Professional Documents
Culture Documents
George Thomson İlk Filozoflar Eski Yunan Toplumu Ustune İncelemeler
George Thomson İlk Filozoflar Eski Yunan Toplumu Ustune İncelemeler
LK FLOZOFLAR
2. BASIM
PAYEL YAYINLARI: 83
Bilim Kitaplar
: 30
ISBN: 975-388-099-5
Dizgi
Dzelti
Bask
Kapak filmleri
Kapak basks
Cilt
Payel Yaynevi
Birgl Kl
zal Matbaas
Ebru Grafik
pomet Matbaas
Esra Mceilithanesi
GEORGE THOMSON
LK FLOZOFLAR
payel
PA Y E L YAY INEV
s ta n b u l
NDEKLER
n s z ...................................................................................................
1. Yunanistan ve i n ................................................................................ 67
2. Byk T o p lu m ......................................................................................69
3. Doal F e ls e fe .........................................................................
75
IV.
YAKINDOU
1. T a rm .......................................................................................................79
2. M sr Krall ........................................................................................ 82
3. Mezopotamya K ra ll .........................................................................87
4. Babil Yeni Y l ......................................................................................95
5. lkel i f t ................................................................................................. 99
6. Kralln le v i.................................................................................... 101
7. brani Peygam berleri.......................................................................... 105
nc Blm
BABL'DEN MLETOS'A
V.
YUNAN TAKVM
1. Suriye ve G ir it......................................................................................115
2. M sr ve Mezopotamya T akvim leri...................................................120
3. Yunan Takvimi: Asl K k en i.............................................................122
4. Yunan Takvimi: lk K k e n i...............................................................125
5. T am am lam a.......................................................................................... 129
6. iftinin Y ll ................................................................................... 137
7. Sekiz Yllk Sre ve K ra llk .............................................
139
VI.
KADMOSOULLARl
YUNAN TANRI DO UM U
M LETOS OKULU
1. on E v renbilim i....................................................................................171
2. Thales ve A naksim andros............................................. :....................173
3. A naksim enes........................................................................................ 180
4. Burnet ve C o m fo rd ............................................................................. 181
Drdnc Blm
YEN CUMHURYETLER
IX.
EKONOMK TEMEL
DEMOKRATK DEOLOJ
SAYI
XIII.
OLU
XIV.
VARLIK
1. Elea O k u lu ............................................................................................318
2. Parmenides ve M ysterialar................................................................ 319
3. B i r .........................................................
322
4. kinci s a ia h ......................................................................................... 326
5. Parmenides ve H erakleitos................................................................ 329
6. deoloji ve P a r a ................................................................................... 332
XV.
MADDECLK VE DEALZM
NSZ
12
NSZ
GEORGE THOMSON
GEORGE THOMSON
GR
LIDiRNC cildin giriinde. Tarihncesi Ege'nin incelenmesine bir
temel olsun diye Mezopotamya. Msr ve Dou Akdeniz'deki snfl
toplumun evrimi zerine ksa bir zet verilmiti. O zamandan bu yana,
Vestnik drevtei istorii'dt, yeni bir dnya tarihi iin bir taslak plannn
bir paras olarak, eski tarihin dnem lere ayr mas konusunda bir ema
nerisi yaymland.1 Bu blme balarken, bu emann bir blmn
ksaltlm biimde burada tekrarlamak ve bana zerinde biraz daha
dnlmesi gerekiyor gibi gelen baz noktalara dikkati ekmek is
tiyorum.
emann ilgili blmn yle zetleyebiliriz.
Dnya TarihCnin ilkel ortaklamaclkla ilgili kesiminin, onun
btn halklara zg geliiminin temel izgilerini aklamas gerekir.
retim aralarnn toplumsal mlkiyetindeki temel meydana karl
mal ve bu dzende onu toplumcu mlkiyetten ayran snrlamalar
aklanmaldr. Bu snrlamalar, retim glerinin gelimesinin dk
dzeyine ve ilkel komnlerin kk ve birbirinden ayr oluuna ba
ldr. retim glerinin yava fakat dzenli geliiminin, ilkel komnn
erken tipinden kabile toplumuna doru gelimeyi aklayacak biimde
zmlenmesi gerekir.
El letlerinin tatan olduu kadar bakrdan da yapld bakrta
dneminde. Nil, Frat, Dicle ve ndus Vadilerinde byk ilerlemeler
grrz. Buralarda ilk kez, ilkel ortaklamaclm son buluunu, kle
liin ve snf savamnn byyn ve devletin oluumunu gzle
riz.
Kle toplumunun gelimesinde, erken ve gelimi olmak zere iki
aama fark edilebilir. Erken aamada, klelik ataerkildir ve meta re
1 VDI, 1952,1.
16
GR
GR
17
18
GR
GR
19
20
GtRt
Birinci Blm
KABLE DNYASI
nsan, Doa'nn yardmcs ve yorumlaycsdr.
Ancak, onun barnda alarak ve onu gzleye
rek onun dzenini kavrayabildii kadar anlaya
bilir onu ve hareket edebilir. Bunun tesinde ne
bilgisi ne gc vardr.
BACON
I
KONUMA VE DNCE
1. nsanlar ve Hayvanlar
E B T N insanlk tarihinin ilk ncl kukusuz, canl insan bi
reylerinin varoluudur. Bylece saptanacak ilk olgu bu bireylerin fizik
yaplar ve onlarn, bunun sonucu, doann geriye kalanyla ortaya
kan ilikileridir." Marx ve Engels, Marx'lk zerine ilk tam cmle
lerinde byle yazmlard.1 Yllarca sonra Engels yle yazyordu:
"Dnce ve bilin insan beyninin rnleridir."2 Bu cmlelerdeki ger
ek o denli aktr ki. zerinde durulmaya demez gibi grnebilir,
ama filozoflar onu yadsmak, arptmak ya da rtmek iin ciltlerle
kitap yazmlardr.
Platon, diyaloglarndan birinde, Protagoras'm azna, insann k
keni zerine bir masal verir.3 Canl yaratklar, tannlarca ateten ve
topraktan yaplmlard. Yaratldktan sonra, Prometheus ve erkek kar
dei Epimetheus, her tr, kendini savunacak araca sahip olabilsin diye,
trnak, kanat ya da yer altnda barnaklar vererek kendi yeteneklerini
balad onlara; soua kar korunmak iin hayvan krklerine, de
rilerine sard onlar; bazlarna, dierlerinin doal av olma yazgsn
verdi, ama ayn zamanda onlar son derece dourgan yaparak yaam
srdrmelerini salad. Btn bunlar, kardeinin ynetimi altnda Epi
metheus tarafndan yapld, ama grevinin sonunda farkna vard ki,
*Marx-Engels, The German Ideology (Alman deolojisi), Londra, 1938, s. 7.
2Engcls, F., Anti-Diihring, Londra 1934, s. 44.
3Platon, Pr. 320-2.
24
KABLE DNYASI
KONUMA VE DNCE
25
KABLE DNYASI
26
Ayn yerde, s. 80-3; daha fazla bilgi iin bkz. Pci Wen-chung, New Light on Peking
Man (Pekin nsan zerine Yeni Bilgiler). ChR. 3 .4 .3 3 .
8Millon, Paradise Lost (Kayp Cennet), s. 7.505.
KONUMA VE DNCE
2. El ve Beyin
Hayvanlar doa'nn bir parasdr. O nlarla evreleri arasnda mey
dana gelen etkileim, kendileri ynnden, tamamen edilgen ve uyumsaldr. Bu bakmdan, kendileriyle organik yaam m daha alt biimleri
arasnda nitelik ynnden bir fark yoktur. Herhangi bir blgenin bitki
rtsnn, zerinde otlayan sr srlerinin bozucu etkisiyle dei
mesinde olduu gibi, doa zerinde kar tepkileri olduu gerektir;
fakat hayvanlarn kendileri, yaptklar konusunda, ak yollar boyunca
vadileri oyan nehirlerden daha bilinli deillerdir. Ar kovanlar, ku
yuvalan ve kunduzlann su setleri de bunun dnda deildir. Bu tr et
kinlikler biyolojik olarak kuaktan kuaa tanan uyum birimleridir.
Yine de, en alt dzeydeki hayvanlarla en st dzeydekiler arasnda
derece farkllklar vardr. Az ya da ok uyumsaldrlar. Hayvanlarn en
st dzeydekileri, insan olmayan-primatlar bu stnlklerini, teki or
ganlardaki zelleme noksanlnn mmkn kld nispeten byk
beyinleri sayesinde btn dier hayvanlardan daha uyumsal olmalarna
borludurlar. Onlara ellerini uzattklarnda yiyecek veren ve dman
larna kar snacak bir yer salayan aalarda yaadklar iin bu e
kilde evrinleebilmilerdir.
nsann ilk atalar bu doal stnlklerini terk edince, organik ya
amn evriminde, hayvanla doa arasndaki ilikinin niteliksel bir de
iime urad yeni bir aama balam oldu. Dileri, kollan, bacaklar
ynnden tamamen savunmaszdlar, bunlara kalsalard kukusuz yok
olurlard. Fakat bizimkinden kk de olsa, insans maymunlardakinden daha byk bir beyin balanmt kendilerine; aynca, ayakta
durmalan sayesinde bir ift elleri vard: beynin klavuzluundaki bu
eller, kendilerini doasal koullara uydurmak yerine doay bilinli
olarak kendi gereksinimlerine uydurma olanan veriyordu onlara.
Hayvanlarn aksine insan "kendini tanr" ve buna uygun olarak doayla
ilikisi yalnzca edilgen deil etkendir, zneyle nesne arasndaki bir
ilikidir. Engels'in yazd gibi:
28
KABLE DNYASI
KONUMA VE DNCE
29
3. Bilin
Evrimin gidii boyunca hayvansal yaamn eitli biimleri ken
dilerini yapsal ve ilevsel olarak, deien doal evrelerine uy
durdular, onlarn en yksek dzeyde olanlarysa, evrelerine daha ok
eitli ynlerden tepki gstennelerini mmkn klan beyinlerinin b
ykl ve karmakl ile dierlerinden ayrlm oldular: bir tek sz
ckle, onlar daha zekiydiler.
Zeky beyin gcyle eit tutmak akla uygun gibi grnebilir; ama
bu nokta zerinde daha srarla durmak gerekir, yoksa zeky ait ol
mad bir yere balar duruma debiliriz. Baz an , eek ans, karnca
ve beyaz karnca trleri son derece yksek rgtlenmi topluluklar ha
linde yaarlar, o derece belirgin bir zekyla davranrlar ki ou kez
insan toplumuyla k arlatrdklar olur. Fakat inceleyince grrz ki,
onlarda zek denilen ey hi de beyin gcne deil, katksz Fizyolojik
ilevlerin ayrntl bir biimde blnmesine dayanmaktadr. Daha yk
sek hayvanlarda bu ilevler, cinsel remenin dnda, trn her bi
reyinde bir araya toplanm durumdadr; bu bceklerde, toplumsal ili
kilerle yzeysel bir benzerlik tayan, fakat bizim retim dediimiz
etkinliin yokluuyla onlardan ayrlan bir davran sisteminde da
lm ve dzenlenmitir bunlar.12 Yine, kularn g bir yn du
yusunu ortaya koyar, bir zek ii olsayd bu insanst bir ey olurdu;
*2Whcelcr. W. M. The Social Insects (Toplumsal gdler), Londra 1928. s. 308;
Prenant, M. Biologic et Marxisms (Biyoloji ve Marx'!k), Paris. 1936. Londra 1938. s.
27-30.
30
KABLE DNYASI
KONUMA VE DNCE
31
32
KABLE DNYASI
KONUMA VE DNCE
33
yaklak 250 milyon; memeliler 200 milyon yldan az; insan 1 milyon
yl nce.17 Bu saylardan, yeni karakterlerin birikme hznn, en bata
"eref-i mahlukat" denen insann bulunduu evrim cetvelinde yukar
ktka arttn grrz. nsann ortaya k evrimin hzndaki artla
belirgindir, bu art yle hzldr ki ancak niteliksel bir deiimin so
nucu olarak aklanabilir. Bu deimenin, beynin gerek ilev grmesi
terimleriyle nasl zmlenebileceini gstermek Pavlov'un baar
larnn en ycesi olmutur.
Belli bir hayvandaki koulsuz ve koullu tepkelerin toplam, Pavlovun birincil sinyal sistemi dedii, tipin bir organik birliini yapar.
Hayvanlara zg, evrim dzeylerine gre az ya da ok gelimi sis
temdir bu. nsanda, tamamen yeni trden tepkeler iin bir temel ya
ratacak kadar karmaklamtr, tekilerle birlikte hareket ederek
ikincil sinyal sistemini oluturur.
Pavlov'un rencilerinden biri aadaki deneyi yapt.18 Bir ocu
un parmana elektrik akm verildi. ocuk parman ekti. lem
yinelendi. Bir sre sonra, akm verilmeden nce bir zil alnd; ilem
yinelendiinde ocuk zil sesini duyunca parman ekti. Bundan son
ra, zil alm a yerine, deneyi yapan, "zil" szcn syledi; ocuksa,
szc duyar duymaz parman ekti. Daha sonra, szc syle
mek yerine onu bir kart zerine yazlm olarak gsterdi, ocuk, sz
c grr grmez parman ekti. En sonunda ocua yalnzca zil
dncesiyle parma ektirildi. Bu sonular, dnyann her yannda
yaplan yzlerce deneyle doruland.19
Bu deney, koulsuz bir tepkeyle: elektrik akm uyaranna yant
olarak parman ekilmesiyle balyor ve koullu bir tepkeyle: zil se
sinde parman ekilmesiyle sryordu. Bunlar, d armlardan or
taya kan edilgen yantlard. Ama.ocuk ses. grnm ve szcn
dncesine tepki gsterdiinde, yantlar farkl bir trdendi. Bu du
rumlarda, szcn kullanlmasyla, ocuk etkin olarak, "seici" olarak
17Le Gros Clark, Yabanllktan Uygarla, s. 13-6.
18Hollitscher. W. The Teachings o f Pavlov (Pavlov'un retisi), CoR 1953, s. 23.
19McPherson, A. Recent Advances in Conditioned Reflexes; SSCB ile Kltrel li
kiler Cemiyeti: Bilim Dal, 1949 (Koullu Tepkelerde Son lerlemeler), s. 2.
34
KABtLE DNYASI
KONUMA VE DNCE
35
KABLE DNYASI
36
nsan bilinci, bireyle evresi arasnda basit bir iliki olmaktan ok daha
te bir eydir; en basit biimlerinde bile bir toplumsal rndr bi
reyde yansd ekliyle, toplumla evresi arasndaki ilikidir. Gz
lemler gstermitir ki, kk bir ocuk bir ey izerken ya da boyarken,
o eyin adlandrm ayaca paralarn es geme, atlama eilimindedir;
ayn ekilde, kr domu ve daha sonra gzleri alm kimseler nce
en ak ekil ve renkleri bile birbirinden ayrmada glk ekerler.25
Her iki durumda da baz zellikler gzden karlr, nk gzlemci
iin henz toplumsal bir deer kazanmamtr o eyler.
Marx'in yazd gibi: "nsanlarn varln belirleyen, onlarn bi
linleri deildir, aksine, bilinlerini belirleyen, onlarn toplumsal var
lklardr."26
4. birlii
Yksek dzeydeki hayvanlarn beynin gelimesiyle balantl bir
baka karakteristii, olgunluk ncesi dneminin uzamasdr.27 Toy
nakllarn ou ok hzl byr. Bir yavru geyik, doumundan birka
saat sonra annesini izleyebilir; bir yavru filse iki gnlk olduktan sonra.
te yandan, etoburlar aresiz doarlar, aylarca analarna baml ka
lrlar. Primatlar arasnda gibbonlari1annelerinin vcuduna yedi ay s
reyle yapk olarak kain; orangutan Uk ay k zerinde geirir, sonra
yava yava yrmeyi renir, ylda bamsz duruma gelir, tam
gelimi duruma gelmesiyse on ya da on bir yl alr. nsan yavrusunun
gzlerini bir eye odaklayabilmesi yaklak bir ay alr; nadiren ilk yln
sonundan nce yryebilir.
Primatlar daha aa dzeydeki memelilerden daha yava by
mekle kalmayp, vcut organlarndan gelimesi en yava olan da bey
nidir.28 nsanda bu eitsizlik daha da byktr. Beyni, doumdan sonra
25Young, J. Z. Bilimde Kuku ve Kesinlik, s. 91.
Marx, K. Contribution to the Critique o f Political Economy (Ekonomi Politiin
Eletirisine Katk), Calcutta, 1904.
27Briffault, R. Analar, Londra, 1927, s. 1,96-LIO.
^H indistan ve Malezya'ya zg kuyruksuz ve uzun kollu ebek. ev.
28Ayn yerde, 1.100-3.
KONUMA VE DNCE
37
vcudun geri kalan ksmndan daha hzl ve daha uzun sreyle arlk
kazanmaya balar; bu art, temel olarak korteksin, zellikle nce elleri
ve parmaklan, ikinci olarak dili ve dudaklan kontrol altnda tutan iki
blgesinin hcrelerini birbirine balayan bir lifler ann bymesi ne
deniyledir. Bu blgeler, teki motor blgelere oranla ok geni ve
insan olmayan primatlardaki ayn blgelerden ok daha byktr. Sin
yal sistemini kuran da korteksteki bu liflerin kurduu iletiimlerdir;
olgunluk ncesi dnem srasndaysa, bunlar oluurken, koullu tep
kelerin en yaamsal ve en dayankllar meydana gelir. Bylece insan
organizmas, koullu tepkelerin birikmesi ve gelimesi iin olaanst
frsatlardan yararlanacak biimde evrimlemektedir. lk insann, bey
ninden baka bedensel savunulardan hemen hemen yoksun olduunu
daha nce sylemitik; imdi buna erikinlerin aresiz yavrulan b
ytmekle geirdikleri son derece uzun sreyi de eklememiz gerekiyor.
Bu durumun, letler ve konuma da iinde, kolektif almann ge
limesini hem zorunlu kld hem de ona yardm ettii olas g
rnyor.
Grdmz gibi, koullu tepkelerin olum as, bizim renme de
diimiz eyin fizyolojik terimlerle bir tanmdr. Bir hayvan yavrusu
taklitle renir. Annesine yapr, annesinin peinden ayrlmaz, an
nesini kopya eder. Bu yolla, ou kez kaltsal sanlan birok al
kanlklar edinir. rnein, stle bytlm bir kpek yavrusu ilk kez
et verildiinde tkrk salglamaz.29 Kpek yavrular normal olarak et
yiyorlarsa, bunu annelerinden rendikleri iindir. Hayvanlar arasnda
renme yetisi, byk ksmyla, olgunluk ncesi dnemle snrldr.
Bydklerinde, basit eyleri bile renmekte ok daha yavatrlar,
daha nce renebilecekleri birok ey yetenekleri tesindedir.
Bu kuraln nemli bir ayncas vardr. Maymunlar, bilindii gibi,
taklitidir. Hayvanlarn ne derece bilinli taklit yeteneinde olduklar
ok tartlan bir konudur. Chalmers Mitchell, dikkatli bir aratrmadan
sonra u sonuca varmtr:
38
KABtLE DNYASI
KONUMA VE DNCE
39
5. Cmle
"nce alma balad; onun ardndan ve onunla yan yana, eklemli
konuma." Byle diyor Engels.32 ikinci Ciltte (XIV, 2) insandaki ritim
duyusunu en basit biimiyle bir grup alann kas abalarn birbirine
uyduran iki katl bir sinyal olan i bartlarndan i trkleri yoluyla
tremi olduu gsterilmiti. Burada akla gelebilecek soru, alma
srecinin elerinin eklemli konumann yapsnda kefedilip kefedilemeyeceidir.
Dier ibirlii ekillerinin olduu gibi retimin de zelliidir: tek
tek alanlarn hareketleri, bir btnn paralan olarak bir araya top
lanr, dolaysyla ancak alanlar birbiriyle olan uygun ilikileri sr
drrlerse baanlabilecek alma srecidir bu. zel bir srecin bir tek
ii ile yaplabildii durumlarda bile geerlidir bu; nk byle du
rumlarda gerekli ustalk derecesine ancak, ibirliinin daha geni bir
ekli olan iblm ile eriilebilmitir. Bylece, retimde insann doa
zerine etkisi, basit ve dorudan deil fakat ii arkadalanyla ilikileri
aracl ile gerekleen bir olaydr. Bu ilke Marx tarafndan yle
aklanmakta:
retimde, insanlar yalnzca doay deil birbirini de etkiler. Ancak
belli bir tarzda ibirlii yaparak ve eylemlerini karlkl olarak dei
toku ederek retim yaparlar. retim yapmak zere, birbiriyle kesin
balantlara ve ilikilere girerler; doa ve retim zerine etkileri de
ancak bu toplumsal balantlar ve ilikiler iinde olur.33
32Engcts. F. Doann Diyalektii, s. 284.
33Marx, K. Wage Labour and Capital (cretli Emek ve Sermaye), Seme Yaptlar
I, s. 264.
40
KABLE DNYASI
KONUMA VE DNCE
41
42
KABLE DNYASI
KONUMA VB DNCE
43
44
KABLE DNYASI
KONUMA VE DNCE
45
II
KABLE EVRENBLM
1. Doal ve Toplumsal ilikiler
l u
blmde, insanlarn retimin ilk aamalarnda birbiriyle girdii
toplumsal ilikileri inceleyeceiz.
Dnme ve konuma, insanlar ve hayvanlarca ortak birincil sinyal
sisteminden gelimi ikincil sinyal sisteminin ayrc etkinliklerini
oluturur. Bu geliimin koullarndan biri, grm olduumuz gibi, bi
reyin koullu tepkelerin olumasna uygun durumda kald olgunlamamlk dneminin, uzamasdr. Fizyolojik olmayan dilde yle anlatlabilir bu: primatlarn karakteristii olan bilinli taklit yetisi, in
sanda yeni bir tr ilikinin, doal deil fakat toplumsal olan ve konu
mayla dolaymlanan (mediated) bir ilikinin temelini oluturacak kadar
geliti.
ki tip doal iliki vardr: cinsel ve atasal; yksek hayvanlar ara
snda bunlar karlkl olarak birbirini dlama eilimindedir. Dii, ge
belik ve st verme srasnda cinsel birlemeye kardr, erkekse yav
rularn beslenmesinde ve bakmnda ya ok az rol oynar ya da hi
oynamaz. Bu, insanslar dahil tm memeliler iin geerlidir genellikle:
insann maymun benzeri atalar iin de doruysa, o zaman taklitten i
birliine ilerlemenin, ana-baba ilikilerinin gelimesinden, zellikle
analarla yavrulan arasndaki ilikilerin gelimesinden etkilendii so
nucu kar. Dolaysyla, retimin gelimesinin bir koulunun, in
sansdan insana geite analarla yavrulan arasndaki ilikilere zellik
veren, taklite dayal ibirlii alkanlklannm daha da yaylmas ve
48
KABLE DNYASI
KABLE EVRENBLM!
49
50
KABLE DNYASI
2. By ve Mit
kincil sinyal sistemi, organizma ile evre arasndaki etkilemeyi,
evreyi insann kontrolne sokacak biimde ayarlamas iin insana
zg bir mekanizmadr; bunun balama noktas, yine insana zg bir
yeni alkanln olumasyd: geinme aralarn basite kendine mal
etmek gibi bir hayvansal alkanla eklenmi ve onun yerini alm olan
retim alkanlyd bu. Ya da baka bir biimde koyarsak, retimin
gelimesi, grup iinde, cinsel ya da ana-babasal deil fakat toplumsal
olan, konumann ve dnmenin temelini oluturmu olan yeni bir
iletiim sisteminin araclk ettii yeni bir ilikiler sisteminin olumasn
zorunlu kld.
Sonu olarak, insann d dnyaya ilikin bilinci, balangtan beri
bireyle onun evresi arasndaki ilikilerle deil, retimin gelimesi
iinde arkadalaryla oluturduu ikilerle berleniyordu. nsanlar ve
KABLE EVRENBLM
51
52
KABLE DNYASI
KABLE EVRENBLM
53
KABLE DNYASI
54
KABLE EVRENBLM
55
56
KABLE DNYASI
gebe topluluk olarak ortaya ktn ileri srmtm (Cilt I, s. 2930). Bu sonucu yeniden gzden geirdikten sonra dnyorum da,
durum yeniden yle konabilin Klann ilk yedii eyler, belli bir y
rede elde edilebilir eitli hayvan ve bitkilerden ibaretti; byle iki klan
arasnda kalc bir yaknlk kurulduundaysa bu, yiyecek dei tokuuna dayandrld, her klan tekinde olmayan eyi salyordu. Ba
lang dneminde klann beslendii btn trleri kendileriyle bir tut
tuklar, yani doann geri kalan ksmndan ayr bir ey olarak kendinin
bilincinde olmad varsaylabilir; fakat iki klan arasnda ekonomik ve
toplumsal ilikilerin gelimesiyle birlikte her klan kendi ayr kiiliini
tekinin tersi olarak ileri srd; kendini, ortak yiyecek kaynana te
kinden farkl katksn oluturan trlerle bir tuttu.
Bu sonu konusunda, AvustralyalI kabilelerden olumlu kantlar var.
Belli bir klann totemiyle birlikte, birok durumda klan iindeki b
lmlere uygun den, ou kez birbirine bal birok alt totemler var.
Bylece, Arunta kabilesinde kanguru cockatoo papaannn baz tr
leriyle eti, nk her iki hayvan da sklkla birlikte bulunuyordu; kur
baa. deliklerinde yuva yapt stma aacyla e tutuluyordu. Ayn
ekilde, Unmatjera kabilesinin bir geleneine gre, bokbcei kurtuu
klann ilk atalar bokbcei kurtuklaryla yaard, nk o zamanlar
dnyada bokbcei kurtuklarndan ve thippa-thippa diye bilinen tr
den kk beyaz bir kutan baka hibir ey yoktu. Kk beyaz kuun
varlk nedeni, yerlilerin onu kurtuk ararken bir klavuz olarak kul
landklarn rendiimizde aklanm oldu.9 Bunlardan ve ve
rilebilecek baka rneklerden, totem snflamasnn ilk temelinin eko
nomik olduu aka anlalyor. eitli hayvan ve bitki trleri, yiyecek
aray srasnda birlikte rastlandklar iin birlikte gruplandrlyordu.
Klan ifti, yarmlara, fratrilere, klanlara ve alt-klanlara blnm
bir kabileye evrimleince, bu totem beraberlikleri de bilinen dnyann
tmn kucaklayan bir evrensel sistem oluturuncaya kadar ayn e
Spcncer ve Gillen, Native Tribes o f Central Australia (Orta Avustralya'nn Yerli
Kabileleri), Londra, 1899, s. 352-4.448.
9Ayn yerde, s. 324,449; bkz. Duricheim, E., ve Mauss, M, De quelques formes pri
mitives de classification (Baz tikel Snflandrma Biimi zerine), s. 31.
KABLE EVRENBLM
57
58
KABLE DNYASI
KABLE EVRENBLM
59
nsanla ilikin yerli grne gre... hibir ey. halkn, dtan evlemeci olan ve kuaklarn ana tarafna sayld iki ya da daha fazla
snflara blnmesinden daha temel bir ey olamaz. Yerlinin da, klan
arkadalarna baknda daha ok belli eder kendini bu; blnmeye
ilikin bilgi belki de, her iki cinsten gen Melanesia'llarn kafasnda
ekillenen ilk toplumsal kavram oluturur; bu blnmenin, yerli top
lumun binasnn zerine kurulduu temel olduunu sylemek hi de
yanl olm az.16
Avustralya'da olduu gibi Amerika'da da kabile kamp kabile d
zeninin bir emasdr; kabilenin blmlerine gre yarm dairelere ve
eyreklere blnm bir daire eklindedir bu kamp (Cilt II, s. 79-81).
Bylece, kendine zg yere yerletirilmi her totemci klanyla kamp,
doal dnyay, kabilece kavrand biimde yeniden meydana getirir;
daha dorusu, kamp, dnyann kabilece kavrannda ideolojik olarak
yansyan toplumsal gereklii temsil eder. Bununla birlikte. Amerikan
Kzlderili sistemleri bir bakma Avustralya sistemlerine gre bir iler
lemeyi gsterir. Grm olduumuz gibi, Avustralyada totem trleri,
insan tarafndan bulunmu olduklar somut koullara bal olarak znel
biimde snflandrlmlardr. Bu, Avustralya dilleri diye bilinen eye
uygundur: bu diller, soyut dnceleri gsteren szckler ynnde son
derece yetersizdir. Tasmanya'llarda farkl aa trleri iin ayr ayn
adlar vard, ama aa iin bir szck yoktu; Victoria yerlilerinin bitki,
iek, balk, hayvan iin szckleri yoktu.17 te yandan, Amerika'da
birok kabile arasnda totemlerin, nesnel doal aynnnlarnn bi
lindiini gsterir biimde snflandn gryoruz. rnein, Moheganlar arasnda fratri vard: Kurt, Kaplumbaa ve Hindi; klanlarsa
yle gruplandrlmlard: (1) Kurt, Ay, Kpek, Opossum; (2) Kk
Kaplumbaa, am ur Kaplumbaas, Byk Kaplumbaa, Sar Ylanbal; (3) Hindi, Turna, Pili.18 Sioux'lar arasnda Thatada klan,
drt alt-klana blnmt, totemleri unlard: (1) kara ay, boz ay. ra16Codringlon. R. H..Metanezyallar, s. 21.
