You are on page 1of 4

KİTAP ÖZET FORMU

KİTABIN ADI : ERİKLER ÇİÇEK AÇTI


KİTABIN YAZARI : ESAT MAHMUT KARAKURT
KİTABIN YAYIN EVİ VE ADRESİ : İNKILAP VE AK KİTABEVLERİ KOLL.ŞTİ
İstanbul, Ankara Caddesi, 95
KİTABIN BASIM TARİHİ : 1974

1.KİTABIN KONUSU : Kitap; gizli bir iş için, Hong-Kong’a gönderilen, Orhan


adında bir Türk subayının, Türkistan asıllı Neslihan adında, güzel bir bayanla
yaşadığı aşkı ve Orhan Bey’in başından geçenleri ele almıştır.

2.KİTABIN ÖZETİ : 1951 yılının bir ilk bahar gecesi; Binbaşı Orhan
Genelkurmay Başkanlığının emriyle;Hong Kong’da Birleşmiş Milletler’e bağlı
ülkelerin subaylarının oluşturmuş olduğu bir kurula katılmak için
İstanbul’danyola çıkmıştır. Kurulun amacı, son yıllarda,HongKong’da
oluşturulan yasadışı gizli bir komünist teşkilatını ortadan kaldırmaktır.
Orhan Bey, taksiden inip Yeşilköy Havalimanı’na girer. Uçağı hareket
etmek üzeredir. Kontrollerden sonra uçaktaki yerini alır. Yanında güzel bir bayan
oturmaktadır. İlerleyen saatlerde Orhan Bey’le bayanın arasında bir samimiyet
oluşur. Bayanın adı Madalena’dır. Onlar sohbetlerine devam ederlerken, uçakta
bir anons yapılır. Uçak, Şam Havalimanı’nda bir saat kadar sürecekbir mola
verecektir. Fakat havaalanına indikten sonra; uçağın bu gece kalkmasının kötü
hava şartlarından dolayı imkansız olduğunu öğrenirler. Saat iki buçuk civarıdır.
Bütün yolcular geceyi, firmanın ayarladığı bir otelde geçireceklerdir. Ancak
Bayan Madalena geceyi uçakta geçirmek ister, hostes bunun mümkünolmadığını
söyleyince, koltuk değngeklerini ister. Orhan Bey,bu sözlerin üzerine kısa bir
şaşkınlık geçirir. Daha sonra Bayan Madalena’ya yardım eder ve uçaktan inerek
otele giderler.
Otelde, Madalena ile Orhan Bey’in odaları karşılıklıdır. Otele
gelişlerinden yaklaşık bir saat geçmiştir. Orhan Bey,üzerini değiştirmiş ve
yatmak üzeredir. Tam bu sırada kapı çalınır ve içeriye koltuk değnekleriyle
yürümeye çalışan Madalena girer. Madalena Orhan Bey’e aşık olduğunu ve
O’nu arzuladığını söyler. Orhan Bey çok şaşırır ve yaklaşık on dakika kadar
birbirlerinin gözlerine kilitlenirler. Daha sonra kadın kendini Orhan Bey’in
kollarına bırakır.
Sabah olmuştur.Orhan Bey ve Bayan Madalena uyanmışlardır. Yaklaşık
bir saat sonrakapı ani bir şekilde zorlanmaya başlar. Bu erken saatte kapıyı
böylesine kim zorlayabilirdi acaba. Biraz sonra kapı açılır ve içeriye üç tane
silahlı adam girer. Orhan Bey adamlara ne istediklerini sorar. Adamlar polistir
ve Bayan Madalena’yı beyaz zehir kaçakçılığı yaptığı gerekçesiyle tutuklamak
isterler. Orhan Bey büyük bir hayretle Madalena’ya döner ve titrek bir sesle,
doğru olup olmadığını sorar. Madalena büyük bir üzüntü ve pişmanlık içinde
suçunu itiraf eder. Daha sonra ayağa kalkarak giyinir ve teslim olur. Bayan
Madalena sakat değildir.
Saat sabahın yadisidir. Orhan Bey, bir gecede, tüm bu yaşadığı
olayların ardından, uçaktaki yerini almış ve yoluna devam etmektedir ancak
Orhan Beyin yanı bu sefer boştur.
Yaklaşık iki gün süren yolculuktan sonra, uçak Hong-Kong’a iner.Ertesi
gün Orhan Bey; İngiliz Merkez Komutanlığı binasındaki odasında tüm hızıyla
çalışmalarına başlamıştır. Orhan Bey yaklaşık bir haftadan beri aralıksız
çalışmaktadır ve elde ettikleri gizli istihbaratlarıda periyodik olarak bir şifre
dahilinde Türkiye’ye, Genel Kurmay Başkanlığı’na göndermektedir. Bunlardan
sonuncusu, dün gerçekleşmiştir. Hong-Kong’dan Tokyo’ya gitmek üzere hareket
eden bir İngiliz askeri uçağı havada infilak etmiştir.
Orhan Bey, işten arda kalan zamanlarında, güvenlik gerekçesiyle kaldığı
otelden pek fazla dışarı çıkmamaktadır. Akşamları, otelin barında eğlenmektedir.
Yine bir akşam, burada otururken, iki masa ötesinde oturan ve göz kamaştırıcı
güzelliğe sahip bir bayan gözüne çarpar. Orhan Bey, bu güzel bayandan çok
etkilenir. Kadının yanında şişman, kısa boylu bir adam bulunmaktadır. Orhan
Bey kadın hakkında bilgi edinmek için garsonu yanına çağırır ve kadının kim
olduğunu sorar. Garsonun söylediğine göre kadının adı Çing Çung’dur. Kendisi
Hong-Kong’un en güzel ve en zengin kadınıdır. Yanındaki şişman ve kısa boylu
adam ise Çin’in en zengin iş adamlarından biridir ve Madam Çing Çung’un
