Professional Documents
Culture Documents
A.H. Mohapatra - Tanrı'Nın Varlığı
A.H. Mohapatra - Tanrı'Nın Varlığı
F
.. L ESi
DE GiSi
SAYI:16
SAMSUN 2003
SAMSUN2003
Sahibi:
ilahiyat Fakltesi Adna:
Prof. Dr. Osman ZMRT
Mesul Mdr:
Yrd. Do. Dr. srafil BALCI
Yayn
Kurulu:
Kapak Tasarm
Dizgi ve Mizanpaj
Ar.
Gr. HasanATSIZ
Bask:
16 Samsun 2003
TANRI'NlN VARLIG*
A. R. MOHAPATRA
ev.: Yrd. Do. Dr. Metin YASA**
"Tanr Ak'tr,
Dzen ya da tasann kant olduka eski bir kanttr. lgili kantn ilk
kkleri belki de fiziksel evrenin zihinden ayr anlalr bir yapda olmadn
Bu eviri, A. R. Mohapatra'nn, Philosophy of Religion: An Approach to
World Religions, (Sterling Publishers Private Limited, New Delhi, 1990), isimli
eserinin 74-88 sayfalarndan yaplmtr
** O.M.. ilahiyat Fakltesi retim yesi.
*
______________
'"""'"....___
~---------------
Eletiri
Bununla birlikte
ler sz konusudur.
i-
arasndaki iliki
...-~----
tasarm kant
aleyhine ortaya
kan
bir
takm eletiri
353
Aristo'ya gre ilk neden kant kozmalajik kant olarak bilinir, nk,
ona gre, varolan her eyin bir nedeni vardr, bu nedenin de bir nedeni vardr, bu durum sonsuzca ilerler, ve bu sonsuz neden ilk neden olarak bilinir.
Eer bu ilk neden, kendinden baka neden olmayan Tanr ise, bu durum,
sonsuzca geri gidiin olabilirliini dlar.
Tanr'nn evrenin ilk nedeni olduuna nananlarn, ilgili ilk nedenin zn belirlemeleri gerekir. Tann yeterli bir neden mi yoksa maddesel bir
neden midir? Belki de o, evrenin hem yeterli hem de maddesel bir nedenidir.
Kozmalajik
konusudur:
kantn
da,
aada grlecei
zere, kimi
snrllklar
sz
iii- Kant'n eletirisi daha rktcdr. Bir grnen kategori olan nedensellik, bizi, grnenin tesine tayamaz; ve Tanr kavram, grnenin
iinde kalr. Bu durum, sonsuzca geri gidi anlamna gelir.
iv- Nedensellik yasasna gre her eyin bir nedeni vardr, ve eer bu
ise, bu durumda Tanr'nn da bir nedeni olmas gerekir. Eer Tanr'nn bir nedeni yoksa, her eyin bir nedeninin olduu doru deildir.
doru
-:----~
/.
Tan n 'mn
Varl 1
355
Varlk Kant
Varlk kamt, Tann'mn varlm, dncelerden ya da insan deneyiminden hareketle kantlamay n grr. Bu kamt, ilk olarak, bir ortaa flo
zofu olan St. Anselm tarafndan ortaya konulmutur. Anselm, bizlerin bir
yetkin varlk dncesine sahip olduumuzu, bununla da Tanr'y kastettiimizi ileri srmt.
Kamt aadaki gibi oluturulur:
"Tanr, kendinden daha stn dnlemeyen bir varlktr." imdi biz
byle bir varlk dncesine sahibiz. Ancak, bu tr bir varlk kavrarm iin
varlk zorunludur. Eer O varolmasayd, varolmas halindeki stnl kadar listlin olmayacakt; dolaysyla, O, tanm gerei, dtinlebilen en listlin
varlktr. yleyse, byle bir varlk vardr.
Anselm'in 'daha tisttin' kavrarmyla daha yetkin, yce ve biiyk anlamlann kastettii aktr. Anselm, Tanr'y, varolan en yetkin varlk olarak
tanmlama yerine, kendinden daha yetkini dtitinlemeyen yetkin varlk olarak tanmlar.
