You are on page 1of 31

KR HANOLU SAPAH GAZETESNDEK YAZILARI

SABAH 03 Mays 2015, Pazar

M. KR

HANOLU
Birinci Dnya Sava'nn temel nedeni "Osmanl paylam"
myd?
Modernlik sonras toplumlar "gemi" ile "gncel" arasndaki ilikiyi devamllk ve
belirleyicilik temelinde ina etmilerdir.
Reinhardt Kosseleck'in "tarihsel zaman" kavramsallatrmas ile vurgulad gibi
modernliin rettii ve sz konusu ilikiyi salayan "tarih," bir "gereklik deposu"
olmayp bir "sylem"dir.
Toplumumuzda "gemi" ile "gncel" arasndaki kpry kuran "sylem" ilevi gren
"tarih"in en nemli hususiyetlerinden birisi de ezel bir "maduriyet"i tesis etmeye
almasdr.
Bu sylemin znesi ise srekli biimde "hakszlklara urayan," "aleyhine
komplolar kurulan" ve "paralanmak isteyen" bir yap olmaktadr. Bu sylem kendi
merkezli bir anlatm gelitirerek sz konusu "komplo" ve "paralama" giriimlerini dnya
tarihinin de deimeyen gndemi olarak kavramsallatrmaktadr.
Farkl zaman dilimlerine geri tanarak oradan gnmze ulaan bir izgiyi reten bu
"sylem/tarih," genellikle Birinci Dnya Sava'n balang noktas olarak alan "ezel"
bir sreci ina etmektedir.
Bu yaklama gre Birinci Dnya Sava'nn temel nedeni ve amac "Osmanl Devleti'nin
paralanma ve paylalmas" olmu, bunu gerekletirmeye fazlasyla yaklaan
"dmanlar" son anda baarszla uram- lar, buna karlk emellerinden
vazgememilerdir.
Gnmzde varolan sorunlarmzn temel kaynaklarndan birisi de bu kendini srekli biimde
yeniden reten ve sonu gelmeyen sretir.
Birinci Dnya Sava ve bu byk atma srasnda gerekleen olaylarn yznc
yldnmleri nedeniyle sklkla gndeme getirilen bu yaklam bir tarih metodolojisi sorunu
olmann olduka tesine geerek derin toplumsal etkiler yaratmaktadr.
Temmuz krizi balam
Dnyadaki yerimiz ve ilikilerimizi zgn ve sonu gelmeyen bir "maduriyet" sarmal
zerinden aklayan bu yaklama karlk 1914 Temmuz Krizi srasndaki koullarn
deerlendirilmesi yaratlan kurgunun yaanan gereklikle badamadn ortaya
koymaktadr.
Dier bir ifadeyle, "Osmanl paylam" iki byk Avrupa ittifak arasnda balayan
atmann temel nedenlerinden birisi deildir. Bu deiik glerin Osmanl devleti zerinde
emelleri bulunmad anlamna gelmez.
Benzer ekilde 1915 "stanbul Anlamas" ile balayarak 1916 Sykes-Picot-Sazonov
uzlamas ile sren ve harp iinde en nemlisi Bolevik htilli olan gelimeler erevesinde
dzeltilen ve sava sonrasnda nemli deiikliklere urayan "paylam planlar" da

"atmann temel amacnn Osmanl'nn sona erdirilmesi ve topraklarnn


datm" olduunu kantlamaz.
Konunun daha iyi anlalabilmesi iin Temmuz Krizi srasnda Osmanl Devleti'nin
konumunun deerlendirilmesi gereklidir. 1914 ylnn Saraybosna suikastna kadar geen
dnemi Osmanl Devleti'nin sorunlarn zme konusunda uluslararas arenada att nemli
admlara sahne olmutur.
Balkan Savalar sonrasnda "Dou Meselesi" en azndan "ahlk bir sorun" olarak
sona ermitir. Ermeniler dnda kalan Hristiyan Osmanl ansr iin giriimlerde
bulunulmas artk Avrupa kamuoyunda bir temel gndem maddesi oluturmuyordu.
1914 yl ubat aynda Rus basks altnda Dou ve Gneydou Anadolu'yu iine alan geni
bir alanda uygulanacak bir reform projesini kabl eden Osmanl ynetimi, ad byle
konulmamakla birlikte fiilen Ermeni slahtn balatm ve oluturulacak iki geni blgeye
Avrupal valilerin atanmasna rza gstermiti.
Temmuz Krizi baladnda bu sre hzl biimde ilerlemekte idi.
Benzer ekilde Osmanl Devleti'nin en nemli sorunu olma nitelii tayan Arabistan
Yarmadas'ndaki ihtilfl blgeler de ngiltere ile varlan 1914 Anglo-Turkish Convention
erevesinde halledilmiti.
Haziran aynda sultan tarafndan onaylanan bu anlama, yarmadada Britanya himayesine
girmi olan Kuveyt, Katar benzeri stratejik blgelerin ve bir "ngiliz nfz sahasnn"
tannmasna karlk Necd bata olmak zere fiilen Osmanl kontrolnde olmayan alanlarn
stanbul'dan ynetilmesinin kabln salyordu.
Bu anlama yarmadann paylamnn yan sra gmrk tarifelerinden Dicle ve Frat zerinde
ulamn nasl yaplacana ulaan bir alanda Osmanl Devleti ile Britanya arasndaki
sorunlar sona erdiriyordu.
Osmanl Devleti bu uluslararas hamlelere ek olarak milliyeti programlar izleyerek merkezle
ykselme eilimi gsteren atmalar iine girmi olan deiik etnik grup rgtlenmeleri ile
de uzlama giriimleri balatmt.
rnein 1913 ylnda Paris'te Arap Kongresi'ni toplayan muhalifler ile balatlan zm sreci
Temmuz Krizi ncesinde nemli ilerlemeler kaydetmiti.
Neden paralayacaklard?
Dolaysyla Dou Meselesi'nin sona erdii bir ortamda, Hristiyan unsurlarn byk blm
ile Avusturya-Macaristan ve talya tarafndan desteklenen Arnavutlarn imparato rluktan
ayrld, Ermeni slaht programn uygulamaya koymu, Britanya ile blgesel sorunlarn
zm ve etnik milliyetilikler ile uzlama sreleri balatm bir Osmanl devletinin
paralanarak "sona erdirilmesi" 1914 Temmuz Krizi ncesinde kimsenin arzulamad bir
gelime idi.
Bu, Rusya'nn Boazlar zerinde besledii emeller benzeri stratejik tehditlerin btnyle
ortadan kalkm olduu anlamna gelmez.
Britanya'nn 1907 sonrasnda bu emellere eskisi kadar muhalefet etmedii de dorudur. Ama
1915 ylnn zor koullarnda bile Churchill'in Boazlar blgesinin Rusya'ya terkine ne kadar
direndii gz nne alnrsa bunun kolaylkla gereklemeyecei akt. Ayrca Boazlar
zerine mevcut Rus arzularnn bir ekilde tatmin edilmesi de Osmanl Devleti'nin tamamen
datlmasn zorunlu klmyordu.
"Dnya dmanmz" mdr?
Osmanl Devleti temel amac "onun paylam" olmayan bir savaa kendi tercihi
neticesinde dahil olmutur. Doal olarak Osmanl katlm savan en nemli paylam alann
ortaya kartm ve bunun nasl yaplaca zerine 1915 il 1920 yllar arasnda deiik
senaryolar kaleme alnmtr. Ancak bu planlar tetikleyenin "ezel paylam dncesi"

deil, Osmanl Devleti'nin "savaa girmesi" olduu unutulmamaldr.


Harp sresinde Osmanl yneticileri de benzer genileme planlar yapmlardr.
Tarihin bir "sylem" olduunu gz nne aldmzda gelitirdiimiz "egemen
sylem"in maduriyet temelli ve kuatlmlk vurgular gl bir anlat olduu ortadadr.
Dolaysyla dnyaya bakmz fazlasyla olumsuz biimde etkileyebilen bu "sylem"i
tarihsel balamlar geree daha uygun biimde yorumlayarak deitirmek zannedilenin
tesinde bir nemi haizdir..
Kendisini paralamak fikrinden asla vazgemeyen dmanlarla bouan bir yapnn sonu
gelmeyen maduriyetlerini dile getiren egemen tarih sylemimiz en nemli sorunlarmzdan
birisidir

M. KR HANOLU
anakkaleden alnacak farkl bir ders 22 Mart 2015, Pazar
SABAH

anakkale savalarnn yznc yldnmnde sadece savatan


deil yenilginin nasl soruturulduundan da alnacak nemli
dersler bulunmaktadr
anakkale savalar Trkiye'nin imparatorluk mirsndan seerek
anmay srdrd tarih olaylardan birisidir. Bu yaplrken
genellikle balam kaydrmas yaplarak Harb-i Umum'nin
geliimini etkileyen bir cephede yaananlar "ulus-devlet"e geiin
hazrlayc aamas olarak sunulmaktadr.
Teleolojik tarih yazmnn gzel bir rnei olan sz konusu balam
kaydrmas phesiz anakkale savalarnn deerlendirilmesini
zorlatrmaktadr. Burada karlalan sorun arpc bir asker
zaferin hangi balamda ve nasl tarihselletirileceidir.
Dolaysyla genellikle balamndan kartlarak ideolojik hamaset
malzemesi olarak kullanlan anakkale savalarndan, "zafer"in
mirslar olarak alabileceimiz nemli dersler vardr. Bunun yan
sra bu cephede nemli bir yenilgiye urayanlarn "malubiyet"i
nasl ele aldklarndan karlacak farkl dersler de bulunmaktadr.
Yenilginin soruturulmas
anakkale ve Irak cephelerinde yaanan yenilgiler Byk
Britanya'da nemli bir tartmann kapsn amakla kalmayarak
hkmet zerinde sorumlularn ortaya karlmas ve baarszln

nedenleri konusunda kamuoyunun "aydnlatlmas" talebinde


bulunan youn bir basknn olumasna yol amtr. Bu ise 17
Austos 1916'da sz konusu iki cephenin almas kararnn kimler
tarafndan ve nasl alnd ile operasyonlarn ne ekilde idare
edildii konularn soruturacak zel komisyonlarn kurulmasna
neden olmutur.
Kurulan anakkale Komisyonu nce Lord Cromer, onun 1917
balarnda lm sonrasnda ise Lord Justice of Appeal William
Pickford bakanlnda parlamentonun her iki kanad ve savaa
birlik gnderen Avustralya ve Yeni Zelanda'y temsil eden
siyasetilerden olumutur. Donanma komutan Amiral Sir William
May ve eski ordu kurmay bakan Mareal Lord Nicholson ise
komisyonda deniz ve kara kuvvetlerini temsil etmilerdir.
Komisyon deiik hkmet temsilcileri ve asker yetkilileri
dinlemenin yan sra bata Sava Konseyi olmak zere kritik
kararlarn alnd toplantlarn stenografik zabtlarn incelemi ve
1917 banda karar alma srecinde yaplan hatalar ve sorumlular
zerinde younlaan ilk raporunu yaynlamtr.
Savan, merkez devletler lehine sonulanmas ihtimalinin yksek
olduu, en kritik gnlerinde yaynlanan rapor "asker sr" benzeri
bahanelerin arkasna snmadan anakkale'nin sadece deniz
gc ile geilebileceini savunan ve bu alanda dile getirilmi
itirazlarn niha kararn alnd toplantda tartlmasna engel olan
Donanma Birinci Lordu Winston Churchill bata olmak zere
sorumlular hedef tahtasna yerletirmitir.
lgin olan sava btn hzyla srerken yaynlanan bu altm
sahifelik raporun kitap halinde baslmas ve sata sunulmasdr.
Bu ekilde anakkale cephesindeki baarszln nedenleri ve
sorumlular hakknda kamuoyunun bilgilendirilmesi amalanmtr.
Asker ve diplomatik adan yaym sakncal olabilecek bir ka
paragrafta asteriks iareti ile ksa boluklar braklm, bunlar da
yl sonunda nerolunan bir buuk sahifelik bir ek ile kamuoyunun
bilgisine sunulmutur.
Rapor sadece uzmanlarn grlerini dinlemeyerek deniz harekt
seeneinde srarc olan Churchill'in deil, "her ii kendi bana
yapmaya alt" deerlendirilmesiyle komisyonun
kurulmasndan nce len dnemin Sava Bakan Lord Kitchener ile
gerekli koordinasyonu salayamad ima edilen babakan
Herbert Asquith'in de sorumluluuna iaret etmitir.
Seilenler ve atananlar
anakkale Komisyonu'nun ilk raporunda ilgi eken bir tartma da
danmanlarn ihtarlarna kulak asmad gibi bunlarn harekt
kararnn alnd Sava Konseyi toplantsnda dile getirilmesini

engelleyen Churchill'in davran konusunda ortaya konulmaktadr.


