You are on page 1of 36

Uluslararas Hukukta Emredici Kural Olgusuna Tarihsel Bir Yaklam

87

ULUSLARARASI HUKUKTA EMREDC KURAL


(JUS COGENS=PEREMPTORY NORMS) OLGUSUNA
TARHSEL BR YAKLAIM
*

Dr. rem KARAKO

GR
Tarih boyunca uluslararas hukukun sjeleri arasndaki gvenin salamlatrlabilmesi iin birtakm dayanak noktalarna gereksinim duyulmutur.
Sonuta her ne kadar tamamen serbest ve egemen sjeler arasndaki
ilikilerden bahsedilmekte ise de, sisteme gven duyulmas gerekmektedir.
Gvenin olmas iin net ve herkesin uyaca esaslar bulunmaldr.
Uluslararas hukukun en eski ve geleneksel kayna rf ve adet kurallardr. Bir dier kaynak iki veya ok tarafl uluslararas andlamalardr.
Dnya zerinde, tarihte ve gnmzde, taraflarn balayc gce sahip olan
ok tarafl andlamalara tm devletlerin dahil olduu bir rnek bulmak
zordur. Devletler bata olmak zere uluslararas hukukun sjeleri iin ortak
balayc kurallar oluturmak ve onlarn kendilerini bu tr kurallar ile bal
hissetmelerini salamak son derece gtr. Uluslar ailesi, devlet benzeri bir
birlik deildir. Kurallar koyacak merkez bir otoritesi ya da yasama meclisi
bulunmamaktadr1.
Uluslararas hukuk, ayn zamanda bir uluslararas menfaatleri badatrma sistemidir. Sjeler somut olayn zelliine gre, bazen balanmak istemedikleri bir andlama ile, koullar deitii takdirde balanmak isteyebilmektedirler. Benzer biimde baz andlamalarn kimi hkmlerini kabul ederlerken; kimi hkmlerini ise, karlarna uygun grmeyip kabul etmek istemeyebilirler. Ancak her eye ramen ve her durumda gven esas zerine
*

Dokuz Eyll niversitesi Hukuk Fakltesi Trk Hukuk Tarihi Anabilim Dal retim
Grevlisi
Oppenheim, s.23.

Dokuz Eyll niversitesi Hukuk Fakltesi Dergisi Cilt: 8, Say: 1, 2006, s.87-122

88

Dr. rem KARAKO

kurulmu bir sistemden ve ilikiler andan sz edildii aklda tutulmaldr.


Verilen szlerden ve balanlan andlamalardan vazgeilemez.
hukuklarda hukukun ortaya k kadar eski tarihsel kkleri olan
emredici kurallarn benzeri uluslararas hukukta da olmal mdr? Bu
dncenin tarihsel gelime seyri nasldr? gibi sorular almamzn temelini
oluturmaktadr. Bu sorulara yant ararken, konuya netlik kazandrmak
bakmndan gnmzdeki durumu tespit etmek ve geriye doru aratrc bir
yntem izlemenin daha aklayc olaca dnlmektedir.
Uluslararas hukukta emredici kurallarn tarihsel geliimi incelenirken,
ncelikle kavram olarak neyi ifade ettii zerinde durmak gerekmektedir.
Uluslararas hukukun kurumsallamas modern zamanlara ait bir dnsel
geliim basamadr. Bir ulusun, bir dierinin de en az kendisi kadar yeryznde yaam hakknn bulunduunu kabul etmesi fikri ok yeni elde edilmi
bir kazanmdr. Aslnda tam olarak zmsendii konusu tartlabilir. Bir
hukuksal dnce, olgu ya da kurumun tarihsel kkenlerini aratrmak, onun
bire bir aynn tarihte bulmaya almak anlamna gelmemektedir. Benzer ilk
biimlerinin izini srmek daha doru bir yaklam olacaktr. Bu anlamda
uluslararas hukukun emredici kurallarnn, hukukun genel ilkeleri kavram ile
olan ilikisi byk nem kazanmaktadr. Bu ilkeler tarihin ok eski devirlerinden beri vardr. Fakat emredici kurallar ayrm 1960l yllardan sonra
tartma gndemine gelmitir2.
almamzda ncelikle emredici kural (mir hkm) olgusundan bahsedilecek, daha sonra tarihteki eitli grnmleri zerinde durulmaya allacaktr. Bu yaplrken imdiki hukukumuzun oluumuna kaynaklk eden Bat
hukukunun temeli olarak Roma Hukuku ve Avrupadaki gelimeler ile Eski
Trklerdeki uygulamalar ve uzun yllar hukuk sistemimiz olan slam Hukuku
ele alnacaktr.
I. EMREDC KURAL OLGUSU
A. TANIMI VE KAPSAMI
1. Tanm
Emredici kurallar, i hukukta, hukuk kiilerinin szleme ile aksini
kararlatramayacaklar ve kesin olarak uygulamak zorunda olduklar hukuk
2

Gndz, s.35.

Uluslararas Hukukta Emredici Kural Olgusuna Tarihsel Bir Yaklam

89

kurallarn ifade etmektedir3. Uluslararas hukukta emredici kural yaklam,


i hukuktan esinlenerek oluturulmutur. Viyana Andlamalar Hukuku
Szlemesi ile dzenlenmeden nceki yllardan beri olagelen bir uygulamadr.
Ahlak olmayan ykmllklerin andlama konusu olamayaca, uluslararas
hukukun da en bilinen teaml kurallarndan birisidir.
zel hukuktaki emredici ve yedek kural ayrmnn gerekesi, baz
kurallara uymann zorunlu olduu; dier bazlarna ise uyulmayabilecei
yaklam deildir. Yedek hukuk kurallarnn aksine szleme yaplabilir.
Baka bir ifade ile, szlemede irade serbestisi ilkesi gerei taraflar bu tr
normlarn aksini kararlatrabilir, fakat hibir aklk getirmemilerse, yasalardaki yedek hukuk kurallar devreye girerek szlemedeki boluu doldurur.
Oysa emredici kurallarn, aksi kararlatrlamaz. Hatta kar tarafn rzas olsa
bile, aksine anlama hkm konulamaz. Eer byle bir szleme yaplrsa, i
hukuk bakmndan hibir hkm ve sonu dourmamaktadr4. hukuklarda
bu konu detayl bir biimde dzenlenmitir.
Emredici kurallar yasadan, genel ahlak ve adaptan, kamu yarar dncesinden ya da hukukun genel ilkelerinden doabilir. Snflandrmak gerekirse
bunlar, belli konulara ilikin emredici kurallar ile szleme zgrln
snrlayan genel ilkelerdir. Belli konulara ilikin yasada aka dzenlenmi
emredici kurallara; szlemenin yasada aka belirtilmi geerlilik art olan
ekle uygun yaplmas (BK.m:11/1), borlunun ar kusuru ile alacaklya
verecei zarardan sorumlu tutulamayacana dair nceden szleme yaplamamas (BK.M:99/1), borlunun ileride gerekleecek zamanam defini
ileri srme hakkn nceden szleme ile ortadan kaldrmamas (BK. m:139/1)
gibi maddeler rnek gsterilebilir5.
Hkmn emredici nitelii genellikle yasa metninde yer almaktadr. Fakat
bu konuda aklk yoksa, yasann amacna baklmaldr. Bir konu yasada
ahlak, kamu dzeni ya da kiilik haklarn korumak amacyla dzenlenmi ise,
3
4

Pazarc, Jus Cogens, s.364.


BK.m.19: Bir akdin mevzuu, kanunun gsterdii snr dairesinde, serbeste tayin
olunabilir.
Kanunun kati surette emreyledii hukuk kaidelere veya kanuna muhalefet; ahlaka
(dab) veya umum intizama yahut ahs hkmlere mteallik haklara mugayir
bulunmadka, iki tarafn yaptklar mukaveleler muteberdir.
BK. m:20/1: Bir akdin mevzuu gayrimmkn veya gayrimuhik yahut ahlaka (daba)
mugayir olursa o akit btldr.
Tekinay-Akman-Burcuolu-Altop, s.495; Farkl rnekler iin bk. Tunoma, s.176.

90

Dr. rem KARAKO

her zaman emredicidir6. Konunun, uluslararas emredici kurallar kurumu ile


ilikisi buradadr. nk szleme zgrlnn genel ilkeler yolu ile
snrlanmas da mmkndr. Yasa, belli ve zel konularla ilgili ak/kapal
emredici hkmler koymak yerine ayrca, BK.m:19/2 ve BK.m:20/1 ile ifade
edilen genel ilkelerle snrlama getirmektedir. Buna gre, konusu ahlaka kamu
dzenine ve kiisel haklara aykr veya imkansz szleme yaplamaz. Bu
nitelikteki emredici kurallar daha ok yasa metninde aka belirtilmemi olan
durumlar iin sz konusudur7.
Uluslararas hukuk da bir dzen oluturmak amacn tadna gre,
uluslar topluluunun dzeni, i hukuktaki kamu dzeni ile; kiilik haklar,
insan hak ve zgrlkleri ile zdeletirilebilir. Genel ahlak kurallar zaten
uluslararas rf ve adetle kabul edilegelmi olgulardr.
2. Kapsam
Uluslararas hukukta emredici kurallarn kapsamnn belirlenmesinde
byk lde yaplageli (teaml) ve hukukun genel ilkelerinden hareket
edilmektedir. Ancak btn genel uluslararas hukuk ilkeleri ve kurallar
emredici olamaz. Emredici olanlarn tespitinde ise belli bir lt bulunmamaktadr. Bu durum gerekten zlmesi zor bir sorundur. rnein, jus
cogens kapsamnda deerlendirilen klasiklemi konular arasnda, Birlemi
Milletler Andlamasnda yer alan kuvvet kullanma yasa bata gelmektedir8.
Fakat bu ok somut, kimsenin itiraz edemeyecei bir rnektir. Hatta bu ilke
uluslararas hukukun Leuterpachtian byk ilkesidir (Grand norm).
Uluslararas hukukta, devletlerin hibir ekilde iddet fiilleri gerekletirmemesi iin, mutlak bir kuraln temel dayanak olmas gerektii dnlm ve
iddia edilmitir. te bu norm, kuvvet kullanma yasadr. ok geni kapsaml
ve kesindir. Hatta o kadar ki, m:51de meru mdafaa hakk dzenlenirken
devletlerin ou bu hakkn, Gvenlik Konseyinin denetimine tabi tutularak
kullanlmas yolunda irade beyan etmilerdir. Eer Birlemi Milletler deerler ve normlar sralamas yaplrsa Kuvvet kullanma yasa en bata gelme6
7
8

Tekinay-Akman-Burcuolu, Altop, s.496.


Tekinay-Akman-Burcuolu-Altop, s.497.
BM. art m.2/4: Tm yeler uluslararas ilikilerinde gerek herhangi bir baka devletin
toprak btnlne ya da siyasal bamszlna kar, gerekse Birlemi Milletlerin
amalar ile badamayacak herhangi bir biimde kuvvet kullanma tehdidine veya kuvvet
kullanlmasna bavurmaktan kanrlar. Birlemi Milletlerin amalar m:1de
saylmaktadr (Metin iin bk. www.belgenet.com).

Uluslararas Hukukta Emredici Kural Olgusuna Tarihsel Bir Yaklam

91

lidir. nk eer uluslar arasnda bar ortam olmaz ise dier tm deerler
anlamn yitirecektir9.
Kuvvet kullanma yasa ayn zamanda uluslararas rf ve adet nitelii
kazanmtr. Bylece Birlemi Milletler artna imza koymayan devlet ve
sjeleri balar. Bu durum Nikaragua Davas karar ile ortaya konulmutur10.
Kuvvet kullanma yasa kapsamnda verilen rnekler daha ok uluslararas
hukukun genel ilkeleri balamnda deerlendirilmektedir. Oysa jus cogens
asndan bakldnda, aksine szleme yaplamayacak olan normlar gz
nne alnmaldr. Bylece daha nce yaplm baz szleme ve andlamalarn durumlarnn ne olaca gndeme gelecektir. Bu yzden jus cogensin
kapsamnn olabildiince dar tutulmas gerekmektedir.
Kle ticaretinin, deniz haydutluunun, soykrmn yasaklanmas ve devletlerin egemen eitliine aykr davranma, halklarn kendi kaderlerini belirlemesi gerektii kuralna aykr davranma gibi konular bu kapsamda deerlendirilmesi gereken dier ilkelerdir11. rnein, 1856 Paris Andlamasnn
korsanln kaldrlmasna ilikin beyannamesini ABD. ile spanya imzalamamlardr. Buna ramen 1898 ylnda birbirleri ile savaa balaynca uluslararas hukukun bu kuralna uyarak korsan kullanmayacaklarn aklamlardr12. Sebepsiz biimde nc bir devletin lke btnlne saldr iin
andlama yaplamaz. Yaplrsa balangtan itibaren batl olacaktr. Hukukun
genel ilkeleri kabul edilen hususlara aykr andlamalar da batldr13. rnein,
yarg bakl uluslarn egemen eitlii ilkesine dayanmakta ve Uluslararas
Hukuk Komisyonu tarafndan aksi kararlatrlamayacak ilkeler arasnda
saylmaktadr14.
9

10

11
12
13

14

Hersch Lauterpacht, Function of Law in the International Community, 1933, s.64


(Aktaran, Frank, s.1).
Military and ParamilitaryActivities in and Against Nicaragua V.United States of America)
Merits
Judgement,
I.C.J.
Reports,
1986,
p.14
(www.studiperlapace.Hcentrol@studiperlapace.it (1999), (24.3.2004); s.100, p.188.
Pazarc, Jus Cogens, s.376.
Alsan, s.51.
Ltem, s.96; Meray andlamann konusunun uygulama imkanszl ya da ahlaka
aykrlnn (pacta contra bonos morem) butlan sebebi olamayaca kansnda olup, bu
konuda Kelsenin yaklamn benimsemektedir. Bir devlet yapt andlamann ifa
imkanszl ile ya da ahlaka aykr olduunu ileri srerek bozma yoluna gidememelidir.
Aksi halde verilen sze sadakat anlamna gelen ahde vefa ilkesine aykr davranm olur
ki bu da ahlak d bir eylemdir (Meray, 1975, s.87-88).
Annuaire, CDI, 1966, Vol.I, s.270 (Aktaran, Pazarc, 2006, s.81, dn.184).

