You are on page 1of 53

Kürt-İslam sentezinin

tarihsel gelişimi

www.turksolu.org
www.millimucadele.org
Türk-İslam Sentezi

 1980’li yılların temel


ideolojik konsepti,
Türk-İslam Sentezi’ydi.
 1960 İhtilali ile birlikte
başlayan ve halk içinde
büyük kitlelere ulaşan
ve onları dönüştüren
Atatürkçü, solcu
ideolojik atmosferin bir
şekilde yok edilmesi
gerekiyordu.
Türk-İslam Sentezi
 İşte 12 Eylül faşizmi,
Türkiye Cumhuriyeti’nin
kuruluşunda var olan, 6
Ok’ta en özlü şekilde
ifadesini bulan, 60’lı
yıllarda ise devrimci
gençlik hareketi ve işçi
sınıfı mücadeleleri içinde
antiemperyalizme ve
sosyalizme dönüşen
ideolojiyi yok etmek için
işe koyuldu.
Türk-İslam Sentezi
 Böylesi bir ortamda
Türk-İslam Sentezi
Atatürkçü
ideolojinin yerine
devletin resmi
görüşü olarak
ikame edildi. Bunun
nedeni basitti,
Atatürkçülük
antiemperyalist ve
12 Eylül cezaevlerinde
solcu dünya görüşü
peygamber hadisleri ile Amerikancı
dünyanın işine
gelmiyordu.
 Oysa Türkiye’ye biçilen rol ABD
çıkarları doğrultusunda hareket Türk-İslam Sentezi
etmekti. Böylesi bir ortamda
Sovyet karşıtı Yeşil Kuşak Projesi
içinde şekillenen İslamcı
ideolojinin Türk toplumuna daha
kolay kabul ettirilmesi için İslamcı
ideoloji, Türk-İslamcı bir senteze
dönüştürüldü.
 Böylelikle Türkiye Amerikan
çıkarları için Sovyet karşıtı bir role
tam anlamıyla kavuşacaktı:
Dışarıda Orta Asya’nın Müslüman
ve Türk toplumlarına ulaşacak bir
ideal oltasına takılan Türkiye
içeride Atatürkçü ve solcu
toplumsal güçleri ve örgütleri
çökertirken ülkenin ideolojik
atmosferi sağcılaştırdı.
Türk-İslam Sentezi
 Türk-İslamcılık özellikle 12
Eylül Cuntası’nın temel
toplumsal dayanağıydı.
 12 Eylül sonrasında da ülke
içinde Şeriatçı hareket hızla
örgütlendi ve yükseldi.
1980’li yıllara kadar oy
oranı %3’lerde seyreden
Şeriatçı parti 1990’lı yıllara
geldiğinde %10’lara
yükseldi. 1994’te ise %20
oy oranına ulaşmışlardı.
Bugün ise %25’lik bir oy
potansiyelleri
bulunmaktadır.
Türk-İslam Sentezi
 Türk-İslamcılığın Türk kısmı ise
aslında hiç kullanılamadı. Bu
Türklük Sovyetler’e karşı Türk
Cumhuriyetleri’ne ulaşmak için
bulunmuş bir formüldü ancak
ABD Orta Asya’da birleşik bir
Türk Dünyası’nı Sovyet
tehlikesinden daha büyük bir
tehdit olarak algıladı ve bu
politika uygulanmadı.
 Sonuçta Türk-İslamcılığın bu
Türkçü kanadı 80 sonrasında
hızla İslamlaştı, kimi yerde
YEŞİL KUŞAK PROJESİ
Araplaştı, ama esas olarak da
Kürtleşti.
12 Eylül’ün desteklediği tek örgüt: PKK
 12 Eylül sonrasının Türk-
İslamcı yükselişi ile paralel
giden en önemli hareket ise
Kürtçü harekettir.
 PKK ilk eylemini 1984 yılında
12 Eylül rejiminin koruması
altında gerçekleştirdi.
 12 Eylül darbesini
tezgahlayanların PKK’yı 78-
80 döneminde Türk
sosyalist örgütlerine karşı
destekledikleri, kışkırttıkları
bilinmektedir. Bu politika
sayesinde Güneydoğu 1978-
PKK’nın gazetesinde 80 arasında sosyalist Türk
kanlı 15 Ağustos 1984 Eruh baskını örgütlerinden tümüyle
arındırıldı.
12 Eylül’ün desteklediği tek örgüt: PKK
 12 Eylül döneminde ise PKK
militanları Diyarbakır cezaevinde
12 Eylülcüler tarafından eğitildi.
Çokça efsaneleştirilen Diyarbakır
zindanı aslında PKK için devlet
korumasında bir besihaneydi. 12
Eylül Paşaları PKK’lıları asmayıp
beslediler bu cezaevinde.
 Güneydoğu kırsalında PKK
militanlarının taban çalışması
yapmasına yine 12 Eylülcüler
tarafından olanak sağlandı. 12
Eylül darbecilerinin desteğini
arkasına alan PKK hızla tüm
bölgede örgütlendi. Bu
örgütlenmenin sonunda ise 1984
yılında kanlı Eruh baskını
gerçekleşti.
12 Eylül’ün desteklediği tek örgüt: PKK
 12 Eylül’ün Türkiye’de tüm
solcuları, Atatürkçüleri, devrimcileri
yok ettiği dönemde PKK 12 Eylül
himayesinde Türk soluna karşı
beslendi, büyütüldü.
 12 Eylül’ün Türk-İslamcı politikası
ile eşgüdüm halindeki bu Kürtçü
politikasının sonuçları da alınmaya
başlandı.
 1980 öncesinde marjinal küçük
grupçuk olan Apocular binlerce
silahlı teröristi olan uluslararası bir
örgüt haline geldi. 1990’lı yıllarda
PKK’lılar Meclis’e bile milletvekili
sokabildiler. Bugün bile PKK’nın
%5-7 arasında değişen bir oy
potansiyeli bulunmaktadır.
12 Eylül’ün sonuçları
Şeriatçı hareket: 3%
%3’lük oy
potansiyelinden
%25’e Şeriatçılar

