eyden nce gnmz medyasndaki
iletiim, gerek bir iletiimden ziyade zaman-mekn balamlarnn
farkllat, bilinmeyen alclara iletilerin aktarld, karlkl sy-
lemeden ziyade iletilerin tek ynl olduu yar dolayml bir iletiim-
dir. Buna karlk yzyze iletiimde, iletiyi yayanlar (burada sufiler)
ve alanlar (halk) ayn mekn ve zaman paylamakta, iletiim
monolojik (tek ynl) olmaktan ziyade diyalojik (sylemeli) gerek-
lemekte, iletiyi yayanlarn muhatab bilinmeyen alclar deil zgl
alclar olmaktayd (Yzyze iletiim ve dier iletiim trleri arasn-
daki ayrmlar anlatan ayrntl bir alma iin bkz. Thompson,
1995:81-118).
47
na dntrme ve yeni halk kitaplar yazma ynndeki faaliyet-
lerinin karln bire bir siyasal iktidarlar katnda grmek
mmkn deildir. Hatta 13. yzyldaki aydn Seluklu hkm-
darlarnn Seyyid Battal destannn devam olan ve Danimend
ehirlerinde tespit edilmi olan Dnimendnme destann daha
edibne bir biime sokma (Kprl, 1986a:259) rneinde
grld gibi, iktidarlarn halk kitaplarn sekinletirmeye,
yksek snflara hitap edecek dzeye ykseltmeye ynelik giri-
imleri dahi olmutur. Yani, sufiler, klasik nitelikli ve st snf-
lara hitap eden eserleri popletirirken; siyasal iktidar temsil
edenlerin en azndan bir ksm, popler nitelikli eserleri klasik
nitelikli hale getirmeye, sekin eserler statsne sokmaya a-
lmlardr. Kprlnn vurgulad gibi (1986a :392) yksek
snfa mensup kiiler basit ve temiz lisanla yazlan bu tr eser-
lere estetik adan nem vermemilerdir. Bu eserlere temayl
gsteren asl snflar Kprlnn snflamasnda ehirliler
kategorisi ierisinde yer alan zanaat erbab, tccar ve kyl-
lerden
12
olumaktadr. Bu snflar Kprlye gre asl byk
kitleyi tekil etmektedir (Kprl, 1972:112-8) Bu byk
kitle, halk kitaplarnn basit ve doal anlatm nedeniyle bu
eserleri okumay ve zellikle okuryazarlardan dinlemeyi tercih
etmitir (Kprl, 1986a:392 v.d.). zellikle 16. yzylda ede-
bi mahfillerin olumasndan sonra, klalarda, kahvelerde ve
halk toplantlarnda sesli okunan halk kitaplar, toplumun geni
kesimleri tarafndan byk bir dikkatle dinlenmitir (Kprl,
1986a:397). Yukarda belirtildii gibi bandan beri var olan bu
12
Kprl, Osmanl Ortaa toplum katmanlarn gebeler, kyl-
ler ve ehirliler olmak zere e ayrr. ehirliler snfn ise kendi
iinde tccar, zanaat erbab ve brokrasi olmak zere grup
altnda inceler (Kprl, 1972:92 v.d.).
48
geni temayl, sufilerin yksek snf ile halk arasndaki iletiimi
kuran bir ileve sahip olmalaryla sonulanan popler faaliyetler
retmelerinde etkili olmutur.
16. Yzylda Edebi Kamu
Habermasn 17. yzyln sonundan balayarak 18. yzyl
boyunca burjuva kamusal alannda (okuma salonlarnda, kahve-
hanelerde, kulplerde, ksaca kamusal olarak girilip klabilir
hale gelmi olan kltrel teekkllerde) doduu ve siyasal
kamuyu nceleyen bir kavram olarak ortaya koyduu edebi
kamu (Habermas, 2005:96) Osmanl mparatorluunda orta
snf ve yksek snflarn sosyalleebilecekleri yeni alanlarn da
etkisiyle 16. yzyldan itibaren ortaya kmtr. Kprlnn
henz 1926da ortaya koyduu veriler, 16. yzylda stanbul
gibi nemli kltr merkezlerinde deiik snflardan pek ok
kimsenin eitli meknlarda bir araya gelerek edebiyat sohbetle-
ri yapabildiklerini gstermektedir. Sohbet meknlar, saraylar-
dan tekkelere, meyhanelere ve zengin konaklarna kadar geni
bir kategoriye uzanmaktayd. stanbulda [h]kmdarn, vezir-
lerin ve byk hkmet ricalinin saraylar, airlerin buluma
yeri idi. Yine kk ticaretle uraan airlerin dkknlar, Ga-
latann mehur meyhaneleri, baz tekkeler, baheler, nfuzlu
insanlarn ve zengin airlerin konaklar ve evleri airlerin top-
lant yerleriydi. (Kprl, 1986a:381). Bu yzyln Trk ileti-
im ve sosyal tarihinde nemli ilevlere sahip olan yeni mekn
kahvehane idi. Kahvehaneler, normal koullarda bir arada bu-
lunmalar dnlmeyecek kesimlerin bulumalarna olanak
vermekteydi:
Kahvenin yaylmasndan ve kahvehanelerin oalmasndan
sonra, Tahtakalenin mehur kahvehaneleri de edebi mahfiller
halini almt. Memleketin her tarafndan gelen airler, bura-
49
larda buluuyorlard; bunlar arasnda ilmiye mesleine
mensub olanlar, devlet memurlar, tmar sahibleri, gemi kap-
tanlar, zenginler, kk ticaretle uraanlar, isizler, serseri
derviler, sanat erbab, hlasa her trl itimai snfa mensub
insanlar vard. (Kprl, 1986a:381).
Bu yzylda bir taraftan Trk klasisizmi oluurken, dier
yandan halk arasnda okunan eserler oalm ve saraylardan
halk kahvelerine, yenieri klalarna kadar kssahan-
meddahlar, karagzcler ve sazairleri byk rabet grmtr
(Kprl, 1986a:397). Bu tr rnlere talep o kadar fazladr ki,
Kanuni Sultan Sleyman, Arap ve ran edebiyatna ait baz eser-
leri kahvehanelerde okunmas iin tercme ettirmitir (Kprl,
1986a:398). Evliya elebi, Bursa, Erzurum ve Malatya gibi
ehirlerdeki kahvehaneleri birer edebiyat yuvalar gibi anlatm,
rnein Bursa kahvehaneleri hakknda mekteb-i irfan ibaresi-
ni kullanmtr (aktaran Kprl, 1986d:382).
16. Yzyl ve Sonrasnn Popler Kltr rnleri: k
Tarz Ve Meddah Hikyeleri
Kprl her ne kadar 16. yzylda belli kentlerde ve o kent-
lerin kahvehane gibi kamusal meknlarnda karagz, meddah ve
saz airleri gsterimlerinin olduka yaygnlatn belirtse de,
bunlardan saz airlerini (k tarz) ve meddah performanslarn
daha ayrntl inceler. Halil nalcka gre Kprl, daha
1914te saz airleri ile ilgili on bir makale yazmtr (aktaran
Berktay, 1983:44). Kprlnn meddahlar ile ilgili almas
ise ilk defa 1925te baslmtr. Buna karn, yazar, bu popler
gsterimlerin icra edildii meknlara dair yeterli inceleme ya-
pamamtr. Her ne kadar Kprl, meddahlar almasna d-
t bir dipnotta,popler kltrn retildii ve yaygnlatrl-
d bir mekn olarak- Trkiyede kahve ve kahvehaneler hak-
50
knda yaknda kk bir tedkik-nme neretmek midindeyiz.
(1986c:230, dipnot) dese de bu isteini gerekletirememitir.
Buna karn Kprl, kahvehane yaamnn gelimesini saz
airlerinin, karagzclerin ve meddahlarn oalmasyla iliki-
lendirerek (1986d:400), yzeysel de olsa, popler kltr mekn-
larnn ortaya knn ve gelimesinin buralarda retilen ve yay-
lan popler kltre dorudan etkisi olduunu ortaya koymutur.
Kprlnn saz airleriyle ilgili almalarna gre k
tarz, yksek kltr, halk kltr ve tekke-tarikat kltr ol-
mak zere kltrn sentezidir. zellikle 16. yzyldan bala-
yarak, ozanlk geleneinin yerini alan bu tarz, aada belirtile-
cei gibi kentlilik, gerilim, hegemonya, uymazclk, mphem-
lik, denetim, eliki gibi popler kltr niteleyen btn sfatla-
r iinde barndrmaktadr.
Fuat Kprlnn k tarz ve meddah almalarnn pop-
ler kltr kavramyla ilintilerini anlayabilmek iin popler kl-
trn belli bal zelliklerini ksaca ele almak gerekir.
Popler kltrn en nemli zelliklerinden birisi alt ve st
kltr elerini tamasdr. Popler kltr sekin elerini
de, folk elerini de kullanmaktadr (Batmaz, 2006:20). Bu
kltrel olgu, birok aratrmacnn benimsedii gibi, folk kl-
tr ile sekin kltrn yapay bir bileimi olma zelliini ta-
maktadr (Batmaz, 2006:88). Ahmet Oktay da (1997) popler
kltr, Batmaz gibi, folk kltr ile st kltr arasnda bir
ara kltr olarak grmektedir. Mukerji ve Schudson (1991den
aktaran Mutlu, 2005:313) popler kltr, kkleri yerel gele-
neklerde bulunan halk inanlarn, pratiklerini ve nesneleri,
keza siyasal ve ticari merkezlerde retilen kitlesel inanlar,
pratikleri ve nesneleri ieren, ieriinde poplerletirilmi
51
sekin kltrel biimlerin yan sra mze gelenei dzeyine
ykseltilmi biimlerin de bulunduu kltr olarak tanmla-
maktadrlar. Erol Mutluya gre (2005:313-314) bu tespit, se-
kin ve yksek sanatla halk arasndaki etkileimin varln vur-
gulamas asndan nemlidir.
Popler kltrn bir baka zellii kente ait olmasdr
(Bigsby:1999:74; Bagz, 2005:60; Oskay, 1983:165-166).
Popler kltr kent iindeki yaygn ve birbirlerini tanmayan
katmanlarn gndelik kltrdr (Batmaz, 2006:20), kent olan
yerleim yerinin kltrdr (19):
Tarihsel olarak, popler olgusu, kentleme olgusu ile e an-
lamldr. Hangi dnemde kent varsa, o dnemde de, yaygn
kltr olarak folk geleneinin dnda bir popler kltr do-
mutur. (...) Popler kltr diye bir ayrm yaplacaksa, bunun
kentlerin tarihiyle kout olarak, kitle ve folk kltrnden ayr
bir biimde ele alnarak yaplmas gereklidir. Bylece, olgu-
nun hem tarihsellii vurgulanm olacak, hem de bir yn
kltr biimlenmeleri arasndan ayrt edilmesi kolaylaacak-
tr. (Batmaz, 2006:89).
Popler kltr konusundaki en yaygn yaklamlardan biri-
sini, terimi hegemonik ilikiler erevesinde inceleyen kltr
yorumu oluturmaktadr. Gramscinin ban ektii bu yakla-
ma gre kendi iinde katksz egemen kesim ile baml kesim
kltrnden sz etmek mmkn deildir. Egemen kesim, ikti-
darn pekitirmek iin baml kesimin kltrn tmyle yok
etmek yerine, kendisine eklemler ve ona eklemlenir. Kart
kltr deerleri, yalnzca egemen kltr mcadelesi balamnda
oluup yaplanabilir. Mcadelede, eklemlenme, uzlama nokta-
lar aranabilir. Bylece mcadele bu eklemlenme alan ierisin-
de ve hegemonik bir iliki ortamnda srdrlr. Sonuta ortaya
52
kan kltr ne tamamen baml kesimin otantik kltrne
benzer, ne de egemenlerin kltrne (Bennett, 1999:70-1; Gn-
gr, 1999:13). Popler kltr egemenlik ve mcadele alandr.
Bu alanda hem gnll katlm, hem de mcadele birlikte
yer almaktadr (Erdoan ve Alemdar, 2005:39).
Popler kltrn kentsellik, sekin ve halk kltr arasnda
konumlanmlk, mcadele ve ideolojinin retimi ve yeniden
retimi dorultusunda kullanlmas gibi gerilim ykl ve zaman
zaman elikili bu zellikleri Fuat Kprlnn almalar
erevesinde ele alndnda 13. yzyla kadar geriye giden
nemli bulgularla karlalmaktadr. Kprlye gre
hereyden nce kltr bakmndan en ehemmiyetle olan ehirli
unsurdur. (1972:102). ehir hayatnn gelimesi ise ticaret ve
sanayi alanndaki gelimelere baldr (1972:112). Bu adan
bakldnda Anadoludaki ehir hayat 13. asrda kuvvetlen-
mitir (1972:107). ehir hayat, ehir ierisindeki tm toplumsal
katmanlar ve farkl dinlerden olan insanlar birbirlerine yakla-
trmaya etki yapmtr (1972:110). Anadolu ehirlerindeki halk
zengin ihtiama, elenceye dkndr. (1972:112). Saray
yaam ise tmden muhteem ve gsterilidir. (1972:113).
Btn toplumsal kesimlerin elence ihtiyalarna yant verenler
arasnda yer alan algclar ve hanendeler (kadn arkclar)
devlet hazinesinden yardm alanlar arasnda yer almaktadr
(1972:114).
16. yzyl ise kilit neme sahiptir. Bu yzylda bir taraftan
Trklerin slamiyeti kabulnden sonra giderek derinlemeye
balayan kltr ayrmlar daha belirgin hale gelirken, dier ta-
raftan kentte sekin ve halk kltr elerinden beslenen yeni
bir kltr ortaya kmaya balamtr. Bu yzylda ortaya kan
kahvehane gibi kamusal meknlar Foucaultnun heteropya
53
(1986) adn verdii ok eitli kesimlerin bir araya gelip ortak
kltr retimi faaliyetlerine sahne olmutur. Heteropya kav-
ram birbiriyle elikili pek ok pratiin yan yana bulunmasn,
normal koullarda bir arada bulunmalar asla dnlmeyecek
kesimlerin ayn mekn paylamalarn ifade etmektedir.
Foucaultnun heteropya meknlar listesinde, hamamlar, m-
zeler, kiliseler, hapishaneler, otel odalar bulunmaktadr
(1986:22-7). Bu meknlara kahvehaneler de eklenebilir. Alt ve
st snflarn zaman zaman bulutuu, toplumsal kesimler ara-
sndaki bariyerlerin geiken hale geldii kahvehane gibi bir
meknda retilen kltrel pratikler melez olarak nitelenebile-
cek ok eitli unsurlar iermektedir. Bu pratikler, tekke ve
tarikat kltrnden (rnein Karagzn perdeye tasavvufi sz-
lerle girii, Bektai tekkelerinin k tarz zerindeki olaanst
etkileri gibi), halk kltrnden (k tarzndaki iirlerin halk
edebiyatnn tm zelliklerini tamas gibi) ve sekin kltrn-
den (k tarznda, meddah hikayelerinde ve Karagzn dilinde
zaman zaman Arap-Acem edebiyatnn adal dilinin de yer
almas gibi) izler tamaktadr (Kprl, 1986b:165-193; 195-
238; 360-412).
Kprlye gre k tarz, genel olarak 16. yzylda Os-
manlda ehirlerde olumutur. Sonraki merhale, bu tarzn e-
hirlerden ve kasabalardan evreye yani kylere yaylmasdr
(Kprl, 1990:163). Dolaysyla k tarz, birounun varsay-
d gibi bir halk sanat deildir. (Kprl, 1990:163, vurgu
bana ait). Kltr noktasndan bakldnda Kprlnn bu ifa-
desinin tad anlam aktr: k tarz, halk kltrnden fark-
ldr. Kprl, bu noktay kesin olarak vurgular: Folklorun ince-
leme sahasna giren halk edebiyat ile k edebiyat rnleri
birbirlerinden ayrdr (Kprl, 1990:163).
54
k tarznn folk kltr olmamas, onun sadece kentte re-
tilmesiyle ilgili deildir: k tarz hem kentte retilmekte, hem
de dar bir zmreye deil ok geni kesimlere hitap etmektedir.
Halkbilimci lhan Bagzn vurgusu izlenirse bu nokta daha
iyi anlalabilir. Bagze gre bir kltrn popler olmasnn
ltlerinden birisi olan kentlilik zellii, kentte retilen her
rnn popler kltr olarak deerlendirilebilecei anlamna
gelmez. Bagz, kentte retilmesine karn sadece belli bir gru-
ba zg olan, rnein tat yazlar gibi rnleri, popler kl-
tr, halk kltr, kitle kltr ve yksek kltr rnleri katego-
risine sokmaz. Kentte yaratlmasna karn sadece ofr bir
aznln kltr olmas (Bagz, 2005:61) tat yazlarnn
popler kltr rn olarak deerlendirilmesine engeldir. Sade-
ce belli bir gruba hitap eden, bu grubun dndakilerin yarar-
lanmad bir rn popler kltr olarak deerlendirmek
mmkn deildir. Tat yazlar rneinden gidilirse, bu rnler
kltr endstrisi tarafndan retilip datlmad iin kitle klt-
r, krda retilmedii iin halk kltr olarak deerlendirilemez.
Bagzn yorumu, tat yazlarnn ancak tat folkloru veya
ofrn folkloru olarak nitelenebileceidir (Bagz, 2005:63).
k tarz ise kentte retilmi ve daha sonra kra yaylm
bir kltr olduu iin halk kltr rn olarak
deerlendirilemez. Ancak kentte retilmesine karn, Kpr-
lnn de belirttii gibi snrl bir zmre edebiyat deil, dei-
ik zmreler arasnda ortak bir edebiyat grnmndeydi
(Kprl, 1990:174). k tarz, yalnzca toplumsal bir snfa
veya bir dini gruba ait zel bir zmre edebiyat deildi. Bu
tarz, hayat ve geim artlar birbirinden farkl deiik evrelere,
gruplara, deiik tarikat ve meslek yelerine, fikir ve zevk sevi-
55
yeleri birbirinden ok farkl insanlara hitap eden, muhtelif
zmreler arasnda mterek bir rnd (Kprl, 1990:75).
Kprlnn analizi, k tarznn popler kltrn tan-
mndaki pek ok unsuru ierdiini gsterir: ehrin rndr,
tketici kitleleri her snftan kimseleri ierir, tketildii yerler
sradan insann kulland kahvehaneler olabildii gibi, ayn
zamanda rnein byklerin ve zenginlerin saray ve konaklar
da olabilir. Bu rn, mzikal ve edebi pek ok unsurun bilei-
minden oluur (Kprl, 1990:164). Dolaysyla k tarz, tpk
pek ok mzik formunun iie getii, gftenin mphemlii ve
gerilimi barndrd arabesk gibi, aslnda melez bir rndr.
Buna karn, ortaya kan rn artk kendisine ait zelliklere sa-
hiptir, melez olmas srecinde yararland kltrlerden farkldr.
Kprlye gre, k tarznda, eski halk edebiyat, tekke
edebiyat ve klasik edebiyat unsurlar i ie gemitir (Kprl,
1990:164-174). rnein 13 ve 16. yzyllar arasndaki tasavvuf
tarikatlarndaki popler ierikli Trk edebiyat k tarzna
gemitir (Kprl, 1990:166). 16. yzyldan itibaren ozan
sfatnn yerine geen ve sazairleri iin kullanlan k szc-
bile tekke edebiyatnn tesiri altnda olumutur. Bu tarzda
yetien sazairleri, ozan sfatn kabul etmemilerdir (Kprl,
1990:169).
klar mutlaka bir tarikata ye olmulardr (Kprl,
1990:169). Her tarikat mensubu kendi mesleklerinin propagan-
dasn mmkn olduu kadar geni lde yaymak iin imkn
derecesinde sade bir dille ve halk edebiyat geleneklerine uy-
gun eserler yazmlardr. Her tarikatn bu ekilde yarattklar
rnler, tarikatlarn kendileri iin birer propaganda vastas
olmutur. Buna karn ister ortodoks, ister heterodoks olsun
56
btn tarikatlar bir takm ortak geleneklere ve anlaylara sahip
kmlardr. Bu ortak gelenek ve anlaylar ise ehirlerden ky-
lere ve airetlere kadar memleketin btn evrelerinde her
trl tasavvuf propagandalarn kolaylkla karlayacak psikolo-
jik bir vaziyet yaratmtr. Btn bu millerin tesiri altnda
tekke edebiyatnn popler mahsulleri muhtelif halk tabaka-
lar arasnda yaylmtr (Kprl, 1990:168).
k tarz hibir zaman yneticilerin kltrnden, hatta
dorudan yneticilerin denetiminden tam anlamyla azade ol-
mamtr. ehir ve kasabalardaki bu klar Hkmetin kontro-
l altnda dzenli bir rgte sahiptiler (Kprl, 1990:158).
klar Bektai tekkeleri yan sra byklerin ve zenginlerin
konaklarnda misafir olurlard (Kprl, 1990:158-159). Yk-
sek snfn tkettii klasik edebiyat unsurlar daha 13. ve
14.yzyllardan balayarak Arap ve ran etkili eserler popler
niteliiyle halka da hitap etmeye balamtr. Klasik rnlerdeki
hkim ideoloji, k tarzn etkilemitir (Kprl, 1990:173).
Kprl, klar almasnda halkn ve aydnlarn klara
kar dnceleri yannda, klarn da kendi haklarndaki fikir-
lerini ele almtr. Buna gre, klar yksek snfa zg iirler
yazan kalem airleri ve halk toplantlarnda doalama iirler
oluturan ve bunlar sazlar ile alp syleyen meydan airleri
olmak zere ikiye ayrlmaktadr (Kprl, 1990:154). Meydan
airleri, doalama iir okumalar, saz alabilmeleri ve btn bu
etkinlikleri kendilerine hayran olan kalabalk dinleyici toplu-
luklarnn olduu kahvehane, bozahane, mesire, panayr gibi
yerlerde yapabilmeleri dolaysyla kendilerini klasik airlerden
stn grmektedirler (Kprl, 1990:156). Buna karn, zellik-
le 17. yzyldan balayarak, meydan airlerinin byk ehirler-
de yetimi klasik airlere benzemeye almalar ve yksek
57
snfa zg eserleri de renmeye balamalar sebebiyle iki grup
arasndaki ayrm azalmtr (Kprl, 1990:156). Bu yzyldan
itibaren aslnda yabancs olmadklar ve yapmacklkla kark
bir hayranlk besledikleri klasik iir, ehir ve kasabalardaki
klar zerindeki etkisini bsbtn artrmtr (Kprl,
1990:159). klar, bir renim grmemekle birlikte ehir ha-
yatnn kltr havas iinde, yeteneklerine, klasik iire, musiki-
ye, tasavvuf felsefesine, slam tarihine, evliya menkbelerine,
ran ve Trk edebiyatnda ok kullanlan mitolojik motiflere ait
birok bilgi edinmilerdir (Kprl, 1990:159).
klar, ehirlerden zaman zaman dier yerleim yerlerine,
kylere giderlerdi (Kprl, 1990:158-159). Ky ve airet ev-
relerindeki klar halk kltrn daha fazla temsil etmekteydi-
ler. Bu klar klasik iirin etkisinden uzak kalmlardr. Ancak
Kprl yine de farkn fazla abartlmamasn, kylerdeki airler
ile ehir ve kasabalardaki airleri birbirine yaklatran baz ortak
noktalar olduunu vurgular. Hereyden nce ky, hibir zaman
ehir ve kasabalardan tamamen ayr bir yaama sahip deildir.
Airetler de yaylak ve klak blgelerde bulunan ehirlerin
tesirinden uzak kalamazlar. Ekonomik zorunluluklardan kay-
naklanan bu ilikiler zaman iinde madd ve mnevi kltr
zerinde etki yapar. Yine, kyde yetien air, ehirlerdeki k-
lar kendisine rnek almaktan geri kalmaz. Bu, tm uluslarn
edebiyat tarihleri iin geerlidir (Kprl, 1990:160). ehirli ve
kyl klarn karlkl seyahatleri, onlarn etkileimlerini
kolaylatrmtr (Kprl, 1990:161). Yine, Bektailik gibi
heterodoks tarikatlardaki kltr, her evrede ayn olduu iin,
buralarda yetien klar ayn kltr ikliminden beslenirler
(Kprl, 1990:161). Btn bu nedenlerle ky ve ehirlerdeki
58
saz airleri arasndaki ayrmlar derinlememitir (Kprl,
1990:161).
k tarz, halk kltr ile yksek kltr arasnda bir tr ara
kategoriyi iaret etmektedir. Asl geliimini byk ehir ve
kasabalarn kk burjuvazi denilen orta snf arasnda gster-
mekle beraber, kylere ve airetler arasna kadar yaylan k
tarzn esas olarak halk edebiyat ve yksek snfa zg kla-
sik edebiyat arasnda bir yere konumlandrmak gerekmektedir
(Kprl, 1990:175). Yneticilerin kltr k tarzn etkile-
mitir. k tarznn etkilendii dier kaynaklar krn kltr,
yani halk kltr ile tekke kltrdr. Bylece ortaya, halk
kltr, tekke kltr ve klasik kltrn karmasndan oluan,
ancak onlardan farkl yeni bir rn ortaya kmtr. k tarz,
bu nedenle 16. yzyldan balayarak Cumhuriyetin ilk yllarnda
hatta 1960larda bile varln devam ettiren bir popler kltr-
dr. Yani Meral zbekin arabeskle birlikte Trkiyede ilk po-
pler kltrn grldn ileri srd 1960larda, 16. yz-
ylda doan k tarz gibi bir popler kltr rn gelimesini
tamamlam ve artk yaamnn sonlarna yaklamt.
Tpk k tarz gibi, meddah performanslar da ehir klt-
rdr. 14. yzylda halk kitaplarn sesli okuyan ve meddahlar
nceleyen kiilere kssahan denilmitir. Bunlar sadece halka
kitap okumakla megul olmamlar, ayn zamanda tpk ozanlar
gibi sarayda gsterim icra etmilerdir. Kssahanlar 15. yzylda
meddah ismini alm ve zellikle 17. yzyldan itibaren bu ta-
birle anlmlardr. 17. yzylda gzidelere mahsus sanatl bir
klsik edebiyat ortaya ktktan sonra, halka it olan her ey
gibi, meddah-kssahanlk da hor grlmeye, ayplanmaya ve
airler arasnda bu tarz eyler yazanlarla elenilmeye balan-
mtr (Kprl, 1986d:373-4).
59
15. yzyldan balayarak, her tarafta grlmeye balayan ve
byk ehir ve kasabalarda halk hikyeciliini temsil eden med-
dah-kssahanlar klasik bir renim hayatndan gememilerdir.
Aldklar eitim azdr. Ancak zellikle saraylarda grev alanla-
rn eitim dzeyleri daha yksektir (Kprl, 1986bd:374).
