You are on page 1of 49

KELAM ARATIRMALARI 10:1 (2012), SS.127-176.

TASAVVUF BR METNN FELSEF ve KELM BOYUTU:


FUSSU-L-HKEM TERCME ve ERH
-The Philosophic and Theological Dimension of a Mystic Text:
Translation and Annotation of Fususu'l-Hikem-

Dr. Fatih M. EKER

Abstract It is possible to see Ahmed Avni Konuk as a philosopher, affected


by tasawwuf (Islamic mysticism), and kalam (theology). This fact becomes
very clear when we look at his style of considering bn'l- Arabi in the context
of modernism, and his method. Even if the author, who is aware of the
indispensable side of tasawwuf in terms of beliefs and thinks defending this
discipline as equal to defending the belief system in general, of the annotation
of Fususu'l-Hikem in the era of Westernization is not an exact theologian and
philosopher, he tries to present his ideal bn'l-Arabi in a realistic manner
witrh the help of theology, he looks for tasawwuf in a philosophic and
theological framework. Thus, he both activates the philosophical method and
the theological mainspring which is hid in the text of Fusus and classical
annotations, and he makes some values, related to the text that he has
explained, more acceptable for other people different form a particular group.
By this way, the idea of "vahdet-i vcud", which was used for deepening and
stabilizing the religious perception as a functional feature in the classical
period, it replaces the historical function of theology by taking the form of a
response against the critics directed to Islam in the modern period.
Key words: Ahmed Avni Konuk, bn'l- Arab, Fussu'l-Hikem, vahdet-i
vujd, context of modernism.
GR
ada Trk-slm dncesi siyas hadiselere cevap vermee alrken
gemie kar phe, inkr ve ikrar arasnda gider gelir. Mslmanlkla
modernleme arasnda bocalayan devir, hem yneldii gzerghn deerlerine sdk
kalr hem de mzden tevars ettii birikimi brakmaz. Zamanla batllamann
lehine kayan bir dengede yaar hle gelen bu dnemde tasavvufun gndeme geli
tarznda grlecei zere modern slm dncesi tenkuz ve paradokslarla i
iedir. Tasavvuf dnce modernleme asrnda dima tesir altnda kalnan ve dima
uzaklalmak istenilen bir mhiyet arz eder. Bugn ve gelecei hazrlayan
unsurlarn teekkl ettii bu dnemete bir taraftan youn bir tenkide tbi tutulan

128

Dr.Fatih M.EKER
____________________________________________________________________________

tasavvuf dier taraftan idealletirilir. slm mistisizmi trih tecrbenin tasfiye


edilmesinde srar etmesine ramen paradoksal olarak bnl-Arabye dn yapan
Msa Crullahn tavrnda idealletirilirken; Mtrdlikten tasavvufla
zdeletirilen Erlie getiini ilan etme lzmu duyan ve slm tarih tecrbesini
mdfaa etmesine ramen vahdet-i vcd dncesi zerinden bnl-Arabye kar
kan Mustafa Sabri Efendide grlecei zere mahkm edilir.1 Tenkuz ve
paradokslarn billrlat ve tasavvufun bu topraklara ait bir hussiyet olmaktan
kt bu med cezir atmosferinde kaleme alnan metinlerden birisi de kelm ve
felsef karakteristikler sergileyen Ahmed Avni Konukun Fussul-Hikem Tercme
ve erhidir.2 Trk tasavvuf dncesinin geldii noktay ve gidecei gzergh
1

Modernlemenin sebep olduu problemler hakknda hibir fikri yok gibi grnen
Ahmed Avniyi asl hviyetiyle yakalayabilmek iin devrin merkezi gibi grnen
isimlerin tasavvufa yaklamlarn gzden karmamak lazmdr. ada slm
dncesini temsil eden mtefekkirlerin tasavvufa ilikin grleri, onlarn en
gelenekisinden en modernistine kadar selef damarla bir ekilde irtibatl olduklarn
gstermeleri asndan dikkat ekicidir. Vahdet-i vcd dncesinin ahlk
erevede savunulamayaca kanaatinde olan Mustafa Sabri Efendi slm
modernizminin klasik temsilcilerinin sk bir mnekkidi olmasna ramen bnlArab ile ilgili dnceleri nedeniyle rahatlkla kendisini bn Teymiyede bulan ve
onun dncelerine dnmeyi neren Fazlur Rahmann hemen yanbana
yerletirilebilir. Bir baka ifadeyle Earilii mdafaa eden, geleneki Mustafa
Sabri Efendi ile Earilik zerinden gelenei ve tasavvufu mahkm eden Fazlur
Rahman, bn Teymiyenin fikirlerinden hareketle ayn dnceleri mdafaa
edebilmektedir. Ayn kalba dklyormu gibi bir grnt veren bu durum, ada
slm dncesinde tasavvufun bir turnosol kad mesabesinde olduunu,
dolaysyla da geleneki-modernist ayrmlarna bir de tasavvuf zaviyesinden
yaklalmas gerektii gereine iaret etmektedir. Burada Mustafa Sabri Efendinin,
bnl-Arabyi tenkid ederken sflerin hasm ve lmlerinden sonra Allahn
erefli kullarna sayg gstermeyen Vehhblerden olmadn zellikle aklama
gerei duyarak savunduu hususlarn nereye denk dtnn pekl farknda
olduunu da gzden karmayalm. Mustafa Sabri Efendi, Vahdet-i Vcd, ev.
Hseyin Atay, slm Tetkikleri Enstits Dergisi, c. VI, cz. 3-4, stanbul 1976, s.
70.
2
Tasavvufa, dnce yapsnn zarr bir neticesi olarak menf bakmasna ramen,
bnl-Arabden vazge(e)meyen Ms Crullahn Fuss mellifine dn varlk
meselesi zerinden deil, dnemin artlarndan hareket eden siys bir tavrdr. Onun
eyh-i Ekbere olan sempatisinin karl burada odaklanr. Mustafa Sabri
Efendinin vahdet-i vcd fikrini; yaratanla yaratlan arasndaki fark dolaysyla
da ahlak kavramn ortadan kaldran bir neticeye balamas dnemde tasavvufu
slm dnyasn tl ve pasif hale getiren esas unsur olarak gren anlayla
mutbktr. Said Nursi ise Mustafa Sabri ile ziyde teceddde taraftar ve asrlie
mmtkr efkryla ok yanl gittiini dnd Ms Bigiyevin fikirleri iin

129
____________________________________________________________________

Kelam Aratrmalar 10:1 (2012)

gsteren bu eser, ada slm dncesinin istikmetini tyin eden stanbulda,


hadiselerin tasavvufun baz meselelerinin yenilenmesine imkn verdii 1915-1928
seneleri arasnda kaleme alnmtr. Tasavvufu savunmann inan dnysn mdafaa
etmekle e deer olduunu dnen Fussun bu batllama devrindeki rihi,
tasavvuf baz hususlar problem haline getirerek kelmn ve felsefenin imknlaryla
bir zm aray iine girer. Modernleme karsnda ikrr tercih eden ve tasavvufu
adeta inkr eden akranlarna kar istiny seerek kendi yolunu takip eder grnr.
Bu gzerghta grlerini savunurken bsbtn olmasa da kelmc zaman zaman da
filozof kimliine brnr. Bir devri anlamak iin mrcaat edilebilecek vasftaki
mtefekkirlerden birisi olan Ahmed Avninin Fussun yannda Mesnev rihi
olduunu da hatrlarsak onun fikr yapsnn hem mhiyeti hem de genilii
hakknda bir fikir edinmi oluruz.
Kefi, tasavvuf dncenin manivelas olarak gren mtefekkir-rih,
Osmanldan Cumhuriyete gei devrinin problemleri erevesinde bnl-Arabyi
aktel hle getirerek k onda ararken erhini, bnl-Arabnin zaman zaman
yapt gibi cedel/kelm ve felsef bir usl ve karakterde in eder. Felsefe ve
kelmdan beslenmenin tasavvuf dnceyi asl canlandran eylerden biri olduunu
meydana koyar. Bu adan onun Fussu savunma tarz ve amac kelm ilminin
hedefleri ile pekl rttrlebilir.3 Hdiseyi tek bir hkmle neticelendirmek
mmkn deilse de biz makalemizde bu kanaatimizi mahhaslatrabileceimizi
dndmz veriler zerinde younlamay deneyeceiz. Amacmzn Fussun

biri ifrat etmi, dieri de tefrit etmi diyerek denge arar. O Mustafa Sabriyi
savunmasnda Bigiyeve nazaran hakl bulsa da bnl-Arab gibi slm ilimlerin bir
mcizesi bulunan zt tezyif ettii iin haksz bulur. Ahmed Avniye gelince o,
devrinin problemlerine cevap vermekle birlikte orada kalmaz, hdiseyi varlk
meselesini esas alan bir ereveye eker. Cevdet Paann ulem-y ilmdan ve
ashb- malmtdan olduunu teslim ettii Fuss rihi Hocazde Rsim Efendi
de bnl-Arabye modernleme devrinde savunulan eitli dncelere dayanak
tekl etmek zere deil, klasik gelenee aktel bir mhiyet kazandrmak zere
dner. BOA, DH. Said. d., nr. 4/458; Lemalar, stanbul Szler Yay. 1990, s. 261262; Mustafa Sabri Efendi, Vahdet-i Vcd, s. 63, 65, 67, 74.
3
slm dnce tarihinde felsefe ve kelm kart olmasna ramen muhlifi olduu
sistem ve usl kullanan dnrlerin mevcut olduunu biliyoruz. Akla ilk gelen
rneklerden biri, felsefe ve kelmdan vazgemeyen, felsef tasavvuf yanllarn kfre
nispet ettii iin Ahmed Avni ile ayn direyi paylamayan selefn nl temsilcisi
bn Teymiyedir. bn Teymiyenin tasavvuf grlerinin ve tavrnn bir zeti iin
bkz. Fatih M. eker, Osmanllar ve Vehhblik, stanbul Dergh Yay. 2007.

130

Dr.Fatih M.EKER
____________________________________________________________________________

modern zamanlardaki en nemli rihinin hayatn ve sistemini felsefe ile kelm


etrafnda toplamak olmad zahtan varestedir.4
Devletin kknden sarsld, zlme manzarasnn yan banda gittike
artan, her eyi yeniden kurmak ihtiyc hissedildii5 bu gzerghta hibir ekilde
gzden karlmamas gereken bir baka gerek de udur: Modern slm
dncesinin klasik slm dncesiyle arasna mesfe koyarak, trih birikimi
tasfiye etmek amacyla, geldii yere gndermek istedii en iyi ihtimalle grmezden
geldii, yok sayd, unsurlardan birisinin de erhler shas olduu zaha muhta
olmayacak derecede aikrdr.6 Osmanl tasavvuf iklmini zapt eden isimlerin
4

Ebul-Al Aff, bnl-Arabnin fikr kaynaklarn, slm dncesinde etkileyici


ve belirleyici olan hemen btn menbalar esas alan bir zemne yerletirir. Metodunu
ise felsefe ile tasavvuf arasnda gidip gelen bir ereveye sktrr gibi yaparak
klasik rihlerden farkl bir ekilde onun entelektel ynn ne karr. Ona gre
sistemine hkim olan felsef vahdet-i vcd fikriyle biimsel diyalektik ve nasslar
felsefenin ilkeleri ile uzlatrma abalar bnl-Arabyi tipik bir sf-filozof hline
getirmektedir. O, bnl-Arabnin tasavvufu nasl felsefletirdiini mkemmel bir
ekilde gsterirken onun tasavvufu niin felsef verilerden hareketle yorumlama
lzmu hissettiini ayn derecede ortaya koyamaz. Muhyiddin bnl-Arabnin
Tasavvuf Felsefesi, ev. M. Da, stanbul 1998, s. 15-16.
5
Ahmed Hamdi Tanpnar, XIX. Asr Trk Edebiyat Tarihi, stanbul 2003, s. 171.
6
Bu hususta vereceimiz rnekler erhlere bakta henz standardn olumadn
gstermesi bakmndan dikkat ekicidir. Ms Crullah Bigiyev Efendinin bir
mderris sfatyla erh ve hiyelere ilikin dnceleri, ada slm dncesinin
umm yaklamn verebilecek karakterdedir: Taftazn asrndan Trkistan,
Hindistan, ran, Trkiye, Arabistan, Rusya medreselerini ekirge sarnca gibi istila
etmi hiyeleri, erhleri, ummen fkh, kelm, mantk, usl, tefsir, nahv, sarf,
hikmet kitaplarna dair yazlm hiyeleri, erhleri grnz de syleyiniz o
kitaplarda akldan, fikirden, slmiyetten bir eser var m?, (Aktaran Mustafa Sabri,
Dini Mceddidler, stanbul Evkf- slmiyye Matbaas 1338-1341, s. 11-12). Klasik
gelenei ok iyi bilen ve alt shada erhlerin tekabl ettii yerin pekl
farknda olan Abdlbki Glpnarl da erhleri yle mahkm eder: Gerekten de
medrese bilgisi ne acyiptir. Birisi bir kitap yazar, biri kar, onu kendi kafasna gre
erh eder, bir bakas o erhi hiyeler, baka biri de hiyeye talikt yazar, kitap
uzar gider, asl maksat da satrlar arasnda kararr, belirsizleir, kaybolur. Glpnarl
burada Yuns Emrenin u beytini de yanna alr: n Kurn gkten indi Allah an
buyurdu/Ondan haber versene ha kitaptan tersin. O bu beyti yle yorumlar:
[Ynus] bilginlere atar; mdemki Kurn Tanr buyruudur, ondan haber
vermeniz gerekirken durmadan, kitapta yeri var diye dzdnz kitaplardan ter
durursunuz. (Yunus Emre ve Tasavvuf, stanbul 1961, s. 105-106). Cemil Meriin
ayn vddeki fdeleri de yledir: Diyebiliriz ki btn arkn nasbi tefsir ve erh
emberleri iinde hner gstermek. Osmanl konumaa balad zaman, slm

131
____________________________________________________________________

Kelam Aratrmalar 10:1 (2012)

banda yer alan bnl-Arab ile Mevlnnn bir rihi olan ve Trk tasavvuf
dncesinin iyapsn, mnev terbiyesinin iki kanadn tekil eden bu iki isim
etrafnda toplayan Ahmed Avninin vcd verdii eserlerden hareket ettiimizde
erhleri teredd almeti olarak telakki eden tavr, taarruz ve hcumlarn bir tetkik
mahsl olduunu sylemek zordur. Trk tasavvuf dncesinin neredeyse btn
bir tarafn dolduran Fuss ve Mesnevi erhlerinde de grlecei zere ada Trkslm dncesi shasnda tasavvuf vdsinin yksek ve huss smlarndan biri
olan Ahmed Avninin ahsiyeti, tasavvufa ilikin dnceleri, btn bir Osmanl
muhtinin nfz ve hkimiyeti altnda gelierek teekkl etmitir. Bu bakmdan onun
grleri bnl-Arab ile Mevlnnn Osmanl fikir haytn doldurmasnn
sebepleri ve mahiyetini verebilecek vasfta olduu gibi erhlerin metinlere ne getirip
ne gtrdn de billrlatrabilecek krattadr. Mzide teekkl eden bir zihniyet
hlihazrda nasl alglanr? te erhler mevcut vaziyeti gemie, mziyi de istikbale
balamann imknlarn bnyesinde barndrr.7 Bir terbiyeyi srdren, tahkm eden,

dncesi hamle kabiliyetini kaybetmi bulunuyordu. Yni Osmanl mellifleri bir


tekrarn tekrar, bir yanknn yanks olmak mecbriyetinde idi. ctihad kaps
kapanmt. Her ey bidat saylabilirdi. Bir Simavnal Bedreddin araba izinden
ayrlmaa kalknca kellesi vuruldu. (Jurnal, stanbul 1993, II, 248). Hilmi Ziya da
metni ehemmiyetli hle getiren erhtir hkmn vermekle beraber erhleri orijinal
bir dnce rn olarak grmez. (Trk Tefekkr Tarihi, stanbul 2007, s. 9, 87,
291, 295, 292) Osmanl toplumunda bir kitab gerekten iyi bilen okur, erhini
yazar! diyen Christoph K. Neumann ise muhtemelen Cevdet Paa ile ilgili
okumalar yapt iin hdisenin farkndadr: Osmanl Edebiyatnn nemli bir
ksm kendini erh veya tercme olarak takdim eder; fakat Osmanl metinleri
zerinde alan herkes, bu tr metinlerde rihin veya mtercimin katksnn ou
zaman asl mellifinkini glgelediini bilir. zellikle Trkeye eviri olarak
sunulan birok metnin gerekten eviri mi yoksa daha ziyade bamsz bir eser mi
saylmas gerektiine karar vermek zordur. ( Tarz- Mtlaa: Yenia Osmanl
Dnyasnda Kitap Yazmak ve Okumak, Tarih ve Toplum, say. 1, Bahar, 2005, s.
61, 69). Osmanl dncesi zerine alan felsefe trihi profesr Ahmed Arslan ise
metinlere nfz edebilen ndir akademisyenlerden birisi sfatyla u hkm
vermektedir: slm felsefesinin ktrmlemesinin nedeni, erhilikle kendini
snrlam olan bir skolastik deildir; nk erh, ok canl bir dncenin kayna
olabilir. (Ahmet Arslan, slmda Felsef Dnce Nasl Ktrmleti, slm
Felsefesi zerine iinde, Ankara 1996, s. 49); erh geleneinin mahkm edilme
gerekelerini ele alan kapsaml tek deerlendirme yazs smail Karann imzasn
tar. bkz. Unuttuklarn Hatrla! erh ve Hiye Meselesine Dir Birka Not,
Dvn, sy. 28, 2010/1, s. 1-67.
7
Hliyle modernlemeye en byk engeli erhler tekil edecektir. Bu bakmdan erh
sahasnn toptan mahkm edilmesi beklenebilir bir tavrdr.

