Dergi 15.09 Sayi 3

You might also like

You are on page 1of 40

Zaman var olmakt›r, yaflamakt›r.

Bunu içindir ki, zaman personelinin do¤ru zamanda ve do¤ru yerde istihdam
saniyelerden, hatta saliselerden bafllayan ve ça¤lara edilmesi, kuflkusuz hedeflenen hizmet kalitesine ulaflmay›
uzanan dilimlere ayr›larak anlat›l›r olmufltur. da beraberinde getirecektir.
Ömürden bir y›l›n daha geçmesi sona do¤ru bir ad›m Önemli olan sa¤l›k personelinin say›sal art›fl›n›n yan›
daha yaklaflmak olarak alg›lanabilece¤i gibi, s›ra gerek mezuniyet öncesi gerekse hizmet içi e¤itimlerle
olgunlaflmaya, geliflmeye, birikime do¤ru at›lm›fl bir ad›m daha nitelikli hizmet verir hale getirilmesidir. AB sürecinde;
olarak da anlafl›labilir. Yani biraz daha fazla donan›ml› son y›llarda üzerinde dikkatle durulan konular›n bafl›nda
olman›n bir göstergesidir adeta. Böyle bir anlay›flla yeni gelmekte ise de çal›flanlar›n kendi mesleklerini icra
bir y›lda daha sizlerle birlikte olmak istiyor ve flimdiden etmeleri do¤rultusunda tatmin edici bir ad›m at›lamam›fl,
heyecan› ve mutlulu¤unu yafl›yoruz. bu durum kiflilerin e¤itimlerini alarak mezun oldu¤u
Her y›l, önümüze çözülmeye aday yeni sorun yumaklar› mesle¤i icra etmek yerine, kurumlar›n ihtiyac›
sererken yeni ümitler ve yeni olanaklar da getiriyor... do¤rultusunda çal›flt›r›lma yoluna gidilmifltir. Buda
fiunu unutmay›n›z bir damla düfler yere, ard› s›ra motivasyonu düflürerek tükenmifllik ve ifl doyum eksikli¤ini
düflen bin damlay› takiben göl olur, deniz olur. El ele ortaya ç›karm›flt›r.
tutuflurlar okyanus olur. Bu nedenle, sa¤l›k personeli, nitelikli insan gücü
Sa¤l›¤›n tan›m›nda da yer ald›¤› gibi sa¤l›k, bedenen politikalar›nda dünyadaki geliflmeler ve uygulamalar da
sa¤l›¤›n yan›nda ruhen de sa¤l›kl› olmak demektir. Bunlar titizlikle izlenmeli ve bilimsel ilkeler çerçevesinde, yenilikler
birbirinden ayr›lamaz. Bunun için hastalar› bütün olarak uygulanan ya da uygulanacak politikalara adapte
de¤erlendirmeli ve her türlü sorunlar›na sivil toplum edilmeye çal›fl›lmal›.
örgütleri olarak çözüm üretmek amaçlar›m›z aras›nda AB tarama kriterinde belirtildi¤i gibi; ebe, hemflire
olmal›d›r. de¤ildir, hemflire ,ebe de¤ildir ve buna göre tüm
Bu ayn› zamanda sa¤l›k çal›flanlar›n›n daha bilinçli mesleklerin tan›mlar› ve standartlar› tekrar yap›lmal›,
olmalar›n›, hasta haklar› ve sorumluluklar› yan›nda sa¤l›k hizmetleri s›n›f›nda çal›flan personellerin
çal›flanlar›nda ne tür haklara sahip oldu¤u, hasta görevlerinin d›fl›nda çal›flmalar›na müsaade edilmemelidir.
sorumluluklar›n›n neler oldu¤u ö¤retir ve yönlendirir AB uyum mevzuat› çal›flmalar› aç›s›ndan yeni
Ülkemizde her konuda oldu¤u gibi bu konuda da bir çok mesleklerin tan›mlar› yap›lmal› 1219 say›l› kanun ve 1983
eksi¤inin oldu¤u aç›k olarak ortadad›r. y›l›nda yay›mlanan yatakl› kurumlar yönetmeli¤indeki
De¤erli meslektafllar›m sa¤l›k çal›flanlar› olarak hayat meslek tan›mlar› yap›lan mesleklerin standartlar› tekrar
sizin için neyi ifade ediyor? Hastalar›n›za verdi¤iniz do¤ru yap›larak de¤ifltirilmeli ve günümüz flartlar›na
sonuçlar m›? ya da mesle¤iniz için yapt›¤›n›z ve onu uyarlanmal›d›r.
de¤erli k›lmak için verdi¤iniz kutsal emekleriniz mi ya Bunun ülkemizde sa¤l›k insan gücü politikalar›n›n
da hastalar›n›za çal›flt›¤›n›z tahlillerin ne kadar do¤ru gelifltirilmesine ve sa¤l›k hizmetlerinin verimli ve kaliteli
oldu¤umu? Bizler hastalar›m›za do¤rular› vermek u¤runa sunulmas›na olanak sa¤layaca¤› net olarak ortadad›r.
bir çok uygulamalar yapar çok zorluklara katlan›r›z, Toplumun sa¤l›k düzeyini yükseltmek, daha sa¤l›kl›
fiu kaç›n›lmaz gerçe¤i unutmaman›z› ümit ederim; ve daha iyi bir dünyada yaflamak ve gelecek nesillerin
Saptanan hedeflere sadece bu sahada görevli olan say›l› daha iyi flartlarda büyümesini sa¤lamak, bütün insanlar›n
kiflilerin gayreti ile de¤il, top yekûn bir seferberlik sonucu ve bütün ülkelerin özlemini çekti¤i bir olgudur.
ulaflabilece¤imizi unutmay›n›z. Bu yolda önümüze ç›kan Devletin görevi, vatandafl›n sa¤l›kl› bir ortamda
bütün engelleri ortadan kald›rmak, yada aflmak için tüm yaflamas›n› sa¤lamak, ona sa¤l›¤›n› koruma bilinci vermek
gücümüzle çal›fl›yoruz. ve bunun için gerekli altyap›y› oluflturmakt›r.
Bunu baflarmak hep birlikte olacakt›r. Önce bunun Türk toplumunun sa¤l›k düzeyi ile Türkiye'de sa¤l›k
fark›na varmal› ve mesle¤imizin gücüne inanmam›z hizmetlerinin mevcut durumu dikkate al›narak, öncelikli
gerekmektedir. sa¤l›k hedefleri ve bu hedeflere ulaflmak için stratejilerin
Teknoloji ve bilimdeki tüm geliflmelere ra¤men, tüm belirlenmesi ilgili bütün kurum ve kurulufllar›n kat›l›m›
dünyada, sa¤l›k alan›ndaki en önemli kayna¤› sa¤l›kl› ile gerçeklefltirilmelidir. Bu kurum ve kurulufllar›n
insan gücü oluflturmaktad›r. Bu nedenle, ülkelerin sa¤l›k belirlenen do¤rultuda faaliyetler planlay›p uygulamas›,
hizmetlerini planlamada, sunma ve gelifltirme süreçlerinde "Herkese Sa¤l›k" amac›na ulaflmay› sa¤lamal›d›r.
özellikle üzerinde durmas› gereken en önemli konu sa¤l›k Türkiye Cumhuriyeti Anayasas›'n›n sa¤l›kla ilgili hükümleri
eleman› say›s›d›r. flöyledir:
Etkili ve verimli bir sa¤l›k hizmeti sunman›n MADDE 41; Aile Türk toplumunun temelidir. Devlet,
gereklerinden biri olan yeterli say› ve nitelikte sa¤l›k ailenin huzur ve refah› ile özellikle anan›n ve çocuklar›n
korunmas› ve aile planlamas› ö¤retimi ile uygulamas›n› icras› noktas›ndaki s›k›nt›lar›n meslektafllar›m›zdan yana
sa¤lamak için gerekli tedbirleri al›r, teflkilat› kurar. çözülmesidir.
MADDE 56; Herkes, sa¤l›kl› ve dengeli bir çevrede yaflama Doktorlara tan›nan döner sermaye ayr›cal›¤›n›n di¤er
hakk›na sahiptir. Çevreyi gelifltirmek, çevre sa¤l›¤›n› sa¤l›k hizmetleri s›n›f›nda çal›flanlara da tan›nmas›
korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve dile¤imizdir.
vatandafllar›n ödevidir. Bakanl›¤›m›z taraf›ndan yap›lan uygulama ile
Devlet, herkesin hayat›n›, beden ve ruh sa¤l›¤› içinde doktorlar›m›z 4.000-5.000 YTL al›rken Sa¤l›k Hizmetleri
sürdürmesini sa¤lamak; insan ve madde gücünde tasarruf s›n›f›nda çal›flanlara 300-500 YTL ödeme yap›lmaktad›r.
ve verimi art›rarak, ifl birli¤ini gerçeklefltirmek amac›yla Sa¤l›k e¤er bir bütünse yarat›lan bu s›n›f ayr›cal›¤›
sa¤l›k kurulufllar›n› tek elden planlay›p hizmet vermesini nedendir. Biz doktorlar›m›z bu paralar› almas›nlar
düzenler. Devlet bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki demiyoruz ama en az›ndan di¤er sa¤l›k hizmetleri
sa¤l›k ve sosyal kurumlar›ndan yararlanarak, onlar› s›n›f›nda çal›flanlar›n kat say›lar› art›r›larak, hayat
denetleyerek yerine getirir. Sa¤l›k hizmetlerinin yayg›n standartlar›na katk›da bulunacak mebla¤lara
bir flekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sa¤l›k getirilmesinin sa¤lanmas›n› talep ediyoruz.
sigortas› kurulabilir. Ayr›ca döner sermaye ad› alt›nda verilen ödemelerin
Ülkemizde Sa¤l›k alan›nda yetiflmifl eleman say›s›nda emekli ödene¤imize yans›t›lmas› en büyük temennimizdir.
yaflanan sorunlar;
1- Kamu kurulufllar›nda tam gün çal›flman›n 4/B ile ifle al›nan sa¤l›k hizmetlerinde çal›flan
sa¤lanamam›fl olmas›d›r. Bu sorunu çözmek amac› ile meslektafllar›m›z kurum idaresinin verece¤i kararla
çeflitli yöntemler denenmifl ise de kesin bir çözüm ifllerine son verilebilmekte hatta yarg› karar› olmas›na
üretilememifltir. ra¤men ifline son verilen meslektafllar›m›z görevlerine
2-Var olan insan gücünün; bölgeler, kurumlar ve bafllat›lmamaktad›r.
hizmet alanlar›nda dengesiz da¤›lm›fl olmas›d›r. Bu sorunu 4/B ile atamas› yap›lan sa¤l›k çal›flanlar›na atama
gidermek üzere çeflitli yöntemlere (mecburi hizmet, haklar›n›n verilmesi ve T.C. Anayasas› ile garanti alt›na
özendirme ve tayinlerde bölgesel, kurumsal s›ralama ve al›nan aile bütünlü¤ünün bu sa¤l›k çal›flanlar›na iade
s›n›rlama,uzmanl›k belgesi alabilmek için kura sonucu edilmesi gereklidir.
ç›kan illerde çal›flma zorunlulu¤u vb.) baflvurulmufl 4/B li olarak atamas› yap›lan Sa¤l›k personelinin askere
olmas›na karfl›n, sorun varl›¤›n› sürdürmektedir. gitmesi halinde ifle dönme garantisi yoktur. Bu durumda
Buna özel hastaneler ve di¤er Özel kurulufllar taraf›ndan olan sa¤l›k çal›flanlar›n›n göreve bafllamalar›ndaki s›k›nt›
verilen astronomik rakamlar yerini de alm›flt›r. ortadan kald›r›lmal›d›r.
Ayr›ca ülkemizde doktor a盤›ndan bahsedilirken Sa¤l›k Vekil olarak göreve bafllayan Ebe ve Hemflirelere de
Bakanl›¤› Merkez ve Taflrada ‹llerde Sa¤l›k döner sermaye verilmelidir.
Müdürlüklerinde doktorlar çal›flt›r›lmakta yani 4924 olarak çak›l› kadrolu atanan meslektafllar›m›za
mesle¤inden uzak masa bafl›nda evrak ifllerinde da tayin haklar›n›n tan›nmas›d›r.
çal›flt›r›larak doktor a盤›n›n daha da katlanarak artmas›na Bunlar›n alt›nda yatan ana unsur; meslek odam›z›n
sebep olunmaktad›r. olmay›fl›d›r. Anayasan›n 135 maddesinde Meslek oda
Buralarda bu konuda e¤itim alan Sa¤l›k ‹daresi,Sa¤l›k kurma hakk› olmas›na ra¤men Sa¤l›k Bakanl›¤›n›n buna
Kurumlar› ‹flletmecili¤i mezunlar›,Gevher Nesibe duyars›z kalm›fl olmas›d›r.
Mezunlar›(Ön Lisans ve Lisans ) buralarda kullan›ld›¤› AB tarama sürecinde Meslek odas› ve Mesleki
zaman ve adam kay›rmac›l›¤›ndan vazgeçildi¤inde Birliklerin oluflmas› ve bunlar›n kurulmas›n›n önlerinin
ülkemizdeki hekim a盤› bir nebze olsun kapat›lacakt›r. aç›lmas› hususu mevcutken bu konu da göz ard› edilmekte
Yani d›flar›dan ithal hekim aramak yerine mevcut olan ve ertelenmektedir.
hekimlerimizi hastanelerde ve di¤er sa¤l›k kurulufllar›nda Bizler ülkemizde di¤er meslek guruplar› gibi meslek
kullanarak bu sorun k›smi olarak afl›lm›fl olacakt›r. odam›z› ve meslek birliklerimizi kurarak mesle¤imizi en
Ayn› konu sa¤l›k hizmetlerinde çal›flan di¤er meslek iyi flekilde ve adil flartlar alt›nda yapmak istiyoruz.
çal›flanlar›n›n da birbirinin iflini yapt›rmak yerine kiflilerin Meslek odas› kuruldu¤u takdirde bu tür olumsuzluklar
e¤itimini ald›klar› yerde ve mesle¤ini icra etme hakk› rahatl›kla yap›lamayaca¤› için buna hep seyirci
tan›narak yapt›r›lmas›d›r. kal›nmaktad›r. Sn Sa¤l›k Bakan› Recep AKDA⁄'dan tüm
Sn. Baflbakan Recep Tayip ERDO⁄AN ve Sn. Sa¤l›k Bakan› sa¤l›k çal›flanlar› ad›na Sa¤l›k Personeli meslek oda
Recep AKDA⁄ taraf›ndan yay›mlanan 9155 say›l› kanunun bir an önce yasallaflmas› konusunda at›l›mda
genelgeler ve Sa¤l›k Bakanl›¤› taraf›ndan yay›mlanan bulunmas›n› talep etmekteyiz.
Yatakl› kurumlar Yönetmeli¤inde meslek tan›mlar›nda fiimdiden tüm Türk halk›n›n ve meslektafllar›m›z›n
hiç kimsenin görevi d›fl›nda çal›flt›r›lmayaca¤› söz konusu Kurban Bayramlar›n› ve Yeni Y›llar›n› Kutlar nice mutlu
iken bugün Sa¤l›k Bakanl›¤› ve Özel Kurulufl ve sa¤l›kl› y›llar dilerim.
hastanelerinde herkes herkesin iflini yapar duruma
getirilmifl ve Sa¤l›k Bakanl›¤› taraf›ndan bu konular
denetlenmemifl ve hep göz ard› edilmifltir.
Biz Sa¤l›k Bakanl›¤› ve ‹l Sa¤l›k Müdürlüklerini günlük
gazetelerde verilen eleman ilanlar› k›s›m›n› takip
etmelerini rica ediyoruz. SAYGILARIMLA
Sa¤l›k Bakanl›¤› ile yapt›¤›m›z yaz›flmalar sonucunda Hüseyin AYHAN
kimlerin hangi mesle¤i icra edece¤i aç›kça belirtilmiflken T›bbi Laboratuvar Teknisyenleri
taflra teflkilatlar›nda buna uyulmamaktad›r. ve Teknikerleri Derne¤i
Dile¤imiz halen özel ve kamu hastanelerinde meslek Baflkan›
Kimyasal yöntemler Türbidimetri: Bir çözeltinin bulan›kl›k derecesini bulan›k
Titrimetri(volümetri): ‹çinde çözünmüfl maddenin ortama 90o'lik aç› ile gelen ›fl›¤›n çözeltiden geçen
konsantrasyonu bilinmeyen bir çözeltinin belirli bir miktar›n›(›fl›¤›n absorpsiyona u¤ramayan k›sm› ve
volümüyle reaksiyona girebilen bir baflka maddenin difraksiyon ›fl›¤›n›n bir k›sm›) fotometre ile ölçme suretiyle,
bilinen konsantrasyonlu çözeltisinin volümlerini bulan›kl›¤› oluflturan maddenin konsantrasyonunu tayin
karfl›laflt›rma suretiyle çözelti konsantrasyonu tayinidir. yöntemidir.
Normalitesi bilinen bir asid çözeltisi yard›m›yla bir
alkali çözeltinin normalitesini tayin, alkalimetri olarak Refraktometri: Ifl›¤› kuvvetle k›ran çözeltilerin k›rma
bilinir; normalitesi bilinen bir alkali çözeltisi yard›m›yla indekslerini ölçüp karfl›laflt›rma suretiyle konsantrasyon
bir asid çözeltinin normalitesini tayin de asidimetri tayin yöntemidir.
olarak bilinir.
Polarimetri: Asimetrik karbonlu ve dolay›s›yla optikçe
Oksidimetri: Oksitlenme reaksiyonlar›na dayanan miktar aktif maddelerin çözeltilerinin polar›lm›fl ›fl›¤›n düzlemini
tayin yöntemidir; manganometri ve iyodometri çevirme derecelerini ölçüp karfl›laflt›rma suretiyle
önemlidir. konsantrasyon tayin yöntemidir.

Çökeltme yöntemleri: Çökelme reaksiyonlar›na dayanan Gazometri: Gaz halindeki maddelerin olufltu¤u
miktar tayin yöntemidir; argentometri ve cuprometri reaksiyonlarda oluflan gaz›n volümlerini ölçme esas›na
önemlidir. dayanan miktar tayin yöntemidir.

Kompleksometri: Kompleksleflme olaylar›na dayanan Spektrofotometri: Ifl›k kayna¤› ile prizma aras›na
bir titrimetri yöntemidir. yerlefltirilen renkli maddenin ›fl›k spektrumunun baz›
renklerini absorplamas› ve konsantrasyona göre
spektrumda zay›f veya kuvvetli bant göstermesi özelli¤ine
dayanan miktar tayin yöntemidir. Spektrofotometri ve
Fiziksel yöntemler kolorimetri efl anlaml› olarak kullan›lmaktad›r.

Gravimetri: Tart›m yöntemidir. Flüorometri: Bir maddenin bir çözeltide çok küçük
konsantrasyonlarda bile UV etkisi alt›nda kuvvetli
Kolorimetri: Renk ölçülmesi esas›na dayanan miktar flüoresans verme özelliklerine dayanan miktar tayin
tayin yöntemidir; bir çözeltide konsantrasyonu belli yöntemidir.
olmayan bir madde taraf›ndan oluflturulan rengin ayn›
maddenin bilinen konsantrasyondaki çözeltisinin rengi Elektroforez: Asid ortamda katyon olarak bazik ortamda
ile karfl›laflt›r›lmas› suretiyle konsantrasyon tayinidir. ise anyon olarak davranan maddelerin elektrik alanda
Kolorimetri yerine spektrofotometri terimi de farkl› h›zlarda göçme özelliklerine dayanan miktar tayin
kullan›lmaktad›r. ve ay›rma yöntemidir.

Fotometri: Belirli bir spektrumdaki ›fl›k fliddetinin Kromatografi: Porlu ortamda hareketli bir çözücü içinde,
ölçülmesine dayanan miktar tayin yöntemleridir. solütlerin farkl› h›zlarda göçme özelliklerine dayanan
Absorpsiyon fotometrisi ve alev fotometrisi önemlidir. miktar tayin ve ay›rma yöntemidir. Gaz kromatografisi
ve yüksek performans likit kromatografisi(HPLC) yayg›n
Nefelometri: Bir çözeltinin bulan›kl›k derecesini bulan›k olarak kullan›l›r.
ortama 90o'lik aç› ile gelen ›fl›¤›n difraksiyonunu ölçme
suretiyle, bulan›kl›¤› oluflturan maddenin Otoanaliz: Çeflitli yöntemleri kullanan otoanalizör
konsantrasyonunu tayin yöntemidir. aletleriyle miktar tayin yöntemidir.
Hipotalamus hormonlar› Hormonlar›n tafl›nmalar›
Hipofiz hormonlar›
Ön lop hormonlar› Hormonlar, kanda serbest veya proteinlere ba¤l› olarak
Orta lop hormonu bulunurlar.
Arka lop hormonlar› Hidrofilik özellikli katekolaminler ve peptit/protein yap›l›
Tiroit hormonlar› hormonlar›n büyük ço¤unlu¤u serbest olarak bulunurlar
Paratiroit hormonu Hidrofobik özellikli tiroit hormonlar› ile steroid hormonlar
Pankreas kormonlar› proteinlere ba¤l› olarak bulunurlar
Böbrek üstü bezi hormonlar›
Adrenal korteks hormonlar› Hormon reseptörleri
Adrenal medülla hormonlar› Hormonlar, özgül reseptörlerinin bulundu¤u bir veya
Cinsiyet bezleri hormonlar› birkaç dokuda (hedef dokular) etki gösterirler.
Erkek cinsiyet hormonlar› Reseptörler, plazma membran›nda, sitoplazmada veya
Difli cinsiyet hormonlar› çekirdekte bulunurlar.
Gastrointestinal ve di¤er doku hormonlar› Reseptörler, ço¤unlukla glikoprotein yap›s›ndad›rlar,
hormonu tan›r ve ba¤larlar.
Yap›lar›na göre hormonlar Hormon-reseptör kompleksinin oluflumuyla hücre içi
Peptitler ve proteinler: Hipotalamus, hipofiz, paratiroit, metabolik olay› etkileyecek sinyal oluflumu mekanizmas›
pankreas, mide-ba¤›rsak sistemi ve baz› plasenta uyar›l›r.
hormonlar›
Steroidler: Adrenal korteks ve gonadlardan salg›lanan Hormonlar›n y›k›l›m›
hormonlar ile baz› plasenta hormonlar› Peptit/protein yap›l› hormonlar›n büyük bölümü reseptör
Amino asit türevi hormonlar: arac›l› endositoz ile hücre içine al›nd›ktan sonra
Adrenal medülla hormonlar›: Katekolaminler,Tiroit lizozomlarda hidroliz edilmektedir. Oksitosin ve
hormonlar› anjiotensin gibi küçük molekül a¤›rl›kl› baz› peptit
Eikozanoidler hormonlar›n proteolizi plazmada olur.
Retinoidler Katekolaminler, steroidler ve tiroid hormonlar›, özgül
NO enzimatik de¤ifliklikler ile inaktive edilmektedirler.

