Professional Documents
Culture Documents
Ifadelerin Gramatik Ayrimi
Ifadelerin Gramatik Ayrimi
nsz
lk defa 1984 ylnda Ekin Yaynlar tarafndan stanbulda yaynlanan bu kitabn ilk nshas 1969-84
yllar arasnda yaptmz almalar sonunda ortaya kmtr. Kitaba, yaynland yl Trkiye
Yazarlar Birlii tarafndan Dnce dalnda birincilik dl verilmitir. Kitap, ksa zamanda byk
ilgi grm, fakat o tarihlerde uzun bir sre yurt dnda bulunduum iin ve ad geen yaynevi de o
srada kapanm bulunduu iin kitabn yeni basklar yaplamamtr.
fadelerin Gramatik Ayrm kitabnn elinizdeki bu ikinci basksnda, okunabilirlii kolaylatrmak
ve aradan geen zaman iinde kazandmz bilgilerin gerektirdii ekilde ilk baskdaki baz
kelimeleri ve ifadeleri deitirmi bulunuyoruz. Bunu yaparken kitabn btnln de korumaya
dikkat ettik. Bu dzeltmeleri yaparken unu da grdk ki, ilk yayn tarihinden bu gne kadar 18 sene
gemi olmasna ramen kitaptaki dnceler hala byk lde geerliliini korumaktadr.
Farkl ifade kategorilerinde kullanlan kavramlarn ve terimlerin bugn de birok bilim ve felsefe
tartmalarnda birbirine kartrlyor olmas, kitabn nemini daha da arttrmaktadr.
fadelerin Gramatik Ayrm kitabnda ortaya koyduumuz snflandrmay, ngilteredeki doktora
almamz srasnda ve daha sonraki akademik almalarmzda gelitirdiimiz bilgi sistemlerinde de
kullandk. Doktora ve sonras akademik aratrma konumuz, yapay zekada bilimsel bulularn
modellendirilmesi. Bu alanda gelitirdiimiz bilgi sistemlerinde, farkl kategorilerdeki bilgiler
zerinde (mesela teorik, hipotetik, ampirik ve formel bilgiler zerinde) otomatik karm ilemleriyle
yeni bilgiler tretmek ve tretilen bilgileri snflandrabilmek daha sade ve kolay bir hale gelmektedir.
Btn bunlarn yannda kitabn esas amac din, bilim ve felsefe konularnda yaplan tartmalarn
gerektii gibi doru yaplmasna yardmc olmaktr.
akir Kocaba,
stanbul, 2002.
NDEKLER
1. Giri
2. Kelimeler
3. Gramatik Soruturmalar-1
4. Biimsel Sorular Sistemi
5. fadelerin Gruplandrlmas
Hayali fadeler
Mecaz ve Benzeim fadeleri
Tarih fadeleri
Teorik, Hipotetik, Ampirik fadeler
Hal fadeleri
P-fadeleri
Gramatik fadeler
Mantk, Matematik ve Biim fadeleri
Temel nan fadeleri
6. Gramatik Soruturmalar-2
7. Gramatik Soruturmalar-3
Seilmi Bibliyografya
1. GR
Bu kitap esas olarak eitli ifade biimlerinin gramatik olarak nasl birbirinden
ayrlabilecei hakkndadr.
J. Piaget,[1] ilk kitaplarndan biri olan The Language and Thought of the
Child isimli kitabnda eitli ifadelerin bir snflandrmasn yapmtr; ancak onun
bu snflandrmas gramatik (felsefi) deil, sadece teorik (psikolojik) amaldr.
L. Wittgenstein,[2] eitli ifade biimlerini birbirinden ayrmaya alm, hatta
sonradan kitap halinde toplanan ders notlar Lectures on the Foundations of
Mathematicsinde btn bir seri ders programn matematik ifadelerle hal
ifadelerinin (ki bunlar fiziksel ifadeler olarak adlandrmaktadr) nasl birbirinden
ayrlabileceine hasretmitir. Hayatnn daha sonraki dnemlerinde, almalarn
psikoloji ve sosyolojide kullanlan lisan (ifade tarzlar) zerine evirmitir.
Wittgenstein, bu tr ayrmlarn gln, hatta birok durumlarda da
anlamszln iyi bildii iin eitli ifade biimlerini birbirinden ayrmada esas
olacak belirli bir yap ortaya koymamtr. Bunun yerine, lisandaki baz zgn fakat
olduka tipik saylabilecek rnekler zerinde alm ve bir gramatik yapnn (lisan
oyununun) snrlarn ortaya koymak zere bazan da bu rnekleri kendisi
uydurmutur.[3]
yle grnyor ki Wittgenstein bu ayrmlar (mesela dorulanabilirlik gibi)
tek bir kriter zerinden deil fakat, ifadelerin lisan iersinde kullanlmalarndaki
farkllklar zerinden yapm ve bu farkllklar belirtmek iin eitli kriterlerin
kullanld, karmak bir kriterler sistemi uygulamtr.
Bu kitapta, bu tip ayrmlar iin, (bazlar Wittgenstein tarafndan da kullanlm
olan) bir kriterler sistemi veriyorum. Ayrca bu kriterlerin tutarl bir ekilde nasl
uygulanabileceini gstermek zere baz rnekler de veriyorum. Bu rnekleri,
Kelimeler ksmnda[4] verilen kelimelerin kullanlar zerine baz felsefi
(gramatik) problemlerle balantl olacak ekilde setim.
Blm 4te verilen (biimsel) sorular sistemi, sorular daha elverili bir ekilde
deerlendirme imkan salayacak yapsal lisanlarn gelitirilmesinde kullanlabilir.
Bu ise, (biri pye, dieri q*ya tekabl eden) en az iki cmle alann
gerektirmektedir.
--------1 Piaget (1971)
2 Wittgensteindan aktaran, Diamond (1976)
3 Lisan oyunu, Wittgensteinin ikinci dnem almalarnda ok kulland bir terim. Gramatik
yap terimini, baz durumlarda lisan oyunu yerine kullanlabileceini de gz nnde tutarak, bundan
farkl bir anlamda kullanyorum.
4 Kelimeler ksmndaki byk harflerle yazlm kelimeler, kitabn anahtar kavramlar olarak
alnabilir.
2. KELMELER
AIKLAMA
AMPRK
AMPRK FADE
Anlam
ARTMETK FADE
AYIRIM
AYNI
BENZER
BENZERLK
BENZEM FADES
BENZEM MODEL
Bilim Kanunu
BLMSEL TEOR
EREVE
CEVAP
CEVAP ALANI
EVR
DN FADE
DORU
FARKLILIK
Gereklik
GRAMATK FARKLILIK
GRAMATK FADE
GRAMER
GRAMER YAPISI
Hatasz
HAYAL FADE
Hayat tarz
HPOTETK FADE
HPOTEZ
nanmak
aret
spat (Kantlama)
yi
Kant (Delil)
KARILATIRMA
KARITLATIRMA
Kavramsal dzen
Kt
MATEMATKSEL FADE
MECAZ FADE
Metot
MODEL
NORMAL FADE BM
Olay
nerme
RNEK
Ortaya karma (Keif)
Ortaya koyma (cat)
P-FADES
Resim (Tablo)
Salama
Sergilemek
Sistem
SORU
phe
TARHSEL FADE
TASVR
TASVR ETMEK
TECRB FADE
Teknik
TEMEL FADE
TEMSL ETME
TEOR
TEORK FADE
TEORK TERM
Uygun
Uygun deil
Yanl
Yanllama
Yap
YOL GSTERC
YORUM
3. GRAMATK SORUTURMALAR - 1
I
Bohrla yaptmz ve gece ge saatlere kadar sren, sonunda mitsizlikle biten tartmalar
hatrlyorum. Bu tartmalarn sonunda yry iin yakndaki bir parka gittiimde, kendime tekrar
tekrar u soruyu soruyordum: Tabiat, atomik deneylerde grnd gibi sama olabilir mi?[1]
II
u ifadeyi gz nne alalm:
1 Gne Sistemi, Samanyolu (Galaksi) iindeki bir devrini 250 milyon ylda
tamamlar.