PKK:
%0’lık oy
potansiyelinden
%6’ya
PKK

MHP:
%3’lük oy
potansiyelinden
%10’a MHP
Türk-İslam’dan Kürt-İslam’a
 Görüldüğü üzere 12 Eylül
rejimi Türkiye’de bu
akımları güçlendirmiştir.
Dikkat edelim bu hareketler
12 Eylül rejimine muhalefet
ederek değil, 12 Eylül
rejiminin himayesinde
büyümüşlerdir.
 Tablonun Türk-İslamcı kısmı
çokça dikkat edilen üzerinde
durulan kısmıdır. Ancak
1980-2000 arası döneme
damgasını vuran bu Sentez,
2000’li yıllarda aslına
dönerek Kürt-İslam halini
almıştır.
Türk-İslam’dan Kürt-İslam’a
 Sonuçları ancak bugün alınan bu gelişmenin çok iyi analiz edilmesi
gerekmektedir.
 Türkiye’de Şeriatçı hareketin temelinde Said-i Kürdi bulunmaktadır. Kendisi
hem Kürtçü hem de Şeriatçıdır.
 Said-i Kürdi’nin arkadaşı Şeyh Sait ise tüm Kürtçü hareketlerin kökenidir.
 Aynı şekilde MHP’nin temel referansı Arvasi Şeyhi de Kürttür.

