Professional Documents
Culture Documents
Kelam İlıninin Kozmolojik Boyutları
Kelam İlıninin Kozmolojik Boyutları
'
Mehmet BULEN*
zet
nsanolu var oluundan bu gne, iinde yaad fiziksel gereklii bir btn olarak kavrama gayreti iinde olmu, bu dorultuda evrensel teoriler ve kozmalajik sistemler gelitirmeye allmlru.
Bununla birlikte fiziksel gerekliin "bir btn olarak" kavrarup kavranamayaca tartma konusu olmutur. Gerekliin tek olduunu iddia ederek Tanr ile evreni ayntletiren din ve dnce
sistemleri evreninihata edilemeyeceini savunurken; gereklii Tanr ve evren olmak zere ikiye
ayran din ve dnce sistemleri, evrenin ihata edilebileceini, nk onun "sonradan", "sonlu"
ve "snrl" olduunu iddia etmilerdir. Getiimiz yzyln bandan itibaren fizik ve astronomi
bilirninin, evrenin oluumu, geliimi ve ileyiini aklamada nemli mesafeler kat etmesi, imdiye
kadar teoloji ve metafizik eksenli olarak yrtlen tartlmalarda bilirnin de dikkate alnmasm
gerekli klmtr. Bu durum, bir taraftan tealog ve filozoflarn bilime olan ilgisini arttrrken; dier
taraftan bilimin mebde' ve mead itibariyle evreni ihata etmede karlat glkler, bilim adamlarn teoloji ve metafizie yakrlatrffiltr. Bylece daha nce bir araya gelmesi bile dnlemeyen din, felsefe ve bilim gibi alanlar doa zemininde bulumU; kozmoloji faaliyeti, iinde evrenle
ilgili bilimsel problemierin yan sra, insanln anlam araYlna mteallik meselelerinde tartld
ortak bir zemin haline gelmitir.
Bu alma, gnmzde Tanr'nn varl, evrenle ilikisi, insann evrendeki yeri gibi meselelerin
kozmoloji zemini zerinden zme kavuturulmaya allmas sreci ile klasik dnem kelamcla
rnn sistematik yntemleri arasndaki benzerlie dikkat ekmeyi amalamaktadr.
Anahtar Kelimeler: Tanr, Evren, Kelam, Doa Teolojisi, Kozmoloji
Abstract
Human beings have attempted to comprehend the physical reality as a whole since it existence
on earth. In this regard, they tried to develop universal theories and cosmological systems. However, the question asking whether the physical reality "as a whole" can be comprehended has "
been an issue of debate. While religions and schools of thought that idenrified all reality with
God taught that the universe as a whole could not be comprehended; those that separated God
from the universe argued that the uruverse could be comprehended as a whole due to its spatiotemporal finitude. Since the beginning of the last century, physics and astronomy have achieved
in1portant steps in deciphering the formation, evalutian and mechanism of the universe as a
whole. That progress made necessary to take science into account when discussing the subjects
which were previously discussed simply on theological and metaphysical grounds. This irnportant
change, on the one hand, increased the attention of theologians and. philosophers to hard science
and on the other hand, it made scienrists, who could not answer questions canceming the beginning and the end of universe, become more interested in religion and philosophy. Consequently
the areas of religion, philosophy and science, which previously were not imaginable to come together, began to integrate with one anather on the ground of explaining nature. Thus for humanity, cosmological resear~h have become a joint enterprise in searching for meaning as well as
dealing with scientific problems.
M.. Sosyal Bilimler Enstits, Kelam Bilim Dal Doktora rencisi.
50 ~ Mehmet Bulen
This article draws attention to the relarionship between systemarical appro,ach of Mutakallimun
in the classkal period and contemporary solutions seeking canceming issues such as the exist
ence of Gad, God-universe relarionship and place of human race in the universe and alsa in the
cosmological context.
Key W ards: Gad, Universe, Kalam, Theology ofNature, Cosmology
Giri
Yunanca 'kosmos' (dzen/evren) ve 'logia' (bilim} kelimelerinden oluan
kozmoloji (evrenbilim} kelimesi bir szck olarak ilk defa Christian Wolffun
(1679-1754) Cosmologia Generalis (1731) isimli eserinde kullanlmtr. 1 Wolff
burada ontoloji, doal teoloji ve fizikten ayr, "en temelinden en geneline evreni
bir btn olarak kavrama faaliyeti" teklif etmitir. 2 Bununla birlikte David Hume
(17 ll- 177 6) topyekun evrenin kendisine ynelik bir anlama abasnn tecrbi
(ampirik} bilgiye konu olamayacan iddia etmi, 3 sonrasnda Immanuel Kant
(1 724-1804) Saf Akln Eletirisi'nde (1 781) rasyonel bir kozmoloji yapmann
imkann reddetmitir. 4
Eyann
zn ya da gerekliin snrlarn aratm1ann bilimin ii olamayacann en iddetli savunucular ise pozitivistler olmutur. 5 Pozitif Felsefe (1844)
Jean-Pierre Luminet, The Wraparomd Universe, Canada 2008, s. 170.
Christian Wolff, Preliminary Discorse on Plilosophy in General (ngilizce'ye ev. Richard J.
Blackwell), Bobbs-M errill, Indianapolis 1963, s. 45-51; ayrca bk. Milton K. Munitz, "Cosmology" md., Encyclopedia of Plilosoply (ed. Donald M. Borchert}, MacMillan, USA 2006, Il, 556.
David Hume'a gre deney ve gzlem, olgu ve olaylarn doruluunu test em1ede gvenilir tek
kaynaktr. Evrenin dlna kp onu gzlemlemek ya da yaratlna ynelik bir tecrbe hali sz
konusu olamayacana gre kendi dnyamzda algladmz olay ve olgulardan hareketle topyekun evrenin kendisi hakknda bir ey syleyemeyiz. bk. David Hume, Dialoges Canceming Natral Religion, Edinburg and London 1907, s. 40 vd.
Kant balangta kendisi de kozmolojiye ilgi duymasna ve evrenin oluumuna dair teoriler
(rnein kaostan dzene, ada evrenler teorisi vb.) gelitirnesine ranen, daha sonra fikrini deitirmi, evrenin ihata edilemeyeceini iddia etmitir. O, "rasyonel kozmoloji" olarak isimlen
dirdii faaliyet alannda ortaya konulan, "Evren, uzay ve zaman bakmndan sonludur." "Btn,
blnmez atomlardan oluur." trnden nernelerin duyumdan gelen yanlarn eksik grr ve
sz konusu nernelerin tezlerinin de kar tezlerinin de ayn kesinlikle savunulabileceini iddia
eder. Halbuki birbirine zt iki nermenin ayn kesinlikte savunulabilmesi tenakuzdur (antinomi). Kant'a gre sorun, fenomenler ve numenler dnyasnn birbirleri ile kartrlmasndan ortaya kmaktadr. nsan akl mmkn tecrbe alan (fenomenal dnya) hakknda bilgi elde edebilir, ancak bir btn olarak evren tecrbe nesnesi olamayacandan aklsal kavrayn tesindedir ve bu nedenle "rasyonel kozmoloji" mmkn deildir. Imanuel Kant, Cririqe of Pre Reason (ngilizce'ye ev. Werner S. Pluhar), Indianapolis 1996, s. 444 vd.; ayrca bk. Stephen Edefston Toulmin, The Rerm to Cosmology: Postmodem Science and Tle Theology of Natre, California 1982, s.3 vd.; Veli Urhan, "Kant'n Bilgi Kuram ve Sentetik nern1eler", Felsefe Dnyas,
sy. 38 (Ankara 2003), s. 3-20.
Pozitivistler bu konuda yalnz deildirler. Tam karlarnda yer alan gelenekiler de eyann
zn ve gerekliin boyutlarn aranrnann bilimin ii olamayacan iddia ederler. rnein
Seyyid Hseyin Nasr, bilimsel kozmolojinin gereklii kuatabilmek iin evreni profanlatrna
yoluna gittiini, halbuki evrenin temel maddesinin kursal bir tarafnn da olduu, bu itibarla
kozmoloji faaliyetinin bilimin deil, metafiziin yetki alanna girdiini belirtir. Maddenin zn
isimli eserinde Auguste Comte (1 798-1857) sonsuza dek gizli kalacak bilgiye
rnek olarak gk cisimlerinin yapsn gsterir. Yldz ve gezegeniere hibir zaman
gidilemeyeceine gre onlann kimyasal ve mineralojik bileimleri hakknda da
asla bilgi sahibi olunamaz. 6
Bilimi dar bir alana hasreden ve bilim adamlann hakikat tutkusundan yoksun brakan btn bu eletirilere ramen kozmoloji, ilmi evrelerde kabul gr'
m, rnein A.E. Taylor (1869-1945) Metafiziin
Unsurlan (1903) adl eserinde
kozmolojiyi "deneyimlenen fiziksel evrendeki madde, k.vvet, nedensellik, uzay,
i
zaman, hareket, deiim gibi kompleks yaplarn doasn evrensel lekte kavrama faaliyeti" eklinde tar~f etmitir.? Getiimiz yzyln bandan itibaren
gzlemsel astronomi ve teorik fizik alannda meydana gelen gelimelerle birlikte
kozmoloji, "en kk parasndan en geni leine kadar bir btn olarak
anlamaya ynelik parack fizii araUrmalannn, madde ile formel maddeyi ayran snrdaki 'belirsizlik' nedeniyle gereklemesi asla mmkn olmayacak bir hayal olduunu iddia eden Nasr,
bu nedenle gnmz bilimsel kozmolojisinin ancak bir "szde kozmoloji" olabileceini syler.
bk. Seyyed Hossein Nasr, Man and Natre: The Spirial Crisis in Modem Man, Chicago 2007, s.