Tm komisyon yeleri Churchill'in sorumluluu konusunda hemfikir
olmakla beraber bu alanda farkl grler ileri srmlerdir.
Sava Konseyi'nin 13 Ocak 1915 tarihindeki toplantsnda deniz
harektnn baars konusunda pheler besleyen Lord Fisher, Sir
Arthur Wilson ve Sir James Murray sz almam, sadece Lord
Kitchener ve Churchill konumulardr. Komisyon bu nedenle deniz
harekt kararnn "olup bitti" eklinde karara baland kanaatine
ulamtr.
Komisyon yelerinin ounluu toplantda deniz harektnn
sakncalarn dile getirmeyen yksek rtbeli grevlilerin vazifelerini
lykyla yapmadklarn ileri srerken Andrew Fisher ve Sir Thomas
MacKenzie kar oy yazlaryla bu gre katlmadklarn ortaya
koymulardr. Her iki siyaseti de bir toplantya bakan ile beraber
katlan asker ve sivil danmanlarn "sorumlu hkmet ilkesi"
gereince kendi balarna gr aklayamayacaklarn, bakana
itiraz edemeyeceklerini, dncelerini ise sadece bakan isterse
dile getirebileceklerini savunmulardr.
Komisyon raporu bu tartma ile seilmi sorumlu hkmet ile
atanm profesyonel grevliler arasndaki ilikinin nitelii
konusunda da nemli bir ders sunmaktadr.
Alnacak ders
anakkale Komisyonu faaliyetini 1919'a kadar srdrmtr. Bu
tarihte yaynlanan Niha Rapor ise operasyonlarn nasl ynetildii
ve asker sorumluluk zerine younlamtr. Komuta heyetinin
kararlarndan askerin iaesine, yaanan ime suyu sorunundan
mektuplarn cepheye nasl ulatrldna ulaan alanlarda tm
ayrntlar masaya yatran bu rapor, operasyonel baarszlkta
temel sorumluluu General Sir Ian Hamilton'a yklemitir.
Bu rapordaki detaylarn asker tarih asndan son derece nemli
olduu ortadadr. Ancak komisyon faaliyetinden alnacak en byk
ders baarszlk ve hatalar konusunda effaf, tm ayrntlar
kamuoyu nne koyan, sorumlular belirleyen bir soruturmann
sava tm hzyla srerken yaplabilmesidir. Hkmet ve asker
yetkililerin operasyonel kararlarndan mesul tutulmalar,
atananlarn, seimle gelen, halka kar sorumluluk tayan
siyasetilerin talimatlarna uymalar gerekliliinin
vurgulanmasndan da yaklak bir asr sonra alnacak dersler
vardr.
ngiliz tarihilii Krm Harbi'nin idaresi konusunda sava devam
ederken alnan soruturma komisyonu kurulmas kararnn 1855
yl Ocak aynda Aberdeen hkmetinin istifasna yol amas
rneiyle kyaslayarak, anakkale Komisyonu sorgulamalarnn

snrl neticeler dourduunun altn izmektedir. Bu kyaslama


anlamlysa da komisyon faaliyetinin nemini azaltmaz. Konuya
karolgusal bir rnekle yaklaacak olursak, 1917'de "Sarkam"
ve "Kanal" harektlarn sorgulayan ve baarszlktan Enver ve
Cemal Paalar sorumlu tutan resm raporlarn kitaplarda
satldn hayl dahi edebilmemiz mmkn mdr?

M. KR HANOLU
"Trk Usl Bakanlk"n kk ttihad ve Terakki'de mi?
08 Mart 2015, Pazar

Deerli akademisyen Ali Bayramolu Trkiye'deki bakanlk sistemi tartmasnn geliimine


deinen yazsnda bunun Cell Bayar'n "saf mill irade" yaklam zerinden Trk
muhafazakrl ile eklemletiini vurgulad (Yeni afak, 26 ubat 2015). Bir dier deerli
akademisyen Ahmet nsel ise bu muhafazakr yaklamn kklerinin nc
cumhurbakannn da mensuplarndan olduu Osmanl ttihad ve Terakki Cemiyeti'nde
bulunabileceini dile getiren bir deerlendirme yapt (Radikal, 27 ubat 2015). nsel
yazsnda "Trk tipi bakanlk sistemi nerisine tarihsel bir dayanak
aranacaksa, esas olarak ttihat ve Terakki muhafazakrl"na bakmann gerekli
olduunu ileri srd.
rgt klt
ttihad ve Terakki Cemiyeti gncel tartmalarmzda sklkla atfta bulunulan bir rgtlenme
olmasna karlk hakkndaki yaygn kanaatlerin byk ounluu hataldr.
ncelikle belirtilmesi gerekir ki, ttihad ve Terakki gizli faaliyet dneminden balayarak
"lider" merkezli rgtlenmenin karsnda olmutur. Cemiyet'in lider kltne dayal
II.Abdlhamid rejimine kar bayrak at gz nne alndnda bunun fazla artc
olmad ortadadr. rgtn iinde de facto lider durumuna gelmeye alan Ahmed Rza
Bey'in durdurulmasndan yeni yaplanmalarda "riyaset"in ya fahr dzeyde tutulmas ya da
olmadnn vurgulanmasna ulaan bir yelpazedeki tutumlar, lider merkezli yaplanmaya
kar taknlan yaklam ortaya koyar.
rgt 1906'da Osmanl Terakki ve ttihad Cemiyeti ad altnda yeniden tekiltlandrldnda
"bakan" olmayan, deiik grevlerin eit haklara sahip yelere datld bir merkez
yrtme heyeti ve her birinin farkl dahil nizamnamesi bulunan, tamamen zerk yerel
ubelerden oluan bir yaplanma yaratlmt. Cemiyetin 1908 sonrasnda yasal bir rgt
haline gelmesi ve ak siyasal faaliyette bulunmas nedeniyle gerekletirilen deiiklikler
dnda bu iskelet ilerleyen yllarda da muhafaza edilmitir.
Bu yaplanma iinde ttihad ve Terakki "rgt klt" ve ideolojiyi n plana karan, iinde
tek kiinin ar glenmesine izin verilmeyen bir cemiyet olmutur. Cemiyetin "lider"i deil
"liderleri" vard. Siyasal rgtlenme Dr. Nzm ve Dr. Bahaeddin akir Beylerin liderliinde
yrtlm, asker, paramiliter alanlarda Enver ve Cemal Paalar sivrilmi, esnaf

tekiltlanmas Kara Kemal Bey'in idaresi altnda yaplm, ekonomi partinin ideolojik
yaklamlaryla uyumlu olmayan liberal tezleri benimseyen Cavit Bey'e emanet edilmi, parti
ideologlar olarak Ziya Gkalp ve Hseyinzde Ali Beyler faaliyette bulunmu, bu zerk
alanlar arasnda koordinasyonu ise Talt Paa salamtr. Bunun yan sra bilhassa 1913
sonrasnda merkezin kontrolnn artmasna karn yerel tekiltlar geni bir zerklik iinde
alm ve mebuslarn belirlenmesinde nemli rol oynamlardr.
Dolaysyla ttihad ve Terakki "gl lider" yaklamnn kar tezi bir yaplanma olmakla
kalmayp rgt ii demokrasiyi, otoriter bir ideolojiyi savunan bir rgt iin olduka iyi
iletmitir. Merkez-i Umum yeleri sklkla deimi, nde gelen isimler deiik grevlerde
istihdam edilmi ve nemli kararlar uzun tartmalardan sonra alnmtr. Bir karlatrma
yapacak olursak, ttihad ve Terakki, parti iinde dengelenemeyen gce sahip, yerel tekiltlara
dilediince mdahale eden, milletvekili adaylarnn kimler olaca yolunda son sz syleyen
bakanlara sahip gnmz partilerine nazaran "rgt ii demokrasi"yi ok daha gl
biimde hayata geirmitir.
Millet iradesi
Gl, tek, karizmatik ve rgte her istediini yaptran "lider"likten saknan ttihad ve
Terakki Cemiyeti "hakimiyet-i milliye" kavramna da sklkla atfta bulunmakla beraber
bunu bir feti haline getirmekten kanmtr.
lgin olarak bunu fetiletiren Cemiyet muhalifleri olmu, rnein Hakimiyet-i
Milliyeadndaki gazete Osmanl Demokrat Frkas (Frka-i bad) tarafndan yaynlanmtr.
Benzer ekilde meclis konumalarnda da muhalefet bu kavrama daha fazla atf yapmakla
kalmam, bunun yan sra "seim" d aralar, bilhassa orduyu devreye sokmakla sulad
ttihad ve Terakki'yi "hakimiyet-i milliye"ye sylem tesinde deer vermemekle itham
etmitir. Bu adan ele alnrsa ttihad ve Terakki, "hakimiyet-i milliye" kavramn tpk
ok partili yaam ncesi CHP'si gibi kullanm, bu kavram fetiletiren, onun gerek
anlamyla hayata geirilmesini talep eden ise siyaset yelpazesinin deiik yerlerinde bulunan
muhalifler olmutur.
Bu nedenlerle "bakanlk" sistemi arzularn Cell Bayar zerinden ttihad ve Terakki
muhafazakrlna balamak olduka zordur. Burada iaret edilmesi gereken bir dier olgu da
ttihad ve Terakki Cemiyeti yeliinin 1908 sonrasndaki yaygnldr. rnein Atatrk ve
smet nn de rgtte yasa d faaliyet dnemlerinden itibaren grevler almlardr. Bu
nedenle Bayar'n katlmnn kalknmac muhafazakr siyaseti ttihadlk ile ilikilendirme
alannda yetersiz kalaca vurgulanmaldr. Bayar'n 1960 ve 1970'li yllarn sonlarnda dile
getirdii grlerin kalknmac muhafazakrl ne derece temsil ettii de tartmaldr.
kirnek
"Trk tipi bakanlk" alannda yakn tarihimizde iki arpc rnek bulunmaktadr. Bunlar
gl ahs kltleriyle desteklenen II. Abdlhamid rejimi ile Takrir-i Skn il ok partili
yaama gei aralndaki Erken Cumhuriyet otoriterliidir (ikinci dnem de 1938 ncesi ve
sonras biiminde bir ayrma tabi tutulabilir). Her iki rnekte de modern brokrasi ile alan
neo-patrimonyal liderlik fiil "bakanlk" rejimi yaratmtr. nemli olan birinci dnemde
"mill irade"nin dlanmas, ikincisinde ise onu "halk adna ama halka ramen
halklk" biiminde kavramsallatrlmasdr.
Bu nedenle "Trk usl bakanlk"n tarihsel kklerine "saf mill irade" fetiizmi
zerinden ulaabilmek mmkn deildir. Kalknmac muhafazakrln vesayet eletirileri
uzun sre "bakanlk sistemi" benzeri bir zm temel almamtr.
Dolaysyla Turgut zal ile balayarak "bakanlk sistemi" taleplerini "saf mill irade"
zerinden merulatrmaya alan yaklamlarn zgn bir gelime olarak ayr bir kategoride
deerlendirilmesi gerekir. Bunun anlaml tarih kkleri yoktur. Benzer ekilde "fiil

bakanlk rejimlerine" tepki olarak gelimi rgtlenmelerin bu sistemin balatclar


olduunu sylemek de mmkn deildir.

