Professional Documents
Culture Documents
R. G. Collingwood
The Idea o f Nature
ISBN 975-533-277-4
lk bask: Garendon Press, 1945
"This translation of THE IDEA OF NATURE
originally published in English in
1945 is published by arrangement with
Oxford University Press."
Ilk basks 1945'te ngilizce olarak yaymlanan
"The Idea of Nature" adl eserin bu evirisi,
Oxford University Press'in giriimiyle
gerekletirilmitir.
mge Kitabevi Yaynlar, 1999
Tm haklar sakldr.
Yayma izni olmadan, ksmen de olsa
fotokopi, film vb. gibi elektronik ve mekanik
yntemlerle oal tlamaz.
1. Bask: Ekim 1999
Sorumlu Yaz leri Mdr
Mehmet Cllil
Kapak Tasarm
Elvan zsezgin
Kapak Basks
Krali Matbaas, 425 42 07
Bask ve G it
Zirve Ofset, 229 66 84
mge Kitabevi
Y aynalk Paz. San. ve Tic. Ltd. ti.
Konur Sok. No: 17/12 Kzlay 06650 Ankara
Tel: (312) 419 46 10 - 419 4611
Faks:(312)425 65 32
nternet: www. imge, com.tr
E-Posta: imge@imge.com.tr
R. G. Collingwood
Doa Tasarm
eviren
Kurtulu Diner
imge
kSta bev i
NDEKLER
SUNU..............................................................................................................7
9
GR.............................................................................................
1. Bilim ile Felsefe..............................................................................................9
2. Yunan Doa gr .................................................................................... 12
3. Renaissance Doa gr............................................................................ 13
4. Modem Doa gr................................................................................... 18
5. Bu grn sonulan..................................................................................23
1. BLM
YUNAN EVRENBLM
i
ONAULAR................................................................................................ 39
1. onia doa bilimi......................................................................................... 39
2. onia doa biliminin snrlan.......................................................................52
3. 'Doa' szcnn anlam.........................................................................55
II
PYTHAGORASILAR.................................................................................61
1. Pythagoras.................................................................................................. 61
2. Platon: Biimler Kuram............................................................................. 68
3. Platon'un evrenbilimi: Timaios.................................................................. 86
III
ARSTOTELES.............................................................................................. 95
1. tpvcncfin Anlam....................................................................................... 95
2. Kendi kendine devinen doa....................................................................... 97
3. Aristoteles'in bilgi kuram........................................................................ 101
4. Aristoteles'in tannbilimi.......................................................................... 103
5. Devimsiz devindiricilerin okluu............................................................ 105
6. Madde....................................................................................................... 108
2. BLM
RENAISSANCE DOA GR
i
ONALTINCI VE ONYEDNC YZYILLAR........................................ 111
1. Anti-Aristotelesilik.................................................................................. 111
2. Renaissance evrenbilimi: lk aama.......................................................... 113
3. Copernicus................................................................................................115
Doa Tasarm
3.
BLM
MODERN DOA GR
i
YAAM KAVRAMI.................................
155
1. Evrimci dirimbilim....................................................................................155
2. Bergson......................................................................................................159
n
MODERN FZK..................................................................
165
1. Eski madde kuram.....................................................................................165
2. Eski madde kuramnn glkleri ile tutarszlklar..................................166
3. Yeni madde kuram....................................................................................169
4. Doann sonluluu....................................................................................176
III
MODERN EVRENBLM...............................................
183
L Alexander...................................................................................................183
2. Whitehead..................................................................................................191
3. Sonu: Doadan Tarihe.............................................................................202
DZN........................................................................................................... 207
SUNU
Doga Tasarm
GR
10
Doa Tasarm
Giri
11
12
Doa Tasarun
Giri
13
3. Renaissance Doa gr
Bu blmn banda belirtilen evrenbilim akmnn kincisi
onaltma ve onyedinci yzyllarda ortaya kmtr. Bu dnemin
doa grn "Renaissance" evrenbilimi adyla adlandrmay
neriyorum. Bu iyi bir ad deil, nk 'Renaissance' szc,
dnce tarihinde, ondrdnc yzyl insanahyla talya'da
balayp, ayn lkede, o yzyl ile onbeinci yzyln Platoncu
ve Aristotelesi evrenbilimleriyle devam eden daha nceki bir
aama iin kullanlr. imdi betimleyeceim evrenbilim ilkece
bunlara bir tepkiydi ve belki "Renaissance sonras" evrenbilimi
diye adlandrlmas daha uygun olurdu; ama bu da kaba saba
bir terim.
Sanat tarihileri, benim ilgilendiim dnemin bir ksm iin
son zamanlarda "barok" sfatn kullanmaktalar; ne ki bu, onye
dinci yzylda yaygn olan bir eit zevksizlik karsndaki
horgry dile getirmek zere, biimsel mantn teknik kulla
nmlarndan alnm bir szcktr; bu szcn Galileo,
Descartes ve- Newtonun doa bilimini betimleyen bir sfat
olarak benimsenmesi ise "bien baroque" olur.1 Ortaa mimar
l iin kullanlan 'gotik' szc, kendini ilk anlamndan
kurtarmay, belli bir slbu betimleyen bir terim olmay baar
mtr; ama sanrm hi kimse Aquinolu Thomas ya da
1 Saint-Simon, apud Littr, Croce'nin Storia della Et barocca in Jifl/ia'snda (Bari,
1928) anlm, s. 22. Bkz. Encyclopdie: "L'ide du baroque entrane avec soi
celle du ridicule pouss l'excs." Aynca Francesco Milizia, Dizionario delle
belle arti del disegno (1797): "Barocco E il superlativo del bizzaro, l'eccesso del
ridicolo." kisi de Croce'nin kitabnda anlm, op. cit., s.23.
14
Doa Tasarm
Giri
15
dt.
Sokrates ile izleyicilerindeki bu Yunan akl gr daha
nce doa kuramnda elde edilen sonularla sk skya balan
tl olup onlarla belirlenmiti. Sokrates'in, Platon'un, Aristote
les'in inceledii akl doada her zaman en bata gelen, bedende
bulunan, bedeni denetleyiiyle kendini gsteren bedenin akly
d; bu filozoflar akln bedeni aan bir ey olduunu kabul
etmek zorunda kaldklarnda ise, bu kefi, kendilerine ne denli
aykr geldiini, kendi allm ya da (kimi kez dediimiz gibi)
"igdsel" dnme tarzlarna ne denli uzak olduunu aka
gsteren bir biimde dile getirdiler. Platon'un diyaloglarnda
Sokrates, ne zaman ruhun akl yarmn bedenden bamsz
olarak ilediini ileri srse, her seferinde inanmazlkla ve yanl
anlamayla karlamay bekler: Gerek bilgi kuramn tartp
bedensel itah ile duyumu, idealarn ruhun akl yannca, beden
den hibir yardm almakszn, tmyle bamsz olarak, kendi
etkinliiyle kavramyla kar karya getirdiinde, gerek lm
szlk retisini sergileyip ruhun akl yannn, kendisine ait
bedenin doumu ya da lmnden etkilenmeksizin, ncesizsonrasz bir yaam srdn sylediinde.
"Ruhun" organik bir cismin entelekyas -yani bir organiz
mann kendini srdrme etkinlii- olarak tanmlanmasn bir
zorunluluk olarak gren, ama zihin ya da akim (vouo), bir
anlamda "ruhun" bir paras olmakla birlikte, bedensel bir
organ bulunmadn, duyum gibi kendi nesneleriyle eyleme
diini (Ruh zerine 429a15 vd.), bundan tr de kendi dn
me etkinliinin dnda hibir ey olmadn (ibid. 429b5),
bedenden "ayrlabilir" olduunu sylerken gizemli ve g bir
retiyi yorumlayan biri gibi konuan Aristoteles'te de ayn
tutum grlr. Btn bunlar Sokrates-ncesi fizikilerine ili
kin genel bir bilgiden ne karmamz gerektiini gstermekte
dir: Yani Yunan dnrlerinin akln bedene ait olduunu ve
onunla sk birlik iinde birarada yaadn genel olarak elde
bir saydklarm; bu birliin ksm, rastlantsal ya da keyf oldu
unu dndren gerekelerle karlatklarnda bunun nasl
16
Doa Tasannu
olabildiine ap kaldklarm.
Renaissance dncesinde bu durum tam olarak tersine
dnmtr. Descartes iin cisim bir tz, akl baka bir tzdr.
Her biri kendi yasalarna gre, tekinden bamsz olarak iler.
Tpk akl hakkndaki Yunan dncesinin temel ilksavmn ruh
bedende ikindir demesi gibi, Descartes'm temel ilksav da
akln akn olduunu syler. Descartes akmln ikilik noktas
na gtrlmemesi gerektiini ok iyi bilir; iki ey bir biimde
balantl olmaldr; ama evrenbilimsel bakmdan Tanrdan
baka ba bulamaynca, tek insanda o ba kozalaks bezde
bularak Spinoza'ya alay konusu olan umutsuz yola srklenir;
kozalaks bezin ruh ile bedenin biraraya geldii organ olmas
gerektiini dnr, nk, bir anatomi uzman olarak, ona
baka bir ilev bulamaz.
