You are on page 1of 19

KELM VE NSAN GEREKL

(Tarihi Betimlemeler ve Politik Fikirler)


Joseph van ESS
ev. Habib KARTALOLU

slam dnyasndaki hem modernist hem de fundamentalist akmlar, ilhamlarn ilk dnemi son dneme stn tutan ve gemii gelecekten daha deerli
gren bir tarih algsndan alrlar.1 phesiz, bylesi bir tarih algs, bir anlamda bir ideal balang topyas ngrr. Bu tr gemie odakl topyac
dnce tarz olduka yaygndr. Byle bir anlay 19. yzyl Avrupasnda
milliyetilik eklinde tezahr etti. Avrupada da, bir kimlik inasna ynelik
olarak mistik bir ehreye brndrlm bir gemi kurguland ve bylesi
bir gemi algs, tarih metinlerinin dar bir bak asyla yorumlanmas suretiyle yeniden ina edildi. topyalarn aslnda gereklie ok da yabanc
eyler olmadn biliyoruz. Esas problem, topik belirli bir bak asnn
dayatt yorumlarla gerekliin altst olmasndan kaynaklanmaktadr.
Mslmanlar asndan, ilave bir unsur daha devreye girdi ki bu da tarihi
gerekliin balangcn belirleyen ve bu yzden de bu topyann ayrlmaz
bir parasn tekil eden vahiydir. lahi mesaj bu dnyann gelip geici eyleriyle baarl bir ekilde uyumlu hale getirildi. Kendi kapasitesiyle, bir kanun koyucu sfatyla yeni bir toplum oluturan Peygamberi bu topluluun
kurucusu kabul etmek son derece mantkldr. Bu alglama biiminden, bu
gnn toplumunu o zamann kriterlerine uygun bir ekilde ina edecek bir

Bu makale Josef Van Essin aada da belirttii gibi slam kelm alannda aheser olarak
kabul edilen Theologie und Geselschaftn (T.G.) bir zeti niteliindeki almasdr. Theology
and Human Reality (Historical images and political ideas) baln tayan bu makale, The
Flowering of Muslim Theology (Harvard University Press 2006) adl eserin 117153 sayfalar
arasnda yaymlanmtr.
Tubingen niversitesi eski hocalarndan olan Prof. Dr. Joseph van Ess, kelm, mezhepler,
monograf ve tahkik almalar olmak zere slam dncesi alannda nemli almalara
imza atmtr.
Ar. Gr., SA lahiyat Fakltesi (hkartaloglu@sakarya.edu.tr)
1 Burada TGyi zetlemekteyim. IV, 695717.

Sakarya niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt:XIII, Say: 23 (2011/1), s. 261-279

262 | Joseph van ESS / ev. Habib KARTALOLU

temel elde edilebilecei izahtan varestedir. Fakat u da kabul edilmelidir ki


Peygamberin roln yorumlamak iin yegne yol bu deildir. phesiz, ilk
dnem Mslmanlar, tpk bizim gibi, yeni vahyin kkl bir deiiklik ortaya kardn biliyorlard.
slam ncesi dnem olan cahiliye ile karlatrldnda, slam kkl bir
deiiklie iaret eder. Peygamber, her eyden nce, ibadetlerde ve ahlaki
davranlarda yol gsteren manevi bir rehberdi. Snnetin ana muhtevas
buydu. O dnemde siyasi alan sz konusu olduunda ise, gelecee yn veren ilk halifelerdi. Onlar bir yandan Arap Yarmadasnn dna taarak o
zamann iki byk imparatorluuna kar seferler dzenleyerek, bir yandan
da ortaya kan ilk fitneyle uramak suretiyle gerekletirdiler. O olaylar
srasndadr ki toplum kendisini uhrevi hedeflerden uzaklam hissetti ve
bedevi zgrlk fikri ile kurumsallam idare - isterseniz devlet deyin
yer deitirdi.
Tarihi adan ifade edecek olursak, prensipte, Peygamberden hemen sonra gelen neslin yaadklar dnem belirleyici rol oynad; nk henz kimse
geriye bakma ihtiyac hissetmiyordu. Bir eylerin kaybolduu hissi, Asr-
saadet (bir anlamda Altn a) ile araya bir eylerin girdii duygusu ancak
daha sonra tedricen geliti ve sonunda Hulef-i Raidn kavramnda ifadesini buldu. Bu durum sz konusu halifelerin saysnn drtle snrlanmasyla
daha da pekimi oldu. Byle bir alg, nc asrn ilk yarsnda, Ahmed b.
Hanbelin hayatnn ancak son yllarnda ilk defa bu fikri savunmasna kadar uzunca bir dnem ortaya kmamt. Say niin iki ya da deil de tam
olarak drt? iler hibir zaman bu tarihsel kurgulamay kabul etmediler. nsanlar tarih hakkndaki grlerinde seici davranrlar ve dolaysyla da tarih alglarmz bir dereceye kadar keyfidir. Bu yzden, unu sormadan edemiyoruz: Bu tarih algsna baka ne eklenebilirdi ve niin kitaplarda bulduumuz (Yazk! Ne hikmetse hep yalnzca kitaplarda buluruz) bu ahsiyetler
rnek alnmak zere seildi? Sz konusu drt halifenin sikasta kurban
gitmitir. u halde realite tarihsel kurguda olduu kadar tozpembe deildir.
Osmann sikastn ayracak olursak, bu suikastlar hemen hemen unutulmu gibidir. mer sz konusu olduunda, Mslmanlar kendilerini Onun
bir gayr-i mslim tarafndan ldrlm olmas ve dolaysyla ehit olduuyla teselli ettiler. Ayn ey Ali iin de geerlidir: Onu ldren de her ne
kadar gayr-i mslim deilse de sapkn bir Harici idi.
Aksine Osman, gerek Mslmanlar tarafndan ldrld. Ayrca onun
halefi Ali olayda parma olmakla ya da en hafif ifadesiyle bu olaydan fayda
temin etmekle itham edildi. Uzun vadede, asl ok yaratan bu tr bir sikast
deildi; asl sarsntya yol aan ey bunun sonuncunda ortaya kan toplum-

Sakarya niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt: XIII, Say: 23 (2011/1), s. 261-279

Kelm ve nsan Gereklii | 263

sal blnmeydi. Toplumsal btnlk dald ve neticesinde gelecein ilerini oluturan Ali taraftarlar ve gelecein Snniliini oluturacak olan Osman taraftarlar ortaya kt. Teorik olarak, olaylarn seyri byle olmamalyd. Zira iftirak Kuranda gayr-i mslimlere, zellikle de Hristiyanlara, yaktrlan bir durum olarak grlmekte, onlarn ideolojik kavgalar sebebiyle
birbirlerini yok ettiklerinden bahsedilmekteydi. Bunun aksine slam, balangtan beri var olan vahyi yeniden yaplandrmt. Kuran bu gelimenin Allahn bir lutfu olduunu ifade eder. Peki, o zaman Mslmanlar arasndaki
bu blnme neden meydana gelmitir? Niin nesiller boyu srecek blnmeler ve kan dkmeler olmutur? u halde Allahn emri aka inenmitir
ve sulu grubun kim olduu bulunmaldr. Bylelikle insanlar kendi pozisyonlarn merulatrmaya altlar ya da kendilerini levmettiler ve tarih yazm balam oldu. Gerek bir mslmann nasl davranmas gerektii hususunda Mslmanlar kafa yordular ve bylece politik teori ekillenmeye
balad. Onlar srekli olarak olaylar dini kriterlerle deerlendirdiler ve bylece kelm devreye girmi oldu. Bahsettikleri ey sadece kt bir davran
deil, sz konusu olan gnaht. Hatrlatmak gerekir ki, birbirlerini ldrenler sradan insanlar deil bizzat Peygamberin sahabeleriydi ve neticede bu
kiiler daha sonraki nesiller tarafndan model olarak kabul edilecek olan kiilerin bizzat kendileriydi.
Tarih metodolojisi (historiography), kelm ve politik dncenin patlamaya hazr bir karmn kendime balang noktas olarak almak istiyorum. Bu noktada, kronoloji zellikle nem arz etmektedir. Bu boyut hem
ayn anda tezahr eder hem de bunlarn ortaya k o kadar erken bir dnemdedir ki bu boyutlar ilk neslin kimlik araynn itici gc olan kimlik
araynn bir parasn tekil etmitir ve hala da yle olmaya devam etmektedir. Bu durum bu fikirlerin etkinliini, insanlarn niin srekli bu maziyi
yoruma tabi tutuklarn ve bu maziyle alakal metinleri neden tekrar tekrar
okuduklarn izah eder. Bu tekrarlanan yeniden okumalar bize ulaan kaynaklarn kaderini de belirlemitir. Birok yorum ksa srede deerini kaybetmi ve bu yorumlarn rabet grmedii zamanlarda bunlarn yer ald
eserlerin istinsahna da son verilmitir. Byle olunca da ilim dnyasnn
kayb byk olmutur. Tarih metodolojisi alannda, bazen kayp bir eseri
yeniden ina etmemiz/ kurgulamamz mmkn olabilmektedir. Politik teori
sz konusu olduunda ise, maalesef elde kalan yalnzca doxographydir.2
Elimizdeki muhtasarlar zet halde olup yetersizdirler. Bunlarn orijinal ek
2

