You are on page 1of 27

Mukaddimeden Alntlar

ABDURRAHMAN BN MUHAMMED BN HALDUN EL HADRAM (1332/732-1406/808)


( Kitbul-iber vel-divnul-mbtedai vel-haber [mukaddimesi];
Esas: Beyrut 2001; Terc.: Halil Kendir, Yeni afak st. Eyll 2004 )
*Keli parantez iindekiler [ ] bana aittir. m.sezgin]
nk taklid etmek, ilimlerde bakalarnn hazrna konmak ve cehalet, insanlarn derin ve yaygn
zelliklerinden biridir. (s. 26)
Bil ki tarih; nemli faydal ok ve gayeleri yksek bir ilimdir. (s. 31)
Onun iin sana sylenen bu tr haberlere hemen inanp kabul etme. Doru olup-olmadn anlamak
iin zerlerinde iyice dn ve doru kriterlerle lp deerlendir. Doruya ulatracak olan Allahtr.
(s. 37)
bn Haldun; Harun Reidin iki imediini uzun uzadya yazar (bkz. s. 41-47)
Eer devlet basiretli hareket eder, tedbirli davranr, hakszlk etmez ve doru yoldan sapmaz ise
pazarndan som altn ve saf gm reva bulur. Ama kin ile hareket eder, kt amalarn peinde
koar ve zulm ve batln komisyonculuuna ynelirse o durumda pazarnda sahte ve kt eyler
reva bulur. Aratrp doruyu bulmadaki l, eletirel ve basiretli olmaktr. (s. 52)
Olmas zaten mmkn olmayan bir aybn, aslnda olmadn ispat etmek iin almak da bir baka
ayptr. (s. 55)
Tarih, doruyla yanln, z ile kabuun ve iyi ile ktnn karp i ie girdii bir alan haline gelmitir.
Btn ilerin sonu Allaha gider. (s. 59)
Farkl eyleri mukayese edip karlatrmak ve birilerini rnek alp taklid etmek, insann bilinen bir
zelliidir. Ancak bunu yaparken dikkat edilmesi gereken pek ok hususu gzden karp onu gerek
amacnn dna karmak, bu konuda sklkla dlen yanllardan biridir. (s. 60)
Mellif; yalan haberlerin tarih ilmine nasl szdndan bahseder (bkz. s. 69-70)
Haberlerin doru ve gerek olanlarn yalan olanlardan ayrmak sosyal hayatn karakterini ve
doasn bilmekle mmkn olur. Doruyu yanltan ayrmada en iyi ve gvenilir yol budur. (s. 72)
nsan doas gerei sosyal bir varlktr (s. 79)
Mellif, ince ayrntlaryla corafi bilgiler sunar dnyann eitli blgelerinden (bkz. s. 83-115)
klimin; insan ve hayvanlar zerindeki etkisinden bahseder ( bkz. s. 115-120)
Nefis terbiyecilerinin naklettiklerine gre, insan kendini ala, sabretmeye ve yemek yememeye de
altrabilir. Biz o kimselerden *sufilerden+ yle alacak haberler duyuyoruz ki, bu konular bilmeyen
biri, kolay kolay bunlara inanamaz. (s. 125)
Alktan lenleri, alklar deil, daha nce alkn olduklar tokluk ldrmektedir (s. 125)
G yetirilebiliyorsa alk veya az yemek, vcut iin her adan ok yemekten daha salkldr.
Mellif; ala almann mutasavvflarn yapt gibi tedricen olmasnn art olduunu, krk gn hatta
daha uzun sre a kalanlara ahit olduunu syler (bkz. s. 125)
Yine mellif; dostlarndan bazlarnn tam on be sene kei style yetindiini ve bunlarn inkar
olunamayacak eyler olduunu belirtir (bkz. s. 125-126)
Btn eksikliklerden uzak olan Allah, kullarndan bazlarn seip, onlarla konumak ve onlara ilmini
vermek suretiyle stn tutmu ve bu sekin kullarnn dier kullar ile kendisi arasnda arac klmtr.
(s. 127)
Mutezile mezhebi kerameti inkr eder (s. 130)
Mellif; mucize ile keramet arasndaki bir farkn da mucizenin byk vakalar halinde olmas
kerametin ise snrl olmas olduunu syler (bkz. s. 131)
Peygamberler her trl olaanst eyleri gsterebilirken, velilerin bunlara gc yetmez. (s. 131)
nsani nefs, gzle grlmemekle birlikte, varlnn izleri bedende aikrdr (s. 132)
Allah, peygamberleri belli bir vakitte beerilikten soyutlanacak zellikte yaratmtr. (s. 134)
Khinin gaybi alglamalar kemal derecesine ulamaz. nk onun ilham kayna eytandr. (s. 136)
Ancak *khinlerin+ syledikleri doru ve geree uygun olabilecei gibi tamamen yalan da olabilir. (s.
137)
Mellif; baz kimselerin; eytanlarn gklerden haber armalarnn risalet ile birlikte tamamen
kesildiine kanaat getirdiklerini, ancak bu konuda kesin bir hkmn olmadn, ilgili ayetten *cin
suresi, 8-9+ ise haber armann risalet sresince kesildiinin anlalmas gerektiini belirtir (bkz. s.
137-138)
Rislet, varlyla dier btn klarn kaybolup silindii en byk nurdur. (s. 138)
Onlar *khinleri+ kehanetten vazgememeye ve peygamberleri yalanlamakta srar etmeye iten ey,
peygamberliin kendilerine ait olmas iin duyduklar derin hrstr. (s. 138)
Bundan zorunlu olarak kan sonu ise nefsin, uykudayken gayb idrak etmekte olduudur. Bu
durum (nefsin gayb idrak etmesi) uykudayken gerekletiine gre baka hallerde gereklemesi de
imknsz deildir. nk idrak eden zat birdir ve btn durumlardaki zellii de ayndr. Nimeti ve
ltfu ile doruya ulatran Allahtr. (s. 141)
Mellif; ryada istedii eylerin grlmesi iin sylenecek szlerden bahseder ve bunu bizzat
denediini ve sonu ta aldn belirtir (bkz. s. 141) *Bunlara halumat, halumet (halumiyye)
deniliyormuetiket: halumet nedir, halumat nedir, halumiye nedir+
Yine baz insanlarn sahip olduklar bir zellik sayesinde hadiseleri meydana gelmeden nce haber
verdiklerini gryoruz. Bunu yapmak iin bir sanata bavurmadklar gibi yldzlar veya baka
nesnelerden de yararlanmazlar () falclar bu grubu tekil eden insanlardandr. Btn bu durumlar
insanlar arasnda mevcuttur ve kimse bunlar *n varln+ inkr edecek durumda deildir. (s. 142)
Ayn ekilde delilere gaybten haber telkin edilir ve onlar da bunu haber verirler () yine nefislerini
terbiye ile megul olan mutasavvflarn keramet sadedinde gaybi alglamalar olduu bilinmektedir.
(s. 142)
imdi btn bu gayb alglamalardan bahsedeceiz (s. 142)
Dnya alacak eyler ile doludur (s. 143) daha sonra mellif yle syler: Btn bu insanlarn bu
ekildeki idraklerinde doru ve yanl birbirine karmtr. (s. 144)
kk b. Enmar b. Nizar ve Sutayh *veya Satih+ b. Mazin b. Gassan, cahiliye dneminde Araplarn en
mehur khinleridir. Sutayhn vcudunda kafatasndan baka kemik yoktu ve elbisenin katland gibi
katlanrd. Onlardan nakledilen en mehur hikyelerden biri () Rabia b. Mudara Kurey
kabilesinden bir peygamber kacan haber vermilerdir. (s. 144)
Satih te ayn haberi Fars hkmdar Mubazana vermitir (bkz. s. 144)
Bize gelen haberlere gre baz zalimler, hapsettikleri baz kiileri, srf ldrlmeleri annda
syleyecekleri szlerden, ilerinin akbetinin ne olduunu renmek iin ldryorlarm. (s. 145)
Bu durum, ok fazla tefekkr ve alkla elde edilir (s. 145)
Mutasavvflarn nefis terbiyeleri ise dini olup bu tr yerilmi amalardan uzaktr () onlarn bu
ynelilerinde yaptklar ey, alk ve bol zikir ile nefislerini terbiye etmektir. () mutasavvflarn gaybi
eyleri bilmeleri ve tasarruflardan bulunmalar ise onlarn hedefledikleri eyler olmayp kendiliinden
ortaya kmaktadr. (s. 145-146)
Mutasavvflar arasnda btn gzel ve hayrl eyler kendilerinde toplanm olan ve behll (abdal)
olarak anlan, gaybi idraklerde bulunan bir grup daha vardr ki, bunlar aklllardan ok delilere
benzerler. Ancak bununla birlikte onlarn velilik makamlarna ve sddklk hallerine ulatklarna ilikin
salam nakiller vardr. () belki de fkh bilginleri, mkellef olmamalarndan dolay, onlarn byle
(velilik) makamlarna ulamalarn inkr ederler. nk (onlara gre) velilik ancak ibadetle elde edilir.
Ancak bu doru deildir. Bu Allahn ltfudur ve dilediine verir. (s. 147)
Mneccimliin esaslar Ptolemeenin iddia ettii gibi, tabii durumlara dayanmaktadr. Bu ise, keyfi
hkm ve tespitlere dayanmakta olup, hibir delil zerine bina edilmemitir. (s. 148)
Mellif; ebced hesabnn baz gruplarn elinde bir aldatmaca olarak kullanldn ve aslnda hibir
salam delil ve esas dayanmadn belirtir. (s. 151)
Her akl, gcnn yetmedii ve idrak edemedii eyleri inkr eder. (s. 154)
Bedeviliin kabal, medeniliin kibarlndan tarihsel olarak nce gelir. (s. 161)
Mellif; bedevilerin ehirlilerden daha ahlakl olduunu syler.. (bkz. s. 163)
Huzeymenin (ra) ahitlii ve Ebu Brdenin olak kurban etmesinin ahsa zel bir uygulama olduu
iin.. (bkz. s. 165)
Mellif; bedevilerde cesaretin bir tabiat haline geldiini bunun sebebinin ise insan tabiatndan
deil,imkn ve alkanlklarn insan olmaktan kaynaklandn syler (bkz. s. 178)
ddialar yaylp mehur olunca reddetmesi zorlayor (s. 178)
Mellif; Yahudilerin asil bir nesepten geldiini fakat bu durumlarnn ok ncede kaldn daha
sonralar eref ve anlarnn kendilerinden ekilip alndn zillet iinde olduklarn fakat onlarn halen
soylaryla vndklerini belirtir. (bkz. s. 181)
Yine mellif; bn Rdn nesep konusundaki baz szlerinin birer yanlg olduunu syler (bkz. s.
181)
*Fakat bn Haldun, grdmz kadaryla nesebe gereinden fazlaca vurgu yapyor ve bu konuda
fazla gereki bir tavr taknyor, Allahlem. +
Evet, lks ve sefahat iinde yaamak; stnlk ve galibiyeti salayacak olan asabiyeti ortadan
kaldrr.Asabiyet (g, nfuz) yok olunca da, bir kabile (grup) ulamak istedii hedeflerine
ulaamamas bir yana, kendisini korumaktan da aciz kalr ve bakalar onu kendisine tabi klar. (s.
191)
Zilleti kabullenen kendisini savunmaktan da aciz kalr. Kendisini savunmaktan aciz olan ise bir eyi
elde etme mcadelesini hi yapamaz (s. 192)
bn Haldun; srailolularnn krk yl kadar lde yaamaya mecbur klnmasnn bir hikmetinin de;
cesaretlerine tekrar geri kazanmaya, zor ve elverisiz artlara alp rahat terk etmeye altrmaya
vesile olduunu belirtir.. (bkz. s. 193)
nsanlara, kendi derecelerine gre muamele de bulunmak da adaletin bir parasdr s. 196)
Maluplarn her zaman giyimlerinde, binitlerinde, silahlarnda, adetlerinde ve dier hususlarda
galiplere benzemeye altklar grlr (s. 200)
lerleme ve geliim, ancak emel ve beklentiler ve bu beklentilerin harekete geirdii hayvani
duygulardaki heyecan ve canllk sayesinde olur (s. 202)
Araplar, yukarda saydmz btn olumsuzluklarna ramen hakka ve hidayeti kabul etme
hususunda da insanlarn en hzl olanlardr. nk tabiatlar, ilkel ve gebe hayattan kaynaklanan
olumsuzluklar dnda lks hayatn arpklklarndan ve kt ahlakndan korunmu olduundan hayr
kabul etmeye de yatkn ve hazrdr (s. 207)
Mellif; Araplar hareke geirecek, onlar hkim klacak tek etkenin din olduunu vurgular (bkz. s.
