ABDURRAHMAN BN MUHAMMED BN HALDUN EL HADRAM (1332/732-1406/808)
( Kitbul-iber vel-divnul-mbtedai vel-haber [mukaddimesi]; Esas: Beyrut 2001; Terc.: Halil Kendir, Yeni afak st. Eyll 2004 ) *Keli parantez iindekiler [ ] bana aittir. m.sezgin] nk taklid etmek, ilimlerde bakalarnn hazrna konmak ve cehalet, insanlarn derin ve yaygn zelliklerinden biridir. (s. 26) Bil ki tarih; nemli faydal ok ve gayeleri yksek bir ilimdir. (s. 31) Onun iin sana sylenen bu tr haberlere hemen inanp kabul etme. Doru olup-olmadn anlamak iin zerlerinde iyice dn ve doru kriterlerle lp deerlendir. Doruya ulatracak olan Allahtr. (s. 37) bn Haldun; Harun Reidin iki imediini uzun uzadya yazar (bkz. s. 41-47) Eer devlet basiretli hareket eder, tedbirli davranr, hakszlk etmez ve doru yoldan sapmaz ise pazarndan som altn ve saf gm reva bulur. Ama kin ile hareket eder, kt amalarn peinde koar ve zulm ve batln komisyonculuuna ynelirse o durumda pazarnda sahte ve kt eyler reva bulur. Aratrp doruyu bulmadaki l, eletirel ve basiretli olmaktr. (s. 52) Olmas zaten mmkn olmayan bir aybn, aslnda olmadn ispat etmek iin almak da bir baka ayptr. (s. 55) Tarih, doruyla yanln, z ile kabuun ve iyi ile ktnn karp i ie girdii bir alan haline gelmitir. Btn ilerin sonu Allaha gider. (s. 59) Farkl eyleri mukayese edip karlatrmak ve birilerini rnek alp taklid etmek, insann bilinen bir zelliidir. Ancak bunu yaparken dikkat edilmesi gereken pek ok hususu gzden karp onu gerek amacnn dna karmak, bu konuda sklkla dlen yanllardan biridir. (s. 60) Mellif; yalan haberlerin tarih ilmine nasl szdndan bahseder (bkz. s. 69-70) Haberlerin doru ve gerek olanlarn yalan olanlardan ayrmak sosyal hayatn karakterini ve doasn bilmekle mmkn olur. Doruyu yanltan ayrmada en iyi ve gvenilir yol budur. (s. 72) nsan doas gerei sosyal bir varlktr (s. 79) Mellif, ince ayrntlaryla corafi bilgiler sunar dnyann eitli blgelerinden (bkz. s. 83-115) klimin; insan ve hayvanlar zerindeki etkisinden bahseder ( bkz. s. 115-120) Nefis terbiyecilerinin naklettiklerine gre, insan kendini ala, sabretmeye ve yemek yememeye de altrabilir. Biz o kimselerden *sufilerden+ yle alacak haberler duyuyoruz ki, bu konular bilmeyen biri, kolay kolay bunlara inanamaz. (s. 125) Alktan lenleri, alklar deil, daha nce alkn olduklar tokluk ldrmektedir (s. 125) G yetirilebiliyorsa alk veya az yemek, vcut iin her adan ok yemekten daha salkldr. Mellif; ala almann mutasavvflarn yapt gibi tedricen olmasnn art olduunu, krk gn hatta daha uzun sre a kalanlara ahit olduunu syler (bkz. s. 125) Yine mellif; dostlarndan bazlarnn tam on be sene kei style yetindiini ve bunlarn inkar olunamayacak eyler olduunu belirtir (bkz. s. 125-126) Btn eksikliklerden uzak olan Allah, kullarndan bazlarn seip, onlarla konumak ve onlara ilmini vermek suretiyle stn tutmu ve bu sekin kullarnn dier kullar ile kendisi arasnda arac klmtr. (s. 127) Mutezile mezhebi kerameti inkr eder (s. 130) Mellif; mucize ile keramet arasndaki bir farkn da mucizenin byk vakalar halinde olmas kerametin ise snrl olmas olduunu syler (bkz. s. 131) Peygamberler her trl olaanst eyleri gsterebilirken, velilerin bunlara gc yetmez. (s. 131) nsani nefs, gzle grlmemekle birlikte, varlnn izleri bedende aikrdr (s. 132) Allah, peygamberleri belli bir vakitte beerilikten soyutlanacak zellikte yaratmtr. (s. 134) Khinin gaybi alglamalar kemal derecesine ulamaz. nk onun ilham kayna eytandr. (s. 136) Ancak *khinlerin+ syledikleri doru ve geree uygun olabilecei gibi tamamen yalan da olabilir. (s. 137) Mellif; baz kimselerin; eytanlarn gklerden haber armalarnn risalet ile birlikte tamamen kesildiine kanaat getirdiklerini, ancak bu konuda kesin bir hkmn olmadn, ilgili ayetten *cin suresi, 8-9+ ise haber armann risalet sresince kesildiinin anlalmas gerektiini belirtir (bkz. s. 137-138) Rislet, varlyla dier btn klarn kaybolup silindii en byk nurdur. (s. 138) Onlar *khinleri+ kehanetten vazgememeye ve peygamberleri yalanlamakta srar etmeye iten ey, peygamberliin kendilerine ait olmas iin duyduklar derin hrstr. (s. 138) Bundan zorunlu olarak kan sonu ise nefsin, uykudayken gayb idrak etmekte olduudur. Bu durum (nefsin gayb idrak etmesi) uykudayken gerekletiine gre baka hallerde gereklemesi de imknsz deildir. nk idrak eden zat birdir ve btn durumlardaki zellii de ayndr. Nimeti ve ltfu ile doruya ulatran Allahtr. (s. 141) Mellif; ryada istedii eylerin grlmesi iin sylenecek szlerden bahseder ve bunu bizzat denediini ve sonu ta aldn belirtir (bkz. s. 141) *Bunlara halumat, halumet (halumiyye) deniliyormuetiket: halumet nedir, halumat nedir, halumiye nedir+ Yine baz insanlarn sahip olduklar bir zellik sayesinde hadiseleri meydana gelmeden nce haber verdiklerini gryoruz. Bunu yapmak iin bir sanata bavurmadklar gibi yldzlar veya baka nesnelerden de yararlanmazlar () falclar bu grubu tekil eden insanlardandr. Btn bu durumlar insanlar arasnda mevcuttur ve kimse bunlar *n varln+ inkr edecek durumda deildir. (s. 142) Ayn ekilde delilere gaybten haber telkin edilir ve onlar da bunu haber verirler () yine nefislerini terbiye ile megul olan mutasavvflarn keramet sadedinde gaybi alglamalar olduu bilinmektedir. (s. 142) imdi btn bu gayb alglamalardan bahsedeceiz (s. 142) Dnya alacak eyler ile doludur (s. 143) daha sonra mellif yle syler: Btn bu insanlarn bu ekildeki idraklerinde doru ve yanl birbirine karmtr. (s. 144) kk b. Enmar b. Nizar ve Sutayh *veya Satih+ b. Mazin b. Gassan, cahiliye dneminde Araplarn en mehur khinleridir. Sutayhn vcudunda kafatasndan baka kemik yoktu ve elbisenin katland gibi katlanrd. Onlardan nakledilen en mehur hikyelerden biri () Rabia b. Mudara Kurey kabilesinden bir peygamber kacan haber vermilerdir. (s. 144) Satih te ayn haberi Fars hkmdar Mubazana vermitir (bkz. s. 144) Bize gelen haberlere gre baz zalimler, hapsettikleri baz kiileri, srf ldrlmeleri annda syleyecekleri szlerden, ilerinin akbetinin ne olduunu renmek iin ldryorlarm. (s. 145) Bu durum, ok fazla tefekkr ve alkla elde edilir (s. 145) Mutasavvflarn nefis terbiyeleri ise dini olup bu tr yerilmi amalardan uzaktr () onlarn bu ynelilerinde yaptklar ey, alk ve bol zikir ile nefislerini terbiye etmektir. () mutasavvflarn gaybi eyleri bilmeleri ve tasarruflardan bulunmalar ise onlarn hedefledikleri eyler olmayp kendiliinden ortaya kmaktadr. (s. 145-146) Mutasavvflar arasnda btn gzel ve hayrl eyler kendilerinde toplanm olan ve behll (abdal) olarak anlan, gaybi idraklerde bulunan bir grup daha vardr ki, bunlar aklllardan ok delilere benzerler. Ancak bununla birlikte onlarn velilik makamlarna ve sddklk hallerine ulatklarna ilikin salam nakiller vardr. () belki de fkh bilginleri, mkellef olmamalarndan dolay, onlarn byle (velilik) makamlarna ulamalarn inkr ederler. nk (onlara gre) velilik ancak ibadetle elde edilir. Ancak bu doru deildir. Bu Allahn ltfudur ve dilediine verir. (s. 147) Mneccimliin esaslar Ptolemeenin iddia ettii gibi, tabii durumlara dayanmaktadr. Bu ise, keyfi hkm ve tespitlere dayanmakta olup, hibir delil zerine bina edilmemitir. (s. 148) Mellif; ebced hesabnn baz gruplarn elinde bir aldatmaca olarak kullanldn ve aslnda hibir salam delil ve esas dayanmadn belirtir. (s. 151) Her akl, gcnn yetmedii ve idrak edemedii eyleri inkr eder. (s. 154) Bedeviliin kabal, medeniliin kibarlndan tarihsel olarak nce gelir. (s. 161) Mellif; bedevilerin ehirlilerden daha ahlakl olduunu syler.. (bkz. s. 163) Huzeymenin (ra) ahitlii ve Ebu Brdenin olak kurban etmesinin ahsa zel bir uygulama olduu iin.. (bkz. s. 165) Mellif; bedevilerde cesaretin bir tabiat haline geldiini bunun sebebinin ise insan tabiatndan deil,imkn ve alkanlklarn insan olmaktan kaynaklandn syler (bkz. s. 178) ddialar yaylp mehur olunca reddetmesi zorlayor (s. 178) Mellif; Yahudilerin asil bir nesepten geldiini fakat bu durumlarnn ok ncede kaldn daha sonralar eref ve anlarnn kendilerinden ekilip alndn zillet iinde olduklarn fakat onlarn halen soylaryla vndklerini belirtir. (bkz. s. 181) Yine mellif; bn Rdn nesep konusundaki baz szlerinin birer yanlg olduunu syler (bkz. s. 181) *Fakat bn Haldun, grdmz kadaryla nesebe gereinden fazlaca vurgu yapyor ve bu konuda fazla gereki bir tavr taknyor, Allahlem. + Evet, lks ve sefahat iinde yaamak; stnlk ve galibiyeti salayacak olan asabiyeti ortadan kaldrr.Asabiyet (g, nfuz) yok olunca da, bir kabile (grup) ulamak istedii hedeflerine ulaamamas bir yana, kendisini korumaktan da aciz kalr ve bakalar onu kendisine tabi klar. (s. 191) Zilleti kabullenen kendisini savunmaktan da aciz kalr. Kendisini savunmaktan aciz olan ise bir eyi elde etme mcadelesini hi yapamaz (s. 192) bn Haldun; srailolularnn krk yl kadar lde yaamaya mecbur klnmasnn bir hikmetinin de; cesaretlerine tekrar geri kazanmaya, zor ve elverisiz artlara alp rahat terk etmeye altrmaya vesile olduunu belirtir.. (bkz. s. 193) nsanlara, kendi derecelerine gre muamele de bulunmak da adaletin bir parasdr s. 196) Maluplarn her zaman giyimlerinde, binitlerinde, silahlarnda, adetlerinde ve dier hususlarda galiplere benzemeye altklar grlr (s. 200) lerleme ve geliim, ancak emel ve beklentiler