Antik Yunan'da farkl felsefi grleri bir arada sunan kitaplara verilen isimdir. (ev.)
En azndan kelmclara gre bu yazlar kttab tarafndan derlenmitir. (Abdulhamid b.
Yahya, bn Mukaffa ve dierleri)

Sakarya niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt: XIII, Say: 23 (2011/1), s. 261-279

264 | Joseph van ESS / ev. Habib KARTALOLU

lini yeniden ortaya koyabilmek iin hayal gcmz ok zorlamamz gerekmektedir.


Blnme gnmze kadar devam etti. ok erken dnemde btn Mslmanlarca kabul edilecek evrensel btnletirici gayretler baladysa da,
hepsi baarsz oldu. Bununla birlikte, bu gayretler tarihin teekklne tesir
etti ve peinden de iki ana inan sistemiyle birlikte dnce ekollerinin veya
genel olarak isimlendirildii ekliyle, mezheplerin oluumuna yol at. Farkl ekolleri birletirmeye abalayanlar sorumluluu yalnzca bir mezhep ya da
gruba yklemenin doru olmadn dnyorlard. yle ya da byle, btn bu olup bitenleri unutmak istiyorlard. Neticede, Mrcler ya da bir baka isimle erteleyenler gemite olup biten eyler hakknda verilecek hkm ertelemeyi savundular ki bu tavrlar isimlerinin de kaynan tekil etti.
Balangta, irca doktrini Ali ve Osmanla ilgili olarak formle edildi.
Mrcler ilk fitneye katlan iki gruptan hangisinin gnahkr olduunu kimsenin bilemeyeceini sylediler. u halde kkeni itibariyle bu doktrin politik
itidali ya da orta yolu tavsiye ediyordu.3 Daha sonra, Mrcii akmn bile tarafszlk pozisyonundan vazgetii dnemde, bu politik tavr kelm bir
doktrine evrildi. Kimsenin bir Mslman kardeinin imann sorgulamamas gerekiyordu. Kimin azaba mstahak olacana kimin azaba uramayacana yalnzca Allah karar verecekti. Bu dnyada, btn Mslmanlar slm emsiyesi altnda bir ve btnlk iinde yaayacaklard.4
Hicri birinci asrn son eyreine kadar gtrebileceimiz bu tutumda,
Cemel ve Sffin fitnelerinden karlan dersler hesaba katlyordu. Mslmanlar bitap dmlerdi ve toplumsal dayanmann tekrar ancak genel bir
af ilan edilmesiyle mmkn olabileceine inanyorlard. Bu beklentinin peinden ortaya kan ey ise tam da zdd bir ey oldu: nc fitne, ilk ikisinden daha iddetli ve daha yaygn nc fitne. Bu fitne sonunda Abbasi
ihtilalina kadar vard. Abbasilerin iktidara gelmesinden nceki son on ylda
kafalarn kark olduu bir ortamda, yeni bir kelmclar nesli ortaya kt ve
onlar da, hem de kafalar daha da kark bir ekilde, ayn problemi halletmek iin kafa yordular. Bunlar Mutezillerdi. Onlar da mevcut durumla
yzletiler; fakat onu dolayl olarak ele aldlar. Bunun yerine, ilk dnemi yeniden canlandrdlar/hatrlattlar -ki o dnem hakknda Mrclerin zaten bilinen bir gr vard- u kadar var ki, imdi Muteziller Mrclerden daha
gl bir ekilde gnah kavramna vurgu yapyorlard. Onlara gre, gnah
adaleti yok eden bir eydi; yani, ilk fitne olaylarna katlanlarn sadakatine
ve gvenilirliine halel gelmiti. Dolaysyla, o dnemin yaayan ahitleri
3
4

TG, I, 169 -171, 175176.


TG, I, 183 -184.

Sakarya niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt: XIII, Say: 23 (2011/1), s. 261-279

Kelm ve nsan Gereklii | 265

olarak herkes uzlama yolunu seti. Fakat kimin hatal olduunu bilmediimiz iin, durum biraz da zina edenlerin karlkl olarak birbirlerini lanetlemesine (lian) benzer bir hal ald. Evlilik bitirilmitir; fakat gnahn sorumluluunun kime ait olduu meselesi hl halledilmemitir. Birbirlerinin
aleyhine ahitlikte bulunmalar hari, iki tarafn da ahitlii geerliliini korumaya devam etmektedir. Dolaysyla, mesele hukuki bir vaziyet alm olur
ki bu, kelmn genel karakteristiidir ve bunda da zannedildii kadar alacak bir durum yoktur. Bununla birlikte, biz yine de bu kiilerin neden iki ya
da nesil nce lm insanlarn ahitliine bu kadar nem verdiklerini merak edebiliriz. Bu durum, rivyet ettikleri bir hadisi gz nnde bulundurmalarndan kaynaklanyordu. Bu hadislerde, iftirak meru grlmekte ve
pekitirilmektedir. Sz konusu edilen adalet (adale) hadis limlerinin anlad anlamdaki sdk demekti.5
Bir anlamda, Ashabul-hadis derslerini renmilerdi. Onlar, son derece
tarafgir hadisleri devre d brakmaya yarayacak bir kriter gelitirmilerdi.
Fakat bu kriteri yalnzca tekilere yani heretiklere uyguladlar. Kendi aralarnda ise, hadisi tarihilikten (historiography) tefrik edemediler. Neticede
ortaya kan Hulef-i Raidin kavram idi ki bu kavramda ilk iki halifenin
adaleti meselesi adeta dondurulmutu. Uzun vadede, Mutezillerin bile bu
kavram benimsediini grmekteyiz. Balangta, ilk nesilden yalnzca
halife kabul grd ve stelik bu kabul edilen l her zaman da ayn deildi. Medine ve Basrada, Eb Bekir, mer, Osman iken Kufede, Eb Bekir,
mer ve Ali kabul ediliyordu. Hicri ikinci asrn sonlarna doru,
Muhaddisuna ( hadis taraftarlarna) mensup birka Kufeli muhaddis Eb
Bekir, mer ve Aliyi kabul edip, Osman sz konusu olduunda ihtiyat pay
brakmak suretiyle taviz vermi oldu. Son tahlilde, Osman sahabilerden biri
ve daha da nemlisi hayatta iken Peygamber tarafndan cennetle mjdelenen kiiler olan Aere-i Mbeereden biridir. Dier baz muhaddisler ise
tarihi sralamay yeniden kurgulamak ihtiyac hissettiler yani Osman imtiyazl hale getirmek ve sonunda da onu dierleriyle ayn mertebeye ykseltmek suretiyle Ali ile Osmann yerlerini deitirdiler. Hulef-i Raidinin
yceltilmesi bylece balam oldu ve bu durum sahabeye zel bir konum
atfedilmesiyle ayn dneme denk geldi.6
Fakat Cemel ve Sffin vakasn nasl yorumlayacaz? Son tahlilde, bu savalara itirak edenler sahabilerdi. Bu probleme yle bir yorumla zm
getirilmeye alld: Osmann katline ve daha sonraki fitne olaylarna iti5
6

TG, II, 271273.