132

Dr.Fatih M.EKER
____________________________________________________________________________

besleyen, derinletiren ve yayan ynleri ile bir zihniyetin istikrrn teminat altna
alan erhler vstasyla metni, devri ve devrin hkim telakklerini grme imknlarna
ship olduumuz gibi gemiin nasl aktel hale geldiini/getirildiini, mellifin
muhitinin stne kan taraflarn tecrbe etme frsat bulabiliriz.
slm tarih tecrbesine mal olmu birikimi tevrs ederek gncelletiren
erhlerle ilgili akla gelebilecek belli bal sorular herhalde unlar olsa gerektir: Bir
toplumda hangi kitaplar zerine ne tr erhler yaplmaktadr? Metinle erh
arasndaki alkalarn mhiyeti nedir? Bir mellifi herhangi bir risleyi erh etmeye
sevk eden asl ehemmiyetli sik nedir? zerine yazlan erh dolaysyla metnin
biztihi ehemmiyetli olduu meydanda olmasna ramen; erhler metnin
ehemmiyetini arttrc ne tr bir fonksiyonu hizdir? Mellif tarafndan metne
yaplan ilveler veya ksaltmalarla dzeltmeler nelerdir? Mellifin yapt tashihler
metnin siysetini, umm muhtevsn nasl etkilemektedir? erhler niin slm telif
trihinin idbrn hazrlayarak tkendiini gsteren unsurlar olarak telakki
edilmitir? erhleri deta kaderin bir cilvesi, bir darbesi olarak telakki edenler bu
dncelerini hangi esaslara istind ettirmektedirler? Kudemnn baz metinleri
devaml erh edildiine gre bu metinleri alamaz ykseklie ship klan nedir?
Alamaz ykseklie sahip metinler, slm dnce tarihinin istikrrn temin etmede
ne tr bir fonksiyona sahiptir? Sorular biraz daha hussletirerek devrin tasavvuf
erevede romann karma potansiyeline sahip olan Ahmed Avni zerinden devam
edecek olursak; onun bnl-Arab vdsinde yazd erhin belli bal hussiyetleri
nasl ele alnabilir? erhin kaleme alnma sebeplerini ve istikmetini tyin eden
huss miller nelerdir? O kaleme ald erhini kimin/kimlerin, nelerin tesiri altnda
vcda getirmitir? Osmanldaki dier erhlerle mukayese edildiinde Ahmed
Avninin mensup olduu zihniyet ve dnya grne merbtiyetinin mhiyeti ve
derecesi nedir? Onun kendine has bir vd at sylenilebilir mi? Nazar
dncenin modernleme asrnda mahkm edildiini dikkate alarak bir soru daha
vazedelim: bnl-Arabnin sembolik derinlii erhte hangi seviyelerde ele
alnmaktadr? Hdise btn bu taraflaryla mtlaaya lyk bir hussiyete sahipse de
bu suallere bu mtevzi tetkikte cevap verebilmemiz kabil deildir. Biz bu makalede
ayn zamanda slm dncesinin vazgeilmez klasii haline gelen bir metinle, bu
metnin, modernleme havasn teneffs ederek sosyal ve siyas zarretlerin sevkiyle
ynmz Batya, dolaysyla da yeni istikmetlere ve deerlere evirdiimiz bir
devirde vcd bulan erhi zerinden, erhlerin bir metni ne hale getirdiini, bir
kltrn erhler vstasyla kendini nasl yeniden rettiini gstermeye ve

133
____________________________________________________________________

Kelam Aratrmalar 10:1 (2012)

kavramaya alacaz. Burada Ahmed Avninin dncelerinin tam bir tasvirini


verecek deiliz. Sdece belli bal fikirlerinin zerinde duracaz.
I.TASAVVUF BR METN OLARAK FUSSU-L-HKEM TERCME
ve ERH
Trk tasavvuf dncesinin hiyesinde dolat belli bal isimlerden birisi
de Fuss mellifidir. bnl-Arab eksenli fikriyt, Selukludan tevrs edilen
mras zerine in edilen Osmanlda Dvd Kayser (. 751/1350), Mehmed Fenar
(. 834/1431), Kutbuddin znik (. 821/1418), Gelibolulu Yazczde Mehmed (.
857/1453), Bl Sofyev (. 980/1573) ve Abdullah Bosnev (. 1054/1644) gibi
eyh-i Ekberle musr olmann peine den rihlerde grld zere devaml
olarak aktelliini muhafaza etmi, hakk bir mesele olmtur. eyhlislm ivizde
Muhyiddin Efendinin (.954/1547) bnl-Arab ile Celleddn Rmnin fikirleri
ve felsefesi aleyhine idre-i kelm etmesi nedeniyle8 eyhlislmlarn l-yenazil
olduklar bir devirde ilk azledilen eyhlislm olmas9 ve yine mehur
eyhlislmlardan Kemal Paazdenin (.940/1534), bnl-Arabnin btn
eserlerini tasvip eden bir fetv karmas,10 resm yapnn Ekber gelenee bakn
gsterdii gibi Osmanl tasavvuf dncesinin vahdet-i vcutu bir karakter
tadn da ikr klmaktadr. Osmanl ile bnl-Arab arasndaki bir gelenek
hlini alan bu mnsebet, merhaleler kaydederek yle veya byle gnmze kadar
tazeliini srdrr. Osmanllar iin ykc olan yllar yapc hamlelerle geirmenin
mahhas bir rnei olan ve modernleme devrine yeni bir gzle bakma imkn
veren Fussul-Hikem Tercme ve erhi de bu zincirin en kuatc halkalarndan
biridir.
Modernleme devrinin hercmerci iinde inzivy bir nevi hayat tarz hline
getirmeyi baaran Ahmed Avni kendisini devrin adam olmaktan karan bu eserini,
tenkit ve inkrlarn arasnda bnl-Arabnin mcmel lafzlarla meydana koyduu
hususlar detayl bir ekilde anlalr hle getirmek iin kaleme almtr.11 Bu
8

lmiye Salnamesi: Osmanl lmiye Tekilat ve eyhlislmlar, haz. S. A.


Kahraman, A. N. Galitekin-C. Dada, stanbul 1998, s. 307; Mstakimzade
Sleyman Sadeddin Efendi, Devhatl-Meayih, stanbul 1978, s. 20-21.
9
smail Hami Danimend, zahl Osmanl Tarihi Kronolojisi, stanbul Trkiye
Yay.1948, II,431.
10
Mecmua, Esad Efendi Yazma No:3431,vr.39b; bnul-md, ezeratz-Zeheb f
Ahbri men Zeheb, Beyrut [ty.],V, 195.
11
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, haz. Mustafa Tahral-Seluk Eraydn, stanbul
2005, I, 103; Fussul-Hikem bnl-Arabnin lmnden iki yl nce kaleme

134

Dr.Fatih M.EKER
____________________________________________________________________________

ynyle o hep kendisinden evvelki rihlerin izinden yryerek onlarn hamlesini


tekrarlar ve bz endieleri daha bandan mahkm eder. Metnin lednn bir
menbaa it olduunda srar eder. Buna gre Hz. Peygamberin en mkemmel
vrisi olan12 bnl-Arab, Hakta fn ve onunla baki olduu iin, o, bir
manann ortaya kmasnda ahs grn ileri sren mtehakkim deil,
Allahtan gelen mnlar nakleden bir mtercimdir. Bu nedenle i nizamlarn
ayrlna ramen Kurn- Kermin mudili olan,13 Kelmullh gibi okuyanlarn
bir ksmn hidayete ulatran ve bir ksmn da dallete dren14 ve bnlArabnin Muhammed mmetine ithaf ettii15 Fuss, Allahtan gerekleecek olan
tecelliyt- fehmiyye ile16 erh edilmelidir. Eserin nvesini oluturan fikirlerin
meydana konulduu bu erevede kendisini idrak ettii yeri billrlatrarak durduu
noktay bir mukvemet haline sokmaktan ekinmeyen rih, bnl-Arabye
yneltilen en ufak tenkidi bile kabul etmez. Zra o beer tecrbenin snrlar iinde
hareket eden bir mtefekkirden ziyade lh kaynaktan beslenebilecek vasflara ve
karaktere sahip birisidir. yle ki baz eylerin mahrem olduu direye girerek
Peygamberlik trihine velyetin mhrn basar. Htem-i velyet makmnda
mteayyin olan17 bnl-Arabnin de vurgulad gibi rislet ve nbvvet son
Peygamberle hitma erer, velyet ise ebed olarak kesilmez.18 nk rislet-i
ter/nbvvet-i ter halka taalluk ederken onun velyet makm Haka taalluk
ederek Onda bk bulunur.19 Buna gre nbvvet velyetin zhiri ve velyet de
nbvvetin btndr.20 Htem-i evliy, er hkmlerde son peygambere bal
olmas ve erat ilmini ondan almas ynnden peygamberlerin sonuncusundan
daha aa olur; son peygamber de ilimleri onun miktndan almas bakmndan,
alnmtr. Bu tarafyla sz konusu klasik, eyhi tetkik ve tetebbu etmek iin
hlsann hlsas mahiyetinde bir eser olarak telakk edilebilir.
12
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, I, 100.
13
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, I, 102; Hocazde Rsim Efendi, KiftTevlt, vr.3/b; Kurnn kayna Allah, Fussunki ise Peygamberdir. Bu kitaba
itiraz, tammyla peygamberlerin sonuncusuna itirazdr. Fussul- Hikem Tercme
ve erhi, I, 176-178, 211; I, 97-99; bnl Arab, Fussul-Hikem, ev. O. N.
Genosman, stanbul 1992, s. 19; Fthat- Mekkiyye, thk. Osman . Yahya, Kahire,
Mektebets-Sekafetid-Diniyye ts., III, 456
14
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, s. 5.
15
a. g. e., haz. Mustafa Tahral-Seluk Eraydn, stanbul 2000, III, 158.
16
Benzer fdeler iin bkz. Kift-Tevlt, vr.3/b.
17
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, I, 90. s. 217-218.
18
a. g. e., I, 211-212.
19
a. g. e., I, 213-214.
20
a. g. e., I, 217-219, 225.

135
____________________________________________________________________

Kelam Aratrmalar 10:1 (2012)

htem-i evliy son peygamberden daha yksek olur. Bundan dolay son
Peygamberin btnlar olan htem-i velyet, zhirleri olan htem-i nbvvetten bir
ynden daha aa bir ynden de daha yksektir.21 Fussun bu modern
zamanlardaki rihi, btn bu grleri syesinde selefleri ile en geni mnsnda
ve en esasl vasfnda birleir.
Btn artlarn aleyhte olduu bir dnemde sz konusu dnceleri
savunmaktan ekinmeyen Ahmed Avni, mensup olduu gelenee tbi olarak
mizcnn birok taraflarn if ettii bu vdde kef tark ile akl metodun bir
muhsebesini yapar, devrinin zaaflarn ona gre terbiye etmenin imknlarna bakar.
Tasavvuf haytn manivelas ve en karakteristik hussiyeti kef olduuna gre
bnl-Arabnin szleri de istidll rn deil, belki kef yoluyla sylenmitir.22 Akl
mukayyed olmakla mll olduu iin Allah kalp sahiplerine hitap etmitir.23 nk
kalb, eitli sfat ve sretlerde dnen ve deien bir zellie sahiptir.24 Yeryzndeki
tabi kanunlar bile tammyla kuatmaktan ciz olan akllar yetersiz olduu iin,
dnya hayatnda akln muhal grd her ey mutasavvflar zviyesinden
mmkndr.25 zmirli smail Hakk vahdet-i vcd akdesi hudd- akl
hricindedir. Zten slikleri bu tikda ancak kef tarkyla eriilebileceini tasrih
etmilerdir derken26 bu gerei ifade eder.
Tabiat- klliyyenin gerekli kld eyin anlalmas ancak lh kef ile yni
Allahn gndermi olduu hususlar dorudan iitmekle gerekleir.27 Kefi esas
alarak dnce yapsn bu zemin ve erevede kuran rih, akln hakkatleri
idrakten ciz olduunu temellendirirken ksmen kelm bir usl tkip etmekten de
geri durmaz. Bu vdde fikr bak asna dayanan ve akl vcduna hkim olan
filozoflar rnek vererek, akln zebnu olup kalanlarn snrl olan cismniyyet
diresinden dar kamayacan vurgular.28 Akl yoluyla harcad mesinin ve
21

a. g. e., I, 215, 217-219, 225.


a. g. e., I, 170-171.
23
Kf, 50/37.
24
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, III, 18.
25
a. g. e., I, 157.
26
zmirli smail Hakk, Mlahhas lm-i Tevhid, stanbul Kanaat Matbaas 1338, s.
60; Vahdet-i vcdun hudd- akl dhilinde bulunan tarz- zh udur: Vcd,
mevcd gibi oktur, fakat bazen slik yle bir mertebeye erer ki orada mmkntn
mevcdiyeti ve hatt kendi varl bile nazarnda mzmahil ve nbd olur, ite
fenfit-tevhd denilen mertebe budur. a. g. e., s. 60-61.
27
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, I, 119, 123-128; III, 25.
28
a. g. e., haz. Haz. Mustafa tahral-Seluk Eraydn, stanbul 2002, II, 1.
22

136

Dr.Fatih M.EKER
____________________________________________________________________________

icr ettii tetkiklerin bo olduunu ve hibir ey tahsil edememi bulunduunu son


noktada itiraf eden bn Sn zerinden felsef akln;29 Mevlnnn eer akl bu
bahiste yol grc olayd, Fahreddn Rz dnin srrna nfz ederdi eklindeki
szyle de kelm akln30 insan belirli bir snra kadar getirebilecei kanaatinde srar
eder. Bu noktada zm, vehim ile akln zhir olmasn ancak mihenkle yani
Kurn- Kerm ve Peygamberlerin halleriyle mmkn gren31 Mesnevde bulur.
bnl-Arabnin grlerinin slm ilimlerin btnnden bamsz olarak ele
alnamayacann idrakinde olan Ahmed Avni; her eyin esas vahiy kaynakldr.
Akl ilh vahiyden zuhra gelen hususlar ziyadeletirir32 diyerek paradoksal olarak
disiplinler arasndaki irtibat noktasn aklla vahiy dengesinde arar. Bir baka
ifadeyle toptan cephe alarak akl dlamaz, cismniyyet dairesinin snrlaryla mll
olan akln kendi tabi snrlarnn dnda hkim hale getirilmesine kar kar.33 Akl
ncelikle nerede duracan bilmeli ve bu snrn tesine nfz edemeyeceini idrak
etmelidir. Devaml olarak akln snrlarna dikkat eken ve hislerinin dilini
konuturan Ahmed Avni, tam bu gzerghta huss bir yryn de ilk admlarn
yoklar. Buna gre bir iin hakkatine vkf olabilmenin yolu o iin kendi artlar
ierisinde gerekleebileceine inanmaktan ve bu inanca uygun bir istikmet takip
etmekten geer. Tasavvuf sahasnda insana den ey; hakkate nfz etmede akln
snrlarn bilmektir. nk bir ii kendi tarknn dndan talep eden kimse, o iin
hakkatine nfz edemez.34 Her ilim gelitirdii stlhlarla anlatlr ve anlalr.35
lh srlar kabiliyet sahibi kimselere anlatmak iin stlhlarn konulduu bilinen
bir gerein ifadesidir.36 Tasavvuf disiplinini kendisine mahsus stlahlar
erevesinde kuatabilmenin usl bnl-Arabnin fikirlerini mutasavvfne bir

29

a. g. e., I, 124.
a. g. e., II, 67.
31
a. g. e., III, 25-26.
32
a. g. e., II, 308.
33
Benzer bir yaklam iin bkz. Hocazde Muhammed Rsim Efendi, KiftTevlt, stanbul niversitesi Nadir Eserler Ktphanesi, nr. 002008, vr. 4a-7a;
Hocazdenin bu eseri ile ilgili yaplan bir alma iin bkz. Zleyha eker,
Hocazde Muhammed Rsim Efendinin Kift-Tevlt simli Eserinin
Transkiripsiyonu ve ncelenmesi, Marmara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits,
Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, stanbul 2009.
34
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, III, 34-35.
35
Tahral, Fussul- Hikemde Tezadl fdeler ve Vahdet-i Vcd, FussulHikem Tercme ve erhi iinde, II, 14-15.
36
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, II, 72-73.
30

137
____________________________________________________________________

Kelam Aratrmalar 10:1 (2012)

ed ve sad ile okumaktan geer.37 O halde Fussu okuyup anlayamayan


mtefekkirler, sr- ekbirden her ferdin nasbi yoktur anlayna uygun
olarak tan etmeden, bunlar idrak etmekten ciz olduklarn itiraf etmelidir.38
Modernlemenin cebr standartlarnn mahiyet deitirerek arenin tasavvuf
dncede arand bu gzerghta Fuss rihinin sz konusu yaklam problemi
ortadan kaldrmamakta, esasen tartmalar da tam bu noktada ortaya kmaktadr.39
Nitekim baz zahlarn erh boyunca, bu ehl-i tasavvufun grdr tarznda
snrlandrlmas, en uygun k yolunun her ilim dalnn kendisine ait bir stlh
dnyasnda arandn gsterdii gibi slmn sadece tasavvuf ilminin verilerine
hapsedilemeyeceini, bu disiplinin slmn yorumlarndan biri olarak grldne
iaret etmektedir. Tasavvuf ilminin ina ettii stlhlarn bnl-Arab vdsinde
ulat merhaleleri gsteren rih, stlhlarn tarih boyunca bir shann kendi i
bnyesinde bile nasl deiiklie uradn sergiler. Tarihin bir dneminde teekkl
eden stlh yapy, sonraki bir zaman aralnda ortaya kan tavrn kolayca
onaylamas beklenemez. Burada sorulmas gereken sual udur: Kef yolunu dima
esas olarak gren bir mutasavvf, akl ne eken kelmcy ikn etmek zorunda
mdr? Yahut ikn abasnda ne dereceye kadar baarl olabilir? Modern zamanlarda
bnl-Arabnin azyla ve meseleleriyle konuan rihin ufkunun dmlendii
nokta burasdr. Bu dikkatlerimiz bizi devrinin menf taraflarn bile mspet bir
kudret haline getirebilen Ahmed Avninin fikr yapsnn byk unsurlarndan birini
daha bulabileceimiz u noktaya gtrr. Kef devaml olarak subjektif olduu
gerekesiyle mahkm edildii iin Ahmed Avni iin hem metod hem de terminoloji
dzeyinde kelm vazgeilmez bir referans erevesi oluturur, ahsiyetini deilse de
tarzn bulmasna yardm eder. Bylece yneltilen tenkidler, tenkid yneltenlerin dili
ve kavramsal yapsyla almaya allr. Burada asl dikkate deer nokta onun
tasavvuf adna savunduu fikirleri ispatlama denemesi iine girerken, akl bir
tartma arac olarak grmesi, fikr yapsndaki kelm ve felsef tesirleri
gizlememesidir. O tasavvufun kendine gre dier disiplinlerden ok ayr bir mant

37

a. g. e., I, 1-2, 187.


a. g. e., I, 178-179; Burada Elmall Hamdi Efendinin baz noktalar hl ehlinin
gayrine ardr fdelerini de hatrlayalm. Elmall Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran
Dili, stanbul Eser Kitabevi ts., VII, 4510; Said Nursinin kanaati de ayn yndedir:
bnl-Arabnin bizden olmayan ve makmmz bilmeyen, kitaplarmz
okumasn; zarar grr ifadesinde grlecei gibi evet, bu zamanda Muhyiddinin
kitaplarn, hussen vahdet-i vcda dair meselelerini okumak zararldr. Lemalar,
s. 262.
39
Veled elebinin Massignona ynelttii eletirilerde bu husus grlebilir.
38

138

Dr.Fatih M.EKER
____________________________________________________________________________

olduunu syler ve akl kef hesabna inkr ederken bile rasyonel bir tavr taknr.
Akl ciz bulurken bile akldan vazgemez. Fakat bu, tek bana meseleyi izah
etmez. Btn bu entelektel abalarna ramen onun dnce sisteminin ve
mizacnn esas vasf akl deil keftir. Dier bir ifadeyle getii yolu demede
fonksiyonel olan aklken vard neticelerde bunun yerini kef alr. nk akl,
hadisenin hakkat ve mhiyetini laykyla idrakte aresizdir. Haliyle son noktada
tasavvuf mantn btn hussiyet ve unsurlaryla hkim olduu Fuss erhi btn
fikr unsurlarna ramen hiss plandan kmaz.
II. ERHN KELM KARAKTERSTKLER ve DNEME VERD
CEVAPLAR
Modernleme asrlarnda tasavvuf ve erhlerin tezyif ve tahkir edildii bir
gerektir.40 Tasavvufa ve erhlere yaplan hcumlara Fuss ve Mesnev erhleriyle
cevap veren Ahmed Avni, muhtaplar bizzat kendi delilleriyle karlar, ele ald
metni devrindeki problemler ekseninde deerlendirerek aktel hale getirir. O birka
husus dnda klasik dnemden balayarak Fussa yneltilen tenkidlere dorudan
cevap vermez gibi grnse de meydana koyduu hususlar, tarih artlar iinde
dnldnde bnl-Arabye yaplan eletirilere bir cevap olarak okunabilir.
Kendisi burada ne kadar ahs grnrse grnsn dnemine ait tecrbeleri hareket
noktas haline getirir, tasavvuf dncenin ekil alma kabiliyetini gsterir. Nitekim
Nak Murad Molla tekkesinde tarz- kadm zere, byk bir dikkat ve gayretle
tetkik ettii Mesnev ve Fssa huss bir ehemmiyet veren, Sultan Abdlmecidin
de katld bir trende Mesnev-hanlk iczeti alan ve nihayet ilmiye tarkndan
brokrasiye dhil olan Cevdet Paann htralarna uzandmzda;41 kelmclardan
tevrs edilen bu yaklam biimi ve tavra, dnemin pek de uzak olmadn
grebiliyoruz. Devrinin birinci snf adam olan ve slm ilimlere tasarruf etmesini
iyi bilen Trh-i Cevdet mellifi, ulemdan gayet bid ve zhid bir zat olmasna
ramen Kuadal gibi meyih-i sfiyyenin mridlerine telkn eyledii rbtay
irk olarak gren Murad Molla eyhini i ve sapk diyerek zemmeden, hatta bunun
iin bir risle dahi kaleme alan Hfz Seyyid Efendi ile onu kaba sofu ve zhid-i
huk diye kadh eden eyh Efendi arasndaki mnzaann aslna ve iyzne nfz
etmek gayesiyle bnl-Arabnin eserleri zerinde younlar. Cevdet Paann
40

Burada bnl-Arabnin Ftht- Mekkiyyeyi kaleme alarak Fussul-Hikem ile


ilgili erh yazma geleneini balattn, bu eserin yazld andan balayarak tarih
boyunca erhler vastasyla aktel hale getirildiini hatrlayalm.
41
Ahmed Cevdet Paa, Tezkir 40-Tetimme, Yaynlayan: Cavid Baysun, Ankara
TTK 1967, IV, 15-17.