22 vd.
Kozmoloji sahasnda yazd kitaplarda "varln birlii" ve "tabiann kutsall" gibi grleri sistematik bir ekilde dile getiren Nasr, "slam Kozmalajik retilerine Giri" isimli kitabnn nsznde de kelamclan, gereklii Tanr - alem olmak zere ikiye ayrdkiar ve aleme "tenzih"
asndan yaklaarak tmyle profanlaUrdklan gerekesiyle tepki gsterir; bu nedenle
E'ariliin kozmotojik retilerini almasnn kapsamna almayacan syler. bk. SeY"Yed Hossein Nasr, An Introduction to Islamic Cosmological Docrines, New York 1993, s. ll; Burada asl
zerinde durulmas gereken soru, tarihsel adan slam medeniyetinin hakim evren tasavvurunu
oluturmu bir ekoln kozmoloji anlayn, sebebi ne olursa olsun kapsamna almayan bir al
mann "slam Kozmotojik retilerine Giri" adn almay ne lde hak ettiidir.
Auguste Comte, The Positive Philosophy (ngilizce'ye ev. Harriet Martineau), New York 2009, I,
132; Auguste Comte burada, gk cisimlerinin konum ve hareketlerini inceleme hususunda bir
sorunun olmadn syler. Problem gk cisimlerinin yaplar ve zaman iindeki evrimleri konusundadr. Bu hususta pozitivistler, evrenbilimciler tarafindan kullanlan "bilinmeyeni biline11e
irca" yntemini yetersiz bulurlar. Onlara gre dorudan tecrbe ve mahede ermek gerekir.
rnein yeryzndeki ve gne sistemindeki bilinen olay ve kanunlardan hareketle uzak galaksilere ya da evrenin ilk anianna dair retilen teori ve senaryolar pozitivistler speklatif varsaymlar olarak grrler. te yandan, hem pozitivistler hem de onlarn karlannda bulunan gelenekiler, evrenin oluumu ve geliimini aklamada kullanlan "Big Bang Teorisi" ni, bir modem
zaman efsanesi olarak grmede hemfikirdirler. Biz almamzn ilerleyen blrrlerinde, gnmz kozmolojisinin, pozitivizmin dar anlamdaki bilim anlayna son verdiini; bilim, din ve felsefeyi doa zemininde buluturan bir yap ortaya kardn ortaya koymaya alacaz. Ancak
hem teoloji ve metafizii dlayan pozitivistlerin, hem de bilimden tamamen bamsz bir kozmoloji ortaya koymaya alan gelenekilerin, bu ekildeki bir yaklam tarzna kar kacaklarn
belirunek durumundayz. bk. Seyyed Hossein Nasr, Mand and Natre, s. 22 vd.; Ahmed Yksel
zemre, "Fizikteki Son Keifler Pozitivizmi Etkiledi mi?", Fiziksel Realie Meselesine Giri'in iinde, stanbul 2005, s. 73; a.mlf., "Big Bang Efsanesi", Kur'an- Kerim ve Tabia limleri: Tenkidi bir
Yak~m'n iinde, stanbul 2002, s. 91-99.
A. E. Taylor, Elemens ofMetaplysics, London 1903, s. 43; ayrca bk. Milton K. Munitz, a.g.m.d.,
s. 556.
52 ~ Mehmet Bulen
evrenin yaps, ileyii, tarihi ve geleceini inceleyen bilim dal" haline gelmitir.8
Mitolojiden Bilime Kozmolojide Eksen Kaymas
Kozmoloji bir ynyle bilimlerin en yenisi, dier ynyle en eskisidir. Bilimlerin en yenisidir, nk evreni "bir btn olarak," "tek bir objeymi gibi" aratr
maya imkan salayan ileri teknoloji aygtiarna (yksek znrlkl uzay teleskoplar, parack fizii laboratuvarlar ve buralardan gelecek verileri analiz etmeyi
mmkn klan sper bilgisayarlar) insanlk daha yeni yeni sahip olmaya balamtr. Dier taraftan kozmoloji bilimlerin en kdemlisidir, zira insanolunun
evreni, nereden geldiini ve nasl ilediini anlama abas tarihinin en uzun sreli
aratrma serveni olma zellii tamaktadr. 9 Kadim Asya ve Amerika uygarlk
larndan Babilliler'e, Antik Yunanllar'dan gnmz modern toplumlarna kadar
insanlar, en temeleve en genele kar tarifsiz bir merak duygusu iinde olmular,
bu dorultuda tapnaklar, gzlem evleri ve aratrna laboratuvarlar irla etmiler; buralardan doaya dair birka hakikat elde eder etmez de, yaratllarndaki
ok gl bir gdyle onlarn sentezini yapmaya, evrensel teoriler, antolajik ve
kozmalajik sistemler meydana getirmeye allmlardr. 10 Bu balamda evren,
tarih boyunca mitoloji, din, felsefe, bilim ve sanat gibi disiplinlerin birbirleriyle
etkileim halinde yrttkleri ortak ilgi ve aratrma alan uoint enterprise)
olmutur. 11 Bir "evren modeli" oluturma yolunda, bu farkl bilgi ve deer sistemlerinin etkileimi, yn ve arl zaman iinde deimekle birlikte, bir sreklilie
sahiptir. 12 Antikada mitoloji ve felsefenin, ortaada kurumsal din ve dnya
grlerinin, yeniadan itibaren ise bilimin ~vren tasavvurunun belirlenmesinde
9
10
11
12
Kozmolojinin bilim haline gelme sreci ile ilgili olarak bk. John F. Hawley & Katherine A.
Holcomb, Fomdaions of Modem Cosmology, 2005, s. 4-6, 25; Stephen O. Brush, "How Cosmology Became a Science", Scientific American, August, 992, s. 62; Matts Roos, Inrodction to
Cosmology, England 2003, s. vd.; Robert W. Smith, "Cosmology 900-93", Cosmology: Historical, Uteri:ry, Philosophical, Religios and Scientific Perspecives (ed. Norriss S. Hetherington) 'in
iinde, Taylor & Francis, 994, s. 227; Gnmz kozmolojisinin bilimsel deerini sorgulayan
almalar iin bk. Michael J. Disney, "Modem Cosmology: Science or Folkrale?", American Scienist, 95/ (2007), s. 383; Helge Kragh, "The Controversial Universe: A Histerical Perspective
on the Scientific Status of Cosmology", Physics and Philosoply, sy. 8 (2007), s. vd.; Hannes
Alfven, "Cosmology: Myth or Science?", ]omal of Asroplysics and Asronomy, sy. 5 (1984), s.
79-98, bk. http://www.ias.ac.in/jarch/jaa/5n9-98.pdf, (21.07.20O); William R. Stoeger, "What
is 'the Universe' which Cosmology Studies?" Fifty years in science and religion: Ian O. Barbor and
His Legacy (ed. Robert]. Russell)'nin iinde, Ashgate Publishing, 2004, s. 27.
Kristine M. Larsen, Cosmology 101, Greenwood Press, USA 2007, s. xvi.
Mendel Sachs, Plysics of the Universe, World Scientific, 200, s. 1;. Alfred W eber, Felsefe Tarihi
(ev. H. Vehbi Eralp), stanbull998, s. 2.
Edward Robert Harrison, Cosmology: Science of the Universe, Second Edition, UK 2000, s. 15.
John Polkinghome, "Cosmology: Scientific Cosmologies" md., Encyclopedia of Religian, USA
2005, III, 2032; Robert John Russell, "Cosmology: Physical Aspects" md., Encyclopedia of Science
and Religion (ed. J. Wentzel Vrede van Huyssteen), USA 2003, s. 171.
14
;
16
17
Edward Grant, The Natre of Natural Philosophy in the Late Middle Ages, CVA Press, 2010, s.
225; a.mlf., "Cosmology", Science in the Middle Ages (ed. David C. Lindberg) 'in iinde, Chicago
1978, s. 266; afak Ural, "Kozmoloji ve Felsefe", Ege niversitesi Fen Fakltesi Dergisi, 2001:
http://www.safakural.com/makalaler/ kozmoloji-ve-felsefe, (21.07 .201 O).
Bu konuda bk. Robert John Russell, Cosmology: From Alpha to Omega, Fortress Press, Minneapolis 2008, s. 54; Amon Dar, "The New Astronomy", The New Physics for The Twenty-first Century (ed. Oordon FraserKristine)'nin iinde, Cambridge 2006, X, 69; M. Larsen, a.g.e., s. xviii.
Brian Greene, The Elegant Universe: Sperstring, Hidden Dimensins, and the Qest fort he
Ultimate Theory, New York 2000, s. 345.
