You are on page 1of 39

ANAYASAYI DETRME KTDARI VE DENETM SORUNU

Do. Dr. Osman Can


Anayasa Mahkemesi Raportr


zet
Asli ve trev kurucu iktidar Anayasa teorisinin nemli sorunlarndandr. Asli kurucu iktidarn
yalnzca sosyolojik ve siyasal nitelii karsnda, trev kurucu iktidar siyasal bir tercihi yanstmas
bakmndan siyasal, buna karn yetkisini ve geerliliini yrrlkteki Anayasadan almas nedeniyle de
hukuksal bir iktidardr. Dnyadaki genel eilimin tersine ayn zamanda snrl Anayasallk denetimine tabi bir
iktidardr.
Trkiyede Anayasa deiikliklerinin Anayasa Mahkemesi denetimine tabi tutulmas 1971
deiiklikleriyle olanakl hale gelmitir. 1961 Anayasas dneminde bu denetim kapsamnda youn iptal
kararlar yaanrken, 1982 Anayasas dneminde yaplan iki denetim bavurularn reddiyle sonulanmtr.
Son karar Anayasa deiikliinin Cumhurbakannca iadesinden nce ve sonra kabul iin farkl ounluklar
gerektiine ilikin genel inanc geersiz klmtr. Bu yaznn amac 1982 Anayasasna gre trev kurucu
iktidarn denetiminin niteliini ve kapsamn ortaya koymaktr.
Anahtar Kelimeler: Anayasa, kurucu iktidar, Anayasa Mahkemesi, anayasa deiiklii, Trkiye.

Constituent Power and the Question of Judicial Review


Abstract
Constituent power, original or derivative, is a key question to the constitutional theory. Whereas the
former is of a purely social and political character; the latter is not only political power in terms of reflecting a
political choice, but also legal power since it derives its binding authority from the constitution in force.
Derivative constituent power is subject to constitutional review, contrary to the common tendency in the
world.
Judicial review, by the Constitutional Court, of constitutional amendments in Turkey was introduced
by the 1971 amendments to the Constitution 1961. While such judicial review resulted in decisions of
annulment in a good number of cases under the Constitution 1961; in both of the two cases of such review
under the Constitution 1982, the Court rejected the applicants. The Court's decision in the last case voided the
common belief that the amendments to the constitution require different majority votes before and after their
referral by the President.
This article aims to discuss the scope and character of judicial review of the derivative constituent
power under the Constitution 1982.
Keywords: Constitution, constituent power, Constitutional Court, constitutional amendment,
Turkey.

102

Ankara niversitesi SBF Dergisi

62-3

Anayasay Deitirme ktidar ve Denetim Sorunu

Yavuz Sabuncunun 2002de oluturduumuz Trk-Alman Kamu


Hukukular Forumuna katlm ve aktif katks, takip eden akademik
almalarmz ve bu srete zel alanna ve dnyasna girebilme ansna sahip
olmam, artk benim iin bir hzn kaynadr. Birlikte editrln yaptmz
Fazl Salam Armaan onun bilim dnyasna son ve rnek bir katksyd.
Yantlarn ok iyi bildiimi dndm hukuksal, siyasal ve toplumsal
sorunlar hakkndaki her bir tartmadan, yanlm olabileceim duygusuyla
ayrlmak zorunda kalrdm. Siyasetin dalgal dnemlerinde berrakl dikkat
eker, dalgalanmalarn nemsizliini yalnzca duruuyla anlatrd.
Trkiyenin yeni bir Anayasa yapm srecine girdii bu dnemde de, ok
nemli olann nemsiz, byk cokularla yrtlen kavgalarn yalnzca tiyatro,
dman grnenlerin aslnda ayrlmaz ikizler olduunu hatrlatrd herhalde
Anayasa Mahkemesinin, Anayasa hukuku doktrini ve pratiinde
beklenmedik sonular yaratan 05.07.2007 tarihi ve E. 2007/72, K. 200/68 sayl
kararna bilimsel temel hazrlayan grlerimle Yavuz Sabuncu Armaanna
katk sunmaktan onur duymaktaym.

Giri
Anayasal uyumazlklar dier hukuksal uyumazlklardan farkl olarak
belirli bir siyasal renk iermekte, byk siyasal etkileri olmakta ya da
belirli siyasal etki gc iermektedirler; en azndan siyasal sorunlara dokunan
boyuta sahiptirler. Her bir anayasal uyumazln ardnda, esasnda bir iktidar
mcadelesine dnme potansiyeli bulunan siyasal bir sorun bulunmaktadr.
Siyasal alan ile hukuksal alan arasnda yapsal farkllktan kaynaklanan bir
uyumazlk ilikisi vardr. Siyasal alan yaps gerei dinamik-irrasyonel olan ile
ilgili olup, kendini srekli deien yaam koullarna uydurma zorunluluu
bulunan, yani toplumsal ve siyasal yapnn devam ve ileyiine ilikin sorularla
ilgilenen bir alandr. Bu da siyasetilerin, zellikle siyasal karar organlarnn

102

Osman Can

Anayasa Deitirme ktidar ve Denetim Sorunu

103

kararlarn neden ann gereklerine gre vermek, elden geldiince bamsz


kalmak ve yerindelik yaklamlarna gre hareket etmek istemelerini
aklamaktadr. Buna kar hukuk ilkesel yaps gerei statik-rasyonel, canl ve
ngrlemez siyasal gleri ngrlebilir klma ve denetim altnda tutmay
amalayan bir alanla ilgilidir (Leibholz 1974: 176). Bu nedenle Anayasa
hukuku bir bakma siyasal hukuk olarak da adlandrlabilir. Bu kavramn
yapsnda bulunan eliki doas gerei denetim altnda bulunmak istemeyen
bir olgunun, rasyonel normlarla ngrlebilir klnmasyla aklanabilir.
Anayasa hukukunun doasn belirleyen temel olgu, ite bu dinamik ve
deiken siyasal alan ile tercihen duraanl ve dogmatizmi esas alan hukuk
arasndaki elikidir. Baka bir ifadeyle varolusallk ile normatiflik, olan ile
olmas gereken ya da doa ile etik akl arasndaki elikidir. Bu eliik durum,
organik bir yaklamla snrl deildir. Organik olarak yarg iinde yer alan
organn politik, parlamento ya da yrtme organnn hukuksal
davranmayacan gstermez. eliki hem organik hem de ilevsel boyutta
grnr olabilir.
Bu temel eliki Anayasa yargsnn snrl bir alanda cereyann da
zorunlu klmaktadr. Anayasa yargs ieriksel olarak hukuksal-rasyonel
yoruma elverili bir kural-normun 1 varlna baldr. Byle bir kural-normun
varl, lafzda yeteri lde ak olan ya da ilgili yasa veya Anayasada yer alan
nitelendirmelerden ve Anayasann znden karlabilen bir yorumla
saptanabiliyorsa, kabul edilebilir. Tretilebilir kural-norm eksiklii, yargsal
itihadn l alabilecei rasyonel standart eksiklii demektir. Bu alanlarda
yorum yoluyla kural-norm tretilebilse de, bunun belirli ve ngrlebilir
olmasnn yannda itihadi kararllk gstermesi zorunludur. nk Anayasann
lafzndan tretilmeyen her alan ncelikle siyasal karar mekanizmalarnn yetki
alanna iaret eder. Ve belirtildii biimde tretilebilir kural-normun
1 Kural-normlar, hukuksal ve olgusal olanaklar alannda somut saptamalar ieren,
uyulabilen ya da ihlal edilebilen yasaklar, emirler ve izinler ieren normlardr. Buna
karn ilke-normlar bir eyin olgusal ve hukuksal olanaklar alannda elverdiince
gerekletirilmesini zorunlu klan normlardr. lke-normlarn hukuksal alanlarnn
erevesi kart ilke-normlar ve kural-normlarca izilir. (Alexy, 1994, 75 vd). Kuralnormlar ile ilke-normlar farkl alanlarda bulunabilecei gibi, ayn alanda ancak farkl
aktrleri de muhatap alabilirler. rnein kural-normlar genellikle Anayasann devlet
rgtne ilikin normlarnda younlarken, ilke normlar arlkl olarak genel esaslar
ile temel hak ve zgrlkler ksmnda yer almaktadr. Bununla birlikte rnein
Anayasann 26. maddesinde herkesin dnceyi aklama zgrlne sahip olduu
bir ilke-norm olarak dzenlenirken, bu alana mdahalenin ancak yasayla
yaplabilecei ngrlmek suretiyle kural-norm yaratlm olmaktadr.

103

104

Ankara niversitesi SBF Dergisi

62-3

bulunmad durumda verilecek her yargsal kararn siyasal bir karara dnme
olasl yksektir. 2 nk yaln siyasal alan hukuk kurallaryla belirlenebilir
deildir. Kural-norm eksikliini boluk olarak tanmlayp preaterconstitutionem, contra-constitutionem hukuk yaratma yoluyla doldurarak hukuk
yaratmak, Kta-Avrupas Anayasa sistemlerinde geerli deildir (Mller/
Christensen, 2002: 382).
Bu sonu Anayasa ile yasalar arasndaki nitelik farkndan da domaktadr. Anayasalar toplumsal ve siyasal alanlarn tamamn dzenleme iddiasndaki normlar deildir. Anayasalar izdikleri hukuk-normatif erevede iinde
toplumsal, siyasal ve ekonomik taleplere yant verme ve bu alanlar dzenleme
yetkisinin soyut-genel-objektif normlar yaratma biiminde yasama organna ait
olduunu belirtmektedir. Anayasann somut ya da somutlatrlabilir kurallarna
aykr olmadklar srece, sz konusu alanlarda yasa koyucunun takdir alannn
bulunduu gerei, yasamann aslilii ve genellii ilkeleriyle ifade
edilmektedir.
Bu adan demokratik anayasalarda, normatif lt eksiklii yargsal
denetim mekanizmalarna hukuk yaratma ya da boluk doldurma olana
sunmaktan ok, yargsal denetim yasa getirmektedir. nk siyasal alan
iinde yargsal denetim, demokratik ileyii ortadan kaldrr. Buna karn temel
amac zgrlk/zgrletirme olan Anayasalar, zgrlk alannda siyasal
karar mekanizmalar (yasama, yrtme ve idare) bakmndan ilke olarak yasak
alan yaratmakta, 3 bu alana mdahaleye yalnzca zgrlkleri koruma
ereine ynelik olarak izin vermektedir. Ksa bir ifadeyle zgrlk alannda
yasan muhatab siyasal karar mekanizmalar iken, dier alanlarda yasan
muhatab yargsal denetim mekanizmalardr. Her iki alanda da yasan
Bu ifade Anayasa Mahkemelerinin somutlatrc yorum yapamayacaklar anlamna
gelmemektedir. Ancak meru olan ve olmayan anayasa dnm/geliimi arasnda
ok ince bir izginin var olduunu, bu izginin kolaylkla almak suretiyle
Anayasalarn kurucu iktidar iradesinin ngrmedii ynlere doru evrilmesini
salayabildiine vurgu yaplmaktadr. 1961 Anayasasnda snrsz olarak tannan
dnce zgrlnn Anayasa Mahkemesince kullanlamaz hale geldii (E.
1963/16, K. 1963/83; E. 1963/17, K. 1963/84), grev hakknn yine Anayasann
ngrmedii biimde lokavt hakk ile dengelenmesi (E. 1963/336, K. 1967/29),
siyasal yasaklarn kaldrlmasna ynelik Anayasa deiikliini iptal etmesi (E.
1970/1, K. 1970/31), Trkiye i Partisini kapatmas (E. 1971/3, K. 1971/3) rnekleri
bu sorun hakknda fikir verebilir.
3 Bu yasak alann ncelikle yarg bakmndan sz konusudur. Adaleti gerekletirme
ve zgrlkleri koruma ykm altnda olan yarg mekanizmasnn, varlk nedeni
olan bu hukuksal deve aykr davranmasnn evleviyetle meru olmayacan
belirtmek gerekir.
2

104

Osman Can

Anayasa Deitirme ktidar ve Denetim Sorunu

105

muhataplar istisnai biimde mdahale olanana sahip klnmtr. Bu sonu


demokratik-zgrlk anayasalarn sistematiinden ve konu amacndan
karlabilir.

Kurucu ktidar-Kurulu ktidar


Anayasa teorisinin temel kavramlarndan biri kurucu iktidar kavramdr
(pouvoir constituant/die verfassungsgebende Gewalt). Bu iktidarn ne veya kim
olduuna ilikin tartmalar, zellikle 1789 Fransz Devrimi ncesinde balad
halde, kk szleme teorileri zerinden Aristotelesin Politeia adl eserine
kadar uzanmaktadr. 1789 devriminde Siys kurucu iktidar halk olarak
tanmlarken, 1815 Viyana Kongresiyle balayan restorasyon dneminde kurucu
iktidarn sahibinin Kral olduu kabul edilmitir (Stern 1984: 144).
Kimin, hangi ya da nasl rgtlenmi bir otoritenin, anayasay yapma
iktidarna sahip olduuna ynelik soru, hangi otoritenin halkn ruhunu
yarataca sorusuyla ayndr (Hegel, 1830dan aktaran Stern, 1984: 143).
Hegel bu ifadesiyle Anayasa koyucu iktidarn kime ait olduu sorusunun
nemine dikkat ekmektedir. Bu soru ayn zamanda Anayasa koyucu iktidarn
ball, yntemi ve meruluuyla ilikilidir. Kukusuz tm bu sorular
anayasalarn ortaya klar ve varlklaryla dorudan balantldr. Her
halkarda, bu sorunun hukuk-normatif bir sorun olmaktan ok, siyasal,
ekonomik ve sosyal bir sorun olduunu, hatta g ilikilerince biimlendiini
sylemek yanl olmayacaktr (ayn ynde Eroul, 1974: 23). Bu iktidarn
herhangi bir hukuksal st norm ile bal olmakszn, dorudan ve asli olarak
sistem yaratt ve bu sisteme uygun biimde organlar, yetkiler, yetkilerin
snrlar konusunda tamamen zerk biimde davranabildii ya da davranabilme
iktidarna sahip olduu, deneyimlerle (ampirik) saptanabilir bir gerektir
(Gzler, 1998: 13 vd).4 Kukusuz demokratik bir kltrde, anayasa koyucu
iktidarn halk olduunu syleme olana varken, bu kltrn eksiklii
paralelinde, kurucu iktidarn toplumsal meruiyet gereksinimi duymayan g
ilikilerinin bir rn olduu sylenebilir. 5
4 lkemizin anayasal tarihi bu konuda gerekli verilerin bulunabilecei bir laboratuar
niteliindedir.
5 Carl Schmitt kurucu iktidar kendi siyasal varlnn nitelik ve biimi hakkndaki
somut temel karar verme gcne sahip olan siyasal irade (onun gc ya da
otoritesi) olarak tanmlar. Bu eksende egemeni de olaan dzene son verebilme
gcne sahip irade olarak tanmlamaktadr (Schmitt, 1954: 77 vd). J.J. Rousseau
kadar tannm olmasa da, 1789 sonras Anayasal dzenler zerinde en fazla etkiye
sahip olan Emmanuel Abb Siys, Spinoza ve Descartestan bilinen natura