17Smyth, R. B.. Victoria Aborijinteri, s. 2. 27,70,413.
l8Morgan, L. H.. Eski Toplum. 2. basm, Chicago 1910, s. 178.
60
KABtLE DNYASI
koon. byk kirpi; (2) ahinler, kara kular, koyu gri kular, baykular;
(3) kartal tr; (4) drt tosbaa tr.19
Bu snflandrma, AvustralyalIlardan ok stn bir soyutlama d
zeyini ortaya koyuyor teki kabilelerde bu dzey daha da stnd.
Wisconsin'li W innebago kabilesi iki d evlenmeci klana ayrlmt:
Yukardakiler ve Aadakiler.20 Yukandakilerin klan totemleri ku
lard; Aadakilerin klan totemleriyse kara ve deniz hayvanlaryd.
Yukardakiler'in bata gelen klan, bar klan olar Frtna Kuu'ydu.
Onun evinde kabile bakan oturur ve anlamazlklar orada zlrd.
Aadakiler'in bata gelen klan Ay idi, sava klanyd bu. Onun oda
snda sulular cezalandrlr, esirlerin lm cezas yerine getirilirdi.
Klann iki ksml blm sava yolundayken kampn dzenlenmesinde
ve klann kylerinin yerleme plannda da yansrd. Gelenee gre,
Yukardakiler'in stn durumuna, bir top oyununda kabilenin hayvan
atalar karar vermiti, bu oyunda kular teki hayvanlan yenmiti; ka
bile bu trensel top oyununu oynarken, iki fratri daima birbirine kar
kanlrd. Bunda, teki Sioux ve Merkezi Algonquin kabileleri ara
snda olduu gibi, hayvan dnyas be snfa ayrlr: gn en yksek
tabakasnda oturanlar (empyrean), gkte oturanlar (celestial), dnyada
oturanlar (terrestrial), suda yaayanlar (aquatic) ve sualtnda yaayanlar
(subaquatic). Kabile rgtlenmesiyle ayn ilkeye dayanan bu snf
landrmann, kabilenin enliklerinden sorumlu hekimlerin etkisi altnda
yapld sanlyor.21
Missouri Ponka'Iar iki yarm, drt fratri ve sekiz klandan oluan bir
kabileydi.22 Kamp, girii genellikle bat tarafnda olan bir emberdi.
Giriin solundaki birinci eyrekte ate fratrisi, onun arkasnda ikinci
eyrekte rzgr fratrisi vard; giriin sandaki nc eyrekte ise
toprak fratrisi vard. Klanlar, kara ay, yaban kedisi, geyik, buffalo,
ylan ve dier hayvanlarla birlemiti birbiriyle; biraz nce Moheganlar
ve Winnebagolar arasnda grdmz gibi, grnrde belli bir ilkeye
*9Frazer, J. G., Totemcilik ve Dtan Evlenme, s. 3.95-6.
20Fra/er, J. G Totemica, Londra, 1910, s. 501-7.
21Radin, P.. The Winnebago Tribe (Winnebago Kabilesi). ARB 37, s. 185.
^D orsey, J. O.. Siottan Sociology (Siu Toplumbilimi), ARB, 15, s. 228.
KABLE EVRENBLM
61
Kuzey
Gney
Dou
Bat
Baucu
Ayakucu
M erkez
62
KABLE DNYASI
KABtLE EVRENBtLtMt
63
her ikisi de belli ailelerden gelen sava bakan ve yksek rahiple, fratrilerin orduya verdikleri asker kontenjanlarnn komutan olan drt su
bayd; halktan ayr bir kamu gc olarak son derece rgtl bir or
duydu bu.
Azteklerin resim yazlar ve gne takvimleri vard. Yl, her biri
yirmi gnlk on sekiz aya blnmt; bylece oluan 360 gne her yl
be gn, her artk ylda bir de bir gn ekleniyordu. Ay. drt pentad'a
yani be gnlk drt haftaya blnyordu. Drt pentadm ilk gnlerine
tavan, ev. akmakta ve kam adlar veriliyordu. Yllar, "kmeler",
"balar" ve dnemler eklinde gruplandrlyordu. On yl bir kme,
drt kme bir ba, iki ba ise bir dnem yapyordu. Her kmedeki ar
dk yllar, yukarda sylediimiz iaretlerle tavan, ev, akmakta
ve kam tanmlanyordu; bu yolla, belli bir say belli bir iaretle
diyelim 13 yl akmakta ancak elli iki ylda bir karlayordu.
Drt iaretin baka uygulamalar da vard. Tavan, kuzey, kara. k.
havayla ilikiliydi; akmakta, gney, mavi, yaz, atele; ev, dou,
beyaz, sonbahar, toprakla; kam, bat, krmz, ilkbahar ve suyla. Dn
ana yne ek olarak tane daha vard: merkez, baucu ve ayakucu. 4,
5, 6, 7 saylar sihirliydi. Takvim evriminin drt iaretle dzenlenii
gibi, her biri yeni bir dnyann yaratlmasyla balayan ve onun yok
olmasyla biten drt devirden oluan kozmik bir evrim vard.
Gsterdiimiz gibi, drt yatay nokta (yn) kavram kabilesel ise,
ek noktann temsil ettii dzey uzama kavramnn hiyerarik olaca
ayn derecede aktr; nk Aztekler evreni dzeye ayrrlard
en stte tanrlar dnyas, ortada canllar dnyas, en altta da ller
dnyas. Vaillant'n iaret ettii gibi, "gk kadarnn dey dzenlenii,
doal grnglerin gerekletirilmesinden ok sra ve dzenle il
giliydi."25 Gelecek blmde grlecei gibi, yatay ve dey uzama
izgilerinin birbirini kestii beinci nokta, merkez, zel bir nem ta
maktadr. Bakanl ya da krall temsil etmekte ve grnte tan
rlar ve insanlar arasnda dolaym yapmaya, gerekteyse toplumun s
nflara blnnden ve devletin olumasndan sonra kabilenin eitlik
yanlsamasn srdrmeye yaramaktadr.
^V aillant, G. C., Meksika Azekleri, s. 172.
KABLE DNYASI
64
kinci Blm
DOU DESPOTZM
Gk ve yer oluur olumaz, yukar ile aa ara
snda bir ayrm oldu; ve ilk kral, devleti kur
duunda toplum ikiye blnd. ki soylu bir
birine hizmet edemedii gibi sradan iki insan da
birbirini altram az. G klerin m atem atiidir
bu.
HSUN CH'ING
N
1. Yunanistan ve in
I ^ U N A N tarihini karlatrrsak dikkat ekici baz koutluklar g
rrz. Her iki dilin de yazl belgeleri .. ikinci binyldan balar. Her
iki dil de bugne kadar nispeten kk deiikliklerle yaayagelm itir. Modern Greke Klasik Grekeden farkldr, ama Yunan
halk Platon'un diline hl kendi dili gzyle bakar. M odem ince
Klasik inceden farkldr, ama in halk Konfys'n diline hl
kendi dili gzyle bakar. Yani Yunanca. Avrupa dillerinin, ince ise
Asya dillerinin en eskisi olarak tanmlanabilir. Bu dilsel devamllk
her iki durumda da bir kltr devamlln yanstr. En eskisi olarak
tanm lanabilir. Bu dilsel devamllk her iki durum da da bir kltr de
vam lln yanstr. En eski zamanlardan bugne kadar Yunanistan
tarihi, kiiliini ve gemiine dair ansn hibir zaman yitirmemi bir
tek halkn tarihidir; in halk iin de ayn ey sylenebilir. Dahas,
her iki halk da, ok erken bir dnem de felsefede ve iirde stn bir
yere sahipti; biri Uzakbat'da, teki Uzakdou'da komu halklar ze
rinde kalc bir etkide bulunmutur.
nemli farkllklar da vardr. Bugn ince 600 milyon kadar insan
tarafndan konuuluyor. Yunanca ise yalnzca sekiz milyon. Bunun
belki de gelecek iin uzun vadeli sonular olacaktr, ama gemi ta
rihleri asndan asl fark, iki kltrn iinde olutuu koullarda bu
lunmaktadr. Madenlerin kullanm, takvim ve yaz dahil Yunan uy
garlnn teknik temeli Yunanllarn kendilerince yaratlm am fakat
68
DOU DESPOTZM
tN
69
2. B yk Toplum
Sylenceye gre Chou'lardan nce gelm i olan Shang Haneda
nnn tarihsel gereklii son arkeolojik bulularla dorulanm aktadr.
Bu hanedann ynetim inde kadnlar kam usal yaamda daha sonraki
2 Ayn yerde, s. 4.
70
DOU DESPOTZMt
71
DOU DESPOTZM
72
73
74
DOU DESPOTZM
75
3. Doal Felsefe
Okuyucu. inlilerin bu fikirlerinin erken Yunan filozoflarnn fi
kirleriyle byk benzerlikler tadn grm olmal. Bu koutlua
Fung Yu-lan tarafndan da iaret edilmitir: Yu-lan. Yin-Yang'n sa
ysal retilerini Pythagoras'n say kuramyla karlatryor ve "a
lacak derecede" birbirine yakn olduuna dikkati ekiyordu;17 do
rusu, aradaki benzerlik bu karlatrm ann dndrdnden daha
telere uzanm aktadr.
.S. 79 ylnda, Chang Ann bakentinde Kaplan Salonunda Konfys'n rencileri arasnda, klasiklerin yorumuyla ilgili eitli so
runlar tartm ak zere bir konferans topland ve Po Hu T'ung bal
altnda bir tutanak kald bu toplantdan. Bu tutanakta unlar oku
yoruz:
15Granel, M. in Dncesi, s. 103-4.
15Ayn yerde, s. 26,105-6.
17Fung Yu-lan, s. 2. 93-6; Needham, J. Science and Civilisation in China (in'de
Bilim ve Uygarlk), c. 1, Cambridge, 1954, s. 154-7.
DOU DESPOTZM
76
tN
77
Bunlar rastlant alntlar deil. in deyileri, erken Konfyslerin bir zelliidir; Yunan deyilerinin de Sokrates ncesindekilerin
zellii olduu gibi. Hepsi bu kadar da deil. Bu dnemin inli d
nrleri, Yunanllar gibi, doa kadar yaamn ve insann btnyle de
ilgileniyordu. Amalar, ussal aratrm a yoluyla evrelerindeki dn
yay doru bir biim de anlamak ve bu hakikate gre yaamakt. Do
laysyla. etikle, fizik bilimiyle olduundan daha az ilgilenmiyorlard;
ayn ilkeleri bilgi dallarnn her ikisine de uygulam a yollarn ar
yorlard. Pythagoraslar gibi Konfysler de btn retilerini
hibir ayrm yapmakszn Usta'ya balama detini izliyorlard; sonu
olarak, kuram larnn ou kesinlikle belli bir tarihe balanamamaktadr. Konfys'n orta retisinin ya da ortalama d i
yebiliriz buna Pythagorastan yirmi yl kadar yal olan Kon
fys'n kendisine olmasa bile, en azndan, torunu Tzu Ssu'ya kadar
gittiine inanlmaktadr.
Usta dedi ki: "yetkin ortadr; artk uzun sredir ok az kii ula
abilm ektedir ona..."
Tzu Ssu gl adamlar sordu ona ve Usta dedi ki: "Gneyli trden
gl adamlar m soruyorsun, kuzeyli trden gl adamlar m,
yoksa belki de kendini gl klmay? Gneyin gl insan yce ruhlu
ve retimde soyludur, kendisine kt davranlnca almaz. Gerek
terbiye grm insann alkanl byle olmaktr. Kuzeyin gl in
san silahlarn glgesinde yaar ve yakm m asz lr. Gerek gc olan
insann alkanl byle olmaktr. Dolaysyla, gerekten yetikin
insan gcne smsk baldr, uyumlu bir ruha ve dirence sahiptir,
orta bir durum alr ve u ya da bu yana yalpalamaz. N e kadar sa
lamdr gc! yi bir ynetim varsa, ilkelerini deitirmez; kt bir y
netim varsa, yaam tehlikede olsa bile, d eim ezP
Hibir Babilli ya da M srl hibir zaman bu ekilde konumaz ya da
dnmezdi; ama Pythagoras ve Sokrates, evet. Eer Herodotos in'e
kadar gidebilseydi, Loyang'ta kendini Babil ya da Memphis'te oldu
22Ayn yerde, s. 33-34.
DOU DESPOTZM
78
IV
YAKINDOU
1. Tarm
( NDE byk lde sulamann geliimi ancak Chou Ha
nedanndan balar; orada hibir zaman M sr'da ve M ezopotamya'da
olduu kadar nemli olmamtr. N il'in, Frat'n ve Dicle'nin vadileri
ancak bataklklarn kurutulm asna balandktan ve seller kontrol al
tna alndktan sonra yaanabilir olm utur. Bu da komu kylerden
seferber edilen ve belli bir plana gre rgtlenen byk bir emek g
cyle yaplmtr. Bu yolla, kkende kabilesel olan ilkel ky top
luluklar, sulama havzasna ya da besleme blgesine e den geni bi
rim lere ekilm iti; retimin bir tek merkezden belli bir retim
dzeyinde kontrol edilebildii ekilen toprak miktar demekti bu da.
Bu gelimeler ancak yeni bir iblmyle. kafa ve el emeinin ay
rlm asyla mmkn olmutu; bu iblm, dnyann o gne kadar
grdnden daha ok olaylarla dolu ve gerekten de .S. onaltnc
yzyla kadar bir ei daha grlmeyecek bir ekonomik, toplumsal ve
kltrel bir ilerleme dnemini ayordu. Zamann ak iinde bu i
blm, mlklerin iki uzlamaz snf arasnda bir blnmeye urayncaya kadar bymesiyle ekil deitirdi. lkel topluluklarn bakanlarndan ve byclerinden gelen kafa emekileri kendilerini,
etkinliklerini rgtledikleri el em ekilerinin rettii artk rn on
larn ellerinden alan bir ynetici snf olarak kabul ettirdiler. Birincil
reticiler, kyller haraca, zorla alm aya ve zorunlu askerlie ba
lanyorlar, bylece devletin gelimesi iin gerekli insan gcn sa
80
DOU DESPOTZM
YAKINDOU
81
82
DOU DESPOTZM
2. Msr Krall
Msr yazsnda "ky"n iareti bir ember iine izilmi bir hat.3
Han ky yollarn temsil ettii ileri srlmektedir. Byle de olabilir,
fakat iaretin bir btn olarak drt blme ayrlm bir em ber
ilkel ky topluluunun tipik kabile yapsna denk dt gzlemi
daha nem lidir.
Nil'deki ilk yerleim geiciydi.4 Yllk seller yattnda orada bu
rada, dier ksmlardan daha yksek, gne nda parldayan kaln
bir am ur tabakasyla kapl toprak paralar belirirdi. Avclar ku
lbelerini buralara kurar, arpa, buday eker bierler ve gelecek yln
seli onlar geri ekilm eye zorlayncaya kadar orada kalrlard. Za
manla. komu kylerin emek gcyle birleince. bu yksek yerleri
hendekler ve toprak setlerle korumay rendiler ve yerleim yerleri
sreklilik kazand. Daha sonralarysa bir grup komu ky tek bir mer
kezden rgtlendi, ilk yerleim yerlerine benzer fakat daha geni, yce
bakann konutunu da ieren yerlerdi bunlar. Ona belki de, evre
kylerden bir yallar kurulu oluturan klan bakanlan yardm edi
yordu. Bu blgelerde topraktan yaplma kaplar bulundu kazlarda;
bazlarnn zerinde totem olduu besbelli, asalet armalar tayan
bina ve tekne resimleri vard. Birleme sreci burada durmad. Daha
nce belirtilmi nedenlerden dolay Yukar ve Aa olmak zere iki
krallk oluuncaya kadar srd ve .. 3000 ylndan ksa sre nce
tm lke 1. Hanedan'n ynetim inde birleti.
2Frankfort, H. Before Philosophy (Felsefe ncesi), Londra, 1949, s. 138-9.
Gardiner. A. Egyptian Grammar (Msr Dili Dilbilgisi), 2. basm, Oxford, 1950.
F ra n k fo rt, H. Krallk ve Tanrlar, s. 17.
MISIR
H arita i
DOU DESPOTZM
84
Kyn yksek ksm, selden ilk ortaya kan toprak olarak kutsal
saylyor, onun zerine dikilmi olan tapmak ya da mabedin dnyann
yaratl trenlerle temsil ediliyordu. Bu dnce, en yksek mimari
anlatm n, eski tepe fikrini cisimletirecek biimde tasarlanm pi
ram itlerde buldu.5 Bu fikir, mitsel olarak kuru topran gne tara
fndan sulardan yaratld inancndan dile geliyordu; bu mit de, g
lerini salamlatrm ak iin krallarca kullanld. Her kral, gne-tann
ile zdeletiriliyor ve dnyann yaratcs olarak gsterildii ta
giyme treninde hkm ranlk haklarn kazanyordu. Bu yolla, halka
kralln insanda ve doadaki birbirine benzer dzeni srdrmenin
gerekli arac olarak dnyann balangcndan beri hep var olduu
inanc retiliyordu.
Sed enliinin, ta giymenin jbilesi olan trenlerinden birine
Tarlann Adan ad veriliyordu.6 Bir toprak paras iaretleniyor ve
sonra Aa Msr'n krmz tacn giym i olan kral onun zerinden
drt kez yryordu, yzn pusulann drt ynne srasyla dnerek;
sonra ayn eyi. Yukar Msr'n beyaz tacn giyerek yapyordu. Byle
yapmakla yalnzca M sr deil btn dnyay ynettii savn yer
letirmi oluyordu. Bir baka trende apak grlebilir bu: bu trende
kral topran iinden geer ve onun drt yanna dokunurken, gklerin
drt yanna doru okyanusu geerken gsteriliyor. Yine ayn enlikte,
krmz tacn giymi olarak, iki yannda iki resini kiinin oturduu
gsteriliyor: resmi kiiler onun gcn iln eden bir lhi okur, sonra
yerlerini deitirip lhiyi yeniden okur, sonra onun nnde dururlar,
arkasnda dururlar, her durum da ayn lhiyi tekrarlar, bylece resmi
kiilerden her biri pusulann drt ynne ayn eyi iln etmi olurlard.
Sonra, kral beyaz tac giymi olarak alayyla birlikte Horus ve Seth
tapnaklarna giderdi, orada bir din adam bir yay ve oklar verirdi
ona. Gneye, kuzeye, douya ve batya drt ok attktan sonra her de
fasnda srasyla drt blme yzn dnerek drt kez tahta otur
tul urdu.7
5A.g.y., s. 151-2.
6A.g.y., s. 85.
7A.g.y., s. 87-8.
YAKINDOU
85
DOU DESPOTZM
86
YAKINDOU
87
3. Mezopotamya Krall
M ezopotamya topluluklar kkenlerinde M sr'dakilere ben
ziyordu. ekirdei, ekilen sularn ortaya kard, sel art kk
bir toprakt; bu toprak paras, setler ve kanallar a iinde kolektif
emekle giderek geniledi. Burada oturanlar, kadn-erkek btn eri
kinlere ak bir topluluk halinde rgtlenm iti; topluluun banda
aile reislerinden oluan bir yallar kurulu, onlarn banda da top
luluun gerek nderi olan bir yce rahip bulunurdu. Bu rahip, top
luluun tahl birikiminin ve aralarnn konduu kutsal yerden ya da
DOU DESPOTZM
88
YAKINDOU
89
M EZO PO TA M Y A
B a b il
H arita II
J la fg p s ^ l JVzkpzag
A fa jiU lM r *
A j ia r
A /S IN '
Sj&D3U2!&4K*
ARABSTAN
rr~ .
YAKINDOU
91
DOU DESPOTZM
92
"yedi gezegen "e. yedi byk tanrya, yeraltnn yedi kapsna, yedi
rzgra ve haftann yedi gnne karlk oluyordu. Smer dilinde
evren fikri yedi saysnn simgesiyle yazlrd.26
Bu yedi katl evren kavram en yazsal anlatmn, Lewy tara
fndan zlm olan,27 Babil'in dnya haritas olarak bilinen bir
tablet zerindeki desende bulur. Ortada Babil kentinin bulunduu emerkezli iki em ber vardr. Frat nehri dalardaki kaynandan de-
nize dkld bataklklara kadar tm boyutuyla gsterilmitir.
em berler arasndaki alan, Y unanllarca Okyanus olarak bilinen
"Ac Nehir"dir. Tabletin kenarlan dklm , ama kalan ksm , d
emberin dzenli aralarla sralanm yedi ikiz kenar genin ta
banlarndan getiini yeterince gsteriyor; bylece, tabletin tm
yedi-ulu bir yldz grnmndeydi. Yedi utan her biri na-gu-u
"blge" szcyle belirlenmitir ya da idi; onlardan biri "gnein g
rnmedii yer" gibi biraz daha aka tanmlanmt. Lewy daha iler
de bu yedi genin gerekten de yedi rzgrn bir baka yerde "ev
renin yedi tanrs" olarak tanm lanm tr oturma yerleri olan yedi
da olduunu gsteriyor. Dalarn zirveleri gklere destek oluyor, ta
banlar ise yeralt dnyasna giri yerlerini gizliyor; hep birlikte, dn
yann evresinde bir halka oluturuyor, cennet ve cehennem bl
gelerinin bu halka boyunca birletii sanlyordu.
Bu yorumun doruluu konusunda pek kuku yok gibi grnyor.
Cennet ve cehennem arasnda bir ba grevini de gren zigguratn bir
da olarak tasarland gereine uyuyor. Nitekim. Lewy daha ileri gi
diyor ve yedi ayr cins rzgr olduuna degin kantlar saydktan
sonra her trden bir rzgrn Babil dneminin bata gelen yedi ken
tinin her birinde Ur, Nippur. Eridu, Kullab, Lagash. Kesh ve Shuruppak mesken tuttuuna inanldn ileri sryor.28 Yani bu kent
lerin zigguratlan, bakentleri merkezdeki Babil olmak zere evrenin
yedi rzgrn temsil ediyordu.
Yedi saysnn kutsall nereden geliyor sorusunu yantlamak ka
lyor bize. Dier bir deyile, Babil'den Yahudi dini yoluyla bize gelen
^L ew y, J. ve H. The Origin o f the Week and the Oldest West Asiatic Calendar
(Haftann Kkeni ve En Eski Bal Asya Takvimi), IIUC 17.1, s. 16-7.
21A.g.y.. s. 10-1.
2SA.g.y., s. 37.
YAKINDOU
93
DOU DESPOTZM
94
(2 )
(3 )
(4 ,5 )
(6 ,7 )
YAKINDOU
95
ren onlar iin de yatay olarak ortak bir merkezden yaylan drt bl
me. dey olarak da dzeye ayrlyor, bylece hep birlike yedi yap
yordu.
4. B a b il Yeni Yl
Mezopotamya!ilam evren kavram Jacobsen tarafndan yle ak
lanmadadr:
Dnya c/iizeninin kkeni iki ilke arasndaki: eyleme ynelik g
lerle eylemsizlie ynelik gler arasndaki uzun sreli eliki olarak
grlr.33
Kavram ada terimlerle tanmladn syleyerek bu formle zel
bir nitelik veriyor. inlilerin yang ve yin kavram n tanmlyor ol
sayd. byle bir nitelendirme gerei kalmazd. Mezopotamyallar il
kesi inlilerikinin ayndr, fakat dile getirili biimi daha az uygarlam tr. Ayn farkllk. inlilerinkiyle karlatrldnda M sr
llarn dncesinde de gzlemlenebilir; fakat Mezopotamya ide
olojisi Msrllarnkinden daha barbarcadr. Bir saldrganlk ve kaba
lk soluu duyulur onda; bu da. ynetici snfn aniden ortaya kn,
gvensizliini ve i atmalarn, bir de kendisini iktidarda tutan id
deti yanstr.
Ztlarn atm asnn M ezopotam ya'da kendini belli etme biimi.
BabiTdeki Yeni Yl enliinin zmlenmesiyle gsterilebilir.34
enlik. Bahar noktasna rastlayan N isan(*} aynda kutlanrd.
Yedi gn srer ve bu ara kentin btn sradan ileri askya alnrd.
Al gnleri mateme, alaya ayrlrd. Rahipler tapnaklarda
kefaret trenleri ynetirken, halk tanr M arduk'un dada tutuklan33
96
DOU DESPOTZM
YAKINDOU
97
98
DOU DESPOTZM
kekler arasnda bir yar ya da tehlikeli bir snav olmaya dnt (Cilt
I, s. 37).
Ayn zamanda kolektif birliin yerini kutsal evlilik: hl doann
glerini canlandrm ak iin tasarlanan am a topluluk adna by kar
deliklerince yaplan bir tren ald.
nc olarak, grm olduumuz gibi, rgtlenmi kitle emei
gerektiren, sulamaya dayal tarmn gelim esiyle kutlama takvim le
ilikili hale geldi. Basit gzleme dayanan 354 gnlk eski ay takvimi
zel bir bilgi gerektirmiyordu, fakat gnee dayanan tarmn r
gtlenmesi iin yaran yoktu. 365 gnlk gne ylnn bulunuu hi de
basit bir konu deildi. Tarmn rgtleyicileri olarak ay takvimiyle
gne yl arasnda balant kunna sorunuyla kar karya gelen ra
hiplerin bir giziydi. Bunu, bir ay ylnn sonu ile tekinin balangc
arasna on bir gnlk bir ara koyarak yaptlar. Bu ara, gne ylnn
dnm noktalarnn herhangi birinde iki gn dnm ve iki
lm'dan (equinox-eit gn) herhangi birinde araya sokulabilirdi.
Babil'de bu. bahar noktasnda, tarla srm balam adan hemen nce
yaplrd. Bu on bir gn sresince her ey askya alnrd, sanki dn
yann sonu gelmi gibi.
Son olarak, devletin ortaya kyla birlikte, kral, kaosun gle
riyle yllk bir yar araclyla dnyay varlk halinde tutan bir tem
silci olarak sunulur oldu. Balangta bir yl olan grev sresi devaml
oldu; nce bir yllk yenilemeye bal iken daha sonra bir formalite
haline geldi bu; ayn zamanda, yetkesi tanr yoldalarn ykmdan
kurtaran ve bylece onlarn kral ve dnyann yaratcs olan tanr
M arduk'un miti araclyla kutsal onayla verilir oldu. Yaradl miti,
kralln gerekliinden kyor, fakat snf savamyla ikiye ayrlm
olan insan bilincinde bu iliki tersine dnyordu; kraln trendeki ro
lyse, tanrnn balangta yaptklarn anm a olarak kabul ediliyordu.
Kraln "sradan insan dzeyine indirildii" beinci gnk tren, zeki
rahiplerin, krallarna bu durumunu yalnzca kendine deil fakat ayn
zamanda temsilcisi olduu ynetici snfa borlu olduunu bir anm
satma olarak tasarlanm olmas olasdr. Eer byleyse, onlar nasl
kendisi iin gerekliyse, kendisinin de onlar iin gerekli olduu hl
YAKINDOU
99
5. lkel ift
Elimizdeki metne gre Enuma elish A kad'a yazlm tr, Babil
krallarnn tm lkeyi ellerinde tuttuklar .. ikinci bin yln or
talarna kadar gerilere gitm ektedir. Bununla birlikte, daha eski bir
deiik biim e dayanm aktadr: onda, kahram an. Babil'li Marduk
deil, N ippura ait olan Sm er rzgr tanns Enlil'di.37 Eer Tiamat'
ikiye bien ve bedeninin yansn g oluturmak iin havaya kald
ran rzgr tanns idiyse, o zaman olay anlalr hale geliyor demektir;
nk, balangta bir olan yer ve gkn rzgr ya da k tarafndan
ayrlm aya zorland, btn dnyada yaygn bir inant.38 in'de, Y a
rat tanrs Shang Ti daha nce birletii ana tanrann ocuk
larndan biri tarafndan ikiye ayrlr, daha sonra bereket getiren ya
muru yaratmak zere ge ekilir.39 Polinezyada Rangi (gk) ve
Papa (yeryz) bir kucaklamada birbirlerine kilitlenirler; ta ki,
daha nce hi grm em i olan ocuklar onlar birbirinden koparp
ayrncaya katlar, "o zaman k da ortaya k ar."* Msr'da belki de
yamur olmad iin cinsler terse dnm tr. Gk tanras Nut
boylu boyunca yere uzanm yer tanrs Geb'in zerine eilm i olarak
temsil edilir; ondan, oullar rzgr tanrs Shu tarafndan ayrl
m tr.41
Enlil'i Marduk'un yerine koym akla T iam at'a gsterilen tavr da
aklam olduk; ama bir baka bozukluk hl duruyor. Yerin ve
37Jacobsen, T., Frankfort. Felsefe ncesi, s. 183-4.
