Professional Documents
Culture Documents
FIRSATLAR MADENİ
Aralık 2009 | Her şeyden önce: ilginç bir yıl yine bizi bekliyor. Küresel durgunluk
gerçekten, resmi olarak bitti mi? Eğer öyleyse, artçıl etkileri gelen yılı zora sokacak
mı? Sonuç ne olursa olsun, biz kendimizi durgunluğa dayanıklı fırsatları saptamaktan
geri alamıyoruz. Peki neden? Tüketiciler, kriz mağduru olsun olmasın, hala pratik,
heyecanlı, para tasarrufu sağlayan ya da eğlendiren yeniliklere değer veriyorlar…
İşimiz trendler olduğuna göre, küresel ısınmadan 2011 bahar sezonu etek boylarına
kadar trendler hala her şey demek. Öyleyse:
1. ALIŞMADIK İŞLER
1
Satış sürecine katılan tüketiciler.
2010’da ‘alışık olmadığınız’ işlere hazırlıklı olun. Tarihte ilk defa, kelimenin olası her
manasında (panik içermeyen) sürdürülebilirlik, küresel ortak kararla ilerlemenin tek
yolu. Bunun tüketicileri nasıl etkilediği (ya da etkilemediği) hala hararetli tartışmaların
konusu. Ama en azından ortada bir tartışma olması da çok önemli.
Bu arada şirketler, iyi birer kurumsal vatandaş olmanın yanı sıra olgun tüketici
toplulukları için daha fazlasını yapmak zorunda kalacak. Dahası gerçek başarı için,
şirketlerin ‘güncel kültürle birlikte hareket etmeleri’ gerekecek. Yani daha şeffaf ve
dürüst olmak söz konusu. Aynı zamanda tek yönlü reklam yerine tüketiciyle sohbet
etmek anlamına da geliyor bu. Ya da onlar/biz zihniyeti yerine şampiyonluğa oynayan
bir işbirliği. Hatta açgözlülük yerine doğal bir cömertlik. Bir adım daha ötede sağlamcı
ve nazik olmak yerine biraz daha sınırlarda dolaşmak ve cesur olmak anlamına da
geliyor.
2. KENTSELLEŞME
Kent kültürü, kültürün ta kendisi. Radikal kentleşme 2010, 2011, 2012 ve dahi uzun
yıllar, gittikçe karmaşıklaşan ve talep eden dünyanın tüm tüketicilerini etkisi altına
alacak.
Daha güzeli, neredeyse hayatın tüm alanına yayılacak online iletişim şeffaflığı
sayesinde kırsal kesimdeki tüketiciler de kent tüketicileri gibi online dünyada yerlerini
almaya (ve alışveriş yapmaya) başlayacaklar.
Bu durum tabii ki B2C markaların inovasyon kartını daha da güçlü oynamaları için
verimli bir zemin oluşturuyor. WorldChanging sitesinin editörü Alex Steffen’ın geçen
yıl parmağını bastığı üzere: “Tüm yeniliklerin kesinlikle kentli ya da varoşların
tamamen zombi olduğunu söylemiyorum. Şunu söylemeye çalışıyorum; teknolojiyle
birbirine bağlanmış ve zengin kent zümreleri, inovasyonun merkezüstü haline
gelmeye başladı ve bu durum yeniliklerin ortaya çıkışını da değiştirmek üzere.”
Kentselleşmeye ve daha sofistike tüketiciye hazır olmak başka bir şey; bu trende
ayak uydurmak bambaşka. İşte sizi harekete geçirecek dumanı üstünde bir yan
trend: KENT GURURU.
Temel olarak ekonomik ve kültürel gücü tüm ülkeyi aşan mega-kentlerin sakinlerinin
kimlikleri kentin kültürüne, markasına, mirasına ve varoluşuna sıkı sıkıya bağlı
olacak. Büyük markaların, kent kültürüyle yoğrulmuş, kente özgü ürünler, hizmetler
ve iletişim üretmeleri, aynı zamanda tüm dünyadaki kent vatandaşlarına harika,
insancıl ve eğlenceli yollarla saygı sunmaları anlamına gelecek.
