You are on page 1of 78

BEN

BR AACIM
Seme Paralar

Orhan Pamuk

Orhan Pamukun
YKYdeki kitaplar:

Kar (2013)
stanbul - Hatralar ve ehir (2003)
Benim Adm Krmz (2013)
teki Renkler (2013)

Ben Bir Aacm (Seme Paralar) (2013)

ORHAN PAMUK

Ben Bir Aacm


Seme Paralar

Yap Kredi Yaynlar - 3953


Doan Karde Kitapl - 520
ilkgenlik

Ben Bir Aacm / Orhan Pamuk


Editr: Murat Yaln - Darmin Hadzibegovic

Kapaktaki desen: Orhan Pamuk

Bask: Promat Basm Yaym San. ve Tic. A..


Sanayi Mahallesi, 1673 Sokak, No: 34 Esenyurt / stanbul
Sertifika No: 12039

1. bask: stanbul, Austos 2013 (20.000)


ISBN 978-975-08-2610-8

Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A.., 2013


Sertifika No: 12334
Btn yayn haklar sakldr.
Kaynak gsterilerek tantm iin yaplacak ksa alntlar dnda
yayncnn yazl izni olmakszn hibir yolla oaltlamaz.

Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A..


Yap Kredi Kltr Merkezi
stiklal Caddesi No. 161 Beyolu 34433 stanbul
Telefon: (0 212) 252 47 00 (pbx) Faks: (0 212) 293 07 23
http://www.ykykultur.com.tr
e-posta: ykykultur@ykykultur.com.tr
nternet sat adresi: http://alisveris.yapikredi.com.tr

Hibir ey hayat kadar artc olamaz. Yaz hari.


bni Zerhani

nsz
Bu kk kitabn kalbinde hakknda hayaller kurmaktan holandm iki konu var: Tarihin esrarl
yz ve ocukluk ve rencilik yllarnn hatralar. Romanlarmda, dzyazlarmda bu iki kaynaa hep
geri dndm. Her seferinde de iki konunun kafamda i ie getiini hissettim. Yani: Tarihin ocuksu
yan ile ocukluun tarihsel yan.
Tarihin ocuksu yanndan kastettiim: Tarihte imdi yaadmzdan ok daha yaln, temel ve gl
hayaller bulabilmektir. En azndan byle bir inanca kaplmaktr. Eski olaylar, eyler, ilikiler bizler iin
glgeler iindedirler belki, ama imdi yaadmzdan ok daha basit bir dnyaya da aittiler. Bylesine
basit bir dnyay srekli zlemesek bile, srekli dlyoruz. Bir aac konuturmak, bir cellad
anlamak, k bir padiahn kskanln grmek daha kolayd eskiden. Bu kolaylk yazya bir g,
okura da anlama ve hayal etme zevki verir. Bu kitapta imdiye kadar yazdm sayfalardan en kolay
anlalabilir ve en gl olanlar semeye altm. Kolay anlalmak ve gl sz her zaman yan yana
gelmez.
Bir de ocukluun tarihsel ve toplumsal yan var. Hepimiz ocukluumuzun gzel ynlerini
iirsellikle hatrlamaktan holanrz. ocukluk hatralarmz bu yzden hafzamzn en itibarl kesinde
durur. Buna ocukluumuzun iirsel yan diyelim. Ama ocukluumuzun bir de toplumsal yan vardr.
Aile hatralar, anne-baba kavgalar, ayrlklar, yediimiz dayaklar, okulda yaadklarmz, okula olan
sevgimiz ve nefretimiz yaadmz toplumun ve lkenin yaps hakknda da en ince ipularn verir
bize. Btn abama ramen uzun bir zamandr bir trl bitiremediim Kafamda Bir Tuhaflk adl
romanmdan bir paray (Mevlutun Ortaokul Yllar) bu toplumsal drtyle yaymlyorum. Drt yldr
birlikte yaadm sokak satcs kahramanm Mevlut da bylece ilk defa okur nne kyor. kimiz de
ok heyecanlyz.
Mevlutun Ortaokul Yllar ve dier paralar bu kitaba alrken, metinlere dokundum. Eski
yazlarm deitirdim. Cmleler, paragraflar ekledim, ksaltmalar yaptm, balklar koydum. Hem bu
kitabn bir btn olmasn istediim iin, hem de itiraf edeyim ok sevdiim bu paralarla
oynamaktan hl zevk aldm iin.
Evet, ite bunlar, benim neredeyse krk yl bulan yazarlk hayatmn (bana gre) her biri tek bana
okunabilecek en gzel sayfalardr.
Bu kitabn fikrini dostum Rait ava ve gen editr Darmin Hadzibegovicle bir akam yemeinde
birlikte gelitirdik. Onlara ve yeni yazarlarn dostlukla karlayan btn YKY takmna teekkr
ederim.

Temmuz 2013, Bykada

Okura Not: Kim Anlatyor?


Roman ve hatralarmdan bu bamsz paralar seer, onlar bu kitaba yerletirirken temel bir soruyla
karlatm. Aslnda her dikkatli roman okurunun ve her dikkatli romancnn bir hikyenin iindeyken
srekli sormas ve dnmesi gereken temel sorudur bu: Burada olaylar kim gryor, kim anlatyor?
Bu hikyede konuan, anlatan ses kimin?
Romanclk, insann kendi hayatndan baka birinin hayat gibi, bakalarnn hayatndan da kendi
hayatym gibi sz edebilme hneridir. Byle olduu iin de kimin konutuunu tam anlamak zordur.
Ben ocukluk ve genliimde ressam olmak istedim. ok resim yaptm (bu kitabn kapandaki aac
da). Bu tecrbemi, Benim Adm Krmzda 1590larn stanbulundaki ressamlar anlatabilmek iin
kullandm. Ya da 1960larda Ankarada bir devlet ilkokulunda okurken ve 1970lerin sonunda
stanbulda Baltalimanndaki bir lisede geici ngilizce retmenlii yaparken grdklerimi satc
kahramanm Mevlutun hikyesine koydum. Ya da bakalarndan dinlediim, hayal ettiim hikyeleri
bana benzer bir roman kahramanna mal ettim. Ya da birinci tekil ahsla romanlarmda ben diye
konuurken, aslnda kendimden baka bir kiinin kimliine brndm. Bu baka kii de, mesela Kara
Kitaptaki ke yazar Cell Salik gibi, romanda bir baka kiinin sesiyle bir hikye anlatmaya da
balad...
Btn bu sesleri, kimlik deitirmeleri aklamak iin blmlerin balarna kimin konutuunu
gsteren notlar koydum.
(O. P.)

Cellat ve Alayan Yz
[Kara Kitaptan. Romann kahramanlarndan
ke yazar Cell Salik anlatyor.]
Gzyalar iindeki bir erkek niye tellandrr bizi? Alayan bir kadn, gnlk hayatmzn srad,
ama duygulu ve ackl bir paras olarak grebilir, itenlik ve sevgiyle benimseriz onu. Alayan bir
erkek ise bir aresizlik duygusuyla doldurur iimizi. Ya dnyann sonuna gelir gibi yaplabilecek
eylerin sonuna gelmitir bu adam mesela bir sevdiinin lmnde olduu gibi. Ya da dnyasnda
bizimkiyle uyumayan bir yan vardr; huzursuz edici, hatta dehet verici bir yan. Yz ya da surat
dediimiz ve tandmz sandmz haritada hi tanmadmz bir lkeye rastgelmenin aknln ve
dehetini hepimiz biliriz. Bu konuda, Naimann Tarihinin VI. cildinde ve Mehmet Halifenin Tarihi
Glmanisinde anlatlan bir hikyeye, Edirneli Kadrinin Cellatlar Tarihinde de rastgeldim. Aadaki
gerek hikye en ok Cellatlar Tarihinde anlatlanlara yakndr. (Ayrca bu eski el yazmasnn yeni
yazya evrilip teknik adan son derece eitici resimleriyle yaymlanmasn Milli Eitim
Bakanlmzdan bekliyoruz.)
ok deil, yzyl nce bir bahar gecesi, dnemin en naml cellad Kara mer, atyla Erzurum
Kalesine yaklayordu. On iki gn nce padiah karar ve Bostancbann grevlendirmesiyle eline
tututurulan bir fermanla Erzurum Kalesine hkmeden Abdi Paay idam etmeye yollanmt. O
mevsimde sradan bir yolcunun bir ayda alaca stanbul-Erzurum yolunu on iki gnde ald iin
memnundu; bahar gecesinin serinlii iinde yorgunluunu unutmutu, ama gene de grev ncesi
hissetmedii bir durgunluk vard zerinde: Sanki iini hakkyla ve yzakyla yapmasn engelleyecek bir
lanetin glgesini ya da bir kararszln kukusunu hissediyordu.
i zordu zor olmasna: Hi tanmad ve grmedii bir Paann adamlaryla dolu konana tek
bana girecek, ferman verecek, kendi sarslmaz varl ve gveniyle Abdi Paaya ve evresine
Padiahn kararna kar kmann boluunu hissettirecek, kk bir ihtimal ama, Paa bu boluu
hissetmekte gecikirse, hi vakit geirmeden ve evresindekiler sua niyet etmeden onu hemen
ldrecekti. Bu ite ylesine deneyimliydi ki, hissettii kararszlk bu yzden olamazd hi: Otuz yllk
meslek hayatnda yirmiye yakn ehzade, iki sadrazam, alt vezir, yirmi paa, hrl hrsz, sulu

susuz, kadn, erkek, ocuk, ihtiyar, Hristiyan, Mslman alt yzn zerinde kiiyi idam etmi,
raklndan balayarak bugne kadar binlerce kiiyi ikenceden geirmiti.
Bahar sabah, cellat ehre girmeden nce bir su kysnda atndan indi ve kularn neeli cvltlar
arasnda abdest ald, namaz kld. lerinin yolunda gitmesini Allahtan dilemek, dua etmek pek seyrek
yapt bir iti. Ama her seferinde olduu gibi Tanr bu alkan kulunun duasn kabul etti.
Bylece her ey yolunda gitti. Kuanda yal kemendiyle ve usturayla kazl kafasnda kzl
keeden klahyla cellad grr grmez tanyan Abdi Paa, bana gelecekleri hemen anlad, ama
kurald denebilecek hibir zorluk karmad. Belki de suunu bildii iin kaderine kendini oktan
hazrlamt.
nce, ferman, en azndan on kere ve her seferinde ayn dikkatle okudu. (Kurallara bal olan devlet
adamlar ve paalarda grlen bir zellik.) Okuduu ferman gsterili bir edayla pp bana koydu.
(Hl evresinde etki brakmay dnebilenlerde grlen ve Kara merin budalaca bulduu bir tepki.)
Kuran okumak, namaz klmak istediini syledi. (Vakit kazanmak isteyenlerde ve gerekten
inananlarda grlen bir istek.) Namazn kldktan sonra, zerindeki kymetli talar, taklar, yzkleri
celladna kalmasn diye, Beni hatrlarsnz, diyerek evresindeki adamlarna datt. (Dnyaya sk
sk bal olanlar ve celladna kin duyabilecek kadar yzeysel olanlarda grlen bir tepki.) Ve bu
tepkilerin bir ya da birkan deil, ama hepsini gsterenlerin ou gibi, boynuna kement geirilmeden
nce, kfrler ederek boumaya da kalkt. Ama enesinin kenarna sk bir yumruk yedikten sonra
kt ve lm beklemeye balad. Alyordu.
Alamak da byle durumlarda kurbanlarn gsterdii sradan tepkilerden biriydi, ama Abdi Paann
alayan yznde yle bir ey grd ki cellat, otuz yllk meslek hayatnda ilk defa bir kararszlk
geirdi. Bylece, hi yapmad bir eyi yapt: Bomadan nce kurbannn yzne bir kuma rtt.
Baka meslektalarnda grd zaman eletirdii bir davrant bu; nk iini duraksamadan ve
kusursuz yapabilmek iin bir celladn kurbannn gzlerine sonuna kadar bakabilmesi gerektiine
inanrd.
ldne emin olduktan sonra, hi vakit kaybetmeden lnn ban gvdesinden ifre denilen zel
usturayla ayrd ve yannda getirdii ii balla dolu kldan bir torbann iine sca scana daldrd.
Grevini baaryla yaptn Padiaha kantlayabilmesi iin, stanbulda onu tehis edeceklere
kurbannn kellesini hi bozulmadan gtrmeliydi. nk idam edilmi nl bir paann kesik ba
sergilenip topluma gsterilmezse, yandalar aslnda paann sa olduunu iddia eder, yerine bir
benzerini geirip isyan edebilirlerdi.
Cellat, kesik ba ii balla dolu kldan torbaya dikkatlice yerletirirken, Paann yzndeki o alayan
bak, o anlalmaz ve dehet verici ifadeyi bir daha, hayretle grd ve mrnn pek de uzak olmayan
sonuna kadar hi unutamad.
Hemen atna binip ehirden kt. Kurbannn gvdesi gzyalaryla ve i bayltacak kadar ackl bir
cenaze treniyle gmlrken, cellat atnn terkisindeki kelleyle, olay yerinden en azndan iki gnlk
uzaklkta olmay isterdi hep. Bylece, bir buuk gn sren srekli bir yolculuktan sonra, Kemah
Kalesine vard. Kervansarayda karnn doyurdu, torbasyla hcresine ekildi ve uzun bir uykuya yatt.
Yarm gn sren deliksiz bir uykudan uyanrken, ryasnda ocukluunun Edirnesinde gryordu
kendini: Annesinin, kaynata kaynata yalnz btn evi ve baheyi deil, btn mahalleyi mayho bir

incir kokusuyla kokutarak yapt incir reeliyle dolu koskoca bir kavanoza yaklat zaman, incir diye
grd o kk yeil yuvarlaklarn alayan bir kellenin gzleri olduunu anlyordu nce; sonra yasak
bir ey yapmaktan ok alayan yzdeki o anlalmaz dehete tank olmann sululuk duygusuyla
kavanozun kapan ayor ve iinden alayan yetikin bir erkein hkrklar gelmeye balaynca, elini
kolunu balayan bir aresizlikle donuyordu.
Ertesi gece, bir baka kervansarayda bir baka yataktaki uykusunun orta yerinde kendini
ilkgenliinin akamstlerinden birinde buldu: Hava kararmadan az nce, Edirnenin iinde, ara
sokaklarn birindeydi. Kim olduunu karamad bir arkadann uyars zerine, gn bir ucunda
batan gnei, br ucunda ykselen soluk dolunayn beyaz yzn gryordu. Daha sonra, gne
battka ve hava karardka ayn yusyuvarlak yz aydnlanarak belirginleiyor ve ok da gemeden l
l parlayan bu yzn bir insan yz, alayan bir yz olduu anlalyordu. Hayr, Edirne sokaklarn
baka bir kentin huzursuzluk verici, anlalmaz sokaklarna dntren ey, ayn yznn alayan bir
yze dnmesindeki ackl yan deil, anlalmaz yand.
Ertesi sabah cellat, uykusunun orta yerinde kefettii bu gerein kendi anlaryla uyutuunu
dnd. Meslek hayat boyunca, binlerce erkein alayan yzn grmt, ama o yzlerin hibiri bir
acmaszlk, korku ya da sululuk duygusuna srklememiti onu. Sanlann tersine, kurbanlar iin
zlr kederlenirdi, ama bu duygu bir adalet, bir zorunluluk, bir geri dnlmezlik mantyla
dengelenirdi hemen. Kafalarn kestii, boduu, boyunlarn krd kurbanlarnn kendilerini lme
gtren nedenler zinciri konusunda cellatlarndan her zaman daha bilgili olduklarn bilirdi nk.
Gzyalaryla rpnarak, smkler iinde yalvararak, hkrarak, katlarak lme giden bir erkein
grntsnde dayanlmayacak, katlanlamayacak hibir ey yoktu. damlklardan tarihe, efsanelere
geecek gsterili tavrlar, cesur szler bekleyen baz budalalar gibi, cellat ne kmserdi alayan
erkekleri, ne de hayatn rastlantsal ve geri dnlmez acmaszln hi mi hi anlayamam baka eit
budalalarn yaptklar gibi, elini kolunu balayan bir acma duygusuna kaplrd onlar karsnda.
Ryalarnda elini kolunu balayan ey neydi peki? Gneli ve prl prl bir sabah, atnn terkisinde
kldan torba, kayalarla kapl derin uurumlar arasndan geerken, cellat, elini kolunu balayan
tutukluun Erzuruma girmeden nce iinde duyduu kararszlkla ilgili olduunu dnd. Ruhunda,
glgesini hissettii belli belirsiz bir lanet duygusu vard ve gittike artyordu. Bomadan nce bir aba
parasn kurbannn yzne rtmeye kendini zorlayan bir esrar grmt Abdi Paann unutulmas
gereken yznde. Uzun gn boyunca cellat, artc biimleri olan sarp kayalklar (tencere gvdeli bir
yelkenli, ba yerine bir incir yerlemi bir aslan), her zamankinden daha yabanc ve daha artc am
ve kayn aalar ve buz gibi derelerin kylarndaki tuhaf, ne tuhaf, akltalar arasndan atn srerken,
terkisinde tad yzn ifadesini bir daha hi dnmedi. Daha artc olan dnyayd artk; yeniden
kefettii, ilk defa fark ettii yeni bir dnya.
Btn aalarn uykusuz gecelerde hatralarnn arasnda kprdanan karanlk glgelere benzediini
yeni fark ediyordu. Yeeren yamalarda koyun srlerini otlatan gnahsz obanlarn omuzlarnn
stnde balarn bir bakasnn eyasn tar gibi tadklarn ilk defa seziyordu. Da eteklerinde
kurulmu on evlik kk kylerin, cami kaplarnda sra sra dizilen bo ayakkablar hatrlattn ilk
defa anlyordu. Yarm gn sonra aralarndan geecei batdaki mor dalarn ve onlarn tam stndeki,
minyatrlerden kma bulutlarn, dnyann plak, rlplak bir yer olduuna iaret ettiini yeni

gryordu. Btn bitkilerin, nesnelerin, rkek hayvanlarn hatralar kadar eski, aresizlik kadar yaln ve
kbuslar kadar korkutucu bir lemin iaretleri olduunu imdi kavryordu. Batya doru ilerledike ve
uzayan glgeler anlam deitirdike, cellat, atlayan bir mlekten szan kan gibi, evresine esrarn
zemedii iaretlerin, belirtilerin szdn hissetti.
Karanlk kerken girdii kervansarayda karnn doyurdu, ama torbayla bir hcreye kapanp
uyuyamayacan anlad. Uykusunun orta yerinde, patlayan bir yaradan akacak irin gibi, ar ar
yaylacak korkulu ryaya; bu ryada her gece bir baka annn kyafetlerine brnerek alayacak o
aresiz yze katlanamayacan biliyordu. Kervansaray kalabal iindeki insan yzlerine hayretle
bakarak bir sre dinlendi ve yoluna devam etti.
Gece souk ve sessizdi; rzgr yoktu, tek dal kprdamyordu ve yorgun at da kendi yolunu kendi
buluyordu. Uzun bir sre hibir ey grmeden ve eski mutlu gnlerinde olduu gibi, kafasn tedirgin
edici hibir soruyla kurcalamadan yoluna devam etti: Daha sonralar, karanlk yznden diye
dnecekti. nk bulutlar arasndan ay belirince aalar, glgeler, kayalar ar ar zlmez bir
esrarn iaretlerine dntler. Korkutucu olan ne mezarlklardaki ackl talard, ne yapayalnz serviler,
ne de ssz gecedeki kurt ulumalar. Dnyay korkulacak kadar artc yapan ey, lemin sanki bir
hikye anlatmaya kalkmasyd. Dnya, cellada sanki bir ey sylemek istiyor, bir anlam iaret ediyor,
ama bir ryadaki gibi bu sz dumanl bir belirsizlik iinde kayboluyordu. Sabaha doru cellat
kulaklarnn dibinde hkrk seslerini iitmeye balad.
Gn aarrken, hkrk seslerinin, yeni kan rzgrn dallarda oynad bir oyun olduunu dnd;
daha sonra, yorgunluk ve uykusuzluun sonucu olduuna hkmetti. leye doru terkisindeki torbadan
gelen hkrk sesleri yle belirginleti ki, tpk, bir geceyars iyi kapanmam bir pencerenin sinir
bozucu gcrtsn kesmek iin scak yatandan kan biri gibi, atndan indi, torbay terkiye balayan
ipleri gere gere iyice sktrd. Ama daha sonra, acmaszca yaan yamurun altnda yalnzca
hkrklar duymak deil, alayan yzn gzyalarn da hissedecekti.
Gne yeniden atnda dnyann esrarnn alayan yzn ifadesindeki bir srla ilikili olduunu
anlad. Sanki lemin anlam kaybolmutu: Eskiden, o pek bildik ve tandk gelen anlalabilir dnyay,
yzlerin zerindeki sradan bir anlam, sradan bir ifade ayakta tutuyordu. imdi tpk tlsml bir ksenin
angrdayarak krlmasndan, sihirli ve billur bir srahinin atlamasndan sonra her eyin alt st olmas
gibi, alayan yzn zerinde o tuhaf ifadenin belirmesinden sonra, her eyin anlam, cellad korkulu bir
yalnzla brakarak kaybolmutu. zerindeki slak elbiseleri gnete kuruturken, her eyin eski
dzenine dnebilmesi iin, torbadaki ban yznde bir maske gibi tad ifadeyi deitirmesi
gerektiini anlad. te yandan, meslek ahlk, kestikten sonra sca scana bal dolu torbaya bastrd
ba stanbula hi bozmadan, olduu gibi getirmesini de ona buyuruyordu.
At stnde uykusuz geen ve torbadan gelen bitip tkenmeyen hkrklarn sinir bozucu bir mzie
dnt ldrtc bir gecenin sabahnda, cellat dnyay o kadar deimi buldu ki, kendisinin kendisi
olduuna inanmakta zorluk ekti. nar ve am aalar, amurlu yollar, kendisini grenlerin dehetle
katklar ky emeleri, hi tanmad, bilmedii bir dnyadan kmaydlar. le vakti varln
daha nce bilmedii bir kasabada hayvani bir igdyle attrd yiyecekleri de tanmakta glk
ekti. Kasaba dnda, atn dinlendirmek iin bir aacn altna uzandnda, bir zamanlar gkyz
sand eyin hi bilmedii, hi grmedii tuhaf ve mavi bir kubbe olduunu anlad. Gne batarken

atna binip yoluna devam etti, ama daha alt gnlk yol vard nnde. Torbadaki hkrklar
dindirmezse, alayan yzn ifadesini deitirmezse, dnyasn o eski bildik dnyaya dntrecek o
sihirli ilemi yapmazsa stanbula hi varamayacan anlamt artk.
Hava karardktan sonra, havlayan kpeklerini iittii bir kyn kysnda bir kuyuya rastlaynca,
atndan indi. Atnn terkisinden kl torbay indirdi, azn zd ve salarndan dikkatle tuttuu kelleyi
baln iinden kard. Kuyudan ektii kova kova sularla, yeni domu bir bebei ykar gibi, kafay
zenle ykad. Bir kuma parasyla salarnn iinden kulaklarnn deliklerine varncaya kadar
kuruladktan sonra, dolunayn nda yzne bakt: Alyordu; hi bozulmamt; ayn dayanlmaz,
unutulmaz aresizlik ifadesi vard zerinde.
Kafay kuyunun kenarna brakt, atnn terkisinden meslek aletlerini, iki zel ba, kenarlar kt
demir ikence ubuklarn alp dnd. nce, baklarla aznn kenarlarn, deriyi ve kemii kanrtarak
ar ar dzeltmeye giriti. Uzun bir abadan sonra dudaklar iyice paralam, ama az belli belirsiz
ve ylk da olsa glmsetmeyi baarmt. Sonra, daha ince bir ie giriip acyla kaslm gzleri amaya
balad. ok uzun ve yorucu bir abadan sonra glmseyii btn yze yayabildiinde, yorulmu
gevemiti artk. Gene de, bomadan nce Abdi Paann enesinin kenarna indirdii yumruun mor
izini derinin stnde grnce sevindi. Her eyi yoluna koyabilmenin ocuksu sevinciyle koarak
aletlerini atnn terkisine yerletirdi.
Geri dndnde brakt yerde ba yoktu. lk anda, glmseyen ban bir oyunu olarak grd bunu.
Kafann kuyuya dtn anlaynca, hi kararszlk geirmeden, en yakn eve kotu, kapy vurarak
ierdekileri uyandrd. htiyar bir babayla gen bir oulun emirlerine korkuyla uymalar iin,
karlarnda cellad grmeleri yetti. Sabaha kadar, birlikte, pek de derin olmayan kuyunun dibinden
kelleyi karmaya altlar. Gn rken, boma ipiyle belinden kuyuya sarkttklar oul, salarndan
tuttuu kelleyle ve dehetle bara bara yeryzne dnd. Kafa para para olmutu, ama
alamyordu artk. Cellat huzurla kafay kurulad, bal dolu torbaya bastrd ve ellerine birka kuru
tututurduu babayla olunun kynden mutlulukla batya uzaklat.
Gne doarken, kular aan bahar aalar arasnda cvldarken, cellat dnyann yeniden o eski ve
bildik dnya olduunu, gkyz kadar geni bir sevin ve yaama heyecanyla anlad. Torbann iinden
hkrk sesleri duyulmuyordu artk. le olmadan, amla kapl tepelerin arasndaki bir gln kysnda
atndan indi ve gnlerdir bekledii derin ve deliksiz uykuya mutlulukla yatt. Uyumadan nce, uzand
yerden sevinle kalkm, gl kysna yrm ve suyun aynasnda kendi yzn seyredip dnyann
yerli yerinde olduunu bir kere daha anlamt.
Be gn sonra, stanbulda, Abdi Paay iyi tanyan tanklar, kl torbadan karlan kellenin onun
kellesi olmadn sylerlerken ve yzn glmseyen ifadesinin hi de Paay hatrlatmadn
anlatrlarken, cellat gln aynasnda huzurla seyrettii kendi mutlu yzn hatrlayacakt. Abdi
Paadan ald bir rvet karlnda bir baka birinin, szgelimi, katlettii gnahsz bir obann
kellesini torbaya koyup getirdii, sahtekrl anlalmasn diye de yz hrpalayarak bozduu
yolundaki sulamalar da hibir ie yaramayacan bildii iin cevaplamad. nk kendi kellesini
gvdesinden ayracak celladn kapdan girdiini grmt bile.
Abdi Paa yerine gnahsz bir obann kafasnn kesildii sylentisi ise ok abuk yayld; yle abuk
ki, Erzuruma yollanan ikinci cellad, konana kurulan Abdi Paa karlad ve hemen idam ettirdi onu.

Bylece bazlarnn, yzndeki harflere bakarak dzmece olduunu syledii sahte Abdi Paann yirmi
yl sren ve alt bin be yz kelleye mal olan isyan hareketi balam oldu.

Kskan Han ve Tatar Gzeli


[Benim Adm Krmzdan]
Bir zamanlar Heratn kuzeyindeki dalardaki kalesinde naka ve resme merakl bir gen han
yaam. Haremindeki kadnlardan yalnzca birini severmi bu han. Deli gibi sevdii bu gzeller gzeli
Tatar kz da Hana km. Sabahlara kadar terleye terleye yle ok seviirlermi ve yle
mutluymular ki hayatlar hep byle srsn isterlermi. Bu dileklerini gerekletirmenin en iyi yolunun
da kitaplar ap eski stat ressamlarn yapt harika ve kusursuz resimlere saatlerce, gnlerce bakmak,
hi durmamacasna bakmak olduunu kefetmiler. Ayn hikyelerin hi amadan hep birbirini tekrar
eden kusursuz resimlerine baktka zamann durduunu ve hikyede anlatlan altn devrin mutlu
zamanna kendi mutluluklarnn kartn hissederlermi.
Hann nakkahanesinde ayn resimleri ayn kitaplarn sayfalar iin yeniden ayn kusursuzlukla
yapan ustalar ustas bir de nakka varm. det olduu zere usta nakka, Ferhatn irine olan
akndan ac ekiini, Mecnun ile Leylann birbirlerini grp hayranlk ve zlemle bakmalarn ya da
Hsrev ile irinin Cennet misali masal bahesinde birbirlerini ift anlaml, manidar baklarla
szmelerini bir kitap sahifesinde resmederken klarn yerine Han ile Tatar gzelinin resmini izermi.
Han ile sevgilisi bu sayfalara baknca kendi mutluluklarnn ve aklarnn eski masallarn sayfalar
arasna kartna, demek ki hi bitmeyeceine iyice inanr, usta nakka vgye ve altna boarlarm.
ltifat ve altnn okluu usta nakka sonunda yoldan karm ve eytann da drtmesiyle
resimlerinin kusursuzluunu eski statlara borlu olduunu unutmu. Resimlerine kendi ahsiyetinden
ve slubundan, sevdii yeni eylerden de bir para koyarsa izdii harika sahneler, atlar ve askerler,
klar ve baheler, kular ve geceler daha da beenilir sanm gururla.
Oysa, usta nakkan yapt bu yenilikleri, kiisel slup izlerini, Han ile sevgilisi birer kusur olarak
grp huzursuz olmular. Onlar yalnzca eski masallardaki eski sevgililer gibi olmak istiyorlarm. Eski
insanlar ve efsaneler gibi olmadka bir kitapta anlatlmann, bir sayfada resmedilmenin Han ile Tatar
sevgilisi iin hibir anlam yokmu.
Uzun uzun bakt resimlerde eski mutluluklarnn urasndan burasndan bozulduunu hissedince
Han, nce sahifelerde o resmediliyor diye Tatar gzelini kskanm. Sonra o gzel Tatar kskandrmak
iin baka bir cariye ile sevimi. Bu da sevgilisinin kulana gitmi. Harem dedikoducularndan
rendii ey o kadar kederlendirmi ki Tatar gzelini, kendini Harem avlusundaki sedir aacna
sessizce asm. Yapt yanl fark eden ve bunun arkasnda nakkan kendi slup ve kiilik merak

olduunu gren Han da eytann kandrd ustay ayn gn kr ettirmi.

