You are on page 1of 10

* ELEKTRİK SİSTEMİ GENEL BİLGİ:

*
* Aşağıdaki tüm bilgi,yorum ve tamir-bakımlar kendi tecrübelerimdir. veya yazıda geçen firma ve
kuruluşları bağlamaz.Bilgiler yol gösterme amaçlıdır. ( sorumluluk kabul etmem yani biyerleri
bozarsanız )
* e-group da eklere izin verilmediği için resimler yerinde sadece isimleri gözükecektir. Yazıdaki
eksik, anlaşılmayan veya yanlış yerleri bana bildirirseniz resimlerle birlikte düzeltilmiş hali ile siteye
konabilir hale gelir. ( Özellikle cefakar tester Ateş Erim e sesleniyorum )
*
*
* İÇİNDEKİLER
*
* 1- TAMİR VEYA KURCALAMA YAPARKEN DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR
2- KISACA ÖNSÖZ
3- AZICIK SIKICI TEORİ
4- BİRAZ DA ZEVKLİ PRATİK
5- AKÜ
6- ALTERNATÖR - REGÜLATÖR
7- ATEŞLEME
8- PRATİK / GEÇİCİ TAMİRLER
9- İNGİLİZCE KARŞILIKLAR
10- HURAFELER
11- SORULAR ( Sis farı bağlama örneği ile )
*
* Edison un son sözünü hatırlayın : "Dikkat edin çarpıyo bu meret !"

Yok yok. Korkacak birşey yok. Motorlarımızdaki elektrik, çarpacak, zarar verecek boyutta değil.
( en azından motor çalışmazken ) ( 48 V ve altı, güvenli sayılır ki bizde 12 V ).
*

TAMİR VEYA KURCALAMA YAPARKEN DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR ( Sefyti först )

* - Aküdeki sıvı güçlü bir asittir. Cilde, boyaya ve metale zarar verir
- Buji kablolarındaki gerilimler motor çalışır iken 10,000 V lar ile ölçülür. Öldürmez belki ama iyi
zıplatır
- Kolye, künye ... üzerinizde olmasın ( kısa devre )
* - Ne işe yaradığını bilmediğiniz iki kabloyu birbirine veya şaseye dokundurmayın
- Sigorta atarsa yenisini takmadan neden attığını bulun
- Motora elektrik kaynağı yapılacak ise akü kutup başlarını sökün
- Soket söküp takmayı, lamba değiştirmeyi, kablo izolesi sıyırmayı kontak kapalı iken yapmayı
alışkanlık haline getirin
- Ateşle barut yan yana durmaz. Karbüratör temizliğini ve elektrik işlerini aynı anda yapmayın
- Kutup başlarını sökerken önce eksi kutbu sökün ( neden? i sorular bölümünde )
*

*
*
* KISACA ÖNSÖZ
*
* Elektrikte de, " Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan ? " benzeri bir durum var.
Ben, hiç polemiğe girmeden, motosiklet üzerinde açıklaması ve hayal etmesi daha kolay olacağı için
akış yönünü artıdan eksiye kabul
edeceğim. Çok az motorda 6V veya pozitif şase elektrik sistemi kullanıldığı için , 12V DC, negatif
şase baz alarak yazıyorum. Yazıda, ustalarımızın geniş hayal gücü sayesinde hayat bulan " beyin
"kelimesi kullanılmayacaktır. 8 silindir, çift turbo, enjektörlü bir makinanın ateşleme ve enjeksyon
zamanlamalarını, turbo açıp kapama ve basınçlarını kontrol eden elektronik devreye " beyin "
demek ile, saniyede 1 kez yanıp sönen sinyal lambasını kontrol eden elektronik devreye " beyin "
demek arasında hiçbir fark yoktur. Devre, karmaşıklaştığı veya içinde bir
yazılım çalıştıran mikroişlemci içerdiği için " beyin " adını almıyor. Sadece " bilmediğin şeyden
korkarsın " . Bizim ustalarımız içinde de bir elektrik / elektronik mühendisi bulma ihtimali zayıflığı
ve " dokunursam bozulur, bozulursa çok para , becermediysem o bozuktur " kolaylığı için bu
isimde. Her tür elektrik kontrolcü devre yazıda " ünite " adı ile anılacaktır. Zaten hiçbir ingilizce
kaynakta bir devre için " electronic brain " ifadesi görmedim.Ama derdinizi bir ustaya anlatmak için
beyin demek zorundasınız.
*
*
* AZICIK SIKICI TEORİ
* Bu bölümde cevap bulacak sorular : Volt kimdir? Amper yıkanmadan yenir mi? Watt ın vitamini
kabuğunda mı? AC / DC nin müzik grubu olmaktan başka bir anlamı var mı ?