139
____________________________________________________________________

Kelam Aratrmalar 10:1 (2012)

aktard verilere gre eyh Efendinin ulemdan bir zat ile yapm olduu bu
tartmay hussen besleyen bir tavr gelitirmesi dikkat ekicidir. Ulem ve sfler,
nazar dncenin mmkn olduu kadar parantezin dnda braklmaya alld
bir devirde42 zaman zaman kelm bir atmosfer iine girerek tartmalar, bu ilmin
uslyle neticelendirmeye alrlar. Tefekkr haytmz yeniden kurma
imknlarnn yokland bu atmosferde en feyizli kaynak ise tasavvuftur. Pratii ne
karmak gayesine mtuf olarak nazariyta kar kendini gsteren cidd sretteki
kartln neredeyse bir gelenek halini almaya balad bir zaman diliminde,43
kelm uslden mstan kalnamayarak kaleme alnan Ahmed Avninin Fuss ve
Mesnev erhleri, kelmla tasavvufun karlkl alverite bulunduu ite bu
gelenein bir devm olmas asndan ehemmiyetlidir.44 Onun belli bal
hussiyetlerinden biri de ite buradadr. Baz hususlar inkr etmenin bir zarret
halini ald bu dnemde btn bunlarn yanna modernleme devrinde tercme
yoluyla Batdan Trkiyeye aktarlan materyalist dncelere st dzeyde karlk
verebilmek iin spiritalist unsurlara sarlan mtefekkirlerin bat dncesiyle
bnl-Arab zerinden hesaplamalar gereini de ilve etmek gerekir.45 Burada
bnl-Arabnin kelm nazar akl yrtme yoluyla ve rakiplerinin silahlarn
kullanmak sretiyle slm inan esaslarn koruyan bir disiplin olarak grmesini de

42

Bir Mevln hayrn olan ve Mesnevyi yastk alt kitab haline getiren Abdullah
Cevdetin bu hkmmz destekleyen fdeleri yledir: Muhyiddin Arabnin
Fussul-Hikeminin iinden kamadm; onun iin hibir ey syleyemem.
Abdullah Cevdet, Dilmest-i Mevln, stanbul Orhaniye Matbaas 1921, s. 18.
43
Konuyla ilgili baz dikkatler iin bkz. Fatih M. eker, Osmanllar ve Vehhblik,
s. 45 vd.
44
Batllama devrinde Hocazde Muhammed Rsim Efendi tarafndan kaleme
alnan bir baka Fuss erhinde de benzer bir yaklam grebiliyoruz.
45
bkz. ehbenderzde Filibeli Ahmed Hilmi, Allah nkr Mmkn mdr?,
stanbul 1327; a. mlf., Huzr u Akl u Fende Meslek-i Dalleti, Drul-Hilfe 1332;
a. mlf., Amk- Hayl, stanbul 1341/1925; smail Fenni Erturul, Maddiyyn
Mezhebinin zmihlli, stanbul 1928; smail Kara, ada Trk Dncesinde Bir
tenkit/Tasfiye Alan Olarak Tasavvuf ve Tarkatler, Din le Modernleme Arasnda,
stanbul 2003, s. 381-382; lhan Kutluer, Modern Tecrbe: slmclarn Fikr ve
Felsef Serveni, lim ve Hikmetin Aydnlnda iinde, stanbul 2001, s. 227-229;
Modern zamanlarda bnl Arabnin gndeme gelmesini ele alan bir alma iin
bkz. zkan ztrk, ada Trk Dncesinde bnl-Arab Felsefesinin Ele
Aln, Marmara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Baslmam Yksek Lisans
Tezi, stanbul 2007.

140

Dr.Fatih M.EKER
____________________________________________________________________________

hatrlayalm.46 Ahmed Avni btn bu tecrbeleri toplayarak hareket noktas klar,


kelmn lugatini tasavvufun meselelerini zme kavuturmak iin benimser.
Fikr yapmz siys hdiselerin neredeyse tek bana idre ettii bir zamanda
Fuss erhinin dikkatli bir gz iin ortaya koyduu meseleler birden ok fazladr.
Metni Kurn zviyesinden ele alan47 Ahmed Avninin erhi, birok tarafyla
devrinin problemlerine bir cevaptr. Dneme rengini veren hkim unsurlardan biri
kaynaklara dn meselesidir.48 rih, tasavvuf shasnn verileri erevesinde
yorumlad Fussa er bir ereve ve istikmet tyin etmek istediini gstermek
durumunda kalr, bu dorultuda yet ve hadisleri referans verir. Mellifin devaml
olarak Fuss metnini Kurna arz etme ihtiyac duymas yahut bnl-Arabnin
dncelerini Kurna dnerek temellendirmeye almas, sevk-i lh ile yazlm
bir metnin Kurnla nasl ve ne dereceye kadar rttn gsterme amacna
matuf olabilecei gibi hemen her eyi kaynaklara dn etrafnda ele alan devrinin
endielerine bigne kalamayarak dneme paralel bir tavr gelitirme aray iinde
olduunu gsterir. Mhiyet deiikliinin olmamasndan da anlalaca zere
burada esere muhtevdan ziyade ekl endie hkim gibidir. ada slm
dncesinde Kurn- Kerimin mnsna/rhuna nfz etmenin lzmu zerinde
srar eden tavrn Fuss rihine akseden ynleri de bu cmledendir. Konuyu
halledilmesi lzm gelen bir mesele gibi ele alan Ahmed Avni bu meselede hem
rhu hem de ekli muhfaza etmek gerektiini dnr ve grlerini bnl-Arab
ve Mevln ile tahkm ve takviye eder.49 Buna gre yetin mns tedebbr ve
tefekkr ile tilvet olunursa, okuyann kalbine Hak tarafndan gayb mnlar doar
ve bylece okuyucu bilmedii Kurn srlara da eriir.50 Dier taraftan Kurn Allah
46

Fthat- Mekkiyye, I, 35-36; Mustafa Sabriye gre vahdet-i vcd mezhebi,


keif iddialarna dayanmad gibi bunu savunanlar hl shibi olmaktan ok kl
sahibidir. Onlar kelmclar mcdeleci olmakla ayplarken, kendileri cedel
silhn ellerinden drmezler, akl ve nakl delillere yapp onlar ellerinden
brakmazlar. Mustafa Sabri Efendi, Vahdet-i Vcd, s. 77.
47
bnl-Arabnin de Ahmed Avni kadar olmamakla beraber Kurn ve hadisleri
referans aldn biliyoruz.
48
Kaynaklara dn hareketinin tenkidi iin bkz. smail Kara, eyhefendinin
Rysndaki Trkiye, stanbul 1998, s. 153-154, 225-226; a.mlf., Din ile
Modernleme Arasnda, s. 36-37, 88-93, 199-200, 218; a.mlf., slm Dncesinde
Paradigma Deiimi, Modern Trkiye'de Siyas Dnce, ed. M. . Alkan, stanbul
2001, I, 239-251 vd.; a.mlf., Trkiyede slmclk Dncesi, stanbul 1986, I,
LVII-LIX vd.
49
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, III, 203-204.
50
a. g. e., III, 204.

141
____________________________________________________________________

Kelam Aratrmalar 10:1 (2012)

kelm olduu iin bir kimse mnsn bilmeksizin tilvet etmi olsa bile, onun
mnev nurlarndan istifde eder ve sevap kazanr. Ancak Kurn yalnz llerin
ruhlarna ithf etmeyi alkanlk edinip, onun faydal mnlarn renip anlamak
merknda bulunmamak byk bir ahmaklktr.51 Burada kendiliinden bir mesele
ortaya kyor. ahsiyetini bnl-Arab ile Mevlnda eriten bir Mevlevnin
devaml olarak ele ald metnin er bir zemne ve ereveye ship olduunu
vurgulamas huss bir sorguya muhta gzkmektedir. bnl-Arabye tbi olarak
onun gibi yaad ve dnd ikr olan Ahmed Avninin erhini bir btn
olarak gz nne getirdiimiz takdirde onun gr zviyesinde muttasl her ey
vahdet-i vcdda balar, vahdet-i vcdda biter. Vahdet-i vcd bir tarafyla
hemen her eyi ayn anda inkr ve ispat edebilen bir potansiyele sahiptir.52 O, bu
esnekliin sebep olaca problemler nedeniyle hdiseyi muayyen bir shaya eker,
erat zemnini kesin bir snr olarak alr; br taraftan da kayplar hnesini
oalttn dnd hemen her eyi vahdet-i vcd tarkiyla ide eder. Dier bir
ifadeyle yete dayanmasyla kendine mutlak bir snr tyn eden Ahmed Avni
tasavvuf terminolojisinin imknlarndan hareketle yapm olduu yorumla da sz
konusu snr ileri bir aamaya tar. Referans dnysn kurduu eserler biraz da
bunu billrlatrma amaldr.
Her eyiyle eyhin leminde yaayan Ahmed Avni, ncelikle Fssu
bnl-Arabnin bizzat kendi eserlerinden zellikle de Ftht- Mekkiyyeden
hareketle erh eder. Ayn zincirin bir halkas olarak grlebilecek erhlerin izini
tkip eder, zaman zaman baz hususlar kadim devirlerde telif edilen metinlere
balar, bunlar arasnda mukyeseler yapar,53 tercihlerde bulunur. erhlerin birbirini
nakzettii durumlarda her bir grn vechi vardr diyerek rihlerin fikirlerini
birbirleriyle uyumlu hle getirir.54 Trih tecrbenin ilevselliine olan inancn
yitirmeyen Ahmed Avni, metne hem dorudan hem de araclar/selefi olan rihler
vstasyla uzanr. Onun rihlerle ilikisi bnl-Arabnin kendisiyle olan ilikisi
51

a. g. e., III, 205.


Hilmi Ziya vahdet-i vcd dncesi kolaylkla bir ahlk ve siyset hlini alr
derken hdisenin uzatlabilecei dier gzerghlara da iaret eder. Trk Tefekkr
Tarihi, s. 232- 233.
53
Baz hususlarda erhlerde verilen bilgileri birbiriyle mukayese ettiini gsteren bir
rnek iin bkz. III, 190.
54
bn Arabnin Allaha davet, davet olunana tuzaktr. nk o bidyetten
madm klnmad ki gyeye davet oluna szne dir erhleri deerlendirirken bu
durum ak bir ekilde grlebilir. bkz. Fussul-Hikem Tercme ve erhi, I, 287288.
52

142

Dr.Fatih M.EKER
____________________________________________________________________________

kadar nemlidir. Asrlarn biriktirdii pek ok eyin ehre deitirdii bir devirde
bile tarihte teekkl eden tasavvuf tecrbenin eskisi kadar baaryla
tekrarlanabileceini gsterir. Devaml olarak Kurn- Kerm ve hadislerle paralellik
kurar. Ahmed Avninin mertebelere riyet hussuna azam derecede ehemmiyet
verilmesi gerektiini, aksi takdirde zndkla yol alabileceine vurgulamas; hull
meselesinde Hakla kul arasndaki snra dir kesin ve keskin bir dil kullanmas;
Hallcla Firavnu Enel-Hak sz erevesinde mukyese ederek Mevln
zerinden Firavnun kfrne hkmetmesi ve bnl-Arabnin velyeti ne karan
yorumlarn nbvvet merkezli bir okumaya tbi tutmas Fussa er bir ereve
vermek istediinin mahhas rnekleridir. Grlerini temellendirmek ve
glendirmek amacyla, belirli bir dnemden sonra Osmanllarla aynleen55
Nakibend tarkatna mensup isimlere atflar yapt gibi,56 sonralar devletle
problemli hle gelse de, Cmiul Fusleyn isimli eseriyle Osmanl medrese
geleneinde ehemmiyetli bir yeri olan eyh Bedreddin gibi isimlerden de mstani
kalmayarak57 btn Osmanly kuatan bir ufkun peine der. Baz blmlerin
sonunda erhini de yapt Mesnevnin o meseleyle alkal beyitlerini vermesi, Fhi
M Fhe uzanmas; onun Osmanlnn tasavvuf ufkunu, ayn zemni paylatna
inand Mevln ve bnl-Arab vdsinde aradn gsterir.58 Bu iki isim onun
birok fikirlerinin balang noktasdr. Dier taraftan Mevlevlie intisapl olan
Ahmed Avninin Mevlnya dn, metni kendi merebi istikmetine ekip
gtrme olarak deerlendirilebilecei gibi tasavvuftaki i irtibt bnl-Arab ile
Mevln zerinden gsterme gayreti olarak da deerlendirilebilir. Onun
modernleme devrinin hercmerci iinde uzlet ve sknu aramas, Mool istlsnn
yakp ykt seneleri yaayan Mevlnnn vaziyetini hatrlatr. Selef, Naklikten
Mevlevlie doru uzanrken59 halefse Mevlevlikten Nak gzergha doru uzanr.

55

Cevdet Paaya gre Naklikle Osmanllar III. Selimle beraber zde hle gelir.
Tarih-i Cevdet, Dersaadet 1309, VIII, 201.
56
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, I, 122-123, III, 32, 60.
57
a. g. e., I, 128.
58
Bu erevede Hocazde Rsim Efendinin fdeleri yledir: Hz. eyh meslekine
slk eden zevt pek oktur. Ez-cmle Hz. Monla Celleddin Rm ve Monla Cm
ve eyh Prs ve mukaddem gelenlerden eyh Cneyd ve Byezid-i Bistm ve
eyh ibl ve Abdlkdir Geyln ve Hasan Harakn (kaddesallahu esrrahm) ve
bunlar[a] mbih olan evliy-i kirm gibi. Kift-Tevlt, vr. 7a-8a.
59
Mevlnnn Nakibendlikten Mevlevlie doru uzanan grlerinin
deerlendirmesi iin yaynlanmak zere olan Seluklu Trklerinin slm Tasavvuru
balkl etdmze baklabilir.

143
____________________________________________________________________

Kelam Aratrmalar 10:1 (2012)

bnl-Arabnin ortaya att hususlarda hibir inkr olmasa da onu er


erevenin nizam verdii bir istikmette ele alan Mevlev tarkatna mensup olan
Ahmed Avni, bu ereveyi muhkem hle getirebilmek iin tvizsiz bir erat
vurgusunun hkim olduu bir ulem tarkat olarak tavsif edilen Nakibendliin
klasik kaynaklarna ve nde gelen sflerine de bavurarak60 Fussun szkonusu
tarkat erevesinde mtlaa edilebilecek hussiyetlerine dikkat ektii gibi;61
Naklerin Osmanl itim ve siys hayatnda nereye tekbl ettiinin idraki
ierisinde, Osmanlnn istikmetini tyin eden bu tarkatla Fuss arasndaki hayt
irtibta da vurgu yapmaktadr. Nakliin klasik devirlerine mensup olanlardaki
bnl-Arab etkisiyle modernleme devrinde yaayan Ahmed Avnideki Nak tesiri
birbirlerini ayn gelenee balayarak tamamlar. Naklikle tahkm edilen bnlArab bu tarafyla Ms Crullahta en iyi ifdesini bulan devrin zihniyeti ve
siysetiyle mall hle gelen bnl-Arabye, tesir sahas geni bir tarkat zerinden
dolaysyla da Osmanl zerinden bir cevap vermedir. Modernleme asrlarnda bile
Osmanl Nak tekkelerinde Fuss okunduunu Cevdet Paann Tezkirde verdii
bilgilerden reniyoruz.62 Snn/Hanef slm tasavvuru zerinde ykselen
Osmanllar bu tarafyla Fuss gibi tasavvuf vdsinin demir leblebi vasfna ship
muhalled bir eserini okuyacak krata mlik bir kltrel donanma sahiptir. Belirli bir
erevenin snrlar dna tamayan bu okuma keyfiyeti, erhin metni devaml
olarak eratla mukayyet hle getirmeye altnn bir gstergesidir.
Devrinin stne kabilecek hussiyetlere sahip olan bir metin kaleme alan
mtefekkir-rih, btnla zhir arasnda gider gelir.63 Her konuyu yet ve hadislerle
60

Fussul- Hikem Tercme ve erhi, II, 123; III, 29.


Ahmed Avni grn desteklemek iin sz, Osmanl zihniyet dnysna ve
sosyal hayatna istikmet veren Naklerin klasik kaynaklarnn banda yer alan
Reahta getirir ve bylece Nak tarkatnda bnl-Arabnin fikirlerinin tesir ve
kuvvet derecesini gstererek tasavvufi hayat ve dncenin i irtibtn da meydana
koyar. Reahtu Aynil-Haytda aktarldna gre; bir gece fakirin birisi
rysnda Abdl-Gafr Lryi grm ve ona demi ki: eyh Muhyiddin
bnl-Arab hazretleri vahdet-i vcdun srrndan ve eynn Onunla maiyyeti
keyfiyetinden bahs edip, isbt hussunda da ok zen gstermilerdir. hirete
naklettiiniz vakit siz bu hakkatleri nasl buldunuz? Abdl-Gafr cevaben
demi ki: Bu leme geldiimde Hz. eyh ile bulutum ve onlardan bu meselenin
srrn sordum. Sz ancak benim yazm olduum gibidir diye cevap verdiler.
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, III, 30-31.
62
Cevdet Paa, Tezakir, IV, 15-17.
63
Fussu hemen her ynyle ihta eden gelenekten hareketle anlalr klmann
imknlarna bakan Ahmed Avniye benzer bir yaklam savunan Hocazde Rsim
61

144

Dr.Fatih M.EKER
____________________________________________________________________________

temellendirir. Beky fendan daha yksek ve erefli grmesinden anlalaca


zere64 eratn onaylayaca bir slp ve muhtev tutturmaya alr. Bu nedenle
hakknda nass inmeyen hkmleri, erata dhil edip onun gerektirdii hususlarla
amel etmeyi emreden usl ehli mctehid ulemy ictihd ile knun koyma
noktasnda, zhirde neblerin vrisi olarak grr. lh bilgileri vstasz olarak
Haktan alan riflerden olan ulemy ise btnda neblerin vrisi olarak
deerlendirir.65 Btn bunlar bnl-Arabnin muhakkak Hak Tel kendi nefsini
Zhir ve Btn olmakla vasf eylemitir. Binenaleyh lem-i gaybmz ile btn ve
ehdetimiz ile zhiri idrk etmemiz iin lem-i gayb ve ehdeti cd eyledi66
eklindeki grn erh ederken grmek mmkndr. Ahmed Avni ncelikle
eyhin zhir ve btnla alakal tasnfinin Kurn kaynan gsterir. Daha sonra da
bu kavramlarn ehdet ve gayb lemi erevesinde nispetlerini meydana koyar. Her
mertebe mutlak vcdun tenezzltndan zhir olduu iin Allah Kurn-
Kermde67 kendi nefsini Zhir ve Btn olmakla vasf etmitir. Hazretlerin her biri
kendisinden evvelki mertebeye bakarak zhir ve evvelki mertebe de ona bakarak
Efendi de zhirle btn cem etmek lzmunu savunur. Rh bedensiz olmad gibi
ilm-i btn dahi ilm-i zhirsiz olmaz. Pes velyeti cmi olan kimesne bu iki ilmi
muttasf olmak lzmdr ki, zhiri zhir ile btn btn ile mhede eyleye ve ehl-i
zhir gibi yalnz ilm-i zhire hasretmeye ve ehl-i btn gibi yalnz ilm-i btna hasr
etmeye. Kift-Tevlt, vr. 3b, 4a; Bu shadaki tecrbelerini Fuss zerine bir
talkat yazarak talandran ve bylece det erh geleneini modern zamanlarda
tebcl eden Affnin bu vddeki fdeleri nemlidir: el-Ftht, sanki Fssun
kilidini atm anahtard. Onu okumaya balaynca Fussun kapallklar ald,
bnl-Arabnin slb ve mermn anlamaya gtren iretler belirdi. Anladm ki,
bu sf iki dil kullanmakta ve bu iki dilin her ikisiyle de bir zaman okuyucuya hitap
etmekte ve asl maksadn saklamak istediinde bu iki dili birbirine kartrmaktadr.
Bu iki dil; zhir ve btn dili veya sflerin deyimiyle, erat ve hakkatin lisanlardr.
Zhir dili, genel olarak btn insnlarn kulland dil olup, ayrca fakih ve
mtekellimler de bu dili kullanmaktadr. Btn dili ise sembol ve iret dili olup,
sfler bu dille eratn tesindeki kapal mn ve incelikleri ifde ederler,
gerektiinde de bu dile snrlar. Bunun nedeni, ya herkesin kulland dilin ifade
etmek istedikleri mnlar ve hissettikleri zevk ve vecdleri dile getirmedeki
yetersizlii, ya da ehil olmayan kimselerden sylemek istedikleri eyleri kapal
tutmak istemeleridir. nk sflerin sembolik olarak ifde ettikleri eyler, akln tek
bana kavrayabilecei eyler deildir. Bu hakkatler akln snrnn dnda,
makltn tesindedirler. bkz. bnl-Arab Hakknda Yaptm alma, bnlArab Ansna (Makaleler) iinde, ev. Tahir Ulu, st. 2002, s. 27.
64
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, III, 158.
65
a. g. e., III, 108, 268, 269.
66
a. g. e., I, 160.
67
Hadid 57/3 .