92

Dr. rem KARAKO

Taraflar kendi aralarnda nc devletlerin haklarn ihlal etmeden veya


devletler hukukunun temel ilkelerine dokunmadan, teaml olan bir devletler
hukuku hkmn deitirebilirler. rnein kendi aralarnda diplomatik
dokunulmazlklar ksmen veya tamamen kaldrabilirler15. Bu durumda
uluslararas toplumun dzenini bozacak ve toplumun haklarn zedeleyecek
bir sonu domayacaktr.
Emredici ilkelerin tam olarak belirlenmesi sanldndan daha zordur.
Genel olarak uluslararas toplumun yararn ilgilendiren ve insan haklarn
korumaya ynelik kurallar olmaldr16. Ancak bu her zaman yeteri kadar ak
olmayabilir. rnein, kuvvete bavurmann yasaklanmas ilkesinin istisnas
Birlemi Milletler artnda yer almaktadr. Buna gre devletlere tek bana
ya da ortaklaa mer mdafa hakk tannmaktadr. Devletlerin byle bir
hkme imza koymas, doaldr ki, kuvvet kullanma yasana aykr szleme
anlamna gelmemektedir. Birlemi Milletler artnda kademeli olarak
bar zmlerden balanarak, denetimli biimde kuvvet kullanmak,
durumun zelliine gre, koullar gerekletiinde mer mdafa olarak
dzenlenmektedir (BM art, m.39-42).
nsan haklarnn korunmas konusunda baz ilkelere jus cogens nitelii
tanmak mmknken, bazlar iin bu sz konusu olamaz. rnein, 4.11.1950
tarihli Avrupa nsan Haklar Szlemesinin 15. maddesi ile, sava ya da
ulusun varln tehdit eden bir tehlike durumunda, taraf devletlerin, insan
haklarna baz kstlamalar getirebilecei kabul edilmitir. Bu kstlamalar,
yaam hakk, ikence ve klelik dnda kalan nlemler olabilir17. O halde
burada, sz edilen kstlamalarn istisnas olarak saylan bu ayrk durum
jus cogens olmaldr.
Bir su faili olarak kklere idam cezas uygulanamamas, uluslararas
hukukta emredici kural olarak deerlendirilmesi gereken bir dier husustur.
Aslnda suun ilendii tarihte henz on sekiz yan doldurmam olan ocuk
sulularn idam edilememesi kural emredici bir uluslararas hukuk normu
nitelii kazanmtr. nk bu konuda drt nsan Haklar Szlemesi vardr.
Bunlardan biri, ABD ve Somali dnda tm uluslararas toplum (192 lke)
tarafndan onaylanan ve i hukuklarnda balayclk kazanan ocuk Haklar
15
16

17

Ltem, s.87.
M.K. Yassen, s.8; M.Villary, s.965-968 (Aktaran Pazarc, Jus Cogens, s.376, dn.32deki
eserler); Gndz, s.36.
Pazarc, Jus Cogens, s.376.

Uluslararas Hukukta Emredici Kural Olgusuna Tarihsel Bir Yaklam

93

Szlemesidir. Bu lkelerde ocuklara fiilen de idam cezas verilmemesi


yolunda almalar yaplmakta, kamuoyu oluturulmaktadr18.
Uluslararas Hukuk Komisyonu tasar tartmalar srasnda emredici
kurallarn varln benimseyen devletlerden talya, grlerini aklarken, bu
kurallar belli bir snflandrmaya tabi tutmutur. En bata insan haklarnn
savunulmasna ilikin olanlar gelmektedir. Ardndan kuvvet kullanmn
engelleme ve bar korumaya ynelik olanlar yer almaktadr. Son olarak da
devletlerin bamszln koruyan emredici kurallar bulunmaktadr19.
B. ULUSLARARASI HUKUKUN EMREDC KURALLARI (JUS
COGENS) LE LGL TEMEL KURAMSAL YAKLAIMLAR
Uluslararas hukukun oluumu ve geliimi konusunda tarihsel tartma
ekseninin ularnda doal hukuk taraftarlar ve pozitivistler yer almaktadr20.
Tm kurumlar olduu gibi andlamalar ve bunlarn geersizliine neden olan
jus cogens olgusu da bu tartmadan etkilenmektedir. Taraflar arasndaki irade
beyanlarnn akland belgelere genel olarak andlama ad verilmektedir.
Terimsel anlam, uluslararas hukukun kendilerine bu alanda yetki tand
kiiler arasnda, uluslararas hukuka uygun biimde hak ve ykmllkler
douran, deitiren veya sonlandran yazl irade beyanlardr21. Emredici
kuraln belirlenmesi asndan, sadece taraflarn balayan iki tarafl andlamalardan ok; uluslararas hukuku oluturan (law-making) andlamalar nem
tamaktadr. Bir ilkenin emredici norm nitelii kazanabilmesi iin, uluslar
ailesinin tamamnn ya da tamamna yakn bir ksmnn andlamay kabul
etmesi gerekmektedir22. Uluslararas Adalet Divan Statsnn 38. maddesi,
andlamalar bu bakmdan genel ve zel olmak zere ikiye ayrmaktadr.
Ancak bu tanm ve ayrm aklayc niteliktedir. Uluslararas hukuk kural
oluturmak bakmndan ikisi arasnda fark bulunmamaktadr. Bazen iki tarafl
andlama ile de uluslararas hukuk kural oluturulabilir.
Hukukun kayna ile ilgili ilk aklayc kuramlar doal hukuk doktrinleridir. radeci kuramlar, zellikle pozitivizm, temelde doal hukuku reddet-

18
19
20
21
22

www.amnesty.org.tr
www.amnesty.org.tr
Oppenheim, s.89-94; Meray, (1960), s.33-36.
Meray, (1960), s.81; Pazarc, 2006, s.43.
Oppenheim, s.23; Crozat, s.124.

94

Dr. rem KARAKO

mektedir23. Hukuk kurallar iradenin rndr. Buradaki irade uluslararas


arenada devletlerin iradeleridir. Uluslararas hukuk devletlerin iradelerine
bal olarak olutuuna gre, bu iradenin dnda bir g tarafndan var
edilmi ya da doada nceden olumu baz genel kurallara dayanlarak
aklanamaz. Emredici kurallarn dayana bu genel kurallar olamaz.
Devletler, kendi iradeleriyle oluumuna katldklar bir kural sz konusu
olduu zaman kendini onunla bal klabilir. Bir kuraln emredici olduu tm
devletlerin ortak iradeleriyle kabul edilen bir st kuralla belirlenmelidir.
Nitekim Viyana Andlamalar Hukuku Szlemesinin 53. maddesinde emredici kuraln, uluslararas toplumun tm tarafndan, andlama ile ya da teaml
olarak kabul edilmi ve tannm olmas gerektii belirtilmektedir24. Bunun
salanmas son derece zordur.
Pozitivist dnce, uluslararas hukukta emredici kurallarn kabul
gereini aklamakta yetersiz kalmaktadr. Bu konuda doal hukuk doktrini
daha aklayc grnmektedir25. Aksi halde, her devletin iradelerinin ayn
anda salanamayabilecei dncesinden hareketle, emredici kurallarn kabul
edilmesi anlamn yitirmektedir26.
hukuktaki normlar hiyerarisine gre, st norm anayasadr. Ardndan
yasa, tzk, ynetmelik ve dier dzenleyici ilemler gelmektedir. Bunlar
arasnda en alttan ste doru birbirine uygun olma, aykr hkm barndrmama eklinde bir uyum ve hiyerari vardr. Her aama iin uygunluk
denetimi mekanizmalar ngrlmtr. Fakat uluslararas hukuk dzeninde
bu trden st dzey normlarn var olup olamayaca retide tartlmtr.
nk devletlerin ortak iradeleri ile olutuu varsaylan uluslararas hukukun,
bu ortak iradelerin stnde yer alan bir baka grup kural belirleme ve

23

24

25
26

Ayrntl bilgi iin bk. Crozat, s.94 vd; Damato, s.33 vd; Pazarc, 2006, s.11-15; nal,
s.36-46
m.53: Yapl srasnda, genel uluslararas hukukun bir emredici kural ile atan her
andlama batldr. Bu szlemenin amalar bakmndan, genel uluslararas hukukun
buyruk kural, devletlerin uluslararas topluluunun btn tarafndan, aksine hibir
kuraln konulmas olana bulunmad ve ancak genel uluslararas hukukun ayn
nitelikteki yeni bir kural ile deitirilebilecei kabul edilen ve tannan bir kuraldr.
elik, s.198; Sur, s.45; Bozkurt-Ktk-Poyraz, 68.
Uluslararas hukukun oluumunu sadece sbjektif ve dolaysyla deiken olan devlet
iradesinde aramay yeterli grmeyenler, hukukun esasn kendi kaynanda bulunan bir
norm ile aklarlar (Normativist Kuram). Bundan baka Pacta Sund Servanda esasna
dayal doktrinler vardr (Crozat, s.99-100).

Uluslararas Hukukta Emredici Kural Olgusuna Tarihsel Bir Yaklam

95

sabitlemesinin yolunun ne olduu tam olarak zlebilmi deildir27. Bunlar


kuramsal tartmalardr. nk uygulamada yazl olarak yer almad eski
dnemlerde bile, bu trden kurallar geleneksel olarak vardr. Fakat kayna
konusunda farkl grler ortaya kmtr. Bu konuda birbirine kart grte
olan Schwarzenberger ve Verdrosstur. Schwarzenberger uluslararas hukukta
jus cogense kar karken, Verdross ise olmas gerektiini dnmektedir28.
Schwarzenbergere gre, egemenlik, rza, tanma, iyi niyet, uluslararas
sorumluluk, denizlerin serbestlii ve mer mdafaa konularnda teaml
(yaplageli) kurallar, andlamalar ve uluslararas hukukun genel ilkeleri tam
olarak zmsendii takdirde uluslararas hukukta jus cogens niteliinde hibir
kurala rastlanmayacaktr. Bu balamda andlamalar ile ilgili olarak byle zel
bir dzenlemeye gerek de yoktur29. Gerekten de Viyana Andlamalar
Hukuku Szlemesinde emredici hukuk kurallarna aykrlk dzenlenmeden
nce, rnein, denizin bir ksmndan geilmesini yasaklayan bir andlamann
mutlak biimde batl olduu kabul edilmekteydi. nk denizlerin serbestlii
kural bir rf ve adet ilkesidir. Buna aykr bir andlama yaplamayaca gibi
Uluslararas Adalet Divan tarafndan da uygulanamaz30.
Emredici kurallarn mulak da olsa Viyana Andlamalar Hukuku
Szlemesine girmesi, tarihsel sre ierisindeki iki doal tartma eksenini
yeniden harekete geirmitir. Doal hukuk doktrini ile pozitivizm arasndaki
tarihsel atmaya, burjuva hukukular ile sosyalist hukukular arasndaki
atma eklenmitir31.
Biimsel tartmalarla zaman kaybetmek yerine, onlar devam ettii
srada, hakszla yol aan durumlarn bertaraf edilmesini salayacak
pragmatik nlemlerin alnmas zorunludur. Ancak hiyerarik bakmdan st
dzey kurallara sahip bulunmayan bir hukuk dzeninde, hukuk kiilerinin
aralarnda serbeste yapaca anlamalar, taraflarn, nc kiilerin, kurulularn, uluslararas baka dzenleyici ilemlerin veya normlarn geersiz
sayma/saydrma imkannn bulunmas bir ynden sakncaldr. nk andlamalar tek tarafl olarak, yerinde olmayan bir gereke ile, tanmsz bir

27
28
29
30
31

Pazarc, 2006, s.81; elik, s.198 vd.


elik, s.196.
Pazarc, Jus Cogens, s.10, dn.14deki eser.
Scellenin bu gr iin bk. Crozat, 120, 124.
Sosyalist hukukularn yaklam iin bk. Pazarc, Jus Cogens, s.376; Danilenko, s.2.