Kısaca 2010’da, online dünyada filiz vermeye başlamış bu ‘küresel beyin’ ve onun
sonsuz gerçek-zamanlı yorumları ve kararları üzerine kurulu çeşitli hizmetlere hazır
olun. Küçük bir örnek:
• EezeeRator, Fransız Air Valid markası tarafından yaratılan, uçuş anında
yolcuların yorumlarını paylaşabilecekleri ücretsiz bir yol arkadaşı. Yolcuların
uygulamayı telefonlarına indirmeleri yeterli – Android versiyonu çok yeni
sunuldu, iPhone yazılımı ise önümüzdeki ay hayata geçirilecek. Uçaktaki
kapalı devre kablosuz bağlantı ile yolcular, havayolu ve uçuşla ilgili bilgileri bu
aplikasyondan edinebiliyor, görüşlerini paylaşabiliyor, mesaj, tweet ve
resimlerini anında gönderebiliyorlar. Tüm mesajlar EezeeRator takımının
süzgecinden geçiyor ve bir GPS fonksiyonu kullanıcının nerede olduğunun
sağlamasını yapıyor.
4. LÜKS AKIMI
3
İnsanlar yorum yaptıkça ve katılımları arttıkça, görüş yığınları herkes tarafından kolayca bulunabilen, takip
edilebilen ve izlenebilen gerçek-zamanlı bir bilgi akışına yol açacak. Ek olarak online erişim ve teknolojik
birleşmeler anında görüş bildirimine daha fazla izin verecek. Twitter günümüzün gerçek-zamanlı yorumlarının
göz bebeği oldu örneğin; lansmanı kişilerin ne düşündüğü, ne hissettiği, ne deneyimlediği ve tabii ki yorumlarını
‘o dakika’ paylaşabileceği bir platform olmak üzerine kuruluydu.
4
Markaların fikirler, kalite standartları ve hatta fiyatlarla ilgili yarattıkları şeffaflık tüketicilerin gözünde markayı
daha değerli kılıyor.
2010’da lüks, önemli sayıda ‘tüketici’ için bir akım olmaya devam edecek.
Herhangi bir görevi var mı? ‘Erişim’ sağlıyor mu? Sırları var mı? Peki anlatacak bir
hikayesi? Sevdiğin biriyle geçirdiğin zaman nasıl? Kendine ayırdığın zaman?
Tamamen yerel mi? Kaçmaya gerek kalmadan huzur ve sessizlik veriyor mu? Çevre
dostu mu? İnsanla barışık mı? Hayvan sevgilisi mi? Yardımsever mi? Empatik?
Avantajları? Ustalık derecesi? Arkadaşları? Hayattan daha geniş bir perspektifi var
mı? Hane halkı altıdan fazla mı? Dinliyor mu? Eksantrik mi? Sadece randevuyla mı
erişilebiliyor? Mantıklı bilgilendirme yapıyor mu? Radikal bir kişilik mi? Tüketmeye
gönlü yok mu? Sabit fikirli mi? Premium? Paranın cehenneme kadar yolu var mı?
Herhangi bir seçim hakkı sağlanmıyorsa yönetilebiliyor mu? Hayırsever mi? Sipariş
üzerine üretim ve hizmeti var mı? Bilgi dağarcığı ne kadar geniş? Yetenekleri ne? Ne
kadar sade? Sağlıklı mı? Etiket ve tavrı? Ya da tüm bunlardan bir karışım mı?
Özetle lükste bir sonraki ‘en gözdeyi’ bulmaya çalışmak yerine lüksü kendinizce
tanımlamaya odaklanın. Nasıl mı? Doğru hedef kitle için doğru tetikleyici fikri bulup
şekillendirin. Tüketicinize kolay satın alınabilir, kolay erişilebilir, fazla kirleten ya da
haddinden fazla bilinen şeylerin neredeyse sona yaklaştığını söyleyin. Hemen
ardından tamamen farklı bir şey sunun ki üstüne atlamaya hazır kitlelerin dikkatini
çekebilesiniz ;-)
Not: Yanlış anlaşılmasın, ‘geleneksel’ lüks her halükarda yaşamaya devam edecektir.
Hepiniz, sınırlı sayıda ürün üretmenin sağlam bir lüks stratejisi olduğunu bilirsiniz.
‘Aynılık Denizinde’ kendisini özel ve nadir hissetmek isteyen tüketicinin dikkatini
çekmek için en kolay yollardan biridir. Öyleyse dağıtım kanalına eklenecek nadir bir
lokasyonla arzu nesnesinin BAŞKA YERDE OLMAMASINI sağlamak da iş yapabilir,
değil mi?