Bu ifade matematiksel bir ifade midir? Yoksa tecrbi bir ifade (nerme) midir?
Farzedelim ki 1 ifadesi yle yeniden formle edilmi olsun:
6
2 Gne Sistemi, Samanyolu iinde, bir devrini 250 milyon ylda tamamlamak
zere bir yrngede hareket etmektedir.
imdi 1 ve 2 ifadeleri arasnda ne fark vardr?
lk bakta denilebilir ki 2 ifadesi bir hal ifadesi (olay tasviri) biimine sahiptir
ve (bu nedenle) ya dorudur veya yanltr.
Dn!
u ifadeyi dnelim:
3 Ben bu ta braktmda, bu ykseklikten u kadar saniye sonra yere deecek.
Farzedelim ki bir olaydan sonra, bir tank suluyu tasvir etmi ve bu tasvir zerine
polisin hazrlad bir robot resim zerinde karar klm olsun. Farzedelim ki polis
daha sonra suluyu yakalam olsun. Bundan sonra da biz, sulunun bir fotorafn
ve tann kabul ettii robot resmi alalm ve tan arm olalm. imdi, bununla
sulunun fotoraf arasndaki benzersizlikten hareket ederek tann yalan
sylediini ileri srebilir miyiz?
Bu robot resim yanltr diyebilir miyiz?
Bu robot resim hataldr diyebilir miyiz?
Bu robot resim ktdr diyebilir miyiz?
Bir robot resminin bir ahsa benzerlii, bir fotorafn benzerlii gibi deildir.
Bunun gramatik bir ifade olduunu gzden karp: Ne var yani! Biz ahsa
benzerlii onun fotorafndan daha fazla olabilecek bilgisayar-izimli resimler
dnemez miyiz? demeyin.
Biz bir ahs iin, onun fotorafna bakarak: Bu onun fotoraf deildir
diyebiliriz. Ancak o zaman byle bir ifade yanl bir ifade olmu olur. Halbuki: Bu
onun robot resmi deildir demek bu durumda anlamszdr.
Bilimsel almalarda da sanki biz, sonunda olaylarn tam bir resmi olarak kabul
edilecek mkemmel bir robot resim (teori) kurmaya (veya bulmaya?) alyoruz gibi
grnyor.
u ifadeyi gz nne alalm:
Bu teori (mesela Einsteinn Genel Relativite Teorisi), fiziksel olaylarn gerek
bir resmidir.
imdi ben: Bu teori (Einsteinn Genel Relativite Teorisi) fiziksel olaylarn
aklamas olarak ortaya konulan bir modeller sistemidir, (emsaldir) desem, bununla
ayn zamanda, ayn olaylar iin baka bir modeller sistemi gelitirmenin mmkn
olduu dncesini de getirmi oluyor muyum?
IV
Wittgenstein, gramer hatalarndan kurtulmann, eski kelimelerin yerine yenilerini
koymakla halledilecek kadar kolay bir i olmadn grmt: imdi artk bu i
kolay yani kelimeler hakkndaki yanl anlamalar, eski kelimeler yerine yenilerini
kullanmak suretiyle nlenebilir diye dnebilirsiniz. Ancak bu i bu kadar basit
deildir. Bununla birlikte, yanl anlamalar baz durumlarda bu ekilde nlenebilir.
[1]
-----------------1 Diamond (1976), s. 15.
Dnn:
Bir satran oyunu seyrediyorsunuz. Oyunculardan birine u ta (mesela fili)
neden u haneye oynadn soruyorsunuz. Size bu ta byle oynamann daha
avantajl olduunu syledi diyelim. Fakat mesela at neden u haneye (bitiikteki
kareye) oynamadn sorsanz, o da bunun oyun kurallar dnda olduunu sylese
bu iki aklama, kategorik olarak birbirinden farkl olacaktr. nk birincisi oyun
iersinde bir hareketin kazanl olup olmad hakknda, ikincisi ise oyunun kurallar
hakknda...
Bir hal ifadesi ile bununla ayn gramer biimine sahip teorik bir ifade arasndaki
fark, baz durumlarda, byle bir ifadeye Teoriye gre n-ekini ilve edip
8
VI
u ifadeyi dnelim:
Bunu bize bilim retti.
Bunu u ifadeyle karlatrn:
Bunu bize Allah retti.
Bizim teorilerimizin bizden bamszl, mantk ve matematiimizin bizden
bamszlndan daha fazla deildir.
Teoriler hakknda yaplan en yaygn hatalardan biri, hipotetik ve tecrbi ifadeleri
birbirinden ayrabilme yeteneksizliinden ortaya kan hatadr.
Teoriler birer emsal veya modeller sistemidir[1], tasvir veya olaylarn resmi
10
13
IX
Evrim Teorisine inanyorum demek ne anlama gelir?
Eer biri size gelse ve: Evrim Teorisine inanyorum demek anlam ifade
ediyorsa, Newton Mekaniine inanyorum demek de anlam ifade eder dese ona ne
cevap verirsiniz?
Hareket halindeki eitli cisimlere ait hesaplamalarda uygulamakta olsanz bile
Newton Mekaniine inanyorum demezsiniz, neden?
Relativite (izafiyet) teorisine kart olarak: Newton Mekaniine artk
inanmyorum da demezsiniz.
u halde: Evrim Teorisine inanyorum (veya inanmyorum) demek nasl
anlaml olabilir?
u karlkl konumay gz nne alalm:
Marksist Teoriye inanyorum.
Peki, Newton Mekaniine inanyor musunuz?
Efendim, Marksizm bir teori deil, kendisinden teoriler retilebilen tek
metottur.
Bir gramatik illzyon, iindeki temel inan ifadesinin, teorik (bilimsel) ifade
olarak gsterildii bir illzyondur.
Belli bir tr gramer kaydrmacasna rnek olarak, Hacivat-Karagzden u lisan
14
oyununu verebilirim. Oyun her iki tarafn kendi cmlesini dierinin peinden
tekrarlama kural ile balar. Fakat Hacivat, bu tekrarlamalar srasnda adm adm baz
kelimeleri deitirir ve sonunda btn cmleyi Karagzn tasdikinden geen bir
hakaret ifadesine dntrr. Bu hal, Karagz durumu farkedinceye kadar srer:
Mersin Karagz. Sprge sap Hacivat.
Mersin Karagz. Sprge sap Hacivat.
Mersin mersin Karagz. Sprge sap Hacivat.
Meersiin Karagz. Sprge sap Hacivat.
Meersiin Karagz. Sprge sap Hacivat.
Meyersiin Karagz. Sprge sap Hacivat.
Neyersiin Karagz. Sprge sap Hacivat.
Ne yersin Karagz. Sprge sap Hacivat.
Ne yersin Karagz. Sprge sap Hacivat.
X
u ifadeyi gz nne alalm: Neden insanlar birbirini ldrr?
Sorulduu artlara bal olarak, bu soruya verilebilecek cevaplarn eitliliini
dnn.
