Professional Documents
Culture Documents
45-82
NSANIN ANLAMI ZER NE B R ARA TIRMA:
Abdlgan en-Nablus
Mehmet Sait TOPRAK
ZET
Bu makalede, Abdlgan Nablusnin nsan konu edinen Bezll- hsn f Tahkki Manl- nsn
adl yazma rislesi, edisyon-kritik edilerek sa lam bir metin in edilmi ve ard ndan Arapadan
Trkeye tercme edilmi tir. al mada, ktphane raflar nda sakl -duran bu k sa risaleyi oralardan al p bilim adamlar n nazar na sunmak amalanm r.
Anahtar Kelimeler: nsan, el-heykell-mass [
beden, ruh, nefs.
], el-heykell-mass [
],
2
3
4
5
45
Tasavvufun nsn , anlam boyutlar erevesinde: nsn- Kmil, nsnHayvan, nsn- Kebr, nsn- Sa r, nsn- Nk s; Rhu: rh-i azm, rh-i azam,
rh-i hayvn, rh-i hayvn, rh-i nebt, rh-i cz, rh-i kll, rh-i kll-i kuds,
rh-i kll-i insn, rh-i kll-i Muhammed, rh-i izf, rh-i latf, rh-i kesf, rh-i
sultn, ervh-i liye-i klliye-i melekiyye, ervh- berzahiyye, ervh- ebrr, ervhfccr, ervh- kuv, ervh- mcerrede, ervh- nriyye ve rh-i ak l; Nefsi: Nefs-i
nebtiyye, nefs-i kmile, nefs-i bkiye, nefs-i nt ka, nefs-i nt ka-i insniyye, nefs-i
marz yye, nefs-i rz ye, nefs-i mutmainne, nefs-i levvme, nefs-i sfiye, nefs-i tab,
nefs-i kerme, nefs-i klliye, nefs-i cziyye, nefs-i klliye-i Adem, nefs-i mlhime,
nefs-i sebiyye, nefs-i zulmn, nefs-i rh; Akl : akl- cz, akl-i kll, akl- mad, aklma , akl - selm, akl- mcerred, akl- teklf, akl- muzlim, akl- nk s, aklmcerred, akl- nazar, akl- evvel eklindeki tasnf, tavsf ve tarifleri, bu disiplinin insan tan n nas l merkez konuma ald
n kan olsa gerek(6).
bn Arab, nsan Memleketinin Islh Hakk nda lah Tedbrler adl eserinde,
i n s a n n madd ve mnev kompleks do as
yle izah eder:
nsan, mmeht- erbaadan, yn sulb, myi, gaz ve harret-i
garziyyeden ibaret olan erkn- erbaadan; ve mvelledt- erbaadan yn safra,
dem, sevd ve ba lamdan ibaret bulunan ahlt- erbaadan; ve nefs, akl, insan ve
mertebeden mrekkebdir. Nefsten murd nefs-i hayvniyye; ve akldan
murd nefs-i nt ka ve ruh; ve insandan murd nefs-i hayvn ile nefs-i
46
cevherden meydana geldi i eklindeki dualist anlay na kar , Fazlur Rahman, insan n mn
ve maddede vahdetini/birli ini dizgesinin merkezine koymu tur. Bkz. Fazlur Rahman, Ana
Konular yla Kurn, s. 65-70. Ayr ca bkz. Adil ifti, Fazlur Rahman le slam Yeniden D nmek,
s. 199-212. Ferid Kam da, Karteziyan anlay n ncs Descartes n his s rlar z iine giren
btn hdiselerden imtidd n (uzam-yer kaplama) ayr lmazl
grerek imtidad maddenin
ay
zelli i olarak ald
ve maddeye cevher-i mmted [uzamsal cevher-yer kaplayan
cevher]dedi ini, ruha yani nefs-i nt kaya da cevher-i mtefekkir dedi ini aktard ktan sonra,
onun bu hususta yan ld
ruhun yaln z cevher-i mtefekkir de il ayn zamanda bir cevher-i
hassas ve messir oldu unu syler. Ruh ve madde ay
ba lam nda Cevher ve Araz haknda geni bilgi iin bkz. Ferid Kam-M. Ali Ayn, bn Arabide Varl k D ncesi, s. 129-133;
Nadim Macit, Eylem-De im li kisinin Teolojik Yorumu, s. 240-258 (Tabii Teoloji: Ruh-Madde alt
ba
alt nda).
Tasavvufun nsana dir bu a klamalar , engin bir insanl k birikimin, zengin bir disiplinin
st lahlar ierisinde slmle tirilmesine tan kl k eder. slm n Tasavvuf vechesinden nsan n
tan , ba ka bir disiplinin sahip olmad bir zenginliktedir. Yukar daki kavramlar n tek tek
a klanmas na makalenin s rlar msait olmad ndan, yaln z kavramlar n zikredilmesiyle yetinilmi tir. Ayr ca, gelecekte slm Antropoloji ve Felsef Antropolojiye dair yap lacak al malar n nemli bir malzemesinin Tasavvuftan temin edilece i eklindeki kanaatimi de burada
ifade etmeliyim.