Fahir ah ile Neriman Sultan


[Benim Adm Krmzdan]
Her eyin her eyi tekrar ettii ve bu yzden yalanp lmek olmasa insann zaman diye bir eyin
varolduunu hi fark edemedii ve lemin de zaman hi yokmu gibi hep ayn hikyeler ve resimlerle
resmedildii hem eski hem yeni bir zamanda, Fahir ahn kk ordusu, Selahattin Hann askerlerini,
Semerkantl Salimin ksa tarihinde de anlatt gibi, perian etti.
Muzaffer Fahir ah, esir ald Selahattin Han ikenceyle ldrttkten sonra, gelenek olduu zere,
ilk i olarak kendi mhrn vurmak iin rahmetlinin ktphanesini ve haremini ziyaret etti.
Ktphanede tecrbeli ciltisi, l ahn kitaplarn paralayp, sayfalarn kartrp, yeni ciltler
yapmaya, hattatlar ketebelerdeki her zaman galip Selahattin Hann adn Muzaffer Fahir ahn
adyla deitirmeye ve nakkalar kitaplarn en gzel resimlerine ustaca ilenmi rahmetli Selahattin
Hann imdiden unutulmaya yz tutmu yzn silip, yerine Fahir ahn daha gen yzn
resmetmeye giritiler.
Hareme girince Fahir ah, en gzel kadn hemen bulmakta hi zorlanmad, ama ona zorla sahip
olmak yerine, kitaptan ve naktan anlayan ince biri olduu iin, gnln kazanmaya karar verdi ve
konutu onunla. Bylece, rahmetli Selahattin Hann gzeller gzeli ve gz yal kars Neriman
Sultan, yeni kocas olacak Fahir ahtan tek ey istedi. Leyla ile Mecnunun akn anlatr bir kitapta,
Leyla olarak izilmi Neriman Sultann karsna Mecnun olarak izilmi rahmetli kocas Selahattin
Hann yznn kaznp silinmemesiydi istei. Kocasnn yllardr yaptrd kitaplar araclyla elde
etmeye alt lmszlk hakk, hi olmazsa bir sayfada, rahmetliden esirgenmemeliydi.
Muzaffer Fahir ah bu basit istei cmerte kabul etti ve bir tek o resme nakkalar dokunmad.
Bylece, Neriman ile Fahir hemen sevitiler ve ksa srede birbirlerini sevip gemiin korkunluunu
unuttular. Ama Fahir ah, Leyla ile Mecnun cildindeki o resmi unutamad. Ona huzursuzluk veren
karsnn eski kocasyla resmedilmesi ya da kskanlk deildi, hayr. O harika kitapta, eski efsanelerin
iinde resmedilmedii iin, karsyla birlikte sonsuz zamana, lmszlerin arasna karamamakt iini
kemiren.
Bu phe kurdu be yl iini kemirdikten sonra, Fahir ah, Neriman ile uzun uzun sevitii mutlu bir
gecenin sonunda, elinde amdan, kendi ktphanesine gizlice hrsz gibi girdi, Leyla ile Mecnun cildini
at ve Nerimann rahmetli kocasnn yz yerine, Mecnun olarak kendi yzn ilemee giriti.
Ama nak seven pek ok han gibi, acemi bir nakkat ve kendi yzn iyi izemedi. Bylece, bir

phe zerine sabah kitab aan kitapdr, Neriman yzl Leylann karsnda rahmetli Selahattin
Hann yz yerine yeni bir yz belirdiini, ama bu yzn Fahir ahn deil, ba dman gen ve
yakkl Abdullah ahn resmi olduunu ilan etti.
Bu dedikodu Fahir ahn askerlerinin maneviyatn bozduu gibi, komu memleketin gen ve
saldrgan yeni hkmdar Abdullah aha da cesaret verdi. O da, ilk savata Fahir ah bozguna
uratt, esir alp ldrtt, haremine ve ktphanesine kendi mhrn vurdu ve her zaman gzel
Neriman Sultann yeni kocas oldu.

Nakka Krle Yaklarken


[Benim Adm Krmzdan]
Nakka soyunun hakl ve ezeli korkusu krlk endiesi yznden bir dnem Arap nakkalarn gn
doarken batya, ufka uzun uzun baktklar, bir asr sonra irazda ou nakkan sabahlar a karnna
ceviz iiyle dvlm gl yapra ezmesi yedikleri bilinir. Yine ayn dnem, Isfahanl yal nakkalarn
vebaya yakalanr gibi srayla yakalandklar krln nedeni olarak grdkleri gne dorudan
alma tahtalarna demesin diye, odann yar karanlk bir kesinde ve ou zaman amdanlarn
nda alrlar ve Buharadaki zbek nakkahanelerinde, statlar gn sonunda eyhlerce okunmu
bir suyla gzlerini ykarlard.
Btn bu usuller iinde krle en saf yaklaan, tabii ki, Heratta, byk stat Behzatn hocas stat
nakka Seyyit Mirek tarafndan bulunandr. stat nakka Mireke gre, krlk bir bela deil, btn
hayatn onun gzelliine adayan nakkaa Allahn verecei son mutluluktur. nk nak, Allahn
lemi nasl grdn nakkan aramasdr ve bu esiz grnt, ancak youn bir alma hayatndan
sonra gzler yorulup, nakka iyice yprandnda ulalan krlkten sonra hatrlanarak olur.
Demek ki, Allahn lemi nasl grd bir tek kr nakkalarn hafzalarndan anlalr. htiyar
nakka, bu hayal kendisine geldiinde, yani hatralar ve krln karanl iinde gznn nnde
Allahn manzaras belirdiinde, harika resmi eli kendiliinden kda geirebilsin diye, btn hayat
boyunca el altrmas yapar.
Dnemin Heratl nakkalar ve menkbeleri zerine de yazm tarihi Mirza Muhammet Haydar
Duglata gre, stat Seyyit Mirek, bu nak anlayna, bir at resmi izmek isteyen nakkatan misal de
vermi. Buna gre en yeteneksiz nakka bile, kafasnn ii bombo olduu iin, tpk bugnk Frenk
ressamlar gibi, bir ata baka baka at resmi izerken bile, resmi hafzadan yapar. nk, ayn anda hem
ata hem de zerine atn resmini izdii kda kimse bakamaz. nce ata bakar nakka, sonra aklndakini
hemen kda izer. Aradan gz krpacak kadar bir zaman bile gese, nakkan kda geirdii,
grmekte olduu at deil, az nce grd atn hatrasdr ki, bu da en sefil nakka iin bile, resmin
ancak hafzayla mmkn olabileceinin kantdr.
Nakkan faal meslek hayatn, daha sonra gelecek mutlu krle ve krlerin hatralarna bir hazrlk
olarak gren bu anlayn sonucu olarak, dnemin Heratl statlar, kitapsever ahlar ve ehzadeler iin
yaptklar resimleri bir el altrmas, bir temrin olarak grr, almay, durmadan izmeyi ve gnlerce
dur durak bilmeden amdanlarn nda sayfalara bakmay nakka krle gtren mutlu bir i olarak

kabul ederlerdi.
stat nakka Mirek, btn hayat boyunca kimi zaman trnak, pirin, hatta sa zerine btn
yapraklaryla aalar izip krle kasten ve hzla yaklaarak, kimi zaman da mutlu ve gneli baheler
izip karanl ihtiyatla erteleyerek, bu en mutlu sona ulaaca en uygun zaman aramt hep. Yetmi
yandayken, Sultan Hseyin Baykara kilit zerine kilit saklad hazinesinde birikmi binlerce kitabn
sayfalarn, bu byk stad dllendirmek iin ona amt.
stat Mirek, silahlar, ipek ve kadife kumalar ve altnla dolu hazine odasnn altn amdanlarnn
nda Heratl eski statlarn her biri birer efsane kitaplarnn harika sayfalarna gn gece hi
durmadan baktktan sonra kr olmu. Allahn meleklerini karlar gibi olgunluk ve tevekklle
karlad bu yeni durumundan sonra, byk stat bir daha hi konumam ve hi de resim
yapmamt.
Tarihi Raidi yazar Mirza Muhammet Haydar Duglat, bunu, Allahn lmsz zamannn
manzaralarna kavumu bir nakkan, sradan lmller iin yaplan kitap sayfalarna artk hibir
zaman geri dnememesiyle aklar ve der ki: Kr nakkan hatralarnn Allaha ulat yerde, mutlak
bir sessizlik, mutlu bir karanlk ve bo sayfann sonsuzluu vardr.

Ben Bir Aacm


[Benim Adm Krmzdan.
1591 ylnda, stanbulda bir kahvehanede bir meddah
bir ressamn yapt aacn azndan konuuyor.]
Ben bir aacm, ok yalnzm. Yamur yadka alyorum. Allah rzas iin kulak verin u
anlatacaklarma. Kahvelerinizi iin, uykunuz kasn, gzleriniz alsn, bana cin gibi bakn da size niye
bu kadar yalnz olduumu anlataym.
1. stat meddahn arkasnda bir aa resmi olsun diye aharsz kaba kda alelacele resmedildiimi
sylyorlardr. Doru. imdi yanmda ne baka narin aalar, ne yedi yaprakl bozkr otlar, ne kimi
zaman eytana ve insana benzeyen lle lle karanlk kayalar, ne de gkte kvrm kvrm in bulutlar
var. Bir yer, bir gk, bir ben, bir de ufuk izgisi. Ama hikyem daha kark.
2. Bir aa olarak illaki bir kitabn paras olmam art deil. Ama bir aa resmi olarak herhangi bir
kitabn sayfas deilim diye huzurum kayor. Bir kitapta bir ey gstermiyorsam putataparlar ve
kfirler gibi resmimin duvara aslp bana secde edilip taplaca geliyor aklma. Erzurumi Hocaclar
duymasn, bundan gizlice vnyorum ve sonra utanla ok korkuyorum.
3. Yalnzlmn asl sebebi ise hangi hikyenin paras olduumu benim de bilmemem. Bir
hikyenin paras olacaktm, ama bir yaprak gibi dtm oradan. Onu anlataym:

AATAN DEN YAPRAK GB HKYEMDEN DMN HKYES


Acem ah Tahmasp, ki hem Osmanlnn ba dmanyd, hem de cihann en naksever padiahyd,
bundan krk yl nce bunamaya balaynca ilk i elenceydi, arapt, musikiydi, iirdi, nakt, bunlardan
soudu. Kahveyi de braknca kafas durdu; ask suratl, karanlk ihtiyarlarn evhamlaryla, Osmanlnn
askerinden uzak olsun diye payitahtn o zaman Acem mlk olan Tebrizden Kazvine tad. Daha da

yalannca bir gn cin arpmasyla buhrana kaplp araba, olancla ve naketmeye tvbeler tvbesi
dedi ki bu yce ahn kahve zevkinden sonra aklselimini de kaybettiinin iyi bir ispatdr.
Bylece, Tebrizde yirmi yldr cihann en byk harikalarn yapan mucize elli ciltiler, hattatlar,
mzehhipler, nakkalar il yavrusu gibi ehir ehir daldlar. Bunlarn en parlaklarn, ah Tahmaspn
yeeni ve damad Sultan brahim Mirza, vali olduu Mehede ard ve onlar nakkahanesine
yerletirip Timur zamannda Heratta en byk air olan Cminin Heft Evrenginin yedi mesnevisini
yazdrp nakl, resimli harika bir kitap yaptrmaya balad. Akll ve ho yeenini hem seven hem
kskanan, kzn ona verdii iin pimanlk duyan ah Tahmasp bu harika kitab iitince haset etti ve
fkeyle yeenini Mehed valiliinden Kain ehrine, sonra yine bir fkeyle daha kk Sebzivar ehrine
srd. Meheddeki hattatlar ve nakkalar da bylece baka ehirlere, baka memleketlere, baka
sultanlarn, ehzadelerin nakkahanelerine daldlar.
Ama bir mucizeyle Sultan brahim Mirzann harika kitab yarda kalmad; nk hakikatli bir
kitapdr vard. Bu adam atna biner, en iyi tezhibi yapan usta oradadr diye ta iraza gider, oradan en
zarif nestalik hatt yazan hattat iin iki sayfay alr Isfahana gtrr, sonra dalar geip ta Buharaya
kp zbek Hannn yannda nakeden byk stat nakkaa resmin istifini yaptrr, insanlarn izdirir;
Herata inip bu sefer yar kr eski statlardan birine otlarn ve yapraklarn kvrm kvrm kvrln
ezberden nakettirir; Heratta baka bir hattata urayp resmin iindeki kapnn stndeki levhadaki
yazy altn rika ile yazdrp hadi yine gneye, Kaine gider ve alt ay yolculuk ederek yarlayabildii
sayfay Sultan brahim Mirzaya gsterip aferini alrd.
Bu gidile kitabn hi bitmeyeceini anladlar ve Tatar ulaklar tuttular. Her birinin eline, zerine
ilenip yazlacak sayfayla birlikte sanatya istenilen eyi tarif eden birer mektup verdiler. Bylece
btn Acem lkesinin, Horasann, zbek memleketinin, Maverannehirin yollarndan kitap
sayfalarn tayan ulaklar geti. Ulaklar gibi kitabn yapm da hzland. Bazen elli dokuzuncu yaprakla
yz altm ikinci yaprak karl bir gece kurt ulumalarnn iitildii bir kervansarayda karlar, yarenlik
ederken ayn kitap iin altklarn anlayp, odalarndan karp getirdikleri sayfalarn hangi
mesnevinin neresine dtn, birbirlerine gre yerlerini anlamaya alrlard.
Bugn bitirildiini kederle iittiim bu kitabn bir sayfasnda da ben olacaktm. Ne yazk ki souk bir
k gn beni tayarak kayalk geitlerden geen Tatar ulan yolunu haramiler kesti. nce dvdler
zavall Tatar, sonra harami usulnce soydular, rzna geip imanszca ldrdler. Bu yzden ben de
bilmiyorum hangi sahifeden dtm. Sizden ricam bana bakp bunu sylemeniz: Acaba Leylay
adrnda oban klnda ziyaret eden Mecnuna glge mi olacaktm? Umutsuz inanszn ruhundaki
karanl anlataym diye gecenin iine mi karacaktm? Btn cihandan kap, denizler ap, kular,
meyvelerle dolu bir adada huzur bulan iki sevgilinin mutluluuna elik etmek isterdim! Diyar- Hindi
fethederken bana gne geip gnlerce burnu kanaya kanaya len skenderin son anlarna glge
olmak isterdim. Yoksa oluna ak ve hayat nasihatlar veren babann gcn ve yan ima etmeye mi
yarayacaktm? Hangi hikyeye mana ve zarafet katacaktm?
Ula ldrp, beni yanlarna alp da ehir demeden gezdiren haramilerden biri, arada bir kymetimi
biliyor, bir aa resmine bakmann, bir aaca bakmaktan daha ho olduunu anlayacak kadar incelik
gsteriyordu, ama bu aacn hangi hikyenin paras olduunu bilmedii iin abuk sklyordu benden.
Beni ehir ehir gezdirdikten sonra korktuum gibi yrtp atmad bu haydut, bir handa ince bir adama bir

testi araba satt. Geceleri bazen alar ve mum nda bana bakard bu zavall ince adam. Kederden
lnce mallarn sattlar. Beni alan stat meddah sayesinde ta stanbula kadar geldim. imdi ok
mutluyum, bu gece burada Osmanl Padiahnn siz mucize elli, kartal gzl, elik iradeli, zarif bilekli,
hassas ruhlu nakkalar ve hattatlar arasnda olmaktan eref duyuyorum ve Allah akna, bir stat
nakkan duvara aslsn diye beni kt kda alelacele izdiini syleyenlere inanmayn diye
yalvaryorum.
Bakn ne yalanlar, ne iftiralar, ne pervasz yaktrmalar daha var! Dn gece hani buraya duvara bir
kpek resmi asp bu edepsiz kpein servenlerini hikye etmiti ya stadm, bu arada, Erzurumlu bir
Husret Hocann servenlerini anlatmt ya! imdi Erzurumi Nusret Hoca Hazretlerini sevenler bunu
yanl anlam; szmona biz ona laf dokunduruyormuuz. Biz byk vaiz Efendimiz Hazretlerine
babas belirsiz diyebilir miyiz? H! Hi aklmzdan geer mi? Bu nasl bir fitne sokmak, ne pervasz
bir yaktrmadr! Madem Erzurumlu Husret, Erzurumlu Nusret ile karyor, ben size Sivasl a
Nedret Hocann aa hikyesini anlataym.
Bu Sivasl a Nedret Hoca da gzel olanlar sevmekle naketmeyi lanetlemekten baka, kahvenin
eytan ii olduunu, ienin Cehenneme gideceini sylyormu. E Sivasl, sen benim u koca dalmn
nasl eildiini unuttun mu? Size anlataym, ama kimseye sylemeyeceinize yemin edin, nk Allah
kuru iftiradan saklasn. Bir sabah bir baktm, maallah var, minare boylu, aslan peneli dev gibi bir
adam ile yukarda ad geen benim bu dala kp gr yapraklarmn arasna gizlenmi, affedersiniz takr
takr i gryorlar. Sonradan eytan olduunu anladm dev bizimkini becerirken gzel kulan hem
efkatle pyor, hem de iine fsldyor: Kahve haramdr; kahve gnahtr... diye. Kahvenin zararna
inanan, gzel dinimizin buyruklarna deil eytana inanr, ona gre.
Bir de son olarak Frenk nakkalarndan sz edeceim ki, onlara zenen soysuz varsa ibret alsn.
imdi bu Frenk nakkalar, krallarn, papazlarn, beylerin, hatta hanmlarn yzlerini yle bir
nakediyorlar ki, o kiiyi resmine bakp sokakta tanyabiliyorsun. Bunlarn karlar zaten sokakta serbest
gezer, artk gerisini siz dnn. Ama bu da yetmemi, ileri daha ileri gtrmler. Pezevenklikte
deil, nakta diyorum...
Bir byk stat Frenk nakka ile baka byk bir nakka ustas bir Frenk ayrnda yrrler ve
ustalk ve sanat zerine konuurlarm. Karlarna bir orman km. Daha usta olan, tekine yle
demi: Yeni usullerle resmetmek yle bir hner gerektirir ki, demi, bu ormandaki aalardan birini
resmettin mi, resme bakan merakl buraya gelip, isterse o aac dierlerinden ayrt edip bulur.
Ben fakir, grdnz aa resmi, byle bir aklla resmedilmediim iin Allahma krediyorum.
Frenk usullerince resmedilseydim beni sahici bir aa sanan stanbulun btn kpekleri zerime ier
diye korktuumdan deil. Ben bir aacn kendisi deil, manas olmak istiyorum.

Uyuyamyor musunuz?
[Kara Kitaptan. Cell Salik anlatyor.]
Yatanza girdiniz. Tandnz eyalar arasnda kendi kokunuz ve anlarnzla dolu araflar,
battaniyeler arasna yerletiniz, banz yastnzn tandk yumuakln buldu, yana dndnz,
bacaklarnz karnnza ekerken boynunuzu ne ediniz, yastn serin yz yananz serinletti:
Birazdan, birazdan uyuyacak, karanln iinde hepsini, hepsini unutacaksnz.
Hepsini unutacaksnz: Sizden stn olanlarn acmasz gcn, sylenmi o dncesizce szleri,
budalalklar, yetitiremediiniz ileri, anlayszl, ihaneti, hakszl, aldrszl, sizi sulayanlar
ve sulayacak olanlar, paraszlnz, hzla geen zaman, hi gemeyen zaman, kavuamadklarnz,
yalnzlnz, utancnz, yenilgilerinizi, zavalllnz, ackl halinizi, felketleri, felketlerin hepsini,
hepsini birazdan unutacaksnz. Unutacanz iin memnunsunuz. Bekliyorsunuz.
Sizinle birlikte evrenizdeki eyalar, karanln ya da yar karanln iindeki o alelde ve tandk
dolaplar, ekmeceler, kaloriferler, masalar, sehpalar, sandalyeler, kapal perdeler, karp attnz
elbiseler, sigara paketiniz, ceketinizin cebindeki kibritle el antanz, saatiniz; onlar da bekliyorlar.
Beklerken tandk sesler duyuyorsunuz; mahalleden geen bir otomobilin bildik parke talarnn ve
yol kenarndaki su birikintilerinin zerinden geiini, yaknlarda bir yerde kapanan bir sokak kapsn,
eski buzdolabnn motorunu, ok uzakta havlayan kpekleri, taa deniz kysndan gelen sis ddn,
muhallebicinin anszn kapanan kepengini. Uyku ve rya armlaryla, mutlu unutuun yeni
dnyasna alan anlarla dolu bu sesler, her eyin yolunda gittiini, birazdan onlar da evrenizdeki
eyalar ve sevgili yatanzla birlikte unutup baka bir leme gideceinizi size hatrlatyor. Hazrsnz.
Hazrsnz; sanki vcudunuzdan, sevgili bacaklarnz ve kalalarnzdan, hatta daha yakndaki
kollarnz ve ellerinizden de uzaklatnz. Hazrsnz ve hazr olduunuz iin o kadar memnunsunuz ki,
gvdenizin bu yakn uzantlarnn bile artk yardmna gerek duymuyor, gzleriniz kapanrken yaknda
onlar da unutacanz biliyorsunuz.
Kapanm gzlerinizin altnda, yumuack bir kas hareketiyle gzbebeklerinizin ktan iyice
uzaklatn biliyorsunuz. Sanki tandk kokular ve seslerin armlaryla her eyin yolunda gittiini
bilen gzbebekleriniz, imdi odadaki belli belirsiz deil, gittike geveyerek huzura giren aklnzn
iindeki bir n havai fiekler gibi aan renklerini gsteriyor size: Mavi lekeler, mavi yldrmlar, mor
dumanlar, mor kubbeler gryorsunuz; titreyen lacivert renk dalgalarn, eflatun renkli alayanlarn
glgelerini, yanarda azndan akan erguvani lavlarn salnn, sessizce parlayan yldzlarn Prusya

mavisini gryorsunuz. Renkler ve biimler birbirlerini sessizce tekrarlayarak, bir kaybolup yine ortaya
karak, yava yava deierek, unutulmu ve hi olmam baz sahneleri, baz anlar gsteriyorlar size;
aklnzn iindeki renkleri seyrediyorsunuz.
Ama uyuyamyorsunuz da.
Bu gerei itiraf etmek iin ok erken deil mi daha? Huzurla uyuduunuz zamanlarda
dndnz eyleri aklnza getirin: Hayr, bugn ne yaptnz ve yarn ne yapacanz deil,
iinden geerek sizi uykunun unutuuna kavuturan o tatl anlar dnn: te herkes sizin dnnz
beklerken en sonunda geri geliyorsunuz ve ok seviniyorlar; hayr hi gelmiyorsunuz geri, antanzda
en sevdiiniz eyler, karl telgraf direkleri arasndan giden bir trendesiniz; aklnza gelen o gzel szleri,
zeki cevaplar verince hepsi hatalarn anlyor, susuyor ve size gizli de olsa bir hayranlk duyuyorlar;
sevdiiniz gzel gvdeye sarlyorsunuz, o gvde de size; unutamadnz baheye dnp dallardan
olgun kirazlar topluyorsunuz; yaz geliyor, k geliyor, bahar geliyor; sabah geliyor, mavi bir sabah,
gzel bir sabah, gneli bir sabah, yolunda, mutlu bir sabah... Ama hayr, uyuyamyorsunuz.
O zaman benim gibi yapn: Kolunuzu bacanz onlar hi huzursuz etmeden usulca kprdatarak
yatanzda hafife dnn, banz yastn teki ucunu bulsun, yananz yastn serin bir kesini.
Sonra, yedi yzyl nce Bizanstan Mool Hakan Hlgye gelin olarak yollanan Prenses Mariya
Palaeologinay dnn. Sizin yaadnz bu ehirden, Konstantinopolisten de rana Hlgyle
evlenmeye yollanm, daha oraya varmadan Hlg lnce, yerine tahta geen olu Abaka ile evlenmi,
randaki Mool saraynda on be yl yaam, kocas ldrlnce sizin de stnde huzurla uyumak
istediiniz bu tepelere geri dnmt. Prenses Mariyay iinizde iyice hissedene kadar onun yola
kndaki hzn dnn, geri dnndeki, dnte yaptrp iine kapand Hali kysndaki
kilisede geen gnlerini dnn. Handan Sultann ccelerini dnn. I. Sultan Ahmetin annesi ok
sevdii bu dostlarn mutlu edebilmek iin onlara skdarda bir cceler evi yaptrm, yllarca burada
yaayan bu dostlar daha sonra gene Sultandan aldklar bir destekle kendilerini bilinmeyen bir lkeye,
haritada bile yerini bulamadklar bir cennete gtrecek bir kalyon yapp, suya indirip stanbuldan
uzaklamlard. Yolculuk sabah dostlarndan ayrlan Handan Sultann kederiyle, ona kalyondan
mendil sallayan ccelerin hznn, sanki siz de birazdan stanbuldan, ok sevdiklerinizden
ayrlyormusunuz gibi dnn.
Bunlar da uyutmazsa beni, sevgili okurlarm, ben ssz bir geceyars, ssz bir istasyonun peronunda
aa yukar yryerek bir trl gelmeyen bir treni bekleyen tedirgin adam dnrm; adamn nereye
gideceine karar verdiimde ben o adam olmuumdur. Yedi yzyl nce, stanbulu igal eden
Greklerin ehre girmelerini salayacak Silivrikapdaki geitte yeraltnda alanlar dnrm.
Nesnelerin ikinci anlamlarn kefeden adamn aknln hayal ederim. Dnyann iinde alan ikinci
dnyay dler, her eyin ikinci anlam bana ar ar alrken bu yeni dnyada yeni anlamlar arasnda
nasl sarho olacam kurarm. Hafzasn kaybeden adamn mutlu aknln dnrm. Hi
tanmadm bir hayalet ehre brakldm dnrm; bir zamanlar milyonlarca insann yaad
mahalleler, caddeler, camiler, kprler, gemiler, her ey, her ey bombotur ve ben o hayaletimsi bo
alanlarda yrdke gzyalaryla kendi gemiimi ve kendi ehrimi hatrlyor, ar ar kendi
mahalleme, kendi evime, iinde uyumaya altm yatama doru yryorumdur. Rosetta ta
zerindeki hiyeroglifi zmek iin gece yatandan kalkp, uykudagezenlerin dalgnlyla kendi

belleinin karanlk dehlizlerinde dolaan, kmaz sokaklara girip tkenmi anlarla karlaan Franois
Champollion olduumu dnrm. ki yasan denetlemek iin bir gece saraynda kyafet deitiren
IV. Murat olduumu dnr, klk deitirmi muhafzlarmla birlikteyken kimsenin bana zarar
veremeyeceinin gizli gveniyle camilerde, hl ak tek tk dkknlarda, gizli geitlerdeki
miskinhanelerde pinekleyen kullarmn hayatn sevgiyle seyretmeye koyulurum.
Sonra, geceyars, kap kap dolaarak on dokuzuncu yzylda en son Yenieri isyanlarndan birine
hazrlk olsun diye, esnafa gizli bir ifrenin ilk ve son hecelerini fsldayan bir yorganc ra
olmuumdur. Ya da yasaklanm bir tarikatn uykuya dalm meczuplarn yllar sren suskunluk ve
uykudan uyandran medreseli bir haberciyimdir.
Hl uyuyamamsam sevgili okurlarm, anlarnn izini srerek kaybettii sevgilisinin suretini arayan
mutsuz k olur, ehrin her kapsn aar, afyon iilen her odada, hikye anlatlan her mecliste, ark
sylenen her evde kendi gemiimin ve sevgilimin izlerini ararm. Bu uzun yolculuklarm srasnda
hafzam ve hayal gcm ve oradan oraya srklenen benim hayallerim yorgun dp pes etmemise
hl, en sonunda, uykuyla uyanklk arasndaki o mutlu belirsizlik anlarnn birinde nme kan ilk
tandk mekna, uzak bir dostun evine ya da yakn bir akrabann bo kalm konana girer, belleimin
unutulmu kelerini yoklar gibi kaplar aa aa bulduum odalarn sonuncusuna girer, mumu
sndrr, yataa yatp, uzak, yabanc ve tuhaf nesneler arasnda uyurum.