Bu soruya verilebilecek hipotetik cevaplar eitli bilim dallarna gre deiebilir
ve aklamalar:
1. Biyolojik nedenlere,
2. evre etkilerine,
3. Psikolojik nedenlere,
4. Sosyal nedenlere, vs. bal olarak yaplabilir. Ayrca bu tip aklamalar sadece
nedensel yaplar iinde deil, teki aklama yaplar ierinde (probabilistik,
relativistik ve diyalektik aklama yaplar iinde) de ortaya konabilir. Eer
(hipotetik) bir aklama aryorsanz, cevabn da hipotetik olmas gereklidir. Bu
soruyu imdi de unlarla karlatrn:
nsanlar neden lr?,
nsanlar neden dnyaya gelir?
Bu son sorular kolaylkla temel inan sorular olarak alnabilir.
XI
Hzl bir ekilde akan byk bir nehir dnn. Farzedelim ki, bunun ak yolu
zerinde bir yerde bir baraj ina edilmi olsun. Ve buradaki bir hidro-elektrik g
istasyonu vastasyla suyun kinetik enerjisini elektrik enerjisine dntryor olalm.
Gene bu enerjiyi g hatlar vastasyla ehirdeki g merkezine, oradan da, eitli
maksatlarla (makinalar altrma, stma aydnlatma, vs.) kullanlmak zere ehir
iindeki fabrikalara, hastanelere, evlere, vs. datyor olalm. Bylece elektrik
enerjisini tekrar eitli enerji biimlerine eviriyor olalm.
imdi biz dmeye bastmzda birisi: In yanmas ve nehirin akmas ayn
eydir dese buna ne dersiniz? (Freud bunun gibi bir ey mi demek istedi?)
Farzedelim birisi: Hayr esas olan enerjidir, nehirin kendisi deil. Aslnda o,
enerjinin ak (hareket?) ortamlarndan sadece bir tanesidir. Enerji eitli grnmler
alabilir (elektrik, kimyasal, elektromanyetik, atomik, vs.). nemli olan enerji akn
bir yerde yakalamaktr. Bunun mutlaka nehir zerinde olmas gerekmez. Gne
15
nlarnn enerjisi suyu buhar halinde havaya ykseltir, ve sonra bu, yamur olarak
yere der ve nehir yatanda birikir, vs. dedi.
Dmeyi evirdiimizde bize k veren nedir? ehirdeki g merkezi mi, yoksa
nehir zerindeki baraj m, yoksa nehir mi, yoksa gne mi,...?
Burada, yle grnyor ki ayn soruya birbirinden farkl, ve hepsi de ayn ekilde
doru eitli cevaplar verebilmekteyiz.
Ancak, burada bir soru mu, yoksa sorular m var?
Bir pozitivist, teorik terimri temel inan grameri iinde kullanmaktan vazgetii
takdirde, aklamalarnda ona kar syleyebilecein hibir ey yoktur ve zaten de o,
lisanla ifade asndan, bir pozitivist olmaktan kmtr.
Teorik veya ampirik aklamalarn, olgularla karlatrlabilecek modeller
(emsal) veya modeller sistemi olarak ifade ettii srece ona kar sylenecek bir sz
yoktur.
Ama eer, balangta byle bir karlatrmay inkar ediyorsa, o zaman bu
demektir ki, aklamalarn, hipotetik (veya teorik) bir gramer iinde ortaya
koymak istememektedir.
Neden hipotetik gramer iinde ortaya konan teorik veya ampirik ifadelere kar
kamazsnz diyorum?
Bir benzeim modeline kar kamazsnz, ancak onun olaylarla karlatrlma
biimini kabul etmeyebilirsiniz.
Bu yerinde bir karlatrma deil veya: Bu model burada elverili deil
diyebilirsiniz.
Fakat burada, yerinde deil veya elverili deil ne demek olur? Bu modelin,
karlatrmalarda bu ekilde kullanlmas, bir hayat tarznn bir parasn
sergilemekte deil midir?
nsan yldrm olgusu ile ilgili mmkn teorik aklamalar engellemeksizin:
Yldrmlar Allah yaratyor diyebilir. Fakat eer ben bir temel inan ifadesini,
teorik aklamalar engelleyecek ekilde kullanyorsam, o zaman bunu teorik bir
gramer iinde kullanyorum demektir ve o zaman da bu, bir temel inan ifadesi
olmaktan km olmaktadr.
Ayn ekilde, teorik kavramlar da dini aklamalar engelleyecek ekilde
kullanlabilir. (inde, Doal Ayklama (Natural Selection) ve Evrim Sreleri
terimlerinin kullanld cmlelerden bazlarn dnn).
Bir materyalist (veya pozitivist), teorik terimleri dini gramer iinde
kullanmaktan kurtulmak iin ne yapmal? sorusunu elikili bir cevap
beklemektedir.
Allah aalar yaratt ifadesi ile,
Allah elektronlar yaratt ifadesi btnyle ayn gramer iinde olamaz.
nk, alternatif bir teorik sistemde, elektron kavramnn yerini baka bir
takm kavramlarn alabileceini, hatta bu sistemde bunun bir benzerinin bile
olmayabileceini dnebiliriz. O zaman da bu yeni teorik sistemi emsal olarak
kabul ettiimiz takdirde: Allah elektronlar yaratt ifadesi toptan bo veya anlamsz
bir ifade olacaktr.
Farzedelim ki ben, belli bir fiziksel olay zerine teorik aklamalarda bulundum.
Sonra bir aklama ve aklama-sorusu zinciri sonunda yle bir noktaya ulatm ki
orada artk: Bunu aklayamyoruz veya Bunun aklamasn bilmiyoruz dedim.
Bunu teorik aklamalarmn bir temeli olarak dnebilirsiniz. Farzedelim bunun
yerine ben: Bunun aklamasn bilmiyoruz, ama bilim bize retecek (veya ilerde
16
17
yorumu olarak KULLANILMAKTADIR; onlarn herhangi bir yorumu onun metamatematik sisteminin bir paras olmakta deildir. Ve bu ekilde kullanlmakla da
onlar artk, Principia Mathematicann bir paras olmaktan kmtr. Sanrm
Wittgenstein, Remarks on the Foundations of Mathematics isimli kitabnda bunu
demek istemektedir.
Ryalarn psikoanalitik yorumunu dnelim. Bu kabaca, safhada
yaplmaktadr:
1 Ryann gndelik lisanda tasviri,
2 Bu tasvirin psikanalizin sembolik diline evrilmesi,
3 Bu tadil edilmi tasvirin ryann yorumu olarak gndelik lisan zerine
yanstlmas.
Derim ki: Burada yaplan bu yorum ryann yorumu deil, fakat sizin bu
hipotetik sisteminizin, ryann gndelik lisan iindeki tasviri zerine yanstlm bir
yorumudur.
Buradaki fark greceksiniz; Gdelin yorumlar, geniletilmi bir aritmetik
gramer iinde yaplmaktadr. Halbuki ikinci rnekte birbirinden farkl iki gramer sz
konusudur.
Bilimsel bir deyile...
Bu ifade ile karlatnz zaman, gnlk hayatta bir olayn veya tarihi bir olayn
bir tasvirinin bir modelle (hipotezle) karlatrlmasn beklersiniz. Bu da, gndelik
lisandan, bir bilim diline (hipotetik lisana) geii gerektirir. Sonra da gndelik lisanda
ifade edilmi olan bu tasvir, sz konusu teorik veya hipotetik sistemin bir hipotezinin
yorumu olacaktr. Bunun aksi deil.
Belirli bir ekonomik veya sosyal teori, gnmz olaylarnn, veya tarihin yorumu
DEL, fakat gnmzn olaylarn veya tarihi olaylar ifadede, baz teorik
sistemlerin terimleri ile ortaya konmu olan cmleler, bu teorilerin (hipotezlerinin)
birer yorumudur.
Bylece: Falan filan bilimsel teori, tarihin (veya tabiatn, veya toplumsal
hayatn) yorumudur demek gramatik bir samaln ifadesidir.
