You are on page 1of 10

Pamukkale niversitesi

Sosyal Bilimler Enstits Dergisi


Say 13, 2012, Sayfa 17-26

SLAM DNCESNDE RADE PROBLEM*


Ferhat AIRMAN**-Fatma Ruveyda ZDEMR***
zet
Bireyin zgr bir iradeye sahip olup olmad sorunu dnce tarihinin en ok tartlan konularndan
biridir. Bu sorunla ilgili eitli yaklamlar mevcuttur. imdiye kadar en yaygn tutum birey iradesi ve fiziki
evrende birey tarafndan ortaya konulan eylemlerin karlnn, ceza ya da mkafat olarak bireye geri
dneceini aklayan hkmlerin incelenip, deerlendirilmesine yneliktir. Bu yaklam tarznn irade ve
sorumluluk ilikisinin daha ak anlalmasn salad sylenebilir. Fakat bu yaklam, mnferit olarak
ayetlerin yorumlanmasnn yannda, irade ve zgrlk konusunun farkl boyutlarda deerlendirilmesiyle
snrl kalmtr. Bu nedenle dini ve felsefi kaynaklarda zgr irade fikrinin aklanmasnn zamansal boyutu
nedir? Sorunun zmlemesinde rasyonel bir yaklam sz konusu mudur? Bu ve benzeri sorular nda
konu ele alnmtr. Sz konusu sorulara dayanlarak irade sorunuyla ilgili slam dncesinde ortaya
konulan fikirlerin irdelenmesi ve konunun felsefi ynden anlalmas hedeflenmektedir. Buna bal olarak
irade probleminin slam dncesindeki nemi ve nasl anlalmas gerektii sorununun farkl bir adan
deerlendirilmesi dnlmektedir.

Anahtar Kelimeler: rade, zgrlk, Sorumluluk, Akl, slam felsefesi.

THE PROBLEM OF FREE WILL IN ISLAMIC THOUGHT


Abstract
The issue of whether human being has free-will or not is one of the most challanging topic of opinionhistory. There are variety of approaches about this case. Until now the most common manner is; intended to
searched and evaluated whether punishment or reward is back to human in return actions that in humans
free-will and in the physical universe. It can be said that this approach assured the understanding of willpower and responsibility relation. However this approach, besides interpreted verses as single, is limited
to evaluating will-power and freedom topics from different aspects. For this reason what is the chronic
dimension of the explanation of idea about free-will in religious and philosophic sources? Is it in question
a rational approach for solving of the problem? The topic is dealed with in the light of such questions.
Withstanding of in question queries, it is aimed to semtinize the thoughts about willpower case occured
in Islamic thought and understanding of the topic from the philosopic aspect. Due to this, it is thought to
evaluate the importance of willpower problem in Islamic thought and the issue of how it is needed to be
understood from a different vision.

Key Words: Willpower, Freedom, Responsibility, Mind , Islamic philosophy.


rade ve zgrlk sorunu, insanlk tarihinde
siyasi, sosyal ve dini alanlarda ortaya kan
en ok tartmal problemlerinden biri
olmutur. slam dncesinde de irade ve
bireyin zgrl konusu eitli dayanaklarla
aklanmaya allmtr. rnein ahd-i misak
olarak adlandrlan; Elest bi rabbikm? (Ben
sizin Rabbiniz deil miyim?) - Gal bela
(Evet ahit olduk (ki Rabbimizsin) dediler.)
(Altunta vd., 2009: 181). eklinde geen
diyalog bunlarn en nemlilerindendir.

Ahd-i misak; slam dncesindeki irade


probleminin akl ve zgrlk erevesinde
deerlendirilen nemli bir delilidir. Akln,
zamann tm karmak sylemlerinden uzak,
gemiten bile eski olan ilk yer, ilk balang.
slam inancna gre Kuran- Kerimin en
arpc diyaloglarndan biridir. slam anlayna
gre Allahn insanlarn ruhlarn yarattktan
sonra sorduu soru ve ruhlarn verdii cevap
bu ekildedir.

* slam Dncesinde zgrln Nasll zerine Adl Projeden Tretilmi Makaledir.


** Yrd. Do. Dr., Pamukkale niversitesi, Fen Edebiyat Fakltesi, Felsefe Blm, retim yesi, DENZL.
e posta : fagirman@pau.edu.tr
***Yksek Lisans rencisi, Pamukkale niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, Trk slam Dnce Tarihi, DENZL.
e-posta:ruveyda002@hotmail.com

F. Arman-F. R. zdemir

Aslnda Araf suresinde geen bu diyalog


gemiten gnmze kadar sregelen bir
sorunun cevabn iinde barndrmaktadr.
Bu durum birey iradesinin anlalmasna
ynelik en arpc rneklerden birisidir. nsan
gerekten kendi karar mekanizmalarnn etkili
olduu bir iradeye, yani zgr bir iradeye
sahip midir? Yoksa kendisi iin belirlenmi bir
hayat m yaamak zorundadr?
Bunun gibi sorular, dini metinlerde bildirilen
hkmler nda ele alndnda yle bir
amlama yaplabilir. slam inancna gre,
Allah evreni ve insan yaratmadan nce, ilk
insandan kyamete kadar dnya zerinde
yaayacak olan btn insanlarn ruhlarn
yaratmtr ve onlara ben sizin rabbiniz deil
miyim? diye sormutur, ruhlar da evet sen
bizim rabbimizsin diye cevap vermilerdir.
Bu diyaloun getii zamana gal bela
denilmektedir. phesiz ki tm bu alntlar
bizzat Kuran- Kerimde geen ayetlere
dayandrlr. Bu alnt yaptmz ksm da
Araf Suresinde u ekilde gemektedir;
Hani Rabbin Ademoullarndan; onlarn
bellerinden (gelmi, gemi) zrriyetlerini
(sulplerinden zerreler halinde) alm ve onlar
kendilerine ahit tutarak Ben sizin Rabbiniz
deil miyim? demiti. Onlar da Evet
(Rabbimizsin), ahit olduk demilerdi. te
bu (dnyada kafirlie sapp da) kyamet gn
Bizim bundan haberimiz yoktu dememeniz
iindir.(Altunta vd., 2009: 181).
Ahd-i misak olarak da mehur olan bu ayetle
insann yeryzne gnderilmeden nce
Rabbine sz verdii hatrlatlmaktadr. Bizim
zerinde duracamz konu Kuran asndan
irade zgrlnn teolojik temelleridir.
Yukarda geen ve Kuranda yer alan bir
ok ayette de grebileceimiz gibi irade
zgrlnn varl Allahn ruhlara bir
dayatma olmadan soru sormas ve ruhlarn bir
dayatma olmadan cevap vermesi irade-akl ve
zgrlk erevesinde deerlendireceimiz
nemli bir delildir. Allah insan akll ve zgr
iradeli bir varlk olarak yaratmtr. Buradaki
amalardan biri insann kyamet gnnde
hesap verecei zaman Allahn bu sz
delil gsterebilmesidir diyebiliriz. Asl olarak
burada deinilen nokta delil gstermekten
ziyade Allahn insanlar iman ve inanca
yatkn, ftraten kendi varln ve birliini idrak
edebilecek ve bu dorultuda dnp karar
verebilecek kapasitede yaratm olmasdr.
18