16. yzyln sonlarna doru kahvehanelerin oalmasyla
birlikte meddahlar, gsterim sanatlar sfatlaryla bu meknla-
rn deimez mdavimleri arasna girmilerdir (Kprl,
1986:379-80). Kahvehanelerle birlikte meddahlar, sadece saray-
larda deil, halkn her snf arasnda byk bir rabete ka-
vumulardr (Kprl, 1986d:383). Evliya elebinin Bursa,
Erzurum ve Malatyadaki kahvehanelerle ilgili anlatmlar
heteropyann kahvehanelerin ayrlmaz bir olgusu olduunu
gsterir. rnein Erzurumdaki bir kahvehanenin bir kesinde
sohbetler olurken, dier kelerinde klar saz alarlar, med-
dahlar hikayeler anlatrlar, mdavimler ise anlatlan hikayeleri
ve alnan saz dinlerler (Kprl, 1986d:382).
Meddahlarn anlatt hikyelerin konularna bakldnda,
tutucu unsurlarla, gndelik hayatn sekler ynlerinin iie ge-
tii grlr. Kara ve deniz savalarna, kadn fitnelerine, cad-
lara, cinlere, tlsmlara dair kk hikyeler anlatlmtr (Kp-
rl, 1986:399). Cin, tlsm, cad gibi irrasyonel elerin yan
sra, sava ve fitne gibi daha gereki elerin bir arada bulun-
mas, popler kltrn zelliklerinden olan tutucu unsurlarla,
gndelik hayata ait daha realist unsurlarn i ie getii rnekle-
rin, meddah hikyelerinde de bulunduunu gstermesi asn-
dan nemlidir. Yine hikyelerde Arap ve Acem kaynaklarndan
alnm hikyeler (sekin kltr) yannda, Anadolu ve Rumeli
hayatnn halk hayatn btn samimiyeti, btn kostmleri ve
dekorlar ile yaatan hikyeler anlatlmtr (Kprl,
60
1986d:390). Meyhane ve gezinti alemleri, baskn sahneleri,
kervan hayat, gemi yolculuu (Kprl, 1986d:390), zetle
hikyenin anlatld dnemin her kesi bu hikyelerde canl
bir surette gzkmekteydi (Kprl, 1986d:391). Meddah
hikyelerinde gnlk olaylar, realist bir tarzda dramatize edil-
mekteydi (Kprl, 1986d:368, dipnot).
Meddahln iktidarn kodlarn krdnn bir gstergesi
mstehcenliidir (Kprl, 1986d:368, dipnot). Mstehcenlik,
meddahln hkim ideolojiyle rtmeyen ynleri olduunun
bir kantdr ayn zamanda. zdemir Nutku, zgn basm
1977de yaplan Meddahlk ve Meddah Hikayeleri (1997) adl
almasnda mstehcenliin meddah hikyelerinde hangi bo-
yutta yer alabildiine ilikin rnekler vermitir. Hatta siyasal
iktidarlar zaman zaman mstehcen ierikli meddah gsterimle-
rini gereke gstererek bunlar yasaklamtr.
Kprl, meddahln realist bir dramatizasyon olmas, gn-
lk gereklerin meddahn ve izleyicinin karlkl etkileimleriy-
le icra edilmesi gibi pek ok zelliini Nutkudan ok nceleri,
1925te ortaya koymutur. Kprlnn ayrntlarn ortaya
koymad meddahln siyasal eletiri barndran zellii, daha
sonralar Pertev Naili Boratav, lhan Bagz ve Metin And gibi
halkbilimcilerin eserlerinde ve ilerinde sosyoloji, tarih ve ileti-
im gibi disiplinlerden gelen aratrmaclarn son yllarda ret-
tikleri almalarda yeterince aydnlatlmtr. retilen bu a-
lmalarda ortaya konulduu zere, meddahln siyaseti ve
cinsellii barndran eletirel zellii, siyasal iktidarn meddah
gsterimlerini saraya alarak kendi bnyesine katma, halk ara-
sndaki meddah gsterimlerini zaman zaman askya alma, gs-
terimde bulunanlar cezalandrma gibi stratejileriyle etkisiz
klnmaya allmtr. Siyasal iktidar, meddahln kendi ta-
61
hamml snrlarn ve hkim kodlarn andrmaya baladn
sezdiinde onu yasaklamaktan ekinmemitir. Bunun anlam,
tpk k tarz gibi meddah gsterimlerinin de iktidarn tama-
men uzanda, onun kltrel ve siyasal kodlarnn tamamen
dnda kalmaddr.
Kaybolmakta Olan Bir Kltr Diriltmek Mmkn
mdr?
Kprlye gre saz airleri gelenei 19. yzyl sonlarndan
itibaren Osmanl mparatorluu iindeki toplumsal, ekonomik
ve siyasal gelimeler nedeniyle yava yava kaybolmaya bala-
mtr. Saz airlerinin 19. yzyl sonlarndan balayarak etki ve
nemlerini kaybetmeleri, bu tarihten itibaren Bat emperyaliz-
minin siys ve iktisd tazyiki altnda madd ve mnev mes-
seseleri bozulmaya balayan ve yeni bir hayat ekli arayan
Osmanl toplumuna ayak uyduramamalaryla ilgilidir. Ortaa
gelenekleriyle yaayan saz airlerinin artk bu koullarda varlk-
larn srdrebilmeleri mmkn deildir. Bu zmrenin durumu,
II. Merutiyet ve zellikle Cumhuriyet rejiminden sonra pek
ok neden dolaysyla giderek sarslmtr. Bu dnemlerde ger-
ekletirilen madd ve mnevi alandaki devrimler, bu zmre-
yi yaatan toplumsal artlar temelinden sarsmtr. Yine, Tan-
zimattan beri merkezden evreye doru genileyen yeni ideolo-
jiler, okul ve gazete ve zellikle son yllarda sinema ve radyo
gibi aralar eskiye ait olan yaam grn giderek deitirme-
ye balamtr. Bunlarn yan sra, lke iindeki ulam yollar-
nn ve aralarnn giderek gelimesi ve baz merkezlerde devlet
kapitalizmine dayanan byk sanayileme faaliyetinin glen-
mesi, medrese ve tekke gibi Ortaa kurumlarnn kaldrlmas
ve halk terbiyesine gittike daha nem verilmesi, Trkiyenin
her yerinde yeni bir hayat grnn ve yeni toplumsal dzenin
62
kurulmak zere olduunu kesin bir ekilde gstermektedir
(Kprl, 1990:151). Bylece toplumsal bnyedeki bu derin
deimeler karsnda Ortaa Osmanl esnaf tekilat kadrosu
iinde zel bir snf tekil eden ve kendisine zg ideolojik
ve edeb gelenekleri saklayan klar zmresi artk yava
yava ortadan kalkmaya balamtr (Kprl, 1990:151).
Ancak toplumsal deimenin yansmalar btn yerleim a-
lanlarnda ayn derecede hissedilmemitir. Byk yerleim yer-
lerinden uzak yerlerdeki toplumsal ve iktisadi koullar fazla
deimedii iin saz airleri buralardaki mevcudiyetlerini halen
(1962) devam ettirmektedirler:
klar, ancak, memleketin daha ierilerinde, henz Ortaa
hayat artlarn saklayan kk merkezlerde, lm bir mzi-
nin kalntlar halinde yaamak idiler. Medrese ve tekkenin
devam ettirdii slm kltr XIX. Asrdan kalan klarn
yaatmaa alt edeb anane bu zmrenin bsbtn orta-
dan kalkmasna mani oluyordu. Lkin Cumhuriyet devrinin
byk inklplarndan sonra, bu yeni hayat artlar iinde, Or-
taa ydigr olan zmrenin ve k tarz dediimiz belli
kaidelere ve mefhumlara balanm, kendi nevi iinde deta
klasik bir mhiyet alm- iir nevinin o ekilde devamna ar-
tk imkn kalmamtr. Esasen her sanat eklinin, madd ve
mnevi muayyen itim miller tesiriyle vcde geldiini ve
hayatnn, o artlarn devamna bal olduunu dnrsek,
bunu daha iyi anlarz; benzer artlar altnda ayn hdiseye
baka edebiyatlarda da tesdf edildiini syleyebiliriz. (Kp-
rl, 1990:151-152).
Tanzimattan sonraki toplumsal ve ekonomik deimeler ile
birlikte Kprlnn deyimiyle soysuzlamaa balayan bir
rndr k tarz (Kprl, 1990:176). 1960lerden sonra bir
popler kltr rn olan arabeske ynelik deerlendirmelerde
63
sk sk ifade edilen yoz nitelemesinin k tarznn belli bir
tarihten sonraki biimini gstermek zere de olsa, Kprl tara-
fndan daha nce yaplmas ilgintir.
Toplumsal ve ekonomik deiikliklerin olduu bir srete
eski zelliklerini kaybeden bir rn canlandrma abalarnn
bir sonu vermedii, k tarznda Abdlaziz zamanndaki giri-
imlerin etkisizliinden anlalmaktadr. Deien toplumsal ve
ekonomik zorunluluklar, Kprlnn deyimiyle lme mah-
kum olan eski ideolojinin ve onun yaratt eski sanat ekilleri-
nin dirilmesine olanak vermez (Kprl, 1976:176). Sonuta
byk merkezlerde k kahvehanelerinin yerini tutmaya bala-
yan semai kahvehaneleri, esasen bozulmu, soysuzlam ve
eski mterek mhiyetini kaybederek, dar bir zmre edebiyat
karakterini almaa yz tutmu olan k tarznn mukadder
kbetine engel olamazd (Kprl, 1990:176). Nihayet k
tarznn buuk asr sren mr, Osmanl mparatorluunun
dier kurumlar gibi bitti (Kprl, 1990:176).
Kprlnn bu deerlendirmesinde noktann alt izile-
bilir. Birincisi, bir kltr rnnn ancak o rnn varln
srdrmesine olanak veren koullar ortadan kalktnda izleri-
nin kaybolabileceidir. Bu srete, izleri kaybolan kltr var
eden toplumsal ve ekonomik deiiklerin olduu kadar, stya-
psal devrimlerin de pay vardr. Kltr, altyapsal ve styapsal
deiikliklerin bileenleri sonucunda deiim geirmekte veya
k tarznda olduu gibi ortadan kalkabilmektedir.
Kprlnn aklamalarnda alt izilebilecek ikinci nokta
eski yapy yanstan rnleri tekrar canlandrmann bouna ola-
ca, hibir sonu vermeyeceidir. Kaybolmakta olan veya kay-
bolan kltr tekrar canlandrmaya dair giriimlerin etkisizlii-
64
ne dair Trkiyenin yakn tarihindeki rnekler Kprly hakl
karmaktadr. Cumhuriyetin ilk yllarnda siyasal ve ideolojik
nedenlerle karagzn ve ortaoyununun diriltilmesi abalarnn
baarszl Kprlnn saptamalarnn yerinde olduunu
gsteren rnekler arasnda saylabilir.
Vurgulanabilecek nc nokta, k tarznn popler bir
kltr olmaktan dar bir zmrenin rn olmaya ynelik bir
sre izlemesidir. nce ehirlerde ve kasabalarda retilen, sonra
kylere kadar yaylan ve en sonunda tekrar ehirlerde dar bir
zmre rn haline gelme srecidir bu. Srecin son halkasnda
k tarzn artk bir popler kltr rn deil k folkloru
ad altnda folklorik bir rn olarak nitelemek daha yerindedir.
Tpk tat yazlarnn sadece ofrlere ait bir rn olmas gibi,
k tarz rnleri de geni kesimlere hitap etmekten ziyade, son
klarn kendilerine hitap eden, kendilerine zg rnler haline
gelecektir. k tarz, artk bir tarz olmaktan kacak, kendi
kendisini tekrarlayan, gemite kalan ilikileri yeniden reten
ve toplumsal deiikliklere gre evrime urayamayan bir rn
olacaktr. Olaanst toplumsal, iktisadi ve styapsal alandaki
gelimeler, artk bu tarzn kendisini yenileyebilmesinin ok
tesinde bir boyutta ve hzda olduu iin, k tarz bu kapsaml
ve hzl deiikliklere ayak uyduramayacaktr. k tarznn 16.
yzylla birlikte balayan, genileyen ve sonra daralan maceras,
20. yzyl balarna geldiinde nihai sona yaklaacaktr. Ka-
nlmaz son, k tarznn lmdr.
Ama k tarz ve meddah gsterimleri gibi rnler ortadan
kalksa bile, bunlar Osmanl toplumunun zevkleri(ni), heyecan-
lar(n), ihtiraslar(n), dnceleri(ni) tadklar iin, kltr
tarihi ve sosyoloji asndan tarihsel belge zelliklerine sahiptir-
ler (Kprl, 1990:178).
65
Sonu
Fuat Kprlnn kltre bak sekinci deildir. Kprl,
almalarnn genelinde, toplumsal, ekonomik, ksaca yaam
koullar birbirlerinden farkl toplumsal kesimlerin farkl estetik
zevklere sahip olmasnn doal olduunu belirtir. Kprlye
gre halk kltr, zellikle kyllerin estetik zevklerine hitap
ederken, popler olan k tarz, meddah hikyeleri, karagz
asl olarak orta ve dk snf kentlinin, zaman zaman da yk-
sek snfn estetik ihtiyalarna yant verir.
Klasik kltrel rnlere yani yksek snfn tkettii kltre
yksek snf dnda baka toplumsal kesimlerin eriebilmesi
ancak bu kltrn popler hale getirilmesiyle mmkndr. Po-
plerleme ise klasik rnlerle yetimi, ya da halk kltr ve
sekin kltrn ikisini de kendisinde birletirmi kimselerin
klasik rnleri geni halk kesimlerine yaymalar yoluyla olmak-
tadr. Bu abalar, tekke ve tarikatlar ile siyasal iktidar katnda
farkl nedenlerden kaynaklanabilir. Tekke ve tarikatlar kendi
kurumsal rgtlenmelerine ve daha geni balamda slam inan-
cna yanda salamak iin yksek kltr rnlerini halkn dze-
yine indirme (popletirme) yoluna gitmilerdir. Fuat Kpr-
lnn de vurguladna gre bunlar propaganda ynelimli
giriimler olarak nitelemek mmkndr. Burada ayrt edilmesi
gereken nokta, tekke ve tarikatlarn kendi ilerindeki ideolojik
blnmelerin poplerleme faaliyetlerine yansmasdr. rnein
siyasal iktidarn ideolojisine daha yakn duran ortodoks tekke ve
tarikatlardan farkl bir patika izleyen heterodoks tarikatlar, halk
kltrne yakn ve klasik kltrden daha az beslenen bir pop-
lerleme etkinlii iinde yer almlardr. Buna karn Mevlevilik
rneinde olduu gibi daha ortodoks olan tarikatlar, ran ve
Arap kltrne ait rnlerden daha fazla etkilenmiler, bu ne-
66
denle heterodoks tarikatlarda retilenlerde olduu kadar ok
popler eserler retmemiler, ya da klasik eserlerin hepsini
halkn dzeyine indirecek bir anlay gelitirmemilerdir. Kp-
rlnn de vurgulad gibi Mevlana bile halk dilindeki yazma
ara sra bavurmutur.
Kprlnn aklamalarndan k tarznn ve meddah per-
formanslarnn kentlerde oluan ve oralardan kylere yaylan
popler kltr olduklar sonucu ortaya kmaktadr. Bu kltr,
toplum ierisinde sadece belli snflarn deil, her kesimden
insann tkettii bir kltrdr.
Fuat Kprlnn tarihsel analizlerinden Osmanl-Trk top-
lumunda kltrel ayrmlarn sabit bir kategori olmad anlal-
maktadr. st ve alt snflar arasndaki kltr ayrmlarnn asl
balangc slamiyetin kabulyle birlikte ynetici snflarn
Arap-Acem kltrnden etkilenmeleriyle balamtr. Bu sre-
te iblmnn gelimesi kltrel blnmeyi artrmtr. Buna
karn kltr uurumlarnn en zirvede olduu dnemlerde dahi,
aradaki balantlar kuran meknizmalar hep varolmutur. Sra-
dan insann kltryle, egemen kesimin kltr arasnda tam-
pon ilevi gren bu balantlar, iki kltrn mutlak bamsz,
birbirinden kopuk iki ayr kategori halinde varlklarn srdr-
melerine engel olmutur.
Bu meknizmalar nelerdir? Kprlnn eserleri deerlen-
dirildiinde bunlar u ekilde snflandrmak mmkndr:
Yneticiler ile ynetilenler arasndaki ilikileri esneten en
nemli meknizmalarndan birisi her iki kesimin tkettii pop-
ler kltrdr. k tarz, meddahlk, karagzlk gibi halkn
estetik ihtiyalarn karlayan rnler, zaman zaman yneticiler
tarafndan kendi meknlarna da alnmtr. Dier yandan belirli
67
saray ahalisi dnda, brokrat kesimin bir ksm popler klt-
rn retildii ve yeniden retildii meknlara gitmiler, halk
arasna karmlar ve bylece popler kltrle karlamlar-
dr. Memurlar ve sekin ahalinin daha sradan insanlarla
heteropya meknlarnda bulumalar, popler kltrle karla-
malar, halk ile sekin snf arasndaki balant kuran bir baka
meknizma olarak popler kltr meknlarn ne karmakta-
dr. nc meknizma, ynetici tabakayla geni kesimler ara-
snda tampon ileve sahip tekke ve tarikatlardr. Tekke ve tari-
katlar, popler kltr toplum katmanlarna yayan halk klar
ve ozanlar gibi gruplarn bal olduklar kurumlardr. Dolaysy-
la bu gruplar ne kadar ortodoks veya heterodoks zelliklere
sahip olsa da, ayn kltrden (tekke ve tarikat kltrnden)
beslenmeleri dolaysyla sekinlere ve geni toplumsal kesimle-
re ayn veya benzer kltr iletmilerdir. Kltrn yayld
meknlar eitli ve farkl olsa da, o meknlarda kltr yayanlar
tekke ve tarikat kltrn alm kolektif bellein tayclardr.
Drdnc bir meknizma ise sufilerdir. Sufiler, yksek kltr,
halk kltrn ve tekke-tarikat kltrn bilmeleri dolaysyla
poplerleme faaliyetlerine katk yapmlardr. En nemli etkile-
ri, yksek kltrn halk kltr dzeyine indirilmesi abalarnda
yatar. Ahmet Hamdi Tanpnarn bir romannda karagzletir-
me olarak adlandrd bu indirme faaliyeti (Tanpnar,
2000:130) yksek kltrn rn olan eserlerin, halkn rabet
ettii halk kitaplar formatnda yeniden yazlmas gayretlerini
iermitir. Dil, anlatm, popler bir dzeye indirilmitir. Bu gr,
Sabri lgenerin almalarnda da benimsenmitir. lgenerin bu
balamda yapt atflarda Fuat Kprlnn almalarnn bu-
lunmas bu yorumu destekler niteliktedir (lgenerin bu konudaki
grleri iin bkz. ztrk, 2006b:98-101).
68
Kprl inceledii halk kltr ve popler kltr elerinin
bir dnemin tarihsel koullarnda ortaya km, bazlar yok
olmu, bazlar yok olmakta olan rnler olduunu, bunlar
diriltmenin bo bir aba olduunu savunmutur. Toplumsal,
ekonomik dinamiklerin deimesi, ulamn ve iletiimin etkile-
ri, nihayet st yapsal devrimler baz kr ve kent kltr rnle-
rini yok etmi ve etmektedir. Geliimin bu ynde olmas doal-
dr, yaplmas gereken sadece birer tarihsel belge veya mzelik
haline gelen bu rnlerin tamamen kaybolularnn nne ge-
mektir. Kprlye gre en azndan aratrma amal olarak bu
rnler derlenmeli, aratrmaclarn istifadesine sunulmaldr.
KAYNAKA
And, Metin (1963-64). A History of Theatre and Popular
Entertainment in Turkey, Forum Yaynlar, Ankara.
And, Metin (1964). Karagz Bir Siyasal Talamayd da, Fo-
rum, S. 214, s. 15-18.
And, Metin (1969). Geleneksel Trk Tiyatrosu, nklap, stanbul.
Bahtin, Mihail (2005). Rabelias ve Dnyas, ev. iek ztek,
Ayrnt, stanbul.
Bagz, lhan (1975). The Tale Singer and His Audience, in
Folklore: Performance and Communication, Dan Ben-
Amos ve Kenetth S. Goldstein (edt.), The Hauge, Mauton,
ss. 143-204.
Bagz, lhan (1986). Folklor Yazlar, Adam Yaynlar, stanbul.
Bagz, lhan (2005). mr Biter Yol Bitmez: Bir letiim Olay
Olarak Tat Yazlar, Trk(iye) Kltrleri iinde, Gnl
Pultar ve Tahire Erman (Der.), Tetragon, Ankara, s. 39-64.
Belge, Murat (1983). i Sanat zerine, Tarihten Gncelli-
e iinde, Alan Yaynclk, s. 129-133.
69
Belge, Murat (2003a). Sanayi Devrimi ve Popler Kltr,
Milliyet, Popler Kltr Eki, Eyll.
Belge, Murat (2003b). Artk Her ey Pop, Milliyet, Popler
Kltr Eki, Ekim.
Bennett, Tony (1999). Popler ve Popler Kltr Politikas,
ev. Takn Kzlok, Popler Kltr ve ktidar iinde, Der.
Nazife Gngr, Vadi, stanbul, s. 53-72.
Berktay, Halil (1983). Cumhuriyet deolojisi ve Fuat Kprl,
Kaynak, stanbul.
Bigsby, C.W.E (1999). Popler Kltr Politikalar, ev. Ser-
dar ztrk, Popler Kltr ve ktidar iinde, Der. Nazife
Gngr, Vadi, stanbul, s. 73-96.
Boratav, Pertev Naili (1931).. Krolu Destan, Evkaf Matbaa-
s, stanbul.
Boratav, Pertev Naili (1943). zahl Halk iiri Antolojisi, Maarif
Matbaas, Ankara.
Boratav, Pertev Naili (1969). 100 Soruda Trk Folkloru, C. 1.,
Gerek Yaynevi, stanbul.
Boratav, Pertev Naili (1982). Folklor ve Edebiyat, C.1, Adam
Yay., stanbul.
Burke, Peter (1996). Yenia Banda Avrupa Halk Kltr,
ev. Gktu Aksan, mge, Ankara.
Burke, Peter (1999). Popler Kltr Tarihine Dolayl Yakla-
mlar, Popler Kltr ve ktidar iinde, der. Nazife Gn-
gr, Vadi, stanbul, s. 201-220.
Duby ve Aries (2006). zel Hayatn Tarihi, C. 1 ve 2, ev.
Turhan Ilgaz, Yap Kredi, stanbul.
Elias, Norbert (2000). Uygarlk Sreci, C.1 ve 2, ev. Ender
Ateman, letiim, stanbul.
Erdoan, rfan ve Alemdar Korkmaz (2005) Popler Kltr ve
letiim, Gelitirilmi kinci Basm, Erk, Ankara.
Erdoan, Necmi (2000). Sal Toplantlar: Kltrel almalar
ve Popler Kltr, letiim (G.. letiim Fakltesi), S. 5,
2000, ss. 151-67.
Fiske, John (1999). Popler Kltr Anlamak, ev. Sleyman
rvan, Ark Yaynlar, Ankara.
70
Foucault, Michel (1986). Of Other Spaces, Diacritics, Spring: 22-7.
Gans, Herbert J. (2005). Popler Kltr ve Yksek Kltr, ev.
Emine Onaran ncirliolu, Yap Kredi, stanbul.
Geuss, Raymond (2007). Kamusal eyler, zel eyler, ev.
Glaye Koak, YKY, stanbul.
Habermas, Jurgen (2005). Kamusalln Yapsal Dnm,
ev. Tanl Bora, Mithat Sancar, Beinci Basm, letiim, s-
tanbul.
Headrick, Daniel R. (2002). Enformasyon a: Akl ve Devrim
anda Bilgi Teknolojileri 1700-1850, ev. Zlal Kl,
Kitap, stanbul.
Ik, Caner ve Erol, Nuran (2002). Arabeskin Anlam Dnyas:
Mslm Grses rnei, Balam, stanbul.
Jay, Martin (2005). Diyalektik mgelem, ev. nsal Oskay,
Belge Yaynlar, kinci Bask, stanbul.
Kafadar, Cemal (1995). Between Two Worlds, University of
California Press.
Kprl, M. Fuad (1972). Osmanl mparatorluunun Kurulu-
u, Atay Kltr Yaynlar, Ankara. [zgn Basm, 1931].
Kprl, M. Fuad (1986a). Trk Edebiyat Tarihi, tken, -
nc Basm, stanbul. [zgn Basm, 1926].
Kprl, M. Fuad (1986b). Sazirleri: Dn ve Bugn, Ede-
biyat Aratrmalar iinde, Trk Tarih Kurumu Basmevi,
kinci Basm, Ankara, s. 165-193. [zgn Basm, 1962].
Kprl, M. Fuad (1986c). Trk Edebiyatnda k Tar-
znn Mene ve Tekml, Edebiyat Aratrmalar iin-
de, Trk Tarih Kurumu Basmevi, kinci Basm, Ankara, s.
195-238. [zgn Basm, 1915].
Kprl, M. Fuad (1986). Trk Edebiyat Tarihinde Usl,
Edebiyat Aratrmalar iinde, Trk Tarih Kurumu Bas-
mevi, kinci Basm, Ankara, s. 3-37. [zgn Basm, 1923].
Kprl, M. Fuad (1986d). Trklerde Halk Hikyeciliine it
Maddeler: Meddahlar, Edebiyat Aratrmalar iinde, Trk
Tarih Kurumu Basmevi, kinci Basm, Ankara, s. 361-412.
[zgn Basm, 1925].
71
Kprl, M. Fuad (1986e). Trk Edebiyatnn Menei, Ede-
biyat Aratrmalar iinde, Trk Tarih Kurumu Basmevi,
kinci Basm, Ankara, s. 49-130. [zgn Basm, 1915].
Kprl, M. Fuad (1986f). XVI. Asrlarda Trk irleri, E-
debiyat Aratrmalar iinde, Trk Tarih Kurumu Basmevi,
kinci Basm, Ankara, s. 157-164. [zgn Basm, 1930].
Kprl, Fuad (1990). Trk Edebiyatnda k Tarznn Men-
e ve Tekaml, Kprlden Semeler iinde, Der. Orhan
F. Kprl, Meb Yaynlar, stanbul, s. 150-179.
Lowenthal, Leo (1961). Literature, Popular Culture and
Society, Prentice-Hall, Englewood Cliffs.
Mosco, Vincent (1996). The Political Economy of
Communication. Sage, London.
Nutku, zdemir (1997). Meddahlk ve Meddah Hikayeleri, Ata-
trk Kltr Merkezi Bakanl, Ankara.
Oskay, nsal (1983). Popler Kltrn Toplumsal Ortam ve
deolojik levleri zerine, Kitle letiiminde Temel Yakla-
mlar iinde, der. Korkmaz Alemdar ve Rait Kaya, Sava
Yaynlar, Ankara, s. 163-206.