2010’da çok özel, fazlasıyla premium ve arzulanabilir bir şeyi sadece tek bir
lokasyonda satın. Bunun anlamı zincirin dışına taşmak veya sınırları olmayan çok
özel bir e-mağaza açmak olabilir. Dağıtımdaki bu sınırlılık coşku, PR ve Premium
fiyatlarla telafi edilecektir.
Alışverişçiler ise kendisi veya sevdiği birisine bir şeyi satın almak için (sözlük
anlamında) bir yere gitme macerasını ve heyecanını yaşayacaklardır. Düşünün,
perakendedeki donukluğu Stockholm veya Paris’in turistik bir mağazasına
dönüştürmektense gerçek bir yolculuğa dönüştürmek kadar güzel bir çözüm olabilir
mi? Bir adım ileri gidelim; her bir mağazanız, dükkanınız, outletiniz sadece o
lokasyona özel biricik deneyimler ve ürünlerle düzenlense neler olabileceğini
düşünebiliyor musunuz?
5. KİTLESEL KAYNAŞMA
Online yaşam biçimleri ‘gerçek dünya’da da bir araya gelmek için cesaret veriyor.
Hem de fütursuzca, tüm klişeleri ve masaüstü (veya dizüstü), sanal ve izole bir
gelecek öngörülerini paramparça ederek.
2010’da tahminlerden çok daha fazla insan hayatını daha geniş alanlara yaymaya
başlayacak. İnsanlar aynı zamanda kaynaşacak, buluşacak, online dünyadaki ‘sıcak
bedenler’in bir araya gelmesinden daha fazla bir araya gelecekler.
Aslında, sosyal medya ve mobil iletişim, ‘online bölge’nin gerçek insan ilişkisini
azalttığı sanal klişesini reddederek KİTLESEL KAYNAŞMANIN ateşini yakıyor.
Özetle, önemli bir çoğunluğun gelecekte kendilerini sanal dünyalarda kaybedeceği
kahenetini (en azından şimdilik) unutabilirsiniz. İronik bir şekilde, bir zamanlar
nesillerin eve kapanmış oyun meraklısı zombiler ve avatarlar olarak tahayyül
edilmesine (hatta hükmedilmesine) neden olan teknoloji, bugün insanların evden
çıkması için fırsatlar yaratıyor.
Temel olarak, insanlar evde ve yolda gerçek bilgiye ulaşabildikleri, online dünyada
flörtleştikleri, arkadaş edindikleri, tweet ettikleri ve sosyalleştikleri sürece, önünde
sonunda yeni arkadaşları, flörtleri ve takipçileri ile gerçek dünyada daha çok bir araya
geliyor. Peki neden? Çünkü insanlar aslında başkalarının sıcaklığını hissetmekten
hoşlanırlar ve bu sonsuza kadar böyle kalacak. KİTLESEL KAYNAŞMAYA dair
gerçekler ve öncülere örnekler:
• Her şeyden önce sosyal medya demek tamamen diğer insanlar demek. Yakın
zamanlı bir Pew raporuna göre: “İnsanların kişisel ilişki ağlarını - güçlü ve zayıf
bağlarını- incelediğimizde genel olarak internet kullanımı ve Facebook gibi
sosyal ağ servislerinin sosyal çevrede büyük çeşitlilik yarattığını görebiliyoruz.
Bu durum, teknolojinin insanları birbirinden uzaklaştırdığı savını tamamen
çürütüyor.”
• Foursquare’den Google Latitude’a, Loopt’tan FireEagle’a tüm popüler online
sosyal ağ servisleri, takip etmek, bulmak, taramak, bağlanmak ve nihayetinde
(spontane bir şekilde) ilginç insanlarla (hem arkadaşlar ve hem de
yabancılarla) buluşmak üzerine kuruludur. Bazı kullanıcılar için bu tür
servisler, blogları, tweetleri ve Facebook güncellemeleri ile neredeyse ‘hayat
akışı’nı gerçeğe dönüştürüyor.
• Terabitlerce online içerik, tamamen insanların gerçek dünyada birbirleriyle
vakit geçirmeleri için bilgilendiren ve uyaran görevi görmektedir.