105

106

Ankara niversitesi SBF Dergisi

62-3

Kurucu iktidar erkler erki olarak kabul edildiinden, baka bir anlatmla,
sistem ii erk yaratan erk olduundan, bu erkin kendi yaratt sistem
kurallaryla ya da daha nce ykt sistemin kurallaryla bal olduunu ileri
srmek olanakszdr (Maunz, 1998: Rdnr. 5; Stern, 1984: 146; Kapani, 2006:
168; zbudun, 2003: 147; Gzler, 1998: 57).
Bir Anayasann meruluu, bu Anayasay koyan kurucu iktidarn, ortadan
kaldrd Anayasaya uygun davranmas olarak anlalamaz. Meruluk
tartmasnn temel sorunu, Anayasann ieriinin maddi anlamda doruluu,
adillii ve toplum tarafndan kabul edilebilirlii sorunudur. Gnmz anayasal
sistemlerinde Anayasalarn meruluu kendinden ya da Siys ve Schmittin
ifade ettii gibi iradeden deil, toplumda egemen olan deer, adalet ve
gvenlik yarglarna uygunluk lsnde salanabilir (Stern, 1984: 149).
Dolaysyla kurucu iktidarn meruiyeti sorunu, bir pozitif hukuksal sorun
olarak nitelendirilemez.
Kurucu iktidar hukuksal otorite yaratan sosyolojik bir iktidar olduun-dan,
kim ya da kimler olduklarnn bu saptamada deeri bulunmamaktadr (Eroul,
1974: 166). Kurucu iktidar somut bir organ ya da kurum deil, bir ilevdir.
Yrrlkteki hukuk dzenini ihlal suretiyle ortaya kabildii gibi, bu hukuk
dzeninin normatif verilerine dokunmakszn bu dzeni yenisiyle ikame
edebilir. Dolaysyla yasa d bir sosyal grup olabilecei gibi, yasal bir
organ da bu ilevi stlenebilir. rnein tm parti ve toplumsal glerin
arsyla ortaya kan kurucu bir meclis kurucu iktidar yetkisini
kullanabilecei gibi, hlihazrdaki bir parlamento da bu yetkiyi kullanabilir.
Parlamento yeni bir Anayasa hazrlarken yerine getirdii ilem yasama ilevi
deil, asli kurucu iktidar ilevi olduundan yrrlkteki Anayasa ile bal
deildir. nk kurucu iktidar yetkisinin kullanmn dzenleyen bir norm
anlamszdr. Olmas da eyann doasna aykrdr. 6 Ayrca kurucu iktidardan

naturans (doalayan doa, ya da doa yaratan doa) kavramndan kyasla, kurucu


iktidar kurulu bir devlette kurulu olmayan iktidar olarak tanmlamakta, somutta
ise bunun ulus olduunu ileri srmektedir. Hans Kelsen, balangta varsaymsal
temel norm (hypothetische Grundnorm) gr zerinde dursa da, sonralar,
kurucu iktidarn yalnzca sosyopolitik bir olgu olduu, dolaysyla hibir norm ile
bal olmayan, anayasa ncesi iktidar olduunu kabul etmitir (Stern, 1984: 146).
(Carr de Malbergin ayn yndeki gr iin Tezi, 2003: 151). Hermann Heller,
Anayasann halk tarafndan yaplmam olsa da, kurucu iktidar tarafndan yaplan,
ancak balayc olarak kabul edilen bir norm olduunu ifade ederek, halk unsurunu
merulatrma arac olarak eklemektedir (Heller, 1983: 277).
Bu gerek nedeniyle Alman Anayasasnn 146. maddesinde yer alan btn
Alman halk iin geerli olan bu Anayasa, Alman halknn serbest iradesiyle kabul

106

Osman Can

Anayasa Deitirme ktidar ve Denetim Sorunu

107

sz edebilmek iin, bunun iktidar olduunun ampirik olarak saptanmas


zorunludur. Bu da a priori olarak deil, ancak ve ancak a posteriori olarak,
yani yeni dzen yaratlp uygulanmaya balad anda olanakldr.
Kurucu iktidar dier iktidarlar yaratr, yani erkler erkidir. Sistem yaratc
bir kurucu iktidarn (pouvoir constituant) yaratt iktidarlar, organ iktidar ya
da kurulu iktidar (pouvoir constitus) olarak tanmlanr. Kurucu iktidarn
katlmc demokratik bir yolla olumas ve yaratlan Anayasann toplumsal
adalet, zgrlk ve gvenlik yarglaryla rtt durumda, Anayasann
yalnzca yasalln deil, meruiyetin de lt olaca aktr. 7 Bu Anayasa
erevesindeki kurulu iktidarlarn meruiyetleri, kurucu iktidarn yaratt
hukuksal otorite snrlar iinde hareket etmeleri kouluna baldr. Yasama,
yrtme, yarg iktidarlar ya da iktidarlarn alt birimleri, kurucu iktidarn sistem
btnl iinde tanmlad yetki alannn dna ktklar anda meruiyet
kayb yaayacaklar tartmaszdr. Kurucu iktidar ile ilgili olarak yaplabilecek
meruiyet tartmas yalnzca etik bir boyutla snrlyken, kurulu iktidarlarn
meruiyet kayb pozitif hukuksal sonular dourmakta, eylem ve ilemlerinin
geersizliini ve iptal edilebilirliini salamaktadr. Bu gerek, sistem dna
tamann saiklerinin nitelendirmesine gre deimemektedir. Yine bu gerek,
Anayasamzn 6. maddesinde hibir kimse veya organ kaynan Anayasadan
almayan bir devlet yetkisi kullanamaz ifadesiyle, herhangi bir istisna
tanmakszn kabul edilmektedir. Hibir kimse ya da organdan sz edildiine
gre, yasama, yrtme, yarg ya da bu erklerin alt birimleri niteliindeki tm
organlarnn da sistem d yetki kullanmnn meru olamayaca
anlalmaktadr.
Anayasalarn ebedi bir geerlilii olamayacana ve meruiyetini
srdrmek iin zaman iinde toplumsal ve siyasal dnmlere kendisini
uyarlama zorunluluu bulunduuna gre, bu uyarlanmay olanakl klacak
dzenlemeler iermeleri gereklidir. 8 Deiiklik olana, bir yandan balang
edecei bir Anayasann yrrle girdii gnde geerliliini kaybeder kuralnn
herhangi bir ilevinin olmad, yeni Anayasa yaratacak iktidarn bu tr bir
yetkilendirmeye gereksinimi olmad, Alman Anayasa doktrininde de egemen
grtr. Deerlendirmeler iin bkz. (Stern, 1984: 151; Huber, 1999: 2260).
7 Hemen belirtmemiz gerekir ki, Anayasann kurumsal duyarllklar ile rtmesinin
esas alnd bir siyasal yapda bu Anayasann meru olduunu sylemek olduka
gtr. 1961 ve 1982 Anayasalarnn yaad meruiyet tartmasndan bu sonu
rahatlkla okunabilir.
8 Uyarlama yalnzca metin deiikliiyle deil, anlam gncelletirici yargsal faaliyetlerle de gerekleebilir. Anayasa hukukunda lafzn izin verdii lde yargcn
yasa lafzn yaamn dinamizmine uydurmas, yalnzca yarg takdiri iinde bir

107

108

Ankara niversitesi SBF Dergisi

62-3

itibariyle meruiyet sorunu eken anayasalar sre iinde merulatrd gibi, 9


devrimci nitelii bulunan anayasalar, hedeflerini evrimci bir biime dnerek
devamn salamak yoluyla da merulatrmaktadr (Stern, 1984: 154).
Deitirme olanann bulunmamas, meruiyet zeminini kar devrime
kaydrarak Anayasann sonunu hazrlayabilir. 10 Bu nedenle deiiklik
olanann bulunmas ve kullanlabiliyor olmas anayasal istikrar gstergesi
olarak kabul edilmektedir (Stern, 1984: 155). 11 Zaten Anayasalarn
deitirilebilir oluunun mantnda sreklilii salamak vardr. Bir Anayasa
metninin deitirilmesini reddetmek, onu dondurmak ve giderek sreli olmasna
yol amak anlamna gelir (Tezi, 2003: 171).
Bir Anayasann, koruyucusu olan (ancak hkimi olmamas gereken)
Anayasa Mahkemesince statik, dogmatik ve an dinamizmine direnecek
biimde yorumlanarak korunabilecei dncesi, Anayasann normatif
etkinliinin sfrlanmas ve dolaysyla esasen geerliliini kaybetmesine yol

9
10

11

durum deil, yargca den bir grevdir ayn zamanda. Tabii ki yarg bu grevini,
dinamizmin ereine gre yerine getirecektir. Yasann, lafznn aksine bir tutumla
statikletirilmesinin, uyarlamann aksine, bir krlma yarataca ve devrimlere yol
aaca siyaset biliminin temel verilerindendir. Bu ynde bir alma iin bkz.,
(Soysal, 1969: 87 vd). Ancak uyarlamann lafz bir kenara iterek, baka bir
anlatmla lafza dokunmadan ieriini bakalatrmak, anayasaya ramen anayasa
yaratma, daha teknik ifadeyle anayasann bakalatrlmas anlamna gelir. Alman
doktrininde Anayasann bakalatrlmasnn (Verfassungswandel) Weimar
Anayasasnn lafzna dokunulmakszn faizmin olanakl klnmasnn temel
hukuksal etkeni olduu kabul edilmektedir. Bu kavramlara ilikin tartmalar iin
bkz., (Bckenfrde, 2000: 141; Hesse, 1993: 15 vd.; Zippelius/Wrtemberger, 2005:
63 vd.; Jestaedt, 2002: 192 vd.)
Buna en iyi rnek igal glerinin onayyla ortaya kan bir komisyonca hazrlanan
ve halkoyuna sunulmakszn yrrle giren Alman Anayasasdr.
Bu grler yalnzca anayasa deiikleri bakmndan deil, ayn zamanda ve
zellikle anayasa uygulamalar bakmndan da geerlidir. Anayasay deien sosyal
ve siyasal koullar uyarlama yerine, bu dinamizm karsnda anayasay katlatrarak
kriz potansiyelini artran anayasal uygulamalarn, kendi meruiyetini zayflataca
kanlmazdr. Meruiyet, belirli bir tarihsel anda ortaya kan karara uygunluk
deildir. Aksine hitap ettii ve zerinde balayc etkiler yaratt toplumsal ve
siyasal kesit tarafndan kabul edilebilirlikle (acceptance) salanabilir. Bu nedenle
meruiyet her an yenilenen, her yeni kuan onayyla gncellenen ve siyasal ve
sosyal yapdaki her bir yeni duruma uyarlanabilirlikle onaylanan bir durumu ifade
eder.
Kukusuz bu deiikliklerinin nitelikleri ve says daha analitik grlere olanak
verebilir.

108

Osman Can

Anayasa Deitirme ktidar ve Denetim Sorunu

109

aar. Anayasann normatif gc, onun dinamik yorumuna baldr. Btnyle


etkinliini kaybetmi bir anayasann geerlilii de olmaz. 12
Kat Anayasalarn bulunduu lkelerde Anayasa Mahkemelerinin yaratl
amac, ayn zamanda Anayasalarn bu katln kurallarn zamann koularna
ve sosyal ve siyasal dinamizme uyarlayarak dntrmeleridir. Zaten kat olan
Anayasalarn daha da katlamas iin Anayasa Mahkemelerine gerek yoktur
(Leibholz, 1974: 183).
Kurucu iktidarn yaratt kurulu iktidarlarn tm, kurucu iktidarn
normatif iradesiyle balyken, kendisi kurulu iktidar olmakla birlikte, dnemsel
olarak trev kurucu iktidar grev ve yetkisiyle donatlm iktidarlar Anayasay
deitirmekle yetkili klnmaktadr. Anayasa hukuku retisinde trev kurucu
iktidar (pouvoir constituant drive ya da Georges Burdeaunun ifadesiyle
pouvoir constituant institu (Krger, 1964: 922)) olarak nitelendirilen bu
iktidar yetkisi, tm demokratik sistemlerde demokratik ulusal temsilcilere
zglenmitir. Bu iktidar yetkisi, olaan iktidar kullanmlarna kar daha stn
ve daha ileri yetkilerle donatlmaktadr (Krger, 1964).
Kurucu iktidar olarak halk ile halkoylamasnda iradesine bavurulan
halk kavramlar arasndaki bir ayrma da deinmekte yarar vardr. Kurucu
iktidar ulusal egemenlik ilkesi gerei halka aittir; bu iktidar Anayasa d ya da
Anayasa ncesidir (extra constitutionnel ya da pre-constitutionnel). Dier
iktidarlar, kurucu iktidar iradesinin Anayasadaki pozitif hukuksal tercihlerine
paralel olarak halktan alnan yetkiyle ve halk adna kullanlr. 1982 Anayasas
da Avrupa Anayasa kltrne paralel biimde, kurucu iktidar olarak halk ile
halkoylamasnda iradesine bavurulan, dolaysyla bir kurulu iktidar olarak
halk arasnda ayrm yapmtr. Balangta Anayasann Trk Milleti
tarafndan emanet ve tevdi olunduu ifade edilmekle kurucu iktidar olarak
halka iaret edilmektedir. 13 Ancak gerek Anayasann 6. maddesinde yer alan
egemenliin sahibi olan halk ile 175. maddesinde yer alan halkoylamasnda
iradesine bavurulan halk, Anayasann normatif dzenlemelerin yaratt,
biimlendirdii ve iradesine sonu balad hukuksal kurumlardr (intra
constitutionnel). 14 Bu bakmdan 6. ve 175. maddede ifade bulan iradeler
kurulu (constitu) organ iradeleri olup, Anayasaya baldr. Ksacas
12 Anayasann normatif gcne ilikin aklamalar iin bkz. (Hesse, 1993: 16 vd.)
13 Bir olmas gerekeni yanstan bu ifadelere ramen, emanet ve tevdi edenin Milli
Gvenlik Konseyi olduu aktr.
14 Intra constitutionnel halk egemenlii kavramna ilikin aklamalar hakknda bkz.,
Peter
Unruh,
Der
Verfassungsbegrif
des
Grundgesetzes,
Eine
verfassungstheoretische Rekonstruktion, Tbingen 2002, s. 395 vd.

109

110

Ankara niversitesi SBF Dergisi

62-3

Anayasann yaratcs olan halk ile Anayasann muhatab olan halk birbirinden
Anayasa teorisi ve teknii bakmdan ayrlmaktadr.
Dier bir ayrm zorunluluu, devletin sreklilii ile kurucu iktidarn
sreklilii kavramlar arasnda yaplmak gerekir. 15 Devletlerin varl ve
sreklilii bir uluslararas hukuk sorunu olup tannmayla saland halde,
devletin yaps ve devletteki yapsal tercihler bir kurucu iktidar sorunu olup
Anayasayla belirlenir. Bu nedenle Lozan Bar Antlamasyla kurulan Trkiye
Devletinin sreklilii, Trkiyede siyasal yap meruiyetinin sreklilii
anlamna gelmez. Her bir siyasal yap tercihi her yeni Anayasann ortaya
kmasyla yeniden ve asli olarak belirlenmekte, kurulu iktidarlar da her
defasnda pozitif hukuksal olarak yeniden yaratlmaktadr. Yeni bir meruiyet
zemininde pozitif hukuksal olarak ncekinden tamamen bamsz yeni yetkiler
kullanlmaktadr. Dolaysyla bir kurulu iktidar olan trev kurucu iktidar organ,
nceki anayasal dzen gerekleriyle pozitif hukuksal olarak bal olmad gibi,
bu organ denetlemekle grevlendirilmi denetim organlar da nceki Anayasal
dzen kurallaryla pozitif hukuksal olarak bal deildir. Ancak kurucu
iktidarn devletin srekliliini sona erdirici ya da yeni bir devlet yaratc bir
iktidar olmasnn nnde de herhangi bir engel bulunmamaktadr (Gzler,
1998: 65 vd).