nk delillere gre dinin temelinde, insanda


yaratltan gelen bir eilim olan mutlak
varla inan vardr.
Bunu destekler bir bak as olarak Platonun
bilgi ve idealar teorisi ve bu teoride insann
roln rnek gsterebiliriz. Platonun bilgi
teorisinde insanlar idealarn ve duyularn
dnyasyla ilikili olarak tavr alrlar. Buradaki
sorun, tek bir ruhun hem idealar hem de
duyularn dnyasyla nasl iliki kurduudur.
Zira Platon, insann hem yaam ncesinden
hem de yaam sonrasndan bahseder. Filozof
bu soruna cevap olabilecek nitelikte yle
bir dnce ortaya atar; ruh, yani gerek kii
doumdan nce vardr ve lmden sonra
yani beden ld zaman yaamaya devam
edecektir. nsanolu idealarn dnyas ile
duyusal idrak dnyas arasnda bir yaratktr.
Ruh idealarn dnyasna, beden de duyusal
idrakin dnyasna aittir. (Skirbekk ve Gilje,
2003: 80). yleyse diyebiliriz ki insanlar ruh
ve fiziki beden olarak iki alanda da ayn
yerdedirler. Burada dikkat eken nokta ruhun
kiinin gerek parasym gibi alglanmasdr.
Bu sonuca ulamamzn sebebi ise Platonun
ruhun beden giyerek duyusal idrak dnyasna
gemesi, lmyle zgrleerek tekrar
idealarn dnyasna dnmesiyle ilgili fikirleridir.
Bununla ilgili olarak, nce ruhlarn yaratlp
sonra dnyaya fiziki beden iinde gelmeleriyle
ve ldkten sonra yine ruh olarak dier
dnyaya dnmeleri olarak bahsettiimiz ve
bahsedeceimiz insann yaratl sreci ve
ahiret inanc ilkeleri benzerlik gstermektedir.
Platonun felsefesinde asl deinmek istediimiz
nokta onun bilgi teorisidir. Ona gre ruh fiziki
bir bedenin iine girdii zaman (doumda)
nceden bildii her eyi unutur. (Skirbekk ve
Gilje, 2003: 81). Yazmzn banda ahd-i misak
olarak verdiimiz Kuranda geen diyaloga
iaret edersek bunun dnyaya geldiimizde
hatrlanmayacan belirtmitik. Fakat Platonun
sylediine gre yaam esnasnda ruhun
nceden bildiklerini hatrlamas dolaysyla
yaratlmzda ya da ftratmzda bir kutsala
inanma eilimi var diyebiliriz. Bu eilim ise
doada grdmz duyusal idraklarn, daha
nce bildiimiz idealarn canlandrmasndan
kaynaklanmaktadr. Yine Platonun sylemiyle
ruh yaam esnasnda daha nce bildiklerini
hatrlar, renme bir yeniden keiftir.
(Skirbekk ve Gilje, 2003: 81).

Pamukkale University Journal of Social Sciences Institute, Number 13, 2012

slam Dncesinde rade Problemi

Platonun yannda Descartes, Gazali gibi


byk dnrler de inanmann ftri
olduunu, bozulmam insan tabiatnn
inanmaya doutan yatkn olduunu aka
sylemilerdir. (Aydn, 1999: 19). Hz. brahim
rnei de buna ak bir delildir. Hz. brahim,
Hz. Muhammedden sonra Allah katnda
insanlarn en stndr, nk ileride
greceimiz gibi O, Allahn varln kendi akl
ve mantyla bulmutur, Allah ona Halilim
(dostum) diye buyurmutur. Kuran- Kerimde
Enam Suresinde yle denir;
brahim, atas zere demiti ki:
Sen putlar ilah m ediniyorsun?
Dorusu ben seni ve kavmini ak
bir sapklk iinde gryorum.
Bylece kesin bilgi ve imana
erenlerden olmas iin brahime
gklerin ve yerin melektunu
(muhteem varlklarn ve srlarn
akl ve kalp gzyle) gsteriyorduk.
zerine gece bastrnca, bir yldz
grd: Rabbim budur dedi.
Yldz batnca da: Ben batanlar
(ilah olarak) sevmem dedi. Ay
doarken grd: Rabbim budur
dedi. O da batnca: Yemin ederim
ki, Rabbim bana doru yolu
gstermeseydi, elbette sapkla
den
topluluktan
olurdum
dedi. Gnei doarken grnce:
Rabbim budur, bu hepsinden
byk dedi. O da batnca dedi
ki: Ey kavmim! Ben sizin (Allaha)
ortak
kotuunuz
eylerden
uzam. Ben yzm tamamen,
gkleri ve yeri yoktan var edene
evirdim ve artk ben asla Allaha
ortak koanlardan deilim dedi.

(Altunta vd., 2009: 143-144).