ve bu beklentilerin harekete geirdii hayvani duygulardaki heyecan ve canllk sayesinde olur (s. 202) Araplar, yukarda saydmz btn olumsuzluklarna ramen hakka ve hidayeti kabul etme hususunda da insanlarn en hzl olanlardr. nk tabiatlar, ilkel ve gebe hayattan kaynaklanan olumsuzluklar dnda lks hayatn arpklklarndan ve kt ahlakndan korunmu olduundan hayr kabul etmeye de yatkn ve hazrdr (s. 207) Mellif; Araplar hareke geirecek, onlar hkim klacak tek etkenin din olduunu vurgular (bkz. s. 208-209) Mellif; en salam ve gzel dayanmann, birliin din ile olacan belirtir (bkz. s. 221) Kalpler tek bir noktada bulutuunda artk onlarn nnde duracak kimse yoktur (s. 222) Mellif, tasavvuf camiasndan tarih boyunca birok mehdi iddiasnda bulunan kimselerin peyda olduunu, bu gibi insanlarn vesveseli, akl hastas veya normal yollardan bakanlk elde edemeyip byle bir davet kisvesi altnda brnen tipler olduunu belirtir. (bkz. s. 225-226) Bazen de devlet ar lks ve rahattan dolay k aamasna geldiinde, hkmdar kendi yaknlarnn dndan birilerinin yardmc olarak atar. Sert ve hainliklerini kaybetmemi ve bu yzden savamaya ve zor artlara tahamml eden bu yeni yardmclar devletin askerleri olarak grevlendirir. Bu durum, neredeyse kn eiine gelmi olan devlete ifa verir ve devlet Allahn yklmasn takdir buyurduu zamana kadar ayakta kalr (s. 239) Mellif, tabi mr sresinin zerine kld devirlerin (Hz. Nuh aleyhisselam gibi) ok az olduunu, nadir olduunu bildirir. (bkz. s. 241) Devlet olmay salayan g ve stnlk, ancak asabiyet ve asabiyete tevik eden yiitlik ve kahramanlk ile olur. Bu zellikler ise genellikle bedevi yaamda bulunur (s. 244) Mellif; bedevi toplumlarn nice medeni toplumlar yendiini belirtir ve ilgin bir misal olarak Araplardan bir grubun yerleik bir toplumu yendikten sonra nlerine ganimet olarak getirilen yufkay zerine yaz yazlacak bir ey sandklarn, ayn ekilde kfur getirildiinde ise bunu tuz sanp yemeklerine kartrdklar grldn zikreder (bkz. s. 244) bn Haldun, hkmdarn askerlerin ihtiyalarn karlamay terk edip onlarn saylarn azaltma yoluna gitmesinin, devletin ykl srecine girmesi anlamna geleceini belirtir (bkz. s. 250) Gerekte gne ne scaktr ne de souktur. Sadece k sac olan basit bir yaps vardr (? s. 252) Mellifin belirttiine gre Harun Reid dneminde devletin hesaplanm btn gelirleri: yaklak 2 milyon kilogram kadar altndr. Bundan sonra yle der: Sekin kimselerden pek ou gemiteki devletlerle ilgili byle haberleri duyduklarnda hemen inkr yoluna gitmektedirler; oysa bu doru bir tavr deildir. nk varlklar ve toplumlar birbirlerinden ok farkl olabilmektedir. (s. 255) Mellif anlatyor: te bn Batutann anlatt bunun gibi olaylar insanlar garip bulur ve onu yalanlarlard. O gnlerde sultann veziri olan ve iyi bir hrete sahip bulunan Faris b. Verdar ile grtm. bn-i Batutann anlatt eyler, insanlar tarafndan ok yaygn olarak yalanland iin, ben de o haberleri yalanladm izlenimi verdim. Bunun zerine vezire Faris bana yle dedi: Devletlerin bu gibi grmediin hallerini inkr etmekten sakn. Yoksa zindanda byyen vezirin olunun durumuna dersin. Vezirin olunun hikyesi yle: hkmdar bir veziri zindana atar ve vezir yllarca orada kalr. Vezirin yannda olan olu da orada byr. Akl erecek yaa geldii bir gn, yemekte kendisine verilen et hakknda soru sorar. Babas bu koyun etidir der. ocuk koyun nedir? diye sorar. Babas da koyunun zelliklerini anlatr. Bunun zerine ocuk babasna Ey babacm, () senin bahsettiin koyun fareye hi benzemiyor der ve btn sylediklerini inkr eder. Deve ve sr etleri konusunda da ayn ey olur. nk ocuk orada kald srede farenin dnda hibir hayvan grmemitir ve btn hayvanlar fare cinsinden sanmaktadr. te insanlar bilmedikleri eyler hakkndaki haberler konusunda ou zaman bu hale dyorlar. Tpk bu kitabn ba tarafnda bahsettiimiz gibi, anlatlan eyleri ilgin klmak iin abartl sunulmasndan phe duyduklar gibi (bkz. s. 256) Bir imamn (halifenin) bulunmas farzdr. eri olarak bunun farz oluu, sahabenin ve tabiinin icmas ile sabittir (s. 271) Siyasetin bazen neden yerildiine dair (bkz. s. 273) Halifenin Kureyten olmasnn art olmadn syleyenlerden biri de Kad Ebubekir Bakllnidir. Bakllni, artk Kureyin bir gc kalmadn ve acemlerin halifeler zerinde hkimiyet kurduklarn grne her ne kadar Haricilerin gryle uyum iinde olsa da halifenin Kureyten olma artn drmtr. Bununla birlikte ounluk, halifenin Kureyten olmasnn art olduunu sylemeye devam etmilerdir. Hatta Mslmanlarn ilerini grmekten aciz olsalar bile. Ancak (s. 275) Mellif burada bu arttan kasdn; g ve nfuz olmasn gerektiini syler ve bunun olmazsa olmazlardan olmad grne meyleder (bkz. s. 275-277) Mellif; iann hilafet anlayndan bahsediyor (bkz. s. 278-284) iilerin iddialar sadedinde unlar syler: Bizi, bu haddi am gruplarn iddialarn reddetme zahmetinden, bizzat onlarn imamlar kurtarmtr. nk onlar bu iddialarda bulunmadklar gibi, onlarn getirdii delilleri de geersiz sayyorlar. (s. 282) Btniler, Hasan b. Muhammed Sabbah *Hasan Sabbah+ ve olaylar anlatan ehristni hakknda (bkz. s.284) Bil ki, Allah katda dnya ve dnyaya ait her ey ahiret iin bir vastadr. Bu vastay kaybeden kii ona ulama imknn da kaybeder. Hz. Peygamber (as)n hkmdarlktan sakndrmasnn veya hkmdarlarn insan olmalarndan kaynaklanan fillerini knayp yermesinin ya da hkmdarl terk etmeye davet etmesinin anlam, onu tamamen ve temelinden reddetmek deildir. (s. 285) Eer fkelenme ve kzma hissi insandan tamamen kartlp atlsa, (zulme kar) hakk savunmak ve Allahn szn yceltmek iin cihad etmek de ortadan kalkard. Onun iin yerilen ve knanan fke eytani ve kt amalar iin olandr (s. 286) Hz. mer (ra)in baz uygulamalar hakknda (bkz. s. 286-287) ldrldnde Hz. Osman (ra)n yz bin dinar ve bir milyon dirhemi (gm para) vard. Kura vadisi, Huneyn ve baka yerlerdeki arazilerinin kymeti ise yz bin dinard. Yine geriye ok sayda deve ve at brakmt. Hz. Zbeyirin (ra) vefat ettiinde geride braktklarnn sekizde birinin miktar ise ellibin dinar bin at ve bin cariye idi. Hz. Talhann (ra) Iraktaki arazilerinin gnlk geliri ellibin dinar, Serra blgesindeki geliri ise bundan daha fazlayd. Hz. Abdurrahman b. Avfn (ra) bin at, bin devesi ve on bin koyunu vard. Vefat ettiinde geride brakt mirasn drtte biri seksen drt bin dinard. Zeyd b. Sabit (ra), yz bin dinar kymetindeki mal ve arazilerin dnda baltalarla paralanp blnecek kadar ok altn ve gm brakt. () evet, bu alntlar Mesudnin kitabndan. Grld gibi o dnemde Mslmanlarn gelirleri byleydi. Ancak bu gelirlerinin kayna ganimetler, haralar ve vergilerdi ve dinleri asndan zengin olmalar, onlar iin bir felaket olarak grlmyordu. nk onlar, yukardaki sylediimiz gibi yaaylarnda doru istikametten amazlar ve harcamalarn hak yolunda ve hak urunda yaparlarsa zenginlikleri hayrl iler yapmada ve ahiret yurdunu kazanmada kendi kendilerine yardmc olur. (a) asabiyetin bir gerei olarak Hz. Ali ve Hz. Muaviye arasndaki fitnelerin ba gstermesinin ve birbirleriyle savamasnn sebebi, bazlarnn sand ve kfirlerin kabul ettii gibi dnyevi ve batl amalar veya ahsi kin deil, doru ve hak olann tespitinde ictihadlarnn farkl olmas, her birinin dierinin grn yanl bulmasdr. Gerekte doru olan Hz. Alinin gr olsa da, Muaviye de batl bir ama gderek hareket etmemiti. O da doruyu amalam anacak hata etmiti. Dolaysyla hepsinin niyeti de hakk ve doruyu gzetmekti. () sonra hkmdarln tabiat, ynetimi tek kiinin ele almasn gerektirdi. Muaviyenin ne kendisi ne de kavmi iin bundan kanmas sz konusu deildi. Asabiyet, tabiat gerei onu bu ie yneltti. Emeviler de (Muaviyenin aireti) bunu hissetiler ve hakk gzetmek konusundan Muaviye (ra) ile ayn dncede olmasalar bile onu desteklediler. () btn bunlar asabiyetin bir sonucu olan hkmdarln (devlet olmann) zellikleridir. () ayn ekilde Muaviye de (ra), Emevilerin ynetimin kendilerinin dnda birine teslim edilmesini kabul etmeyeceklerinden ve bu yzden ayrla deceklerinden korktuu iin halifelii olu Yezidi vasiye etti. Eer bakasn vasiyet etseydi, Emeviler o kiiyi kabul etmek hususunda anlamazla derlerdi. Dier taraftan Yezid hakkndaki dncelerinde olumluydu. Hi kimsenin bundan phesi olamaz ve Muaviye (ra) hakknda farkl bir dnceye sahip olamaz. Eer Muaviye onun fask olduuna inansayd, onu vasiyet etmezdi. Evet, Muaviye (ra) byle bir eyi yapmaktan uzaktr. (s. 288-289) Harun Reid, Abdulmelik b. Mervan, mer b. Abdlaziz devri zeti iin (bkz. s. 289-290) Durum balangta halifelikti ve din sayesinde herkes kendi nefsi zerine gzetleyici ve hakimdi. Tek balarna kalsalar ve yok olmalarna sebep olsa bile dinlerini btn dnyalklarndan stn tutup tercih ediyorlard. rnein; Hz. Osman, evi asiler tarafndan sarldnda Hz. Hasan ve Hz. Hseyin, Abdullah b. mer ve bn Cafer gibi pek ok kii onu savunmak istemitir, ancak o lmyle sonulanacak bile olsa Mslmanlarn ayrla dp birliklerinin dalmasndan korktuu iin Mslmanlar arasnda kllarn ekilip kan aktlmasn ho grmemi ve onlar bundan sakndrmtr. (s. 291) Biat hareketleri bo ve sama deildir. Hkmdarlara kar olan davranlarnda bunlar gzet. (s. 294) Halifenin, kendisinden sonraki halifeyi semesinin ve ona itaat edilmesinin caiz olduu, mmetin icmas ile sabittir. nk Hz. Ebubekir, baz sahabelerin huzurunda Hz. meri halife olarak