Kürt-İslamcıların temelindeki Kürt Şeyhler


Şeriatçı hareketlerin Kürtçü hareketlerin MHP’nin
temeli: temeli: temeli:
Saidi-Kürdi Şeyh Sait Şeyh Arvasi
Türk-İslam’dan Kürt-İslam’a
 Yani hem AKP’nin, hem MHP’nin, hem de
PKK’nın kökenleri aynı noktada
buluşmaktadır: Bu üç hareketin de
kökeninde, Şeriatçı Kürt ağalar, şeyhler
bulunmaktadır.
 Bu ise Kürt-İslamcılığın bir ağalık-şeyhlik
rejimi olarak ortaya çıkışını göstermektedir.
 Bugün “Türkçü” MHP’nin PKK’nın yanında yer
alması kimileri için çok şaşırtıcı olmaktadır.
Ancak ideolojik kökenlerine baktığımızda
ortada şaşılacak bir durum olmadığını
görmekteyiz. MHP zaten Kürtler tarafından
örgütlenmiş bir harekettir sonuçta. Zaten
MHP’nin 80 öncesinde de temel misyonu
solculara, Atatürkçülere karşı mücadele
etmekti: PKK’ya karşı değil.
Türk-İslam’dan Kürt-İslam’a
 Kürt-İslam Sentezi’nin iç
dayanağı bu şekilde Kürt ağa
ve şeyhleri iken, dış dayanak
ABD’dir. ABD, ideolojik
konsepti belirlemekte, bu
örgütler o konsepte uygun
olarak şekil
değiştirmektedirler.
 Bugün Kenan Evren’in PKK’yı
ve onun politikalarını
destekler bir tavır almasının
kerameti de buradadır:
ABD’nin 12 Eylül rejimi Kürt-
İslam Sentezi’ni yaratmıştır,
şimdi de bu gayrımeşru
çocuğa Kenan Evren benim
çocuğum diyerek sahip
çıkmaktadır.
Türk-İslam’dan Kürt-İslam’a

 Şeriatçılar, Kürtçüler,
Ülkücüler, 12 Eylülcüler
ABD tarafından yatağa
sokulmuş ve ortaya böyle
nesebi belirli, soyu belirli
bir piç ideoloji çıkmıştır:
Kürt-İslamcılık.
12 Eylül Faşizmi’nden Kürt-İslam Faşizmine
 Kürt-İslam Sentezi’nin topluma
benimsetilmesi de ancak faşist
bir rejimle mümkündür: Tıpkı
Türk-İslam Sentezi gibi!
 12 Eylül rejimi, 12 Eylül faşizmi
Türk-İslam Sentezi’nin kabul
ettirilmesi için zorunlu bir
rejimdi. Çünkü yılların
Atatürkçü birikimi, solcu
muhalefeti ancak faşist baskı
ile dağıtılabilirdi. 12
Eylülcülerin misyonu da bu
oldu.
 Yüz binlerce gözaltı, binlerce
işkence, yüzlerce idam, Türk-
İslamcılığın dayanağı oldu.
12 Eylül Faşizmi’nden Kürt-İslam Faşizmine
 Bugün aynı tezgâh Kürt-
İslam rejimi için de
masadadır. Gerçek şudur
ki, Türkiye’nin üniter,
ulusal, laik devlet birikimi
ancak bir faşist rejim
altında ortadan kaldırılabilir.
 İşte Tayyip Erdoğan’ın
Cumhurbaşkanlığı böylesi
bir Kürt-İslamcı faşist
diktatörlüğün ilk basamağı
olarak planlanmaktadır.
12 Eylül Faşizmi’nden Kürt-İslam Faşizmine
 Kürt-İslam
Sentezi aslında
bir sentez değil
faşizmdir ve bu
ikisi arasında
çok önemli bir
fark vardır.