Psikolojiyi (gramatik adan) dier teorik sistemlerden ayr klan husus,
psikolojik teorilerin yorumlarnn, yalnzca hal ifadeleriyle deil, ayn zamanda,
grameri bunlardan farkl olan ve P-ifadeleri diye adlandrdm ifadelerle de
kartrlmakta olmasdr. (P-ifadeleri iin Blm 5e baknz).
4. BMSEL SORULAR SSTEM
Bu blmde nce sembolik terimlerle formel bir sorular sistemi tanmlyoruz.
Daha sonra da bunu rneklerle aklyoruz.
S = Soru
p = Cmle (nerme)
q = Cmle (nerme)
C = Cevap
Mantksal iaretler: /\; ve, V; veya, ~; deil, - >; gerektirir, =;
edeerdir.
18
Tarifler:
p = p1 /\ p2 /\ ... /\ pn
q* = q1 V q2 V ... V qm
qk = qk V ~qk
S = p /\ q*
Ci = p /\ qi
nermeler mantnn aksiyomlar ve yukardaki tariflerden, aadaki ifadeler
mantksal olarak ispat edilebilir:
C -> S
C -> p
C -> q*
Sorular Sisteminin Bir Yorumu
Bir soru, bir cmleler (nermeler) erevesi ve cevap alannn birleimidir.
p = sorunun erevesi.
q* = sorunun cevap alan.
Bir soru, bir cmleler ayrm ve birleimidir.
Bir soruya verilen (dorudan) bir cevap, sorunun kendisini kabul etmek
demektir.
Bir soruya verilen (dorudan) cevap, sorunun erevesini gerekli klar.
Bir soruya verilen (dorudan) cevap, sorunun cevap alann gerekli klar.
Bir sorunun erevesi, kurulduu cmlelere bal olarak yanl ve /veya hatal
olabilir.
Eer bir sorunun erevesi yanlsa, ona verilebilecek btn (dorudan) cevaplar
yanl olacaktr.
Eer bir sorunun erevesi hatal ise, ona verilebilecek btn (dorudan)
cevaplar hatal olacaktr.
Eer bir sorunun cevap alan bir mantksal-yere sahip deilse, o sorunun
erevesi yanltr.
Eer bir sorunun erevesi yoksa (yani erevesi bo cmleler kmesi ise), o bir
soru deildir.
u sorular gz nne alalm:
Altna benzer bir maden parasnn gerekten altn olup olmadn tayin etmek
iin sadece bir mihenk tana sahip olmak yeterli midir?
Mihenk tann nasl kullanldn bilmek de gerekli deil midir?
Bu sorular ben, bir kriterler sisteminin uygulamas iin basit bir rnek olarak
kullanabilirim. Ayn ekilde, bir soruyu (veya soru biimine sahip bir ifadeyi),
sorunun cevap alann snrlamak suretiyle, bir hkm (veya nerme) olarak da
kullanabilirim.
Bir nermeyi (veya daha genel bir terimle, bir cmleyi) daha iyi anlamak iin,
19
onun cevap olabilecei bir soru bulmaya aln. Bunu Wittgenstein ve Carnapn, bir
cmlenin ne anlama geldiini (veya anlaml olup olmadn) akla kavuturmak
iin o cmleyi aksi ile karlatrma tekniine ilve bir teknik olarak kabul
edebilirsiniz.
Farzedelim ki: Bu odann iindeki u masann zerindeki kutu ne renktir?
eklindeki baz basit sorular anlayan ve buna gre davranabilen yar zeki bir
robotumuz var. Gene farzedelim ki bu robot, Russeln tasvirlerine benzer
mantksal rneklere uygun bir ekilde alyor olsun.
Bu robota yukardaki soruyu sorduumuzda, bir oda iinde olduunu tesbit
ettikten sonra (veya sorudaki odann tasvirinden sonra), bu soruyu aadaki
tasvirlere ayracaktr:
3. Bu odada bir masa vardr.
4. Masann zerinde bir kutu vardr.
5. Masann zerindeki kutunun bir rengi vardr.
6. Kutunun rengi x dir. (Burada x bir renk deikenidir).
Bu deikene herhangi bir deer koymadan nce robot, 1-4 tasvirlerinin
geerliliini ortaya koymaya (veya salamasn yapmaya) alacaktr.
Dier bir deyile, soruya bir cevap vermeden nce onun erevesinin geerli
olup olmadn tesbit etmeye (salamaya) alacaktr. Eer bu tasvirlerden herhangi
birinin geerliliini tesbit edemiyor (veya salayamyor) ise, o zaman dorudan
doruya veya dolayl olarak soruyu reddedecektir. (Burada tasvirlerin salanmasna
tekabl eden rutinler ok daha karmak olabilir, ve bu ii yrtmek iin de kategorik
olarak birbirinden farkl rutinler gerekebilir).
Burada robota sorulan bu soru, bir tasvir sorusu olarak kabul edilebilir. (Ayn
sorunun biimsel (formal) bir soru kabul edilebilecei bir durum da dnebiliriz).
Bu basitletirilmi rnek, daha karmak gramer yapsna sahip sorularn analizinde
kullanlacak bir karlatrma rnei olarak alnabilir.
5. FADELERN SINIFLANDIRILMASI
Bu blmde ifadelerin kullanm alanlarna (lisan iindeki fonksiyonlarna) gre
kategorilere ayrabileceimiz bir snflandrma veriyoruz. fadelerin lisan iindeki
yapsn vurgulamak iin snflandrmay aadaki sra iinde inceleyeceiz.
9
8
7
6
5
4
3
2
1
20
ekil 1
ekil 2
HAYAL FADELER
Hayali ifadeler masal, hikaye ve roman ifadeleridir.
Bir masal veya roman iin: Bu da gerekten olur mu? demezsiniz.
nsan bir an iin masallarn herhangi bir olayla snrl olamayacan sanabilir.
Fakat baz yaz veya szler iin: Bu masal (hikaye, roman) deil diyebiliyoruz.
Hayali ifadeler bir olay ifade etmezler. Bunlarda (masal, hikaye ve romanda)
doruluk veya yanllk sz konusu deildir.
Hayali ifadeler iin, nanyorum ki... n-eki bir anlam ifade etmez.
Alaaddin ve Sihirli Lambas masalnda: Byc neden lambay ele geirmek
istedi? sorusu, hayali (masals) bir cevap (aklama) gerektirir.
u soruyu dnelim:
Alaaddinin, lambay bycden geri aldn ispat edebilir misiniz?
imdi de u ifadeyi dnelim:
Byc Alaaddinle M.. 767 ylnda karlat. O tarihte Alaaddin dokuz
yandayd.
Hayali ifadeler iin:
Hikayeye (masala, romana) gre... demek anlamldr.
MECAZ VE BENZEM FADELER
Bir benzeim ifadesi iin neden? sorusu anlamszdr. Ayrca:
... inanyor musunuz?,
... ispat edebilir misiniz?,
Emin misiniz?,
Tarife (tanma) gre... ekleri anlamszdr.
Mecaz ve benzeim cmleleri, temsil etmekte olduklar normal (literal) ifade
biimlerine, yani hipotetik ifade biimlerine veya tasvirlere evrilebilir.
Normal ifade biimine evrilemeyen mecaz ve benzeim cmleleri bir anlam
ifade etmez. (Dier bir deyile, bunlar bize birey tasvir etmeyecek veya
21
aklamayacaktr).
te size bir mecaz (ve iki benzeim) ifadesi:
Baz mecazi ifadeler, normal kullanl biimine evrildikleri zaman kaybolup
giderler. Gne knca su ve amura dnen kardan adam gibi. Veya, ayrdetmesini
bilen biri kncaya kadar geerli olan kalp para gibi...