Annem, Babam ve Kaybolmalar


[stanbul adl hatra kitabndan.
Yazar anlatyor.]
Bazan babam uzak bir yerlere giderdi. Onu uzun zaman gremezdik. Bu yokluun balangc tuhaf
bir ekilde bize hissettirilmezdi. Kayp olduu ya da alnd ok daha sonra anlalan bir bisiklet ya da
artk okula gelmeyen bir snf arkada gibi yokluunu iyice ve acyla fark ettiimizde bu yoklua
oktan alm olduumuzu da hissederdik. Babamzn ne iin yok olduu konusunda bir aklama
yaplmaz, bunun ne zaman sona erecei hakknda bize bilgi de verilmezdi. Aabeyimle ben, bu sorular
sormamamz gerektiini hisseder, evin iindeki cemaat havasna kolayca uyuverirdik. Byk bir
apartmanda amcamlar, halamlar, babaannem, alar, hizmetiler, hep birlikte kalabalk halinde yayor
olmamz bu eksiklii unutmadan, ama sormadan geitirmemizi kolaylatrrd. Bazan unuttuumuz
eyin kederini, hizmeti Esma Hanmn ar efkatli bir sarlndan, babaannemin as Bekirin bir
dediimizi iki etmeyiinden ya da pazar sabah Aydn amcamn bizi 52 Dodge arabasyla Boaza
gtrmeye fazla hevesli oluundan anlardk.
Bazan da, durumumuzun kt olduunu annemin sabahlar telefonun bana oturup teyzelerimle,
arkadalaryla, kendi annesiyle uzun uzun konumasndan hissederdim. Annemin zerinde uzun krem
rengi krmz karanfilli sabahl olur, oturduu sandalyede bacak bacak stne att iin eit eit
kvrmlarla aklm kartrarak aa inen sabahln aralndan teni gibi gzel gecelii ve gzel boynu
gzkr, o telefonda konuurken kucana kp ona sokulmak, salar, boynu, gsleri evresindeki
gzel blgeye yaklamak isterdim. Yllar sonra, babamla sofrada giritikleri iddetli bir az
kavgasndan sonra kendisinin de benim yzme fkeyle syleyiverdii gibi, annemle babamn
kavgalarnn eve, bizlere bulatrd felaket havasndan holanrdm.
Annemin benimle ilgilenecei n beklerken, zeri parfm ieleri, pudralklar, rujlar, ojeler,
kolonyalar, gl suyu ve badem yalaryla dolu tuvalet masasna oturur, ekmecelerini hevesle kartrr,
eit eit cmbzlar, makaslar, trnak trpleri, ka kalemleri, kalem biimindeki fralar, taraklar,
ular sivri aletlerle oyalanr, benim ve aabeyimin masann yzeyi ile zerindeki cam arasna
sktrlm bebeklik fotoraflarna bakar (zerinde ayn sabahlkla annem, bebek iskemlesine oturtulan
bana bir kak mama verirken, ikimiz de ancak mama reklamlarnda rastlanacak neeyle
glmsyoruz), fotoraflarda o srada benim nasl mutlu bir lk attmn kmadn dnrdm.
Ar ar reklenmeye balayan can sknts ve kederden kurtulmak iin yllar sonra romanlarmda

bir benzerini yapacam hi bilmediim bir oyuna bavururdum sonra. Annemin tuvalet masasnn
aynasnn iki yanndaki ieleri, sa fralarn ve hibir zaman almayan iek kakmal, kilitli gm
kutuyu masann tam ortasna getirir, kafam aynann merkezine yaklatrr ve aynann iki kanadn arada
kendim kalacak bir ekilde birden anca aynalarn kendi aralarnda oalarak yapt derin, souk ve
cam rengi sonsuzlukta kprdanan binlerce Orhan grrdm. En yakndaki ve en byk grntlere
baknca kafamn hi tanmadm arka blgeleri, arkasnn yumurtams sivrilii, tpk babam gibi biri
dierinden daha kepe olan kulamn tuhafl beni artrd. Daha ilginci her seferinde gvdem diye
yabanc birini yllardr kendimle birlikte tadm hl bana rpertiyle dndren ensemi grmekti.
ayna arasna den yalnzca profilim deildi, her biri kk bir ayla deien ve gittike daha
klen onlarca, yzlerce, ama her biri bir dierinden farkl Orhanlarn, elimin bir hareketini ayn anda
klece taklit etmeleri de beni gururla elendirirdi. Kusursuz birer kle olduklarna ikna oluncaya kadar
onlara eit eit hareketler yaptrrdm. Bazan camn yeilimsi sonsuzluunda en uzaktaki Orhan
bulmaya alrdm. Bazan takliti grntlerimin, elimin ya da bamn bir hareketini ayn anda deil
de, benden kck bir an sonra taklit ettiklerini grebildiimi sanrdm. En rperticisi, yanaklarm
iirip, kalarm atp, dilimi karp yzmle oynarken ya da aynalar iindeki yzlerce Orhandan bir
kedeki sekizine, onuna dikkat ederken varln unuttuum kendi kollarmn, parmaklarmn
kendiliinden yapverdii basit bir hareketi, aynalar denizinin yeilimsi derinliklerinde bir yerdeki onon be kk Orhann ayn anda taklit etmesi, ama elimin o hareketi yaptnn bilincinde olmadm
iin bir an uzaktaki kk Orhanlardan bir takmn aralarnda anlap artk kendi kendilerine hareket
ettiklerini sanmamd. nce rperir, bunun da bir yanlsama olduunu aklmn akadan anlamayan
yanyla kabul ettikten sonra ayn korkuya yeniden kaplmak iin oyuna devam ederdim. Daha sonra,
aynalar yalnzca birer parmak yerlerinden oynatp alarn deitirmem bu sefer beni bambaka bir
Orhanlar dizisiyle kar karya brakrd. Tpk bir an odak noktasn aran bir fotoraf makinesinin
gz deliinden bakar gibi, bu yeni sonsuz Orhanlar arasnda ilk ve en yakn grntnn yerini ve kendi
asl yerimi (sanki onu da kaybetmiim gibi) bir an aresizlikle aramaktan holanrdm.
Bazan annem ve aabeyimle oynadmz ve beni her gn uzun bir sre elendiren btn bu yok
olma oyunu srasnda, aklmn kaldramayacam bilgiyi ustaca eleyen bir yan da son derece seici bir
ekilde, annemin telefon konumalarna, babamn nerede olduuna, ne zaman dnebileceine ya da bir
gn annemin de kaybolup kaybolmayacana ak olurdu.
nk bazan da annem yok olurdu. Ama o yok olduu zamanlarda bir aklama yaplr, mesela,
Anneniz hasta, Neriman halada dinleniyor, denilirdi. Tpk ayna karsndaki yanlsamalarn bir
ksmna geici de olsa iyi niyetle kanmay baardm gibi, bu aklamalar makul bulduumu
hatrlyorum. Babaannemin as ya da kapc smail Efendi yanmza verilir, vapurlarla, otobslerle
stanbulun bir baka ucundaki, mesela Erenkydeki bir akrabann ya da stinyedeki bir bakasnn
evine annemizi ziyarete giderdik. Btn bu gezilerden aklmda hznden ok bir macera zevki geriye
kalrd. Aabeyimin yanmda olmas, tehlikelerle benden nce onun yzleecei gibi belli belirsiz bir
inan korurdu beni. Evlerine, yallarna gittiimiz annemiz tarafndan uzak yakn baz akrabalar, yal,
sevimli, efkatli teyzeler ve bana korkutucu gelen kll amcalar bizi sevip okadktan, evde ilgimizi
eken tuhaf bir eyi, n n bir kanaryay, stanbulun Batllam btn evlerini ziyaret ettiini
sandm bir Alman barometresini (Bavyera kyls klndaki bir kar bir koca, havann durumuna

gre bir eve girip kyorlard) ya da her yarm saatte ona bir cevap yetitirmek iin rpnan kafesteki
kanaryay kararll ve dakikliiyle akna eviren guguklu bir saati gsterdikten sonra, biz annemizin
odasna ekilirdik.
Geniliine, ferahlna, ak pencereden gzken denizin ve n gzelliine (belki de bu yzden
Matissein pencereden gzken gney manzaralarn hep sevdim) atktan sonra annemin byle gzel
ve yabanc bir yerde olmasn kederle yadrgar, ama sehpalarn zerindeki birka tandk tuvalet eyas,
ayn cmbzlar ve parfm ieleri, srtnn cilas dklm sa fras gibi onun birka eyasyla oday
dolduran benzersiz anne kokusu bana bir gven verirdi. Annemin beni ve aabeyimi teker teker
kucana alp sevip okadn btn ayrntlaryla hatrlyorum. Aabeyime yaplacak iler, sylenecek
szler, tutulacak yollar ve davranlar ve mesela bir dahaki geliimizde hangi dolaptan alnp getirilecek
hangi eyalar konusunda pek ok t verir (t vermeyi her zaman severdi), btn bunlar hi
dinlemeyip pencereden dar bakan benimle ise sram gelince akalap elenirdi.
Annemin bir baka yokluunda, bir gn babam eve bir dad getirdi. Ar beyaz tenli, ksa boylu,
gzellikten uzak, toparlak ve her zaman glmseyen, sahip olmakla vnd bir bilgelikle bize de hep
yle yapmamz, onun gibi glmsememizi tleyen, baz tandk ailelerde olduunun aksine Trk
olduu iin bizde hayal krkl yaratan bu kadna aabeyimle hi snamadk. ou Alman kkenli,
Protestan ruhlu tandk dadlara gre zerimizde hi otorite kuramayan ve evin iinde itiip
boumamzdan huzursuz olduka, Ltfen, sakin sakin, gzel gzel deyiini babam da gldrerek
taklit ettiimiz bu kadn da ksa bir srede yok oldu. Daha sonraki yllarda babamn yok olma
vakalarndan ve aabeyimle lmne boumamzdan yld zamanlar tepesi iyice atan annem,
umutsuzlukla Alp bam gideceim ya da Kendimi u pencereden atacam, (bir keresinde gzel
bacaklarndan tekini pencerenin eiine atmt) o zaman babanz da o kadnla evlenir dedike benim
gzmn nne yeni anne aday olarak annemin bazan fkeyle adn azndan kard ve ou zaman
hi szn etmedii kadnlardan birinin hayali deil, o beyaz tenli, toparlak, iyi niyetli ve akn dad
gelirdi.
Hep ayn apartmanda, ayn odalarda, sokaklarda yaamamza ramen ve gerek bir ailede olduuna
daha sonralar inanacam gibi, birka kk eitleme dnda hep benzeri eylerin konuulduu ve
yendii bir hayat srmemize ramen (tekrar, mutluluun kayna, garantisi ve lmdr!) ne zaman
nereden gelecei hi bilinmeyen bu yok olmalar, beni zmekten ok sradan bir hayatn, skc anlarn
ve gnlerin iinden karp (tpk annemin tuvaletinin aynalar gibi) birden beni baka bir leme eken
elenceli, artc, zehirli iekler gibiydiler. Ruhumun karanlk bir yanna seslenen, beni oyalayan,
kendi varlm ve unutmak istediim yalnzlm daha ok hissettiren bu yok olma anlar, aile
felaketleri, kavgalar yznden ok az gzya dktm.
ou zaman bu kavgalar sofrada balard. Daha sonraki yllarda babamn ald araba (1959 model
Opel Record) kavgalarn balamas iin daha da elverili oldu, nk hzla giden bir arabadan inmek,
sofradan kalkmann tersine, kavgaclarn kolayca yapamayaca bir eydir. Bazan gnlerce planlanm
araba yolculuklarnn ya da Boaza gittiimiz basit pazar gezintilerinin daha ilk dakikalarnda kavga
patlak verince aabeyimle bahse girerdik: Acaba babam ilk kprden sonra m, yoksa ilk benzinciden
sonra m sk bir frenle arabaya bir U dn yaptrp, gtrd ykn ald iskeleye fkeyle gerisin
geriye boaltan kaptan gibi bizi eve gtrp brakacak, kendisi de arabasyla bir baka yere gidecekti.

Daha derine ileyen ve daha iirsel ve soylu bir yan olan o ilk yllarn kavgalarndan birinde,
Heybeliadada bir akam annem de babam da sofradan kalktlar. (Byle zamanlarda her ocuk gibi
yemeimi annemin istedii gibi deil, kendi istediim gibi yiyeceim iin memnun olurdum.) st katta
btn gleriyle birbirlerine baryorlard, sessizce nmze bakarak aabeyimle masada bir sre
oturduktan sonra bir igdyle biz de yukarya, onlarn yanna ktk. (Bir igdyle, burada aklmdan
yeniden bir parantez amak geince aslnda bu hikyeleri hi mi hi hatrlamak istemediimi anladm.)
Bir iti kak iine girdiimizi gren annem bizi bir hamlede bir odaya soktu, kapsn kapad. Oda
karanlkt, ama iki byk buzlu caml kapyla ayrld teki odadan ieriye kuvvetlice bir k dzgn
bir ekilde yaylyordu. Aabeyimle ben Art Nouveau desenli buzlu camlardan szlen kta, annemle
babamn birbirine yaklaan, uzaklaan, birbirine dokunduka hareketlenen, sonra tekrar kavuan
glgelerini, barlar, haykrlar arasnda hi kprdamadan seyretmeye baladk. Gz yaartc bu
glge oyununun iddetinden, tpk Karagzde olduu gibi, arada bir perde (buzlu caml kap)
sarslyordu ve her ey siyah-beyazd.

Okulun Skntlar ve Zevkleri


[stanbul adl hatra kitabndan]
Okulda ilk rendiim ey bazlarnn aptal olduu, ikinci rendiim ey ise bazlarnn daha da
aptal olduuydu. Tpk din, rk, cins, snf, servet (ve bu listeye en son eklenen) kltr farklar gibi,
hayattaki bu temel ve belirleyici fark fark etmiyormu gibi yapmann bir olgunluk, bir incelik ve bir
efendilik olduunu o yata kavrayamadm iin retmenin snfa her soru soruunda, doru cevab
bildiimi gstermek iin rpnarak parmam kaldrrdm.
Daha sonraki aylarda, yllarda bu bir alkanlk oldu. yi, akll bir renci olduumu snf da,
retmen de anlamt biraz, ama ben gene her soruya bir cevabm olduunu kantlamak iin parmam
kaldryordum. retmen pek seyrek bana sz veriyor, ou zaman kalkan baka parmaklar, onlar da
konusun diye iaret ediyordu. Bir sre sonra cevabn bileyim bilmeyeyim, her soruya parmam
kendiliinden kalkar oldu. Bunda, sradan kyafetler giyse bile, ok pahal bir tak ya da kravat takarak
zengin olduunun fark edilmesini isteyen birinin huzursuzluuna benzer bir kendini gsterme istei ile,
retmene kar duyulan bir eit hayranlk ve ibirlii etme dilei de vard.
nk okulda sevgiyle rendiim bir baka ey de bir otorite olarak retmenin iktidaryd.
Pamuk Apartmanndaki aile kalabalnn dank ve paral bir hali vard, kalabalk yemeklerde her
kafadan bir ses kard. Aile birbirine sevgi ve arkadalk, kalabalk ve sohbet ihtiyac ve yemek ve
radyo saatleri gibi kimsenin tartmad alkanlk ve kurallarla sanki kendiliinden balanmt. Evde
babam bir otorite ve iktidar merkezi gibi deildi hi, az gzkr, arada bir kaybolurdu. Daha nemlisi,
aabeyimle beni hi mi hi azarlamaz, beenmedii bir ey yaparsak kalarn bile atmazd. Daha
sonraki yllarda arkadalarna bizi tantrrken syledii Bunlar da benim iki kk kardeim szn
babam gerekten hak ediyordu. Bu yzden evde otorite olarak yalnzca annemi tanmtm. Ama onun
benim zerimdeki gc de benim dmda, yabanc bir iktidar merkezi olmaktan ok, benim
tarafmdan gelen sevilme, okanma ve beenilme isteinden kaynaklanyordu. Bu yzden retmenin
yirmi be kiilik snf zerindeki gc beni ilgilendirdi.
Belki de onunla annemi biraz zdeletirdiimden, iimde retmenden onay almak iin bitip
tkenmez bir istek vard. Yalnz her soruya cevap vermek istemez, devlerimi iyi yapmak, retmen
tarafndan sevilmek, farkl ve akll gzkmek de isterdim. Ellerinizi byle kavuturarak konumadan
oturun, derdi retmen ve ellerimi gsmn zerine kavuturur, btn ders sabrla otururdum. Ama
yava yava her soruya cevap yetitirmenin, bir aritmetik problemini herkesten nce zmenin ya da en

iyi notlar almann zevkleri solmaya, derslerde vakit hi gememeye, zaman bazan inanlmaz bir
yavalkla akmaya balad.
Gzlerimi tahtada bir eyler yazmaya alan yarm akll, iman bir renciden ya da retmen,
renci, hademe btn dnyaya ayn iyimser ve iyi niyetli, gle ve salkl baklarla bakan kzdan
ayrr, pencereden darya, apartmanlar arasnda gzken bir kestane aacnn st dallarna evirirdim.
Dala bir karga konard. Dikkatle seyrederdim. Gvdesini alttan grdm kargayla daln arkasnda tek
bir bulut hem ekil hem de yer deitirirdi. Pencereden grdm bulutu bir tilkinin burnuna, kafasna,
sonra bir kpee benzetirdim. Artk kpek ekil deitirmesin, bulut kpek olarak yoluna devam etsin
isterdim, ama biraz sonra bulut babaannemin bfesinin hi almayan vitrinindeki ayakl gm
ekerliklerden birine dnrd, ve ben evde olmak isterdim. Evin glgeler iindeki sessizlii, gven
verici hali aklma taklmken, birden o glgeler iinden, tpk bir ryadaki gibi babam belirir, pazar
gn hep birlikte arabayla Boaz gezintisine kardk. Derken kar apartmann penceresi alr, bir
hizmeti elindeki toz bezini silkeler, sonra o da benim gibi oturduum yerden gremediim soka
dalgnlkla seyrederdi. Acaba sokakta ne vard? Parke talarnn zerinde ilerleyen bir at arabasnn
sesini duyar, ksk sesiyle baran eskiciiiiyi iitirdim. Soka seyreden hizmeti, baklaryla eskiciyi
izledikten sonra ekilir, onun kapad pencerenin yannda deminki bulutun hznda ama ters yne giden
baka bir bulut grrdm. Yan pencerede de yansyan bulut yoluna devam ederken acaba bu deminki
tilki-kpek-ekerlik bulut olmasn diye sorardm kendime. Tam bu srada snfta bir hareket olur, kalkan
parmaklar grnce retmenin sorusunu iitmememe ramen telala ben de parmam kaldrr ve
doru cevab bildiimden ok emin bir pozla beklerdim. teki rencilerin cevaplarndan retmenin
sorusunun henz ne olduunu karamadm o ilk anlarda bile, hayaller iindeki aklmda cevab ok iyi
bildiime ilikin bo bir inan belirirdi.
Yllar boyunca ikier ikier sralarnda oturduumuz snflar elenceli bir yer yapan ey derslerde
rendiklerimle, retmenden aldm onaylardan ok, snf arkadalarm tek tek tanma zevki, onlarn
benden ne kadar deiik olduklarn biraz hayret, biraz hayranlk, birazck da acmayla grmekti.
Trke dersinde bir eyler okurken, satr bitince, bir alttaki satrdan deil de iki alttaki satrdan okumaya
devam eden ve btn dikkatine ramen snfn gld yanln bir trl dzeltemeyen o kederli ocuk
vard mesela. lkokul birde, bir sre yanmda oturan, uzun krmz salar at kuyruu yaplm kz vard.
antasnn ii srlm elmalar, simitler, dklm susamlar, kalemler, sa bantlar ile karmakark ve
pasaklyd ama ondan ve antadan gelen ho bir lavanta kokusu beni ona balar, her eyi adl adnca
syleyerek cesaretle anlatabilmesine hayran olur, hafta sonlar onu grmezsem zlerdim. Bir ocuun
kafas babaannemin dedii cinsten tam taskafayd, bir baka ufak tefek, kk kzn krlganl ve
narinlii beni byler, bir ncsnn evinde olup biten her eyi hibir ey saklamadan
anlatvermesine aar, kendi kendime nasl byle oluyor diye sorardm. Nasl oluyor da bu kz Atatrk
iiri okurken gerekten alyor, teki herkesin anlayacan bile bile yalan syleyebiliyor, bu ncnn
antas, defteri, nl, salar, szleri, her eyi bu kadar derli toplu olabiliyor?
Tpk sokaklardaki eit eit arabann lambalar, tampon, n kaput ve pencerelerinden oluan
burnunu aklm kendiliinden bir eye benzettii gibi, snftaki pek ok ocuu da bir eye benzetirdim:
Mesela u sivri burunluyu tilkiye, iriyary herkesin zaten dedii gibi ayya, dik saly kirpiye... Mari
adl bir Yahudi kzn uzun uzun hamursuz bayramndan sz ettiini, baz gnlerde babaannesinin evdeki

elektrik dmelerine bile dokunmadn anlattn hatrlyorum. Baka bir kz da, bir akam
odasndayken hzla arkasna dnnce bir melein glgesini grdn sylemi, bu aklmda korkuyla
yer etmiti. Upuzun bacaklarna upuzun oraplar giyen ve her zaman alayacakm gibi duran kzn
bakan olan babas Babakan Adnan Menderesin elini kolunu sallayarak kt uak kazasnda lnce,
kzn, babas lmeden de olacaklar bilip aladn sandm. Pek ok ocuun, benim gibi, dileriyle bir
derdi vard, bazlar di teli takyordu. Lise yatakhanelerinin ve spor salonunun olduu yan binann st
katlarnda bir yerde, revirin yannda bir dii olduu syleniyordu, retmen fkelenince yaramazlk
edeni oraya yollamakla tehdit ederdi. Daha kk bir ceza, kara tahtann asld duvarla kap arasndaki
kede, snfa srtn dnp ayakta durmakt. Bu bazan tek ayak cezasna da dnr, ama btn snf
dersi deil, cezalandrlan rencinin tek ayak zerinde ne kadar durabileceini izledii iin
uygulanmazd. Tek ayak zerinde durmasa da, keye srlen haydutlar, p tenekesine tkrmek,
retmene aktrmadan snfa ka-gz iareti yapmak gibi bende hayranlktan ok kskanlk ve fke
uyandran eyler yapard.
Tembellerin, haydutlarn, aptallarn ve arszlarn retmen tarafndan azarlanmas, cezalandrlmas,
hrpalanmas, dvlmesi daha sonra itenlikle inanacam cemaat ve dayanma ruhuna ramen bazan
beni mutlu ederdi. Herkesle son derece senli benli, girgin bir kz vard mesela, okula ofrl bir
arabayla gelir, retmen ondan her istediinde gayet memnun tahtaya kalkar, krtarak Jingle bells,
jingle bells, jingle all the bells diye ngilizce bir ark sylemeye balard. retmenle arasnn bu
kadar iyi olmasna ramen devlerini srarla yapmad iin aalanmasna, itilip kaklmasna tank
olmaktan sklmazdm. Her dev kontrolnde, birka kiinin devini yapmad halde, yapm da, imdi
defterin sayfalar arasnda bir trl bulamyormu pozuna, retmen bunu hi yutmad halde, neden
bavurduunu hi anlayamazdm. Bir anlk telatan ve korkaklktan, imdi bulamyorum
retmenim! demek cezay yalnzca birka saniye geciktirir, ama tokadn ya da kulak ekmenin
iddetini daha da artrrd. Osmanl okullarnda atlan dayaklar, hocann oturduu yerden renciye
indirdii uzun denek, Ahmet Rasimin (1865-1932) Falaka, Gecelerim adl ocukluk ve okul
anlarndaki falaka, daha sonraki yllarn ders kitaplarnda Cumhuriyet ve Atatrk ncesinde kalm
ktlkler gibi sunulurdu bize. Ama zengin Niantandaki paral zel Ik Lisesinde bile,
modernleme denen yeniliklerin bir ksmnn gszlere uygulanan basknn yenilemesi demek
olduunu; artk falaka ya da denek yerine, kenarlarna ince ve sert bir mika paras geirilmi Fransz
mal cetveller kullanan, Osmanldan kalma ihtiyar ve aksi hocalar sezerlerdi sanrm.
devini inatla yapmayan, yaramazlyla hocann sabrn taran bir renci tehir edilmek iin
herkesin nne karlp, o iler acs dayak ve aalama dakikalar baladnda kalbim hzlanr, kafam
karrd. Yamz byyp tatl ve annemsi kadn retmenlerden, jimnastik hocas, din hocas, mzik
retmeni gibi hayattan bezmi, fkeli, yal erkek retmenlerin eline dtke sklaan bu
cezalandrma trenlerini, nce skc dersin ortasnda seyirlik birka dakika diye memnuniyetle
karlardm. renci, st dkm kedi gibi nne bakp, suunu itiraf edip, inandrc birka zr
sralarsa cezas hafif olurdu. Ama zr kabahatinden byk olanlar, yalan da olsa suunu hafifletecek
bir bahane uydurmayanlar, uyduramayanlar, uydurmaya bile enip daya tercih edenler, retmen
kendisini aalar, hrpalarken arada ka-gz iareti yapp snf gldrenler, bir yandan beceriksiz
yalanlar kvrp, bir yandan da Bir daha yalan sylemeyeceim retmenim diye itenlikle yeminler

edenler, dayak ve aalanmadan kan ter iinde kalmken, ikencelerini daha da artran bir baka
yanl kapana kslm bir hayvan gibi bilmeden yapanlar bana insanlk ve hayat hakknda btn Hayat
Bilgisi kitaplarndan ve Snf Bilgisi dergilerinden daha derin eyler retirlerdi.
Bazan tertipli, ho ya da krlgan haline uzaktan sevgi duyduum bir kzn bu aalanma ve zr
anlarnda yznn kpkrmz olduunu, gznde yalar biriktiini grdmde onun kurtulmasn
isterdim. Teneffslerde bana da eziyet eden o sar sal, iko ocuun konutuka battn, battka
tokat yediini grdmde olay kalpsizlikle zevk alarak seyrederdim. Umutsuzca aptal ve duyarsz
olduuna karar verdiim kara kuru, sessiz ve gururlu bir ocuun retmeni ileden karan direniinin
nedenini zemediimde, ocuun gzlerinden yalar akarken, retmenle renciye ayn anda hak
vermekten yorulurdum. Baz retmenler tahtaya ektikleri rencinin bilgisini snamaktan ok
cehaletini sergileyip aalamaktan ne kadar holanrlarsa, baz renciler de durumu idare edip
kurtarmaktan ok, aalanmaktan daha ok holanr gibi davranrlard. Baz retmenler bir defterin
yanl renkli bir ktla kaplandn grdklerinde kudurur, bazlar baka zamanlar hi aldrmadklar
kk bir fsldamaya bir tokatla karlk verir, baz renciler cevabn bildikleri basit bir soru
karsnda gzleri araba lambasna yakalanm tavan gibi donup kalr, bazlar da en ok onlar takdir
ederdim cevab bilmeseler de bildikleri herhangi bir eyi iyi niyetle anlatrlard.
Kimi zaman azarla ya da defterlerin, kitaplarn frlatlmasyla balayan bu korkutucu anlarda, btn
snfta baka tek t kmazken bana byle aalamalar gelmeyen talihlilerden olduum iin
krederdim. Snfn te biri bu ayrcalkllardand. Yoksulla zenginin ayn snfta okuduu baz devlet
okullarnn tersine bu zel okulda srekli aalananlarla hi hrpalanmayan talihlileri ayran gizli
izginin rencinin zenginlii ya da fakirliiyle ilgisi yoktu. Okula alp ocuksu bir kardelikle
teneffslerde koturup oynarken mutlulukla unuttuum ve ruhumun da reddettii bu gizli izgi,
retmen krsdeki yerine bir iktidar ant gibi yerleince birden ortaya kverirdi ve ben de bu dayak
ve aalama anlarnda basit ama gl bir merakla bazlarnn neden yle daha tembel, onursuz,
iradesiz, duyarsz, kafasz ya da ite yle olabildiklerini kendime sorardm. Ama hayatn karanlna
ve snf arkadalarmn ruhlarna alan bu soruya ne o srada okumaya baladm ve ktlerin hepsinin
arpk azl izildii resimli romanlar, ne de ocuksu sezgilerim cevap verir, ben de soruyu unuturdum.
Btn bunlardan, okul denen yerin aslnda temel sorular cevaplamadn, yalnzca onlar hayatn
gerei olarak benimsememize yardm ettiini karmtm. Bu yzden parmam kaldrp kendimi
izginin daha rahat ve huzurlu tarafna atmaya lise yllarna kadar zen gsterdim.
Gene de okulda rendiim asl eyin hayatn sorgulanmayan gereklerini kabul etmek deil,
onlarla bylenmek olduunu sezerdim. lk yllarda olur olmaz bahanelerle, ikide bir retmen dersin
ortasnda bize bir ark syletmeye balard. ngilizce, Franszca szlerini anlayamadm, sevmediim
bu arklar sylyormu gibi yaparken snf arkadalarm seyretmekten holanrdm. (Trkeye beki
baba, beki baba, bayram geldi ddk al, gibi evrilen eyler sylerlerdi.) Yarm saat nce defterini
gene evde unuttuu iin gzya dken ksa boylu tombul ocuk imdi azn kocaman aa aa
mutlulukla ark sylyor olurdu. Uzun salarn ikide bir kulaklarnn arkasna atan kz, arknn
ortasnda gene ayn jesti yapard. Teneffste koridorlarda beni kovalayan iko haydutlardan biriyle,
onun daha sinsi, zeki ve btn alaklna ramen gizli izginin benim tarafmda kalacak kadar ihtiyatl
akl hocas imdi meleksi bir ifadeyle mziin bulutlar arasnda kaybolmu gitmitiler. Tertipli kz

arknn ortasnda kalem kutularnn, defterlerinin yerini bir daha denetler, baheden snfa giderken
ikierli sra olmak iin Eim olur musun? diye her soruumda yalnzca sessizce elimi tutan alkan,
zeki kz arky daha da iyi sylemek iin dikkat kesilir, imtihanlarda kimse bakmasn diye kdna
emzirdii bebek gibi kapanarak sarlan pinti ve iko olan hi kimseye amad gvdesini aar gibi
hareketler yapard. Her gn dayak yiyen umutsuz salaklardan birinin de istekle arkya katldn,
hnzrn tekinin ndeki kzn san ektiini, ikide bir alayan kzn arky dikkatle sylerken
pencereden dar baktn grdmzde biz de krmz at kuyruklu kzla bir an birbirimizin gzlerinin
iine bakar, glmserdik. Hi anlamadm arknn lay la lay la lay lay lay ksmna gelince ben de
neeyle herkesin ykselttii sese katlr, sonra pencereden dar bakarken, biraz sonra, biraz sonra zilin
alacan, btn snfn bir anda bir uultuyla paltolarna, antalarna sarlacan ve bir elim antamda
bir elim beni ve aabeyimi dakikalk uzaklktaki eve geri gtren kapcnn kocaman elindeyken
snftaki btn bu insanlktan yorgun olacam, ama annemi greceim diye de admlarm
hzlandracam hayal ederdim.

