Professional Documents
Culture Documents
VGENY BRONISLAVOVIC PASUKANS 10 ubat 1891 tarihinde, Kalinin yaknlarndaki Starica'da, Litvanyal bir kyl ailesinin ocuu olarak dnyaya geldi. H u k u k
o k u d u ve 1912 ylnda Bolevik oldu. Stucka'nn h u k u k danmanln yapt, 1920
ylnda emperyalizm zerine bir alma yaymlad, 1924 ylnda ise temel eseri olan
Genel Hultul Teorisi ve Marksizm'i yaymlad. 1929 ylnda, devletin snmlenmesine ilikin grlerini inkr etmek z o r u n d a brakld. Devrim sonras ortaya kan en
sekin h u k u k u olarak deerlendirilen Pasukanis, Moskova H u k u k K u r u m u n u n
yneticiliini ve Komnist Akademi'nin bakan yardmcln yapt. Adalet Komiseri Yardmcs olarak, bakan olduu K o m n i s t Akademi H u k u k Blm zerinde
nemli etkisi olan, SSCB iin yeni bir ceza k a n u n u tasars hazrlad. Ancak kaybolmas ve yerine Vysinskij'nin getirilmesi, Stalin'in grleri iin nemli bir engel olan
bu "liberal" tasary boa kard. Devletin s n m l e n m e s i k o n u s u n d a k i en etkili kuramc olmay srdren Pasukanis daha Ocak 1937'de, Pravda'da, doktriner nedenlerle iddetli biimde saldrya uram ve Nisan'da "halk dman", "ykc" vb. olarak damgalanmt. Daha sonra kayboldu.
E V G E N Y B. PASUKANS
Genel Hukuk
Teorisi ve
Marksizm
La Theorie Generale du Droit
et le Marxisme
EVREN
La Thcorie
Generale
du Droit et le
Mcrxisme
1926
Birikim Yaynlar 26
ISBN 9 7 5 - 5 1 6 - 0 2 4 - 8
2 0 0 2 B i r i k i m Y a y n c l k L t d . ti.
1. B A S K 2 0 0 2 , s t a n b u l ( 1 0 0 0 a d e t )
EDTR
Kerem nvar
DZ KAPAK TASARIMI
mit Kvan
KAPAK U t k u L o m l u
KAPAK F/LM/ 4 N o k t a G r a f i k
UYGULAMA
DZELT
Hsn Abbas
Sezar A t m a c a
MONTAJ a h i n E y i l m e z
IM.SK/ ve CLT S e n a O f s e t
Iti i k i m Y a y n l a r
Klollarer Cad. letiim H a n N o . 7 C a a l o l u
34400 stanbul
Icl 2 1 2 '>16 2 2 6 0 - 6 1 - 6 2 F a x : 2 1 2 . 5 1 6 1 2 5 8
- .l
lmikim@ilclisim.com.tr
Onur
Karahanoullar
IINDEKILER
EVRMENN NSZ
G R Y E R N E KARLKORCH
13
A L M A N C A BASKIYA N S Z
28
R U S A K N C BASKIYA N S Z
31
GR
41
BRNC BLM
61
KNC BLM
deoloji ve Hukuk
69
NC BLM
83
DRDNC BLM
Meta ve zne
109
BENC BLM
Hukuk ve Devlet
137
ALTINCI BLM
157
YEDNC BLM
175
EVIRMENIN N S Z
Marksizm, loplumsal ilikilerin, bizzat bu ilikilerin yaratcs ve aktr olan insan tarafndan, kavranabileceine ilikin en kapsaml iddiadr. Gereklii kavrama ve bilme, insan etkinliinin yaratcln derinletirmenin ve insann,
kendisi de dahil olmak zere dnyay dntrebilmesinin
temelidir. Bizzat Marx ve Engels'in yazlaryla ortaya koyduklar ve sonrasnda da bu damar iinde yer alan siyasal
ve entelektel etkinliklerle gelitirilen Marksizmin, "bilme/anlama yntemi", Marx tarafndan btnsel biimde sadece, t m dier iliki biimlerinin temeli olarak retim ilikilerinin zmlenmesinde kullanlmtr. Bununla birlikte,
siyaset, din ve h u k u k gibi ilk elden karlalan kapsayc
toplumsal iliki biimlerini z m l e m e niyeti her zaman
iin Marx'n tasarlar arasnda yer almtr. Bir toplumsal
iliki biimi olarak h u k u k , btnsel bir almann konusu
yaplmam olmakla birlikte Marx ve Engels'in h u k u k a ilikin, deiik konular balamnda yaptklar ok nemli saptamalar bulunmaktadr. H u k u k u n Marx ve Engels tarafndan btnsel bir aklamasnn yaplmam olmas karsn7
17
Marksizm adl kitabyla, b u o k u l u n en etkili yesi olmutur.) Bu akm, Stalin'in 1936 Anayasas hazrlanrken saptad "hukuksal istikrar" ihtiyac erevesinde giriilen ve
1938 Haziran'mda "tek bir Marksist-Leninist bilimsel huk u k izgisi" belirleyen "Sovyet Devlet ve H u k u k Biliminin
Sorunlar Konferans" ile s o n u l a n a n h u k u k savamnda
temsilcileriyle birlikte tasfiye edilmitir. "Meta mbadelesi"
o k u l u n u n temel tezine gre, genel h u k u k teorisi alannda
Marksist yazn ok snrldr ve ancak Marx'm toplumsal
ilikilerin kkenini aratrmak iin kulland, mbadele
ilikilerini esas olarak alma y n t e m i , h u k u k s a l ilikileri
aklamakta kullanlabilir. Daha nemlisi, meta mbadelesinden kken alan h u k u k , sosyalist toplumda "sosyalist huk u k ' ^ dnmeyecek; gei srecinde, kapitalist mbadele
ilikilerinin ortadan kaldrlmasyla b u n u n biimi olan huk u k da yava yava s n m l e n e c e k ve retim/deiimden
kaynaklanan ilikileri dzenleyen kurallar, tpk mhendislik, tp ve benzeri alanlarda olduu gibi salt teknik kurallara dnecektir.
Komnist Akademi'ye de hakim olan bu o k u l u n anlayna gre, "sosyalist h u k u k " veya "ii snf h u k u k u " yaratlmas m m k n deildir. Bu anlay kendini burjuva h u k u k u n u n klasik ilkelerine bal kalmak zorunda hissetmemi;
rnein, sularn yasall ilkesini iermeyen ve kyas ngren bir ceza k a n u n u tasars hazrlamtr. Hukuksal biimler, burjuva h u k u k u n d a n dn alnmtr; ierik, yani
kapitalist retim ilikileri aldka, devletle birlikte h u k u k
da snmlenecektir. Bu o k u l u n ve temsilcilerinin s o n u n u
hazrlayan temel ayrm noktas da s n m l e n m e k o n u s u n d a
ortaya kmaktadr. Engels'in Anti-Duhring'teki
"i snf
devlet iktidarn ele geirir ve ilk elde retim aralarn devlet
mlkiyetine dntrr. Bylelikle, insanlarn ynetiminin yerini, eylerin ve retim srecinin ynetimini alr. Devlet, orta-
dan kaldrlmaz, devlet snmlenir" saptamasndan yola karak, sosyalist devletin ihtiyalarna uygun bir h u k u k yaratma ve b u n u n teorisini yapma yerine, h u k u k u n snmlenmesinin teorisini yapmaya almlar; "ii snf hukukundan sz edilemez zira sosyalist devrimin amac hukuku ortadan kaldrmaktr" grn savunmulardr. Stalin'in 1930
ylndaki, "devletin snmlenmesini hazrlamak iin, imdiye
kadar var olmu en sert ve gl devlet iktidar" tezi, sz konusu hukukularn araynn, resmi arayla artk rtmedigini gstermitir. 1937 ylnda Pravda'da, Pasukanis aleyh i n d e yaymlanan makaleler, kesin tasfiyeyi balatmtr.
Tasfiyenin hedef ismi Pasukanis'tir. Buradaki temel sava gre, ii snf diktatrlne dayanan devlet yeni bir devlettir ve bu devlettin yaratt h u k u k da yeni bir tip h u k u k t u r ;
Marx, Engels, Lenin ve Stalin'in rnleri bu yeni toplumun
h u k u k dzenini aklamaya yeterlidir. Bundan sonra Pasukanis'in, Komnist Akademi'de ve Adalet Komiserlii'ndeki
yerini alan Vyshinsky liderliinde, tek bir bilimsel sosyalist
h u k u k anlay benimsenmi, Pasukanis yarglanarak, "Sovyet Devletinin dayand hukuksal temelleri baltalad, Sovyet
hkmetini devirmek amacyla hukuksal teoriler gelitirdii"
gerekesiyle ihanetten m a h k u m olmu ve idam edilmitir.
H u k u k ve devlet k o n u s u n d a aray dnemi, Stalin'in, 1939
ylnda 18. Kongre'de "kapitalist devletlerle evrili bir lkede,
bu durum srd srece, komnist aamaya geilse dahi devletin varln gl biimde srdrecei" tezini savunmasyla
kesin olarak kapanmtr. Marksizmden kken alan bir siyasal devrim, devletin ve h u k u k u n almas anlay ile devrimin yaratt yeni yapya uygun bir devlet ve h u k u k kuram
yaratma aray arasnda bir bocalama yaam; siyasal mcadelede, ikinci tez hakim olmutur.
Evgeny Bronislavovic Pasukanis ve 1924'te yaymlad
Genel Hukuk Teorisi ve Marksizm yapt, Marksizm ve hu-
GIRI YERINE*
nceleyeceimiz eser, "Moskova Komnist Akademisi, Huk u k Bilimi ve Siyasal Bilimler Blm" ile Stucka, Gojchbarg, Rejsner, Pasukanis vb. gibi Sovyet hukukularnn abalaryla, Sovyetler Birlii'nin kltr alannda, k k ok eskilere dayanan h u k u k biliminden treyen yeni dal hakknda ok nemli bir fikir vermektedir. Bu eser, ayn zamanda,
Marx'n Kapitalinin yntem ve r u h u n u n , elverili maddi ve
ideolojik koullarda, dier alanlarn yansra, zellikle huk u k bilimi alannda gsterdii byk verimlilii de ortaya
koymaktadr. Bat'da, Marksistler arasnda bile, gemi yzyln alm bak as olarak deerlendirilen bu yntembilimsel biim, g n m z d e Sovyetik Dou'nun toplumbilim
aratrmalarnda formel bir yeniden dou yaamaktadr.
(*) 1 9 3 0 ylnda Archiv fr dit Geschichte
gung'da
Arbeiterbewe-
e r l e n d i r m e s i y a p m a k t a d r : E. P a s u k a n i s , Allgemeine
Rechtslehre
Verlag f r L i t e r a u r u n d
Crundbegriffe),
Funktion-Ein
Beitrag
zur Kritik
des brgerlichen
und
des Privatrechts
Reclts,
Marxisund ihre
Verlag J.C.B.
M o h r , T b i n g e n , 1929.
13
Eserin en dikkat ekici nitelii de budur. Eser batan sona, Marx'n Kapitalde ve dier eserlerinde tm tarih ve toplumbilimleri alanlarna uygulayarak aklad, ancak sadece, dier alanlar iin temel olan siyasal iktisat alannda sonularna vardrd maddeci anlay, h u k u k alannda, neredeyse tam bir kesinlikle ve "ortodoks" tarzda uygulama
giriiminden baka bir ey deildir. Eserin gc, kuramsal
ilkesinin bu kesin niteliinden kaynaklanmaktadr; ancak
geliiminin ar soyut, dogmatik ve "ortodoks" biimi, sunu srasnda daha ak biimde ortaya kan zaaf ve hatalarnn da kaynadr.
Yaamnn sonuna doru E Engels de, bu kuramlarn uygulanmasnn Marksistleri "sadece ierii deerlendirerek
biimi ihmal etmeye yani, temel iktisad gereklerden karlan hukuksal, siyasal ve ideolojik temsillerin ve b u n u n gibi bu temsiller tarafndan dolaymlanan oluum tarzn ihmal etme"ye srklediini -Marx ve kendisi tarafndan kurulan kuramlarn kusurlarna ve n e m i n e ilikin tarihsel
gelimenin yol at dier eletirilerden bamsz olarakfark etmiti. 1
(Lassalle ve Lenin'de de olduu gibi) Marx iin, Ekonomi
Politiin Eletirisinin nl nsznde (1859) belirttii gibi,
sadece zel almalarnn deil fakat ayn z a m a n d a yeni
maddeci diyalektik ynteminin ve toplum anlaynn da k noktasn ve temel tan oluturan bilimin, ksaca "hukuksal ilikiler ve devlet biimleri" 2 biliminin Marx sonras
evrimi bize Engels'in saptamasnn ne kadar isabetli olduunu gstermektedir. Marx tarafndan Kapital'in ilk blm n d e , tm kkenleriyle aa karlan, "metann feti ni1
materialistischen
Politiin
Eletirisine
14
der
Geschichtsauffassung,
Katin
telii" ve meta fetiizmi tarafndan belirlenen szde ekonomi biliminin feti nitelii, "ortodoks" Marksistlerin ou
iin, "Marksist" iktisat bilimlerinde herhangi bir sonucu olmayan basit, l kalplar olarak kalmtr g n m z e kadar.
Marx'm, metann iktisad biiminin maddeci eletirisinin
uzants olarak bir s o n r a k i b l m n b a n d a arpc bir
tarzda gerekletirdii h u k u k f o r m u n u n maddeci eletirisine gelince, d u r u m daha da ktdr.
En iyi maddeci Marksist kuramclar bile, Marksist tezleri
tek yanl olarak y o r u m l a m a k t a n baka bir ey yapmam;
tarihsel olarak ortaya kan tm hukuksal ilikilerin "ieriinin", onlar kuran iktisad ilikiler tarafndan kendiliinden verildiini ve bylece h u k u k u n ieriinin iktisad olarak belirlendiini savunmulardr. Marksistler iin bu tez,
onlarn maddeci h u k u k anlay ile olgucu h u k u k u l a r ve
idealist h u k u k felsefecileri arasndaki fark oluturmaktadr. Engels ( D h r i n g ile o l a n p o l e m i i ) , P l e k h a n o v ve
A.Labriola gibi en derin Marksist dnrler, burjuva huk u k u n u n yapay eletirileri karsna srekli olarak bu tezi
karmlardr. Gemite Gumplovvicz ve Dhring, g n mzde ise, "toplumbilimsel h u k u k okulu" savunucular ve
bu o k u l u n eitli sosyalist akmlarda yer alan taraftarlar,
doal, tarihi, ahlk eitli h u k u k felsefesi akmlarnn
yapt h u k u k u n ideolojik v g s n e kar, y r r l k t e k i
her trl h u k u k sisteminin ve bu sistemlerde ifadesini bulan "hukuksal d n c e l e r i n siyasal zorlama niteliini ve
snfsal karakterini, vurgulamakla yetinmilerdir.
Buna karlk, Marx'n yine ak biimde belirtmi olduu, biimsel grn altnda " h u k u k " u n (yani, iradelerin
ilikileri olarak hukuksal ilikiler; ayrca, bu ilikilerde yer
alan "hukuksal zneler" ve "hukuksal nesneler"; hi durmadan artan bir ideolojik arptma pahasna oluan "yasak o y u c u n u n iradesi" ve nesnel "hukuksal dzen" yapntla15
r), en iyi arptlm yansmasn meta biiminde (yani, temel "deer" kategorisinde ve b u n d a n karlan dier iktisad tasarmlarda) bulan ayn toplumsal gerekliin fetiletirilmi grngsel biiminden baka bir ey olmad gereine ilikin ak bir Marksist kavray g n m z e kadar eksik kalmtr.
Btn h u k u k felsefesinde ve h u k u k u n temellerini konu
alan Marx-sonras incelemelerde, yaltk kalm iki istisna
d n d a , h u k u k u n m a d d e c i - d i y a l e k t i k eletirisi iin
Marx'n belirttii balang noktasna bal kalan tek bir
a r a t r m a b u l u n m a m a k t a d r . Sz k o n u s u iki istisnadan
(Pasukanis'in garip bir biimde u n u t t u u veya gzard ettii) ilki, en nemli Yeni-Kantlardan biri olan, ancak ne
yazk ki erken len, Emile Lask'n h u k u k zerine yntemsel deerlendirmelerinden olumaktadr. Deerlendirmeleri ksa olmasna karn, zellikle aka Marx'n meta fetiizmine ilikin aklamalarna bavurduunda ve Simmel,
Brodmann, Schuppe ile dierlerinin ksmen komu ksmen
kart kavramlarn kavrayl biimde akladnda, sorunu d e r i n l e m e s i n e aydnlatmaktadr. 3 Pasukanis, daha az
nemli birok yazarla hayli geni biimde kalem kavgasna
girmi olmasna karn, bu yazarlarla, Lenin'in gerekletirdii mehur "ikinlik felsefesi" eletirisi sayesinde rnein Schuppe'n " h u k u k kavram" incelemesine ilikin sert
eletiri kendisine yabanc olmad halde, ilgilenmemitir,
ikinci istisna Marksist felsefeci G. Lukacs'm "eyleme ve
ii snf bilincf'ne ilikin diyalektik almasdr. "eyleme"nin (yani, kapitalist meta retimi d n e m i n d e toplumsal gerekliin feti klna girmesinin) h u k u k bilimindeki
zel grnglerine ilikin aklamalaryla Lukacs, Pasuka-
16
1998.
5 Bkz. Kari Marx, Kapital, c. 1 ( 1 8 6 7 ) , 4.B., ev. Alaattin Bilgi, A n k a r a , Sol Yaynlar, 1993, s. 4 9 vd. (birinci k s m ) .
17
basm da 25 yl nce vard sonular hibir noktada amamakta ve hatta eskiden yapm olduu nemli katk ile
kyaslannca bir b t n olarak gerileme iinde b u l u n m a k t a dr. Bu baskda Renner "feti nitelii" ak biimde sadece,
kta Avrupa'snn kodifiye edilmi h u k u k dzenlerinde grld gibi, hukuksal emirlerin dil asndan haber kipi
nermelere d n m n d e ve daha ziyade, h u k u k kurallarnn, birinci d n m n sonucu olarak, ancak grnte,
olas olgulara dayanan koullu hukuksal nermelere dn m n d e ayrdetmektedir. Buna karlk, "devletin h u k u k
kurallar koyduu ve bu h u k u k u n , kendisine uyulmasn
zorunlu klarak tekil iradelerin karsnda genel irade olarak yer ald" gereini almasnn amalar iin, "ispatlanmaya gerek duyulmayan, apak bir veri" olarak kabul
ettiini bildirmektedir. 6 Baka bir ifadeyle Renner, burjuva
h u k u k u l a r n , "zel mlkiyet ideologlarnn" dnyasnda
evrensel olarak h k m sren "olgucu" anlayla ayn alanda b u g n de hl, herhangi bir eletiri getirmeden yer almaktadr.
Kitabnn sondan bir nceki b l m n n sonunda 7 yapt dokunakl aklamada, kaba, evrimci ve reformist, b u r j u va "toplumsallama dncesine" kar, yani aslnda kendisine en yakn siyasal akma kar kalem kavgasna girimesi
tamamen grntedir. Renner, "sosyalistlerin gittike artan younlamann bir gn kendiliinden zel mlkiyeti ve
kapitalizmi ortadan kaldracan dnerek gerekte yanldklarn" belirtmektedir. Gerekte bu saptamann gerisinde, iddetli "kural deiiklikleri" ile var olan burjuva mlkiyet rejiminin "hukuksal kurallarn" ortadan kaldrmay
amalayan devrimci eylemin gerekliliine ilikin herhangi
7 A.g.e., s. 170.
18
des Privatrechts...,
s.1-4.
8
19
kurallar olarak h u k u k kuralnn hibir "deiikliiyle" ortadan kalkmaz. Sovyetik Marksist h u k u k uzman Pasukanis
de bu noktada devreye girmektedir. Pasukanis'in yapt
"temel hukuksal kavramlarn eletirisi" ve b u n d a n kard
"genel h u k u k teorisi", sadece yrrlkteki h u k u k kurallarnn ve hukuksal ilikilerin deiken ieriklerinin deil fakat ayrca, her trl g r n m y l e hukuksal biimin de, siyasal iktisatta meta biiminin feti niteliine sahip olmas
gibi, "tam anlamyla" feti niteliinde o l d u u n u n kabul
edilmesi ve aklanmas olarak zetlenebilir. B u n u n gibi,
h u k u k u n en gelikin grn sadece kapitalist meta retimi ana zgdr. H u k u k , tarihsel olarak, ancak daha sonraki evriminin tannmasna olanak verdii belirsiz ekirdek
biimlerden, meta retimiyle birlikte gelimi ve ilkel alan n d a n , yani eit deerlerin mbadelesinin dzenlenmesi
alanndan genileyerek, g n m z b u r j u v a " h u k u k devleti"nde, kapitalist toplum ve o n u n devletinde var olan tm
toplumsal ilikileri ksmen fiil olarak ve ksmen de potansiyel olarak kaplamtr. Gelecein komnist toplumunda,
kapitalist meta retiminin, o n u n burjuva devletinin, snflarnn ve snf kartlklarnn ortadan kaldrlmasyla h u k u k u n sadece ierii tamamen bakalamayacak fakat s o n u n da h u k u k biim olarak da tamamen "snmlenecek"tir.
Doaldr ki tarih boyunca karmza kan h u k u k olgusunun, radikal maddeci bir ilkeden yola kan, yani olaylarn
derinliklerine inen b t n c l bir eletirisi, tam anlamyla
gerekletirilirse, son derece nemli sonulara, imdiye dein sosyalist h u k u k eletirileri tarafndan bile kanta gerek
duyulmadan az ok benimsenen tasarmlarn kesin biimde
yklmas sonucuna varmaldr. Elimizdeki kitabn devrimci
kuramsal nemi, Pasukanis'in devrimci dncelerinin yeni olmamas, Marx'n 80 yl nce, ksmen rtk ve byk
oranda da belirtik biimde Alman deolojisi'nde,
Komnist
20
ve E f u r t Programlarnn
Eletirisi
(1875) iinde,
102
11 F r i e d r i c h E n g e l s ( K a u t s k y ile b i r l i k t e ) , "Hukukular
K.Marx, E Engels, Din zerine,
Sosyalizmi
(1887)",
gelimeleri, kapitalist toplumsal dzenin tamamen yklmasndan sonra k o m n i z m e doru bir evrimin gei aamas
olarak tanmlamas nedeniyle t m dncesi kanlmaz biimde yanltc nitelikte kalmaktadr. Rusya'daki ada evrimci iliki ve eilimleri, gerek varlklarn gznnde tutan maddeci bir yaklamla deerlendirmek yerine, bunlara
znel biimde atfedilen bir eree gre, idealist biimde deerlendirmektedir. Kitabnn, yer yer biimsel skolastik nitelik gsteren, daha nce de belirttiimiz, ar soyutluu
da, rnein aslnda sadece kiisel aklama amacna ynelik
olarak yazlm geici bir taslak niteliinde olmas 1 3 gibi
rastlantsal bir n e d e n d e n deil, bu zelliinden kaynaklanmaktadr.
u anda Sovyetler Birlii'nde ve dolayl olarak da t m
dnya leinde srmekte olan tarihsel hareketin kuramsal
ifadesi olarak h u k u k u n , gerek devrimci Marksist eletirisini yeniden kurmaya ynelik, kendi iinde eliik olan giriiminde Pasukanis'in kulland yntemin k h n e m i (ve bu
artlarda kuramsal yoldan almas m m k n olmayan) skolastii onu kanlmaz olarak, gelenee bal kalma abasyla, "gereklii ve safl" iinde kurmaya alt retisinin kuramsal bakmdan bozulmas s o n u c u n a gtrmektedir. Meta biiminde ayrlmaz biimde ikin olan "feti nitelik" ile bu temel zerine kurulan siyaset ve h u k u k st "ideolojileri" ile "maddi iktisad temelden daha uzak ve bu anlamda daha 'yksek' olan" felsefe, din vb. ideolojileri arasnda esasl bir ayrm yapan Marx ve Engels'in kavramlatrmasnn tersine, "Marksist" h u k u k eletirilerinin t m ve
Pasukanis'in Genel Hukuk Teorisi, h u k u k u n iktisatla olmasa
da, hukuksal biimin meta biimiyle srekli biimde eitlenmesine dayanmaktadr. yle ki, siyasal iktisadn eletiri-
Devlet ve Hukuk
25
in, y e n i d e n k a b u l edilmesi ve c a n l a n d r l m a s s o n u c u n a
"karlkl olarak" b i r b i r l e r i n i g e r e k t i r d i i n i ve r e t i m d e
y e n M a r k s i s t d n c e d e n u z a k l a m a k t a d r . 1 4 B u n u n gibi
torasyon y o l u n u t u t m u ve hl da tutmaktadr.
KARLKORSCH, Berlin,
1930
71
ALMANCA BASKIYA N S Z
ki d n m e alkanlklarnn, artc bir direngenlie sahip olduunu gstermitir. D n y a n n burjuva hukuksal tasarmna kar savam, Sovyet C u m h u r i y e t i h u k u k u l a r
iin b u g n h l g n c e l b i r g r e v d i r . L e n i n ' i n , K a s m
1917'de yaymlanan, Devlet ve Devrim adl kitab devlet kuram alannda bize, oktan beri tutarl ve eksiksiz bir kavray s u n m u t u r , oysa Marksist d n c e n i n h u k u k k u r a m
alanndaki eletirel almas ok sonra balamtr.
Burjuva toplumunda h u k u k bilimi, her zaman iin ayrcalkl ve zel bir yere sahip olmutur. Yalnzca dier toplumsal bilimler arasnda birincil k o n u m d a yer almam ayrca
onlara damgasn da vurmutur.
Engels, dnyann hukuksal tasarmnn, "dogma ve tanrsal h u k u k u n yerini insansal h u k u k u n , kilisenin yerini de
devletin ald", "tanrbilimsel anlayn bir tr dnyasallamas" olan burjuvazinin klasik tasarm diye adlandrrken
haksz deildir. 1
i snf devrimi, devleti ykarak ve mlkiyet ilikilerinin alt st oluuna yol aarak akl iin, hukuksal ideolojinin zincirlerinden kurtulma olana yaratmtr. Engels'in
dedii gibi, "iilerin mal sahibi olmamas, kafalarnda yanlsamalarn olmamasna denk debilirdi ancak." 2
Fakat Ekim Devrimi eski h u k u k dzeninin temellerinin
yklmasndan ve eski dzenlemelerin, eski yasa ve b u y r u k larn atk kt ynna d n t r l m e s i n d e n sonra bile es1
2 A.g.e., s.254.
102
Sosyalizmi",
s.251.