• Sonuç olarak: Mobil internet bağlantısı, gerçek dünyada offline olmakla bir
odada (genellikle oturma odası veya ofisler) online olmak arasındaki uçurumu
azalttı. Mobil internetin kitlesel yayılımına dair yıllardır geliştirilen kehanetler
sayesinde artık online olmak için bir yere bağlı kalmak zorunda kalmaktan
korkmuyoruz, ama heyecanlanmıyoruz da. Yine de bir yere bağlı kalmadan
online olabilmek 2010 yılında öne çıkacak ve fütursuzca KİTLESEL
KAYNAŞMAnın ateşini yakmaya devam edecek. Çünkü online olmakla offline
olmak arasında bir fark kalmayacak.
Fırsat çok açık: insanların bir araya gelmesini ve iletişimin devam etmesini sağlayan,
kişilerin A noktasından B noktasına ulaşmalarına yarayan ya da bir araya gelmeden
önce veya sonra sıkı bağlar oluşmasına zemin hazırlayan herhangi bir duruma
bulaşmış herkes, sadece KİTLESEL KAYNAŞMAnın bir parçası olmakla kalmaz.
Aynı zamanda tüketicilerle de mümkün görünen tüm yollardan iletişime geçme
konusunda öne geçer. KİTLESEL KAYNAŞMAya dair binlerce örnek var, o yüzden
biz eğlenceli bir tanesini örnek olarak verelim:
6. EKO-KOLAY
İzlemek ve alarm vermek yeni bir bilgi arama yöntemi ve 2010 yılı tüketicilerin kontrol
ağlarını genişletmelerine izin veren sayısız yeni BİLGİŞEHVETİ servislerine tanık
olacağız.
Tüketicinin ilgilendiği bilgiye ulaşma şehvetini anlatmaya çalıştığımız
BİLGİŞEHVETİni güncelliğini koruyan mega trendlerden sayıyorsak İZLEMEK ve
ALARM VERMEK de günün yan trendlerindendir diyebiliriz.
• A Box Life projesi Columbialı bir spor giyim markasının girişimidir. Online
satışta kullanılan kutuların tekrar tekrar kullanımını desteklemektedir. Program
kutuların geçmişinin ve izledikleri yolun web sitesi üzerinden izlenebilmesine
olanak vermektedir. Tüketici her kutunun üzerinde yer alan biricik izleme
numarası veya QR kodunu web sitesinde ilgili yere girer ve kutunun nerelere
gittiğini, kaç kilometre seyahat ettiğini ve kimlerin elinden geçtiğini öğrenebilir.
A Box Life projesinin 2009’daki lansmanından sadece bir ay sonra
Columbia’daki tüm gönderimlerin %66’sı tekrar kullanılabilir kutularla
gerçekleşmeye başladı.
• Fitbit, kullanıcının kolayca kullanabildiği küçük bir alet. Sürekli, otomatik ve
kapsamlı fitness raporu almaya yarıyor. Üç boyutlu hareket algılayıcısıyla
Fitbit, kullanıcının hareketlerini izliyor ve yararlı verilere dönüştürerek
raporluyor. Bu veriler Fitbit’in web sitesine yüklendiğinde kullanıcılar fitnessle
ilgili aktivitelerine dair dataları toplu olarak görebiliyorlar. Hatta ulaşmaya
çalıştıkları amaçlar çerçevesinde ne yediklerine dair veriyi girerek hangi fitness
aktivitesinin uygun olacağına dair bilgiyi alabiliyorlar.
• Daha şeffaf olmak adına New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg, kent
ajansının performansını ve 5 milyon dolarlık bütçenin nasıl harcandığını kent
sahiplerinin izlemesine yarayan online bir izleme programını açıkladı.
• 2009 Ağustos başlarında San Fransisco’da lansmanı yapılan Curtis Kimball’un
seyyar Creme Brülee Cart markası, Twitter’da 8.000’den fazla takipçinin
dikkatini çekti. Takipçiler, seyyar tatlıcının günü gününe nerede olduğunu ve
günün menüsünde hangi tatlıların yer aldığını izlemeye bayılıyorlar.
• Sıcak Kurabiye Radarı, Specialty’s Cafe & Bakery’nin fırından yeni çıkmış,
dumanı üstünde kurabiyeleri müşterilerine e-posta ile haber vermesini
sağlıyor.
• Kogi Korean BBQ, Kore/Meksika füzyon lezzetlerini Los Angeles’ta sürekli yer
değiştiren iki tırda müşterilerine sunuyor. Nerede olduklarını bulmak için onları
Twitter profillerinden takip etmek gerekiyor.