Stephen Hawking-Leonard Mlodinow, The Grand Design, Germany 2010, s. 5.
Joseph Silk, On the Shores of the Unknown: A Short History of the Universe, Cambridge 2005, s. 2-
4.
18
nl Roma imparatoru ve ayn zamanda bir Stoa filozofu olan Marcus Aurelius Amoninus
(121-180), insanla evren arasndaki bu anlam ilikisini U ekilde tasvir etmitir: "Evrenin ne
54 ~ Mehmet Bulen
Kozmoloji sadece anlam arayna mteallik sorulara cevap vermekle kalmamakta, insana bir gereklik tasavvuru ve varlk anlayl da telkin etmektedir.
yle ki kltr ve medeniyetler bir evren modeline sahip olmakszn dini, ilmi,
edebi ve sanatsal faaliyetleriri yrtememektedirler. Bu nedenle bir araya gelerek
topluluk oluturan bir insan grubunun, aralarnda iletiim kuracaklan bir dil
oluturduktan sonra ilk yaptklan iin kozmoloji yapmak olduu sylenir. Dinler
tarihi ve antropoloji alannda yaplan aratrmalar, evren modeline sahip olmayan bir toplum olmadn, 19 en iptidat topluluklarn bile yaamlann kozmik bir
dzen iine yerletirme ihtiyac duyduklarn gstermektedir. 20
Kozmoloji, Kltr ve Medeniyet
Kozmoloji, bilimlerin en byk lekiisi ve en geni kapsamlsdr. Bir btn
olarak evreni konu aldndan onu, "evrendeki her eyin bilimi", "klli ilim"
olarak tarif etmek yarll olmaz.z Bu nedenle kozmalajik bir doktrin ya da teori
ortaya konulduunda, bu sadece evrenin ileyiine ynelik bir teori olarak kalmaz, "evrendeki her eyin teorisi" haline gelir ve ister istemez dier bilimleri de
balar.
19
20
21
22
olduunu bilmeyen kendisinin nerede.olduunu bilemez; evrenin var olu amacn bilmeyen ise,
ne kendisinin kim olduunu bilir ne de evrenin ne olduunu bilir." George Long, Thogls of
Marcs Arelis Antonins, e-book: http://www.gutenberg.org/ fi.les/15877 /15877 -h/15877h.htm#vi._52 (16.11.2010).
rnein altn ayn kltr zerinde yaplan antropolojik bir araUrmada, bunlann tamamnn bir
kozmolojiye sahip olduu tespit edilmitir. bk. Michael J. Disney, a.g.m., s. 383.
Milton K. Munitz, Cosmic Understanding: Philosophy and Science of the Universe, Princeton 1990,
s. 4; Ian G. Barbour, Wlen Science Mees Religion: Enemies, Strangers, or Partners?, HarperOne,
2000, s. 50.
Birnan B. Nath, Dawn of the Universe, Hayderabad 2005, s. I.
Seyyid Hseyin Nasr, slam ve lim (ev. lhan Kuduer), stanbul 1989, s. 28.
Kuantum teorilerinin paradigma haline geldii ve elektronlann bile zgr iradesinin olup olmad tartld gnmzde, oulculuk ve demokrasi gibi sylemler yaygn hale gelir, baskc, totaliter ynetim biimleri ise gzden der.
Kozmolojik teoriler sadece evrenin ileyiine dair basit bilimsel teoriler olarak
kalmazlar; dini, felsefi, siyas, iktisadi ve hukuki imalan da beraberinde getirirler.
Zira dini ve .felsefi faaliyetler de nihayeti:qde geerli bir "gereklik zemini"ne
dayanmak ve faaliyetlerini bu ereve/iiz~rinden yrtmek zorundadrlar. Bu
bakmdan bir medeniyetin evren mo,d~li deitiinde, kltrel faaliyetlerin
zerine dayand zemin de kaym (paradigm shift) olacandan, bu durumun o
medeniyet zerinde ok byk etkileri olmas beklenir. rnein XVII. yzylda
Avrupa'da Kopernik-Galileo-Newton sreci ile ortaya kan yeni evren modeli
(mekanik evren tasavvuru) dini, siyas, iktisadi, hukuki, ahlaki ve sanatsal
tezahrleri olan ok byk deiim ve knlmalar yaanmasna neden olmu, Bat
medeniyetinin adeta altn stne getirmitir. 23 Gnmzde de Rlativite, Kuantum gibi teoriler dinden felsefeye, ekonomiden siyasete, hukuktan sanata kadar
post-modernizm ad altnda hayatn tm alanlarn etkilemektedir.24
Medeniyetlerin gelitirdikleri evren modellerini kltr tarihisi Thomas Berry
(1914-2009) "hikaye"; bilim tarihisi Thomas Kuhn (1922-1996) "paradigma";
astronom Edward Robert Harrison (1919-2007) ise "maske" olarak isimlendirir.
Thomas Berry'e gre Bat medeniyeti Rnesans'tan beri deneysel bilimlerin
etkisi altndadr, fakat XX. yzyl bilimi Rnesans tarafndan tasarlanm bu
evren tasavvuruna imdilerde meydan okumaktadr. Bylelikle bilim tarafindan
tasarlanm biri eski dieri de yeni iki "hikaye" ortaya kmaktadr. "Biz doru
dzgn ilemeyen 'eski hikaye' ile henz tam olarak renemediimiz 'yeni
hikaye' arasndayz." diyen Thomas Berry, Bat medeniyetinin gnmzde henz
iyi bir hikayeye sahip olarnamann skntsn ektiini belirtir. 25
Thomas Kuhn ise evreni kapsaml olarak tasvir etmek iin oluturulan kavramsal modelleri "paradigma", bu alanda meydana gelen deimeleri de "paradigma kaymas" (paradigm shift) olarak isimlendirir. Kuhn'a gre, yrrlkte
olan bir evren modeli, olgu ve olaylar karsnda gcn gittike yitirerek bir
takm anormalliklerle, uyumazlk ve uygunsuzluklarla karlar ve bunun sonutunda bir "bunalm" ortaya kar. Geerli evren modelinin bunalma dmesinin
ardndan, kavramsal bir devrimle onun yerini baka bir evren modeli alr. Kopernik'in "gne merkezli" sistemi ortaya kncayakadar Aristo-Batlamyus'un "yer
merkezli" sistemi paradigma olmutur. Ancak zaman getike yer merkezli
ll
24
56 ~ Mehmet Bulen
sistemde de baz uyumazlklar ve anormallikler ortaya kmaya balam, bylelikle gne merkezli evren modeli yeni bir paradigma olarak benimsenmitir.
"Newtoncu paradigma" da uzak mesafelerdeki yksek hzlar aklamada yetersiz
kald iin yerini Einstein'nin "Grelilik Kuram"na brakmtr. Kuhn'a gre
yeni evren modeli ortaya ktnda, nceki evren modelini benimseyen bilim
topluluu tarafndan tepkiyle karlanr. Bir evren modeli, hibir zaman kendisini
rakiplerine ikna yoluyla kabul ettirmez. Geerli paradigmann yerini bir dierinin
almas ancak "devrim" ile olur. 26
Astronom E.R. Harrison ise medeniyetlerin gelitirdikleri evren modellerini
"maske"ye benzetir. Tarih ncesi toplumlardan.gnmz modem uygarlklarna
her medeniyet bir "evren maskesi"ne sahip olmu, bununla birlikte medeniyetler
maskelerini zaman iinde deitirmilerdir. Maskesi deien her medeniyet, daha
nceki maskeyi efsane olarak nitelendirmitir. Harrison'a gre insarlk evrenin
maskesiz halini, daha dorusu gerek yzn, hibir zaman gremeyecektir.
Gnmzde bilim evren maskesini belirlemede merkezi konumda olmakla
birlikte, tek bana bilim yeterli deildir. Din, felsefe ve sanat gibi alanlarn da
katklar sz konusudur. Dolaysyla kozmoloji faaliyeti ortak bir giriimdir (joint
enterprise) _27
zetlemek gerekirse; her medeniyet bir kozmolojiye, her eyi ona gre deer
lendirecei bir "hikayeye/paradigmaya/maskeye/modele" sahiptir. Bu hakim
hikaye sadece evrenin oluumu ve ileyiine ynelik basit bir bilimsel aklama
olarak kalmaz, evrendeki her eyin teorisi haline gelir. Bu ynyle evren modeli
kltrn genel tavrlarn da belirler, ona metodoloji dikte eder, onun eitimini
ynetir. Evren paradigmas adeta kontekst gibidir; farkl bilgi alanlar arasnda
balant kurulmasn salad gibi, daha ileri bilgilerin de ls vazifesi grr.
Medeniyerlere karakterini veren, birbirleriyle ilikilerini dzerleyen de yine
taktklar evren maskesidir. 28
slam Medeniyeti, Kelam ve Kozmoloji
Medeniyetlerin dini, ilmi, edebi ve sanatsal etkirliklerinin, bu alanlarda faaliyette bulunan kiilerin benimsedii dnya gr ya da evren modeli tarafndan,
bilinli/bilin d ekilde belirlendiini; herhangi bir gelenee ait ilimlerin, bu
26
27
28
Thomas S. Kuhn, The Stncre of Scientific Revoltions, Chicago 1996, s. lll vd.