208-209)
Mellif; en salam ve gzel dayanmann, birliin din ile olacan belirtir (bkz. s. 221)
Kalpler tek bir noktada bulutuunda artk onlarn nnde duracak kimse yoktur (s. 222)
Mellif, tasavvuf camiasndan tarih boyunca birok mehdi iddiasnda bulunan kimselerin peyda
olduunu, bu gibi insanlarn vesveseli, akl hastas veya normal yollardan bakanlk elde edemeyip
byle bir davet kisvesi altnda brnen tipler olduunu belirtir. (bkz. s. 225-226)
Bazen de devlet ar lks ve rahattan dolay k aamasna geldiinde, hkmdar kendi
yaknlarnn dndan birilerinin yardmc olarak atar. Sert ve hainliklerini kaybetmemi ve bu yzden
savamaya ve zor artlara tahamml eden bu yeni yardmclar devletin askerleri olarak grevlendirir.
Bu durum, neredeyse kn eiine gelmi olan devlete ifa verir ve devlet Allahn yklmasn
takdir buyurduu zamana kadar ayakta kalr (s. 239)
Mellif, tabi mr sresinin zerine kld devirlerin (Hz. Nuh aleyhisselam gibi) ok az olduunu,
nadir olduunu bildirir. (bkz. s. 241)
Devlet olmay salayan g ve stnlk, ancak asabiyet ve asabiyete tevik eden yiitlik ve
kahramanlk ile olur. Bu zellikler ise genellikle bedevi yaamda bulunur (s. 244)
Mellif; bedevi toplumlarn nice medeni toplumlar yendiini belirtir ve ilgin bir misal olarak
Araplardan bir grubun yerleik bir toplumu yendikten sonra nlerine ganimet olarak getirilen yufkay
zerine yaz yazlacak bir ey sandklarn, ayn ekilde kfur getirildiinde ise bunu tuz sanp
yemeklerine kartrdklar grldn zikreder (bkz. s. 244)
bn Haldun, hkmdarn askerlerin ihtiyalarn karlamay terk edip onlarn saylarn azaltma yoluna
gitmesinin, devletin ykl srecine girmesi anlamna geleceini belirtir (bkz. s. 250)
Gerekte gne ne scaktr ne de souktur. Sadece k sac olan basit bir yaps vardr (? s. 252)
Mellifin belirttiine gre Harun Reid dneminde devletin hesaplanm btn gelirleri: yaklak 2
milyon kilogram kadar altndr. Bundan sonra yle der: Sekin kimselerden pek ou gemiteki
devletlerle ilgili byle haberleri duyduklarnda hemen inkr yoluna gitmektedirler; oysa bu doru bir
tavr deildir. nk varlklar ve toplumlar birbirlerinden ok farkl olabilmektedir. (s. 255)
Mellif anlatyor: te bn Batutann anlatt bunun gibi olaylar insanlar garip bulur ve onu
yalanlarlard. O gnlerde sultann veziri olan ve iyi bir hrete sahip bulunan Faris b. Verdar ile
grtm. bn-i Batutann anlatt eyler, insanlar tarafndan ok yaygn olarak yalanland iin, ben
de o haberleri yalanladm izlenimi verdim. Bunun zerine vezire Faris bana yle dedi: Devletlerin
bu gibi grmediin hallerini inkr etmekten sakn. Yoksa zindanda byyen vezirin olunun durumuna
dersin. Vezirin olunun hikyesi yle: hkmdar bir veziri zindana atar ve vezir yllarca orada kalr.
Vezirin yannda olan olu da orada byr. Akl erecek yaa geldii bir gn, yemekte kendisine verilen
et hakknda soru sorar. Babas bu koyun etidir der. ocuk koyun nedir? diye sorar. Babas da
koyunun zelliklerini anlatr. Bunun zerine ocuk babasna Ey babacm, () senin bahsettiin
koyun fareye hi benzemiyor der ve btn sylediklerini inkr eder. Deve ve sr etleri konusunda
da ayn ey olur. nk ocuk orada kald srede farenin dnda hibir hayvan grmemitir ve
btn hayvanlar fare cinsinden sanmaktadr. te insanlar bilmedikleri eyler hakkndaki haberler
konusunda ou zaman bu hale dyorlar. Tpk bu kitabn ba tarafnda bahsettiimiz gibi, anlatlan
eyleri ilgin klmak iin abartl sunulmasndan phe duyduklar gibi (bkz. s. 256)
Bir imamn (halifenin) bulunmas farzdr. eri olarak bunun farz oluu, sahabenin ve tabiinin icmas
ile sabittir (s. 271)
Siyasetin bazen neden yerildiine dair (bkz. s. 273)
Halifenin Kureyten olmasnn art olmadn syleyenlerden biri de Kad Ebubekir Bakllnidir.
Bakllni, artk Kureyin bir gc kalmadn ve acemlerin halifeler zerinde hkimiyet kurduklarn
grne her ne kadar Haricilerin gryle uyum iinde olsa da halifenin Kureyten olma artn
drmtr. Bununla birlikte ounluk, halifenin Kureyten olmasnn art olduunu sylemeye
devam etmilerdir. Hatta Mslmanlarn ilerini grmekten aciz olsalar bile. Ancak (s. 275)
Mellif burada bu arttan kasdn; g ve nfuz olmasn gerektiini syler ve bunun olmazsa
olmazlardan olmad grne meyleder (bkz. s. 275-277)
Mellif; iann hilafet anlayndan bahsediyor (bkz. s. 278-284)
iilerin iddialar sadedinde unlar syler: Bizi, bu haddi am gruplarn iddialarn reddetme
zahmetinden, bizzat onlarn imamlar kurtarmtr. nk onlar bu iddialarda bulunmadklar gibi,
onlarn getirdii delilleri de geersiz sayyorlar. (s. 282)
Btniler, Hasan b. Muhammed Sabbah *Hasan Sabbah+ ve olaylar anlatan ehristni hakknda (bkz.
s.284)
Bil ki, Allah katda dnya ve dnyaya ait her ey ahiret iin bir vastadr. Bu vastay kaybeden kii ona
ulama imknn da kaybeder. Hz. Peygamber (as)n hkmdarlktan sakndrmasnn veya
hkmdarlarn insan olmalarndan kaynaklanan fillerini knayp yermesinin ya da hkmdarl terk
etmeye davet etmesinin anlam, onu tamamen ve temelinden reddetmek deildir. (s. 285)
Eer fkelenme ve kzma hissi insandan tamamen kartlp atlsa, (zulme kar) hakk savunmak ve
Allahn szn yceltmek iin cihad etmek de ortadan kalkard. Onun iin yerilen ve knanan fke
eytani ve kt amalar iin olandr (s. 286)
Hz. mer (ra)in baz uygulamalar hakknda (bkz. s. 286-287)
ldrldnde Hz. Osman (ra)n yz bin dinar ve bir milyon dirhemi (gm para) vard. Kura
vadisi, Huneyn ve baka yerlerdeki arazilerinin kymeti ise yz bin dinard. Yine geriye ok sayda deve
ve at brakmt. Hz. Zbeyirin (ra) vefat ettiinde geride braktklarnn sekizde birinin miktar ise
ellibin dinar bin at ve bin cariye idi. Hz. Talhann (ra) Iraktaki arazilerinin gnlk geliri ellibin dinar,
Serra blgesindeki geliri ise bundan daha fazlayd. Hz. Abdurrahman b. Avfn (ra) bin at, bin devesi
ve on bin koyunu vard. Vefat ettiinde geride brakt mirasn drtte biri seksen drt bin dinard.
Zeyd b. Sabit (ra), yz bin dinar kymetindeki mal ve arazilerin dnda baltalarla paralanp blnecek
kadar ok altn ve gm brakt. () evet, bu alntlar Mesudnin kitabndan. Grld gibi o
dnemde Mslmanlarn gelirleri byleydi. Ancak bu gelirlerinin kayna ganimetler, haralar ve
vergilerdi ve dinleri asndan zengin olmalar, onlar iin bir felaket olarak grlmyordu. nk
onlar, yukardaki sylediimiz gibi yaaylarnda doru istikametten amazlar ve harcamalarn hak
yolunda ve hak urunda yaparlarsa zenginlikleri hayrl iler yapmada ve ahiret yurdunu kazanmada
kendi kendilerine yardmc olur. (a) asabiyetin bir gerei olarak Hz. Ali ve Hz. Muaviye arasndaki
fitnelerin ba gstermesinin ve birbirleriyle savamasnn sebebi, bazlarnn sand ve kfirlerin kabul
ettii gibi dnyevi ve batl amalar veya ahsi kin deil, doru ve hak olann tespitinde ictihadlarnn
farkl olmas, her birinin dierinin grn yanl bulmasdr. Gerekte doru olan Hz. Alinin gr
olsa da, Muaviye de batl bir ama gderek hareket etmemiti. O da doruyu amalam anacak hata
etmiti. Dolaysyla hepsinin niyeti de hakk ve doruyu gzetmekti. () sonra hkmdarln tabiat,
ynetimi tek kiinin ele almasn gerektirdi. Muaviyenin ne kendisi ne de kavmi iin bundan
kanmas sz konusu deildi. Asabiyet, tabiat gerei onu bu ie yneltti. Emeviler de (Muaviyenin
aireti) bunu hissetiler ve hakk gzetmek konusundan Muaviye (ra) ile ayn dncede olmasalar bile
onu desteklediler. () btn bunlar asabiyetin bir sonucu olan hkmdarln (devlet olmann)
zellikleridir. () ayn ekilde Muaviye de (ra), Emevilerin ynetimin kendilerinin dnda birine teslim
edilmesini kabul etmeyeceklerinden ve bu yzden ayrla deceklerinden korktuu iin halifelii
olu Yezidi vasiye etti. Eer bakasn vasiyet etseydi, Emeviler o kiiyi kabul etmek hususunda
anlamazla derlerdi. Dier taraftan Yezid hakkndaki dncelerinde olumluydu. Hi kimsenin
bundan phesi olamaz ve Muaviye (ra) hakknda farkl bir dnceye sahip olamaz. Eer Muaviye
onun fask olduuna inansayd, onu vasiyet etmezdi. Evet, Muaviye (ra) byle bir eyi yapmaktan
uzaktr. (s. 288-289)
Harun Reid, Abdulmelik b. Mervan, mer b. Abdlaziz devri zeti iin (bkz. s. 289-290)
Durum balangta halifelikti ve din sayesinde herkes kendi nefsi zerine gzetleyici ve hakimdi. Tek
balarna kalsalar ve yok olmalarna sebep olsa bile dinlerini btn dnyalklarndan stn tutup
tercih ediyorlard. rnein; Hz. Osman, evi asiler tarafndan sarldnda Hz. Hasan ve Hz. Hseyin,
Abdullah b. mer ve bn Cafer gibi pek ok kii onu savunmak istemitir, ancak o lmyle
sonulanacak bile olsa Mslmanlarn ayrla dp birliklerinin dalmasndan korktuu iin
Mslmanlar arasnda kllarn ekilip kan aktlmasn ho grmemi ve onlar bundan
sakndrmtr. (s. 291)
Biat hareketleri bo ve sama deildir. Hkmdarlara kar olan davranlarnda bunlar gzet. (s.