• 2009 yılında Brezilya karayolları müdürlüğü Sao Paulo ve Rio de Janeiro’nun
trafik bilgilerini, yaya ve sürücülerin Twitter üzerinden attıkları bilgilerle
derlemeye başladı. Müdürlüğün attığı tweetlerin yanı sıra takipçiler de
tweetleriyle kent trafiği ile ilgili bilgilerini ve tecrübelerini paylaşabiliyor.
• MediClim, İngiltere ve Amerika’da romatizma, astım ve kalp rahatsızlıklarından
muzdarip kişilere hizmet veren ücretsiz bir servis. Web sitesi üzerinden üye
olunuyor ve sağlık geçmişiyle ilgili kısa bilgiler giriliyor. Hava şartlarını izleyen
sistem, hastalıkla ilgili olası iklimsel tetiklemeleri üyelerine bildiriyor.
Bilgilendirmeyi (bir anlamda alarmı) e-posta ve Facebook’taki aplikasyon
üzerinden yapıyor.
• Ekim 2009’da Lufthansa tarafından tanıtılan My Sky Status, yolcuların seyahat
durumlarını arkadaşları ve sevdikleriyle paylaşmalarına olanak sağlıyor.
Online servis, yolcunun kendi Twitter ve Facebook hesapları üzerinden
durumunu, nerede olduğunu, havadayken irtifasını, kalkış ve varış saatlerini
otomatikman duyuruyor.
• NetHaggler adlı internet tarayıcısı eklentisi, tüketicilerin herhangi bir ürün
hakkındaki detayları ayıklamasına yardımcı oluyor ve Etiketleme, Karşı Teklif
veya Pazarlık Etme fırsatını veriyor. Etiketleme, istenen bir ürünün belli bir
fiyata indiğinde haberdar olmaya yarıyor. Karşı Teklif opsiyonuyla, tüketici fiyat
teklifini online satıcıya iletiyor ve satıcı evet veya hayır olarak cevabını veriyor.
Pazarlık Etme opsiyonu da buna benzer bir olanak; ancak NetHaggler toplu
talep yaratarak daha büyük indirimler almayı da sağlıyor. Not: Fiyat odaklı
alarmlarla ilgili ÇIPLAK ZAFER trendi hatırlanmalı.
8. GÖNÜLLÜ CÖMERTLİK
Bu yıl, trend olarak cömertlik zeitgeist’a adapte olacak ve her zamankinden daha
fazla faydacı ve işbirlikçi yardım servislerinin tüketicilerin hizmetine sunulmasına
neden olacak.
Yeni nesillerin cömertliğe yaklaşımı ve bunun etkileri 2009 yılını şekillendirdi. 2010’da
daha büyük cömertliklere hazır olun. Herşey gönülden cömertçe verilecek. Bu aynı
zamanda otomatik olmadığı sürece yardım girişimlerinin kolayca yapılmasını da
kapsıyor. Ne de olsa faydacılık, çağın yeni dini ;-)
Buyrun size GÖNÜLLÜ CÖMERTLİK ile ilgili yaratıcı kurumsal örnekler. 2010’da
bunlardan esinlenmek serbest.
Fırsatlar:
• Milyonlarca tüketicinin öyle veya böyle kişisel bir online profili varken, kim satın
almaya niyetli tüketicileri temsil ederek kurumları/markaları bu alışverişe davet
edecek?
• Kişisel markanın alametifarikası olarak tanımlanabilecek online profillerin
duygusal ve finansal değerinin yanı sıra kişinin dijital son arzularını koruyan,
saklayan ve acil durum/ölüm gibi durumlarda güvenli ellere teslim eden
servislerin pazarda filizlenmesi çok uzak bir ihtimal değil.
Örnekler:
• Kişisel markaların korunması için hizmet veren ReputationDefender ve
ClaimID servislerini incelemenizde fayda var.
• Kişisel verileri saklayan, koruyan ve gerektiğinde ilgili kişilere teslim eden
hizmetler için Swiss DNA Bank’i inceleyin. Proje Ağustos 2009’da hayata geçti
ve İsveç bankalarını aratmayan sıkı güvenlik yöntemleriyle DNA saklama
hizmeti veriyor. Bir kere ödenecek 399 Dolar karşılığında tüketiciler,
kendilerinin pamuklu çubukla elde ettikleri DNA ve 1 GB’a kadar dijital veriyi
sonsuza kadar saklama olanağına kavuşuyorlar. DNA’lar ve web sunucuları,
Gstaad’da yer altında bulunan eski İsveç ordu tesislerinde tutuluyor.