vasiyet etmi onlar da bunu caiz grmler ve Hz. mere itaat etmilerdir. () ite bu yzden Muaviye (ra) halifelie daha uygun olacan dnd baka birini deil de olu Yezidi vasiye etmi ve hkm koyucu iin en nemli ey olan birlik ve beraberliin muhafazasn gzeterek daha faziletli olan, faziletli olana tercih etmitir. Muaviye hakknda bundan bakas dnlemez. Adaleti ve Hz. Peygamber (as)n sahabesi oluu, onun hakknda farkl bir dncede bulunmaya engeldir () Zaten Muaviyenin olu Yezidi vasiyet etmesinde, byk sahabelerin hayatta olmalar ve buna ses karmamalar, bu iin caiz olduu konusunda herhangi bir phe brakmamaktadr. nk hakk haykrmak konusundan hibir ey onlara engel olamazd. (s. 296 vd.) Mellif; Hz. Ali, Hz. Aie, Hz. Osman, Hz. Zbeyir b. Avvam ve olu, Talha b. Ubeydullah, Said, Numan b. Beir vb. sahabeler (r.hum) hakknda yle der: Bu kiilerden hibirinin adaleti konusunda en ufak bir pheye dme. Bu konuda onlar lekeleyecek hibir ey yoktur. Onlarn kim olduklarn biliyorsun *onlar sahabelerdir+ (s. 301) Eer insaf gzyle bakarsan Hz. Osman (ra) meselesinde ve daha sonra anlamazla den sahabelerin hepsinin mazur olduunu grrsn. (s. 301) Birbirleriyle anlamazla den sahabelerin ve tabiinin her biri meydana gelen bu olaylardan dolay mazurdur. Hepsi de dinin emrine nem veriyor ve dinin hibir hususunu ihmal etmiyordu. Her biri meydana gelen olaylara bakyor ve ictihadda bulunuyordu. Allah btn hallerinden haberdardr ve en iyi ekilde onlar bilir. Bizlerin ise onlar hakknda, hayrdan baka bir ey dnmememiz gerekir. nk onlarn halleri ve onlar hakknda sylenmi doru szler bunu gerektiriyor. (s. 302) Hz. Hseyin de, fsklndan dolay Yezide isyan edilmesi gerektiini dnd. zellikle de buna g yetirebilecek biri iin. Kiisel ehliyeti ve toplumsal gc ile buna ge yetirebileceini zannetti. Kiisel ehliyeti konusundaki zann doruydu, ancak toplumsal gc konusunda hata etmiti. (s. 302) Hz. Hseyine muhalefet eden ve ona yardm etmeyen bu insanlar gnahkr sayma yanlna dmekten sakn. nk onlar sahabelerin ounluuydu ve Yezidin yannda olup ona isyan edilmesi grnde deillerdi. () *Ancak Hz. Hseyin+ kendisine yardm etmeyilerini knamyordu. () yle dnme; Yezid fask olsa da, sahabeler ona isyan etmeyi caiz grmemilerdir. Dolaysyla Yezidin yaptklar onlara gre dorudur. Bil ki fsk birinin ancak meru ilerine itaat edilir (s. 303) Eer onlar *sahabeleri+ ktleyip karalayacak olursak, geriye adalet ile nitelenecek kim kalr? () Yine onlarn ihtilaflarnn mmetin kendilerinden sonra gelenleri iin rahmet olduuna inan. (s. 303- 304) O zamanki ihtilaflarn muhteem yorumlarn okumak iin (bkz. s. 285-314) slamiyetin dndaki dier dinlerin davetleri gelen olmadndan ve cihad da ancak kendilerini savunmak iin meru olduundan, dini ileri yerine getiren kiinin devlet ynetimiyle dini ileri yerine getiren kiinin devlet ynetimiyle herhangi bir ilgisi yoktur. (s. 319) ncilin bu drt nshas birbirinden farkldr. Bu ncillerde yazlanlar, sadece Allahtan gelen vahiy olmayp, bunlara Hz. sann ve havarilerinin szleri de karmtr. Anlatlanlarn neredeyse tamam, nasihatler ve kssalardan ibaret olup, hkmler gerekten ok azdr. (s. 321) Mellif; Hz. Hristiyanlk tarihi hakknda bilgiler verir (bkz. s. 319-324) eri hkmler, kullarn btn fiillerini kuatmtr (s. 235) Mellif, ilk emirl-mminin lakabnn Hz. mere verildiini yazar (bkz. s. 315) Mellif, divan kelimesinin sonralar mali ilerin kaytlarnn ve usullerinin bulunduu kitaplar iin kullanldn syler (bkz. s. 332) Mellif; asker kaytlarnn tutulduu divan almasnn, Zhri ve Said b. El-Mseyyebin naklettiklerine gre hicri yirminci yln muharrem aynda gerekletiini belirtir (bkz. s. 333) Marip halk arasnda, hadis kitaplarna dayal olarak, Mslmanlarn Hristiyanlar hezimete ugrataca, denizin arkasndaki Frenk lkelerini fethedecei ve bunun da donanmalarla yaplaca kanaati yaygndr. Allah, mminlerin dostudur. (s. 344) Mellif; devletin yeni kurulmas aamasndan ve ihtiyarlk anda klcn, kalemden daha stn ve gerekli olduunu anlatr (bkz. s. 345) Korkun sesler kalpleri korkutmada etkilidir. Gerekten de bu, psikolojik bir durumdur ve sava durumlarnda herkes bunu hisseder. (s. 347) slamda ilk olarak kendisine taht edinen kii Muaviyedir. Muaviye; Ey insanlar! Ben imanladm diyerek taht edinmek hususundan onlardan izin istemi, onlar da izin vermilerdir. (s. 350) *Buna benzer eyler hep zikredilir zaten + Mellif; dinar ve dirhemlerin lleri hakknda sahabe ve tabiin devrinden itibaren bir icma olutuunu belirtir. (bkz. s. 352) Hz. Alinin Sffin savanda yapt konumadan bir blm: Seslerinizi alaltn; bu, baarszl uzaklatrd gibi, heybetli ve vakarl olmaya da daha uygundur. (s. 365) Devletin baz sektrlerde zelletirmeye gitmesi hakknda (bkz. s. 375) Zulm sadece, insanlarn mallarnn ve mlklerinin karlksz ve sebepsiz olarak ellerinden alnmas olduunu sanma. Zulm bundan ok daha geneldir. Her kim birisinin maln (haksz olarak) alr, onu zorla altrr, ondan eriatn istemedii bir hakk ister veya ona eriatn yklemedii bir sorumluluu yklerse, zulmetmi olur. (s. 382) Savalarda zafer ancak (taktik ve hile gibi) psikolojik ve vehmi olan gizli sebeplerle elde edilir. Her ne kadar silah, say ve sadakatle savama gibi d etkenler sava kazanmaya kefil olsa da, iin iine gizli sebepler girdiinden bunlar yetersiz kalr. Hz. Peygamber (as) bir hadisinde yle buyuruyor: Harp, hiledir. (s. 399) Mucizeler olaan durumlarla kyaslanamaz ve mucizelere olaan durumlarla itiraz edilemez. (s. 401) *** *** Khinlerin gelecekten haber vermek iin kum zerine ekiller izenleri mneccim akl talar ve hububat tanelere saanlar hasip, ayna ve suya bakanlar daribul-mindel olarak isimlendirilir. Evet, bu durum ehirlerde yaygn olan bir ktlktr. eriat byle yapmay knayp reddetmi ve Allahn, rya yoluyla veya veli kullarna ilham yoluyla bildirmesinin dnda insanlarn gelecei bilemeyeceklerini kesin olarak haber vermitir. (s. 434) Cafer ve onun gibi ehl-i beytten olan pek ok kiiden byle haberler *olaan st haberler+ nakledilmitir. Bu haberlerin dayana Allah en iyisini bilir velilik (velayet) konumlarndan dolay keiftir. Bu gibi durumlar (yani Allahn ilham etmesiyle gaybi bilgilere vakf olmak) onlarn soyundan gelen dier veliler iin bile inkr edilmediine gre, bu erefli dereceye ve Allah tarafndan bahedilmi kerametlere sahip olmak onlar iin daha ncelikli ve geerlidir. Hz. Peygamber (as) yle buyuruyor: Sizin iinizden kendisine ilham olunanlar vardr. (s. 435) bn Haldun, cefir kitabnn Cafer es-Sadktan nakledildiini bildirir (s. 438-439) [fakat bu isabetli olmayabilir, zira mam tib, ilm-i cifirin, slamiyet ncesinde de kullanldn bildiriyor.+ Bir olay: Halife Memun, o muhitlerin bilgesi Zubana hkmdarl hakknda sorular sorar. Zuban da olacak olaylar sayp dker grdnce. Halife bunlarn nereden biliyorsun diye sorunca Zuban yle der: Filozoflarn kitaplar ile satran oyununu icad etmi olan Hintli Sasa bin Dhirin koymu olduu hkmlerden. (s. 442) Bakn satranc kim bulmu :))) Douda da bn Arabye nispet edilen bir melhameyle * ileride olacak olaylar anlatan kaside tr yazlar, . Melahim + karlatm () yine douda bn Sinaya ve bn Ukaba nispet edilen baka melhameler olduunu duydum. Ancak bunlarn doruluuna ilikin hibir delil yok. (s. 445) Mellif; bir eletiri naklederken kardaki muhalifini sakallarn tra eden bidat ehli diye bir ifade kullanyor (bkz. s. 446) Mellif; daha nce rem diye bir ehrin olamayacan eer olsayd onlardan birer eser veya iz kalacan sylemi ve baz mfessirleri bu konuda eletirmi fakat ayn tavr kendi ifadesiyle hamamlar 6500e ulaan Badat hakknda gstermemitir. Mellif, Badat ehrinin tamamen ortadan kalkp, harap olduunu sylyor (bkz. s. 464) ou insan, Kisrann sarayn, Msr piramitlerini () grkemli yaplar grdklerinde bu eserleri tek veya topluca ama sadece bedeni glerini kullanarak yaptklarn dnp, bunlar yapabilecek ok gl ve byk vcutlar olduunu sanrlar. Teknik aletlerin kullanmn ve mhendislik sanatnn inceliklerini ise gzden karrlar. (s. 467) Gnein kendisi ne scaktr ve de souktur. Sadece k saan basit yapdaki bir gk cismidir. (s. 468) ? Bir eyi ykmak, onu bina etmekten daha kolaydr. (s. 469) Mellif; Harun Reidin uramasna ramen Kisrann sarayn ykmaktan aciz kaldn syler. fakat bu makul gibi grnmemektedir. Her ne olursa olsun az saydaki bir topluluk bile azim ve gayretle ksa bir srede birok yapy harap edebilir. Harun Reid baka bir sebepten dolay bu iten vazgemi olmaldr, Allahlem (bkz. s. 481) Mellif; rzgrn insanlarn hareketleriyle olutuunu iddia eder (bkz. s. 472) ? Allahn Kbeye verdii stnlk eref ve nem tam olarak bilinip idrak edilemeyecek kadar oktur. (s. 478) Mellif; Selahaddin Eyyubi hakknda el-Krd nispesini kullanr (bkz. s. 481) Badiyelerde (krsal kesimde) yaayanlarn ounluu ise saflklarn korumaya altklar ve bununla vndkleri nesep sahipleri kimselerdir. nk buralarda nesep balar ok kuvvetli ve salamdr. (s. 485) Mellif; emeklerinin sonucu bir artrm ve biriktirim yapamayan toplumlar fakir ve yoksul olarak nitelendirir (bkz. s. 493) Mellif; her trl gnah ilemeyi karakter haline dntrlm kimselerin, toplum iinde artmasnn sonucu, Allahn o blgelerin harap olup yklmasna izin vereceini belirtir (bkz. s. 509) Gzlemlerden ve nakledilen haberlerden anlalyor ki, krk