You are on page 1of 16

ONDOKUZ MAYIS NiVERSiTESi

F
.. L ESi
DE GiSi

SAYI:16

SAMSUN 2003

ONDOKUZ MAYIS NiVERSiTESi


iLAHiYAT FAKLTESi DERGiSt
SAYI:16

SAMSUN2003

Sahibi:
ilahiyat Fakltesi Adna:
Prof. Dr. Osman ZMRT

Mesul Mdr:
Yrd. Do. Dr. srafil BALCI

Yaz leri Mdr:

Do.Dr. Yavuz NAL

Yayn

Kurulu:

Prof. Dr. Osman ZMRT, Prof. Dr. Mehmet DA


Do. Dr. inasi GNDZ, Do. Dr. Mevlt KAYA

Kapak Tasarm
Dizgi ve Mizanpaj
Ar.

Gr. HasanATSIZ
Bask:

Ceylan Ofset 431 14 44


Say:

16 Samsun 2003

TANRI'NlN VARLIG*
A. R. MOHAPATRA
ev.: Yrd. Do. Dr. Metin YASA**

"Tanr Ak'tr,

Tann Hikrnet'tir, Tann Gerek'tir.


- Sri Aurobindo
"Bir kimse Kendini, Brahman, Varl-Olmayan olarak bilirse, sadece
yok olur. Bir kimse, Bralman' Bralman olarak bilirse, varl gerek olan
olarak bilinir."
- Taittiriya Upanishad
"l

Filozoflar, bilim adamlan ve teologlar, yz yllardr, ya Tanr diye bir


varln varln kantlamak ya da O'nun varln btnyle yadsmak iin
kantlar ileri srmektedirler. Tann inanc, iman ve arnelde srekli odak noktay oluturduundan, din felsefesinin bir sorunudur. Bu noktada, Tann'nn
zne ynelik Tann'ya ilikin dncelerle Tann'nn varln n gren
kantlar arasndaki yakn ilikiyi aklamamz gerekir. Bir kimse, Tanr ile
evren arasndaki ilikiyi, dnya dinlerini ve Tann'nn varlnn kantlann
incelerse ancak Tanr'nn z ve ona ilikin dnceleri elde edebilir.
Burada, Tann'nm varlnn ve Tann'ya olan inancn kimi geleneksel
teistik kantlann sunacaz.
Tasarm Kamt

Dzen ya da tasann kant olduka eski bir kanttr. lgili kantn ilk
kkleri belki de fiziksel evrenin zihinden ayr anlalr bir yapda olmadn
Bu eviri, A. R. Mohapatra'nn, Philosophy of Religion: An Approach to
World Religions, (Sterling Publishers Private Limited, New Delhi, 1990), isimli
eserinin 74-88 sayfalarndan yaplmtr
** O.M.. ilahiyat Fakltesi retim yesi.
*

______________

'"""'"....___

~---------------

352 1 A. R. Molzapatra- ev.: Yrd. Do. Dr. Metin Yasa


tartan Plato'nun dncesinde yer alr. Bu kant, Tanr'nn varln emprik
yollardan kantlamay n grr. Kant, Tann'y geliimin akll dzenleyicisi
olarak konunlandnr, bylece de doal dzende bir ama ya da hedefin varolduuna dikkat ekilir. Bu evrenin, dnyay yneten bir amac vardr. Bir
yerde ama varsa, orada bir amalayann varolmas gerekir. Benzer ekilde
bir yerde tasarm varsa, orada tasarmcnn da varolmas gerekir. Fakat bu
tasannc kimdir? Bu tasarmemn z nedir?
Evren, olaylarn basit bir toplarnndan ibaret olmayp, aksine, iinde
dzen, uyum ve denetim olan organize bir btndr. Bu durum, evreni yaratan stn bir akln ve hikmet sahibi bir tasarmemn varolmas gerektii anlamna gelir. Bu stn kozmik tasarmc, bakas deil, ancak Tanr olabilir.
Daha baka rnekler de verilebilir: Tm grnen dnyada egemen olan
dzenli bir tasarm vardr. Gkyznde milyonlarca yldz dzenli bir biimde hareket eder. Yaayan karmak bir organizmada dzenli olarak ilev
gren binlerce sinir hcresi vardr. Benzer ekilde, bitkilerin ve hayvanlarn
yaarnnda da dzen vardr. Yukardaki rnekler dnyann hikmet sahibi bir
tasarmcsnn varolduunu gsterir.
Paley'in saat analojisi kantn zn iyi ifade eder. lde yrrken yerde bir kaya paras grdm dnelim. Kayay doal srelerin ekillen
dirdii konusunda kendimi ikna edebilirim. Ancak yerde bir saat grdm
de rasyonal olarak ayn eyi saat iin dnemem. Bir saat, zaman lmek
iin btnyle doru olarak birlikte ileyen arklarn, dilerin, milletin, yaylarn ve ayarlarn karmak dzeninden oluur. Bylece, saati reten akll bir
tasannc ya aka ulaabiliriz. Paley, dnyann stn bir tasarmlayc tarafndan tasarnlanan karmak bir mekanizma olduunu ileri srer. te bu
tasannc Tann'dr.