Depolanan ve depolanmayan hormonlar Endokrin fonksiyon bozukluklar›


Peptit ve protein yap›l› hormonlar, granüllü endoplazmik Yetersiz miktarda hormon salg›lanmas›: Hormona özgü
retikulumda sentez edildikten sonra Golgi sisteminde hipofonksiyon belirtileri ile karakterize
membranöz veziküller içinde depolan›rlar Afl›r› miktarda hormon salg›lanmas›: Hormona özgü
Katekolaminler, suda çözünür özellikli proteinler olan hiperfonksiyon belirtileri ile karakterize
kromograninler ve ATP ile birlikte granüllerde depolan›rlar Hormona karfl› doku duyarl›l›¤›nda azalma: Reseptör
Tiroglobulin yap›s›ndaki tiroit hormonlar›, tiroit follikülleri veya postreseptör mekanizmalardaki bozukluklar
içinde depolan›rlar nedeniyle olur; dolafl›mdaki hormon düzeyi artar.
Steroid hormonlar, sentez sonras› hemen salg›lan›rlar, Hormona özgü hipofonksiyon belirtileri ile karakterize.
depolanmazlar
Hipotalamus hormonlar›
Hormonlar›n salg›lanmalar›n›n düzenlenmesi Supraoptik ve paraventriküler çekirdekte oluflanlar
Hormonlar›n salg›lanmas›, 1) sinir sistemi ile 2) negatif Antidiüretik hormon (ADH, vazopressin)
ve pozitif feedback mekanizmalar ile kontrol edilmektedir. Oksitosin (pitosin)
Hormon salg›lanmas›n›n feedback düzenlenmesi, kandaki Oksitosin, Do¤umun bafllang›c›nda uterus düz kas›n›n
kimyasal maddelerle ve tropik hormonlarla olabilir. kas›lmas›n› kolaylaflt›r›r, laktasyonda sütün d›flar› akmas›na
yol açar.
Hormon salg›lanmas›n›n kandaki kimyasal maddelerle ADH, Böbre¤in distal ve kollektör tüplerinde suyun geri
düzenlenmesi emilimini h›zland›r›r, periferik arteriyol ve kapillerlerde
vazokonstriksiyona neden olur.
Bu hormonlar, nörofizinler denilen tafl›y›c› proteinler
arac›l›¤›yla sinir aksonlar›nda arka hipofize tafl›n›rlar ve
burada depolan›rlar (arka hipofiz hormonlar›).
Peptiderjik nöronlardan salg›lanan, Adenohipofiz hamileli¤in ilk 4-6 haftas›nda korpus luteumun
hormonlar›n›n sekresyonunu düzenleyen hormonlar devaml›l›¤›ndan sorumludur.
Tirotropin salg›lat›c› hormon (TRH) Somatotrop hormon (GH, büyüme hormonu), ‹skelet
Kortikotropin salg›lat›c› hormon (CRH) büyüme h›z› ve vücut a¤›rl›¤›ndaki art›fl› kontrol eder.
Gonadotropin salg›lat›c› hormon (GnRH) Normal büyüme için gereklidir.
Büyüme hormonu salg›lat›c› hormon (GHRH) Büyümeye olan etkilerine insülin benzeri büyüme
Somatostadin (Büyüme hormonu sal›n›m›n› inhibe faktörleri ailesinden (somatomedinler) özellikle IGF-1
edici hormon) arac›l›k eder.
Prolaktin salg›lat›c› hormon (PRH) Karbonhidrat, lipit, azot, mineral metabolizmalar› üzerine
Prolaktin sal›n›m›n› inhibe edici hormon (PIH) etkilidir. Kan glukoz düzeyini art›r›r, lipolizi h›zland›r›r.

TRH, ön hipofizden tirotropinin sentez ve sal›n›m›n› uyar›r. ‹nsanlarda iskelet büyümesinin tamamlanmas›ndan sonra
CRH, ön hipofizden ACTH salg›s›n› nuyar›r. görülen adenohipofiz adenomunda GH sentezinin art›fl›
GHRH, ön hipofizden büyüme hormonu sentez ve akromegaliye yol açar. Ellerde ve ayaklarda, yüzde
sal›n›m›n› uyar›r. özellikle burunda, kafatas›n›n baz› alanlar› ile iç organlarda
Somatostadin, ön hipofizden büyüme hormonu sentez büyüme görülür.
ve sal›n›m›n› inhibe eder. Hipofiz adenomunun puberte öncesinde kemik büyümesi
PRH, Prolaktin salg›lanmas›n› uyar›r. tamamlanmadan geliflmesine ba¤l› olarak uzun
PIH, Prolaktin salg›lanmas›n› inhibe eder. kemiklerde afl›r› büyüme görülmesine gigantizm (devlik)
GnRH, Ön hipofizin gonadotropik hormonlar› olan LH ve ad› verilmektedir.
FSH salg›lanmas›n› uyar›r. Büyüme hormonunun yetersiz sal›verilmesi Dwarfizm
(cücelik) ile sonlan›r.
Ön hipofiz hormonlar›
Opiyomelanokortin ailesi Prolaktin, hamilelikte meme dokusunda kendine özgü
Kortikotropin (ACTH) reseptörlerine ba¤lanarak laktalbümin dahil baz› süt
Melanosit stimüle edici hormon (MSH) proteinlerinin sentezini uyar›r. Laktasyonun bafllamas› ve
ß-endorfin devaml›l›¤› için gereklidir.
Glikoprotein ailesi Erkeklerde fizyolojik dozlarda normal testosteron
Tirotropin (TSH) üretiminin devaml›l›¤›na katk›da bulunur, sperm
Gonadotropinler motilitesini ve fertiliteyi etkiler.
Luteinizan hormon (LH) Hipofizin prolaktin salg›layan bir tümörüne (prolaktinoma)
Follikül stimüle edici hormon (FSH) ba¤l› olarak hiperprolaktinemi ve sonuçta menstrüel
Somatomammotropin ailesi düzensizlik ile meme bezlerinden süt gelmesi (galaktore)
Somatotrop hormon (Büyüme hormonu, GH) olur.
Prolaktin (PRL) Plasental laktojen (hPL), GH ve PRL gibi
Kortikotropin (ACTH), adrenal steroidlerin sentez ve somatomammotropin ailesinden bir hormondur.
salg›lanmas›n› art›r›r. Özellikle kortizolün sentez ve Plasentadan salg›lan›r. Laktojenik ve luteotropik
sal›verilmesini düzenler. etkilidir.Somatotrop hormona (GH) benzer etkiler gösterir.
Melanosit stimüle edici hormon (MSH), kurba¤a gibi
Epifiz hormonu (melatonin)
türlerde önemlidir, insanlarda fetal yaflam ve gebelikte
Melatonin, epifizde triptofan amino asidinden, serotonin
bulundu¤u ileri sürülmektedir.
üzerinden sentez edilir.Antioksidan enzim sentezini
ß-endorfinin beslenme ve seksüel davran›fllar›n yan› s›ra
uyarmaktad›r.
ö¤renme olay›n› etkiledi¤i öne sürülmektedir.
Tiroid stimüle edici hormon (TSH), tiroid bezinde tiroid Gastrointestinal hormonlar ve di¤er doku
hormonlar›n›n sentezinin tüm aflamalar›nda etki gösterir.
Plazma iyodunun tiroid taraf›ndan al›n›p tutulmas›ndan
hormonlar›
Gastrointestinal sistemde bulunan farkl› endokrin
bafllayarak iyodun organifikasyonu, mono ve
hücrelerden sentez edilen çok say›da polipeptide
diiyodotirozinlerin eflleflmesini, tiroglobulinin
gastrointestinal hormonlar ad› verilir. Bunlar›n bir bölümü
endositozunu ve proteolize u¤ramas› sonucu T3 ve T4
hipotalamusta ve sinir sisteminde de bulunurlar:
salg›lanmas›n› etkiler
Gastrin
LH, kad›nlarda s›cakl›k art›fl› ve östrus ile iliflkilidir, over
folliküllerinin son olgunlaflmas›n›, çatlamas›n› ve çatlayan Kolesistokinin-pankreozimin (CCK-PZ)
folliküllerin korpus luteuma dönüflmelerini sa¤lamaktad›r. Sekretin
Gastrik inhibitör polipeptit
Erkeklerde testosteron salg›layan leydig hücrelerini uyar›r. Vazoaktif intestinal polipeptit (V‹P)
FSH, Kad›nlarda graaf folliküllerinin büyümesini uyar›r. Somatostatin
Erkeklerde seminifer tüp epitelini uyararak olgun sperm Motilin
hücreleri ile spermatositlerin say›sal art›fl›na yol açar. Pankreatik polipeptit
Koryonik gonadotropin (hCG), plasentada sentez edilir, Enkefalinler gastrointestinal hormonlar›n baz›lar›d›r.
Timus hormonlar› (Timozinler) Karbonhidrat metabolizmas›na etkileri: Glukoz emilimini
T-lenfositlerinin olgunlaflma süreçlerinde etkili olurlar. h›zland›r›rlar.
Büyüme-geliflme, kalsiyum ve fosfor metabolizmas› üzerine Ya¤ metabolizmas›na etkileri: Ya¤ dokusunda lipolizi uyar›rlar.
etkileri de gösterilmifltir. Protein metabolizmas›na etkileri: Protein sentez h›z›n›
Eritropoietin art›r›rlar. Ancak düflük dozlarda katabolik etkilidirler
Glikoprotein yap›s›ndad›r. K›rm›z› kan hücrelerinin Büyümeye etkileri: Normal büyüme ve geliflmede rolleri
oluflmas›n› ve olgunlaflmas›n› h›zland›r›r. vard›r.
Tiroit ifllevleri ile ilgili bozukluklar:
Tiroit hormonlar› Tiroit hormon üretiminin bask›lanmas›yla hipotiroidi, tiroid
Folliküler hücrelerden sentezlenen hormonlar:
hormon üretiminin uyar›lmas›yla hipertiroidi ortaya ç›kar.
Tiroksin (T4, tetraiyodotironin)
Neonatal tiroit yetmezli¤inde (kretenizm) büyüme geri
T3 (triiyodotironin) amino asit türevi hormonlard›r.
kal›r ve beyin olgunlaflamaz.
Tiroit hormonlar›n›n sentez ve sal›n›m›, hipofizden
Hipertiroidide Graves hastal›¤› ve tirotoksikoz geliflebilir.
salg›lanan TSH taraf›ndan düzenlenir.
Parat hormon
iyot da düzenleyici bir faktör olarak kabul edilir.
Kalsitonin
Tiroit hormonlar›, kanda serum proteinlerine ba¤lanarak
Kalsitriol (1α,25-dihidroksikolekalsiferol)
tafl›n›rlar. Tafl›y›c›lar›n en önemlisi glikoprotein yap›s›ndaki
tiroksin ba¤lay›c› globulin (TBG)dir. Serbest flekilleri aktiftir. Parat hormon
Paratiroit esas hücrelerinden salg›lan›r.
Tiroit hormonlar›n›n etkileri: Polipeptit yap›s›ndad›r.
Genel metabolik etkileri: Organ ve dokularda hücresel
Serum iyonize kalsiyum düzeyini art›r›r.
tepkimeleri h›zland›r›rlar
Mikroskobun ifllevi; ç›plak gözle görülmeyecek 1) Dayanak, d›fl bölüm; mikroskobun optik parçalar›n›n
küçüklükteki cisimlerin görüntüsünü büyüterek,gözle üzerine monte edildi¤i, taban / ayak, kol / tutamak ve
görünür hale getirmek ve onlar›n ayr›nt›l› bir flekilde tabla gibi, metal parçalardan oluflan k›s›md›r.
incelenmesine olanak sa¤lamakt›r. Bunu, yap›s›ndaki 2) ‹ç bölüm, optik sistem, tüp; mikroskobun büyüteç,
büyüteçler (mercekler) arac›l›¤› ile yapar. ayna ve benzeri cam parçalar› (optik sistemi) ile bunlar›n
Dolay›s› ile, mikroskop,özünde bir büyüteçler yerlefltirildi¤i borulardan / tüplerden oluflan k›s›md›r.
sistemidir. Objektifteki büyüteç taraf›ndan
büyütülerek,flekillendirilen cismin görüntüsü, oküler DAYANAK DIfi BÖLÜM
taraf›ndan ikinci kez büyütülerek yeterli büyüklü¤e ulafl›r
ve düzeltilir. Böylece, gözle görülemeyen cisimlerin a) Ayak / taban: Ad›ndan da anlafl›laca¤› üzere,
incelenmesi olana¤›na kavuflulmufl olunur. mikroskoba ayak görevi gören metal parçad›r. Çeflitli
flekillerde (U veya V) olabilirse de bunun bir önemi yoktur.
D›flardan ›fl›k alan mikroskoplarda, ›fl›k kayna¤›ndan gelen
›fl›nlar› yans›tan ayna, sabit lambal› mikroskoplarda ise,
lamba aya¤›n iki kolu aras›na monte edilmifltir
b) Tutamak / kol : Kimisi sabit, kimisi ise eklemli olarak
aya¤a ba¤lanm›fl, mikroskop tüpünü tutan ve mikroskobu
tafl›mak için kullan›lan metal parçad›r.