Trkede, u masann bir aya, tekilerden ksa eklindeki ifadeleri mecazi
ifade saymak gereksizdir. nk bunlar kullandmz lisan iersinde mecazi ifade
ilevine sahip deildir. (Bunlar normal ifade biimine evirmeye kalkmak
anlamszdr, nk zaten bunlarn normal ifade biimi budur).
TARH FADELER
Tarih cmleleri, gemi olaylar ifadede kullandmz cmlelerdir.
Tarih cmlelerinin genel ifade biimi: yle yle olmutur, ...
Tarih ifadeleri iin: Bunun delili (kant) nedir? sorusu anlamldr.
Birok durumlarda tarih ifadeleri iin, Falan filana gre ... (buradaki falan
filan, bir tarihinin veya olay anlatann ismi olmak zere) n-ekini kullanmak
anlamldr.
Bir tarih ifadesini (veya aksini) desteklemek iin delillerden (kantlardan)
bahsetmek birok durumlarda anlamldr.
Baz durumlarda bir ifadenin, tarih ifadesi mi yoksa temel inan ifadesi mi
olduunu sylemek imkansz grnebilir. Fakat temel inan ifadelerin aksine, tarih
ifadeleri iin:
Mmkndr ki ...,
Muhtemeldir ki... n-ekleri birok durumlarda anlamldr.
Fakat: Biz inanyoruz ki... n-eki anlamszdr.
TEORK, HPOTETK, AMPRK (THA) FADELER
Teorik, hipotetik, ampirik (THA) cmleler, aklamalardr. (Ampirik ifadeler,
tecrbelerden genelletirilmi, birbirinden bamsz ifadelerdir.)
THA aklamalar, bir hayat tarzn sergileyen bir lisann temelleri deildir.
THA ifadeler iin:
1 Neden? diye (veya daha genel terimlerle, aklama-sorusu) sormak
anlamldr.
2 Teoriye gre... ve Hipoteze gre..., n-ekleri anlamldr.
3 nanyorum ki... (veya ...inanmyorum) ekleri anlamszdr.
Denilebilir ki, THA cmleleri ile biz (en genel ifade ile) unu demek
istemekteyiz: Olaylar unun unun GB olmaktadr (veya olur).
Bir THA ifadesinin doruluundan veya yanllndan bahsetmek anlamszdr.
Buna karlk; THA ifade u u olaylarla karlatrmada uygundur veya uygun
deildir denebilir.
Bir bilim teorisi, olaylarla karlatrlabilen bir modeller sistemidir.
Bir bilim teorisinin salanabilirlii (verifiability), onun olaylarla
karlatrlabilirliidir.
22
temelini
ortaya
koymada
23
evrim
24
udur...
Hal ifadelerine doru veya yanltr denebilir. (Dier bir deyile, hal
ifadelerinin doruluundan ve yanllndan bahsetmek anlamldr).
Eer bir hal ifadesi, bir hipotetik sistemin terimleri ile ortaya konmusa, o zaman
bu ifade, o hipotetik sistemin, bununla sz konusu edilen olaylar zerine bir
yorumudur.
P-FADELER
P-fadelerine baz rnekler:
Kolumda bir ar hissediyorum.
u u problem zerinde dnyorum.
Aadaki trden sorular P-fadeleri iin anlamszdr:
Emin misiniz?,
Nasl ispat edebilirsin?.
te yandan:
Byle hissediyorum, demek anlamldr.
Fakat yle ifadeler anlamszdr:
Belki (muhtemelen) kolumda bir ar var,
yle inanyorum ki kolumda bir ar var.
P-fadeleri hakknda yaplan en kolay hatalardan biri de onlarn hipotetik
ifadelerle kartrlmasdr.
u P-fadesini gz nne alalm: Bu problemi dnmekteyim. imdi yle bir
durum tasarlayn ki, bunun yerine bir hipotetik ifadenin yle bir yorumu
kullanlmak isteniyor olsun:
1 Onun beyninde (benim beynimde), p fizyolojik sreci vuku bulmaktadr.
Bir modelin bir paras olarak, bununla biz (genel anlamda) unu demek
istemekteyiz: Durum unun unun GBDR.
imdi farzedelim ki bu yukardaki P-fadesi iin alternatif baka bir modelin bir
yorumu teklif edilmi olsun. Mesela:
2 Onun beyninde (benim beynimde), q fizyolojik sreci vuku bulmaktadr.
Burada u soruyu sormak anlaml olacaktr: Bu p modeli 1 ile ifade ettiim
olaylar sergilemekte (aklamada) uygun bir model midir?
Halbuki u soruyu gz nne aln:
Ben bu problemi dnyor muyum?
Grld gibi teorik bir ifadenin bir yorumu iin anlaml olan bir soru, bunun
edeeri kabul edilen P-ifadesi iin anlaml olmamaktadr. Buradan da u sonuca
varlabilir: Herhangi bir teorik ifade veya bunun bir yorumu, bir P-ifadesine edeer
olamaz (onun yerini alamaz).
yle bir vaka dnn:
Bir adam kendisinin doruyu syleyip sylemediine kanaat getirmek iin bir
elektronik yalan makinasna bavuruyor!
Ancak bu rnek pek de elenceli olmayabilir. nk, yle bir durum daha
25
26
kalkmayz.
nanyorum ki... n-eki, MMB ifadeleri iin anlamszdr.
27
II
Bylece madde, daha nce olmayan yeni bir takm zellikler gstermeye
balad kimyasal bileim zellikleri. [1]
Eer bunu mecazi bir ifade kabul eder de Madde neden bu zellikleri
gstermeye balad diye soracak olursanz, ite cevap:
1 Evren eitli srelerden (proseslerden) ibarettir,
2 Bir srete (proseste) elikiler vardr.
3 Bu elikiler iinde i gler vardr.
Mekanistik materyalistlerin aksine olarak, diyalektikiler bunlar sylerler.
Evrenin (kainatn) mekanistik modeli: Dili arklardan ve helezonlu (spiral)
yaylardan meydana gelmi son derece karmak bir mekanik dzen.
Diyalektikilerin modeli: gce sahip bir sreler (prosesler) topluluu. Ve
bu sreleri meydana getiren elemanlar birbirleriyle srekli ve kesikli etkileim
iersinde bulunmakta. G orada, srecin kendi iinde bulunmaktadr.
28
29
30
s. 25.
s. 25.
s. 42.
s. 42.
s. 42.
s. 42.
31
32
2 A.g.e., s. 10.
3 A.g.e., s. 11.
4 A.g.e., s. 11-12.
III
33
Eer bunlar yalnzca mecaz veya benzeim ifadeleridir diyecek olursanz, derim
ki: Mecaz ve benzeim ifadeleri btnyle normal ifade biimine evrilebilen
ifadelerdir.
Eer biz bilimin bymesinden ve baarsndan sz edebiliyorsak, ayn ekilde
onun baarszlndan da sz edebilmeliyiz. Fakat baz durumlarda neden Bilim
34
35
36
Din bir illzyondur demek, Hayat tarz ne olursa olsun btn insanlarn
(bilimsel) aklamalar illzyonlara dayanmaktadr demektir.
Din bir illzyondur ifadesi en azndan u ifade ile karlatrlabilir: Mantk ve
matematik bir illzyondur. Bu ifade ise, ne dorudur ne de yanltr, fakat
anlamszdr.
Derim ki, sizin dininiz (hayat tarznz), ayn zamanda, sizin gereklik ve
illzyonlardan belli bir ekilde bahsetmenizi salayan eydir. Herhangi bir din
gereklie veya hayallere (illzyona) dayanmaz, fakat bu gereklik ve illzyon
ona dayanr.