7
8
9
10
11
47
I. KISIM
I. A. Abdlgan en-Nablus Hakk nda K saca
17 Mart 1641 [4 Zilhicce 1050](12)de D ma kta dnyaya gelen ve 4 Mart
1731 [24 aban 1143] y nda vefat eden Abdlgan b. smil en-Nablus(13), ilm
gelene e ship bir ilenin ierisinde yeti mi , devrinin en nde gelen limlerden
dersler alm , Muhyiddin bnl-Arab, bn Sebn ve Affddin et-Tilimsn gibi
ahsiyetlerin eserlerini okumu ve henz yirmili ya larda iken Emeviye Camiinde ders vermeye ba lam r(14). Nablus(15), sf ki ili i(16) yan nda kelamc (17),
fakh(18), mfessir(19), muhaddis, tarihi, ir ve edp olarak ta bilinir(20). O, ayn
12
13
14
15
16
17
18
Do um trihini 5 Zilhicce/18 Mart olarak gsteren kimi eski ve yeni biyografi kitaplar da mevcuttur. Bkz. Ahmet zel, Nablus, Abdlgani, TDV. A., stanbul 2006, XXXII, 268. Ayr ca bkz.
Bekr Aladdin, Abdulgan en-Nablus, II, 74; a.mlf., Bir a n ncs Abdlgani Nablus: Hayat ve Fikirleri (Trc.Veysel Uysal), nsan Yay nlar , stanbul 1995.
Makalemiz ierisinde Nablusnin hayat ve eserlerine dir detaylara girilmeyecektir.
Ahmet zel, ayn yer. zellikle, onun Buhrnin Sahhini okutmas hadis bilgisi a ndan nemli
bir kay tt r.
Ali Mabed el-Fergal, Abdulgan en-Nablus: Hayth ve rh, Khire, 1426/2005.
Tasavvuf ki ili i iin bkz. el-Berkv, Abdulgan en-Nablus ve Tasavvufuh, Ammn 2003.
Kelmc
ve kelm gr leri iin bkz. Ahmet Kamil Cihan, Abdulgan Nablusnin Hayat ve Kelm
Gr leri, Erciyes niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Kayseri, 1988.
Mesala f kh bir meselede hadisleri kullanmada gsterdi i titizlik iin bkz. bn Abidn, ReddlMuhtr, V,303. Ayr ca mezhepleri takld ve telfk ile ilgili gr lerinin yer ald eser iin bkz.
Abdulgan Nablus, Hulsatt-Tahkk f Beyni Hukmit-Takld vet-Telfk. Bu eserinde ilgin bir husus
udur ki: el-m l mezhebe leh [Avam n mezhebi yoktur] eklindeki cmleyi ona fetva veren ki inin fetvaonun mezhebi olur. Hangi mezhepten olursa olsun, fakih her ne hkm verirse onun verilen hkm tatbik etmesi
icab eder tarz nda yorumlamas , onun, mezheplerin takld veya telfkinde, halk n [dini] otoritenin
verdi i uygulamay esas almas gerekti i sonucunu kar r.Bkz. a.g.e.,s. 7.
Nablus ayn kitab n 122-123. sayfalar aras nda mezhep taklid ve telfikiyle ilgili unlar syler:
Herkes taklid ve telfik yapaca mezhebin art ko tu u btn ko ullar yerine getirdikten sonra, ibadette ya da
mumelatta istedi i mezhebin gr ne gre amel edebilir. E er bu artlar n tamam yerine getirmezse icm ile
onun ameli bt l olur. (). Ne zaman ki bir ki i, di er mezhebin dile getirmedi i bir gr , her mezhepten alarak
telfik yaparsa, o ki inin yapt ibdeti ya da uygulamas (mumelat) geersiz olur ve drt mezhebin d na karak
be inci bir mezhep uydurmu olur ki, onun ibdeti bt l, uygulamas ise gayr- sahh olmu olur. Bylece o, dini alaya
al p oyuncak haline getirdi inden, mctehid imamlar n mezheplerini uygulamam olur . Metin iin bkz.
...
...
.(...
19
48
Nablus zellikle r tefsire dair yorumlar ba ba na inceleme konusu yap lacak kadar
geni tir. Bunun rnekleri iin bkz. ihbddn Mahmd b. Abdullah el-Als, Rhul-Men f
Tefsril-Kurnil-Azm ve Sebil-Mesn, IV, 338; XII, 181, 212, 494; XXI, 16.
20
21
22
23
24
25
Carl Brockelmann,Abdlgan, MEB. .A., I-66-67; W.A.S. Khalidi, Abd al-Ghani, EI2, I,
60 ( ngilizce).
Eserleri hakk nda geni bilgi iin bkz. Bakri Al al-Din, Abdalgan al-Nabulus (1143/1731):
Oeuvre, vie et doctrine, (doktora tezi), I-II, Paris niversitesi, Paris 1985; a.mlf., Bir a n ncs
Abdlgani Nablus: Hayat ve Fikirleri (Trc. Veysel Uysal), nsan Yay nlar , stanbul 1995.
Vatani grevimi ifa etti im Kayseride [2006] geirdi im 6 ay boyunca Cumartesi-Pazar gnleri
Ra id Efendi ktphanesindeki al malar m s ras nda Nablusnin iki rislesini tesbit edip amaya karar verdim. Her iki risle de, Hadis limlerinde nemli oldu unu d nd m nsan ve Nisyan ele ald klar ndan dikkatimi cezp etmi ti.
Bkz. Barbara Rosenow von Schlegell, Sufism in the Ottoman Arab world: Shaykh Abd al-Ghani alNabulusi (d. 1143/1731) [=Osmanl Dnemi slam Co rafyas nda Tasavvuf: Abdlgan en-Nablus rne i (.1143/1731)], (Doktora Tezi), University of California, Berkeley, 1997.
Osmanl hanedan na medhiyesi hakk nda de erlendirme iin bkz. M. Winter. A SeventeenthCentury Arabic Panegyric of the Ottoman Dynasty, Asian and African Studies 13.2 (1979), s.
130-156.
Bkz. Barbara Rosenow von Schlegell, a.g.e., s. 96.
49
50
[Mellif 24 aban 1143de vefat etmi tir]. Bkz. Ahmet zel, a.g.e., XXXII, s. 268.