c) K›zak: Tutama¤›n yan›nda, biri mikroskobun tüpünü,


di¤eri ise kondansatörü hareket ettirmek üzere, iki k›zak
vard›r. Tüpü afla¤› yukar› hareket ettiren k›zak, objektifin
preparata yaklafl›p uzaklaflmas›n› sa¤lar. Kondansatörü
afla¤› yukar› hareket ettiren k›zak ise,kondansatörün
preparata yaklafl›p uzaklaflmas›n› sa¤lar. Baz› tiplerde
Mikroskobun, cismin görüntüsünü, büyütme gücüne; kondansatörü hareket ettiren k›zak yoktur. Tüpün ve
mikroskobun ay›r›m (resolüsyon) büyütme gücü denir. kondansatörün bu hareketleri sayesinde, mikroskobun
Mikroskoplar›n bu gücü, mikroskobun türüne göre de¤iflir ayar› yap›larak, cismin görüntüsü netlefltirilir.Mikroskobun
ve oküler ile objektifin büyütme güçlerinin birbiri ile tüpünü hareket ettiren k›za¤›n vidas›na ayar vidas› denir.
çarp›lmas›yla hesaplan›r. Bu güç, o mikroskop ile, hangi Ayar vidas› iki tanedir. Bunlardan biri kaba ayar vidas›
küçüklükteki cisimlerin incelenebilece¤ini gösterir. (makro vida), di¤eri ise, ince ayar vidas›d›r (mikro vida).
Mikroskoplar›n, ›fl›k mikroskobu ve elektron Adlar›ndan da anlafl›laca¤› üzere, kaba ayar vidas›,
mikroskobu olmak üzere, bafll›ca iki türü vard›r. Bunlar, mikroskop tüpünü objektifi daha h›zl› ve büyük ad›ml›
farkl› amaçlarla kullan›l›r. hareket ettirir ve kaba ayar yapmaya yarar (preparat›
Ifl›k mikroskobu: Ay›r›m gücü 0. 25 - 0.5 mikron aras›nda yerlefltirmek için objektifi yukar›ya kald›rma ve objektifi
de¤iflen; yani bu küçüklükteki cisimleri inceleme olana¤› afla¤›ya indirerek immersiyon ya¤ma dald›rma gibi). ‹nce
veren mikroskoplard›r. Cisim görüntüsünü en çok 900 - ayar vidas› ise, objektifi çok yavafl ve küçük ad›ml› hareket
1000 kat kadar büyütürler. Ifl›k mikroskobunun, kendi ettirir. Dolay›s› ile de, daha ince ve detayl› ayar yapar.
içinde, iki tipi vard›r: Preparattaki alan›n görüntüsünü tam netlefltirmek ve
a) klasik / basit ›fl›k mikroskobu, paraziti görmek için bu vidadan yararlan›l›r.
b) Özel ›fl›k mikroskoplar› (‹mmersiyon, koloni, karanl›k
alan, faz kontrast, ultraviole, florosein, polarizasyon, d) Tabla: Obje masas› olarak da adland›r›l›r. Üzerine,
stereo gibi). S›tma laboratuar›nda immersiyon mikroskobu preparat lam› yerlefltirmeye yarayan metal parçad›r.
kullan›lmaktad›r. Tablan›n, sabit ve hareketli olanlar› vard›r. Ortas›nda,
Elektron mikroskobu: Bunlar, elektron ak›m› ile çal›flan pupilla ad› verilen, yuvarlak bir delik bulunur. Afla¤›dan
ve ayr›m gücü 2 - 2 0 angstromolan, çok daha güçlü gelen ›fl›k, bu delikten geçerek, incelenecek cismi
mikroskoplard›r. Daha küçük cisimlerin incelenmesinde ayd›nlat›r. Tabla üzerinde incelenecek preperat lam›n›
kullan›l›rlar. Transmission ve Scanning olmak üzere iki tutan / sabitlefltiren maflalar ve onu sa¤a sola / ileri geri
tipi vard›r. hareket ettiren araba bulunur.
2.1. Ifl›k Mikroskobunun Parçalar› ve Bu Parçalar›n ‹fllevleri Araba, tabla üzerindeki lam› ileri - geri ve sa¤a - sola
Bütün ›fl›k mikroskoplar›n›n yap›m ilkeleri ayn› olup, hareket ettiren, böylece preparatm çeflitli alanlar›n›
bunlar iki ana k›s›mdan oluflur: objektifin alt›na / görüntüye getirerek, farkl› alanlar›
incelememize olanak sa¤layan düzenektir. ‹ki vidas› yukar›, hareketettirilebilir. Böylece, ›fl›nlar›n toplanma
vard›r. Bunlardan birisi sa¤a - sola harekete, di¤eri ise yerinin cismi üzerinde olmas› sa¤lan›r. Çukur ayna
ileri geri harekete kumanda eder. kullan›l›rken kondansatör tamamen afla¤›ya indirilir veya
sökülerek ç›kar›l›r. Düz aynada ise iyice yukar›ya
‹Ç BÖLÜM, OPT‹K S‹STEM kald›r›larak, preparat lam›na yaklafl›t›r›l›r.
Mikroskobun büyüteçleri ve aynalar› gibi cam parçalar› d) Ayna: Kendi, sabit ›fl›k kayna¤› / lambas› bulunmayan
ile bunlar›n yerlefltirildi¤i borulardan ve d›fl bir kaynaktan ›fl›k alan mikroskoplarda bulunur.
(tüplerden) ibaret olan optik sistem, iki ana k›s›mdan ‹ki ayak aras›na, kondansatörün alt›na ve hareket edilecek
oluflur; flekilde monte edilen, yuvarlak ve iki yüzlü bir aynad›r.
1) oküler ve objektiften oluflan, mikroskop tüpü ya da Ifl›k kayna¤›ndan gelen ›fl›klar› kondansatöre yans›tmaya
esas optik k›s›m, yarar. Bir yüzü düz, de¤er yüzü ise çukur aynad›r. Çukur
2) kondansatör, ayna ve lamba'dan oluflan yard›mc› optik taraf›, boyamas›zve kaba preparatlar›n incelenmesinde,
k›s›m. küçük büyütmeli objektiflerle ve kondansatörç›kar›larak
kullan›l›r. Düz taraf› ise yüksek büyütmeli objektiflerde
a) Oküler (mikroskop tüpünün göze bakan ucu): kullan›l›r. Dolay›s› ile immersiyon objektifi ile düz taraf›
Mikroskobun, göze yak›n olan büyüteci ve bu büyütecin kullan›l›r. Daha aç›k bir anlat›mla, s›tma paraziti
yerlefltirildi¤i tüpe bu ad verilir. Bu tüplerin yanlar›nda incelemelerinde aynan›n düz taraf› yukarda olmal›d›r.
3x, 5x,10x,20x gibi rakamlar yaz›l›d›r. Bunlar, okülerin e) Lamba: Mikroskoba ›fl›k sa¤layan, ayd›nlatma
büyütme gücünü gösterir.Mikroskobun tipine göre, tek kayna¤›d›r. Ifl›k mikroskoplar› için en uygun ›fl›k kayna¤›
ya da iki adet oküler tüpü bulunur. Tek tüplü / okülerli elektirik lambas›d›r. Mikroskoptan ayr›, portatif lambalar
olan, dolay›s› ile tek gözle bak›lan, mikroskoplara olabilece¤i gibi, mikroskobun ayaklar› aras›na monte
monooküler mikroskop, çift okülerli; yani iki gözle edilmifl sabit lambalar da olabilir.
bak›lanlara ise, binooküler mikroskop denir.
Binooküler mikroskoplarda, iki oküleri birbirine yaklafl›p M‹KROSKOP AYARI VE M‹KROSKOB‹K ‹NCELEME
uzaklaflt›ran bir düzenek vard›r. Bu sayede, iki oküler ‹fiLEMLER‹
aras›ndaki uzakl›k ayarlanabilir. Böylece, okülerler I ) Mikroskop kutusundan ç›kar›larak masaya yerlefltirilir.
aras›ndaki uzakl›k, inceleme yapan kiflinin iki gözü 2) Mikroskobun parçalar›n›n tam olup olmad›¤› ve
aras›ndaki uzakl›¤a göre, ayarlanabilir. harereket edip etmedi¤i kontrol edilir.
b) Objektifler (mikroskop tüpünün lama bakan ucu): Bu 3) Lamba portatif ise, yeri ve yüksekli¤i kontrol edilir,
k›s›mda, iki ile dört aras›nda de¤iflen say›da, delikleri ayarlan›r ve çal›flt›r›l›r.
olan bir döner bafll›k (revolver) bulunur. Büyüteçlerin 4) Kondansatörün en üst konumda, diyafram›n tamamen
bulundu¤u tüpler (objektifler) bu döner bafll›k üzerindeki aç›k, aynan›n düz k›sm›n›n
deliklere monte edilir. Her bir tüpün kenar›nda,10x - 40x yukar›da olup olmad›¤›, kontrol edilir. Uygunsuz olan
- 62x - 90x - 100x gibi rakamlar yaz›l›d›r. Bunlar, tüpte ayar var ise düzeltilir.
bulunan büyütecin (objektifin) büyütme gücünü gösterir. 5) Binoküler mikroskopta okülerlerin aral›¤›, incelemeyi
Döner bafll›k, bu büyütmelerden / objektiflerden arzu yapan kiflinin göz aral›¤›na
edilenin kullan›lmas›na olanak sa¤lar. ‹mmersiyon ya¤› göre ayarlan›r.
kullan›larak yap›lan incelemelerde; di¤er bir anlat›mla, 6) Mikroskobun ›fl›k ayan \c temizli¤i kontrol edilir. Kir,
s›tma kan› ve paraziti incelemesinde, 90 x 100x büyütmeli leke varsa temizlenir.
olan immersiyon objektifleri kullan›l›r. 7) Yayma preparat›, kan üstte kalacak flekilde, tablaya
S›tma kan› incelemelerinde, çok fazla büyütmeye gerek yerlefltirilir ve maflalarla sabitlenir.
yoktur. Bu nedenle de, 5x - 8x -10x büyütmeli oküler ile 8) En küçük büyütmeli objiktif ile, görüntünün netli¤i
90x - 100x büyütmeli immersiyon objektifi kullan›l›r. sa¤lan›r.
Dolay›s› ile,s›tma kan› incelemesinde büyütme 500 - 800 9) Ç›plak gözle, mikroskobun solundan bakarak, bir damla
- 1000 kadard›r. Rutin incelemelerde genellikle 500 - 800 immersiyon ya¤› damlat›l›r.
büyütme tercih edilir. 10) Bafll›k döndürülmek suretiyle, immersiyon objektifinin
c) Kondansatör: Ifl›k kayna¤›ndan gelen ›fl›¤› toplayan ve ya¤a dalmas› sa¤lan›r.
tabla deli¤inden (pupilden) geçirerek, preperat lam›n›n 11) ‹nce ayar vidas› ile görüntü netlefltirilir. Görüntü
üst yüzeyine / incelenecek cismin üzerine düflüren ayg›tt›r. netli¤inin test edilmesi için, lokosit
Alt›nda süzgeç (filtre), üstünde ise diyafram (ayd›nlatma görülünceye kadar, araba vidas›n›n yard›m› ile, alan
kayna¤›ndan gelen ›fl›nlar› demet halindetoplayan ayg›t) hareket ettirilir ve bir lokosit bulunarak
bulunur. Yan›nda bulunan küçük bir kol (diyafram ayar görüntü netli¤i kontrol edilir. Görüntünün netli¤inden
kolu) yard›m› ile, diyafram›n deli¤inin geniflli¤i büyütülüp emin olduktan sonra, yukarda anlat›ld›¤› biçimde, tarama
küçültülebilir, ya da aç›l›p kapat›labilir. Böylece, arzu ifline geçilir.
edilen ›fl›k miktar› ayarlanabilir. S›tma kan› incelenmesinde 12) Bir el ince ayar vidas›nda, di¤er el araban›n vidas›nda
diyafram tam aç›k pozisyonda tutulur.Kondansatör, olacak fleklide alan taramas›
kondansatör ayar vidas› yard›m› ile, k›zak üzerinde afla¤› yap›l›r.
Her preparatta en az 100 mikroskop alan› taranmadan. vermek gerekir. En k›sa ve aç›k ifadesi ile, hem iyi görüntü
200 mikroskop alan› taracadanpreparat negatif olarak elde etmek hem de mikroskobun ömrünü uzatmak için;
de¤erlendirilmemelidir. mikroskoplar›n kullan›lmadan önce ve kullan›ld›ktan
13) Preparat›n incelenmesi bittikten sonra, mikroskobun sonra çok dikkatli bir flekilde temizlenmesi zorunludur.
tüpü kaba ayar vidas› ile en üst Preparat incelemelerinden sonra, baflta immersiyon
konuma kadar kald›r›l›r. ‹ncelemenin sonucu ilgili forma objektifi olmak üzere, mikroskobun herhangi bir yerinde,
kay›t edilir. Bir sonraki preparat› inceleme ifllemine immersiyon bulafl›¤› b›rak›lmamal›d›r. ‹mmersiyon ya¤›
bafllan›r. bulafl›k ve kal›nt›lar›n› temizlemek için, çok az miktarda
14) Günlük çal›flma bittikten sonra, mikroskobun temizli¤i ksilol ile nemlendirilmifl gaz bez kullan›l›r. Bu ifllem
yap›l›r. Özellikle immersiyon s›ras›nda, gaz bez fazla ›slat›lm›fl olmamal›d›r. E¤er fazla
bulafl›¤›n›n kalmamas›na özen gösterilir. Örtüsü örtülerek ›slat›l›r ise; gaz bezden taflan ksilol objektifin içine girerek
kutusuna kald›r›l›r. ona zarar verir. Okülere immersiyon buluflturulmamas›,
özen gösterilecek di¤er bir konudur.
Mikroskobun Bak›m› Mikroskobun d›fl k›s›mlar›n›n temizlenmesinde; toz bezi,
Bir mikroskoptan iyi görüntü elde edilmesi; gazl› bez gibi yumuflak ve pamuklu bezler kullan›l›r. Optik
a) Mikroskobun bak›m›na, k›s›mlar›n temizli¤inde ise, mercek k⤛d› veya gazl› bez
b) Optik k›s›mlar›n temizli¤ine, kullan›l›r. Optik k›sma alkol asla de¤memelidir.
c) Lam›n, kaliteli ve temiz olmas›na, Mikroskoptaki büyüteçlerin üç düflman›; toz, nem ve
d) Ifl›k kayna¤›n›n iyi olmas› ve iyi ayarlanmas›na, dikkatsiz kullan›md›r. Mikroskoplar›n büyüteçleri tozlu,
e) Uygun ayna, oküler objektif kullan›lmas›na, nemli ve yüksek s›cakl›¤a maruz olarak b›rak›l›r ise, bir
f) Kondansatörün iyi ayarlanmas›na, ba¤l›d›r. y›l içinde, bozulur ve özelli¤ini kaybeder. Mikroskobu
Yukar›da s›ralanan kurallardan da anlafl›laca¤› üzere; bir asla güneflte veya s›cakta b›rakmay›n›z.
mikroskoptan, iyi bir görüntü elde edilmesi, büyük oranda, Günlük çal›flma bittikten ve mikroskobun temizli¤i
mikroskobun bak›m›, temizli¤i ve ayarlanmas› ile ilgilidir. tamamland›ktan sonra,mikroskobun örtüsü örtülmeli ve
Bu nedenle, mikroskobun temizlik ve bak›m›na önem kab›na yerlefltirilerek muhafaza edilmelidir.
Patoloji t›p biliminin ortas›nda yer alan ve hastal›klar›n oluflmufl olabilir.
patternleri, sebebleri, mekanizmalar›, etkileri üzerine Patoloji bu yap›daki bütün canl›lar›n (bitkiler ve
çal›flan bir bilim dal›d›r. hayvanlar) hastal›k ad›n› verdi¤imiz normalden sapm›fl
doku özelliklerinin makroskobik,mikroskobik ve kimyasal
Geleneksel bir uygulama ile patolojiyi genel ve sistemik yöntemlerle incelenmesidir.
patoloji olarak iki bölümde inceleriz.Genel patolojide Özel olarak da patoloji bunlar›n de¤iflikliklerin
hastal›klar s›ras›nda normal d›fl› uyaranlara karfl› hücrelerin (hastal›klar›)doku düzeyinde inceler.
ve dokular›n reaksiyonlar›n› incelerken; sistemik
patolojide az ya da çok iyi bilinen bir uyarana karfl› DOKU TAK‹B‹:
özelleflmifl organ ve dokular›n spesifik yan›tlar› incelenir. Dokular›n mikroskobik incelemeye haz›r hale getirilmesi
“Pathology is the study of disease” ifllemidir. fiu basamaklardan oluflur.
Patolojide hastal›klar›n bafll›ca dört farkl› yönü birlikte Fiksasyon
incelenir. Dehidratasyon
1. Sebeb: Etyoloji fieffaflaflt›rma
2. Hastal›¤›n geliflim mekanizmas›: Patogenez Gömme
3. Organ ve dokulardaki yap›sal de¤ifliklikler: Morfolojik
de¤ifliklikler F‹KSASYON
4. Morfolojik de¤iflikliklerin fonksiyonel sonuçlar›: Klinik Doku elemanlar›n›n özelliklerini koruya bilmesi için
görünüm yap›l›r. Materyal bekletilmeden fiksatife al›nmal›d›r.
“Pathology is the study of the patterns, causes, Patolojide önerilen tek fiksatif yoktur. Dokuda
mechanisms and effects of ilness(disease)” yap›lacak incelemelere ve dokunun özelli¤ine göre farkl›
fiksatifler kullan›labilmektedir.
Hastane uygulamalar›nda patoloji terimi daha dar
bir anlamda kullan›l›r . Klinik patoloji Anatomik patoloji Rutinde en yayg›n kullan›lan(Nötral) FORMAL‹N dir.
cerrahi patoloji, sitoloji, hematopatoloji ve otopsi patolojisi Carnoy,Bouin,Zenkar,Hollande,B5 fiksasyonda en fazla
gibi alt bölümlere ayr›l›r. Ayr›ca spesifik gereksinimlere kullan›lan di¤er fiksatiflerdir.
özgü patoloji alt tipler de bulunur.Forensic ve Alkol k›sa süre için transport amac› ile yukar›daki
experimental patoloji gibi.. fiksatifler bulunmad›¤› takdirde tercih edile bilen bir
fiksatiftir. Doku uzun süre alokolde kal›rsa korur,do¤al
PATOLOJ‹: olarakda morfolojisi bozulur.
Tüm canl›lar hücre denen temel birimden oluflur. Kemik ve benzeri dokular dekalsifikasyon (Kalsiyum
Canl›lar›n geliflmifllik derecelerine göre tekbir hücreden tuzlar›ndan kurtarma) iflleminden sonra fiksatife konulur.
bunlar›n oluflturdu¤u dokulardan veya sistemlerden
DEH‹DRATASYON OTOTEKN‹KONLAR
Doku içerisinde bulunan suyun al›nmas› ifllemidir. Aç›k sistem ve kapal›
Dereceli alkollerle yap›l›r. Düflük dereceli alkolden sistem olarak ikiye ayr›l›r.
yükse¤e do¤ru yap›l›r. Aseton ve genel çözücüler Laboratuvar flartlar›na ve
(tetrahidrofuran v.b) de dehidratasyonda kullan›l›r. cihazlar aras›ndaki
farkl›l›klara göre
fiEFFAFLAfiTIRMA de¤ifliklikler gösterse de
Dokuyu alkolden ve di¤er dehidratasyon doku takip ifllemi yukar›da
maddelerinden kurtar›p parafine geçifli kolaylaflt›ran belirtilen aflamalara uygun
takip aflamas›d›r. olarak gerçeklefltirilir.
En yayg›n kullan›lan fleffaflaflt›r›c› KS‹LOL dür.
Tuluen,Benzen,Klorofrom v.b. Maddelerde fleffaflaflt›rma 1. Formalin %10'luk 30dk 2 saat
aflamas›nda kullan›l›r. 2. Formalin %10 luk 30dk 2 saat
3. Alkol %70 30dk 1 saat
GÖMME 4. Alkol %80 30dk 1 saat
Dokular fleffaflaflt›rma 5. Alkol %90 30dk 1 saat
aflamas›ndan sonra parafine 6. Alkol %96 30dk 1 saat
al›n›r. Dokuyu sertlefltirip 7. Absol Alkol 30dk 1 saat
bloklamaya haz›r hale getirir. 8. Ksilol 1 saat
9. Ksilol 1 Saat
DOKU TAK‹P ‹fiLEM‹ 10. Parafin 1 saat
Elden ve mikrodalgalarda takip edilebildi¤i gibi, rutinde 11. Parafin 1.5 saat
OTOTEKN‹KONLAR kullan›lmaktad›r. 12. Parafin 1.5 saat
Mineraller 3)Doku veya biyolojik s›v›larda “ULTRATRACE”
• Sodyum (Na) düzeyde mevcut bulunan fakat esensiyel olup
• Potasyum (K) olmad›¤› bilinmeyenler
• Klor (Cl) • Lityum (Li)
• Magnezyum (Mg) • Nikel (Ni)
• Kalsiyum (Ca) • Vanadyum (V)
• Fosfor (P) • Silisyum (Si)
• Bak›r (Cu) 4) Toksik Elementler
• Demir (Fe) (Cd) ,(Ar),(Hg)
• Çinko (Zn) Geçifl Elementleri
• Kobalt (Co) Grup III (Al)
• Molibden (Mo) Grup IV (Pb)
• Manganez (Mn)
Vücutta Günlük
• Kadmiyum (Cd)
bulunan miktar gereksinim
• Lityum (Li)
• Selenyum (Se) Major (Makro) Elementler g/kg g/gün
• Krom (Cr) Mikro elementler;
• Nikel (Ni) ‹z elementler mg/kg mg/gün
• Vanadyum (V) Ultra ‹z elementler g/kg _g/gün
• Arsenik (As)
• Silisyum (Si) Elektrolitlerin fonksiyonlar›
• Bor (B) Elektrolitler, vücut s›v›lar›nda çözünmüfl olarak bulunan
• Kükürt (S) yüklü taneciklerdir.
• ‹yot (I) Elektrolitler,
• Flüor (F) • Ozmotik bas›nc›n düzenlenmesinde rol oynarlar.
• Suyun vücut s›v› bölüklerine da¤›l›m›nda etkili olurlar.
HPO42-ÖNEML‹
NA+ K+ CA2+ MG2+ CL- HCO3-
ELEKTROL‹TLERD‹R.

MAKRO ELEMENTLER
• Sodyum (Na)
• Potasyum (K)
• Klor (Cl)
• Magnezyum (Mg)
• Kalsiyum (Ca)
HPO42Fosfor-Fosfat

M‹KROELEMENTLER
ESENS‹YEL ELEMENTLER
1)Esenesiyel elementler(RDA da belirlenmifl)
• Çinko (Zn)
• ‹yot (I)
Elektrolitler,
• Selenyum (Se)
• Ozmotik bas›nc›n düzenlenmesinde rol oynarlar.
• Demir (Fe)
• Suyun vücut s›v› bölüklerine da¤›l›m›nda etkili olurlar.
2) Esensiyel ancak RDA belirlenmemifl
Geçifl elementleri
• Bak›r (Cu)
• Krom (Cr)
• Kobalt (Co)
• Molibden (Mo)
• Manganez (Mn)
GrupVII halojen:
• Flüor (F)
• Asit-baz dengesinin düzenlenmesinde etkindirler.
• Kalp ve kas ifllevlerinin düzenlenmesinde rol oynarlar.

• Oksidoredüksiyon olaylar›n›n
düzenlenmesine katk›da bulunurlar.
• Metabolik olaylar› etkilerler.
• Katalizde kofaktör görevi üstlenirler. Eriflkin sa¤l›kl› bir insanda serum sodyum düzeyinin
normal de¤eri 140±7,3 mEq/L

Serum sodyum düzeyinin normalden yüksek olmas›


hipernatremi olarak tan›mlan›r.

Serum sodyum düzeyinin normalden düflük olmas›


hiponatremi olarak tan›mlan›r

Potasyum (K+)
vücutta özellikle hücre içinde
bulunur; intrasellülerin temel
katyonudur.
Potasyumun ifllevleri:
sodyumun ekstrasellülerdeki
ifllevlerini intrasellülerde üstlenir
Sodyum (Na) glikolitik yolda görevli pirüvat
vücutta özellikle ekstrasellüler s›v›da temel katyon olarak kinaz› aktifleyen bir katyondur
bulunur doku hücrelerinin fazlalaflmas›n›
Hücre içi s›v› ile hücreler sa¤lay›c› etkisi vard›r.
aras› s›v› aras›ndaki
sodyum konsantrasyon Ekstrasellülerde kas aktivitesi ve
fark›, Na+-K+ ATPaz ile özellikle kardiyak aktivite aç›s›ndan
sa¤lanan aktif tafl›n›m›n önem tafl›r kas-sinir uyar›lmas›nda
bir sonucudur. rol oynar; kas-sinir uyar›
Sodyumun ifllevleri: denkleminin pay k›sm›nda yer al›r.
ozmotik bas›nc›n diüretik etkisi vard›r
düzenlenmesinde
Eriflkin sa¤l›kl› bir insanda serum
etkilidir; suyun
potasyum düzeyinin normal de¤eri
da¤›l›m›nda rol oynar
3,5-5,1 mEq/L
asit-baz dengesinin
düzenlenmesinde Cl ve
Serum potasyum düzeyinin
HCO3 ile birlikte rol
normalden yüksek olmas›
oynar
hiperpotasemi (hiperkalemi) olarak
Sodyum,
tan›mlan›r.
hücre zar› geçirgenli¤ini
düzenler önemli
Serum potasyum düzeyinin
bileflikler ve hücrelerin
normalden düflük olmas›
yap›s›nda yer al›r kas-sinir uyar›lmas›nda rol oynar; kas-
hipopotasemi (hipokalemi) olarak
sinir uyar› denkleminin pay k›sm›nda yer al›r
tan›mlan›r.
Klorür (Cl-) Plazmada %5 mg üzerinde magnezyum bulunmas›
Temel ekstrasellüler anyondur. anestezi yapar
Proteinat ve di¤er anyonlar›n
bulundu¤u yerde klorür iyonu insanda serum magnezyum düzeyinin normal de¤eri 1,7-
azd›r. 3,0 mg/dL

Serum magnezyum düzeyinin normalden yüksek olmas›


hipermagnezemi olarak tan›mlan›r
Plazmada %5 mg üzerinde magnezyum bulunmas›
anestezi yapar
Serum magnezyum düzeyinin normalden düflük olmas›
hipomagnezemi olarak tan›mlan›r

Kalsiyum (Ca)
Vücutta iskelet
sistemi baflta olmak
Plazmada HCO3 üzere yumuflak
dokularda ve hücre
Plazmada HCO3
d›fl› s›v›larda bulunur.
konsantrasyonu art›nca
‹skelet sistemi, hücre
klorür kaymas› diye tan›mlanan olayla klorür iyonu
içi ve hücre d›fl› s›v›lara kalsiyum sa¤layan ana depo olarak
eritrositlerin içine kaçar. Plazmada bikarbonat
fonksiyon görmektedir.
konsantrasyonu azal›nca da klorür iyonu plazmaya geri
döner.