Oskay, nsal (2000). XIX. Yzyldan Gnmze Kitle letiimi-
nin Kltrel levleri : Kuramsal Bir Yaklam, Der Yayn-
lar, stanbul.
zbek, Meral (2000). ifte Devrim Dneminde Avrupada
Uygarlk, Kltr ve Romantik Hareket, letiim (G.. le-
tiim Fak.), S. 7, s. 141-171.
zbek, Meral (2002). Popler Kltr ve Orhan Gencebay Ara-
beski, letiim Yaynlar, Beinci Bask, stanbul.
zensel, Ertan (2007). Kltrn Poplerleen Bir Alan: Pop-
ler Kltr, Kltr Sosyolojisi iinde, (Ed.) Kksal Alver,
Necmettin Doan, Hece, Ankara, s. 207-223.
ztrk, Serdar (2006a). Cumhuriyetin lk Yllarnda Halk Ki-
taplarn Modernletirme abalar, Kebike, S. 21, s. 45-72.
ztrk, Serdar (2006b). Bir ktisatnn Trk letiim Ara-
trmalarna Katklar: Sabri lgener zerine Notlar, Eko-
nomik Yaklam, C. 17, S. 58, s. 89-113.
72
ztrk, Serdar (2006c). Pertev Naili Boratav' iletiim Bilimi
Asndan Okumak, Akdeniz letiim, 2006/4, s. 123-161
ztrk, Serdar (2006d). Pertev Naili Boratavn letiim Tari-
hine Katklar, Milli Folklor, C.9, S.70, 2006, s. 22-37.
Schroeder, Fred E.H. (1977). The Discovery of Popular
Culture Before Printing, Journal of Popular Culture, XI:3,
s. 629-38.
Stokes, Martin (1998). Trkiyede Arabesk Olay, letiim, s-
tanbul.
Tanpnar, Ahmet Hamdi (2000a). Saatleri Ayarlama Enstits,
Dergah, Yedinci Basm, stanbul.
Tellan, Derya ve Tellan, Tolga (2003). Trkiyedeki Popler
Kltr almalar zerine Ksa Bir Deerlendirme, Kilad
(Kocaeli niversitesi letiim Fakltesi Aratrma Dergisi),
S.3, s. 77-84.
Thompson, John B. (1995). The Media and Modernity: A Social
Theory of the Media, Polity Press, Cambridge and Oxford.
Tokgz, Oya (2000). Trkiyede letiim Aratrmas: Nereden
Nereye, Kltr ve letiim, 3(2), s. 11-30.
Turan, Osman v.d. (1953). Fuad Kprl Armaan, Osman
Yaln Matbaas, stanbul.
lgener, Sabri F. (2006a). Zihniyet, Aydnlar ve zmler, Derin
Yaynlar, stanbul.
lgener, Sabri F. (2006b). ktisadi zlmenin Ahlk ve Zihni-
yet Dnyas, Derin Yaynlar, stanbul.
lgener, Sabri F. (2006c). Zihniyet ve Din: slam, Tasavvuf ve
zlme Devri ktisat Ahlk, Derin Yaynlar, stanbul.
Williams, Raymond (1983 [1958]). Culture & Society: 1780-
1950, Colombia University Press, New York.
73
PERTEV NAL BORATAVIN TRK LETM
TARH ARATIRMALARINA KATKILARI
*
Giri
zerinde tartmalar olmakla birlikte bu almada anlam
retimi, paylam veya ileti alverii biiminde tanmlanan
iletiimin, tpk dier sosyal gereklikler gibi, bir tarihi vardr.
nsann doayla ve insanla girdii her iliki znde bir iletiim-
dir. nsan ilk varolduu andan itibaren doayla ve insanla ileti-
ime girmitir. Bir taraftan duygularn, dncelerini ve tecr-
belerini dier insanlarla paylam, dier taraftan bunlar kendi-
sinden sonraki insanlara szl ve szsz olarak anlatma yollar
gelitirmitir. Bu alardan ele alndnda insann tarih boyunca
rettii pek ok iliki ayn zamanda iletiim tarihinin konusu
iine girer.
letiim tarihinin konusunun bu ekilde ortaya konulmas,
iletiim gibi bir sosyal gerekliin sadece kitle iletiim aralar-
na snrlanamayaca, iletiimin sadece medyadan ibaret olma-
d anlamna gelir. letiim tarihi yalnzca onu dolaymlayan
aralarn incelenmesiyle anlalabilecek srelerin tarihinden
ibaret deildir. Her eyden nce kitle iletiim aralar son yz-
yllarn grngleridir. Bilindii gibi Batda basmclk tekno-
lojisi on beinci yzyln ortasnda, gazete onyedinci yzyln
banda, sinema on dokuzuncu yzyln sonuna doru, radyo ve
televizyon ise yirminci yzylda ortaya km medyalar arasn-
dadr. Sinema, radyo ve televizyon teknolojilerini saymazsak,
*
Milli Folklor (S. 70, 2006, ss. 22-37).
74
Trke matbaaclk ve basnn faaliyetleri Batdan yzyllar
sonrasnda balamtr. Matbaaclk ve basn Batdaki rnekle-
rinden iki yzyl gekin bir sapmayla Trkiyeye girmitir.
Dolaysyla modern anlamdaki medya sonuta insanlk tarihinin
yaklak son be yzylk bir diliminin konusuna girmektedir.
Bunun anlam udur: ayet iletiim tarihi sadece kitle iletiim
aralarna odaklanrsa ve ondan ibaret saylrsa bizim dnya
iletiim tarihi asndan matbaacl bir dnm noktas olarak
almamz ve Batda 1450den nceki iletiim tarihini byk
oranda gz ard etmemiz gerekir. Veya Trkiyedeki iletiim
tarihi aratrmalarnda 1727de ilk Trke basm yapan matbaa-
nn kurulmasn bir balang noktas olarak almak neredeyse
bir zorunluluk haline gelir. Bylece iletilerin kitlesel yaylmna
olanak veren aralardan nce, insanlarn duygularn, bilgilerini,
tecrbelerini nasl ve hangi kanallar kullanarak paylat ko-
nusu sadece modern kitle iletiim aralarn anlamaya yardmc
olacak biimde incelenir. Geleneksel iletiim yntemleri bir
taraftan modern medyay anlamada arasal bir dzeye indirge-
nirken dier taraftan insanlk tarihinin uzak bir gemiinde or-
taya kp mrlerini tketmi olarak ele alnrlar.
Halkbilimin nemi bu noktada ortaya kar. Halkbilim,
belli bir lkede yaayan halka zg kltr yaratmalarn, gele-
nekleri, ayrntlaryla ve derinliine inceler (Boratav, 1969:11).
Konusuna giren masal, trk, hikye, destan, efsane gibi sz
sanat rnlerinin alar boyunca geirdikleri deiimleri ve
bunlarla toplum arasndaki ilikileri anlamlandrmaya alr.
Bu rnleri retenlerin, yayanlarn ve bunlara maruz kalan din-
leyicilerin ilikilerini konusu dahiline alr (Boratav, 1969:13).
letiim terimleriyle halkbilimin vurgular aklanrsa bu u
anlama gelir: Halkbilim, daha ok halkn rettii, yayd,
75
almlad medya rnlerinin, retici, rn, dinleyici boyutunu
ihmal etmeden tarih iinde geirdii deiimlerini ve dnm-
lerini konu edinir.
Halkbilimin, Trkiye gibi yazl kltr iselletirmeden,
deyim yerindeyse szl kltrden, ses ve grntnn hakim
olduu elektronik kltre dorudan gei yapan lkeler asn-
dan zel bir anlam daha vardr. Bilindii gibi szl kltr ze-
rine yazanlar kabaca yle bir ema izerler: Birincil szl kl-
tr-yazl kltr-ikincil szl kltr (Ong, 2003) veya ayn e-
mann baka bir kavramsallatrmas olarak szl kltr-yazl
kltr-elektronik kltr (Sanders, 1999). Yukarda belirtildii
gibi gnmzde iletiim tarihi almalar bu emann yazl
kltrden sonras olan dnemine odaklanmtr.
Trkiye balamnda irdelendiinde Batdaki toplumsal ge-
liime uygun olan bu emann revize edilmesi gerekir. Trkiye,
Cumhuriyetin ilk yllarnda dahi henz birincil szl kltrn
belirgin derecede egemen olduu bir lkedir. Dolaysyla mo-
dern kitle iletiim aralarnn ilevlerini halen halk klar,
hikyecileri ve sylenti gibi dnyann en eski medyas stlen-
meye devam etmektedir. Pahal bir ara olan radyoya eriimin
son derece snrl olduu, sinemann yaygn olmad ve okuma
yazma orannn ok dk olmas nedeniyle gazete ve kitap
kltrnn henz halkn gndelik yaamnn bir paras haline
gelmedii bir ortamda, dinleme-okuma ve izleme etkinlikleri
toplu olarak gerekletirilmektedir. letilerin aktarlmas sra-
snda ve sonrasnda yaplan sohbet, yazl kltrn ierimledii
soyut kltr evresine ulamam bir toplum iin halen merkezi
konum zelliini korumaktadr (ztrk, 2006).
76
Bu makale, Trkiyenin zgl yerinin ortaya konulduu yu-
kardaki balam erevesinde, Pertev Naili Boratavn Trk
iletiim tarihi asndan ne gibi katklar saladn ortaya koy-
maya almaktadr. Bir halkbilimcisi olarak Pertev Naili
Boratav, elbette Trkiyede henz iletiim gibi bir disiplinin
ortaya kmad ve iletiim tarihinin sadece basn tarihiyle
snrl olduu bir dnemde, bu alanlara katk yapaym diye
halkbilimle uramamtr. Buna karn, iletiimin
disiplinleraras nitelii ve bir bilim olarak snrlarnn baka
alanlardan gelen bilim insanlarnn ortak katklaryla zamanla
ortaya kt hatrlanrsa Boratavn nemi daha iyi anlalabi-
lir. Boratav, her ne kadar kendi alan dahilinde almalar retse
de bunlarn bir ksm iletiim tarihinin konusu dahiline girecek-
tir. letiim tarihilerinin grevi bu noktada Boratavn sunduu
verileri iletiim tarihi asndan yeniden okumak, snflamak ve
iletiim tarihi literatrne katmaktr. Bu makalenin amac da
budur. Makale, Boratavn balca yaptlarndan, Boratav ve
onun eserleri zerine yazlanlardan yararlanarak onun Trk
iletiim tarihine ne gibi katklar yaptn ortaya koymaktadr.
Osmanl Devlet Haberleme Sisteminin leyiini
Anlamada Krolu Destanndan Yararlanmak
Boratavn daha ilk almas olan 1931 tarihli Krolu
Destanndaki kk bir ayrnt ou sosyal bilimcinin dikka-
tinden kaabilir, ancak bu, bir iletiim tarihi balamnda oku-
nursa farkl bir ierie kavuur. Dolaysyla aada belirtilecek
bu kk rnek bile halkbilim malzemelerinin iletiim tarihile-
ri iin ne anlama geldiini ortaya koyabilir.
Boratav, eserinde Krolunun aslnda Celali isyanlarna
katlm bir asi olduunu kantlamaya almaktadr. Savna
77
kant olarak Boluda tespit ettii bir rivayeti anlatr. Buna gre
Krolu, Celaliler dneminde yaam, onlar arasnda bulun-
mu, daha sonra da Acemlerle savata devlete yardm etmitir.
Krolu, bu savata, yksek tepelerde ate yakarak, savan
ilann stanbula bildiren bekilerden birisidir. Boratav, bu
noktay yle anlatr: O zamanlar telgraf [telgraf] filan olma-
dndan harbin ilan edildii, yksek tepelerde yaklan ateler
vastasile stanbula bildirilmiti. te Krolu-Dann ate
bekisi de Krolu imi (Boratav, 1931:99).
Sz edilen ate ve fenerlerle haberleme sistemi ilka-
larda da kullanlm, ancak zellikle Bizans tarafndan, Arapla-
rn srekli aknlarna kar gelitirilmitir. Bu sistem, Tarsustan
balayarak stanbula kadar birbirini gren yksek tepe veya
kulelere zerinde iaret iletimi temeline dayanmaktayd. Sistem,
dokuzuncu yzylda III. Michel (842-867) dneminde bilinme-
yen nedenlerle kullanlmaz olmutur (Alemdar, 1981:28-9).
Osmanl dneminde bu sistemin ilediine dair veri bulun-
mamaktadr. On altnc yzylda Celali isyanlarnn grld
bir dnemde byle bir sistemin var olduu bilgisi ilgin ve ara-
trlmaya deer olsa gerekir. Boratav, Krolunun aslnda bir
Celali olabileceini, destann eitli rneklerinde yapt ince-
lemelerine dayanarak ileri srmtr. Nitekim tarihi Mustafa
Akda belgelere dayanarak bu varsaym dorulamtr. Kro-
lu, gerekten de 1580lerde Bolu dolaylarnda isyan eden bir
Celalidir (Bagz, 1998:19). Ayn durum, ate ve fenerle
haberleme sistemi konusunda da geerli olabilir mi? Bunu,
yaplacak yeni aratrmalar gsterecektir. Tarihilerin
Krolunun gerekten de destanda belirtildii bir Celali oldu-
unu belgelerle ortaya koymalar gibi, iletiim tarihileri de
78
kendi alanlaryla ilgili bu ayrntnn ne derece geerli olup ol-
madn ortaya koyabilirler.
zel letiim Sistemine Dair Sunduu Veriler Bakmndan
Devlet iletiim sistemi dndaki iletiim sistemi zel ileti-
im sistemi olarak adlandrlabilir. Bu iletiim sistemine ynelik
devlet mdahalesi en azdr veya hi yoktur (Alemdar, 1981).
Bir halbilimci olmasndan dolay Boratavn halk kltrne
ilikin almalarnn zel iletiim sistemini ilgilendirmesi do-
aldr. Eserleri incelendiinde Trkiyedeki zel iletiim siste-
minin tarihsel geliiminde u unsurlara yer verdii grlr:
a) Halk airleri (Halkn Gazetesi)
b) Hikye Anlatclar: Haber leticileri ve Yorumlayclar
a) Halk airleri (Halkn Gazetesi): Bir kyde herhangi bir
olay zerinde trk yakan bir insan, o zamana kadar duyduu
trklerdeki hazr kalplardan yararlanarak, zemin ve zamana
gre gerekli deiiklikleri yaptktan sonra yeni bir trk mey-
dana getirir. Boratavn mehul sanatkrlar dedii bu kimse-
ler, kalabalk halk ktlelerini tatmin edecek sanatkrlarn bu-
lunmadklar dnemlerde halkn gazetesi roln stlenirler
(Boratav, 1943:1). Ayn ilevi yksek ve alt toplumsal kesimler
arasnda balanty kuran Trk halk airleri de yerine getirir.
Halk airlerinin yaratt ve yayd rnler halkn gazetesi
ilevini grrler (Boratav, 2000:82). Boratav, Fuat zdemir ile
ortak almasnda halk airlerinin haber aktarmndaki roln
yle belirtir:
Halk airleri, bir yandan atalar olan amandan beri toplu-
mun edebiyat, mzik vb. ihtiyalarn karlarken, te yandan
da gene toplumun haber tayclar, bilicileri, sorunlarna -
zm arayclar ve bu sorunlar gerekli yerlere iletici konu-
79
mundadrlar. te, bu konumlar gerei halk airleri, hem top-
lumun sanat ihtiyacn karlarlar, hem de hayat deneyimleri-
nin rn olan iirleriyle, topluma eitli mesajlar verirler; bi-
reylerin toplum ierisindeki davranlarn dzenlemede uya-
rc grevler stlenirler (Boratav ve zdemir, 1991:21, vurgu-
lar bana ait).
Halk airleri iinde yaadklar dneme gre farkl ilevler
stlenirler. Buna gre birinci dnem 13. yzyldan 15. yzyl
sonlarna kadar srer. Bu devrin genel zellii dini konularn
ilenmesidir. kinci dnem, 15. yzyl ile 17. yzyl arasndadr.
Bu dnemde ehirlerde ve kasabalarda Bektai gelenei kuvvet-
le yerleir. Laik baz halk airleri grlr. Dier yandan
Krolu gibi destans hikyeler ile sadece ak konularn ile-
yen, Kerem, Ak Garip gibi halk kitaplar ortaya kar. nc
dnem ise 18. yzyln sonlarndan yirminci yzyla kadar olan
dnemdir. Bu dnemde halk airleri geleneinde gerileme olur.
Yine de 19. yzyln nemli askeri ve siyasal gelimeleri halk
airleri tarafndan destan eklinde anlatlr. Yemendeki, M-
srdaki, Kafkasyadaki ve Krmdaki savalar, II. Mahmutun
askeri ve dier alanlardaki modernleme abalar, i isyanlar
halk airlerinin iledikleri konular arasndadr. Ancak bu eserler
Boratava gre edebi-estetik bakmdan nemsizdir. Buna kar-
n toplumsal tarihin pek ok noktalarn aydnlatma asndan
bir o kadar deerlidirler (Boratav, 1943:11-14).
b) Hikye Anlatclar: Haber leticileri ve Yorumlaycla-
r: Genellikle saz ve trk eliinde hikye anlatan hikyeci-
aklar ile herhangi bir enstrman ve ark olmakszn bir tr tek
kiilik tiyatro temsili sergileyen meddahlar olmak zere iki tr
hikyeci bulunmaktadr. Bunlar, Boratavn belirttiine gre,
modern medya ncesinde ve hatta modern medyann ilk d-
80
nemlerinde bile- anlatlar iine gerei, olaansty ve gnce-
li harmanlayarak yayan ve yorumlayan konumundadrlar.
zel haberleme sisteminin bir ayan oluturan k-
hikyeciler, tpk halk airleri gibi Cumhuriyetten sonra bile
uzun sre varlk ve nemlerini kaybetmemilerdir. 1947 ylnda
ukurova kylerinde yapt derleme almalarnda baz ky-
lerde saz yerine denek tutup trkleri makamlarnda okuyan-
lar vardr (Boratav, 1982:267). Yine 1960larda dahi toplumsal
gelimenin ge ulat uzak Anadolu kelerinde, halen faali-
yetlerini srdren k-hikyeciler bulunmaktadr. Bunlar ky-
lerde zellikle dn zamanlar ve uzun k geceleri ky odala-
rnda; ehir ve kasabalarda ise zellikle Ramazan gecelerine
mnhasr olmak zere kahvehanelerde Krolu, Kerem ile Asl,
Ak Garip, Tahir ile Zhre gibi hikyeleri Kars, Erzurum gibi
Kuzeydou ve Mara, ukurova gibi Gneydou Anadolu ille-
rinde anlatmaktadrlar (Boratav, 1969:63). Szl kltrn h-
kim olduu bu yerlerde yaayan halk, bilgi, haber ve elence
ihtiyacn kitaplar araclyla deil k-hikyeciler sayesinde
karlamaktadr. k-hikyeciler uzun k ve Ramazan gecele-
rinde veya dn zamanlarnda bir tr temsil eklinde, kalabalk
dinleyici kitlelerine eski hikyeleri anlatmaktadrlar (Boratav,
1991:236-240).
Bir baka hikye anlatcs grubu meddahlardr. Meddahl-
n hikyecilik ve seyirlik olmak zere iki yn vardr. Geli-
iminin son aamasnda seyirlik yn ar basmtr. Boratav,
meddah hikyelerini gereki halk hikyeleri olarak niteler
(Boratav, 1969:72). Bu nitelemeyi iki nedenden dolay yapar.
lk olarak hikyeler olaanst elerden arnmtr. Peri, cin,
dev gibi tabiat d varlklar, insanst glere sahip kahraman-
lar ve olaanst eylemler bu hikyelerde grlmez. Bunun
81
sonucu olarak meddah sadece iir diliyle, ya da iirle kark
nesir diliyle deil, dz szle, dpedz konuma diliyle hikye
anlatr. Yerine gre taklitlere bavurur, gereklik abasn son
haddine kadar gtrr (172-3). Konularn gereki-gnlk
hayatla ilgili gelimelerden alan bu tr hikyeler 16. yzyl
sonlarndan balayarak anlatlmaya balanmtr (76).
Meddahlarn gereklie bal kalmalar, onlar ayn zaman-
da gncel gelimeleri halka ileten bir haberci, yorumlayan bir
yorumcu konumuna sokar. Meddahlar, hikye konularn sadece
hikye kitaplarndan, szl halk masallarndan deil, zellikle
byk ehirlerin gnlk hayatndan alrlar (Boratav, 1969:73).
Bu nedenle olsa gerek bir Batl gezgin onlar Avrupadaki ga-
zetecilerle aa yukar ayn grevi stlenen kiiler olarak ta-
nmlar (aktaran Georgeon, 1999:50).
zel iletiim meknlarndan olan kahvehaneler, meddahlk
sanatnn en fazla icra edildii yerler arasndadr. Son meddah-
lardan olan Sururi 1930larn balarna kadar stanbul kahveha-
nelerinde, gemi ile gnceli birletiren, ilerinde Trkiyedeki
devrimci deiimlerin, tramvayn, trenin, doktorun veya en son
politik gelimelerin yer ald hikyeler anlatmtr (Boratav,
1969:78). Bu yllardan sonra meddahlk gelenei giderek yok
olmaya balamtr. Boratav, 1969 ylnda yazd eserinde
Byk ehirlerin halk anlat gelenei olarak meddahlk tama-
myla snmtr. Meddah Sururi bu sanatn son temsilcisiydi.
(78-9) demektedir.
Halk airleri Ve Hikye Anlatclarnn nemlerini
Kaybetmeleri
Her dnemde halkn ve dier toplum kesimlerinin kltrel
ihtiyalarn karlayan anlatclar ve rnler vardr. Szl ola-
82
rak anlatlan masallar, hikyeler, destanlar ve onlarn anlatclar
okur-yazar olmayan toplumun ihtiyalarn karlarlarken
(Boratav, 1998:7), okur-yazarlk ve sosyo-ekonomik alanlardaki
gelimeler sonucunda deien toplum, ayn ihtiyac kendi top-
lumsal koullarna uygun daha farkl medyalardan karlar. Ar-
tk masal, hikye ve destan yerine rnein yazl bir roman,
seyredilen bir film veya dinlenilen radyo yeni toplumun yeni
kltrel ihtiyalarn karlayan aralar haline gelir. Bireysel
yk anlatclar yerlerini merkezi ykleme sisteminin anlatc-
larna brakr. rnein gazete ve roman, halkn gazetesi olan
rnleri yayan halk airlerinin yerini almaya balar (Boratav,
2000:96). htiya Boratavn kulland anahtar kavramlardan
biridir. htiya olmadan geliim veya yenilik iselletirilemez.
rnein, bir yazsnda yle der: [halk ozanlar] varlklarn
yzyllar boyunca srdrmlerdir. nk halkn ozana ihtiyac
vard. Halkn ihtiyalarn karladklar iin halk ozanlar bu
[kadar uzun sre] yaam, onlarn iirleri bu kadar yaygnlaa-
bilmitir (Boratav, 1998:7).
Boratav, halk airlii ve hikyecilii geleneinin kaybolma-
snn nedenlerine ynelik daha spesifik aklamalar da yapar.
Buna gre rnein yirminci yzyln ortalarna gelindiinde
meddahln artk iyiden iyiye kaybolmaya balamasnn nede-
nini, yaamnn sonuna kadar hi deitirmedii nesnel koullar
ne karan bakyla aklar: Geleneksel bir rn, iinde bu-
lunduu koullardan yaltlamaz. Bu balamda, meddahlk, orta
oyunu, karagz gibi seyirlik oyunlar Osmanl mparatorlu-
unun ehir ortamnda olumu, gelimi sanatlardr. Osman-
l tipi toplumun kaybolmasyla birlikte bu oyunlarn da lmeye
balamasndan daha doal bir ey olamaz (Boratav, 1969:200).
83
Haber iletimi ve yorumu ilevlerini stlenen k-
hikyeciler ile halkn gazetesi olarak niteledii halk airlerinin
toplum katndaki etki ve nemlerini kaybetmelerinde ise mo-
dernleme abalarnn kltrel yansmalarna paye bier. k-
hikyeciler hakknda unu belirtir: [Bunlar] bir mddet daha,
halk hikyelerinin yerini tutabilecek roman ve hikyeler bu
uzak memleket kelerine sokuluncaya ve buralarn sosyal bn-
yesi modern edebiyat mahsullerinin tekniini kabul edecek hale
gelinceye kadar, ayn kuvvetle devam edecektir. (Boratav,
1991:67). Halk airleri de benzer nedenlerle ortadan kalkmaya
balamtr. Ahmet Mithat gibi Avrupa edebiyatndan etkilenen
yazarlar yazl edebiyat geni toplum kesimlerine yaymaya al-
mtr. Gazete ve roman bu koullarda giderek halk airlerinin i-
levlerini yklenmeye balamtr. Bu aralar tpk halk airlerinin
yapt gibi halkn bilgi, haber ve elence ihtiyalarn karlam-
tr. Bylece halk airleri yava yava azalmaya ve Boratavn deyi-
iyle kymetten dmeye balamtr (Boratav, 1943:15).
Boratava gre, toplumsal gelimenin kanlmazl nede-
niyle halk airlii geleneinin kaybolmasnn nne geilemez.
Kylerin ehirlemesi, birok yere okul gibi bir kurumun gir-
mesi, birbirinden ok uzak olan halk topluluklarnn gelien
ulam olanaklar sayesinde birbirleriyle iliki kurmalar nne
geilemeyecek srecin balca nedenleridir. Btn bu gelime-
ler nedeniyle, kendi deyimiyle Son zamanlarda, halk airlerini
koruma ve halk airleri geleneinin lmesine engel olma
abalar baarsz kalmaya mahkmdur. Eski hayat nizamnn
ocuklar olan halk airleri o nizam kalknca, tabii olarak orta-
dan kaybolacaklardr. Bu tabii gidii durdurmaa almak bo
bir emek olur (Boratav, 1943:15). Buna karn halkbilimci ve
siyasal otorite, var olan halk airlerini halkbilim asndan ko-
84
rumak zorundadr. Boratav, kalan son halk airlerini halkbilim
materyallerinin beyinleri olarak grr ve onlarn hafzalarnda-
kini kda geirmenin zorunluluunu vurgular. Ne var ki bu
yapay bir himayedir ve hibir zaman, yeni sanatkrlarn yeti-
mesine yardm etmeyecektir. Gazete, radyo, gramofon pla,
okul gibi modern rakipler, eskiden birok vazifeleri birden yk-
lenmi bu halk sanatkarlarnn seslerini ok gemeden
tamamiyle kesecektir (Boratav, 1943:15-6).
Tutucu Olmayan levsel Bir Bak
Bagzn belirtiine gre ABDde 1960larda gelien
contextual analysis modasndan sonra gndeme gelen ilevsel
teoriye gre folklorun, elendirme ve eitim gibi ilevleri ya-
nnda atmalar, gerginlikleri nleyen emniyet subap ilevi
vardr. Drdnc bir ilevi var olan deerleri ve gelenei nesil-
den nesile aktarmaktr. Bu drt ilev varolan kurulu dzeni ko-
rumak anlamna geldiinden tutucudur. Folklor rnleri top-
lumdaki gerginlikleri yumuatacak, kklemi deerleri nakle-
decek, elendirecek ve aktaracaktr (Pultar ve Cengiz,
2003:178). Oysa Boratavn halk rnlerine ynelik ilevselci
anlaynn Amerikada olduunun tersine tutucu olmadn,
ilerici boyutlar ierdiini zellikle vurgulamak gerekir. Boratav
daha ilk almas olan Krolundan balayarak Trk folklor
rnlerinin birbiriyle elikili grnebilecek iki ynl doaya
sahip olduunu her frsatta vurgulamtr. rnein masal, ola-
anst ile gerei birletiren bir sanattr (Boratav, 1991:276).