14
h u k u k kuramlar kadar nemli etki yapmtr. Bu hukukularn (Duguit, Hedemann ... vb.) kurduu yaplar, modern kapitalizmin zgr mbadeleden, dolaysyla bireycilikten ve snrsz biimcilikten uzaklat olgusunu yanstr. Kukusuz
kuramlar ilgi ekicidir ve burjuva-kapitalist anariye kar
sosyalist planlama mcadelesinde kullanlabilir; fakat bunlar
hibir biimde, hukuksal sorunlara ynelik devrimci diyalektik tavrn yerini alamaz. Marksist eletirinin grevi, sadece bireyci burjuva h u k u k kuramlarn rtmeyi deil, ayrca, hukuksal biimin kendisini zmlemeyi onun toplumbilimsel
kklerini aa karmay, temel hukuksal kavramlarn tarihsel greceliini ve koullanmasn gstermeyi de ierir. Ayn
zamanda, kapitalizm ile sosyalizm arasndaki temel elikiyi
silmeyi, kurnazca bir "medeni h u k u k u n d n m " kavramnn yardmyla kapitalist zel mlkiyetin snfsal niteliini
gizlemeyi ve buna bir "toplumsal ilev" etiketi yaptrmay
amalayan tm giriimlere kar kmak da gerekiyordu.
Sovyet Devleti, herhangi bir znel hakkn mutlak ve dok u n u l m a z olduunu kabul etmemektedir. Bununla birlikte
bu fetiin karsna, snfsal belirlenimden yoksun herhangi
bir toplumsal dayanma ilkesini veya retici glerin kendiliinden ilerledii dncesini koymamakta, fakat sosyalist t o p l u m u n inas ve kapitalizmin son kalntlarnn da
ortadan kaldrlmas s o m u t grevini karmaktadr.
H u k u k bilimlerinde, burjuva h u k u k biliminin metafizik,
biimsel-mantksal veya en iyi ihtimalle tarihsel-evrimci
yntemine kar, maddeci-devrimci bir diyalektik yntem
gelitirme grevi Komnist Akademi'nin Siyasal ve H u k u k sal Bilimler Blmnce stlenilmitir. Bu kitap, sz konusu
grevin yerine getirilmesi yolunda alakgnll bir giriimi
Alman o k u r u n dikkatine sunmaktadr.
E.P, Mays 1929
Kitabm kamuoyuna sunarken, ikinci bir basknn, zellikle bu kadar ksa bir srede gerekli olacan gerekten beklemiyordum. Bu d u r u m u n , en iyi ihtimalle tartmaya tevik ve bir tartma malzemesi olmas gereken bu almann
elkitab olarak kullanlmasndan, benim herhangi bir ekilde tasarlamadm bir eyden, kaynaklanm olduuna inan y o r u m . B u n u n n e d e n i , genel h u k u k t e o r i s i n e ilikin
Marksist yaznn ok yetersiz olmasdr. u son zamanlara
kadar Marksist evreler, genel h u k u k teorisinin varlndan
bile phe ettiklerine gre baka nasl olabilirdi ki?
Ne olursa olsun, bu alma kesinlikle, genel h u k u k teorisi alannda Marksist klavuz olma onursal unvann talep
e t m e m e k t e d i r , n k b y k o r a n d a kiisel a y d n l a n m a
amacyla yazlmtr. Soyutluu, ksal ve ksmen de taslak
nitelii b u r a d a n k a y n a k l a n m a k t a d r ; d i k k a t i n k o n u n u n
nemli grnen belirli yerlerine odaklanmasndan ileri gelen tek yanl g r n m de bundandr. T m bu nitelikler
kitab, hi de bir elkitab olarak kullanlmaya elverili klmamaktadr.
31
F r i e d r i c h Engels, Anti-Dhring
ynlar, 1 9 9 5 . S . 1 4 8 .
33
32
lirisinin bir arac olarak ok geni bir uygulama alan bulmusa da nesnel bir olgu olarak hukuksal styapnn incel e n m e s i n d e kesinlikle kullanlmamtr. Bu i n c e l e m e n i n
n n d e k i temel engel, hukuksal sorunlarla uraan nadir
Marksistlerin, zorlayc toplumsal (devletsel) dzenlemeyi,
h e r h a n g i bir p h e d u y m a d a n , h u k u k s a l olayn, temel,
merkezi ve tek tipik nitelii olarak deerlendirmeleri olmutur. H u k u k k o n u s u n d a sadece bu bak asnn, temelinde kendi kaderini belirleme yeteneine sahip bir h u k u k
znesi b u l u n a n h u k u k felsefesinin t a m a m e n kurgul, idealist sistemlerinin tersine, bilimsel, yani toplumbilimsel ve
tarihsel bir yaklam salayacan sanmlardr. Bundan yola karak, meta biiminin zmlenmesinin dorudan son u c u olan h u k u k s a l znenin Marksist eletirisinin, genel
h u k u k teorisiyle hibir ilgisinin olmadn n k mal sahipleri arasndaki ilikilerin dsal, zorlayc dzenlenmesinin gerekte, genel toplumsal d z e n l e m e n i n nemsiz bir
paras olduunun dnlmesi ok doald.
Baka bir anlatmla, bu bak asndan, "iradeleri bizzat
bu eylerde yerleik olan" "mal koruyucular" 2 kavram, sadece snrl bir alan iinde yani burjuva toplumunun szde ticaret hukukunda geerli fakat, h u k u k u n dier alanlarnda
(kamu h u k u k u , ceza h u k u k u . . . vb.) ve rnein klecilik,
feodalizm ve benzeri yaplar dndaki d u r u m l a r d a tamamen ie yaramaz grnmektedir. Dier bir deyile Marksist
zmlemenin anlam, bir yandan, h u k u k u n zel bir alan
ve b u n u n sonularyla snrlanm, te yandan bu zmleme, n e s n e l bir olgu olarak h u k u k s a l s t y a p n n temel,
nemli zelliklerini aklamak iin deil fakat sadece burjuva eitlik ve z g r l k ideolojisini aa k a r m a k iin
kullanlmtr. Bylece iki ey ihmal edilmitir: lk olarak,
34
hukuksal znellik ilkesinin ( b u n d a n biimsel eitlik ve zgrl, kiiliin zerkliini... vb'lerini anlyoruz) sadece,
snflarn ortadan kaldrlmas mcadelesinde ii snfnn
karsna karld o r a n d a bir aldatma arac ve b u r j u v a
ikiyzllnn bir r n olmad, fakat b u n u n ayn zamanda, feodal t o p l u m d a n d o d u u ve o n u ykt a n d a n
itibaren burjuva toplumuna yerleen gerekten etkili bir ilke olduu unutulmutur, ikinci olarak da bu ilkenin zaferinin yalnzca ideolojik bir sre olmad fakat daha ziyade,
insan ilikilerinin, parasal ve ticari e k o n o m i n i n (kapitalist
ekonomiye sahip olan Avrupa'daki) geliimine elik eden
ve nesnel nitelikli kkl birok gerek deiiklie gtren
h u k u k s a l d n m sreci de o l d u u u n u t u l m u t u r . Bu
olaylar b t n , zel mlkiyetin ortaya kmas ve yerlemesini, znelere ve tm olas nesnelere doru kapsayc biimde genilemesini, topran klelik ve hakimiyet ilikilerinden kurtarlmasn, tm m l k i y e t i n tanr mlkiyete
dnmesini, y k m l l k ilikilerinin gelimesi ve hakim
olmasn ve nihayet siyasal iktidarn -yansra parann saf
iktisad g c n n ortaya kt- farkl bir g olarak ayrlmasn bylelikle, b u n d a n kaynaklanan, kamusal ilikiler
alan ile zel ilikiler alan arasndaki, k a m u h u k u k u ile
zel h u k u k arasndaki az ok derin olan blnmeyi kapsar.
Meta biiminin zmlenmesi, dolaysyla, zne kategorisinin s o m u t tarihsel anlamn ortaya koyuyor ve hukuksal
ideolojinin soyut emalarnn kkenlerini g z n n e seriyorsa, ticari-parasal ve ticari-kapitalist ekonominin tarihsel
geliim sreci de bu emalarn, somut hukuksal styap biimi altnda gereklemesi ile el ele gider. nsan ilikilerinin
zneler aras ilikiler olarak kurulduu anda, hukuksal styapnn geliim koullar da yasalar, mahkemeleri, davalar, avukatlar vb. ile ortaya kverir.
Bu saptamadan burjuva zel h u k u k u n u n temel nitelikle35
rinin, ayn zamanda hukuksal styapnn ayrdedici zellikleri olduu sonucu kar. Geliimin ilkel aamalarnda, zararlarn tazmini ve onarm biimi altnda grnen edeerlerin mbadelesi, barbar yasalarnda bulunan hayli ilkel hukuksal biimi retmitir; b u n u n gibi, edeerlerin mbadelesi biiminin datm alanndaki sosyalist bir retim biim i n d e de (gelikin k o m n i z m aamasna geilene kadar)
srecek olan kalntlar, sosyalist toplumu, yine Marx'n ngrd gibi, bir sre iin "burjuva h u k u k u n u n snrl ufk u " n a h a p s o l m a y a zorlayacaktr. Bu iki u arasnda, en
yksek aamasna burjuva kapitalist toplumda ulaan hukuksal biimin geliimi gerekleir. Bu sreci, h u k u k s a l
ilikilerin yani biimsel olarak ayn haklara sahip olan zneler arasndaki ilikilerin yerini ald, organik ataerkil
ilikilerin zlmesi olarak da niteleyebiliriz. Aile babasnn karsnn ve ocuklarnn emek gcne sahip olduu
ataerkil ailenin zlmesi ve elerin mallar k o n u s u n d a bir
szleme yapt ve ocuklarn babalarndan aylk ald
(Amerikan iftliklerinde olduu gibi) bir akdi aileye dnmesi bu geliimin tipik rneklerinden biridir. te yandan,
ticari ve parasal ilikilerin geliimi de bu sreci hzlandrmtr. Meta-para-meta formlyle kavranan alan, dolam
alan baskn bir rol oynamaktadr. Medeni h u k u k karsnda ticaret h u k u k u , tm dier h u k u k dallar karsnda medeni h u k u k u n sahip olduu ileve, yani geliim yollarn
gsterme ilevine sahiptir. Ticaret h u k u k u , bir yandan sadece, metay paraya, paray metaya evirmeyi meslek edinen insanlar iin anlam olan zel bir alandr; te yandan
ise kendi dinamizmi iinde, organikliin tm izlerinin silindii ve hukuksal znenin, metann gerekli ve kanlmaz
bir tamamlaycs olarak en yetkin biimiyle ortaya kt
en saf emalara doru olan hareketi iinde, bizzat medeni
h u k u k u n kendisidir.
36
Bylece hukuksal znellik ilkesi ve b u n u n ierdii, burjuva h u k u k bilimine insan iradesinin a priori emalar olarak
grnen emalar, ticari ve parasal e k o n o m i n i n koullarndan mutlak bir zorunlulukla doar. Bu iki u n s u r arasnda
var olan iliki, tam bir teknik ve grgl kavranm, ticaretin
gelimesinin, mlkiyet gvencesini, iyi mahkemeleri, iyi polisi ve benzerlerini gerektirmesi olgusuna ilikin dncelerde bulur. Daha derinlemesine incelersek, sadece devletin u
ya da bu teknik yaplarnn pazar alannda domad, fakat
ayn zamanda parasal/ticari ekonomi ile hukuksal biim arasnda kopmaz bir i iliki bulunduu da aka grlr. Parann var olduu ve dolaysyla zel bireysel emein ancak
genel bir edeer araclyla toplumsal emee d n t
bir toplumda, hukuksal biimin koullar, nesnel ve znel,
kamusal ve zel kartlklaryla, oktan ortaya kmtr.
O halde sadece bylesi bir toplum, siyasal iktidara, aka
parann gc biimi altnda ortaya kan saf iktisad iktidara kar koyma olana tanmaktadr. Yasa biimi de olanakl hale gelmektedir. Bundan, h u k u k u n temel tanmlarn,
yasa kavramndan kalkarak ve yasa k a v r a m m k yolu
olarak kullanarak zmlemenin gerekmedii zira, siyasal
iktidarn bir b u y r u u olarak yasa kavramnn kendisinin,
toplumun siyasal ve sivil alan olarak ayrmnn gereklemi, salamlam ve b u n u n sonucunda da h u k u k s a l biimin temel unsurlarnn tamamlanm b u l u n d u u bir geliim aamasna ait olduu s o n u c u kar. Marx'm belirttii
gibi, "siyasal devletin kuruluu ve sivil t o p l u m u n , birbirleriyle ilikileri, tpk korporasyon ve lonca insanlarnn ilikilerinin ayrcalklarla dzenlenmesi gibi, hukukla dzenlenen bamsz bireylere ayrmas, tek ve ayn edimle gerekleir." 3
17
i gosudarstva
(Hukukun
ve
nesnel bir iktisad olgu, tamamen nesnel olan hukuksal biime kopmazcasna bal bir iktisad ilikidir.
Hukuksal dolaymn pratik amac, kapitalist toplumda, biim olarak, bir dizi zel hukuksal szleme araclyla gerekleen toplumsal retim ve yeniden retimin az ok zgr
ilerleyiini salamaktr. Bu amaca yalnzca bilin biimlerinin, salt znel unsurlarn yardmyla ulalamaz. Kesin ltlere, yasalara, yasalarn yorumlanmasna, vicdana, mahkemelere ve m a h k e m e kararlarnn cebri icrasna bavurmak
zorunludur. Sadece bu nedenle bile hukuksal biimin incelenmesinde "saf ideoloji" ile snrlanp nesnel olarak var
olan tm bu aralar ihmal edemeyiz. T m hukuksal sonular, rnein bir davann kararla sonuca balanmas, h u k u k
tarafndan dolaymlanm iktisad olayn olduu kadar, aktrlerin bilincinin de dnda yer alan, nesnel olgulardr.
Yolda Stucka'nn bana ynelik bir baka eletirisini, huk u k u n varln sadece burjuva t o p l u m u n d a tandm yn n d e k i eletirisini belirli ekincelerle kabul e d i y o r u m .
Gerekten de meta reticileri arasndaki ilikilerin, en gelikin hukuksal dolaym d o u r d u u n u ve b u n u n sonucu
olarak da tm genel h u k u k teorisi ve "saf' h u k u k biliminin, piyasada mal sahipleri olarak ortaya kan insanlarn
ilikilerinin, tm dier koullarn tek yanl, soyut betimlenmesinden baka bir ey olmadn s a v u n d u m ve savunuyorum. Fakat akas, gelikin ve yetkin bir biim, geliimin
balang aamalarnda b u l u n a n az gelimi biimleri de
dlamaz, tam tersine bunlar varsayar.
rnein, sahiplenme olarak mlkiyet, kukusuz, mbadelenin hem gelikin hem de olgunlamam biimi olarak
eskiden de var olmasna karn, mlkiyet k u r u m u n u n temel niteliini, sadece devir u n s u r u tamamen aa karr.
Bir sahiplenme olarak mlkiyet, tm retim biimlerinin
doal s o n u c u d u r ; fakat mlkiyet, yalnzca belirli bir top39
GR
H u k u k genel kuram, temel, yani en soyut h u k u k kavramlarn gelitirilmesi olarak tanmlanabilir. Bu kategoriye rnein, " h u k u k kural", "hukuksal iliki", "hukuksal zne"
ve benzerleri gibi tanmlar girer. Bu kavramlar, soyut nitelikleri dolaysyla, h u k u k u n herhangi bir alannda kullanlabilir; bunlarn sistematik ve mantksal anlamlar, uygulandklar s o m u t kapsamdan bamsz olarak ayn kalr. rnein, medeni hukuktaki zne kavram ile uluslararas hukuktaki zne kavramnn, genel hukuksal zne kavramna
tbi olduuna ve dolaysyla bu kategorinin u ya da bu som u t ieriinden bamsz olarak tanmlanp gelitirilebileceine kimse itiraz edemez. Ayrca belirli bir h u k u k dalnn
snrlar iinden baktmzda da s z n ettiimiz temel
hukuksal kategorilerin, h u k u k kurallarnn s o m u t ieriine
bal olmadm yani, kurallarn somut ierii deitiinde
bile anlamlarn koruduklarn saptayabiliriz.
Doaldr ki, bu en soyut ve yaln hukuksal kavramlar, yrrlkteki h u k u k kurallarnn mantksal ilenmesinin bir sonucudur ve hukuksal ilikilerle bunlarn ifadesi olan h u k u k
kurallarnn kendiliinden olma nitelii ile karlatrldnda, bilinli yaratnn ge ve stn bir r n n temsil ederler.
Fakat bu zellik, Yeni-Kant dnrleri, temel h u k u k sal kategorileri, deney st ve hatta deneyin kendisini olanakl klan bir gereklik olarak deerlendirmekten alkoymamaktadr. rnein, Savalskij'e gre, "zne, nesne, iliki
ve ilikilerin kural, hukuksal deneyimi nceleyen, bu deneyim iin zorunlu olan, onu olanakl klan mantksal koullar temsil eder." 1 Savalskij ayn yerde, " h u k u k s a l iliki,
tm hukuksal kurumlarn tek ve zorunlu kouludur; zira
nasl ki, nedensellik ilkesi olmadan doa ve dolaysyla doa bilimi var olamazsa, hukuksal iliki olmadan da onunla
ilgili bilim, yani h u k u k bilimi var olamaz" saptamasn yapmaktadr. 2 Savalskij, en nl Yeni-Kantlardan Cohen'in 3
grlerini tekrarlamaktan baka bir ey yapmamaktadr.
Ayn bak asn Stammler'in ilk temel eseri Wirtshaft und
Recht'de4 olduu gibi son almas Lehrburch der Rechtsphilosophie'de de bulmaktayz. Bu son almada u grler
yer almaktadr: "Saf hukuksal kavramlar ile artl hukuksal
kavramlar arasnda bir ayrm yaplmaldr, ilki, temel hukuksal kavramlarn genel dnce biimlerini temsil eder.
Bunlarn rol, bizzat h u k u k dncesinden baka bir eyi
nvarsaymaz. Bylelikle, ortaya kabilecek tm hukuksal
sorunlarda mutlaka uygulama bulurlar, zira biimsel h u k u k
kavramnn eitli tezahrlerinden baka bir ey deillerdir.
Dolaysyla saf hukuksal kavramlar, biimsel h u k u k kavramnn srekli belirlenimlerinden elde edilmelidirler." 5
1
(Bilimsel
dealizmde
2 A.g.e., s.218.
3
42
und Recht,
1896.
der Rechtsphilosophie,
Hukuk
3.B., 1928, s . 2 5 0 .
Funltion
der Rechtsinstitute
besonders
des
Eigentums,
43
W i l h e l m W u n d t , Ellifc, 1903, s . l .
G e o r g S i m m e l , Einleitung
in die Moralwissenschaft,
Stuttgart, 1910.
46
S t u t t g a r t u. G o t h a , 1923, s.54.
h u k u k teorisi, "kuram" sfatn ancak, rnein satran kuramndan sz ettiimiz anlamda tayabilir. Byle bir kuramn bilimle hibir ilgisi yoktur. Bu "kuram", gereklii incelemeyi amalamad iin h u k u k u ve hukuksal biimi tarihsel biimler olarak ele almaya girimez. te bu nedenle,
kaba biimde syleyecek olursak, bu k u r a m d a ie yarar pek
bir ey bulunmamaktadr.
Toplumbilimsel ve ruhbilimsel olarak adlandrlan h u k u k
k u r a m l a r ise baka t r l d r . Y n t e m l e r i n i n yardmyla,
gerek bir olay olarak, kken ve geliiminde h u k u k u aklamaya giritikleri iin onlardan daha ok ey beklenebilir.
Ancak onlar da baka hayal krklklar yaratyorlar. Toplumbilimsel ve ruhbilimsel h u k u k kuramlar, alld gibi,
hukuksal biimi incelemeleri dnda tutarlar; baka bir anlatmla, basite, s o r u n u n ne o l d u u n u n farkna varmazlar.
Daha bandan itibaren h u k u k d alann kavramlaryla i
grrler ve kimi zaman h u k u k s a l kavramlar g z n n d e
bulundurmalar da bu kavramlar "kurgular", "ideolojik hayaller", "izdmler" vb. olarak nitelemek iindir. Bu doalc veya nihilist t u t u m , balarda, zellikle, batan baa
ereksellik ve "ahlklk"la damgalanm olan idealist huk u k k u r a m l a r ile k a r l a t r l d n d a belli bir s e m p a t i
uyandrmtr. "Ebedi h u k u k dncesi"ne veya "kiiliin
mutlak nemi"ne ilikin tumturakl szlerden sonra, toplumsal olaylarn maddeci bir aklamasn arayan okuyucu,
dikkate deer bir tatmin salayarak, h u k u k u , kar mcadelelerinin bir sonucu, devlet z o r u n u n tezahr ve hatta
gerek insan r u h u n d a cereyan eden bir oluum olarak deerlendiren kuramlara ynelmektedir. Gerekten maddeci
ve Marksist bir h u k u k kuram elde etmek iin bu kuramlara snf mcadelesi u n s u r u n u eklemek pek ok Marksiste
yeterli grnmtr. Bununla birlikte bu giriimden ancak,
az ok hukuksal renk tayan bir iktisad biimler tarihi ve47
(Hukukun
ve Devletin
Devrimci
rol'prava i
orisi s o r u n u n u ele alan kitab da b u s o r u n l a r sistemli bir b i i m d e biraraya getirememitir. S t u c k a ' n n a l m a s n d a , snfsal ierii a s n d a n h u k u k s a l d z e n l e m e n i n tarihsel geliimi, h u k u k s a l b i i m i n m a n t k s a l ve d i y a l e k t i k geliim i n e gre ilk plana k o n u l m u t u r ( b e l i r t m e m i z gerekir ki, birinci ile n c
bask karlatrldnda, y a z a r n n c b a s k d a , h u k u k s a l b i i m s o r u n l a r n a o k d a h a fazla n e m verdii elbette g r l e c e k t i r ) . t e y a n d a n Stucka, balang n o k t a s n a , yani h u k u k u bir r e t i m ve m b a d e l e ilikileri sistemi olarak
Burada h u k u k , yalnzca ierii y n n d e n deerlendirilmekte; hukuksal biim s o r u n u kesinlikle d n l m e m e k tedir. Marksist k u r a m n sadece h u k u k s a l d z e n l e m e n i n
farkl tarihsel dnemlerdeki maddi ieriini incelemesi gerekmeyip ayrca, belirli bir tarihsel biim olarak temel hukuksal kavramlarn maddeci aklamasn da v e r m e k zorunda olduunda phe yoktur. Eer temel hukuksal kavramlarn zmlenmesinden vazgeilirse, hukuksal dzenlemenin kkenini t o p l u m u n maddi ihtiyalarndan kalkarak aklayan ve b u n u n s o n u c u n d a da h u k u k kurallarnn
u ya da bu snfn maddi karlarna denk dt sonucuna varan bir k u r a m d a n baka bir ey elde edilemez. Kavrama kazandrdmz zengin tarihsel ierie ramen, gerek
anlamyla hukuksal dzenleme, bir biim olarak zmlenmeksizin kalmaktadr. balantlarn ve belirlenimlerin
zengin b t n l n kullanmak yerine kendimizi, alakgnll ve kesinlikten uzak bir biimde, h u k u k olayn z m l e m e d e bir ilk admla y e t i n m e y e z o r l u y o r u z . Bu ilk
adm ylesine belirsizdir ki, hukuksal alanla komu alanlar
ayran snrlar tamamyla silinmitir. 12
Bylesi bir yntem, belli bir noktaya kadar hakl saylmaldr. ktisat tarihi anlatrken, rnein rant veya cret kuramnn btn incelik ve ayrntlarn ihmal edebiliriz. Ama
siyasal iktisadn, deer, sermaye, kr, rant ve benzeri temel
kategorilerinin, farkllamam ve belirsiz bir iktisat kavram iinde eridii bir iktisad biimler tarihine ne denebilir?
Bylesi bir iktisat tarihini, siyasal iktisat olarak s u n m a giriiminin karlaaca tepkiden bahsetmiyoruz bile. Bununla
k a v r a m l a t r m a s m a u y g u n b i i m d e h a r e k e t e t m e k t e d i r . H u k u k , h e r h a n g i bir
t o p l u m s a l ilikinin b i i m i o l a r a k d e e r l e n d i r i l i r s e , z g l n i t e l i k l e r i n i n f a r k
edilmeyecei a priori sylenebilir. B u n a karlk, r e t i m ve m b a d e l e ilikileri-
17
russloj
11 N.Beltov, K voprusu
Geliimi Somnu
zerine),
Fe-
kultury
(Rus Kltr
Tarihi zerine
Deneme)
istorii
birlikte Marksist h u k u k kuram alanndaki d u r u m tam olarak budur. H u k u k u l a r n da h u k u k kavram iin hl bir
tanm aray iinde olduklarn ve b u n u henz bulamadklarn dnerek avunabiliriz. H u k u k genel kuram derslerinin bir ou, genellikle eitli kalplam ifadelerle balamasna karn, gerekte bu balang bize, hukuksal olayn
belirsiz, yaklak ve iyice d n l m e m i bir g r n m n den baka bir ey sunmamaktadr. H u k u k tanmlarnn, huk u k u n gerekten ne olduuna ilikin fazla bir ey retmedii, tersine u z m a n kiinin, biim olarak h u k u k u tanmamz saladka kendi tanmna bal kalmasnn daha az
olanakl hale geldii belitsel biimde kabul edilebilir.
Bu d u r u m u n nedeni ok aktr: h u k u k gibi karmak bir
kavram, skolastik mantn kurallarna gre, per genus ve
differentiam specificam, tamamen kavranamaz.