Edward Robert Harrison, Cosmology: Science of the Universe, s. 15; a.mlf. Masks of the Universe,
Cambridge University Press, 2003, s. 1-8.
Kltr tarihileri ve antropologlar, tahlil etmek istedikleri bir medeniyerin ncelikli olarak
kozmolojisine ulamaya alrlar. Kozmolojiyi tespit ettikten sonra artk o medeniyeri zmlernek kolaydr. Zira bir btn olarak medeniyet benimsedikleri evren modeli ile uyumlu bir ekilde ina olmaktadr. Kozmolojik perspektifin anlam ve deeri konusunda bk. Robert M. Augros
& George N. Stanciu, The New Story of Science, Geteway Edirions, Chicago 1985. s. ix; T.
Burckhardt, "Nature de la Perspecrive Cosmologique", Edes Traditionnelles, vol. 49, 1948, s.
216-219; Seyyid Hseyin Nasr, a.g.e., s. 28.
ilimiere ait branlann yaayan bir organizmaya bal birok organ gibi kendisi ile
balantl olduu kozmoloji kavranmakszn anlalamayacan ortaya koyduktan
sonra; slam medeniyeri bakmndan evren modelini belirleyenin ne olduu
sorusu ortaya kmaktadr.
Dokuzuncu yzylda, dil bilimleri, biyoloji, zooloji, psikoloji, mfisiki, tarih,
siyaset ve doa felsefesi gibi yaad dnemin btn ilimlerine vakf bir allame
'
olarak Cahz (. 255/869), btn bu hilirllere
zemin ve ereve tekil edecek
"klll ilim"in kelam ilmi olduunu syfemektedir. Cahz'a gre kelam, btn
30
31
Cilhz'n kelam ilmi ile ilgili grleri iin bk.: Anton M. Heinen, "Mutakallimun and Mathema-
58 ~ Mehmet Bulen
JJ
4
;
16
37
s
9
40
41
Bu konuda bk. Taufik Ihrahim K., "The Ancient Heritage in Kalam Philosophy", Values in
Islamic Cltre and the Experience of History (ed.: N. S. Kirabaev), XIII (CRVP 2002) s. 101; Hasan Hacak, Aomc Evren Anlaynn slam Hkkna Etkisi, stanbul 2007, s. 85 vd.
Muhammed Abid Cabiri, Arap-sliim Kiiltiiriiniin Akl Yaps (ev. Burhan Krolu, Hasan
Hacak, Ekrem Demirli), stanbul1999, s. 252-253.
W. M. Watt, The Formave Period oflslamic Thought, Edinburg 1973, s. 303.
N. Bummate, "The Status of Science and Technique in Islamic Civilization", Plilosoply and
Clre: East and West, Honolulu,l962, s. 183-185;
N. Bummate, a.g.m., s. 183.
Luis Massignon, "slam Sanatlannn Felsefesi" (ev. Burhan Toprak), Din ve Sanat'n iinde,
stanbul1937, s. 18 vd.
Yasser Tabbaa, "The Muqarnas Dome: !ts Origin and Meaning", Muqamas An Anmal on
Islamic Art and Archiecnre, ed. Oleg Grabar, III (1985) E.J. Brill, Leiden, s. 61, 69; aynca kozmoloji-mimari ilikisi iin bk. Samer Akkach, Cosmology and Arcliecre Islam, State University
of New York Press, 2005, s. 1 vd.
Bemard Lewis, T/e Arabs in History, London 1964, s. 141.
Taufik Ihrahim K., a.g.m., s. 101.
-----------
---------------------- -------
Henry Corbin (1903-1978), kelam ilminin slam medeniyeri ve kltr zerinde bu derece etkin ve belirleyici olmasnn nedenlerini, tesadflerde ya da
dnemin siyasllerinin mezhepsel tercihlerinde aramann hatal olacan belirtmektedir. Ona gre kelamclar slam medeniyeri ve kltr zerinde bu derece
etkili oldularsa; bu, byk lde kozmolojilerinin klasik hale gelmesi sayesindedir.46 Shlomo Pines (1908- 1990) de E' ariliin slam dnyasnda dier mezheplere gre daha ne kmasnn nedenini kozmolojisinde bulanlardandr. Ona gre
E'artler gelitirdikleri evren modeli ile Tanr, alem ve insan arasndaki ilikiyi
rakiplerine nazaran daha baarl bir ekilde izah edebilmilerdir. 47
Kozrnolojinin medeniyet tekilindeki ve kltr zerindeki belirleyici roln
dikkate aldmzda niin kelamclarca gelitirilen evren modelinin slam medeniyeti tahlil etmede anahtar kabul edildiini anlamak artc deildir. Buna gre
bir medeniyete hkmetmenin yolu o medeniyerin evren tasavvuruna hkmetmekten gemekte, kelarnclar da slam medeniyetinin hakim evren modelini
belirledikleri iin etkili bir konuma ykselrnektedirler.
te yandan kozmolojinin medeniyetlerin birbirleriyle ilikilerindeki belirleyici
roln'li de d-ikkate aldmzda; 48 bu balamda kelamclarca gelitirilen evren
modelinin, Yunan, ran ve Hint gibi kkl medeniyetler karsnda bir medeniyet
olarak slam'n, kendi zgn karakterini oluturmasnda ve sonrasnda da sa~u
nulmasnda ok nemli katklar olduunu sylernek mmkndr. Gerekte de
bu durum kelamclarn Yunan, ran ve Hint kkenli din ve dnce sistemleri ile
41
43
44
46
47
48
Hasan Hacak, Aomc Evren Anlay~mn slam Hkkma Etkisi, s. 17, 22, 86.
rnein bk. A. Heinen, Islamic Cosmology: A Sdy of as-Sy1ti's al-lay'a as-saniya fi al-lay'a alsmniya, Beirut, 1982.
Anton M. Heinen, a.g.m., s. 59.
Gerlof van Vloten, Ein arabischer Naturphilosoph im 9. Jahrhundert el-Dschahiz, Stuttgart,
1918, s. 13 vd.
Henry Corbin, History oflslamic Plilosop/y, London 1993, s. 120.
Shlomo Pines, Sdies in Islamic Aomism (ngilizce'ye ev. Michael Schwarz), Jerusalem 1997, s.
1 vd.
Bu konuda zellikle kltr tarihisi Thomas Berry'nin daha nce deindiimiz aklamalar
nem tamaktadr.
60 ~ Mehmet B0?_e_r:_______----------yaptklan
de bir aklamasdr.
yrtldnn
49
Kelam ilminin "klll bir ilim" olmas, "her eyi konu almas" gibi ifadelerden
de anlalaca zere; "en temelinden en genelire eyay bir btn olarak kavrama" anlamndaki sistematik bir kozmoloji faaliyetine kelamclar ok byk nem
vennilerdir. 50 Onlar kozmolojilerini Adriyatik'ten ir'e uzanan geni bir coraf
yada, Msr, Yunan, Babil, ran ve Hint gibi birok kadim kltrle yaadklan
etkileim ve katklann yan sra, dahill ve harid mcadeleler sonucundaki bir
sentezle, Kur'an' da dikkate alarak oluturmular, bylelikle Tanr, evren ve
insan arasndaki ilikiyi rakiplerine nazaran daha baarl bir ekilde aklayabil
milerdir. Bu balamda Mu'teziliyye, E'ariyye ve. Matridiyye kelamcl;.mnn
katklaryla oluturulan "Atomcu Evren Modeli" on asrdan daha uzun bir sredir, slam medeniyetme yn veren hakim evren tasavvuru konumundadr. 51
Kelamclar,
50
51
;z
53
Alnoor Dhanani, Kalilm and Hdlenistic Cosmology, Docroral Dissertation, Harvard University,
1991. s. 46 vd.; aynca bk. A.l. Sabra, "Kalam Atomism as an Altemative Philosophy to Hellenizing Falsafa", Arabic Tleology, Arabic Plilosoply: Essays in Celebration of Richard M. Frank
(ed.James E. Momgomery)'nin iinde, OrientaHa Lovaniencia Analecta 152, Leuven 2006, s.
199 vd.
Bu hususta kelamclar Yunan doa filozoflan ile karlaarmak mmkndr. Antik Yunan
dncesinde de btn dikkatler evrene evrilmi, evrenin oluumu, yaps ve ileyiine dair
youn tartmalar yaanmtr. Evreni aklamaya ynelik abalardan dolay bu dnem "kozmolojik dnem" olarak isimlendirilmitir. Ancak Eb'l-Hasan el-E'ari'nin ilk dnem kelamclann
evrenle ile ilgili yaptklan tartmalara dair aktardklarna baklacak olursa, kelamclann bu hususta Yunan filozoflarndan aa kalr yanlarnn olmad grlecektir. bk. Eb'l-Hasan elE'ari, Mak.liltii'l-slilmiyyfn ve ltililfii'l-Msallfn (thk. Navaf el-Cerrah), Daru Sadrr, Beyrut
2006, s. 75vd.; Yunan kozmotojik dnemi filozoflar ile ilgili bk. Karnran Birand, lk a Felsefe
Tarihi, Ankara 2001, s.lJ-30; ayrca bk. Cemalettin Erdemci, Kelilm Kozmolojisine Gii, Aratrma Yay., Ankara 2007, s. 44; William Lane Craig, Tle Kalarn Cosmological Argment, Wipf &
Stock Publishers, 2000, s. 3 vd.