kocasıdır. Orhan Bey kadının evli olduğunu öğrenince çok üzülür. Orhan Bey, bu
gece, bu güzel bayanla, en azından küçük bir dans etmek ister. Fakat kocası
yanındadır. Kendi kendine epey düşünür. İki kadeh viskiyi ardarda içer, son bir
kez cesaretini toplayarak bayanın yanına gitmeye karar verir. Ayağa kalkarak
ağır adımlarla bayanın masasına kadar gider ve masanın başında dikilir. Bayanla
dans etmek istediğini kendisine söyler. Madam Çing Çung’un kocası bu teklif
üzerine deliye döner ve hangi cüretle böyle bir teklifte bulunduğunu Orhan beye
sorar, tam bu sırada Madam Çing Çung, kocasına Orhan Bey’le dans edeceğini
söyler ve masadan kalkar. Dans esnasında Orhan Bey kadına olan aşkının ve
O’ndan ne kadar çok etkilendiğini anlatır. Aslında kadında Orhan Bey’den
etkilenmiştir, ancak kadın evli olduğu için bu duygularını Orhan Bey’e açık bir
şekilde söyleyemez.
Dansın bitiminde Madam Çing Çung, Orhan Bey’e bir daha görüşmemeleri
gerektiğini söyler ve teşekkür ederek vedalaşır. Aradan yaklaşık bir hafta
geçmesine rağmen Orhan Bey kadını unutamamıştır. Bir sabah, otelin kapısı
çalınır ve içeriye giren hizmetçi Orhan Bey’e ziyaretçisi olduğunu söyler.
Ziyarete gelen, Madam Çung’un yardımcısı küçük bir kızdır. Madam Çung, Orhan
Bey’i yarın sabah, Günaş Dağının eteklerine davet etmektedir. Küçük kız,Orhan
Bey’e oraya nasıl gidileceğini anlattıktan sonra gider. Bu dağda “erikler çiçek
açtı” adında bir ayin yapılmaktadır. Orhan Bey ile Madam Çing Çung bir yolunu
bulup burada gizlice konuşurlar. Artık ikiside, geriye dönüşü olmayan bir aşkın
içinde olduklarını anlarlar.
Aynı gün; işyerinde Orhan Bey’e bir telgraf gelmiştir. Telgrafta, akşam
saat altıda, on tane Türk subayını taşıyan bir uçağın buraya gelmek üzere yola
çıkacağı yazmaktadır. Bahsedilen heyet geldikten sonra çalışmalar hız kazanır
ve bu sıralarda faaliyetlerini arttırmış olan gizli komünist teşkilatı hakkında, çok
önemli belgeler ele geçirilir. Alınan istihbaratlara göre, komünistler bir askeri
uçağı bombalayacaklardır. Bu olay engellenir. Artık komünist teşkilatı neredeyse
yakalanmak üzeredir. Bu arada alınan istihbaratlardan Madam Çung ve
kocasınında bu teşkilatın içinde olduğu öğrenilir.
Komünist teşkilatının başkanı, aldıkları bu son darbeden sonra çok gizli
bir plan hazırlamıştır. Yeni hedefleri; birkaç gün içinde Tokyo’ya gitmek üzere
harekete geçecek olan ve içinde, Türk Binbaşısı Orhan Bey’inde bulunduğu bir
uçağı havaya uçurmaktı. Plan için gerekli her şey hazırdı. Uçak, yerden
kalktıktan on dakika sonra havada infilak edecektir. Bütün bu planı baştan sona
dinleyen Madam Çing Çung, şok olur ve Orhan Bey’I buradan kurtarmanın bir
yolunu arar. Bir dahaki buluşmalarında Orhan Bey’e bu uçağa binmemesini
söyler. Bu konuda çok ısrar etmesine rağmen, Orhan Bey böyle bir şeyin
imkansız olduğunu ve o uçağa mutlaka binmesi gerektini söyler.
Uçağın hareket saati gelmiş ve motorlar çalışmıştır. Tam bu sırada pistte
hızla ilerleyen gri renkte bir spor arbası görülür. Havaalanşndaki tüm polisler
alarma geçerler ancak arabayı yakalayamazlar. Arabanın içindeki Madam Çing
Çung’dur. Bu arada uçağın hareketi durdurulur. Madam Çung, uçağın yanında
durarak bomba olduğunu söyler ve hızla havaalanından çıkar. Araba bütün
hızıyla havaalanın karşısındaki dağlara tırmanır. Bu arada polisler çok geride
kalmıştılar. Madam Çung, arabayı bir uçurumun kenarına getirir ve kendisi dışarı
çıkarak arabanın aşağı yuvarlanmasına yardıncı olur.
Polislerden kaçmayı başaran Madam Çung, kendisini takip eden komünist
teşkilatı üyeleri tarafından yakalanır ve kocasıyla birlikta kurşuna dizilmek üzere
teşkilat merkezine götürülür. Bu sırada, teşkilatın yeri askerler tarafından tespit
edilmiş ve İngiliz albayının emriyle, Bnb.Orhan bu yeri basmak ve militanları ele
geçirmek üzere, yanında onbeş kadar askarle yola çıkmıştır. Merkeze
vardıklarında Madam’ın kocası öldürülmüştür. Orhan Bey, Madam Çung’u
kurtarır. Artık komünist teşkilatı yok edilmiş, görev sona ermiştir. Daha sonraları
Orhan Bey, aslında Madam Çung’un Türkistan’lı olduğunu öğrenir. Gerçek adıda
Neslşhan’dır. Burada bulunmasının amacı ise Türkistan’a gizli silah yardımında
bulunmaktır. Neslihan, sonunda Orhan Bey ile Türkiye’ye gelir.

