You are on page 1of 36

No rgun k Yaynclk 2004

ISBN 975 8686-18-6

Yayna Hazrlayan

AHMET SOYSAL

l iisniil1a t

Alpagut Gltekin

Kapaktaki I-Iat
Ta'lJ:k mek
Mustafa Halim zyazc
zel koleksiyon

Bask

JJe Cilt

Pronat A..

E--5 Karayolu zeri, Haramidere Mevki i


A vclar - stanbul
Kasm

2004

N orgunk Yaynclk
AG 116 Akatlar 80630 stanbul
Tel: (212) 351 48 38 1 Paks: (212) 351 83 24
info@norgunk.con 1 www.norgunk.com

Norgunk

NDEKLER

Giri

I Kurucular
ll Hat sanatnn temel estetik sorunlan

25

Hat rnekleri

33

Ekler

41

1 Kkcnlcr

NORGUNK YAYINCILIK
KiTAPTA YER ALAN HAT'LARIN RPRODKSYONLAJU iiN
KOLEKSiYON SAHiPLERiNE,
SAYIN AL ALP ARSLAN, SAYIN MUHiDDN SERiN VE SAYIN SLEYMAN BERK'E,
VE PORTAKAL SANAT VE KLTR EVi'NE
KATKILAHJNDAN DOLAYI TEEKKR EDER.

7
ll

2 Yapt, ilev
3 "Modernlik" sorusu
4 ik~ gerilim.
5 "Tcnsil" sorusu
6 Tartma
7 Harflerin ilmi
8 in Hat Sanat'yla karlatrma
9 Tarih mantg

43
45
46
49

51
54
56
61

64

GR

Zor bir konuyu ele aldgmzn farkndayz. Bu


zorlugun birok nedeni var. Balcas - en bariz olan Arap alfabesiyle bag Harf Devrimi'nden beri (1928)
koparm olmamz. Buna Batllama devinirni de
eklenince, Hat sanatna yaklamn knaza girme
tehlikesi ok byk. Hat sanatna bir Batlnn ona
baktg gibi bakmamz byk olaslk. Bir baka olaslk
da onu Batl ltleri ne srerek, bu ltler
ynnden dogrulama tuzagna dmek. yleyse, Bat
asn devreye
sokmayan yaklamlar bize yol
gstermelidir. Trk Hat Sanat'nn estetigi, bu sanatn
kendi ltleriyle degerlendirilmelidir. Oysa, bu

zorunlu snrlama, genel anlamda sthn Hat Sanat'na bir


sanat felsefesi asndan bakarak, belki irndiye kadar ele
almram sorulan sonnanz engellemenelidir. Bu
sorular dlle getirmenin de bir Bat etkisi oldugu
sylenebilir elbette. Ama slam Hat Sanat'nn -- zel
olarak da Trk Ilat Sanat'nn zgnlg tezinden yola
kan
ve bunu bir sanat felsefesi asndan
tenellendinneye alan bir abann ne kadar Batl
olabilecegi tartlacak bir konudur! *

uzanan "deneyci" dnemin aamalarn incelcyecegiz


(Mahnmd Celaleddin gibi "marjinal" bir hattat da
hesaba katarak). kinci blmde ise isian-Trk Hat
Sanat'yla ilgili temel estetik sorular dile getirrnek
istiyoruz. Bu aratrma da hat sanatnn tarihinden
bagmsz olamaz. Bu iki ana blnden sonra dokuz ek
gelnektedir; bunlar, ana blnlcrin uzantsndaki
sorulara, bazen ayrntl biimde, egilmektedir.

Biz burada, yle bir s1ra izlcyecegiz: lk blmde,


'frk Hat Sanat'nn tarihiyle ilgih baz belirlemeler
yapmak niyetindeyiz. Buna gre, eyh Hamdullah ve
Hafz Osman'n kurucu niteliklerinden sz edecegiz.
Mustafa Rakm'n cell devrimini ele alacagz. Onunla
balayan ve 19. yzyldan 20. yzyln ilk eyregine kadar

* Bizim bugn

Trkiyc~'deki taliliniz, bleni Mahmud Keal nal,


Ekrem Hakk Ayvercli, Shcyl ver, smail Hakk l:laltacoglu, Mahmud
Bedreddin Yazr, evket Rado, Ugnr Dcrna, Ali Alparsla, Muhiddin
Serin, ve daha yenilerde Sleynan Bcrk gibi kiilikler sayesinde, l at ile ilgili
yogu bir ilgi odagn, 1928 sonras canl kaln olmasdr. Bu callkta,
etkinliklerini son yzyl iinde siirdr hattatlarmz pay
unutulmamaldr (burada ilkin Ncemeddin Okyay, H5rnid Ayta, Mustat
Halim zyazc, Macit Ayral gibi hattatlar akla gelmektedir).
l:lu ilgi odagn sreliirmek iin bugn bir aratmacya den grev, agda
estctigin ve sanat tarihinin ltlerine uyan alnalar yapmaktr. Uzmanlar
imdiye kadar nemli teknik ve tarihsel saptamalar yapmlardr; bunlar,
onlarn gnmze gctirdigi nemli kazanm !ardr. Osmanl mzigi iin de
oldugu gibi, anekdotlar, rivayet ya da menkbeler, hat kousunda imdiye
kadar yazlanlar iinde byk yer tutmaktadr. Bunlarn byk blm,

Mst3kizade

Sleyman Sadddi'in (ii. 178/l), 1928'dc eski harflerle


756 sayf:lk 'f'uhfc-i Hatlatin adl yaptndan gelmektedir. Baka bir
k~ynak, Mahmud Kemal nal'n (. 1957), il37 sayfalk Son I-Iattatlar'dr.
Eski lattatbrla ilgili nakledilen bu olaylarn y~ da bu szlerin bazen lat
sanatna ve onun tarilic gerekten k tttug tartlamaz. zellikle,
Ncemeddin Okyay gibi bir lattat rrcgi Sami Efendi'den aklcttigi
szler degerlidir. Au bat konusunda bugn gcrcklqtirilccek almalar
nakli naklinin naklini (vs.) yapma durumundan teye gccbilrclidir.
baslan,

KURUCULAR

Klasik ve zgn anlamyla Tiirk Hat Sanat'nn


kuruluunda bir imparatorluk kararnn pay yadsnamaz.
ehzadeligi zamannda Amasya' da bulunan ve orada
eyh Hamdullah'n hat grencisi olan II. Bayezid,
1481 'de tahta knca stanbul' a hocasn da agrtm,
ondan bir Osmanl hat slubunun kurulmas ynnde
aba gstermesini istemitir. 1299 tarihinde len Yakut
Musta'smJ:'nin stanbul'da grdg hat rnekleri stne
alan eyh Hamdullah, bylece yaklak h. 890' da
(1485) zgn tarzn yaratmtr.

11

eyh I-Lmdullah,

btn slam dnyas iin, hat


sanatnn "rnesans"m ternsil etmektedir. Bu, nceki
tarzlarn - sistemlerin, anlaylarn - daha ilkel, daha az
yetkin, daha nemsiz oldugu anlamna gelmez (sanat
tarihinde "ilerleme" kavram pheli bir kavramdr).
Kald ki eyh Handullah'n atlm, Yakut tarzn hemen
silmenin aksine, bir eit tepkiyle, onun son bir kez
ahlanmasna neden olmutur. Ahncd Karahisari, Hasar
elebi, Yusuf Demircikulu 16. yzyl boyunca Yakut
tarzn byk bir yctkinlikle canl tutnulardr. Hatta
celi: yazda, bu tarzn 16. yzylda eyh Hamdullah
tarzna stn gcldigi sylenebilir. Karahisari ve
devamclannn Yakut yorununun Mimar Sinan
yaplarnn yaln grkemine uygun di.itg savunulabilir
(bkz. Sleymaniye, Edirne Selimiye, Kl Ali Paa
Camilcri, Byk ekmcce Kprs, vs.).
Hat sanat tarihi, rnegin Bat resmi tarihinin aksine,
"minimal" degiimlcrin tarihidir. Dcgiinler, kurallar
daha nce belirlenmi belli yaz biimleri iinde
gereklenektedir. rnegin, eyh Hamdullah'n shis
yazda yarattg
ve sonras iin gelenek oluturan yeniligin, sls yaznn esaslarn sarsmas sz konusu
olamaz. Dcgiimleri, farklan anlamak iin "bilgili" bir
gz gerekir. eyh Hamdullab'n yazya akclk, kvraklk
getirdigi sylenir. Ama bir agrlg da vardr yazlannn -stn bir dengeden ileri gelen ve saglamlk etkisi yaratan
bir eit agrballk. Kendi iine kapallgndan (kendi
kendine yeterliliginden) da sz edilebilir belki, eyh

12

ve "honojenlik"
yaratmtr harfler arasnda: bu ayn zamanda kopu ve
aksaklga pek olanak tanmayan stn bir ritm demektir.
Hat'ta yeni bir birlik anlay vcuda gelmitir eyh
Handullah'la beraber. Biimsel yarat, hizmetinde,
oldugu kutsal metnin dzeyinde bir yctkinlige
ulamtr: yaz, sadece okunmak iin degildir burada,
ama sadece gzlere bir haz verrnek iin de degildir,
tadg birlik kendi kendine stn bir anlama sahip6rbu nrekkep maddeli harfler dnyas insana bir komm,
bir "cv" sunar, onun dengeli ritminde bir an var olmak
mutluluk verir. Osmanl sanat byle bir doruga nadiren
erimi tir.
Hamdullah

kt'alarmn.

Bir

tutarlk

kinci "merhale" kabul edilen atlm l 7. yzylda


I-Hfz Osman gerekletirmitiL Nasl eyh Hamdullah,
Yakut Musta'sun1'den yola ktysa, l-Hfiz Osman da
eyh Hamdullah'n slubunu devralp uzun yllar
uyguladktan sonra h. l090'dan (1678'den) itibaren
kendi tarzn ortaya koymutur. Osmanl hat tarihindeki
iki "merhale" de nceki bir byk modele daha
balangta "kar gelmek" gibi bir durumun tersine
onun tarafndan "bylcnne", onunla uzun zaman
"har ncir olma" ve onu
stlenip uygulama
deviniminin bir aam,adan sonra meydana gelen "dn
noktalar" olarak bclirmektedirler. Bu yenilikler, kar
ktan degil, ilikiden ileri gelmitir; bu anlamda,
"yeniden yorum" da saylabilirler.