ya insan iin olgunluun ve gcn zirvesine kld bir yatr. (s. 507) Medeniliin kt ve bozucu taraflarndan biri de lks ve konfordan dolay- hibir l ve snr tanmayacak ekilde arzu ve ehvetlere ar dknlktr. Bu nce mideye dknlk, yani en gzel ve lezzetli yemekleri ve iecekleri yiyip imek eklinde balar. Sonra buna zina ve ecinsellik de dhil olmak zere cinsi arzularn peine dp onlar tatmin etmek eklenir. (s. 509) Medenilik ve lks neticesinden elde edilen ahlak bozulmann ta kendisidir. (s. 510) Medeni insan bir taraftan lks ve konfor iinde dier taraftan da eitim ve retimin disiplin ve baskya dayal terbiyesi altnda yetitiinden sert ve hain kiiliini kaybetmi ve bakalarnn korumasna muhta biri haline gelmitir. Dier taraftan medeni insan dini adan da bozulmutur. nk ok nadir istisnalar dnda medeni insan genellikle lks alkanlklarnn esiri olmu ve nefsi bu alkanlklarnn bamls haline gelmitir. (s. 510) Bil ki, ehirlerde, o ehirlere hkim olan veya o ehirlerin kurucular olan milletlerin dilleri konuulur. Bu yzden amzda dou ve batdaki btn slam ehirlerinde bulunan dil Arapadr. () Bunun sebebi slam devletinin dier milletlere galip gelmi olmasdr. (s. 517) Bakalarna gvenmek bir acziyettir. (s. 525) Alkanlklar, insann tabiatn alageldii eyler istikametinde deitirmektedir. Bu yzden insan, geldii soyun deil yaad ortamn ve alkanlklarnn ocuudur. (s. 525) Bil ki, ehirlerdeki kt akll kimselerin ou, kazan elde etmek iin topran altndaki mallar (defineleri) kartmaya ok dkndrler. (s. 527) Bazen ok fazla hayr, ancak az miktarda errin varlyla elde edilir. (s. 535) Makamlara talip olanlar, bunlar verme durumunda olanlara boyun emek ve yalakalk yapmak zorundadr. (s. 535) Bir ey iin yaratlm olana, o ey kolaylatrlr. (s. 536) Eer kanunlarn engellemesi olmasa, insanlarn mallar yama edilirdi. (s. 543) nsanlar her maln orta kalitesine ynelirler. Onun iin tacirin bu hususa dikkat etmesi gerekir. (s. 545) ehirlerdeki basiret ve tecrbe sahibi kiilere gre, zirai mahsullerin (gda maddelerinin) fiyatlarn ykselmesi iin stoklayp saklanmas olan ihtikr (karaborsa, vurgunculuk) uursuz bir hadisedir ve bundan elde edilecek fayda da kaybolup hsranla sonulanr. (s. 547) Her fiil, mutlaka nefislerde bir etki yapar. yi filer gzel ve hayrl etki, kt fiiller ise tam tersi bir etki yapar. Dolaysyla eer kt fiiller ncelii alr ve srekli tekrar edilirse, etkileri kkleip salamlar. (s. 550) Bizzat grlen eylere dayanlarak kazanlan meleke, habere dayanlarak kazanlan melekeden daha salam ve mkemmel olur. (s. 553) Eitimde ncelik, basit olanlarndr. (s. 553) nsan fikri, mkemmel ekline ulaana kadar, dne dne ve tedricen, sanatlar kuvveden (potansiyelden) fiiliyata geirir. Ancak bu durum tek bir seferde ve birden bire deil, uzun bir zamann ve nesillerin gemesiyle olur. (s. 553) Endlsteki medenilik, baka hibir blgede ulalmam olan bir seviyeye ulamtr. (s. 557) Mellif bunun sebebini; uzun yllar burada kaos ortamndan uzak devletlerin hkm srdn ve bylece o topraklarn bayndr bir yer haline geldiine balar.. (bkz. s. 557) Araplar tamamen bedevilie gmlm bir topluluk olup, sanatlarn ve dier (medeni) hususlarn ortaya kna zemin hazrlayan medeni umran olmaya en uzak noktadadr. (s. 561) Herhangi bir ilim dalnda, son derece iyi bir seviyeye ulaacak derecede meleke kazanm bir limin, baka bir ilim dalnda da ayn derecede meleke kazanm ok az grlr. (s. 563) iftilik, bir bedevi sanatdr. ehirliler ne iftlik yaparlar, ne de iftilii bilirler. (s. 565) Mellif; geometriyi oka gerektirdii iin Oklides, Apoloniyus, Mineliyus gibi yunanlarn iyi bir marangoz ve geometrici olduunu syler (bkz. s. 571) Sylendiine gre bu sanat *marangozluu+ insanla ilk reten kii Hz. Nuh (as)dr. Tufan esnasndaki mucizesi olan kurtulu gemisi bu sanat sayesinde ina etmitir () onun bu sanat renen ve insanlara reten ilk kii olduuna ilikin hibir delil yoktur () Nuh Peygamberden nce bu sanata ilikin sahih bir haber gelmedii iin, sanki bu sanat renen ilk kiinin o olduu kabul edilmitir. (s. 571) Siyahlerin yaad yerlerdeki insanlarn gelende plak olduklarn duyuyuroz. (s. 573) Hermes, dris peygamber mi? Halk, bunlar *dokumaclk ve terzilik+ nebilerin en eskisi olan Hz. dris (as)a nispet ederler. Hermese de nispet ettikleri oluyor. Hermesin, dris peygamber olduu da syleniyor. (s. 573) * Konuyla alakal olarak ek bilgi; filozoflar arasnda zikredilen Hermes, Kurandaki dris (as)dr. (Ebu Hatim er-Rzi, Alamun-nbvve, s. 277, Tahran) ; Tb sanatnn nispet edildii Asklepias; astronominin nispet edildii Hermes ve muayyen Hint bilgeleri esasen ilahi vahye yahut ilhama mazhar olmu ahsiyetlerdir. ( Amiri, el-lem b menkbil-slam, s. 101) + Ebesiz gerekleen doumlarn mucize cinsinden olan rnekleri oktur. rnein, Hz. Peygamber (as) gbei kesilmi, snnet edilmi ve ellerini yere koyup gzlerini gkyzne dikmi bir vaziyette domutur. Hz. sa (as)nn doumu da byledir. () lham olunan bir zellik sayesinde ebesiz gerekleen doumlar da inkr edilemez. Ar gibi pek ok hayvana alacak ilhamlar yapldna gre, acaba hayvanlardan stn klnm insann, zellikle de Allahn kerametlerine nail olmu kimselerin durumu hakknda ne dnlebilir? (s. 575) Bundan sonra mellif, Farabye ve bn Sinaya kar eletiri yneltir (bkz. s. 576 vd.) Farab, insanln devam iin ebelik sanatnn art olduunu, bn Sina ise bunun art olmadn ve insana bakabilecek bir hayvana ilham verilebileceini; *Hayy b. Yakzan rneini bunun iin veriyor+ bn Haldun ise; bunlarn hibirine mutlak olarak ihtiya olmadn, Allahn gcnn sebepsiz de yaratabileceini syler nk onun *bn Sina+ delili, fiillerin gerektirici bir sebebe (illetl-mucibiye) dayanmasn gerektiriyor. Oysa fail-i muhtar delili ile onun bu gr reddedilir. nk fail-i muhtar grnde filler ile ezeli kudret arasnda bir vastann olmas gerekmiyor. Dolaysyla bn Sinann yapt zorlamalara gerek yok. (s. 576) Peki, byle olmasna sebep nedir? Eer bu zellik *bebee st emzirme+ bir hayvana ilham ediliyorsa, bunun bizzat bebee ilham edilmesine engel nedir? () Bir ahsta ilhamn kendi karlar iin yaratlmas bakasnn karlar iin yaratlmasndan daha makuldr. (s. 576) Bil ki, btn hastalklarn temelde gdadan kaynaklanr. limler tarafndan hadis olduu pheli bulunsa da tabipler arasnda yaygn olarak nakledilen bir hadiste Hz. Peygamber (as) yle buyuruyor: Mide hastalklarn yuvasdr. Perhiz saln badr. (s 577; Dipnotta Haris b. Kildenin sz olarak ) * Konuyla alakal olarak Hafz bn Receb el-Hanbel, u bilgileri kaydeder: Araplarn mehur tabibi, Haris b. Kelde yle der: Perhiz ilalarn ba, oburluk ise btn hastalklarn badr. Bazlar bu sz de merfu olarak rivayet etmilerdir ki bu da sahih deildir. el-Camiul-Ulum vel-Hikem, 3/235; Buradaki dipnotta Sehavi ve el-Irakinin bunun merfu olarak asl olmad gr zikredilmitir. Mellif, Mehdi konusunda taknd o sk tavr burada da gsterebilseydi. + slamn bidayetinde, Araplarn bedevi bir yaama sahip olmalar ve sanatlardan uzak bulunmalar yznden Arap yazs ileri bir seviyeye ulam deildi, hatta orta dzeyde bile deildi. Onun iin sahabeler tarafndan yazlm olan Mushaf yazlarna bakldnda, salam ve gzel bir ekilde yazlmadklar, hatta ou zaman da yaz sanatnn gerektirdii l ve kurallar aykr olduklar grlr. (s. 582) Baz gafillerin, sahabelerin yaz sanatnda usta olduklar yazlarnda hata gibi grlen baz hususlarn gerekte byle olmad, aksine her birinin bir aklamasnn bulunduu eklindeki iddialarna asla iltifat edilmemelidir. () Yaznn kemal ls olduunu sanyorlar ve bundan dolay, gzel yaz yazamamann eksikliini onlardan gidermeye yneliyorlar. () Bil ki; yaz, sahabeler iin bir kemal (mkemmellik) ls deildir. () nk sanatlardaki eksiklik, insann ne diniyle ne de kiiliiyle ilgili olmayp geim kayna ile ve umrann (toplumun) durumu ile ilgilidir. (s. 583) Sonra, ilmi eserlerin telif ve tedvin edilmesinde byk bir patlama oldu. () gnmzde bu eserler, halen byk bir zenle (ve onlara sahip olma hrsyla) elden ele dolamaktadr. (s. 588-589) Mizmar, neydir? Ne anlama gelir? (bkz. s. 590 vd.) Eer etrafna bakar ve derin bir tefekkrle dnrsen, senin dndaki her ey ile senin aranda balangta bir btnlk ve birlik olduunu grrsn. Bir baka deyile filozoflarn dedii gibi vcud, varlklar arasnda ortaktr. (s. 592) Grnen o ki, mam Malikin gr dorultusunda Kuran btn bunlardan (teganni, ahenk, koro halinde okunmas) uzak tutmak gerekir. nk Kuran okumaktaki kast seslerin ahenk ve namesindeki zevk almak deil, huu iinde lm ve sonrasn zikredip dnmektir. Sahabelerin Kuran okumas byleydi. (s. 593) Her ilim ve sanat dalnn retiminin, bu dallarda btn blgelerde ve herkes tarafndan kabul grm mehur muallimlere dayanmas gerekir. (s. 602) Mellif; mnazarann etkili ve ksa zamanda hedefe ulatrc etkisinden bahseder ( bkz. s. 604) Mellif; fkh, Hadis, Tefsir, Kraat ve Kelam vs. ilminden bahsettikten sonra yle der: Nakli olan bu ilimlerin hepsi, slam mmetine zg ilimlerdir. Her ne kadar genel olarak dier mmetlerde de benzerleri varsa da bu benzerlik, bu ilimlerin Allah tarafndan, peygamberlere indirilmi eraitlere dayanmasndan kaynaklanan uzar bir benzerliktir. (s. 610) eri ve nakli olan bu ilimler slam mmeti iinde, daha fazlas dnlemeyecek kadar reva bulup rabet grm, bu ilimlere ynelip aratrma yapanlarn idrakleri daha yukars olmayan