Masallar ayn zamanda eiticilik-reticilik ile elencenin i ie
getii bir dnya sunarlar (Boratav, 1991:276). Yine rnein
Krolu Destan, Pir Sultan Abdal iirleri ve halk airleri sadece
elence balamnda dnlemez, bunlar ayn zamanda top-
lumsal muhalefetin, protestonun da sesidir. Halk rnlerinde
85
by, tlsm ve tutucu unsurlar yer alabildii gibi, toplumsal
muhalefeti yanstan seslere de rastlanlabilir. Bu rnler, bu
anlamda siyasal iktidara kar halkn ifade kanallar olurlar.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, geleneksel -
rnlerin, ancak iinde bulunduu koullarda toplumsal muhale-
fetin sesi olabilecei veya eiticilik reticilik niteliklerini
tayabileciidir. Bu rnlerin var olmasn gerektiren nesnel
koullar ortadan kalktnda onlarn ierii de boaltlm olur.
Bu durumda geriye sadece tutucu ve elence ierii kelmi
geleneksel rnler kalr. rnein Boratavn 1977deki bir ma-
kalesinde belirttii gibi masallar sanayilemi veya sanayile-
mekte olan bugnn toplumunda kutsallk niteliini yitirmiler-
dir. Masal, artk tpk roman, hikye, tiyatro ve sinema gibi
zaman geirmeye yarayan bir tr haline gelmitir. Oysa masal-
lar daha nceleri elendirirken baka toplumsal ilevleri de
yerine getirmekteydi: Eitmekte, retmekte, tanklk etmekte
ve bilgi vermekteydi (Boratav, 1991:276).
Basm Tarihi Bakmndan Katklar
Boratavn Trk basm tarihi asndan katklarnn en -
nemli boyutunu szl kltr rnlerinin yazya geirilmesi ve
sonra bunlarn baslmasna dair yapt aklamalar oluturur.
Aada grlecei gibi bu aklamalar halen gncelliini ko-
rumaktadr. Basm tarihine yapt katknn ikinci boyutunu
roman gibi modern basl trlerin Trkiyedeki geliimine dair
yazdklar oluturur.
Buna gre ilk modern Trk romann ortaya kt 1870-
1880 dnemi ayn zamanda halk hikyelerinin de yazl olarak
tespit edilmesine tanklk eder. Daha nceleri szl olarak yay-
lan halk hikyeleri bu tarihten sonra byk lde yazl eserler
86
yardmyla toplum katmanlar arasnda dolama girer (Boratav,
1982:312).
Yazl rnlere geiin ilk adm szl rnlerin yazya ak-
tarlmasdr. Ama bu el yazmalarnn daha geni datma konu
olabilmesi iin matbaada baslmalar gereklidir. Bu noktada ta
bask ne kar, yazl olarak tespit edilen bu el yazmalar nce
ta bask, daha sonra da matbaa basks haline gelirler. Ak
Garip, Kerem, Krolu baslan halk hikyelerinin en nemlile-
ridir (Boratav, 2000:39).
Daha sonraki sre halk kitaplarnn toplum katmalar iin-
de yaygnlamasdr. 1942deki bir yazsnda belirttii gibi o
tarihlerde bile Anadoluda halkn en ok sevdii kahramanlar-
dan Kroluna dair binlerce kitap bulunmaktadr. Bu kitaplar
lkenin szl hikye anlatma geleneinin kaybolduu yerlerde
yaayan toplum kesimlerinin okuma ihtiyalarn karlamakta-
dr. Modern romanlara, onlarda kendi hayatn ve tiplerini bu-
lamad iin alamam olan halk kalabalklar, gemi zaman-
larn maceralarnda bugn de hissi ve ahlaki bir tatmin vastas
ve bu eserlerde kendilerini kandran bir sanat enisi bulmak-
tadrlar. (Boratav, 1991:236-240). Bu kitaplar halka okuma
alkanl kazandrmas asndan nemlidir:
Babali kitaplarnn bastrdklar dnya edebiyatndan ter-
cme eserlerin son zamanlarda, vaktiyle yalnz Muhammed
Hanefi Cengi, Battal Gazi ve benzerlerinin bulunduu sergile-
re kadar yaylmas, zerinde durulacak bir hadisedir; halk-
mz, okuyucu olarak edebiyatn insanlk ve milletleraras de-
erini anlamaya balam bulunuyor (Boratav, 1973:20).
Boratavn Trk basm tarihi asndan ilgin bir baka tes-
piti Trkiyede, szl kltrn varln srdrmesinde basmc-
lk teknolojisinin niceliksel ve niteliksel anlamdaki yetersizlii-
87
nin de rolnn olmasdr. Her eyden nce halkn halk hikyele-
rini okuyaca kitaplarn saylar olduka snrldr. Bunlarn
ok az matbaada baslmtr. Baslanlarda ise olaylar ksalm,
iirsel paralar anlalmaz hale gelmi ve basanlarn arzularna,
zihniyetlerine gre bozulmalara uramtr (Boratav, 1991:67).
1942deki bir yazsna gre nceleri kendi geleneine uygun bir
hikye dilinde yazlan halk kitaplar, son basmlarnda gelenek-
sel dillerini ve sluplarn tamamen kaybetmilerdir (236-240).
Oysa szl gelenein varln devam ettirdii yerlerde bu bo-
zulmalar halk tarafndan olumsuz karlanr (67). 1941 ylndaki
bir yazsnda o tarih itibariyla henz herkesin okuyabilecei
ekilde masal klliyatlar ve trk kitaplarnn baslmadndan
yaknmaktadr (Boratav, 1982:22-3). Ona gre tpk Grimm
kardeler ve Anderson gibi masalclarn, Goethe gibi airlerin
yaptklar gibi Trkiyede de halkn yaratmlarndan malzeme
alnarak, yeni bir gr ve dnle modern eserler olutu-
rulmas veya ekilleri itibariyle az kusurlu, bir klliyat halinde
dahi mkemmel nmuneler veren eski halk edebiyat mahsulle-
rini, tamamen eski muhit ve zamanlarnn erevesi iinde
dzenlemek gerekmektedir (23).
Dier yandan halk arasndaki anlat geleneinin tm de
yazya geirilmemitir. zellikle mstehcen fkralar sadece
szl gelenekte yaar, kulaktan kulaa yaylr ve birbirlerini
tanyan, birbirleriyle aralarnda samimi balara sahip olanlar
arasnda anlatlr. Okunabilecek kadar edepli olanlar da bu-
lunmakla birlikte, fkra klliyatlar Trkiyede dikkatsiz, -
zensiz ve zevksiz olarak baslm, hibir iyi sanatkr bunlar ele
alp ileyememitir. Boratav, 1943deki bir makalesinde konula-
r ve nkteleri bakmndan esiz nemdeki Trk fkralarnn
gnden gne bozulan halk kitaplar halinde varlklarn sr-
88
drdklerini belirtir. Oysa halk fkralar, onun grne gre
halkn psikolojisinden, zihniyetinden, insanlarn birbirini nasl
grdklerinden bize ok eyler retecek mahiyettedirler. Bu
nedenle onlar toplamak, gzel kitaplar halinde bastrmak,
okumak ve okutmak gerekir (Boratav, 1991:295). Boratav, 1970
ylna geldiinde 1943 ylndaki makalesine tekrar atfta buluna-
rak o tarihten bu yana bu konuda fazla bir mesafe alnmadn
tekrar vurgular:
1943 ylndan beri, Trk halk mizahnn pek gzel rnlerini
kaynanda derleme yolunda yaplan almalar pek nemli
saylamaz. Eski yaznmzn bu trden eserleri olan Latif
kitaplar da eskisi gibi yazma halinde, kitaplklarda uyukla-
maktadr (1991:326).
Halkn okuma alkanl kazanmasna katk yapacak ve
bylece haber, bilgi ve elence ihtiyalarn karlamak iin
szl kltr rnlerine daha az bavurmalarna yol aacak nice-
liksel ve niteliksel anlamda etkin giriimler gerekletirileme-
mitir (Boratav, 1991:326).
Boratav, Fransada bulunmasna ramen kendi alan dahili-
ne giren eserlerdeki basmclk faaliyetlerinin geliimini izle-
mi, nceki yllarda vurguladklar eksikliklerin ne lde dol-
durulduunu her zaman sorgulamtr. Okuma kltrnn geni
halk kesimleri katnda yaygnlamamasnn nedenlerinden birisi
olarak halk kitaplarnn niceliksel ve niteliksel yetersizliini
grmtr. Avrupada geni toplum katmanlarnn okumaya
olan ilgilerinin nedenlerinden birisini ncilin ok sayda basl-
masnn oluturmas hesaba katldnda, bu grn yabana
atlr taraf olmasa gerekir.
89
Trk Basn Tarihine Dorudan Katklar
Boratav, zgn basks 1942 tarihli olan Namk Kemalin
Gazetecilii balkl makalesinde (Boratav, 1982) Trk basn
tarihi asndan nemli saylabilecek kabaca drt madde altnda
toplayabileceimiz u unsurlar zerinde durur:
a) Namk Kemalin Gazetecilik Anlay
b) Matbaann ve Basnn Bir lkenin Geri Kalmasnda veya
lerlemesindeki Yerleri
c) Basnn Etkileri
) Basn zgrl
a) Namk Kemalin Gazetecilik Anlay: Namk Kemalin
gazetecilik faaliyeti asl olarak 1863-1873 dneminde youn-
lamtr. Bu dnemdeki makaleleri drt grup altnda toplanabi-
lir. Siyasi makaleler, devletin i ve d siyasetiyle dorudan
ilgisi olmayan daha ok toplumsal sorunlar hakknda makaleler,
edebiyat, dil ve sanata dair makaleler ile basn ve kitap konula-
rna ilikin makaleler. Boratav, kendi incelemesinin Namk
Kemalin basn ve kitap ile ilgili makaleleri zerine younlat-
n belirtir (Boratav 1982:384), ancak almasnn snrllkla-
rn vurgulamay ihmal etmez:
Makalem, Kemalin gazeteci hviyetini umumi hatlaryla tes-
pit etmeye alan ufak bir denemedir. Ben edebiyat ve gaze-
tecilik tarihi mtehasss da deilim. Bu mevzuu yeniden ele
alacak arkadatan, Namk Kemalin gazeteciliinin daha et-
rafl bir incelemesi yannda, onun gazete yazlarnn tam ve
tenkidli nerini de gerekletirmesi beklenir (1982:385).
Byle bir aklama Boratavn 1942 ylnda yaymlanan bu
yazsna kadar Namk Kemalin gazetecilii zerinde ayrntl
bir inceleme olmadn imler.
90
Boratav ncelikle Namk Kemalin gazete ve genel olarak
basndan ne anladn bulmaya alm, kendi yorumlaryla
Kemale katlmad hususlar dile getirmitir. lk eletirdii
nokta, Kemalin gazete yazlarnda, birok olay ve olgunun
analizinde sathi yani yzeysel, snrl kalmasdr (Boratav,
1982:385).
O zaman u soru gndeme gelir: Namk Kemalin yazlarn-
da yzeysel bir analize bavurmasnn nedeni veya nedenleri
nedir? Boratav bunu iki sebebe balar. Birincisi, gazetecilik
mesleinin zellikleridir:
Onu, tam manasyla gazeteci yapan, makalelerine inandrc
gc veren de belki bu sathiliidir; belirtmek istedii mesele-
yi ar merkezi yapmak iyi bir gazetecinin sk sk bavurduu
bir usldr (Boratav, 1982:385).
Boratavn vurgulamak istedii, Namk Kemalin yazlarn-
daki analizin yzeysel kalmasnda gazetecilik pratiinin etkisi
olduudur. Boratava gre Kemal, her eyden nce ilmi ara-
trmalar yapan bir bilim adam deil, bir gazetecidir. Gazeteci-
lik, derin analizden ziyade yzeysel ve etkili dil kullanmn
gerektirdiine gre Kemalin bu yola bavurmas anlalabilir bir
durumdur. Namk Kemali tam anlamyla gazeteci yapan, maka-
lelerine ikna kuvveti veren onun bu yzeyselliidir. Kemal gibi
anlatmak istedii sorunu merkezi siklet yapmak iyi bir gazeteci-
nin sk sk mracaat ettii usldr. (Boratav, 1982:386).
Namk Kemal bir gazeteci deil de bilim adam olsayd y-
zeysel analiz yapma alkanlndan kurtulabilir miydi?
Boratavn yant olumsuzdur. Her eyden nce dnemin yapsal
koullar ve o koullarn hzna yetime abas iindeki bir basn
buna izin vermez. Kemalin yetitii dnem Boratavn deyi-
91
miyle suratli hkmlerle zihinleri kamlama devri idi.
(Boratav, 1982:386). Boratav ayrntl zerinde durmasa bile,
Namk Kemalin yetitii dnemin belirgin zelliinin mpara-
torluun paralanma ve yok olma tehditi olduu bilinmektedir.
Bu ortamda Bu devlet nasl kurtulur? sorusu etrafnda birle-
en her kesimden aydn, halka en hzl ve kolay ulaabilme ka-
nal olarak basn kullanmtr. Savalarn, Tanzimat yenilikleri-
nin, Osmanlclk, slamclk, Milliyetilik gibi yeni fikirlerin ve
mparatorluk iindeki uluslarn isyanlarnn ortasnda hzl fikir
retme ve bunu hzl bir ekilde topluma yayma ihtiyac yzey-
sel analizi bizatihi zorunlu klmaktadr.
Grld gibi Boratav, Namk Kemalin analizlerinin y-
zeysel olduuna dair eletirilerinde dahi konuyu Kemalin bi-
reysel zelliklerinden ziyade meslek pratii ve daha geni ba-
lamda dnemin konjonktr gibi dsal unsurlara balamtr.
Boratavn Namk Kemalin gazetecilik ynne dair deer-
lendirmeleri nelerdir? Namk Kemalin analizlerinin yzeysel
olduuna inanan Boratav, konu gazetecilik mesleine geldiin-
de Kemal hakknda olduka olumlu grler bildirir. Boratava
gre Kemal, yazlarnda sk sk gazetecilii bir meslek olarak
tanmlamtr. Gazetecinin, hatta genel anlamda btn yazarla-
rn, kalemiyle hayatn kazanan bir insan olduu fikri onda ak
ve kesindir (Boratav, 1982:395).
Ama kalemiyle yaamn srdrmek zellikle Osmanl m-
paratorluu gibi okuma yazma orannn dk, gazete satnn
son derece az olduu bir lke iin ok zordur. Gazetecilerin -ve
her kesimden yazarlarn- kazanlar Avrupa lkelerinden ok
geridir. Oysa gazeteciliin gerek anlamda bir meslek olabilme-
si iin bu meslei srdrenlerin sadece kalemiyle geimini sr-
92
drebilecek bir kazanca erimeleri gerekmektedir. Kemal, bu
nedenle zellikle ilk yazlarnda Avrupadaki gazetecilie ve
gazetecilik mesleini srdrenlerin kazanlarna bazen gptayla
bakar. Bir gazetenin Avrupada birka yz kiiyi rahatlkla ge-
indirmesine ramen, kendi lkesinde kendi masrafn bile ka-
ramamasndan yaknr. Ancak Osmanlda gazete tirajlarnn
artyla bu konudaki grlerini biraz daha esnetir. Trk gazete-
ciliinin gelimeye baladn ve bir kimsenin sadece bu mesle-
i ifa ederek geinebileceini belirtir (Boratav, 1982:395).
Kemalin yazlarn inceleyen Boratav onun hakknda iki
yorumda bulunur. Bunlardan birincisi udur: Namk Kemal,
Osmanlda gazete tirajlarnn artmas zerine nceki grleri-
ni deitirmi ve artk bir gazetecinin hem bir meslek hem de
geim arac olarak gerek anlamda gazetecilik yapabildiini
belirtmitir (Boratav, 1982:396). Boratavn ikinci yorumuna
gre, Kemal gazetecilii geim arac olarak grm, bundan
dolay da mesleine kar byk sayg duymutur. Kemal, bu-
nunla yetinmemi, ayn saygy bakalarndan beklemitir.
(396). Nitekim gazetecilik mesleine dair anlayn, kendisini
takip ve tazyik eden hkmet ricaline bile kabul ettirmitir.
Boratavn buna ilikin kant, Kemali tutuklamak zere kar-
lan, bret muharriri Kemal Bey diye balayan ve onun gazete-
ciliini sona erdiren emirdir. Bu talimat her ne kadar Kemalin
gazeteciliini sona erdirse de Boratava gre, en azndan Ke-
male hretini dmanlarna dahi kabul ettirmi olmann zev-
kini ve tesellisini de vermektedir (397).
b) Matbaann ve Basnn Bir lkenin Geri Kalmasnda
veya lerlemesindeki Yeri: Matbaann ve basnn bir lkenin
geri kalmasnda veya ilerlemesindeki yeri nedir? Osmanl mpa-
ratorluunun geri kalmasnn nedeni matbaann ve basnn
93
lkeye ge girmesinden mi kaynaklanmaktadr? Namk Ke-
malin bu konudaki yazlar ve bunlara kar Boratavn yapt
baz yorumlar temel olarak bu sorular etrafnda dnmtr.
Namk Kemal, baz yazlarnda matbaann ve basnn yokluunu
Osmanlnn geri kalmasnn en nemli nedeni olarak grrken,
Boratav bu gre kar kmtr. Aada grlecei zere bu
tartma, aslnda, gnmzde dahi devam eden teknolojik de-
terminizm grleri ile teknolojinin de nihayetinde toplumsal
yap iine gml olduunu ve insan rn olduunu savunan
ve bu nedenle ona daha ikincil bir konum atfeden grlerin
atmasnn Trkiyede erken dnemdeki ilk rneklerinden
saylabilir.
Boratavn aktardklarndan anladmza gre Namk Ke-
mal bu grlerin teknoloji merkezli kutbunda yer aldn daha
u cmlesiyle belli eder: Memleketimizin Avrupadan birka
asr geri kalmasnn balca sebebi matbuatn olmamasdr.
Buna benzer ifadeleri baka yerlerde de yazar: ...Matbuat, ihti-
rt- beerin erefi ve medeniyyet-i hzrada grlen kemlin
sebeb-i aslisi addolunur. (Boratav, 1982:385). Mehmet Kaplan
da Namk Kemal ile ilgili almasnda bu noktaya deinir.
rnein Kemal bir yazsnda, Mlkmzn terakkide Avru-
padan birka asr geri kalmasna en bal sebeb, matbuatn
buralarca birka asr sonra zuhur etmi olmasdr der (Kaplan,
1948:125).
Namk Kemal ifadelerinde matbaa yerine matbuat sz-
cn kullanmasna ramen, Boratav, matbaay da analizine
katar. Bunun bir dizgi hatas olmayaca, bilinli olarak kulla-
nld, makalesinin hem 1942 (Boratav, 1942:166) hem de
94
1982 tarihli basklarnda (1982:385-386) bu szcklerde dei-
iklik olmamasndan bir istisna dnda
1
- anlalabilir.
Her ne olursa olsun, Boratav Kemalin teknolojik ynelimli
bu tr grlerine kar kar. Ona gre byle bir anlay her
eyden nce ilm deildir (Boratav, 1982:385). Matbaann ve
basnn yokluunu geri kalmlkla eitleme Osmanlnn mat-
baadan ve basndan nce olduka ileri dzeyde olduu dnem-
leri grmemezlikten gelme anlamna gelir. Matbaann ve bas-
nn ortaya k veya bir lkeye girii iin toplumsal koullarn
olgunlamas gereklidir. Batda dier alanlarda gelimeler ol-
duktan sonra matbaa ve basn toplumsal yaantnn vazgeilmez
aktrleri haline gelmitir. Matbaa ve basn sonuta ilerlemede
veya geri kalmada birincil etmen deildirler. Matbaa ve basnn
en nemli rolleri, balam olan gelimeyi hzlandrmalardr:
Hi phe yok ki, 1) Osmanl cemiyeti matbuat [1942 tarihli
baskda matbaa, s. 166] olmad iin geri kalmad, zira ileri
bir medeniyet seviyesi gsterdii zamanlar oldu ki, o zaman-
larda da matbuat yoktu. Avrupada matbaa icat edildikten
uzun bir mddet sonra da matbaasz kalmas, geriliin sebebi
deil, neticesidir. Baka birok amiller neticesinde ileri ham-
leler yapan Avrupa cemiyeti, bir ihtiyacn tazyiki altnda, bir-
ok yeni teknikler arasnda matbaay da icat etti. Bu yeni ne-
ir vastas meydana ktktan sonra elbette cemiyetin yeni
hamleler yapmasnda matbaa mhim rol oynad. 2) Bu rol en
mhim rol deildir; medeniyet-i hzrada grlen kemlin
sebeb-i aslisi deildir, belki de en mhimlerinden bir tanesi-
dir (Boratav, 1982:386).
1
1942 tarihli baskda Osmanl cemiyeti bir devirden sonra- matbaa-
s olmad iin. (Boratav, 1942:166) ifadesinde kullanlan mat-
baa yerine 1982 basksnda matbuat gemitir. Bir devirden son-
ra aklamas ise 1982 basksnda kaldrlmtr.
95
Ancak Namk Kemal basnn ve Boratavn eklemesiyle
matbaann- bir lkenin ilerlemesinde veya geri kalmasnda en
nemli faktr olduuna dair grnde ikirciklidir, sabit deil-
dir. Bir yazsnda basna verdii en nemli rol, baka yazsnda
orduya, eitime, edebiyata, byk tarihi kiiliklere vermektedir
(Boratav, 1982:386). Bunun nedeni, Boratavn daha nce be-
lirttiimiz gazetecilik pratiinin zelliklerine dair grlerinde
sakldr. Gazetecilik, hz, etkililii ve geni kesimlere ulamay
amalayan bir meslek pratii olduuna gre, buna uygun bir
yzeysellik ama ayn zamanda etkililik en veya tek sfatlar-
nn bol miktarda kullanlmasn gerektirmekteydi.
c) Basnn Etkileri: Boratav, Kemalin gerek gazete maka-
lelerinde gerekse dier yazlarnda basnn ilerletici tesirlerinin
deiik taraflarn gsterdiini belirterek, onlar iki balk altn-
da deerlendirir: Milletin terbiyesinde gazetenin ve umumi-
yetle matbuatn- rol (Boratav, 1982:386) ve gazetelerin, bil-
hassa siyasi mcadelede, halkn medeni hukukunun korunmas
davasnda ald vazife (388).
Boratav, Kemalin basnn ulusal eitimdeki yerine ilikin
grlerine niteliksel boyutta ok fazla itiraz etmez, sadece
verdii baz niceliksel verilerin abartl olduunu belirtir. rne-
in Kemalin Yirmi yl nce kan gazeteyi be yz kii bile
okumazken, imdi (1872) en aa on be bin elden dolayor
ifadesi (Boratav, 1982:386) Boratava gre kesin bir istatistik
olmaktan ziyade sadece bir tahmindir. Boratav, Namk Kemalin
istatistiksel abartlar konusunda baka rnekler de verir (403).
Bu noktada Boratavn, Namk Kemalin aslnda bir tahmin
olmasna ramen gerek gibi bu tr ifadelere bavurmasnn
nedenini gazetecilik pratiine ve dnemin koullarna balamas
96
beklenebilirdi. Ama Boratav, daha nceki analizinden ayrlarak
bir miktar farkl bir patika izler ve nedeni eski edebiyat anane-
sinin Kemal zerindeki etkisine yaslar. Kemalin srf szne
kuvvet vermek iin bu tr ifadelere sk sk bavurduunu be-
lirten Boratava gre edebiyattan gelme gelenein izleri onda
zaman zaman grlr (Boratav, 1982:403). Bylece Boratavn,
Namk Kemalin yzeysel ve etkili syleyii izlemesinin nede-
nini biraz dank da olsa- nedene balad grlr: Gaze-
tecilik pratii, dnemin getirdii koullar ve eski edebiyat gele-
neinin yazarlar zerindeki etkileri.
Boratavn yorumuna gre Kemal, gazete ve eitim ilikisi
zerine baz ayrntlar atlasa da yine de nemli grler ileri
srmtr. Eksikliklerden birisi bu tr kltr hareketlerinin
kylere kadar uzanmas zerine Kemalin herhangi bir gr
bildirmemesi, aklamalarn sadece ehir balamnda yapmas-
dr. ehir halk arasnda bu derece yaygnlaan bir information
aracnn halkn terbiyesi zerinde tesiri gerek anlamyla an-
cak tm yerleim birimlerini dikkate almakla anlalabilir
(Boratav, 1982:386).
Boratava gre Namk Kemalin halkn eitiminde basnn
rolne dair yapt aklamalarnda eksik brakt bir baka
konu propagandadr. Ona gre Kemal, bir fikri zihinleri yer-
letirmek iin -propaganda taktiklerinden birisi olan- tekrara
yazlarnda sk sk bavurmasna ramen, propagandann tekrar
edilen telkinler sayesinde ne kadar mhim i grdn pek
tebarz ettirmemitir. (Boratav, 1982:386). Baka anlatmla
Boratava gre Namk Kemal halk eitiminde propagandann
nemini yazlarnda dile getirmemitir.
97
Boratavn bu yazy 1942 gibi II. Dnya Sava koullarn-
da yazd gz nne alndnda Namk Kemalin propaganda
konusuna deinmemesini bir eksiklik olarak nitelemesini anla-
mak daha kolaydr. Daha ak deyile Boratavn tesir, pro-
paganda, telkin szcklerine bu derece sihirli anlam atfetme-
sinin nedenini yazsn yazd tarih ve konjonktre bal olarak
yorumlamak gerekir. II. Dnya Savann olaanst sava
ortamnda propaganda, tesir, telkin, sadece bilim insanlarnn
deil, gazetecilerin, siyasetilerin bile sk kulland ifadelerdir
(ztrk, 2006:377-397). Dier yandan Boratav, propagandann
ilkelerinden birisi olan tekrarn nemine Namk Kemalin
yazlarnda dikkat etmediini belirtirken sanki bir anakronizm
yapar. Bilindii gibi propaganda gerek terminolojinin kullanl-
ma skl gerekse onun zerinde yaplan aratrmalar bakmn-
dan I. Dnya Sava sras ve sonrasnda daha fazla zerinde
durulmu bir konudur. Kemalin yazd dnemde bu tr propa-
gandayla ilgili sistemli aratrmalarn olduunu sylemek g-
tr. Boratav, yazsn yazd 1942den yaklak yetmi yl n-
cesindeki Namk Kemalin yazlarn ada bir kavram olan
propaganda kavram ile deerlendirmektedir.
Boratav, aada belirtilecek olan Kemalin gazetelerin si-
yasi mcadele ve halkn medeni hukukunun korunmasndaki
yerine ilikin grlerine kar kmam, sadece kendi yorum-
lar erevesinde yazarn bu konudaki grlerini aktarmtr.