38Marot, K., Die Trenntng von Himmel und Erde, Act. Ant. 1.35.
39Ebcrhard, W.. History o f China (in Tarihi), Londra, 1950, s. 19.
40Makemson. M. W, The Morning Star Rises: an Account o f Polynesian Ast
ronomy (Sabah Yldz Douyor: Bir Potinezya Astronomi yks), New Haven. 1941,
s. 49-74.
41Roscher, W, H. Ausfhrliches Lexicon der griechischen und rmisehen Mythologie, Leipzig. 1884-1937. s. 2.1010,3.487.
100
DOU DESPOTZM
YAKrNDOU
101
6. Kralln ilevi
Frankfort unlar yazyor:
Eskiler, tpk ada yabanllar gibi, insan daima toplumun bir
paras olarak, toplumu da doa'tun iinde, kozmik glere baml
olarak grrlerdi. Onlar iin, doa ve insan birbirine kar durmaz ve
bu yzden de farkl bilgi biimleriyle anlalmak zorunluluunda de
ildirler,44
Buraya kadar, doru. Yabanl bilincinde, daha nce belirttiimiz gibi,
doa toplum la e tutulm aktadr, nk ancak retim alm asyla
toplumsal ilikiler iine ekildii lde bilinmektedir, retim a
lmas da dk bir geliim dzeyinde olduu iin hem insanlarla
doa arasndaki ilikileri hem de birbiriyle olan ilikileri snr
lamaktadr. Fakat bu eski insanlar yabanl deillerdi. Babil ya da
Msr dnrlerinin hibir zaman doaya kendi yasalaryla yneti
len, insandan bamsz nesnel bir ey olarak bakamadklar anla
lyor, ama yine de dnceleri yabanl dnceden farkldr, tpk
toplumlarnn ilkel ortaklam aclktan teye bir ilerleme gsterii
gibi. Bu ilerlemenin nasl baarldm anlarsak, yaptklarndan daha
fazlasn neden yapam adklarn da anlarz.
Grm olduumuz gibi, Yakndou'nun bu krallklar bir yandan
retim glerinin olaanst hzl gelim esi, te yandansa toplumun,
bir alan bir de almayan snf olmak zere uzlamaz snflara b
lnyle sonulanan kafa ve el emei arasndaki bir blnme te
^ F ran k fo rt. Felsefe ncesi, s. 12.
102
DOU DESPOTtZMt
YAKINDOU
103
104
DOU DESPOTZM
YAKINDOU
105
7. brani Peygamberleri
M srla M ezopotam yann orta yerinde, topraklar onlar kadar
bereketli olmayan fakat bu lkelerin yoksun olduu dier doal kay
naklarca zengin Kenan ili uzanrd. .. ikinci binylm son yarsnda
bir zaman lden gelen bir gebe kabileler birlii olan braniler yer
lemiti buraya; bunlar, Sleyman ynetiminde, gneydeki ve do
udaki gl komularnnkinden ok daha az zengin ve gl olsa da,
zellike onlara benzeyen bir krallk kurdular. Sleymann lm
zerine krallk ikiye ayrld ve braniler birliklerine, bamszlkla
rna bir daha kavuam adlar. Fakat politik bakmdan nemsiz ol
m alarna karn, tarihte ancak Y unanllarla karlatrlabilecek bir
yer kazanacaklard. Hristiyanlkta bir araya gelmi olan bu iki kl
trn, Avrupa uygarlnn zerinde kurulduu temeli meydana ge
tirdiini sylemek bile fazla; bununla birlikte, onlarn erken ta
rihleriyle ilgili olarak ou tarihiler, nelerde ortak olduklarn ve
gelimelerinin niin o kadar farkl olduunu dnm ekle kazanlacak
52Frankfort. Felsefe ncesi, s. 12.
106
DOU DESPOTZM
108
DOU DESPOTZM
SURYE VE FLSTN
H arita IV
DOU DESPOTZM
110
56Robinson. 1.29.
57Ayn yerde, 1.3534,363.
58Ayn yerde. 1.345-6; CAH'de Cook 3.433.
59Ayn yerde, 1.325,.
YAKINDOU
111
turdu.60 Amos, iilere deil onlarn adna konuan, zalimleri Yehova'nn fkesiyle korkutan, gelecek yllarda yeni bir bolluk a sz
veren b ir oband. Solon'un zam anndaki Attika kylleri de hemen
hemen bu kadar ac ekiyorlard, ama onlarn belgelerden grlen
tek konum acs, onlarn aclarn, yaknmalarn kendi snfnn
karlarn anrm a arac olarak kullanan bir soyluydu. brani pey
gamberlerinde, tarihte ilk kez olmak zere, malsz-mlksz kyl s
nf kendi sesini bulmutu yazlarda o gnden bugne kadar gelmi
ve.ayn yanllara kar savam veren, ayn umutlardan esinlenen
Avrupa kyllerince zenginletirilmi bir sesti bu:
Am aziah da Amos'a dedi. Ey sen bilici, git, Judah toprana ka,
ve ekmeini orada ye, ve orada peygam berlik et; ama bir daha Bethel'de peygam berlik etme; nk buras kraln tapnadr ve krallk
evidir. Sonra Am os yantlad ve Am aziah'a dedi, ben peygam ber de
ildim, ne de bir peygamber oluydum, ama bir obandm ve Firavun
inciri yetitiricisiydim , ve Tanr srnn peinden gitmekten ald
beni, ve Tanr dedi bana. Git, srail halkna peygam berlik et..i61
Duyun bunu, E y sizler ki yoksullar yiyip yutarsnz, ve gszleri
yar yolda brakrsnz, yeni ay ne zaman gidecek, ki biz msr sa
tabilelim? diyerek ve Sebt gn, ki buday pazara srebilelim, lei
klterek, miskali bylterek, ve hrsz terazilerle datr gibi ya
parak, ki gmle satn alabilelim gszleri ve bir ift ayakkabya
yoksullar, ve budayn sprntsn satalm. Tanr, Yakp't y
celiine, erdemine gvenmiti. Elbette hibir zaman unutamaya
cam onlarn yaptklarnn hibirini...62
Bekle, o gnler gelir, dedi Tanr, o gn kyl rn toplayann
karsna kacak ve zm ineyene kim ki ekti tohumu; ve da
lardan tatl arap damlayacak, ve btn tepeler eriyecek 63
60Thomson, G. Aiskhylos ve Atina, s. 68.
61 Amos. 7. 12.
62Amos, 8 .4.
63A m os,9. 13.
112
DOU DESPOTZM
nc Blm
B A B L 'D E N M L E T O SA
Uluslar, kendilerinin nerdeyse bulabilecek du
rum da olduklar eyi al ular dardan.
FERGU SON
V
Y U N A N TAKVM
1. Suriye ve G irit
BABtL'DEN MtLETOSA
116
YUNAN TAKVMt
117
Ayn yerde, s. 3.
118
BABL'DEN MlLETOS'A
YUNAN TAKVM
119
120
BABL'DEN MLETOS'A
YUNAN TAKVM
121
BABL'DEN MLETOS'A
122
YUNAN TAKVM
123
Apollon tapm nda vahiyler yalnzca alt yaz aynda verilirdi; ayn
tanrnn Lykia, Patara'daki tapm nda yalnzca alt k aynda ve
rilirdi.19 Bu iki merkez arasndaki ba ok eskiydi. Deloslulann baz
eski lhileri vard. Apollon'a, bunlar Lykia'l O len'e balarlard
(Cilt II, s. 230); onia'nm kurucularysa Ksanthos'lu bir Yunan ailesi
olan G laukidleri kendilerine kral olarak setiler (Cilt 1. s. 185).
Delos'ta vahiy mevsimi, iarihsel dnem de k gndnmyle ba
layan takvim yln ortasndan keser.
A tina'da erginlem eye (phebo') hazr genler eitimlerine Boedrom ion'da (Eyll-Ekim ) balarlar. Elaphebolion'da (M art-Nisan)
yerine getirilecek nemli grevler alrlard. O ay, rkhon'on ynetimi
altnda Dionysosa bir boa kurban ederlerdi.20 M enderes zerindeki
M agnesiada, yeni Kronion aynda (Ekim-Kasm) kentin gvenlii,
bar, bolluk ve iyi bir hasat iin dualarla birlikte Zeus Sosipolis'e bir
boa hediye edilirdi; k boyunca iyice yalandktan sonra Artemision'un (Nisan-M ays) 12'sinde kurban edilirdi boa.21 Kurban edili,
birok onia kentinde rastladm z rahip, stepanephoros tarafndan
yaplrd. Kralln bir belirtisi olarak m or bir ta giymeye hak kaza
m 32 ve adn bir yla verirdi.23 Bu yzden, tarihncesi krallktan kal
ma kurban ilevlerini yerine getiren Atina'I rkhon basiles'la e tu
tulabilir. Buna benzer bir festival M iletos'ta yaplrd.24
O lym piada, Basilai diye tannan rahipler, bahar lm nda Kronos
tepesinde Sosipolis'e kurban keserlerdi. Bu tren alt ya da yedi ay
ncesine rastlayan Oyunlarla ilikili olabilir.25 Kurbann ne olduu
19Serv. ad. Verg. A. 4. 143, bkz. Herodotos 1. 182, D. S. 2.47.
20Mommsen. A. Feste der Stadt Athen. Leipzig. 1898. s. 176; CIA 2. 471 (IG 2.
471), bkz. C IA 4. 318b (IG. 2.478).
21Kronion, ekim zamanna rastlad iin Pyanepsionla e tutulur; oysa Arlemision'un Mounychion'la elendirilii, Artemision'un Delos. Artamitios (Rodos),
Kos ve baka yerlerdeki, Artemisios'un ise Makedonya takvimindeki durumundan ge
lebilir.
22Str. 648, bkz. 633.
^ S IG 5 8 9 .1.
24Hsch.
^Paus. 6.20.1.
BABtL'DEN MtLETOS'A
124
Ayn yerde, s. 449; Prolegomena to the Study o f Greet Religion (Yunan Dininin
ncelemesine Giriler). 3. bas. Cambridge, 1922. s. 398-400.
SIG 1025.
C J. Gadd, alnty yapan Houkc. Mit ve Tren, 54; Langdon Babil... 26.
YUNAN TAKVM
125
BABIL'DEN MILETOS'A
126
ndan bir kalt olduuna degin kuvvetli bir san ve Delphoi'den daha
eski ve ona Nilsson'un kabul ettiinden daha az baml olduuna
inanmak iin kesin nedenler vardr.
Delphoi'de nispeten son zamanlarda yaplm olsayd, takvim yl
nn balangcnda ve aylarn adlarnda bir dereceye kadar birm eklik
bulmay umabilirdik. Fakat durum byle deil. Yalnzca Atina'da ve
Samos'ta yl, Delphoi'deki gibi, yaz gndnm ile balar. Delphoi
aylarnn beinin ad dank olarak baka yerlerde geiyor, am a di
erleri birbirine benzemiyor.35 A yrca Atina-on ve Dor lehelerinde
adlarn bir karlatrm as, bunlarn tarihlerinin lehelerin kendi ta
rihlerini izlediini gstermektedir.
Atina adlar dizini. D elos'unkiyle yakndan uyuuyor.36 bu da on
gnden daha eski bir Atina-on prototipine iaret ediyor. Doal
olarak Boeotia'ya dnyoruz. Orada, Hesiodos'un verdii, Delosta ve
btn onia'da grlen bir Lenaion ay buluyoruz. Atina'da Lenaia
enlii ayn ayda yaplrd; teki Dionysos tapmlar gibi bunun da
Atinaya Boeotia'dan geldiine dair kuku yok. Ayn ekilde, yalnzca
on takvimlerinde bulunan Poseideon, adn da gsterdii gibi Boeotia'da ortaya km olan Poseidon Helikonios'un Paniyonik tapmm anmsatyor.
DELPHO
RODOS
DELOS
A T N A
ApeLkios*
Boukalios
Baothoos
Hcraios
Daidophorios
Poitropios
Am alios
Panamos
K am eios
Dalios
T hesm ophorios(*)
Sm inthios
Diosthyos
Thcudaisios
Hekatombaion
M etageitnion
B ouphonion
A patourion
A resion
Poseideon
L e n a io n ^
Hekatombaion***
M etageitnion
B oedrom ion
Pyanopsion
M aim akterion
Poseideon
G am elion
35Bazlann aklamak g. rnein, Amalios, Bysios, Ilaios. Endyspoilropios. Endoprostropaios olabilir Atina lehesine gre, ama anlam ne?
iz
Gerek eadllara ek olarak, Delosun Apalourion. Lenaion ve Galaxion'u sa
ylabilir. hepsi de Atina enliklerine uyuyor. Panamos (Pancmos) Makedoncadr.
^ T a k v im ylnn ilk ay. ev.
YUNAN TAKVM
Bysios
Theoxenios
Endyspoitropios
Herakleios
Iiaios
Pedageitnyos
Badromios
A rtam itios
A grianios
llyakinthios
Hieros
G alaxion
A rtem ision
T hargelion
Panemos
127
A nthesterion
Elaphebolion
Mounychion
T hargelion
Skirophorion
Dor adlar dizini farkldr, fakat kendi iinde dikkate deer lde
tekbiimdir. Eski Dor festivalleriyle ilikili ilan Hyakinthios ve Karneios hemen hemen evrenseldir. Ayn ey, Pedageitnyos, Badromios
ve Theudaisios iin de dorudur. Bunlardan ilk ikisi farkl yerlerde
bulunm alarna karn Atina-on M etageitnion ve Boedromion'u ile
ayn adlardr; Badromios ya da Boedromion anlam olarak Delphoi'nin Boathoos'una denk dyor. Fakat takvimdeki farkl yerleri
onlarn sekiz ya da yedinci yzyla kadar eski bir tarihte Delphoi'den
alndklar varsaymn gletiriyor. Son olarak, Aigina. sparta,
Rodos, Kos. Kalymnos ve Bizans'ta grlen Dor Agrianios, Thebai ve
Boeotia'nm dier kasabas (Chaironeia, Lebadeia, Oropos) dnda
baka hibir yerde bulunmamaktadr. Ayn ekilde, Agrinaia enlii
yalnzca Boeotia'da ve Argos'ta kaydediliyor (Cilt I, s. 192-3);
Argos'a Boeotia'dan geldii de ak. A rgos'ta, Orchomenosun Minyades'ini tekrarlayan Proitides'le ve M inyas'tan kalm olan (Cilt I,
s. 232) Melampous'Ia ilikilidir. Bu ay, D or takvimine nerede ve ne
zaman girdi? Argos'ta deil, nk bu, teki Dor topluluklarndaki
yaygnln aklamasz brakrd. Onu Peloponnese'e girmeden nce
Boeotia'da alm olmalar gerekir.
A tina-on ve Dor takvimleri Boeotia'da ortak bir kaynaa kadar
gidiyorsa, kkenlerinin Minos anda olmas gerekir. Bu bizi bir
baka soruyla kar karya getiriyor. Boeotia ve Delphoi takvimleri
arasndaki iliki neydi? te burada arr kainiz, nk Boeotia'da
bulunan eyler paraldr. Eer M inos ana kadar gidiyorlarsa,
Delphoi'ye Thebai ve Orkhomenos karsnda ncelik vermeye neden
yoktur. Gvenle syleyebileceimiz tek ey, Atina-on ve Dor tak
vim lerinin, M erkezi Y unanistan'da yer alm tarihncesi bir kay
naktan geldiidir.
128
BABL'DEN MLETOS'A
YUNAN TAKVMt
129
5. Tam am lama
Yunanllar yln eksik kalan gnlerini sistem li olarak tamam
lamaya ne zaman baladlar? Neugebauer'in M ezopotamya'da ..
beinci yzyldan nce sistemli bir gn tamamlamann olduuna de
gin bir kant olmad grnden biraz nce sz etmitim. Bu grte
o. M ezopotam ya'da .. 528'den nce sistemli bir tamamlama ol
duunu yadsyan Kugler'i izliyor.39 Bu gr kabul edip Babillilerin
Yunanllardan nce bir sistem bulduklarn varsayarak Fotheringham ve Langdon, Yunanistan'da drdnc yzyldan nce sistemli bir
tam am lam a olm ad sonucuna vardlar.40
Smer ve Akad dillerini bilmediim iin Babil kantn tarta
myorum yalnzca bir uyanda bulunmak istiyorum. Ekleme birimi
olarak aya dayal her tamamlama sistemi olsa olsa kaba bir yoldur.
Sekizli evrimi alalm. Delos ylnn birinci ay olan Lenaion iin
uygun yer, k dnmn izleyen kamer ay idi. Belli bir ylda oraya
rastladktan sonra, gelecek yl on bir gn nceye, nc yldaysa,
eer bir tam am lam a olmadysa yirmi iki gn erkene rastlayacaktr.
te yandan, eer bir ay ikinci ylda araya sokulmusa nc ylda
yedi gn sonraya decektir. Bu devaml sapmalarn uygunsuzluu
aktr; bazen de zel durum lar nedeniyle dzenli tamamlama sey
rinden uzaklamann uygun grlmesi zorunlu olmaktadr. Ispartal
Agesilaos'un yllk geliri artrm ak iin dzensiz olarak araya bir on
nc ay eklediini41 ve Roma'da cum huriyet takvim inin bu tr s
rarl karm alarla karmaaya girdiini biliyoruz.42 M ezopotamya ra
hipleri de ayn zorlamann ekiciliine kaplm olmaldr. T a
mamlama sisteminin devaml yaplm am olmas onun bilinmediini
kantlam az.
Yunanistan'a dnelim yeniden. Daha salam bir zemindeyiz bu
rada. Herodotos yle yazyor:
Neugebaucr. s. 97; bkz. Nilsson, lkel Zaman Tahmini, s. 260.
40Fotheringham 179; Langdon BMSC 109.
41Plu. Agis 16. Msr krallar ta giyme treninde yl ile hi oynamayacaklanna
yemin ederlerdi; Parker, 54.
42Fowlcr, W. W. Kornan Festivals (Roma Festivalleri), Londra, 1899. s. 4.
BABtL'DEN MtLETOS'A
130
YUNAN TAKVM
131
BABtL'DEN MLETOS'A
132
YUNAN TAKVM
133
BABtL'DEN MLETOS'A
134
Forthenngham, krk dokuz ve elli aylk deimenin dzenli bir ilem olmadn,
"yalnzca Thosthias ile Oyunlar arasnda bazen bir tamamlama olduu, bazense ol
mad anlamna geldiini" sanyordu (178). Olanaksz bu. Bunu Porphyry yadsmakla
kalmyor, te yandan, tamamlama, sistemsiz bir biimde yaplsayd onun kantlamaya
alt gibi, iki kutlama arasndaki normal ara krk dokuz ya da elli ay deil, krk sekiz
ay olurdu, diyor. Nilsson. Fortheringham'n grn kabul etmiyor; kark olmasna
karn kendi yonmu doru izgidedir (PTR 365); bkz. Thomson, G. The G reet C a
lendar (Yunan Takvimi) JHS 63. 52, s. 60-1.
59Pi. 0 . 3.
60Paus. 8.28.2,8.38.2,8.41.2, Str. 387, bkz. Paus. 4.31.9,433.1. Yunanistan'a Kydone'larca getirilmi olabilirler Str. 348, Od. 19. 176.
YUNAN TAKVM
135
rekir. Ama Olim piyat Oyunlarnn sekiz ylda bir yapldn varsaymaya bir neden yok. Onlarn sekizli evrime bamll, bu ev
rim in, takvim in temelini oluturmas yzndendir yalnzca. Sekiz
ylda bir yaplan bir enliin, sekizli bir evrimin tamamlann be
lirlemek iin balatlm olmas artk anlalr bir ey, fakat drtl
evrim diye bir ey yoktu: bunun sonucu olarak da takvimde drt ylda
bir yaplan bir enlik iin herhangi bir temel yoktur. Olimpiyat
Oyunlarnn drt yll zellii, bu yzden herhangi bir d etmen ta
rafndan belirlenmi olmal. Eer festival, teki devletlerden ya
rlar ekmek iin olsayd, onu her yl yapmaya kar ak bir itiraz
olurdu. Ayn trden dier yerel olaylarsa akp dururdu boyuna. r
nein, sparta Kam eia's ayn dolunayda oluyordu.61 Dolaysyla,
Oyunlarn yllk bir mevsim enlii olarak baladna ve Olim
piyatlarn saylmaya baland yl olan .. 776da onlara panhelenik
bir konum vermek iin drt ylda bire dntrldne inan
yorum.62
Apollonios, normal olarak Austos'un sonuna rastlayan meyva
hasad ayyd. Olimpiyatn zafer dl, snrlarda yetien kutsal
aalardan koparlm yaban zeytininden bir tat; sylendiine gre
da'l Herakles ve arkadalar spor alm alarndan sonra zeytin yap
raklarndan yataklarna uzanp dinlenirlerm i.63 Bu nedenlerle, en
liin ilk ekirdeinin meyva hasad ile ilgili bir erginleme treni ol
mas olasdr.
Oyunlar, iki rahip klan olan amidai ile Klytidai tarafndan y
netilirdi. am idler Kuzeydou Anadolu'ya kadar izlenebilir;64
Klytid'lerin M elampus'tan geldii ileri srlmektedir; bunlarn Boeotia'l Orkhom enos'tan gelm i olduklar anlam na gelir bu (Cilt I, s.
61 Nilsson, M. P., Griechische Feste mit religiser Bedeutung m it Auschluss der atticshen. Leipzig, 1906. s. 118.
62Ayn srete orta bir evre Kk (yllk) ve Byk (drt yllk) Panathcnaia'da
grlebilir.
63Paus. 5.7.7,5.15.3, Str. 353; Tlomson. AA 115.
^Iam os, Pitana'mn kz Euadna'nn bir olu (Pi. 0.6, 28-30, bkz. Paus. 5.2.5), Eurotas'm kz, ispatla Lelege'lerinin krab Lelex'in olu idi (Apld. 3.10.13, Paus. 3. 1. 1,);
bkz. Cilt II.s. 58,179.
BABL'DEN MLETOS'A
136
P arthenios
1. Austos 22
5.
9. Austos 22
Eyll 6
50. Ay
49. Ay
YUNAN TAKVM
137
6. iftinin Yll
Hesiodos'un ler ve Gnler'i, m evsim lere bir klavuz da ieren bir
ifti ylldr; yle zetlenebilir bu:
lker burcu doarken hasada, batm ak zereyken de ift srmeye
bala (383-4).
Sirius (Akyldz) ba zerinden geerken, odununu kes (417-22).
K gndniimnden altm gn sonra Arktiiriis alacakaranlkta
domaya balar: ba ktklerini buda (564-70).
lker burcu doduunda, oraklarn bile ve hasada hazrlan (571-
5).
O rion'un grnm esi harman zam andr (597-9).
Orion ve Sirius gn ortasna geldiinde, zmlerini topla (609ny
BABL'DEN MLETOS'A
138
YUNAN TAKVM
139
BABtL'DEN MtLETOSA
140
YUNAN TAKVM
141
142
BABL'DEN MtLETOS'A
ram anlar olarak anm sanm ak zere yeniden doacak olan llerin
ruhlarn" dokuzuncu ylda zgr brakmt.88
Sekizli evrimin M inos am a kadar geriye gittiini kabul etsek
bile, onun ne zaman ve nerede ilk kez bulunduu sorusundan hl
kurtulamadk. Msr'da deil, yle grnyor ki M ezopotamya'da da
deil; nk ay ekleme sistem i buralarda erken tarihlerde biliniyor
olsa bile sekizli evrim olamazd, yoksa mitolojide ve dinde herhangi
bir izini bulurduk onun. Buralarda kutsal say sekiz ya da dokuz deil,
Yunanistan'da Apollon tapm nda yeniden ortaya kan yedi idi. Bu
sorunun yant, Suriye'de daha ilerde yaplacak kazlar bir takvim, or
taya kardnda bulunacaktr. Bu arada, M inos'lulann bunu Suriye
yoluyla, krallkla bantl bir sekiz yllk evrimin izlerini buldu
umuz Hitit'lerden alm olduklarn syleyebiliriz ancak.89
88Pi. fr. 133, bkz. Orph. fr. 295; Rohde, E. Psyche: Seelencult und Unsterbliclkeisglabe der Criechen, Freiburg, 1898.
89Bkz. s. 135.
VI
K ADM O SO U LLARI
1. Yunan Szbiliminin Kkenleri
^ O o R N F O R D , 1912'de yaymlanm olan From Religion to Phi
losophy (Dinden Felsefeye) adl kitabnda. Durkheim ve bakalarnn
topladklar, ilkel dncenin yapsyla ilgili kantlarn nda ilk
Yunan filozoflarnn retilerini inceledi ve bu filozoflarn kkleri
kabile toplumunun yapsnda olan baz dini fikirler zerinde al
tklar sonucuna vard. Yaamnn sonunda sorunu yeniden ele ald ve
gelecek blm de zerinde durulacak olan sonulara ulat.
Bu arada bir baka aratrmac soruna farkl bir gr asndan
yaklat. Norden, 1913te yaymlanm olan Agostos Theos adl ki
tabnda Areopagus Serm onu inceledi ve Yunan ve Latin ya
zarlarnn, iirde ve dzyazda izleri bam sz olarak Tevratta bu
lunabilecek. kkenini ayinlerden alan baz konuma biimleri
kullandklarn gsterdi. M ezopotamya ve M srdan alnm iki akm.
Hellen ve brani akmlar zellikle St. Paul tarafndan Hristiyanlkta
yeniden bir araya getirildi; St. Paul, doumu ve yetimesi dolaysyla
her ikisinde de geni bilgi sahibiydi. Daha sonra, Bizans ayininde
bunlar ayn son kkenden gelen bir nc akm olan Suriye koluyla
glenmi oldu.1
Hemen hemen ayn zamanda km olan bu iki yapt birbirinin
btnleyicisidir. Com ford. Yunan dncesinin ieriiyle, Norden ise
biimiyle ilgileniyordu; her ikisi de ayn sonuca ulamt. Yunan fel^ o rd e n , E. Agnostos Theos, Leipzig/Berlin, 1913, s. 207, 260-1: Canlarella, R. I
poet bizantini. Milano, 1948, 2. 28-37.
BABL'DEN MLETOS'A
144
KADMOSOULLARI
145
146
BABtL'DEN MLETOS'A
KADMOSOULLARI
147
BABtL'DEN MtLETOS'A
148
2. Theliclai
.. ikinci yzyln balarnda Miletos yurttalar yeni bir kent ko
na yaptrm lard.19 ine Anaksimandros'un bir heykelini koy
mulard gerekten de bu adla bilinen byk filozoftu o. Altnc
yzyldan kalma eski bir heykeldi bu; tm Yunan dnyasnda bir Bilici
mezar olarak bilinen, kentten Brankhidai'deki byk Apollon ta
pnana kadar uzanan Kutsal Yol zerinde asl bulunduu yerden ge
tirtilmiti oraya. Brankhos, D elphosun torunu olarak tantlr.20 Bu
gelenein anlam belki de Brankhidai'deki mezarn Delphoi gzetimi
altnda, M iletos'a yerleen onia'llarca yeniden dzenlendiidir;
nk baka bir yerde, tapmn on kolonizasyonundan daha eski ol
duu syleniyor.21 Sylenceye gre Miletos'un kendisi, Girit'teki Miletostan esinle, Zeus ile Nera'nm olu Minos'un kardei Sarpedon ta
rafndan kurulm utur.22
Kutsal Yol'da altnc yzyldan kalm a daha birok heykel bulundu.
Bunlardan biri mermer bir aslan heykeliydi: Thales, Pasikles. Hegesandros ve ad okunamayan bir drdnc ile Anaksileos tara
fndan Apollon'a adanm t; bunlarn hepsi Python'un olu Archegos'un oullardr; bir bakas, Mandramakhos'un olu Anaksi
mandros'un oullar tarafndan adanm tr; bir ncs. oda A pol
lon'a, Histiaios tarafndan.23
Bu ant zerindeki yazlarda geen Thales ve Anaksimandros. o
nl filozoflar olamaz, am a adlan onlarn da ayn klandan olduk
larn dndryor. Filozof Anaksimandros, bir Praksiades olu ve
ustas Thales'in erkek akrabasyd.24 Eksamyes'in Kleobouline'den
19s i g . 3.
20Str. 421.
21Paus. 7 .2 .6 .
22Eph. 32 = Sr. 941.
23SIG. 3. Pasikles ad iinbkz. Hdt. 9 .97. nandro'daki leki adlar iin bkz. SIG. 3g,
SEG. 4.461.4, Apul. F. 18, SIG. 960.5. 1079,1068,3, Hdt. 4.88.
24Str. 7, D. L. 2. l.S uid.s.v.