13

eyh Hamdullah'n ulatg

"birlik"ten yola kar


Hafz Osnan. Ama sanki artk daha bir ferahlk, daha bir
hafiflik istemenin de zamam gelmitir. "Birligin" ritmini
daha oynak klmak istemitir Hafz Osman -- kutsal
szn ululugunun daha az maddeye (mrekkep--harfin
oluturdugu ktle) gereksinimi oldugunu duymutur
kendi agnda. Daha ok yaklatrmak istemitir ruhun
madde-d'lgna
yaznn
maddesini.
Harfleri
kltm, inceltmitir; nesih'te szck aralarn
amtr. Hafz Osman'in ritminde bolugun daha ok
yeri vardr: bu boluk havadr, harflerin ve szcklerin
kimliginin daha iyi belirdigi ortamdr; onlarn birbiriyle
bagn aksatmann tersine daha da glendirmekte,
hzlandrmaktadr. Gze ve ruha, kutsal anlamlar
izlerken, zgrlk ve hz bakmndan sahip
olabilecekleri en uygun devinimi saglamaktadr bu yeni
dzen. I-Hfz Osman'n harfleri, kutsal anlamlarla coan
isel sevincin kprtlarna denk derler. 17. yzyln
ikinci yars, Osmanl sanatnda znelligin daha ok
belirmeye baladg bir agdr. Musikide Hafz Post,
Nayi Osman Dede, Itri buna rnektir.

Celi devrimi
18. yzyln sonuna kadar hat sanatnn nemli
rnlerinin byk blm kitap uygarlgna ait
rnlerdir. (Temel Osmanl sanatlarndan minyatr de
kitapla ilgili bir sanattr: buna edebiyat, ve tezhip, ebru,

14

cilt gibi yan sanatlar da eklersek Osmanl sanatnn ne


byk lde bir kitap uygarlgn davurdugunu
grebiliriz.) Bunun dnda, byk boyutlarda, celi'de,
hat sanat mimariye katkda bulunmutur. Ama kitapla,
sayfayla- kagtla- olan iliki, ve dolaysyla sayfa boyutu,
caminin i ya da d cephesinin blmleriyle, bir
enenin cephesiyle, bir mezar tann yzeyiyle olan
ilikiye, ve bylece "dsal" byk boyuta, tercih
edilmitir byk hattatlarca. eyh Handullah ve Hafz
Osman'n az saydaki ccli'leri, ccli sorunsaln ele almaya
yeltenmediklerini gsterir. Bir tek, daha nce
degindigimiz gibi, Ahmed Karahisari ekol, 16.
yzylda, edi konusunda ciddi aratrmalara - ve
baanlara -- imza atmtr. Ama bu ekoln yok olmasyla
beraber (ayrca mnarinin de bir duraklama dnemine
girmesiyle beraber), celi' de yeni bir atlm Mustafa
Rakm'a kadar meydana gelmeyecektir.
Hat sanatnda bir devrin- kabul edilebilecek ve sonraki
hat tarihini belirleyecek olan bu atlm, III. Selim'in ve
II. Mahmud'un reformcu hareketlerine agdatr.
Belki Mustafa Rakm'n agabeyi ve hocas olan smail
Zhdi'nin 1806'da lmyle birlikte bir dnem
kapanmtr Osmanl Hat Sanat' nda. Yeni celi tarznn
ilk rnegi, len agabcyirin Mustafa Rakn tarafndan
gerekletirilen Edirnekap Mezarlg'ndaki kitabesidir.
Mustafa Rakn'n bayapt, srasyla, Fatih'teki
Nakdil Sultan Trbesi yazlar (zellikle kuak yazs

15

oluturan "nsan" slresi), Eyp'te elebi Mustafa Reid


Paa

Trbesi'ndeki kabir kitabesi (bu iki yaznn da tarihi


1819'dur- h. 1234), ve grencileri Mehrncd Haim ile
akir Recai tarafndan tamamlanan Tophane Nusretiye
Camii'nin kuak yazsdr (Ncbe' sresi). Mustafa
Rakm, edi: biime dahil edilebilecek tugra' da da byk
yenilik gerekletirmitiL

cannn ,

bir "d" mekandr). "D mekann"


dnyas, dilin alln kullanmnda "dnya" dan
kastedilene ok yakndr: g, yksekligi, scaklg,
vcudun ve gzlerin devinimlerini, degiik cisimleri ya
da nesneleri, toplumun tarihsel zamann, insan ibkileri
dzenini vs. kapsamaktadr.
Yaznn d

Mustafa Rakm, yaratc gcn ncelikle kitap-d


yzeylerde ve neldnlarda ortaya koymutur. "Dsal"
bir yaz, grme uzamnn daha geni oldugunu
varsaymak zorundadr. Byle bir yazya bakmann
degiik alar
yaknlklar, uzaklklar - olacaktr,
kanlmaz olarak. Mustafa Rakm'n nasl uzay da
hesaba kattgn, degiik yorumeniarn iaret ettikleri
"menazr" (perspektif) bilgisi ortaya koymaktadr.
Yazya olan uzaklk, kitapta sz konusu oldugu gibi tekil
ve yakn bir okuma ilikisinin uzaklg dcgil, kanusal bir
alann "ogul", "zneleraras" uzaynn kapsadg
uzaklktr. Benimle ayn anda bakalar da grebilir. Yaz,
bir insan toplulugunun - cemaatin - karsndadr; bana
oldugu gibi - ve ayn anda -benim gibi olar bakalanna
da "seslenmektedir": karsnda hem tck tck insanlar
hem de onlarn oluturdugu beraberligi, "cemaati"
varsayar. Kitabn tekil dnyasndan, "d mekann"
ogul ya da toplumsal dnyasna gemi bulunuyoruz
bylece (burada, "d meldn" derken, mimaride "i"
mekan denilen de kastediyoruz, genel olarak "dsallk"
dedignizde mcldn kastediyoruz; buna gre, megin,

1G

dnyaya kmas, elbette yaz kadar eskidir


slam geleneginde. Ama belki de cel1 hat'n Mustafa
Rakm' daki kadar bir yarat haline gelmesi, ancak
Osmanllar'n reformlara alan tarihsel dnemecine
baglanabilir. l-Iat'ta yarat kitaba sgmamaya balam,
daha dogrusu kitabn erevesinin dna kma
zorunlulugunu duymutur. Kitap grselligini "ap", d
dnya grselliginin iinde konumlanmak istemitir.
Bylece okumann yansra, hatta tesinde ve dnda,
grme ya da bakrna zel bir nem kazanmtr. Oysa,
hemen belirtmek gerekir, d dnya grselliginin iinde
konumlanmak isteyen yine znelliktir. D dnyaya
znelligin izdmn yerle6rmek sz konusu
olmutur, bir bakma. Kendi anlatm olarak kendi
yaratma cesaretini ve zgrlgn gzler nne sermck:
bu olmutur, Mustafa Rakm' iten g. Byle bir ey de
"alma" anlamn tayan reformst bir tarihsel
dnemecin agnda gereklemitir.
satrnn izgisel, yatay belirlenimi artk
st ve alt, sag ve sol, bakn ynelimine ayn
anda sunulmutur; bakn devinimi bylece yalnzca

Kitap

bitmitir,

17

sagdan sola tck bir izgi zerinde ilerleyen bir devinim


degil, celi istifin degiik blgelerinde zgrce-- ilginin ve
hazzn gereklerine gre - gezinen ogul devinimdir.
J-Iat'n bu yeni anlayyla beraber, buluun alan da
olaganst bir biinde genilemi olmaktadr. Resim de
yaptg bilinen Mustafa Rakm, cell: slils'te ve tugra'da
esiz bir plastik sanatdr.
u noktay da vurgulamak gerekir: Mustafa Rakm,
devrimini gelenegi dlayarak yapmamtr. Agabeyi
yaarndayken, onun klasik izgisine bagl yaptlar vermi,
geleneksel tarz en gl biimde uygulamtr.
Devrimini gerekletirme aamasnda da gelenegin
dorugundaki Hafz Osrnan'n harfleri stnde bir
alma yapm ve onlar cel11e6rmenin yollarn
aramtr. Gelenekle ve Hafiz Osman'la bagn, Sami
Efendi'nin sk tekrarlanan u sz aka ortaya
koymaktadr: "Eger 1Ukn'n cell'lcrini kltrsek,
Hafz Osman' n sl s'lerini elde ederiz".

Byle olmakla beraber, Nakdil Sultan Trbesi'nin


kuak yazs gibi bir bayapt, Musta6 lUkn'n
yaratclgnn ne st boyutlara eritigii aka
gstermektedir. Benzersiz, byleyici bir yazyla gzelligin ar bir boyutuyla - kar karyayzdr.
M zikle ilgili analojiler akla gelmektedir-- Osmanllar'da
olmayan, ama bir tck onlarn kefcdebilccekleri oksesli
bir mzikle. Yarat dur durak bilnemektcdir, her
yandan artc bir bulu fkrmaktadr. Gz, harflerin

1tl

uyumlu st ste dizililcri, aralannda oluan koutluklar,


izgilerin bazen sert bir biimde kesimeleri, dikeyligi
bozan egri ya da yatay izgiler- evet, uyumun yannda
uyurnsuzlugu da iermektedir, Mustafa Rakm'n
grkemli diyalektigi -, byk bir karnakhgm yce
dzeni iinde kendinden gemi bir biinde
gezinmektedir. Mustafu Rakm'n cell:'si, ei grlmemi
bir yarat patlamasdr.

Rakm sonras

Mustafa Rakm'n cdi:'de yaptg devrim, kendisinden


sonra gelen byk kiiliklerin en ok ccll: alannda ortaya
kmasna neden olmutur. Cell alan, hat sanatnn
yarat alan haline gelmitir.
Mustafa Rakn'n anlayna uymayarak kendi
ortaya koyan agda Mahmud Celaleddin
(. 1829), grencisi Mehned Tahir ile birlikte bu
aratnna dneminin nemli adlarndandr. zellikle
ccli yazlarnda yorumculara gre bir "ktlk", bir
"sertlik" ve "dorukluk" bulunan Mahmud Celaleddin
yine de gcn kabul ettirmitir. Hafz Osrnan'a, belki
ondan da ok eyh Hamdullah'a bakmtr; nesih'te
klasiktir, asl furkllg cell: sls'tedir. Yaznn maddesini
vurgular Mahmud Celaleddin'in bu anlay. Harfler,
szckler bir bakma "cisinlene", "nesnclen1e"
aamasndadr. Belki de bu anlamda biraz yabanclk,
anlayn

19

gariplik, vahilik ierirler: sanki kendilerinden kopma


yolunda olanlara bir iddetle -- bir zorlamayla kendilerini belli etmek istiyorlardr. Ama stn bir
uyumu, bir dengeyi, bir ritmi de ne karrlar. Kutsal
anlamlardan uzaklamakta olan, bir bakma katlaan bir
topluma sunulan yaznn tepkisel bir katlk tadgn
varsayabiliriz; ama bu katlk, gzelligi gz ard etmez;
kat,
yabanl
bir gzellige sahiptir Mahmud
Cetlleddin'in yazs. (Mahmud Celaleddin'in en nemli
eel! projesi olan Eyp Mihriah Sultan Trbesi'ndeki iki
satrl kuak yazsnn h. 1210 - 1795/1796 - tarihli
oldugunu, yleyse Mustafa Rakm'n antsal
yaptlarndan en az 1O yl nce gerekletirildigini de
hesaba katmak gerekir.)
Mahmud

Celaleddin, uzun mrl bir ekol


kuramamtr. Sonraki hattatlar iin, eel!' de byk
gnderme Mustafa Rakm kalacaktr. Bu arada ta'lJ:k
yazda da byk gelimeler olmu, yaklak olarak
h. 1190'da (1776'da) Yesari MehmedEs'ad, ranl mad'l
Haseni'nin (. 1618) en gzel harfleriyle Trk ta'lik
slubunu kurmutur. Bu slubun ccli bayaptlarn oglu
Ye sarizade Mustafa zzet (. 1849) verecektir. Dingin
ruhsal manzaralar grnmndedir Yesarizade'nin bu
yaptlar; ta'lik'in yalnlg, yogunlugu, bolukla uyumu
onlarda en yksek anlatmlarn bulmaktadr. N asl celi
sls karmak dzenlere uygun bir yaz tryse, celi
ta'lik de yaln dzenlere uygundur. Sonras n
ta'lik' deki byk gnderme Y esarizade olacaktr.