Tasarm kantnn klasik ifadelerinden biri David Hume'un Dialogues


on Natural Religion' unda yer alr. Tasarmdan hareket eden kantn temel
iddias byk bir makine olan dnyann dzenli ve mkemmel bir biimde
ilemesidir. Saatler ve evler gibi insan rn olan eyler sz konusu olduunda, bunlar oluturan nedenin, dnce, bilgelik ve akl olduu n grlr. yleyse, evrendeki olaylarn ynetici ve nedeni olan bir tr akll ilahi
varln varolmas gerekir. te, tm objeleri dikkatlice planlarn olan varlk
Tanr'dr.

Eletiri

Bununla birlikte
ler sz konusudur.
i-

Tasarm kant, Tanr

arasndaki iliki

...-~----

tasarm kant

aleyhine ortaya

kan

bir

takm eletiri

ile dnya arasndaki ilikiyi insan ile makine


biiminde tasarnlar. Hem insan hem de makine grnen

Tanr 'mn Varl 1

353

fenomenlerdir; dolaysyla zamana bal, ,sonlu ve snrldrlar. Eer Tanr


saati yapan gibi bir tasannc ise bu duru~da Tanr'nin da dnya ile snrl
olmas gerekir. Saat-yapc, saati, daha nce varolan maddelerden yapmtr;
ayn ey Tanr'ya da uygulanabilir mi?
Kant, tasann kantnn Tanr'nn, dnyann yaratcs deil, planlaycs
ya da mimari olduunu, bu tasarmemn da dnya ile snrl olduunu kant
ladn ileri srmt.
Bu glkleri amak iin teoloji, akn olarak deil, ikin olarak algla
nr. Bu, Tanr'y kendisine ilitirilen konularn dnda brakma anlamna
gelmez. Tanr, eylerin belli bir plan vetasarma gre, dandan deil, ieriden tasanmlaycsdr.
ii- Teleolojik kant, zorunlu varln, bir ilk nedenin yada hatta evrenin
yoktan yaratcsnn varln kantlamaz. Daha dorusu, ilgili kant yalnzca
evrenin tasarmlayan bir tasarmemn rn olduu konusunda bir kant sunar; eer o tasarlayan var alacaksa O'na 'TANRI' ad verilmelidir. Geleneksel olarak, 'TANRI' adn oka kargaa yaratan anlamnda kullanrz.
iii- 'Dzen' kavram yeterince ak deildir. Bu, grece bir kavramdr.
Bir kimseye dzenli gelen bir nesne bir bakasna ayn ekilde dzenli
gelmez. zel anlamda evrenin de dzenli olduu yeterince ak deildir.
Dnyada, pek ok dzensizlik, uyumsuzluk ve ykm vardr. Doadaki tm
eyler tam olarak uyumlu v~ dzenli deildir. Dzen ya da ama, tasannn
bir sonucu deildir.
Burada teleolojik kant savunan birinin, hayvanlar ve bitkilerde grlen dzen ya da tasannn ev ya da saatte grlen ile ayn olmad iddiasn
cevaplamas gerekir. lahi tasarmemn tasarm ya da dzeni, grece deil,
mutlaktr.

iv- Hume'a gre, analoji yoluyla akl yrtmedeki mkemmel gizeme


gvenemeyiz. Bir yandan evren, te yandan makineler, evler, vs. gibi sonlu
eyler arasnda byk bir farkllk vardr. Dnya ile, saat ve ev rneinde
olduu gibi, beeri mimar arasndaki analoji daha da zayftr. Evren byk
bir makineye benzemez.
v-Evrenin ilahi tasanncs hakknda geerli bir sonu elde etsek bile,
yine de, hikmet sahibi Tanr'ya ve akll Tanr'ya ulaamayz. Dahas, sonlu
bir dnyadan sonsuz bir yaratcy sonu olarak elde edemeyiz.
Kozmolojik Kamt
Kozmalajik ya da nedenden hareket eden kant, dnyann, bir ilk neden
olarak Tanr'ya atfedilmesi dncesini temel alr. Kelimenin geni anlamy
la, dnyay Tanr'ya atfetmeyi eksen alan herhangi bir teistik kant, tasarm
kant da dahil, kozmalajik kant olarak tanmlanr.

354 1 A. R. Molapatra- ev.: Yrd. Do. Dr. Metin Yasa

Aristo'ya gre ilk neden kant kozmalajik kant olarak bilinir, nk,
ona gre, varolan her eyin bir nedeni vardr, bu nedenin de bir nedeni vardr, bu durum sonsuzca ilerler, ve bu sonsuz neden ilk neden olarak bilinir.
Eer bu ilk neden, kendinden baka neden olmayan Tanr ise, bu durum,
sonsuzca geri gidiin olabilirliini dlar.
Tanr'nn evrenin ilk nedeni olduuna nananlarn, ilgili ilk nedenin zn belirlemeleri gerekir. Tann yeterli bir neden mi yoksa maddesel bir
neden midir? Belki de o, evrenin hem yeterli hem de maddesel bir nedenidir.