Hz. brahimin Allahn varln ve birliini
bulmas dier peygamberlere gre farkl
olmutur. Hz. brahimin Allah dncesine
ulama yolunu incelediimizde yaratl
zelliklerine vurgu yapt grlr ki
Allahn Hz. brahime bu ekilde bir grev
yklemesinin sebebi de budur denebilir. Yani
insanlarn bundan kendi yaratllar hakknda
bilgi edinmeleridir. Hz. brahimin Allahn
varln bu ekilde buluu Gazalinin huds
deliline benzer bir yaklam sergilemektedir.
O, delilini yle temellendirir;

I. Her hdisin huds bulmas iin


bir sebebe ihtiyac vardr.
II. Alem hdistir.

III. O halde alemin de hudsunun


bir sebebi olmas lazmdr.
(Aydn, 1999: 47).
Hz. brahimin iinde yaad kavim, putperest
bir kavimdir. Atas Azerin de bu kavmin tapt
heykellerin hizmetkr olan bir kii olduu
bildirilmitir. Yine nakledilenlere gre bu kavim
iinde irk ve inkr sosyal hayat kuatm,
batl inanlar, toplumsal yaam epeevre
sarmtr. Hz. brahim birok peygamberin
karlat zorluklarla karlamtr. Hz.
brahim daha gen yata, kavminin ierisinde
bulunduu kfr ve irki analiz ederek yanl
olduunu, akl yoluyla yapt mukayeselerle
bulurken dier taraftan da bu yaamn ve
kainatn bir yaratcsnn olduunu ve bunun
da kendisinde hibir noksanlk bulunmayan
mkemmel bir lah olmas gerektiine kanaat
getirmitir. Yaratlan insanlarn, kainatn,
evrenin ve alemlerin tesadf olamayacan,
akl sahibi herkesin anlamas gerektiini
anlatmaya alarak kavmini Hak olan tevhd
dinine armtr. te bu noktada akln
ve mantn yaratltan gelen bir zellik
olmas, ayrca stn bir gce inanmann da
insann doasnda var oluu delillendirilmek
istenmitir. Bu delilden hareketle sylenmek
istenen, insan hibir yol gsterici ile
karlamasa bile yaratlndaki akl, mantk
ve irade ile Allahn varln ve birliini
bulma kapasitesine sahiptir diyebiliriz. Buna
karlk dnyaya geldikten sonra karlat
deliller yada yol gstericiler onun inancna
bir dayanak olmutur. Bu karlalan delillerle
gerek bilgiye ulama dncesi Platonun
maaradaki mahkumlar analojisiyle benzerlik
gsterir. Bu analoji, alglayabileceimiz
dnya ile idealara ilikin elde ettiimiz idrak
arasndaki ilikiyi gstermesi asndan
nem arz etmektedir. Bir maarann iinde
maarann arka duvarna bakar ekilde bal
duran mahkumlar, arkalarnda yanan bir ate
ve atele mahkumlar arasnda baz nesneler
bulunmaktadr. Mahkumlar sadece atein
yanstmas sayesinde nesnelerin duvara
yansmalarn gryorlar ve gereklik olarak
bu yansmalar alglamaktadrlar. Farz edelim ki
bir mahkum serbest kald, o zaman duvardaki

Pamukkale niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Dergisi, Say 13, 2012

19

F. Arman-F. R. zdemir

yansmalara sebep olan gerek nesneleri


grecek ve gereklik sand yansmalarn
sadece nesnelerin grntleri olduunu
anlayacaktr. Dahas, eer bu mahkum gn
na kp gnei grrse bu algs daha
glenecektir (Skirbekk ve Gilje, 2003: 79).
diyor Platon. Bu tpk Hz. brahimin gerein
birer yansmalar olarak Gne ve Ay grp
sonra gerek bilgiye Allahn varlnn
bilgisine ulamasna benzemektedir
diyebiliriz. Burada verilebilecek rneklerden
biri de Ihvan- Safann doru bilgiye ulama
yntemleridir. Ihvan- Safa insann kazanlm
bir insanilii yolla elde edebileceini
syler. Bunlar; duyu gleri, akli gler ve
vahiydir. (Filiz, 2002: 131). Bu yol dnda
bilgiye ulamann baka bir yolu olmadn
sylemektedirler. Bu adan Platonun
analojisine destek olabilir grnmektedir.
Platonun analojisini sonlandrma ekli
ise yine incelemeye deerdir; gerek
nesneleri, Gnei gren mahkum maaraya
dnp grdklerini dier mahkumlara
anlatrsa, duvardaki glgeleri izleyen dier
mahkumlar tarafndan az bir ihtimalle
ciddiye alnacaktr (Skirbekk ve Gilje, 2003:
80). diyor. Hz. brahimin halkn gerekleri
grmeye armas ama onlarn putlara
tapmaya devam etmesini buna rnek olarak
gsterebiliriz. Demek ki gerei grmek
alglamak herkesin baarabilecei bir durum
deildir. Burada mahkumun balarndan
kurtulmasna iaret edilirken biz de akln
balarndan kurtulmasna iaret edebiliriz.
Kim akln daha geni, daha farkl bak alar
ile gelitirip kullanabilirse gereklerin bilgisine
ulaabilir. Kuran- Kerimde hala dnp
ibret almaz msnz? (Altunta, 2009: 217).
Geceyi, gndz, gnei ve ay hizmetinize
istifadenize verdi. Yldzlar da onun emri
ile boyun emilerdir. phesiz ki bunlarn
her birinde akln kullanan bir toplum iin
deliller ibretler vardr. (Altunta, 2009: 281).
Gibi dnmeye, akl kullanmaya tevik edici
birok ayette bunun nemine dikkat ekildii
grlmektedir.
Yazmzn banda deindiimiz noktaya
dnecek olursak; nakledilenlere gre gal
bela aamasndan sonra, her ruh, sras
geldiinde, insan bedeni iinde dnyaya
gnderilmektedir. Burada ama, insann
szn tutup tutmadn test etmektir. slam