Trev
Denetimi

Kurucu

ktidarn

Normatif

Snrlar

ve

Demokratik ulusal temsilciler, koullar gerekletiinde kurucu iktidarn


ngrd normatif snrlar erevesinde ve usullere uyarak dnemsel kurucu
iktidar rol stlenebilir. Trev kurucu iktidar denilen bu iktidar herhangi bir
kurulu iktidar ortadan kaldrabilecei gibi, bu iktidarlarn grev ve yetki
alanlarnda deiiklikler, sistem ii farkllamalar yaratabilir; sistem haritasn,
asli kurucu iktidarn izin verdii ereve iinde yeniden izebilir. Anayasa trev
kurucu iktidara ieriksel, zamansal ve biimsel snrlar izebilir (Tezi, 2003:
161 vd; Gzler, 2001: 35 vd). Ancak bu snrlar dnda trev kurucu iktidar
herhangi bir normatif snrlamaya tabi deildir.
Trev kurucu iktidarn bu iktidar snrlarn terk etmesi durumunda
herhangi bir yaptrmla karlamas, ancak asli kurucu iktidarn bir mekanizma
ngrmesiyle pozitif hukuksal temel kazanabilir. Buradan hareketle her bir snr
ihlalinin mantk gerei bir sistem ii denetiminin olmas gerektii ynndeki

15

Bu ayrma ilikin olarak bkz., (Schmitt, 1954: 95 vd).

110

Osman Can

Anayasa Deitirme ktidar ve Denetim Sorunu

111

grlerde isabet bulunmamaktadr. 16 Trev kurucu iktidarn iktidar alann


izen normlara aykrlk, bu aykrlklara ak bir hukuksal sonu baland ve
aykrlklar denetlemekle grevli bir kurulu iktidar ngrld srece ve
lde geerli olabilir. Bunun dna taan bir denetim kaynan Anayasada
almayan yetki kullanm olaca aktr. Demokratik hukuk devletlerinde,
kamusal yetkiler pozitif hukuksal olarak tanml yetkilerdir. Bir organn yntem
aykrl baka organlarn pozitif hukuksal olarak tannmam yetki kullanmn
merulatrmaz. Cem Eroulun ifadesiyle, Meclisin beceriksizlii, Anayasa
Mahkemesini yeni yetkilerle donatmaz (Eroul, 1974: 167). Anayasa
koyucunun Anayasay deitirme iktidarn eksik, eliik ve vizyonsuz biimde
yerine getirmesi, tartmasz hakl eletirilere yol ayorsa da, bu durum
Anayasa Mahkemesi lehine bir yetki aktarmn merulatrmaz
(kompetenzdevolution) ya da Anayasa yargsal yedek bir yetkinin varlna
karine olarak gsterilemez (Jestaedt, 2002: 227).
Bat demokrasilerinde Anayasa deiikliklerinin denetlenebilirliini
ngren Anayasa normlarna rastlanmamaktadr. Trkiye 1971 Anayasa
deiikliiyle bu olanaa kavumutur. Gney Afrika Cumhuriyeti
Anayasasnn 167. maddesi (3. fkrann d bendi) bu olana aka
ngrmektedir. Azerbaycan Anayasas (Md. 153), 17 Krgzistan Anayasas
(Md. 82) ile Moldova Anayasas (Md. 135) Anayasa Mahkemesine yalnzca
Anayasa deiiklik teklifleri hakknda gr bildirme yetkisi tanmaktadr.
Trk Anayasal sistemi yalnzca Anayasa deiikliklerini zorlatrmam,
bu zorlatrmaya kout olarak denetimini de zorlatrmtr. Bu temel tercihin
ayn zamanda denetim yetkisinin yorumlanmasnda da gz nnde
bulundurulmas zorunludur.
Trk Anayasa Dzeninde Anayasay deitirme iktidar mnhasran
Trkiye Byk Millet Meclisine tannmtr. Bakaca hibir organn dorudan
ya da dolayl biimde bu yetkiyi paylama ya da daraltma yetkisi
bulunmamaktadr.
lk drt maddesinin deitirilemezlii ynndeki yasak alan 18 ile birlikte
Anayasa deiikliinin yntemini belirleyen 175. madde trev kurucu iktidarn
snrn izmektedir.
16 Bu yndeki grler iin (Onar, 1993: 131 ve 149 vd; Eroul, 1974: 166 vd;
zbudun, 2003: 158 vd; Gzler, 2000: 1005 vd.)
17 Azerbaycan Anayasasnn 154. maddesi yasalaan deiiklikler hakknda Anayasa
Mahkemesinin karar almasn aka yasaklamaktadr.
18 Yasak elma metaforu kullanlarak, bu alanlarn hukukta tabu olgusunun varlna iaret ettii grlerine rastlanmaktadr. Bkz., (Isensee, 2003: 115 vd.).

111

112

Ankara niversitesi SBF Dergisi

62-3

Asli kurucu iktidar Anayasa deitirilirken hangi ynlerden yargsal


denetime tabi olunacan aka gstermitir. Anayasann 175. maddesinde
ngrlen biim koullarndan yalnzca teklif ve oylama ounluu ile
ivedilikle grlememe koullar anayasallk denetiminin konusunu
oluturabilmektedir. rnein teklifin yazl olma koulunun ihlali biim
aykrl olmasna ramen, Anayasa Mahkemesinin denetim alanna girmez.
Anayasa deiikliklerine ynelik denetimin ancak istisnai ve tketici (numerus
clausus) olarak saylm olmas, bu denetimin kapsamnn yorum yoluyla
geniletilemeyeceini gstermektedir.

Farkl Anayasa-Farkl Anayasa Yargs


Kurulu iktidarlar yetki ve meruiyetlerini kurucu iktidar iradesinden
aldndan, bu iradenin tesinde herhangi bir yetki kullanm anayasa d
(extra-constitutionnel) olarak nitelendirilir. 1982 Anayasasnn yrrle
girmesiyle birlikte yeni bir sistem, yeni organlar ve yeni hukuksal otoriteler
ortaya kmtr. 1961 Anayasas artk pozitif hukuksal balaycl olmayan
tarihsel bir dokmandr. Anayasa Hukuku tarihi incelemelerinde asli ve 1982
Anayasa koyucunun tarihsel amacnn aratrlmasnda yardmc bir kaynaktr.
1961 Anayasasndan meruiyetini alan 1961 Anayasas dnemi Anayasa
Mahkemesi kararlarnn da bu gerek karsnda pozitif hukuksal balaycl
bulunmamaktadr. Ayn saptama 5678 sayl Anayasa Deiiklikleri Yasasnn
iptali isteminin reddedildii 05.07.2007 tarihli kararnda da yer almaktadr. 19
Kukusuz bu saptama, nceki Anayasa Mahkemesi kararlarnn tarihsel
analiz ya da karlatrmal hukuk verisi olarak deerlendirilmesine engel
deildir.
Anayasa Mahkemesinin kararlarnn pozitif hukuksal balaycl
hakkndaki bu saptama, trev kurucu iktidarn gerekletirdii Anayasa
deiiklikleri zerine ortaya kan yeni anayasal durum bakmndan da
geerlidir. rnein 2004 ylnda Anayasann 10. maddesinde gerekletirilen
deiiklikten sonra eitlik ilkesinin yalnzca yasa nnde eitlik olarak
tanmlanmas olanakszdr. Kadn-erkek eitliinin sz konusu olduu bir
hukuksal tartmada, fiili eitliin salanmas ynndeki yeni anayasal direktif
gz ard edilemez. Yine 2001 ylndaki deiikliklerin ardndan, Anayasa
19 E. 2007/72, K. 2007/68, 07.08.2007 tarih ve 26606 sayl Resmi Gazete, s. 75. 1961
Anayasas dneminde bu Anayasann kurallarna gre verilmi Anayasa Mahkemesi
kararlarnn, yeni bir Anayasa olan 1982 Anayasas dneminde hukuksal
balayclklar yoktur. Yrrlkte olmayan Anayasalara gre verilen kararlar,
yokluk ya da dier yaptrmlarn gerekesi olamaz.

112

Osman Can

Anayasa Deitirme ktidar ve Denetim Sorunu

113

Mahkemesinin daha nceki itihatlarnda kulland, tm temel haklarn genel


ahlak, genel asayi, kamu dzeni gibi nedenlerle snrlanabilecei itihad
geerliliini yitirmitir. nk bu deiiklikten sonra artk temel haklar
yalnzca ilgili maddesinde yer alan nedenlerle snrlanabilir. Yine 90.
maddedeki deiikliin ardndan, temel haklara ilikin uluslararas
szlemelerin lex-posteriori kuralna tabi olduklarna ynelik itihat da
geerliliini yitirmi bulunmaktadr. Bu nitelikteki uluslararas szleme
kurallaryla i hukuk kurallarnn atmas durumunda, szleme kurallar her
halkarda uygulama nceliine sahip olacaktr. 20
Bu deerlendirmeler nda, 1980 ncesi anayasal durumun irdelenmesi
gerekir.
Anayasa deiikliklerinin denetlenebilmesinin pozitif hukuksal temeli
yukarda belirtildii gibi ilk defa 1971 tarihindeki Anayasa deiiklikleriyle
oluturulmutur. Ancak 1961 Anayasasnn ilk halinde Anayasa Mahkemesinin
Anayasa deiikliklerini denetleme yetkisi bulunmamaktadr. 44 sayl Anayasa
Mahkemesinin Kuruluu ve Yarglama Usulleri Hakknda Kanunda da bu
ynde bir yetki tannmamtr.
Anayasa deiikliklerinin denetlenmesi olgusu Alman Anayasa
uygulamalarna paralel bir seyir izlemektedir.
Alman Anayasasnn 93. maddesinin 1. fkrasnn 2. bendi, Anayasa
Mahkemesinin denetim yetkisini tanmlarken Federal hukuk ya da eyalet
hukukunun Anayasaya uygunluunu denetlemekten sz etmektedir. Gerek
doktrinde, gerekse Mahkeme uygulamalarnda bu denetimin deitirilemez
hkmlere aykrlk ynnden Anayasa deiiklikleri hakkndaki yasalar
kapsad kabul edilmektedir (Stern, 1984: 167; Jarass/Pieroth, 2000: 931).
Alman Anayasa Mahkemesi 16.6.1959 tarihli kararnda denetim yetkisinin
bulunduunun iaretini vermitir. 21 15.12.1970 tarihli kararnda ise dorudan
doruya deitirilemez maddelere 22 aykrlk iddiasyla Anayasa deiiklii
20 Bu konudaki aklamalar iin bkz., (Can, 2005: 191 vd).
21 BVerfGE 9, 334 (336).
22 Alman Anayasasnn 79. maddesinin 3. fkrasna gre, Federasyonun eyaletlere
blnmesine, eyaletlerin yasamaya katlmalar ilkesine veya 1. ve 20. maddelerde
yazl esaslara ilikin bir Anayasa deiiklii caiz deildir. Anayasann 1.
maddesinin 1. fkras insan onurunun dokunulmaz olduunu ve tm devlet erkinin
sayg ve dokunmama ykmll bulunduunu, 2. fkras Alman halknn
dokunulmaz ve devredilmez insan haklarn, yeryznde her insan topluluunun,
barn ve adaletin temeli olarak kabul ettiini, 3. fkra ise Anayasada belirtilen
temel haklarn yasama, yrtme ve yarg organlarn dorudan doruya baladn

113

114

Ankara niversitesi SBF Dergisi

62-3

yasasna kar alan iptal davasn esastan incelemitir. 23 Almanyada Anayasa


koyucu, Anayasa deiikliklerini nitelikli karar ounluuna tabi tutsa da
federal hukuk kavram dnda kabul etmediinden bu yndeki inceleme
gerek Mahkeme, gerekse doktrin tarafndan fazla sorunsallatrlmamtr.
Ancak dikkat eken birinci nokta bu denetimin yalnzca deitirilemez kurallara
aykrlk temelinde gereklemi olmasdr. kinci nokta bu denetimlerde
Anayasann deimez hkmlerine aykrlk maddelere dokunulmazlk
biiminde anlalmamasdr. Mahkeme Anayasann 79. maddesin 3. fkrasnn
tanmlanan ilkelerden esasl sapmalar yasakladn, ancak Anayasann en
temel ilkelerini sistem ii dnme tabi tutmasna engel oluturmayacan
kabul etmitir. lgintir ki, Mahkeme esasnda olduka geni bir denetim
olanana sahip olduu bir alanda, Anayasa koyucu iktidarn doasn dikkate
alarak kendini frenleme yolunu semitir (judicial self-restraint uygulamtr).
Gerekesinde ise judicial-self-restraint ilkesinin Anayasann dier Anayasal
organlara tand siyasal zerkliin korunmasn amaladn belirtmitir.
Alman Anayasa Mahkemesi, Anayasa yargsnn Anayasada tanml alann
tesine doru genileme abalarnn karsnda olduunu kararlarnda aka
belirtmitir. rnein muhalefetin nleyici (apriori) norm denetimi abasn
reddetmi, yine muhalefet ile iktidar arasnda yasama faaliyeti srasnda kan
uyumazln anayasal sorun olarak kabul edilmesi istemini reddetmitir
(Leibholz, 1974: 180).
Avusturya Anayasasna gre Anayasann temel ilkelerine aykr bir
deiiklik esasl nitelikte olduundan, ancak halkoyuyla kabul edildikten sonra
Cumhurbakannca onaylanp yrrle konulabilecektir. Bu tr bir
deiikliin halkoyuna sunulmamasnn denetimiyle ilgili ve biimsellikle
snrl bir yetkinin Avusturya Anayasa Mahkemesi tarafndan kullanld
bilinmektedir (Walter/Mayer, 1976: 271).
talyan Anayasa Mahkemesi Alman Anayasa Mahkemesiyle ayn pozitif
hukuksal esaslara tabi olduu halde, Anayasa deiikliini denetleme

ifade etmektedir. Anayasann 20. maddesi ise Almanya Federal Cumhuriyetinin


demokratik ve sosyal bir federal devlet olduunu, egemenliin halka ait olduunu
ve halkn egemenliini, seimler ve oylamalar araclyla ve yasama, yrtme ve
yarg yetkileriyle donatlm zel organlar eliyle kullanacan; yasamann anayasal
dzenle, yrtme ve yargnn da yasa ve hukuka bal olduunu; son olarak da bu
anayasal dzeni ortadan kaldrmak isteyen herkese kar, bakaca bir zmn
bulunamamas halinde, btn Almanlarn direni hakkna sahip olduunu kabul
etmektedir.
23 BVerfGE 30, 1 (Abhrurteil).