3. KİTABIN ANA FİKRİ : Okumuş olduğum bu kitaptan birden fazla anafikir


çıkarmak mümkün. Bunlardan birincisi ;insanlar, ülkesine ve milletine çıkar ve
fayda sağlayacak her türlü fedakarlığı yapmaktan kaçınmamalıdırlar. İkincisi ise;
hayatımıza giren her insanla ciddi anlamda aşk yaşamak yada ona güvenmek
doğru olmayabilir.

4. KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ :


Kitapta geçen en önemli olay; Orhan Bey’in uçakta tanıştığı ve geceyi otelde
geçirdiği Madalena isimli bir bayanın uyuşturucu kaçakçısı çıkmasıdır. Bu
olaydanda anlaşıldığı gibi insanlar, her gördüklerine hemen güvenmemeli, önce
onları tanımalıdırlar.

Orhan Bey : Uzun boylu, yakışıklı ve aynı zamanda çok zeki bir türk
subayıdır. Fakat, bir zafiyeti vardır oda, insanlara onları tanımadan güvenmesi
ve onlarala çok çabuk samimi olması. Kitapta geçen olayda, gizli bir görev için
Hong-Kong’a gönderilir.

Madlane : Çok güzel ve konuşkan bir bayandır. Orhan Bey’le uçakta


tanışırlar ve samimi olurlar. Önce, Orhan Bey’e kendisini sakat gibi tanıtır fakat
sonradan anlaşıldığına göre, kendisi uyuşturucu kaçakçısıdır.

Neslihan : Hong-Kong’da yaşayan ve çok zengin bir iş adamıyka evli


oraların en güzel ve tanınmış kadınıdır. Aslen Türkistanlıdır ancak orada
bulunmasının amacı ülkesine, silah yardımında bulunmaktır. Bu yüzdende orada
bir iş adamıyla evlenir ve adını Madam Çing Çung olarak değiştirir.

5. KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER : Bence, aşk teması bu kitapta çok


güzel işlenmiştir.Yazarın dilininde akıcı olması romana çok ayrı bir güzellik
katmıştır. Kitabı okurken, insan kendini kahramanların yerin koymaktan alamıyor.
6. KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ : (d.1902, İstanbul – ö. 15
Temmuz 1977, İstanbul ), özellikle aşk ve serüven romanlarıyla tanınan romancı;
Şura-yı Devlet üyesi Urfalı Mahmut Nedim Bey’in oğluydu. Kadıköy Sultanisini,
İstanbul Diş Hekimliği Okulu’nu (1924) ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni
(1930) bitirdi. Avukatlık, gazetecilik, Galatasaray Lisesi’nde Türkçe öğretmenliği
yaptı. Urfa milletvekili (1954-1960) ve senatörü (1961-1966) oldu.

HAZIRLAYANIN :

ADI VE SOYADI : Kamil DOĞRU


APOLET NUMARASI : 3326
SINIFI VE KISMI : 1nci sınıf, 57inci kısım.

You might also like