Anselm, varlk karutma ilikin olarak, kavramlabilen en yetkin varln,
dtincede var olduu gibi, gerekte de var olmas gerektiini ileri srmti
ttir. Anselm, Tanr'nn zorunlu varlk olduunu, buna bal olarak da varolmadan dniilmesinin olanaksz olduunu ifade etmiti. Zira, varolduu
dUnlenin varolmad dnlemez.
Descartes, ilgili kanta ilikin kimi deiiklikler yaprmtr. O, Tanr'nn
tm yetkin varla ilikin dncenin nedeni olmas gerektiini dile getirmi
ti. Ona gre yetkinlik, nitelikleri, gtic, iyilii, bilgiyi ve doal olarak varl
ifade eder. Dolaysyla, Tanr'dan daha alt bir varlk byle bir dncenin
nedeni olamaz; ve, Descartes'e gre, yetkinlik idesi bir doutan idedir.
Eletiri
i- Kant, bu kanta ynelik yedi eletiri yaprmtr. Ona gre bir eyin
salt o eyin dncesine indirgeyemeyiz. Eer bir ey varsa, o
eyin deneyimle verilmi olmas gerekir. Varlk kant, dnce ile varolu
arasndaki gerek aynrm gz ard etmektedir. Kant, zihnimdeki yz dolar
dtincesinden cebimde yz dalann varolduu dncesini karamayaca
mz ileri srer. Ayn yol izlenerek, benzer ekilde, zihnimizdeki Tanr dncesinden de Tanr'nn gerekte varolduu sonucu karlamaz.
ii- Bir Fransz rahip olan Gaunilon, Anselm'in akl yrtmesinin dier
alanlara uygulandnda sama sonulara ileceini iddia etmitir. O, varlk
kantn en yetkin ada kavrarmna paralel grmtr. O, dtinlebilen en
yetkin adadan, ve bu kantn da bu sonuncu dtince ile yeniden dile getirilebileceinden sz etmitir. Bu ttir bir ada dncesi balarmnda, Anselm'in
ilkesini kullanarak, gerekte varolmayan bir eyin dtitinlebilen en yetkin
gerekliini
----------~---------------
---
-- ----
Tanr,
Ahlak Kant
Tann'ya inancn ahlak kant, insann ahlaki zn ve dinsel deneyinlni temel alr. Ahlak kant, Critique of Practical Reason isimli eserinde
Tanr'nn varln pratik olann ya da ahlak nedeninin bir postulat olarak
gren Kant ile balar.
Kant'a gre, Tann'nn varl, ahlak yaantsnn bir n-koulu ya da
postulatdr. Kant, en yce iyi kuramnda, bir eyin, 'iyi isten' dnda, salt
iyi olarak btnyle bu dnyada, bu dnyann dndc alglanmasnn olanaksz olduunu ileri srer. Ksaca, bizim grevimiz, summum bonum'a, en
yce iyiye ulamaktr.
Kant ayn zamanda objektif ahlak yasalarnn, ilahi Yasa Koyucu'ya,
ya da ahlak yasalannn yahut genel deerlerin akn kaynaa dayandnlma
sn n gren mantksal bir karm olarak sunulur. Bu dnyada ilgili ahlak
1
357
deerleri
Eletiri
aksine, zorunlu olarak Tanr'nn varlna bal deildir. yi eylemlerin iyi sonularla dllendirilmesi gerektiine ilikin Kant tarafndan ileri srlen koul, tm zamanlar
iin geerli deildir. Tann ile en stn iyi arasnda zorunlu bir balant yoktur.
- Kant'n summum boum'u olabilen bir eydir, ve bunun olabilirlii
iin ahlaki ve her eye gc yeten bir varlk olarak Tan..r'nn varl zorunlu
deildir. Ancak bu balamda, 'olabilirlik' ne anlama gelir? lgili kavram
basite 'mantksal olabilirlik'i ifade edebilir. Ama gerekte Kant'n kant,
sunmn bonum'un olabilirliini onayladmzda onun (sadece mantksal
olarak deil) gerekte de olabilirliini onaylamarnz ister.2
iii- Ahlak kantma gre ahlak yasalan Tann'nn varln kantlayama
yan bir kanun-koyucuyu n grr. nk, doal yasalarn bir yasa koyucu
gerektirmediini biliyoruz. Eer her halkarda bir yasa bizim iin zorunlu
ise o da, Tanr gibi zorunlu deil, pekala bizim gibi sonlu bir varlk olabilir.