114

Osman Can

Anayasa Deitirme ktidar ve Denetim Sorunu

115

istemlerini reddetmitir (Eroul, 1974: 16; Turhan, 1976: 75). Fransz Anayasa
Konseyinin bu ynde yetki kulland grlmektedir (Tezi, 2003: 173).
Trk Anayasa Mahkemesi Anayasa deiikliklerini denetleyebileceine
ilikin tercihini 16.11.1965 gnl bir kararnda ifade etmitir. 24 Grmze
gre, bu kararla balayan sreci 1949 Alman Anayasasyla 1961 Anayasas
arasndaki paralelliin Anayasa yargsna da yansdnn iaret olarak grmek
gerekir. 1949 Alman Anayasas 1961 Anayasasna kaynaklk ettii halde, her
iki Anayasada da Anayasa Mahkemesinin Anayasa deiikliklerini denetleme
yetkisine ilikin herhangi bir yetki normu bulunmamaktadr. Buna karn
Alman Anayasa Mahkemesinin deitirilemez hkmlere aykr Anayasa
deiikliklerini denetlemekle kendini yetkili grmesinin hemen ardndan, Trk
Anayasa Mahkemesinin de ayn ynde kararlar vermeye balamas dikkatten
kamamaktadr. 25 26
24 E. 1964/38, K. 1965/59, AYMKD 3, 283 vd
25 Trk Anayasa Mahkemesi ktphanesindeki Alman Anayasa hukuku ve yargsna
ilikin kaynaklarn ounun o dnemlerde tedarik edilmi olmas ilgin bir saptama
olabilir.
26 Bu biimsel paralellie karn, zde ok ciddi farklarn bulunduunu ifade etmemiz
gerekir. lk olarak her iki Anayasann Anayasa Mahkemelerini ngrmesinin
ardnda siyasal alana dnk gvensizlik yatmaktadr. Ancak bu gvensizlik
siyaset kurumuna ynelik olmayp, yalnzca siyasal suiistimallere ynelik
olduundan ve siyasal alan toplumsallkla glendirme amacn gttnden,
Alman Anayasa Mahkemesi yelerinin tamamen parlamento tarafndan seilmesine
ve minimum yarg tipiyle snrlamasna engel olmamtr. Trkiyede siyasete
duyulan gvensizliin aktrleri elitist-brokratik mekanizmalar olduundan, bu
gvensizlik kurum olarak siyasete ynelerek devlet ile toplumsallk ilikisi
kurulmakszn, sistemin gvencesi yalnzca brokratik mekanizmalara yklenmitir.
Bu erevede Anayasa Mahkemesi yelerinin yalnzca 1/3 orannda parlamenter
seimine olanak tanm, geri kalan yeler brokratik-korporatif iktidarlara
terkedilmitir (bu tablo 1982 Anayasas bakmndan daha belirgindir). Bu temel
tercihin her iki mahkemenin her iki lkede ok farkl roller stlenmelerini ve farkl
siyasal dnmlere olanak salamalarn aklar niteliktedir. kinci olarak Alman
Anayasa Mahkemesi, Trk Anayasa Mahkemesine oranla ok geni yetkilerini,
siyasal alann dinamizmine mdahale etmeyecek biimde judicial self-restraint
ilkesine uygun olarak kullanrken, Trk Anayasa Mahkemesi Alman Anayasa
Mahkemesine oranla olduka dar yetkilerini, zelikle siyasal karar organlarnn
aleyhine genileterek (judicial activism) kullanmtr. Bu durum, Almanyadan
farkl olarak, neden her bir Anayasa deiiklii tartmasnda Mahkemenin
yetkilerinin kstlanmasnn gndeme gelmesini ve ardndan yetkilerin daralmasna
yol atn aklamaktadr. 1971 deiiklii, 1995, 2001 yllarnda deiiklikler
rnek olarak gsterilebilir. Alman Anayasasnda Anayasa Mahkemesine ilikin

115

116

Ankara niversitesi SBF Dergisi

62-3

16.6.1970 gnl kararnda Anayasa Mahkemesi, ilk defa dorudan


doruya bir Anayasa deiikliini incelemeye tabi tutmu ve biim koullar
ynnden iptal etmitir. 27 Bu kararda, Anayasa deiiklii biim ynnden iptal
maddelerde 58 yl iinde yalnzca iki deiiklik gerekletirilmitir. 1969 ylndaki
ilk deiiklikle Anayasa ikayeti kurumu anayasal zemine oturtulmu, 1994
ylndaki ikinci deiiklikle Federal yasamann yaran yasama yetkisi konusunda,
eyaletlerin asli yasama yetkisine dokunulup dokunulmadn inceleme yetkisi
Anayasa Mahkemesine tannmtr. Her iki deiiklik de Mahkemenin yetkilerini
artrmaya yneliktir. Farklar oaltlabilir.
27 E. 1970/1, K. 1970/31, Kt. 16.06.1970, AYMKD 8, 313. TPnin 27 Maysa
aykrlk gerekesiyle yapt bu bavuru zerine, Demokrat Parti yneticilerine
ynelik siyasal yasaklar kaldrarak seilmelerine olanak salayan Anayasa
deiikliinin iptal edildii bu karar gerek siyasette, gerekse retide geni apl
eletirilerle karlat. Cem Eroul Meclisin beceriksizlii, anayasa mahkemesini
yeni yetkilerle donatmaz ifadesini kullanrken (Eroul, 1974: 167), Mmtaz Soysal,
daha arpc ifadeler kullanmaktadr: Bu ok tehlikeli bir gereke. Sonunda
toplumu yarglar devleti denen bir anlaya gtrmesi halkn oylaryla kurulmu
bir parlamentonun elindeki deitirme yetkisini hie indirmesi mmkn. Anayasa
Mahkemesindeki yarglar, Cumhuriyetin temel niteliklerini belirli bir ynde
yorumluyorlar diye, o tutuma aykr den btn deiiklikleri iptal edilecek ve
dolaysyla ulus bu alandaki yetkisini kendi temsilcileri araclyla da olsa
kullanamaz duruma m gelecektir? (Soysal, 1977: 219). Ardndan Anayasa
Mahkemesi yeleri, cumhuriyet szne Anayasann baka ilkelerini ekleyerek o
ilkelere de deimezlik kazandrma yetkisini nerede almaktadrlar? biimindeki
soruyu da Anayasa Mahkemesi bir deiikliin Anayasadaki temel ilkelerden
birine aykr dtn savunarak Anayasa deiikliklerini iptal etme yetkisine
sahip olursa, devlet sistemi iinde kendisine tannan yeri ayor demektir
biiminde yantlamaktadr (Soysal, 1977). 80li yllarda zbudun benzer kayglar
Anayasa Mahkemesinin, anayasa deiikliklerinin denetimi konusunda taknd
tutum, uzun vadede bizzat yce Mahkemenin kurumsal menfaatlerine zarar
verebilecek niteliktedir. Tecrbeler, Anayasa yargs ile toplumun ounluunu
temsil eden siyasal gler arasnda derin ve srekli gr aykrlklarnn belirmesi
halinde, sonuta anayasann deitirilmesi ve anayasa yargsnn yetkilerinin
kslmas tehlikesinin sz konusu olabileceini gstermektedir tmceleriyle dile
getirmektedir (zbudun, 2003: 163). Daha geni bilgi iin bkz., (Gzler, 2000: 1006
vd). Gerekten de 12 Mart iradesinin ayn eilimde olduu anlalnca, Anayasa
Mahkemesinin 13.4.1971 ylnda verdii kararda (E. 1970/41, K. 1971/37), ayn
biimsel tartmay bu defa Anayasaya aykr bulmayarak reddetmesi pek bir etki
yaratamam ve 20.9.1971 gnl ve 1488 sayl Anayasa Deiiklii Hakkndaki
Kanunla, Anayasa Mahkemesinin yetkileri daraltlmtr. Anayasa deiikliinin
iptal edildii karar 7ye kar 8 oyla alnrken, Askeri Mdahale sonras, ortaya
kan K. 71/37 sayl ret karar 5e kar 10 oyla alnmtr. Anayasa Mahkemesinin
ilk iptal kararn verdii Anayasa deiiklii, Demokrat Parti yneticilerine siyasal

116

Osman Can

Anayasa Deitirme ktidar ve Denetim Sorunu

117

edildiinden esas incelemesine gerek bulunmad belirtilmitir. Ancak


Mahkeme esas ynnden inceleme yapabileceinin altn izmitir. 28 Karar
gerekesi, Anayasa deiikliklerinin kanun olduu, dolaysyla bu kanuna
zg 155. madde (1982 Anayasasnn 175. maddesi) yntemine uygun olmas
gerektii zerine kuruluydu. Anayasa deiikliinin biim ynnden iptalinin
gerekesi olarak u ifadeler dikkati ekmektedir:
Bir teklifin maddeleri kabul edilmedike, tmnn kabul edilmi
olmasnn bir mana ve deerinin bulunmyaca ve teklifin kanunlamasnn
mmkn olamayaca gibi tm oylanp kabul edilmedike, sadece maddelerin
oylanp kabul edilmi olmasnn da bir mana ve deeri bulunamaz ve byle bir
ileme tabi tutulan teklif de kanun niteliini kazanamaz Konu bu derece ak
olmasna ramen szkonusu kanun teklifine ilikin oylamalarda deiik yeter
say arand, teklifin maddelerinin oylanmasnda 2/3 yetersaysnn
aranmad anlalmaktadr.
Bu karar maddelere geme ve tm zerinde oylamann 2/3 ounlukla
yaplmas, maddeler zerindeki oylamalarn tamamnda ise bu ounluun
aranmamas zerine verilmitir. Maddelerin tamam iin gerekli ounluun
aranmam olmas nedeniyle teklifin tmnn biim ynnden sakat olduu
kabul edilmitir. 29

af salamaktayd. Deiiklik gerekesinde ise maddenin lzumunu gsteren bir


ortam ve hal kalmadn, esasen yasaklarn geliindeki garabet ve isabetsizliin,
geici maddenin gerekesinin olmamasndan da belli olduu, yasaklar
kaldrmann, memleket menfaatleri ve realitelerine uygun olduu gibi huzur ve
skun ve Trk demokrasisinde ileri bir merhale olduu dile getirilmekteydi. Son
bir saptama da, Mahkemenin bu maddeyi incelemeyeceine ilikin aznlk grn
paylaanlar arasnda Yksek Adalet Divan Bakan Salim Baol ile bir dnem
Yksek Tefti Kurulu Bakanl yapm olan Celalettin Kuralmen de
bulunmaktayd.
28 Esas denetiminin ltleri olarak da devlet eklinin cumhuriyet olduuna ilikin 1.
madde, Cumhuriyetin niteliklerini belirleyen 2. madde ile bu maddenin yollama
yapt Balang Ksm anlalmaktayd. Anayasann Ruhu, Anayasann z
ya da ada uygarln gerekleri bu ve sonraki kararlarda kullanlmtr.
29 Hemen belirtmek gerekir ki, gerekte nitelikli ounluun bulunup bulunmadna
ynelik herhangi bir saptama yaplmam, maddelerin iaret oylamasyla kabul
edilmi olmas, nitelikli ounluun bulunmadna ynelik bir karine biiminde
yorumlanmtr. Yukarda da belirtildii gibi, ayn biim eksiklii Anayasa
Mahkemesinin 13.4.1971 ylnda verdii kararda (E. 1970/41, K. 1971/37)
Anayasaya uygunluk karinesi biiminde yorumlanabilmitir.

117

118

Ankara niversitesi SBF Dergisi

62-3

13.4.1971 tarihli sonraki bir kararnda da ekil denetimi yapabileceini


vurgulamtr. 30 Bu kararlarn ortak zellii, kurulu iktidar olan Mahkemenin
trev kurucu iktidar yetkilerini asli kurucu iktidarn ngrmedii genilikte
snrlamasdr. 31 Anayasann z ve balang ilkeleri gibi deitirilemezlik
kapsamna alma teklifleri kurucu meclis almalarnda aka reddedilen
Cumhuriyetin niteliklerinin salad geni yorum olanayla, Anayasa
Mahkemesi trev kurucu iktidarn yetkisini adeta ksmi teknik deiikliklerle
snrlam, kendisine kurucu iktidar rol bimitir.
Bu kararlara tepki olarak 1971 Askeri Mdahalesinin ardndan 1488 sayl
Yasa ile yaplan Anayasa deiiklii, artk bir olgu olarak kabul edilen denetimi
yalnzca Anayasada gsterilen biim denetimiyle snrlamtr. 147. maddedeki
deiiklik gerekesindeki ifadeler trev kurucu iktidarn tepkisinin niteliini
gstermektedir:
Ancak Anayasa Mahkemesinin, Trkiye Byk Millet Meclisinin
Anayasa vaz olarak yapt Anayasa deiikliklerini denetlemesi sz konusu
olamaz. Nitekim, Anayasamz, 4 nc maddesinin 3 nc fkrasnda (Hibir kimse
veya organ kaynann Anayasadan almyan bir Devlet yetkisi kullanamaz)
hkm yer almtr. u halde, Anayasann sadece kanunlara ve tzklere
hasrettii bir denetleme yetkisinin, Anayasa Mahkemesince, Anayasa
deiikliklerine temil edilemeyecei tabiidir.
Gereke, Mahkemenin Anayasa deiikliinin bir kanun olduu
biimindeki dier gerekenin geersizliini de vurgulamaktadr:
Anayasa deiiklii, Anayasann 155 nci maddesinde grld
zere, gerek teklif, gerekse mzakere ve kabul bakmndan kanunlardan farkl
ekil artlarna balanmtr. Anayasa deiiklii, bu artlar dnda
kanunlarn tabi olduu mzakere usullerine tabi olmakla beraber bir kanun
deil, bir Anayasadr.
1971 ylnda ortaya kan trev kurucu iktidar Anayasa Mahkemesinin
1970 ylnda verdii bu kararn ve karar gerekelerinin pozitif hukuksal
dayanaklarn ortadan kaldrm bulunmaktadr. Bu adan Mahkemenin
15.4.1975 tarihli deiiklik sonras verdii ilk kararnda kulland ifadeler
hukuksal temelden yoksundur. Mahkeme kararnda Ancak, Anayasann
147. maddesinde 1488 sayl Kanunla yaplan deiiklikle Anayasa
Mahkemesinin denetim grevinin alan bu konuda daraltlarak, Anayasa
deiikliklerin sadece Anayasada gsterilen ekil artlarna uygunluunu
30 E. 1970/41, K. 1971/37, AYMKD 9, 416 (429.).
31 Bu yndeki tartmalar iin (Onar, 1993: 9, 141 vd.; Gzler, 2000: 1011 vd.; Tezi,
2003: 168.).

118

Osman Can

Anayasa Deitirme ktidar ve Denetim Sorunu

119

denetleme grevi, eskiden olduu gibi, yetkisi iinde braklm ve bu


deiikliklerin esastan Anayasaya uygunluunu denetleme ise grev ve yetkisi
dna karlm bulunmaktadr. biimindeki ifadelerle var olan
yetkilerinin daraltldn savunurken, kurucu iktidarn Anayasa
Mahkemesinin denetimini olmayan yetki kullanm olarak tanmlamasn
grmezden gelmitir. 32 Mahkeme bu kararnda kurucu iktidar iradesinin
itze uygunluunu denetleme biimindeki yaklamn srdrmtr. 33
Bu yaklamla Mahkeme denetime devam etmi, biim denetimi
kapsamn esas denetim unsurlaryla genileterek eski itihadn srdrmtr
(Onar, 1993: 144; Tezi 2003: 78 vd). Mahkeme kendi ifadesiyle esasn biim
ynnden incelenmesine devam ederek 34 bu nitelikte de birok karar
vermitir. 35
1982 Anayasasnn bu konuya ilikin yaklam, 1971 trev kurucu
iktidarn tepkisine paralellik gstermektedir. Yeni Anayasann 148. maddesinin
2. fkras Anayasa Mahkemesinin yalnzca biim denetimi yapaca ifadesiyle
yetinmemekte, biim kavramnn tanmn Anayasa Mahkemesine brakmadan
somutlatrmaktadr. Buna gre Anayasa Mahkemesi Anayasa deiikliklerini
esas ynnden denetleyemeyecei gibi, biim ynnden denetimi de teklif ve
oylama ounluu ve ivedilikle grlemeyecei hususlaryla snrl olarak
yapabilecektir.
1982 Anayasas sonrasnda Mahkemenin yaklamnn 1961 Anayasas
dneminde farkllat ve normatif snrlar iinde kalnd grlmektedir.
18.6.1987 tarihli karar olduka ak ifadeler iermektedir:
Anayasa Mahkemesinin grev ve yetkilerini belirleyen Anayasann 148.
maddesinde, Anayasa deiikliklerine ilikin yasalarn esas ynnden
denetimine yer verilmedii gibi, bunlarn biim ynnden denetimleri de, teklif
ve oylama ounluuna ve ivedilikle grlemeyecei artna uyulup
uyulmad hususlar ile snrl tutulmutur. ptali istenen bu snrl sebeplerden
herhangi birine ilikin bulunmad srece davann dinlenmesi olana yoktur.
32 E. 1973/19, K. 1975/87, Kt. 15.4.1975, AYMKD 13, 403 (427).
33 Ayn karar, s. 461 vd.
34 Aynen karar metninde kullanlan bu ifade iin bkz., E. 1976/38, K. 1976/46, Kt.
12.10.1976, AYMKD 14, 252 (265). Dantayn somut norm denetimi yoluyla
yapt bavuru zerine verdii bir sonraki karnda bu biim ifadesine bile gerek
duymadan Esasn ncelenmesi balyla incelemeye devam etmitir. Bkz., E.
1977/82, K. 1977/117, Kt. 27.9.1977, AYMKD 15, 444 (456). Bu yndeki geni
tartma ve eletiriler iin bkz., Gzler, 2000: 1016 vd).
35 E. 1973/19, K. 1975/87; E. 1975/167, K. 1976/19; E. 1976/38, K. 1976/46; E.
1976/43, K. 1977/46; 1977/82, K. 1977/117.