Klorürün ifllevleri:
plazma ozmotik bas›nc›n›n düzenlenmesine katk›da
bulunur
asit-baz dengesinin düzenlenmesinde rol al›r
su metabolizmas›n›n düzenlenmesine katk›da bulunur
amilaz› aktifler mide özsuyunda HCl oluflumuna kat›l›r
Plazma kalsiyumunun yaklafl›k olarak %50 kadar› serbest
Eriflkin sa¤l›kl› bir insanda serum klorür düzeyinin normal halde, %40 kadar› proteine ba¤l›, %10 kadar› ise
de¤eri 98-108 mEq/L bikarbonat, laktat, fosfat ve sitrat gibi diffüze olabilen
küçük anyonlarla kompleks oluflturmufltur. Plazmada
Serum klorür düzeyinin normalden yüksek olmas› serbest (iyonize) kalsiyum fizyolojik olarak aktiftir.
hiperkloremi olarak tan›mlan›r Kalsiyumun ifllevleri:
• Kemiklerin ve difllerin oluflumunda yap› tafl› olarak yer
Serum klorür düzeyinin normalden düflük olmas› al›r
hipokloremi olarak tan›mlan›r. • Kapiller damarlar›n ve membranlar›n geçirgenli¤ini
azalt›r
• Normal kas kas›lmas› için gereklidir
Magnezyum (Mg)
Potasyum ile birlikte temel intrasellüler
Kan›n p›ht›laflmas› için gereklidir
katyonlardand›r
hormonal etkinliklerin bafllat›lmas›nda ikinci haberci
Magnezyumun ifllevleri: olarak rol oynar
Enerji transferi, depolan›m› ve kullan›m› sinir impulslar›n›n naklinde etkindir. Plazma iyonize
ile ilgili enzimatik reaksiyonlar›n kalsiyum konsantrasyonu, kas-sinir uyar› denkleminin
katalizinden sorumludur. Hücre payda k›sm›nda yer al›r
solunumu, glikoliz, kalsiyum ve sodyum lipaz, ATPaz, süksinat
gibi di¤er katyonlar›n membrandan dehidrojenaz gibi
tafl›nmas›nda önemli bir kofaktördür. baz› enzimlerin
Hücre içi kalsiyum iyon aktivatörüdür
konsantrasyonunun dinlenme s›ras›nda
düflük tutulmas›n› sa¤lamaktad›r. Eriflkin sa¤l›kl› bir
Sinir impulslar›n›n iletilmesinde gerekli insanda serum total
olan asetil kolinin sentezinde ve y›k›lmas›nda rol oynar kalsiyum düzeyinin
Kas-sinir uyar› denkleminin payda k›sm›nda yer al›r; sinir normal de¤eri 8,5-
sisteminin afl›r› duyarl›l›¤›n› azalt›r. 11,5 mg/dL
Serum kalsiyum düzeyinin normalden yüksek olmas› ‹norganik fosforun ifllevleri:
hiperkalsemi olarak tan›mlan›r kemik ve difllerin oluflumunda kalsiyum ile birlikte rol
Serum kalsiyum düzeyinin normalden düflük olmas› al›r
hipokalsemi olarak tan›mlan›r kan›n normal kalsiyum konsantrasyonunun korunmas›nda
gereklidir
Fosfor (P) nükleik asitlerin yap› tafllar›ndand›r
Fizyolojik olarak hücre içi ve d›fl›nda fonksiyon görür, asit-baz dengesinin düzenlenmesinde rol al›r; H2PO4 /
ana deposu iskelet sistemidir. HPO42 tampon sistemi böbreklerde önemli bir tampon
Hücre d›fl› s›v›da inorganik fosfat fleklinde ço¤unlukla sistemidir
primer fosfat (H2PO4) ve sekonder fosfat (HPO42) olarak enerjinin hücre aktivitesine transfer edilmesinde ve
bulunur. karbonhidrat metabolizmas›nda gereklidir; ATP ve
fosforile metabolik ürünlerin yap› tafllar›ndand›r
Eriflkin sa¤l›kl› bir insanda serum inorganik fosfor
düzeyinin normal de¤eri 2,5-4,5 mg/dL
Serum inorganik fosfor düzeyinin normalden yüksek
olmas› hiperfosfatemi olarak tan›mlan›r
Serum inorganik fosfor düzeyinin normalden düflük
olmas› hipofosfatemi olarak tan›mlan›r.
‹nflamasyon (iltihap), organizmada enfeksiyöz, fiziksel, cevab›n› oluflturur. Akut faz cevab›, atefl, nötrofilik
kimyasal ve di¤er etkenlerin neden oldu¤u doku hasar›na lökositoz, akut faz proteinlerinde art›fl, eritrosit
karfl›, sellüler ve hormonal düzeyde oluflan, güçlü ve sedimentasyonunda h›zlanma ve vasküler permeabilite
abart›lm›fl bir fizyopatolojik cevapt›r. ‹nflamasyon; hücre art›fl› ile karakterizedir. Daha geç dönemde antikor yap›m›
hasar›na yol açan etkeni oldu¤u kadar, y›k›m sonucunda gerçekleflebilir. Kapiller damar duvar›nda permeabilite
ortaya ç›kan nekrotik doku ve hücreleri de ortadan art›fl› sonucu bol miktarda s›v› interstisyel aral›¤a s›zar
kald›rmay› amaçlayan koruyucu bir yan›tt›r. Bu yolla, (ödem). Oluflan kemotaktik uyaranlar›n etkisi ile damar
dokuda hasar oluflturan etken (ör; bakteri) ve ortaya duvar›ndaki marginasyon y›¤›n›ndan lökositler diyapedes
ç›kan ürünleri (ör; immün kompleksler) yok edilerek veya yoluyla dokulara geçerek inflamasyon alan›nda
zararl› etkenler bulunduklar› yerde s›n›rl› tutularak kontrol toplan›rlar1. Bunun sonucunda, inflamasyon olay›n›n
sa¤lanabilir1. ‹nflamasyon hasarlanm›fl dokular›n sergilendi¤i lokal bölgede inflamasyonun kardinal
onar›m›n› ve yenilenmesini sa¤lar. Ancak her iki olay da belirtileri oluflur. Bölge flifler (tumor), k›zar›r (rubor), ›s›s›
belirgin bir hasar oluflturma potansiyeli tafl›maktad›r. artar (kalor) ve a¤r›r (dolor). Bu bulgulara beflinci bulgu
Romatoid artrit ve ateroskleroz gibi kronik hastal›klarda, olarak fonksiyon kayb› eklenebilir.
böcek ›s›rmalar›na veya ilaçlara karfl› oluflan ve hayat› Vasküler sistem olmazsa inflamatuar yan›t
tehdit eden anaflaktik yan›tlar›n temelinde iltihabi yan›tlar gerçekleflemez, çünkü lökositler ve plazma proteinleri
vard›r. Ayr›ca, perikard bofllu¤unda bakteriye ba¤l› zedelenen bölgeye damar yolu ile tafl›narak çeflitli antijen
inflamasyonu izleyen skarlaflma, kalp dokusunu kal›n bir ve mikroorganizmalar vücuttan uzaklaflt›r›lmaya çal›fl›l›r.
fibröz doku ile çevreleyerek kalp fonksiyonlar›nda daimi Yani inflamatuar proseste kan damarlar› reaksiyonun
bir bozuklu¤a neden olabilmektedir. merkezini oluflturur. Bu proseste dokuda hafiften a¤›r
‹nflamasyon oluflumunda görevli pek çok hücresel dereceye kadar de¤iflen doku travmalar› gözlenir. Bu
eleman vard›r. Bunlar dolafl›mdaki hücreler ve plasma nedenle inflamatuar prosesin kontrol d›fl›na ç›kamamas›
proteinleri, vasküler duvar hücreleri, ekstrasellüler matriks ve amac› aflan tablolar›n geliflmemesi gerekir. Genelde
(ECM) ve burada bulunan hücrelerdir. Dolafl›mdaki minimal düzeyde oluflan doku travmalar› inflmatuar
hücreler, orjinini kemik ili¤inden alan polimorf nükleer prosese onar›m prosesininde eklenmesi ile geliflir. Böylece
lökositler (nötrofiller), eozinofiller, bazofiller, lenfositler, zedelenmifl doku, ya parankim hücrelerinin rejenerasyonu
monositler ve trombositlerdir. Dolafl›mdaki proteinler ise ya da ba¤ dokusu hücrelerinin skar oluflturmas› ile
ço¤unlukla karaci¤er taraf›ndan sentezlenen p›ht›laflma onar›lm›fl olur.
faktörleri, kininojenler ve kompleman kompenentleridir. ‹nflamasyonla ilgili s›n›fland›rmalarda çeflitli
Vasküler duvar hücreleri, kanla direkt temasta olan parametreler gözönüne al›nmaktad›r. En çok kullan›lan
endotelyal hücreler ve daha alt bölgede yerleflmifl olan parametre inflamatuar prosesin süresi gözönüne al›narak
ve damarlara tonusunu veren düz kas hücreleridir. Ba¤ yap›lan s›n›fland›rmad›r. ‹nflamasyon olay›, birkaç dakika
dokusu hücreleri, invazyona karfl› gözcü olan mast veya saat devam ediyorsa akut, birkaç gün ile hafta aras›
hücreleri, makrofajlar ve lenfositlere ek olarak sürüyorsa subakut, daha uzun süre, örne¤in aylarca
ekstrasellüler matriksi sentezleyen ve yaray› doldurmak devam ediyorsa kronik olarak adland›r›lmaktad›r3.
üzere prolifere olabilen fibroblastlardan oluflmaktad›r.
Ekstrasellüler matriks (ECM) ise fibröz yap›l› proteinlerden AKUT ‹NFLAMASYON
(kollojen ve elastin gibi), jel oluflturan proteoglikanlardan Akut inflamasyon, lökositlerin zedelenme bölgesine
ve adezyon glikoproteinlerden (fibronektin) oluflmaktad›r. ulaflmas› ile oluflan zedelenmeye karfl› ani ve erken olarak
Bu yap›lar›n tümü lokal hasar› onar›p, normal doku oluflan bir yan›tt›r. K›sa süreli olarak geliflen bu olay,
fonksiyonunu oluflturmak için hareket etmektedirler. plazma s›v› ve protein eksüdasyonu, belirgin nötrofil
‹nflamasyon s›ras›nda plasma ve ba¤ dokusu hücrelerinden lökosit birikimi ile karakterizedir. Lökositler zedelenme
sal›nan kimyasal mediyatörler inflamasyonu bölgesine geldiklerinde inavaze olan mikroorganizmay›
güçlendirmenin yan› s›ra sonradan oluflan vasküler ve temizlerler ve bu s›rada nekrotik dokular› ortadan
hücresel yan›tlar› regüle ederler. Doku hasar›na neden kald›rmaya yönelik ifllemler bafllar. Bu ifllemler iki büyük
olan etken ortamdan uzaklaflt›r›l›nca inflamasyon komponentten oluflmaktad›r. Bunlar vasküler de¤iflikler
sonlanarak, mediyatörler da¤›l›r, katabolize olur veya ve hücresel olaylar fleklinde s›n›fland›r›lmaktad›r. Akut
inhibe edilirler2. ‹nflamasyon oluflumunda organizman›n inflamasyon kimyasal mediyatörler taraf›ndan regüle
reaksiyonu genel ve yerel olmak üzere iki flekilde edilmektedir. Vasküler de¤iflikler ve hücresel olaylar akut
gerçekleflmektedir. Genel sistemik reaksiyon akut faz inflamasyonun befl klasik lokal bulgusundan üçünün
görülmesine neden olur: bölge flifler (tumor), k›zar›r Akut inflamasyonda görev alan tüm mediyatörler
(rubor), ›s›s› artar (kalor). Akut inflamasyonun di¤er iki biraraya getirildi¤inde inflamatuar cevap dört evrede
önemli özelli¤i olan a¤r› (dolor) ve fonksiyon kayb›, afla¤›daki tabloda özetlenebilir3:
mediyatör sal›n›m› ve lökosite ba¤l› zedelenme sonucu
oluflmaktad›r. Bafllang›ç evresi:
Lökotrienler, prosaglandinler, kininler, C5a, histamin,
Akut infalmasyonda vasküler de¤ifliklikler nöropeptid, IL-1, TNF görev almaktad›r.
vazodilatasyon ve kapiler yata¤a sekonder kan ak›m› ile Endotelyal adezyon proteinlerinin yap›m› ve damarlardan
karakterizedir. Damar geçirgenli¤inin artmas› proteinden s›z›nt› indüklenmektedir.
zengin bir s›v› olan eksudan›n ekstravasküler s›v›ya s›zmas› Toplanma evresi:
ile sonuçlanmaktad›r (ödem). Hücresel olaylarda ise
Lökotrienler, PAF, C5a, IL-8, koloni stimüle eden faktör,
lökositler özellikle nötrofiller adezyon molekülleri ile
IL-1 ve TNF görev almaktad›r.
endotele ba¤lan›rlar. Daha sonra buradan ayr›l›p
kemotatik faktörlerin etkisi ile hasarl› bölgeye göç ederler. Adezyon proteinleri, kemotaksi ve lökosit proliferasyonu
Hasarl› bölgede zedeleyici ajan fagosite edilerek yok indüklenmektedir.
edilmektedir2. Ortadan kald›rma evresi:
Akut ‹nflamatuar Cevab›n mediyatörleri: ‹nterferonlar, IL-2, IL-4, IL-5, IL-6, IL-8, IL-1, TNF görev
‹nflamasyonun her aflamas›nda rol alan mediyatörler almaktad›r.
plazma ya da hücre kökenli olabilirler. Plazma kökenli Lökosit aktivasyonu, lenfositik proliferasyon, antikor
olanlar prekürsör flekilde bulunurken hücre kökenli olanlar sentezlenmesi gerçekleflmektedir.
hücre içinde intrasellüler granüllerde depolanabilirler Onar›m evresi:
(mast hücrelerindeki histamin gibi). Trombositler, FGF, PDGF, TGF-ß, IL-6, IL-1 ve TNF görev almaktad›r.
nötrofiller, monosit-makrofajlar ve mast hücreleri en çok
Fibroblastik proliferasyon ve kollojen yap›m› görülür.
köken oluflturan hücrelerdir. Mediyatörler hedef
hücredeki spesifik reseptörlere ba¤lanarak etki gösterirler.
Akut ‹nflamasyonun Seyri:
Ancak baz›lar› do¤rudan enzimatik veya toksik aktiviteye
Zedelenmenin fliddeti ve yap›s›na, yerine, etkilenen
sahiptirler. Mediyatörler bir yada birkaç hücre üzerine
dokuya, kona¤›n yan›t gösterebilme potansiyeline göre
etki gösterebildikleri gibi çok yayg›n aktivitede
akut inflamasyonun sonuçlar› de¤iflse de, akut inflamasyon
gösterebilirler3.
3 olas›l›ktan biri ile sonuçlanmaktad›r
Akut inflamasyonda yer alan lokal ve sistemik
a. Rezolüsyon: Zedelenme s›n›rl› veya k›sa süreli ise doku
mediyatörler afla¤›daki flekilde özetlenmifltir:
hasar› az ve dokunun rejenrasyon yetene¤i varsa onar›m
prosesi gerçekleflir. Bu süreç, kimyasal meditörlerin
nötralizasyonu, vasküler geçirgenli¤in normale dönmesi
ve damar d›fl›na ç›kan nötrofillerin apopitozisini takiben
lökosit göçünden azalma ile sonuçlanmaktad›r. Daha
sonra Ödem s›v›s› ve inflatuar yan›ta kat›lan hücreler
ortadan kald›r›l›r.
b. Skarlaflma veya fibrozis: ‹nflamasyonun rejenere
olmayan dokularda meydana gelmesi veya dokuda hasar
varsa oluflmaktad›r. Ba¤ dokusu art›fl› ile karakterizedir
(fibrozis). Abse oluflumu, nötrofillerin yo¤un infiltrasyonu
veya bakteriyel, fungal infeksiyonlar sonucu ortaya
ç›kmaktad›r. Sonuçta fliddetli doku hasar› sonucu oluflan
absenin tek olas› sonucu skarlaflmad›r..
fiekil 1. ‹nflamasyonun mediyatörleri2
c. Kronik inflamasyona ilerleme: Akut inflamasyonu
‹nflamasyonun bir çok etkisi p›ht›laflma sistemi, takiben geliflmektedir. Baz› durumlarda kronik
kompleman ve kininler olarak tan›mlanan ve birbirleriyle inflamasyon zedelenmenin bafl›nda da gerçekleflebilir
iliflkili üç faktör taraf›ndan düzenlenmektedir. Bunlar›n (viral infeksiyonlar ve otoimmün hastal›klar). Dokuda
hepsi Hageman faktör ile aktive edilir. Hageman faktörü zedelenmenin derecesine ve dokunun yeniden büyüme
intrinsik p›ht›laflma döngüsünün XII. Faktörüdür. AA kapasitesine ba¤l› olarak kronik inflamasyon normal yap›
metabolitleri inflamasyon ve hemostaz üzerine etkilidirler. ve fonksiyonlar›n yeniden kazan›lmas› (rejenerasyon) ile
Bunlar k›sa bir zaman aral›¤›nda fnksiyonel olan sonuçlan›r.
hormonlar olarak de¤erlendirilebilir. Oluflturulduklar›
yerde lokal olarak etkilidirler ve daha sonra çok h›zl› KRON‹K ‹NFLAMASYON
olarak spontan veya enzimatik olarak yok edilebilirler. Kronik inflamasyon, aktif inflamasyon ve iyileflme
AA metabolitleri inflamasyon s›ras›nda artar bunlar›n süreçlerinin birlikte görüldü¤ü uzun süreli bir olay olarak
sentezini inhibe eden maddeler inflamatuar yan›t›da kabul edilmektedir kronik inflamasyonun özellikleri
azalt›rlar2. afla¤›daki bafll›klar alt›nda özetlenebilir:
• Mononükleer hücre infiltrasyonu; kronik inflamatuar Treponema pallidum ve mantarlar) t hücre yan›t›nda
hücreler olarak tan›mlanan bu hücreler makrofajlar, oluflmaktad›rlar. Bazen granülomlar parçalanmas› güç
lenfositler ve plazma hücrelerinden oluflmaktad›r. olan cisimlere karfl› oluflabilir (dikifl materyali, meme
• ‹nflamatuar hücreler taraf›ndan gerçeklefltirilen doku implantlar›). Bu durumda yabanc› cisim granolomlar›
y›k›m› olarak adland›r›l›rlar. Granulom oluflumu zararl› etkeni
• Yeni damar proliferasyonu (anjiyogenezis) ve fibrozisi her zaman ortadan kald›rmaz ancak onu bir duvar gibi
içeren onar›m sararak bulundu¤u yerde hapseder.
Kronik inflamasyona neden olan zedeleyici etkenler
akut inflamasyona neden olan etkenlerden daha az toksik ‹NFLAMASYONUN S‹STEM‹K ETK‹LER‹
olmalar›na ra¤men iyileflme sürecindeki herhangi bir Bir kifli fliddetli viral hastal›¤a yakaland›¤› zaman
yetersizlik daha uzun süreli bir hasara neden iltihab›n sistemik etkilerinin tümü akut faz reaksiyonlar›
olabilmektedir. Fibrozis bir çok kronik inflamatuar olarak tan›mlanmaktad›r. Atefl iltihab›n sitemik
hastal›¤›n ortak özelli¤i olup organ disfonksiyonunun etkilerinden en belirgin olan›d›r. Di¤erleri uykuya e¤ilim,
en önemli nedenlerinden biridir. Viral enfeksiyonlar, ifltahs›zl›k, hipotansiyon, çeflitli proteinlerin hepatik
inatç› mikrobial enfeksiyonlar, potansiyel toksik ajanlara sentezi ve kanda lökosit profilinde (lökositoz) de¤ifliklikleri
uzun süre maruz kalma ve oto immün hastal›klar kronik içermektedir.
inflamasyona neden olan etkenlerdir. Sitokinler akut faz reaksiyonlar›n›n en önemli
Kronik inflamasyonda makrofajlar, lenfositler, plazma mediyatörleri olup özellikle IL-1, IL-6 ve TNF bu
hücreleri, eosinofiller ve mast hücreleri rol oynamaktad›r. reaksiyonlarda major rolü oynamaktad›r. Bu mediatörler
Kronik inflamasyonda aktif olan makrofajlar biyolojik döngüsel olarak sal›n›rlar. IL-1 ve TNF benzer etkiye sahip
olarak bir çok mediatör salg›lamaktad›r. Bu mediatörler olup bunlar hipotalamusun ›s› düzenleyici merkezlerine
kontrol edilmezlerse kronik inflamasyonun karakteristik etkilidirler ve atefli yüksekltirler (aspirin ve NSA‹‹'ler atefli
özellikleri olan doku destrüksiyonunu ve fibrozisini bu nedenle düflürürler). IL-6 bir çok karaci¤er proteinin
olufltururlar. Bu mediatörler flunlard›r: asit ve nötral özellikle fibrinojenin sentezini uyarmaktad›r. Artm›fl
proteazlar, kompleman komponentleri ve koagulasyon fibrinojen seviyeleri, eritrositlerin daha kolay aglütine
faktörleri, reaktif oksijen ürünleri ve NO, AA metabolitleri olmalar›na neden olmaktad›r. Bu da inflamasyonda eritrosit
ve sitokinler'dir (IL-1 ve TNF). sedimentasyon h›z›n›n yükselme nedenini aç›klamaktad›r2.

GRANÜLAMATÖZ ‹NFLAMASYON: Kaynaklar:


Kronik inflmasyonun ayr› bir fleklidir. Büyümüfl epitel 1. K›l›çturgay K. ‹mmünoloji 2003. Nobel & Günefl
hücresine benzer bir görüntüde (epiteloid) aktive Kitabevi, 3. Bask›. 221-225, 2003.
makrofajlar›n kümelenmesi ile karekterizedir. 2. Kumar V, Cotran RS and Robbins SL. Basic pathology.
Granülomlar baflta tüberküloz olmak üzere az say›da W.B.S.S 7 th pub, Philadelphia. p33-61, 2003.
patolojik durumda görülmektedir. Granülomlar belirli 3. Ustaçelebi fi. Temel ve klinik mirobiyoloji. Günefl
mikroorganizmlara karfl› (Mycobacterium tuberculosis, kitabevi. 237-242, 1999.
Reaktif maliyeti yok,çünkü reaktif haz›rlama yok. Bozulan ve kullan›lmayan reaktifler ek maliyet getirir.
Bütün reaktifler her an kullan›ma haz›r slaytlar›n üzerinde Y›kama solüsyonlar› ve di¤er sarflar›n getirdi¤i maliyet.
bulunmaktad›r. S›v› sistemlerde mutlaka gerekiyor.
Küvet y›kama solüsyonlar› yok. SIVI S‹STEMLERDE VER‹ML‹L‹K ORTALAMA %60'd›r.
Diyonize su pompalama sistemleri yok. Dolay›s›yla testlerin tekrarlanma say›s› ve zorunlulu¤u
Sonuçlar›n verimlili¤i,RAPORLANAB‹L‹R HASTA SONUCU çok daha fazlad›r.EK MAL‹YET
%97'dir. Ayr›ca ISE modülüne ihtiyaç duyar.EK MAL‹YET
Bu da test birim maliyetinin son derece ekonomik Daha fazla zaman,yüksek iflletme gideri.
oldu¤unun göstergesidir. S›v› sistemlerde reaktifler ve sarflar›n tutaca¤› yer
‹yon selektifn elektrodlar slaytlar›n üzerinde düflünülürse çok daha fazla yer ve stok maliyeti ortaya
bulundu¤undan sistemin ayr› bir elektrolit modülüne ç›kmaktad›r.
ihtiyac› yoktur. S›v› sistemlerde özellikle hemoglobulin,lipid ve bilirubib
Kitlerin kullan›m› için haz›rl›k yap›lmas›na gerek yoktur. gibi büyük moleküllerden kaynaklanan interferans riski
Ayr›ca cihaz kullan›m› son derece kolay olup müdahale her zaman vard›r.
gerektirmeksizin 24 saat hiç kapanmadan hizmet verebilir. S›v› sistemler için böyle bir referans sistemden söz etmek
Bir metreküplük alana 430.000 test s›¤maktad›r. mümkün de¤ildir. Ayn› sistemlerin bile farkl› laboratuvar
Hasta sonuçlar› yüksek do¤ruluktad›r. sonuçlar› aras›nda belirgin bir sapma olabilmektedir.
*Slaytlar lipemik ve hemolize numunelerin sebep oldu¤u Teknik bak›m ve onar›m masraflar› yüksektir. Servis
interferans›n yan etkilerini ortadan kald›ran filtreler mühendisine ihtiyaç duyar.
mevcuttur.
* 6 ay kalibrasyon gerektirmez.
*Her hasta ve her test için ayr› slayt ve numune pipet ucu
kulland›¤› için cross-kontaminasyon mümkün de¤ildir.
*Çok geliflmifl pipetleme sistemi numunedeki fibrin
olu›flumunu,hava kabarc›¤›n› ve yetersiz numune miktar›n›
alg›lamakta ve kullan›c›y› uyarmaktad›r.
Dünyadaki bütün yeterlilik ve arflt›rma ve taramalar›
V‹TROS KURU K‹MYA OTOANAL‹ZÖRLER‹EN‹N tüm
sistemler içinde do¤ruluk derecesi en yüksek sistemler
oldu¤unu bilimsel olarak göstermektedir.
S›v› inkübasyona gerek duyulmad›¤›ndan dolay› teknik
bak›m onar›m masraflar› asgari dizeydedir. Olas› teknik
ar›zalar›n kullan›c› taraf›ndan ekran üzerinden
giderilmesine olanak tan›r.
• Numune Aspirasyonunda tek kullan›ml›k pipet uçlar› • Sinyal teflhis tekni¤i olarak Enhanced
kullan›ld›¤› için numeler aras› bulaflmalardan kaynaklanan Chemiluminescense kullan›l›r.Bu teknoloji ulafl›labilen en
test tekrar› gerekmez yüksek hasasiyeti sa¤lar.