Pazar

M. KR HANOLU

23 Kasm 2014,

Sykes-Picot eletirisi Neo-Osmanlclk ve slmclk mdr?


Trkiye'de her tarih devamllk vurgusu altnda "neo-Osmanlclk"
arayan, her emperyalizm eletirisinde ise "slmclk" bulan bir
kesim mevcuttur. Bu kesime mensup literati "Modern Ortadou'yu
I. Dnya Harbi ekillendirdi" benzeri bir tespiti dahi "Osmanlc
Oryantalizm" olarak yaftalamakta ve bunu, blgeyi "yeniden
sahiplenme" amal bir yaklamn tezahr olarak grmektedir.
Onlara gre I. Dnya Sava sonrasnda blgeye dayatlan dzeni
eletirmek "slmc" bir yaklamdr.
Yaklak yl nce yaynlanan "Sykes-Picot ve Sevres Sendromlar
ve Kapal Toplum" (11 Aralk 2011) balkl yazmzda da dile
getirmeye altmz gibi gnmzn tm sorunlarn I. Dnya
Sava sonras paylam erevesinde aklamak anlaml deildir.
Snrlar ayn yapaylkta m?
Ancak bu anlamsz yaklamdan kanmak, Sykes -Picot -Sazonov
anlamasnn, uyguland biimiyle, Ortadou'nun gncel
sorunlarnn olumasnda oynad roln kmsenmesine neden
olmamaldr. Osmanl Arap vilyetlerinin I. Dnya Sava ncesinde
sorunlu blgeler olmas, Bat emperyalizminin keyfemaye
ekillendirdii Ortadou'yu dnyann temel atma alanlarndan
birisi haline soktuu gereini dile getirmemize engel deildir.
Tarih 1918 sonrasnda durmamtr; ama dayatlan dzen blgenin
modern tarihinin en "belirleyici" siyasal gelimesidir.
Bunun ifadesi, Pax Ottomana'nn yeniden tesisi hlysnn dile
getirilmesi deil, bir "olgu"nun vurgulanmasdr. Modern
Ortadou'nun ekillenmesi zerine en analitik almay kaleme
alan James Gelvin de on dokuzuncu yzylda yaanan byk
dnm ve 1930'lar ile 1970'ler arasndaki srecin "daha
kapsaml toplumsal deiimler yarattna" iaret etmekte, buna
karlk I. Dnya Harbi'nin blgenin "tarihindeki en nemli siyasal
gelime" olduunu vurgulamaktadr.
Zikredilen literati Sykes-Picot dzeninin eletirilmesini "Osmanl'ya

dn zlemi" olarak grd iin, Osmanl dnemi snrlarnn da


"doal" olmadn, "fetih" neticesinde ekillendiini
savunmaktadr.
Bu yaklamn temel sorunu "doal snr yoktur" dnsel arka
plan erevesinde tm snrlarn "ayn yapaylkta" olduunu ileri
srmesidir. Bu ise elimizdeki rnek asndan fazlasyla anlamsz
bir yorumdur.
rnein, 1918 sonrasnda kurulan dzen, farkl demografik
zelliklere sahip Osmanl vilyetinden yapay bir Irak devleti
yaratm, bana da Hicaz'dan kral getirmitir. Ayn ekilde
"Churchill hkr" benzeri iddialar fantaziler olarak grsek bile
bir ngiliz diplomatn tespitiyle "tarih bir kaza" olan suni bir rdn
devletinin kurulmas, onun da bana Hicaz'dan kral getirilmesi,
Cebel-i Lbnan'da dar bir saha iin gelitirilmi mezhep temelli
yaplanmann Beyrut vilyetinin byk blmn kapsayan geni
bir alana yaylmas, daraltlan Filistin'in asrn en nemli sorununun
merkezi haline getirilmesi, Osmanl Krtlerinin farkl ulusdevletlere "etnik aznlklar" olarak datlmas blge gerekleriyle
uyumsuz ve yeni sorunlara gebe bir dzen yaratmtr. Bu
"yapaylk" ile Akabe'den Basra'ya uzanan blnmemi bir alann
"yapayl"nn ayn olduunu ileri srebilmek mmkn deildir.
1918 sonras dzeni bununla da kalmayarak kurduu mandat
rejimleri ile de "yapayl" artrmtr. Suriye'de mezhep temelli
aznlk diktatrl yeni dzenin kollayarak kurumlarda egemen
kld kesimler tarafndan kurulacaktr.
Osmanl son dnemi
1918 sonrasnda kurulan dzen, sava ncesinde Osmanl merkezi
ile Arap evre arasndaki ilikilerin sorunlu olduunun dile
getirilmesine engel deildir. Ykselen Arap milliyetilii ttihad
ynetimle atmaya girmi, Paris'te toplanan 1913 Arap Kongresi
adem-i merkeziyet temelli reformlar bata olmak zere kapsaml
talepleri Osmanl hkmetinin nne koymutu. ttihad ve Terakki
iindeki lml kanat, Arap nfusun youn olduu vilayetlere Arapa
bilen brokratlarn atanmas, devlet okullarnda Arapa eitim
verilmesi benzeri reformlar uygulamaya koyma karar alm,
Abdlhamid el-Zehrav benzeri liderleri nemli makamlara
getirmiti. Harb-i Umum ve Cemal Paa'nn icraat bu sreci
tersine evirmitir.
1918 ncesi srete Osmanl devletinin Arap vilyetleri ile
ilikisinin "mezhep temelinde" belirlendii doru deildir. rnein,
1908 sonrasnda merkez ile Basra'daki i nfs arasnda nemli
kprler kurulmu, i kltrel hareketi merkezin desteiyle
gelimi, el-lm dzeyinde bir dergi yaynlanmaya balanm,

Snn evrenin kaytsz kald "cihad"a en byk destei


Muhammed Kzm Tabatabai Yazd, Muhammed Taki el-iraz,
smail el-Sadr (Musa el-Sadr'n dedesi) benzeri i limler
vermilerdir.
Benzer ekilde Yemen'de Zeyd mam Yahya 1911 sonrasnda
Osmanl tarafnda yer alrken, Asir'de bir Suf devleti kuran
Muhammed Ali el-dris merkezle amansz bir atma iine girmi,
erif Hseyin ise 1916'da "Arap syan"n balatmtr.
Dolaysyla 1908 sonras dinamiklerinin on altnc yzyla ait
bilgilerle ina edilmesiyle oluturulan "Osmanl'dan Saddam'a
deimeyen Snn siyaset" yaklam anlaml deildir.
I. Dnya Sava patlamasa Arap vilyetlerinin merkezle ilikisinin
nasl geliecei zerine yorum yapabilmek kolay deildir.
Zikredilen sre, yerel ynetimlerin g kazanaca bir
yaplanmaya yol aabilecei gibi, Balkanlar'dakine benzer bir
kopu ile de neticelenebilecekti. "Mezhep" ise savunulduu gibi bu
alandaki temel belirleyici olmayacakt.
Tarih dondu mu?
Sykes- Picot Ortadousu bir "sre"in deil, tepeden inme ve
blge sakinlerinin isteklerini dikkate almayan bir dayatmann
rn olmutur.
Bu "olgu"yu dile getirmek, 1918 ncesinde Ortadou'nun bir
"huzur vahs" olduunu savunmak, "Osmanl'ya dn"
nermekle eanlaml deildir. Bu, son tahlilde, yirminci yzyl ba
emperyalizminin kurduu dzen ve oluturduu yaplarn
gnmz sorunlarnn oluumundaki payna dikkat ekmektir.
Bunu vurgulamak tarihin 1918 sonrasnda "dondurulmas"
anlamna da gelmez. Dekolonizasyon ve Souk Sava'tan ran
Devrimi'ne uzanan gelimeler, Arap milliyetiliinin ald deiik
biimler, blgesel atma ve uluslararas mdahaleler Ortadou
sorunlarnn gnmzdeki ekillerine evrilmelerini derinden
etkilemitir.
Ancak Sykes-Picot sonrasnda oluturulan "dzen" ilk dmenin
yanl iliklendii yerdir. Bu olguyu vurgulamak "siyasal" bir tavr
al deildir.
Bu dzenin "Dme yanl iliklenmi olabilir, Ortadou ahalisi de
kafasn altrsayd" yaklamyla savunulmas ise "siyasal" bir
konumu sahiplenmektir.