Ne yazk ki, h u k u k k u r a m ile u r a a n n a d i r b i r k a
Marksist de skolastik "bilim"in ivasna kaplmtr. rnein Renner, h u k u k tanmn, t o p l u m u n bireye ynelttii
b u y r u k kavram zerine kurmutur. 1 3 Pek de ustalkl olmayan bu yap ona, hukuksal kurumlarn gemi, gncel
ve gelecek evrimini izlemesine olanak salayacak denli yeterli grnmektedir. 1 4
51
Eunhtion
der Rechtsinstitute...,
17
teorija prava
[Marksist
Hukuk
K u r a m ] , 2.B., Mos-
s.134: " H u k u k ,
t o p l a m n d a n , h a y a t n o l a a n g i d i i n d e n s a p m a l a r n l e m e y i ve bastrmay he-
alizm
(Tarihsel Maddecilik)
socinenij
(Btn Eserler),c.II,
materi-
Kommunisti-
tartma da b u n u gstermitir. Tartmaya katlan iktisat k u r a m c l a r n n b y k o u n l u u , S t e p a n o v ' u n , kapitalist m e t a e k o n o m i s i k a t e g o r i l e r i n i n h e r hangi bir biimde kuramsal iktisadn zgl k o n u s u n u
ilikin b a k asn kesin olarak reddetmilerdir.
oluturamayacana
52
H u k u k genel kuramna ilikin olarak da benzer deerlendirmeler yaplabilir. H u k u k dncesinin evriminden doan ve hukuksal biimin en yaklak tanmlarn veren temel hukuksal soyutlamalar, tamamen belirgin ve ok karmak toplumsal ilikileri yanstr. H u k u k iin, h e m bu ilikileri h e m de ayn zamanda "insan doas"n veya "insan
topluluu"nu yanstan bir tanm bulmay hedefleyen tm
giriimler kanlmaz olarak bo ve skolastik szel kalplarla sonulanr.
Toplumsal ilikilerdeki h u k u k s a l kertenin btnyle belirmesi iin gerekli olan tm koullar yalnzca burjuva kapitalist toplum yaratr.
Bu duraan kalplardan, gerekten var olduu haliyle hukuksal biimin zmlenmesine geilmesi gerekince, ancak
ak hilelerle alabilen bir dizi glkle karlalr. Bylece
rnein, genellikle nce genel bir h u k u k tanm verildikten
sonra, iki tr h u k u k u n var olduu retilir: znel ve nesnel
h u k u k , jus agendi ve norma agendi. Fakat bylesi bir atallanma tanmn kendisinde kesinlikle ngrlmemektedir;
bu nedenle ya iki tr h u k u k t a n biri yadsmmal ve bir kurgu, bir hayal olarak sunulmal ya da genel h u k u k kavram
ile sz konusu iki trn arasnda salt bir dsal iliki bulunduu kabul edilmelidir. Bununla birlikte, h u k u k u n bu ikili
doasnn, bir yanda h u k u k kuralna te yanda h u k u k s a l
yetkilendirmeye b l n m l n n , rnein metann, deiim deeri ile kullanm deeri olarak blnmesi kadar byk bir nemi vardr.
Biim olarak h u k u k , en dar tanmlar dnda kavranamaz. Sadece kart iftler iindedir: nesnel - znel h u k u k ,
kamu h u k u k u - zel h u k u k ... vb. Fakat eer temel tanm,
16 F r i e d r i c h E n g e l s , "Kari Marx'm
M a r x , Ekonomi
Politiin Eletirisine
'Ekonomi
Politiin
Eletirisi'
( 1 8 5 9 ) " , Kari
rant ve benzeri gerekliklerin "mikroskop ve kimyasal tahlil yardmyla" incelenemeyecei olgusuna dikkat ekmi
olmasna karn kimse, siyasal iktisadn gerekten var olan
bir gereklii incelediinden phe etmemektedir. H u k u k
kuram da bunlardan daha az "yapay" olmayan soyutlamalarla alr; "hukuksal iliki" veya "hukuk znesi" de doa
bilimlerinin aratrma yntemleri ile ortaya karlamaz,
b u n u n l a birlikte bu s o y u t l a m a l a r n gerisinde tamamyla
gerek toplumsal gler gizlenmekledir.
Doal ekonomi dzeninde yaayan bir bireyin bak asndan, deer ilikileri temeline kurulan bir ekonomi; tpk
sradan bir insan iin, hukuksal d n m e biiminin normal
"saduyu"ya aykr grnmesi gibi, doal ve yaln eylerin
bozulmas olarak grnecektir.
Hukuksal bak asnn, iktisad bak asna gre "sradan birey"in bilincine ok daha yabanc olduu belirtilmelidir; nk, iktisad ilikinin ayn zamanda hukuksal iliki
olarak gerekletii zaman bile, byk ounlukla, h u k u k sal u n s u r geri planda kalp ancak (dava ve hukuksal uyumazlk gibi) istisnai durumlarda aka ortaya karken, taraflar iin derhal somutlaan ey ilikinin iktisad yndr.
te yandan, gerekleme annda "hukuksal u n s u r u n " tayclar da genellikle, zel bir kastn yeleridir (hukukular,
hakimler). Bu nedenle, sradan bir birey, hukuksal kategorilerden daha byk bir sklk ve doallkla iktisad kategorilerin yardmyla dnr.
Eer h u k u k s a l biimin anlamn dile getiren h u k u k s a l
kavramlarn, herhangi bir keyfi iradenin imgeleminin r n lerini temsil ettiine inanlrsa, 18. yzyl rasyonalistlerinin
Marx tarafndan aklanan hatalarna dlr. Marx'n belirttii gibi rasyonalistler, insan ilikilerinin b r n d esrarl biimlerin kkenlerini ve geliimlerini h e n z aklayamadklarndan, bunlarn gkten inmediklerini, insan icad
54
17 M a r x , Kapital I ( 1 8 6 7 ) , s.94-95.
Eletirisi
( 1 8 7 5 ) , s.31.
zi dier toplumsal ilikinin de neden h u k u k s a l biime br n d , ancak bu temel noktadan hareket edilerek anlalabilir. Ancak buradan, yasalarn ve mahkemelerin her zaman var olmak zorunda olaca, n k iktisad bolluk dur u m u n u n bile kiilere kar tm sular ortadan kaldramayaca sonucuna varmak; ze ilikin, temel unsurlar karsnda, ikincil ve trev unsurlara ncelik tanmak anlamna
gelir. lerici burjuva subilimi bile kuramsal olarak, sululua kar mcadelenin kendi iinde tbb ve eitsel bir grev olarak deerlendirilebilecei, hukukularn "su"lar ve
yasalar ile, " k u s u r l u l u k " , "tam ve hafifletilmi cezai sorumluluk" kavramlar ile, fer, asl ve manev itirak arasndaki ince ayrmlar vb. ile s o r u n u n z m n d e hibir yardmlarnn olamayaca kansna ulamtr. Bu kuramsal
kanlar, b u g n e kadar ceza yasalarnn ve m a h k e m e l e r i n
kaldrlmas sonucuna gtrmemise, bu d u r u m , hukuksal
biimin almasnn sadece burjuva t o p l u m u n u n erevesinin dna klmasna deil, ayrca o n u n tm kalntlarndan kurtulunmasna da bal olmasndandr.
Burjuva h u k u k biliminin bilimsel sosyalizm asndan
eletirisi, Marx'n bize kazandrd, burjuva siyasal iktisadnn eletirisini r n e k almaldr. Bu amala sz k o n u s u
eletiri, her eyden nce dmann sahasna ynelmeli, yani, burjuva hukukular tarafndan, dnemlerinin ve snflarnn ihtiyalarndan yola karak gelitirilen genelleme
ve soyutlamalar bir yana brakmamal, b u soyut kategorileri zmleyerek gerek anlamlarn sergilemeli ve hukuksal
biimin tarihsel koullanmalarn ortaya koymaldr.
Tm ideolojiler onlar douran toplumsal koullarla birlikte s n p gider. Fakat bu nihai kayboluu, ideolojinin,
iinden kt toplumsal ilikileri gizleme ve rtme yeteneini, eletirinin darbeleri altnda yitirdii bir aama nceler.
Bir ideolojinin kkenlerini aa karmak, s o n u n u n geldi59
60
Rechte,
1861
BRNC BLM
Soyut Bilimlerde
Somutun Kurulu Yntemleri
Genellemeler yapan tm bilimler, aratrma k o n u s u n u incelerken, somut ve btnsel tek bir gereklie atf yaparlar.
Tek ve ayn gzlem, rnein bir meridyenden geen gk
cisminin gzlemi, astronomik sonulara gtrebilecei gibi
psikolojik sonulara da gtrebilir. Tek ve ayn olgu, rnein iltizam, siyasal iktisadn aratrma k o n u s u olabilecei
gibi h u k u k s a l aratrmalarnn k o n u s u da olabilir. Bu nedenledir ki, eitli bilimler arasnda farkllklar, esas olarak
yntemleri, gereklie yaklam yntemleri arasndaki farkllklara dayanr. Her bilimin, ona dayanarak gereklii yeniden rettii, kendine zg bir tasarm vardr. Bylece btn bilimler, tm ilinti, iliki ve biim zenginlii ile gereklii en yaln soyutlamalarn bileimi olarak kurar. Psikoloji,
bilinci en yaln bileenlerine ayrtrmaya alr. Kimya, ayn grevi madde iin gerekletirir. Uygulamada, gereklii
en yaln paralarna ayrtramadmz zaman, soyutlama
bize yardm eder. zellikle sosyal bilimlerde soyutlamann
rol byktr. Sosyal bilimlerin olgunluu, soyutlama derecesinin gelimilik derecesiyle belirlenir. Bu d u r u m Marx
61
tarafndan siyasal iktisat balamnda parlak biimde aklanmtr: aratrmalara s o m u t b t n s e l l i k t e n , belirli bir
corafyada yaayan ve reten topluluktan balamak ok doal grnebilir fakat kendisini oluturan snflar hesaba
katmadan topluluk, ii bo bir soyutlamadr. Snflar da cret, kr, faiz gibi varlk koullar gznne alnmadan bir
ey ifade etmez. Bunlarn tahlili de en yaln "fiyat", "deer"
ve "meta" kategorilerini varsayar. Bu kategorilerden yola kan siyasal iktisat kuramcs, ayn somut btnsellii yeniden retir; fakat kopuk k o p u k ve kaotik biimde deil, saysz i ilikilerin ve belirlenimlerin zengin btnl olarak. Marx, bilimin tarihsel geliiminin b u n u n tam tersi bir
yol izlediini de ekliyor: 17. yzyl iktisatlar rant, kr, fiyat ve deere ulamak iin somuttan, ulus, topluluk ve devletten yola kmlard. Fakat tarihsel olarak kanlmaz
olan, hibir ekilde, yntemsel olarak doru deildir. 1
Bu saptamalar genel h u k u k teorisi iin de geerlidir. Bu
d u r u m d a da somut btnsellik yani toplum, topluluk, devlet aratrmalarmzn balang noktas deil, son aamas
ve sonucu olmaldr. En yalndan en karmaa yneldiimiz, en soyut srelerden en s o m u t srelere yol aldmz
zaman, en ak ve en belirgin ve dolaysyla s o m u t b t n selliin dank ve belirginlememi grnmleri arasnda
el yordamyla ilerlemeye almak yerine daha doru bir
yntemsel yaklam benimsemi oluruz.
Yntemle ilgili olarak belirtmemiz gereken ikinci husus,
sosyal bilimlerin, ya da daha ak olarak belirtirsek, bunlarn kullandklar kavramlarn bir zelliine ilikindir.
Doa bilimlerinden herhangi bir kavram, rnein enerjiyi ele alrsak, kavramn tarihte ortaya k ann aka saptayabiliriz elbette. Bununla birlikte byle bir saptama sade-
ce kltr ve bilim tarihi iin n e m ifade eder. Doa bilimleri aratrmalarnda bu kavramn kullanm herhangi bir zamansal nkoula tbi deildir. Enerjinin d n m yasas
insann yeryzndeki varlndan nce iledii gibi, yeryznde tm yaam sona erdikten sonra da ilemeye devam
edecektir. Zaman m e f h u m u n u n dnda yer alan ezeli ve
ebedi bir yasadr. Kukusuz enerjinin d n m yasasnn
ortaya karl tarihini sorgulayabiliriz; fakat bu yasann
ifade ettii ilikilerin ve koullarn hangi tarihe dayandn
sormak anlamsz olacaktr.
Sosyal bilimlere, rnein siyasal iktisada dnersek ve temel kavramlarndan birini, rnein deeri ele alrsak, deer
kavramnn, dnsel bir e olarak siyasal iktisat kuram
tarihinin bir paras olmakla kalmadn, deerin gerek
bir tarihinin, bu kavramlar gitgide bir tarihsel gereklie
d n t r e n bir insan ilikileri evriminin var olduunu da
grrz. 2
Emek r n n doal bir olaydan sosyal olaya dntr r k e n "dnsel" ve "dsel" eylerin, bu eylerin doal
nitelikleri karsnda, "gerek" ve belirleyici bir n e m kazanmas iin hangi maddi koullarn gerekli olduunu tam
olarak biliyoruz. Bunun gibi, kullandmz kavramsal soyutlamalarn tarihsel gerek dayanaklarn tanyor ve bu soyutlamalarn, tarihsel geliim erevesine d e n k den bir
anlama sahip olduu ve b u n u n l a belirlendii snrlar da snayabiliyoruz. Marx tarafndan verilen dier bir rnek bu
d u r u m u aka ortaya koymaktadr. nsann doayla en yaln ilikisi olarak emek, evrimin istisnasz tm aamalarn-
B u n u n l a birlikte, d e e r b i i m i n i n evrimiyle d e e r k u r a m n n e v r i m i n i n e zam a n l o l d u u d n l m e m e l i d i r . Tersine, b u iki geliim h i b i r ekilde z a m a n sa! olarak u y u m a z , i l k a d a , az o k gelimi m b a d e l e ve d e e r b i i m l e r i n e
62
Politiin
Eletiri-
aklama).
17
4
3
64
K. B e r g b o h m , Jurisprudenz
und Rechtsphilosophie,
65
dar arzulamaktadr. te bu nedenle, h u k u k aratrmalarnn konusu artk hukuksal biimin zmlenmesi olmaktan km, b u n u n yerini, hukuksal emirlerin zorlama gc n n temeli sorunu almtr. Buradan tarihselcilik ile resmi olmayan tm h u k u k u n reddi olarak ifade edebileceimiz hukuksal olguculuun zgn bir karm doar.
Szde " d o a l h u k u k r n e s a n s " b u r j u v a f e l s e f e s i n i n
18.yzyln devrimci kavramlarna d n n ifade etmez.
Voltaire ve Beccaria'nn dneminde, her aydnlanm yarg,
filozoflarn feodal toplumsal dzenin devrimci bir yadsmasndan baka bir ey olmayan grlerini, yasalar uygulama bahanesiyle hayata geirmeyi baar sayard. G n m z de, y e n i d e n d o a n doal h u k u k u n p e y g a m b e r i Rudolf
Stammler, "adil h u k u k " u n (richtiges Recht), "adil olmasa"
bile her eyden nce yrrlkteki h u k u k a uymay gerektirdii grn savunuyor.
Siyasal iktisattaki psikolojik okul, psikolojik h u k u k okuluyla paralellik tar. Her ikisi de zmleme k o n u s u n u , bilincin znel durumlar alanna ("deerlendirme", "yetkilendirici-zorlayc duygu") tamaya alr ve bireylerin gerisinde gizli, bireysel bilincin erevesini aan toplumsal ilikilerin mantksal yapsn bilimsel dzenlilikleriyle dile getiren soyut kategorileri grmez.
66
A.g.e., s.243.
68
KNC BLM
deoloji ve Hukuk
Akademii,
n o 1.
69
lebilir. Btn sorun "ancak ... olarak" ifadesinde yatmaktadr. Bunu siyasal iktisattan alman bir rnekle amak istiyoruz. Meta, deer ve deiim deeri kategorileri phesiz,
meta deiimine dayanan t o p l u m u n reticiler arasndaki
retim ilikilerini onlar araclyla kurduu ideolojik oluumlar, (Marx'n ifadesiyle) arptlm, yanltc temsillerdir. Baka iktisad yaplara geilmesinin meta, deer vs.nin
t m anlamn yitirmesi iin yeterli olmas bu biimlerin
ideolojik niteliinin kantdr. Bu nedenle hakl olarak bir
ticaret ideolojisinden veya Marx'n adlandrmasyla "meta
fetiizmi"nden sz edebilir ve bu olay psikolojik olaylar
arasnda deerlendirebiliriz. Fakat bu saptamamz siyasal
iktisat kategorilerinin mnhasran psikolojik g r n m bulunduu, bunlarn yalnzca tecrbeler, tasarmlar ve dier
znel srelerle ilgili olduu anlamna kesinlikle gelmez.
rnein, meta kategorisinin, ak ideolojik niteliine karn nesnel bir toplumsal ilikiyi dile getirdiini ok iyi biliyoruz. Toplumsal ilikinin deiik geliim aamalar, az veya ok evrensellii, ideolojik ve psikolojik sreler olarak
deil, olduklar gibi dikkate alnmalar gereken maddi gerekliklerdir. Bundan dolay, siyasal iktisadn genel kavramlar sadece ideolojik eler deil, fakat onlar sayesinde nesnel iktisad gerekliin bilimsel olarak, yani kuramsal olarak kavranabilecei s o y u t l a m a l a r d r . M a r x ' n ifadesiyle
"burjuva iktisadnn kategorileri, gerek toplumsal ilikileri
yanstt oranda nesnel bir doruluu olan zihinsel biimlerdir; ancak sz konusu toplumsal ilikiler yalnzca, meta
retiminin toplumsal retim biimi olduu belirli bir tarihsel dneme ait ilikilerdir." 2
Bylelikle aklamaya altmz, genel h u k u k s a l kavramlarn ideolojik sistem ve srelere k u r u c u eler olarak
2
M.Rejsner, Cosudarstvo
(LEtal),
71
"insan ruhunda" mevcutlar. Fakat, profesr Rejsner'in kendi ifadesiyle, "hibir devlet bilincine sahip olmayan" byk
kitleye ne olacak? Besbelli ki, devletin "gerek" varl iin
hibir nemi olmayan bu kitleyi bir yana brakmalyz.
Ayrca, iktisad b t n l asndan devlet neyi ifade
eder? G m r k snrlar da ideolojik ve psikolojik sreler
midir? Buna benzer pek ok soru sorabiliriz, fakat b t n
bu sorular ayn noktaya gtryor bizi. Devlet sadece ideolojik bir oluum deil ayrca ve ayn zamanda toplumsal
bir varlktr. Bir kavramn ideolojik nitelii, ifadesi olduu
ilikilerin maddiliini ve gerekliini ortadan kaldrmaz.
Kelsen'in vard Yeni-Kant sonucu, kuralsal nesnellikten, yani devletin saf kavramsallmdan bahsetmesini ve
gerekliin nesnel, maddi elerini ve gerek insan r u h u n u
es gemesini anlayabiliriz. Fakat, sadece znel tecrbelerle
i gren bir kuram Marksist yani maddeci bir k u r a m olarak kabul etmeyi reddediyoruz. Devleti t a m a m e n bir dizi
"emredici-yetki verici duygulara" ayrtran Petrazickij'nin
psikolojik kuramnn izleyicisi olan profesr Rejsner, son
almalarnn da gsterdii gibi, Kelsen'in Yeni-Kant
mantk ve biim kavramna balanmakta bir m a h s u r grmyor. 4 Mantk ve yntemsel aklk aleyhine gerekletirilse de elbette byle bir giriim yazarmzn geni kltrn n yzakdr. kisinden biri tercih edilmeli: Devlet ya ideolojik bir sretir (Petrazickij'e gre), ya da zamanla ve nedensellikle hibir balants olmayan dzenleyici bir fikirdir (Kelsen'e gre). Bu iki gr badatrma abasnda
Rejsner hi de diyalektik olmayan bir elikiye dmtr.
"Ulusal snr", " n f u s " , "devlet iktidar" kavramlarnn
biimsel mkemmellii yalnzca belirli bir ideolojiyi yanstmaz, fakat ayn zamanda younlam bir egemenlik alan4
72
(Basn ve Devrim)
i i n d e , 11.cilt, M o s k o v a , 1925.
nn nesnel gerekliini ve her eyden nce idar, mal ve asker bir r g t l e n m e n i n k u r u l u u n u ve b u n a d e n k den
maddi ve insani yapy ifade eder. iletiim aralar, emir ve
direktiflerini iletme, silahl kuvvetlerini harekete geirme
olana ... vs olmadan devlet bir hitir. Profesr Rejsner Romann askeri yollarnn veya m o d e r n iletiim aralarnn insan r u h s a l h m m kavramlar olduuna m inanyor? Ya da
bu maddi unsurlarn devleti oluturan eler arasnda saylmamas gerektiini mi dnyor? yleyse geriye devletin gereklii ile "edebiyatn, felsefenin ve insann dier
ruhsal retimlerinin" 5 gerekliini ayn ereveye yerletirmekten baka bir ey kalmyor. Siyasal mcadelenin, iktidar iin mcadelenin devletin bu psikolojik kavranyla
kkten elimesi ve her aamada karmza maddi ve nesnel
etmenler olarak kmas tam bir talihsizlik.
Profesr Rejsner'in benimsedii bu psikolojik bakn kanlmaz s o n u c u n u n , k olmayan bir znelcilik olduun u belirtmeliyiz. "eitli bireysel ruhsallklarn yaratm
olarak devlet iktidar, eitli gruplar, snflar ve ortamlarda
eitli biimler altnda ortaya kan devlet iktidar, bir bakann veya henz devlet dncesine ykselememi kyln n davrannda, bir devlet adamnn veya bir anaristin
zetle farkl eitim, meslek ve toplumsal k o n u m d a k i kiilerin ruhsallmda farkl simgeler alacaktr." 6 Bu saptamadan,
psikolojik dzlemde kalrsak devleti nesnel bir btnsellik
olarak kavramamzn anlam olmayaca s o n u c u n u karrz. Ancak devleti snf egemenliinin gerek bir rgt olarak ele alrsak, psikolojik olduu kadar m a d d i eleri de
(ncelikli olarak bunlar) hesaba katarsak, salam bir temel
zerinde yer alabilir ve devletin kendisini yanstt ve ya-
M. Rejsner, Gosudarstvo,
A.g.e., s.XXXV.
s.XLVIlI.
att deiik, saysz ve znel formlar olarak deil, bir gereklik olarak salam biimde tahlil edebiliriz. 7
Hukuksal biimlerin soyut tanmlar sadece ruhsal veya
ideolojik srelere gnderme yapmyor; fakat ayn zamanda
nesnel toplumsal ilikileri de yanstyorsa, h u k u k u n toplumsal ilikileri dzenlediinden nasl sz edebiliriz? Bununla gerekte toplumsal ilikilerin kendi kendilerini dzenlediinden sz etmek istemiyor muyuz? Zira herhangi
bir toplumsal ilikinin h u k u k s a l biim aldn sylemek
zorunlu olarak basit bir totoloji deildir: h u k u k , hukuksal
biim alr. 8
ilk bakta bu sav, h u k u k u bir ideoloji olarak kabul etmekten baka bir k brakmayan ikna edici bir itiraz olarak grnebilir. Bununla birlikte bu glklerin stesinden
gelebiliriz. Bu y k m l l kolaylatrmak iin, yeniden
bir karlatrmaya bavuracaz. Bilindii gibi Marksist siyasal iktisat, sermayenin bir toplumsal iliki olduunu gstermitir. Marx'n belirttii gibi, bu iliki mikroskopla orta7
n e k alan Engels, k a v r a m ve olay birliinin s o n s u z bir e v r i m s r e c i n d e yer aldn belirtiyor. "Feodalite, feodal t o p l u m s a l d z e n k a v r a m n a , h i b i r z a m a n uym a m mdr?... Bu t o p l u m s a l d z e n , varlnn e n gelimi eklini a n c a k ksa
bir sre Filistin'de ve ( b y k o u n l u k l a ) kt z e r i n d e yaad iin bir k u r gu saylabilir m i ? " Engels'in bu s a p t a m a l a r hibir ekilde p r o f e s r Rejsner'in
k a v r a m l a olay aynlatran b a k n n d o r u o l d u u n u g s t e r m e z . Engels iin,
feodalizm k a v r a m ile feodal t o p l u m s a l d z e n ayn ve tek ey deildir. Tersine
Engels feodal t o p l u m s a l d z e n i n , h i b i r z a m a n feodalizm k a v r a m y l a t a m a m e n
r t m e d i i n i ve byle o l m a k l a birlikte f e o d a l i z m o l m a niteliini de y i t i r m e d i ini titizlikle gstermitir. F e o d a l i z m k a v r a m n n k e n d i s i , f e o d a l olarak adlandrdmz b u t o p l u m s a l s i s t e m i n g e r e k eilimine d a y a n a n bir s o y u t l a m a d r .
Tarihsel gereklikte b u eilimler karr, p e k o k dier eilimle kesiir ve b u n dan dolay saf m a n t k s a l biimiyle deil, a n c a k az ya da o k yaklak b i i m d e
gzlemlenebilir. Engels'in k a v r a m ve olay birliinin t e m e l d e b i t m e y e n bir sre
o l d u u saptamasyla kastettii b u d u r .
8
Bkz. Profesr Rejsner'in El. S t u c k a ' n n k i t a b n a ilikin y o r u m u . Vesfmk Socialistiieskoj Akademii, sy. 1, s. 176.
75 17
bir yaam olduu ve b u n u n da u ya da bu ekilde dzenlendii bir gerektir. Fakat b u n d a n karncalarn ya da arlarn topluluk ilikilerinin hukukla d z e n l e n d i i s o n u c u
karlamaz. lkel insanlar ele aldmzda elbette burada
da olgunlamam bir h u k u k buluruz; fakat ilikilerin byk bir ounluu h u k u k dnda, rnein din kurallar altnda dzenlenmitir. Burjuva t o p l u m u n d a bile, posta hizmetleri, demiryollar ve o r d u n u n rgtlenmesi gibi faaliyetlerin tmyle hukuksal d z e n l e m e alan iinde grlmemesi, ancak yasa, tzk ve kararnamenin d biimleri
tarafndan yanltlan ok yzeysel bir yaklam benimsenirse m m k n d r . Demiryollar planlamas, tren trafiini
dzenler, ama b u n u , yasann, rnein mal gndericilerine
kar s o r u m l u l u u dzenleyen yasann d z e n l e m e s i n d e n
ok farkl bir biimde yapar. Birinci tip dzenleme ncelikle teknik, ikinci ise ncelikle hukuksaldr. Ayn tip bir
iliki seferberlik plan ile zorunlu askerlik hizmetine ilikin yasa ve ceza soruturmas ile ceza usl yasas arasnda
da bulunmaktadr.