Bkz. Bezl, vr.210a.
Tesbit etti imiz di er nshan n ktphane kay tlar yledir: 1. Sleymaniye Ktphnesi/Halet
Efendi Blm, Dem. nu: 759, vr. 296a-300b. 2. stanbul niversitesi Merkez Ktphanesi/Arapa
Blm, Dem. nu: 3767. 3. Gazi-Hsrev Begova Biblioteka Sareyova/Halil Efendi Blm, vr.
310-313, Dem. nu: 3357/34.
Sarayevo, Halil Efendi Ktphnesi Blmnde, Muhammed b. brahm b. esSima taraf ndan nesih hatla istinsah edilen ve 3357/34 numarada kay tl , 310a313b varaklar aras nda yer alan r. nsan Rislesinin edisyon-kriti i mellif
hatt [H] ve iml ettirdi ini [R] d nd mz Kayseri R id Efendi [R] ve
Sleymaniye Halet Efendi [H] nshalar esas al narak yap lacakt r.
51
II. KISIM
II. A. Bezll- hsn f tahkki mnl- nsn:
TERCME
Kendini bilen, kendinde olan her eyi bilir
Platon/Birinci Alkibiades(29)
Eflatun, Birinci Alkibiades, Byk Klasikler I, (ev. rfan ahinba ), Hrriyet Yay nlar , stanbul,
Nisan 1973, s. 115-116.
Rislenin tercmesini yay n ncesi halinde okuyup tashihler yapan de erli dostum Dr. Sabri
lmaza bu katk lar ndan dolay te ekkr bor bilirim.
30 Ftiha (1), 1.
31 Mild olarak 1690 Y Haziran ay n 11. Pazar gnne tekbl eder.
32 Bkz. Muhit Mert, nsan Nedir?, s. 65 vd. Ayr ca bkz. Giambattista Vico, Yeni Bilim (ev. Sema
nal), Do u-Bat Yay nlar , Ankara 2007, s. 321-325.
33 li mrn (3), 169.
34 mm Birgiv Muhammed Efendi.
35 Beyzv zerine h iyesi vard r: H iyetu Ism all-Beyzv. Tam ad Ismud-dn brhm b.
Muhammed b. Arap- h el- sferayn el-Horasndir. Arap ah diye hret bulmu tur. Hicri
52
36
37
38
39
944 Semerkandda vefat etmi tir. Eb shk el- sferayn el-E arnin torunudur. Bkz. Salah
Muhammed Ebl-Hc, et-Tetimmetl-Celiyye, s. 6; a.mlf. et-Tuhfetl-Bede bi-Ahbri Sadri era, s. 71..
Tr k (86), 5-6.
li mrn (3), 169.
Mmin (40), 46.
Beyzav, Envrt-Tenzl ve Esrrt-Tevl, I, 412; Ahmed b. Gunaym b. Slim en-Nefrv, elFevkihud-Devvn al risleti bn Eb Zeyd el-Kayravn (tahk. R z Ferhat), Mektebet
Sakfetid-Diniyye, I, 301-302. Bu hadisin as l kayna Vk dnin el-Me z adl eseridir. Rivyet
orada yle geer (a.g.e., I, 320):
:
.
53
54
nk bu nass n nzlu esnas nda bu iki sava n d nda bir sava n cereyan
etmedi ini ve yetin zhirinin ldrlenlerin hayat na delalet etti ini syler. Bu
durum hakikat mi mecz mi? E er hakikatse, imdi mi yoksa hirette mi bu
gerekle ecek? Yok e er bu dnyadaki ruhn ya da cismn bir hayattan sz
edilecekse, o zaman bu makamda sylenecek sz ok tafsilatl olacak. Ayr ca, o
(Raz): nsan, sadece bu bnyeden ibret de ildir, nk bu bnyenin unsurlar
da r ve de im geirir. Halbuki insan [z], mrnn ba ndan ta sonuna
kadar bkidir. Onun bu de mezli i ve kal
, manlamas , zay flamas ,
ocukluktan sonra ya lanmas do rular. nk insan, btn czleri ve azalar ndan habersiz oldu u durumda/halde dahi kendini bilen [ limen bi-nefsihi]dir.
Ve bilinen, bilinmeyenden farkl r. Sonra insan, bu bedene ate in kmre,
45
cakl k ve nemdir. S cakl k, nemli bir cisme etki etti inde o cisimden byk lde buharlanma ortaya kar. Bu sebeple canl , bozulan paralar n yerine gemek zere bir tak m g dalara
ihtiya duyar. Bu byle olunca yle diyebiliriz: Tm insan bedenin czleri ve organlar de iim ierisindedirler. Herkesin kendine ait ruhu ise; mrn ba lang ndan sonuna kadar kal r. Kal olan kal olmayandan farkl r. O halde ruh bedenden farkl r.
3. Ku kusuz insan bir eyin rengini grnce, onun nas l bir tad olaca
akli bir zorunluluk olarak bilir. ki ey hakk nda hkm veren iin hkm konusu eylerin haz r olmas gerekir. Oysa burada tek ey vard r: O da tm d duyularla alg lanan eydir. Yine biz bir objenin
formunu hayal edip daha sonra onu grd mzde, bu grlen formun hayal edilen form oldu una hkmederiz. Bu durumda grlen ve hayal edilen formlar alg layan tek bir eyin olmagereklidir. Zira iki ey hakk nda hkm veren iin hkme konu olan eylerin haz r bulunmagerekir. Yine biz zel formlar hayal edip sonra zel manalar alg lad
zda -d manl k ve
dostluk gibi- bu formlar ile anlamlar aras nda bir terkip yapar z. Bylece hem formlar hem de
anlamlan alg layan tek bir eyin bulunmas gerekir ki, bir blm di er bir blmle birle tirme
sa las n. Aksi halde bir eyle di er bir ey hakk nda hkm konusu eylerin ikisini birlikte alg lamas gerekir ki bu muhaldir. Biz belli bir insan grd mz zaman onun bir insan olup, asla
at olmad
biliriz. Bu tikele, tmel bir ifadeyle hkmedenin her ikisini de alg lam olmas gerekir.