Arapa terminoloji ile syleyecek olursak, sebbs-sahabenin, yani sahabe hakknda ileri
geri konumann yasaklanmas ile ayn dneme denk geldi. TG, I, 23637, II, 436, III, 451.

Sakarya niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt: XIII, Say: 23 (2011/1), s. 261-279

266 | Joseph van ESS / ev. Habib KARTALOLU

rak edenler sahabenin en saygn kiileri olmayp, vasat seviyede olanlar veya Bedeviler ya da o zaman Sebeiyye diye isimlendirilen ar ilerdi. Seyf
b. mer bu tarihi efsaneyi ortaya atan kiilerden birisiydi.7 Fakat bu anlay
tam bir bilimsel doktrine dntren kii Mutezil lim Hiam el-Fuvtiydi
ki kendisi Eb Huzeylin talebesi olup Memun dneminde yaamtr. Ona
gre, Cemel Sava bir yanl anlamadan ibaretti ve bu hadiseye sebebiyet
verenler Talha ve Zbeyr gibi nde gelen ahsiyetler deil, toplumdaki gvenilmez kiilerdi. 8 Hiam el-Fuvti gzlerini geree kapatm birisiydi.
Fakat Ashabul-Hadis de meseleye buna benzer bir zm bulmaya alt.
Irakn Vast kasabasndan olan ve Hiam el-Fuvtinin ada fakat
Mutezil olmayan Velid b. Eban el-Karbs, Ali ve onun muhaliflerinin,
Cemel ve Sffin Savalarna katlmalarn, kendi itihatlaryla hareket etmi
olduklar eklinde yorumluyordu. tihatta karlnda muaheze edilmeyi
gerektirmeyecek bir hata pay her zaman vard. Zra genel kabul kull
mctehidin musib (her mtehidin gr doru) eklindeydi. 9 Baz kk
apl deiiklerle olsa da, daha sonra bu ibare bn Kllab, Eari ve zellikle
de fi tarafndan ve ayrca Bakllni gibi Mlik limler tarafndan da kabul
grd.10 Gemii dinlenmeye terk etmek ya da kendi haline brakmak gibi
evrensel bir ihtiya sz konusuydu.
Hiam el-Fuvtinin konumu ya da tavr phesiz ideolojikti. Bu konumunu pekitirmek ya da merulatrmak iin, kaynaklar maniple edip ustalkla kullanmas gerekiyordu. Fakat bylesi bir tavrn faydasz bir hal alan
tartmann etkilerini yok etmek gibi bir avantaj olduu da gz ard edilemez. Bu yzden, insanlar dikkatlerini baka konulara eviriyor, ayrca pr
ve basit bir srele ilgili meselelere younlayorlard ki bunlar da Peygamberin halefinin kim olaca meselesi ya da politik sistem gibi meselelerdi.
Halledilmesi gereken birok problem vard: Kim halife olacakt? Halife seimle mi i bana gelecekti? Eer byleyse, seilmesi hangi yolla olacakt?
Halifeye verilen g daha sonra geri alnacak myd ya da halife grevden
alnabilecek miydi? Daha da kkl bir soru, idare ya da devlet olmazsa olmaz bir zorunluluk muydu? Maverdinin bu sorulara cevap veren ilk kii
olduu hibir ekilde kabul edilemez. Balangtan itibaren, kelmclar ve
fkhlar bu sorular detayl bir ekilde ele almlardr.
Bununla birlikte, her zaman ve her yerde olduu gibi, teori ile pratiin
farkl eyler olduuna dikkat edilmelidir. Teori zgrce kendi bana bir yol
7
8
9
10

Bkz. E. Landau Tasseron, Der Islam, 67, 1990, s. 23.


TG, IV, 145.
TG, III, 439.
TG, IV, 700.

Sakarya niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt: XIII, Say: 23 (2011/1), s. 261-279

Kelm ve nsan Gereklii | 267

tutturdu gitti; hatta ounlukla da teori olduka sonradan geldi. Uygulamann ya da pratiin ise kati olmas gerekiyordu. Zra gereklii oluturan ey
pratiin kendisiydi. ktidara gelme meselesinde, Hulef-i Raidinin uygulamas yeknesaklk arz etmekten ok uzakt. Eb Bekirin seilmesi byk
bir kabule mazhar olmutu. Ancak bu durum daha nceden planlanmam,
aksine merin daha sonra ifade ettii zere, felteten, yani daha nceden bir
teaml olmadan aniden ortaya km bir durumdu. mer ise selefi tarafndan tayin edilmiti. Dolaysyla o, gcn Eb Bekirin iradesine borlu
idi. Osman, imdilerde bazen sylendii gibi halk tarafndan deil, bir konsey ya da kendisinin de yesi bulunduu alt kiilik bir ura tarafndan seilmiti. Halife olarak Alinin konumu beyatle benimsenmi oldu. Fakat
Aliye beyat hususunda bir istisna vard: ona yaplan beyat ittifakla olmamt. Bir grubun tamam onu destekledi. O ve onun takipileri bu hususa
ok da ehemmiyet vermediler. Onlar iktidarn Peygamberin ailesinde olmas gerektiine ve bunu kabul etmeyenlerin aka hata ilemi olduuna
inandlar. Esas olarak, onlarn dman olanlar ve onlar malup etmi olanlar yani Emevler ve Abbasiler de ayn fikirdeydi ve mmkn olduu kadar
gc kendi ailelerinde tuttular. Hepsi iktidarn ya da gcn tevars ettiine
ya da Allah tarafndan balanm olduuna inanyorlard. Hepsine gre,
bu greve seilmi olmalar doutan getirdikleri bir haslet olup sonradan
kazanlan ya da elde edilen bir ey deildi.
Ali taraftarlar asndan, yani gelecein ileri asndan, bu durum ksa
srede tamamen teoriye dnecekti. Alinin suikasta uramasndan sonra,
iler, Fatmlerin nce Kuzey Afrikada ve daha sonra da Msrda iktidara
gelmelerine kadar gc tekrar ele geiremediler. Gerek anlamda, onlarn
iktidar modellerinde nlerine kan temel problem Alinin birok torununun
olmasyd. Farkl kollar arasnda neredeyse kanlmaz olan blnme ok
gemeden gerekleti. Teorik olarak baktmzda, onlarn iktidar modelinin
Alinin ilk deil drdnc halife olduu gereiyle elitii grlr. Dolaysyla, Ali taraftarlar tarihi deitiremeyeceklerine gre, onun alglann,
Almanca teknik terimi kullanacak olursak Geschichtbildi, deitirdiler. Bu
bak asndan hareket edildiinde, Osmann durumu akt ve onlara gre
Osman, bir ie yaramayan birisiydi. Fakat onlar Eb Bekir ve meri nasl
deerlendireceklerdi? iler Eb Bekirin halife seildii gn (yevmussakife)
ile ilgili risaleler yazmaya baladlar ve onun gibi, halifelik iddias olmayan,
birisinin nasl olup da meru olarak halife seilmi olabileceini sorguladlar.
Ortaya kan gr ayrlklar muazzam boyuttayd ve kafa karkl, yaplan seimi kabul edilebilir bir hata olarak mazur grenlerden tutun da bunu
fitne karmak olarak deerlendirenlere kadar eitlilik arz ediyordu. Bu
noktada kelmclar devreye girdi imamete en layk olan (imametl-fadl) ile
Sakarya niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt: XIII, Say: 23 (2011/1), s. 261-279

