You are on page 1of 2

-PSİKOLOJİ-

Bizim bedensel diye adlandırdığımız bazı edimler vardır; büyüklük,

şekil, hareket ve yerel bir yayılma olmaksızın kavranamayacak olan bütün

diğerleri bu edimlerin taşıyıcısı olan töze beden adını veriyoruz. Ayrıca

düşünsel (intellectus) dediğimiz öteki edimler vardır; anlamak, istemek,

imgelemek, duyumlamak vs. bunların hepsi düşüncesiz yada algılamasız

(idraksiz) yada bilinçsiz ve bilgisiz var olmama bakımından birbirlerine denk,

bunların taşıyıcısı olan tözü düşünen bir şey yada bir zihin diye yada

hoşumuza giden bir başka adla adlandırıyoruz. Yeter ki onu bedensel tözle hiç

karıştırmayalım.

Metindeki kavramların mantıkça bağlantısı kurulduktan sonra, bunların

felsefenin hangi sorunlarıyla ilişkili olduğunu, nedenleriyle belirtiniz.

Tanrı’ nın dışındaki cevherler, cisimler ve ruhlardır. Ruhların sıfatı,

yani özü düşüncedir. Cisimlerin sıfatı yani özü, yer kaplamadır. Yer

kaplamanın özellikleri bölünebilmek, şekil alabilmek ve hareket edebilmek

olduğundan ve tüm bu nitelikler hareket olarak adlandırılabileceğinden yer

kaplamanın (madde) özellikleri harekette özetlenebilir.

Cisim en son derinliğine kadar yer kaplam olmaktan başka bir şey

değildir. Ruh denilen iç prensipten yani hareket ve itme merkezinden onda

hiçbir eser yoktur. Tamamiyle pasif ve asla hareketli değildir. Fakat dış

itmeler sonucu hareket edebilir. Hatta ağırlık kavramından, bunun

kendiliğinden cisimlerin dünyanın merkezine doğru yönelimi anlaşılıyorsa,

onların ağır oldukları bile söylenemez.

MURAT BAYHAN, SAMSUN-2000 1


Ruhlar her bakımdan özce özgürdür, aktiftir. Ruhta düşünce olmayan,

maddi olan hiçbir şey yoktur. Ruh, cismin olmadığı her şeydir. Bu iki cevher

birbiriyle tamamen uyuşmaz haldedir, tamamiyle birbirine karşıttırlar. Cisim

mutlak olarak ruhsuzdur; ruh mutlak olarak maddi olmayandır. (cevher

dualizmi, dualist spritiüalizm) aralarındaki etkileşim ise duyum esnasında

ortaya çıkan bir görünüşten ibarettir. Çünkü sıfatları birbirine karşıt olan

cevherler arasında fizik etki söz konusu olamaz.

İnsan bir birleşim, ruh ve bedenin meydana getirdiği bir bütündür. Ruh

duyulur fikirleri, onlara karşılık olan duyumlar münasebetiyle, kendi

kendinden alır, beden de ruhun iradeleri vesilesiyle hareket eden bir

otomattır. Cisim ve ruhun kendi özgü kanunları vardır; cisim zorunluluğa

tabidir, ruh özgürdür. Ruh cisme bağlı olmayıp, onun yok olmasından sonra

da yaşamaya devam eder.

Ancak insanda ruh, cismin bütün kısımlarıyla birleşmiştir.

Fonksiyonlarını icra ettiği yer özellikle kozalaksı bir bez gibidir, ruh ve

beden birbirini bu bez aracılığı ile etkirler. Yürüyen, beslenen, nefes alan

cisimdir; zevk duyan, ıstırap çeken, arzu eden, acıkan, susayan, seven, nefret

eden; ses, ışık ve kokuyu algılayan; uyanık duran, rüya gören, bayılan ise

ruhtur.

MURAT BAYHAN, SAMSUN-2000 2

You might also like