KADMOSOULLARI
149
olu Thales, Thelidai klam ndand.25 Thelidai klan kimlerdi? Laerte'li Diogenes bize onlann K adm osoullannn bir kolu olduunu
sylyor.26 Bunu, Kadmos'un Fenike kkenine dayanarak, Thales'in
"Fenike kl" olduunu syleyen Herodotos da doruluyor.27 Bunun
kastettii bir baka paradan da aka anlalyor: burada Kadmosoullarnm bir baka kolu olan G ephyra'llar, "imdi Boeotia de
nilen lkeye Kadmos'la birlikte gelmi olan Fenikeliler" olarak ta
ntlyor. (Cilt 1, s. 118-9. Bir baka kant olarak, Thebai'li Kadmosoullarnn onia'nm sm rgeletirilm esinde rol aldklarn
anmsayabiliriz (Cilt 2, s. 124-5). Miletos'tan te krfezin te ya
kasndaki Priene'de. Philotas28 ynetim inde Thebai'den gelen bir
grup yerlemiti: Philotas, belki de Kadmosoullanndan biriydi,
nk kente bir zam anlar onun onuruna Kadme ad verildiini bi
liyoruz.29 Bu sylenceler, kentin eski bir tarihisi olarak anmsanan,
adndan da anlald gibi Miletos'lu Kadmos'tan geliyor olabilir.30
Krfezin karsndaki M ykale'de. Thebai yaknndaki Potniai'den
oraya getirilmi olduu besbelli olan bir Potniai tapm yani Demeter ve Persephone vard.31 Thebai'li Demeter tapm bir za
manlar Kadmosoullannn bir saray tapm idi (Cilt I, s. 138, 214).
Ve nihayet onlarn Delphoi Apollonuyla balar karsnda Thelidai.
Brankhidai'deki dier Apollon'a tapnmada zel bir yer alm ola
bilir. Bu, onlann heykellerinin neden Kutsal Yol kenanna dikilmi
olduunu aklar bize.
' Yani, Miletos felsefe okulunun kuruculan olan Thales ve Anaksimandros da eski bir rahip-krallar ailesinden geliyordu.
D. L 22.
26Ayn yerde.
27Hdt.L. 170.3.
28Str. 633.
29Ayn yerde. 636. Hell. 95.
^S uid. s. v.
31H dl.9.97.
150
BABL'DEN MLETOS'A
3. Tarihncesi Boeotia
Thales ve A naksim androsun ilgi duyduklar temel alan, gkbilim
ve evrendoumdu; onlar Boeotia'daki Thebai'nin tarihncesi rahipkrallan olan Kadmosoullarndan geliyorlard. Hesiodos'un ler ve
G nler'i daha ok gkbilimle, Theogony ise tanrlarn ve dnyann
balangcyla ilgiliydi. Hesiodos, Askra'da domutu; ans, Thespiai'de, adn tayan bir dini topluluk tarafndan saklanmt (Cilt 2,
s. 232-3). Askra ve Thespiai, Thebaiden yalnzca birka mil tededir.
Yani, onun iirleri kaybolmu olsayd bile onun yaptyla Anaksimandros'unki arasnda ayrntl bir karlatrmay olanakszlatrrd bu grnen kantlardan, onlarn Minos Girit'i ve nihayet
Suriye'den gelen ortak bir gelenee yaklatklar sonucunu yine de
karabilirdik.
Tabii, Herodotos'un Kadmostan bir Fenikeli olarak sz ederken.
Suriye'de deil de sahilin daha aasnda Tyre ve Sidon'da oturan
gnnn Fenikelilerini dnd dorudur; fakat bu Fenikeliler,
dier halklarla birlikte Tun anda Suriye'yi igal etmi, bazen
Proto-Fenikeliler denilen halktan geliyorlard. u da unutulmamal;
bir Fenikeli olarak baklyorsa da, Kadmos'un Minos Girit'iyle balar
vard, Minos'un anas Europa kz kardei idi onun; bu son balar, ge
lenekte daha az belirginse, bu yalnzca, adann Dorlar tarafndan i
galiyle kopmu olmasndan trdr (Cilt II, s.117). Kadmos, artk
bildiimiz gibi, Suriye'yle yakndan ilikisi olan Minos kralln temsil
eder. Bu, tarihinin dier ayrntlarndan ortaya kyor. Boeotia'ya
varmadan nce btn Ege'de dolam t32 ve Trakya'da Pangaion
Da'ndaki altn madenini bulduu syleniyor.33 Bununla birlikte,
kukusuz oradaki torunlar Minos hanedanlarnn en glleri ara
snda olduu iin en kalc izlenimi Boeotia'da brakmtr. Yu
nanistan'n bu blmnden kaydedilmi yerel gelenekleri incelersek,
Roscher, W. H. Ausfhrliches Lexikon der gricchischen und rmischen Mythologie. Leipzig, 1884-1937.
33Clem. Str. 1. 307b. Plin. NH. 7.57.197. bkz. Hdl. 6.47.
KADMOSOULLARI
bir ksm Kadmos'la ya da kz kardei Europa'yla. dierleri Hesiodos'un Theogony'siyle balantl olan daha birok Minos-Fenike
ilikisi buluruz.
Minos-Fenike ilikileri iyi bilinen Aphrodite'e (Cilt II, s. 266),
Kadm osoullann Boeotia'ya getirmi olan gem ilerin kerestelerinden
oyulduu sylenen tahta suretlerinde tapndrd.34 Tanagra'da bir
baka A phrodite tapm daha vard.35 Thespiai'de bir Eros (Ak) ta
pm vard.36 Eros'un teki tapnlan, Boeotia-Leuktra'dan kken
alan Laconia'daki Leuktra'dan (Cilt II, s. 129) ve ilk on ko
lonilerinden biri olan ve belki de Boeotia-Erythrai'nin adn alm
olan Erythrai'den kken alan Parion'da kaydedilm ilerdir.37 Hem
Aphrodite, hem Eros, Hesiodosun T heogny'sinde nde gelirler; so
nuncusu. Fenike evrendoum unda Pathos (A rzu) ad altnda geer.
B ir baka M inos tanras olan Dem eter, Thebai'de ve Boeotia'nn baka yerlerinde K adm osoullanyla balantlyd (Cilt I, s.
120). Thebai'den Mykalessos'a giden yol zerinde Teumesos adl bir
ky vard. Europa'nn Zeus tarafndan oraya sakland sylenir.38 Bu
aka, onun G irifte sakland sylencesinin yerel bir deikenidir.
Thebai'den Thespiai'ya giden yolda ve yine A nthedon'da Demeter ve
Kabeiroi'nin ortak tapnlan vard.39 Ayn tapm (cult), Kadmos'un
trenle kabul edildii sylenen Lemnos ve Samothraike'de ku
rulmutu.40 Kabeiroi ad, Sami dilinde "byk anlamna gelen kbr
kkne dayandnlm aktadr. Yalnzca bir varsaym dr bu, ama Yu
nanllarda onlarn ayn zam anda M agaloi Theoi, "byk tanrlar"
olarak bilinm eleri bunu desteklem ektedir.
Apollon, Delphoi ejderini ldrr; Kadm os. Thebai ejderini l
drr; Zeus, canavar Typho'yu ldrr. Btn bunlar ayn temann
deikenleridir. Hesiodosun olduu bilinen bir gelenekte, Zeus'Ia
34Paus. 9.16.3.
35Aym yerde. 9.22. 1.
36Aym yerde. 9. 22. 1.
37Ayn yerde, 9.27.1.
38Ayn yerde, 9.19.1.
39Ayn yerde, 9.25.5,9.22.5.
40Roscher s. v. Megaloi Theoi.
BABL'DEN MtLETOS'A
152
VII
YUNAN TAN RID O UM U
1. Kantlar
^OoRNFORD yaamnn sonunda. From Religion to Philosophy
(Dinden Felsefeye) adl kitabnda ortaya atm olduu soruna geri
dnd. Yarm kalm ve ancak lmnden dokuz yl sonra yaymlan
m olan son yaptnda, ayn temann teki deiik ekilleriyle birlikte
Hesiodosun Thcogony'sini Enum a elishin altnda ayrntl bir
biimde gzden geiriyor ve bu iirlerin ieriini oluturan fikirlerin
deiik ama hl tannabilir bir biim de Anaksimandros evrenbi
liminde srdn gsteriyordu. Bu, kukusuz onun en byk baa
rsdr, yalnzca bilime deil ayn zamanda bilgiye de bir katk ta
maktadr. Soruna tam bir zm getirm em ekte, ama byle de olsa
baka herhangi bir burjuva felsefe tarihisinden ok ilerde olduunu
gstermektedir onun. Snrllklar burjuva felsefesinin getirdii snr
llklardr.
Genel sonulan ak olm asna karn bunlarn dayand kant,
doas gerei karmaktr. Her eyden nce Enum a elish'n kendisi
birtakm sorunlar karyor ortaya. Bugnk ekliyle byk lde
.. ikinci binylm ortalarna aittir; Babilin, M ezopotamya'nn po
litik ve kltrel merkezi olduu bir zamandr bu; dolaysyla, kah
raman. bu kentin koruyucu tanrs M arduk'tur. Bununla birlikte, yu
karda da iaret ettiimiz gibi (s. 99) onun ilk ekli deildi bu;
Bugiin elimizde olan, kahraman olarak Marduk'un bulunduu
metnin gerisinde, Marduk'un deil de Nippur'lu Enlil'in asl rol oy
nad daha erken bir metin bulunmaktadr. Bu daha eski ekil, mitin
kendisindeki birok belirtiden karsanabilir. Bunlardan en nemlisi,
M ezopotamya'nn hep ikinci en nemli tanrs olmu olsa da Enlil'in
154
BABL'DEN MLETOS'A
YUNAN TANRIDOUMU
155
2. Tanrlarn Douu
Enuma elish balangta her eyin nasl olduunu betimleyerek
balar:
156
BABL'DEN MLETOSA
YUNAN TANRIDOUMU
157
Apsu da rahatsz olm utur ve hizmetisi Mumnu ile birlikte Tiam ata giderler:
Apsu konum aya balad
Ve ap-ak Tiam at'a yle dedi:
"Gidileri gidi deil bunlarn
Ne gndz rahai veriyorlar ne gece uyku;
B ir son vereceim bu gidilerine,
Huzur gelsin diye yine, ve uyuyabileyim:"
4Hesiodos. Th. 117,128.
BABL'DEN MLETOS'A
158
YUNAN TANREDOUMU
159
4. Tanrlarn Kral
Ea'nn olu, Marduk doar; uzun boyludur, aklldr, drt gz ve
drt kulayla, dudaklarndan kan alevlerle, korkun grnldr.
Bu arada T iam at alm aya hazrlanm aktadr. Deniz canavarlarn
dan bir ordu kurar ve yeni kocas Kingu'nun kom utasna verir; eliyle
gsne takt kader tabletlerinin de gsterdii gibi en yce gc ona
8Phil. Bybl. 2.22; E. Burrows, alnty yapan Hooke, The Labyrinth, 52;Et. M. s. v.
9Glcrbock, H. G. Kumarbi. Istanbuler Schriften 16. stanbul, 1946; Gumey, O.
R. The Hittites (HitiUcr), Londra, 1952, s. 190.
10Frankfort, BP. 55.63.
160
BABtL'DEN MtLETOS'A
YUNAN TANRIDOUMU
161
BABtL'DEN MlLETOSA
162
Hesiodos Evrendoumu
Bamelt. R. D. The Epic o f Kumarbi and the Theogony o f Hesiod (Kumarbi Des
tan ve Hesiodos'un Tanndoumu), JHS. 45.100; Hsch. s. v.; bkz. Roscher, 1.747.
14Orph. fr. 210-32.
YUNAN TANRIDOUMU
163
164
BABLDEN MtLETOS'A
YUNAN TANRIDOUMU
165
BABtL'DEN MtLETOS'A
166
YUNAN TANRIDOUMU
167
BABL'DEN MLETOS'A
168
YUNAN TANRIDOUMU
169
170
BABL'DEN MtLETOS'A
blmnde, cinsel reme fikri srm ektedir fakat ancak batan savma
bir biimde. Sz konusu tanrlardan ounluu, dorusu hi de kutsal
kiiler deil doal grnglerin adlandr. Maddi evrenin zellikleri,
kendi balarna ne iseler o ynden tannm aktadr artk. Bu yzden
burada dnyann bilimsel bilgisine doru ilk adm iaret eden yeni bir
dnce tarznn ortaya ktn gzlemliyoruz.
Genesis'in ilk blm, tarihsel olarak sylersek daha da ileridir.
Bir yandan, evrenin zellikleri, insamn dmda doal grngler ola
rak btnyle nesnellemitir. te yandan, bu sre doal deil ya
paydr; tpk bir insan gibi konuan, gren, alan ve ilerinin yor
gunluunu karan yce bir varln iidir. zne, ancak tann fikri
olarak kendini bir dlem iinde yeniden ortaya koymak zere gerek
dnyadan kovulmutur. Dnyay yedi gnde yaratm olan bu brani
tanrs, hibir anlam da Ertuma elish'in ya da Theogonynin tanrlar
gibi, doal dnyann bir paras deil, aksine doastdr. Byle bir
ayrlma, ilkel dnceye tamamen yabancdr. nsann insan olarak
kendini alglam asyla doay alglamas arasndaki bir ayrlmay,
kopmay yanstr; bu da. ilerde greceimiz gibi toplumdaki buna
uygun den bir ayrlm adan, kopmadan ortaya kar.
VIII
MLETOS OKULU
1. on Evrenbilimi
I E I e p S DE Miletos'lu olan Thales, A naksim andros, Anaksimenes'in Avrupa felsefesinin kurucular olduu herkese kabul edilir.
Bununla birlikte, onlara filozof derken bu terim i bugnk anlamnda
kullanmyoruz. Onlar, temelde doa bilimlerinin sorunlar diye ad
landracam z eylere ilgi duyuyorlard, o zam anlar henz aratrma
konusu haline gelmemi olan dnce yasalarna deil. Onlarn ara
trma alanlar, kendilerince bilindii kadaryla tm doa lemiydi.
Tanrlarn varln yadsm am alarna karn, kutsall, maddenin
kendisinde bulunduunu varsaydklar hareket yetisiyle bir tutmalar
ynnden, kendilerini bu tr konulara adam olan Hesiodos ve teki
airlerden ayrlyorlard. Doal olanla doast olan arasnda hibir
ayrm grmyorlard. Bu nedenle onlara bazen ilk bilimciler olarak
baklmaktadr; kukusuz, yaptklar, doal bilimlerin ilerlemesine
doru bir admd; fakat deneye deil basit gzlem e dayanmaktadr.
Onlara atfedilen deneyler fazla nemli deildir. Bu nedenlerle, onla
rn almalarna bilim deil, doal felsefe adn veriyoruz.
Evrenbilimin bir bilim olduu bugn bile evrenin kkeni ve ev
rimiyle ilgili geerli kuramlar byk bir speklasyon esi ier
mektedir. Fakat bu tr bir dncenin, gzlem ve deneyin kontroln
den "uzak" da olsa tamamen kontrolsz olduu anlamna gelmez bu;
tersine, toplumun yapsndan kaynaklanan nyarglarn amansz kont
rol altndadrlar. Ayn zamanda, bu nyarglarn da gzlenmi ol
gularn yorumlanmas ve deneylerin ayrm alanna girdii de anm
sanmaldr. M odem bilimde, ortadan kaldrlam ayan ve ancak toplu-
172
BABtL'DEN MLETOS'A
MlLETOS OKULU
173
2. Thales ve Anaksimandros
A ristoteles'e gre erken Yunan filozoflarnn amac "varolan
btn eylerin varlk nedenlerini aldklar... ve sonunda yine ona
dndkleri, koullar deise de z devam eden maddi ilkeyi" bul
m akt;3 bu gr, konu zerinde alan birok modem yazarca da iz
lenmitir. Comford u yorumu yapyor:
Aristoteles'in kendinden ncekilere, kendi drt nedeninden
(maddi, biimsel, hareketli ve sonlu) bir ya da daha fazlasn az ya da
ok eksik olarak gren kimseler olarak bakma alkanlnn yanl
yola srkledii eski felsefe tarihileri, onun, erken lonia'llarm yal
nzca su ya da hava gibi "maddi trden ilkeler"le ilgilendikleri g
rn kabul etmilerdi. Buna dayanarak, kendilerine "btn eylerin
kendinden ibaret olduu tek (maddi) cevher nedir?" sorusunu soran
kim seler olarak gsterilmilerdir. Fakat sistemlerin kendilerine bak
tmzda, onlarn yantladklar soru baka bir sorudur: eylerin ilkel
halinden nasl oldu da ok eitli ve dzenli bir dnya ortaya kt?*
Bu yorum tmyle deil de ksmen doru. Aristotelesin, filozoflar
arasnda pek seyrek rastlanmd gibi, kendisinden ncekilerin ya2D. S. 1.7.1.
3Arist. Met. A 3 . 983b. 6.
4Comford PS 159, bkz. Chemiss, H. Aristotles Criticism o f Presocratic Philosophy
(Aristoteles'in Sokrat ncesi Felsefeyi Eletirisi), Baltimore 1935, s. 348.
174
BABL'DEN MLETOS'A
MLETOS OKULU
175
176
BABtL'DEN MtLETOS'A
MLETOS OKULU
177
BABL'DEN MLETOS'A
178
MLETOS OKULU
179
180
BABL'DEN MtLETOS'A
"son" olduu ileri srlebilir: mutlak "balang" diye bir ey. dolay
syla evrim diye bir ey yoktur. Anaksimandros'un sisteminin bu
ksm , ardllarndan bazlarnca zellikle Herakleitos ve Par
menides ilkellerin ortak balang ve zaman iinde evrim ncln
(premise) yadsyacak bir biimde gelitirilmitir.
3. A naksim enes
Miletos okulunun son zgn filozofu olan Anaksimenes, "ba
lang"! su ya da snrsz olarak deil, iine duman ve karanl katt
hava olarak sem itir; bildiim izce, dnyann bu birincil maddenin
seyrelmesi ve younlamas yoluyla evrimletiini dnmtr. Sey
relme yoluyla hava ate oluyordu; younlama yoluyla su ve toprak
oluyordu. yle diyordu Anaksimenes: "Hava olarak ruh bizi nasl bir
arada tutuyorsa, soluk ya da hava da tm dnyay iine alr." Onun,
seyrelmeyi scakla, younlamayysa soukla ilikili bulduu syleniyor
bize. Bunlardan anlalyor ki, o, Anaksimandros'un bir merkez ev
resinde "dn" yerine, biri havay suya ve topraa younlatran,
teki atee seyrelten, soluma srecine benzer iki yanl bir devinim ileri
sryordu.
Anaksimenes, birincil maddesi olarak drt eden birini seerken,
Thales'in grne geri dnm oluyordu; bununsa geriye doru atl
m bir adm olduu ileri srlmektedir. Bir anlamda doru. lkel d
nceden uygar dnceye gei, iindeki her ileri admn ayn za
manda geriye bir adm olduu bir diyalektik srele olmutur.
Bununla birlikte, bugn iin onun bu adm atarken, Yunan fel
sefesinin gitmek zorunda olduu genel ynde ilerlemekte olduunu
fark etmek yeterlidir.
Bildiimiz kadaryla, Thales, birincil maddesinin grdmz
dnyaya nasl bir srele evrimletiini aklamak iin bir giriimde
bulunmuyordu. Bu sorun Anaksimandros'un ana ilgi alanyd. Drt
enin varln kabul ederek o, bunlarn niceliksel olarak birbirinden
farkllatm, daha ar ya da daha hafif duruma geldiini grm ve
MlLETOS OKULU
181
4. B urnet ve C ornford
Enum a elish'i, Hesiodos'un Theogony'sini ve ilk Yunan filozof
larn dnce tarihindeki devaml srecin belirli aamalar olarak
ortaya karm ak Com ford'un baarsyd; buraya kadar da, sorunu,
onu izleyerek getirdim ben. Fakat artk yol gstericimize veda et
memiz gereken noktaya ulam bulunuyoruz; bunu yaparken,
zmlemesini neden daha ileriye gtremediini dnmemiz de ge
rekiyor. Yunan felsefesi zerine kitaplarnn ilki ve sonuncusu dnda
hepsi Platon'un incelenm esine adanm t; fakat ayn srecin daha
ileri bir aam as olarak sunuluyor olmasna karn, Platon'culuk uz
182
BABL'DEN MLETOS'A
MtLETOS OKULU
183
BABtL'DEN MLETOS'A
184
MLETOS OKULU
185
nyan ve onun keskin zeksnn bir zam anlar dostlarna nasl bir g
ve korku verdiini anmsayanlar iin bir sam alktr bu.16
Suu hafifletmek iin ancak u sylenebilir: Platon'un ruhlarn temas
ayrcalndan nasibini almam olanlarn ustay yaptlaryla yar
glamaktan ve onunki gibi bir akl yrtmenin konu zerinde ciddiyetle
duran aratrm aclarca hl kabul edilebilir olm asna amaktan baka
seenek kalmyor.
C om fordun tartmasndaki zayfl ite bu zeminde dnmek
zorundayz.
Com ford. Principium Sapientiae adl yaptna, Bumet'e kar, Yu
nanllarn up dnda Aristoteles'ten nce bilim denilebilecek hibir ey
yapmam olduklar savyla balan
lgilendiimiz soru, tp, sanayi ve gzel sanatlar alanlarnn dn
da bulunuyor. Soru, gzlem, genelletirme ve deney yntemlerinin
onia filozoflarnca yaygn bir biimde kullanlp kullanlmad so
rusudur. Onlar, ustalklarn hastalar iyiletirmek ya da tneller
am ak veya heykeller yapmak zerinde younlatrmyorlard. Onla
rn sorunlar, bize herhangi bir engeli am ak iin kafamz altrma
zorunluluunu ykleyen pratik trden deildi. Gevek bir denemeyantlm a anlamnda "deney"le zlemezdi; ve grm olduumuz
gibi, filozoflar syledikleri eyleri deneyle kontrol etmeyi insann ak
ln artacak derecede ihmal ediyorlar; bilimsel anlamda, doaya,
yant nceden kestirilemeyen bir soru sorma yoluna gitmiyorlard.11
Sonra Epikuros'un yaptna dnerek, "ton doa felsefesinin bu son
ifadesinin son derece bilimsel" olduu ortak kansn inceliyor ve ger
ekte bunun "apriori ncllere dayanan dogm atik bir yapdan baka
bir ey olmad sonucuna" varyor.18 Kitabn daha sonraki b
lm lerinde ayn test Anaksimandros'a uygulanyor:
^ A . C. Pickani-Cambridge, CR'de 56. 26.
17Comford PS 10-1.
18Ayn yerde. 159.
BABlL'DEN MtLETOS'A
186
MtLETOS OKULU
187
188
BABL'DEN MLETOS'A
MLETOS OKULU
189
bir ncl haline geldii" syleniyor bize; am a eer byle bir ii baarabildilerse, onlarn Platon da dahil ardllarndan bazlar nasl
oldu da bunu terk etti, yadsd ve doast tannbilim sel retileri ye
niden dorulad? Com ford'un bu sorulara verecek yant yoktur.
O nun "ak fikirli gzlem" koyutu (postulate) ussal bir karsama
deil, fakat E pikuros'ta saptadklarndan daha az dogmatik olmayan
ve kafasnn snf savam sorununa kapal olduunu gsteren a priori
bir ncldr.
O zam an, on doal felsefesinin usuluu nasl aklanacak? Farrington'un buna yant yle:
M iletos'lular yalnzca doann gzlemcileri deillerdi. Onlar, gz
leri keskinlemi, dikkatleri belli bir yne ynelmi, gzlemlenecek
grngleri, belli tekniklere ilikin bilgileri erevesinde seen doa
gzlemcileriydiler. D nce tarzlarnn yenilii, onlarn mistik ya da
doast mdahaleleri reddettikleri olgusuyla, bir olumsuzlukla ak
lanr. A sl olan, nemli olan onun olum lu ieriidir. Bu olumlu z,
an tekniinden elde edilmitir.73
Bu byle olsayd, teknik bulularda Yunanllar ok geride brakm
olan erken Sm erler ve M srllar arasnda da ayn usuluu bul
mamz gerekirdi; fakat onlarn dnce tarz ile Yunanllarm ki ara
sndaki fark, kesinlikle bu yenilikten yoksunluktadr. Erken Yunan fi
lozoflar, alm alarnda yeni olan eyi, retim teknikleriyle olan
yaknlklarna deil, toplumun yapsn deitirm ekle dnyaya yeni
bir bak tarz getirmi olan retim ilikilerindeki yeni gelimelere
borluydular. Stalin'in de gzlemledii gibi:
styap, retimle ve insann retme etkinliiyle dorudan ilikili
deildir. retimle, ekonomi yoluyla, bu temel yolla ancak dolayl ola
rak ilikilidir. Bu yzden styap, retim glerinin gelime dzeyin
deki deiikliklerini dolaysz ve dorudan deil, fakat ancak temeldeki
deiimlerden sonra, retimdeki deiikliklerin temelde gerekletir
dii deiiklikler merceinden yanstr 74
^F arrington, B. Greek Science (Yunan Bilimi), Londra, 1944-9.1.36-7.
24Stalin ML. 7.
Drdnc Blm
YEN CUMHURYETLER
Sen gze grnr Tanr
Yakn olanakszlklar birletiren
Ve ptren birbiriyle!
SH A K ESPE A R E
IX
EKONOMK TEMEL
1. Meta retimi
{.LENN, zel M lkiyetin ve D evletin K keni'nm son sayfalarnda
Engels uygarl yle tanmlar:
Dolaysyla, uygarlk, yakardaki zmlemeye gre, iblmnn,
bunun bireyler arasnda ortaya kard alveriin ve her ikisini bir
letiren meta retiminin alabildiince byd ve daha nceki top
lumu batan aa devrimletirdii toplumsal geliim aamasdr.*
Bu tanmlama, fark edilecei gibi, uygarlk "kentlerin ltrdr"2
diyen burjuva kazbilimcileri arasnda geerli geleneksel tanmla
madan stndr. Kukusuz, bir dereceye kadar kentsel gelimenin uy
garln genel zelliklerinden biri olduu dorudur, ama yaznn kul
lanm. toplumun snflara blnmesi gibi birok zelliinden yal
nzca bir tanesi. Engels'in tanmnn deeri, yalnzca tanmlayc
deil, ayn zamanda zmleyici de olmasdr. Uygarla organik bir
ekonomik ve toplumsal deiimin en yksek noktas olarak bakyor.
blm, reticilerin ilk azdaki gereksinimlerinin stnde ve
zerinde bir artk-rn gerektirir; emein reticiliindeki bu hfiymeyse daha iyi letler ve daha byk bir ustala, yani retim g
lerinin geliimine baldr. retim ilikilerindeki buna uyan deiik
liklerle birlikte bulunur. retim giderek daha zelletike daha az
kolektif olur; retim iin olan ey tketim iin de dorudur. Bu yolla
*Engels. Ailenin..., s. 198-199.
^Clark. Yabanlktan..., s. 89.
YEN CUMHURYETLER
194
EKONOMK TEMEL
195
196
YENt CUMHURYETLER
EKONOMK
tem el
197
dan, onun, dem irin bulunuuna tatan metale ilerlemede nemli bir
aama, tunca ise geici bir aama olarak bakt karsanabilir.
kinci olarak, Engels'in tanmladna gre uygarln dier zel
likleri Tun anda ne dereceye kadar vard? Bu soruya genel bir
yanttan baka bir ey verilemez henz. Meta retiminde nemli bir
gelime vard, ama genel olarak lks eyalarda: yani, ynetici snfn
topran ilenmesinden kardklar artk-deerin bir ksmyla snr
lyd bu. Halk kitleleri arasnda ilkel komnal retim ilikileri, daha
ileri bir kkten deiiklii kapsamakszn, hara ilikilerine dn
trlmt.
Dolaysyla, Tun anda Engels'in tanmlad koullarn tam
olarak gelim em i olduu sonucuna varlabilir. Ekonomik temelin en
son ekil deiimi, Demir anda ve nce retim glerindeki yeni
gelimelerin smrlmesi iin en iyi koullan sunan blgelerde ol
mutur. Bunlar Yunanistan ve Filistin, zellikle de Yunanistan idi.
Yunanllar ve Fenikeliler, yaklak sekiz yzyl, Yunanllar stnl
ele geirdikten sonra her ikisinin de ayn yl (.. 146) Korinthos'u ve
Kartaca'y ykan Rom allar tarafndan boyunduruk altna alnm as
na kadar Akdenizin ekonom ik ynden kontrol iin birbiriyle yar
tlar.
Bu sonucu, bu Tun a devletlerinin dier zellikleri de doru
lam aktadr.
198
YEN'! CUMHURtYETLER
EKONOMK TEMEL
199
3. Fenikeliler
Yakndou'da erken Tun a uygarlklarnn teknik temelini
oluturan en nemli bulular mlekilik, yn eirme ve dokuma, ba
krn eritilmesi ve dklmesi, bakr ve kalaydan tun yapm, saban,
tekerlekli araba, koum takm ve yelkenli gem iydi.17 Bunlar ..