en stn snrlara ulam, bu sahalara zg terimler gelitirilmi ve bylece zirvenin de tesinde bir seviyeye ulalmtr. (s. 610) Mellif; Tefsirden kastn, rivayet tefsirleri olduunu, esas olann bu grup olduunu syler (bkz. s. 615) Dilin zelliklerini esas alan ikinci gruptaki en gzel tefsirlerden biri Zemaherinin Keaf isimli tefsiridir. Ancak eserin mellifi akaid olarak mutezile mezhebine mensuptur ve Kuran ayetlerini belagat ynnden izah ederken kendi mezhebinin bozuk grlerini delil olarak gsterir. Onunu iin Ehl-i Snnet limleri, dil ve belagat ynnden bu eserin salamln ikrar etmekle birlikte, iindeki grler yznden eserden uzak durmular ve bu konuda halk uyarmlardr. Bununla birlikte eer kii ehl-i snnet mezhebine vakf ise ve ehl-i snnet inancn delilleriyle biliyorsa, emin bir ekilde o eseri okuyabilir ve onda dil sanatnn alacak derecedeki zelliklerini grebilir. (s. 616) Mellif, burada Tbnin, Zemaheriyi tan ettiini belirtir Hadis ilmi: Bu ilmin en byk limlerinden ve otoritelerinden biri Ebu Abdullah el-Hkimdir. (s. 619) Artk daha nce sahih olduu kabul edilmemi bir hadisin, sahih kabul ettirilmesine imkn kalmamtr. (s. 620) Sonra Mellif, imam Buharinin Badattaki snavndan bahseder (bkz. s. 620) Mellifin duyduuna gre Ebu Hanife 17 adet hadis rivayet etmi ve Muvattadaki sahih rivayet says 300 kadarm (bkz. s. 621) Haddi am baz kindar kimseler, mctehid imamlardan bazlarnn az hadis rivayet etmi olmalarn, hadis konusundaki sermayelerinin az oluuna balamak suretiyle samalamlardr. Byk imamlar hakknda byle bir eye inanmaya imkn yoktur. (s. 621) Mellif, Ebu Hanifenin az rivayet etmesini, evresindeki toplumda hadis uydurulmas ve sk kriter sahibi olmasna balar Ebu Hanife, hadis ilminde mctehiddir. (bkz. s. 621) Ebu Hanifenin fkhta eriilemeyecek bir konumu vardr. Bu geree onun gibi byk imamlar, zellikle de Malik ve afi tanklk ediyor. (s. 625) evet, ilim ehli bu sahadaki acziyet ve yetersizliklerini ak bir ekilde ifade ederek, insanlar bu drt mezhebi taklid etmeye ynlendirmilerdir. Ancak iin keyfilie dklmemesi iin, bir kiinin ayn anda btn mezhepleri taklid etmesini (telfik) yasaklamlar ve bir mezhebin grlerine bal kalmasn istemilerdir. amzda ictihad iddiasnda bulunan reddedilmekte ve taklid edilmemektedir. (s. 626) Mellif, peygamberden (as) geldii zann- galib ile bilinen szl veya fiili snnetlerin gerekleri ile amel etmenin zorunlu olduu hususunda icma olduunu syler (bkz. s. 632) Sahabelerin, sabit bir delil olmadan bir hususta gr birliine varmalar sz konusu deildir. (s. 632) Mellif, Gazalinin el-Mustasfasn fkh usulnn temel kaynaklarndan olduunu syler (bkz. s. 635) ctihad zorlam, ictihad kaps kapatlm, bylece insanlar ictihad iddiasyla ortaya kanlar taklid etmekten men edilmi ve zamanla dier mezhep ballar da kalmaynca geriye sadece drt mezhep kalmtr. (s. 636) ari, alglarn tesindeki eyleri de kuatt iin dini karlarmz ve mutluluk yollarmz bizden daha iyi bilir. (s. 639) O, senin mutluluunu senden daha ok ister ve senin karlarn da senden daha iyi bilir. nk O, senin idrakinin ve aklnn snrlarnn stnde bir varlktr. (s. 640) Mellif, akl ile gaybi ve semi haberleri lmeye kalkmann, altn tartmada kullanlan bir terazi ile dalar tartmaya almak gibi olduunu syler (bkz. s. 640) drak etmekten aciz olmak, idrak etmektir (s. 640) Tasdik, kfir olmak veya mmin olmak arasndaki snrdr. Kii, tasdik ile kafir olmaktan kurtulur. Bundan daha az geerli deildir. (s. 642) lm her eyin sonu ve yokluk olsayd, yaratl anlamsz ve bo bir ey olurdu. Oysa yaratlmz, lmden sonraki ebedi hayat iindir. (s. 643) Mellif; bn Ebu Zeyd, Hafz bn Abdilberr gibi isimlerin kitaplarnn satr aralarnda tecsim ve tebih anlamna gelecek szler bulunduuna iaret ederek yle der: Evet, onlarn szlerinin satr aralarndan, bu anlama iaret eden karinelere gzlerini kapama. (bkz. s. 645) Sfatlar, zatn kendisi veya gayrs deildir. (s. 645) Mutezile, irade sfatn reddetmekle kaderi de reddetmi oldu. ( s. 645) Ehl-i Snnet imamlarnn yazm olduu eserler bizim iin yeterlidir. (s. 647) Eksikliin imknsz olduu yerde, eksiklii reddetmeye almak eksikliktir. (s. 648 Cneyd-i Badadi ) Ehl-i Snnet inancn tayan birinin, sahip olduu inan esaslarn ispat eden akli delilleri bilmemesi ho deildir. (s. 648) Evet, insann bir fiilinin gn yzne kmas ancak dnce ile (yaplacak eylerin) birbiri zerine tertip edilmesiyle olur. () lk dnlen ey, ortaya kacak son neticedir ve en son yaplacak itir. (s. 650) Eer bir kimse atalarnn, stadlarnn ve byklerinin yolunu takip eder ve onlarn tecrbelerini renip bu tecrbelerden yararlanrsa, ok uzun srecek olan olaylar tecrbe etmek ve bunlardan sonu karmak zorunda kalmaz. Ancak ncekilerin tecrbelerini bilmeyen, onlarn yolundan gitmeyen veya onlar dinlemeyen ya da onlara uymayan biri ise btn bunlar elde etmek iin ok uzun bir zamana ve skntlara katlanma durumunda kalr. Bu yzden insanlarla ilikilerinde allmn dnda ve lsz tavrlar sergiler. Bylece insanlar arasndaki durum bozulur. (s. 652) Uyankken hibir fikir sahibi olmadmz bir eyin iimize braklmas ve sonra a o eyin gerekte de ayn olduunu grlmesi ayn ekilde bu lemin *ruhani, melekt lemi+ varlna delil olur. (s. 653) Perdenin almas ancak riyazet ile olur. (s. 654) Beeri lemin zerinde ruhani lem vardr. O leme ait bizdeki eserler *izler+, buna tanklk ediyor. Bize verdii idrak ve irade kuvveti gibi. (s. 655) nsan iin cahillik zati, bilmek ise kesbidir. (s. 658) Ahmed b. Hanbel, takvasndan dolay yaratlmlk lafzn Kuran iin kullanmaktan uzak durmutur. Bunun sebebi seleften byle bir ey duymam olmasdr. Yoksa Kurann dil ile okunan eklinin, kadim olduunu iddia ettii iin deil. nk o bunun muhdes olduunu mahede ediyordu. Evet, onun bundan uzak durmasnn sebebi takvasyd. Aksi bir durum (yani Kurann harf ve seslerle okunan, Mushaflarda yazl bulunan ekline muhdes dememek, onlarn kadim olduunu iddia etmek) inanlmas gereken zaruri hususlar inkr etmek olur ki, Ahmed b. Hanbelin byle bir eyi sylediini iddia etmekten Allah- Telya snlr. (s. 663) Ancak buna ramen bu kimseler, *tebih ve tecsim konusunda selefin tutmad yolu tutan grup+ Allah- Telya istiva sfatn nispet etmekle bir eit benzetme durumuna dtklerinin farknda deillerdir. nk dilcilere gre istiva, bir yere yerleip orada sabitlemektir. Bu ise cismani bir durumdur. Allah- Telnn bir sfatn iptal etme meselesine gelince, burada lafzn iptila sz konusudur ve bundan bir saknca yoktur. Sakncal olan o eyin (yani istiva ile kastedilen eyin) bizzat kendisinin ve mahiyetinin iptal ve reddedilmi olmasdr. () sonra da bu sylediklerinin selefin yolu olduunu iddia ediyorlar. Hayr, selefin byle bir ey sylemi olmasndan Allaha snlr. Yine Allah- Telya mekn isnad etmeye Sevd (siyah cariye) ile ilgili hadisi delil gsterirler. () Hz. Peygamber, o kadnn Allaha mekn isnad etmi olmasndan dolay onun imanl olduunu kabul etmi deildir. Onu imanl kabul etmi olmasnn sebebi, o kadnn, Hz. Peygamberin, Allah Tel katndan getirdii ayetlerin zahirlerine ki bu ayetlerin zahirlerinde Allahn gkyznde olduuna iaret edilir- iman etmi olmasdr. (s. 664) Mcessime grubu bidatlerinde ok ileri gitmiler, hatta kfre dmlerdir. nk Allah- Telya, Onun kelamnda ve peygamberinin szlerinde mevcut olmayan ve eksiklik izlenimi veren vehmi sfatlar nispet etmilerdir. () Ehl-i snnet kitaplar, bu bidate kar, sahih delillere dayanarak verilmi ayrntl cevaplarla doludur. (s. 665) Vahyin zlemeyecek olan mahiyeti: Bu konuda bn Sinann sylediklerine aldrma. O, peygamberlii, hayalin, hayali suretleri mterek algya gndermesiyle gerekleen rya seviyesine indirgiyor. () daha nce sylediimiz gibi ryadaki durumun tabiat birdir ve ibn Sinann kabulne gre, Hz. Peygambere gelen vahiy ile onun ryalarnn hakikatinin ve kesinlik durumlarnn ayn olmas gerekiyor. Ancak bilindii gibi durum hi de yle deildir. Hz. Peygamberin, henz kendisine vahiy gelmeden nce alt ay boyuna grd (sadk) ryalar vahyin habercisi ve ncs niteliindedir. Bu durum, onun, gerekte grlen bir ey olduunu hissettiriyor. () Eer vahiy, dncenin hayale inmesi ve hayalden de mterek algya gemesinden ibaret olsayd, o zaman bu durumlar (vahiy ve rya) arasnda bir fark kalmazd. (s. 668) llerde maddi alglama mevcuttur. (s. 668) Mellif, burada llerin telkini, ayak seslerini vs. duyduundan bahseder Tasavvuf ilmi hakknda: Bu ilim, mmet iinde sonradan ortaya km ilimlerden biridir ve asl udur: Aslnda tasavvuf ehlinin tutmu olduklar yol, sahabe, tabiin ve onlardan sonra gelen mmetin selefi ve bykleri tarafndan hibir zaman terk edilmemiti. Bu yolun temeli ibadetlere kapanp tamamen Allah- Telya ynelmek, dnyann geici nimetlerinden, ss ve ziynetlerinden yz evirmek, insanlarnn genelinin yneldikleri zevkler, lezzetlere, mal ve mekna srt evirmek, halvet ve ibadete ekilmek iin insanlardan uzaklamaktr. Evet, sahabe ve onlardan sonraki selef dneminde bu hal genel bir durumdu. Sonra (hicri) ikinci yzyldan itibaren dnyaya ve dnya malna meyletmeler yaygnlanca ve insanlar dnya ilerine dalnca, eskisi gibi ibadetlere ynelenlere sufiye ve mutasavvfa isimleri verildi. (s. 669) Zikir, ruhun ykselii iin gda gibidir. Bu ykseli ruhun, ilim halinden, uhd (gzle grlen) haline geiine kadar devam eder. Ruh uhud haline