An lan bu delillerle ortaya kan, udur: nsanda tm alg lama e itleriyle alg lanabilecek
eylerin hepsini alg layan bir gcn -mdrikenin- bulunmas gerekir. nsandan sad r olan seimlik f il-eylem, hr bir eylemdir. Hr bir eylem ise, ki inin bir eyin daha yararl olu u inanndan kaynaklan r. Bu inantan do an e ilim, esas kudrete gce eklenir. Dolay yla bu e ilim
btn sz konusu fiile ili kin g ile birlikte gerektirici etken olur. Durum byle olunca eylemi yapan n alg lay olmas gerekir. Zira alg lay olmaz ise, eylem de seimlik olmaktan kar.
Sonu olarak insanda tm alg lama trleri ile alg lanabilen her eyi alg layan tek bir eyin bulunmas gerekir. Bu alg , tm fiil trlerini yapand r. nsan n yukar da an lan nitelikleri tezimiz
iin kesin bir delil olu turur. Bu durumun tesbitinden sonra unu belirtebiliriz: Beden btn
ya da organlardan herhangi bir organ, i arete konu oldu u iin ruh-nefs-i nat ka- olarak nitelendirilemez. Dolay yla insan, bedeninden ve organlar ndan daha ba ka eydir. Fahreddin erRaz, slm nsanc n Ana Konular /Melimu Usliddin, (ev. Nadim Macit), Erzurum 1996, s.
103-104; Muhit Mert, a.g.e., s. 33-36
Muhammed Hamidullah, slam Peygamberi, I, s. 233-238.
55
bu iki ey (yzey ve renk)den farkl r. Kelamc lar n bu husustaki gr leri oktur. Onlar n buna dair gr lerini iki ekilde zetlemek
mmkndr: Birincisi: phesiz, o (ruh), bu bnyeye, ya n susama s rmas gibi
sinen, nfz eden cismn czlerden olu ur. Onlardan (kelamc lardan) bu gr benimseyenler iki f rkad r. Baz lar , hayat n ba ndan sonuna kadar, Allah n
kendisini bek [bkilik=kal k] ile zgn k ld ve Allah n yaratt hayatla
canl k buldu u ve zil olunca hayat n kendisiyle son buldu u varsay lan, o
sz konusu sretin kendisinden meydana geldi i czlere benzer czlere inan rlar. Bu gr , kelamc lar n o unun benimsedi i gr tr. Onlardan di er ikinci
grup ise, bu kal (bk) cisimlerin, sz konusu bnyenin kendisinden meydana
geldi i cisimlerden farkl ve ba ka oldu una inan rlar.
Bu ikinci grup: O (ruh), diri, idrk edici ve kendinde nurn bir [vark]d r. Ve o, ate in oduna nfz etti i gibi bu bedene i ledi i srece, onun
nruyla ( k) ayd nlan r ve onun hareketiyle hareketlilik kazan r. Bu bahsi geen
bnye erir, da r ve yay r. Bu czler/atomlar, bu cisimlere muhlefetlerinden
ve farkl olmalar ndan dolay , kendi hali zre bki kalmaya devam ederler. Bu
46
56
Razi, bu hususta nakli deliller de sunar:["Allah yolunda ldrlenleri ller sanma; hay r, -onlardiridirler, Rab'leri kat nda r klanmaktad rlar (l-i mrn, 3/169) ve "Ate sabah ak am onlara sunulur" (Mmin, 40/46) ayet-i kerimeleri ile "l tabutuna kondu unda ruhu tabutun zerine karak,
yle der: Ey yak nlar m, dnya benimle oynad gibi sak n ha sizinle de oynamas n" hadis-i erifini gsterir. Razi'ye gre bu ayet, insan n ldrldkten sonra diri oldu unun gstergesidir. Oysa alg
akt duyular- cesed ldrldkten sonra bir l oldu unu syler. O halde insan n bu cesetten
ba ka ey olmas gerekir. Hadis ise bedenin lmnden sonra diri ve d nen bir cevherin zn- kald
gstermektedir. te bu, insan n grnen cesedinin d nda ba ka bir ey olduunu anlat r]. Bkz. Muhit Mert, a.g.e., s. 35; Fahreddin er-Raz, a.g.e., s. 104.
bnye rd nde, bu nran latf cisimler, yet sa dler [ezelde mutlular saf na
yaz lanlar] cmlesinden iseler, Gkler, Kuds ve Tahret [Sfiyet] lemine da rlar, yok e er akler [ezelde e ya saf na dhil edilenler] zmresinden iseler, o
zaman cehennem ve fetler lemine sa rlar.
Bu gr lerin ikincisi: Ruh, var oland r [mevcd], yer kaplamayand r,
kaplamla [meknla] kim de ildir ve lemin iinde de d nda da de ildir. Onun,
Allah Taalan n bir benzeri olmas da gerekmez. Zir, slpta ortakl k/benzerlik,
mhiyette/ zde ortakl gerektirmez. Bu gr savunanlar, cevherin delillerini, cevherin kimi nclleriyle ayn sayarak/[muhtemelen konusu yaparak], zikrettiler. Ve onlar, bu hususla ilgili gr beyan edilmekle delilin kesinlik kazanmad
, fakat ayn zamanda, bunu rtmeye dair herhangi bir delil de ikame
edilemeyece ini, sylediler. Ve bu gr te olanlar: Bu, eriat (dini) teyid etmektedir. Kurn ve snnette bulunan kabir sevb ve azab ile ilgili haberlerdeki
pheleri de izle eder derler. Ayr ca, onlar, kabirde azap ve sevap, bu bnyeye
ula r, demekle byk bir iddiada bulunurlar. Zaten biz de sz konusu bedenin/bnyenin yok oldu unu ve ondan bir eyin kalmad
m ahade ederiz.