Aristo'ya gre yaratln ilk nedeni 'lk Hareket Ettirici' ya da 'Ba


Hareket Ettirici'dir. Bu, her eyin bir nedeni olduu anlarnma gelir. Bu husus eer dorudan bir nedensellik yasas olarak kabul edilirse, evrenin de
z gerei bir nedeninin olmas gerekir. te bu neden Tann'dr. yleyse
Tann vardr. Bu durumda Tanr, Kozmos'un Sonsuz lk Neden'i olmaldr.
Eletiri

Kozmalajik
konusudur:

kantn

da,

aada grlecei

zere, kimi

snrllklar

sz

i-. Tanr'y sonlunedenler dizgesi ile ilikilendirmek gtr. Eer Tanr


ilk neden ise, bu durumda O, sonlu nedensel dizgenin altnda yer alr. Bu,
Tanr'nn nedenli olmas gereken bir varlk olmas gerektii anlarnma gelir.
Eer O, nedensel zincirin tesinde ise bu durumda da Tanr ile yaratmas
arasnda her hangi bir iliki kefetmek olanaksz olur.
ii- nl ngiliz empirist Hume, hem nedenin hem de etkinin solu olileri srer. Eer bu doru ise, bu durum Tann'mn da solu olduu
sonucuna iletir.
duunu

iii- Kant'n eletirisi daha rktcdr. Bir grnen kategori olan nedensellik, bizi, grnenin tesine tayamaz; ve Tanr kavram, grnenin
iinde kalr. Bu durum, sonsuzca geri gidi anlamna gelir.
iv- Nedensellik yasasna gre her eyin bir nedeni vardr, ve eer bu
ise, bu durumda Tanr'nn da bir nedeni olmas gerekir. Eer Tanr'nn bir nedeni yoksa, her eyin bir nedeninin olduu doru deildir.
doru

v- Biz, eylerin ortaya kmasnda -yeterli ve maddesel- olmak zere


zorunlu iki nedenin varolduunu biliyoruz. Bir kap sz konusu olduunda,
Aristo'ya gre, kab yapan, yeter; toprak ise maddesel bir nedendir. Eer
Tann'nn yeter ya da ara neden olduunu sylersek, bundan O'nun maddesel
neden ya da maddeden yardm almakszn yaratmasmn olanaksz olduu
sonucu kar. Eer, aksine, maddesel neden lk Neden'le anlaml ise, bu
durumda Tann'nn, dnyann solu varlklar gibi geliime ilikin tm dei
irlerden gemesi kanlmaz olur.

-:----~

/.

Tan n 'mn

Varl 1

355

Varlk Kant
Varlk kamt, Tann'mn varlm, dncelerden ya da insan deneyiminden hareketle kantlamay n grr. Bu kamt, ilk olarak, bir ortaa flo
zofu olan St. Anselm tarafndan ortaya konulmutur. Anselm, bizlerin bir
yetkin varlk dncesine sahip olduumuzu, bununla da Tanr'y kastettiimizi ileri srmt.
Kamt aadaki gibi oluturulur:
"Tanr, kendinden daha stn dnlemeyen bir varlktr." imdi biz
byle bir varlk dncesine sahibiz. Ancak, bu tr bir varlk kavrarm iin
varlk zorunludur. Eer O varolmasayd, varolmas halindeki stnl kadar listlin olmayacakt; dolaysyla, O, tanm gerei, dtinlebilen en listlin
varlktr. yleyse, byle bir varlk vardr.
Anselm'in 'daha tisttin' kavrarmyla daha yetkin, yce ve biiyk anlamlann kastettii aktr. Anselm, Tanr'y, varolan en yetkin varlk olarak
tanmlama yerine, kendinden daha yetkini dtitinlemeyen yetkin varlk olarak tanmlar.
Anselm, varlk karutma ilikin olarak, kavramlabilen en yetkin varln,
dtincede var olduu gibi, gerekte de var olmas gerektiini ileri srmti
ttir. Anselm, Tanr'nn zorunlu varlk olduunu, buna bal olarak da varolmadan dniilmesinin olanaksz olduunu ifade etmiti. Zira, varolduu
dUnlenin varolmad dnlemez.
Descartes, ilgili kanta ilikin kimi deiiklikler yaprmtr. O, Tanr'nn
tm yetkin varla ilikin dncenin nedeni olmas gerektiini dile getirmi
ti. Ona gre yetkinlik, nitelikleri, gtic, iyilii, bilgiyi ve doal olarak varl
ifade eder. Dolaysyla, Tanr'dan daha alt bir varlk byle bir dncenin
nedeni olamaz; ve, Descartes'e gre, yetkinlik idesi bir doutan idedir.

Eletiri

i- Kant, bu kanta ynelik yedi eletiri yaprmtr. Ona gre bir eyin
salt o eyin dncesine indirgeyemeyiz. Eer bir ey varsa, o
eyin deneyimle verilmi olmas gerekir. Varlk kant, dnce ile varolu
arasndaki gerek aynrm gz ard etmektedir. Kant, zihnimdeki yz dolar
dtincesinden cebimde yz dalann varolduu dncesini karamayaca
mz ileri srer. Ayn yol izlenerek, benzer ekilde, zihnimizdeki Tanr dncesinden de Tanr'nn gerekte varolduu sonucu karlamaz.
ii- Bir Fransz rahip olan Gaunilon, Anselm'in akl yrtmesinin dier
alanlara uygulandnda sama sonulara ileceini iddia etmitir. O, varlk
kantn en yetkin ada kavrarmna paralel grmtr. O, dtinlebilen en
yetkin adadan, ve bu kantn da bu sonuncu dtince ile yeniden dile getirilebileceinden sz etmitir. Bu ttir bir ada dncesi balarmnda, Anselm'in
ilkesini kullanarak, gerekte varolmayan bir eyin dtitinlebilen en yetkin
gerekliini