Spinoza bile, tzn teklii zerindeki sraryla, daha iyi
durumda deildir; nk onun felsefesinde dnce ile uzam
bu tek tzn biribirinden tmyle ayn iki niteliidir ve her biri,
bir nitelik olarak, tekini tamamen aar. Onsekizinci yzylda
felsef dnn ekim merkezi doa kuramndan akl kura
mna kaynca -Yunanllardaki Sokrates gibi buradaki eletirel
e de Berkeley'dir- doa sorunu kendini kanlmaz olarak u
biimde ortaya koymutur: Akln kendisine bsbtn yabanc
olan bireyle, z bakmndan mekanik olan ve zihinsel olma
yan bireyle, yani doayla nasl bir ba olabilir? Byk akl
filozoflar Berkeley, Hume, Kant, Hegel'i uraran doaya ili
kin soru, eninde sonunda tek soru, buydu. Bunlarn hepsinin
yant eninde sonunda aynyd: Akl doay kurar; doa, deyim
yerindeyse, akim zerk ve kendi bama varolan etkinliinin yan
rndr.
Bu idealist doa grn ileride daha tam olarak tarta
cam; burada ak klmak istediim, bu grn iki eyi hi
sylemediidir. Doamn kendi iinde zihinsel olduunu, zihin
kumamdan yaplm olduunu hibir zaman sylememitir;
tersine doamn kkten bir biimde zihin d, mekanik olduu
sayltsmdan yola km, o saylhdan hibir zaman geri dnme
Giri
17
18
Doa Tasarm
Giri
19
20
Doa Tasarm
Giri
21
22
Doa Tasarm
5. Bu grn sonular
Bu yeni doa anlaynn, tarih benzeimine dayal evrim anla
ynn, zerine kurulduu ana tasarmdan zorunlu olarak
kan birtakm ralaya zellikleri vardr. Bunlardan birkam
belirtmek yararl olabilir.
i.
Deime artk dngsel deil, ilerleyici. Deineceim ilk ey,
doa bilimcinin kafasnda, deimenin yeni bir zellik kazand
dr. Yunan dnrleri, Renaissance dnrleri ve modern
dnrler, algladmz haliyle doa dnyasndaki hereyin,
srekli bir deime durumunda olduunda tamamen uyu
mulardr. Ne ki Yunan dnrleri bu doal deimeleri enin
de sonunda hep dngsel sayyorlard, a durumundan
durumuna doru bir deimenin, her zaman durumundan a
durumuna doru bir dnle tamamlanan srecin bir paras
olduunu dnyorlard. rnein hayvansal ya da bitkisel bir
organizmann genlikten yalla doru deimesinde olduu
gibi, byle bir dne olanak vermedii iin dngsel olmayan
bir deimenin varln kabul etmek zorunda kaldklarnda,
onu, tamamlansayd dngsel olacak olan bir deimenin
kopuk bir paras sayyorlard; ister bitki ister hayvan ister
baka birey olsun, bunu sergileyen eyi de, her deimenin
ideal olarak gstermesi gereken dngsel rnty deimele
rinde sergilemedii gerekesiyle, kusurlu sayyorlard. Baka
deyile, dngsel olmayan bir deimeyi, kendi iinde eksik
deil, eksik biliniyor saymak, birtakm nedenlerle dnn
yalnzca bir parasn alglayabildiimiz dngsel deimenin
bir durumu saymak her zaman olanaklyd. Deimeyi aslnda
olduu gibi tasarlama ya da kendine zg yapsn ilerleyici
deil (burada ilerlemeden, iyilemeyi iermesi zorunlu olma
yan, hep yeni bireye gtren deimeyi anlyorum) dngsel
deime yoluyla gerekletirip sergileyebilen bir ey olarak
tasarlama eilimi, tarihinin her yannda Yunan dncesinin
ralaya zelliiydi. Bunun yalnzca bir arpc rneini verece
im: tornallardan Aristoteles'e dek Yunan evrenbilimine dada
24
Doa Tasarm
Giri
25
26
Doa Tasarm
Giri
27
28
Doa Tasarm
Giri
29
30
Doa Tasarm
Giri
31
32
Doa Tasarm
Giri
33
34
Doa Tasarm
Giri
35
36
Doa Tasarm
Giri
37
38
Doa Tasarm
I. BLM
YUNAN EVRENBLM
I
ONALILAR
1. onia doa bilimi
M. . yedinci ve altnc yzyl tonia filozoftan evrenbilimsel
sorunlara ylesine ilgi gstermilerdir ki, ilk Yunan dncesi
nin tarihi konusunda eskiden beri en nemli yetkemiz olan
Aristoteles onlara bir btn olarak <pvcnoXoyo doa kuramalan diye gndermede bulunur. Aristoteles'e gre, bu onia evren
biliminin ralaya zellii, filozoflarn, ne zaman "Doa nedir?"
diye sorsalar, bu soruyu hemen "eyler ne(y)den yaplmtr?"
ya da "Tank olduumuz doa dnyasnn tm deimeleri
nin ardnda yatan ilk, deimeyen tz nedir?" sorusuna dn
trmeleridir.1
Bu soruyu sorabilen insanlarn ok sayda n sorunu daha
l Monsieur E. Brhier (Hisloire de la Philosophie, Paris, 1428, d it i, s. 42) "eyler
ne(y)den yaplmtr?" sorusunun Thales'in deil, Aristoteles'in sorusu oldu
unu syler, tonial fizikiler hakknda Aristoteles'in gzlyle edindii
miz geleneksel grn, bizi, bu insanlarn kafasnda bulunan ve obiter
diclctdan ancak bir para daha fazla olabilecek eye abartl bir nem ykle
me, bylelikle drdnc yzyl sorunlarn altnc yzyla, hatt yedind
yzyl sonuna yanstma tehlikesine soktuu yollu uyansnda kesinlikle
zorlama var. Nitekim Monsieur Brhier kendisi de unu sylyor: "Le
40
Doa Tasarm
Yunan Evrenbilimi
41
42
Doa 1 asarm
Yunan Evrenbilimi
43
44
Doa Tasarm
(ii)
Anaksimandros. Altna yzyln ortasna doru1,
Anaksimandros bu retiyi nemli lde deitirdi. O, yeri
dz bir sal gibi deniz yzeyinde yzen birey olarak deil,
yapld ayrmlamam maddenin kuatan ortamnda yzen,
Yunan mimarlndaki stun gibi silindir biiminde2 kat bir
dsim olarak tasarlyordu. Ona gre bu madde su deil (nk
su eninde sonunda kkenini nvaoPioyoa'un aklamas gereken
zgl doal tzlerin bir rneidir), ancak arcepov. Snrsz
adyla betimlenebilen bireydi. Bu adla hem onun uzay ve
zaman nicelii bakmndan sonsuz, zamanda gerek ileriye gerek
geriye doru her ynde snrszca uzanan bir ey olduunu,
hem de kat, sv ya da gaz zelliklerini tamad iin nitelike
belirlenmemi bir ey olduunu kastediyordu.3 Bu birrnek
ortamda girdaplar ya da hava kabaraklar gibi saysz dnya
nn ortaya ktn dnyordu; bizim dnyamz da bunlar
dan biriydi. Snrsz' lmsz ve yok olmaz olan Tanryla
zdeletiriyordu.4 Kimi yazarlar onun eitli dnyalar da
tanrlar olarak tasarladn anlata- bize.5 Bu da onun Smrsz'a
1
2
Yunan Evrenbilimi
45
sonsuz ve bengi olduu iin Tann dendii, oysa belli bir dnya
nn hem byklke hem de yaam sresi bakmndan sonlu
olduu yollu aktarlan retisiyle (elbette bu o retiye ilikin
bir Aristoteles yorumu deilse) ak bir eliki iinde olacaktr.
Anaksimandros'u neyin byle elikiye gtrm olabile
ceini ancak tahmin edebiliriz. Ne olursa olsun, uras ak ki,
ustas Thales'in evrenbiliminden o ok sz edilen ayrlnn
ussal bir temeli vard ve ussal sonulara gtrm olsa gerekti.
Hereyin kendisinden olutuu ey su olamazd, nk slak
olan suyun bir kart, yani kuru vard. Bir kartlar iftinin her
biri tekini ierir ve ikisinin de balangta ayrmlamam olan
bireyden ayrmlama yoluyla meydana gelmi olmas gerekir.
Dolaysyla, hereyin kendisinden olutuu eyin, ayrmlama
m olmas gerekir. Bu aynmlamamlkta kartlarn, scak ile
souun, slak ile kurunun ortaya kp hemen biribirinden
ayrld yaratc bir sre gerekleir. Bize sylendiine gre,
Anaksimandros gerekte byle akl yrtmt. Yine sylendi
ine gre, yaratc srecin Snrsz iinde herhangi bir yerde
ortaya kabilen, bylelikle onun herhangi bir parasnda bir
dnya dourabilen bir dnme deviniminden olutuunu d
nyordu.