Okula Gitmeyeceim
[teki Renkler adl deneme kitabndan.
Yazarn kz Ryann azndan yazlm.]
Okula gitmeyeceim. nk ok uykum var. yorum. Okulda kimse beni sevmiyor.
Okula gitmeyeceim. nk orada iki ocuk var. Benden bykler. Benden daha kuvvetliler. Ben
yanlarndan geerken ellerini ayorlar, byle yolumu kesiyorlar. Korkuyorum.
Korkuyorum, okula gitmeyeceim. Okulda vakit bir trl gemiyor. Her ey darda kalyor. Okulun
kapsnn dnda.
Evdeki odam mesela. Sonra annem, babam, oyuncaklarm, balkondaki kular. Okulda onlar
dnrken alamak istiyorum. Pencereden dar bakyorum. Darda, gkte bulut var.
Okula gitmeyeceim. nk orada hibir eyi sevmiyorum.
Geen gn bir aa resmi yaptm. retmen ok aa olmu, aferin, dedi. Bir tane daha yaptm.
Bunun da yapraklar yoktu.
Sonra onlardan bir tanesi geldi, benimle alay etti.
Okula gitmeyeceim. Akam yatarken ertesi gn okula gideceimi dnnce canm sklyor.
Diyorum ki: Okula gitmeyeceim. Diyorlar ki: Hi olur mu! Herkes okula gider.
Herkes mi? Herkes gitsin o zaman. Ben evde kalsam ne olur? Zaten dn gitmitim. Yarn
gitmeyeyim, br gn giderim.
Evde yatamda olsaydm. Ya da odada. Kendi bama. u okulda olmasaydm da nerede olursam
olsaydm.
Okula gitmeyeceim, hastaym. Grmyor musunuz, okul deyince midem bulanyor, karnm aryor,
o st bile iemiyorum.
St imeyeceim, hibir ey yemeyeceim, okula da gitmeyeceim. ok zlyorum. Kimse beni
sevmiyor. Okulda o iki ocuk var. Ellerini ap benim yolumu kesiyorlar.
retmene gittim. retmen, Peimden niye geliyorsun? dedi. Sana bir ey syleyeyim mi, ama
kzmayacaksn. Ben hep retmenin peinden gidiyorum, retmen de Benim peimi brak, diyor.
Artk okula gitmeyeceim. Neden mi? nk okula gitmek istemiyorum da ondan.
Teneffs olunca baheye de kmak istemiyorum. Tam herkes beni unutmuken teneffs oluyor. O
zaman her ey birbirine karyor, herkes kouyor.
retmen bana kt bakyor, gzel de deil. Okula gitmek istemiyorum. Beni seven o ocuk var, bir

tek o iyi bakyor. Kimseye syleme ama, ben de o ocuu sevmiyorum.


Oturduum yerde yle duruyorum. Kendimi ok yalnz hissediyorum. Gzlerimden yalar akyor.
Okulu hi sevmiyorum.
Okula gitmek istemiyorum, diyorum. Sonra sabah oluyor ve okula gtryorlar beni. Hi
glemiyorum, nme bakyorum, alamak istiyorum. Srtmda askerler gibi koca bir anta, yoku
yukar kyorum, gzm yokuu kan kk ayaklarmda. Her ey ok ar, srtmdaki torba,
midemdeki scak st. Alamak istiyorum.
Okula giriyorum. Bahe kaps demir ve kara, kapanyor. Anne bak ben ieride kaldm, alyorum.
Sonra snfa gidip oturuyorum. Dardaki bulut olmak istiyorum.
Kalem, defter, silgi; kahrolsun hepsi!

Mevlutun Ortaokul Yllar


[Yazarn yeni roman Kafamda Bir Tuhaflktan.
Romann kahraman Mevlut Karatan
ortaokul yllarnn anlatld blm.]
Duttepe Atatrk Erkek Lisesi, Duttepeyi ve arkasndaki dier tepeleri stanbula balayan yolun
bandaki alak bir dzln zerine yle bir ekilde yerlemiti ki, Bokludere boyunca dizilmi sonraki
mahallelerde, hzla gecekondularla kaplanan dier tepelerde, bahelerinde amar asan anneler,
oklavayla hamur aan teyzeler, ayhanelerde okey ve kt oynayan isiz erkekler, okulun turuncu rengi
binasn, Atatrk bstn ve byk bahede jimnastik ve din hocas Kr Kerimin denetiminde srekli
jimnastik yapan (ayaklarnda lastik ayakkab, zerlerinde pantolon ve kollu gmlekle) rencileri ok
uzaktan renkli ve hareketli kk noktalar halinde grebilirlerdi. Krk be dakikada bir, uzak tepelerden
iitilmeyen bir zil alar ve yzlerce renci bir anda baheye dalr, sonra iitilmeyen baka bir zil
alar, hepsi bir anda kaybolurdu. Ama her pazartesi sabah Atatrk bstnn evresinde toplanan bin
sekiz yz rencinin hep birlikte syledii stiklal Mar tepeler arasnda gle yanklanr, civardaki on
binlerce evden iitilirdi.
stiklal Mar sylenmeden nce, binann giri merdivenlerine kan lise mdr Fazl Bey,
Atatrkten, vatan sevgisinden, milletten, unutulmaz eski asker zaferlerden (Moha gibi kanl ve fetihli
olanlar severdi) bahseden bir nutuk atar, rencilerden Atatrk gibi olmalarn isterdi. Lisenin yal ve
bozguncu rencileri kalabalkta Mevlutun ilk yllarda anlayamad alayc szler syledikleri, kimi
terbiyesizler tuhaf, hatta irkin sesler kardklar iin mdrn yannda dikilen muavini skelet tek tek
btn rencileri polis gibi dikkatle gzlerdi. Bu ar denetim yznden Mevlut hem sac ve dindar,
hem de solcu ve milliyeti rencilerin (sac rencilerin hepsi dindar, solcularn hepsi milliyetiydi)
sayg ve hayranlk duyduu ve kalabalk toplantlarda istedii zaman osurabilen muhalif ruhlu
renciyle ancak bir buuk yl sonra on drt yanda okulun kurulu dzeninden pheye dt
gnlerde tanabilecekti.
Mdrn okulun ve Trkiyenin gelecei konusunda kalbini en ok kran ey bin sekiz yz

rencinin stiklal Marn hep birlikte ve ayn anda syleyememesiydi. Herkesin kendi kesinde tek
bana stiklal Marn kendi bildii gibi sylemesi, hatta baz dejenere yozlarn hi sylememesi
mdr ileden karrd. Bazan okul bahesinin bir kesindeki renciler mar bitirdiklerinde teki
kedekiler yarsna gelmemi olur, marn hep birlikte, tek bir yumruk gibi sylenmesini isteyen
mdr, yamur kar aldrmaz, mar bin sekiz yz renciye yeniden yeniden syletir, baz renciler de
bozgunculuktan ve inattan ahengi bozar, bu da glmelere ve yen vatansever rencilerle alayc ve
umutsuz bozguncular arasnda kavgalara yol aard.
lk yllarda siyasete hi karmak istemedii iin Mevlut bu kavgalar uzaktan izler, arszlarn
akalarna glerken skelete yakalanmamak iin de yanaklarnn ilerini srrd. Ama az sonra ay
yldzl bayrak gndere ar ar ykselirken sululuk duygusuyla gzleri sulanr ve mar itenlikle
sylerdi. Ya ilerledike ruhunda gelien anariste ve Batni eilimlere ramen hayatnn sonuna kadar
nerede hatta filmlerde bile ykselen bir Trk bayra grse Mevlutun gzleri sulanmaya devam etti.
Mevlut pazartesileri okuldaki bayrak treninde mdrn istedii gibi, her eyi vatan iin yapan
Atatrk gibi olmay da ok isterdi. Bunun iin yllk ortaokulu ve yllk liseyi bitirmesi
gerekiyordu. Bunu ne aileden ne de bu yaz sonu geldii kyden kimse imdiye kadar baaramad iin,
bu hedef, daha okulun ilk gnlerinden Mevlutun kafasnda bayrak gibi, vatan gibi, Atatrk gibi hayali
gzel, ulalmas zor kutsal bir ey olarak kald. Dztepe, Kutepe gibi gecekondu mahallelerinden
okula gelen rencilerin ou ya sokak satcl yapan babalarnn veya bir esnafn yannda alyor ve
biraz daha byynce okulu brakacan biliyor ya da bir frncnn, bir kaportacnn, bir kaynak
ustasnn yanna rak girebilmek iin sra bekliyordu. Babalar inaatlarda, derme atma atlyelerde,
yaknlardaki fabrikalarda iilik yapanlarn ou da okulu bitirmeyi deil, bir an nce bir yere rak
girmeyi hayal ederdi.
Kimi isyan ve huzursuzluk gnlerinde rencileri okula polis armakla tehdit eden mdr Fazl
Beyin en byk derdi, n srada oturan iyi aile ocuklaryla yoksul renci kalabal arasnda uyum ve
dzen salayp okulda disiplini tesis etmekti. Bunun iin, pazartesileri bayrak treninde veciz bir
ekilde ifade ettii bir felsefe gelitirmiti. yi bir eitim, zenginle fakirin farkn ortadan kaldrr!
Fazl Bey bu sz ile fakir ocuklarna yi okuyup okulu bitirirseniz siz de zengin olursunuz mu
demek istiyordu? Yoksa yi okursanz ne kadar fakir olduunuz belli olmaz m demek istiyordu;
Mevlut anlayamamt. Mdr Atatrk Erkek Lisesinde eitimin iyi olduunu btn Trkiyeye
kantlamak iin lise takmn stanbul Radyosu Liseleraras Bilgi Yarmasnda dereceye sokmak
istiyor, bu hedefe ulamak iin vaktinin ounu yukar mahallenin iyi aile ocuklarndan kurduu bir
takma (kskan ve tembeller arasnda okul takm hafzlar diye bilinirdi) Osmanl Padiahlarnn
doum ve lm tarihlerini ezberlettirmekle geiriyordu. Mdr herkesin topland bayrak trenlerinde
tamirci, kaynak ra olmak iin okulu brakan eski rencilerin arkalarndan aydnlanmaya ve bilime
ihanet etmi zayf kiilere lanet eder gibi konuur; hem okula gidip hem de Mevlut gibi leden
sonralar yourt satanlar azarlar; para kazanma derdine dm rencileri doru yola ekmek iin,
Trkiyeyi pilavclar, satclar, dner kebaplar deil, bilim kurtaracak! diye barrd. Einstein de
yoksuldu; hatta ortaokulda fizik dersinden snfta kalmt, ama be kuru kazanmak iin okulunu
asla brakmam, kazanan da o ve milleti olmutu.

* * *
skelet. Mdrmzn rencilerimizi eitime tevik iin iyi niyetlerle syledii szlerin yanl
anlalmamas iin izninizle araya giriyorum. Duttepe Atatrk Erkek Lisemiz aslnda Mecidiyeky ve
civarndaki yukar mahallelerdeki modern ve Avrupai kooperatif evlerinde yaayan memur, avukat ve
doktor ocuklar iyi bir milli eitim alsnlar diye kurulmutur. Ama ne yazk ki son on ylda arkalardaki
bo tepelere kanun d yntemlerle yaylan gecekondu mahallelerinden gelen Anadolulu yoksul ocuk
srlerinin igaline uraynca bu gzel liseyi ynetmek neredeyse imknszlamtr. Satclk yapp
okula gelmeyen, bir ie girip okula kaydn silen, hrszlk, darp, retmeni tehdit ve taciz gibi sular
ileyip okuldan atlan renci kalabalna ramen snflarmz tk tktr. Otuz renci iin yaplm
modern snflarda maatteessf elli be kii ders yapar, iki kiilik sralarda renci dirsekleerek
oturur, teneffslerde koanlar, yryenler, oynayanlar birbirleriyle durmadan arpan arabalar gibi
arpr. Zil alnca, bir kavga knca ve tela olunca koridor ve merdivenlerdeki izdihamn neticesinde
skanlara, ezilip baylan zayf rencilere retmenler odasnda zlerek kolonya veririz. Bu kadar
kalabalk bir ortamda renciye dersleri anlatarak deil ezberleterek retmek haliyle daha etkili bir
yntemdir. nk ezber hem ocuun hafzasn gelitirir, hem de ona byklerine ve otoritesine sayg
duymay retir. Milli Eitim Bakanlmzn ders kitaplar da ayn mantkla yazlmtr. Trkiye be
blgeden oluur. nein ikembesi drt ksmdan yaplmtr. 1538 Preveze Deniz Muharebesi iki
aamaya ayrlr. Dnyada be kta ve 1699 Karlofa anlamasnda yedi madde vardr. Osmanl Devleti
ve fetihleri be nedenden bir duraklama devrine girmitir. Trk alfabesinde yirmi dokuz harf, suyun
iinde de iki eleman vardr.

* * *
Orta bir ile orta ikinin ilk yarsnda bir buuk okul yl, snfta nerede oturaca konusunda Mevlut
derin kararszlklar geirdi. Bu sorunu zmek iin aba harcad zamanlarda hayatta ne yapmal
sorusuna cevap arayan eski filozoflar gibi bunalmlara kaplyordu. Okula balamasnn birinci aynda,
mdrn dedii gibi Atatrkn gurur duyaca bir bilim adam olacaksa, defterleri, kravatlar ve ev
devleri dzgn ve tamam olan yukar mahallenin iyi aile ocuklaryla arkadalk etmesi gerektiini
anlamt. Hem kendi gibi gecekonduda oturan (rencilerin te ikisi) hem de derslerde ok baarl
olan bir renciyle Mevlut henz karlamamt. Kendi gibi, hakknda Aman bu ok akll ocuk,
okusun dendii iin gecekondu mahallesinde yaamasna ramen okulu ciddiye alan birka akn
renciyle bahede rastlamt, ama baka snflarda okuyan ve inek diye aalanan bu yalnz
ruhlarla lisenin maheri kalabalnda iletiim kuramamt. Bunun bir nedeni, ineklerin srf onlar gibi
gecekonduda yaad iin Mevluta pheyle bakmasyd. Mevlut ineklerin ar iyimser hayat
grlerinin rk olduunu seziyordu: Ortaokul I Corafya kitabn ezberlerse ileride zengin
olacaklarn sanan bu akll ocuklarn aslnda aptal olduklarn Mevlut hissediyor ve onlara
benzemek istemiyordu hi.
n sralarda oturan ve devlerini dzenli yapan baz iyi aile ocuklaryla arkadalk etmek, onlarn
yanna oturmak Mevlutun kendini daha iyi hissetmesine yol ayordu. n sraya geebilmek iin
srekli retmenlerin gznn iine bakmas, onlarn balad, ama eitici bir mantkla sonunu

getirmedii cmleleri azlarndan kapp yksek sesle bitirmesi gerekiyordu. Mesela tarihi Ramses
(gerekten mumyaya benzerdi) Atatrk, ne mutlu neyim demitir? diyordu ve Mevlut Trkm
diyene! diye cmleyi hemen tamamlyor, ve Aferin! demese bile Ramsesin baklarndan Mevlutu
onaylad hemen belli oluyordu. retmen bir soru sorunca cevabn bilmese de Mevlut bir cevab
varm gibi iyimser bir edayla parman srekli kaldryordu. Tpk kydeki okulda olduu gibi Mevlut
derslerde kollarn gsnn zerinde kavuturup hi kprdamadan heykel gibi oturuyor, srekli
parman kaldryor, bazan kendini tutamayp retmenim, retmenim, ben! diye sesleniyordu. Bu
iyi niyetli davranlar sayesinde mdrn iyi eitimin zengin ile fakir arasndaki fark ortadan
kaldraca yolundaki teselli edici nutuklarnn kant olarak n sralarda kendisine geici de olsa bir yer
bulabiliyordu.
Ama aralarna girmeye alt yukar mahallenin apartman ocuklar da tuhaft, insann kalbini her
an krabilirlerdi. Orta birde, Mevlutun n srada yannda oturma ayrcal elde ettii Damat karl bir
gn kalabalk teneffshanede futbol oynayan (eski gazetelerden iple sktrlm bir top ile, nk okula
futbol topu sokmak yasakt), lgnca kouturan, baran, kavga eden, toz iinde green, itierek
birbirlerini pataklayan ve pandikleyen ve kumar oynayan (futbolcu resimleri ve e blnm sigara
paralaryla) kalabaln iinde bir an ezilme tehlikesi atlatmt. Bir an fkeye kaplan Damat, Mevluta
dnm, Kyller doldurdu bu okulu, demiti, babam kaydm aldracak, baka bir okula gideceim
ben.
Mevlut Damatn, gecekondulardan gelen rencilerden ikyet etmesine ramen srekli yannda
oturan arkadann gecekonduda yaadn hi fark etmediini, hi dnmediini, hatta hayal bile
etmediini o gn anlamt.

* * *
Damat. Mevlutun kyden yeni geldiini ve gecekonduda yaadn bilmiyormu gibi yapmam
Mevlut da bir eit nezaket olarak alrd. Damat adn bana kravatmn ve ceketimin klna ar
zendiim ve kadn doktoru olan babamn tra sonras losyonunu baz sabahlar bolca srerek snfa
geldiim iin okulun ilk aynda taktlar. Kir, nefes ve terle le gibi kokan snfta koku herkesin iini
aar, losyonu srmediim gnler bana Damat, bugn dn yok mu? diye sorarlard. Bazlarnn
sand gibi tkrldm deilimdir hi. Bir keresinde tra losyonunun kokusunu daha iyi koklamak
bahanesiyle burnunu boynuma doru sanki ben ibneymiim gibi alayclkla yaklatran bir maskaray
enesine aktm sert bir yumrukla devirerek, arka sralarda oturan kabadaylarn saygsn
kazanmtm. Pinti babam zel okul parasn vermedii iin burdaym.
Bir keresinde derste bu konularda dertleiyorduk ki: 1019, Mevlut Karata, ok konuuyorsun
arkaya ge! demiti biyoloji hocas ri Melahat.
Hocam hi konumuyorduk! demitim ben, Mevlutun sand gibi valye ruhlu olduum iin
deil, Melahatin benim gibi bir iyi aile ocuunu asla arka sraya srgn etmeyeceini bildiim iin.

* * *
Ama Mevlut arka sraya atld iin fazla dertlenmedi. Daha nceleri de arkaya atlmt, ama

usluluu, saf ve ocuksu yz ve srekli parmak kaldrmas sayesinde bir yolunu bulup n sralara
szabiliyordu. Bazan bir retmen, snftaki youn grltye kar nlem olarak btn snfn yerini
deitirirdi. Tatl yzl Mevlut byle zamanlarda retmenin gzlerinin iine ar istek ve itaatle
bakarak en ne oturmay baarr, ama daha sonra kr talih onun yeniden arka sraya atlmasna neden
olurdu. Damat bir baka seferde iri memeli biyoloji hocas Melahatn Mevlutu yeniden arkaya yollama
kararna cesaretle itiraz etmiti.
Hocam, otursun ite nde; ne var, ok seviyor sizin dersinizi.
Grmyor musun srk gibi boyu var, demiti zalim Melahat. Arkasndakiler onun yznden
tahtay gremiyor.
lkokulu bitirdikten sonra, babas bou bouna Mevlutu bir yl kyde tuttuu iin, Mevlut snf
ortalamasndan yalyd. Bir de ortalamadan ok daha byk bir gvdesi vard. Mevlut n sradan
arkaya dnerken utanr, yeni yeni alt otuz bir ekme huyu ile iri gvdesi arasnda kafas tuhaf bir
iliki kurard. Mevlutun aralarna dnn arka sradakiler alklarla ve Mevlut yuvaya!
sloganlaryla karlarlard.
Arka sralar haydutlarn, tembellerin, kafaszlarn, aka aka ba dnen umutsuzlarn, iri yar
kabadaylarn, yallarn ve yaknda okuldan atlacaklarn yeriydi. Bir i bulup okulu brakanlar da yava
yava arka sralara srlenler arasndan ok kar, ama baz renciler de okul dnda hi i bulamadan
arka srada yalanrd. Bazlar zaten sulu, aptal, yal ya da fazla iri yar olduklarn bildikleri iin,
okulun ilk gnnden arka sraya kendiliinden gider otururdu. Mevlut gibi baka bazlar ise, arka
sralarn kendileri iin kt bir kader olduunu bir trl kabul edemez, asla zengin olamayacan ancak
hayatnn sonunda anlayabilen baz yoksullar gibi, uzun abalardan ve hayal krklklarndan sonra ac
gerei kavrarlard. Son iki srada oturanlarn ya ortalamas Mevlutun bir kere yapt hesaba gre
(orta birinci snfa gitmenin ya on iki olmasna karlk) on drt buuktu. Bata tarih hocas Ramses
olmak zere pek ok retmen arka sralara seslenmenin, oralarda oturan rencilere bir ey retmeye
almann beyhudeliini tecrbeyle biliyorlard. Bakalar ise (mesela Mevlutun yava yava ve
farkna varmadan k olduu gen ve rkek ngilizce hocas Eda Hanm) arka sralarla bir atmaya
girmekten, herhangi bir renciyle tartmaktan korktuklar iin o yne neredeyse hi bakmazlard bile.
Mevlut birinci snfn ilk aylarnda Eda Hanmla gz gze gelebilme mutluluu iin de n sralarda
oturmay ok istemiti.
Hibir retmen, bazan bin sekiz yz erkei ayn anda korkutabilmeyi baaran mdr bile, arka
sralarla dorudan atmaya girmek istemezdi. nk bu gerginlikler sratle bir kan davasna
dnebilir, yalnz arka sralar deil, btn snf o retmene kar saldrya geebilirdi. Btn snf
fkelendiren hassas konu, gecekondu mahallelerinden gelen rencilerin ivelerinin, tiplerinin,
bilgisizliklerinin ve yzlerinde her gn ortanca iekleri gibi kpkrmz aan sivilcelerin retmenler
tarafndan alay konusu yaplmasyd. Baz renciler derslerde retmenlerin anlattklarndan ok daha
elenceli hikyeler anlattklar, srekli akalar yaptklar iin retmenler onlar cetvelle dverek,
aalayarak itibarszlatrmak, susturmak isterlerdi. Bir dnem herkesin nefret ettii gen kimya
retmeni Fiyaka Fevzi kurun oksitlerin formln yazmak iin tahtaya her dnnde tkenmez
kalem ileri boaltlarak yaplan fleme borularndan kurun gibi yaan pirin tanelerine hedef olmutu.
nk sindirmek istedii Doulu bir rencinin (o zamanlar kimse Krt kelimesini kullanmazd) ivesi

ve kyafeti ile alay etmiti.


Arka sralarn kabadaylar bazan srf nam olsun diye, bazan zayf bulduklar rkek retmeni
korkutmann keyfi iin, bazan da yalnzca ilerinden yle geldii iin hocann szn de keserlerdi:
Yeter hocam, bu ders ok traladn, skldk artk, biraz da Avrupa seyahatinizden bahsetsenize
bize!
Hocam, sen gerekten ta spanyaya kadar tek bana trenle mi gittin?
Arkalardakiler, yazlar bahe sinemalarnda perdedeki film hakknda srekli konuanlar gibi, derste
olup bitenler hakknda hi durmadan yksek sesle konuur, hikyeler anlatr ve hep birlikte yle
grltyle kahkahalar atarlard ki, tahtada soru soran retmen ile ona birinci sradan cevap veren
renci bazan birbirini iitemezdi. Mevlut arka sralara her srgn ediliinde, krsde retmenin ne
anlattn zorlukla takip ederdi. Ama yanl anlalmasn, Mevlut iin en mkemmel okul mutluluu,
hem arkadakilerin yapt akalara glebilmek hem de Eda retmeni dinleyebilmekti.

* * *
Mustafa Efendi. Mevlut yazn benle kye geldi elbette. Ertesi sonbahar stanbula dndmzde
Orta IIde hl sokaklarda Yourtu! diye barmaktan utanyordu ama srtna sr alp yourt
kovalarn ve boza gmlerini tamaya artk almt. leden sonralar tembihlediim gibi tek
bana bir yerden baka bir yere, mesela Beyolunun arka sokaklarndaki bir lokantadan Sirkecideki
depoya bo tepsileri tar, sonra depodan ald dolu yourt tepsilerini ya da Vefadan ald ilenmemi
boza gmn Beyoluna, Rasimin kzarm ya ve soan kokan yerine brakr ve Duttepeye
dnerdi. Baz akamlar benimle bozaya geliyor, baz akamlar evde Cin ile birlikte kalp ders alrken
uyuyakalyordu. Uyuduunu gren Cin pencereden ieri Mevlutun ryasna girerdi. Akamlar eve
geldiimde Mevlutu hl masann banda tek bana alrken bulursam, Maallah bizim kyden
kan ilk profsr sen olacaksn bu gidile derdim. yi almsa, Baba beni dinler misin imdi der,
gzlerini tavana diker, dersini ezberden okumaya balard. Bir yere taklnca, gzn tavandan bana
evirirdi. Okuma yazma bilmez babandan medet umma evladm, ezberin benim yzmde yazmyor
derdim. Ortaokulun ikinci ylnda okuldan da, satclktan da hi soumamt. Kimi akamlar, Ben
seninle bozaya geleceim, yarn okul yok! derdi. Sesimi karmazdm. Baz gnler de, Yarna dersim
var, ben okuldan dorudan eve gideceim, derdi. Biz bu gidile deil stanbulda, kyde bile ev sahibi
olamayacaz demezdim. nk evladm ne kazanyorsa hepsini babasna veriyor, amcaoullar Korkut
ile Sleyman gibi cep harl, kitap defter paras bahanesiyle babasndan hi para karmyordu.