20

Ama asl araylar, celi sls'te ortaya kacaktr.


Kazasker Mustaf-- zzet (1801-1876), IUkm sonrasnda
bir klasiklemenin admlarn atmtr. Deneysellik ve
cret, onda yerini bir yumuamaya, Rakm'n
kazanmlarn daha ll, belki daha uyumlu bir esasa
dayandrma ynelimine brakmtr. Bu anlamda,
kendine zg bir sluba ulamtr. Ayrca, Rakn gibi
ncelikle celi sls'e ynelmeyip, sls ve nesih
yazlarnda da doruga ulam, bylece kitabi boyutlarn
da celi devriminden sonra yeni bir canllk kazanmasna
katkda bulunmutur. Aralarnda Mehmed efk Bey'in
(. 1880) de bulundugu nemli grenciler yetitirmitiL
Mehmed evki Efendi'nin de (1829-1887) ll
kiiligi 19. yzyla, zellikle sls ve nesi h yazlarnda,
damgasn vurmutur (onun sls' ve nesih'i, bu
yazlardaki
son merhale kabul edilmektedir).
grencilerinden Filibeli Arif Efendi (. 1909) nde
gelir. 19. yzyln nemli hattatlar arasnda aranbal
ArifBey'i (. 1892), Mehmed efk Bey'in rag rrl
Ali Efendi'yi (. 1906), Mehmed NazifBey'i (. 1913)
saymak gerekir. Ama 19. yzyln sonunda ve 20.
yzyln banda kiiligi en ok ne kan hattat Sami
Efendi'dir (1838-1912). Sami Efendi de Mustafa Rakn
gibi celi hattatdr. nl szn anmsatabiliriz: "Celi
yaznaclka hat'n esranna vakf olunmaz". Mustafa
Rakm' izleni, h. BlO'dan sonra smail Zhdl'nin
etkisine de allmtr. Sami Efendi'yle birlikte, celi
sls'te gzelligin yeni bir boyutundayzdr. Uyumu
sever, ama bu, Sami Efendi'yi deney yapmaktan

21

alkoymaz. Yaz uzamnn

hi ulalmadk ilikilerine
Bunlar, ayn zamanda "plastik" uzarnn
ilikileridir. Mustafa Rakm'n, Y esarizade'nin, Kazasker
Mustafa zzet'in ve daha birka hattatn edi yaratlannda,
estetik anlamn slam kltr dzleminin dna da tama
yoluna kendi isel sreciyle girmi olan Trk Hat Sanat,
Sami Efendi'nin yaptlaryla bu "evrensel1ik" niteliginin
doruklanndan birine ulamtr. Sani Efendi'nin
kurdugu "plastik" ilikilerin dzeyi, en byk modern
sanatlarnkinden aag degildir; hatta bir bakma,
gelenekle ve sozun anlamyla temellendirilmi
olnasndan dolay, onlara gre daha saglamdr, daha
kesindir.
varntr.

sanatnn

Arap alfabesini kullanan lkelerdeki durumu


pek i ac grnmemektedir. Trk J-I;:t Sanat tarihinin
sona ermesiyle, btn slam dnyasndaki hat sanatnn
da stn bir dzey tutturrna ve buna gre gelime
olanag kalkm gibi grmnektedir.

Sami Efendi'nin devamnda, zellikle grencisi smail


Hakk Altunbezcr (1873-1946), ve onun grencisi
Mustafa Halim zyazc (1898-1964) cell sls'te
nemli yaptlar ortaya koynulardr. Burada, son byk
cel:i sls hattadanndan IGrnil Akdik'i (1861-1941),
Macid Ayral' (1891-1961) ve Hamid Ayta' da (18911982) anmalyz.
1928' de latin harflerinin kabulyle birlikte, eskilerin
dzeyinde yeni bir hattatn yetimesine uygun ortam da
kalkm oldu. Buna gre, bugn iin Trk Hat Sanat
gemie ait bir sanattr. Aga, kknden kesilmitir.
Elbette ki merakllar, yetenekli uygulayclan olacaktr,
ama tarihsel sreci durmutur. Devam etmi olsa,
meydana kacak yaptlar kim bilir nasl olacakt? Hat

22

23

Il

HAT SANATININ TEMEL ESTETiK SORUNLARI

Bir hat, "imge" midir? Ne lde hissedilir


dnyadaki biimlerle ilikilidir? Ne lde bak hazzyla
ilgilidir? Bat resmine gre snrllg ve f.1rkllg nedir?
ilk nce, kutsallk ile ilikisini ele almak yararl
olacaktr. Hat okunur, ama "hsnhat" oldugu anlarnda
hat'a gzclligi asndan baklr. "Gzel" ("hsn"), daha
iin banda hat'ta sz konusudur. "Gzel"in kurallar
vardr. Hat'ta "gzel", en nce Tanr sznn
(Kclam'n) harfler yoluyla anlatm --yazs-- ile ilgilidir.

25

"Gzel", dnyadab grnnlerin zne - bu tanrsal


bir z de olabilse -- gndermez; harflerin oranlarn ve
ilikilerini dzenleyerek Tanr szne gnderir. bn
Arab1'nin Harflerin lmi'nde ortaya koydugu greti, st
dzey bir mistik ilahiyat alanndan kp yaygnlam
olmasa da genel bir anlaya iaret eder: Arap harflerinin
biimi keyfi degildir; tanrsal bir belirlenimin rn
olarak zorunludur. "Gzel" anlay, bu biimi ruhun
bakta sz konusu olan ruhun
taleplerine uygun klma
abasdr. Vcudu ve gzleri olan insann "okumak" gibi
bir eylemi gc! olarak tamasyla temellenip Tann
sznn ilk ve son maddesi olan yaz harfleri k~yf
olamaz, ama ruh onlarn biinini kendi taleplerine gre
dzenleyebilir, yetkinletirebilir. Nedir ruhun biimsel
talepleri? Onlarn modeli dnyada mdr? Yoksa kendi
kaynag olan Tanrnn verdigi isel- ikin-- bir bilgi mi
ynlendirir ruhun "gzel" anlayn? Evet, dogru
oranlar ve ilikiler ruhta Tanr vergisidir - ruh, bunlar
dandan elde etmez; olsa olsa, darya baktgnda
bunlar "tanyabilir". Dolaysyla, Tanr hem harfleri
hem de onlarn en uygun biiminin nodelini -ve buna
ynelme, bunu talep etme gcn -vermitir. "Gzel"
abas, Tanr sznn ilk ve son maddesi Listne bir
almadr bylece.
Hat'a bu kkensel adan yaklarsak, onda hibir
"eksiklik", "snrllk" bulmayz. "Resim" ilc yarmak
gibi bir durumu yoktur. Dnyadaki-- insan rn ya da
dogal- nesnelerle bir temsil ilikisi yoktur. Modellerini

26

ruhun kendisinde bulur. Ama ruh ve maddeden olumu


ve okuma olanagn tayan insan, kanlnaz olarak bu
nodellere eliyle madde verecektir (ya da onlar
cisimletireccktir)
hem dnsel hem pratik olan ve
deneyleme anlam tayan bir ugrala. "(}zel"in kabul
grm kurallarn uygulama, bu kurallan derinletirme
yoluyla yeni kurallara ynelme - ite bu olacaktr hat
sanatsnn ugra.

Bu

ugrata

cism1 olan
gorunur olan
daha
balangta zorunlu olan bir biimin yetkin durunudur:
yaz, bylelikle sadece anlarnyla Tanrya gndermez
(Tanrnn sz olarak), ama biimiyle de Tanrya
gnderir (hem harfin kaynag hem de onun, ruhtaki, en
uygun biiminin modelinin kaynag olarak Tanrya).
"Yetkin" anlamnda "gzel" hat, ruhun biimsel
taleplerini gerekletirdigi lde ruha "haz" verir.
Tanr sz, onun insan yaradlnn zne uygun olarak
tremi arac yaz, ve yaznn unsurlannn en yetkin
biimlerini alnas -- bt bu ar'lar birbirine
uyunludur, ve gzel yazy (hsnhat') kendine yeterli
ve mutlak geerliligi olan bir biimler evreni olarak
ayrnaktadr. Kutsal anlam bu cvrene ikindir - hibir
zaman salt biimsellik sz konusu degildir (okunamasa
bile, kutsal anlam varsaylr). Bu biimler evrenini, dogal
ve insani dnyaya ait somut figrlerin dnyasna gre
"soyut" kabul edebiliriz. Ama bu, "soyut sanatn"
soyutundan ayrdr. Burada, biimler evreni Tanrdan

27

tremtr.