----------~---------------

---

-- ----

356 1 A. R. Molapatra- ev:: Yrd. Do. Dr. Metin Yasa

konusu yapabiliriz. Benzer ekilde,


gerekte var olmasa, yetkin varlk olarak dnlemez.
iii-Eer varlk bir 'stnlk' ise ve Tann da en yetkin varlk ise, Tanr'nn varl garanti altna alnm olmaldr. Fakat varlk bir nitelik ya da
zellik deildir. Bir varla bir nitelik yklemek iin nce o varln varolmas gerekir. Ne var ki, Tanr'nn varl, O'nun yetkinliinden elde
edilemez.
iv- Descartes'in varlk kant, varln, bir genin zonmlu zellii durumunda olan i alannn iki dik aya eit olmas gereinde olduu gibi,
Tann'nn bilinen tm niteliklerini iennesi gerektiini n grr. Ancak
Kant, buna, genin nitelikleri gerekte vardr eklinde karlk verir. Analitik olarak doru olan husus, eer bu bir gen ise, onun al olmas zorunludur, ve eer bu sonsuz yetkin bir varlk ise bunun da deneyimlennesi
gerekir. Kant yle der: "geni konumak ve onun asnn vlolduunu
reddetmek bir i-elikidir, ancak asyla birlikte geni reddetmede bir
i-eliki yoktur. Ayn ey, mutlak zorunlu varlk kavram iin de geerlidir."1
v- Tann tanm, bir kimsenin Tanr kavramn betimler, ancak biz, bu
tr bir varln gerek varln kantlayamayz. Biz, masa, raca, inek, ev, vb,
gibi d dnyada gerek varll olan eyleri ifade edebiliriz. Benzer ekilde
'tek boynuzlu at'n, ya da altn da'n var olduunu sylersek, bu onlarn
varolduklan anlamna gelmez. nk, gerekte tek boynuzlu at ve altn da,
yok olduklarndan, olumsuz varolu ifadeleridir. Benzer ekilde Tanr da, bir
olumsuz varolu ifadesi olup, yoktur.
ada

olmasnn olanakszln tarhma

Tanr,

Ahlak Kant
Tann'ya inancn ahlak kant, insann ahlaki zn ve dinsel deneyinlni temel alr. Ahlak kant, Critique of Practical Reason isimli eserinde
Tanr'nn varln pratik olann ya da ahlak nedeninin bir postulat olarak
gren Kant ile balar.
Kant'a gre, Tann'nn varl, ahlak yaantsnn bir n-koulu ya da
postulatdr. Kant, en yce iyi kuramnda, bir eyin, 'iyi isten' dnda, salt
iyi olarak btnyle bu dnyada, bu dnyann dndc alglanmasnn olanaksz olduunu ileri srer. Ksaca, bizim grevimiz, summum bonum'a, en
yce iyiye ulamaktr.
Kant ayn zamanda objektif ahlak yasalarnn, ilahi Yasa Koyucu'ya,
ya da ahlak yasalannn yahut genel deerlerin akn kaynaa dayandnlma
sn n gren mantksal bir karm olarak sunulur. Bu dnyada ilgili ahlak
1

Kant, I., Clitique of Pure Reason, tr. K. N. Smith, Chap. 3, See 4.

Tanr 'nn Varl 1

357

deerleri

ya da farkl bireylerin ahlak deneyimleri Tann'nn varln ierir.


bizim iin, en stn ahlak idealidir; en stn ahlak ideali de gerektir.
Ruhsal ve ahlak yaantmz gerek ahlak deerlerinin kaynan zorunlu
klar, ve bu kaynak Tann'dr. Tanr var olmakszn, ahlak yasas ve ahlak
dzeni bu dnyada geliemez.
Ayrca, Tanr deneyimi ile neredeyse ayn olan dinsel deneyim varsa,
bu tr bir deneyimin, sadece ve sadece Tann varsa mmkn olduunu iddia
edebiliriz. Nasl ki farkl dinlerin dinsel deneyimlerini yadsyarnyorsak,
benzer ekilde, Tann'nn varln da yadsyamayz.
Son olarak, bizler, Tann'nn gereklii konusunda bizi ikna eden kimi
olaan st olaylar, farkl tannsal varlklarn yardmn, tanrsal ya da co
kun deneyimleri mahede etmekteyiz.
Tanr,

Eletiri

i- Bir kimsenin ahlak

yaants, Kant'n iddiasnn

aksine, zorunlu olarak Tanr'nn varlna bal deildir. yi eylemlerin iyi sonularla dllendirilmesi gerektiine ilikin Kant tarafndan ileri srlen koul, tm zamanlar
iin geerli deildir. Tann ile en stn iyi arasnda zorunlu bir balant yoktur.
- Kant'n summum boum'u olabilen bir eydir, ve bunun olabilirlii
iin ahlaki ve her eye gc yeten bir varlk olarak Tan..r'nn varl zorunlu
deildir. Ancak bu balamda, 'olabilirlik' ne anlama gelir? lgili kavram
basite 'mantksal olabilirlik'i ifade edebilir. Ama gerekte Kant'n kant,
sunmn bonum'un olabilirliini onayladmzda onun (sadece mantksal
olarak deil) gerekte de olabilirliini onaylamarnz ister.2
iii- Ahlak kantma gre ahlak yasalan Tann'nn varln kantlayama
yan bir kanun-koyucuyu n grr. nk, doal yasalarn bir yasa koyucu
gerektirmediini biliyoruz. Eer her halkarda bir yasa bizim iin zorunlu
ise o da, Tanr gibi zorunlu deil, pekala bizim gibi sonlu bir varlk olabilir.
Doal yasa-koyucu yada ahlak yasas-koyucusu olarak Tann konusundaki
tm bu tr anlaylar bilim adamlan ve dnrler tarafndan yadsnmakta
dr.

iv- Ahlak yasalan ve deerler, ahlak dzeni alannda srekli olabilirler.