145
____________________________________________________________________

Kelam Aratrmalar 10:1 (2012)

btn olur. Bu nedenle Allah eksef olan lemi yaratmtr. nsan da kbiliyetlerinin
izin verdii lde zhiri duyularyla kesf sretler olan eyy ve btn duyularyla
de latf sretler olan manay idrak eder.68
Ahmed Avni, ayn tavrn atahat kavram iinde ele alnmas gereken
ifdeleri yorumlarken de srdrr. Grlerini savunurken ve tasavvufu kendi
erevesine ide ederken bir kelmc hviyetine brnr. Tasavvufla kelmn
bitmeyen karlamasn ahsnda yaar. bnl-Arabnin imdi Hak bana hamd
eder; ben de Haka hamd ederim ve Hak bana ibdet eder; ben de Ona ibdet
ederim69 ifdesi kesin olarak atahat deildir. nk usl ve mrifet zere, edebe
uygun bir ekilde sz syleyen rifin kelm sekr ehli ile karlatrlamaz. Zhirde
bu szler phe ve zan zere olanlarn kelmyla ayn gibi gzkse de hkm
tibriyle ayn deildir. Onun iinde Hakn kabul etmeyecei bir hkm ve kendini
gstermeyecei bir vasf yoktur.70
Hem nazar hem de amel hayatla sk bir mnsebet iinde bulunan Ahmed
Avni nzl-i sdan bahsederken Hristiyanln da slm eratna tbi olmas
gerektiine dikkat eker. nk btn peygamberlerin getirdikleri eratlar ve
nebilerin getirdikleri dinler slm dinidir.71 Hidyetin kayna bir olduu iin hir
zamanda s (a.s.) nzul edip tammyla Muhammed erat zere hkmedecektir.
Mslmanlar daha nceki peygamberlerin eratlarna, Hz. Peygamberden baka bir
peygamberin erat olduu iin deil, bizzat Peygamber takrr ettii iin tbi
olmulardr.72 Yolun en yakn ve dorusu slm dnidir.73 Dier dinlere kar
gsterilen snrsz msmaha ortamnda Ahmed Avninin Hristiyanln slm bir
ereveye gelmesi gerektiini savunan btn bu grleri; tasavvufu fed etmesine
ramen bnl-Arab zerinden Hristiyanlarn da cennete gidecei dncesini
savunan ve eyhin fikirlerinin devrin zihniyetine mahsus ekillerini yaratan Ms
Crullaha bir cevap olarak grlebilir. Modernleen hayat artlarnn bir netcesi
olarak devriyle hesaplamak zorunda kalan Ahmed Avni bylece selefinin
dncelerinin herkesin istedii gibi tasarruf edecei bir vsta hline gelmesine
kar kar. O dneme ilikin tartmalar isimler zerinden deil, meseleler
zerinden yapar, ahsiyat vdsine sapmaz. Modernleme asrndaki fikr kavgalardan
68

Fussul- Hikem Tercme ve erhi, I, 161.


a. g. e., II, 73.
70
a. g. e., II, 72-73.
71
a. g. e., I, 212-213, 93.
72
a. g. e., III, 2 70
73
l-i mrn, 3/19.
69

146

Dr.Fatih M.EKER
____________________________________________________________________________

uzak durarak dnemini aan nizama balanr. Devirde bir firar kaps olarak grlen
bnl-Arabnin fikirleri zerinden gndeme getirilen tartmalara cevaplar verirken
erhinde ikr bir srette gelenek-yenilik tartmalarna girmez. Zarretlere ba
emenin bir gelenek halini ald zamanlarda kaleme ald eserinde, modernist
zihniyetin gerilere itmeye alt her eye sahip karak, slm trihine mal olmu
hususlar muhfaza etmekteki srr onun hangi cephede yer aldn ak bir ekilde
ortaya koyar. Pek ok kimse fikirlerle hadiseleri birbirine kartrp dnce yapsn
hdiselerin emrine verirken Ahmed Avni, hem syledii eylerle hem de syleyi
tarzyla anane hlini alm bir terbiyeyi geip gidilen merhaleye kurban etmeyerek
zamnn etin imtihann verir.
III. KELM PROBLEMLERE TASAVVUF ZM ARAYILARI
1) TEZAT TEKL EDEN FDELER
Fussul-Hikem Tercme ve erhi nazar tasavvufa verilmesi cap eden
istikmeti belli bal ynleriyle ortaya koyan bir eserdir. Batllama devrinde mz
ile her an yaplmakta olunan geni muhsebe etrfnda Ahmed Avni erattan da
bnl-Arabnin erata muhlif gibi telakk edilebilecek grlerinden de
vazgemez. Bu zviyeden muhtev ve ekil tibriyle onun Fuss mellifini vurduu
mzan eyh-i Ekberin yine kendisidir. Onda her ey kendiliinden onun etrfnda
toplanr ve oradan hareket eder. O byk psikolojik esaslarla ykl olan ve birbirini
tamamlayan bu gibi durumlarda tasavvuf stlhlarn kendine mahsus olduunun
idrki iinde olunmas gerektiini tebrz ettiren almlar getirir. Bunu en iyi
ekilde tezatl ifdelerin nasl halledilmesi gerektiine dir meydana koyduu
hususlarda grebiliyoruz. Fuss erhinin kelm adan dourduu en ehemmiyetli
problem, asl eklini ve kvmn tezat tekil eden ifadelerde bulur. Ayrln en
derinletii noktalardan biri budur. Bu mesele zerinde devrinde rastlanmayan bir
srarla durmasnn sebebi, tasavvufun itikd ve siyas adan mahkm edildii bir
zamanda muhataplarna cevap verme ihtiyc, daha dorusu muhtaplaryla ayn
seviyeden konumak arzusudur. rihin tezat tekl eden ifadeleri halletme usl,
kelm ilminin onayn alabilecek bir vasfta mdr? Nazar tasavvufun en nemli
meselelerinden birinin sakl olduu bu sorunun cevbn verebilmek iin Ahmed
Avninin meseleyi zmleme metodunu mahhaslatrmak gerektii ortadadr. O
bu problemi, tezat gibi gzkebilecek ifdelerin hakk anlamda bir ztlk deil,
mertebeler veya makamlarn farkllamasna ilikin hususlar olduunu gstererek
amaya alr ve bylece tasavvufun kudretinden hibir ey kaybetmeden bnlArabyi etrfnda dnlecek tek iklim gibi grr. Buraya ulaabilmek iin geilmesi

147
____________________________________________________________________

Kelam Aratrmalar 10:1 (2012)

lzm gelen etin yollar vardr. Bu vdde rih tercih makmnda iki farkl
netceden hangisi ihtiyar edilmelidir sulini cevaplamaktan da kanmaz. Buna gre
bnl-Arabnin de vurgulad gibi her ikisini de mnsna nfz ederek yaamak
gerekir. Bir dier ifadeyle sf hem hakkat mertebesine urc edecek hem de erat
mertebesinin cap ettirdii hususlar haytnda devam ettirecektir. Btn bunlarn
neticesinde ise mtemdiyen hayret iinde olaca bir makma ulaacaktr.
rihin dncesinin i mekanizmasnda olduka etkili olan problem en iyi
ekilde, tezat gibi grlebilecek btn hususlar hlsa eden ayniyet ve gayriyet
meselelerinde grlebilir. Btn esere hkim olan bu yapda en ziyde dikkat
edilecek nokta udur: bnl-Arab ayn kelimesini kulland vakit bir eyin hem
hakkati ve zatn hem benzeri ve tpksn hem de madde ve cismine iaret
edebilecek anlamlar birden kullanr. erhde ise bu mnlarn biri veya hepsi gz
nne alnarak aklama yaplr. Bu nedenle ayn kelimesinin getii bir cmleye
birbirine zt veya birbirinden farkl mnlar verebilmek de mmkn hle gelir.
nk bir eyin zt ve hakkati ile cismi ve ahs ayn ey deildir. rihe gre
Rab ile kul arasnda ayniyet ve gayriyetin ikisi de sbit ve mtehakkktr. O bir
vech ile bu da bir vech iledir cmlesi ilk bakta iki zddn birlemesi mnsn akla
getirdii iin muhal grlebilir. Ancak buradaki ztlk lugav deil stlh olduu
iin ikinci anlamdaki ztlk, bir arada itim edebilir. Ahmed Avni bu hussu bir
misalle aklar: Lugat tibriyle ve maddeten birbirine zt olan nur ile zulmet ayn
anda ve ayn yerde bir araya gelemezler. Fakat istire yoluyla glgeye zulmet
denilmesi stlh ve kabul tibriyle mmkndr. Bu takdirde stlh anlamda
zulmet olarak kabul edilen glgenin nr ile ayn zaman ve meknda bir arada
mevcut olduu sylenebilir. Zra glge stlh olarak zulmet kabul edilir. Bu nedenle
kul ile Rab arasndaki hakk ayniyet ve hakk gayriyet lugav ve madd deil,
stlh ve mnevdir. ki zd itim edemez sz madd ve lugav mndaki ztlk
iin geerlidir. Bu mndaki ztlarn birlemesi ve bir araya gelmesi mutasavvflara
gre de muhal ve ciz deildir. Onun iin kul ve Rab arasnda lugav ve madd bir
ayniyeti kabul etmek ve her eit gayriyeti inkr etmek ilhad ve zndklktr.74
Grlecei zere onun meseleyi tikd adan muayyen bir noktaya ekebilmek iin
imknlarnn son snrna kadar yoklad, tartt ve bulduu grlr. Modern
dnemde sk bir tahlilden geirildiinde grlr ki kelmn onayn alabilecek
mutasavvf odur. Bu hkmde bir mblaa bulmak isteyenler iin biz Ahmed
Avninin ayn titiz dikkat ve zahlar refkatinde analizimize devam edelim.
74

Mustafa Tahral, Fussul- Hikemde Tezadl fdeler ve Vahdet-i Vcd, s. 1314.

148

Dr.Fatih M.EKER
____________________________________________________________________________

bnl-Arabnin tezatl ifdelerinin bir dier rnei olan; imdi bir vakitte
kul, phesiz Rab olur. Bir vakitte de kul bil-iftir kul olur75 szn Ahmed Avni
ananeye uyarak erhederken eitli rnekler zerinde telkinkr bir dille kendi
kendisini tekrardan ekinmez. O kelm ve tasavvuf verileri birbirinden bamsz
ekilde ele alan dnrlerden deildir. Bu, metnin usl asndan en kuvvetli ve
besleyici taraflarndan biridir. nsn- kmilin vcdunda tasarruf eden ancak
Haktr. Atete kzan demirin ateliinin rz ve demirliinin zt olmas gibi mahz
kul olan insn- kmilin rubbiyyeti de rz ve taayyn hasebiyle kulluu ztdir.76
Dier taraftan demirin atete kpkrmz olup ate sfatyla vasflanm olmas gibi
rif cem mertebesinde Haktan farkl deildir. Ancak rif cem makmndan fark
makmna indii vakit Hakla halk arasndaki fark isbt etmek iin, kulluk
makmnda sbit-kadem olur.77 Bu vdde devam eden rih, bnl-Arabnin sen
fn olmazsn, baki de kalmazsn ve sen ifn etmezsin, ibk da etmezsin78 szn
zah ederken, Hak da halk da esas yerine oturtarak kelm ilminin izdii itikad
erevenin onayn alabilecek bir slbun peine der ve hdiseyi en briz
taraflarndan yakalamay bilir. Buna gre Allah hakkat ynyle Hak olduu iin
asla fani olmaz ve halkiyyet ynyle de bk kalmaz. nk Onun bu taayyn bir
izf vcddan ibarettir. ki an iinde baki deildir ve daima teceddddedir. Onun
vcdunun her bir zerresi fen bulup, yerine misli gelir.79 bnl-Arabnin imdi
Hak ol ve halk ol!80 sz de ayn gzerghta yorumlanr. Cemul-cem makmna
gelip btn lh isimlerin izleri ve hkmleri insanda zhir olduu vakit, o hakkati
ile Hak olur; taayyn ettii ve zhir olduu sret ile de halk olur.81
bnl-Arabnin mahlk Hlktr82 ifadesinin erhi de verilebilecek bir baka
rnektir. Taayyn ve zuhr ancak kendisinin olmas tibriyle, Hlk mahlktur.
Vcdu mstakil olmayp ancak latf ztn kesf mertebeye tenezzlnn bir neticesi
olduu iin, mahlk da Hlktr.83 bnl-Arabnin imdi Hak bana hamd eder; ben
de Haka hamd ederim. Hak bana ibdet eder; ben de Ona ibdet ederim84
75

Fussul- Hikem Tercme ve erhi, II, 128.


a. g. e., II, 128.
77
a. g. e., II, 128.
78
a. g. e., II, 162.
79
a. g. e., II, 162.
80
a. g. e., III, 163.
81
Enbiya 21/107; Fussu'l-Hikem Tercme ve erhi, III, 163.
82
a. g. e., II, 20
83
a. g. e., II, 21.
84
a. g. e., II, 73.
76

149
____________________________________________________________________

Kelam Aratrmalar 10:1 (2012)

eklindeki szlerini ise yle erh etmektedir: Hak, insan- kmilin vcd diresine
tahalllne ve zt bakmndan deimeksizin, lh sretiyle kllen ve tafslen
zuhruna ve insann onun isimlerinin tammna mazhar oluuna hamd eder. nk
eer insan olmasa, Hak bilinmez, ibdet olunmaz ve kendisine hamd edilmez.
Hliyle kll ve tafsl zuhr ile de zhir olmaz.85
bnl-Arabnin imdi halde ben Onu ikrar ederim ve aynda Onu inkr
eylerim. O beni bilir, ben Onu inkr ederim. Ve ben Onu rifim; binenaleyh Onu
mhede ederim86 sz de ayn endenin rn olarak vahdet-i vcd
erevesinde aklanr. lh erevede muhtev ne kadar genilerse genilesin beer
zeminde tasavvufa tikd bir snr ekilir. Mcerret fikirle realitenin gerekli kld
eyler arasnda bir med cezir hlinde gider gelir. Cem ve vahdet makmnn
galebesi hlinde, varlklarn tamm Hakn vcdunda fn ve yok olur. Bylece
Hakn vahdet-i vcdu ikrar edilir. Ancak eitli ayna bakarak halk grld
zaman da okluk kendisini gsterir, O ey sretlerinde tecell eder. Bu noktada
ztnn birlii hasebiyle, Onu okluktan tenzh etmek iin insan Onu inkr eder.87
bnl-Arabnin da vurgulad gibi Hak ve lem birbirine ihtiya duyar.88 lem
vcda Haka muhtatr, Hak ise isimlerinin ve sfatlarnn lemin mazharnda
fiilen zuhr etmesi bakmndan leme ihtiya duyar.89 Bu cinsten zahlar, FussulHikem Terme ve erhinde istediimiz kadar bulabiliriz.
Metinle mukyese edildiinde erh, ehdet lemiyle gayb lemi arasna kesin
bir mesfe koyar. Her iki lem arasndaki ayrma ilikin herhangi bir hussun ak
olarak gzkmedii Fssa gre O, vcd haysiyyetiyle mevcdtn ayndr.90
Hemen her zaman olduu gibi ncelikle hdisenin Kurn temelini meydana
koyan91 Ahmed Avni, tasavvufa neyzen bakan bz zmreleri de dikkate alma gerei
duyar, meseleye kelmclar da dikkate alan bir czibe verir. nk lemin Hak
olduunu kolayca idrk edemeyecek konumdaki bz kimseler, mertebelerin
gereklerini bilemeyecekleri iin dallet kuyusuna debilir. Hlbuki yaratlm

85

a. g. e., II, 73.


a. g. e., II, 73.
87
a. g. e., II, 73-74; Dier tezatl fdeler ve erhler iin bkz. a.g.e., haz. Mustafa
Tahral-Seluk Eraydm, stanbul 2002, IV, 151, 153; III, 2, 6-7 .
88
a. g. e., s. 170-171.
89
a. g. e., s. 170-171.
90
a. g. e., II, 10.
91
Allah Kur'n- Kermde O aliyyl-azimdir (Bakara, 2/255) buyurur.
86

150

Dr.Fatih M.EKER
____________________________________________________________________________

varlklarn vcdu, Hakn varlna bal olan tibr vcdlardr.92 Tasavvuf


yolunun yolcusu, mrifet alannda geliimini srdrdke mutlak vcdun her
mertebedeki durumunu idrak ederek erat ortadan kaldrma tehlikesinden yakasn
kurtard takdirde lem hep Odur inancnda bulunur.93 Bu hususla ok yakndan
balantl olan bir dier aklama da Allahla kul arasndaki ayrm billrlatrma
asndan dikkat ekicidir. Kul, muhakkak Haktan ayrdr.94 Hakn bir olan
vcdu, zt asndan tek olup okluu kabul etmez. Fakat ok olan isimleri
tibriyle eitli sretler araclyla kendisini gsterip saysz grnr.95 Hakkati ve
z tibriyle bir tek olan Varolu, sfat ve isimleri ynyle oktur. Hakkat, kadm
ve ezeldir; deimez. Deien sdece bu hakkatin tezhr ettii varlk sretleridir.
Bu hakkate z tibri ile baklrsa Hak olduu, mazharlar tibriyle baklrsa Halk
olduu grlr.96 Btn bunlardan dolay ayniyyet ve vahdet-i vcdu kabul
edenleri yeri geldike gayriyet ve ikilikten bahsederek, Hak Haktr, mahlk
mahlktur demek sretiyle kulun ykmlln inkr etmedikleri iin tekfir etmek
kolay deildir.97 Nitekim slm ilimlerin biraz da l meselesi olduunu bilen
Ahmed Avni, bnl-Arabnin Hakn zuhru benim vcdumdadr. Binenaleyh
biz Hak iin in, yani kab gibiyiz98 sznde olduu gibi vahdet-i vcd anlaynn
hulle uzatlabilecek taraflarnn idrakinde olduu iin, daha ak ve kesin bir dil
kullanarak hadiseyle ilgili eitli problemlerin nne gemeye alr, kelmn
itikd hayatmzdaki rol zerinde srar eder. Bu bakmdan onda dorudan itikad
mall hale getirebilecek bir ey yoktur. Kulun vcdu Hak iin bir zarf
mesbesindedir. O kulun sretlerine ve renklerine gre zhir olduu iin kulun
vcdu Allahtan bamsz deildir. Hakn kulun taayyntna tahalll,
isneyniyyet ve hull sretiyle deildir. Hulle kil olanlar, Hakn vcdu ile halkn
vcdunu yekdierinin gayri olarak vehm ettikleri iin varta-i hulle dmlerdir.99
Tasavvuf ile kelm berber yrtmenin srrn bilen Ahmed Avni tam bu noktada
Sirhindnin bnl-Arabye ynelttii tenkidleri gzden karmaz. mm-
Rabbnye gre bnl-Arab, tabiat Allahn kendisinin ayn olarak grr.100
92

Fussul- Hikem Tercme ve erhi, II, 11.


a. g. e., II, 22.
94
a. g. e., II, 124-125.
95
a. g. e., II, 32.
96
Aff, bnl-Arab Hakknda Yaptm alma, s. 30; a. mlf., Muhyiddin
bnl-Arabnin Tasavvuf Felsefesi, s. 35.
97
Tahral, Ayn ve Ayniyyet, Fussul- Hikem Tercme ve erhi iinde, IV, 25-26.
98
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, II, 78.
99
a. g. e., II, 78.
100
a. g. e., IV, 66.
93

151
____________________________________________________________________

Kelam Aratrmalar 10:1 (2012)