Kasm 2014, Pazar

M. KR

HANOLUAtatrk'n lm yldnmleri, onun temel dnce ve

yaklamlarnn ele alnmasndan ziyade ezberlenmi klieler ve


romantik karolgusalc kurgulamalarn tekrarna vesile olmaktadr.
Yaratlmasnda Atatrk'n nemli rol oynad bir
kavramsallatrma olan kurucu "felsefe" alannda da benzer bir
durum geerlidir. lgin olan sadece "kurucu felsefe"nin mulkl
ve gnmz deerleri yardmyla yeniden ina edilmesi deildir.
Bu fazlasyla mulk "felsefe;" "bilim, akl, aydnlanma" benzeri
kavramlar zerinden yeniden retilmektedir.
Bu, mulkl artrmasna karlk, anlaml bir yaklamdr. nk
"kurucu felsefe" olarak adlandrlan bileim, "bilim" ve "akl"
benzeri "byk" kavramlarn yannda "siyaset"in "iktidar" dnda
bir ayrnt ve ara olduunu varsaymtr.
Bu ise bir "kurucu siyaset kuram" boluu yaratmtr. "Hayatta en
hakiki mrit ilimdir" vecizesi bilimci bir dnya grn
yanstmasna karlk bir ynetim ve siyaset tasavvuru iermez.
Dnya gr ve siyaset
Kurucu "felsefe" temelde iddial bir "dnya gr" olmas
nedeniyle ortaya "kurucu, yol gsterici" bir siyaset metni
kartmamtr.
Tarihselletirilemeyen cumhuriyet kurucusu, etrafnda yaratlan
ahs klt ile kutsanrken, "felsefe" olarak yceltilen "dnya
gr" de dinselletirilmitir. Buna karlk 1924 Tekilt- Esasiye
Kanunu bata olmak zere "kurucu siyaset belgeleri," gereinde
deitirilebilecek, "teknik hukuk metinleri" olarak grlmtr.
Bir karlatrma yaplrsa "kurucu felsefe" Amerikan Anayasas'na
benzer bir belge retememi, bir ara olarak grd "siyaset"in
nasl yaplacan belirleyen ve tartan metinlerinin onun "temel
tezler"ini yanstt da dnlmemitir.
Bu nedenle Trkiye'de kurulu dnemi temel yasalar, hukuk
tarihileri dnda kimsenin ilgilenmedii ve Cumhuriyet'in dnya
grn anlamada esas alnmayan, "kurucu lider vecizeleri kadar
ehemmiyet atfedilmeyen" belgelerdir. Benzer ekilde fet nan
tarafndan yaynlanmasna karn nemli blmlerinin taslaklar
Atatrk tarafndan yaplan Meden Bilgiler almas da genellikle
bir "yurttalk bilgisi" kitab olarak deerlendirilmektedir.
Bu ereveden baklacak olursa "siyaset ve ynetim kuram

oluturma" kurucu "felsefe"nin temel amalarndan birisi


olmamtr. Bu sadece ortaya kan metinlerin derinlii ile ilgili bir
sorun deildir.
rnein 1924 Tekilt- Esasiye Kanunu, Amerikan Anayasas gibi
Aristo, Cicero, Locke ve Montesquieu'y de kapsayan geni bir
yelpazedeki dnrlerin tezlerini derinlikli biimde ileyen bir
metin olmaktan uzaktr.
Ancak nemli olan Cumhuriyet'in temel kanununun onun "dnya
gr"n yanstan "ana kaynak" olmamasdr. Bunun nedeni
"kurucu felsefe"nin "toplumun ynetimi" konusunu "yeni dnya
gr"nn hayata geirilmesini salayacak bir "ayrnt" olarak
grmesidir.
Bu nedenle "siyaset" ve "ynetim" konusu "iktidarda kalma
hedefi" dnda temel bir "ama" haline gelmemi ve sadece
"sylem" dzeyinde ehemmiyet tamtr.
rnein "hkimiyetin millete ait" olmasna "sylem" dzeyinde
atfedilen neme karlk uygulamada "byk deiim"in
salanabilmesi iin bunun btnyle bir kenara braklmasnda
saknca grlmemitir. "Kurucu felsefe"nin "siyaset"e bitii rol
onun bu kurumu ekillendiren temel belgelerin korunmas
konusunda da itina gstermemesine neden olmutur. rnein
toplumun nasl ynetileceini belirleyen temel yasay koruyacak,
onu yorumlayacak bir "yksek mahkeme"ye gerek grlmedii
gibi 1924'ten itibaren ancak ok partili yaama gei sonrasnda
deitirilecek ok sayda "anayasaya aykr kanun" karlmtr.
Byk tasavvur ve ayrntlar
Bilimcilik temelli "kurucu felsefe" gl tarihselci yaklamyla
Marksizm gibi "insanln nereden gelerek nereye gittiini" bilme
iddias tamtr.
Kozmosun oluumundan Erken Cumhuriyet'e ulaan zaman
dilimini deerlendiren bu yaklam, insanln binlerce yllk
evrimini deerlendirerek toplumunu "bu uzun srete ulalan
nokta" ile eklemletirme, onun bu aamann gerisinde kalmasn
nlenme benzeri "byk" bir ideali sahiplenmitir.
Bu idealin yaratlmasndaki temel yol gsterici ise Atatrk'n
tarihi olduunu dnd H. G. Wells'in The Outline of
History almas olmutur.
Atatrk'n ilgiyle okumakla kalmayarak hzla Trkeye evrilmesi
emrini verdii bu alma, 1941'e kadar okutulan ders kitaplarnn
temelini oluturmu, "hayat," "din," "rk," benzeri kavramlarn
"evrim"i ve "insanln serveni" yeni nesle Wells'in tezlerine
dayanlarak retilmitir.
Burada ilgin olan Mustafa Kemal'in kitabn tamamndan nce

Trkeye evirterek dikkatle okuduu ve Nutuk'ta atfta bulunduu


"Tarihin Gelecek Aamas" blmndeki kehnetleri fazla romantik
bulmasdr.
Wells, "Bir tanr olarak milliyetiliin kabile tanrlarnn yanna
gidecei," "insaniyet"e balln milliyetiliin yerini alaca,
"ortak bir inan"n yerleik dinleri ortadan kaldraca bir dnyann
ekilleneceini dnyor, gelecein bir "federal dnya devleti"ne
gebe olduu kehnetinde bulunuyordu.
Kitabn insanln geliimini anlatan bilimci yaklamn
iselletiren, pek ok yorumunu ona dayandran Atatrk'n eserin
dile getirdii gelecek tasavvurunun ksa vdede
gereklemeyeceini dnmesi ilgintir.
Oluumunda Atatrk'n belirleyici olduu kurucu "felsefe" yakn
gelecekte milliyetiliin belirleyici olaca, dinlerin zemin
kaybetmekle birlikte ortadan kalkmayarak bilimle atmay
srdrecei, Sosyal Darwinist anlamda "gl olann yaamn
srdrebilecei" bir dnya tasavvuru gelitiriyor, Trkiye'yi buna
hazrlamann gerekli olduunu dyordu.
Bu phesiz Wells'in romantik tezlerinden daha gereki bir
yaklamd.
Burada nemli olan "kurucu felsefe"nin yaratt bilimci
tasavvurun "temel" sorunsalnn "toplumun nasl ynetilecei"
olmamasdr.
Bu kapsaml ve toplumu "insanln binlerce yl sren evrimi
neticesinde ulat nokta ile uyumlu hale getirme" amal
tasavvur iin "siyaset," "demokrasi," "temsil," "hukuk devleti"
benzeri kavramlar, "sylem tesinde" nem tamayan ayrntlar
idi.
Erken Cumhuriyetin kurucu "felsefe"si mulk bir kavramlar
derlemesi olarak asr sonu dncesinin ana hatlarn yanstyordu.
Bilimci yn kuvvetli, tarihselcilii ar basan bu "felsefe"nin
gnmzn postmodern gerekleriyle ne denli uyutuu
tartmaldr.
Ancak, bunun da tesinde sz konusu "felsefe"nin temel sorunu
bir "kurucu siyaset ve ynetim kuram" gelitirememi olmasdr.
nsanln binlerce yllk evriminin "anlalmas," "yaamn ilk
olarak denizlerde olumu olmas," son tahlilde, siyasal bir rejimin
temellerini ekillendirememektedir.
Kurucu "felsefe" olarak adlandrlan dnya gr, "bilim" ve "akl"
benzeri kavramlarn yannda "siyaset"in basit bir ara olduunu
varsaymtr

M. KR HANOLU
'Bar'n milliyetilik(ler)le "sava"
02 Kasm 2014, Pazar

Trkiye imparatorluktan devralarak farkl bir boyuta tad "Krt Sorunu"nu zme
amacyla etrefil ve krlgan bir sreci balatmtr. Birbiriyle atan bu iki niteliin sorunun
zmn fazlasyla zorlatrd ortadadr. Srecin "etrefillii" onu uzatrken,
"krlganl" onun zamana yaylmasn kaldrmamaktadr.
Bu srecin "egemen milliyetilik" ile atacan ve toplumsal "bar"n ancak bu
ideolojinin kat yaklamlarndan taviz vermesi neticesinde salanabileceini belirtmek yanl
deildir. Ancak bu srecin baarya ulamas iin sz konusu tavizlerin "milliyetilik" deil
"milliyetilikler" tarafndan verilmesinin gerekli olduu gzden karlmamaldr.
Doal olarak merkez gc elinde tutan "milliyetilik"in ataca admlarn srecin baarya
ulamasndaki belirleyicilii daha fazladr. Buna karlk iki "milliyetilik"in atma alan
haline gelen sorun, bunlarn her ikisinin de tavizler vermekle kalmayarak ortak bir tasavvura
kar kmamalar ile zlebilir.
Milliyetilik(ler)
"Krt Sorunu" Cumhuriyet dneminde deiik bir boyuta tanmakla birlikte kkleri
Tanzimat'n merkeziyetilik uygulamalarna giden bir gemie sahiptir. Bedirhan Bey isyan
sonrasnda (1847) filizlenmeye balayan Krt proto milliyetilii, II. Abdlhamid dneminin
ilerleyen yllarnda hz kazanm, ancak Krdistan dergisinin temsil ettii bu hareket kendisini
resm ideoloji "Osmanllk"n snrlar iinde tutabilmitir.
kinci Merutiyet dneminde yeni bir ivme kazanan Krt oluum sz konusu snrlar daha
da zorlamtr. Bu dnemde ykselmekle kalmayarak resm ideolojiye dnen Trklkle,
Osmanllk tanm zerinden srtmeler yaayan Krt hareket, buna karlk "ayrlk"
bir izgiye kaymamtr. Cumhuriyet sonrasnda uygulanan tektipletirici ve inkrc
siyasetlerin "Trkiye" tasavvuru iinde kendisine yer bulamayan Krt milliyetiliini baskc
resm ideoloji ile iddetle atan bir izgiye kaydrd phesizdir. Sorun tedricen on
binlerce vatandamzn hayatna malolan dk younluklu bir i savaa evrilmitir.
Bunun asl sorumlusu devlet aygtn kontrol eden, onun gcn kullanan "milliyetiliin"
ekillendirdii resm ideolojidir. Ancak balatlan "zm sreci" meselenin "resm
ideoloji" eletirisinin tesine tanmasn gerekli klmaktadr. Bu aamada gerekli olan
sorunun "nasl ortaya kt," "sorumlusunun kim olduu"nu tartmak deil
(bunlar farkl balamlarda sorgulanmaldr) onu siyasal zme kavuturmaktr. Bunun tek
yolu da demokratik yollarla "ortak bir tasavvurun" yaratlmasdr.
Bir benzetme yapacak olursak, gnmzde "zm sreci" erevesinde karlalan
sorunlar, 1902-1912 dneminde Trkln etkilemeye balad resm ideoloji ile
Danaktsutyun rgtnn bayraktarln yapt Ermeni sosyalist-milliyetilii arasndaki
atmay andrr.
Ermeni milliyetiliinin on dokuzuncu asrn son yllarnda ykselmesi ve atmac bir boyut
kazanmasnda merkez siyasetlerin rol byktr. Ancak bu milliyetilik, resm yaklamlar
eletirenlerin de anlaml bulaca bir "ortak bir tasavvur" ile ilgilenmemi, tm
projelerini "farkllk" zerine bina etmitir. Zorlukla ulatmz "zm sreci"
aamasnda Trk milliyetiliinin devlet aygt zerinde srdrd etki konuyu sadece onun