17Iilley, S., Men, Machines and History (nsanlar, Makineler ve Tarih). Londra,
1948, s. 1-8.
200
nc binyln balangcnda krk, maa ve tun dkmnde cirepcrdu ilemi izledi.18 nc binyln son blmnde bulularn hz
dt ve Tun ann sonuna kadar dk bir dzeyde kald.19 Bu
d dikkate deer, nk yaplm olan bululardaki gelime ola
naklar tkenm i olm aktan uzakt. Tekerlek ve saban biliniyordu,
ama tekerlekli saban yoktu. Teknik bakm dan, kzler iin bulunmu
koum takm nn, hayvanlar bom akszn atlarda da kullanlabilecek
ekilde gelitirilmesinde, ya da byk bir insan gc harcamay ge
rektiren sevk kreinin yerine dmeni koymada hibir glk ol
mamas gerekirdi: ama kleci toplum yerini feodalizme brakncaya
kadar bu bulularn hibiri yaplam ad.20 Bu basit dzeltmeler ya
plmad. nk ne derece savurganlkla olursa olsun insan emeini
kullanmak daha ucuza geliyordu. Msr'n M ezopotamya'dan ok
daha geride olmas dikkati eken bir ey. Tekerlekli araba, tun krk
ve maa Msr'da ortaya kmadan birka yzyl nce M ezopotam
ya'da kullanlyordu.21
Dem ir eritme sanatnn Erm enistan'da ortaya kt sanlyor.22
Hititlerce biliniyordu, ama yaygn bir biimde kullanlmyordu.23 ..
ikinci binyln kapannda yeni metal birok yerde ileniyordu, de
mirden letler ve silahlar btn Y akndou'da hzla ortak kullanma
girdi. Durum aka bilinmemektedir, ama byk teknik ilerleme.
Dou Akdeniz'i karkla atm olan. Yunanistan'daysa Dor is
tilasyla Tun ana son veren alkantl Vlkerwanderung'\a ilikili
olmas gerekir (Cilt 1. s.33-4, II, s. 136-7).
Demiri eritm ek bakn eritm ekten daha zordur, nk daha yksek
bir s gerektirir, fakat ileme teknii bir kez elde edilince hem bakr
IX
Ayn yerde. 12-3: "Son derece uslaca cire-perdu dkm usul gerekletirildi.
Bunda, istenilen eklin mumdan bir modeli yaplyordu. Daha sonra bu model kille
kaplanyor ve bir frna konuyordu; frnda mum eriyor ve kyor, kil ise bir kalp olu
turacak kadar piiyor ve sertleiyordu. Eritilmi metal bu kalba dklerek, souduktan
sonra kalp krlyordu.
19Aym yerde, 14-5.
20Ayn yerde, 16-7.
_1 Ayn yerde, 18.
22Ayn yerde. 21.
^G um ey, O. R. The H ities (Hititler), Londra. 1952, s. 82.4.
EKONOMtK TEMEL
201
hem de tun karsnda byk bir ilerlemeyi balatt. Daha iyi letler
yaplmakla kalm ad, daha yaygn biimde kullanld ve daha da
ucuzdu. Tun, lks eyalarda ve silahlarda kullanlyordu en ok. M e
talin. saban demiri, balta, bak ve orak yapm iin genellikle kul
lanlmas demirin bulunuuyla oldu. Bu. sanayi ile tarm arasndaki
ilikilerde temel bir deiiklikle sonuland:
Tarmn byk lde a n m olan verimlilii, ok sayda uzman
zanaaty destekleyebilecek bir artk-rn salyordu. Zanaatlarn
rn zenginlerin tekeli olmak yerine yaygn bir biimde bulunan
eyler oldu. zellikle, zanaat, iftiye emeinin verimliliini artra
bilecei letleri salyordu. Bylece, ilk kez olmak zere sanayiyle
tarm arasnda, tarmn zanaat iin yiyecek salad, fakat za
naatnn rnnn ancak birka sekin kimse iin olduu daha n
ceki tek yanl iliki yerine dengeli bir iliki ortaya kt.2,i
Ayrca, verimlilii artrmak ve bylece yeni iblnlerini mmkn
klmakla, demirin kullanm, kolektif retim ve mlk edinimini ki
isel retim ve mlk edinmeye dntrme srecini daha da hz
landrd. Dolaysyla meta retiminin gelim esinde yeni bir aamay
belirledi. Ortak m lkiyete ve artk-rnn hara eklinde teslim e t
meye dayanan ky komnnn yerini, her biri birbirinden bamsz
olarak ak pazar iin retim yapan bireysel mlk sahiplerinin top
luluu ald (Cilt 11. s. 84-85). Demir kullanm na dayal Yunan polis'i
de byleydi.
Suriye'de Tun ann son buluuyla ilgili olarak, Wooley unlar
yazyor:
Deniz nsanlarTntn byk halk hareketi Boazky' istila edip
gneye, Suriye'ye dnd; ana ordu karadan ilerliyordu, beraberinde
iki tekerlekli ar kz arabalarnda kadnlar ve ocuklar, filo ona
ayak uydurmu. Suriye kylarndan aa doru. Kentler birer birer
^Lilicy. nsanlar..., s. 21.
YENt CUMHURtYETLER
202
EKONOMK TEMEL
203
204
YENt CUMHURYETLER
byk am alan olm asyd. Bat Akdeniz'deki amalar Yunanllarnkiyle atyordu, ykselen Roma dnda her yeri ezip geiyorlard.
Yenildiler, nk Romallarn iki stnl vard onlara: salam bir
kyl temeli ve o srada Fenikelileri srp atm olan Yunanllarla s
k ilikileri.
Sekizinci yzyla doru Yunanllar Ege'de Fenikelilerin ticari ta
maclk tekelini krm lar ve Levant'ta onlara meydan okuyorlard.
Yedinci yzylda. Gney talya ve Dou Sicilya'da birok, daha batda
Massalia (M arsilya) gibi birka koloninin tohum lann ektiler. Sonra,
.. 549'da Fenikeliler Persler tarafndan yenildiler ve sonunda ta
rihten silindiler. Bunu izleyen yllar iinde Yunanllar ayn tehlikeyle
kar karya kaldlar, fakat corafya durumlar, ondan da ok de
mokratik kurumlan sayesinde Pers tehlikesini karladlar ve stn
geldiler.
Fenikelilerden ayrlmadan nce, .. altnc yzyln ilk yllarnda
Tyrian ticaretine degin deerli bir yk ieren Ezekiel Kitabna
dnp bakalm bir:
Sen. Ey Tyre (Surj, dedin, gzellikte eim yok. Snrlarn, deniz
lerin ta yreinde, seni yapanlar gzelliini yetkinletirmi. Senin
btn tahtalarn Senir'in kknar aalarndan yapmlar; sana direk
yapmak iin sedir aacn Lbnan'dan getirmiler. Bashan m ee
lerinden yapmlar senin kreklerini; senin fild ii kakmal sralarn
Kittim adalarndan getirilen kutuaacndan yapmlar. Senin yel
kenlerin. sana bir nian olsun diye, Msr'n naklaryla ssl ince ke
tenden; sayvanlarn. Elishah adasnn mavisinden, morundan. Sidon'un ve Arvad'n halk senin krekilerindi; senin akll insanlarn
ey Sur. senin iindeydi, senin dmencilerindi onlar. Gebal'in yallar
ve akll adamlar orann, endeydi, senin kalafatlarnd; denizin,
senin gemicilerini tayan btn gemileri endeydi, senin mallarn
satard... Tarshish, trl zenginliklerin bolluunu sergileyen tccarn
d senin; gmle, demirle, kalayla ve kurunla satn alrlard senin
mallarn. Java, Tbal ve M eshech senin satclarnd; senin m al
larnn karl insan alverii yaparlard, pirin madeni alrlard.
Togarmah'n oradan senin mallarn atlarla, sava atlaryla ve ka-
206
YEN CUMHURYETLER
EKONOMK
tem el
207
YENt CUMHURYETLER
208
EKONOMK TEMEL
209
210
YEN CUMHURYETLER
EKONOMK TEMEL
211
YEN CUMHURYETLER
212
EKONOMK TEMEL
213
YEN CUMHURYETLER
214
5. Metal Para
Bundan nceki dncelerden karlacak sonu. .. yedinci ve
altnc yzylda Yunanistan'da, ada llere gre kk de olsa eski
toplumun evrim inde yeni bir aamay belirleyen, birok kentte dev
letin kontroln ele geirmi ve demokratik bir kurumu yerletirmi
olan bir tccar snfnn ortaya kyla belirlenen ticari bir geni
^Hasebroek. 69,21.
45Marx. K.. K. 3.389-90.
^Hasebroek, 13-4
EKONOMK TEMEL
215
YEN CUMHURYETLER
216
EKONOMK TEMEL
217
Btn bunlar ve buna benzer alm tlanabilecek daha birok ey. Engels'in bu konudaki szlerinin doruluunu gsterir:
Bir kez bireyler arasnda deiim balayp da rnler meta haline
dnnce, Atinallar rnn reticiler zerine stnln nasl
abucak kurduunu reneceklerdi. M eta retiminin balamasyla
birlikte bireyler, topra kendi hesaplarna ilemeye balad, bu da ok
gem eden bireysel toprak m lkiyetine yolat. Bunu, btn teki mo
lalarla deiimi mmkn evrensel m eta, para izledi. nsanlar paray
bulduklarnda, yeni bir g, tm toplum un nnde eilmek zorunda
kalaca evrensel bir g yaratmakta olduklarnn farknda deillerdi.
Atiallara onun gcnn ilk tadn tattran da, genliinin tm hoy
ratl iindeki bu g, kendi yaratclarnn bilgisi ve istenci ol
m akszn birdenbire fkran bu yeni g oldu.55
Burada Atinallar iin sylenen ey onia iin de gerektir. Gr-m olduumuz gibi, meta retimi. Yakndou'nun birok blgesinde
uzun bir sredir gelimekteydi, am a ancak im di, metal parann or
taya km asyla "tan olarak geliti ve daha nceki toplumu tmyle
devrim letirdi.
6. K lelik
Pers Savalarndan nceki iki yzyl, koyunlarn krplmas, el de
irmeni. zm skma ve vin gibi bulularn ortaya kn grd.
Bunlardan sonra, Helenistik adan nce baka bir bulu kayde
dilm iyor.56 Bylece. beinci yzyl, ticari ilerlemede olduu kadar sa
nayideki ilerlemede de bir dnm noktasdr. Bu hareketi durduran
neydi? Bunun yant u: "kleliin, retimi ciddi olarak ele geirdii
bir yzyld bu."
Genellikle, kleyi retimi artrm aya iten bir ey yoktu, nk
onun artk-rnnn tm elinden alnyordu. te yandan, bugnn
55Engels, Ailenin... s. 12-5.
56Llcy, nsanlar, Makineler..., s. 28.
218
YEN CUMHURYETLER
EKONOMtK
tem el
219
Szck ilk kez lyada' da. Lemnos'lu Euneos'un maden, kz, hay
van derisi ve kle karl arap teklif ettii yerde geiyor (Cilt II, s. 85).
Kyzikos'ta satlan kleler andrpoda idiler. Tanabilir kle kullanan
ilk Yunan kenti Khios'tu; orada btn eski alar boyunca bir kle
pazar vard ve daha .. 600 ylnda bu adann idari yapsnn de
mokratik olmas dikkate deer.58 Aa yukar ayn zamanlarda Korinthos tiran Periandros, bir Korinthos kolonisi olan Kerkyra'dan
Sardeis'e 300 delikanl gnderir, bunlar orada idi edilirler ve hadm
olarak hizm et grrler.59 Bir yzyl sonra, yine Khios'tan bir Panionios'u yakkl Yunan olanlar bulup idi ettirdiini veEphesos
ve Sardeiste satarak byk servet yaptn duyuyoruz.60 Lesbosun ilk
alt kentinden biri olan Arisbenin halk kom ular M ethymna'llarca
kle edilmilerdi.61 LesbosTu baz sava esirleri Samos tiran Polykrates tarafndan zincire vurularak adann tahkim inde kullanlm
lard.62 Samos'tan gelip Girit'e yerleen bir grup gmen, Aiginal
baz denizcilerle birlikte ada halknn saldrsna urad ve klele
tirildi.63 Perslere, o zamanlar bir demokrasi olan Naksosu ele geir
meleri iin gsterilen nedenlerden biri, adada byk bir kle n
fusunun yaad idi.64 Persler onia'y fethedince Samos halk Si
cilya'ya kat ve orada Yunan kenti Zankleyi ele geirdi. Bunu Gela
tiran Hippokratesin desteiyle yaptlar; bu yardmna karlk o da
kle nfusunun yarsn ve zincire vurup altrm ak zere kentlilerin
byk ounluunu ald.65 Pers'ler Y unanistan' istila ettiklerinde
Eretria ve Atina halkn kle edip Sousa'ya yollam a emrini alm
lard. Bu emri sonunda Pers bakenti yaknna yerlemi olan Eretria'llar zerinde yerine getirdiler, ama A tinalIlar yakay kurtar
dlar.66 yle grnyor ki. bu dnemde bile Anadolu'da kle emeiyle
58Alh. 365b; Tod. M. N, Creek Historical Inscriptions (Yunan Tarihi Yazttan),
Oxford. 1933-48.1. 2.
59Hdt. 3.50.
60Ayn yerde, 8. 105-6.
61 Ayn yerde, [. 151.
62Ayn yerde,3.39.
63Ayn yerde, 3.59.
64Ayn yerde. 5.31.
65Ayn yerde. 6.23.
220
y e n i c u m h u r iy e t l e r
KUZEY
EGE
Harita VI
YEN CUMHURYETLER
222
EKONOMK TEMEL
223
Ar. PI. 26, 228. 1105. Hcsiodos'ia bile kk iftinin en dk ii say iinde
bir kle kadn vardr (Op. 405-6). Aristophanes'in (ankl. A. H. M. Jones tarafndan,
"komedi, her eyden nce varlkl yazarlar tarafndan yazld ve klelerin ksa komik
oyunlarda deiiklik salad"na dayanarak hesaba katlmamaktadr. Buna eski Ati
nalIlara degin ada yklerin "her eyden nce" varlkl tarihilerin yapt olduu
eklenebilir. Aristophanes'i bir mzikhol komedyenine indirgemesi bir yana. Jones,
Khremylos'un sahnede grev alan bir kleden baka birok klesi olduunu da gr
mezlikten gelmektedir.
YENt CUMHURtYETLER
224
GNEY EGE
Harita VII
YEN CUMHURYETLER
226
EKONOMK TEMEL
227
7. Birey
"lk Y unanllarn, bugn barbarlannkine benzer bir yaama b i
imi srdrdklerini gsterecek birok kant verilebilir."94 Bu ifa
denin Babil ve M sr literatrnde bir koutu yoktur. Bu ifadenin sa
hibi olan yazarn, Thukydides'in doutan hem bir Atinal soylu, hem
de bir barbar olmas bir rastlant deildir belki de. Babas ynnden
Aias'tand. Bu klandan gelen kendi kolu, kuaklar boyunca Trak
ya'daki maden gelirlerini elinde tutmutu. Baba tarafndan atalarn
dan biri olan M iltiades, Trakya Chersonesos'larnn tiran idi (Cilt II,
s. 328), Trakyal bir prensesle evlenmiti. Kendi babas bir Trakya ad
olan O loros adn tayordu, annesiyse Trakyal bir bakann kz kar
deiydi.95 Yani onun doum ve yetime koullar. Yunan ve barbar
arasndaki ilikiyi gerek altnda grmesine yardm edebilirdi.
Fakat onun durumu benzersiz ve tek deildir. G enel bir gerein ar
pc bir rneidir yalnzca. Yunanllar barbarlktan o kadar abuk
kmlard ki, kkenlerinin tamamen bilincinde, birok kabile kurumunu ve dncesini beraberinde uygarla tadlar; bu koul
larda. kabile kurum lannn, retim tarzndaki en son gelimelere uy
durulmas zelliini tayan yeni bir devlet biimini; demokratik
cum huriyeti yarattlar. Dem okratik yap, halka, atalarnn, toprak
sahibi aristokrasi hatrlanam yacak kadar eski zam anlarda ynetimi
ellerinden zorla alncaya kadar yararlandklar kabile eitlii ilkeleri
yeni bir biimde kendilerine geri veriliyor eklinde sunuldu.96 Bir ya-
94Th. I. 6 .6 .
^ T h . Vit, l.
^T hom son, Aisklylos ve... 207-8, TO. 109.
YEN CUMHURYETLER
228
EKONOMK
tem el
229
230
YENf CUMHURYETLER
X
DEMOKRATK DEVRM
1. Eski Demokrasi
K D e m OKRAS, devletin bir biimidir. Devlet, bir snfn bir baka
snf tarafndan egemenlik altnda tutulmas rgtdr. Demokrasi,
aznln ounlua bamll ilkesinin tannd devlet eklidir.1
ana tip demokrasi vardr: eski ya da kle sahiplii demokrasisi, bur
juva demokrasisi ve sosyalist demokrasi. Eski demokrasi kle sa
hiplerinin egemenliindedir; burjuva demokrasisi burjuva snfnn
egemenliindedir; sosyalist demokrasi ise proletaryann egemenli
indedir. lk iki tip, srasyla kle emeine ve cretli emee dayanmas
bakmndan birbirinden ayrlr. Eski toplumda kleler, szde ya da
gerek zgrlkten tmyle yoksun birer meta idi. Burjuva toplumda
cretli emekiler szde zgrdr, fakat emek gleri yaamak iin
satmaya zorlandklar bir meta olduuna gre, gerekte zgr de
ildirler. Bu temel ayrla karn bu iki tip demokrasi, yzeysel de
olsa bu yzden nemsiz olarak kabul edilemeyecek baz ortak zel
liklere sahiptir: Her ikisi de yeni bir snfn: varl sanayiden ve ti
caretten gelen, kyl snfnn destekledii, kaltsal bir toprak sahibi
oligarinin kar kt bir snfn nderliinde kurulmutur; yine her
ikisi de meta retiminin hzla gelimesinin belirgin olduu bir d
nemde kurulmutur.
Eski Yunanistan'n demokratik devrim iyle (eski dnyada baka
hibir yerde olm am tr bu) devlet gcnn toprak sahibi aris
tokrasiden yeni tccar snfna geiini kastediyoruz. Burjuva devri*Lemn. V. I.. Slate and Revolution (Devlet ve Devrim), S. E. 7.
YENt CUMHURYETLER
232
DEMOKRATK
d e v r im
233
2. Oligari
Dorlar Peloponnez'i igal ettiklerinde kabilesel rgtlenmeleri
hl byk lde bozulmamt. Dorlarn sparta'da yerlemeleri
ayrc zelliini, fatihlerle snrl olan kabile sisteminin fetih olayyla
3D. L. 8.66.
4Str. 280.
234
YENt CUMHURYETLER
DEMOKRATK DEVRM
235
banc onu bir yalvanc olarak alr ve kabul ederdi (Cilt I, s. 127-8),
fakat imdi, eski klan tapmlarn kaltsal rahipliklere evirmi olan
Eupatrid'ler, kabul'un deiik bir ekli olan temizlenme, arnma yo
lunu ayordu: her ikisi de ilkel erginlem eden gelen eylerdi (Cilt I,
s. 39). Bu yolla, katilin kendilerine bavurmas gerektii dzenleme
sini getirerek, zel mlkiyetin bymesiyle birlikte daha ok k
krtlan bir suun ele alnm asnda tm karar verme hakkn ken
dilerine ayrm oluyorlard.
GNEY YUNANSTAN
H arita V III
236
YENt CUMHURYETLER
DEMOKRATK DEVRM
237
238
YEN CUMHURYETLER
DEMOKRATK DEVRM
239
3. Tiranlk
Ondan sonraki otuz yl boyunca para eski koullan datmaya,
zm eye devam ettike, toprak sahibi soylu tabaka paralanmaya
balad. Solon'un kendisi de ii ticarete dkm bir aristokratt, imdi
soylu aileler de ayn yolu izliyorlard; zellikle, babas Sardeis'le ticari
ilikiler kurmu olan Alkmeonid'lerden M egakles11 ve Peisistratos.
Boutad'lardan Lykourgos bunlara kar kt; ayn zamanda birbiriyle
de rakiptiler. Aristoteles bu grubu yle anlatyor:
grup vard. Biri, orta sn f cumhuriyetini amalam grnen
Alkmeon'un olu Megakles'in liderliindeki Sahil Partisiydi (parlioi).
teki, bir oligari isteyen Lykourgos'n ynettii Krsal Partiydi (pediakoi); nciisyse, ilerinde en demokratik grnen Peisistratos'un
liderliindeki Tepe Partisiydi (dikrioi). Borlarm deyememekten
yoksullam olanlarla fazla temiz olmayan doumlarndan dolay kor
kan dierleri bu sonuncu partinin saflarnda yer aldlar. Uranl de
virdikten sonra karlan bir kararname de bunu gsteriyor: buna
gre ou kimse haklar olmadklar ayrcalklar ellerinde tuttuu
l0F. E. Adcock. CAH'dc 4 .55.
l l Hdt. 6. 125.
YEN CUMHURYETLER
240
Arist. AR. 13. 4. Ure'n gr, konunun Oliva tarafndan yaplan (RRT) yeni
bir incelemesinde yeniden gzden geirilmitir.
13Th. 2. 55, Hdt. 5. 81, Sr. 395,400, CM . 2. 1059 (Bkz. Str. 398). 1194-5, 1206*;
UreO T.313.
WF. E. Adcock, CAHde 4. 62.
DEMOKRATK DEVRM
241
YENf CUMHURYETLER
ATTKA
VE BOHOTA
Harita IX
242
DEMOKRATK DEVRM
243
YEN CUMHURYETLER
244
DEMOKRATK DEVRM
245
de, devletin kamu ileri iin (poles) anlam al olarak altrd bir
kleydi. Yukarda gzden geirdiim iz kantlardan, madenlerin Peisistratos ynetiminde devletin eline getii ve kle emeinin ayn
dnemde baat duruma gelmeye balad sonucunu karabiliriz.
Peisistratos'un. tarm sorununun zmnde, oligari iindeki kar
tlarnn kam olmasnn kendisine salad frsattan yararlanm
olmas olasdr. Kyller, kk mlk sahipleri olarak zoralmla ele
geirilmi mlklere yerletirilmilerdi.31 Ayn zam anda, para ba
smn gelitirerek, ya, arap ve mlekilikte dsatm cesaretlendi
rerek, eski kent duvarnn yklmas ve bir su kemeri yaplmas da
dahil byk kamu ilerine girierek tccarlarn ve zanaatlarn d e
vaml desteini salad. Athena Polias tapnan tamamlatt, bunun
iin Paros'tan mermer getirtti ve byk Zeus Polieus tapnan ba
latt: bunu yle hrsl bir lde tasarlamt ki. ancak alt yzyl sonra
R om a m paratoru Hadrianus tarafndan tam am lanabildi. A ristokrat
klanlarn dinsel nfuzuyla savamak zere halkn Dionysos tapon
larn resmen tand; oullarysa, imdi artk devlet kontrolne aln
m olan Eleusis Mysteria'lar iin yeni bir erginleme salonu yap
trd.32 City Dionysia'y bir oyun festivali olarak yeniden dzenledi ve
H om eros'un iirlerinin halk nnde okutulm asn balatt (C ilt II,
s. 325-30).
Peisistratos .. 528-527 yllarnda ld; yerine oullan Hipparchos ve Hippias geti. Hipparchos dokuz yl sonra Gephyraioi'li
Harmodios ve Aristogeiton tarafndan ldrld (Cilt I, s. 118). Bun
dan sonraki yzyln Atinal aristokratlar, katillerin tiranl devir
mek ve bylece demokrasiyi kurmaktan sorumlu olduklan yksn
yaydlar; am a dorusu Hippias bir sekiz yl daha iktidarda kald. Y
31 Kaynaklarmzda Peisistratos'un bunu yaptna degin kant yok, fakat tiran
Kypselos'un Bakchid'lerin (Nic. Dam. 58) mallarn ellerinden aldn ve topran ye
niden bltrlnn. geleneksel olarak tiranlkla e tutulan nlemlerden biri ol
duunu biliyoruz (Pl. Rp. 565-6). Peisistratosun. yandalarna (Diakrioi) toprak vermi
olmas, hem de kle emei yznden madenlerden kovulduklar bir srada olasdr.
32Robertson, D. S. Greek and Roman Architecture (Yunan ve Roma Mimarisi)
Cambridge. 1929, s. 169.
YEN CUMHURlYETLER
246
DEMOKRATK
d e v r im
247
4 . K l e i s t h e n e s 'i n D e v r i m i
Hippias'n devrilmesi, baba dmannn olu Kleisthenes'in. kendi
kan iin alan Megakles ile tiranln zayflamasn bir kar dev
rim iin frsat olarak gren teki srgn oligarklann ortak mu
halefetiyle gerekletirildi. Srgn srasnda Alkmeonidon'lular varlklann yeniden kazanmlard. Delphoi'deki tapma yeniden yapm alan (s. 213), oradaki etkilerini, Peisistratos'un sparta'yla kurduu
dosta ilikileri koparma iinde kullanm alan bu yllarda olmutu. ..
5 10-509'da Kleisthenes bir sparta ordusunun banda sparta kralyla
Attika'ya girdi, lspartallarn niyeti, aka, Hippias'n dnden
35Theog. 291., 53.487,699.425.
248
YEN CUMHURYETLER
DEMOKRATK DEVRM
249
250
YENt CUMHURYETLER
DEMOKRATK DEVRM
251
unu daha da etkin bir biimde gizliyordu. Mal sahipleri imdi birbiriyle, ak pazarn "zgrl" iinde eit kimseler olarak kar
karya geliyorlard. Demokrasinin parolas, destekleyicilerince "en
uygun ad"37 olduu ileri srlen isonomia, yani "yurttalk haklarnda
eitlik", sonunda bir addan baka bir ey olmadm gsterdi; nk
daha sonraki bir Yunan tarihisinin belirttii gibi, "mlkiyette eitlik
olmakszn yasa nnde eitlik botur",38 mallarn zel mlkiye
tindeyse eitlik olamaz. Sonu, snf savamnn, zme ulatrl
masndan getik, daha da iddetlenmesi oldu. Hepsi bir tek insan top
luluunun yesi soylularla halk arasndaki eski atmann yerine,
kle sahipleriyle kleler arasnda bir savam ortaya kt: toplumun
varlnn reticisi olan kleler toplum dna atlm oluyorlard
imdi; bu eliki, yeni bilgi alanlar aarken, demokrasiyi ykyor ve
hem toplum da hem de bireyde, tketimle retim, dnceyle eylem
arasnda tem el bir ayrlk yaratyordu.
imdiye kadar insann bilebildii btn byklkler ve gzellikler,
ama ayn zamanda insan toplumunun yreindeki yara, uygarln bu
aamasna aittir?9
37Hdt. 3 .8 0 .6 .
38D. S. 2.39.
39Torr, D. Productive Forces: Social Heiair.ns (retim Glen: Toplumsal bi
iciler), CoR Mays 1946
XI
DEMOKRATK DEOLOJ
1. Toplumsal Adalet
^ O LO N .. 560-559'da ld; Anaksimandros ise Sardeis'in d
nden (.. 546) biraz sonra; yani hemen hemen adatlar. Solon
grevinden ayrldktan sonra yurt dna kt ve onia, Lydia da iin
de birok lkeyi gezdi; Anaksimandros ya da onun hocas Thales'le
pekl karlam olabilir oralarda. Bununla birlikte, onun yaptyla
tekilerininki arasnda dorudan bir iliki yoktur. Ortak zellikleri,
greceimiz gibi, dnyaya ortak snfsal baklarndan gelmektedir.
Her de. Tun andan devraldklar gelenekleri olan, ticari et
kinlik iine ekilmi ve dolaysyla bir yandan ynetici toprak sahibi
oligariyle, te yandan halk kitleleri arasnda bir yer tutan ticaret
aristokrasisi denilebilecek bir snfa dnm eski aristokrat ai
lelerden geliyorlard.
lkel dncede toplum ve doa birdi. Thales ve Anaksimandros
doay toplumdan ayrd ve onu insandan bamsz bir biimde var
olan bir d gereklik olarak sundu. Ayn ekilde Solon da. toplumu
doadan ayrd ve onu insana zg zorunluluklara dayal bir ahlki
dzen olarak sundu. Dier bir deyile, Anaksimandros nasl doay
nesnelletirdiyse Solon da toplumu nesnelletirdi. Bunun nasl yapl
d, en iyi ekilde, adam ldrme yasasnn geliimi zerinde durula
rak grlebilir.
lkel toplum da, bilerek ya da bilmeyerek adam ldrme arasnda
hibir aynm belirtilmemiti: yani, suun, onu ileyenin znel tu
tumunda deil eylemin doasnda nesnel olarak ierildiine inanl
yordu. Ayn zamanda, bir klanda ldrm eyle baka klandan birini
YEN CUMHURYETLER
254
ldrm e arasna keskin bir snr ekilmiti. Her bir durum da izlenen
ilem (Cilt 1, s. 88-90) klann isel dayanmasn ve klanlar ara
sndaki o ok eski dmanl yanstr. kinci durumda su. tazminat
ya da ceza ile tazmin edilecek bir insan gc kayb gibi nesnel olarak
llyordu; ilkindeyse, suu ileyene bulac hastala yakalanm,
yani toplumd olmu bir insan gibi davranlyordu (Cilt I. s. 252).