Hlbuki Allahn yaklamas ve ihtas ilmdir. Allah hibir ey ile birlemi


deildir, yani, Vcib varlk mmkn varlkla ittihd eylemez. Kadm asla hdisin
ayn olmaz.101 Ahmed Avni, Rabbnnin Allahla mmkn varlklarn ittihad
edilemeyecei dir eyhe ynelttii tenkidlerin102 hulle uzatlabilecek
taraflarndan ziyade, tasavvuf vdsindeki ihtilflarn mereblerden kaynakland
zerinde durur, Sirhindnin merebinin bnl-Arabnin yksek merebinden
aada olduunu syler103 ve tabi kaytlardan uzak, mcerred akl mertebesinde
olan slik, tabiatla Allahn ayn olduunu kefeder. Bu kef, mereblerin bazlarna
hsl olur ve bz mereblere de hsl olmaz104 diyerek ibreyi bnl-Arabden yana
kaydrsa da her iki cephede de ihmal edilen yhut ne karlan baz hususlarn
varl meydandadr. Sirhindnin fikr dnysn vahdet-i vcd dncesi
zerinden geerek kurduunu hatrladmzda vahdet-i hdu, varln birlii
anlayn ykmak amacyla tesis etmedii kendiliinden ortaya kar. Nitekim bu
zemin zerinde metne derinlik kazandran ve bir fikri sonuna kadar gtren Ahmed
Avni, meseleyi zah ederken Allahla kul arasndaki ayrmn zerinde ehemmiyetle
durur, ve Sirhindnin m ettii hususlar grmezden gel(e)mez. Bunlar,
madalyonun tam br yz olarak grlebilecek vasftadr. Manzaray tamamlayan
ifde yledir: Herhangi bir keif shibinin grd bir sret ona bilmedii ilim,
srlar ve hakkatleri rettikten sonra ben senin Allahnm unu yap, bunu yapma
dese, o kimse bu grd ve Hakn sr bir tecellsi olan o sreti Allah
zannetmemelidir.105 Ahmed Avni, bnl-Arabnin cem et ve fark et! Zr ayn
vhidedir106 szn aklarken her nereye baksa vhidin vechini grr. Belki onun
grmesi, Hakn kendisini grmesi olur107 eklindeki ifadesiyle, dncesine hkim
olan endeleri if ederek meseleyi belli bal zellikleri ile biraz daha kurcalar,
hem kelmclarn hem de mutasavvflarn gr zviyesini olumlayan ve telif eden
bir slpla hdiseyi akla kavuturur. Bir mutasavvf ile bir kelmc aralarnda
Hakn tecellleri konusunda tartrlar. Kpek sretinde de tecell eden Tanr anlaynn doru olmadn syleyen kelmcya karlk mutasavvf kpek sretinde
tecell etmeyecek bir Tanr anlaynn yanl olduunu ifde eder. Bu tartmaya
hit olan kimselerin bunlardan birinin sz kfrdr demeleri zerine, orada
101

a. g. e., IV, 66-67.


a. g. e., IV, 66-67.
103
a. g. e., IV, 66-67.
104
a. g. e., IV, 66-67.
105
a. g. e., I, 237-240.
106
a. g. e., II, 34-36.
107
a. g. e., II, 36-37.
102

152

Dr.Fatih M.EKER
____________________________________________________________________________

bulunan muhakkik sflerden bir kii onlara yle cevap verir: Hayr ikisi de kfir
olmamtr. Zra birinin sz tekine her ne kadar irkin grnyorsa da, kelmc
Hakn baya varlklarda tecell ve zuhrunu Hakn nna uygun grmedi ve
Hak bu bayalktan tenzh etti. Mutasavvf ise Hakn hem gzel hem de baya
varlklarda tecell etmesinin lh keml gerei olduu, bundan dolay baya
varlklarda tecelllerden Hak tenzh etmenin bu kemle yakmayaca
dncesinde idi. Bylece her ikisi de Hakn zt hakknda hsn-i nazar, gzel bir
gr ve dnceye ship olmu oldular.108 Ahmed Avniye gre lh kemli idrk
hussunda iki ayr istdat ve kbiliyet mevcuttur. Hsn ve kubh, ereflilik ve
hasislik grecelidir. Taayyn-i beeryeye gre irkin ve eran haram olan necset
dier taayynta nazaran, mesela necset iinde yaayan necset bceine gre
elbette eriftir. nsan kendince irkin grd eyde Hakn zuhrunu uygun
grmez. Ancak bu edebe uygun olsa da iin hakkatinden gaflettir.109 Onun burada
verdii rnek, anlatmak istedii ereveye it olmak zere meseleyi netletiriyorsa
da madalyonun br yzne intikal edildiinde problemin sebep olduu skntlar
devam etmektedir. Ahmed Avni nih noktada yine bnl-Arabye dner ve
meseleyi onun Risle-i Ahadiyye isimli eseriyle balar: Eer bir kimse soru sorup
kerih grlen ve sevilen eylerin tammna hangi nazar ile bakalm? Bir pislik ve
lei grdmz vakit, ona Allah Tel m diyelim? derse biz deriz ki, Hak Tel
bunlardan bir ey olmaktan mukaddes ve ycedir. Bizim szmz pislii pislik ve
lei le olarak grmeyen kimseyedir.110 Asl ve ideal olan oklukta birlii ve birlikte
okluu grmektir.111 Gzn grd her mahlkun ayn Hakn ztdr.112 Hak,
mahlk sretinde zhir olmu, grnen varlklarn ekillerinde gizlenmi, ancak
mahcbun vehm ve hayli onu mahlk olarak isimlendirmitir.113
Bu vddeki imknlar sdece kelmc ve mutasavvflar arasnda kalmaz, dier
dinlere de uzanr. Nzl-i sdan bahsederken Ahmed Avninin slbu ve
dnceleri bir hareketlilik kazanarak ok tandk gelen bir hedefe doru merhale
merhale yrr. Buna gre her bir nebnin mmetine tebli eyledii, Hakn
kelmdr. Arab lisn zere son Peygambere nzil olan Kurn- Kermde Arapa
108

Tahral, Ayn ve Ayniyyet, s. 25-26.


Fussul- Hikem Tercme ve erhi, II, 37.
110
a. g. e., II, 37; Ubeydullah Ahrar zerinden hdisenin Nak gelenekteki
grnm iin bkz. Hamit Algar, Nakibendilik, haz. A. C. Kksal, stanbul 2007, s.
122.
111
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, I, 237-240.
112
a. g. e., II, 275.
113
a. g. e., II, 275.
109

153
____________________________________________________________________

Kelam Aratrmalar 10:1 (2012)

lafzlarla tebli buyurulan mn114 ve hkm Tevrt- erifte de aynyla


mevcuttur.115 bnl-Arab gibi o da ncelikle dier dinlerin Haktan zuhr eden
taraflarn vurgular. Kbiliyet ve imknlarnn kuatcl tibriyle, inanlan
hususlarn tammn kuatp, Hak bir akdeye tahsis etmeyen ve Hak her bir
akdede mhede eden riftir. Kesin snrlar erevesinde mnferid olan her bir
akde deil, akdelerin toplam shibine stnlk verir. Ahmed Avninin lemde bu
kadar btl tikdlar ve meydana karlm ilhe olduuna gre bunlarn cmlesini
ikrar etmek gerekir mi? eklindeki sorusu problemin farknda olduunu gsterir.
Cevb bnl-Arabnin eyhi Eb Medyenin btl, tavrnda inkr etme! Zr o da
Hakn zuhrtnn bzsdr sznde arar.116 Btl Haka istind eden tarafyla ele
alarak, problem arz eden ynler zerinde durmayan Ahmed Avninin tikd
kaytlardan syrlmasa da bu tavryla, devrinde bnl-Arabnin modernleme asrna
has bir yorumunu oluturan Ms Crullah gibi isimlerle buluup bulumad
devaml olarak sorulmas gereken bir sual olarak kendisini gstermektedir. Onun
amac bizim burada ihsas ettiimiz ey midir? Burasn bilmiyoruz. Bildiimiz bir
ey varsa o da Ahmed Avninin hakkaten ndir tesdf edilir bir ekilde zamnnda
akranlarnn stne kabildii gereidir.
2) FRAVNIN MNI
Nazar tasavvufun mesele haline getirdii ve gel git yaad hususlardan biri
de Firavnla ilgili verilen hkmlerdir. Bu hususta felsef tasavvufun garip bir tlihi
vardr. Tasavvuf malzeme tibriyle ok geni grnen bu konu, tikd adan ok
dar bir mecrda seyreder. Bu noktada haliyle gidilecek yollarn en dorusu problemi
her iki gzerghtan geerek yoklamaktr. Ahmed Avni, Mevln ile bnl-Arab
etrafnda gerekten esas olann peinde yrr. Hdisenin btn mcerret ynlerine
ramen hayatla olan ilgisini bulmak derdi iine der. Fusstaki veriler
istikmetinde hareket eden Ahmed Avni, ben sizin Rabb-i alanzm117 yeti
erevesinde Firavnn tevhide vukfu olduunu syler ve onun bu szyle
Hallcn Enel-Hak ifadesini bir nizam iinde karlatrr. bnl-Arabnin Hak
zhir sret tibriyle Firavnn rtbesindedir118 szn vahdet-i vcd anlay
dorultusunda aklar. Bununla beraber bu anlayn hangi erevede kabul
edilebileceini aydnlatarak bu anlaytaki genilii daraltr. Buna gre Hak lemin
114

Ahkf, 46/9.
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, IV, 177-178
116
a. g. e., III, 20-21.
117
en-Naziat 79/24.
118
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, IV, 190.
115

154

Dr.Fatih M.EKER
____________________________________________________________________________

ayn olduu iin; Firavun da Ms da Onun sretlerinden bir srettir ve Hakn


gayr deildir.119 mandan nce Firavn, akl ve zek sahipleri tarafndan idrak
edilebilen fakat insan enniyetten ve isneyniyet vehminden kurtaramayan tevhd-i
ilmye shiptir. Vehim ve enniyet mevcut iken Ene1-Hak diyen kimse ise bu
davasndan dolay kfirdir. nk enniyet, vehminin gerei olarak bulunan beer
sfatlar bu dvsn hlen ve fiilen yalanlar. te Firavn bu nedenlerle yalanc ve
kfirdir. Hlbuki Hz. Mansr ve benzeri kimseler, Hz. Peygambere uyarak eitli
gayretlerle beer sfatlarndan soyunmu, vehm-i enniyet gmleini izf
vcdlarndan karm ve artk onlarda zhir olan Hakn sfatlar bulunmu
olduundan, bu kiilerden sdr olan Ene1-Hak kelmnda asla nefislerinin dahli
yoktur: Mansr Ene1-Hak syledi/ Haktr sz Hak syledi beytiyle devam eden
Ahmed Avni, hdiseyi Mevlev-mereb zviyeden ele alarak bnl-Arabnin
Firavunla alkal vermedii kfir hkmn Mevln zerinden verir. Buna gre
Firavn ben Allhm diyerek alak olurken Mansr Ben Hakkm diyerek kurtulur.
nk Firavnn enesinin akbinde Allahn lneti varken Mansrun enesi iin
rahmetullah vardr. Bu nedenle Hallcn enesi srda hvedir.120 Bu gzerghta
rih, meselenin aklen kabul edilebilirlik imknlarn da sorgulamay ihmal etmez.
Belirli bir snr olduu iin sahh akl, bir insann rubbiyetle zuhrunu inkr etse de
aklla kaytl olmayan kef ve yakn ehli ise o snr at iin herhangi bir srette
zhir olan Hakkn tecellsini kabul ve ikrar ederler.121
Fuss rihi, bnl-Arabnin Firavn btln sretinde Hakkn aynna
yaknlk gsterir122 szn aklarken Firavnn rabliini vahdet-i vcd ynnden
de esastan reddeder. Firavnn Ben sizin rabb-i alnzm123 sz btl deil, belki
sahhdir. Her bir sret hakkati ynnden Hakkn ayn olduuna gre Firavn,
hakkat ynnden Hakn ayn olsa da taayyn ettii sret tibriyle gayrdr.
nk hakkat kh Hak ve kh btl sretlere brnerek zhir olur. Bu adan
Firavnn mazharnda zhir olan Hakkn rubbiyyetine rubbiyyet-i mutlaka demek
ciz olmaz. nk Hakkn rubbiyyeti klldr, asldr ve ztdir. Firavn ve
benzerlerinin sretlerinden zhir olan Hakkn rubbiyyeti ise o kllden bir czdr,
ferdir ve rzdir. rif-i billh olanlarn nazarlarnda, batln sretinde olan zhrt
ve tecelliyt- lhiyye kendi diresinde inkr olunamasa da eratn tavr ile
119

a. g. e., IV, 190-191.


a. g. e., IV, 191-192.
121
a. g. e., IV, 195.
122
a. g. e., IV,293.
123
en- Nzit, 79/24.
120

155
____________________________________________________________________

Kelam Aratrmalar 10:1 (2012)

karlatrldnda red ve inkr olunur. nk eratta mn ve ihsan kabul grrken


kfr ve zulm reddedilir. Fakat Hakka nispeten her ikisi de hikmettir. Nitekim
bnl-Arabnin eyhi Eb Medyen Maribnin dedii gibi; btl tavrnda inkr
etme; zr o da tecelliyt- lhiyyeden bir czdr. Mevlan da ayn dorultuda
yle der: Kaz-y lh olmas cihetinden ben kfre rzym; fakat bizim hubs ve
nizmz olmas cihetinden rz deilim. Kfr de Hlka nispetle hikmettir. Eer
bize nispet edersen kfr fettir.124
Btn bu aklamalara ramen bnl-Arabnin izdii ereve, meseleyi
baka baka istikmetlere gtrerek geniletmekte ve bytmektedir. Bu anlay
kelmc iin daha batan bir kmaz yola benzer, altndan kalklamayacak derecede
ar hkmler tar. Fakat bu problem tasavvuf bir gzle tetkik edildiinde daha
farkl bir hle brnr. Nitekim Fuss shibine gre boulma nnda Allah Tel
Firavna vermi olduu mn ile onu thir ve mutahhar olarak kabz eylemi;
habesden onda bir ey kalmam, dolaysyla da onun iin kurret-i ayn vk
olmutur. Allah hi kimsenin rahmetinden mitsiz olmamas iin Firavn kendi
inyeti iin bir yet klmtr.125 Bu yaklam Ahmed Avni yle yorumlar:
Firavnn son noktada mna gelmesi, Msya yapt mumeleden kaynaklanr.
Firavn mlknn zeval bulaca korkusuyla, Ben srailin ocuklarn ldrd
srada deniz kenarnda bir aa altnda bulunan Msa iin Firavnn zevcesi siye
(r.a.) intk- Hak kablinden bunu ldrmeyiniz; zr benim ve senin iin
kurretl-ayndir (gz nurudur). An-karb bize menfaati olur126 demi, hakkaten de
Ms (a.s.) siyenin kurret1-ayn olmutur. Allah, Firavn kendisinde habset-i
zhiriyye ve btniyyeden bir ey kalmadan kabzetmitir. Habset-i btneden bir
ey kalmam; nk kalben mn etmi, gnahlardan bir ey ilemeye vakit
kalmakszn boularak lmtr. mn eden kfir nceden iledii btn
gnahlardan temizlenmi olur. Firavnda habset-i zhiriyyeden de birey kalmam,
nk bir kfir mna gelince zerine gusl etmek vcib olur. Hlbuki Firavn su
iinde helk olduu iin bu onun iin gusl yerine geer. Netce olarak Allah onu
temiz olarak kabz eylemitir.127 Ahmed Avni, bnl-Arabye tbi olarak insanlarn
Allahn rahmetinden mit kesmemeleri iin rubbiyyet iddia etmek gibi bir
irkinlie kalkan Firavnn mnnn huss bir rnek klndn vurgular.128
124

Fussul- Hikem Tercme ve erhi, IV,295-296.


a. g. e., IV, 145-146.
126
Kasas, 28/9.
127
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, IV, 146-147.
128
Ysuf, 12/87.
125

156

Dr.Fatih M.EKER
____________________________________________________________________________

Allah inkrda srar edene lh rahmet ulamaz. Firavn ise Allah inkrda srar
eden tifeden olmad iin mna mbderet etmi, boulma srasnda kalben
kfrnden dnmtr. Bir kimse kalben kfrnden dnerek dil ile kelime-i ehdet
getirse lh rahmete ulaarak mn kabul olur.129
Ahmed Avni bu erevede eyhin grlerini savunurken Abdrrezzak
Kn, Dvd Kayser, Ykup Han ve Abdullah Bosnev gibi Firavnn mnnn
shhati hakknda Fussta ve Ftht- Mekkiyyede kaleme alnan ibrelerin kesin
mn tadna inanan rihleri referans verir, durduu yeri erhlerle temellendirir.
Aksi gr ileri srenlerin iddialarn da dikkate almay ihmal etmez. Kendi erhinde
bu ibreleri cevza haml edip Firavnn hirette sadet ve ekveti hakknda Kurn Kermde ve hds-i erflerde bir nass mevcut olmadndan, eyhin Firavn
hakknda tevakkuf ettii kanaatinde olan Bl Efendi bunlardan biridir. Bl
Efendiye gre bnl-Arab bu husustaki emrin Allah Telya ait olduunu
vurgulam ve Ftht- Mekkiyyede Firavn ve Nemrd atete ebedi olarak
kalacaktr buyurmu, dolaysyla da kendilerinin mezhebinin ancak bu olduunu
ihsas etmitir. Fussun ibrelerinde Firavnn mnnn geerliliine kesin bir
dellet olmayp belki ibrelerin tamm Kurnn zhirini dorulad iin bu
meselede Hz. eyh hakknda insanlarn dedikleri ey iftirdr. Bu genel galat ise Hz.
eyhin rhniyetine bal olmayan rihlerin kelmndan kaynaklanm, onlar
bnl-Arabnin Firavn hakknda Allah onu thir ve mutahhar olarak kabz eyledi
szn, onun kastettii eye aykr olarak aklamlardr.130
Ahmed Avni, bu mnkaada kendisini ekbirle ayn vdde grmeyi, handever bir hal olarak grse de hakkat adna hussen Bl Efendinin grlerine kar
kar. Birincisi, Fussul-Hikem akl telfattan olmad iin onun ibreleri akl
istidlllere dayanan aklamalara hamledilemez. Firavnn imannn shhati
hakkndaki muhkemeler Kurn- Kermin zhirinden aktarlmtr. Bu tarz tefsr
bnl-Arabye ilk edilmi mnlar zmresinden olduu iin kesindir. kincisi,
farz- muhal Fussun Firavnn mnnn shhati hakkndaki ibreleri kesin olmayp
cevaz ve ihtimle dayansn ve bunun iin o, Firavnn mnnn shhati hakknda
tevakkuf edip sz Allaha irc etmi olsun. Hlbuki bnl-Arab Ftht-
Mekkiyyenin altm ikinci babnda Firavnn ebed olarak atete olduunu
aklamtr. Firavnn atete yanacana dir bu ifdeler esas alndnda, Bl
Efendinin fikirlerinin hakllk oran artar. Ancak o Ftht- Mekkiyyenin otuz
129
130

Fussul- Hikem Tercme ve erhi, IV, 147-148.


a. g. e., IV, 148-149.