Doal yasa-koyucu yada ahlak yasas-koyucusu olarak Tann konusundaki
tm bu tr anlaylar bilim adamlan ve dnrler tarafndan yadsnmakta
dr.
358 1 A. R.
Molapatra-
359
-----
kar.
Bununla birlikte Tann'nn varlna ilikin Nyaya'nn kantanna ynelik kimi eletiriler sz konusudur.
i- Naiyayikas'n son iki kant, dngsel akl yrtmenin yanllyla
rtlr. Vedalann otoriter karakteri, yaratcs olan Tann'nn varlndan
kaynaklanr, Tann'nn varl ise Vedalann otoritesinden kaynaklanr. Bu
sadece bir dngdr. 't
Naiyayika, buna, kantnn dngsel bir akl yrtme iermedii eklin
de karlk verir. Sarva-darshana-sangraha'ya gre bunlann bamszlklan
dngsel deildir, nk iki eyin, sadece ve sadece ayn bak asna bal
olarak isel-bamllklan sz konusu ise, dngsellik oluur. Varolu dzeninde Tanr'nn Vedalar'a ncelii sz konusudur, dolaysyla sadece Vedalar
Tanr'ya bamldr.
ii- Nyaya'nn Tanr kavrarnma ynelik ikinci eletiri udur: Eer Tanr
evrenin yaratcs ise O'nun bir bedene sahip olmas gerekir, bedensiz hibir
eylem gerekleemez.
Naiyayikas buna yle cevap verir: Tannsal isten, arzu ve bilgi, zorunlu olarak, bedensel eylem ile aklanma gerektirmez. Tanr, atomlardaki
hareketi Kendi istenciyle yaratmtr.
iii- Nyaya'nn Tanr kavramna ynelik nc eletiri, Tann'nn evreni
yaratmadaki amacyla ilgilidir. yle denir: Tann yetkin olduundan, evreni
yaratmasnda her hangi bir amac olamaz. Tann'nn ne istekleri ne de gereksinimleri vardr. Eer Tann dnyay iyilikseverliinin ve acmasnn bir sonucu olarak yaratm olsayd, dnyada mutsuzluk ve aclar yer almazd. Dolaysyla Tann dnyann yaratcs deildir.
Naiyayikas, bu itiraza cevap olarak yle der: Tann, dnyay yardmse
vedii nedeniyle yaratmtr. Dnya yaratlmtr, dnyada ac ve mutlulu-
Molapatra-
360 1 A. R.
un
var
olmas
adrisltas
olduka
ilgilendirir.
doal
bir
eydir,
nk
jivatnas
kendi
Tanr'nn Varl
kiisel
Sorunu
Felsefenin bir sorunu olarak Tanr'nn varl konusu Plato'dan beri
merkezde yer alan bir tartma alan olagelmitir. Ak bir kavram olmad
ndan Tanr'y tanmlamak olduka gtr. Bununla birlikte 'Tann' kavram
anlamldr. A. J. Ayer, M. Schlick, Carnap, vb. gibi kimi mantk
pozitivistler, anlamszla ilikin bir kriter oluturdular. Onlar, bir ifadenin,
dorulanmas ya da yanllanmas ile balantl genel geer trden duyu
alglan varsa, anlaml olduunu sylerler. Ancak anlaml olmaya ilikin
dorulamac bak as byk eletiriye konu oldu. Wittgenstein'a gre dilin
ilevleri olduka ok ve farkldr. Bir terimin anlam, dorulanmalanyla
deil, sadece kullanmyla bilinir. Bir dinsel ifadenin anlam, o ifadeyi o
ifade yapan kullanmnda belirir. Bu nedenle, szgelimi, "Tanr insan sever"
grece olarak basit bir biimde ya da olduka karmak bir tarzda kullanlm
olabilir. ifade kullanrnndaki farkllklar, ifade anlamlanndaki farkllklan
ierebilir. Bylece Witthgenstein u gre ular: Filozoflar, dinsel dilin
daha esnek ve sempatik bir biimde aratrlmasna izin vererek, dinsel dili
ylece dikkate alabilirler.