Kelamclar tarafndan gelitirilen Atomcu Evren Modeli, slam dnyasnn hakim evren
tasavvuru olmakla birlikte slam dnce tarihinde gelitirilen tek evren modeli deildir. rnein slam filozoflan ve murasavvflar da kendi varlk ve Tanr anlaylarna uygun evren modelleri gelitirmilerdir. Bu konuda bk. Seyyed Hossein Nasr, "The Meaning ofNature in Various
Intellectual Perspectives in Islam", s. 26; a.mlf., Tle Casmos and Tle Natral Order, s. 353; Osman Bakar, "Cosmology" md., Tle Oxford Encyclopedia of tle Modem Islamic World, New York
1995, I, 325.
Eb'l-Meali el-Cveyni, ~-amil fi Us1li'd-Dfn, Beyrut 1999, s. 36-39; Fazlurrahman, slam {ev.
Mehmet Da-Mehmet Aydn), Ankara 2000, s. 157.
rnein Gazzali'nin alemin ezeliliini, ahiret aleminin ruhaniliini, Allah'n cziyat bilemeyeceini iddia eden filozoflan tekfiri mehurdur. bk. Gazzali, Telilfiitii'l-felilsife, s. 84-1 I I. Kelamc
larn kozmolojik prensiplerini reddedenleri tekfiri "inikas- edille" prensipleriyle de alakaldr.
Kelamclar itikadi esaslan temellendirmede kullandklar deliHere nem vermiler, bunlarn ge-
Hatta bunun da tesinde kelamclar, "evren hakknda bir kanaate sahip olunmadan Tanr hakknda konuulamayacan" iddia etmilerdir,. 54 Buna gre evreriin
oluumu, yaps ve ileyii (evren modeli) ile Tanr'nn varl ve sfatlar (Tanr
tasavvuru) arasnda bir iliki sz konusudur. 55
Evren Modeli ile Tanr Tasavvuru Arasndaki liki
Evren modeli ile T ann tasavvuru ara'sndaki ili ki konusuna gemeden nce,
kelamclarn genelde 'kozmolojiye' zelde''atomculua' bu derece nem vermelerini, hem gemite hem de gnmzde garip ve anlamsz bulanlar olduunu
belirtmeliyiz. rnein bn Teymiyye (. 728/1328), kelamclarn "cevher-i ferd"
teorisini, dinin en nemli rknlerinden birisi olarak grmesini eletirmitir. 56
Fazlurrahman ise Kur'an'n temel retilerinden ak bir uzaklama olarak grd "cevher-araz" teorisi hakknda "bin yln kutsal ahmakl" tabirini kullanmaktadrY
55
56
57
62
Mehmet Bulen
-~--------~-
---
------
- ---
---------.-
...
---------------------.-
-------------------
sine, "alemin ihata edilememesi" ise dinin birok ilkesinin yklmasna yol aar. 58
yle
ki:
1. Aleminihata edilememesi, evrene "sonsuzluk", "sreklilik", "ezeltlik" "kavranlamamazlk" gibi Tanr'ya mahsus vasflar verilmesine yol aar; bu durum
alemin T ann ile ayntletirilmesine imkan salar. Halbuki T ann ve alem ayrm
(tevhid ve tenzth), Kur'an'n en temel esaslarndandr.
60
61
62
red ruhlar gibi her trl speklasyona ak varlk kategorilerini gndeme getirecei gibi, alemin tek bir antolajik statde toplanmasn da gletirecektir. Sonu
olarak irke antolajik bir taban salanacak ve tevhtd gerekletirilemeyecektir;63
kabul etmeyen filozoflarn alemin
ezell/yaratlmam olduunu savunduklar, ahiret aleminin cismantliini reddettikleri ve Allah'n cziyat bilmesini de inkar ettikleri, gzden uzak tutulmamal
dr. Bundan dolaydr ki Allame Sa'dddt~.er-Teftazant (. 792/1390), "Cevher-i
ferd tartmalarmm dine ne faydas var?" sorusuna cevaben Unlar sylemektedir:
te
yandan,
"cevher-i
ferd"i
"Cevher-i ferdin (atom) varlnn ispat ile filozoflarn birok karanlk dncele
rinden kurtulma imkanmz vardr. Bunlar: Heylla-suretin ispatnn dourduu
alemin kdemi, harin cismaniliinin inkar, gklerin hareketinin sonsuzluu zerine kurulmu pek ok geometri esas. .. gibi hususlardr."6-l
Kelam'da hareket-sukGn gibi arazlarn zellikle Allah'n varl ve birliinin ispat konusunda
rolle ilgili bk. Kadi Abd'l-Cebbar, a.g.e., I, 26, 29-30.
Teftazani, erl'l-Akilid, Beyrut 2007, s. 55.
William Lane Craig, kozmolojik delillerin tarihsel geliiminde kelamclann nemli katklarna
dikkat eker ve U tespiti yapar: "Belki de kozmolojik deliller, tarihinin hibir dneminde Arap
teolog ve filozoflannda nemsendii kadar nemsenmenitir veya evrensel dzeyde ihmal edi!oynad
6-1
c.;
neden
aklayp
koyduu
memDr.
3; aynca bk. Mehmet S. Aydn, Din Felsefesi, zmir 2001, s. 42; Ulvi Murat Klavuz, Keliimda
Kovnolojik Delil, stanbul 2009, s. 86.
66
67
68
Tann'nn varln ispatlamada "a priorik" delillerin daha arlkl olarak kullanld sistemler,
evreni rasyonel bir sistem olarak gren ve doann bilgisine temel enstrman "mantk" olan
muhakeme yntemi ile ulalan dnce sistemleridir (rnein Mei'ilik). Gzlem/deney bu
trden kozmolojilerin ayrt edici vasli olamamltr. bk. Osman Bakar, Gelenek ve Bilim: slam'da
Bilim Tarihi ve Felsefesi zerine (ev. Ercment Asil), stanbul 2003, s. ll2; bn Haldun evrenin
sadece mantkla aratnlabilecei grne kar kar. Ona gre mantk dnmenin doru
yntemini vermez. Aksine mantk her zaman soyutlama eilimindedir ve bu durum fiziksel evrenden uzaklamaya yol amaktadr. bn Haldun'a gre kozmoloji mantksal speklasyonlardan
daha ziyade gzlemlere dayanmaldr. Nobel dll fiziki Hannes Alfven, bn Haldun'un bu
grleriyle Bemart Russell'in "plak akl" (unaided reason) uyarsnn ve modem kozmolojinin
gzlemlere dayanan metodolojisinin ilk habercisi olduunu belirtir. H annes Alfven, a.g.m. s. 85.
Richard Swinburn, evrenin balang ve ileyiinden hareketle Tann'nn varln temellendirmeye alan a pasteorik delilleri, mantksal izahiara dayanan a priorik deliliere nazaran nnn
daha ak olduunu belirtir. Richard Swinburne, The Exisence ofGod, Oxford 1979, s. 131-132;
ayrca bk. Cafer Sadk Yaran, "Bilimsel Nesnellik ve Teistik nan", Ondokuz Mays niversitesi
lii/ iyat Fakltesi Dergisi, sy. 10 (Samsun 1998), s. 135.
Mustafa Emre Dorman, Tann'nn Varlnn Kantlanmasnda Kullanlan Modem De/iller: nsanc
lke rnei, Yksek Lisans Tezi 2004, MSBE.
Dinin doa ve evrene kar bu ilgisi, lsukusuz dini ve bilimi birbirleriyle ilikili
hale getirmektedir. zellikle yuk~nda sz6. geen kozmalajik deliller, bilirnin de
ilgi ve aratrma alanna giren dnee, veri ve teorilere dayanmaktadr. Bu
nedenle "din-bilim arasnda hibir mri.asebet yoktur" denilerek bu iliki grmezlikten gelinemez. Bilimle din ayn evren hakknda konuuyorlarsa, bunlar birbirlerinden bamsz deildirler.7
Drdnc yzylda St. Augustine, "spatlanm bilgiyle Kitab- Mukaddes'in
lafzt okumalan arasnda bir tenakuz grlrse, kutsal metin mecaz olarak yorumlanmaldr" demiti. Ayrca Kutsal Ruh'un "gklerin form ve biimleri" gibi
insanlarn kurtuluU ile ilgisi olmayan konulan onlara anlatmak arzusunda
olmadn belirtmiti. 71
Gazzalt, baz kiilerin (felasife) ilah ilimler alanndaki grlerini matematik, gk bilimleri ve mantk gibi ilirnlerle ispata altklarn, dier baz
kiilerin (ehl-i takltd) de bu ahslarn ilmi baarlarndan etkilenerek onlarn
ilahiyat alanndaki grlerini de benimseme yoluna gittikleri; halbuki ilahiyat
alannn -mantk hari- hesap, hendese ve astronomi gibi ilimlerle bir alakasnn
olmadn syler. Evren hakknda konUurken tartllacak meselenin alemin
sonradan m var olduu yoksa ezeli mi olduu ifade eden Gazzalt, evrenin hadis
olduu sabit olduktan sonra onun kre, dmdz, altgen veya sekizgen olmasnn
dinle hibir ilgisinin olmadn belirtir. 73
69
70
7!