157
____________________________________________________________________

Kelam Aratrmalar 10:1 (2012)

kadar yerinde Firavnn imannn geerlilii hakknda aklamada bulunur. O halde


bu iki hkmden birisi ziddir. Bu cmleden olmak zere bnl-Arabnin,
Fthtn yz doksan sekizinci babnda on ikinci tevhdde meydana koyduu
Kurn ayetlerine gre Allah Firavnn imnn tasdk ederek,131 onun mnna
ehdet eylemitir. Fuss shibinin meseleyi Allaha havle etmesi ite bu
aklamalarn kesinliini ortadan kaldrmaz. Belki o hakkatte Haka rci olmayan
hibir emr olmad iin ii edeben Allaha havle etmitir. ncs: Kurn ve
Hadiste Firavnn ebed olarak atete kalaca hakknda aklk yoksa ve yetlerin
zhir mns, Firavnn mnnn geerli olduunu gsteriyorsa, o halde Firavnn
mnnn geerli olmad hkmn vermek iin dayanlabilecek hibir delil yoktur.
Bu nedenlerle bu husus tevakkuf yeri olamaz. nk tevakkuf ancak delillerin
teruzu hlinde olur. Mevln Cm, Abdrrezzak Kn, Dvd Kayser, Abdullah
Bosnev, Abdlgan Nblus ve benzer kimseler kendi erhlerini bu esaslar
diresinde yazm olmalaryla Hz. eyhe iftir etmi olamazlar. nk Bl
Efendinin dedii gibi kmmeln-i muhakkiknden olan bu zevt- liyenin
bnl-Arabnin rhniyyetine bal olmad kabul edilemez.132 Dier yandan
Firavun denizi kendilerinden nce aanlar gibi aacana inanarak kalben mn ettii
iin iman yes hlinde gereklememitir.133 Firavn helk olacan dnerek deil,
kurtulacan dnerek mn etmi, dnd bu kurtulu da hedefledii eklin
dnda gereklemitir. nk o, boulmaktan kurtulacan zannetmitir. Hlbuki
o bundan deil uhrev azabdan kurtulmutur.
Fuss rihlerinin Firavunun mn meselesinde ittifak halinde olduunu,
ihtilfn onun makbuliyyeti noktasnda olduunu ifade eden Ahmed Avninin bu
konuda ulat netce udur: Firavn hakknda bnl-Arabnin hkm kesin ve
aktr. Fussun ibresinde tevakkufa dellet edecek bir ey yoktur. Kurn-
Kermin zhirinden Firavnn mnnn geerlilii ortadadr.134 Onun ekveti
hakknda nass olmad gibi, dellet de yoktur. Haytnda eitli zulmler ve
saldrlar gerekletirmek sretiyle peygamberine kar tiraz ederek ayaklanmas
nedeniyle halk arasnda onun ekvetine karar verildii iin Ahmed Avni, Firavnn
mnnn shhatine iret eden nasslar zikr ettikten sonra, edeb gerei, Firavn
hakkndaki emrin Allaha ait olduunu ifde eder.135 Ahmed Avni, Firavnla ilgili
131

Ynus, 10/91.
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, IV, 148-152.
133
a. g. e., IV, 202-207,299-300,302.
134
Ynus, 10/90.
135
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, IV, 243-248.
132

158

Dr.Fatih M.EKER
____________________________________________________________________________

eski rihlerdeki verileri yeni denebilecek bir perspektifle grmeye alm, Bl


Efendi ile ilgili deerlendirmelerinde ok iyi grlecei zere birbirinden kopan
ular yeniden yekdierine balamtr. Bunu yapmakla orta yolu bulmu, bir
kelmc gibi balad ii, ufku genileterek tasavvuf bir boyuta tamtr.
3) KADER-AYN-I SBTE LKS
slm dncesi trihinde farkl usller tkip eden dnrleri kader
konusunda harekete geiren temel motivasyon, insann sorumluluunu din ve akl
adan temellendirmenin imknlarn yoklamaktr. Modern dnemde ise hdisenin
seyri deiir, nazar bir mesele pratik bir istikmet kazanr. Bu erevede tasavvuf,
kaz ve kader kavramlar etrfnda mahkm edilen bir saha haline gelir.
Modernleme iklimini teneffs eden Ahmed Avni bu vdde tasavvufa yneltilen
tenkidlere dorudan yhut dolayl cevaplar verir. Devrin geirdii metafizik buhran
burada bir hareket noktas olmua benzer. O zamanki fikir haytmza istikmet
veren asl kayna gzden karmadan ve zaaflar dima hesba katarak problemi
tekrar it olduu teorik zemne tamann yollarna bakar. erhin kelm ve felsef
karakterinin belki de en youn olduu husus burada toplanr. Ahmed Avni kaz ve
kader fikrinin etin ve tenkuzlu taraflaryla megulken mklpesent bir kelmc
hatt filozof olur kar. rih kelm bir problemi tasavvuf ve felsef stlhlar
ayla rerek ortaya koyar. Asl dikkate deer taraf bu metnin ok beklenmedik bir
ekilde zamnn hdiselerine teslim olmadan bir nevi irde meselesini kelm ve
felsefenin snrlarna kadar gtrmesidir. Bununla berber metni btn kelm
ynlerine ramen cedel hle getirmekten mmkn mertebe uzak durur. Bylece sz
konusu disiplinlerin ekli ve mns deiir. Kaz ve kader gibi kelm ve felsef bir
mhiyet arz eden fikirleri tasavvuf bir perspektifle yourur, insan tlihini durmadan
kurcalar. O kader ve kaznn srrn anlamamza imkn yoktur diyerek meseleyi
olduu yerde brakmaz, bir yn meseleyi birden kurcalar. Allahn takdriyle
insann tedbiri arasnda gider gelir. Bir mutasavvfn devrin huzursuzluuna
bulanmadan mesliyet fikrinde srar etmesi dikkat ekicidir. urasn da
unutmayalm ki kader bir srdr. Fakat insan alkadar eden boyutuyla ona nfz
etmek dima mmkndr. Bir baka ifdeyle kaderin srrn anlamaya imkn yoksa
da onun tezhrleri istikmetinde bz hususlar yoklanabilir.
Ahmed Avni fikir trihimizde byk yeri olan bu meselenin nce teknik
erevesini izer, sonra insann sorumluluu iin ihtiya duyduu zemberei ve
peinde kotuu eyleri bu direde arar. Allahn isimlerinden her birinin istidd ve
zellii ne ise, o sretlerin her biri de bal olduu ismin istidd ve hussiyetine

159
____________________________________________________________________

Kelam Aratrmalar 10:1 (2012)

shiptir. eylerin zt istidtlaryla Haka verdikleri hususlar kazdr.136


Dolaysyla Allah hibir fert zerine, hriten bir ey ile hkmetmez. nk fertlerin
her birisi, zt istiddlar tibriyle Haka bir hkm verir. Dolaysyla lh kaz
eylerin sbit hallerine ve zt istiddlarna gre Allaha arz ettikleri mlmat
nispetinde onlar zerine hkmeder. Yni eyin her hli kendi istiddnn
gerektirdii ekildedir.137 Bu durumda kader de ilm-i lhde verilen hkmn ve
hllerin belirli bir vakitte ve takdir edilen bir zamanda icr edip, meydana
karlmasdr. Bu sretle kader, kaznn tafsli olur. Kaz, ilm-i lh-i zt-i
ezelde mlm olan eyler zerine ne ey hkmetmi ise, kader o eyi ziyde ve
noksan olmayarak zaman tibriyle takdir eder.138 Btn bu nedenlerle kullarn her
hlini istiddlar lzm kldna gre onlarn hibir eyden ikyete haklar olamaz.

136

Kaz-y lh biri mbrem, dieri muallak olmak zere iki eittir. Ayn-
sbitenin gerekli kld bir ey olduu iin kaz-y mbremin asla deimesi
mmkn deildir. cab eden bu eyden dolay Hakkn hkm ve kazs talep
edilebilir. lerin gereklemesine taalluk ettii iin kaz-y muallak ise deiebilir.
Bir insan gayret ederse zengin olsun, etmezse olmasn tarzndaki hkmde bu
grlebilir. a. g. e., IV, 299-305.
137
Bu mesele ile ilgili olarak ayrca bkz. Muhdart, nu: 6. cild: 1, 15 CemziyelEvvel, s. 83-84; Rza Tevfik bn Arabnin kader mevzundaki grlerinin
Snnlikle mutbk olduu kanaatindedir: Mtekellimn-i Ehl-i Snnet lem-i emr
ve kaz ile lem-i madd veyhut lem-i fez tasavvurunu icd etmekle ve birinde
lem-i lhyi icml, dierinde istddt- feyeznyla tafsl addeylemekle
ziydesiyle feylosofne hareket etmiler ve mnkirn tarafndan vrdu muhtemel
olan tirzt- sbkay men eylemiler, o gibi tarzta mahal brakmamlardr.
imdi u takdrce yine her hdise Allahn takdri zere vki oluyor, lakin tafslt-
hdisat maddenin istidtna tbi bulunuyor. Ki sfiyynun mukted-bihi eyh-i
Ekber Muhyiddn bnl-Arab et-Tynin el-kazu vel-kaderu hkmllhi fil-ey
(kaz ve kader Allahn eya hakkndaki hkmdr) cmlesi dahi bu mlhazay
teyid edecek srette vk olmutur. Yalnz eyada Allahn hkm tabiri vahdet-i
vcd felsefesince eyhin nokta-i nazarna mtevfk grnmtr. Abdullah
Uman, Mufassal Kms- Felsefenin Kader Maddesi, Tarih ve Toplum, say.
133, Ocak 1995, s. 9; Ebul-Al Affye gre bnl-Arab sdece insnn ferd
hrriyetini deil, Allahn irde hrriyetini de iptal etmektedir. Allah ihtiyr
etme anlamnda irde etmez, olacan bildii bir eyi buyurmas anlamnda
irde eder. Ebul-la Aff, Muhyiddin bnl-Arabde Tasavvuf Felsefesi, s. 150,
152.
138
Kaz ezelden ebede kadar eynn zerine cr olan ahvle hkm-i kll-i
icmldir. Kader bu hkmn evkt- muayyenede bi-haseb-i istiddtl-ey
cd ile suver-i tafsiliyyesidir. smil Hakk Ankarav, Zbdetl-Fuhs f Nak
el-Fss, Niri: Rid, stanbul 1328, s. 82-85.

160

Dr.Fatih M.EKER
____________________________________________________________________________

nsann hrriyet alannn Allahn mutlak kudreti etrfnda arand bu


gzerghta hdise yn- sbite ile irtibatl hle getirilir. Ahmed Avninin musr
olan Fuss rihlerinden Hocazde Muhammed Rsim Efendinin de dedii gibi
her ey ayn- sbiteden husle gelir.139 Tasavvufun kader etrfnda daha batan
mahkm edildii bir devirde insann sorumluluunu ikrar iin her eye bavuran
Ahmed Avniye gre ayn- sbite ilm-i lhde ne sretle sbit olursa o sretle
Hakkn mlmu olur. Bundan dolay ilim, mlma tbi hle gelir. Ancak bundan
Hakkn ilminin gayrdan elde edildii mns karlmamaldr. nk ayn- sabite
isimlerin sretleridir. simler ise unt- ztiyyeden ibret olup, Hakkn ztnn
ayndr. Ayn- sabiteden her birisinin ztnn gerektirdii eye istidd ve
kbiliyyet denir. Mminin ayn- sbitesinin istidd mn; kfir ve snin ayn-
sbitesi de kfr ve isyn talep ettii iin onlarn her birisi vcd- aynde taleb
etmi olduklar sfat zere kn! emriyle zhir olur.140 rih Allah ile lemi ayrarak
isneyniyyet zevki iinde bulunanlarn bu aklamalarla tatmin olmayacan
varsayarak141 fikirlerini, kymet gn Allahla cezya lyk olan kullar arasnda
cereyan edeceini dnd bir tartmadan hareketle somutlatrr. Burada deta
bir kuyu gibi derinleen phelere kar mantk ve ilzm edici cevaplar gelir, eski
kelmclarnkine ok benzeyen bir mnkaa kendisini gsterir. Dikkat edilecek
mhim bir nokta esere sinen teslmiyete zihn bir mcdele duygusunun elik
etmesidir. yle ki rih sanki tasavvufa mensup bir adam deildir. Bu disiplinin
zannedildiinden ok ayr bir mant olduunu billrlatran rihin kelmn
lugatini iyiden iyiye benimsediini gsteren perspektifine gre Allah kfir, s ve
chil kullarndan amelleri hasebiyle haklarnda tertip ettii cezy ekmelerini ister.
Onlar da kfrlerinin lh irde ile gerekletiini dnrler. nk kfr, isyan
ve cehl, ezelde Allah tarafndan takdr edildii iin Onun takdiri ile hsl olan
amellerden dolay cezalandrlmak g ve kudret d eyleri talep etmek anlamna
gelir. Bu da zulmdr. Allah da cevben kaz ve takdrinin ilmine tbi, ilminin de
kullarn istidd- malmuna bal olduunu syler. Zra kullar ezelde huss
istiddlarna gre hkm istedikleri iin Allah da ylece hkmederek, istenilen o
eyi yaratmtr. Bu nedenle kullardan sdr olan kfr, isyan ve cehl, ancak onlarn
ztnda potansiyel olarak mevcd olan eylerdir. Kullar o istidd verenin Allah
olduunu dolaysyla yaptklarnn Onun ilmi erevesinde ortaya ktn
syleyerek tirz etmeye devam ederler. Allah da ezel ilminde olan eye vcd

139

Kift-Tevlt, vr. 10a.


Fussul- Hikem Tercme ve erhi, III, 72.
141
a. g. e., II, 190.
140

161
____________________________________________________________________

Kelam Aratrmalar 10:1 (2012)

verip, onlar gayb hlinden brz sahasna kardn, onlarn da ezeldeki halleri ve
istiddlar zere zhir olduunu kendi hallerinin gayrisiyle zhir olmalar iin asla
zorlamadn syler. nk ilim, malma tbidir. Ayn- sbite Haka ne ilim
vermise, o sretlerde Onun malmu olur.142 Bir baka ifdeyle eynn aynlar,
yokluk hlinde, ne ey zerine sbit olmusa, Onun hkm de ancak o ey
zerinedir. rih meseleyi burada brakmaz, bu dorultuda birka hamle daha
yaparak problem tekil edebilecek hususlarn peine dmeye devam eder, ulhiyet
hesabna insann iradesini inkr etmeye kar kar. En etin sorulardan biri udur:
Ayn, hem yokluk hllerinde bulunup hem de sbit olduuna gre yokluk hlinde
bulunan ve yok olan ey, nasl sbit olur? nk sbt denilen keyfiyet, mevcdun
ndr. Bu sulin cevb yledir: Buradaki ademden murad, kendisinden hibir ey
kmayan mutlak yokluk deildir. Erik ekirdeinde potansiyel olarak mevcut
bulunan fakat fiil olarak yokluk hlinde olan erik aac rneinde olduu gibi,
potansiyel olarak mevcd olup, henz bir taayyn giysisine brnmemi olan bir ey
de yokluk hlindedir. Henz taayyn elbisesine girmeden, yokluk hliyle beraber
ekirdein iinde erik aacnn sbit olduuna dir hkm, ekirdein hricinden
deil, belki yokluk hlinde sbt bulduu eyden elde edilmitir. Var olmann bu
keyfiyeti de ekirdein istiddna dayanr. nk bu ekirdek kays, zm, hurma
ve eftli ve sir meyvelerin ekirdei olmad iin onun zt istdd ancak erik
aac kmasna uygundur. Ey hakkndaki lh hkm de onlarn yokluk hlinde,
aynlar ne hl zere sbit olmu iseler, ona gredir.143

142

a. g. e., II, 189.


a. g. e., III, 81-86; Bu tartmann smil Ankaravdeki manzaras yledir:
Cenb- Hak yaratklara ancak istidtlar ne iktiz ve taleb ederse onu t
eder ve kbiliyet-i aynlar ne istid ederse onu takdr eder. Nitekim ayn-
hmr sret-i hmriyyeyi ve ayn- kelb sret-i kelbiyeyi iktiz eyledii gibi.
Niin Hakk Tel kafire kfr, siye isyn, mmine mn takdr eyledi ve
takdr eyledikten sonra abdin vsat ve kudretinden olmayan eyle niin
muheze eyler ki ezelde ol-hli ona mukadder kld diye ekser-i cehelenin rd
eyledii sul vrid olmaz. Zra alm ve hakm olan, malmattan bir eye,
ancak mahkm- aleyhin aynnn istidd- hss- meclesinin iktizsna gre
hkmeyler. Hakm ve alm mahkm- aleyhin istidd- aynndan hric ve
kbiliyet ve vsatinden ziyde hkm eylemez. Eer sual olunursa ki ayn ve
istidt- ayn, Hakdan fyizadr. Hak Sbhaneh ve Tel ol-istidd- hss
ilminde cd eyleyip ol-ayna it eyledi. stidd bir ayn- hirede it
eyleseydi olmaz myd? Bu bahs kablel-cd vel-cal olan malmt-
ezeliyye ve ayn- sbite bahsidir. Ayn- sbiteye cilin cali taalluk
etmemitir. Ayn suver-i ilmiyye ve un-i ztiyye-i Hakkdr. Ztiyyt
143

162

Dr.Fatih M.EKER
____________________________________________________________________________

Kefi esas alan rih, kader meselesini bir tarafyla rasyonel/akl bir zeminde
kurcalar. Bylece stlhlarla ilgili benimsedii lye sdk kalarak kelm disiplinin
alanna mdhale etmez, hem de devrinde tasavvufa it hemen her eyin kader
etrfnda mahkm edilmesine cevap verir. Tasavvufun inkr ettii -ki bu devrin
iddiasdr- eyden hareketle mesliyet fikrine doru giderken bu fikri
temellendirmeye muvaffak olur. Akla taalluk eden bu problemi teslmiyet
ekseninde zme kavuturmak mmkn deildir. Usl olarak savunduu kefin yol
at/aaca problemleri akl merkeze alarak zme kavuturur. Kader meselesini
ele al tarznda da grlecei zere Ahmed Avni metod olarak akl dlayan bir
tavra ship deildir. Akln snrlarna iret ederek bu snrlarn tesinde kalan
hususlarn sz konusu alan ierisinde kuatlamayacan vurgular. haytn if
etmekten ekinmeden mceretten mahhasa mahhastan mcerrede gider gelir.
Bununla berber son noktada tasavvuf vdsine uruc ederek, paradoksal gzkse de,
meselenin aklla da zlemeyeceine iret ederek hibir srette tasavvuftan
vazgemez. Bu meselede slbu in eden muhtev ortadadr. nsann hareket
alann daraltr gibi grnen bu anlay madalyonun br yzne intikal edildiinde
aslnda insann teslmiyetine paralel olarak yryecei yolu geniletmektedir. Ksaca
kii Allahn dndaki her eyin kendi zerindeki hkimiyetini hie sayarak sdece
Allahn hkimiyetini mutlaklatrmaktadr. Bylece kaderi bu ekilde alglamakla
insan, dorudan doruya lh g ve kuvveti esas alarak Allaha borlu hale
gelmektedir.
IV. TASAVVUF BR METNN FELSEF BOYUTU
Felsefe ile tasavvuf dncenin temas noktalar zannedileceinden ok
fazladr. Burada tasavvufun muayyen bir aamadan sonra felsef/nazar tasavvuf
devri diye isimlendirildiini hatrlayalm. Kelm ve felsefeye gei noktasnda
kalm bir grnt vermekten uzak duran Ahmed Avni bu iki disiplinin ilkelerini ve
retoriini tasavvufun mant, terminolojisi ve dili ile badatrr. O burada felsef ve
kelm lugati iyiden iyiye benimsemi grnr. Fakat bu lugat, asl tututurucu
unsur olan tasavvufa mahsus ayr bir manta ship hle gelir. Bylece kelmla
felsefenin lugati, eds ve mhiyeti deiir. Tasavvufun bu ekilde ortaya konulu
tarz dikkat ekicidir. Terminolojiler etrafndaki benzerlikler ve usle ilikin
diyaloglardan hareket edildiinde bu badatrma giriiminin trihte pek ok rnei

mteayyer ve mtebeddel olmaz. Ve bu suver-i ilmiye min-vech-i taayyn-i


hsla mtecell olan ayn- zttr. smil Hakk Ankarav, Zbdetl-Fuhs f
Nak el-Fss, s. 82-85.

163
____________________________________________________________________

Kelam Aratrmalar 10:1 (2012)

vardr. Muhsib ve Kelbzde kelmla i ie giren tasavvuf; Gazzl, bnl-Arab


ve Fuss rihlerinde felsefeye doru uzanarak yelpzeyi mmkn olduunca
geniletir. Bu bakmdan disiplinleri bu ekilde badatrma giriiminin gerilere
doru uzatlabilecei grlr. Burada merkez yer hliyle Gazzl gibi
mtefekkirlerin at yolu tkip eden bnl-Arabnindir.144 Sistemine hkim olan
felsef vahdet-i vcd fikri ile biimsel diyalektik ve nasslar felsefenin ilkeleri ile
uzlatrma abalar, onu tipik bir sf-filozof hline getirir.145 Tasavvuf onun
ahsnda felsef bir boyut kazanarak kll bir kinat sistemine dnr. Bu sistemin
zirvesinde kendisini snrlandrmann ve kaytlandrmann mmkn olmad varlk
olarak Tanr yer alr.146 Bu ynyle o Plotinosun Bir Olann hatrlatr. Kendisi ile
ilgili btn yklemlerin deta inkr edildii bir varlk mesbesindeki Tanr, eitli
mertebelerde kendisini gstererek safha safha alr. Btn bir kinat ite bu
grnmez varln aama aama zuhr etmesidir. Dier bir ifdeyle mmkn lemi
oluturan unsurlarn Allahtan sudruna ilikin belli bal hususlar, zt ve sfatlarn
karl olarak grlen mertebeler bahsi etrfnda toplanr. Tanr mertebelere nzl
ederek msiv ile irtibta geer. Kinttaki sretler ile Hak arasnda birok mertebe
veya hazret vardr. Bize kalrsa mertebeler bahsinde nazar tasavvufun mebdelerini
eski slm felsefe ve kelmnda aramaldr. Batan syleyelim ki Ahmed Avni tam

144

Mustafa Sabriye gre vahdet-i vcd mezhebi varlk meselesinde


filozoflarn mezhebinden domutur. Bu filozoflarn mezhebi, tekinin asl ve
babasdr ki asl red ve iptal edilmekte ondan daha nemsiz deildir. Mustafa
Sabri Efendi, Vahdet-i Vcd, s. 76.
145
Ebul-Al Affye gre bnl-Arab, genel olarak, metottan yoksun ve eklektik
tipte bir filozof olarak nitelenebilir. Onun el-ayn- sbite nazariyesinde grlecei
zere Eflatuncu ideler nazariyesi, Plotinusun Bir ve ok hakkndaki nazariyesi,
rklerin zihn varlk retisi, Hallcn lht ve nast hakkndaki grleri ve
kelmclarn cevher ve sfatlar birbiri iinde erir. Muhyiddin bnl-Arabnin
Tasavvuf Felsefesi, s. 15-16, 24, 63, 65; Halbuki slm felsefesine ait stlahlardan
mstan kalmadan kendi sistemini kuran bnl-Arabnin sf hviyetinin filozof
kimliiyle deitirilmemesi gerektiini hususen vurgulama ihtiyac hissetmesi,
tasavvufun usl ve kavramsal yap itibariyle dier disiplinlere indirgenemez
karakterini gsteren bir rnek olarak grlebilir. Burada lhan Kutluerin dikkatleri
yerindedir: Nazar tasavvuf erevesinde hareket eden mutasavvflarn felefe ve
kelm terminolojisine mracaat etmekle amaladklar ey, gereine nazar deil,
zevk yntemlerle ulalm bir varlk, bilgi ve deer doktrinini, problemleri nazar
yntemlerle zmleyen akl shipleri iin anlaml olan terimlerle zah etmeye
almaktr. Yitirilmi Hikmeti Ararken, stanbul 2011, s. 430.
146
bnl-Arab, Fussl-Hikem, stanbul 1287, s. 17-18, 32; Fussl-Hikem (trc.),
s. 56, 58, 103.