294)
Halifenin, kendisinden sonraki halifeyi semesinin ve ona itaat edilmesinin caiz olduu, mmetin
icmas ile sabittir. nk Hz. Ebubekir, baz sahabelerin huzurunda Hz. meri halife olarak vasiyet
etmi onlar da bunu caiz grmler ve Hz. mere itaat etmilerdir. () ite bu yzden Muaviye (ra)
halifelie daha uygun olacan dnd baka birini deil de olu Yezidi vasiye etmi ve hkm
koyucu iin en nemli ey olan birlik ve beraberliin muhafazasn gzeterek daha faziletli olan,
faziletli olana tercih etmitir. Muaviye hakknda bundan bakas dnlemez. Adaleti ve Hz.
Peygamber (as)n sahabesi oluu, onun hakknda farkl bir dncede bulunmaya engeldir () Zaten
Muaviyenin olu Yezidi vasiyet etmesinde, byk sahabelerin hayatta olmalar ve buna ses
karmamalar, bu iin caiz olduu konusunda herhangi bir phe brakmamaktadr. nk hakk
haykrmak konusundan hibir ey onlara engel olamazd. (s. 296 vd.)
Mellif; Hz. Ali, Hz. Aie, Hz. Osman, Hz. Zbeyir b. Avvam ve olu, Talha b. Ubeydullah, Said, Numan
b. Beir vb. sahabeler (r.hum) hakknda yle der: Bu kiilerden hibirinin adaleti konusunda en ufak
bir pheye dme. Bu konuda onlar lekeleyecek hibir ey yoktur. Onlarn kim olduklarn biliyorsun
*onlar sahabelerdir+ (s. 301)
Eer insaf gzyle bakarsan Hz. Osman (ra) meselesinde ve daha sonra anlamazla den
sahabelerin hepsinin mazur olduunu grrsn. (s. 301)
Birbirleriyle anlamazla den sahabelerin ve tabiinin her biri meydana gelen bu olaylardan dolay
mazurdur. Hepsi de dinin emrine nem veriyor ve dinin hibir hususunu ihmal etmiyordu. Her biri
meydana gelen olaylara bakyor ve ictihadda bulunuyordu. Allah btn hallerinden haberdardr ve en
iyi ekilde onlar bilir. Bizlerin ise onlar hakknda, hayrdan baka bir ey dnmememiz gerekir.
nk onlarn halleri ve onlar hakknda sylenmi doru szler bunu gerektiriyor. (s. 302)
Hz. Hseyin de, fsklndan dolay Yezide isyan edilmesi gerektiini dnd. zellikle de buna g
yetirebilecek biri iin. Kiisel ehliyeti ve toplumsal gc ile buna ge yetirebileceini zannetti. Kiisel
ehliyeti konusundaki zann doruydu, ancak toplumsal gc konusunda hata etmiti. (s. 302)
Hz. Hseyine muhalefet eden ve ona yardm etmeyen bu insanlar gnahkr sayma yanlna
dmekten sakn. nk onlar sahabelerin ounluuydu ve Yezidin yannda olup ona isyan edilmesi
grnde deillerdi. () *Ancak Hz. Hseyin+ kendisine yardm etmeyilerini knamyordu. () yle
dnme; Yezid fask olsa da, sahabeler ona isyan etmeyi caiz grmemilerdir. Dolaysyla Yezidin
yaptklar onlara gre dorudur. Bil ki fsk birinin ancak meru ilerine itaat edilir (s. 303)
Eer onlar *sahabeleri+ ktleyip karalayacak olursak, geriye adalet ile nitelenecek kim kalr? ()
Yine onlarn ihtilaflarnn mmetin kendilerinden sonra gelenleri iin rahmet olduuna inan. (s. 303-
304)
O zamanki ihtilaflarn muhteem yorumlarn okumak iin (bkz. s. 285-314)
slamiyetin dndaki dier dinlerin davetleri gelen olmadndan ve cihad da ancak kendilerini
savunmak iin meru olduundan, dini ileri yerine getiren kiinin devlet ynetimiyle dini ileri yerine
getiren kiinin devlet ynetimiyle herhangi bir ilgisi yoktur. (s. 319)
ncilin bu drt nshas birbirinden farkldr. Bu ncillerde yazlanlar, sadece Allahtan gelen vahiy
olmayp, bunlara Hz. sann ve havarilerinin szleri de karmtr. Anlatlanlarn neredeyse tamam,
nasihatler ve kssalardan ibaret olup, hkmler gerekten ok azdr. (s. 321)
Mellif; Hz. Hristiyanlk tarihi hakknda bilgiler verir (bkz. s. 319-324)
eri hkmler, kullarn btn fiillerini kuatmtr (s. 235)
Mellif, ilk emirl-mminin lakabnn Hz. mere verildiini yazar (bkz. s. 315)
Mellif, divan kelimesinin sonralar mali ilerin kaytlarnn ve usullerinin bulunduu kitaplar iin
kullanldn syler (bkz. s. 332)
Mellif; asker kaytlarnn tutulduu divan almasnn, Zhri ve Said b. El-Mseyyebin
naklettiklerine gre hicri yirminci yln muharrem aynda gerekletiini belirtir (bkz. s. 333)
Marip halk arasnda, hadis kitaplarna dayal olarak, Mslmanlarn Hristiyanlar hezimete
ugrataca, denizin arkasndaki Frenk lkelerini fethedecei ve bunun da donanmalarla yaplaca
kanaati yaygndr. Allah, mminlerin dostudur. (s. 344)
Mellif; devletin yeni kurulmas aamasndan ve ihtiyarlk anda klcn, kalemden daha stn ve
gerekli olduunu anlatr (bkz. s. 345)
Korkun sesler kalpleri korkutmada etkilidir. Gerekten de bu, psikolojik bir durumdur ve sava
durumlarnda herkes bunu hisseder. (s. 347)
slamda ilk olarak kendisine taht edinen kii Muaviyedir. Muaviye; Ey insanlar! Ben imanladm
diyerek taht edinmek hususundan onlardan izin istemi, onlar da izin vermilerdir. (s. 350) *Buna
benzer eyler hep zikredilir zaten +
Mellif; dinar ve dirhemlerin lleri hakknda sahabe ve tabiin devrinden itibaren bir icma
olutuunu belirtir. (bkz. s. 352)
Hz. Alinin Sffin savanda yapt konumadan bir blm: Seslerinizi alaltn; bu, baarszl
uzaklatrd gibi, heybetli ve vakarl olmaya da daha uygundur. (s. 365)
Devletin baz sektrlerde zelletirmeye gitmesi hakknda (bkz. s. 375)
Zulm sadece, insanlarn mallarnn ve mlklerinin karlksz ve sebepsiz olarak ellerinden alnmas
olduunu sanma. Zulm bundan ok daha geneldir. Her kim birisinin maln (haksz olarak) alr, onu
zorla altrr, ondan eriatn istemedii bir hakk ister veya ona eriatn yklemedii bir sorumluluu
yklerse, zulmetmi olur. (s. 382)
Savalarda zafer ancak (taktik ve hile gibi) psikolojik ve vehmi olan gizli sebeplerle elde edilir. Her ne
kadar silah, say ve sadakatle savama gibi d etkenler sava kazanmaya kefil olsa da, iin iine gizli
sebepler girdiinden bunlar yetersiz kalr. Hz. Peygamber (as) bir hadisinde yle buyuruyor: Harp,
hiledir. (s. 399)
Mucizeler olaan durumlarla kyaslanamaz ve mucizelere olaan durumlarla itiraz edilemez. (s. 401)
***
***
Khinlerin gelecekten haber vermek iin kum zerine ekiller izenleri mneccim akl talar ve
hububat tanelere saanlar hasip, ayna ve suya bakanlar daribul-mindel olarak isimlendirilir. Evet,
bu durum ehirlerde yaygn olan bir ktlktr. eriat byle yapmay knayp reddetmi ve Allahn,
rya yoluyla veya veli kullarna ilham yoluyla bildirmesinin dnda insanlarn gelecei
bilemeyeceklerini kesin olarak haber vermitir. (s. 434)
Cafer ve onun gibi ehl-i beytten olan pek ok kiiden byle haberler *olaan st haberler+
nakledilmitir. Bu haberlerin dayana Allah en iyisini bilir velilik (velayet) konumlarndan dolay
keiftir. Bu gibi durumlar (yani Allahn ilham etmesiyle gaybi bilgilere vakf olmak) onlarn soyundan
gelen dier veliler iin bile inkr edilmediine gre, bu erefli dereceye ve Allah tarafndan
bahedilmi kerametlere sahip olmak onlar iin daha ncelikli ve geerlidir. Hz. Peygamber (as) yle
buyuruyor: Sizin iinizden kendisine ilham olunanlar vardr. (s. 435)
bn Haldun, cefir kitabnn Cafer es-Sadktan nakledildiini bildirir (s. 438-439) [fakat bu isabetli
olmayabilir, zira mam tib, ilm-i cifirin, slamiyet ncesinde de kullanldn bildiriyor.+
Bir olay: Halife Memun, o muhitlerin bilgesi Zubana hkmdarl hakknda sorular sorar. Zuban da
olacak olaylar sayp dker grdnce. Halife bunlarn nereden biliyorsun diye sorunca Zuban yle
der: Filozoflarn kitaplar ile satran oyununu icad etmi olan Hintli Sasa bin Dhirin koymu olduu
hkmlerden. (s. 442) Bakn satranc kim bulmu :)))
Douda da bn Arabye nispet edilen bir melhameyle * ileride olacak olaylar anlatan kaside tr
yazlar, . Melahim + karlatm () yine douda bn Sinaya ve bn Ukaba nispet edilen baka
melhameler olduunu duydum. Ancak bunlarn doruluuna ilikin hibir delil yok. (s. 445)
Mellif; bir eletiri naklederken kardaki muhalifini sakallarn tra eden bidat ehli diye bir ifade
kullanyor (bkz. s. 446)
Mellif; daha nce rem diye bir ehrin olamayacan eer olsayd onlardan birer eser veya iz
kalacan sylemi ve baz mfessirleri bu konuda eletirmi fakat ayn tavr kendi ifadesiyle
hamamlar 6500e ulaan Badat hakknda gstermemitir. Mellif, Badat ehrinin tamamen
ortadan kalkp, harap olduunu sylyor (bkz. s. 464)
ou insan, Kisrann sarayn, Msr piramitlerini () grkemli yaplar grdklerinde bu eserleri tek
veya topluca ama sadece bedeni glerini kullanarak yaptklarn dnp, bunlar yapabilecek ok
gl ve byk vcutlar olduunu sanrlar. Teknik aletlerin kullanmn ve mhendislik sanatnn
inceliklerini ise gzden karrlar. (s. 467)
Gnein kendisi ne scaktr ve de souktur. Sadece k saan basit yapdaki bir gk cismidir. (s. 468)
?
Bir eyi ykmak, onu bina etmekten daha kolaydr. (s. 469)
Mellif; Harun Reidin uramasna ramen Kisrann sarayn ykmaktan aciz kaldn syler. fakat
bu makul gibi grnmemektedir. Her ne olursa olsun az saydaki bir topluluk bile azim ve gayretle ksa
bir srede birok yapy harap edebilir. Harun Reid baka bir sebepten dolay bu iten vazgemi
olmaldr, Allahlem (bkz. s. 481)
Mellif; rzgrn insanlarn hareketleriyle olutuunu iddia eder (bkz. s. 472) ?
Allahn Kbeye verdii stnlk eref ve nem tam olarak bilinip idrak edilemeyecek kadar oktur.
(s. 478)
Mellif; Selahaddin Eyyubi hakknda el-Krd nispesini kullanr (bkz. s. 481)
Badiyelerde (krsal kesimde) yaayanlarn ounluu ise saflklarn korumaya altklar ve bununla
vndkleri nesep sahipleri kimselerdir. nk buralarda nesep balar ok kuvvetli ve salamdr. (s.
