You are on page 1of 20

JRGEN HABERMASIN LETMSEL EYLEM KURAMI

Communicative Action Theory Of Jurgen Habermas


Ylmaz YILDIRIM

ZET
Habermasn, konuma ve szn boyutlar zerine olan vurgusu,
zneleri aan ve ideal konuma durumu olarak ifade ettii iletiim tipini
garantileyen iletiimsel rasyonalitesi; Benjaminin, arasal akln, modern
smr ve tahakkmn temeli olarak gsterilmesine kar szn deerini
tekrar geri armasna uygun dmektedir. Ancak, sz dier eletirel
teorisyenler gibi deerden dm, mistik ve olumsuzlama arac olarak
grmek yerine, akl ve tekisi arasnda bir geit ve paylam alan bulma
abas olarak, eletirel diyalogun alann bu gelenekte diriltmeye
almaktadr.
letiimsel eylem, sz eylemleriyle snrl olmayan, onlarla koordine
edilen bir eylem tipi olmaktadr. Ancak Habermas, dilin iletiimsel
snrlarn, sosyal gereklilikle izmekten kansa da, baka adan sosyal
teorini alann, dilsel iletiimin gramer kurallar ile snrlandrarak, mmkn
ve yasal bir iletiim alann, tahrif edilmemi iletiim olarak
deerlendirmektedir. Dier konuma trlerini, iletiimin asli doasn bozan
ve yaam dnyasnn tzsel birliine ynelik bir tehdit olarak grmektedir.
Anahtar Kelimeler: Uzlam, Rasyonalite, Argmantasyon, Sylem.
ABSTRACT
Habermas's emphasis on the speech and on the dimention of
expression, and his communicative rationality, guaranties communication
type that he describes as rhetoric ideal speech condition" and beyond

Mimar Sinan niversitesi Sosyoloji Anabilim Dal Doktora Program

250 Sosyal Bilimler Dergisi

subjects properly fits Benjamin's, the recalling of the value of expression, in


spite of mediatoral logic as being shown as the basis of modern exploitation
and oppression. But, instead of percieving the expression as a value
depreciated, mystic and as a negatory mean like other critical theorists see it;
he tries to revive in tradition, the area of the critical dialogue, as an effort to
find a passageway and a common field between logic and the other.
Communicative action is not bounded by verbal action, but a type of
action coordinated with them. Eventhough, Habermas avoides to draw the
communicative boundaries of language by social necessasities, from the
point of other wiev, he appraises, a possible and legal communicative area as
an undistorted communication, in limiting the area of the social theory with
the linguistic grammer rules. He sees the other speech types as being
destructive to the fundamental nature of communication and as threats to the
verbal unification of the life world.
Key Words: Consiliation, Rationality, Argumentation, Discourse.
***
GR
Modern dnyada farkl tarzlarda zglletirilmesine ramen akl,
zgr bireylerin uralarnn yer ald bir gnderme noktas olarak
bavurulacak bireyst ve belki de insanst bir kategori olarak da
grlmektedir. Bylelikle, bireysel zerklik hakknn tesinde ortak iyiyi
gz nne almaya ihtiya olduu dncesi, bireysel istenlerden
tretilemeyecek kolektivist bir akl nosyonunu gstermektedir. Bu bakmdan
akl, zne felsefesinin bir hkmranlk kurgusu olmaktan karma abas,
kendisini, holostik bir mensubiyet duygusunun kurumsal biimlerinden de
zerkletirebilecek bir paylam zemini aramaktadr. Ortak iyi/akl
dncesi, saiah Berlinin terimleriyle sylenecek olursa, olumsuz zgrlk
ile olumlu zgrlk arasnda, kstlamalardan zgr olma dncesi ile
cemaat ierisinde bakalaryla birlikte tzsel bir takm amalar
gerekletirme zgrl arasnda bir ayrm (Berlin 1969: 118)
gzetilmesini gerektirir.
Habermas, tamda bu balamda nem tayan iki soruya cevap
aramaktadr: Birincisi, modernliin iki temel portresi: zgrleme ve disiplin

Ylmaz YILDIRIM 251

sylemi arasndaki atma nasl tanmlanacaktr? kincisi, bireysel zerklik


ltnn br yakas olarak resmedilen konsenss tam olarak nasl
belirlenecektir? letiimsel Eylem Kuram ite bu sorunlar, hem dnmsel
eylem tarzlarna eilerek hem de toplumsal pratikler bakmndan da
anlamay hedefleyen bir giriimdir.
letiimsel Eylem Kuram, Habermas dncesinde zgrleimci ve
eletirel bir almann, Bilgi ve lgi-kardaki bilgikuramsal eksenden,
iletiim ve zneleraras bir sosyal eylemin gdleminde kurulan bir
epistemolojiye (Dellalolu 1998: 190) yneldii almadr. Habermas,
almasnn kapsam ve eitliliinin olaanst zenginliine ramen,
dizgesel olarak yararland tm alanlarnn bilgi kmelerini, kendi
sorunsalnn omurgasna ustalkl olarak yerletirebilmektedir. Bu bakmdan
letiimsel Eylem Kuram zerinde almak, Habermasn iletiim,
sosyoloji, epistemoloji, felsefe ve dilbilim alanlarnda gittii yolda ona elik
etmeyi gerektiren zorlu ve bir o kadarda retici bir yolculuktur.

RASYONALTE KAVRAMI VE LETMSEL EYLEM


Moderniteyi, rasyonelliin kurumsal ve algsal birikimi olarak
grme eilimi asndan rasyonalite, bir dnyaresmi sunduundan, sosyal
bilimlerin farkl alanlaryla kesien bu yaklam Habermas tarafndan
merkezi ilgi oda olarak ilenmi bir tema ve eksen bilgi olarak
gzkmektedir.
Habermas, letiimsel Eylem Kuram adl eserinin giri blmnde
rasyonellik sorununa olan yaklamn sergileyerek balamaktadr. Bir
toplum kuram olma iddiasn tayan her sosyoloji iin, rasyonellik
kavramnn kullanlmas sorunu dzeyde ortaya kar. Byle bir sosyoloji,
ne kendisinin klavuz eylem kavramlarnn rasyonellik iermesi hakkndaki
st kuramsal sorundan, ne nesne alanlarna anlam anlayc yaklamn
rasyonellik iermeleri hakknda ki yntembilimsel sorundan ve son olarak ne
de toplumlarn modernlemesinin hangi anlamda rasyonellik olarak
betimlenebileceine ilikin empirik kuramsal sorudan kaabilir. Sosyoloji
ancak yeterince radikal davranmas halinde rasyonellik sorunuyla bu
dzlemde(st kuramsal, yntemsel ve ampirik ) ezamanl olarak
karlamak durumundadr (Habermas 2001: 19). letiimsel eylem kuram