164

Dr.Fatih M.EKER
____________________________________________________________________________

bir filozof ve kelmc deildir. Fakat bu meseleye dair deerlendirmelerinde daha iyi
grlecei gibi felsefe ile kelmn lugatini ve bz yaklamlarn benimsemitir.
slm felsefesine ve kelmna it verilerin tasavvuf ats altnda aktel bir
mhiyet kazand mertebeler bahsi; bu disiplinin birbiri iinde nasl da eridiini
gsterir. Felsefede sudr, kelmda zt-sfat ilikisi etrfnda toplanan hususlar
tasavvufta mertebeler bahsi altnda gndeme gelir. Bu vdde kelmn ve felsefenin
glgesinde hareket eden Ahmed Avni bu disiplinler arasnda artk mterek hle
gelmi bz kavramlar zaman zaman felsef terminolojiyi de aacak biimde
kullanr. Bu ynyle metne paralel hatt zaman zaman metni aan bir derinlie ship
olmakla birlikte Fussun st dilini biraz aa indiren erh, metni daha er bir
erevede ele almay da mmkn klmaktadr. Bu tabiatyla Trkistan corafyasnda
vcd bularak Osmanllarda kemle eren gelenekten gelen bir hussiyettir. nan,
amel ve ahlka ilikin sorumluluklarn ihmal veya terk edilmesini nlemek iin
mertebelere zel nem veren mutasavvflar gibi147 Ahmed Avninin mertebeler
bahsine getirdii yorumlar, inan asndan akla gelebilecek tereddtleri gidermesi
bakmndan dikkate deer olduu gibi,148 bnl-Arabnin mcmel ifadelerini
147

Tahral, Fussul- Hikemde Tezadl fdeler ve Vahdet-i Vcd, s. 37-38.


Murzlara gre, vahdet-i vcd dncesi yaratlanla yaratan arasndaki fark
neredeyse sfrlayacak derecede insanla Tanry aynletirmesi nedeniyle
Peygamberlik messesinin netcelerini ve ahlk sorumluluu ortadan
kaldrmaktadr. Bu ende nedeni ile slm dncesi trihinde en iyi rnei bn
Teymiyede grlecei zere bnl-Arab tikd adan tekfire varan ithamlara
mruz kalmtr. Onu savunan yhut tekfir edenlerin grlerini temellendirmek iin
yazd kitaplardan hareketle Ebul-Al Aff u hkm verir: Bugne kadar hi
kimsenin Snnlii hakknda bylesine bir fikir ayrl hi grlmemitir. Burada
Affinin Snnlikle vahdet-i vcdu birbirinden farkl yollar olarak grdn ve
bu dncenin slm ahlk anlayn zaaflarla mll hle getireceine vurgu
yaptn gzden karmayalm. ada slm dncesinde de bnl-Arabye
yneltilen en nemli tenkid onun ahlk grecelie giden dnce sisteminin
slm ile sdece metafiziksel olarak deil ahlk olarak da uyumaz durumda
olduu iddiasdr. Said Nursi de bnl-Arab, hakikte ok zaman mzansz
gittiinden, kavid-i Ehl-i Snnete muhlefet ediyor ve bz kelmlar, zhir
dallet ifde ediyor. Fakat kendisi dalletten mberrdr kaydn koymakla berber,
avm iin vahdet-i vcdun zararl sonularn maddede zetler: Vahdet-i vcd
merebi Cenab- Hakk hesbna kinat inkr ederken avmn eline dt vakit
kinat ve maddiyat hesbna ulhiyeti inkr yoluna gider. Vahdet-i vcd merebi
msivy reddederek ikilii ortadan kaldrr. Belki her bir eyin mstakil vcdunu
grmeme asndan ehil olmayan kimselerin nefislerini mbud edinmelerine sebep
olur. Allahn takdis ve tenzhine uygun dmeyen tasavvurta sebebiyet verir.
Ahmed Avni btn bunlarn idrki iinde bnl-Arabyi ahlk bir zemne oturtma
148

165
____________________________________________________________________

Kelam Aratrmalar 10:1 (2012)

anlamak iin de vazgeilmez bir neme sahiptir. Allah ve Onun dndaki


varlklarn yerini belirlemek, varlkta hangi noktada ayniyet ve gayriyetin
baladn tesbit etmek asndan mertebeler konusu nemlidir. Allhla lem
arasndaki ontolojik adan zorunlu olan iliki burada grlebilir. Mutlak Varlk olan
Allah, eitli taayyn mertebelerinden geerek okluk leminin zuhrunu mmkn
klar. Kinattaki sretler ile Hak arasnda yer alan birok mertebe veya hazret149
hem kesret leminin vcda geliini aklar hem hiyerarik bir varlk tasavvurunun
zemnini oluturur. erhte esasl bir yere ship olan150 ve kelm ilminde Allahn
insanlar tarafndan alglanmasn mmkn klan zat ve sfatlara tekbl eden
kavramlar olarak grlen vcd mertebeleri ile ilgili blmler,151 Fussu
tammyla er bir ereveye oturtan yorumlarla ykldr. Mertebelerin tesbti kefi
olsa da bu kef veriler aklla temellendirilip sistemletirilmitir. Cziyyt tibriyle
mertebelerin sonu olmad iin bu bahiste yerine gre beli, altl tasniflere uymakla
birlikte, Fadlullah el-Hindnin Tuhfetul-Mrsele adl eserini tkip eden smail Fenni
gibi,152 Ahmed Avni de Hind yoluna tbi olarak yedili tasnifi esas alan
aklamalarda bulunur.
Birincisi, Hakkn her trl sfat, isim, sret, fiil ve kaytla nitelendirilmesi ve
isimlendirilmesinin mmkn olmad vcd- mutlak mertebesidir.153 yle ki
burada mutlak vcd, tlak kaydndan bile mnezzehtir.154 Dvd Kaysernin de
ifde ettii gibi vcd ne ise odur, yni herhangi bir arta bal deildir ve
mutlaklk ve snrllkla kaytl olmaktan uzaktr. O ne kll ne cz, ne mm ne

gayreti iindedir. Ebul-Al Aff, Muhyiddin bnl-Arabnin Tasavvuf Felsefesi, s.


18, 24, 59, 63; Fazlur Rahman, kinci Bin Yln Mceddidi, ev. Adil ifti,
slm Yenilenme Makaleler IV iinde, Ankara 2003, s. 111; Lemalar, stanbul s.
260-261.
149
Tahral, Vahdet-i Vcd ve Glge Varlk, Fussul- Hikem Tercme ve erhi
iinde, III, 11; a. mlf., Ayn ve Ayniyyet, s. 18-19; Mahmut Erol Kl, bnlArab, Muhyiddin, DA, XX, 499.
150
Geni bilgi iin bkz. Tahral, Fussul- Hikemde Tezadl fdeler ve Vahdet-i
Vcd, s. 27-31.
151
Eraydn, Fussu'l-Hikeme Yaplan Bz tirazlar, Fussul- Hikem Tercme ve
erhi iinde, IV, 28.
152
Bkz. smail Fenni Erturul, Vahdet-i Vcd ve bn Arab, haz. Mustafa Kara,
stanbul 1991, s. 20.
153
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, III, 71-72.
154
smail Fenni, Vahdet-i Vcd ve bn Arab, s. 20-21; Ferid Kam, Vahdet-i Vcd,
bn Arabde Varlk Dncesi iinde, haz. M. Kara, stanbul 2005, s. 66.

166

Dr.Fatih M.EKER
____________________________________________________________________________

hss; ne ztna zid bir birlikle bir ve ne de oktur.155 Hakkn knh olan bu
mertebede her eit zuhr, tecell, taayyn, belirleme ve kesret yoktur; Onun
vcdunun bu mertebedeki keml-i letfeti, akl ve fikre smaz.156 Btn isim ve
sfatlarn kendisinde kaybolduu ehadiyyet mertebesi olarak da grlen157 bu salt
vcd makmnda Onun dnlmesi yasakland iin Allahn zt zerinde
tefekkr etmek menedilmitir.158 nk akl, varlklar ancak kavramlarla, yni isim
ve sfatlarla dnebilir. Hlbuki ebediyyen bilinmez olarak kalacak olan bu
makmn insana ne bilgisi, ne de kavramlar verilmitir.159 Bu ahadiyyet
mertebesinde, Hakkn ztndan baka bir ey bulunmad iin gayriyyetten sz
edilemez.160 Yalnz O var olduu iin bu mertebe sdece tenzh ile
vasflandrlabilir.161
kincisi, Hakkn sfat ve isimleri tibriyle, ilmen taayyn ve tecell ettii
(feyz-i akdes) vhidiyyet/sfat ve isimler mertebesidir (Taayyn-i Evvel). Bu
mertebenin ismi Allahdr. Vhidiyyet isimlendirmesi btn isimlerin Allah kll
isimlerinin altnda toplanm olmasndan dolaydr. lim mertebesinde meydana
kan bu isimlerin sretlerine mmkn varlklarn Allahn ilminde sbit olan
hakkatleri anlamnda ayn- sbite (hakyk- lhiye) denir.162 Var oluun
balangc olan ve bnl-Arabnin hakkat-i Muhammediyye olarak isimlendirdii
bu mertebe, Allahn btn varl, toplu olarak bilmesidir.163 Bu makamda Zt ile
sfat ayndr. Hrite bir zuhr ve tecell olmad iin ayniyet vardr. okluk yhut
msiv ortaya kmamtr. Buras, kesret ve fertler olmad iin Birden ancak bir
sudur eder ilkesinin de geerli olduu bir makamdr. Bu nedenle okluun kayna
oraya irc edilir.164 Zuhr mertebelerinin ilki olmasndan dolay, buna ilk taayyn
denilir.165 Mevcudat asndan gerek yaratma fiili bu mertebeden sonra
155

Dvd Kayser, erhu Fussil-hikem, [y.y. : y.y.], s. 4.


Fussul- Hikem Tercme ve erhi, I, 4, 8, 10-11; III, 15.
157
Dvd Kayser, erhu Fussil-hikem, s. 10.
158
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, I, 4, 8, 10-11; III, 15.
159
Hsameddin Erdem, Bir Tanr Alem Mnasebeti Olarak Panteizm ve Vahdet-i
Vcd, Ankara 1990, s. 50.
160
Tahral, Fussul-Hikemde Tezadl fdeler ve Vahdet-i Vcd, s. 28.
161
Kl, bnl-Arab, Muhyiddin, DA, XX, 501-502.
162
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, III, 71-72.
163
smail Fenni, Vahdet-i Vcd ve bn Arab, s. 21; en-Nablusi, Ariflerin Tevhidi,
ev. E. Demirli, stanbul 2003, s. 34; Abdrrezzak Kn, Tasavvuf Szl
(Letiful- alm fi irti ehlil-ilhm), ev. Ekrem Demirli, stanbul 2004, s. 577.
164
Kl, bnl-Arab, Muhyiddin, DA, XX, 502.
165
Tahral, Vahdet-i Vcd ve Glge Varlk, s. 15.
156

167
____________________________________________________________________

Kelam Aratrmalar 10:1 (2012)

gereklemektedir. Vhidiyyet mertebesi, ahadiyyet mertebesine gre latflerin en


latfi olan Hakn ztnn bir mertebe teksf buyurmasndan baka bir ey deildir.
Zt- srf bu mertebenin btn, vhidiyyet mertebesi ise, zt- srfn zhiri olur. 166
ncs, ikinci mertebe ile bir arada deerlendirilmesi gereken taayyn-i
sn mertebesidir. Burada Zt; sfat ve isimlerinin gerei olan btn kll ve cz
mnlar detayl olarak bilir.167 Henz vcutlar olmad iin bu mertebedeki
varlklar proje hlindedir.168 kinci taayyn mertebesinde zhir olan ayn- sbite,
Hakkn vcdunda ilm sretlerden ibret olduu ve sdece sbt ile vasfland
iin hrite vcdu yoktur. okluk lemindeki varlklarn ikinci kkeni bu
mertebedir. ehdet leminde zhir olan sretler, ayn- sbitenin akis ve glgelerinden ibrettir. ehdet lemindeki varlklarn menei olan bu ilm sretler, Hakkn
vcdunda ilmen sbit olarak ayr bir vcda ship olmadklar iin bu ilm sretler
ile Hak arasnda ayniyet mevcuttur. Fakat bu sretler birbirinden farkl olduklar iin
aralarnda gayriyet de sz konusudur.169
Drdncs, mutlak ztn ilim mertebesinden bir derece daha teksfnden
ibret olan ruhlar mertebesidir. Hakkn mutlak varl, ayn- sbite hasebiyle bu
mertebede akllar ve mcerred nefisler olarak zhir olur.170 Zt ynyle tek, nisb
olarak ok olan bu mertebe, bir st mertebedeki ayn- sbitenin zhire doru bir
adm daha atarak cevher-i bast hline gelmesi mertebesidir.171 Mutlak zat bu
mertebede ayrlk ve gayriyyet tr zere hrite zuhr eder.172
Beincisi, Mutlak ztn blnme ve paralanma, yarlma ve iltiym kabul
etmeyen sret ve ekiller ile hrite zuhr ettii lem-i misl (misl-i mutlak)
mertebesidir. Ruhlar leminde bulunan her bir ferdin, cisimler leminde brnecei
her bir sretin dengi bu lemde zhir olur.173 Ruhlar ve cisimler arasnda berzah

166

Fussul- Hikem Tercme ve erhi, I, 109-114.


smail Fenni, Vahdet-i Vcd ve bn Arab, s. 22; en-Nablusi, Ariflerin Tevhidi, s.
35.
168
Konuk, Fussul-Hikem Tercme ve erhi, I, 14; smail Fenni, Vahdet-i Vcd ve
bn Arab, s. 17.
169
Tahral, Fussul-Hikemde Tezadl fdeler ve Vahdet-i Vcd, s. 29.
170
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, III, 71-72.
171
smail Fenni, Vahdet-i Vcd ve bn Arab, s. 23.
172
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, I, 109-114.
173
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, III, 71-72.
167

168

Dr.Fatih M.EKER
____________________________________________________________________________

tekil eden bu mertebe gayb ve ehdet arasn ayran snrdr. Ryda grlen
sretler bu lemdendir. 174
Altncs, misl mertebesinin sretlerinden farkl olarak, Mutlak Ztn,
czlere ayrlabilen, blnen, yarlan ve bitiebilen cisimlerin sretleriyle zuhr ve
tecell ettii his ve ehdet mertebesidir.175 Bu merhalede zt, hrite cisim sretiyle
zuhr eder. Burada her bir varlk birbirinden ayr ve biri dierinin gayr olduu gibi,
Hakkn da gayr olduu iin gayriyet ikrdr.176 Orada Hakkn mutlak varl,
ayn ekilde ayn- sbite hasebiyle, blnme ve paralanmaya msit olan kesf
sretlerde zhir olur. Cisimlerin sretleri bir taraftan var olup bir taraftan bozulduu
iin bu leme, lem-i kevn ve fesd denir. Bu aamada grlen deiim ve dnm,
ztiyyeti zere kim olan Mutlak ztn deil, Onun rz olan sfatndadr.177
Yedincisi, btn mertebeleri ieren hazret-i insandr.178 L- taayyn dnda
btn mertebelerin hakkatleri burada toplanr.179 lh sfat ve isimlerin kemliyle
zuhr ve tecellsi, cill bir ayna gibi olan insanda vuk bulur.180 His ve ehdet
alemi ile insann birletii nst denilen bu mertebe, cismn ve nrn btn
mertebelerin tammn ve vahdeti ile vhidiyyeti toplar.181
Sudr teorisinin felsefedeki grnmn hatrlatr tarzda her
hazretin/mertebenin bir kendisinden yukarya bakan cephesi (akn) bir de
kendisinden aa bakan cephesi (ikin) vardr. Mertebeler bahsi sistem olarak
kelmdaki sfatlar bahsiyle ayn olsa da yap olarak farkldr. Onlarn en yksei
olan Ahadiyyet mertebesi zuhr d olduu iin aklen ve hissen idrak edilemez.
Geriye kalan alt hazret ise zuhr/taayyn mertebeleri olmas hasebiyle idrak

174

a. g. e., I, 109-114.
smail Fenni, Vahdet-i Vcd ve bn Arab, s. 24; en-Nablusi, Ariflerin Tevhidi, s.
40.
176
Tahral, Fussul-Hikemde Tezadl fdeler ve Vahdet-i Vcd, s. 31.
177
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, I, 109-114.
178
a. g. e., III, 71-72.
179
bnl-Arab, Fussul-Hikem, s. 31; Konuk, Fussu'l- Hikem Tercme ve erhi,
III, 71-72; smail Fenni, Vahdet-i Vcd ve bn Arab, s. 24; Mehmet Ali Ayni,
eyh-i Ekberi Niin Severim, bn Arabde Varlk Dncesi iinde, stanbul 2005,
haz. smail Kara, s.142; en-Nablusi, Ariflerin Tevhidi, s. 40.
180
Tahral, Fussul-Hikemde Tezadl fdeler ve Vahdet-i Vcd, s. 31; Aff,
slm Dncesi zerine Makaleler, , ev. E. Demirli, stanbul 2000, s. 89.
181
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, I, 109-114; Tahral, Vahdet-i Vcd ve
Glge Varlk, s. 11.
175

169
____________________________________________________________________

Kelam Aratrmalar 10:1 (2012)

edilebilir.182 Bunlarn her biri dierinden akisler tar.183 Vcdun zaman ve mekn
kaytlarndan mnezzeh olduu,184 ayn- sbite mertebeleri olarak da grlen185 ve
Zttan ayr bir vcdlar olmayan ilk merhalede grlecei zere her aama
dieriyle olan balants iinde bir anlam tar.186 Mertebelerin btn zellikleri ilm
ve ayn olarak farkllk gstermeksizin ilk taayynde toplu halde bulunur.187 Ahmed
Avninin bu vdde dikkat ektii en nemli husus udur: Allahla kulun yerini
belirlemek, rubbiyyeti ve ubdiyyeti birbirinden ayrp, her birisinin hakkna riyet
etmek iin her birinin hkm nemlidir. Bunlar arasndaki ayrmlar bilen kimse
Rab ile kul arasnda mevcut olan fark bildii iin tevhdi isbt edip, Rabbin vcdu
benim vcdumdur; veya benim vcdum Rabbin vcdudur demekten saknr.
Eer bu ilim ile berber mertebelerin gereine ve hkmne riyet olunmayarak
onlarn aralarndaki snrlar korunmazsa mlhid ve zndk olma derekesine
dlr.188 Her bir mertebede tecell ve zuhr eden Hakkn vcdudur.189 Btn
mertebelerde zhir olan vcdun aslnn ve hakkatinin bir olmas tibriyle bir
ayniyet sz konusudur. Ancak Cenb- Hak ervah ve ehdet leminde190 kendinden
Ben ve varlklardan siz diye bahsettiine gre de bu lemlerde ikilik ve gayriyetin
olduu ikrdr.191 ehdet leminin her ferdi beden, cisim ve sretleriyle Hakkn
gayrdrlar.192
Kelm sistematii erevesinde mertebeler konusu deerlendirildiinde
yukardaki verilerden elde edilecek netceler bellidir. Buna gre mertebelere dir
182

smail Fenni, Vahdet-i Vcd ve bn Arab, s. 24.