Bu galiba Anaksimandros'un, tannbiliminde, bir ikinlik
retisi iinde kalarak Thales'in akmlma kar kt anlam
na gelmektedir.1 Anaksimandros, Tanny_ayrmlamam ilk
njadde iinde bir ayrmlama sreci balatarak dnyay yapan
tanrsal bir byc olarak tasarlamak yerine, dnya-yapmay
1
46
Doa Tasarm
Yunan Evrenbilimi
47
Doa Tasarm
48
o o v
ti
Yunan Evrenbilimi
49
o 0e v o v k a n e i K o z c o a t e y e o O a z o x a O e p p a z o v a v O p o n o v s k t o v o z o p a o
teati y v x p c p e B e v a t . w v x e x a y a p rj ttv o r ] m e a O e a a x a n v K v < o 9 a o a z o a
X e X e a v , a v s p e v o v 5 e z o v o z o p a z o o e K m m t z o v a a y y v e z a O e p p o v v n o
p a v o p z o o "ve Anaksimenes der ki, bir insann hem scak hem souk fle
50
Doa Tasarm
Yunan Evrenbilimi
51
Yunan Evrenbilimi
53
54
Doa Tasarm
Yunan Evrenbilimi
55
56
Doa Tasarm
Yunan Evrenbilimi
57
58
Doa Tasarm
Yunan Evrenbilimi
59
60
Doa Tasarm
sv, gaz] grnen eyin tek bir ey olduuna inanyor, bunu da,
ileri srdm gibi, pvaa diye adlandryorlard" (ibid.)
derken syledii ey tamamen dorudur, ama yanla gtr
mektedir ve kendisini de gerekten yanla gtrmtr. Bumet
<pvacr szcnn kendine zg ve "asl" anlamm ortaya
kardn dnmektedir. Bu bir yanlsamadr. Yalnzca o
szcn zel bireye, yani evrensel ilk tze, zel bir nedenle,
yani bunun bir i kayna olan tm byle davranlarn i
kayna olduu ileri srld iin uyguland bir durumu
ortaya karmtr; tpk Mrs. Doe'nun 'koca' szcn zel bir
erkee, yani uzun, ince, temiz yzl birine, zel bir nedenle,
yani kendisiyle evli olduu iin uygulamas gibi.
Bumet'in tartmakta olduu sorun, onun dnd gibi
pvcna szcnn anlamyla ilgili bir sorun deil, szcn
doru ve sradan anlamyla kendisine uygulanabilecei d
nlen bireyin kefiyle ilgili bir sorundur. Bumet'in hakl olarak
syledii gibi, oniallar szc hereyin kendisinden yapld
ey iin kullanyorlard. Byle kullanlmas iin szcn
szl ya da yazl kullanmda yerleik bir anlamnn bulunmas
gerekir; tpk, Mrs. Doe "John benim kocamdir" dediinde,
'koca' szcnn, onun kulland biimiyle, yalnzca John
iin almak bir ad olmakla kalmayp, kendisine ait bir anlam
tamas gerektii gibi. Bumet <t>vcna szcnn eski
Yunancada ne anlama geldiini sormu gibi grnmemektedir;
o yalnzca szcn eitli kiilerce neler iin kullanldn
sormutur.
II
PYTHAGORASILAR
1. Pythagoras
Pythagoras Yunan dnce tarihindeki en nemli kiiliklerden
biridir. Ayn zamanda en karanlkta kalm kiilerden biridir.
Eski yetkelerimiz onun yaamyksnde tek bir tarihli olay
aktarrlar bize, o da, tiran Polykrates'in 532'de balayan yneti
mine kar olduu iin, doum yeri olan Samos'tan aynlp
gney talya'ya gtdr. Bir de Kalabria kysndaki
Kroton'a yerleip orada ok sk yaama kurallar olan, ksmen
dinsel, ksmen felsef ve bilimsel, ksmen de siyasal bir tarikat
kurduu anlatlr. Eski yazarlar kendini bilecek yaa gelmeden
byle bir nedenle Samos'tan ayrlm olamayaca sayltsyla,
Polykrates tiran olduunda Pythagoras'm ocx/nj dedikleri ve
biraz keyf bir biimde 40 yalarna yerletirdikleri dnsel
olgunlua ermi olduunu varsayarlar. Bu da Pythagoras'n
doumunu 572 dolaylaryla tarihleyecektir, ancak bu yalnzca
bir tahmindir. 497 dolaylarnda ld sylenir, ama bu da
aka, 75 yama dek yaam olduu saylsna dayal ikinci
bir tahmindir.
Kroton'daki Pythagoras tarikatinin frtnal bir tarihi
olmu, beinci yzyln ortalarndan sonra da dalmtr.
Geriye kalanlar Pythagoras geleneini canl tutup Yunan
dnyasnn eitli yerlerinde yaymlardr; ama galiba hibiri
bu gelenei yazya dkmemi, Ptyhagoras'n kendisi de hibirey yazmamtr; dolaysyla, Aristoteles Yunan dnce tarihi
ni yazmaya giritiinde, Pythagoras'n grlerini izleyicileri
nin grlerinden ayramadm, ayn ekilde ilk izleyicilerinin
grlerini de Pythagoras'm ok daha ge tarihte yaayan izle
yicilerinin grlerinden ayramadm grmtr. Gnmz
de, birok bilim adamlar kuann sk almasna karm,
"Pythagorashk", kimi eleri geriye doru M.. beinci
yzyla dek, kimileri drdnc yzyla dek izlenebilen, kimile
62
Doa Tasarm
Yunan Evrenbilimi
63
64
Doa Tadarm
Yunan Evrenbilimi
65
66
Doga Tasarm
Yunan Evrenbilimi
67
68
Doa Tasarm
Yunan Evrenbilimi
69
70
Doa Tasarm
Yunan Evrenbilimi
71
72
Doa Tasarm
Yunan Evrenbilimi
73
74
Doa Tasarm
Yunan Evrenbilimi
75
76
Doa Tasarm
Yunan Evrenbilimi
77
78
Doa Tasarm
Yunan Evrenbilimi
79
povov).
Platon'u bu kukuculuktan -elbette ondan gerekten etkilendiyse- kesinlikle Sokrates kurtarmtr. Felsef gerekelerle
konumaktan vazgeen ve gstermekle yetinen bir kii, akll
insan varlnn sradan ilgilerinin, beslendii eyi ldrmekten
baka bir ey yapamayan bir felsefenin asalaka gelimesiyle
bastrld bir kii olmaldr. Sokrates kart trden bir filozof
tu; felsefesi, iinden doduu ilgileri, zellikle oyoye ilgiyi,
Kratylos'un vazgetii eyleri, konumalar olarak Aoyoi'ye,
nermeler olarak oyo'ye, tanmlar olarak oyo'ye, uslamla
malar olarak oyo'ye, nedenler olarak oyo'ye, orantlar, oran
lar ya da biimler olarak oyo'ye ilgiyi aydnlatm ve
desteklemi olan bir filozof. Sokrates'in eitlilik tayan, gl
dnsel yaamyla ilikiye girmi bir insana Kratylos'u anm
satmak bir hayaleti anmsatmak gibi olsa gerek. Gemie doru
baktnda Kratylos ona dnsel bakmdan intihar etmi biri
gibi grnm olsa gerek; nk bastonun tutaman kt
yerinden kavramt, brakacak isten gc de yoktu; Sokrates
ise, tersine, dnsel yaama byk bir itah duyarak yaam,
gcn ondan alm bir kiiydi, nk bastonun sapn doru
kavramt.
80
Doa Tasarm
Yunan Evrenbilimi
81
82
Doa Tasanm
Yunan Evrenbilimi
83
84
Doa Tasarm
dnlr deildir.
Bu farklla bir bakas elik eder. Platon dnlr olan
biimle zdeletirerek, Parmenides'in algda bize grnen fizik
dnya ile dnceyle grdmz fizik dnya arasndaki ayr
mm ortadan kaldrmtr. Baka deyile duyularmzn tankl
na uyarak yanl bir biimde tasarladmz fizik dnya ya da
doa dnyas ile salt dnme yoluyla doru olarak bildiimiz
ayn dnya arasndaki ayrm ortadan kaldrmtr. Platon'un
retisi, fizik dnya ya da doa dnyas hakknda bilinecek
hereyi alg yoluyla bildiimizdir; bundan tr alg, farkl bir
yoldan daha etkili olarak incelenebilecek eyler hakknda kendi
mizi aldatmann bir biimi deildir; hep deitii iin hibir
belirli zellii olmayan, dolaysyla tam anlamyla bilinemeyen
ya da anlalamayan eyleri incelemenin varolan en iyi yoludur;
ancak bu, onlar dikkatle gzlemememizin, hatt onlarda d
nlr olan, yani onlarda ikin olan biimsel eleri anlamama
mzn gerekesi deildir. Nitekim Platon, en tek yanl akn
aamasnda, Eleallara kar bizim bugn deneysel doa bilimi
dediimiz eyi, yani alg yoluyla gzlenmi doal olgularn
toplanp dzenlenmesini nceden grerek savunur; bu tek yanl
akn aamay geince, yalnzca deneysel olmaktan te bir doa
bilimini, kaba olgular gzleyip snflamakla kalmayan, doa
dnyasnn kendisinde, biimsel olduklar lde hakl olarak
dnlr olan yapsal ya da biimsel eleri arayan bir doa
bilimini nceden grerek savunur.