119

120

Ankara niversitesi SBF Dergisi

62-3

Dava dilekesinde ileri srlen hususlar Anayasann 148. ve Anayasa


Mahkemesinin Kuruluu ve Yarglama Usulleri Hakknda Kanunun 21.
Maddelerinde sayl ve snrl olarak belirlenen ekil bozukluklarndan deildir.
Bu itibarla iin esasna girilmeden yetkisizlik nedeniyle davann reddine karar
verilmesi gerekir. 36
Anayasa Mahkemesi 05.07.2007 tarihli son kararnda biim denetiminin
geniletilmesine ynelik abalar reddederek pozitif hukuksal snrlar iinde
kalma kararlln gstermitir. 37
Yukardaki aklamalardan anlald zere, Anayasa deiikliklerine
ilikin kurucu iktidar tasarruflar Anayasa Mahkemesi itihatlaryla yaanan
diyalektiin bir rndr. Kurucu iktidar ile Anayasa Mahkemesi kararlar
arasndaki diyalektiin rn olan Anayasal denetim yetkisi hakknda u
saptama yaplabilir: Kurucu iktidar, sz edilen snrl biimsel denetim olana
dnda, Anayasa deiikliklerinin herhangi bir yolla denetime tabi tutulmasn
aka reddetmektedir (Benzer ynde Tezi, 2003: 169).

1982 Anayasasna Gre Anayasa Deiikliinin


Aamalar
Anayasa yasalarn hukuk dnyasnda geerlilii aamalarn, teklif, kabul
ve yrrlk olarak e ayrmaktadr. Bu aamalar Anayasa deiiklikleri
bakmndan da geerli olmakla birlikte, niteliksel farkllklar da iermektedir.
1982 Anayasas eitli ynlerden kat Anayasa zelliini tamaktadr. Bu
zelliklerden biri deitirilmesi yasaklanan maddelerin varl iken, dieri de
Anayasann trev kurucu iktidar tarafndan deitirilmesinin olaan yasalara
oranla zorlatrlmasdr.

Teklif
1982 Anayasasnn 4. maddesi deitirilemez maddelerden olan 1. ve 3.
maddelerdeki hkmlerden sz ederken, 2. maddede yalnzca niteliklerin
deitirilemezliinden sz etmektedir. Doktrinde bu ynde eitli tartmalar
yaplmaktadr. Tartmalarda, 1. ve 3. maddelerin lafzna dokunulamayaca,
36 E. 1987/9, K. 1987/15, Kt. 16.6.1987, AYMKD 23, 282 (294).
37 E. 2007/72, K. 2007/68, 07.08.2007 tarihli ve 26606 sayl RG. Cumhurbakannn
iptal dilekesinde Geici Madde 19un oylama ounluu dndaki usul
eksiklikleri nedeniyle iptal edilmesine ynelik istemi (RG, s. 57), yetkisizlik
ynnden reddedilmi (RG, s. 81).

120

Osman Can

Anayasa Deitirme ktidar ve Denetim Sorunu

121

ancak 2. maddede yalnzca niteliklerden sz edildiine gre, nitelik kapsamna


girmeyen zelliklerde dzenlemeler yaplabilecei savunulurken, kimi
grlerin tm maddelerin lafzna dokunulmayaca biiminde somutlat
grlmektedir (Tartmalar iin Onar, 1993: 27).
Her halkarda Anayasann ilk drt maddesi bakmndan hem deiiklik,
hem de teklif yasa ngrlmtr. Teklif ve deiiklik bakmndan bakaca
ieriksel bir snrlama ve yasaklama sz konusu deildir. Yukarda belirtildii
gibi bu yasaklarn yeni bir kurucu iktidarn yeni bir Anayasa hazrlamas
aamasnda herhangi bir balaycl bulunmamaktadr. Bu nedenle deimez
maddeler zerinde ciddi meruiyet tartmalarnn balamas durumunda, yeni
kurucu iktidarn ortaya kmaya baladn ve bu maddelerin deitirilemezlii gerekesinin pratik bir anlamnn kalmayacan kabul etmek gerekir
(Tartmalar iin Tezi, 2003: 167).
Anayasann 175. maddesine gre Anayasann deitirilmesi sreci TBMM
ye tamsaysnn en az 1/3nn yazl teklifi zerine balatlabilir. Dolaysyla
Bakanlar Kurulunun tasar biiminde Anayasa deiiklii srecini balatma
olana bulunmamaktadr. 38 Anayasann bu ynde 1924 ve 1961
Anayasalarndaki siyasal tercihi srdrd grlmektedir.
Tekliflerinin yazl olmas dnda 175. maddede bakaca bir hkm
olmamas nedeniyle, 2. fkrasndaki Anayasann deitirilmesi hakkndaki
tekliflerin grlmesi ve kabul, birinci fkradaki kaytlar dnda, kanunlarn
grlmesi ve kabul hakkndaki hkmlere tabidir kural nedeniyle
tekliflerin ayn zamanda gerekeli olmas gerektii anlalmaktadr. Ayn
fkrann gndermesi nedeniyle tekliflerin tzn 74. maddesi uyarnda ilgili
komisyona havale edilmesi gerekir. Komisyon aamasnda teklif metninde
esasl deiiklik yapma ya da yeni dzenleme ekleme biimindeki bir
tasarrufun, teklif kouluna aykr olaca savunulmaktadr (Onar, 1993: 47).
Komisyon ya da komisyonlarda kabul edilen teklif metni yasalardaki usule
paralel olarak Genel Kurula sunulur.

Grlme ve Oylama: Kabul


Teklifler Genel Kurulda iki defa grlmek zorundadr. Bu kural 1961
Anayasasnda ve yeni Anayasann 1987 deiiklii ncesinde ivedilikle
grlemez biiminde ifade edilmekteydi. 1987 deiikliiyle ivedilikle
38 Kukusuz bu ifade, hkmetlerin siyasal programlar erevesinde Anayasa
deiiklii iradesini ortaya koymasna ve Meclisteki ounlua dayanarak bunu
gerekletirmesine engel oluturmaz.

121

122

Ankara niversitesi SBF Dergisi

62-3

grlmezlik kural, iki defa grlme zorunluluu olarak deitirilmitir.


148. maddenin 2. fkrasndaki ivedilikle grlemeyecei ifadesine dokunulmamtr. Ancak iki defa grme kural ncelikle grmeye engel deildir.
Meclis dier yasalara gre Anayasa deiiklii teklifini ncelikli olarak
grmeyi kabul edebilir. nemli olan iki defa grlme yasann
inenmemesidir.
Bu koulun temel amac Anayasa deiikliklerinin aceleye getirilmemesi,
konu zerinde daha titizlikle durulmas ve iki grme arasnda kamuoyunun
eitli yollardan ifade bulabilmesi olarak kabul edilebilir (zbudun, 2003: 151).
Grme ile oylama ayn kavramlar deildir. Grmelerin mutlaka
oylamayla sonulanmas da Anayasal dzenimiz bakmndan bir zorunluluk
oluturmamaktadr. rnein her bir usul tartmasnn sonunda oylamaya
gidilmesi zorunlu olmad gibi, genel grme sonrasnda ya da genel grme
almasnn ardndan oylama zorunluluu bulunmamaktadr. Yine yasalar
zerinde yaplan grmelerin ardndan oylama yaplmakszn tasar ya da
teklifin geri ekilmesi durumunda herhangi bir oylama olmakszn grmenin
sonulanmas sz konusu olabilmektedir.
Anayasann 175. maddesinin 1. fkrasnda tekliflerin Genel Kurulda iki
defa grlmesi ngrlmektedir. Her bir grmenin ayn zamanda
oylamayla sonulanmas gerektiine ynelik bir ifade bulunmamaktadr.
Kabuln bete ounluun gizli oyuyla mmkn olaca belirtilmektedir.
Anayasann 148. maddesi ise yalnzca ivedilikle grlemeyeceine vurgu
yapmakta, oylamalar bakmndan teklif ve oylama ounluu ifadelerini
kullanmaktadr. Her iki maddenin lfz analizinde, Anayasa deiiklii
teklifinin iki defa grlmesinin zorunlu olmas ve kabuln de 3/5 ounluun
oyuyla mmkn olduu kuralnn dnda, her bir grmenin ardndan
maddelerinin ya da btnnn oylanmas gerektiine ilikin herhangi bir
anayasal direktif saptamak olanakszdr.
ki defa grlmenin ardndan oylama yaplmas gerei,
1961 Anayasasnda biim denetimin hangi kurallara gre yaplmas
gerektiine ilikin bir kural bulunmamas nedeniyle, itze aykrl
da Anayasaya aykrlk gerekesi olarak kabul eden Anayasa
Mahkemesi kararlar 39
Meclis tznn 94. maddesi (eski 92. madde)

39

E. 1970/1, K. 1970/31, Kt. 16.6.1970, AYMKD 8, 313; E. 1973/19, K. 1975/87, Kt.


15.4.1975, AYMKD 13, 403 (461).

122

Osman Can

Anayasa Deitirme ktidar ve Denetim Sorunu

123

Anayasann 175. maddesinin nasl anlalmas gerektiine ilikin


tartmalarn ardndan, Anayasa teamlne dnen Meclis
uygulamalarndan ve bu yndeki meclis kararlar ve Bakanlk
tezkerelerinden,
ve Anayasann 175. maddesinin ikinci fkrasnn, 88. ve 89.
maddelere gndermede bulunmasndan, bu maddelerin de itze
yapt gnderme zerine, itzk kurallarndan domaktadr.
Bu sonucun artc olmamas gerekir. nk yasama faaliyetleri
erevesinde ortaya kacak tm sorunlarn, yasa ve Anayasann uygulanmas
srasnda ortaya kacak tm yorum farklarnn Anayasalarda dzenlenmesine
olanak bulunmamaktadr. Her bir yasama dneminde yzlerce usul tartmas
almakta ve bu tartmann sonucunda da ilgili Anayasa ya da itzk kuralnn
nasl uygulanaca konusunda oylamalar yaplarak ilke kararlar alnmaktadr
(Ayn ynde, ba, 2003: 309). Yasama faaliyetinin ve siyasal karar ve
tercihlerin otantik-dinamik yaps nedeniyle bu konularn dinamik yasama
anlayna uygun olarak uygulayc tasarrufu iinde deerlendirilmesi
kanlmazdr. Deiikliin zorlatrlmas ilkesine paralel olan denetimin
zorlatrlmas ilkesi birlikte dnldnde, kanmca Anayasa koyucunun,
trev kurucu iktidar iradesini dorudan doruya Anayasada ngrlen tketici
denetim olana dnda, akla gelebilecek tm olaslklarda almaz engellere
tabi tutmak gibi bir iradesi bulunmamaktadr.
Yasa koyucu yasamann genellii ilkesi uyarnca Anayasaya aykr
olmamak kouluyla her alan dzenleyebildiine ve dzenleme de aksi
kantlanmad srece anayasaya uygunluk karinesinden yararlandna gre,
hatta bu karineyi glendirmek iin anayasaya uygun yorum/
Verfassungskonforme Auslegung ilkesinden yararlanldna gre, Anayasann
4. ve 175. madde dnda hibir kaytlamaya tabi olmayan trev kurucu
iktidarn gerekletirdii Anayasa deiikliklerinin bu ilkelerden evleviyetle
yararlanmas gerekir.
Ancak, tze aykrln denetim koulu olarak kabul edilmesi
durumunda, itzk niteliindeki meclis kararlarnn, bakanlk tezkerelerinin
ve Anayasa Mahkemesi itihatlarnda ska itzk deer ve etkisinde kabul
edilen eylemli itzk kurallarnn da esas alnmas gerekecektir.
tz esas alan tartmalara geersek,
tzn 94. maddesine gre birinci grmede teklif maddelerinin
oylanmasnda gerekli ounluun alnmam olmas, ayn maddenin ikinci
grmede tekrar grlp kabul edilmesine engel oluturmamaktadr. Bu

123

124

Ankara niversitesi SBF Dergisi

62-3

yaklam doktrinde eletirilmekle birlikte (Onar, 1993: 55; zbudun, 2003:


153), uygulamaya da egemen olan gr olduunu belirtmemiz gerekir. 40
te yandan grmeler srasnda deiiklik nergelerinin verilebilmesi,
teklif iin zorunlu olan 1/3 ounlua gereksinim bulunmamaktadr. En az 5
milletvekili yazl olarak nerge verebilirler. Bu nergeler iaret oyuyla ve basit
ounlukla kabul edilirse, maddenin bu yeni nergenin kabulyle ald yeni
biim yeniden gizli oyla ve nitelikli ounlukla oylanr.
Bu aamalarda ayrntl dzenlemeler tzkte yer almaktadr. tzn
93. maddesinin gndermesiyle 81. maddesine gre nce teklif hakknda
grme alr. Grmenin ardndan soru-cevap ilemi yaplr. Bu aamadan
sonra teklifin maddelerine geilip geilmemesi oylanr. Yine ayn maddeye
gre, Anayasa deiiklii teklifinin gizli oylamaya tabi tutulmas zorunludur
(Gzler, 2007: 534). Bu oylamada ne tr bir oylama ounluunun gerekli
olduuna ynelik Anayasann 175. maddesinde bir hkm bulunmamaktadr.
tzn 93. maddesi, tzn 81. maddesine gnderme yapt ve
maddelerin birinci, ikinci ve tm hakknda oylamalara ilikin ak kurallar
ngrd halde, teklifin maddelerine geilmesine ilikin herhangi bir kural
iermemektedir. Bu durumda tzk bakmndan teklifin maddelerine
geilmesine dair oylama ounluunun basit ounluk olduu sonucu
domaktadr. Anayasa Mahkemesi 05.07.2007 tarihli kararnda Teklifin
maddelerine geilmesi iin gerekli oylama ounluu, Anayasann 96. ve
tzn 146. maddelerinde ngrlen basit ounluktur Teklifin
maddelerine geilmesi oylamasnda nitelikli ounluk koulunun aranmas,
Anayasann 175. maddesinin birinci fkrasnda ve tzk kurallarnda
belirtilen iki defa grlme ve iki defa oylama biimindeki zorunluluu
etkisiz klarak iletilmemesine neden olabilecektir... Maddelere geilme
aamasnn zorlatrlarak bu olanan ortadan kaldrlmas Anayasa
koyucunun iradesine aykrlk oluturur ifadeleriyle bu gre katlmtr. 41
Bu aklamalarn ardndan Anayasann 175. maddesinin 2. fkrasnn
gndermesi, 88. maddenin tze gndermesi uyarnca, yasalarn grlme
ve kabul hakkndaki hkmlere tabi olan maddelere geilmesi hakkndaki
oylamada nitelikli ounluk aranmayaca sonucu kmaktadr (Ayn ynde
Tanr/Yzbaolu, 2002: 283). Ayn sonucu nergelerin oylanmas
bakmndan da kabul etmek gerekir.

40 1995 ve 2001 Anayasa deiikliklerinin grlmesi srasnda bu dorultuda


uygulamalar gereklemitir.
41 E. 2007/72, K. 2007/68, 07.08.2007 tarihli ve 26606 sayl RG., s. 76.