• Numune probunda p›ht› dedektörü vard›r.P›ht›l› • Vitros EC‹Q intellicheck teknolojisi ifllem gören her bir
numunelerden kaynaklanan reaktif ve numune kay›b› numuneyi olas› hatalardan ar›nd›rmak amac›yla kalite
kesinlikle önlenir. kontrolünü yapar ve laboratuvar için rapor edilen hasta
• Cihaz üzerine yüklenen seyreltme s›v›s› ile gerçek neticelerini en üst seviyede güvenilir olmas›n› sa¤lar.
numune seyreltmesi
• Reaktifler cihaz üzerinde 2-8c aras›nda saklan›r.
• Her ebatta numume tüpü için adaptör gerektirmeden
yerlefltire bilme özelli¤i • Cihaz saatte 90 test h›z›na sahiptir.
Asit idrarda görülebilen kristaller Hafif asid, nötral veya hafif alkalik idrarda görülebilen
Hafif asit, nötral veya hafif alkalik idrarda görülebilen kristaller,
kristaller kalsiyum oksalat kristalleri, tersiyer kalsiyum fosfat
Nötral veya alkalik idrarda görülebilen kristaller kristalleri, sulfonamidler olabilir.
Alkalik idrarda görülebilen kristaller
Kalsiyum oksalat kristalleri,
‹drar sedimentinde kristaller; idrar pH'›na göre ›fl›¤› fliddetle k›ran zarf,
çeflitli olabilirler: nadiren halter veya bisküvi
fleklindedirler; büyüklükleri
Asid idrarda görülebilen kristaller, de¤ifliktir; ikterik idrarda
amorf ürat, ürik asid kristalleri, sistin kristalleri, lösin sar› renkli görülürler; s›k
kristalleri, tirozin kristalleri olabilir. görülen flekilli
elemanlard›r.
Amorf ürat, makroskopik olarak balç›k
renginde çökelti oluflturur; mikroskopta
Tersiyer kalsiyum fosfat kristalleri,
küçük tanecikler halinde ve genellikle
renksiz, genellikle bir ucu kama
küçük topluluklar oluflturmufl halde
fleklinde sivri i¤neler fleklindedirler;
görülürler; silindir fleklinde de
sivri uçlar› biraraya toplanarak
toplanabilirler ve bu durumda granüle
rozet flekli oluflturabilirler.
silendirlerden güç ay›rdedilirler.

Ürik asid kristalleri, makroskopik olarak sar›mtrak Sulfonamidler, makroskopik olarak sar› bir çökelti
kahverengi tanecikler fleklinde idrar toplama kab›n›n olufltururlar; mikroskopta amorf veya sar›
kenarlar›nda tan›nabilirler. mikroskopta sar›mtrak yeflil renkli i¤ne, halter, y›ld›z flekillerinde görülürler.
kahverengi veya k›rm›z›
Nötral veya alkalik idrarda görülebilen kristaller,
renkte, çeflitli boy ve
magnezyum fosfat, kalsiyum karbonat kristalleri olabilir.
flekillerde görülürler;
bile¤i tafl›, halter, f›ç› Magnezyum fosfat kristalleri,
flekilleri s›kt›r ve rozet makroskopik olarak bütün renkleri
fleklinde toplanma e¤ilimi veren yanar döner ince
gösterirler. pulcuklard›r; ince bir ya¤ tabakas›n›
Sistin kristalleri, ürik asid hat›rlat›rlar. mikroskopta kenarlar› k›r›lm›fl lameller
kristallerine benzerler; düzensiz dizilmifl görünümü verirler.
›fl›¤› fazla k›ran sekiz
Kalsiyum karbonat kristalleri,
köfleli plaklar
makroskopik olarak nadiren
fleklindedirler ve
fosfatlar gibi bir çökelti
genellikle birbirini örtmüfl
olufltururlar; mikroskopta amorf
olarak bulunurlar.
tanecikler veya küre fleklinde görülürler; genellikle halter
Lösin kristalleri, fleklinde birbirleri ile birleflmifllerdir.
nadirdirler; küre
Alkalik idrarda görülebilen kristaller,
fleklindedirler ve
Amorf fosfat,
genellikle radiyer veya
Tripel fosfat(amonyum magnezyum fosfat),
konsantrik hatlara
Amonyum ürat olabilir.
sahiptirler.

Tirozin kristalleri, ince Amorf fosfat, makroskopik olarak


i¤neler fleklindedirler. bol bulunan lökositler gibi çökelti
Sar›- k›rm›z› ve olufltururlar; mikroskopta ince
renksizdirler. Demetlenmifl taneli renksiz kitleler olarak
i¤neler fleklindedir. Tek görülürler.
olarak da bulunabilir Amorf flekilde görülür. Büyük
Tirozin aminoasittir. kümeler haline ince granüller fleklinde görülür.Santrifüj
Nefronlardan geri emilir. sonras› tüpün dibinde beyaz bir çökelek oluflur.
Tripel fosfat(amonyum MAYALAR
magnezyum fosfat), idrar
çabuk so¤umuflsa kar Düz- renksiz- ileri refraktil (yeflilimsi)
tanesine benzer, yavafl dir. ‹rili ufakl›d›r. Nadiren tek tek
so¤umuflsa tabuta benzer görülür, genelde tomurcuklan›r ve
prizmalar fleklinde zincir yapma e¤ilimindedir.
görülürler.
Kar›flt›¤› yap›lar ve ayr›m›:
Amonyum ürat, yer elmas› veya • Eritrosit
flalgama benzer flekillerde • Lökosit
görülürler. • Ya¤ damlac›klar›
Normali: Normalde idrarda bulunmaz.
‹drar sedimentinin incelenmesinde çeflitli kaynakl› Patolojisi: ‹drara mantar geçmesi
hatalar olabilir: H›zl› ve uzun süre santrifüj, silendirleri (mantarüri) denir.
bozabilir. Santrifüjden sonra santrifüj tüpünün dibinde
kalan sedimentinçalkalanarak süspansiyon haline • Nedenleri: Vajen ve üretra orjinlidir. DM, Vaginal
getirilmesi iyi yap›lmam›fl olabilir. Lamelin alt›nda hava kandidiasis , Üreterovaginal- vesicovaginal fistüller
kabarc›¤› kalmas› ve lamelin d›fl›na idrar taflmas› hatal›
de¤erlendirmeye neden olabilir. PARAZ‹TLER
Eritrositler, mantar hücreleri, ürat kristalleri ve ya¤ Trikomonas vaginalis:
damlalar› ile kar›flt›r›labilirler; ay›r›c› tan› flu flekilde yap›l›r. Trofozoitleri, ön k›s›mdan ç›kan
Lamelin kenar›na %3'lük asetik asid damlat›lmas›yla dört kamç›s› ve hareket halinde
eritrositler erirler; mantar hücreleri genellikle zincir daha iyi görülen dalgal› zar›
oluflturmufl halde görülürler ve asetik asidde erimezler; karekteristiktir. 10-30um
Ürat kristalleri koyu kahverengi ve çeflitli uzunlu¤unda, 5-15um
büyüklüktedirler; ya¤ damlalar› ›fl›¤› fliddetle k›rarlar, geniflli¤indedir. Kist flekli
çeflitli büyüklüktedirler ve genellikle ovaldirler. görülmez.
Parçalanm›fl lökositler amorf fosfatlar ile kar›flt›r›labilirler;
ay›r›c› tan› flu flekilde yap›l›r. Lamelin kenar›na %3'lük Shistosoma haematobium:
asetik asid damlat›lmas›yla fosfatlar, eriyerek kaybolurlar. ‹drarda sadece yumurtas› görülür
Silendirler, düflük dansiteli, alkalik ve uzun süre ve beraberinde de hematüri
beklemekle bakteri üremifl idrar örneklerinde h›zla bulunur. ‹nce kabuklu, oval, bir
bozulurlar; böbrek yetmezli¤ine ba¤l› olarak idrar uçta dikenli olan yumurtalar› 150-
konsantre ve asid olam›yorsa birkaç NaCl kristali veya 160um uzunlu¤unda ve 40-60um
birkaç damla konsantre HCl eklenmek suretiyle silendirler geniflli¤indedir
korunabilir.
Silendiroidler ve psödosilendirler, silendir san›labilirler; Enterobius vermicularis (K›l
ay›r›c› tan› flu flekilde yap›l›r. Silendiroidler musin veya kurdu): Yumurtalar› 50-60um
epitel hücrelerinden oluflurlar, flerit fleklinde ve uçlar› uzunlu¤undaa ve 20-30um
pürtüklüdür; psödosilendirler asetik asidle eriyen fosfat geniflli¤indedir. Genellikle "D"
veya ›s›tmakla eriyen üratlardan oluflan flekilli elemanlard›r. harfi fleklinde görülür. Kal›n fleffaf
Normal idrarda da bir miktar bulunabilen ve durmakla kabu¤u bulunur. ‹çinde genellikle
çöken müküs, mikroskopta uzun ve saydam fleritler fleklinde larva ay›rt edilir.
görülür, kristalleri ve hatta hücreleri örtebilir.

‹drar sedimentinde bakteri, mantar ve parazit ‹drar yollar› tafllar›


hücreleri
‹drarda bulunan kalsiyum fosfat, ürik asid gibi baz›
BAKTER‹LER maddeler, koruyucu kolloidlerin etkisiyle afl›r› doymufl
Genelde basil (çubuk) fleklinde çözeltiler halinde çökmeden at›labilmektedirler. Ancak,
görülür (en s›k E.coli) , nadiren kok idrarda koruyucu kolloidlerin azalmas› durumunda,
(oval) fleklinde de görülür. Basilin her normalde afl›r› doymufl çözeltiler halinde at›lan maddeler
iki ucu kal›n ve canl› ise idrar yollar›nda çökerler ve idrar yollar› tafllar›n›
hareketlidir‹drara bakteri geçmesi olufltururlar. ‹drar yollar› tafllar›, fosfat tafllar›, oksalat
(bakteriüri) denir. tafllar›, ürat tafllar›, miks tafllar olabilir.
Etkeni saptamak önemlidir: %75 Fosfat tafllar›, aç›k renkli toprak gibidirler; elle kolayca
etken E.Coli'dir. Kaynak üretra, barsak, kan, lenfdir. ezilirler. Oksalat tafllar›, pürtüklü yüzeyli, esmer
‹drar mikroorganizmalar›n yaflamas›na uygun bir ortam›d›r. renklidirler; çok serttirler. Ürat tafllar›, düzgün yüzeyli,
‹drar örne¤ini al›nmas›, transportu s›ras›nda, bekletilmesi esmer renkli, küçük tafllard›r; serttirler. Miks tafllar, fosfat-
ile bakteri kontaminasyonu olabilir. Kontaminasyon ayr›m›: oksalat veya oksalat-ürat kar›fl›m› tafllard›r.
Fosfat tafllar›, aç›k renkli toprak Bir idrar yolu tafl›n›n oksalat tafl› olup
gibidirler. Elle kolayca ezilirler. olmad›¤›n›n incelenmesi
Oksalat tafllar›, pürtüklü yüzeyli, -Toz haline getirilmifl tafltan bir deney tüpüne bir miktar
esmer renklidirler. Çok serttirler. konur
-1/10 oran›nda suland›r›lm›fl HCl'den 4 mL eklenerek
Ürat tafllar›, düzgün yüzeyli, esmer kaynar dereceye kadar ›s›t›l›r.
renkli, küçük tafllard›r. Serttirler. -Kar›fl›m s›cakken süzülür ve süzüntüye 1 mL %16 mg'l›k
KMnO4 çözeltisi eklenir.
Miks tafllar, fosfat-oksalat veya -Çözeltinin 10 dakika içinde renksizleflmesi tafl›n oksalat
oksalat-ürat kar›fl›m› tafllard›r tafl› oldu¤unu gösterir.

‹drar yollar› tafllar›nda s›kl›k: Normal idrarda bulunan inorganik katyon ve anyonlar
-Oksalat tafllar› % 56 Sodyum idrarda 4-6 g/24 saat veya 50-166 mEq/L
-Tripel fosfat tafllar› % 26,5 Potasyum idrarda 2-3 g/24 saat veya 47-67 mEq/L
-Fosfat tafllar› % 13,5 Magnezyum idrarda 0,4 g/24 saat olarak bulunur
-Ürik asit tafllar› % 4 Fosfat idrarda 1,2 g/24 saat olarak bulunur

Bir idrar yolu tafl›n›n fosfat tafl› olup Kalsiyum idrarda 0,5 g/24 saat olarak bulunur. Sulkowitch
olmad›¤›n›n incelenmesi deneyi ile tan›mlan›r; 5 mL idrar üzerine 5 mL Sulkowitch
reaktifi (amonyum oksalat+asetik asit) ilave edilir.
Fosfat›n, amonyum molibdat ile ›s›tma sonucunda suda Kalsiyum oksalattan ileri gelen bulan›kl›k olufltu¤u
güç çözünen, sar› renkli amonyum fosfomolibdat gözlenir
oluflturmas› prensibine dayan›r. Klorür idrarda 6-10 g/24 saat olarak sodyum tuzu fleklinde
‹drarda klorür tan›mlanmas› bir miktar idrar üzerine
-‹drar yolu tafl› havanda ezilerek toz haline getirilir ve birkaç damla konsantre nitrik asit damlat›l›r fliddetli bir
bir deney tüpüne bu tozdan bir miktar konur. beyaz bulan›kl›k olufluncaya kadar 0,1N AgNO3 eklenir.
-Deney tüpündeki idrar yolu tafl› üzerine 1 mL konsantre Sülfat idrarda 0,8 g/24 saat olarak bulunur ‹drarda sülfat
HNO3 eklenerek kar›flt›r›l›r ve tafl tozu çözülür. ve sülfürik asit esterlerinin tan›mlanmas› 2 mL idrar
-Tüpteki kar›fl›m üzerine 2 mL %12,5'lik amonyum üzerine 1-2 damla 2N HCl ve BaCl2 çözeltisi damlat›l›r.
molibdat çözeltisi eklenir ve kar›flt›r›l›r. Beyaz çökelti (BaSO4) olufltu¤u gözlenir.
-Tüpteki son kar›fl›m, kaynama noktas›na kadar ›s›t›l›r,
Is›t›lan son kar›fl›mda limon sar›s› bir renk ve çökelti Normal idrarda bulunan organik maddeler
oluflumu gözlenirse idrar yolu tafl›n›n fosfat tafl› oldu¤u azotlu organik maddeler
sonucuna var›l›r. azotsuz organik maddeler