485)
Mellif; emeklerinin sonucu bir artrm ve biriktirim yapamayan toplumlar fakir ve yoksul olarak
nitelendirir (bkz. s. 493)
Mellif; her trl gnah ilemeyi karakter haline dntrlm kimselerin, toplum iinde artmasnn
sonucu, Allahn o blgelerin harap olup yklmasna izin vereceini belirtir (bkz. s. 509)
Gzlemlerden ve nakledilen haberlerden anlalyor ki, krk ya insan iin olgunluun ve gcn
zirvesine kld bir yatr. (s. 507)
Medeniliin kt ve bozucu taraflarndan biri de lks ve konfordan dolay- hibir l ve snr
tanmayacak ekilde arzu ve ehvetlere ar dknlktr. Bu nce mideye dknlk, yani en gzel
ve lezzetli yemekleri ve iecekleri yiyip imek eklinde balar. Sonra buna zina ve ecinsellik de dhil
olmak zere cinsi arzularn peine dp onlar tatmin etmek eklenir. (s. 509)
Medenilik ve lks neticesinden elde edilen ahlak bozulmann ta kendisidir. (s. 510)
Medeni insan bir taraftan lks ve konfor iinde dier taraftan da eitim ve retimin disiplin ve
baskya dayal terbiyesi altnda yetitiinden sert ve hain kiiliini kaybetmi ve bakalarnn
korumasna muhta biri haline gelmitir. Dier taraftan medeni insan dini adan da bozulmutur.
nk ok nadir istisnalar dnda medeni insan genellikle lks alkanlklarnn esiri olmu ve nefsi
bu alkanlklarnn bamls haline gelmitir. (s. 510)
Bil ki, ehirlerde, o ehirlere hkim olan veya o ehirlerin kurucular olan milletlerin dilleri konuulur.
Bu yzden amzda dou ve batdaki btn slam ehirlerinde bulunan dil Arapadr. () Bunun
sebebi slam devletinin dier milletlere galip gelmi olmasdr. (s. 517)
Bakalarna gvenmek bir acziyettir. (s. 525)
Alkanlklar, insann tabiatn alageldii eyler istikametinde deitirmektedir. Bu yzden insan,
geldii soyun deil yaad ortamn ve alkanlklarnn ocuudur. (s. 525)
Bil ki, ehirlerdeki kt akll kimselerin ou, kazan elde etmek iin topran altndaki mallar
(defineleri) kartmaya ok dkndrler. (s. 527)
Bazen ok fazla hayr, ancak az miktarda errin varlyla elde edilir. (s. 535)
Makamlara talip olanlar, bunlar verme durumunda olanlara boyun emek ve yalakalk yapmak
zorundadr. (s. 535)
Bir ey iin yaratlm olana, o ey kolaylatrlr. (s. 536)
Eer kanunlarn engellemesi olmasa, insanlarn mallar yama edilirdi. (s. 543)
nsanlar her maln orta kalitesine ynelirler. Onun iin tacirin bu hususa dikkat etmesi gerekir. (s.
545)
ehirlerdeki basiret ve tecrbe sahibi kiilere gre, zirai mahsullerin (gda maddelerinin) fiyatlarn
ykselmesi iin stoklayp saklanmas olan ihtikr (karaborsa, vurgunculuk) uursuz bir hadisedir ve
bundan elde edilecek fayda da kaybolup hsranla sonulanr. (s. 547)
Her fiil, mutlaka nefislerde bir etki yapar. yi filer gzel ve hayrl etki, kt fiiller ise tam tersi bir etki
yapar. Dolaysyla eer kt fiiller ncelii alr ve srekli tekrar edilirse, etkileri kkleip salamlar.
(s. 550)
Bizzat grlen eylere dayanlarak kazanlan meleke, habere dayanlarak kazanlan melekeden daha
salam ve mkemmel olur. (s. 553)
Eitimde ncelik, basit olanlarndr. (s. 553)
nsan fikri, mkemmel ekline ulaana kadar, dne dne ve tedricen, sanatlar kuvveden
(potansiyelden) fiiliyata geirir. Ancak bu durum tek bir seferde ve birden bire deil, uzun bir zamann
ve nesillerin gemesiyle olur. (s. 553)
Endlsteki medenilik, baka hibir blgede ulalmam olan bir seviyeye ulamtr. (s. 557)
Mellif bunun sebebini; uzun yllar burada kaos ortamndan uzak devletlerin hkm srdn ve
bylece o topraklarn bayndr bir yer haline geldiine balar.. (bkz. s. 557)
Araplar tamamen bedevilie gmlm bir topluluk olup, sanatlarn ve dier (medeni) hususlarn
ortaya kna zemin hazrlayan medeni umran olmaya en uzak noktadadr. (s. 561)
Herhangi bir ilim dalnda, son derece iyi bir seviyeye ulaacak derecede meleke kazanm bir limin,
baka bir ilim dalnda da ayn derecede meleke kazanm ok az grlr. (s. 563)
iftilik, bir bedevi sanatdr. ehirliler ne iftlik yaparlar, ne de iftilii bilirler. (s. 565)
Mellif; geometriyi oka gerektirdii iin Oklides, Apoloniyus, Mineliyus gibi yunanlarn iyi bir
marangoz ve geometrici olduunu syler (bkz. s. 571)
Sylendiine gre bu sanat *marangozluu+ insanla ilk reten kii Hz. Nuh (as)dr. Tufan
esnasndaki mucizesi olan kurtulu gemisi bu sanat sayesinde ina etmitir () onun bu sanat
renen ve insanlara reten ilk kii olduuna ilikin hibir delil yoktur () Nuh Peygamberden nce
bu sanata ilikin sahih bir haber gelmedii iin, sanki bu sanat renen ilk kiinin o olduu kabul
edilmitir. (s. 571)
Siyahlerin yaad yerlerdeki insanlarn gelende plak olduklarn duyuyuroz. (s. 573)
Hermes, dris peygamber mi?
Halk, bunlar *dokumaclk ve terzilik+ nebilerin en eskisi olan Hz. dris (as)a nispet ederler. Hermese
de nispet ettikleri oluyor. Hermesin, dris peygamber olduu da syleniyor. (s. 573)
* Konuyla alakal olarak ek bilgi; filozoflar arasnda zikredilen Hermes, Kurandaki dris (as)dr. (Ebu
Hatim er-Rzi, Alamun-nbvve, s. 277, Tahran) ; Tb sanatnn nispet edildii Asklepias;
astronominin nispet edildii Hermes ve muayyen Hint bilgeleri esasen ilahi vahye yahut ilhama
mazhar olmu ahsiyetlerdir. ( Amiri, el-lem b menkbil-slam, s. 101) +
Ebesiz gerekleen doumlarn mucize cinsinden olan rnekleri oktur. rnein, Hz. Peygamber (as)
gbei kesilmi, snnet edilmi ve ellerini yere koyup gzlerini gkyzne dikmi bir vaziyette
domutur. Hz. sa (as)nn doumu da byledir. () lham olunan bir zellik sayesinde ebesiz
gerekleen doumlar da inkr edilemez. Ar gibi pek ok hayvana alacak ilhamlar yapldna gre,
acaba hayvanlardan stn klnm insann, zellikle de Allahn kerametlerine nail olmu kimselerin
durumu hakknda ne dnlebilir? (s. 575)
Bundan sonra mellif, Farabye ve bn Sinaya kar eletiri yneltir (bkz. s. 576 vd.)
Farab, insanln devam iin ebelik sanatnn art olduunu, bn Sina ise bunun art olmadn ve
insana bakabilecek bir hayvana ilham verilebileceini; *Hayy b. Yakzan rneini bunun iin veriyor+
bn Haldun ise; bunlarn hibirine mutlak olarak ihtiya olmadn, Allahn gcnn sebepsiz de
yaratabileceini syler nk onun *bn Sina+ delili, fiillerin gerektirici bir sebebe (illetl-mucibiye)
dayanmasn gerektiriyor. Oysa fail-i muhtar delili ile onun bu gr reddedilir. nk fail-i muhtar
grnde filler ile ezeli kudret arasnda bir vastann olmas gerekmiyor. Dolaysyla bn Sinann
yapt zorlamalara gerek yok. (s. 576)
Peki, byle olmasna sebep nedir? Eer bu zellik *bebee st emzirme+ bir hayvana ilham ediliyorsa,
bunun bizzat bebee ilham edilmesine engel nedir? () Bir ahsta ilhamn kendi karlar iin
yaratlmas bakasnn karlar iin yaratlmasndan daha makuldr. (s. 576)
Bil ki, btn hastalklarn temelde gdadan kaynaklanr. limler tarafndan hadis olduu pheli
bulunsa da tabipler arasnda yaygn olarak nakledilen bir hadiste Hz. Peygamber (as) yle buyuruyor:
Mide hastalklarn yuvasdr. Perhiz saln badr. (s 577; Dipnotta Haris b. Kildenin sz olarak )
* Konuyla alakal olarak Hafz bn Receb el-Hanbel, u bilgileri kaydeder: Araplarn mehur tabibi,
Haris b. Kelde yle der: Perhiz ilalarn ba, oburluk ise btn hastalklarn badr. Bazlar bu sz
de merfu olarak rivayet etmilerdir ki bu da sahih deildir. el-Camiul-Ulum vel-Hikem, 3/235;
Buradaki dipnotta Sehavi ve el-Irakinin bunun merfu olarak asl olmad gr zikredilmitir.
Mellif, Mehdi konusunda taknd o sk tavr burada da gsterebilseydi. +
slamn bidayetinde, Araplarn bedevi bir yaama sahip olmalar ve sanatlardan uzak bulunmalar
yznden Arap yazs ileri bir seviyeye ulam deildi, hatta orta dzeyde bile deildi. Onun iin
sahabeler tarafndan yazlm olan Mushaf yazlarna bakldnda, salam ve gzel bir ekilde
yazlmadklar, hatta ou zaman da yaz sanatnn gerektirdii l ve kurallar aykr olduklar
grlr. (s. 582)
Baz gafillerin, sahabelerin yaz sanatnda usta olduklar yazlarnda hata gibi grlen baz hususlarn
gerekte byle olmad, aksine her birinin bir aklamasnn bulunduu eklindeki iddialarna asla
iltifat edilmemelidir. () Yaznn kemal ls olduunu sanyorlar ve bundan dolay, gzel yaz
yazamamann eksikliini onlardan gidermeye yneliyorlar. () Bil ki; yaz, sahabeler iin bir kemal
(mkemmellik) ls deildir. () nk sanatlardaki eksiklik, insann ne diniyle ne de kiiliiyle ilgili
olmayp geim kayna ile ve umrann (toplumun) durumu ile ilgilidir. (s. 583)
Sonra, ilmi eserlerin telif ve tedvin edilmesinde byk bir patlama oldu. () gnmzde bu eserler,
halen byk bir zenle (ve onlara sahip olma hrsyla) elden ele dolamaktadr. (s. 588-589)
Mizmar, neydir? Ne anlama gelir? (bkz. s. 590 vd.)
Eer etrafna bakar ve derin bir tefekkrle dnrsen, senin dndaki her ey ile senin aranda
balangta bir btnlk ve birlik olduunu grrsn. Bir baka deyile filozoflarn dedii gibi
vcud, varlklar arasnda ortaktr. (s. 592)
Grnen o ki, mam Malikin gr dorultusunda Kuran btn bunlardan (teganni, ahenk, koro
halinde okunmas) uzak tutmak gerekir. nk Kuran okumaktaki kast seslerin ahenk ve
namesindeki zevk almak deil, huu iinde lm ve sonrasn zikredip dnmektir. Sahabelerin
Kuran okumas byleydi. (s. 593)
Her ilim ve sanat dalnn retiminin, bu dallarda btn blgelerde ve herkes tarafndan kabul
grm mehur muallimlere dayanmas gerekir. (s. 602)
Mellif; mnazarann etkili ve ksa zamanda hedefe ulatrc etkisinden bahseder ( bkz. s. 604)
Mellif; fkh, Hadis, Tefsir, Kraat ve Kelam vs. ilminden bahsettikten sonra yle der: Nakli olan bu
ilimlerin hepsi, slam mmetine zg ilimlerdir. Her ne kadar genel olarak dier mmetlerde de
benzerleri varsa da bu benzerlik, bu ilimlerin Allah tarafndan, peygamberlere indirilmi eraitlere
dayanmasndan kaynaklanan uzar bir benzerliktir. (s. 610)
eri ve nakli olan bu ilimler slam mmeti iinde, daha fazlas dnlemeyecek kadar reva bulup
rabet grm, bu ilimlere ynelip aratrma yapanlarn idrakleri daha yukars olmayan en stn
snrlara ulam, bu sahalara zg terimler gelitirilmi ve bylece zirvenin de tesinde bir seviyeye
ulalmtr. (s. 610)
Mellif; Tefsirden kastn, rivayet tefsirleri olduunu, esas olann bu grup olduunu syler (bkz. s.