72
13
Antony Flew, There is Gad: How The World's Most Notorios Atheist Changed His Mind, Australia, s. 90-91, 155.
Aydn, Din Felsefesi, s. 42; lan G. Barbour, When Science Meets Religion, s. 24.
a.g.e., s.8.
Gazzali, Tehafiiii'l-Feliisife, Sleyman Dnya neri, Dar'l-Maarif, Kahire 1972, s. 81.
Gazzali, a.g.e., s. 73; Gazzali'nin alemin hudfisunu ispatlamada mana yererli gren; matematik,
gk bilimleri ve fizik gibi bilimleri ise gereksiz gren yaklamnn slam kelamnda paradigma
birbirinden bamsz, su geirmez kompartmanlara indirgenerek parac yaklarnlarla ele alnmas, gerekliin btnlk hissiyle tecrbe edilmesine
engel olduu gibi; din, felsefe ve bilim gibi alanlarn hep birlikte oluumuna katk
saladklar ve kendilerine ait hissettikleri, en nemlisi de doa zemininde srekli
bir etkileim halinde bulunarak birbirlerini tamamladklar btncl bir kozmoloji oluturulmasnn da nne gemitir.
Din, felsefe ve bilimin doa zemininde birbirleriyle etkileiminin engellenmesi, dinin dayand tabii ve fikri zeminierin donuklamasna, anakronizme decek derecede hayattan kopmasna neden olurken; felsefenin gereklikten uzak
kaymasna neden olduunu belirtmek durumundayz. Gazzall ncesi kelamclan tevhid ilkesini
ortaya koyabilmek iin madde, hareket, zaman, mekan, boluk, nedense!!ik gibi konular youn
bir ekilde ele almak durumunda kalmlar, manta ise kelam kozmolojisine zt unsurlar tad
iin kar kmlardr. rnein Abdulkadir el-Badadl, alemin hudusu konusunu ilerken, felek
ve gezegenlerin konum ve hareketleri ile ilgili ayrntl tartmalara girer ve bu konuda Kirilbii
Hey'eti'l-iilem isminde ayr bir kitap kaleme aldn syler. bk. Abdlkadir el-Badadl, Us1lii'd
dfn, Beyrut 1981, s. 65; Yine Gazzall ncesi kelamclan, alemin hudusu konusunda anahtar
kavram olan "cevher-i ferdi" Gazzall'nin dinle alakas yok dedii matematikle izah emeye almlardr. bk. Eb'l-Muln en-Nesefi, Tabsirat'l-edille (thk. Hseyin Atay), Ankara 2004, I,
66; Mna Ahmed Muhammed Ebu Zeyd, et- T asavvrii'z-zerri fi'l-fikri'l-felsefiyyi'l-sliimf, Beyrut,
1994, s. 34; Gazzall'den itibaren mahiyet, k!!iler gibi unsurlaryla Aristoteles mantnn
kelama girii, atomculua kar olan Aristotelesi evren anlaynn baz unsurlannn da kelam
kozmolojisine girmesine yol amtr. rnein Aristoteles mantnda tanm "mahiyet" zerine
kuruludur. Mahiyet ise varlklarn, cevherlerin deimeyen bir takm tabii ze!!iklerinin olmas,
onlann bir yaratcya gerek duymakszn kendi zellikleri gerei birleip ayrlmasyla evrendeki
oluU srdrdkleri dncesini ima eder. Halbuki cevherlerin zatl niteliklerinin olmad ve
bunlarn Allah tarafndan her an yaratlan arazlar vesilesiyle varlklarn devam ettirdiklerini
ngren kelam anlay mahiyet fikrine kar kar. Zira mahiyet zat\, deimez ve sreklilii olan
zellikleri gerektirir. bn Haldun'un belirttiine Aristoteles mantnn kelam ilmine girii cevher-i ferd, hala, arazlarn bekas gibi kelam! mukaddimelerin ounun iptal olmasna sebep olmu; bu durum klasik atomculuk yerine, baz ynleriyle atomcu baz bakmlardan da atomculua
zt unsurlar tayan karma bir kozmoloji anlaynn ortaya kmasna neden olmutur. rnein
slam filozoflannca savunulan "mcerred ruh" anlaynn kelama girebilmesi, bu karma kozmoloji anlay sayesinde mmkn olmutur. Halbuki klasik dnem kelamnda insan atomlarn ve
arazlarn bileimi olarak kabul edilmekteydi ve bu balamda "[atif cisim" olan ruhu dier fiziksel
cisimlerden ayran, sadece duylar yoluyla alglanamayacak kadar ince bir cisim olmasyd. Bk.
bn Haldun, Mkaddime (ev. Sleyman Uluda), stanbul 1991, Il, 830-33, 888-90; M. ern
seddin Gnaltay, "Mteke!limin ve Atom Nazariyesi", Diin'l-fiinln liihiyiit Fakltesi Mecm(as,
sy. I, s. 67; Hasan Hacak, Atomc Evren Anlaylnzn slam Hkkna Etkisi, s. 57, 75, 84; Oliver
Leaman, "Ghazali and the Ash'arites", Asian Philosophy, VI/I (March 1996), s. 17-27.
rnein Sholomo Pines, sistematik te'vll ynteminin slam dinini, Hristiyan!ktaki gibi bir dinbilim atmasna dmekten koruyacan belirrmektedir. Shlomo Pines, Stdies in Islamic Atomism, s. 8.
76
71
78
paradigmann dayand
yzy-
Aslnda Newton'un kendisi materyalist deildi. O oluturduu teorinin her eyi deil, sadece
68 ~ Mehmet Bulen
ln
82
83
Salvator Cannavo, Qantm Theory: A Philosopher's Overoiew, New York 2010, s. 2 vd.
Ian G. Barbour, Religion and Science, San Francisco 1997, s. 166.
Harold Curtis, Following the Clod - A Vision of the Convergence of Science and the Chrcl,
Harold Curtis, 2006, s. 135.
Klasik fiziin en nemli amalanndan birisi "eyay gerekte olduu gibi tasvir etmek" ve
bylelikle realist bir ontolojiye imkan salamaknr. Ancak kuantum fiziinin standart yorumu bu
ekilde tutarl bir ontoloji kurulmasn neredeyse imkansz klmaktadr; nk kuantum teorisi,
bir nesneyi lme veya gzlemlerne ileminin onun durumunu deitireceini postulat olarak
kabul etmektedir. rnein hareket eden bir paracn konumu ve hzn onu etkilemeksizin
lmek mmkn deildir. ayet lme ve gzlemlerne faaliyeti nesneyi gerekte olduundan
farkl klyor ise, bilimin "eYay gerekte olduu gibi tasvir ennek" iddias geersiz hale gelecektir. Bu durumda da "lme ve gzlemlerle ortaya koyulan ey gerekten doann kendisi midir;
yoksa gzlenleyenin ona verdii eki! midir?" sorusu ortaya kacaknr. Konuyla ilgili bkz. Alastair I. M. Rae, Qantm Physics: Illsion or Reality?, Cambridge University Press 2004, s. 3 vd.;
John Polkinghome, The Qantm World, Princeton University Press, 1986, s. 1-5; Robert Nadeau-Menas Kafatos, The Non-Local Universe, USA, 2001, s. 1vd.; John Gribbin, In Search of
Schrdinger's Cat: Qantm Physics and Reality, Bantarn Books, 1984, s. 2 vd.; Roland Omnes,
Qanm Philosophy: Understanding and Interpreing Conemporary Science, (ngilizce'ye ev. Artura Sangalli), Princeton University Press, 2002, s. 216-33.
Robert M. Augros, a.g.e. s.3; Teorik fiziki Robert Gilmore, "Alice in Qanmland (Alice
Kantm Diyannda)" isinli eserinin nsznde kuantum fizii ile ilgili olarak Un lan sylemektedir: "Yirminci yzyln ilk yansnda evren anlaymz altst oldu. Eski klasik fizik teorileri,
dnyaya yeni bir bak tarz -kuantum mekanii- ile yer deitirdi. Bu kuram, yalnz eski
Newtoncu mekaniin ortaya atn dncelerle deil, saduy3muzla da pek ok adan uyu-
taya koyduu evren modeli, beraberinde yeni bir bilim anlay da getirdi. Fakat
artk srf mekanik yasalarla doann aklanabilmesi imkan yoktu. Bylece o
zamana kadar evrensel ve biricik kabul edilen, pozitivizmin doay anlama ve
anlamlandrmada tek belirleyici olduu anlay, yerini; gerekliin ancak bilim,
felsefe ve din gibi gemite birbirine zt telakki edilen farkl bilgi trlerinin devreye girdii btncl bak alaryla kavranabileceini kabul eden bir anlaYla
brakt. 84
.~
,
~
J.