‹stenirse lam-lamel aras›na al›nan çökelti mikroskopta Normal idrarda bulunan azotlu organik maddeler
incelenerek i¤ne demeti fleklinde fosfat kristalleri Üre Kreatinin ürik asit Ürobilin Enzimler azotlu hormon
görülebilir. ve vitaminler hidroksiprolin
Kreatin hippürik asit ‹ndikan Ürobilinojen amino asitler
Bir idrar yolu tafl›n›n ürat tafl› olup olmad›¤›n›n Pürinler
incelenmesi (mürexid deneyi)
Ürik asit ile nitrik asidin birlikte ›s›t›lmas› sonucunda Üre; idrarda 15-20 g/24 saat olarak bulunur.‹drarda üre
purpurik asit oluflmas› prensibine dayan›r. tan›mlanmas› ;2-3 mL idrara 1 mL NaOBr ilavesiyle azot
gaz› ç›k›fl› gözlenir
-‹drar yolu tafl› havanda ezilerek toz haline getirilir ve Kreatinin; idrarda 0,5-1,0 g/24 saat olarak bulunur.
bir porselen kapsüle bu tozdan bir miktar konur. ‹drarda 24 saatlik kreatinin ekskresyonu oldukça sabittir
-Kapsüldeki idrar yolu tafl› üzerine 1-2 damla konsantre ve kas kitlesiyle orant›l›d›r.
HNO3 damlat›l›r. Jaffé tepkimesi ile idrarda kreatinin tan›mlanmas›; 2-3
-Porselen kapsül bir saçayak üzerinde, içindeki madde mL idrar üzerine 1 mL doymufl pikrik asit ve 1
kuruyuncaya kadar ›s›t›l›r ve sonra so¤utulur. Ürik asit; idrarda 0,7 g/24 saat olarak bulunur
So¤uyan kapsüldeki leke üzerine 1 damla NaOH Hippürik asit; Benzoil glisin yap›s›ndad›r idrarda 0,6 g/24
damlat›l›r. saat olarak bulunur
- mavi-menekfle renk gözlenirse idrar yolu tafl›n›n ürat Hidroksiprolin; büyümekte olanlar›n idrar›nda, kollajen
tafl› oldu¤u sonucuna var›l›r. metabolizmas›n›n fazlal›¤› nedeniyle bol miktarda
Deneyde NaOH yerine amonyak çözeltisi kullan›lsayd› Ehrlich yöntemi ile idrarda ürobilinojen arama deneyi
ürat tafl› ile mavi-menekfle renk yerine mor renk olufltu¤u Ürobilinojenin, Ehrlich reaktifi ile k›rm›z› renk oluflturmas›
gözlenirdi. prensibine dayan›r.
Bir deney tüpüne taze ve bilirubinsiz idrar konur. ‹drar bulunan maddeler azotlu maddeler azotsuz maddeler
bilirubinli ise, 10 mL'sine 5 mL %10'luk BaCl2 eklenip bileflimi kesin olarak belirlenmemifl ancak reaksiyonlar›
kar›flt›r›ld›ktan sonra süzülerek bilirubinsizlefltirilir.Tüpteki belirlenmifl olan maddeler
bilirubinsiz idrar üzerine 1 mL Ehrlich reaktifi (2 g p- Sodyum, potasyum, kalsiyum gibi normalde idrarda
dimetil aminobenzaldehit, 100 mL %20'lik HCl'de bulunan baz› azotsuz inorganik maddeler baz› patolojik
çözülerek haz›rlan›r) eklenip kar›flt›r›l›r ve birkaç dakika durumlarda idrarda artabilirler, baz› patolojik durumlarda
beklenir. Tüpteki kar›fl›mda k›rm›z› renk oluflup ise idrarda azalabilirler.
oluflmad›¤›na bak›l›r: Kanda üre gibi azotlu organik maddelerin fazla
Tüpteki kar›fl›mda k›rm›z› renk oluflumu gözlenirse miktarda art›fl› azotemi olarak tan›mlan›r. Prerenal, renal,
idrarda ürobilinojen artm›flt›r. postrenal nedenlere ba¤l› olabilir.Azotemide kanda artan
Tüpteki kar›fl›mda k›rm›z› renk oluflumu gözlenmezse maddelerin idrarda da art›fl› olur.
tüp ›s›t›l›r.
Is›tma sonucunda k›rm›z› renk oluflumu gözlenirse idrarda • Basic Medical Laboratory Techniques, Delmar, 2000
ürobilinojen normaldir. • Bishop, Clinical Chemistry Principles, Prosedures,
Is›tmaya ra¤men k›rm›z› renk oluflumu gözlenmezse Correlations; Lippincott, 2000
idrarda ürobilinojen (_-)'dir. • Clinical Chemistry, Concepts and Applications; Saunders,
Normal idrarda bulunan azotsuz organik 1993
maddeler • Henry, Clinical Diagnosis and Management by
glukuronik asit oksalik asit sitrik asit laktik asit Fenoller Laboratory Methods; Saunders, 1996
Krezoller Vitaminler steroidler ve di¤er hormonlar • Lehman, Manual of Clinical Laboratory Science;
‹drarda patolojik durumlar Saunders, 1998
‹drarda normal olarak ç›kan maddelerin miktarlar›nda • Atlas ilaveli Nefroloji, Erdem Erek, Emek, 1988
artma veya azalma • Tietz, Textbook of Clinical Chemistry 1999
Organizman›n sa¤l›kl› koflullar›nda idrarda ç›kmad›¤›
kabul edilen, ancak baz› patolojik durumlarda idrarda
Sa¤l›k bakanl›¤›na ba¤l› kurulufllarda döner sermaye Bunu kurumun üst yönetimine iletti¤imizde bizlere verilen
gelirlerinden Da¤›t›lan ek ödemenin da¤›t›m›nda bir cevap maliye bakanl›¤›n›n izin vermedi¤idir. Oysa ki ayn›
adaletsizlik oldu¤u kesindir ve bunu iyilefltirme yönünde Maliye Bakanl›¤› kendi personeline 400 ytl kadar mesai
bir ad›m at›lmamaktad›r örnek verecek olursak. paras› verebilmektedir. Ayn› maliye bakanl›¤› SGK da
Bizler daha önceden SSK bünyesinde çal›fl›yorduk çal›flan personele verilen mesai paras›, ikramiye, havuz
19/02/2005 tarihinde 5283 say›l› kanunla SSK hastanelerini paras› ve di¤er farklara ses ç›karmamaktad›r. Yine ayn›
sa¤l›k bakanl›¤›na ba¤lad›lar ve personellerin özlük ve maliye bakanl›¤› sadece Sa¤l›k Bakanl›¤› personeline
mali haklar›nda herhangi bir kay›p olmayaca¤› verilecek olan rakamlara m› karfl› bunu anlamakta
öngörülüyordu ancak önce alm›fl oldu¤umuz havuz paras› zorlan›yorum. Özelikle SSK dan devir olan personellerin
ad› alt›ndaki ödene¤imiz kesildi sonra fazla mesai param›z özlük ve mali haklar›nda büyük kay›plar oldu¤u aflikard›r.
kesildi. Daha sonra y›lda iki asgari ücret tutar›ndaki Baflta ba¤l› bulundu¤umuz Sa¤l›k Bakanl›¤›n› ve sonra
ikramiyemiz kesildi, sonunda maafllar›m›z 19 flubat 2005 Maliye Bakanl›¤› en sonunda da bütün bakanlar›n ba¤l›
tarihinde sabitlendi, maafllar›m›zda alm›fl oldu¤umuz ek oldu¤u Baflabakanl›¤›n bu konuya bir an önce bir çözüm
ödemeler döner sermaye ye mahsup edilerek bizler bulup bizlerin bu ma¤duriyeti giderilmelidir. Daha önce
ma¤dur edildik. Burada özellikle ma¤dur edilen doktor beraber görev yapt›¤›m›z SGK personeliyle ayn› maafl›
d›fl› personellerdir. Çünkü döner sermaye gelirlerinden al›rken flu anda aram›zda 300 ytl maafl fark› oluflmufltur.
da¤›t›lan ek ödeme tamamen doktor tabanl›d›r ve burada (ikramiye, havuz paras› hariç) Sa¤l›k Bakanl›¤›nda
doktor yapt›¤› çal›flma puanland›r›lm›fl ve performans kalmam›z bizlere pahal›ya mal oldu ama biz sa¤l›k
kriteri oluflturulmufltur oysa sa¤l›k bir ekip iflidir. Bir çal›flanlar› bütün bu olumsuzluklara ra¤men görevimizi
doktor ne kadar önemliyse bir hemflire o kadar önemlidir en iyi flekilde yapmaya bundan sonrada özveri ile devam
bir yard›mc› hizmetler s›n›f› personeli o kadar önemlidir edece¤iz. Bundan hiç kimsenin flüphesi olmas›n.
bir genel idare personeli o kadar önemlidir sak›n yanl›fl Bu duygu ve düflüncelerle siz sa¤l›kç›lar›n kurban
anlafl›lmas›n bizler doktorlar fazla al›yor diye k›zm›yoruz bayram›n kutlar ülkemize, milletimize, islam alemine ve
sorunumuz bizlerin az ald›¤› yönünde çünkü ilgili bütün insanl›¤a hay›rlar getirmesini yüce RABB‹MDEN
yönetmelikte bir Uzman Doktor maafl›n›n taban ayl›k niyaz ederim.
hariç parametrelerini yedi kat› al›rken bu di¤er personelde
1,5 kat›d›r ve bu da bir doktor 5000 ylt al›rken bir Mahm
personel'in 350 ytl ek ödeme almas›d›r. ‹stanbul E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi
Enfeksiyon: ‹nsan vücuduna giren mikroorganizmalar›n HEPAT‹T B VE C V‹RÜSÜ
üreyip, ço¤alarak vücutta istenmeyen etki ve belirtiler Öpme, sar›lma, yemek yemeyle bulaflmaz. Kan ile temas
(hastal›k) oluflturmas›d›r. olas›l›¤› olan difl f›rças›, t›rafl b›ça¤›, t›rnak makas› gibi
materyallerin ortak kullan›m› ve korumas›z cinsel iliflkiyle
HASTALIKLARIN BULAfiMA YOLLARI: bulaflabilir. Hepatit iki flekilde görülür.
• Do¤rudan temas, Akut hepatit flikayetler daha gürültülüdür.
• Dolayl› temas, Halsizlik, bulant› kusma, idrar renginde koyulaflma, göz
• Hava ile aklar›nda sararma bafll›ca belirtilerdir.
• Araçlarla Müzmin kronik hepatitte ise flikayetler genellikle siliktir.
• Vektörle Halsizlik, ifltahs›zl›k, kar›n a¤r›s› olabilir.
Do¤rudan Temas:
Enfekte kiflinin duyarl› kifli (konakç›) ile do¤rudan Hepatit B ve C virüsü tafl›yan kiflilerden hangi durumlarda
temas›yla oluflan bulaflma fleklidir. virüs bulaflma tehlikesi yoktur?
Örnek; cinsel iliflki, öpüflme, kan nakli, yaraya dokunma Kan›nda Hepatit B veya C virüsü bulunan biri ile
vs. Bu yolla: AIDS, Hepatit B,frengi (bel so¤uklu¤u), sifilis, arkadafll›k yap›yor veya ayn› evde yafl›yorsan›z huzurlu
vb hastal›klar bulaflmaktad›r. birlikteli¤iniz için hangi durumlarda size virüsün bulaflma
DOLAYLI TEMAS: tehlikesi olmad›¤›n› bilmeniz gerekir.
Enfeksiyonla bulaflm›fl nesnelerle, enfeksiyonun, konakç›ya • Kucaklafl›p, yanak yana¤a gelme hatta yanaklar› öpme
bulaflmas›d›r. ile virüs bulaflmaz (dudak öpmesinde, a¤›zda uçuk,
Hava yoluyla bulaflma: kanama varsa çok dikkatli olmak gerekir).
Uzun süre aç›kta canl› kalabilen mikroorganizmalar›n • Aks›rma,
hava, toz veya damlac›kla duyarl› konakç›ya bulaflmas›d›r. • Öksürme,
TBC (tüberküloz-verem), grip, so¤uk alg›nl›¤›, çocuk
hastal›klar›n›n ço¤unlu¤u bu yolla yay›lmaktad›r. Hepatit B ve C virüsü tafl›yan kiflilerden hangi durumlarda
Öksürüp-aks›r›rken a¤z›n elle kapat›lmas› ve karfl›da virüs bulaflma tehlikesi yoktur?
bulunan kiflilerin yüzüne do¤ru hapfl›r›lmamas› hava • El s›kma ile virüs bulaflmaz.
yoluyla yay›lmay› önler. • Virüs tafl›yan biri ile evde, iflyerinde ortak kullan›lan
tüm mutfak eflyalar›ndan, yeme içme kaplar›ndan, su
ARAÇLARLA BULAfiMA: barda¤›ndan, su içilen f›skiyelerden virüs bulaflmaz.
Enfeksiyonla bulaflm›fl nesnelerle meydana gelen • Yüzme havuzlar›nda virüsü tafl›yan biri ile ayn› havuzda
bulaflmad›r. yüzmek ile Hepatit B veya C virüsler›n›n bulaflt›¤› bilimsel
Örne¤in; olarak kan›tlanmam›flt›r.
• Hepatit A, enfekte yiyeceklerle;
• Tetanos, pasl› çivi ve toprakla; HEPAT‹T B V‹RÜSÜ
• Ço¤u hastal›klar iyi sterilize edilmemifl malzemelerle Hepatit iki flekilde görülür.
bulafl›rlar. Akut hepatit: flikayetler daha gürültülüdür.
Halsizlik, bulant› kusma, idrar renginde koyulaflma, göz
VEKTÖRLERLE BULAfiMA aklar›nda sararma bafll›ca belirtilerdir.
• Baz› mikroorganizmalar baz› hayvanlarda geliflimlerini Hepatit B Virüsü
tamamlayarak olgunlafl›rlar ve insanda hastal›k Müzmin kronik hepatitte ise: flikayetler genellikle siliktir.
olufltururlar. Örnek; s›tma mikrobu, sivrisinekte (anofel Halsizlik, ifltahs›zl›k, kar›n a¤r›s› olabilir.
cinsi) sivrisine¤in sokmas› sonucu insana geçerek Hepatit B ve C bulaflma kayna¤›
hastal›k oluflturmaktad›r. Kan ile temas gerektiren ‹flte çal›flma
• Veba (fare), kuduz (kedi-köpek-fare), akci¤er kisti (iyi ‹¤ne yaralanmalar›, Damar yolundan ilaç kullan›m›
piflmemifl hayvan etleri) vektörlerle bulaflan di¤er (enjektör paylafl›m›)
hastal›klard›r. Transfüzyonlar (kan nakli)
Hemodiyaliz
HEPAT‹T B V‹RÜSÜ NED‹R ? Tükürük Cinsel temas
Hepatit-B virüs'ünün neden oldu¤u, birincil olarak Anal / oral sex
karaci¤erde iltihap ve karaci¤er hücre hasar›yla seyreden Do¤um s›ras›nda anneden bebe¤e
bir hastal›kt›r. Hepatit-B virüsü; karaci¤ere yerleflir. Yaln›z Kulak deldirtme
insanlarda hastal›k yapabilen bir DNA virüsüdür. Akupunktur / dövme
HEPAT‹T B-C Bulaflma kayna¤› Hastal›k yapabilecek flüpheli besinler, özellikle küflenmifl
• Kan›nda hepatit virüsü tafl›yan annenin, do¤um sonu olanlar yenilmemelidir.
bebekle yak›n temas› ile hatta emzirmekle bile virüsün
bulaflt›¤› yönünde de¤iflik görüfller vard›r. ORTAM H‹JYEN‹N‹ SA⁄LAMAK ‹Ç‹N;
• Hepatit B virüsü tafl›yan biri ile korunmas›z cinsel iliflkide • Haz›rlama, saklama ve servis s›ras›nda ellerimizle birlikte,
bulunma, virüsü bulaflt›rabilir. Hepatit C de bu risk daha azd›r. kullan›lan araç- gereçlerde de mikroorganizmalar›n
• Böbrek hemodiyaliz makinesinde tedavi gören hastalar, ço¤almas› önlenmelidir.
virüsü kolayca alabilir. • Mutfak ve yemek yenen yerlerin temizli¤ine özen
• Birkaç kiflinin birlikte kulland›¤› ve yeteri kadar steril gösterilmelidir.
olmayan manikür, pedikür, makas, pens ve törpüler ile • Çi¤ yenecek sebze ve meyveler, piflirilecek taze sebze
yada rastgele i¤ne ile buruna veya göbek kenar›na delik ve kuru meyveler, temizlenmifl ve piflmeye haz›r tavuk,
açt›rma ile virüsü alabilir . bal›k, parça etler ve yumurta iyice y›kanmal›d›r.
• Kula¤› küpe takmak için deldirmekle virüs kolayca • Sebze ve meyveler toz ve topraklar›ndan ve ilaç
bulaflabilir. kal›nt›lar›ndan temizlenmek için bir müddet su dolu
• Kiflilerin enfekte i¤neler ile cilt alt›na boyal› dövme kapta bekletildikten sonra,Bol su ile birkaç kez
yapt›rmalar› sonucu virüs bulaflabilir. Kullan›lan boyalar›n y›kanmal›d›r.
virüs içerme olas›l›¤› da vard›r Hepatit A
• Damar yolu ile uyuflturucu madde kullan›m›nda Risk alt›ndaki bireyler:
enjektörü birkaç kiflinin birlikte kullanmas› ile virus Sa¤l›k koflullar›n›n yetersiz oldu¤u ortamlarda toplu
bulaflabilir. yaflayanlar
• Hemflireler, hastabak›c›lar, kan bankas›nda ve Askeri birlikler, krefller, ö¤renci yurtlar›
laboratuvarlarda çal›flanlar ile doktor ve difl hekimleri, Zeka gerili¤i olanlar› bar›nd›ran kurumlar
enfekte kan ile her an karfl›laflma durumunda Geliflmifl ülkelerden endemik alanlara seyahat edenler
olduklar›ndan, virüs alma riski tafl›maktad›rlar. Damar içi ilaç kullan›c›lar›
• Virus tafl›yan insanlar›n difl f›rças›, trafl makinas›, hatta ‹nsan at›klar› ile do¤rudan temasta olan
ruj gibi flahsi eflyalar›n› kullanmakla virus bulaflabilir. kanalizasyon iflçileri ve çöp toplay›c›lar›
Hepatit A Hepatit C
Bulaflma yollar› Bulaflma yollar›
1-Kifliden kifliye Epidemiyolojik özellikleri hepatit B gibidir
2-Besinler ve su yoluyla • Kan ve kan ürünlerinin transfüzyonu
3-Parenteral yol ile bulaflma • S›k› temas
4-Perinatal geçifl • ‹ntravenöz ilaç kullan›m›
Hepatit A virusu nas›l bulafl›r? • Seksüel yol
Hepatit A virusu, sindirim kanal› yoluyla bulafl›r. • Perinatal bulaflma
Virüs, hastal›¤›n bafllang›c›ndan sonra 14 gün kadar Korunma
hastan›n d›flk›s›nda bulunur. Bu d›flk›n›n kirletti¤i; sular, • Genel önlemler al›nmal›
sebze ve meyveler, kirli sularla y›kanm›fl her türlü g›da • Donör kanlar›nda Anti HCV bak›lmas› önerilmektedir.
(piflmeden yenenler) bulaflma ortam›d›r. • Afl›s› yoktur. Spesifik immunglobulini bulunmamaktad›r.
• Yüzme havuzlar› ve tuvaletler A virusu ve di¤er • Korunmada standart immunglobulinlerin elde edildi¤i,
hastal›klar yönünden mutlaka ilaçlanmal›d›r . kan havuzunda yeterince hepatit C ba¤›fl›kl›¤› varsa etkili
Mikroplar; 24 saat içinde 1 milyondan daha fazla say›ya ulafl›r!!! olabilece¤i öne sürülmektedir.
EL VE TIRNAK TEM‹ZL‹⁄‹ VE BAKIMI • Hastal›ktan korunman›n en iyi yolu bulaflmaya karfl›
T›rna¤›n etten ayr›ld›ktan sonraki bölümünün alt›nda kir tedbir al›nmas›d›r.
ve ya¤ kolayca birikir. H‹V V‹RÜSÜ ( AIDS )
Ayr›ca burada mikroplar bar›nabilir, ba¤›rsak parazitlerinin Bulaflma Yollar›
yumurtalar› da bulunabilir. Cinsel yolla bulaflma en önemli bulaflma yoludur.
Bulafl›c› hastal›klardan korunma Bulaflma için HIV pozitif kifliyle yap›lan tek bir cinsel temas
T›rnaklar›n düzenli kesilmesi, banyo yaparken de t›rnak yeterlidir.
f›rças› ile f›rçalanarak temizlenmesi gerekir. Korunmas›z cinsel temasta; virüs‘ün enfekte erkekten
T›rnak yemek, bu nedenle de sa¤l›¤a zararl› bir kad›na bulaflma riski, enfekte kad›ndan erke¤e bulaflma
al›flkanl›kt›r. riskinden fazlad›r.
El t›rnaklar› yar›m ay biçiminde, ayak t›rnaklar› ise düz Rektal iliflki ile bulafl riski daha yüksektir.
olarak kesilir. KAN VE KAN ÜRÜNLER‹ ‹LE BULAfiMA
Ayak t›rnaklar›n›n yar›m ay biçiminde kesilmesi t›rnak Kan ve Kan ürünleri transfüzyonu
batmalar›na neden olabilir. Organ transplantasyonu
BES‹NLER‹N SA⁄LIK VE TEM‹ZL‹K Enjektör ve di¤er aletlerle bulaflma
KURALLARINA UYGUN ‹fiLEM GÖRMES‹ Damar içi madde kullananlar önemli risk grubudur
Sa¤lam, zedelenmemifl, bozuk olmayan besinler seçilmeli Sa¤l›k personeline bulaflma:
ve sat›n al›nmal›d›r. ‹¤ne,enjektör gibi kesici delici aletlerin batmas›
Sebze ve meyveler iyi y›kanmal›d›r.
ANNEDEN BEBE⁄E BULAfiMA Kan ve kan ürünleriyle bulafla karfl› korunma
Gebelik süresince, Do¤um s›ras›nda, Do¤umdan sonra Damar içi madde kullananlarda Bu al›flkanl›¤›n önlenmesi
emzirmekle. ve tedavi edilmesi
Ortak enjektör kullan›m risklerinin anlat›lmas› Kondom
H‹V ERKEN DÖNEM BEL‹RT‹LER‹ kullan›m›n›n sa¤lanmas›
Klinik olarak; Steril enjektör kullan›m›n›n sa¤lanmas› ve E¤itim
Atefl, Aç›klanamayan kilo kayb›, Tekrarlayan diyare,
Halsizlik, Bafl a¤r›s› ve benzeri semptomlar, Hasta Anneden bebe¤e geçiflte karfl› korunma
asemptomatik de olabilir, HIV pozitif kad›na do¤um kontrol yöntemleri
ö¤retilmelidir
Cinsel yolla bulaflaya karfl› korunma Hamile kalan HIV pozitif kad›na erken dönemde kürtaj
Genital ve oral mukoza membranlar›n›n cinsel iliflki yap›lmal›d›r.
s›ras›nda kan, semen, vajinal ve servikal sekresyonlarla Bebe¤i do¤urmakta ›srarl› ise gebeli¤in son trimest›r›nda
temas›n›n azalt›lmas› Kondom kullan›m›n›n teflvik edilmesi anneye, do¤umdan sonra da bebe¤e antiretroviral tedavi
ve yayg›nlaflt›r›lmas› Cinsel yolla bulaflan di¤er hastal›klar›n bafllanmal›d›r.
tedavisi Güvenli cinsel temas›n yayg›nlaflt›r›lmas› (tek eflli Elektif sezaryan uygulan›rsa bebe¤e HIV geçifli 4-5 kat azal›r
cinsel yaflam veya uygun ve güvenli cinsel efl seçimi) Virusun anne sütü ile geçifli gösterildi¤inden emzirme
önerilmez.
Kan plazmas›ndaki çözünmüfl kat› maddelerin büyük Serum total protein konsantrasyonundaki artma ve
ço¤unlu¤unu proteinler oluflturmaktad›r. azalmalar disproteinemi olarak adland›r›l›r.
Sa¤l›kl› eriflkin bir insanda kan plazma veya serumunun Disproteinemiler, hiperproteinemi (serum protein
total protein düzeyi ortalama 7 g/dL (5,7-8,0 g/dL) konsantrasyonu art›fl›) ve hipoproteinemi (serum protein
kadard›r.Total plazma proteininin 3,5-5,0 g/dL kadar›n› konsantrasyonu azal›fl›) olmak üzere iki türdür.
serum albümin, 2,5-3,2 g/dL kadar›n› globülinler oluflturur. Normalde kanda bulunmayan ve özel fonksiyonlar›
% g total protein - %g albümin =% g total globülin olmayan proteinlerin varl›¤›na paraproteinemi ad› verilir.

Plazma proteinlerinin birçok fonksiyonu vard›r: γ globülin art›fl› olan baz› kronik hastal›klar:
• Kan›n ozmotik ve onkotik bas›nc›n› sa¤lamaya katk› • a¤›r kronik poliartrit, endokarditis lenta, tüberküloz
• Plazmada bulunan birçok maddeyi ilgili yerlere tafl›ma gibi kronik iltihabi olaylar
• Plazma suyunu damar yata¤› içinde tutma • s›tma, Kala-azar, lepra, filariazis gibi çeflitli tropikal
• Kan viskozitesine etki hastal›klar
• Asit-baz dengesini sürdürmeye katk› • karaci¤er sirozu-sarkoidoz
• Kan›n süspansiyon stabilitesinin sürdürülmesi • romatoit artrit (RA) ve sistemik lupus eritematozus
• Dokular›n protein ihtiyac›n› karfl›lama (SLE) gibi otoimmun hastal›klar Hipoproteinemi nedenleri
• Organizmay› enfeksiyon ve zararl› maddelere karfl› 1) Plazma su içeri¤inin artt›¤› hemodilüsyon durumlar›nda
koruma göreceli olarak hipoproteinemi (relatif hipoproteinemi)
Çeflitli yöntemler kullan›larak kan plazmas›nda 300 farkl› ortaya ç›kar.
protein varl›¤› gösterilmifltir. Bu proteinlerin baz›lar› 2) Afl›r› protein kayb› oldu¤u durumlar
sadece baz› fizyolojik veya patolojik durumlarda plazmada 3) Protein sentezinde azalma oldu¤u durumlar
bulunurlar. Normalde intrasellüler s›v›larda bulunan baz› 4) Protein metabolizmas› bozuklu¤una ba¤l› olarak
çözünen proteinler, hücre hasar› oldu¤unda ekstrasellüler esansiyel hipoproteinemi olabilir.
ve intravasküler s›v›lara geçebilirler.
Sa¤l›kl› bir kiflinin aylar veya y›llarca takip edilen protein Hemodilüsyon durumlar›:
de¤erleri, ancak %0,5 g kadar bir sapma gösterir. • tuz tutulmas› ve afl›r› s›v› al›m›na ba¤l› olarak geliflen
Bilinen kiflisel normal de¤erde %0,8 g ve daha fazla bir afl›r› hidratasyon (su zehirlenmesi) durumu
total protein de¤eri de¤iflikli¤i, de¤er normal s›n›rlar • kalp yetmezli¤i durumu
içinde bulunsa dahi patolojik olarak de¤erlendirilmelidir. • kan›n s›v› verilen koldan al›nmas› durumu

Hiperproteinemi nedenleri Afl›r› protein kayb› durumlar›:


1) Plazma su içeri¤inin azald›¤› hemokonsantrasyon • Nefrotik sendrom, kronik glomerülonefrit,...
durumlar›nda göreceli olarak hiperproteinemi (relatif • Yan›klar, sulanan yara ve deri lezyonlar›, psöriazis...
hiperproteinemi) ortaya ç›kabilir. • Protein kaybettirici enteropati, mide polibi, ülseratif
2) Paraproteinlerin ortaya ç›k›fl›na ba¤l› olarak gastrit,...
hiperproteinemi ortaya ç›kabilir. • Cerrahi ve travmatik floklar.
3) Baz› kronik hastal›klarda ALFA globülin art›fl›na ba¤l› • Vücut boflluklar›ndan afl›r› s›v› boflalt›lmas›.
olarak hiperproteinemi ortaya ç›kar. • Hipertiroidizm.
• Ayarlanmam›fl diyabetes mellitus.
Hemokonsantrasyon durumlar›: • Gebelik toksemileri
• ishal ve kusma ile sindirim kanal›ndan su kayb›
• s›cak ortamda ve ateflli hastal›klarda deri yoluyla su kayb› Protein sentezinde azalma durumlar›:
• böbrek yetersizli¤i • Kwashiorkor
• tuz kaybettiren nefrit • fliddetli malabsorpsiyon durumlar›
• diyabetes mellitus • proteinden fakir beslenme
• diüretikle tedavi durumlar› • a¤›r karaci¤er hastal›klar›
• poliüri halinde böbrekler yoluyla su kayb› Protein tayin metodlar›
• su al›nmas›n›n k›s›tlanmas› • Total protein ve albuminin kantitatif tayini
Paraproteinlerin ortaya ç›k›fl›: Globulin=Total protein-albumin
• multipl miyelom • Proteinlerin elektroforezle ayr›lmas›
• lenforetiküler sistem maligniteleri • Spesifik proteinlerin immünokimyasal metodlarla tayini
• romatoid artrit gibi otoimmün hastal›klar • Kjeldahl metodu: Bütün protein moleküllerinin saf
• a¤›r kronik enfeksiyonlar polipeptit zincirinden ibaret olup yaklafl›k %16 oran›nda
• karaci¤er sirozunda azot içerdikleri varsay›m›na dayan›r.
• Biüret metodu: Serumda mevcut proteinlerin kimyasal Prealbümin
olarak ayn› flekilde reaksiyona girdikleri varsay›m›na Prealbümin, karaci¤erde sentezlenir.
dayan›r. Proteinler, deriflik alkali ortamda bak›r iyonlar› Prealbümin molekülü üzerinde retinol ba¤layan proteini
ile menekfle renginde kompleks olufltururlar. ba¤layacak yerler ve tiroksin ba¤layabilecek bir yer
• Lowry metodu, turbidimetrik ve nefelometrik tayin bulunur. Oral kontraseptif kullananlarda, gebelerde,
gibi hassas metodlar da vard›r. inflamatuvar olaylarda, malign tümörlerde,
malnütrisyonda, karaci¤er hastal›klar›nda serum
Albumin, hem biüret metodu hem de bromkrezol yeflili prealbümin düzeyi azal›r.
veya bromkrezol moru gibi boyalarla verdi¤i reaksiyonlara
dayan›larak tayin edilir. Serum albümin
Plazma veya serum proteinlerini birbirinden ay›rmak için Serum albümin, karaci¤erde sentezlenir.
büyüklük, kütle, elektrik yükü veya di¤er moleküllere Serum albüminin önemli ifllevleri vard›r: a) Bilirubin, uzun
olan affinite gibi özelliklerinin farkl›l›¤›ndan zincirli ya¤ asitleri, T3, T4, kortizol, aldosteron, Ca2+,
yararlan›lmaktad›r. Cu2+ ve baz› ilaçlar› tafl›r. b) Endojen amino asit deposu
Proteinlerin saflaflt›r›lmas›nda ve kantitatif tayininde olarak görev görür. c) Plazma onkotik bas›nc›n›n
kullan›lan yöntemlerden baz›lar›, fraksiyonel çöktürme, devaml›l›¤›n› sa¤lar. d) Kan›n viskozitesini etkiler.
diyaliz ve ultrafiltrasyon, çeflitli kromatografi yöntemleri, Serum albümin düzeyinin normal s›n›rlardan düflük olmas›
çeflitli elektroforez yöntemleri ve ultrasantrifügasyondur. hipoalbüminemi olarak tan›mlan›r. Serum albümin düzeyi
Bu yöntemler aras›nda rutin çal›flmalarda en s›k uygulanan 2,0 g/dL'nin alt›na düfltü¤ünde ödem geliflir.
selüloz asetat elektroforezidir.
α1 -globülin
Protein elektroforezi Rutin α1-globülin fraksiyonunun önemli proteinleri:
olarak serum proteinlerinin α1-antitripsin
elektroforezi yap›lmaktad›r. α1-antikimotripsin
Serum proteinlerinin α1-asit glikoprotein (orosomukoid)
elektroforezi için, bir selüloz alfa fetoprotein (AFP)
asetat band› üzerine az
miktarda serum ekilir ve belirli α1-antitripsin, karaci¤er parankim hücreleri,
bir zaman süresi boyunca bu mononüklear seri hücreler ve alveoler makrofajlarda
banda pH'› 8,6 olan bir tampon çözelti içinde do¤ru elektrik sentezlenir. Nadir olarak görülen kal›t›msal α1-antitripsin
ak›m› uygulan›r. ‹fllem sonunda serum proteinleri, anoda eksikli¤i, klinik olarak amfizem ve neonatal kolestatik
do¤ru farkl› göçme h›zlar›na göre fraksiyonlara ayr›l›rlar. sar›l›k ile karakterizedir.
Serum protein fraksiyonlar›, selüloz asetat band›n boyan›p Alfa fetoprotein (AFP), fetüsün ana proteinidir; karaci¤erde
kurutulmas›yla görünür hale getirilirler. sentezlenir. Hepatosellüler karsinom ve di¤er karaci¤er
Serum proteinlerinin elektroforezinde anoda en h›zl› hastal›klar›nda, gebelikte, testis ve ovaryum kanserlerinda,
göçen fraksiyon, prealbümin ve albümindir, en yavafl göçen mide kanserinde serum alfa fetoprotein (AFP) düzeyi artar.
fraksiyon γ globülin fraksiyonudur. Prealbümin fraksiyonu
rutin serum proteinleri elektroforezinde farkedilmez. α2 -globülin
α1- ve α2-globülinler aras›nda göç eden bafll›ca serum
proteinleri, tiroksin ba¤layan globülin ve seruloplazmindir.
α2-globülin fraksiyonunun önemli proteinleri α2-
makroglobülin ve haptoglobindir.

Tiroksin ba¤layan globülin, bir glikoproteindir; tiroid


hormonlar› olan T3 ve T4 için temel tafl›y›c›d›r.

Seruloplazmin, daha çok α2-globülin fraksiyonunda


gözlenen, %10 civar›nda karbonhidrat içeren bir bak›rl›
proteindir. Wilson hastal›¤›nda ve malnütrisyonda serum
seruloplazmin düzeyi azal›r.

α2-makroglobülin, α2-globülin fraksiyonunun büyük


ço¤unlu¤unu oluflturur. α2-makroglobülin, plazman›n
en önemli proteaz inhibitörlerinden biridir.
Haptoglobin, karaci¤erde sentezlenen ve eritrosit
d›fl›ndaki serbest hemoglobini ba¤layan plazma
Elektroforez ifllemi sonunda selüloz asetat bant üzerinde
glikoproteinidir.
elde edilen serum protein fraksiyonlar›, band›n bir
dansitometrede okutulmas› suretiyle kantitatif olarak β-globülin
belirlenebilir. Elektroforez ifllemi sonunda elde edilen β-globülin fraksiyonunun önemli proteinleri, hemopeksin
serum protein fraksiyonlar›, çeflitli proteinleri içerirler. ve transferrin (siderofilin)'dir.
Hemopeksin, %20 oran›nda karbonhidrat içeren bir Akut inflamasyon Kronik inflamasyon
glikoproteindir. Hemopeksin, serbest “hem” ba¤lar. Hem-
hemopeksin kompleksi, olufltuktan sonra karaci¤er
taraf›ndan tutulur ve y›k›l›r. Karaci¤erde, hem-hemopeksin
kompleksi yap›s›ndaki “hem” grubunun demiri ferritine
verilmekte ve “hem”in geri kalan k›sm› bilirubine
çevrilmektedir.

Transferrin, apotransferrin denilen proteine 2 adet Fe3+


iyonu ba¤lanmas›yla oluflmufl gerçek bir demir tafl›y›c›s›d›r;
az miktarda bak›r, çinko, kobalt ve kalsiyum da tafl›r.
Transferrinin plazmaya girecek olan demiri ba¤lama
yetene¤ine total demir ba¤lama kapasitesi (TDBK,
TIBC) denir. Hepatit Renal protein kayb›
Normal koflullarda transferrinin yaklafl›k %33'ü demirle
doymufl durumdad›r. Transferrinin yar›dan fazlas› demirle
doydu¤unda plazma demirinin bir k›sm› albümin ve di¤er
plazma proteinlerine ba¤lan›r.

γ-globülin γ-globülin fraksiyonunun önemli proteinleri


immünoglobülinler (antikorlar), C1q kompleman sistem
proteini ve C-reaktif protein (CRP)'dir.
Akut ve kronik karaci¤er hastal›klar›, kronik enfeksiyonlar,
akut diffüz glomerülonefrit, sarkoidoz, karsinom ve
otoimmün hastal›klarda serum γ-globülin fraksiyonu artar.
Nefrotik sendrom, a¤›r malabsorpsiyon ve malnütrisyon,
primer immün yetmezlik ve sekonder immün yetmezlik
durumlar›nda serum γ-globülin fraksiyonu azal›r.
‹nsanlarda görülen hastal›klar›n tan› veya ay›r›c› tan›s›n›n Hücresel enzimler çeflitli nedenlerle hücre d›fl›na ç›karlar:
yap›lmas› ve sa¤alt›m›n izlenmesinde enzimatik ölçümlerin -Hücre membran hasar›
uygulanmas› ile ilgilenen bilim dal›, klinik enzimoloji -Hücre ölümü
olarak adland›r›lmaktad›r. -Enzim üretiminde art›fl

Enzimatik ölçümler için uygun biyolojik materyaller Tan›da kullan›lacak enzimlerde aranan özellikler:
biyolojik s›v›lar: Kan, BOS, amniyon s›v›s›, idrar, seminal -Dokuya özgü olmal›d›r.
s›v› -Yar› ömrü çok k›sa olmamal›d›r.
eritrositler -Ölçüm yöntemi pratik olmal›d›r.
lökositler
doku biyopsi örnekleri Enzimatik tan› alanlar›
doku hücre kültürleri kalp ve akci¤er hastal›klar›
karaci¤er hastal›klar›
Kan enzimlerinin aktivite tayinlerinde dikkat edilecekler kas hastal›klar›
Kan, antikoagulans›z tüpe (düz tüp) al›nmal›d›r kemik hastal›klar›
Kan genellikle venden al›n›r pankreas hastal›klar›
Kan al›rken hemolizden kaç›nmal›d›r maligniteler
Kan, p›ht›laflmas›ndan hemen sonra santrifüj edilerek genetik hastal›klar
serum ayr›lmal›d›r hematolojik hastal›klar
Günlük taze kan kullan›lmas› en iyisidir zehirlenmeler

Enzim aktiviteleri, enzim ünitesi cinsinden verilir. Kalp ve akci¤er hastal›klar›n›n tan›s›nda
yararl› enzimler
1 enzim ünitesi, optimal flartlarda (optimal ›s› ve optimal total kreatin kinaz (CK, CPK)
pH) 1 mikromol substrat› 1 dakikada ürüne dönüfltüren CK-MB
enzim aktivitesidir; buna internasyonal ünite ad› verilir. aspartat transaminaz (AST)
Günümüzde enzim ölçüm birimi olarak genelde bu ünite laktat dehidrojenaz (LD, LDH)
kullan›l›r; IU veya k›saca U fleklinde k›salt›l›r.
1 saniyede 1 mol substrat› ürüne dönüfltüren enzim Karaci¤er hastal›klar›n›n tan›s›nda yararl›
aktivitesine 1 katal veya 1 SI ünitesi denir. Baz› enzimler enzimler
için Bodansky ünitesi, Rietman-Frankel ünitesi gibi özel transaminazlar (ALT, AST)
ünite tarifleri vard›r. LDH
GGT (γ-GT)
Klinik tan›da önemli olan serum enzimleri ALP
transaminazlar (AST ve ALT) 52-nükleotidaz (52-NT)
laktat dehidrojenaz (LDH, LD) lösin aminopeptidaz (LAP)
kreatin kinaz (CK, CPK)
fosfatazlar (ALP ve ACP) Kas hastal›klar›n›n tan›s›nda yararl› enzimler
amilaz (AMS) CK
lipaz (LPS) LDH
aldolaz
gama glutamiltransferaz (GGT, AST
γ-GT)
aldolaz (ALS) Kemik hastal›klar›n›n tan›s›nda yararl› enzimler
52-nükleotidaz (52-NT) alkalen fosfataz (ALP)
lösin aminopeptidaz (LAP) asit fosfataz (ACP)
psödokolinesteraz (ChE) Osteoblastik aktivite art›fl› ile karakterize kemik
glukoz-6-fosfat dehidrojenaz hastal›klar›nda ALP yükselir
(G-6-PD) Osteoklastik kemik hastal›klar›nda ALP yan›nda ACP da
Hücresel enzimler: LDH, AST, ALT, ALP, v.b. yükselir.
Salg›lanan enzimler: Pankreas enzimleri
Plazmaya özgü enzimler: P›ht›laflma faktörleri, fibrinolitik
faktörler
Pankreas hastal›klar›n›n AST'nin %40 kadar› mitokondrilerde lokalizedir, ALT'nin
tan›s›nda yararl› enzimler ise tamam› sitoplazmadad›r. Akut hepatitte hasar daha
α-amilaz çok sitoplazmik oldu¤undan ALT art›fl› daha fazlad›r.
lipaz
Fosfatazlar
Malignitelerin tan›s›nda yararl› enzimler Fosfatazlar, fosfat esterlerini y›kan hidroliz enzimleridirler.
organ spesifik enzimler Klinik önemi olan fosfatazlar, alkalen fosfataz (ALP)
ACP, ALP, GGT, 52-nükleotidaz, lösin aminopeptidaz ve asit fosfatazd›r
(LAP), α-amilaz ve lipaz (ACP).
organ spesifik olmayan enzimler ALP pH=9 ve ACP
LDH, aldolaz, fosfoheksoz izomeraz pH=5'de optimum
aktivite
Genetik hastal›klar›n tan›s›nda yararl› enzimler göstermektedir.
fenilalanin hidroksilaz,
galaktoz-1-fosfat üridiltransferaz, ALP, en fazla kemiklerde bulunur; osteoblastik aktivite
glukoz-6-fosfataz gibi birçok enzim (kemik yap›m›) s›ras›nda kandaki seviyesi çok fazlad›r.
Safra yolu t›kanmalar›nda karaci¤erde daha fazla ALP
Hematolojik hastal›klar›n tan›s›nda yararl› enzimler sentezlenir. Dolay›s›yla safra yolu t›kanmalar›nda ALP'›n
anaerobik glikoliz ile ilgili baz› enzimler kan seviyesi önemli oranda yükselir. Ekstrahepatik
pentoz fosfat yolu ile ilgili baz› enzimler t›kanmalarda meydana gelen yükselme, intrahepatik
glutatyon metabolizmas› ile ilgili baz› t›kanmalardakinden çok daha fazlad›r.
enzimler ALP aktivitesi, eskiden kolorimetrik Bessey-Lowry metodu
adenozin deaminaz gibi pürin ve ile tayin edilirdi; günümüzde kinetik metotla tayin
pirimidin katabolizmas› enzimleri edilmektedir.
Na+/K+ ATPaz
lesitin kolesterol açil transferaz (LCAT) ACP, en fazla prostatta bulunur; prostat d›fl›nda kemik,
methemoglobin redüktaz ........ eritrosit, dalak, granülosit ve pankreasta bulunur.
Prostatik ACP aktivitesi sodyum tartaratla inhibe edilir.
Zehirlenmelerin tan›s›nda yararl› enzimler Total ACP tayini yap›ld›ktan sonra sodyum tartaratla
Organik fosfor bileflikleri ile zehirlenme durumlar›nda inhibisyon yap›l›r ve tekrar ACP tayini yap›l›r; bu,
serum kolinesteraz (ChE) düzeyi düflük bulunur nonprostatik ACP aktivitesidir.
Prostatik ACP (PAP)= Total ACP-Nonprostataik ACP
Transaminazlar
Transaminazlar, amino asitlerle keto asitlerin 5'-Nükleotidaz (5'-NT)
birbirine dönüflümünü katalizleyen 5'-NT, sadece AMP gibi nükleozid-5'-fosfatlara etki eden
enzimlerdir. Klinik önemi olan transaminazlar bir fosfatazd›r.
aspartat transaminaz (AST) ve 5'-NT'›n klinik önemi, serum düzeyinin hepatobiliyer
alanin transaminazd›r (ALT). hastal›klarda normalin 2-6 kat› kadar artmas›ndad›r.
5'-NT, hepatobiliyer hastal›klarda ALP ile ayn› flekilde
etkilenir; fakat 5'-NT'deki art›fl daha belirgindir ve ALP'a
göre daha uzun süre yüksek kal›r.
5'-NT aktivitesi, kolorimetrik ve kinetik UV metotlarla
ölçülebilir. Piyasada kinetik metotla çal›flan ve
otoanalizörlere uyarlanabilen ticari kitler bulunmaktad›r.

Laktat dehidrogenaz (LDH)


LDH, anaerobik glikolizin son enzimi olup pirüvat›n
laktata dönüflümünü katalize eder.
LDH, özellikle kalp kas›, eritrositler, böbrek, iskelet kas›,
karaci¤er ve akci¤erde yayg›nd›r.
LDH'›n, befl izoenzimi vard›r.
LDH1, LDH2 ve LDH3, en çok kalp kas›, eritrosit ve
böbrekte bulunur.
Transaminazlar, özellikle eritrosit, kalp kas›, karaci¤er ve LDH4 ve LDH5, en çok çizgili kas ve karaci¤erde bulunur.
akci¤erde daha fazla bulunurlar. Bu organlarda meydana LDH-X (LDH-6) ad› verilen farkl› bir izoenzimi de vard›r.
gelebilecek yayg›n doku harabiyetinde bu enzimler kana Serum LDH aktivitesi, miyokard infarktüsü, akut hepatit,
geçer ve kandaki konsantrasyonlar› artar. kas zedelenmeleri, pnömoni, hemolitik anemilerde artar.
Klinik bak›mdan transaminazlar, özellikle hepatitlerde
ve sar›l›klarda önem kazan›r. Karaci¤er hücrelerinde
Serum LDH aktivitesi tayini için end-point ve kinetik Özellikle akut pankreatitte serum amilaz aktivitesi artar.
metotlar vard›r. Kinetik metot, kolorimetrik metoda göre Kan veya idrar amilaz› hem kolorimetrik hem de kinetik
daha hassas, linearitesi daha fazla ve deney süresi çok enzimatik olarak tayin edilebilir. Piyasada her iki metoda
daha k›sad›r. dayal› ticari kitler bulunmaktad›r.
LDH tayininde kullan›lan substrat, katalize etti¤i Caraway metodu, amilaz aktivitesi tayininde kullan›lan
reaksiyona göre laktat+NAD+ veya pirüvat+NADH olabilir. kolorimetrik metottur. Bu metot otoanalizörlere
Substrat olarak laktat kullanan yöntem LDH-L ve pirüvat uyarlanamaz.
kullanan yöntem LDH-P olarak adland›r›l›r.
LDH-L ve LDH-P yöntemlerinin normal de¤erleri Lipaz
birbirinden farkl›d›r. Çünkü reaksiyon h›z› her iki yöne Lipaz, trigliseridleri hidrolizleyen enzimdir. Kandaki
do¤ru eflit de¤ildir. lipaz›n ço¤u pankreas kaynakl›d›r.
Akut pankreatitten sonra serum lipaz seviyesi 2-12 saat
Kreatin kinaz (CK) içinde normalin dört kat›ndan fazla artar ve 48-72 saat
CK, kreatin ile ATP aras›nda geri dönüflümlü bir içinde normale döner. Bazen serum amilaz seviyesine
reaksiyonla fosfat transferi yapar. Bu reaksiyon, kas göre çok daha uzun süre yüksek kalabilir.
kas›lmas› için gerekli olan enerjiyi sa¤lar. Serum lipaz aktivitesi, titrimetrik veya turbidimetrik
Kreatin kinaz›n üç izomeri vard›r: metotlarla tayin edilebilir. Günümüzde en çok kullan›lan›
CK-1 (CK-BB), beyin, prostat, akci¤er, ba¤›rsak, mesane, turbidimetrik metotlara dayal› ticari kitlerdir.
plasenta ve tiroidde bulunur.
CK-2 (CK-MB), bafll›ca kalp kas›nda bulunur. Kolinesterazlar
CK-3 (CK-MM) bafll›ca iskelet ve kalp kas›nda bulunur. Kolinesterazlar, asetilkolin asetilhidrolaz
(asetilkolinesteraz, gerçek kolinesteraz, kolinesteraz I)
Serum CK aktivitesi, iskelet kas›n›n her çeflit distrofilerinde ve açilkolin açilhidrolaz (yalanc› kolinesteraz,
normalden çok yüksektir. psödokolinesteraz, kolinesteraz II) olmak üzere iki tanedir.
CK ve CK-MB'nin klinikte en çok kullan›ld›klar› yer, Her ikisi de asetilkolini hidrolize ederler.
miyokard infarktüsünün teflhisidir. Her ikisi de artar. Psödokolinesteraz, karaci¤er, pankreas, kalp, beynin
Özellikle CK-MB'nin art›fl› ay›r›c› teflhis bak›m›ndan çok beyaz maddesi ve serumda bulunur. Klinik amaçla
önemlidir. serumda tayin edilen bu enzimdir.
CK tayini için ticari kitler vard›r.
CK-MB tayini, ya elektroforezle veya CK-MB için özel Serum psödokolinesteraz aktivitesi tayini, karaci¤er
olarak imal edilmifl ticari kitlerle yap›l›r. CK-MB kiti fonksiyon testi olarak kullan›lmakla beraber as›l önemi
seçiminde çok dikkatli olmal›d›r. organik fosfor bileflikleri (böcek zehiri) ile olan
zehirlenmeleri ortaya koymak ve genetik varyantlar›na
Gamma glutamil transferaz (GGT) sahip hastalar› teflhis etmektir.
GGT (γ GT), peptitlerden ve di¤er bilefliklerden γ glutamil Do¤ufltan kolinesteraz aktivitesi düflük olan hastalarda
grubunu herhangi bir akseptöre transfer eder; gamma ameliyatlarda kas gevfletici olarak kullan›lan süksinilkolinin
glutamil transpeptidaz diye de bilinir. yeterli h›zda y›k›lamamas› nedeniyle uzam›fl apne periyodu
GGT, kas hücreleri hariç bütün hücrelerde ve serumda gözlenir.
bulunur. Öncelikle hücre zar›na yerleflmifltir; amino asitlerin Psödokolinesteraz aktivitesi ölçümü, çeflitli metotlarla
ve peptitlerin hücre içine tafl›nmas›n› sa¤lar. olabilmektedir.
Serumdaki GGT'nin ana kayna¤› hepatobilier sistemdir.
Bütün karaci¤er hastal›klar›nda serum GGT aktivitesi artar. Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz (G-6-PD)
GGT, t›kanma sar›l›¤›, kolanjitis ve kolesistit teflhisinde G-6-PD, pentoz fosfat yolunun ilk enzimidir; glukoz-6-
ALP'dan daha k›ymetlidir. Çünkü daha erken yükselir ve fosfat›n yükseltgenmesini sa¤lar. Koenzimi NADP'dir ve
daha uzun süre yüksek kal›r. bu yolla NADPH üretilir.
Serum GGT aktivitesi, a¤›r içicilerde ve alkolik karaci¤er G-6-PD enzimi, eritrositler için hayati öneme sahiptir.
sirozunda da artar. Çünkü bu enzim eksikli¤inde NADPH üretimi yetersiz
Prostat bezinde de GGT miktar› oldukça fazlad›r. olur; okside glutatyonun (GSSG) indirgenmifl glutatyona
GGT tayini için ticari kitler vard›r. (GSH) dönüflümü ve sonuçta H2O2'nin ortadan kald›r›lmas›
yetersiz olur. Çeflitli proteinler zarar görür ve hemoliz
Amilaz gerçekleflir.
Amilaz, niflastay› bir disakkarit olan maltoza hidroliz G-6-PD tayini y›kanm›fl eritrositlerde yap›l›r.
eder.
Amilaz, tükrük bezleri ve pankreas taraf›ndan salg›lan›r;
bir k›sm› kana geçer ve idrarla at›l›r.
Seroloji, antijen-antikor Kan gruplar› için 1939'da Levine ve Stetson taraf›ndan
reaksiyonlar›n›n in vitro Rh sistemi ileri sürülmüfltür. Rhesus maymunlar›n›n
gösterilmesidir. Hematolojide eritrositlerinin tavflanlara zerk edilmesiyle elde edilen
seroloji, kan gruplar›n›n tan›nmas› antiserum, insanlar›n büyük ço¤unlu¤unun eritrositlerini
ve tayini aç›s›ndan oldukça aglütine eder. Böyle kifliler ve eritrositlere Rh pozitif
önemlidir. Kan gruplar›n›n en denir.
önemlisi, 1900'de Landsteiner
taraf›ndan keflfedilen AB0 sistemidir
0 grubu kan eritrositlerinde antijen özelli¤i olmayan H
maddesi bulunur.
• A grubu kan eritrositlerinde A antijeni bulunur.
• B grubu kan eritrositlerinde B antijeni bulunur.
• AB grubu kan eritrositlerinde hem A hem B antijeni
bulunur.