* * *
Mevlut Atatrk Erkek Lisesi rencilerinin ou gibi, okul d hayatn sr gibi saklyor, son dersten
ktktan sonra yaptklarn kendisi gibi satclk yapanlarla bile paylamyordu. Bazan bir renciyi,
civar kylerden Sarkayal Nusrete olduu gibi, babasyla yourt satarken sokaklarda grr, ama
grmezlikten gelir, ertesi gn snfta karlatklarnda da hibir ey olmam gibi davranrd. Ama
ocuun nasl ders altn, satc olduunun derslerde belli olup olmadn dikkatle gzlerdi de.
Babasyla birlikte elma-portakal satan Erzincanl bir snf arkadan da ilinin arka sokaklarnda

tekerlekli bir manav arabasn iterken grm, babas tarafndan azarlanan ocuu grmezlikten
gelmiti. At arabasn atn koumundan tutarak sren babasyla sokak sokak gezip eski gazeteler, bo
ieler, teneke ynlar toplayan Mardinliye de yl sonunda Tarlabanda karlatklarnda dikkat
etmiti Mevlut. Yznde hulyal bir ifade, derslerde srekli pencereden darya bakan ocuun orta
ikiye balamasndan drt ay sonra yok olduunu, artk hi okula uramadn ve kimsenin ondan ve
yokluundan bir kere bile bahsetmediini bir gn fark etti Mevlut ve bir i bulup, rakla balayp
ortaokuldan ayrlan btn arkadalarna yapt gibi, hafzasnn onu da ksa bir sre sonra sonsuza
kadar unutacan anlad.
Snf arkadalarn birdenbire kaybediyor olmak Mevlut ta okulu sevmek, onu bir eit ev gibi
benimseyebilmek iin retmenlere daha da yakn olma ihtiyacnn gelimesine yol at. Bylece
farkna bile varmadan gen ngilizce hocas Eda Hanma iyice baland. Eda Hanmn beyaz bir teni,
iri yeil gzleri ve ktphanede nbetilik yaparken giydii yeil yaprakl bir nl vard. ngilizce
kelimeleri sylerken Mevlut onun baka bir lemden geldiini anlyordu. Kitaplara merakl olduu iin,
Eda retmen baz gnlerde ktphane yneticilii de yapyordu. Mevlut o ktphanedeyken tek bana
gidip kitap almay ok hayal etmiti, ama ktphane ortaokullara yasakt. Mevlut retmenin ilgisini
srekli onun gzel yeil gzlerinin iine bakarak ve dersi akla dinleyerek ekiyordu. Ortaokul ikinci
snfn ilk yars biterken beklenmedik bir ekilde Eda retmen tarafndan snf bakan seildii ilan
edilince Mevlut kendine bile itiraf edemedii gizli aknn karlksz olmadn hissetti.
Baka pek ok lisede olduu gibi Atatrk Erkek Lisesi nde de, eskiden mmessil denilen snf
bakanl grevi rencilerin dertlerini hafifletmekten ok, retmenlerin snfa hakim olmasna
yardm etmek iin icat edilmiti. Snftaki yaramazlara, kural tanmazlara gc yetmeyen bir hocann
tutaca en mantkl yolun (tpk uzak ve dalk blgelere gc yetmeyen Osmanl padiahlar gibi) arka
sralardaki kabadaylar ve yallarla iktidarn paylatrmas olduunu okul yneticileri biliyorlard. Snf
bakan bu yzden renciler tarafndan deil, retmenler tarafndan seilirdi. Bazan modern ve
Avrupai gzkmek iin oylama yaplr, ama oylarn saym deil, kimin bakan olduu ilan edilirdi
yalnzca. Hem n srada oturduu, hem de snf ortalamasna gre iri gvdeli olduu iin snf
bakanlna Mevlutun seilmesi yerindeydi!
Eda retmen Snf bakanmz Mevlut Karatatr deyince Mevlut kulaklarna inanamad ve arka
sralarn ineleyici szlerine aldrmadan eref duyarm hocam! deyip grevi kabul etti. Kalbi kt kt
atyordu. Snf bakannn yoklama yapmak, hoca gelmeden nce azgnlk yapan snf sakinletirmek,
devleri toplamak, sobann kmrnn yeterli olup olmadn denetlemek, okul-aile birliine,
Kzlaya ve Atatrk heykeli derneine verilecek yardmlar toplamak gibi pek ok grevi vard. Bakan
bu ileri yaparken ve para toplarken yumruklarn kullanabilirdi. Ama snf bakannn esas grevi,
retmenin sz geiremedii, elle veya cetvelle vurursa karlk almaktan korktuu haydutlar ders
srasnda tekmeyle, tokatla, tehditle susturup dersin akna yardm etmekti. Eda retmen gibi
disiplinsizlik ve grlt karsnda aciz kalan kadn retmenlerin ok ihtiya duyduu bu hizmeti
vermeye zellikle retmenin genlii gzelliine gre arka sralardan pek ok aday kar, bazlar
kadn retmenlere yardm olsun diye derslerde kendiliinden yerlerinden kalkp snfn huzurunu
bozan ufaklklar, enselerine tokat atarak, kulaklarn ekerek yola getirirlerdi. Zarif Eda retmenin
derslerde disiplini koruyan byle pek ok koruyucu hayran vard. Bu gnlller verdikleri hizmeti Eda

retmen fark etsin diye, yaramaz rencinin srtna sk bir yumruk indirmeden nce yksek sesle
Dersi dinlesene ulan! ya da retmene saygszlk etme bakaym! diye barrlard. Eda
retmenin, arka sralara hi bakmasa bile bu hizmetlerden memnun olduunu fark ettiinde Mevlut
kskanla kaplr, kendi de bir iki grltcy dvmek isterdi. Defalarca ineyecei nemli bir hayat
kuraln da Mevlut o gnlerde rendi: Kskanlk acs ekmek istemiyorsa herkesin beendii gzel
kadnlarla ilgilenmemeliydi.
Mevlut bakanl ile yeterince gururlanamadan skelet snf bakanlarn toplayp onlara zel bir yeni
grevleri olduunu anlatt. Geliri kt okul ynetimi bir kooperatif kurmu, rencilere simit satyordu.
Sattklar simit ok temiz ve salklyd. Ama renciler, kap ve duvar boyunca dizilen sokak
satclarndan kirli ve ucuz simit almay tercih ediyorlard. skelet sokak satclarnn simidinde mikrop,
pislik ve kolera kalntlar bulunduunu bir bayrak treninde btn okula anlatmt ama ounluk onu
dinlemiyordu. Snf bakanlarnn bir yeni grevi teneffslerde alak okul duvar boyunca, bir
hapishanedeki nbetiler gibi aa yukar yryp, satclardan alveri edenleri durdurmakt.
skelet snf bakanlarna bekilik grevi verirken, Trk ordusu ve brokrasisinin sorun kan blgeye
orantsz miktarda adam-asker-polis sevketme ilkesini uygulamt yalnzca. Mevlut uzun orta teneffste
bahe duvarna yetiince kalabal grd ve hi kimseyi durduramayacan anlad. Gvdeleri
kendisinden iki kere byk, bykl, sivilceli liseliler Mevlutun babas yandaki satclardan youn bir
ekilde alveri ediyorlard. Duvar boyunca dizilmi simitiler, leblebi-ekirdekiler, macuncular,
pamuk helva satclar hi yasak yokmu gibi bara ara sat yapyorlar, aceleci bir renci
topluluu da her eyi telala ve hzla satn alyordu. skeletin ve mdrn yasaklarnn onca snf
bakanna ramen uygulanamamasna Mevlut nce at. (Eda retmen acaba bu duruma ne derdi?)
Gnler sonra bu imknszln kendisinin anlayamad esrarengiz bir nedeni olduuna hkmetti. Birka
hafta sonra da aklnn ermedii bu esrarengiz nedeni kabul etti. Sigara ien, bykl ve yal snf
bakanlarndan biri, Mevluta alveri eden, yasak ineyen bir renciymi gibi davranarak
numarasn sordu. Bu Mevlutun iktidarszlk kbusunu daha da derinletirdi ve Mevlut Eda retmenin
onayn kaybetmekten korktu. Bazan arszca alveri eden ( drt simit birden) bir renciye
kendisinden daha kk, gzlkl, sinek gibi birine barp armak, onu korkutmak, numarasn
almak geliyordu iinden, ama bir ryadaki gibi azn ayor ve hi sesi kmyordu. Karl yamurlu
1971 knda pek ok gn renciler baheye hi kmad. Mevlut yzlerce ocuun delirtici bir grlt
kard teneffshaneden baheye bakarken, ne duvar boyunca dizilen satclar grebildi, ne de snf
bakan olduunu hatrlad.
1971in mart aynda bir askeri darbe oldu, yllarn babakan Demirel can derdiyle ekildi. Devrimci
rgtler bankalar soyuyor, diplomatlar karp rehin alyor, devlet de ikide bir skynetim ve sokaa
kma yasa ilan ediyor, askerler polisler srekli evleri aryordu. ehrin duvarlarn arananlarn,
phelilerin resimleri kaplam, kaldrmlardaki kitap tezghlar yasaklanmt. Bunlar sokak satclar
iin iyi haber deildi; babas bu anariye sebep olanlara lanet okuyordu. Ama on binlerce kii hapse
atlp ikenceden geirildikten sonra da durum sokak satclar ve kaytsz kuyutsuz i yapanlar iin
dzelmedi.
Askerler stanbulun btn kaldrmlarn, kirli ve dzensiz grdkleri her yeri (aslnda btn ehir
yleydi), iri nar aalarnn gvdelerini ve Osmanldan kalan duvarlar kire boyasyla beyaza

boyayp ehri klaya evirdiler. Dolmularn her istedikleri yerde durup yolcu indirip bindirmeleri (bu,
dolmularn sonunun balangcyd), satclarn byk meydanlara ve caddelere, havuzlarnda su olan
k parklara, gemilere, trenlere girmeleri de yasakland. nl kabadaylarn ynettii yar gizli
kumarhanelere, randevuevlerine ve Avrupa sigaras ve ikisi satan kaak depolarna polis gazetecilerle
birlikte basknlar dzenledi.
Radyo ve televizyondaki dzen, disiplin, temizlik szlerinden Atatrk Erkek Lisesi de etkilendi.
Bahe duvarlarna, hela kaplarna, kuytu yerlere yazlm siyasi sloganlar, mstehcen deyiler,
retmenler hakknda yazlm eit eit edepsiz hikye ve temsili izimlerin (skelet ile ri Melahat bir
resimde iftleiyordu) hepsi boyayla kapatld. retmenlere bakaldranlar, bozguncular, ikide bir
siyasi slogan atan ya da her dersi siyasi tartma ve propagandaya srkleyen azgnlar sindirildi. Mdr
ve skelet bayrak trenlerinde stiklal Marn herkes ayn anda okuyabilsin diye Atatrk heykelinin
yanna, minarelere konan hoparlrlerden birer tane yerletirdiler ama bu da, uyumsuzlar korosuna yeni
ve madeni bir sesin katlmasndan baka bir sonu vermedi. stelik hoparlrn sesi btn sesleri
bastrd iin stiklal Marn okuyanlar da azalmt. Jimnastik derslerinde Kr Kerimin daha sert
hareketler yaptrd ve daha ok barp ard arkalardaki tepelerden de fark ediliyordu. Ramses de
tarih derslerinde kanl zaferlerden, bayran renginin kandan geldiinden ve Trklerin kannn dier
milletlerin kanndan bir baka olduundan daha ok bahsediyordu artk. Mevlut gecekondudan gelen bir
yoksul olduunu deil, Orta Asyadan gelerek btn dnyaya medeniyet gtren bir asil olduunu
kendisine kantlaryla ve haritasyla reten tarih derslerinden zaten batan beri ok zevk alyor, hem de
bilim denen eyin ne kadar nemli olduunu anlyordu.

* * *
Mohini. Asl adm Ali Yalnzdr. Mohini, Hindistan bakan Pandit Nehrunun 1950 ylnda Trk
ocuklarna hediye ettii filin addr. stanbul liselerinde Mohini takma adn hak etmek iin fil gibi iri
yar, doutan ihtiyar ve benim gibi sallanarak ar ar yrmek yetmez. Ayrca yoksul ve duyarl da
olmak gerekir. Hazreti brahimin de buyurduu gibi, filler ok hassas hayvanlardr. 1971 askeri
darbesinin okulumuzdaki en vahim siyasi sonucu pek oumuzun skelet ve dier retmenlere kar
kahramanca mcadeleler vererek koruduumuz uzun salarmzn kesilmesidir. Bu yalnzca pop mzie
merakl doktor, memur ocuklar arasnda deil, gecekondu mahallelerinden gelen gzel sal liseliler
arasnda da pek ok gzya dklmesine yol aan bir faciadr. Ben Mevlut ile orta ikide ayn snfta
olmama ramen bu aclar yalnz kendi salarm yznden deil, arkadalarmla da yaadm. nk
snfn en yalsym (16 yandaym) ve teneffslerde sigara otlanmak iin bodrum kattaki liseliler
helasna eski snf arkadalarm arasna gidiyorum. Her snfta bir kere aktm iin iyice uzaklatm
yatlarm zlyorum. Mdr ve skelet Avrupal yoz arkclarn etkisiyle erkeklerin kadn gibi uzun
sa brakmalarnn lisemize yakmadn pazartesileri bayrak treninde syleyip rencileri sk sk
tehdit etmilerdi ama salarn kesilmesi ancak darbeden sonra liseye askerlerin gelmesiyle baarld.
Bazlarna gre, askeri jipten kan yzba okula Doudaki deprem felaketzedelerine yardm
rgtlemek iin gelmiti. Ama frsat skelet hemen Duttepenin en becerikli berberini okula getirdi.
Ne yazk ki ben de askerleri grnce korkuya kaplarak salarm kestirdim. Salarm kesilince daha da

irkin gzkmeye baladm ve asker korkusuyla hemen otoriteye boyun eip kendi ayaklarmla tp
tp gidip berberin sandalyesine oturduum iin kendimden daha da nefret ettim.

* * *
Her gn 11:10daki uzun teneffsten nce Mevlut ile Mohini snftan kar, karanlk ve nemli
koridorlardan ve merdivenlerden geip bodrum kata inerlerdi. Aada Mohini nce kmrln
bitiiinde Mevlutun kapsna bile korkuyla bakt liseliler helasna urar, sigara dumanndan kesif bir
mavi sisle kaplanm pis kokulu yerde dilenerek bir eyrek sigara arar, acyan olur da bulursa yakp ier
ve kapda sabrla kendisini beklemekte olan Mevluta pikinlikle Sinir ilacm aldm derdi. Sonra
mutfakta nce sra beklerler, sonra Mohini neredeyse kendi byklndeki bir gm srtlayp
merdivenlerden yukar karp snf sobasnn zerine dikkatle yerletirirdi.
ri kaba gmn iinde UNICEFin yoksul lke okullarna bedava datt st tozundan le kokulu
mutfakta yaplm pis kokulu kaynar st olurdu. Teneffste Mohini bir ev kadn dikkatiyle st
rencilerin evden getirdii renk renk, eit eit plastik bardaklara doldururken nbeti retmen gene
UNICEF tarafndan bedava verilen ve herkesin nefret ettii mavi bir kutudan kan balk ya haplarn
rencilere mcevher verir gibi zenle tek tek datr ve bu pis kokulu eyleri rencilerin yuttuuna
emin olmak iin sralarn arasnda polis gibi dolanrd. rencilerin ou haplar ya pencereden aaya,
bahenin futbolcu resimleri ve kck kalemlerle kumar oynanan, plerle dolu kesine frlatr ya da
snf pis kokutma zevki iin yere atp stne basarlard. Bazlar ii boaltlm tkenmez kalem
borularyla balk ya toplarn kara tahtaya flerlerdi. Duttepe Atatrk Erkek Lisesinin kara
tahtalarnn saysz balk ya bombardmanndan kalma bir kayganl ve yabanclar huzursuz eden pis
bir kokusu vard. Bir keresinde st kattaki 9-C snfndaki kara tahtann hemen stndeki Atatrk
portresi isabet alnca skelet telaa kaplm, stanbul Emniyet ve Milli Eitim Mdrlnden mfetti
yollanmasn, soruturma almasn istemi, ama tecrbeli ve babacan Milli Eitim Mdr kimsenin
ne Cumhuriyetin kurucusuna ne de herhangi bir devlet byne hakaret etmek gibi bir niyeti
olmadn anlayp olay kapatmt.
St tozu ve balk ya trenlerini siyasallatrma gayretleri o yllarda baarszla uramt ama
yllar sonra hem slamclar, hem milliyetiler, hem de solcular Batl glerin basksyla
ocukluklarnda devlet zoruyla kendilerine zehirli ve pis kokulu haplar yutturulduundan ok ikyet
edecekler, hatta bu konuda kitaplar, hatralar yazacaklard. Oysa Mevlut ne UNICEFin stnden ne de
hapndan ikyetiydi. Snfta masalarna oturup pis kokulu st imeden ve pis kokulu haplar
yutmadan durumu idare etmeye alanlar grmezlikten gelir ve be aynn gelmesine sevinen kibar
bir beyefendi gibi style evden getirdii bir dilim ekmei tadn kararak yerdi. Eda retmen
teneffste nbetiyse hareketlerine zel bir dikkat gsterirdi. Kendi gibi UNICEF st saatini bekleyen,
bunun iin evden kuru ekmek dilimi, peksimet, biskvi, kesme eker getiren renciler de vard ve
Mevlut retmenin de istedii gibi onlara ekmeinden vermeyi ya da peksimet, hatta biskvi getirmi
olanlarla deitoku etmeyi severdi.
Benzeri ho duygulara mzik derslerinde hep birlikte Onuncu Yl Marn sylerken ya da adn
bilmedii baka bir marn Ey Vatan Gzyalarn Dinsin, Yetitik nk Biz nakaratn tekrarlarken

de kaplyordu. Edebiyat derslerinde Yahya Kemalin Osmanl aknclarnn ellerinde kllar


Balkanlar fethederken hissettikleri enlik duygusunu anlatan msralarn okurken de mutlu olurdu
Mevlut. Bo derslerde vakit ldrmek iin hep birlikte ark sylenirken, bazan en arka srann en
bozguncu rencileri bile meleksi bir safla brnr ve Mevlut darda yamur yaarken (yourt satan
babasn bir an dnrd) scack snfta ark syleyerek sonsuza kadar oturabileceini, annesinden,
kz kardelerinden uzak olmasna ramen ehir hayatnn kydeki hayattan ok daha gzel olduunu
anlard.
Askeri darbeden (ya da o zamanlar dendii gibi askerlerin muhtrasndan) birka ay sonra,
skynetim, sokaa kma yasaklar ve ev aramalarnn sonucu on binlerce kii hapse atld ve ksa sre
sonra da yasaklar her zamanki gibi gevemeye, satclar stanbul sokaklarna daha rahat kmaya ve
Atatrk Erkek Lisesinin duvar boyunca dizilmeye baladlar. Mevlut scak bahar gnlerinde alveri
yasan saygszca delenler iinde kendi yanda bir ocua dilerini geirebileceini hissetti. Tandk
yzl ocuun elinde zerinde kocaman harflerle:
KISMET
KAZI ve KAZAN
yazan karton bir kutu vard. Kutuda cazip hediyelerle karton, plastik askerler, ikletler, futbolcu
resimleri, el aynalar, bilyeler byk bir plastik futbol topu grmt Mevlut.
Satclardan alveri etmek ve futbol topu yasak, bilmiyor musun? dedi kararl gzkmeye
alarak.
Geen sene seninle snflarmz yan yanayd ya... dedi ocuk. Hatrlamadn m beni Mevlut?
Hatrladm. Nedir o sattn?
Bir ey satmyorum. Talihinin rengini grmek isteyenlere yardm ediyorum yalnzca. Baz insanlar
Allah dierlerinden daha ok sever, bilirsin. Sonunda onlar zengin olur. Bazlarn daha az sever. Onlar
da fakir kalr. Kimi seviyor, kimi sevmiyor, nemli bilgidir. Bu renkli deliklerden birini toplu ineyle
kazyorsun, altndan senin hediyenin ne olduu, talihli olup olmadn kyor.
Bu oyunu sen mi yaptn? diye sordu Mevlut. Nereden alyorsun hediyeleri?
Hediyeleriyle birlikte btn oyunu takm olarak hazr satyorlar. Hepsi senin iin otuz iki lira. ehri
sokak sokak gezip yz delii de tanesi altm kurutan satp kaztrsan eline altm lira geer. Haftasonu
parklarda iyi para var. Denemek, muhbir ve muktedir Mevlut mu olacaksn, yoksa fakir ve hakir
grlm Mevlut mu olacaksn, hemen grmek ister misin? Bir tane kaz, cevab oku...
Ben fakir olmayacam, grrsn. Kaa?
Sana bedava.
Mevlut kararszlk geirmeden uzand ve satc ocuun hnerle verdii toplu ineyi eline ald.
Kartonda kaznmam pek ok yuvarlak vard. zenle bir delik seti, kazd.
Kr talih! Bo kt, dedi satc ocuk.
Ver bakaym una, dedi Mevlut, sinirlenerek. Kaznm renkli alminyumun altnda ne bir kelime
vard ne de bir hediye. Ne olacak imdi?
Bo kana bunu veriyoruz, dedi satc ocuk. Kibrit kutusu byklndeki bir gofret parasn

Mevluta verdi. Evet talihin yerinde deil, dedi. Ama kumarda kaybeden akta kazanr. Hayatn iin
de asla ktmser olma. Hatta imdiden baz iyi haberler bile var senin iin.
Ne gibi? dedi Mevlut Eda retmeni dnrek. Gofreti azna atm, saman tadndaki berbat eyi
iniyordu ki az durdu.
Daha on yandasn ama imdiden rvet yemeyi renmisin, dedi satc ocuk.
Merak etme paran vereceim, dedi Mevlut sinirlenerek. Elini cebine att. Adn ne senin, numaran
ka?
375 Ferhat Ylmaz. Beni skelete ihbar m edeceksin?
Mevlut (hi olur mu anlamnda) yle bir el hareketi yapt, Ferhat da yle bir hi olur mu ifadesi
taknd ki ok iyi arkada olacaklarn anladlar hemen.
Mevlut, kendi yanda olmasna ramen Ferhatn sokaklarn dilini, ehirdeki dkknlarn yerini ve
insanlarn srlarn bilmesine hayrand en ok. Ayrca Ferhatn siyasi grlerinin sert ve kesin
olmasndan da etkileniyordu. Okul kooperatifinin bir ktlar yuvas, tarihi Ramsesin budalann
teki ya da retmenlerin ounun kazasz belasz (yani kabaday renciler tarafndan dvlmeden)
dersten kp maan almaktan baka hibir ey dnmeyen berbat insanlar olduunu sylerdi Ferhat.
Okuldaki kurulu dzenin, Trkiyedeki rezil smr sisteminin yalnzca bir yansmas (Ferhat bu gzel
laflar nereden nasl buluyordu?) olduu yolundaki gre de hak veriyordu Mevlut. Ama ok
gemeden Ferhat sivri dilini ona yneltirdi. Kurulu dzenin bekisi olmak, skeletin yoksul rencileri
ezmek iin kurduu bir sistemde snf bakanl yapmak onurlu birine hi yakmyordu. Ferhat byle
biriyle Ksmet ya da herhangi baka bir eyi sokaklarda satmak iin arkadalk etmekten bile utandn
hissettirmiti bir kere.
Etmezsen etme ulan arkadalk! demiti Mevlut ve bir hafta Eda retmenin gzlerinden baka
hibir eye bakmam, Ferhat dahil kimseyle okulda konumamt. Bir baka seferinde Ferhatn
inelemelerinden (Sen kurban msn, yoksa cellat m?) ylm, derslere, snavlara hi aldrmam, bir
hafta boyunca her leden sonra ve akam babasyla sokaklara yourt satmaya kmt. Mart aynda
birka gn de gene okulu krmt.
Souk bir gn skelet uzun zamandr hademeler, temizlikiler, mutfakta st tozu kaynatanlar ve
kmrlk bekisinden dikkatle rgtledii kk bir orduyla, duvar boyunca dizilen satclara bir saldr
dzenledi. Bir simitinin sehpas devrilip amalar, simitler amura dt, bir leblebi-ekirdeki ile
kmrle bakan Abdlvahap yumruklatlar. skelet polis arma, skynetim komutanlna telefon
etme tehditleri savurunca Mevlut, Ferhatn sulamalarna hak verdi.
Aslnda benim snf bakanlnda gzm hi yok! dedi sululuk duygularyla.
Hemen derste parman kaldr, istifa ettiini syle dedi Ferhat.
Beni bakan yapan Eda retmene ok ayp olur.
Niye? Senin anan m o, yoksa k msn sen de ona?
Ferhat ak kelimesini hi dnmeden kullanmt ama Mevlut bir yldr kafasn kartran duygunun
aslnda bu kelimeyle anlatlabileceine o an karar verdi. Evet, dedi gururla, Eda retmene ben
m.
Bu itiraf hi bitmeyen bir dizi aka ve aralarnda kavga ve ballk nedeni oldu. En kt dnemde,
Mevlut, Ferhatn bu srrn bakalarna tabii alayclkla anlattn hayal eder, Ferhatn akalarnda

bu ihanetinin ipularn bulurdu. Tanarak evleneceinize gre, grc usul deil, modern bir evlilik
olacak bu! derdi en alayc zamannda Ferhat. Ya da, Akta ya farknn nemli olmadna ben de
inanyorum. Mevlut bu akalara bozulur, Ferhat fazla ileri giderse ok daha iri ve gl olduu iin
arkadan kolunu bkp onu sustururdu. Bu ilk tanmalarndan sonraki bir yl boyunca her
karlamalarnda Ferhatn Mevlutun ak hakknda akalar yapmas tpk sigara ikram etmek ya da
akamki televizyon programndan bahsetmek gibi dostluklarn pekitiren bir tren oldu. tirafndan bir
hafta sonra Mevlut da zaten k olduunu aka olsun diye sylediini belirtmiti.
Ama Eda retmeni hi durmadan dnyor, onun hakknda konumak iin Ferhattan baka birine
gvenemiyordu. Yaz tatilinde kye dnnce Gmdere kynden bir obana stanbulda yaad bir
akn hikyesini ballandrarak anlatt: Yourtuluk yaparken kendisini beenen gen bir kadnla ak
yayordu Mevlut. Kadnn tpk Eda retmen gibi ku yuvas benzeri topuz yapt kumral salar,
soluk bir teni, yeil gzleri ve ok kibar, ok ince bir havas vard. Ama tabii Mevlut ileride kendi
yanda, eline erkek eli dememi bir kadnla evlenecekti.
Orta IIIte Eda retmen gene ikisinin de ngilizce hocasyd. Mevlut n srada srekli onun
gzlerinin iine bakarak oturuyor, tuhaf bir ac ekiyordu. Onunla teneffshanede karlanca hl
kalbinin hzlandn, ne yazk ki onu hep dndn bir zayflk annda Ferhata itiraf etti.
Ferhat bu sefer konuyu siyasi ynnden ald. Herkes kendi snfndan birine k olmalyd. Fakir ile
zenginin ak ve hele evlilii ancak Trk filmlerinde olurdu. Parmandaki yzkten de anlalaca
gibi, Eda retmen evliydi. Kocas arada iirleri de yaymlanan (Mevlut bir an air olmak istedi) nl
bir kadn doktoruydu. Gizli gizli krtaj yaparak ok para kazandn herkes biliyordu. Eda retmen
ayrca zel liselerde de ders veriyor, oralardaki zengin ocuklarna ok iyi davranyor, memur olmak
iin ders verdii bizim okulda yapt gibi dersleri karan rencileri aalamyordu hi. Ona
balad snf bakanl ile Mevlutun gzleri kamamt, ama Eda retmenin yaramazlarn, ders
kranlarn, siyasi sorular soranlarn numaralarn skelete verdiini Mevlut biliyor muydu? Ayrca fakir
ocuklara ngilizce retirken kendini ngiliz sanmasn, dili ngilizce kelimelere dnmeyen kyl
ocuklarn beceriksizlikleriyle alay etmesini de doru bulmuyordu Ferhat.
Mevlutu doru yola ekecek son bir ders vermek iin ok uraan Ferhat 1972 Nisannda ortaokullu
olmalarna ramen Eda retmenden ktphaneye girme izni koparmay baard. Gneli, prl prl bir
bahar sabah (bahedeki tek aacn evresinde neeli ve aceleci sereler vard) Mevlut ile Ferhat, tarih
dersini krdlar, bahar scandan hi etkilenmemi souk ve karanlk koridorlardan, glge gibi hzl
hzl getiler. Lise II Fen Bde hep birlikte Da Ban Duman Alm sylendiini, Lise I Dde ri
Melahatn tiz sesinin herkesi susturduunu ve Lise III Edebiyat Bde hocann gelmediini ve snfn
yars hasr taklidi plastikten p tenekesini pota yapp basket topu yapp oynarken dier yarsnn taraf
tutup bardn iittiler. (Yllar sonra hayatnda ok nemli bir yeri olan o saatleri hatrlarken Mevlut
aslnda liseyi sonuna kadar bitiremeyeceini daha o koridordayken sezdiini anlayacakt.)
Eda retmen eski kt ve toz kokan kk ktphaneye onlar ald, kenarda bir masaya ikisini yan
yana oturttu, ok zel, ok yetenekli rencilere kard ve baka kimseye gstermedii bir kitab
nlerine koydu. Around the World in Eighty Days by Jules Verne. Longmanin, yalnzca bin ngilizce
kelime bilenler iin rettii basitletirilmi ve ksaltlm bir yaynyd bu.
Bilmediiniz bir kelimeyle karlarsanz bir kda yazn, sonra szl istersiniz veririm, nk

ayn anda hem kitaba hem szle bakmak yasaktr, dedi Eda retmen. Bo derslerde, istediiniz
zaman gelip birlikte okuyabilirsiniz! Mevlutun korku ve hayranlk akan gzlerinin iine yeil
gzleriyle bir an bakt. Ve hayatlarnda ilk defa ngilizce kitap okuyan iki arkada az sonra unuttu.
Ktphane bir dersaneden birazck kkt. Ortada Mevlut ile Ferhatn hi anlayamadan Jules
Verne okuduklar masann karsnda elli kiilik btn bir snfn evresinde oturaca upuzun bir
yemekhane masas vard. Raflarda yukar mahallenin emekli memurlarnn lmlerinden sonra dul
karlarnn balad tozlu kitaplar, ansiklopediler ve kuleler halinde eski dergi koleksiyonlar
dizilmiti. Eda retmen gzel ve deerli kitaplar, kirlenmesinler diye, rencilere karmazd hi.
Resimli eski dergiler rencilere okumay sevdirtmek iin daha uygundu. Ayrca ypranp
kirlenmelerinin nemi yoktu ok. Mevlut ile Ferhat, Phileas Foggun ne yaptn szle bakmadan
karmaya alrlarken grltyle kap ald ve ieri bir kalabalk girdi. Dersi bo geen III Edebiyat
Blilerdi bunlar. Az nce snfta basketbol oynarken korkun bir grlt karan renciler, skeletin
azarlarn dinleyerek artc bir sessizlikle masann evresindeki sandalyelere oturdular. Lisenin en
azgn rencileri bile onu grnce mum gibi olduu iin de Eda retmene bir kere daha hayran oldu
Mevlut. Eda retmen, dersleri bo getii iin ktphaneye gelen btn snflara yapt gibi Gzel
Atatrk, Arkeoloji ve Sanat, Ruh ve Madde, Bizim Trkiyemiz, Tp Dnyas, Bilgi Hazinesi gibi
dergilerin yirmi otuz yllk eski ve sararm saylarn, iki renciye bir tane decek ekilde dikkatle
datt. Her iki kiiye bir dergi dtnden emin olunca, Mevlutun dinlemeye can att, okuma
zerine ksa ve nl konumasn yapt.
Kitap okurken asla konuulmazd bu konumann, alayclarn sk sk taklidini yapaca nl ilk
cmlesi ve ayn zamanda nakarat. Okuduunuz eyi hi ses karmadan, iinizden okuyacaksnz.
Yoksa bilgilerden yararlanamazsnz. Sabrla kendinizi vererek okuyun, banz sakn dergiden
kaldrmayn ve kitabn sesini iinizden iitin. Baka hibir ey dnmeyin. Okuduunuz sayfann
dibine gelince, hemen sayfay evirmeyin, arkadanzn da o sayfay tamamen okuduuna emin
oluncaya kadar bekleyin. Sonra parmanz tkrklemeden ve kd buruturmadan sayfay evirin.
Sayfalara yazmayn. Karalama yapmayn, hele resimlerin zerine sakn byk, gzlk, sakal gibi eyler
eklemeyin. Bir derginin yalnz resimlerine baklmaz, yazlar da okunmaldr. Her sayfada nce yazlar
okuyun, sonra resimlere bakarsnz. Dergiyi batan sona okuyup bitirirseniz elinizi sessizce kaldrn, ben
grr, gelir, derginizi deitiririm. Ama derginin hepsini okumanza zaten vaktiniz yok. Eda retmen
bir an sustu, szlerinin etkisini kafas karm ve alayc III Edebiyat B rencilerinin yznde grmeye
alt, sonra ellerini kendi diktii nlnn ceplerine koydu ve sabrsz askerlerine son hcum ve
yama emrini veren bir paa gibi son szn syledi:
imdi okuyabilirsiniz.
Bir uultu ve grlt duyuldu, tela ve merakla evrilen sar sayfalarn hrts. Sonra bir sessizlik
balad.
Gryor musun, tam bir faist! diye fsldad Ferhat.
Hayr, hayr, ok iyi bir kadn! diye fsldad Mevlut, kafasn Jules Vernein anlalmaz
ngilizcesinden kaldrmadan.
Sen onu byle sert olduu iin mi seviyorsun?
Bu kadar azgn ve disiplinsiz renciyi sen nasl bastrrdn? dedi Mevlut.