Buna gre Namk Kemal, gazetelerin siyasi mcadele ve halkn
medeni hukukunun korunmas konularndaki ilevlerini her
frsatta dile getirmitir. Hatta, Kemal, gazetecilie, siysiyyt
ismini vermitir. Yansra Avrupada gazetelerin seimlerdeki
ilevleri zerinde durmutur. Boratavn Namk Kemalin baz
yazlarndan kard yoruma gre, Kemalin Trk gazetecilii
98
iin belirledii hedef, dnemindeki Avrupa gazetelerinin bulun-
duu dzeydir. Ona gre Kemal yirmi sene nce ile imdi ara-
snda okuyucu says ve gazetelerin nitelikleri bakmndan kar-
latrma yaparken, hep Trk gazeteciliinin Avrupa gazeteci-
lii dzeyine ulaacana ynelik inanc ima etmitir (Boratav,
1982:388).
Kemale gre gazete, yasama ve yrtmeyi denetleyen bir
gtr. Boratavn yorumu, Kemalin Osmanl hkmeti ile
basn arasndaki ilikilerin eitli safhalarn ele alrken, daha o
devirde birok gazetelerin, halkn safnda yer tutarak hkmet
aleyhinde nasl bir mcadeleye giritiini gsteren satrlara sk
sk yer verdii ynndedir. Yazlarnda basnn hkmet kar-
snda hatr saylr bir kuvvet haline geldiini ileri srmtr
(Boratav, 1982:389).
Grld gibi Boratava gre Namk Kemal iin basn ei-
timden, halkn siyasal iktidara kar karlarn savunmaya ve
hatta bir lkenin ileriliine ve geriliine kadar toplum zerinde
etki yapan aralarn banda gelir. Boratav ise ilk ikisine
basnn eitim ve halkn karlarn savunma ilevi- ok fazla
niteliksel bir kar k sergilemez. Ama zellikle ncsnde
Kemalin tam kar kutbunda yer alr. Boratav, Namk Kemalin
tersine, gerilik-ilerilik olgusunu basndan ziyade toplumsal ya-
pyla ilikilendirmitir. Buna karn unu da aka sorgulamak
gereklidir: Acaba Namk Kemal gerekten de Boratavn ileri
srd gibi Osmanlnn geri kalmasn sadece basna ve
matbaaya- m balamtr? Aklamalar bu kadar basit midir?
Aslnda btnsel olarak deerlendirildiinde Namk Ke-
malin Osmanl mparatorluunun gerilemesini Boratavn
belirttii gibi basit aklamadn belirtmek zorundayz. Niyazi
99
Berkesin incelemesine gre Kemal, Osmanl mparatorlu-
unun geri kalmasnn drt nedeni olduunu belirtir. Bunlar,
Osmanl borlar ve Osmanl yneticilerinin borlanmaya halen
devam etmesi (Berkes, 1942:233-235), Osmanlnn Bat kar-
snda ekonomik gerilii (235-236), mparatorluk tekilatnn
bozulmas (236-238) ile terbiye ve maarif messeseleri idi
(239). Behice Borann almasna gre ise Kemal, Osmanl
mparatorluunun iinde bulunduu kt durumun en nemli
sebebi olarak devlet tekilatnn bozukluunu Berkesin belirt-
tii nc neden- bulur (Boran, 1942:251). Maarif, Borann
belirttiine gre, Kemalin grnce devlet tekilatnda slahat
yapldktan sonra giriilecek iler arasnda yer alr (251).
Saylan bu nedenler arasnda Boran ve Berkes basna ilikin
zel bir atf yapmaz. Ancak tahmin edilecei zere basn, say-
lan bu son noktann (terbiye ve maarif) okullarn geri kalml,
yetersizlii ve eitim-retim tekilatnn bozulmas gibi bir alt
grup yannda yer alabilir. Kemal, Berkese gre, eitim ve re-
timin nemini zellikle Magosa srgnnden sonraki topist
fikirsel evrimi safhasnda sk vurgulamtr (Berkes, 1942:240).
Oysa ondan nceki slahat safhasnda Kemal, gelime-geri
kalma ilikisini yukarda belirtildii zere daha salam temelle-
re oturtmutu. Anlalaca zere Boratav, incelemelerini daha
ok Namk Kemalin topist aamasndaki bretteki yazlar-
na younlatrdndan, Berkesin ve Borann yapt gibi Ke-
malin daha salam btncl yaklamn grememitir.
) Basn zgrl: Boratavn ayn makalede basn zgr-
l balamndaki katks, Namk Kemalin hrriyet-i efkr,
(dnce zgrl), matbuat hrriyeti (basn zgrl) gibi
kavramlar erevesindeki grlerini ortaya karmasndan
kaynaklanr. Kamu zgrl, basn zgrlnden daha geni
100
ierie sahiptir. Boratavn aktardna gre, Kemal, bir fikrin
snrlanmasna, yayn ve datmnn nlenmesine zaten olanak
olmadna inanr. Bu gerein kabul edilmesi ve her fikre
ifade hrriyeti tannmaldr (1982:397).
Ancak Kemal, sadece konuyu bu teorik erevede
brakmaz, uygulamaya dnk bir akl yrtmeyle ortaya koydu-
u grn glendirir. Boratav, Namk Kemalin bu grn
kendi cmleleriyle yle aklar:
Madem ki matbuat ve hususiyle gazetecilik memleketin men-
faatlerine hizmet etmektedir, o halde matbuata azami hrriyeti
bahetmelidir. Kemalin esas tezi budur (Boratav, 1982:397).
Boratava gre byle bir akl yrtme her trl neriyat i-
in mi hrriyet? eklinde bir soru ortaya koyar. Kemalin izin-
den gidilirse, bu mantk dnce zgrl tezini benimseyen-
leri her trl yayn iin zgrlk; basn zgrl tezini be-
nimseyenleri ise yalnz faydal yaynlar iin zgrlk yantna
gtrebilir. Boratav, Kemalin bu elikinin farknda olup ol-
madn bilmediini yazar. Ancak Boratava gre kesin olan
nokta, Kemalin kurduu mantk rgsnde bir eliki olup
olmad zerinde durmaddr. Kemal, Hrriyet-i Efkar gibi
birka yazda bu noktaya biraz deinmitir. Ad geen makale
muzr neriyat ve bunlardan korunma nlemleri zerinedir.
Kemal bu yazsnda muzr bile olsa her trl yaynn yasaklan-
masna kar kar. Aslnda muzr neriyat savunmaz, hatta ona
kar kar ancak kar kmak onu yasaklamay gerektirmez. O
halde bu tr yaynlarn zararl etkileri nasl nlenecektir? Ke-
malin yant ilgintir: Fena tesirlerin nne gemek iin mu-
kabil neriyat, sistematik telkin ve kuvvetli bir mdafaa sila-
h olarak akl-i selime gvenmek (Boratav, 1982:397). Ben-
zer grn Garaz Marazdr balkl makalesinde de dile
101
getirir. Ona gre gazeteci fikirlerini aklamada ve eletirilerini
yapmada zgrdr, ancak hibir zaman eletirilerinde
garazkrane olmamaldr (398).
Ancak kendisi halkbilimcisi olan Boratav, Kemalin halk
kltr rnlerindeki mstehcen ierie ynelik kulland
mfsid-i ahlak ifadesine kar kar. Kemalin baka hallerde
gsterdii msamahay bu konuda gstermemesini eletirir.
Ona gre Kemal, bu noktada da elikili bir tavr sergilemitir.
nk bunlar syleyen Kemal, dier taraftan, Matbuat Ni-
zamnamesi balkl bir makalesinde eski Yunan hkimlerinin
szlerini aktararak Hi kimse sz sylemekle veyahut yaz
yazmakla, umumda fikir hsl edemez; olsa olsa umumun efk-
rna tercman olabilir demektedir (Boratav, 1982:398).
Boratava gre ayn yarg Kemalin eletirdii halk kltr
rnleri iin de geerlidir. rnein destanlar stanbul halkn
birtakm zararl hareketlere yneltmekten ziyade, eitli neden-
lerle bu hareketlere zaten ynelmi olan halkn, birtakm olay-
lar, adetler, gelenekler hakkndaki dncelerine tercman
olmulardr. Edebi veya eitici-retici nitelikleri bir yana,
Boratava gre bu rnler bizim iin o devrin gazeteleri kadar,
hatta realist olduklar, oklarn tespit ettikleri iin, belki gaze-
telerden de daha faydal vesikalardr (398, vurgu bana ait).
Sonu
Bu makale, Pertev Naili Boratavn eserlerini Trk iletiim
tarihi aratrmalarna katklar asndan okumaya almtr.
Buna gre Trk iletiim tarihini ve genel olarak iletiim tarihi-
ni- sadece kitap, gazete, dergi, sinema, radyo ve televizyon gibi
son yzyllarn yazl, iitsel ve grsel medyalara snrlamann
102
bizzat iletiimin tanm deerlendirildiinde ne derece gereki
olduu sorgulanmtr.
Boratav, bir medyann ortaya knda, yaamn srdrme-
si ve etkisini yitirmesinde nemli olann toplumun yaps ve
ihtiyalar olduunu vurgulamtr. Bu nedenle modern medya
ncesindeki geleneksel medyay modern medyann ilevlerini
yerine getiren bir sistem olarak grmek gerekir. Bunun iletiim
tarihilerine hatrlatt, iletiimin tarih iinde ald ve alaca
seyrin uzun soluklu bir sreten olutuu, bu srecin sadece bir
paras zerine odaklanmaktansa, onun tm paralarn btn-
cl bir ekilde aratrmann ve deerlendirmenin daha salkl
sonular verebileceidir.
letiim tarihi alannda alanlar iin Boratavn verdii
mesaj aktr: letiim, sadece modern medyadan ibaret deildir.
nemli olan iletiimin toplumsal yap iinde ve btnsel bir
ekilde ele alnmasdr. Aksi takdirde u anda iletiim teknoloji-
sinin gz kamatrcl altnda iletiimi teknikler btn olarak
deerlendirme tehlikesi vardr, ki bilindii gibi Marshall
McLuhann dnyay etkileyen iletiim teknolojisi arlkl b-
yl szckleri hep bu bakn izlerini tar.
letiim tarihini sadece kitle iletiim aralarna odaklamann
bir baka tehlikesi sonuta bu alandaki aratrmalar ara yne-
limli olmaya gtrmesidir. Bylece iletiim alanndaki son tek-
nolojik atlmlar ve bunlarn iletiimi nasl dntrd sre-
cinin incelenmesi iletiim tarihi olur, iletiimin asl anlam,
toplum ierisindeki yeri ve ilevleri bir kenara braklr. Oysa
Pertev Naili Boratavn almalarnn gsterdii gibi anlam
retimi, anlam paylam ve iletimi iletiimin antropolojik
anlam- toplumsal yapnn ald biimlere gre tarih boyunca
103
eitli aralarla salanabilir. Bu anlamda her bir ara kendi i-
inde deerlidir ve iinde gml olduu toplumun ve zamann
ihtiyalarn karlamas balamnda da yeterlidir.
Alt izilmesi gereken ikinci nokta, Boratavn daha 1942
gibi erken bir tarihte matbaa ve basnn bir lkenin ilerlemesin-
de veya geri kalmasnda yaratabilecei etkinin ancak snrl
olabileceine ilikin aklamalardr. Boratav, Kemali, basn ve
matbaann yokluu veya eksiklii dolaysyla Osmanlnn geri
kald ynndeki sav nedeniyle eletirirken, Onu ilm ol-
mamakla sulamt. Kemal ise bu grlerini bir bilim insan
olarak deil, gazeteci olarak ortaya koymaktayd. Oysa, bilindi-
i zere zellikle yirminci yzyln ortalarndan balayarak,
kitle iletiim aralar ve kalknma/modernleme ilikisi konu-
sunda -Kemal ile benzer- fikir ileri srenler ilmi olmas bek-
lenen Batl akademisyenlerdir. Bunlarn grlerinden etkile-
nen gelimekte olan dnyadaki baz bilim insanlar da bu ker-
vana katlmlardr. Btn bu akademisyenlerin ortak zellii
kitle iletiim aralarn gelenekselliin veya modernliin belir-
leyicileri olarak ele almalardr. ok kaba ekilde belirtmek
gerekirse, bu anlay, kitle iletiim aralar gelime-
yi/modernlemeyi salar veya geri kalma-
nn/modernleememenin nedeni kitle iletiim aralarnn geli-
memiliidir biiminde zetlenebilir. Kitle iletiim aralarn
toplumsal yapnn iine gmen Boratavn vurgular ise kanm-
ca bu teknolojik determinizm anlaynn ok tesindedir.
104
KAYNAKA
Alemdar, Korkmaz (1981). Trkiyede ada Haberlemenin
Tarihsel Kkenleri, ATA, Ankara.
Bagz, lhan (1998). Pertev Naili Boratavn Trk ve Dnya
Folklor Aratrmalarndaki Yeri, Pertev Naili Boratava
Armaan iinde, Haz. Metin Turan, Kltr Bakanl Yay.,
Ankara, s.17-32.
Berkes, Niyazi (1942) Namk Kemalin Fikri Tekaml,
Namk Kemal Hakknda iinde, Vakit Matbaas, stanbul, s.
221-247.
Boran, Behice (1942) Namk Kemalin Sosyal Fikirleri, Na-
mk Kemal Hakknda iinde, Vakit Matbaas, stanbul, s.
251-277.
Boratav, Pertev Naili (1931). Krolu Destan, Evkaf Matbaas,
stanbul.
----------- (1942) Namk Kemalin Gazetecilii, Namk Kemal
Hakknda iinde, stanbul, s. 161-182.
----------- (1943) zahl Halk iiri Antolojisi, Maarif Matbaas,
Ankara.
----------- (1969). 100 Soruda Trk Folkloru, C. 1., Gerek
Yaynevi, stanbul.
----------- (1973). 100 Soruda Trk Folkloru, C. 2., Gerek
Yaynevi, stanbul.
--------- (1991). Folklor ve Edebiyat, C.2, Adam Yay., kinci
Basm, stanbul, s. 318-327.
----------- (1998). 100 Soruda Trk Halk Edebiyat, Gerek
Yaynevi, stanbul.
--------- (2000). Halk Edebiyat Dersleri, C. 1., Tarih Vakf,
stanbul.
Boratav, Pertev Naili ve zdemir, Fuat (1991). (Haz.) Ahmet
kr Esen: Anadolu Destanlar, kinci Bask, Kltr Ba-
kanl, Ankara.
etik, Mete (1998). Pertev Naili Boratavn Genlik Dnemi-
nin Baz zellikleri, Pertev Naili Boratava Armaan -
105
inde, Haz. Metin Turan, Kltr Bakanl Yay., Ankara, s.
33-48.
Georgeon, F. (1999). Osmanl mparatorluunun Son Dne-
minde stanbul Kahvehaneleri, Douda Kahve ve Kahve-
haneler iinde, (der.) Hlne Desmet-Grgoire ve Franois
Georgeon, Yap Kredi Yay., Ankara, s. 43-85.
Kaplan, Mehmet (1948). Namk Kemal: Hayat ve Eserleri,
brahim Horoz Basmevi, stanbul.
Ong, Walter (2003). Szl ve Yazl Kltr: Szn Teknoloji-
lemesi, Metis, nc Basm, stanbul.
ztrk, Serdar (2006). Cumhuriyet Trkiyesinde Kahvehane ve
ktidar, Krmz, stanbul.
Pultar, Gnl ve Cengiz, Serpil Aygn (2003). Kardelie Bin
Selam: lhan Bagz ile Sylei, Tetragon, stanbul.
Sanders, Bary (1999). kzn As, Ayrnt, stanbul.
106
107
LETM BLM LE HALKBLMN
BULUTURAN BR BLM NSANI: LHAN BAGZ
*
Giri
letiim bilimi ile halkbilimi arasndaki iletiim, son yllarda
giderek artmaktadr. Bu iletiim, halkbilimcilerin medyann
geleneksel trler ve szl kltr zerindeki etkilerine ilgi duy-
maya balamalar ile iletiim bilimcilerin halk kltr, popler
kltr, kitle kltr, szl, yazl ve elektronik kltr gibi konu-
larda eserler retmeleriyle, giderek belli baz alanlarda bulu-
maya doru gitmektedir. zellikle kltr, medyann kltrn
deiim ve dnmndeki yeri, modern medya ncesinde hal-
kn bilgilenme, elenme ve kltrel ihtiyalarn karlayan
geleneksel medya (klar, masal ve hikye anlatclar... gibi),
halkbilimi ile iletiim biliminin kesiim noktalarnda yer alan
konular arasndadr. Kentlemeyle birlikte, medyann halkbili-
min inceleme malzemelerini dntrmeye balamas, kanl-
maz olarak, halkbilimcileri iletiim aratrmalarnn bulgularn-
dan yararlanmaya yneltmitir. letiim bilimleri alannda al-
an aratrmaclar ise genellikle kltr ve iletiim balamnda
halkbiliminin bulgularndan yararlanmlar, modern medya
ncesindeki iletiimin tarihini, ileyiini ve zelliklerini anla-
mak iin halkbilimcilerin eserlerine bavurmulardr.
*
Folklor/Edebiyat, C.12, S.48, 2006, ss. 35-59. Makaleyi okuyup
deerli katklarn esirgemeyen Prof. Dr. lhan Bagze teekkr
ederim.
108
Ancak bu karlkl yararlanmann yeterli olduunu syle-
mek, bu almaya konu olan lhan Bagzn iletiim bilimle-
rindeki yerini inceleyen bir tek aratrma dahi olmamas deer-
lendirildiinde ok mmkn deildir. Oysa Bagz, aada
ayrntlaryla grlecei zere almalarnn teorik erevesini
kurmada, verilerini toplama ve analiz etme srecinde iletiim
bilimi alanndaki aratrmalardan yararlanmtr. Hatta son yl-
larda yazd Bir letiim Olay Olarak Tat Yazlar (2005)
balkl makalesinde grld gibi, baz almalarn halkbi-
liminden ziyade tamamen iletiim bilimi merkezli bir izgide
retmitir.
Bu makale anlan eksiklii bir lde kapatmaya yneliktir.
alma Trk iletiim alanndaki aratrmalar asndan
Bagzn eserlerinin yerini ve anlamn bulabilmeyi amala-
maktadr. Makalenin retilmesi iin Bagzn eserlerinden ve
konuyla ilgili baka kaynaklardan yararlanlmtr.
1
1
Bagzn Trke yaymlanm yedi kitab bulunmaktadr (Bagz,
1956; 1960; 1979; 1992; 1986; 1989; 1996). Bunlardan Folklor Yaz-
lar (1986) ngilizce olarak da yaymlanmtr. Bunun dnda
Bagzn Andreas Tietze (1992) ve Howard E. Wilson (1968) ile
birlikte zgn halleri ngilizce basl ortak birer almas bulunmak-
tadr. Bu makalede bu kitaplarn iletiim almalar asndan nemli
grlenleri zerinde daha fazla durulmutur. zellikle Folklor Yazla-
r, yazarn ngilizce ve Trke belli bal makalelerini toplad bir
eser olmas asndan nemli grlmtr. Bunun dnda Bagz ile
yaplan grmenin yer ald bir kitap makalenin yazlmasnda yarar-
lanlan kaynaklar arasnda yer almtr (Pultar ve Cengiz, 2003).
Bagzn 2002 ylnda ikinci basks yaplan bir evirisinin uzun
nsz bu makalenin hazrlanmasnda kullanlan bir baka almadr
(Bagz, 2002). Yazarn ingilizce makalelerinden zellikle iletiim ile
ilgili grlen ve almann sonunda kaynakada belirtilen eserleri de
deerlendirmeye alnmtr (Bagzn eserlerinin ayrntl kaynakas
iin bkz. Pultar ve Cengiz, 2003:225-241).
109
Bagzn Formasyonunu Oluturan Kaynaklar
lhan Bagz, bir metni okumakla, incelemekle ve yorum-
lamakla bir folklor rnnn tam anlamyla anlalmayacan
hemen tm eserlerinde vurgular. Bagzn bu anlaynda iki
etkinin varlndan sz edilebilir. lki, hocas Pertev Naili
Boratavdr. Bagzn nazarnda Boratav, Trkiyede ve hatta
dnyada metni toplumsal balam iinde inceleyen halkbilimci-
lerden nde gelenidir:
1960l yllarn banda contextual analysis modayd; yani,
metni sosyal evrenin iine oturtarak inceleme. Aslnda bunu
Pertev Beyden biliyoruz. nk Pertev Bey hibir zaman bi-
ze sadece metin inceletmedi. Mesela, kendisi halk hikyeleri-
ni derlerken, askerdeki klar getirmi br askerleri getir-
mi br askerlerin arasnda oturtmu, onlara anlattrm ve
kendisi tespit etmi. Bu ok doru bir yaklam (Bagz,
2003:162).
Bagz, doru bulduu bu yaklam aada bu konu hak-
knda ayrntl bilgi verilecek- kendi almalarnn merkezine
koyacak, kendisi sadece katlmc gzlemci sfatyla deil, biz-
zat deneyler yaparak Boratav izleyecektir.
Bagzn sadece metinlerden yola karak bir folklor r-
nnn tam anlamyla anlalamayacana ilikin grnn
biimlenmesinde ikinci etken, Amerikadaki Indiana niversi-
tesinin folklor alanndaki ncleriyle ve onlarn rettikleri
yaptlarla tanmasdr (Bagz, 2002:25). Bagze gre, bir
szl anlatmn aada ayrntl incelenecek- tm unsurlarn
gz nne almadan sadece metni incelemek, onu deimez,
soyut bir folklor rn saymak gsterimci okulunun en nem-
li eletirisi olmutur. (Bagz, 2002:27).
110
Bagzn ifadelerinden kendisinin de bu okulun anlayn
paylat anlalmaktadr. Gsterimci okula gre metin bir
canl gsterimdir ve ancak onu reten, yayan, dinleyen ve ev-
releyen toplumsal balam iine gmlerek kavranabilir. Bunlar
yeterince dikkate alnmadan yaplacak zmleme eksik ve
yetersiz kalr.
Halkbilimciler bu sonuca, halkbilim iinden gelenlerin ret-
tikleri eserlerle mi, yoksa dier bilim dallarndaki aratrmacla-
rn almalaryla m varmlardr? Eer dier bilim dallarnn
katklar varsa, bunlar hangileridir?
Bagze gre Richard Dorsonun sosyal ierikiler olarak
niteledii aratrmaclar bu sonuca halkbilimle ilgili almalar-
dan ulamamlardr (Bagz, 2002:27, vurgu bana ait). Dola-
ysyla sorunun birinci ksm ak ve nettir: Bir folklor rn-
nn anlatc ile uzak ve yakn evre koullar gz nne alnarak
incelenmesi gerektiine ynelik anlayn yerlemesinde balca
rol halkbilimciler oynamamlardr. Buradan sorunun ikinci
ksmna geildiinde, Bagzn yine Dorsona dayand gr-
lr. Dorsona gre, balama nem veren okulda yer alanlar
zellikle dilbilim, iletiim bilimi, antropoloji ve sosyal psikolo-
jinin verilerini ve vard sonular halkbilimine uyarlamlar,
grlerini sistemletirmiler; yntemlerini aklamlardr.
(Bagz, 2002:27).
Bagzn almalarnn ana atsn gsterimci okulun ar-
gmanlarnn oluturduu anlalyor. Bagz, halkbilimcilerin
Saussureden Jacobsene ve Chomskiye dein dilbilimcilerden
yararlandklar noktalar vurgular. Amerikan folklorcular dilbi-
lim almalarndan olduka etkilenmilerdir. Bagz, rnein
bir Amerikan halkbilimcisi olan Robert Georgeun iletiim bi-
111
limi ve dilbilimin terimleriyle grlerini akladn belirtir.
Bunlar unlardr:
I- Her hikye anlatmnda iletiyi hazrlayp gnderen
(encoder) ve iletiyi alp zmleyen (decoder) olmak zere en
az iki unsur yer alr. Her hikye anlatm olaynda bu ikisi
arasnda bir iletiim kurulur. letinin gndericisi ve alcs nce-
den biim alm geleneksel bir mesajla anlarlar. leti sadece
sz ile gnderilip zmlenmez, jest ve mimik gibi sz dnda-
ki unsurlar da -szsz iletiim- kullanr. letinin yorumlanmas
hikye anlatm boyunca srmektedir.
II- Her hikye anlatm toplumsal bir olaydr. Bu olayda en az
bir kii hikye anlatcs, bir kii de hikye dinleyicisi rolndedir.
III- Her hikye anlatm tektir, onun tam anlamyla baka bir
benzeri yoktur. Hikye anlatm belli bir yerde belli bir zaman-
da, belli bir sosyal koullar iinde ortaya kar; [onun] bir daha
tekrar edilmesinin olana yoktur. Buna karn hikye anlat-
mnda birbirine benzeyen unsurlar da bulunmaktadr. (Bagz,
2002:30).
Hikye anlatmn toplumsal bir olay olarak gren Georgea
gre, gsterimdeki elemanlardan hibirisi gsterimi kendi ba-
na belirlemeye yetmez. Bunlar arasndaki karlkl etkileim,
hikye anlatmn belirler. Ksaca belirtmek gerekirse hikye
anlatm... anlatcnn, dinleyicinin ve hikyenin kesitii ortak
noktada belirir. (Bagz, 2002:31).
Bagze gre George yukardaki grlerini esas olarak
Jacobsondan yararlanarak oluturmutur (Bagz, 2002:31).
Jacobsonun iletiime dair grleri, Bagz dahil ou halkbi-
limci zerinde nemli etkiler yaratmtr (Bagz, yz yze
grme, ubat 2006). Bagz, bu nedenle Jacobsonun ileti-
112
imle ilgili anlayn zetler. Buna gre Jacobson bir iletiim
olaynda alt ortak unsurun bulunduunu belirtmitir. Bunlar
unlardr:
1- letiime katlan konumaclar, ileti verenler, dinleyenler,
szcler, yorumcular.
2- Kullanlacak iletiim birimleri: yazma, konuma, kitap
basma, davul almayla iletiim kurma ve slk, boru alma, tr-
k syleme, yz ve beden hareketleri, koku verip alma, dokun-
ma ve tatma yoluyla mesajlar iletme.
3- letiimin yer ald ortam.
4- letiim biimi: iir, hikye, trk, politik konuma, sat-
clarn barmas, vaiz.
5- letinin ierii, anlam, ne demek istedii ve ona kar
gsterilen davran.
6- Bu gsterim olaynn btn (aktaran Bagz, 2002:31).
Bagze gre gerek George gerekse Jacobson hikye an-
latmay kompleks bir iletiim olay olarak dnmlerdir.
Bagzn vurguladna gre gsterimci okulun bir baka
temsilcisi olan Dan Ben-Amosun halkbilim anlaynda da
iletiim ve gsterim anahtar kavramlardr. Ben-Amos, l
bir aratrma modeli nerir: 1- anlatc-oynaycdan oluan kii-
sel boyut, 2- dinleyici, izleyiciden oluan toplumsal boyut ve 3-
sz boyutu (aktaran Bagz, 2002:32).
letiim bilimi almalarnn da iinde bulunduu deiik
bilim dallarnn bulgularndan yararlanarak, halkbilimi rnleri-
ni incelemede nasl bir yol izlenmesi gerektiine dair grleri-
ni bildirenler George, Jacobson ve Ben-Amos ile snrl deildir.