Tekrar, Din bir illzyondur szn ele alalm.
Sizi artan ey, byle bir ifadenin hangi temele dayandn sormasn
bilememektir. Bunun bir temele dayanmadn sezdiinizde de buna ne anlam
vereceinizi bilememektir.
37
Byle bir ifadeyi ortaya atan biri, kendisinin de bir dini (hayat tarz) olduunu,
bunu sylemekle kendisinin de bir hayaller (illzyonlar) lkesinde bulunduunu
kabul etmi olduunu grememektedir.
Yukardaki ifadelerde grm olabileceiniz gibi, Freudun yapt ey,
illzyon, nevroz, igdsel gler gibi teorik terimleri teorik-olmayan bir
gramer iinde kullanmak. Psikolojiyi iyi bilen, bu ve benzeri terimleri teorik
ifadelerde kullanan biri, bu gramer deiikliinin kolayca farkna varamayabilir ve
yukardaki ifadeleri de teorik ifadelerle birlikte benimseyebilir. Bu durum dier
bilimler iin de sz konusudur.
Bu durumu belki bir rnekle akla kavuturabiliriz. Birisi gelse size yle
dese:
Alaaddinin lambas aslnda sihirli lamba falan deildi. Termodinamiin ikinci
prensibine gre alan, fakat uzay-zaman evrimi yapabilen bir arat ne dersiniz?
Burada grdmz gibi, Alaaddin, sihirli lamba gibi masal terimleri gya
fiziksel (teorik) bir gramer iinde kullanlm oluyor.
Freud ve Marx gibi teorisyenlerin, din hakkndaki ifadelerinin aknla yol
amas, bir yandan bunlarn sanki teorik bir gramer iinde sylenmi szler olarak
grlmesinden, te yandan da bu tip aklamalarn hipotetik-olmayan bir temeli
yokmu gibi grnmesindendir.
Btn bunlardan; Freudun btn yazdklar teorik-olmayan ifadelerdir, ve
teorik bir deere sahip deildirler demek istiyorum sanlmasn. te burada problem,
birini tekinden ayrmasn bilmek.
Baz gramer samalamalar, hata dzeltme rutinleri olmayan bir bilgisayarda,
ayrlm kelimeleri (reserved words) deiken isimleri olarak kullanmaktan ortaya
kan karklklarla karlatrlabilir.
V
Ortadaki durum u: Evrim sreci srasnda, bir tre ait kimyasal bir birimin,
baka bir trn kimyasal birimine kod olarak verildii bir plan uygulanmtr.[1]
Buna teorik bir ifade diyebilir miyiz?
... Bir plan uygulanmtr. Soru: Bu plan kim uygulamtr? Byle bir soru
sorduumuzda bu, herhangi bir plan uygulamasnda mutlaka bunun dnda biri (veya
bir g) bulunmas gerektiine kendimizi inanmaya m zorluyoruz demektir?
Grne gre, Bu plan kim uygulamtr? sorusu ancak dini bir gramer
iinde cevaplandrlabilir.
Bu plan Tanr uygulamtr ifadesini Bu plan evrim uygulamtr ifadesiyle
karlatrn. nceki halde, belli bir plan var kabul etmekte ve sonra da bunu
hipotetik bir sistem iersinde temsil etmeye almakta ve sonra da, Bunu Tanr
byle yapmtr demektesiniz. kinci halde ise, belli bir plan var saymakta, sonra
bunu hipotetik bir sistem iersinde temsil etmeye almakta ve sonra da, ortadaki
mantksal boluu Evrim bunu byle yapmtr sz ile doldurmaktasnz. Birinci
38
halde yaptmz i zet olarak bir model kurmak, sonra da bunu Tanrya izafe etmek.
kinci halde ise bir model kurmakta, sonra da bunun bir model olduunu unutarak,
bunun iindeki terimleri deitirmeden kullanm alanndan kaydrmaktasnz.
Vahenin durumunu karikatrize etmek iin yle diyebiliriz: Gdelin kodu
lml bir insann eseridir, halbuki genetik kod Tanrnn eseridir. Bu yzden de bu
genetik kod mkemmel, zorunlu ve deitirilemez olmal. Buna hemen karlk
verdim ve anlatabildiim kadar ile bunun byle olmadn ve genetik kodun, her
ynyle, Gdelin numaralandrma sistemi kadar keyfi olduunu syledim. Neden
byle dndm gstermek zere yaz tahtas zerine bununla ilgili molekllerin
resimlerini izdim. Fakat tahta banda bir an durduumda baz eyler, ne
dediimden tam emin olmadm noktalar, tekrar gzden geirmem gereken olgular
benimle alay etmeye balam gibiydiler. Genetik kodun keyfi olduunu snftaki
rencilere ispat etme arzusu beni molekler biyolojinin akllara durgunluk veren
alanlarna ekti. te burada yazmak istediklerim de bu alma srasnda
bulduklarm...[2]
-------------------1 Hofstadter (1982), s. 14.
2 A.g.e. s. 14-15.
karkl
baz
tip
gramer
VI
Darwinin teorisi ayn zamanda, evrimin trlerin ve eko-sistemlerin yararna bir
amaca ynelik olduu varsaymnn da karsna kmtr. Doal ayklama teorisi,
belki bilin d bir benzetme ile Adam Smithin bireyci lassez-faire ekonomisindeki
gibi (-Darwin, teorisini kurmadan nce ciddi olarak bunu almakta idi), yalnzca
kiisel baar iin abalayan bireyleri sz konusu eder. ada terimlerle ifade
edilecek olursa, doal seim, gelecek nesillere kendi genlerini brakma ynnde
bireylerin bilin d kavga ve abalar ile ilgilenir. Bundan trlerin kazanaca fayda,
eko-sistemlerin ahenklilii, yalnz ve sadece bireyler arasndaki mcadelelerin, veya
39
rakipler arasndaki doal bir dengenin yan rn olarak ortaya kar. Bu durumda,
ruhlara, hayat glerine, Tanrya ne gerek var? Tabiat olaylarn hibir mdahaleci
ruh efkatle seyretmemektedir. (Newtonun saat-kuran tanrs zamann balangcnda
dzeni kurmu ve kendi haline ilemeye brakm olabilir). Evrimci deimeyi hibir
hayat gc beslememektedir. Ve Tanr hakknda ne dnyorsak dnelim, onun
varl tabiatn rnlerinde kendini gstermemektedir.[1]
Burada evrim bireylerin bilin d kavga ve abalarna dayandrlmakta.
Bilin d ve birey bildiimiz gibi psikolojik terimler. Bu terimleri insanlar iin
ve belki teki baz memeli hayvanlar iin kullanabiliriz. Fakat bunlar tek hcreli
mikro organizmalar iin kullanmak anlaml olur mu? (rnek: Amipin bilin d
abas!).
Yazar ayn zamanda, ruh, hayat gleri vb. gibi idealist kavramlarn bu
(evrimci) sistemde nasl kaldrlp atlabileceini gstermeye alyor. Buradaki
dnce, formle edildii ekliyle evrim teorisindeki ifadelerin salt teorik ifadeler
olduu ve bunlarn herhangi bir teorik-olmayan terim ve aklamaya dayanmad.
Ancak bu yukardaki aklamalarn teorik olmayan temellerine inmek iin sadece u
trden sorular sormanz yeterlidir: Bu bilin d aba nereden geliyor?
-------------1 Gould (1982), s. 23-24.
VII
Biyoloji, dnyadaki karmak yapya sahip varlklar zerine yaplan almadr.