ataca geri admlarla zlebilecek bir soruna indirgemez. Bylesi admlar ne denli
gerekliyse, dier milliyetiliin de temel yaklamlarn sorgulamas ve deimesi gereklidir.
Sorunu halledecek ereve olan "ortak tasavvur"a ulamak iin bir tarafn farkll
reddeden milliyetilikten vazgemesi ne kadar gerekliyse, dier tarafn da sadece farkll
vurgulayan yaklamdan "ortaklk"lar ne karan bir izgiye gelmesi o kadar zorunludur.
Tarihten dersler
Konuya yukarda verdiimiz tarih rnek zerinden yaklaacak olursak Harutyun ahrigyan'n
1907'de tartmaya at deiik milletlerin oluturaca "hey'at- mmtze-i
mctemi'a (birleik otonom idareler)"e dnecek, askerlik hizmetinin lavedilerek
ordunun kaldrlaca, her otonom milletin kendi "milis" gcne sahip olaca yapnn
hukuk zeminini oluturacak 45 maddelik programdan balayarak tm Danaktsutyun
projeleri "farkllk" merkezli ve "beraberlii" yok derecesine indirgeyecek bir
milliyetilii dile getirmilerdir. Bu erevede Danaktsutyun sadece ttihad ve Terakki ile
deil yeni bir tasavvur yaratmaya alan liberallerle de atmtr. ttihad liderlerin
ahrigyan'n "svire kantonlar"ndan ilham aldn dndkleri projesini ancak "bir
galib ordu ile stanbul'a gelebilirse kabl ettirecei" yolundaki eletirileri sadece
ykselen Trkln taviz vermeye yanamamas olarak grlmemelidir. Projeyi yaynlayan
Sabahaddin Bey bile bunun bir ortak tasavvur tasla olarak benimsenemeyeceini sert
eletirilerle dile getirmitir.
Projelerini "farkllk" zerine kuran maksimalist Ermeni sosyalist- milliyetilii ilerleyen
yllarda da ortak bir tasavvur yaratlmas konusunda istekli olmam, muhalifler ve Osmanl
merkezi ile yapt anlamalar "taktiksel ittifaklar" olarak grmtr.
Bylesi bir tasavvurun yaratlamamas konusundaki sorumluluun byk ksmnn kinci
Merutiyet dneminin byk blmnde devlet gcn elinde tutan ttihad ve Terakki'ye ait
olduu ortadadr. Ancak, Ermeni toplumu adna konumaya balayan Danaktsutyun'un
muhalefet yllarndan itibaren Trklk ve slmcl eletiren ve beraberlii asgariye
indirgemeyi savunan bir milliyetiliin tesine geememi olmasnn da baarszlkta rol
oynad unutulmamaldr.
Bu maksimalist milliyeti program 1908 sonrasndaki ksa sreli zgrlk ortam ve ttihad ve
Terakki'nin iktidardan dt dnemde de merkez ve "liberaller" olarak tanmlanan gruplarla
uzlamay imknsz klmtr.
mtihan baarmak
Tarih rnekler, gnmzde zmeye altmza benzer sorunlarn, sadece egemen
milliyetiliin sorgulanmas ve tavizler vermesi ile halledilemeyeceini ortaya koymaktadr.
Bu nedenle Trkiye'de "herkesin kendisi olarak katlabilecei eit vatandalk
temelli demokratik bir toplum" ve "bar" isteyenlerin egemen milliyetilii
eletirmekle yetinmemeleri gerekmektedir. Byle bir toplum arzulayanlarn bu milliyetilii
merkezine alan resm ideolojiyi eletirmeleri, onun tektipletirme projesi erevesinde
vatandalarmzn bir blmne ektirdii aclar, dk younluklu bir i sava
yaamamzdaki sorumluluunu vurgulamalar anlamldr. Ancak bu yaplrken bir "Trkiye
projesi" yaratlabilmesi iin dier milliyetiliin kendisini trplemesi, "farkllk" kadar
"ortaklk" dile getirmesinin gerektiini sylemek de zorunludur. kinci milliyetilii
sahiplenenlerin katlanmak zorunda brakldklar aclar onlarn adm atma sorumluluunu
ortadan kaldrmamaktadr. "Bar"n "sava", son tahlilde, milliyetilikle deil
milliyetiliklerledir...

M. KR HANOLU 26 Ekim 2014, Pazar


Cumhuriyet ve cumhuriyetilik: Neyi sorgulamalyz?
Her 29 Ekim'de olduu gibi Cumhuriyet ilnnn doksan birinci
yldnmnde de "mmetten millet, kuldan vatanda yaratlmas"
benzeri tarih gereklikle uyumayan klieler ve "cumhuriyetin
faziletleri" gibi hamas sylemlerin tekrarlanaca phesizdir.
Burada vurgulanmas gereken toplumumuzun sorununun "rejim
olarak cumhuriyet" deil, dnsel arka plan ve ideolojik
yaklamlar onun zgn bir yorumu erevesinde ekillenen bir
"cumhuriyetilik" olduudur.
On dokuzuncu asr sonu entelektel tezleri etrafnda ekillenen bir
"cumhuriyet" yorumuna dayanlarak ina edilen bu "cumhuriyeti"
ideolojinin gnmz toplumunu tamas ve onun meselelerine
cevap verebilmesinin sz konusu olamayaca ortadadr. Bu
nedenle, sorunun halli ayn cumhuriyetilik yaklamna dayal
ancak deiik alanlarda farkl yorumlar yapan bir "kinci
Cumhuriyet" ina etmekle deil bu "cumhuriyetilik"in
sorgulanmasyla mmkn olabilir.
Fazlasyla marjinal toplum kesimleri dnda kimsenin bir rejim
olarak kar kmad "cumhuriyet"e "dmanlk" benzeri
anlamsz eletirileri bir kenara brakarak yaplacak bu sorgulama
ise iki dzeyde gerekletirilmelidir.
Bunlardan birincisi yukarda zikrettiimiz klie ve sylemleri tekrar
etme yerine kurulan Cumhuriyet'in dnsel temelleri ve bunlarn
toplumsal gerekliimize ne denli uygun olduunun tartlmasdr.
kincisi ise ithal tezlerin hamasetle harmanlanmas yoluyla
oluturulan gnmz "Trk cumhuriyeti ideolojisinin" dnyadaki
"cumhuriyetilik" tartmas iindeki yerinin deerlendirilmesidir.
1905 model nc Cumhuriyet
Erken Cumhuriyet ideolojisi farkl toplumsal gereklikler ve tarih
geliim srecine karn Fransz nc Cumhuriyeti'nin Trk
kopyasn ina etme iddiasn sahiplenmitir. Burada ilgin olan bu
yapnn "cumhuriyet" kavramsallatrmasnn "mkemmel" biimi,
tarih ve gncel tm dier rneklerin ise sapmalar olarak
yorumlanmas yannda sz konusu ina faaliyetinin "ideoloji"
zerinden gerekletirilebileceinin varsaylmasdr. Dier bir
ifadeyle erken Cumhuriyet liderleri "niversel" olduu kabul

olunan ve en zgn ve gelimi biimini nc Cumhuriyet'te


bulduu varsaylan "cumhuriyet"in her toplumda ina
edilebileceini, bunun toplumsal koullardan bamsz olduunu
dnmlerdir.
Bu yaplrken sadece ithal bir ideolojiye dayanmaktan kaynaklanan
zorluklar fazlasyla kmsenmemi, nc Cumhuriyet
ideolojisindeki deiimler de gznne alnmamtr.
rnein dnem Fransas'nda "cumhuriyetdin" ilikisine yaklamda
Bergson etkisiyle ortaya kan kapsaml deiim fazla ilgi
grmemi, nc Cumhuriyet'in pozitivizm ve Spencer evrimcilii
karmas tezleri ile asr sonu bilimci sylemi esas alnm, konuya
Jules Ferry'nin bak asndan yaklalmtr. Dier bir ifadeyle,
Erken Cumhuriyet Trkiye'de nc Cumhuriyet'in 1905 model
bir kopyasn ina etmeye almtr.
S Debray cumhuriyetilii
Bunun neticesinde ortaya kan yap toplumsal koullar ve tarih
gelimelerin anlaml klmad bir dnm, varolmayan
atmalar zerinden ve hayal dmanlar yaratarak "ideolojik
dzeyde" gerekletirmeye almtr. Bunun sonucu olarak da
"ideolojik" nedenlerle desteklenmi, buna dayal bir taban
oluturmu, topluma nfzu ise snrl olmutur. Gnmzde
Trkiye'nin tartmas gereken "fazilet" benzeri soyut nitelikler
deil 1905 model "cumhuriyet" ve bunun beraberinde getirdii
ideolojik bagajn toplumumuzun koullar ve gerekliine
uygunluudur.
Asr sonu entelektel tasavvurlarn yanstan bu bagajn toplumsal
gereklikle uyumsuzluu ortadadr.
Bu nedenle Cumhuriyet'in bir rejim deil "ideoloji" olduunu
dnen aznln "kardevrim" olarak adlandrd bir srete
"demokrasiyi devrimin kklemesi, kitlenin gerektiince
aydnlanmas sonrasna brakan" yaklam tersine evrilmitir.
Gerekte toplum Regis Debray'nin 1980'lerin sonundan itibaren
tartt ve 1995'teNouvel Observateur'de yaynlanan makalesinin
bal ve ana fikri olan "demokrat m, cumhuriyeti mi" olmann
gerekli olduu sorusuna yaklak krk yl nce "rejim olarak
cumhuriyet ile sorunumuz yok ama ideolojik cumhuriyetilik
yerine demokrasiyi tercih ediyoruz" cevabn vermitir.
Bu cevab "kardevrim" olarak yorumlayan ideolojik
cumhuriyetilik, Debray'nin "cumhuriyeti demokrasiye
indirgemenin onu ldrmek anlamna geldii" tezine drt elle
sarlm ve "demokrasicumhuriyet atmas"nn temel siyasal
eksen olduunu savunmutur.
Cumhuriyet'in "niversal," demokrasinin ise "mahall" deerlere

dayand, "cumhuriyette devletin toplumu ekillendirdii,


demokraside ise toplumun devlete egemen olduunu," "sivil
toplum amatasnn" an en byk tehdidi haline geldiini
savunan Debray'nin tezlerini, hamaset, kiisel klt ve altna
yaratma yaklamlaryla harmanlayan Trk ideolojik
cumhuriyetilii olduka s bir kuram gelitirmitir.
Bu alanda deerlendirmeler yaplrken Debray'nin 1990 model
"cumhuriyetilik"ine dayanan sz konusu kuramn gnmzn
"cumhuriyetilik" tartmalar iinde de marjinal kaldnn da
unutulmamas gerekmektedir.
Kkleri klasik an Roma devletinde bulunan bir kuram gnmz
deer ve koullar erevesinde yeniden yorumlayarak, onu
demokrasi ile atmayan, zgrlklere saygl bir "vatandalar
cemaati" olarak ina etmeyi hedefleyen ve John Pocock, Quentin
Skinner, Maurizio Viroli ve bilhassa Philip Pettit'in ban ektikleri
gnmz tartmasnda yeri dahi olmayan Debray'nin slk rekoru
kran tezlerine dayanan "cumhuriyetilik" phesiz ann
fazlasyla gerisindedir.
Zikrettiimiz kapsaml tartmaya tamamen yabanc kalarak
"demokrasinin cumhuriyetin iini boalttn" savunan, Debray'nin
ifadesiyle "demokrasinin, cumhuriyette klar sndnde geride
kalan" olduunu dnen "ideolojik cumhuriyetilik"in gnmz
deerleriyle uyumsuz ve marjinal olduu ortadadr.
Onu sahiplenenlerin "ilericilik" iddialar bu gerein farknda
olmamalarndan kaynaklanmaktadr.
Kitle destei bulamadka marjinalleen ve kendini daha radikal
biimlerde yeniden reten Trk cumhuriyetiliinin amz
deerleriyle uyumlu, gnmz tartmasn dikkate alan bir
yaklama dnm, en azndan ksa vdede, mmkn
gzkmemektedir.
Bu nedenle Trkiye'nin hamas slogan ve klieleri tekrarlamak
yerine, 1905 model Fransz nc Cumhuriyeti'ni yirmi birinci
yzylda yaatma ve Debray'nin tezlerine dayal bir
"cumhuriyetilii" ideoloji haline getirmenin ne derece anlaml
olduunu sorgulamas gerekmektedir. Bu yapldnda "demokrasi
kartl"na evrilmi bir ideolojinin toplumsal gelime nnde
engel haline geldii grlecektir.
Burada eletirilenin "demokrasi"yi kardevrim olarak
kavramsallatranlarn savunduu gibi "cumhuriyet" deil, onun
ok sayda yorumundan gnmz deerleriyle en az badaann
kutsayan "cumhuriyetilik" olduu unutulmamaldr.
Kendini daha radikal biimlerde yeniden reten Trk cumhuriyeti