Motor üzerindeki tüm elektrik sistemini üçe ayırmak mümkün :

1- Üreticiler : Alternatör, akü


2- Kontrolcüler : En basitinden anahtarlar, sensörlere ,en karmaşığı ateşleme ve enjeksiyon
üniteleri
3- Tüketiciler : Lambalar, marş motoru, silecekler ve bazen de akü ( evet üreticiler ve tüketiciler
kesişim kümesi : akü )

Elektrikli bir aletin çalışabilmesi için doğal olarak bir elektrik üretecine bağlanması gereklidir.
Örneğin motorda lambanın , bir ucunun + akü ucu, bir ucunun da - akü ucuna bağlanması gereği
gibi. Akünün + ve - uçları arasındaki potansiyel farkı ( ki voltaj, 12V ), lamba flamanı ( ki direnç,
ohm ) üzerinden akım ( ki amper = volt / direnç ) akıtarak lambanın yanmasını sağlar.
Eğer lambanın daha parlak yanmasını isterseniz ne yaparsınız ? Tamam, gücünü arttırırız ama
nasıl ? Voltaj = 12 V sabit, ya akımı yada direnci değiştirerek. Lamba flamanı iç direnci değiştirilirse
( küçültülürse ) üzerinden daha fazla akım akacak ve daha parlak yanacaktır.

Soru : Rölantide lamba açık, gaz verince neden lamba daha parlak yandı ? Bunu biraz düşünün
cevabı sayfanın arkasında ( sorular bölümünde )

Bu arada Watt, elektrikte gücü temsil ediyor. Watt = Voltaj X Akım . Buradan da gücü yüksek bir
tüketiciden, voltaj sabit 12V olduğuna göre daha çok akım geçtiğini görebiliriz. Peki direnç sıfır
yapılırsa ne olur ? Direncin sıfır yapılması , teorik olarak akım = 12V / 0 Ohm dan : sonsuz, pratik
olarak da + ve - uçların birbirine dokundurulması ile kıvılcım , yanan bir kablo ve koku şeklinde
karşımıza çıkar.

Soru : Kablo niye ısınır ? Konnektörler neden yanar ?


Az önceki örnekte olduğu gibi kabloların bir akım iletim kapasitesi vardır. ( Biraz tuhaf bir tabir
olduğunun farkındayım ) Kabloların da, doğal olarak bir direnci vardır. Gerçi bu direnç, bağlı
oldukları tüketicinin direncinden çok çok küçüktür ama biliyorsunuz sinek de ufaktır ama mide
bulandırır. Büyük güçler söz konusu olduğunda artan akım, bu küçük kablo dirençlerinin de işin
içine girmesine neden olur. Büyük akım X çok küçük direnç = biraz voltaj , e biraz voltaj X büyük
akım = bayaa bi watt. Bu da eşittir kablonun Isınması. Eğer kablonun ısınmaması isteniyor ise
doğal olarak direncinin küçültülmesi, bunun için de kalınlığının arttırılması ( direnç, kesitinin karesi
ile ters orantılı vese vese ) gereklidir. Umarım marş motoru kablolarının o kadar kalın olmasını artık
hoş karşılarsınız. ( Karşılaştırma : Park lambası 4 W, kısa far 55 W, marş motoru 700 W ) Kabloları
motorun bir ucundan öbür ucuna tek parça halinde götürmek çok manasız olacağı için ( tamir ,
bakım açısından ) parçalara bölüp bu parçaları birbirlerine konnektörler ile bağlamak gerektiği
malum. Eğer bu ara konnektörlerin içinde birbirine geçen fişlerin :
*

- Temas yüzeyleri yetersizdir ( yani iletim kesitinin karesi küçük ) , direnç oluşmuştur
- Su ve nem, paslanmalarına yol açmıştır, direnç oluşmuştur
- Gevşek veya az temas vardır, direnç oluşmuştur
- Üzerinden bu kadar akım geçeceği planlanmamıştı ( çünkü ek bir cihaz veya daha güçlü bir cihaz
taktık ) direnç olan yerde akım ve dolayısı ile güç ve bu güç de ısı olarak karşımıza çıkacaktır.
Sonuç : Yanık konnektör . Şimdi 60W olan uzun farınızı 90W olanı ile değiştirmek istiyor musunuz ?

Motordaki elektrik tesisatını biraz incelerseniz, boş vites sensörü, yağ basınç sensörü, su hararet
sensörü, korna gibi bazı cihazlara tek kablo gittiğini görürsünüz.

Soru : E hani elektrikli bir cihazın çalışabilmesi için iki uca ihtiyacı vardı, uçlar arasında potansiyel
farkı olmalı idi ve üzerinden akım akmalı idi? Tek uç ile nasıl üzerinden akım akabilir? Motorun
motoru ve gövdesi şasesi metal ( =elektriksel olarak iletken ), akünün - ucunu motor gövdesine
bağlarsanız, motoru ve gövdeyi çok kalın bir kablo olarak düşünebilirsiniz. Böylece tek bir kablo ile
cihazın iki ucunu da elektrik devresine bağlamış olursunuz. Motorun elektrik iletken gövdesine
"şase, toprak, ground" , bir kablonun veya cihazın gövdeye değmesine de "şaseleme" bu yüzden
deniyor.