615)
Dilin zelliklerini esas alan ikinci gruptaki en gzel tefsirlerden biri Zemaherinin Keaf isimli
tefsiridir. Ancak eserin mellifi akaid olarak mutezile mezhebine mensuptur ve Kuran ayetlerini
belagat ynnden izah ederken kendi mezhebinin bozuk grlerini delil olarak gsterir. Onunu iin
Ehl-i Snnet limleri, dil ve belagat ynnden bu eserin salamln ikrar etmekle birlikte, iindeki
grler yznden eserden uzak durmular ve bu konuda halk uyarmlardr. Bununla birlikte eer
kii ehl-i snnet mezhebine vakf ise ve ehl-i snnet inancn delilleriyle biliyorsa, emin bir ekilde o
eseri okuyabilir ve onda dil sanatnn alacak derecedeki zelliklerini grebilir. (s. 616) Mellif,
burada Tbnin, Zemaheriyi tan ettiini belirtir
Hadis ilmi: Bu ilmin en byk limlerinden ve otoritelerinden biri Ebu Abdullah el-Hkimdir. (s. 619)
Artk daha nce sahih olduu kabul edilmemi bir hadisin, sahih kabul ettirilmesine imkn
kalmamtr. (s. 620)
Sonra Mellif, imam Buharinin Badattaki snavndan bahseder (bkz. s. 620)
Mellifin duyduuna gre Ebu Hanife 17 adet hadis rivayet etmi ve Muvattadaki sahih rivayet says
300 kadarm (bkz. s. 621)
Haddi am baz kindar kimseler, mctehid imamlardan bazlarnn az hadis rivayet etmi olmalarn,
hadis konusundaki sermayelerinin az oluuna balamak suretiyle samalamlardr. Byk imamlar
hakknda byle bir eye inanmaya imkn yoktur. (s. 621)
Mellif, Ebu Hanifenin az rivayet etmesini, evresindeki toplumda hadis uydurulmas ve sk kriter
sahibi olmasna balar Ebu Hanife, hadis ilminde mctehiddir. (bkz. s. 621)
Ebu Hanifenin fkhta eriilemeyecek bir konumu vardr. Bu geree onun gibi byk imamlar,
zellikle de Malik ve afi tanklk ediyor. (s. 625)
evet, ilim ehli bu sahadaki acziyet ve yetersizliklerini ak bir ekilde ifade ederek, insanlar bu drt
mezhebi taklid etmeye ynlendirmilerdir. Ancak iin keyfilie dklmemesi iin, bir kiinin ayn anda
btn mezhepleri taklid etmesini (telfik) yasaklamlar ve bir mezhebin grlerine bal kalmasn
istemilerdir. amzda ictihad iddiasnda bulunan reddedilmekte ve taklid edilmemektedir. (s. 626)
Mellif, peygamberden (as) geldii zann- galib ile bilinen szl veya fiili snnetlerin gerekleri ile amel
etmenin zorunlu olduu hususunda icma olduunu syler (bkz. s. 632)
Sahabelerin, sabit bir delil olmadan bir hususta gr birliine varmalar sz konusu deildir. (s. 632)
Mellif, Gazalinin el-Mustasfasn fkh usulnn temel kaynaklarndan olduunu syler (bkz. s.
635)
ctihad zorlam, ictihad kaps kapatlm, bylece insanlar ictihad iddiasyla ortaya kanlar taklid
etmekten men edilmi ve zamanla dier mezhep ballar da kalmaynca geriye sadece drt mezhep
kalmtr. (s. 636)
ari, alglarn tesindeki eyleri de kuatt iin dini karlarmz ve mutluluk yollarmz bizden daha
iyi bilir. (s. 639)
O, senin mutluluunu senden daha ok ister ve senin karlarn da senden daha iyi bilir. nk O,
senin idrakinin ve aklnn snrlarnn stnde bir varlktr. (s. 640)
Mellif, akl ile gaybi ve semi haberleri lmeye kalkmann, altn tartmada kullanlan bir terazi ile
dalar tartmaya almak gibi olduunu syler (bkz. s. 640)
drak etmekten aciz olmak, idrak etmektir (s. 640)
Tasdik, kfir olmak veya mmin olmak arasndaki snrdr. Kii, tasdik ile kafir olmaktan kurtulur.
Bundan daha az geerli deildir. (s. 642)
lm her eyin sonu ve yokluk olsayd, yaratl anlamsz ve bo bir ey olurdu. Oysa yaratlmz,
lmden sonraki ebedi hayat iindir. (s. 643)
Mellif; bn Ebu Zeyd, Hafz bn Abdilberr gibi isimlerin kitaplarnn satr aralarnda tecsim ve tebih
anlamna gelecek szler bulunduuna iaret ederek yle der: Evet, onlarn szlerinin satr
aralarndan, bu anlama iaret eden karinelere gzlerini kapama. (bkz. s. 645)
Sfatlar, zatn kendisi veya gayrs deildir. (s. 645)
Mutezile, irade sfatn reddetmekle kaderi de reddetmi oldu. ( s. 645)
Ehl-i Snnet imamlarnn yazm olduu eserler bizim iin yeterlidir. (s. 647)
Eksikliin imknsz olduu yerde, eksiklii reddetmeye almak eksikliktir. (s. 648 Cneyd-i Badadi )
Ehl-i Snnet inancn tayan birinin, sahip olduu inan esaslarn ispat eden akli delilleri bilmemesi
ho deildir. (s. 648)
Evet, insann bir fiilinin gn yzne kmas ancak dnce ile (yaplacak eylerin) birbiri zerine
tertip edilmesiyle olur. () lk dnlen ey, ortaya kacak son neticedir ve en son yaplacak itir. (s.
650)
Eer bir kimse atalarnn, stadlarnn ve byklerinin yolunu takip eder ve onlarn tecrbelerini
renip bu tecrbelerden yararlanrsa, ok uzun srecek olan olaylar tecrbe etmek ve bunlardan
sonu karmak zorunda kalmaz. Ancak ncekilerin tecrbelerini bilmeyen, onlarn yolundan
gitmeyen veya onlar dinlemeyen ya da onlara uymayan biri ise btn bunlar elde etmek iin ok
uzun bir zamana ve skntlara katlanma durumunda kalr. Bu yzden insanlarla ilikilerinde allmn
dnda ve lsz tavrlar sergiler. Bylece insanlar arasndaki durum bozulur. (s. 652)
Uyankken hibir fikir sahibi olmadmz bir eyin iimize braklmas ve sonra a o eyin gerekte de
ayn olduunu grlmesi ayn ekilde bu lemin *ruhani, melekt lemi+ varlna delil olur. (s. 653)
Perdenin almas ancak riyazet ile olur. (s. 654)
Beeri lemin zerinde ruhani lem vardr. O leme ait bizdeki eserler *izler+, buna tanklk ediyor.
Bize verdii idrak ve irade kuvveti gibi. (s. 655)
nsan iin cahillik zati, bilmek ise kesbidir. (s. 658)
Ahmed b. Hanbel, takvasndan dolay yaratlmlk lafzn Kuran iin kullanmaktan uzak durmutur.
Bunun sebebi seleften byle bir ey duymam olmasdr. Yoksa Kurann dil ile okunan eklinin,
kadim olduunu iddia ettii iin deil. nk o bunun muhdes olduunu mahede ediyordu. Evet,
onun bundan uzak durmasnn sebebi takvasyd. Aksi bir durum (yani Kurann harf ve seslerle
okunan, Mushaflarda yazl bulunan ekline muhdes dememek, onlarn kadim olduunu iddia etmek)
inanlmas gereken zaruri hususlar inkr etmek olur ki, Ahmed b. Hanbelin byle bir eyi sylediini
iddia etmekten Allah- Telya snlr. (s. 663)
Ancak buna ramen bu kimseler, *tebih ve tecsim konusunda selefin tutmad yolu tutan grup+
Allah- Telya istiva sfatn nispet etmekle bir eit benzetme durumuna dtklerinin farknda
deillerdir. nk dilcilere gre istiva, bir yere yerleip orada sabitlemektir. Bu ise cismani bir
durumdur. Allah- Telnn bir sfatn iptal etme meselesine gelince, burada lafzn iptila sz
konusudur ve bundan bir saknca yoktur. Sakncal olan o eyin (yani istiva ile kastedilen eyin) bizzat
kendisinin ve mahiyetinin iptal ve reddedilmi olmasdr. () sonra da bu sylediklerinin selefin yolu
olduunu iddia ediyorlar. Hayr, selefin byle bir ey sylemi olmasndan Allaha snlr. Yine Allah-
Telya mekn isnad etmeye Sevd (siyah cariye) ile ilgili hadisi delil gsterirler. () Hz. Peygamber,
o kadnn Allaha mekn isnad etmi olmasndan dolay onun imanl olduunu kabul etmi deildir.
Onu imanl kabul etmi olmasnn sebebi, o kadnn, Hz. Peygamberin, Allah Tel katndan getirdii
ayetlerin zahirlerine ki bu ayetlerin zahirlerinde Allahn gkyznde olduuna iaret edilir- iman
etmi olmasdr. (s. 664)
Mcessime grubu bidatlerinde ok ileri gitmiler, hatta kfre dmlerdir. nk Allah- Telya,
Onun kelamnda ve peygamberinin szlerinde mevcut olmayan ve eksiklik izlenimi veren vehmi
sfatlar nispet etmilerdir. () Ehl-i snnet kitaplar, bu bidate kar, sahih delillere dayanarak verilmi
ayrntl cevaplarla doludur. (s. 665)
Vahyin zlemeyecek olan mahiyeti:
Bu konuda bn Sinann sylediklerine aldrma. O, peygamberlii, hayalin, hayali suretleri mterek
algya gndermesiyle gerekleen rya seviyesine indirgiyor. () daha nce sylediimiz gibi ryadaki
durumun tabiat birdir ve ibn Sinann kabulne gre, Hz. Peygambere gelen vahiy ile onun ryalarnn
hakikatinin ve kesinlik durumlarnn ayn olmas gerekiyor. Ancak bilindii gibi durum hi de yle
deildir. Hz. Peygamberin, henz kendisine vahiy gelmeden nce alt ay boyuna grd (sadk)
ryalar vahyin habercisi ve ncs niteliindedir. Bu durum, onun, gerekte grlen bir ey olduunu
hissettiriyor. () Eer vahiy, dncenin hayale inmesi ve hayalden de mterek algya gemesinden
ibaret olsayd, o zaman bu durumlar (vahiy ve rya) arasnda bir fark kalmazd. (s. 668)
llerde maddi alglama mevcuttur. (s. 668) Mellif, burada llerin telkini, ayak seslerini vs.