Bu, biim ile doa dnyas arasndaki ilikiye degin, ne
yalnzca bir aknlk kuram ne de yalnzca bir ikinlik kuram
olan bir kuram demektir. Belirtmi olduum gibi, hem
Pythagoras'n hem Skrates'in biim anlaylarnda, aknlk ile
ikinliin bir birleimi, balangtan beri vard; ancak Platon
biime ilikin aknlk anlay ile ikinlik anlay arasnda ak
a ayrm yapan ilk kii olmu gibidir ve ikisi aka ayrlmcaya
dek nasl birletirilecekleri sorusu ortaya kmamtr. Platon
onlar yle birletirmi gibi grnyor: ster matematiksel
olsun ister etik, biim, tm katlyla anlaldnda, akndr
Yunan Evrenbilimi
85
86
Doa Tasarm
Yunan Evrenbilimi
87
88
Doa Tasarm
Yunan Evrenbilimi
90
Doa Tasarm
Yunan Evrenbilimi
91
92
Doa Tasarm
srmekte daha fazla bir kayp, daha fazla bir tutarszlk yoktur.
Gerekte, model ya da biim kopyalama ediminden nce varolduysa, maddenin de nceden varolmu olmas gerekir; nk
madde ile biim biribiriyle ilikili terimlerdir ve bireyin biimi
o eyi yapmann nkoulu olarak grlyorsa, mantka
maddesi de nkoul saylmaldr. Nesneyi yapma edimi o
zaman tamamen mantksal olarak o maddeye o biimi vermek
olarak dnlr.
Profesr Taylor, Timaios'un evrenbiliminde madde kavra
mnn bulunduunu yadsrken, gerekte, tm yaptmda grlr
bir biimde yapmaya alt gibi, hayram olduu ve paylat
kimi modem grlerle uygunluk iinde, Platon'u arptmakta
dr. Eski bir filozofu bu eit bir hataya dmeden yorumlamak
hemen hemen olanakszdr ve kukusuz bunu hepimiz yaparz.
Bu rnekte, hata, mutlak yaratma dncesinin, ister nceden
varolan bir madde ister nceden varolan bir biim olsun hibir
nkoulu bulunmayan bir yaratc edim dncesinin
Hristiyanlkla birlikte ortaya kan bir dnce olduunu ve
Hristiyan yaratma dncesini Yunan dncesinden (ve bu
konuda, Tekvin kitabnda ortaya konan brani yaratma dn
cesinden) ayran ana ralayc fark oluturduunu unutmaktr.
Timaios daha sonra genilemi ve grlen bir dnya iinde
farkl elerin nasl zorunlu olarak ortaya ktn gsterir.
Genilemi demek, boyutlu demektir; bundan tr madd
dnyadaki her lmenin hacim lme ya da kbik lm olmas
gerekir. Grlebilirlik atei ya da , nm biimindeki
maddeyi de ierir; ancak madd dnyann ayn zamanda doku
nulur olmas gerekir; bu da kat biimindeki madde demektir.
Bu nitelike farkl madde biimleri, Pythagoras geleneine
uygun olarak matematike farkl yap tiplerine dayamr. Inm
birimine a3, kat madde birimine de b3 deniyor olsun; bu iki u
arasnda iki ara madde biimini, gaz ile svy veren iki ara
orant, a2b ile ab2 vardr. Demek ki dnya Empedokles'in tipik
olarak Pythagoras bir tarzla matematiksel bir ilkeden tretil
mi (tretilmi olduu iin de gerekte Empedokles'in tasarlad
Yunan Evrenbilimi
93
94
Doa Tasarm
III
ARISTOTELES
imdi Metafizik'in A Kitabnda sergilendii biimiyle Aristote
les'in evrenbilimine geiyorum. Profesr Jaeger, Aristoteles'in
dncesinin gelimesi zerine byk kitabnda, bu kitabn
Platon etkisi altnda yazlm bir genlik kitab olduunu,
Aristoteles'in dncesi daha az tannbilimsel, daha bilimsel ve
pozitif hale gelince yerine baka bir kitap yazlm olduunu
eri srmtr. Cambridge'ten Mr. W. K. C. Guthrie ise bu
gr eletirmi, Classical Quarterly'deki iki makalesinde
(1933-4) A Kitabnn sonradan, olgunluk dneminde yazldna
ilikin belirtiler tadm gstermi, Aristoteles'in orada ulat
sonulara dncesinin tamamen maddeci olduu bir
dnemde kendi abasyla ulatn ileri srmtr.
1. <pv<7i<fin Anlam
A Kitabndaki retiyi ele almadan nce, Aristoteles'in A
Kitabnda 0uoo szcnn anlamn tartt paray zm
lemek gerekir. Aristoteles'in felsef szlk yazmnda kendine
zg bir yntemi vardr. Tek bir szcn birka farkl anlam
tadn kabul eder ve bir szcn tek bir anlama geldiini
dnmek gibi aptalca bir hataya hibir zaman dmez: te
yandan, bu eitli anlamlarn biribiriyle balantl olduunu, bir
szcn birden ok anlam tayor diye belirsiz olmadn
kabul eder. Szcn eitli anlamlarndan birinin en derin, en
doru anlam olduunu dnr; tekilerse bu en derin anlam
yakalamakta deien derecelerde baarsz olan yaklak anlam
lardr. Bundan tr Aristoteles, bir hedefe at yapar gibi,
yava yava ilerleyen ve 12'yi vuran bir dizi halinde anlamlar
n dzenler.
0uoer szcnn yedi anlamn biribirinden ayrr.
(1) Kken ya da doum: "Sanki" der, "v uzun okunuyormu
96
Doa Tasarm
Yunan Evrenbilimi
97
98
Doa Tasarm
var idiyse, onu kendi dndaki bir etkin nedenin varla getir
mi olmas zorunlu olurdu; ancak Aristoteles byle bir zamann
olmadm ileri srerek Timaios'u izler. Ona gre dnya sreci,
bundan tr tam tamna Platon'un Timaios'ta olamayacam
syledii eydir, yani kendi kendinin nedeni olan ve kendi
kendine varolan bir sretir.
Aristoteles burada maddecilerle aym kaderi paylam gibi
dir. Aristophanes onlar hakknda yazarken Zeus'un tahtndan
indirildiini, onun yerine Girdabn egemenlik srdn
syler. Ancak Met. A'da Tanr tamamen yeni bir uslamlamayla
evrenbilime yeniden sokulur. Bu izgiler zerinde bir maddeci
olmak iin, birok modem dnrn savunduu, kimilerinin
ise hl savunmakta olduu gibi, doa yasalarnn yalmzca
eylerin olup bitmelerinin deneysel betimlemeleri olduunu
savunmak gerekirdi. Devinim halinde cisimler vardr; bir biim
de devinmeleri gerekir; onlarn devinme tarzlarna biz yasa
diyoruz ve onlara yasa derken bir yasa koyucuyu dnmyo
ruz ya da onlara herhangi bir buyurucu yahut zorlayc g
yklemiyoruz, yalmzca genel yaplarm belirtiyoruz. Ne ki
Yunan dncesi hibir zaman bu tutumu benimsememitir.
Yunanllar iin doa yalnzca deimeyle deil, aba, nisus ya
da eilimle, belirli tarzlarda deimeye eilimle ralanyordu.
Tohumun tarz topraktan dar kmak, tamki topraa bask
yapmaktr; gen hayvan bir yetikinin boyunu ve biimini kazanasya boyunu bytmeye, biimini gelitirmeye alr, amaca
ulanca da abas sona erer. Her sre gcl ile gerek arasnda
bir ayrm ierir ve gcl olan, iinde kendisini gerek olmaya
doru zorlayan bir nisus barndrr. Tm doa dnyasna ile
yen bir etken olarak bu nisus anlay, doal srelerin yneldi
i amalara ilikin ereksel iermeleriyle birlikte, bir para
insanbiimcilik tad iin, gnn birinde modem bilimce
reddedilmitir. Ancak nisus'u yanl olarak bilinli istenle
zdeletirmediimiz Srece, bu hi de insanbiimli bir tasanm
deildir. Kukusuz tohuma yapmaya alt eyin bilgisini,
tamamen gelimi bir bitki olarak kendine ilikin bir imgeyi
Yunan Evrenbilimi
99
100
Doa Tasarm
Yunan Evrenbilimi
101
102
Doa Tasarm
4. Aristoteles'in tannbilim i
104
Doa Tasarm
Yunan Evrenbilimi
105
106
Doa Yasarm
Aristoteles bu gl gidermek iin devimsiz devindiricilerin saysnn bir deil birok olduu bir kuram tasarlamtr.
Bunlardan biri ilk devindiricidir; yani Tanr; onun etkinlii
mutlak olarak kendini-dnmedir, voijcno vojaecoa' tur ve
madd olmayan bir eylemcinin bu mutlak olarak kendini kapsa
yan, kendine baml etkinlii, madd bir eylemcinin (yani devi
nimin) -bir devinimin olabilecei kadar kendini kapsayan ve
kendine baml- etkinliiyle, yani primum mobilenin, gkteki
en d krenin ya da yldzlar kresinin yetkin olarak birrnek
dnyle kopya edilir. Dolaysyla primim mobilenin ruhu
dorudan doruya Tann sevgisiyle harekete geirilir ve kendi
cismini bir cismin deviniminin olabilecei lde Tanrnn yaa
mna benzer bir biimde devindirir.