252 Sosyal Bilimler Dergisi

asndan iletiimsel rasyonalite, byle bir toplum kuram olma iddiasnn


dayanak noktasdr.
Habermasa gre sosyoloji, rasyonellik sorununa yaklamak
istiyorsa bunun Hegel ve takipilerinin bilin felsefesine bal kalarak
yaplmas mmkn deildir. Zira aknsal felsefenin bilin paradigmasna
bal kal, rasyonelliin zne temeli zerine oturtulmasn anlamsz ekilde
devam ettirecektir. Habermasn stratejisi; Hegel ve gen Hegelcilerin,
Nietzschenin ve Heideggerin bu sonuca yol aan kadersel kararlar
verdikleri tarihsel kavaklara geri dnmektir. Amac da gsterilen fakat
alnamayan bir yolu tanmlamak ve aka belirtmektir: zne-merkezli usun
iletiimsel eylem olarak anlalan us tarafndan kesin olumsuzlanmas (Mc
Carthy 1997: 179). Sorun Habermas iin Hegelin usa ynelmesi deil,
zneyi ustan nasl trettiidir. Normatif ve kurucu olan us ilkesi, Hegelin
erken dnem almalarnda usun zneleraras ikin yapsna bal
klnmtr. Bu, bakalarnn farkndalnda var olan bir kendine dair
farkndalk eklinde ifade edilen eduyumsal kurumsallktr. Habermasn
istedii, Hegelin vazgetii bu yolu devam ettirmek ve zneleraras
yaam-balamnda ierilmi bu usu yeniden kurarak toplumun demokratik
z-rgtlenmesinin yolunu gstermektir.
Bu adan Habermas, ilgilerini bilin felsefesinden dil felsefesine
kaydrmakla beraber, rasyonellii klasik mecrasndan iletiim ve eylem
alanna kaydrarak bu tzsellii, Parssonsn uyum salama, btnleme,
hedefe ulama kavramlarndan yararland ekliyle, etik olan bireyden
rasyonel ekilde ileyen cemaate(ideal sz topluluklar) doru kaydrarak
devam ettirmeye ve kurucu, kumanda edici ilgilerin gdmnde i gren bir
toplumsal proje kurmaya almaktadr.
Tamda bu nokta onu dier eletirel teorisyenlerden ayran ilgileri
gsterir. Frankfurt okulunun(eletirel teori) Horkheimer ve Adorno
tarafndan belirlenen program, kapitalist rasyonaliteye ynelttii eletiri
bakmndan olduka normatif bir temele dayanyordu. Eletirel teori, arasal
rasyonelliin, modern smr ve tahakkmn temeli olarak kapitalizme
lanet okuyordu elbet, ama akl ve eletirel diyaloun harekete geirebilecei
bir hareket noktas bulabilmek iin, Adorno ve Horkheimer Antik Yunan
kltrne, kutsal kitap eletirilerine ve aydnlanmann daha olumlu
grnmlerine gerisin geri gitmek durumunda kalmlard. Habermas ise

Ylmaz YILDIRIM 253

ayn eletirel diyalogu tarihsel olarak daha yaknlarda bulma peindedir.


Eletirel teorisyenler, estetik bir konum ile ada kapitalizmin nostaljik
eletirisi arasnda seim yapma sorunuyla yzlemek zorunda kalmlard.
Habermas ise eletiriyi bittiini syledii estetik modernlikten yana
kullanma niyetinde deildir.
Dier yandan Horkheimer ve Adorno gibi Habermas da nesnel
akln, bu gnk arasallatrlm znel akln tek yanl ilerleyen dnce
geleneklerine kar bir panzehir olarak tamakta olduu nemi hibir zaman
gzden karmamtr. Frankfurtular iin mesele bu ikisini uyuturmaktr.
Ne var ki nesnel akl kolay anlalabilir bir ey deildir. Zira bu tipte bir
akl, doaya ikin, znesi olmayan bir metafizik birlik biimidir. Tpk sufi
gelenekte olan ilk akl tasavvuru gibi, varlk aleminin gizlerinin toplam
olarak dnlebilecek, btn hatalardan muaf, evrensel iradeyi temsil
edebilecek akn bir mercidir. Modernitenin bir telosu olacaksa, bu nesnel
aklla bark bir eylem olmaldr.
Bu bakmdan Habermasn kuramnda akl idesi, dier Frankfurt
Okulu yelerinden sanld kadar uzak deildir. Habermasn farkl
grnmesinin nedeni, Horkheimer ve Adorno dneminde arasal akln yol
at ykm ve barbarln, gen Habermasn zamannda kendisine bu kadar
sevimsiz gelmemi (Dellalolu 2000: 88) olmasyla alakal olabilir. Bu
yzden Habermas, dilsel iletiim ve szn deerini, dier eletirel
teorisyenler gibi deerden dm, mistik ve sadece srekli olumsuzlama
arac olarak kullanlan topik bir ama olarak grmeyi sememitir. Dier
yandan onun, konuma ve szn boyutlar zerine olan vurgusu, zneleri
aan ve ideal konuma durumu olarak ifade ettii iletiim tipini
garantileyen iletiimsel rasyonalitesi; tpk Benjaminin arasal akln modern
smr ve tahakkmn temeli olarak gsterilmesine kar szn deerini
tekrar geri armasna uygun dmektedir.
Dolaysyla iletiimsel eylem kuram, sadece dilbilimsel ve buna
zemin oluturacak olan semiyotik, semantik, bir iletiim zmlemesi deil,
Habermasn kitabmn tarihsel gerekesi dedii; Batl toplumlarn i
ilikilerinin sosyal devlet uzlamas temelinde kararlatrlmasna, giderek
artan sosyal psikolojik ve kltrel maliyetlere cevap vermeye ynelik
yazlm bir st kuramsal almadr (Habermas 2001: 20). Habermas
tarafndan ifade edilen ekliyle, rasyonelliin bu cevap veriteki nemi; bu

254 Sosyal Bilimler Dergisi

grnglerin kuramsal olarak ilenmesinde batl geleneklerin tznnrasyonalitenin iletiimsel rasyonaliteye evrilerek devam etmesi gereidir.