"Soyut sanat", bu denli kesin bir dayanag


bouna aramtr ve arayacaktr. Onun iin dayanak ya
fiziksel ya da biyolojik gler (Klee), ya matematiksel
hesaplar (Mondrian), ya ham dogal somutluk (Tal Coat),
ya da dini bir duygu (Ro thko) olmutur rnegin. zne
(ruhsal durumlar), soyut dnce (matematik,
geometri), nesne (dogal somutluk), ve din gndermeleri
arasnda gidip gelmitir, kesinlik araynda, soyut sanat.
Ya da hibir kesinligin olmamasn k noktas
yapmtr, B ram van V elde' de oldugu gibi. Anlat,
eletirellik gibi ilevierin ekimiyle kesinligi tekrar
figr'e dnmektc arayp kendini inldr edebiimitir de.
Bu sreler "Bat" kkenli resmin agda servenine
aittir. Bu serveni, ve genel olarak Bat resmini, slam
Hat Sanat'yla degm asndan karlatrmak sama olur.
nsan yaratsnn iki ayr dzlemidir bunlar. Bat
resminin znde yer alan temsil olgusu, ruhsal - ve
tanrsal - olan dnyann somut figrleriyle degiik
oranlarda ilikiye sakmutur hep. Bunun da kendine
gre bir yceligi - Tanr dncesi bakmndan bir
dcrinligi - oldugu kukusuzdur. Ama slam Hat
Sanat'nda, daha iin banda dnyann temsili diye bir
ey sz konusu degildir. Hat'ta "maddi" olan (zemin,
zeninin rengi, mrekkep, yaznn cismi ... ), "zorunlu en
az"a indirgenmitir. Tanrsal olan - ve ruhun iinden
tanrsal olan - egemendir hat' a. Oysa, zellikle Bat
resminin "maddi" unsuru renk, ayr bir yarat alan
oluturmutur --- ve aynen kapladg figrler gibi karlg
somut dnyada olan bir yarat alan. Buna gre, daha iin

28

banda

"dnyevl: olan" ruhsallga karm; modern


resim (Cezanne vs.) ile birlikte de bu nesnel, artk
genellikle her eit akn tanrsal gndermeden kopmu
olarak, insan znelligiyle kurdugu temel bag asndan
ne kmtr.

Hat, "imge" midir diye sormutuk. Batl anlamyla


"imge" degildir. Batl anlamyla "figr", hatta "figrd" da degildir. Karmzda harf biimlerinin duruu
vardr. Hat trleri, fertleri bildik bir dnya oluturan harf
aileleridir. Sls, nesih, ta'l1k Osmanl Hat Sanat'ndaki
en yaygn trlerdir. Bylece bir trlin harfleri - bu
allmlk ilikisinden dolay - bir eit "kiilik"
kazanmlardr. Hep onlar vardr- bildik dnya hep ayn
fertlerden olumutur. Arlan taycs harfler, bu
anlama gre ufak ve geici bir mesafelenmeyle biimsel
bir kimlige, kiilige sahiptirler. Elbette, bu kimlik anlam
dnyasna aittir- onun bir blmdr, bir "blgesidir".
"Duru",

hat' izen elin devinimine gnderir.


Mrekkebin
aktlndan
sezinleyebiliriz
elin
devinimini. El yaratmtr harflerin duruunu, onlarn
kvrln, birbirine baglann- uyumunu, dengesini ve
ri tm ini. Yazann el devinimine dolaysz bir tarzda
gndermesi bakmndan, hat deseni agrtrr. Hemen
ardndadr hat'n, onu izen cl ve dolaysyla znellik.
znellik, soluk, yaam- o knlgan g. Hat kaleminin
krlganlg da bu belirlemeyi glendirir.

29

Tezhip, cedvel, ebru gibi yan unsurlar da sanki bu


plaklg, krlgan yaam iinden ieklcner tanrsal
arlann cisim bulma olayn
kendine tck uygun olan,
en arnm, csm bulma olayn - kutlamak iin
ekleniyordur hat'a.
stn eel!, bu cl dcvinimi knlganlgn barndrr.
Tandk harfler birbirine geip, allmadk birleimler
oluturmulardr. Celi istiflc birlikte, hat'ta buluun alan
da genilemitir.
Aynlk,
bakalk'la
ilikiye
sokulmutur. lk blmde degindigimiz gibi, edi'nin
esas patlanas 19. yzyl banda olmutur. Yarat, antsal
alana gemitir. Ruhsallktan dn m verilmitir?
Mustafa Rakn'la balayan yeni edi: ag, ar "biimci"
olmakla sulanabilir mi? Oysa, harfler -- hat sanatnn
temeli olan harfler - ayndr, Hafz Osman'n, smail
Zhdl'nin harfleridir. Cdi bat da nceden beri -- en
eskilerden beri - var olan bir hat't. Celi devrimi
dcdigimiz, hereyi altst eden, kurallar igneyen bir
atlm degildir. Bu yzden, var olan bir durumun
yctkinletirilmesinden sz etmek daha dogru olur. Buna
gre, cell: istifn en uygun "modelleri", fiile geirilmek
n Osmanl lar' m 1 9. yzyl bandaki tarihsel
dnemecini beklemi tir. ..
Oysa "okuma" ilevi, cell'ylc birlikte daha zorlam
grnmektedir. Girift edi istif "zmek" anlamna
gelir, onu "okumak". Ama ohmay bilenin, girift celi'yi
zmemesi olanakszdr. Byle bir dunun olsa olsa

30

bugn eksik bilenler iin geerlidir. Girift: edi'nin


biimsel ilikileri, ogul uyun:u, dengesi ve ritmi, hat'a
tanrsal egcrrcrligin yeni ve daha geni bir boyutunu
tam tr.

Peki, din-d hat' nasl ele almabyz? Eskiden beri


hattatlar, din-d nctinlcr de yazmlardr-en bata iir
ktalar,
ama ayn zananda, Osnanllar'n son
dneninde, matbaa iin kitap balg istiflcri, eitli iyeri
levhalar, kartvizitler vs. (bkz. Mustafa Halim zyazc):
yaratc glerini bylece din-d alanlarda da ortaya
koymulardr. Tanndan kopmu bir hsnhat nasl
olanakldr? unu hemen vurgulamak gerekir: din-d
yaptlar, hat sanatlarnn bcp ikincil nemdeki yaptlar
olmutur; onlarn hepsi, zde, dini sanatlardr, en
byk yaratlarn dini alanda ortaya koynularcbr. Dini
alandan din-d alana getiklerinde birdenbire "dinsiz"
olacaklarn dnmemiz olanakszdr. Hat'ta din dna
geildiginde, hat'n dini z -- dir1 kkeni - korunmu
olur; harfler ayn harflerdir, ve kkenlerinden dolay ayn
kutsallg tarlar. Geici olarak din-d bir anlam
ilctmek gorevn
stlcnmilerdir.
Asl
yerleri
- anavatanlan - dini vatandr.

Mart 2002

31

Ali bin Yahya Sufi'ye ait Topkap Saray I3:lb- Hmayun eel! sls kitabcsi
ve Rakm' Sultan ll. Mahmud tugras
Sleyman ller k Fotograf Koleksiyonu
Kaynak: Scilcyman 13erk, Hattat Mustafa Riikm Efendi, Kaynak Yaynlar, 2003.

,i

''!i

eyh

Hamdullah- Sls, nesih

Ekrem
Kaynak:

Mulicldin

Hakk

kt'a

Ayvcrdi Koleksiyonu

:)ey/

1Iamdu!!al, Ku bbcalt

Vakf Yaymlar, J 992.

Ahmed Karahisar]- Ccli: sls,

nuhakkak,

sls, nesih

kt'a

Sleymaniye Ktphanesi Koleksiyonu


Kaynak: Ali Alparslan,

Osmanl

Hat

Sa11at 'f'arili, Yap

Kredi

Yaynlar,

1999.

H1fz

Osman

Sls, nesih kt'a [h. 1099 (1687)]

smail

zel Koleksiyon
Kaynak: Osmanl SanatEserleri: Hcykel, Tablo ve Hat, Mzaycdc Katalogu,
Portakal Sanat ve Kltr Evi, Kasn 1998.

Zhd! - Sls levha [h. 1194 (1780)]


zel Koleksiyon

Kaynak:

Osmanl

Sanat Eserleri: Heykel, Tablo


Portakal Sanat ve Kltr Evi,

IJC

I-Iat, Mzayedc Katalogu,


1998.

Kasm

Mustaf:'l Rikm- Nakdil Sultan Trbesi kuag kahbndan detay [h.1234 (1819)]
Trk ve slam Eserleri Mzesi Koleksiyonu
Siilcyml:lcrk Fotograf Kolcksiyou
Kaynak: Sleyman 13erk, Hattat Mustafa Hilknn Iifendi, Kaynak Yaynlar, 2003.

Mustafa

Kaynak:

Rakr:n-

Scilcya

Ccli: sls lcvba [h. 1221 (1806)]

Siilcya Bcrk rotograf Koleksiyonu


Bcrk, liattat Mustafi P.illmn Fjindi, Kaynak

Yaylar,

2003.

EKLER

Mahmud Celaleddin- Sls levha [h. 1222 (1807)]


zel Koleksiyon
Kaynak: Osmanl Sanat Hscrlcri: Hcykcl, Tablo uc Hat, Miizaycdc Katalou,
Sanat ve Kltr Evi, Kasn 1998.

1. KkenZer
Osmanl

Hat Sanat'nn kkeni aratrldgnda,


znik'teki ve Bursa'daki mimari yaptlara, ama belki de
ncelikle zgn bir yaz slubunun belirmeye baladg
Edirne erefeli Camii (1437-1447) kitabesi ve
yazlarna gnderme yaplmaktadr. Kitabi hat'ta, Yakut
Musta'smJ: (. 1298) slubunun Seluklu ve Seluklu
sonras Anadolu Trk dnyasna ulatg ileri srlebilir.
Yakut ekolnde anlan Abdullah--i Sayrafi (. 1344
sonras) yazlannn 15. yzylda Edirndi Yahya Sufi
(. 1477) ilc Amasya'da eyh Hamdullah (stanbul'a gelii
1481 sonras) stnde etkisi oldugu eitli kaynaklarca
belirtilmi
olmakla beraber, bu iliki yeterince
aydnlatlm grnmemektedir (Yahya Suf ile eyh
Hamdullah'n bag ise, birinci hattatn grcncileri arasnda
Amasya kads Muslihuddin Abdurrahman elebi ile
bizzat eyh Hamdullah' a hocalk etmi olan Hayreddin
Halil elebi'nin (Mar'ai) anlmasyla aklanmaktadr).
Osmanl

Hat Sanat'nn balangcndaki en byk ad,


Yahya Sufi'nin oglu Ali bin Yahya Sufi' dir. Onun
bayapt, Topkap Saray Bab- Hmayun kitabesi ve
kitabenin stndeki msenna yazdr (Hicr suresi 15/45.
48. ayetler): " ... Dost ve karde olarak, divanlar zerinde kar
karya
otururlar ... "
Bu
yaz,
hat
sanatnn
doruklarmdandr. Yaz, kap kemerinin yzeyine byk
bir yarat gcyle yerletirilmitir. zellikle, dz izgisel
dzenin bozulmas ve karlkl blmn cgri
dzlemde yer almas artc bir yenilik etkisi

43

yaratmaktadr.