 Kürt-İslamcı güçler, kendi güçlerine güvenerek demokratik


bir ortamda iktidara gelip, bu iktidarlarını da yine demokratik
bir rejim altında sürdürecek bir geleneğin ürünü değildirler.
 Temelinde bir kabile düzeyini hiç aşamamış ilkel bir Kürt
kavmiyetçiliği ile yine bu toplumsal yapının ürünü olan
şeyhlik olduğu için Kürt-İslamcı hareket doğal olarak ilkel bir
diktatörlük, faşizm ile kendini ortaya koymaktadır.
12 Eylül Faşizmi’nden Kürt-İslam Faşizmine
 Her siyasal ideoloji çağımızda
hukuksal zeminde yükselir.
Ancak bu Kürt-İslamcı faşistler
kesinlikle hukuksal bir rejime
karşıdırlar. Bunların düzeninde
değil hukuğa, kanuna bile yer
yoktur.
 Bunlar hukuk devletini rafa
kaldıracak, kanun devletini bile
mumla aratacak bir emir
devleti kuracaklardır.
 Burada emir devleti ifadesi tam
oturmaktadır: Nitekim bugün
bile Şeriatçı ülkelerin başında
Emirler bulunmaktadır.
12 Eylül Faşizmi’nden Kürt-İslam Faşizmine
 Şeriatçı rejimin sahipleri, Şeyhler,
Emirler gücü halktan değil
Allah’tan aldıklarını iddia ederler.
Bu nedenle halkın iktidardaki
temsilcisi değil, Allah’ın
yeryüzündeki emir eridirler.
 Şeriatçıların ağzındaki “Allah’tan
başka kimseden korkmam”
sözünün gerçek anlamı da
“Allah’tan başka kimseye hesap
vermemektir.”
 Böylece yeryüzünde her türlü
hukuki yaptırımdan kurtulur,
öbür dünyada Allah’a hesap
vereceklerini söylerler.
12 Eylül Faşizmi’nden Kürt-İslam Faşizmine

 Şeriatçı hareketin bu hukuksuz, kanunsuz ve elbette halktan onların çok


sevdikleri ifadeyle “cumhur”dan bağımsız ve onun üstündeki diktatörlüğü
böylesi bir ideolojinin sonucudur.
 Şimdi böylesi bir adam hukuk, kanun, cumhur tanımayarak
Cumhurbaşkanı olacaktır!
12 Eylül Faşizmi’nden Kürt-İslam Faşizmine
 Ancak sadece olayın İslamcılık ayağı değil Kürtçülük ayağı da aynı
diktatörlükle biçimlenmiştir.
 Kürtlerin ilkel kabile yaşantılarında da şeyhler, ağalar hakimdir. Halk
yok maraba vardır. Bu Kürt ağaları eskiden marabaları toprakta
çalıştırırlardı şimdi “medenileştiler” de marabalarını terörist yaptılar,
devlete karşı savaştırıyorlar.
 Bu “toplumsal” yapıda da halk, hukuk, kanun değil, terörün, silahın ve
elbette buna hakim olan ağanın egemenliği söz konusudur. PKK’nın
kanlı rejimi de böylesi bir faşizmin ürünüdür.
12 Eylül Faşizmi’nden Kürt-İslam Faşizmine
 Şimdi iki kanadı da ilkel, iki kanadı da çağdışı, iki kanadı da hukuk dışı
Kürt-İslamcı azgelişmiş faşistler çağdaş Türk toplumu üzerinde faşist bir
diktatörlük kurarak demokratik, laik, sosyal, üniter Türk devletini yıkmak
istemektedirler.
 Bunların kuracağı rejim ya Arap şeyhlikleri, emirlikleri gibi bir diktatörlük
ya da Kuzey Irak’taki gibi bir savaş ağalığı düzeni olacaktır.
 Ya da onun karması, Amerikan köpekliğine soyunmuş bir faşistler
cuntası kuracaklardır.
 Hoş geldin
yeni 12 Eylül!
12 Eylül Faşizmi’nden Kürt-İslam Faşizmine
 Şimdi iki kanadı da ilkel, iki kanadı da çağdışı, iki kanadı da hukuk dışı
Kürt-İslamcı azgelişmiş faşistler çağdaş Türk toplumu üzerinde faşist bir
diktatörlük kurarak demokratik, laik, sosyal, üniter Türk devletini yıkmak
istemektedirler.
 Bunların kuracağı rejim ya Arap şeyhlikleri, emirlikleri gibi bir diktatörlük
ya da Kuzey Irak’taki gibi bir savaş ağalığı düzeni olacaktır.
 Ya da onun karması, Amerikan köpekliğine soyunmuş bir faşistler
cuntası kuracaklardır.
 Hoş geldin
yeni 12 Eylül!
Hitler’den Tayyip’e