Henry Schafer'e gre daha ok bir teoloji kitabdr. 88 Bat'da kozmoloji alannda
yazlan kitaplara verilen isirrler de kitaplar tasnif yaparken "din mi, felsefe mi,
bilim mi?" tercihi yapmada gle sokacak mahiyettedir. Mesela Paul Davies'in
Mind Of Gad (Tanr'nn Akl) isimli kitab, hangi reyona konulmaldr? Avn
...
_
84
s;
86
87
88
mazlk iindedir. Yine de bu kuramn en arac yani, fiziki sistemlerin gzlenen davrann
nceden haber vermedeki olaanst baansdr. Kuantum mekaniinin bize sama geldii anlar
olabilir. Fakat doann izlemek istedii yol budur ve biz de bu yolu takip ermek zorundayz." Robert Gilmore, Alice in Qantmland: An Allegory ofQanm Physics, New York 1995, s. v.
shak Arslan, Giiniimiiz Tabiat Felsefesinde Bilim-Felsefe-Din l4kisi, s. 231.
John D. Barrow, Impossibility: The Umits of Science and The Science of Umits, Oxford, 1998, s. 23;
Ian G. Barbour, When Science Meets Religion, s. 167.
Paul Davies, The Mind of Gad, Penguin Books, England 1993, s. 32-33; William Lane Craig,
Quentin Smith, Tleism, Atheism and Big Bang Cosmology, Oxford 1995, s. 279; Rey Marc Lachieze Cosmology: a First Course, Cambridge University Press, 1995, s. 3-4.
Hawking'in kendisi de nihai amacnn "Tann'nn Akln (mind of God) kefetmek" olduunu
belirtir. Stephen Ha wking, A Brief History of Time, New York 1998, s.l91.
Henry F. Schaefer, "The Big Bang, Stephen Hawking and God", Science and Christianity:
Conflict or Colerence? kitabnn iinde, The Apollos Trust, USA 2008, s. 57.
90
sre sonra daha savunmasna neden olmutur. 91 Albert Einstein'in (1879- 1955)
kuantum fiziinin "objektif indeterminist" yorumuna mehur "Tanr zar atmaz!"
szyle kar kmas da bu konuda rnek olarak verilebilir.
Btn bu rnekler, bilim adamlarnn ierisinde yaad kavramsal sistem ve
kltrn ngrd modellerle problemlere yaklatklarn, bu nedenle de
bilimsel faaliyetin inanlar, deerler, alkanlklar ve hayata baklar gibi kiilik
zelliklerinden bamsz bir sre olama~ac;a~n ortaya koymaktadr. 92
Aratrmac faktr, speklatif olUlil, delillerin dotayl ve teorilerin deiime
ak olmas
ederek Anglikan rahibi olan John Polkinghorne; Papa Pius XII gibi din adamlannn Byk Patlama'dan "yaratma an" olarak sz etmelerini teolojik bir hata
olarak grmektedir. Ona gre Yahudi-Hristiyan-slam yaratl doktrini "zamansal kken"den (Her ey ne zaman var olmaya balad?) daha ziyade, "varolusal
kken" (Niin U anda hibir ey deil de bir ey var?) ile ilgilidir. T ann bugn de
13.7 milyar yl ncesindeki kadar yaratcdr. Byk Patlama bilimsel olarak ok
ilgi ekici olabilir, ancak teolojik olarak ok da hayat bir deere sahip de.ildir. 95
Kozmoioji sahasnda ortaya konulan teori ve keifleri dine mal etme hususunda bir dier nemli nokta, bilimsel teorileri kutsallatrma tehlikesidir. Zira bu
durum srekli ilerleme temaylnde olan bilimin duraanlamasna neden
olabilecei gibi, gelecekte bilimin ilerlemesi durumunda da din-bilim atmasna
yol aabilecektir. rnein Joseph Silk, Papa XII. Pius'un Byk Patlama amn
"yaratmann balangc am" ilan etmekle, patlamadan daha ncesini anlameya
ynelik btn bilimsel arattrmalar ve bu balamda gelitirilen hammadde
senaryolarn din dt ilan ettiini belirtmektedir.96
Grld
gibi din ile bilimi yan yana getirmenin, bilimsel keif ve teorileri
dine mal etmenin cazibesi kukusuz byktr. Ancak bu durum, hem din hem de
bilim asndan bir takm riskler de tamaktadr. zellikle bilimin zm getir'"
92
o.
94
.,,
96
Polkinghorne, "Cosmology" md., s. 2032; Ian G. Barbour, Wlen Science Meets Religion, s. 42.
Thomas S. Kuhn, Tle Sncre of Scierific Revolrions, s. 193-205; John D. Barrow, Impossibility, s. 24 7.
Richard Swinburne, Tle Exisece of Gad, s. 179.
lan G. Barbour, \VIen Sciece Meets Religion, s. 72 .
John Polkinghorne, "Cosmology" md., s. 2032.
Joseph Silk, On le S/ores of /e Unkown, s. 2.
72 ~Mehmet
rnein William Lane Craig, Big Bang Teorisi'ni kullanarak Tann'nn varln kandamada
"Kelam Kozmalajik Argman"n gelitirmitir. Craig her ne kadar bu delili kelamclara atfetse
de, klasik dnem kelamclan evrenin bir balangca sahip olduunu spesifik bir yaratl hadisesi
zerinden aklamaya almamaktadrlar. Bunun yerine daha ok nesnelerin Uan iinde bulunduklan (hareket-skfn) halleri (arazlar) zerinden bir hudfs delili gelitimieye almlar
dr. Bunun temel nedeni kelamclann "srekli yaratma"ya (teceddd-i emsal) inanmalan, bu
balamda da evrenin Uanda da yaratlnakta olduunu ortaya koymak istemeleridir. Craig'in
Kelam Kozmalajik Argman ile ilgili olarak bk. William Lane Craig, Tle Kalarn Cosmological
Argment, s. 77; a.mlf., "Beyond The Big Bang", AFD, L/1, (Ankara 2009) s. 151-164; konuya alternatif bir yaklam iin bk.: Rahim Acar, "Byk Patlama Teorisi Kelam Kozmolojilik
Argmann Destekler mi?", SFD, sy. 14 (2006), s. 89-109. Rahim Acar'n buradaki temel
eletirisi dinlerdeki alem kavramnn ok anlamld zerinedir. Acar'a gre alem maddi varlk
lardan mteekkil ise Byk Patlamayla var olmaya balamtr ve Kelam Kozmalajik Argman
geerlidir. Ancak alem Tann'nn dnda var olan her ey ise ve melekler, ruh gibi varlklar
madde tesi saylacaksa, Byk Patlama. teorisi alemin balangcn ifade etmez ve Kelam Koznolajik Argman geersizdir. Belirtmeliyiz ki bu tr bir eletiri alemde madde tesi varlk kategorilerin de bulunduunu kabul eden din ve dnce sistemleri iin geerli olmakla birlikte,
kelamclar bu trden varlk kategorilerini kabul etmedikleri iin kelamclan balamamaktadr.
Zira klasik dnem kelamclan, tevhld ve tenzlh ilkesi gereince alemde fizikimadde/cisim tesi
varlk kategorilerinin de bulunabileceini kabul etmemilerdir. Bu balamda onlar, melekler,
ruh, cinler gibi gaybl varlklann "latif cisim" olduunu sylemiler, mahiyet, kllller, zaman,
mekan gibi varlklan ise zihnl/itibai varlk olarak grmler, bunlann maddi bir nesne ya da
hadise ile ilikilendirilmeksizin harite bamsz bir ekilde var olabilecekleri fikrini doru bulmamlardr. Kelam kozmolojisinde Allah'n d!ndaki her ey yani alem, bolukta (hala) yer
tutan (mtehayyiz) atomlardan (cevher) ve bu atomlara ilien aynlma, birleme, hareket,
skfn, renk, scaklk, soukluk, kuruluk yalk gibi fiziksel olu ve niteliklerden (araz) ibarettir.
teolojik bir hata olduu grlecektir. Zira Byk Patlama'y "yaratmann balan
gc an" sayan bir yaklam, daha ncesini aklamaya ynelik ortaya konulan
teori ve aratrmalar ile dirin atmaya dmesine, hatta bu trden aratrmala
rn sapknlkla sulanmasna neden olacaktr. Halbuki bilimsel aratmalar
tarafndan ortaya konulan bir teoriyi din adna sahiplenerek bilim adamlarn bu
teoriye alternatif ya da teorinin tesinde aratrmalar yapmalanna engel olmaya
almak, dadan gelip bacy kovmak ol;ca,ktr ki byle bir ey etik de deildir.
..