Habermas, formel rasyonalitenin bir trevi olarak grd ileri


kapitalizmin ve modern dnyann getirdiklerine bir karlk verme
abas olarak, iletiimsel eylem kuramn ve onun vcut bulduu
yaam dnyas kavramn temel almaktadr. Yaam dnyasnn
iletiimsel rasyonalite tarafndan restore edilmesi; kapitalize edilmi
sistemin tehditlerine kar bak ve yeniden retilebilir kurucu bir
adm olarak gsterilmektedir. Bu, zne merkezli usun yerine
iletiimsel olarak kurulan ve zneler aras boyutta anlalan akln
nceliine dayanmaktadr. Zira Habermas iin rasyonalite, bilginin
temellendirilmesi ile deil, kullanm ile ilgilidir. Bu kullanm
karlkl anlama ve uzlama dayanmaldr. Bu noktada yaam
dnyas toplumun demokratik zrgtlenmesinin meru ve ideal
zemini olarak iletiimsel eylemi ncelemektedir. Zira bu eylem tipi,
dilin ve karlkl konumann znesinin iletiim, zdnm ve
bakalarn anlamann edimcisi olarak kendisine kurucu, kumanda
edici kurumsal bir yap yerine gndelik yaamn olaan dil ve
rntlerini temel almaktadr.

LETMSEL EYLEM KURAMININ GER PLANI OLARAK


YAAM DNYASI
Habermasn yaam dnyas zerinde duruu, yaam dnyasnn
byk lde pozitivizm ve bir lde Marksizm eletirisi ile ilgili bir
dayanak noktas oluturmasndandr. Habermas, topluma ilikin almalar
bir bilim olarak ele almann, Marks ve Marksistleri bir ikileme srklediini
dnr. Bir bilim olarak dnldnde, Marksizm, insan bireylerinin
kendi zerine dnmn ihmal eder. Buna gre kendi tarihimizi etkin
biimde mdahalede bulunarak biimlendirebileceimiz hibir dayanak
noktas bulunmamaktadr. Bu yzden Habermas yaam dnyasn bilgi
kuram (ister yorumsamac, ister pozitiviste olsun) asndan
deerlendirmekten vazgemi ve iletiimsel terimlerle oluan uzlamla ve

Ylmaz YILDIRIM 255

bilginin bilgibilimsel doruluunun yerine zneler aras kurulan yaam


balamnda geerli ve pragmatik deeriyle ilgilenmitir.
Toplumsal sistemler; sembolik bir yaps olan yaam dnyalar
olarak grlmektedir. Bu bakmdan toplum, yaam dnyas ve sistem
olarak iki paradigmann, yarmayan ve ilevsel birlii aranmamas gereken,
bal yaplardr. Yaam dnyas bu bilekede, kltrn, sembollerin,
anlamn, kiiliin ki her biri iletiimin temelini oluturur- alandr.
Habermasn, iletiimsel eylem kuramn btnlediini syledii
yaam dnyas kavram, Husserlin ge dnem almalarndaki
grngbilimsel yaama evreni zmlemelerine, Wittgeinsteinn yaam
biimi zmlemelerine benzer biimde, tikel yaam alanlarnn tarihsel
grnmleri eklindeki yaplar hedeflemektedir. Dier yandan yaam
dnyasn, Durkheimn kolektif bilin kavramyla ilikilendirmektedir.
Ancak bu haliyle kolektif bilin kavram yoluyla yaama evreni ve toplumun
zdeletirilmesinin snrlar olduunu dnr. Bu yzden toplum
Habermas iin e zamanl olarak sistem ve yaama evreni biiminde
kavranmaldr.
letiimsel eylemin rasyonalitesi, iradi ekilde oluturulan kolektif
zneler zerinden, hem bu zneleri , hem sylem tiplerini ve de toplumsal
retimin mimar olarak yaam dnyasnn eksen bilgisini ve normlarn
oluturmaktadr. deal sz topluluklar, bu iletiimsel cemaatin
katlmclar olarak mzakereye varmak zere bu rasyonellii kuran,
kumanda eden ve reten znedir. Sz konusu ideal iletiim ve rasyonellik
konusunun ilikilendirilmesi, konumaclarn hem pragmatik olarak hem de
rasyonel bir amac kurgulamalar, iletiimin ve yaam dnyas kavramnn
kolektif anlamn bozan yeni trden kolektif bilinini idealletirmektedir.
Tpk kapitalist rasyonalite ile arasal rasyonalitenin toplumsallamasnn
ayn anlamda tutulmas gibi, iletiimsel eylem kuramnda da, idealizasyon ve
rasyonelletirilme ayn anlamda ele alnr gibi durmaktadr (Akay 2001:
98).
letiimsel eylemin ortaklaa yorumlama etkinliine bal oluu,
ancak bu yaama evreninin iinde konuanlarn dnya ile ilikisi
balamnda gerekleir. dnya; standart sz edimlerinden birini
gerekletiren bir konumacnn pragmatik olarak ilikiye girdii alan

256 Sosyal Bilimler Dergisi

anlatr. Bir zne nesnel bir dnyada yer alan ya da ortaya karlan bir
eyle; bir kolektifin tm yeleri tarafndan paylalan, toplumsal dnyada
zorunlu olduu kabul edilen bir eyle; ya da teki aktrlerin, konuucunun
kendine zg, ayrcalkl olarak ulaabilecei znel dnyaya ait saydklar
bir eyle ilikiye girebilir (Habermas 2001: 552) Bunun pragmatik olarak
ifade edilen yan; konumacnn kulland dil kipinden anlalabilir. Bu sz
eylemlerinin referanslar konuan kiiye nesnel, normatif ya da znel bir ey
olarak grnmektedir. letiimsel eylemin dayand ortaklaa yorumlama
sreci boyunca, bu srece katlanlar sz edimlerinde bu bileenden
yalnzca birini vurgulasalar bile, konuucu ve dinleyici yorumlama erevesi
olarak dnyann balant sistemini kullanrlar.
Sz konusu dnyann zemin bilgisi, bu alan kapsad lde
sorunsuz kalr. Zira Habermasa gre Her anlama sreci kltrel olarak
kklemi bir nanlama zemininde gerekleir (Habermas 2001: 128).
Yaama evreninin durum tanmlamalar, katlmclarn her defasnda
yararlandklar ve konu edindikleri bilgi stou tarafndan snanr.
Bylelikle yaama evreninin bu rntsel bileenleri katlmclarn elinin
altndadr. nk her durum tanm bir dzen kurar ve bu dzen taraflarn
yorumlanm yaama evrenlerinin nanlamas ve paylam iin yeter ilkedir.
Bu ortaklaa yorumlama edimi iinde taraflarn hi birinin yorumlama tekeli
yoktur. Zira tm taraflar iin onun d dnyas ve benim d dnyam birlikte
bizim yaama evrenimizi oluturur. Bu ortaklaa eylem durumlarnda
anlamann ve konunun snrlar elbette deiecektir. Durumlarn her zaman
iin alabilecek snrlar vardr. Buna Habermas deien ufuk izgisi adn
verir. Bu durumda ama; Dnyayla bant iine sokulabilecei ve
birbirinden farkllk gsteren durum tanmlamalarnn yeterince
rttrlebilecei biimde kendi durum yorumuna katmaktr (Habermas
2001: 128).
Habermasta zdnseme erkine sahip bir znenin, pratik ilgileri,
dnyann zemin bilgisine ortak gndermede bulunur; bu dnya,
Foucaultnun pratik sistemler dedii alann pratik eletirisine denk
dmektedir. ki dnr tarafndan ayr ayr oluturulan dnya
tasarmlarnn ortak bir emaya oturtulabilir oluu, birini dierinin kurucu
tekisi olarak anlalr klmasna zmni ekilde olanak yaratmaktadr.