Teknik kurallar ile hukuksal kurallar arasndaki ilikiye
ilerleyen sayfalarda yeniden dneceiz. Geici olarak belirtelim ki, toplumsal ilikilerin dzenlenmesi az ya da ok
hukuksal bir biim alr, yani az ya da ok temel ve zgl bir
hukuksal iliki nitelii kazanr.
Toplumsal ilikilerin dzenlenmesi ya da kurallatrlmas,
ancak ar yzeysel veya saf biimsel yaklamla deerlendirilirse trde ve tamamen hukuksal biimde grnr. Bu adan, insan ilikilerinin eitli alanlar arasnda arpc farkllklar bulunmaktadr. Gumplovvicz, zel h u k u k ile devlete
ilikin kurallar arasnda ak bir ayrm yapm ve h u k u k alan olarak sadece birincisine deer tanmak istemiti. 9 Ger-
(*) Vindicta:
K l e n i n z g r l e t i r i l m e s i t r e n i n d e z g r l n n verildiini s e m -
76
I n n s b r u c k , 1881.
zel kar kartl hukuksal dzenlemenin ana temelle idcn biridir. Bu ayn zamanda hukuksal biimin mantksal temeli ve hukuksal styapnn geliiminin gerek nedenidir. insanlarn hareketleri en karmak kurallarla dzenlenebilir, fakat bu dzenlemede hukuksal unsur, kar farkllamalar ve atmalarnn balad yerde balar. G u m p lowicz, "dava tm h u k u k s a l olgularn ana temelidir" demiti. [Hukuksal d z e n l e m e n i n bu kar farkllamasna
karn - .n.] ama birlii teknik dzenlemenin kouludur.
Bu nedenle, rnein, d e m i r y o l l a r n d a n k a y n a k l a n a n sorumlulua ilikin hukuksal kurallar, farkllam zel karlar, zel h u k u k u varsayarken, demiryolu trafiine ilikin
teknik kurallar enok randman salama gibi ortak amac
varsayar. Baka bir rnek alalm. Hastalarn tbbi bakm,
hasta iin olduu gibi hekimler iin de bir dizi teknik kural
varsayar. Bu kurallar hastann iyilemesi amacna ynelik
olduu oranda teknik bir nitelik tarlar. Bu kurallar hastaya bir zorlama u y g u l a n m a s n gerektirebilirler. Fakat bu
zorlama, tbbi bir ama asndan deerlendirildiinde, zorlamay uygulayan iin olduu gibi buna tbi olan bakmndan da teknik bakmdan rasyonel bir eylemden baka bir
ey deildir. Tp bilimi iin kurallarn ierii bu erevede
ettii d u r u m d a ortaya k a n , taraflar a r a s n d a ispat y k n n d a t m n a , h u k u k s o r u n a ilikin literatr ve tarihi ele ald k k i n c e l e m e s i n e baklabilir, T.Jablockov, " S u s p e n s i v n o e uslovie i b r e m j a d o k a z y v a n i j a " (Geciktirici art
ve ispat y k ) , inJuridiceskij
Vestnik,
r a k yazlm enaz elli m a k a l e y e atf yapyor; b u k o n u d a k i y a z n n postglossatrlere k a d a r gittiini ve u z m a n h u k u k u l a r yaklak o l a r a k eit iki k a m p a
b l e n iki " k u r a m " ortaya a t l m o l d u u n u belirtiyor. K a m p l a r t a r a f n d a n yzyldr o r t a y a atlan a r g m a n l a r n z e n g i n l i i n d e n ( b u d a h a s o n r a l a r b a k a
aratrclarn ayn k o n u y u ele a l a r a k ayn a r g m a n l a r k k farklarla k u l l a n m a s n a engel o l m a m t r ) b y l e n m i ve u z m a n tartmaclarn "etkili z m l e m e l e r i n e ve " m e t o d l a r n n ileri g r l l n e " saygsn belirtmitir. Yazar,
ayrca, t a r t m a n n a l e v l e n m e s i s o n u c u n d a taraflarn birbirlerini, kar k u r a m lar ahlksz ve k a b a olarak n i t e l e y e r e k k a r a l a m a k l a ve yalan sylentiler yaymakla suladklarn d a a k t a r m a k t a d r .
78
belirlenir ve tp gelitike deiir. H u k u k u n u n bu ile hibir ilgisi yoktur. O n u n rol, ama birliini varsayan bu alan terk edip, farkl bir bak as, kendi zel karlar olan
kart znelerin bak asn benimsemek z o r u n d a olduumuzda balar. Bu d u r u m d a hasta ile hekim, haklar ve yetkileri olan znelere ve onlar birletiren kurallar da h u k u k sal kurallara d n r . Artk, u y g u l a n a n z o r l a m a sadece
ama rasyonellii asndan deil fakat ayn z a m a n d a biimsel yn yani yasall asndan da deerlendirilir.
Hukuksal bir bak as benimsenebilmesinin, meta retimine dayanan toplumda eitli ilikilerin ticari mbadele
ilikileri biimi ve b u n u n sonucu olarak da hukuksal biim
almasna bal olduunu saptamak zor deildir. Bunun gibi,
b u r j u v a h u k u k u l a r n n h u k u k s a l biimin evrenselliini,
insan doasnn mutlak ve ebedi zelliklerinden veya kamu
g c n n emirlerinin genel olarak her konuya uygulanabilmesinden karmalar normaldir. Son noktay ispatlamamz
gerek. Devrim ncesi Rus mparatorluu'nun b u r j u v a yasasnda, erkee "karsn kendi bedeni gibi sevme" y k m l l getirilmemi miydi? Fakat en cesur h u k u k u bile, hibir zaman, bu ykmllkten hareketle dava imkn da tanyan bir hukuksal iliki kurmaya cesaret edememiti.
Hukuksal yap ne kadar gerek d ve gereksiz inceliklerle dolu olursa olsun, zel h u k u k u n , zellikle eya h u k u k u n u n snrlar iinde kald srece s o m u t bir temele oturmaktadr. Aksi takdirde Roma hukukularnn temel grlerinin g n m z e kadar deerini k o r u m u ve meta retimine dayanan tm toplumlarn yazl h u k u k u n a d n m
olmasn anlamamz imknsz olurdu.
Buraya kadar bataki s o r u m u z u n yant k o n u s u n d a bir
noktaya gelmi bulunuyoruz: hukuksal biimin kanlmaz
olarak yanstt bu sui generis toplumsal ilikiyi nerede aramalyz? lerde, bu ilikinin mal sahipleri arasndaki iliki
79
o k l u u n u ayrntl olarak kantlamaya alacaz. 11 Herhangi bir h u k u k felsefesinde bulabileceimiz olaan zmleme, hukuksal ilikiyi, ilikiselliin doruu, genel olarak, insanlarn irade ilikileri olarak kavrar. Bu dnce, tarihsel kklerini hesaba k a t m a d a n , "geliim srecinin kus u r s u z s o n u l a r n d a n , "yaygn d n c e b i i m l e r i n d e n "
hareket eder. Gerekte meta ekonomisinin geliimiyle, mbadele ilikisinin doal temelleri, damgasn vurduu tm
insani iliki biimlerinin temelleri, doal biimleri haline
gelirken, buna karlk, ticari ilemler filozofun kafasnda
ebedi bir deer tandklar genel biimin s o m u t uygulamas
olarak belirir. 12
Bize gre, yolda Stucka, hukuksal s o r u n u doru biimde
toplumsal ilikiler s o r u n u olarak ortaya koymutur. Fakat
bu ilikilerin zgl toplumsal nesnelliini aratrmaya koyulma yerine, snfsal zelliklerle snrlansa da klasik biimsel tanma dnmtr. Stucka'nn kulland genel formle gre, h u k u k artk zgl toplumsal iliki olarak deil,
tm genel ilikilerde olduu gibi, hakim snfn karlarna
denk den ve bu ilikileri rgtl iddetle koruyan ilikiler sistemi olarak kavranr. Sonuta, snfsal sistemin iindeki iliki olarak h u k u k , genel toplumsal ilikilerden ayrlamaz diyen Stucka profesr Rejsner'in kurnaz sorusuna yant vermi olmamaktadr: toplumsal ilikiler nasl hukuksal
11 V.V A d o r a c k j , O gosudarstve
(Devlet),
b y k etkisi, h u k u k i d e o l o j i n i n b u t o p l u m u n y a a m n d a k i n e m l i
r o l n e d a y a n m a k t a d r . M b a d e l e ilikisi, a l m s a t m , d n , b o r kira vb. ilikisi e k l i n d e varlk k a z a n r " . " B u r j u v a t o p l u m u n d a yaayan i n s a n srekli ola-
13 P.l
n m e k t e d i r . Bkz, Revoljucionnaja...,
k s o n u l a r o l a n o k s a y d a h u k u k i l e m g e r e k l e t i r i r . H i b i r t o p l u m u n ,
g n l k y a a m d a b u r j u v a t o p l u m u k a d a r h u k u k d n c e s i n e ihtiya d u y m a -
m o l m a s n n ; o n u n k a d a r h u k u k u g n l k ilikilerin arac h a l i n e g e t i r m e m i
o l m a s n n ve o n u n k a d a r h u k u k u i l e m e m i o l m a s n n n e d e n i de b u d u r " .
102
81
NC BLM
L. P e t r a i c k i j , V vedenie v izuscenie
lmasna
prava i nravst\enrosti
(Hukuk
ve Ahlk
a-
83
17
1920, s. 125.
Teorisi),
nmak zorunda kalmtr. 5 Gerekten de rnein arlk Rusya'snn yasalarn, halen yrrlkte olan h u k u k olarak niteleyecek olan kiinin aklndan phe edilir. Tek ilgisi kurallar
ve hukuka uygunluk olan biimsel h u k u k yntemi, zerkliini ancak dar bir erevede ve kuralla gereklik arasndaki
gerilim belirli bir st snr amad srece salayabilir. Maddi gereklikte, iliki kural nceler. Hibir borlu borcunu
demezse ilgili h u k u k kural fiilen yok demektir. Yine de kuraln varln tanmak istersek yle ya da byle kural tapncl yapmamz gerekir. Pek ok h u k u k kuram, byle bir
kural lapnclna bavurmakta ve bunu ok ince yntemsel
deerlendirmelere dayandrmaktadrlar.
Nesnel bir toplumsal olgu olarak h u k u k , yazl ya da yazsz, ilke ve kurallara indirgenemez. H u k u k kuralnn kendisi, yani mantksal ierii dorudan doruya var olan ilikilerden kaynaklanr veya bir yasa olarak karlmsa, gelecek ilikilerin d o u m u n u belirli bir yaknlkta tahmine olanak tanyan bir belirtiyi ifade eder. H u k u k u n nesnel varln saptamak iin kural ieriini bilmek yeterli deildir, ayn
zamanda kural ieriinin yaamda, yani toplumsal ilikilerde gerekleip gereklemediini de bilmek gerekir. Bu konudaki allm yanlglarn kayna, kurala, toplumbilimcinin veya tarihinin h u k u k u n nesnel varl anlayndan
farkl olarak, zgl anlam ykleyen dogmatik d n m e biimidir. Dogmatik h u k u k u , bir kuraln yrrlkte olup olmad k o n u s u n d a karar vermek zorunda o l d u u n d a , genelde, bir toplumsal o l g u n u n varln aratrmaz, o n u n
iin genel temel kurallarla, sz konusu kural arasnda mantksal ban k u r u l m u olmas yeterlidir. 6
1910, s.74.
5
85
Ie-
H. Kelsen, D e r soziologische
Staatsbegriff,
T b i n g e n , 1922,
s.26.
R u s dilinde, y r r l k t e olan ve geerli olan h u k u k u ifade e t m e k iin ayn kke s a h i p olan terimler kullanlr. A l m a n c a ' d a terimler fark d a h a iyi v u r g u l a -
17
Dogmatik hukuku iin, tamamen teknik iinin dar snrlar iinde, hukuk kurallar dnda hibir ey yoktur. Bylece
lukuku ve hukuk kuraln byk bir rahatlkla saptayabilir.
rf adet h u k u k u n a gelince, ister istemez geree d n m e k
zorundadr. Devletin koyduu yasa dogmatik hukuku iin
en st kuralsa da (ya da teknik ifadeyle h u k u k kaynaysa
da) dogmatik h u k u k u n u n yrrlkteki hukuka ilikin deerlendirmeleri, gerekten var olan h u k u k u incelemek isteyen tarihiyi hibir ekilde balamaz. Bilimsel yani kuramsal
inceleme ancak fiili gerekleri hesaba katar. Belirli ilikilerin
bir biim kazanm olmas, buna denk den bir h u k u k u n
doduunu gsterir; buna karlk, uygulamada karl olmadan bir yasann veya bir dzenleyici ilemin yaplmas baarsz bir h u k u k yaratma giriimini ifade eder. Bu bak as
kesinlikle, gelime etkeni olarak snf iradesinin ve toplumsal
gelimeye bilinli m d a h a l e n i n yadsnmas veya "ekonomizm", yazgclk ve benzeri mide bulandrclarn benimsenmesi anlamna gelmemektedir. Devrimci siyasi faaliyet pek
ok gl amak zorundadr: henz bugn var olmayan
gelecekte gerekletirebilir, fakat gemite gerekten var olmayan bir rpda ortaya karamaz. te yandan, plan ve
proje yaplmasnn, binann gerekten yapld anlamna
gelmediini sylememiz, bina inas iin plan ve proje gerekmedii anlamna da gelmez. Bununla birlikte proje safhas
geilememise binann ina edildiini syleyemeyiz.
Yukardaki gr biraz deitirebilir ve temel olarak hukuk kuraln deil, nesnel toplumsal dzenleyici gleri ya
da hukukularn ifadesiyle nesnel hukuksal dzeni benimseyebiliriz. 7
Ancak bu grn deitirilmi ifadesine de eletiri getirilebilir. Eer, dzenleyici toplumsal gler, dzenlilikleri ve
sreklilikleriyle ayn ilikileri ifade ediyorsa bu d u r u m d a basit bir totoloji yapm oluyoruz; fakat bununla, bu ilikileri
gvence altna alan ve koruyan bilinli olarak rgtlenmi
zel bir d z e n ifade ediliyorsa mantksal hata aklanm
olur. Gerekten de borlu ile alacakl arasndaki ilikinin,
devletin borcun denmesini gvence altna alan cebri dzeni tarafndan yaratldn syleyemeyiz. Nesnel olarak var
olan bu dzen sz konusu ilikiyi gvenceye alr, korur, fakat
hibir ekilde yaratmaz Bu, szckler zerinde skolastik bir
tartma deildir. Nitekim, sz konusu ilikinin varl hi
deimemesine karn, dsal cebri mekanizmann eitli dzeylerde m k e m m e l ileyiini ve b u n u n sonucu olarak da
ilikinin eitli gvenceye alnma derecelerini tasarlayabiliriz (ve b u n u n rneklerini tarihte bulabiliriz). likiye giren
iki taraf dnda, kural koyarak uygulanmasn gvence altna alabilecek bir nc tarafn bulunmad bir u durumu, rnein Varenjanlarla* Yunanllarn yapt herhangi bir
szlemeyi tahayyl edebiliriz. Bu d u r u m d a bile iliki varln srdrmektedir. 8 H u k u k s a l iliki olaslnn ortadan
t e m e l i n d e de b u zellik yer alr. H u k u k u n itihadi o l u u m u m e r k e z i yasa yap m ilevinin b u l u n m a d d n e m l e r iin o k n e m l i y d i . y l e ki, t a m a m l a n m ve dsal k u r a l k a v r a m eski A l m a n m a h k e m e l e r i iin t a m a m e n yabancyd. Karar derlemeleri de yarglar iin balayc m e t i n l e r deil fakat k e n d i grlerini o l u t u r u r k e n k u l l a n d k l a r y a r d m c aralard. S. Stinzing,
der deutschen
Rechlswissenschaftchaft,
Geschichte
87
k o n u l m u k u r a l l a r bu-
l u n m a d a n da v a r olabilecei belirtilmelidir. H u k u k u n i t i h a d i o l u u m u n u n
kalkmas iin, bir larafn, yani zerk karlar olan znelerden birinin bulunmad d u r u m u d n m e k gerekir.
Buna kar, nesnel h u k u k kuraln bir yana braktmzda, hukuksal iliki ve zne kavramlarnn havada kalaca
ve tanmlanamayaca itiraz yaplabilir. Bu itiraz sadece tek
bir geree, herhangi bir yasa maddesine dayanlamadnda davann kaybedilecei gereine inanan, m o d e r n h u k u k u n son derece pratik ve grgl d n m e biimini yanstmaktadr. Hukuksal iliki ve znenin nesnel h u k u k kuralnn dnda var olmad inanc da kuramsal olarak, deerin, tek g r n m biimi fiyat olduu iin arz talep dnda
var olmad ve tanmlanamayaca inanc kadar yanltr.
H u k u k kuraln amir davran kural olarak ilk sraya koyan baskn hukuksal d n m e biimi, iktisad kuramlarda
da grld gibi, yaamdan yoksun ar bir biimcilikle
el ele giden youn bir grgclkle ayrdedilir.
Her eit nesne iin, emek r n olmayan nesneler iin
de arz ve talep sz konusu olabilir. Buradan deerin, maln
retimi iin gerekli toplumsal emek zamanndan bamsz
olarak saptanabilecei sonucu karlmaktadr. Bireysel ve
grgl deerlendirme, biimsel-mantksal marjinal fayda kuramnn temelini oluturmaktadr. B u n u n gibi, devlet kaynakl kurallar ok eitli alanlara ilikin ve ok farkl nitelikte olabilir. Buradan da h u k u k u n znn, davran kurallaryla veya yksek makamlarn emirleriyle snrl olduu ve
toplumsal ilikilerin ieriinin de nitelii gerei, hukuksal
biimleri reten unsurlar tamad sonucu karlmaktadr.'
Hukuksal pozitivizmin biimsel-mantksal kuram, devlet korumas altndaki ilikilerin en iyi gvence altna alnanlar olduu grgl gereine dayanr.
edilecei" iin deil, gelecekte d e b o r a l a b i l m e k iin d e n m e k t e d i r . Ticari hayatta s e n e d i n protesto e d i l m e s i n i n d o u r d u u p r a t i k s o n u l a r da b u n u gstermektedir.
89
Ele aldmz sorun, tarihsel maddeci terminolojiyi kullanrsak, siyasal ve h u k u k s a l styaplar arasndaki karlkl
ilikiler sorununa indirgenebilir. Eer h u k u k kuralnn tm
h u k u k s a l ilikilerin z e r i n d e o l d u u n u kabul ediyorsak,
herhangi bir hukuksal yapy aratrmadan nce, kural koyan bir gc ya da bir baka ifadeyle siyasi rgtlenmenin
varln varsaymamz gerekir. Yani, hukuksal styap siyasal styapnn bir sonucudur.
Marx da hukuksal styapnn en temel dzeyi olan mlkiyet ilikilerinin, ait olduklar temel ile yani hukuksal ifadesi olduu retim ilikileri ile sanki bir b t n m gibi grnecek denli sk bir ba iinde olduunu vurgulamaktadr. Devlet, yani siyasal snf hakimiyetinin rgt, verili
mlkiyet ve retim ilikileri temelinde geliir. retim ilikileri ve bunlarn h u k u k s a l ifadesi, Hegel'i izleyen Marx'n
adlandrmasyla sivil toplumu oluturur. Siyasal styap ve
zellikle devletin siyasal yaam ikincil ve trevseldir.
Marx'n sivil toplum devlet ilikileri anlay alntladmz metinde de grlmektedir: "Burjuva t o p l u m u n u n bencil bireyinin, cansz soyutlamas ve duyarsz tasavvurunda,
kendini bir atom, yani kendi kendine yeter, hibir ilikisi,
ihtiyalar olmayan, mtekmil, tam anlamyla m u t l u bir
varlk sanacak kadar iinmesi bounadr; zira bahtsz duyarl gereklik bu bireyin hayallerine aldrmaz ve her duyusu o n u kendi dndaki d n y a n n ve bireylerin varlna
inanmaya zorlar; saygsz midesi bile kendisine her gn dndaki dnyann bo olmadn tersine doldurann o olduunu hatrlatr. Her faaliyeti, her zellii ve her hayati gds, bencilliini, bireysel karn dier eylere ve kiilere
ynelik ilgiye dntren, bir ihtiya, bir istek haline gelir.
Tek bir bireyin ihtiyacnn bizzat kendisinin bu ihtiyac karlayacak aralara sahip dier bencil birey iin makl bir
anlam olmad; ihtiya dorudan doruya tatmin sonucu17
retim ilikisinden hukuksal ilikiye veya mlkiyet ilikisine uzanan yol, devlet iktidar ve kurallar olmadan edemeyen szde olgucu h u k u k u l a r n d n d n d e n daha
ksadr. Toplumda r e t i m yapan insan, iktisad k u r a m n
kalk noktasdr. Temel tanmlarla ilgilendii oranda genel
h u k u k teorisi de ayn ana varsaymlardan yola kar. rnein, alm-satm szlemesi ilikisinin doabilmesi iin mbadele iktisad ilikisinin var olmas gerekir. Siyasal iktidar,
h u k u k s a l bir ilikiyi ifade eden bu szlemenin biim ve
ieriini yasalar araclyla deiik biimlerde dzenleyip,
deitirip, ekillendirip somutlatrabilir. Neyin, hangi koullarla, kim tarafndan ve nasl alnp-satlaca yasada ayrntl ekilde dzenlenebilir.
Kari M a r x , La Sainte Famille (Kutsal Aile) ( 1 8 4 5 ) , F r a n s z c a eviri E r n a Cogniot, E d i t i o n s Sociales, Paris, 1963, s . 1 4 6 - 1 4 7 .
pllo-
90
deyle b u n l a r M a r k s i z m i , yazgc ve z d e k a r d e v r i m c i b i r retiye d n t r m e k t e d i r . G e r e k t e , b u r j u v a z i n i n siyasal e g e m e n l i i n i n k a y n a o l a n ayn retim ilikileri, geliim s r e c i n d e , ii s n f n n siyasal g c n n geliiminin ve
nihai olarak b u r j u v a z i k a r s n d a k i z a f e r i n i n temellerini de o l u t u r u r . Eer ii snfna kar bilinli veya bilinsiz olarak b u r j u v a z i n i n y a n n d a yer almy o r s a k tarihin b u diyalektiini g r m e z d e n gelemeyiz. Bu n o k t a d a ksa saplam a l a r n t e s i n e g i t m e y e c e i z ; zira g r e v i m i z , M a r k s i s t k u r a m d a n k a r l a n
altyap styap ilikilerine y n e l i k yanl s o n u l a r r t m e k deil, b u tarihsel
k u r a m d a n h u k u k i yapy z m l e m e d e yararl olabilecek y a k l a m l a r d n
almaktr. Ayrca b u grev d e v r i m c i M a r k s i z m t a r a f n d a n s e n d i k a l i z m e ve ref o r m i z m e kar verilen m c a d e l e d e baaryla yerine getirilmitir.
17
11 Bkz. G u m p l o w i c z , Rechtsstaat
92
und socialismus,
s.35.
Snf mcadelesini vurgulad, zel mlkiyet ve devlet iktidarnn k k e n i n e ilikin dsel tasarmlara son verdii
oranda bu savn belirli bir inandrclk gc bulunduu inkr edilmez. Bununla birlikte Gumplowicz iki temel hala
yapmaktadr. lk olarak, fethe dayananlar da dahil tm toplumsal dzenlerin toplumsal retken gler tarafndan belirlendiini unutarak yaln iddete belirleyici rol tanmaktadr. kinci olarak, devletten sz ettii zaman ilkel egemenlik
biimiyle ada, yani burjuva "kamusal yetke"nin egemenlii arasndaki her trl fark silmektedir. Bu nedenle zel
h u k u k u n kamu h u k u k u n c a yaratld sonucuna varmaktadr. Gumplowicz'in ayn savndan, yani eski Roma jus civile'sinin mlkiyet, aile ve miras gibi temel kurumlarnn egemen snflarca iktidarlarn salamlatrmak iin yaratldklar savndan, tamamen farkl bir sonuca, "tm k a m u hukuk u n u n bir zamanlar zel h u k u k olduu" sonucuna varabiliriz. Bu saptamamz doru da olabilir yanl da zira, zel hukukla kamu h u k u k u arasndaki ilikiler ok gelikin olduundan, sz konusu kartlk bu adan ilkel olan Roma dn e m i n e uygulandnda anlamna yitirir. Gerekte Roma
medeni h u k u k u , modern terimlerle ifade edersek, kamu huk u k u ve zel h u k u k unsurlarnn bir karmn yanstt gibi ayn zamanda dini ve szcn geni anlamyla trensel
unsurlar da tar. Bundan dolay geliimin bu aamasnda,
saf hukuksal unsur dier unsurlardan ayrmam ve a fortiori genel kavramlar sistemi iinde ifade edilmemitir. Sistem
olarak h u k u k u n geliimi, egemenlik ilikilerinin gereklerinden deil, h e n z tek bir otorite altnda birlememi ilkel
topluluklarla yaplan ticaretin gereklerinden d o m u t u r .
Gumplovvicz de b u n u kabul etmektedir. 12 Yabanc kabilelerle, yabanc gezginlerle, pleblerle zetle (Gumplowicz'in an-
12 A.g.e., s. 36.
93
I.umuyla) kamu h u k u k u topluluuna dahil olmayan kimselerle kurulan ticari ilikiler, hukuksal styapnn saf biiminin prototipi olan, jus gentium'u dourmutur. Jus civile'den
vc onun hantal biimlerinden farkl olarak, jus gentium, dayand iktisad ilikilere ve amacna yabanc olan her eyi
dlar. Bu ilikinin doasna u y u m salar ve bylelikle "doal" h u k u k olarak ortaya kar. Bu ilikiyi m m k n olan en
kk temel birimlere indirgemeye ve bu sayede iyi kurgulanm bir mantksal sistem oluturmaya abalar. Gumplowicz, zgn hukuksal mant, medeni hukuk 1 3 mantyla
zdeletirmesinde hakldr; ancak zel h u k u k u n devletin
yle ya da byle msamahas sayesinde gelitiine inandnda yanlmaktadr. Hemen hemen u ekilde bir akl yrtmede bulunmaktadr: zel uyumazlklar devletin karna, dorudan ve maddi bakmdan dokunmad srece, devlet hukukular kastna, bu alanda ruhlarn bilemeleri iin
tam bir zgrlk tanmtr. 14 Buna karlk, kamu h u k u k u
alannda, h u k u k u l a r n abalar, gereklik tarafndan tam
anlamyla yklmaktadr; zira, devlet iktidar kendi ilerine
karlmasna msamaha gstermemekte ve h u k u k mantnn snrsz gcn tanmamaktadr.