AC/DC : Motorda elektriği üreten sistem, mıknatıs-bobin ikilisi. İkisinden biri sabit, diğeri onun
etrafında dönüyor. Bu şekilde elde edilen elektriğe AC deniyor. Konjektör de bu AC yi, akünün
anlayacağı şekil olan DC ye çeviriyor.
*
* BİRAZ DA ZEVKLİ PRATİK

1. anahtarı kontak anahtarı, 2.anahtarı da park lambalarını yakan anahtar, lambayı da park
lambası olarak düşünün. Lambanın bir ucu akünün - ucuna bağlı, lambanın yanabilmesi için hem
kontak anahtarının hem de park lamba anahtarının kapatılması gerektiği açık. Aslında tüm elektrik
sisteminin aynı şekilde düşünülmesi mümkün. Şimdi işi biraz daha karıştırıp işe bir röle ekleyelim.
Röle aslında elektrikle çalışan bir anahtar. İşin enteresan yanı, röleyi de çalıştırmak için bir
anahtara ihtiyaç var. Peki neden röleyi iptal edip direkt anahtar bağlamıyoruz ? Röleye bağlı olan
uçlar genelde büyük yüklerin kumandası içindir. Röle yerine kullanılacak mekanik anahtar ve
kablolarının fiziksel boyutları çok büyük olacaktır. Öte yandan elektronik devreler de röleyi kolayca
kontrol edebilmektedir.

Amaç marş motorunu çalıştırmak. Şekli incelediğimizde marş motorunun bir ucu - aküye bağlı fakat
diğer ucu + aküye bağlı değil.Bu yüzden marş motoru çalışmıyor. 1. anahtarı kapattığımızda rölenin
bir ucu + aküye, diğer ucu - aküye bağlandı. O zaman röle üzerinden akım geçecek, röle
çalışacaktır. Röle çalışınca, 2 numaralı anahtar kapanacak ve bu sefer örnek olarak bağlanmış olan
marş motorunun iki ucu da aküye bağlanmış olacaktır ve marş motoru çalışacaktır. 1. anahtarı
bıraktığımız an, açılınca, röle artık çalışmaz olacak ,o da 2. anahtarı bırakacaktır, marş motorunun
ucu + aküden ayrıldığı için o da duracaktır. Aşağıdaki şema, biraz daha basitleştirilmiş gösterimdir.
Artık bu sistemi kullanacağız :

Akünün eksi ucunun bağlandığı şekil, artık devre içinde kullanıldığı her yerde akünün - ucunu ifade
etmektedir. Bu ifade şekli önemli çünkü tüm manuellerde çizimler bu şeklidedir. - uç başka
kaynaklarda A, B, C veya D şekilleri ile de ifade edilmiş olunabilir.

Devreye geri dönelim. Kazancımız ne oldu? 2. anahtardan geçen akım , 1. anahtarın 500 katıdır.
Yani küçük bir anahtar ve ince kablolar ile büyük bir gücü kumanda edebildik. Yalnız dikkat etti
iseniz işin içinde yan ayak açık koruması ve vites boşta değil koruması yok. Onları da eklersek
devre şuna benzeyecek :
Yan ayak isimli anahtar, şekildeki konumu ile ayağın açık olduğunu gösteriyor. Ayak kapalı olunca
anahtar da kapanacaktır. Boşta isimli anahtar ise, şekildeki konumu ile vitesin boşta olmadığını
gösteriyor. Vites boşta olunca anahtar da kapanacaktır.Şimdi dikkat ederseniz 1. anahtarı
kapatsanız bile röle çalışmayacaktır. Çünkü rölenin bir ucu 1. anahtar ile + aküye bağlanmış olsa
bile diğer ucu - aküye bağlanmamış olacaktır. Ayak kapanır ise YAN AYAK isimli anahtar kapanacak,
rölenin diğer ucu da - aküye bağlanmış olacaktır. Böylece röle 2. anahtarı kapatacak vs. vs. Ayak
açık diyelim, Vitesi boşa alalım, BOŞTA anahtarı kapandı, bu sefer de rölenin bir ucu 1 numaralı
anahtar ile + aküye, diğer ucu da vites boşta anahtarı üzerinden - aküye bağlanmış olacaktır.
Böylece röle 2. anahtarı kapatacak vs. vs. Yani yan ayak kapalı VEYA vites boşta durumunda 1.
anahtara bastığınız an marş motoru dönebilir. Şimdi yan ayak anahtarı bozulunca neden marş
motoru dönmüyor ( veya bazı motorlarda marş motoru dönüyor fakat ateşleme çalışmıyor )
anlaşıldı. Demek o yüzden anahtarın kablolarını kısa devre ediyoruz. Bu son şemaya debriyaj basılı
anahtarını eklersek ne olur ? Yani, yan ayak kapalı, vites boşta değil ama debriyaj basılı. Nasıl olur
bakalım :

Şekilde vites boşta değil ama, yan ayak kapalı, debriyaja basılı değil. Uzatmıyorum, 1. anahtara
bassanız bile marş motoru dönmez. Ama debriyaja basarsanız DEBRİYAJ anahtarı kapanacaktır. 1.
anahtar üzerinden +akü kutbuna, DEBRİYAJ "VE" YAN AYAK anahtarı üzerinden - akü ucuna
bağlanacaktır. Böylece röle 2. anahtarı kapatacak vs. vs. Evet budur. Meşhur "safe start" devresini
tamamen çözmüş bulunuyorsunuz.