FOUCAULT

HABERMAS

Ylmaz YILDIRIM 257

BLG

KTDAR

ETK

EKSEN

EKSEN

EKSEN

DNYA
TASARIMLAR Nesnel dnya
I
BLG
OLUTURUC
U
STEMLER
PRATK
SSTEMLER

PRATK
ELETR

zneleraras znel
Dnya
dnya

Emek

Sembolik
Etkileim

(ndeyi ve
Kontrol
Sistemi)

( Anlamn
( Eletirel
Anlalmas) Kuram )

eyler
zerinde
kontrol
ilikileri

Dierleri
zerinde etki Kendiyle
ilikileri
ilikiler

Bilgimizin
nesnesi olarak
nasl
oluturulduk

ktidar
ilikilerinin zneler
znesi
olarak nasl
olarak nasl oluturulduk
oluturulduk

zgrleim

ekil; Dnya Tasarmnn Kavramsal Zemini

ekilde gsterdiimiz gibi, Habermas ve Foucault ayn kavramlarla


konuan ve dnen yazarlardr. Ancak Habermas, ele ald bu kavramlarn
-ontolojik ve dilbilimsel bakmdan- iinde konumlanrken ve de bu
kavramlara yeni ideal anlamlar yklerken, Foucault, bu kavramlarn zemin
bilgisi olabilecek bir sabitte kalmayp, kavramlarn snr durumlarnda
gezinmektedir. Buna ramen, kavramlarn sylemsel kuruluu, her iki
yazarda da minr bir aklama denemesi olarak durmaktadr. Dier bir fark,
eletirinin aralaryla ilgilidir; Habermasn, Foucault eletirisinde syledii,
rasyonel dnceye yz eviren pratik eletirinin, bir performatif eliki
yaratmas eletirisi bunu gstermek iindir (Habermas 2000: 83).
Topluma bal klnan iletiim (toplumsal rollerin renilmesi,
toplumsal kimliin kazanlmas, kltrel bilginin aktarlmas, ksacas

258 Sosyal Bilimler Dergisi

kurumsal ilikilerin tanmlanmas) dolaysyla iletiimsel eylem bu ayr


dnyann elikilerinin zerini rtmek yerine, bunlar ortakyaarlmzn
konumland bir sosyolojik matris olarak grr ve anlamaya alr. Zira
iletiimsel eylem, yalnzca anlamaya varma edimleriyle snrl deildir.
Ayn zamanda yaam alannn tmne yaylm, yaam alann ren eylemler
btndr (Kker 1998: 62).
Bu, kendisinin yukarsnda ve aasnda olmayan bir oluum, kurulan
ve kurucu g, gerekliin inasnn toplumsal ve bireysel aamalarnn
eklemlenmesi, kendisini reten ve yeniden reten bir sistem olarak toplum
dncesiyle rtr. Yaam dnyas ile tanmlanan alan, yatay geili ve
mikro lekli ilikiler ann kurduu bir toplumsallk ile elimez. Hatta
tm eylem tiplerinde olduu gibi iletiimsel eylemde de iktidarn
yadsnamaz zellii Habermas tarafndan iaret edilmektedir. Nitekim
iktidar iletiimsel eylem ierisinde biimlenir demektedir. Dolaysyla
iktidar iermeyen iletiim vurgusu Habermas iin doru deildir. Dil,
Habermas iin iktidar ilikilerinin bir arenas deil, evrensel pragmatiin
meru zeminidir. Dolaysyla bu haliyle meru bir iktidar tanmna varmak,
bunu pozitif bir enerji olarak sunmak abas sz konusudur. Tahrif
edilmemi bir iletiim, bu anlamyla zorlamadan ve baskdan arnm bir
iletiimin olabilirliini gstermemitir. Habermas iin iktidar, tpk
ideolojiler gibi aslnda moral alan bozmakta ve etkileime
yerletirilmektedir. Dolaysyla yaam alann ren ey iletiim ve iktidarn
dolaysz birlikteliidir. Ancak iktidara ynelik olarak yaplan ideoloji
benzetmesi, merulatrmn arptlmas, dolaysyla iletiimin tahrif
edilmesi anlamna gelmektedir.
Dil burada hem olgu hem bir deer olarak var olur. Yani hem emprik
bir veri, hem normatif bir yapdr. Dilsel kurallar ebekesi iletiim imkann
tanmlar ve bu kurallar kabul etmeksizin dilsel faaliyete katlamayz. Bu
kurallar basit dilbilim kurallar olarak ele alnamazlar. Bu daha ok ilkeler
sz konusu olduunda modern bireylerin kullanmaktan kanamayaca
kurallar anlamnda normatif bir gce sahiptir (Habermas 2001: 235).
Dolaysyla gsterilen ey; yaam dnyasnn kurucu ilkesi olarak altta yatan
normatif ve kiilerst bir dilsel birliktelik biimidir. Habermasn etik alan
olarak gsterdii bu zneleraraslk, Foucaultun iktidar teknolojileri ile
anlatt ebekenin zeminidir.