124

Osman Can

Anayasa Deitirme ktidar ve Denetim Sorunu

125

te yandan maddelere geilme oylamasnn her iki grmede ayr ayr


yaplmasnn zorunlu olup olmadna ilikin herhangi bir anayasal direktif
bulunmamaktadr. Kanaatimizce bir kere maddelere geilmesi kabul edilmise,
bu ynde Meclis iradesinin olumas nedeniyle ikinci bir oylamaya gerek
yoktur. Ayn tartmay son oylama bakmndan da yapmak olasdr. Son
oylamann her bir grmenin ardndan yaplmasn zorunlu klan bir anayasal
direktif bulunmamaktadr. tzn 94. maddesi uyarnca teklifin tm
zerindeki oylamann 2. oylamann sonunda yaplaca ngrlmektedir (Ayn
ynde Onar, 1993: 73 vd.). Gerekten de son oylamann anlam ifade edebilmesi
iin, teklif zerinde olabilecek btn deiikliklerin tamamlanmas, bu yzden
de ikinci grmeden sonra yaplmasnn daha anlaml ve amaca uygun olduu
grlmektedir. Uygulama da bu yndedir (Onar, 1993: 74).
Anayasann 175. maddesinin 1. fkras ve tzn 94. maddesinin 1.
fkras uyarnca Anayasa deiiklik tekliflerinin kabul TBMM ye
tamsaysnn bete ounluunun gizli oyuyla olanakldr. Bu genel kural
erevesinde teklifin maddelerinin ve tmnn kabul edilmi olmas iin
TBMM ye tamsaysnn 3/5i olan 330 kabul oyuna ulamas zorunludur.
Teklifin birinci grlmesi srasnda, her bir madde ayr ayr grlr ve
ardndan oylanr. Tm maddelerin oylanmas tamamlandktan 48 saat sonra
ikinci grme alr. Bu grmede, birinci grmede gerekli oyu alp
almadna baklmakszn tm maddeler grlmeksizin oylanr. kinci
grmede ancak, birinci grmede verilmi nergeler hakknda grme
yaplr. Oylamalar tamamlandktan sonra teklifin tm zerindeki oylamada
gerekli ounluun salanmasyla teklif kabul edilmi olur.
Tartlmas gereken bir nokta da, Anayasann 148. maddesinin 2.
fkrasndaki oylama ounluunun hangi aamalar kapsamas gerektii
sorusudur. Yukarda ifade edildii gibi, teklif iin nitelikli ounluun
aranmas, iki defa grlme ynndeki anayasal direktifi ilevsiz
brakacandan kabul edilemez. Ayn deerlendirmeyi birinci grmenin
ardndan yaplan oylamalar bakmndan da yapmak olasdr. ki defa grme
bir anayasal direktif ise, ikinci grmeyi engelleyici bir yoruma geerlik
tanmamak gerekir. Buradan hareketle denetime esas alnmas gereken
ounluun, 2. grmenin ardndan yaplacak oylamalar olduunun kabul
gerekir. 42
42 Aksi ynde grler iin bkz. (Onar, 1993: 55; zbudun, 2003: 153). Bu
almalarda yer alan deitirme zorluu argman, genel bir yapsal argman
olarak kabul edilebilir, ancak Anayasann salad olanaklar ve ak direktiflerini
iletilemez bir geerlilii olamaz.

125

126

Ankara niversitesi SBF Dergisi

62-3

Tartlmas gereken son nokta ise, maddeler ile btn hakkndaki


oylamalarn farkl ounluklarla kabul edilmesi durumunda, gerek kabul,
gerekse zorunlu/ihtiyari halkoylamasna sunulma bakmndan hangi
ounluun esas alnmas gerektiine ilikindir. Bu konuya aada
deinilecektir.

Yaym ve Yrrlk
Her eyde nce zerinde belirtmek gerekir ki, btn Anayasa hukuku
almalarnda, onay aamasndan sz edilmesine ramen, yaym ve yrrlk
aamas dnda onay biimindeki bir aamann hangi hukuksal temele
dayandna ilikin herhangi bir aklama bulunmamaktadr.
Hemen belirtmemiz gerekir ki, 1924 Anayasasnda (Md. 102) ve 1961
Anayasasnda (Md. 155) Anayasa deiikliklerinde Cumhurbakannn rolne
ilikin herhangi bir veri bulunmamaktayd. Dolaysyla her iki Anayasa
bakmndan yasalarn yrrlne ilikin genel kurala gre hareket
edilmekteydi.
Anayasann 175. maddesinde Cumhurbakannn onaylama yetkisinden
sz edilmemektedir. Ancak yasalar bakmndan geri gnderme yetkisi tannd
halde, bu yetkinin onay olmad bilinmektedir. Cumhurbakanna bu
maddede biilen rol, geri gnderme, resmi gazetede yrrle sokmak zere ya
da referanduma gtrmek zere yaymlama ile ilgilidir. Dolaysyla
Cumhurbakannn olumlu iradesi yrrlk koulunu oluturmaktadr.
Halkoylamasna ilikin 6. fkraya bakldnda, deiikliklerin yrrle
girmesi iin halkoylamasnda kabul edilmesinin zorunlu klnd aka
anlalmaktadr. Dolaysyla onaylama yetkisinden sz edilemeyecei gibi, bu
yetkinin Cumhurbakan ile halk arasnda paylaldndan da sz edilemez.
Paylalan onay yetkisi deil yrrle sokma yetkisidir.
Cumhurbakannn uygun bulma biimindeki iradesi yasalamann deil,
Resmi Gazetede yaymlanmasnn kouludur. Anayasann 89. maddesinin
ak lafz, Cumhurbakan yaymlanmasn ksmen ya da tamamen uygun
bulmad yasalar ifadesini kullanmaktadr. Cumhurbakannn grevlerini
dzenleyen 104. madde, kanunlar yaymlamak ve kanunlar tekrar
grlmek zere Trkiye Byk Millet Meclisine geri gndermekten sz
etmektedir (Ayn ynde Aliefendiolu, 1988: 13).
Onay ile yaymlama birbirinden farkl kavramlardr. Onaylama yasa
tasarsnn yasalamas iin zorunlu kouldur. Onaylamann kabul edildii
sistemlerde Devlet bakanna gnderilen metin yasa tasars niteliinde olup,

126

Osman Can

Anayasa Deitirme ktidar ve Denetim Sorunu

127

onaylama ilemi ile yasa niteliini kazanr. Yani metnin yasalamas iin
parlamentonun ve devlet bakannn iradeleri zorunludur (Tezi, 2003: 47 vd).
Trk Anayasa dokmanlarnda onaylama aamasnn ngrld tek
Anayasa 1876 Anayasasdr. Bu Anayasann 54. maddesi tekliflerin (kavanin
layihalar) padiaha onaylanmasndan sz etmektedir. Bu Anayasadaki onay,
yasa tekliflerinin (kavanin layihalarnn) maddeleri zerinde grme
aamasndan nce gerekleen bir onayd. kinci meruiyetle birlikte
gerekleen 1909 deiiklilerinin ardndan, Mebusan ve Ayan Meclislerince
kabul edilip Padiahn onayna sunulan yasa tasarlar iki ay iinde ya tasdik
edilmeli ya da bu sre iinde yeniden grlmek zere bir defaya mahsus
olmak zere geri gnderilirdi. Her iki mecliste 2/3 ile kabul edilme durumunda
Padiahn tasary tasdik etmesi zorunlu olmaktayd.
Bu yaklamn bugnk Anayasa bakmndan kabul edilmesi durumunda,
Cumhurbakannn imzasn ya da halkoylamasnda kabul edilmeyi, yasalama
srecini tamamlayan tasdik niteliinde ilemler olarak kabul etmek gerekir.
Ayn sonucun yasalar bakmndan da kabul zorunlu olacaktr. Bu durumda
Anayasa deiiklii hakknda bir kanunun varlndan sz etmek iin ya
Cumhurbakannn onaylamasn ya da halkoylamasnda kabul edilmesini
beklemek gerekecektir. Yasa yoksa buna kar iptal davas da alamaz. Bu
grn kabul edilmesi durumunda, halkoyuna sunulan bir Anayasa
deiikliine kar Cumhurbakan ya da Meclis ye tamsaysnn 1/5inin
aaca iptal davann yetkisizlik ynnden reddedilmesi gerekecektir. 43
Cumhuriyet dnemi Anayasalarn hi birinde Cumhurbakannn onay
yetkisinden sz edilmemektedir. Cumhurbakannn geri gnderme yetkisi de
bir uyar niteliinde olup, yasama faaliyeti bakmndan kurucu nitelie
sahip deildir. Bunun monariye kar salkl bir tepkinin rn olduu kabul
edilmektedir (Eroul, 1987: 27). 44
43 Anayasa Mahkemesinin 05.07.2007 tarihli E. 2007/72, K. 2007/68 sayl kararnda,
bu dorultuda savunulan grlere itibar edilmemi ve iin esasnn incelenmesine
oybirliiyle karar verilmitir.
44 1987 Anayasa deiiklikleri arifesindeki bu yazsnda Eroula gre bizim
cumhuriyet geleneimizde, devlet bakanna anayasa deiikliklerinde sz hakk
verilmez. Bu tutum, imparatorluk anayasalarnda son sz padiaha verme
yntemine kar, salkl bir tepki olarak gelimitir. Anayasa toplumun tmn
ilgilendiren bir dzenleme olduuna gre, bunda, sadece toplumu dorudan doruya
temsil edenlerin sz hakk olmas gerekir. Ne yazk ki, birok demokratik
geleneimiz gibi, bu geleneimiz de 1982 Anayasas tarafndan yklmtr. Bu
byk yanltan dnlmesi, hi kuku yok ki, son derece yararl olacaktr. Aktaran
(Onar, 1993: 97, dn. 124).

127

128

Ankara niversitesi SBF Dergisi

62-3

Dolaysyla Cumhurbakannn gerek yasa gerekse Anayasa deiiklikleri


almalarndaki yetkisi yaymlamak, tekrar grlmek zere Meclise geri
gndermek ya da halkoyuna sunulmak zere yaymlamaktan ibarettir.
Anayasann yasama faaliyetlerinde Cumhurbakanna tand yetkinin bunun
tesine talarak onay merciine ykseltilmesi tarihsel gereklerle de
badamamaktadr. Trkiye Byk Millet Meclisinin kurtulu savanda
oynad rol ve sahip olduu simgesel deer, Anayasalarda da yansmasn
bulmaktadr. Monarik yapdan mutlak kopma anlamna gelen ve tm devlet
iktidarnn tek hkimi olarak tasarlanan yeni devletin Anayasasnda parlamento
d bir kuruma yasama faaliyetlerinin onaylanmas biimindeki bir yetkinin
verilmesi dnlemezdi. 1921 Anayasasnda mutlak olarak kabul edilen
Meclisin egemenlii ilkesi, 1924 Anayasa dneminde dier yrtme ve
yarglama bakmlarndan zayflatlm olsa da yasama bakmndan deimeden
devam ettii ortadadr. 1961 Anayasasyla balayan srete yrrlk ve
geerlilik bakmndan kimi meclis d denetim mekanizmalar eklenmi olsa
da, parlamento iradesinin tesis edilmesi aamasna deil, tesisten sonraki
aamaya eklemlenmeden sz edilebilir. Anayasalk denetimiyle birlikte
Cumhurbakannca iade yetkisini bu balamda deerlendirmek gerekir. Ayrca
anayasallk denetiminin a posteriori denetim olarak ngrlm olmas da
yasama hkimiyeti bakmndan grmz desteklemektedir.
Anayasa deiikliinin Cumhurbakannca iadesi zerine TBMMnin
ancak nitelikli bir ounlukla bu deiiklii kabul edebilecei varsaylsa bile,
bu zorlatrma dorudan doruya Parlamento iradesine ynelik olup,
Cumhurbakann onay mercii haline getirmemektedir.

Anayasa Deiikliinde Karar Yeter Says


Anayasa deiikliinin kabul iin yeter say, Anayasann 175.
maddesinin genel hkm niteliindeki 1. fkrasnda bete olarak
belirlenmitir. 3. ve 5. fkralardaki te iki ounluk ise halkoyuna sunabilir
ifadeleriyle ayn szck dizimi iinde kullanlmtr.
Anayasann kabul iin yeter saynn 3/5 olduuna ve bu sayya ulaan bir
deiikliin referandum kouluyla yrrle gireceine ilikin herhangi bir
itiraz bulunmamaktadr.
Temel tartma konusu, Cumhurbakannn Anayasa deiikliini bir daha
grlmek zere meclise geri gndermesi durumunda yeniden yasalatrma
iin gerekli olan ounluun ne olduudur. Bunun ayn zamanda bir yorum
sorunu olduu tartmaszdr.

128

Osman Can

Anayasa Deitirme ktidar ve Denetim Sorunu

129

ncelenen akademik almalarda Cumhurbakannca iade edilen Anayasa


deiikliklerinin aynen kabul edilmesi iin 3/5 saysnn yeterli olduuna ilikin
yalnzca bir almaya rastlanmtr (ba, 2003: 306). 45 Anayasa hukuku
retisi Anayasann 175. maddesinin 3. ve 5. fkralarnn birlikte yorumundan
hareketle iade zerine 2/3 ounluun gerekli olduunu, 1987 ylnda
gerekletirilen Anayasa deiikliinin, Cumhurbakannn geri gndermesi
durumunda herhangi bir kolaylatrma salamad grndedir
(Tanr/Yzbaolu, 2002: 285; zbudun, 2003: 154 vd; Onar, 1993: 69, 83 ve
90; Gzler, 2000: 996 vd). Ancak belirsiz bir zorlatrma argman dnda,
hangi tartma ve akl yrtme sonucunda bu yargya ulaldn saptamak
olduka gtr.
Anayasann katl, dolaysyla Anayasa deiikliklerinin olaan
yasalardan daha zor koullara balanm olmas, Cumhurbakannn geri
gndermesi zerine bir zorlatrmay gerektirecei dnlebilir. Ancak
katln 3/5lik ounluk ve halkoyuna sunulma unsurlaryla da saland,
hatta TBMM ye tamsaysnn salt ounluunun dahi bir katlk anlamna
gelecei dikkate alndnda bu grn zayfl ortaya kmaktadr.

Lfz Yorum
Anayasann 175. maddesinin 1. fkras, teklif, grme ve oylamaya ilikin
genel kural koymaktadr. Grme iki defa yaplr. Deitirme teklifinin kabul
iin de 3/5 ounluun yeterli olduu ngrlmektedir.
2. fkra 175. maddedeki ayrk kurallar dnda olaan yasalarla ilgili
kurallarn geerli olduunu belirterek yasalama srecine ilikin bir atf kural
getirmitir. Bu durumda 175. madde ile dier hkmler arasnda lex-specialis
kural geerlidir.
3. fkrann birinci tmcesi, Cumhurbakannn geri gnderme yetkisi
bulunduunu bildirmektedir. Dolaysyla fkrann dzenleme konusu geri
gnderme kurumudur. kinci cmlesinde Meclis, geri gnderilen Kanunu, ye
tamsaysnn te iki ounluu ile aynen kabul ederse Cumhurbakan bu
Kanunu halkoyuna sunabilir ifadesi yer almaktadr. nermeyi yalnlatrrsak,
Meclis deiiklii te iki oyla kabul ederse, Cumhurbakan halkoyuna
sunabilir. Sunabilme bir seim hakknn varlna iaret eder. p (2/3)=> q
45 Ancak yazar bu almada, Anayasann 175. maddesinin 5. fkrasndaki Dorudan
veya Cumhurbakannn iadesi zerine, Meclis ye tamsaysnn te iki ounluu
ile kabul edilen Anayasa deiikliine ilikin kanun tamlamasnn, doktrindeki
gr glendirdiini de kabul etmektedir.