Dnya dzeni iinde bizler ahlakl ve ahlak d eylemler umamayz. Ancak
insanlarn aamal bir biimde ahlak deerlerine ve ahlak yasalarna aldr
madklarna tank olmaktayz. Ayrca, Tann tarafndan yaratlm bir ahlak
dzeni varsa, o taktirde, ktlk ve dzensizlik nasl varoldu?

Hick, J., Argument for the Existence of God, s. 55-56.

358 1 A. R.

Molapatra-

ev.: Yrd. Do. Dr. Metin Yasa

v-Dinsel deneyim, olaanst olay, ibadetler, dua ve coku btnyle


psikolojik ve insan-rn eylerdir. Bunlar grnen dnyann gerekliini
garanti etmez. Ahlak kant, Tann'nn varln kantlayamayan bir eit gz
boyama ve by olabilir.
Hint Tanr Anlay
Tanr'nn varlna ilikin Hint kkenli kantann Bat kaynakl kantla
ra yaknlk ve uzakln zel bir yaklam iinde ele almamz gerekir. te
Hint felsefesinde Tanr'nn varlna ilikin farkl kantlan aklamaya ynelik bir giriim.
Eski Hint'te 'Tanr nedir?' diye sorulmutur. Cevab Vedanta'da buluyoruz. O, tm canl ve cansz objelerin kendinden karak varlk kazand,
bozulma an sonunda her eyin kendisine dnd, Brahman, yahut Sonsuz
Tz, yada Tanr olarak bilinen eydir. Ayrca Vedanta'da maya ile koullan
dnlan Brahman'n deneysel dnyann yaratcs Tann olduu ifade edilir.
Brahman, bu adan, Shamara'nn Vedanta felsefesinde saguna Brahman ya
da Ishwara olarak isirnlendirilir.
Nyayasutra'da Tann'nn bir nedensel ifadesini bulsak da Naiyayakas az
ok teistiktir. Nyaya siteminin kurucusu Gotama, sisteminde, Tanr'y, sadece yok-olduu iin deil, ayn zamanda Tann'nn grnen dnyann stnde
ve tesinde olduu iin ihmal etmi olmaldr. Burada Ddayan'n Tanr'nn
varlna ilikin kantn tartacaz.

(a) Neden Kant


Dnya bir sonutur. Dnya, toprak, su, k, hava gibi maddelerden olumutur. Tm bu maddelerin atomlan ncesizdir; zaman ve mekan da yle. Tm bu maddeyi (upanada) oluturmak iin yeterli (nimitta) bir nedene
gereksinim duyanz. Maddelerin ya da atornlann dolaysz bilgisine sahip olan
Tanr, atomlan birletirerek dnyay yaratr. Bylece, dnyann yeter bir
nedeni olarak Tann'nn varlna ulalr.
(b) Ahlak Kant
Nyaya sistemine gre iyi eylemler erdemleri dourur, kt eylemler erdemsizlikleri dourur. Erdemler ve erdemsizlikler ruhta yer alr. Bu erdemler
ve erdemsizlikler bilinsizlik demek olan adrishta diye isirnlendirilir. Dolaysyla bu durum, kendini ynetecek bilinli bir etken gerektirir. Bireysel ruh
ad geen bilinli etken olamaz, nk ruhlar, erdemierin ve erdemsizliklerin
bilinsizliidir. Her eyi bilen Tann ahlaki Ynetici, adrishta'nn Yneticisi'dir. O, iyi davranlan mutlulukla dllendirir, kt davranlan elem ve ac
ile cezalandnr. Bu durum Tann'nn varolmas gerektiini ngrr.

Tanr 'nm Varl 1

359

(c) Vedalar'n Otoriterliinden Hareket Eden Kant


Nyaya, Tanr'nn varlna Vedalar'n otoriter karakterinden hareketle
ular. Vedalar'dan hareketle deneysel ve akn eylere ulanz. Deneysel
eyler deneyiinimizle dorulanabilir, ve bir gereklik olarak aratnlabilir.
eylerin bir yn gerek ise, kukusuz, dier yn de gerektir. Eer bir
btnn bir paras doru ise, bundan, btnn de doru olduu sonucu

-----

kar.

Vedalar (Shruti), Tann'nn varlna ilikin anlalr ifade sunar.