Ben kimseyi bastrmazdm, dedi Ferhat. Yznde Mevlutun onda daha nceden hi grmedii bir
fke belirdi ve parman kaldrd.
Ne yapyorsun? dedi Mevlut. ndir parman. Grecek.
Ben de grsn diye kaldryorum.
Mevlut, kolundan tutup Ferhatn kalkan parman indirmeye alt, Ferhat direniyordu ki, Eda
retmen ikisinin ktphanede ititiini grd. Mevlut o anda Eda retmenin yznde beliren
honutsuzluk ifadesini hayatnn sonuna kadar unutamayacan anlad.
Ne oluyor orada? dedi Eda retmen, azgnlarla, terbiyesiz saygszlarla konuurken kulland ses
tonuyla.
retmenim bir ey sormak istiyorum, diye bard Ferhat.
Hayr, diyerek ryadaki gibi umutsuzca fsldyordu Mevlut.
Hocam, raflarda daha ok dergi, kitap var! dedi Ferhat. Niye herkese bir tane deil de, iki kiiye
bir tane veriyorsunuz?
Eda retmen bu kaba sorudan ne kadar zldn ve hayal krklna uradn gsteren bir ifade
taknd. Mevlut onun tarafn tutmak istedi. Ama arkadala ihanetin Kuran da yazanlardan da byk
bir gnah olduunun farkndayd.
Ltfen okuma saatini bozmayn, buras snf deil! dedi Eda retmen. Sana sz vermemitim.
Zaten ktphane de gerekten ortaokul rencilerine gre deilmi. Numaralarnz nedir sizlerin?
Btn Lise III Edebiyat B snf iki ortaokul rencisine elenerek bakyordu.
375
1019
Mevlut alamak zere olduunun anlalacan sanmt, ama sesi iyi kt.
Sizinle sonra greceim, dedi Eda retmen. imdi snfnza dnn hemen.
Kapdan ktlar. Karanlk koridorlardan snfa sessizce dnerlerken Mevlut artk yaamak
istemediini hissetti.
Takma kafaya dedi Ferhat. Seni bir bakasyla evlendiririz. O zaten seni sevmiyormu.
Koridorun en karanlk kesindeydiler. Mevlut Ferhatn omzuna sert bir yumruk att. O gn
aralarnda bir daha konumadlar.
Mevlut iki hafta okula gitmedi. Okulu krd toplam gn says otuz olmasn, devamszlktan
kalmasn diye Mohini yoklamada adn yazmyor, snf defterinin olmayanlar listesine ad yazlmsa
sildiriyordu. Mevlut iki hafta babasyla btn gn sokaklarda yourt ve boza satt. Nisan banda boza
mevsimi bitince okula gitmeye balad. lk gn kendiliinden arka sralarda bir yere oturdu. Arka
sradakiler babas len, kye dnen ya da bir yerde alan ama bir gn beklenmedik bir ekilde snfa
geri gelen bir arkadalarna yaptklar gibi, ona da hibir ey olmam gibi davrandlar. Mevlut grltl
bir derste Ramsesin snf bakannn on gndr hasta olduunu renince Damat yerine setiini
hemen rendi. Geen sene kendisini seen Eda retmen demek ki bu karara da itiraz etmemiti.
Mevlut ihanete uradn hissetti ve Eda retmenin dersinde parmak kaldrd.
Beni siz bakan setiniz, ama ben ortaokullarn ktphaneye alnmamasn protesto etmek iin istifa
ettim! dedi. Bunu planlamamt. Dersi anlayamyor, kafas fke, alayclk ve hayaller arasnda gidip
geliyordu.

Eda retmen arka sralardan birinin dersle ilgilenip parmak kaldrmasndan nce memnun olmutu.
Ama konunun bambaka olduunu anlaynca huzursuz oldu.
Numaran kat senin? stiyorsan ne bir yere otur!
Hayr, dedi Mevlut. Ben arka sralarda oturacam.
Arka sralardan bir iki alaycyla imdiden hayat kaym iyice yal bir renci bir iki el alkladlar
ama Mevlutun isyan hi iz brakmadan abuk unutuldu.
Zil alnca Mevlut, baz kabadaylarn fke anlarnda yaptklar gibi kapdan kmadan Eda
retmenin yolunu kesti. Ama syleyeceini tam hazrlamamt. Yourt diye barmak isteyip sesi
kmad zamanlarda olduu gibi bir an azndan hi ses kmad.
Sen bir yerde almaya m baladn? dedi Eda retmen.
Hayr, dedi Mevlut Babam ld.
Baka baz retmenler satclk yaptn gizleyen renciye avularn atrr, nasrlara bakp utan
verici gerei renince dudak bkerlerdi.
Ban sa olsun, dedi Eda retmen. Adn, numaran neydi senin?
Kapda birikenler Sus olum, dikkat et sana takar, diye Mevlutu uyaryor, ka gz iareti
yapyorlard. Eda retmen kalabalktan rkt, Mevlutun cevabn dinlemeden kp gitti.
Mevlut, yl sonuna kadar Eda retmenin derslerine girdi. Ama arka sradan zaten ucunu kard
derse yetiip anlamas imknszd artk.
Hazirann ilk haftasnda karneler datlnca Mevlut ngilizceden btnlemeye kaldn grd.
Grdn m, sana takt, dedi Ferhat. Babana syleme, seni ldrr.
Mevlut da yle dnyordu, ama babasnn ortaokul diplomasn kendi gzleriyle grmek
isteyeceini de biliyordu. Ortaokulu bitirebilmek iin Mevlut btn yaz kyde ngilizce alt.
ngilizce-Trke szl de yoktu, kyde ona yardm edebilecek herhangi biri de. Temmuz aynda
yandaki Gmdere kyne Taunus marka arabas ve televizyonuyla gelen bir Almancnn olundan
ders almaya balad. Alman ortaokuluna giden ve Trkesi ve ngilizcesi Alman aksanl ocukla bir
aacn altna ellerinde kitap bir saat oturabilmesi iin Mevlutun her seferinde saat (gidi-geli) yol
yrmesi ve bazan da ocuun tarladan dnmesini bir iki saat beklemesi gerekiyordu. Dalk ky
yolunda kayalar ve palamut aalar arasndan yrrken aadaki ovaya bakar ve Eda retmenle
ngilizce btnleme snavnda nasl karlaacaklarn hayal ederdi. Onu bilgisi ve kendine gveniyle
etkileyecek, zr diletecekti. Aklnn bir yanyla ngilizcenin kullanmak iin deil, ortaokul diplomas
almak iin yutulmas gereken UNICEFin haplar gibi bir ey olduunu dnyordu artk. ngilizce
hapn pis kokulu stle deil, Eda retmene akyla yuttuu iin de talihli olduunu seziyordu.
Austos sonunda btnleme snavna yetiebilmek iin stanbula her zamankinden iki hafta nce
dndler. Sistepedeki ev, yaz sonunda, Mevlutun buraya yl nce ilk adm att zaman olduu gibi
nem ve toprak kokuyordu.
gn sonra Atatrk Erkek Lisesinin en byk snfnda girdii snava Eda retmen gelmedi.
Mevlutun kalbi krld. Ama gene de urap sorular baaryla cevaplad. ki hafta sonra liseye
balad gnlerde, skeletin odasna ortaokul diplomasnn asln almak iin gidince, Eda retmenin
baka bir okula tayin edildiini rendi.
Aferin 1019, ite orta diploman! dedi skelet.

Mevlut btn gn antasndan karp karp seyrettii diplomay akam babasna gsterdi.
Artk polis ya da beki olabilirsin, dedi babas.

Katil ile Maktul Arasnda lk ve Son Konuma


[Kar adl romandan. Konumann sonunda ldrlen
eitim enstits mdr tarafndan gizlice kaydedilmitir.
1990l yllarn ortasnda Kars ehrinde bir pastanede iki kii.]
Merhaba hocam, beni tandnz m?
Hayr, karamadm.
Ben de yle dnmtm hocam. Hi tanmadk nk. Dn akam ve bu sabah sizinle
grebilmek iin birer teebbste bulunmutum. Dn okulun kapsndan polisler geri evirdiler. Bu
sabah ieri girmeyi baardysam da sekreteriniz beni sizinle grtrmedi. Ben de dersaneye girmeden
nce kapda nnze kmak istedim. Beni o srada grdnz. Hatrlyor musunuz hocam?
Hatrlayamadm.
Beni grdnz m hatrlamyorsunuz, beni mi?
Ne grmek istiyordunuz benimle?
Aslnda sizinle saatlerce, gnlerce, her konuda grmek isterim. ok muhterem, okumu,
mnevver bir insan, bir ziraat profesrsnz. Biz maalesef okuyamadk. Ama bir konuda ok
okumuumdur. Sizinle konumak istediim konu da odur. Hocam, affedersiniz, vaktinizi almyorum
deil mi?
Estafurullah.
Affedersiniz, izninizle oturabilir miyim hocam? Etrafl bir konudur nk.
Buyrun, rica ederim. (Sandalye ekme ve oturma sesi.)
Cevizli rek yiyorsunuz hocam. Bizim Tokatta ok byk ceviz aalar vardr. Hi Tokata
geldiniz mi?
Ne yazk ki hayr.
ok zldm hocam. Gelirseniz ltfen bende kalacaksnz. Btn mrm, otuz alt ylm Tokatta
gemitir. Tokat ok gzeldir. Trkiye de ok gzeldir. (Bir sessizlik) Fakat ne yazk ki memleketimizi
tanmyoruz, insanmz sevmiyoruz. Hatta bu lkeye, bu millete saygszlk etmek, ihanet etmek marifet
bile saylyor. Hocam affedersiniz, bir soru sorabilir miyim, siz ateist deilsiniz deil mi?
Deilim.
yle diyorlar, ama ben de sizin gibi okumu bir adamn Allah, h inkr edebileceine hi
ihtimal vermiyorum. Sylemeye gerek yok, Yahudi de deilsiniz deil mi?

Deilim.
Mslmansnz.
Mslmanm elhamdlillah.
Hocam glyorsunuz ama, o zaman ltfen u sorumu ciddiye alarak cevap verin bana. nk bu
soruma sizden bir cevap alabilmek iin karda kta Tokattan geldim buraya.
Tokatta beni nereden duydunuz?
Hocam dinine, kitabna bal tesettrl kzlarmz Karsta okula sokmadnz stanbul gazeteleri
yazmyor. Onlar stanbuldaki manken kzlarn rezaletleri ile megul. Ama gzel Tokatta Bayrak diye
Mslman bir radyomuz vardr, memleketin neresinde mminlere hakszlk ediliyor, haberini verir.
Ben mminlere hakszlk etmem, ben de korkarm Allahtan.
Hocam, iki gndr karl, frtnal yollardaym; otobslerde hep sizi dndm, inann bana Ben
Allahtan korkarm! diyeceinizi de ok iyi biliyordum. O zaman aklmda size u soruyu soracam da
hep hayal ettim. Eer Allahtan korkuyorsan sayn Profesr Nuri Ylmaz ve Kuran- Kerimin Allahn
sz olduuna inanyorsan sayn hocam, o zaman bana Nur suresinin o gzelim otuz birinci ayeti
kerimesi hakknda ne dndn de syle bakalm.
Bu ayette, evet, kadnlar balarn rtsn, hatta yzlerini de gizlesin diye ok ak bir ekilde
belirtilir.
ok gzel drste syledin, sa ol hocam! O zaman bir soru sorabilir miyim. Allahn bu emrini
ba rtl kzlarmz okula almamakla nasl badatryorsun?
Ba rtl kzlarn dersanelere ve hatta okullara sokulmamas laik devletimizin emridir.
Hocam, affedersiniz bir soru sorabilir miyim: Devletin emri Allahn emrinden byk mdr,
hocam?
Gzel bir soru. Ama bunlar laik bir devlette ayr eylerdir.
ok doru sylediniz hocam, elinizi peyim. Korkmayn hocam verin, verin, bakn doya doya
peceim elinizi. Oh. Allah raz olsun. Size ne kadar sayg duyduumu anladnz. imdi hocam ltfen
bir soru sorabilir miyim?
Buyrun, rica ederim.
Hocam, peki laiklik dinsizlik mi demektir?
Hayr.
O halde dinlerinin gereini yerine getiren mmin kzlarmz niye laiklik bahanesiyle derslere
alnmyor?
Vallahi olum, bu konular tartmakla bir yere varlmyor. Btn gn stanbul televizyonlarnda bu
konular konuuluyor da ne oluyor? Ne kzlar bartlerini karyor, ne de devlet onlar o haliyle
derslere alyor.
Peki hocam, bir soru sorabilir miyim? Af buyurun ama, balarn rten kzlarn, bizim binbir emekle
yetimi o alkan, o terbiyeli, o itaatkr kzlarmzn eitim haklarnn ellerinden alnmas
Anayasamza, eitim ve din zgrlne hi uyuyor mu? Sizin vicdannza syor mu syleyin ltfen
hocam?
O kzlar o kadar itaatkrsa balarn da aarlar. Olum senin adn nedir, adresin, iin nedir?
Hocam ben Tokatta mehur Pervane Hamamnn hemen bitiiinde enler ayevinde ocakym.

Ocaklar, demlikler orada benden sorulur. Adm nemli deil. Btn gn de Bayrak Radyosunu
dinlerim. Mminlere ilenmi bir hakszlk bazan kafama taklr ve hocam demokratik bir lkede
yaadm ve kafasna uyduu gibi yaayan zgr bir insan olduum iin, Trkiyenin neresinde olursa
olsun otobse biner, kafama taklan kiiye gider, yzne kar bu hakszl sorarm. Bu yzden ltfen
soruma cevap verin hocam. Devletin buyruu mu byktr, Allahn buyruu mu?
Bu tartmayla bir yere varlmaz olum. Sen hangi otelde kalyorsun?
Polise mi ihbar edeceksin? Korkma hocam benden. Hibir din rgte mensup deilim. Terrden
nefret ederim ve fikir mcadelesine ve Allah sevgisine inanrm. Zaten bu yzden, o kadar sinirli biri
olmama ramen, fikir mcadelesi sonunda kimseye fiske vurmu deilim. Yalnz u soruma cevap
vermeni istiyorum. Hocam, affedersiniz, Allahn sz olan Kuran- Kerimin Ahzap ve Nur surelerinde
ok ak bir ekilde belirtildii halde niversite kaplarnda zulmettiiniz bu kzlarn ilesi vicdannz
szlatmyor mu?
Olum, Kuran- Kerim hrszn elini de kesin diyor, ama devletimiz kesmiyor. Buna niye kar
kmyorsun?
ok gzel bir cevap hocam. Elinizi perim. Ama hrszn koluyla kadnlarmzn namusu ayn ey
midir? Amerikal Mslman zenci profesr Marvin King tarafndan yaplan istatistie gre kadnlarn
tesettrl olduu slam lkelerinde rza geme vakalar yok denecek kadar azalmakta, taciz olayna ise
neredeyse hi rastlanmamaktadr. nk araf iinde tesettrl bir kadn, kyafetiyle erkeklere nce
yle der: Ltfen beni taciz etmeyiniz. Hocam, ltfen bir soru sorabilir miyim: Ban rten kadn
eitimsiz brakp toplum dna srmekle, alp salan da batac etmekle kadnlarmzn namusunu
seks devrimi sonrasndaki Avrupada olduu gibi iki paralk etmek, kendimizi de af buyurun pezevenk
durumuna m drmek istiyoruz?
Olum ben reimi yedim, kusura bakma ben gidiyorum.
Otur yerine hocam, otur da bunu kullanmayaym. Bu nedir hocam gryor musun?
Tabanca.
Evet hocam, kusura bakmayn, ben sizin iin bu kadar yol gelmiim, aptal biri deilim, belki beni
dinlemezsiniz bile diye dndm, tedbirimi aldm.
Olum, sizin adnz nedir?
Vahit Szme, Salim Femekn, ne nemi var hocam. Ben bu laik, materyalist lkede imanlar iin
mcadele eden ve hakszla urayan adsz kahramanlarn adsz bir savunucusuyum. Hibir rgte
mensup deilim. nsan haklarna sayglym ve iddetten hi holanmam. Bu yzden tabancam cebime
koyuyorum ve sizden yalnzca bir soruma cevap vermenizi istiyorum.
Peki.
Hocam, yetitirilmesi yllar sren, analarnn babalarnn gzbebei, o akll, o alkan, hepsi
snfnn birincisi o kzlara Ankaradan gelen bir emirle nce yok muamelesi yaptnz. Yoklamada adn
yazmsa, bartl diye sildiniz. Biri bartl yedi renci hocasyla oturuyorsa, tesettrly yok
sayp ocaktan onlara alt ay istediniz. Yok saylan kzlar alattnz. Bu da yetmedi. Ankaradan gelen
yeni bir emirle nce onlar snfa almayp koridora attnz, sonra koridordan da kap dar ettiniz.
Direnen, ban amayan bir avu kahraman kz dertlerini duyurmak iin okul kapsnda souktan
titreyerek beklerken telefon edip polis ardnz.

Polisi biz armadk.


Hocam, cebimde tabanca var diye korkup yalan syleme bana. Polisin kzlar srkleyerek gzaltna
ald gnn akam sen hangi vicdanla uyuyabiliyordun, sorum budur.
Tabii bart meselesinin bir simge, siyasi bir oyun haline getirilmesi kzlarmz daha mutsuz etti.
Ne oyunu hocam, okuluyla namusu arasnda kalan, bunalma kaplan bir kz da ne yazk ki intihar
etti. Bu oyun mu?
Olum, ok fkelisin, ama bu trban meselesinin byle siyasi bir hale gelmesinin altnda Trkiyeyi
ikiye blp zayf drmek isteyen d glerin olduu hi aklna gelmedi mi?
Sen bu kzlar okula alsan hocam trbanc kz m kalr!
Yalnz benim isteimle mi olum? Bunlar Ankarann istei. Benim karm da rtldr.
Hocam bana yaltaklanma da deminki soruma cevap ver.
Hangi soruna?
Vicdann szlamyor mu?
Ben de babaym evladm, tabii ki bu kzlar iin zlyorum.
Bak ben kendimi tutmasn ok iyi bilirim, ama asabi adammdr. Tepem bir att m artk film kopar.
Hapiste esnerken azn kapamyor diye adam dvdm ben; btn kouu adam ettim, hepsi kt
alkanlklarndan kurtuldular, namaza baladlar. imdi sen kvrtma da soruma cevap ver bakalm. Ben
ne dedim demin?
Ne dedin olum, indir o tabancay.
Senin kzn var m, zlyor musun, bunu sormadm.
Affedersiniz olum, ne sordun?
Tabancadan korkup bana ya ekme imdi. Ne sorduumu hatrla... (Bir sessizlik.)
Ne sormutunuz?
Vicdann szlyor mu diye sormutum imansz.
Szlyor tabii.
O zaman niye yapyorsun, erefsiz.
Olum ben sizin babanz yanda bir hocaym. Kuran- Kerimde bynze tabanca tutup hakaret
ediniz diye bir buyruk mu var?
Sen Kuran- Kerimi azna hi alma, tamam m. Sana soluna da bakma yle yardm dilenir gibi,
barrsan da acmam vururum. Anladn m imdi?
Anladm.
O zaman u soruma cevap ver: Ba rtl kzlarn balarn amalarnn bu memlekete ne faydas
olacak; iine, vicdanna sindirdiin bir neden syle, mesela de ki ban aarsa Avrupallar onu daha bir
insan yerine koyuyor, hi olmazsa maksadn anlayacam, seni vurmayacam, koyuvereceim.
Sayn evladm. Benim de bir kzm var, ba aktr. Ba rtl anasna nasl hi karmyorsam, ona
da hi karmadm.
Kzn niye at ban, artist mi olmak istiyor?
Bana hi yle bir ey sylemedi. Ankarada halkla ilikiler okuyor. Bu trban meselesinde ne yazk
ki boy hedefi olduum, ok sknt ekip zldm, iftiralara, tehditlere, sizin gibi hakl olarak
fkelenenlerin ve dmanlarmn kzgnlklarna muhatap olduum zamanlar kzm bana ok destek

olmutur. Ankaradan telefon edip...


Aman baba diini sk da ben de artist olaym m der?
Hayr olum, yle demez. Babacm, ben btn kzlarn bartl olduu bir snfa kendim de
rtsz girmeye cesaret edemez, istemeden rtnrdm, der.
Ne zarar olur peki istemeden rtnrse?
Valla ben bunlar tartmam. Siz bana bir gereke syle dediniz.
Yani, erefsiz, Allahn emrine uyan tesettrl, imanl kzlar sen kendi kznn keyfi olsun diye mi
kapda polislere coplatyor, zulmedip intihar etmelerine yol ayorsun?
Kzmn gerekesi, ayn zamanda baka pek ok Trk kadnnn da gerekesidir.
Trkiyedeki kadnlarn yzde doksan rtnrken baka hangi artistin gerekesi oluyor
anlayamadm. Kznn soyunmasyla gururlanyorsun, seni erefsiz zalim, ama unu kafana koy, ben
profesr deilim, ama bu konuda senden ok okudum.
Beyefendi, silahnz ltfen bana doru tutmayn, sinirleniyorsunuz, sonra patlarsa belki
zlrsnz.
Niye zleceim, ben karda kyamette iki gnlk yolu bir kfiri temizlemek iin almm zaten.
Kuran- Kerim inanana zulmedenin, zalimin katli vaciptir der. Gene de acdm iin son bir ans
verdim sana: Bana tesettrl kzlarn alp salmasnn vicdanna san tek bir gerekesini syle, bak o
zaman yemin ediyorum vurmayacam seni.
Kadn bartsn karrsa, toplum iinde daha rahat, daha saygn bir yer edinir.
Senin artist olmak isteyen kzn iin belki. Ama tesettr, bilakis kadn tacizden, rza geme ve
aalanmadan korumu ve daha rahat toplum iine kar hale getirmitir. Aralarnda eski gbek
dansz Melahat andrann da olduu, sonradan araflanan pek ok kadnn da belirttii gibi, tesettr
kadn sokakta erkein hayvani hislerine hitap eden ve dier kadnlarla ekici olma rekabetine giren ve
bu yzden srekli makyaj yapan zavall bir nesne durumundan karmtr. Amerikal zenci profesr
Marvin Kingin de belirttii gibi, nl artist Elizabeth Taylor son yirmi ylda araf iine girseydi,
imanlndan utanp akl hastanelerine dmeyecek, mutlu olacakt. Affedersiniz hocam, bir soru
sorabilir miyim: Niye glyorsun hocam, lafm ok mu komik? (Bir sessizlik.) Sylesene ulan erefsiz
ateist, niye glyorsun?
Sayn evladm, inann glmyorum, gldysem de sinirden glmmdr!
Hayr, inanarak gldn!
Sayn evladm, iim bu memleketin senin gibi, trbanc kzlar gibi, davalarna inand iin ac
eken gen insanlarna efkatle dolu.
Bouna yaltaklanma. Ben hi ac ekmiyorum. Ama intihar eden kzlara gldn iin sen imdi
ekeceksin. Gldne gre nedamet getirecein de yok. O zaman ben hemen sana durumunu
bildireyim. slamc Mcahit Adaleti seni oktan lme mahkm etti, karar be gn nce Tokatta
oylama sonucu ittifakla alnd, beni de infaza yolladlar. Glmeseydin, piman olsaydn belki
affederdim. Al u kd idam kararn oku bakalm... (Bir sessizlik.) Kar gibi alamadan yksek sesle
oku, hadi erefsiz, yoksa hemen vururum seni.
Ben ateist profesr Nuri Ylmaz, sayn evladm ben ateist deilim...
Hadi, oku.

Evladm, okuyunca beni vuracak msnz?


Okumazsan vuracam. Hadi, oku.
Dinine bal, imanl kzlara, balarn amyorlar, Kuran- Kerimin sznden dar kmyorlar
diye, laik T.C. Devleti nin Mslmanlar Batnn klesi haline getirme, onursuzlama, dinsizletirme
gizli planna alet olarak yle zulmettim ki, en sonunda bir mmin kz acya dayanamayarak intihar etti...
Sayn evladm, burada izninizle bir itirazm var; sizi yollayan heyete de bildirin ltfen. O kzmz okula
alnmad iin ya da babasnn basklar yznden deil, Milli stihbarat Tekilatnn bizlere bildirdii
gibi, ne yazk ki ak acsndan kendini asmtr.
lrken brakt mektupta yle demiyor.
Hatta affnza snarak sylyorum evladm; ltfen indirin o tabancay daha evlenmeden nce bu
cahil kzmz, bekretini kendinden yirmi be ya byk bir polise dncesizce verdikten sonra adamn
ne yazk ki evli olduunu ve kendisiyle evlenmeye hi niyeti olmadn syleyince...
Sus rezil. O ii senin orospu kzn yapar.
Yapma evladm, yapma ocuum. Beni vurursan senin de gelecein kararr.
Pimanm de!
Pimanm ocuum, ate etme.
A azn, tabancay sokacam... imdi benim parmamn zerinden tetii sen ek. Bir imansz
gibi, ama hi olmazsa erefinle geberirsin. (Bir sessizlik)
Evladm, bak ne hallere dtm, bu yata alyorum, yalvaryorum, bana deil kendine ac. Senin de
genliine yazk, katil olacaksn.
O zaman tetii kendin ek! ntihar nasl bir acym bir de sen gr.
Evladm, ben bir Mslmanm, intihara karym!
A azn. (Bir sessizlik.) Alama yle... Bir gn hesap sorulaca daha nce hi mi aklna gelmedi.
Alama, yoksa vururum.
(Uzaktan yal garsonun sesi.) Efendim, aynz bu masaya getireyim ister misiniz?
Yok, istemez. imdi kalkyorum.
Garsona bakma, idam kararnn devamn oku.
Olum, affedin beni.
Oku diyorum.
Btn yaptklarmdan utanyorum, lm hak ettiimi biliyorum ve yce Allahn beni affetmesi
iin...
Hadi oku...
Saygdeer evladm, brak alasn bu ihtiyar adam biraz. Brak son kere karm, kzm dneyim.
Zulmettiin gen kzlar dn. Biri sinir krizi geirdi, drt tanesi nc snfta okuldan atld, biri
intihar etti, okul kapsnda tir tir titremekten hepsi atelenip yataa dt, hepsinin hayat kayd.
Ben ok pimanm sayn evladm. Ama sen de benim gibi birini ldrp katil olmaya deer mi, onu
dn.
Peki. (Bir sessizlik) Ben dndm hocam, bakn aklma ne geldi.
Ne?
Ben seni bulmak ve cezan infaz etmek iin iki gn bu sefil Kars ehrinde eli bo dolatm. Tam

ksmet deilmi diye Tokata dn biletimi alm, son bir ay iiyordum ki...
Evladm, beni vurup son otobsle Karstan kamay dnyorsan, yollar kardan kapand, alt
otobs kalkmayacak, sonra piman olma.
Tam dnyordum ki, Allah seni u Yeni Hayat Pastanesi ne yollad. Yani seni Allah affetmiyor,
ben mi edeceim. Son szn syle, tekbir getir.
Otur sandalyene olum, bu devlet hepinizi yakalar, hepinizi asar.
Tekbir getir.
Sakin ol evladm, dur otur, bir daha dn. ekme onu, dur. (Silah sesi, bir sandalyenin grlts.)
Yapma evladm! (ki el silah sesi daha. Sessizlik, bir inilti, televizyonun sesi. Bir silah sesi daha.
Sessizlik.)

p
[Kara Kitaptan. 1980 ylnda ke yazar
Cell Salik genliini hatrlyor.]
Tam bir hafta nce, birisi sana selam syledi. Tabii ki sylerim selamn, dedim, ama arabaya
binene kadar da unutmuum. Selam deil, selam syleyen adam. zlyor da deilim hani buna. Bana
kalrsa, akll bir koca, karsna selam syleyen btn erkeklerin selamn unutmaldr. nk ne olur ne
olmaz. Hele karnz ev kadnysa: ar pazarda grd bakkalla akkaln ve akraba evresinin
dnda, ev kadn denen talihsiz kii zaten o bktrc kocasndan baka erkek de grmez hayatnda. O
zaman, biri ona selam sylerse dnr o ince kiiyi, buna vakti de olur. Gerekten de incedir ya bu
kiiler. Eskiden byle bir gelenek mi vard allahakna? nce kiiler olsa olsa kimliksiz, belirsiz bir
hareme sayg yollard o gzel eski zamanlarda. Eski tramvaylar daha iyiydi.
Evlenmediimi, hi evlenmediimi, gazeteci olduum iin hi evlenemeyeceimi bilen okurlarm ilk
cmleden balayarak bir artmaca verdiimi anlamlardr. Kimdi bu seslendiim sen? Hokuspokus! Yal ke yazarnz yava yava kaybettii hafzasndan sz edecek; benimle birlikte bahemin
solan gllerini koklamaya buyurun siz de gelin, anlarsnz. Ama fazla sokulmayn, iki adm tede durun
bakalm da ok da aman aman bir ey olmayan yaz numaramz, hilelerimiz anlalmadan rahat rahat
yapalm.
yle bir otuz yl nce, gazeteciliimin ilk yllarnda Beyolu muhabiriyken kap kap dolar, haber
yakalamaya alrdm. Pavyonlarda, esrar tccarlar, Beyolu gangsterleri arasnda yeni bir cinayet,
intiharla biten bir ak hikyesi var m diye bakar, otel otel gezer, stanbula nl bir yabanc geldi mi, ya
da nl bir yabanc diye okurlarma sunabileceim ilgi ekici bir Batl ehrimize urad m diye, ayda
bir, bir iki buukluk toka ettiim ktiplerden kayt defterlerini alr okurdum. O zamanlar dnya imdiki
gibi nllerle dolup tamyordu; hibiri gelmezdi stanbula. Kendi lkelerinde hi tannmadklar
halde, gazetemde nl diye tanttklarm da, gazetedeki resimlerini grdklerinde, sonucu hep vefaszlk
olan bir aknla kaplmlardr. Aralarnda biri, onun iin gazetemde ngrdm an ve hrete
yllar sonra gerekten lkesinde ulat da: nl kadn modacs filanca dn ehrimizdeydi, diye ben
haberi getikten yirmi yl sonra, gerekten nl bir Fransz ve egzistansiyalist modacs oldu, ama
bana bir teekkr yok: Batl nankrd.