268 | Joseph van ESS / ev. Habib KARTALOLU

ondan fazilete daha alt seviyede olmakla birlikte yine de ounluk tarafndan seilmi olann imameti, (imametl-mefdul) eklinde bir ayrma gittiler.
Her zaman olduu gibi, yaplan bu ema ancak ideal gemie, yani Rid
Halifeler dnemine uygulanabildi. Bu adan bakldnda, bu ema zaten
i bir nyargya dayanyordu ki o da, Ali ile mukayese edildiinde, Eb Bekirin, fazilet asndan Aliden daha alt seviyede olduu eklindeki dnceydi. Bu iki terim Mutezile tarafndan gelitirilmi olabilir. Fakat onlarn
arasnda Bir b. Mutemir gibi bu terimi kullanm olanlar Zeydiyyeye mensup idiler ki bu mezhep lml iler olup Abbasi ynetimini kabul etmi kiilerden oluuyordu.11 Bu ekilde ortaya konulduunda, bu ema bir uzlamann rn olarak grlebilir.
Tabii olarak, uzlamaya muhalefet iki taraftan da geldi. lk kar kanlar,
Eb Bekiri en faziletli olarak grenler oldu. Bunlar her zaman Osman desteklemi bir ehir olan Basrada ikamet etmekteydiler. Fakat benzer ekilde
Eb Bekiri ve Osmanla birlikte meri batan beri reddedenler de bu uzlamaya kar ktlar. Onlara gre, bu iki halife, tpk Osman gibi, bakasnn hakkn gasp etmi kimselerdi. Bu gr, zellikle Kufede yaygnd ve
bu grte olanlar Ravfz olarak isimlendirildiler.12 lk olarak, bunlar yalnzca gruplardan bir gruptu fakat ksa srede ounluu tekil eder hale
geldiler ve bu gr savunanlar mmiyye ya da sonraki adlaryla syleyecek olursak, snaeriyye olarak isimlendirilmeye baland. Kelmclar halife
adaylarnn ilgili zelliklerini tarttka, onlar birbiriyle mukayese ettiler.
Bir kriter ortaya koymak gayesiyle, adeta faziletler kataloglar oluturmaya
baladlar. Bylece ilk defa bir idarecide bulunmas gereken ya da olmas arzu edilen hasletlerden bahsedilir oldu. Mesela Bir b. Mutemirin yapt
budur. Kendisi daha sonra Maverdi gibi Snni melliflerin gelitirecei kavramlarn nvelerini ortaya koymutur. Rafizler ise farkl bir yol izlemiler
ve net bir tavr almlard; onlar ara tonlar sevmiyorlard: Onlara gre mesele, imamn her ne trden olursa olsun gerekli hasletlere sahip olup olmamas
meselesi deildi. Eer imamet nassla tayin edilmise, imam olacak kiinin
ahsi zellikleri teferruattan ibaretti. Buna ilave olarak, Peygamberin ashabnn numune-i imtisal kiiler olarak kabul edilmelerini gerektirecek bir sebep yoktu. Rafizilerin perspektifinden bakldnda, birka istisna dnda
sahabeler, Ehl-i Beytten olmayan Eb Bekir ve merin, Alinin hakk olan
halifelii ele geirmelerine ynelik komploda ibirlikilik yapmlard.
Hakkat ounluun tekelinde tuttuu bir ey deildi; iler hibir zaman
Snnlerin tatbik ettii icmay benimsemediler.
11 TG, III, 129130.
12 TG, I, 308312.

Sakarya niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt: XIII, Say: 23 (2011/1), s. 261-279

Kelm ve nsan Gereklii | 269

Rafizililerin elinde olan yegne ey redd teorisiydi. Fakat ilerle alakas


olmayan baka direni hareketleri de mevcuttu ve onlarn farkl argmanlara dayanan kendilerine has bir ideolojileri vard. ilerin bavurduundan
ok daha fazla Kurana bavuruyorlard. Allahn kitabna ve Peygamberin
snnetine bal olduklarna vurgu yapmay seviyorlard ki bununla gerek
slam hayata geirmeye altklarn izhar etmi oluyorlard. Propagandalarn, Kurandan alnm bir prensip olan emr-i bil-maruf ve nehy-i anilmnker (iyilii emretmek ktlkten sakndrmak) sloganyla zdeletirmilerdi. Doal olarak btn bunlar bir yorum meselesinden ibaretti ve yle
olunca da emr-i bil-maruf farkl yorumlara tabi tutuldu. Mesela, Mutezller,
bu slogan, hala iktidara kar muhalefette olduklar teekkl devirlerine
uyarladlar. Daha sonralar, Abbasi saraynda kabul grdkleri dnemde
ise, bu ifadeyi farkl ekilde yorumlama hususunda hi tereddt etmediler.
Aslnda emr-i bil-maruf nehy-i anil-mnker ile siyasi otorite de ilgileniyordu
ve byle yapmak suretiyle bir bakma Allahn kitab ve Peygamberin snnetiyle uyum arz etmi oluyorlard. Bu kavramsallatrmann hikyesi uzundur. Bu konunun izlerini emr-i bil-maruf nehy-i anil-mnkerin nasl yaplaca ile ilgili hadiste bulmaktayz: Bir Mslmann emr-i bil-marufu nasl
yapmas gerekir? Klla m, lisan ile mi yoksa kalp ile mi? Bu konuda bir
eyler yapma yetkisi kime verilmitir ve nasl davranmak gerekir? Verilen
cevaplar farkllk arz etmektedir. Ayrca bu hususta fikir yrtmeler
Emevler zamanna kadar geriye gider.13
Ne zaman ki Mslmanlar silaha sarldlar, ite o zaman, dikkatleri baka
tarafa ekmek iin, bir Kuran ayetini devreye sokmulardr. Hucurt sresi
9. ayette ki gruptan biri dierine kar silah dorultursa, onlar arasnda
sulhu salayn. Eer onlardan birisi haddi aarsa, haddi aanla Allahn
hkmne raz oluncaya kadar savan. Teslim olduklarnda aralarnda eit
ve adil bir ekilde bar salayn. denilmektedir. phesiz taraflardan hangisinin haddi aan (el-fie el-baye) olduunu kestirmek her zaman mmkn
deildir. Buna bakmakszn ayet, uzlamay, atmann halledilmesini, gerginliin vahice bir neticeye varmadan nlenmesini tavsiye etmektedir. Bu
sebepledir ki, isyan hep toplumun engellemesi gereken olaand bir durum ya da bir istisna olarak kalmtr. Hatta hakl bir dava uruna mcadele
ettiklerini dnen isyanclar veya taviz verebilecek bir anlayta olup da
buna yanamayan siyasi otorite dahi uzlamaya yanamazlarsa hata etmi
olurlar. Sz konusu tartma Alinin durumuyla ilikili olarak ortaya atld.
Meru bir halife olarak Ali, Cemel Savanda karsnda duranlar ayrlk
karanlar olarak tavsif hakkna sahipti. Sffinde de, benzer bir hakllk ge13 TG, II, 387391.

Sakarya niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt: XIII, Say: 23 (2011/1), s. 261-279