Mandukya Upanishad, "Tann, her eyin Efendisi, her eyi bilen, isel ynetici, dnyann nedeni, dnyann yaratcs ve yok edicisidir" derken,
Brihadarnyaka yle der: "Tann her eyin kalbinde yaar ve onlan ynetir."
Eletiri

Bununla birlikte Tann'nn varlna ilikin Nyaya'nn kantanna ynelik kimi eletiriler sz konusudur.
i- Naiyayikas'n son iki kant, dngsel akl yrtmenin yanllyla
rtlr. Vedalann otoriter karakteri, yaratcs olan Tann'nn varlndan
kaynaklanr, Tann'nn varl ise Vedalann otoritesinden kaynaklanr. Bu
sadece bir dngdr. 't
Naiyayika, buna, kantnn dngsel bir akl yrtme iermedii eklin
de karlk verir. Sarva-darshana-sangraha'ya gre bunlann bamszlklan
dngsel deildir, nk iki eyin, sadece ve sadece ayn bak asna bal
olarak isel-bamllklan sz konusu ise, dngsellik oluur. Varolu dzeninde Tanr'nn Vedalar'a ncelii sz konusudur, dolaysyla sadece Vedalar
Tanr'ya bamldr.

ii- Nyaya'nn Tanr kavrarnma ynelik ikinci eletiri udur: Eer Tanr
evrenin yaratcs ise O'nun bir bedene sahip olmas gerekir, bedensiz hibir
eylem gerekleemez.
Naiyayikas buna yle cevap verir: Tannsal isten, arzu ve bilgi, zorunlu olarak, bedensel eylem ile aklanma gerektirmez. Tanr, atomlardaki
hareketi Kendi istenciyle yaratmtr.
iii- Nyaya'nn Tanr kavramna ynelik nc eletiri, Tann'nn evreni
yaratmadaki amacyla ilgilidir. yle denir: Tann yetkin olduundan, evreni
yaratmasnda her hangi bir amac olamaz. Tann'nn ne istekleri ne de gereksinimleri vardr. Eer Tann dnyay iyilikseverliinin ve acmasnn bir sonucu olarak yaratm olsayd, dnyada mutsuzluk ve aclar yer almazd. Dolaysyla Tann dnyann yaratcs deildir.
Naiyayikas, bu itiraza cevap olarak yle der: Tann, dnyay yardmse
vedii nedeniyle yaratmtr. Dnya yaratlmtr, dnyada ac ve mutlulu-

Molapatra-

360 1 A. R.
un

var

ev.: Yrd. Do. Dr. Metin Yasa

olmas

adrisltas

olduka
ilgilendirir.

doal

bir

eydir,

nk

jivatnas

kendi

Tanr'nn Varl

kiisel

Sorunu
Felsefenin bir sorunu olarak Tanr'nn varl konusu Plato'dan beri
merkezde yer alan bir tartma alan olagelmitir. Ak bir kavram olmad
ndan Tanr'y tanmlamak olduka gtr. Bununla birlikte 'Tann' kavram
anlamldr. A. J. Ayer, M. Schlick, Carnap, vb. gibi kimi mantk
pozitivistler, anlamszla ilikin bir kriter oluturdular. Onlar, bir ifadenin,
dorulanmas ya da yanllanmas ile balantl genel geer trden duyu
alglan varsa, anlaml olduunu sylerler. Ancak anlaml olmaya ilikin
dorulamac bak as byk eletiriye konu oldu. Wittgenstein'a gre dilin
ilevleri olduka ok ve farkldr. Bir terimin anlam, dorulanmalanyla
deil, sadece kullanmyla bilinir. Bir dinsel ifadenin anlam, o ifadeyi o
ifade yapan kullanmnda belirir. Bu nedenle, szgelimi, "Tanr insan sever"
grece olarak basit bir biimde ya da olduka karmak bir tarzda kullanlm
olabilir. ifade kullanrnndaki farkllklar, ifade anlamlanndaki farkllklan
ierebilir. Bylece Witthgenstein u gre ular: Filozoflar, dinsel dilin
daha esnek ve sempatik bir biimde aratrlmasna izin vererek, dinsel dili
ylece dikkate alabilirler.
Anlamll tanmlamaya ilikin en basit gr, kapasite asndan, anlalabilirliktir, yahut baka bir deyile, bir ifade ya da kavramn anlalr
olup olmad hususu, insaniann onu aniayp anlamadklanna baldr. Tealoglar da dahil dindarlar, dikkatli konuurlar ve 'Tann' kavramn ieren
cmleler kurarlarken sorumluluk duyarlar; onlar ne sylediklerini tam olarak
anlarlar. E. S. Mascall, teolojik konumann yer ald balamlarda geen
ifadelerin anlaml oluundan bir deneyim gerei olarak sz eder. 3
nananlar, yalnzca Tanr'nn varlna inanmazlar, ayn zamanda O'nun
hakknda pek ok eye de inanrlar. 'Tanr' dedikleri kavramn, ak ya da
gizli bir biimde ne kadar ok eyi ierdii yeteri kadar anlalr deildir.
Sonu olarak, 'Tanr' kavramn kullandklarnda, Tanr kavramnn iaret
ettii ayn ey zerinde tam olarak birleemezler.
Ne yaptmz aka bilmek ve her birini dierlerine kar dikkatlice
kontrol etmek kouluyla farkl 'Tann' tanmlann kabul etmede bir saknca
olmayabilir. Bylece bir kant eliinde bir X niteliine sahip bir varlk olarak Tanr'y tanrolayabilir ve bu tr bir varln varln kantlayabilirsek,
devamla buna ek olarak ilgili varln Y ve Z niteliklerine sahip olduunu da
ileri srebiliriz. Baka bir kant araclyla Tann'y X ve Y niteliklerine
3

Mascall, E. S., "Theology and Language", The Openness of Being, ss. 32-33.