20

retisine gre dnyevi zevklere kaplp


szn unutanlar cehenneme, nefsine
hakim olup szn tutabilenler ise cennete
gidecektir. slamda akl ve zgr irade ve
seme anlay burada devreye girmektedir.
Zira zgr iradenin temel unsurlarndan
biri de seme eylemidir. Seme tesadfen
olandan ok farkldr. Seme olgusunda iin
iine bilin girmektedir. (ner, 1995: 14-15).
Bu sebepledir ki Hz. Peygamberin, Her doan,
slm ftrat zerine doar. Sonra, anne-babas
onu Hristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar.
(Buhari, 2004: 269). hdisi, Araf Suresindeki
bahsi geen ayetlerle eletirilmektedir. Her
doan bireyin slam ftrat zerine domasn,
insanlar zerindeki inancn zorla dayatlmas
ya da belli bir inanca zorlanmas eklinde
alglamann doruluu tartlabilir. Zira Hz.
brahim rneinde anlatlana gre insan
yeryzne gnderildikten sonra bu inan
yada sz direk olarak hatrlamamaktadr.
Bu nakle gre insan Allahn kendisine
verdii akl sayesinde yce yaratc fikrine
ulaabilmektedir. Daha nce belirttiimiz
gibi bu buluta ftraten sahip olduumuz
bir kutsala inanma eilimi de bu fikre
ulamamza yardmc olmaktadr. Bu noktada
zihnimizdeki yce yaratc fikrinin olumasnn
bir nceki basaman ele alan Descartesin
Mkemmel Tanr grn ele alabiliriz.
Descartes nl formlasyonu Dnyorum,
o halde varmdan yola karak Tanrnn
varlnn bir tr ispatn yapar ve bu
Tanr ona gre mkemmeldir. Balang
noktasnda kafamzdaki kusursuz varlk
anlayn alp zihnimizde var olan kusursuz
varlk dncesinin, var olmasnn o kusursuz
varln gerekte var olduuna bir kant
olarak gsterir. Biz yada zihnimiz kusursuz
olmadna gre ve kimi kusursuz eylerin
kusursuz anlayna sadece mkemmel bir
varlk neden olabileceine gre, bu anlayn
kayna mkemmel varlk yani Tanrdr. Zira
byle kusursuzluk ancak mkemmel bir
varlkta olabilir. yleyse mkemmel varlk
vardr, Tanr vardr. (Skirbekk ve Gilje, 2003:
252).
bn Sina Metafizikinde her eyin kendine
zg bir yetkinlii olduundan bahsederken
nefsi de bu kategori iine almaktadr.
Ntk (dnen) nefis iin bilfiil akl aleme
dnmek vardr. O halde Zorunlu Varlk ister

Pamukkale University Journal of Social Sciences Institute, Number 13, 2012

slam Dncesinde rade Problemi

akledilsin ister akledilmesin, akledilendir ve


ister ak olunsun isterse de ak olunmasn
ak olunandr. (bn Sina, 2005: 115). Diyerek
Zorunlu Varlk fikrinin her hlkarda olmasnn
zorunluluundan bahsetmektedir.
Hz. brahimin ilah-tanr ya da herhangi bir
kutsal ile iliki kurmad halde zihninde bir
kutsaln olmas gerektii inanc, bunu nce
Gne daha sonra da Ay olarak tanmlamas
ve son olarak bunlarn yok olup snmesi
sonucu byle bir kutsaln yok olmamas
ya da snmemesi gerektii konusundaki
dncesiyle, ftratnda var olan, hi
kaybolmayan, snmeyen, grmedii halde
akl ile var olduuna kanaat getirebildii kutsal
bir eye inancn delillendirmektedir. Bunun
her insann hibir inanca sahip olmasa da
slamiyete inanmak gibi bir zorunluluunun
olup olmad tartlabilir. Ancak bu nakle
gre Allah zgr irade ile her bireyi inan
konusunda herhangi bir balaycl
olmadan serbest brakmaktadr. Buna bal
olarak gerek ailesinin, gerek evresinin
etkisiyle kendi mantna uygun olan bir
eyi kutsal sayabilir, bu kimi inanlarda ate,
kimi inanlarda putlar olmaktadr. Kuran-
Kerimde geen bir ok ayet bu konudan
bahsetmektedir. Din (e girmede/iman
etmede) zorlama yoktur. (Altunta, 2009: 4647). phesiz biz ona, doru yolu gsterdik.
ster kredici olur (kulluunun gereini
yapar), isterse nankr. (Altunta, 2009:
652). De ki; Hak Rabbinizdendir. Artk
isteyen inansn, isteyen inkar etsin. (Altunta,
2009: 311). Bu ve bunlara benzer pek ok
ayette de sylenmektedir ki insan inan
konusunda zgr braklmaktadr. Ayetler,
insann ftraten sahip olduu inan ve iradeyi
uyarc, onlar harekete geirici iaretler olarak
nakledilmektedir. slam inancna gre akln
ve iradenin rehberliinde her insan Allahn
varln ve birliini bulabilecek kapasiteye
sahip yaratlmaktadr. radenin yannda
ona yn veren akln varln reddetmek
imkanszdr nk bu durumda irade de bir
ileve sahip olamayacaktr. radeyi ve tm
tmel hareketleri kontrol eden akldr. Tmel
hareketi akleden, onu irade eden ( tmel
hareketi dnen ve isteyen ) sonra onun
bir snrdan baka dierine geiini akleden
bir akln bulunduunu vehmetmek arttr.
(bn Sina, 2005: 128). bn Arabinin dedii