270 | Joseph van ESS / ev. Habib KARTALOLU

rekesine sahipti. Mehur bir hadise gre Peygamber, Ammar b. Yasirin azgn bir grup (el-fie el-baye) tarafndan, yani Muaviyenin askerleri tarafndan ldrleceini, nceden haber vermiti. Fakat Ali srf bar tesis edilsin
diye hakeme de raz oldu. Fakat neticede ortaya kan bar tam da Alinin
istedii ey deildi ve sonunda galip gelen Muaviye oldu. Bununla birlikte,
ounluun gr Alinin doru karar vermi olduu eklindeydi. Uzun
vadede onun dini prestiji, Snnler arasnda bile Muaviyeden ndeydi.
Kelm adan bakldnda, gerek anlamda biler Haricilerdi. Onlar da
Ali tarafndan bastrldlar; fakat onun lmnden sonra tekrar isyan ettiler
ve ortalkta terr estirdiler. Irakta orta snfa mensup birisinin gznde Hariciler, devletin kendileriyle mcadele etmesi meru olan ar fanatik gruplard. Terrle direni arasndaki hassas denge giderek belirsiz bir hal almt.
kinci asrda yaam Basral bir Mutezil olan Esamm, daha da ileri giderek
bir yneticinin kendisi adil olmad srece kimseden ehl-i baye itaat etmesini isteyemeyeceini ifade etmi ve ehl-i baye kar ancak ehl-i adlin mcadele etme hakk olduunu savunmutur. Neticede, Hucurt sresindeki ayetin son ksm Aralarn adaletle dzeltin ve (her ite) adaletli davrann phesiz Allah adil davrananlar sever. eklindedir. Fakat ranl bir Hanefi fkh tarafndan Belhte yazlm bir risale olan Fkhul-Ebsatta, elikili durum tamamen farkl bir zaviyeden halledildi. Yneticiler ehl-i baye kar
tutumlarnda haddi am olsa bile, tebaya den grev siyasi otoriteye olan
ballklarnda sebat etmekti. Ehl-i Snnetin kimler olduunu tarif eden ilk
birka kiiden birisi olan Abdullah b. Mbarek (v. 797), Ehl-i Snnet mensuplarn tarif ederken, onlarn her halkarda siyasi otoriteye isyan reddeden, mttaki ya da fask olup olmadna bakmakszn halifenin atad herkesin ardnda namaz klan kimseler olduklarn syler. Fakihler, azgn bir
grup (el-fie el-baye) kimler olduuyla zel olarak fazla megul olmamlardr; onlara gre, asilerden (buat) kastedilen, basite isyan eden herkestir.
Devlet, gc elinde tutan yegne otoritedir.
Aslnda btn bunlar isyan etmek iin teorik temelin ne kadar da zayf
olduunu gstermektedir. phesiz, Hlka isyann olduu yerde mahlka itaat yoktur eklinde bir hadis vardr. Fakat bn Mukaffa, Risle fissahabe adl eserinde bu hadisi farkl yorumlamamas hususunda halifeyi
uyarmaktadr. Kaderler bu hadisi kullandlar, onlarn propagandas bu hadisi ortak hafzann sabit bir unsuru haline getirdi. Aslnda Emevler, siyasi
otoritelerinin esasen nceden takdir edilmi ve geri dndrlmesi mmkn
olmayan Allahn bir ltfu (rzk) olduunu iddia etmilerdi. Kaderiler bunu
protesto ettiler ve hak edilmeyen gcn hibir meruiyeti olmad fikrini
ortaya attlar. Onlarn bu tavr onurlu ve meru bir tavrd; fakat bu tavrlar,
sapk fikir olarak telakki edilen insann fiillerinde hr olduu dncesiyle
Sakarya niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt: XIII, Say: 23 (2011/1), s. 261-279

Kelm ve nsan Gereklii | 271

ilikilendiriliyordu. Zamanmzn militan fundamentalistleri bile devlete


kar direnilerinin kfirlere kar bir direni olduu vurgusunu yapmaktadrlar. Onlara gre, yaptklar direni, Mslman toplum iinde Mslman
kardelerine kar yaptklar bir hareket olmayp aksine grnte Mslman olduklarn iddia eden kffara kar bir cihattan ibarettir. Yoksa onlar da
bir mslmann dier Mslman kardeiyle savamasnn caiz olmadn
ifade etmektedirler.14
Lakin g en nihayetinde yneticiden deil de Allahtan gelmekteydi.
Kuran, Peygamberi toplumun lideri olarak belirlemedi. (Bununla birlikte)
Allah inananlarn peygambere kar bu ekilde davranmalarn hitap etti. Bir
yz yl boyunca iktidarn en grnr simgesi olan sikkelere halifenin ismi
baslmad. Abbsi halifesi el-Mehdnin saltanatna kadar, sikkeler zerinde
sadece dini sloganlar gzkmekteydi airler halifelere, halifetullah Allahn
vekili eklinde hitap etme eilimindeydiler. Fakat kelmclar, genellikle halifeliin dnyevi bir hkimiyet olduundan hareketle halifeleri, sadece
Halifet Reslillah (Allah elisinin halifeleri) olduklarn vurguladlar. Snni kelmclar ve hukukular liderliinde ve ilerinde birok Mutezilyi de
barndran toplumun nemli bir ksm siyasal gereklii dorudan lehine
olmamasna ramen seim modelini tavsiye etmekteydiler.
Onlarn ra kavramnn ierii hakknda bir hayli tartmalarda bulunduklar dnlebilir. Fakat durum byle deildir. ra meselesine modern
kayglar erevesinden bakmak suretiyle yanl ynlendirilmemeliyiz. Elbette, ra ilkesi sadece belirli koullar altnda etkinliini srdrmeye devam
etti. ra seim deil, bir istiareydi. Bu anlamda ele alndnda, bu terim
hatta devrimci bir nerme haline gelebilir. Velid b. Yezidin muhalifleri yani,
Yezid b. Velidi destekleyenler kendi durumlarn hakl karmak iin bu terimi kullandlar. Ayrca ranl kelmc olan Cehm b. Saffan da Emevi hanedanlnn son zamanlarnda Hiam b. Abdlmelikin valisi Nasr b.
Sayyarn saldrlarna kar bu terimi kulland.15 Onlarn hepsi sadece gcn
kullanlmasna itirak etmeyi deil ayn zamanda gce bizatihi sahip olmak
istediler. ra, Kuranda bahsedilmi olmasna ramen, menei kutsal metinlerde aranmamaldr. O, bilakis kabilesel toplumun mirasyd ve daima
oligari sistemi dhilinde uyguland. Bu sebeple, mer tarafndan uygulanm ra yntemine bir hayli ilgi duyan Mutezil Esamm, kendi zamannda
gvenilir bulunmad. Bu Abbasilerin iktidarda olduu dnemdi. O, halifenin isimlendirilmesi konusunda bir belge nitelii tayan btn Mslman14 TG, IV, 703716.
15 TG, I, 87; II, 493. Cehm, irca parolasyla Emevi iktidarna kar isyan etmi olan Haris b.
Sreycin taraftarlarndan birisiydi.

Sakarya niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt: XIII, Say: 23 (2011/1), s. 261-279

272 | Joseph van ESS / ev. Habib KARTALOLU

larn ittifakla zerinde anlat gerek bir icma talep etti. 16 Biz onun zamannda byle bir icmann baarlabileceine inandndan emin deiliz. Fakat
biz onun bir kez kurulan ittifaktan vazgeilemeyeceine inandn biliyoruz. Bunun aksine ra her zaman baka bir istiare ile deitirilir bir ilke
olabilirdi. Tahta kma konumasnda kendini semi olan am Kaderlerine
Yezid b. Velid, onlarn kendisini yeterli grmemesi durumunda istifa edeceini vaat etti.17 Neyse ki bu durum ortaya kmadan ld. Fakat onun halifelii zamannda Abbasi devrimine yol aan nc i sava/isyanlar balad.
Abbasiler gerekli sonuca ulatlar. Yezid b. Velidin vermi olduu tavizle ilgili hi bir eyden bahsedilmedi. Harun Reidin saltanat esnasnda
onun doktrinini formle eden Esamm, ilk Abbasilerin a kelimesini kendi
meruiyetlerini tanmlamak iin kullandklarndan dolay btn ynleriyle
farkl balamlarda tartmak zorunda kald. Eer biz ilerle yaplm ittifakn onlarn devrimini kolaylatrdn ve baarlarn garantilediini hatrlayacak olursak bu artc deildir. iler gibi onlar da Hz. Peygamber ile
halefiyet balar olduklarn dndler ve onun meru miraslar olduklarn iddia ettiler. nk iler gibi onlarda Ehl-i Beyttendi. Hatta onlar,
Aliden daha avantajl olduklarn savundular. Abbas, peygamberin amcasyd. Oysa Ali, meruiyetini hanmna borluydu. Bu husus. Mansur dneminde Nefszzekiyyenin isyanyla birlikte aralarndaki ittifakn bozulmasna kadar uygun bir ekilde devam etti. Daha sonra Abbasler ilahi hukuka
gre, hibir erkek ocuk olmad zaman mirasta amcann kzdan daha ok
hakk olduunu iddia edebildiler. Hukuken sylemek gerekirse bu zekice
bir teoriydi. iler baz itirazlar rtmek zorundaydlar ve sonu olarak
halefiyet hukukunda kadnlara Snnilerden daha fazla haklar vermek suretiyle nihayetinde tm yasal sistemlerini deitirdiler. Buna ramen Abbasiler, Harun Reid dneminde olduka erken bir zamanda bu teoriden vazgetiler. Bermeklerin gelii strateji deiikliine neden oldu. iler sava alannda malup olmulard ve artk acil bir tehlike oluturmuyorlard. Zamann artlar ve sebepleri, sadece Iraktaki nfusun ounluunu tekil eden
deil imparatorluun her yerindeki Snnlerle yaknlamaya arlk vermeyi
gerektiriyordu. Hukukular bylece seimli modele dnmek iin zgrd.
Fakat mantklar dorultusunda onlar, bir eylem olarak deil de bir kalite
olarak ncelikle seimi anlamaya devam ettiler. Halifeyi kimin seeceini
sormak yerine, onlar, adaylardan hangisinin elverili olduuyla megul oldular.