Ylmaz YILDIRIM 259

LETMSEL EYLEMN DL
letiimsel eylem, dil ve eylem yetisi bulunan en az iki znenin
kiileraras ilikisinde oluan, eylem planlarn ve etkileimlerini gr
birliine ulamak amacna uygun bir ekilde koordine ederek
gerekletirdikleri anlama arayna ilikindir. Burada anahtar kavram olan
yorumlama, durum tanmlamalarnn gr birliine uygun olarak yapld
tartma srecidir. Habermasa gre sadece iletiimsel eylem modeli, dili
daraltlmam bir anlama modeli olarak varsayyor, burada konuucu ve
dinleyici ortak durum tanmlamalar hakknda grebilmek iin nceden
yorumlanm yaama evrenlerinin ufkundan, e zamanl olarak, nesnel,
sosyal ve znel dnyada bir eyle iliki kuruyorlar. Bu yorumlamac dil
tasarm, biimsel bir pragmatik kurma yolundaki eitli abalarn temelinde
yatyor (Habermas 2001: 122). Habermas letiimsel eylem kuram
kapsamnn iinde, dilin tm ilevlerinin (Meadin simgesel etkileimcilii,
Wittgeinsteinn dil oyunlar ve Gadamerin yorumbilgisinde olduu gibi)
eit lde gz nnde bulunduunu sylemektedir. Ancak grlebilecei
gibi dil, Habermasta semiyotik, semantik vs. bir aratrma nesnesi deil,
evrensel pragmatiin meru ve paylalabilir bir ina mekanizmasdr.
Anlama, dil ve eylem yetisi olan zneler arasnda bir gr birlii
oluturma amacna ynelik sre olarak kabul edilmektedir. Yalnz anlama,
iletiimsel eylemde nermesel adan farkllk gstermitir. Zira bu anlama
sreci d etkenlere bal dnlmemektedir. Bu bakmdan olgusal olarak
bir ayn grte olmadan ayrlr. Burada anlama ediminin rasyonellii;
doacak ortak retimin kendisinde deil, daha ok, anlama srecinin
koullarnn kurulmas aamasnda, tm evet ve hayrlara ak olarak
kurulmas esasna dayal, ilkesel ve normatif eler tar. Habermas iin
anlama insan dilinde telos olarak ikin olduu iin, bunu eylem
koordinasyonu adn verdii pragmatik bir bilgi stou olarak kullanmak
ister. rnein Ann Bnin szn yerine getirmesi, sadece doacak
sonucun A tarafndan bilinmesi ve onaylanmas ile olur. Kabul edilen B
deil szcenin kendisidir. Dolaysyla A, Bnin arsna evetleyici bir tavr
alabilmek iin tm koullarn bilgisine sahiptir. Bu koullar bilmek szcenin
neden kabul edilebilir olduunu bilmek demektir. Burada koullar olarak
ifade edilen anlama ncesi zemin, konuucunun balayc sylem gcne
deil, geerlilik iddiasnn salanmas iin verilen gvencenin koordine
edici etkisidir. Sz konusu edilen ikna edici bir dil yerine, rasyonel olarak
gdleyici olan geerlilik iddialarnn dorulanmas koullardr (Habermas

260 Sosyal Bilimler Dergisi

2001: 319). Koullarn kendi bana bir erk iddias tamas yadsnmamaldr.
Habermas,
byle
bir
sylemsel
g
zoruyla
karlama
durumunda,silahlarn gcnn yerini, argmann gcnn almas iyidir
eklinde, ehven-i er yolunu tercih etmi olmaktadr.
Bu noktada Habermas, yeni bir ahlak yardma arr. O da sylem
etii olarak, katlmclarn ounluunu gerektiren ve ahlaki bir savda
bulunduklar ve o lde geerlilik iddialarnda bulunduklar bir etik
kuramdr. Ama burada temellendirilmeye allan etik, sezgici, metafizik
gibi bilisel tabanl olmayan bir etik deildir. Ahlaki fenomen, Habermasa
gre iletiimsel eylemin biimsel pragmatik zmlemesi anlamnda
aydnlatlabilir (Dursun 1999: 73). Bylece normatif olann bilisel olmas
gereini temellendirilmi olmaktadr. Bylelikle, ahlaki fenomeninin sadece
katlmclarn edimsel tavrnda kavranabileceini gstermek mmkn
olmaktadr. Aksi durumda rnein sezgicilerin yaptklar ekliyle, normatif
ifadeleri dorulamann ya da yanllamann mmkn koulunu veremedikleri
iin eletirir. Habermas, burada Argmantasyon kavramn devreye sokar.
Argmantasyon, zorlamaya bavurmakszn iletiimsel ilikilerin
srekliliini olas klan iletiimde asli olarak bulunan rasyonelliin bavuru
mahkemesidir. Zira rasyonellik bilginin temellendirilmesi ile deil
kullanmyla ilgilidir ve dorulanmas da argmantasyon prosedrleriyle
olur.
Burada argmantasyon mant, biimsel mantkta olduu gibi
anlamsal birimler arasndaki tmdengelimli balantlara deil, argmanlarn
oluturulduu pragmatik birimler (sz eylemleri) arasndaki isel ilikilerle
balantldr. Biimsel olmayan byle bir mantk; ayn zamanda klasik
rasyonel zne kurgusunu da bavuru mahkemesi olmaktan karan, balam
ierisinde btnlkl; epistemoloji, etik ya da dil felsefesi dahilinde de
dolaysz uygulanabilecek bir rasyonellii gstermek iindir. Bu ayn
zamanda mutlak ve grececi bir doruluk istencinin de tesine gemek
anlamna gelmektedir.
Bu durumda tanmlanan amaca uygun olarak geerlilik iddialaryla
ilikilendirilebilen baz argmanlar, teki argmanlardan daha gl ya da
zayf yapan ey nedir? Byle bir konuma olaslk d bir sre olarak
gzkmektedir. Ancak Habermas iin dlanan ey olaslklar deil, tm
zorlama ve bask etkilerinin kendisidir. deal konuma durumu bu bakmdan,
genel bir iletiimin gerekliliklerini karlamann, yani bu zorlama ve bask