Kendisiyle temasa geen herkese hastalk bulatrablecek ve doal
dzenin ileyiini bozabilecek biriydi o. Sylendiine gre, tm Yu
nanistan, Pelops'un iledii bir cinayet yznden susuzlua ura
mt.1 Oidipus'un. babasn ldrmesinden sonra bir veba salgm;
Alkmaion'un. annesini ldrm esinden sonraysa rnde ktlk olmu
tu.2 Aiskhylos'un Orestcia'snda. klan ileticinin mitsel cisimlenmesi
olan ErinysIer. kurbanlarn barndran kim seleri rnlerine hastalk
ve kadnlara ksrlk vererek korkuturlar.3
Kabileden devlete geile birlikte, bu uygulamalar ve inanlar,
adam ldrme sorununu aristokrat rahipliin kontrol altna sokmak
zere yeni duruma uyduruldu. Kirlenme dncesi tm toplumu kap
sayacak ekilde klann tesine yayld, fakat ayn zamanda uygulan
mas, yeni arnma pratii ile snrland; sulunun, rahipliin oyuyla
balanmas iin kullanlyordu bu. Ynetici snf, insanlara yle
sylyor gibiydi sanki: Biz hepimiz bir soydanz, bir yurdun o
cuklaryz hepimiz; bunun iin de. adam ldrme, topluluun tmne
kar ilenmi, gvenilir yetkililerce ele alnmas gereken bir sutur.
Solon anayasada reform yapmaya arldnda durum buydu.
Onun koyduu yasalarda her yurtta kendisi zarar gren taraf olmasa
bile yurttalarna kar ilenen sular iin dava ama hakkna sahip
oldu; her yurttan hkimlerden sonra M eclise tem yiz hakk vard.
Nedeni, "zarar grmler kadar zarar grmemilerin de ne kp su
ileyenleri cezalandrmasn" salamak4 ve bylece "sevgide ve nef
A p ld .2 .12.6.
2Ayn yerde. 3. 7. 5. Bir 'manlar. Kadmosoullanndan gelen Ispatal Aigidler
arasnda ocuk lmleri yaygod: Oidipus'a ve Laios Eriny'leri adna bir tapnak yap
tktan sonra dzelmi oldu bu durum: Hdl. 4.149.
3A. E u. 781-96=778-92.
4Plu. Sol. 18.
DEMOKRATK DEOLOJ
255
YENt CUMHURYETLER
256
DEMOKRATK tDEOLOJ
257
2. Moira ve Metron
Bu incelem enin birinci cildinde m oira fikri, topluluun her ye
sinin ortak almann rnnden kendine den haka pay ald
ilkel ortaklamacla kadar izlenmiti geriye doru. Mitsel figrler
olarak M oira'lar, bu eit haklarn devam anlam na geldiine ina
nlan anaerkil klann kadn atalarn tem sil ediyordu; ayn ekilde
Erinys'ler de, kkeninde, olumsuz grnmleriyle aym kadn ata
lardan baka bir ey deildi: ilevleri, M oira'larda cisimlemi olan
atasal blm enin snrlarn aanlar cezalandrm akt. Ayn zam an
da, kabile toplumundan devlete gei dnem inde bu figrlerin krall
temsil eden Zeus'a, daha sonra da Dikeye baland gsterilmiti
(Cilt II, s. 71-72). imdi Dike'nin anlamn daha aka anlayacak bir
durumdayz.
Szcn biimsel evrimi daha nce tartlmt: 1) "yol", 2) "g
renek", 3) " alma" ya da "cezalandrm a", 4) "yarg", 5) "Adalet
Tanras", 6) "soyut adalet fikri" (Cilt I, s. 128-130). Son iki anlam
ilk kez Hesiodos'un ve Solonun iirlerinde kendini gsterir. Erinys'lerin yerine kullanlan bir szck olarak Dike'nin anlam, en iyi biim
de Solon'un aadaki satrlarnda grlebilir:
10Philemo 93.
YENt CUMHURYETLER
258
DEMOKRATK tDEOLOJt
259
260
YEN CUMHURYETLER
rumlanmakta olduunu dnmeliyiz. Klelie srklenmi olan Attika kyllerinin Am osu yoktu, am a zanaatlarla birlikte dem okra
tik devrimde etkin bir rol oynadlar, dolaysyla demokrasi dnce
sine zel bir katkda bulundular.
3. O rfecilik
"Ynetici snfn dnceleri her ada ynetici dnceler ol
m utur."16 Ynetilen snfn (uyruklarn) fikirleri, ynetici fikirler
olma srecinde bulunduklar devrimci dnemler dnda daima bask
altnda tutulur ve arptlr ynetici snf tarafndan. Dahas, snfl
toplum zihinsel ve bedensel alm a arasndaki blnmeye da
yandndan, bedence etkin fakat zihnen edilgin olan ynetilen snfn
fikirleri, kuramsal, soyut ve nesnel olmaktan ok pratik, somut ve
znel olma eilimindedir. G rm olduumuz gibi. Yunanistan'da ve
in'de benzeri ekilde doal felsefenin ortaya k, ancak retim a
lmasndan kopmu, bo zaman olan snfn varlyla ulala
bilecee benzer belli bir entelektel gelimeyi zellikle, soyutlama
ve nesnelletirme gc gerektiriyordu; daha sonra da greceimiz
gibi, kuramn pratikten bu ayrl hzla, kuramn kendisinin, retim
srecindeki kklerinden koparlm olduu iin, zayflama, rme
eilimi gsterdii noktaya ulat.
Devrimci dnemin, politik olduu kadar ideolojik adan da
nemli bir zellii, ynetici snfn bir blmnn, zellikle de gelii
minin kuramsal sorunlaryla ilgilenen blmnn, balln yeni,
devrimci snfa evirmesi ve yeni ideolojinin dile getirilmesinde etkin
bir rol oynam asdr.17 Bu yolla, yeni ynetici snf o zamana kadar
arptlm ve bastrlm kendi fikirlerini dile getirirken ayn za
manda eski fikirlerdeki yaratc olan her eyi devralr ve gelitirir.
Yeni ideoloji bu kaynaklarn her ikisinden oluur ve yeni snfn ken
disi birleik olduu lde bir birlik oluturur. Bununla birlikte, ge16Marx-Engels. Alman deolojisi, s. 39.
17Marx-Engels, Manifesto, s. 216.
DEMOKRATK DEOLOJ
261
YENt CUMHURYETLER
262
DEMOKRATK DEOLOJ
263
YEM CUMHURYETLER
264
DEMOKRATK DEOLOJ
265
266
YENt CUMHURYETLER
4. kiciliin Kkeni
te tam kabile toplumunun son izlerinin silindii bu dnemde
Moira'nn yan banda Orfeci Ananke figr ortaya kar. Bu szck
ou kez "zorunluluk" olarak evrilir, birok balamda kullanlr,
fakat gerek anlam daha som uttur: "zor. zorlama" ya da "bask".
Yaznda Ananke ilk kez. ikisi de Orfeciliin etkisinde kalm olan Herakleitos ve Parmenides'in yazlarnda grlr. Herakleitos, Ananke ile
M oira'y. gerekten birbirinin ayn olarak tutar, birbirine balar; Par
menides. Moira. Dike ve Anankeye ayn nitelemeleri verir.35 Bir
yzyl sonra Platon'un C um huriyetinde Ananke M oirann yerini tu
tar ve hatt onun iiyle donanr.36
Homeros'tan balayarak tm Yunan yaznnda annke, "zor
lama" ve douleia "klelik" fikirleri birbiriyle yakndan ilikilidir; bi
rincisi devaml olarak hem klelik statsn hem de klelerin koulduklar zor almay ve ikenceleri belirtmek iin kullanlrd.37
Krba altnda, birbirine zincirle balanm gruplar halinde ulamda
ve topra ilemede alan klelerin bu grnm, boyunduruk im
gesini ya da kz srsn akla getirirdi; bundan dolay da, zygon
"boyunduruk" terim i, hem douleia hem de ananke ile geleneksel ola
rak ede bir eretilemedir.38 Yeraltn gsteren Orfeci bir resimde la
netlenmi gnahkr Sisyphos'u grrz: tan tepe yukar srmekte,
o srada onun zerinde, elinde krbacyla kle srcs Ananke dur
m aktadr.39 Ananke. toplumun alan yelerine emeklerinin r
nnde onlar alr durumda tutmaya yetecek en az paydan fazlasn
vermeme ilkesini temsil eder. M oira, Ananke olunca onun zddna
dnt.
35llcracl. A 8, Parm. 1 .14,28,8. 14.30,37, 10.6; Cilt 1-2, s. 70.
36P1. Rp. 616c.
37Ayn yerde, 6.458. Tyrt. 5 .2 , A. Ag. 1026=1042.1055=1071, Ch. 74-6=76-7. Per.
590=587, E. Hec. 1293-5, vb.; Hdl. I. 116. Antpho625, vb.
38A. Ag. 228=218, Pr. 107-8. 698-9=671-2, S. Ph. 1025. E. Or. 1130, bkz. A. Ag.
944=953, 1225=1226, S. fr. 532, vb.
39Guthrie, W. K., Orpheus and Greek Religion (rfe vc Yunan Dini), Londra,
1935. s. 190.
DEMOKRATK DEOLOJ
267
268
YEN CUMHURYETLER
DEMOKRATK DEOLOJ
269
YEN CUMHURYETLER
270
DEMOKRATK DEOLOJ
271
272
YENt CUMHURYETLER
yle dkt ki, zne (toplum) ve nesne (doa) birbirinden ayrdedilemiyordu. Bizim imdi ulatm z dnemde, meta retimi ve top
lumun bilinli olarak atan snflara blnmesi ii tam olgunluuna
eritiinde, o ayrm yaplabilir, am a znenin ve nesnenin birliini
paralayabilecek bir biimde yaplr. Miletoslular, zneyi dtalayarak
doay insandan bamsz bir biim de varm gibi sunuyorlard; Orfeciler, nesneyi dtalayarak insan doadan bamsz bir biimde var
olarak sundular. Bir eilimden nesnel (yani belirlenimci, determ i
nistic) maddecilik, tekindense znel idealizm kt ortaya. Bunu iz
leyen dnemde, bu temel k "felsefenin ana sorusu" kendini
toplumun bilinci iine zorlad ve filozoflar bugne kadar birbiri ar
dndan sralandklar maddecilik ve idealizm gibi birbirinin zdd iki
kampa bld.
Beinci Blm
KATKISIZ AKIL
Kim anmsamazlk edebilir burada, komusu
Seacoal'a "yakkl bir insan olmann yazgnn
bir cilvesi olduunu, okumann ve yazmannsa
doutan geldiini" reten sevgili dostumuz
Dogberry'yi?"
MARX
XII
SAYI
1. Kroton'lu Pythagoraslar
P Y T H A G O R A S , Sam osun yerlisi ve . . 523'te Persler tarafn
dan ldrlm olan tiran Polykrates'in adayd. Babas Mnesarkhos bir mcevher oym acsyd.1 B ilim sel aratrm alarla, zel
likle ay kuramyla ilgilendi; sylendiine gre m atem atik zerine
alm alarn, ticaretin gereksinm eleri tesine ilerleten ilk kii
oldu.2 Ayn zam anda dindar bir m istikti, tinin bedenden gtne
inanrd. O rta yaa ulanca Gney talya'da K roton'a gt. Tp
okuluyla nl zengin bir ticaret kentiydi Kroton; tam o sralar iki
sekin insan yetitirm iti. Bunlardan biri, Pythagoras'n ada Dem okedes, Pers m paratorunun hekimi oldu.3 teki, Alkm aion, bir
ka ya daha genti. Pythagoras bir dini m ezhep kurdu; bu mezhep
Kroton'da ve blgenin dier birok kentinde bir sre politik iktidar
elinde tuttu; bunlardan en zengini Sybaristi. Bu iki kent arasnda
sava patlad ve .. 510'da Sybaris yerle bir edildi. Bu olay ze
rinden ok gemeden Pythagoras M etaponton'a ekildi, yle g
rnyor ki yaamnn geri kalan ksm n orada geirdi. Pythagoraslar. yaklak .. 450 ylma kadar rgtlerini ayakta tuttular,
etkinliklerini srdrdler; sonra m ezhep paraland, yeleri s
rld. Daha sonraki ykleriyle im dilik ilgilenm eyeceiz. Pythagoras'n yaam hakknda bilebildiklerim iz bunlar. Eski yazlardan
elde edilebilen daha ince ayrntlar pek salkl deil.
lHcraclil. 129. Hdt. 2. 123, Clem. Sr. 1.62.
"Anslox. 81.
3Hdt. 3. 125,131.
KATKISIZ AKIL
276
GNEY TA LY A VE SC LY A
Harass X
SAYI
277
278
KATKISIZ AKIL
SAYI
279
280
KATKISIZ AKIL
SAYI
281
2. Pythagoras Din
Pythagoraslk, dinsel yanyla O rfecilikle o kadar ortak eye sa
hipti ki, "Pythagoraslann pratikte O rfeci bir topluluk olduu"11
sylenmektedir. Bir abartmadr bu. Greceim iz gibi, aralarnda snf
tem elindeki farkllklara uygun den nemli farkllklar vard. Fa
kat, nce nelerin ortak olduunu grelim.
Her iki mezhep de gizli toplumlar ya da kardelikler denilebilecek
biim de rgtlenm iti Orfeciler thiasoi, Pythagoraslar syndria
eklinde. Toplulua kabul edilme, yelik kazanmam olanlara ak
lanm ayacak gizli trenler ve retileri de iine alan bir tr erginleme
yoluyla oluyordu. Bu sessizlik yemini, Orfecilerin "dil zerinde kap",
Eleusis'lerin "dil zerinde kilit"ine karlk Pythagoras simge "dil
zerinde kz"12 le dile getiriliyordu. Pythagoraslar zellikle d
zenli bir sessiz dnme pratii yapyorlard.13 Dnme konusunun,
ustann sylediklerinden olutuunu varsayabiliriz. Aristoteles bize
Em pedokles'in mezlerinin onun iirlerini ezberlediklerini ve an
lam larn kavramadan ok nce "takr takr okuyabildiklerini" sy
lyor: nk "o anlamn iine dalabilm eleri iin zaman gerekliydi".14
Ayn ekilde, Eleusis Mysterialannn apak kalnts olan dilde. Herakleitos, sylediklerinin ilk iitmede, iitilmeden nceki kadar an
lalm az olduunu aklyordu.15 Btn gizemsel retilerde, yelie
11Bury, J. B.. Yunanistan Tarihi, s. 317.
121hcog. 815, A. Ag. 36-7, Stratlis 67, Hsch., Philost. p. 1 .1 ,6 .1 1, A. fr. 316, S. OC.
1052-3, Crilias fr. 5 .3 , Antl. Pal. 10. 12. 16. 132. Theog. 413, E. Or. 903, Ar. Ra. 838,
Orph. fr. 245, Pl. Sym. 218b; Thomson AO 2.7-8.
13Philosl. A/j. 1.1, Stob. F. 34. T. Antl. Pal. 10.46,14. 1.16.325-6, Greg. Naz. Or.
3 3 .535c.
14Arist. EN. 1147a.
15Heraclit. B. 1.
KATKISIZ AKIL
282
SAYI
283
yerdekinden daha yaygn bir biimde ve daha uzun bir sre geliti.
Ayn ekilde, Pythagoras hareket talyada balad. Bir rastlant de
il bu. Yunanllarn, kabile kunm larn saklam olan daha geri
halklarla yakn ve devaml temas halinde olduklar blgeler, bu uzak,
snr tesi blgelerdi: Trakya, talya ve Sicilya. Dnyaya baklar laik
ve aklc olan onia'llarn aksine bu batllar, dncelerindeki dinsel
izle birlikte kehanete ve m ucizelere inanmalar ynnden dikkat e
kiciydiler. Bu bakmdan, tarihsel koullar nedeniyle kabile kken
leriyle balarm srdrm olan branilere benziyorlard (s. 108-12).
kinci olarak, Pythagoras, yaam koullaryla bu iki gelenei bir
letirmeye ok uygundu: hem talya'ya yerlemi bir onia'l olduu
iin, hem de atalar ve yetimesi ynnden yeni orta snftan geldii
iin. Engels'in nemli bir gzleminin anlam budur. onia'da yeni
varlkl aristokrasi, "balangtan beri eski kaltsal aristokrasiyle z
de" olmutu, dolaysyla eski hieratik gelenekleri iletebilmi ve ye
niden yorum layabilm iti. te yandan, talya'da ilk Pythagoraslar,
ounluuyla "eski kaltsal aristokrasiyi geri plana itm i.18 ve dola
ysyla on felsefesinin baarlarn zmsemi olduklar iin onlar, s
radan halkla paylatklar halk gelenekleriyle kantrabilm i olan
yeni insanlard.
Pythagoraslar, etten saknmann yannda baka tabular da g
zetiyorlar ve onlara etik bir anlam yklyorlard; rnein "Terazi
nin iki kefesinin kolu zerine basma" yani, denkliin snrlarn
ama. Bireyin, eylemlerinden dolay m anevi sorumluluuna inan
yorlard ve gnlk ilerinden eve dndklerinde kendi kendilerine
"Nerede yanldm? Ne baardm? Yapmam gerekirken neyi yap
madm?" derlerdi. Tinin (ruhun) lm szlne inanrlard; saf,
tem iz insanlarn tinlerinin, doum em berinden kurtulduktan sonra
Hades'in daha st blgesine ktna, oysa tem iz olmayanlarn tin
lerinin kopmaz balarla Eriny'lere bal olduuna inanrlard; beden
uykuya daldnda tin uyank olduu iin, havann, dlerinde in
sanlar ziyaret eden koruyucu tinlerle dolu olduuna; iyi bir tine sahip
18Engels, Ailenin.... s. 191.
284
KATKISIZ AKIL
19D. L. 8. 13-35.
^S ta lin , Diyalektik ve Tarihi..., s. 116.
SAYI
285
3. Say Kuram
Son blmde, Orfeci retinin bedenle tin arasnda temel bir
farkllk ve devaml bir kartlk olduu inancna dayandna iaret
edilmiti.
Bu inan ilkellerin inanc deildir. lkel dncede tin, eyalar
devindiren ve yaatan eydir; organik ve inorganik madde arasna bir
ayrm konm ad iin tine sahip olma kendi kendine devinimin, ger
ek ya da grnr gcne edeerdir. H int-A vrupa dillerinin ata sy
leminde (parent speech) bizim alk olduum uz iki ya da cins ye
rine iki dilbilgisel snf canl ve cansz vardr; bunlar, kendi
liinden deviniyor olup olmamalarna gre u ya da bu snfa verilen
ey adlardr.21 Bu ayrm ylesine temel bir ayrmdr ki, ede diye ta
ndmz nesneler, farkl grnmlerde belirdikleri iin, iki snfa ay
rlabilirler. Bylece ate {fire) iin kullanlan iki szckten biri, La
tince ignis (balangta canl, daha sonra eril) szcyle karlanan
bir orman ateini ya da kr ateini veya insann kontrol dndaki
herhangi bir atei gsteriyordu; Yunancada pyr (balangta cansz,
daha sonra yansz) szcyle temsil edilen teki, sopalar birbirine
srterek ya da akm aktalarm akarak yaratlabilecek trden bir
atei, kontrole gelen bir tr atei gsteriyordu. Bu dnce tarznda,
bir tini olan canl bir yaratktan sz etm ek, yalnzca onun canl ol
duunu sylemenin bir baka yoludur. Bu tin kavram yle derine kk
salm tr ki, hayvanlarn tini olm adna degin Katolik retisini
sorgusuz sualsiz kabul eden rlanda kyls, bugn bile, inei l
dnde hl Thi an l-anam aisle, "Ruhu utu" der.
Orfeci kavram, sm rnn her biim inde doal olarak bulunan
ve en son ekline klelikte ulaan kendine-yabanclamadan gel
mektedir. Kle, yalnzca kendi emek gcne deil kendine de ya
banclamtr. Hem emeinin rn hem de kendi bedeni, kendi is
tencine baklmakszn kullanm-deeri ya da deiim-deeri olarak
elden karlabilecek, bakasna ait bir m lkiyettir. Bu yzden, her
?!
286
KATKISIZ AKIL
ikisi de, zne olarak kendisinin karsna kan nesnel gerekliin bir
ksmn oluturur; dolaysyla, zne yalnzca bedeninden soyutlanm
kendisinden, yani gerekletirilmemi isteklerinden ibarettir. Bu ko
ullar altnda zne, anlatmn nesnenin yadsnm asnda bulur. Gerek
dnya, iinde yaad ve alt dnya deil, iinde ne emein ne de
yaamn bulunduu hayali bir dnyadr. Yaam lmdr, lmse
yaam. Bu retiyi felsefi bir ikicilik olarak tanmlamak yanl olurdu,
nk her eyden nce felsefi bir kuram deildir; ikinci olarak, zne
ve nesnenin birbirinden kopmasndan sonra, znenin her ey, nesneninse hibir ey haline geldii tekilik'in ( m o n i s m ) tersine dnm
bir eklidir daha ok. Bu bakmdan, nesnenin her ey. zneninse hi
bir ey haline geldii on filozoflarnn maddeci tekilikinin dorudan
karsnda durur. Yine de, ikiciliin ilkesi dolayl olarak vardr onun
iinde; bu ilke de Pythagoraslar tarafndan gelitirilmitir.
lk Pythagoraslarn tin yksne dnersek, d yzyle, Orfecilerinkinden btnyle farkl bir reti gibi grnen eyle kar
larz. Pythagorasn. Mezhep dalnca Yunanistan'a kam , sonra
tekrar talya'ya dnm olan mezi Philolaos'a gre tin. bedende bir
lirin telleri gibi gerekli oranlarda bir arada tutulan ztlarn scak ve
souk. slak ve kuru bir tr uyumudur.22 Bundan, tinin, bedenin
zlmesinden sonra yaayamayaca sonucu kyor ortaya; lirin par
alanmasndan sonra tellerin uyumu diye bir ey nasl kalmyorsa.
Byle bir gr. Pythagoras'n tinin bedenden bedene g kuramyla
aka uyumazlk gsteriyor.
Yine de aradaki ztlk aklanabilir. Grlecektir ki, mzikle ben
zeimi bir yana brakrsak. Philolaos'un kuram, on m addecilerinin,
bedene can veren ey olarak tin hakkndaki grleriyle uyumaz de
ildir. Bu yzden. Philolaos'un, on okulu yeleriyle mutlaka kar
lam olaca Yunanistan'da kal srasnda Pythagoras retiyi
orada yerlemi olarak bulduu kuramlarla uzlatrmaya alm ol
mas olasdr. Pythagoras gr asndan, uyum (attunement) fikri,
bir benzeimden daha fazla bir eydi; greceimiz gibi, oktavn sabit
^ P l. Phdo. 85e-86d. reti. Philolaos'un kendine deil Thebaide kendisinin ya
nnda eitim gren rencisi Simmias'a atfediliyor (61e); bununla birlikte, yalnzca
Thebai'de deil, bir baka Pythagoras topluluun bulunduu (Bumct GP 152) Philolaos'ta da geerli gibi grnyor.
SAYI
287
KATKISIZ AKIL
288
Snrsz
T ek
ift
Bir
Birok
Sa
Sol
Erkek
Dii
H areketsiz
H arekelli
Dz
Eri
A ydnlk
K aranlk
iyi
K are
Dikdrtgen'
Kt
SAYI
289
KATKISIZ AKIL
290
SAYI
291
4. O rta la m a
Ztlarn ortalam a iinde erimesi retisinin ta Pythagoras'a kadar
gittiine degin kant yok elimizde, ama iki nedenle buna olas g
zyle baklabilir. Pythagoras lmeden nce domu olan Aiskhylos'un bildii bir eydi bu: mzik skalasnn matematiksel bir in
^9 M a r x , K apital, 1 . 2
KATKISIZ AKIL
292
SAYI
293
KATKISIZ AKIL
294
SAYI
295
KATKISIZ AKIL
296
SAYI
297
KATKISIZ AKIL
298
xin
OLU
KATKISIZ AKIL
300
OLU
301
ztlar ayn deildir artk. Onun ztlan soylular ve sradan halk deil,
zgrler ve klelerdir. Kendi szlerinden ortaya kyor bu:
Sava her eyin babas ve efendisidir, tanrlar ve insanlar, z
grleri ve kleleri meydana getirmitir}
Bu yzden, ona gre atma mutlaktr, birlik grece. Gerek di
yalektiktir bu. Onun yaptlarn incelerken karlatm z ana soru
u: insan dncesine bylesine parlak bir katky mmkn klan ko
ullar nelerdi?
2. H erakleitos ve M ysterialar
Pythagoraslk. on usuluunun Orfeci gizemcilikle arpma
sndan olum utur denilebilirse. Herakleitos'un dncesini Pythagoraslm on usuluuyla arpmasnn temsil ettiini syleye
biliriz. Pythagoras'tan ve popler Dionysos tapm ndan nefretle sz
ediyor; ama M iletoslu ncllerinin aksine tin (ruh) salyla de
rinden ilgileniyor ve evrenin yapsnda yaamn ynetimine bir kla
vuz aryor. Bununla birlikte, dnya gr aristokrata ve dlaycdr.
Baz m ezleri vardr: Herakleitosular; ama toplumsal ya da politik
bir reform program yoktur bunlarn; Pythagoras kardeliinkiyle
karlatnlabilir etkileri olmamtr. Bu ynden, Sokrates, Demokritos ve Epikuros'un bireyciliini haber verir.
Ephesustaki Artemis kitaplna em anet ettii bir kitap yazmtr.
Bu kitaptan, ou ksa ve birbiriyle bantsz, am a retisinin biimi
ve z hakknda bize genel bir fikir verecek nitelikte 130 para kal
mtr. Blm V l'da onun dzyaz bieminin hieratik ve dua benzeri
olduu, bunun da kaltsal Demeter Eleusis rahipliini elinde tutan
kral ailesinin bir yesi olarak konumuna uygun dt gsterilmiti
(s. 162); bu kitabn. Orfeci hieroi logoi ve Eleusis Mysterialannm
ligom ena's tarznda sunulmu bir sylemden olutuu ileri srl
o
KATKISIZ AKIL
302
OLU
303
daha ileri aam ann her zaman, sanki erginlem enin ilerleyiinde
ikinci dereceymi gibi tanmlandn grrz.6 kinci olarak, burada
Szc "anlamayan"Iara uygulanan asynetos szc.7 genellikle
gizemli srlar "anlamayanlar", erginlenm em i olanlar hakknda kul
lanlrd. nc olarak, barbarlar, konum alar anlalmaz, aklla
kavranlm az (asynetos) olduklar iin M ysterialardan dlanmlard.
Bu yzden, son cmle, Szc anlamam olanlarn, duyularn ka
ntna gvenemeyecei anlamna gelm ektedir. Son olarak, Com ford'un gzlemledii gibi "bu gibi szcklerle karlamam olmak"
gibi bir ifade, Kurbaalar'da bir yerde geer; burada Aristophanes.
Eleusis M ysterialarnn kutlanmasndan nce A tinada ylda bir
karlan resmi bildirinin parodisini yapm aktadr. Aristophanes'in sz
leri yle:
Byle szlerle hi karlamam olanlar ya da yrekleri sa f ol
mayanlar azlarn amasn ve bizden uzak dursun.*
Herakleitos'un. Atina formln ima ettiini varsaymak gerekmez,
nk benzer bir ileme Orfeci M ysterialarda da gidilmitir. Yani hieroi /ogo/'lerden biri. "Ben anlayanlara syleyeceim" szleriyle ba
lar; Euripides'in Bakkhalar'nda Dionysos'a lhi yle balan
Kim o? Kimdir yaklaan? Gitsin buradan, eski dete uyarak Dionysos'u veceiz.
Ne mutlu tertemiz yaam olanlara, Tanr'nn ltfuyla gizleri
renm i olanlara, gnahlarndan arnm tertem iz olanlara, evik
ayaklarla tepelerde dolaan kutsal toplulua katlp Bakkhus'un so
luuyla ileri dolanlara.9
6LOBECK, C. A. Aglaophamus 127-131; Thomson. Aiskhylos, Oreseia. 2. 204;
"Tekerlek ve Ta" 10.
7Lobeck 15-190;. Thomson AO 2. 111-2.
O
Ar. Ra. 354-5; Comford. Principium Sapieniae, 113.
9Orph. fr. 334, E. Ba. 68-77.