• A grubu kan serumunda B antijenine karfl› Kan grubu tayini için yöntem olarak hem lam yöntemi
antikor bulunur. hem tüp yöntemi kabul edilebilir. Antiserum olarak titresi
yüksek olan gerek ‹gG ve gerek do¤al (‹gM) antikorlar›
• B grubu kan serumunda A antijenine karfl› birlikte içeren reaktifler sadece do¤al antikor içerenlerden
antikor bulunur. daha iyi sonuç vermektedir.
Lam yöntemi ile Rh kan grubu
• AB grubu kan serumunda A veya B tayininde kullan›lan anti-
antijenlerine karfl› antikor yoktur. serumlarda ‹gG yap›s›nda antikorlar
bulunur. Bu antikorlar›n %0,9 NaCl
• 0 grubu kan serumunda hem A hem B çözeltisi ile suland›r›l›nca veya 37o
antijenlerine karfl› antikor bulunur. C'den düflük ›s›larda aglütinasyon
vermeyece¤ini bilmek gerekir.
Irklara göre de¤iflmekle beraber, kan gruplar›ndan 0 ve Lam yöntemi ile AB0 kan grubu tayini:
A gruplar› %40-45 aras›nda B grubu %10 ve AB grubu ‹ki tane temiz lam haz›rlan›r. Birinci lam grup tayini için,
%3-5 aras›nda bulunur. ikinci lam ise kontrol içindir.
Kan serumundaki anti A ve anti B
antikorlar› nedeniyle, kan
transfüzyonunda al›c› ile vericinin kan
gruplar› ayn› olmal›d›r0 grubu kifliler
genel verici olarak kabul edilirler.
Fakat bu kiflilerin serumunda anti-A -Birinci lam›n A yaz›lan taraf›na bir
ve anti-B antikorlar› vard›r. A veya damla anti-A serumu,
B grubundan al›c›lara 0 grubu kan
acil durumlar d›fl›nda verilmemelidir.
Grubu belli olmayan B yaz›lan taraf›na bir damla anti-B
eritrositlerdeki A veya B serumu konur.
antijenlerinin varl›¤›n›, anti-A ve
anti-B serumlar›yla
karfl›laflt›r›ld›¤›nda meydana Taze kan örne¤inden %0,9'luk NaCl
gelen aglütinasyon reaksiyonuyla ile haz›rlanan %10'luk eritrosit
tayin etmek mümkündür. süspansiyonundan birer damla,
birincilamlar›n yan›ndaki anti-A ve
anti-B serumlar›n›n yan›na ve ikinci lama konur. Her damla kanlar› ayn› grupta oldu¤u zaman kullan›l›r. Test oda
için ayr› çubuk kullan›larak tahta çubuklarla anti-A ve anti- s›cakl›¤›nda yap›ld›¤›ndan ancak AB0 grubundaki antikorlar
B serumlar›n yan›ndaki kan damlalar› kar›flt›r›l›r. Sonra saptanabilir; Rh antikorlar› bu yöntemle saptanamaz.Test
lamlar hafifçe öne ve arkaya do¤ru hareket ettirilerek sonucunda aglütinasyon saptan›rsa, al›c›n›n ve vericinin
sallan›r.- Birkaç saniye içinde aglütinasyon oluflup kan gruplar› aras›nda bir uygunsuzluk var demektir; kan
oluflmad›¤›na makroskopik ve mikroskopik olarak bak›l›r. gruplar› tekrar tayin edilmelidir.
E¤er al›c›n›n kan grubu A, B veya AB, vericinin kan grubu
• E¤er sadece anti-A ile 0 ise küçük çapraz karfl›laflt›rma testinde aglütinasyon
aglütinasyon varsa, kan görülür. Bunun nedeni, vericinin serumundaki
grubu A d›r. antikorlard›r. Ancak kan naklinde önemli olan, al›c›n›n
serumunda vericinin eritrositlerine karfl› antikor
• E¤er sadece anti-B ile olmamas›d›r; vericinin antikorlar›n›n al›c›n›n eritrositleriyle
aglütinasyon varsa, kan birleflmesi önemli de¤ildir.
grubu B dir.
Otoimmun hemolitik anemilerin tan›s› için yararl› bir
• E¤er hem anti-A hem serolojik test Coombs testidir
anti-B ile aglütinasyon Coombs testi, direkt ve indirekt olmak üzere iki flekilde
varsa, kan grubu AB dir. yap›l›r.
Direkt coombs testinde,
• E¤er gerek anti-A gerek duyarl›laflm›fl eritrositlerin
anti-B ile aglütinasyon ortaya ç›kar›lmas›na çal›fl›l›r:
yoksa, kan grubu 0 d›r. 2 cc okzalatl› veya sitratl› kan
al›n›r. Bol fizyolojik serumla
Lam yöntemi ile Rh kan grubu tayini: eritrositler üç defa y›kan›r.
Temiz bir lam üzerine bir damla anti-D serum konur.Anti- Son y›kamadan sonra üst
D serum üzerine iki damla eritrosit süspansiyonu veya k›s›m at›l›r ve tüpün iç cidar›
tam kan eklenir.- Bir kürdan veya benzeri bir çubukla süzgeç ka¤›d› ile kurutulur.
eritrosit süspansiyonu ile anti-D serum kar›flt›r›l›r. Kalan hücrelerin üzerine 2
damla coombs test serumu
(ticari olarak bulunur) damlat›l›r. Tüp iyice çalkalan›r ve
1000 rpm ile bir dakika santrifüj edilir.

Aglütinasyon görülürse sonuç pozitifdir.


‹ndirekt coombs testinde, hasta serumunda serbest
antikorlar›n bulunup bulunmad›¤› araflt›r›l›r. Hastadan
serum, okzalatl› veya sitratl› plazma
Lam özel ›s› kutusu üzerine konur ve hafifçe sallan›r. ‹ki al›n›r. 0 Rh (+) bir kandan fizyolojik
dakika içinde reaksiyon okunur. Aglütinasyon varsa kan serumla %2'lik süspansiyon haz›rlan›r.
grubu Rh pozitifdir. Rh hastal›¤› olan yeni do¤anlarda, Bir deney tüpüne 2 damla 0 Rh (+)
yanl›fl olarak aglütinasyon görülmez. Bu durum, bebekteki eritrosit süspansiyonun- dan konur ve
bütün antijenik reseptör noktalar›n›n annenin üzerine 2 damla hasta serumu eklenir.
antikorlar›yla kaplanmas›ndan ileri gelir. 37o C'de bir saat inkübe edilir.
Her kan naklinden önce yap›lmas› gereken en önemli
test, cross-match (çapraz karfl›laflt›rma) d›r. • Tüp içeri¤i serum fizyolojikle üç defa y›kan›r.
Çapraz karfl›laflt›rma, büyük • Tüpteki pellet üzerine 2 damla coombs test serumu
çapraz karfl›laflt›rma ve küçük eklenir ve hafifçe kar›flt›r›l›r.
çapraz karfl›laflt›rma olmak üzere • Oda s›cakl›¤›nda 15 dakika bekletilir.
iki flekilde olabilir. • 2000 rpm ile bir dakika santrifüj edilir.
Büyük çapraz karfl›laflt›rma • Aglütinasyon olursa test pozitifdir.
testinde, al›c›n›n serumu vericinin
eritrositleriyle kar›flt›r›l›r ve
arkas›ndan Coombs antiserumu
kullan›larak eritrositler üzerinde
antikorlar bulunup bulunmad›¤›
araflt›r›l›r. Ne yaz› ki memleketimizde bu yöntem henüz
yayg›n kullan›lmamaktad›r. Küçük çapraz karfl›laflt›rma
testinde, bir lam üzerinde vericiyle al›c›n›n kanlar›ndan
birer damla kar›flt›r›l›r ve aglütinasyon olup olmad›¤›na
bak›l›r. Küçük çapraz karfl›laflt›rma testi, al›c› ve vericinin
Total lipid tayini ile serumda Kan kolesterolünün artt›¤› haller:
tüm lipidler (trigliserid, • Ateroskleroz
fosfolipid, kolesterol, ya¤ asidi, • Karaci¤er hastal›klar›
v.s.) tayin edilmifl olur. • Böbrek hastal›klar›
Trigliserid tayininin yap›ld›¤› • Diabetes mellitus
laboratuvarlarda total lipid • Hipotiroidi
tayinine gerek yoktur. Çünkü • Lösemi
total lipid seviyesinde meydana gelen de¤ifliklikler Kan kolesterolünün azald›¤› haller:
genellikle trigliserid seviyesindeki de¤ifliklikleri yans›t›r. • Hipertiroidizm
Total lipid tayininde kullan›lan iki metot vard›r: • Terminal portal siroz
• Sulfo vanilik asit metodu • Terminal üremi
• Kunkel fenol metodu • Anemiler
• ‹nfeksiyonlar
Trigliseridler
Trigliseridler, gliserolün üç tane hidroksil grubu ile ya¤ Kolesterol, kloroformlu ortamda H2SO4 ile k›rm›z› renk
asitlerinin oluflturduklar› esterlerdir. verir; buna Salkowsky reaksiyonu denir.Kolesterol,
kloroformlu ortamda sülfürik asit+asetik anhidrit ile yeflil
renk meydana getirir; buna Liebermann-Burchard
reaksiyonu ad› verilir
Kolesterol, kimyasal metotlarla veya enzimatik olarak
tayin edilebilir. Bu metotlar ya direkt ya da indirektirler.
Trigliseridler, enzimatik metotlara dayal› ticari kit Direkt metotlarda do¤rudan serum veya plazma kullan›l›r
kullan›larak tayin edilirler.Trigliserid ölçümü öncesi 12 ve bunlar otoanalizörlere uyarlanabilir olduklar›ndan
saatlik açl›k gerekmektedir. tercih edilirler.

Total kolesterol Kolesterol tayin metotlar›:


Kolesterol, steroid yap›da kat› bir alkoldür; 17.karbon Enzimatik olmayan metotlar
atomuna ba¤l› hidrokarbon yan zincirinden dolay› lipid • Liebermann-Burchard metodu
özelli¤i gösterir • Deproteinizasyonlu kolorimetrik metot (Zak metodu)
B) Enzimatik metot: Kolesterol esteri, kolesterol esterazla
hidroliz edilerek serbest kolesterol elde edilir. Kolesterol
oksidaz, oksijen kullanarak H2O2 oluflumunu sa¤lar.
H2O2 , çeflitli bilefliklerle renkli kompleks oluflturur; bu
da 500 nm'de okunur.

Lipoproteinler
Kolesterol, d›flar›dan al›nd›¤› gibi, vücutta asetil-CoA'dan Lipoproteinler, lipidlerin
da kolayca sentezlenir.Kolesterol, safra asitleri, D vitamini plazmada tafl›nma flekilleridirler.
ve steroid hormonlar›n sentezinde kullan›l›r. Ayr›ca hücre Lipoproteinlerdeki protein olan
zarlar›n›n yap›s›na kat›l›r.Normal plazma kolesterolünün apolipoproteinler
%70'i ya¤ asitleri ile esterleflmifl (ester kolesterol), %30'u (apoproteinler), apo A, apo B,
da serbest haldedir.Serum total kolesterol miktar› yaflla apo C, apo D, apo E gibi adland›r›l›rlar.
ilgilidir; 45 yafl›n alt›ndakilerde %120-240 mg aras›ndad›r. Lipoproteinler, elektroforez,
45-60 yafllar› aras›nda %260 mg'›n üzerine kadar ç›kabilir. ultrasantrifüj, ultrafiltrasyon ve
60 yafl›ndan sonra düflmeye bafllar. elektron mikroskobik yöntemlerle
birbirlerinden ayr›l›rlar.
Genel olarak erkeklerdeki total kolesterol miktar› Ultrasantrifüjdeki yo¤unluklar›na
kad›nlardakinden daha yüksektir. göre lipoproteinler,flilomikronlar,
Miyokard infarktüsü geçiren kiflilerde, infarktüsten 24 VLDL, IDL, LDL, HDL, Lp (a) fleklinde alt gruplara ayr›l›rlar.
saat sonra kan kolesterolü fliddetle azal›r ve birkaç hafta Lipoproteinler, elektroforezdeki ayr›lmalar›na göre
düflük seyreder.Kan kolesterol seviyesi kolesterolemi flilomikronlar (tok kiflilerde görülür),BETA lipoprotein
tabiri ile ifade edilir. Kanda kolesterolün artmas›na (LDL), pre bETA lipoprotein (VLDL), BETA lipoprotein
hiperkolesterolemi, azalmas›na ise hipokolesterolemi ad› (HDL) fleklinde alt gruplara ayr›l›rlar.
verilir. fiilomikronlar, eksojen (diyet) kaynakl› lipidlerin
tafl›nmas›n› sa¤larlar. Ba¤›rsak epitel hücrelerinde denmektedir.Kolesterol esterlerinin HDL'den trigliseridce
sentezlenir ve lenf ak›m›na kar›flarak dolafl›ma girerler. zengin lipoproteinlere transferini sa¤lar; buna karfl›l›k
Bileflimlerinde en fazla trigliserid, en az protein trigliseridi de HDL'ye transfer eder.
bulunur.fiilomikronlar, dolafl›mda damar endotelinde Apo E, karaci¤erde sentezlenir. Plazmada HDL'nin yap›s›na
bulunan lipoprotein lipaz enzimi etkisiyle yap›lar›nda kat›l›r. LCAT etkisiyle HDL'de ester kolesterol birikince
bulunan trigliseridlerin büyük k›sm›n› kaybederler; geriye Apo E de HDL'den ayr›larak VLDL ve flilomikronlara
flilomikron kal›nt›lar› kal›r. transfer edilir.fiilomikron art›klar› ve IDL'nin hepatik
reseptörleri taraf›ndan tan›nmalar›n› Apo E sa¤lar.Apo
VLDL (çok düflük dansiteli lipoprotein) endojen trigliserid E'nin, Apo EI, Apo EII, Apo EIII, Apo EIV ve Apo EV olmak
bak›m›ndan oldukça zengindir. Karaci¤erde sentezlenir. üzere befl çeflidi vard›r.
Fonksiyonu, karaci¤erde sentezlenen trigliserid ve
kolesterolü ekstrahepatik dokulara tafl›makt›r. HDL-Kolesterol tayini; Serumdaki VLDL, LDL ve varsa
flilomikronlar çöktürülür. Üstte kalan süpernatanda
LDL (düflük dansiteli lipoprotein) VLDL art›¤› olarak kolesterol tayini yap›l›r. Bu kolesterol HDL-kolesteroldür.
damar içinde sentezlenir. Ekstrahepatik dokularda ve Serum trigliserid konsantrasyonu 400 mg/dL'yi geçti¤i
karaci¤erde reseptörleri bulunur. Bu reseptörlere durumlarda HDL d›fl›ndaki lipoproteinlerin çökmesi
yap›s›nda bulunan apo B-100 vas›tas›yla ba¤lanarak yetersiz olur ve sonuçlar hatal› yüksek ç›kar. Bu durumda
katabolize olur. Plazmada LDL'nin artt›¤› durumlarda numune _ oran›nda dilüe edildikten sonra
makrofajlar taraf›ndan reseptör arac›s›z olarak al›n›r ve çal›fl›lmal›d›r.Çöktürmesiz HDL-Kolesterol tayin yöntemleri
köpük hücreleri oluflur. Köpük hücre oluflumu da de gelifltirilmifltir.
ateroskleroza sebep olur.
VLDL-Kolesterol tayini; VLDL, en iyi ultrasantrifüjle tayin
HDL (yüksek dansiteli lipoprotein) dokulardan karaci¤ere edilir.
kolesterol tafl›maktad›r. HDL kitlesinin %50'si protein, Fakat flu formülle de hesaplanabilir: VLDL=Trigliserid/5
%30'u fosfolipid, %20'si kolesteroldür.HDL'nin artmas›
organizman›n lehine, azalmas› ise aleyhinedir. LDL-Kolesterol tayini LDL-kolesterol, haz›r ticari kitlerle
tayin edilir. Serum trigliserid konsantrasyonunun 400
Lp (a), LDL'ye benzeyen bir lipoproteindir. mg/dL'den düflük oldu¤u durumlarda Friedewald
Bafll›ca apolipoproteini apo B-100'dür. formülüyle hesaplanabilir:
Özellikle karbohidrat kal›nt›lar› LDL-kolesterol=Total kolesterol-(TG/5)-(HDL-kolesterol)
bak›m›ndan zengin olup fonksiyonu tam
olarak bilinmemektedir. Ateroskleroz riski Lipoprotein elektroforezi
ile iliflkili oldu¤u tahmin edilmektedir.

Apolipoproteinler
(Apo A), Apo AI, Apo AII ve Apo AIV olmak üzere üç
tiptir. HDL'nin major proteinleridirler.Apo AI, LCAT
enziminin aktivasyonunda ve böylece ekstrahepatik
dokulardan karaci¤ere serbest kolesterolün HDL'de
esterlefltirilmek suretiyle tafl›nmas›nda rol oynar. Apo
AI'in artmas› organizman›n lehinedir. Aç karn›na yap›lan lipoprotein elektroforezinde
Apo B, HDL d›fl›ndaki bütün lipoproteinlerin baflta gelen lipoproteinler, alfa, prebeta ve beta olmak üzere üç
proteinidir. Apo B-100, Apo B-48, Apo B-26, Apo B-74 banda ayr›l›rlar.
olmak üzere dört tipi vard›r. Apo B-100 ço¤unlukla
karaci¤erde sentezlenir, Apo B-48 ba¤›rsak duvar›nda Lipid metabolizmas› bozukluklar› Kan lipid düzeyi lipidemi
sentezlenir.Apo B'nin artmas› organizman›n veya lipemi tabirleriyle ifade edilir.Kan lipidlerinin normal
aleyhinedir.Apo B-100, LDL'nin reseptörlerine s›n›rlarda olmas›na normolipidemi, normal s›n›rlar›n
ba¤lanmas›nda önemli rol oynar. üzerinde olmas›na hiperlipidemi, normal s›n›rlar›n alt›nda
Apo C, Açl›k durumunda VLDL ve HDL'nin yap›s›nda olmas›na hipolipidemi denir.
bulunur. Apo CI, Apo CII, Apo CIII olmak üzere üç tipi Lipoproteinlerin normalden fazla olmas›na
vard›r. Apo CII, flilomikron ve VLDL katabolizmas›n› hiperlipoproteinemi, normalden düflük olmas›na
sa¤layan ekstrahepatik lipoprotein lipaz›n aktivasyonunda hipolipoproteinemi denir. Lipid depo hastal›klar›na
önemli rol oynar. Apo CI, LCAT'›n aktivasyonunda etkilidir. lipidoz, lipidlerin vücutta anormal da¤›l›m›na lipodistrofi
Apo C'lerin önemli özellikleri, lipoproteinler aras›nda denir.Mukolipidoz, hem mukopolisakkaridoz hem de
transfer edilebilmeleridir. HDL'den VLDL ve flilomikronlara, sfingolipidozda ortak olan nitelikleri bir araya getiren
bunlardan da HDL'ye transfer edilirler. hastal›klard›r.
Apo D, Lipoproteinler aras›nda kolesterol esterleri ve
trigliseridlerin transferinde rol oynamaktad›r. Bu yüzden
kolesterol ester transfer proteini de

You might also like