ideolojisinin amz deerleriyle uyumlu, gnmz tartmasn


dikkate alan bir yaklama dnm mmkn gzkmemektedir

Pazar

M. KR HANOLU 9 MART 2014 Sabah

ttihad ve Terakki'den gnmze "liderlik," "siyaset" ve


"demokrasi" (I)
"ttihadlk," bilhassa son yirmi yldr, iktidar ele geirmek iin
hukuk d yollara bavurulmas ile gcn kt amalarla
kullanmna atfta bulunan bir kavram haline gelmitir. 1908-1926
zaman aralndaki gelimeler gznne alndnda byle bir
kavramsallatrmann yaratlmasnn ok da anlamsz olmad
ikrdr.
Bir siyas rgt olarak ele alndnda Osmanl ttihad ve Terakki
Cemiyeti'nin, "hrriyetin ilnna" nayak olduu 1908 yaz
sonrasnda, iktidarn ve gcn kt kullanmna rnek
gsterilebilecek ok sayda gelimenin mimar ve uygulaycs
olduu grlr.
Ancak, ttihad ve Terakki yapsal adan deerlendirilirken, onun
asr sonu dnyas iin fazla artc olmayan bir zellie sahip
olduu da vurgulanmaldr. ttihad ve Terakki bir "lider" deil bir
program hareketi ve rgtlenmesiydi.
rgt klt
ttihad ve Terakki, eylemci bir yeralt hareketi olarak
rgtlenmesinin de etkisiyle merkeziyeti bir yap biiminde
gelimitir. Buna karlk "Cemiyet-i Mukaddese," "rgt ii
demokrasiyi" kat merkeziyeti bir yap iin olduka iyi iletmitir.
rgtn bugn anladmz anlamda bir "liderlik" makamnn
bulunmamas, bilhassa 1905'ten itibaren bilinli olarak
gerekletirilmi bir tercihti. Asr sonu dnyasnn pek ok siyas
yaplanmas gibi ttihad ve Terakki, "karizmatik liderlik"i deil,
belirli bir dnsel yaklamn savunucusu olan "rgt" n plana
kartmt.
Bu, rgt iinde liderlerin sivrilmedii anlamna gelmez. Fakat
ttihad ve Terakki, ne son verdii II.

Abdlhamid, ne de yerini alan Erken Cumhuriyet rejimleri gibi "kii


klt" yaratmam ve iki uzun sreli "ahs klt" dnemi arasnda
"on yllk bir parantez" olarak kalmtr. rgtn "kahramanlar"
olmu; ama bir "yol gsterici nder" yaratlmam, nde gelen
ttihadlar ise mevcut "rgt klt" altnda ezilmilerdir.
Mistik bir havaya da brndrlen bu klt, benzer yaplanmalarda
ortaya kan liderlik kltyle takviye edilmemitir.
Bu nedenle "parti klt"yle atba giden "Lenin ve Stalin" kltleri
benzeri yaplanmalar yaratlmamtr.
Son tahlilde tm ttihadlar rgtn elemanlar olmulardr.
rnein kazand "kahraman- hrriyet," "Trablusgarb
kahraman," "Edirne'nin ikinci fatihi" benzeri sfatlar Enver Bey
(Paa)'y karizmas ile rgt ekillendiren, kiisel grleri
partinin temel tezleri haline sokulan bir lider haline getiremiyordu.
Merkez-i Umum pek ok konuda Enver Bey'in -ya da Talt Paa
gibi dier nde gelen Cemiyet mensuplarnn isteklerinin tersinekararlar alabiliyor, tm yeler de bunlara itaat ediyordu. Son
tahlilde, Enver Paa'nn "ttihad ve Terakki"si deil, ttihad ve
Terakki'nin "Enver Paa"s vard.
rgpl Hayri Efendi ile Ziya Gkalp gibi sadece rgt bnyesinde
bir araya gelen ahsiyetleri nemli organlarnda altrabilen
ttihad ve Terakki bu baarsn bir asr sonu dnce hareketi ve
yaplanmas olmasna borluydu.
ttihad ve Terakki'nin iktidar sresinin snrll, rgt ii
dinamiklerin, Roberto Michels'in Alman Sosyal Demokrat Partisi
rnei zerinden gelitirdii oligarik yaplanma tezini ne derece
doruladn ortaya koymamz nlemektedir.
Buna karlk, 1908-1918 arasnda rgt hiyerarisindeki deiim
orannn bir hayli yksek olduu belirtilmelidir.
Bunun yan sra ademi merkeziyeti yolla oluturulan yerel
tekiltlanma evreden merkeze deiik gr ve yaklamlarn
iletilmesini salamtr. Bu adan ele alndnda ttihadln
sorununun yaplanma ve siyaset retme biimi deil "ideoloji" ve
gelitirilen "toplum mhendislii modeli" olduu sylenebilir.
Kii klt, oligarik parti
Erken Cumhuriyet'in "kii klt"ne dne karar vererek, baskc
tek parti rgtlenmesini bunun arac haline getirmesi, Trkiye'de
asr sonu ve iki sava aras dnemlerin en kt niteliklerini
yanstan bir yaplanma domasna yol amtr.
Lider klt ile oligarik parti yaplanmas melezi niteliindeki bu
yap, "nder," "ef," "Babu" benzeri sfatlarla and "lider"e
atfettii nem ve bir dnsel boyutu deil, onun grleri
etrafnda ekillendirilen program uygulayan oligarik parti

yaplanmasyla, her iki dnemin en kt egemen siyas


yaklamlarn yanstyordu.
Bu adan bakldnda, gnmzde ok eletirilen ttihad
yaplanmann olduka gerisinde bir noktaya gelinmiti. Ancak,
bunun Trkiye'ye mahsus olmadn, benzeri gelimelerin bu
dnemde dnyada yaygn biimde grldn vurgulamak
gereklidir.
Bu dnem, Max Weber'in "liderlik demokrasisi (FhrerDemokratie)" adn verdii ve plebisiti demokrasinin bir eidi
olduunu dnd siyaset biiminin yaygnlk kazand bir
zaman dilimiydi.
Weber modern toplumun lek, rgtlenme ve karmaklnn
dorudan demokrasinin uygulanmasn imknsz hale getirdiini
dnerek bu koullarn "liderlik demokrasisi"ne geie neden
olaca ngrsnde bulunmutu.
Karizmatik liderleri n plana karan bylesi ynetimlerde iktidarn
meruiyeti kt zerinde "ynetilenlerin arzu ve tercihine"
dayanyor, ancak gerekte lider gcn kendi siyas
destekilerinden alyordu.
Lider karizmasn koruyabildii ve seimleri kendisine ynelik
gven oylamalarna dntrebildii mddete "meruiyet" de
srdrlebiliyordu.
Trkiye bylesi bir demokrasi denemesini 1930'da yapm; ama
seimin gvenoyuna dntrlmesinin kolay olmayaca
farkedilince ksa srede lider klt ile oligarik parti temellerine
dayal rejime geri dnlmt.
ok partili dnem
Trkiye'nin ok partili yaama geii ahs kltnn "kurucu lider"
ile snrlandrlmas neticesini dourmasna karn, "liderlik
vurgusu" ve "oligarik parti yaplanmas" gerek kendisini
demokrasiye uydurmaya alan sabk tek parti, gerekse de dier
partiler tarafndan yeni dneme tanmtr. Siyas partilerin temel
dnce ve ilkeler yerine uygulama ve yorumlar zerinden
ayrmas da bu alanda nemli rol oynamtr.
Lider vurgusunu n plana karan parti yaplanmasnn bir lye
kadar istisns Demokrat Parti olmutur.
ok partili hayata geiten gnmze uzanan srete Trkiye'de
"liderlik," "siyaset" ve "demokrasi" ilikisinin nasl bir geliim
izlediini gelecek haftaki yazda ele alarak, bu ilikinin
demokrasimiz asndan yaratt sorunlar vurgulamaya
alacaz.

M. KR HANOLU 16 MART 2014 Pazar


ttihad ve Terakki'den gnmze "liderlik," "siyaset" ve
"demokrasi" (II)
Etkili partilerinde rgt ii demokrasi ttihad ve Terakki'nin bir
hayli gerisine dm Trkiye'de "liderlik demokrasisi"
demokrasiyi snrlayan bir ilev grmektedir
Getiimiz hafta Erken Cumhuriyet ile birlikte Trkiye'nin yeniden
gl "lider klt"ne dn yaptn vurgulamtk. Bu klt ve tek
parti CHP'nin evrildii oligarik yaplanma, asr sonu ve iki sava
aras dnem siyasetlerinin en kt yanlarn yanstan bir siyaset
yapm biiminin kklemesine yol amt.
1950-1960 dnemi
ok partili yaama gei "yaayan lider klt"nn sona
erdirilmesine son at. Ancak, smet nn, "Mill ef" statsn
brakmasna karn, partisi iinde karizmatik liderlie dayanan bir
"klt" srdrd. Parti ii yarma karizmatik liderin desteini
salama mcadelesi biiminde ekilleniyor, son tahlilde ise onun
iaret ettikleri ynetim kademelerine geliyordu. Partinin temel
yaklamlarn da lider belirliyordu. Bu nedenle uzun sre parti
kendisine siyaset yelpazesinde bir yer de tayin etmemiti. smet
nn daha sonra bu konumu "ortann solu" olarak belirleyecektir.
Gerekte ise parti temel yaklamlar karizmatik lider tarafndan
ekillendirilen brokratik modernlemecilik izgisine sahipti.
Yapsal adan ele alndnda Demokrat Parti de belirgin bir
dnsel hareket olmaktan ziyade muhafazakr kalknmaclk ve
ekonomik liberalleme vurgular yapan bir kitle partisi olarak
rgtlenmiti. Ancak kurulu aamasnda ortaya kan kolektif
liderlik ve geni bir yelpazeye yaylm olan Tek Parti muhaliflerinin
partiye katlm liderlik vurgusunun snrl kalmasna yol amt.
Adnan Menderes'in iktidardaki on yl sresince glenen karizmas
bir lider kltnn yaratlmas iin yeterli deildi. Gl, tartmac
meclis grubu ile hukuken tarafsz, uygulamada ise parti zerinde
etkili cumhurbakan, Menderes'in nn benzeri bir parti ii "lider
klt" yaratmasnn nndeki temel engellerdi. Menderes'in
liderlii program uygulayclyla snrlyd ve bir "klt"n yokluu
onun her konuda "tek karar verici" olmasn engelliyordu.