Ortadaki "ayna" etkisi, yaznn bu


blmne inanlmaz gzelliktc bir "soyut" biimsel
deger vermektedir. Ayetin szne uygun olarak
"karlkl" duranlar, yaznn ortasnda kesierek, i ie
geerek, yce bir uyumda birlemektedirler.
Bu yazyla karlatrlabilecek dzeydeki tek eski
msenna celi istif, yaklak bir yzyl sonra gelen Yusuf
Demircikulu'nun Kl Ali Paa Camii'ndeki yazs, dz
izgisel dzlemi korudugu iin ok daha statiktir. in
ilgin yan, aralarnda bir yzyl bulunan bu iki
bayaptn da rnek oluturup hat sanatnda bir
devamllk yaratmam olmalardr. Byle bagmsz ve
tekil doruklar Bat Sanatnda oldugu gibi (rnegin
Uccello, El Greco) slam ve Dogu sanatnda da
grlebilmektedir. (Tabii, celi msenna'nn, zellikle
mimari yaptlarda, zor bir istif biimi oldugunu da
unutmamak gerekir.) ncesi olmayan ve devam
gelmeyen, "ekol" yaratmayan yenilik, bylece kendi
agnda ve sonrasnda da yalnz kalmaktadr.

44

2. Yapt, ilev

Hat yaptarna ne lde sanat yapt olarak


baklmtr; bugn ne lde baklabilmektedir? Daha
ok Kuzey Afrikal sanatlarn, hat', Bat kkenli grafik
anlayn hesaba katarak resinletirmesinin bir
etkisinden sz edilebilir Bat' da. Bu anlayta, hat
sistcmatigine gre fantezist bir tutum dikkati
ekmektedir. Baz Trk ressamlar da hat' resme
sokmulardr, bunun da hat asndan bir nemi yoktur.
Hat' a kendi sistematigi ve kendi tarihi asndan bakmak
iin bir "egitim" gereklidir. Yoksa en iyi niyetli ve Bat
sanatn en iyi bilen bak bile hat sanatna ok uzak kalr;
bir eit anlayl sayg, ancak en bariz uyumlar fark eden
bir uzaklk sz konusu olur.
Ama bu yaptlar, aglarnda da sanat yapt olarak
grlmekte miydi? Ustalk ve yetkinlik, anlayanlar iin
takdir konusuydu. Bu yetkinlik, metnin dinsel ya da
edebi anlamyla en stn biimsel uyum degerini
tayordu. Yukarda sz ettik, hsnhat'ta gzellik (hsn)
sz konusudur. Yetkin yapt, gzelligiylc ne kar. te
bylece, yaptn gzelligi, onu sanat yapt konumuna
sokmaktadr. Zaten sipari edenler, satn alanlar,
biriktirenler vard - hat'n bir ekonomik dolamndan
sz etmek olanakldr (tpk Bat'daki sanat yaptlar iin
oldugu gibi). Bylece hat'n ilevi sadece bir anlam en
yetkin biimiyle vermek degil, bir biimi gzn ve
begeninin nne karmakt, yleyse ayn zamanda
estetikti.

45

3. "Modernlik" sorusu
Hat sanatnda bir "modernlik"ten sz edilebilir mi?
Daha genel olarak, bu deyim Osmanl sanat iin ne
lde geerli olabilir? Peki, sanatta "modernligin"
ltleri nedir? Biimsel yenilik, ve bunun sanatlarn
ve ilgilenenlerin bir bln tarafndan paylalmas,
izlenmesi, bunun yerlemesi (tartmayla da olsa), balca
lt gibi grnmektedir. Byle bir durum, belli bir
toplumun tarihsel srecinin bir an'na uygun der.
Byle bir yenilemenin boyutunu mzikte Sadullah
Aga'da (1730-1807), ama asl onun devamcs Dede
Efendi'de (1777-1845), hat'ta Mustafa Rakm'da
grebiliriz. Her "modern" atlmda, znellik - ve
dolaysyla nesnellik; doga ile, dnya ile, baka insanlar
ile baglant - yeni bir boyut kazanr, yeni bir dneme
girer. Bu tam da felsefenin ayn zaman iin tanmladg
boyutlada rtmez (bu ayr ve zor bir konudur).
Demek ki Osmanl sanatnda bu degiim havas 18.
yzyln sonlarnda fark edilebilmektedir. Doruklar,
Dede Efendi ile Mustafa Rakm' dr. Tabii, Osmanl
sanatnda yenilik, ykm eklinde olmamaktadr; gemi
ile baglant iindedir. Var olan yaplarn ii baka trl
doldurulmutur, bir bakma. rnegin, Dede Efendi'nin
biimsel yeniliklerinden biri, tiz bir melodik sekans pes
bir melodik sekans ile bititirebilmesidir (bir eit ok
boyutlulugu ortaya karan iki ayr eliizlem olarak):
Bestenigar Mevlevl Ayinfnin 3. Selam'nda Muyi siyeh
kerdi sifid ... ile balayan blmdeki gibi. Ayrca, melodik
"doyuruculuk" boyutunu da var oldugundan daha

46

ileriye goturrnutur. Bu bakmdan, Hzzam Mevlevi


Ayini'nin 1. ve 2. Selam'larnda yle blmler vardr ki,
ezgi izgisi bitecekkcn yenilenerek bir solukta
srmektedir (bkz. 2. Selam'da, " ... ah ihsan t bi hadd ad
/Her lahza "f?yem ey ahad ... " blm). Bu iki zelligi,
Mustafa Rakn'da da grebiliyoruz. Onun cel1'si
Nakdil
Sultan Trbesi'nde),
ok
(rnegin
boyutlulugun stn bir noktasna erimitir. Harf
birleimleri,
srekli olarak bir yaraty ortaya
koymaktadr: bu yarat, st ste yer alan dzlemlerin
oluturdugu ok boyutluluk ile ilgilidir. Bu yaratda,
dzlemlerin srekli yenilenen bir birligi dile
gelmektcdir (dikey ve yatay olarak). Harflerin biimleri,
en stn estetik dzeydeki bir "combinatoire" ile biraraya
getirilmektedir. Ayrca, kuagn uzay, tinin ve gzn
hazzm olabilecek en byk gce karmay hedeflemi
bir "doyuruculuk" ynelimiyle ilenmitir. Tinsel
kkenli bir sanat bylesine gl bir haz boyutuna
getirmek de znelligin kendine yeni haklar tandg,
varoluunun snrlarn geniletme istegini duydugu bir
tarihsel agda olanakl olabilmektedir.
Hem Dede Efendi'de, hem Mustafa Rakm'da,
znellik, biimsel creti kaynag olarak ne
kmaktadr. Sanat, cretkar yaratsnda, farkn ortaya
koymay gze alandr. Yapt, yadsnadg gelenek ile
zgriiignn - keyfiyetinin - yepyeni bir sentezidir.
Grkemli yapda birlikte, znellik kendini danya
sermektedir.

47

yleyse "modernlik", bir tek Bat sanatnn tarihsel


dnemeci (ya da dnenelcri) degildir. Tarihsel
koutluklar bulunabilse de (Bat'ya alma giriiminde
somutlaan), Osmanl sanat 19. yzyln eiginde kendi
yoluyla bir "modernlcme"ye girmitir; biimsel olarak
bagmsz kalarak, Bat'ya bir ey borlu olmayarak.
Ayrca, iirde eyh Galip de bu devinimin bir n rnegi
saylabilir.

4. ki gerilim
Hat'ta iki gerilim eidinden sz etmek olanakldr.
Birincisi, okuma ile bakma arasndaki gerilim, ikincisi ise
ses ile sessizlik arasndaki gerilimdir.
metni izlemek zorundadr; oysa bak,
yazl uzay zgrce katedebilir. Gerekten de okumann
bu zorlamas- ierigin, anlamn "hazz" --ile bakn bu
zgrlg - zgr biimsel haz - a~asnda bir gerilim
vardr. Oysa okuma, maddi bakla da gereklemektedir
- bak, okumann, yaz iaretlerinin bilinmesiyle
birlikte, iki koulundan biridir. Bylece, okuyan bak
binsel haz da kollarnaktadr, bir bakma "tedirgin
etmektedir", onu kendi izgisinin, izlemesi gereken
zorunlu yolun dna ekerek.
Okuma,

yazl

kinci

gerilim, ses ile sessizlik arasndadr. Sessiz


sesi tar (harfin sesirin isel
tnlamas). Hat karsnda, bir "sessizlik" izlenimi
duyulur: harfn sesirin dsal olmamas, "sese dogru bir
gerilim" yaratr, sessizlik fazla geliyor gibidir (bu durum,
zellikle byk kuak yazlarnda, rnegin Rakm'n
Nusretiye Camii'ndeki yazsnda, belirgindir). Bu
sessizligi "doldurmak" iin bir ses gerekiyor gibidir sesli bir okuma ya da bir ilahi ...
okuma,

"isellemi"

Hat'n

"mzikal"

48

uzay,

hat'n

yer

aldg

uzay, gci.il bir

uzaydr.

49

l
'
1

Ritm -- girift istiflerde "ok-ritmlilik", polyrythmie ve melodi - girift istiflerde armoni :___, hat'n
degerlendir1lmcsindc geerligi olan mzik geleridir. Bir
satrn devamllgnda, degiik harfbiimlerinin vurgu ve
alnamas dzenini ele almak, o satrn ritmini konu
edinmektir. Oysa satrn devamllgnda vurgu ve
almama degil de bir bakma devamhlgn z, onun
kesintisiz birligi ele alnrsa, o satrn melodisi konu
edilecektir. Arada kk bir nans vardr, ama aslnda,
hat'ta, ritm ve melodi zde olarak da ele alnabilir.
Ritm ve melodi iin sylediklerimizi ok-ritmlilik ve
arnoni iin uyarlayabiliriz.
Yukarda szn ettigirniz gerilimiere (okumabakma, ses-sessizlik) dnecek olursak, diyebiliriz ki bu
gerilimlerin varlg hat sanatn n zaafn degil, tam tersine
zenginligini
ortaya
koymaktadr.
Gerilimlerin
dengelermesi, hat yaptnn karsndaki znenin kendi
iidir, onun esiz pratigidir.

50

5. "Temsil" sorusu
Hat'n, dnyay "temsil etmeyen" ama "anlam"
tayan bir devinimi oldugundan sz edilebilir. I-Iat'
anlamn biim almas, ya da ksaca anlamn biimi olarak
ele alabiliriz. Oysa, anlamn biimi, anlam "temsil"
etmekte degil midir? Burada, anlamn temsili ile grnen
varlgn (ya da, daha kesin konumak gerekirse, grnen
varolann) temsili arasndaki fark belirtmek gerekir.
Anlamn znn tanrsal oldugu gibi, harflerin kkeninin
de tanrsal oldugu lde, anlamn temsili keyfi degildir.