AKÜ
*

Senin görevin akü, tabi eğer kabul edersen, elektriği depolamak ve istediğinde sunmak. Aslında
pratik olarak marş motorunu döndürse yeterli. Motor bir kez çalıştıktan sonra alternatör - regülatör
ikilisi gerisini hallediyor.Akü, alternatörün yetişemediği düşük motor devirlerinde devreye girip
"takviye" güç sağlıyor. Marş sırasında ondan kullandığımız enerjiyi veya boşta dururken kendi iç
direnci ile depoladığı enerjiyi kaybetmesini alternatör - regülatör ikilisi aküye geri verir. Sulu tip
aküler ki, enduro motorlarda en çok kullanılan tiptir, bakımlı ve bakımsız olarak bulunur. Bakımsız
akü ne demek TSE 1353 şöyle açıklamış " 500 saatte 14.8 sabit voltajda 6 gr'ın altında su eksiltiyor
ise, bu bakım gerektirmeyen aküdür " Bu tip aküler ( 100 % maintenance free ), herşeyi hazır
satılır ve paketini açar açmaz motora takılabilir. Tek dikkat edilecek nokta, üretim tarihinin 1 sene
geçmemiş olması. Kalsiyumlu, expanded metal denen aküler bu sınıfa girer. Diğer tip aküler, yani
bakım gerektiren aküler, kuru olarak saklanır ve kullanılacağı zaman su-asit karışımı ile doldurulur.
Bana göre, bu aküleri doldurur doldurmaz kullanmamak gerekli. Dolumdan yarım saat sonra, akü
kapasitesinin %10 u bir şarj ile 1 saat şarj edilmeli , sıvı seviyesi ve bomesi ölçülmelidir. Bu
noktadan sonra akü , motora takılabilir. Bir de kuru akü olarak bilinen aküler var hani kesintisiz güç
kaynaklarında ( UPS ) kullanılan tipler. Boyut ve kapasite uygun olduğu sürece bu tip aküler de
kullanılabilir. Burada dikkat edilecek tek durumlar : Bir ,bu tip aküler, şarjlarını uzun süre korumak
üzere tasarlanmıştır. Hoş tabii fakat kadı kızı kusuru ise marş kapasitelerinin kötü olması. İki, bu
akülerin
iddia edilen ömrü 4 senedir. Bu akülerin üzerinde üretim tarihleri yazılıdır. Bu tarihin 2 sene
geçmemiş olması gereklidir satın almak için.

Peki nedir "akü kapasitesi", "su-asit karışımı" ,"bome" ve "bakım" ? Akü kapasitesi, Ah ( amper-
saat ) ile ölçülüyor. Örneğin 14 Ah aküden , 1 saat boyunca 14 amper veya 14 saat boyunca 1
amper çekilirse boşalacaktır.
Yani voltajı , 10.5 V altına düşecektir. 14 Ah lik bir akü, şarj edilirken 1,4 amper sabit akımla şarj
edilmelidir. Şarj süresince gaz çıkışını ( hidrojen ) rahatlatmak amacı ile hücre kapakları açık
bırakılmalı, akünün sıcaklığı kontrol edilmelidir. Azıcık elektrik bilgisi ile aşağıdaki basit devre
kurulabilirse akünüzü evde şarj edebilir veya en azından kışın şarjlı bakımını sağlayabilirsiniz.

Akünün içindeki sıvı, güçlü bir asit-su karışımıdır. Akünün kullanımı ile su ayrışarak gaz halinde
kaybolur. Bu yüzden, akü sıvı seviyesi düşük ise aküye SAF su ilave edilir. Bome : Akünün içindeki
elektrolidin ( su-asit karışımı ) yoğunluğu. Düşük değer, elektrik depolama basiretsizliği, yüksek
değer , çabuk aşınma demektir. ( 20 derece C ısıda 1,28 normal ölçü ) Akünün pratik ömrü 2.5
yıldır. Tamam arkadaşım senin akün 4 yıldır tık dememiş olabilir ama bence sen her an sürprize
hazır ol.

Akü ile ilgili sorunların kış aylarında yoğunlaştığı kesin. Neden ? Bir ) Havanın soğuması ile soğuyan
motor yağının akıcılığı azalıyor ( kalınlaşıyor der ustalarımız ). Bu da hem ilk yağlanmanın
azalmasına, hem de yağlanan yerlerin ise düşük akıcılık nedeni ile sürtünmenin artmasına yol
açıyor. Yani marş motorunun yükü artıyor.İki ) Karbüratör yazısından hatırlarsanız , soğuk
havalarda benzin hava karışımının soğuk emme manifoldu duvarlarına, emme subaplarına
yapışması sonucu silindir içinde yanabilecek karışımın azalmasına yol açıyordu. Bu da, motorun
çalışabilmesi için daha çok marşa basılmasını gerektiriyor. Üç ) Sıcaklığın düşmesi ile akü içindeki
kimyasal reaksiyon hızının düşmesi ile elektrik üretim hızının dolayısıyla voltajın çabucak düşmesi. (
bu yüzden 5 sn. marş, 10 sn. bekle ) Dört ) Ve iğne kendimize. 10 gün motora binme, akü şarj
olmasın, ondan sonra hemen çalışmasını bekle.