geince maddi alglar perdesi ortadan kalkar ve onun zatndan olan nefsin vcut bulmas tamamlanr. (s. 671) ayn ekilde ou zaman olaylar, meydana gelilerinden nce idrak ederler, himmetleri ve nefislerinin gcyle sfli varlklar zerinde tasarrufta bulunurlar (keramet gsterirler). Bu varlklar (tabiat kanunlarna aykr bir ekilde) onlarn iradelerine boyun eer. (s. 671) Kueyrinin Risalesinde isimleri zikredilen tasavvuf ehli kimseler bu hususta sahabelerin ve onlara uyanlarn yolunu takip etmitir. (s. 672) Mellif; duyu organlar ve akl ile alglanan her eyin birer vehimden ibaret olduunu sylemenin bir arptma olduunu vurgular (bkz. s. 674) Mellif; bn Arab, bn Sen, bn Atf, bn Friz, Necm ve sril gibi kimselerin grlerinin, i-ismail mezhebinin grleriyle kark olduunu, hrka giymenin Hz. Aliye dayandrlmasnn bir i etkisi olduunu, ayrca Kutub tabirinin sonraki mutasavvflarca kullanldn syler (bkz. s. 666-677) Mellif; hasentl- ebrr seyyitl-mukarrabn szn bir hikmetli sz olarak kayda almtr (bkz. s. 679) Fakihlerden ve ilim ehlinden pek ok kii, sonraki mutasavvflarn bu gibi szlerine cevap verip onlar reddetmiler, hatta bu red erevesini tarikatte mevcut olan dier hususlar da inkr edecek kadar geniletmilerdir. Ancak doru olan, mutasavvflarn sylediklerinin ayrntl bir ekilde ele alp deerlendirmektir. Onlar drt konuda konumulardr. (s. 679) Mellif zerinde durulmas gereken bu konularn ksaca; mcahede, kef vb. eylerin hakikati, kerametler ve atahat olduunu syler Kerametin fiilen vuku bulmas da onlarn varlnn ahididir. Onun iin kerametin inkar edilmesi, bir eit gerein bile bile kabul edilmemesidir. Sahabeler ve selefin byklerinden sadr olan pek ok keramet vardr. Bunlar bilinen eylerdir. (s. 680) atahat konusunda mellifin aklamas: Onlarn bu konudaki meramlarn anlatmada szckler yeterli olmuyor. nk szckler, ancak bilinen eyleri ifade etmek iin konmutur ve bunlarn ou da duyu organlaryla alglanan eylerdir. Onun iin onlarn bu konulardaki syledikleri eyler zerinde deerlendirmelerde bulunmamamz ve mteabih ayet ve hadislerde yaptmz gibi, bu szleri de olduu gibi brakmamz gerekir. Allah bir kiiye, eriatn zahirine uygun olacak ekilde, bu szlerden bir ey anlamay nasip ederse, bu onun iin mutluluk vesilesi olur. Mutasavvflarn atahat olarak isimlendirdikleri, eraite aykr gibi grnen ve fakihler tarafndan eletirilmelerine sebep olan, szlerine gelince, bil ki bu konuda onlar hakknda yaplacak adil deerlendirme, onlarn vecd halinde maddi alglardan uzak olduunu (kendilerinde olmadklarn) ve bu yzden kastetmedikleri eyleri sylediklerini kabul etmek olacaktr. nk kendinde olmayan biri (yaptklarndan ve sylediklerinden) sorumlu deildir. Mecbur (iradesi bask ve zorlama altnda) olan biri, mazurdur. Mutasavvflardan, fazileti ve dinin emirlerini gerektii gibi yerine getirdii bilinen kimselerin bu gibi szleri, iyiye yorumlanr. Vecd hallerini ifade etmek, onlar ifade edecek szckler olmad iin gayet zordur. Ebu Yezid el-Bistam ve benzerlerinin durumu buna rnektir. Ancak fazileti bilinmeyen kimseler bu gibi eyler sylerse ve o szleri, eraite uygun bir ekilde yorumlama imkn bulamazsak, bundan dolay onlarn hesaba ekilmesi gerekir. Ayn ekilde bu gibi szleri, vecd halinde olmayan, aksine kendinde olan kimseler sylerse, yine bundan dolay onlarn da hesaba ekilmesi gerekir. Fakihlerin ve byk mutasavvflarn, Hallacn ldrlmesine fetva vermelerinin sebebi de budur. nk o uuru yerinde ve kendinde olduu halde bu tr eyler sylemitir. Allah en iyisini bilendir. (s. 680-681) lk mutasavvflar, bu mmetin sembol ahsiyetleridir. Onlar ne kefe, ne de bu tr (gaybi) idraklere nem vermemilerdir. Onlarn btn gayreti, glerinin yettii kadar selefin yoluna uyarak, dinin emirlerini gerei gibi yerine getirmektir. (s. 681) Rya, gaybi idraklerden biridir. (s. 682) Mellife gre sadk ryann alametlerinden bazlar, kiinin derin bir uykuda olsa bile ryadan hzl bir ekilde uyanmaktr ve dier ise ryann hatrlamakta zorlanlmayacak derecede hafzaya ilenmesidir, nk unutmak beyinsel bir arzadr ve sadk ryada bu olmamaldr (bkz. s. 683) Kim ne iin yaratlmsa, o ey ona kolaylatrlr. (s. 685) Mslmanlar fars topraklarn fethedince, snr tanmayacak kadar kitap ele geirdiler. (s. 688) Mellif felsefe kitaplarnn mminlerin arasnda neri hakknda yle der: Bu ilimler ve bunlarla uraanlar vastasyla Mslmanlar arasna ok zararl grler de girmi ve pek ok kiiyi haktan saptrmtr. Bunun gnah bu ileri yapanlarndr. (s. 689) Msrdayken, Sdeddin Taftazni olarak mehur olmu, Horasan blgesindeki Heratn byk limlerinden birinin akl ilimlerde yazlm ok sayda eserini grdm. Bu eserlerden bazlar kelm ilmi, fkh usul ve beyn (belagt) konularnda yazlm. Btn bunlar onun, bu ilimlerde ok salam bir melekeye sahip olduuna tanklk ediyor. Yine bu eserlerin ieriklerinden, onun felsef ilimlerde ve akl ilimlerin dier dallarnda byk bir birikime sahip olduu anlalyor. Allah dilediini yardmyla destekler. (s. 689 ) Aritmetik ve hesap ilmi, geometri, astronomi, mantk, tp, ziraat, ilahiyat ilimleri hakknda yazar ( s. 690-711) Bil ki, geometri bilmek insana zek parlakl ve salam dnme zellii verir. (s. 695) Akl, er konularda kendisine gvenilecek bir dayanak olmaktan uzaktr. (s. 710) Mellif bynn, nabatlar ve Keldaniler arasnda ok yaygn olduunu bildirir (s. 712) By hakknda yazlan kitaplarn ilki bn Vahiyyenin el-Filahatul-Nabatiyye isimli kitabym, daha sonra Tumtum el-Hind isimde birinin Masahiful-Kevkibus-Seba isimli kitab yazlm, slam mmetinden bu ile ilk uraan ise ayn zamanda bir kimyac olan Cabir b. Hayyn imi (bkz. s. 712) Sihirbazlarn nefislerinin de, varlklar zerinde etkili olmak iin yldzlarn ruhaniyetlerini celbetme ve nefsi veya eytani glerle onlar zerinde etkili olmak zellikleri vardr. Yine khinlerin nefislerinin de eytani gler sayesinde gaybi bilgileri elde etme zellikleri vardr. (s. 713) Mellife gre, sihir gibi ilerde itaat, ululamak, boyun emek, ibadet etmek ve kendini stada kar zelil klma gibi hususlar vardr ve dolaysyla bunlar Allah- Teldan bakasna ynelmek olduundan kfr hkmndedirler. Yine onu gre, sihrin farkl etkileri vardr ki bazs olmayan eyleri insan algsnda gsterdii gibi bazs ise gerekten varlklar zorla kontrol etmek vardr ki bazlarnn sihrin hakikatinin olmadn sylemeleri ilk aklamadaki kasttr. (bkz. s. 712-714) Bil ki, bahsettiimiz etkilerinden dolay, sihrin varl konusunda akl sahipleri arasnda herhangi bir phe yoktur. Zaten Kuran da sihrin varln beyan ediyor. Yine sahih bir rivayette geldii gibi Hz. Peygambere de by yaplmt ve hatta bunun etkisiyle yapmad bir ey sanki ona yapyormu gibi geliyordu. Ona tarak, tarakta kalm sa ve hurma ieinin kabuu kullanlarak by yaplm ve sonra bunlar Zervan kuyusuna gmlmt. Bunun zerine Allah- Tel, muavvizeteyn indirdi. (s. 714; Bakara, 102) Babildeki Nabat ve Sryani halklarndan olan Keldaniler arasnda sihir ok yaygnd. Kuran ve rivayet edilen haberler bu gerei ortaya koyuyor. (s. 714) Sihirle uraan kimselerin, ilerinde sihirli szler okuyarak bir elbise veya deriye iaret ettiklerinde, o elbise ve derilerin paralanp yrtldna, yine otlanmakta olan koyunlarn karnlarna iaret ettiklerinde barsaklarnn karnlarndan yere dkldklerine de bizzat ahit olduk. Ayn ekilde Sudan ve Trk blgelerinde de bulutlara sihir yapp, belirli bir topraa yamur brakmasn saladklarn duyuyoruz. (s. 715) ki kiinin birbirini sevmesi iin yaplan ve devlet adamlarnn yannda itibar grmek iin yaplan efsunlarn izahlar iin Bunu, Gyetl-Hakm kitabnn yazar * Mesleme b. Ahmed el-Macrt ] ve bu ilmin dier otoriteleri sylyor. Tecrbeler de buna tanklk ediyor (bkz. s. 715) Fahr b. Hatbin es-Sihrul-Mektum adl kitab bu konuda yazlan eserlerden biriymi (bkz. s. Ben onlardan bir grupla karlatm ve bu fiillerine bizzat ahid oldum. Bana, bu tr eyleri yapabilmek iin kfr gerektiren zel dualarla riyazet yaptklarn, cinlerin ve yldzlarn ruhaniyetlerine ynelerek Allah- Tealaya irk kotuklarn sylediler. Buna ilikin bilgiler el-hnzriye adn verdikleri bir sayfada yazlym ve oradan alyorlarm. Bu tr eylerden birouna bizzat kendi gzlerimle hid oldum. Dolaysyla bu tr eylerin mevcut olduu hususunda her hangi bir phe yok. (s. 716) Nefsin, kendi bedeninde etkileri oluyorsa, baka bedenlerde de ayn etkilerin olmas mmkndr. Bu tr tesirler konusunda nefsin btn bedenlere olan nispeti ayndr. nk nefis, bir bedene yerleip onunla btnlemi deildir. (s. 717) Mellif, sihir ile by arasndaki farkn, sihir yapann yldzlar, cinler gibi varlklarn ruhaniyetiyle ilikide bulunup bunu yapt, by de ise bycnn her hangi bir yardmc unsur olmakszn bunu yapmas olduunu belirtir ve yine mellife gre, byc bu ilere doutan yeteneklidir * bkz. s. 717, hemen belirtelim ya mellifin burada kapal brakt noktalar var ya da evirmen hatas/eksii var. Zira bu sayfalarda kavramlar adeta birbirine girmi, ahsen ben tekrar gzden geirdikten sonra kavramlar yerine oturtmaya alarak elikiden kurtarmaya altm. Her eye ramen burada bir anlam elikisi var. yle ki, mademki byc bu ilere doutan yetenek sahibiydi de neden yldzlara veya bu iin reticilerine tenezzl edip secde etsin? + Baz mutasavvflar ve keramet sahipleri de lemdeki durumlar zerinde bir takm etkilerde bulunabilirler. Ancak bunlar sihir (by) cinsinden