Tanr 'nn Varl

1 361

sahip bir varlk olarak tanmiayabilir ve byle bir varln varl~!ll kantla
yabilirsek, devamla buna ek olarak ilgili varln Z niteliine s<ihip olduunu
da ileri srebiliriz. Bylece de X, Y ve Z niteliklerine sahip bir varln varln onayiayan iki kanta ulanz. 4 imdi 'Tanr' kavramna ilikin kimi
tanmlar grelim. St. Allsel'in tanrnma gre Tanr, 'kendinden daha by
dnlemeyen bir varlktr.' O, 'daha byk' kavramyla, mekansal genilii
deil, aksine daha stn ya da daha yetkin olmay kasteder. J. N. Findlay
Tanr kavramn, 'dinsel tutumlarn upuygun objesi' olarak tanmlar. F. C.
Copleston, Tanr'nn stn bir birey olduunu syler. Bertrand Russell da bu
gr benimser. Descartes, Third Meditation'unda Tanr'y en yetkin varlk
olarak aklar. Metafizik bak asna gre Tanr, en stn gereklik, en
stn deer ve en stn amatr.
Bununla birlikte genel olarak Tanr'nn anlamll ve dinsel nermelerle ilgili kimi eletiriler sz konusudur. A. J. Ayer, Tanr'nn, btnyle mistik sezginin bir objesi olduunu, dolaysyla akla uygun bir tannnn yap
lamayacan syler. O, ayn zamanda Tanr'n doasnn insan anln aan
bir gizem olduunu syler. Akla uygun olmayan da anlaml bir biimde
tanmlanamaz. Bylece ona gre Tanr'nn kantlan ne anlaml ne dorula
nabilir kabul edilebilir.5
Antony Flew, din adamlarna meydan okur. O, herhangi anlaml bir
cmlenin yanllanabilir bir zellikte olmas gerektiini syler. Flew, teist
iin, Tanr'nn varl aleyhine hi bir kantn deerli olamayacan iddia
eder. Dolaysyla 'Tanr vardr' ifadesi, hi de gerek bir ey deildir; nk
yanllanamaz, ve eer yanllananyorsa, ilgili ifade, teistin iinde bulunduu koul gerei, anlamszdr. 6
te yandan John Hick, E. S. Mascall, Fredrick Ferre, Dr. Raeburne, S.
Heinbeck, St. Anselm, F. C. Copleston, vb., dinsel dilin anlaml olduu do
rultusunda bir gre sahiptirler.
John Hick, dorulama dncesinin z gerei kesinlikle ak ve
deimez olduuna ve Tanr'nn varlnn, kimi dier grlere gre
dorulanamazken, dorulamann zne ilikin kimi grlere bal olarak
dorulanabilirliine iaret eder. Dorulama kavramnn z, kimi nermelerin gerekliiyle ilgili kesinsizlii ve bilgisizlii ortadan kaldrmaktan ibarettir. P doruland demek, P'nin doruluunu aka ortaya koyan bir ey var
anlamna gelir. Bir sorun, artk kendiyle ilgili rasyonel bir kuku duyulamayacak ekilde zme kavuur. Hick, dorulamann, btnyle mantksal
olmaktan ok, mantksalipsikolojik olduunu syler. Bu husus, yanllama
4

Mascall, E. S., "God and Logic", The Openness ofBeing, s. 36.


Ayer, A. J., Language, Tnlth and Logic, ss. 119-120.
6
Weinberg, R. J., Philosophy ofReligion, s. 142.

362 1 A. R. Molapatra- ev.: Yrd. Do. Dr. Metin Yasa

ve dorulama ve de simetrik olarak birbiriyle ilikili olacak biimde olutu


rulur. Bunlardan biri, bir madeni para fnl fnl dnmeye baladnda sonuta bu ya da u yz gelecek ekilde zorunlu olarak dierine bal deildir. 7
Bylece o, deitirilmi haliyle dorulama ilkesini kabul eder ve 'Tann
vardr'n geree upuygun bir iddia olduunu gstermeye alr.
John Hick, The Existence of God isimli eserinin giriinde, akln, varolmayan varlk trlerine ilikin kavram oluturma konusunda zgr olduunu,
ve kavrama ynelik cevap oluturacak zihin st bir varlk olsun ya da olmasn, tek bana kavram denetlemeden sz etmenin imkansz olduunu yazar.
Bunu ancak deneyim belirleyebilir. 8
E. S. Mascall, insann, akll ve sosyal bir varlk olmas nedeniyle, dili
kullandm sylemitir. Teolojinin kulland ok sayda dil, sradan konumalar asndan bir farkllk gstermez ve zel sorunlara neden olmaz. O,
anlamlln anlalr olma kapasitesi olduunu, ve bir cmle ya da kavramn
anlalr olup olmadn kefetmenin tek yolunun da insaniann o cmle ya
da kavram aniayp anlamadklarn ortaya koymaya bal olduunu ifade
etmitir. Ancak dilci bir empirist iin, 'Tann vardr' nermesine anlalr her
hangi bir anlam veremerneyi ortaya koymak, O'nun varln anlayan dilci
bir toplulua katlmak iin kesinlikle ciddi bir aba sarf etmeyen birinin
konumundan daha fazlasna iaret etmez. 9
Frederick Ferre, Language, Logic and God isimli eserinde, teolojik tartmann savunmac nemi olan bir z tadna iaret eder. Teolojik tart
maya ilikin kelimeler, byk bir gcn sembolleriyle ilgilidir. Burada, kelime ya da ifadelerin kendileri deil, bu dili yorumlayan etkileyen olaan
st bir gce sahip teolojik tartmann ifade ve kelimelerinin ierii sz
konusudur. 'Tann' kavram, z olarak insan deneyimlerine yaplan atf ierecek bir biimde ele alnabilir, ancak geleneksel teizm, her hangi btncl
bir tanm asndan ok daha fazla bu konu zerinde srekli srar edecektir. 10
Heimback, aynntl eseri Theology and Meaning: A Critique of MetaTheological Scepticism 'inde klasik teizmin dilinin anlamlln savunmu ve
A. G. N. Flew veR. B. Braithwaite'in birlikte savunduklan yanllanabilirlik
kurarnnn zayfln gstermitir. V ard sonuca gelince: Prosedrleri
(dorulama ve yanllama prosedrleri) kontrol etmek yeterli, fakat zihinsel
nemi olan zorunlu bir koul deildir, ve sernantk zorunluluk ve uyumsuzluklar, her ikisi de, bilmenin nemine ynelik zorunlu ve yeterli birer lt7