ALTERNATÖR - REGÜLATÖR

Yurdumuzda dinamo, şarj dinamosu ve hatta şarz dinamosu olarak da bilinir. Tek işi , motorun
dönüşünü kullanarak elektrik enerjisi üretmek. Bir mıknatıs ve bobin çiftinden oluşur. Ya bobin ya
da mıknatıs sabit, diğeri onun içinde dönüyordur. Motordan aldığı dönme hareketi ile sargılar ,
mıknatısın oluşturduğu manyetik alan içinde dönerler ( veya tersi ). Oluşan "alternatif" (AC)
elektrik, lamba gibi "pasif" tüketicileri çalıştırabilse de, elektronik üniteler ve depolanabilmesi için
"doğru" (DC) gerilime çevrilmelidir. Bu işi de regülatör ( ki konjektör diye anılır ) sağlar.Regülatör
ayrıca akünün şarj edilip oluşan AC elektriğin depolanmasını sağlar. Alternatörün ürettiği AC gerilim
işlenmeden kullanılmaz. Bu yüzden, alternatör veya regülatör ( konjektör ) bozulunca , akünüz
tamamen bitene , deşarj olana kadar motorunuzu çalışır tutabilirsiniz. Ha regülatör bozulunca
haddinden fazla şarj yapmaya kalkarsa ( ki canı isterse 12V luk aküyü 50V a kadar şarj etmeye
kalkabilir. ) , çok daha parlak yanmaya başlayan farlar, ısınıp kaynamaya yüz tutan akü ve
buharlaşan akü suyunun kokusunu fark edeceksiniz.

Alternatör kontrolü :
İç yapısı genelde aşağıdaki çizimdeki gibidir. Motor çalışmaz iken voltmetrenin direnç ölçme
kademesinde A , B ve C noktalarından ölçüm yaptığınızda 10 Ohm dan düşük ( genelleme ) eşit
değerler görmelisiniz. Görülecek bir kısa veya açık devre sargılardan birinin oyunbozanlık yaptığını
gösterir. Güvenebileceğiniz bir elektrikçi var ise rahatlıkla yeniden sardırılabilir.
resim :

Diğer test yöntemi ise motor çalışırken ölçüm. Ölçü aletini 200V AC kademesine alın, motoru
çalıştırıp alternatör soketini sökün. Yine A,B ve C noktaları arasında motor devri 5000 civarında
iken en az 70 V AC ölçmeniz gereklidir.

Aslında yukarıda alternatör soketini söktüğümüzde regülatör ile bağlantısını kestik. Regülatör
gördüğünüz gibi oluşan 70V luk gerilimi 12V seviyelerine indirip düzenliyor. Regülatörün kontrolü :
Motor 3000 devirden yukarıda çalışıyor iken akü uçlarındaki gerilimin 13.5 V ile 15.8 V arası
okunması gereklidir. Ne yazık ki regülatörlerin standart bir şekli ve devresi olmadığı için daha fazla
ip ucu veremiyorum.

( ha bu arada bir uyarı : Bazı alternatörlerin sadece bir veya iki çıkış ucu olabilir. Bu bize, alternatör
ve regülatörün tek parça olduğunu gösterir. Bu durumda alternatör tamamen dağıtılmadan sargılar
ölçülemeyecek demektir. )

ATEŞLEME
*

Motorlarımızda üç çeşit ateşleme tipi mevcuttur : Klasik endüktif , manyetolu ve Kapasitif deşarjlı
( CDI )

Klasik Endüktif : Arabalarda da en çok kullanılan tiptir. 12V DC, periyodik olarak ateşleme bobininin
1. devresine bağlanır, voltaj kesildiği anda oluşan ters 400V, bobinin diğer ucundan 20 KV olarak
alınır. Avantajları : Basit yapı. Çok kullanılmış, ucuzlamış sistem Dezavantajı : Bobinin 1.
devresinden yüksek akım ihtiyacı. Düşen bobin ve akü ömrü. Yüksek devirlerde verim düşüşü

Kapasitif deşarj : Bobinin 1. devresine gereken 400V, sisteme eklenen ek bir sargı ile sağlanır.
400V, bir kondansatör üzerinde biriktirilip bobine uygulanır.
Avantajları : Çok yüksek devirlerde bile verimli Dezavantajı : Sisteminde ek bir bobin ,
karmaşıklaşan bağlantı sistemi ile arıza ihtimalinin artması

Manyetolu : Aynı manyetolu çakmaklarda olduğu gibi ateşleme sistemi Avantajları : Aküye, ek
sargıya ihtiyaç olmadan çalışma Dezavantajı : Mekanik ve ömürlü sistem. Avans eğrisi için mekanik
kumanda ihtiyacı

Manyetolu tip atık kullanılıyor mu bilmiyorum ama en çok endüktif ve kapasitif tip kullanıldığı için
bu iki sistemi temel alarak devam ediyorum.

Ateşleme zamanı nasıl belirleniyor ?


Krank mili üzerindeki bir sensör pistonun silindir içindeki konumunu belirleyip ateşleme ünitesine
iletiyor. Ateşleme ünitesi de, motor devrine göre gerekli zamanı ( avans ) belirleyip o anda
ateşlemeyi sağlıyor.

PRATİK / GEÇİCİ TAMİRLER

- Marş motoru dönmüyor :


Marş rölesi çalışmamakta ısrar ediyor ise sağlam bir anahtar ile marş motoru uçlarını kısa devre
yapabilirsiniz. Tabii azıcık kıvılcım çıkacaktır, bi de vites boşta olursa daha iyi olur.

- Kamp yaptınız, sabah marş yavaş dönüyor :


Akünüz ruhunu teslim etmek üzere. Bugünü kurtarmak için onu biraz ısıtmayı deneyin. Üzerine
sıcak su dökerek mesela.