Anlamll tanmlamaya ilikin en basit gr, kapasite asndan, anlalabilirliktir, yahut baka bir deyile, bir ifade ya da kavramn anlalr
olup olmad hususu, insaniann onu aniayp anlamadklanna baldr. Tealoglar da dahil dindarlar, dikkatli konuurlar ve 'Tann' kavramn ieren
cmleler kurarlarken sorumluluk duyarlar; onlar ne sylediklerini tam olarak
anlarlar. E. S. Mascall, teolojik konumann yer ald balamlarda geen
ifadelerin anlaml oluundan bir deneyim gerei olarak sz eder. 3
nananlar, yalnzca Tanr'nn varlna inanmazlar, ayn zamanda O'nun
hakknda pek ok eye de inanrlar. 'Tanr' dedikleri kavramn, ak ya da
gizli bir biimde ne kadar ok eyi ierdii yeteri kadar anlalr deildir.
Sonu olarak, 'Tanr' kavramn kullandklarnda, Tanr kavramnn iaret
ettii ayn ey zerinde tam olarak birleemezler.
Ne yaptmz aka bilmek ve her birini dierlerine kar dikkatlice
kontrol etmek kouluyla farkl 'Tann' tanmlann kabul etmede bir saknca
olmayabilir. Bylece bir kant eliinde bir X niteliine sahip bir varlk olarak Tanr'y tanrolayabilir ve bu tr bir varln varln kantlayabilirsek,
devamla buna ek olarak ilgili varln Y ve Z niteliklerine sahip olduunu da
ileri srebiliriz. Baka bir kant araclyla Tann'y X ve Y niteliklerine
3
Mascall, E. S., "Theology and Language", The Openness of Being, ss. 32-33.
1 361
sahip bir varlk olarak tanmiayabilir ve byle bir varln varl~!ll kantla
yabilirsek, devamla buna ek olarak ilgili varln Z niteliine s<ihip olduunu
da ileri srebiliriz. Bylece de X, Y ve Z niteliklerine sahip bir varln varln onayiayan iki kanta ulanz. 4 imdi 'Tanr' kavramna ilikin kimi
tanmlar grelim. St. Allsel'in tanrnma gre Tanr, 'kendinden daha by
dnlemeyen bir varlktr.' O, 'daha byk' kavramyla, mekansal genilii
deil, aksine daha stn ya da daha yetkin olmay kasteder. J. N. Findlay
Tanr kavramn, 'dinsel tutumlarn upuygun objesi' olarak tanmlar. F. C.
Copleston, Tanr'nn stn bir birey olduunu syler. Bertrand Russell da bu
gr benimser. Descartes, Third Meditation'unda Tanr'y en yetkin varlk
olarak aklar. Metafizik bak asna gre Tanr, en stn gereklik, en
stn deer ve en stn amatr.
Bununla birlikte genel olarak Tanr'nn anlamll ve dinsel nermelerle ilgili kimi eletiriler sz konusudur. A. J. Ayer, Tanr'nn, btnyle mistik sezginin bir objesi olduunu, dolaysyla akla uygun bir tannnn yap
lamayacan syler. O, ayn zamanda Tanr'n doasnn insan anln aan
bir gizem olduunu syler. Akla uygun olmayan da anlaml bir biimde
tanmlanamaz. Bylece ona gre Tanr'nn kantlan ne anlaml ne dorula
nabilir kabul edilebilir.5
Antony Flew, din adamlarna meydan okur. O, herhangi anlaml bir
cmlenin yanllanabilir bir zellikte olmas gerektiini syler. Flew, teist
iin, Tanr'nn varl aleyhine hi bir kantn deerli olamayacan iddia
eder. Dolaysyla 'Tanr vardr' ifadesi, hi de gerek bir ey deildir; nk
yanllanamaz, ve eer yanllananyorsa, ilgili ifade, teistin iinde bulunduu koul gerei, anlamszdr. 6
te yandan John Hick, E. S. Mascall, Fredrick Ferre, Dr. Raeburne, S.
Heinbeck, St. Anselm, F. C. Copleston, vb., dinsel dilin anlaml olduu do
rultusunda bir gre sahiptirler.