KATKISIZ AKIL
304
3. Logos
to g o s szcnn Herakfeitos'un kulland ekliyle kapsad
balca anlam, sylem, akl ve oran idi. Tanr ve insan da iinde,
doay yneten evrensel yasann gerek anlamnn doru bir ser
gilenmesi olarak da tanmlanabilir. Bir tarih yasas deildir bu, ya da
evrim yasas deildir; tersine, zaman yoktur onun; tpk, devaml de
iiklie uramaya yargl olmasna karn iinde ilerlik gsterdii
dnyann basz sonsuz oluu gibi. Doast ya da kutsal olan dlama
anlamnda doal bir yasa da deildir; daha ok. zel ve grece olan
her eye kart olarak evrende genel ve mutlak olan her eyi temsil
eden maddesiz bir soyutlama olduu iin kutsal olanla zdelemitir.
Bu anlamda, "her ey bir 'dir. eyler, her bir eyin kendisi ne ise o ol
duu. baka bir ey olmad anlamnda, sayca oktur fakat bir eyin
bu kendisiyle zdelii geici ve grecedir, nk her ey, kendi zd
dna dnme sreci iindedir hep. Kalc ve mutlak, dolaysyla kutsal
olan tek ey Anaksimandros'un snrsz gibi "lmsz" ve yok ol
mayacak bu ztlar atm asdr, daha da ok onun altnda yatan
yasadr: devaml deiim yasas.
Hakikat byle olunca bulunmas zor olacakta- elbet. Akn olduu
iin deil, tersine, duygularla alglanabilir maddi bir gereklikle ilikili
olduu iin. "En ok deer verdiim ey, grlebilen, iitilebilen ve renilebilen eylerdir."10 Be duyu ve dnme yetisi btn insanlarda
10Oph. fr. 334. E. Ba. 55.
OLU
305
KATKISIZ AKIL
306
OLU
307
KATKISIZ AKIL
308
OLU
309
KATKISIZ AKIL
310
olan, uyank ve uykuda olan, gen ve yal olan ey. ayndr."44 "Ayn
nehire adm atarz ve atmayz: biziz ve biz deiliz.45 Herakleitos, g
recelilik fizii hakknda hibir ey bilmiyordu; fakat evrensel bir an'n
olanakllm yadsyordu. Bunu yapabiliyordu, nk byle bir olanak
ilkel dnceye yabancyd. Bunun yerine, ilkel dnce iinde zmmen bulunan fakat asla ondan nce belirtilmemi ztlarn birlii il
kesini ifade ediyordu.
4. N esn el D iyalektik
Lenin "her dem canl ate"e gnderme yapan para zerinde
yorum yaparken unlar yazyordu: "Diyalektik maddeciliin ele
rinin ok iyi bir anlatl: bu bizi yine u soruya getiriyor: Herakleitos
nasl oldu da ada diyalektik maddeciliin bu kadar yaknna ge
lebildi?"
Bunun yant Engels'in aadaki gzleminde gizlidir:
Doay, insan tarihini, ya da kendi z kafa almamz dn
cenin incelemesi altna koyduumuz zaman, bize ilk grnen ey. hi
bir eyin olduu gibi, olduu yerde, olduu biimde kalmad, ama her
eyin hareket ettii, deitii, olduu ve yok olduu sonsuz bir karlkl
ilikiler ve etkileimler yuma tablosudur. Dnyay dnmenin bu
ilkel, sa f ama aslnda doru biimi. lka Yunan filozoflarnn d
nme biimidir, onu aka ilk fo rm le eden de Herakleitos'tur. Her
ey hem kendisidir, hem de deildir, nk her ey akar, her ey srekli
dnme, olu ve yok olu durumundadr. Ama bu gr biimi, olay
lar btnnn sunduu tablonun genel niteliini ne kadar doru bi
imde kavrarsa kavrasn, gene de bu genel tabloyu meydana getiren
ayrntlar aklamaya yetmez ve onlar aklayamad srece, genel
tablo zerinde ak bir fik ir sahibi olamayz. Bu ayrntlar bilmek
iin, onlar doal ya da tarihsel balantlarndan ayrmak ve her bi44Ayn yerde. 88.
45Ayn yerde, 49a.
OLU
311
KATKISIZ AKIL
312
5. T ragedya
Herakleitos. kapsaml bir nedensellik kuram ortaya atan ilk fi
lozoftu. Onun ztlarm birbirine giri yasas, zmlemede, yeni retim
ilikilerinin insan bilincinde yansd biimlerin doas zerine bir
izdm olduunu ortaya koydu. Toplumsal bir imgedir bu. Bu, onun
nesnel hakikat ynnden yoksun olduu anlamna gelmez. Tersine,
btn bu tr kuram lar, zorunlu olarak, srf toplumsal imgeler ol
duklar iin belli bir lde hakikat iermelidirler; nk toplum, do
ann bir parasdr ve insann doa zerine bilgi edindii kategoriler
mutlaka toplumsaldr. Nitekim, Herakleitos'un kuram da. gl akl,
onia'l ncllerinden miras ald geleneksel dnya grne yeni
toplumsal kategorilerle daha derinden nfuz ettii iin yakalaya47Heraclit. B 90.
OLU
313
314
KATKISIZ AKIL
315
KATKISIZ AKIL
316
5s. OT.
OLU
317
XIV
VARLIK
1. E lea Okulu
JW
LEa LEA. .. 540 dolaylarnda Perslerin onia'y fethinden sonra
batya kam olan Phokaiai'li gmenlerin kurduu, Lucania sa
hilinde bir koloniydi.1 Pythagoras konfederasyonuna ait Poseidonia'nn otuz mil kadar gneyinde uzanr. Batda bugne kadar bu
lunmu en eski metal paralardan biri Elea'dandr.2 Tek bana bir r
nektir, Pythagoras kentlerin kulland metal para tiplerine uymaz,
ama en azndan Elea'nn. ticaretin geliim inde onlarn gerisinde kal
mam olduunu, ayn zamanda yeni bir felsefenin beii olduunu
gsterir.
Sylencelere gre Elea okulunun kurucusu, yine Pers ynetimin
den kamak iin g etmi olan Kolophon'lu Ksenophanes'tir. Theognis gibi o da tuzukuru bir soylu ve baarl bir len sonu arkcsyd.
arklarndan kalan paralardan, "bir tek tanrya, tanrlar ve insan
lar arasnda en byk olan, ne biim ne de anlay ynnden lml
lere benzemeyen bir tanrya inandm reniyoruz; "her eyi grr,
her ey zerinde dnr ve hi aba harcamaksztn her eyi etkiler."3
Bununla birlikte, grleri, daha byk bir olaslkla okulun gerek
kurucusu olan, Elea doumlu Parmenides zerine etki yapm olm a
sna karn, Elea ile balarnn derecesi ve kendisine bir filozof olarak
baklp baklamayaca konusunda kukular vardr.
Hdl.I. 167.
3Kscnoph. 23-5.
VARLIK
319
320
KATKISIZ AKIL
Btn bunlar M ysterialardan alnm tr. "Akll insan, Herakleitos'ta olduu gibi erginlenendir. Araba. Aiskhylos. Sophokles, Platon
ve daha sonraki pagan ve Hristiyan birok yazarn gizemli ara
basdr.5 Gnein kzlarnn peeleri, annm a treni srasnda erginle
me adaylarnn takt peelerdir.6 Eicusis treninin en nl zellik
lerinden biri, mealelerin ieriye geirildii ve karanln bir k pa
rlts iinde datld and7 tpk ada Yunan Paskalya arefesinde, Cumartesi gece yansnda yaklan kandiller gibi.8 Giri ka
plar, ikinci dereceden erginlem elere ayrlm trenlerin9 yapld i
tapnan kaplarn temsil ediyor.
Bu paraya bir alegori olarak deil, daha ok, gizemli erginleme
nin geleneksel biimini alm olan dinsel yaantnn gereki bir an
latl olarak baklm aldr. Bir Pythagoras olarak Parmenides, ayn
zamanda hem dinsel hem bilimsel olan gizli bir cemiyetin grevle
riyle eitilmiti. Mantk zerine ada yaptlarn kutsal vahiy ede
biyatyla ok az ortak yan olduu bir gerek, ama bilim kurucusu ola
rak kabul edilebilen bir kii iin byle bir alma herhangi bir baka
k altnda ortaya km olamazd. Dahas, iir, Pythagorasln
rtlmesi iin tasarlandna gre, kar klan retiyle ayn ate
lilikte savunulan bir inan bildirgesi olarak dnlm olmas ge
rekirdi.
iirin giriten sonra gelen blm ikiye ayrlyor: Hakikat Yolu ve
Grme Yolu. Hakikat Yolu'nda Parm enides, evrenin yaps zerine
kendi kuramn anlatr. Onun en zgn zelliklerinden biri, duyularn
kantnn kategorik olarak yadsndr. Bunun ardndan gelen G
rnme Yolunda duyularn kant kabul edilir. Hakikat Yolunun an
5A. Ch. 790-5=795-9, 93941,1020-2=10224, S. El. 680-763, Pl. Pldr. 247a-256c.
Plu. M. 561a, 593d-e, Clem. pr. 12,93 P, DS. 3.937 P, Porph. Abs. 1.30, N. T. Ep. Hebr.
12. 1-2; Thomson AA 124-5.
6Thomson, A A 122,273.
7A.Ch. 960=961, S. OC. 104840, Ar .R a. 154-5, Plu. M. 81e. Anim . 6 .4 .6 .4 , D. C.
1.387 R, Philosoph. Cruice 170, Fimi. Err. Pr. Rel. 22: Thomson A O 2. 240,382-3, AA
123.
8Sikelianos. 3.209.
9Plu. M. 81e, Heliod. 9 .9 , ath. 167f.,Thcmist. Or. 570-1, Walz Rh. Cr. 114; Thom
son, A O 2.240.W C 10.
VARLIK
321
latm olan ayn tanrann azndan verilir bu; tanra bunun alda
tc olduunu kabul eder, fakat Parm enides'i. kant duyunca hibir
insan zeksnn ona yetiemeyeceine inandrr. Bugne kalm olan
paralar, iirin, yerleik tipten bir evrenbilim ierdiini gsteriyor: ne
Pythagoras, ne onian olan ama apak Parmenides'in bir buluu
olan, yine de Hakikat Yolu'nda anlatlanla hi uyumayan bir ev
renbilimdir bu. Bu sap nasl aklanabilir?
Erken Bizans dneminden Atinal bir filozof olan Simplicus'un
verdii yant belki de doru izgidedir. Onun grne gre. Hakikat
Yolu anlalabilir dnyay gsteriyor; Grn Yoluysa duyuyla alg
lanabilir dnyay.10 Bunun, Burnetin de gsterdii gibi Parmedines'in
iki dnyay bu terimlerle ayramam olmas anlamnda bir yanl za
m anlam a (anakronizm ) olduu, doru.11 Ayn zamanda, Parm eni
des. gerekliin. Hakikat Yolunda yadsd duyu alglama dnyasnn,
baz tanm lar dierlerinden daha anlalr olan en azndan hayali bir
varl olduunun aka farkndayd. Grnm Dnyasndaysa, o, en
anlalabilir olduuna inand eyi vermiti. Bugn genellikle kabul
edilebilir bir yorumdur bu. bugne kadar gelen paralarn gizemsel
erginlem e asndan incelenmesiyle dorulanr.
Grnm Yoluna gre, evren iki zt ve uyumaz maddeden olu
mutur: k ve karanlk; merkezdeyse "her eyin gidiini yneten
Z orunluluk tanras (Ananke) bulunm aktadr. Grnm Yolunun
balangcnda verilen k ve karanlk arasndaki bu ayrm, mutlaka,
gen adamn Gndz ve Gecenin kapsna varyla alan Hakikat
Yolunu hatrlatm ak iin konmutur. Kapdan girince. Adalet tanr
as (Dike) karlar onu: onda Zorunluluk tanrasn tanyabiliriz,
ama artk ne ise yle grnr ve ondan, dnyann gndz ve gece. k
ve karanlk diye blnmediini renir Parmenides. Duyularn bir
yanlsamasdr bu. Hakikat udur: ktan baka hibir ey yoktur, o da
ne ise onun bir baka addr ancak. Bylece, Grnme Yoluna H a
kikat Yolunun bir hazrlan gzyle baklabilir. Duyular dnyasnn
en gzel anlatmdr bu, nk aratrcy, soruturan, onun sadece
bir yanlsam a olduunu grmeye itmek ve bylece hakikatin ortaya
10Simpl. Phys. 39. 10.
^ B u m e t,Erken yuna... 183.
KATKISIZ AKIL
322
3. B ir
Parmenides'in btn kendinden ncekilere zt olarak biim len
dirdii kendi kuramn ileri srd Hakikat Yoluna dnyoruz. Hi
kukusuz, Miletos okulu almalarn, hatt belki Herakleitos'un a
lmasn da ok iyi biliyordu; fakat kendisi, zamannn Yunanca ko
nuan talya'snda egemen olan Pythagoraslk okulunun bir yanda
olduu iin, Pythagoras'n retisinin onun ana saldr hedefi olmas
bizi artmayacaktr. Nitekim bu, Grnm Yolunun balangcn
daki bir antrma (allusion) ile kesinletirilir: orada, aydnlk ve ka
ranln ilkelerini sunarken yle der:
ki biimi adlandrmaya karar verdiler, bunlardan birinin adlandrtlmamas gerekirdi, ite onlar orada yanl yola saptlar.12
Aka, Pythagoras ikiciliin bir yadsndr bu. Parmenides'e gre,
ztlar karlkl olarak birbirini dlaycdr. Eer aydnlk varsa ka
ranlk olamaz; iyi varsa kt olamaz; varlk varsa varolmay olamaz.
Bu yolla bir elikinin iine dm olur, nk bu koyuttan, eer ha
kikat varsa yanllk olam az sonucuna varlacaktr. Bu zorluu, yan
llkla varolmay zdeletirerek am aya alr. Grnm Yolu yan
ltr, dolaysyla gerekte var deildir. Bat dnce tarihinde ilk kez
olarak Parmenides'te, imdiye kadar sorgusuz sualsiz egemen olmu
olan diyalektik varolu kavramyla elien m etafizik bir varlk kav
ram yla uramak zorunda kaldm z artk ak.
Buna dayanarak. H akikat Yoluna o'dur koyutunu dorulayarak ve
onun zdd o deildir'i yadsyarak girer:
Gel, sana syleyeyim, szlerime dikkat et: dnlebilecek yal
nzca iki sorgu yolu var. Biri o'dur ve o olam az inandrma yoludur,
nk hakikat onun yoldadr. teki o deildir ve olmamas gerekir,
I2Pam. 8. 534.
VARLIK
323
ben diyeyim size, son derece kefedilmez bir yoldur; nk olm ayan
bir eyi bilemeyiz ve zerinde konuamayz, olanakszdr... Diinlebilen ve olabilenle ayn eydir o .13
Bu para, Simpliciusun ona atfettii, duyulabilir ve anlalabilir a ra
sndaki ayrm kavramam olduunu gsteriyor. O hl, adlar ol
mayan eylerin var olmad gibi ilkel bir dncenin etkisi altndadr
(s. 156).
Var olm ay zerine bu saldrnn amac o'dur ve o deildir
retisini rtm ek, gzden drmektir:
Sizi geri tutmaya altm ilk sorgulama yoludur bu. kincisi, in
sanlarn, cahilliklerinden kendi kendilerine ikiyzl hayal ettikleri
yoldur; nk onlarn yanl yola sapm dncelerini aresizlik yn
lendirir, ve onlar aknlk iinde, sar ve kr, idraksiz bir kalabalk,
srklenir giderler, o'dur'un ve o deildir'm ayn ve ayn olmayan ey
olduunu, btn eylerin kendi izlerine geri dneceini ileri srerek,
savunarak... Olmayan eylerin olduu hibir zaman kantlanamayacaktr; o halde dncelerinizi bu sorgulama yolundan uzak tutun
ve alkanlk zoruyla bu yola amasz bir gz atmak, kulak vermek ya
da dilinizi yorm ak zorunda kalmayn; fa k a t onu benden duyduu
nuzda, ok kar durulan kant aklnzla tartn.14
"draksiz kalabalk"ta, mistik literatrde birok antrm asna rastla
n a n 15 erginlenmemilerin dzensiz kalabaln gryoruz. Bu ikinci
aratrm a yolu, ztlann birbiri iine girdiine inanan Herakleitos'un
ve ztlarn ortalam a iinde birletiine, eridiine inanan Pythagoras'm yoludur; aslnda Parmenidesten nce gelen, hepsi de duyularn
kantn kabul ederek, eylerin olutuuna ve gtne inanan her
kesin yolu. Parmenides'e gre, hakikat duyularla "amasz gz,
Ayn yerde. 4.
14Ayn yerde, 6-7.
15Orph. fr. 233, Horn. H. 2 .256-7,Ps. Pyth. Aur. Carm. 55,Plu. A nim . 6. 3, Pam.
1.3.
324
KATKISIZ AKIL
kulak ve dil" deil, ancak "aklla" (logos), yani katksz aklla kav
ranabilir. Bu szlerle, "katksz akl"n ilk filozofu, ilk metafiziki ol
duu savn pekitirir o.
Geriye Hakikat Yolu kalyor:
Geriye, sylenecek bir tek yol kalyor, o'dur. Olan eyin doma
dnn ve yok olmazlnn birok belirtisi vardr; nk tekbiimdir,
hareketsizdir, sonsuzdur o. O yoktu ne de olacaktr, nk var, hep
birlikle, imdi, bir. devamldr.16
Bir'in nitelikleri daha sonra gelitirilecektir.
nce, zaman yoktur. Ne gemii, ne gelecei vardr, ama imdiki
zamanda tmyle vardr; bu nedenle de ne doacak, ne lecektir, ne
balangc, ne sonu olacaktr:
Onun iin hangi doumu arayacaksn? N asl ve nereden bym
olacak? Onun hilikten kp gelitiini sylemenize ya da dnme
nize izin vermeyeceim, nk olmayan bir ey hakknda bir ey sy
lenemez ve d n lem ezP
Bu kantn, dnyann, kendisini evreleyen boluktan izilen Snrsz
izgiyle Snrlanm asyla oluturulduuna inanan Pythagoraslara
yneltilmi olmas olasdr. Parmenides'e gre, boluk olamaz. Bo
uzay diye bir ey yoktur nk bo uzay deil'diT. Tartmay sr
drerek. hilikten ortaya km olsa bile onun neden u zamanda
deil de bu zamanda ortaya km olabileceini aklamak yine ola
nakszdr, der; dahas, hilikten ortaya km sa, olan'a ek olarak bir
baka eyin varlna inanmak zorunda kalrz:
Ve eer hibir eyden baladysa, onu er ya da ge byten, geli
tiren nedir? Bylece, ya hep birlikte olacaktr, ya da hi olmayacaktr.
Ayn ekilde, inan gc, olan'n yannda bir ey olmayan'dat ortaya
16Parm. 8. 1-6.
17Ayn yerde, 8.7-9.
VARLIK
325
KATKISIZ AKIL
326
4. kinci saiah
Her eyden nce, gerekten de grnd kadar uzak olmayan bir
m eksem e (analogy) dnelim.
Uzakbatda Elea'nth kuruluu, .. 546 ylnda, Med'lerin ve
Pers'lerin kral Cyrusun ele geirdii Sardeis'in dnn bir so
nucuydu. Cyrus, tonia'nn fethini generali Harpagos'a brakarak do
uya dnd ve yedi yl sonra Babil'e .girdi. Orada, yeniden toparlan
malar iin dua etmeyi asla brakmam olan ve .. 538 ylnda l
batan baa geip krk bin kiiyle anayurtlarna dnen srgndeki Yahudiler tarafndan karland. Tarihlerinde hibir zaman bu kadar
parlak grnmemiti gelecek; fakat bir kez daha boa kyordu
umutlar. K om ular Edom ite'ler, M oabite'ler ve Sam aritan'lar ta
^l Aym yerde, 8.42-5.
^A yn yerde. 8. 34-41.
VARLIK
327
KATKISIZ AKIL
328
VARLIK
329
Her ikisi de. maddi dnyann her trl somut ve niteliksel eyden so
yulmasyla yaratlm katksz varlk gibi soyut kavramlardr; bu yz
den, her ikisi de. paraya dayal bir ekonom iden ortaya kan top
lumsal ilikilerin yaratt yeni dnme tarznn rnleridir. Bunun
la birlikte, bir niteleme eklemek gerekir. kinci saiah'ta her bedenin
ot olduu ve yalnzca Tanrmzn Sznn sonsuza kadar kalaca
doruysa da, bu sz Onun seilmi halknn kaderini ierir; ve bu an
lamda Yehova hl Amosun dile getirdii halk emellerini cisimletiren bir kabile tanrsdr (s. 110-11):
Yoksullar ve ihtiya iindekiler su arar ve su yoktur, ve dilleri ko
nuamaz olur susuzluktan; Ben. Rab, onlar yantlayacan, Ben s
rail'in Tanrs onlar brakmayacam. plak dalarda nehirler aa
cam onlara, vadilerin ortasndan pnarlar; l havuz, orak top
ra su kaynaklan yapacam,30
Bunda, kurbannn en iyi niyetlerini son derece dorulukla kavra
yarak, doruya yanla bakmakszn ykc edimlerini yerine getiren
Sophoklesin Apollon'unun ok daha bozulm u figryle ztlatnlabilir o.
330
KATKISIZ AKIL
destek de, "odur ve deil'dir, ayn ve ayn olmayan eydir" gibi kaba
bir kavram sulayan Parmenides'in kendisinden geliyor. Bu kav
ramn, sradan halkn ve ayn zam anda M iletos'lu filozoflarn kuku
suz kabul ettii ayn olu (becom ing) dncesinin iinde zaten var
olduu dorudur; fakat Herakleitos, onu, iindeki elikiyi ortaya
karan bu trl meydan okuyucu bir biimde belirten ilk kiiydi; bu
yzden de Parmenides'in ona gnderme yaptn dnmek doaldr.
Buna kar, Herakleitos'un floruit'ini elli yl kadar sonraya ko
yarak onu Parmenides'in bir rencisi olan Zenon'un ada yapan
Eusebios'un srdrd bir gelenek vardr. Bu tarih, ona destek olarak
Platon'dan aadaki paray alntlayan baz yetkililerce kabul edil
mektedir:
Dnyann bizim tarafm zdaki ksmnda, Ksenophanes'e ya da
daha ncesine ar yapan E tea grubu, aklamalarn bizim "btn
eyler" dediimizin yalnzca bir ey olduu varsaym zerine yapar;
daha sonra, onia ve Sicilyadaki baz Muse'ler, dorunun her iki
aklamay birletirmekte ve gerein hem birok hem de bir oldu
unu, dmanlkla dostluk tarafndan bir arada tutulduunu syle
mekte yattn kavradlar.31
"onia ve Sicilyadaki M use'ler" srasyla Herakleitos ile Empedokles'tir; bundan kuktu yok. Fakat Parmenides'in ad gemiyor; yal
nzca Ksenophanes. Bu parada Parm enides'in Herakleitos'tan nce
geldiini gsterecek hibir ey yok. Bu nedenle Eusebiosun ifadesi
kabul edilemez.
Bu nokta zerinde duruyorum , nk daha ge olan tarih, erken
Yunan diyalektii zerinde baka ynden ok daha deerli bir yazda
Szabo tarafndan son zam anlarda dorulanm tr. Szabo, Parmenides'ten Herakleitos'a kadar dncenin geliiminin aadaki zaman
srasn ortaya kardn ileri sryor. nce, gerekliin birok ol
duu yaygm inan (tez) var, bu, gerekliin bir olduunu (anti-tez)
savunan Parmenides tarafndan reddedilmitir; bu da, gerekliin
hem bir hem de birok olduunu (sentez) ileri sren Herakleitos ta
31F.useb. 81.1-3. PI. Soph. 242d; Reinhardt 155-6.221-3.
VARLIK
331
KATKISIZ AKIL
332
6. deoloji ve Para
Thales'ten Parm enides'e erken Yunan felsefesi zerine aratrm a
mzn sonuna gelmi bulunuyoruz. Bu felsefenin altnda yatan eilim
nedir; bu eilimin, onu ortaya karm olan toplumun gelimesiyle
nasl bir ilikisi vardr? Bu sorulara vereceimiz yantlar imdilik
yle dile getirilebilir.
Aristoteles unlar yazyordu;
En erken filozoflarn ou, yalnzca maddi biimleri olan eyleri
balang olarak dnyorlard. Var olan her eyin varlklarn al
dklar ey, ilk kez iinden var olduklar ey ve sonunda g ederek
dntkleri ey. maddesi, koullarn deimesine karn devam eden
ey btn bunlara, eylerin balangc ya da asl diyorlar ve do
laysyla, tanmland gibi yaps daima korunduu iin onun ne var
la dntn ne de ortadan kalktn dnyorlar?2
Aristoteles burada onlarn grlerini kendi szleriyle zetliyor;
syledii eyler temelde doru. Thales'ten Anaksimandros'a ve Anaksimenes'e. Miletos'Iulardan Pythagorasa, Herakleitos'a ve sonunda
Parmenides'e geerken. Parmenides karmza zamansz ve mutlak,
katksz bir soyutlama karncaya kadar, gittike daha az niteliksel ve
somut olan madde kavramn buluyoruz. Parmenides'in Bir'i, "madde"
(cevher) fikrini en erken formle etme giriimini temsil ediyor Pla
ton ve Aristotelesin gelitirdii, ama ancak modem alarda burjuva
filozoflarnn olgunlua eritirdii bir fikirdir bu. Bu dncenin kkeni
neydi?
Bu filozoflarn iinde yaad ve alt toplumun bir para eko
nomisinin hzla bymesiyle belirlendiini unutmakszn, Marx'm
metalar zmlemesine dnp bakalm:
Metalarn kullanm-deeri dncesini bir kenara brakrsak, ge
riye ancak bir tek zellikleri kalr: emek rn olmalar zellii.
32Arist. Met. 983b. 6.
VARLIK
333
334
KATKISIZ AKIL
XV
MADDECLK VE DEALZM
1. F elsefe ve Bilim
I F ARM ENIDES'LE birlikte, ilkel dnce alann geride brakm
ve Yunan felsefesinde baz genel dnceler dnda, bu kitabn am a
cnn dna taan yeni bir evreye girmi bulunuyoruz. Parmenides'in
geriye brakt haliyle felsefe baz noksanlklar: iinden kt kri
zalitten paralar ieriyordu; fakat bunlar abucak temizlendi ve ar
dllarnn almasyla, gnmze kadar varln srdrd "kat
ksz akl" alanna doru hzla yolald. Felsefe, tarihi boyunca, bilim
den gelen bilgiyi zmlemi ve bilim e katklarda bulunmutur, fakat
aralarndaki birlik hibir zaman salam olm am tr; bugnse aradaki
uurum o kadar genitir ki, birinci blmde belirttiimiz gibi, ou
burjuva filozoflar dnce alannda uzm an olduklarn ileri sr
m elerine k arn, bilim adam larnn insan beyninin gerek m e
kanizm as hakknda renm i o lduklar eylere aldrm akszm ta r
tm alarn srdryorlar.
lkel toplumda, felsefe ve bilimin var olmamas gibi basit bir ne
denden dolay, byle bir uurum yoktu. lkel bilin kuramsal ve soyut
deil, pratik ve somuttu. Kuramsal ve soyut uslamlamann gelimesi,
zihin ve el almas arasndaki blnmeye, bu da toplumun snflara
blnmesine dayanyordu; bu koullar yaratldktan sonra bile, ilkel
dnce tarzlarnn bozulmu biim ler halinde varln srdrme
siyle uzun bir sre bu gelime gecikmitir, bu da snf smrsnn
gerekliklerinin gizlenmesine yaramt. Bu elbette, tamamen pratik
bir gr asndan bilimsel baarlar olarak tanm lanabilecek teknik
KATKISIZ AKIL
336
MADDECLK VE tDEALtZM
337
KATKISIZ AKIL
338
MADDECLK VE DEALZM
339
bulma olanana, iklime ve dier evresel etm enlere gre gerekli par
alara blnmesini de ieren bir i olduunu renmilerdi. Bu tr
eylemler, byk lde onia'dan olmak zere ve daha ok gney
talya ve dou Sicilya'ya yneltilerek tm .. yedinci ve altnc yz
yllar boyunca srdrlmekteydi. Yunan tbbnn bilimsel zelliini
kazanmas bu koullarda gereklemiti; bu koullarda, en eski tp
okulunun neden ana koloni alanlarndan birine ait olduunu an
lamak kolaydr.