gibi; tefekkr (dnmek) ettikleri zaman, bu


tefekkr onlara daha nce sahip olmadklar
bir ilim kazandrr. (bn Arabi, 2009: 114).
Burada Allahn iradesine de deinmemizde
fayda vardr. Allahn da mutlak bir iradeye
sahip olduu O ol der ve olur (Altunta
vd., 2009: 20-60). mealindeki bir ok ayetle
delillendirilmektedir. Farabi, insann seme
(ihtiyar) niteliinin ezeli bir iradeden
meydana geldiini ileri srmektedir. nk
bu nitelik bir eyde ezelde olduundan beri
varsa, bakasndan kendisine verilmitir. Eer
sonradan hasl olmusa kendisi tarafndan
yaplamaz zira o iradeyi yapmay isteyecek
baka bir irade ve istee ihtiya olacandan
sonsuza dek byle gidecektir. Bu imkanszdr,
bakasndan meydana gelmise onun ezeli
bir iradeye sahip olmas gerekir yoksa o da
sonsuza gideceinden var olamaz. (Atay,
1974: 56). nsanda var olan snrl irade, Allahta
var olan snrsz iradeye iaret etmektedir.
Allah alemi yaratmada, muhafaza etmede
ve ynetmede zgrle sahiptir. (Peterson
vd., 2009: 85). Fakat bu, Allahn insanlarn
iradesi zerinde de dayatmas vardr anlamna
gelmemektedir. Kuranda Ve eer Allah
dileseydi, elbette sizi tek bir mmet klard.
Fakat O, dilediini (doutan btn insanlar
dallette olduundan Allaha ulamay
dilemeyeni, Allah kendisine ulatrmaz,
bylece onu) dallette brakr. Ve dilediini
(Allaha ulamay dileyeni) hidayete erdirir
(verdii sz gereince, kefaleti sebebiyle
kendisine ulatrr). Ve elbette yaptklarnzdan
(yapm
olduunuz
amellerinizden)
sorgulanacaksnz. (Altunta vd, 2009: 289).
Burada yaptklarnzdan sorgulanmann
belirtilmesi
insann
davranlarndaki
sorumlulua iaret eder, sorumluluk da akl ve
irade ile dorudan ilikilidir denebilir.
nsan dier varlklardan ayran en nemli
zelliklerinden biri hi phesiz ki akldr.
nsanolu akll olduu srede Allah tarafndan
muhatap kabul edilmekte ve davranlarndan
sorumlu tutulmaktadr. slam inancna gre
akl sal yerinde olmayan insanlar dini
ykmllklerden sorumlu deildir. nsan
olmann en ak gstergelerinden saylan
akl; hafza, idrak, irade gibi yetenekleri de
iinde barndrmaktadr. nsan akln kendi
irade ettii ekilde kullanmakta ve bunun
sonucunda yaptklarndan sorumlu bir varlk

Pamukkale niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Dergisi, Say 13, 2012

21

F. Arman-F. R. zdemir

haline gelmektedir. Kuran- Kerim, insanlar


imana davet ederken ncelikle akllara hitap
etmeyi ve insan dnmeye yneltmeyi
prensip olarak kabul etmitir. Sana bu
mbarek kitab, ayetleri dnsnler ve akl
olanlar t alsnlar diye indirdik. (Altunta
vd., 2009: 134, 477, 494). gibi bir ok ayette akla
ve dnmeye vurgu yaplmtr. Sk sk bunu
hatrlatr; akletmiyorlar m, dnmyorlar m
diyerek.
Kuran-
Kerimdeki
irade-zgrlk
konusundaki rnekler oaltlabilmektedir.
rnein Kuran- Kerimde verilen rnekler,
sadece insana deil Allahn yaratt dier
mahluklara da belli bir irade ve zgrlk
verildiine delil olarak gsterilebilir.
Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryznde
bir halife yaratacam. dedi. Onlar, Bizler
hamdinle sana tesbih ve seni takdis edip
dururken, yeryznde fesat karacak, orada
kan dkecek insan m halife klyorsun?
dediler. Allah da onlara, Sizin bilemeyeceinizi
herhalde ben bilirim. dedi. (Altunta vd.,
2009: 7). Burada meleklerin cevab belki bir
itiraz olarak kabul edilmeyebilir ama akl
ve iradeye sahip olup dnebildiklerine
delil saylabilmektedir. Yine Kuranda
meleklerden bahsederken Gklerde ve yerde
kim varsa Onun (kulu)dur. Onun katnda
bulunan (melek)ler de Ona ibadet etmekte
kibirlenmezler ve yorulmazlar. Gece gndz
usanmadan Onu (cc) tesbih ederler. (Altunta
vd., 2009: 344). diyerek onlarn kibirden
uzak olduklarn sylemektedir. yleyse
diyebiliriz ki; melekler de akl, uur, iradeye
sahiptir fakat bu iradenin boyutu farkldr
yani insan iradesine benzememektedir.
radenin kelime anlamn incelediimizde
dilemek, istemek (Develliolu, 1970: 531).
anlamlaryla
karlamaktayz.
radenin
dnda, davranlarmz sememizde etkili
olan bir unsur da nefstir. Nefs; akl ve iradeyi
istei dorultusunda ynlendirmeye gc
olan bir cevherdir. Nefs, insann iradesini
zorlayan ve sorumluluun asl sebebidir
denebilir. Kurann nefs konusuna deinmi
olmas sebebiyle slam kltr ortamnda
nefsin varln reddeden bir dnce akm
ortaya kmamtr. (Tokta, 2004: 157). Ancak
nefsin bedenden nce mi sonra m yoksa
bedenle birlikte mi yaratld konusunda fikir
ayrlklar olmutur. Mesela bn Hazm yazmzn
22