Aff, Fussul-Hikem Okumalar in Anahtar, ev. Ekrem Demirli, stanbul
2002, s. 168.
184
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, IV, 260-261.
185
Tahral, Vahdet-i Vcd ve Glge Varlk, s. 25.
186
Kl, bnl-Arab, Muhyiddin, DA, XX, 503.
187
smail Fenni, Vahdet-i Vcd ve bn Arab, s. 17.
188
Fussul- Hikem Tercme ve erhi, II, 158.
189
Tahral, Vahdet-i Vcd ve Glge Varlk, s. 14, 23.
190
ehdet lemi sdece iinde bulunulan lemden ibret deildir. Allahn sretini
hiz olan mahlku ancak bir lemin tad zannedildii takdirde byk kymetin
gereklemesiyle Allahn isimlerinin muattaliyyeti lzm gelir. Bunun farknda olan
mutasavvflar meseleyi tevl etmeye almlardr. Nitekim Bedreddn-i Simv
Vridtnda yle diyor: nsan trnden lemde bir ahsn kalmad bir zaman
gelerek topraktan babasz ve anasz insan domas, sonra da tensl ile domas
hricinde, avmn zannettikleri ey zere cesetlerin dirilmesi sahh olmaz. FussulHikem Tercme ve erhi, I, 159.
191
a. mlf., Ayn ve Ayniyyet, s. 19.
192
a. mlf., Fussul-Hikemde Tezadl fdeler ve Vahdet-i Vcd, s. 31.
183

170

Dr.Fatih M.EKER
____________________________________________________________________________

aklamalar, tenzhle tebh arasndaki gidi gelileri gsterir. Ne tenzhten ne de


tebhten vazgeilir. Tebhten vazgeilmez; nk Mtrdnin de KitbtTevhdinde ifde ettii gibi zarr olarak tevhd kavramnn balangc tebh,
nihyeti ise tevhddir. Zir, akllar, kendilerini ap ihta etmekte ciz kaldklar
hususlarda ancak istidllde bulunabilmektedirler.193 Tanr oklukta tecell ettii
zviyeden ele alnrsa Onun ne olduuna dir bir fikir yrtlebilir. Yine ayn
ekilde mutlak anlamda tenzh Tanry soyut, fonksiyonsuz bir varlk hline
getirecei iin tebh tenzhe gre daha ilevsel bir mahiyet arz eder. Bunlarn
yannda tebhin sebep olduu problemler ise tenzh tavrla alabilir. Tebh
Tanrnn ne olduuna tenzh de ne olmadna ilikin bir ereve oluturur.
Mertebeler bahsi, tebhi ve tenzhi yaklamlarn tek balarna Tanry idrak etmek
iin yeterli olmayacan gstermesi bakmndan anlamldr. Bunun iin hem bnlArab hem de rihler tebhle tenzh arasnda gidip gelerek mertebelerin
geigenliini gsterirler.
Bununla berber bnl-Arab ve rihler, kelm ilmine it tenzh ve tebh
kavramlarn yeni bir anlam diresi iine alarak kullanr. Onlarn anlad ekliyle
hakkatin iki manzaras vardr; o da aknlk (tenzh) ve ikinlik (tebh)tir.194
Allahn yaratklara tebh edilebilirlii ve edilemezlii anlamnda kullanlan tebh
ve tenzh kavramlar onun elinde cidd bir deiiklie urar.195 Klasik kullanmda
tebh ve tenzhin anlamlar bellidir: Tebhiler Allaha insan ve baka
yaratklarnkine benzeyen sfatlar yklerler. Tenzhiler ise Allah btn sfatlarn
zerinde grrler. bnl-Arabde ise bu kavramlarn kullanm alan deiir. Allah
iitir, grr veya Onun elleri vardr eklinde Mebbihenin szn Fuss mellifi
Allah, iiten, gren veya elleri olan her eyde ikindir eklinde kendisini gsteren
bir ereveye tar. O, iiten, gren her varlkta iitir ve grr. Bu Onun ikinliini
(tebh) meydana getirir. te yandan, Tanrnn zt iiten ve gren bir varla veya
varlklar gurubuna mnhasr olmayp, bu trden btn varlklarda ve her ne ekilde
olursa olsun btn varlklarda tezhr eder. Bu anlamda Allah akndr; nk O,
her trl snrlama ve taahhusun tesindedir. Kll bir cevher olarak Tanr, var olan
her eyin ztdr. Bylece bnl-Arab tenzh ve tebhi mutlakla (tlak) ve

193

Mtrd, Kitbt-Tevhd, nr. B. Topalolu-M. Aru, Ankara 2003, s. 67.


bnl-Arab, Fussl-Hikem, s. 17; Fussl-Hikem (trc.), s. 54; Ebul-Al
Aff, Muhyiddin bnl-Arabnin Tasavvuf Felsefesi, s. 47.
195
a. g. e., s. 42; bnl-Arabnin tenzih kavramna ilikin Konevnin erhi iin
bkz. Sadreddn Konev, en-Nuss f Tahkki Tavril-Mahss (Vahdet-i Vcd ve
Esaslar), ev. E. Demirli, stanbul 2008, s. 71-72
194

171
____________________________________________________________________

Kelam Aratrmalar 10:1 (2012)

snrlla (takyid) indirir196 ve onu maddecilerinkine yaklaan fakat


kelmclarnkinden esasl bir ekilde farkl bir anlamda kullanr.197 Onun eller,
ayaklar vb. gibi snrl sretlerde tezahr Onun tebhini, fakat aslnda bylesine
snrlamalarn stnde oluu ise, Onun tenzhini meydana getirir.198 Ehl-i hakkate
gre Allah tenzh etme Onu snrlayarak kayt altna almaktr,199 nk bu, en
azndan Allahn varlnn yannda bir de onu ileri srenin varlna iret eder.
Ayrca, bir eyi baka bir eye yklemek, onu snrlamaktr; dolaysyla, Allahn
mutlak aknln ileri srmek de byledir.200 kinlikle bir araya getirilmedii
takdirde, filozoflar tarafndan Allahn kendine zg tek nitelii saylan bu aknlk,
bnl-Arabnin gznde arzu edilmeyen bir eydir.201 Tenzh Onu kaytlamak,
tebh de snrlamak olduuna gre ideal tavr Hz. Peygamberin yapt gibi
tebhle tenzh arasn birletirmektir.202
SONU
Modernleme asr, gemiten uzaklaan btn ynlerine ramen bnlArabye yeni bir dn devridir. ntikal dneminin ruh hletini tayan bu dnte,
bnl-Arab bir taraftan modern fikirlere meriyet temin eden bir ara hline
gelirken dier taraftan eskiye yz evirten dnce yaplaryla hesaplamann en
ilevsel vstas olur. Klasik dnemde din algsn derinletirme ve muhkem hle
getirmede fonksiyonel bir mhiyet arz eden vahdet-i vcd dncesi, modern
devirde slma yneltilen tenkidlere bir cevap mhiyetinde gndeme getirilmi,
dolaysyla varln birlii fikri, kelmn trihteki fonksiyonunu stlenmitir. Bu
fikriytn kelm bir mhiyet arz ettii yer burasdr. nan shasn entelektel bir
yoruma tbi tutarak bu shann snrlarna kesin bir ekil veren kelm ilmi bylece
kat bir speklasyondan ibret olmaktan karak spiritalist bir kimlie brnr.
Dier bir ifdeyle bir taraftan kelm ve felsefecilerin meseleleri soyut hle getiren
dillerini kullanan, dier taraftan mcerret bz meseleleri somutlatrarak bu
erevenin dna karan Fussul-Hikem Tercme ve erhinin kelm karakteri bu
196

Kn, erhu al Fussil-Hikem, Msr 1966, s. 55.


Ebul-Al Aff, Muhyiddin bnl-Arabnin Tasavvuf Felsefesi, s. 43; Bu
kavramlarn Konevdeki grnm iin bkz. el-Fkk f Esrr Mstenidti
Hikemil-Fuss (Fussl-Hikemin Srlar),ev. E. Demirli, stanbul 2002, s. 30-33.
198
Ebul-Al Aff, Muhyiddin bnl-Arabnin Tasavvuf Felsefesi, s. 43.
199
bnl-Arab, Fussl-Hikem, s. 16; Fussl-Hikem (trc.), s. 53; bnl-Arab,
Resilu bn-el-Arab, Beyrut [t.y.], s. 3.
200
Ebul-Al Aff, Muhyiddin bnl-Arabnin Tasavvuf Felsefesi, s. 45.
201
a. g. e., s. 45.
202
bnl-Arab, Fussl-Hikem, s. 17-18, 32; Fussl-Hikem (trc.), s. 56, 58, 103.
197

172

Dr.Fatih M.EKER
____________________________________________________________________________

ilmin speklatif arln tamaz. Hliyle kelm ilminde erevesi izilen tikd
yapnn nasl korunduu ve ne ekilde entelektel zmre ve sradan halk kitlesine
intikal ettii gerei burada grlebilir. Bylece metin, zmnen kelm ile tasavvufun
ilevini ayn anda yklenirken, rih de trihte kendisini din bir felsefe ve halk
dindarl tarznda in eden tasavvufun her iki boyutunu ahsnda iselletirir. Bir
mutasavvfn varln ontik ynne dir grlerinin felsef ve mistik sonularnn
slm akidinin erevesini zedelememesi gerektiine dir ende duymas, hemen
herkesin yeninin tesiri altna girdii bir devirde eskinin ocanda yetimi olmann
srrn srdrmenin tabi bir netcesidir.
Mizc, temylleri ve temennleri ne olursa olsun, hem tesir hem de eser
tibriyle Ahmed Avni Konukun grleri felsef, zellikle de kelm bir
perspektiften hareketle okunabilir. Hdiseyi ortaya koyu tarz, verdii hkmler ve
kulland metoddan hareketle Fussul-Hikem Tercme ve erhi tasavvuf kisvesine
ve ehresine brnm bir felsefe ve kelm metni olarak grlebilir. Tasavvufun
inanlar ete kemie brndren tarafnn farknda olan ve modernleme asrlarnda
bnl-Arabnin otoritesi etrfnda yryen ve hisleriyle yaasa da aklyla hareket
eden Ahmed Avni, idealindeki bnl-Arabye kelmn yardmyla realist bir
manzara vermeye alr. O her ne kadar tasavvufun kendine it stlhlar dnysnn
mevcdiyetini devaml olarak vurgulayarak bu ilmi kelm ve felsefenin dnda bir
kategoriye yerletirse de sz konusu disiplinler arasnda nispet kurmaktan uzak
durmad gibi bu disiplinleri birbirlerine irc da etmez. Dikkatli bir okuyu, rihin
istikmetinin dnemine verdii rtl cevaplarla mnlandn gsterir. Bu
gzerghta ele alnan Fuss metni de aktelleerek baka bir mn ve dikkat
kazanr. Kefi sisteminin merkezine yerletiren bir mellif grlerini olutururken
kelm/cedel ve felsef bir yntemden niin uzak duramaz? Neden grlerini cedel
bir slpla savunur, belki savunmak zorunda kalr? Konunun hem felsef tasavvufun
tabiatndan hem de dnemle hesaplama psikolojisinden kaynaklanan taraflar
mevcuttur. Savunduu eylere olan kesin inanc ve savunmaktaki sertlii ile kelm
bir karaktere ship olan rih, kefin otoritesinin at yolu kelm uslle pekitirir.
Kelm, tasavvuf ve felsefenin uzun mzsinde bunlarn ok tabi olarak birletiini
ve genilediini biliyoruz. Bir kere daha syleyelim ki tasavvufu felsef ve kelm
bir ereve iinde arayan Ahmed Avni tam bir kelmc ve filozof deildir. Fakat
kelm ve felsefenin lugati ile usle ilikin bz ynlerini benimser, daha ziyde
tasavvuf esaslar tahkm ederken bu disiplinlere bavurur. Tasavvufu savunmada
btn disiplinler onun iin eittir. Onlarn kymeti tasavvufu ilevsel hle getirdikleri
nispette artar. Tasavvuftan uzaklamadan disiplinler arasnda gezerek gr

173
____________________________________________________________________

Kelam Aratrmalar 10:1 (2012)

zviyesini genileten bylece bu dnce yapsnn nasl merhaleler kaydettiini bir


daha gsteren ve bir med cezir hlinde bu disiplinler arasnda gidip gelmesine
ramen onlar birbirine irc etmekten srarla kanan Ahmed Avni kelm, tasavvufu
savunmada fonksiyonel hle getirerek bir anlamda Gazzlnin kelmdan tasavvufa
uzanan ynn ahsnda yaar. Bylece gelenekte ve trihte tasavvufun kelmdan
bamsz olmayan yaps modern dnemde de tzelenir, bu disiplin batllama
asrnda tasavvufa ereve tekil ederek ona giden imknlar hazrlar.
Fuss erhi yelpzeyi daraltan ve genileten btn bu ynlerine ramen
tasavvuf bir metindir. O esas hzn tasavvuftan alr. Ancak speklatif felsef ve
kelm verileri kullanmaktan uzak dursa da onda bu iki disipline it usln esasl bir
yer tuttuu gzden karldnda eserin kuatlmas zordur. Onun hedefi birtakm
felsef ve kelm netcelere ulamak deildir. Felsef ve kelm veriler tasavvufun
emrine verilmi gibidir. Buralardan devirdii verileri tasavvuf bir temele oturtur.
Tasavvufa, kelm zaman zaman da felsef usllerle hakllk kazandrrken bu
disiplinleri birbirine indirgemekten zellikle kanr. Bu ilimlere it veriler esere
kendi ehresiyle olduu gibi girmez. Kelm ve felsef bir ereve iinde alndnda
tasavvuf da mhiyetini deitirmez. Esas olan modernleme asrlarnda tasavvufu,
hussen de vahdet-i vcdu savunmaktr. Kelm endeler Ahmed Avniye bir l
getirmi, tasavvufun temel meselelerine bir kelmc ve metafiziki gibi bakmasn
salamtr. O buradan hareketle felsefenin metodu ile genilettii slbunu kelm
bir perspektife doru kaydrr. Her duruunu ve her hareketini kelm bir form iinde
de sergiler. Paradoksal olarak bu ikinci aama tasavvufla balayan geniliin
daralmasdr. Her ey birbirinden ayr fakat yine birbirine baldr. Onun tasavvufla
kelm, aklla kef arasnda izdii snrlar bzen kaybolur. Snrn kaybolduu bu
noktada rih uzlamay salayacak verilere dikkat kesilerek, her iki disiplin
arasnda ortak bir zemin oluturmann yollarna bakar. erhin kelm vdye akt
satrlarda bnl-Arabnin ahsnda tasavvuf sr olmaktan kar. Paradoksal olarak
metin derinlik kazanr ve ok baka bir seviyeye kar.
Yeri geldike Fthta da uzanan, grlerini Fussun erhi olan bu eser
zerinden temellendirme yoluna giden, bnl-Arab gibi sistemini vahdet-i vcd
doktrini zerine in eden ve tasavvufun hayta ve dnceye tasarrufunun artlarn
yaratan Ahmed Avni, mistik dnynn verileri istikmetinde hareket ederek hem
tasavvufla dier slm ilimler arasndaki irtibta dikkat eker, hem de tasavvufun
kendine mahsus taraflarn ne karr. Bu bakmdan onun lugatinde tasavvuf
mcerret bir kelime deildir. Nazar unsurlarn btn arlna ramen o mefhumda
ve mcerrette kalmaya kardr. Youn irtibat iinde olduu sha ve disiplinler

174

Dr.Fatih M.EKER
____________________________________________________________________________

mevcuttur. Akl unsurlar kefin alanna nfz ettirmesi asndan bnl-Arabnin


fikirlerini sdece entelektel bir abann rn olarak grmek ne kadar eksikse
sdece kefin rn olarak grmek de o derecede eksiktir.
Modernleme tecrbesinin aksisedsn tayan dncelerin aksine Ahmed
Avninin eserinde okuyucu nceki Fuss erhlerinin merhalelerini bulur. ahs
istikll fikrinin arln hissettirdii bir devirde onun gemi deerlere ball
dikkat ekicidir. Bu hal Ahmed Avninin devrine it birok hussiyetlerin tesinde
kalmasna sebep olur. O selefi olan rihlerin grlerini yeni batan ve yeni artlar
iinde tanzim ederek aktelletirir, eski tecrbeyi modern hayta mal etmek iin
alr. Grlerini bir ekilde mukayese ederek selefi olan erhlere balamas, irfn
shann istikrar ve kemlini nerede aradn gstermesi bakmndan dikkat
ekicidir. Aktelletirme srecine refkat eden kelmn mant ile tasavvuf yap
daralrken felsef verilerle de geniler. Bir baka ifdeyle Ahmed Avninin ahsnda
modernleme dnemi, Fuss metninde ve erhlerinde sakl olan kelm zemberei
ve felsef usl harekete geirir. Bylece o, bnl-Arabnin kaderini kelma tbi
olarak tashih eder ve belirli bir zmrenin dndakilerin de benimseyebilecei bir
noktaya eker. Halefin bu ekilde devaml olarak bnl-Arabyi Osmanl ikliminin
benimsedii isimlerden ve eserlerden hareketle mer bir zemne ve ereveye
ekmeye almas, slm tefekkr geleneinde olup bitenleri tzelemesi anlamna
gelir.
Modernleme iklmini teneffs eden Ahmed Avninin bnl-Arab etrfnda,
devrine nazaran ok dikkate deer bir duruu vardr. Bu duruun klasik rihler
ayarnda olduu sylenebilir. Trk dncesinin tasavvuf boyutunun hangi
yollardan getiini gsteren Ahmed Avni, eski rihlerin tesiri altndadr ve dima
onlar aktel hle getirmek ister. Bu bakmdan onun erhini oluturan unsurlarn
hemen btnnn eski erhlerde mevcut olduunu sylemee lzm yoktur. Bl
Efendiye olan tirzlarnda grlecei zere eski rihlere ufak tefek
akslamellerine ramen dima sdk kalmtr. O kadm Fuss rihleriyle musr
deilse de eserini onlardan ayrmak mmkn deildir. Eserdeki husslikler biraz da
batllama dneminde o kaynaklara dnebilmesinden gelir. Kuatclk asndan
bakldnda nceki erhlere gre yelpzenin genilediini ve gemi erhlerin bir
ekilde iselletirildii mhade edilir. Eski rihlerle bz meseleler zerinden
karlatrma bu hususta bize yeter bir fikir verebilir. bnl-Arabye baka gzle
bakmasn reten bu eser, Fuss erhleri etrfnda tarihimizin tarihini yapmaa
alr. Muayyen erhleri dikkate alarak, unutulmaya doru giden mrs tzeledii
muhakkak olan Ahmed Avninin hussiyeti tasavvufun mahkm edildii bir asrda

175
____________________________________________________________________

Kelam Aratrmalar 10:1 (2012)

bnl-Arab etrfnda oluan fikr tecrbeyi tekrar modernleme devrine tamas,


belli bal meseleleri kendisine bir nevi dert edinmesidir. Devre hkim olan
dncelerden hareket edildiinde Fuss erhine modern slm dncesinin yeni
bir merhalesi gibi bakmak dima mmkndr. O eskiye dnmek sretiyle tasavvuf
dncesine yeni bir imkn hazrlamtr. Kadm zihniyetten ayrlmann yollarn
arayan modernleme tecrbesinin hazin safhalarnn devrin fikir ve his haytnda
sebep olduu ykl psikozu onda grlmez. Tasavvuftan tam olarak ne
uzaklaabilen ne de ona dnebilen modernleme devrini yaayan birinin artk
tasavvur edemeyecei merhalelerden biri de yeni girmee altmz lemin
eiinde eskinin tam devm saylabilecek eserler veren ve sanki kudretli
zamanlarda yaar gibi rtl bir ekilde devriyle hesaplaan Ahmed Avni Konukun
durduu yerdir. Eserine bu bakmdan dikkat edilince o modernlemenin tam br
yzdr. Onda hkim olan ey kendine yeterlik duygusudur.

You might also like