Hukuksal kavramlarn mantnn, meta retimine dayanan toplumsal ilikilerin mantna denk dt ok aktr. zel h u k u k u n kkenlerinin de, iktidarn rzasnda deil, bu ilikilerde aranmas gerekir. te yandan egemenlik
ve tbiyet ilikilerinin mant, hukuksal kavramlar sistemine ancak snrl biimde uyar. Bu nedenle devletin h u k u k sal kavramlatrmas hibir zaman bir k u r a m haline gele13 Genel h u k u k t a n m l a r n n , m e d e n i h u k u k k u r a m n n bir paras o l a r a k u z u n
z a m a n iinde gelimi o l m a s gerei bize, h u k u k m a n t ile m e d e n i h u k u -
94
Socinenij,
und socialismus,
c.IY s . 3 3 8 ) .
s. 32.
15 M a r x , Kapital, c. I ( 1 8 6 7 ) , s.100.
16 L . D u g u i t , Etudes de droit public, Paris, 1901.
95
17 L. D u g u i t , Les tras/onnations
18 r n e i n b k z Bierling: " H u k u k u , h u k u k t o p l u l u u n t m y e l e r i n i n s t n d e ,
k e n d i s i n d e ve k e n d i s i iin bir Varlk, n e s n e l bir ey olarak d n m e k , insan
r u h u n u n genel eilimidir. A n c a k b u " n e s n e l h u k u k " u n yazl kurallara d k lp dsal ve zgl bir biim ald d u r u m l a r d a bile bizim h u k u k
tasarmm-
96
Prinzipienlelre,
o l a r a k yeter-
sizse, zel kar k o r u m a k ve sadece belirli s n r l a m a l a r g e t i r m e k z o r u n d a kalr. Sovyetler Birlii snrlar i i n d e belirli bir m i k t a r p a r a b i r i k t i r m i olan kiilerin biriktirdii p a r a l a r n , t o p l u m s a l o l a r a k yararl bir k u l l a n m b u l d u k l a r
veya b u l a c a k l a r iin yasalarmz ve m a h k e m e l e r i m i z c e k o r u n d u u n u sylem e k yanltc olur. G o j c h b a r g , m l k i y e t i n s e r m a y e o l a r a k e n s o y u t eklini, yani parasal eklini u n u t a r a k s a n k i s e r m a y e sadece s o m u t r e t k e n s e r m a y e eklinde var o l u y o r m u gibi akl y r t m e k t e d i r . zel m l k i y e t i n t o p l u m kart
ynleri a n c a k de facto,
98
ruhsall ve ameliyat edilen hastann organizmasdr; kimse burada amacn konuda ierildiine itiraz edemez.
H u k u k dzeni, yaltk zel znelerle ilgilendii oranda
dier tm toplumsal dzenlerden farkllar. H u k u k kural,
kendisini, ahlk, estetik, yararc vb., genel kurallardan ayran zgnln, hakla donatlm ve talepte bulunan kiiyi varsaymasna borludur. 2 2
Dsal dzenlemeyi hukuktaki temel mantksal aama haline getirme dncesi, h u k u k u otoriter biimde k u r u l m u
toplumsal dzen ile aynlatrma s o n u c u n u dourmutur.
Bu hukuksal dnce akm, Manchester ideolojisinin* ve
serbest rekabetin yerini, kapitalist tekellerin ve emperyalist
politikalarn ald bir d n e m i n r u h u n u tam olarak yanstmaktadr.
Mali sermaye, gl bir iktidara ve disipline, "evrensel ve
d o k u n u l m a z insan ve yurtta haklarndan" daha ok deer
vermektedir. irket temettleri ve borsa krlar tahsildar
haline gelen kapitalist mal sahibinin, "kutsal mlkiyet hakkna" deer vermesi alayc bir tavrdr. Ihering'in "doal hukuk bilincini bozan" "hilekr borsa oyunlarna ve speklasyon irkefi"ne ilikin gln alayp szlanmalarna bakmamz yeterlidir. 23
Dsal bir kural koyucu otoriteye koulsuz tabiiyet dncesinin hukuksal biimle herhangi bir ilgisinin olmadm gstermek zor deildir. Bu k o n u d a ok ak olan birka u rnei ele almamz yeterlidir. Saysz insann hareketlerinde tek bir emre uyduu ve tek etken ilkenin k o m u -
Oluumu),
prava
1885, s.33.
m m k n o l d u u n c a az olmas g e r e k t i i n i s a v u n a n R i c h a r d C o b d e n ve J o h n
Bright n c l n d e k i bir g r u p 19. yzyl ngiliz iktisats - .n.
23 R. Ihering, Der Kampf ums Reht, Viyana, 1900.
100
r
ekte bu alanlar, iie gemitir. Bu nedenle, hep sz edilen zel karlarn tam ve saf biimde varlk kazand somut hukuksal k u r u m l a n saptamak imknszdr.
Bir baka zorluk da, k a m u h u k u k u ve zel h u k u k kurumlar arasnda az ok bir baaryla grgl snr belirleyen
h u k u k u n u n , zld sanlan sorunla her bir alan iinde, yeniden, fakat bu kez farkl bir soyut sorunsal erevesinde karlamasdr. Bu sorunsal nesnel ve znel h u k u k
arasndaki kartlk biiminde ortaya kmaktadr. znel
k a m u haklan,* aslnda, nesnel h u k u k u n kurallaryla temsil edilen nesnel genel yararn h k m srmesi gereken bir
alanda, yeniden dirilen ve d n m e urayan zel haklar
(ve dolaysyla zel karlar) temsil eder. Fakat, temel ve
ilkel katman konu edinen zel h u k u k t a , znel h u k u k kavram bol miktarda ve gvenle kullanlyor olsa da, bu kavramn kamu h u k u k u k u r a m m d a k i kullanm yanl anlamalara ve tezatlara yol amaktadr. te bu nedenle, kamu
h u k u k u kuramlar, gln saylabilecek derecede zorlama,
yapay ve tek yanl kurgularla doluyken, zel h u k u k , yalnl, akl ve olgunluu ile belirginleir. znel yetkilendirme ynyle h u k u k s a l biim, bencil ve yaltk zel kar
sahiplerinden oluan bir toplumda domutur. T m iktisad yaam, bamsz iradeler arasnda uyuma ilkesine gre
k u r u l d u u n d a n , her toplumsal ilev, az ya da ok yansmal bir h u k u k s a l nitelik kazanr; yani, her toplumsal ilev,
ayn zamanda bu ilevi yerine getirene ait olan bir hakk da
dourur. Bununla birlikte siyasal t o p l u m d a zel karlar,
doas gerei, b u r j u v a t o p l u m u n iktisadndaki gelikinlie
ve neme ulaamayaca iin, znel k a m u haklar, geici,
gerek kklerden yoksun ve belirsizlikten kurtulamayacak
bir ey olarak ortaya kmaktadr. Ayrca, devlet h u k u k s a l
dnle-
der
subjek-
2 5 r n e i n , bkz. S.A. Kotljarevskij'nin seim h u k u k u n a ilikin d e e r l e n d i r m e l e ri: "anayasal devlette s e m e n , a n a y a s a d a ifadesini b u l a n devlet d z e n i n i n y k ledii, belirlenmi bir ilev y e r i n e getirir. F a k a t h u k u k devleti b a k asna
gre, s e m e n e sadece bir ilev t a n m a k , b u n a bal olan h a k k gzard e t m e k
m m k n deildir." Biz de k e n d i a d m z a , b u n u n , b u r j u v a m l k i y e t i n t o p l u m sal ileve d n m e s i k a d a r i m k n s z o l d u u n u belirtelim. Kotljavrevskij, La-
102
103
A.G. Gojchbarg, kamu h u k u k u ve zel h u k u k kavramlarnn ayrlmasna bile kar kmakladr. Ona gre, "hukukun
zel ve kamu h u k u k u olarak blnmesi hukukular iin iyi
olmamtr ve ancak, aralarnda baz hukukularmzn da
bulunduu, en gerici hukukularca aka tannmtr." 26
Kamu h u k u k u zel h u k u k ayrmnn gereksizlii dncesini gerekelendirmek iin Gojchbarg, "serbest ticaret ve
devletin iktisad hayata karmamas ilkeleri XX.yzylda
ald; iktisad yaamdaki snrsz bireysel keyfiliklerin
b t n n karlarna zarar verdii; ii snf devrimi yaamam lkelerde bile, kamu h u k u k u ile zel h u k u k u n karm olan birok k u r u m u n b u l u n d u u ; iktisad faaliyetlerin
esas olarak devletin elinde b u l u n d u u bizim l k e m i z d e
medeni h u k u k kavramnn dier kavramlara gre snrlarn
belirtmenin artk anlamsz olduu" saptamalarna dayanmaktadr. Kanmzca bu mantk y r t m e bir dizi yanl anlamaya dayanmaktadr. Siyasi uygulamalardaki u ya da bu
ynelimin tercih edilmesi, kavramlar arasndaki farkn kuramsal temelleri b a k m n d a n belirleyici deildir. rnein
yle ki, ticari ilikiler temelinde kurulan iktisad ilikilerin
pek ok zararl s o n u c u n u n b u l u n d u u n a inanabiliriz. Anlik s o r u n u n a indirgenir" d e r k e n g e r e k t e n hakldr. B u r a d a yine, a m a birliine d a y a n a n t e k n i k y e r i n d e l i k ile zel karlarn ayrlmas ve kartlamas zerine ina edilen h u k u k y a p n n zthyla karlarz. Temsili s i s t e m , t m h u k u k niteliini, s e m e n l e r i n haklar iin adli veya idari-adli g v e n c e l e r getirilm e s i n e b o r l u d u r . Taraflar a r a s n d a k i u y u m a z l k ve adli s r e b u r a d a da h u k u k st y a p n n temel u n s u r u olarak ortaya k m a k t a d r (bkz. S.A.Kotljarevskij, Vlast'i pravo (Hukuk
ve Otorite],
104
pravo (ktisad
Hukuk),
s.5.
len hukuk biliminin temelidir. H u k u k bilimini, toplumbilime veya ruhbilime d n t r m e tehlikesi yaratan yntemsel
belirsizlikler ve duraksamalarn kayna da budur.
Beni eletiren yazarlardan bazlar, rnein, Razumovskij 27 ve T. Il'inskij, 28 yukardaki aklamalar karsnda, "saf
h u k u k kuram k u r m a " grevini stlendiime inanmlardr. Il'inskij'nin vard sonuca gre, bu grevimi gerekletirememiim: "yazar saf bir h u k u k k u r a m amalam olmasna karn, toplumbilimsel nitelikli bir h u k u k kuram
kurmutur."
Razumovskij'e gelince, amalarm hakknda herhangi bir
gr beyan etmemekle birlikte, iddetli biimde eletirdii
yukardaki gr bana atfetmektedir: "Yntemsel araylarn h u k u k bilimini, toplumbilime veya ruhbilime dntrmesi korkusu (yani benim korkum -EP) yetersiz bir Marksist zmleme anlayna sahip o l d u u n u gstermektedir
sadece." "Ayrca Pasukanis'in, hukuksal gereklik ile toplumbilimsel gereklik arasnda belirli bir u y u m s u z l u k grmesi ve hukuksal kavrayn tek yanl bir kavray olduunu bilmesi ise daha da ilgin" diye aryor eletirmenim.
Aslnda bu gerekten tuhaf. Bir yandan, h u k u k biliminin
toplumbilime d n m e s i n d e n k o r k u y o r u m , te y a n d a n ,
hukuksal kavrayn "tek yanl" bir kavray olduunu kabul ediyorum. Bir yandan saf h u k u k kuram gelitirmek istiyorum, te yandan, aka toplumbilimsel h u k u k kuramn gelitiriyorum. Bu elikinin z m nerede? z m
ok basit. Marksist olarak kendime saf h u k u k kuram kurma grevi yklemedim, bir Marksist olarak kendime byle
bir grev v e r m e m de m m k n deil. En b a n d a n beri,
Il'inskij'e gre farkna varmadan gerekletirdiim amacn
Akademii,
c.VIII.
say 6.
107
DRDNC BLM
Meta ve zne
Her tr hukuksal iliki zneler aras bir ilikidir. zne huk u k kuramnn en k k birimi; en basit ve blnemez unsurudur. Bu nedenle zmlememize zne ile balyoruz.
I. Razumovskij h u k u k s a l biimin aratrlmasnda, "zne" kavramnn zmlenmesinin temel olmas gerektiine
ilikin g r l e r i m e k a t l m a m a k t a d r . O n a gre, gelimi
burjuva t o p l u m u n u n bu kategorisi, ar karmaktr ve ayrca nceki tarihsel dnemlerin zelliklerini yanstmamaktadr. "Tm snfl toplumlardaki temel ilikisinin geliimi",
z m l e m e l e r i m i z i n balang noktas olmaldr. 1 Bu da,
Marx'm Giri'te belirttii gibi, fiili bir el koyma aamasndan hukuksalla evrilmi olan mlkiyettir. 2 Bu k a b u l n e
karn Razumovskij'nin kendisi de mlkiyetin geliim srecini aklayarak, zel mlkiyetin biim kazanmasnn ancak geliim sreci iinde gerekletii, s z c n m o d e r n
1
I.P. R a z u m o v s k i j , Problemy
nn Sorunlar),
Marksistsko]
teorii prava
(Marksist
Hukuk
Kuram-
Politiin
Eletiri-
M o s k o v a , 1925, s.18.
109
ymlanr. Bu rneklerin zne kategorisinin hukuksal biimin zmlenmesinde belirleyici nemini vurgulamak iin
yeterli olduunu d n y o r u m .
dealist h u k u k kuramlar zne kavramn, herhangi bir
genel dnceyle, yani tamamen speklatif biimde deerlendirirler: " h u k u k u n temel kavram zgrlktr. ... Soyut
zgrlk kavram, bir kimsenin kendini herhangi bir eye
gre tanmlayabilirle olanadr. nsan h u k u k u n znesidir
n k , irade sahibi olduu iin kendini belirleme olana
vardr." 5 Ayn ekilde Hegel'e gre de "kiilik, haklara sahip
olma yeteneini ierir ve soyut ve giderek biimsel h u k u k u n soyut temelini oluturur. yleyse h u k u k u n emri udur: kii ol ve dierlerine kiiler olarak sayg gster." 6 "zgr ruhtan tam olarak farkl olan ey, kendi zgll karsndaki genel zgelik, zgr olmayan, hakk olmayan ve
kiiliksiz bir eydir." 7
z n e ile nesne arasndaki kartln, h u k u k s a l biimi
a n l a m a d a bize salayaca anahtar aada ele alacaz.
Dogmatik h u k u k bilimi zne kavramn, biimsel ynyle
kullanmaktadr. Onlar iin zne, "olaylarn, hukuksal ilikilere konu olup olamama yetenei bakmndan h u k u k e n
deerlendirilmesinin arac"ndan baka bir ey deildir. 8 Bu
nedenle dogmatik h u k u k , insann, zoolojik bireyden hukuk znesine dnmesinin nedenlerini hibir ekilde sormamakta; hukuksal ilikiyi, tamamlanm bir biim, a priori bir veri olarak dnmektedir.
Buna karlk Marksist kuram tm toplumsal biimleri ta5
6
de la philosophie
R a z u m o v s k i j , Problemy Marksistskoj
110
teori i prava.,
s.114.
A.g.e., s.88.
s.6.
publicnych
prav (znel
Kamu
Halik
rihsel olarak deerlendirir. Bundan dolay, u ya da bu kategoriyi gereklik yapan tarihsel olarak verili maddi koullan
aklama ykmlln stlenir. Hukuksal topluluun veya h u k u k s a l zneler arasndaki ilikinin m a d d i nclleri
Marx tarafndan Kapital'in birinci cildinde, genel deinmelerle deerlendirilmitir. Bununla birlikte bu deinmeler, insan
ilikilerindeki hukuksal unsurun anlalmasna, herhangi bir
kapsaml genel h u k u k teorisi kitabndan daha fazla katk
salamtr. Marx'ta zne biiminin zmlenmesi, dorudan
doruya meta biiminin incelenmesinden kaynaklanr.
Kapitalist toplum her eyden nce mal sahiplerinden oluan bir toplumdur. Bu d u r u m , retim srecinde toplumsal
ilikilerin, b i r b i r l e r i n e kar deerler e k l i n d e g r n e n
emek rnlerinde metalamas anlamna gelir. "Meta", eitli yararl s o m u t zelliklerin, dier metalarla belirli bir
oranla deiilebilme zellii gsteren soyut deerin maddi
kalb haline geldii bir nesnedir. Bu zellik, insanlarn grmedii bir ekilde ve insanlarn iradesinden bamsz ileyen doal bir yasaym gibi, nesnelerin kendisine isel bir
zellikmi gibi grnmektedir.
Metalar kendilerini reten znelerin iradesinden bamsz olarak deer kazansa da deerin mbadele sreci iinde
gereklemesi mal sahibinin iradi ve bilinli ilemini gerektirir. Marx'n ifadesiyle, "metalar ne kendi balarna pazara
gidebilirler ne de kendi aralarnda deiilebilirler. Bu nedenle onlarn koruyucularna ve yneticilerine yani zilyetlerine bakmalyz. Metalar nesnedir ve bu nedenle insana
kar direni gsteremezler. Eer insanlarn iradesine boyun
emezlerse zor kullanlr ve ele geirilirler." 9
Emek rnlerinde eyleen ve temel bir yasallk biimi
kazanan retim srecindeki toplumsal ilikinin, gereklee-
10
A.g.e.
11 R. Hilferding, Bhm-Bawerks
Marx-kritik,
W i e n , 1904, s.54.
Tarihi),
rims-
m o d e r n t o p l u m d a z g r i n s a n , y a n i ii, e m e k g c n s a t m a k iin pazar aradnda, bir n e s n e olarak deerlendirilir ve g yasalaryla; devletin snrlar
112
insann nesnelerle ilikisinin somut eitlilii de malikin soyut iradesi olarak ortaya kmakta ve homo sapiens t r n n
yelerini birbirlerinden ayran somut zellikleri genel insan,
h u k u k znesi olarak insan soyutlanmasnda erimektedir.
Nasl nesne, toplumsal ilikiyi metalatrarak onu insann
egemenliinden kurtarp insana iktisad olarak egemen oluyorsa, insan da b u n a karlk zilyed ve mal sahibi sfatyla
soyut, nesnel bir h u k u k znesi, toplumsal ilikilerin saf bir
r n n d e n baka bir ey olmadndan, nesne zerinde hukuken egemenlik srmektedir. Marx'n ifadesiyle, "nesneleri metalar olarak birbirleriyle ilikiye sokabilmek iin, iradeleri nesnelere y k l e n e n kiiler olarak sahipleri, k e n d i
aralarnda, birinin iradesi dierinin iradesiyle rtecek ve
enazmdan bir ortak iradi ilemle, kendi metasm terkederek bakasnn metasna sahip olacak ekilde ilikiye girmeli; yani, birbirlerini zel malsahipleri olarak tanmaldr.'" 4
Hukuksal bir k u r u m olarak mlkiyetin, eitli malsahiplii ve koruma biimlerini, eitli dnmleri vb'leri kapsayan tarihsel geliimi, elbette yukarda aktarlan mantksal
karmlardaki kadar dzenli ve kesin biimde gereklememitir. Fakat sadece bu mantksal karm tarihsel gelimenin genel anlamn aa karabilir.
Kendi iradesi dnda, deer yasas biiminde doan iktisad ilikiler karsnda kle tabiiyetine den iktisad zne,
bir nevi telafi niteliinde olmak zere, hukuksal zne olarak
garip bir armaan kazanmaktadr: Kendisini dier mal sahipleri karsnda tamamen zgr ve eit hale getiren h u k u ken tannm bir irade. "Herkes zgr olmaldr ve hi kimse dierlerinin zgrlne engel olmamaldr. Herkes bedenine, iradesinin serbest bir arac olarak sahiptir." 1 5 Bu
114
115
lik niteliine dnr. Fiil ehliyeti, hak ehliyetinden* soyutlanr ve h u k u k znesi, bir dizi hakkn toplam olmaktan
baka bir ey olmayan matematiksel bir nokta nitelii kazanrken temsilcide kopyasn bulmaktadr.
Bunun sonucu olarak, b u r j u v a kapitalist mlkiyetin istikrarsz ve deiken nitelii; her zaman itiraz edilebilecek,
elde silah srekli savunulmas gereken, fiili sahiplik nitelii
son bulmaktadr. Talihin onu savurduu her yerde metay
takip eden ve burjuva uygarln tm dnya da egemenliini saladndan beri her yerde polis, mahkemeler ve yasalar tarafndan k o r u n a n istikrarl ve mutlak bir hakka dnmtr. 1 7
Geliimin bu aamasnda, iradi znel haklar kuramnn,
gereklie uymad ortaya kmaya balamtr. 1 8 Bu kuramda hak, "genel iradenin, toplam mallardan bir bireye tand ve gvenceye ald pay" eklinde znel anlamda ta(*) "Fiil ehliyeti " ve " h a k ehliyeti". Bu k a v r a m l a r d a n ilki, irade aklamasyla, huk u k ilemler ve h u k u k ilikiler k u r a b i l m e yeteneini, ikincisi ise, h a k sahibi
olabilme, yani h a k ve y k m l l k znesi olabilme yeteneini anlatr - .n.
17 Szde sava h u k u k u n u n gelimesi, b u r j u v a m l k i y e t i n ihlal edilmezligi ilkesin i n aamal g e l i i m i n d e n b a k a bir ey deildir. F r a n s z D e v r i m i ' n e kadar, sivil
h a l k , d m a n askerleri t a r a f n d a n o l d u u k a d a r snrsz ve t e r e d d t s z bir ekilde k e n d i askerleri t a r a f n d a n da y a m a l a n m t r . lk k e z 1785'te B e n j a m i n
F r a n k l i n , gelecekte savalarda "kyller, z a n a a t k a r l a r ve t c c a r l a r n , savaan
taraflarn gvencesi a l t n d a , h u z u r i i n d e ilerine d e v a m e d e b i l m e l e r i z o r u n l u l u u n u " bir siyasi ilke olarak ortaya k o y m u t u r . R o u s s e a u , Toplum
Szleme-
si'nde, savalarn devletlerin yurttalar a r a s n d a deil, devletler a r a s n d a yaplmas gerektii k u r a l n k o y m u t u . K o n v a n s i y o n ' u n kard yasa, askerlerin, k e n d i l k e l e r i n d e ve y a b a n c l k e l e r d e y a m a y a p m a s n sert b i i m d e cezalandrmt. Fransz D e v r i m i ' n i n ilkeleri a n c a k 1 8 9 9 ' d a La H a y e ' d e uluslararas h u k u k niteliine d n t r l m t r . t e y a n d a n , N a p o l y o n ' u n Kta A b l u k a s n ilan e d e r k e n t e r e d d t y a a d n ve s e n a t o y a g n d e r d i i m e s a j n d a
" e g e m e n l e r a r a s n d a k i ihtilaflar n e d e n i y l e zel kiilerin k a r l a r n a z a r a r ver e n " ve "gemi yzyllarn barbarln a n m s a t a n " b u n l e m i a k l a m a y a altn da teslim etmeliyiz; b u n a karlk, s o n D n y a Sava'nda b u r j u v a h k m e t l e r i savaan taraflarn v a t a n d a l a r n n m l k i y e t h a k l a r n a aka, her-
c.II, s.984.
116
s 39.
117
, hukuksal bir zgnlk olarak, gzler n n e serer. Nesne metadr, zne ise elde etme ve elden karma ilemi srasnda ona sahip olan malsahibidir. Bu mbadele ilikisinde
zne ilk kez kendini b t n belirlenimleriyle ortaya koyar.
Biimsel olarak olgunlam, artk sadece hukuksal yetenei ieren zne kavram, bizi gerek tarihsel anlamndan telere gtrr. Hukukularn, "zne" ve "znel hak" kavramlarna ilikin kurgularnda etkin irade u n s u r u n d a n vazgemelerinin bu kadar zor olmasnn nedeni de budur.
znel hak biimi kazanan egemenlik alan, emek r n ne deer atfedilmesi gibi bireye atfedilen toplumsal bir olgudur. Meta fetiizmi h u k u k fetiizmiyle tamamlanmaktadr.
Bylelikle, geliiminin belirli bir aamasnda, retim srecindeki insan ilikileri ift ynl karmak bir nitelik kazanmaktadr. Bir yandan nesneler (metalar) aras iliki te
yandan birbirlerine kar eit, birbirlerinden bamsz iradeler, yani h u k u k zneleri arasndaki iliki biiminde ortaya kmaktadr. Deerin mistik zelliinin yan banda, daha az anlalmaz olmayan bir olgu yer almaktadr: Hukuk.
Tekil ve btnsel iliki, iktisad ve h u k u k s a l olmak zere
iki farkl temel ve soyut yn kazanmaktadr. Hukuksal kategorilerin geliiminde, mbadele ilemleri yapabilme yetenei, hak ve fiil ehliyetinin s o m u t g r n m l e r i n d e n baka
bir ey deildir. Bununla birlikte, tm olas h u k u k s a l taleplerin taycs olarak h u k u k znesinin olgunlamasn salayan tarihsel olarak m b a d e l e ilemidir. Soyut h u k u k s a l
biim, baka bir ifadeyle, hak ehliyetinin s o m u t hak taleplerinden ayrlmas, ancak meta ekonomisinde gereklemitir. Pazarda srekli gerekleen hak devirleri, bu haklarn
sabit bir taycs fikrini d o u r m u t u r . Pazarda bakasn
balayan ayn zamanda kendisini de balar. Srekli olarak,
talep eden k o n u m u n d a n borlu k o n u m u n a geer. Bylelikle, h u k u k zneleri arasndaki s o m u t farklardan bir soyutla102
ma yapmak ve bunlar tek bir genel kavram altnda birletirmek imkn doar. 21
Gelikin meta mbadelesi ilemlerinin, rnein karlkl
balar gibi ilkel ve anlk mbadele ilem ve biimlerinin
yerine gemesi gibi, yapbilimsel olarak, genileyen anlamyla hukuksal zne de atmalarda ve savalarda kendi varlk
koullarn savunabilme yeteneine sahip olan silahl insann ya da daha dorusu (geni aile, gebe grubu, kabile gibi) insan topluluklarnn yerini almtr. Bu sk yapbilimsel
iliki, dello ile m a h k e m e arasnda, savan taraflaryla davann taraflar arasnda ak bir balant kurmaktadr. Dzenleyici toplumsal glerin gelimesiyle zne elle tutulur
somutluunu yitirmektedir. znenin kiisel enerjisinin yerini, toplumsal rgtlenmenin gc, yani en yksek ifadesini
devlette b u l a n snf rgtlenmesi almaktadr. 2 2 Zaman ve
meknda belirli bir dzenlilik ve ideal bir sreklilikle hk m sren nesnel bir devlet iktidar soyutlamas, yanss olduu, soyut ve nesnel bireye denk dmektedir.