129

130

Ankara niversitesi SBF Dergisi

62-3

(seim hakk doar). Dikkat edildiinde, seim hakk (q), 2/3 ile kabul (p =>)
kouluna balanm bir sonutur. Farkl bir ifadeyle 2/3 ile kabul seim hakkn
kullanmann temel kouludur. Aksi ile kanttan (argumentum a contrario), 2/3
salanmaz, ancak 1. fkradaki 3/5in de st bir ounluk gerekleirse, kabul
gereklemi, ancak referanduma sunma olanan ortadan kaldrm olur.
nk artk (p) gereklememitir. 2/3 ile kabul etmezse ne olaca, yani
seim hakknn ortadan kalkmasna balanm normatif sonu ise 4. fkrada
aka belirtilmitir.
Grld gibi dzenleme konusu geri gnderme kurumu olduu halde, 2.
fkrann 2. tmcesi aynen kabul iin 2/3 ile kabul edilmesini zorunlu klan bir
ifade biimi iermemektedir. Aada incelenecei gibi, tarihsel ve genetik
yorumla Anayasa koyucunun iradesinin aksi ynde olduu grlecektir.
Belirli bir mantksal sray takiben drdnc fkraya geildiinde burada
ortaya kabilecek gramatik belirsizlik netlemektedir. 2/3 ile kabul edilmez,
ama 3/5in zerinde kabul edilirse Cumhurbakan Anayasa deiikliini
halkoyuna sunulmak zere Resmi Gazetede yaymlamak zorundadr. Bu fkra,
2/3ten az ounluk durumunda seimlik yetkinin olmad duruma ilikin
genel dzenleme niteliindedir. Bundan hareketle kuraln temel amacnn
deiikliklerin Cumhurbakannca yrrle konmas yetkisini snrlamak ve
bu engelin almasn nitelikli bir ounlua balamak olduu sonucuna
ulalmaktadr (Ayn ynde zbudun, 2003: 154).
Ayn deerlendirme 175. maddenin 5. fkras bakmndan da geerlidir:
Birinci tmcesindeki sfat tamlamas Dorudan veya Cumhurbakannn
iadesi zerine (temporal), Meclis ye tamsaysnn te iki ounluu ile kabul
edilen (kausal) biimindedir. Bu niteliklere sahip yasa bakmndan bir ayrma
gidilmektedir. 2/3 ile kabul edilmise Cumhurbakan bu yasann tamamn ya
da gerekli grd maddelerini halkoyuna sunabilecektir. Bu ifadenin
dzenleme konusu 2/3 ile kabul zorunluluu deildir; aksine bu ounlukla
kabul edilmi bulunan bir Anayasa deiikliinin bal olduu yaym ve
yrrlk rejimini belirlemektir.
Son olarak, maddenin 1. fkrasnda yer alan deitirme teklifinin kabul
Meclisin ye tamsaysnn bete ounluunun gizli oyuyla mmkndr
biimindeki genel ve ak hkmden hareketle kabul zerinden yaplacak her
bir tartmann yantnn, ayrk bir kural bulunmad srece, 3/5 saysnn
olduu sylenebilir. Ayrkln (istisnann) dar yorumlanmas, genel
metodolojik ilkelerdendir. Tezi Anayasa Mahkemesinin 24. Kurulu
Yldnm nedeniyle dzenlenen sempozyumda (1986) sunduu bildiride
Geri Anayasa (175/3), Cumhurbakannca geri gnderilen deiiklik
metninin aynen kabul edilmesinde bir ounluk says ngrmyor. Fakat

130

Osman Can

Anayasa Deitirme ktidar ve Denetim Sorunu

131

burada da, Anayasann 175. maddesinin 1. fkrasndaki genel kural uyarnca,


te iki ounluk sz konusu olacaktr gryle doru metodolojiye iaret
etmektedir (Tezi, 1986: 93). Dolaysyla kabul hakkndaki temel kuraln
175. maddenin 1. fkras olduu, dier fkralardaki oranlarn referandumdan
kanma olanana iaret ettiini kabul etmek gerekir.
Bu grmz Anayasa Mahkemesinin 5678 sayl Anayasa deiikliini
Anayasaya uygun grd 05.07.2007 tarihli kararnda da paylalmtr (Bkz.
07.08.2007 tarih ve 26606 sayl Resmi Gazete, s. 78).

Genetik ve Tarihsel Teleolojik Yorum


17.5.1987 gnl ve 3361 sayl Yasann 3. maddesiyle deitirilen
Anayasann 175 maddesinin teklif aamasnda Cumhurbakan, Anayasa
deiikliklerine ilikin kanunlar Trkiye Byk Millet Meclisine geri
gnderebilir. Bu takdirde, Trkiye Byk Millet Meclisinin geri gnderilen
Anayasa deiiklii hakkndaki kanunu, aynen kabul edip tekrar
Cumhurbakanna gnderebilmesi, ye tamsaysnn te iki ounluuyla
mmkn
olabilir
biimindeki
metin,
komisyonda
deitirilerek
Cumhurbakan Anayasa deiikliklerine ilikin kanunlar, bir daha
grlmek zere Trkiye Byk Millet Meclisine geri gnderebilir. Meclis,
geri gnderilen Kanunu, ye tamsaysnn te iki ounluu ile aynen kabul
ederse Cumhurbakan bu Kanunu halkoyuna sunabilir biimini almtr.
Anayasa deiiklik gerekesine bakldnda bu yndeki eilimi grmek
olasdr. Teklif gerekesindeki Cumhurbakan tarafndan Anayasa
deiikliklerine ilikin kanunlar TBMMne geri gnderildii takdirde
TBMMnin geri gnderilen Anayasa deiiklii hakkndaki kanunu aynen edip
tekrar Cumhurbakanna gnderebilmesi ye tamsaysnn te iki
ounluuyla mmkn olabilecektir ifadesi, Anayasa Komisyonu Raporuna
alnmam ve yerine u ifadelere yer verilmitir: Yaplan bu yeni dzenleme ile
Cumhurbakan, Anayasa deiiklii ile ilgili kanunu bir daha grlmek
zere Meclise geri gnderdikten sonra Meclis geri gnderilen kanunu ye
tamsaysnn te iki ounluu ile aynen kabul ettii takdirde bu Kanunu
isterse halkoyuna sunabilecektir. Yeni dzenlemede, bir halde halkoyuna sunma
mecburiyeti kabul edilmitir. Bu hal, Anayasa deiikliinin Meclise ye
tamsaysnn bete nden fazla oyla kabul etmesine ramen bu oy saysnn
te iki ekseriyete ulaamamasdr.
Bu verilerden kan sonu, Meclise aynen kabul iin 2/3 ounluk
zorunluluu ortadan kaldrlarak, 2/3 zorunluluu, Cumhurbakannn bu
kanunu halkoyuna sunabilme ifadesiyle ilikilendirilmesidir. Anayasa
Komisyonu gerekesi herhangi bir ayrm yaplmakszn 2/3n altna dmenin

131

132

Ankara niversitesi SBF Dergisi

62-3

halkoyuna sunmay zorunlu klan bir hal olarak nitelendirildiini gstermektedir. Komisyonun iradesinden iade zerine kabul iin 2/3 ounluunun
zorunlu olduuna ilikin bir sonu elde etmek olas gzkmemektedir.
Tutanaklarn incelenmesinde, deiiklik teklifini hazrlayanlar ve bunu
savunanlarda Anayasa deiikliklerinin kolaylatrlmasnn, siyasetin ortaya
kabilecek toplumsal ve siyasal krizlere yant verebilmesi, dolaysyla
demokrasinin ortadan kalkmasnn engellenebilecei grnn egemen olduu
grlmektedir. 46
Tutanaklarn incelenmesinde, deiikliin zorlatrma anlamna geldiini
savunanlar, kant olarak halkoyuna sunma ile bu olanan, hangi oyla kabul
edilmi olursa olsun Cumhurbakanna tannm olmasn gstermilerdir. 47
Anayasa deiikliklerinde 2/3 ounluunun yerine 3/5 ounluunun
aranmas ve halkoyuna sunulma olanann tannm olmasn kolaylatrma
olarak deerlendirmek gerektii kansndayz (Ayn ynde Onar, 1993: 67).
Halkoyuna sunulma olanann Cumhurbakanna tannm olmas ise yeni bir
durumu yanstmamaktadr. Eski dzenlemede Cumhurbakannn bu yetkisi
zaten vard.
Zorlatrma
veya
kolaylatrma
zerindeki
tartmalarda,
Cumhurbakannn geri gndermesi zerine hangi oylama ounluuna
uyulmas gerektiine ilikin hibir tartmann yaanmad dikkati
ekmektedir. Geri gnderme zerine 2/3 kabul oyun gereklilii amalanm
olsayd, zorlatrma niteliinde olduu ve Cumhurbakannn iradesinin
Meclisin ve milletin iradesinden daha gl klnm olduu gerekesiyle
deiiklik teklifini eletiren grn bu argman rahatlkla kullanacan
beklemek yanl olmayacakt.
Bu verilerin nda trev kurucu iktidarn amacnn, 2/3 oy ounluunu
aynen kabul iin deil, halkoyuna sunmakszn yaynlanmasnn temel koulu
olarak kabul edilmesi olduunun kabul gerekir.
Bu yorumun, nceki Anayasalarda yer almayan halkoylamasn Anayasa
deiiklikleri srecine ekleyerek ilk defa yar-dorudan demokratik katlm
olanan salayan ve 1987 ylnda bu olana daha da glendiren asli kurucu
iktidar iradesine paralel dt yadsnamaz.
Bir Anayasa deiikliinin deiiklii kolaylatrma ve siyasal kriz zme
amac dikkate alndnda, bu Anayasa deiikliinin ayn zamanda bunu
imknszlatracak, en azndan aylar sren deiiklik mcadelesinin bu
46 TBMM Tutanak Dergisi, Cilt 40, s. 285, 286, 304.
47 TBMM Tutanak Dergisi, Cilt 40, s. 353, 354 ve 359.

132

Osman Can

Anayasa Deitirme ktidar ve Denetim Sorunu

133

deiiklii anlamszlatracak bir ama iin gerekletirilebilecei iddiasnn


tutarl olmad dnlmektedir. Kolaylatrmayla kriz zme biimindeki
tarihsel ama ile snrsz bir geri gnderme yetkisine sahip Cumhurbakannn
bu amac her an bertaraf edebilecei gerei, uzlaabilir nermeler deildir.
Anayasa koyucu abesle itigal etmez. Anayasa Mahkemesi 05.07.2007 tarihli
kararnda bu gr onaylamtr (Bkz. 07.08.2007 tarih ve 26606 sayl Resmi
Gazete, s. 79).

Sistematik Yorum
Oylama ounluunun ne olduuna ilikin bakaca bir Anayasa kural
bulunmadndan, anayasal dzlemde bir sistematik inceleme olana
bulunmamaktadr. Anayasann 175. maddesinin fkralarnn esas alnarak
incelenmesi ise yukarda lfz yorum bal altnda yaplmtr.
1987 Anayasa deiikliinin ardndan Anayasann 175. maddesinin
incelendii 16.07.1987 tarihli kararnda bu konuya deinme olana
bulmamtr. Bu kararda iptal istemi, dava konusu ihlalin Anayasann 148.
maddesinde denetlenebilir konularla ilgisi bulunmamas nedeniyle grevsizlik
nedeniyle reddedilmiti. 48
lgili kurallarn nasl anlalmas gerektiine ilikin tzk kurallarna
gelince;
tzn 94. maddesi 16.5.1996 tarihli 424 numaral Meclis Kararyla
deitirilmitir. Aada da grlecei gibi, bu itzk deiikliinin amac
Anayasaya uyum salanmasdr. Anayasa deiiklik tekliflerinin kabul
baln tayan ve 1996 ylnda kabul edilen tzn 94. maddesinin,
Anayasann 1987 ylnda yeniden dzenlenen 175. maddesinin uygulamas
niteliinde olduu aktr. tzkler, Meclislerin anayasal grevlerini yerine
getirmelerini salayc alma ve usul kurallarn iermektedir. 1996 ylndaki
itzk deiikliklerine kar herhangi bir iptal davas alm deildir. Anayasa
Mahkemesince denetlenip iptal edilmedikleri srece yasalarn ve dier
denetime tabi kurallarn Anayasaya uygunluu karinesi geerlidir.
tzn 94. maddesi Cumhurbakanna gndermeden nceki safhaya
mnhasr bir dzenleme olduuna ilikin herhangi bir veri iermemektedir.
Ayn ekilde, maddenin Cumhurbakannn geri gndermesi zerine yaplacak
oylamalarda geerli olmadn belirten ak ya da rtl herhangi bir veri
bulunmamaktadr. tzn Anayasa deiikliine ilikin kurallar btnnn
yorumundan da aksi ynden bir sonu tretme olana saptanamamtr. te
48 E. 1987/9, K. 1987/15, Kt. 16.6.1987, AYMKD 23, 282 (294).

133

134

Ankara niversitesi SBF Dergisi

62-3

yandan 1996 ylndaki itzk deiiklikleri srasnda meclisin aksi ynde bir
iradesi olmu olsayd, eski dzenlemedeki 2/3 ounluk ifadesi tamamen
3/5 ounluk ile ikame edilmez, en azndan Cumhurbakannn geri
gndermesi zerine geerli bir ounluk verisi olarak braklrd.
Lafzn olanak verdii bir olgunun yorum yoluyla olanakszlatrlmas ya
da aka yasaklanm olann yorumla izin verilebilir biime dntrlmesi
yorum kurallaryla badamaz (Depenheuer, 1988: 9).
Bu durumda Anayasann 175. maddesinin ve tzn 94. maddesinin
oluum sreci de dikkate alndnda, itzk kuralnn bu srecin temel
algsna paralel olarak geri gnderme safhasnn ncesi ve sonras iin herhangi
bir fark yaratmakszn genel bir kural koyduu ortaya kmaktadr. Ayrk
dzenlemeler bulunmad srece, tzk 94. maddenin Anayasa
deiikliklerinin oylanmasnda uygulanacak genel bir itzk kural olduunun
kabul gerekir.
Anayasann btnl ilkesi dikkate alndnda, Cumhurbakanna
tannan geri gnderme yetkisinin Anayasa deiikliklerinin nemli, ilkesel ve
yapsal tercihlerde deiime yol amalar nedeniyle yalnzca dnme zaman
salama (cooling-off) salama ilevine sahip olduu, yoksa genel ada
Anayasalarda grlmeyen bir gletirme ilevi anlamna gelmediini
dndrmektedir. 49 3/5 ile kabul edilen yasann geri gnderme zerine 2/3 ile
kabul edilmesini zorunlu klmak, fiilen mutlak veto anlamna gelmekte 50 ve
Anayasa deiiklii kurumunun doasna aykr sonular dourmaktadr.
Uygulamada 1995 deiikliklerinden beri ikinci oylamada yalnzca baz
maddelerin 2/3n altnda bir ounlukta kald, ancak tmnn 2/3n
stnde bir ounlukla kabul edilmesi durumunda, teklifin tmnn
referandumu gerektirmeyen bir ounlukla kabul edilmi sayld,
dolaysyla tm zerindeki oylamann yrrlk ile ilgili usuln
belirlenmesinde
esas
alnd
grlmektedir.
Gerektende
1995
deiikliklerinde teklif maddelerinin yars 2/3 ounluun altnda kald
halde, dier ksm ile birlikte tm 2/3 ile kabul edildiinden, referanduma
sunulmakszn, yaymla yrrle girmiti. 51
49 Avrupada gletirici vetonun genel kabul grmedii, mutlak anlamda vetonun ise
genellikle Krallklarda geerli olduu, ancak Avrupa krallklarnda bu hakkn
sembolik olduu, esas yetkinin hkmetlerde olduu gzlenmektedir. Bkz., (Eroul,
1974: 72 vd.).
50 Saptama Erdoan Tezie aittir (Tezi, 1986: 92).
51 Tutanak Dergisi Cilt 93, 146. Birleim, 22.7.1995, s 311. kinci oylamadan nce
Meclis Bakan u aklamay yapmtr:

134

Osman Can

Anayasa Deitirme ktidar ve Denetim Sorunu

135

Anayasa Mahkemesi 05.07.2007 tarihli kararnda bu sistematik yorumu


benimseyerek, tzn 94. maddesinin Anayasa deiikliklerinin oylanmasnda uygulanacak genel bir itzk kural olduunun, Cumhurbakannn
geri gndermesi zerine yaplacak oylamalarda da uygulanacann kabul
gerektiinin altn izmitir (07.08.2007 tarih ve 26606 sayl Resmi Gazete, s.
79).