balangcnda verdiimiz diyaloga dayanarak


nefslerin bedenlerden nce yaratldnn
Kuranda ak olarak belirtildiini (Tokta,
2004: 166). ifade etmektedir. Bunun yannda
nefsle ilgili tartlan bir nokta da manevi
bir varlk olan nefsin, maddi bir varlk olan
bedeni nasl ynettii konusu olmaktadr.
Filozoflarn bu konudaki yaklamlarn daha
iyi anlayabilmek iin onlarn ay-alt alemdeki
organik varlklara ilikin grlerine bakmak
gerekir. Onlara gre ay-alt alemdeki bitki,
hayvan ve insanlarn kendilerine zg nefisleri
vardr ve bu nefisler her canl trnn hayati
fonksiyonlarn belirlemektedir. Bir baka
deyile bu varlk trlerinde nefs aktiftir, ekil
verir, ynetir; beden ise pasiftir, verilen ekli
kabul etmek durumundadr. (Tokta, 2004:
166). Nefs hakknda bn Sinann grlerine
bakacak olursak o, nefsin grevini beslenme,
byme, reme ile snrlaynca buna nebt
nefsi der. (Nasr vd., 2007: 283). Eer bunlara
idrak ve hareket de eklenirse o zaman bu
hayvan bir nefstir. (Nasr vd., 2007: 283). Bu
neftsen sonra insan nefsi tarif eder bn Sina.
nsan nefsi bu sz edilenleri ierir ancak
ilave bir ksma yani insan yada ntk/akl bir
kuvvete de sahiptir (Nasr vd., 2007: 283). der.
Buradaki kuvveti akllara yada amel ve nazar
kuvvet olarak ikiye ayran bn Sinaya gre
insan, bu akl ksmn bir mevcuda meydana
gelmesi ile olmaktadr. Amel akl bedene
doru ynlendirilmitir. Kii onunla, yaplmas
ve yaplmamas gereken eyler arasnda ve
ayrca czi iyi ve kt eyler arasnda ayrm
yapabilir. (Nasr vd., 2007: 284). Burada
insann aklla iyi ve kty birbirinden ayrt
edebilecei noktas dikkat ekmektedir. Bu
akl, alkanlklar ve tecrbeler yoluyla kemale
erer. (Nasr vd., 2007: 285). Nazar akl ise ilah
aleme yneltilmitir ve kiiyi mklt almaya
muktedir klar. (Nasr vd., 2007: 285).
Bu anlayla nefsin bedeni nasl ynettii
hakknda bir takm bilgilere sahip olabiliriz.
Meleklerde irade bulunduu halde nefs
bulunmad iin iradelerini kendi istekleri ile
Allaha ibadet etme ve Onun istedii ekilde
kullanabilmektedirler diyebiliriz. Fakat insan
iradesinin yannda nefsinin de etkisi altnda
olduu ve bu nefs her zaman iyi eyleri telkin
etmedii iin nefsiyle bir mcadele iine
girmektedir. Sorumluluun sebebi de; iradeyi
ve nefsi doru ynde kullanabilmekten
kaynaklanmaktadr.

Pamukkale University Journal of Social Sciences Institute, Number 13, 2012

slam Dncesinde rade Problemi

rade ve nefsi bir ok ey etkileyebilir,


insann nefsinin iyi yada kt isteklerine
kulak vermesi ve onlar yapmas iradesi
ile mmkn olmaktadr. bn Sina nefsi
etkileyen balca unsurun beden olduunu
sylemektedir. Ona gre nefsin cevherini
kaplayan ve megul eden bedendir. Beden,
onu kendisine zg arzudan ve kendisine
ait yetkinlikten, gereklemise yetkinliini
fark etmekten veya eksik kalmsa yetkinliin
zntsn hissetmekten alkoymaktadr.
Bu durum nefsin bedene yerlemi ve ona
gmlm olmasna bal deil, aralarndaki
ilikiden kaynaklanmaktadr. Bu iliki nefsin
bedeni ynetmek, onun eserleriyle, kendisine
ulatrd arazlaryla ve onda yerleik beden
kaynakl melekeleriyle ilgilenmeye dnk
yaratltan gelen arzusudur. (bn Sina,
2005: 177). Buna gsterilen en byk delil
ilk insan Hz. Ademin yaratlmas, Allahn
emri zerine meleklerin ona secde etmesi
fakat iblisin kibirlenerek secde etmemesi ve
daha sonra iblisin Hz. Adem ve Hz. Havvay
Allahn emrine uymamaya srklemesi ve Hz.
Adem ve Hz. Havvann cennetten kovulup
yeryzne gnderilmesini konu edinerek
Kuranda yer almaktadr.
Andolsun sizi yarattk, sonra size ekil
verdik, sonra da meleklere, deme
secde edin! diye emrettik. blisin
dndakiler secde ettiler. O secde
edenlerden olmad. Allah buyurdu:
Ben sana emretmiken seni secde
etmekten alkoyan nedir? (blis): Ben
ondan daha stnm. nk beni
ateten yarattn, onu amurdan
yarattn, dedi. Allah: yle ise, n
oradan! Orada byklk taslamak
senin haddin deildir. k! nk
sen aalklardansn! buyurdu. blis:
Bana, (insanlarn) tekrar dirilecekleri
gne kadar mhlet ver, dedi. Allah:
Haydi, sen mhlet verilenlerdensin,
buyurdu. blis dedi ki: yle ise beni
azdrmana karlk, and ierim ki,
ben de onlar saptrmak iin senin
doru yolunun stne oturacam.
Sonra elbette onlara nlerinden,
arkalarndan, salarndan, sollarndan
sokulacam ve sen, onlarn oklarn
kredenlerden
bulmayacaksn!
dedi. Allah buyurdu: Haydi, yerilmi

ve kovulmu olarak oradan k!


Andolsun ki, onlardan kim sana
uyarsa, sizin hepinizi cehenneme
(Altunta
vd.,
dolduracam!

2009: 160).
Ayetlerden aka grlmektedir ki blisin
Allahn emrine ak bir itiraz ve itaatsizlii
vardr. Bu, blisin akl ve iradeye, bunun
yannda nefse de sahip olduunun delilidir
denebilir. Meleklerde de akl ve irade
olabilecei konusuna yine ayetlerle deliller
getirmitik fakat onlarda nefsin bulunmuyor
olabileceine iaret etmitik. Bunun nedeni,
meleklerin Allahn emrine itiraz etmemeleri
idi. Fakat blisin buradaki itiraz ve itaatsizlii,
ondaki iradeyi zgr bir ekilde kullanabilme
noktasnda dikkat ekmektedir. Buradaki
ayetlerde blisin kendisinin ateten, Hz.
Ademin amurdan yaratlna dikkat ekerek
yapt itiraz, akln yannda nefsinin de kendisi
zerinde etkili olduunu gstermektedir. Zira
blis kendisinin ateten yaratlmasndan dolay
kendini stn olarak grmektedir ki secdeye
itiraznn sebebini bu olarak sunmaktadr.
Peki melekler de nurdan yaratlm olduklar
halde neden kendilerini Hz. Ademden stn
grp Allaha itiraz yoluna gitmediler? Allah,
Hz. Ademi yaratacan bildirdii zaman
yeryznde fesat karacak, orada kan
dkecek insan halife klmasnn nedenini
sorduklarnda da herhangi bir isyanlarnn
olmamasnn nedeni nasl aklanabilir? bn
Sinanin irade ve aklla ilgili tespitleri bu
konuda bize yardmc olabilecektir:
radenin arzusu irad bir durumdur.
stenilenin (matlubun) iradesi ise ya lezzet
gibi duygusaldr veya yenmek gibi vehm
ve hayaldir veya zanndir. ehvet ve fke,
bakalamayan ve etkilenmeyen cismin
cevherine uyumlu deildir. (bn Sina, 2005:
131). Meleklerin de iradesi olabileceini daha
nce belirtmitik fakat bu insann iradesine
benzemeyen bir iradedir denebilir. Buna
gre ehvet, fke gibi durumlar, bakalaan,
etkilenen cisimler iin geerli durumlardr
fakat meleklerin yaratl itibari ile cevherleri
bakalamaz yada ftratlarndan aykr hareket
edemezler. Bu sebeple iradelerinin kullansalar
da iyi ve gzel ynde kullanacaklardr, bu
yzden yaptklarndan sorumluluklarnn
olmamas gerekmektedir. Buna karlk
insann cevheri ve ftrat yaratl itibari ile