- Bilgisayarınızda bir kesintisiz güç kaynağı var ise : Kışın motorunuzu kullanmıyorsanız , akünüzü
bakımlı olarak tutmak için dikkatlice UPS e bağlayabilirsiniz. Azıcık karışık fakat iyi bir çözümdür.
Şu aralar küçük ups ler 40-50 $ arası. Hem bilgisayar için hem akünüz için faideli. ( Aman işini
bilen birine yaptırın bu işi kimsenin canı yanmasın UPS in içi tehlikelidir )

İNGİLİZCE KARŞILIKLAR :

relay : röle
starter motor : marş motoru
Ignition coil : ateşleme bobini
Ignition key : kontak anahtarı
rectifier / regulator : konjektör ( ne Türkçe ya ! )
Fuse : sigorta
guage : gösterge
pick-up sensor : okuyucu ( usta lehçesi )
wiring : kablolama, tesisat
sensor : müşür, sensör, okuyucu

HURAFELER :

* - kutup başlarını kısa devre etmek


* Akünün şarjlı olup olmadığını uçlarını kısa devre ederek tespit etmeye kalkmak abesle iştigaldir.
Çıkan kıvılcımlar yangın çıkarabileceği gibi akünün patlamasına bile yol açabilir.

-kutup başlarına gres yağı sürmek


Akü kutup başlarının oksijenle temasını kesip oksitlenmesini önleme fikri güzel ama gres ile yapmak
kötü. Çünkü gres yağı içinde de asit var. En iyisi vazelin sürmek.

-farların gücünü yükseltmek


Normal H4 farlar 55W ( kısa hüzme ) , 60W ( uzun hüzme ) güç tüketir. Piyasada 55W / 90W veya
90/105 bulmak mümkün. Ama bu farlar ile , hem far soketlerini hem de kabloları yakma tehlikeniz
mevcuttur. Farların ayna kısmının bunadan hiç hoşlanmayıp sırlarının döküldüğüne şahit olacaksınız
( gerzeklik edip denemiştir ).

-büyük güçlü akü kullanmak kötüdür


Marş motorunuz biraz daha hızlı dönebilir : Motorunuz daha kolay çalışır. Konjektörün çalışma
zamanı azalır : Zor deşarj olur ( ama bir de deşarj olursa zor dolar )

-farları kapatırsam daha az benzin yakarım


Alternatörün, regülatörle birlikte sisteme elektrik sağladığını biliyoruz. Hiçbir şey yoktan var
olmayacağına göre, alternatörün ürettiği enerji bir yoldan sağlanmış olmalı. Motorun dönüşünü
kullanarak elektrik enerjisi üretiyor. Alternatörden istenen enerji arttıkça ( sisteme daha fazla
tüketiciler girdikçe ) , motorun dönüşünü daha çok kullanacaktır. Yani motordan çektiği güç
artacaktır. Motor da benzin kudreti ile çalıştığına göre " ne ka ekmek o ka küfte "

-motorda illa sulu akü kullanmak gereklidir


Hiç ilgisi yok. Kesintisiz güç kaynaklarında ( UPS ) kullanılan kuru ( daha doğrusu jel ) tip aküler de
kullanılabilir. Hatta boyutlar izin veriyorsa çok daha da ucuza çıkar.Dikkat edilmesi gereken nokta
şu : Bu tip akülerin üzerinde imal tarihleri vardır. Bu tarih kesinlikle 2 yılı geçmemiş olmalıdır.
( bazı tiplerde de son kullanma tarihi varmış "exp. date" veya "best before" ile işaretli )

-ha saf su, ha kaynamış su. İkisi de aküye konabilir.


Tabii ki konur. Aksi bir kanun yok. Ama ayıp olur. Saf su kullanmanın amacı, su içindeki kirecin ve
sülfürün akünün metal plakalarına yapışıp kullanılan yüzeyi azaltmasını engellemek. Kaynar su
mikroplardan arınmış olabilir ama aküye faydası yok. Emin olun akünün içi yeterince steril !

* SORULAR

- Motosiklet'ime aldigimdan beri elektrik faturasi gelmiyor..Hangi kuruma basvurayim ? ( G.Y )


Sayın kullanıcı, size banka hesap numaramı aşağıda veriyorum. Kilometre göstergenizi her ayın 4
ünde okuyup 18.500.719 TL ile çarpıp ilgili hesaba yatırınız.

- Neden önce "-" kutup sökülüyor ? ( ANONİM )


Sadece güvenlik. Önce "+" kutbu sökmeye başladığımızı var sayalım. Eldeki anahtar "+" kutup
başıda iken yanlışlıkla motorun şasesine değerse kısa devre oluşacaktır.Sonrası malum tehlikeler.
Ancak önce "-" kutbu sökerseniz kazayla şaseye de dokunsnız birşey olmaz. "-" kutup sökülü iken
"+" kutbu sökerken anahtar şaseye de değse hiçbişi olmaz. Takarken tam tersi tabii.

- Rölantide lamba açık, gaz verince neden lamba daha parlak yandı ? ( kaynak belirtilmemiş )
Alternatörün aküyü şarj etmesi için motor devrinin 1500 rpm den yüksek olması gerektiğini
öğrenmiştik. Motor rölantide iken , tüm elektrik sistemi akü üzerinden 12.5 V civarı bir gerilim ile
beslenir. Devir artıp şarj voltajı çıkmaya başladığı zaman bu gerilim 13.8 V a kadar yükselir. Bu
yüzden farlar daha parlak yanar.