Ben-Amosun nerdii yukardaki modelde antropolog
113
Malinowskinin etkisi bulunmaktadr. Malinowskiye gre ko-
numa, ancak, onun balam bilinirse zmlenebilir. Balam
konumacnn jest ve mimiklerinden, konumann dinleyicile-
rinden, tepkilerinden oluur. Anlam bu elemanlar belirler
(Bagz, 2002:32). Bagz, bunun dnda Amerikan halkbilim-
cilerini etkileyen Dell Hymesin grlerine yer verir. Hymes,
dili teki iletiim aralar gibi bir iletiim modeli sayar
(Bagz, 2002:33). Bagze gre bu tr almalar sonucunda
halkbilimciler, sadece metin zerinde allmayacan, onu
canlandran sanat ve sanatnn iinde bulunduu evreyi
dikkate almas gerektiini renmiler ve bylece metni bala-
mna oturtan incelemeler yapmaya balamlardr (Bagz,
2002:34).
Bagzn Trkiye iinde Boratavdan, Trkiye dnda ise
deiik bilim dallarnda retilen almalardan yararlanan halk-
bilimcilerin izlerini tad halkbilim anlay aada belirtile-
cei zere tek ynl deildir. Baka anlatmla Bagz de bu
almalara hem ampirik hem de kuramsal dzeyde zgn kat-
klar salamtr.
Bagzn Temel Anlay: Szl Anlatm Sosyal Gs-
terimdir
Trkiye iinden ve dndan gelen bu iki anlayn bileimi-
ni ou almalarna yanstan Bagz, baz halkbilimcilerin bir
folklor rn diye inceledii metinlerin aslnda canl bir gste-
rim olan hikyeyi l hale getirdiklerini, eksilttiklerini ve
gsterimdeki elemanlardan soyutladklarn savunur. ncelikle
yazmann ve konumann hzlar birbirinden farkl olduu iin
bir metin, hikyecinin azndan kan btn szleri iermemek-
tedir. Aktarc ancak yakalayabildiklerini veya aklnda kalanlar
114
kda dkebilmekte veya asl hikyeyi zetlemektedir. Arat-
rcnn bir hikyeci-a karsna alp ona yava anlatm yap-
trmas da sorunu zmemektedir. Sonuta, bir szl anlatmn
yazya dklmesi demek, onun bire bir tm gerekliiyle k-
da aktarlmas anlamna gelmemektedir. Bagzn deyimiyle
yazl bir metin, bir hikye anlatmnn tm unsurlarn kapsa-
yamaz, hatta ses kayt makinesinin kullanlmas bile bu sorunun
almasn tam baaramaz (Bagz, 2002:26).
Bir anlatmda yaz ile anlatlmayan yanlar bulunur. Bunlarn
neler olduu ve ne gibi zellikler tad yazarn szl anlatm
bir sosyal olaydr (Bagz, 2002:1) ifadesinde gizlidir. Bu
ifadenin biraz kabuu krldnda iinden nce gsterim
kavram kar. Bagz, gsterimi performance szcnn
karl olarak kullanr. Gsterim kavram deildiinde ise
metnin tesine geen unsurlarla karlalr. Bu unsurlar, daha
nce ksmen deinildii zere anlatcdan, szden (veya bunun
metin haline getirilmi biiminden) ve bunlar evreleyen yakn
ve uzak toplumsal evreden olumaktadr. Yakn toplumsal
evre, iinde dinleyicilerin bulunduu evredir. Uzak toplumsal
evreyi ise bir lkenin politik rejiminin doas, anlatmn yapl-
d zaman ve mekn oluturmaktadr (Bagz, 2002:1).
Bagz, saylan bu elemanlara, uzak toplumsal evrenin bir
unsuru olarak medyay da baka yazlarnda katmtr (Bagz,
1986d:40; 1979:374-5). Bagz, bu argmanlarn en z, ksa,
derli toplu ve sistematik olarak 2002 ylnda geniletilmi ikinci
basm yaplan Sibiryadan Bir Masal Anas balkl evirisine
yazd Giri yazsnda zetler:
Szl gelenekte hibir halk edebiyat trnn, deimez, do-
nup kalm, kuaktan kuaa bylece aktarlan bir metni veya
biimi yoktur. Bu trlerin deiik yerlerde, deiik zamanlar-
115
da yeniden yaratlan metinleri vardr. Bu yeniden yaratlan
gsterimde anlatcnn ustal, ya, ii, bulunduu toplum
kat, din inanlar, deer yarglar nemli deiiklikler yapar.
Bu gsterimde dinleyicinin konumu, kltr, beklentileri,
dnya grleri nemli deimeler yapar. Bu gsterimin -
nemli bir eleman olan geleneksel tr, ancak bu kiisel ve
sosyal deikenlerin bir dengesi olarak vardr; duraan deil
canldr, deikendir; her anlatmda yeniden doar. (...) Folk-
lor gsterimini belirleyen bu temel eleman da deildir.
Memleketteki politik gcn hogrl olup olmamas, sz ve
yaz zgrlklerinin tannm olup olmamas, gsterime ayr-
lan yerin ve zamann zellikleri de bu gsterimi etkiler. Folk-
lor olay, saydmz bu elemanlarn dengelendii bir sosyal
olaydr, bir gsterimdir. Bu canl gsterimi, kt zerine d-
kerek donduran, ksaltan, cansz klan, sonra da dnp gste-
ren biziz. Bu sosyal olay byle bir kadavra haline getirmek,
sonra da dnp gsterim yerine bu metni incelemek folkloru
yanl anlamak olur, eksik incelemek olur. (Bagz, 2002:1).
Basgz, Indiana niversitesi Folklor Monografi serisinde
baslmakta olan Hikye, Turkish Folk Romance as a Performing
Art adl eserinde gsterim ve iletiim aratrmalarnda yeni bir
asamaya varm grnyor. Hikye anlatmndan sz ederken
diyor ki:
Bu anlatm ideal ve kk bir toplum modeli oluturuyor. Bu-
rada anlatcnn yaratc olmak istei, bir yandan geleneksel
hikye metninin surelilik eilimi ile, bir yandan da dinleyici-
nin istekleri ile snrlanyor, hikye metni ise hem anlatcnn,
hem dinleyicinin ada istekleri karsnda deimek zorun-
da kalyor. Dinleyici ise hikye anlatana saygs yznden
onun yaratma isteini tmden ortadan kaldrmyor. Bylece
bu e bir yandan kendilerini ifade etmek olana bulu-
yor, bir yandan da teki elere kendilerini ifade etmek hak-
116
kini tanyor. Aralarnda kurulan bu denge ideal bir toplum r-
neidir, hikye anlatmn bu denge ayakta tutmakta ve ya-
atmaktadr (Bagzden elektronik posta, 7 Eyll 2006).
Bagzn bu ve aada daha ayrntl alnacak grleri
birlikte deerlendirildiinde bunlar bir ekil zerinde aadaki
gibi gstermek mmkndr. Bagzn grlerini daha anla-
labilir ve ak klabilmek iin yazarn temel anlayn bir model
zerinde gstermek, -bu model sosyal bilimler alannda hazrla-
nan her model gibi gerein basitletirilmi bir biimi olsa bile-
yararl olabilir. Aadaki model, kanmca Bagzn bir r-
nn (szl veya yazl) nasl incelenmesi gerektiine ynelik
anlayn zetlemektedir.
ekil 1- lhan Bagzn Bir letiim Olay Olarak Sos-
yal Gsterim Anlaynn Modelletirilmi Hali
117
Daha yakndan bakldnda bu modelin iletiimde geri bes-
lemenin olmad, olsa bile geri beslemeye iletiimin etkililii
balamnda arasal bir rol tannd ou iletiim modeline gre
daha dngsel ve etkileimsel olduu grlr. Modeldeki taral
alan ierisinde yer alan anlamn aklamas udur: Bir szl
anlatmda/gsterimde anlam, ancak anlatc, anlat, dinleyicinin
kesiim noktasnda ortaya kar. Anlamn oluumunda uzak
toplumsal evrenin de etkisi bulunmaktadr. Yani anlam, doru-
sal iletiim modeli savunucularnn iddia ettikleri gibi gnderi-
ciden hedefe bir mesaj aktarm sonucu oluabilecek bir ey
deildir. (Bu modeller hakknda daha fazla bilgi iin bkz.
Mcquail ve Windahl, 2005; Erdoan ve Alemdar, 2002;
Zllolu, 2003). Anlam, belli bir yerde, belli bir zamanda, belli
koullarn olumas sonucunda belli katlmclar tarafndan or-
taklaa retilir ve tketilir
Bu noktada anlam oluturan btn bu unsurlar srayla in-
celemek gerekir.
Sosyal Gsterimn Unsurlar
1- Anlatc
Anlatcnn sesi, saz, kiileri taklit etmesi, sesini alaltp
ykseltmesi, susmas, bir sre konumamas, vcut hareketleri,
yava ve hzl bir ekilde dinleyicilerin aralarnda dolamas,
sazn tama ekli gsterimi etkileyen faktrler arasndadr.
Anlatm, sadece anlatm anna zg bu gibi anlatc eylemleriy-
le ekillenmez; bizzat anlatcnn kiisel ve toplumsal zellikleri
gsterimi biimlendirir. Anlatcnn bilgi daarc, yaratc
olarak yetenekleri, ya, sosyal snflar iindeki yeri, din[sel]
inanlar, deer yarglar hikyeden ayrlamaz. Gsterimi canl
hale sokan bu sanat eridir. Bu nedenle toplumsal gsterimin
118
anlatc boyutu yalnzca metin incelenerek anlalamaz (Bagz,
2002:26).
Bagze gre anlatcy alma dnda brakmak, hikyeyi
eksik anlama sonucunu yaratr. nk o, farkl zamanlarda,
farkl tekniklerle hikye anlatmaktadr, anlatm srasnda bir
yolunu bularak, kendini ve dinleyicileri ilgilendiren ada
politik, ekonomik olaylar gsterime sokmaktadr. rnein
fiyatlarn ykselmesinden yaknmakta, partilerin grlerini
eletirmekte, dnemin babakan hakknda yorumlar yapmakta-
dr. Bylece geleneksel tarihseli, ada ve gncel yapabil-
mektedir (Bagz, 2002:26). Anlatc bu ama dorultusunda
kendi kiisel sorunlarn bile geleneksel denilen- bir anlatya
yerletirebilmekte (Bagz, 1986b:63); hikyenin mesajn
farkl bir kanala, farkl iletiim dzeyine aktarabilmektedir.
Anlatc bu durumda artk hikyeyi ve dinleyiciyi birbirine
balayan bir arac (mediator) deildir, fakat kendisini dinleyici-
lerine dorudan sunan ... dier dinleyici ve yeleri gibi ada
bir insandr. (Bagz, 1986e:7).
Geleneksel anlatclar gndelik yaamlarn, sorunlarn,
gemiten imdiye dek edindikleri deneyimlerini hikyelere ve
trklere sokabilmekte (Bagz, 1952:331) ve kiisel katmalar
yolu ile kendilerini dinleyicilere tantmakta, kendi dnya g-
rlerini, duygularn, yergi ve beenilerini hikyenin iine
serpitirebilmektedirler (Bagz, 1986b:64).
zellikle klarn bata geldii bu geleneksel anlatclarn
bir tr yorumcu-aklayc konumda kendi duygu ve fikirlerini
asl anlatnn iine yerletirmelerinde kentlemenin nemli rol
vardr. Szl gelenein tayclar ehirle karlatklarnda
gebe zelliklerini kaybederler. Sanatlarn, kahvehanelerde,
119
pazaryerlerinde, snnet veya evlilik dnlerinde, beylerin ve
aalarn evlerinde icra ederler. Bu tr yerlerde yeni dinleyici
kitleleriyle karlamalar nedeniyle gelenei, kent kltryle
harmanlarlar (Bagz, 1952:331).
Bu eklentiler/katmalar, geleneksel bir anlatnn paras ol-
masa bile, dinleyicileri bilgilendirmek bakmndan olduka
nemlidir. Bunlar geleneksel bir anlaty ada gncel olan
anlatyla ilikilendirmekle kalmaz, ayn zamanda anlatcnn
kendisi, toplumsal evresi ve dinleyicisi hakknda deerli bil-
giler verir. Bu nedenle bir aratrcnn almasnda bunlar
ihmal etmemesi, dikkatle toplamas ve incelemesi gerekir
(Bagz, 1986b:64).
2) Anlat (Geleneksel Tr)
Bir hikye, tekerleme, masal, trk, bilmece, ksaca sosyal
gsterimin tannabilir bir formu olan geleneksel tr, anlatcdan
ve dinleyiciden nce vardr. Geleneksel tr, biimiyle, ieri-
iyle anlatcnn ve dinleyicilerin nne hazr olarak gelir ve
gsterimdeki yaratclk, anlatlan trn geleneksellii tarafn-
dan snrlandrlr (Bagz, 1986e:12). Buna karn, anlat, tek
bana, gsterimi en fazla etkileyen bir unsur deildir, hatta
dier unsurlara gre daha az etkilidir.
Geleneksel tr bir hikyenin, masaln, trknn kda ge-
irilmi veya geirilmemi biimlerinden oluur. Trkiye gibi
yazl kltre ge girmi, girse bile bu kltr yeterince iselle-
tirmemi toplumlarda szl anlatlar daha ne kar. Szlerin
sistematik biimde basl metinler haline getirilmesi son zaman-
larn gelimeleridir. Bagze gre, Trkiyede rnein halk
hikyelerinin yazya ve kda aktarlmasnn balang tarihi
1830lara gitmektedir. Bu yllarda bir matbaac, bir dinleyici
120
veya anlatc an bizzat kendisi szl anlatm kda geir-
meye balamtr (Bagz, 2002:26). Dolaysyla, rnein Tr-
kiyede halk hikyeleri zerine alan bir aratrmac inceleme-
sini metinle snrlyorsa, tarihsel olarak geriye gidebilecei ba-
lca matbu metinler bunlardr. Byle bir yntem Bagzn
gsterimci anlaynn tam kar kutbundadr. Hatta denilebilir
ki, Bagzn en az zerinde durduu, szlerin yazl ktlara
sabitletirildii, buna karn jest ve mimiklerin, anlatlan mek-
nn, zamann, dinleyici tepkilerinin, dinleyici-anlatc etkilei-
minin, lkedeki siyasal rejimin zelliklerinin bu sabitletirmede
genellikle yerinin olmad anlatlardr/metinlerdir.
Bu yzden metni hareketli klmak gerekir. Bunu salamann
yolu, metinle birlikte dier unsurlar aratrma kapsamna dahil
etmek, metni toplumsal balam iinde irdelemektir. Konuya bu
adan bakldnda hareketlendirilen metinlerin bamszlk
savalar dahil bir ulusu harekete geirmede nasl byk bir g
haline gelebildiini tarihsel olaylar kantlamtr. rnein Na-
polyon ordularna kar savaan uluslar, Ruslara direnen Finlan-
diyallar, Osmanldan ayrlmak isteyen Yunanllar szl gele-
nei amalarna ulamada ara olarak kullanmlardr. Yine II.
Dnya Savanda Hitler ordular Yunanistan igal edince,
Yunan kahvelerinde Karagz perdesi kurulmu, Karagz metin-
leri Hitler askerlerinin gamal halarn pataklama dorultu-
sunda havalandrlmtr. Karagz perdesi bylece igalci gle-
re kar savaan kesimlerin gcn temsil etmitir. Karagz,
uzun koluyla Hitler ordularn, erkeklik aygt Toraman ile ise
Cezayiri igal eden Fransz askerlerini datmtr (Bagz,
2002:11).
Bir ulus olmann, igale kar direnmenin ve politik mca-
delede halk rgtlenmenin asl tetikleyici gcn geleneksel
121
trn kendi isel zellikleri oluturmaz. Geleneksel tr, belli bir
zamanda, belli bir yerde ve belli koullar altnda yle icra edil-
mitir ki artk sabitlemi bir metin olmaktan km, dinamik
bir gsterim, itici bir kuvvet haline gelmitir.
Bylece Bagze gre geleneksel diye dnlen bir metin
tm unsurlaryla birlikte deerlendirildiinde aslnda bir ka-
davra deil (Bagz, 2002:1-46) yaayan ve kendisini ada
yaamla gncelleyen, srekli yeniden reten bir unsurdur. Bu
geree ramen baz aratrmaclar modern gelimelerin szl
gelenee yansmadn dnmektedirler. Bunun temel nedeni
ise onlarn sadece metinler zerinde almalardr (Bagz,
1986c:181).
3) Yakn Toplumsal evre: Dinleyici
Szl gsterimin nc unsuru olan dinleyicinin, anlatnn
biimlenmesinde, deiik yorumlar iinde aktarlmasnda, anla-
tdaki karakterin inan ve eylemlerinin belirlenmesinde rolleri
vardr. rnein Alevi evreler ve dinleyiciler iin anlatlan
hikyelerde kahramanlar ya Alevi yaplmakta veya Alevilie
sevgi ve sayg duyan kiiler olmaktadr. (Bagz, 2002:26).
Bagze gre, Trk halkbilimcileri dinleyici konusunda
nemli bilgiler vermilerdir. rnein Pertev Naili Boratav, mut-
suz sonla biten hikyeleri dinleyicilerin sevmediini, hikyeleri
byle sonlandran anlatclar dvdklerini, yaraladklarn hatta
lmle korkuttuklarn belirtmitir. Bu yzden bir hikyecinin
Keremi ldrmediini Boratav ortaya karmtr. Fuat Kpr-
l ise meddah hikyelerini dinleyenlerin de benzer eylemlere
giritiklerini yazmtr (Bagz, 1952:333; 2002:36). Yine Tr-
kiyede dinleyici konusunda ilk aratrmalar, sistemli olmasa
bile, Pertev Naili Boratav tarafndan daha 1940larda balatl-
122
mtr. Bagze gre Boratav bu yllarda baz yerel klar Dil
ve Tarih Corafya Fakltesine getirtmi, onlara kzl erkekli
dinleyici topluluklar nnde hikyeler anlattrarak, dinleyicile-
rin anlatc ve anlat zerindeki etkilerini bulmaya almtr
(Bagz, 1998:24).
Bagz, bu tr deneyleri daha sistemli olarak devam ettir-
mitir. rnein 1957de k Mdamiyi Ankaraya ararak
evine konuk etmi ve onun anlatmlarn ses kaydna almtr.
Odada mikrofona konuan Mdaminin karsnda ve o da ba-
zen olmak zere sadece Bagz bulunmutur. Ancak Mdami
bu hikyeleri Bakentte aydnlarn dinleyeceini sanm ve
anlattklarna inanlmayaca korkusuna kaplmtr. zellikle
olaanst olaylar ve kiiler ortaya ktka bu korkusu bsb-
tn artm, bunlarn olurluunu ispat etmek iin sk sk ak-
lamalar yapmtr (Bagz, 1986b:61-2). Bagz, Mdaminin
bu tavrn dinleyici etkisine balar: Bakentin grnmeyen,
anlatmda hazr bulunmayan dinleyicisi bile, Mdaminin hik-
ye anlatmn etkiliyor, onu byle aklamalara zorluyordu.
(Bagz, 1986b:62).
Bu aratrmalara karn Bagz, dinleyicilerin hikyeye et-
kileri konusunda ilk sistemli inceleme olarak kendisinin 1967
ylnda yapt deneyi sayar (Bagz, 2002:36). Konuya ilikin
makalesinin giriinde yazar yle der: Bu alma, bir k
tarafndan, iki ayr dinleyici kitlesine, ayr zamanlarda sylenip
alnan ksz Vezir hikyesinin urad deimeleri incele-
yecek ve bu deimede dinleyicinin etkisini belirtmeye ala-
caktr. (Bagz, 1986d:49). Bagz, bu deneyinde k Sabit
Mdamiye Poshofta bir kahvede hikye anlattrp bunu kayda
almtr. Ona ayn hikyeyi ertesi gn retmenler Birliinde
kasabann aydnlar nnde de anlattrmtr. Kahvedeki anla-
123
tmn dinleyicileri Mdamiyi iyi bilen, seven, anlatm boyunca
bu sevgilerini sz ve eylemleriyle gsteren daha sradan insan-
lardan olumaktadr. kinci anlatmn dinleyicileri Mdamiyle
aralarnda mesafe olan ounluu aydnlardan oluan kimseler-
dir. Bunlar, Mdaminin hikyesini sevmediklerini sz ve ey-
lemleriyle gstermilerdir. Bazlar hikye srasnda kendi arala-
rnda konumular, bazlar retmenler Birliini terk etmi-
lerdir. Kahvedeki anlatmda Mdami daha bol sz kalb kulla-
nrken, retmenler Birliinde kendisini sevmediine inand
dinleyici nndeki anlatmda geleneksel kalplara daha az yer
vermitir. Mdami, ifadelerini farkl dinleyici gruplarna gre
farkllatrmaya dikkat etmi, rnein retmenler Birliindeki
anlatsnda geleneksel kalplar sememeye zen gstermitir.
Bu air, okumu dinleyicilerine uygun dmeyeceini inand
sz kalplarn repertuarna almamtr (Bagz, 1986d:40).
Bagz, bu deneyinde her iki hikye anlatmn btn unsur-
laryla birlikte kda geirir. Yazar, ka dinleyicinin hikyeyi
dinlediini, hikyenin kata balayp kata bittiini, dinleyicile-
rin hikye ve hikyeciye tepkilerini, hikyecinin mimik ve jest-
lerini ayrntlaryla tespit eder. Kahvedekilerin hikyeye olaa-
nst ilgi gstermelerine karlk olarak, hikyecinin daha canl
bir gsterim sergilemesi gsterimin sresinin uzamasna yol
aar. Ancak Bagzn bu halk kltrnn alcs olmadn
(Bagz, 1986b:52) belirttii retmenler Birliindeki mda-
vimlerin, hikyeye ilgisizlikleri Mdamiyi hikyeyi ksaltmaya
yneltir. Mdami, ayn zamanda anlatsnda deiikliklere gi-
der, olaylar, szckleri aydnlara uyumlu hale getirmeye al-
r. rnein kahvedeki anlatsnda dinleyicilere edebiyat ve
tarih dersi verirken, onlara hangi davrann doru, hangi davra-
nn yanl olduunu anlatrken, retmenler Birliindeki
124
anlatsnda bunlara yer vermez, nk buradaki dinleyicilerin
[a]yr kltrlerin adamlar olduklarna inanr. Bu k, bilgi ve
kltr bakmndan karsndakilerin kendisinden daha farkl ve
stn olduunu zaten bildii iin onlara kendi bilgisini gster-
me gibi bir ama ierisine girmez (Bagz, 1986b:54). Bylece
rnein kahvedeki toplulua Alpaslan hakknda uzun bir trk
okuyan Mdami, retmenler Birliinde bunu tekrarlamaz.
Mdami buna bavurmamasnn gerekesini Bagze yle
aklar: lhan Bey, bunlarn hepsi tarih limi, ben onlara tarih
dersi verecek deilim ya! (Bagz, 1986b:60).
Hikyenin ierii de iki dinleyici kitlesi nnde farklla-
maktadr. zellikle cinseli yanstan szck, deyim ve ifadeler
kahvede bol kullanlrken, retmenler Birliindeki anlatmda
bunlara ihtiyatl yer verilmitir. Aydn takmnn byle ak
sak bir anlatm seveceinden emin olmayan Mdami, bu
nedenle bu ifadelerin ounu ya daha edepli terbiyelileri ile
deitirmi, ya ksa gemi veya bunlarn hibirine anlatsnda
yer vermemitir (Bagz, 1986b:55). Hikye iinde sylenilen
trkler bile dinleyicilerin zelliklerine gre deimektedir.
Yallara hikye anlatan klar genellikle din konularn ile-
yen, t veren trkleri tercih ederlerken, genlere hikye
anlatan klar, ak ve sevgi konulu olanlar semektedirler
(Bagz, 1986b:60).
Bu istisnalar dnda, Bagzn son yllardaki bir yazsnda
da belirttii gibi dinleyici zerine aratrmalar henz ok yeter-
sizdir. Daha da tesi dinleyicinin nasl incelenecei henz bili-
nememektedir (Bagz, 2002:35). Yazar, bunun nedenini dinle-
yicinin trde olmamasna balar. rnein bir kahvedeki bir
anlatya tank olan dinleyicilerin tmn tek tek inceleme ola-
na yoktur, nk bazen dinleyiciler arasnda nfuzlu birisi
125
anlatan derinden etkileyebilmektedir (Bagz, 2002:35). A-
ratrc ou zaman bunun farkna varmaz. Murat obano-
lunun 1967 ylnda Karsta kendi kahvesinde trk sylemesi
srasnda dinleyicilerden bazlarnn obanolunun gsterimini
etkilemesi buna iyi bir rnektir. Kahvede neeli giden bir trk
fasl birdenbire uzun havaya evrilmitir. Bagz, bunun
nedenini anlayamaz, ancak obanoluna sorarak renir. Onun
Bagze akladna gre kendisinin trky deitirmesinin
nedeni trknn bir yerinde kahveye servetini ve eini kaybet-
mi saygdeer bir kiinin girmesidir. Neeli trknn devam
etmesi bu kiiye kar bir saygszlk olarak dnlm, onun
kahvede bulunmas, sonuna kadar trklerin seimi iine ar-
ln koymutur. Bu toplumsal bask trk seiminde tek
nemli neden olarak kalmtr (Bagz, 1986b:60).
Bagz, 1979da yaymlanan k Ali zzet zkann yaa-
m, sanat ve iirleri zerine olan kitabnda anlatcnn, dinleyi-
cilerin taleplerine olan bamln ayrntl olarak iler. Kendi
yaamn hikyeletirerek, dinleyicilere aktaran okuryazar bir
hikyeci-k olan zkan, Bagze geleneksel anlatclarn (bu-
nu geleneksel medyalar biiminde de okuyabiliriz) dinleyicilerin
taleplerine gre anlatlarn ekillendirdiklerini yle anlatr:
o vakit sevgilimi dte grdm, elinden ak dolusu itim.
Aha imdi yemin ediyorum ki, ne d grdm, ne dolu itim.
Bunu o vakit ben de biliyordum, beni dinleyenler de biliyordu
() Ama, o gnn [1940larda] piyasann geeri oydu. Onun
alcs vard. yle demesem ne ben coardm, ne cemaat co-
ard. (Bagz, 1979:12).
126
Dolaysyla anlatc ve dinleyici gsterim srasnda birbirine
bamldr, birbiriyle devaml etkileim halindedir. Bagzn
deyimiyle anlatc,
dinleyicisi ile srp giden bir etki alverii iindedir. Dinle-
yicisinin davran ve beenisi onun seimini ya da sz kalp-
larn sk yahut seyrek kullanmasn etkiliyor. Dinleyici, be-
enisi ile glendirdike, k da dinleyicisine daha bol
ve daha renkli tekerlemeler sunuyor (Bagz, 1986d:40).
4) Uzak Toplumsal evre: Politik Rejim, Medya, Zaman
ve Mekn
a) Politik Rejim: Uzak toplumsal evrenin bir boyutunu hi-
kye anlatmnn yapld lkedeki politik rejiminin doas
belirler. lkede politik rejimin sz hakkna sayg gsterip gs-
termemesine gre anlatcnn hikyesi biimlenebilir. Politik
rejimin sz hakkna bitii deer hikye anlatmna yansr ve
rnein sz ve ifade zgrlklerini tanmayan lkeler ile tan-
yan lkelerde ayn hikyenin ierii bile farkl olabilir. Sz ve
ifade zgrlklerini tanmayan lkelerde, hikye anlatmnda
toplumsal eletiriye yer vermek zordur (Bagz, 2002:27). An-
latc kendini gvende hissettii koullarda gelenee bakaldra-
cak, onu kracak konuma dahi gelebilir (Bagz, 1979:12).