Yani Yunan tbb. Yunan felsefesiyle ayn toplumsal hareketin bir
rnyd; fakat daha .. beinci yzylda onlar bir atma, ekime
halinde buluyoruz. Belki de, Hippokrates'in kendisine olmasa bile
Hippokrates zam anna kadar geriye uzanan E ski Tp zerine adl ki
tapk. rgtl pratisyenlerin gzlem ve deneyimleriyle kurulmu
olan tp kuram n, ilgileri, ok nceden dnlp kavranm dog
malarnn hakikatini gstermeye, arasra da hastay iyiletirmeye y
nelik filozoflarn dm anca dikkatlerinden korum ak iin kaleme
alnmt:
Tp zerine konumak ya da yazmak iin ortaya kp da scak,
souk, ya, kuru ya da holarna ne gidiyorsa yle kendilerine zgii bir
koyuttan balayp bu yolla hastaln ve lmn nedenini btn ol
gular iin ayn eye indirgeyenler ve onu bir ya da iki koyuta balayan
kiiler, olgular konusundaki aklamalarnda aka yanlmakla kal
mazlar; onlarn hatas zellikle sulanmaya deer, nk bu hata,
halkn en ciddi durumlarda, tbbn usta pratisyenlerine saygt duyarak
yardm in kotuu bir meslekle ilgili olarak ilenmektedir. yi ve
kt pratisyenler vardr; gzlem ve buluun sz konusu olduu byle
bir meslek olmasayd durum byle olmayacakt. O zaman herkes o
meslekte eit bir ekilde cahil ve deneyimsiz olacak, hastalarn te
davisiyse tamamen bir ans ii olacakt. Fakat aslnda tbbn kuram
ve pratiinde, dier herhangi bir meslekte ne kadar varsa o kadar e
itli ustalk vardr; sonu olarak, tp, insann koyutlardan yola k
masn gerektiren gkbilim ve yerbilim gibi karanlk ve g a
lmalarda olduu gibi ii bo koyutlara gereksinmeyle uygunluk
KATKISIZ AKIL
340
MADDECLK VE DEALZM
341
342
KATKISIZ AKIL
2 .A to m K u ra m
Parmenides'ten sonra felsefenin temel sorusu idealizme kar
maddecilik olgunlat. Hem eninden olmad bu. Kendisinden hemen
sonra gelen ardllarnn dikkatlerini zerinde topladklar sorun, de
vinim sorunu idi. Alglarla kavranabilen dnyann gereklii yeniden
kurulacaksa, bir devinim nedeni bulmak gerekirdi. O zamana kadar,
devinimin maddenin bir zellii olduu varsaylmt; fakat sondan
sonra, bunun tersine bir varsaym: maddenin kendi bama atl olduu,
9Arisl. Pol. 1282a.
*Jones W. H. S.. Hippocrates. Londra/New York. 1923-31,1.8.
MADDECLK VE DEALZM
343
KATKISIZ AKIL
344
MADDECLtK VE DEALZM
345
eer bir ey canl, bir bakas lyse; eer herkesin syledii gibi, eyler
siyah ve beyazsa: eer byle ise btn bunlar, ve eer doru gryor ve
iitiyorsak, o zaman bu eylerden her biri bizim kararlatrdmz
gibi olmaldr; deiemez, baka trl olamaz, olduu gibi olmak zo
rundadr. mdi, biz doru bir ekilde grdmz, iittiimizi ve an
ladmz ileri sryoruz, fakat ln souklatna, souun l
dna, sertin yumuaa, yumuan serte dntne, yaayann
ldne ve eylerin yaamsz bir eyden doduuna ve btn eylerin
deitiine ve onlarn tmnn imdi eskiden olduklarndan farkl
olduuna inanyoruz... imdi bu inanlar birbirine uymuyor. eylerin
ok sayda ve sonsuz olduunu, kendilerine zg biim ve gleri ol
duunu sylemitik, ama yine de onlarn hepsinin deiime yargl ol
duunu, her grmzde deimi olduklarn hayal ediyoruz. Bun
dan u kar ortaya ki, biz hi de doru grmyoruz ve btn bu
eylerin ok olduuna inanmakla hata ediyoruz. Eer gerek ol
salard. deimezlerdi; her biri, nasl olduuna inanyorsak o ey olur
du, nk hakiki varlktan daha gl bir ey yoktur. Eer deimi
olsayd, olan ey gm oturdu, olmayan ey doard. Bu yzden, eer
eyler ok olsayd, bir gibi hep ayn yapda olurdu.19
Bu kantlar, Anaksagoras'm daha o zaman gstermi olduu atom
kuram iin mantki bir balang noktas salyordu. Miletoslu Leukippos, Melissos'un szne gvenerek ve Anaksagoras'tan "tohumlar"
terimini alarak, nce evrenin sonsuz sayda paracktan olumu ol
duunu, onlardan her birinin Parmenides'in Bir'inin zelliklerine sahip
olduunu; ikinci olarak, bu paracklarn bo uzaydaki hareketleri s
resince durmadan birletiklerini ve ayrldklarn tartyor, bunu Par
menides'in "olmama" dncesiyle zdeletiriyordu.19 Bu fikirler.
Trakya'da Abdera'da varlkl bir yurtta olan ve felsefi aratrma
larnn ansiklopedik genilii ancak Aristoteles'e alabilen Demokritos (.. 460-360) tarafndan gelitirildi. Blnmez, yok edil18Meliss.B8.
19Leuc. A 7.
KATKISIZ AKIL
346
20Marx, DDEN.
MADDECLK VE DEALZM
347
D. L 10. 150-2.
^ A y n yerde, 10.75.
348
KATKISIZ AKIL
m a d d e c il ik v e
d e a l i z m
349
3. znel D iyalektik
Lenin'e gre. Diyalektik "nesnelerin kendilerinin yapsndaki e
likilerin incelenmesidir: deien, akan, gen yalnzca grnmler
KATKISIZ AKIL
350
MADDECLK VE DEALZM
351
KATKISIZ AKIL
352
MADDECLK VE DEALZM
353
KATKISIZ AKIL
354
MADDECLK VE DEALZM
355
KATKISIZ AKIL
356
MADDECLK VE DEALZM
357
KATKISIZ AKIL
358
MADDECLtK VE DEALZM
359
KATKISIZ AKIL
360
MADDECtK VE DEALZM
361
Ne diyorsunuz?
Dostum, bu insanlara gre, Tanrlarn doada yeri yoktur, an
cak sanatta vardr: yasayapclarn uzlam lanna gre o yerden bu
yere deien yasalarn bir rndr; doal iyilik yasaya gre iyi olan
eyden farkldr; doal adalet diye bir ey yoktur; durmadan tar
tyorlar ve deitiriyorlar onu; doa deil de bir sanat ve yasa sorunu
olduu iin zamanla, onda ne deiiklik yaparlarsa yapsnlar o an iin
geeriidir. Bizim gen insanlarmzn, gcn hakl olduunu ileri
sren meslekten airler ve zel kiilerden duyduklar, bunlar; sonu:
tanrlarn, yasalarn onlara hayal etm elerini syledii ey olmadna
inanarak gnaha giriyorlar; doaya gre yaamaya, yani bakalarna
yasal ballkla yaam ak yerine onlarn zerinde gerek hkmranlk
kurarak yaamaya kandrldklar iin de karlkl atmaya d
yorlar.
N e korkun yk, genlerin kuram sal ve zel ahlklarna ne
byk saygszlk bu!44
Genleri bu ahlksz maddecilikten kurtarm ak iin ne neriyor Pla
ton? Onlar yalanlarla yetitirmeyi. Ayn diyalogta, kendi keyfine
gre, bu haksz yaamn yani kendi yasal programna uymayan ya
amn aslnda hakl yaamdan daha az gzel olduunu gster
dikten sonra, bu sonucun etkinlii hakknda okuyucunun kafasnda
kalabilecek herhangi bir kukuyu datm ak iin cann diine takyor:
Ve btn bunlar gerek olmasayd bile, ki tartmam: doru ol
duklarn kantlad, birazck iyi olan ve genlerin hayrna bir yalan
sylemeye hazr bir yasa koyucu bundan daha yararl bir yalan bu
labilir miydi, daha ok, onlar kendi zgr istenleriyle, daima doru
olan eyi yapm aya kandrmak iin?
Hakikat gzel ey, kalc hem de; ama insanlar ona inandr
mak kolay deil.
Pekl, insanlar Kadmos m itine ve onun kadar inanlmaz
daha yiizlercesine inandrmak zor muydu?
^P L Lg. 889-90b.
KATKISIZ AKIL
362
Hangisini diyorsun?
Ejderhann dilerinin topraa ekilmesi ve savalarn belirivermesi. Genlerin gnln kazanmak isleyen bir yasa yapcnn
gcne ne retici bir rnek! Yapaca tek ey, devlete en yararl olan
eyi arayp bulm ak ve emrindeki btn kaynaklar kullanarak btn
halkn, yaamlar boyunca, konumada, ykde ve arkda ayn ton
dan ark sylemelerini salamak.*5
oniadaki doal felsefeyi tmyle bir yana atp yeniden mitolojiye
dnmek lm ekte olan kent-devletinin ktlkleri karsnda Platon'un bulabildii son are buydu. Onun, hl Tun a anlay
iinde yaayan M srllarn talam kltrne hayranlk duymas a
rtc bir ey deil:
Msr'da bu gibi konularda yasal koullar neler?
ok dikkate deer. Bizim imdi tarttmz ilkeyi, genlerin
gzel rnekler ve ezgiler kullanmaya altrlmalart gerektii ilkesini
onlar ok nceden tanyorlard. Kendi kurallarn, normlarn kur
mular ve tapnaklarda sergilemilerdi; hibir sanatya, sanatlarn
hibirinde yenilik yapm a ya da ortaya geleneksel olanlarn yerine yeni
biimler atma izni verilmiyor. Bugn orada retilen sanat yaptla
rnn, on bin yl nce yaplanlarla, ne daha iyi ne daha kt, ayn biemde yapldm grrsn hi abartmasz, on bin yl nce.
ok dikkate deer.
Hayr, son derece politik ve devlet adamna yarar, demeliyim.
Orada zayflklar da bulacaksn, ama mzik zerine sylediklerim
gerek ve nemli, nk bir yasa koyucunun sonuca tam gvenerek
doal hakikate dayal melodiler kurmasnn mmkn olduunu gs
teriyor. Doru, bir tanr ya da kutsal bir varlk tarafndan yaplabilir
bu ancak. M srllar, uzun sre koruduklar eski arklarn kendileri
iin ris tarafndan bestelendiini sylerler. Bundan dolay, diyorum
ki, eer doru melodiler bir kez bulunabilirse, onlar yasayla yer
letirmenin hibir gl yok, nk yenilik peinde komak, resmen
45
MADDECLK VE DEALZM
363
364
KATKISIZ AKIL
MADDECtLK VE tDEALZM
365
366
KATKISIZ AKIL
MADDECLK VE DEALZM
367
368
KATKISIZ AKIL
MADDECLK VE DEALZM
369
aralarnda kendi dillerini kullanm ay srdren farkl halklardan olum asma karn, bu uygarlkta Yunan dili, ynetim, ticaret ve kltr
iin uluslararas bir ara olarak tannyordu. Bilimin doal felsefeden
balarn koparm as da bu dnem de oldu.
Platon'un rencisi ve skender'in hocas olarak Aristoteles'in dev
figr, eski adan yenisine geite dimdik ayakta durur. Epikuros d
nda. byk filozoflarn sonuncusu ve byk bilim adamlarnn il
kiydi o. Felsefi almalar, Platon'cu idealizmden yava yava fakat
devam l kurtuluunu ortaya koymaktadr. Byklk yalnzca onun
hakkyd, ustas nefret ederdi grseydi. Biyoloji, zooloji, botanik, tarih
ve ekonomi bilim lerinde sistemli aratrm alar rgtledi ve ynetti.
Zooloji zerine yazlarnda kendisi ve alm a arkadalarnca top
lanm ve am lanm numunelere gre yzlerce farkl hayvan tr
tanm lar. Parann ilevi hakkndaki zm lem esinin, eski alarda
bir benzeri daha gsterilemez. Marx, boyuna ona gndermelerde bu
lunur; onu, "dnceye, topluma ya da doaya degin o kadar biimi,
bu arada deerin biimini ilk kez zmleyen byk dnr" olarak
alklar. Parann ilevi felsefe tarihi iin yaamsal nemde olduun
dan onun bu konya katks konusunda Marx'in deerlendirmesi
anm sanm aya deer:
Bununla birlikte. Aristoteles'in, m etalara deer atfetmenin,
biitn emei eit insan emei, sonu olarak da eit nitelikte emek ola
rak ifade etmenin bir yolundan baka bir ey olm adm grmesini
nleyen nem li bir olgu vard. Yunan toplum u klelik zerine ku
ruluydu, dolaysyla da doal temeli, insanlarn eitsizlii, onlarn i
glerinin eitsizliiydi. Deer ifadesinin gizi, yani her tr emein ge
nelde insan emei olduu srece ve bu nedenle eit ve edeerde ol
duu, insanlar aras eitlik kavram halkn bir nyargs salamln
kazauncaya kadar zlemez. Buysa, emein retiminin byk ks
mnn meta eklini ald, sonu olarak insanlar arasndaki baat ili
kinin m eta sahipleri ilikisi halini ald bir toplumda mmkndr.
Aristoteles'in dehasnn parlakl yalnzca bununla, yani metalarn
deeri ifadesinde bir eitlik ilikisi olduunu grmesinde ortaya k
m aktadr.55
55Marx, Kapital 1.29.
370
KATKISIZ AKIL
MADDECLK VE tDEALtZM
371
lerini klelerince salanan isiz gsz bir insann, kendi kiisel dost
larndan baka herkesin derdi karsnda kaytsz, entelektel ura
lara adanm bir rahat yaam srmek iin gerek duyduu bilgiyi anl
yorlard. Epikuros iin bile doann incelenmesi bu amaca gtren bir
arat yalnzca:
Gksel grnglerin ortaya kard gvensizlikler ve kukularla,
ya da lmn nnde sonunda bizim iin bir ey ifade edebilecei
korkusuyla, ya da aclarn ve isteklerin snrlarn grmezlikten gelme
duygusuyla bamz dertte olmasayd, doay incelememize gerek kal
mayacakt...
Yoldalarmz birazck gvenli duysalar kendilerini, biz, ken
dim izi ayakta tutma gcyle ve en gerek ekliyle bolluk iinde, ka
labalktan uzak sakin bir yaam srebiliriz...57
Epikrcler doay kendilerini doast erlerin korkularndan kur
tarm ak iin inceledikleri halde Stoaclar onu. tem elinde yatan yasay
kefedebilmek ve onunla uygunluk iinde yaamlarn srdrebilmek
iin inceliyorlard:
K riton'lu Zenon doayla uygunluk iinde yaam ay, yani erdemli
yaam ay ama olarak tanmlayan ilk kiiydi, doa bizi erdeme g
trr nk. ... Bunun iindir ki, am a, evrenin ve kendimizin d o
as ile uyum iinde yaam aktr; evrensel yasann, yani dnyann
yce yneticisi Zeus'la ayn ey dem ek olan her eyin iini dol
durm u doru nedenin yasaklad btn eylemlerden saknarak
srdrdm z bir yaamdr bu. Btn eylem leri, iindeki ruhu,
tanrnn ve her eyin yneticisinin istenciyle uyum haline getirm eye
yneldiinde, mutlu insann erdem i ve yaam nn sakin gidii ite
burada bulunm aktadr,5S
57D. L. 10. 142-3.
58Ayn yerde, 7. 87-88.
372
KATKISIZ AKIL
MADDECLK VE DEALZM
373
374
KATKISIZ AKIL
MADDECLK VE DEALZM
375
XVI
YANLI BLN
1. Kuram ve Pratik
JJ.E .R A V E N , Pyihagoraslar ve Eleactlar adl yaptnda erken Yu
nan felsefesi zerine u yargya varyor:
Erken Yunan dncesinin belki de en dikkate deer zellii yal
nzca dogmatik manta dayanma derecesidir. Bilimsel bilgi ko
ullarndan mutlu bir biimde habersiz, nesnel dnya zerine bir ku
ram gelitirme yollarn arar yine de. Leukippos ve Demokritos'un
atomculuunda en u noktasna ulaan bu kuramn evrimi hakikate
adm adm yaklama gsteriyor; Yunan dehasnn artc bir baars
olan bu yaklam da, grnglerin dikkatle gzlenmesinde, birbiriyle
elien ve ayn derecede indi dncelerin devaml deiimiyle olduu
kadar fa zla etkilenmemitir. Bu yzden, beinci yzyl boyunca Yu
nan dncesi uzam bir sempozyuma benziyor; daha sonraki bilgiler
nda, atomcularn son sz sylemi olduklarn kabul edebilirsek
de, tartmaya en nem li katk. Hi kukusuz, ayrntlarn bugn
amladmz, bir yandan Pyihagoraslar, te yandan Eleaclar ara
sndaki atmadan gelmitir. Geriye yalnzca, tartmann ana nok
talarn zetlemek ve bu tartma sonucu deiiklie uram olan
Pythagorasltn, ok gemeden iine karp eriyecei Platon
retisine, ona yetiem ese bile, nasl katkda buluuiuunu grmek ka
lyor. 1
Bu gzlemler zerine yaplacak ilk yorum, daha sonraki bilgiler
nda Atomcularn son sz syledii kabul edildii halde, nasl olu
yor da tartm aya en nemli katknn "onlarn yaptlarndan deil
Raven 175.
YANLI BtLtN
377
378
KATKISIZ AKIL
YANLI BLtN
379
380
KATKISIZ AKIL
YANLI BLN
381
382
KATKISIZ AKIL
2. an Yanlsamas
Snfl toplumun her anda, yerleik toplumsal dzene tarihin
deil de doann bir rn olarak bakmak, ynetici snfn zelliidir.
Marx'in ve Engelsin "an yanlsamas" dedii budur. "Toplumsal
olarak zorunlu yanl bilin" kavramn karlar; ve "insanlarn var
lklarn belirleyen onlarn bilinleri deil, tersine onlarn bilinlerini
belirleyen kendi toplumsal varlklardr" M arx ilkesinden ortaya
kar.
Her a, yeni snf ilikilerinin, yeni retim ilikilerinin belirledii
yen bir yanlsama karm tr ortaya. Yani, eski toplumun karakte
ristik smr tarz klelikti; klelikse, klenin zgr insandan doal
olarak aa olmas nedeniyle Aristoteles tarafndan hakl grl
YANLI BtLtN
383
KATKISIZ AKIL
384
YANLI BLN
385
386
KATKISIZ AKIL
YANLI BtLtN
387
KATKISIZ AKIL
388
Shelley de:
ren m aske dt; insan saltanatsz artk.
zgr, evresinde snr m nr yok. ama
Eit, snfsz, kabilesiz, ulussuz,
Korkuyu, tapnm ay, mertebeyi, kral
A tm zerin d en .14
Ve Hardy de:
Ama bir kaynam a titretiriyor havay
Sevin seslerine yant verir gibi orada
alarn
G azab
Yok edilecek ve kurtulu sunulacak
kayglardan ki,
Bilin, o bildirici sten, her eyi
gzelletirinceye kadar.15
K A YN AK LAR
Polynesians (Polinezya
Mil ve
BRIFFA U LT, R.
Preldlcri). CP.
1919.
Londra, 1914.
BURY, J. B.
1925-39.
C A N T A R E LL A , R.
1948.
KAYNAKLAR
390
Londra, 1949.
tanbul, 1974,1988.
1938.
CHERNISS, H. Aristotle's Criticism of Presocratic Philosophy (S okrat n
cesi Felsefe zerine Aristoteles'in Eletirisi). Baltim ore, 1935.
CHILDE, V. G.
1942.
ve A surda
1891.
COOKE, G. A.
ridge, 1912.
"The O rigin o f the O lym pic G ames" (Olimpiyat O yunlarnn Kkeni).
Harrison T , 212.
Australian Aborigines
(A vustralya A borijinleri). M el
DORSEY, J. O.
Yaamr
kaynaklar
391
achens
E11RENBERG, V. Aspects of
rnm ler). O xford, 1946.
Londra, 1950.
(Eski Dnyadan G
1953.
ENGELS, F. Ami-Dhring. Londra, 1934.
Ml
D evletleri T apnlan).
Londra, 1944-9.
ra, 1947.
FITZGERALD, C. P.
China (in).
Parmenidesstudien. Berlin,
FR A N K FO R T, II.
1948.
1930.
(K rallk vc T anrlar). Chicago,
KAYNAKLAR
392
Before
Totemica. Londra,
1937.
1950.
G A ST E R .T . H.
1945.
GRANET, M.
Chinese
Hittites (H ititler).
Londra, 1952.
GUTHRIE, W. K. Orpheus
Londra, 1935.
ve Yunan Dini).
Themis. Cambridge,
1912.
KAYNAKLAR
393
and Ethics
(D in ve Ahlk A n
1911.
1935.
Dnemlerde
JONES, W. 11. S.
KARSTEN, R.
rika Yerlilerinin Uygarl). Londra, 1926.
KERN, O.
KHLER, W.
ra, 1927.
(G ney A m e
1923.
(Babil ve Sami T ak
1932.
KAYNAKLAR
394
(M ercan Baheleri ve
Capital. C ilt I:
395
KAYNAKLAR
Correspondence
On Britain (ngiltere
Introduction litude comparative des langues indoeuropeennes (H inl-A vrupa Dilleri zerine K arlatrm al B ir n
MEILLET, A.
MENDELSSOHN. I. Slavery in
Klelik). New York, 1949.
(Eski Yakndou'da
M O ND OLFO , R.
1950.
MOORE, G. F.
rijinleri A rasnda Kullanlm akta Olan D ilin B etim sel Szl). Lond
ra, 1842.
M ORGAN, L. H. Ancient
tanbul, 1986,1994.
KAYNAKLAR
396
Leipzig, 1906.
Zam an Hesaplam a). Lund/O xford,
1911.
"Soncnkalender und Sonnenreligion". ARW 30. 141.
NRDEN,E.Agrtc>sf<M
1900.
Theos. Leipzig/Berlin,
1813.
1898.
OAKLEY, K. P. Man
OLIVA, P.
PARKER, R. A. The
Chicago, 1953.
PARROT, A. Ziggurats
Paris, 1949.
el Tours dc Babel
RAVEN, J. E. Pythagoreans
Cambridge, 1948.
and Eleatics
REINHARDT, K. Parmenides
losophic. Bonn, 1916.
(Pytlagoraslar ve Eleacilar).
ve Roma Mi
KAYNAKLAR
ROBINSON, T . I I. ve OESTERLEY, W. O.
Oxford, 1932.
ROHDE, E. Psyche:
Freiburg, 1898.
397
T arihi ve Metal
Londra, 1952.
"The Problem o f the First Itnliote C oins" (tik talyan M etal Paralar So
runu). NC 9. 1.
SHEPPARD, J. T.
1920.
Resmi Man
SO HN -RETH EL, A.
ym lanm ad.
Emei). Ya
KAYNAKLAR
398
Londra, 1950.
Moskova, 1953.
"On the Problem s o f Leninism " (Leninizm in Sorunlar zerine).
ninism 118. Londra, 1940.
STEVENSON, M. C.
Le
Kiilii ve Yapt). 2.
1938.
Historical Inscriptions
Londra, 1891.
KAYNAKLAR
399
V AILLAN T, G . C.
1950.
Athenian
WU TA-KUN An Interpretation o f C hinese E conom ic History" (in Ekon o m iT arih i zerine Bir Yorum). PP 1. 1.
YOUNG, J. Z. Doubt
Oxford, 1951.
Kuku ve Kesinlik).
SREL YAYINLAR
A ctA nt
A nt
A JA
APS
ARB
AS
A SA
A SJ
ARW
CP
CoR
CR
ChR
H.
HUC
JA O
JHS
JNE
JO A
JRAS
K.
MDA
NC
PP
DZN
ADCOCK 2 38 ,24 0.
ALKM AtON 2 5 4 ,2 7 5 ,2 9 5 .
ALK M A ON (K rotonIu): . . 5.
yzylda yaam Yunanl hekim
ve bilge. 275,337,343.
AMOS (l. . 8. yy.): brani pey
gam beri. 111-12.
A N A KSA GO RAS (.. 500-428):
Eski Yunanl filozof. Olu'u ba
latan temel ilkenin nous denen bir
tz olduunu, aratrmalarn duyu
verilerine dayanmas gerektiini
ileri srmtr. 343-45
ANA KSM AN DRO S (. . 610545): Eski Anadolulu filozof. Ev
renin apeinon denen snrsz bir
ilkeden olutuunu ileri srm
tr. 20, 148, 173-74, 176-81,
185, 253,256. 261,289, 292.308,
332.
A NA KSM EN ES (.. 588-525):
A nadolulu filozof. Varlk tr
lerinin ve evrenin "hava" denen
ilkeden olutuunu ileri sr
mtr. 146,181-, 290-91.
A R C H Y T A S 233.
B A K C H D A 232.
B ASSDA 213.
BELOCH, Karl Julius (1854-1929):
Alman tarihi. Eski a zerine
nem li aratrm alar yapm tr.
209.
BURNET. J. 182-83,321.
BURNET, J. GP. 183,286, 288.
402
DZN
403
DtZtN
G E M IN O S 131.
cs d r. 9 1 ,1 1 8 , 130,212-13,
336.
GGES 216.
GLO TZ, G . 223.
GORGAS (Yk. .. 483-375): Si
cilyalI filozof, sofist ve retoriki.
Sofizmin kurucularndandr.
144-47.
GRANET, M. 70 -2 ,7 5 .
G REY , George (1812-1898): ngiliz
smrge yneticisi ve kif.
158.
HADRANUS, Publis A elius (76138): Roma m p arato ru . 245.
HAM M URAB (7-.. 1750): Babil
Kral. Adyla anlan yasalaryla
nldr. 102.
HARDY, Thomas 388.
HARMODOS 245.
HASEBROEK, J. 209, 211-15.
HEGEL 331,358.
HERAKLETOS (.. 540-480):
A nadolulu filozof. Atein kurucu
e olduunu ileri srm, ev
renin boyuna oluan, deien bir
sre iinde bulunduu grn
savunmutur. 20, 76, 281,
299-305, 307, 309. 311-12, 317,
319-23, 329, 331. 344, 349. 35657.
IIER O D O TO S (. . 490-425):
A nadolu asll Y unanl tarihi.
G zlem ve sylentilerden kay
HUSHH 76.
404
DZN
SAGORAS 248.
SKENDER (Byk) (l.. 356323): Makedonya Kral. 367,
372.
SO KRA TES (l. . 436-338): Atinal hatip. 368.
(1115-1180):
12. yy.'n d
dnyasn be
yazm tr.
JONES W. H. S. 342.
KANT, Im m anuel 1 1 ,1 7 6 ,1 7 8 .
KEATS, J o h n 387.
KLESTHENES (l. . 5. yy.): Ati
nalI devlet adam. Devlet y
netim inde reform lar yapm tr.
- 1 9 .2 2 9 ,2 4 8 - 4 9 .
K L E O ST R A T O S 132.
KONFYS (l. . 552-479): inli
filozof, eitim ci ve devlet adam.
6 7 ,7 0 ,7 7 ,2 7 7 ,2 9 8 .
KROTON 277.
KSENOPHANES 327,330.
KSENOPHON (.. 426-355): Yu
nanl tarihi. 145.
KSERKES (l.. 519-465): Pers m
paratoru. 2 2 0 ,2 4 4 .
KUGLER 129.
KYLON (A tinal) 236.
KYLON (K rotonlu) 277.
LYKOURGOS 243.
LYSENKO 32.
M ALINOW SKI, Bronislaw 156.
MARX. K. 23, 34, 36, 40-1, 45.
48, 54-5, 57. 64. 87. 103-04, 187,
194, 196, 207. 209-10, 214, 226,
228, 259-60, 273, 279, 291, 33233, 347-48, 358-59, 369, 375,
380-84.386,388.
MELSSOS (l.. 5. yy.): Anadolulu
filozof. Elea retisini benim
seyerek varln Bir olduu ve de
imedii grn savunmu
tur. 345.
MEGAKLES 236, 2 3 9 ,2 4 3 ,2 4 7 .
M ENTES, Taphian 212.
M D A S 216.
M LTA D ES 2 2 7 ,2 4 3 .
MITCHELL. P. Chalners 37-8.
M OM M SEN, T heodor (1817-1903):
Alman tarihi ve hukuku.
125,209-10.
MNESARKHOS 275.
M ORE, Thom as 270.
MORGAN, L . H . 49.
NEUGEBAUER 121,129.
N EW TON, Is a a c 348.
DZtN
N K A S 223.
405
PA UL (aziz) 387.
POLYKRATES 232-33,276.
PR O TA G O RA S (.. 480-410):
Eski Yunanl sofist. "nsan her
eyin lsdr" nerm esini ileri
srerek, herkese gre ayn olan
bir gerekliin bulunmad g
rn savunm utur. 2 3 ,3 5 3 .
PHLADA 243,346.
PHLOLAOS 281.
P Y T H O S 220.
406
DtZtN
URE, P. N. 235.
DZN
VALLANT, G. C . 63.
W E N 1G E R .L . 133,136.
W ESTERM ANN, W. L. 224.
W ITTGENSTEIN, Ludwig Josef
351.
W O O LEY , Charles Leonard (18801960): ngiliz kazbilimci. SUm erlere ait U r kentinde yapt
kazlarla tannm tr. 117-18,
202.
407
7 yln<!
ruz.
l$1N ,7Sl660,,5
fil
789753 880992