Vasfsz nller ve yerli gangsterlerle (imdi bunlara Mafya deniyor) uratm o gnlerin birinde,
ilgin bir haber olabilecek ihtiyar bir eczacyla tantm. Bu adam, benim imdi ektiim uykusuzluk ve
hafza kayb hastalklarnn ikisine de yakalanmt. Bu iki hastaln yanyana gelmesindeki korkun
yan, biriyle (uykusuzluk sonucu fazla zaman) tekini (hafza eksikleri) kapatacanz sanrken, tam
tersi olmasdr bunun: Uykusuzluk gecelerinde, tpk benim gibi, anlar ihtiyardan yle bir kayormu
ki, bir trl gemeyen zamann ve gecenin ortasnda, kimliksiz, kiiliksiz, kokusuz, renksiz bir dnyada,
o zamanlar yabanc dergilerden eviri yazlarda sz ok edilen Ayn teki yznde yapayalnz
olduunu sanyormu adam.
htiyar, hastaln benim gibi yaz yazarak tedavi edeceine, eczanenin laboratuvarnda bir ila icat
etmiti. Benimle birlikte, bir de bir akam gazetesinden esrarke bir muhabirin katld iki kiilik
(eczacyla birlikte ediyorduk) basn toplantsnda, kamuoyuna tantt pembe renkli svsn
iesinden bir bardaa gsterile doldurup doldurup itikten sonra, gerekten yllardr arad uykusuna
kavumutu da. Uykusu kadar hafzasnn cennet anlarna da kavutu mu, ihtiyar eczac hi uyanmad
iin, bir Trk en sonunda bir ey icat etti heyecanna kaplan kamuoyu bunu hi renemedi.
Karanlk bir gn, sanrm iki gn sonra, gittiimiz cenazesinde, hatrlamak istedii eyin ne olduunu
dnmtm hep. Hl da dnrm: Hafzamzn, biz yalandka fazla yk tamak istemeyen
huysuz bir yk hayvan gibi att arlklar en sevmedii ykler midir, en arlar m, yoksa en kolay
denler mi?
stanbulun en gzel kelerindeki kk odalarda tl perdeler arasndan szlen gne nn
gvdelerimize nasl vurduunu ben unuttum. Giedeki soluk Rum kzna k olarak deliren bilet
karaborsacsnn, hangi sinemann kapsnda altn unuttum. Gazeteniz iin ryalarnz
yorumlarken, benimle ayn ryalar gren sevgili okuyucularmn adlarn ve onlara mektupla
yolladm esrar oktan unuttum.
Yllar sonra, ke yazarmz, o kayp zamana yeniden bakarken, geceyars uykusuzluk iinde
tutunacak bir dal ararken, aklna stanbul sokaklarnda geirdii korkun bir gn geliyor: Bir keresinde
btn gvdemi, btn ruhumu sonuna kadar kaplayan bir pme isteine kaplmtm.
Eski sinemalarn birinde, bir cumartesi leden sonra, belki sinemadan da eski bir Amerikan dedektif
filmini (Kzl Fener) seyrederken pek de uzun olmayan bir pme sahnesi grmtm. Siyah beyaz
filmlerdeki teki pme sahnelerinden fark olmayan ve bizim sansrcler tarafndan drt saniyeden
fazlas kesilmi sradan bir pme sahnesiydi, ama nasl oldu bilmiyorum, bir kadnla ayn ekilde,
dudaklarm onun dudaklarna bastrarak, evet, btn gcmle bastrarak pme istei yle bir ekilde
ykseldi ki iimde, mutsuzluktan tkanacak gibi oldum. Yirmi drt yandaydm, ama daha kimseyle
dudaktan pmemitim. Hayr, kerhanelerde kadnlarla yatmam deildim hi, ama o kadnlar hi
pmedikleri gibi, ben de istemezdim onlarn dudaklarn pmeyi.
Caddeye ktmda film bitmemiti; ehrin bir yerinde bir yerde, benimle pmek isteyen bir kadn
beni bekliyormu gibi bir sabrszlk ve tela vard zerimde. Tnele kadar koturur gibi yrdm,
sonra gerisin geri hzla Galatasaraya dndm ve umutsuzca, karanlkta bir ey aranr gibi, bir yzn
ansn, bir glmseyii, bir kadn hayalini karmaya altm hatrlyorum. pebileceim hibir
tandk, hibir akraba yoktu; bir sevgili bulabilme umudu hi yoktu; sevgilim olabilecek bir kimseyi
tanmyordum ki hi! Sanki kalabalk ehir bombo gibiydi.

Ama gene de, Taksime gelir gelmez, bir otobse binmi buldum kendimi. Ana tarafmdan uzak bir
akraba ailesi, babam bizi terk ettii yllarda bize ilgi gstermiti; benden iki ya kk ve o zamanlar
birka kere dokuz ta oynadm bir kzlar vard. Bir saat sonra, t Fndkzadedeki evlerine varp
kaplarn aldmda, pmeyi hayal ettiim kzn oktan evlendiini hatrladm. Bugn ikisi de rahmetli
olan anneyle baba beni ieri buyur ettiler. Biraz armlar, yllar sonra neden geldiimi
anlayamamlard. undan bundan konuarak (gazeteci olmam bile ilgilerini ekmiyordu:
Dedikoduculuk gibi aalk bir meslekti bu onlar iin), radyodaki futbol man dinleyerek ay itik,
simit yedik. Akam yemeine de kalmam bekliyorlard iyi niyetle, ama birden bir eyler mrldanarak
kendimi dar attm.
Dar ktmda, souk havay hissettiimde, pme istei btn iddetiyle iimde alev alev
yanyordu hl: Sanki tenim buz gibi, ama etim ve kanm alevler iinde olduu iin, derin, dayanlmaz
bir huzursuzluk duyuyordum. Eminnnden vapura binip Kadkye getim. Mahallesindeki pken
bir kzn (yani evlenmeden nce pen bir kzn) maceralarn anlatan bir lise arkadam vard.
Fenerbaheye onun evine yrrken, o kz olmasa bile, arkadam onun gibi bakalarn bilir, diye
dnyordum. Arkadamn bir zamanlar oturduu yerde, karanlk ahap konaklar ve servi aalarnn
evresinde drt dndm, ama evini bulamadm. Bugn oktan hepsi yklm o ahap yaplar arasnda
yrrken baz aydnlk pencerelere bakyor ve evlenmeden nce pen kzn orada oturduunu hayal
ediyordum. te, benimle pecek kz orada! diye dnyordum bir pencereye bakarak. Aramzda
ok bir uzaklk yoktu, bir bahe duvar, kap, ahap merdivenler, ama ulaamyordum ona;
pemiyordum; herkesin bildii o esrarl, tuhaf, inanlmaz ve rya kadar yabanc ve sihirli ey, o
korkutucu ve ekici ey o an ne kadar yakn ve ne kadar da uzakt!
Yeniden Avrupa yakasna dnerken, vapurda grdm kadnlardan birini zorla ya da bir an bir
yanllk olmu gibi yaparak psem ne olur diye dndm hatrlyorum, ama ince eleyip sk
dokuyacak gibi olmadm halde, evremde yle bir yz gremiyordum. Hayatmn baka dnemlerinde
de stanbul kalabalklar iersinde soluk alp verirken umutsuzluk ve acyla ehrin bo, bombo olduu
duygusuna kapldm zamanlar olmutur, ama hibir zaman bu duyguyu o gnk gibi iddetle
hissetmemitim.
zeri nemle kapl kaldrmlarda uzun uzun yrdm. Bu bo, bombo ehre istediimi elde etmek
iin, baka bir zaman, an ve hretle gelecektim elbette. O anda ise, ke yazarnzn, annesiyle
oturduu evine gidip, zavall Rastignac Trke evirisinden anlatan Balzactan baka hibir tesellisi
yoktu. Ama kitaplar, o zamanlar, kendi keyfim iin deil, tam bir Trk gibi, ilerde bana yarar olacak
eyler diye grev duygusuyla okurdum. lerde yarar olacak ey ise imdiyi hi mi hi kurtarmaz!
Bylece, odama kapandktan az sonra, sabrszlk iinde dar ktm. Banyonun aynasna baktm,
insann hi olmazsa kendisini pebileceini dndm, aynaya bakarken filmdeki oyuncular
gzmn nne getirdiimi hatrlyorum.
Zaten o oyuncularn dudaklar hi gitmiyorlard gzmn nnden (Joan Bennett, Dan Duryea). Ama
kendimi bile deil, en fazla aynay pecektim; dar ktm. Annem masaya oturmu, kim bilir hangi
uzak akrabann zengin akrabasndan ald patronlar ve ifon kuma kesikleri arasnda, bir dn iin
gece elbisesi yetitiriyordu.
Ona bir eyler anlatmaya baladm. lerde yapacam eyleri, baarlarm, hayallerimi artran

hikyeler ve hayaller olmalyd bunlar, ama annem kendini vererek beni dinlemiyordu. Anladm ki, ne
anlatrsam anlataym, nemli deildi; nemli olan bir cumartesi akam evde annemle oturup yrenlik
etmemdi. Bir fke duymaya baladm. Salar o akam nedense bakml ve taralyd, dudaklarna belli
belirsiz bir boya srmt; kiremit krmzs rengini hl hatrladm bir dudak boyas. Annemin
dudaklarna, sk sk benimkine benzetilen azna bakarken kalakalmm.
Tuhaf tuhaf ne bakyorsun yle bana? dedi korkuyla.
Uzun bir sessizlik oldu. Anneme doru yrdm, ama iki adm sonra da durdum; bacaklarm
titriyordu. Daha fazla yaklamadan, btn gcmle barmaya balamm. Ne sylediimi ak seik
hatrlayamyorum imdi; ama hemen, aramzda sk sk kan o korkun kavgalardan biri balamt.
Komular bizi dinliyor korkusu bir anda ikimizin de yreinden kmt. nsann karsndakine her
eyi syleyiverdii o fke ve zgrlk anlarndan biriydi: Byle durumlarda bir fincan krlr ya da soba
devriliverecekmi gibi olur.
Zorlukla kendimi evden dar attmda, ifon kumalarn, makaralarn ve ithal toplu inelerin (ilk
Trk toplu inesi 1976da Atl firmasnca retilmitir) arasnda annem alyordu. Geceyarsna kadar
ehrin sokaklarnda dolatm durdum. Sleymaniye Camiinin avlusuna girdim, Atatrk Kprsnden
getim, Beyoluna ktm. Sanki ben, ben deildim; sanki bir eit fke ve intikam ruhu beni izliyordu;
sanki olmam gereken kii peimdeydi.
Beyolunda bir muhallebiciye oturmutum; srf kalabalk iersinde olmak iin; ama cumartesi
akamnn o sonsuzluk saatini doldurmaya alan benim gibi biriyle gz gze gelirim diye kimseye de
bakmyordum: Benim gibi olanlar, birbirlerini hemen tanr ve kmserler nk. Az sonra, bir karkoca bana yaklatlar. Adam bir eyler anlatmaya balad. Anlarmn arasndaki bu beyaz sal hayalet
kimdi?
Evini Fenerbahede bir trl bulamadm eski arkadam. Evlenmi, Devlet Demir Yollarnda
alyormu, salar imdiden beyazlam, o yllar da ok iyi hatrlyormu. Yllar sonra rastladnz
eski bir arkadanz, yanndaki kars ya da ahbabna, kendi gemiini ilgin gsterebilmek iin, sizi ok
ilgin buluyormu, ortak ne anlarnz, ne srlarnz varm gibi yaparak sizi artr ya, o da yle yapt
bana, ama ben armadm. Yalnzca hayali anlar daha da ilgin klan o role, benim onun gemite
brakt sefil ve ackl hayata hl devam ettiim oyununa girmedim.
ekersiz su muhallebimi kaklarken, oktan evlendiimi, ok iyi para kazandm, senin beni evde
beklediini, Chevrolet arabam Taksime brakp, senin nazn zerine buraya sana tavukgs almaya
geldiimi, Niantanda oturduumuzu, onlar arabamla yolum zerinde bir yere brakabileceimi itiraf
ettim: Teekkr etti, hl Fenerbahede oturuyormu nk. Merakl olduu iin nce ekine ekine,
sonra, senin iyi bir aileden olduunu renince de, iyi ailelere olan yaknln karsna kantlamak
iin soruturdu: Frsat karmadm ve seni hatrlamas gerektiini syledim. Memnuniyetle hatrlad.
Sana derin sayglarn yollad. Elimde tavukgs paketi muhallebiciden karken nce onu, sonra
filmlerden renilmi kibar Batl havasyla karsn da ptm. Ne tuhaf okurlarsnz siz, ne tuhaf lke
buras.

Aladdinin Dkkn
[Kara Kitaptan. Gazeteci Cell Salik,
1980de Niantandaki bir dkkn anlatyor.]
Ben pitoresk bir yazarm. Szlklere baktm ama, pek de zemedim bu kelimenin anlamn; ben
yalnzca havasn seviyorum. Hep baka eyleri anlatmay dledim: Atl silahrleri, puslu bir sabah
karanlk bir ovann iki ucunda birbirlerine saldrmak zere hazrlanan yz yl ncesinin ordularn, k
geceleri meyhanelerde birbirlerine ak hikyeleri anlatan mutsuzlar, karanlk ehirlerin iinde bir
esrarn peinde kaybolan klarn bitip tkenmeyen maceralarn anlatmay dledim hep, ama Allah
bana baka trl hikyeler anlatmam gereken bu keyle siz okurlarm verdi yalnzca. Karlkl idare
ediyoruz.
Hafzamn bahesi kurumaya balamasayd belki hi de ikyeti olmayacaktm bu durumdan, ama
elime kalemi her almda gzlerimin nnde gene benden bir eyler bekleyen siz okurlarmn yzleri
ve orak bir bahede hepsi bir bir benden kaan anlarmn izleri canlanyor. Hatra yerine, onun
yalnzca bir iziyle karlamak, sizi brakp gitmi ve hi dnmeyecek sevgilinin koltuun zerinde
brakt izine gzyalaryla bakmaya benziyor.
Aladdinle konumaya byle karar verdim. Gazetede kendisinden sz edeceimi, ama nce bir
grme yapmak istediimi renince kara gzlerini aarak dedi ki:
Abi, imdi bu benim aleyhime mi olacak?
Olmayacan anlattm. Niantandaki dkknnn hayatmzda tuttuu yeri anlattm. Kk
dkknnda satt binlerce, on binlerce eit maln hepimizin hafzalarnda nasl renk renk, koku koku
capcanl kaldn anlattm. Evlerinde, yataklarnda hasta yatan ocuklarn kendilerine Aladdinin
dkknndan hediye, oyuncak (kurun asker) ya da kitap (Krmz Sal ocuk) ya da resimli roman
(Kinovann dirildii onyedinci says) almaya giden annelerinin dnn nasl sabrszlkla
beklediklerini anlattm. evredeki okullarda, son zilin almasn bekleyen binlerce rencinin,
hayallerinde oktan aldrdklar o zilden sonra, o dkkna hayallerinde nasl girip iinden futbolcu
(Galatasarayl Metin), grei (Hamit Kaplan) ya da film artisti resmi (Jerry Lewis) kan gofretlerden
aldklarn anlattm. Akam Sanat Okuluna gitmeden nce, trnaklarndaki soluk ojeyi karmak iin
kk bir ie aseton alan kzlarn, yllar sonra, yavan bir evliliin yavan bir mutfanda ocuklar ve
torunlar arasnda, mutsuzlukla ilkgenlik aklarn hatrladklarnda, Aladdinin dkknn nasl uzak
bir masal gibi hayal ettiklerini anlattm.

oktan bizim eve gelmi, karlkl oturmutuk. Aladdine dkknndan yllar nce aldm yeil bir
tkenmez kalemle, kt evrilmi bir polisiye romann hikyesini anlattm: kinci hikyenin sonunda,
kitab hediye ettiim ve ok sevdiim kahraman, hayatnn sonuna kadar o polisiye romanlar
okumaktan baka hibir ey yapmamaya mahkm olmutu. Tarihimizi, btn Dounun tarihini
deitirecek bir kumpas, bir hkmet darbesini planlayan yurtsever subaylarla gazetecilerin ikisinin, ilk
tarihi toplantlarndan nce, Aladdinin dkknnda nasl bulutuklarn anlattm. Bir akam vakti, bu
tarihi buluma gerekleirken, tavana doru ykselen kitap ve kutu kuleleriyle kapl tezghnn
arkasnda Aladdinin hibir eyden habersiz, ertesi sabah iade edecei gazeteleri ve dergileri,
parmaklarn tkrkleyerek saydn anlattm. Vitrinine ve kapsnn nndeki kestane aacnn iri
gvdesine sararak sergiledii dergilerde poz veren yerli ve yabanc plak kadnlarn, kaldrmlardan
dalgn dalgn geen yalnz erkeklerin o gece grecekleri ryalarda, tpk Binbir Gece Masallarndaki o
hi doymayan esir kzlar ve Padiah karlar gibi fink attklarn anlattm. Konu Binbir Gece
Masallarndan ald iin, adn tayan hikyenin, aslnda binbir gecenin hibirinde anlatlmadn
ama Antoine Galland tarafndan kitap ikiyzelli yl nce Batda ilk yaymlanrken, sayfalarn arasna el
abukluu marifet sktrlverdiini anlattm. Aslnda, hikyeyi Gallanda ehrazatn deil, onun
Hanna dedii bir Hristiyann anlattn anlattm. Ama aslnda, Hannann Yohanna Diyab adl Halepli
bir lim olduunu ve hikyesinin bir Trk hikyesi olduunu, byk bir ihtimalle stanbulda getiini
ve bunun da iindeki kahve ayrntsndan anlaldn anlattm. Ama aslnda, insann artk hibir zaman
hikyenin asl hangisidir, hayatn asl hangisidir anlayamayacan anlattm. nk, aslnda, her eyi
unuttuumu, her eyi unuttuumu, her eyi unuttuumu anlattm. nk aslnda yal, mutsuz, huysuz
ve yalnz olduumu ve lmek istediimi anlattm. nk aslnda, Nianta Meydanndan akam
trafiinin grlts ve radyodan insan kederle gzyalarna boan bir mzik geliyordu. nk aslnda,
ben de btn mrm boyunca hikye anlattktan sonra, lmeden nce Aladdinden unuttuum her
eyin, dkknndaki kolonya ielerinin, damga pullarnn, kibritlerin zerlerindeki resimlerin, naylon
oraplarn, kartpostallarn, artist resimlerinin, seksoloji yllklarnn, firketelerin ve namaz kitaplarnn
hikyelerini bir bir dinlemek istediimi anlattm.
Hayali hikyeler iine dm btn gerek kiiler gibi, Aladdinde dnyann snrlarn zorlayan
gerekd bir yan ve kurallarn zorlayan yaln bir mantk vard. Basnn dkknna gsterdii ilgiden
memnun olduunu aklad. Otuz yldr, gnde on drt saat vzr vzr ileyen kedeki dkknnda
alyor, pazar leden sonralar, herkes radyodaki futbol man dinlerken, saat iki buuk ile drt
buuk arasnda evinde uyuyordu. Asl adnn baka bir ey olduunu, ama bunu mterilerinin
bilmediini anlatt. Yalnzca Hrriyet gazetesi okuduunu anlatt. Dkknnda siyasi buluma
olamayacan, nk tam karsnda Tevikiye Karakolunun bulunduunu ve siyasetle de
ilgilenmediini anlatt. Dergileri tkrkleyerek sayd da doru deildi; dkknnn bir efsane ya da
masal kesi olduu da. Bu tr yanlglardan ikyetiydi: Baz yoksul ihtiyarlar vitrinindeki oyuncak
plastik saatleri gerek saat sanp ucuzluuna aarak heyecanla ieri dalyorlard. Salonda at yar alp
oynayan ya da kendi elleriyle setikleri Milli Piyangodan gene bir ey kmaynca fkeye kaplan
bazlar, bu oyunlar Aladdin iml ediyor sanp grlt karyorlard. Naylon orab kaan kadn da,
yedii yerli ikolatadan btn derisi pul pul dklen ocuun anas da, okuduu gazetenin siyasi
grlerini beenmeyen okur da, imalaty deil yalnzca bir arac olan Aladdini suluyordu. inden

kahve deil, kahverengi ayakkab boyas kan paketten Aladdin sorumlu deildi. uh sesli Emel
Saynn ilk arksndan sonra sarsla sarsla boalp akarak transistrl radyoyu kapkara bir svyla
berbat eden yerli pilden Aladdin sorumlu deildi. Nereye gidersen git hep kuzeyi gstereceine, hep
Tevikiye Karakolunu gsteren pusuladan Aladdin sorumlu deildi. inden hlyal ii kzn ak ve
evlilik mektubu kan Bafra paketinden de Aladdin sorumlu deildi, ama paketi aan badanac ra
mutlulukla etekleri zil alarak koa koa gelmi, elini perek Aladdinden nikh ahidi olmasn
istemi ve kzn adn ve adresini sormutu.
Dkkn bir zamanlar stanbulun en iyi denilen bir semtindeydi, ama mterileri her zaman, her
zaman artrd onu. Sra diye bir ey olduunu hl renememi kravatl beylere ayordu, rendii
halde bekleyemeyenlere dayanamayp baryordu. Otobsn keden her gzknde -be kii,
yamac Mool askeri heyecanyla, bilet, bilet, aman abuk bilet diye bararak dkkna dald,
etraf datt iin otobs bileti satmaktan vazgemiti. Milli Piyango seerken kavgaya tutuan krk
yllk kar-kocalar, bir paket sabun almak iin otuz eidini koklayan boyal kadnlar, ddk almadan
nce btn bir kutuyu tek tek ttren emekli subaylar grmt, ama almt artk, aldrmyordu. En
son says on bir yl nce km bir fotoromann eski saylarndan biri yok diye sylenen ev kadnna,
posta pulu almadan nce arkasn yalayarak zamknn tadna bakan iman beyefendiye ve krepondan
yapma karanfili kokmuyor diye ertesi gn fkeyle geri getiren kasap karsna aldrmyordu artk.
Dileriyle trnaklaryla kurmutu bu dkkn. Yllarca eski Teksas ve Tommiksleri kendi eliyle
ciltlemi, sabahlar btn ehir uyurken dkknn ap sprm, gazete ve dergileri kapya ve kestane
aacna mandallam, en son yenilikleri vitrinine yerletirmi, istiyorlar diye, en tuhaf mallar
(mknatsl aynas yaklatrlnca dnen oyuncak balerinleri, renkli ayakkab balarn, gzlerinde
mavi ampuller yanan aldan kk Atatrk heykellerini, Hollanda deirmeni eklinde kalemtralar,
Kiralk Ev ve Bismillahirrahmanirrahim levhalarn, iinden birden yze numaral ku resimleri kan
am aromal ikletleri, yalnzca Kapalarda satlan pembe tavla zarlarn, Tarzan ve Barbaros
kartmalarn, futbol takmlarnn rengindeki kukuletalar kendi de mavi renkte birini on yl giymiti,
bir ucu ayakkab ekecei br ucu gazoz aaca olan demir aletleri) mterilerine sunabilmek iin
yllarca btn stanbulu kar kar, dkkn dkkn gezmi, en akla hayale smaz isteklerde bile,
(Glsuyu kokulu o mavi mrekkeplerden var m sizde? Acaba ark syleyen yzklerden bulunur mu?)
yok dememi; sorulduuna gre bir rnei vardr diye dnd iin, Yarn getiririz! deyip,
defterine not alm, ertesi gn de, ehrin iinde bir esrar aramaya kan yolcu gibi, dkkn dkkn
sorup, arayp bulmutu. nanlmayacak llerde satan fotoromanlarla ya da resimli kovboy
hikyeleriyle ya da bo suratl yerli artist resimleriyle yorulmadan para kazand dnemler de olmutu;
kahvenin, sigarann karaborsaya dp rahatnn kat kuyruklu, souk, yavan gnleri de.
Dkknndan baktnda, kaldrmdan akan insanlarn hi de yle, yle... olduunu anlayamazdn,
ama bir... bir... ne bileyim idi insanlar.
Bir bakyordun, hepsi ayr bir havada gzken o kalabalk, hep birlikte bir mzikli sigara kutusu
merakna kaplyor, derken Japonyadan gelen, kk parmam byklndeki dolmakalemleri kap
kap kapyorlar, ertesi ay ise hepsini unutup tabanca biimindeki akmaklardan yle bir almaya
balyorlard ki, Aladdin yetitiremiyordu. Sonra, bir plastik azlk modas balyor, btn millet itii
sigarann iren ziftini sapk bir bilim adam zevkiyle seyrederek alt ay saydam azlk kullanyor,

derken; onu brakp sacs solcusu, dinsizi dindar Aladdinden boy boy, renk renk tespih alp her
yerde ekmeye balyor, bu frtna dinip Aladdin elinde kalan tespihleri iade edemeden, bir rya
modas kyor, herkes ryalar yorumlayan kk kitap alabilmek iin kapda kuyruk oluyordu. Bir
Amerikan filmi gelir, btn genler kara gzlk alrd, bir gazete haberi kar btn kadnlar dudak
kremi, btn erkekler imamlara yakr takkelerden isterdi, ama ou zaman, istekler hi anlalmayan
bir ekilde bir veba gibi yaylrd. Niye binlerce, onbinlerce kii ayn anda radyolarnn, kaloriferlerinin
stne, arabalarnn arka camnn nne, odalarna, i masalarna, tezghlarna o tahta yelkenlileri
yerletirmeye balamt? Anne ocuk, kadn erkek, ihtiyar gen herkesin hep ayn resmi, gznden
kocaman bir damla ya akan mahzun ve Avrupal suratl ocuk resmini anlalmaz bir istekle alp
duvarlara, kaplara asmasn nasl anlamak gerekiyordu? Bu millet, bu insanlar bir... bir... tuhaf diye
Aladdinin bulamad kelimeyi ben yetitirdim, anlalmaz diye, hatta korkutucu diye, nk
kelimeleri bulmak Aladdinin deil benim iimdi. Bir sre karlkl sustuk.
Daha sonra, yllardr srekli satt, selloidden yaplm, balarn sallayan kk kazlar anlatrken,
iinden vine likr ve bir vine kan ie biimindeki o eski ikolatalar anlatrken ya da uurtma iin
en iyi ve en ucuz tay stanbulda nerede bulabileceini anlatrken, Aladdinin mterileriyle arasnda
kendisinin de bulamayaca kelimelerle anlatlabilecek bir ba olduunu anladm. Babaannesiyle
dkkna gelip o zilli emberlerden alan kk kz da, Fransz dergisini kapp, dkknn bir kesine
ekilip sayfalar iindeki plak kadnla kala gz arasnda sevimeye teebbs eden sivilceli delikanly
da seviyordu. Hollywood yldzlarnn inanlmaz hayatlarnn hikye edildii roman alp, gece evde
okuyup, ertesi sabah Bu bende varm! diye iade etmek isteyen gzlkl banka memuresini de
seviyordu, Kuran okuyan kz posterinin resimsiz bir gazeteye sarlmasn zellikle rica eden ihtiyar da.
Ama gene de ihtiyatl bir sevgiydi bu: Moda dergilerinin iindeki patronlar harita gibi ap dkknn
ortasnda kuma kesmeye kalkan ana kz, oyuncak tanklarn daha dkkndan kmadan nce savaa
tututururken birbirleriyle derek kran ocuklar belki biraz anlyordu da, kalem eklinde el feneri,
ya da kurukafal anahtarlk soran insanlarn kendisine hi bilmedii, hi anlayamad bir lemden sanki
iaretler yollad duygusuna kaplyordu. Karl bir k gn dkknna gelip renci devleri iin
kullanlan K Manzarasn deil, srarla Yaz Manzarasn isteyen esrarengiz adam hangi esrarn
belirtisini tayordu? Bir gece, tam dkkn kapamak zereyken ieri giren iki karanlk kii, hazr
elbiseler giyen, kollarn aa yukar kaldran boy boy bebekleri, canl bebekleri tutan doktorlar gibi
dikkat, efkat ve alkanlkla ellerine almlar, pembe yaratklarn gzlerini ap kapaylarn
bylenmi gibi seyretmiler, bir ie rakyla birlikte bir bebei paketlettirip Aladdinin tylerini
rperten karanln iinde kaybolmulard. Buna benzer birok olaydan sonra bana geldii gibi,
imdilerde de Aladdin ryalarnda dkknnda kutular ve plastik torbalar iinde satt bebekleri
gryor, geceleri dkknn kapadktan sonra, bebeklerin ar ar gzlerini ap kapadklarn,
salarnn uzadn hayal ediyordu. Acaba bu neyin iareti diye soracakt belki de bana, ama fazla
konutuunu, kendi dertleriyle dnyay fazla igal ettiini birden hissediveren vatandalarmzn
kapld o aresiz ve hznl sessizlie kaptrmt kendini. Bu sefer, sessizliin uzun bir sre
bozulmayacan bilerek karlkl sustuk.
ok sonra, evden zr diler gibi bir havayla karken Aladdin, artk benim daha iyi bileceimi, artk
benim istediim gibi yazacam syledi: Bir gn belki o bebeklerden ve ryalarmzdan sz aan iyi bir

yaz yazabilirim, sevgili okurlarm.