96

Dr. rem KARAKO

geersizlik sebebine dayanlarak feshedilebilir hale gelecektir32. Ancak tam


tersine rnein, doal kaynaklar zerinde srekli egemenlik ilkesi nc
dnya lkeleri lehine ileri srlebilir olduundan, ileride zayf devletleri
gller karsnda koruyucu etkisinin olabilecei de gz ard edilmemelidir33.
II. TARHSEL GELM
Eski hukukumuzda Tanzimata kadar olan dnemde, uluslararas hukukta,
slam devletler hukukuna ilikin hkmlerin uyguland grlmektedir.
Tanzimattan sonra ise, Avrupa hukuku esas alnarak uygulamalar yaplmaya
balanmtr. Klasik dnemin en nemli eseri 1549da Haleb tarafndan
yazlan Mltekal Ebhr adl eserdir. 1687de Osmanl Devletinin kanun
mecmuas olarak aklanmtr. Bu eserde siyer bal altnda, uluslararas
hukukta uygulanacak hkmlere yer verilmitir. Ayrca mam Muhammedin
yazm olduu devletler hukuku kitab olan Siyer-i Kebirin aklamas
mahiyetini tayan, Serahsnin erhi dier nemli kaynaktr. Osmanl
Devletinin resmen tand hukuk ekol, mam Muhammedin de grlerini
benimsemi olduu Hanefliktir. Bu nedenle Hicr dokuzuncu yzyldan beri
bu eserin elyazmalar Osmanlda oalmtr. erhin en erken tarihli elyazmas, Hicr 631 tarihli Beyrut Amerikan niversitesi Ktphanesindedir34.
1856 Paris Andlamasna kadar modern devletler hukukunun dnya
zerinde var olmad ve bu tarihten sonra, Hristiyan dnyasnda ortaya
kt tezi35, aslnda uzun yllar savalardan bitkin dm olan ve bir btnleme abas iine giren ama bir trl baaramayan Avrupann durumunu
anlatmak iin kullanlmaktadr. Sava sona erdirme ve btnleme abalar
takdire ayandr. Bu gr, uluslarn snr btnlne zarar vermeme kuralnn bu tarihten itibaren batl devletler arasnda kabul grmeye balam
olmas yn ile hakl da olabilir. Hibir devletin snrlarna tecavz etmeme
32
33
34
35

Charles Rousseaunun tedbirli yaklam hk. bk. elik, s.201.


Sur, s.45.
Serahs, erh, s.21.
Cin-Akgndz, s.378; Paris Andlamasnn ilk maddesi bu bakmdan nemlidir.
Osmanldevleti artk devletler genel hukukunun bir parasdr. m.1e gre taraflar sava
srasnda igal ettikleri topraklar iade edeceklerdir. m.2ye gre, Osmanl Devleti Avrupa
Devletler Topluluunun bir yesi olacak, toprak btnl ve bamszl Avrupa
devletlerinin ortak garantisi altna girecektir. m.3e gre, uyumazlk durumunda taraflar
kuvvet kullanmadan nce dier imzac devletlerin aracln kabul edeceklerdir
(www.turkcebilgi.com).

Uluslararas Hukukta Emredici Kural Olgusuna Tarihsel Bir Yaklam

97

dncesinin olumas ulusal devletlerin olumasna baldr. Bu da ila be


yzyl ncesine dayanr36.
Tarih bir btn olarak alglanmaldr. Baka bir ifade ile modern
uluslararas hukuk teorisinin oluturulmasnda yararlanlan kaynaklar, dou ve
slam kaynaklardr37. Dou ve bat dncesinin birini dierinden ayrmak
mmkn olamamaktadr. Devletlerin snrlarna sayg esas getirilmeden
uygulanan slam hukuku kurallar ne kadar adil olursa olsun, sonuta
uluslararas ilikileri sava temelinde deerlendirmek zorundadr. Bat dnyasnn gelimeleri de ne kadar modern olursa olsun, sadece kendi inancnda ya
da kltrnde olanlara uygulanp, dier uluslar veya inanlar darda
brakrsa, hi de adil olmayacaktr.
A.

SLAMYETTEN NCE TRKLERDE


HUKUKA AT EMREDC KURALLAR

ULUSLARARASI

Eski Trklerin dier devletlerle olan ilikilerinde kendileri asndan


emredici norm kabul edilebilecek ilkeleri benimsemi olmalar, uygarlk
dzeyini ortaya koymaktadr. Hunlarda bar hali, dier topluluklarla ilikilerde esastr. Eer kar taraftan bir kt niyetli giriim olmaz ise, saldr
yaplmaz. nce kar tarafn uyarlmas ve uyumazln bar yollar ile halli
denenir38.
Uluslararas ilikilerde dzenleme arac andlamadr. Andlamann ihlal
edilmesi sava sebebidir. Elilik kurumu ve garantileri gelimitir. Andlamalara uymay zorunlu klan saik, Tanrnn laneti ve savatr. Fakat her halde
ahde vefa ilkesi uygulanmaktadr. Andlamann taraflar akit ile balandklarn, zel riteller eliinde bir tren ile ilan ederler ve aleniyet kazandrrlar39.
B. SLAM HUKUKUNDA ULUSLARARASI HUKUK VE EMREDC
KURALLAR
Eski hukukumuzda Tanzimat dnemine kadar devletler hukuku ile ilgili
hkmler, cihad, magzi (savalar) ve siyer (hal, durum, gidi, yol, davran)
36
37

38
39

Dervort, s.29.
Bat literatrnde bu konudaki ilk kaynaklar 1532-1577 yllar arasna rastlamaktadr.
Douda ilk eserler 770-804 tarihlerine denk gelmektedir (Cin-Akgndz, s.378).
in ile akdedilmi bir uluslararas andlama metni iin bk. Arsal, s.216.
Arsal, s.219 vd.

98

Dr. rem KARAKO

ad altndaki kitaplarda ya da konu balklarnda ele alnmtr40. Siyer ksm,


fkhn uluslararas ilikilerde egemen olan esaslarn iermektedir. Siyerin
temel kavramlar, Dar-l slam41, Dar-l Harp42, Dar-l Ahd43, Cihad,
Zimmet44 ve Aman45dr.
1. Klasik Kuram
Hukukun klasik kuram biimseldir. Temelde ilah kaynaklar egemendir.
Yneticilerin ve yarglarn, bunlara uymalar zorunludur. Kaynaklarn yorumunu yaparak hkm karabilmek iin, mtehit olmak yani hukuku ve
metodolojiyi iyi bilmek gerekmektedir.
ncelikle slam hukukunda kuramsal anlamda, uluslararas hukuk-i
hukuk ilikisinde teki (monist) yaklamn esas olduu belirtilmelidir.
hukuk ile uluslararas hukuk birbirinden ayr deildir. Hatta teoride, lkesel
ayrm da yoktur. slam hukukunun geerli olduu tm corafi alanlarda -farkl
ynetimler olsa da- slam hukuku uygulanr. O nedenle hukukun kaynaklarnn yorumu ok nemlidir. Uluslararas hukuka ilikin bir sorun hakknda
da, i hukukta olduu gibi, ncelikle Kuranda hkm bulunup bulunma40
41

42

43

44

45

Cin-Akgndz, s.375.
Mslmanlarn hr ve gven iinde yaayabildikleri, slam egemenlii altndaki lke
topraklardr (ok-Mumcu-Bozkurt, s.69); Umura gre, slam topraklarnn belirlenmesinde esas alnmas gereken kriter, corafya anlamnda lke deil, kiilerin itikaddr.
Milliyet ya da vatandalk, bugnk anlamndan ok farkldr (s.194).
Mslmanlarn zgr ve gven iinde yaamadklar dman lke topraklardr (okMumcu-Bozkurt, s.69).
Dar-l Sulh de denilen bu yerler, dorudan doruya slam egemenlii altnda olmayan
fakat slam devleti ile andlama yapan gayrimslim topraklardr (ok-Mumcu-Bozkurt,
s.69).
Mslman siyasal otorite ile gayrimslim vatandalar arasnda, gayrimslim vatandalara
Mslmanlarn himayesini ve onlarla bar ilikiler kurulmasn salayan bir tr srekli
szlemedir. Dar-l slam durumuna getirilen lkelerde yaayan, ehl-i kitap olan veya
olduu varsaylan slam devletinin egemenliine kar gelmeyip, devletin korumas altna
girmek karlnda belli miktar vergi deyenlerin kazandklar statdr. Mslman halk
da benzer bir vergi demektedir (r ve hara arazileri arasndaki farklar iin bk. Ebu
Yusuf, s.190). Bunlar devletin gvencesi altnda olmakla, dinlerine sayg gsterilir. zel
hukuk konularndaki uyumazlklarnda kendi cemaat mahkemelerinde yarglanabilirler.
Kamu hukuku alannda slam hukuku hkmlerine tabi olurlar. (ok-Mumcu-Bozkurt,
s.70); Zimmilik hakknda ayrntl bilgi iin bk. Bozkurt, Zimm, s.115-154.
Gayrimslimlerin slam topraklarna ticaret gibi geici amalarla girmelerinin dzenlendii durumdur (ok-Mumcu- Bozkurt, s.84-85; Eman konusunda ayrntl bilgi iin
bk. Bozkurt, Mstemenler, s.361-379.

Uluslararas Hukukta Emredici Kural Olgusuna Tarihsel Bir Yaklam

99

dna baklr. Eer yoksa veya kapal ise, Snnet ile tamamlanp tamamlanmadna baklr. Ancak doktrinde slamn klasik kuram denildii zaman
kastedilen ounlukla, Peygamber dnemi uygulamas ve Kuran deil;
ortaa slam uygarlnn zirve noktas olan Abbasler ve drt ekoln ortaya
kt dnemdir46. nk bu dnemde hukuk ve bilim en gelikin an
yaamtr.
Uluslararas ilikiler alann da kapsamak zere klasik metodolojiye
bal olan slam dncesi, taklid, fetva ve telfik tekniklerini uluslararas
hukukta kullanmtr47. Yukarda sz edilen ekoller dnemine gelinceye
kadar slam hukuku, ilk ortaya kt eklinden olduka farkl bir hal almtr.
Bu farkllama temel kurumlara da yansmtr. rnein cihad, kavram
olarak, yalnzca da ynelik bir hareket deil, insann isel-ruhsal
dzelmesini salayc uygulamalar yapmasdr48. Szck olarak cehd etmek,
i-aba gstermek, gayret etmek, bir ii baarmak iin elinden geleni yapmak,
gibi anlamlar tamaktadr49.
Cihadn bu isel anlam, sanldnn aksine, slamiyetin ilk yllarnda
kullanlan, o dnemin hukukunun kayna olarak hadislere konu olan biimidir. Ancak zaman getike ve koullar deitike, hukukular ve yneticiler
szcn, madd anlamda silahla savamak biimine dnmesine neden
olacak yorumlar ve uygulamalar yapmlardr50. Benzer durum devlet yne46
47

48

49

50

Eb Sleyman, s.30, 68.


Taklid: delilini bilmeksizin bir hukukunun gr ile karar vermektedir. Ancak slam
hukukunda krkrne inanma uygun bulunmaz.
fta: Bir sorunun zm iin sorulan soruya itihad yolu ile verilen cevaptr.
Teflik: ki veya daha fazla ekoln birbirine zt ve aykr hkmlerinin ayn ite
uygulamasdr. (Ayrntl bilgi iin bk. Atar, s.319, 325, 327)
slam dinsel dncesinde ruhbanln olmad konusu aklanrken Peygamberin,
Mslmanlarn ruhbanlnn cihad olduunu syledii rivayet edilmektedir. Devamnda yaplan aklamada cihadn anlamnn, dnya ilerini brakp, sadece ibadetle
uramak olduu aklkla belirtilmitir. Bundan kast, kiinin isel anlamda kendisini ve
dsal anlamda dier insanlar iyilie ynlendirecek iler tasarlamas ve yapmas; ktl
engelleyici iler yapmas veya tasarlamasdr (Serahs, s.46). Dinsel literatre de bu
anlamyla girmitir (zel, s.527); Crozat, 201.
zel, s.527; Aksi kandaki Brockelmanna gre, slam Peygamberi, kendisine inananlar
kutsal savaa ikna eden bir yaklam benimsemitir. Asl amac sava amaktr ve bunun
artlarn kendi hazrlamtr (s.21 vd).
Evrim-dnm sreci iin hakknda ayrntl bilgi iin bk. Ebu Sleyman, s.33 vd; slam
hukukunda bu konuda yazlm eserlerin dkm iin bk. Crozat, s.199-200; Ruelland,
s.55.