Pamukkale niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Dergisi, Say 13, 2012

23

F. Arman-F. R. zdemir

deiebilmektedir. Her ne kadar ftratnda


iyilik ve gzellik varsa da bunu irade ve
nefsi ile ktye doru da meylederek
kullanabilir. nsann sorumluluu da buradan
kaynaklanmaktadr diyebiliriz.
Ayetlere gre blis de irade ve ftratn diledii
ynde kullanabilme kapasitesine sahiptir ki
ona da kyamete kadar mhlet verilmitir.
Bu srenin sonunda hem blisin hem de
ona uyanlarn cehennemlik olduklarnn
Allah tarafndan belirtilmesi, blisin de
yaptklarndan sorumlu olduunun bir
gstermektedir. Burada bir baka noktaya
deinmekte de fayda vardr ki o da udur;
blis, Allahtan insanlar doru yoldan
karmak iin izin istemekte ve Allah da
ona bu izni vermektedir. nsann kendi
iradesini ve akln kullanmas sz konusu
olmasayd yada yaratlnda sahip olduu
fikir ve dnceleri deitirtemeyecek
olsayd Allah, blisi gereksiz yere yeryzne
gndermi olacakt ki insanlar zaten ondan
etkilenemeyeceklerdi.
Allahn
sonsuz
bilgisi, kudreti ve mkemmellii gz
nne alndnda, blise gereksiz yere izin
vermi olmas mantksz olacaktr. Byle bir
mantkszlk Allahn mkemmelliine ve
sonsuz bilgisine ters dt iin byle bir
izni vermemesi gerekmektedir. yleyse blis
gerekten insanlar etkileyebilir mi, insanlar
kendi iradelerini kullanarak blisin yolunu
seebilir mi? sorularnn cevab biraz daha
netlik kazanm olur. Evet, insanlar kendi
iradeleri ile blisin yolunu seebilirler yada
semeyebilirler, zira byle bir ey sz konusu
olmasayd Allah onu yeryzne gndermeye
bile gerek duymazd diyebiliriz.
Surenin devamndaki ayetlerde yle deniyor:
(Allah buyurdu ki) : Ey Adem!
Sen ve ein cennette yerleip
dilediiniz yerden yeyin. Ancak
u aaca yaklamayn! Sonra
zalimlerden olursunuz. Derken
eytan, birbirine kapal ayp
yerlerini kendilerine gstermek
iin onlara vesvese verdi ve:
Rabbiniz size bu aac srf melek
olursunuz veya ebed kalanlardan
olursunuz diye yasaklad, dedi.
Ve onlara: Ben gerekten size
t verenlerdenim, diye yemin
24

etti. Bylece onlar hile ile aldatt.


Aacn meyvesini tattklarnda
ayp yerleri kendilerine grnd.
Ve
cennet
yapraklarndan
zerlerini rtmeye baladlar.
Rableri onlara: Ben size o aac
yasaklamadm m ve eytan size
apak bir dmandr, demedim
mi? diye nid etti. (Adem ile
ei) dediler ki: Ey Rabbimiz! Biz
kendimize zulmettik. Eer bizi
balamaz ve bize acmazsan
mutlaka
ziyan
edenlerden
oluruz. Allah: Birbirinize dman
olarak inin! Sizin iin yeryznde
bir sreye kadar yerleme ve
faydalanma vardr, buyurdu.
Orada yaayacaksnz, orada
leceksiniz ve orada (diriltilip)
karlacaksnz dedi. Ey Adem
oullar! Size ayp yerlerinizi
rtecek giysi, sslenecek elbise
yarattk. Takv elbisesi... te o
daha hayrldr. Bunlar Allahn
yetlerindendir. Belki dnp
t alrlar (diye onlar indirdi).
Ey dem oullar! eytan, anababanz, ayp yerlerini kendilerine
gstermek iin elbiselerini soyarak
cennetten kard gibi sizi de
aldatmasn. nk o ve yandalar,
sizin onlar gremeyeceiniz
yerden sizi grrler. phesiz biz
eytanlar, inanmayanlarn dostlar
kldk. (Altunta vd., 2009:

161-162).
Burada
eytan,
Allahn
huzurundan
kovulduktan sonra, dt bu durumun
nedeni olarak insan grm ve insana olan
kinini, onun soyunu saptrarak gstermeye
karar vermektedir. Oysa eytan kendi
ahlakszl, kstahl, kibir ve itaatsizlii
nedeniyle cezalandrlmtr. Ancak kibrinden
bu gerei kabul etmeyen eytan ilk olarak
Hz. Adem ve Hz. Havvay yoldan kararak
kyamete kadar srecek olan insanlar
aldatma grevine balamtr. Burada blisin
insanlar aldatmak iin ettii yemin ve Allahn
ona bu i iin izin vermi olmas, herkesin
blisin yada Allahn huzurundan kovulduktan
sonra eytana dnen varln etkisinden
kurtulamamas, ona uymak zorunda olmas