duyduundan bahseder
Tasavvuf ilmi hakknda:
Bu ilim, mmet iinde sonradan ortaya km ilimlerden biridir ve asl udur: Aslnda tasavvuf ehlinin
tutmu olduklar yol, sahabe, tabiin ve onlardan sonra gelen mmetin selefi ve bykleri tarafndan
hibir zaman terk edilmemiti. Bu yolun temeli ibadetlere kapanp tamamen Allah- Telya
ynelmek, dnyann geici nimetlerinden, ss ve ziynetlerinden yz evirmek, insanlarnn genelinin
yneldikleri zevkler, lezzetlere, mal ve mekna srt evirmek, halvet ve ibadete ekilmek iin
insanlardan uzaklamaktr. Evet, sahabe ve onlardan sonraki selef dneminde bu hal genel bir
durumdu. Sonra (hicri) ikinci yzyldan itibaren dnyaya ve dnya malna meyletmeler yaygnlanca
ve insanlar dnya ilerine dalnca, eskisi gibi ibadetlere ynelenlere sufiye ve mutasavvfa isimleri
verildi. (s. 669)
Zikir, ruhun ykselii iin gda gibidir. Bu ykseli ruhun, ilim halinden, uhd (gzle grlen) haline
geiine kadar devam eder. Ruh uhud haline geince maddi alglar perdesi ortadan kalkar ve onun
zatndan olan nefsin vcut bulmas tamamlanr. (s. 671)
ayn ekilde ou zaman olaylar, meydana gelilerinden nce idrak ederler, himmetleri ve
nefislerinin gcyle sfli varlklar zerinde tasarrufta bulunurlar (keramet gsterirler). Bu varlklar
(tabiat kanunlarna aykr bir ekilde) onlarn iradelerine boyun eer. (s. 671)
Kueyrinin Risalesinde isimleri zikredilen tasavvuf ehli kimseler bu hususta sahabelerin ve onlara
uyanlarn yolunu takip etmitir. (s. 672)
Mellif; duyu organlar ve akl ile alglanan her eyin birer vehimden ibaret olduunu sylemenin bir
arptma olduunu vurgular (bkz. s. 674)
Mellif; bn Arab, bn Sen, bn Atf, bn Friz, Necm ve sril gibi kimselerin grlerinin, i-ismail
mezhebinin grleriyle kark olduunu, hrka giymenin Hz. Aliye dayandrlmasnn bir i etkisi
olduunu, ayrca Kutub tabirinin sonraki mutasavvflarca kullanldn syler (bkz. s. 666-677)
Mellif; hasentl- ebrr seyyitl-mukarrabn szn bir hikmetli sz olarak kayda almtr (bkz.
s. 679)
Fakihlerden ve ilim ehlinden pek ok kii, sonraki mutasavvflarn bu gibi szlerine cevap verip onlar
reddetmiler, hatta bu red erevesini tarikatte mevcut olan dier hususlar da inkr edecek kadar
geniletmilerdir. Ancak doru olan, mutasavvflarn sylediklerinin ayrntl bir ekilde ele alp
deerlendirmektir. Onlar drt konuda konumulardr. (s. 679) Mellif zerinde durulmas gereken
bu konularn ksaca; mcahede, kef vb. eylerin hakikati, kerametler ve atahat olduunu syler
Kerametin fiilen vuku bulmas da onlarn varlnn ahididir. Onun iin kerametin inkar edilmesi, bir
eit gerein bile bile kabul edilmemesidir. Sahabeler ve selefin byklerinden sadr olan pek ok
keramet vardr. Bunlar bilinen eylerdir. (s. 680)
atahat konusunda mellifin aklamas:
Onlarn bu konudaki meramlarn anlatmada szckler yeterli olmuyor. nk szckler, ancak
bilinen eyleri ifade etmek iin konmutur ve bunlarn ou da duyu organlaryla alglanan eylerdir.
Onun iin onlarn bu konulardaki syledikleri eyler zerinde deerlendirmelerde bulunmamamz ve
mteabih ayet ve hadislerde yaptmz gibi, bu szleri de olduu gibi brakmamz gerekir. Allah bir
kiiye, eriatn zahirine uygun olacak ekilde, bu szlerden bir ey anlamay nasip ederse, bu onun iin
mutluluk vesilesi olur. Mutasavvflarn atahat olarak isimlendirdikleri, eraite aykr gibi grnen ve
fakihler tarafndan eletirilmelerine sebep olan, szlerine gelince, bil ki bu konuda onlar hakknda
yaplacak adil deerlendirme, onlarn vecd halinde maddi alglardan uzak olduunu (kendilerinde
olmadklarn) ve bu yzden kastetmedikleri eyleri sylediklerini kabul etmek olacaktr. nk
kendinde olmayan biri (yaptklarndan ve sylediklerinden) sorumlu deildir. Mecbur (iradesi bask ve
zorlama altnda) olan biri, mazurdur. Mutasavvflardan, fazileti ve dinin emirlerini gerektii gibi yerine
getirdii bilinen kimselerin bu gibi szleri, iyiye yorumlanr. Vecd hallerini ifade etmek, onlar ifade
edecek szckler olmad iin gayet zordur. Ebu Yezid el-Bistam ve benzerlerinin durumu buna
rnektir. Ancak fazileti bilinmeyen kimseler bu gibi eyler sylerse ve o szleri, eraite uygun bir
ekilde yorumlama imkn bulamazsak, bundan dolay onlarn hesaba ekilmesi gerekir. Ayn ekilde
bu gibi szleri, vecd halinde olmayan, aksine kendinde olan kimseler sylerse, yine bundan dolay
onlarn da hesaba ekilmesi gerekir. Fakihlerin ve byk mutasavvflarn, Hallacn ldrlmesine
fetva vermelerinin sebebi de budur. nk o uuru yerinde ve kendinde olduu halde bu tr eyler
sylemitir. Allah en iyisini bilendir. (s. 680-681)
lk mutasavvflar, bu mmetin sembol ahsiyetleridir. Onlar ne kefe, ne de bu tr (gaybi) idraklere
nem vermemilerdir. Onlarn btn gayreti, glerinin yettii kadar selefin yoluna uyarak, dinin
emirlerini gerei gibi yerine getirmektir. (s. 681)
Rya, gaybi idraklerden biridir. (s. 682)
Mellife gre sadk ryann alametlerinden bazlar, kiinin derin bir uykuda olsa bile ryadan hzl bir
ekilde uyanmaktr ve dier ise ryann hatrlamakta zorlanlmayacak derecede hafzaya ilenmesidir,
nk unutmak beyinsel bir arzadr ve sadk ryada bu olmamaldr (bkz. s. 683)
Kim ne iin yaratlmsa, o ey ona kolaylatrlr. (s. 685)
Mslmanlar fars topraklarn fethedince, snr tanmayacak kadar kitap ele geirdiler. (s. 688)
Mellif felsefe kitaplarnn mminlerin arasnda neri hakknda yle der: Bu ilimler ve bunlarla
uraanlar vastasyla Mslmanlar arasna ok zararl grler de girmi ve pek ok kiiyi haktan
saptrmtr. Bunun gnah bu ileri yapanlarndr. (s. 689)
Msrdayken, Sdeddin Taftazni olarak mehur olmu, Horasan blgesindeki Heratn byk
limlerinden birinin akl ilimlerde yazlm ok sayda eserini grdm. Bu eserlerden bazlar kelm
ilmi, fkh usul ve beyn (belagt) konularnda yazlm. Btn bunlar onun, bu ilimlerde ok
salam bir melekeye sahip olduuna tanklk ediyor. Yine bu eserlerin ieriklerinden, onun felsef
ilimlerde ve akl ilimlerin dier dallarnda byk bir birikime sahip olduu anlalyor. Allah
dilediini yardmyla destekler. (s. 689 )
Aritmetik ve hesap ilmi, geometri, astronomi, mantk, tp, ziraat, ilahiyat ilimleri hakknda yazar ( s.
690-711)
Bil ki, geometri bilmek insana zek parlakl ve salam dnme zellii verir. (s. 695)
Akl, er konularda kendisine gvenilecek bir dayanak olmaktan uzaktr. (s. 710)
Mellif bynn, nabatlar ve Keldaniler arasnda ok yaygn olduunu bildirir (s. 712)
By hakknda yazlan kitaplarn ilki bn Vahiyyenin el-Filahatul-Nabatiyye isimli kitabym, daha
sonra Tumtum el-Hind isimde birinin Masahiful-Kevkibus-Seba isimli kitab yazlm, slam
mmetinden bu ile ilk uraan ise ayn zamanda bir kimyac olan Cabir b. Hayyn imi (bkz. s. 712)
Sihirbazlarn nefislerinin de, varlklar zerinde etkili olmak iin yldzlarn ruhaniyetlerini celbetme ve
nefsi veya eytani glerle onlar zerinde etkili olmak zellikleri vardr. Yine khinlerin nefislerinin de
eytani gler sayesinde gaybi bilgileri elde etme zellikleri vardr. (s. 713)
Mellife gre, sihir gibi ilerde itaat, ululamak, boyun emek, ibadet etmek ve kendini stada kar
zelil klma gibi hususlar vardr ve dolaysyla bunlar Allah- Teldan bakasna ynelmek olduundan
kfr hkmndedirler. Yine onu gre, sihrin farkl etkileri vardr ki bazs olmayan eyleri insan
algsnda gsterdii gibi bazs ise gerekten varlklar zorla kontrol etmek vardr ki bazlarnn sihrin
hakikatinin olmadn sylemeleri ilk aklamadaki kasttr. (bkz. s. 712-714)
Bil ki, bahsettiimiz etkilerinden dolay, sihrin varl konusunda akl sahipleri arasnda herhangi bir
phe yoktur. Zaten Kuran da sihrin varln beyan ediyor. Yine sahih bir rivayette geldii gibi Hz.
Peygambere de by yaplmt ve hatta bunun etkisiyle yapmad bir ey sanki ona yapyormu gibi
geliyordu. Ona tarak, tarakta kalm sa ve hurma ieinin kabuu kullanlarak by yaplm ve
sonra bunlar Zervan kuyusuna gmlmt. Bunun zerine Allah- Tel, muavvizeteyn indirdi. (s.
714; Bakara, 102)
Babildeki Nabat ve Sryani halklarndan olan Keldaniler arasnda sihir ok yaygnd. Kuran ve rivayet
edilen haberler bu gerei ortaya koyuyor. (s. 714)
Sihirle uraan kimselerin, ilerinde sihirli szler okuyarak bir elbise veya deriye iaret ettiklerinde, o
elbise ve derilerin paralanp yrtldna, yine otlanmakta olan koyunlarn karnlarna iaret
ettiklerinde barsaklarnn karnlarndan yere dkldklerine de bizzat ahit olduk. Ayn ekilde
Sudan ve Trk blgelerinde de bulutlara sihir yapp, belirli bir topraa yamur brakmasn
saladklarn duyuyoruz. (s. 715)
ki kiinin birbirini sevmesi iin yaplan ve devlet adamlarnn yannda itibar grmek iin yaplan
efsunlarn izahlar iin Bunu, Gyetl-Hakm kitabnn yazar * Mesleme b. Ahmed el-Macrt ] ve
bu ilmin dier otoriteleri sylyor. Tecrbeler de buna tanklk ediyor (bkz. s. 715)
Fahr b. Hatbin es-Sihrul-Mektum adl kitab bu konuda yazlan eserlerden biriymi (bkz. s.
Ben onlardan bir grupla karlatm ve bu fiillerine bizzat ahid oldum. Bana, bu tr eyleri
yapabilmek iin kfr gerektiren zel dualarla riyazet yaptklarn, cinlerin ve yldzlarn
ruhaniyetlerine ynelerek Allah- Tealaya irk kotuklarn sylediler. Buna ilikin bilgiler el-hnzriye
adn verdikleri bir sayfada yazlym ve oradan alyorlarm. Bu tr eylerden birouna bizzat
kendi gzlerimle hid oldum. Dolaysyla bu tr eylerin mevcut olduu hususunda her hangi bir
phe yok. (s. 716)
Nefsin, kendi bedeninde etkileri oluyorsa, baka bedenlerde de ayn etkilerin olmas mmkndr. Bu
tr tesirler konusunda nefsin btn bedenlere olan nispeti ayndr. nk nefis, bir bedene yerleip
onunla btnlemi deildir. (s. 717)
Mellif, sihir ile by arasndaki farkn, sihir yapann yldzlar, cinler gibi varlklarn ruhaniyetiyle
ilikide bulunup bunu yapt, by de ise bycnn her hangi bir yardmc unsur olmakszn bunu
yapmas olduunu belirtir ve yine mellife gre, byc bu ilere doutan yeteneklidir * bkz. s.