100

Dr. rem KARAKO

ticilii olan emrlik kurumunun, nce halifelie sonra da saltanata


dnmesinde yaanmtr. Silahl savan benimsenmesi ve n plana karlmas, dnemin sava eksenli yapsndan ve henz lke btnlne sayg
kavramnn netlik kazanmam olmasndan kaynaklanmaktadr51.
slamiyetin ortaya kt dnemlerde Arap yarmadasnda devlet biiminde bir rgt yapsndan henz sz etmek mmkn deildir. Zira Medine
anayasal metni ile bir tr ortak iradeye dayal kent devleti ya da buna benzer
bir birlik zellii tayan yap meydana getirilmitir. O halde Kuran ile
gelen esaslar sadece temel ilkeler baznda deerlendirilmelidir. Mslmanlar,
kendi toplumlarndan dlanma ve yok edilme karsnda, hayatta kalabilmek
iin srekli bir savunma halinde bulunmulardr. Ancak hibir toplulua kar,
hibir sebep yokken sava almamas genel kuraldr. Bar halinin tek istisnas mer mdafaadr52. Aslnda bu esas, bilinli olmamakla birlikte, herkesin toprak btnlne sayg ilkesinin ilksel temellerini oluturmaktadr53.
Uluslararas ilikilerde savan asl oluu, devletler arasndaki ilikilerin
sava ve bar durumuna gre dzenlenii, slam dnyasna has bir olgu
deildir. Eski Roma ve dier Avrupa devletleri iin, stelik tarihin her
devrinde geerlidir. zellikle dnyann iki byk sava yaamasnda, hep bir
devletin, dierinin topraklarn ele geirme abas vardr. Savalarn temel
nedeni aslnda sanld gibi din ya da inan yaymak deil, dnyev etkinlik
alann geniletmektir. nk ayn din ierisinde de zaman iinde ayrmlamalar ve atma noktalar yaratlmakta; hatta Hristiyanlkta olduu gibi,
dinsel temsil gc bulunan papalk ile ynetici snf arasnda dnyev
egemenlik sava olmaktadr. Savalarn ounluunun dnyann stratejik
adan nem tayan ve eski uygarlklarn yerletii alanlarda kmas da bu
tezi dorulamaktadr. Savalardan byk zarar grm olan devletlerin bir
araya gelerek, uluslarn toprak btnlne sayg ilkesini -kuramsal olarak da
olsa- kabul iin modern zamanlar beklemek gerekmitir. Ancak slam
51
52

53

zel, s.530.
Osmanl Devletinin klasik dneminde, Fatihin Karaman Devletine, Yavuzun ran ve
Msr Memlklerine sava amas durumunda; olas bir kar giriim hali ve anari
karma gibi hususlar dayanak yaplarak, savan slama uygunluu salanmtr:
Demek ki temelde sava, istenen ve hukuksal olan bir durum deildir. (Cin-Akgndz,
s.382); Ruelland, s.56/2.
Cin-Akgndz, s.381; Sava hukukuna ilikin esaslar Kurana gre dzenlenmitir.
Bunlar ilk kez eyban tarafndan 8. yzylda kayt altna alnm ve dnya literatrne
gemitir (Damato, s.17).

Uluslararas Hukukta Emredici Kural Olgusuna Tarihsel Bir Yaklam

101

hukuku bu konuda, slamiyet ncesi ortamn hukukuna gre daha yumuak


hkmler getirmitir.
Tarihsel olaylar tarihsel koullar iinde deerlendirmek gerekmektedir.
slam dncesi yeni bir hukuk sistemi kurma amac tamaz. Eski messeseleri adil olduu oranda devam ettirmek, adaletsiz uygulamalara son vermek;
nceden var olan ve toplum tarafndan uygulanagelen rf-adetleri, genel
ilkelere aykr deilse korumak yntemini kullanmtr. rnein, sava
sonunda, eskiden olduu gibi sa kalanlarn ldrlerek kentin yamalanmas
yerine; savaa daha adil kurallar getirilmitir. Zimmet andlamas bunlarn
banda gelmektedir. Bu yolla farkl dinden olan insanlarn, ayn ortam yaam
alan olarak kullanmalar mmkn olabilmitir. Emredici kural olarak ahde
vefa ilkesine vurgu yaplmtr. Benzer biimde esaret hkmleri, dnemine
gre ileri ahlak kriterlere kavuturulmutur. nceden insanlar pek ok
sebeple yasal anlamda kle olabilirken, slamiyet bu sebepleri, sadece sava
esirlii ile snrlam, onlarn da azad edilmesini bir tr ibadet olarak dzenleyerek, tamamen ortadan kaldrmtr. Uluslararas ilikilerde cihad olgusunun sadece mer mdafaa anlamndaki kullanm ne kartlmtr. Daha
sonraki yzyllarda slam hukuk hkmleri yenilenemedii iin nesilden nesle
bu ekilde aktarlmtr54.
slam hukuk teorisinde zel hukuk-kamu hukuku ayrm olmad gibi,
uluslararas hukuk-i hukuk ayrmnn da bulunmamasnn sonucu olarak,
uluslararas zel hukuk ve uluslararas kamu hukukunun tanmlar deimektedir. Hukuksal olay, ilem veya uyumazlk iki devlet arasnda ya da birey ile
devlet arasnda meydana gelmi ise, uluslararas kamu hukukunun konusunu;
farkl iki devletin vatandalar arasnda meydana gelmise, uluslararas zel
hukukun konusunu oluturmaktadr55.
Eski devletler hukukumuz, ulusal-i hukukun bir paras sayld iin, i
hukuktaki yaptrmlar uluslararas hukukta da geerlidir. kamu hukukunda
var olan szlemelere dair snrlayc hususlar, uluslararas hukukta varln
srdrmektedir. Kuran, Snnet, icma ve kyas hukukun ana kaynaklardr.
Hibir norm, hkm ve uygulama Kurana ve burada aka belirlenmi olan
hukukun genel ilkelerine aykr dzenlemeler ierememelidir. Aksi halde batl
olacaktr.
54

55

Ebu Yusuf, s.55; Cihadn savamak anlamnda kullanlmasna Hicretten bir veya iki yl
sonra izin verilmitir (s.57).
Hamidullah, s.51; Cin-Akgndz, I, s.376.

102

Dr. rem KARAKO

2. Genel lkeler
Uluslararas ilikiler barta, savata ve tarafszlk durumunda olmak
zere farkl dzenlemelere tbidir. Ancak her halde uyulmas zorunlu olan
ilkeler vardr. Bunlar, adalet ilkesi, ahlak deerlerine uygun davranma ilkesi,
verilen szlere uyma ilkesi, eitlik ve zgrlk ilkesi, barn esas olduu
ilkesidir.
a. Adalet lkesi
Adalet ilkesi hemen hemen tm hukuk ve inan sistemlerinde yeri olan,
soyut bir st normdur. Bir devlet ile arada daha nceden husumetin olmas,
adalet ilkesine aykr hareket etmeyi gerektirmez. Karlkllk (mukabele-i
bilmisil) bu ilkeye aykrlk oluturmaz. Uluslararas hukukta kabul grm
bir uygulamadr56.
Birden fazla devletin ayn andlamaya imza koymas halinde bir veya bir
ka szlemeden dnerse, aleyhe hkmlerin sadece dnenler iin uygulanaca kural da adalet ilkesinin bir grnmdr57. Taraflarn imza koyduu
bir andlamadan hari ve gizli, bu andlama hkmlerine aykr baka
szlemeler yaplmas, genel ahlak ve kamu dzenine aykrlk oluturup,
slam hukukunda yasaklanmtr. Bu trden akitler geersiz saylaca gibi
taraflarn andlamaya ballklar da ortadan kalkacaktr.
b. Ahlak Esaslara Uygunluk lkesi
Ahlak esaslara uygunluk ilkesi, uluslararas hukukun emredici normlarn iinde barndran bir kapsaycla sahiptir. slam hukukuna gre,
uluslararas hukukun temeli aklanrken teki (monist) gr esas olduu
iin, ahlaka uygun ilem yapmann, bireyler aras ilikilerdeki durumu ne ise,
uluslararas ilikilerde de ayn hkm ve sonular dourmaktadr. Andlamalara titizlikle uyulmas, zalimane uygulamalar yaplmamas ve andlamalara
bu trden hkmler konulmamas gerekmektedir. Karlkllk esasnn
amacn aacak biimde ve kar taraf ykma uratacak kadar acmasz
boyutlarda kullanlmamas gerekmektedir. Karlkllk esas, misillemenin
eklinin bu boyuta varmasn zorunlu klsa bile, baka bir ifade ile ilk yaplan

56
57

Mmin:40-42; Bakara:219; Hamidullah, s.256.


Cin-Akgndz, s.379.

Uluslararas Hukukta Emredici Kural Olgusuna Tarihsel Bir Yaklam

103

eylem zalimane ise, bunu uygulamak ya da andlamalara bu trden hkmler


koymak yasaktr. Konulursa da geerli olmayacaktr58.
c. Ahde Vefa (Evf bil ahd=Pacta Sund Servanda) lkesi
slam andlamalar hukukunda en nemli ilke, ahde vefadr. Tanrsal
kurallar arasnda, insanlarn, zerinde en ok hemfikir olduklar ilke budur59.
Andlamada verilen szler, borlanlan edimler aka belirlenmelidir. Szcklerin gizli manalarndan faydalanlarak tevil ve geniletme yaplmamaldr60.
Siyer kaynaklarnda ahde vefa ve aleniyet ilkesinin ihlal edilmemesi iin
yneticilere son derece temkinli davranmas nerilmitir. Daha nce akdedilen andlamann hibir surette bozulamayaca kural esastr. Kuramsal
tartmalar, zorunlu kalnan hallerde -rnein, kar tarafn andlamaya aykr
hareketler ierisinde bulunmas durumu gibi- ahdin yerine getirilmesine
devam edilip edilemeyecei konusunda younlamaktadr. Byle bir durumda
bile dorudan andlamann feshi deil, belirli bir biimsel sre ierisinde
kar tarafa durumun bildirilmesinin ardndan fesih ileminin tek tarafl olarak
yerine getirilebilecei hkme balanmtr61.
En az akde riayet kadar nemli ve hibir ekilde inkar ve ihlali sz
konusu edilemeyecek olan bir kural daha vardr. Dmanlar kendileriyle
akdedilen barn artlarn bozsalar bile, bar salamak iin alnm adamlar
ldrlemez. Hatta akdin bozulmas durumunda byle bir art akitte yer alm
olsa bile uygulanamaz. art batl olur. Bu durum emredici kurallarn,
andlama iradesini snrlamasnn en belirgin rneidir62.
d. zgrlk ve Eitlik lkesi
slam hukukuna gre, tm insanlar ayn kkten geldikleri iin, birinin
dierine stnl olamaz. Birey bazndaki bu esas toplumlara da yaylabilir.
Hibir toplumun dierine stnl yoktur. Bu biyolojik eitlik, hukuksal
anlamda da eitlii dourmaktadr. Hkmdar ile vatanda arasnda haklara
sahip ve borlara ehil olabilme anlamlarna gelen hak ve eda ehliyeti bak-

58
59
60
61

Cin-Akgndz, s.379.
Ebu Yusuf, s.459; Roma hukukundaki grnm iin bk. Dervort, s.5.
Ebu Yusuf, s.459.
Serahs, s.60-62; Umur, s.198.