- Benim sorum, hepimizin inat ile yapmak istediği, sisi farı ve çakar'ın elektrik sistemi üzerinde
oluşturabilecekleri olumsuz etkileri.( E.E ) Motor üzerindeki kablolar ve soketler, bağlı oldukları
cihazların yükü göz önüne alınarak seçilmiştir. Bu yüzden bağlanacak yeni cihazların kablolarını
aküden itibaren ve mutlak süre ile sigorta ile birlikte çekmek akıllıca olacaktır. Fakat bu durumda
cihazların ,park ettiğimiz yerde meraklı kafaların kurcalaması ile açık kalabilir. Marş motoruna,
aküden mama kalmazsa "abi bi el atar mısınız" nidaları başlayacaktır. Kontak anahtarından sonra
hat çekmek daha iyi olabilir ama bu durumda takılacak yeni cihazların güç tüketiminin aşırı
olmaması gerekir. Kontak anahtarının da kudreti sınırlıdır ve kontak anahtarı - akü arası kablo yeni
yükü taşımayabilir. En iyisi ( e be birader baştan deseydin ya ) , kontak anahtarı sonrası + uçtan
bir röle beslenir. Aküden yeni cihaza röle üzerinden yeni,tertemiz bir hat çekilir. Eğer yeni cihaz,
motor üzerindeki cihazlara nazaran iri ise ( mesela halojen sis farları 50W + 50W ), aküyü bir
büyük kapasite ile değiştirmek iyi olacaktır. Yok çakar gibi düşük güçlü bir cihaz ise başka bir
cihazın hattından beslenebilir. Park lambaları, kısa farlar gibi. Ancak bu durumda bile aşağıdaki
cihazların hattını kullanmamak gereklidir :
- Ateşleme modülü
- Enjeksiyon modülü
- Abs modülü
Nedeni ise hem kritik cihazlar olması ( yanlış bir hareketle elektronik cennetine gidebilirler ) hem de
yeni takılan cihazın olası parazitik etkisi ile saçmalayabilmeleri.
Son madde : Elektrik tesisatına bu tür müdahaleler ( zaten fırsat arayan üreticiler için ) ,
motorunuzun garanti kapsamı dışında kalmasına yol açabilir.
Aşağıdaki şekiller ile yüksek güçlü bir elektrikli cihazın sisteme eklenmesini açıklayayım. Cihaz
kontak kapalı iken çalışmayacak ve ek bir anahtarla sisteme dahil olacaktır. Her ihtimale Kadıköy,
bir de sigorta ekliyoruz.

Öncelikle prensip şema:

Şimdi rölenin nasıl bağlanacağına göz atmamız gerekiyor. Kullanacağınız rölenin üzerinde en
azından TSE , tercihen TUV ve CE standardına sahip olsun. İkinci olarak rölenin akım iletme
kapasitesinin belirlenmesi. Diyelim ki 2 adet 60 W lık sis farı ekliyoruz. Röleden geçecek akım :
(60+60) W / 12 V = 10 A . Güvenlik payını da ayırmak için 10 A / 0,8 = 12,5 A . Standart olarak
bulunan 15A lik bir röle ve 15A lik bir sigorta uygun olacaktır. Röleye alttan baktığınızda aşağıdaki
gibi 4 uç göreceksiniz.

resim: roleattan.jpg

Peki hangi bağlantı nereye ?

Kontak anahtarı sonrasından bulduğumuz bir +12V u kumanda anahtarına giriyoruz. Kumanda
anahtarı çıkışı rölenin 86 numaralı ucuna, rölenin 85 numaralı ucu şaseye. Akünün "+" ucundan
çektiğimiz hat önce sigortaya, sigorta çıkışı rölenin 87 numaralı ucuna, rölenin 30 numaralı ucu
farların birer ucuna ve en sonunda farların diğer uçları da şaseye.Aşağıdaki gibi yani

resim: sisfarları.jpg

Şimdi kontak açık değil iken kontrol anahtarını açsanız bile röle bobini enerjilenmeyeceği için sis
farları yanmayacaktır. Aküden temiz bir hat çektiğimiz için de kontağa ve kablolarına da
yüklenmiyoruz. ( Peki canım sadece röle bobinin çektiği akım kadar yükleniyoruz ki o da 0,17 A ki
10 A yanında kulak )

- Motor, gucsuz aku ile kullanildiginda konjekturun yandigini duymustum doğru mu ? ( C.B )
Doğru. Daha doğrusu "kesinlikle bozulacaktır" değil. Gerekli kapasitesinin altında bir akü,
üzerindeki şarjı çabuk kaybedecektir. Bu durumda, konjektör zamanının çoğunu aküyü şarj etmekle
geçireceği için ısınacaktır. Eğer bu ısı zamanında ve gerekli hızda uzaklaştırılmazsa konjektörün
bozulmasına yol açacaktır. Veya akü, düşük devir durumları gibi durumlarda sisteme takviye
yapamayacağı için gerekli tüm gücü regülatör karşılamak zorunda kalacağı için yine ısınacak vee....