..
ncelikle belirtneliyiz ki Bat'da slam dncesindeki temel disiplin anlamyla kelamm tam karl yoktur. Kelamn teolojik bir eksene sahip olmas,
onun "teoloji" kelimesiyle karlanmasna yol asa da, "teoloji" kelamn tam
karl deildir. Zira kelamm konusu, Tanr'nn zat ve sfatlar, peygamberlik ve
vahiy gibi sadece teolojiye mnhasr meseleleri kapsamaz. Kelamclar kozmoloji,
mantk, antropoloji ve psikoloji gibi alanlarn felsefi problemleriyle de megul
olmulardr. 98
yetlerilli u
ekilde
Dolaysyla
98
tasvir etmektedir:
~-
kelam kozmolojisinde, eytan, cin, melek, ruh gibi varlklann gaybi oluu o varlkla
rn, gayri cismanl {mcerret) olmalanndan deil; insann snrl duyular tarafndan alglanama
yacak kadar ince olmalanndan kaynaklanmaktadr. Ancak bize gre Craig'in Kelam Kozmolojik
Argmanndaki temel sorun, bilimin aklamada aresiz dt bir hadise zerinden Tanr'ya
ulalmaya allmas, bilimin ilerlemesiyle daha fazla aydnlanlma ve belki de daha ncesinde
de fiz~ksel srelerin yaanm olabilme ihtimali olan bir hadisenin {Big Bang) yaratmann ba
langc hali olarak grlmesidir. Klasik dnem kelamclarnn alem anlay ile ilgili olarak bk.
Ebu Mansur ei-Matridi, Kitiibii't-Tevlfd (thk. Bekir Topalolu-Muhammed Arui), Ankara
2005, s. 25-32; bn Furek, Miicerredii makiilati'-eyl Ebi'I-Hasan el-E'arf (thk. Daniel Gimaret),
Beyrut 1987, s. 37; Bakllanl, Temlfd'l-evilil ve tellfsii'd-delilil {dk. madddin Ahmed Haydar),
Beyrut 1986, s. 37; Abdlkadir ei-Badadi, Us1l'd-Din, Beyrut 1981, s. 33; Cveynl, e-ilmi~
s. 33 vd.; Ebu'I-Muin en-Nesefi, Tabsiraii'l-Edille, I, 62 vd.
Alnoor Dhanani, "slamDncesinde Aromculuk" (ev. Mehmet Bulen), Kader, 9/1 (2011),
s. 393.
birisi olan
Cahz
syle-
kelamclarndan
"Mtekellim, din alandaki (kelam' d-din) uzmanln felsefe alanndaki uzmanl (kelam'l-felsefe) seviyesine getirnedike kelamn tm sahalarn kapsayamaz
ve bu disiplinde uzmaniamak ya da reis mertebesine gelebilmek iin gerekli niteliklere de sal1ip olamaz. Bizim nezdimizde alim, her ikisini de kendisinde birleti
rebilen kiidir ... Hayatma yemin olsun ki hem Tanr hem de alem konusunda
uzman olabilmek biraz zordur.oo
"
Kelamclarn
Mftd de Evail'I-Makillil'nda cevher, araz, cisim, hareket, evren, mekan, felekler feleklerin hareketleri, hali', mela gibi kaznolajik konulan iledii blmne "Bab'l-kavl fi'l-larif mine'l-kelam" olarak isimlendirmektedir. Bk. eyh el-Mftd, Evililii'l-nakalil (thk. Mehdi Muhakkk), Tahran 1993, s. 40 vd; Celll'l-kelam ve Daktku'l-kelam ayrm ile ilgili olarak ayrca lk.
Ebu Hayyan et-Tevhtdt, Kiab edeb'l-i~a fi's-sadaka ve's-sadik, Kahire h. 1323, s. 192; Kadi Abdlcebbar, e!-Meon1 fi'l-mli bi' -teklif, Beyrut, ty., I, 26; Alnoor Dhanani, Tle Plysical Tleory
of KeliJn, Leiden 1994, s. 1-5; a.mlf. agt., s.24 vd. Ayrca Faklte Dergisi'nin bu saysnda
"Kelam Kozmolojisinin (Daktku'l-Kelam) Bilimsel Deeri" adyla tercmesini yaptmz
Muhammed et-Tat' ye ait makaleye baknz. Tat'nin bu alnas keli.imclann evren modellerinin teolojik arka plann da dikkate alarak gnmz kozmolojisiyle bir karlatrma denemesidir. Ti.it, bu alnasnda slam kelanclarnn kozmoloji anlaylar ile gnmz kozmolojisi arasndaki benzeriikiere Jikkat ekmekte; kelamclarn teorilerinin ve tarihsel tecrbelerinin,
gnmz fiziinin problemlerine yeni alm ve zmler getirebilecek bir potansiyele sahip
olduunu ne srnektedir. Tat'nin konuyla ilgili "Dkik'l-kdan: er-R'yeii'l-sliini)'Ye li felsefeti'-tabiiyye (rdn, 20 lO) isimli bir kirab da yaymlann bulunmaktadr.
103
Eb'l-Ferec Muhammed b. shak bn'n-Ned!m, el-Filris (thk. Rza Teceddd), yy., ty., s. 204
vd.
o. Bu konuda genel bir deerlendirme iin bk. Alnoor Dhanani, Kalarn nd Hdlenistic Cosnology, s.
37 vd.
105
Richard Frank, "The Science ofKalfn", Arabic Science and Philosa}Jhy, II (1992), s. 19.
76 ~ Mehmet Bulen
-------
- ..
..... --
-----.
-------------------------------
et-Tarifat adl eserinde ifade ettii gibi Tanr ve alem hakknda slam kanunu
zere konumular, 106 Kur'an'dan yola karak, vahyin gdledii bir bilin
haliyle evrene bak yapmlardr.
Bat'da
107
108
109
11
----------------~=
tir. rnein Hristiyanlar gemite doay, sonsuz byklkte, duraan ve mkemmel kabul ediyorlard. Ancak gnmz kozmolojisi doann sonlu ve srekli
deiim halinde olduunu ortaya koymutur. Bu durum Hristiyanln doa
anlaynn yeniden yorumlanmasn ve gncellenmesini gerektirmektedir. Ancak
bu gnce1letim1e ilemini yaparken de yine balang noktas ncil ve hristiyan
vahyidir. 111
Doa teolojisinin g taraf, din-bilini ~itegrasyonunu esas almas, bu duru-
Sonu
~.
112
113
114
Austin Cline, "Natural Theology vs. Theology ofNature: How Theologians Balance Revelation
& Nature", bk. http://arheism.about.com/od/rheology/a/natural.htm, (22.01.201 1).
Joseph Silk, On tle Slores of tle Unknoun, s. 8.
Ian G. Barbour, Religion and Sciece, s. 6.
An tony Flew, Tlere is Gad, s. 106.
78 ~ Mehmet Bulen
------ ------------------- --------- ----- ..--------------------------------- --------------------------------------
kozmolojilerini ina ederken, Kur'an'n Tanr, alem ve insan konusunda ngrd kavram ve ilkelere dayanmakla birlikte, Kelam alimleri
bunlar, yaadklan dnemin kltrel konteksti iinde, bir takm kavramiara zel
anlamlar ykleyerek, nazar ve stidiale dayal bir yntemle temellendirmeye
almlardr. Ancak klasik dnem kelamclan tarafndan evrenin ileyi prensiplerini aklamada kullamlan cevher-araz terimleri, o dnemin anlam dnyasnda
geerlilii olmakla birlikte, gnmz kozmolojisinde dorudan bir karl bulunmamaktadr. Bu nedenle kelamclarn "alemin profanl", "havadisin sonluluu" ve "bir btn olarak evrenin Tanr'ya iaret etmesi" gibi mebadtleri, gnmz anlam dnyasnda geerli olan vesaillerle yeniden temellendirilmesi gerekmektedir. Zira her eyden nce gnmz kelamcs gemiteki evren tasavvuru
zerinden deil, yaad dnemde anlam ifade eden bir evren modeli zerinden
T ann, evren ve insan ilikisini kurabilmelidir. Ancak byle yaparsa, bugnn
insanna rehberlikte bulunabilecek bir dnya gr sunmaya, varla ilikin
problemlere zm getiremeye muvaffak olacaktr. Aksi takdirde Tanr-evren
insan ilikisinin tutarl bir ekilde izah edemeyen bir din, bu temel ilikinin
izdmleri olan hayatn dier alanlarda da bir ey syleme hakk kaybedecektir.
iinde gerekletirdii teori ve keiflerle evren hakkndaki kavraymzn insanlk tarihinin tmnde olduundan daha byk
lde artmasn salamtr. Fizik ve astronomi alannda meydana gelen bu
gelimelerin ortaya koyduu yeni evren anlaymn birok alanda etkileri olmutur. Yeni evren tasavvuru, din ve hatta felsefe (metafizik) ile ilikisini kesme
eiliminde olan pozitivist bilim anlayna son vererek, gerekliin ancak farkl
bilgi alanlarmn devreye girdii btncl bak alanyla kavranabilecei kabul
eden ve bu balamda bilimi, din ve felsefe ile yeniden ilikiye zorlayan bir yaklamn ortaya kmasm salamtr.
Bilim,
getiimiz yzyln
dr.
aratrma sahas,
Paul Davies, Gad and Tle Nev P/ysics, Penguin Books, 1990, s. ix.
"
80
Mehmet Bulen
dr. 116
116
Henry Margenau, Cosmos, Bios, Theos: Scienciss Reflec on Science, Gad, and he Origins of he
Universe, Life, and Homo Sapiens, Open Courr Pub. 1994, s. 121.