104

Dr. rem KARAKO

mndan fark bulunmaz. Yarg makamlar nnde eit statdedirler. Uluslararas hukuktan doan ykmllkler bu ilkeyi zedelemez. Tam tersine bir tr
denge salama mekanizmas oluturmaktadr. Klelik sebepleri sadece sava
esareti ile snrlanm; uygulamada bir tr bakm ve yardm ykmllne
dnmtr63.
e. Uluslararas likilerde Barn Esas Olmas
Siyerin temel konularndan biri, dnya bardr64. Dnya bar, farkl
inan, farkl kken ve dier farkllklar dahilinde deiik kavimlerin ya da
topluluklarn insanln ortak karlar iin dayanma ve bar iinde olabilmeleridir. ncelikle farkllklarn, farklarn kaybetmeden bir arada yaamalar nemlidir. Eer bir hukuk sisteminde din esas alnarak bir at oluturuluyorsa, dnya zerinde ayr inanlarn da var olaca batan kabul edilmi
demektir65. Bu konuda slam hukukunun asl kayna olan Kuranda farkl
uluslarn bir dzen dahilinde bir arada yaamalar, tearuf szc ile ifade
edilmektedir. Yeryznn gzelliklerinden tm insanlarn yararlanmas iin
birbirleriyle yardmlamalar anlamna gelmektedir66.
Medine anayasal metnindeki esaslara ve yazl yntemine gre, farkl
kabileler, ayn koullar altnda metne imza koymulardr. Bunlarn din ve
62
63
64

65

66

Crozat, s.201.
Ebu Yusuf, s.55-56, 83.
Aksine grler de bulunmaktadr (Cin-Akgndz, s.379; 380, dn.20). Fakat bunlardan
zellikle Turnagil, kuramsal olarak devletler arasndaki ilikilerde savan esas olmadn
kabul etmekle birlikte (s.80), tarihe ve yazarn eserini yaynlad dnemlere (1937-1944)
bakldnda insanln savatan bir trl vazgeemedii, ykc dnya savalarnn yaand dnemler olduu grlmektedir. Bu durumda hala savan olmadn iddia etmek
ok da anlaml gelmemektedir. Gnmzde bile hala haksz savalarn yaand izlenmektedir. Baka bir ifade ile insanlar ve devletler, asla sava olmayacakm gibi rahat
davranamamaktadrlar. O nedenle uluslararas hukukun geliimi olmas gerektii gibi
deil, somut durum ne gerektiriyorsa o ekilde devam etmek zorundadr. Tarihte uluslararas hukuk kitaplar yazlrkenki sava koullar gerei, yazlan eserler genellikle harp
hukuku baln tamaktadr. rnein modern Avrupa hukukunun temelini oluturan
Gentininin kitab De Jure Belli (Sava Hukuku); uluslararas hukukun asl kurucusu
kabul edilen Grootun nl eserinin de ad De jure Bellidir (Turnagil, s.77-79);
Crozat, 201.
slam hukuku insanlarn yeryznde ayr milletler, devletler ve bloklar halinde kmelenmesini doasndan gelen bir zellik olarak kabul etmektedir (Hucurat:13; Maide:5;
Rum:13); Yaman, 140.
Yaman, s.44.

Uluslararas Hukukta Emredici Kural Olgusuna Tarihsel Bir Yaklam

105

inanlarnn deitirilmesi gerekmemi, byle bir talepte bulunulmamtr.


Ayrca sava srasnda da olsa, manastrlara zarar verilmemesi ve buralardaki
din adamlarna dokunulmamas genel kuraldr67. ocuklar, kadnlar ve yallar
gibi savama gc olmayanlar, korunmas gereken grupta deerlendirilmektedir. nsanlarn yaam alanlarna, hayvanlarna ve tarlalarna zarar verilmemesi kuraldr68. Bunlar aksine andlama yaplamayacak olan hususlar olduu
gibi ayn zamanda uluslararas hukukun genel ilkeleridir.
nsanlar arasnda fark gzetilmeyen bir dzenin kurulabilmesi iin, genel
balayc ilkeler oluturulmas gerekmektedir. Buna gre, baz esaslar
andlamalarda yer almasa bile, var kabul edilmektedir. rnein, sava dnda
klelik sebepleri tayin eden bir andlama -aka belirtilmese- bile batldr69.
Hukuk sisteminin monist yaklam benimsemesi, yaptrm gcn arttrmaktadr. slam dinine inananlar bakmndan ift etkili bir yaptrm vardr. Bir
yandan i hukuk ile ayn madd yaptrmlar geerli olurken, te yandan akn
evrende maruz kalnacak olan cezalar bulunmaktadr70.
slam hukukunda andlamalarn yaplmasnda geersizlik nedeni olacak
emredici kurallar, hukukun genel ilkeleri balamnda deerlendirilmelidir.
Aslna baklrsa emredici kurallar, hukukun genel ilkelerinin andlamalar gibi
zellemi bir alanda yansmasndan baka bir ey deildir. rnein zimmet
andlamasna zimmlerin ibadet zgrln kstlayc hkmler konulamaz.
Osmanl tarihi bunun rnekleriyle doludur.
f. yiniyet lkesi
Peygamber andlamalarn ancak iyi niyetle yaplm olanlarnn deerli
olduunu vurgulamtr. yi niyetli oluumlara ve teekkllere dahil olunmas
tavsiye edilmektedir. Bu kurulularn oluum biimi, emredici kurallarn
tespiti asndan nemlidir. Her eyden nce konusu yasak (haram) olmamaldr. Bunlara rnek olarak uyuturucu kullanmn tevik eden, insanla
ya da evreye zarar verici bilimsel aratrmalar yapmak gibi konularda ortak
andlama yaplamaz. Hakszla urayan ya da belli bir ulusun aleyhine
andlamada birleilemez.

67
68
69
70

Serahs, s.61; Crozat, s.202.


Serahs, s.63-66; Cin-Akgndz, s.391.
Serahs, s.64vd. (Aktaran, Cin-Akgndz, s.395 dn.76); Hamidullah, s.411-412.
Yaman, s.31.

106

Dr. rem KARAKO

C. OSMANLI DEVLETNDEK DURUM


Osmanl Devletinde klasik dnemde, iki hkmdar veya kumandan
arasnda, siyasal veya ekonomik konularda yaplan szlemelere ahitname
denmektedir. nk bunlar Osmanlnn tek tarafl olarak bahettii haklar ve
ayrcalklar kapsamaktadr. Verilen szn yazl hale getirilmesidir. Bunlar
tek tarafl balaycla sahip ve lehe tasarruf hkmnde olduundan, kar
tarafn kabulne gerek yoktur. Bu durum devletin gl olmasndan kaynaklanmaktadr. Bu yntem Zitvatoruk Andlamas ile deimitir. Bu tarihten
itibaren ahitnameler srasnda, evirisi de dzenlenip, kar tarafa bildirilmitir. 1699 Karlofa Andlamas ile ikinci dnm noktas yaanmtr. Bu
dnemden sonra artk Avrupa devletlerine ihsanda bulunmak anlamnda
ahitnameden deil; eitler aras karlkl andlama demek olan muahededen
bahsedilmektedir71.
Andlamaya karlk olarak ahd, eman, sulh, musalaha, hdne ve
muhadene gibi farkl szckler de kullanlmaktadr. Her biri terim olarak
farkl bir anlam tamaktadr. rnein, hdne ve muhadene, sre ile snrl
olan andlama demektir. Devletin gl olduu ykselme dneminde, bunlar
Osmanl Devletinin, kar tarafa tek tarafl haklar bahetmesi biiminde
yaplmlardr. Tm imzalanan ahitnamelerde belli biimsel artlar aranmaktadr. Bunlardan en nemlisi, ahde sadakat temennsidir. Andlama metninin
sonunda yer almaktadr72.
Osmanl Devletinde hukukun emredici kurallar vardr. rnein sava
esirlii konusunda, esaretin sadece savaan kiiler iin bir stat olduu kural
geerlidir. Aksine szleme yaplamaz. Esirler ldrlmez. nk savan
amac kar taraf imha etmek deildir. Osmanl hukukunda savatan nce,
ilan etmek zorunluluu vardr. nk kar taraf savamak istemezse onunla
savalamaz. Bu uygulama Osmanl fetihlerinde ok rastlanan bir uygulamadr. Fetih balamadan nce kar tarafa gnderilen bir eli ile, sava
olmadan teslim olunmas arsnda bulunulur. Eer kabul grrse, bu tr
fetihlere vira (inan) yolu ile bir yerin ele geirilmesi denir. Aksi halde sava
gerekleir ve Osmanl Devleti kazanrsa, dnemin geerli uluslararas hukuk
kuralna uygun olarak ehri yamalama hakk vardr. Ayrca savata esir
denler kle stats kazanrlar. nk iki taraf iin de madd ve manev bir
ykm yaanmtr. Fakat Osmanl Devleti bu kural uygulamamtr. rnein
71
72

Ktkolu, s.540.
Uzunarl, s.290 vd; Ktkolu, s.540.

Uluslararas Hukukta Emredici Kural Olgusuna Tarihsel Bir Yaklam

107

stanbul vira ile alnm olmasna ramen, Fatih Sultan Mehmet tarafndan
ganimet yamasna izin verilmemitir73. Elde edilen topraklardan bo olanlar
daha sonra liyakate gre datlmtr. Vergi karlnda kentin ve halkn
korunmas stlenilmektedir. Gayrimslim vatanda konumuna giren bu
kimselerin mallar kendi zel mlkiyetlerinde kalr. zel hukuklarnda serbest
olup, askere gitmezler. Osmanl Devletinde farkl unsurlar bir arada yaayabilmilerdir. Hatta kle statsnde olanlarn en st devlet grevlerine, hatta
askerlik kademelerine geldii bilinmektedir.
Kanun Sultan Sleymann 1535te Fransa Kral I. Franois ile ortak
dmanlar Charles Quinte kar akdettikleri bar andlamas karlkl sayg,
ticaret ve ibirliine dayanmaktadr. Osmanl Devleti nezdinde Fransa dier
devletlere nazaran ayrcalkl konuma getii iin, bundan yararlanmak
isteyen Fransz olmayan Hristiyanlar Fransa himayesine girmilerdir. Bu
andlama, taraflarna ticaret ve denizlerde seyrsefer serbestisi tanmaktadr.
O gne dek Papann emri ile hristiyan olmayanlarla andlama yapmak yasak
olduu gibi, yaplan andlamalarda ahde vefa ilkesi de inenebilirdi. Buna
kar bir hukuksal durum yaratlmas bakmndan bu andlama ayr nem
tamaktadr74.
Osmanl Devleti uygulamasnda da emredicilii her halde kabul edilen
kurallar, andlamada yer almasa bile var kabul edilen kurallardr. Sava
dndaki klelik sebepleri, andlamada aka belirtilmese bile yok kabul
edilir75.
Tanzimattan sonra Osmanl Devletinde nceden uygulanan hukuk
aynen kalsa da, modern Bat hukukunun etkisi hzla yaylmtr. Yaynlanan
eserlerdeki sistematik ve ierik bat sistemi ile ayndr. Ancak nceden
akdedilmi andlamalar, daha yerinde bir ifade ile, Batl devletlere tek tarafl
olarak verilmi imtiyazlar -Osmanl Dveletini zarara uratyor olsa bile- ahde
vefa gerei varlklarn aynen devam ettirmitir.
D. ROMA HUKUKU VE AVRUPA HUKUKUNDA DURUM
hukukumuzdaki emredici-tamamlayc kural ayrmnn kkeni Roma
Hukukuna dayanmaktadr. Bir hukuksal kurumun tarihesini o devletin tari73
74
75

Ortayl, Son mparatorluk, s.189-190.


Crozat, s.204.
Cin-Akgndz, s.395.

108

Dr. rem KARAKO

hinden ayr ve bamsz dnmek mmkn deildir. O nedenle Avrupa


hukukunun tarihini ele alrken de siyasal tarihini gz ard etmemek gerekmektedir. Gnmz uluslararas hukuk aratrmalarnda tarih ile uluslararas
hukuk kurumlarnn i ie olduu dikkat ekicidir76.
Roma devletler hukuku, Roma Devleti ile kar taraf arasnda nceden
akdedilmi olan bir kardelik andlamas (treaty of friendship) olup olmad esas zerine kuruludur. Herhangi bir andlama yok ise, bu durumda
yabanc devletin vatanda veya ticaret mallar iin Roma devleti iinde legal
bir korunma salanmaz. Kii kle edilebilir veya mallarna el konulabilir. Bu
durum karlkldr. Eliler bunun istisnasn oluturmaktadr77.
Romada kurallar emredici kural (jus cogens), tamamlayc kural (jus
dispositivum) olarak ikiye ayrlmaktadr. Bu ayrm Roma vatandalarna
uygulanan zel hukuka ait bir ayrmdr. Romada Roma hukuku sadece
vatanda olanlara uygulanmaktadr. Bu anlamda insanlar, Roma vatanda
olanlar ve yabanclar olmak zere ayrma tabi tutulmaktadr. Jus civile ad
verilen hukuk vatandalara (civitas) zg ksmdr. Yabanclara jus gentium
(kabileler hukuku), kurallar uygulanmtr78.
Romada kabul edilen doal hukuk, Romal olmayan yabanclarla ilikilerde her zaman jus gentium ile birlikte uygulanmtr. Eski alarda kimse
hukukun bir kii ya da stn irade tarafndan yapldn dnmemitir. Bu
devirde insan dncesi hukukun kaynann insanln veya toplumun
doasndan gelen bir oluum olduunu varsaymtr. Normlar insann rasyonel
doasndan tremi ilkelerdir (jus naturale). Jus gentium Roma mparatorluunun her yerindeki farkl gruplarn bir arada yaamalar pratiinden
kaynaklanan, devletin ynetimine uygulanm kurallardr. Eskia Yunan
Stoac dncesi ile jus gentiumun pratik kurumsallamas, erken modern
Avrupa siyasal kuramn oluturan teorisyenlerin kurgularna etki yapmtr79.
Uluslararas Adalet Dinannn statsnde yer alan genel ilkeler olgusunun
Romadaki jus gentium fikrinin trevi olduu ifade edilmektedir80.
76
77
78

79

80

Umur, s.69.
Oppenheim, s.51, 40.
Uluslararas hukuk dncesinin evriminde jus gentium kavramnn tarihsel geliimi
zellikle nemlidir (Dervort, s.4).
Devort, s.4, 5; Bunlar arasnda Erasmus, Thomas More, The Duc de Sully, Grotius,
William Penn, Rousseau ve Kant vardr (Ruelland, s.78).
Devort, s.5.