Liderlik oligarisi
1960 darbesi, CHP iinde nemli bir deiiklie neden olmad.
Ancak darbe merkez sada DP'nin yerini dolduran Adalet Partisi
zerinden liderlik oligarisinin sistemin iki temel partisinde de
egemen olmas neticesini dourdu. Profesr Arsev Bekta, 196180 dnemini ele alan Demokratikleme Srecinde Liderler
Oligarisi almasnda CHP ve AP'de liderlerin rgt ii demokrasi
aleyhine glendiklerini ve partileri sk bir denetim altna
aldklarn ortaya koymutur. Bunun doal bir neticesi olarak,
kendisinin de tespit ettii gibi "Trkiye'de partiler demokrasisi
liderler demokrasisine dnm"tr.
Liderlerin g kazanm merkez partilerle de snrl kalmam,
onlarn tersine dnce hareketleri olarak gelien rgtlenmelerde
de kendisini gstermitir. Bu anlamda Trkiye, Max Weber'in
ngrd "liderlik demokrasisi"nin sadece iktidar deil parti
dzeyinde de arpc rneklerinden birisi haline gelmi, seimler,
fikirler, programlar ve partilerin mcadelesinden ziyade liderler
yarmas halini almtr.
Bu zellik Turgut zal-ANAP rneinde de grld gibi 1983
sonrasnda da srm ve Trkiye hzla iktidardaki siyasetilerin
"yaayan byk kurtarc/reformcu" kltne dayand,
muhalefettekilerin "alternatif kurtarc" olarak hazrlanmaya
alt, etkili partilerin ise btnyle liderlerin oligarik kontrol
altna girdii bir toplum haline gelmitir.
Liderlik demokrasisi zm m?
Trkiye'de liderlik demokrasisinin kklemesi ve partilerdeki
liderlik oligarisinin glenmesi, dnyadaki gelimelerle paralellik
gstermektedir. Dier bir ifade ile Weber ve Joseph Schumpeter'in
yirminci yzyl iin ortaya koyduklar kehnet gnmz
postmodern gerekliinin bir paras haline gelmitir.
Gnmzde liderlik demokrasisinin, brokrasilerin siyaset alanna
mdahalesini ve parti kliklerinin egemenliini nledii ve sivil
toplumu harekete geirebildii gerekesiyle, modernlik sonrasnda
imknsz hale geldii ileri srlen kitlesel demokrasiye tercih
edilmesini savunan kuramsal bir yaklam da ortaya
konulmaktadr. Mzakereci demokrasinin AB tarafndan temel
hedef haline getirildii, deiik toplumlarda bu amal sivil toplum
seferberliklerinin balatld bir dnemde bu yaklamn yaygn
taraftar bulmad dorudur. Benzer ekilde bu toplumlarn
ounda liderlerin sisteme egemen olmas ve partilerde oligarik
yaplanmalarn nlenmesi iin dnem snrlamalar gibi tedbirlere
de bavurulmaktadr.
Bu genel eilime karlk "liderlik demokrasisi"nin "diktatrlk"lerle

karlatrlmasnn anlamsz olduunu savunarak, onun "bir


demokrasi tr olduunu vurgulayan" yaklam, Jan Pakulski ve
Andras Krsenyi'nin Toward Leader Democracy (2012) kitab
benzeri almalarla kavramsallatrlmaktadr. Bu tr almalarda
"liderlik demokrasisi"nin gelimi demokrasiler iin anlaml bir
seenek olduu ve demokrasiyi daha ileri bir seviyeye tayaca
ileri srlmektedir.
Nerede duruyoruz?
Demokrasisi henz bu aamaya ulamam olan Trkiye'nin 1983
sonrasnda tedricen gl bir "liderlik demokrasi"sine dnm
olmasndaki sakncalarn alt izilmelidir. Demokrasimizin bu
nitelii "liderlik demokrasisi"nin olumlu yanlarna iaret eden
kuramlarn toplumumuz iin anlam tamasnn nne
gemektedir. Liderlik demokrasisi Trkiye'de toplumsal tartmay
snrlayc ve parti karar alma srelerini kiisel tercihe
dntrc bir ilev grmektedir.
Bu adan bakldnda gnmzn etkili partilerinde rgt ii
demokrasi fazlasyla eletirilen ttihad ve Terakki'nin bir hayli
gerisine dm ve liderin gsterecei yolu takibe indirgenmi
durumdadr. Parti idarecilerini, yasama meclisi adaylarn, yerel
ynetimleri "lider"in belirledii, program ve dncelerin yerini
onun tercih ve yorumlarnn ald bir ortamda "demokrasi," doal
olarak, snrlandrlmaktadr. Partilerin oligarik yaplanmalar ise
snrl demokrasinin bir kat daha snrlandrlmasna yol amaktadr.
Weber "liderlik demokrasisi"nin "karizma anmas" nedeniyle
sekteye urayabileceini ileri srmt. Ancak gnmzde medya
desteiyle karizmann "ina" ve "tahkim" edilebilmesi nedeniyle,
liderlerin gerek "karizma"ya ihtiyalar kalmamtr. Anan
"karizma" medya araclyla kolaylkla tamir edilebilmektedir.
Karizmann "tamir edilemez biimde zedelenmesi" durumunda ise
sistem "yeni lider" retmekte ve onun karizmasn ina etmektedir.
Bugn "lider-demokrasi" ilikii asndan, Tek Parti dnemi istisn
edilirse, son yz yln en kt noktasnda durduumuz ortadadr.
Sorun bir partiye zg deil yapsaldr. Kendini yeniden reten bu
yaplanma demokratik geliim nnde cidd bir engel haline
gelmitir.

M. KR HANOLU 23 ubat 2014


Erken Cumhuriyet'ten Beyaz Trklere "bireysel dindarlk"
Dinin toplumsal bir olgu olduu gereini kabul etmeyerek
"bireysel din" yaklamn toplumsal proje haline getirmeye gayret
etme zamann ruhuna aykrdr
Erken Cumhuriyet modernleme projesinin en byk sorunu,
fazlasyla etkilendii "bilimcilik"in de etkisiyle, asr sonu
dncesine duyduu sarslmaz inan idi. Bu proje ayn
dncenin rn dier tasavvurlar gibi "din"in hzla
marjinalleecei, dou ve geliiminin "bilim" tarafndan tm
detaylaryla aklanabileceini ngryordu.
Sz konusu proje, Bat toplumlarnn cenazesini kaldrdn
dnd "din"in, Trkiye'de gerekletirilecek techiz, tekfin ve
topraa verilme ilemi iin bir sre daha sabretmenin gerekli
olduu kanaatini tayordu. Pek ok ynetici sekin bu defin
ilemini zihinlerinde gerekletirmiti. Ama Bat'daki kitlelere gre
ok daha banaz olduklarn dndkleri yerli avamn
"aydnlatlarak" btl itikadlardan kurtarlmasnn zaman alacan
varsayyorlard.
Buna karlk yeni ulus-devlet, "brakalm cahil kitleler hurfat ve
isriliyta inanmaya devam etsin," neticede bilimsel gereklere
kar gelemeyerek "aydnlanacaklar, kendileri deilse bile
ocuklar btl itikat batandan kacaktr" benzeri bir yaklam
da benimsemiyordu. Bu nedenle "dinin dntrlmesi" Erken
Cumhuriyet modernleme projesinin nemli hedeflerinden birisi
haline geldi. Buna karlk laiklik ulalacak bir "hedef" olmad ve
bir "dntrme arac" olarak kullanld.
Dinin "milliletirilerek ve kiiselletirilerek" dntrlmesi Erken
Cumhuriyet modernleme projesinin merkezinde yer alyordu.
Burada ilgin olan Ziya Gkalp'in deiik eserleri ile slm
Mecmuas'nda gelitirdii tezleri yeni ufuklara tayan
"milliletirme" kadar "kiiselletirme"nin de bir "toplumsal proje"
haline getirilmesiydi. Bu ise "din" konusunda tercihi "birey"e
brakma benzeri liberal bir yaklamn deil "din"i toplumsal
boyuttan arndrarak marjinalletirmeyi hedefleyen toplum
mhendisliinin rn idi.
rgtlenmemi din

Bu nedenle Erken Cumhuriyet projesi "din"in toplumsal


rgtlenmesinin nne geilmesini temel hedefi olarak
belirlemiti. rnein tekke ve zviyeler gerekte birer "menba- i
atlet ve masdar- batlet" olduklar iin deil dini "toplumsal"
dzeyde rgtledikleri iin kapatlmlard. "Toplanarak yin"
yapanlarn tutuklanmas da "yin"den ziyade "toplanmay"
engellemeyi amalayan bir tedbirdi.
Dini "bireyselletirme" gayretleri 1930'larn balarnda Avrupa'da
oktan unutulmu bir dnrn Trkiye'de n plana karlmasna
neden oldu. Jean-Marie Guyau, 1888'de, otuz drt yanda
ldnde, kaleme ald parlak eserlere karlk Avrupa dnce
tarihinde nemli bir iz brakmamt. Bu adan bakldnda
1930'lu yllarda Guyau'nun Trkiye'de dnceleri en fazla
tartlan felsefecilerden birisi haline gelmesi beklenen bir gelime
deildi.
Guyau'nun kazand beeni ve ona atfedilen nem, air
felsefecinin Vecibesiz ve Meyyidesiz Bir Ahlkn
cmli ve stikblin Din Yokluu balkl eserlerinde "gelecein
toplumu"nda dinin ortadan kalkmas neticesinde oluacak
sorunlar ele alm olmasyd. Ona gre doacak byk boluu
doldurmann resi vecibe ve meyyideden zde, bireyleri felsef
anlamda "dindar" klacak bir "ahlk" yaratlmasyd. Bu,
Trkiye'de, namaz klmayan, camiye gitmeyen ama felsef
anlamda "dindarlaan" bireylerle yaratlacakt.
Guyau'nun derin ahlklnn, resm ideolojinin mekanik
bilimcilii ile badatrlmas imknsz pek ok yn bulunuyordu.
Buna karlk nerdii "toplumsal boyutu olmayan din"
yaklamnn entelekteller tarafndan bir can simidi olarak
grnd phesizdir. Bireylerin farkl biimlerde yaad,
yorumlad bylesi "felsef dindarlk", toplumsal dindarl
"avam"a ait bir davran biimi ve hurfelere inanma olarak gren
pek ok Erken Cumhuriyet sekininin yeni "ahlk" haline geldi. Bu
bireyler bilimcilikle de eklemletirdikleri "felsef dindarlklar"nn
sekin statlerinin nemli belirleyicilerinden birisi olduunu
dnyorlard.
Dinin dn ve Beyaz Trkler
Guyau temelli "felsef dindarlk" yaklamnn temel tezi, air
felsefecinin kitabna da balk olarak setii "istikblin din
yokluu" idi. Ama asr sonu dncesinin varsaydnn tersine
"gelecein toplumunda" rgtlenmi din ortadan kalkmad gibi
yeniden kamusal nem kazand. Casanova, Modern Dnyada
Kamusal Dinler (1994) kitabnda 1980 sonrasnda dinin uzun sre
nce terketmi olduu alana geri dnnn hzlandn arpc