Allah bu czlerden bir k sm diriltir ve dirilttiklerinden ba kas kalmaz ve [bu
sevap ya da azap] ona (bnyeye) bu ekilde eri ir. ayet bu uygun grlrse, o
zaman, insan, kendisine da lma ve paralanman n ar z olmad ruhtur neden denilmesin!. phesiz ki, ona (insana) ac ve lezzet eri ir, sonra bir mddet geince
Allah, K yamet gn onu (ruhu) bedene, cismn haller, ruhn olanlarla birle ene dek/ birle sin diye ona geri dndrr.
Hs , insan hakikat/insansal gereklik Allah n emri (onun kat ndaki bir
yasas ) olan ruhtur. Zaten Allah, bu cisman srete (el-heykell-cisman) ve
nefaht fh min rh=ve ben ona kendimden bir ruhla fledim(47 ) buyru uyla,
[ona] fledi ini (nefh/nefes) haber verir. Ve i te o, gerek anlam yla insand r ve
o, dinin emir ve yasaklar n sorumlusu olan ve K yamet gn zerine k nama
ve azar n vaki olaca ve elem gamm (ganimeti) idrak edendir. Ve bu kendine
zg sret/bnye [el-heykell-mahss=
], aletler/organlar vas tas yla
kendisine fayda ve zararlar n ula
varl kt r. Ve bu organlar da onun kat nda
hlihaz rda bulunan eyleri ve kendisinden gaib olanlar idrak etmesini gerektirir.
Ve o (kendine zg sret), lmden sonra/
[R208b]
hayatta iken oldu u ey zere bk kal r. Fakat u kadar var ki; ruha
dellet eden o i ret ki o kendine zg sret/bnyedir ve art k devre d kalm r.
Zira onun devre d kalmas berzah ve hiret ahvline itibarla de il, dny hallerine itibarlad r. nk Allah, onu (o sreti) berzah leminde, orada i leyebile47
57
cek/uygun duyusal sret/bnyeye benzer berzah bnye ile [ara-beden](48) de tirecektir. Ve K ymet gn Sra flenince, Allah, onu, dnyada olan bu ilk srete
geri dndrr. Bylece dnya leminde i ledi i gibi i lemeye ba lar ki, insan
gereklik [el-hakkatl-insniyye], dnyada, berzahta ve hirette inece i lemlerden tm lemlerde i leyecek bir bnyeden yoksun olmaz. Beyzavnin Allah
rhunu takdis ve kabrini tenvr eyleye!- insan, bu kendine zg sret/bnyenin
nda bir varl kt r eklindeki buradaki sz/gr , do ru bir szdr. Ayn
ekilde, Fahreddn er-Raz Allah rahmet eylesin!- ve Beyzavden her ikisiyle
ayn gr te birle enlerin sz do rudur.
letler dzeyinde olan bu kendine zg sret/bnyey-e, anlatt
z zere,
nas l ki kaleme ktip s fat itlk edilemiyorsa, ayn ekilde ona da insan anlam
atfedilemez. Her ne kadar kitbet [yaz yazma i i] onsuz [kalem] olmuyor ise de,
kaleme ktip ad verilemez. Di er i letleri de kalem gibi d nlebilir. Ehl-i
Snnet vel-Cemaat imamlar da bu gr tedirler(49). Tarikat- Muhammediyye
sahibinin gr ne gelince, ona gre: Muammerin Gerek u ki, insan,
szkonusu cesedden ayr /farkl olup, o, diri, kdir, muhtrd r ve o ne hareketli
ne de skindir. Ve ona cisimlerin tan mlanmas iin uygun grlen tan mlar n
48
49
58
Ruhulara gre, ruh, tz olarak sonsuz ve tanr sal zelli inden dolay vas tas z maddeyle iletiime gemez. Bu anlamda, madde dahi ruhla birle emez. Bunun imkan , ancak, ara-beden,
letler, ve benzeri maddesel unsurlarla olu ur. Bu arac unsurlar olu turan ara bedenlere ruhulukta perispri denir. Do u felsefesinde, bu bedenlere astral, mantal, kozal isimleri de verilir..
Perisprital beden, astral beden ya da sptil beden, Ruhun kendisi de ildir. Bu beden, yaln zca
enerjiye sahip canl k ve hareket olu turan bedendir. Ruhulukta, maddenin de ik
vibrasyonel katmanlar ndan olu turulan bu bedenlere astral bedenler ya buna perisprital bnyeler denilir. Ruh, madd bedenlerle birle ebilmek iin son derece latif bir maddeden olu mu
ara-bedenlere ihtiya duyar. Perisprital bedenler, ruha kal p grevini stlenirler ya da ona bar nak
olurlar. nsan n gerekli i, farkl enerji bedenlerinden te ekkl eden bir keml hlidir. Ruhtan
maddeye do ru, ya da maddeden Ruha do ru, ilkinden gittikte kesafet kazanan, ikincisinde
gittike letafet kazanan bir gidi -geli mevcuttur. Astral bedenin yayd parlakl k, maddeden
gelmez. Buna ruhsal parlakl a veya biyomanyetik parlama da denir. Asl nda hayalet grmek
olarak bilinen fantom grmek, ruhu grmek de il, bu sptil enerji bedenlerini grmek, demektir. Bkz. Allan Kardec, The Spirits Book (ev. Anna Blackwell: Portekizceden ngilizceye),
Breziyla 1996. Bu kitap, ruhulu un ruh-beden, bedeb trleri, te dnya vb. btn konular
detayl bir ekilde ele al r.