Bu soyut g, brokratik aygtn, srekli o r d u n u n , maliyenin, h a b e r l e m e n i n vs'nin r g t l e n m e s i n d e tam anlamyla gerek bir temel bulmaktadr. T m bunlarn nkoulu ise retici glerin bunlara denk gelimesidir. H u k u k
znesi ile devlet a r a s n d a k i b u b a l a n t y a k a r n z n e ,
devlet mekanizmasn k u l l a n m a d a n nce, ilikilerin istikrarna ve srekliliine dayanr. Mbadele ileminin srek21 A l m a n y a ' d a b u a n c a k R o m a h u k u k u n u n nakliyle gereklemitir. A l m a n c a ' d a
"kii" ve " h a k znesi" k a v r a m l a r n karlayacak s z c k b u l u n m a m a s da b u n u k a n t l a y a n zelliklerden biridir. (Bkz. O . Gierke, Das Deutsche
haftsrecht,
des deutschen
Genossensc-
Krpershaftsbegriffs,
s.30.
119
23 O. Gierke, Geschihte
120
des deutschen
Krpershafisbegriffs,
s.35.
122
burjuva h u k u k u l a r n d a n Hauriou, hakl olarak, karlkll, mlkiyetin en etkili ve en az dsal iddet uygulanmasn gerektiren gvencesi olarak ilk sraya koymaktadr. Pazarn yasalar tarafndan gvence altna alman bu karlkllk, mlkiyete "ebedi" k u r u m s a l niteliini verir. Buna karlk, devletin bask aygt tarafndan verilen tamamen siyasal
nitelikteki gvence, s o m u t tekil d u r u m l a r d a malsahibinin
korunmasna, yani ilkesel yn olmayan bir unsura indirgenir. Tarihte snf savamlar sklkla, b y k toprak sahiplerinin ve tefecilerin mallarna el konulmas gibi, mlkiyetin yeniden datmna yol amtr. 29 Fakat, bunlara maruz
kalan snf ve gruplar iin bu kadar tatsz olan bu sarsntlar, zel mlkiyetin temellerini, mbadele tarafndan dolaymlanan iktisad alanlar arasndaki balanty ykamamtr. Mlkiyete kar bakaldran kiiler, h e m e n ertesinde,
pazarda bamsz reticiler olarak karlatklarnda mlkiyeti onaylamak zorunda kalmlardr. i devrimleri dnda tm devrimlerde bu d u r u m yaanmtr. Burjuva h u k u k u n dsal niteliini, devlet z o r u n u ve yasalarn reddeden
fakat bunlarn isel zelliini, bamsz reticiler arasndaki
zgr szlemeleri k o r u y a n anarist ideallerin mantksal
sonucu da budur. 3 0
alma (veya alma) ile eylere malik olan insann, hu-
ve Devletin Kkeni
zel
124
s.286.
125
kuksal malike dnmesi olana ve gereklilii ancak pazarn gelimesiyle oluur. Bu iki aama arasnda kat snrlar
b u l u n m a m a k t a d r . Silahl s o y g u n u n sk skya ticaretle
balantl olmas gibi, "doal" olan da yava yava "hukuksal" olana dnr.
Karner mlkiyet k o n u s u n d a farkl bir kavramlatrmaya
sahiptir. Ona gre "dejure mlkiyet, A kiisinin N nesnesine tasarruf etme yetkisinden, birey ile doal nesne arasndaki, baka kimseyi ilgilendirmeyen (ab EP) basit bir ilikiden baka bir ey deildir. Mal, zel mal; kii, zel kii; hukuk da zel hukuktur. Basit meta retimi d n e m i n d e ilikiler bu biimde geliir." 3 '
Yukardaki gr tam bir yanl anlamaya dayanmaktadr.
Karner b u r a d a ok beenilen Robinson imgesini kullanmaktadr. Ancak birbirlerinin varln karlkl olarak inkr eden iki Robinson'un, nesnelerle ilikilerini, bu ilikiler
tamamen fiili nitelik tamasna karn neden hukuksal olarak tasarladklarn sorabiliriz. Yaltlm insann haklar,
"lde bir avu s u y u n deeri" gibidir. Deer de mlkiyet
hakk gibi tek ve ayn olgu tarafndan yaratlr: meta haline
gelmi rnlerin mbadelesi. Hukuksal anlamda mlkiyet,
insanlarn aklna, birbirlerini h u k u k e n malsahibi olarak tanma fikrinin gelmesinden deil, mbadelenin ancak insanlarn malik maskesini taknmalaryla m m k n olmas nedeniyle domutur. "Mallara snrsz tasarruf etme yetkisi",
metalarn snrsz dolamnn bir yansmasndan baka bir
ey deildir.
Karner, "mlkiyetin hukuksal ilevinin maln devredilmesi yoluyla kullanlmasnn malsahibinin aklna geldii"ni
saptamaktadr. 3 2 Karner " h u k u k s a P n , tam da bu "ilevin
3 1 J . K a r n e r (bu isim Kari R e n n e r ' i n n a m - m s t e a r d r ) , Die soziale
Funhtion
kullanlmasyla" varlk kazandn b u n d a n nce tasarruf etmenin doal, organik niteliini amadn grmemektedir.
Karner "alm ve satm, bor verme ve kiralamann nceden de var olduunu, ancak b u n u n snrl znel ve nesnel
bir boyutta o l d u u n u " kabul etmektedir. 3 3 Gerekten de,
mallarn dolamnn eitli hukuksal biimleri, erken gelime dnemlerinde de grlr; yle ki, mlkiyet h u k u k s a l
b i i m i n i n g e l i m e s i n d e n n c e bile, d n ve r e h i n i n i n
aka ifade edilmi o l d u u n u grebiliriz. Sadece bu d u r u m
bile bize mlkiyetin hukuksal doasn anlamamz salayacak gerekli arac vermektedir.
Bunun aksine Karner, insanlarn, satn almadan, satmadan veya ipotek etmeden nce ve b u n d a n bamsz olarak
da malsahibi olduklarna inanmaktadr. Ona gre sz kon u s u ilikiler, " k k b u r j u v a m l k i y e t i n i n boluklarn
kapatan nemsiz yardmclardan baka bir ey deildir."
Baka bir ifadeyle, tam anlamyla yaltk bireyler fikrinden
yola kmakta, (nedendir bilmiyoruz) "ortak irade" k u r m a
ve bu ortak irade adna, bireylere, bakalarna ait olan eylere d o k u n m a k t a n kanmalarn emretme fikrine varmaktadr. (Malsahibinin, igc olarak da tketici olarak da evrensel varlk olarak deerlendirilemeyeceini anlayan) Robinsonlar, mlkiyeti, alm, satm, dn, vb. kurumlarla tam a m l a m a y a karar verirler. Tam anlamyla ussal olan bu
kurgu, kavram ve nesnelerin gerek geliimini tepe taklak
etmektedir.
Karner'in burada yapt, Hugo Heyse'in ismini tayan
P a n d e k t h u k u k u y o r u m sistemini yeniden k u l l a n m a k t a n
ibarettir. Bu sistemin kalk noktas da insandr, d dnyadaki nesneleri kendine tbi klan (eya h u k u k u ) , daha sonra mbadeleye geen (borlar h u k u k u ) ve s o n u n d a da bir
der
126
3 3 A.g.e.
127
128
Kroershaftsbegriffs,
s.146.
129
der Rechtsinstitute,
130
s.166.
rindeki mutlak egemenliini yitirir. Pay sahiplerinden oluan bir giriimde, bireysel kapitalist, almadan elde ettii
gelir payndan baka bir eye sahip deildir. ktisad ve hukuksal etkinlii, neredeyse tamamen, retken olmayan tketim alanyla snrlanr. Sermayenin byk bir b l m soyut snf gc haline gelir. Sermaye kitlesi meta dolamna
katld oranda -ki bu zerk taraflar varsayar- zerklik tzelkiilerin zellii eklinde ortaya kar. Sermayenin ounluuna sahip olan ve ayrca dorudan deil de vekilleri
araclyla hareket edenler gerekte, snrl bir byk kapitalistler grubudur. Katlm, temsil vb. yntemler sayesinde
gerek egemenlik saf hukuksal biimlerin tesine uzandndan, zel mlkiyetin belirgin hukuksal biimi uzun bir
sreden beri gerek d u r u m u temsil etmemektedir. yle ki,
kapitalist toplumun, kendi kartna d n m e k iin imdiden olgunlat bir aamaya yaklayoruz. Bu d n m
iin zorunlu olan siyasal koul, ii snf devrimidir.
Bu altst olutan nce bile, serbest rekabete dayal kapitalist retim biiminin gelimesi, bu ilkeyi kendi kartna dntrmektedir. Tekelci kapitalizm, tamamen farkl bir iktisad sistemin, toplumsal retim ve yeniden retim hareketinin zerk iktisad birimler arasndaki tekil szlemelerle deil, merkezi ve planl bir rgtlenme sayesinde gerekletii
bir iktisad sistemin ncllerini hazrlamaktadr. Bu rgtlenme trstler, karteller ve dier tekelci birlemelerle yaratlmaktadr. Sava srasnda, gl burjuva devlet kapitalizmi
iinde zel kapitalist rgtlenmeler ile devlet rgtlenmelerinin birarada yaamas bu eilimi gstermektedir. Hukuksal
yapdaki bu fiili dnm, kuram tarafndan da gzard edilemez. Geliiminin balarnda snai kapitalizm, hukuksal znellii, insan kiiliinin mutlak zellii sayarak yceltmiti.
G n m z d e ise bu ilke "kusur ve sorumluluklar snrlamamza" olanak salayan teknik bir belirleme olarak deerlen131
dirilmeye veya gerek temellerden yoksun kurgusal bir varsaym olarak sunulmaya balanmtr. Bu eilim, hukuksal
bireycilie darbe indirdii oranda, proletaryann karlarna
denk den yeni bir "toplumsal" h u k u k kuram bulduklarn
dnen eitli Marksistlerin duygudaln da kazanmtr.
Elbette byle bir duygudalk sorunun tamamen biimsel bir
deerlendirmesine dayanmaktadr. Sz k o n u s u k u r a m l a r
burjuva h u k u k u n u n bireysel kategorilerinin gerek bir toplumsal kavran iin hibir referans oluturmamakta; bu kuramlar bireycilii, sosyalizmin ii snf bak asyla deil,
finans kapital diktatrlnn bak asyla eletirmektedir.
Bu retilerin toplumsal anlam, modern emperyalist devletin ve onun zellikle son sava srasnda kulland yntemlerin merulatrlmasdr. 3 8 Bu nedenle, Amerikal bir huk u k u n u n , modern tarihin en kyc ve en gerici sava olan
Dnya Sava'nn rettiklerine dayanarak "sosyalizm" kokan sonulara varmas artc deildir: "yaam, zgrlk ve
mlkiyet bireysel haklar soyut ve mutlak bir varla sahip
deildir. Bunlar, hukuksal olarak devlet gvence altna ald
iin var olan ve b u n u n sonucu olarak da tamamen devletin
iktidarna tbi olan haklardr." 39
ktidarn proletarya tarafndan ele geirilmesi sosyalizmin
temel kouludur. Bununla birlikte tecrbe, rgtl ve planl
retim ve datmn, iktisad birimlerin pazar araclyla birletirildii meta mbadelesinin yerini bugnden yarna alamayacan da gstermitir. Bu m m k n olsayd, mlkiyetin
hukuksal biimi tarihsel olarak tamamen ortadan kalkm
olurdu. Geliim evrimini tamamlayarak ilk haline, dorudan ve bireysel kullanm nesnesi haline dnerek toplumsal
yaamn temel bir ilikisi haline gelmi olurdu. Bylelikle ge38 Birinci D n y a Sava kastediliyor - .n.
39 E. H a r r i m a n , " E n e m y p r o p e r t y in A m e r i k a " , The American
onal Law iinde, 1924, c.I, s.202.
126
Journal
of
Internati-
mlkiyet biimi, gei dneminde neredeyse tamamen deimeden kalr. Bunu belirtmek bile gereksizdir. "ktisad hesaplama" ilkesinin uygulanmas, milliletirilmi byk sanayide
bile birbirleri arasndaki ilikinin piyasa araclyla saland iktisad birimlerin olutuunun gstergesidir.
Devlet giriimleri d o l a m n k o u l l a r n a tbi o l d u k a ,
bunlarn aralarndaki iliki teknik egdm biiminde deil, szleme biiminde ortaya kar ve ilikilerin saf h u kuksal, yani yasal dzenlenmesi m m k n ve gerekli hale
gelir. Ayrca, dorudan ynetim, yani teknik-ynetsel ynelim, kukusuz zaman iinde glenerek, genel iktisad plana tabi olarak varln srdrr. Bir yandan, doal, (meta
biimi altnda) maskelenmemi, rasyonel biimde ortaya k a n iktisad kategorilerle ve r e t i m birimleri arasndaki
toplumsal ilikilerle devinen bir iktisad yaama sahibiz.
Burada, retim ve datm plan ve programlar biiminde
ortaya kan teknik belirlenimler, dorudan ynergeler geerlidir. Bu tip ynergeler s o m u t t u r ve koullar deitike
srekli olarak deiirler. te yandan, deer biimi altnda
dolaan metalara ve b u n u n l a bal olarak da iktisad birimler arasnda szleme biimi altnda ortaya kan ilikilere
sahibiz.
4 0 H u k u k Burada
b i i m i n a ise,
l m a szerk
n n s o n zneler
r a k i aamalar,
arasnda
eit b l az
m
ok
d e n sabit
(belirli ve
bir
m i k t a r alma iin belirli bir m i k t a r t o p l u m s a l r n ) gelikin k o m n i z m i n
srekli biimsel kural ve snrlamalar (medeni k a n u n ve ay" h e r k e s t e n y e t e n e i n e , h e r k e s e ihtiyacna gre" ilkesine aamal olarak geilrcam eticaret
u n u ) ve uyumazlklar zerek bu ilikilesi s o r u n uk
n aa n
indirgenebilirdi.
133
y e r a l m a k t a d r : "Bu n e r m e n i n ilk h a l i n d e n yola k a r a k Sovyet iktisad sistem i n i n t m n " e m e k i devlet k a p i t a l i z m i " olarak n i t e l e m i t i m . Bu t a n m l a m a
yeterince d n l m e m i ve d a y a n a k s z d . 1923'te ilk bask z e r i n d e alrken
b u hata o k u y u c u t a r a f n d a n da yazar t a r a f n d a n d a fark e d i l m e m i t i . A n c a k
XIV. K o n g r e d e k i t a r t m a d a n s o n r a eletiri almas k a n l m a z d , yle de o l d u .
Bu d z e l t m e sayesinde, t e m e l d n c e aklk k a z a n d zira - b u b a l a m iin ta-
( 1 8 4 4 ) , s.41-42. ( 8 8 - 8 9 ) .
(*) ingilizce baskda, " e m e k i devlet k a p i t a l i z m i " terimi y e r i n e "ii snf (proletarya - .n.) d i k t a t r l " terimi kullanlmtr. Bu c m l e d e n s o n r a bir d i p n o t
126 134
BENC BLM
Hukuk ve Devlet
Ticaretin kkeninde silahl soygunu dlamamas gibi, hukuksal iliki de "doas" gerei bir bar d u r u m u n u nceden varsaymaz; fakat tersine onunla at ba gider. H u k u k
ve keyfilik, grnte eliik olan bu iki kavram, gerekte
birbirlerine sk biimde baldr. Bu zellik Roma h u k u k u n u n en eski d n e m l e r i iin geerli o l d u u gibi, daha
sonraki d n e m l e r iin de geerlidir. M o d e r n uluslararas
h u k u k , n e m l i o r a n d a keyfilik (misilleme, bask, sava
vb.) iermektedir. Hauriou gibi kavrayl bir h u k u k u n u n
grne gre, "iyi rgtlenmi" bir burjuva devletinde bile haklarn gereklemesi, her yurttan kendi "sorumluluunda"dr. Marx b u n u , Ekonomi Politiin Eletirisine Katk'ya, girite daha ak biimde dile getirmitir: "Fcustrecht
(en g l n n h u k u k u ) da hukuktur." 1 Bu bir eliki deildir n k mbadele gibi h u k u k da b l n m toplumsaln
eleri arasnda bir iletiim aracdr. Bu b l n m l k , tarihsel olarak az ya da ok olabilir ancak, hibir zaman ta1
Politiin
Eletiri-
137
(yabanc-
lar h u k u k u ) domutur.
Pazarlar ve fuarlar kkeninde, feodal m l k n tamamlayc paralar ve o yrenin feodal beyi iin elverili kr kaynaklandr yalnzca. Herhangi bir yerel birime bar bahed i l m e k feodal beyin kasalarn doldurmay ve dolasyla
o n u n zel karlarna hizmet etmeyi amalard. Ancak ieodal otorite, mbadele szlemeleri iin vazgeilmez olan
barn gvencesi roln stlendike, b u yeni ilevi sayesinde, balarda kendisine yabanc olan yeni bir kamusal nitelik kazanmtr. Ataerkil veya feodal nitelikte bir iktidar,
k a m u ile zel arasnda bir snr tanmaz. Feodal beyin kylleri zerindeki kamusal haklar, ayn zamanda zel mal2
Kilisenin
oz l
ve Hukuk).
Mosko-
va, 1 9 2 5 , s. 1 8 9 .
(M Franszca metinde b u l u n m a y a n dipnot: Kraln barrm, k a m u
norm
S
n d a
,
dzeninin
ve g e n e l k o r u y u c u s u nitelii k a z a n a n a k a d a r o l a n h z l g e l i , m , t a m
ar, b r
102
138
sahibi olarak haklardr; zel haklar da siyasal, yani kamusal haklar olarak yorumlanabilir. B u n u n gibi, Antik Rom a ' n m jus ivile'si de birok h u k u k u (rnein Gumplowicz) tarafndan, kken ve kayna, bireyin belirli bir kanda kmeye yelii olduundan, k a m u h u k u k u olarak yorumlanmaktadr. Gerekte burada sz konusu olan, geliiminin ilk basamanda yer alan, "zel h u k u k " u n ve "kamu
h u k u k u " n u n kart ve balantl belirlenimlerini kendi iinde henz gelitirememi bir hukuksal biimdir. Bu nedenle,
ataerkil ve feodal izleri tayan tm iktidarlar, ayn zamanda
tanrsal u n s u r u n hukuksal u n s u r zerindeki stnl ile
belirginleir, iktidarn hukuksal yani ussal y o r u m u , ancak
ticaretin ve parasal e k o n o m i n i n gelimesiyle olanakl hale
gelir. Sadece bu ekonomik biimler, zaman iinde "ebedi"
ve "doal" nitelik kazanan ve tm hukuksal iktidar kuramlarnn temelini o l u t u r a n zel yaam ile kamusal yaam
arasndaki kartl dourur.
Terimin b u r j u v a anlamyla " m o d e r n " devlet, grup veya
snf iktidarnn rgtlenmesi, yeteri biimde genilemi
mbadele ilikilerini kapsad anda domutur. 3 Roma'da,
yabanclar, gezginler vb. ile yaplan ticaret, kanda k m e
(gens - .n.) rgtlenmesine bal olmayan kiilere de hak
ehliyeti tannmasn gerektirmitir. Bunun gerekletirilmesi de kamu h u k u k u ile zel h u k u k arasndaki ayrmn nceden gelimi olmasn varsaymaktadr.
Ortaa Avrupa'snda, k a m u h u k u k u n u n blgesel egemenlik ilkesi ile topran zel mlkiyeti ilkesi arasndaki
ayrlma, ehir duvarlar iinde baka yerlere gre daha erken ve daha tam biimde gereklemitir. Buralarda topraa
ikin olan ahs ve ayn ykmllklerin, bir yandan, kentsel toplulua kar ykmllklere ve vergilere te yandan
140
s.272.
I
rak da egemen snf haline gelecek olan" 8 en gl snfn
eline gemesi z o r u n l u d u r ifadesiyle akla kavuan bir
nokta bulunmaktadr. Bu ifade, devlet iktidarnn, bir snf
gc olarak deil fakat t o p l u m u paralanmaktan kurtaran
ve sadece daha sonra bir anda zorbalk nesnesi haline dnen snflar st bir ey olarak d o d u u n u n varsaylmasna olanak tanmaktadr. Byle bir anlay, elbette ki tarihsel gereklerle eliecektir. Biliyoruz ki devlet iktidar aygt
her zaman egemen snf tarafndan o l u t u r u l m u t u r . Engels'in de szlerinin bylesi bir y o r u m u n u kabul etmeyeceine inanyoruz. Fakat ne olursa olsun ifadesi yeterince
ak deildir. Ona gre devlet, snflar, tm t o p l u m u n yok
olaca acmasz bir atmada karlkl olarak birbirlerini
yok edecekleri iin ortaya kmtr. Dolaysyla devlet, atmada her iki snfn da nihai zafer kazanamayaca aamada doar. Bu d u r u m d a iki olaslk vardr: ya devlet, bu
A.g.e., s. 177.
D e v r i m c i m c a d e l e l e r i n iddetlendii amzda, b u r j u v a resmi devlet aygtnn
yerini ak faist t o p l u l u k l a r a vs'ye b r a k m a k t a o l d u u n u gzlemleyebiliriz. Bu
d u r u m bize, t o p l u m s a l d e n g e b o z u l d u u n d a , t o p l u m u n k u r t u l u u n u , snflar
z e r i n d e yer alan bir iktidarn k u r u l m a s n d a deil, atan snflarn t m gle-
142
ve Devletin
Kkeni ( 1 8 8 4 ) , s.175.
143
Egemen snf iin, ideolojik bir perde ekerek snf egemenliini devlet paravannn arkasna gizlemenin "elverili"
bir ey olduu aklamas ile yetinemeyiz. Bu aklama kukusuz doru olmakla birlikte bize, byle bir ideolojinin nasl doabildii ve egemen snfn b u n u nasl kullanabildiin i n yantm vermemektedir. deolojik biimlerin bilinli
olarak kullanm, genellikle insanlarn iradesinden bamsz olan kkenlerinden farkldr. Verili bir ideolojinin kkenlerini aa karmak istediimizde, ifadesi olduu gerek ilikileri a r a t r m a m z gerekir. Dolaysyla b u r a d a ,
"devlet iktidar" kavramnn tanrbilimsel y o r u m u ile hukuksal y o r u m u arasndaki temel farkllkla karlarz. lkinde, en katksz tryle bir fetiizm sz k o n u s u d u r ; ite
bu nedenle, temsiller ve bunlara denk den kavramlarda,
gerekliin, yani ayn olgusal egemenlik ve bamllk ilikilerinin, ideolojik kopyasndan baka bir ey kefedilemez.
Buna karlk hukuksal kavramlatrma, soyutlamalar gerekten var olan znenin yani meta retimi t o p l u m u n u n sadece bir yann ifade eden, tekyanl bir kavramlatrmadr.
Problemy Marksistskoj teorii prava adl eserinde I.R Razumovskij beni, egemenlik ve bamllk sorunlarn, hibir
neden olmadan, belirsiz bir "gerekliin kopyas" alanna
tamakla ve h u k u k kategorisinin zmlenmesinde bunlara uygun deeri tanmamakla sulamaktadr. Kanmca Feu e r b a c h ve Marx'tan s o n r a , d i n ! ve teolojik d n c e n i n
"gerekliin kopyas" olduu olgusunu tartmaya ihtiya
yoktur. Bunda belirsiz hibir ey g r m y o r u m ; tersine her
ey ak ve yaln: kyllerin feodal beye bamll, feodal
beyin, byk toprak sahibi olmasnn ve silahl gc bulunmasnn dorudan ve arasz bir sonucuydu. Bu arasz
bamllk, bu fiili egemenlik ilikisi, yava yava ideolojik
bir rtye b r n m t r : feodal beyin iktidar, yava yava,
insanst ilahi bir gten karsanmtr: "tanrdan gelme144
146
'
mektedir. Bu en saf biimiyle, iktidar kuramlarn, bamsz
ve eit kiiler arasndaki ilikiler dncesine dayandran ve
bylelikle bizzat insan ilikileri ilkesinden yola ktklarn
d n e n doal h u k u k kuramclar tarafndan ifade edilmitir. Gerekte bunlar, bamsz mal sahiplerini kendi aralarnda balayan bir iktidar dncesini, k k farklarla gelitirmekten baka bir ey yapmamlardr. Bu zellik, ok daha
nce Grotius'ta aka grlen bu retinin temel niteliklerini aklamaktadr. Pazar iin, otoriter dzen, trev, ikincil
ve var olan mal sahiplerine dardan eklenen bir eyken,
mbadeleye katlan mal sahipleri temel etmendir, ite bu
nedenle doal h u k u k kuramclar, devlet iktidarm, tarihsel
olarak d o m u ve dolaysyla sz k o n u s u toplumda etkin
olan glere bal bir olgu olarak deerlendirmeyip soyut ve
rasyonalist biimde tasarlamlardr. Mal sahipleri arasndaki
ilikilerde bir zorlayc otorite ihtiyac, bar bozulduu veya
szlemeler rzaen ifa edilmedii her d u r u m d a ortaya kar.
Doal h u k u k retisinin devletin ilevini, barn salanmasna indirgemesi ve devlete sadece h u k u k u n bir arac olma
belirlenimini uygun grmesi bu nedenledir. Nihayet, pazarda, her bir meta sahibi bu niteliine dierlerinin iradesiyle
sahip olur ve tm de ortak iradeleriyle mal sahipleri olurlar. ite bu nedenledir ki doal h u k u k retisi, devleti, yaltk bireyler arasnda yaplan szlemeden tretir. Tarihsel
duruma, siyasal sempatiye ve u ya da bu yazarn diyalektik
kapasitesine gre ok eitli deiikliklere olanak tanyan
tm bir retinin iskeleti budur. Bu, cumhuriyeti olduu
kadar monarist sapmalara ve genel olarak demokrasi ve
devrimciliin ok eitli derecelerine olanak tanr.
zetle bu kuram, burjuvazinin, feodal topluma kar yrtt devrimci mcadelesinin devrimci bayra olmutur.