John Hick, dorulama dncesinin z gerei kesinlikle ak ve
deimez olduuna ve Tanr'nn varlnn, kimi dier grlere gre
dorulanamazken, dorulamann zne ilikin kimi grlere bal olarak
dorulanabilirliine iaret eder. Dorulama kavramnn z, kimi nermelerin gerekliiyle ilgili kesinsizlii ve bilgisizlii ortadan kaldrmaktan ibarettir. P doruland demek, P'nin doruluunu aka ortaya koyan bir ey var
anlamna gelir. Bir sorun, artk kendiyle ilgili rasyonel bir kuku duyulamayacak ekilde zme kavuur. Hick, dorulamann, btnyle mantksal
olmaktan ok, mantksalipsikolojik olduunu syler. Bu husus, yanllama
4
363
tr. O, Karl Popper'in yanllanabilirliin bilimsel teorileri bilim-d teorilerden ayran bir lt olduu grne katlmamalda birlikte, Popper' n,
yanllanabilirliin anlamn bir lt olmad konusunda Flew' e kar
olduuna iaret eder. 11
Mascall, dinsel ifadenin, iaret ettii konumun karmakl konusunda
aync olmadn syler. Bu, hakknda konutuumuz eyin gerek d
olmas nedeniyle, her tr ifadenin eit oranda geerli ve ilgisiz olma anlamnda yetersiz olma anlamna gelmez. Hepsi yetersizdir, ancak, kimileri
dierlerinden daha az yetersizdir. Dolaysyla, 'Tanr' kavramnn aklan
mas konusunda ne sylemeye alrsak alalm, konunun zne ilikin
aklanmadan kalan canl bir eyin kalmas kanlmazdr.
Sonu
Bilimin ve akln u gnlerinde, Tanr'nn varln kantlamaya alt
mzda ne dnyann bir yaratcsn ya da dzenleyicisini yahut grnen
evrenin bir tasarmcsn ya da lk Neden'ini aratnr, ne de bir ahlak yasas
koyucusunu inceleriz. Tanr anlaymz, geliim aamalarnn ok stndedir ve evrenin sonsuzluu kadar bymtr.
Alg, bilgi ve kavramlann tesinde bir eyin varolduunu hissederiz.
Tm kavram ve idelerimizle ilgili olduka yakn bir ilikisi olan bir sonsuzluk duygusu vardr. Bir objeye ilikin her sonlu alg ya da kavram, kendini,
bir duyu tesiyle, sonsuza ilikin bir algyla ya da ncesiz olan bir eyle
iliki iine sokar. Modem bilim, evreni btnyle kuatan tzn balangc
ya vardr ya da yoktur der; nk, evrenin snrlarnn uzayda m yoksa zamanda m olduunu bilemeyiz. Bir su damlas sonludur; ancak sonsuz sayda
atomlardan meydana gelir. Bylece su damlas, e zamanl olarak, hem sonlu
hem de sonsuzdur.
Sonsuz tze, Tann, ya da lk Neden, yahut Brahman ne dersek diyelim,
biz bununla ayn zamanda sonsuzluu, ncesizlii ve deiimden uzak tz
kastederiz. Tm fiziksel fonnlar kadar zihinsel fonnlar, bir objenin glgesi
gibi, Tann'nn ya da Brahman'n bir grnmdr. Sonsuz ve ncesiz
Brahman'dan karak varlk kazandk; O'nda yaar ve grnen varoluun
sonunda O'na dneriz.
Tann, tm canl ve cansz objelerin kendinden karak varlk kazandk
lar, kendinde yaadklar, denizdeki dalgalar gibi dalgalandklar ve bozulduklarnda da yine kendine dndkleri eydir; ite bu, Brahman, yahut Sonsuz Tz, ya da Tanr olarak bilinen eydir. Nasl ki arka zemin olmadan boyama mmkn olamyorsa, grnenler de sonsuz tz ya da Brahman'la des11
364 1 A. R.
Molapatra-
Ruhun kendisi Tann'dr. Tann'y darda aryoruz; oysa O, iimizdedir. Ben O'yum, O'da ben. Tat Tvam Asi. imizdeki sonsuza dnk ruhun ve akln tm enerjisini ynetebilsek, ruhlarrnzn Ruhu'nun bilincine
ulaabiliriz veTann'nn varlna ilikin gereklik, sa, Buda, Ramakrishna,
Sri Aurobindo ve dierleri gibi dnyann tm byk ruhani liderlerine am
land gibi, bize de amlanr.
----~-----
'_,__
-----'-----_:____-.:._::_
_____:
_;_~