Müşterilerin mirasçıları 69 Dolar vererek akrabalarının paylaşılabilir olarak
tanımladıkları verilerine ulaşabiliyorlar. Gizli bilgilerinin yanlış ellere
geçmesinden endişelenen evhamlı tüketiciler, 299 Dolar daha vererek dijital
veri saklama aletini kendilerinde tutmak üzere satın alabiliyorlar.
• İncelenmesinde fayda olacak benzer yaşam sonrası hizmetlerden Legacy
Locker, Death Switch ve Slightly Morbid örneklerden sadece birkaçı.
Hedef kitleler (ki şimdiye kadar her şeyin-olabildiği-online evren sayesinde hemen
her şeyi merakla karşılıyorlar) artık acayipliklere, daha yürekli yeniliklere ve riskli
sayılan iletişimlere daha açıklar. Geleneksel pazarlamacıların hayal edemeyeceği
egzotik deneyimlerin peşinde koşuyorlar. Özetle, olgunlaşmış tüketici toplulukları
artık geçen yılın muamelesine, kolay yoldan şaşırtılmaya, deneyimden yoksun
olmaya ve yolun tam ortasında duran tüketici olarak algılanmaya tahammül
göstermiyorlar.
2010 yılı için sorulması gereken soru: uysal olmak dışındaki hemen her şeyi
kapsayan toplumsal inançlara ayna tutarken, marka olarak ne kadarına cüret
edebileceğiniz. Kaba, iğrenç veya duyarsız olmaktan bahsetmiyoruz. Aksine güncel
kültürle birlikte hareket ederken daha duyarlı ve daha farklı bir tadı yakalamaktan
bahsediyoruz.
• Moskovalı reklam ajansı Firma tarafından tasarlanan ‘BDSM’, ‘Fetiş’ ve
‘Oyuncaklar’ temalı Chupa Chups lolipopları tamamen yetişkinleri hedefledi.
• American Apparel bilindik duruşuyla Proposition 8’e (California’da eşcinsel
evliliği yasaklayan yasa teklifi) karşı protesto toplantıları ve yürüyüşlerinde
dağıtılmak üzere ‘Yasal Eşcinsellik’ tişörtlerini Kasım 2008’de tanıttı. Tişört
öyle bir popülarite ve destek kazandı ki marka ürünü mağazalarda da satışa
sundu.
• İngiltere’nin dondurma markası The Icecreamists, müstehcen tatlarıyla
premium bir konumlandırmaya sahiptir. The Sex Pistol adlı en yeni ürünü,
sadece London’s Selfridges mağazalarındaki küçük dükkanlarda 2009 Eylül
ve Kasım aylarında satışa sunuldu. Padişah macunu etkisi olduğu
varsayıldığından her müşteri sadece bir tane dondurma satın alabiliyor.
• Philips çok yakın bir zamanda yetişkin oyuncaklarından oluşan ‘özenli ilişkiler’
serisine kattığı son ürünü açıkladı. The Dual Sensual masaj seti, çiftlerin her
birine hitap eden masaj aletleri içeriyor.
• Wine Cellar Sorbets, geniş bir yelpazede şarabın ana malzeme olarak
kullanıldığı çok özel ve çeşitli sorbeler satıyor. Aralarında geleneksel tatlar
olarak tanıdığımız Sangria Rojo, Cabarnet Sauvignon, Pinot Noir, Rose,
Riesling ve Champange da bulunuyor.
• Parisli tasarımcı Nicole Locher, yeni koleksiyonunu tanıttı. Kadınlara yönelik
tişörtlerden oluşan bu koleksiyondan bazı nakışlı mesajlar: “Ben Senin Sikik
Tatlın Değilim”, “Küçük Orospu”, “Sakın Bana Bakma Orospu Çocuğu”.
• 2009’un ortalarında Yeni Zellanda havayolları, yeni reklam kampanyasının
lansmanını yaptı. Kampanya bagaj ve ikramlar dahil fiyatlardaki şeffaflık
üzerine kuruluydu. İlanlarda bunu anlatmak için çıplak ama üniformaları
üzerine boyanmış çalışanlar kullanıldı.