Fizik ise basit cisimler zerine yaplan almadr. Hayatn karmak oluu ve
40
evreye duyarl bir uyum salamadaki baars, bunun hakknda zel bir eit
aklama gerektirmektedir, ve byle bir aklamaya duyulan alk ounlukla
insanlar tabiat-st bir Yaratcya inanmaya itelemitir. Karmaklk istatistiki
imkanszl gerektirir. Bir ey istatistik olarak ne kadar imkanszsa, biz de bunun kr
bir ans sonucu olarak ortaya ktna o kadar az inanrz. Yzeysel olarak, ansa
kar ilk grnen alternatif zeki bir Bir ey istatistik olarak ne kadar imkanszsa, biz
de bunun kr bir ans sonucu olarak ortaya ktna o kadar az inanrz. Yzeysel
olarak, ansa kar ilk grnen alternatif zeki bir Yaratcya inanmaktr. Fakat
Charles Darwin, kr fiziksel glerin bilinli bir yaratl plann taklit etmesinin
mmkn olduunu, ve de, ansa bal deiimlerin birikimli bir szgeci olarak
ileyen bu kr fiziksel glerin sonunda nasl, uyum salama yeteneine sahip ve
organize bir takm karmak yaplara, sivrisineklere ve mamutlara, insana, ve dolayl
olarak da, kitaplara ve bilgisayarlara yol atn gstermitir.
Darwinin teorisi imdi, bu konuda geerli btn kantlar tarafndan
desteklenmektedir ve bunun doruluundan hibir ciddi biyolog phe etmemektedir.
Fakat, kantlarn nemli olmas bir yana, bu makalemde ben farkl bir eit dnce
gelitirme imkanlarn kefetmeye alacam. yle sanyorum ki, kantlardan
bamsz olarak, Darwinci doal ayklamann, uyum salama yeteneine sahip
organize bir takm karmak yaplarn varolularnn aklanmas iinde, prensip
olarak bildiimiz tek g olduunu gstermek mmkndr. Bu aamada ne
srdm dnce, mantksal anlamda tam bir kesinlikte olmayacak. Burada benim
yaklamm, Darwinci doal ayklamann eldeki dier alternatiflerini incelemek ve
kantlar bunlara kar olmam olsa bile, bu alternatiflerin, bunlardan beklediimiz
kavramsal ilevi yerine getiremeyecek durumda olduklarn gstermek. (Buna benzer
bir dnce, gene Darwinin yorumlamasna uygun olmak kaydyla aamal veya
sramal evrim dncesine kar, sreceli evrimi desteklemek zere
gelitirilebilir).
Darwinciliin karsnda, hayatn organize ve grnte bir amaca ynelik
karmaklnn aklamas olarak ne srlen yalnzca iki alternatif biliyorum.
Bunlarda biri Tanr, teki de Lamarklk (Lamarckism). Korkarm Tanryla olan
iimi ksa keseceim. Onun birok meziyetleri olabilir: Kukusuz onun yerini,
vicdanlar szlatmada, lm deindekilere ve aresizlere mit kaps olmada kimse
dolduramaz. Fakat organize karmak yaplarn aklanmasnda o bir ie yaramaz.
Bizim aklamasn yapmaya altmz ey, organize bir karmaklktr; bu yzden
de bunun aklanmasna, bunu yaratabilecek gte ve karmaklkta bir varlk
kattrmak bounadr.[1]
-------------------1 Dawkins (1982), s. 130.
41
42
yle bir satran oyunu dnn ki, bunda taraflar ilerine geldii zaman talar
dama oyunundaki gibi oynuyor olsun. Bu oyun iinde son hareketin hangi kurala
gre oynandna nasl karar verirdiniz? Byle bir oyunu satran veya dama ile nasl
karlatrabilirsiniz?
Eer ben de gramer-kr olsaydm, bugnn
teorisyenlerinin btn
sylediklerini teorik ifadeler olarak grrdm. Ancak, teorik ifadeleri teorik
olmayanlardan ayrmasn bilmek o kadar kolay deildir. Fakat bu ne kadar zorsa o
kadar da nemli.
VIII
Grnte nemsiz saylabilecek yle bir durum dnyorum ki, bunda ben
bilim-kurguyu kurgu-bilimden ayrrdm. ncekinde yle ifadeler kullanrdm:
Sonra elektron, protona dedi ki: Termodinamiin ikinci prensibine aykr
davranmayalm. Buna karlk sonrakinde ise u trden ifadeler kullanrdm:
Troglar vcutlarnda zayf bir radyo-aktiviteye sahiptirler; bunlar karbon-esasl olup
yksek basnlara dayankl idiler, ve EM [elektro-manyetik] spektrumun ksa dalgal
blgesinin ok aasndaki uyarmlar alglayabilmekte idiler.[1]
ncekinde, teorik terimler (mesela elektron, proton vs.) hayali (masals) bir
gramer iersinde kullanlmakta, sonrakinde ise masals terimler (Trog gibi) teorik
bir ereve iinde kullanlmakta.
------------1 Vinge (1981), s. 64.
7. GRAMATK SORUTURMALAR - 3
I
Moby Dick (Beyaz Balina) filmini dnelim. Bu film, ayn isimdeki romann
konusunu sergilemektedir. Peki bundan baka bir eyi de gstermekte deil midir?
Ayrca gstermektedir ki, u u aktrler (Gregory Peck, vs.) bu filmde rol
almlardr, yani bu aktrler, Kaptan Ahab ve tayfalarnn bandan geenleri
sergilemek zere belli zamanlarda, belli yerlerde ve filmde de gsterildii gibi, belli
bir takm davranlarda (aktlarda) bulunmulardr.
Bylece, ayn film birbirinden btnyle farkl iki ayr olaylar dizisini
sergilemektedir.
Soru: Hangisi olaylarn gerek resmidir? Belki: Bu ona bak anza bal
diyeceksiniz. Belki bunu, bu soruya, (onun karkla ynelten erevesi nedeniyle)
dorudan cevap vermekten kanmak iin sylemi olacaksnz. Dier bir deyile,
soruyu ortaya konduu ekliyle hemen kabul etmek istememektesiniz. Bu ksa
analizi (zmlemeyi) burada brakalm ve yeniden dikkatimizi Kaptan Ahab ve
tayfalarna evirelim.
Bu ona bak anza bal.
43
Kaptan Ahabn tayfas lyor, aktr lmyor. Bylece biz ayn eye, birbirinden
btnyle farkl iki deiik adan hayret ve aknla dmeden rahata
bakabilmekteyiz!
Burada; Kaptan Ahab unu unu yapt dediim zaman, hayali ifade grameri
iinde konumaktaym. Halbuki bu aktrlerden bahsettiim zaman, hal ifadesi (veya
tarih ifadesi) grameri iinde konumaktaym.
II
Bir cva havuzu zerinde koan bir adam tasarlayn.
nce, bir anda bunu tasarlayamamaktayz. Denilebilir ki bu, bir benzeim veya
karlatrma rnei bulamamamzdandr. Daha sonra, belki, bataklkl (amurlu) bir
arazide (tarlada) komaya alan bir adam, ve daha sonra da belki, lde komaya
alan bir adam tasarlarz...
III
Birok durumlarda, bir rengin mavi mi yoksa yeil mi saylabilecei zerinde
durmak anlamszdr. Fakat krmz ile yeili birbirinden ayrt edemediimiz ciddi bir
durum dnn.
IV
yle bir hastalk dnn ki, ona yakalanm olan insanlar yalnzca imdiki
zaman iersinde konumakta olsunlar.
yle bir toplum dnn ki, orada lisan iersinde tekil ahs zamirleri (yani, ben,
sen, o) kullanmak yasaklanm olsun ve bylece, Ben unu grdm, Bunu
anladm ifadeleri anlamsz saylsn.