- Bu konjektör denilen şey,ateşleme ile ilgisi olan ? O zımbırtı bozulursa tamir edilebilirmi. yoksa
yenisini mi almak gerekir ? ( T.H )
* Hem evet hem de hayır. Evet : Konjektör açılıp malzeme değişimi yapılabiliyorsa. Bazı tiplerin
kauçuk benzeri ile kaplanıyor. Bu durumda malzemeler ulaşmak imkansızolabiliyor. Malzemelere
ulaşılabiliyorsa bir oto elektrikçisi tamiri yapabilir.
Hayır : Bazı konjektörler alternatörler ile birlikte tek parça. Bazı durumlarda alternatör tamamen
değişiyor ( tü tü tüü ) , biraz daha şanslı iseniz sadece konjektör kısmı. Bu tiplerde tamir, çok uzak
ihtimal. Ayrı konjektörlü tiplerde ise hem nemden koruma hem de tamiri ve kopyalamayı önlemek
amacı ile kauçuk benzeri ile kaplanıyor. Bu durumda da tamir yapmak imkansızlaşıyor.

- Bos vites lambasi nasil calisiyor yani sinyali nereden aliyor ? Neden arasıra yanmamakta ısrar
ediyor ? ( E.E
O anahtar işareti genelde doğrudan şanzımanın içinden, vites değiştirme tamburunun arkasından
alıyor. Lambayı yakan anahtar "detent wheel" denen , yıldız şeklinde bir dişli üzerinde, vites
değiştirme tamburuna bağlıdır. O dişlinin yıldız uçları aşınmış olabilr, anahtarı bloğa bağlayan
vidalar gevşemiş olabilir veya dişliyi tambura bağlayan somun gevşemiş olabilir.

- Şimdi benim bi sorum olcakti, su cdi mi dir nedir nedir, nasil calisir, bir de bu ufacik mars motoru
koca motoru nasil cevirir? ( S.Ö )
CDİ: Capacitive Discharge Ignition .Çok detaya girmeden şöyle: Ateşleme bobininin 1. kısmında,
12V akü voltajı ile 400V yaratılır. Bu voltaj, 2.kısımda 10 KV ( ve daha üzeri ) voltaja yükseltilir.
Geleneksel ateşleme sistemlerinde bu 400V, akünün bobine periyodik olarak direkt bağlanması ile
oluşturulur. Bobinin 1.devresinin düşük dirençli olması yüzünden ;
1- bobinden yüksek akımlar geçer ( akü ömrü ve tüketim için kötü )
2- bobin ısınır ( bobinin ömrü için kötü )
Bu işlemin daha da karışık sebepler yüzünden yüksek devir sayıları için verimsiz olduğunu da
eklemek gereklidir. CDI sisteminde ise, 400V bir kondansatör üzerinde biriktirilir ve gerekli anda
bobinin 1. devresine iletilir. Aynı fotograf makinalarının flaşlarında olduğu gibi. Bu şekilde :
1- Bobinden yüksek akımlar geçmesi gerekli olmaz
2- Bobin ısınmaz
3- Devirle birlikte ateşleme gücü düşmez
Doğal olarak CDI sistemi ile çalışan ateşleme bobinleri, daha küçük yapılabilir. Motorların çoğu CDI
sistemini kullanmaktadır. Bobin bulamıyorsanız bir arabanınki ile değiştirmeyi denemeyin ( çoğu
geleneksel tiptir )

Ufacık marş motoru dediğiniz motor en azından 50A çeker ki bu 10 adet far lambası gücü eder.
Yani "ormanda 10 kaplan gücündedir". Yan büyük bir volan yardımı ile motoru döndürür ya da bir
dişli sistemi üzerinden . Marş motorları düşük devir ve yüksek tork üretecek şekilde tasarlandıkları
için sorun çıkmaz.

- Otomobillerin yuksek amperajdaki akulerinden motorsiklete takviye baglamak cok kotu sonuclara
sebep olabilir. Usta yuksek amperde aku bagladigimdan dolayi (12amper yerine 50 amper) mars
dinamosunun zarar gordugunu ve komurlerin yandigini soyledi bana. Usta , bu sekilde takviye
baglamanin beyine buyuk zarar verebilecegini ucuz atlattigimi soyledi. ( B.B ) Eğer bu söylenen
doğru olsaydı evlerde elektrik süpürgesi ( 1500 W ) ve televizyon ( 100 W ) için ayrı prizler olurdu.
Burada marş motorunun zarar görmesinin nedeni ( bire bir yaşamadım dolayısı ile tahmin ) : Marş
motoruna elektriği ileten kömür ( ki iletken karbon çubuk ) ler, motora elektirği bildiğiniz gibi
genelde bakır olan plakalar üzerinden sağlar.Bu plakalar arasındaki boşluklar, kömürlerin sürtmesi
ile iletken kömür tozu ile dolar. Normalde birbiri ile elektriksel bağlantısı olmaması gereken plakalar
birbirlerine elektriksel olarak bağlandığı için elektrik uygulandığı zaman ya hiç dönmezler ya da çok
yavaş dönerler. Bu durumda akü, kısa devre edilmiş gibi çalışmaya zorlanır. Normal akü, zorlanıp
pes etmiştir. Daha dirayetli akü bağlanınca , bu birikmiş kömür tozları ısınıp yanmış , motor
burçlarını ve kömür bağlantılarını yakmış(tır). Ateşleme ünitesine zarar verme konusuna gelince.
Takviye bağlantısı iyi yapılmadı ise ( hani o cızrt bızrt anlarında ) oluşacak gerilim sıçramalarının bu
hassas ünitelere zarar vereceği ortadadır.

You might also like