You are on page 1of 4

DAVRANIŞLAR

‘ Davranış herkesin kendi imajını sergilediği bir aynadır. ’

 Altınızdakilerle konuşurken ses tonunuzu yükseltmeyiniz.


Bu onları tedirgin eder, sizinle tartışma zeminini yok
eder.Sonuçta yanlış karar alma olasılığınızı arttırır.

 Münakaşaları uzatmayınız. İkna olamadığınız veya


edemediğiniz hallerde, görüşmeyi erteleyiniz.

 Kızma hakkınızı, karşınızdaki bu hakkını kullanmasını


müteakip derhal uygulamayınız. Kızma hakkı soğuk
yenmesi gerekli bir yemektir. Aksi halde durum kavgaya
dönüşür.

 Taltifi aleni, cezalandırma veya haklı dahi olsa tenkiti


teke tek yapınız.

 Gülümseyiniz, gülünüz veya muhatabınızı gülümsemeye


ve gülmeye teşvik ediniz.

 Kim olsa selamlamayı ve mümkünse el sıkmayı ihmal


etmeyiniz. Kimseyi görmezlikten gelmeyiniz.

 Karşınızdakine hakkını her durumda teslim ediniz.

 Yanlış bir hareketiniz olursa duruma göre gerekirse aleni


özür dilemekten çekinmeyiniz. Bu sizi yüceltir.

 Aşırıya kaçmadan ve istihza izlenimi vermeden


karşınızdakine zaman zaman kompliman yapmaktan geri
durmayınız. Sempatiyi arttırır.

1
 Her gelen mektup ve yazıya bekletmeden aldığınızı
belirten bir cevabı mutlaka ve derhal yazınız.
Ciddiyetinizin bir ifadesidir.

 Lüzumsuz münakaşalardan sakınınız ve bunlardan


kaçınınız. Zaman ve prestij kaybetmeyiniz.

 Muhatabınızla karşılıklı olarak birbirinizi ikna


edemiyorsanız, ısrar etmeyiniz. Güvendiğiniz uzman bir
danışmanla istişare ediniz.

 Uzmanı olmadığınız konularda kesinlikle ısrarcı


olmayınız. Mümkünse bu konularda dinleyici olmayı
yeğleyiniz.

 Karşınızdakini durum ne olursa olsun hele alenen


aşağılamayınız.(özellikle astlarının önünde).

 Bir konunun size izahı halinde, konuyu anlamış olsanız


bile karşınızdakinin sözünü kesmeyiniz. En kötü halde o
sırada zihnen başka bir sorununuza çözüm
arayın.Muhatabınızın içini boşaltmasına izin veriniz.

 Kesinlikle astlarınıza talimat vermeyiniz. Gerekçeli


kararlarını talep ederken aynen tashiyen veya tadilen
görüşerek onaylamaya çalışınız veya reddediniz.

 Muhatabınızı huzura kavuşturmaya gayret ediniz. Oturma


şeklini örnek olarak rahatlatınız.(Body Language).

 Birini karşılarken ayağa kalkıp,rahat bir köşeye karşılıklı


oturmaya bakınız. Masanızın başında büyüklük taslar
durumdan kaçının.

2
 Muhatabınızı biliyor iseniz karakterine ve eğilimlerine
uygun şekilde motive etmeye çalışınız.

 Konuşma esnasında konuya uyumlu bir fıkra anlatmak


durumu yumuşatır. Kişiye dokunacak veya kaba esprili
nükte ve anektodlardan kaçınınız.

 Psikolojik davranıp, karşınızdakinin görüşmeden, sonuç


ne olursa olsun rencide olmadan memnun ayrılmasını
sağlamaya bakınız.

 Dış görünümünüze dikkat ediniz. Görünüm bir oranda


şahsiyeti belirler.

 İletişiminiz karşınızdakinin anladıklarıyla sınırlıdır. Neyi?,


Kime?, Nasıl? Nerede?, Ne zaman? Ve Nasıl bir ses
tonuyla söyleyeceğiniz mesajdan çok daha önemlidir.

 ‘Herkes kızabilir, bu kolaydır. Ancak doğru insana, doğru


ölçüde, doğru zamanda, doğru nedenle ve doğru şekilde
kızmak, işte bu kolay değildir’ Aristo.

 Paslaşın, bilgi paylaşılarak değer kazanır. Bilge kişi


bildiğini paylaşır.

 Müdürlüğü bırakın. Müdürlük çağı sona erdi!!!!!????

 Lider’ler çağındayız. Lider ruhu taşımak zorundayız,


personelimizin gelişimine olanak sağlamak asıl görevimiz
olmalı.(Leader = Facilitator). Nobody is fool, everyone
has a great deal of unused capacity let’s encourage
them. Don’t let them waste it.

3
 Başkalarının başarılı olmasına yardım etmek, sizin başarı
zincirinize de yeni halkalar ekleyecektir. Teşvik
gelecekteki performansı besler.

 Kafanızda hangi telkinleri taşıyorsunuz?


(kişisel= ben iyiyim, seviliyorum ve gelişiyorum).
(kurumsal= BİZ iyiyiz, gelişiyoruz, başarıyoruz ve
başaracağız).

 İş ortamında ‘sen’ ve ‘ben’ kavramını lügatımızdan


silelim. Hepimiz bir amaç için buradayız oda beraberce
hep daha iyiye ulaşmak. Lütfen kabul edelim hiçbirimiz
hepimizden daha iyi olamayız.

Burada söylediklerimizi uygulamanın çok zor olduğu


bilincindeyiz. Ancak biraz inanç ve gayretle mükemmele
yaklaşmanın mümkün olacağına inanalım.

You might also like