 Faşizm tehlikesinin güncelliği ise


son derece yakıcıdır. Bunlar
devleti değil sadece hükümeti
ele geçirdiklerinde bile neler
yaptılar, kimlerle kavga ettiler
bir bakalım.
 Danıştay’la, Yargıtay’la, Anayasa
Mahkemesi’yle!
 Neden?
 Çünkü bunlar hukuk tanımazlar.
 Hukuk bunlar için diktatörlüğe
giderken kullanacakları sonra da
kaldırıp atacakları bir şeydir.
Hitler’den Tayyip’e
 Dünyanın hangi demokratik ülkesinde hukuk sistemiyle, mahkemelerle,
yargıçlarla, savcılarla bu kadar kavgalı bir hükümet olmuştur acaba?
 Bunlar tesadüf müdür?
 Elbette değildir, faşistler hukuğu iktidara çıkan basamak olarak görürler, iktidarı
ele geçirdiklerinde de iktidarı başka kimseyle paylaşmamak için o merdiveni
atarlar.
Hitler’den Tayyip’e
 Hitler’in faşizmi de böyleydi.
 Hitler rejiminde anayasa, hukuk,
kanunlar değil, Führer’in emirleri
vardı. Führer’in emirleri doğal
kanundu ve onlar uygulanırdı.
Tümüyle diktatöre bağımlı bir
sistem kurulmuştu.
 Hitler rejiminin ilk yıllarında
mahkemeler vardı.
 Bizim Tayyip Erdoğan’ımızın yaptığı
gibi Hitler de bu mahkemelerde
solcuları yargılattırırdı. Daha
doğrusu bu mahkemeler rakipleri
ortadan kaldırmak için kullanılan
mekanizmaydı.
Hitler’den Tayyip’e
 Bunların en ünlülerinden
birisi Reichstag yangınıdır.
Alman Adalet Sarayı, Hitler’e
bağlı faşist SS tugayları
tarafından kundaklanmış ve
sonra suç komünistlerin
üzerine atılmıştır. Reichstag
mahkemesinde Komünistler
bunun bir Nazi komplosu
olduğunu ispatlamışlardır.
 Bunun üzerine Hitler
mahkemeleri kaldırmıştır!
 Ondan sonra mahkeme
değil, “emir, toplama kampı,
gaz odası” üçgeni
kurulmuştur.
Hitler’den Tayyip’e
 Şimdi Danıştay’da, Şemdinli’de kurulan
mahkemelerde bizim faşistin foyası da
ortaya çıktıkça, provokasyonlarını ellerine
yüzlerine bulaştırdıkça bunlar da aynısını
yapacaklardır.
 Nasıl bir rejime gidiyoruz peki?
 Onun resmi yavaş yavaş ortaya
çıkmaktadır.
Hitler’den Tayyip’e
 1)Hukuk
olmayacaktır,
Anayasa
Mahkemesi,
Yargıtay,
Danıştay gibi üst
mahkemeler
olmayacaktır,
çünkü bu
rejimde Kadı
hükmü verecek
ve Şeriatın
kestiği parmak
acımaz
diyecektir.
Hitler’den Tayyip’e
 2)Meclis ve hükümet
olmayacaktır, sadece faşist
liderin danışmanları olacaktır.
Tıpkı bugünkü gibi!
 Bugün de ülkeyi hükümet değil
Başbakanın danışmanları
yönetmektedir.
 Çünkü faşist liderler kendilerine
bağlı hükümet ve bakan bile
istemezler, onlardan da
çekinirler, sadece danışman
atarlar, çünkü o danışmanları da
emir eri olarak görürler.
Hitler’den Tayyip’e
 3)Muhalif basın olmayacaktır.
Cem Uzan’ın Star medyasına
yapılanlar üç yıl öncesinin küçük
bir uygulamasıdır. Bugün
rahatmış gibi gözüken tüm liberal
medya da ortadan kaldırılacaktır.
 Bu noktada Başbakan’ın son
yurtdışı gezilerinin uçaktaki
gazeteler kadrosuna bakın,
yarının basınını görüsünüz. Yeni
Şafak, Vakit, Zaman, Star, TGRT
gibi kurumların yanında
göstermelik bir muhalif basın
temsilcisi bile yoktur!
Hitler’den Tayyip’e
 4)Hitler’i bilenler bilir. Aslında askeri bir
diktatörlüktür kurduğu. Tek övüncü güçlü
ordusudur. Ama bu ordunun
komutanlarına da hiç güvenmemiştir. Bu
komutanlar ilk başarısızlıklarında hemen
idam edilmişlerdir.
 Bizim Tayyibimizinse Ordu’ya zaten
genetik bir düşmanlığı vardır. Yeniçeri
olayları, 31 Mart vakası gibi olaylar,
Kuvayı Milliye, 1960, 28 Şubat gibi
tarihsel olaylar onda Ordu düşmanlığını
kökleştirmiştir.
 Bu nedenle onun faşist diktatörlüğünde
Ordu komutanları hemen emekli
edilecek, yerine Pentagon güdümlü
generaller getirilecektir.
Hitler’e direnen Brecht bir şiir yazmıştır.
Bugün yaşasa bu şiiri Tayyip Erdoğan’a yazardı:

