You are on page 1of 2

Herşey bir büyüteç hediye edilmesi ile başladı. Neden büyüteç deniyordu?

Varolanı
daha büyük gösteriyor büyüteç. Yürüteçleri ise bebekler kullanıyor, yürümek için.
Başka teç eki taşıyan kelimeler var mı? Araştırılması gerek.
Büyüteç’in işlevi gerçeği büyütmek. Görülmeyen detayları görebiliyor, büyüteç
kullanan kişi. Saatçi kullanıyor, mücevherci, malzeme inceleyenler. Daha dikkatli
bakıldığında dürbünler de, mikroskoplar da büyüteçlerin, daha doğrusu merceklerin
birleşmesinden meydana geliyor.
Büyüteç ile merceğin odak noktası civarında bakıldığında büyütme işlemi
gerçekleşiyor ve detaylar biraz daha görünür hale geliyor, gözlerimizle
göremediğiz detaylar. Ancak odak noktasından uzakta olan cisimleri ise ters
gösteriyor büyüteç. Bu bilgilerden sonra hayatla ilgili olan bağlantıları
kurabiliriz.
İnsan hayatında çeşitli tecrübeler yaşıyor ve bu tecrübelere ait duyguları
kaydediyor. Zaman algısı nedeni ile zaman geçtikçe bu tecrübelere ait duyguların
etkisin azaldığını düşünüyor. Bu hem iyi ve hem de kötü tecrübeler için geçerli.
Zaman geçtikçe yaşananlardan uzaklaşıldığı düşünülmesi bu sonucu ortaya
çıkartıyor. Böylece gerçek duyguların algısı değişiyor ve şekil değiştiriyor tıpkı
büyüteç’in yaptığı gibi. Aslında beynimizde zaman algısı yok. Dün yaşadığımızla
yıllar önce yaşadıklarımızın duyguları arasında hiçbir fark yok.
Hele bunlar için de –cin olmadığı halde- cin çarpmasına benzer duygular daha
derine yerleştiriliyor ve hemen kapatılıyor ve unutulduğu zannediliyor. İşte
özellikle bunların farkına varabilmek için büyüteç kullanılması gerekiyor. Bu
anlamda Zihinsel Detoks programı gerçeği yeniden ve detaylı olarak algılamamızı
sağlayarak, gerçeğin farkına varılması sağlanıyor. Ne, nerede, nasıl yaşanmıştı ve
ne hissedilmişti? Sorgulanması ve fark edilmesi gereken bunlar tabii farkındalık
hipnozuna düşmeden.
Aslında içeriksiz olarak düşünüldüğünde büyüteç’in büyüttüğünü biz de algılıyoruz.
Büyüteç ise ne yaptığının farkında değildir ne işe yaradığının da. Denize
baktığımızda denizin içinde yüzen balık suyun büyüteç etkisi ile olduğundan çok
büyük görünür. Balık yakalandığında sudan çıkarken birden küçülmeye başlar ve
normal boyutuna döner. Gerçek hangisidir bilinmez. Balık yakalanmasa idi boyutu
da ortaya çıkmayacaktı. Bu sebepten hep kaçan balığın büyük olduğu söylenir.
Kaçan balık büyük olduğuna göre kişi tecrübelerinin farkında değilse ve sadece
duygularını kendi vücudunda hissediyor ise, nedenini bilmediği bu duygular
kendisine olduğundan çok daha büyük görünecektir, tıpkı denizde gördüğü ve cinsini
bilemediği balık kadar büyütülmüş.
İzler tecrübelerin izleri ise stratejiler olarak ortaya çıkmaktadır. Büyüteçle
odak noktası civarında bakıldığı zaman görülen detaylar gibi. Bu stratejiler
farkında olmadan bütün hayatı belirli koşullar gerçekleştiğinde farkında olmadan
kullanılmaya başlayacaktır.
Elinizde büyüteç kendi hayatınıza bakıyorsanız ve geçmişi düşünüyorsanız, geçmiş
sizin için uzakta olarak algılanacak ve gelecek planı yapılamayacaktır, ters
olarak algılandığı için. Değişim için büyüteç gereklidir ama büyüteci doğru
kullanmak ta bir sanat sayılabilir. Ne çok yakın ne çok uzak tam odak noktasına
bakacağımız görüntüyü yerleştirmememiz gerekir.
Bu anlamda değişim konusunda bilgi aktaran kişinin bir tertemiz yüzeyli bir
büyüteç gibi hareket etmesi, sebep sonuç arasındaki bağlantıları içeriksiz olarak
kavraması sorunları kolaylıkla çözebilecek, değişimin gerçekleşmesini
sağlayabilecektir. Büyüteci kullanan kişinin önyargıları ve genellemeleri var ise
ve sonuçlara ulaşma içeriksiz değilse, o zaman büyütecin yüzeyindeki çiziklerin
fazlalaşması demektir ki, gerçeğe ulaşmak yine zorlaşacaktır ya da büyüteç,
küçülteç olarak kullanılacaktır.
Tabii ki değişime direnç gösterse de değişmek isteyen kişinin de içtenliği sonucun
elde edilmesini kolaylaştıracaktır. Bu ise bilgi aktarımının içeriksiz olmasına
bağlıdır. Tarikat şeyhleri bugünü uzak algılayıp öbür dünyayı yakın hissederek o
tarafa büyüteç tutmaktadırlar. Bu bilgileri alan kişilerin yüzlerinde hep benzer
solgun ifadeler olması yaşam ile bağların kesilmesindendir, belki de.
Bu açıdan bir büyüteç deyip geçmemek gerekiyor. Gerçek her zaman gözümüzün önünde
olmasına rağmen gerilip çekildiği için farklı olarak algılandığında acı çekmeden
yaşamak kişiye acı verecektir. Bu da değişim sürecinin önündeki en büyük engel
sayılabilir. İç bükey, dış bükey mercekler, dürbün teleskop, fotoğraf
makinelerinde zoom merceklerin kullanılması için doğru seçim ve kararlar
gereklidir. Hubble Teleskopunun kamerasıyla çektiği görüntüler acaba gerçeği ne
ölçüde yansıtmaktadır, bilinmez. Görüntü olması hiç olmamasından iyidir ama
gerçeği anlatmaz. Zaman mekan boyutu da bu anlamda göz önüne alınmalıdır.
Zihinsel detoks programı da bu anlamda geçmişte yaşanan hayata dikkatli olarak
büyüteç tutulması ve içeriksiz bağlantıların fark edilmesi ve zihinsel yapıyı
etkileyen tecrübelere ait duyguların ortadan kaldırılmasıdır.
Son olarak büyütmemiz gerekenleri büyütmek, küçültmemiz gerekenleri küçültmek ve
olmaması gerekenleri hayatımızdan çıkarmak için tavır gereklidir. Doğada sadece
toplama ve çıkarma olduğunu unutmamak gerekiyor. Bölme kaç defa
çıkarabileceğimizi, çarpma ise kaç defa toplayabileceğimizi gösteriyor. Sadece
toplama yapıldığında veya sadece çıkartma yapıldığında sorunlar artacaktır.
Toplama çıkartma işlemleri belirli zaman aralıklarında yapıldığında ise hayatın
içinde istenen sonuçlara ulaşılmasını kolaylaştıracaktır.

You might also like