Ylmaz YILDIRIM 261

etkilerinin ortadan kaldrlmasna ynelik olan bir tavr iaret eder. Bu adan
argmantasyon; anlamaya ynlenmi eylemin baka aralarla da
yrtlebileceini ve dnsemeli bir biimde srdrlebileceini
gstermektedir. Dolaysyla argmantasyonun bir amac da geerlilik
iddialarnn da deitirilebilirliini salamaktr. Argmana konu olan
grn bilgiye dntrlmesi olarak tanmlanan bu sre; burada tpk
bilim felsefesindeki yaran teoriler meselesinin bir benzerini karmza
karmaktadr. Bu tartmalarda iyi olan teorinin kazanma ansn
belirleyen; geerlilik, gvenilirlilik ve yanllanabilirlik gibi dayanaklar,
Habermasn, argmanlarna bir uzam salamak iin kulland gereke
kavramna uygun olmaktadr.
Bir argman, geerlilik iddiasnn sorunsallatrld szceden ve bir
iddiann zerine kurulduu gerekeden oluur. Her iki durumda da
kullanlan tmcenin biimsel anlamsal olarak betimlenmesi zorunludur. Ama
yeterli deildir. Bu durumda anlamann bu koullarn garantileyen iki ideal
tiple karlayoruz; konuma sz konusu olduunda: ideal sz topluluklar;
dinlemek
sz
konusu
olduunda:
evrensel
dinleyici
kitlesi.
Argmantasyonun bavuru mahkemesinin idealize edilen bu mercileri,
iletiimsel eylem kuramna ynelik, tarihsel ve sosyolojik gereklii
olmayan byle yaplar amalad eletirilerinin younlat noktadr. Bu
tip bir diyalogun amac; evrensel normlara, zerinde uzlalabilen ve btn
katlmclarn davranlarn ynlendirmeye muktedir, normlara dayal niter
bir hayat formu ina etmektir. Bu totalletirilen, evrenselletirilen ynn
dnda hareket eden bir iletiim; tahrif edilmi iletiimdir (Falzon 2001:
127). Habermasn bu tip eletirilere cevab; rasyonellii ve bunun kurumsal
ve algsal ieriini pekitirme gerekliliini yeniden gndeme getirecek
zelliktedir. Argmantasyon mant sadece iletiim srelerinin ak
perspektifinden, kurallar nedensel dzenliliklere, gerekeleri nedenlere
benzetirmemektedir; onlarn ve bizim standartlarmz arasnda, onlar
iin ve bizim iin geerli olanlar arsnda isel bir iliki oluturmaya izin
verecek bir rasyonellik kavram yoktur... Bir ok argmanda sz konusu
olan; genel olarak doru ya da olas olduuna karar verilmesi gereken
nermeler deil, tersine neyin iyi olduu, neyin gzel olduu ya da neyin
yaplmas gerektii gibi sorulardr....Bundan geerliliin sosyal gereklilikle
ilgili olduu sonucu kmaz(Habermas 2001: 55-56).

262 Sosyal Bilimler Dergisi

Argmantasyon pratii, bylelikle bilisel-arasal adan olduu


kadar, ayn zamanda ahlaksal-pratik adan da deer biici anlatmlara
dnsemeli bir ortam yaratmak iin, rasyonelliin bavuru mercii olarak
sunulmaktadr.

ANLAMIN LETMSEL YORUMSAMASI


Habermasn eylem koordinasyonu adn verdii,
etkileim
taraflarnn geerlilik iddialarn karlkl biimde kabul etmeleri
anlamndaki sre, szcenin muhatabn rasyonel tavr almaya davet etmeye
bal klnmtr. Bu sre iinde ilikiye geilen bir dnya iinde dil; hem
taraflarn, hem de gnderme yaplan dnya imgesinin rasyonel bir
gdleminin mekan haline gelmektedir. Dolaysyla iletiimsel eylem, sz
eylemleriyle rten deil, onlarla koordine edilen bir eylem tipi olmaktadr.
Habermasa gre iletiimsel eylemin dnseme potansiyeli; dier
sosyolojik eylem modellerinde eksik kalan dnya tasarmna da rasyonel
olarak ileyen aktr-dnya ilikisi olarak yer veriyor olmas bakmndandr.
letiimsel eylem modeli iin dil yalnzca, konuucularn tmceleri
anlamaya ynelik kullanarak dnyayla iliki kurduklarna ve bunu yalnzca
teleolojik, normlara gre dzenlenmi ya da dramaturjik eylemlerde olduu
gibi dorudan doruya deil, dnsemeli bir biimde yaptklarna ilikin
pragmatik grn altnda nem kazanr(Habermas 2001: 127). Aktr bu
iliki mantn ve eylem durumunu, nceden tanmlanm yaama evreni
olarak elinin altnda hazr olarak bulmaktadr. Ortaklaa yorumlama edimi,
taraflardan birinin kendi durum yorumunu, tekinin durum yorumuna
katmas eklinde bizim yaam dnyamz olarak belirmektedir. Bu
durumda iletiimsel tavr altaki dnseme edimi; bilin paradigmasnn
monadvari znelerinin kapal ve mutlak yarglarna gre deil, dnya
bantlarnn yorum bilgisinin ekseninde gereklemektedir. Burada
dnseme; hem bu dnyalar, hem de znenin iinde yer ald dil
ebekesini kuran iletiimsel rasyonalitenin mekan oluturucu bilgisidir.
Yorumlanan ve yorumlayan; oluan simgesel balamn, i blm
terimleriyle dile getirilen taraflardr. Dolaysyla anlama; sadece bir erek
deil, gndelik dilin iinde her zaman ikin olan ontolojik bir durum olarak
resmedilmitir. Habermasa gre bu varsaym braktmzda sosyal bilimsel
kuramlarn balam bamll sorunu ortaya kar. Sosyal bilimci,
imlemini anlamak istedii iletiime, en azndan gcl bir biimde katlmak
zorundaysa; ve bu katlm; bir gr birliinin ortaya kn ya da