Uluslararas Hukukta Emredici Kural Olgusuna Tarihsel Bir Yaklam

109

Romada yabanclar ancak bir yerli kabile veya aile ile anlama (foedus)
yaparsa o aile ile arasnda kan ba var kabul edilerek, onun bir yesi saylabilirdi81.
Roma devri, fetihlerin yaam tarz ve belirleyici olduu bir dnemdir.
Pax romana (Roma Bar) sava kaldrd zaman, zaten Roma ile iliki
kurmu tm uluslar veya topluluklar Romann egemenlii altna girmitir.
Ortada savalacak kimse kalmamtr. Ancak Roma bar yine de, kilise
barna (pax ecclesiae) oranla daha fiil, etkili ve yumuaktr82.
Eski ada modern anlamda uluslararas hukuk kurumlarnn varlndan
sz etmek zordur. Roma imparatorluunun snrlarnda daima sava olduu
bir gerektir. Ancak, yaplan andlamalarda, uluslararas hukukun baz temel
esaslar yer ald iin nc ve katk saylmaldr83. Sulh, genel olarak sava
sonu bar andlamalar anlamnda kullanlmtr. Romann 395te Dou ve
Bat olmak zere ikiye ayrlmas ile devam eden srete, Avrupann barbarlar
tarafndan igali srasnda bu kavimlerin sava bata olmak zere kendi kurallarn oluturduklar grlmtr84. Bunlarda belirleyici olan, sava kimin
kazanddr.
Avrupa kendiliinden olumu coraf ve doal bir birlik deil; tarihin
zorlad bir oluumdur. Farkl yerlerden gelip, ortak bir kltr kurmu
insanlar birliidir. Bu kltr birlii Orta ada domutur. Snr bu ada
Bizans imparatorluuna kadar gelmitir. Tarihte Bizans Avrupann dnda
-dinsel adan karsnda- kalan bir alan ifade etmektedir85. Roma imparatorluu ise esasen Avrupadan ok, bir Akdeniz Devleti ve uygarlnn addr.
Kurduu devlet dzeni o kadar etkileyici ve ileridir ki, Romay istila eden
Cermen kral, 414 ylnda Romay tamamen silerek bir Goth imparatorluuna
dntrmek istediini fakat, barbarlkta snrn olmadn, bunun asla
hukukla uyumayacan, kanunsuz devlet (respublica) olamayacan ifade
81

82

83
84

85

Umur, s.191; yabanc uluslarla Roma arasnda akdedilen andlamalar; kardelik


(friendship/amicitia), konukseverlik (hospitality/hospitium) ve birleme (alliance/foedus))
olmak zere trldr (Oppenheim, s.51-52, 40).
Protestanln ortaya kt dnemlerde, Avrupada yaanan uzun savalar hk. bk.
Turnagil, s.79.
Oppenheim, s.53, 41.
Bat Roma 476da Romulus Augustus son imparator iken, Cermen kral Odoacer tarafndan ortadan kaldrlmtr. Artk talyada onun kurallar egemendir. Galliada Franklar,
spanyada Vizigotlar, Britanyada Saxonlar vd. iktidar ele geirmilerdir (Oppenheim,
s.53-54, 41).
Umur, s.76-77; Avrupa szcnn kkeni hk. bk. s.78 vd.

110

Dr. rem KARAKO

ederek, Roma ismini Gothlarn gc ile birletirip tarihe gemeyi umduunu


belirtmitir86.
Avrupada ortaya kan bu yeni dengede hukuksal bakmdan imparator
varln srdrmektedir. Eskiden var olan andlamalar (foederati) yine vardr.
Anglosaksonlar hari, imparatorluun gc kabul grmektedir. Frank imparatoru Charlemagne 800 ylnda Roma-Cermen mparatorluunu kurduktan
sonra, ok uzun yaamamtr. Verdun Andlamasna gre devlet, 843te
paraya ayrlmtr. Bylece Avrupada yine paralanma devri balamtr87.
Bu yllarda stanbul (Constantinopolis), Visigoth, Ostrogoth, Vandal,
Burgond vd.nden oluan devletler kalabalnn nderi durumunu korumaktadr. Bunlar arasnda kacak hukuksal uyumazlklarn zmnde
imparator hakem grevi grmektedir. Bu insan topluluklar henz birer ulus
oluturma ya da devlet kurmu toplum olma aamasnda deillerdir. O
nedenle byk bir uygarlk ve devlet rgt kurmu olan Romann iinde
erimilerdir88.
Avrupa orta ada hristiyandr89 ve uluslararasdr. Daha topluluklar,
ulus bilincini kazanmadan hristiyanln birletiriciliini tanmlardr. Baka
bir deyile orta a insan iin bir Franszla bir talyan, bir spanyolla bir
Alman arasndaki fark; hristiyan ile hristiyan olmayan arasndaki farka
nisbetle, hi mesabesinde idi. Bu yzden Romann, insanlar bir arada tutma
konusunda ii kolay olmutur. Roma hukuku bunlar bir arada tutan unsurlarn
banda gelmektedir. zellikle XI. Yzyldan sonra Bolognada doan ve
gelien okul, Roma hukukunu yenilemitir. Avrupann her yerinde buna bal
olarak kurulan okullar Roma Hukukunu yeniden canlandrmtr. Batda
hukuk bilimi glossatorlarn bu abalar ve Corpus Iuris Civilisi, Digestay,
Instutionesleri yeniden ve birbirleri ile dorulayarak, gerektiinde yeni ve
aklayc eserler yazarak ortaya koymalar ile domutur90.
Orta a Avrupasnda, Papalk ve feodalite olmak zere iki faktr
egemen olmutur. Papalk, uluslararas ilikilerde farkl inantaki insan topluluklarna hak tannmayacan beyan etmitir. 1179da Latran Concilei tm
bat hristiyanlarn Mslmanlarla ticaretten alkoymu, yasaklamtr. Bu
86
87
88
89
90

Umur, s.83.
Oppenheim, s.54, 41.
Umur, s.84; Dervort, s.7 vd.
Barbarlar dahi hritiyanl benimsemilerdir (Oppenheim, s.54, 41).
Umur, s.126, 129.

Uluslararas Hukukta Emredici Kural Olgusuna Tarihsel Bir Yaklam

111

yasak XIV. yzyln ortalarna kadar srmtr91. Uygulama bu yolda olumutur. Oysa hristiyanln ilk devirlerinde papalk kurumsallamamken,
tm savalar ahlak d kabul edilen bir zihniyete dayaldr. Ancak her naslsa
V. yzyln sonunda gelinen yerde savan adil olan (just) ve adil
olmayan (unjust) ayrm yaplmaktadr92.
Post Klasik dnemde pek ok insan grubuna ayn anda hitap eden bir
uluslararas ortak hukuk ekline brnmesi, Roma Hukukunun en nemli
zelliidir. Bu durum Romann snrlarnn ok geni olmasndan, bu snrlar
dahilinde ve tek kraln egemenliinde bulunulmasndan kaynaklanmaktadr.
Yoksa slam hukukundaki gibi dinsel hukukun bir kural deildir. slam
hukukunda farkl yneticilerin idaresi altnda bulunan farkl siyasal rgtlenmeler (devletler) de olsa, corafya gzetilmeksizin, her birinde slam hukukunun ilkeleri uygulanmaktadr93.
III. MODERN ZAMANLARDA EMREDC KURALLARIN
ULUSLARARASI HUKUKTA DZENLEN BM
A. MODERN ZAMANLARDAK YAKLAIM VE ULUSLARARASI
HUKUK KOMSYONU TASARISI
Avrupada, Luther ve Calvinin nderliinde gerekletirilen Protestan
Reformu gibi, otuz yl sren din savalarn ortaya karan gelimeler olmutur. Papaln teklii yklmtr. Westphalia Bar (1648) ile savalar bitmi,
hkmdarlarn halklarn zgrce ynetme haklar merlamtr. Bu kktenci Avrupa andlamas ile birlikte yeni ulus-devlet sisteminin, sekler,
ulusal ve lkesel temelleri atlmtr. Halklar iin tek belirleyici ve hakem
papalk deildir. Artk krallar lkelerini rahata ynetebileceklerdir. Ulusal
devletler glenmitir. Bu kez birletirici har hukuk olmutur94.

91

92
93

94

Esasen bu devirde (X.asr) umumiyetle makbul olan msellem tutulan fikirlere gre,
Mslmanlar....hukuk-u adiye veya mterekeden bile mstefid deillerdi (yararlanamazlard) (Darudan aktaran Turnagil, s.87); Bu Concilein birincisi 1122, ikincisi 1139,
ncs 1215 yllarnda toplanmtr. Ayrca Birinci ve ikinci Lyon Concileleri ile
birlikte sava hukukuna ilikin ilkeleri dzenlemilerdir (Damato, s.17).
Dervort, s.9; Kutsalsava-hakl sava ve koullar hk. Bk. Ruelland, s.39 vd.
Bu yaklamn uygulanmasnn imkanszln ileri sren bilim adamlar vardr (Umur,
s.190).
Dervort, s.30.

112

Dr. rem KARAKO

Amerikan ve Fransz devrimleri halklarn egemenlii ve self-determinasyon hakkn ortaya karmtr. Bu dnce Amerikada yeni bir zgrlk
anlay getirirken, Avrupada nasyonal emperyalizmle sonulanm ve
Napolyon savalarn douran saik olmutur. Ardndan gelen Avrupa Birlii
(Concert of Europe) dncesi ile Napolyon dizginlenirken, Avrupa barn
yaklak bir yzyl kadar koruyacak bir gler dengesi sistemi kurulmu
olmaktadr. Fakat bunun ayn zamanda dnyaya etki eden bir Avrupa smrgeciliinin de itici gc olduu kabul edilmelidir95.
Birinci ve kinci Dnya Savalarnn ardndan bar yolunda, Birlemi
Milletlerin yaplandrlmas gibi ok nemli admlar atlmtr. Uluslararas
hukukun kodifikasyonu almalar yaplmtr. Viyana Konvansiyon serisi
bunlardan en baarllarndandr. Birok uzmana gre, andlamalarn uluslararas hukukun ana kayna olmas nedeniyle Viyana Andlamalar Hukuku
Szlemesi en baarl ve kkl kodlatrmadr. Bu sayede andlamalara
ilikin rf ve adet hukukundaki kukulu durumlarn ou ayklanm ve
karlmtr96.
Tam metni ortaya kncaya kadar, iki dnem halinde toplanan komisyon
tasars deerlendirilmi ve tartlmtr. Bu tartmalar, birinci dnemi 26
Mart-24 Mays 1968, ikinci dnemi 9 Nisan-22 Mays 1969 tarihlerinde
toplanan Birlemi Milletler Andlamalar Hukuku Konferansnda gereklemitir. Komisyonun Andlamalar Hukuku Tasars hazrlamas srasnda tasar
metninin 50. maddesi (daha sonra andlama metninin 53. maddesi olacaktr)
tartlrken, aksi kararlatrlamayacak kurallarn uluslararas hukukun zne
ve ilikilerin niteliine aykr olduu tezinin artk savunulamayaca, baz zel
normlar rnek gsterilerek aklanmtr. Birlemi Milletler Andlamasnn
kuvvet kullanma yasann jus cogens kabul edilmesi bu konuda en bariz
rnektir.
Komisyona gre, her zaman, kuvvet kullanmada olduu gibi, ak ve net
durumlarla karlalmayabilir. almalar srasnda, genel uluslararas hukuk
kurallarndan jus cogens zellii tayanlarn tespit edilmesinin zorluu
vurgulanmtr. Bu zorluk karsnda emredici kurala aykr szlemelerin
veya hkmlerinin batl saylacann hkme balanmas ile yetinilmitir. Bu
tr emredici kurallar zamanla uygulana uygulana ve uluslararas yarg organlar kararlar ile kendiliinden olumaldr97.
95
96
97

Dervort, s.30.
Dervort, s.73.
elik, s.197.