717, hemen belirtelim ya mellifin burada kapal brakt noktalar var ya da evirmen hatas/eksii
var. Zira bu sayfalarda kavramlar adeta birbirine girmi, ahsen ben tekrar gzden geirdikten sonra
kavramlar yerine oturtmaya alarak elikiden kurtarmaya altm. Her eye ramen burada bir
anlam elikisi var. yle ki, mademki byc bu ilere doutan yetenek sahibiydi de neden yldzlara
veya bu iin reticilerine tenezzl edip secde etsin? +
Baz mutasavvflar ve keramet sahipleri de lemdeki durumlar zerinde bir takm etkilerde
bulunabilirler. Ancak bunlar sihir (by) cinsinden saylmazlar. Aksine, yaaylarnda ve gidiatlarnda
peygamberlik yoluna uyduklarndan, ilahi yardmla gerekleir. Evet, bu kimseler yaaylarndaki,
imanlarndaki ve Allahn emrine sarllarndaki derecelerine gre ilahi yardmdan byk bir pay
alrlar. (s. 717)
Mucizeler Allahn ruhunun yardm ve ilahi kuvvetler ile meydana geldiinden, hibir sihir onlarn
karsnda duramaz. Evet, sihir iman gcyle sylenen Allah- Telnn isim ve zikrinin yannda
varln srdremez. (s. 718)
eriat ise, sihir ve gzbaclk arasnda bir ayrm yapmam, hepsini de tek bir hkme balamtr.
Evet, bunlarn hepsi de yasaktr. () Astroloji de bir eit zarar tar. nk astrolojide, yldzlarn
tesirlerine inanld ve ilerin idaresi Allah- Teldan bakasna havale edildii iin kiinin inanc
bozulur. (s. 718)
Sihir veya kerametle ldren, ldrlr. Ancak gzle (nazar etmeyle) ldren, ldrlmez. Bunun
sebebi nazar etmenin, sahibinin kastetmesine, istemesine veya terk etmesine bal olmayan, her
halkarda ondan sadr olan bir ey olmasdr. (s. 719)
lm-i Huruf hakknda:
Bu ilim, Mslmanlarn arasnda, slamn ilk dnemlerinden sonra, ly ap ala kaan
mutasavvflarn zuhur etmesiyle ortaya kt. Sz konusu mutasavvflar maddi alglar perdesinin
almasna, bir takm olaanst eyler gstermeye, unsurlar lemi zerinden tasarruflarda
bulunmaya ynelmiler, bunlarla ilgili kitaplar telif edip, terimler gelitirmiler ve varln tek olandan
geldiini syleyip bunlarn dereceleriyle ilgili iddialarda bulunmulardr. () Bn, bn Arab ve bu
ikisinin izinden gidenler tarafndan bu konuda ok sayda eser telif edilmitir. (s. 720)
Bu harflerle ve onlardan oluan isimlerle tabiat leminde tasarrufta bulunmaya ve varlklarn
bunlardan etkilenmesine gelince, pek oklarndan mtevatir olarak bunlarn vaki olduu nakledildii
iin, artk bunlarn varlklar inkr edilemez. Belki tabiat leminde bu ekilde tasarrufta bulunanlar ile
tlsmlarla tasarrufta bulunanlarn yaptklar eyin ayn olduu sanlabilir. Ancak bu doru deildir. (s.
722)
simler ile uraanlarn tasarruflar ise, mcahede ve kef sayesinde elde ettikleri ilahi nur ve rabbani
yardm ile olur. Bu durumda tabiat onlara itaatsizlik etmeden boyun eer. Yldzlarn kuvvetlerinden
veya baka bir eyden yardm almaya da ihtiya duymazlar. nk onlarn grdkleri yardm, sz
konusu yardmlardan daha stndr. (s. 722)
Tlsm yapanlar, yldzlarn ruhaniyetlerini indirmek iin nefsi kuvvetlendirmek hususunda az da olsa
riyazete gereksinim duyarlar. Bu riyazetlerin en kolay Allah- Telya ynelmektir. Onlarn
tasarruflar, Allah- Telnn onlara vermi olduu kerametlerden biridir. (s. 722; Burada da bir
anlam kargaas mevcut, mademki Allah- Zlcell, bu adamlara bir ikram veriyor, bu i neden haddi
amak olarak nitelensin? Madem bu kadar eletiri yaplacakt bu adamlara kar o zaman bu tasarruf
sahibi kimselerin neden ilahi ikrama mazhar olduu vurgulanyor, anlamadk eriatn zahirini
muhafaza hususundaki bir hassasiyet diyelim, sedd-i zeria yani +
ariin haram kld btn ilimlerin varlnn inkr edilmesi gerekmez. rnein, bynn haram
klmasna ramen varl bir gerektir. Ancak ilim olarak bize bildiklerimiz yeter. (s. 723)
Kimya ilmi:
Cabirin *b. Hayyan+ bu konuda yetmi risalesi vardr ve hepsi de bilmece gibi anlalmaz eylerdir. (s.
747)
Mellif, mam Gazali ve Halid b. Yezidin kimya ile alakal bir kitaplarnn olmadn syler (s. 748)
Mellif; Mslmanlar da dhil neredeyse btn filozoflarn Aristonun birer glge gibi takipisi
olduklarn syler (bkz. s. 759)
Mellifin felsefe renimine soyunanlara bir tavsiyesi var:
Bunun iin, bu konulara kapanmadan nce tefsir ve fkh gibi eri ilimlere vakf olup onlarla
donanmas gerekir. slami ilimlere sahip olmadan bu konulara ynelenlerin, onlarn tehlike ve
zararlarndan korunma ihtimalleri ok azdr. (s. 762)
Astrolog ablalarmzn srr ifa oldu:
Sezgi ve tahmin, gerekleecek olayn sebeplerinden veya bu sanatn esaslarndan biri deil,
(yldzlarn durumundan) sonu karmaya alan kiinin fikrindeki kuvvettir. Eer kii sezgi ve tahmin
gcnden mahrum olursa, karaca sonular zandan, phe derecesine der. Yldzlarn kuvvetleri
hakkndaki bilgilerin doru olmas ve bir aksilik kmamas halinde ulalacak sonu budur. Yine bu i,
yldzlarn konularnn bilinmesi iin onlarn hareketlerinin hesaplanmasnn bilinmesini gerektirir.
Yldzlarn her birinin kendine zg bir kuvvetinin bulunduuna ilikin hibir delil yoktur.
Batlamyusun, be yldzn kuvvetlerini ispat iin onlar gnele kyaslamak eklindeki metodu da
zayftr (kayda deer deildir). () *ayrca+ sebeplerin, sebep olanlarna isnat edilmelerinin keyfiyeti
mehuldr *yani her halkarda baka bir eyin sebebi olabilirler+. () ayn ekilde peygamberler de
yldzlarn kuvvetleri ve etkilerini reddetmilerdir. ncelendiinde eri hkmlerin buna tanklk
edecei grlecektir. (s. 764)
Bazen, gerek bir delile dayanmadan, sylenen eyler tutabilir ve bunu bilmeyen kimseler de, dier
sylenenlerin de hep doru olduunu sanarak, bu ie byk bir dknlk gsterir. (s. 765)
Mellif, burada simyaclarn baz elementleri nasl altna dntrmeye altklarndan,
yntemlerinden, hangi aralar kullandklarndan ve sonunda varl ispatlanamayan son iksirden
bahseder ve btn bunlarn umutsuz ve bo iler olarak grr bu arada bu ilerin fakir insanlar
tarafndan ihtiyalarndan dolay onaylandn belirtip, bu ie makuldr diyen Farabiye de
dokundurmay ihmal etmez (bkz. s. 769-775)
Mellife gre bn Hiam din konusunda zirve ahsiyetlerden biridir. (bkz. s. 777)
Tekrarlar ve geni izahlar, ilm melekenin en mkemmel ekilde elde edilmesini salayan iki nemli
unsurdur (s. 782)
nsanlar inde Siyasetten Ve Siyas Yaklamlardan En Uzak Olanlarn limler Olduu Hakknda Krk
birinci Fasl
Yzerken ok uzaklara alma!
nk kurtulu, sahildedir. (s. 797)
Garip ama gerek olan durumlardan biri de slam mmeti iindeki ilim adamlarnn ounluunun
acemlerden (Arap olmayanlardan) olmasdr. (s. 798)
Mellif, mecaz olarak kullanlan kelimeler iin Zemahernin Esasul-Belagasn ve Salebnin Fkhul-
luga isimleri eserini tavsiye eder (bkz. s. 810)
Mellif, Araplarn tarih ve iirlerinin muhafazas iin bir ariv niteliinde olduunu syledii ve bu
konuda ona denk bir eser daha bilmedii, Kad Ebul-Ferec el-sfahaninin el-Egani kitabn iddetle
tavsiye eder, ayrca Cahz da edebiyatlar arasnda zikreder (bkz. s. 814 ve 831)
Kaf harfinin okunuu hakknda: Kitaplarda tarif edildii gibi bu harf, dilin en uzak (geri) noktasnn st
damakla yardmlamasyla karlr. () Evet, bu harfin telaffuzu (dili bozulmam) halis Araplar ile
ehirlileri ve melezleri birbirinden ayran bir zelliktir. () evet, tercih edilen ve kabule ayan olan
telaffuzun, bedevilerin telaffuzu olduunu gryoruz. nk daha nce sylediimiz gibi bu telaffuzu
tevatr yoluyla nakletmeleri, onun, ilk neslin ve Hz. Peygamber (as)n telaffuz ekli olduunun
delilidir. Yine mahrelerinin yaknlndan dolay kaf kef harfine idgam etmeleri de bu tercihin
sebeplerinden biridir. Eer kaf harfi, ehirlilerin telaffuz ettikleri gibi daman en arka noktasndan
karlm olsayd, kefin mahrecine yakn olmam olurdu ve sonuta idgam da yaplmazd. (s. 820)
Arap dilinin renilmesi, Araplarn ifadelerindeki terkiplerin ve sluplarn zihinde iyice yerlemesini
salayacak kadar metin ezberlemekle mmkn olur. nk bu seviyeye gelen kii, sanki onlarn iinde
ve onlarn szlerini dinleyerek yetimi biri haline gelir ve sylemek istediklerini, onlarn sluplaryla
ifade edecek salam bir melekeye sahip olur. (s. 825)
bn Hatib, dil konusunda idrak edilemeyecek bir melekeye sahipti. (s. 830)
Musibet ok byktr, durum ok vahimdir
Gzyalarna boulmayan bir gzn mazereti olamaz (s. 837)
Mellif, iir yazabilmenin artlarndan bazlarn yle sralar; su seslerinin ve ieklerin bulunduu
yerlerde yalnz kalmak, rahat ve huzur iinde bulunmak, k olmak
Gzel iir sylemenin etkenlerinden birinin, srlsklam k olmak olduunu syleyenler de vardr. (
s. 841)
Yine herkes tarafndan bilinmeyen veya ok kullanld iin sradanlam lafzlar kullanmaktan da
kanmaldr. nk btn bunlar, sz belagat derecesinin altna drr. () bu yzden ilahiyat ve
peygamberlikler konusundan (yani genel olarak slami konularda) sylenen iirler, ounlukla kaliteli
deildir. Bu alanda ancak, zorlukla ve az miktarda, ok byk airler maharet gsterebilir. nk bu
hususlar herkesin bildii ve bu adan sradan manalardr. (s. 842)
Hicivde maksad apak sylemeyi ila,
Kinayeli sylemeyi ise gml bir dert say. (s. 843)
Bir eyi idrak etmek, lezzetin sebeplerinden biridir. (s. 850)
Ak ve kederle ittifak etmi bir kalbe,
Ve hznn penesindeki ruha are bulacak yok mu? (s. 859)
imdiye kadar ka gzel, beni uykusuz brakt,
Ama onun glndeki ahenkten daha gzelini grmedim (s. 860)
Sana yasak olan bir eyi istemen aklszlktr
Senden yzevirene, senin de yz evirmen isabetlidir,
nsanlarn, sana kaplarn kapadn grdnde..
Binitine atla (ve oradan ayrl ki) Allah sana baka kap asn (s.862)
Bundan sonra, Mansur bin Aliye selam syleyin,
Selamdan sonra bir daha selam syleyin (s. 866)
Mellif, nameli bir iir duyan bir airin vecde gelip elbisesini yrttndan bahseder (bkz. s. 870)
Bu nasl sarholuktur ki,
ki iilmeden olunuyor? (s. 872)
Ey beni terk edip giden!
Sana kavumaya bir yol var mdr?
Veya bu hasta kalbin,
Akn unutaca bir are biliyor musun? (s. 873)
Bu kederli ve bitkin an hali nedir?