Teorinin kaderini de bu zellik belirlemitir. Burjuvazi egemen snf haline geldiinden beri, doal h u k u k u n devrimci
102
gemii burjuvaziyi tasalandrmaya balam ve egemen kuramlar doal h u k u k retisini bir yana atmak iin sabrszlanmtr. Elbette doal h u k u k retisi herhangi bir tarihsel
veya sosyalist eletiriye dayanakl deildir; n k , ortaya
koyduu tablo hibir gereklie denk dmemektedir. Fakat en tuhaf olan, doal h u k u k kuramnn yerini alan ve
doutan gelen, devredilemez insan ve yurtta haklar kuramn reddeden, bylelikle "olgucu" k u r a m olarak isimlendirilen hukuksal devlet k u r a m n n da gereklii en azndan
o n u n kadar tahrif etmesidir. 15 Gereklii tahrif etmesi zor u n l u d u r n k , t m hukuksal devlet kuramlar, devleti,
toplumdan ayrlm zerk bir g olarak ortaya koymak zorundadr. Bu retiye hukuksallk niteliini veren de budur.
Bundan dolay hukuksal kuram, devlet rgtlenmesinin
faaliyetleri, tekil bireylerden kaynaklanan karar ve emirler
biimi altnda ortaya kmasna karn, emirleri verenin kiiler deil, devlet o l d u u n u ve bu emirlerin de devlet iradesinin ifadesi olan genel yasal kurallara tbi olduunu kabul
etmektedir. 1 6 Bu noktada doal h u k u k retisi, en olgucu
15 Bu n e r m e y i ayrntl olarak i s p a t l a m a y a ihtiya d u y m u y o r u m zira G u m p l o wicz'in, Laband, Jellinek vb.'lerinin h u k u k k u r a m l a r n a ynelik eletrisine
(Rechtsstaat
und Sozialismus
ve Gechschitc
der Staatstheorien')
veya VV A d o r a c -
M o s k o v a , 1 9 2 3 ) atf yapabi-
lirim.
16 B u r a d a k k bir elikiyi ortaya k o y m a m z gerekiyor. Eer faaliyet g s t e r e n
i n s a n l a r deil de devletin k e n d i s i y s e , n e d e n zel o l a r a k a y n devletin k e n d i
k u r a l l a r n a tbi o l m a s k o n u s u n d a srar ediliyor. Bu a y n eyin t e k r a r n d a n
baka bir ey deildir. t e y a n d a n , genel olarak, devlet organlar k u r a m d a
h u k u k s a l k u r a m n takld e n g e l l e r d e n biridir. Devlet t a n m n zar z o r baard k t a n s o n r a sakin s a k i n yol a l m a k isteyen h u k u k u , y e n i bir engelle karlar: " o r g a n " kavram. r n e i n Jellinek'te, devletin iradesi y o k t u r , irade taycs devlet organlardr. Bu n e d e n l e , b u organlarn nasl d o d u u s o r u l m a l d r .
O r g a n l a r o l m a d a n devlet y o k t u r . Devleti bir h u k u k s a l iliki o l a r a k k a v r a m s a l latrarak yaplan s o r u n u a m a giriimi, s o r u n u bir dizi tekil olaya indirgeyerek d a t m a k t a n b a k a bir ey deildir. Zira, t m s o m u t k a m u s a l h u k u k s a l
iliki, b a r n d a , "kii o l a r a k devlet" g e n e l k a v r a m n d a r a s t l a d m z mistifik a s y o n u n s u r u n u barndrr.
149
Pazarda karlaan eit ve zgr mal sahipleri, yalnzca soyut devralma ve devretme ilikisinde bu nitelikleri tarlar.
Gerek yaamda, her trl bamllk ilikisi ile karlkl
olarak balanmlardr. r n e i n , k k tccar ile b y k
tccar, ifti ile toprak sahibi, batm borlu ile o n u n alacakls, ii ve kapitalist. T m bu saysz s o m u t bamllk
ilikileri, devlet rgtlenmesinin gerek temelini oluturur.
Bununla birlikte h u k u k s a l devlet k u r a m n a gre her ey,
sanki bunlar yokmu gibi geliir. Ayrca devlet yaam, trl
siyasal glerin, yani snflarn, partilerin, her trl grubun
mcadelesinden oluur, devlet mekanizmasnn gerek kaynaklar da burada gizlidir. Hukuksal kurama bu da biraz nce belirtilen ilikiler kadar anlalmaz gelmektedir. Elbette
h u k u k u olaylara u y u m salamak k o n u s u n d a az ok bir esneklik ve yetenek gsterebilir; rnein, yazl h u k u k u n yansra, devlet pratiinde domu yazl olmayan kurallar da
hesaba katabilir; fakat bu o n u n gereklik karsndaki genel
tavrnda hibir deiiklik yapmamaktadr. Hukuksal doru
ile tarihsel ve toplumbilimsel aratrmann amac olan doru
arasnda bir uyumsuzluk olmas kanlmazdr. Bu d u r u m
sadece, toplumsal yaamn, d o n m u hukuksal biimleri bir
kenara atan devingenliinden ve bu nedenle h u k u k u n u n
zmlemelerinde hep biraz geriden gelmeye m a h k m olmasndan kaynaklanmaz; nk eer hukuku, deerlendir-
s m f d e v l e t i n i kar karya k o y m u t u r . B u n u n l a , b y k t o p r a k s a h i p l e r i n i n
a y r c a l k l a r n g v e n c e y e a l a n m u t l a k i y e t i f e o d a l d e v l e t i ve b u r j u v a z i n i n
a y r c a l k l a r n g v e n c e y e a l a n k a p i t a l i s t devleti k a s t e t m i t i r . F a k a t bir kez
b u t a r i h s e l g e r e k l e r d e n k o p a r s a k d e v l e t , y a l n z c a , bir P r u s y a l m e m u r u n
k u r u n t u s u o l a r a k veya d e e r z e r i n e d a y a n a n m b a d e l e ilikisi k o u l l a r n n s o y u t bir g v e n c e s i o l a r a k g r n r . B u n u n l a b i r l i k t e tarihsel g e r e k l i k te " h u k u k d e v l e t i " , y a n i t o p l u m u n z e r i n d e k o n u m l a n a n d e v l e t , a n c a k
k e n d i kart, y a n i " b u r j u v a z i n i n ilerini y r t m e k o m i t e s i " o l a r a k g e r e k -
lik k a z a n r .
ile t o p l u m t a r a f n d a n s o u r u l a n d e v l e t i , y a n i b i z i m t e r m i n o l o j i m i z e gre,
150
151
18 M e t i n d e Franszca.
19 S.A.Kotljarevskij, Vlast'i pravo (Hukuk
152
s r e k l i k a m u s a l k a y n a k k a v r a m n n o d n e m e ne k a d a r y a b a n c o l d u u n u
ve Otorite),
s.193.
gstermektedir.
153
ALTINCI BLM
T u g a n - B a r a n o v s k i j , Osnovy
politiceskoj
eknomii
(Siyasal
ktisadn
lkeleri),
1917,5.60.
157
t a n m a k ve kabul e t m e k
z o r u n d a o l m a k ve a y n z a m a n d a da t o p l u m u n y n e t i m i n i A n t i k a r n e i n e
gre b i i m l e n d i r m e y e k a l k r k e n b u r j u v a t o p l u m u n u n k i m i yaamsal
zellik-
158
cesine varm ve b u n u binlerce biimde gelitirmise, bu tezin gerisinde herhangi bir nesnel iliki olmas gerekir. Elbette, ahlk kii veya eit kii kavram, gereklie uygun
olmayan ideolojik bir oluumdur. Bencil iktisad zne kavram da gerekliin, ayn oranda ideolojik bir arptmasdr.
Bununla birlikte bu iki belirlenim, b u n u sadece soyut ve
dolaysyla tek yanl biimde ifade etse de zgl bir toplumsal iliki ile uyumludur. Daha nce de belirtme frsat buld u u m u z gibi, genel olarak, "ideoloji" kelimesi veya kavram, bizi derinlemesine zmlemeler yapmaktan alkoymamaldr. nsanlarn eitlii kavramnn tam bir ideolojik yaratm olduu aklamas ile tatmin olursak grevimiz hayli
hafifler. rnein "alak" ve "yksek" kavramlar, "dnyev"
ideolojimizin kavramlarndan baka bir ey deildir; fakat
bunlar ayn zamanda, kesin ve kuku gtrmez yer ekimi
gerekliine dayanrlar. nsan, tam olarak, "alakl" ve
"ykseklii" ayrt etmeye kendisini zorlayan gerek nedeni,
yani d n y a n n m e r k e z i n e y n l e n e n yerekimi kuvvetini
kavrad zaman, bu tanmlarn, tm kozmik gereklie uygulanmasn engelleyen snrllnn da farkna varr. Demek ki, bir kavramn ideolojik niteliinin ortaya karlmas, o n u n gerekliinin saptanmasnn dier y n n d e n baka
bir ey deildir.
Ahlk kii meta retimi t o p l u m u n u n znesinden baka
bir ey deilse, bu d u r u m d a , ahlk yasa da mal sahipleri
arasndaki ilikileri dzenleyen kural olarak ortaya kmak
zorundadr. Bu d u r u m , ahlk yasaya kanlmaz biimde
atkl bir nitelik verir. Bu yasa bir yandan, toplumsal olmaldr, bylelikle tekil bireylerin zerinde yer alr; te yandan da meta sahibi, mal sahipleri arasndaki ilikileri dzenleyen kuraln, her bir meta sahibinin r u h u n d a isel bir
yasaya dnmesi gerekecek biimde, doas gerei zgrlk ( s a h i p o l m a ve d e v r e t m e z g r l ) taycsdr.
161
102
manln karsna k o y d u u n d a hakldr. (J.M. Magaziner, Obscee ucenie o gosudarstve [Genel Devlet Teorisi], 2.B., Petrograd,
5
162
ve Devletin
1922,
s.50).
Kkeni ( 1 8 8 4 ) , s . 1 6 1 .
S u m m e r Maine, Ancient
163
r
terlidir: "dnce ona eklendii ve uyguland zaman iki
ey, kalbi, srekli yeni ve srekli artan bir sayg ve hayranlk ile doldurur: zerimdeki yldzl gkyz ve iimdeki
ahlk yasas." 7
Sylem ahlki grevin "zgr"ce yerine getirilmesine atf
yaparken hep ayn rnekler sahne alr: fakire verilen sadaka
veya cezalandrlma ihtimali olmamasna ramen yalan sylemeyi reddetmek. te yandan, Kautsky ok hakl olarak,
"insan kendi iinde bir ama olarak deerlendir" kuralnn
ancak insann bir dieri iin fiilen bir araca dntrlebildii yerde anlaml olduu saptamasn yapmaktadr. Ahlk
tumturakl szler, toplumsal pratiin ahlkszl ile kopmaz biimde balantldr ve ondan beslenir. Ahlk retileri, dnyay deitirmek ve dzeltmek niyetindedir ancak
gerekte kendileri, arptlm bir yansdan, asl dnyann
bir y n n d e n , deer yasasna tabi olan insan ilikilerini
gsteren y n n d e n baka bir ey deildir. Ahlk kiinin,
teslis znesinin tzlerinden birinden baka bir ey olmad
unutulmamaldr; kendi iinde bir ama olan insan, bencil
iktisad znenin bir baka y n d r sadece. Etik ilkenin asl
ve tek gerek somutlamas olan bir eylem ayn zamanda
bu ilkenin yadsnmasn ierir. Byk kapitalist, k k kapitalisti, kiiliinin mutlak deerine tecavz etmeden, "iyiniyet"le batrr. Bir kii olarak ii, kii olarak kapitalist ile
"ilke olarak eit"tir; bu eitlik "serbest" i akdinde ifadesini
bulur. Fakat ayn "somutlam zgrlk"ten, ii iin, huzur iinde alktan lme olana da doar.
Etik biimin bu iki yzll, talih eseri ve kapitalizmin
belli kusurlaryla belirlenmi dsal bir eksiklik deildir.
Tersine bizzat etik biimin ayrdedici temel zelliidir. Etik
biimin bu iki yzllnn ortadan kalkmas, toplumsal-
I
lam ve planlanm bir ekonomiye gei anlamna gelir;
bu da, insanlarn ilikilerini, ak ve yaln olan yarar ve zarar kavramlar yardmyla kurabilip kavrayabilecekleri bir
toplumsal sistem kurulmas anlamna gelir. Etik ikiyzlln en nemli alanda, yani insanlarn maddi yaam alannda ortadan kaldrlmas, etik biimin genel olarak ortadan
kaldrlmas anlamna gelir.
Saf yararclk, etik retiyi evreleyen sis perdesini datma abasnda, "iyi" ve "kt" kavramlarn, yararllk ve zararllk asndan deerlendirir. Bununla elbette etiki ortadan kaldrr veya daha akas kaldrmaya alr, n k
etik fetilerin ortadan kaldrlmas pratikte ancak, meta fetiizminin ve hukuksal fetiizmin ortadan kaldrlmas ile ezamanl gerekleebilir.* nsanlk, geliimin bu aamasna
ulamadka, yani kapitalist d n e m i n miras almadka,
kuramsal dncenin abalar gelecek zgrlemeyi ancak
ngrebilir fakat o n u fiilen cisimletiremez. Marx'n meta
fetiizmine ilikin szlerini hatrlayalm: "emek rnlerinin, deer olarak, retimlerinde harcanan insan emeinin
basit bir ifadesinden baka bir ey olmadnn daha sonra
bilim tarafndan ortaya karlm olmas, insanln geliiminde bir r aar, fakat hibir biimde, emein toplumsal niteliini, nesnelerin, rnlerin kendilerinin bir nitelii
gibi gsteren yanlsamay datmaz." 8
ii snf ahlknn daha imdiden her trl fetiten zgrlemi olduu itiraz yaplabilir. Ahlken y k m l l k
olan, snf iin yararl olandr. Bu biimiyle ahlk, mutlak
bir ey deildir, n k b u g n iin yararl olan yarn iin ol(*) ingilizce m e t i n d e arada bir c m l e b u l u n m a k t a d r : "Davranlar, ak ve yaln
yarar ve zarar k a v r a m l a r t a r a f n d a n y n l e n d i r i l e n insanlar, t o p l u m s a l ilikiler i n i n d e e r veya h u k u k kavramlaryla ifade e d i l m e s i n e ihtiya d u y m a y a c a k -
164
1788.
lardr" - .n.
8
M a r x , Kapital, c . J ( 1 8 6 7 ) , s.89.
165
K u k u s u z , snf m c a d e l e l e r i ile b l n m bir t o p l u m d a , snfsal ierik tam a y a n bir etik, u y g u l a m a d a deil, s a d e c e i m g e l e m d e var olabilir. M a r u z kald y o k s u n l u k l a r a karn bir greve k a t l m a karar veren ii, elbette b u k a r a r m ,
zel karlar genel kara tbi k l n m a s n isteyen bir a h l k d e v olarak dile
getirebilir. A n c a k , b u genel kar k a v r a m n n , ayn z a m a n d a , k e n d i s i n e kar
mcadele y r t l e n kapitalistin karlarn da k a p s a m a d tam anlamyla
aktr.
166
II
yandan, topluluk, yelerini, ahlk devlerini yerine getirmeye ynlendirecek olas zorlama aralarnn t m n terk
etmez. te yandan da ayn topluluk, bir davran, ancak
bylesine bir dsal zorlama b u davrann gdlenmesini
oluturmad srece ahlkl olarak nitelendirir. Ahlk ve
ahlkl davrann, t o p l u m s a l u y g u l a m a d a , ikiyzllkle
bylesine sk skya bal olmas ite tam da bu nedenledir.
Elbette, ii snfnn toplumsal yaam koullar, birey ile
topluluk arasndaki ilikinin, daha s t n ve daha uyumlu
yeni bir biiminin domasnn ncllerini oluturmaktadr.
i snf dayanmasn gsteren pek ok olay b u n a tanklk etmektedir. Fakat yeninin yanbamda eski de varln
srdrmektedir. Benliini topluluk iinde kaynatran ve
b u n d a en yksek tatmini ile yaamnn anlamn bulan gelecein toplumsal insannn yansra, omuzlarnda az ok
soyut bir devin y k n hisseden ahlk insan da varlm
srdrr. Birinci biimin zaferi, insann, tm zel hukuksal
ilikilerin kalntlarndan tamamen kurtuluu ve insanln
k o m n i z m y n n d e kesin d n m anlamna gelir. Bu
grev elbette, srf ideolojik veya eitimsel bir grev deildir.
nsani ilikilerin yeni biimi, yeni bir iktisad maddi temel
yaratlmas ve b u n u n salamlatrlmasm gerektirir.
Bu nedenle, ahlkn, h u k u k u n ve devletin burjuva toplum u n u n biimleri olduu gerei aklda tutulmaldr. i snf bu biimleri kullanmak z o r u n d a olsa bile, bu d u r u m
kesinlikle, onlarn sosyalist bir ierik alarak gelimeyi srdrecekleri anlamna gelmez. Bu biimler, sosyalist ierii
zmleyemezler; bunlar, sz k o n u s u ierik gerekletii
oranda s n m l e n m e k zorunda kalacaklardr. Yine de ii snf, gncel gei dneminde, burjuva t o p l u m u n d a n devralman bu biimleri, kendi snf karlar dorultusunda, tam a m e n tketerek kullanmak zorundadr. Fakat b u n u n iin
ii snf, bu biimlerin tarihsel kkenlerine ilikin olarak
167
her trl ideolojik rtden kurtulmu, ok ak bir tasarma sahip olmaldr. i snf, sadece burjuva devletine ve
ahlkna kar deil, kendi z devletine ve ahlkna kar da
serinkanl bir eletirel tavra sahip olmak zorundadr. Baka
bir ifadeyle ii snf, bu biimlerin varlklarnn ve ayn zamanda yok olularnn tarihsel z o r u n l u l u u n u n bilincinde
olmaldr. 10
Marx, Proudhon'a ynelik eletirisinde, soyut adalet kavramnn, hi de kendisine dayanarak ideal, yani adil bir
mbadele ilikisi kurabileceimiz, mutlak ve ebedi bir lt
olmadn belirtmektedir. Byle bir giriim, "kimyasal ilikileri, bunlarn gerek yasalarn aratrmak yerine, 'ebedi
dnceler'in, 'zgl nitelikler'in ve 'benzerliklerin bir ilevine d n t r m e giriimi olacaktr."
Adalet kavramnn kendisi de mbadele ilikisinden tretilmitir ve o n u n dnda bir anlam yoktur. Temelde adalet
kavram, yukarda ele aldmz, insanlarn eitlii kavram n d a n farkl bir ey iermez. te bu nedenle adalet dncesinde herhangi bir zerk ve mutlak lt grmek samadr. Ama yine de bu dnce, ustaca kullanlrsa eitsizlii bir eitlik olarak yorumlamaya olanak tanr ve bylece
zellikle etik biimin belirsizliini gizlemeye u y g u n d u r .
te yandan, adalet, etiki h u k u k a gtren basamaktr. Ahlk davran "zgr" olmaldr, fakat adalet zorla salanabilir. Kiiyi ahlk davrana ynelten zorlama, kendi varln
inkr etmeyi denemi olur; b u n a karlk adalet, aka herkesin "payna der". Dsal gereklemeye ve karc ben10 "Bu d u r u m , gelecein t o p l u m u n d a a h l k n o l m a y a c a a n l a m n a m gelir?"
Eer a h l k , geni a n l a m d a , s t i n s a n i b i i m l e r i n gelimesi, i n s a n n saf bir varla d n m e s i olarak k a v r a n r s a kesinlikle hayr. B u n u n l a birlikte g n m z d e farkl bir d u r u m sz k o n u s u d u r ; a h l k bilincin ve ahlk d a v r a n n , tarihsel ilevlerini t a m a m l a d k t a n s o n r a yerlerini, i n s a n l a t o p l u l u k a r a s n d a k i ilikinin d a h a st, farkl b i i m l e r i n e b r a k m a k z o r u n d a o l a n , z g l biimleri sz
k o n u s u d u r ( n c bask iin a k l a m a ) .
168
cil bir etkinlie izin verir. Etik ve hukuksal biim arasndaki en nemli temas ve u y u m s u z l u k noktalar burada yer almaktadr.
Mbadele, yani metalarm dolam, mbadelecilerin birbirlerini karlkl, mal sahibi olarak tanmalarn varsayar.
Bir isel kan veya kesin buyruk biiminde ortaya kan bu
karlkl tanma, meta retimi t o p l u m u n u n ykselebilecei
en yksek derecedir. Fakat ayn zamanda bu m a k s i m u m u n
dnda, metalarn dolamnn engelsiz gerekleebilmesine
olanak tanyan belirli bir m i n i m u m da vardr. Bu minimum u n gereklemesi iin, malsahiplerinin, birbirlerini karlkl malsahipleri olarak tanyorlarm gibi davranmalar yeterlidir. Burada, kendisini belirleyen gdlerden bamsz
olarak, olduu gibi nitelenen yasal davran, ahlk davranla eliir. Hukuksal bak asna gre borcun, borlu tarafndan "her halkrda demek zorunda kalnaca" iin
d e n m e s i ile a h l k e n z o r u n l u h i s s e d i l m e s i s o n u c u n d a
denmesi arasnda herhangi bir fark yoktur. Dsal zor dncesi ve sadece dncesi deil dsal z o r u n rgtlenmesi de h u k u k s a l biimin g r n m l e r i d i r . H u k u k s a l iliki,
mbadelenin dier yz olarak srf kuramsal adan kurulabildiinde, b u n u n fiilen gereklemesi, az ok sabit genel
kalplar, gelimi bir kazistii [muhakemeyi - .n.] ve nihayet, bu kalplar somut olaylara uygulayan ve kararlarn
cebri icrasn gvenceye alan zel bir rgtlenmeyi gerektirir. Hukuksal iliki, ok zaman gelenek h u k u k u , gnll
tahkim ve kiisel hak alma sayesinde gereklese de, bu ihtiyalar en iyi biimde devlet iktidarnca karlanrlar.
Zor ilevi, rgtlenmedii ve taraflarn zerinde yer alan
zel bir aygta sahip olmad yerde, szde "karlkllk" biimi altnda ortaya kar; bu karlkllk ilkesi, gnmze dein var olan kuvvetler dengesi koullarnda, uluslararas huk u k u n tek ve sylemek gerekir ki, ereti temelini oluturur.
163
te yandan, ahlk! gereklikten farkl olarak hukuksal gereklilik, bir "i ses" biiminde deil, fakat, genel olarak buna
denk den bir maddi karn taycs olan somut bir zneden kaynaklanan dsal bir gereklilik olarak ortaya kar.11
Hukuksal devin yerine getirilmesinin, borlu bakmndan her trl znel unsura yabanc olmas, dsal ve hemen
hemen nesnel biim, bir zorunluluun yerine getirilmesi biimini almas da bu nedenlidir. Hukuksal y k m l l k kavram da bylece hayli pheli hale gelmektedir. Eer tam
anlamyla tutarl d a v r a n r s a k , Binder'in Rechtsnorm
und
Rechtspflicht'de yapt gibi, genel olarak, hukuksal y k m lln "dev" (Pflicht) ile ortak bir y n n n olmadn,
ancak h u k u k e n bir "sorumluluk" ( H a f t u n g ) olarak var old u u n u ; "ykml olmann", "dava ve cebri icra yoluyla
malvarl ile (ceza h u k u k u n d a da bedeni ile) sorumlu olmak"tan fazla bir anlam olmadn sylememiz gerekir. 12
Binder'in vard, hukukularn o u n u n gznde paradoksal olan ve ksaca "hukuk, hukuksal olarak hibir eyi
170
Leipzig, 1916.
prava
bir davran zorunlu klar, fakat nc kiilere kendi paylarna deni isteme hakkn vermez.
Buna gre (ahlk sadece zorlayc veya emredici bir nitelie sahipken) h u k u k , emredici-hak tanyc, iki tarafl bir nitelie sahiptir. Profesr Petrazickij, kiisel gzlemlere dayanarak, bor alnan miktar alacaklya geri demeyi gerektiren hukuksal y k m l l , bir dilenciye sadaka vermeyi
gerektiren ahlk y k m l l k t e n kolayca ayrabilecei konusunda bizi temin etmektedir. Bundan, eyleri birbirinden
aka ayrabilme yeteneinin m n h a s r a n Profesr Petrazickij'ye ait olduu sonucu kmaktadr. Zira bakalar, rnein, Trubeckoj, yoksula sadaka verme ile alacaklya borc u n u demenin, ruhsal adan ayn oranda kar tarafa bal
olduu konusunda bizi temin etmektedir. 14 (Bunun yoksul
iin aleyhte olmayan fakat alacaklnn gznde hayli tartma gtrr bir tez olduu sylenebilir.) Buna karlk, Rejsner, ykmlln duygusal y n n n , tamamen kar tarafn ruhsal iktidarndan kaynakland grndedir. Eer
Trubeckoj'da, talep haklaryla alacakl, yoksul ile "ruhsal bakmdan" ayn dzeye konmaktaysa, Profesr Rejsner'de, kelimenin tam anlamyla bir ruhsal iktidar sahibidir. Baka bir
ifadeyle, kavramlarn elikisi olarak mantksal ve sistematik biimiyle ortaya kardmz eliki, burada, kiisel gzlemlerin sonular arasndaki eliki olarak grnmektedir.
Fakat anlam ayndr. Hukuksal y k m l l k kendinde zerk
bir anlam bulamaz ve iki u nokta arasnda sonsuz biimde
salnr: dsal zor ile "zgr" ahlk dev.
larna karn burjuva h u k u k felsefesinin kaldramad eliki, meta reticileri t o p l u m u olarak burjuva t o p l u m u n u n
gerek temelidir. eliki burada, zel faaliyetlerini ancak,
gizemli ve sama meta deeri biimi altnda toplumsal faaliyetler olarak gsterebilen insanlarn gerek ilikilerinde cisimlemektedir.
Her zaman olduu gibi ve burada da, mantk sistemindeki bir eliki, gerek yaamdaki, yani ahlk ve h u k u k biimlerini reten toplumsal evredeki elikiyi yanstr. Bireysel ile toplumsal, zel ile kamusal arasndaki, tm aba-
14 E. T r u b e c k o j , Enciklopedija
172
M o s k o v a , 1903, s.28.