Ehl-i Snnet vel-Cemaat imamlar n nde gelenlerinin gr olarak buraya aktar lan d ncenin kayna n Aristonun Ruh zerine adl kitab oldu unu d nyoruz. Zira verilen te bihler bile az farkla Aristonun verdikleriyle neredeyse ayn gzkmektedir. Bkz. Aristoteles,
Ruh zerine (ev. Zeki zcan: szkonusu eviri, Frans zcadan Trkeye yap lm r), Alfa
Bas m Yay m Da m Ltd. ti., ( kinci bask ), Bursa 2001; Aristoteles, Kitbn-Nesf (ev.
Ahmed Fud el-Ehvn: Bu eviri de, Yunanca asl ndan Arapaya evrilmi tir. Kanaatimizce
bu eviri daha isbetlidir), Dr hyil- Ktbil-Arabiyyeti, (Birinci bask ), Khire, 1949.
Muammerin Mna Teorisi hakk nda geni bilgi iin bkz. H. Austryn Wolfson, Kelam Felsefeleri: Mslman-H ristiyan-Yahudi Kelm , (ev.Kas m Turhan), Kitabevi, stanbul 2001, s.112-127.
ehristn Muammerin bu gr n yle aktar r: Muammerin Allah kadmdir hkmn,
kadm isminin Arapadaki kadme-yakdm fe-hve kadmn eklinde ekilen fiilinden al nd
eklindeki gr nden dolay inkar etti i anlat r. Bu fiil, senin ondan eski (kadm) ve yeni
(hdis) olan ald demendeki gibi, zamansal-nceliki [et-tekdmz-zemn] a
r, halbuki
Br Allah Taalan n varl zamansal de ildir. Yine onun yaratmas yarat landan ayr -gayr farkl r [el-halk gayrul-mahlk], ihds etmesi de muhdes olandan gayr -ba kad r [el- hds
gayrul-muhdes] dedi i nakledilir. Cafer b. Harbin nakline gre Muammer, Allah n kendi kendi-
59
Hs , bundan kan, bize gre, Muammerin insan n hakikatine dair gr nn, Beyzav, Fahreddin Raz Allah ikisine merhamet etsin- her ikisinin
gr do rultusunda fikir ileri srenlerin insan n hakikatine dair tan mlar na
uymad
r. Asl nda, insan n, Beyzav ve ona tabi olanlar n gr zere, bu
kendine zg sret/bnyeden farkl olmas , onun mahlk (yarat lm ), hdis (sonradan meydana gelen), ciz (muhta), Allah n kudreti, iradesi ve ilmi alt na dhil
olmaktan kmas
icab ettirmez. Mu ammerin nsan, bu kendine zg
sret/bnyeden ayr /ba ka bir varl kt r eklindeki szne gelince, bu o ve ona tab
olanlara gre insan, kendi ba na ba ms z, kendisinden sudr eden btn amel,
sz ve hallerinde etkindir. Bizim daha nce zikretti imiz, onun (Mu ammerin)
taraftarlar : Gerek u ki, Allah cisimlerden ba ka bir ey yaratmad eklindeki grn de buna delil gsterirler. Ki bu da insan n hayat (canl ), bilgisi, kudreti
ve iradesi Allah iin yarat lm de ildir ( ayru mahlkin lillah) anlam na gelir.
Buna inanmak ise kfrdr.
Mevl Ismud-dn brhm b. Muhammed b. Arap- h el- sferayn,
Beyzav zerine yazd h iyesinde, Allah Ta alan n Fel-yenzuril-insn mimma
hulika; hulika min min d fik(52) buyru undan sz ederken, o, Kelamc lar n ounlu unun kabul etti i gr e uygun olarak, Beyzavnin Bana gre bu yet,
insan n duyusal sret/bnyeye sahip oldu unu gsteren kuvvetli bir hiddir dedi ini
aktar r. Bu ekilde yorumland nda, burada muzaf, hazf olunmu tur. Yani,
insan n bedeninin yarat lmas , d grn ne engel te kil edecek bir kan t (burhan) ikame
edilmeksizin anla lmaz . Bilindi i zere, onun bu sznden maksat, sadece duyusal sret/bnye de il, bilakis, daha nce a klad
z zere insan-rhn gereklikle birlikte bunlar kendinde toplayan insand r. Bunlar n btn, gerek an-
52
60
sini bilmesinin muhl oldu unu, zira byle bir durum bilen ve bilinenin ayn olmas sonucuna gtrece ini, kendi d ndakini [gayreh] bilmesinin de muhl oldu unu, nitekim zaten
mevcut olan n mevcudiyeti itibariyle onun zerine de kadir olmas n muhl oldu unu sylemi tir. Sanki bu nakilde bir halel var gibi. Zira makul olmayan byle bir sz kimse serdetmez.
nan ki, bu adam felsifeye meyletmektedir. Onlar n d ncelerine gre Allah n bilgisi,
malma tbi [tbian lil-malm] infiali bir bilgi de il, Allah n yapan bilgili (fil lim) olmas ve
bilgisinin, eylemi gerektirmesi nedeniyle eylemsel bilgidir. phesiz ki, huds etmesi [ve var
olmas halinde] mevcdla [vcd bulanla] alaka iinde olur, yokluk-hilikinin/ademinin
srmesi hlinde yok-olan-hilenen/madmla alaka iinde olmaz. Maamafih O, Bilgi ve
Ak ld r; Onun Akl, kil ve Makl olmas olmas yek eydir. bn Abbd: Allah kendisini
bilir denilemeyece ini, nk bunun lim (bilen) ile malm (bilinen) aras nda bir temyz
do uraca
sylemi : Allah kendi d ndakileri [gayrah] bilmez sznde de Onun
ilm/bilgisinin Odan ba kas ndan [min gayrihi] hs l olaca
kanaatine gtrece ini dile getirmi tir. Bkz. ehristan, Kitbl-Milel ven-Nihal, Mektebetl-Anglo el-M sriyye, Khire trz.,
I, s. 66-67.