Ne ki Tanrsal etkinlik iki biimde taklit edilebilir: Ya bir
cisimce (burada bu, Yunan evrenbiliminde hep olduu gibi
canl cisim, ruhu olan ve aba, arzu ya da sevgiyle harekete
geirilen bir organizma demektir) ya da cisimsiz bir zillin yahut
zek, vouo'a. Tanr kendini dnr ya da seyreder; teki
zihinler ise Tanry dnr ya da seyreder. O lde de tanr
sal doadan pay alrlar, ancak ondan aldklar pay ksm olduu
iin eksiktir: Her zihin ancak tanrsal doann (yani dnlr
dnyann ya da biimler dnyasnn) bir parasn kavrar, dola
ysyla her birinin Tanrnn yaps ile yaamnn zel bir biimi
ya da snrlanm bir hali olan kendine zg bir yaps ve zihin
sel bir yaam vardr.
imdi, Aristoteles'e gre byle zihinlere inanmak iin
evrenbilimsel gerekeler vardr. Primum mobile'nin birrnek
dn Tanrnn devimsiz etkinliini yeniden*retmeye aba
lar; ancak bir gezegenin karmak ve dzensiz devinimi bir
daire zerinde birrnek bir biimd devinmekte son derece
baarsz bir abay temsil etmez, farkl ve karmak trden
ussal ve belirli bir yolu izlemekte tamamen baarl bir abay
temsil eder. Yunan geometrisi teki erileri emberin deiik
biimleri olarak grr; tpk teki dilbilgisel hallerin yalm halin,
teki tasm ekillerinin tam tasmn deiik biimleri olmas
Yunan Evrenbilimi
107
108
Doa Tasarm
6. Madde
Evrenbilimi gerek kendi iinde gerek doaya ilikin Yunan
dncesinin Ortaaa en olgun mirasn brakt biim olarak
nemli olsa da, Aristoteles zerinde daha fazla oyalanmamalym; ancak onu madde anlay hakknda bir iki sz syleme
den de brakamam. Aristoteles'in madde kuramnn ne
olduuna tam olarak karar vermek ok g bireydir, nk,
olduka tuhaf bir biimde, metafizik terimlerine ilikin szck
daarcn ieren Metafizik'in drdnc kitabnda onun
hakknda hibir aklama yapmamtr. Tanr ve genel olarak
ruh, ister znel olarak dnen ey olsun ister nesnel olarak
ncesiz-sonrasz nesneler ya da salt biimler olsun, madde ier
mez ve maddede cisimleemez; madde ieren, deime, devi
nim ya da olu srecine konu olandr. mdi bu eylerdeki
madde kendi bana alglanamaz ve bilinemez; duyu yalnz
biimi, ama maddede cisimlemi biimi alglar; zihin yalnz
biimi, ama maddede cisimlemi biimi bilir. Bundan tr
Aristoteles'in bize ak bir madde anlay sunmas beklenme
melidir; ona gre 'madde' szc terim olarak bir elimedir,
nk hakknda ak kavraylar edinebildiimiz ey her zaman
biimdir ve kesinlikle madde deildir. Modem bilimin madde
kuram, yani atomlar, elektronlar, radyasyon vb. kuram dedii,
eitli yap ve ritmik devinim tiplerinin bir betimlemesidir ve
Yunan terminolojisine gre btn bunlar hi de madde kuram
Yunan Evrenbilimi
109
II. BLM
RENAISSANCE DOA GR
I
ONALTINCI VE ONYEDNC YZYILLAR
1. Anti-Aristotelesilik
kinci byk evrenbilim hareketi onalbna ve onyedinci yzyllarnkidir. Bu hareketin balca zellii en kolay onu, negatif
bir biimde, ksmen Aristoteles'ten ksmen de Hristiyan dinin
de rtk olarak bulunan felsef grlerden esinlenen Ortaa
dncesine kar srekli bir kalem kavgas olarak ele almakla
grlebilir. Saldrmak iin zellikle seilmi reti, ereksellik,
erek nedenler kuram, doay henz varolmayan biimleri
gerekletirme eilimiyle ya da abasyla dolu olarak aklama
giriimiydi. Tm hareketin simgesi, Bacon'm nl alaydr:
Ereksellik, Tanrya adanm bir bakire gibi, dlszdr -tanquam
virgo Deo consecrata, nihil parit (De Aug. Sd. iii. 5). Bacon,
Aristotelesi bir bilim adamnn belli bir etkinin meydana
gelmesini, nedenin o etkiyi meydana getirmek iin doal bir
eilim tadm syleyerek belli bir nedenle akladnda
gerekte size hibirey sylemediini, yalnzca kafanz bilimin
asl iinden, yani sz konusu nedenin kesin yapsn ya da
112
Loa Tasarm
Renaissance Doa Gr
113
114
Doa Tasannu
Renaissance Doa Gr
115
3. Copernicus
Modem evrenbilimin bunalm onaltnc yzyln ortasyla
tarihlerir. Copernicus'un Gne dizgesi zerine yapt (De revolutionibus orbium coeiestium) lmnden sonra 1543'te yaymlan
d. Bu kitapta gelitirilen yeni gkbilim dnyamn merkezini
Yer'den alyor, gezegen devinimlerini gnmerkezli bir varsay
ma dayanarak aklyordu. Bu yeni gkbilimin felsefece anlam
derindi, ama ou kez yanl anlalmtr. Genellikle onun etki
sinin eyler izelgesinde Yer'in nemini azaltmak ve insana
kk yldzlardan birinin evresinde dnen souk maddenin
kk bir paras zerindeki mikroskopik bir asalaktan baka
birey olmadn retmek olduu sylenmitir. Bu, felsefece
sama ve tarihsel olarak yanl bir dncedir. Felsefece sama
dr, nk ister evrenle ister insanla ister bunlar arasndaki ili
kiyle ilgili olsun, hibir felsefe sorunu bunlarn kaplad uzaya
ilikin greli dncelerden etkilenmez: Tarihsel olarak yanl
tr, nk insann dnyadaki kkl her zaman tandk bir
dnme izlei olmutur. Ortaan en ok okunan kitab
denmi olan Boethius'un De Consolatione Philosophiae'sinde u
116
Doa Tasarm
szler vardr:
"Gkbilimsel kantlardan, evrenle karlatrldkta tm Yer'in bir
noktadan daha byk olmadn, yani gkkreyle karlatrldkta
hibir bykl yok diye dnlebileceini rendin. Sonra,
Ptolemaios'a gre, bu kck kenin ancak drtte birinde canllar
yaayabilir. Bu drtte birden denizler, bataklklar ve teki ssz alanlar
karlrsa, insana kalan yer sonsuz kk adn bile glkle hak
eder." (Kitap ii, Prosa vii.)
Copemicus'tan bin yl nce her okumu Avrupal bu para
y biliyordu; Copemicus'un da onun zn yinelemek iin din
sapknlndan mahkm olma riskine girmesine hi gerek
yoktu.
Copemicus'un gkbilimsel keiflerinin gerek anlam ok
daha nemliydi. O da, dnyann merkezini Yer'den Gne'e
kaydrmakta ok, dnyamn bir merkezi olduunu rtk bir
biimde yadsmasyd. lmnden sonraki yayncsnn dedii
gibi, herhangi bir noktay dnyamn merkezi olarak grebilirdi
niz; gezegen yrngelerini aratrma am aa iin Gne'i merkez
saymak uygundu. Bu ifadenin, sanki "Ortodoks grn doru
olduunu kabul ediyorum ama gnmerkezli gr yine de
kullanl bir kurmacadr" anlamna geliyormu gibi, yerleik
reti karsnda rkeklikten ileri geldii dnlmtr kimi
zaman; ne ki ifadenin gerek anlam madd dnyann merkezi
olmadyd; bu da hakl olarak evrenbilimde bir devrim olarak
grlyordu, nk bir organizma olarak doa dnyasna ili
kin tm bir kuram ykyordu. Bir organizma ayrmlam
organlar demektir; Yunan dncesinin kresel dnyaorganizmasnda ortada toprak, sonra su, sonra hava, sonra ate,
en sonda da, Aristoteles'e gre, dnyann d zarfnn quinta
essentia's vard; imdi, dnyann merkezi yoksa, bu ayrmlama
larn temeli olan ey yok olur; tm dnya ayn tr maddeden
yaplmtr, ekim yasas yalnz Aristoteles'in dnd gibi
Ayalt blgelerde deil, her yerde iler ve yldzlar kendilerine
ait tanrsal bir tz tamayp bizim Yer'imizle trde olur. Bu
tasarm, insan glerinin alamn daraltmak yle dursun, onu
Renaissance Doa Gr
117
118
Doa Tasarm
Renaissance Doa Gr
119
120
Doa Tasarm
5. Bacon
Demek ki Bruno'da ikilik almaz. kin ve akn nedenlilik
(kendi kendinin devinimine neden olma ve baka bireyin devi
nime neden olmas) arasndaki bir ikilik olarak kabr. Onyedinci
yzylda koca bir ikicilik patlamas oknasmn nedeni buydu:
Yani (a) metafizikte cisim ile ruh arasndaki, (b) evrenbilimde
doa ile Tanr arasndaki, (c) bilgi kuramnda usuluk ile deney
cilik arasndaki ikicilik.