bir kuramsal analizle ortaya koyarken nemli bir geree parmak


basyordu. 1979'da bir asr sonu sosyolou gibi konuan Peter
Berger, yaygnlaan laikliin dinleri marjinalletirecei ve global
lekli bir seklerliin ekillenecei kehnetinde bulunmutu.
Berger yirmi yl sonra bu ngrsnn hatal olduunu, "dnyann
ok daha dindarlatn" belirtmek zorunda kalacakt.
Beyaz Trkler olarak adlandrlan stat grubu yelerinin bu nemli
gelimeyi btnyle gzard ettikleri dorudur. Bu kiiler, Erken
Cumhuriyet sekinlerinden farkl olarak Guyau'nun "felsef
dindarl" yerine post-modern toplumlardaki sekinler arasnda
yaygnlaan "bireysel dindarlk" yaklamn cazip bulmaktadr.
Bu fazla artc bir gelime deildir. David Gortner'n "kiisel
teoloji trleri" zerine yapt ilgin alma ABD'de gen kuaklar
arasnda "kiisel" zelliklerle donanm inan biimlerine duyulan
ilginin arttn ortaya koymakta, Thomas Moore'un A Religion of
One's Own kitab benzeri kitaplar hatr saylr ilgi uyandrmaktadr.
Ancak bu hareketlerin marjinal olduklar ve gnmz dnyasnn
nemli gerekliinin "rgtlenmi dinin toplumsal hayata dn"
olduu unutulmamaldr. Sorun kiilerin vecibesi olmayan "felsef
dindarlk"a ynelmesi ya da ahsa zel "bireysel inan"
gelitirmesi deildir. Bu tr tercihlere sayg duyulmaldr. Buna
karlk bylesi yaklamlarn toplumsal proje haline getirilerek,
bunun zerinden dinin "toplumsal boyuttan arndrlmas"nn
hedeflenmesinin cidd sorunlar beraberinde getirecei
unutulmamaldr.
Dnyann kendileri etrafnda dndn dnen, dinin temelde
toplumsal bir olgu olduunu gzard eden Beyaz Trk yaklam,
global lekteki deiimi anlayamamakta ve marjinali "toplumsal"
hale getirmeye almaktadr.
Erken Cumhuriyet modernleme tasavvuru mimarlarnn,
gereinde zecr uygulamalarla, dini toplumsal boyuttan
arndrmaya almalarnn maliyeti ortadadr. Ancak bu projenin
dnemin yaygn entelektel inanlarna dayanan, zamann ruhunu
yanstan bir giriim olduu da unutulmamaldr.
Bireysel dzeyde kald srece sayg duyulmas gereken "bireysel
dindarlk"n gnmz dnyasnda toplumsal proje haline
getirilmesinin ok daha byk sorunlar yarataca ortadadr. Bu
zamann ruhuna da aykr bir tasavvurdur.

M. KR HANOLU 22 Aralk 2013 pazar


Cumhuriyet-Osmanl "mcadelesi" sylemi anlamszdr
Trkiye'nin deiik alanlardaki geliim lt "Osmanl" deil,
dnya standartlar ve gelimi toplumlarla kyaslandnda
bulunduu mevki olmaldr
Geen hafta hayal "Osmanl Trk" atmasnn anlamszln
vurgulamaya almtk.
Yaznn yaymland gn dzenlenen bir etkinlikte konuan CHP
Genel Bakan Kemal Kldarolu,
"Cumhuriyetle beraber halkn egemenlii esas alnd. imdi
Osmanl zlemcilerine sormak istiyorum.
Cumhuriyet kurulurken, Osmanl'dan kalan ne vard? Bir kilometre
demiryolu yoktu" szleriyle hem Erken Cumhuriyet syleminin
"Cumhuriyet Osmanl" karlatrmalarn andran bir yorumda
bulundu, hem de 1922 ncesini devr-i sbk (ancien regime) olarak
kavramsallatrd.
Trkiye'de 1970'lerde ald varsaylan s ve anlamsz
CumhuriyetOsmanl "mcadelesi"nin yeniden canlandrlarak 1922 milatl
tarihsizlik ve "devr-i sabk" kart cumhuriyetiliin siyasetin
temel sylemlerinden birisi haline getirilmesi saysz sorunu
beraberinde tar.
Bu nedenle alntlanan ifadenin bir etkinlik alnda dile getirilen
basmakalp szler olarak kmsenmesi hatal olur. Trkiye'de
gnlk konumalarda bylesi yorumlarn sklkla yapld
dorudur. Buna karlk ana muhalefet lideri konumundaki bir
siyasetinin bylesi bir sylemi sahiplenmesinin neminin altn
izmek gerekir.
Devr-i sbkla sava
Erken Cumhuriyet ideolojisi 1919 sonras gelimeleri 1789 Fransz
htilli benzeri bir "devrim" olarak kavramsallatrmtr.
Bunun neticesinde ise hem "cumhuriyetilik" Fransa'daki
anlamyla benimsenmi, hem de "Osmanl," "mparatorluk" ya da
"Saltanat" olarak atfta bulunulan gl bir "devr-i sbk"
kavramsallamas yaratlmtr.
Yeni rejim sadece byk bir "kopu"u vurgulamakla kalmam,
meruiyetini salama amacyla kendisini her alanda "devr-i sbk"

ile karlatrmtr.
Dnemin yaynlarnda siyaset, eitim, ekonomi, sanat benzeri
alanlarda gelime ve deiim gncel uluslararas kyaslamalardan
ziyade "Osmanl Cumhuriyet" mukayeseleri ile ortaya konulmaya
allmtr.
rnein demiryolu siyasetinin baars Osmanl'dan devralnan
hatlarn zerine ka kilometre eklendii ile aklanmtr. (Verilen
istatistiklere gre 1923'te 4,060 kilometre olan toplam demiryolu
uzunluu 1933'te 6,065 kilometreye ulamt).
Devlet kontrolndeki yayn organlar ve propaganda amal grsel
malzeme her alanda baar ltn "devr-i sbk geme" olarak
koymu, "eski rejim karalamas"n da somut veriler kadar, hatt
daha youn biimde kullanmtr. Bu erevede monolitik bir yap
haline getirilen Osmanl'nn "olduundan kt" gsterilmesinin
yeni rejimin daha baarl gzkmesini salayaca varsaylmtr.
rnein lise ders kitaplarnda "Cumhuriyet" ile "Osmanl"nn kamu
dzeni asndan farklln ve yeni rejimin stnln gstermek
iin tral, dzgn niformas iinde hazrol durumunda duran bir
Cumhuriyet "jandarma neferi" ile dzgn olmayan sakal, dklen
giysileri, gsnn zerindeki fieklikleriyle ekya grnm
veren bir Osmanl "zaptiye neferi"nin fotoraflar yan yana
verilmitir.
Birinci resmin altnda "Cmhuriyet idaresinde memleket inzbat ve
asayiinin gzcs bir jandarma neferi" ikincisinde ise
"mparatorluk devrinde memlekette inzbatszln timsali bir
zaptiye neferi" yazmaktadr.
Bu rnekte de grld gibi "Osmanl'nn baarszl" yeni
rejimin baarsnn nemli gstergelerinden birisi olmutur.
Kamu dzeni alannda "Cumhuriyet jandarmas" ile "Osmanl
zaptiyesi" arasndaki karlatrmayla aklanan farkllk, rejimin
nitelii ve modernlik alanlarnda da benzer yolla izah olunmaya
allmtr.
Osmanl gemii monolitikletirilerek hibir katlm ve temsilin
mevcut olmad kat mutlakyeti bir yap olarak resmedilirken,
Cumhuriyet "millet hkimiyetini, millet saltanatn en iyi temsil
edebilen, en yksek, binaenaleyh Trk milletine en lyk ve onun
asil ruhuna en uygun devlet ekli" olarak kavramsallatrlmtr.
Modernlik alannda da benzer bir karlatrma ile Osmanl, ann
fazlasyla gerisinde kalan, modernlii banazlk nedeniyle
reddeden bir yap olarak sunulmu, buna karlk Cumhuriyet'in
Bat modernliini lkeye getirerek sfrdan byk bir "aydnlanma
devrimi" gerekletirildii savunulmutur.
Gnmzde jandarma neferinden, rejim karakteri ve modernlie
ulaan alanlarda yaplan kyaslamalar deerlendirildiinde

bunlarn olduundan "daha kt" ve "daha baarl" gsterilen


nitelemelere dayanan mukayeseler olduu yorumu yaplabilir.
Gerekte Osmanl zaptiyesi kanunsuzluun timsli olmad gibi
Erken Cumhuriyet jandarmas da kamu dzeninin parlak gzcs
hreti kazanmamtr.
Benzer ekilde kinci Merutiyet deneyimi, dnem llerinde
anlaml katlmn gerekletii, ksa bir aralkta zgrlklerin Erken
Cumhuriyet dnemine kyasla daha fazla kullanlabildii,
"hkimiyet-i milliye" kavramnn gazete ad olacak kadar
poplerletii bir yaplanma yaratabilmiti. Bunun yan sra
Osmanl kendi modernliini retebilmi ve modernliin tm
toplumlarn nne koyduu sorunlara belirli lde cevap
verebilmiti.
Bunlar gz nne alndnda retrospektif yolla ina olunan
"Osmanl-Cumhuriyet" mcadelesinin pek de anlaml olmad,
bunun yerine uzun zaman dilimlerine yaylan sreleri ele almann
daha yararl olduu ortadadr ki, Trkiye'de Debray'den esinlenen
yeni cumhuriyetilik dalgasnn douuna kadar bu yaklam
benimsenmitir.
Bu alanda yeniden Erken Cumhuriyet sylemine dnmek,
tarihimizle kavga etmek son derece anlamsz olmann yan sra
zaten fazlasyla kutuplam bir topluma suni bir atma ekseni
daha sunmaktan baka bir netice dourmaz.
lt Osmanl m?
Bunun da tesinde "Osmanl"nn baarszl ve 1922 sonrasnda
deiik alanlarda ilerleme salanmasnn 2013 dnyasnda anlaml
bir lt olmad unutulmamaldr. Trkiye'nin ulam teknolojisi,
eitim ya da demokrasi alanlarndaki lt dnya standartlar ve
gelimi toplumlarla kyaslandnda bulunduu mevki olmaldr.
Osmanl, CHP genel bakannn savunduu gibi bir kilometre
demiryolu brakmam dahi olsa bu gnmz Trkiyesi'nin ulam
teknolojisi alanndaki baars ya da baarszlnn temel lt
olmamaldr. Benzer ekilde Osmanl'nn demokrasi asndan
dnyann en geri toplumu olduu bile varsaylsa bu Trkiye'nin u
anda demokrasi ligindeki sralamasn merulatrmaz.
Dolaysyla 1922 ncesini monolitik bir devr-i sbk haline
getirerek onu ktlemenin, tarihiyle kavga eden bir toplum
yaratma ve kutuplama yangnna krkle mdahale etme dnda
bir yarar yoktur. Erken Cumhuriyet ideolojisi bunu meruiyet
kaygusuyla yapmtr; bunu anlamak mmkndr.
Ayn yaklamn 2013'te srdrlmesinden kanmann toplumsal
sorumluluk tayanlarn nceliklerinden birisi olmas gerektii
phesizdir.

You might also like