Tr k (86), 6.
lamda insan olu turur. Aksi takdirde, bu sret yok olunca, ruhun da yok olacakabul etmek gerekir. Ehl-i Snnetin gr bu de ildir. Onun bu gr nde kesinlik yoktur. nk yet,Fel-yenzuril-insn mimma hulika yani yarad n ne ile nas l ba lad mimm budie halkuhu [Yarad
n neden ba lad ] anlam nda tevil edilmi tir. Ayn ekilde o, ve-lakad halaknl-insne min
slletin min tn(53) [And olsun ki biz insan szme saf bir amurdan yaratt k]
eklindeki Allah n buyru unu bede halkel-insn min tn insan n yarad
n
topraktan ba lamas eklinde tefsir eder. O zaman yet, anlat ld zere, insan duyusal sret/bnyeden te ekkl etti ine delil olmaktan kar./
[R209b]
61
damar ve sinirler da r ve ceninin azalar tamamlan ncaya dek oradaki bu s cakk/ devam eder sonra bu s cakl k sona erer( 57). Bu safhaya ula nca, cenin,
ilh cmertlikle (cd-i ilh) bir nefis olmaya hak kazan r. te bu esnada, Allah n Fe-iz sevveyth ve nafahtu fh min rh (58) anlam ok geni buyru unda
dedi i gibi lem-i emirden bir kuvvet/g takdir eder. Allah n buyru undaki
sevveyth ifdesi insana rcidir. nsan ise, bahsetti imiz gibi, ntfeden tevelld
eden bu bnyedir. Ard ndan insanda hayvn kuvvetler (el-kuvl-hayvniyye) do ar,
sonra tedrci olarak, onda, insn kuvvetler (el-kuvl-insniyye) ortaya kar. te, o,
bu duyusal sret/bnyey-e itibarla insan olarak isimlendirilir. Bu yaratman n ilk
safhas r [el-halkul-evvel].
Sonra ard ndan, Allah n Ve la-kad halaknl-insne min slletin min tn.
Smme ce alnhu nutfetan f karrin mekn. Smme halaknn-nutfete alakaten fehalaknl- alakate mudgaten fe-halaknl-mudgate zmen fe-kesevnl- zme lahmen
smme en enhu halkan hera (59) buyru unda i ret edilen yaratman n ikinci safhas (el-halkus-sn).
Beyzav Allah rahmet eylesin- yle der: (Sonra) iki yaratma aras ndaki
farkl k oldu u ayen beyan ortada, der. Ki zaten, Eb Hanfe Allah n rahmeti
zerine olsun!-, bu yeti delil larak Bir yumurtay gasb eden ve o yumurta onun
yan nda iken yumurtadan yavru kmas durumunda, o ki iye yumurtay tazmin etmesi
gerekir, yavrular de il. nk o yavru ba ka bir yaratman n/var olman n eseridir eklinde bir hkm vermi tir. (Bitti).
57
58
59
62
Bu metin, az bir de iklikle Farabde yle geer: Canl n maddesini vermekle kalbin emirlerine hizmet eden uzuv, rahimdir, insan ve hayvan n suretini vermekle kalbin emirlerine hizmet eden uzuv, meni yapan uzuvdur. Meni, di inin rahmine var p orada, insan n suretini peydahlamak iin, rahim taraf ndan haz rlanm kan bulup harekete getirmekle insan uzuvlar n
her birini, uzuvlar n suretlerini ve insan n btn suretini peyda eder. Dolay yla rahimde haz rlanm olan kan, insan n maddesini te kil eder. Meni ise o maddeyi, insan n suretini peyda
edinceye kadar tahrik eder. Meninin rahimde haz rlanm kan ile mnasebeti, st mayaland ran mayalar n [stle] mnasebetleri makam ndad r. St mayaland ran eyler, mayalanm stn ne bir paras ne bir maddesi olmad klar gibi meni de, rahimde vcud bulan eyin ne bir
paras ne bir maddesidir. Ceninin meniden te ekkl yo urdun mayadan te ekklne benzer.
Rahimdeki kandan te ekkl ise, sa lm stten yo urdun te ekklne ve bak rdan ibri in yalmas na benzer. () Kalbin kulland bu damarlar yle letlerdir ki, meniye verdikleri kuvvet ile rahimde haz rlanm olan kana hareket vererek canl lar n suretini peyda ederler. Kan surete ink lp eden hareket kuvvetini meniden al nca evvela kalp al r ve kalbin te ekkl etmesiyle
di er uzuvlar peyda olmaya ba larlar. Bkz. Farab, el-Mednetl-Fz la, (ev. Nafiz Dan man),
Maarif Bas mevi, ark- slam Klasikleri:35, stanbul 1956, s. 48-50.
Hicr (15), 29; Sd (38), 72.
Mminn (23), 12-14.