Ah ne yazk! Onu doktoru hastalandrm. (s. 874)
Uzay btn geniliine ramen,
Size olan akma dar geldi. (s. 876)
Mellif, nasl oldu da aadaki iiri gzel olarak vasflandrd dorusu anlamadk:
Gn dodu yldzlar aknlat,
Kalkp tembellikten syrlalm
Ve suyla kartrlm arab ielim
Benim iin bu baldan daha tatldr
Ey yaptm ey iin beni knayan!
Allah sylediklerini bana getirsin
arabn, gnahlarn anas olduunu
Ve akl bozduunu sylyorsun
Sana en uygunu hicazda yaamaktr
Seni benimle bu bo tartmaya girmeye sevk eden nedir?
Sen hacca ve (mukaddes yerleri) ziyarete git,
Ve rahat rahat imek iin beni kendi halime brak
Eer birinin buna gc yetmiyorsa, buna niyet etsin
nk niyet, yapmaktan daha stndr (s. 881)
Uzun senelerdir gzlerine am (s. 882)
Mellifin kaypak tarzndan bir kare daha:
Kadehe gelince, o haramdr
Evet, o imesini bilmeyenlere haramdr
lsn ve ne konuacan bilmeyenlere
Akl, fikir ve zevk ehline gelince
ayet onlar iseler, gnahlar affedilir *yksekten uan bu iir, bok gibi olmu... bunu yazan zevzek
belki de kendini piyasaya Melami olarak tantyordu. atahat tr bir eye benzemedii gibi gzel bir
izah da yok gibi grnyor, neyse... Bkz. s. 883+
Mellif, kitab hicri 779 (miladi 1377) tarihinde bitirdiini sylyor. (s. 894) Allah- Tel, ona
rahmetiyle muamele buyursun, min.
* Yoruma smad iin aklamay buraya alyoruz:
lgilenenler iin: 27 Mays 1332/732 tarihinde Tunusta mtevellid mellifimiz bn Haldunun eceresi,
isimleri oka hatal yazan evirmenimizin bildirdiine gre sahabelerden Vail b. Hacere * bu isim
muhtemelen Vail b. Hucr (ra) olmal + kadar ulayormu. Kaln kafallk ve dar grllkten yakasn
kurtaramam ve geni gre hasret bat adamlar, bn Haldunu tandklar gnden bu yana ona
hayran olmu ve onu entelektel bir kiilie brmtr. Kitabn arka sznde birok Avrupal bilim
adamlarnn ve hatta Marksist militanlarn, sosyoloji, tarih ve tarih felsefesi dalnda onun bu
eserinden oka istifade ettii kaydedilmi. En kapak sz olaraktan da mehur ngiliz tarihi Arnold
Tonybeenin u sz verilmi: bn Haldunun kitab, tarih felsefesi alannda btn zamanlarn en
byk eseridir. imdiye kadar hibir ada, hibir insan zeks byle bir eser ortaya koyamamtr.
Biz de kendimizce birka ey ekleyelim dedik. Gerekten Mukaddime uana kadar okumaya
altmz kitaplar arasnda, batyla irtibat halinde olmas ve engin bir fikirle yazlmas ynyle ayr
bir yere sahip. Bu kitap ahsen benim iin farkl bir fikir ac olmutur ve eserdeki baz yerler hari
srarla yakn evremin bu kitaptan faydalanmalarn istemiimdir. Kitap hakknda genelde sosyoloji,
tarih ve tarih felsefesi ierikli diye bahsedilir ki ksmen doru ksmen yanltr diyebiliriz.
Mukaddimede; corafya, tbb, geometri, felsefe, kelam mantk ve dier slami ilimler, matematik ve
artan yanlar, ilahiyat, mzik, tarih, itimai hayat ve onun ini klar, devlet dzenleri ve bunlar
iin gerekenler, bakanlk, ehirlilik-kyllk fark ve bunlarn insan geliimine etkileri, insan ve ruhu,
sihir-byk-keramet-gayb-halumiyye/halumat kelimeleri, harflerin esrar ve ebced hesab vs. gibi
olgularn keyfiyeti ve delil deerleri, dinler tarihi, iir, edebiyat, tasavvuf, atahatn izah, bid
mezhepler ve mntesipleri, Hz. Hseyinin (ra) hakl oluu fakat iilik propagandas nedeniyle pek
deinilmeyen stratejik hatas gibi vs. gibi ok farkl konular ele alnmtr. Mellifin kitapta iledii en
byk hata/crm, herhalde Mehdi hakknda gelen rivayetlere olabildiince tereddt izhar etmesidir.
Mellif burada ilgili rivayetlerin ravileri hakknda kendince bir kritik yapyor, onlarn durumlarn
bilmediimden rical kitaplarna vakf olan mtehassslar, bu konu zerine eilmelidir. nternette denk
geldiim gzel bir analizdeki, bn Haldunun, mehdi rivayetlerine souk bakmasnn raviler ile alakal
olduu iddiasndan ziyade ben, onun bu tavrnn, zerinde ska durduu asabiyet teorisine
balanmas gerektiini dnyorum. Zira hem ilgili sayfalarda bunu aka zikretmesi ve hem de
vakf olduu mehdi rivayetlerinin bazsna sahih hkm vermesi ve ayrca onca zayf grd rivayeti
rafa kaldracak mutaassp bir kafa yaps izhar etmemesi, bizi byle dnmeye zorluyor. Dava sahibi
bir insan, yeni bir teori ortaya atnca onun doruluunun ispat iin btn akli melekelerini kullanr.
bn Haldun da byledir, ilk kez ortaya att asabiyet teorisine binaen, bir insann peygamber olsun,
hkmdar olsun, lim olsun, veli olsun vs. bir asabiyeti, yani bir nfuzu, akrabas, kendisini kollayp
gzetecek bir yakn topluluu bulunmadka hedefe varmas ve baarl olmas mmkn deildir ona
gre. Mehdinin de soyu itibariyle kendi yaad dnemde artk bir grubunun, akrabalk gcnn yani
bir nfuzunun kalmadn, dolaysyla mmeti toparlayacak durumunun pek mmkn grnmediini
syler. Bunu alenen belirtir. Hlbuki Allah- Tel her eye kadirdir. Mehdi olgusuna brakn bir Fatmi
slalesini, koskoca bir mmet-i Muhammed aleyhisselam inanmaktadr ve btn olumsuz durumlara
ramen inanlar iin fedakrlk yapacak daha binlerce mmin vardr. Yani onun gerekli nfuzu elde
etmesi iin asabiyete ihtiyac yoktur, zira mmetten gelecek destek asabiyetin kendisine salayaca
gten ok daha muteberdir. Hatta bilakis artk ehl-i beytin gc gnmzde zayf dmtr ki bu
da gz nnde bulundurulmaldr. te yandan byle dnrken, Allah- Telnn fiillerinin
sebeplere balanamayacan syleyerek bn Sinaya tokat stn tokat atmas elikisini bir trl
kavrayamadm. Keke, ihtisas sahibi olmadn dndmz hadis ve ravi kritii konusunda byle
bir tavr sergilemi olmasayd da biz de kendisini gnl rahatlyla tavsiye edebilseydik. Bu durum
eskilerin deyimiyle, Allahn kitabndan baka bir kitaba nasip olmad. Hatasz olan ve hatalar
balayan yalnz Allah- Teldr. Biz mellifin dier baz grlerini zet olarak zikredelim:
Mellifin hadis ilmi konusunda syledii birka sz;
Hadis ilmi: Bu ilmin en byk limlerinden ve otoritelerinden biri Ebu Abdullah el-Hkimdir. (s. 619)
Artk daha nce sahih olduu kabul edilmemi bir hadisin, sahih kabul ettirilmesine imkn
kalmamtr. (s. 620)
Sonra Mellif, mam Buhrinin Badattaki snavndan bahseder (bkz. s. 620)
Mellifin duyduuna gre Ebu Hanife 17 adet hadis rivayet etmi ve bizzat mam Malike gre,
Muvattadaki sahih rivayet says 300 kadarm ? * Burada onun hadis konusundaki zayfl gze
arpyor, Allahlem. + (bkz. s. 621)
Buna ramen, bu durumun onlar iin bir eksiklik olmadn bunun sebebinin onlarn takvasna
balanmas gerektiine dair pekte tatmin edici olmayan eyler syler mellif burada
Srf makasd fkhlarna bir red iin u paragraf nemli;
ari, alglarn tesindeki eyleri de kuatt iin dini karlarmz ve mutluluk yollarmz bizden daha
iyi bilir. (s. 639)
Mellifimiz sk bir selef takipisidir, anlayana aadaki ifadeler kfi gelir;
Eer bir kimse atalarnn, stadlarnn ve byklerinin yolunu takip eder ve onlarn tecrbelerini
renip bu tecrbelerden yararlanrsa, ok uzun srecek olan olaylar tecrbe etmek ve bunlardan
sonu karmak zorunda kalmaz. Ancak ncekilerin tecrbelerini bilmeyen, onlarn yolundan
gitmeyen veya onlar dinlemeyen ya da onlara uymayan biri ise btn bunlar elde etmek iin ok
uzun bir zamana ve skntlara katlanma durumunda kalr. Bu yzden insanlarla ilikilerinde allmn
dnda ve lsz tavrlar sergiler. Bylece insanlar arasndaki durum bozulur. (s. 652)
Mellifimize gre gayb, peygamberler harici insanlar tarafndan Allahn bildirdii kadar- bilinebilir:
Ayn ekilde delilere gaybten haber telkin edilir ve onlar da bunu haber verirler () yine nefislerini
terbiye ile megul olan mutasavvflarn keramet sadedinde gaybi alglamalar olduu bilinmektedir.
(s. 142)
Mutasavvflarn nefis terbiyeleri ise dini olup bu tr yerilmi amalardan uzaktr () onlarn bu
ynelilerinde yaptklar ey, alk ve bol zikir ile nefislerini terbiye etmektir. () mutasavvflarn gaybi
eyleri bilmeleri ve tasarruflardan bulunmalar ise onlarn hedefledikleri eyler olmayp kendiliinden
ortaya kmaktadr. (s. 145-146)
Perdenin almas ancak riyazet ile olur. (s. 654)
Sihirbazlarn nefislerinin de, varlklar zerinde etkili olmak iin yldzlarn ruhaniyetlerini celbetme ve
nefsi veya eytani glerle onlar zerinde etkili olmak zellikleri vardr. Yine khinlerin nefislerinin de
eytani gler sayesinde gaybi bilgileri elde etme zellikleri vardr. (s. 713)
Siyasetle olan ilikisi:
Bir ara belki de ailesinin siyasi konumundan dolay, iinde bulunduu siyasi ortamlardan bunalarak
nl sufilerden Ebu Medyenin trbesinde inzivaya ekilir fakat entrikal siyasi ortam, engin siyasi
tecrbelerine ramen onu rahat brakmaz ve alkalanarak birka defa srgne gnderir. Onun bu
istikrarsz yaamnn, kendisine bir haz verdiini sylemek zordur, bu yzden srarla bn Haldunun
siyasi ortam a olarak lanse eden evirmenin burada bir hatas olsa gerek diye dnmekteyim.
Anlalan o ki; bn Haldun siyasi olaylarn derinlerine inmemi, bu siyasi ortamlarda bazen istekli
bazen de -siyasi bask nedeniyle- mecburen bulunmutur. Mesela; zgrlne dkn birinin,
isteine ramen ailesini yanna aldramayacak derecede bask ortamndan holanmasn beklemek
makul grnmyor. Tebaasnda bulunduu Sultann muhalifi olan Timur ile ho sohbet ortamlar
gelitirmesinin bir nedeni de budur belki de.
Her eye ramen Mellif, bizim kadim eser edebiyatmza girmi bir eser brakmtr ve fayda
salayacak yn oktur. Bir mmin bunlardan haberdar olmaldr, bu yzden her kitapta olduu gibi
ihtiyatla yaklap bu eseri de mmknse okumaldr, eserden faydalanmaldr. Biz ilk etapta zetini
vermi olalm, okuyan okusun.
Velhasl- kelam; mellif aktarldna gre hzl bir yaam srm, vefat etmitir. Ve Msrdaki Sufiyye
kabristanna (1406/808) defnedilir.

You might also like