173
YEDNC BLM
175
ine, Ancient Law adl kitabnda, "genel bir kural olarak, bir
kod ne kadar eski ise, ceza h u k u k u b l m o kadar ayrntl ve eksiksiz olur" demektedir. 3
H u k u k kuralna itaatsizlik, h u k u k kuralnn ihlali, ilikilerin normal biiminin paralanmas ve b u n d a n kaynaklan a n atmalar arkaik yasalarn k noktas ve asl ieriidir. Buna karlk balangta, normal olan belirlenmemiti,
akas yoktu. Karlkl hak ve devlerin kapsam ve ieriini belirleme ve saptama ihtiyac ancak, sakin ve huzurlu
yaam bozulduu zaman ortaya kar. Bu bak asna gre, Bentham, yasa suu yaratarak h u k u k u yaratmtr demekte hakldr. Tarihsel olarak hukuksal iliki, zgl niteliini, zellikle h u k u k u n ihlali ile olan ilikide kazanr. Hrszlk kavram, mlkiyet k a v r a m n d a n daha erken ortaya
kmtr. Bor vermeden doan h u k u k ilikiler, borlunun
borcunu demek istememesi d u r u m u n a gre belirlenmitir:
"bir kimse dierinden borcunu ister, dieri de b u n u inkr
ederse, vb." 4
Pactm (anlama) kelimesinin kken anlam, yalnzca genel olarak szleme deildir, bu kelime, pax (bar)tan tremitir, bir anlamazln dosta z m n ifade eder: anlama davay sona erdirir. 5
Dolaysyla, zel h u k u k , bizatihi hukuksal biimin genel
varlk koullarn en d o r u d a n biimde yanstyorsa ceza
h u k u k u da hukuksal ilikinin en yksek younlua erimesini temsil eder. Hukuksal u n s u r ilk nce burada teamli
uygulamadan en ak biimde kopar ve tamamen bamsz
k e m e y e arldnda, gitmelidir; gitmezse, b u tanklarla s a p t a n r ve t u t u l a r a k
getirilir" - .n.).
3
177 163
unvertraglich-
M. Kovalevskij, Sovremennyi
Antik Dnem Hukuku),
178
obycaj
i drevnij
zakon,
11, (Modern
P e t e r s b o u r g ve M o s k o v a , 1886, s.37-38.
Gelenekler
ve
7
E. Ferri, Sociologia
criminale,
163
biyolojik bir olgu olan alma, edeerlerin mbadelesi biimine, deerlerle llen mbadele biimine balanr balanmaz hukuksal bir k u r u m a dnr.
Arkaik ceza h u k u k u bu balanty, mala ve kiilie verilen zararlar, sonraki dnemlerde kibarca reddedilecek bir
saflkla eitleyerek ak ve kaba bir biimde ortaya koymutur. Eski Roma h u k u k u n u n bak asna gre, b o r c u n u
deyemez d u r u m d a bulunan b o r l u n u n borcunu bedeninin
paralaryla (in partes secare) demesinde ve bir sulunun
fiziksel bir saldr iin malvarl ile sorumlu olmasnda bir
tuhaflk yoktu. Bir edeer temelinde tazmin fikri burada
tm plakl ile grlmekte; eklenen herhangi bir unsurla
gizlenmemekte veya karmaklatrlmamaktadr. Dolaysyla ceza davas da ticar bir szleme nitelii almaktadr. Ihering'e gre, "burada anlamaya varlncaya kadar yaplan bir
pazarlk tasarlamalyz. Bu, pacere, pacisci, depecisci terimleriyle, varlan anlamann kendisi ise pactum terimiyle ifade
edilir. Eski Kuzey Avrupa h u k u k u n d a k i , taraflarca seilen,
uzlama iin parasal miktar belirleyen arabulucu da (Roma'daki aslyla arbiter) bu noktada ie karr." 8
Szde kamusal cezalara gelince, bunlar esasen mali gerekelerle uygulanmaya k o n m u ve iktidar temsil edenlerin kasalarn doldurmaya hizmet etmitir. Bu konuyla ilgili
olarak Maine, "devlet, kendisine verildii varsaylan bir zarar iin para cezas ngrmez fakat ikyetiye den tazminatn bir ksmn kendi hizmetleri ve z a m a n kaybnn
hakl tazmini adna isterdi" demektedir. 9
Rus tarihinin bize rettiine gre, "zaman kaybnn adil
tazmini" prenslerce ylesine byk bir gayretle salanmtr ki, vakainameler "Rus toprann vergilerle ve savalarla
8
9
180
b o z u l m a s d a d i n s e l s u l a r d r . (Bkz. I h e r i n g , Geist
des rmischen
Rechts,
s. 3 0 4 ) .
181
182
der
Gemanen,
lise hiyerarisinin ve yersel hiyerarinin douu, ayrcalklarn korunmasn ve ezilen alt snflara kar savam ncelikli bir grev haline getirmitir. Doal ekonominin dalmas,
b u n u n sonucu kyllerin smrlmesinin younlamas, ticaretin gelimesi ve snflarla tabakalara dayanan blnme
zerine kurulan devlet rgtlenmesi, ceza yarglamasn tm
dier ilerin nne karmtr. Bu dnemde, ceza yarglamas, iktidar sahipleri iin artk sadece bir zenginleme kayna
deil fakat, yoksul serseriler, dilenciler ve benzerleri zerinde olduu gibi zellikle, derebeylerinin ve devletlerinin dayanlmaz s m r s n d e n kaan kyller zerinde acmasz
ve kaba bir bask aracdr. Polis ve soruturma rgtlenmesi,
en nemli ilev olmaya balamtr. Cezalar, fiziksel olarak
yok etmenin veya terrn aralarna dnr. Bu dnem, ikencenin, beden cezalarn, en vahi idamlarn dnemidir.
Kendisini oluturan tarihsel katmanlar kolayca fark edebileceimiz, modern ceza h u k u k u n u n karmak alam, bylece yava yava olumutur. Esasen, yani srf toplumbilimsel
baka gre, burjuvazi ceza h u k u k u sistemi araclyla, smrlen snflar ezerek snfsal egemenliini gvenceye almakta ve srdrmektedir. Bu adan burjuvazinin mahkemeleri ile grev krmakta "zgr" zel rgtlenmeler tek ve ayn
amac izlemektedir.
Olgular bu bak asna gre deerlendirilirse ceza mahkemeleri, polis ve soruturma r g t n n bir ekinden baka
bir ey deildir. Paris mahkemelerinin, birka ay kaplarn
kapatmas gerekse, b u n d a n tek zarar grecek t u t u k l u l a r
olurdu. Fakat Paris'in "mehur" polis ekibi almaya tek
bir gn bile ara verse, sonu k o r k u n olurdu.
Burjuva devletinin ceza mahkemeleri, i sava srasnda
uygulanan szde istisnai nlemlerden sadece derece farkyla ayrlan rgtlenmi snf terrdr. Spencer, d saldrlara kar yneltilen tepkiler (sava) ile devletin idzenini
kaldrlmasnn her yerde gereklemedii de unutulmamaldr. ngiltere'de hrszlk ve gasp sulan iin 16 yandan
kklerde 25 sopaya, yetikinlerde 150 sopaya kadar krbalama cezas kabul edilmektedir. Denizciler iin d o k u z
kayl kam kullanlr. Beden ceza Fransa'da, cezaevlerindeki disiplini salamak iin uygulanmaktadr. 1 4 Amerika'da,
Birliin iki devletinde sulular idi edilmektedir. Danimarka'da 1905'te, bir dizi su iin, sopa ve katranl ip ile uygulanan beden cezalar kabul edilmitir. Daha yakn bir rnek,
Macaristan'da Sovyet Cumhuriyeti'nin ykl, dier eylerin yansra, yetikinler iin, mal ve kiilere ynelik her trl cezada krbalama cezasnn getirilmesi ile kutlanmtr. 1 5
Bunun dnda, geen 19. yzyln son onyl ile 20. yzyln
ilk onylmn, belli sayda burjuva devletindeki beden, acmasz ve kltc cezalarn yeniden canlandrlmas eilimine tank olduunun da belirtilmesi gerekir. Burjuvazinin
insancl yerini, sertlik arlarna ve lm cezasnn daha
geni bir uygulamasna brakmaktadr.
Kautsky'e gre, bu d u r u m burjuvazinin, XVIII. yzyln
s o n u n d a n XIX. yzyln bana yani zorunlu askerliin kabul ediliine kadar orduda grev almadndan barl ve
insancl bir eilime sahip olmas ile aklanabilir. Bunun temel neden olmas hayli phelidir. Burjuvazinin, her zaman
iin bir zulm okulu olan smrgecilik siyaseti gibi, ii snfnn ykseliinden korkan, gerici bir snfa dnmesi de
en nemli nedendir.
Sadece, snflarn tamamen ortadan kalkmas, tm atma unsurlarnn dland bir ceza sistemi yaratlmasna
izin verecektir. Bununla birlikte, bu artlarda byle bir ceza
sisteminin hl gerekli olup olmad sorusu varln sr-
1920, 11 ve 12 Kasm.
185
drmektedir. Devlet iktidarnn cezalandrma faaliyeti, ierii ve nitelii bakmndan snf egemenliinin srdrlmesinin bir arac ise, biimi bakmndan st yapnn bir unsuru olarak ortaya kar ve hukuksal yapya dallarndan biri
olarak eklemlenir. Yaln var olma mcadelesinin, edeer
kavramnn ortaya kmas ile hukuksal bir biim aldn
daha nce gstermitik. Meru m d a f a a basit bir mer
m d a f a a olma niteliini yitirir ve bir m b a d e l e biimi,
" n o r m a l " ticar d o l a m n y a n n d a yer b u l a n , d o l a m n
zel bir tr nitelii kazanr. Bylelikle sular ve cezalar
b u g n k halini alrlar, yani kefaret szlemesi temelinde,
hukuksal nitelik kazanrlar. Bu biim k o r u n d u u srece, snf mcadelesi, h u k u k araclyla gerekleir. Tersine, bu
edeer ilikisi ilkesi ortadan kalkarsa, "ceza h u k u k u " adlandrmas bile tm anlamn yitirir.
Modern toplumun tbi olduu temel biimin bir trevini
temsil ettii oranda ceza h u k u k u , hukuksal styapnn bir
parasdr: tm sonulan ile, edeer mbadele biimi. Ceza h u k u k u n d a bu mbadele ilikilerinin gereklemesi, pazarda karlaan bamsz ve eit meta reticileri arasndaki
ilikilerin ideal biimi olan h u k u k devletinin gereklemesinin bir yndr. Fakat, toplumsal ilikiler, soyut malsahiplerinin soyut hukuksal ilikileri ile snrl olmad gibi,
ceza yarglamas da sadece soyut h u k u k s a l biimin cisimlemesi deildir, ayn zamanda snf savamnda dorudan
bir silahtr. Bu sava iddetlendii ve sertletii oranda, snf
egemenlii hukuksal biim altnda gereklemekte zorlanr.
Bu durumda, hukuksal gvenceleriyle "tarafsz" mahkeme,
eylemleri sadece ve sadece siyasal yerindelik kayglaryla
ynlenen, dorudan snfsal iddete dayal bir rgtlenmeyle geriletilir.
Burjuva toplumu, z itibariyle bir malsahipleri toplumu
olarak deerlendirilirse, bu t o p l u m u n ceza h u k u k u n u n , yu186
karda belirtilen anlamda, en st dzeyde hukuksallk nitelii tadn a priori varsaymak gerekir. Bununla birlikte
burada, daha ilk andan itibaren eitli zorluklarla karla
rz. lki, modern ceza h u k u k u n u n a priori, m a d u r u n katland zarardan deil, devletin koyduu kuraln ihlalinden
yola kmasdr. Hak iddialar ile madur ikinci plana ekilirse, edeer biiminin nerede yer ald sorulabilir. Bununla birlikte, ikinci planda kalsa bile madur taraf tamamen ortadan kaybolmaz; tersine, davann temelini oluturur. "Zarar gren k a m u yarar" soyutlamas, gerek bizzat
gerekse temsilcisi araclyla davaya katlan bylelikle davaya somut bir anlam katan, tamamen gerek, madur taraf
figrne dayanr. 16
te yandan, gerek zarar grenler olmad ve yalnzca
yasann "ikyeti olduu" durumlarda bile bu soyutlama,
gerek cisimlemesini savcnn ahsnda bulur. Devlet iktidarnn, davada hem taraf (savc) olmas hem de hakim olmas ile ortaya kan bu ikilik, h u k u k biim olarak ceza
davasnn, "tazmin edilme"yi isteyen zarar gren simgesinden ve dolaysyla en genel szleme biiminden ayrlamaz
olduunu gsterir. Savc, bir "taraf'a uyacak ekilde, "yksek" bir fiyat, yani ar bir ceza ister. Sank, hogr, bir
"indirim" diler ve mahkeme, "tam bir hakkaniyetle" kararn verir. Bu akdi biimi tamamen bir kenara atarsak, ceza
davasnn elinden tm "hukuksal r u h u n u " alrz. Bir an iin
mahkemenin, sadece sann yaam koullarn, onu slah
edecek ve toplumu koruyacak tarzda, deitirmek iin altn dnelim, bu d u r u m d a "ceza" teriminin tm anlam bir- anda uup gider. Bu d u r u m , tm ceza ve infaz usln n , yukarda belirttiimiz yaln ve anlalr unsurlardan
16 G n m z d e de m a d u r tarafa t a n n a n t a t m i n , c e z a n n a m a l a r n d a n biri olar a k k a b u l e d i l m e k t e d i r . (Bkz. F V List, Lehrbuch
des deutschen
Strafrechts,
163
yoksun kalaca anlamna gelmez; burada yapmak istediimiz sadece, sz konusu usln, toplumsal ama k o n u s u n daki ak ve basit kayglarla snrl olmayan fakat, akld,
aldatmac ve anlamsz bir u n s u r u temsil eden zellikleri
ierdiini gstermektir. Ayrca bu u n s u r u n , tam anlamyla
hukuksal unsur olduu da gsterilmek istenmektedir.
ikinci bir zorluk daha bulunmaktadr. Arkaik ceza h u k u ku, sadece zarar kavramn tanyordu. Modern ceza h u k u k u n d a ok nemli bir yer igal eden k u s u r ve sulululuk
kavramlar, geliimin bu aamasnda b u l u n m a m a k t a y d .
Kastl, taksirli ve beklenmeyen fiiller, sadece sonulan gz n n e alnarak deerlendirilmekteydi. Salien Franklarn
ve g n m z Osetlerinin gelenekleri, bu adan, ayn geliim aamasnda yer alrlar. rnein Osetler, bir hanerle
kasti olarak adam l d r l m e s i ile bir boann yanl bir
adm sonucu da dadan den tatan doan lm arasnda
herhangi bir ayrm yapmazlard. 1 7
Bu rnekten, sorumluluk kavramnn nitelii gerei, eskil
h u k u k a yabanc olduu sonucu kesinlikle kmaz. Bu dn e m d e s o r u m l u l u k farkl biimde belirlenmitir. Burjuva
t o p l u m u n u n radikal bireyciliine uygun olarak, modern ceza h u k u k u n d a , kat bir bireysel sorumluluk kavramna sahibiz. Tersine, eskil ceza h u k u k u , kolektif s o r u m l u l u a
baldr. Babalarnn kusurlar iin ocuklar cezalandrlyordu ve kanda kme her bir yesinden sorumluydu. Buna
karlk, burjuva toplumu, t m bireyler arasnda daha nceden var olan tm organik ve ilkel balar datr. "Herkes
kendisi iin" ilkesini ilan eder ve bu ilkeyi ceza h u k u k u da
17 Osetlerin g e l e n e k l e r i n e gre, k o y u n , i n e k veya at s r s n d e n bir h a y v a n dad a n bir ta d r r s e ve b u ta o r a d a n g e e n bir kiiyi yaralar veya l d r r s e ,
o n u n yaknlar, s a n k i k a s t e n y a p l m bir zarar s z k o n u s u y m u gibi, hayvann sahibine y n e l i k o l a r a k kan davas g d e b i l i r veya o n d a n k a n b e d e l i isteyebilirdi. (Bkz. Kovalevskj, Sovremennyj
189 163
des Strafmasses,
larnn cezai s o r u m l u l u u n u n e r d i i n i n d n l m e m e s i gerektiini belirterek bir d z e l t m e yapmtr. Yine b u d e e r l e n d i r m e l e r , ceza h u k u k u n u n , sul u l u u n temeli olarak, isnat edilebilirlik k a v r a m n n , r u h b i l i m ve p e d a g o j i ta-
191 163
k bir uzmanlar topluluunu heyecanlandrmaktadr. Kam u n u n ilgi merkezinde yer alan soru ise, kararn, suun
arlna uygun olup olmaddr. Kamuoyu iin, mahkeme edeeri doru biimde saptadnda her ey yolundadr
ve sulunun daha sonraki kaderi neredeyse kimseyi ilgilendirmez. Bu alandaki tannm uzmanlardan biri olan Krohne, " h k m n infaznn, ceza h u k u k u uygulamasnda hassas
bir n o k t a o l d u u n u " , baka deyile, greli olarak ihmal
edildiini belirtmektedir. "En iyi yasalara, en iyi yarglara,
en iyi kararlara sahip olsanz ve fakat cezalar infaz eden
memurlar yeterliksiz olsa, bu d u r u m d a yasalar pe gnderebilir ve kararlar da yakp atabilirsiniz." 19
Edeerle tazmin ilkesinin stnl, sadece kamuouyu
ilgisindeki bu dalmda grlmez. Ayn zamanda yarglama pratiinin kendisinde de ortaya kar. Aschaffenburg'un
Das Verbrechen und seine Bekampfung kitabnda alntlad
kararlar gerekte hangi temele dayanmaktadr? Dierlerinin
yansra, iki rnei ele alabiliriz. Daha nce, dolandrclk,
kalpazanlk, hrszlk ve saireden 22 kez ceza alan bir sabkal, 23'ncsnde m e m u r a hakaretten 24 gnlk hapis cezas almtr. 13 ylm hapiste ve krekte geiren, 16 defa
hrszlk ve dolandrclktan m a h k m olan bir dieri, 17'incisi'nde dolandrcktan 4 ay hapis cezas almtr. Bu rneklerde, ne bir cezalandrma ne de bir yeniden eitme ilevinden sz edilebilir. Burada zafer kazanm olan, biimsel
edeer anlaydr: ayn derece kusura, ayn ceza. 20 te
yandan, mahkeme baka ne yapabilirdi ki? Yola gelmez bir
sabkalnn, haftalk bir hapisle dzeleceini bekleyemez\ fakat bu kiiyi, basit bir memura hakaret suundan da
19 A k t a r a n G . A s c h a f f e n b u r g , Das Verbrechen
1906, s.216
Heidelberg,
2 0 Bu samalk, h u k u k d n c e s i n i n z a f e r i n d e n baka bir ey deildir, zira h u k u k , tam olarak, eit bir l n n u y g u l u n m a s d r ve b u n d a n fazlas deildir.
163
m r boyu hapse tkamaz. Suu nemsiz bir karlkla (birka hafta hapis cezas ile) d e t m e k t e n baka yapacak bir
ey bulunmamaktadr. te yandan, b u r j u v a adaleti, sulu
ile yaplan szlemenin, iin kuralna gre yaplp yaplmadna byk bir titizlikle dikkat eder; yani, herkes, bedelin
hakkaniyete uygun biimde belirlendiini denetleyebilir ve
b u n a gvenebilir ( m u h a k e m e n i n alenilii), sulu kendi
hrriyeti k o n u s u n d a serbeste pazarlk edebilir (ekimeli
m u h a k e m e ) ve bilgili bir adli aracdan yararlanabilir (sav u n m a avukatnn kabul) ... vb. Tek bir kelimeyle, sulu
ile devlet arasndaki iliki tamamen, drst bir ticari i erevesine oturmaktadr. Ceza yarglamas gvenceleri de tam
olarak b u n d a n olumaktadr.
Dolaysyla, sulu, neden sorumlu olacan ve hangi cezaya arptrlacan n c e d e n bilmek z o r u n d a d r : nullum
erimen, nalla poena sine lege.* Bu neyi ifade eder? Bu her
potansiyel sulunun, kendisine uygulanabilecek tedib ynt e m i n d e n tam olarak haberdar edilmesini gerektirir mi?
Hayr, konu daha kaba ve basittir. Sulu, m a h k e m e n n d e
yapaca szleme sonucu demek zorunda kalaca zgrlk miktarn bilmek zorundadr. deme koullarn nceden bilmelidir. Ceza ve ceza muhakemesi kanunlarnn anlam da budur.
Ceza h u k u k u n d a nceleri, yanl edeer kuramnn h k m srd ve b u n u n yerini nihayet doru toplumsal savunma kuramnn aldn d n m e k de hataldr. Gelimelerin sadece dnceler alannda yaandna inanlmamaldr. Gerekte ceza siyaseti, kriminolojideki toplumbilimsel
ve a n t r o p o l o j i k eilimlerin ortaya k m a s n d a n nce de
toplumsal savunma (veya daha akas egemen snfn savunusu) ieriine sahipti. Fakat b u n u n yansra, bu teknik
lerdeki deiiklik, k o n u n u n z n d e bir deiiklik yaratmaz. Rusya Sosyalist Federatif Sovyet Cumhuriyeti Adalet
Halk Komiserlii daha 1919'da, cezann temeli olarak kusurluluk ilkesini reddeden ve cezann kendisini de bir kus u r u n tazmini olarak deil fakat yalnzca savunma tedbiri
olarak belirleyen bir k a r a r n a m e yaymlamt. 1922'deki
Ceza Kanunu da kusurluluk kavramn terk etmitir. Nihayet, "Sovyetler Birlii Ceza H u k u k u n u n Temelleri"nde* de
"ceza" adlandrmas tamamen dlanmakta ve b u n u n yerine
"toplumsal savunmann adli-dzeltici nlemleri" adlandrmas kullanlmaktadr.
Bylesi bir terimsel deiimin, phesiz belli bir temsili
deeri bulunmaktadr. Fakat sorun, temsillerle tatmin edici
biimde zlmez. Cezann, tazmin niteliinden, toplumsal
savunmann uygun tedbiri olmaya ve toplumsal olarak tehlikeli bireylerin yeniden eitilmesine dntrlmesi, sadece saf m u h a k e m e alannn dnda yer almayan, ayn zamanda, baars d u r u m u n d a muhakemeyi ve m a h k e m e kararn da tamamen gereksiz hale getiren bir rgtlenme grevinin yerine getirilmesini gerektirir. Bu grev tamamen
yerine getirildiinde, y e n i d e n eitme, artk h e r h a n g i bir
"suu" meyyidelendiren bir m a h k e m e kararnn basit bir
"adli sonucu" olmayacak, fakat, tbbi ve eitbilimsel nitelikte, tamamen zerk bir toplumsal ileve dnecektir. Elbette bizim geliimimiz de bu ynde ilerlemektedir ve ilerleyecektir. Bununla birlikte, geici olarak, toplumsal savunma nlemlerinden b a h s e d e r k e n " m u h a k e m e " terimi zerinde vurgu yapmamz gerektii ve s o m u t m u h a k e m e ve
ceza k a n u n u biimleri varlklarn s r d r d srece, terimsel deiim byk oranda srf biimsel bir reform olarak
kalacaktr. Bu d u r u m doal olarak, Ceza K a n u n u m u z zeri-
ne gr aklayan hukukularn gznden kaamazd. Burada sadece birka alnt yapmakla yetineceim. rnein N.
Poljanskij, Ceza K a n u n u n u n zel H k m l e r Blmnde
"kusurluluk kavramnn reddinin sadece grnte olduunu" ve "kusurluluk ve kusurluluk dereceleri s o r u n u n u n
mahkemelerimizin gnlk uygulamalarnda ortaya ktn" saptamaktadr. 21
M. Isaev, "kusurluluk kavram, 1922'deki Ceza Kanunu
tarafndan gzard edilmemitir; nk, Kanun, birbiri karsna koyarak kast taksirden, ayn ekilde cezay da dar
anlamda toplumsal savunma nlemlerinden ayrmtr" grn savunmaktadr. 22 " 23
Kukusuz, ceza k a n u n u n u n kendisi olduu kadar, o n u n
iin yaratlan muhakeme usul de "edeerle tazmin" hukuk
ilkesi ile i ie gemitir. Gerekten de (bizimki de dahil) ceza kanunlarnn, asli ve fer'i itirak, teebbs, hazrlk ve benzeri kavramlar ieren genel hkmleri kusurluluun daha
kesin hesaplanmas yntemleri deil de nedir? Kast ve taksir
arasnda yaplan ayrm, kusurluluun derecelendirilmesinden
baka neyi temsil eder? Eer kusurluluk kavram yoksa, sorumsuzluluk kavram neyi ifade eder? Nihayet, sadece toplumsal (snfsal) savunma nlemleri sz konusu ise ceza kan u n u n u n tm bir zel hkmler blm ne ie yarar?
Toplumsal savunma ilkesinin dzenli uygulanmas, ayr
bir sular (ve mantksal olarak b u n l a r a bal, yasa veya
mahkemece belirlenmi cezai tedbirler) derlemesi yaratlmasn deil, fakat, toplumsal olarak tehlikeli durumlar gste21 N . N . Poljanskij, "Sovyet C u m h u r i y e t i Ceza K a n u n u ve A l m a n Ceza K a n u n u " ,
Pravo i Zizn (Hukul ve Hayat) iinde, 1922, 3.kitap.
22 M.M. Isaev, "1 H a z i r a n 1922 tarihli Ceza K a n u n u " , Sovestkoe
(Sovyet Hukuku), 1922, 2. kitap.
pravo
iinde,
2 3 Ayrca bkz. Trachterov, " U k r a y n a Sovyet C u m h u r i y e t i Ceza K a n u n u n d a k i So(*) ngilizce baskda, b u k i t a p iin "SSCB M e r k e z Y r t m e Komitesi t a r a f n d a n
k a b u l edilen" ibaresi y e r a l m a k t a d r .
196
iinde, U k r a y n a Sovyet C u m h u
197
ren belirtilerin
ak ve ay-
l" ne kavuur.
24
"nullum
k o r u n m a s hukuksal
102
Sovetshoe
prava
(Ceza
Hukuku
Dersleri),
1909,
s.20-33.
199
200