Hick, John (ed), Religious Statements as Factually Significant: The Existence of


God, s. 253-259.
8
Ayn eser, s. 3.
9
Mascall, a.g.e., s. 32.
1
Ferre, Frederick, Language, Logic and God, s. 149.

Tanr 'nn Varl 1

363

tr. O, Karl Popper'in yanllanabilirliin bilimsel teorileri bilim-d teorilerden ayran bir lt olduu grne katlmamalda birlikte, Popper' n,
yanllanabilirliin anlamn bir lt olmad konusunda Flew' e kar
olduuna iaret eder. 11
Mascall, dinsel ifadenin, iaret ettii konumun karmakl konusunda
aync olmadn syler. Bu, hakknda konutuumuz eyin gerek d
olmas nedeniyle, her tr ifadenin eit oranda geerli ve ilgisiz olma anlamnda yetersiz olma anlamna gelmez. Hepsi yetersizdir, ancak, kimileri
dierlerinden daha az yetersizdir. Dolaysyla, 'Tanr' kavramnn aklan
mas konusunda ne sylemeye alrsak alalm, konunun zne ilikin
aklanmadan kalan canl bir eyin kalmas kanlmazdr.
Sonu
Bilimin ve akln u gnlerinde, Tanr'nn varln kantlamaya alt
mzda ne dnyann bir yaratcsn ya da dzenleyicisini yahut grnen
evrenin bir tasarmcsn ya da lk Neden'ini aratnr, ne de bir ahlak yasas
koyucusunu inceleriz. Tanr anlaymz, geliim aamalarnn ok stndedir ve evrenin sonsuzluu kadar bymtr.
Alg, bilgi ve kavramlann tesinde bir eyin varolduunu hissederiz.
Tm kavram ve idelerimizle ilgili olduka yakn bir ilikisi olan bir sonsuzluk duygusu vardr. Bir objeye ilikin her sonlu alg ya da kavram, kendini,
bir duyu tesiyle, sonsuza ilikin bir algyla ya da ncesiz olan bir eyle
iliki iine sokar. Modem bilim, evreni btnyle kuatan tzn balangc
ya vardr ya da yoktur der; nk, evrenin snrlarnn uzayda m yoksa zamanda m olduunu bilemeyiz. Bir su damlas sonludur; ancak sonsuz sayda
atomlardan meydana gelir. Bylece su damlas, e zamanl olarak, hem sonlu
hem de sonsuzdur.
Sonsuz tze, Tann, ya da lk Neden, yahut Brahman ne dersek diyelim,
biz bununla ayn zamanda sonsuzluu, ncesizlii ve deiimden uzak tz
kastederiz. Tm fiziksel fonnlar kadar zihinsel fonnlar, bir objenin glgesi
gibi, Tann'nn ya da Brahman'n bir grnmdr. Sonsuz ve ncesiz
Brahman'dan karak varlk kazandk; O'nda yaar ve grnen varoluun
sonunda O'na dneriz.
Tann, tm canl ve cansz objelerin kendinden karak varlk kazandk
lar, kendinde yaadklar, denizdeki dalgalar gibi dalgalandklar ve bozulduklarnda da yine kendine dndkleri eydir; ite bu, Brahman, yahut Sonsuz Tz, ya da Tanr olarak bilinen eydir. Nasl ki arka zemin olmadan boyama mmkn olamyorsa, grnenler de sonsuz tz ya da Brahman'la des11

Ferre, Frederick, Language, Logic and God, s. 149.

364 1 A. R.

Molapatra-

ev.: Yrd. Do. Dr. Metin Yasa

teklenmeden var olamazlar. Swami Vivekananda'ya gre, Bireysel Atman,


ve lideri, yneticisi ve kural koyucusu olarak evrenin arkasnd~ki ruh, Tann' dr.

Ruhun kendisi Tann'dr. Tann'y darda aryoruz; oysa O, iimizdedir. Ben O'yum, O'da ben. Tat Tvam Asi. imizdeki sonsuza dnk ruhun ve akln tm enerjisini ynetebilsek, ruhlarrnzn Ruhu'nun bilincine
ulaabiliriz veTann'nn varlna ilikin gereklik, sa, Buda, Ramakrishna,
Sri Aurobindo ve dierleri gibi dnyann tm byk ruhani liderlerine am
land gibi, bize de amlanr.

----~-----

'_,__

-----'-----_:____-.:._::_

_____:

_;_~

You might also like