Bu noktada, baka bir soru sorabiliriz: Anlamn


kendisinde, dnyann kendiliginden "temsili" yok
nudur? "Yol" deyince, "bahe" deyince, "su" deyince,
bunlar grntler olarak ite canlanrnaz m? Anlamn
ierigi- ierik olarak arlan--grsellik vermektedir, ite
canlanan bir grsellik vermektedir, kukusuz, ve bu
grsellik taklit degildir. Oysa, elbette, cisnin (ya da
nesnenin) kendisi de degildir. Ayrca, yanlsama
anlamnda hayal de degildir (dncenin hayal ingelcn - dzleminde dnlmesi dogru olsa da):
nk anlamn, en bata dini anlamn, ierigi hayal
olamaz; o, kuku duyulmaz bir gereklik boyutudur.
Bylelikle, slam' da, szn "gsterdigine" - ve yaznn
sznn "gsterdigine" -, i gr'e, yasak olamaz,
nk o ne cismin kendisidir ne de taklit ya da
yanlsamadr; o, Tanryla kapsanan znelligin kanlmaz
bir boyutudur.

51

Peki, bu isel grsellik, demin anlamn temsili


dedigirniz ilc ne lde rtmektedir? Dnyann
anlamsal kendiligindcn-temsili (isel grsellik) ilc
anlamn hat'ta temsili arasnda bariz bir ayrm vardr.
Hat'ta, kendiliginden temsile, hat'a zg temsil
eklenmektedir. Hat'a zg temsil, zsel biimde vcut
bulmaktadr. Bu konuyu da biraz amalyz.

ayr dzlem olarak birbirine eklenmektedir. Oysa, bu


esiz rnekte, hat'n zsel biimi hem dnyann maddi
algsnda sz konusu olan (nesnelligi) hem de
kendiliginden temsilde sz konusu olan (nesnclligin i
grl olan isel grselligi) agrtrmaktadr.

Mustafa Rakn'n Nakdil Trbesi rnaret emesi


m sen na celi sls kitabesi, su' dan sz ediyor: "Btn
canllar sudan meydanagetirdik"'(Enbiya 21/30). Yukanda
degindigimiz, Ali bin Yahya Sun'nin Bab- Hmayun
kitabesi stndeki mscnna yazs gibi, bu yaz da
anlamn hat'a zg temsilinin bir u boyutunu
oluturuyor: zsel biim, szn gnderdigi cismi (ya da
nesnelligi) agrtryor; o ci smin (burada suyun) biimini
gsteriyor, ve o zaman dnyann resimsel temsiline,
slam'n yasakladg basit taklide dnm olabilecegimiz
akla geliyor. Su yzne yaylm yansma, yansmann
yansmas, nerdeyse ift yansma ... Suyun, zaten bire bir
temsili amaya iten, kavramlmaz bir cisim olmas bir yana
(bkz. Bat resminde, Turner'a, Monet'ye, daha yaknda
Nicolas de Stael'a), burada byle bir temsilin sz konusu
. olmadgn; agpm etkisinin, zsel biim stne
almann bir sonucu oldugunu; ya da ancak zsel biim
stne almann yetkinliginin iznini verdigi bir
agnmdan sz edilebilecegini dnmeliyiz. Baka
deyile, su cismi, yaz olmak- ve en yetkin yaz olmakkouluyla agntnlabilmektedir. Yukarda belirttigirniz
gibi, hat'ta, kendiliginden temsil ile hat'a zg temsil iki

52

53

6.

Tartna

kinci blmde ne srdgmz savlar tartnaya

aabiliriz. Denilebilir ki, bat sanat bizim ele aldgmz


ekilde ele alnmayabilir; hat sanatnn "Tanrsal z"
konusunda sylediklerimiz olsa olsa bir kurgudur, belki
tutarllg olan ana yine de abartl bir kurgu; bir eit
zorlama; bir dnce cambazlg... Hat sanats olmak
iin ille byle dnmek gerekmez; kald ki gemiin
byk hattadarnn kafasnda, sanatiarm yerine
getirirken, byle bir dnce kurgusunun oldugunu
varsaymak gereki olamaz. Elbette, onlar inann
insanlard, hatta mistik bir ynelimleri olabilecegi de
kabul edilebilir, ama sanatlarn byle dnce
yksekliklerinde ele almyorlard; onlar, en bata,
kltrn iinde ayrcalkl bir yere sahip, din ile
baglants phe gtrmez, geleneksel zelligi olan bir
sanatn
"metafizikileri" degil, "pratikileriydi".
Sanatlarnn
kaynag
konusunda badndrc
speklasyonlar yapmaya ihtiyalar yoktu; byle
speklasyonlar iitseler de arrlard, abartl ya da
karanlk bulurlard... Evet, gereki ve empirist bir bak
as bizin savlarmz byle degerlendirebilir.
"Mutlak" saylabilecek yaklammzn bir
oldugunu yadsyacak degiliz. B biimin

kurgu
(Arap

biim ve onun yetkin modeli keyfi iseler, kabul etmeliyiz


ki, hat sanat degcrinden, neminden, ayrcalgndan ok
ey kaybetmi olacaktr. Sadece anlamyla Tanrya
gnderip, biimiyle Tanrya gndermeyen bir hat sanat
eksik bir sanat olacaktr. Oysa meydana getirilmi hat
yapltlannn bizdeki ve bakalanndaki izlenimi, byk
hattatlarn yaratclg, yetenegi, ustalg, bitimsiz ugra,
ayrca hat sanatnn st1n kltrndeki esiz konum bu
sanatn bir eksikligi degil, bir btnlg, ve Tanr
fikriyle baglantl bir btnlg ortaya koydugunu
dndrtnektedir. Bu dnce de, yleyse, cmpirik
tabanldr, empirik verilere (izlenimler, gzlemler gibi)
dayanmaktadr. Bizim, hat'n zyle ilgili btncl ve
bir bakma "mutlak" bir yaklam kurgulamamz, bu
empirik verilerin neden oldugu dnceyi "rasyonalize"
edi yolumuzdur. Bu dncenin baka trl de
"rasyonalize" edilebilecegini kabul etmemize bir engel
yoktur.
Btn olas "rasyonalizasyon" abalan bir yana,
belirgin olan udur ki, tarih iinden, hat'n btn
"pratikilcrinin" - sanatlannn -, uznanlarnr,
sevenlerinin arasmda onun Tanr fikriyle zel baglants
oldugu konusunda, ve bu yzden de ayrcalg oldugu
konusunda, bir uzla, bir mutabakat vardr.

alfabesinin harfleri) ve onun yetkin modelinin degiik


dzeylerde olumsal (lat. continc;ens), yani "zorunlu degil",
ya da keyfi oldugunu ne srmek gereki
grnmektedir. Oysa biz bunun tersini savunduk. Eger

54

55

7. Hajlerin lmi

konuuyordu;

ona dokuz "harf' ya da iaret (alamet)


bunlar, Araplarn yakn gemilerinde
kullanmaya baladklar Hindistan kkenli 9 saydan
oluuyordu. Bu harfler, btn varlklar kapsayan dokuz
fdege
uygun
dmektedir;
art
arda
gelen
dallanmalarndan br yazlar dogmutur (bkz. a.g. y.,
VIII. blm, D enis Gril'in incelemesi, s. 419).

verilmiti;

Haflerin lmi (ya da lm al-Huruj), bn Arabl'nin


(. 1240) bayapt Al-Futuhat al-Makkiyya'mn ikinci
blmnn addr. Arap harflerinin biiminin tanrsal
bir belirlenimin rn oldugunu ne srerken bu metne
yukarda degindik. Bu konuyu ve bu deginmeyi burada
amalyz.

Bu metin, slam dncesinde harflerin ilmiyle ilgili


uzun bir gelenegin iinde yer almaktadr. nce bizi
ilgilendiren konu ynnden - yaz ve hsnhat - bu
gelenege gz atp, sonra da bn Arabi'yi ele alacagz.
Harflerin ilmi, ilkin Jabir bn Hayyan tarafndan ele
alnmtr. Sonra ise nemli bir metin gelmektedir:

Rasa)il ihvan al-safa va hiZlan al-vafa ("Anlk Kardelerinin


Mektuplan "). Yazar saptanamayan ve nceki gibi
"ezoterik ii'lik" ten esinlenen bu metin en erken 9.
yzyln sonunda yazlm olabilir. Rasa'il ihvan'm yaz
konusunda syledikleri ilgintir: "Bil ki btn bu hajlerin
ve yazlarn kaynanda iki izgi vardr, daha fazla deil.
Btn hajler bu ikisi arasnda ve bu ikisinden yola karak
olumutur, btn insanln iki varlktan var olduu gibi:
Adem ve Hawa'dan ... (. . .)Bu iki izgi, dz izgi (al-hat almustakim) ya da dairenin ap, ve ~~ri izgidir (al-hat almukavvas) ya da dairenin emberi. Hajlerin birincisi dz
izgidir: elif, ve ikincisi ba' dr (. . .). " (bkz. Les Illuminations
de La Mecque, Sindbad, 1988, VIII. blm). Rasa'il
ihvan'a gre Adem, ilk dil olan "suryaniyya "y

56

Sonraki metinler arasnda, bn Sina'nnAsbab hudus alhur4f ("Harflerin retiliinin yollar") ve Risala
nayruziyya jl na 'ani al-huruf al-hija 'iyya balkl
denemeleri nemli bir yer tutmaktadr. Abu Sa'id alHarraz, Ahmed bn' Ata, al-Hakim al- Trmzi bu
konuda anlmas gereken adlardandr Ama bn Arab1'nin
yakn oldugu metin, TrmzJ:'nin agda Sahl alTustarl:'nin (. 896) Risalat al-hurufudur. Bu denemenin
yazyla ilgili u satrlar bizim amzdan ilgintir:
"Mahlukta belirmemi olan ya da onun gizini belli etmek iin
birle ime giren hajlerin maddesi hava ise, mahluun 'yazs'
(kitab al-mahluk) sz ve dil olur; eer bu madde mrekfep ise,
bu yaz cisimsel ve grnr olur. (. .. )" (a.g.y., s. 425).
Diger adlar arasnda Hallaj, bn Masarra al-Jabali, bn
Kas!, Al-Niffari, ems al-d'in al-Buni saylabilir. bn
Ara bi' den sonra ise harfler konusunda bn Haldun'un ve
Abd al-Razzak al-Kaani'nin (. 1329) metinleri ne
kmaktadr.