Politik rejimin doasnn bir szl anlatya yansyn bul-
ma abas ierisinde gndeme gelecek nemli bir soru u olabi-
lir: Szl gelenek ve szlk gelenekten yazya geirilmi metin-
ler (a) kurulu dzen yanls mdr, (b) kurulu dzene kart m-
dr, veya (c) hem kurulu dzene kart ve taraftar eleri birlikte
mi iermektedir?
Bagzn vurgulad gibi, Amerikada 1960larn ortala-
rnda halkbilim alanna da yansyan ilevselci anlay paylaan-
127
lar, folklorun ilevlerini, sadece dzene hizmet edici, dzeni
devam ettirici balamda ele almlardr. levselci kuramn folk-
lor alanndaki nclerinden ve lhan Bagzn bu anlay -
rendiini belirttii William Boscoma gre folklorun elendir-
me, eitim, atmalar ve gerginlikleri giderici (emniyet subap)
ve deerleri, gelenei kuaktan kuaa aktarma olmak zere
toplam drt ilevi bulunmaktadr. Boscomun bu gr folklora
sadece mevcut dzeni koruma ilevini yklemektedir. Bylece
trkler, masallar, hikyeler toplumdaki gerginlikleri yumuat-
c, yerlemi deerleri nakledici, elendirici ve eitici ilevlere
sahip rnler olarak grlmektedir (Bagz, 2003:178).
Bagz, bu anlaya kar kar, onu tutucu olarak niteler
(Bagz, 2003:179). Bagzn Trk folkloru zerine olan biri-
kimi ve incelemeleri ile Pertev Naili Boratavn almalar
2
,
onun deyimiyle bu tutucu, tek ynl gr kabul etmesine
engeldir (Bagz, 2003:179).
Bu nedenle Bagz, folklorun beinci ilevinin protesto
olduunu savunan bir makale yazar. Bu makale ok gemeden
bilim camiasnda etkiler yaratr, hatta spanyolcaya bile evrilir
(Bagz, 2003:179). Bu almasnda Bagz, geleneksel rn-
lerin dzenin yeniden retilmesine katk salamak ile muhalif
eler tamak arasnda bir gerilimi ilerinde tadklarna ina-
nr. Geleneksel rnler, sadece dzenin yeniden retilmesinin
ilevlerini zerlerine alm ierikle ykl deildir. zellikle
Trkiyedeki k iiri gibi trler, baskya, hogrszle kar
bir tepki, bir protesto nitelii tar (Bagz, 1986c:182-3). 13.
2
Boratav, 1931 tarihli Krolundan balayarak folklorun protesto
niteliini ortaya koymutur. Boratavn tutucu olmayan ilevsel bak
iin bkz. ztrk, 2006a:28.
128
yzylda tekke edebiyatyla balayan protesto gelenei i at-
malarn ve savalarn yaygnlat, yoksulluun byd
dnemlerde younlamtr (Bagz, 1986c:185). Ancak Cum-
huriyetin ilk yllarnda protesto geleneinde duraklama, hatta
kopu olmutur. Cumhuriyeti kuranlarn lkeyi igalden kurta-
rarak i bana gelmeleri nedeniyle klardan sayg grmeleri-
nin bunda pay vardr. Cumhuriyet dier yandan kendi kltr-
n temellendirmede halk kltrn el stnde tutmu, ondan
yararlanmtr. Halk kltrnn temsilcileri olan klar, Hal-
kevlerinde, devlet radyosunda ve baka devlet kurumlarnda
arlanmlardr. Onlarn eserleri derlenmi, baslm, geni
kitlelere yaylmaya allmtr. klar kendilerine ynelik bu
ilginin karln yeni idarenin balarna ve kurumlarna vg-
ler dzp, alklar tutarak vermilerdir (Bagz, 1986c:185).
II. Dnya Sava ile birlikte protesto gelenei yeniden can-
lanmtr. Kente yerleen klar, buradaki ekonomik zorluklar
grm ve iirlerinde bu temaya yer vermilerdir (Bagz,
1986c:186). Bagz, 1979 ylndaki k Ali zzet konulu kita-
bnda, iinde bulunduu toplumsal, siyasal ve ekonomik koul-
larn rn olan bir sanatnn bu koullar lkedeki siyasal yap
elverdii lde eserlerinde ilediini, halka yaydn yazar.
Bu anlamyla rnein Ali zzet gibi hikyeci-klar, 1940larda
halkn sava skntlarna, yokluklarna dair eletirilerini iirleri-
ne tayan (Bagz, 1979:24) Boratavn deyimiyle halkn ga-
zetesi (Boratav, 1943den aktaran ztrk, 2006a:25) bir rol
stlenirler. Ali zzet, 1942 ktlna dair bir destanda unlar
yazar:
Ak bez bulamadk al palaz giydik
Kefensiz ok l mezara koyduk
129
Un bulgur yok msr kula yedik
oluk ocuk sabi sbyan a kald (Bagz, 1979:24).
II. Dnya Sava gibi basnda denetimin youn olduu bir
ortamda Ali zzet gibi airlerin halkn gazetesi olma ilevleri-
nin nemi anlalabilir. Nitekim ayn air, 1943teki bir desta-
nnda vergi toplayclarnn hakszlklarn ve yolsuzluklarn
eletirerek (Bagz, 1979:24), halkn sorunlarn dillendirme
ilevinin bir baka rneini sunar. Talibi Cokun ve Habip
Karaaslan gibi dier klar bir taraftan Anadolu krsalndan
kentlere genlerin yaadklar ekonomik glkleri sazlar
eliinde terennm ederlerken, dier taraftan bu dnemin nde
gelen siyasilerini eletirmekten de geri durmazlar (Bagz,
1986c:186).
Bu rneklere karn btn bu airlerin yergilerini lke iin-
de izin verilen eletiri snrlar dahilinde yapabildiklerini yine-
lemek gerekir. Ancak 1944 ylndan sonra, belirli snrlar dahi-
linde eletiri hakknn geniletilmesi, eletiri yapanlara gven-
celer getirilmesi, yeni kurulan partilerin, yergiyi ve talamay
dinleyen ve destekleyen yuvalar haline gelmesi, klarn anla-
tmlarna da yansr. Bagzn deyimiyle bundan sonra kla-
rn hepsinde toplumsal yergiye doru bir alma olur. Ali
zzet de bunlarn dnda kalmaz. iirlerindeki toplumsal eletiri
younlar, politik konular da bunlar arasnda yer almaya balar.
Dzenin usta bir eletirisi olan tannm destann, Ali zzet
1948 ylnda yazar (Bagz, 1979:25). Siyasi talama gelene-
inin ncs olan Habip Karaaslan ise, 1945ten balayarak
Cumhuriyetin en dil uzatlmaz kurumlarn, siyasilerini ve
iktidardaki siyasi partiyi iddetle yermi ve talamtr
(Bagz, 1986c:186).
130
Demokrat Parti (DP) iktidara geldiinde ise ayn airler bu
partiye methiye dzmeye balarlar. Ancak bu ksa srer. ok
gemeden umduklarn gremeyen klar yergilerinin en arla-
rn bu partiye yneltirler (Bagz, 1979:26; 1986c:187). lke-
deki siyasal ortam her frsatta klara ve onlarn eserlerine
yansr. rnein 1952 ylndan sonra yergi iirlerinde azalma
grlr, ki bunun nedeni Bagze gre DPnin sanata ve top-
lumsal eletiriye kar taknd olumsuz tutumdur. Ali zzet,
dier klar gibi bu ortamda iirlerinde arya gitmekten ka-
nr (Bagz, 1979:26-7). Ancak 27 Mays 1960, k iiri ve
protesto trkleri iin tam bir dnm noktas olur. klarn
okuryazarl ve eitim dzeyi ykseldike, doalama syleme
gelenei kaybolmaya balar. k da tpk teki okuryazar air-
ler gibi eserini dnerek, tanarak retme yoluna gider. Dier
taraftan da kente gm, orada yeni bir kltr ve yeni bir din-
leyici topluluu ile karlaan klar dernekleirler (Bagz,
1986c:188).
Bu protesto gelenei lml soldan, giderek radikal bir izgi-
ye oturur. rnein 1960 htilalinden de g alarak Atatrke
Sesleni iirini yazan ve lml bir sola ynelen air Ali zzet
daha sonra bu izgisini radikalletirir. Trkiye i Partisi ile
ilikiler kurar, partinin ncl ile kurulan klar Derneine
katlr, dier klarla bu partinin gezilerine katlr, eserleriyle
partinin etkinliklerinde aktif rol alr (Bagz, 1979:26-7).
Bagzn, Ali zzetin bu geliimini siyasal atmosferle iliki-
lendirdii yorumu yledir:
Ali zzetin iirinde yerginin belirmesi ve [iirinin] kiiselden,
toplumsala ve politie doru gelimesi, Trkiyenin
1940lardan bu yana geirdii toplumsal gelime ile sz ve
131
yaz zgrlne tannan haklarla at ba beraber yryor
(Bagz, 1979:29).
klar, Trkiye i Partisinin 1970 balarnda giderek et-
kinliini kaybetmesiyle Blent Ecevitin ortann solu hareketi
etrafnda toplanrlar, CHP programn halka yayma, seim
sloganlarn poplarize etme abalarna giriirler (Bagz,
1986c:190).
Sonuta Bagzn politik rejim ve szl gelenek ilikisine
dair yorumlarnda dengeli bir izgide olduu grlmektedir.
Getirdii kantlarla yazar, folklorun dzen yanls ve kart
eleri iinde tayabileceini gstermitir. Geni halk kesimle-
ri folklor rnleri araclyla yeri geldiinde kurulu dzene
ynelik eletirilerini dile getirebilmitir. Ancak folklorun bu
ilevini ar romantikletirip, dzen yanls ilevlerini de tm-
den yok saymak mmkn deildir. Bir lkedeki politik rejimin
doas, folklorun elendirici, gerginlikleri giderici, eitici ve
yerlemi deerleri gelecek kuaklara aktarc ilevler ynnde
biimlenmesinde etkili olabilir. yle olduu iindir ki, siyasal
iktidarlar zaman zaman kendi ilke ve amalar dorultusunda
bizzat anlatclardan bile yararlanma yoluna gitmilerdir.
3
3
Bagz, szl gelenein siyasal iktidarlar tarafndan onlarn kendi
ilke ve hedefleri dorultusunda nasl yazya geirildiini ve bu ilenen
eserlerin halka nasl yeniden sunulduunu rnekleriyle anlatr
(Bagz, 2002:21-3). rnein Sovyetler Birliinde halk devrim
konusunda eitmek iin usta gelenek aktarmclarndan yararlanlm-
tr. Ancak ksa zaman sonra eitilmemi ve ou okuryazar olmayan
bu kiilerin bizzat kendilerinin siyasal iktidarn aktarlmasn istedii
sosyalist ilkelerden haberdar olmadklar anlalmtr. Bunun zerine
onlar siyasal ve ideolojik adan eitmek amacyla gazeteler, dergiler,
kitaplar onlarn evlerine cretsiz gnderilir, bu kiiler zaman zaman
konser salonlarna ve mzelere gtrlr (Bagz, 2002:22). 1940lar
132
b) Medya: Bagz, almalarnda medya szcn kul-
lanmaz, gazete, televizyon, kitap, sinema ksaca hangi kitle
iletiim aracndan sz ediyorsa almasnda o iletiim aracn
anar. Aslna baklrsa Bagzn, kitle iletiim aralar zerine
ayrntl durduu da sylenemez, yazar asl olarak geleneksel
anlatlarn gsterimleri zerine younlar. Bagz, uzak top-
lumsal evre iine politik rejimin doasn, zaman ve mekn
koyduu halde medyaya bu evre iinde yer vermez. Oysa ya-
zarn sosyal gsterimin uzak toplumsal evresi ierisindeki
unsurlar sayarken en azndan medyay da bunlar arasna katma-
s beklenebilirdi.
Bagzn sistematik snflamas iinde bulunmad halde
bu makalede medyaya yer verilmesinin balca nedeni, yazarn
deiik almalarnda medyann geleneksel anlatclar ve anla-
tlar zerindeki etkilerine dair aklamalarndan kaynaklanmak-
tadr. Bagz, klarn eserlerinin medya araclyla yaylma-
snn klar ve onlarn eserleri zerinde etkiler yaptn belir-
tir. rnein kitap olarak yaymlanmak zere derlenen hikye-
lerdeki tekerlemelerin hemen hepsi kaybolmaktadr (Bagz,
1986d:40). Bunun nedeni anlatcnn anlatsnn kitap olarak
yaymlanacann bilinci ierisinde farkl bir anlat versiyonu
sunmas, anlat srasnda kendi kendisini denetlemesidir. Radyo
Trkiyesinde ise hikyeci-k Ali zzet Ankara Halkevine konuk
edilir, lkde iirleri yaymlanr, okullarda ve Halkevlerinde konser-
ler verir, ky enstitlerinde alr (Bagz, 1979:14). Ali zzet, 1960
htilalinde Cemal Grselden Alevi kylerini dolama grevini alr.
Bagze gre yeni ynetim onun Alevi kylerindeki etkinliinden
yararlanmaya almtr (Bagz, 1979:15). Televizyonun henz Trk
toplumunun yaamna girmedii, yz yze iletiimin hkim olduu bir
toplumda Ali zzet, aslnda bir kanaat nderi olarak siyasal iktidarn
mesajlarn halka iletmesi iin kendisinden yararlanlan bir medyadr.
133
ve televizyon bu oto-kontrol kuvvetlendirmektedir. rnein
k Ali zzet, iirlerinin radyo ve televizyon yayn veya ba-
sm-yaym oluyla geni kitlelere yaylmas olasl belirdiin-
de, anlatmnda yumuamaya gitmitir:
[B]aslma, Ali zzetin iirinde, ak seik anlatm yumuat-
maya, din ve Tanr yergilerini ksmaya, hafifletirmeye neden
olmu. Onun yerselden kurtulup ulusala almasnda, kitapla-
rnn baslmas, sesinin radyoda ve televizyonda duyulmas
etkili oluyor (Bagz, 1979:34).
Dolaysyla aslnda medyann bizatihi kendisi bile bir anla-
tnn oto-sansre uramasna, deimesine ve yeniden biim-
lenmesine etki yapabilir. Bylece, normal koullarda szl kl-
trde yzyllardr azdan aza aktarlan, kulaktan kulaa iiti-
len ve evrimi anlatc-anlat-dinleyici ile btn bunlar evrele-
yen toplumsal balamn kesiim noktalarnda gerekleen szl
anlatlar, grsel ve iitsel iletiim aralarnda kamuya ktkla-
rnda nce eseri retenin eik bekiliine urar. Burada k-
hikyeci olan eseri reten kii, eserinin geni toplum kesimleri-
ne ulamasnn kendisi iin risk oluturabileceini dnd
ksmlar eikten geirmez, yani bunlar kamuya sunmamaya
karar verir. Bir mesaj retenin mesajnn aleniyete kacann
kendisi asndan yaratabilecei sorunlar dikkate alarak gerek-
letirdii bu isel iletiim, bu oto-sansr, normal koullarda ve
dar bir topluluk nnde icra edilen szl gelenein mesajlarnn
bireysel bir denetime tabi tutulmas anlamna gelmektedir. Me-
saj reten bireyin baz mesajlarnn geni kitlelere ulamasn
engelleyen bu bireysel mesaj szme ilemini bylece bireysel
eik bekilii aamas olarak nitelendirmek uygun olabilir.
Szl gelenekte serbeste akan rnlerin medyada yaym-
nn gndeme gelmesi zerine szl gelenein tayclarnn
134
kendi kendilerine uyguladklar bu denetim (bireysel eik beki-
lii) medyann, sosyal gsterim zerindeki ilk nemli etkisi
olmaktadr. Bu sayede belki protesto eleri baskn olan bir ileti
bu niteliklerinden tamamen arnabilecek veya en iyi ihtimalle
yumuayacaktr. Ya da Bagzn daha nce belirttiimiz kah-
vehane ve retmenler Birlii deneyinde olduu gibi rnein
cinsel ierikli iletiler dnme urayarak edep dairesine e-
kilebilecektir. Mdami, kahvede bildii, samimi olduu dar bir
topluluk nnde cinsel konular kapsayacak denli rahat bir anla-
tm sergilerken, tanmad, bir duygu ba kuramad ret-
menler Birliindeki dinleyici topluluu nnde cinsel ierikle-
rinden soyutlanm bir gsterim ortaya koymutu. Medya tek-
nolojisiyle, dank, birbirinden soyutlanm, trde olmayan
binlere, hatta milyonlara ulaacak gsterimin ise gelenek tay-
csnn kendisini daha da fazla snrlamaya, denetlemeye gt-
recei aikrdr.
Medyann ikinci nemli etkisi kurumsal eik bekiliinde
yatar. Szl gelenein taycsnn kendi kendine denetime
uratt mesajlardan geriye kalanlar zerinde medya da kendi
ilkelerine, ideolojisine, karlarna uygun olanlar seer. Belki
bu iletilerin balamn dahi deitirerek kitleye gnderir. Dola-
ysyla bir medya kurumunun yaynlayaca iletiyi semesinde
ve yaynlamasnda denetim ilevi grme anlamyla eik bekili-
i, -iletiim literatrndeki asl anlamyla eik bekilii- devre-
ye girer ve kurum rnein kendi ideolojik anlayna gre Ali
zzetin iirlerini eikten geirir:
Kitap olarak baslma derken nemli bir etkeni gz nnden
uzak tutmamak gerekiyor. Bu, kitab bastran kiinin, kuru-
mun eilimi, etkisidir. Ali zzetin kitaba alnan iirlerinin se-
ilmesine bakarak, seenin veya bastrann politik eilimlerini
135
anlamak zor olmuyor. Saclar, Onun yergilerine pek yer
vermiyor; Trk Bayra gibi, Kbrs iirleri gibi ulusal ayrl-
m olanlar seiyorlar. Sol eilimliler ise, Ali zzetin daha
ok toplumsal ve politik yergilerine arlk veriyorlar.
(Bagz, 1979:35).
Medya, ayn zamanda klarn szl belleklerini dnme
uratabilme potansiyeline sahiptir. Bu dnmn yaratabilece-
i etkiler szl gelenein biim ve ieriine uzanabilecek denli
geni boyutlu olabilir. Yazl ve grntl kltrn, szl kltr
dnyasnda yaayanlarn alglamalarn nasl deiime ve dn-
me urattklar uzun yllardr ilerinde tarihilerin, antropo-
loglarn ve hatta iletiim bilimcilerin bulunduu aratrmaclarn
ura konular arasnda yer almtr. Bulgulara gre, szl kl-
tr yaayan bireyin somut dnme evresi birey yazyla tan-
tnda yerini soyut ve analitik dnce evresine brakr, szn
egemen olduu dnyada ezber yetenei gl olan birey ve
zellikle de szl gelenek tayclar- yaz ve grnt dnyas-
na girdike giderek bu yeteneini kaybederler. Szl gelenein
aktarclar anlatlarn artk sadece ustalarndan dinleyerek de-
il, kitaplar okuyarak veya kendisi okuma yazma bilmiyorsa
bakalarna okutturarak renmeye balarlar (Bu konuda bkz.
Ellul, 1998; Sanders, 1999; Ong, 2003). Trkiyedeki aratrma-
lar da benzer sonular gstermitir. rnein Boratav, daha
1940larda Trkiyenin Dousunda yapt incelemelerinde
baz klarn anlattklar hikyeleri yeni yazl matbaa baskl
kitaplardan rendiklerini tespit etmitir. Okuryazar k, kitap-
lar kendisi okuyarak, okuryazar olmayan k ise bakalarna
okutturarak hikyeleri renmektedirler. Ancak szl gelenek
yoluyla renme halen varln srdrmektedir, yani gelenek
aktarclar hikyeleri ayn zamanda ustalarndan dinleme yoluy-
136
la da renmektedirler. Bylece rnein klar, hikyeleri usta-
larn dinleyerek, halk kitaplarndan okuyarak veya kendisi o-
kuryazar deilse bakalarna okutturarak szl ve yazl gelene-
i kendilerinde buluturmaktadrlar (Bagz, 1986a:272-3).
klar, plaklardan dinlediklerini de halk hikyelerine katm-
lardr (Bagz, 1986a:273-4). Bylece szl ve yazl gelenek i
ie gemitir (Bagz, 1986a:273).
Ama bu noktada bir soru ortaya kar: Kitle iletiim arala-
rndan yaylan geleneksel trler (trkler, masallar, hikyeler,
tekerlemeler gibi) szl gelenein her bir anlatma gre dei-
ebilir dinamik niteliini hangi ynde etkilemektedir? Bu dina-
miklii geriye mi gtrmektedir, yerinde mi saydrmaktadr,
yoksa ileriye mi teletmektedir? Bu, yantlanmas gereken -
nemli bir sorudur, nk daha nce belirttiimiz gibi Bagze
gre gelenek denilen eyin szel olarak aktarlmas ve anlatc-
ya, anlatya, dinleyiciye ve uzak toplumsal evreye gre deien
bir gsterim olmas nedeniyle sabitlemi bir ierii yoktur.
Geleneksel olarak kabul edilen rn zamana, mekna, anlatc-
ya, dinleyiciye, anlatya, lkenin politik rejiminin doasna ve
medyann durumuna gre deiir. imdi ortaya kan soru, kay-
deden; grleni ve iitileni sabitletiren ve bunu geni kitlelere
yayan kitle iletiim aralarnn szl gelenein deiebilirlik
zelliine olan etkisinin hangi ynde olduudur.
Bagzn yant kitle iletiim aralarnn bu balamda o-
lumsuz ilevlere sahip olduklardr. Ayrntl ilemese bile,
Bagz, szl gelenein deiebirlik zelliine asl zarar vere-
nin medya olduuna inanr. Medya, szl gelenei kalplatr-
makta, dondurmaktadr. rnein bir almasnda yle der:
[T]rkler sadece dilden dile, telden tele yaylmyor, kitaplar-
la, plaklarla, radyo ile yaylyor. Oralarda yeniden halkn diline
137
dp szl edebiyatn deiir olmak zelliine brnyor mu?
Bunu ben izleyemedim. (Bagz, 1986c:191).
c) Zaman: Uzak toplumsal evrenin bir dier boyutunu za-
man oluturur. rnein zaman darl hikyenin ksaltlmasna
yol aabilir ve anlatcnn kiisel yorumlarn ieren fazladan
bilgiyi hikyeye koymasna engel olabilirken, uzun k gecele-
rindeki hikye anlatm anlatcya daha rahat ifade olana sa-
layabilmektedir (Bagz, 2002:27).
Zamann toplumsal gsterim zerindeki nemine, ayrntl
olmasa bile ilk defa Pertev Naili Boratav deinmitir.
Boratavn 1940lar gibi erken tarihlerde Dou Anadoludaki
halkbilim aratrmalar zamann anlat zerindeki etkilerine
ilikin saptamasna esin kayna olmutur (ztrk, 2006b:145).
lgintir ki ayn gezi srasnda Boratav ile birlikte bulunan ve
gzlemlerini 1947de yaymlanan makalesinde yazan Bagz de
zaman unsurunun anlat zerindeki yerini vurgular. Makaleye
gre gezinin gerekletii aylarda gecelerin ksa olmas yzn-
den Karstaki dn trenlerinde hikye anlatlmamaktadr.
klar bu trenlerde ancak fasl yapmaya, trk sylemeye,
destan anlatmaya vakit bulabilmekte (Bagz, 1986a:270); buna
karn Ramazan ayna girildiinde smailin Kahvesinde hik-
ye anlatmak bir yana hikyelerini uzatma yollarn aramaktadr-
lar (Bagz, 1986a:273).
Zaman, hikyeci-klarn anlatmlarnda seecekleri trk-
lerin hangileri olacanda da belirleyici olabilmektedir (Bagz,
1986b:58). Zaman unsurunun kendileri ve anlatlar zerinde
yaratt etkinin bilincinde olan anlatclar, zamann uzunluuna
ve ksalna gre anlatacaklar trleri belirlemekte, anlatma
teknikleri ve anlatlarn biimleri zerinde stratejik ve anlk
138
deiikliklere gidebilmektedirler. rnein Bagzn 1956da
grt k Sabit Mdami, Bagze, akam vaktini doldu-
rabilmek iin ksa bir hikyeyi kiisel ifadelerle ssleyerek u-
zatmak zorunda kaldn sylemitir. Bagzn kayda ald
ve sonra yaymlad bir gsterim de bu bulguyu destekler.
Mdami bir yaz akam sergiledii gsterimine kiisel ifadele-
rini de eklemeyi dnm ancak sonra bundan vazgemitir.
Bu k, dinleyicilerine bunun nedenini yle aklar: K ak-
am olsayd [bu durumda daha fazla vakti olacan kast ede-
rek] bununla ilgili tank olduum bir hikye size anlatabilirdim.
Yaz gecesi olduu iin, artk bu anlatm yapamam. (Bagz,
1986e:8, eviri bana ait, keli parantez Bagze ait).
Mekn: Hikyenin anlatld meknn da hikye anlatmna
etkisi vardr. Bir sinema salonunda anlatlan hikye anlatm ile
bir kahvehanede veya retmenler Birliinde anlatlan hikye
anlatmnn sresi, biimi farkl olacak ve anlat, anlatnn ya-
pld meknlara gre farkl eitlemelere urayacaktr. rne-
in 1945te Ankaraya yerlemeden nce Karstaki kahvehane-
lerde bol sz kalplar kullanan iyi bir hikyeci olan k Dur-
sun Cevlani, iinde bulunulan kent ortamnda bu kalplara ok
daha az yer vermeye balayacaktr (Bagz, 1986d:40). Alevi
bir hikyeci-k olan Ali zzet, Alevi kylerinde anlatt hik-
yelerinde, Hac Bekta derghnda el aldktan sonra k oldu-
unu belirtirken, bu kylerin dndaki yerlerde gzel bir kza
k olduktan sonra airlie baladn sylemektedir (Bagz,
1952:336).
Bagzn daha nce belirttiimiz deneyleri sadece dinle-
yici unsurunun deil ayn zamanda mekn farkllnn da anlat
zerindeki etkisini bulmaya yneliktir.
139
1957de evine davet ettii k Mdamiye yaptrd hik-
ye anlatm bu an daha nceki yllarda farkl meknlarda
sergiledii gsterimlerine gre daha kuru bir performans sergi-
lediini ortaya koymutur (Bagz, 1986d:40). Yine 1967de
daha nce belirttiimiz Poshofta bir kahvede anlatlan hikye
ile retmenler Birliinde anlatlan hikyenin farkl olmas
Bagzn meknn anlat zerindeki etkisine dair bir baka
deneyidir. Bu deneyde meknn nemini gstermesi asndan
vurgulanacak ek nokta, k-hikyecinin (Mdaminin) her iki
meknda okuduu trklerin bile farkllamasdr. Bu deiim
Bagze gre ok nemlidir, nk klar, trklerinin szle-
rinde, kalplarnda asla deiiklik yaplamayacan, yapmadk-
larn, onlar ezberlediklerini, ustalarnn azlarndan rendik-
leri gibi dinleyicilere aktardklarn ileri srmektedirler (Bagz,
1986b:59).