Bu ikicilik DescartesTa birlikte ortaya kar. Bacon'da
(1561-1626) henz bilinli deildir. Bu onun hibir glk
grmedii bilimsel yntem grnden anlalabilir: Bacon,
deneyciyi karncaya, usuyu rmcee benzeterek hem deney
cilii hem usuluu reddeder; ona gre gerek bilim adam
ieklerden aldn yeni ve deerli bir maddeye dntren bir
an gibidir: Yani bilim adam kuramlar nda yrtt
deneyler sayesinde ilerler, onlan bu kuramlan snamak ve
dorulamak iin kullanr. Bacon metafiziinde onaltmc yzyl
geleneini izlemi, doadaki btn niteliksel farkllktan eninde
sonunda z bakmndan niceliksel olan ya da matematiksel
aratrmaya yatkn olan yapsal farkllklarn ilevi olarak
grmtr; bundan tr tzn trdeliine ve birliine kesin
olarak inamyordu; ancak bu ilkelerin iermelerine ilikin kavra
y hi yerinde deildi ve matematiin fizik bilimindeki olaa
nst nemini hibir zaman grememiti. Bundan tr onu
bilimsel yntem konusunda kuramda kendini keskin bir biim
de uzak tuttuu deneyci eilimle tanmlamak btnyle yanl
olsa da, uygulamada niceliksel aklamann yerine niteliksel
farkllklar snflamasn koyduundan srekli olarak o eilime
kaplyordu.
Genel doa kuramndaki bir sonraki adm belirleyen, Gilbert'in 1600'de yaymlanan ve Bacon'un reddettii mknashk
zerine almasyd. Gilbert mknatsn ekim gcn inceler
ken, ekim glerinin doann tmne yayldn, btn cisim
lerin btn tekiler zerinde bu trden bir ekimi olduunu
ne sryordu. Kepler (1571-1630), onyedinci yzyln banda,
bu dnceyi verimli sonularla gelitirdi. Doas gerei her
cismin her neredeyse orada duraan kalmaya eilimli olduu
nu sylyordu -bylelikle eylemsizlik ilkesini dile getiriyor,
Yunanllarn ve Renaissance balarnn doal devinim anlay
n zerine basa basa reddediyordu; ancak bir cisim bir baka
cismin yarmda olduu zaman, her cismi yanndakine doru
ekme eilimi tayan karhkl bir etkilenimle, duraanl
bozulur, diye devam ediyordu. rnein ta der, nk Yer
onu eker; Kepler benzer biimde gelgitin Ay'n ekiminden
tr olduunu ileri sryordu. Kepler ekim olgularna bir
ipucuyla bakp o byk adm att ve fizii incelerken anima
szcnn yerine vis szcnn, baka deyile niteliksel
deimelere yol aan canl enerji anlay yerine kendisi nicelik
sel olan ve niceliksel deimelere yol aan mekanik enerji anla
ynn gerektiini ileri srd.
7. Galileo
Kepler iin bu yalnzca bir dipnotu olarak yazlm bir imayd;
ancak Galileo (1564-1642) iin aka dile getirilmi sayltlaryla
birlikte aka kavranm bir ilkeydi. Galileo yle yazyordu:
"Felsefe gzlerimizin nnde ak duran o koca kitapta, yani
evrende yazldr; ancak yazl olduu dili renip harfleriyle tanklk
kurmadka onu okuyamayz. O matematiksel dille yazlmtr, harfle
ri genler, daireler ve teki geometrik ekillerdir, onlar olmadan tek
122
Doa Tasarm
1
2
124
Doa Tasarm
Renaissance Doga Gr
125
126
Doa Tasarm
lyordu.
Spinoza bu snrlamay ciddiye ald ve onun mantksal
sonularn karp ortaya koydu. Tek bir tz olduunu, onun
da Tanr olduunu, baka tz olmadndan ne ruhun ne de
maddenin tz olduunu, dolaysyla ne ruhun ne maddenin
Tanrnn yaratt bir tz olduunu ileri srd. Ruh ile madde,
diyordu, tek tzn iki "niteliidir"; bu tek tze de, Bruno gibi,
ama ondan ok daha byk bir dizgeli tutarllkla, biribirinden
ayrt etmeden Tanr ve Doa adn veriyor, onu uzam olarak
madde dnyas, dnme olarak ruh dnyas olan sonsuz bir
deimez btn olarak tasarmlyordu. ki grnm de tek tek
cisimler ve tek tek ruhlar olan sonlu, deien ve yok olan para
lar barndrr iinde. Her para yalnzca etkin nedenlerin eyle
miyle, yani teki paralarn onun zerindeki eylemiyle
deimelere urar; burada Spinoza, Renaissance balarnn
canlmaddeciliinin son kalntlarn ortadan kaldrarak
Bruno'yu dzeltir; Galileo'nun fiziini tmyle kabul ederken,
ayn zamanda onun ana felsef aykrln, yani madd doann
bir yandan alglayan ruhtan, bir yandan da onun tanrsal yarat
csndan ayrln, madd doann ruhla ayrlmaz birlii zerin
de durarak ve bu birlie Tann adn vererek aar. Ancak
Spinoza'nm evrenbilimi, gz alc becerilerine -bu ksa betimle
mede hakkn veremediim becerilere- karn, uzam ve dnce
nitelikleri, deyim yerindeyse, kaba gle biraraya getirildii
iin, baansz olmutur: Spinoza'nm uzaml eyin niye ayn
zamanda dndne, dnen eyin de niye ayn zamanda
uzaml olduuna gsterebilecei hibir gereke yoktur; dolay
syla kuram aslnda anlalmaz, salt kaba olguya ilikin bir sav
olarak kalr.
10. Neoton
Ne ki, Spinoza'nm ruh ile beden arasndaki ilikiye degin
kuram aslnda anlalmaz ise de, Descartes'm kuramndaki
Renaissance Doa Gr
127
128
Doa Tasannu
Renaissance Doa Gr
129
eklem lerinin
istedii zam an
130
Doa Tasarm
11. Leibniz
Leibniz'in evrenbilimi esaslar bakmndan Spinoza'nnkinden
farkl deildir ve en sonunda o da ayn glkten tr ker.
Leibniz iin de gereklik hem fiziksel hem ruhsaldr, hem
uzam hem dnceyi iinde barmdnr; gereklik, her biri uzay
bakmndan teki noktalarla ilikili bir nokta ve ayn zamanda
evresini kavrayan bir ruh olan monadlardan oluur. Maddenin
her parasnn ruhu bulunduunu ileri srmenin aykrl
dk dereceli ruh anlayyla giderilir; yani alglan ve istenle
ri bilin eii olmaktan ok uzak anlk ruhsallk parltlarndan
ileri gitmeyen, bizimkilerden son derece daha ilkel, daha ilksel
ruhlar anlayyla. Spinoza ile Leibniz arasndaki byk fark,
Leibniz'in erek nedenler retisini vurgulayarak yeniden kabul
etmesidir; Leibniz'in ak bir gelime anlay vardr ve amal
olmayan gelimenin hibirey olmadn grd gibi,, ilkel
ruhun bilinci olmasa bile amalar olabileceini, ama onlarn
bilincinde olamayacam da grr. Dolaysyla Leibniz'in doa
Renaissance Doa Gr
131
132
Doa Tasarm
Renaissance Doa Gr
133
II
ONSEKZNC YZYIL
Onyedinci yzyl ruh ile madde arasnda gerek bir ba, her
birinin kendine zg yapm koruyacak olan ve yine de onlan
ayru dnyanm gerek ve kavranabilir paralar klan bir ba
kefetme sorununu zmeden onsekizinci yzyla miras brakt.
ki hatadan kanmak gerekiyordu: lkin, bunlann temel farkl
lklar, daha dorusu kartlklar yadsnmamaldr -ruh zel
trden bir maddeye, madde de ruhun zel bir biimine indir
genmemelidir; ikincileyin, bu farkllk ve kartlk dile getirilir
ken ikisini biribirine balayan temelli birlii yadsyacak ekilde
dile getirilmemelidir. "Temelli" birlik ile birleik eylerin varol
mas iin zorunlu olan bir birlik kastedilmektedir. rnein, iki
kazk arasna bir ip gerilmise, bir kazk zerinde bir ynde bir
gerginlik, teki kazk zerinde teki ynde baka bir gerginlik
vardr. Bunlar farkl gerginliklerdir; kart ynlerde etkirler; iki
kazk farkl ekillerde yaplp topraa farkl ekillerde akldysa ok farkl ekillerde i greceklerdir; ancak aralarnda temelli
bir birlik vardr, nk her bir gerginlik tekinin kouludur.