16 TG, 408409.
17 TG, I, 8688.

Sakarya niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt: XIII, Say: 23 (2011/1), s. 261-279

Kelm ve nsan Gereklii | 273

ounluun dediine gre mamlar Kurey kabilesindendir (el-eimme


minel-kurey). 18 Eb Yusuf bu gr kabul etmektedir. O, Harun Reid
mahkemelerinde bizim bildiimiz ilk kdl-kudt olan en mehur hkimdi.
Bu tezi destekleyen (tezin yazar deildi) Eb Yusuf, adaylarn saysn snrlandrd fakat bunu geree uygun ekilde yapt. Sadece Araplara Kureyli
olma ayrcaln baheden bu nerme, varsaylan gcn Eb Bekiri isimlendirmede kullanlm olabilir. Aslnda hem Emev hem de Abbasilerdeki
halifelerin hepsi o kabileye mensuptu. Fakat bir de Eb Yusufun ada yani daha nce bahsedilen Mutezil kelmc ve bizzat kendisi de pratik bir
hukuku/kad olan Drar b. Amr tarafndan formle edilmi bir aznlk dncesi vard. O, ne mahkemede ne de bakentte kdyd. Fakat Kfede ve
nihayetinde hkmete kar olumlu tutumdan uzak olan halkn arasndayd.
Kureyin ayrcalna kar Drr tarafndan formle edilen itiraz, eer dzensizlikler veya ikyetler ortaya karsa gl bir kabilenin bir yesini azletmenin zor olaca gzlemine dayanmaktayd. Sylendiine gre Drr,
Osman ve ona kar ynetilmi protestolarn onun yenilikleri (ahdes) nedeniyle olduunu dnyordu. Eer ama bir i sava nlemek ise yneticinin etkili bir aileden gelmiyor olmas daha iyidir. Esasen bir Arabn hilafette
bir Nebtiden yani Irakn tara ksmnda Aramice konuan, tarlasn srmek ve vergisini vermek dnda baka ii olmayan bir kylden daha fazla
hakk yoktu.19
phesiz kimse Nebt birisinin baa gemesini ciddi bir ihtimal olarak
grmyordu. Bunun topik bir ey olduu ok akt. Fakat Drarn tamamen izole edilmi birisi olmad da bir gerekti. Onun fikirlerinin Smme
b. Eras ve hatta, daha sonralar, Cahz tarafndan bile benimsendiini grmekteyiz. Bu arada bu konuda onun seleflerinin olduunu da hatrlatmak
gerekir. Basrada Irakl Kaderler, her ne kadar Kureyin imtiyazl konumunu kabul etseler de bunun ancak byle bir imtiyaza layk olmann artlarn yerine getirmeleri kouluna bal olduunu ne srerler. Ki bu artlar
da adil davranmak ve numune-i imtisal olacak davranlar sergilemektir.
Amr b. Ubeyd kanalyla Basra Kaderleriyle irtibat, Mutezilliin kkenlerinde yatan bir eydir ve bu durum Drarn, zmnen de olsa, niin halifenin
toplum tarafndan grevden alnabilecei eklinde bir gre kail olduunu
aklar.
Daha nce de sylediim gibi, bunun bir teoriden ibaret olduunu, yoksa
halifeler ve devlet grevlileri asndan meselenin baka trl olduunu
Drar ok iyi biliyordu ve bunu kabullenmeye hazrd; zira neticede o bir is18 TG, IV, 709710.
19 TG, III, 5557.

Sakarya niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt: XIII, Say: 23 (2011/1), s. 261-279

274 | Joseph van ESS / ev. Habib KARTALOLU

yanc deildi. Kendi dneminden bahsetmesi icap ettiinde onun slubunun


deitiini grmekteyiz. Ona gre, ynetici toplumun huzur ve istikrarn
temin eder ve bu yzden de tebann ona uymas gerekir.20
Bu iyi niyetli ynetim ve bir bakma aydnlanm ynetici algs yle anlalyor ki zellikle Memun dneminde ortaya atlp gelitirilmi bir alg
biimidir. Drarn Mutezil halefi, Ebul-Huzeyl ve Nazzam, baka ilave ince noktalara da iaret etmilerdir. Selefleri gibi, Memun da kendisini Peygamber varisi olarak gryordu. Buna ilave olarak, onun bir stad ya da srsn, yani inananlar topluluunu, gzetip kollayan bir oban rol oynamay da sevdiini gryoruz. Risaletl-hmisde ondan insanlarn rehberi
yani imaml-hda, ilahi ilhama mazhar olmu kimse, olarak bahsedildiini
grmekteyiz. Bu risale, tam zamannda ortaya kt. Hicri 198 ylnda, yani
el-Memunun kardei Eminin vefatndan ksa bir sre sonra kaleme alnd.
Eser, Memunun Merv-Horasandaki veziri Fadl b. Sehlin grev sresi
iinde telif edilmitir ki halife o zaman Mervde ikamet etmekteydi. Dolaysyla yneticilerin kaba kuvvetle deil, verdikleri isabetli kararlarla tebaalarn etkiledikleri bir durumdan bahsetmekteyiz. Bir rehberde bulunmas gereken niteliklere sahip olduu iin o, Peygamberin yannda bir konum ihraz
etme ve bir bakma Onun varisi olma hakkn elde etmi oluyordu. Bu teorileri gelitiren Mutezil limlerin ran geleneinden etkilenmi olduklarn
sylemek mmkndr. Eitim ve tevik etme bn Mukaffann zerinde
durduu temel kategoriler arasndayd ve bunlar Risle fis-sahbede aklamt. Tedbul-mme (insanlar kurtulaa erdirme grevi) yani slah Farsadan evrilen prenslerin karakterlerini belirlemelerinde nemli bir rol oynad.
Mesela el-Memunun, yeeni Vask eitmek iin temel eser olarak setii
Ahd Ardashiri ele alacak olursak bu durumu ak bir ekilde grrz.21
Mihne olaylar, ksa srede, iddeti merulatrmak iin bu ideali istismar
etmenin ne kadar kolay olduunu gstermi oldu. Mihne olaylar ve yaplanlardan sonra, pedagojik iyimserlie temel tekil eden faraziye ak bir ekilde kabul edildi ki bu da sokaktaki adamn tek bana karar veremeyecei
kanaati idi. Cahz insanlar bugnk tabirimizle kitleler cahil- cheladr
ve bu sebepledir ki Peygamberler gnderilmesine ihtiya duyulmutur diyordu. Benzer bir mantkla, Cahzn hemen hemen muasr olan Zeyd
imam el-Kasm b. brahim de eer insanlar, ans eseri olarak, birbirlerine
barp armyorlarsa bu, onlarn kendilerini frenlemelerinden dolay deil, aksine ezelde Allahn onlar rehbersiz brakmam olmas sebebiyledir.
Bir b. Mutemir onlar (rehberi/peygamberi olmayan insan topluluklarn)
20 TG, III, 55.
21 TG, IV, 711.