imdi bn

Arabl'ye dnebiliriz. bn Arabi, harfler


konusuna, Al-Futuhat al-Makkiya'mn sadece ikinci

57

blmnde degil, ama 26., 198. gibi baka blmlerinde


de gndermitir. Bu konu, Denis Gril'in belirttigi gibi,
temeldir: "Bylelikle haifler, sadece Kur'an'n deil, ama
btn gerekliin yorumbiliminin (herneneu tique) ilkesi
olmaktadrlar, ve bu temel olgu phesiz eyh el-Bkber'in
Haifler ilmine en zgl ve en derin katksn oluturmaktadr';
(a. g. y., s. 436). Harflerin ilmi, metafizik, kozmogoni,
kozmoloji ve ikrar yolunun "ortak yeri ve dili olarak ortaya
kmaktadr" (a. g. y., s. 392). Biz burada, bn Arabi'nin
metinlerinin yorumuna, hatta zetine girecek degiliz. Bu
metinlerin ancak yazyla ilgili blmleriyle smrb kalmak
zorundayz. Hemen belirtelim ki yaz, ne bn Arabl:' de
ne de andgmz diger yazarlarda, harfler ilminin
ncelikli konusu degil. Bu da iimizi bir bakma
kolaylatrmaktadr. Bu konuyu ele alan yazarlar, "harf'
deyince, ncelikli olarak szl harfleri ele almaktadrlar.
Harflerin ayrmn bn Arabl' de bulabiliriz: "1. Yazl
haifler (Hun1fun rakamiyye). 2. Szl haifler (Hurufun
lafziyye). 3. Zihinsel hmjler (Hurufun mstahzara)"
(Haiflerin lmi, ev. Mahmtt Kank, Asa yay. 2000; 26.
Bab, s. 56). Zihinsel harfler "ya 'yazl haifler' ya da 'szl
haifler' olarak zihinde hazr tutulurlar" diyor bn Arabi (a. g.
y., s. 60). 26. Bab'n 172. ve 173. paragraflan, "Hafflerin
ekillerindeki
zellikleri"ne deginmektedir. Burada
harflerin zelligi (el-hasiyyet) kavram ne kmaktadr.
Bu, ekil kavramyla baglantldr: "Bil ki bu ha~flerin
zellii (el-hasiyyet) salt haif olularndan dolay de,~ildir,
ekiller halinde olularndan dolaydr." (a. g. y., s. 59). ekil,
algmn nesnesidir. "Yazl haiflere gelince, bunlarn ekilleri
gzle grlerek alglanr. Yazl haiflerin varlklar (a'yan) var

58

olunca ve ruhlar ve zat! hayatlar o varlklarnn vcutlarna


elik edince, o zaman o harf iin, eklinden tr ve ruhuyla
birlikte meydana gelen terkibinden tr, bir 'zellik' (elbasiyyet) ortaya kar." (a. g. y., s. 60). Oysa, metinde, az
sonra, szl harfler ile yazl harfler arasnda nemli bir
ayrm konulmaktadr. Bu ayrm, yazl harfiere bir
snrlama ge~irmektedir, onlar lml dr: "Havada
dolaan bu szl haifler var olduktan sonra onlara lm
ulaamaz; yazl haifler byle deildir; nk yazl bir hafn
veya bir kelimenin ekli deiiklie urayabilir ve yok olabilir,
nk onlar de"~iikl(_~i ve yok oluu kabul eden bir yerde
bulun.urlar." (a. g. y., s. 61). Yazl harfler ile ilgili bu
snrlamann tam anlamyla bir "degerden drme"
olamayacagn hemen belirtmeliyiz. Genellikle (bn
Arabl'de ve diger yazarlarda), yazl harfler sz konusu
oldugunda (ok sk ya da aka sz konusu olmadgn
da unutmayalm) byle bir "degerden drme" sz
konusu degildir. Ama yine de bn Arabl' de, yazl
harflerin szl harfiere gre, ayrca, "hissedilen suretler"
olarak szlerin ve yazlarn da anlamlara (mdndlara) gre
bir bakma "geride" oluuna ilikin gndermeler vardr.
Bu konuda, 2. Bab'tan iki alnt yapabiliriz: "Biz bu
kitapta sadece szl ve yazl olarak keldmn harekelerine
deineceiz. Yaz ile ortaya kan harekeler tpk cisimler gibidir;
szle ortaya kan harekeler ise, tpk ruhlar gibidir." (a. g. y.,
2. Bab, 2. Fasl, 18, s. 212). "Muhakkikler nezdinde ama,
la fiz olarak ya da yaz olarak hissedilen suretler deildir; onlarn
a;nac sadece, o yazlarn ya da o lafiziarn iermi olduu
mdndlardr. O lafzn ve o yaznn hakikati o suretin aynsdr.
Suretiere bakan ey, o surete bakan kimsedeki ruhani zelliktir

59

ve o kendi cinsinden dar kamaz.}) (a. c<? y., 2. Bab, 1.


Fasl, 3. Ek, 646, s. 78-179). Burada, "O lafzn ve o
yaznn hakikati o suretin aynsdr}) sz bizim iin
nemlidir. Yaz da, hakikat suretin . ayns olabiliyorsa,
"hissedilen suret" olarak yazya nemli bir ycelik pay
verilmi oluyor. (Bu sz, u digeriyle karlatrabiliriz:
"Bil ki, su reZerin bandaki anlam mehul haflerin
hakikatlerini, ancak aklla anlalabilen suretlerin hakikatlerini
bilenler bilebilirler n. a. g. y., 2. Bab, . Fasl, . Ek, 442, s. 95)
var edici Varlk (Muhdis)
Szl ve yazl harfler, sonradan var
edilmilerdir (muhdes): "Durum byle olunca, her Elif, V av
veya Ya, ister yazl ister szl belirtilsinler, bunlarn her biri,
ancak bir gstergedir (delil). Her gsterge, sonradan var edilmi
(muhdes) olduundan, mutlaka onu sonradan var eden bir
Varla (Muhdis) ihtiya duyar. Bu var edici Varl, ne yaz
ne sz, hibir ey kuatamaz, snrlandramaz. O ancak zahir
bir gaybdr. n (a. g. y., 2. Bab, 1. Fasl, 1. Ek, 505, s. 113).
Oysa, her

eyin kaynagnda

bulunmaktadr.

8. in Hat
slam

Sanat'yla karlatrma

Hat
olan

Sanat'n,

Uzakdogu'da en kkl gelenege


in Hat Sanat'yla karlatrmak
kanlmazdr. Bu iki uygarlgn Hat Sanat'na verdigi
nem genel olarak kabul edilse de, hat anlaylarnn
arasndaki olas benzerlikler ve farklar konusunda ak bir
bilginin eksikligi dikkati ekmektedir. Batl bir gz (ya
da bu konuda bilgisiz bir gz) bu anlaylar birbirine
kartrmak egilimini bile duyabilmektedir. Bunda
alacak bir ey yoktur: Batl gz, iki kkl gelenegi de
bilmemektedir. Oysa bu gelenekler de birbirinden
ayrdr; bu demektir ki onlar da iin banda birbirini
anlama olanagna sahip degildir.
sahip

nce "benzerliklere", daha dogrusu ortak niteliklere


bakalm. En nde gelen ortak nitelik, hat sanatnn
in'de de slam'da da birincil bir sanat olarak kabul
edilmesidir. in' de hat (shu, ya da sh u fa, yani "yaz" ya
da "yaz sanat"), resmin kardeidir: ikisi de ayn aralar
(fra ve mrekkep) ve ayn zeminleri (kagt ya da ipek)
kullanr. in uygarlgnda yazya verilen nemin, Hat' a
resme gre bir ncelik tandg bile ne srlebilir. En
byk in ressamlanndan bazlannn en byk hattatlar
arasnda da yer aldgn belirtrnek gerekir (Y uan
dneminin nl ismi Zhao Mengfu - 1254-1322 -bunun arpc bir rnegidir).
Diger bir ortak nitelik, hat sanatlannn kurallarla olan
in Hat Sanat' nda, her yaz karakteri, belli bir

ilikisidir.

60

61

srada

izilmesi gereken says belirli fra darbelerinden


izleyici, frann bu art arda gelen
hareketlerini zihninde yeniden kurar. Diger yandan,
belli yaz sluplar ve karakter byklkleri vardr.
Dzenli denilen slup ~le ilek ("koan" ilek ve "otlu"
ilek) denilen sluplar. ne kmaktadr; karakterler
.byk ya da kk olabilmektedir. (Bunlar iinde,
"otlu" ilek slup- "ot yazs"ya da "msvedde", kao shu
- "lgn", "vahi" yanyla ok ilgintir. Ama bizim
karalamalada kartrlmamaldr.)
olumutur.

Geleneksellik de ortak bir zelliktir. in Hat


Sanat'nn, Tang dneminden (618-907) itibaren iyi
izleyebildigimiz byk bir gelenegi vardr. Hattatlar,
gemi dnemlere bakmlar, eski hattatlan kopya
etmiler, rnek almlardr. rnegin Mirg dnemi
(1368-1644) hattat Shen Zhou (1427-1509), hayatnn
son ksmnda Huang Tingjian'n (1045-1105) "koan"
ilek slubunu rnek almtr. in'in son byk
ressamlarndan ve hattadanndan Zhu Da (ya da
Badashanren, 1626-y.1705) bile Huang Tingjian'dan
etkilenmitir.

imdi

ele alalm. in Hat' da mrekkeple


yaplmaktadr, ama kalem degil, fra kullanlmaktadr.
Arataki bu fark, temeldir. Kalemin olanaklaryla
frannkiler birbirinden ok farkldr. Bunlarn stnde
durmadan, sadece frann sagladg daha byk hz
olanagna dikkati ekmekle yetinelim.

62

de

farklar

in Hat Sanat, slarn Iiat Sanat'nn aksine, resmin


de en nlerde yer aldg bir kltr ortamnda
gereklemitir. Hattatlk ilc ressamlgn nasl birarada
yryebildigine degindik. Fark, resmin dlandg, sz
konusu olmadg bir kltr ortamnda meydana
getirilen, bylece mutlak bir grsel deger atfedilen bir
hat ile resmin en rlerde kabul grdg, resim ilc hat
arasnda bir gei bulunar bir kltr ortamnda
gerekletirilen, bylece grsel deger bir tek kendisine
atfedilmeyen bir hat arasndadr. (Bu temel konunun da
burada daha fazla stnde duramyoruz.)
nc bir fark dzlemi, slarn Hat Sanat'nn aksine,
in Hat Sanat'nn dini nerkezli olnay; dahas,
genelde netnin niteliginin in Hat Sanat'nda ok
nemli olmaydr (bkz. Simon Leys, "in Resminin
Kk Bir Szlgnn lk geleri", in Tresors du Musee
National du Palais, Taipei, Editions de la Reunion des
musees nationaux, Paris, 1998, s. 238-239). Bu fark da
temeldir.
Drdnc bir rk dlizlemi ise, btn kuralllgna ve
gelenekselligine ragmcn, in Hat Sanat'nn
uygulamasnda, kiisel ifadeyc, yleyse zgrlge, slam
Hat Sanat'ndan daha ok olanak tanmasdr. (Bunun
nedenleri stne dnlebilir. Ayrca bunu hemen in
1-Iat Sanat'nn bir stnlg olarak grmemek gerekir.)