1. Berkeley
Bu sorunun bir zm Berkeleyce ileri srlmtr. Berkeley,
onyedinci yzyln eylemsiz maddeden -yani her devinimi bir
vis impressayla, d bir etkin nedenin ilemesiyle yaratlan
maddeden- olumu bir btn, her yannda tamamen niceliksel
terimlerle betimlenen, niteliksel farkllklardan tmyle yoksun
bir btn olan doa aklamasn kabul ederek, bu tasarmn
soyut bir tasarm, yani znde eksik bireyin tasarm olduu
nu, bundan tr de tasarmladm ileri srd eyin tam bir
aklamas deil, ksm bir aklamas olduunu gsterdi. Locke
araclyla Descartes ile Galileo'dan alnan dilde fizikilerce
betimlenen madde dnyas ancak birincil nitelikleri tar, ama
bizim fiilen bildiimiz doa ikincil nitelikleri de tar. Doann
hibir yerinde ikincil nitelikler olmadan birincil nitelikleri ta
yan eyler gremeyiz; ya da daha uygun bir dille, hibir yerde
Renaissance Doa Gr
135
136
Doa Tasarm
Renaissance Doa Gr
137
138
Doa Tasarm
Renaissance Doa Gr
139
140
Doa Tasarm
Renaissance Doga Gr
141
Ill
Renaissance Doa Gr
143
144
Doa Tasarm
Renaissance Doa Gr
145
146
Doa Tasarm
Renaissance Doa Gr
147
148
Doa Tasarm
Renaissance Doa Gr
149
150
Doa Tasarm
Renaissance Doga Gr
151
152
Doa Tasarm
Renaissance Doa Gr
153
154
Doa Tasarm
m. b l m
MODERN DOA GR
I
YAAM KAVRAMI
. Evrimci dirimbilim
Hegel'in andan beri evrim kavram iki ana aamadan
gemitir: lkin dirimbilimsel bir aamadan; sonra evrenbilimsel bir aamadan.
Dirimbilimsel aama genel doa kuramyla ilikisinde son
derece nemlidir, nk madde ile ruh ikiliinin arasna n
c bir terimi, yani yaam sokarak eski Descartes ikilii
sonunda ykan, bu dnce hareketiydi. Ondokuzuncu yzy
ln bilimsel yapt, geni lde, bir yandan fizikten ya da
madde biliminden, te yandan ruh biliminden bamsz, ayr
bir alan oluturan biyoloji bilimlerinin zerkliini ortaya
koymaya adanmt. Eskia ve Ortaa evrenbiliminde madde,
yaam ve ruh kavramlar biribirinden aynlamayacak lde i
ie gemiti; dnya uzaml olmas bakmndan madd, devimli
olmas bakmndan canl, dzenli olmas bakmndan akll
olarak grlyordu. Onaltnc ve onyedinci yzyl dncesi
156
Doa Tasannu
Modern Doa Gr
157
158
Doa Tasarm
Modem Doa Gr
159
2. Bergson
Evrim tasarmnn znde dirimbilimsel bir tasarm olarak
gelitirildii bu dnce aamasnn Bergson'un yaptnda
doruk noktasna ulatn sylemek uygun olabilir. Burada o
yapt bir btn olarak gzden geirmeye niyetim yok; yalnzca
Bergson'un felsefesinde dirimbilimsel e denebilecek eyin ve
onun kimi baka elerle ilikisinin ana izgilerini belirteceim.
Bergson'un yaama ilikin dncesi, yaam fizikilerin
anlad anlamda maddeden ayran fark skca kavrayarak
balar. Maddede olup biten herey nceden varolan bir nedenin
salt sonucudur; madde ve enerji deimezdir, her devinim
nceden belirlenmitir ve hesaplanabilir; yani gerekten yeni
hibirey olamaz; btn gelecek olaylar gemi bir olayda
ierilmitir ya da Bergson'un kendi tmcesiyle, tout est donn,
gelecein kaplan kapaldr. Yaamda ise, tersine gelecein
kaplan akbr; deime sreci gerek yeniliklerin ortaya
kmasna yol aan yaratc bir sretir. Burada ilk bakta doa
iinde bir madde alan ve bir yaam alan ikilii vardr. Bu ikili
i ne yapacaz? Bergson ona bilgi kuramyla yaklar. Orada
da uslamlayan, tantlayan, kat kavramlarla i gren, maddeyi
160
Doa Tasarm
Modem Doa Gr
161
162
Doa Tasarm
Modem Doa Gr
163
164
Doa Tasanm
II
MODERN FZK
Bu bizi, tpk bir yzyl nce kartlarn dirimbilimin elinde olma
s gibi, oyunun sonraki admnda gerekli olan kartlan elinde
tutan bilim olarak, fizie gtrr. Fizikteki nc anlaylann
son elli ylda derinlemesine deimi olduunu hepimiz biliriz;
benim imdi betimlemeye almam gereken de bu deiiklik
lerdir; ancak bunu yapmak evrimci biyolojinin douunu
betimlemekten ok daha zordur, nk deime ylesine yeni
dir ki kavramlarmz henz ona uyarlanm deildir ve etkileri
yaygn el kitaplarnda uzun uzun sindirilmi olmayp, imdilik
esas olarak, benim gibi meslekten olmayanlar iin anlalmaz
gelen teknik yaptlarda somutlamtr. Dolaysyla bu konuda
syleyebileceim herey yalnzca deneme olacaktr ve herhangi
birey sylerken ok ciddi hatalar yapabileceimin son derece
bilincindeyim. Ne ki birey syleme sorumluluunu da zerim
den atamam, nk bu yeni kavramlar, anlayabildiim kada
ryla, doa ve onun ruhla ilikisi hakkndaki felsef gr iin
ok byk nemi olan iermeler tayormu gibi grnyor.
166
Doa Tasarm
Modem Doa Gr
167
168
Doa Tasarm
Modem Doa Gr
169
170
Doa Tasarm
Modem Doa Gr
171
172
Doa Tasanm
Modem Doa Gr
173
174
Doa Tasarm
Modem Doa Gr
175
176
Doa Tasarm
4. Doann sonluluu
Geriye madde ile uzay ikilii kalyor: ya da daha iyisi, zaman
artk maddenin varlnda bir etken olduuna gre, madde ile
uzay-zaman arasndaki ikilik. Madde uzayda srp giden ve
zaman alan bir etkinliktir; bu etkinliin kaplad uzay ve
zaman ile uzay ve zaman kaplayan etkinlik arasndaki iliki
nedir?
Nevvton'un aksine, modem fiziki bo uzay kabul etmez.
Madde etkinliktir, bundan tr de bir cisim etkidii yerdedir;
maddenin her parac evrenin tm zerinde etkidii iin de
her cisim her yerdedir. Bu reti yine ak bir biimde
YVhiteheadce retilmitir. Maddenin her parasnn teki her
parann dnda olduunu ngren ve maddenin uzamn ya
da yaylmlln aka yadsyan bir reti gibi grnebilir bu;
ancak gerekte yle deildir, nk st ste gelen ve i ie
geen bu eitli etkinliklerin hepsinin kendi oda ya da merke
zi vardr ve sz konusu cisim kendini srdrme grnmnde
o merkezdedir ve baka hibir yerde deildir. Sonu olarak,
modem reti, Nevvton'un bo uzay kuramn yadssa da, onun
karhn ya da tm uzaym maddeyle dolu olduu yollu retiyi
ileri srmez; nk o retide madde etkinlik ya da enerji deil,
Modem Doa Gr
177
178
Doa Tasannu
Modem Doa Gr
179
180
Doga Tasarm
Modem Doa Gr
181
182
Doga Tasarm
Ill
MODERN EVRENBLM
Matematiksel fizikilerin yazlarndaki biraz zayf olan metafi
zik uslamlamalar dizisinde iddial filozoflarn yaptklarna
dnmemiz gerek ve ben bunlardan ikisini, Alexander ile
Whitehead'i ele alacam. Bunlarn ikisi de ok yksek dzeyde
birer felsefe dehsdr ve yaptlar felsefe yazmann o byk
slbuna, ngilizcede en son Hume bize Treatise o f Human
Nature' verdii zaman grdmz slba dne iaret eder.
Bu byk slp bir dnemin damgas deildir; gereince
denetlenmi ve hazmedilmi felsef malzemesi olan akln
damgasdr. Dolaysyla konuya baktaki geni alda ve
sebata dayaldr; z bakmndan nesneldir, eletirmek iin
olsun, gelitirmek iin olsun, bakalarnn dnceleriyle deil,
eyin kendi zellikleriyle ilgilidir; dinginlik ve ak yreklilikle
damgalanmtr, hibir glk gizlenmemi, hibirey kinle ya
da tutkuyla ortaya konmamtr. Btn byk filozoflarda bu
ruh dinginlii vardr, zamanla her tutkudan arndklar iin
grleri aktr ve eyleri bir dan tepesinden gryormu
gibi yazarlar. Bu byk bir filozofun a y n a zelliidir; ondan
yoksun bir yazar okumaya deer olabilir ya da olmayabilir,
ama kesinlikle byklkte geri kalr.