Muhakkak ki,
insan n yarat lmas
iki yaratma a amas ndan gemi tir.
lk yaratma safhas , cesedi tesviye edilip,
sreti (form) olgunlu a eri inceye kadard r./ [R210a]
kinci yaratma safhas ise, ruhun kendisine ona) flenip,
(geli mesi tamamlana kadard r. O, szkonusu cesede itibarla
insan oldu u kadar, ayn ekilde kendisine flenmi olan ruha itibarla da
insan r. Ismud-dn brhm b. Muhammed b. Arap- h
el- sferaynninAllah rahmeteyleye! nsan, bu duyusal sret/bnyenin ta kendisidir eklindeki sz
Allah n Fel-yenzuril-insne mimm hulika(60)
buyru uyla kendisine i ret edilen
insan n yarad
n ba lamas yla uyumluluk arzeder.
Beyzvnin Allah yzn a arts n! nsan, bu duyusal sret/bnyeden farkl /ba kad r eklindeki gr ise,
Allah n Ve-l tahsebennel-lezne kutil f seblil-lah(61) buyru uyla kendisine
aret edilen sava ta/ldrlmekle ehdet makm /
ehitlik mertebesi husle gelen lmszlk/ lmemekle,
insan n yarat yla/h lkat yla son bulan eyle uygunluk arz eder.
Asl nda, her iki gr , anlam bak ndan, iki yetin anlam gz nne
al nd nda eli ir gzkseler de, tek bir gr tr.
O iki gr ten birbirine uyan her bir gr ,
bir meselede iki gr de il, bilakis, iki farkl
insan tan hakk ndaki iki mesele zerine
serd edilen iki gr tr. nk
insan, iki yaratma a amas yla yarat lm r.
Tabii olarak, bir yaratma hakk ndaki bir gr , di er yaratma
hakk ndaki gr ten farkl olacakt r.
te, bu, cevab n en kolay gelen nihai k sm .
Yine de en do rusunu Allah bilir.
60
61
Tr k (86), 6.
li mrn (3), 169.
63
64
III. KISIM
III. A. Bezll- hsn f tahqqi mnl- nsn:
Tahkk Metni
[
[H297a]*
1 [R207a]
<
(62)
>
6
.(63)<
>
7
:
10
(64)
<
>
.(65)
9
11
12
13
(66)
<
>
65
.(67)
14
15
(68)
<
16
>
18
17
19
20
21
23
24
70
[H297b]
25
1 [R207b]
(72)
.(74)
(69)
22
.(71)
<
>
73
3
75
67
Tr k (86), 5-6.
R id: +.
69 Mmin (40), 46.
70 Burada men artiye oldu una gre cevab nerede diye sorulabilir: zid olsa gerek. Aksi
hlde men art edat n cevab bulunmamaktad r. Kanaatimiz her iki nshada olan ve belki
de mellifin gzden ka rd bir iml etme hatas olabilir.
71 Beyzav, Envrt-Tenzl ve Esrrt-Tevl, I, 412; Vk d, el-Me z, I, 320:
68
72
:
:
R id: +.
73 R id:
eklinde iml edilmi tir.
74 Bakara (2), 154.
75 Cmlede sanki
kelimesi kullan lsa daha iyi olurdu. Ancak mellif bunu tercih etmemi tir.
66
:(76)<
>
7
8
9
11
.(77)
10
12
<(79)
13
<(78)
>
>
:
14
16
15
17
18
20
19
21
23
22
24
/[H298a]
25
<(81)
>
28
<(80)
>
26
.
27
29
76
R id: +.
Halet:
78 R id: +.
79 R id: +.
80 R id: +.
81 R id: +.
77
67
1 [R208a]
/
:
4
5
7
6
8
9
11
10
12
13
14
16
15
17
18
20 [H298b]
19
21
22
24
23
25
(82)
26
27
28
82
68
29
2
3
4
(83)
5
7
>
( 84)
(85)
<
<
10
>
12
11
13
14
/[H299a]
15
(86)
< >
16
<
>
17
(87)
18
19
20
89
<
(88)
>
21
22
83
R id:
.
R id: +.
85 R id: +.
86 Halet:+.
87 R id: +.
88 Halet:
.
89 R id: +. Hlet:
84
69
23
25
26
27
29
28
1 [R209a]
/
2
90
5
7
6
8
9
<( 91)
/[H299b]
>
10
(92)
12
>11
<
13
14
15
17
16
18
90
Nshalarda [R, H]
70
eklin-
19
20 (94)
22
21
23
.
24
26
25
27
(95)
1 [R209b]
28
29
2
(96)
<
>
5
/[H300a]
6
8
7
9
10
(97)
<
>
11
93
R id: .
Tr k (86), 6.
95 Mminn (23), 12.
96 R id: +.
97 R id: +.
94
71
12
14
15
17
16
18
(98)
19
20
22
21
23
(99)
24
26
25
(100)
27
1 [R210a]
<
>
72
<
>
//
2
99
>
29
98
(101)
/ [H300b]
28
( )
3 102
<
<
(103)
>
(105)
< >
8
10
9
11
13
12
15
14
18
17
20
.(106)<
16
>
19
21
103
Tr k (86), 6.
R id: +.
105 R id: +.
106 R id: +. R id Efendide fazlal k olarak yer alan ve bizim de edisyon-kritikte esas ald
zR
ve H nshalar n her ikisi de mellif taraf ndan iml ettirilmi gzkmektedir. Zira Rde fer
kayd nda 1133 tarihi verilir ki, bu tarih zhirde H nshas na gre sonraki bir zamanda istinsah
edilmi gibi gzkse de, H nshas n mellif taraf ndan 1102de kendi hatt yla olma ihtimali
vard r.
104
73
IV. KISIM
IV. A. Bezll- hsn f tahqqi mnl- nsn:
R Yazma Nshas (T pk Bas m)
R207a
74
R207b
75
R208a
76
R208b
77
R209a
78
R209b
79
R210a
80