Ylmaz YILDIRIM 263

baarszln deerlendirebilmek iin, dorudan katlmclar, onlarn


iletiimsel anlatmlaryla birletiren geerlilik iddialarna, tavr almas
anlamna geliyorsa; o zaman sosyal bilimci kendi kuramsal kavramlarn,
balamn iinde hazr bulunan kavramsallkla, iletiimsel eylemde
bulunanlarnkinden deiik bir biimde balayamayacaktr. Sosyal bilimci,
dorudan katlmclarn, iletiimlerini srdrdkleri, ayn olas anlama
yaplar iinde devinir (Habermas 1998: 598). Bu genel iletiim yaplar,
sadece, dil ve eylem yetisi bulunan znelerin iinde yer aldklar balamn
yolunu amazlar; ayn zamanda verili bir balam delmeye, yanlglar
gzden geirmeye ve yeni bir balam kurmaya yarayacak aralar vermeye
de yararlar. Anlamay olanakllatran da, bu anlamann dnsemeli z
denetimini salayan da bu yaplardr. Dolaysyla her hangi bir balamdan
konuan sosyal bilimci, gcl bir katlmc olarak girdii balamda
iletiimsel eylemin balama baml olmayan bir eletiri potansiyelini
yrtmektedir. Dolaysyla dnseme; bir yandan var olan balamlarn
dnsemesini, dier yandan balamdan bamsz olabilmeyi ifade
etmektedir. Sosyal bilimci balama, kuram ncesi, iletiimsel eylem yetisi
ile girer. Dolaysyla yaama evreni sadece gndelik etkileimin sradan
aktrnn davran kalplarn tayin etmeye deil, bilimsel etkinliin kurucu
gcn temsil eden bilim insan iinde gerekli rasyonel donanm
salayacak balam da tekil eder. Sosyal bilimcinin kuram ncesi arka plan
olarak ifade edilen ve bilim pratiine ve kurama yn veren byle bir n
anlama zemini, grlebilecei gibi, Habermasn bilim znesinde farkl
anlam tamaktadr. Zira hem sosyal eylemin aktr, hem de bilim pratiinin
znesi, kurgusal bir dnseme potansiyeli ile gsterilmitir. Dolaysyla
kuram gibi, kuram ncesi de varsaymsaldr. Habermas byle bir dnseme
vurgusunun Gouldnerin dnsemeli bir sosyoloji dedii programa uygun
olduunun dnr. Gouldnerin domain assumption (alan bilgisi)
kavram, bir kuramn kategorik erevesinin, bununla ilgili bir gelenekle
ilgili balantsnn bir paradigma ilevini grmesi anlamndadr. Bunu konu
edinen dnsemeli sosyoloji bir anlamda sosyolojinin sosyolojisi olarak
ifade edilir. Buna gre, kuramsal yaklam biimleri, kolektif bir yaam
biiminin iletiimsel deneyim balamyla ve bununla ilgili kltrel
geleneklerle balantlandrlmaldrlar. Sosyal bilimsel bir kuram
oluturmann balama bamll, ne arka plandaki kabullerin
dnsemesiyle, ne de btnyle saydam bir bilim dilinin kurulmasyla
alamazsa, bilimsel artrmann dnsemeli ilikilerini batan, kuramn
iine alma dncesi akla yatkn gelmektedir. zdnsemenin bu

264 Sosyal Bilimler Dergisi

radikalletirilii sosyologlarn bilincini her defasnda zeletirel bir biimde


genileten, dnsemeli bir sosyoloji zerinden, kendi oluum balam
zerine de nermelere izin veren dnsemeli bir kurama gtrr
(Habermas 1998: 606). Ancak Habermasn belirtmedii ey; Gouldnerin,
yaam dnyasnn deil, bilim pratiinin dnsemesi zerinde duruyor
oluudur. Habermas, bu konuda gzlemci ve katlanlarn yorumlama
baarlarnn bir birlerinden yaplar bakmndan deil, yalnzca ilevleri
bakmndan ayrldn sylemekle yetinir. Dolaysyla iletiimsel eylemlerin
rasyonel yorumlan, yntem ve ama bakmndan gzlemcinin yorumlama
baarsnn da anahtar olarak gsterilmektedir. Gouldner, sosyal bilimcinin,
nesnesine anlayc ekilde yaklarken, kendisinin ve yaad toplumun
kltrel kkleriyle yzlemesi gereini, bilimin devi olarak tanmlar.
Gouldnerin dnsemeli sosyoloji ars, dier alanlar incelemede
kullanlan aratrma yntemlerinin aynsn, kendisini zmlemede
kullanmaktan ekinmeyen bir sosyolojidir (Polama 1993: 358 ).
Gzlemci ve yorumcunun, elinin altnda ve her trl kuramsal
mdahaleden nce sahip olduu dil, iine girdii/girmeye alt nesne
alannn dili ile ayndr. Sosyal bilimci, bir yaama evreninin ve stelik
kendi yaama evreninin yelerinin, kendisinin de sradan bir kii olarak
sezgisel bir biimde bildii ve zmlemeye gerek duymadan her anlama
srecine getirdii kuram ncesi bilgisine bavurmadan, bu dilin ierisine
giremez (Habermas 2001: 138). Habermasn sezgici bili tarzlarna
eletirisinin can damarn oluturan, yaam dnyasnn iletiimsel rasyonalite
ile restore edilmesi dncesi, bu kez sezgici bir n kabul bilgisine yerini
brakmaktadr.
Bilgi ve nsansal lgiler kitabnda Habermas, deer yansz bir kuram
sorununa, bizzat kendi yaps iinde, edimciler arasnda gelenekten tremi
bir zanlama erevesinde olanakl uylamann salanmas olarak
bakmaktadr. Buna pratik bili ilkesi demektedir (Habermas 1997: 375).
Bu ilke sayesinde, kiinin etkin tutunumunu ve eylemini bu yaam banda
ierilmi bir bak noktas altna sokabildiimiz lde anlamak mmkn
hale gelir. Dolaysyla yaam balarnn rgs iinde, bir nesne/konu,
ancak, znenin nasl bir deersel ynelim iinde olduu gsterildii ve
znenin kendini bir amaca ynelik mmkn etkinlikler iinde nasl ortaya
konulduu bilindikten sonra, kuramsal olarak kavranabilir (Habermas 1997:
388).

Ylmaz YILDIRIM 265

Ancak anlam anlama durumunda olan sosyal bilimci, anlam bir


deneyim olarak anlayacaksa, eyleyenin tad niyetleri gtmez; anlama
srelerine amal bir eylem yerine sadece anlamak iin katlr. Sosyal
bilimci gzlemledii eylem dizgesi iinde, adeta aktrlk zelliklerini bir
kenara brakarak yer alr, bir konuucu ve dinleyici olarak sadece ve sadece
anlama sreci zerinde younlar...nk yorumcu aktrlk zellii
asndan bakldnda, gncel balamla deil, baka bir eylem dizgesiyle
ilikili olan hedefler gder. Bu bakmdan yorumcu, gzlem balam iinde
kendisine zg eylem niyetleri gtmez (Habermas 2001: 142) Bu tip
gzlemciyi Habermas, sanal katlmc olarak adlandrr. Bunun nedeni
katlmcnn, taraflarn szcelerindeki geerlilik iddialarna yant vermeyip,
onlarn iletiimsel eylemlerindeki fiziksel tzleri ile ilgilenmesidir. Bu
durumda hem aktrler, hem sanal katlmc, geerlilik iddialarnn mevcut
koullarnn bilgisine eit derecede sahip olmaktadrlar. Burada geerlilik
iddialarnn yeni bir fonksiyonu ile karlayoruz: yorumcunun aktrn
davrann anlayabilmesinin, eylemin geerlilik iddialar yardmyla
anlamaya ynelik olarak kurulmasna bal oluu.
Bu durumda hem sosyal bilimcinin, hem de gndelik eylemde
bulunan aktrn ayn iletiimsel rasyonalitenin balayc kurallar altnda
paylatklar iletiim dizgesi dahilinde, sosyal bilimsel aratrmann
nesnesini oluturacak kategorik bir teki ve de dili anlayc bir sosyoloji
iin teki bir dil anlalamazn tesinde yok saylmaktadr. Dolaysyla
anlamann nesnellii, anlalmas istenen yaam dnyasnn, niter ve nesnel
bir formuna bal klnmtr. Bu tip bir sosyolojide, nesne alan olarak
sosyal eylem deil, sosyal eylemin oturtulmas istenilen kurgusal ve idealize
edilen bir hayat formu iradi ekilde kurulmaya allmaktadr.
Habermasn srekli olarak dil ve eylem yetisi olan zneler
tanmlamas, iletiimsel eylemin aktrnde aranan bilisel yeterlilik
ltn ima etmektedir. Dolaysyla sosyal bilimcinin dil-eylem yetisi,
sosyal aktrn yetilerini anlayabilmesinin koulu olarak, sosyal aktre de
ayn yetileri zorunlu klmtr. Bylelikle, (yaam dnyasnn tzsel birlii
ad altnda, nesneyi, aratrma znesinin yapnts olarak deil, zneyle
beraber yaplaan aktr olarak sunarak) sosyal bilimlerdeki kartezyen krizi
amak mmkn olabilmektedir.