Boazn Sular ekildii Zaman


[Kara Kitaptan.
Ke yazar Cell Salikin hayalleri.]
Boazn sularnn ekilmekte olduunu fark ettiniz mi? Sanmyorum. Bayram enliine km
ocuklarn keyfi ve heyecanyla birbirimizi ldrdmz bugnlerde hangimiz bir ey okuyup
dnyadan haberdar oluyor ki? Ke yazarlarmz bile, dirsekletiimiz vapur iskelelerinde, kucak
kucaa yuvarlandmz otobs sahanlklarnda, harflerin tir tir titredii dolmu koltuklarnda yarm
yamalak okuyoruz. Ben haberi bir Fransz jeoloji dergisinde okudum.
Karadeniz snyor, Akdeniz souyormu. Bu yzden esneyerek yaylan deniz sahanlklarnn
dibindeki muazzam maaralara deniz sular boalmaya, ayn tektonik kprdanmalar sonucu da
Cebelitark, anakkale ve stanbul boazlarnn taban yukar kmaya balam. Boaz kysnda
konutuumuz son balklardan biri, eskiden demirlemek iin bir minare boyu zincir att sularda
imdi teknesinin karaya oturduunu syleyerek sordu: Babakanmz bu konuyla ilgilenmiyor mu hi?
Bilmiyorum. Bildiim, giderek artan bir hzla ilerledii aklanan bu gelimenin yakn gelecekteki
sonulardr. Besbelli, ksa bir zaman sonra, bir zamanlar Boaz dediimiz o cennet yer, kara bir
amurla sval kalyon lelerinin, parlak dilerini gsteren hayaletler gibi parlad bir zifiri batakla
dnecek. Scak bir yaz sonunda ise, bu batakln, kk bir kasabay sulayan alakgnll bir
derenin taban gibi yer yer kuruyup amurlaacan, hatta binlerce geni borudan elleler gibi grl
grl akan lmlarn sulad yamalarda otlarn ve papatyalarn yeereceini tahmin etmek zor deil.
Kz Kulesinin bir tepenin stnde korkutucu gerek bir kule gibi ykselecei bu derin ve vahi vadide
yeni bir hayat balayacak.
Ellerinde ceza fileri oradan oraya koan belediye memurlarnn baklar arasnda, eskiden
Boazii denen bu boluun amurunda kurulmaya balayacak yeni mahallelerden sz ediyorum:
Gecekondulardan, sala bar, pavyon ve elence yerlerinden, atl karncal lunaparklardan,
kumarhanelerden, camilerden, dervi tekkeleri ve Marksist fraksiyon yuvalarndan ve kapka plastik
atlyeleriyle naylon orap imalathanelerinden... Bu kyametimsi kargaann iinde irketi Hayriyeden
kalma yan yatm gemi leleriyle gazoz kapa ve deniz anas tarlalar grlecek. Sularn bir anda
ekildii son gnde karaya oturmu Amerikan transatlantikleriyle yosunlu on stunlar arasnda ak
azlaryla tarih ncesinden kalma bilinmeyen tanrlara yalvaran Kelt ve Likyal iskeletleri olacak.
Midyeyle kapl Bizans hazineleri, gm ve teneke atal baklar ve bin yllk arap flar ve gazoz

ieleri ve sivri burunlu kadrga leleri arasnda ykselecek bu medeniyetin antik ocak ve lambalarn
yakacak enerjiyi uskuru bir batakla saplanm khne bir Romen petrol tankerinden alacan da hayal
edebiliyorum. Ama asl hazrlkl olmamz gereken ey, btn stanbulun koyu yeil lm elleleriyle
sulayaca bu lnet ukurda, tarih ncesinin, yeraltndan fokurdayan zehirli gazlar, kuruyan bataklklar,
yunus, kalkan ve kl leleri ve yeni cennetlerini kefeden fare ordular iersinde kacak yepyeni bir
salgn hastaldr. Biliyorum ve uyaryorum: O gn, dikenlitellerle karantinaya alnacak bu hastalkl
blgede olup biten felketler hepimizin iine ileyecek.
Bir zamanlar, Boazn ipek sularn gm gibi ldatan mehtab seyrettiimiz balkonlardan,
gmlemedikleri iin alelacele yaklan llerden kan mavimsi dumann aydnln seyredeceiz artk.
Boaz kylarndaki erguvan ve hanmellerinin bayltc serinliini koklayarak rak itiimiz masalarda,
ryen llerin genzimizi yakan o kfle kark kekre kokusunun tadn alacaz. Balklarn sra sra
dizildii o rhtmlarda Boaz akntlarnn ve bahar kularnn huzur veren arklar deil, bin yl sren
genel aramalarn korkusuyla denize dklm eit eit kllar, hanerleri, paslanm pala ve tabanca
tfekleri ele geirip lm korkusuyla birbirine girenlerin haykrlar duyulacak. Bir zamanlar deniz
kysndaki kylerinde yaayan stanbullular, akam evlerine yorgun argn dnerlerken yosun kokusunu
duymak iin otobs pencerelerini fayrap amayacaklar; tam tersi, rm l ve amur kokusu
szmasn diye, alevlerle aydnlanan aadaki o korkun karanl seyrettikleri belediye otobslerinin
pencere kenarlarna gazete ve kuma paralar sktracaklar. Baloncu ve kt helvaclarla birlikte
toplatmz ky kahvelerinde, bundan sonra, donanma enliine deil, merakl ocuklarn kurcalayp
kendileriyle birlikte havaya uurduklar maynlarn kan krmzs aydnlna bakacaz. Ekmek
paralarn, frtnal denizin kumsallara getirip att Bizans mangrlar ve bo konserve kutularn
toplamakla kazanan lodosular, bir zamanlar sel sularnn ky kylerindeki ahap evlerden kopartp
Boazn derinliklerine yd kahve deirmenlerinden, kular yosun tutmu guguklu saatlerden ve
midyelerin zrhyla kaplanm kara piyanolardan karacaklar artk. te o gnlerin birinde ben, dikenli
teller iinden, bu yeni cehennemin iine kara bir Cadillac bulmak iin bir geceyars szleceim.
Kara Cadillac, bundan otuz yl nce ben bir acemi muhabirken servenlerini izlediim ve patronu
olduu bir batakhanenin giriindeki iki stanbul resmine hayran olduum bir Beyolu haydutunun
(gangster demeye dilim varmyor) caka arabasyd. Arabann stanbulda birer ei o zamanlarn
demiryolu zengini Dadelen ile ttn kral Marufta vard. Son saatlerini bir hafta tefrika ederek hikye
ettiimiz ve biz gazetecilerin efsaneletirdii haydutumuz bir geceyars polis tarafndan sktrlnca,
sevgilisiyle, bir iddiaya gre esrar sarholuundan, bir iddiaya gre de bilerek, atn uuruma sren
ekiya gibi Aknt Burnundan Cadillacyla birlikte Boazn karanlk sularna umutu. Dalglarn
deniz dibi akntsnda gnlerce arayp bulamadklar, gazetelerin ve okuyucularn da ksa bir sre sonra
unuttuklar Cadillac nerede bulacam ben imdiden kestirebiliyorum.
Orada, eskiden Boaz denilen yeni vadinin derinliklerinde, iine yengelerin yuva yaptklar yedi
yzyllk ayakkab ve izme tekleri ve deve kemikleri ve bilinmeyen sevgiliye yazlm ak
mektuplaryla dolu ielerin iaret ettii amurlu bir uurumun aalarnda, elmaslar, kpeler, gazoz
kapaklar ve altn bileziklerin parlad snger ve midye ormanlaryla kapl yamalarn gerisinde bir
yerde, rm bir mavna leinin iine alelacele kurulmu eroin laboratuarnn ve kaak sucukularn
kestikleri beygir ve eeklerin kova kova kanyla suladklar istiridye ve deniz minareli kumluun az

tesinde olacak.
Eskiden Sahil Yolu denilen, imdiyse daha ok bir da yoluna benzeyen asfalttan geen arabalarn
kornalarn dinleyerek indiim le kokulu bu karanln sessizliinde arabay ararken, ilerinde
boulduklar uvallardaki iki bklm durumlarn hl koruyan saray kumpaslarnn ve halarn ve
asalarna sarl Ortodoks papazlarnn bileklerine glle bal iskeletlerine rastlayacam. Tophane
rhtmndan anakkaleye asker gnderen Glcemal vapurunu torpillemek isterken, uskuru balk
alarna, burnu da yosunlu kayalara arptktan sonra deniz dibine ken ngiliz denizaltsnn soba
borusu gibi kullanlan periskobundan kan mavimsi dumanlar grnce, oksijensizlikten az ak
kalm ngiliz iskeletlerinin temizlendii ve kadifeyle kapl albay koltuunda in porselenleriyle akam
ayn artk Liverpool tezghlarnda imal edilmi yeni yuvalarna huzurla alan vatandalarmzn
itiini anlayacam. Karanln iinde, daha tede Kayzer Wilhelme bal bir zrhlnn pasl pas
olacak; sedeflemi bir televizyon ekran bana gz krpacak. Yamalanm bir Ceneviz hazinesinin
artklarn, az amurla tkanm ksa namlulu bir topu, yklp kaybolmu baz devlet ve kavimlerin
midyeyle kapl tasvir ve putlaryla burun st duran pirin bir avizenin patlak ampullerini greceim.
Gittike aalara inerek amur ve kayalar iinde yrrken, zincirli kreklerinin banda sabrla oturup
yldzlar gzleyen kle iskeletlerini seyredeceim. Yosun aalarndan sarkan gerdanlk, gzlk ve
emsiyelere dikkat etmeyeceim belki, ama inatla hl ayakta dikilen muhteem at iskeletlerine btn
silah, zrh ve takm ve taklavatlaryla binen Hal valyelerine bir an dikkat ve korkuyla bakacam.
zeri midyelerle kapl sembol ve silahlaryla Hal iskeletlerinin hemen yanbalarnda duran Kara
Cadillac beklediklerini o zaman korkuyla anlayacam.
Nereden geldii anlalamayan fosforlu bir kla arada bir belli belirsiz aydnlanan Kara Cadillaca
ar ar, korkuyla, yanbandaki Hal muhafzlarndan izin alr gibi saygyla yaklaacam.
Cadillacn kapsnn kulplarn zorlayacam ama, batan aa midye ve deniz kestaneleriyle kapl ara
bana geit vermeyecek, skm ve yeilimsi pencereleri yerlerinden hi oynamayacak. O zaman,
cebimden tkenmez kalemimi karp sapyla camlardan birini kaplayan fstki yeil yosun tabakasn
yava yava kazyacam.
Geceyars, bu korkun ve byl karanlkta kibritimi yaknca arabann Hal zrhlar gibi hl
parlayan gzelim direksiyonunun, nikelajl sayalarnn, ibre ve saatlerinin madeni nda haydutla
sevgilisinin bilezikli ince kollaryla ve yzkl parmaklaryla birbirlerine sarlarak n koltukta pen
iskeletlerini greceim. Yalnz i ie geen ene kemikleri deil, kafataslar da lmsz bir ple
birbirine kaynam olacak.
O zaman, kibritimi bir daha yakmadan gerisin geriye ehrin klarna dnerken, felket anlarnda
lm karlamann en mutlu yolunun bu olduunu dnerek uzak bir sevgiliye acyla sesleneceim:
Canm, gzelim, kederlim, felketler zaman gelip att, gel bana, nerede olursan ol gel, ister sigara
dumanyla dolu bir yazhanede, ister amar kokan bir evin soanl mutfanda, ister dank mavi bir
yatak odasnda, nerede olursan ol, vakit tamam, gel bana; yaklaan korkun felketi unutmak iin
perdeleri ekili yar karanlk bir odann sessizliinde btn gcmzle birbirimize sarlarak lm
beklemenin zaman geldi artk.

PAMUK, ORHAN (stanbul, 7 Haziran 1952 ) Romanc.


ekre Hanm ile Gndz Pamuk un olu. ktisat tarihisi evket Pamuk aabeyidir. Robert Kolej den (1970) sonra yl T
Mimarlk Fakltesi ne devam etti. 1976 da Gazetecilik Enstits nden mezun oldu; ayn okulda yksek lisans eitimi grd (197779). New York ta yl kald. stanbul da yayor; bir ocuk babas.
lk iirleri on sekiz yandayken Yeditepe dergisinde yaymland (1970). 1974 ten balayarak dzenli bir ekilde yazmay kendine i
edindi. yk, an, deneme ve eletiri trndeki rnlerini Gsteri, Yeni Dn, Kadn, Milliyet Sanat, Defter, Express, kz, Cumhuriyet
Genlik, Cumhuriyet Kitap ve Radikal ki dergileriyle Cumhuriyet, Hrriyet, Radikal ve Milliyet gazetelerinde yaymlad. Kara Kitap n
Karl Gecenin Ak Hikyeleri blmndeki bir yk ve Metin Erksan n Sevmek Zaman filminden yola karak yazd Gizli Yz
senaryosu mer Kavur tarafndan filme alnd (1990). Romanlar onlarca dile evrilen Orhan Pamuk dnya apnda tannan bir isim oldu.
2006da Nobel Edebiyat dl n kazand.
lk roman Cevdet Bey ve Oullar nda stanbullu bir ailenin kuan kapsayan serveni eliinde Trkiye nin yz yllk
modernleme tarihini anlatt. Abdlhamit dneminin sonlarnda (1905) Mslman bir tccarn i hayatnda kendini kabul ettirmesi,
toplumda yer bulmas ve Cumhuriyet dnemiyle birlikte burjuva nitelii kazanmas srecini verirken geleneksel 19. yzyl romannn
formlarna sadk kald. Irmak roman olarak nitelendirilebilecek bu aile roman, Batl anlamda kapitalistlemeye alan Cevdet Bey ve
oullarnn Vefa daki bir evde balayp Nianta ndaki bir apartmanda sonulanan baarma arzusunun yksdr. Thomas Mann n
kuaklar boyu bir aileyi anlatan ve adeta kapitalistlemeye at olan Buddenbrook Ailesi nden etkilendiini belirten Pamuk, kendi ailem
ve hayatmdan pek ok ey var dedii bu kitapta balangta benimsedikleri birtakm yksek fikirlerden vazgemek pahasna sonunda
zengin olan bir aileyi anlatr.
mutsuz kardein stanbul yaknlarndaki kk bir sahil kasabasnda (Cennethisar), doksan yandaki babaannelerinin evinde
geirdii bir haftay konu alan Sessiz Ev de ise eitli slup denemelerine giritii, hem modern hem de klasik romann olanaklarn
baarl bir denge iinde kulland kabul edildi. Romanda, biri tarihi, biri devrimci ve biri de zengin olmay kafasna koymu torunun,
dedelerinin (Doktor Selahattin) yetmi yl nce bir siyasi srgn olarak yaptrd evde kalrken akllarndan geenler bilin ak teknii
ile verilir. Be ayr kahramann bak asndan yazlan romanda, dedenin, Dou ile Bat arasndaki uurumu abucak kapatacan sand
byk bir ansiklopediyi yaz hatrlanr. Pamuk, 1970 sonras iddet olaylarnn toplumsal ve bireysel kaynaklarn aratrd bu roman
iin, Romandaki genler evresi, araba yartrmak, evlere toplanp kafay ekmek, diskotee gitmek, sahilde buluup vakit ldrmek gibi
ayrntlar da 1970 lerin bandaki Bayramolu Sahil Mahallesi nden benim de arkadalarmn hikyesinden kmadr der. Abidin Dino
nun Gerek bir dilsel younlukla deiik alar ve perspektiflerden bir olaylar dizisi kuruyor dedii Sessiz Ev zellikle Fransa da byk
ilgi grd ve yazara Avrupa Keif dln getirdi.
Temelde kltr ve kimlik farkll sorunlarn irdeledii ve yazarn benim btn meselem, bu fazlasyla siyasi olan sorunun, DouBat, gelenek- modernlik dertlerinin gncelliinden kurtulabilecek bir kitap yazmakt dedii nc roman Beyaz Kale de ise dle
gerein birbirine kart bir slup gzlenir. 17. yzylda korsanlara tutsak den bir Venedikliyle onu kle olarak satn alan bir Trkn
ilikileri erevesinde gelien Beyaz Kale de, genel olarak egemen kltrle bir baka kltrden gelen iki insann bask, yalnzlk ve
evrenin iddeti altndaki ilikisi, daha derinde de kltr- mutluluk ilikisi stnde durulur. IV. Mehmet dnemi erevesinde canlandrlan
roman, tarihsel sorunlar dile getiren bir tarihi roman deildir. New York Times gazetesinin Douda bir yldz ykseldi szleriyle
karlad Beyaz Kale belli bal btn Bat dillerine evrildi; Amerika da ustaca kurulmu paradokslarla rl, hayranlk uyandran,
zarif bir postmodern hikye olarak anld.
Orhan Pamuk, Benim btn kitaplarm bir nceki kitabn iinden doar. Oradaki bir ayrntdan, bir cmleden. Cevdet Bey deki
genlerden bir anlamda Sessiz Ev dodu. Sessiz Ev deki tarihi Faruk tan Beyaz Kale kt. Beyaz Kale nin dsel ortamndan, oradaki
kimi tarihi sahnelerden, esrarl mavi gece diyebileceim karanlk sahnelerden Kara Kitap kt der bir syleide. Yazarn postmodern
romana yneliinin en nemli rnei olan Kara Kitap, karmakl ve eitlilii ile modern Trk edebiyatnn en ok tartlan
kitaplarndan biri oldu. Galip in, ocukluk ak, arkada, amcasnn kz, sevgilisi ve kayp kars Rya y karl bir k gn stanbul da
ke bucak arayyla balayan romanda Galip e ocukluundan beri yazlarn hayranlkla okuduu yakn akrabas gazeteci Cell Salik
in ke yazlar elik eder; Galip in aratrmalarn Cell in ke yazlar tamamlar. Ayrntlar zerinde titizlikle iz sren yazarn
deyiiyle hayatn esrarn gsterme abas iinde yazlm bir dedektiflik yks gibidir Kara Kitap.

Parodi, pasti, eretileme ve alegorilerle ykl, metinleraras alveri tekniklerine ve armlara dayal, tarih paracklar, gelecek
paracklar, imdiki zaman, deiik, birbirine yabanc gibi grnen hikyelerin kolajndan oluan Kara Kitap modern ve postmodern
anlatnn zelliklerini tayan yapsyla dikkat ekti. Berna Moran stkurmaca Olarak Kara Kitap balkl yazsnda, Kara Kitap n,
Dou edebiyatnn Binbir Gece Masallar, Mantku t- tayr, Mesnevi ve Hsn Ak gibi yaptlarnda grlen yk iinde yk
dzeninin ve aray motifinin (post)modern bir uyarlamas olduunu belirttikten sonra Pamuk un romanda ve zellikle Trk romannda
kendi olmak sorununa bir zm getirdiini, eski bir gelenekten yola karak ve buna ada romann anlatm tekniklerini ekleyerek
yeni tr bir roman yazmay baardn belirtti.
Orhan Pamuk bir syleide Kara Kitap yle anlatt: Kara Kitap ile yaptma, stanbul da hayatn iddetine, renklerine,
karmaasna uygun bir hikye dokusu bulmaktr da diyebilirim. Romann uzun cmleleri, kendi etrafnda dnen ba dndrc barok
cmleler bana ehrin karmaasndan, tarihinden ve bugnk zenginliinden, kararszlndan ve enerjisinden km gibi gelir. Kara Kitap
stanbul ile ilgili her eyi bir anda syleyebilme heyecanyla yazld ve kitap bir anda pek ok eyi sylemeye alr. Binbir Gece
Masallar n stanbul da yaatmaya almak da kitabn bir iddiasdr. (...) Benimkisi kiisel bir stanbul ansiklopedisi... Kalbinde ise
gene Nianta, apartman hayat, Alaaddin in Dkkn gibi gerek yerler yer alyor. Bu noktadan btn Beyolu na ve btn stanbul a
alyor kitap. Oradan da Dou nun hikye geleneine, tasavvuf hikyelere, mesellere, Mevlana ya ve eyh Galip e. Rya ile Galip in
ak, Galip in stanbul da gezinmelerini anlatrken eyh Galip in Hsn Ak n da aklda tutuyordum.
Bir gn bir kitap okudum ve btn hayatm deiti cmlesiyle balayan ve esrarengiz bir kitaptan etkilenen niversiteli genleri
anlatan Yeni Hayat, lm, kaza ya da rastlant, zaman, ak, yaz, mutsuzluk, ikinci snf vatanda olmak, tarada yaamak, ezik ve krk
kalpli olmak evresinde gelitirilmi sezgilerle varoluun anlamn hznl ve cokulu bir dille kurcalayan bir yolculuk romandr. Bu
romann dierlerinden fark, yazarn kendi ifadesiyle hikyenin i ritmiyle, i renkleriyle bir air gibi konuabilmeye cret etmesidir.
Kitabn k noktalarndan biri Novalis in ve Alman Romantikleri nin hayal dnyasdr. Biraz masalms, biraz da saflk, romantik
dlk ve mutlak arayan birinin hikyesidir nk. Dante nin Yeni Hayat ndaki Beatrice ile Rilke nin Duino Atlar ndaki
melek imgesi bu romanda Canan olarak ortaya kar. Yeni Hayat n bakiisi Osman, yazarn kendi genliinden yaratt yalnz,
krlgan ve karamsar bir tip, Rfk Amca ise Devlet Demiryollar nda memur olarak alm, Cumhuriyet in ilk yllarndaki gibi
demiryollarnn Trkiye yi kalkndracana inanm, ocuklara resimli romanlarla bir eyler retmek isteyen, nesli tkenmi, naif bir
Cumhuriyeti, yazarn tanmlamasyla ehov un dnyasndan km bir tara kahramandr.
Pamuk un en renkli ve en iyimser romanm dedii roman Benim Adm Krmz, 1591 ylnda stanbul da, karl dokuz k gnnde
geen olaylar anlatr. Drt yldr savatan dnmeyen kocasnn yerine yeni bir sevgili arayan gzel ekre, birbiriyle srekli atan iki
kk oluyla birlikte yaamakta ve babasnn srayla eve ard saray nakkalarn sakland yerden izlemektedir. Osmanl Padiah
nn (III. Murat) gizlice hazrlatt bir kitap iin babasnn denetiminde Frenk etkisi tayan tehlikeli resimler yapan usta nakkalardan biri
ldrlnce, ekre ye k teyzesinin olu Kara devreye girer. Sessiz Ev deki gibi herkesin birinci tekil ahsla konutuu, llerin ve
eyann dillendii, lm, sanat, ak, evlilik ve mutluluu konu alan ve ilk bakta ak temas zerinde duran bu roman iin yazarn ilk
dnd ad lk Resimde Aktr.
ocukluk anlarn, romanlarn nasl yazdn, gezi notlarn, sevdii yazarlar ve kitaplar hakkndaki eletirilerini, politik grlerini,
kltr ve gndelik hayat konusundaki heyecanlarn dile getiren teki Renkler ise yazarn dnyasn ortaya koyan bir seki niteliinde.
Kitapta ayrca bir ocuun gznden anlatlan Pencereden Bakmak adl uzun bir yk vardr.
stanbul, Orhan Pamuk un hem yirmi iki yana kadar olan hatralarn aktard, anne babas, ailesi ile ilikilerini anlatt bir hatra
kitab, hem de kendi bildii stanbul zerine bir denemedir.
Masumiyet Mzesi ak iin bir mze kuran bir adamn roman gibi grnse de 1975 te bir bahar gn balayp gnmze kadar gelen,
stanbullu zengin ocuu Kemal ile uzak ve yoksul akrabas Fsun un hikyesi evresinde evlilik, ak, cinsellik, tutku, aile, mutluluk gibi
kavramlar irdeleniyor ve 70 li, 80 li yllarn stanbul undaki gnlk hayatn inceliklerine de deiniliyor. Pamuk, romana adn veren
mzeyi 2012de stanbul ukurcumada at ve ayn yl mzenin katalou olan eylerin Masumiyetini yaymlad.
Manzaradan Paralar, yazarn deneme, an ve rportajlarndan yaplm semelerden oluan ikinci kitaptr.
Yazarn Harvard niversitesinde verdii Norton derslerinin topland Saf ve Dnceli Romancda Pamuk, roman sanatnda en
nemli bulduu meseleleri (romanda grsellik, yazar ve okur trleri, romann gizli merkezi) Trk ve dnya edebiyatndan rneklerle ve
kendi romanclnn da dnm noktalarndan bahsederek tartt.
dl: Karanlk ve Ik (Cevdet Bey ve Oullar) ile 1979 Milliyet Roman Yarmas dl (birincilii M. Erolu ile paylat); Cevdet
Bey ve Oullar ile 1983 Orhan Kemal Roman Armaan; Sessiz Ev ile 1984 Madaral Roman dl; Sessiz Ev (Franszca evirisi) ile
1991 Prix de la dcouverte europenne (Avrupa Keif dl); Gizli Yz ile 1991 28. Antalya Altn Portakal Film Festivali En yi Senaryo
dl; Kara Kitap (Franszca evirisi) ile 1995 Prix France Culture (Fransa); Benim Adm Krmz (Franszca evirisi) ile 2002 Prix du
Meilleur Livre Etranger (Fransa); Benim Adm Krmz (talyanca evirisi) ile 2002 Premio Grinzane Cavour (talya); Benim Adm Krmz
(ngilizce evirisi) ile 2003 IMPAC Dublin Literary Award (rlanda); 2005 Alman Yaynclk Sektr Bar dl (Almanya); Kara Kitap
(Franszca evirisi) ile 2005 Prix Medicis Etranger (Fransa); 2005 Ricarda- Huch dl; 2006 Nobel Edebiyat dl; 2006 Washington
University s Distinguished Humanist Award (ABD); 2006 Puteburg Award (ABD); 2008 Ovid dl (Romanya).
Yaptlar: Roman: Cevdet Bey ve Oullar, st.: Karacan, 1982; Sessiz Ev, st.: Can, 1983; Beyaz Kale, st.: Can, 1985; Kara Kitap,

st.: Can, 1990; Yeni Hayat, st.: letiim, 1994; Benim Adm Krmz, st.: letiim, 1998; Kar, st.: letiim, 2002; Masumiyet Mzesi, st.:
letiim, 2008.
Dier: teki Renkler- Seme Yazlar ve Bir Hikye, st.: letiim, 1999; stanbul-Hatralar ve ehir, st.: YKY, 2003; Babamn Bavulu,
st.: letiim, 2007; Manzaradan Paralar, st.: letiim, 2010; Saf ve Dnceli Romanc, st.: letiim, 2011; eylerin Masumiyeti, st.:
letiim, 2012.
Senaryo: Gizli Yz, st.: Can, 1992.
Kaynaklar: Necatigil, simler, 306; Pamuk, Orhan, TDEA, VII, 229; F. Akerson, Anlatmda Kurgunun levi, ada Eletiri, S.
8 (Ekim 1982); A. zkrml, Bir Roman Deerlendirirken nce Romann Dnyasna Bakmal, Gnmzde Kitaplar, Haziran 1984; A.
Eken, Tarih, Edebiyatn Alt Kollarndan Biridir, Argos, Ekim 1989; Fethi Naci, Eletiri Gnl, Yeni Dn, Yaz 1990; H. ada,
Orhan Pamuk Kara Kitap Anlatyor, Gsteri, Nisan 1990; O. Koak, Aynadaki Kitap, Kitaptaki Ayna/Postmodern Anlatnn Baz
Sorunlar, Defter, S. 17 (Austos- Aralk 1991); N. Esen (haz.), Kara Kitap zerine Yazlar, st., 1992; Moran, III, 93- 104; Y. Ecevit,
Orhan Pamuk u Okumak, st., 1996; O. allar, Nakkan Mrekkebi Krmz, Cumhuriyet Dergi, 20 Aralk 1998; C. Dndar,
Kendimi Dve Dve Yazar Yaptm, kz, Haziran 1999; O. Pamuk, teki Renkler, st., 1999; Kl (der.), Orhan Pamuk u Anlamak,
st., 1999; Y. Ecevit, Benim Adm Krmz da oulcu Estetik, Varlk, S. 1098 (Mart 1999); zg, II, 374; Y.Solmaz, Orhan Pamuk
un Anlam ars, Ank.: 2005; Orhan Pamuk Edebiyat, st: 2007; E.Kl- N.Esen, Orhan Pamuk un Edebi Dnyas, st: 2008; A.S.
Akay, Okumann Fark: Orhan Pamuk, st.: 2011; J. Parla, Trk Romannda Yazar ve Bakalam, st.: 2011; B. Ik, Aydnlktan
Karanla ktidar: Orhan Pamuk Romanlarnda Demiryolu, st.: 2012; orhanpamuk.net.

Paralarn Yer Ald Kitaplar


Kara Kitap (1. basm: 1990, Can Yaynlar)
Cellat ve Alayan Yz
Uyuyamyor musunuz?
p
Aladdinin Dkkn
Boazn Sular ekildii Zaman
Benim Adm Krmz (1. basm: 1998, letiim Yaynlar)
Kskan Han ve Tatar Gzeli
Fahir ah ile Neriman Sultan
Nakka Krle Yaklarken
Ben Bir Aacm
teki Renkler (1. basm: 1999, letiim Yaynlar)
Okula Gitmeyeceim
Kar (1. basm: 2002, letiim Yaynlar)
Katil ile Maktul Arasnda lk ve Son Konuma
stanbul-Hatralar ve ehir (1. basm: 2003, Yap Kredi Yaynlar)
Annem, Babam ve Kaybolmalar
Okulun Skntlar ve Zevkleri
Kafamda Bir Tuhaflk (2014de yaymlanacak yeni roman)
Mevlutun Ortaokul Yllar

You might also like