Uluslararas Hukukta Emredici Kural Olgusuna Tarihsel Bir Yaklam

113

Komisyon tartmalar srasnda sosyalist hukukular, aslnda savunduklar ve taraftar olduklar iradeci yaklamlara ters bir biimde, emredici
kurallara kar kmamlardr. Bu durum, sosyalist hukukularla burjuva
hukukular arasnda hukukun kayna konusundaki grler asndan bir
yaknlama ortaya kt biiminde yorumlanabilir98. Uluslararas hukukun
aslnda menfaatler zinciri olduu unutulmamaldr. Rusya gibi gl devletlerin emredici kurallar kendi lehlerine kullanmalar daha kolay ve muhtemeldir.
Andlamalarn tmnn hukukun genel ilkelerine uygun olmas gerei,
sosyalist olanlar da dahil, genel kabul grm bir kuraldr. Kurallarnn devletler arasndaki anlamalardan olumas, uluslararas hukukta emredici kurallarn olmad anlamna gelmemektedir. Bu anlamda Sosyalist hukukular
aslnda iradeci gr benimsemelerine ramen, bu konuda doal hukuku
benimsemi olmakta, fakat onun yerine sosyal evrimin objektif yasalar
ifadesini ikame etmektedirler99.
Konferans Genel Kurulunun 12 Mays 1969 gn ve yirminci birleiminde yaplan oylama sonucunda andlama hkm 12 ekimser ve 8 olumsuz
oya kar, 87 olumlu oy ile kabul edilmitir. Olumsuz oy kullanan Trkiyenin
dncesine temel oluturan nokta, 53. madde ile uluslararas hukuka daha
nce var olmayan yeni bir kavram getirildiidir. Emredici kural kavram i
hukuk kaynakl ve i kamu dzenini ilgilendiren bir husustur. Trkiye i
hukuktan uluslararas hukuka byle bir aktarm prosedrnn varln sorgulam, bu konudaki olumsuz fikrini belirterek kendisini bu madde hkmleri
ile bal saymayacan beyan etmitir100.
Viyana Andlamalar Hukuku Szlemesinin detayl hkmlerine
ramen, uluslararas uygulamada emredici kurallara aykrlk nedeniyle bir
uluslararas andlamann geersiz sayldnn rnek uygulamasna rastlanlmamaktadr. Bunun temel nedeni sadece uluslararas hukukun eit ve
bamsz sjelerden olumas nitelii deildir. Bu durum aslnda juscogensin
ktye kullanlabilecei endiesidir. Andlama d hallerde, rnein
diplomatik uygulamada jus cogensin ileri srld olmutur. Kbrs Rum
98

99
100

Avrupal bir sosyalist hukuk doktrini savunucusu olan Chaumont, andlama d bir olgu
olan emredici kurallarn, andlamann stnl temeline dayanan bir yap olan uluslararas hukukta yer almasn eliki olarak grmektedir (elik, s.199); Ancak jus cogensin
varln kabul eden sosyalist hukukular, bunlar bar iinde bir arada yaama ilkeleri
olarak ifade etmilerdir. Savaa kar her trl ilke bu kapsamda deerlendirilmelidir
(Pazarc, Jus Cogens, s.376-377).
elik, s.199.
elik, s.198.

114

Dr. rem KARAKO

Kesimi 1960 Lefkoe Andlamalarn kabul etmi olmasna ramen, sonradan jus cogense aykrlk nedeni ile andlamalar deitirme giriiminde
bulunmutur. Gerek BM. Organlar nnde gerekse VAHSnin grmeleri
srasnda devletlerin eitlii, iilere karmama, kuvvet kullanma yasa gibi
ilkelere gnderme yapmtr101.
Bundan baka, KKTCdeki mal-mlk davasnda Rumlar rka dayal
kamulatrma yasa kuralna dayanmak suretiyle ykmllklerinden
kurtulmaya almaktadrlar102. Bu tr iddialara hukuksal deer atfetmek,
tm bir andlamalar a olan ve tarihsel bir izgide oluumunu srdren
uluslararas hukuktaki dzenin tamamen bozulmas anlamna gelecektir.
nk bata Avrupa olmak zere tm dnya devletlerinin varl bir andlamalar zincirine baldr. stelik bunlarn ou sava sonu bar andlamas
niteliinde olup, ksmen bir tarafn stnlne dayanmaktadr.
Baz yazarlara gre, UADnn 15.12.1949 tarihli Korfu Boaz davas
karar103 ve Soykrm Szlemesine ekinceler konulu danma gr ile
5.2.1970 tarihli Barcelona Traction Davasna ilikin kararnda104 emredici
101
102
103

104

Pazarc, Jus Cogens, s.368-369.


www.kibris.net/basin
Bu davada ngiliz sava gemilerinin, Korfu Kanalnn Arnavutluk karasularndan geerken mayna arpmas ile can ve mal kaybna yol aan bir sonu ortaya kmas konu edilmitir. Kaza 22 Ekim 1946da meydana gelmitir. Fakat 1944 ve 1945te iki kez bu sular
ngiltere tarafndan mayn taramaya tabi tutulmu ve temizlenmitir. O yzden gvenli
olduu varsaylan bir blgedir ve ngiltere zararsz gei hakkn kullanmakta olduunu
ileri srer. Ancak Arnavutluk bu tr bir geiin -ticari ya da sava gemileri bakmndanyetkili makamlardan izin alarak yaplmas gerektiini iddia etmektedir. Divan bu adan
ngiltereyi hakl bulmu ve tazminata hak kazandrmtr. Ancak ngiltere daha sonra 12
ve 13 Kasm 1946da tekrar buradan gei yapmtr. Acil olarak delilleri toplamak amac
ile bunu yaptn, aksi halde Arnavutluk veya baka bir devletin ya da kiinin maynlara
ilikin delilleri yok edebileceini bunun gerekesi olarak gstermitir. Her ne kadar mayn
temizleme rgtlerinin izni ve bilgisi olmadan yaplmsa da aciliyet vardr. Ancak Divan
yarglamasnda bu savlar reddetmi, Arnavutluku hakl bulmutur. kinci geii bir g
gsterisi olarak kabul etmi ve aksini kabul durumunda, byk devletlerce bunun
ktniyetle kullanlmaya msait olacan beyan edip, hkme balamtr. Bunu yaparken
dayanak olarak, uluslararas hukukun en temel ilkesi olan bamsz devletler arasnda
toprak btnlne saygy gstermitir (www.icj-cij.org).
Dava konusu olayda Barcelona-Traction, Kanada yasalarna gre kurulmu, spanyada
elektrik reten bir Kanada irketidir. Ortaklarn %88i Belikaldr. spanya hkmetinin
ald ekonomik tedbirlerin ardndan iflas edince, tazmini iin dava amak sz konusu
olmutur. Fakat bunun iin bir devletin diplomatik himayesine ihtiya vardr. nce
spanyadan talep edilmi, sonradan Belika kendi vatandalar olduundan UADna

Uluslararas Hukukta Emredici Kural Olgusuna Tarihsel Bir Yaklam

115

kurallarn varlnn, baka terimler kullanlarak da olsa, ierik anlamnda


kabul edildii ileri srlmektedir105. Ancak bu kabul edi daha ok, uluslararas hukukun genel ilkeleri olarak dnlmeli ve yorumlanmaldr. nk
burada somut olarak bir andlamann geersizlii sz konusu deildir.
B.

EMREDC KURALLARIN
DZENLENME BM

ULUSLARARASI

HUKUKTA

1. Emredici Kurallar
Emredici hukuk normlar ile ilgili esaslara, 23 Mays 1969 tarihli Viyana
Anlamalar Hukuku Szlemesinde yer verilmitir106. Szlemenin Genel
Uluslararas Hukukun Bir Emredici Kural (jus cogens) le atan
Andlamalar baln tayan 53. maddesinde, yapl srasnda, genel
uluslararas hukukun bir emredici kural ile atan her andlamann batl
olaca hkm yer almaktadr.
Ardndan ayn maddede, Viyana Anlamalar Hukuku Szlemesinin
amalar bakmndan, jus cogens kuralnn tanm getirilmektedir: Devletlerin
uluslararas topluluun btnnce kabul edilen, aksine hibir kuraln konulmas olanann bulunmad ve ancak genel uluslararas hukukun ayn
nitelikteki yeni bir kuralyla deitirilebilecek olan kurallardr107.
Maddede yer alan kabul etmek ifadesi108 ile uluslararas toplumun
btn ifadesi tartlmtr. Kabul konusunun bir tr gnlllk (voluntas)

105

106
107
108

bavurmay kabul etmitir. Bu davada ise bir devletin, bir btn olarak uluslararas
topluma kar ykmllkleri ile bir lkeye kar ykmllkleri ayrm vurgulanmaktadr. Uluslararas topluma kar ykmllkler, haklarn nemi asndan, doas gerei,
tm devletleri ilgilendirmektedir. nk bu haklarn korunmasnda tm devletlerin
hukuksal yarar vardr. Bu nedenle bunlar herkese kar ileri srlebilir (erga omnes). Bu
balamda uluslararas hukukun genel ilkelerinden bazlar saylarak belirtilmitir. rnein
bunlar ada uluslararas hukuktan ve temel insan haklar ilkelerinden doabilir.
Saldrganlk hukuk ddr. Soykrm, klelik ve rk ayrm yasaktr. Bunlar genel hukuk
yaratan andlamalar yoluyla uluslararas hukuka girmilerdir. Barcelona Tarction
davasnda olduu ifas diplomatik korumann konusu olan ykmler bu kategoride yer
alamazlar (www.icj-cij.org).
Ayn kanda bk. Verdross, s.58-59 (Aktaran, Pazarc, 1989, s.151, dn.218deki eser);
Danilenko, s.1.
www.politics.ankara.edu.tr/dergi_makale
elik, s.195; Pazarc, 2006, s.80; Sur, s.45; Bos, s.246; Gndz, 197-198.
Asl accepted and recognized biiminde olan metnin yorumu konusunda tartmalar
vardr (Bos, s.246).

116

Dr. rem KARAKO

deil de, opinio juris olarak anlalmas gerekmektedir. Zorlayclk ve balayclk olmad taktirde bu konuda yaplan tm giriimler anlamsz kalacaktr. Uluslararas toplumun tmnden kast, tek tek her devletin bunlar
onaylamas, kabul etmesi olmamaldr. Tasar Komisyon Bakan Yasseenin
belirttiine gre, byk bir ounluunun kabul yeterli olmaldr109.
Emredici kurallarn yer ald bir dier hkm ayn szlemenin 64.
maddesidir. Maddenin ierii aslnda yeni emredici kurallarn olumas
halinde, halihazrda bununla atan andlama hkmlerini nasl etkileyecei
hususudur. Bu durumda atan her andlama batl olacak ve sona erecektir110.
Szlemenin 66. maddesi kurulan sistemi tamamlamaktadr. Yukarda
belirtilen 53 ve 62. maddelerin uygulanmas ya da yorumlanmasna ilikin bir
uyumazl, taraflardan her biri dileke ile Uluslararas Adalet Divanna
gtrebilir. Ancak eer ortak andlama ile tahkime sunmay kararlatrmlarsa bu yolu da denemekte zgrdrler111.
Bu konuda i hukuklardaki uygulamada, temel durum ortaya
kmaktadr. Sz konusu ilemin yoklukla sakat olmas, baka bir deyile yok
(keenlemyekn) kabul edilmesi, ilemin daha batan hi yaplmam gibi
sonular dourmasna yol amaktadr. lemin batl saylmas (butlan), mutlak
veya nisb olabilir. Sakat ilemin hukuk dzeninin ok temel bir kuralna
aykrlk iermesi durumunda olmaktadr. lem yaplmtr, vardr, fakat
toplumun yarar, genel ahlakn korunmas gibi nedenlerden dolay ortadan
kaldrlmas gerekmektedir. Bu iptali taraflar ileri srebildii gibi, yarg
resen (kendiliinden) de gz nnde bulundurabilir. Nisb butlan halindeki
fark, ihlal edilen yararn kamu yarar deil, sadece o hukuk dzeni tarafndan
korunan kiinin haklar olmasdr. Bunun sonucu, butlan sadece ilgililerin
talep edebilmesidir. Yarg kendiliinden gz nnde bulunduramaz.
Uluslararas hukukta mutlak butlan sebebi ile yarglarn uluslararas
andlamalar geersiz saymalar durumu ile karlalmamtr. 1969 Viyana
Andlamalar Hukuku szlemesinin getirdii anlay dorultusunda, mutlak
ve nisb butlan ayrmnn olmas gerektii belirtilmitir. Szlemenin nisb
butlan dzenledii hkmler, i hukuka dayal yetkisizlik halleri (m.46-47),
aldatma (m.49), hata (m.48), temsilcinin ayartlmas (m.50) durumlardr.
109

110
111

United Nations Conference on The Law of Tereaties, Official Records, Frst Session, 80th
meeting (12 May 1968), pp.471et seq. (Aktaran Bos, s.246, dn.101).
Metin iin bk. Gndz, s.201.
Metin iin bkz. Gndz, s.201-202.