saylmazlar. Aksine, yaaylarnda ve gidiatlarnda peygamberlik yoluna uyduklarndan, ilahi yardmla gerekleir. Evet, bu kimseler yaaylarndaki, imanlarndaki ve Allahn emrine sarllarndaki derecelerine gre ilahi yardmdan byk bir pay alrlar. (s. 717) Mucizeler Allahn ruhunun yardm ve ilahi kuvvetler ile meydana geldiinden, hibir sihir onlarn karsnda duramaz. Evet, sihir iman gcyle sylenen Allah- Telnn isim ve zikrinin yannda varln srdremez. (s. 718) eriat ise, sihir ve gzbaclk arasnda bir ayrm yapmam, hepsini de tek bir hkme balamtr. Evet, bunlarn hepsi de yasaktr. () Astroloji de bir eit zarar tar. nk astrolojide, yldzlarn tesirlerine inanld ve ilerin idaresi Allah- Teldan bakasna havale edildii iin kiinin inanc bozulur. (s. 718) Sihir veya kerametle ldren, ldrlr. Ancak gzle (nazar etmeyle) ldren, ldrlmez. Bunun sebebi nazar etmenin, sahibinin kastetmesine, istemesine veya terk etmesine bal olmayan, her halkarda ondan sadr olan bir ey olmasdr. (s. 719) lm-i Huruf hakknda: Bu ilim, Mslmanlarn arasnda, slamn ilk dnemlerinden sonra, ly ap ala kaan mutasavvflarn zuhur etmesiyle ortaya kt. Sz konusu mutasavvflar maddi alglar perdesinin almasna, bir takm olaanst eyler gstermeye, unsurlar lemi zerinden tasarruflarda bulunmaya ynelmiler, bunlarla ilgili kitaplar telif edip, terimler gelitirmiler ve varln tek olandan geldiini syleyip bunlarn dereceleriyle ilgili iddialarda bulunmulardr. () Bn, bn Arab ve bu ikisinin izinden gidenler tarafndan bu konuda ok sayda eser telif edilmitir. (s. 720) Bu harflerle ve onlardan oluan isimlerle tabiat leminde tasarrufta bulunmaya ve varlklarn bunlardan etkilenmesine gelince, pek oklarndan mtevatir olarak bunlarn vaki olduu nakledildii iin, artk bunlarn varlklar inkr edilemez. Belki tabiat leminde bu ekilde tasarrufta bulunanlar ile tlsmlarla tasarrufta bulunanlarn yaptklar eyin ayn olduu sanlabilir. Ancak bu doru deildir. (s. 722) simler ile uraanlarn tasarruflar ise, mcahede ve kef sayesinde elde ettikleri ilahi nur ve rabbani yardm ile olur. Bu durumda tabiat onlara itaatsizlik etmeden boyun eer. Yldzlarn kuvvetlerinden veya baka bir eyden yardm almaya da ihtiya duymazlar. nk onlarn grdkleri yardm, sz konusu yardmlardan daha stndr. (s. 722) Tlsm yapanlar, yldzlarn ruhaniyetlerini indirmek iin nefsi kuvvetlendirmek hususunda az da olsa riyazete gereksinim duyarlar. Bu riyazetlerin en kolay Allah- Telya ynelmektir. Onlarn tasarruflar, Allah- Telnn onlara vermi olduu kerametlerden biridir. (s. 722; Burada da bir anlam kargaas mevcut, mademki Allah- Zlcell, bu adamlara bir ikram veriyor, bu i neden haddi amak olarak nitelensin? Madem bu kadar eletiri yaplacakt bu adamlara kar o zaman bu tasarruf sahibi kimselerin neden ilahi ikrama mazhar olduu vurgulanyor, anlamadk eriatn zahirini muhafaza hususundaki bir hassasiyet diyelim, sedd-i zeria yani + ariin haram kld btn ilimlerin varlnn inkr edilmesi gerekmez. rnein, bynn haram klmasna ramen varl bir gerektir. Ancak ilim olarak bize bildiklerimiz yeter. (s. 723) Kimya ilmi: Cabirin *b. Hayyan+ bu konuda yetmi risalesi vardr ve hepsi de bilmece gibi anlalmaz eylerdir. (s. 747) Mellif, mam Gazali ve Halid b. Yezidin kimya ile alakal bir kitaplarnn olmadn syler (s. 748) Mellif; Mslmanlar da dhil neredeyse btn filozoflarn Aristonun birer glge gibi takipisi olduklarn syler (bkz. s. 759) Mellifin felsefe renimine soyunanlara bir tavsiyesi var: Bunun iin, bu konulara kapanmadan nce tefsir ve fkh gibi eri ilimlere vakf olup onlarla donanmas gerekir. slami ilimlere sahip olmadan bu konulara ynelenlerin, onlarn tehlike ve zararlarndan korunma ihtimalleri ok azdr. (s. 762) Astrolog ablalarmzn srr ifa oldu: Sezgi ve tahmin, gerekleecek olayn sebeplerinden veya bu sanatn esaslarndan biri deil, (yldzlarn durumundan) sonu karmaya alan kiinin fikrindeki kuvvettir. Eer kii sezgi ve tahmin gcnden mahrum olursa, karaca sonular zandan, phe derecesine der. Yldzlarn kuvvetleri hakkndaki bilgilerin doru olmas ve bir aksilik kmamas halinde ulalacak sonu budur. Yine bu i, yldzlarn konularnn bilinmesi iin onlarn hareketlerinin hesaplanmasnn bilinmesini gerektirir. Yldzlarn her birinin kendine zg bir kuvvetinin bulunduuna ilikin hibir delil yoktur. Batlamyusun, be yldzn kuvvetlerini ispat iin onlar gnele kyaslamak eklindeki metodu da zayftr (kayda deer deildir). () *ayrca+ sebeplerin, sebep olanlarna isnat edilmelerinin keyfiyeti mehuldr *yani her halkarda baka bir eyin sebebi olabilirler+. () ayn ekilde peygamberler de yldzlarn kuvvetleri ve etkilerini reddetmilerdir. ncelendiinde eri hkmlerin buna tanklk edecei grlecektir. (s. 764) Bazen, gerek bir delile dayanmadan, sylenen eyler tutabilir ve bunu bilmeyen kimseler de, dier sylenenlerin de hep doru olduunu sanarak, bu ie byk bir dknlk gsterir. (s. 765) Mellif, burada simyaclarn baz elementleri nasl altna dntrmeye altklarndan, yntemlerinden, hangi aralar kullandklarndan ve sonunda varl ispatlanamayan son iksirden bahseder ve btn bunlarn umutsuz ve bo iler olarak grr bu arada bu ilerin fakir insanlar tarafndan ihtiyalarndan dolay onaylandn belirtip, bu ie makuldr diyen Farabiye de dokundurmay ihmal etmez (bkz. s. 769-775) Mellife gre bn Hiam din konusunda zirve ahsiyetlerden biridir. (bkz. s. 777) Tekrarlar ve geni izahlar, ilm melekenin en mkemmel ekilde elde edilmesini salayan iki nemli unsurdur (s. 782) nsanlar inde Siyasetten Ve Siyas Yaklamlardan En Uzak Olanlarn limler Olduu Hakknda Krk birinci Fasl Yzerken ok uzaklara alma! nk kurtulu, sahildedir. (s. 797) Garip ama gerek olan durumlardan biri de slam mmeti iindeki ilim adamlarnn ounluunun acemlerden (Arap olmayanlardan) olmasdr. (s. 798) Mellif, mecaz olarak kullanlan kelimeler iin Zemahernin Esasul-Belagasn ve Salebnin Fkhul- luga isimleri eserini tavsiye eder (bkz. s. 810) Mellif, Araplarn tarih ve iirlerinin muhafazas iin bir ariv niteliinde olduunu syledii ve bu konuda ona denk bir eser daha bilmedii, Kad Ebul-Ferec el-sfahaninin el-Egani kitabn iddetle tavsiye eder, ayrca Cahz da edebiyatlar arasnda zikreder (bkz. s. 814 ve 831) Kaf harfinin okunuu hakknda: Kitaplarda tarif edildii gibi bu harf, dilin en uzak (geri) noktasnn st damakla yardmlamasyla karlr. () Evet, bu harfin telaffuzu (dili bozulmam) halis Araplar ile ehirlileri ve melezleri birbirinden ayran bir zelliktir. () evet, tercih edilen ve kabule ayan olan telaffuzun, bedevilerin telaffuzu olduunu gryoruz. nk daha nce sylediimiz gibi bu telaffuzu tevatr yoluyla nakletmeleri, onun, ilk neslin ve Hz. Peygamber (as)n telaffuz ekli olduunun delilidir. Yine mahrelerinin yaknlndan dolay kaf kef harfine idgam etmeleri de bu tercihin sebeplerinden biridir. Eer kaf harfi, ehirlilerin telaffuz ettikleri gibi daman en arka noktasndan karlm olsayd, kefin mahrecine yakn olmam olurdu ve sonuta idgam da yaplmazd. (s. 820) Arap dilinin renilmesi, Araplarn ifadelerindeki terkiplerin ve sluplarn zihinde iyice yerlemesini salayacak kadar metin ezberlemekle mmkn olur. nk bu seviyeye gelen kii, sanki onlarn iinde ve onlarn szlerini dinleyerek yetimi biri haline gelir ve sylemek istediklerini, onlarn sluplaryla ifade edecek salam bir melekeye sahip olur. (s. 825) bn Hatib, dil konusunda idrak edilemeyecek bir melekeye sahipti. (s. 830) Musibet ok byktr, durum ok vahimdir Gzyalarna boulmayan bir gzn mazereti olamaz (s. 837) Mellif, iir yazabilmenin artlarndan bazlarn yle sralar; su seslerinin ve ieklerin bulunduu yerlerde yalnz kalmak, rahat ve huzur iinde bulunmak, k olmak Gzel iir sylemenin etkenlerinden birinin, srlsklam k olmak olduunu syleyenler de vardr. ( s. 841) Yine herkes tarafndan bilinmeyen veya ok kullanld iin sradanlam lafzlar kullanmaktan da kanmaldr. nk btn bunlar, sz belagat derecesinin altna drr. () bu yzden ilahiyat ve peygamberlikler konusundan (yani genel olarak slami konularda) sylenen iirler, ounlukla kaliteli deildir. Bu alanda ancak, zorlukla ve az miktarda, ok byk airler maharet gsterebilir. nk bu hususlar herkesin bildii ve bu adan sradan manalardr. (s. 842) Hicivde maksad apak sylemeyi ila, Kinayeli sylemeyi ise gml bir dert say. (s. 843) Bir eyi idrak etmek, lezzetin sebeplerinden biridir. (s. 850) Ak ve kederle ittifak etmi bir kalbe, Ve hznn penesindeki ruha are bulacak yok mu? (s. 859) imdiye kadar ka gzel, beni uykusuz brakt, Ama onun glndeki ahenkten daha gzelini grmedim (s. 860) Sana yasak olan bir eyi istemen aklszlktr Senden yzevirene, senin de yz evirmen isabetlidir, nsanlarn, sana kaplarn kapadn grdnde.. Binitine atla (ve oradan ayrl ki) Allah sana baka kap asn (s.862) Bundan sonra, Mansur bin Aliye selam syleyin, Selamdan sonra bir daha selam syleyin (s. 866) Mellif, nameli bir iir duyan bir airin vecde gelip elbisesini yrttndan bahseder (bkz. s. 870) Bu nasl sarholuktur ki, ki iilmeden olunuyor? (s. 872) Ey beni terk edip giden! Sana kavumaya bir yol var mdr? Veya bu hasta kalbin, Akn unutaca bir are biliyor musun? (s. 873) Bu kederli ve bitkin an hali nedir? Ah ne yazk! Onu doktoru hastalandrm. (s. 874) Uzay btn geniliine ramen, Size olan akma dar geldi. (s. 876) Mellif, nasl oldu