Sakarya niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt: XIII, Say: 23 (2011/1), s. 261-279

Kelm ve nsan Gereklii | 275

frsat kollayan kurtlara benzetir ki bu bize Thomas Hobbesun homo homini


lupus (insan insann kurdudur) kavramn hatrlatr. Birin karamsarl
Onun ahsi tecrbesiyle aklanabilir. O, Mutezil dnceyi sradan insanlara ulatrmaya gayret ediyor ve onlarn hi duymadklar popler iirleri
syleyerek onlar kendi grne ekmek istiyordu; fakat insanlar Ona kulak verecek gibi grnmyorlard.22 Bu yzden Bir b. Mutemir hayal krklna uramt. Muteziller kendilerinin, insanlar medeniletirme/aydnlatma
gibi bir misyonlar olduuna inanyor ve kendilerinin kitlelerin taklitle hareket
etmesine kar savamaya mecbur olduklarn dnyorlard. Ancak, tpk
byle eylere teebbs eden dier birok rnekte grld gibi, onlar da
baarsz oldular. Bir sre ynlerini halifelere evirmi, onlardan beklentileri
olmutu. Fakat halifeler de bu ideali gerekletirme hususunda baarsz oldular. ki grup, yani halife ve sarayla irtibatl kelmclar arasndaki byl
iliki sona erdi ve iki taraf da gerekle yzleti. Kalabalklarn eitilmeleri
ynnde harcanan bunca gayret sonucunda kardklar yegne mspet ders
uydu: Yzlerce yllk tiranlk bir gnlk i savatan daha hayrldr. Bu
slogan, kendi grne zt grlere sahip Snni idareyle uzlam i bir
mellif olan Yakubi tarafndan aktarlmtr.
Aslnda, devletle halk kitleleri arasndaki kopukluk gittike alyordu.
Sradan halk, gittike artan bir oranda, saraydakilerin szn gzlemektense, gndelik ilerinde onlara her zaman yol gsteren, her zaman yanlarnda
olan ulemaya gvenmeyi yelediler. yle grnyor ki Memun, klasik dnemde, kendi ideallerine uygun bir toplum oluturmaya alm olan son
yneticiydi. Ondan sonra, siyasi otorite kendisinde byle bir eyi gerekletirmeye ynelik bir mecal bulamad. Daha sonraki nesillerde, el-Kadir gibi,
ya da daha sonralar en-Nasr gibi yneticiler baz teebbslerde bulundularsa da bunu ancak fukahann desteiyle gerekletirebildiler. Bu da insanlarn bylesi bir siyasi otoriteyi tanmalarna engel olmad. Genel olarak,
devlet mefhumu, tabii bir durum ya da Allah tarafndan murat edilen bir
kurum olarak grld. Hatta iler bile, devletle ibirlii yapmaya ya da en
azndan lml bir tavr sergilemeye karar verdiler. Fakat tabiri caizse,
donktriner yelpazenin en solunda ise insanlarn kendi kendisini ynetebilecei ve dolaysyla siyasi otoriteye gerek olmad eklinde bir kanaat her
zaman dile getirilmeye devam etti.
Balangta bunun Haricilerin tavr olduunu gryoruz. Fakat bu fikrin
hep u noktada kalm gruplarca savunulmu olduunu sylemek de mmkn deildir. kinci asrn sonlarna doru, Emin ile Memun arasndaki kav22 TG, III, 109112.

Sakarya niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt: XIII, Say: 23 (2011/1), s. 261-279

276 | Joseph van ESS / ev. Habib KARTALOLU

gadan sonra bu fikrin toplumun genelinin de gndemine geldiini ve halk


tarafndan kabul grdn grmekteyiz. el-Eminin lmn mteakip,
Badatta ortaya kan kargaa esnasnda, Memun hla Mervde iken, Badat halk ilerin idaresine el koymak zorunda kalmt. Hatta, Sehl b. Selame
isimli birisinin emriyle zel bir ordu bile kurmulard. Bu ordu, genelde
yama olaylarnn ilk maduru olan tccarlar tarafndan desteklenen bir nevi orta snf tarafndan kurulan ete grnmndeydi. Sehl b. Selamenin
Mutezllerle ilikisi olduu anlalmaktadr.23 Aslnda, bu bahsedilen tarihsel rzi durumda taknlan tavrla uyumlu kelmi ereve Mutezil akma
mensup kelmclar tarafndan sunulmutu. topyaclarn terimleriyle konuacak olursak, lideri olmayan toplum, bir baka ifadeyle halifesiz slam, her
zaman tasavvur edilebilir bir durumdur. nsanlarn yaadklar realiteye dair
mitsizlie kapldklar dnemlerde topik fikirlerin g kazand bir gerektir. Emevlerin iktidardan uzaklamasndan sonra, Abbasiler devlet aygtn kullanarak yeni bir r atklarn ve yeni bir dnem balattklarn iddia ediyorlar, bunun kelimenin tam anlamyla bir ihtilal olduunu iddia
ediyorlard. Fakat uzun vadede, bunda baarl olup olmadklar esas meseleyi tekil eder hale geldi. Drar, Kureye mensup bir halifeyi daha zayf bir
kabileye mensup birisiyle yer deitirme fikrini dillendirirken onun baz arkadalar daha da radikal fikirler ne sryorlard. ne srlen tez uydu:
Toplum, sava gibi acil durumlar dnda, asla bir lidere, imama, muhta
deildir. Byk lde, toplumlar lidersiz yapabilirler. Basite ifade etmek
gerekirse, inananlarn yapmas gereken ey Kurana tabi olmaktr. Kuran
bnyesinde, mutaassp bir toplum ina etmek iin yeterince emirler barndrmaktadr. Bu anlay, aslnda fundamentalist imalar iermektedir, yle
ki: toplum, yani inananlar, Kuran yorumlayabilir ve bunu toplumun her
bir ferdi yapabilir. Fakat bu dnce, sarayla sk ilikiler kurmaya alan
kelmc Nazzam tarafndan formule edilmiti.24 yle anlalyor ki, byle bir
fikir ortaya atmakla, o, toplumun siyasi otoriteyi, Kuran nasl yorumlayacan bilen kimselere yani ulemaya devredilmesi grne kail olacan
mit ediyordu.
Esasen Nazzam, byle bir fikri ortaya atan ilk kii olmad gibi,
Nazzam bylesi bir konuma sevk eden saik yalnzca mesleinde giderek
artan ihtiras deildi. Onun hla kabile modelinden tevars ettii anlalan
drtlerle hareket ettiini sylemek ok cesurca ortaya atlm bir iddia olarak grlebilir. Hatrlanaca zere, kabile anlaynda, eyh eitler arasnda
birinciydi; zira, eer o dnemde Badat toplumunda tipik orta snfa men23 TG, III, 173175.
24 TG, III, 416.

Sakarya niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt: XIII, Say: 23 (2011/1), s. 261-279

Kelm ve nsan Gereklii | 277

sup ve ehirli bir entelektel aranacak olsa bunun en gzel rnei Nazzam
olurdu. Hariciler arasnda imamsz toplum modeli gr hala cazip karlanyordu. Necde b. Amir taraftarlar, Kurann emirlerine uyulduu takdirde, aslnda toplumda bir imama ihtiya olmad grndeydiler.
Irakta kurduklar cematl-mslimn ya da senato yoluyla lim ve tccar eraf tarafndan, ticari bir imparatorluun nasl ynetilebileceinin rneini
gsterenler Basradaki badlerdi. Bununla birlikte, Nazzamn birincil ilham
kaynann Basrada yaayan Mutezil lim Esamm olduu anlalmaktadr.
Daha nce de grdmz zere Esamm, yneticinin btn bir toplumun
icmas ya da mutabakatla desteklenmesi gerektiine inanyordu. Buna ilave
olarak yneticinin seiminde icma ya da konsenss mutlaka gerekiyorsa
(icmann gereklemedii durumlarda) mmetin imamsz da olabileceine
inanyordu.25
Esamm bu modelin Abbasiler gibi imparatorluk apndaki devletler iin
deil de kk apl ve yerel topluluklar iin bir bakma Presbiteryan model
uygun olduunu ifade eder. Fakat son tahlilde onun adem-i merkeziyeti savunduunu sylemek mmkndr. Harun Reit zamannda Abbasi mparatorluunun blnme tecrbesine ahit olmasnn onu byle bir sonuca ynlendirdiini sylemek mmkndr. Halifenin karar gerekten tartlmt.
Bylesi bir politikann muhtemel sonular yani Emin ile Memun arasndaki i sava ancak Esammn kariyerinin sonlarna doru ve lmne yakn bir dnemde gerekleti. Bir asr nce, Medineli fakih Said b. elMseyyeb, Abdlmelik hayattayken iki oluna beyat etmeyi reddetmiti.
Nazzam ise, Esammdan bir nesil sonra yaam ve dolaysyla Eminin ldrlmesini takiben Badatta ortaya kan kargaa ve anariye ahit olmutu. Bu sre zarfnda, devlet tarafndan atanmam olsalar da kadlar grevlerini ifa ettiler. Aslnda, o zamanki insanlar halifesiz bir toplumda yayorlard.
Bu allmadk durum bir bakma organize haldeki anari ok srmedi. Kadlar ifa ettikleri grevin meruiyetini emr-i bil-marf ilkesine dayandryorlard. Memun, 204 ylnda, Badata dndkten sonra bu duruma
son verdi. Esas olarak, onun ulemaya byk sayg duyduunu gryoruz; o
limleri saraya davet edip onlarla ilmi sohbetler yapmay severdi. 26 Fakat
devlet ynetiminde onlara her hangi bir grev verme taahhdnde bulunmad. Mihne olaylar esnasnda, ulema onun direktiflerini yerine getirmek
zorunda kald. Bir dnem Vask onlara istedikleri rol, yani istikrar salama
grevini vermi olabilir. Mutezil kaynaklarn sylediklerine baklrsa, onun
25 TG, II, 408409, IV, 714715.
26 TG, II, 388; III, 174, 199200.