1. Alexander
O halde Alexander*a kendi tepesinden doa dnyasnn nasl
grndn ele alarak balayacaz. Durmakszn deimele
ri iinde varolan bu dnya ona, srp giderken iinde daha
yksek varlk basamaklarnn ortaya kt tek bir kosmik
sre olarak grnr. 'Ortaya kma' szc, onu Instinct and
Experience (1912)'mda kullanm daha sonra da Emergent
Evolution (1923)'unda bir evrim sreci olarak dnyaya ilikin
benzer bir gr ortaya atm olan Lloyd Morgan'dan alnm
184
Doa Tasarm
Modem Doa Gr
185
186
Doa Tasarm
Modern Doa Gr
187
188
Doa Taann
Modem Doa Gr
189
190
Doa Tasarm
Modem Doa Gr
191
2. Whitehead
Whitehead ilkin matematik ve fizik renimi grmt. Felsefe
almalarna ilk kez, modem mantksal zmlemenin temeli
ni atan matematik mant zerine engin bir inceleme olan
Principia Mathematical da Russell'a ibirlii yapp kendi dn
cesi zerine dnen bir matematiki olarak yaklat. Daha
sonra fiziin felsefece temellendirmesini yapan kitaplar yazd:
The Principles o f Natural Knowledge, The Concept o f Nature ve son
olarak, 1929'da, genel bir metafizik dizgesi olan Process and
Reality. Felsefedeki yapt yirminci yzyl gerekilik akmnn
bir parasn, ok nemli bir parasn oluturur; ancak o akmn
teki ncleri oraya ondokuzuncu yzyl idealizminde yetie
rek gelmilerdi, dolaysyla da dnek arlyla gerekiydiler
ve genlik gnahlarn bir daha ilemekten hastalk denecek
lde korkuyorlard; bu da yaptlarna, sanki idealizmin sk
bir dman olduklarm kantlamay felsef bilgiyi ilerletmekten
daha ok nemsiyorlarrru gibi bir gerginlik havas veriyordu.
Oysa Whitehead'in yapt bu eit eylerden tamamen uzaktr;
o doru olduu srece ne sylediine bakmaz. Baarnn gizi
de kaygdan doan bu zgrlkte yatar.
Whitehead'in doa kuram Alexander'mkine ok benzer.
Ona gre doa, varolmalarnn temelinde devinimin bulundu
u devinen rntlerden oluur; bunlar da Alexander'm noktaanlanna karlk gelen, olaylar ya da durumlar dedii eylere
ayrtrlr. Ne ki, onun zmleyici yntemini benimsemi olan
192
Doa Tasarm
Modem Doga Gr
193
194
Doa Tasarm
Modem Doa Gr
195
196
Doa Tasarm
Modem Doga Gr
197
198
Doa Tasarm
Modem Doga Gr
200
Doga Tasarm
Modem Doa Gr
201
Modern Doa Gr
203
204
Doa Taann
Modern Doa Gr
205
Dizin
Aetius 44,48
Alexander, Samuel 99,171,183,184,185,187,188,189,190,191
Anaksagoras 28
Anaksimandros 119
Anaksimenes 4 6 ,4 7 ,4 8 ,4 9 ,5 0 ,5 1 , 52, 62, 63
Aquinolu Thomas (Aziz) 13
Aristophanes 98
Aristoteles 13,15, 23, 25, 29, 30, 31, 38, 41, 45, 50, 51, 57, 61, 68,
74, 78, 79, 80, 81, 82, 86, 90, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102,
103,104,105, 106, 107,108, 109, 111, 112, 113, 114,115,116,
117,118,136,137,143,144,145,146,150,151
Augustinus 48
Bentley, Richard 167
Bergson, Henri 20,159,160,161,162,163,164,171
Berkeley 16, 17, 122, 134, 135, 136, 137, 138, 143, 144, 145, 151,
162
208
Doa Tasarm
Boethius 115
Bradley, F. H. 197
Brahe, Tycho 117
Brthier, E. 39
Broad, C. D. 17
Bruno, Giordano 14,17,117,118,119,120,126
Burnet, John 5 9 ,6 0,96
Bury, J. B. 19
Butler, Joseph 19
Caesar 36
Calvin 115
Cicero 44
Copernicus 14,114,115,116,117,118,136
Croce, B. 13
Dalton 28,29,168
Darwin, Charles 20
Darwin, Erasmus 19
Demokritos 28
Descartes 13, 16, 22, 119, 120, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129,
134,135,140,144,145,151,155,156,158,175,181,197
Diels 4 1 ,4 6 ,4 7 ,4 8 ,4 9 ,5 6
Duns, Scotus 14
Eddington, Sir Arthur S. 180,181
Einstein 133,150,177,178
Ellis, W. W. 50
Empedokles 28,92
Epicures 28
Dizin
209
210
Doa Tasarm
Kepler 121,127,136
Kratylos 7 4 ,7 9 ,8 0 ,8 1 ,8 2
Kroton 61
Lamarck 19
Leibniz 125,127,130,131,133,136,141,174,194
Leonardo da Vinci 114
Locke 22,122,123,125,134,135,137
Lucretius 28,178
Lutoslawski, W. 71
Lycurgos 132
Marx, K. 10
Maxwel, James Clerk 194
Mezopotamya 40
Msr 40
Michelson-Morley 173
Miletos Okulu 40
Mill, John Stuart 189,195
Mocenigo, Giovanni 118
Molire 112
Moore, G. E. 17,192
Morgan, C. Lloyd 99,183,184,200
Newton, Sir Isaac 13, 34, 36, 117, 125, 126, 127, 128, 130, 132,
133,136,137, 149, 150, 151,166,167,171,172, 175, 176, 177,
180,185,197,204
Parmenides 7 6 ,7 7 ,7 8 ,8 1 ,8 2 ,8 3 ,8 4 ,1 9 8
Pasteur 204
Dizin
211
212
Doa Tasarm
179,197
Theophrastos 44,47
Thomson, Sir J. J. 29
Turgot, A. R. J. 19
Ueberweg, F. 45,56
Voltaire 19,141
Whitehead, A. N. 33, 80, 93, 94, 99, 149, 171, 172, 176, 183, 191,
192,193,194,195,196,197,198,199, 200,201, 202,203,205
Wordsworth, W. 127
Yeni-Epicurosular 127
Yeni-Platoncular 86
Zenon (Eleal) 30,31
MI1CI 1IIADI
amanizm
e n i r eri: s m e t B i n k a n
M irc e a E )]ad e n in b u k it a b a m a r iz m i b ir b t n o la r a k e le
a la n ilk y a p t . B u g n e lim iz d e e it li a m a n iz m ie r e ilikin
h a t r s a y lr m ik t a r d a b e l g e sv a r . B ir o k z g n a l m a d a
^ a r n a n iz m in b u d u n b i lim s e l, t o p lu m b ilim s e l, r u h b itim s e l
in c e le m e s in e g ir i m i tir . A n c a k , b u e n g in b i b li o g r a f y a y
o lu t u r a n y a p tla r , b ir k a n e m li a l m a d n d a , so n d e r e c e
k a r m a k o la n a m a n iz m o lg u s u n u g e n e l d in le r ta r ih i
e r e v e s in d e y o r u m la m a y o lu n a g it m e m i le r d ir . E lia d e ise
b u k i t a p t a a m a n iz m i b ir d in le r ta r ih is i o la r a k e le a lm a y a ,
a n l a m a y a , a n l a t m a y a , t a r ih s e l v e k lt r e l g r n m le r in i
o r t a y a k o y m a y a g ir i ir .
E lia d e 'n in a n a s a v , k u ts a ln h e r g r n g le im in in t m
k u ts a l d ile g e t ir d i id ir . O n a g r e e n ilk e l v e e n y a ln k u ts a l
g r n g d e b ile k u tsa llk s t n e h er e y s y le n m itir: K u tsaln
k e n d in i b ir t a t a y a d a b ir a a t a d a v u r m a s , b ir t a n r d a
d a v u r m a s n d a n n e d a h a a z g iz e m li n e d e d a h a a z ilg i y e
d e e r d i r . G e r e k li in k u ts a lla m a s re c i h e p a y n d r ; y a ln z c a
b u k u t s a lla m n in s a n b ili n c in d e a ld b i im d e i ir .
Bu k it a p b iz e e n g in b ir t in s e l d n y a n n k a p s n a y o r ...
MGE
kitabevi
ANJA SNELLMAN
Czprensi
Trkesi: Kbra Ataman
&
MGE
kitabevi
E L I Z A B E T H VON ARNIM
Buyulu
Nisan
^
m
kiabcvi
Hortlan
Yirmi Be
yks
T i i r k e s i : Korttan Kaya
Bir ereve yk iinde birok yk veya m asal y aratm a
gelenei Hintlilerezgdr. Hortlan Yirmi B ef ks
(Y etalapan avim aii) de bu tr serilerden biridir. Hortlak
yklerinden b az la r tarihsel dnemlerde stanbul'a kadar
tanm, buradan da Avrupa'nn usta kalem lerin e
ulam tr , B occaccioda, Grimm Kardeler'de ve Thomas
Mann'da bu ykler p ara para yeniden yaam bulmutur.
Bu etkileniler rastlan t deildir.. Haya! gcnn bu kadar
cmerte sergilendii, elendirici bilmecelerle dolu bir bakc
yk serisi, h erh a ld eM r daha yaratlm am tr^
mge
kitabevi