Pamukkale University Journal of Social Sciences Institute, Number 13, 2012

slam Dncesinde rade Problemi

anlamna gelmemelidir. Peki Hz. Adem


ve Hz. Havvann eytana uymalar, onun
gsterdii yanl yola sapmalar mmkn
mdr? Evet mmkndr, zira ayetlerde
bu aka belirtilmektedir. Bu, onlarn kr
krne eytann peinden gittikleri anlamna
gelmemektedir. Kendi akl-irade ve nefislerine
uyarak eytann peinden gitmilerdir, eer
ki iradesiz olarak onun peinden gitmi
olsalard, olayn sonrasnda durumun
yanllnn farkna varp yaptklarndan
piman olmamalar gerekirdi. Bunun yannda
ayette geen biz kendimize zulmettik
ksmna dikkat ekecek olursak; insan yapt
ktlkten tr kendi yaratlna aykr bir
ey yapmtr ve bu yzden ac ekmektedir.
Eer yaratmza uygun davranrsak, mesela
birine bir iyilikte bulunursak ac eker miyiz?
Hayr. Ya da karnmz acktnda ki bu
yaratlmzdan gelen insan bir ihtiyatr
yemek yersek ac eker miyiz? Hayr. nk
bunlar yaratlmzn doasna uygun
davranlardr. nsan ancak yaratlnn
doasna aykr davrandnda ac eker, bu
a susuz durmak da olur, bakalarna zarar
vermek de olur. te Hz. Adem ve Hz. Havva
da yaratllarna uygun davranmadklar
iin, eytana kulak verip nefisleriyle hareket
ettikleri iin ac ekmektedirler. Yoksa onlarn
herhangi bir iradesinin olmadn, akllarn
kullanamadan eytana uyduklarn sylemek,
bir nevi onlar kukla gibi, kendileri zerinde
hibir etkiye sahip olmayan aciz varlklar olarak
kabul etmek olur ki bu da Allahn yeryzne
halife olarak gnderecei bir varl bu ekilde
aciz yaratmas anlamna gelir. Byle bir ey
Allahn din sorumluluun n art olarak
kabul ettii, insann akll olma zelliiyle ters
dmektedir. Byle bir durumda Hz. Adem ve
Hz. Havvann zaten din adan herhangi bir
sorumluluklar olmazd, kald ki cezalandrlm
olarak yeryzne gnderilsinler.
Ayetlerden hareketle diyebiliriz ki Hz. Adem
ve Hz. Havva iman noktasnda zayfla
dmler ve bu ekilde eytana uymulardr.

eytann gl iman-irade ve nefse sahip olan


insanlarn zerinde etkisi olmamas gerek.
Eer her halkrda eytan insan zerinde
bir etkiye sahipse, bizim davranlarmz
zerinden sorumluluumuz kalmaz demektir.
Bu noktada dnya hayatnn bir imtihan
olmasnn anlam kalmamaktadr. yleyse
buradan unu karabiliriz; eytan insan nefsi
zerinde bir miktar etki gcne sahiptir fakat
insan da buna karlk olarak akl ve irade
gcne sahiptir. nsan eer eytann etkili
olaca yollar aarsa eytann sylediklerine
kulak verir ve nefsini iradesini - akln o
ynde kullanr, bunun yannda tam tersi
olarak akl ve iradesi ile Allahn yolunu, doru
yolu aarsa nefsini-iradesini ve akln bu ynde
kullanmaya sevk etmektedir.
Sonu olarak Kurandaki bu rneklerden
hareketle u sorularn cevaplarna ulamamz
mmkn grnmektedir: rade, Kurana
gre var olan bir problem midir yoksa
slam dncesinde iradesizlik sz konusu
deildir diyebilir miyiz? ncelediimiz
eytan - melek insan rneinden hareketle
ve slam retisinin yap talarndan biri
olan ahiret inanc ve dnyadaki yapp
etmelerimize gre mkafatlandrlacamz
ya da cezalandrlacamz ilkesi slam
dncesinde insann irad bir varlk
olarak yaratlp bunun kendi akl ve nefsi
erevesinde
kullanabilecei
olmutur.
Tm bunlar irade zgrlnn insan iin
varolusal bir sorun ve insann yaama amac
iin gerekli bir koul olduunu gzler nne
sermektedir.
slam inancnda nyargyla yaklalan
irade hrriyetinin Kurana gre bu ekilde
temellendirilmesi, slamn gerekte bireyine
irade zgrln tanyp tanmadn,
tanyorsa bunu hangi temellere dayandrdn
ak ve net olarak ele alnmaktadr. Yaptmz
almalar bizi, irade zgrlnn Kurana
gre dnya hayatnn anlam ve din inancn
mahiyeti olduu sonucuna ulatrmaktadr.

Pamukkale niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Dergisi, Say 13, 2012

25

F. Arman-F. R. zdemir

KAYNAKA
Aydn, M. S. (1990). Din Felsefesi, zmir lahiyat Fakltesi Yaynlar, zmir.
Atay, H. (1974). Farabi Ve bn Sinaya Gre Yaratma, Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi
Yaynlar, Ankara.
Develliolu F. (1970). Osmanlca-Trke Ansiklopedik Lgat, Dou Yaynlar, Ankara.
Altunta, H. vd. (2009). Kuran- Kerim Meali, Diyanet leri Bakanl Yaynlar, stanbul.
Filiz . (2002). lk slam Hmansitleri, Onbir Eyll Yaynlar, Konya.
bn Arabi (2009). Hakikat Ve Tefekkr, (ev: M. Kank), Hece Yaynlar, Ankara.
bn Sina (2005). Metafizik II., (ev: E. Demirli ve . Trker), Litera Yaynlar, stanbul.
zmirli, . H. (1997). slamda Felsefe Akmlar, Kitabevi Yaynlar, stanbul.
Peterson, M. vd., (2009). Akl Ve nan, (ev: R. Acar), Kre Yaynlar, stanbul.
Skirbekk, G. ve Gilje, N. (2003). Antik Yunandan Modern Dneme Felsefe Tarihi, (ev: E. Akba
ve . Mutlu), niversite Kitabevi, stanbul.
Tokta, F. (2004). slam Dncesinde Felsefe Eletirileri, Klasik Yaynlar, stanbul.
ner, N. (1995). nsan Hrriyeti, Vadi Yaynlar, Ankara.

26

Pamukkale University Journal of Social Sciences Institute, Number 13, 2012

You might also like