266 Sosyal Bilimler Dergisi

SONU
Habermasn teori ve pratii, mutlak ve grececi yaklamlarla arasna
mesafe koyarak birletirmek istedii genel yaklamnn anahtar olma
zelliindeki iletiimsel eylem kuram adl almas, sosyal bilimlerin
dilkuramsal ele aln olarak deerlendirmektedir. letiimsel eylem kuram,
konuma ve szn boyutlarn, sosyal eylemin gramer kurallar bakmndan ele
almakta ve zneleraras anlama zeminini rasyonel, normatif ve pragmatik
terimlere aklamay hedeflemektedir. Dil burada evrensel pragma bilgisi
olarak, sosyal gereklilik asndan, (yaam dnyasnn restorasyonu projesi olarak)
resmedilmektedir.
letiimsel eylem kuram asndan dilbilimsel yaklam, grngbilimsel
yaklam gibi, sosyal eylemi zneleraraslk dzleminde inceleyen, anlayc bir
sosyolojiyle ilikilidir. Sz konusu zneleraraslk, bir yaama evreninin karlkl
olarak snrlanm ve gcl olarak birbirinin yerine geirilebilir pratikleri
araclyla deil; tersine, yaama evrenlerinin yaplanmasnn aknsal kurallar
olarak, iletiim srelerinin kurallarnda dil analiziyle elde edilen normatif
dncelere, sosyolojik balant imkanlar amaktadr.
Bu adan Habermas, ilgilerini bilin felsefesinden dil felsefesine
kaydrmakla beraber, rasyonellii klasik mecrasndan iletiim ve eylem alanna
kaydrarak bu aknl, bireyden toplulua (ideal sz topluluklar) doru
kaydrarak devam ettirmeye ve kurucu, kumanda edici ilgilerin gdmnde i
gren bir toplumsal proje kurmaya almaktadr. Simgelerle ynetilen
dilbilimsel iletiimden, anlamlarn koordine edildii, sosyal eylemin gdmndeki
iletiime gei; her ne kadar dilbilim ile anlayc sosyolojiyi buluturan nokta
olarak dursa da, iletiimsel eylemin dili, tpk Tractatusta olduu gibi mantksal
bakmdan doru, her dilin tabi klnabilecei evrensel bir model arayndadr.
letiimsel eylemin balayc kurallarnn argmantasyon kavramyla
ilikilendirilmesi, doruluk zemini olarak iletiimsel rasyonelliin znesiz ama
iddial iletiimindeki tavrla ilikilidir. Argmana konu olan iddiann bilgiye
dntrlmesi, ifadenin bilgi kuramsal temellendirilii ile ilgili olmayp,
tamamen taraflar st ve szcenin sylenme koullar ile ilikili olmaktadr.
Habermas, anlamann bu kltrel olarak kklemi nanlama zeminini, znelerin
yararland bilgi stou olarak tanmlar. Bu yaklam, nanlama zemini ve
yaam dnyasnn stok bilgisi kavramlar gz nne alndnda, yaran
argmanlarn doruluk zemini olarak rasyonellii, bu tzsel dilin iine
hapsetmektedir.

Ylmaz YILDIRIM 267

KAYNAKA
Akay, Ali (2001) Sanatn ve sosyolojinin Ruh Hali, Balam Yaynlar, stanbul
Berlin, Isaiah (1969) Two Consepts of Liberty, Oxford University Press, Oxford
Dellalolu, Besim (1998) Toplumsaln Yeniden Yaplanmas. Habermas zerine
Bir Aratrma, Balam Yaynevi, stanbul
Dellalolu, Besim, (2000), Aydnlanma, Modernite, Post-Modernite ve Sonras,
Toplumbilim, Say:11
Dursun, Ycel (1999) Habermasn Sylem Etikine Bak, Dou Bat, 9 , Aralk:
105, stanbul
Falzon, Christopher (2001) Faucault ve Sosyal Diyalog Paralanmann tesi, ev.
Hsamettin Arslan, Paradigma Yaynlar, stanbul
Habermas, Jrgen (1997) Bilgi ve nsansal lgiler, ev. Celal A. Kanat, Kyerel
Yaynlar, stanbul
Habermas, Jrgen (1998) Sosyal Bilimlerin Mant zerine, ev. Mustafa Tzel,
Kabalc Yaynevi, stanbul
Habermas, Jrgen (2000) imdinin Kalbinde Ama Yklemek: Foucaultnun
Kantn Aydnlanma Nedir Metni Hakkndaki Konferans zerine,
Toplumbilim, Say:11
Habermas, Jrgen (2001) letiimsel Eylem Kuram, ev. Mustafa Tzel, Kabalc
Yaynevi, stanbul
Kker, Eser (1998) Politikann letiimi letiimin Politikas, Vadi Yaynlar, Ankara
Mc Carthy, Thomas (1997) Habermas ve Modernliin Felsefi Sylemi, ada
Temel Kuramlar, Der. Quentin Skinner, ev Ahmet Demirhan, Vadi
Yaynlar, Ankara
Poloma, Margaret M.(1993) ada Sosyoloji Kuramlar, ev. Dr. Hayriye Erba,
Gndoan Yaynlar, Ankara.

268 Sosyal Bilimler Dergisi

You might also like