Mekn, anlatclarn anlatnn uygun yerlerinde dinleyicilere
yapacaklar aklamalarn, yorumlarn veya t verici tali-
matlarnn ierik ve biimlerini de etkilemektedir. rnein e-
ker hastas ve iman olmas nedeniyle kendi bedeniyle ileti-
imi sorunlu olan (trnak iindeki ifade bana ait) k Mdami,
kahvehanedeki anlatsnda boalmak ve espri yapmak amacyla
kendisini iman olarak ne karacak ifadeler (arasz) kullan-
maktan ekinmemitir. Buna karn ayn Mdami, retmenler
Birliinde iman szc yerine air szcn kullanmtr.
Nedeni, iinde bulunulan ortamn ve daha nce deinilen din-
leyicinin anlatcya olan etkisidir. Mdami, retmenler Birlii
gibi daha resmi nitelikli bir meknda dinleyicilere kendi zel
duygularn amam, onlara gerek skntlarndan tek kelime
dahi etmemitir (Bagz, 1986b:63).
140
Bir letiim Olay Olarak Tat Yazlar
Bagz, bu balkta yaymlanan makalesinde (2005) iletiim
bilimi ile halkbilimini, iletiim bilimine halkbilimine gre daha
arlk verecek ekilde buluturur.
Bu almasnda Bagz, kendi deyimiyle tat yazlarn bir
iletiim olay (communication event) olarak inceler. Bu
terimi halkbilimcilerin dilbilimcilerden rendiklerini belirtir.
Sosyo-lenguistik veya iletiimin etnografisi (etnography
of communication) adyla anlan bu yaklamn kuramclar
Ferdinand de Saussure, Roman Jakobson, Levi-Strauss, Dell
Hymes ve Noam Chomsky gibi tannm bilim insanlardr
(Bagz, 2005:39). Bagz, almasnn kuramsal yaklamn
daha nceki yllarda olduu gibi bu bilim insanlarna ve onlarn
iletiim ve dilbilime ilikin grlerini merkeze alacak ekilde
oluturur (Bagz, 2005:39-40). Bunun anlam yazarn nceki
sayfalarda ayrntl olarak aklanan kuramsal anlaynn son
yllarda da deimedii, iletiimi halkbilim almalarnn mer-
kezine alddr.
Bagz, Trkiyedeki tat yazlarnn geliimini, ierikleri-
ni, zelliklerini deitirmedii bu teorik erevesine bal kala-
rak aklamaya alr. Bagze gre tat yazlarnn sadece
metin olarak incelenmesi canl gsterimi ldrmekle etir
(Bagz, 2005:41). Bu nedenle yazar, tat yazlarn balamna
yerletirerek inceler. nce bu yazlarn oluumunu ve geliimini
zmler. Bunun iin tat yazlarnn kendisine deil, onlarn
ortaya kna yol aan sosyo-kltre koullara, daha ak de-
yile g olgusuna bakar. Buna gre tat yazlarn retenler ve
tayanlar kkenleri ne olursa olsun, kyden kente gm ve
kentin koullarna ayak uydurmaya alan kesimdir (Bagz,
141
2005:56-7). Kynden koparak ehirde ofr olan bu kyller
kentte ciddi bir dnm geirmektedirler. ofr, kentte bir
taraftan kulland aracyla btnleirken (Bagz, 2005:28),
dier taraftan kiilik bunalm yaamaya balamaktadr. nk,
insann yaam boyunca hem kendisiyle, hem de toplumu ve
kltryle karlkl bir etkileim olan kiilik, ehir yaam
gibi ikincil ilikilerin youn olduu bir ortamda bask altna
alnr. ofrn kendisi ve bakalaryla srdrd etkileim
kopuklar ve kiilik bunalm ortaya kar. ofr bu ortamda
yeni bir kiilie gereksinim duyar. te tekerlekli mektup olan
tat yazlar ofrn bu kiilik bunalmnn ak ilandr. Bu-
nunla ofr, ismini, karakterini, hislerini, duygularn, umutlar-
n, umutsuzluklarn dile getirir. Bagzn deyimiyle ofr u
mesaj verir: Ey insanlar beni es gemeyin, tanyn, ben de
sizin gibi bir insanm. Kullandm makine beni size unutturma-
sn. Ben ofrm. Buradaym. (Bagz, 2005:59). Bu iletilere
bakan insanlar artk ofr grmezlikten gelemez: Bu yazlar,
kalabalklarda kaybolan insann verdii bireysel bir mesajdr,
birey kiiliinin gelitiini gsterirler. (Bagz, 2005:59).
Bagzn bu aklamalarnda ofr, tpk bir geleneksel
anlatc gibi iletiyi reten ve yayan konumuna koymas, ofrn
tat yazlarn niin kullandn toplumsal balamna oturtma-
s, yazarn daha nce vurguladmz gsterimci anlayna uy-
gundur. Bu aklamalarda dikkati eken bir unsurun altn zel-
likle izmek gerekir: nsan (burada ofr) byk ehrin omzuna
ykledii sorunlarn zmek ve gerginliklerini azaltmak iin
hem kendisiyle (kendi kendine iletiim), hem de daryla ileti-
im kurma gereksinimi duymakta, bunun iin de tat yazlarna
bavurmaktadr. Bylece tat yazlar, ofrn kendi kendine
142
ve toplumla kurduu/kurmak istedii iletiimin bir paras ola-
rak ilev grr.
Bagz, daha sonra toplumsal gsterimin bir baka unsuru
olan metne, yani tat yazlarna geer. Tat yazlarn konular-
na gre gruplandrr, toplumsal balam ihmal etmeden nitelik-
sel bir analize tabi tutar. Daha sonra popler kltr ve halk kl-
tr almalar asndan kritik sorunun yantn vermeye sra
gelir: Tat yazlar hangi kltr rnleri kategorisine girer?
Halk kltrne mi? Popler kltre mi? Yksek kltre mi?
Yoksa tat yazlarn bunlarn dnda kendi zgll iinde
ayr bir kavram altnda m deerlendirmek gerekir?
Bagze gre tat yazlar her eyden nce kent kltr-
nn rndr. Bu bakmdan arabesk mziine benzer, ancak
ondan baz ynlerden ayrlr. Tat yazlar, bir kent ierisinde
taksi, dolmu, kamyon gibi aralarn sahipleri ya da srcleri
gibi belirli bir meslek grubunun kltrdr. Oysa arabesk m-
ziini sadece bir meslee zg mzik tr olarak deerlendir-
mek doru deildir. kinci olarak tat yazlar, arabesk mziin
tersine szl deil yazldr. nc olarak bu yazlar kk bir
meknda sabitletirilmitir, donmutur, eitlemeleri olmaz.
Bagzn bu gerekelerle tartt sorunsaln u soruyla for-
mle etmek mmkndr: Arabesk mziini popler kltr ola-
rak nitelemek mmkn grnmesine ramen, tat yazlarn
popler kltr olarak deerlendirmek ne derecede gerekidir?
Bagzn temel sav, tat yazlarnn popler kltr olma-
ddr. Peki o zaman hangi kltre girer? Yant iin popler
kltr literatrnden iki kaynaa bavurur: Meral zbekin
Orhan Gencebay arabeski zerine olan almas (1991) ve
Nazife Gngrn popler kltr derlemesi (1999). Dikkat edi-
143
lecei gibi Bagzn bavurduu her iki otorite de iletiim
alannda almaktadr. Dolaysyla Bagz, genellikle iletiim
almalar ierisinde bir konu olan popler kltr olgusunu
anlamada ve deerlendirmede iletiim bilimcilerinin eserlerin-
den yararlanr.
Bagz, tat yazlarnn popler kltr tartmalar iinde
bir yere konumlandrlamayacak kadar kendine zg niteliklere
sahip olduunu savunur. ncelikle bunlar ounluun deil,
bir ofr aznln kltrdr. (Bagz, 2005:61). kinci ola-
rak bunlar byk ve gl bir kltr endstrisi tarafndan
yaratlmaz, piyasaya srlmez ve denetlenmez. Yaz yaratma
iinde irket kktr ve bu irket mterisi ile iletiim iin-
de[dir], ondan kopuk deildir. irketin mteriyi dardan de-
netlemek, onu ynlendirmekle ilikisi bulunmamaktadr. Sr-
c, irkete gider, istedii yazy belirtir, irket de ona elinin
altndakilerden birisini seip verir. Ksaca bu irket radyo,
televizyon, sinema gibi kltr endstrisi aralarna benzemez
(Bagz, 2005:61).
Siyasal iktidarlarn ya da egemen snflarn tat yazlarn
ofr kitlesinde...yalanc [sahte] bir bilin oluturarak onlar
uyuturmak iin kullandklarn ileri srmek de pek mmkn
deildir (Bagz, 2005:61). Bagze gre g odaklar tat
yazlaryla ilgilenmemekte, onlar nemsememektedir. Bunun
en nemli nedeni tat yazlarnn, siyasal dzene, siyasete ters
den iletilere genellikle yer vermemesidir. Tat yazlarnn
tarafsz ve suya sabuna dokunmayan ierikli olmasnda onlar
yazan ve kullanan faillerin bilinli tercihlerinin de etkisi vardr.
rnein yazy reten irketin kurucusu, Biz politikada yokuz
demitir (aktaran Bagz, 2005:62).
144
Tat yazlar Bagze gre yksek kltr de olamaz. Bu
yazlarn popler kltrle benzeen taraflar, yksek kltre
gre daha fazladr, rnein verdii mesajlar popler kltrn
verdii mesajlara benzemektedir. Buna karn tat yazlar yu-
karda belirtilen nedenler gz nne alndnda popler kltr
rnleri arasnda deerlendirilemez. Bagz bu noktada tart-
masn tat yazlarn, anlan kltr kategorilerinin hibirisine
sokmayarak sonlandrr: Tat yazlarn anonim folklor rnle-
ri olarak deerlendirmek mmkndr, ancak bunlar gelenekle
balantlar asndan ky arlkl deil, kent arlkl folklor
rnleridir (Bagz, 2005:63).
Aslnda kent arlkl folklor rn tabiri yeni gibi grn-
se de kentlerde yeni folklor rnleriyle karlalmaya baland-
n ilk tespit edenlerden birisinin 1942de bu konuda alma
yapan Pertev Naili Boratav olduunu belirtmek gerekir.
Boratav, Folklorda Yeni Zamanlarn Mevzular balkl bu
almasnda Zonguldak maden kmr iletmesinde alan
iilerin, folklor incelemelerinin konusu olabilecek yeni bir
kltr rettiklerinin farkna varm, ancak bu kltre ynelik
net bir tanm getirmemitir. Boratavn kentte doan bu kltre
ynelik saptamas yledir: Domak iin msait itimai zihni-
yetler bulunduu takdirde en modern muhitlerde bile yeni folk-
lor mahsullerinin fkrdn grnce amamak lazmdr
(Bkz. Boratav, 1982:117-9).
Bagz, tat yazlarnn kent folkloru iinde deerlendiril-
mesi gerektiine dair grnde Boratavn bir etkisi olup ol-
mad konusuna deinmez. Ancak yazarn formasyonun olu-
umunun ikinci etkili aya olan Amerikan halkbilim alanndaki
aratrmalar yazarn tat yazlarnn niteliini bulmada yarar-
land kaynaklar arasndadr. Bagz, bu alandaki aratrmalar-
145
dan yararlanarak tat yazlarnn zelliklerini btn ynleriyle
tanmlayan bir kavrama ulatna inanr: Tat yazlarn tat
folkloru veya ofrn folkloru olarak adlandrmak mm-
kndr (Bagz, 2005:63). Alan Dundes, folklor szcn-
deki folku ortak bir kltr esini paylaan herhangi bir
grup insan olarak anlamak gerektiini yazmtr. Grubu birbi-
rine balayan dil, din, meslek olabilir, bu nemli deildir, asl
olan grubun kendine ait geleneklerinin bulunmasdr. rnein
grup demiryolculardan oluuyorsa onlarn yarattklar folkloru
demiryolcularn folkloru olarak tanmlamak mmkndr
(Dundes, 1965ten aktaran Bagz, 2005:63). Bu adan d-
nldnde Bagze gre tat yazlar iin tat folkloru
veya ofrn folkloru kavramn kullanmak yanl deildir,
hatta bir baka kavram aramaya dahi gerek yoktur. Tpk teki
folklor rnleri gibi, bu folklor bir yandan ofrn kiiliini, bir
yandan da toplumsal ve siyasal yapy, te yandan toplumun
temel deiimlerini yanst[r]. (Bagz, 2005:63).
Sonu
letiim aratrmalar alannda alanlarn iletiimin bir bi-
lim olup olmadn halen tartmalarna karn, asl alan halk-
bilimi olan lhan Bagz almalarnda iletiimi bilim olarak
nitelemitir. Bagz, incelemelerinde halkbilimin yararland
sosyal bilim dallarn sayarken tereddtsz iletiim bilimi
ibaresini kullanr, iletiim olay kavramna ska yer verir,
almalarnn teorik arka plann izmede iletiim bilimcilerinin
eserlerinden yararlanr. Bylece Bagz, geleneksel gibi gr-
len ama aslnda gelenein gncellikle harmanland bir szl
anlatmn, ierisinde iletiim biliminin de yer ald dier sosyal
bilim dallarnn (dilbilimi, gstergebilim, antropoloji) verilerin-
den yararlanarak nasl zmlenebileceini gsterir.
146
Bagz zmlemelerini sosyal bir gsterim anlay te-
meline oturtur. Ona gre her szl anlatm, ierisinde, anlatc-
nn, geleneksel tr olan anlatnn, dinleyicinin ve bunlarn d-
nda daha geni bir toplumsal balamn yer ald bir sosyal
gsterimdir. Toplumsal balam, politik rejimin doas, medya,
mekn ve zaman gibi uzak toplumsal evreyi ierir. Anlam,
anlatc, anlat ve dinleyicinin kesiim noktasnda ve uzak top-
lumsal evrenin etkileriyle oluur. Bylece Bagzn anlay-
nda hibir unsurun, szl anlaty tek bana etkileyecek, ona
yn verecek bir konumda olmad anlalr. Her unsur, birbiriy-
le karlkl etkileim ierisinde gsterimin elemanlar olarak
ilevlerini yerine getirirler.
Gsterimin ilevleri ise Batdaki aratrmalarda dnld-
gibi sadece elenceden, eitimden, gerginlikleri giderecek
bir emniyet subabndan ve kltr gelecek kuaklara aktarmak-
tan ibaret deildir. Bagz, Trk halk kltr rnleri zerine
kendisinin yapt ve daha nce yaplan baka aratrmalara
dayanarak folklorun beinci ilevini ortaya koyar: protesto.
Daha baka deyile, geleneksel denilen rnler ierisinde kurulu
dzene, sisteme, yneticilere kar kan pek ok unsur vardr.
Bagzn bir szl anlatm incelemedeki btncl anlay
iletiim aratrmalarnda hatrlanmas gereken baz eler tar.
Her eyden nce iletiim bilimi ile onunla artk iyiden iyiye i
ie gemi olan gstergebilim ve dilbilim almalar sadece
metinler zerine odaklanmamaldr. Metin zerine younlama
aslnda bir sosyal gsterim olan gerei anlamaya son derece
snrl katklar yapar. Bylece gazete rneinde haberleri, ke
yazlarn; televizyon rneinde programlar; sinema rneinde
sadece filmin ieriini incelemek gerei anlamnn sadece
kk bir parasn oluturur. Oysa kitle iletiim aralarnn
147
ierii, Bagzn szn ettii sosyal gsterimin sadece anla-
tnn karl olarak kullanlrsa, metin ynelimli bir inceleme-
nin sosyal gsterimin dier elemanlarn darda brakt orta-
ya kar. Bylece anlatcnn karl olarak medya irketinin,
dinleyicinin karl olarak medya izler kitlesinin ve btn
bunlar evreleyen uzak toplumsal evre olarak lkedeki politik
rejimin doasnn, izlemenin/okumann gerekletii meknn
ve zamann irdelenmedii anlalr. Bagzn iletiim aratr-
maclarna hatrlatt, aslnda kitle iletiim aralarnn sunduu
gsterimin de sosyal ierisinde anlalabilecei ve bu anla-
myla sosyal bir gsterim olduudur.
KAYNAKA
And, Metin (1987) Culture, Performance and Communication
in Turkey, Institute for the Study of Languages and Cultures
of Asia, Tokyo.
Bagz, lhan (1952). Turkish Folk Stories about the Lives of
Minstrels, The Journal of American Culture, Vol. 65, No.
258 (Oct.-Dec.), ss. 331-339.
Bagz, lhan (1956). Trk Halk Edebiyat Antolojisi, Ahmet
Halit Kitabevi, stanbul.
Bagz, lhan ve Wilson, E. Howard (1968). Trkiye Cumhuri-
yetinde Milli Eitim ve Atatrk, Dost Yaynlar, Ankara.
Bagz, lhan (1992). Karacolan, Pan Yaynlar, Geniletil-
mi kinci Bask, stanbul.
Bagz, lhan (1975). The Tale Singer and His Audience, in
Folklore: Performance and Communication, Dan Ben-
Amos ve Kenetth S. Goldstein (edt.), The Hauge, Mauton,
ss. 143-204.
Bagz, lhan (1979). k Ali zzet zkan: Yaam, Sanat,
iirleri, Trkiye Bankas, Ankara.
148
Bagz, lhan (1986). Folklor Yazlar, Adam Yaynlar, stan-
bul.
Bagz, lhan (1986a). Dou Anadoluda Folklor Derlemele-
ri, Folklor Yazlar iinde, Adam Yaynlar, stanbul, ss.
268-275.
Bagz, lhan (1986b). Hikye Anlatan k ve Dinleyicisi:
Deiik Dinleyici Kitlelerinin Hikye Anlatmna Etkisini
nceleyen Bir Deneme, Folklor Yazlar iinde, Adam Ya-
ynlar, stanbul, ss. 49-64.
Bagz, lhan (1986c). Trk Halk Edebiyatnda Protesto Gele-
nei, Folklor Yazlar iinde, Adam Yaynlar, stanbul, ss.
181-191.
Bagz, lhan (1986d). Trk Halk Hikyelerinde Sz Kalpla-
r, Folklor Yazlar iinde, Adam Yaynlar, stanbul, ss.
39-48.
Bagz, lhan (1986e). Diggression in Oral Narrative: A Case
Study of Individual Remarks by Turkish Romance Tellers,
The Journal of american Folklore, Vol. 99, No. 391 (Jan.-
Mar.), ss. 5-23.
Bagz, lhan (1998). Yunus Emre, Aratrma ve Gldeste,
Indiana niversitesi Trk Aratrmalar Dizisi Yaynlar, s-
tanbul.
Bagz, lhan (1996). Nasreddin Hoca. Gemiten Gnmze
Bir Konular Analizi, Pan Yaynevi, stanbul.
Bagz, lhan (1998). Pertev Naili Boratavn Trk ve Dnya
Folklor Aratrmalarndaki Yeri, Pertev Naili Boratava
Armaan iinde, Haz. Metin Turan, Kltr Bakanl Yay.,
Ankara, ss.17-32.
Bagz, lhan (2002). Giri, Sibiryadan Bir Masal Anas
iinde, Mark Azadovski, Kltr Bakanl, Geniletilmi -
kinci Bask, Ankara, ss. 1-46.
Bagz, lhan (2005). mr Biter Yol Bitmez: Bir letiim
Olay Olarak Tat Yazlar, Trk(iye) Kltrleri iinde,
Gnl Pultar ve Tahire Erman (Der.), Tetragon, Ankara, ss.
39-64.
149
Boratav, Pertev Naili (1982). Folklorda Yeni Zamanlarn Mev-
zular, Folklor ve Edebiyat iinde, C.1, Adam Yay., stan-
bul, ss. 117-119.
Dundes, Alan (1965). The Study of Folklore, Englewood Cliffs,
NJ: Prentice Hall.
Ellul, Jacques (1998). Szn D, Paradigma, stanbul.
Erdoan ve Alemdar (2002). teki Kuram, Erk, Ankara.
Erdoan, rfan ve Alemdar, Korkmaz (2005). Popler Kltr ve
letiim, Erk, Ankara.
McQuail, Denis ve Windahl, Sven (2005). letiim Modelleri,
ev. Konca Kumlu, 2. Bask, mge, Ankara.
Nutku, zdemir (1997). Meddahlk ve Meddah Hikyeleri,
AKDTYK Atatrk Kltr Merkezi, Ankara.
Ong, Walter J. (2003). Szl ve Yazl Kltr, ev.: Sema
Postacolu Banon, Metis Yay., stanbul.
zdemir, Nebi (2005). Trk Elence Kltr, Aka, Ankara.
zdemir, Nebi (2006). Trk Edebiyat ve Medya, Milli Folk-
lor, S. 70, ss. 7-21.
ztrk, Serdar (2006a). Pertev Naili Boratavn Trk letiim
Tarihine Katklar, Milli Folklor, S. 70, ss. 22-37.
ztrk, Serdar (2006b). Pertev Naili Boratav letiim Bilimi
Asndan Okumak, Akdeniz letiim, Akdeniz niversitesi
letiim Fakltesi Dergisi, S. 4, ss. 123-161.
Pultar, Gnl ve Serpil Aygn Cengiz (2003). Kardelie Bin
Selam:lhan Bagz ile Sylei, Tetragon, stanbul.
Sanders, Bary (1999). kzn As, Ayrnt, stanbul.
Zllolu, Merih (2003). letiim Nedir?, Cem Yaynevi, 2. ba-
sm, stanbul.
150
151
SYASET BLM LE LETM BLMN
BULUTURAN BR BLM NSANI:
NERMN ABADAN-UNAT
Giri
Bir bilim olarak iletiimin oluumu ve geliimi tarih, sos-
yoloji, sosyal psikoloji, felsefe, antropoloji, dilbilimi ve siyaset
gibi disiplinlerde alan bilim insanlarnn katklaryla gerek-
lemitir. Farkl bilim dallarnda alan bilim insanlar, kendi
alma alanlar dahilinde yaptklar almalara iletiim olgu-
sunu da katmlar, iletiimin bireysel, toplumsal, siyasal, tekno-
lojik, kltrel ve ekonomik gibi pek ok boyutlarn ele alm-
lardr. rnein siyaset bilimciler iletiimi, seim, propaganda,
oy verme davranlar gibi siyaset boyutlaryla incelerlerken;
tarihiler basn, sinema, kitap, radyo ve televizyon gibi kitle
iletiim aralarnn tarihsel geliimlerine; sosyologlar iletiimin
toplumsal ileyiine ve toplumsal etkilerine odaklanmlardr.
letiimin disipliner bir kimlik kazanmasnda en nemli adm-
lardan birisi bu aratrmalardr. Farkl disiplin dallarnda dal-
m bu aratrmalar ortak bir emsiye altnda toplamaya ynelik
deerlendirme yazlar iletiim alannn snrlarnn izilmesi
ve alann zgl nitelie brnmesine katk salamtr.
Lazarfeld ve Katzn Personel Influence isimli 1955 tarihli ortak
Giri
Asl uzmanlk alan iktisat olmasna ramen almalarn
sosyolojik ve tarihsel temelde yapan Sabri lgener, genel ola-
rak sosyal bilimler alannda zerinde fazla allmam bir
bilim insandr. Son yllarda Sabri lgener zerine baz incele-
meler ortaya konulmasna ramen, kabul edilen gr onun
sosyal bilimler alannda hak ettii yeri bulamaddr. Bu ilgi-
sizliin baka almalar gerektirecek kadar ok nedenleri olabi-
lir, ancak yine de ksaca bunlardan birkana deinmek bu ma-
kalenin amacn ve nemini ortaya koymas asndan yararl
olabilir.
Sabri lgenerin almalarna kaytsz kalnmasnn birinci
nedeni Trk bilim insanlarnn referans noktalarn Batl bilim
insanlarna ve dnrlerine evirmeleridir. Egemen eilime
uygun olarak Trk entelektelinin kendisi ve almalar, Trk
bilim insanlarnn ilgi odaklar dnda kalmtr. kinci neden,
1950li yllardan balayarak, Trkiyede sosyal bilimler alanna
Anglo-Sakson geleneinin yerlemeye balamasdr. Bilindii
gibi bu gelenek ampirik bilim anlay zerine kuruludur. Top-
lumsal yap, kltr gibi konular da ampirik incelemeler ere-
vesinde ele alnmaya balamtr. lgener ise almalarn bu
gelenein dnda kaynaklar tarihsel ve sosyolojik olarak ince-
Giri
Trkiyenin geri kalmlk sorununu, gemii, bugn ve
gelecei kapsayacak ekilde tek bir eserde inceleyen aratrmac
says azdr.
1
Hikmet zdemirin tek kiilik aratrma merkezi
(zdemir, t.y., 37) olarak niteledii Doan Avcolu, bir aka-
demisyen olmamasna karn, 1969da ilk basks yaplan Tr-
kiyenin Dzeni isimli eseriyle bu tr bir abaya girien ender
aratrmaclardan birisidir. Avcolunun bu yapt, yaymland-
yllarda (Trkdoan, 1970; Cengiz, 1969; Alpay, 1969) ve
Ahmet Hamdi Tanpnarn Yeni stanbulda 1954te tefrika
edilen (Tanpnar, 2000b:330) ve ilk basks 1962de yaplan
Saatleri Ayarlama Enstits adl roman (2000a) deiik yazla-
ra konu olmutur. Bunlarn tm, eserin, geleneksellik-
modernlik ztlndaki bir sreten geen Trk toplumunun
davranlarn, konumalarn, samalklarn, hicvetme ve ele-
tirme zerine kurulu olduu konusunda birleir (Moran,
1978:44-54; Ayvazolu, 1985:29-33; Kutlu, 1983:1-7).
Romandaki bu hiciv ve eletiri, roman kahraman Hayri
rdaln gzlemleri ve anlats erevesinden Abdlhamit dne-
minden balayarak Cumhuriyetin ilk yllarna kadar uzanan
toplumsal ilikileri konu almaktadr. Berna Morana gre roma-
nn birinci blm Hayri rdaln ocukluunu geirdii Tanzi-
mat ncesini anlatmaktadr. Bu blmde mparatorluun bozu-
lan iktisadi dzenine kout olarak, rdaln ailesinin ve aile dost-
larnn mali durumlarnn giderek ktlemesi ve bu nedenle
onlarn by, tlsm, simya gibi akl ve bilim d yntemlere
bavurarak, sorunlar zmeleri ilenir (Moran, 1978:46). kinci
blm Tanzimat sonrasn, nc ve drdnc blmler ise
Cumhuriyet dnemini anlatmaktadr. Bu blmlerde rdaln I.
Dnya Savandan dn, evlenmesi, mali adan yaad
zorluklar, Doktor Ramiz ve Halit Ayarc ile tanmas, hayatnn
bu tanma sonras dnm konu edilir. Halit Ayarcnn