63

9. Tarih

mant

Hat sanat tarihi konusundaki allagelmi bak as,


bu tarihi bir ilerlenenin tarihi olarak ele almtr. Bu
bak asn sz konusu etmek gerekir. Nasl Bat
resminin tarihi, ya da in Hat Sanat'nn tarihi bir
ilerlemenin tarihi olarak ele alnamazsa, slam Hat
Sanat'nn tarihi de byle ele alnanazdr. Tarihsel bir
gidi vardr, bu yadsnanaz, ama bu gidiin ar'lar ya da
duraklar
ayr
yetkinlik
dzlernleri
olarak
degerlendirilmelidir. Osmanb ncesi hat'ta, bn Mukle
(886-940), bn'l-Bevvab (. 1022) ve nihayet Yakut
Musta'smi (. 1298) byk duraktr. Her biri, hat'a
yeni ltler getirmitir; elbette, bir nceki, bu yeni
ldere gre degerlendirildiginde, daha az yetkin
saylabilmitir. Ama tarihin, hibir ltn mutlak
olnadgn gsterdigi anlamda, hi degilse artk bugn bu
tr degerlendirmeleri bir kenara brakmak gerekir. Oysa,
yetkinlik dzlemlerini kendi esizliklerinde kabul eden
bak as (ya da greceli bak as), tarihsel gidii
betinlemeyi ve anlamay (yleyse onun mantgn
belirlemeyi) elden brakmamaldr. Bizim konumuz
agrlkl olarak Osmanl Hat Sanat olduguna gre, biz de
Osmanl Hat Sanat'nn tarihsel nantgn taslaklamay
deneyebiliriz. (Zaten nceki blnlerde buna deginmi
olduk.) Grlecektir ki bu tarihsel mantk, bir
zorunluluklar zinciri olarak kurulmamtr. Tarihsel
mantk sorunludur, ya da sorunsallar ne karmaktadr
(tarihsel aratnnalarn ekiciligi ve zorlugu da buradan
kaynaklanmaktadr).
Aratrma,
bu sorunsallan

belirlemek ve bunlara yantlar getirmek

zorundadr.

Osmanl

Hat Sanat'nn balangcndaki en nemli


zaman dilimi, eyh Hamdullah (1429-1520) ile Ahmed
Karahisarl'nin (1470-1556) yapt verdikleri dnemi
kapsamaktadr. Bilindigi gibi, birincisi, Il. Bayezici'in
destegiyle, aag yukar 1485 sonrasnda, Yakut'tan yola
kan ama ayn zamanda Yakut'tan ayrlan yeni bir slup
gelitirmitir, ki bu slup, sonradan, Osmanl Hat
Sanat'nn temeli olarak kabul grmtr. Sonradan,
diyoruz, nk eyh Hamdullah'n kendisinden olduka
gen ada Ahmed Karahisar!, Yakut tarzna sadk
kalarak byk yetkinlikte yaptlar vermi, eyh
Hamdullah'tan ayr bir ekoln kurucusu olmutur.
yleyse, ele aldgmz dnemde ve daha da sonrasnda
(Karahisari ekolnn son byk temsilcisi Yusuf
Demircikulu 1611 'de lmtr), eyh Ham~dullah ekol
henz tek bana Osnanl Hat Sanat'nn temeli olarak
kabul grm bulunmuyordu. yleyse, bir yzyldan
fazla sren bir etki paylam sz konusudur (bunu
tarihsel "eliki" diye de nitelendirebiliriz). Tarihsel bir
noktaya dikkat ekilebilir: eyh Hamdullah, II. Bayezici
dneminde (1481-1512), Ahmed Karahisari ise Kanuni
Sleyman dneminde (1 520-1566) ne kmlardr.
Y ayla da, daha etkin oldugu dnemle de Karahisari
daha gentir, oysa eyh Hamdullah'n hat anlay daha
yenidir. ki ekalde yer alan byk hattatlar arasnda da
bir karlatrma yaplabilir. Bizi ilgilendiren dnemde,
eyh Hamdullah ekolnde, oglu Mustafa Dede
(. 1538), damad krullah Halife, onun oglu Dervi

65

Mehmed bin krullah (. 1580), Hasan bin Hamza


skdar1 (. 1614) ne kmaktadr. Karahisari
ekolnde ise daha etkin acilara rastlamaktayz: Hasan
elebi (. 1594), Dervi Mehmed "Karahisarl: Dervii"
(. 1592), szn ettigimiz Yusuf Denircikulu
(. 1611). zellikle edi hat'ta, Hasan elebi'nin
Sleymaniye ve Seliniye Camileri yazlar, Dervi
Mehmcd'in Byk ekmecc Kprs kitabe yazlar,
YusufDenircikulu'nun Kl Ali Paa Camii yazlan celi
hat'n 16. yzyldaki byk bayaptlardr. (Zaten eitli
yorumcular da Karahisari ek ol nn celi' deki nemine
iaret etmilerdir.) Burada ilgin bir nokta, Hasan
elebi'nin daha sonra eyh Handullah ekoln
benimsemi olmasdr. Sanrz, bu durum, tarihsel gidite
eyh Hamdullah ynne bir dnmn ilk byk
iaretidir. Bylece, etki paylam ya da tarihsel eliki
diye nitelendirdigimiz sorunsal, bir zm yoluna
girmitir.

1673'te len Byk Dervi Ali'nin, eyh Hamdullah


ekolnn tek etkin ekol durumuna gelmesinde kesin bir
rol vardr. Bu yzden, ona "eyh-i sani:" (ikinci eyh)
denilmitir. Onun grencisi Suyolcuzade Eyyubl:
Mustafa Efendi (. 1686), Hafz Osman'a ilk icazetini
veren hattattr (yaklak olarak 1660' da; sonra ise tiafiz
Osman, eyh Hamdullah yolundaki N efeszade smail
Efendi'den mek etmitir). Bylelikle, hat'ta yeni bir
dnem balatacak olan Hafiz Osman (1642-1698) eyh
Hamdullah ekolnden kmadr. Y aptg yenilige
yukarda degindik. Burada dikkati eken nokta, Hafiz

66

Osman sonrasnda onun ekolne rakip olacak bir ckoln


kmamasdr. Bu konu da ayr bir tarihsel sorunsal belli
etmektedir. Hafz Osman ekolnn tartlamaz
konumdaki yetkinlik dzlemi, hat tarihine bir tekrar, bu
tekrardan dolay da bir tekdzclik, hatta bir tkanma
getirmi midir? Ama daha da nemlisi, edi yaratya
ynelmenin nedenlerinden biri de bu tekrar duygusu
degil midir?
Biraz Hafz Osman sonrasna gz atalm. Hemen
sonrasnda iki byk isim dikkati ckmektedir. Hafz
Osman'n grencisi Yedikuleli Seyyid Abdullah (16701731) ilc onun grencisi Egrikapl Mchmcd Rasim
(1688-1756). (Aslnda, bunlardan hemen sonra,
Yedikuleli'nin baka bir grencisi olan, 1753'te len
ekerzade Mehmed'i de annak gerekir.) Bu iki hattatla
I-Hfz Osman tarz, dzeyini yitirmeden 18. yzyln
ortalarna ulamtr. Bunlar, Hafz Osman'abelki yeni
bir ey katmamaktadrlar, ama onun atg olanak
evrenini katetmektedirler; I-Iafiz Osman estetigine, yeni
kazanmlar
olan yeni gerekleimlerlc katkda
bulunmaktadrlar. Bu anlamda, Hafz Osman'n hemen
sonrasndaki bu ustalar, onun "pozitif', yaratc anlamda
devamclardr; onun "kopyaclan", basit tekrarolar
degildirlcr. Bir kaynak modelden hemen sonra gelen
ustalarn yazgsn paylarlar: yorumcularn gznde,
devamolar
olarak,
kaynak
model
kadar
parlamayacaklardr. Ama, kaynak modelin yerlemesine
ve bu denli parlamasma da onlarn devamclklarndaki
yaratc abalarnn neden oldugu bilinmelidir. Onlar

67

nasl kaynak modele borluysalar, kaynak model de


onlara borludur (genelde bu olgu ne yazk ki tam fark
edilmez olsa da).
Hafz Osman tarznn 18. yzyln ikinci yarsndaki
byk ismi, icazetnamesini 1766'da alan smail
Zhcli'dir (. 1806). Onun yansra, Abdlkadir kri de
anlmaldr (. 1806). Agabeyi smail Zhdi'den ders
alan Mustafa Rakn (1758-1826), cell'de devrim
yaratarak, hat tarihine yeni bir devinim getirmitir.
Mustafa Rakn'n devrimine yukarda degindik. Bizi
burada, hat tarihine getirdigi yeni devinimin vurgusu
ilgilendirmektedir. Mustafa Rakm, hat tarihinde, stn
yaratnn, 16. yzyldaki Karahisari ekolnden sonra ilk
defa, ama daha da kesin ve kapsaml olarak, daha da etkili
olarak, celi'ye yneldigi tarihsel an' dr. Bir yarat alan
olarak celi l:at, bundan byle, "kitabi" dedigimiz hat ile
ayn nem konumunda kabul edilecektir. Oysa bu yeni
devinim de bir lde I-Iafz Osrnan'la baglantda
gereklemitir. Mustafa Rakm, I-Ufz Osman'n
harflerini celilctirmitir; harflerinin modeli, Hafz
Osman'n harfleridir. Bununla birlikte, ve devriminin de
z budur, istif anlay tananiyle kendine zgdr,
hele zaten edi'ye ok az girimi olan I-Iafz Osman 'la hi
ilgisi yoktur.

2003-2004

68

El

NORGUNK KiTAPLARI

Abidin Dino

..

Uzak
Nuri Bilge Ceylan

..

..

Hz

Ufuk sterman

..

Karanlk

Madde ve

Ahmet Soysal

..

Manifestolar

Tristan Tzara
(ev. El!f Gkteke)

..

ki

Konferans

Gilles Deleuze
(ev. Ulus Baker)

..

lm Yaz Vcut
Ahmet Soysal
(resimler: Bahar Kocaman)

Mays Sknts

Nuri Bilge Ceylan

..

..
Gemisiz

Bir Sanat

Beral Madra

Kapamna

Dada

ki Ylda

Gelecek

Zamanlarm

Hafzas

CananTolon
(ev. E lif Gkteke)

Tiraje

"

Chclsea Otel Manifestosu

Vs'at O. Bencr "Bir TuhafYalva"

Yves Klein
(ev. Deniz Artun ['1 Alpagut Gltekin)

(derleme)

..

..
Yz
Arif Dino

Cesaret,

kaalm!

Alpagut Gltekin

You might also like