Durduramayacaklar Halkın Coşkun Akan Selini

(Bertolt Brecht)
gardiyanları ve yargıçları ve savcıları
hepsi halka karşıdır
gardiyanları ve yargıçları ve savcıları
hepsi halka karşıdır
gardiyanları ve yargıçları ve savcıları
hepsi halka karşıdır

Şemdinli İddianamesini hazırlayan


Van Savcısı Ferhat Sarıkaya
kanunları, yönetmelikleri, bütün kararları
hepsi halka karşıdır
kanunları, yönetmelikleri, bütün kararları
hepsi halka karşıdır
kanunları, yönetmelikleri, bütün kararları
hepsi halka karşıdır
dergileri, gazeteleri, bütün yayınları
hepsi halka karşıdır
bunların hiçbiri onları kurtaramayacak
durduramayacaklar halkın coşkun akan selini
4 Şubat 2007 - İstanbul İstiklal Caddesi
“Hepimiz Türküz Hepimiz Mustafa Kemaliz Yürüyüşü”
panzerleri, kelepçeleri, bütün silahları
hepsi halka karşıdır

“Hepimiz Türküz Hepimiz Mustafa Kemal’iz” yürüyüşünün


karşısına dikilen polis barikatı
zindanları, tutukevleri, işkence evleri
hepsi halka karşıdır
zindanları, tutukevleri, işkence evleri
hepsi halka karşıdır
zindanları, tutukevleri, işkence evleri
hepsi halka karşıdır
borsaları ve şirketleri ve iktidarları
hepsi halka karşıdır
borsaları ve şirketleri ve iktidarları
hepsi halka karşıdır
borsaları ve şirketleri ve iktidarları
hepsi halka karşıdır
bunların hiçbiri onları kurtaramayacak
durduramayacaklar halkın coşkun akan selini
bunların hiçbiri onları kurtaramayacak
durduramayacaklar halkın coşkun akan selini
bunların hiçbiri onları kurtaramayacak
durduramayacaklar halkın coşkun akan selini

You might also like