Amasal Yorum
1961 Anayasas dneminde parlamentonun 2/3 ounluu ile kabul edilen
bir Anayasa deiikliinin nasl olup da Anayasa Mahkemesinde salt
ounlukla iptal edilebildii eletirilmekteydi. Bu eletiriler temelinde yeni
Anayasann 149. maddesi, Anayasa Mahkemesinin Anayasa deiikliine
ilikin yasalar biim ynnden iptal edebilmesini 2/3 oy ounluuna
balamaktayd. Bu dzenlemenin Meclisin Anayasa deiikliklerini ancak 2/3
ounlukla kabul edebileceine ilikin 175. maddesine paralel bir dzenleme
olduu aktr.
1987 ylnda 175. maddede yaplan ve arlkl olarak siyasi yasaklarn
kaldrlmas tartmalarnn glgesinde kalan Anayasa deiikliiyle, Anayasa
deiikliklerindeki kabul says 3/5e indirildi. 2001 deiiklikleriyle
Anayasann 149. maddesindeki iptal ounluu da 3/5e ekilerek paralellik
yeniden kurulmu oldu.
Amasal ve sistematik bak Anayasa deiikliklerinin kabul ve iptalinde
demokratik meruiyet paralelliinin amaland ortaya karmaktadr.
Onay yetkisine sahip olmayan Cumhurbakan ne yasama faaliyetleri
bakmndan almas gereken yeni ve farkl bir bariyer olarak tasarlanm, ne de
Bakan: Teklifin tmn oylamaya gemeden nce, 3.5.1995 tarihinde, Trkiye
Byk Millet Meclisi Genel Kuruluna, TBMM Bakan Sayn Hsamettin Cindoruk
imzasyla sunulan ve Anayasa deiiklik tekliflerinin ikinci grmelerindeki oy
durumlarn kaide altna alan ve Meclisin kabul ettii hkmlerin drdncsn
hatrlatma babnda Genel Kurula arzetmek istiyorum.
Yaplan oylamada, maddelerin bir ksm 270in zerinde, fakat 300n altnda oy
alm olsa, bir ksm da 300n zerinde oy alm olsa, tmnn oylamasnda,
teklif, 300n zerinde kabul edilirse, kanuunun hibir maddesi kendiliinden
halkoylamasna sunulmaz. Ayn durumda, tmnn oylamasnda, teklif, 300n
altnda oyla kabul edilirse, Kanunun tm kendiliinden halkoylamasna sunulur
(Tutanak Dergisi Cilt 93, 146. Birleim, 22.7.1995, s. 311). Bu ifadeler rakamlar
deitirilerek ve 5.7.1995 tarihli bakanlk tezkeresi olarak sonraki Anayasa
deiikliklerinde tekrarlanmtr.

135

136

Ankara niversitesi SBF Dergisi

62-3

Anayasa deiikliklerini zorlatrc ya da olanaksz klc bir engel olarak kabul


edilmitir. Anayasa deiikliliini yapan irade kurucu iktidar iradesidir. Kendisi
de kurulu iktidar olan Cumhurbakannn Anayasa deiikliklerinde almas
gereken zorlatrc bir bariyer olduu iddias, kurucu iktidar iradesinin varl
iin, kurulu iktidar iradesinin onaynn gerekli olduu gibi eyann doasna
aykr bir sonucu kabul etmek gerekecektir. Bu sonucun kurucu iktidarn amac
olduu ileri srlemez.

Sonu
Kurucu iktidar erkler erki olarak tm kurulu iktidarlar yaratan, onlar
yetkilendiren ve yetkilerinin snrn izen temel iktidardr. Bu iktidar balayc
herhangi bir pozitif hukuksal norm bulunmamaktadr. Bu iradenin Anayasa
Mahkemesi dhil olmak zere kurulu iktidarlarca denetlenmesi olanakszdr.
Kukusuz bu ifade, kurucu iktidarn toplumsal ve siyasal dinamiklerin etki
alannda bulunduu gereini yadsmamaktadr.
Demokratik anayasalar, deien siyasal, ekonomik ve sosyal koulardan
doan toplumsal taleplere yant vermek zorundadr. Demokratik anayasalar,
yalnzca k ve oluum itibariyle deil, toplumun taleplerine deiime olanak
salamakla sre iinde de toplumsal meruiyete dayanmak zorundadr. Bu
biimde siyasal karar organlarnn Anayasay deitirme ilevleri, Anayasann
demokratik meruiyetini salayc nemli bir faktrdr. Demokratik
meruiyetin salanmas, ayrca, toplumsal ve siyasal dinamizm ile ilikili yarg
organlarnca gz nnde bulundurulmas ve anayasann bu dinamizme uygun
biimde yorumlanmasyla olanakldr. Anayasa yargs anayasay ncelikle
dinamik bir biimde yorumlayarak salayabilir. Kat olan anayasalar daha da
katlatrmak iin Anayasa Mahkemelerine gerek yoktur.
Demokratik lkelerde trev kurucu iktidar parlamentolardr. Bu iktidar,
herhangi bir kurulu iktidar ortadan kaldrabilecei gibi, bu iktidarlarn grev ve
yetki alanlarnda deiiklikler, sistem ii farkllamalar yaratabilir; sistem
haritasn, asli kurucu iktidarn izin verdii ereve iinde yeniden izebilir.
Anayasa trev kurucu iktidara ieriksel, zamansal ve biimsel snrlar izebilir.
Ancak bu snrlar dnda trev kurucu iktidar herhangi bir normatif snrlamaya
tabi deildir. Trev kurucu iktidarn, tzk benzeri Anayasa alt normlar veya
kurumsal iradelerle bal olduunu ileri srmek olanakszdr. Ayn yaklamn
geerli olduu Trk hukuk sisteminde anayasa deiiklikleri zorlatrld gibi,
buna kout olarak denetimi de zorlatrlmtr.
Trev kurucu iktidarn maddi snrlarnn Anayasann ilk drt maddesi
oluturmaktadr. Bu maddeler dndaki tm maddeler Anayasann 175.
maddesindeki usullere uyularak deitirilebilir. Anayasa Mahkemesi, trev

136

Osman Can

Anayasa Deitirme ktidar ve Denetim Sorunu

137

kurucu iktidar esastan denetleyemeyecei gibi, biim ynnden denetim


yetkisi ise yalnzca teklif ve oylama ounluuna ve ivedilikle
grlemeyecei esasna uyulup uyulmayla snrlandrlmtr. Bu nedenle
Anayasa Mahkemesi anayasa deiikliini denetlerken, ileri srlen biim
eksikliinin bir hukuksal sorun oluturup oluturmadna bakmadan nce, bu
hukuksal sorunun yetki alanna girip girmediini saptamak durumundadr.
Anayasa deiikliklerinde teklif ounluu, TBMM ye tamsaysnn 1/3
oranndaki ounluudur. Bu ounluun saptanmasnda herhangi bir sorun
bulunmamaktadr. vedilikle grme yasa da 1987 Anayasa deiiklikleriyle
iki defa (tzn 93. maddesi uyarnca 48 saat arayla) grme biiminde
somutlatrlmtr. Buna karn oylama ounluundan ne anlalmas gerektii
ak deildir. Oylama ounluunu 148. maddenin gerekesinden de
yararlanarak yalnzca son oylamayla snrl olarak kabul etmek olanakl
olduu gibi, tzn 93. ve 94. maddelerinden yararlanarak maddeler
hakkndaki 2. oylama ile son oylamay kapsar biimde kabul etmek de
olanakldr. Oylama ounluunu birden fazla oylamada zorunlu klmann,
kurucu iktidar iradesini ayn oranda artan bir dzeyde snrlandrma anlamna
gelecei aktr. Yasalarn anayasaya uygunluu karinesi, trev kurucu iktidar
iradesinin kurucu iktidar iradesine uygunluu karinesinden hareket edilerek,
anayasallk denetiminin son oylamayla snrl olarak yaplmasnn daha doru
olaca dnlmektedir.
Anayasa deiikliinin kabul edilebilmesi iin TBMM ye tamsaysnn
3/5 oranndaki ounluunun kabul oyu vermi olmas gerekir. Ancak bu
durumda anayasa deiikliinin yrrle girmesi iin referandumda kabul
edilmesi gerekir. Buna karn deiiklik mecliste 2/3 ve zeri bir oyla kabul
edildii takdirde, Cumhurbakan bu deiiklii referanduma sunmakta takdir
hakkna sahiptir. Yukarda ulalan sonu, Cumhurbakannn deiiklii bir
daha grlmek zere Meclise gndermesinden sonraki aama asndan da
geerlidir. 2/3 oy oran deiiklii referandumsuz olarak yrrle koyabilme
baraj niteliine sahip olup, kabul yeter saysyla ilgisi bulunmamaktadr. Bu
nedenle Trk Anayasa Hukuku doktrininde gr birlii iinde savunulan,
Cumhurbakannn iadesi durumunda aynen kabul iin 2/3 oy ounluu
zorunludur biimindeki grn geerlilii bulunmamaktadr. Nitekim
Anayasa Mahkemesinin 05.07.2007 tarihinde verdii E. 2007/72, K. 2007/68
sayl kararnda da bu inceleme sonucunda ulalan sonu paylalm
bulunmaktadr.

137

138

Ankara niversitesi SBF Dergisi

62-3

Kaynaka
ALEXY, Robert (1994), Theorie der Grundrechte (Frankfurt: Suhrkamp, 2. Aufl.).
ALEFENDOLU, Ylmaz (1988), Yasalarn Cumhurbakannca Geri Gnderilmesi, AD (Cilt 21,
Say 1).
BCKENFRDE, E.-W. (2000), Anmerkungen zum Begriff Verfassungswandel, in: Staat, Nation,
Europa (Frankfurt: Suhrkamp, 2. Aufl).
CAN, Osman (2005), Demokratikleme Serveninde Anayasa ve Siyasi Partilerin Kapatlmas
(Ankara: Sekin Yay.).
DEPENHEUER, Otto (1988), Der Wortlaut als Grenze, Thesen
Verfassungsinterpretation (Heidelberg: C. F. Mller).

zu

einem

Topos

der

DEPENHEUER, Otto (2003), Das Tabu im Verfassungsstaat, DEPENHEUER, Otto (ed.), Recht und
Tabu (Wiesbaden: Westdeutscher Verlag).
EROUL, Cem (1974), Anayasay Deitirme Sorunu (Ankara: ASBF Yay.).
EROUL, Cem (1987), Anayasa Deiiklii, Esas Unutturmay Amalayan Usul Tartmas,
Mlkiyeliler Birlii Dergisi (Say 86).
GZLER, Kemal (1998), Kurucu ktidar (Bursa: Ekin Yay.).
GZLER, Kemal (2000) Trk Anayasa Hukuku (Bursa: Ekin Yay.).
GZLER, Kemal (2001), Anayasa Hukukuna Giri (Bursa: Ekin Yay.).
GZLER, Kemal (2007), Trk Anayasa Hukuku Dersleri (Bursa: Ekin Yay.).
HEGEL, G.W.F. (1830), Enzyklopdie der philisophischen Wissenschaften in Grundrissen.
HELLER, Hermann (1983), Staatslehre (Tbingen: Mohr Siebeck, 6. Aufl.).
HESSE, Konrad (1993), Grundzge des Verfassungsrechts der Bundesrepublik Deutschland
(Heidelberg: C. F. Mller, 19. Aufl.).
HUBER, Peter M. (1999), Art. 146, SACHS, Michael (ed.), Grundgesetz-Kommentar (Mnchen: C.
H. Beck, 2. Aufl.).
BA, eref (2003), Cumhurbakannca Yaymlanmas Ksmen veya Tamamen Uygun Bulunmayan
Kanunlarn Meclise Geri Gnderilmesi, AHFD (Cilt 52, Say 3): 299-316.
ISENSEE, Josef (2003), Verbotene Bume im Garten der Freiheit- Das Tabu im Verfassungsstaat,
DEPENHEUER, Otto (ed.), Recht und Tabu (Wiesbaden: Westdeutscher Verlag): 115-140.
JARASS, Hans/PIEROTH, Bodo (2000), Grundgesetz fr die Bundesrepublik Deutschland (Mnchen:
C. H. Beck, 5. Auflage).
JESTAEDT,
Matthias
(2002),
Verfassungsgerichtspositivismus,
Die
Ohnmacht
des
Verfassungsgesetzgebers
im
verfassungsgerichtlichen
Jurisdiktionsstaat,
DEPENHEUER/HEINTZEN/JESTAEDT/AXER (eds.), Ethos und Nomos, Hommage an Josef
Isensee zum 65. Geburtstag (Berlin: Duncker & Humblot).
KAPAN, Mnci (2006), Politika Bilimine Giri (Ankara: Bilgi Yay., 18. Bas).
KRGER, Herbert (1964), Allgemeine Staatslehre (Stuttgart: Kohlhammer).
LEIBHOLZ, Gerhard (1974), Strukturprobleme der modernen Demokratie (Frankfurt: Athenum
Fischer Taschenbuch Verlag, 3. Aufl.).
MAUNZ,

Theodor (1998), Prambel, MAUNZ/DRIG/HERZOG


Grundgesetz (Mnchen: C. H. Beck).

(eds.),

Kommentar

zum

MLLER, Friedrich / CHRISTENSEN, Ralf (2002), Juristische Methodik Bd. I, Grundlagen


ffentlichen Rechts (Berlin: Duncker & Humblot, 8. Aufl.).
ONAR, Erdal (1993), Anayasay Deitirme Sorunu (Ankara).
ZBUDUN, Ergun (2003), Anayasa Hukuku (Ankara: Yetkin Yay., 7. Bas).
SCHMITT, Carl (1954), Verfassungslehre (Berlin: Duncker & Humblot).

138

Osman Can

Anayasa Deitirme ktidar ve Denetim Sorunu

139

SOYSAL, Mmtaz (1969), Dinamik Anayasa Anlay, Anayasa Diyalektii zerine Bir Deneme
(Ankara: ASBFD Yay.).
SOYSAL, Mmtaz (1977), 100 Soruda Anayasann Anlam (Ankara: Gerek Yay., 4. Bas).
STERN, Klaus (1984), Das Staatsrecht der Bundesrepublik Deutschland, Bd. I, (Mnchen: C. F.
Mller, 2. Aufl.).
TANR, Blent/YZBAIOLU, Necmi (2002), 1982 Anayasasna Gre Trk Anayasa Hukuku
(stanbul: YKY, 4. Bas).
TEZ, Erdoan (2003), Anayasa Hukuku (stanbul: Beta Yay., 8. Bas).
TEZ, Erdoan (1986), Cumhurbakannn Geri Gnderme Yetkisi, Anayasa Yargs, Cilt 3: 8394.
TURHAN, Mehmet (1976), Anayasaya Aykr Anayasa Deiiklikleri, AHFD (Cilt 33, Say 1-4):
63-104.
UNRUH, Peter (2002), Der Verfassungsbegrif des Grundgesetzes, Eine verfassungstheoretische
Rekonstruktion (Tbingen: Mohr Siebeck).
WALTER, Robert/MAYER, Heinz (1976), Grundri des sterreichischen Bundesverfassungsgerichts
(Wien: Manzsche Verlags- und Universittsbuchhandlung).
ZIPPELIUS, Reinhold/WRTEMBERGER, Thomas (2005), Deutsches Staatsrecht (Mnchen: C. H.
Beck, 31. Aufl).

139

You might also like