Sakarya niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt: XIII, Say: 23 (2011/1), s. 261-279

278 | Joseph van ESS / ev. Habib KARTALOLU

resmi grevlilerin yanna, zellikle de vergi memurlarnn yanna, din adamlarn danman olarak atad anlalmaktadr. Bylece Vask, kttb ile
ulemann ibirlii yapmasn istiyordu.27 Eer bir efsane deilse, bu bo bir
kuruntudan ibaret bir eydi. Zamanla, Muteziller bile devletle aralarna
mesafe koydular. Dalga geri dnd ve doktrinlerinde balangtan beri var
olan zahidane unsurlar tekrar glenmeye balad.
Bu akm, kaynaklardan birisinde kullanlan tabirle, Sfiyyetl-Mutezile
diye isimlendirilen grubun ortaya kmasyla zirve noktasna ulat. 28 Onlar,
yalnzca merkezi hkmet anlamnda devleti reddetmekle kalmadlar, ayrca dnyay, yani ticareti ve sonunda gelir ya da menfaat olan aktiviteleri de
reddettiler. G-para denklemi onlar asndan pheli bir durumu ifade
ediyordu. Bu, ehirli bir hareketti. Bu Mutezil sfiler gelirden bahsettiklerinde, bununla iftileri deil, esnaf, ticaret erbabn ve zanaatkrlar kastediyorlard. Bir hadiste, eytan sancan arlara dikmitir denilmekteydi.
Bu tr fikirler ortaya atmak suretiyle, yalnzca halifenin rol sfra indirgenmi olmakla kalmyor, yerleik dzen de bozulmu olarak yaftalanm
ve reddedilmi oluyordu. Byle bir bak as, Darul-slam denilen eyin
artk, iddia edildii gibi, bozulmam saf bir dnya olmad dncesini de
beraberinde getiriyordu. O kadar ok ey deimiti ki, artk ancak drulkfr ya da drul-fsktan bahsetmek mmkn olabilirdi. G ancak yolsuzlukla ele geirilen bir eye dnmt.
Balangta Sufiler, onlarn ver anlayn yani pheli eylere bulamama endiesini benimsiyorlard. Devlet ya da sultan da bht arasnda
saylyordu. Sufiler devlet tarafndan denen maa kabul etmiyorlar ve askerlik grevini yerine getirmeyi reddediyorlard. Hatta onlar, beylerin arazisinde yetien gdalar yemeye yanamyor ve gasp edilmi topraklarda hkmet parasyla ina edilmi hamamlarda temizlenmeyi doru bulmuyorlard.29 Bu tr ekinceleri olanlarn illa da Mutezil olmalar gerekmiyordu.
Tam aksine, Ahmed b. Hanbel Kitbl-ver isimli eserinde benzer eyler anlatyordu. Ayn ey el-Muhasibinin Kitbl-meslik adl kitab iin de sz
konusuydu. Fakat, Mutezllerin bu zhd akmlarnn uzanda kaldklarn
sylemek de mmkn deildir. Onlar bizim zannettiimiz gibi lakayt tavrlar sergileyen rasyonalistler deillerdi. Askerlik grevinde de bulunmu
olan Badatl Mutezil lim Cfer b. Harb ruhi bir kriz geirdi ve temizlenmek iin Dicle nehrine girdi. Sonra, kendisini yeni bir hayata sokan ve
yine kendisi gibi bir Mutezil olan Murdardan ald yeni elbiseleri giydi.
27 TG, IV, 46.
28 TG, III, 130133; IV, 8894.
29 TG, IV, 716.

Sakarya niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt: XIII, Say: 23 (2011/1), s. 261-279

Kelm ve nsan Gereklii | 279

Devlet grevinde bulunmu olan babasndan kalan miras reddetti.30 Mihne


olaynn baarszlkla sonulanmas ve Mtevekkilin baa gemesiyle birlikte, Mutezller hkmetin Mutezil olmayan glerle ve doal olarak
kendilerinin sapk kabul ettikleri gruplarla ittifak yaptn grmeye baladlar. Hicri nc asrn sonlarnda Cbbainin dedii gibi, Badat ve Msr
sapklk merkezi, (drul-kfr), haline gelmiti. Zra Kurann mahlk olmadn ve cebri kabul etmedikten sonra oralarda kimseye yaama hakk tannmyordu. Cbbainin bizzat kendisi bile Badat ve Irak terk etti ve
rana gidip halknn ounun hala kendisinin fikirlerini benimsedii Asker
Mkrama yerleti.
Konuyu burada brakmann uygun olaca kanaatindeyim. SfiyyetlMutezilenin bir gelecei yoktu. Bylesi kkl bir reddedici tavr onlar kmaza gtrd ve neticede, Irak Mutezilesi genel olarak ciddi ve srekli etki
yapma gcn kaybetti. Mslmanlarn ounluu, mkemmel olmasa da,
imam ya da siyasi otoritenin toplumsal hayatn idamesi iin vazgeilmez olduunda ittifak ettiler. Uzun vadede, ancak, abdal derviler, kalenderler, siyasi otoriteyi kategorik olarak reddettiler.31 in teorisi sz konusu olduunda, kelmclarn insiyatifi filozoflara kaptrdn gryoruz. Farabi gibi dnrler tamamen yeni modeller devreye soktular ve zamanla bu yeni modeller yeni tecrbelerle test edildi ki bunlarn ilki Buveyhler ve Seluklular
tarafndan hilafetin zayflatlmasyd. Bu durum ancak gcn ve otoritenin
dikkatli bir ekilde tefrik edildii dalist bir modelle aklanabilir. Kar karya kalnan ikinci tecrbe hilafetin Mool istilasyla ortadan kaldrlmasdr.
yle ki bu dou dnyasnda egemenliin Mslmanlarn elinden tamamen
alnd ilk evreye tekabul eder. Karlalan ya da yaanlan nc tecrbe
ise Memlkller dneminin askeri rejimidir. Bu bahsettiimiz modellerin, u
ya da bu ekilde, ada karlklarnn olduunu rahatlkla syleyebiliriz.
Fakat benim burada zerinde durduum konu bu deil. arpc olan ey
udur: Bugn bile, insanlar bir eylere dair mit beslemek istediklerinde,
tpk bir zamanlar ilk Mutezillerin yaptklar gibi, hemen gemie dnmektedirler. (nsanlar) slamn byk siyasi muzafferiyetlerle baladn dnmekte ve ebediyen de bu zafere bal olarak yaamaya devam edeceini
mit etmektedirler.

30 TG, IV, 6979.


31 Onlarla ilgili olarak bkz., A. T. Karamustafa , Gods Unruly Friends, Salt Lake City 1994.

Sakarya niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt: XIII, Say: 23 (2011/1), s. 261-279

You might also like