Baka bir toplum dnn ki, orada, inanyorum ifadesini kullanmak
yasaklanm veya kt grlm olsun. Buna ramen bu toplumda, inanyorum
ifadesini kullanmadan ayn eyleri ifade etmek ne kadar kolay olacaktr.
yle bir lisan dnn ki onda, ne zaman bir P-ifadesi (mesela unu
dnyorum, uramda bir ar hissediyorum, vs.) sylenmi olsa, Objektif
olarak sylemek gerekirse n-eki de birlikte kullanlmakta ve cmleler yle ifade
edilmektedir: Objektif olarak sylemek gerekirse, unu dnyorum, veya
Objektif olarak sylemek gerekirse, uramda bir ar hissediyorum!
Richard paradoksunu retebilmek iin Gdel teoremini rnek olarak kullanan
bir adam dnn!
V
Satranta en nemli ta hangisidir? ah m?
44
SELM BBLYOGRAFYA
Ackerman, R., An Introduction to Many Valued Logics. Londra: Routledge and Kegan Paul.
1967.
Ambrose, A. & M. Lazerowitz (eds)., Ludwig Wittgenstein: Philosophy and Language, Londra:
George Allen and Unwin, 1972.
Anscombe, G.E.M., An Introduction to Wittgensteins Tractatus, Londra: Hutchinson, 1959.
Bartley, W.W., Wittgenstein, Londra: Quartet Books, 1974.
Bogen, J., Wittgensteins Philosophy of Language, Londra: Routledge and Kegan Paul, 1972.
Carnap, R., An Introduction to the Phisolophy of Science, New York: Basic Books, 1966.
Carnap, R., Introduction to Symbolic Logic and its Applications, Tr. By W. H. Meyer and J.
Wilkinson. New York: Dover, 1958.
Carnap, R., The Logical Structure of the World and Pseudoproblems in Philosophy, Berkeley:
University of California Press, 1969.
Chalmers, A.F., What is This Thing Called Science? Milton Keynes: The Open University Press,
1976.
Cornford, F.M., Platos Theory of Knowledge, Londra: Routledge and Kegan Paul, 1935.
Cornford, M., Dialectical Materialism, An Introduction. Volume 1. Materialism and the
Dialectical Method, Londra: Lawrence and Wishart, 1976.
45
Cornford, M., Marxism and the Linguistic Philosophy, Londra: Lawrence and Wishart, 1971.
Cornford, M., Open Philosophy and the Open Society, Londra: Lawrence and Wishart, 1968.
Dawkins, R., The Necessity of Darwinism, New Scientist, 15 April 1982, s. 130.
Diamond, C. (ed.), Wittgensteins Lectures on the Foundations of Mathematics, Cambridge,
1939. Sussex: The Harvester Press, 1976.
Einstein, A., Relativity, Londra: Methuen, 1920.
Engelmann, P., Letters from Wittgenstein with a Memoir, (transl. by) L. Furthmuller, (ed. by)
B.F. McGuiness. Oxford: Basil Blackwell, 1967.
Feyerabend, P., Against Method, Londra: Verso, 1975.
Frazer, J.G., The Golden Bough, Londra: (Abridged Ed.) The Macmillan Press, 1978.
Fromm, E., Psychoanalysis and Religion, New Haven: Yale University Press, 1950.
Goodstein, R.L., Recursive Analysis, Amsterdam: North-Holland, 1961.
Goodstein, R.L., Recursive Number Theory, Amsterdam: North-Holland, 1964.
Goodstein, R.L., Mathematical Logic, Second ed. Leicester: Leicester Uiversity Press, 1965.
Gould, S. J., In Praise of Charles Darwin, Discover: s. 23-24, February 1982.
Gdel, K., On Formally Undecidable Propositions of Principia Mathematica and Related
Systems, New York: Basic Bokks, 1962.
Heisenberg, W., Across the Frontiers, New York: Harper, 1975.
Heisenberg, W., Physics and Beyond, Londra: George Allen and Unwin, 1971.
Heisenberg, W., Physics and Philosophy, Londra: George Allen and Unwin, 1958.
Hertz, H., The Principles of Mechanics, New York: Dover, 1956.
Hofstadter, D.R., Metamagical Themas, Scientific American, March 1982, s. 14-16.
Hourani, G.F., Averroes, On the Harmony of Religion and Philosophy, Londra: Luzac, 1976.
Janik, A. & S. Toulmin, Wittgensteins Vienna, Londra: Weidenfeld and Nicholson, 1973.
Kleene, S.C., Introduction to Metamathematics, Amsterdam: North-Holland Publishing Company,
1952.
Kneebone, G.T., Mathematical Logic and Foundations of Mathematics, New York: Van
Nostrand Reinhold, 1963.
Kuhn, T.S., The Essential Tension, Selected Studies in Scientific Tradition and Change,
Chicago: The University of Chicago Press, 1977.
Kuhn T.S., The Structure of Scientific Revolutions, (second ed.), Chicago: The University of
Chicago Press, 1970.
Laing, R.D., Conversations With Children, Middlesex: Penguin Books, 1978.
46
Lakatos, I. & A. Musgrave (eds.), Criticism and the Growth of Knowledge, Londra:
Cambridge University Press, 1979.
Lee, H.D.P., Wittgenstein 1929-1931, Philosophy, April 1979, vol 54, No 208.
Luckhardt, C.G. (ed.), Wittgenstein, Sources and Perspectives, Sussex: The Harvester Press,
1979.
Malcolm, N., Ludwig Wittgenstein: A. Memoir. With a Bibliographical Sketch by G. H. von
Wright, Londra: Oxford University Press, 1958.
Maslow, A.H., The Psychology of Science, A. Reconnessaince, New York: Harper and Row,
1966.
Newton, I., Opticks, New York: Dover, 1952.
OConnor, D.J., Free Will, Londra: Macmillan, 1971.
Pears, D.F., Wittgenstein, Londra: Fontana, 1969.
Piaget, J., The Childs Conception of the World, St Albans: Paladin, 1973.
Piaget, J., The Language and Thought of the Child, Londra: Routledge and Kegan Paul, 1971.
Pitcher, G. (ed.), Wittgenstein, The Philosophical Investigations, A. Collection of Critical
Essays. Londra: Macmillan, 1970.
Poincare, H., Science and Hypothesis, New York: Dover, 1952.
Popper, K.R., Conjectures and Refutations, Londra: Routledge and Kegan Paul, 1972.
Popper, K.R., The Logic of Scientific Discovery, Londra: Hutchinson, 1959.
Popper, K.R., Objective Knowledge, Oxford: Clarendon Press, 1972.
Quine. W.v.O., From a Logical Point of View, Cambridge, Mass.: Harvard University Press,
1961.
Quine, W.v.O., Mathematical Logic, New York: Harper, 1940.
Reichenbach, H., Elements of Symbolic Logic, New York: The Free Press, 1947.
Richards, I.A., The Philosophy of Rhotoric, Londra: Oxford University Press, 1931.
Rumi, Celaleddin, Mesnevi, Manzum Nahifi Tercmesi, (hazrl.) Amil elebiolu. stanbul:
Snmez Matbaas, 1967.
Russell, B., Introduction to Mathematical Philosophy, Londra: George Allen and Unwin, 1919.
Russell, B., Mysticism and Logic, Londra: George Allen and Unwin, 1963.
Russell, B., The Principles of Mathematics, Londra: George Allen and Unwin, 1903.
Ryle, G., The Concept of Mind, Harmondsworth: Penguin, 1949.
Ryle, G., Dilemmas, Cambridge: University Press, 1969.
Stoll, R.R., Sets, Logic and Axiomatic Theories, San Fransisco: W.H. Freeman, 1961.
Vinge, J.D., Eyes of Amber, Londra: Macdonald Futura Publishers, 1981.
47
48