da aadaki iiri gzel olarak vasflandrd dorusu anlamadk: Gn dodu yldzlar aknlat, Kalkp tembellikten syrlalm Ve suyla kartrlm arab ielim Benim iin bu baldan daha tatldr Ey yaptm ey iin beni knayan! Allah sylediklerini bana getirsin arabn, gnahlarn anas olduunu Ve akl bozduunu sylyorsun Sana en uygunu hicazda yaamaktr Seni benimle bu bo tartmaya girmeye sevk eden nedir? Sen hacca ve (mukaddes yerleri) ziyarete git, Ve rahat rahat imek iin beni kendi halime brak Eer birinin buna gc yetmiyorsa, buna niyet etsin nk niyet, yapmaktan daha stndr (s. 881) Uzun senelerdir gzlerine am (s. 882) Mellifin kaypak tarzndan bir kare daha: Kadehe gelince, o haramdr Evet, o imesini bilmeyenlere haramdr lsn ve ne konuacan bilmeyenlere Akl, fikir ve zevk ehline gelince ayet onlar iseler, gnahlar affedilir *yksekten uan bu iir, bok gibi olmu... bunu yazan zevzek belki de kendini piyasaya Melami olarak tantyordu. atahat tr bir eye benzemedii gibi gzel bir izah da yok gibi grnyor, neyse... Bkz. s. 883+ Mellif, kitab hicri 779 (miladi 1377) tarihinde bitirdiini sylyor. (s. 894) Allah- Tel, ona rahmetiyle muamele buyursun, min. * Yoruma smad iin aklamay buraya alyoruz: lgilenenler iin: 27 Mays 1332/732 tarihinde Tunusta mtevellid mellifimiz bn Haldunun eceresi, isimleri oka hatal yazan evirmenimizin bildirdiine gre sahabelerden Vail b. Hacere * bu isim muhtemelen Vail b. Hucr (ra) olmal + kadar ulayormu. Kaln kafallk ve dar grllkten yakasn kurtaramam ve geni gre hasret bat adamlar, bn Haldunu tandklar gnden bu yana ona hayran olmu ve onu entelektel bir kiilie brmtr. Kitabn arka sznde birok Avrupal bilim adamlarnn ve hatta Marksist militanlarn, sosyoloji, tarih ve tarih felsefesi dalnda onun bu eserinden oka istifade ettii kaydedilmi. En kapak sz olaraktan da mehur ngiliz tarihi Arnold Tonybeenin u sz verilmi: bn Haldunun kitab, tarih felsefesi alannda btn zamanlarn en byk eseridir. imdiye kadar hibir ada, hibir insan zeks byle bir eser ortaya koyamamtr. Biz de kendimizce birka ey ekleyelim dedik. Gerekten Mukaddime uana kadar okumaya altmz kitaplar arasnda, batyla irtibat halinde olmas ve engin bir fikirle yazlmas ynyle ayr bir yere sahip. Bu kitap ahsen benim iin farkl bir fikir ac olmutur ve eserdeki baz yerler hari srarla yakn evremin bu kitaptan faydalanmalarn istemiimdir. Kitap hakknda genelde sosyoloji, tarih ve tarih felsefesi ierikli diye bahsedilir ki ksmen doru ksmen yanltr diyebiliriz. Mukaddimede; corafya, tbb, geometri, felsefe, kelam mantk ve dier slami ilimler, matematik ve artan yanlar, ilahiyat, mzik, tarih, itimai hayat ve onun ini klar, devlet dzenleri ve bunlar iin gerekenler, bakanlk, ehirlilik-kyllk fark ve bunlarn insan geliimine etkileri, insan ve ruhu, sihir-byk-keramet-gayb-halumiyye/halumat kelimeleri, harflerin esrar ve ebced hesab vs. gibi olgularn keyfiyeti ve delil deerleri, dinler tarihi, iir, edebiyat, tasavvuf, atahatn izah, bid mezhepler ve mntesipleri, Hz. Hseyinin (ra) hakl oluu fakat iilik propagandas nedeniyle pek deinilmeyen stratejik hatas gibi vs. gibi ok farkl konular ele alnmtr. Mellifin kitapta iledii en byk hata/crm, herhalde Mehdi hakknda gelen rivayetlere olabildiince tereddt izhar etmesidir. Mellif burada ilgili rivayetlerin ravileri hakknda kendince bir kritik yapyor, onlarn durumlarn bilmediimden rical kitaplarna vakf olan mtehassslar, bu konu zerine eilmelidir. nternette denk geldiim gzel bir analizdeki, bn Haldunun, mehdi rivayetlerine souk bakmasnn raviler ile alakal olduu iddiasndan ziyade ben, onun bu tavrnn, zerinde ska durduu asabiyet teorisine balanmas gerektiini dnyorum. Zira hem ilgili sayfalarda bunu aka zikretmesi ve hem de vakf olduu mehdi rivayetlerinin bazsna sahih hkm vermesi ve ayrca onca zayf grd rivayeti rafa kaldracak mutaassp bir kafa yaps izhar etmemesi, bizi byle dnmeye zorluyor. Dava sahibi bir insan, yeni bir teori ortaya atnca onun doruluunun ispat iin btn akli melekelerini kullanr. bn Haldun da byledir, ilk kez ortaya att asabiyet teorisine binaen, bir insann peygamber olsun, hkmdar olsun, lim olsun, veli olsun vs. bir asabiyeti, yani bir nfuzu, akrabas, kendisini kollayp gzetecek bir yakn topluluu bulunmadka hedefe varmas ve baarl olmas mmkn deildir ona gre. Mehdinin de soyu itibariyle kendi yaad dnemde artk bir grubunun, akrabalk gcnn yani bir nfuzunun kalmadn, dolaysyla mmeti toparlayacak durumunun pek mmkn grnmediini syler. Bunu alenen belirtir. Hlbuki Allah- Tel her eye kadirdir. Mehdi olgusuna brakn bir Fatmi slalesini, koskoca bir mmet-i Muhammed aleyhisselam inanmaktadr ve btn olumsuz durumlara ramen inanlar iin fedakrlk yapacak daha binlerce mmin vardr. Yani onun gerekli nfuzu elde etmesi iin asabiyete ihtiyac yoktur, zira mmetten gelecek destek asabiyetin kendisine salayaca gten ok daha muteberdir. Hatta bilakis artk ehl-i beytin gc gnmzde zayf dmtr ki bu da gz nnde bulundurulmaldr. te yandan byle dnrken, Allah- Telnn fiillerinin sebeplere balanamayacan syleyerek bn Sinaya tokat stn tokat atmas elikisini bir trl kavrayamadm. Keke, ihtisas sahibi olmadn dndmz hadis ve ravi kritii konusunda byle bir tavr sergilemi olmasayd da biz de kendisini gnl rahatlyla tavsiye edebilseydik. Bu durum eskilerin deyimiyle, Allahn kitabndan baka bir kitaba nasip olmad. Hatasz olan ve hatalar balayan yalnz Allah- Teldr. Biz mellifin dier baz grlerini zet olarak zikredelim: Mellifin hadis ilmi konusunda syledii birka sz; Hadis ilmi: Bu ilmin en byk limlerinden ve otoritelerinden biri Ebu Abdullah el-Hkimdir. (s. 619) Artk daha nce sahih olduu kabul edilmemi bir hadisin, sahih kabul ettirilmesine imkn kalmamtr. (s. 620) Sonra Mellif, mam Buhrinin Badattaki snavndan bahseder (bkz. s. 620) Mellifin duyduuna gre Ebu Hanife 17 adet hadis rivayet etmi ve bizzat mam Malike gre, Muvattadaki sahih rivayet says 300 kadarm ? * Burada onun hadis konusundaki zayfl gze arpyor, Allahlem. + (bkz. s. 621) Buna ramen, bu durumun onlar iin bir eksiklik olmadn bunun sebebinin onlarn takvasna balanmas gerektiine dair pekte tatmin edici olmayan eyler syler mellif burada Srf makasd fkhlarna bir red iin u paragraf nemli; ari, alglarn tesindeki eyleri de kuatt iin dini karlarmz ve mutluluk yollarmz bizden daha iyi bilir. (s. 639) Mellifimiz sk bir selef takipisidir, anlayana aadaki ifadeler kfi gelir; Eer bir kimse atalarnn, stadlarnn ve byklerinin yolunu takip eder ve onlarn tecrbelerini renip bu tecrbelerden yararlanrsa, ok uzun srecek olan olaylar tecrbe etmek ve bunlardan sonu karmak zorunda kalmaz. Ancak ncekilerin tecrbelerini bilmeyen, onlarn yolundan gitmeyen veya onlar dinlemeyen ya da onlara uymayan biri ise btn bunlar elde etmek iin ok uzun bir zamana ve skntlara katlanma durumunda kalr. Bu yzden insanlarla ilikilerinde allmn dnda ve lsz tavrlar sergiler. Bylece insanlar arasndaki durum bozulur. (s. 652) Mellifimize gre gayb, peygamberler harici insanlar tarafndan Allahn bildirdii kadar- bilinebilir: Ayn ekilde delilere gaybten haber telkin edilir ve onlar da bunu haber verirler () yine nefislerini terbiye ile megul olan mutasavvflarn keramet sadedinde gaybi alglamalar olduu bilinmektedir. (s. 142) Mutasavvflarn nefis terbiyeleri ise dini olup bu tr yerilmi amalardan uzaktr () onlarn bu ynelilerinde yaptklar ey, alk ve bol zikir ile nefislerini terbiye etmektir. () mutasavvflarn gaybi eyleri bilmeleri ve tasarruflardan bulunmalar ise onlarn hedefledikleri eyler olmayp kendiliinden ortaya kmaktadr. (s. 145-146) Perdenin almas ancak riyazet ile olur. (s. 654) Sihirbazlarn nefislerinin de, varlklar zerinde etkili olmak iin yldzlarn ruhaniyetlerini celbetme ve nefsi veya eytani glerle onlar zerinde etkili olmak zellikleri vardr. Yine khinlerin nefislerinin de eytani gler sayesinde gaybi bilgileri elde etme zellikleri vardr. (s. 713) Siyasetle olan ilikisi: Bir ara belki de ailesinin siyasi konumundan dolay, iinde bulunduu siyasi ortamlardan bunalarak nl sufilerden Ebu Medyenin trbesinde inzivaya ekilir fakat entrikal siyasi ortam, engin siyasi tecrbelerine ramen onu rahat brakmaz ve alkalanarak birka defa srgne gnderir. Onun bu istikrarsz yaamnn, kendisine bir haz verdiini sylemek zordur, bu yzden srarla bn Haldunun siyasi ortam a olarak lanse eden evirmenin burada bir hatas olsa gerek diye dnmekteyim. Anlalan o ki; bn Haldun siyasi olaylarn derinlerine inmemi, bu siyasi ortamlarda bazen istekli bazen de -siyasi bask nedeniyle- mecburen bulunmutur. Mesela; zgrlne dkn birinin, isteine ramen ailesini yanna aldramayacak derecede bask ortamndan holanmasn beklemek makul grnmyor. Tebaasnda bulunduu Sultann muhalifi olan Timur ile ho sohbet ortamlar gelitirmesinin bir nedeni de budur belki de. Her eye ramen Mellif, bizim kadim eser edebiyatmza girmi bir eser brakmtr ve fayda salayacak yn oktur. Bir mmin bunlardan haberdar olmaldr, bu yzden her kitapta olduu gibi ihtiyatla yaklap bu eseri de mmknse okumaldr, eserden faydalanmaldr. Biz ilk etapta zetini vermi olalm, okuyan okusun. Velhasl- kelam; mellif aktarldna gre hzl bir yaam srm, vefat etmitir. Ve Msrdaki Sufiyye kabristanna (1406/808) defnedilir.