Uluslararas Hukukta Emredici Kural Olgusuna Tarihsel Bir Yaklam

117

Mutlak butlan halleri ise, temsilci zerinde zor kullanlarak iradesinin yok
edilmesi (m.51), dorudan doruya devlet zerinde madd veya manev zor
kullanlmas, tehdit edilmesi (m. 52) ve jus cogense aykr andlamalardr
(m.53 ve 64).
2. Emredici Normlara Aykr Andlamalarn Durumu
Bir andlamann aykrlk nedeni ile geersizlik durumunun belirlenerek
iptali konusunda izlenen yntem, uluslararas hukukun kendine zg yapsna
uygun olarak gelimitir. ncelikle taraflarn birlikte bir zm yolu retmeleri beklenmelidir112. Bir dier yntem, taraflarn uyumazl bar yollarla
giderme konusunda aba harcamalardr. rnein, yeni bir andlama yaparak
aykrl gidermek mmkn olabilir. Bu mmkn olamyorsa, zarar gren
sje, tek tarafl olarak andlamay feshedebilir113.
Ancak bu durum daha ok jus cogense aykrlk dnda kalan butlan
sebepleri iin sz konusu olabilir. rnein temsilcinin ya da devletin iradesinin zorlanmas gibi hallerde, zarar gren devlet tek tarafl feshe gidebilecektir. Ancak jus cogense aykr konusu olan ok tarafl bir uluslararas
andlama vaki olduunda, eer taraflar durumdan memnun iseler ve andlamann geersiz olmas konusunda da bir talep ve beklentileri yok ise,
geersizlii kimin ileri srecei tartlmaldr. Konusu uluslararas toplumun
yararn zedeleyen, evrenin kirlenmesine neden olan, kiisel hak ve
zgrlkleri zedeleyici, insan haklarnn ihlaline ynelik olan ya da hukuk d
kuvvet kullanmn ngren bir andlamaya imza koyan taraflar, kendi karlar dorultusunda bunun iptalini ya da batl saylmasn doal olarak talep
etmeyeceklerdir. Byle bir durumda uluslararas rgtler ya da ilgililer
tarafndan geersizliin ileri srlebilmesi gerektii kabul edilmelidir.
Viyana Andlamalar Hukuku Szlemesi butlan konusunda jus cogense
aykrlk durumunu dier butlan hallerinden ayr tutmu ve 71. maddesinde
dzenlemitir114. Genel uluslararas hukukun emredici bir normu ile atan

112
113

114

Sur, s.46.
Andlamann geersiz olduunu iddia eden devlet, bu konudaki dncesini, almak
istedii nlemin biimini yazl olarak andlamann taraf olan dier sjelere bildirmekle
ykml klnmtr (m.67/1; m.65/1). Konudan haberdar olan dier taraf devletler ay
iinde cevap vermezler ise, itirazda bulunan devletin ngrd tedbir yrrle girecektir (m.65/2).
Gndz, s.203.

118

Dr. rem KARAKO

bir andlamann geersizliinin sonular balkl madde, konuyu, geersiz


saylacak hkmn ya da andlamann m.53e gre mi yoksa m.64e gre mi
batl addedilmi olmasna gre iki farkl durumda deerlendirmektedir.
Birinci fkraya gre, m.53 balamnda batl saylan bir andlamann varl
halinde taraflar;
a.

Genel uluslararas hukukun emredici normu ile atan herhangi bir


hkme gvenerek uygulanan herhangi bir ilemin sonularn
mmkn olduu lde ortadan kaldracaklardr.

b.

Karlkl ilikilerini genel uluslararas hukukun emredici normuna


uygun hale getireceklerdir.

kinci fkraya gre, m.64n ihlali ile batl saylan ve sona eren
uluslararas andlamann varl halinde;
a.

taraflar bundan sonra andlamay uygulama konusunda tm ykmllklerden kurtulurlar.

b.

taraflarn andlamann sona ermesinden nceki uygulanmas suretiyle doan herhangi bir hak, ykmllk veya hukuksal durumlarn etkilemez. u kadar ki, bu hak, ykmllk ve durumlarn daha
sonra muhafaza edilmeleri genel uluslararas hukukun emredici
normu ile atmad oranda mmkndr.

Bir andlama geersiz sayldnda kural olarak yrrle girdii andan


itibaren (ab initio) herhangi bir hkm ve sonu dourmamas gerekmektedir115. nk burada ama, her eyin, mmkn olabildiince, andlama
yaplmadan nceki durumuna iadesidir. Ancak istisnaen i hukuk bakmndan
yetkisizlik ya da hata116 gibi baz durumlarda daha nceden bu andlamaya
dayanlarak yaplan iyi niyetli ilemlerin muhafaza edilmesi mmkndr
(m.69/2). ok tarafl andlamalarda geersizlik durumu sadece bir ya da
birka devlet tarafndan ileri srlyorsa, andlama sadece onlar bakmndan
geersiz olabilir. Dierleri iin varln srdrebilir (m.69/4).
Emredici kurallara aykrlk nedeniyle butlan iin bu yaklam doru
deildir. Bu durumda, belki andlamann sadece belli bir hkmnn emredici
kurallara aykrl durumu tartlabilir. Tm andlamay geersiz saymak

115
116

Sur, s.46.
Pazarc, 2006, s.82.

Uluslararas Hukukta Emredici Kural Olgusuna Tarihsel Bir Yaklam

119

hukuka uygun olmayabilir. Somut olayn zellii, taraflarn iradesi gz nne


alnmaldr. Eer bir tek aykr hkmn iptali ile andlama geerli bir biimde
varln srdrebilecek ise, bu yol tercih edilerek andlamaya geerlilik
kazandrlabilir. Ancak sz konusu hkm andlamann temelini oluturan ve
kaldrldnda andlamay ortadan kaldran nitelikte bir hkm ise andlamann tamamnn iptali mmkn olmaldr (m.44).
SONU
Uluslararas hukuk kendine zg kurallar ve oluum biimi olan bir
hukuk daldr. Uluslararas hukuka bu nitelii kazandran hususlar, devletlerin
egemen ve eit sjeler oluu, uluslararas hayatn karlkl gvene dayanmas
ve sreklilik gstermesidir. Bu koullar altnda hukuk, uluslararas hukukun
sjelerinin aklanm iradesi dnda bir kaynaktan doamaz. radelerin
akland hukuk kayna, iki veya ok tarafl andlamalar ve bazen de tek
tarafl balayc irade beyanlardr. Uluslararas hukukta irade beyanlar
dnda teaml ve hukukun genel ilkeleri de birer hukuk kayna olarak karmza kmaktadr. Bunlarn kaynak olarak balayc olabilmeleri, uluslararas
toplum tarafndan ortak biimde benimsenmi olmalarna baldr.
Viyana Andlamalar Hukuku Szlemesinde yer alan uluslararas hukukun emredici kurallar terimi, uluslararas hukukun en nemli ve temel kayna olan andlamalarn, uluslararas hukukun kendi bana egemen ve bamsz sjelerinin irade serbestliine getirilmi bir snrlama gibi grnmektedir.
Bu nedenle de tartma konusu olmaktadr.
Andlama d bir kavram ya da olgu olmasna ramen, bu tr emredici
kurallarn ilke olarak, tm uluslararas toplumun katlaca bir ortak andlama
ile kabul edilmesi gerekmektedir. Aslna baklrsa burada sz edilen ilkeler
kimsenin aksine andlama yapma konusunda direnmeyecei, hukukun genel
ilkeleridir. Jus cogensin doasnda, ancak inatla itiraz edenler hari, herkesin
olmas gerektiine inand ve tarihsel gereklikler gz nne alnd
zaman bu gerei bildii bir zellik vardr. tirazlar ise hep, uygulamann
zorluundan, suiistimale ak oluundan, uluslararas hukukun ve dzenin
niteliinden kaynaklanmaktadr. Hi de haksz saylmayacak olan bu endielerin temelinde, emredici hkmlere dayanlarak andlama fesihlerinin gerekletirilmesi durumunda daha nceden yaplan andlamalarn zarar grmesi
vardr. Ahde vefa uluslararas hukukun en temel birka esasndan biridir. Bu
yzden jus cogens dar yorumlanmaldr.

120

Dr. rem KARAKO

K a y n a k a
Alsan, Zeki Mesud; Yeni Devletler Hukuku, Prensipler-ahslar, stanbul 1955.
Arsal, S.Maksudi; Trk Tarihi ve Hukuk, stanbul 1947.
Atar, Fahrettin; Fkh Usl, stanbul 2002.
Bos, Maarten; A Methodology of International Law, North Holland-AmsterdamNew York-Oxford 1984.
Bozkurt, Glnihal; slam Hukukunda Mstemenler, Prof. Fadl Hakk Surun
Ansna Armaan, Ankara 1983, s.361-379 (Mstemen)
________; slam Hukukunda Zimmilerin Hukuki Statleri, Kudret Ayitere
Armaan, Ankara 1988, s.115-154 (Zimmi).
Bozkurt Enver-Poyraz Yasin-Ktk
Geniletilmi 4.Bask, Ankara 2004.

M.

Akif;

Devletler

Hukuku,

Brockelmann, Carl; slam Milletleri ve Devletleri Tarihi, I, (ev. N. aatay),


Ankara 1964.
Cin Halil-Akgndz Ahmet; Trk Hukuk Tarihi, Kamu Hukuku, Konya 1989.
Crozat, Charles; Devletler Umumi Hukuku (C.I) Umumi Prensipler ve Tarihe
(ev. E. elik), stanbul 1950.
elik, Edip F.; Milletleraras Hukuk Dersleri,
Damato, Anthony; International Law Anthology, Andersen Publishing Company
(Tarihsiz).
Danilenko, Gennady M.; International Jus Cogens: Issues of Law-Making,
EJIL, Vol.2, No: 1, art 3.
Dervort, Thomas R. Van; Internatonal Law and Organizaton An Intraduction,
Thousand Oaks London New Delh (Tarihsiz).
Ebu Sleyman; A.Ahmed; slamn Uluslararas likiler Kuram, stanbul 1985.
Frank, Thomas M; Recourse to Force: State Action against Threats and Armed
Attacks, Cambridge University Pres, 2003.
Gndz, Aslan; Milletleraras Hukuk Temel Belgeler rnek Kararlar, stanbul
2003.
Hamidullah, Muhammed; slamda Devlet daresi, (ev. K. Kuu), Ankara
1979.

Uluslararas Hukukta Emredici Kural Olgusuna Tarihsel Bir Yaklam

121

mam ebu Yusuf; Kitabl Harac, (ev. Mderriszade Muhammed Ataullah


Efendi), (Sadeletiren: . Karakaya), Ankara 1982.
mam Muhammed; Siyer-i Kebir slam Devletler Hukuku, erh:mam Serahs,
(ev. M. S. imek-. Sarm), Ankara 1980.
Ktkolu, Mbahat; Trk Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, Ahidnme
maddesi, s.537-540, stanbul 1988.
Ltem, lhan; Devletler Hukuku Dersleri, I.Kitap, Mahiyet Gelime Kaynaklar
ahslar, Ankara 1959.
Meray, Seha L; Devletler Hukukuna Giri, C.I, Ankara 1960.
________; Devletler Hukukuna Giri, 1975.
Oppenheim, L.; International Law, Vol.I, Peace, Longmans, Green And
Co.London NewYork, Bombay, Calcutta 1912.
Ortayl, lber; Son mparatorluk Osmanl, Osmanly Yeniden Kefetmek:2,
stanbul 2006.
zel, Ahmet; Cihad, Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, C.7, stanbul
1993.
Pazarc, Hseyin; Uluslararas Hukuk Dersleri, I. Kitap, Ankara 1989.
(1989).
________; Uluslararas Hukuk, Gncelletirilmi 4. Bas, Ankara 2006.
(2006)
________; Uluslararas Hukukta Jus Cogens Kavram, Prof. Dr. Blent N.
Esene Armaan, Ankara 1977, s.365-379 (Jus Cogens).
Ruelland, Jacgues G.; Kutsal Savalar Tarihi, (ev. T. Tundoan), stanbul
2004.
Sur, Melda; Uluslararas Hukukun Esaslar, Geniletilmi 2.Bask, zmir
2006.
Tekinay Sulhi-Akman Sermet-Burcuolu Haluk-Altop Atilla; Tekinay Borlar
Hukuku, stanbul 1985.
Tunoma, Kenan; Borlar Hukuku Dersleri I, stanbul 1961.
Turnagil, A. Reit; slamiyet ve Milletler Hukuku, stanbul 1977.
Umur, Ziya; Trk Hukuk Tarihi Dersleri, I.Cilt, stanbul 1993.

122

Dr. rem KARAKO

Uzunarl, . Hakk; Osmanl Devletinin Saray Tekilat, Ankara 1984.


ok Cokun-Mumcu Ahmet-Bozkurt Glnihal; Trk Hukuk Tarihi, Ankara
1999.
nal, eref; Uluslararas Hukuk, Ankara 2005.
www.belgenet.com
www.studiperlapace.H-centrol@studiperlapace.it
www.amnesty.org.tr
www.politics.ankara.edu.tr/dergi_makale
www.ejil.org/journal
www.icj-cij.org
www.kibris.net/basin

You might also like